2012 - Mülkiyeliler Birliği
Transkript
Mülkiye Marşı Başka bir aşk istemez, aşkınla çarpar kalbimiz, Ey Vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz. Gül ki sen, neş'enle gülsün ay, güneş, toprak, deniz. Ey Vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz. Bir güneştin bir zamanlar, aya kadar kaldındı dün, Dün bir ay'dın, sislenen boşlukta yıldızsın bu gün; Benzin uçmuş bak, ne rüya'dır, bu akşam gördügün? Ey Vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz. Beklesin Türkoğlu'nun azminde kuvvet bulmayan, Sel durur, yangın söner elbette bir gün Ey Vatan Süslenir, oynar yarın, dün ağlayıp matem tutan Ey Vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz. Güfte: Cemal Edhem (Mülkiye öğrencisi 1919) Beste: Musâ Süreyya (İstanbul Yüksek Muallim Mektebi Mûsiki Muallimi) İşbu Kazgan dahilde, hariçte ve Kıbrıs'ta senede bir çıkan, yalan haber yapıp onu yayan, her sene çamura batan, senede 1000 adet satan, am a yalnızca Orta Kantin'de satan, hocasını öğrencisini meraktan çatlatan, birazcık vergiden çalıp hasılatla yem eğe çıkan; espritüel, spiritüel, ritüel, aktüel, entel ve dantel ineklerin mecmuasıdır. Sigara ve çay ile tüketilmesini şiddetle tavsiye ederiz. İmtiyaz Sahibi: Tüllab-ı Mülkiye İmtiyazlı Şahıs: İnek Şaban Reyiz: Kadir Çoban (Editör) Aylak M adam : Büşra Öztürk (Editör) Burcucum çok güzel çizmişsin: Burcu işler Paint Terk: M ert Karakuzu Prenses_92: Ezgi İlhan Pam uk Şeker: Nurtaç Şengül Oturan Boğa: Cem Algümüş Em ektar Kazganci: Ferhat Dağ Yüxexes: Elçin Tüzel Çeko Balım: M erve Çolak Vanlı İm am : Ozan Işık Şirin Baba: Doruk Işıkçı Ezgiyeni: Ezgi Arıkan Fotoşok: İrem Savran, Tuğba Karakaya İdris Naim Şahin Sorumlusu: M erve Yıldız Figüran: Fatih Yılmaz Suskunlar: Fatih ve Mustafa Online Üyeler: Sabo ve Gizem 1 ‘Yokhuyınba cok kitap okttbuğum. aratığım. clıeck inlerini saniye saniye takip ettiğim. Şabanım. mektebimin ğülü. 'Koca bir y ıl boyuncu burnumba tüttün. k,ı\’uşma tınımızı büşletim bnrbunC beklcbiıh teııi. x’apur bekler ğibi. ün bekler ğibi. bcklctim teni mektebimin nefesi. . 'V c nihayet ğelbi (-¡itti Vuslatımız. Şabanım belki be’ bu Vuslat soıı Vuslatımız.''Mayalar 21 .Ar,ılık 2012 be bünyaııtn sonunun ğclcceğini ' söylemiş. Vakt~ı zamanmta. Cernteki teney be aynı tarihte sonuçlanıyor, korkuyorum iki ğöziım seni son ğörüşüm olacak biye. .Aynı yola bas koybuğum. ' ,\ecen sene bebiybim Celalimiz Çölem iz ğibecek biye, amma bir yanım Cclo gitmez. Qöle bizi bırakmaz biyorbıı. . Ark/ismban bir t,ıs su bile bökemeben. ğ itti Cehil im. ‘ bu sene bııa onsuz bir eksikli "Celal ¿¡itti te y e r i bos mu kalbı? tetiğİrii tüyüyorum Şaban ım. ‘ benim ğönlüm dankız ban yanaybı lâkin ‘Yalcın 'Karatepe ğelbi zar zor bastınıza bekan biye. Z a r ‘d v biiforum cünkii bizim mektepten olan 'YO'Kümün başk/tnı atamatı bir türlü 'Yalçını. Onun ba kalbi 1 •, . Şarıkızban yanaybı zaar. iWcktebihi santiyesiz kalacak biye cok korkuyorum ğözümün nuru.' "Umarım 'Yalcın, az ba olsa ' • ciğerimin köşesine. Celalime beiıziyorbur Mcktcbimben tek ğibeı) Celal beğil Şabanım: Onuz Ö zsoy ba koriborlaramzı boş bıraktı biyecektim ki bir ğün sınıfa ğtrbim be-ne ğöreyiml Özsoy Onur sınıfta. 'Kentime beğil. ğitmeşini ' fırsat bilip üstten tersini alan banacıklara üzülüyorum. ‘ Karbeşim. rektörlükten sömestrbe haber ,\elbi mektebimize v’c O T bŞ nin isi büstü. O ti'ışcn i ile beraber biz b,malar ba t üş tük Şabaıiım. ' Derslerimizi seçemebik. mazeretlere zor yetiştik 'Etkind') çalışan ¿iğrenci işlerimiz senbelebi. işlerini aksattı, tüllabı bilmebiği biyarlara. 'Iaııboğanlara ıfivılcnbjrbi. 'Tez vakitte .A .‘ Ü ten bağımsızlığımızı il,uı etsek be. rahata ersek. Çüzct karbeşim. bu y ıl maliye bölümünün büyük çoğunluğu fermanlarına teşrif e t inçti. ' Oiğcr böliimlerbe Öğrenciler Ve' hocalar yüksek hıtılım ğösterirken. toplam nüfusu 2001ı bulan maliye bölümünbc ise 3 0 kişi bışıiıba herkes maale s e f hocalarının izinben ğ itti Ve kenbi fermanlarına ğclme v , . • zahmetinbe bnluıımacı. , Çatımızın altınba ğiızel şeyler be oluyor ,ıb~ı hayatım. .Ayhan ‘Yalçmkaya \’Cf Onur ' ' Karalı,moğfılları pröfluk mertebesine eriştirler. -Hele Onur 'K ın a öyle bir yaramış ki prof lıık. bersinbe'n tfcçcn ğcçcııe. Çözlerim boluyor Şabanım bıı mesut haberleri albıkça. ‘ Oamı akan abbesthanelerimize peçete koytular. bu araba. .A rtık ıslanan kaçlarımızı silebileceğiz cok şükür. ‘ 0>ir be. eskiben mesai saatlerinbc acık ohın kütüphanemiz artık stna\’ bönemleriııte 1/2*1 açık. M aşallah maşallah. 'Kara kışta o tuit ar iyi ı\elbi ki Şaban mı. o soğuklarba I lira boğ,ılğ,ıza para öbemebim kütüphanemiz sayesinbe. 'Pisiçiğe şarıltını uyubum. kıllı .A li Çankaya ba kâh •liante ¿Mumcu ta. Canım karbeşim. sckıtns yen i b,alacıkların eline ğeçti. 'bu banalar ba filmler-yetmezmiş ğibi bir be mecmua çıkarbılar. çıkarmasınlar temiyorum ama hobi olarak çıkarsınlar. ¿Mecmua çıktırmak önemlitir. Özen ister. ' pahası eriklerin çiçek açtığını ğörüp. kuşlartu öttüğünü t uy unca bayanamatılar v’c ,irkti bahçete Ştitr, ' W arş serisini ğösterime suntular... . Ancak bilirsin lanetli oltııklanntan ğcne ğokler bulutlantı. ğörcccğimiz ğiineşli ğiinlerten te-ottuk. 'En iyisi ben S\[îıy t he f&rce be w’ith y o îı, .V. _ tiyerek mektebimten haVabislcri sonlantırayım. 2 3 'Ekim ■2011 ğiiiıîh tüm ülke 1.2 büyüklüğiinbcki ‘ Van bepremiyle yasa boğultiı. 'b ir kac kişinin cebine fazhltaıı 2 kıırtış ğirtiği için bir çok insan ■yaşamını kaybetti. . '\ '■ ' 'Kış ktipıtaykçn-insanlar açıkta kalbı. ( . ■ Zamlar üst ü s te le tiy o r Şabanım burbitramıyoruz. ‘ Ooğalğazın pahalılığınban bırak ısınmayı, eVte . ■ yemek yapmayıi korkuyoruz. 'Tüm öğünlerimiz Şııllıi .Abibcn çay-poğaçayla ğc.çiyor. Çözümün nuru: beklet [ilerimiz .Atılacağına çocuklar içsin biye büşünbükleri şiltleri okullara bağittınmşlar. 'I abi bozuk süt içen çocuklar bir bir hastanenin yolunu tutmuş, inek y e r li olmayınca, sütü be iyi olmuyor kC ‘ bizim ııc aşırı bozumuz zarar \'erirbi. v' ı ne hassas miteleri ürkütürbiık. t - ' ‘ bir mektubun baha sonuna.ğelbik Şaban un. / Oünyanm- sonu ğelmez. sağ kalırsak seneye ğörüşürüz iki .ğözuın. Şoraıthıra selam söyle, . ' Oua-'Qi ¿Muazzama iç kantinde kumarın dibine vurmayı, yumurta yerine tvveet atıp, yumurtayı siyasetçi kafasında değil öğrenci tavasında kırmayı ve bu yolla daha da zeki olmayı, bir kısım şiddet olaylarına maruz kalmayı, bunların cem-i cümlesinden ibret almayı, bazı Ankara ayazıyla Geçen bir arkadaş anlattı çok hoşuma gitti! Laz yüzümüzden, bazı biber gazıyla gözümüzden fıkrası ani.. Lan yine mi metinleri karıştırdınız? solmayı, yeri gelip okşanmayı, yeri gelip coplanmayı ve de en nihayetinde sağ salim bir bayram sabahında daha huzurunda toplanmayı nasip ettin! Şükürler olsun Ya Rabbi! Daha nicelerine kavuşmayı nasip eyle Ya Rabbi! Ya Rabbü'l Alemin! Çok şükür enflasyon düşüyor, ihracatımızda artış var, işsizlik günden güne azalıyor, krizler teğet teğet geçiyor da bu garip gureba hatta fukara öğrencilerin cepleri neden daha da boşalıyor? Önceden ayın sonunu getiremezdik şimdi ortasını bile göremez olduk. Allah'tan sınav zamanı kütüphane 24 saat açık kalıyor da elektrik, su, parasından yırtıyoruz Ya Rabbi! İlahi Ya Rabbi! İlahi Ya Rabbi! Anamızın babamızın gönderdiği bu paralar nereye gidiyor, anlamıyoruz. Eve yatmadan yatmaya gidiyoruz, toplu taşıma kullanmıyoruz, elektriği de doğalgazı da kaçak kullanıyoruz. Bir sigaramız, azıcık içkimiz, e biraz da kumarımız, uyuşturucu, kadın-kız ve erkek, bar, pavyon, diskomuz var. (Biz neymişiz ya!..) Eh, Bu kadar müptelalık kadı kızında da olur. Ya Rabbi sen bu mezuniyeti kucaklamaya hazır bu kullarına çarşaf çarşaf diplomayı, diplomalı işsiz değil, yüksek memuriyetlerden güzel güzel kadrolar kapmayı, Esra Erol'a katılmadan izdivaç yapmayı, Doğuş'un saksısından kaçmayı, gani Tövbe estağfurullah! gani para kazanıp saçmayı nasip eyle Ya Rabbi! Ya Rabbü'l Alemin! Biz kırk yıllık Mülkiyelilere Ya Aliyyü'l Azim! Cübbeli kulun hapse girdi de ve öğrenci işlerinin tabiriyle mezuniyet cübbesi bana kaldı. Adnan Oktar kulunu da tez aşamasına gelmiş potansiyel işsizler ile zamanda peşinden gönder de programdaki mektepte birkaç güzel yılını doldurmakta olan "kedi canlılar" bana kalsınlar. (İnşallah danacıklara, 153. yılımızda yeni dekan bulmayı Maşallah hocam..) Beni seviy misiniz? ve de yeni kavramını yadırgamayı, karda kışta (Dekan'a) Hocam siz beni seviyor musunuz? mektebin damından düşen katrelere maruz Hadi ya nereden bileceğim beni sevdiğini? kalmayı amma kağıt havlularla daha temiz Hadi bir takla at da görelim! olmayı, gah arka bahçede film izleyip gah Ya Rabbi! Celal'im iktidara geldiğinde mini mini kütüphanede hülyalara dalmayı, 4 Aralık'ta bir birler daha doğmamıştı, Nuri Yeşilyurt kulun elitizm sonunda şaraptan uzak durmayı ancak kısa pantolonluydu, Onur kulunun bıyıkları Seyrinde nev bahar ki semada buy-u erguvan Geldi bayramü-l İnek, geçti fasl-ü zemestan İmdu sözde İmam ve güruh-u bi-kar-ı kazgan Erişti dem-i dua-ı Bakar, sükud eyleyin heman! 3 daha yeni teriemişti. O yıllarda Tayyip kulun milli görüş gömleğini daha çıkarmamıştı. Sovyetler taze dağılmış, Erel'in gözyaşları votkaya karışmıştı. O günden bugüne dekanlık görevini sürdürüp, Mülkiye'yi YÖK baskısından, hükümetlerden, çakma siyasallardan, İİBF'lerden ve neo-liberal politikalardan korumuş, tüm enerjisini ve hayatını Mülkiye'ye adamış Celal kulun, bu yıl bayrağı devredecek bir adam aradı taradı da sonunda bayrak kala kala Yalçın kuluna kaldı. Şimdi sen gittin ya Celal'im herkes sana benziyor. Hatta dün gece hiç tanımadığım bir profesöre, sırf sana benziyor diye usulca sokulup "Merhaba, sayın dekanım" dedim. Neyse çok duygulandım. Böyle şeyleri de hiç beceremem. Şimdi edebiyat topluluğundan iki arkadaşımızın Celo'muz için hazırladığı şiir dinletisini dinleyeceğiz. ŞİİR Bir inek ağlıyor Gözleri yaşlı Yalnız bir dekandı o TED'i seçti. Ağla İnek ağla Ben de ağlayayım Bu fakülteden sana Arsa bağlayayım . İnek çocuktur yaşam az Celo'suz Karanlıkta kılavuzsuz, lam basız Artık şantiye değildir m ektep Malikane yazılm az taşında Tepesinde tarçın olunca Bu m ektep daim gitm ez ileri İlk sırayı artistler dolunca Paslı kalm ış Aziz Köklü'nün cevheri Tutun kızlar tutun birleşsin eller Çalın kızlar çalın kırılsın teller, Dönün kızlar dönün kıvrılsın beller, Uzun siyah saçlar, tel tel dökülsün. Ya Rabbi 18 yıllık iktidardan sonra boş kalan dekanlık koltuğu bir türlü dolamadı. Yaşanan bu fetret devrinde, atanamayan öğretmen psikolojisine giren Karatepe kulun YÖK başkanının "yumurta atmayın, tvveet atın" önerisine uyup kendini tvvitter'a vurdu. Sen onu trending topic eyle Ya Rabbi! 4 Daha düne kadar Çağrı Erhan'ı savaş tamtamları çalmakla suçlayan Karatepe kulun, savaş karşıtı pankartları görüntü kirliliği diye indirtir olmuş. O pankartlar görüntü kirliliğiyse, şu heykeller nedir Ya Rabbi! Tövbe estağfurullah, kimini görünce hacetimiz geliyor, kimi de bir kısım tüllabı tahrik ediyor. Heykel değil bunlar ucube ucube! Ha, bir de "benim Celal'den neyim eksik" diyen bu Yalçın kulun kantini akvaryuma taşıyacakmış. Neymiş efendim, hocalar odasında gürültüden rahatsız oluyorlarmış, ilim irfan üretemiyorlarmış. Ya Rabbi sen Yalçın kuluna akvaryumda bir teneffüs geçirmeyi nasip et de Henry Ford'un bu mektebe vurduğu damgadan o da nasiplensinL.Gelelim Aziz Köklü 'ye. Zaten 365 gün de bir kez kullanılıyor. Onda da kalabalıktan, izdihamdan çük...Cücük kadar kalıyor. Arkadakiler de terlemekten İsmail Türüt'e dönüyor. Sen burayı eski müreffeh günlerine geri döndür Ya Rabbi! Ya Rabbi! Sevgili rektörümüz Fatih projesine özenip, projektörleri bozuk mektebimize tablet dağıtmaya kalkmış. Maliyetini röfle ve Sözcü Gazetesi masraflarını karşılamış. Ama nedense bu topluluk okulda destek bulamamış, Gölbaşı ile sınırlı kalmış. karşılamak için de Şubat'ta 3 ders sınavına giren öğrencilerden harç alıp mezun olunca da geri vermemiş. Sen bu Cemal kuluna bol bol ödenek ver de cebimizden elini çeksin Ya Rabbi! Sevilay Hocam başkanlık size çok yakıştı, hayırlı olsun. Ama önce eski Mülkiyeliler Birliği Başkanı'na değinmezsek hak geçer. Getir oğlum son iki yılın bütün faaliyet dökümünü! (Rapora bakar, rapor tek sayfadan ibarettir, ’bu kadar mı oğlum, biraz daha bak bakalım' der.) Burslar kesilmiş, eh, dönem dönem olur böyle şeyler, Avrupa'da kriz var ne de olsa. İstihdam Yönlendirme Merkezi kapatılmış. MÜFOT'a bin TL, SBF Tiyatro Topluluğu'na ise tamı tamına 2 bin TL vereceğiz denilmiş, verilmemiş.(-Sesi kısarak- Tiyatroya verilen öneme bakar mısınız! Tamı tamına iki bin TL!) Zaten özelleştirin gitsin kardeşim değil mi ama? Bir de MGK diye bir şey kurulmuş. La otuz iki yıl önce kurulmadı mıydı bu? (Birisi kulağına fısıldar) Haa, Mülkiye Gençlik Kulübü'ymüş ( -O sırada biri fiş rulosunu getirir- İmam sorar: 'Nedir bu?' Cevap: Topluluklara harcamalarınızı faturalandırıp getirin, biz ödeyeceğiz demişlerdi. Bu da toplulukların MB'ye kestiği fatura. Buyurun hocam faturanız.) Ya Rabbi, gülüşüyle içimizi gıcıklayan İii Melih Gökçek kulunun yaptığı fışkiyeler ve üst geçitler medeniyeti getirmeye yetmiyormuş gibi Ankara'yı saat kulesi cennetine çevirecekmiş. Bu saatlerin içinden kuş yerine seğmenler, köçekler çıkacakmış. Sen onun aklına saatin içinden mini mini Melihler çıkarma fikrini getirme Ya Rabbi! Üstelik bu kulun Van kedisini Ankara kedisine çevirdiği gibi London-Eye'ı da "Kedi Gözü"ne çevirecekmiş. Sen ona Eye of the Tiger'i Eye of the Seğmen yaptırma Ya Rabbi! Mübarek gitti, Binali gitti, Kaddafi gitti, Zapatero, Neyse zaten farkları yok bunların da. Bak buraya iyi para verilmiş, işte gençliğe verdiğimiz bol sıfırlı önemi görüyorsunuz değil mi? Bu topluluğun faaliyetlerine bakalım. Gölbaşı'ndaki körpe buzağıları lise terk bilgileriyle uyuşturup; fön, Atatürk dövmesi, Berlusconi, Papandreu gitti, hatta bununla aynı zamanda göreve başlayan ve inşaat konusunda tek rakibi olan Celo bile gitti. Sen i. Melih Gökçek kulunun da gitmesini nasip eyle Ya Rabbi! -Darbeciler, yıllar sonra nihayet yargılanır oldu. 5 KCK, Hopa, Yumurta diyerek arkadaşlarımızı içeri alıyorlar. Bu da yetmezmiş gibi içeride onlara imaj yapmaya çalışıyorlar. Söz konusu Fransa'nın kabul ettiği yasa olunca, düşünce özgürlüğü havarisi olanlara, biraz da kendi yaptıklarını düşünmeyi nasip eyle Ya Rabbi. Saç kesen bu deyyusları da dazlak yap da oldukları gibi görünsünler! Ya Rabbi, bazı cahil kulların bu yıl yaşanan Van Ya Rabbi, bazı gözü dönmüş kulların zamanında filikanın sağlamlığını denemek için kum torbası yerine insan kullanmıştı. Şimdi de bu insafsızlar Erzurum'da işçilerin ölümünü seyretmekle yetindiler. Senin verdiğin canı 35 kuruştan değersiz gören bu insan müsveddelerine Sırat Köprüsü'nün kâr maksimizasyonu ile geçilemeyeceğini göster Ya Rabbi! Osman Pambıkoğlu, "seçilirsem 3 güne Atina'dayım "demişti. Bunu duyan Tayyip kulun durur mu? Bir gece ansızın 81 Düzce, 82 Humus, 83 Şam diyerek Sümeyye'yi tatile Depremi'ni hiç utanmadan senin adaletine bağladılar. Bu etrak-ı bi idrak güruh ahmakça yorumları yetmezmiş gibi afet bölgesine yardım niyetiyle taş yolladılar, sen bunların böbreklerinden taşı eksik eyleme Ya Rabbi! Ya Rabbi bu ırkçılık teoride durduğu gibi durmuyor. Kendini bilmez müşrikler taksime çıkıp "Hepiniz Ermeni'siniz, hepiniz piçsiniz" diye edepsiz, hayâsız ve fütursuzca tepişiyorlar. Sen onları düştükleri bu illetten tiz zamanda kurtar da yaradılanı senden ötürü sevmeyi öğrensinler. Yüce Rabbim, sakal bıyık fetişisti çıkan İdris Naim Şahin kulunu da Marx'la yemeğe çıkar da satisfaction olsun! çıkarmayı hayal ediyormuş. Sen Sümeyye'yi Dubai dururken Şam'a gönderme Ya Rabbi! Ya Rabbi! Doğru ya da yanlış, yapılan her işe muhalefet olmaya çalışan ama parti içi muhalefetten öteye geçemeyen CHP'yi düştüğü gafletten kurtar. Genç CHP'liler rahatsızlanmasın da Deniz Baykal tekrar genel başkan olmasın. Bizim karşımıza da kendine muhalif muhalefetler çıkar da ömür boyu muktedir olalım Ya Rabbi! Ya Rabbi! Futbolumuz şikeyle, ırkçılıkla, cinsiyetçilikle kirlenmektedir. Temizlesin diye getirilen adam desen, tencere dibin kara, seninki benden kara. Sen Demirören'i federasyonun demirbaşı yapma Ya Rabbi! Sen onlara gani gani ömür ver de yıllarca kale olarak gördükleri Metrislerde, Mamaklarda, Diyarbakırlarda sürünsünler Ya Rabbi! 6 Ya Rabbi, biz geçen yıl Behzat Ç. kulun ve Savcı Esra evlensin diye ellerimizi açmıştık, dualarımızı RTÜK de duymuş, onları evlendirmiş. Bu dua yayınlandıktan sonra RTÜK kulların bana da hayırlı bir zevce bulsun da izdivaç edelim, o da olmazsa feryadımı Mahmut Tuncer duysun bari! On üç yaşındaki çocuğu istismar edip, tecavüzden zevk aldığını iddia edebilen, sonra da namus kisvesi altında kadınları katleden, dizilerdeki tecavüz sahnelerinden zevke gelmesi yetmezmiş gibi bir de bununla alay eden deyyusları cehennemdeki zebanilerin eline düşür de sopalarını münasip yerlerine... Neyse sana havale ettik Ya Rabbi! Ha, bu arada kütüphanede bir sapık dolaşıyor ve kadınlarımıza fısıldıyormuş, onu da "Köpeklere Şıkıldayan Adam"ın yanına yolla Ya Rabbi! Ya Rabbi, Egemen Bağış kuluna bakanlık bahşettin ama bu bakanlığın ne iş yaptığını ne biz anladık ne de kendisi. Sabah namazlarında Egemen kamet getirsin, Jack Nicholson. Ya Rabbi! Ya Rabbi biz sütü seven bir camiayız. Sütü seveni de severiz. Devlet körpe kuzulara süt dağıtmış, ne güzel. Ama devletin sütü bozuk çıkmış. Bülent Arınç kulun vakayı aşırı doza bağlamış. Sen bizi altın vuruşlardan koru Ya Rabbi. Gıda zehirlenmesini psikolojik sanan Sivas Valisi'nin Facebook'unu Redhack hacklesin de profilinde bol boşluklu Yılmaz Özdil yazıları paylaşıp ulusalcılık psikolojiktir desin! Baskın Oran hocamızın veciz bir sözü vardır. "Bu okula kütük olarak geldiniz, lata olarak çıkacaksınız" diye. Ya Rabbi, artık okula kütük değil moloz gelmeye başladı. ÖSYM hafriyatı döküp döküp kaçıyor! Bu birinci sınıflar; danışman hocayı yaşam koçu sanıp, ilişkilerini danışmışlar, seçmeli dersleri mecburi zannedip pilates almışlar. Tüm bunlar yetmezmiş gibi, ortaokul bilgileriyle derslerde atar yapıp hocalarına kafa tutmaya çalışmışlar. En büyük ikilemleri Arjantin mi Filistin mi olan, "ayy Filistin tehlikelidir şimdi" deyip Arjantin Caddesi'ne giden bu kullarını Talat Paşa'dan dışarı çıkarma Ya Rabbi! Tüm bunlar yetmezmiş gibi bu çömezler kaç yıllık Sbf-d-Der'in defterlerini kaybetmişler. (Aman haa, sonra SBF-ne-der?) Ya Rabbi, varsa sen de bunların sevap defterlerini kaybet de, defter nasıl kaybedilir görsünler! Ya Rabbi, öğrenci işlerinin hazırladığı sınav takvimi sayesinde tüllap ne bayram kutladı ne de yılbaşı. Cep telefonlarını bile Tandoğan' a yönlendiren bu kullarının bilgisayarına virüs girsin de Farmville'deki çilek tarlaları çürüsün, ciğerleri çürük çilek kokusuyla dolsun, rüyalarında pembe mezarlık görsünler. Üstüne Solitaire'leri silinsin de boşluktan mayın tarlasına sarsınlar, mayın tarlasında bir adam sevsinler Ya Rabbi! Ya Rabbi, kemik yaşı gelişmiş amma beyin yaşı sabit kalmış kulların arka bahçede "oww, yoow" diye bağırıp kızlara "öpüşelim mi?" diye soruyorlarmış. Sen bu kullarını Akasya Durağı'ndan uzak tut kii okulda "uy Nuri papacuğumm" diye dolaşmasınlar. Ya Rabbi! Erasmus denen cenabet programla yurtdışına giden Ahmet'im, Ayşe'm sınırı geçtikleri an Face'de, yaşadıkları şehri Prag, Brüksel yapıyorlarmış. Nasıl oluyorsa caz tarihi dersini alıp İdare Hukuku'nu geçiyorlarmış. Türkiye'de damı olmadığı için mekâna giremeyenler, gavur ellerinde o fetiş parti senin bu gomünist parti benim tepişiyorlarmış. Ankara'ya gelince de 'Aaaay çok gri bir şehir, adeta yalnızlığın başkenti' diyip burun kıvırıyorlarmış. Sen onları post-erasmus sendromundan çıkarma da sürüm sürüm sürünsünler Ya Rabbi! Ya Rabbi, farkında olmadan Mondros'u imzalamışız da haberimiz yok! Fakülte parsel parsel işgal ediliyor. ¡LEF arka bahçeye, Eğitim akvaryuma, ODTÜ botaniğe, Hukuk kütüphaneye, sonra hepsi kütüphaneye... Ya 7 Rabbi sen bize tiz zamanda Mülkiye Müdafa-i Hukuk Cemiyetleri nasip et de bunları Gölbaşı'na dökelim. İlahi Ya Rabbi, bu botanikte oturan kulların "biz de işçinin, emekçinin kardeşiyiz" deyip mangalda ideoloji bırakmıyor. Amma iş kendi pisliğini temizlemeye gelince "örgütlü mücadelede bunun yeri yoktur" diyor. Botaniği bok götürüyor. Sen bu kullarına kendi çöplerini toplama mefhumunu bahşet de okulumuzun emekçileri insan gibi çalışsınlar. Karatepe kulun "üniversiteler altı yıllık olsun" diyen öğrenciye "zaten kendiniz altı yıla çıkarıyorsunuz" diyerek bıyık altından gülmüş, sen okulu uzatan öğrencilere sabır ve ailelerine uydurmak için bol bol bahane ver de onları tiz zamanda işsiz, -pardon- mezun eyle Ya Rabbi! (Bu sırada Fatih Yılmaz girer, "Okulu bitiremiyorum sayın dekanım!" der ve elindeki kitapları yere atar) Ya Rabbi, kendisini özleyecek olsak da Fatih Yılmaz kuluna altın varaklı bir diploma nasip eyle. Ya Rabbi, ne hikmetse bu yıl Onur kulun üç ders sınavına girenlerin yarısını geçirmiş. Biz de merak içerisinde sorduk soruşturduk, yoksa bu adam insafa mı geldi diye düşünürken öğrendik ki, bir kısım tüllap Onur kulunun kısacık şortla pinpon oynarken fotoğrafını çekmiş de adamcağızı tehdit etmiş. Bunların yaptığına şantaj, böyle aşka montaj denir. 8 Çağrı Erhan kulunun dersleri gamaralardan izlenir olmuş. Güzelim Ortadoğu dersi BBG evine dönmüş. Girdiği her seçimde hezimete uğrayan 06 Çağrı'ya yedi bölgeden de en yüksek oyu almayı nasip eyle Ya Rabbi! Ya Rabbi, çok şükür Selin Esen hukuka geçti de bizi onun şerrinden kurtardın. Amma bu işin ceremesini Anayasa Hukuku kürsüsü üzerine zimmetlenen Murat Sevinç kulun çekti. 1200 kişiye ders anlattığı yetmiyormuş gibi, sınav sonuçlarını da manuel olarak girmek zorunda kaldı. Ya Rabbi, sen Murat'ımızı Sevinç'imizi bu duruma düşürenlerin ocağına incir reçeli dök, isyaaaeeeeennnnnn Ya Rabbi! Ya Rabbi! Mukaddes mektebin çatısı altında bir cefakar kulun daha var ki, biz günahkar kulların ona çok haksızlık ettik. Kimisi "notu kıt" dedi. Kimi "geçirmez" dedi. Kimi "dekanlıkta gözü var" dedi. Hatta Ayhan kulun çıktı, "Kemalist, Beyaz Türk" dedi! O Melek kuluna Kara Kıta'da başarılar ihsan eyle. Kanlı elmaslardan uzak, çil çil altınlara gark eyle Ya Rabbi. Ya Rabbi, hepimizi özenip bezenip yarattın amma belli ki Çınar'a özenmemişsin. Saç yapayım derken göz çıkarıyor. Anladık,arka bahçede izmaritler kötü görünüyor, bizim veletler de pek dikkat etmiyorlar hani. Ama bunun çözümü emekçi kardeşlerimizi izmarit peşinde koşturmak değildir. (Burada izleyicilere dönüp "Siz de izmaritleri yere atmayın, sonra hukukçular onu bitmemiş zannedip alıp içerken ağızlarını burunlarını yakıyor. Allah'ını seven beni RT leşin!" der.) Yumurtaya can veren yüce Rabbim bıyığa da can vermiş de Ayhan kulunu yaratmış, o da bu sene prof olmuş. Bu kulun derslerde bir Platon bir Aristo olabilir ama haşa, bir Alex değil Ya Rabbi! Ya Rabbi bazı hocalarımız okuldan çok, Eskiyeni 'ye, Çınar'a takılıyormuş...(tövbee) Bunlar, haşmetmaaplarının arzuladığı gibi bir dindar nesil değil, olsa olsa mundar nesil yetiştirir! (İmam burada Neşeli Günler filmindeki Yaşar Usta karakterine bürünür ve tiradı okumaya başlar.) YAŞAR USTA Onur Özsoy. Bak hocam sana iki çift lafım var. Makamın var, ünvanın var, her şeyin var. Binlerce öğrenci giriyor dersine.Yakışır mı sana öğrenciye gerizekalı demek, güvenliği çocuğun üstüne salmak? Ama nasıl yakışmaz! Sen değil misin hocaları öğrencisine karşı dolduran, sigarayı öğrenciye çok gören? Anlamıyor musun beyim, bu çocuklar sigarayı seviyor! Ama ben boşuna konuşuyorum. Sevgiyi tanımayan adama sevgiyi anlatmaya çalışıyorum... Sen büyük prof, Federer'in sol raketi, tuğla gibi kitaplar yazarı. Sen mi büyüksün? Hayır, ben büyüğüm, ben! Mülkiye'nin ¡mamı! Sen benim yanımda bir hiçsin anlıyor musun, bir hiç. Gözümde FF kadar bile değerin yok. Dokunma artık tüllaba! Dokunma iktisada, dokunma mâliyeye, dokunma çekoya. Eğer onlardan birini bile sınıfta bırakırsan; ben, ömründe bir kez bile raket tutmamış ben, set vermeden teniste ezerim seni. Ezerim ve dönüp arkama bakmam bile. Ya Rabbi! bir bölümün var ki Efes'e gidiyoruz diye çocukları kandırıp bira fabrikasına götürmüşler. Üzerine bir de İMKB gezisi yapıp uzmanlara "A tipi likit fon mu alayım; B tipi slip don mu takayım" diye soran bu bakkallara donsuz geceler nasip eyle Ya Rabbi! Günahkâr Erel kulunun düzenlediği Gürcistan gezisine 25 kişi bile toplayamayan Züppeyun tüllabı hala utanmadan hegemonuz, hegemonuz diye dolaşıyormuş, bunlardan olsa olsa pokemon olur Ya Rabbi! Ya Rabbi! Bu Tellaklar aktifiz, aktifiz diye yine İlgaz Gezisi düzenlemişler. Orada kardan kadın yapamayınca da kendilerini açık büfede tahin-pekmeze vurmuşlar. Hal böyle olunca düz duvar bunlara az gelmiş, teleferik direklerine tırmanmışlar. Sen hayatı tripod tadında yaşayan bu kullarını Atakule'den uzak tut da ona da tırmanmaya kalkmasınlar ya Rabbi! "Tahsildar mıyız, mal mıyız?" sorusunun cevabını bulamayıp yaşadıkları kimlik bunalımıyla her yıl bukalemun gibi konsept değiştiren kulların bu sene de hippi tarzını seçmişler (sex,drugs rock'n roll tövbe estağfurullah). İnşallah bu asosyal memolar seneye emo olmaz, Ya Rabbi! Ya Rabbi! Erdal'ın sol kaburgasından türemiş, sınırsız isteklerine rağmen akılları da kaynakları kadar kıt olan geyikler, BDDK seminerinde, "hocam sınav test mi?" /'istediğimiz sorudan başlayabilir miyiz?"," arada sigara içebilir miyiz?" diye sormuşlar. Sen onlara yüksek yüksek makamlardan torpil eyle ki, bu kıt beyinleriyle istihdam edilsinler. Ya Rabbi! Amele kulların, gördüğü sosyal dersleri yanlış anlayıp envai çeşit topluluk kurmuş ama faaliyetleriyle kendini tüllaba kabul ettiremeyip mason locası gibi kendi içlerine kapanmaktan kurtulamamış. Sen bunları İllumematinin kem gözlerinden koru Ya Rabbi! (Tiyatro Topluluğu'nun "Küçük Amfi sahne olsun" mizanseni girer) Ya Rabbi, Kaybedenler Kulübü diye bir film varmış. Bunu izleyen kaybetmiş tüllab, radyo kurup geceleri boğuk bir sesle "iyi akşamlar sizinle daha önce cima eylemiş miydik?" diye soruyorlarmış, sen bu kullarına Kral FM'deki "Ha-ha-ha harrrrrbi kız" ile ortak program yapmayı nasip eyle. Ya Rabbi biz geçen yıl Sekans'a 2 film gösterttin, 3.yü gösterime diye sana ellerimizi açtık, bu yıl 6 film birden gösterdiler, üstüne bir de aylık mecmua çıkardılar. Sen bunların her film gösterimine rahmet yağdırdın. Madem öyle Ya Rabbi, sen bu kullarına Somali'de film göstert de kurak topraklar vahaya dönsün. İlahi Ya Rabbi! Çok şükür de bu bayram duanın sonuna sağ salim geldik. Kimi diyor ki "Son duanızı edin, dünyanın sonu geliyor." Deccal dururken Marduk diye bir müşrik geliyormuş. Gaybı senden başka bilen olmaz. Seneye de bayramı görmeyi hatta 40 yıl sonra da bana bu mabette dua etmeyi ve de mümkünse Diyanet'ten bir kadro kapmayı nasip eyle. Bu mübarek Cuma günü huzurunda toplanan bu aciz ineklere sınavlarda AA'lar, mülakatlarda katmerli torpiller, ota çöpe trip atmayan zevceler, futbol sevmeyen güveyler nasip eyle. İlahi Ya Rabbi! Bu duada sürç-ü lisan ettiysek affına sığınırız, şüphesiz ki sen rahmansın, sen rahimsin. Aziz Köklü mabedine doluşan bu kalabalığın dualarını kabul eyle, iki cihanda onları aziz kıl. Bu arada malumunuz Oyropa'da kriz var. Muhterem cemaat, komşusu açken tok yatan bizden değildir. Dua çıkışında Yunanistan için yardım toplayacağız, sizler de yardımlarınızı esirgemeyin. 9 A M a e F€ K M X N I Mekteb-i Mülkiye-i Şahane-i Ali Osman, iftihar-ül içtima-i siyaset, Müdebbir-ül İktisad-i Çalışma Ekonomisi vel Münesebet-ül Endüstri Mufahir-ul âlem-i Mekteb-i Mülkiye Gül-i gülistan-i şahanet-ül İlmî Der'i felek-i diraset-ül İktisadî Nur-u efza-i Mekteb-i Mülkiye El muhtassu bi mezidî inayet'il-melikil âlâm Beşeret-ül alemî el Mekteb-i Mülkiye-i zidesi Nur'ül memleket-i siyaset-i içtimai Çalışma iktisadı ve endüstri münasebetleri tac-ı farak-ı ilmi Muhasaray-ı ilmi vel bahar-ı celadet Bahr-ı İhsan vğ ilm-i irfan Madeni-i içtima-i siyaset Mekteb-i Mülkiye-i ihtişam-ı devlet-i âliye Mahzar-ı envai siyaset... ÂMİN Yani sizin anlayacağınız dille; Osman'ın mektebinde şahane-i mülkü talim eden tüllabın aziz ameleleri; Biz ki, Taylor'la düşünmeye başlayan, Hayek ile coşan, Müge Ersoy Kart'la vücut bulan çalışma ekonomistleriyiz.1 Mayıs'ları bahar bayramı yapan, işsizleri ortada bırakmayıp, esnekleşme politikalarıyla cümle âlemi istihdam eden, siyasalların mimarları, kalkınmanın itici gücüleri, üretimin görünmez elleri, tüllabın asıl sultanlarıyız.-Emekten yana döktüğümüz alın terini sakınmadık.Biz ki şube-i vasatların babası olarak, çalıştık çabaladık, alın teri döktük, tüllabın işe yaramazlarını ortada bırakmadık. Ey Geyik, sizin için ç'alışma saatlerini esnettik, Ey Tahsildar, biz ki sizin için vergi sistemini genişlettik, Ey Abazalar, biz ki sizin için personeli sözleşmeli yaptık, Ey Bakkallar, biz ki sizin için insanları esneterek işlevselleştirdik, Ey züppeyun, biz ki siz küreselleşebilin diye sosyal politikalarımızı esnettik. Daha ne olsun... -2011 Bakkal'dan Tahsildar'a "Velakin hala sizlere yaranamadık, bre zındıklar, bre mendeburlar.... O zaman açın kulaklarınızı ve iyi dinleyin. Ey malumattan yoksun mallar. Sizi gidi kızları çirkin, erkeklerinin bamyası kuru tahsildarlar. Bilmem kimden olma, taşıyıcı anneleri Geyikhan'dan doğma, mektebin babasız çocukları, çobansız sığırları, geri dönüştürülemeyen biyolojik atıkları,malları!" —2008 Maliye'den Geyikler'e "Şimdi geldi boynuzlarını kimin taktığı meçhul geyiklere...Düşük mal kızlarınızı başka bölümlere peşkeş çekmeye çalışan rezil-i rüsvalar, faili meçhuller, gayr-i meşrular." -2010 Çalışma'dan Maliye'ye "Şimdi geldik kantinde oturup kız kesen mallara... Mekteb-i Mülkiye'nin şanlı çatısı altında, arzı çok talebi yok çirkin kızlarınız, okulun arz talep dengesini bozdular." -2008 Kamudan Züppeyun'a "Şimdi geldi ipneyun kaşar-ül züppe bozuntularına... Hadım edilmiş harem ağaları misali oğlancıklarıyla, entrikacı saray yosmalarıyla, mektebin namına leke süren, totoşluğu kibarlık zanneden, reis-ül küttap bozuntularına..." -2009 İşletmeden Kamuya. "Şimdi geldik epilasyondan yoksun kızlarıyla yüzüne bakılmaz, erkekleri zaten gözükmez abazaya... Abazanlıktan kurtuluruz diyerek akvaryuma kız avına çıktınız, ilişmeye çalıştığınız pür-u nûr yüzlü Çağla Şikel endamlı %100 doğal katıksız, lenssiz, natürel spring, the best models of -önce Mülkiye sonra Türkiye- amele dilberleri size bakmadı. Yılmadınız, bu sefer de ipneyunlara sardınız. İnanır mısınız onlar bile size bakmadı." (AVUSTURYA İŞÇİ MARŞI) Arkadaşlar, İnek kardeşlerim, bundan garı, böyle ayrımcı söylemler duymak istiyor muyuz? Hayır! O zaman bundan sonra fermanlarda ayrımcılığa son! Fermanlarda bel altı saçmalığına son! Ey tüllab; gelin, el verin bu yozlaşmış kültüre beraber dur diyelim. Biz sosyal politik inekler olarak, kendi ferman devrimimizi gerçekleştiriyoruz. İnanıyoruz ki sizler de yapacaksınız. Bizim derdimiz, başka bölümleri aşağılamak değil, eleştiri yapmaktır. Boş bir hükümdarlık kavgası kimseye bir arpa boyu yol kazandıramaz. Sonuçta hepimiz emek sermaye çelişkisinde eşitiz. Bu yüzden buradan çıkıp kendimizi kapitalizmin kollarına atmadığımız sürece, kaderlerimiz birdir! Böyle bir kader birliğinde niyetimiz hem hocalara hem de sevgili inek kardeşlerimize hak ettiğini söylemektir. İşte böyle bir anlayışla ancak ayak-baş ayrımı bitebilecek ve eleştiri terazisinde herkes ağırlığını gösterecektir. KPSS, ÖSS, YGS, SYS ve bilumum sistem hatalarıyla 4 doğrudan 5 yanlış çıkaran eğitim sistemciğimiz, ve sisteme kendini adapte etm eye gayret eden sevgili okul müfredatımızın bize sunduğu yolun dışına çıkmak niyetindeyiz. Bizler bilimin, insanlığın ve kardeşliğin hüküm sürdüğü bir Siyasal Bilgiler Fakültesi düşlüyoruz. 10 \ fcv,- Sömürünün ufkumuzu çelik zırhlı duvarlarla ördüğü günlerden, bugün yeşil renkli dolarlarla prangalarını vurduğu günlere geldik. Bu vaziyette Mekteb-i Mülkiye dünümüzde tarihimizin bir gerçekliği, Siyasal Bilgiler Fakültesi ise bu günün bir direniş noktasıdır. Söylemimize kulak veren sevgili dostlar, Biz politik inekler olarak, koyduğumuz hedeflere yaraşır bir ferman okumak için buradayız. Bu gün Siyasal Bilgiler Fakültesi için en büyük bayramdır, kutlu olsun!... Derdimiz değildir redd-i miras.. Olalım dedik biraz kadirşinas... Velakin inek yine inektir, tüllab yine tüllab... Zaten tarzımızdır kendine has. SBF'nin kökleri, insanlık ile doğan, sanayi devrimiyle şahlanan, Marx ve Engels ile can bulmuş, Lenin ile iktidar olmuş, yüce proletarya ve siz diğer lümpenler. Gözünüzü dört açın, can kulağıyla bizi dinleyin. Biz ki siz diğer tüllabın oluşturduğu vahşi kapitalizmin sömürü yağmurlarına açmış olduğu sosyal politika şemsiyesiyle göğüs geren, tüllabın emekçileriyiz. Biz ki herkesi şemsiyemiz altında toplarız. Biz ki, siz, tüm insanlığa köle, mal, müşteri, kazanç, maliyet gözü ile bakarken; 1 Mayıs sabahlarının doğan güneşi proleterler olarak insana insan olduğu için değer veren Siyasal'ın gözbebekleriyiz. Maalesef, siyasalda her şey bizim varlığımız kadar mükemmel değil. Dinleyin ey tüllabın yüz karaları, dinleyin de bu muazzam fermandan bir ders çıkartın. i MALİYE Ey mektebin tüllab-ı sümsükleri, en düşük malları, Mal mal maliye m aliye maliye Acaba profesörünüz yok diye mi bu kadar malsınız? Mallığınızdan kurtulabilecekse Mülkiye, biz razıyız size profesör vermeye. Ülkenin hali malum; içler acısı bir durum, soyan soyana, halk döndü kırpılmış koyuna. Para politikası dersi ala ala, soygunculuğa mı özendiniz acaba? Sizi gidi vergi kaçakçıları, sizi gidi düzenbazlar, katsayısı yüksek mallar ordusu sizi. Adamakıllı tek dersiniz olan Sosyal Politika'ya edin ki devam; Biraz yürüsün bu kervan, yoksa bu mallıkla nasıl geçer zaman. Bir gün bir gün maliye Siyasala gelmiş prof yok Açmış bakmış sınıfı Maldan başka bir şey yok Tüllab-ı amele olarak, yine de düşündük sizi, Çoğalıp da üzmeyin diye bizi, geliştirdik politikamızı (Müzik - Kondom) İKTİSAT Ey turnusol kâğıdında bozarıp mâliyeyle aynı rengi veren geyikler. Sizi gidi mali şubeden çıkma, ekonomi politikten bozma, tam ikame mallar sizi. Piyasa koşullarına ayak uyduramayıp, Erdal Bank'ta veznedar olanlar. Dört yıl boyunca aldıkları matematiksel derslerden şikâyet edip de, dört işlem bile yapamayan, -ceteris paribus- veznede otururken Erdal Bank'ı batırmayı başaran üretim fazlaları sizi. IS-LM eğrisini Venn şeması ile anlatmaya çalışıp, sırf yalakalık olsun diye, fıkrasına gülünmeyen adam Onur Özsoy'a gülen normal mallar. Sınavda sorduğu soruyu derste çözemeyen, üstüne üstlük sorunun zorluk derecesini on üzerinden on iki deyip savsaklayan Onur Özsoy'dan aldığı istatistikle, kendi notlarının bile medyanını hesaplayamayanlar. Yetmezmiş gibi, oyun teorisini zat-ı şahaneleriyle tenis kortunda uygulamaya çalışan Thatcher-Reagan çocukları sizi! İktisatın boynuzuna Erdal mı konar Bu bölümden Onur gibi prof mu çıkar Yanıma gel yanım a da yanı yanı başımaaa Şu gençlikte neler geldi geyik başınaaa Piyasayı ayakta tutan bir görünmez eliniz varmış. İşte onu bulduk. Görünmez eliniz işçinin cebinden çıktı. Görünmez eliniz Robin Hood'u yanlış anlamış. Yoksuldan alıp sermayeye vermek sanmış. Sizi gidi tüllab-ı hırsızlar, hak yiyiciler, mendebur suratlılar, Erdal'ın ren geyikleri, mektebin açgözlü cambazları... TELLAKLAR Sıra geldi Koyun-ül Karahanoğullarına... Dinleyin Mülkiyenin gözbebeklerinin söylediklerini. Eğer tüllaba gösterdiğiniz çirkefliği, çamurluğu boyunduruğu altında olduğunuz Karahanoğulları'na gösterebilecek cesarete sahip olabilseydiniz belki de 7. kez aynı derse girmezdiniz... Duyduk ki; idare sınavlarınız bölümün pilav gününe dönmüş... Bu arada ferman ekibiniz çıldırmış diyorlar... Duyduk ki fermanı yazarken EYE OF THE TIGER dinlemişsiniz. İktidar sandığınız çamurluğunuzu kerameti kendinden menkul tüllabınızla şanı büyük Siyasal'ımızın duvarlarını rezil rüsva eylemişsiniz. Ama biline ki güneş balçıkla sıvanmaz.Bu hırsla bu mektepte yaşanmaz... \ 11 fc-. SORU: Adana'da 200 öğrenciyi zehirleyen sütlerin sizin bakkaldan dağıtıldığı söyleniyor. Ne söyleyeceksiniz bu konu hakkında? Bizlereeee Beste yapıyorsun hiç düşünmeden Cevabın gelecektir beklemeden YazıyoruL.yavaştan ve derinden Sizlereeee Küfür etmeden yapıldı bu beste, Hoşunuza gitse de gitmese de Yanındaki bakkalla otur dinle (Tezahürat) ERDAL BAKKAL: Bu halka iyilik yaramıyor! Ne var yani sütler 2005'e aitse. 2005'de çıkan şarkıyı hala dinlemiyor musun nankör halk! Yapınca ne geçti ellerinize Çalışmayla uğraşmak ne haddine Gidip çalışın finallerinizeeee ERDAL BAKKAL: Yavuz'la İsmail'in halt yemesi ya o. 5 liraya kadar olan para üstleri yerine, onlara sakız verdiğim için öyle diyorlar,terbiyesizler... Yönetim bilimi, Türk Kamu Yönetimi, Yönetim Yönetimi, Yönettin mi Yönetimi, Yönetim Psikolojisi, Personel Yönetimi... Deyu deyu yönetmez hale geldin ne diriyi ne ölüyü.... SORU: Biraz da özel yaşantınızdan bahsedelim, en büyük hobiniz nedir? işte sizin yönettiğiniz ülkenin hali belli, söze gerek yok! 10 Şubat 2012 ; Sevgili veresiye defteri, dün akvaryumun önünden geçen sarı kedi bugün de geçti. Yüzü biraz asık gibiydi, sanırım canı sıkkındı. Bugün yine kimse veresiye teklif etmedi. 4 Mart 2012 ; Sevgili veresiye defteri; bugün Nurten eve çağırdı. Apar topar koşturdum önemli bir konu var dedi. Beni boşayacak sandım ve ağlam aya başladım. Sonuçta bu bakkal halimle beni ondan başkası beğenmez. Benden başkası var sanmıştım. M eğer çalışmak istiyormuş. Bu arada sarı kedi bugünlerde biraz huysuz. Kapının önüne koyduğum sütten içmiyor. Küsmüş bana galiba. (Yukarda Allah var Korkmaz mısın? - Müzik) Hamama giren terler,anladık. Ama mektep de hamam değil ki bunu hiç anlamadık...Ovv tellak geçiyor... Sizi gidi peştamal püskülleri, ter gözenekleri, göbek taşı bozmaları... Ey tüllabın saçma ahalisi! Dinleyin, cahilliğiniz sınıflardan taştı kulağımızı aştı da fermana yanaştı... Dinleyin de azcık öğrenin... STK nedir bilmiyormuşsunuz... STK'yı duyunca "o neydi kız" diyormuşsunuz. Dezavantajlı grupları kamu personeli sınavını kazanamayan tellaklar sanıyormuşsunuz.Tellak-ı reziller, rezil rüsvalar.... BAKKAL Şimdi sıra geldi tüllab-ı şeye,neydi adı? Boş beleş,saçma sapan,olsa ne olur olmasa ne olur bölümüne (Bakkal Bakkal Bakkal) Sizi gidi parası çıkışmayınca kantine sakızla ödeme yapmaya çalışan bakkal bozuntuları.Sizi gidi çikolata markası tasarımcıları.Şirazesi kaymış,kantarı kaçmış,terazisi hileli,yoğurdu ekşilileri! Verme veresiyeyi yoksa dinlersin bu sesi.... (Çilli Bom -Müzik) İşlettiğiniz işletmelerde işçilerin hali malum. Lafa gerek yok! İflas edince "sosyal politika yaptım halkı doyurdum" diyen çakma sosyal bilimciler sizi... Sizdeki dönüşüm gözümüzden kaçmadı.Siz ki eskinin küçük sermayedarı, yeninin büyük mükellefi olmaya soyunmuş kaldırım kozalakları.Hele dönüp bakın bir de şu işletmeye, soyunmuş bizi işletmeye...Forbes'u göğsüne kapak yapan bakkal, dağdan inmiş sürüyle çakal... Amele tüllabı sizin bölüm birincinizi buldu. Hadi iyi dinleyin de bir şeyler öğrenin kulpu kırık çaydanlıklar... (Erdal Bakkal) SORU: Hatırlayacağın üzere Abdüllatif Şener devlet bakanlığı döneminde "her Mülkiyeli biraz komünisttir." demişti. 2012 İşletme bölüm birincisi olarak sen bu konu hakkında ne düşünüyorsun? ERDAL BAKKAL: Ne sağcıyım, Ne solcu... Bakkalım ben bakkal... SORU: Sizin için küçükken kumbaraya düştüğünüz söyleniyor. Bu yüzden mi bu kadar paragözsünüz? ERDAL BAKKAL: Veresiye defteri tutmak. Evet, isterseniz içinden birkaç sayfa okuyayım; SORU: Okul yıllarındaki en büyük sosyal aktiviten akvaryumda çay içmekmiş. Senin için çay muhabbetlerinin de güzel olduğu söyleniyor. Bu konuda ne söyleyeceksin? ERDAL BAKKAL: Çay Erdal Bakkalla içilir. Erdal Bakkal! SORU: Artık mezun oluyorsunuz. Son olarak bölümünüzdeki arkadaşlarınıza söylemek istediğiniz bir şeyler var mı? ERDAL BAKKAL: Gizli numaradan çağrı atan sevgili bakkal arkadaşlarım! Kafanıza ulaşmak için yarım şişe Domestos'u tinerle karıştırıp içtim, yine de fayda etmedi... Mülkiye'de zekâya tepki olarak doğmuş gibi bir haliniz var. Bıktım ya sizden bıktım bıktım (!) İşletme bölüm birincimizi alkışlarla uğurluyoruz! Bakal sapıttı Business'a dayandı Bugün de sabancıyı göremedi Canı sıkıldı Amanın Canı sıkıldı Serm aye bakkaldan Karı havadan bi yolcuk uçsan şaşkın bakkal Business dass'tan Amanın Business class'tan Amele tüllabı size hayallerinizi süsleyen business class'a çıkmanız için sosyal politikalar üretti.... (DOBRA KADIN) Bana bak bakkal; ayağını denk al.İçini dışını bir tutacaksın, kârını maksimize etmek için veresiye defterine daha fazla sıfır 12 \ atmayacaksın.Bu kafayı veresiye defterinden başka şeylere de çalıştıracaksın.Daha fazla esnaf muhabbeti yapmayacaksın. Kantini esnaf lokantasına çevirmeyeceksin. Derslerim zor diye kimseyi kandırmayacaksın... işçinin ekmeğine göz dikmeyeceksin. Çırak diye çocuk işçi çalıştırmayacaksın. İşçilerinin sigortalarını yaptıracaksın. Yanardöner olmayacaksın, o teraziyle oynamayacaksın. Pirince taş katmayacaksın. Sosyal bilim okuyorum diye geçinmeyeceksin. Hem yandalı kim ne zaman bilim yapmış la... ZÜPPE Şimdi sıra geldi kendini aristokrat sanan burjuva bozuntularına... Tercümansız İngilizceni "W hat can I do sometimes? Big change and Big okazyon"dan ileri gidemeyen monşer bozuntularına... Bordeaux şarabı diye köpek öldüren şaraplarını içen, ortamda "margaritadan şaşmam" diyip gizlice rakı diplerini fondipleyen, Rihanna dinler görünüp Ankaralı Namık'tan vazgeçmeyen zemindeki kaygan paspaslar, gıcırdayan apartman kapıları sizi... "What's your problem man?" Sizi gidi küreselleşmiş dingiller sizi... Küreselleşme ayağına işçinin kuru ekmeğine göz diken ne iclüğü belirsiz tüllab-ı zırtapozlar. Esnekleşme ayağına orta sınıfı yoksula, yoksulu da ölüye çevirdiniz. Yalnızca memleketteki işçilere değil tüm dünyadaki işçilere göz diktiniz. Sonra da " Biz dünyanın içine ettik, gelin düzeltin" diye uluslararası sosyal politika dilendiniz ¡reziller sürüsü... Sosyal politikayı esnekleştire esnekleştire işçilere yoga yaptırdı bilseniz a dostlar; bölümün adını insan kaynaklarına çıkardı herhalde, asistan almak için açıyor stand, kim diye sorarsan...MÜGE ERSOY KART Çocukluk aşkı Taylor'u postfordizmle aldatan, Marks'la flört ederken postmodernizmin cazibesinden kendini alıkoyamayan...Her çiçekten polen alan lâkin, bal yapmayı bir türlü beceremeyen kraliçe arı..İLKAY SAVCI (Çapkın Kız - Müzik) Dünyayı gezdiği halde kendine uygun gömlek bulamayan, sigara dumanından hazzetmeyen, işçileri sömürenin ensesinde boza pişiren.Latin Amerika'yı alt üst edip Küba'yı pek beğenmeyen.Gerek her şubeye bir; MEHMET ALİ ŞUĞLE Leydi Gaga dinler, Apple kullanır, Türkiye ekonomisini böyle kalkındırır. Dersine geç kalanı süründürür. Kim diye sorsana... ŞERİFE ÖZŞUCA O bizlerin sınıf annesi, o sosyal güvenliğin kadın sesi, ne kadar bireysel emekliliğe mecbur bırakılsa da, o bizlerin ve dekanlığın bir tanesi...ŞENAY GÖKBAYRAK Kadın çalışmaları, enformalleşme, emek göçü deyince akla o gelir. Düşük notuyla korku salaaaaaaan! GÜLAY TOKSÖZ Mango'da indirimi de yakalayam adın züppe Sen ona kandın züppe Hele hele yandın züppe Şimdi geldi Ray-ban'ın da zamanı da züppe Tak takıştır züppe Sür sürüştür züppe Paris'e de gitmek ister gitmek gidemez de züppe Kenya'ya gitsene züppe Kongo'ya gitsene züppe Diplomatlık anlayışı grand tuvalet giyinmekle olmuyor..Zira temsilciniz Ahmet Davutoğlu kendini Obama'nın kankası sanıyor..Bölümünüzün marşını da bulduk. Açın dinlesinler! (Hello Obama,Welcome to Presidensi-Müzik) Hocalar Ostim'de işçilerin sağlığı ondan soruluyor, merdiven boylarını tüllaba hesaplatıyor, projeksiyonun saltanatına inat tepegözün asaletinden vazgeçmiyor, sosyal güvenlik deyince akla o geliyor, aileden kalma enstitüsüyle gönüllere taht kuran...GÜRHAN FİŞEK Keynes'i vakitli öttüren, Proudhon'u liberal eyleyen, anarşizmden zinhar uzak duran, Stalin'le fikir birliği yapan, değişmeyen, değişemeyen, değişime direnen, kalıbına sığmayıp ulusal kanala ekran yüzü olan, milli iktisadın yılmaz savunucusu, laiklik neferi post Marksist, neokemalist, seküler sendikacı... ALPASLAN IŞIKLI Bölümün adı ile mutabık ders işleyen, Fransız usullü, Amerikan güdümlü, neoklasik sendikacılık anlayışı ile (Neoklasik sendikacılık ne?) çağa ayak uyduran, Paris Moda Haftası'nı Siyasal'a taşıyan...BERRİN CEYLAN ATAMAN Facebook'un politik yıldızı, kadın haklarının erkek savunucusu.Siyasalın fotojenik Beethoven'i, sınav kâğıtlarının korkulu rüyası.O sosyal politikanın bölüm başkanılŞimdi on dakika düşünelim... şşşşş..Sorusu olan yoksa...AHMET MAKAL Bütün dönemi son derse sıkıştırmayı beceren, feminizmi içselleştiren, öğrencilerini seven velakin erkeklerden pek haz etmeyen...FATMA YILDIRIM Sorcam sorcam der sormaz, adaylığını koyar olmaz. Ama onu kalbimizden kimse çıkaramaz. Gerekirse tüm tüllaba ders verir. Ücreti de notu da en adil o verir.ODTÜ'den Siyasal'a bir güneş gibi doğdu... SEYHAN ERDOĞDU \ 13 G6V İK .H A K 1 F£P^MXNI (Karayip Korsanları Jenerik m üziği eşliğinde) İktisat FORAAAAA!!!!!!!!! DESTUURR! Sezaileri! Mekteb-i Mülkiye'nin emek hırsızları, kısacası Amele Tüllabı! Dört sene boyunca her telden çalan amma velakin hiçbir konuda tam uzmanlığa erişemeyen lüzumsuz bölümün, lüzumsuz mensupları! Hala anlamadınız mı, sizin burada yeriniz yok! Daha ayni-nakdi yardımı kavramadan sosyal yardım paketi hazırlamaya çalışan, yaptığınız paket de iftar paketi kampanyasından ibaret olanlar, sadaka bağımlıları, dilenci bozuntuları. , (DİLENCİ AMELE - SADAKA DİYE ALTIN ATMA) Sizin 1 Mayıs'a katılacağınızı duyan sendikalar 1 Mayıs'ı iptal etmek zorunda kalacaklardı. Allah'tan lümpenlik damarınız tuttu da Alternatif 1 Mayıslarla Ceceli Konserlerine katıldınız, ne de olsa çağdaş toplumun arasına karışamayan kişilik bozukluklarısınız. (KÖTÜ GÜLÜŞ) Mekteb-i Mülkiye-i Şahane'nin pek münevver ve mücehhez beşerleri, Erdal'ın aslanları, irian'ın yiğitleri ve Ahmet Haşim'in, okumaktan bir gözü zayi olmuş neferleri, İktisada girmiş, Mikro ve Makro cephesinde cenk edip doymamış, oradan paranın ve dahi mâliyenin politika semalarında zaferleriyle gürlemiş, siyaset bilimini iktisadıyla madara etmiş, diğer tüm bölümlerin hamisi, altyapısal Mülkiye'nin üstyapısal piri, Nobel'in layık olduğu aziz-ül latif iktisadın altın nesli!. .(VUHUU!). Pokemon, Digimon ve Hegemon zırvalarına diplomasi mesleğini tedris ettirmiş, bununla da yetinmemiş cebr-i alayı ilimden sanata indirgemiş, aritmetik bilgisiyle Laplace'ı ve Gauss'u kendine hayran bırakmış, Taylan'ın alın terinden feyz alıp, ilm-i feylesofyayı Yalçıntaş pirinden, Şanlı mazisinin muzafferiyetini Baskıcı'dan talim etmiş, (HELAL!) Beynelmilel münasebetlerin zerafetlerini Ferda Hatun'un azmiyle bünyesinde cem etmiş, Lagrange ve intibak mekanizmalarını Haşan Şahin'in üstün gayretiyle zikri melekelerine kazımış, diğer cahil cühela bölümlerle olan münasebetlerini matrakçı Feridun'un manzumeleriyle birleştirip gönül eğlendirmiş, ve dahi data setleriyle SPSS'i rahlemize taşıyan sadr-ül azam Onur Özsoy'dan inovasyon pazarını hatmetmiş, Hatun-i İktisadi nazariyeleri Panter-ül Emel kulundan zikretmiş, İktisadi palazlanmayı şahsına münhasır bir statik vaziyette Eres ailesinin medar-ı iftiharı Benan'dan icra etmiş, finansal piyasaları Dedem Korkut Selim'den koşularla zeng eylemiş, kese kese akçelerin nazariyesini ve dahi siyasasını Akçağlayangiller'den Anıl Hatun'dan hatim etmiş, yetinmeyip üstüne modern ilimlerden oyun nazariyesini Latin Prensesi Oya Safinaz Santes Erdoğdu Birdane de Souza'dan zevkle neşretmiş! Nakli nihai de bulunduğu iktisat nazariyesindeki ilmi yeterliliğini gösterdikten sonra, diğer mekteplere ve iktisadi melekesi bozuk diğer Tüllaba Emrah ve Aykut Pirlerini yollayarak Mülkiye Mektebini ve diğer mektepleri irşada boğmuş bir neslin evlatları..(VUHUU!). Geyikhan Tüllabı, Mevcudiyetin daim, Saadetin baki olsun. (Amin!) Sıra geldi hamisi olduğumuz eziklere! ÇEKO Eyyy Mekteb-i Mülkiye-yi Şahane-i Al-i Osmaniye'nin inovasyon çağında sapsız kürek-çekiç-kazması ile iş yapmaya çalışan beceriksiz Çeko Sapiensleri! Kerpetenle kargaburnunu ayıramayan, sarı baretini moda diye her daim başının üstünde tutan, amele rüyasını SATISFACTION klibinde yaşayan, politikanın asosyali, sendikanın apolitiği, emekçinin düşmanı, emek üstündeki asalak ekosisteminin baş sömürücüsü, Robert Ovven'ın kanlısı, emek değer teorisinin değersizleri, birincil çelişki olan emek-sermaye çelişkisinden nemalanmaya çalışan komprador uşakları, şuursuzlar, tatsız tuzsuz inek silsilesi, maksadını aşan Çiko yığınları, Büyük Buhran'ın Halil Ölmüş ama gömülmesi unutulmuş cesetten ibaret beşer vücutları, mektebin huzurunda hesap veremeyen ve bu yüzden Araf'ta kalmış kayıp ruhlarınız yüzünden, varlığınızı ruhsüzluğu ruh edinerek idame etmeye çalıştınız. E normal tabii, günahınız çok ne de olsa; teni esmer ama ruhu sarışınlar! Duyduk ki, kayıp ruhunuzu bu azaptan kurtarmak için arar olmuşsunuz,'çareyi Yalçın Abi'ye başvurmakta görmüşsünüz. Sizi bu dertten kurtaralım, kayıp ruhunuz Nihat Doğan'ın ruhu önünde diz çökmüş, tövbe istiyor tövbe! (NİHAT DOĞAN TAKLİDİ) Okulda toplu halde dolaşmakla örgütleşmenin sağlandığını düşündünüz. Normal tabi, varoluşu 24 Ocak kararlarına dayanan, AB standartlan ile kendisine katma değer katmaya çalışan, buna rağmen istihdam yaratmak için uydurulmuş bölümden başka bir şey değilsiniz. Ne de olsa Kamu Erektus'ların tamamlayıcı mallarısınız! Hazır laf mal oluşunuzdan açılmışken mallığınızdan örnekler verelim madem: (OOOH) Yapışkan ücretleri tutkal fabrikalarında aradınız da ne oldu? Buldunuz mu zibil hergeleler! Bölümlerinin adının tam halini okul bitince diplomalarında gören reziller, ne okuduğuna dair soru sorulduğunda cevap verecek bir şeyleri olmayan acizler, YÖK artıkları, Mekteb-i Mülkiye'nin yüz karaları! (ARTIK AMELE-ACİZ AMELE) Kafanıza moda diye geçirdiğiniz o sarı baretle anca işçi sınıfını aşağılayan kafası ufak, kolları büyük resmin prototipini oluşturuyorsunuz. Kendiniz gibi mi sandınız emekçileri, evrimini tamamlayamamış kuyruklu ameleler! (KUYRUKLU AMELE) Kömür madenlerine yaptığınız gezilerde, Züppeyun'dan özendiğiniz moda adlı tüketim çılgınlığı bozuntusu kılıklarınızla emek kesimine ne anlatmaya çalıştığınızı kendiniz dahi kavrayamadınız. Beyaz yakalı olmaya çalışsanız dahi ücretli emek olarak kalacağınızın farkında değil misiniz acaba şaşkınlar! (şarki: ERKİN KORAY ŞAŞKIN) Bütün derslerinde "sosyal" adı bulunduğu için kendini sosyal zanneden asosyal varlıklar sizi, kamuda ya da özel sektörde istihdam bulamayınca Çalışma Ekonomisi'ni Ev Ekonomisi ile karıştırıp kendini izdivaç programlarına atanlar, Psikoloji, Ekonomi gibi ulvi derslerin önüne çalışma kelimesi getirince yeni bir bölüm olduğunu zanneden fütursuzlar! Ahmet Makal, kulislerde "Biz bu Çikoları yaptık olmadı, GDO da kattık yetmedi, kabartma tozunu da ekledik yine de elde var sıfır" diyerekten konferanslar düzenleyip sîzleri taşra üniversitelerine kaynaştırma öğrencileri olarak alınmalarını söylüyormuş! (vuhuuuuuüü) Duyduk ki okuldan mezun olunca iş bulma sürenizi emeklilik yaşınızın yarısına indirebilmek için Cebeci Cami'nin yollarını aşındırmışsınız. Hiçbir şeyi tam yapamadığınız gibi abdestinize de sahip çıkamamışsınız da abdesti kaçınca başkası yapmış gibi namaza devam etmişsiniz utanmazlar! Nohut kadar beyinlerinizle şanlı Geyikhan tüllabının derslerini geçmeye 14 \ / çalışıp da geçemeyip, kitapları tuğla zannedip kocaman baretleriyle kendilerini korumaya çalışanlar, ah garipler ah! ANFİNİN İÇİNDE KOKUN VAR SENİN (Şarkı: Sordum Sarı Barete) ZORUNDA MIYIM? SORDUM SARI BARETE ZORUNDA MIYIM? İÇİNDE BEYİN VAR MI? SORDUM SARI BARETE İÇİNDE BEYİN VAR MI? BARET EY DUR GEYİK BABA HEPSİ GEYİKHANDADIR BARET EY DUR GEYİK BABA HEPSİ GEYİKHANDADIR Geldik mektebin fason mallarına! MALİYE Evrimin ilk aşaması, nam-ı rezil mal-anderthaller, Ocham'ın usturasını epilasyon probleminizin çözümü olan Akif'in usturası sanan mental bozuklar, maymundan bozmalar, sosyal bilimlerin akraba evliliğinden olma bölümleri! (Korunmasız Maliye) En yakın akrabalarınız Kamu Erektus ile beraber iktisadi rasyonalite kazanmak için almış olduğunuz eğitim sırasında mikro düzeydeki beyinciklerinizle makroekonomik dengeleri sağlayabileceğinizi düşünen mektebin yanlış akademik MALLARLA YAŞAMAK ZORUNDA MIYIM? MALLARLA YAŞAMAK ZORUNDA MIYIM? Tvvitter'in Beyinsiz Adamları! Arbitrajın mal üstünden değerleri! Bütçesi dengesizler, Keynes'in mal piyasasındaki dışsal değişkenleri! İçsel büyüme modellerini içinde büyüme sananlar, kendilerini rasyonel sayıp hayattan hiçbir rasyonel beklentisi olmayanlar, dolaşımda para olmayınca eli ayağı birbirine dolaşanlar. Dört sene boyunca kıt kaynaklarınızı yönetmeyi bir türlü öğrenemediğinizden profesörsüz kaldınız. E sizin gibi iktisat sınavında grafik çizip eksenlerin neyi ifade ettiğini, hocanın yorumuna bırakan eksik akıllıları kim ne yapsın? Acizliğinizi arama motorlarında profesör arayarak gidermeye çalıştınız olmadı, sarı sayfalara ilan verdiniz, kimse yüzünüze bakmadı! Telefonda 118'li tüm hatları aradınız da ne oldu iğrenç telefon şakaları! Kalktınız kokoreççi profesöre dahi bize hoca ol diye yalvardınız, adamcağız mallığınızı görüp de sizi Allah'a havale etti. En sonunda Yalçın Abi'ye kayıp profesör için başvurdunuz. Sizi Yalçın Abi bile kurtaramaz! Geçmişte TMSF'ye devredilen bankaların veznedarlarının %99'unun maliye mezunu olduğunu biliyor muydunuz? Devletin gelirini giderini birbirine kattınız, vatandaşın cebini deşip varını yoğunu sömürdünüz! Vergi kaçırarak şaibenin dibine vurdunuz. Naylon faturacılık, hayali ihracatçılık ve hortumculukla gurur duydunuz! (BAHÇELİ-HORTUM konuşması: "Onlar kendilerine bağladı hortumu kendilerine... " - " Ne hortumu! Kanalizasyon borularını bağladılar!") Hele ki sözlükte boşuna Tahsildarların karşılığına alımcı yazmıyor, alışınız iyi mideniz geniş, tükürsek suratınıza yarabbi şükür diyecek kadar yüzsüzsünüz. Bu alışınızla anca elektrikli süpürgelere ilham olursunuz! Hadi mal dengesini arz yönlü arttırarak bozdunuz, bari talebiniz bi halta benzese. Marjinal toplumsal faydaları sıfırı tüketen piyasa aksaklıkları, sizi gelir esnekliği 1'den küçük kalmış düşük mallar! Talep eksikliğine neden olan zibiller, ikincil piyasalara dahi konu olamayan ikinci el mallar! KALİTESİZ, NİTELİKSİZ, SIFATSIZ, SOYSUZ, YETERSİZ, ŞEKİLSİZ, FUTURSUZ MALLAR ! KALİNKA MALİYE politikasının en bariz örnekleri, yatırım deyince dahi aklınıza yorgan-yastık-masa altı gelen libido doyumsuzları! Öznesi olduğunuz alanlarda dahi yüce iktisada ancak bölümünüzün ilk hecesi ile konu olabildiniz. (MAL-MAL PİYASASI-MAL DENGESİ-MAL ÇEŞİTLERİ-MAL MAL MALİYE) Yetmedi, öznesi olduğunuz mallığı o kadar benimsediniz ki, Siz Bulyonizm'i Knorr tavuk bulyonla karıştıran, Monetarizm'i din zanneden, Ramsey Kuralı'nı alışveriş merkezlerinde, Enflasyon Canavarı'nı Van Gölü'nde arayan, her daim hesap makinesiyle gezen, hesap makinesini dahi kullanamadığı için yanlarında abaküs taşıyan, ancak gene de parmak hesabından şaşmayan sayısal zeka özürlüleri... Üniversiteye giriş için yaptıklarınız tercihlerin sonucu açıklandığında, her zaman yüce iktisadın altına yazdınız bölümünüzü!.. Azalan marjinal zekalarınızla tam rekabet piyasasında bile tam bilgiye ulaşamayıp, asimetrik bilginin sebep olduğu cahil cühelalar olduğunuzu kanıtladınız. Mental bozukluğunuzdan kaynaklanan böbürlenme duygusu sayesinde kendinizi Yüce iktisat'ın ikamesi sandınız da ne oldu? İdare-i şuranın sizin bizlerle aynı zeka yaşına, aynı yeteneğe, ve görüşe sahip olmadığınızı anlamasıyla rağmen, üst dönemleriniz bizim alt dönemlerinizle aynı dersleri almasına rağmen kalmadınız mı? İktisat dersleri almaya çalışıp bir türlü geçmeyi beceremediğinizi cümle aleme gösterdiniz! (Şarki: Dilberay - Zorunda Mıyım?) HER SABAH MEKTEPTE İŞİN NE SENİN? HEP SENİ GÖRMEK ZORUNDA MIYIM? Eyy Mektep, biz Übermensch iktisatçılar olarak seni bu dertten kurtaracak mal politikasını açıklıyoruz. Ne de olsa maldan anlıyoruz, mâliyeyi konu ediniyoruz! Bir nevi seni bu mental gelişim bozukluğundan kurtaracak reçete say bunu. Baktık, MEB-YÖK-ÖSYM ortaklığından yarattığın bu talebi olmayan mal fazlalığının Azalan Verimler Kanunu'nun ispatı olduğunu ve Say kanunu işletemediğini görememişsin. Normal tabi, "her malın piyasası vardır" varsayımını anlama yetisinden kıt kadınlı-erkekli mal-anderthaller akvaryumda piyasa yaparken kimse iplemedi de ondan! Anlayacağın bu mallardan fayda yok, ama maliyet çok... Sana tavsiyelerimiz şunlar: Bir! Kar amacı gütmeyip sürümden kazanmayı bırak! iki! Bu defolu malların üretiminden kıs! Üç! Bu değersiz mal güruhu için salak gibi değer üstünden dolaylı vergi almayı kes! Dört! Doğrudan mal başından vergi al. Beş! Dışarıdan gelecek mal ithaline karşılıkta spesifik engelleyici tarife koy! Ve son olarak bilim dahi olamayan konulu bölümün faaliyetlerine son ver! (Şarki: Göksel- Baksana Talihe! [Mal kısmı vurgu ile söylenir]) Geldik Şimdi Bim Poşetlerine (Bim poşetleri şişirilir ve patlatılır) Bakkal Ey canlılar dünyasının ilkel varoluşları, bakkal lakabına bakakalan primatlar, mektebin stok bağımlılık oranını arttırmış, borsada dip çizgiyi görmüş, ellerinde kalan adi hisseler yüzünden zarar edip icralık olmuş, ortaklığı dahi belli olmayan ticari işletme bozuntuları, kendi bastırdığınız tshirtlerin üstündeki borsa verilerini dahi anlamadınız da gelip Tüllab-ı Geyikhan'a sordunuz! (Kötü Gülüş) firma teorisinin yüz karaları, batık maliyetli ciro edilen özünü kaybetmiş kaynak budalaları, kredi notu yatırıma elverişsiz olanlar, fason üretim kralları, ev içi üretime bağlı ilkel piyasa aktörleri, ekonometrik modellerimizin hata terimleri, input-output 15 \ 6i,dengesizleri! 3. Dünya malları, Çin malları, rezervsiz dışa bağımlı yetersizler, kefilsizler, düşük vadeliler, KDV indirimleri, bakkal bozuntuları... Pek üstün bir iş sahibiymiş edasıyla ortalıkta gezinen diplomalı ofisboylar, mektebin kantininde kahvenin sadeyle sütlüsü arasındaki maliyet farkının analizini bile yapamayan vasıfsızlar, iradı at sanıp hipodromda arayan üretim hataları, Cobb-Douglas'ı Michael Douglas'ın ikizi sanan kültürsüz mantarlar, Örümcek Ağı Teoremi'ni kiriş köşelerinde arayan , gölge fiyatların en yüksek değerini de güneş batarken olacağını düşünen biçareler! Sizi gidi yan sanayi ürünleri, ortalık malları, Fisher denklemi'nin beklenmeyen enflasyonları, kuru düşük rekabet politikaları, IMF politikalarının asalak yüzleri, likidite tuzağına düşen sefiller, makroyu market, Ricardo'yu futbol yıldızı, Phillips'i TV markası sanan mektebin yüz karaları, cari Şimdi sıra hamam kaçkınlarında!!! Kamu: Mektebin ergen beşeriyeti, sabunu şampuanı sulandırıp sulandırıp kullananlar! Derslerde fordist üretim biçimini anlamayıp bunu fordculuk sanan, sonra da otobüs, konser ve bilumum nefes alan şahsiyetin bulunduğu ne kadar mekân varsa hepsinde bunu pratiğe dökmeye çalışan mektebin magandaları, hastanede dahiliye diye zühreviyeye giden libido düşkünleri, üreme engelli, hormon mağdurları sizi, adaletin simgesi Themis'i dahi konulu hayal dünyanıza aktris yapan idari yargı kaçıkları, aşkı sadece fetiş boyutunda yaşayan damacana sevdalıları, federasyonun açıklamalarından dahi tatmin olabilen, kendini tatmin etmek için Adam Smith'in görünmez elini dahi araç olarak kullanan düz duvar tırmanıcıları, deyin bakalım kedilerin bile mart ayı varken kamuların nesi var nesi? Bir elin nesi var, iki elin sesi var Teselli şarkınız "No vvoman no cry"ı yıllarca "Kadın yoksa gözyaşı yok" olarak tercüme ettiniz. Haminiz Geyikhan şarkının gerçek anlamını açıklıyor. "Ağlamayana Kadın Yok" Yazıklar olsun ki Bob Marley Reyiz'in kemiklerini sızlattınız. (Şarki: Bob Marley- No Woman, No Cry) (Nuri Alço müziği) Abazayım diye diye Sarıkız'ı boynu bükük bıraktınız. Bakın ne oldu şimdi? Sizin yüzünüzden idare-i şura önlemler alıyor inek bayramına: Yeni çıkan kanuna göre Abazan Tüllabı Sarıkızın arkasından yürümeyecek. Siz ki Mekteb-i Mülkiye'nin sayısal zekâsı kıt, vicdanı kıt, zikri kıt abazan imparatorluğu sizi. Hesap makinelere error verdirenler, abaküsün kullanım kılavuzunu kaybedince eli ayağına dolaşanlar, notlarına bakmak için OBS şifresini 123456 belirleyip unutmaktan korkan ah yarım akıllılar ah... işlem açıkları, Pareto Optimumu'nun optimal olmayan değerleri. N Veresiye defteri ile kafası karışmış, kabaran yevmiye defterleriniz ile dudağı uçuklamış ucubeler. Sadece yevmiye defteriniz kabarsa yeridir. Sinekli Bakkal'ın özneleri, siz işletseniz, işletseniz telefonla anca bakkalı, manavı işletirsiniz kötü telefon şakaları sizi. Pazar bilgisi sosyete pazarlarından öteye gidemeyen dar görüşlü talep düşmanları, pazarlama yetisi doğuştan var olmayan içi boş tezgâhtarlar! Sadece teorisiyle kaldığınız pazarlama birikiminize güvenerek anca kapı kapı kap-kacak, metro köşelerinde ve eczanelerde kozmetik ürünleri satabildiniz. Sanki bunlarda başarılı olmuşsunuz gibi üstüne kalkıp televizyonlara çıkıp BAL SAT(AMA)MAYA başladınız. Bu ne rezillik bal deresinin eşantiyon polenleri! Sırf havası olsun diye business dass uçak bileti aldığınızda, diğer yolculardan tek farkınızın bir portakal suyu olduğunun farkına varamadınız daha. Bu kafayla Cem Yılmaz'a çooooook konu olursunuz! Business class koltuklarının neden geniş olduğunu bizzat Cem Yılmaz anlattı size. Yönetim ve organizasyonla ilgili aldığınız permütasyon sonucu kredi doldurmaya yarayan derslerinizi, anca halı saha organizasyonlarında pratik ettiniz. Tezgâh üstünü geçtik, tezgâh altı piyasalarda dahi etkin olamadınız. "Ne sağcıyım ne solcuyum, bakkalım ben bakkaaal!" zihniyeti ile ne etliye ne de sütlüye karışıp Mekteb-i Mülkiye'de okumanın hakkını veremeyen ezikler sizi. 18 yaş altına sigara satan acizler, tekel bayilerde yaptığınız stajların etkisi ile LM eğrisini Philip Morris'in türettiğini sanmaya devam edin. (Şarki: Ezginin Günlüğü: Sigaramın Dumanı) Sizi gidi botanikte takılıp başkalarının konuşmalarına kulak misafiri olan, ders programları-sınav takvimleri hakkında konuşmalarınızla siyaset yaptığınızı sanan bre cahiller! Derslerinin çok ağır olduğundan yakınıp en zor derslerinin muhasebe olduğunu söyleyen zırtapozlar sizi! Özsermayeyi veresiye verme sanıp negatif çıkaran bakkal kuruntuları, gelin de Ulu Geyikhan Tüllabı'nın hepsini AA ile geçtiği derslerde size özel ders verelim. 16 Mevlana'nın hoşgörüsünü dahi kendi amaçlarınıza alet ettiniz, politik duruşunuzu 'ne olursan ol gel, nefes al yeter' propagandasıyla ifşa ettiniz. Apolitikliğin dibine battınız, bu yüzden politik hayatınızı sanal âlemde sürdürürsünüz Klavye entelektüelleri, copy paste doktrinler, postmodern zamanların fırsatçıları, Machivelli'nin Freud'dan olma torunları. Sıra geldi okul içindeki minik abazan teşebbüslerine: Züppenin kokana kızlarının peşinde koşup idolleri Orçun gibi "HEPİNİZ BENİM BEBEKLERİMSİNİZ. ASLINDA ÖPÜŞEBİLİRİZ" deyip yüz bulamadanız değil mi? Elleri gibi beyinleri de nasır tutunca abdesti almaya ayaklarından başlayan münafıklar. Siyaseti kahvelerde ve mahalle aralarında "ne olacak bu memleketin hali" tadında öğrenip gerçek hayatta dikiş tutturamayanlar. Gidin de üstadınız Adnan Oktar'dan biraz feyz alın, belki Kamu Erektus zihniyetinden sizi kurtarıp, abazanlığınıza çare olur. (ADNAN OKTAR TAKLİDİ): Şimdi o tellak münafıklarını çatır çatır çatlatalım bakalım. İktisadın Kızları Ulu Geyikhanı seviyor musunuz?" (Sorusuna "Eveeettü" Yanıtı aldıktan sonra) Maşallah, maşallah!! , şimdi o Tellak münafıkları ne olmuştur biliyor musunuz? Böyle sünger gibi içe çöküp kavrulmuşlardır! Ey kendini ilmi şahanemiz Mülkiye'mizin efendisi sanan sözde eşitlik yanlısı tuvalet terlikleri, 4 yıllık eğitim hayatı boyunca Tanzimat Fermanı'yla Sened-i İttifak arasındaki farkı ayırt edemeyip mülakatlarda "Kendini gelecekte nerede görüyorsun?" sorusuna "Parlamento üyesi" yanıtını verebilecek kadar cahil cesaretine sahip sabun kırıntıları. (Şarkı: Mahmut Tuncer-Sabunu Koydum Leğene) Abaza tellaklarla bıyıklı natırlara bir arada eğitim aldırarak yaptığı hatanın farkına varan dekanlık, sizi envai çeşit derste züppelerle kaynatmış. Ortaya üretim hatası, düşünce artığı minik minik kümülatif ucubeler çıkmış. Ucube heykel değil ama ucube bölüm yarattığının farkına varan hocalarınız sırça kümeslerine saklanıp tüllabın arasına karışmaya korkar olmuş. Ey tüllap! Bu Abaza sürüsünün inekler için oluşturduğu tehlikenin farkında mısın? Bu Abaza sürüsü ki cebir yoksunluğuna rağmen kişi başına kaç inek düşer diye hesaplamaya girişip türevin integralini almaya çalıştı. Çıkan sonucun kendisi olduğunu görünce soluğu yine hamamda aldı. \ I Gelelim şimdi tüllabın çakma monşerlerine. Züppeyun Ah Gramsci, kulakların çınlasın; sen olmasaydın bu ezik Züppeyun tüllabı kendine "Hegemon" sloganını nasıl bulurdu? Herhalde kendilerini ilköğretimde Pokemon, lise de Digimon, mektepte de hegemon sandıklarından kendilerini dış işlerine çaycı olarak atandırmanın yollarını arıyorlar. Uluslarla ilişkiyi üst zümreyle ilişki zannedip zengin koca avına çıkan süslü kokonalar, aslında size iş bulduk. Dyo ve Fiili Boya ürün tanıtımı için kataloglarında sizin makyajlı sıfatınızı kullanmak istiyorlar. 7 kıtanın ve 3 okyanusun biakıl, biedep, biidrak, bi zürriyet, bi hürriyet inekleri, beynelmilel cemiyetlerin Sarkozy kılıklı monşer bozuntuları, Adriyatik'ten Çin Seddi'ne, Grönland'dan Antartika'ya kadar uzanan politik arenanın ideoloji terk apolitik temsilcileri. Siz ki\dışı hoş, içi boş, başıboş, nahoş, erkekleri sarhoş, kızları kokoş garibeleri. Beynelmilel ilişkileri chat odalarından ibaret "charizmaboyi 8", "sexygirlzforuyou" nickli sivilceli ergenler, iki sirtaki figürü öğrenip apaçiliğini gizlemeye çalışan kişilik bozuklukları, elçiliklere katip değil mahkemelere katip dahi olacak yetiye sahip olmadan gelecek planlarında sefir olmayı hayal eden şimdinin ve geleceğin sefilleri, Arap Baharı'nın başladığını duyduğunuzda dahi mayosunu bikinisini hazırlayıp, uçak biletini ucuza getirmek için de erken rezervasyonlara sarılan ve dahi uluslararası olduklarını iddia edip de tüm sosyal çevresi arka bahçeyle sınırlı olan sosyal çevre özürlüleri, mektebin marjinalist kokaçanları... Görgüden bihaber, diplomatik merasimlerin rezilleri, ne de olsa merasim algınız düğünlerden ibaret. Düğünlerde dahi rezillikleriniz diz boyu. İmam nikahında gelini öpen damacanalar, düğünde gelin-damat olduğunuz halde para zarfı kapmaya çalışan hırtlar, utanmadan düğün şekerinden iki tane almaya çalışan, üstüne dans pistine de balon tepmeye çıkan 0-7 yaş lümpen bebeleri. (Şarki: Ferdi Tayfur-Fadime) Ey zübbe! Bizimle değilsin), berberle muhabbet edip daha iyi traş olacağını sanıp da berberin kafasını şişiren, ömrünü ayna önlerinde ve AVM'lerde geçinen para züppeleri. Diplomatik nota yazmaya kalkarken paragraf başına sol anahtarı çizen aklı yitikler, derslerde 0.5 ucu olup da vermeyen, silgisini kaybetmemek için boynuna aksesuar niyetine takan ilkokul terkler, Balkanlar'dan gelen soğuk hava dalgasını siyasi teorilerle açıklamaya çalışan bulaşık süngerleri, ders çalışmayı Rome Total War, Medieval, Red alert ve bilumum strateji oyunları oynamak sanan 0-7 yaş zeka grubu. Pepe Reyiz, kendimizi keseriz, tuvalet eğilimini senden öğreniriz diyen Züppeyuna gelsin bu şarki: (Şarki: Pepe-Çişimiz Tuvalette) Kantini kumarhaneye çeviren, kumarı dahi beceremeyip donuna kadar soyulan, donsuz kaldıktan sonra da kumar borcunu nasıl öderim diye düşünen kuş beyinliler, bu kafayla siz diplomasi masalarında kaybetmeye mahkumsunuz mahkum! İkili ilişkilerde dahi beceriksizliğiniz diz boyu iken boyunuzdan büyük Uluslararası İlişkiler'le haşır neşir olmak ne haddinize? İlişkilerinizde dahi sıfır sorun politikasını benimsiyoruz deyip kendi çevrenize dahi hasım olmayı başarabilen terk-i zihinler, izlediğiniz abidik gubidik dizilerin etkisinde kalıp okulda dedikoducu kız, ananla nasıl tanıştım gibi copy-paste konulu video çeken artist müsvetteleri, youtube'un yüz karaları! Gerçi siz anca kasetlerle, videolarla bir yere gelirsiniz zaten. Size söylenecek laf yok artık, Züppesiniz işte Züppeeee! (YUUUUHHH) Sıra geldi mektebin ilim saçan, her biri güneş gibi parlayan pek muhterem iktisat ulemasınaaaa! Sınavlarda ters köşe yapan, damağında irmik helvası kalmış gibi dolaşan, damarında limonlu ice-tea dolaşan, mektebin dahi çocuğuuuu ŞAHİN HASAAN! Mekteb-i Mülkiye'nin modunu, meydanını, varyansını aldığımızda karşımıza çıkan tek sonuç, istatistik dehası ÖZSOY ONUR! çıkalım Bize, iktisat grafiklerini gözlüğüyle 3D kalitesi ile anlatan, her bir kitabı tuğla niyetine kullanılsa mabed inşa edilebilecek olan, ikinci evi Hacıduman olan, göbeğiyle, sempatisiyle, yazarak çizerek haftada 4 saat ÜNSAAL ERDAAL! Yarabbim sen Mustafa Topaloğlu kulunu bile Dominik'e büyükelçi yaptın, hatta hızını alamadı kendini cumhurbaşkanı ilan etti, sen bu Züppe tüllabına akıl ihsan eyle de çalışabildikleri tek kurum olan dış işlerinde istihdam olsunlar, sonra Rabbim yüzlerine gülüyor da bankaya gişe memuru oluyorlar! Notları ruh hali ile yüksek kolerasyona sahip, sinirlendiğinde boynundan 78 damar birden çıkan; güldüğünde gözünün içi gülen iktisadın prensesi, sulhi abinin en sevdiği portekizli: PENELOPE RODRIGUEZ CRUZ DE SOUZA SAFİNAZ BİRDANE ERDOĞDU! "Lütfen ulusları çocuklarımıza... sahneden alalım, sahip Diplomatik yemeklerde neler yaptıklarınızdan bahsedelim biraz da, akşam yemeğini bedava getirelim diye kahvaltı dahi yapmadan yemeye gelen açgözlüler, çatal-kaşığı nasıl tutacağını bilmeyen andavallar, ordövr tabağına ekmek banan görgüsüzler. Yunan krizini duyunca aldığınız öğrenim kredilerini üç kuruş aklınızla euroya çevirip Saint Nicholas adasında Niğde gazozunu şampanya niyetine içmeye hazırlananlar, oyun teorisini piknikte ip atlamak sanıp ipe takılıp yere çakılan aciz züppeler, hep pasifte kalmış aktif olamamış, muhasebesi şaşmış, endazesi yamuk, bacakları çarpık kontesler, hesaplarda etkisiz elemanlar. Ödemeler dengesinin dört kalemini dört yılda algılayan aklı evvel dengesizler, sermaye hesabından para yiyip kendilerine net hata noksan yazınca kâra geçtiğini sanan iktisat özürlüleri, Siz ki pirimiz Erdal Ünsal'ın "flm-ül İktisat'a Giriş" kitabındaki arz kavramını dabbet-ül arz zannedip ortalığı velveleye verenlersiniz. Yabancısı olduğunuz yabancı dillerle yetiniz ancak Google Translate'den ibaret, belgeler.com olmadan ödev yapamayan, yaptığınız intihal dolu ödevler yüzünden şahsi bilgisayarınızın ctrl,v ve c tuşlarını haşat eden ilim düşmanları. Küçükesat'la Beşar Esat'ı ayırt edemeyen ve hatta Büyükesat'ı Beşar Esad'ın babası zanneden ve üstüne de hâlen Dışişleri Bakanı'nın adını Davut Güloğlu sanan aklı kıt, karakteri zıt, bilgisi tırt, tırtıldan pırpır kelebek müsveddeleri sizi! (Şarki: Ayna-Tırtıl), yurtdışından bazı ülkelerle vizelerin kalkmasını okulda vizeler kalktı zanneden kıt kanaatler, imzalanan gümrük birliğini başarı sanıp sözleşmeye dahi konu olamayan tarifeler, VVikileaks'e dahi konu olmayı becerememiş yetersizler, yok denecek kadar azlar, yüzde bire dahi yakınsayamayan acizler sizi! Turuncu Devrim'in isminin o yılın moda rengi turuncudan geldiğini sanan modanın rüküş ikoncanları (İvana Sert Taklidi: Dil yeteneğiyle uzaylılarla anlaşılabileceğini bile düşündüğümüz, 10 tl'nin üstüne yüzünü bassanız sırıtmayacak, müzik zevki bizlere ilham olan; sevimli, sempatik, gönüllerin profesörü BALİ TAYLAN! Oynadığı basketbol ile parkelerin efendisi lakabını sonuna kadar hak eden, tarih bilgisi Herodot ile yarışan, mavi gözlerini gören mektep kızlarının "Keşke bu ders bizde de zorunlu olsa" dediği; çok çalışsak da eleştirecek yönünü bulamadığımız BASKICI MURAT! Ders anlatırken masaya vuran, etrafında bulunan ne kadar alet edevat varsa fırlatan, her daim celallenen; buna rağmen bilgisiyle ufku 8 katına çıkaran, ders dinlemenin her şartta ayrı bir keyif olan, soyadı köse olmasına rağmen yüzünde santimetrekareye 17bin kıl düşen AHMET HAŞİM KÖSE! Ve son olarak geldi gönüllerin sultanına! Onu görünce içimizden Açelya olmak geliyor. Hocalığıyla, anneliğiyle, kanatsız meleğimiz, DÖNMEZ FERDA! Ödeve karşıyız, Biz İktisatçıyız. Önce insan Sonra Geyikhanız! Biz arz eğrisi, Bir Talep Denklemi, İşte budur iktisadın dengesi. Sen anladın züppe, Sen anladın kamu, Sen anladın, sen anladın Bakkal! Sen anladın mal mal! Sen anladın tüllab! Sen anladın, sen anladın hoca! 17 \ B A K K A L FEK M A N I ♦ • i \ Oestuuuuuur! Ferman-ı Bakkal okunuyor.. Kulak verin ey ahali!.. Dinleyin ders alın. Bakkal'a biat edin. ağzı açık bedbahtça yorumlayan ayran budalaları sizi... "Budala Maliye, Budala Maliye" Hadi bizden aldığınız dersler tamam, bir babalık ettik verdik. Ya öteki tüllaptan alıp da rezil-i rüsva olduklarınıza ne demeli? Gördük ki, Maliye bölümü dışında bütün bölümlerden ders aldınız am m aaaa feyz alamadınız. Sizi gidi Abuzer'in ehl-i delalet ve hatta hıyanet içine girmiş Pınar'ları sizin... Mülkiye'yi Survivor adası mı sandınız? sizi gidi Mustafa Topaloğulları sizi.. Mustafa Topaloğlu - Geri Zekalı Sevgilim şarkısı "Uzaylı Maliye, Uzaylı Maliye" Biz ki Mekteb-i Mülkiye-i Şahane-i Ali Osman'ın Medar-ı İftiharı, 7 cihan ve 6 şubenin babası, dekanlığın yegane varisi ve de hamisi, Mülkiye'nin Ahkam-ul Hakimi, İlm-u Ticaretin mucidiyiz. Sizin gibi çapulcu, ciğeri beş para etmez, aciz değiliz. Çünkü, Mülkiyeli dediğin bizim gibi sert bakışlı, başı dik, mağrur, atılgandır. Gözleri ateş, gazabı korku saçar. Siz ki, akranları tarafından aşağılanmış zındıklar, siz ki, acz-i beşer, her daim şaşar ve de mallığınız aşikar! Ey Tüllab-ı Mülkiye, kulak verin, dinleyin. Ferman-ı Bakkal'dan feyz alın. Alın ki, bir tebaa refah dolu günlere nasıl ulaştırılır öğrenin. Çünkü tüllabımıza yeni bir örf, anane getiriyoruz. Sizlere, business class'a yakışır şekilde tabletten hitap ediyoruz. İyi biliyoruz ki siz varislerimiz geleneğimizi sürdüreceksiniz ve inanıyoruz ki bu biçare, sefil güruhlara tablet dağıtabilecek bolluğa erişeceksiniz. Buraya kulak verin! M aliye Ey Mekteb-i Mülkiye-i Şahane’nin düşük malları. Bu sene de ilk sözü size verdik. Dört yıl boyunca peşimizden ayrılmadınız. Aldığımız onca ortak derste, Mülkiye'nin zeki, çevik ve ahlaklı Bakkal'ından yalvararak aldığınız notlarla bile iflah olmadınız. Profesör yoksunluğu yaşayan, adeta mahrumiyet bölümü olduğunuz apaçık ortada. Hocalarınızın "Bunu bilse bilse işletmeciler bilir" deyip sordukları soruları da, "Evet, bilse bilse işletmeci arkadaşlar bilir." deyip, sınıfta tahtaya kalkmayı istem eyen öğrenciler misali "Silgimi düşürdüm bakkal. İdare et, ne olur." deyip sıranın altına saklandığınızı da defalarca gördük. (SILA-GOL şarkısı) Siz ki, Maliye Politikası'nı, benzine sigaraya gelen zamlardan ibaret sandınız. Siz ki, Gayrı Safi Milli Hasıla'yı "milli olmak"la karıştırdınız. Cari açığı 18 Size bu kadar yeter, 3 harf tek hece : "Mal, Mal Maliye Maliye Maliye..." Çeko Sıra geldi tüllabın amelesine.. Ey Mekteb-i Mülkiye'nin yetersiz, gereksiz, aciz, ipsiz, sapsız ve de vasıfsız ameleleri. Celal’imin zamanında, kırık dökük yerleri onarsın diye okula alınıp, köşe bucak saklanıp, okulda kalıp, nasıl becerdiyse Ergün Abi'den bir de öğrenci kimliği çıkartıp, tüllaba karışmış am ele güruhu sizi... Kendinizi bölüm görüp Mülkiye'nin şahdamarı mı sandınız, ar damarı çatlamış Ajdarlar sizi... Ajdar - Şahdamar şarkısı "Ajdar Çeko Ajdar Çeko" "Çalışma Yaşamında İnsan İlişkileri" adında ders alıp da en ufak bir insani ilişkide bulunamayan, Çalışma Sosyolojisi, Sosyal Psikoloji, Sosyal Politika, Sosyal Çalışma Koşulları, Koşullu Çalışma Psikolojileri gibi saçma sapan dersleri alıp da , sosyalleşmeyi akvaryumda kız keserek, bilumum kağıt oyunları "ellibir, altmışaltı, kaptı kaçtı, maça kızı, okşin, yanık, konken" oynamak zanneden talebe müsveddeleri sizi.. "Ooooo bir amelem olsa, sigortası olmasa, çalışıp uyumasa, parama para katsa." Haliniz pek kötü ameleler. Sizi yurtdışında bile bir bölüm olarak görmediklerinden bir Erasmus anlaşmanız bile yok. Yurtdışındaki üniversitelere "Ellere var da, bize yok m u?" diye mailler atar olmuşsunuz. Devlet Bahçeli'yi feyz alarak... Mekteb-i Mülkiye'de ameleler bilgisayarın karşısına dizilmiş oturuyorlar. Karşısında Erasmus'a giden çocuklar; ellerinde biralar, püskevitler birbirlerine ikram ediyorlar, birbirileriyle yiyorlar, şakalaşıyorlar. O am ele aklından geçiriyor. "Ben de Erasmus'a \ fcv LJ r. - ^ ' ll \ „ TESİ f Yl VnBfİ—KÜLTESİ gidebilsem, benim de bir biram olsa, benim de bir püskevitim olsa!" diyor. Utku hocam, "Bize niye Erasmus anlaşması yapmıyorsun?" diyor, "Bizde niye yok?" diye ağlaşıyormuşsunuz. Kam u Ey kendini Mekteb-i Mülkiye'nin en möhim, en güzide, en şahane, en nadide bölümü zanneden ama aslında abazanlık katsayısı Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla'dan yüksek, zekası alçaklardan alçak, tüllaba oyuncak, hamamlarda tellak... Eyyy Abaza Tüllap! İki çift laf da size edelim de, kendinizi adamdan sayın istedik. "Abaza Kamu, Abaza Kamu" Sizi gidi şahsiyetten yoksun Abazalar sizi "Yoksun Abaza, Yoksun Abaza"... Küresel ısınmaya "kaşarlar eriyecek" diye karşı çıktınız. Gece kuşağında güç kuvvet versin diye bal reklamlarına baktınız. 5 kavanoz balı 100 liraya alıp da ne yaptınız? Fakat, bu 5 kavanoz bal yalnız başına gitmez, size bir de kaymak lazım... ANKARALI TURGUT - Kaymak lazım şarkısı Abazanlığınız had safhaya çıkmış, Facebook, Hi5, Yonja kesmemiş Tvvitter'da Hilal Cebeci'nin "pampiş"i olmuşsunuz. Doğuş kovalasın hepinizi.. "Pampiş Abaza, Pampiş Abaza" 6 Dönem 7 sene idare dersi alıp, ülkeyi idare etm eye heveslenmişsiniz. Siz kim, ülkeyi idare etmek kim? Bırakın ülkeyi idare etm eyi siz kendinizi bile idare etm ekten acizsiniz. "Aciz Abaza, Aciz Abaza" Siz kiiiii, "Bir hayat görüşüm yok. Bari yazılmış çizilmiş siyasi birkaç düşünce öğrenelim" kaygısıyla, M ehm et Ali Ağaoğulları'nı tarihi bir karakter zannedip " Hangi yüzyılda yaşadı acaba? Gelin bir öğrenelim." deyip derslere giren, o aldığı derslerde de ilk çağdan girip orta çağda kalan, yakın çağa bir türlü ulaşamayan sefillersiniz. Duyduk ki, İdare Hukuku'ndan geçebilmek için ilerleyen yıllarda stadyumda düzenlenecek sınavlarınızda yıllar öncesinden yer rezerve eden ilk ve tek bölüm bozuntusu olmaya adaymışsınız. Yalnızca bu mu? Yalnızca bu olsa iyi. Bir de ne duyalım, biz hicap duyduk! Fethi hocanız moralleri yerine gelsin bari deyip Kebap 9'da, Hacıdumanoğulları'nda sizler için kebap kontenjanı açtırmış. Siz de arlanmadan, utanmadan gider olmuşsunuz!!! Tek emelleri olan kaymakamlık dışında bir hedefleri olmadığı için ne yapsın bu tüllap? Bölümleri bölüm değil ki, nasıl iş bulsun garibanlar? Tek başarılı oldukları konu kütüphanede yer tutmak... Yer tuttuktan sonra da kendilerini ait hissettikleri tek yer olan arka bahçeye gidip her zaman yaptıkları gibi otlanıp, kurda kuşa yuva yapıyorlar. Daha henüz mezun olamamış minik Abazalar da okulda : (Aşağıdaki ekip) "Şans yok cepte para yok. E bi sevgili yok. Yok Allah yok." diye ağlaşıyormuş. Biz bakkal tüllabınızdan size tavsiye: "Boşver Abaza, akışına bırak her şeyi İnceldiği yerden kopsun." U LUSLARARASI İLİŞKİLER Sıra geldi Mekteb-i Mülkiye-i Şahane-i Al-i Osman'ın en münafık, en bayağı, en kendini bilmez, en aymaz mahlukatların yer aldığı tebaaayaaaa... Sen ki, kapitalizmin uşağı olmayı pek iyi beceren, ama bir türlü diplomat olmayı beceremeyen güruhsun! \ 19 "Uşak Uluslar, Uşak Uluslar" ama bizimle değilsin"(Hakan Akkaya repliği) Sen ki, el etek öpmekten kendini alamayıp, entelliğin mektebini okuduğunu zannedensin. Siz ki, Celal Talabani'yi Taliban lideri zanneden tatlı su emellerisiniz. Yıl boyunca birbirinize Afrika'nın başkentini sorup durdunuz. Siz bu cahillikle değil diplomat olmak, konsolosluk bahçesinde angus bile olamazsınız. Siz, " Çok mürekkep yaladık. Çok okuduk. Çok kalem tuttuk ya Rabbim! Çok çalıştık deyip, yağmur duasına çıkanlar misali not duasına çıkıp da duaları kabul olmayan günahkar kullarsınız. Bir kısmınız da baktınız uluslararası ilişkiler bölümünden mezun olunca bir baltaya sap olamayacaksınız, "Bari iletişimden yüksek lisans yapalım da, o sayede bir iki bir şeyler yazıp geçinelim demişsiniz." Ama unuttuğunuz bir şey var! Sizde bu sınırlı kapasite varken orada da tutunamazsınız. "Günahkar \Uluslar- Günahkar Uluslar" Siz bilmez misiniz kiii, tüllabın babasından Mülkiye'nin pek muhterem, pek kıymetli evraklarından, saltanat sefasını kaldığı yerden sürdüren medar-ı iftiharınızdan, İşletme tüllabından bir şey kaçmaz? Erasmus'a gideceğiz diye birbirlerine düşen, sınıf bilincinden yoksun, birbirinin kuyusunu kazmada birinciliği göğüsleyen, am ma velakin "Top Erasmus" listesinde dereceye bile girmeyen ehli lisan yoksunları sizi! Erasmus'u partiden ibaret zanneden, ama gavur ellerde "Erasmus Party" bile göremeyen zavallılarsınız. Şükredin ki, Tüllabı muhterem size acıyıp coşun eğlenin diye şarkı armağan ediyor. SHANTEL - DİSCO PARTİZANİ Ey vasıfsız Züppeler! Dış ilişkileri Survivor adasındaki yerlilerle iletişimden ibaret zanneden,kendini dokunulmaz kılmak için Baskın hocanızın izinden gidip koruma kontenjani-açan tek mahlukat sîzlersiniz.... "Eye of the Tiger müziği" Ey ucubeler sizi! Bu şahane mektebin 4 yılının dörtte üçünü İngilizce kredisiyle doldurdunuz lâkin, ne hikmettir ki Ümit Besen seviyesine bile bir türlü ulaşamadınız! Geri kalan zamanlarınızda da fasafiso politikaları ile zaman öldürdünüz. Sizi gidi küçük züppeler sizi... "Ümit Besen-1 love you I love u do u love me yes ı do" Vizede, finalde yıllar boyu haritalar çizip, şehir yerleştirdiniz. İş sınavlarına gelince de ne iktisat ne muhasebe bildiğiniz için "Bari bildiğim şehirleri yazayım." diyen sizi gidi bölüm israfı sizi... Oysaki züppe kızlarınız muhasebe dersini seçmeli de olsa alma şansına erişmişlerdir, ancak baktık ki dersleriniz gibi bu da fos çıktı. Duyduk ki, kızlarınızın hesap tutması gereken elleri oje sürmeye yeltenmiş. O gün bugündür hocalar yanında aseton getirir olmuş. Mülkiye Mülkiye olalı böyle rezillik görmedi. "Rezil Züppeyun Rezil Züppeyun" Kütüphane işgalinde ipi göğüsleyen Züppeyun, kütüphane panayır yeri değil bir ilim irfan yuvasıdır. Şunu iyi belle ki Züppeyun, bizler Miss Mülkiye jürisi değiliz... "Bugün Ne Giysem" programının jeneriği" "Sen çok güzelsin uluslar kızı, yüzün çok güzel 20 Duyduk ki, Dışişleri Bakanlığı'nı girilecek tek kurum diye bilirmişsiniz. Kıyıda, köşede pek bilgili işletmeci arkadaşlarımıza "BDDK, SPK da ne ola?" diye sorarmışsınız. Leman Sam - Rüzgar Bana BDDK anlat. Bana SPK anlat. Anlat ki çözülsün beynim, Ben de öğrendim demeliyim, Yükselmeyi anlat bana, Senin izinden gelmeliyim. / Çenesi düşük erkekleri, üstlendiği işi yüzüne gözüne bulaştırmayı seven başkanlarıyla ünlü ucubeler.. Buradan erkeklerinize birkaç nasihatimiz var. Pabuç kadar dilinizin kıvraklığını geliştireceğinize, az konuşup çok düşünerek beyninizi geliştirin. İKTİSAT Sıra şimdi inek olmayı beğenmeyip cins değiştiren, sonra cinsini çok sevip cinsine çeken, münafık, mundar Geyikhan tüllabında. Yıllardır Noel babanın vasıfsız iş gücü olarak çalıştınız durdunuz. "Vasıfsız Geyikhan- Vasıfsız Geyikhan" Arz talep dengesinin arz fazlası olduğunuzu son sınıfa geldiğinizde anlayıp, Business Class'ın kapısında dolanıp bir şeyler kapmaya çalıştınız. "Keşke işletme yazsaydım da, bir işe yarasaydım." diye yıllardır ağlayıp durdunuz. Seçmeli derslerin kökünü kuruttunuz. 13 kişilik popülasyonunuzla sınıf olduğunuzu sanıp, okulun kıt kaynaklarını sınırsız isteklerinizle sömürdünüz. Elma, armut, ekmek ve bilumum emtialarla iktisat öğrendiğini zannedip okulun ücra köşelerinde iş hayalleri kurdunuz, ama yine size hüsran yine size hasret var. KAYAHAN-Yine Bana Hasret Var 3 ortalı harita metod defterlerinizi imzalatıp aldığınız pek iyilerin karşılığında Sulhi Abi'den aldığınız poğaçaları, püskevitleri afiyetle yiyormuşsunuz. Söyleseydiniz bu kadar çikolataya, poğaçaya, çiklete ilginiz olduğunu bakkal abiniz size her güzelliği yapardı Geyikhan!! Erdal'ım Ünsal'ımın yürüyen likit kaynağı olmayı kendinize iş edindiniz. Aldığınız derslerin bırakın içeriğini, adını öğrenmekten mahrum kaldınız. İşletme'nin başına, sonuna iktisat getirip bir şeyler kapabileceğinizi zannettiniz ama Geyikhan, bir şeyi unutuyorsun! Business olunmaz Business doğulur. \ fev' Dinle şimdi geyikhan! Sana çok sevineceğin ve şaşıracağın bir haberimiz var. Biricik vazgeçilemez hocanız, nam-ı diğer Bellona Erdal 50. baskısını da yine sizler için çıkarıyormuş. Tabi Erdal da haklı. Ne yapsın? Baktı bu süzme salak Geyikhanlar hiçbir şey anlamıyor, "Bunlardan adarrı olmaz. Bari ben her sene yeni bir baskı yayınlayayım da, servetim e servet katayım." diyormuş. Ayrıca sizlere de şu şarkıyı armağan ettiğini bizlere bildirdi. Eeee, elçiye zeval olmaz. Buyurun dinleyin: Harvey Nichols'ın azılı düşmanı... ALPER ÖZER O biiiiiirrr İngiliz aristokrasisinin Mülkiye temsilcisi, O biiiiirrr makale canavarının, O biiiiiiirrr zaman sayacı, ALİ FIKIRKOCA Sen kiiii Armani'nin mülkiye temsilcisi, Sen'kiiiii finans kanallarının vazgeçilmezi, Biz senin krizi bitirebilme ihtimalini sevdik. BADER ARSLAN Sen kiiiii Altın Kızlar'ın hukuk danışmanı, Sen kiiiii ABC şirketlerinin kolektif ortağı, Tahtadaki duruşuna bakkallar, yürüyüşüne tüm tüllab hasta. HÜLYA COŞTAN Sen ki altın kızların sosyal halkası, Sen ki nesli tükenmekte olan son Case koleksiyoncusu, hocam sayemizde Amerika'ya da gittin hadi yine iyisin. TAYFUN-HADİ YİNE İYİSİN ( hadi yine iyisin iyisin iyisin. Sen bu işi bilirsin ) ÖZGÜR ATEŞ O bir SPK Kraliçesi, ERKİN KORAY ŞAŞKIN MELODİSİYLE Geyik sana ne dedim, sen ne yaptın? Dün gece gördüm seni, ters odaya saptın. Boşuna sızlanıp durma Geyikhan. Senden ala geyik olmaz Mülkiye içinde. O bir dürüstlük elçisi, O bir mülkiyenin baş denetçisi, YASEMİN ATASOY Mülkiyenin iyi aile çocuğu, Muhasebenin prensi, Başı sıkışanın tek çaresi, HOCALAR Çiçeği burnunda dekan, Yardımcılıktan dekanlığa yatay geçiş yapan, Saltanatın parlayan yıldızı, Bakkal tüllabının gözdesi.. YALÇIN KARATEPE O biiiiiiirrr kültür elçisini... O biiiiiiirrr borsa kaplanını... Ayrıca verdiğin o çay sözlerini yerine getirseydin, Sulhi Abi yeni bir çay ocağı açardı. GÜVEN SAYILGAN Enerji piyasasının babası, Bakkal tüllabın aranan adamı, Bulunduğunda da gönülleri şen eden adamı, Kesene berekeeeeeet... CENGİZ GÜNEŞ O biiiiiiirrr genel kabul görmüş muhasebe standardı, EMRAH ERTUGAY Sen kiiii mülkiyenin demirbaşı, Sen kiiii çay ocağının efendisi, Kahvaltılarımızın tek adresi, SULHİ ABİ fermana ek güncel duyarlılıklar: Dinleyin !.... Elbette ki söyleyeceklerimiz bunlardan ibaret değildir. -Teğet geçen ekonomi, (yuhalama) -Öğrencisiz anayasa, (yuhalama) -Özelleştirilen tiyatro (yuhalama) -Kadına ve sağlıkçılara şiddet (yuhalama) -Van depremzedelerimiz O biiirrr büyük miiizaaaaaannn... (alkış) Haaa, bu arada imajı da değiştirdin. Çok güzel oldu. Çok da iyi oldu hııııııııı j - Engelsiz bir dünya KADİR GÜRDAL Sürç-i lisan ettiysek, affola... (alkış) Mülkiye'nin Ara Güler'i, İşletmenin çiçeği burnunda doçenti, 21 \ TAHSİLDAR K A M A N I \ züğürte para, am eleye mala.. İşsize iş, dişsize diş, üşüyene gocuk, kahvaltıya sucuk, çaya şeker, Behlül'e Bihter, bakkala defter... Yem eğe tuz, kolaya buz, geyikhana boynuz... Nazar değmişe hoca, züppelere koca Dergaha veli, alime deli, abazaya duş jeli... İhsan eyle ya Rabbi AMİN ! Bobby McFerrin - Dont VVorry Be Happy BAKKAL Gelgelelim küçük ve orta boy bakkallara! Boney-m Daddy Cool şarkısı Ey Mekteb-i Mülkiye-i Şahane-i Ali Osman'ın en muzaffer, en mukadder, en mücerret, en mukayyet, en melaike-i mukarrebin ve en maddiyat-ı ula tüllabı. Biz ki Magna Carta'dan beri kralları, padişahları dize getiren, zulüm görmüş halkları müreffehe erdiren halk kahramanlarıyız. Kahraman Tahsildar Kahraman Tahsildar (slogan), (ALKIŞ) Siz ki, şu şahanenin en akar kokar, fakat tok tutar çatısı altında toplanmış istenmeyen tüyler, kıl dönmeleri, tezgah altı üstü her yerde zuhur eden naylon bebekler, terliksi hayvanlar... Duyduk duymadık demeyin! İş bu fermana kulak asmayanın vay başına gelene... Tellaklardan toplu muamele vergisi, Geyikhanlardan toplu boynuz vergisi, Züppelerden lüks tüketim vergisi, Bakkallardan toplu çiklet vergisi kesile. Ameleler ise her.şeyden müstesna tutula.... Babanız Tahsildar, Babanız Tahsildar!!!!!!!!!!!! (slogan) Merak etmeyin, Tahsildar babanız olarak siz üvey evlatlarımızın kötülüğünü istemeyiz. O kadar da acımasız değiliz. Her ne kadar kımıl zararlıları olsanız da, yine de üvey evlatlarımızsınız. Şu mübarek bayram gününde sizin için dua bile ettik. (AM İNNN) Herkes avuçlarını açar Şu mübarek günde kellere saç, hastaya ilaç, Türkiye'yi süründürme, insanları aldatma demeğini (Kısa adıyla TÜSİAD'ı) başımıza tebelleş eden, büyümenin yegâne lokomotifi ilan edilen, lâkin her seferinde raydan çıkan, kaçırdığı verginin haddi hesabı olmayan, attığı kazıklarla Hakk'ın gazabına gark olan ve nihayetinde ekonomik krizle yerle yeksan olan Bakkal (Rap şarkı) Sağına Solun bakma bakkal Her seferinde düz gideceksin Önüne çıkanı ezip geçeceksin Toslarsan m erak buyurma Teşvik sistemi yollarda O bir Bakkal ki, bir defter tutmakta, pir defter tutmakta. Bu işin sırrını çözen allame-i cihana padişah olmakta... Af buyurasınız biz akıl sır erdiremedik. Hoca espri yapmakta, bakkal bir şeyler yazmakta. (Barış M anço'nun Sarı Çizmeli M ehm et Ağa) Aynı havayı solumakta, aynı sıralarda oturmakta, aynı Vergi dersini almaktayız, lâkin biz bu dersten vergide adalet, safiyet muafiyet anlamakta, bakkalın anladığı ise vergi kaçırma, vergiden kaçınma ve bilimum yırtma teknikleri olmaktadır. Lâkin uyarıyoruz seni bakkal! Mâliyeden kaçamazsın, yakalarsak mucx mucx. (Tarkan'ın Şımarık şarkısı) Ey bakkal tüllabı, her ne kadar kendine Business Class, First Class türevi janjanlı 22 \ / fcv • GEYİKHAN Ey kendilerini buzağı sanan öküzler güruhu! Monopol piyasasını Monopoly zannedip oyun oynamaya çalışan ezik güruh! Mezun olduktan sonra iş bulacağınızı mı zannediyorsunuz? Siz ki dışsallıkları dışarıda arayan, J eğrisini çizebilmek için bile alfabeye bakan, siz gidi talep esnekliği 1'den küçük olan fakir mallar sizi. Siz Fisher eşitliğini hocalarınızdan anlamayıp balıkçılara soran Marshal'cı boya kutuları, arz fazlası Giffen malları... GİFFEN GEYİK (slogan) Siz ki Erdal'dan sırt eğrilerini duyunca Adriana Lima'nın, Miranda Kerr'in sırtını aklına getiren, abazalıkta kamuyla ölümüne yarışan Geyikler, sizin gibi büyük başlardan ağırlığınızca Ağnam vergisi almaya karar verdik. Büyük Baş Geyikhan(slogan) isimler taksan da biliyoruz ki eninde sonunda alacağın sıfat bakkal, yapacağın iş bakkallıktır. Lâkin müsterih olunuz. "4 yıl boşuna mı bu fakültede kalem salladık?" diye kahrolmayınız. Babanız size iş, hem de bu fakültede bir iş bulmuştur. Bakkalları alt kantine işletmeye davet ediyoruz. Bakkal alt kantine, Bakkal alt kantine (slogan) Bakkal defterini de burada kapatıyor, alt kantinden alış veriş yapacağımız günleri 4 gözle bekliyoruz. (Şarkı - Gökçe: Tuttu Fırlattı) Sistem çabuk çöktü Kriz pabucunun ucuyla eze eze geçti ve gitti Geri sardı hep aynı sahneyi oynadı Durdu keyfince arada bir canı cananı Am a hiç kim sesi oldu çok yoruldu Bir sağa bir sola yalpaladı Durdu parayı görünce teslim oldu 1 kere 2 kere 3 kere 4 kere 5 kere Aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa Gitti tosladı boynuzu Bozdu kendi oyununu Zam anla geçer dedi zam anla zam anla Mülkiye'ye girdikleri için çevrelerinde akıllı diye sevilen, aslında kıllı yaratıklar... Siz ki, Erdal her kayıtsızlık paftası dediğinde pasta sanan, ortalama fiziki verimliliği düşük, ölçeğe göre azalan Geyikler. Siz ki Philips eğrisini Teknosa'da Electrovvorld'ta arayanlar, beyinlerinizin atıl kapasite çalışması Mülkiye . tarihinde kara bir leke leke leke (Mory Kante -Yeke Yeke şarkısı) ABAZALAR Şimdi sıra geldi cenabet-ül Abazalara.. Onlar ki, 4 yıllık fakülte hayatı boyunca Kerem ile Onur'dan başka hoca yüzü göremeyince, Tahir ile Zühre'ye, Leyla ile Mecnun'a, Aslı ile Kerem'e ikame olarak Onur ile Kerem'i bulan sapık güruh. Onlar ki, Ankara'yı Bentderesi ve Talatpaşa'dan ibaret sanıp Ankara'ya gelen, misafirlerine başka yer gösteremeyen gezi rehberleri... (Cici Kızlar - Ah Kalbim şarkısı) Ah kamu biz senden çok çektik Söyle nedir bu halin? Rahat dur Abaza Abaza Olmaz ki böyle yapılm az ki Azıtm ışsın sanki Vallah sen abazasın Abaza 23 \ Sizin gibi Abazaları Ostim'deki torna tezgahları bile yontamadı. Siz öyle bir güruhsunuz ki, uzaydan bile görülebilen yegane kütüklersiniz. Siz, bilgisayarlarınızda ergenliğinizin ilk yıllarından beri ruh ve bedenin birlikte yola çıktığı, sürükleyici maceralardan oluşan filmlerle dolu bir dünya yarattınız. Yüce Tahsildar tüllabı Google'ı ekonomi, tarih, sosyoloji gibi sosyal bilimlerde araştırmalar yapmak için kullanırken, siz cenabet tüllap, Google'da frikik, hot young girl, Kim Kardashian ve bilimum sapık içerikler aradığınız için Google artık sizden usandı bıktı. Abaza kamu , Abaza kamu ( slogan ) kamunun meym enetsiz kızlarını buldum. Tiz zamanda, erkek Fatmalardan bir yol olmayacağını anlayıp diğer bölümlere dadandım. Olmadı günlük, olmadı. Onlardan da bir yol olmadı. Sonra duydum ki, Erasmus denen bir şey varmış. Tahsildar ağabeylerimiz, el memleketlerinde Mekteb-i Şahanenin belinin kuvvetini gösterirlermiş. Am m a velakin Abaza olduğum için beni Erasmus'a almadılar. Yani anlayacağın kadim dostum, yine delikli sabuna kaldım. Abaza talepleri karşılanamadığı için abazalıkta arz fazlası yaratan, beyni ile ürolojik bölgesi doğuştan yer değiştiren, kızları erkek Fatma, erkekleri ebedi cünup olan, Survivor'ı izlerken kendini orada hayal eden, evinde Playboy arka sayfa güzelleri koleksiyonu olan, yetki gaspı yetki tecavüzü gibi kavramları öğrenip idareyi geçmek yerine her gece Onur'a dua eden, Haydar Dümen'den öğrendiği taktikleri bir türlü uygulamaya koyamayan, filmlerde "cinsel içeriklidir" ibaresi arayan, Sex Bomb ve Satisfaction'dan başka şarkı dinlemeyen mahlukatlar..... (Benny Benassi - Satisfaction) (Rober Hatemo - Senden çok var şarkısı) Biiiiir çok azdım İkiiiiiiiiii her yerde kız var Ooooooo benden çok var Beni mi buldun Abaza çok işim var. Sıra geldi ipi ince, donu güzelce, kızları tikice, oğlanları bellice, durumları ise iç güveysinden hallice olan Mülkiye'nin dış kapısının, dış mandalının, dış ilişkilerinde uzman kapıcı yamaklarına... Duyduk ki bu sene de yılbaşı eğlenceniz değişmemiş. 15 abaza bir eve toplanıp, biraz meyve suyuyla kafayı bulduktan sonra ağzınız açık salya sümük CNBC-e deki Victoria's Secret defilesini izlemişsiniz. Bununla da yetinmeyip üstüne cila olsun diye Spartacus'ü izlemişsiniz. Ardından daaa, kendi aranızda bir 'EL KLASİKO' düzenlemişsiniz. Klasik Abaza klasik Abaza (slogan) Yüce Tahsildar tüllabı yine yılmadı, yorulmadı, sizin için bir abazanın günlüğü 3ü ifşa ediyor. Duygusal fon m üziği Sevgili günlük Toy bir Abaza olarak ne hayallerle geldim bu mektebe. Neler neler ummuştum, karşımda (Emrah - Boynu Bükükler şarkısı) ZÜPPEYUN Taytın üstüne tanga giyip kendini "tikiyun" sanan, süper kahraman özentisi Süperyunlar sizi. Sizi gidi uluslararası ilişkileri kadın erkek ilişkilerinden öteye götüremeyip, Chatroulette'den Rus, İngiliz, Alman, Asya ülkeleri gibi bilumum ülkeden kız arayan boxer düşmanı, paçalı don katili, tanga sever ipli yaratıklar sizi İpli yaratık ipli yaratık ( slogan) Uluslararası hukuk derslerinde öğrendiklerini Erasmus partilerinde uygulamaya çalışan, teoride yarı başarılı pratikte ise başarısız kalan, Baskın Oran TV'ye çıktığında "Aha! Bu benim hocam." deyip bayram çocukları gibi sevinen görgüsüz züppeler sizi. Görgüsüz Züppe (slogan) Süper Mario Muharrem Ağabeyle, Ayhan Yalçınkaya'yı ikiz sanıp "Muharrem abi, sigara içmeyip SDT dersinde geçer miyiz?" diye soran; beyinlerini dışarıda, züppe bedenlerini derslikte emanet bırakan, sınıfları vestiyer olarak kullanan emanetçi züppeler sizi Emanetçi Züppe (slogan) Gezdikleri gavur memleketlerinde yediğini içtiğini orada bırakmayıp; "Şanzelizede makarna yedim, Küba'da Fidel Castro'ya özenip puro içtim, ama tadını beğenmedim." diyerek tüllaba hava atmaya çalışan tüllapçıklar sizi. Kılıçdaroğlu'nu gerçek Ghandi sanıp Hint fakirlerine özenen, bunu da tanga giymekten ibaret sanan fakir fukara fonları 24 \ sizi. Davos'ta "one minute, one minute" diye sevinip, gitmeyeceğini sanarak Hariciye'den bakanı gönderen arkasına bakanlar sizi. ( Daha da gelmeyin Mülkiye'ye). Türk Dış Politikası dersinin geçme notunu öğrenemeyip, mitinglerde 40 yapar diye sevinen matematikten aciz züppeler sizi. Siz gidin de, Ulu Bakkal Celal'in yeni inşaatında kazma kürek sallayın. Sizi hak ettiğiniz şarkıyla uğurluyoruz. (Şarki: Ajdar- Şahdam ar) HOCALAR Şimdi sıra geldi Mekteb-i Şahane'nin en yüce tüllabının, en unutulmaz hocalarına... Bir bilm ecem var tahsildar Haydi sor sor İstatistiğe sanayiye gelir , Acaba kim dir kimdir Domuz gribi denince akla (hapşuuu) ............(taklit).............. Tam am şimdi buldum Her an onun adı gelir Onur Özsoy Özsoy Özsoy Vergi mevzuatının sultanı, gönüllerin baş tacı... Yoktur bu mektepte ondan daha alımlısı, öğrenci dostu...Dilek Özkök Çubukçu O-oo züppe uluslar O-oo züppe uluslar(slogan) Ve şimdi sıra geldi merakla beklenen tiki kizlarınızın ses kaydına (Ses kaydı) AMELE Sizi unuttuk sanmayın....Ey sabotajcı amele sürüsü sizi! Geçen yıl babanız Tahsildar ferman okurken yaptığınız çirkin sabotajla, babanızın sesini keseceğinizi sandınız ama, yanıldınız. Sabotajcı am ele sabotajcı am ele ( slogan ) Eyyy Cemaat-i Şahane-i Ali Osman! Haydi buyrun cenaze namazına.. (Şarkı ölüm m arşı) (Tabut girer) (Sağ eller göğüs üzerinde) Yaptığınız saldırı sadece babanıza değil, tüm Mekteb-i Mülkiye'nin geçmişine, şanına, şerefine, onuruna yapılmış bir hakarettir. İşte siz bu kadarsınız, Mülkiyeli olmanın ne anlam ifade ettiğini anlayamamış ancak, sağda solda M ülkiyeliyim diye hava atacak kadar amelesiniz. Okulda am ele istem iyoruz okulda am ele istem iyoruz (slogan) Zerafette Dilek hocamızla yarışan, bireysel faydayı değil toplumsal faydayı savunan, tüm kamu ekonomisine hakim olan, ağlayan fakat ağlatmayan, pareto etkin kadın... Meltem Kayıran Sıcak paranın gülü, ödemeler dengesinin sümbülü, uluslararası iktisatta hem mutlak hem karşılaştırmalı üstünlük sahibi, sorularıyla sınıfta ölüm sessizliği yaratan, sonra da o sessizliği "hı" larıyla bozan, erdemli insan... Nilgüünn Erdem Hesap verilebilirliğin son temsilcisi, bütçenin aranılan adamı, çiçeği burnunda bölüm başkanı, 5018'in gülen yüzü... Hakan Yılmaz Gülbenkiyan'ın gülü, cam gözlü, psikopat görünüşlü, herkes onu çok sever, mâliyenin Behlül'ü... Ceyhun Gürkan Öğrencilerinin karnını poğaçayla, beynini hediye kitaplarıyla besleyen, lâkin sınavlarda bu bonkörlüğü göstermeyen, hâzinenin altını, HT'nin yıldızı... Hakan Özyıldız Yüce Tahsildar'ın siz çakma şubeler için yazdığı ferman-ül şahane burada sona ermekte. Dokundurabildiysek bazı şeyleri kalp kırmadan, ne mutlu bize.. Sürç-ü lisan ettiysek affola, bu fermanda emeği geçen tüm tüllab-ül şahane tiz zamanda mezun ola.. AMİN ! 25 \ TELLAK F6 K M X N I Darwin bu halinizi görse imana gelirdi. Siz ki, karışık caz yazan albümün içinde Serdar Ortaç dinleyen çakma müzik guruları. Siz ki, kız bulmak için eşli dans kulüplerine gidip kolunda Emanuelle'le çıkan üzgün kaslılar. Siz ki, 5 sayfalık ders notlarına çalışacağım ayağıyla kütüphaneye girip mini mini buzağıcıkları ürküten iktidarsız kazanovalar, bir de utanmadân dönüp bize abaza diyen, fermanda kızdan, tüyden, malafattan ötesine gidemeyen muzır neşriyatımızın has bebişleri! Edep ya hu! O kadar toplanıp gelmişsiniz, sıra sıra dizilmişsiniz, az durun, eğlenin, sükut edin dinleyin! Kadim çağlardan bugüne Herakleitos'un bulup buluşturamadığı'tek değişmeyeni, hakikati size belletmeye geldik! Kulak kesile! Ulu Yargucu Onur Kutugu'nun Deydir Baba Dergahı'nda 40 yıl çile çektik, kapısına yüz sürdük, kaynar kazanlarında piştik, hakkın sırrına eriştik, o sır ki! "Bir şey olmasın meğer ki ikiye ayrılmasın." Bu sırrı ruhani alemden maddi aleme indirgediğimizde şu sonuca vardık: Alman modernizminin underbach mimari ürünü şu mektep habitatında iki cins halkolunmuştur. Bereketli ve kendinden determine asil Tellak Tüllabı ve her mutlağın talisi, her aslın türevi, kanunsuz emirden bi haber, her komuta yes, ya, da, vi, si, amade, ok, kib, bye diyen zerzevat-ı perişan. Dinleyin feyz alın, nitekim, yaptığın banaysa öğrendiğin sana. Yedi kat yerin altından uğultular geliyor. Medet yoktur, bakma geri. Kantarma zapteylemez oldu beygiri. Çıkmış üzengiden, ayağı yok mu? Kan sızar, şak olmuş, dudağı yok mu? Gider, böyle gider, dahi gider Bu âteş yolların durağı yok mu? Bu yol orda biten yoldur. "Tüllab olmak ne müşküldür...” Ocağa girdi demir. Çekin ki körükleri Bir ateş külçesi düştü buzların ortasına. Alâmetler belirdi, ferman alâmetleridir. Haberdir, erişmekte kaynayan su galeyan Noktasına... ASİL TELLAKLAR FERMAN BUYURUYOR!! X 2 Vakit muktedirlerin sözüne şarkı söz söylemek vaktidir! Canımızı sıkan, sesimizi kısanlara inat söz söyleme vaktidir! iktidarın özünü anlayıp, miladını modern zamandan almayan her kavmin yahut hayali cemaatin travmatik tarihini okuyabilen hakim ideolojiye heretik düşmüş dostlarla muhabbet, söz söyleme vaktidir! - HASDURÜ! FORD AŞKINAÜÎK Dinleyen her tüllaba hitabım var benim. Kamu cisminde şaşaalı fermanım var benim. Ya hitabımdan okursun, ya kitabımdan benim. Şu mektepte 40 satırlık sözüm var benim. Huzurumda müttefik avam-ül alem, varlığımdan intihasızlık terennüm eyleyen. Bezm-ü eletse Lilith adlı rebabım var benim. Neşvemiz bi-iptidadır, işvemiz bi-intiha böyle bir sakiye candan intisabım var benim. Meğer ki ben kimim? Mekteb-i Mülkiye-i Şahane-i Ali Osmaniye'nin kibar-ı ricat, bergüzide, alem-i efruz, melek-ülmeft ve pek latif, mektebin şahane sıfatının sebep unsuru, bu cahil cühelanın hem auctoritası hem de potestası, 153 yıllık ilim irfan yuvasının tek kurucu iktidarı, şu postmodern kaosun hem geleneksel, hem kârizmatik, hem rasyonel otoritesi, Machiavelli'nin biricik prensi, aman diyen avamın sarı saçlısı mavi gözlüsü, mini mini burjuvanın organik gübresi, büyük sermayenin tırstığı kamusal sopa, proletaryanın umut bağladığı öncü partisi, şu kokuşmuş ataerkil aklınızın umay anası, yedi cihanın kutb-ül alemi, Orta Dünya'da Mordor zulmüne karşı cengetmiş pek muzaffer yüzüklerin beyefendisi, küpelerin hanımefendisi, şu her daim şantiye-i mektebin; kudretli, azametli, celaletli, hakikatli, kifayetli, şanlı, namlı, ihtişamlı ve en çaçasıyız. SÖZ SÖYLEME VAKTİDİR! Şu bayram gününde devletin bekası, milletin bütünlüğü diye mektebin bütünlüğünü bozan, şimdi burada aramızda olması gereken arkadaşlarımızı dört duvarla ikna etmeye çalışan, öğrenciye kredi, burs, yurt desteği sağlamak yerine gözaltında barındıran, cop yediren, işkence yapan, biber gazıyla uyutan, önce Mülkiye değil Türkiye diyenlere inat söz söyleme vaktidir! SÖZ SÖYLEME VAKTİDİR! Olmuşla ölmüşe çare bulunmaz diye oldurduğuyla ettirdiğiyle kendi meşruiyetinin ayağına kurşun sıkan, kendi vatandaşlarıyla olan sözleşmesini bombalarla fesheden, istihbarat kaynakları kendinden menkul, 34 canın hesabını kan parasıyla ödemeye çalışan, önce kendi halkını kaçakçılığa mecbur bırakıp sonra da teamüle yaptırımı Heron'la infazı sokan babacan devlete inat söz söyleme vaktidir! SÖZ SÖYLEME VAKTİDİR! Katliamı katliamla yarıştıran, 800 yıldır çakallığı idare meziyeti sanan aklı devlet geleneği diye miras alıp modern yurttaşı hala millet-i hakime ve millet- mahkume diye ayıran, mahkum gördüklerini hala kıran, hesap verme zamanı gelince de örgütü hissedip kanıtını bulamayan, buldurtmayan, yeni Talat Paşalara inat söz söyleme vaktidir! SÖZ SÖYLEME VAKTİDİR! KAMU OTURA ÇEKE GETİRE X 2 Elitist karşıtlığı üzerinden yakaladığı siyasi çizgide hangi ümmet olduğunu bildiğimiz ama hangi millet olduğunu bilemediğimiz o milleti önce cemaatlere ayırıp sonra da bunlardan 'erkek' vali kaymakam yeni elitler devşiren, güvenliğini sağlayamadığı işçilerin cenazesinde hangi halka hizmetle halka takla attırarak taziyelerini ileten, pişkin, şaşkın bakanlara inat söz söyleme vaktidir! Siz ki, Mektebe homo sapiens girip neandertal çıkanlar, SÖZ SÖYLEME VAKTİDİR! Biline ki! Bir tellak bir at hırsızıdır, iki tellak bir eşkıya çetesidir. Üç tellak aç bir ihtilal ordusudur. Adaletin terazisinin tecavüzcüden, pedofiliden yana çektiği, üçün, beşin, kemik yaşının hesabını yapıp kendi memurunun uçkuruna sahip olamayan; insanlık suçlarının, kıyımların zaman aşımıyla aklandığı, kendilerine iktidar kapıları aralayanları onların kanunlahyla yargıladığını zannedip darbe değirmenlerinde Don Kişotlar yaratan, zaten gözü bağlı Themis'in hukuki basiretini de bağlayan, adil yargılamayı yok sayan 'bağımsız' yargıya söz söyleme vaktidir! SÖZ SÖYLEME VAKTİDİR! Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanının faaHyet alanında "Kadın,aile kurumuyla vardır" zihniyetiyle kadının adını anmayan, onu ev emeğine hapseden, ana hizmet alanını ise ataerkilliğin yeniden üretilmesine tahsis eden, indirgenmiş Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığıyla eşgüdümü dikteden azade onu da anla'mayıp kadın kıyımını bir türlü önleyemeyip bakanını ağlatan 'devlet baba'ya inat söz söyleme vaktidir! Mektebin Amelesiymiş oy oy Emek vermiş hiç görmedik oy oy, Kasket takıp mavra atar oy oy, Bir afralar bir tafralar oy oy, Çeküler geldi, Çiküler geldi. Deh deh düldül deh deh düldül Sen düldülsün ben bülbül (x 2) Mektebin CEOsuymuş oy oy, Çok etkinmiş, verimliymiş oy oy, Bürokrasi pek hantalmış oy oy, Yapmış, işletmiş, devretmiş oy oy, Bakkallar geldi, Çakkallar geldi. Deh deh düldül deh deh düldül Sen düldülsün ben bülbül (x 2) Mektebin Geyikhanıymış oy oy, / SÖZ SÖYLEME VAKTİDİR! Kitle partisi şiarına ve kendine rövanşist ajitasyonlarına kananların üstüne basarak özgüven patlaması yaşadığından mütevellit dilinin kemiği kalmayan, din ve vicdan özgürlüğü kurumunu sömürdükten sonra kendi ekonomi politiğine göre vahyettiği dinine dindar yaratan, makam uğruna para uğruna şu şahane mektepte öğrendiği ismi edebi satabilenleri kayırıp tinerci değil belki ama onursuz, omurgasız bir gençlik yetiştiren, bilim ve felsefenin kanına girdikten sonra sanata da köhne ellerini uzatan Kasımpaşalılara inat söz söyleme vaktidir! SÖZ SÖYLEME VAKTİDİR! Her 10 yılda bir büyük depremin olduğu memlekette tedbir sistemini geliştiremeyip her depremi münferit olarak hizmet kusurlarının üstünü örtmeye çalışan, depremde bile halkını ayrıştıran, duble kolon yapacağına duble yol yapanlara inat söz söyleme vaktidir! SÖZ SÖYLEME VAKTİDİR! Pek duyarlı dış politika ibresi Sam Amcasının iki ayarına l5akan, İran-ABD ikileminde nevri dönen, Türkiye'nin toplumsal yapısını çözdüğünden mütevellit, zirvelere çıkmadan önce Broadvvay'in koreograflarıyla çalışıp John Travolta'ya parmak ısırtan, bilmem kaç yıl sonra yüzünü doğuya çeviriveren, yeni Osmanlıcı, sözde bölgesel güce inat söz söyleme vaktidir! SÖZ SÖYLEME VAKTİDİR! Bilim için değil sermaye için bilim yapan sistemi alıp ümmet için helal bilim üreten hale getirenlere, yeni paradigmalarını ise 4+4+4 ile tabana yayıp olanı, farazi ibretlik öykülerle çürüttüğünü sananlara, pozitif bilime ulaşma imkânlarına ket vurup bu halde düşünce özgürlüğünü savunanlara, önce MEB'in sonra YÖK'ün rendesinden geçenlere, bilimsel, özerk, anadilde eğitimi yok sayanlara inat söz söyleme vaktidir! SÖZ SÖYLEME VAKTİDİR! İnsanlık onurundan bihaber olması işletmeci zihniyetinden menkul, arka bahçeye küllük koymak yerine görevli diken dekana, haftanın 7 günü peş peşe sınav ayarlayıp Tüllabı andavala çeviren öğrenci işlerine, bilmukabele bunları onaylayanlara inat söz söyleme vaktidir! SÖZ SÖYLEME VAKTİDİR! Devraldığı kıyım ve işkence geleneğini post modern uzlaşı suretinde yeni işkence mekanları yaratırken eskilerini müzeye çevirip akladığını sanacak kadar popülist, ileri demokratik açılımlarıyla kendine has muhafazakar kapsamında halkları, mezhepleri tanımlayıp onlara kim olduklarını belletmeye çalışacak kadar hadsiz, 'bütün devletler katildir" önermesini dibine kadar doğrulayan ve buna rağmen insan haklarını söyleminin temeline yerleştirmeye çalışanlara inat söz söyleme vaktidir! Tüm tüllabın babasıymış oy oy, Kıt kaynaklar tükenmişmiş oy oy, Reçeteymiş, stand-bymış oy oy, Boynuzlu geldi, Geyikhan geldi. Deh deh düldül deh deh düldül Sen düldülsün ben bülbül (x 2) Mektebin hâzinesiymiş oy oy, Bütçesi hep fazla vermiş oy oy, Kameralist ve babacan oy oy, Hiç görmedik bilmiyoruz oy oy, Mehmet Şimşek geldi, Kooş bakanın geldi. Deh deh düldül deh deh düldül Sen düldülsün ben bülbül (x 2) Mektebin Züppesiymiş oy oy, Tüllabın hegemonuymuş oy oy, Evropada frak giymiş oy oy, Tabureye oturmazmış oy oy, Pokemon geldi, Züppeyun geldi. Deh deh düldül deh deh düldül Sen düldülsün ben bülbül (x 2) ÇEKO Değmez ama, şu nanotaneciklerine iki laf söylemek adettendir. Çeküyle başlayalım. Siz elleri nasır tutmadan kendini proletarya adledenler, size mi kaldı işçi sınıfının onurlu mücadelesini üstlenmek bre ciğerci kedileri? ivedi bir KHK'yla an itibariyle size Amele denilmesini yasaklamış bulunmaktayız. Bırakın sosyal politikacılık oynamayı da yeni kurulan bakanlığınızda üç çocuğun çetelesini tutun siz. Üstüne üstlük proletarya öyle yazılmaz. Emek sürecinin analizi de sizin kıt akıllarınıza 2 lob fazla gelir zira 2 lob 1 beyin eder. ŞOK ŞOK ŞOK! Çekülerin sınav kağıdını ele geçirdik, sizinle paylaşıyoruz: SÖZ SÖYLEME VAKTİDİR! SORU 1: İstediğiniz sorudan başlamak ister misiniz? Gerekçesiyle açıklayınız. (5 PUAN) ŞİMDİ SIRA GELDİ MEKTEBE! SORU 2: flitler kaç kişidir? İsimlerini sayınız. (5 PUAN), Bu 27 \ / kişiler hakkında bilgi veriniz.(5 PUAN) SORU 3: Sakarya Meydan Muharebesi nerede yapılmıştır? SORU 4: Kurtuluş Savaşı'nda kim kurtulmuştur? SORU 5: Fraosız Devrimi nerede yapılmıştır? SORU 6: Sosyal Politika bir bilim midir? Neden? Tartışabilir misiniz? (90 PUAN) Duyduğumuza göre bu orta halli sorulara rağmen cevap vermedeki acizliğinizi gören Filiz Zabcı hocamız teker teker velilerinizi çağırmış. Yazıık! Tabii 'idrak-i meali o küçük akla gerekmez, zira bu mektep bu kadar çeküyü çekmez' Sukunuzu da verdi hadi dağılın. 2 yıllık bölümden lisans mı olurmuş Sosyal Politikadan bilim mi olurmuş Çek git daha fâzla kalabalık etmeden Mektebin her köşesine sıçtınız zaten 2. İsteme veresiye dost kalalım ölesiye. 3. KDV dahildir.. SLOGAN 4-5 ders alınıp mezun olunur mu lan Bir de Mülkiyeli olacak utanmadan Bakkalla çakalla artık yürümez bu işler Dekanını da al git bu mektep bitmeden İKTİSAT Şıra Noel Baba gerçekliğinden boşanmış, fallik fallik mektepte koşturan geyiklere, Erdal Ünsal'ın boynuzlu hane halkı sakinlerine geldi. Siz ki mektebin için gömülmüş Hacettepe sempatizanları. Siz ki Sıhhiye'deki Geyik Heykeli'nin kendi onurlarına dikildiğini zanneden yörüngesinden sapmış gezegenler. Av mevsimi geldi haberiniz yok mu? Şimdi bir de sizi yatıralım göbek taşına! Uyan geyik aç gözünü Dinle Tellağın sözünü Takmışım sana boynuzu Kaşıtmaz mısın sultanım 1 Liberal iktisat babalarıyla dünyayı anlamlandırmaya çalışıp tutunamayınca muhafazakar demokratlara entegre olan opportunistler. Teknokrat olacakmış haspam, koşun bez getirin. Laissez Faire'yi bir dağ sıçanı zanneden, içten içe "Ya Özal da ne mübarek adammış" diyerek orta-sol duyularını oluşturan tek adam Keynes'e ihanet eden cibilliyetsiz pespayeler. Ricardo'yu rodeocu sanan, Philips'i anlamak için aynı marka epilatör alan, siyaset ilmine vakıf olmadığından Refah dönemini'Erbakan dönemi, Keynes'i de rahmetli hocanın müridi sanan, Fak-Fuk Fon'u ise kama-sutra tekniği belleyip libidosunu varsayımlara kaydıran, çoğalmasının men'i zaruri, sakıncalılar sizi!!! Zaten Kamu'daki tek sevimli, insan canlısı cinsi latifimizi FesKomcu Ahmet'e verdik. Bu da şuku yerine gelsin, dağılın! İŞLETME Şimdi sıra geldi mektebe 10 bin lira maaş hayaliyle gelip mezun olduktan sonra Habeş Mahallesinde 'solaryumcu' açacak kadar cücük beyinli, pazarlama artığı gebeşlere... Oooo bir bakkalım olsa Veresiye yazsa Sepete bira koysa Bir baksam market olsa ^ Siz ki New York'un plazalarında manager olma hayaliyle çıktığını yolda soluğu Hindistan çağrı merkezlerinde almış ofis boylar, cali girller işletmenin kar maksimizasyonunu Feng Shui'yle sağlayacağını sanıp ofis masasını tavana monteleyen, montaj hattını da koşu bandı zannedenler, müşteri velinimettir şiarıyla yola çıkıp müşteriyi Veli ile Nimetten ibaret bilenler, portföyü de çikolatalı bir tatlı zannedenler. Duyduk ki yine’yeni yeniden atanan İşletmeci Dekanınız 29 kuponla diploma dağıtmaya karar vermiş. Yok artık! Mekteb-i Şahane'yi bile veresiye defteriyle yönetir oldunuz utanın. Gelin biat edin, Kurthan'ın Das Yönetimini hatmetmiş bu asil evlatlarından yönetimir) düsturunu öğrenin. Velev ki kamu hizmeti dediğin şey tuvalete peçete takmaktan ibaret değildir. Bim Bim Bim Çok şükür Bakkal Artık senin de zincirlerin var Hırsından çatlasın Geyikhan Senin World Card'a 4 taksidin var Haa bu arada... Murat 124'ü modifiye edip innovasyon diye yedirmeye çalışan bu garip gurabanın beynini sizin için inceledik. Yıllarca ders çalışmayıp çene çalmaktan çene kasları gelişen bu şebeklerin beyni üç bitlik işlemciden ibaret kalacak şekilde gerilemiştir. Elimizde kalanlar şemada görüldüğü gibidir: 1. Benim hakkımda ne düşünüyorsan Allah sana 10 katını versin. 1 boynuz 2 boynuz 3 boynuz 4 boynuz 14 boynuz Bu nasıl yoz ahlaktır Geyikhan, Geyikhan... Şimdi Tüllap cevap verin. Gündelik hayatta ne çok şeye ve duruma mal diyoruz değil mi? Lâkin ki mallık göreceli ve dereceli bir kavramdır. Neyse ki şu Şahane-i Mektep'te karşı karşıya kaldığımız mal en ortak kabul görmüş ve kendini yeniden üretme noktasında en dişi maldır. Bize de bu yakışır, Bir Mülkiye fenomeni olarak Maliye. YEE YEEE YEEE MALİ MALİ x 2 Hukuktan anladıkları 5018'in birinci sınıfta kaç basamaklı olduğunu, ikinci sınıfta telefonda bu rakamların nerede olduğunu, üçüncü sınıfta sayı değeri çözümlemesini, dördüncü sınıfta ise türevinin 0 olduğu öğrenip, kendilerine yabancılaşan, nihilizmin dibine vuranlar, Meltem Kayıran'ın yüzündeki kahrın müsebbipleri. Devletin yıllarca alan 5 kuruş 5 kuruş geri veren eli. idarenin toplumla ilişkiye geçen 2 teşkilatından biri. Memleket işinin içine parayı karıştırıp ihlasını kaçıran, ammenin ırzına dolaylı dolaysız geçen, meccaniliği kendine ma| eden, her 20 yılda bir kriz üreten, bi kendi başına buyduk, bi ipsiz sapsız, bi yarıçapsız, tanımlayamadığımız cisimleri. Asil Tellaklarla girdiğiniz Mesleki-4 dersinde yeşil parkasıyla saçı sakalıyla komünist ayağına yatıp, çat pat İngilizcesiyle amme hizmetini özele devredelim diyen numune ve şuursuz mensuplarınız bilin ki nezdimizde 2 aydır geyik konusudur. Çocuklarımıza, torunlarımıza aktaracağımız üçüncü göz tadında ibretnamemizdir. BİLİNE!! 'Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.' Haydi sizin de verdik şukunuzu dağılın! Bir bölümün alayını kaça mal ettin Söyle bize 8 taksitle verir misin Şu ayın bütçesini nasıl denk getirdin Minimalist olma büyük düşünmelisin ULUSLAR 28 \ I ,. I MALİYE Yıllarca sesinizi kestik her yerde Benzemeyiz hiç kimseye (x2) Ulusların çocukları Hoş geldiniz cehenneme (x2) Şimdi sıra geldi mektebin üvey evlatlarına, anaç ve de merhametli tellakların kaküllü beslemeleri, Ankara kışında burunda donan bir damlacık sümükleri, kınalı yapıncakları, çilli horozları, Flander çayırlarında otlamış kerkenez eşekleri, pamuktan fasulye çiçekleri, cibilliyetsizlikten serçe parmak boyuna inmiş Niels Holgersonları, Şeker Kız Candy'i izleyip de Terry'e değil de Anthony'e aşık olan pofuduk ruhları, siğil atan kurbağaları, mektep otelinin bipolar seksomanyak zebercetleri, arzumun multifunctional saç düzleştiricileri, Evropanın sınıf dışı püskülleri, ziyadesiyle nanay Züppeyun taifesine! Bir hışımla geldi g^çti peh peh peh peh Gavurun oğlu Züppeyun hey hey hey heey Şu dağları o yaratmış, Bu dağları o yaratmış Anan kim, Baban kim, Deden kim, Nenen kim Kim kim kim kimmmm Gavurun oğlu Züppeyun heey Ahmetin oğlu Davudun oğlu Liboşun oğlu Züppeyun hey Çağrının oğlu Erhanın oğlu Siz ki V.l Lenin'in ismi Vlademir ilyiç'i 6. Diye okuyup Ekim Devrimini restorasyon zanneden, üç dönem Siyasi Tarih alıp Soğuk Savaş'ın bittiğinden bihaber Commodore 64'ler! Siz ki Louis Vuitton'u filozof zannedip, Tanrı Kral Ağaoğulları'nın padawam bile olamayan sözde şaman Ayhan'ın odasını yol yapan dizi dizi ördekçikler! Siz ki memleketin en ücra köşesindeki İİBFlilerin çatır çatır girdiği Hariciye sınavlarında Türkçe yetersizliğinden elenen, KPDS'de de nal toplayan, Mektebin yandan yemiş monşerleri! Siz ki mektebe yatay, bükey, dikey, konveks, konkav ve de plural yollarla girip sonra da utanmadan hocalarına Stalin kim diye soran, emsalsiz bir arsızlıkla "Teacher Teacher Karl Max Weber'in bir nüshasını ele geçirme fırsatı buldum. Bakın bakın Das Capital City Und Protestanisch Moral'' diyen kafası çok karışık münihatten aksanlı böcürtler! 18. Brumaire'in 19.su çıktı aldınız mı? Siz ki geçen sene 4 günlük Suriye gezisine gidip, Acem kızları güzel diye etrafta dolaşan, Suriye'yle yaşanan krizi evlilik bağıyla aşmaya çalışan vasıfsız züppecikler! Hacı siz Oryantalizmi bayağı yanlış anlamışsınız. Siz ki 4 sene idarenin işleyişinden bihaber bu mektepte okudunuz. Son senede ise Onur'un tırnağı bile olamayan Kerem'den idare hukuku öğrendiğinizi sandınız. Ama onu da anlamadınız, yardım dilendiniz, acıdık yardım ettik. Oysa bilirdik, bir züppeye idare anlatmak, bir deveye boynun neden eğri diye sormaktan daha zordu. Yine de bir şekilde mezun oldunuz ama yakamızdan düşmediniz. Mezununuz geldi şu asil ve bıkkın Tellaklara şu soruyu yöneltti. "Kanunu kim çıkarır hacu?" Utanın! Ayrıca şu temel sorunsalınız konusunda sizi bir soluk aydınlatalım. Marks and Spencer Tarihsel Materyalizm ve Sosyal Darvlnizm'in Polonya'sı değildir. Bu arada Kari Polanyi Polonya'nın kurucusu da değildir. Hele hele Marx öyle yazılmaz. Biline rica ederim. Bu arada pek tabii icraatlarınızın da takibindeyiz. Bamya büyüklüğündeki memleketlere vizeyi kaldırdığınız için müteşekkiriz. Bir AB rüyanı vardı o ne oldu? Schengen falan? Rusya ve Ukrayna konularında ise kafamız karıştı. Neyin peşindesiniz emin değiliz. Ayrıca Hariciye'ye girmekteki acizliğinizi gören bu idare aklı size uygun yeni bir statü yarattı. 100 değil! 200 değil! 300 değil! 400 değil! Tam 450 kontenjan Turistlerarası Mesire ve Ören Yeri Rehberliği. Unutmayınız, bu amme hizmetinin ilkesi ise şudur: "Turistin milliyeti değil, memnuniyeti önemlidir." Belleyiniz. Son söz olarak ise; ey Mekteb-i Mülkiye-i Şahane-i Ali Osmaniye'nin Emraz-ı Bevliyeleri dileriz seneye görüşmeyiz! O hegemonmuş Ama tutmaz Bu tüllap yemez Ömür boyu talebim Çek git bebeğim Pek tabii şimdi sıra geldi pek güzide öğretmenlerimize! Kemal Beyciğim, Kemal Beyciğim Merkez tam iyi diye diye sözcülüğü kapan, komisyonlarda Nur Serter'in yancısı olarak gördüğümüz, kınadığımız ama bir yandan da meclisteki faaliyetlerini yakından takip ettiğimiz, sen değil Nur senin yancın olsun BİRGÜL AYMAN GÜLER! Cem Hoca emekli oldu mu, Selin Esen hukuka göçtü mü, Kürsü başına kaldı mı, Emdi Murat yırtınır. MURAT SEVİNÇ! Kamuya Freud öğretmenin tehlikelerinden habersiz, soğukkanlılıkla bilim yapan kamunun en tatlı kadını ALEV ÖZKAZANÇ! Gramsci'nin Siyasal şubesi, bir yaşam biçimi olarak taslak, pejoratif olmayan anlamda bir fıstık. MEHMET YETjŞ! Biliyoruz sizinle kimyalarımız uyuşmadı ama Mektebin Sosyoloji ve Antropoloji kürsüsünü sırtlandınız. Renkli çoraplarınız ve ayakkabılarınıza zeval gelmesin, belki başka bir zamanda ve başka bir yerde ZELİHA ETÖZ! Sıra geldi Mektebin en zayıf halkasına! Siyaset ve idare allamesi şu Tellak Tüllabı'na işletme İngilizcesini Mesleki diye yedirip bir de üstüne devam zorunluluğu koyan, 21. Yüzyılda sınıfa "listen to the casette" ile gelen İNGİLİZCE ZÜMRESİ! WE HATE YOU! Ecnebi öğrencilerle ayaküstü karşılaştırmalı kabile analizi yapan, seminerde kaynakça beğendirmenin semineri yazmaktan güç olduğu, babacan ve de Mektebin en duman avcısı, profluğunu bu vesileyle tebrik ettiğimiz FETHİ AÇIKEL! Yönetim kürsüsünün veliaht prensi, Birgül de gidince tüm kamu olarak başına kaldığımız, cebimize attığı soruları hala aradığımız, akademik bilgisinin enginliği kadar müzik bilgisi de olan, Kamunun en renkli gözlüsü KORAY KARASU! Ceza almadan hakaret edebilmeyi öğrettiğin ve bizi CMK GENIUS I yaptığın için teşekkürler şekerim DEVRİM AYDIN! Resmi tarihin kurucu babası, onlar aslında 4 kişiydiler ENVER, TALAT, CEMAL VE SİNA... SİNA AKŞİN! Moskova'ya gittin bizi neden götürmedin? 1. Sınıfta bunlara insanlığı öğrettim işim bitti demeyip Kamunun 4 ila 8 senelik yolculuğunda her daim yanında olan, başımıza taç ettiğimiz FARUK ALPKAYA! Hocalarımızdan dem vurduğumuz bu noktada Taşansu Türker hocamızı da anmadan edemeyeceğiz, TAŞANSU TÜRKER! Millisiz tarihle Tüllabı ilk kez yüz yüze getiren, Kamunun en İstanbul beyefendisi, Mektebin yeni Beşikçi'si BARIŞ ÜNLÜ! Entelektüel seviyesine ulaşmanın namümkün olduğu, sesi, duruşu, gülüşü, yürüyüşü bambaşka, Tanrı Kral, MEHMET ALİ AGAOğ ULLARI! (Şarki: Seni Yerler) Kamu erkeklerinin seni neden sevdiğini çok iyi biliyorsun. KEREM ALTIPARMAK Kent ve Çevre Anabilim Dalı'nın en beyefendisi, en lüle saçlısı, sözlü sınavlarda öğrenci dostu. TAYFUN ÇINAR! Yıllar sonra ilkokul öğretmeninin yaşattığı tadı kamuya yeniden yaşatan, bölümümüzün artık resmi annesi, toprak ananın haklarının biricik savunucusu NESRİN ALGAN! Hogwarts'ta olsa Snape, Orta Dünya'da olsa Aragorn, Jedi Konseyi'nde olsa Obi-Wan Kenobi olurdu, Mektebin Kara Şövalyesi, aslında tek gerçek dostumuz, ağlama duvarımız, idareyi önce hukukla kavratan sonra cerahatim akıttıran, en hızlı yükselen akademisyen ünvanı ile Guinnes Rekortmeni, TRT Türkü'de Veli Cüce adıyla türküler yolladığımızı şu anda itiraf ettiğimiz, sene içinde imajını sürekli değiştiren ama Stalinist bıyığın da Marksist sakalın da en çok yakıştığı, profluğunu 40 pare top atışıyla karşıladığımız, kırmızı kitabını avret yerlerimizden üstte taşıdığımız, fikrimizin en biricik karaçiçeği. ONUR KARAHAN OĞULLARI! 29 \ ¿V P P C W H 1 FéKM ANI \ yüklemece, yanık, dost kazığı gibi iskambil oyunlarına dört yıl boyunca aldığınız derslere gösteremediğiniz ilgiyi gösterip okulu "Casino RoyaT'e çevirdiniz. E siz de haklısınız, dört sene boyunca Sosyal Psikoloji, Sosyal Bilimlerde Yöntem, Sosyoloji Politikası, Avrupa Birliği ve Sosyal Eolitika, Çalışma Sosyolojisi, Türkiye'nin Sosyal Politika Tarihi, Uluslararası Sosyal Politika, Sosyal Güvenlik gibi "sosyal'' dersler alıp "asosyal" kalamadınız. Ancak siz bu sosyallik işini yanliş ' anlamışsınız. Sos oyunu mu bu mübarek? Sabahın sekizinde okula gelip akşama kadar iskambil oynamakla sosyal olunmaz. Biraz Züppeyun'u örnek alsaydınız sinema, tiyatro, konser, opera, bale gibi sanatsal etkinliklerle "sosyal" olmaya çalışırdınız. Sizi gidi asosyal batakçı ameleler!" Batakçı amele..! (Slogan) Arkadaşlar hatırlar mısınız? Çeko geçtiğimiz senelerde birkaç kez ölmüştü ya da ölü mü doğmuştu neyse işte. Ölü doğdun Çeko! (Slogan) Ferman-ül mukaddese başlamadan önce şanlı Züppeyun Tüllabı'ndan destur alalım evvela. Destur var mıdır? X3 Ey Mekteb-i Mülkiye-i Şahane- i Ali Osman'ın Düstur-i ekrem, müşir-i efham, nizamü'l-alem, nazımu menazimi 'l-ümem Tüllabı! Bilhassa Tüllabın hakim-ül vahidi, bu okulda muktedir, aldığı dersleri mübarek, hocaları muazzez akademik seviyesi muazzam, her tartışmada muzaffer, zihinleri münevver, nev-i şahsına münhasır, zincirlerden müberra ve her zaman ve her yerde; müeddeb, müreffeh, müdafi, müessir, mümtaz, münezzeh ve mükemmel bölümü: Revabet-ül Beynelmilel! Biz ki. Beş deniz yaylasından Post-Sovyet coğrafyasına, Adriyatik'ten Çin Seddi'ne, Ümit Burnu'ndan Süveyş'e, Panama Kanalı'ndan Bering Boğazı'na, Manş Denizi'nden Cebelitarık'a, Mikronezya'dan Domuzlar Körfezi'ne kadar; nam salmış, Şark-ül Evsat vejöarb-ül Erasmus sathında,,proaktif dış politikanın muhteşem uygulayıcıları; kah Kızılderililerle barış çubuğu tüttürmüş, kah Küba'da Castro ile aynı cigarayı dönmüş, kah Kraliçe Elizabeth'in beş çayında bulunmuş, Obama'yla Amerikan televizyonlarında reality showlara katılmış, Sarkozy ile Kurban Bayramı'nda danaya girmiş, Papandreu'ya cep harçlığı vermiş, Merkel'e imtiyazlı ortaklık teklif etmiş, Nihat Doğan'ı Somali'de "persona non grata" ilan etmiş, Kim-Yong-İl'in cenaze namazında Rav-Ban gözlükleriyle en ön sıralardan saf tutmuş, ayağının tozuyla Putin ile Ural Dağları'nda geyik avlamış, Berlusconi'nin "Bunga Bunga" partilerine gözlemci üye statüsünde katılmış, Kate Middleton'a Reşat Altını takarak tüm dikkatleri üzerine çekmiş, velhasılkelam, high-politics'in bütün safhalarında bilfiil bulunmuş bir neslin evlatlarıyız! Zombi mizanseni yapılırken fonda Michael Jackson - Thriller çalar. Bir abi gelir, zombileri balkona çağırır,daha sonra onlarla sohbet etmek üzere götürür. Model - Pembe Mezarlık Affet be Çeko anla istedim Pembe bir musalla bulmak istedim Cebeci'ye seni gömmek istedim. Seni hiç sevmedim Çok istedim bu sene mezarını kazmak Bu bayramda sana mevlüt okutmak Elimden gelen arka bahçede Sana ağıtlar yakmak TAHSİLDAR Bre kendi kökenini Mali Şube'ye dayandıran, demokrasiye tepki olarak doğan YÖK'ün defolu malları! Varlığını 12 Eylül Darbesi'ne borçlu olan Kenan Evren çocukları! Darbecilerden nesap sormak Züppeyun'un boynunun borcudur. Böyle ulvi bir görevimiz olmasa zaten bu fermanda adınız mevzubahis dahi edilemezdi. Darbeci Tahsildar..! (Slogan) Arşivlerde yaptığımız araştırmalar ile sizin köklerinizi yüzünüze vuruyoruz. 12 Eylül yöneticileri siz tahsildarları neo-liberal politikalarının uygulayıcısı olarak düşündü ve ellerinde bal kaymakla büyüttü. Tahsildar bozuntuları, siz ÖTV, KDV, BSMV, Damga Vergisi, Özel iletişim Vergisi, Sans Oyunları Vergisi, Zart Vergisi, Zurt Vergisi hatta ve hatta Muamele Vergisi adı altında haraç toplayarak vatandaşın kanını emerken; vergi affı, varlık barışı, vergi istisnası gibi isimler altında da zengini okşayan halk düşmanlarısınız. 24 Ocak kararlarının, Neo-Liberalizmin, darbe yönetiminin ve mirasının utanmaz, arlanmaz temsilcileriniz. Siz ki, Diplomatik nezaket kurallarından yoksun, beynelmilel münasebetleri Justin Bieber-Selena Gomez aşkından ibaret sanan, kıta sahanlığını duyunca sahanda yumurta haricinde zihninde başka hiçbir şey çağrışmayan, Hans Morgenthau'yu Alman Milli takımının solbekı, Kenneth Waltz'u Oscar ödüllü Hollywood yıldızı, Edward Said'i Lost'taki Sayyid, oryantalizmi ise yılbaşında dansöz oynatma akımı zanneden, Alsace-Lorraine'i ıddaa bültenlerinden tanıyan, tüllabın bîâr, biedeb, bîser, bîbehre, bîşuur, bihaber, Dîcâ, bîhadd, bîcan, bîhayâ, bîma'nâ, bîçâre tren sever inekleri ! Ey Tahsildar bozuntuları, Geyikhan sürüleri, Tellak orduları, Bakkal müsveddeleri, Amele kırıntıları! Hepinizi toplasak bir züppeyun etmiyorsunuz! Harbiden kaç kişiydiniz siz? İp gerilir ve darbeci tahsildar herkesin gözleri önünde idam edilir. Darbecilerle hesaplaşılırken fonda Cenaze Marşı çalar. Allah rahmet eylesin! (Slogan) Hegemon uluslar!(Slogan) Ey aciz Geyikhan bozuntuları; siz ki dört yıl boyunca makrosu mikrosu bir yana iktisadın "¡"sini öğrenemediniz. Erdal'ın her yıl kapağı değişen "çeviri" kitaplarını hatmedip kendinize kutsal kitap"bellediniz. Baktık ki sizin Türkiye Ekonomisi dersini öğrenebileceğiniz yok; bari seçmeli olarak dersi alalım da size öğretelim dedik; ama biz yine yüksek notlarla geçerken siz "CC"yi zor gördünüz. Öğreten Uluslar! (Slogan) AMELE Öncelikle bu bölümde sizden çalacağımız zaman için hepinizden çok ama çok özür dileriz. Çok düşündük, yazmasak mı acaba dedik? Fakat biz adab-ı Mülkiye ile yetişmiş yüce Züppeyun, sırf Mülkiye geleneklerine uygun olsun diye siz 'çeku, çeki, çiko neydi ya "harbiden?!" neyse ne işte bu ölüm ile hayat arasında kalmış yaşam formlarına bir iki kelam etmeyi lütfettik! Siz ki dört yıllık Mekteb-i Mülkiye'yi beş, altı, yedi hatta sekiz yılda bitirebilen; bitirdikten sonra da okuldan ayrılamayıp king, ihale, üç-beş-sekiz, rus batağı, eşil pişti, papaz kaçtı, pis yedili, Yasemin Kumral - Bim Bam Bom Oldu en sonunda oldu tahsildar Rüyaların gerçek oldu tahsildar Darbenin ürünüsün be maliye İşte ilan ediyoruz herkese Of of of yandı insanlar Maliye diye bir bölüm de var Darbenin bir ürünü onlar Maliye diye bir bölüm de var (X2 Bütün Şarkı) GEYİKHAN "Bir gün mezuniyet durumuna gelen Geyikler Züppeyun'a özenip bölüm (önm,pardon) bölük yemeği düzenlemeye karar vermişler. Nereye gideceğini kestiremeyen Geyiklerin aklına Çınar Restoran gelmiş. Ancak Geyikler'in bölük yemeği düzenlediği yerde Züppeyunlar'ın seminer dersleri olduğundan haberleri yokmuş. Kimse bizi göremez diye geldikleri Çınar'da 30 \ ı / «fcGeyikler gecenin başında sadece susarak hareketsiz beklemişler. Züppeyun bu manasız bekleyişe bir anlam verememiş. Meğer, bizim geyikler komutanlarının gelmesini bekliyorlarmış. Yemekler gelince de..." NATO'cu Çınar Biricik Ercan Onur'un kardeşi Yiğit Hepsi şöhretlerini bu bıçağa borçludurlar. A. - Ne dersiniz,>bu sahneyi bir canlandıralım mı? B. -0 zaman sizden bir dakikalığına geyik taklidi yapmanızı rica edeceğiz; belki de küçük geyikler bunu kafalarında canlandıramamışlardır! B. -Erdalımıza hamd olsun! X: - Erdalımıza hamd olsun! B: -Geyiklıanlar var olsun! X: - Geyikhanlar var olsun! (, B: -Yiyenlere boynuz olsun! X: -Yiyenlere boynuz olsun! B: -Yemeyenler mal olsun! X: -Yemeyenler mal olsun! B: -Afiyet olsun! y X: -Sağ ol! Evet! Denemesi bedava, hem de hiç para vermeden. Bakın mesela şu Abaza'nın sakalı uzamış. Şimdi iki dakikada susuz sabunsuz bu iş hallolacak. Bakın abiler fennin son harikası A101 mucizesi bütün meşhurların bıçağı. Evet abiler! Dikkatle bakınız! Bakınız su yok, sabun yok, cibicibicis marka krem o da bakkalımızın hediyesidir; muhterem abiler, evet bakınız! Lütfen saatlerinize bakınız! Yalnız on yedi saniyede tamam bu işTBİr! İki! Üç! Dört! Beş! Altı! Şöyle yedi! Evet bitiyor, sekiz! Lütfen sakin olunuz. Telaş yok kesikler için harika kan ilacı satıyoruz. • Sonra Geyikler'in hocası Züppeyunlar'a "bölüm yemeğini bölük yemeğine çevirdiler diye dert yanmış ve gelecek seneki Züppeyun'un bölüm yemeğine katılabilmek için Züppeyun'dan davetiye istemiş. Size de zaten Züppeyun özentisi hocalar yakışırdı Geyikhan bozuntuları! Özentisin Geyik! (Slogan) Füsun Önal - Ah Nerede Vah Nerede Nerde bıraktın boynuzu bilmem(kadınlar) Ah nerede vah nerede(erkekler) Nerde unuttun beynini acaba(kadınlar) Ah nerede vah nerede(erkekler) Bir bulabilsen ah nerede(kadınlar) Ne olurdu yerinde duraydı Daha dün boynuz kafadaydı Ah nerede vah nerede(erkekler) Nerde unuttun boynuzu acaba(kadınlar) Ah nerede vah nerede(erkekler) Bir bulabilsen ah nerede(kadınlar) Taşıdın geyik gibi sen boynuzu bunca sene tam ona aalıııışınca çekmiş gitmiş nerede (x2 Nakarat) Neredeeeeee... Ah nerede vah nerede(erkekler) Kimde unuttun boynuzu acaba(kadınlar) Ah nerede vah nerede(erkekler) Bir bilen olsa ah nerede(kadınlar) Erkin Koray - Şaşkın işletme okuması hoştur bakkal Para üstü çiklet vermek boştur bakkal Mamak'ta internet kafe açmış bakkal Tenhalarda menhalarda bitmiş bakkal (X3 Sadece İki Satır) Bakkal sana ne dedim sen ne sattın Kitap kafede gördüm ters yola saptın Tahsildarla kardeş misin söyle bakkal Pazarlama mazarlama yapma bakkal(X3 Sadece İki Satır) > TELLAK Ey peştemalini bile bağlamaktan aciz akl-ı baliğ Abazalar sıra sizde! Sükunetle dinleyin de bir şeyler öğrenin Züppeyun'un alamet-i şerifinden: "Ama Onur?", "ama idari?", "ama Yargı?" bahanelerinizi bir kenara bırakın. Hocanızın sizin o yer değiştirmiş şuursuz beyinlerinize bir şeyler sokmak için çabaladığını, sokamadığını görünce de geçmeniz için elinden geleni yaparak 45-50'lerınizi 60'a tamamladığını bilmiyor muyuz sanıyorsunuz? Garabet-ül abaza) eşref-i safilin duyduk ki bizim ikinci sınıfta alıp, "Hobsbawm"ını, " Anthony Smith"ıni, "Gellner"ini ve bittabi Baskın Oran'ını hatim eyleyerek geçtiğimiz Milliyetçilik ve Azınlıklar dersini 4. sınıfta alıp buna rağmen geçemeyerek, fahri cihan olan Züppeyun'un biricik hocası "Elçin inin kapısını aşındırır, rahat bırakmaz olmuşsunuz. Elçin'e gidip "Biz dördüncü sınıftayız, biz bu dersi geçemezsek sınıfta kalırız, zaten Onur belası da başımızda, n olur bizi geçirin!" dediğinizi duymadık sanmayın! Ha, bir de sınav kağıtlarınıza Primordialistlere örnek BAKKAL Bre mektebin mâliyeyle simbiyotik bir bağ kurup hayatta kalmaya çalışan omurgasızları! Mal pazarlama üzerine eğitim alıp kendini outletlerde bile pazarlayamayan beceriksizler! Celal ile, Yalçın ile her türlü idari görevi zapt-u-rapt altında tutup; ne okula ne de kendisine faydası olan terliksi hayvanları; dekanlık seçimini veraset sistemiyle yapıp okulun yönetim biçimini saltanata çeviren Hüsnü Mübarekleri! Hayatta yapmaktan en çok zevk aldığı şey Baron'a gidip kağıt atmak olan kumarbazlar sizi! Evet,şu anda sıcak bir gelişme var! İşletme'nin gerçek ders kitaplarının listesi elimize ulaştı: •Erdi'nin Yerine Tezgaha Bakma Pratikleri •Kitap Kafeye Giriş 1 •Ergün'le Temel Fiyat Yuvarlama Uygulamaları •Erasmusçular için Yabancı Dil Öğreniyorum •Para Üstü Yerine Ayraç Verme Teknikleri Biz bu memleket nasıl kurtarılır diye düşünürken; siz "bu bakkal nasıl kurtulur"un derdindeydiniz!' Züppeyun yedi iklim, yedi kıtada görev yaparken siz Bakkallar Mamak'ta internet kafe işletmeyi maharet sandınız. Akınsoft'u tanrı, Canon yazıcıyı peygamber bellediniz. Masa açma isteği geldiğinde Hakk'ın nuruna kavuşmuş gibi sevindiniz. Elli kuruşa çıktı verip Ergün'ün bile bedavaya verdiği poşet dosyayı müşteriye çok gördünüz. En büyük hayaliniz depoyu Guitar Hero salonuna çevirmekti! olarak Onur Karahanoğulları'nı, modernistlere örnek olarak da Fethi Açıkel'i vermiş; ayrıca Baskın hocamızı da TRT3'teki ressam Bob Ross Amca zannetmişsiniz. Bilmiyorsanız öğretelim, finallerde zorlanmayın; gelin Züppeye! Fotokopici Ergün Züppeye gel kamu! (Slogan) s Güya İngiltere'ye dil öğrenmeye gittiniz. Gittiniz de ne oldu? Okula gelen Erasmus öğrencileriyle 2 kelime İngilizce konuşamayıp bizlerden yardım istediniz. Arka bahçede sohbet edelim derken AKÇT'yi MKÇT gibi bir şey zannederek seviyeyi yerlere düşürdünüz. Sivil Anayasacı Murat Erasmusçu Alper Taçsız Kral Karatepe Çaycı Sulhi Abi Züppeyun kızları sîzlerle alay edince; sadece dilini bilmediğiniz insanlarla anlaşabileceğinizi sandınız! Erasmus partilerine dadanarak "çirkin kadın yoktur az votka vardır' mantığıyla her önünüze gelenin peşinden koştunuz. Zavallı öğrenciler sizden o kadar yaka silkmiş ki artık partilerde kapılara Tellaklar giremez" Kiminiz KOBİ olup banka reklamlarında vole atmaya çalışırken; kiminiz sermaye bulamayıp kıraathanelerde seyyar işlere yöneldiniz. (Şener Şen - Jilet reklamı) En iyi jilet budur. Mektebin bütün meşhurları bununla tıraş oluyor. Rahmetli Dekan Göle 31 \ yazılır olmuş. Sertap Erener - Bir Çaresi Bulunur Elbet Yapıp da söyleyemediğin şeyler var Gizleyemediğin nasırların Hep yalnız uyandığınız sabahlar Koklardın hep, çarşafları Bir çaresi bulunur elbet Kamu Sol elle yaşamanın Bir çaresi bulunur elbet Kamu Züppeyun'a danışalım Ah bir yolu vardır elbet Kamu Sol elle yaşamanın Bir çaresi bulunur damsızlığın Züppeyun'a danışalım MKÇT bu yıl nereye gezi düzenledi diye baktık ve bilin bakalım neyi fark ettik: Tesadüf o ki MKÇT, Femen üyesi UkraynalI kadınlarla aynı tarihlerde aynı şehirlerde kongreler düzenlemiş. Mülkiye Kamu Çalışma Topluluğu Türkiye'nin en aktif topluluğuymuş meğerse, şimdi daha iyi anlıyoruz sebebini. Kötü niyetli olmayalım, bir de geziye giden katılımcıların listesine Halkıyla dalga geçenlere, Demokrasi adı altında savaş çığırtkanlığı yapanlara, Yüzsüzlere, alçaklara, küçücük çocukların ellerine silah tutuşturanlara cevaptır bu! Fermandır bu! Fermandır bu! (Slogan) Babadan oğla devrolunan dekanlık koltuğunu imparator tahtıyla karıştıran; kantini sütunlu salona çevirmeye niyetlenen, öğrencilerin okul içerisinde nereye oturup oturmayacağına dahi karışan Dekanlık'a, dönem arasında getirdiği yepyeni öğrenci bilgi sistemiyle tüllabı mağdur eden Rektörlük'e; her sene elduğu gibi bu sene de yönetmelikten bihaber takılan Öğrenci İşleri ne; Hopa'da kendisini protesto eden gruba biber gazıyla saldırtan; "Hopa'ya İnen eşkıyalardan birisi olan"(!) eğitimci Metin Lokumcu'nun üzerinde durma gereği duymadığı ölümüne sebebiyet veren; sonra da bu cinayete ses çıkaran öğrencileri, akademisyenleri tutuklatan; sudan sebeplerle öğrencileri, akademisyenleri mahkum etmeye çalışan; yetiştirmek istediği "dindar" nesilden olmayanları tinercilikle suçlayan başbakana! Hariçten gazel değil fermandır bu! Fermandır bu! (Slogan) Sevgi göstermenin tek yolunu takla atmak zanneden; çadırda yaşayan depremzedeleri sarayda yaşıyorsunuz diyerek alaya alan; biber gazının insan sağlığına zararlı olmadığını iddia eden İdris Zalim Şahin'e,Her yıl ulaşıma yaptığı zamlarla halkın üç kuruş gelirine göz diken; yaptığı alt geçit ve üst geçitlerle Ankara'yı dünyanın en büyük roller coaster parkına çeviren; tamamlayamadığı metro inşaatlarını siyasi iktidara devreden; Celal'in bile on sekiz yılda sıkıldığı koltuk sevdasından ısrarla sıkılmayan i. Melih'e! Hariçten gazel değil fermandır bu! Fermandır bu! (Slogan) bakalım dedik; ki karşımıza tam da beklediğimiz gibi bir uyarı çıktı: "Excessive testesterone was detected." Bir de Abaza mezunlar diplomayı almamak pahasına kimliklerini teslim etmeyiçrbu gezilere katılmışlar. Hatta babasının kimliğini kullananı bile gördük. Evet, evet sahiden! Bunlar babadan oğla nesil herhalde! Ayrıca bununla da yetinmeyip Kiev'e otobüs turları düzenlemişler. Biz de yaptığımız araştırmalarda Türkiye'nin en çok kullanılan ikinci sınır kapsının Sarp Sınır Kapısı olduğunu fark etmiştik de bunun sebebi ne ola ki diyorduk? Anlaması zor olmadı; asıl sebep tabi ki Abaza'nın turizm aşkıymış! Burada bir yerde bizi ırkçılıkla itham eden Abazalar vardı, nereye kayboldu onlar? Arkadaşlar Abaza Tüllabt değil miydi kendilerine kamu-nasyonel tişörtü yaptıranlar? iki sene önce maruz kaldığımız suçlamalara ve suçlayanlara bakıyoruz da ne kadar ironik değil mi Abaza'nın tişörtleri? Bir de slogan bulmuşlardı kendilerine "Abaza über alies" miydi neydi? He yavrum he, über alles! MFÖ - Mazeretim Var Asabiyim Ben Gülmüyor yüzün hayat zor oldu Korayla Onur bıraktı durdu Tövbe ettin gene bozuldu Gözlerin kayar'/ Mazeretin var Abazasın sen / Mazeretin var / Abazasın sen Gülmüyor yüzün hayat zor oldu Korayla Onur bıraktı durdu Tellak seni kırdık istemeden Gözlerin kayar / Mazeretin var Abazasın sen / Mazeretin var / Abazasın sen Hamama git gel hepsi bahane Sabun ne kötü ne şahane Bu yıl da böyle aynı hikaye Suç kimde neden böyle Üzdük yeter alınma fazla Sabun nerde biliyorsun / Mazeretin var Hamam nerde görüyorsun Abazasın sen / Mazeretin var / Abazasın Sen! (Fon müziği Clint Mansell - Lux Aeterna) Fermandır bu! Her karanlığı aydınlatandır bu! Bütün sözlere, bütün eylemlere hakandır bu! Fermandır bu! Göremediğiniz gerçekleri açıklayandır bu! Tekmil yalanları ortaya dökendir bu! Fermandır bu! Mazlumu azarlayanlara, öğrenciler üzerinde planlar kuranlara, Baskıcı uygulamalarıyla üç kişi yan yana gezdiği zaman örgüt bulan Hrant Dink suikastinde örgüt göremediğini ifade eden; Madımak Oteli Davası'nda zaman aşımına ses çıkarmayan, bu da yetmezmiş gibi "failler zaten cezalandırıldı" diyen; Uludere'de otuz beş sivili fütursuzca öldüren; maden işçilerini göz göre göre ölüme gönderen; tutuklu gazetecileri tecavüzcü, banka soyguncusu diye takdim edip, Pozantı'daki çocuk istismarında Üç Maymun'u oynayan devlete ! Zamları "güncelleme" diye yutturmaya çalışan Mehmet Şimşek'e; gözleri görmeyen vatandaşa "gözlerin görmediği halde sana iş vermişiz" diye azarlayan Recep Akdağ a, İsviçre ye bile demokrasi götüreceğini iddia eden Bekir Bozdağ a, Hrant Dink cinayetinde asıl hedefin AKP olduğunu söyleyen Hüseyin Çelik'e. "Türkiye'nin doğal kaynaklan olmadığı için cari açığımız var" diyerek kendi beceriksizliğine kılıf arayan Binali Yıldırım'a, Şehir Tiyatroları'nın özelleştirilmesine önayak olan Ertuğrul Günay'a ! "Komşularla sıfır sorun" diye diye etrafımızda sorunsuz komşu bırakmayan; stratejik ortaklarımız Suriye ve Libya'nın içişlerine karışmayı marifet sanan, Avrupa Birliği ile ilişkileri donma noktasına getiren; Obama'nın kendisini çağırma şekline" takılmayan, Orta Doğu halklarına ABD politikalarını uygulamayı kendine iş edinen, bir saldırı planı olan "füze kalkanı projesini" savunma planı olarak yutturmaya çalışan, halen ve ısrarla İsrail'den özür bekleyen ancak bir türlü cevap alamayan Ahmet Davutoğlu'na! Hariçten gazel değil fermandır bu! Fermandır bu!(Slogan) Her sene giderek artan kadın cinayetlerine önlem alamayan, çocuk istismarının önüne geçmek için en ufak çabayı sarr etmeyen, 14 yaşındaki kız çocuklarına yapılan "toplu tecavüzleri" ört bas etmeye çalışanlara, Meral Okay'a ve kendileri gibi düşünmeyen herkese olan kinlerini nefretlerini "o kadın öldü" diyerek manşet atanlara, kadına şiddeti meşru kılanlara! Boş umut tacirliği yapıp bu kadar başarısız olan bir iktidara bile muhalefet edemeyen; muhalefet etmeyi Anayasa Mahkemesi'ne başvurmaktan ibaret sanan sözde muhaliflere! Hariçten gazel değil fermandır bu! Fermandır bu! (Slogan) Sorarım sîzlere: Bu fermanın yanıldığını İleri sürecek biri var mı içinizde? / Deriz ki, İktidardakiler zulümlerinden güç alıp, Daha da yüzsüzleşmeden, Evinizde ya da uzakta, Bomba sesleri duyulmadan, / Deriz ki, Sisteme ayak uydurmadınız diye, Sıra size gelmeden, Mazlum olduğunuz yerde zalimler bitmeden, / Deriz ki; Hala yaşanabilecek, nefes alınabilecek yerler, Eşitliğe, özgürlüğe inanan insanlar, Mücadele edebilen yürekler varken, Ey Mektep, deriz ki Kendinize gelin İş işten geçmeden! Şimdi gelelim mektebin nev'i Züppeyun'a münhasır, dört sene 32 \ boyunca bizim kahrımıza çeken, bize cefa çektiren hocalarına: Ömer Kürkçüoğlu "Notunuz geçme notunun bir hayli üzerinde" deyip de sınavlar açıklandığında notumuzu 72 olarak görüp kendimizi trajikomik bir hikayenin içerisinde bulmamızı sağlayan, tüllaba Bismarck ve Metternich'in içtiği şarap türlerine kadar öğreten; Mülkiye'nin lordlar kamarasındaki daimi temsilcisi, Kraliçe Elizabeth'in eski sevgilisi; derste yaptığı simültane çevirilerle ağzımızı açık bırakan, mektebin en nazik, beyefendi hocası: Kürkçüoğlu Ömer! Hakan Peker - Bir Efsane Bir efsaneydi efsaneydi senin dersini almak, Metternicn'le buluşup, Bismarck'a dokunmak, Saatlerce dinleyip hep uyuya kalmak, Bir efsane, senin dersini almak. Ersin Onulduran Mehmet Gönlübol'un Soğuk Savaş döneminde yazılan kitabıyla "ufkumuzu açan"; her harta laptopunun değişen duvar kağıdında torunun bütün büyüme safhalarını gördüğümüz; "aranızda hiç askere gideniniz var mı, kurşun yiyeniniz oldu mu, çocuğu olan var mı? sorularıyla tüllabı şoke eden; dış politika konusunda ordinaryüslüğünü ilan eden yüce şahsiyet: Onulduran Ersin! Melek Fırat Arka fonda Zorba - Sirtaki Originate şarkısı çalar ve sirtaki eşliğinde tabak kırılır. Gençlik yıllarımızın en güzel çağlarında Kıbrıs, Annan Planı, Su Sorunu, Misak-ı Milli, Demir Perde, Adalar, Lozan, Sevr, Montrö gibi konularla bizleri baş başa bırakan; melekleri sadece beyaz zanneden tüllaba hayatın acımasız gerçeklerini gösteren, Afrooptimizmin doğuşundaki bir numaralı etken; siyasi tarih kürsüsünün kötü polisi olmasına rağmen bizi kimselere kurban etmeyen, koruyup kollayan kanatsız meleğimiz: Melek Fırat! Yeşim Salkım - Kavanoz Dipli Dünya Her şeyin Yunanistan Kardak sanki bir ada Bıktık usandık tezden Enosis Taksim rüya Ah Melek zalim Melek, Kime AA kime FF Kamuyu kolay geçirdin Bize de geçirdin FF(X2 Dörtlüğün Tamamı) Erel Tellal Arka fonda Soviet Milli Marşı çalar ve SSCB bayrağı dalgalanır. Sosyalizme farklı yollardan ulaşmaya çalışan, barış içinde bir arada yaşama politikasının fikir babası olan, ulusal kurtuluş hareketleri ve bağlantısızlara destek veren; perestroyka, glasnost, Novoye Mışleniye politikalarını Moskova aksanıyla teklemeden söyleyen; Rocky ye karşı Ivan Drago'yu destekleyen, halı saha maçlarında gol atamayınca formsuz golcü sakalı bırakan; Truman'ın belalısı, Stalin'in kankası, siyasi tarih kürsüsünün iyi polisi; dünün doçenti bugünün profu: Erel Tellal! Dario Moreno - Deniz ve Mehtap Sordular Seni Lenin Stalin sordular seni, neredesin? Nasıl deriz terk etti. Bırakıp bizi gitti Anladılar ki Sovyetler bitti. Sarhoş olduk biz sente hep, Votka oldu bunlara sebep, Melek dedi: "Gördüm ah onu, Sonunda prof oldu" İlhan Uzgel Konstrüktivist akımla Anadolu ekolünü birleştirerek, Balkanlar7daki etkinliğiyle Davutoğlu'nun en büyük rakibi: Uzgel İlhan! Ayna - Ceylan Ne teori ne güncel, Ne o eski sınavlar Hiçbiri okunmuyor Makalelerin kadar, Konferanslar verirsin New York think-tanklerinde Ellerimde notların Hasretin yüreğimde Gurbette yorgun düştün be İlhan Gel derslerine özletme İlhan Yeniden düştüm yollarına Vardım geldim derslerine Bilgiye aç bir çocuğum ben Koyma beni hasretinle Gurbette yorgun düştün be İlhan Gel derslerine özletme İlhan Elçin Aktoprak ı Milliyetçilik ve Azınlıklar kürsüsünün "wonderkid"i; yeni doğacak çocuğuna Lionel Andreas Alves Baskın ismini vermek isteyen: Aktoprak Elçin! Gökhan Erdem ODT'nin yaramaz çocuğu, OsmanlI'nın Latin Amerika özel temsilcisi, inşaat sektörünün korkulu rüyası, Fatih'ten artakalan yarım şarabı beraber içtiğimiz; abimiz, sınıf öğretmenimiz, muhabbeti bol, içkisi bol, sigarası bol: Gökhan Erdem! Neredesin Firuze Ya Evde Yoksan Dersinle ne garip hallere düştüm Notlarım tamam da bir şendin noksan Yağmur yaş demeden yollara düştüm İçim ürperiyor odanda yoksan Elbisen gündelik sigaran Winston Haberin olsa da rakıyı açsan Makaleler de kalın üstelik İçim'ürperiyor odanda yoksan, Odanda yoksan Özge Özkoç Çağdaş Türk Edebiyatı'nın sıkı takipçisi, Filistin Davası'nın yılmaz savunucusu; Çağrı Erhan seçim çalışmalarındayken bizi hoçasız bırakmayan; nazik, zeki, güzel hocamız; "tırnak içinde": Özge Özkoç! İşaya Üşür ( Her sorulan soruya dersin üçte birini ayıran, sonra da bunu telafi etmek için ek ders yapmak isteyen, bunu demokratik yollardan ayarlamak için de dersin diğer üçte birini heba eden, Pazar gününe koyduğu ek derse de gelmeyen; hediye adı altında verdiği Ana Brittanıca" tarzı okumalarıyla bir hafta boyunca aklımızda yer eden, fularıyla, kazağıyla, yüzüğüyle, akıllı telefonlarıyla derse verdiğimiz bütüünn dikkatimizi alıp götüren; kapitalizmin kaşifi, bireyin oluşumunun analisti, şıklığın mucidi: işaya Üşür! Atay Akdevelioğlu İran'ın veliaht Ayetullah'ı, Taliban'ın seçim bombası, Züppeyun'un baş imarrıi; İslam'ı tek gerçek din, dış politikayı tek gerçek bilim belleyen; notu kıt, karizması bol: Atay Akdevelioğlu! Gökçen Alpkaya >**■* Anlatım bozukluğunun her çeşidini derste tüllaba sergileyen, sonra bunu gidip sınavda da düzeltmemizi isteyen; uluslar arası hukukun karmaşık yapısını kendi kafasındaki karmaşık yapıyla harmanlayan, tüllabı verdiği derslerle süründüren; Mülkiye'nin cana yakın ve sevecen hocası: Gökçen Alpkaya! Funda Keskin Karasuları, kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgenin şeklini sınav kağıdına çizmemizi isteyerek resim yeteneğimizi geliştiren; Facebook'u oyun oynamak ve karikatür paylaşmak amacıyla kullanan, Mekteb-i Mülkiye'nin kızıl saçlı nocasi: Funda Keskin! Nuri Yeşilyurt Beş deniz yaylasının yeni Edward Said/'i: Nuri Yeşilyurt! Ersin Embel Mektebin son prensi: Ersin Embel! Sıra "Milletin Adamları"nda! Baskın Oran O bir efsane..! O, kendi kurduğu kürsüsüyle akademik dünyada çığır açan; ders verdiği son dönem olma şerefini bize lütfeden, Mülkiye tarihinin mihenk taşı: Oran Baskın! Barış Ünlü İsmail Beşikçi'nin manevi evladı, Eskiyeni gecelerinin vazgeçilmezi; Afrikalılardan bahsederken bile "Kürt Sorunu"na değınebilen, bölüm pikniğinde elinde dört birayla gelip üstüne bizim biralarımızı da içen, Mülkiye'nin "çiçek çocuğu": Barış Ünlü! Ozan Değer Sürekli ulus-devlet yapısının aşındığından dem vuran; arka bahçenin müdavim çapkını: Ozan Değer! Abazaların sıkıcı tüllabını görmek istemeyen ve çözümü Züppeyun'da bulan Tellakların hocalarına geldi sıra: Ayhan Yalçınkaya Siyaset Bilimi derslerinde mazerete mahal vermeyen; bizatihi ve manidar gibi sözcükleri hafızamıza yerleştiren; mektebin Meteikos'u: Yalçınkaya Ayhan! Kerem Altıparmak Abazaların sıkıcı idare hukuku dersini bize sevdiren, Cem Yılmaz'ın ruh ikizi: Kerem Altıparmak! * , Murat Sevinç Sabahları kırmızı çorapları ile koşup sporcu kimliğini ortaya koyan; çalışma azmiyle bütün tüllaba örnek olan, sivil anayasanın hazırlık sürecinde Mümtaz Şoysal'ın tahtına talip en kuvvetli başkan adayı: Murat Sevinç! Üzerimizde emeği olup da fermanımızda çeşitli nedenlerden ötürü bahsedemediğimiz bütün hocalarımıza teşekkürü bir borç biliriz! İnek Bayramınız mübarek olsun! 33 \ AMD» Jfp CELAL GÖLE İÇİN NE DEDİLER? Habervaktim.com, "0 Adam" emekli oldu. Yılmaz Harvard Üniversitesi Rektörü, Yüzyıllar nadir olarak dehalar yetiştirir, bizim talihsizliğimiz bu deha bizim yüzyılımızda SBF'ye nasip oldu. ÖZDİL İ. Melih Gökçek, Ben üst geçit uzmanıyım, Celal Göle heykel. M. Akif Ersoy Ne bu hiddet, bu Celal. Gölbaşı Buzağısı, Benim üzüntüm onunla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkân kalmamış olması. The Artist, "...... " Devlet Bahçeli, Sayın Celal Göle siz ki çok müstessnmama, çook sahabaneee bir kişilüsskksiniz. yozdıl@hurrıyet.com i C E LA L G Ö LE 1948’de A B D ’de doğdu. *** Mayalar, Görevden ayrılarak kıyamet teorimizi desteklediği için Celal Göle'ye teşekkür ederiz. Askerlik Arkadaşı, Hayatımda onun kadar hızlı soğan doğrayan adam görmedim. ★** Federer, Yüreği de raketi kadar büyük adam, seni unutmayacağız... 1969’da Ankara Üniversitesi Kaddafi & Mübarek, Celal Göle'nin bile iktidarı bittiyse biz üzülmeyelim. Hukuk Fakültesinden mezun oldu. Berlusconi, Emekliliğin keyfini süreceksen, bunga bunga partilerime beklerim. V V V / CELAL’İN FAALİYETLERİ '- ' Eskiden okulda metre kareye v <ı 40 cm su sızarken bu rakam »' 15cm'ye kadar düştü. Okula ilk bilgisayarı o aldı. 16500 metre kare çift şerit mermer yol yaptı, beğenmedi bir daha yaptı. Kurtuluş'a metroyu getirdi, yürüyen merdiveni unuttu! Alafranga tuvaleti üniversiteye ilk o getirdi. Cebeci kampüsü dutluk, kitap kafe çöplükken her yer şantiye oldu Mektepte Rönesans başlattı, heykeller dikti. Büyük amfi Aziz Köklü oldu, küçük amfi "sahne" olamadı. Sulhi ağabey tek çaycıydı, serbest piyasa ekonomisine geçip yeni kantinler türetti.. Gelen turnikeleri kullandırtmadı. SBF'yi dört baştan demir parmaklıklarla ördü. Atı alan Üsküdar'ı geçti. Eski çamlar bardak oldu. V VV 1993’te S B F ’ye dekan oldu. o V 4 © V © © t- 2012’de görevinden emekli oldu. v L 0 V 3 .H 0 U .B A B H Anlayana... 34 \ / Celal Çöle nin ‘Yatçın ‘7\aratepe y e 'Ö c f7 ' Termanıbır. &î : 'O ekanlar 'bekam. 'P rofesörler 'Profesörü. Öğretim üyelerine unvanlar Veren Cumhurbaşkanı nın lü tfu y la sonsuza kabar Siyasal 'b ilg iler Fakültesi 'Dekanı. ¿Akvaryumun Ve 'botaniğin. Z sınıflarının Ve üst katların. *.A rka 'bahçenin Ve 'Kütüphane ııin. On Ve .A rk a biyarlarbaki otoparkların Ve .A lt kattaki uemekltanenin. Çarbakın, öiyasal 'KitabeVinin Ve 'Kirem it in. 'berberin. 'Kantinlerin, .Ayakkabıcının Ve Öulhinin Çay Ocağı nın. kösele ki Isbankası A ' l M sinin Ve 'Küçük .A m fin in Ve 'K onferans Öalonu nun v’c öaint 'Köklünün hükümdarı. IM ermerlerin efenbisi. heykelleri fakültenin her yerine ulaşmış. 'K ortların ‘Yenilmez ' Fatihi. M u s ta fa 'b o ze r ' Han ın torunu. 7 urğut ‘ Han ın oğlu Celal Ç öle <Han ım. Öen ki y en i bekan olmuş ‘Yalçın 'K aratece. T rofesörlerin sığınma y e r i olan kapıma, abamın Çınar ile mektup aönberip. fa kü ltey i yönetm ek hususunba uarbım Ve mebet istiba etmişsiniz. -Her ne ki be miş iseniz benim yüksek katıma arz olunup, teferru a tıyla öğrenbim. 'Dekanların İnek 'D uası nba M ü lk iy e İmamı nın hışmına uğraması tuhaf beğilbir. Çjönlünüzü hoş tutup hatırınızı incitmeyiniz, 'benim ulu iktibarım süresince, baima bunlarla başa çıkmak Ve karşı ataklar yapmak için çalışmalarban ğ eri kaim abım, 'b iz balıi onların ifolunban yürüyüp aynı kürsübe t-sh irtlerim izi kuşanıp konuşmalar hazırlabık. imam ın makamımıza söylebikleri hakkınba ğülme ta k litleri yaptık. .A lla h hayırlar müyesser eyleyip meşiyyet Ve irabatı neı/e müteallik olmuş ise Vücuba ele. 'bunun bışınbaki Vaziyet Ve halterleri abamımzban sorup öğrenesiniz, 'b ö y le bilesiniz. HABERLER HABERLER HAB I! Korsan ile, mücadeleyi abartan Erdal Ünsal, Somali’de Nato birliklerine katıldı. Atay Akdevelioğlu, 1980’lerde çıkan Sicim Teorisi’nin 1976’da çözülmüş olduğunu ileri sürerek ileri görüşlülükte Atatürk’ü bile geride bıraktı. fark eden kamu öğrencileri farkındalık yaratmak için tişört reklamlarını malum heykelin üzerine astı. DERNEK! YENİDEN! Birlikte d ern eğ i yen id e n oluşturuyoruz. İnek Heykeli'nin elindeki Das Ulusların Zenginliği’ne dönüştü. Kapital, Okulumuzda ilk olarak 1982 yılında sahne alan Yeni Türkü, aradan geçen 30 yıl boyunca 35 kez sahne alarak fahri doktoraya layık görüldü. Hayat Ebru Erdost Çolak, Pınar Melis Yelsalı Parmaksız, Feyzan Hayal Şehirali Çelik,Elif Ekin Akşit Vural ve Nuri Emrah Aydınonat’ın baş rollerini paylaşacağı Yalan RüzgarıMülkiye, yakında SB F TV’de... Sekans’ın arka bahçede film göstereceğini duyan soğuk hava dalgası Balkanlardan ülkemize giriş yaptı. 2 Aralık 2011 Cuma, 15.30 İsmi ile müsemma kantinci doğan Satılmış S B F Konferans Salonu Biten, soda isteyen öğrenciye “sütlü mü sütsüz mü” diye sordu. Öğrencinin soruya Voltron oluşturma projesiyle yola çıkan dalgınlıkla sütlü cevabını vermesi sonucu, SBF-DER, Bozoklar ve Üçoklar olmak üzere Satılmış Abi ’’Satilmish on the bench” ikiye ayrıldı. ismiyle yeni bir kokteyl keşfetmiş oldu. Fermanlarında izleyici sayısını geçemeyen Tahsildarlar, “Bir avuç Maliye otur yerine” sloganı üzerine, çaresizlikten otura kaldı. Mülkiyedeki b ilg isa y a rla rd a n yayılan virüs, bu yıl da 3000flashdiskin canına mal oldu. i* INCK BAYRAMI N M U T l t O R I l l l ll i ÜST KAN TİN DE A Bayram tshirtlerinin yeterli ilgiyi görmediğini Dekanlık seçimi fırsat bilen kitap kafe, poğaça reyonuna kaçak kat çıktı. HABERLER HABERLER HABIE İLER HABERLER HABERLER Sarp Balcı ders kaydını onaylamak için öğrencilere odasına gelme şartı sundu... Celal Göle’den sonra yeni dekanımız da işletmeci çıktı. Onur Karahanoğulları, Ayhan Yalçınkaya, Erel Tellal gibi hocalar bu yıl prof, olurken, Maliye’den yine profesör çıkmadı. fflkiN f iım ig g i topluluğu f i'u n SâsTERitfKitJ Onur Özsoy’un okulu bıraktığını duyan İktisatçılar bayram etti. Kadın Topluluğu, Cebeci Genç Kadın Topluluğu, Kadın Filmleri Topluluğu, Bütün Kızlar Toplandık Topluluğu, Kadının Fendi Erkeği Yendi Topluluğu, Ben Bilmem Beyim Bilir Topluluğu, Pardon Bağyan Bakar mısınız Topluluğu gibi topluluklar yüzünden birleşemeyen kadınlar maalesef yine Mor Çatı altında birleşti. Ama haberin asılsız olduğu anlaşıldı. k a J c l } ciahc» /Yuy=/ın«Z ''s \ ?J İLER HABERLER HABERLER i»- * > a rtv XJ 07.00 : Afitap ile Sabah Pilatesi 08.30: Esra Dardağan ile Doktorum Konu: Boyun tutulması 12.30: Bana Her Şey Yakışır: Katılımcılar - Nazan Çiçek, Melek Fırat, Filiz Zapçı, Pınar Melis Yelsalı Parmaksız, Zeliha Etöz 14.30: Atay Akdevelioğlu ile Din Üzerine Mülahazalar: "Burada konuştuklarımız burada kalsın, öbür dünyada sorumlu olmayalım" 17.00: Sulhi Abi ile 5 Çayı 18.30: Çağrı Erhan ile Seçim Özel 20:00: Yorum Farkı - Baskın Oran vs. İlhan Uzgel 21.00: Mülkiye Survivor 23.00: Gökhan Erdem ile Tarihin Kapı Arası Konu: Osmanlıda Hamam Kültürü ve Hacı Şakir Efendi 00.00: Devrim Aydın: CSI Devrim Reklamlar: Kerem Altıparmak - Altıparmak Balları Reklamı -Ersin Embel, kumsaldaki ateşin başında söylediği şarkıyla tam dokunmazlığı kazanacakken, kendini tutamayıp Akdeniz Akşamları'nı söylemeye başlayınca hakkını yitirdi. -Barış Ünlü, kabile reisi Melek Fırat'ın desteğini alarak Atay Akdevelioğlu ve Gökhan Erdem'i geride bırakarak Yar.Doç. oldu.Atay'ın geri düşmesi Şia'da karışıklık çıkardı. 01:30: Erel Tellal ile Gece Sohbetleri Konu: Adriana Lima'nın kedi canı. Haşim Köse'nin getirdiği Das Kapital'i mi, yoksa Erdal Ünsal'ın İktisada Giriş (23. Baskı) kitabını mı yakalım?" tartışmasına girdi. Son anda Erdal Ünsal'ın atak yapıp Das Kapitali ateş atması ile olay kapandı. Fakat ertesi sabah uykusundan uyanan Erdal Ünsal kendisini dev bir orakçekice dönüşmüş olarak buldu. -Celal Göle, adada palmiye yapraklarından inşa ettiği tuvaletler su sızdırmaya başlayınca ada sakinlerinin hışmına uğradı. - Adaya varır varmaz sigarasını bulmak için çantasını karıştıran Ayhan Yalçınkaya, çıkan "Atam İzindeyiz" osterini ve Nutuk'u görünce çantasının Melek Fırat'ınki ile arıştığını anladı. -Onur Özsoy, barış çubuğu tüttüren yerliler için "Alın şu gerizekalıların çubuklarını!" diye bağırırken yanında aslan gibi güvenlikleri bulamayınca nayal Kırıklığı yaşadı. - Ada sakinlerinin kabile reisliği için yaptığı seçimde yine seçilemeyen Çağrı Erhan yerlilerle işbirliği yapınca, Yalçın Karatepe Çağrı Erhan'ı savaş tamtamlarını çalmakla suçladı. -Esen Ağlı'nın barfiks yarışmasını kazanması adada şike tartışmalarına neden oldu. -Kendisine golf sahası yapmak isteyen Haşan Şahin, ağaçları kesmeye kalkışınca yerliler tarafından linç edilmekten son anda kurtuldu. -Üzerindeki Lacoste tişört yüzünden timsahların saldırısına uğrayan Erdal Ünsal timsahlara telif hakkı ödemek zorunda kaldı. E -Adada sakal tıraşı olamayan Murat Sevinç, 10 yıl yaşlandı. -Adanın soğuğuna göğüs gerebilen tek kişi göğüs kılları nedeniyle Barış Ünlü oıdu. - Erel Tellal oyunda kazandıkları patatesler ile votka yapmaya çalışınca kavga çıktı. - Faruk Alpkaya'nın adadan kaçarak gizlice Eskiyeni 'ye gittiği anlaşılınca diskalifiye edileli. -Adanın çifte kumruları Elçin Aktoprak ve İlhan Uzgel bebeklerinin hangi uyruktan olduğuna karar vermeyince telefon jokerini kullanıp Erdem Denk'i aradılar. Adadaki açlığı duyan Erdem Denk ağlama krizine girdi. -Odun bulamayan ada sakinleri ısınabilmek için "Ahmet 38 I -Adada yapılan eleme oylamasında İlhan Uzgel, adada bulunmayan Baskın Oran'a oy verdi. ly İL i • M ayalar: Bu Kazgan son Kazgan, tükenm eden alın. • N e w yo rk e r B o o k R eview : Soluk kesici bir dergi, elinizden bırakam ayacaksınız. • İkbal G ürpınar: Kazgan mı çıktı? Allahu Ekber wuhuuu! 1 • N ihat Genç: Yılansı fare çocuklar, gece fareleri. • M. K. A tatü rk: Kazgansız kalan bir SBF'nin hayat damarlarından biri kopm uş dem ektir. • N apolyon: Kazgan, Kazgan, Kazgan. • Paul A uster: Türkiye'ye gelirsem Kazgan için gelirim. • Papandreu: Dergide bana da iş çıkar mı? • Fatih A ltayli: Hepiniz klavye delikanlılarısınız. • H iperstar Ajdar: Kaz-kaz-kaz Gan-gan-gan Kazgan Kazgan Kazzgağğğannn • Bir Rus A tasözü: Sen okuyor Kazgan gülejek biraz daha, sen istiyor daha çok gülm ek, bekleyejek bir yıl daha. • Hilal Cebeci: Resim lerim i kullanm adığınız için size kırgınım * pam pişlerim. t* • B isco lata Carlos: ¡hola! Soy Carlos, soy Español. Me gusta cantar la guitar. • Bal Satıcısı: 1 değil, 2 değil, tam 5 Kazgan 10 lira! Sattığım ballar sahte çıktı am a bu dergide gördüklerim tam am en gerçek. • D oğuş: Saksıyı bıraktım Kazgan'a başladım. • İvana Sert: Kapağınızı beyendım , bizım lesın • Ç a ğ a ta y Ko çtuğ: Bu dergi sizi hala tahrik etm edi mi? • İsm ail Abi: Sizin düşündüklerinizle yazdıklarınızın birbirini tutm adığının alakasızlığının farkına varam ayacağınız... Benim dedem de Kazgancıydı. • Erdem Denk: Kazgan bitince gözyaşlarım a hakim olam adım. • Ferhat Dağ: Mesele Kazgansa iş bulm ak teferruattır. • Fıkrasın a G ü lü n m e ye n A dam : Bu dergi tutar tutar dedim inanm adınız, bakın ne oldu şimdi. • Halil Sezai: Kazgancılar nerden bulur ben ağlarken gülünecek şeyleri? 39 \ HOCALARIN BENZERLERİ UMUT ÖNEŞ f f t . LOUIE AYKUT KİBRİTÇİOĞLU STEWIE GRIFFIN t M HARUN (BEHZAT Ç) DEVRİM AYDIN MUSTAFA İSLAMOĞLU (HİLAL TV) FUNDA KESKİN EREL TELLAL NAİL DERTLİ ADNAN OKTAR SAMİ YUSUF ESEN AĞLI 40 MRS PUFF MURAT SEVİNÇ JOSE MOURİNHO İSMET İNÖNÜ I V TOPLULUKLARI TANIYALIM •-w m* ^ * s } *“ ** ~ ••■ •■ •» •*"«*» Okulumuzun mevcudu her geçen gün artarken, topluluklarda aktif çalışan öğrenci sayısı hızla azalıyor. Bu duruma dur demek için arkadaşlara toplulukların bir kısmını tanıtmaya karar verdik. gelen sanatçılarla fotoğraf çektirebilir ve hatta atletten bozma beleş t-shirte bile sahip olabilirsin. Bu -imkânlara kavuşmak istiyorsan seni de buraya bekliyoruz. Dans To pluluğu Sevgili Mülkiyeli; 4 yıl sürmesini temenni ettiğimiz eğitim hayatın boyunca, okuldan çok Eskiyeni, Passage gibi mekânlarda vakit geçireceksin. Dans etmeyi bilmezsen, katılacağın kokteyllerde "Ben dans etmesini bilmem ki" diyen Ayşecik muamelesi göreceksin. Eğer tüm bunlardan kurtulmak istiyorsan, seni topluluğumuza bekliyoruz. Erkeklerin popoyu çıkaran pantolon giymesi, kızlarınsa mini etek giymesi şarttır. (Abazalara not: Mini dediysek o kadar da değil, ağzınızın suyu dergiyi ıslatmasın) MKÇT Türkiye'nin internet oyları ile en aktif topluluğu seçilen Mülkiye Kamu Çalışma Topluluğu'nun büyük çoğunluğunun züppelerden oluşması sizi yanıltmasın. Çalışıyor keratalar. Buradan aktif topluluk olmak için birkaç ipucu vermek isteriz. İlk kuralımız, okula spor yazarı getirmek. Sonrasında İlgaz'a ve Güneydoğu'ya geziler düzenleyebilirsiniz. Bir de her öğrencinin tek başına kolaylıkla ayarlayabileceği stajları topluluk olarak ayarlarsanız, sizden aktif topluluk yoktur. Bu bilgilerde size kıyağımız olsun. Oy verirsin dimi kanka? :) S e ka n s Günlük hayattaki ilişkilerden sıkıldınız mı? 3 film birden formatını özlediniz mi? Ailelerinizden duyduğunuz yazlık sinema zımbırtısını merak mı ediyorsunuz? imla ve mantık hatanıza rağmen yazınızı yayınlayacak bir dergi mi arıyorsunuz? Tüm gün boşum, standda oturabilirim mi diyorsunuz? O zaman sizi topluluğumuza bekliyoruz. Katılım şartı; ardı ardına izleteceğimiz 3 filme de dayanmanız... (Yağmurluk getirmeyi de unutmayın) Ed e b iya t T o plulu ğu "Kadife ceketlilerin dünyasında yaşamak zordur" der ünlü şair Birgün Gargara. Bu sözün ne kadar doğru olduğunu Mülkiye Edebiyat Topluluğu'na girdiğinizde anlayacaksınız. Topluluğumuz her sene başında bir gazla mektebi afişlerle donatır. Zaman geçtikçe bu afişler azalır, okunacak kitaplar da incelmeye başlar. Senenin sonlarına doğru cücük kadar fanzine talim etmeye başlayan hafif duyarlı arkadaşlarımızın yüzü hiç gülmez. Hayatı botoks tadında yaşamanın karizmatik olduğunu düşünürler, ayrıca boyunlarına taktıkları fularlar da bu karizmanın cilasıdır. Varoluşçuluk, post-modernizm gibi sonuçsuz tartışmalara girmek isterseniz kalın çerçeve gözlüğünüzü kapıp bize katılın... R ad yo SBF Gerek ikinci buluşmasında kendilerine geleneksellik atfetmeleri gerekse de şarap gecelerinde bira içmeleri bakımından pek çok ikiliği içinde barındıran SBF Radyo ekibi sınırsız geyik yapma kapasitesiyle sizi içine çekecektir. Meşakkatli bir süreç olan yayınınız sırasında ister Kaybedenler Kulübü kıvamında program yapın, ister hayatın şifresini açıklayan bilgiler verin, isterseniz de boş boş konuşun dinleyici kitleniz her zaman 20'nin altında olacaktır. Özellikle esprilerinize karşılık alamayacağınızı . ve yayın esnasında saatlerce duvara karşı konuşacağınızı unutmayın. Yayın sonrasında şizofrenik sanrılar görülebileceğini de belirtiriz. FESKOM Eşine az rastlanır bir organizasyonla, her yıl kendini yenileyen muhteşem kadrosuyla, tüm tüllaba kendini ispatlayan imajıyla farklı bir sestir FESKOM. İlk başta yapılan seçimi kazanıp sınıfın gözdesi olduğunu zannederken aslında sınıfın amelesi olduğunu anlaman fazla sürmez.' isteyenin bir yüzü kara vermeyen zenci' sözünü hayat felsefesi olarak alıp, tüm yüzsüzlüğünle sponsor peşinde koşabileceksen, belki başkan bile olabilirsin... Bu ameleliklerin yanında boynuna görevli kartı takarak artist artist dolaşabilir, inek duasını sahneden izleyip SBF Tiyatro T o plulu ğu Arkadaşlarınızı şebekliklerinizle kendinize hayran bırakırken "bu işi üniversitede de sürdüreyim de derslerimden geri kalayım" diye düşünüyorsanız bu topluluk tam size göre! Size sınıftan bozma bir amfi, bol bol dekor taşıma sayesinde kaslı bir vücut ve beleşe İstanbul, Bursa, Eskişehir'i gezdirmekten başka hiçbir şey vadetmiyoruz. Ha, bir de akşam saatlerinde alt kantinden gelen garip sesleri biz çıkartıyoruz, adına da "ses açma egzersizi" diyoruz. Ne kadar havalı değil mi? K a zg a n Komik olduğunuzu mu zannediyorsunuz? Dergi çıkararak popüler olma hayalleri mi kuruyorsunuz? Çamurlarınızın RTÜK'e takılmamasını mı istiyorsunuz? Uzun zamandır yalnız mısınız? Hocaların arkasından konuşmak ve çimlere malak gibi yayılarak espri bulmak sizin için bir yaşam tarzı haline geldiyse, senenin başında sadece 3 saatliğine okulun bir köşesine gizlediğimiz tanıtım afişini bulmanız yeterli. Daha sonra biz sizi buluruz. 41 \ sak Sevgili buzağı kardeşim, en iyi ihtimalle 4 seneni geçireceğin bu mektebin can damarlarını sizlere göstermek, biz boynuzu kartlaşmış ineklerin boynunun borcudur. Bize de büyüklerimiz zamanında göstermişti, sağolsunlar. Yoksa okulda şey gibi kalırdık valla... Öhm neyse. Bunlardan birisi senin yaşam alanın olacak, o yüzden bu objektif rehberi dikkatlice okumanı öneriyoruz. SÜTUNLU SALON: Mektebe girdiğinizde sizi ilk önce ensenize vuran klima havalandırması, sonra da sütunlu salon karşılar. Civarın atmosferinde aşırı dozda klasik müzik bulunduğundan dolayı öğrenciler oldukça mayışık davranışlar sergilerler. Bu bölgeye hareket katan tek şey, "koltuk kapmaca" oyunudur. Zira rahat deri koltuklar, bu çevrenin en önemli öğesidir. Bu koltuklarda çeşit çeşit insanlar görmek mümkündür; uyuyan, sevgilisiyle aşk yapan, ders çalışan... Bütün bunların yanı sıra sütunlu salon, dışarıdan gelenler için bir "bekleme salonu", bir kısım tüllap için de -sigara içilmediğinden dolayı- "kurtarılmış bölge" olarak tanımlanmaktadır. ÜST KANTİN: Üst kantin, mektebin kapalı alandaki yegâne kavşağıdır. Alt kantinden akan minik inek sürüleri, kütüphane yorgunu mezunlar, işgalci hukukçular, batakçılar ve diğerleri bu bölgede toplanıp sonra asıl bölgelerine dönerler. Bu civarlarda üzerine stantta durma işi kakalanan acılı öğrenciler ve batak aralarında derse giren işsizlere rastlayabilirsiniz. Batak, milli öğrenci sporudur ve öğrencilerin okul ortamına ısınmalarını sağlar. Fakat bazı öğrenciler batağa öyle bir ısınırlar ki bu yüzden dersten soğurlar. Orta kantinin ara sıra sevimli misafirleri de olur. Bu misafirler "Muharrem Abigiller" familyasına mensuptur. "Arkadaşlar o sigaraları söndürelim lütfen" sözü ile dikkatleri üzerlerine çektikten sonra yavaşça doğal yaşam alanlarına dönerler. t BOTANİK: Botanik insanları parka, bot ve poşularıyla tanınabilir. Erkekleri üşümemek ve vücut ısılarını korumak için sakallarını uzatırlar.(yazın ise yine uzatırlar)Boş zamanlarını halay çekerek ve pankart hazırlayarak değerlendirirler. Habitatları ekseriyetle mermerden oluştuğu için "DİYARE" (bkz.cırcır) vakaları sık görülmektedir. 1 \ AKVARYUM: Akvaryum insanları; okulun mainstream insanlarıdır. Dişileri ağır makyajı, topuklu ayakkabıları ve boyalı saçlarıyla ayırt edilebilmektedir. Bu saçlar içerisinde; liseyi bitirdim kızılı, ayrılık sonrası karameli, marjinal moru ve Bilkent sarısı ön plana çıkmaktadır. Bu dişiler sürü halinde dolaşır ve tuvalete bile beraber giderler. Bu sürülerin en belirgin özellikleri kahve falı bakmak ve dedikodu yapmaktır. Saatte 5 m/s hıza sahiptirler. Bunun en önemli sebebi topuklu ayakkabılardır. Salgıladıkları parfüm kokusu ile karşı cinsin dikkatini çeken dişiler, giydikleri dar kıyafetler sebebiyle hedef haline gelirler. En büyük savunmaları ojeli tırnakları ve "üff snane be sik :s" cümlesidir. Erkekleri ise bu avlanma bölgesinde Tommy Hilfiger, Polo ve Lacoste kıyafetlerle ortama uyum sağlarlar. Opsiyonel olarak; cüzdan güneş gözlüğü ve araba anahtarı taşımak statü göstergesidir."Kaarşim,qanqa,kenks,hacı,reyiz,müdür" gibi söz öbekleriyle iletişim kurarlar ^ve "kesişme" adı verilen aktivite ile karşı cinsin dikkatini çekmeye çalışırlar. ARKA BAHÇE: Arka bahçe, mektebin bir diğer kesişim noktası olarak kabul edilmektedir ve alanın büyüklüğünden dolayı dört bölgeye ayrılmaktadır. Bu bölgeler Kitap Kafe’ havalisi, Ağacın Dibi, Çimler ve Kaldırımlar olarak sıralanabilir. Kitap Kafe havalisi, fotokopi sırasında bayılmak üzere olan minik tüllap ve Kitapçı ablanın kankaları olmasına ramak kalan öğrencilerden oluşmaktadır. Bunların bir bölümü sırtlarını camlara dayayarak çaylanırken, bir bölümü de etrafta antin kuntin tartışmalara girerler. Ağacın dibi diye tabir edilen bölge genellikle habitatın büyükbaşları(hocalar) ve büyük olacak başları(asistanlar) tarafından işgal edilmekte ve en yeni öğrenci dedikoduları burada paylaşılmaktadır. Göçebe tayfa olarak adlandırılan bir kısım canlılar kışın Kaldırımlar bölgesinde, yazın ise Çimler bölgesinde ikamet ederler. İki bölgede de süt su gibi akar. Bunun üzerine midesi gazla dolan tüllab deli danalar gibi tepişip yerinde duramaz. 43 \ FARUK ALPKAYA EskiYeni camiasının gördüğü Kendisinin gördüğü DİĞER PARTİLER Nazar» Çiçek*ten sonra maliyecilerin gördüğü Seçimlerde görülen MUHARREM A B İ SİGARAİÇİLMEZ TÜRKİYE YEŞİLAY CEMİYETİ t \ 1920 Kendisinin gördüğü Gençliğinde olduğu Öğrencinin gördüğü Sigara içenin gördüğü Aslında olan 44 \ / ERDAL UNSAL Kendisinin gördüğü Geyiklerin gördüğü Diğer öğrencilerin I LACOSTE Olgunlar'ın gördüğü İktisat bölümü websitesinde görülen Aslında olan I ONUR KARAHANOGU L L A R I \ Kendisinin gördüğü Polisin gördüğü Melih Gökçek’in görmek istediği Öğrencinin gördüğü Aslında olan (Paint terk) 45 \ HOCALARDAN İNCİLER... G ökçen A lp ka ya: "lııııı hımmm, Uluslararası Hukuk böyle bir şey çocuklar." Halil B ader Aslan: "Arkadaşlar 2 dakika müsaade edin, bakan Çağlayan Bey arıyor." A tay A k d e v e lio ğ lu : "Arkadaşlar bu sınıfta dinleri eleştireceğiz.Yahudiliği, İslamı, Hristiyanlığı eleştireceğiz.Ben sizin yerinize de tövbe ediyorum, konuştuklarımız bu sınıfta kalsın da öbür dünyada sorumlu olmayalım." İlhan Uzgel: "Amerikan savaş gemilerini düşünün, tam 5000 asker görev yapıyor içinde. Biz 5000 kişiyi arka bahçeye toplasak miting olur, bugün CHP 5000 kişi toplayamıyor." Onur Ö zsoy: "Sigara içenin hayatını kaydırırım, dua eder gideyim diye." Çınar Ö z e n : " Sen niye sürekli bir gülme halindesin, hayır gülmek güzel bir şey de dikkat dağıtıyor.Sürekli kaykılmış bi şekilde gülüyorsun?" Ersin Em bel: (Derste dalan öğrenciye) "Rüyanda ne gördün? Beni gördün mü?" öğrencileri sınıfa çağırırken; "Gelin ben size içerde başka bir imparatorluk anlatacağım." Çağrı Erhan: (Sınıftaki kameralar için sınıftakilere dert yanarken) "Hayır arkadaşlar ben alışığım da sîzler için söylüyorum." İlhan U zgel: "Bunu kenara yazın da kullanırım, şimdi aklıma geldi." I Onur K a ra h an o ğu lla ri: "Bızz bızzz telefonlarınızla oynayacağınıza çıkarın şeyinizle oynayın daha az dikkat çekersiniz." H akan Y ılm a z : " Neden her üniversitede ÇEKO bölümü var anlamıyorum" Onur K a ra h a n o ğ u lla ri: " Minarelere takılan baz istasyonları aracılığıyla telekızları arasam günahım artar mı?" Onur Ö zsoy: "Masum doğup, tuhaf yapıya kavuşuyorsunuz." N. Em re A ydın onat: "Her gün görünmez elin tokadını yiyoruz ama görünmezmiş gibi davranıyoruz." (Sınavda tasarruf haddini 20. bulan öğrencilere) Bir insanın gelirinin 20 katı tasarruf edebileceğini düşünen arkadaşlarımız var. i M elek Fırat: (Esed tartışması üzerine bir öğrenciye) "AK Parti ağzıyla konuşma, boşver. Onlar geçici sen kalıcısın." İşaya Ü şü r:" Hepiniz malsınız, iktisadi olarak yani." İlhan Uzgel: "Realizmin görüldüğü yerde başı ezilmelidir." A tay A k d e ve lio ğlu : "En üzüldüğüm, Atatürk'ün en zor zamanda gelen 11 milyon altın sterlini hesabına aktarması. Düşünün para yok, hazine boş, halktan donunu istiyorsun. (O sırada etrafına bakar; "Bu sınıfta resmi var mı? Resmi de var şimdi ama neyse.") D eniz Kam acı: "Adam koparmış olayları çocuklar (Erol Köse’den bahsediyor) Acun llıcalfya neler yapmış? Zümrece tüm gün Twitter hesabını takip etmekten gözlerimiz yoruldu." İlhan Uzgel: "Arkadaşlar bunları Siyasal Düşünceler Tarihi'nde görmüyor musunuz, kimleri görüyorsunuz? -Öğrenci: Hocam, Platon,Aristo. -Evet başka? -Machiavelli, Hobbes. -Tamam, Locke'u görüyor musunuz? -Evet oraya kadar yetişiyor hocam. -Locke'ta kalıyorsunuz yani İngilizce'deki kilit(lock) gibi." \ A yh an Yalçın kaya : "Metroda sevgilinizle öpüşüp durmayın, olan var olmayan var." Taşansu T ü rk e r: " Star VVars izleyen A y h a n Y a lçın k aya : "Yataktaki, beceriksizliğiniz için internetten sipariş vermeyin. Her şeyin ilacı özgüven. Her şey beyinde biter." 46 \ / / a . PHOTO w i n t e r is c o m i n g u a m e o f jh r o n e s YOU W IN JÜ R A N EPIC N I I U / * » . YOU m ı YOU B f if t â f ll WIN A N f PIC N f w SERIES I 'U N D A V A l'R Il l? .9 rM KILLING T H IN G S ‘¿ L E A R S M Y H E A D G A M E ® fİ H R . ® N E S : YOU WIN L _ A N J P I C NENVSERIES Çok zor geçiririm bu da bilinsin! (> R HB© YOU Dll SUNDAY. A r R I l 17.9PM Seneye de bızimlerin. Orda bir FF mi gördüm? BUGÜN KİME GİYDİR SEM - V \ 47 "Sana Allah Acısın", ÇEKO Ünlü oyuncu Yılmaz Köksal'ın ilk Western filmi olan "ÇEKO - Sana Allah Acısın", ÇEKO'nun iç dünyasının yansıtılması, hikâyenin kontrolü ve kurgu elementlerinin şahane bir birleşimini bizlere sunuyor. Bir Western klasiği olarak tüllap ile buluşan film, ümitleri olan ancak hayatın acımasız gerçekleriyle yaşamının her evresinde karşılaşan bir ÇEKO'nun hüzünlü ve yaşanmış bir hikayesini ekranlara getirmektedir. Filmimiz Mülkiye'nin kurtlar sofrası olan arka bahçesinde başlamaktadır. Mevsimlerden bahardır ve arka bahçe cıvıl cıvıldır. Bu ortamda üniversite hayatını bir nebze olsun hissedebilmek isteyen ÇEKO, kendi klanından kimseyi fakültede bulamadığından dolayı Züppelerle takılmaya başlamıştır. Fakat onlarca Züppe her gün sanki ÇEKO ile dalga geçencesine yurtdışı anılarını paylaşmaktadırlar. Konuşulan konulara adeta Fransız kalan ancak hayatında hiçbir Fransız görmediğinden dolayı onu da beceremeyen ÇEKO, içten içe yurtdışına çıkma hayalleri kurmaktadır. Hem yurtdışı tecrübesi yaşamak hem de kariyer yapmak isteyen ÇEKO, mezun olduktan sonra soluğu Vahşi Batı'da almıştır. İlk hafta heyecanından sonra iş aramaya başlayan kahramanımız her manager'dan " ÇEKO ne dude, sen bildiğin amelesin" tepkisini alması üzerine ilk hayal kırıklığını yaşamıştır. İlk zamanlarda tüm Amele işlerine burun kıvıran ÇEKO'nun hayatı, girdiği ilk barda gördüğü Mary'e yıllarca medyanın ve çevresinin "Yabancı gelin iyidir" önermesini pohpohlamalarından oluşan bilinçaltı sebebiyle aşık olmasıyla değişmiştir. Garson Mary ile tanışmak için her gün aynı bara giden ÇEKO'nun parasının iyice suyunu çekmesi ve babasının atlı arabalarla gönderdiği paraların da Comanchi saldırısıyla orjmai fıim alışıdır... çalınması üzerine gümüş madenlerinde çalışmaya başlamıştır. Bir süre sonra Vahşi Batı'nın esasında Vahşi Kapitalizm olduğunu madenlerde gören karakterimiz, yıllarca teorisini aldığı sendikalaşmayı madenlerde uygulamaya geçirmeye karar vermiştir., işçilerin desteğini alması üzerine Garson Mary'nin de gözüne girmesi, ÇEKO'da " Acaba ben de mutlu olabilir miyim?" sorusunu sormasına sebep olmuş, " Gerçekçi ol, imkansızı iste" sloganına paralel bir kafada kendisini bulmuştur..1. Hafta sonunda tam bir post-modern olan ÇEKO, bulunduğu çağ için erken olan fikrinde tutunamamış ilk önce "What's your problem man?" diyen işçi arkadaşlarının desteğini kaybetmiş, arkasından kasaba ahalisi ÇEKO'yu katran ve kuş tüyüne boğarak kasabadan kovmuştur. En son sahnede ise sanki ikinci bir filme göz kırparcasına ÇEKO "belki yüksek lisansı başka bir bölümden yaparsam başarılı olurum" hayalleriyle Mülkiye'ye dönüş yoluna geçmiştir. Neden 4 yılda bitmedi? İktisat Maliye Uluslar Kamu Çeko İşletme R.E : "Yhaa iktisat çooooooookkkkk zorrrrrr:(((" : "Bize Prof, vermediler, dersleri öğrenemedik. Hâlbuki bir profesörümüz olsa başımızda, bizleri sevse, okşasa, derslerine sevgisini katsa... Gerçi bu sefer de doyamazdım ona, yine bitirmezdim." : "Abi getirdiler TDP diye bir kitap önümüze, Harun Yahya'nın bütün kitaplarını üst üste koy, ilk cildi anca eder, o derece yani. Bir de iki cilt ha. Üçüncüsü geliyor diyorlar ama, eh eşek değiliz ya o zamana kadar mezun oluruz tabi... Yani inşallah... Bakalım... heh heh heh... : Valla ne sen sor, ne de ben bıyık diyeyim... : Ya diğer arkadaşlar sizin bölüm çok kolay falan diyor da, o kadar çok "sosyal" dersi geçen ders var ki, yanlış sınava çalışıyorum sürekli! : Neden 4.00 ile bitmedi? : İkinci sınıfta batağa bi oturdum, 2 senedir kalkamıyorum başından. Haliyle ortalama biraz düştü tabi... Keşke oynamasaydım, çok pişmanım. Eh kütüphane de beni kasıyor be kanka..biraz derslere bakayım dedim, bi baktım adamlar birbirlerinin notlarını alabilmek için resmen psikolojik harp teknikleri uyguluyorlar. Bir de Özgesu diye bi' kız var, 3 sene boyunca bütün notlarını paylaştı, son sene geldi dedi ki, "Arkadaşlar hepimiz 4.00 ile mezun olursak benim bundan kazancım ne olacak? notlarımı bu sene vermeyeceğim." Neler yapmadım o notları almak için bir bilsen.. Ajdar'a benzeyen kankasını ayarlamaya çalıştım, hocalara gidip onu övdüm, evine girmek için maymuncuk kullanmayı bile öğrendim yahu.. Ama yine de alamadım notları. Yapamadım. Yine de olsun bölüme göre düşük kalsa da bence 3.96'da fena bi ortalama değil... 48 \ MURAT sevincin ORAMI Mülkiyenin göz bebeği Muradımız Sevincimiz, bu yıl 1200 kişiye Anayasa dersi verm eye başladı.Konferans Salonu'nda 4 saat üst üste yapılan dersten sonra sınıftaki oksijen oranını azalması ve sınıfın iyice ısınmasıyla,sınıfa sokulan sütün yoğurt olduğu bile görüldü. Zavallı Murat Hocamız bu kalabalıkta bile kendi kendine ders anlattığını fark edince kendini sınıfa sokulan süte ve yoğurda vurdu.Ey Tüllap, ey kuru kalabalık, geçin artık bu dersi! hem Murat'ımızın dramı bitsin hem de sizin çileniz...Murat Hoca'nın da size bir mesajı var...ZORUNDA M IYIM?? Homo ( a ) Connect $ Discover i - Search Yalçın Karatepe Edit y o u r p ro file ykaratepe 381 Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde öğretim üyesi ve Fakültenin Dekanı. .Mülkiye, Siyasal. Siyaset. Ekonomi, l-'inans. Borsa, Döviz, (kılatasaray, Re re re ra ra ra Ankara http://www.hocam.conVcrazyalciıln Y a lç ın K a ra te p e 141 1' 1 ’ Tweets boş bira şişelerini yerlere atm ayın, 1.sınıflar dolu zann ed ip ağızlarına burunlarına yapıştırıyor, açlıktan ve havasızlıktan ölüyorlar. RT! Expand Y a lç ın K a ra te p e •ff beğenerek dinliyorum can sever. Expand Y a lç ın K a ra te p e benim dekan olm am ı istiyorsanız RTleyin, ben yazıyorum twitter siliyor. Y a lç ın K a ra te p e park cad d esi nde arkadaşlarla kahve k e y fi;) Expand Y a lç ın K a ra te p e takip edeni takip ederim , Expand m Y a lç ın K a ra te p e sb f yönetim kurulu toplantısındayım şarjım bitiyor blackberry şarjı olan var mı? Expand Y a lç ın K a ra te p e drerolkose, nihatdogan, gardaaaş. m ustafatopaloglu biz dört kişiyiz Expand takipedenitakipederim Y a lç ın K a ra te p e m erhaba :) Y a lç ın K a ra te p e d ekanım ızyalcınkaratepe bunu TT yapıyoruz allahını seven RTIesin!!!1! Expand PP Y a lç ın K a ra te p e Y a lç ın K a ra te p c © celalgöle sen dekan san gel tuvaletleri onar, eğer ben dekansam em rediyorum , gel tuvaletleri onar! Expand beni seven R T yapsın, © celalgöle yi özledim diyenler beni anfarow etsin. Expand OKULUNLA GURUR DUY! , EN ÇEVRECİ OKUL ÖDÜLÜ MÜLKİYE'NİN Kurulduğu tarihten beri her alanda öncü olan okulumuz çevrecilik konusunda da diğer kurumlan geride bırakarak Avrupa Çevrecilik Ödülünün sahibi oldu... Peki, okulda çevrecilik adına neler mi yapılıyor? Tuvalet tavanından sızan su sayesinde sifon çekm eye gerek kalmadan tuvaletler temizleniyor... Okula sızan yağmur suları kanalizasyona gideceğine fakültenin içine girip ağaçları suluyor... (Yağmurlama yöntemi) Kağıt israfını engellemek için "double layer" teknolojisini kullanan Öğrenci İşleri çift taraflı belge veriyor. Öğrenci belgesinin arkasında başka bir öğrencinin yurttan kovulduğuna dair bir belge olabiliyor... (Based on a true story) Tutuklu öğrencilerin sınavlara girmesine izin verilm eyerek yapılan kâğıt tasarrufu sayesinde yılda tamı tamına BİR eğrelti otu kurtuluyor... Sınıfta unuttuğunuz defteriniz hiç vakit kaybetm eden geri dönüşüme gönderiliyor... Yeşilin her tonunu görebildiğimiz havuzlarımızda balık bile yetiştiriliyor... Renginden dolayı (m or) hiçbir kuş kullanmasa da kuş yuvası yapılıyor... Tabi tüm bu güzelliklerin yanında muz ağacının kesilmiş olması hala yüreğimizi acıtıyor... Okulumuzu taklit etm ekten öteye gidemeyen kurumlar umarız bu faaliyetleri de kendilerine örnek alıp çevreci projeler geliştirirler. , Muharrem vs Dişi Muharrem I \ İdari kökenli Mecburiyetten (Soruşturma yem em ek için) Okulda sigara içenlere alerjisi var Pis pis bakar Akademik kökenli Gönüllü Öğrencilere alerjisi var Sigarayı kapar, suyla söndürür. Giderlidir Veresiye satar Herkes tanır Atarlıdır Peşin satar Kimse görmez, hisseder Uzun Malboro'dur Süper Mario'dur Djarum Cherry'dir \ Ulaşılamayan Prenses'tir Okunduğu gibi yazılır Coca-Cola'dır Çöldeki vaha ise Butters ise Arif ise Yazıldığı gibi okunur Pepsi'dir Vahadaki çöldür Eric Cartman'dır Songül Karlı'dır Muharrem Abi ve Dişi Muharrem arasındaki farkları tüm gerçekliğiyle yansıtmaya çalıştık ama sigara konusunda okula kök söktüren bu kadının kim olduğunu bir türlü bulamadık... Yılmadan araştırmalarımıza devam ettik ve görgü şahitlerinden aldığımız bilgilerle yukarıdaki uzman arkadaşlarımıza yukarıdaki robot resmi çizdirdik... Yorum sizin... 50 / \ / HOCALARA ÇAMURLAR V ' \ "/' . ’ ERDAL ÜNSAL'A yeni kitap basmak için bahane çıktı, TL'nin yeni simgesi. Sakal tıraşı olan GÖKHAN ERDEM'in lavabosunu açma çalışmasında 3. Güne girildi. /Rumuz:Fş)tih'in Topları GÖKHAN ERDEM'E, daha büyük bir araba alın seneye de giyersiniz. /Rumuz: Hummer Distribütörü Değerli hocamız BARIŞ ÜNLÜ, derslerinizde gösterdiğiniz başarıyı pantolon seçiminizde göstermeniz dileğiyle. Artık kısa ve dar paça pantolon görmek istemiyoruz. /Rumuz: Kamu-1 Abaza Gençlik İLHAN UZGEL, o göbeği hamilelik psikolojisini daha iyi anlamak için mi yaptınız? BARIŞ ÜNLÜ, Facebook'ta duvarında yazıştıklarını biz öğrencilerin de görüyoruz haberin olsun. /RumuzıBorat Aga ORHAN'ı kahkahalarınla mı tavladın FEYZAN. KADİR HOCA; pantolonunuzu biraz daha yukarı çekerseniz, gömlek masrafından kurtulacaksınız. KORAY KARASU'nun yüklemsiz cümlelerini çözmeye çalışan 4 ajanımız helak oldu. Kanları yerde kalmayacak. /Rumuz :CIA. Sevgili hocamız OSE sizin duygusal durumunuzdan çektiğimiz kadar ekonometriden çekmedik. /RumuzrİKTİSAT 4 MELEK HOCAM, maddi konulardaki bonkörlüğünü notlarda da gösterseniz ya! KADİR GÜRDAL hocam berber kütüphanenin orada! /Rum uzJürk Berberler Derneği Hapşurasın da sınıftan çıkasın/ Sigaramın dumanında boğulasın/ Son model fotoğraf makinanla yoklama alasın / Sharapova'ya ra1<ip olasın. Görgüsüz Ayı'dan ONUR ÖZSOY'A. Yeni Ahit'te (TDP) MELEK HOCA yoksa TDPzede Tüllap kitabı tanımayacaktır. /Rum uzJüm TDP Mağdurları GÖKÇEN HOCAM, size şey dicem,ııı şey dicem ne dicem?Aman neyse çamurlararası hukuk böyle bir şey değil mi zaten? /Rumuz:Uluslar-2 Öğrencileri Bu kaçıncı ekişin bizi İŞAYA HOCA. Yoklamayla korkutup bizi zorla okula getirttin ama kendin bir türlü gelemedin, devamsızlıktan asıl sen kaldın. Bekir Cemile'ye çiçekleri versin bizi de senden kurtarsın NURİ ERİŞGİN. Sosyal psikolog MÜGE KART, derste kendimizi güne gelmiş gibi hissediyoruz. Bir kez sürpriz yapıp kısır getirsen fena olmaz. /Rumuz:Esra Erol Seyredenler ZELİHA ETÖZ hocam nereden giyiniyorsunuz bilmiyorum ama özetlemek gerekirse çok sert, über sert hatta Ivana Sert. /Rumuz:Sıkıntılı Öğrenci TAYLAN BALİ bu kadar tatlı olmaya devam ederseniz size derste "hocasın" diye sesleneceğim. Merhaba ben Hans Von Ueteu, ütünün mucidiyim. Ama KEREM HOCANIZIN bu icadımdan haberi yok. Allah rızası için, insan hakları için aranızda para toplayın da şu Kerem Hocanıza bir ütü alın. NAZAN ÇİÇEK inkılap tarihi derslerine girmeyi bırakmış olabilirsiniz ancak psikolojisini bozduğunuz öğrenciler sizi unutmayacak. SAYIN CEYHUN GÜRKAN; Yar.Doç'luğu bırakıp rapçi olsanız,Ceza'nın tozunu attırırsınız. Biraz yavaş lütfen. ÖMER KÜRKÇÜOĞLU HOCAM, beni özlediğini biliyorum. /Rumuz:Otto von Bismarck * TRT ücretsiz diksiyon kursu açmış. Haberin ola ONUR ÖZSOY. ÖMER KÜRKÇÜOĞLU, bizi "ilk defa" görmüyorsunuz. Yeter artık! /Rumuz:Uluslar 1 ÖĞRENCİLERE ÇAMURLAR • Uluslar 3'ün erkekleri, hepinizin başı bağlansın da okuldaki kız popülasyonu rahata ersin./Rumuz:Kurtuluş Lisesi • Maliye-1'de ismini beğenmeyen ve hatta bir de kendine "Sara" ismini ekleyen bir ergen olduğunu biliyor muydunuz? • Kamu 2,5 Deniz Turan, yıllar önce hatırlıyorum Rockçı, Rapçi bir insandın. Beste ile takıldın tiki oldun.Ama olmamış! • ÇEKO Merve, şenle konuşan her erkek sana asılmıyor. Bunu bil! /Rumuz: Sana Asılmayan Bir Erkek. ' • Gündüzleri SBF'de öğrenci, geceleri Yenidoğan'da tinerci, yeni aldığı arabada bir apaçidir Sebati. Sekans'ı "3 film birden" asker sinemasına döndürdün. Ya SBF'yi terk et ya da bırak o seni terk etsin. /Rumuz: Otlanmandan Bıkan SBF Öğrencileri. • Uluslar 3 Osman'ın kankası gözlüklü çocuk, sana bir gerçeği açıklayalım. Okulda seni kesen hiçbir kız yok canımcım, bu kadar kasılarak yürüme. /Rumuz: Dost Acı Söyler. • Ali Bulütut, Halil Sezai saçını değiştirdiğin iyi oldu, o isyan hali neydi? • Uluslar 4 Cansu'ya, t-shirt standındaki düğün sahibi modunun nedenini anlayabilmiş değilim. Olsun, çabana sağlık. • Kamu 1 Ceyda, balgamın olayım tükür beni.. • Mert Karakuzu, Formspring'de soruları kendi kendine sorduğunu biliyorum! /Rumuz: Anonymous • Arka bahçe tayfası sözüm size, anladık içmeyi seviyorsunuz ee biz de seviyoruz. Ama ağzınızla için, içkiyi muhabbetin yanına meze edin, güzel arka bahçeyi kavganıza meze etmeyin, haa bir de çöp kutuları o şişeleri atın diye var. Az temiz olun beeü /Rumuz: SBF'nin titiz ineği. • Şimdi kim bilir hangi mobilyanın bir parçasısın sevgili muz ağacı? Özlemle ... • işletme-3 İrem, ortalaman kaç kızım senin?4.00 ise söyleyelim, daha fazla yükselmez o ortalama,bu kadar kasma. /Rumuz:Ortalama 1,77 • Ciciş Dicle, ben Uğurkan Enez, topuklu ile yürümek yetenek işi, bırak bu işi. • Uluslar-15 Fatih; Annen eve gitmiyorsun diye, arka bahçeye temiz çamaşır yollamış, Civan'dan alıver bir ara. • Aldığı Hamster'a "X" ismini veren İktisat'tan Sadık bilinçaltını bu kadar yansıtma bence. /Uluslar Alper. • Kamu-2 Sahra, adın Sahra değil vaha olmalıymış. /Rumuz Mecnun • Uluslar 3 Adnan ve Osman; haftada bir koşu yapmakla o g.t, göbek erimez... Passage'da dans etmeye devam. • Roberto Carlos bozması kızlar, lütfen tayt giymeyiniz. • Uluslar-4 Doruk, seni görünce aklıma nedense Şirin Baba geliyor. • Uluslar-2 Erman, İngiliz erkeği görünümünün altında bir yün atlet yattığını bilmiyorduk. /Rumuz: İngiliz Muhipleri Cemiyeti Okulun içinde manasızca dolaşan çok sahipli beyaz köpek, bayramdan sonra seni keseceğiz. /İmza: Mülkiyeli Çinliler İşletme-3'ten Pınar, 3 günlük yurtdışı tatilinden sonra Facebook'a 280 fotoğraf koyarak, kırılmaz denen rekoru kırdın./Rumuz:Guiness Rekorlar Kitabı • Kamu-4 Ecem, Ortaçağda olsak ilk sen yakılırdın. • Penguin Kadir,2 yıldır merak ediyorum Behzat Ç.'de ki hayaletle akraba mısın? • İşletme-3'ten Pınar ve Damla, leopar neslini tükettiniz safariye değil okula geliyorsunuz./Rumuz:Panter Emel c SBF'ye gelen ÇEKO öğrencisinin ilk cümlesi; "Arif'in Manchester'a attığı golu arıyordum, nereye geldim a.m.k." /Rumuz: Seni Seven Uluslar • Arka bahçe insanları kendinizi gerçek inek sanmayı kesin. Pisleyip pisleyip gidiyorsunuz.Hadi ineğinki gübre oluyor, sizinkinden bir halt olmuyor./Rumuz:Ağzı İle İçmeyi Bilenler. Güruh halinde gezen kamu erkekleri, San Fransisco gay cemaati gibisiniz. Okuduğu her kitabı bitirir bitirmez film çekeceğim diyerek kütüphaneden koşarak çıkan işletme 1,5 Abdullah! Suyun kaldırma kuvvetini de mi sen buldun? Uluslar-2 Taha ve Sebati, aldığınız "haydi çocuklar kendinizi gösterme zamanı" öğüdünün son kullanma tarihi geçti. Eskiye dönün. /Rumuz: Eski Aksakallılar Kamu-1 Pınar, bölümünün lakabını üstünde taşımak için bu kadar çaba sarf etme. Baktığın yerleri erkek diyerek geçme, tanı. /Rumuz: Çikolata kız 52 I • Kazgan'Öan Kadir, bıyıkları bırakınca içimde tatlı bir hareketlenme oldu. Kız sandın de mi?/ İktisattan Ahmet. • Uluslar -3 Yavuz, Bosna da kızlara yazmak için tripten tribe giren British accent yapmaya çalışan, kebap yemeye bile smokinle gelen, en kötüsü Siirtli olduğunu saklayıp 20 yıldır Beşiktaş da yaşadığını söyleyen Züppenin vücut bulmuş halisin. Özüne dön. •Genç Osman adlı tiyatro oyununa gidip çıkışta padişahın adını soran ÇEK02 E.A., 26 Eskişehir'in plaka numarası, bir daha gidersen sorma J '/Rumuz : En Yakın Dostların • Uluslar 4'ten Zehra, dördüncü yılın sonunda umarım öğrenmişsindir, Stalin'in kim olduğunu. • Liberal, komünist,ataerkil feminist, sağlam ilk solcu muhafazakar, züppe amele Çeko- 4 Zeynep. • Fotokopiden kırdığı paralarla Çayyolu'nda villalar olan Ergün Ağabey tatlı su sosyalisti olma, oldurmal/Rumuz: DEV-FOT (Devrimci Fotokopici Gençlik) • Kütüphanedeki okuma salonunu çiftleşme salonu sanan hukukçular var. Bu arkadaşların ileride duruşma salonunu vuruşma salonu sanmaları kuvvetle muhtemeldir./Rumuz: 7 Yıllık Bakkal • Maliye Kadir, bilimum aktivitedesin diye kendini reis mi sandın, reis okullarda değil ocaklarda olur. /Rumuz: Ülkü Ocakları 1-2 de bacım... 3-4vte amacım oluyorsa, 5-6-7 yıllarda neyim oluyor? Lütfen yardımcı olun ki ona göre davranayım.../ Rumuz: 7 Yıllık Bakkal • İşletme 1,5 Haşan, doğum gününü söyle de sana uzun kollu bir t-shirt alalım. • Uluslar 3 Sinan, fıkrasına gülünmeyen adamla tanışmalısın, Çok ortak noktanız var. • Her gün giyinip süslenip kütüphanede yer tutan, sabahtan akşama kadar akvaryumda hoplayıp zıplayan karamel saçlı hukukçu kız; buraya ait değilsin anla artık. • Kemik gözlük takmaya başlayınca kendini entelektüel sanan tüllab üyeleri, o kemik gözlük öbür tarafta sizden yaka silkecek! • Maliye'den Dicle, seni görünce karar verdim organik Dideler büyüteceğim. Botanikten sevgiler... • Atakan Foça, sen" mülkiyeli değil, siyasallısın" he yavrum he. • işletme 3 kızlarının arasındaki savaşa Birleşmiş Milletlerin müdahalede bulunması bekleniyor. /Rumuz: Ezgicıncıkboncukçu. • Kamu 2 Sahra Çisil,sen bize başvurmazsan biz senin ayağına geleceğiz. /Rumuz:Bugün Ne Giysem Ekibi • Somali için seferber olan Tayyip, eylemlerden tanıdığı Neslihan'a "bir el de sen uzat" kampanyası başlatmıştır. Destek için "Neslihan yemek yesin" yazıp 2222'ye gönderin. /Rumuz: Tok Evin Aç Kedisi • Mektebe köpeklerle gelme amacın nedir ey tüllab? Arkadaşlarına sanal bebeğini gösteren çocuklar gibisin.. • Çalışma Bensu'nun sevgilisi Batuhan, vallahi bizden çok dersimize giriyorsun. Final notları var mı hacı? • İşletme 1 Gökhan, bir senenin sonuna geldik. Solcu gazın niye geçmiyor? Pışpışlasak mı ne yapsak? • ÇEKO-6,7,8,9 Tuba yeter artık! Köpeğin ile uğraşacağına bitir okulu da yeni nesillere yer açılsın. • Uluslar-3 Deniz; sularım kesildi bahanesiyle kadınların evlerinde duş aldığını biliyoruz. Ayık ol ./Rumuz: Supranasyonel • Sevgili Maliye-2'ler, duş alma eylemi yüzyıllardır var. Lütfen artık siz de öğrenin. /Rumuz: Alttan Çok Dersim Var • Kamu-4 Erkan Konceli, seninle çıkmayan kızlar olarak, okuldan azınlık hakkı talep edicez,bize destek olur musun? • Sevgili Dekancığım, lütfen erkekler tuvaletlerine 3 etkili birer koku giderici koy, zira bir yıllık sıçan arkadaşlar burnumun direğiyle oynuyorlar. • 7 yıldır aldığı ders var.Vize final toplam kaç sınav yapar?14...Kaç yaşındayım?26...14+26 kaç yapar?40 yapar... Ben bu okulu bitirebilme ihtimalimi sevdim.../7 yıllık bakkal • Hukuk görünümlü uluslar öğrencisi H.S (22); tüm hukukçu tayfasını tanıyor olabilirsin ama kimlikte siyasal öğrencisisin.Özüne dön./Rumuz: Siyasal Kantin • Uluslar-4 Mehmet Burak Demircan Her akşam rakı içip, odandaki deniz fotoğraflarına baktığını düşünüyoruz.Çık bu melankoliden. Artık demir alma vakti gelmedi mi kaptan? •Jeolojiden gelip, burda takılan, çarşı çakması kepçe çocuk; seni görünce bizim lise çıkışına gelen meslek liselileri hatırlıyorum. • Uluslar-3Demet, fallarda bile birbirimize çıkıyoruz, affet artık şu kulunu./ Rumuz: Mülkiyeli Tüpçü • Oğuzhan Kılıç, ÖSYM'nin Mülkiyeye attığı bir kazıksın. • Hande Öztürk; ablanın yerine gizlice toplantılarımıza katıldığını biliyoruz. /Kazgan Ekibi • Kazgan Ekibi; dua yazıcaz diye her hafta burda toplanıp, kafamı şişirdiniz.Bıktım artık sizden. /Çardak • Kamu 2 Mehmet Atakan Foça, Tvvitterda iki haber paylaşmakla, gazeteci olunmuyor. Kibirinde, sakalların gibi hızla uzuyor/.Rumuz:Ertuğrul Özkök •Sekansta film gösteren ağır apaçi eğilimleri olan çocuk; arka bahçede 3 yıldızlı otel animatörü gibi davranmaktan vazgeç. Yoksa 100 dolar alajak sen bir dujjj. •Üniversite hayatınızın yalnız ders geçmek uğruna oluşuna, onurlu geçinip her şeyi satabilir oluşunuza, eşitlikçi geçinen pis entel duruşunuza, mazlum geçinen zalim yanınıza, dermandan çok yara oluşunuza yani var oluşunuza ve tüm tüllaba çamur attım, izi kalsın diye./ Rumuz: Havyarsız. 53 \ KAZGAN KARİYER Pek sevgili kariyer sevdalısı arkadaşlarımız, hiçbir zahmetten kaçınmayarak sizler için araştırdık ve daha önce staj, proje, erasmus ve W&T' a giden arkadaşların tecrübelerini derledik... Sonra acı gerçeği fark eden abazanın sol böbreği artık ondan çok uzaktadır; dediği gibi bir parçası Avrupa'da kalmıştır... AB Projeleri (jlk Gün) Sevgili günlük, . ? Bugün Kayseri'deki stajıma başladım. Stajımı yapacağım bakkalın sahibi Satılmış Amca ile de tanıştım, öyle kendi halinde biri işte. Yalnız bu işlerden pek anlamıyor gibi geldi bana, kesin zarar da ediyordur bu şimdi. Eğer ben de okulda öğrendiklerimle buranın kârını iki katına çıkarmazsam amele olayım abaza olayım! Eh, okulunu okuyoruz biz bu işin olsun7 o kadar. Nasıl da heyecanlıyım bir bilsen. (İkinci Gün) Abi ben ne büyük konuşmuşum öyle ya! Satılmış Amca'nın ticari zekâsını hafife almakla eşeklik etmişim. Adam bir veresiye defteri tutuyor, mali müşavir olsa anca o kadar olur... Ara sıra kafasına göre deftere bir şeyler ekliyor ama olsun, enflasyon farkını yansıtıyormuş öyle dedi. Muhasebe dersinde öğrendiğim 600 hesaptan 2-3 tanesinin bu defterde kullanılıyor olması da yıllardır kafamı kurcalayan "Bunlar günlük hayatta ne işe yarıyor?" soruma cevap verdi.Kayseri’nin havasından mıdır suyundan mıdır herkeste bir ticaret zekâsı, kendimi sorgulamaya başladım. Boşuna mı okuyorum lan ben yoksa? (Staj Sonu) Ben bu okulu bırakıyorum arkadaş. Kaç senedir bana şu okulun veremediğini iki ayda Satılmış Amca verdi. Yıllarca bize bilmemne dengesi, kıl-yün eğrisi öğretip durdular, ama pratikte bir şey vermediler. Kayseri'de hiç bilmediğim şeyler öğrendim; terazinin bir kefesiyle diğeri aynı olmuyormuş, süt yalnızca sek olarak değil su katılarak da içiliyormuş, pirincin taşı kemiklere iyi geliyormuş, sakız için bile pazarlık yapan insanlara karşı malın fiyatını en az 2 kat söylemek gerekiyormuş... Bu adam bizim profesörleri cebinden çıkarır valla. Ankara'ya döner dönmez kendi dükkânımı açıyorum... Okulun karşısına bir tekel bayi açıp arka bahçenin ihtiyacını karşılarsam fotokopici Derviş'i geçip Cebeci'nin en zengin esnafı olurum... Mülkiye'nin hariciye bölümüne mensup tıfıl bir öğrenci olan M.M, kısa yoldan yurtdışına kapağı atma hayallerine kendini kaptırmıştı. Etrafında sürekli "ah bir yeşil pasaportum olsa okulda durman^ projeden projeye zıplarım vaİla" diyen öğrencilerin bu konuşmaları, onun da nazarını celbetmişti. Bir gün dersten çıkıp arka bahçede çimlerin üzerinde yayılmıştı. "Avrupa'ya mı gitsem, yoksa Asya'ya mı? Bir monşer olarak hangisi bana daha uygun olur, hangi kurumla yurtdışına gidersem CV'm daha kabarık görünür" soruları kafasını kurcalamaktaydı. Upuzun bir pardösü içerisinde, kapüşonlu, siyah giyimli birisi yanına yanaştı. Pardösülü onun yanına yaklaştığında daha da heyecanlandı. Nihayet pardösülü kulağına eğildi ve ürpertici bir sesle "Yeşil pasaportun var mı?" diye sordu. M.M'nin kalbi yerinden fırlayacak gibiydi..."Evet var, her zaman yanımda taşırım, al " dedi. Bu esrarengiz adam onun hayallerini gerçeğe dönüştürebilirdi! "Gel benimle. Nereye gittiğimizi kimseye söylemeyeceksin. Yoksa pasaportunu unut." dedi. M.M başıyla onayladı. Kapılardan geçtiler, kâğıtlar imzaladılar, gittiler, geldiler... 1 hafta sonra kendisini Atina'da buldu. Avrupa'daydı işte! Nihayet yanına aldığı takım elbisesi ile onu davet eden kurumlarda arz-ı endam edebilecekti. Bunun için çok heyecanlıydı... Pardösülü ile oda arkadaşı olmuştu. Yarın çalışmaya başlayacaklardı. Yarın için takım elbisesini hasırlamış, yatağına yattığında ise yarın çalışmaya başlayacağı mekânın hayallerini kurmaya başlamıştı...Nasıl bir yer olacaktı acaba? Kesin camdan bir ofis olacaktı çalıştığı yer. Uyuyakaldı. \ Sabah kalktığında pardösülüyü gördü. Takım elbise giymemişti. Kaprili bacağından kılları fışkırıyordu. Üzerinde de "I LOVE ATINA" tişörtü giymişti. " Haydi kalk. Çalışmaya gidiyoruz" dedi kaprili. "Nerede çalışacağız ki? Neden takım elbise giymedin?" dedi M.M. "Oğlum mal mısın, ne takım elbisesi? Atinalı protestocuların yaktığıdükkânlarıonarmaya geldik buraya. Giy bir şeyler çık işte Allah Allah..." dedi. Rüya bitmişti... Erasmus Erasmus'dan dönen Kamu Yönetimi öğrencisi K.C. etrafına topladığı arkadaşlarına, yediğini içtiğini bırakıp, gördüklerini anlatmaya başlar... "Abi ne kızlar var ya şu Avrupa'da. Yemin ediyorum bizimkilerin yüzüne bakmazsın. Hiç biri de bizimkiler gibi havalı değil, çok rahat konuşup kaynaşıyorsun. Hele biri vardı ki onu ömür boyu unutamayacağım... Akşam bir bara gittim orada tanıştım sonra evine geçtik; unutulmaz bir gece yaşadık. O günden beri bir parçam onda kaldı. Resmen içimde yara... Çok sevdim be oğlum anlayın artık!" hikâye böyle devam eder... Kazgan ekibi olarak olayın aslını sizler için araştırdık: Erasmus'da da aradığını bulamayan abazamız tam umudunu kaybetmek üzereyken güvenliğe rüşvet vererek girdiği bir barda güzel bir kız onu kesmeye başlar. Sonra onun yanına gelip tanışır ve evinde kahve içmeye davet eder. Hayatının fırsatını yakalayan abazamız bu teklifi hemen kabul eder. Evde içtiği bir kadeh şarapla uyuya kalan abazamız sabah uyandığında kendini buz dolu bir küvette çırılçıplak bulur... Staj Work and Travel Bir amele, Amerika'nın kapitalist çalışma düzenini değiştiren proletarya olma hayali ile bir "Work and Travel" şirketine başvurur. Bu düzeni ancak içine girerse değiştirebileceğine inanmaktadır. Ohio'da bir Burger King'de iş ayarlar. Zorlu vize işlemlerinden sonra uçağa atlar ve "Amerikan Rüyası" başlar... Zorlu çalışma saatleri, düşük ücret, yaz sıcağında her öğün hamburger yeme zorunluluğu Amele'yi canından bezdirir. Artık içinde yaşayan bilinçli proleter ortaya çıkmalıdır. Diğer çalışanlara işçi hakları,sendikacılık gibi okulda öğrendiği nadide bilgileri aktarır. SBF'de ezilen Çeku, burada lider olmak istemektedir. Fakat anlattıkları kimsenin umurunda değildir. Herkes 1-2 ay çalışıp sonra biriktirdiği parayla gezmenin derdindedir. En sonunda Amele'nin yaptıklarından rahatsız olan patronu onu işten atar. Açıkta kalan Amele, en iyi bildiği işi yapmaya karar verir. Yeni ikiz Kuleler inşaatına kaçak işçi olarak girer. 2 ay «orada çalışan Amele, biriktirdiği parayla Los Angeles senin,Las Vegas benim gezer. Zira SBF'nin ona kattığı batak ve briç oynama kabiliyeti Las Vegas'da çok işine yarar. Kazandığı parayı ikiye katlar ve dönüşte bavuluna iki çift Converse, bir l-phone bir de Macbook atar. Fark etmeden kapitalizme alışan Çeku, Abaza arkadaşlarına anlatacağı anıları ile okuluna döner. 54 \ / / CAPSLAR ANKARA ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ ÖĞ RE N C İLE RİM İZİN DİKKATİNE J* I nIViw A- akademik idari c-groncı Oficc, S tres. İletimim /o rlu W a ri, S ın a v K a y g ın . Panik A tık , Yayam ¿ o tlu k la r . g ib i tık la tıla n o la n . K aLıbaJık S ın ıflard a K cn Jisıi V alıu 2 k u tu p lu n * Bu siyasal baymaya baslada beni yu fit/Ja popüler oldu ılıh lıic ho^ dgl.gcıı sene bı biz olurduk va.snmdauAlisanlar k irk it hııdt bakim. duyurular İ l m e d e n «Sârencilctinıı/ n ıc ta i saa tleri iç eririm le ? £ 5 Î 2 S5 u u ın ju a lı etkinlikle/ te le fo n « a ra y a ra k U zm an P sik o lo g u m u ? ile Perçerr.bc g ü nleri tu t •r jtm u » »aı unlar l 3 . 3 0 - l 6 . 0 0 a ıa tıru la BÎitM>cbilirlcT • • P a no O n c r n le dı»v»u»ıltif co n ıact E v iç i A d a k ı B itim i N ötr T û m görüşm elerde p is lilik dkcM hakim dir. bu tweet bir hukukçuya aittir.. w* -M Yalçın Karatepe ykaratepe Referandum sonuçlarına bakarak ülke haritasını boyamak g e ^ R I W renkleri karıştırmak gerekir. Peki karıştırınca hangi renk çıkar? Yalçın Karatepe Karatepe Tvvitter'ın ne olduğunu anlamaya çalışıyorum!!! Twitterı anlaması bir yılını alan Yalçın Hoca’nın dekanlığı anlaması umarız 18 yılını almaz. 55 \ / ıH T K 56 II / A»*** JİT JM I * * HOCALARIN BAŞUCU KİTAPLARI MÜSTAKBEL ESERLERİ \ Gökçen Alpkaya: Sorun Bende Değil Sende - Pink Freud Faruk Alpkaya: Sol örgütlerde Mitoz Bölünme Örneklemleri Ayhan Yalçınkaya: Mümtaz'er Türköne-Siyaset Hakan Yılmaz: DPT'yi Ben Kurdum Ceyhun Gürkan: İbn-i Haldun'a Dair Bilinmesi Gereken 1.000.000 Şey Barış Ünlü: Ben 2.000.000 Biliyorum Elif Ekin Akşit: Göndermelerim Pars Esin: Böyle Kürtuldu Kore Serdal Bahçe: Duramayanlar Murat Sevinç: Biz Heybeli'de Her Gece Benim Evin Orada Mehtaba Çıkardık Ahmet Makal: Konservatuar Sınavında Çıkmış Sorular / Obua Öğreniyorum Devrim Aydın: Gitme Nagihan Ben İtalyanca Biliyorum Erel Tellal: Ladasını Satan Bilge Onur Karahanoğullari: Var Mısın Bıyığına Erdal Ünsal: Zeynel Dinler - İktisada Giriş Onur Özsoy: Konuşma Teknikleri ve Adabı Muaşeret İşaya Üşür: Yüzüklerin Efendisi Gökçen Alpkaya: Sorun Bendeymiş- PinkJFreud Fatma Yıldırım: Thomas More - Ütopya Metin Özuğurlu: Metalaştıramadıklarımızdan mısınız? Gökhan Erdem: OsmanlI'da Seks - Murat Bardakçı / Osmanlı-İngiltere İlişkileri Elizabeth Dönemi Atay Akdevelioğlu: Namaz Hocası - Yusuf Tavaslı Feyzan Şehirali Çelik: Kendini Beğenmenin Beş Yolu Özlem Kaygusuz: Hocayım Ben Hoca Umut Öneş: KFC'den Kova Vurmaktan Ciğerim Söndü İlhan Uzgel & Elçin Aktoprak: Ye, Dua Et, Sev İbrahim Kaplan: Borç Yiğidin Kamçısıdır Mehmet Ali Ağaoğullari: Babamız Ali Ağaoğlu Filiz Zabci: Bir Ülkücü Sevdim Zeliha Etöz: Kaf Kaf Kaf Sin Sin Kaf Sin Kaf Sin Kaf Yiğit Karahanoğullari: Benim Abim Siyah Kuşak Karateci Celal Göle: Bodrum'da Domates Nasıl Yetiştirilir? I Yalçın Karatepe: Tvvitter'da Takipçi Kasma Yöntemleri Haşan Şahin: Siz Kovmadınız Ben İstifa Ediyorum ♦ Nazan Çiçek: Nesrin Topkapı'yla Oryantal öğreniyorum. Recep Varçın: Ölmeden önce katılmanız gereken 100 Seminer. Ergun Abi: Ne kitabı oğlum ben fotokopiden okuyorum. BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ? -Güvenlikçilerden aradığı desteği bulam ayan Onur Özsoy'un öğrencilerden milis güç topladığını ve bu milisleri em ekli teyzelerle birlikte Kurtuluş Parkı'nda bulunan spor aletlerinde çalıştırdığını... -Öğrencilere kayakçı olduğunu söyleyen Onur Özsoy'un, Yeni Acun Sokak'ta poşetle kayarken görüldüğünü... -Mülkiye'de geçirdiği eğitim hayatı boyunca ağzı ile kopardığı koli bantlarıyla afiş asan gencin tat alm a duyusunu kayb etm eye başladığını... -Fermanlarını dinleyecek adam bulam ayan Çekocuların kalabalık görünm ek için Keçiören m etro inşaatından kam yonla adam getirdiğini... -Murat Sevinç'in BBM iletisinin "B en im parasızlıktan kesem ediğim sakalım, milletin bebelerine imaj olmuş..." olduğunu... -Star W ars gösterim ine filmi getirm eyi unutan Sekans'ın izleyicilere Youtube'dan video izlettiğini ve bu sürecin "Arif'in M anchester' a attığı gol" ile sona erdiğini... - SBF K ütüp hanesin d eki dedektörlerin B ilken t'ten gelen kitaplar için alarm verdiğini öğrenen kütüphane yönetim inin fosforlu eşofm an için de hazırlıklarını tamamladığını... -Kendilerini Jack Sparrow zanneden tiyatro topluluğu erkeklerinin oyun sonralarında "M akyajım ı çıkaracağım " bahanesiyle gidip m akyaj tazelediklerini, -Che ölünce çantasından Celal G öle'ye ait Ticari İşletm eler kitabının çıktığını... -Tuvaletin damından akan su yüzünden oluşan yosunlara "celalus goleia" denildiğini... -Taşansu'yla değirm en dönm eyeceğini... -Okulun zemininde bulunan ve yıllardır kurutulam ayan kaynak suyunun bir havuzda toplandığını ve dekanın burada alabalık yetiştirm ek gibi bir projesi olduğunu ... - Okulda bir m arangozhane olduğunu... -Maliye ferm anını din lem eye yalnızca 30 kişinin geldiğini, sınırlı sayıda olan hocalarından ise hiç birinin g e lm ed iğ in i, BİLİYOR MUYDUNUZ? ■ f’ ^ ■ f i r r ti Yaşadığım ız Unutulmaz M aliye-3'ten bir öğrenci Ergun A bi'de sıra beklerken, birinin elinde tüm sınıfın İktisadi Büyüm e sınavı cevap kâğıtlarını görür. Bir anlık şaşkınlıkla "Aaa! Bunun sende ne işi var?" diye sorar. Karşısındaki kişi cevap verir: "Birazdan derste cevap kâğıtlarınızı dağıtacağım ." M aliyecimiz, N. Emrah Aydınonat'ı bir daha unutm ayacaktır. Bir Gazili Sevdim Ankara Üniversitesi öğrencisi olan M.Ç bir arkadaş ortam ında tanıştığı ve SBF öğrencisi olduğunu söyleyen Caner'e abayı yakm ıştı. Flört aşam asına giren Caner ve M.Ç. bir gün Caner'in evinde oturuyorlardı. Bir ara Caner 'in yanından ayrılm asıyla M.Ç., m asanın üzerindeki Gazi Ü n ive rsite sin e ait transkripti gördü. Caner'in fotoğrafının olduğu bu belgelerin, Can adında Gazi İİBFli bir öğrenciye ait olm ası genç inek M.Ç/i şoke etti. Bunun üzerine tartışm a başladı ve Caner nüfus cüzdanını gösterm ek zorunda kaldı. M.Ç. tam Caner'in neden böyle bir şeye kalkıştığını düşünürken o acı itirafı duydu... "Gaziliyim deseydim beni sever m iydin? Sırf bu yüzden M ülkiyeliyim , M ülkiyelilik iş yapıyor anlaşana artık!" Not: Bu iki olay tam am en gerçektir hiçbir m übalağa yapılm am ıştır... 59 \ ERASMUS OFİSİ Avrupalar görüp tatmadığı içki, katılmadığı parti kalmadığı için kendini özel hisseden ve AvrupalInın halinden anca Avrupalı anlar diyerek hep bir arada bulunan bir güruh var. Bu arkadaşlarımızın habitatı, 'dükkan' olarak da tabir edilen AB Ofisi'dir. Görevleri ise Erasmus programı ile ilgili vize, davet mektubu, kalacak yer gibi sorulara 'ortam çok iyi y a a a ', 'partiler akıyor kanki kopacaksınız' şeklinde cevaplar vermektir. Çalışanlar öğrencileri önce karmaşık yazılarla dolu tabelalara, sonra da Keçiören'deki merkeze yönlendirme konusunda çok uzmandırlar. Bu yönü ile AB Ofisi, öğrenci işlerinin acemi ocağı olarak da nitelendirilmeRtedir. MÜFOTT'a ne oldu? Alternatif İktisat Sözlüğü MÜFOTT'un değerli üyeleri 1 senedir aramızda yok. Kendilerinden haber alamayınca Kazgan ekibi olarak çok merak ettik ve neler olabileceğini düşündük. İşte komplo teorilerimiz... Homo economicus: Kredi yattıktan bir hafta sonra öğrencinin hali. Görünmez el: Cinsiyet ayırt etmeksizin, nefes alsın yeter diyen el. Maksimizasyon: Sınav dönemlerinde kütüphanedeki karbondioksit oranı. Ceteris Paribus: Yılların geçmesine rağmen öğrencilerin sabit kalması. Artan Marjinal Fayda: Her bir birim süt ile dünyanın daha güzel bir yer olması. Zevk ve Tercihler: Sabah dersleri yerine uykunun tercih edilmesi. \ Verimlilik: Bir sigarayı üç kişi döndürerek maksimum duman emilimini sağlama. Tam Rekabet: Sınav dönemi kütüphanede yer kapmaca. Denetim Mekanizması: Muharrem Abi'nin sigara kontrolü Harcama: Sınav dönemi Ergün Abi'ye kaynak akışı. Asimetrik Bilgi: Hocanın geçen yıl sorduğu soruları bu sene sormaması. Yatırım: Sınav öncesi ineklerle arayı iyi tutmak. Sermaye: Öğrenmenize gerek yok; zaten ulaşamazsınız. - Bu arkadaşlar Ankara Kalesi’nden bir manzara fotoğrafı yakalam aya çalışırken bıçaklı minik arkadaşlarımızın saldırısına uğramış, - Eylem fotoğrafı çekeyim derken biber gazı yiyip hastaneye yatmış, - Para karşılığı sepyalı profil fotosu çekmek için Erasmus’a gitmiş, - Çektikleri fotoğrafları banyo ettirirken orada boğulmuş, - Ya da Kodak'la birlikte kapatılmış olabilirler. - Pulitzer ödülüne kafayı takan bir üyesi Suriye'ye gitmiş ve savaş fotoğrafı çekm eye çalışırken, üstünden Toyota marka bir pikap geçmiş olabilir. - Ara Güler'den feyz almaya gittiklerinde Ara Güler onlara gülüp geçmiş olabilir. Bu da MÜFOTT'a koyabilir. / 60 \ / / Ö zgürlüğün Evrimi İnsan özgür olmadan mutlu olamaz. Dante Devlet yönetiminin amacı özgürlüktür. Spinoza iki.şeye hakkım olduğuna karar verdim: Özgürlük ve ölüm. Birine sahip olamazsam ötekini isterim çünkü hiç kimse beni canlı tutsak edemez. Harriet T I - Jf * Özgür ülkelerde, herkes düşüncesini ifade etmekte ve geriye kalanlarda dinlememekte özgürdür. Norman Colli^ f ■I Bu dünyada kendi özgürlüğünüzü ancak başkalarının özgürlüğünü koruyarak koruyabilirsiniz. Sadece ben özgür olabilirsem siz de özgür olabilirsiniz. - Clarence Darrovv "Binlerine ne oluyor acaba? Sıkıntı nedir? Özgürlük... Hangi özgürlükten bahsediyorsun? O zaman tutuklanınca da şikayet etme. Özgürlük yoksa dışarda, farkı yok içerinin demek ki. Niye şikayet ediyorsun, demek ki var dışarda özgürlük. - İdris Naim Şahin SİYASİLERDEN İNCİLER İdris Naim Şahin - Yangın çıkmıştır, yangının sebepleri şu anda çıkmış yangını geri getirecek değildir. Sebebi bellidir, üç beş tane sebebi vardır. Yani yangın ya ateşle çıkar ya bombayla ya da roketle çıkar ya da benzinle çıkar. Çıkar yani netice itibariyle. - Yani her olayın olduğu anda başka gelişmeler vardır. Dolayısıyla hayatta tek olay olmuyor. Bir tek gelişme olmuyor. Bir şeyi bir şeyle bağlantılı hale getirmek için çok da onun izahı için yeterli değildir. - Bu işin şakası olmaz, ciddisi de olmaz, hiçbir şeyi olmaz. - Jandarmamız hesaplı ve tedbirli davranmıştır, tedbirsiz davransa ikinci kişi de ölürdü. - Kızılaydaki Saldırı: Ankara Savcılığına intikal eden ön bilgilere göre 3 adet maalesef vatandaşımızın patlamadan dolayı can kaybına maruz kaldığı patlamadır. Hedefi tabi eylemi yapan en iyi bilir ama bu eylemi yapanların hedefini ancak şimdi tahmin edebiliyoruz. Hedef gözetmeden yapılan bir hedeftir. - KCK Tutuklamaları: Büşra Hanım Türkiye'deki binlerce profesörden bir profesördür. Hukukun eşitliği karşısında acaba imtiyazlı sınıflar mı olsun isteniyor bu ülkede diye düşünmek durumundayım dolaysıyla da sormak durumundayım. Bu ülkede bütün profesörler tutuklanmış olsa merak eder sorabiliriz ama binlerce profesörden bir profesör tutuklanmış olabilir. - Kürt Sorunu: Sorun sorun diyorlar. Sorun ne? Ben arıyorum sorunu bulamıyorum. - İşaretlenen Evler: Bulgulara göre bu olayın 3 çocuk tarafından yapıldığı bilgisine ulaşıldı. Çocukların yaptığı bilgisine nereden ulaşmışlar? Çünkü bu işaretler çocukların boylarına göre çizilmiş. - Göz yaşartıcı gaz mühimmatının insan sağlığı üzerinde kalıcı bir etki bırakmama şartı aranıyor. Yapılan laboratuvar testleri sonucunda insan sağlığı üzerinde kalıcı etki bırakmayan gaz mühimmatı kullanılıyor. Biz Türkçe gibi Kuran okumayı öğreteceğiz. Zaten şu anda Arapça seçimli. Arapça öğretmeyeceğiz. Arapça lisanıyla Arap alfabesine dayalı Kuran okuma ayrı. Yani çocuk Arap harfleriyle bir kelimeyi okumayı öğrenecek ama okuduğu şey Kuran olacak. Bir müfredat oluşturacağız. Okuyacak ama anlamayacak. Zaten Kuran okuyanların büyük bölümü anlamazlar onu bir kutsal bir kitap olarak okurlar. M aliye Bakanı M ehm et Şimşek: Benzin fiyatlarındaki artış üzerine "Bisiklete binin benzin gerekmez." Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan: Pırlantadaki ÖTV'nin tamamen kaldırılması için 2 aydır çalışıyoruz. Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Türkiye'nin notunu yükseltmeyince; Fitch yine yapmış Fitchliğini. Egemen Bağış: Herkes birbirine yumurta atarsa ülke kadınbudu köfteye döner. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer: 61 t \ Twitter: Yarın Sbf'den Van'a yardım gönderilecek, özellikle içme suyu, battaniye, kazak vb. gerekiyor. #sbfvanyardım Facebook ve Twitter sag olsun, mesaj 23 Ekim akşamı herkese1ulaştı ve 4 gün boyunca Botanik'ten Aziz Köklü'ye kadar her yer yardım kolileri ile doldu. Sadece öğrencilerden değil tüm Cebeci'den yardımlar geldi. Bu sayede uzun bir süre sonra haberlerde okulumuzdan farklı bir şekilde bahsedildirHatta bir söylentiye göre Kızılay Başkanı çalışanlarına "SBF öğrencileri kadar olmadınız!" diye fırça atmış. Tüm bu gelişmelerin yanında gelen yardımları düzenleyen bizlerin aklına bir şey takıldı: Kış ortasında Van'da evsiz kalan insanlara saten dantelli gece elbisesi, kravat, yazlık topuklu ayakkabı gönderen insanlar neyin kafasını yaşıyor? Bunların yanında vereceği ayakkabıyı kullanılmamış ayakkabılarla değiştirmek isteyen çakallar da oldu. Kazgan ekibi olarak biz de 2011 Kazgan'ını yardım amaçlı satınca beleş Kazgan bekleyenlerin umutları da 40 yıl sonraya kaldı. SBF'nin yanı sıra tüm Türkiye afet bölgesine yardım yollarken, bazı fedakâr vatandaşlarımızın gönderdiği kolilerden çıkan taşlar, yeri geldiğinde insanımızın yardım etmek için beynini bile bağışlayabileceğini ispatladı. Bütün bu olanlara rağmen, SBF'de böylesine güçlü bir dayanışma görmek bizleri çok sevindirdi. Sadece afet günlerinde değil her zaman okulumuzda kardeşlik ortamını bulmak dileğiyle... * \ / İLGAZ GEZİSİ ÜZERİNE Ne ümitlerle kayıt yaptırmıştık İlgaz gezisine, belki şömine başında romantizm yaşarız dedik, belki artistik kayak hareketleriyle kızları tavlarız... Bunların hepsi hayal oldu... Hevesle valizlerini yüklenip gelen tüllab kaçak yolcular sebebiyle saatlerce otobüslerin içinde bekledi. Daha Ankara sınırlarından çıkmadan kavgalar, tartışmalar. Uzun süren yolun çilesi üzerine bir de açık büfe hayali ile bütün gün bir şey yemeyen tüllab restoranda bula bula BİM'in dondurulmuş köftesini buldu ve tatil boyunca akşam yemeklerinin mönüsü değişmedi. Sabah kahvaltılarının vazgeçilmezi ise kalıp şeklinde çıkan margarin ve pekmez idi. Tesis güzel, odalar ferahtı ama bazı şans yoksunu arkadaşlarımız odalarında pencereden de yoksundu, illimünati üçgeni pencerelerinden gelen tek şey kömür kokuşuydu. Gündüzleri kayak yapmasını bilenler zirveden aşağı slalomlar çizerken, acemiler de, kendilerini ordinaryüs sanan Besyocu kayak hocalarından ders aldı. Kar sapanını yapamayan sevgili Mülkiye öğrencileri "farkımız tarzımız" diyerek zirveden poşet ile kaydılar. Akşamları ise odalarda alkolün dibine vurdular. Eğlence adına tekel olan Kanka Bar "Bana Her Şey Yakışır" diyen güzel kızlarımızın şıklık yarışına sahne oldu. Ses açıp kapayarak Dj olduğunu sanan adamın hicaz makamında söyletmeye çalıştığı 'LİVE IS LIFE' şarkısı sayesinde kültür şoku yaşadık. Mekânın ortasında bulunan disko topu, mavi led ışıklar, çalan müzikler derken 06 Ankara gecelerini İlgaz'da yaşadık. Tabi alkol şişede durduğu gibi durmadı yine kavga çıktı... Çıkan kavgayı dağıtıp, ortamın durulmasını sağlayan Fatih Yılmaz'a soruşturma açılınca toplumumuzda ki "şahit yazarlar" korkusunun nereden geldiğini daha iyi anladık. İlgaz gezisi biz Mektebi Mülkiye öğrencilerine birçok tecrübe kattı. İyisi ile kötüsü ile eğlenceli ve bir o kadar da farklı bir tatil yaptık. Şimdiden tüm Tüllabı seneye düzenlenecek İlgaz gezisine bekliyoruz. Kaçırırsanız üzülürsünüz! 62 \ / Egemen Bağış'a KAZGAN götürdük ve manidar bir cevap aldık "18 yıldır özenle korunan kutsal em anet yeni sahibine verildi... Cebeci solu tartışıyor. fotoğra B ize > b uradan e k m e k çıkar abii Hemen tweet atayım. Cebeci solu şahlandı! Marx tart... V bıdı bıdı . / Hz. Marx ’ * sarışındı. Hiç Almandan esmer çıkar mı? J Resme b.ıksana. Bu yaptığın modemist bir revizyoniimdır 63 \ I Ömer Kürkçüoğlu Ltd. Şti. İmla Kursu EVET EVET SİZ, SİZ YENİ MİSİNİZ? İmladan anlam am mı diyorsunuz, yazınız anlaşılmıyor mu,-deleri -dalan ayırmakta güçlük mü çekiyorsunuz? Hala Napoleon ve Metternich yazamıyor musunuz? Bize başvurun. (Türk Dil Kurumu örgütü değildir.) SULHİ ABİ Çay Sulhi A b i’de İçilir \ Bir Kazgan'ın daha sonuna geldik. Bu Kazgan 1972 yılında derginin çıkmasını engelleyenlere bir cevap, 12 M art'tan sonra kaybettiğim iz değerlerim ize de bir armağandır. Yazının bu bölümünde, derginin yükünün birkaç kişiye kaldığını söyleyip dert yanmamız gerekirken, bizler bu süreçte bizi kendi halimize bırakan herkese teşekkür etm ek istiyoruz. Ekipçe güzel bir yıl geçirdik. Nasıl desek... Ünlülerin deyim iyle "sette çok eğlendik, siz bir de bizi toplantıda görün." Öhöm. Neyse konumuza dönelim, dergim izin basım sürecinde desteğini esirgem eyen M ülkiyeliler Birliği adına Başkan Sevilay Çelenk'e, basım işlerini üstlenip M ülkiye geleneğinin devam etm esini sağlayan Rekmay Matbaasının sahibi A hm et Hagur ve tüm çalışanlarına, işi gücü bırakıp mizanpajın yetişm esi için uğraşan Harun Efe'ye ve finansal desteğiyle beraber tecrübesiyle de bize ağabeylik yapan, yıllardır olduğu gibi bu yılda Kazgan'ın basım masrafını üstlenen Nadir Elibol'a şükranlarımızı sunarız. Dergi çıkarma sürecimizi eğlenceli kılan tüm enerjisini Kazgan'a veren ekip arkadaşlarımıza çok teşekkür eder, seneye de bizlerle olmalarını dileriz. KAZGAN Ailesi FESKOM 2012 ORGANİZASYONUDUR DÜNYAYI KURTARAN DERGİ KAZGAN
Benzer belgeler
2008 - Mülkiyeliler Birliği
Başka bir aşk istemez, aşkınla çarpar kalbimiz,
Ey Vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz.
Gül ki sen, neş'enle gülsün ay, güneş, toprak, deniz.
Ey Vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü bi...
2011 - Mülkiyeliler Birliği
Ey Vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz.
Gül ki sen, neş'enle gülsün ay, güneş, toprak, deniz.
Ey Vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz.
Bir güneştin bir zamanlar, aya kadar kaldındı...
2007 - Mülkiyeliler Birliği
Mülkiye Marşı
Başka bir aşk istemez, aşkınla çarpar kalbimiz,
Ey Vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz.
Gül ki sen, neş'enle gülsün ay, güneş, toprak, deniz.
Ey Vatan gözyaşların dinsin, ye...
2005 - Mülkiyeliler Birliği
Mülkiye Marşı
Başka bir aşk istemez, aşkınla çarpar kalbimiz,
Ey Vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz.
Gül ki sen, neş'enle gülsün ay, güneş, toprak, deniz.
Ey Vatan gözyaşların dinsin, ye...
2009
MÜLKİYE-VATAN MARŞI
Başka bir aşk istemez, aşkınla çarpar kalbimiz,
Ey vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz.
Gül ki sen, neşe'nle gülsün ay, toprak, deniz.
Ey vatan gözyaşların dinsin, yet...
2015 - Mülkiyeliler Birliği
Can yoldaşım: şenliklerin bir bir iptal olmıisi ile difter üniversitelerin öğrencilerini, eğlendirmek de bize
düştü. ' b u 'y ıl da İnek “bayramını çılğinlar ğibi kutladık. İmamın dualadığı tüllab....
2010 - Mülkiyeliler Birliği
m escitlerde, m eclis kulislerinde ve de birtakım gayri resmi ilim irfan yuvalarında geçirin ki, bürokrat olabilesiniz’ gibi
öğütleri dinlem edik. Gündüz batak m asasında iskem leye yapışan neticel...