2007 - Mülkiyeliler Birliği
Transkript
(Başka 6ir aş(^istemez, aşkınla çarpar kfil6imiz, <Ey Vatan gözyaştann dinsin, yetiştik^çünkü biz. Çülki sen, neş'enle gütsün ay, güneş, toprak^deniz. (Ey Vatan gözyaştann dinsin, yetiştik^çünkü biz. (Birgüneştin 6ir zamanlar, aya kadar kaldındı dün. (Dün 6iray’dın, sisCenen boşlukta yıldızsın 6u gün; (Benzin uçmuş 6 a n e rüya'dır, 6u ak§am gördüğün? iEy Vatan gözyaştann dinsin, yetiştik^çünkü 6iz. (Bebesin ‘Türkpğtu'nun azminde kuvvet 6uCmayan, Set durur, yangın söner el6ette 6ir gün (Ey Vatan Süslenir, oynaryarin, dün ağlayıp matem tutan (Ey Vatan gözyaştann dinsin, yetiştik^çünkji 6iz. (B e ste : M u s a S ü re y y a Ç ü fte : Cem aCc E tfF ıe m ((YeşiC ) VtWhiß: KAZGAN Mdjclyii*. *wf* At '(*.;\jL\A- £**ı*> «M*¡M. •H*wî^i4'K4~t. «yıMyı iuXiyt*. tAAliÄ t%rbi^ Ça h *WI. y iy V h itfıjL *< m X *< A ^$A itv h ly i. V< t lİ f llf ' IvJrdL <Lt y & t Mütevelli Heyeti Başkanı Fırat YILMAZ y A o h b u ^ i Genel Yalan Yönetmeni Fatih DEMİREL EmirAYBEY * tn/l Menajer Güneş UYSAL y/' \At~-Mvi-J Grafik Tasarım ve Görsel Koordinatör Gökçay GÖKÇE ACAR MUHABİRLER ÇEEİ Bölümü Muhabiri: Mesut COŞKUN Ulus. İlişk. Muhabirleri: Elif MERCAN, Anıl KUYUCU, Selin YÜCEL, Begüm İMAN, Alev YILDIRIM, Gözde RAZAKİ, Ceren BULCA, Siy. Bil. ve Kamu Yönetimi Bölümü Muhabirleri: Sude IŞIK, Rana ALMAÇ, Başak AKAR, Gencer KARAGENÇ Maliye Bölümü Muhabirleri: Emre AŞIK İçindekiler Editörlerden 2 ^aban’a Mektup 4 D ua-ül Muazzama 7 f^)ölüm fermanları 10 Çam urlar 52 Mülkiyelinin (Çanakkale (je z is i 1)6 Röportaj 57 T"üllabın (jü n lü ğ ü 42 Y.ll.lc ¡neU fa l. 44 fja y v e r £)üzen’e M ektuplar 47 Hocalardan İnciler4? K^azgan |çin |\]e D e d ile r ^ fe la k e t ül Azim ¿6 M ini M ır,i £>irler^ö Yönetime O neriler ¿O Ş iirle r 6 1 S ınavda Ş a ş a rı Yolları ¿2. |nilc fa r ti ¿>4 Dumur Detayları 66 film /\fis le ri 6 d V u rttan ¿ e s le r 73 £)ulmaca J J Jnek £ )a y ramı f otografları 77 M ezuniyet £)alosu fotog rafları 67 Mezunlarıyla £)ulusjna 80 EDİTÖRLERDEN • vb^evgili Mülkiyeliler, uzun soluklu, yorucu bir maraton sonunda Mülkiye'nin geleneksel miza'': d e rg ; KAZGAN ile karşınızda olmaktan mutluluk duyuyoruz. Günümüzde birçok gelenek unutulmaya yüz tutmuşken, Mülkiye'nin sahip olduğu geleneklerini 2007 KAZGAN'ında elimizden geldiği kadarıyla ye şe rm e . 3 çalıştık. Bu yola çıkarken birçok tereddüt yaşadık. Hepimizin bildiği üzere, KAZGAN dergisini çıkarma, gönüllülük esasına dayanmaktadır. Ne yazık ki iktisat ve işletme bölümünde olan arkadaşlardan bütün çağrılarımıza rağmen yanıt alamadık. Ancak bu bizi yıldırmadı. Çünkü KAZGAN, Mülkiye geleneklerinin önemli parçalarından biriydi. Ve bu önemli gelenek unutulmamalıydı. Bu geleneği unutmamak, bu geleneği yaşatmak adına bu yıl 2007 KAZGAN'ının yanında 1967 KAZGAN’ını da vererek nesiller arası bağı kurmaya çalıştık. Böyle bir işe kalkışmak bizim için çok riskliydi aslına bakarsanız. Zira bu seneki dergi; 1967 Kazgan'ı gibi çok başarılı hazırlanmış bir derginin yanında sönük kalabilirdi. Aynı şekilde bazı insanlar da kendimizi 1967'yle kıyasladığımızı düşünebilirdi. Sonuç olarak gerçekten riskli bir şey yaptığımızın farkındayız. 2007 KAZGAN’ınında gelenekselleşmiş olan Şaban'a mektup, bölüm fermanları, hocalardan inciler, dua-ül muazzama, çamurlar, film afişleri ve mektepten karelere yer verdik. Ayrıca Çanakkale gezisi, yitirdiklerimiz, yıllık inek falı, Hayver Düzen'e mektuplar, sınav ihtiyaçları, bulmaca, yönetime öneriler, Mülkiyelinin bir günü karikatürü, Kazgan için ne dediler, 1948 Kazgan'ı editörü Cevat Vural ile röportaj, Mülkiye'de bir ilk “ Yurttan Sesler" gibi yeni bölümlere de yer verdik. Kazgan'da bu sene eskisinden farklı olarak daha az film afişi bulacaksınız. Bunun kararını daha ilk toplantımızda oybirliğiyle almıştık. Nedenine gelince son yıllarda gözledik ki afiş montajları çok güzel ve komik olmasına rağmen derginin önüne geçmeye başlamıştı, insanlar dergiyi eline aldığında incilerden, yazılardan ya da diğer geleneksel bölümlerden önce afişlere bakmaya başlamıştı. Hatta Kazgan'ın başarısını yalnızda photoshopların başarısıyla ölçenler bile vardı. Bu kadar güzel bir başlık tamamen kaldırılamayacağı için de bu sene az sayıda afiş koyduk dergiye. Bu kararın arkasındaki en büyük gaye Kazgan'ı yeniden bir eleştiri, hiciv ve Mülkiye temalı mizah dergisi mertebesine kavuşturmak yer almaktaydı. Dediğimiz gibi yorucu bir maraton halinde geçen bir süreç içerisinde çalışmalarımız boyunca Kazgan'ın tabiri caizse doğumuna yardımcı olan tüm “acar Kazgan muhabirlerine" her şeyden önce teşekkürü bir borç biliriz. Ayrıca bizden desteğini esirgemeyen dekanımız Celal GÖLE'ye ve tüm Mülkiye'li büyüklerimize de teşekkür etmeden geçemeyeceğiz. Son bir teşe kkürd e dergide röportajını bulacağınız 1947 Kazgan'ının editörü değerli büyüğümüz Cevat VURAL'a . Kendisinden bu bölümde kısaca bahsetmek gerekirse Cevat Bey; Kazgan'ı sene sonlarında birkaç parça sayfa halinde hazırlanan bir çeşit yayın olmaktan çıkarıp dergileştiren kişidir. Kendisiyle gerçekleştirdiğimiz keyifli sohbet ,bize gösterdiği misafirperverlik ve Mülkiye Camiasına böylesine eşsiz bir hizmet yaptığı için ne kadar teşekkür etsek azdır. Ayrıca tüm Mülkiye tüllabı adına kendisinin de sohbette üzerinde uzunca durduğu Atatürk ve Mülkiyelik üzerine öğütlerini her zaman aklımızda ve kalbimizde tutacağımızı belirtmek isteriz. Son olarak elinizde tuttuğunuz Kazgan'ın kelimenin tam anlamıyla bir alınteri ve emek ürür I olduğunu hatırlatarak bir hatamız yahut eksikliğimiz olduysa şimdiden kusurumuza bakmayın de~-e< istiyoruz. Sevabıyla, günahıyla tamamen her zaman olduğu gibi gönüllülük temeli üzerinde M ü* .e - e yaraşır bir şeyler yapmaya çalıştık. Sürçü lisan ettiysek affola! Saygılar... Editörler Ahmet ÇETİNKAYA Betül DÖNMEZ ŞABAN A MEKTUP ■ 1 Nur-u aynım, canım ciğerim, iki gözüm Şabanım! Se le me! ne be re kardeşim? Bak yine iyisiyle kötüsüyle koca bir yıl devirdik senden ayrı, inanmazsın bütün tüllap mektepte yolumu çevirip sana selam söylüyor. Ellerinden öper hepsi. Süt danalarını bir göreceksin sen. Maşallah!.. Neyse... Uzatma daha fazla geyiği, sadede gel en kestirme yoldan dediğini duyar gibiyim. Burnunda tütüyordur şimdi mektep senin, bilmem mi? Başlıyorum hazır ol: Valla "good news or bad news" diye sorm ayacağım hiç sana.Zaten İngilizce de öğrenem edin sen bi türlü ama kötü haberlerden başlayacağım kardeşim maalesef. Hem de çok kötü haberler... Yavuz Hocamızı ve bizim bölümün kurucusu Cahit TALAŞ Hocamızı kaybettik Şabanım. Başımız sağ olsun. Tüm mektep yastayız. Bir de tabi saygı duruşundayız bizler için sarf ettikleri em ekler karşısında hocalarımızın! Madem kötü haberlere girdik devam edelim. Bunu sen de duym uşsundur ama yine de belirtmeden geçem eyeceğim. Karaoğlan'ı da kaybettik Şabanım. Rahşan Hanım düzenlenen o muhteşem tören boyunca bir dakika ayrılmadı naşının yanından. Bu nasıl bir sevgidir Şabancığım! Ayrıca İsmail CEM de vefat etti bu sene. Ona da Allah'tan rahmet diledik cümle tüllab. Toprağı bol olsun. Sen hasret giderm ek için mektubumu dört gözle beklerken ben sana üst üste ölüm haberi verdim. Neyse bari biraz mektebin ahvaline geçeyim de şeraitim iz sen kestirmeye çalış. Evvele artık senin mektuplarının vazgeçilm ezi, mektebin değişmezi dekanım ız canım ız Celal'imizden bahsetmek lazım. Mülkiye koridorlarında kendisinin bir 20-30 yıl daha dekan kalacağı söylentileri dolaşmakta. O da olmazsa kendisinden sonra “GÖLE soyundan" birileri başımıza gelecekmiş. Öyle diyorlar valla... Hayırlısı canım ciğerim! Dekan demişken Şabanım; zat-ı şahaneleri bu sene en büyük beş inşaat firması arasına girmek konusunda büyük adım lar attı! Hatta televizyona reklam verecekm iş bir de reklamda Ahm et Çakal'ı aman Çakar'ı oynatacakmış! Sloganı da ilk beşte değilsen hiç bir şeysin olacakmış duyduğum uza göre. Hak etti ama dekanım gözümün nuru bu onuru kardeşim! Daha ne yapsın! Kapıları söktürüp aynısından geri taktırdı. Amortisman bile ayırtm amış valla! Çatıları akıyor diye değiştirdi kış ortasında; tüllap Doğu Beyazıt'ın herhangi bir toprak damında hissetti kendini şairin dediği gibi... Yine de değişen pek bişey olmadı hatta eskiden damın akan yerlerini biliyorduk da tedbirli oluyorduk; şimdi bir de yeni akan yerleri öğrenmeye çalışıyoruz kafa göz sağlığım ız için. Hocalardan bahsetmeden önce b ira zd a gündem den bahsetmekte fayda var Şabancığım. Irak krizinde pek bir gelişme olmadı. Hala dünyanın gözü önünde Buş kafasına göre takılıyor. Avrupa Birliği hala bizi "alm am , vallahi almam, billahi alm am ” diye diye oyalamakta ama Tayibim iz çiftçilere, emekçiye direnmekten onlara direnecek vakti bulam ıyor maalesef. Bir de tabi şu ara seçim ler yaklaşıyor onun telaşı var! Sağ yıllar süren m evzular sonucunda bu sene birleşti. Anap'la Dyp aynı çatı altında seçim e girme kararı aldı. Ama duyduk ki çatının ismini rezerve etm ek suretiyle uçurmaya çalışanlar olmuş. Bakalım hayırlısı! Aynı birleşme gündemi solda da konuşuluyor ama net bir sonuç çıkmadı daha. Çıkınca haber veririm sana da merak etme. Küresel ısınma yüzünden olacak memlekette su kalmadı, m evsim ler artık kafasına göre yer değiştirip duruyor. Dünyanın hali kötü Şabancığım! Yakında marsta falan bir yer ayarlayıp toptan göçecez bu gid ş e. Bir de yazı asacaz atmosfere “taşındık, yeni yerim iz Mars. Biraz da orayı kurutalım " diye. Bu sene geçen senelerde de olan yarışm alar artık bardağı taşırdı Şabanım. Adam lar nasıl yarıştıraca< c " şaşırdı ünlüleri. Hatta biz bunlara medya maymunu diyoruz ya adam lar aldı bunları sirk maymunu •: c Cidden!.. Bildiğin sirk yahu! Sonra.. Buzda kase patlatmaca yarışması var bir de! O da pek bir eğ e " reSonraaa... Hah! Kızları da askere aldılar sonunda Şabanım. Hem de bu kızlar ünlü kızlar. A nlc — •t r _ ~ bunları. Adam lar yarışma olsun da çamurdan olsun diyerek çam urlar içinde yarışıyor buraac oc Her ne kadar yurdum insanını böyle yarışm alarla uyutmaya çalışsalar da bu sene halk ö lü '- . zz olmadığını hatırlattı mitinglerle. Cum huriyetim ize sahip çıkm ak için yüz binlerce,m ilyor rs c r r< ara döküldü, iktidara ve yerine talip olanlara aba altından falan değil bariz gözlerine so c : î c c ü o : ş is 'e rd i. Tamam tamam mektep de mektep! Napayım Şabanım dolu dolu bir yıl oldu. Hocalardan bahsetmeye yine kötü bir haberle başlıyorum kardeşim. Mektebim iz kan kaybetmeye devam ediyor. Hocalarımız bir bir okuldan ayrılıyor. Bu sene şeytanın avukatı Vedat BUZ, mülkiyolog Arif GENİŞ aramızdan ayrıldı. Baskın hocadan bahsedicem birazdan zaten. Bu gidişler hayra alam et değil kardeşim. Kalan sağlar bizim dir diyem iyoruz zira bu gidişle sağ kalamayacak kimse! Gelelim M ülkiye’nin göz bebeği, azınlıkların yılm az savunucusu Baskın Hocamıza... Rektör bozuntusu, M ülkiye’nin ebedi düşmanı Nusret, vay efendim derslere girmeyeceksin dedi. Ancak tüllabın desteğini arkasına alan Baskın Hocamız, her davada olduğu gibi bundan da yüzü ak çıkmayı başardı. Erdal hoca yine bildiğin gibi. Çok şaşıracaksın ama bu sene farklı bir şey yaptı zat-ı alileri. Mikronun ve dahi makronun yeni baskısını çıkarmadı.Şaka len şaka! Erdal hoca taze baskısız bırakır mı tüllabı bi de yayınevlerini..Seneye kızlar için faklı renkte, erkekler için farklı renkte, züppeyun için de hem farklı renkte hem de farklı şekilde baskı çıkaracakm ış, istihbarat sağlam yerden. Züppeyun'dan tangalı bir arkadaş bizzat hocanın çekyatında kendisinden duymuş! Alpaslan Hoca bu sene de emekli olacağını amele tüllabın bölüm yem eğinde duyurdu. Ama sanırız bu sefer ciddi ciddi gitmekte. Zirvedeyken bırakm ak lazım lafının tam bir örneği olur eğer kararlıysa. Bu sene ne kadar miting varsa hepsinde konuşma yaptı, televizyonlardan yüzünü eksik etmedi. Hatta azınlıkta kalınan dönemde Baskın Hoca'nın perform ansını bile solda sıfır bıraktı. Umarız bu sefer de gitmez. Daha bu süt danaları ondan çok şey öğrenecek Şabanım. Ama sanırım yine “kör bürokrasi" em eklilik yaşı ile ilgili sorunlar çıkarıyor hocamıza. Gözü kör olsun öyle bürokrasinin emi! Ergun hoca da emekli olacam diyormuş. Hocalar ayrılıp gidiyor demiştim ya sana kan kaybetmeye emekli olacaklarla devam anlayacağın kardeşim. Bu gidişlere kesin bir dur demek lazım. Öğrenci işleri biz Mars'a taşınm adan önce taşındı ciğerim. Hatta bir rivayete göre boşaltıyoruz gibisinden bir dönem ellerindeki CM, NBA Live 2009 ( EA sports test etmeleri için yollamış 2009'u; eee bizim kiler oyun eksperi oldu ,norm aaal),Age Of Empires cdlerini satmışlar. Bizim çocuklar toptan alınca baya bir ucuzdan kapamışlar. Yeni yerlerinde biraz yadırganm ış olsalar da bu günlük rağbetlerinde ve popülerliklerinde bir azalma yaratmadı. Bu arada sen sorm adan söyleyeyim. Eski yeri de kallavi bi sınıf yaptılar. Artık o oda işe yarayacak diye tüllab havalarda terbiyesiz evladıyım ki. Kütüphane de bir gelişme gözlem ledik bu sene. Sınav dönemleri “hadi biraz daha durayım bari ama akşam yengen bekler evde, „ ^ fazla uzatma, 80 alıver finalden” tarzı bir 5v ^ yaklaşım ortaya çıktı. Yine de bunun da bir şey olduğunun farkında olaraktan fazla üstlerine gitmeden bu durumdan hoşnut olmayı seçtik hep beraber. Hele bir de gerekli mercilere hukuk kütüphanesini de kullanabilm em iz için hatırlatmada bulunduklarını duyuran bir yazı astılar ki sorma gitsin. Bir numara oldu okulda kütüphaneci abiler ablalar! Biz o yazının altında Mülkiyeli olam adık bari kütüphanesinde kendimizi teselli edelim diye düşünen hukuk öğrencilerine de inceden bir giydirme sezdik ama bunu garibanlarla dalga geçmek için falan “a sla” kullanmadık. Valla! Sevgili GÖLE soyundan dekanım ız Celalim iz de bu sene şahane tuvaletler yaptırdı mektebe. M edeniyet güzel şeymiş valla ciğerim. Böyle affedersin pisuvarda hacet gördükten sonra çekilince olay yerinden, kendi kendini abdestliyor alet! Cidden diyorum! Kandırır mıyım seni hiç ben? Gavur yapmış valla. Ayrıca Abaza tüllap sonunda benimkini de tanıyan çıktı diyerek pek bir sevinm ekte bu işe. kazgan 2007 - ¿ Ş ığ L Geçmiş bayramın mübarek olsun kardeşim. Yine sensiz bir bayram geçirmenin derin üzüntüsü içindeydik. Ama eğlenmeyi, şarkılar türküler söylemeyi ihmal etmedik. Şarkı türkü demişken bizim marş bu sene yeniden bestelenm iş.... Tarafından. Bir güzel olm uş,bir güzel olmuş sorma gitsin. Bayıldık. Neyse. Ne diyordum? Hah! Eğlendik tabi. Yeni Türkü geldi bu sene ilk gün konsere. Tüllabın arasında yenisi menisi kalmadı eski türkü bunlar diye espri yapm aya çalışanlar vardı hemen oracıkta icaplarına baktık. Ama herkesi coşturdular her zam anki gibi. Hep bir ağızdan söylendi şarkılar. İkinci gün de Gripin geldi. Yeni çıktı piyasaya bunlar. Ben de ilk defa dinledim. Ama güzeldi şarkıları falan. Yine de bazı şarkılardan sonra grubun adının neden ağrı kesici adı olduğunu acı tecrübeler sonucu idrak ettim kardeşim. Hala kafamın içinde bangır bangır sesleri valla! Yürüyüşüm üz çok güzeldi, eğlenceliydi. İnek hafif üşütmüş yorgun gibi geldi bana ama bizim pozitif enerjim iz ona da geçmiş olacak sağı solu pisleyip durdu. Sıcak kanlılığına verdik,bir şey demedik. Balo ayrı bir güzel geldi bana bu sene. Ufak tefek bazı aksaklıklar olmadı değil ama Allah var yukarda, çok eğlendik hepimiz. İyiydi hoştu da işte kendimizi Hilton'un bonkörlüğüne ve de “yerli sınırsızlığına" kaptırıp o kadar çok içm eyeydik daha bir güzel olacaktı. Hala ayılamayan var yahu! Mektubum sana ulaştığında başlamış olacak sınavlarken düşün halimizi. Nasıl yapcaz ne etcez bilmiyorum valla. A rtık hocalar da son sınıfa geldik diye kıyak yapacak biraz değil mi kardeşim benim! En kötü ihtimal diyorum senin selamını verip mezun olacam. Bir yolunu bulacaz ciğerim artık. Benden bu senelik bu kadar Şabanım benim. Kendini çok fazla özletme. Hatta sen de bir msn yap kendine de şöyle cam denen aletten bir göreyim gül cemalini doya doya! Ya da sen en iyisi çık gel, dön gel! Bitsin bu hasret gayri kardeşim benim. CÜMLE TÜLLAP ADINA VE TÜM MÜLKİYELİLİĞİM LE ÖPÜYORUM O GÜZEL GÖ ZLERİNDEN... BİRİCİK KARDEŞİN DUfl-ÜL MUAZZAMA' EUZÜBİLLAHİMİNEŞŞAYTANİRRACİM BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM Allah adın zikredelim evvela ... Bilahare, vallahüllazim billahilkerim, hali pür melalimiz Sence malum yarabbi... işbu Dua-ül Muazzam a'nın nevad-ı esasiyesi, emniyeti-i can,mal ve ırz ile yemekhane, çayhane ve inekhane; muvaffakiyet-i imtihan, ıslah-ı seter-ül rezil, inekhan ve hıyarhan ve hacet-i şagirdan ve profesörandır., ilahi yarabbey, ilahi yarabbey, ilahi ya ra bey........ Yarabbel aleminnnn! Mezuniyet arifesine geldiğim iz şu günlerde cümle tüllap sana doğru avuç açtık. Huzuruna gelecektik am mavelakin kantinde King uzun sürünce Cuma'yı kaçırdık. Affeyle bizi yarabbi! Tiz vakitte hepimize çarşaf çarşaf, çarşaf çarşaf diploma nasip eyle yarabbi!.. 4 sene boyunca ne derslere girdik ne ödev yaptık. Yoklamaları hep "h a s ineklere” imzalattık. Kantinde kız kestik, arka bahçede arakıyı şaraba iliştirdik. Yanında bi de utanmadan ilahi yerine türkü çığırdık. Yine de bu sene biraz olsun akıllandık. King seanslarında rıfkı çok fazla yemedik!.. Arada bir caminin önünden de olsa geçtik. Haftada 7 gün içerdik 6' ya indirdik. Yine de işbu duayla birlikte tüm saflığımızla sana geldik! Yüzüm üz olmasa da af diledik, büyüklüğüne sığındık! Sen bu yüce tüllabın affını kabul eyle yarabbiiii! Kaç senedir neler görm edik ki... itiş kakış üniversite sınavına girip, dört milyon kişinin kafasına basıp kim imiz isteyerek, kim imiz tıp mühendislik yokluğunda abdurrahman çelebi diyerek fakülteye kapağı attık. Amma, Bize bu Şahane1de okumayı nasip eylediğin için ne kadar şükretsek azdır yarabbiiiü! Yarabbel aleminnnn! Hocalar hiçbirimize göz açtırmadı! Açmaya yeltenenleri de tek derslerde, üç derslerde hizaya getirdi. Tüllab ne yapacağını bilmez avare avare yerlerde süründü. Yine de silkinip kendimizi bildik! Son sınıfın son kapısına gelene kadar vize-final gittik gittik geldik. “Has ineklerim iz” bi de “ işi bilenlerim iz” 4 yıldır, işlevi değil uzunluk önemli diye direten fahri baraj mühendislerim iz 7 yıldır çile çekiyor. Acılarımıza bir merhem o da olmadı denizden esen bi meltem o da olmadı sen ne uygun görürsen yarabbiiiim! Yarabbiü; Tüllab bu ahval ve şerait içindeyken, finaller yaklaşmış dizlerin bağı çözülmeye başlamışken, hocalar bıçaklarını bilemiş, m ezbahalar temizlenip hazırlanmış, profesöran hocalara kurbanm atik dağıtmışken, okulda not savaşlarının ilk çatışmaları vuku bulmuşken elimizden sana yalvarmaktan başka bir şey gelmiyor. Aşk-u şevk ile sana yalvarıyoruz... Dualarımızı geri çevirme, bizi elim iz boş gönderm e yarabbiii! En azından beni... olmadı, bu gidişle maalesef kurulacak olan şeriat devletinde bana da bir şeyhülislam lık nasip eyle yarabbbiii! Bu seb-i sübyan tüllaba içinde bulunduğumuz gevşeme, yayılm a mevsim inde sınavlardan önce moral olsun diye, güney sahillerinde şevçenko'nun bacılarını nasip eyle yarabbi... Yarabbiiiim! Sene başlarında, henüz çok erkenken kaybettiğimiz, tüllaba her daim faydalı bilgiler katmış ve güzel öğütler vermiş, yerini doldurmanın imkansız olduğu sevgili hocam ız yavuz sabuncu kulunun mekanını cennet toprağını bol eyle! Sizi hiç unutm ayacağız Yavuz Hocam! Yarabbel alemin, M ektepte yıkm adık yer bırakmayan, aralık ayında çatıyı değiştirm eye kalkıp bizleri kutup ineklerine döndüren, bizi geçtim de caaanım muzları katleden, Şahane'ye Arm ada'nınkilerden de daha şahane abdesthaneler kazandıran, Celal Göle kuluna tiz vakitte kantinin ortasına dikeceği tenis kortunda bir gece Şarapova'yla ya da Kornikova'yla olmadı yerli malı yurdun malı Hülya Avşar'la bir tenis maçı nasip eyle yara bbiiii... Yakışıklılığıyla kızların gözdesi, yorumlarıyla ekonomi programlarının vazgeçilm ezi, TRT 2'nin reyting rekortmeni, finansal piyasaların duayeni, Bakkalların m eşhuuuuur hocası Yalçın Karatepe'nin yüzünü bakkal kullarına dünya gözüyle bir kerecik bari görmeyi nasip eyle yarabbbbbim. Şu okula geldik, gözüm üzü evvela onunla açtık. 700 sayfalık kitaplarını ezberledik. Yine de sınıfta kaldık. Ne mikroyu öğrendik. Ne makroyu anladık. Tahta yerine havaya çizilen grafiklerden bizi kurtar yarabbi. Erdal kuluna biraz vicdan, biraz insaf ver, “ biliyorsan konuş faydalansınlar, bilmiyorsan sus adam sansınlar" sözünü bir rüyacık vasıtasıyla hatırlatıver yarabbey. Biz garip kullarına da bellona yüzü gösterme yarabbey. Yarabbeyy! Karşılaştığım ız günden itibaren bizi inim inim inleten, verdiği ödevlerle uykumuzu kaçıran yaptığı sınavlarla da beynimizi felce uğratan "zam andan ve mekandan bağım sız zulmü ile Mülkiye'yi bizlere zindan eden" am mavelakin bize çok şey öğreten, ufkumuzu açan Yahya kuluna biz hakkımızı helal ettik. Sen onu iki cihanda aziz eyle Yarabbeeyyyyyy. Kendisine Tezel'den Mülkiye'de dekanlık İhsan eyle yarabbi... Yarabbel alemin, Bir dakikada 1859 kere “ıın” diyebilen Berrin Ataman kuluna randım anlı konuşabilmeyi, Ahm et Makal kuluna 100'lük kağıtların ders geçebilm esi gerektiğini,Alpaslan kuluna da Fransız Rivierası'nda, şanzelize de devrimci bir afetle emekliliğinin tadını çıkarmayı nasip eyle yaraaaaaabbbbbiiiii! Yarabbiiii! Baskın Oran'ı elimizden alarak şu züppeyun kullarını en büyük imtihan ile sınayan, bu yüzden tüm yükü ilhan Uzgel'e yükleyen Nusret kulunu 3 vakte kadar yanında çay kahve içmeye çağır yarabbbiiii! Sen baskın kuluna desteğin azınlık statüsünde kalmamasını, ilhan kuluna da peygam ber sabrı İhsan eyle yarabbbiii! Cümle tüllabı inim inim inleten Melek kuluna da en yakın zam anda hayırlı bir modacıyla görüşm eyi nasip eyle yarabbbiiiiü Sırat köprümüzün, barajımızın, 3 derslerimizin zebanisi Onur Karabasanoğulları’nı bizim başımızdan al, i. Melih Gökçek'in başına sal. Katar- Türkiye yollarında mekik dokumasına ve Katar'ın tüm sıcağına rağmen göbeğini eritemeyen Koray kuluna bir AB SHAPER yollayıver yarabbeeyyyy... Her şeye kadir RABBİİİMMMM! FRP'lerden fazlasıyla etkilenen ve sınavda Mülkiye şehri çizen Ferhat kuluna tez zam anda Hobbit öğrenciler İhsan eyle, onu ejderhalardan koru yarabbeyyy... Ve yarabbeeyyyy > . * Yakın zam anda Aydın kulunla dersleri paylaşıp, öğrencileri için sör lanserod olan Abuzer kuluna da haklı mücadelesinde de XL bir zırh nasip eyle yarabbi, onu nazardan koru yarabbili.. Bize bir harf öğretenin kulu kölesi oluruz. Zaten altı not belasına ulemanın kölesi olduk, bizleri azad eyle yarabbi... Daha dün annemizin kollarında geziniyorduk, şimdi mektepli olduk, am fileri doldurduk, bizleri okutan , büyüten , bu günlere eriştiren hocalarımıza Bahusus Dekanımıza , ettiğim iz tüm duaları kabul eyle Yarabbi... 25 yaşına geldi o gün doğan çocuklar! Türkiye Kupası görmedi o gün doğan çocuklar! Yarabbel alemiiiiin sen o Fenerbahçeli çocuklara 100. yıllarında şam piyon olmayı; Beşiktaş'a çift forvet oyanayabilmeyi, sana bizden yakın olan Hakan Şükür kuluna da tiz vakitte şaşalı bir jübile yapmayı nasip eyle yarabbiiii! Bendenizin memleketinin takımı olan Kahramanmaraş Spor'a da kenarından köşesinden müsait bir Avrupa kupası ayarlayıver.yarabbbiiiiü İlahi yarabbiiii! İlahi yarabbiiii! Abaza tellaklara yüce mekanın cennetinden huriler, züppeyun kullarına da pos bıyıklı ve de kalıplı Nuriler İhsan eyle. FERMANLAR- 1 ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ BÖLÜMÜ FERMANI Ula lila lilla lila lila la Ula lila lilla lila lila la Bu m e k te b in babası sensin çalışm a, Ne a b a z a ne zü p p e rakiptir sana, İşte sıra g e ld i kral fe rm a n a , Bu a le m d e en büyük sensin çalışm a. Lila lila lilla lila lila la... Babanız Çalışm a, Babanız Çalışma... işte bizim sîzlerden en bü yü k farkımız bu: bizler İnsana d e ğ e r veriyoruz, sizler g ib i vahşi kapitalizm in köleleri değiliz! Ç o k fazla üm idim iz o lm asa d a iş-bu ferm anı d in le yip , y ü c e çalışm anın ö n d e rliğ in d e belki biraz yo la girersiniz. Yüce Çalışm a, Y üce Çalışm a... Fazla söze g e re k yok, Şimdi sırada büyük çalışm anın y ü c e h o ca la rı var: Eyy, M e kte b -i M ülkiye-yi Şahane-yi Al-i O sm aniyenin, anlı, şanlı, İlk olarak, bizlere sendikalı olm ayı ö ğ re te n , c ü m le tüllabın delikanlı, sendikalı m ülkiyenin m ed a rı iftarı A m e le tüllabı.. sevgisini kazanmış, sendikal ha re ke tin heykeli dikilesi y ü c e Kızları bakımlı, erkekleri her a la n d a perform anslı; h o ca la rı iftihar-ül şahsiyeti, çalışm anın herşeyi, u le m a v e d a h i iftihar-üş şüara, m ülkiyenin onuru, Türkiyenin gururu, işte karşınızda efsa ne çalışm a! Efsane Çalışm a, Efsane Çalışm a... Biz ki 1 M ayıslardan d o ğ u p g e le n , sosyalleşme yolunun Erdal'ın ç e k -y a tın d a n g e ç m e d iğ in i size gösteren, 1402'lik h o ca la rıyla IŞIKllllll........ALPASLAN! H ayatım ızdaki tü m riskleri sıfıra yakın bir seviyeye indiren, M a slo v/u n gereksinim basa m a ğ ın ı h a y a t felsefesi ka b u l e d e n , sosyal sigortaların amansız savunucusu, FİŞEKKKK........GÜRHANNNN çalımlı, kızlarıyla alımlı, ta m a d ıyla Çalışm a Ekonomisi Ve Endüstri Sosyal politika ka vra m ın a uluslararası bir b o y u t kazandıran, ilişkileri Şubesiyiz. d evşirm e zü p p elerin "n e olur h o c a m bizi kurtarın" d iye re k Ey bizi d in le ye n v e iç in d e nifak to h um la n besleyen başı boş kendisine haykırdığı, kalabalık, e y sair bölüm lerin a ciz tüllabı, bizi c a n kulağıyla dinleyin; dinleyin ki haşm etli çalışm anın kudretini görün! Kudretli Çalışm a, Kudretli Çalışm a... Korkmayın, çalışm a, b ü yü k meclisi to p la d ı ve siz 7. sınıf insan ko n u m u n d a ki tüllabı sosyal g ü ve nlik şemsiyesi altına aldı: ERDOĞDUUU.........SEYHANNNN M ülkiye lite ratü rü n e adını altın harflerle yazdıran, hazırda b u lu n a n la rla y e tin m e yip ye p y e n i bir ö rg ü t kuram ı ic a t e d ip , o kuram iç in d e çalışm a tüllabını y ü c e lte n , SAVCIIII.........İLKAYYY. D M aliye şubesi için m al-üllük sigortası, V e e lb e t d e , yakın g e ç m iş te a ra m ızd a n ayrılan, bölüm üm üzün 2) O rm a n geyikleri için ya n g ın sigortası, asil kurucusu, isim babası, rah m e tli C a h it Talaş hocam ızı d a işbu 3) Z üp p e yu n la r için iş tu ta m a m a zlık sigortası ve ayrıca fe rm a n la birlikte saygıyla anıyoruz... Victoria's s e cre t'ta n indirim çekleri, 4) A b a z a te lla kla r için sa b u n a basıp d ü şm e ye karşı sakatlık sigortası, 5) Bakkal kızları için kasko! TELLAKLAR ilk o la ra k a b a z a la rla başlıyoruz... A b a z a Kam u, A b a z a Kamu... M e kte b i kazanıp, a n k a ra 'y a g e ld ikle rin d e kam püsü Bentderesi'nde a ra ya n , M a tild M an u kya n 'ı b ö lü m başkanları z a n n e d e n , kızları kıllı, erkekleri ultra a b a z a te lla k sürüleri! K a n tin d e gezersin Tüm kızları kesersin A m a akşam eve, Yine yalnız dönersin Sana kıyak yaptık, ' ' V- . Üç ta n e rus ça ğ ırd ık C e b e c i d ö rty o ld a - Az mı p a v y o n dolaştık Alın, d o y a d o y a izleyin, izleyin d e biraz ehilleşin! Bitmedi, Kandırdık seni, hepsi travestiydi b itm e d i, a yrıca siz a b a z a la r için Ç in'e, teknolojirfin son harikası A b a z a k a fa n a hiç je to n d ü şm e d i mi şişme inek siparişi verdik.- Ç o k d e ğ il, tez z a m a n d a şişme inekler A b a z a ka m u a b za kam u kam u koynunuzda olur, fanteziniz b o l olsun! A b a z a ka m u a b a z a kam u kam u... Çağımızın vebası a b a z a lığ a y a k a la n a n , d e rd in e d e va yı ise ü ç film b irde n salonlarında a ra y a n M ülkiye'nin yüz karaları tellaklar! Ulan sizin m e rd ive n altı fantezileriniz yüzünden m e k te b h e la la rın d a kulla n ıla ca k tu v a le t kağıdı kalm adı, Y a b a n i a b a za , y a b a n i a b a za... G elelim bıyıkları p a la Remzininkilerle yarış e d e n , sonsuz arz fa k a t sıfır ta le p ile iktisat kanunlarını bile a lt üst e d e n , "ta şra d a bize d e bir ka y m a k a m tu v a le ti te m izlem e k nesip olur m u" d iye u m u d u n u sürdüren ka m u kızlarına... sîzlere bu halinizle ne desek azdır. Her ne k a d a r sizin bu k o c a bıyıklarınızı y o n ta c a k bir a le t ic a t edilm ese d e te m e n n im iz ağdanızı y a p a rk e n b o l acısız gü n le r sizlerle olsun... utanın, utanın! Sordum b ö lü m verdiler, A b a za ka m u a b a z a kam u... Pala ka m u d ediler, K a ym a ka m o lu c a m diye s a ğ d a solda kızlara h a v a a tıp onları Pala b ö lü m ü değil, iğ re n ç em e llerin e a le t e tm e y e çalışan; e nflasyon hızla Bıyığıdır dediler... düşerken sabun fiyatlarının aynı hızda artm asına yol a ç a n ; Şimdi d e sıra, a b a za la rın beyinlerini biraz olsun fa y d a lı işlerde h a ya tla rın a beyinlerinin d e ğ il d e başka uzuvlarının yön ku lla n a b ilm e le ri için hayatlarını vakfetm iş ka m u h o c a la rın a verdiği, yö n ü n ü ka ybetm iş a b a z a la r sürüsü: sizler için en güzel g e ld i: h e d iye nin ne o la b ile c e ğ in i d üşündük ve ta a Rusya'dan "Rus Liyakata d a y a n m a y a n kariyerin gözü kör olsun diyen, G.A.G 'ın Koleji" film leri serisini getirttik. Bundan sonra ü ç film b irden M ülkiye versiyonu rakibi B.A.G., ya n i Birgül A y m a n Güler... salonlarına g itm e n ize g e re k yok. Bag, b a g , b a g , b a g ... Sınavlarda Sakarya M e y d a n M u h a re b e sin in atlı süvari siz d e içinizdeki o ho rtu m ruhunu çıkartın, çıkartın d a ülkenin kom utanının sol a y a k numarasını soran, d o ğ ru c e v a b ı veren parasını pulu n u h o rtu m la m a yı bırakın! öğ re n cile ri 50 ile o rta la m a d a n g e ç ire n Sina Akşin... H ortum cu m aliye, h o rtu m cu m aliye... Elbette a n a tü z e b a b a tü z e çelişkileri arasında h a ya tın a yön O o o o... bir m âliye m olsa, ve rm e y e çalışan C e m Eroğlu... Saçları sarı olsa, kasası geniş olsa, Ve ta b i ki bu sene ka ybettiğim iz, a n a ya sa profesörü, rah m e tli Bir koysam ç e k o olsa... Yavuz S a b u n cu hocam ızı d a Çalışm a Ekonomisi ö ğ re n cile ri G elelim köküne kıran girmiş bir a v u ç h o ca nıza . M ülkiye'nin o la ra k saygıyla anıyoruz... M e lte m Kayıran Dikm en'i, b id a h a o n d a n ders alırsam öpsünler TAHSİLDARLARA beni... Şimdi sıra ta h sild a rla ra g e ld i: A lt d u d aklarıyla kam u abazalarının iştahlarını k a b a rta n , ders Ey ba b ası çalışm a, anası belli o lm a y a n , tersten g ayri meşru a n la tm a k ta n b ih a b e r, sizden üm idini kesmiş, soyu tü ke n m e evlatlarım ız. Korkmayın, endişeye m a h a l yok. M üm kün tehlikesiyle karşıkarşıya o la n m ister d u d a k , Abuzer... m e rte b e relax. Bu sene o m ef'u n m a l m al m aliye şarkısını Dal d a l d a lla m a d a lla m a d a lla m a ... sö yle m e ye ce ğ iz. Ç alışm a yine size b a balığını g ö sterd i ve sizi BAKKALLARA terfi ettirdi. Bundan gayrı sizin rütbeniz: Şimdi sıra g e ld i inek g ö rü n ü m lü eşşeğe... h e y gidi b a kka l hey, Dal d a l d a lla m a , d a lla m a , d a lla m a ü ç kuruşa m e m le ke ti sa ta n kan em iciler. Dal d a l d a lla m a , d a lla m a , d a lla m a ... Emici b a kka l, e m ici bakkal... Kızlarınız serm ayelerini anlık zevkleri için d e ğ il d e ve rg i Vahşi kapitalizm in ayakları a ltın d a ezilip, süperm arketlerle başa açıklarını k a p a tm a k için kullansaydı, m e m le ke t şim diye ka d a r ç ık a m a y ın c a , kızlarınızı yin e kapitalizm in p e n çe sin e attınız. O ç o k ta n ih ya olm uştu. V e re m e bile ç a re b u lu n d u , sizin gibi d a y e tm e d i kendinizi d e attınız. A m a yine d e kurtulam adınız. ve re n e ç a re b u lu n a m a d ı. Sonuç itibariyle eziktiniz, eziksiniz, ezik kalacaksınız. Ezilenler Verici m aliye, ve rici m aliye... iktid a r olsa bile siz olam ayacaksınız. Sizi g id i p a ta te s püreleri Yolsuzlukla m ü c a d e le n in aracını yollu o lm a k z a n n e d e n , bu sizi... u ğ u rd a g e c e g ü n dü z d e m e y ip kendini yo lla ra vuran sizi gidi Püre bakkal, ezici çalışm a alım ikm al m üdürleri sizi... Püre bakkal, ezici çalışm a... Yollu tahsildar, yollu tahsildar... Kızlarınız sa ğ a sola iş a tm a k ta n b a kka l işletcek za m a n Sizler bu k a fa y la ülkenin m âliyesine filan göz kulak bulam ıyor. D uyduk ki bir a m e le n in e vin e sipariş g ö tü rd ü kle rin d e olamazsınız. Sizden olsa olsa Unakıtan'ın ta v u k ç iftliğ in d e beş sa a tte n ö n c e dönem iyorlarm ış. k u lu ç k a d a n sorumlu aşna fişne m em uru olur... Veresiye ve re ve re o o o f o o o f Bir Çin atasözü d e r ki: ç a n çin çu ç u p a ç u p a çi. Yani, was Veresiye ve re ve re of. raus muss, muss rau b ! Yani, çıkması g e re ke n herşeyin çıkması O ld u n sen bir kevaşe lazım... Kızına a y a r verdim , Hadi yin e iyisin Ferm an b o zu ntu n u zd a bizlere la f atmışsınız. Bakın sonra O f b a kka l o o o f u ya rm a d ı d e m e yin , A m e le Tüllab a d a m a Tobin O 'nunkini Kızına a y a r verdim H adi yine iyisin o f b a kka l off... tersten gösterir... Tersten göster, tersten göster... Siz b a kka l bozuntularına fazla söz sö yle m e ye g e re k yok, M arifetm iş gibi 5 yıllık kalkınm a planları hazırladınız a m a bir kere gele lim kapitalizm in maşası olm uş eli m aşalı hocalarınıza: olsun çalışanları düşünm ediniz. Lâkin biz size iyilik ettik, sizi A m m e hizm eti anlayışıyla y ü c e m e kte b in h e r m etre karesini serbest p iya sa d a ça lışm a d a n az kullanılmış ikinci el o la ra k şantiyeye çe viren , e lin d e ka la n ö d e n e kle ri "bu sa a tte n sonra gösterdik, h a d i yin e iyisiniz... g e le n p a ra n ın a n c a k için e edilir" d iye re k okulun her tarafını iktisadım söyle ca n ım tu v a le tle rle d o n a ta n g a y mısın g e yik misin, M ü ta y it C elal! Elini c e b in d e n çıka rm a yıp sürekli ortalığı karıştıran, beş taş ü ç lira beş taş ü ç lira d iye gezinip d u ra n T om b a la cı Argun... Ve, bakkalın m uhasebesini tu ta rke n kızlarını a ktife , a m e le n in a ltına; erkeklerini ise pasife, satıştan ia d e le re yazan, eş d u ru m u n d a n b a kka l olmuş Kılıbık O rhan... erdal'ın çe k -y a tın d a ya tıp kalkıp ders geçersin bizde ç e k -y a t yok a m a kazmamızın sapı büyük, arka b a h ç e d e bize bir kere d e verir misin... Dört yıllık okul hayatınızı Erdal Ünsal'ın kitaplarının iki baskısı arasındaki 7 farkı b u lm a kla b e y h u d e harcadınız. Yahya Sezai GEYİKHANLARA Tezel'in derslerinde arka sıralarda id d a a kuponları d o ld u ru p , Sırada g e yikh a n la r var... h e p te k m a ç ta n yattınız. A llah sizi nasıl biliyorsa ö y le yapsın! Boynuzlu iktisat, boynuzlu iktisat... D e ve ye sormuşlar b o yn u n niye eğri diye, n erem d o ğ ru ki Kızlarınızın e n g e lle n e m e z şehveti yü zü n de n boynuzlarınız öyle dem iş. M illet a y a gitti g e ld i, siz ise h a la arz eğrisini bir hal aldı ki, Kaf Dağının a rd ın d a bile g ö rü n ü r oldu. d o ğ ru lta b ilm e telaşındasınız. Siz arz eğrisini bırakın d a kendi M in are ye bile kılıf uydurduk, lâkin sizin boynuzlarınıza birşey vü cu d u n u zd a ki eğrilikleri düzeltm esini öğ re n in . Babanız çalışm a b u la m a d ık. Ceteris Paribus d e d ik, herşeyinizi sa b it tuttuk, bir g ib i d o ğ ru olm asını öğrenin, doğru... boynuzlarınızı sabit tu ta m a d ık . Sizin boynuzlarınızın b ü yü m e D oğru çalışm a, d o ğ ru çalışm a... hızı reel faiz artış oranlarını bile solladı... Son o la ra k siz g e y ikh a n la ra Keynes'in özlü sözünü h a tırla tm a d a n g e ç e m e y e c e ğ iz . R ahm etli a y n e n şöyle dem işti: Boy-nuz-lu iktisat, "iktisat kızlarını perform ansı yüksek çalışm a erkeklerine e m a n e t Boynuzlu iktisat ediniz". Bu söze a tfe n M. Erdal Ünsal, mikro iktisat kitabının 300 Boynuzlusun, boynuzlu iktisat... ila 500üncü baskıları arasında "M u h ta ç o ld u ğ u n u z yüksek perform ans, asil çalışm a erkeklerinde m e v c u ttu r" demiştir... 300-500, 300-500 d a "Ulan b u n la rd a n bir h a lt olm az" d iye re k arkasına bile ver ve r ve r ver... b a k m a d a n o ku ld a n firar etti...N e diyelim , insan geldiniz zü p p e ZÜPPEYUN gideceksiniz.... Ey m e k te b in kıllı a b a zalarıyla yasak ilişkiye giren, dekanlığın totoş statüsü verdiği, d o n u arasına kaçm ışlar! Türkiye'yi a v ru p a birliğine so kacağız d erken, a v ru p a birliğini Türkiye'ye M ülkiye de gezersin, ça lışm a ya verirsin, İnkar e tm e , h a yd i zü p p e, Sen d e söyle b a b a m ız çalışm a diye... sokan, uluslararası a re n a d a k i en b ü yü k ilişkiyi H ollanda'nın Son o la ra k ey b a b a çalışm anın y ü c e tüllabı. işbu fe rm a n A m ste rd a m şehriyle kuran, M ülkiye'nin en lüzumsuz şubesi, oku n du , herkes üzerine düşen hisseyi çıkarttı. G ün bizim ta n g a lı uluslar... günüm üzdür, h a yd i h e p b e ra b e r arka b a h ç e y e ... Tangalı uluslar, ta n g a lı uluslar... Tangalı oğ la n la rıyla uluslararası p la tfo rm d a , ö n c e Mülkiye'yi, sonra Türkiye'yi rezil e d e n bindirilmiş züppeler... Güzel g ü n le r g ö re ce ğ iz, güneşli g ü n le r M otorları m aviliklere süreceğiz. G üzel g ü n le r g ö re c e ğ iz güneşli günler... Bindirilmiş z ü p p e bindirilmiş. Bindirilmiş z ü p p e bindirilmiş... Ç o c u k la r inanın inanın ço cu kla r, •«'S Elalemin Şehrazat'ı b ile 150,000 $'a çalışırken, sizin sa ka t atlarınız 15 d o la ra çalışıp, ç a p ra z kuru d e ve lü e e tm e kte . Havaları s a d e c e isim lerinden ib a re t olan, isimlerini d u y a n kendilerini bir halt z a n n e d e n , sizi g id i tangası büzüşesiceler sizi... Sıra sıra trenler, tıngır m ıngır ilerler, Allah'ın yok m u zü p p e Yoruldum artık yeter, Al b u n u a la m a z mısın. Sen ne b içim delikanlısın? Uluslararası ilişkilerde gösterdiğiniz üstün başarısızlıkları, karşı cinslerle o la n ilişkilerinizde d e g ö ste rin ce bu hallere düştünüz. Küreselleşeceğim d erken, yu m u rta kıvam ında bir hal aldınız. 4 yıl b o y u n c a d ip lo m a t o la c a m diye re k c ü m le tü lla b a h a va attınız. Siz olsanız olsanız, A m ste rd a m b ü yü kelçiliğ in d e, 5. sınıf ka tip olursunuz. O ko n ten ja n ı d a sakallarına aklar düşürdüğünüz Baskın O ran hocanız sayesinde alırsınız.! Sizin bu m af-i perişan halinizi g ö re n M ustafa Aydın hocanız İKTİSAT BÖLÜMÜ FERMANI ALEMİN KRALI GELİYOR... OKULUN BABASI GELİYOR.. İKTİSAT GELİYOR!!! Burada kralından bir üçlü. Eyyy; dar-ül m e d e n iye t, m e kte b -ü l beşeriyet, sur-ül cum huriyet... Eyyy; şantiye-i C elal, b e llo n a -i Erdal, m ap u sh a n e -i Tezel... Eyyy, Tüllab-ı M ekte b -i M ülkiye-i Şahane-i Al-i O sm an... Şimdi lütfeyleyip huzurunuzda dura n , a sa le t tim sali,alem d e te k ve ye k ,c ü m le g a rib a n kulların ba b ası o la n geyikhan... Y oldan sapmış ehl-i inkara yol gösteren, c ü m le c e n a b e te nasihat e d e n geyikhan... Bizler ki, c e m 'a n 700 küsür sayfa Risale-i Erdal Ünsal'ı h a tm e d e n ve b e llo n a nın a za b ın d a n kazasız belasız kurtulabilenleriz... Baş b a kka l C e lal G ö le b ile a cıyo r d a halinize.izin ve rm iyo r b ö y le işsiz a yla k gezm enize. Bu a ra d a tu v a le t d e y in c e aklımıza geldi...Size bir teşekkür borçluyuz. Tuvaletlerin ya p ım ın d a ç o k e m e ğ in iz g e ç ti. Sayenizde kıçımız r a h a t ,cü m le tüllabın kıçı d a m e d e n iy e t gördü.BU a ra d a bir d e ricam ız var...Üst katın tu v a le ti akıtıyor...O nunla bi ilg ile n ive rin .M a d e m bi iş yapıyorsunuz a d a m g ib i yapın... Beşeri sermayesi sıfır, hatunları çıtır, yüzü hoş, b e yn i boş d u v a r ustaları...Aslında a m e le likte n d e p e k fazla a n la m a y a n b u nun ya n ın d a sesi d e güzel o lm a y a n (İbrahim ) tatlıses ça km a la rı, Şark kargaları... Kuş u çm a z kervan g e ç m e z c e b e c i'y e n e rd e n geldiniz sizi g id i ta y y a re d e n düşmüş hostes kılıklılar... Sizi o kılıkla ya p o d y u m d a ya b o d ru m d a ya d a h ip o d ro m d a g ö rm e k isteriz... Size o k a d a r sendikacılık ile ilgili dersler verdiler a m a siz ö rg ü tle n m e yi d e kıçınızdan anladınız. Gittiniz okul ka n tin in de b a rla rd a p a v y o n la rd a örgütlendiniz. Her nevi to n g a n ızla k a n tin d e dikkat, s a d a ka t, m otivasyon, konsantrasyon ve d a h i a r nam us bırakm adınız. Ve d a h i b ilcü m le A b a z a kulların fantezilerine ilham ka yn a ğı oldunuz.... Bizler ki, a y la rc a sabahın körlerinde no kta-i ku d re t ile (ki g a vu rca sın a PowerPoint diyorlar) kesişen, çakışan, ka ya n , uçuşan grafikleri seyreyleyenleriz... Bizler ki, istatistik-ül m uazzam ayı söküp,O nur Özsoy'un sizler g ib i ezikler ta ra fın d a n anlaşılması m üm kün o lm a y a n sorularını 25 d a k ik a d a h e m d e soruları bile o k u m a d a n çözenleriz. Bizler ki Ergun Türkcan'ın derslerinde “ ya sabır” d iye re k a rka la rd a n sesini duym adığım ız h a ld e ko n u la r arasında b a ğ la n tı kurm ayı b e c e rip bir d e b u n un üzerine yorum ya p a b ile n le riz... Bizler ki, emsalsiz Türkiye tarihinin TEFE, TÜFE, ÜFE ve d a h i b ilcü m le kafe, ka h v e ,b ila rd o ve bezik-briç salonlarını e zb e re bilenleriz... Bizler ki, kurumsal süreçleri o yun sahasında düzleyen ve dünyayı düzen p a rd o n dü ze lten Çin ve Hint keşişleri misali “ La m uallim illa Tezel"in sırrına erenleriz... işbu fe rm a n , ilim m e rte b e sin d e arş-ı â lâ y a va ra n , ulaşılmaz, erişilmez y ü c e g e yikh a n tüllabın c ü m le g a fil kullara inayetidir... V e iş bu fe rm a n iki senedir o ku n m a y a n fe rm a n la r n e d en iyle h a d d in i aşan a m e le ,A b a z a ,b a k k a l,ta h s ild a r ve z ü p p e kullara akıllarını başlarına devşirm eleri ve büyüklüğüm üzü a n la m a la rı için bir yol gösterm edir. O o o o o o bi m a n ita m olsa Üstünde dizel olsa Bölümü ç e k o olsa Bir koysam g e yik olsa Siz ki; -Ay ç o k zayıflamışsın -Elma yiyorum şekerim, gibi -Babişkooo napıyosınnn, -A vo n d a h a p a h alı a m a za te n b e n rujları yiyorum şekerim u c u zu n d a n alayım g ib i d iya lo g la rla ; g ü n d e e ttiğ i ke la m yirm i-otuz kelim eyi g e ç m e y e n hilkat garibeleri... Suratlarındaki ikişer kilo m a kya jla b in a b o y a n a b ile n tikiler... G ün ün ü n 8 saatini m a n g o d a , 6 saatini yo n ja d a , kalanını d a b a n y o d a g e ç ire n tunalı g u d u b e tle ri,m ü lkiye n in rezaletleri... Her b ö lü m d e n ta lip le r çıkıp size g ö re piyasa bize g ö re a m e le p a za rın d a n seç b e ğ e n al yapıyor...S en Sen Sen Ben??? Sen gelm e...Siz d e b e n i şeç b e n i şeç d iye bağırıyorsunuz.... Sizinle bu p iya sa d a re k a b e t e tm e k isterdik. A m a bizim Y o n ja d a .ta n g o d a , m a n g o d a b a n y o d a kısacası h içb ir z a m a z in g o d a işimiz olmaz....SİZE HAYIRLI İŞLER....Haydi hayırlı işler... Hayırlı işler a m e le a m e le ...(2) Kulaklar a çıla , ib re t alına... Ö n c e a y a k ta kım ın d a n başlayalım : AMELELER G e rçi sizin b ö lüm ünüzün so n u nd a e k o n o m i kelimesi g e çse d e sizin ne k a d a r e ko n o m i özürlü o ld u ğ un u zu biliyoruz...Siz ki eş ürün eğrisini Eşür d iye bir a d a m ın b u ld u ğ u bir eğri z a n n e d e n iki bitlik beyinli kuş kafalılar. Bunu kimin söylediğini d e biliyoruz a m a b a b a lık ya p ıp re n c id e e tm iyoruz.... Ş a rkı: O rta m Kızı -Babanız iktisat....B abanız İktisat... Eyyy, e vve l z a m a n d a to p u in şa a ta ka çıp -a rtık o ra d a başlarına ne geldiyse- bir ö m ü r etkisinden ku rtu la m a yıp g e lip şanlı M ülkiye 'd e bile a m e le kalmış m ü sve d d e le r sürüsü... “ Şu o ku ld a d ö rt yıl o ku d um , bir b o k ö ğ re n e m e d im , bir sa p a d a b a lta o la m a d ım .” Diye um utsuzluğa kapılm ayın. Nasılsa okul her sene şa n tiye ye d ö n ü yo r. D uvarlar bo ya nıyo r, ç a tıla r ta m ir e diliyor o d a olm azsa tu v a le tle r yapılıyor. İşsiz kalm anız ç o k zor. K a ntinde erkekleriniz d u rm a d a n king, b a ta k , ihale o ynuyorlar... D a h a doğrusu o y n a m a y a çalışıyorlar... A m a o y u n c u y la o d u n c u farkı yine o rta y a çıkıyor...iktisat masasına o tu ru p ka fa üzerine kafa, rıfkı üzerine rıfkı yiyen a m e le le r d e va r... A m a b a b a lık y a p ıp onların d a adını verm iyoruz....K aç kez söyledik...B unlar sizi aşa r...N e bileyim çe lik-ço m a k, sa kla m b a ç, eşli pişti filan oynayın. S a a tle rce ku a fö r ku a fö r gezen, bilu m um renkleri sırayla yüzünde d e n e d ik te n sonra 35 kere yıllık fo to ğ ra fı çe ktire n , sonra d a "B e ğ e n m e d iiü rayü zü ü ü m düşm üüüş,gözüm yam uk,bıyıklarım niye çıkıyo fo to ğ ra fta , yıllıkta kepli resim olsuuuuun" d iye n o ya m u k kızlarınızı zavallı fo to ğ ra fç ı a m c a fo to sh o p la bile d ü ze lte m e d i. H atta d u y d u ğ u m u z ka d a rıyla sizin zü p p e ve bıyıklı kızlarınızla uğraştıktan sonra fo to ğra fçılığ ı bırakıp a ğ d a c ı a ç m a y a ka ra r vermiş. — Pala uluslar, Pala uluslar!! K aytan Bıyıklarımı - Pala Remzi Yıllıklarda orasını burasını kaldırmış, kendilerini b a şta n yarattırmış bıyıklarını yok e tm e k için fo to ğ ra çıla rın insanüstü ç a b a sarfetm ek zo ru n d a kaldığı, aklı a ra d a g id ip g e le n kızlarınızı g ö rm e k istemiyoruz artık! Çıkın dışarı!!! Ve şimdi sırada — Uluslar dışarı, uluslar dışarı!! İŞLETME... (D iyalog şeklinde) Ne işletm e mi? Hu., sıra onlardaym ış A: Hadi ca n ım B: Ya zorunluluk işte, hani te o rid e b ö lü m ya.. A: e e e ne d ic e z şimdi (Biraz düşünürler...) B: Biz biraz d a h a düşünelim siz d e v a m e d in şarkıya (aynı şarkı d e v a m eder) A: .. e e e ....şey., e e şey fa la n mı desek B: H eee h o c a la ra la f atalım ? A: H o c a d e rk e n ? h o c a la rı d a mı varmış???? B: D uym uştum b e n , varmış bir iki ta n e A: Y aa n a a p s a k ki? Her b ö lü m e 5 d a kika ayrılıyormuş b ari şarkı girelim d e g e çsin beş d a kika (B seyirciye bağırır) B: istek p a rç a v a r mı arkadaşlar? (o ra d a n ayarlanm ış biri Fuck You der) A: D uydun arkadaşı(koy eğlensin g e n çle r) (o ra d a n fu c k you şarkısı ç a lm a y a başlar) G e ld ik M e k te b -i M ülkiye'nin yüz karası züppelerine!!! (Giriş müziği d e v a m : The sound o f San Francisco) Her g ü n p o d y u m a çıkm a c id d iy e tiy le hazırlanıp okula g e le n , ç o ra p la rı dizlerine k a d a r ç e k ip p a n to lo n u n u n paçasının bir tutam ını b o tu n u n için e sokan, ka la n kısmı d a yerleri tem izleyen sözde tarz, a m a h a la 4 se n e de n beri Y ahya h o ca n ın deyişiyle sap yiyip sam an sıçan, m o n g o l sürüsü,aval a v a l bakışlarla d ö rt senedir kız kesen a m a s a d e c e kesm ekle kalan,artık yalnızlıktan tellakların erkeklerine g ö z ko ya n oğlanlarınızdan b a h sed e lim mi? Bakın b u ra d a sizden b ahsediyoruz ki belki biri size a cır d a yüzünüze b a k a r . A m a n e rd e e e e ? .... Bir kız ile ilişki ku rm a kta bile zo rlanan zavallılar.... Yarın başka ülkelerle nasıl ilişki kuracaksınız ??????? Partilerde kendini dans pistlerine a tm a k la kız ta vla n m a z!!! Siz tavlasanız tavlasanız C o n d e liza Rice'ı o d a olm az ki a n c a DÜNYANIN en çirkin politikacısı seçilen M erkel'i tavlarsınız. Sizi g id i zavallılar... -Zavallı Uluslar,Zavallı Uluslar Böyle ta vla ya m a d ın ız bari şu a ğ za sokulan şeylerden verelim d e bi d e b u n la rla d e n e yin !! Belki b ö yle dans ederseniz iyi kötü bulursunuz bi ta n e !!! (Aşağı atılır) İngilizce şarkı hızlı Siz şim di bu şarkıları d a anlamazsınız. Zira Tenisçi C e lal bile size İngilizceyi ö ğ re n in d iye h e m no rm a l he m d ip lo m a tik verio a m a b u g ü n b u ra d a “ This is a girl” de se m tren e b a k a r g ib i apışıp kalanlarınız o la ca ktır. Nitekim v a r d a .... fa k a t şimdi b u ra d a te k tek isimlerini verip onları d a re n c id e etm iyoruz! Hadi b a b a n ıza d u a e d in ... Tüm M ü!kiye-yi Ali O sm aniye-yi Ş ah a n e g ö rd ü ki y ü c e insan Yahya Sezai Tezel'in bir d ö n e m b o y u n c a sizi a d a m e tm e ç a b a la rı d a hüsranla sonuçlandı. A d a m size Türkçe h a k a re t etti....B u h a ka re t n e yd i biliyor musunuz? Kolejlerden çıkıp,ÖSS d e 3 b ile m e d in 5 soru y a p ıp ulusal m ün a s e b e tle r ye rine dış m ü n a se b e tle rd e bulunalım d iye 4 sene dü n yayı g e z m e k le ,p a n to lo n u n u Paris'ten tokasını R o m a'd a n Söyleyelim m i???? a lm a kla d ip lo m a t o la c a ğ ın ı sanan, son sınıfa gelmiş, h a la m arjinal Söyleyelim mi??? arzı m arjinal tarz z a n n e d e n , boklu d e re d e n g e ç e c e k m iş g ib i çizm elerini çekip,suratına sürm ediği b o y a ka lm a ya n çirkin kokoş kızlarınızın fo to s h o p m a ğ d u riye tin i a n la ta lım mııııııı?? - A nlat, a n la t!! IjV* ~ kazaa n 2007 Beyniniz u fa k (c a m i im am ı melodisi) Çapınız ye tm e z Tezel sizi artık a ffe tm e z.... Sabunlar d u rm a d a n köpürtülüyor. Bu sabun o eski k a y g a n o la n ın d a n mıdır? Karanlıkta gözlerini k a p a tıy o r A b a za , Bir ya n ın d a eliza b e th, bir y a n ın d a ele n o ra , Seni düşünüyor sa d e ce . A b a z a sana m e c b u r b e zü p p e. H e e e a a a h a fta başında ilk afişi astığım ızda c e v a p n ite liğ n d e astığınız afişler p e k d e zeka g e re ktirm e ye n üretkenliği o lm a ya n b e g in n e r p a rd o n İngilizcesi size ağır olur b a şla n g ıç seviyesinde ve ta klit niteliğindeydi.B iraz özgün olun aşık a tm a y a çalışm ayın a d a m Fermanını sa kla m a kta n aciz, ağzı a çık a yra n d e lileri... O o rta d a bıraktığınız ferm anı d a b u ra d a n kafanıza a ta rd ık a m a yine b a b a olun. Ve hatırlayın taklitler s a d e c e asıllarını yaşatır eyyyy zilli züppelerrrr yü re ğ i işte...Toyluğunuza veriyoruz... zilli zü p p e zilli zü p p e!!! Siz en iyisi “ uluslararası m ün a se b e tle rim i g e liştire ce m ” d iye kıçınızı yırtm ayı bırakın d a şu şanlı m e k te p te n bir a n ö n c e m ezun o lm a y a bakın. Zira bu m e m le ke t sizin “ e lçiye zeval o lm a z" diyerek yaptığınız elçiliklerle h içb ir ye re va ra m a z. Türkiye'nin şu anki d u ru m u n d a n d a belli z a te n .... G e rçi siz Baskın'dı, seldi d iye o tu b o ku b a h a n e e d e re k bu şa h a ne m e kte b in diplom asını nah alırsınız..... Şimdi O biiiiir te lla k O biiiiiiir a b a za O biiiiiiiiiir delikli h a cı şakir O biiiiiiiiiiiir bedevisini a ra y a n bahtsız ku tu p ayısı... O bir iki ü ç d ö rt KAMU! Ey m e k te b i m ülkiyenin yüzkaraları - nevi şahsına m ünhasır Nuri Alçoları, siz ki bu o ku la kam u y ö n e tm e y e gelmişsiniz a m m a a a B entderesine m u h ta r o lm a k ta n ö te y e gidemezsiniz. 100 kam um uz olsa birini size yönettirm ezdik! Bırakın ka m u yu siz kendi nefsinize bile hakim olamazsınız.. Bre o kşa m a çılgınları sürtm e divaneleri! Ç e k o kızlarına ya vşa m a k için tü lla b a karışan üst seviye sapkın karakterler, UNUTMAYIN Kİİ te lla k u m d u ğ u n u d e ğ il b u ld u ğ u n u keseler. Size d e kala ka la Züppelerin bir a v u ç o ğ la n ı kaldı ki o n la rd a sizin yüzünüzden re n g a re n k to n g a la rıy la b o y g ö sterm e ye başladılar. Alın bu delikli kalpli sabunlarla züppelerin oğlancıklarını tavlarsınız babanızın hediyesiii... A b a z a sana m e c b u r b e zü p p e bilemezsin, A b a z a sana m e c b u r b e züppe, O in c e c ik ta n g a n ı mıh g ib i aklın d a tutuyor. B üyükdükçe b ü yü yo r gözleri, A b a z a sana m e c b u r b e zü p p e, içini fantezilerinle ısıtıyor. Eyy id a ri yargı, te m e l h a k ve özgürlükler ko n se ptid e n çıkam am ış sığ beyinler, siz ki m uh a se b e yi Sulhi A b i'd e n ö ğ re n e n , m arjinal fa y d a d iy in c e bir kalıp sa b u nla 1 a y id a re e tm e y i a n la y a n , ta le b i sonsuz esnekken arz b u la m a y a n , n e g a tif dışsallık insanları, o rta k kullanım alanları h a tta kam usal m allar!!!!! siz kimsiniz ki bizim le aşık atıyorsunuz. Aldığımız d u yu m la ra g ö re a ranızdan bir te lla k ke n d i eşantiyon kalem ini 4,5tan satıp, 6,5a geri a lm a kla kar m axim izasyonu yaptığını sanıyormuş! Şimdi b u ra d a adını verip kendisini re n c id e e tm e k istemiyoruz. Bu d a bizim şanımızdandır. Türkiye C um huriyeti yerli üreticiyi ko ru m a k için ith a la ta ko ta ko y d u ... siz d e b unu bir d a h a sabun bulam ayacakm ışsınız g ib i algıladınız... H a tta DTM'nin ö n ü n d e 3 g ü n 3 g e c e yatanlarınız bile o ld u ...B u ra d a n size söz veriyoruz....Babanızın hediyesi... Sabun 1 ytl o la c a k ... (Alın b u n la rd a b a b a n ız d a n eşantiyon) (Küçük s a b u n la rd a n atılır....) D a ğ başını d u m a n almış(şarkı) Kendi kokteylinizde size ayrılan v o tka -re d b u ll'la ra bile sahip o la m a y a n , sonra e la le m in masasına g id ip v o tk a red b u ll dile n e n kafasına vur elin d e n kızını ( v e y a e km eğini) al, m azlum d a h a ziya d e salak A b a z a la r siziüüüüElinizi b itarafınızdan çe k in d e d a h a az sabun alıp p a ra biriktirin so n ra d a Kokteyllerinize d a h a fazla şarap, vo tka bira alın..G erçi siz gözünüzü a ç a n a k a d a r babalarınız onları d a p a tla tır siz d e ke n a rd a yalanırsınız a m a neyse....... [saftirik kam u] Şimdi sıra g e ld i M ekte b -i M ülkiye'nin so yg u ncu tü lla b ın a ... Soyguncu m aliye S oyguncu m aliye G e le c e ğ in tahsildarları o la ca ğ ın ı z a n n e d e n a m a ka n tin d e n fiş alm ayı d a h i akıl e d e m e y e n , M aliye Bakanlığı'nı sorsan yerini d a h i bilm e yen , ka rb o n kağıtlarını tu v a le t kağıdı sanıp ö ğ re n c i işlerinden ç a la ra k kullanım larına a la n , bre kıçları d u m a n lı a salaklar... Bentderesinde yoksul bir bo ro za n çalıyor. D urup köşebaşında safi sübyan A b a z a la r kulak kesiliyor. M aliye'nin babası Kem al a b in in pastörize yu m u rta girişim inden feyz Ah zü p p e n in o ğlancıkları, b e n A b a z a kaldım b a ri şu to yla ra acıyın alıp, şirket ku rm a ya teşebbüs e d e n b re pastörize kuş beyinliler...Siz d iye olsanız olsanız bu pastörize y u m u rta la r için g iffe n m alı olursunuz... Yaşlı bir A b a z a a ğ ıt yakıyor. A b a z a sana m e c b u r b e züppe. D u yduk ki Tahsildarın son yılgın bekçisi, son m oh ika n A buzer Pınar bö lü m başkanı o ld u ğ u g ü n d e n beri “ ele g ü n e karşı ya p a y a ln ız ” kalmış sizin b ö lüm ünüzün sa çm a sa p a n dertlerini bir gün u n u ta ca ğ ın ı sanmış... U ta n c ı o k a d a r büyükm üş ki o d a d a n kafasını d a h i çıkaram ıyorm uş. Her g e c e b a ld u d a k “ Ben n e rd e yanlış y a p tım ? " diye kendini içkiye veriyorm uş.' Allahım n e yd i g ü n a h ım ? " nidalarıyla M e kte b i M ülkiye koridorlarını inletiyorm uş. ŞARKI:İBRAHİM TATLISES "Allah'ım N eydi G ü n ah ım "- Ele g ü n e karşı ya p a yalnız Her derste a n la şıla m a ya n sorular sorup ke n d i iç çelişkileriyle özürlü ka h k a h a la r a ta n külliyen kıllı m ahluklar.. Hele bir ta n en iz va r ki Asaf Savaş A kat' ın bile rüyalarına girip uykularını kaçıran, ird elem e le riyle M ülkiye'nin p a ra d o xsa l ka busuna dönüştü. Ne za m a n susacağını b ile m ed iğ im iz a m a u m u tla bekle d iğ im iz bu tahsildarın m a c e ra la rı artık sona eriyor. “ Tahsildarcık" serisinin son sayısı "Tahsildarcık M ezun O luyor" ilk baskısıyla 12 T em m uz'da tüm k ita p ç ıla rd a .A m in n n n lü ! D uyduk ki A b a z a kardeşlerinize laf a tm a m ız sizi d e kızdırmış...Biz başkalarıyla konuşurken üzerinize alınıp c e v a p ve rm e yin ...Ç ü nkü iki kişi konuşurken ü ç ü n c ü y e o t y e m e k düşer. Zaten TOPunuz gelse b a b a n ıza g ü c ü n ü z y e tm e z ........ !!!!!!!!!!!!! Y ardakçı m aliye (2) Ö zenti buhranları g e çirip , bizim se çm e ye tenezzül e tm e d iğ im iz dersleri zorla aldınız. Sonra d a Tezel b a ra jın d a b o ğ u ld u n u z kaldınız. H a tta bö lü m ü n ü z m ezun verebilsin d iye artık Tezel'i sizin derslerinize yollam ıyorlar. Çünkü o n la r d a biliyor ki sonuç aynı o la c a k ... Ya kafanıza huni ta kıp gezeceksiniz y a d a g e lip b a b a n ız d a n yardım isteyeceksiniz... G e rçi siz c e sa re t c e h a le tte n gelir sırrınca kendinize güveniyorsunuz....Bazılarınız Tezel mi zor???? Hadi ca n ım g ib i c ü m le le r kuruyor.... Kendinize güveniniz o bıdık boylarınızı aştı a m a unutm ayın ki ŞARKI: SİBEL C AN (Padişah) Padişahınız iktisadın, m uh b irlerinden aldığı bilgilere g ö re artık g e c e mesaisine d e başlamışsınız. C in n a h c a d d e s in d e trave stile rd e n d e ve rg i alıyormuşsunuz. H a tta C in n a h ’ın ka p a tılm a sın d an d a en ç o k siz çekm işsiniz...Allah tahsilatınızı affetsin...K endinizden utanm ıyorsunuz, bari M e k te b -i M ülkiyenin ve rd iğ i te rb iye ye saygınız olsun. Anlaşılan o ki sizi iyi te rb iye e d e m e m iş çobanlarınız. Eyyy M e k te b -i M ülkiye'nin keneleri, a t sinekleri, kan e m e n sülükleri..Siz ki k a ç yıl bir p a ra zit g ib i b ö lü m ü m ü ze yapışıp kaldınız. Ve n ih a y e t bizden (şanlı iktisattan) ayrıldığınız va kit kafası kesilmiş ta v u k g ibi bir o y a n a bir bu y a n a dağ ılıp n e re ye g id e ce ğinizi şaşırdınız. ŞARKI: EMRE ALTUĞ (Şaşkın) Bir o y a n a bir bu y a n a Y a p m a m aliye T en h a la rda m e n h a la rd a G ezm e m aliye Şaşkınlıktan kurtulduğunuz v a kit g e lip kapım ıza ya lva rıp ağladınız. ŞARKI: HİLAL CEBECİ (Dike dike ge le ce ksin söküklerini d ike dike g e le ce ksin ....) M akro, mikro sizin neyinize bre m ikrobik insan küsuratları, M a m a k zibilleri...Yıllar sonra g e rç e ğ i a ç ık la m a g ö re vi, b abanız, padişahınız ,biz şanlı iktisat tü lla b ın a düştü.. Şimdi size hiç fa rk e d e m e d iğ in iz bir g e rç e ğ i açıklıyoruz. Aslında d ö rt senedir farklı sanıp aldığınız Erdal Ünsal üstadımızın şaheserlerinin içi h e p aynıydı. Hocam ızın aldığı satış rakam larına g ö re kitabın tirajının rekor seviyeye ulaşmasını sa ğ la ya n b ö lü m m a lla r sürüsü Mâliyeymiş. Rekortm en M aliye (2) Süt buzağısı o ld u ğ u m u z g ü n le rd e gözlerimizi ilk d e fa o nun k u c a ğ ın d a açtığım ız, "Şimdi bir a ra veriyoruz, sonra te kra r görüşm ek üzere, h o şça kalın ” g ib i konuşm alarla M ülkiye çatısını a çık ö ğ re tim p ro g ra m ın a çe viren , yıllardır bize Erdal Ünsal'ın gazabını g ö ste rm e m e k için peşimizi b ıra km a ya n, her sene bir ders bu lu p başımızı bekle ye n, sınıf annem iz, çek-yatsız Erdal Ünsal'ımız, m ikromuz, m akrom uz LALE DAVUT!!! Laptop'sız çıkm am a b i sloganıyla y o la düşen, bize aynı sla ytla rd a n farklı a n la m la r çıkarm ayı v e y a hiçbirşey a n la m a m a y ı ö ğ re te n , hem istatistik h e m d e p a ra politikası dersleri ile uğraşıp ko rido rla rda bir o y a n a bir bu y a n a koşuşturm ak zo ru n d a ka la n (((K e n d in d e n ö n c e nescafesinin kokusunu aldığım ız))), kovaryansımız, anovam ız, p a ra arzımız, p a ra ta le b im iz ONUR ÖZSOY... Tüm tüllabı d u rd u k y e rd e “ Para n e d ir? ” g ib i g a y e t d e bildiğim iz fa k a t ö yle b irde n sorulunca apışıp kaldığımız sorularla tanım m a n ya ğ ı y a p a n , her a n b a n a sorabilir korkusuyla derslerde nereye bakacağım ızı şaşırdığımız, o kum aları 72'ye bırakıp, sağolsun bizler için pazarlık d a y a p a n , raka m m an ya ğ ı, M ülkiye'nin y a ğ m u r a d a m ı, Türkiye Ekonomisini d e n kle m le rle ç ö z m e y e çalışan te k insan, in te ra ktif şovm en, to n to n d e d e , işte Fotokopi 72'nin katkılarıyla tefem iz, tüfem iz, n o m in a l çıpam ız, arımız, balımız, p e te ğ im iz ÇELİK ARUOBAÜ! Konferans sa lo n u na ö n c e g ö b e ğ i sonra ke n d i giren,derslerine b e llo n a 'yı a n a lacoste'ı d a ya rd ım cı sponsor e d e n , h a v a d a grafik çizen ve h a tta ç iz d ire n ,,m akro m ikro,uluslar arası iktisat ve d a h i b ilum um ko n u la rd a fo to k o p i çektirilm esi ca iz o lm a y a n eserleri bulunan,derslerine her girdiğim izd e a cı bir te c rü b e y le fırsat m aliye ti analizinin ö n e m in i bir kez d a h a kavradığım ız, ,E1, P1, kİ 'imiz, Çekyatım ız,AD AM SMİTH'imiz, k a h k a h a m akinem iz. M uzafferim iz ERDAL ÜNSAL G e c e yarılarına d e k b ıkm a d a n ü ş e n m e d e n ,a m a n b u g ü n d e hazırlam iyim d e m e d e n P o w e rp o in tle kanki o lu p slaytlar hazırlayan, s a b a h sa b a h o ku ld a ki teknolojik a le tle ri hizm etim ize sunm aya ç a b a la y a n fa k a t a n k e tle rd e ısrarla p ro je ktö r kullanm adığını id d ia ettiğim iz, b u nun üzerine p ro je ktö re küserek taşım aktan v a z g e ç ip sınıfların ta v a n ın a m o n te ettiren, ç o ğ u kez derslerinde "b ir elektrik kesilse,bir p ro je ktö r ısınsa" şeklinde h a ya lle r kurduğum uz , b e b e k endüstriler tezimiz, k e m p m odelim iz,tarifem iz,kotam ız,kurugm anım ız obpsfeltim iz , Karsu'muzun b a b a s ı.......AYKUT KİBRİTÇİOGLUI! M ülkiye-i Ş a h a n e 'd e bir a rka d a ş k a d a r yakın bu ld u ğu m u z, tüm tüllabın “ ip atlıcaz, to p oynıcaz, en kötü b a ta k atarız " d iye d ü şü nü p seçtiği oyun teorim iz, sarı saçlı m aviş b o n cu ğ u m u z, şirinemiz, Nash d e n g e m iz, hakim stratejim iz OYA ERDOĞDUÜ! Bu sene başımıza e-view s p ro g ra m ı ve d u rm a d a n ö d e v ve rm e le r g ib i ye n i a d e tle r çıkaran, derse biz hazırlanalım d iye 15 d a kika g e ç g e ld iğ i için her d a im 16.dakikayı b e kle ye re k dersi düşürm eye çalıştığımız bir eli m erkez b a n kasın d a bir eli m e k te b i m ülkiye de o la n Akaikem iz, reset sınamam ız , 2aşam alı ekk mız içsel bağıntı sorunum uz,değişken varyans sorunum uz b ö lü m başkanım ız ERCAN UYGUR!!! Dersini birinci sırada d in le m e k için d in le m e cihazı, ikinci sırada d in le m e k için ise d u d a k o ku m a becerisi g e re ktire n , her seferinde bizi her şeyin bir g e c e d e olm ad ığ ı ko nusunda şid d e tle u yaran, y u rd u m çıkrığını onaltı d ild e söyleyebilen, nüfus teorimiz, m althus'um uz, R icardom uz ERGUN TÜRKCAN...((() Birinci sınıftan beri korkuyla beklediğim iz, n ih a ye t 3. sınıfta Şşşşşşş . tanıştığımız, her derste dizlerimizi titreten, bizi 'tezel dayanışm ası' adı hayır Ö yle d e ğ il a ltın d a birleştiren, d ö n e m başınd a n beri quiz korkusuyla bağım lılık m al m al m aliye ... y a p a n , bu yaşımıza k a d a r yu va rla k bir d ü n y a d a yaşadığım ız Eyyy, M ekte b -i M ülkiye-i Ş ahane-i Al-i O sm aniye'nin en namlı, en şanlı, en istikrarlı biz y ü c e geyikhanların mürşid-ül a zam larına g e ld i g e rç e ğ in i ısrarla re d d e d e n , bilgi yum ağım ız, tra n sa ctio n costum uz, küreselleşmemiz, kültürel relativizmim iz, Northum uz, a nlatılm az sıra... yaşanırımız, h e m yaşatır hem bırakırımız YAHYA SEZAİ TEZEL!!! İŞLETME BÖLÜMÜ FERMANI ¡m ek ian le m Dİr o :e ara eye er lamı. LİK 3fik «ye* kDAL Giriş Ya azizül m uh te re m -ü l te b a a t-ü l m ülkiye-i şa h a ne . Biricik seyranlığımız o la n inek Bayam -ı şerefinin birini d a h a idrak e tm e n in bahtiyarlığını yaşam aktayız. (iş bu fem an-ı m uazzam a, h e yb e tli M ülkiye'nin m edar-ı iftiharı işletm e şubesi ta ra fın d a n fecr-i şa h a ne m izd e n salıverdiğim iz c ü m le ifrazatımızın her bir katresinin sirayet e d e re k biricik seyranlığımız o la n bayram ım ıza şeref verm esini ca n -ı g ö n ü ld e n te m e n n i e der, siz b re zındıkların fe cr-i şa h a ne m izd e n d ö kü le n c ü m le ifrazatım ızdan yararlanm asını C e n a b -ı H a k'tan niyaz ederiz. Biz ki d ö n e m in birincisiyiz, M ülkiye şa h a ne n in incisiyiz! Tüllabın g ö z b e b e ğ i Karizm atik bakkallarız biz! Sizler ki akıld a n nasibini alm am ış ç a p u lc u sürüleri ihtiras düşkünü, şizofrenik v a k a la r M ülkiyemizi akıl hastanesine çevirm iş sümsükler! Sizler için ne diyebiliriz ki? “ H a ya t fa n i öküzlük b a kid ir!” Ey c e m a a t-ı m ülkiye, YÖK bizim e n g in hoşgörüm üze g ü ve n e re k sizin g ib i a m a tö r sığırları d a yanım ıza verdi, a m a siz sığıntılar her türlü im kanı ta n ım a m ıza ra ğ m e n h a la kom plekslerinizden kurtulam adınız!!! B abalarınızdan M althus Nüfus Büyüm e Teorisi d iye bir şey sallamış o rta ya , g e ç evlen, az ç o c u k y a p d iye buyurm uş, ya n i kudurm ayın dem iş. Ey G eyikhan'ın yarım erkekleri, kızlarınıza sahip olun d a , ç ü rü tm e yin 200 yıllık teoriyi! Siz ki, e ko n o m id e n anarız d iye o rta d a d o la n a n , Philips eğrisini 10 taksitle Bosch bayisinden satın a lm a y a kalkan boş beyinliler. O p tim u m m aliye ti ö ğ re n ip de, u y g u la m a y a g e lin c e 30 m ilyona tshirt y a p tıra n d a n g a la k karakterler, zavallı geyikler!! Ve şimdi, size lütuf o la ra k geliştirdiğim iz yeni ürünüm üz Boynuz T örpülem e m akinesinin tanıtım ı ve p a za rla m a sınd a siz başıboş işsiz geyikleri istihdam e d e c e z . Şimdi artık b a b a n ız Bakkallar'a hayır duasın d a bulunursunuz!! Son o la ra k derslerimiz zor diye, inim inim inleyen eksik b e yin le re bir sözümüz d a h a var; Derslerimiz zor diye n le r Ne y a p ıp e d ip g e ç e rle r B e llo n a 'd an kalkm az kızı, erkeği Erdal a m ca sın d a n emzik bekler! “ BELLONAYLA, BELLONAYLA MUTLUYDU, KOLTUĞA UZANDI İYİ Ki ERDAL'A RASTLADI!!!" ARE YOU READY !!! TAHSİLDARLAR; KARİZMATİK BAKKALLAR KARİZMATİK BAKKALLAR Bölümler: sr ?eç □(ar, AN ac Ak Atalarınızın söylediği; Her arz kendi ta le b in i yaratır, d o ğ ru olsaydı, h içb ir iktisat kızı a ç ık ta kalm azdı!! Bu geyikler, ta m istihdam nasıl s a ğ la n a c a k d iye d ö rt yıl boyu okurlar, sonra d a kendileri iş b u la m a y ıp eksik istih d a m a n e d e n olurlar! Sizi g iffe n m alları siziii!! Bre m ülkiye'nin m e n d e b u r zındık Tahsildarı! Aldığınız to p la m a derslerle o k u m a y a çalışan; bakkalları ve geyikhanları sırf bu suretle GEYIKHAN bıktıran Tüllab'ın zavallı evlatları, C e n a b -ı Hak size tez z a m a n d a kendinize a it dersler nasib eylesin. Denize düşen yılana sarılır, siz d e Ey G eyikler, üzülm eyin siz d e c ü m le ifrazatım ızdan nasibinizi bu ezik durum unzla sarılın Abuş'um uza. Abuş fa n i M ülkiye baki bu alacaksınız. Ey tüllabın zavallı geyikleri, boynuzum n e d e n bu k a d a r a ciz d u ru m u n uzd a n sizi o bile ku rta ra m a d ı, ku rta ra m a y a c a k . d iye üzülm eyin, yaptığınız seçim lere bir göz gezdirin. ÖSS’d e H ocam ız yo k dediniz, size Şahane-i O sm ani'nin d e ğ il y e d i d ü v e ld e yaptığınız te rcih le b a şla ya n pişmanlığınız d ö rt sene b o y u n c a ku b b e-i zerrin g ib i p a rla y a n , haşm etli, hüsniyat sahibi M ustafa a rta ra k içselleşti. Durm uş'u(hediye ettik) onu bile e ld e n kaçırdınız. Ey kö rp e g e yikler şimdi sizle ilgili ç o k a cı bir g e rç e ğ i açıklıyoruz: A llah b elanı versin A llah seni kahretsin Soy a ğ a c ın a baktınız mı hiç? Bana g e le n sana gelsin m a a a a l (*2) Yıllar ö n c e , m ülkiyenin eski d ö n e m le rin d e İktisatçılar erkeğiyle dişisiyle m utlu m esut yaşarlarmış Ö n ü ne g e le n e yok h e sa p uzmanı o la c a m , yok vergi d e n e tm e n i G el z a m a n g it za m a n o la c a m d a h a neler m aliye ba ka nı o la c a m d iye c a k a satıp d bir Dişi g e yikle rd e başlam asın mı bir huysuzluk halt b e c e re m e y e n d in g ille r sürüsü, siz g id in d e Beytüşşebab'a m al Aynı d ö n e m d e , erkek türünün alın b ö lg e sin de m üdürü olun Başlamış bir h a re ke tle n m e Bu sırada g e yik artık olgunlaşmış, boynuzları d a ğ la rı te p e le ri aşmış M al-m a l m aliye m aliye m aliye (*2) Zira b ü tü n dişi g e yikler k a ç ın c a g e rç e k erkeklere Kalmış erkek geyiklerim iz birbirleriyle Bu a ra d a d u y d u k ki şubemizin güzel kızlarına dadanmışsınız to p la yın O g ü n b u g ü n d ü r birbirlerini sevmişler tasınızı, tarağınızı, d e fo lu p g idin lan d a n g a la k sürüleri A m m a size d e D em em iz o ki: GEY-İKTİSAT hak ve rm e k lazım, b ö lü m ü n ü zd e h ü sn ü ce m a le sahip bakılası kız yok ki. GEY-İKTİSAT!!!!!! O O O O O O O O , g e y- iktisat o le e e y l! G ey-iktisat ole e y, gey-iktisat o leey, gey-iktisat ole e e yü! “ Bu d ü n y a d a p a ra b ü yü k ih tiya ç Tahsildar ç a lm a y a ç ırp m a y a m u h ta ç ı " 2 ) D uyduk ki bakkalların iktisat b ilm e d iğ i hakkında önünüze g e le n e Bankaları hâzineyi ho rtu m la r a tıp tutuyorm uşsunuz. Siz g e yik m u h a b b e ti ile zamanınızı işletm enin kızlarına sarkarlar! “ ö ldürürken, biz ic ra a te geçeriz. Şimdi size, b ilm ediğim izi id d ia ettiğiniz m od e lle rle ilgili size birkaç ders verelim : Am elesin a m e le , a m e le , a m e le Parazitsin p a ra zit M ülkiye 'ye ll X 2 SEEEEEN, ANLADIN, ÇEKO SEN ANLADIN ÇEKO SEN ANLADIN SEN ANLADIN ÇEKO ZAVALLISIN ÇEKO ZAVALLISIN ÇEKO ZAVALLISIIIN, ZAVALLISIN ÇEKO!! LAY LAY LAY LAY LALAY! Son o la ra k size bir te b rik bir d e h atırlatm am ız o la c a k Ö n ce likle Uluslar arası m o to r ve o to m o tiv fu a rla rın d a sta n d a ç ıp ülkemiz m otorlarını temsil e d e n Ç e ko m otorlarını te b rik ediyoruz! M o to r dem işken. A m a n Ç ekolular, a m a n am eleler, Sakın kızlarınızın M oto rlu Taşıtlar Vergisini ö d e m e y i unutm ayın! A m e le bile değilsiniz, a m e le sümükleri sizi!! ZÜPPEYUN: Büyükelçi o la c a ğ ız d iye birinci sınıfta kasılm aya başlayıp, 4. sınıfa g e ld iğ in d e bu h a y a lin d e n ç o k ta n va zg e çm iş o la n Kasayı a la c a k la rı bilir. En so n u nd a e km e k parası için kızları b e n t deresine Bilançoyu ezberlersiniz Erkekleri c in n a h c a d d e s in e düşen Züppeler! A m m a velakin, b ila n ç o d a haysiyet diye bir ka le m o lm a d ığ ın d a n Dış işlerini boş işlerine çe viren , d ü n yayı A B 'den ib a re t sanan kasıntı N edense o nu hiç önemsemezsiniz, n e d ir bilmezsiniz m ahluklar! M ülkiyenin kara lekeleri Siz bu k a fa yla a n c a k Dışişleri'nde o d a c ı olursunuz, Siz gelirleri kontrol edersiniz d e Hani o n u bile olamazsınız ya, neyse!! Sizin karakterinizi nasıl kontrol e tm e li Ey Tüllabın rezil-i rüsvası zü p p e yu n la r Haysiyetsizler, vuruk m u h a s e b e cile r sizi! M o to rc a n la r, ve re n g ü lle r Pradasız y a ş a y a m a m diyen AMELELER A m a sosyete p a za rın d a n çıkm a ya n Serdar O rta ç'ı turizm b a ka nı sanan U n u tm a d a n g ö z b e b e ğ im iz Tüllabımızın bir d e ne id ü ğ ü belirsiz, bu Karakterini sarı saç, diesel ko t o la ra k ta n ım la y a c a k k a d a r oku la nasıl g e ld iğ i üzerine 10 b ilinm eyenli d e n kle m kurulan, işsiz K e n d in d e n ve d ü n y a d a n b ih a b e r o la n yaratıklar A m eleleri v a r tabii! Şimdi erkek bir zü p p en in p e m b e çiçe kli g ü n lü ğ ü n d e n b ik a ç satır aktaralım : M e kte b -i M ülkiye'nin kantininin va zg e çilm e z m ahlukları. Şöyle yazmış fason Bilkentli insancık: Siz ki bu okulu s a d e c e c a fe o la ra k kullanan b ü tü n gün k a n tin d e B a b a m zengin, a n a m zengin ka ğ ıt o y n a m a k ta n başka işi o lm a y a n sümüklü kırolar..... Biz size ne Neyim eksik b ilke n tte n b e n d e zü p p eyim desek boş. A m a iki kelam e d e lim d e alınm ayın. Laila, reina, sa la ta Haydi eller h a v a y a işçi koruması v e g ü ve nliğ ini b a re t ta k m a k ta n ib a re t sanan zavallı Ç o k eziğim g a lib a yaratıklar A m a n a p iyim b e n zü p p eyim . M ülkiyem ize kazara yolu düşmüş boş g ezen çırakları sizi Ülkede m ilyo n la rca işsiz M a kya j kü p ü n e d ö n m ü ş kızlarınız sayesinde bir nebze d e olsa size Binlerce evsiz katlanıyoruz, Herkesin d e rd i farklı D ua e d in o n la ra ! A m m a h e m e n h a va la n m a yın Ç e ko kızları. Nasıl aşıcam b e n Laila'nın b o d ygu a rd ını! B o ya n m akla g iyin m ekle g iyin m em e kle her şey bitm iyor. M aliye Türkiye'nin başkentini Bodrum politikası dersin d e g ra fik çizip eksenlerin neyi ifa d e e ttiğini Birleşmiş m illetlerin merkezini M aldivle r h o c a n ın y o ru m u n a bırakan eksik akıllılar. D edik ya b a şta her şey M ülkiye'nin en iyisini uluslar sanan süslenmek değil. Karakteri o lm a d ığ ın d a n Bu dediklerim ize hiç kırılmayan, hiç a lın m a ya n Ç elik => AH CİCİ KIZ! Acınası zihniyet, Dip b o y a n gelm iş şekerim A yrıca, h a d i yine iyisiniz, Serm aye piyasası uzm anı bakkalların, yani Koş yetiş kuaföre! efendilerinizin, çıkardığı M o rtg a g e ( M orgıç) sayesinde işsiz Bu zavallı züppeler. ka lm a k ta n kurtuldunuz. A m a h a la m org ıç n e d ir bilm e yen , h a tta İn g ilizce'den b ih a b e r o ld u ğ u için te la ffuzu n u d a h i kavrayam am ış Kendi a ra la rın d a bile ilişki ku ra m a yıp uluslar arası ilişkilerde c a h il am eleler. uzm a n la şm a ya çalışan, Tüllab'ın rezil rüsvaları, sizin yum uşak p e m b e O kulun parazitleri sizi! m elek erkekleriniz, küpeli İncili çıtkırıldım hödükleriniz yüzünden, kızlarınızı A b a z a te lla kla ra kaptırıyorsunuz. Zavallı kızlar için 1 dk. t i l k i m ) fo to ğra fım ıza g e lm e y e n Sevgili K a ra h an o ğ u lla rı'n a bizden bir po rtp o ri: Ö n ce likle onu ta n ıtm a k gerekir: O nur ta m bir c a n a v a r Tüm te lla k o n d a n korkar Kapıda g ö rü n ü r g ö rü n m e z Saklanır te le fo n la r O bir ö m ü r törpüsü Yeri id a re kürsüsü Biz za te n id a re 'n in tiryakisi olmuşuz Yıllar b o yu b itm e y e n fin a le boğulm uşuz G e ç e m e m e m ...o n u rc u ğ u m ...s e n varken bu okuluuuu bitirem e m ül K am unun h a lin d e n hukukçu a n la r G el g ö r şu halim i b a n a 50 ver Aram ıza vize final girmesin Tertemiz k a ğ ıdım a bir 50 ver. O rta la m a m tutm uş boşa gitm esin Tertemiz k a ğ ıdım a bir 50 ver v e e e e onur v e o nun ayrılm az p a rça la rı için n n n n .... Tek te k y o ld u rc a n bıyıkları te k te k te k te e e e k g e ç irc e n tellakları te k tek. Kalacaksın kerem le te e e e k Saçları sam ur gözleri m ahm ur, kankasının ta b iriyle sumo güreşçisi, tüllabın ta biriyle te m e l h a kla r eşliğinde ç o k sesli g ü ldürü şefi, film göstericisi te k kişilik d e v kadro...KEREM ALTIPARMAK kerem d e diysek şaşırmayın bu Aslı'nın d e ğ il, O nur'un Kerem 'i.... “ Ö lü m ü n e kankayız"-ŞARKI Bir Fransız, bir İngiliz, bir a lm a n u ç a ğ a binmiş. P o lo n ya 'd a inmiş. Bak biliyorsanız a n la tm a y a y ım . Biliyoruz h o c a m ! Karşılaştırmalı y ö n e tim ! Hayııır! Karıştırmalı yö n e tim !! K a ta r prensi...KORAY KARASU... seni se vm e ye n ölsün ölsün! (kızlara) m ülkiye koridorlarında Aristoteles edasıyla d olaşan, aynı a n d a 2 sigarayı b ird e n iç e b ile n , şiirleri ve o yanık sesi ile tellakları m est e d e n ....A y h a n Y alçınkaya Değerli arkadaşım bir D akkai(kızlara) Bol virgüllü, p a ra n te z iç in d e parantezli, cü m lelerin iç in d e tez, a n tite z ve sentezin a h e n k le dans e ttiğ i, M üslüm an m ah a lle sin d e sa lyangoz sa ta n d iya le ktiğ in prensi....AYKUT ÇELEBİİI A n a ya sa a n a y a s a olalı h iç b ö yle ç e k ic i o lm a d ı! Kızların sevinç kaynağı, ka rizm a d a A ğ a oğulları'nın te k ve lia h tı... MURAT SEVİNÇ Eşi bulunm az, yeri d o ld u ru la m az, Kam u'nun h içb ir za m a n u n u tu lm a y a c a k Babası, M ülkiye'den ka ya n son yıldız....YAVUZ SABUNCUUU... MALİYE BOLUMU FERMANI EYYY MEKTEB-İ MÜLKİYE-İ ALİ O S M A N İ'N İN ZATI ŞA H A N E TÜLLABI. AZİZ, MÜSTESNA, MUHTEREM BEŞERLERİNİN ERBABI, M U A Z Z A M MÜLKİYE A LEM İN İN M Ü N AKAŞASIZ SULTANI, M A L İ ŞUBENİN EVLATLARI.. (ALKIŞ) VE DE M A M A F İH SİZ ZA VALLI TELLAKLAR, G EYİKH ANLAR, AM ALELER, BAKKAL-ÜL MERKEPLER VE Ç A K L A ZÜPPELER.. ERDAL ÜNSAL'IN KİTABI 35 YTL, SABUN 5 YTL, TEZEL'İN İKTİSADİ BÜYÜME KİTABI I5YTL, DELİKLİ NANELER 2.5YTL......A M A BAZI ŞEYLER VA RD IR Kİ P A R A YLA SATIN A L IN A M A Z ......İKTİSAT KIZLARI...(TOPLU) B E D A V A BUNLAR KOŞ KOŞ KO Ş... ŞİM Dİ SIRA GELDİ H O C A L A R IN IZ A .... O Ki SCHUMPETER SCHUMPETER DİYE DİYE ORTALIKTA D O LA Ş A N İŞTE MEKTEB-İ MÜLKİYEN ŞAHANE-İ ALİ O S M A N İY E 'N İN EN ŞA H A N E TÜLLABI, 7 Y A R A TIC ILIĞ IN D A N NASİP A L A M A M IŞ A M A Y IK IM IN D A N ETKİLENİP KA FA S IN D A C İH A N D A H A V A D A U Ç A N , K A R A D A K A Ç A N HER M A H L U K A TA H A R A Ç , S A Ç K A LM A M IŞ , A L M A N EKOLÜNÜN YETİŞTİRDİĞİ SO N Z E V A T ...O Kİ BİR BEN CİZYE, AŞAR, ÖŞÜR, HAŞIRT, HUŞURT VERGİ SA LAN BİR NESLİN TORUNLARI.. A L M A N Y A ' DAYKEN KİBRİTÇİOĞLUUUUU AY KU T.... DEVLETTÜN ALTIN, SİKKE K A Y N A Ğ I, HER D A İM BAŞ NAZIR O LM UŞ VE DE O Ki BU OKULUN TÜKENMEYEN A M A TÜKETEN SO N BEŞERİ SERMAYESİ, HEM O L M A Y A HAZIR, O S M A N L I'N IN A R K A P L A N D A V İY A N A D A G Ö R M E D İĞ İ ALLAHSIZ HEM ER DAL'A İNAT KİTAPSIZ, M ARKSİZM 'İN AZILI DÜ ŞM AN I, BO ZG UN U MÜLKİYE'DE YAYLI ÇEKYAT BELLO NA E R D A LD A N TRANZAND AN TEL LİBERALİZMİN SO N NEFER İ...O Ki 4 x 4 , 2 5 6 BEYGİR Y A H Y A SEZAİİİİİ TEZEEEEL AYJUTTAN G Ö R E N , DANTEL BASKILARDAN, ZULÜMLERDEN, ÖLÜM LERDEN, TEK SEN B A N A BİR G Ü L VERSEN DERSLERDEN, Ü Ç DERSLERDEN D Ö N E N A M A Y IKILM AYA N BİR TÜLLAP İN A D I BIRAKIP ÇEVİRTSEN ÖLÜR M ÜSÜN BE Y A H Y A İŞTE BU FERM AN İLE TENİSÇİ AG AS Sİ CE LALİN KANUNİYESİNE D A Y A N ILA R A K BİR REFERANS VERSEN M ÜLKİYENİN TAHSİLDAR KULLARININ EVVELKİ KUVVET VE MAMURİYETİ S A Ğ LA N A C A K T IR . O Kİ İKTİSADIN G NOKTASI, A D A M SM İTH İN OKEY AR K A D A Ş I, KEBAP 49'U N A R A S IC A Ğ I...O Ki G ÖZÜYLE ÇİZD İR D İĞ İ ŞEKİLLER UÇUP GİTMESİN DİYE CİLT CİLT Ç Ü N BU FERM AN O K U N D U Ğ U ÜZRE, TELLAKLARDAN KENDİLERİ İÇ İN HALİ KİTAPLARIN BASIM E V İ...O Ki ŞEKİL 3 .4 .3 Ü N S A A A A A A A L E R D A A A A A L HA ZIRDA LÜKS TÜKETİM M A LI HALİNE GELMİŞ O L A N S A B U N D A N % 45, KENDİ GELSENE Y A N IM A İKİN Cİ SINIF BOYNUZ VE KÜRKÜNÜ SÜS EŞYASI K A P S A M IN D A SERMAYEYİ O TU R SAN A B E LLO N A M A A Z A M A K İR A L A M A Y A Ç A LIŞ A N G E Y İK H A N D A N %18, TÜM MEMLEKET-ÜL TÜM GEYİKLER H A YR AND IR VA TAN İY İ SOYUP S O Ğ A N A ÇEVİREN HESAP KİTAP BİLMEZ BAKKAL B E LLO N A M IN Y A Y IN A AH ALİSİND EN KA RABO R SACILIK, KALPAZAN LIK VE HATTA DO LA N D IR IC ILIKTA N ERDAL Ç O Ş Ç O Ş Ç O Ş CEZASIYLA BERABER % 30, KENDİ EM EĞ İN İ SERMAYE O L A R A K P A ZAR LAY AN , ERDAL Ç O Ş Ç O Ş ÇO Ş G A R B IN DEVLETLERİNİN K A PILAR IN D A ’BİR DİRHEM VİZE NE OLUR VERİN BİZE' DİYE YAKARIP, BİZ ALN I A Ç IK , FİKRİ HÜR, V İC D A N I HÜR, MÜLKİYE M İD A H İLİN İ A H ERDAL, REZİL-Ü RÜSVA EYLEYEN ZÜPPEYUNDAN % 150, VE DE SADECE VE SADECE KIZ K A Ç IY O R ERDAL TAHSİLDARLARIN KADİR ŞİNAZLIĞINI İSPAT A M A C IY L A , ZUHUR EDİLEMEZ BİR K A Ç IR M A S A N A ERDAL VERG İ O R A N IY LA , VASIFSIZ AM ELEDEN % 0 O L M A K KA YD IYLA VERGİ TAHSİL ERDAL KOŞ KOŞ KOŞ EDİLMEYE BAŞLANAC AKTIR . A Y R IC A ABDESTHANE İBRİĞİ AMELELEREDEEEEE ERDAL KOŞ KOŞ KOŞ KIZLARININ VERİMLİLİKLERİNDE Kİ G Ö ZLE GÖRÜLÜR ARTIŞ NEDENİYLE %5 BAKKALLAR TRANSFER Ö DEM ESİ YAPILACAKTIR. ŞEREF PEZİR FERM AN-I V A C İB -Ü L İMTİSALİMİZE ZİNHAR G A Y R I TAVIR A L M A Y IN !!! EVVELKİ EMRÜNAMELERE U Y M A Y A N HABESELERİN KELLELERİNİN VU RU LDU Ğ U AŞİKARDIR. O VAKİT SEYREYLEYİN YÜCE M ÂLİYEN İN FERM ANINI VE DE İDRAK EDİN G A R İB A N U Ğ IN IZ III G EYİKH AN VE ŞİM Dİ DE İKTİSADA GİRİŞŞŞŞŞ SİZİ G İD İ BİRBİRİNİ KAZIKLAYIP D U R A N H O M O E C O N O M İC U S L A R ... SİZİ G İD İ Ö LÇ E Ğ E G Ö R E A Z A L A N GETİRİ İLE Ç A LIŞ A N IQ 'L A R ... EY BEYİNLERİ LAHM E O L A N L A R ... EY PHİLİPS EĞRİSİNİ TELEVİZYON M ARKASI S A N A N L A R ... SİZ Ki DÜ N Y A'YI DÜZ SANIP M C D O N A L D 'S ' I G REN PEAC E S A N A N , BUZULLAR ERİYOR SULAR KESİLMEZ DİYE SEVİNEN TO YO TO PROTOKOLLERİ... EYY MUHASEBE-İ UM U M İYE' NİN M 'SİNDEN HUKUK-İ A M M E ’NİN H'SİNDEN CEBR-İ İKTİSADİYATIN I'SİNDEN Bİ-HABER DEYYUS-U EKBERLER !!! A N A Y A S A Y I, VERG İ HUKUKUNU BİLE ŞEKİLSİZ A N L A Y A M A Y A N L A R ... AYKUT'UN A Ğ Z IN D A K İ DELİKLİ NANELER... AJD A R — NANE NANE SİZİ G İD İ A N A LA R IN R A H M İN İ BOŞU BO ŞU N A İŞGAL EDENLER... TÜM MEKTEP ŞAHİTTİR Ki A R A N IZ D A ŞU ALE M İN G Ö R D Ü Ğ Ü EN D Ö N E K ZEVATLAR BU LU N M A KTA D IR ... SİZ Kİ İKTİSADIN BEŞERİ BİR BİLİM O L D U Ğ U N U 3. SINIFTA A N LA M IŞ , YA H Y A'YI C A N IN D A N BEZDİRİP EMEKLİ O L M A K İÇ İN G Ü N SAYAR HALE GETİRMİŞ, V A N DEN BERG AYKUT’UN SLAYTLARIYLA İKTİSATÇI O LD U Ğ U N U S A N A N , TÜFEK, M İK R O P, ÇELİK’İ ULUSLARIN ZE N G İN LİĞ İ'N İN TÜRKÇE ÇEVİRİSİ ZANNEDEN KENDİNİ BİLMEZ, BOŞ BELEŞ TERESLERSİNİZ. O Y U N TEORİSİNİ EVCİLİK O YU N U SANIP, ERDAL, O Y U N TEORİSİ KİTABI YAZSA D A HEMEN O D A S IN A KOŞUP EVCİLİĞ E BAŞLASAK DİYE HEVESLE BEKLEŞEN, KENDİNİZİ OKULUN ÜSTÜN M ALLA R I SANIP D A GİFFEN'IN PATATESİ BİLE O L A M A Y A C A K CİBİLLİYETSİZLER!!!... PATATES G EYİKH AN RENDELEYEN TAHSİLDAR PATATES G EYİKH AN RENDELEYEN TAHSİLDAR EYYYY ŞANLI M ÜLKİYENİN ŞANSIZ DÜZENBAZLARIMI,HESAPTAN KİTAPTAN A N L A M A Y A N İPSİZ.SAPSIZ.ZEKASIZ.MAHALLE BAKKALLARI S İZ lil!!! SİZİ G İD İ M ÜLKİYENİN 580 G E Ç M İŞ YIL ZARARLARI VE 299 BİRİKMİŞ D A N G A LA K LA R IIIIII İÜ! SİZ Ki 5 0 YAŞ ÜSTÜ A N A D O L U TEBAASINI TELEFONDA D A H İ İŞLETMEYİ BECEREMEZSİNİZ..NASIL OLUR D A K O S K O C A MEKTEB-İ MÜLKİYEYİ ŞAHANEYİ SAHİPLENİRSİNİZ IH! SİZ Ki KÜRESELLEŞEN D Ü N Y A D A AMELELER GİBİ KÜMELEŞEREK EN A Z IN D A N BİR A D A M ETMEYİ DÜŞEYEN 'A H BİR SENDİKAM IZ O L S A D A BİZİ A D A M YERİNE KO YSALAR' DİYEN C O N T İN G E N T VARLIKLARSINIZ.. NASRETTİN H O C A N IN EŞŞEĞİNİN BİLE 3 YILD A BİTİRECEĞİ BÖ LÜ M Ü 5 SENEDE BİTİREMEZSİNİZ.. G E R Ç O MUHASEBECİLERİN Ö N Ü N E EŞŞEK B A Ğ L A Ş A N DU R M AZ. SİZİ G İD İ EŞŞEK SIPALARI SİZİ 5 YIL O LD U BİTİREMEDİN ŞU İŞLETMEYİ BİTİRSEN NO LU C A K TIN DÜŞÜ NM ED İN Kİ 4 YILD A ALD IĞ IN IZ EN ZOR DERS VERGİ BOŞ A D A M O LD U Ğ U N U ZU SÖYLEMEDİK M İ D Ü N YİNE SERM AYEDAR HEP SİZİ SORDU Y A L A K A M NERDE DİYE PERİŞAN O LDU Ş A H A N E TAHSİLDARLAR ÇÖZDÜLER SİZİ D İP LO M A LI EŞŞEKLER O LD U N U Z ŞİM Dİ İŞLETMECİ EŞ İŞELTMECİ ŞEK İŞLETMECİ EŞŞEKK SİZİN PAZAR ANALİZİNİZİ DE YAPTIK !!! JO H A R İ’N İN PENCERESİNİ YASEM İN'N İN PENCERESİ İLE KARIŞTIRAN KIZLARINIZ ELLERİNE ALDIKLARI HER NOTU BİR İŞLETME ZEKASI İLE EZBERLEYİP ŞU KÜÇÜK ZÜPPE KÜÇÜK ZÜPPE KÜ LO DUN NEREDE KÜ LO D U M YO K KÜ LO D U M YOK T A N G A M V A R G Ö TÜ M D E A M A YAZIK SİZE.BİÇARE.G ARİBAN BATI YA LAK ASI,KAY PAK ULUSLAR.BU D A ŞİFA O L M A Z GİBİ GELİYOR SİZİN DERDİNİZE.ÇÜNKÜ SİZİN DERDİNİZ İÇİNİZDE,46 K R O M O Z O M U N U Z D A N 45'i X O LM U Ş BİR KERE N A P A LIM .Y K A LM A M IŞ SİZİN KA N IN IZD A . EEEYYYYY CÜPPELİ FO TO Ğ R AF ÇEKTİRİRKEN PEMBE CÜPPE G İY E M E D İM DİYE A Ğ L A Y A N Z A V A LL ILA R !H O C A LA R IN IZ,A M E R İK A BİR YERLERİ B O M B A LA S A D A TELEVİZYONA ÇIKSAK DİYE D U A EDER HALE GELM İŞLER!BODRUM LU A G O S 'U N ŞERRİNDEN,KARANLIK Y O LLA R D A N HIZLA DOÇENT.PROFESÖ R OLUP MÜLKİYE'DEN K A Ç A N .P A R A D A N ,U L U S LA R ARASI İKTİSATTAN A N L A M A Y A N :B İR ELDE PURO BİR ELDE K A N Y A K DAVETTEN DAVETE KOŞUP D E D İK O D U D A N BAŞKA BİR HALT BİLMEYEN:ÜSTTE FRAK ALTTA P İJ A M A Y L A GEZEN V A D İ KURTÇUKLARI SİZİ.KANKİNİZ FATİH ÜREK SİZİ BEKLİYORMUŞ KOŞUN M A K S İM G A ZİN O SU 'N A.M Ü LKİYE 'D E NE İŞİNİZ V A R ? M UKA D D ES O K U L D A KENDİLERİNİ BİR ŞEY ZANNETMEKTE,NE Z A M A N Ki BU YÜCE M E K A N IN SINIRLARININ DIŞINA İTİLDİKLERİNDE KENDİLERİNİ BÜYÜK BÜYÜK ŞİRKETLERİN GELİR TA B LO LA R IN D A Ö ZSERMAYE O LA R A K BULM AKTADIRLAR İl!!! İŞ D EM İŞKEN .... ERKEKLERİNİZ AM ELE P A ZA R IN D A D A Ğ ITILA N İŞ TANITIM ÖDLERİNİ 'ABI BUNUN KONULUSU.EŞŞEKLİSİ,KEÇİLİSİ YO K M U ? ' DİYE SO RD UK LAR IN A C Ü M LE TÜLLAB ŞAHİT O LDUUU III KONULU İŞLETME, KO NULU İŞLETME EYY İŞLETME ZA ATLE R İ!!!! SİZ Ki TEK HÜCRELİ A M İP GİBİ BOLÜNE BÖLÜNE BİRBİRİNİZİ UNUTTUNUZ... ŞU O K U L D A G Ö R Ü LM EM İŞ ENTRİKALARA SAHİP O L M A GAFLETİNE DÜ ŞTÜNÜZ...ARKADAŞINIZ KİM.SEVGİLİNİZ KİM BİLEMEDİNİZ..O K A D A R BÖ LÜNDÜNÜZ Kİ ŞU YÜCE VAZİFENİZ O L A N FERM ANLARI BİLE İKİŞERLİ GRUPLAR H ALİNDE AYRI AYRI YAZARSINIZ HERHALDE!!! HA N G İS İN İ O K U Y A C A Ğ IZ İŞLETME, HA N G İS İN İ O K U Y A C A Ğ IZ İŞLETME ŞARKI: NE K A D A R AYIP ZÜPPEYUNA YO K M A U Y E 'N İN TAVRI NE B A K K A LD A N NE G E Y İK H A N D A N YO K M ALİYE'N İN TAVRI NE B A K K A LD A N NE G E Y İK H A N D A N SİZİ G İD İ Ç A R P IK KENTLEŞMENİN G A Y R -İ MEŞRU MEYVELERİ! SİZİ G İD İ ASİMİLE O LM U Ş VELED-İ ZİNALAR SİZİ! ŞARKA BA K M A Z,G A R B I BİLMEZ,ÇEYREK PORSİYON ENTELEKTÜELLER SİZİ! SİZ Ki A M STER D AM 'IN SARI LALELERİ, ELTON J O H N 'U N CİNSİ MÜNASEBETLERİNİN EN SIKI TAKİPÇİLERİ! ULUSLARARASI İLİŞKİLERE, M İL A N O VE PARİS M O D A HAFTALARINI TAKİP EDEBİLMEK İÇ İN GİRMİŞ:METROSEKSÜEL,ASEKSÜEL VE D A H İ BİSEKSÜEL ZÜPPELERRRRR. ETİLERDE ULUSLAR DELİKANLI TAHSİLDAR ETİLERDE ULUSLAR DELİKANLI TAHSİLDAR DUYDUK Ki BASKIN H O C A N IZ EMEKLİ O L U N C A BİZE KİM B A S A C A K DİYE PANİK O LM U ŞSUNU Z.KO RKM AYIN BİZ VARIZ,SİZE DE BASARIZ! DÖRT YIL O LD U YALNIZIM ZÜPPELİK ALIN YA ZIM BİR DIŞ POLİTİKAYA M A H K U M ETTİM KENDİM İ BASKINA GİTTİM Ki D Ö N E M E M ..!! A B AZA YI VERSİNLER ZÜPPEYE A L M A Y A N I ÖPSÜNLER..!! (A Ş A Ğ ID A N ÖPÜCÜKLER GELİR) ZÜPPEYE A B A Z A N IN KOLLARI A B A Z A Y A SA BU NLAR... A B A ZA LA R A B A ZA LA R BENT DERSİNDE Ki YIKIMLARI PROTESTO ETMEYE GİTMİŞLER. AMELELERDE M O LO ZLA R I TOPLAYIP S A TM A TELAŞINA DÜŞMÜŞLER, FERM ANLARIM IZI G IY A P LA R IN D A O K U M A K T A N ÜZÜNTÜ DUYUYORUZ AM M MM AAAAAÜU! EYYYY M ÜLKİYENİN ABDESTSİZ KULLARI, FELSEFEYİ FANTEZİ ZA NNEDEN, İD İO LO Jİ DEYİNCE AK ILLAR IN A SADECE KA M A SU TRA GELEN, İKİ KIZI Y A N Y A N A G Ö R Ü N C E TAZE OT G Ö R M Ü Ş EŞŞEK GİBİ A N IR A N DÖ RT AYAKLILAR SİZİ!!! KARŞI CİNS Y O K L U Ğ U N D A M A Y M U N L A R L A İLİŞKİYE GİRİP AİDSİN Y A YILM A SIN A , U Ç A N A K A Ç A N A SARKIP S O N U N D A KUŞLARA EL A T AR A K KUŞ G RİBİN O RTA YA Ç IK M A S IN A NEDEN O L A N A B A ZA LA R SİZİ!!! YAPTIĞINIZ YEN, K A M U YÖNETİM YASAIYLA K A M U N U N K A M U S U N A KO YD UN UZ BE! KIZLARINIZ BİLE Ö YLE AB A ZA K İ; EVRİMİNİ T A M A M L A Y A M IŞ , KILLARINI D Ö KEM EM İŞ BU ZAVALLI H O M E EREKTUSLAR, MÜLKİE BELGESELİNDE EN YAŞLI M ÜLKİYENİN ELLERİNE SARILDILAR.. ÜSTELİK BU 90 Y A Ş IN D A Ki BÜYÜĞÜMÜZÜN YAPTIĞI İN C E ESPRİYİ A N L A M A Y IP 'E H A D İ ÖELE O LSU N1DİYE C E V A P VEREREK BİR DE ÜSTÜNE BEŞLİK SİMİT GİBİ SIRITARAK MÜLKİYE BELGESELİNİN İÇİNE ETTLER! SAYGISIZ K A M U ÖĞRETEN TAHSİLDAR LAKABINIZIN A N L A M IN I BİLE BİLMEZSİNİZ BA KIN IZ:D İV AN -I LÜGATİT TÜRK'E SAYGISIZ K A M U ÖĞRETEN TAHSİLDAR G Ö R E ZÜPPE NE DEMEKTİR.DAVRANIŞI,GİYSİLERİ VE DÜŞÜNCELERİYLE TÜLLABIN M ASK AR ASI O LM UŞ KİŞİLER. SİZ BÖYLE LAFTAN SÖZDEN AN LAM ZS IN IZ.. Y A K A FAN IZA V U R M ALI Y A D A LAKABINIZI BU K A D A R SAHİPLENMENİZ Y A A N L A M IN I BİLMEYECEK K A D A R ŞARKIYLA EZBERTLEMELİ.. DİNLEYİN O Z A M A N EY AB A ZA LA R C A H İL O L M A N IZ D A N Y A D A ELALEME M A S K A R A O L M A Y I ÜST KİMLİK O LA R A K KABUL ETMENİZDENDİR1SİZ BU HALİNİZLE A N C A K SAR A YIM IZA MÜLKİYELİLER A B A Z A DERLER SOYTARI,HAREM İM İZE DE H A D IM A Ğ A OLURSUNUZ! H A N İ OTURUR BİZİM KANTİNDE YAKM IŞ AB AYI BİR ZÜPPEYE KISA BOYLU HEM KÖTÜ HUYLU ^ âl! A B A Z A A B A Z A KA M U TEORİ DESEN BECEREMİYOR PRATİK DERSEN S A LLA N M A K TA BAZEN BEN K A Y M A K A M IM DİYOR BAZEN DE TELLAK O LUYOR DEĞİŞİK BİR PSİKOLOJİ BİR FELSEFE İD İO LO Jİ İDİOT İDİOT İDİOTLO Jİ İKTİSAT LİTERATÜRÜNDEKİ SAY K A N U N U N U N İLK İSTİSNASI O L A N KIZLARINIZI SÜRÜMDEN K A Z A N M A U M U D U Y LA PİYASAYA SÜRSENİZ DE KIZLARINIZA A N C A K BAKKALLARIN PEYNİR R E Y O N U N D A TALEP YARATILM AKTADIR. ESKİ KAŞAR Ç E K O , ESKİ KAŞAR Ç E K O , ESKİ KAŞAR Ç E K O O O O O ... FE R M AN IM IZA B U R A D A SO N NO KTAYI KO YARKEN O K U L A O L A N TEK KATKINIZI D A SÖYLEMEDEN G EÇEM EYEC EĞ İZ. ZÜPPENİN Y A K A L A Y A M A D IĞ I AB STANDARTLARINI, SİZİN YENİ İNŞA ETTİĞİNİZ TUVALETLERDE Y A KALAD IKK K I! MÜLKİYE'NİN M ED A R -I İFTİHARI TAHSİLDARLAR GURURLA SUNDU! ZÜPPE TAHSİLDARI G Ö R Ü R G Ö R M E Z BİR A N KEND İN DEN G E Ç İY O R H A BAYILDI H A B A Y ILA C A K DERKEN A B A Z A ZÜPPEYİ BİR TUTUYOR TÜLLABIN AH LAK I BOZULUYOR MALİYECİLER İNİNİN DİYOR İNİNİN İNİNİN İNİ NININ ZÜPPE DİYO R BAŞIM D Ö N D Ü MÂLİYELER YA KAR G Ö N L Ü M Ü R İC A EDERİM DİYO R A B A Z A GELEBİLİR HER G E N Ç ERKEĞİN BAŞINA Y A R D IM EDEYİM İSTERSENİZ H A M A M A G ÖTÜREYİM İC A B IN D A İYE DA İ'U N >I;BİR A B A Z A A B A Z A KA M U ^NİK NE A B AZA YM IŞ DİYORUZ İÇİM İZDEN HEM A B A Z A HEM KAFASIZ BİR İM TİAH N ÇEKELİM ŞUNA SERSERİ M İ YO KSA YILIŞIK M I DEDİK FELSEFEYİ SEVER MİSİNİZ A B A Z A DİYO R 3 FİLMCİYİZ DEDİK LUTHER M A C H İA V E LLİ? DİYO R BİZİMKİ SİBEL KEKİLLİ TÜKETTİĞİMİZ S A B U N LA R D A N BELLİ TÜLLAP A N LIYO R AB AZA LIK BAKİ A B A Z A Y A K İB A R C A BİR BAYBAY A B A Z A DİYO R H A Y H A Y HAZIRIM DİYOR K A Y M A K A M L IĞ IA TÜLLAP DİYO R BU İŞLER NARİN BU G İD İN DE GELİN YARIN ABAZA ABAZA KAMU XO J Ç E K O (AMELE) SIRA GELDİ NEREDEN G ELD İĞ İ BELLİĞİ O L M A Y A N , MÜLKİYE ÇATISI ALTIN D A NEGATİF DIŞSALLIK Y A R A TAN KARPUZ K A B U K LA R IN A ... EŞEKLER YESİN SİZİ! YÖ K KARARI İLE P E Y D A H L A N A N BaÖ LÜ M Ü N Ü ZE Ç E K O DENMESİNE KIZIP. O R TA LA R D A (M İK R O FO N U AŞAĞ ID AKİLERE UZAT, ÇEEEİİİİ, ÇEEEEliliiil) DİYE ANIRIRSINIZ. ÇEEİ DEYİNCE D A H A M I ASİL O LUYO R AM ELE PAZARI BÖ LÜ M Ü NÜZ? kSfNA TAYA İM VŞU ZÜN EREK TLES. * 4 YIL B O Y U N C A SA D E C E DERS K O D LAR I FARKLI, İÇERİKLERİ AY N I O L A N HEPSİ DE 'SOSYAL' VE 'Ç A L IŞ M A ' İLE BA ŞLA YAN 3 5 TANE DERS ALDINIZ; VELHASIL NE SOSYAL O LABİLDİNİZ NE DE BEYNİNİZİ ÇALIŞTIRABİLDİNİZ! BİR DE ÜSTÜNE OKULU DEĞİL 4 YILD A 14 YILD A BİLE BİTİREMEMENİZ BEYİNSİZLİĞİNİZİN BELGESİDİR, ENDÜSTRİYEL İLİŞKİLERDEKİ H A M M A D D E LE R S'IZİIIIİI U ŞANTİYEDE 3 FİLM İZLER SANKİ KENDİ YA PAR GİBİ İZLERKEN DE H A YA L KURAR ŞU A B A ZA LA R GİBİ SENDİKASI OLSUN İSTER TOPLU İŞ NEDİR BİLİR GİBİ NE İŞ O LSA Y A P A R IM DER A Ğ L A R ALEM İN AMELESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER BOLUMU FERMANI FERMANIN BAŞI YAHYA'NIN YAHNİSİ, YAHYA'NIN YAHNİSİ Ey Ehli M e k te b i M ülkiye-i Ş ahane-i Ali O sm aniye'nin a za d .a d il, a bad,akil,aziz,am ir,asil,alim ,ahir şahsiyetleri... Y üce Rab şuur dağıtırken nasiplenem em iş .züppelikten a ciz efra d ın aksine basiretli,İktidar sahibi ,aiem -i c ih a n a n a m salmış,yedi dü ve lin elitlerinin h e m d e fa c to he m d e jure tanıdığı,M üikiye'nin m üstesna ve m u ka d d e s zü p p eyu n u ü ! Kyoto Protokol'ünün inkişafında AB'yi sollamış h a tta ABD'yi d e yoklamış,Batı A v ru p a ve d a h i Kara Afrika m illiyetçiliklerini adı gibi bilen,sui generis tüllabü! Biz ki B ağdat-ı D a r'ü lselam 'dan Kıta A vrupa'sına.A m erlka kıtasından Kudüs-ü M ü n e v v e re 'ye c ü m le ale m in hakim i ve hasretülm ülük'ü o la n en tern a syo n el zü p p e yu n ... Ve siz ki aziz z ü p p e y u n u n ö n ü n d e c e k e t iliklem eyi bir g ö re v hasıl e d ile c e k ,m u te b e r ve m üke m m el bu tüllabın ö n ü n d e e ğ ile c e k sefil halklar! (Biri p e ç e te y le şarkı ister ve...) Şimdi d e h om oerektus Y a h ya 'ya M üiklyenin gururu zü p p e y u n d a n bir şarkı geliyor... YÖNETEN ULUSLAR, YÖNETEN ULUSLAR ALLAH CEZANI VERSİN . TEZELDEN SENİ GÖNDERSİN BİZE GELEN SANA GELSİN YAHYA OKULUMU UZATTIRDIN ACIM ADIN 3 DERSE BIRAKTIN AZRAİLİ GÖRESİN Hepiniz kasıla kasıla a d e le fıtığı o la n Emrah Hocanızın izinden g itm e y e çalışıyorsunuz.DövIz kurunu kız kuru,dalgalı kuru Meksika dalgası zannediyorsunuz. Yataş'ın AR-GE sorum lusu,mikro beyinli b e re k e t heykeli, içi boş iktisat kitaplarının piri Erdal'ı id o l o la ra k görüyorsunuz.A m a bu gidişle M anukyan'ın k u c a ğ ın a düşeceğinizi bilmiyorsunuz. Bu ş a h a ne m e k te b in gözü p e k evla tla rı...H e r kim ki bu ferm anı y a p m a z baş ta c ı,m a a z a lla h girer m ünasip uzvuna şu y a n d a k i muz a ğ a c ı! VEEE M e k te b J M üikiye'nin biricik g ö z b e b e ğ i zü p p e yu n tüllabın ferm an-ı şahanesine hoş geldiniz... Ve şimdi tü m cih a n ın ö n ü n d e e ğ ild iğ i tü m d e n silikonsuz,botokssuz.estetiksiz.halls mulis ve d e eşsiz leydilerim izl h e p b e ra b e r selam layalım ! (şarkı eşliğinde güzeller g e ç id i başlar) SALDIRAY ERDAL, SALDIRAY ERDAL Ey bu tüllabı şah a ne n in seivi boylu al yazm alı leydileri ve m uhteşem lordları ...Ülkemizin d ö rt köşesinde hakim iyet kurm uş.yetm em iş tüm c ih a n a yayılmış.kırmızı çizgilerini yeşil hatlarını birbirine s o k m a d a n en d o ğ ru şekilde çizmiş,stratejik OBD'sini korum uş kollam ış.göreli özerkliğini bilm iş,olaylara d iğ e r sefil tü lla b g ib i a n k la v ekslav kalm am ış ve M e k te b i M ülklyemizin kurulm asında bizzat baskın olmuş, tahsildarların, am elelerin, tellakların, bakkalların v e geyikhanların a lt kim liğini d e üst kimliğini d e oluşturan y ü c e zü p p e y u n ... Ey sefil tüllablU m arız ki trenlere b a k a n soydaşlarınız g ib i bu ferm anı usulca dinler ve ne aşağılık m ah lu kla r o ld u ğ un u zu bir kez d a h a anlarsınız! Siz şimdi m ezun o lu n c a C in n a h 'a çıkarsınız.M ekteb-i M üikiye'nin adını le ke le m e yin d iye size önerim iz K a ranfil'de sahte p a rfü m işine girip işportacılar a le m in e katılmanızdır. Siz içinizi ferah tu tu n zü p p e yu n iktisadi Yahya ve Erdal'da! d a h a iyi h a lle d e r... KENDİNİ BİR BOK SANAN GARİP GEYİKHAN SEN MİSİN BİZE TEZELİ SAVUNAN ERLERİİ GEYİKMİŞ DİŞİLERİ HAN, SİZİDE ŞŞŞŞŞŞŞ.......ÖPTÜK GEYİKHAN!! BABANIZ ULUSLAR, BABANIZ ULUSLAR GEYİKHAN Bre boynuzları Ağrı Dağı'nın e te ğ in i aşmış g e yikh a n g üruhu... (Şarkı girer) ONE TWO THREE FOROO O O .... AĞRI DAĞIN ETEĞİNDE UFAK BİR GEYİK OLSAM BOYNUZLARI BİLEYİP DE c a n o c a n o SANTA TEZELLE DOLAŞSAM BOYNUZLARI BİLEYİP DE c a n o c a n o KUCAK KUCAK DOLAŞSAM Ey totoş A d a m 'ın to p ito ş torunları, Keynes'ln çu ku ru n a düşesiniz,görünm ez elin p a n d iğ in i yiyesiniz,bitter ç ik o la ta y la d o ru kla ra varasınız... Saçları yağiı.göğüsleri kıllı,ayağı pum alı.kızlardan d a h a ja n ja n lı kımıl kımıl erkekleriniz m etroseksüel ola m ıyo rla r b ari hom oseksüel olsunlar... C O N C O N İKTİSAT C O N C O N İKTİSAT TAHSİLDAR Ey erkeklerine m al kızlarına m aliye d e n e n tahsildar tü lla b ı... Siz ki b ö lü m dersini bile a n la m a k ta n a ciz o lan, 2 dersi birlikte a lın ca yığılıp kalan,SPK'yı serbest piyasa kantini sanan,ülkeyi beş kuruşa satan, u ta n m a d a n d a b u n un la gurur d u y a n konsolide kafalarsınız... Ülkenin b ü tçesi g ib i sürekli a çık ve re n ferm uarınızla Milli K ü tü p h a ne yi milli o la ca ğ ın ız Karhane sanıyorsunuz. (Şarkı girer) OY NİYE GELDİ MÜLKİYEYE ÖLDÜ MAL MALIM DİYE DİYE OY NİYE TIK YOK DİYE DİYE ÖLDÜ KIZ YOK DİYE DİYE Bre tahsildar-ı bi id ra k,a b a kü ste n hesap m akinesine g e çe m e d in iz.S a ym a çubuklarını kü rd a n ya p ıp .sa ym a Brüksel'i la h a n a za n n e d e n siz geyikhaniar,A B 'nin A'sını b ilm e d e n fasülyelerinden piyaz y a p m a y a ça!ıştınız.(Aradan biri bağırır:SİZİ haddinizi aşıp bizim le aşık a tm a y a kalktınız.Türlü yalakalıklarla dersi GİDİ FASÜLYE BEYİNLİLER) g e ç in c e kendinizi bir b o k sandınız.. azgan 2007 UNUTMAYIN Kİ TÜM BAKKALLARIN UST KULLANIM HAKLARI ZÜPPEYUN'A AİTTİR! (şiir okunur) SEN FENCİSİN SIRTIN YERE GELMEZ DEMİŞLER 4 VAKTE KADAR MEZUN OLACAKSIN DEMİŞLER BAKKAL DÜKKANI A Ç A C A K SERMAYEDAR OLACAKSIN DEMİŞLER VAH ZAVALLI BAKKAL SENİ NE KÖTÜ İŞLETMİŞLER!!! ÇEKO Eyy M ülkiye tüllabı! Ö n ce likle sîzleri bilg ile n d irm e k a d ın a y ü c e zü p p e yu n ca m ia sın d a n a m e le le rle ilgili bir h a b eri aktarıyoruz!! M ülkiye de insan sayılmaları a m a c ıy la 1859 nolu ka ra ra karşı a m e le le rin AİHM ’ye yaptıkları başvuru reddedilm iş, h a tta m a h k e m e kararı ile m ülkiye’ d e n uzaklaştırılmaları uygun görülm üştür. A n c a k zü p p eyu n 'un okul tuva le tlerin in v e çatının yapım ının ta m a m la n m a sı için am e le le rin kullanılması ricası üzerine bu kararın bir yıl e rte le n e c e ğ i belirtilmiştir. FASULYE MALİYE , FASULYE MALİYE ADALETLİ ULUSLAR Son o la ra k kızların b o l o ld u ğ u y e rd e g ö tü rü ve rg iyi savunan siz ADALETLİ ULUSLAR d ip lo m a lı o ffic e b o y la ra önerim iz bu b ö lü m ü k a p a tıp ünlüler sirkine katılm anızdır... Allah'ın yaratırken v e re c e k m eziyet b u la m a d ığ ı son b ir şans o la ra k M ekte b -i M ülklye-i Şahane-i Ali O sm an iye 'ye girm elerini BAKKALLAR nasip e ttiğ i kişiliksiz, karaktersiz , kafasız, kalifiye o lm a y a çalışan e le m a n la r sürüsü., tüllabın iyisine ZÜPPE kötüsüne ÇEKO denir. Ey g e le c e ğ in kasiyer ve reyon görevlileri...Bakkalların Tutup d a Ç e ko d a m aster y a p a n a d a ÇEKOMASTİK denir. Eyy h ip e rm a rke te d ö n ü ştü ğ ü g ü n ü m ü zd e hepiniz işsiz kaldınız.(Blr kişi M üikiyenin ezikleri!! Size A llah vurdu. Biz vurduk. Herkes vurdu!!!! bağırıniŞSİZLİK ORDUSUNUN BİRİCİK NEFERLERİJSİze d e söyleyecek Ey rezil tü lla b l! Kızlarınızın sa n d alyelere sığm ayan yerlerini bir ç ift lafımız o la c a k .A ç ın kulaklarınızı d a iyi dinleyin, ne d e olsa nasıl genişlettiklerini tü m m ülkiye biliyor!! Bilm eyen varsa Y üce Z üppeyun hepinize bir şeyler ö ğ re tm e k için b u ra d a ... uluslara sorsun!! Ey M ülkiyenln yüz karalarılSiz ki yıllarca MF seçtik d iye k a b a etiniz arş'a d e ğ e re k dolaştınız,sonra sözel yuvası Y üce M ülkiye'ye ÖĞRETEN ULUSLAR sığındınız.Dört yıl b o y u n c a kanatlarım ız a ltın d a b ü yü ttü k d e , siz ÖĞRETEN ULUSLAR n a n k ö r çıktınız.Şimdi sizi SIĞIR-TI ilan e tm e ye lim d e ne ya p a lım ? ! Peki ya bu a m e le le rin er kişilerine ne de m e li!... A hsende, SIĞIRTI BAKKAL SIĞIRTI BAKKAL prestijde, o rd a , b u rd a , şurda rıfkı üstüne rıfkı k o v a la y a c a ğ ın ız a gelin d e bacılarınıza sahip çıkın!! Zira onları k a ç kişinin kucakladığını sa ym a ya h a c e t yok! Sizde onların y a n ın d a dura Her türlü ü niversitede v e d a h i yüksekokulda pıtrak gibi d u ra çürüdünüz!! Ç e ko n u n erkeklerinin çürüm üş ki m u z la rı, bir bitm eniz yetm iyorm uş g ib i bir d e gü zid e m e kte b in havasından, muz a la n a b e d a v a çürük ç e k o kızları!!!! s uyundan faydalanıyorsunuz.O k a d a r ç o k o k a d a r çoksunuz ki baykuşlar c e n n e tin e d ö n d ü ortalık.Bunu te m izlem e k g e re k,n e ÇÜRÜMÜŞ ÇEKO dem iş atalarım ız n e rd e ço klu k o rd a bokluk!! ÇÜRÜMÜŞ ÇEKO TÜLLABIN İYİSİ GELİR GEÇER ZÜPPEYUN GİBİ, BAKKAL İSE DAİM A OTURUR BAYKUŞ GİBİ... Ey lüzumsuzlar,fütursuzlar.akılsızlar ordusu...B akkal d e fte ri tu tm a yı bile b e c e re m e y e n ,C lin to n 'u to n balığı z a n n e d e n şuursuzlar sizi... ŞARKI: AM AN SALLA KASEYİ AM AN UNUT DERSLERİ AM AN NASIL OLURSA ZÜPPE SANA KOYACAKK BAK GÖR SEN!! KAMU ŞUURSUZ BAKKAL ŞUURSUZ BAKKAL Eyy c e m a a t-i A b a za , Sizlerki zü p p e yu n 'u n kafasını d a h i ç e virip b a k m a y a c a ğ ı derslerden Eyy h a ya tı b o y u n c a zü p p e yu n o lm a ha ya li kurmuş, fa k a t bir g e ç e b ilm e k için bin bir za h m e t veriyor a m a ne yazık ki m e kte b in türlü o ka lite ye erişem eyerek A bazalık ka d e rin e razı olm uş fukara yollarını y e d i sene aşındırıyorsunuz.Verimiilikten an la d ığ ı veresiye c e m a a t!! v e rm e k o la n siz S ta n d a rt Sapmış Sapkınlar, Z üp p e yu n 'u n size son sözü... kazgan 2007 Siz ki d e d ik o d u v e e n trikalarla örülmüş en a v a m ilişkilerin sahibi, siz ki gözlerinize fesat bakışları yerleştirerek , ışıl ışıl p a rla ya n zü p p e yu n u k a ra rtm a y a çalışan, sütuna tırm anm ayı bir spor sanan m e k te b -i m ülkiyenin en hayasız tüllabıüü! HAYASIZ ABAZA HAYASIZ ABAZA Fütursuzca kapıldıkları özentlliğin iç in d e ka ybolm uş,aklınca d ü n y a m eselelerine burnunu so km a ya çalışan .yüzyıllar ö n c e yaşamış b irkaç filozofun arasında sıkışmış, ezilmiş, büzülmüş ey sefil A b a za !! Sen fe lse fe d e n ne anlarsın!! Hatırlatalım ki siz yokken biz vardık. Sizin ö v ü n d ü ğ ü n ü z Abazalık züppelerin en g eri kalmış pa rça la rın ın ayıklanm ası ile oluşmuştur!! Sizler bu p a rç a la rın tortularısınız. ellerinde taşıdıkları bilim um idari yargı, karşılaştırmalı yö n e tim kitapları ile o h o c a d a n bu h o c a y a kırık kalplerinin acizliğ in d e n o t peşinde koşan , k a m u n u n çıkarı d e m e n in c e b im e nasıl p a ra girer çıkarı d e m e k o ld u ğ u n u o boş b e yin le rin d e n bir a n olsun a ta m a y a n e y A b a z a kullar!! EKİNLER DİZE KADAR TELLAK GEL BİZE KADAR SANA BİŞİ GÖSTERSEMM KASIKTAN DİZE KADAR AL BUNU ALAMAZMISIN SEN NE BİÇİM DELİKANLISIN ÇIKTIM TAŞIN ÜSTÜNE AÇTIM BACAKLARIMI ALTINDAN GEÇEN KAMU,ANLADINIZ SİZ ONU!! AL BUNU ALAMAZMISIN SEN NE BİÇİM DELİKANLISIN TELLAK DEMEK MAL DEMEK HERKESE VEREN DEMEK BİZİM BAŞIMIZ KEL Mİ BİZEDE VERMEK GEREK AL BUNU ALAMAZMISIN SEN NE BİÇİM DELİKANLISIN!! v e bu ferm anın so n u nd a bizi b u g ü n le re getirm iş, yem em iş yedirmiş, içm em iş içirmiş sayg ıde ğ e r, y ü c e ,ulu hocalarım ıza teşekkür ve şükranlarımızı sunmayı bir b o rç biliyoruz ve diyoruz ki........ A vru p a uyu m u n u n y e g a n e sözcüsü, N a p o lyo n -M e tte rn ich , Bism arck'tan oluşan briç ekibinin v a zg e çilm e z oyuncusu, İstanbul b e y fe n d is i.... Ö m e r Kürkçüoğlu GİREN ÇIKAN KAMU GİREN ÇIKAN KAMU Kıta sahanlığı, h a v a sahası, b o ğ a z önü a d a la rı, kronoloji takıntısı, b itm e y e n enerjisi, kareli döpiyesinin için d e ki ç e k ic i feriştah edası ile.. M elek Fırat Y ekpare kaşlı kızlarınızı g ö rm e k te n içi ka ra ra n şu güzelim z ü p p e y u n artık tellakların g ö rü n tü kirliliğine m aruz ka lm ak İstemiyor!! ON İKİ ADAYI KAYBETTİK KIBRIS BELKİ CAN ÇEKİŞİYOR MELEK HOCA SEN HİÇ KEYFİNİ BOZMA DÖPİYES SANA ÇO K YAKIŞIYOR O ç o k konuştuğunuz bütünleşm iş d iy e ö v ü n d ü ğ ü n ü z c a n c iğ e r kuzu sarması o ld u ğ u n u id d ia ettiğiniz A b a za tüllabı b u g ü n o fa lc ıd a n bu fa lc ıy a kapı kapı b ü y ü c ü d o la şa ra k birbirinin kuyusunu kazarken b u ya p tıkların d a h içb ir hukuka aykırılık gö rm ü yo rla r!! Bu nasıl hukuk bilgisidir y a ra b b iü H ukukçulara rakip o la c a k k a d a r hukuk g ö rdükleri konusunda p e k İddialı d o la şa n A b a z a la r senin ilahi hukukunu nasıl o lu rd a görm ezler?? Şu g ö rd ü ğ ü n ü z A b a za la r hiç üstlerine vazife olm ad ığ ı h a ld e z ü p p e y u n u n g ö rd ü ğ ü derslere dil u za tm a hakkını k e n d in d e b u la n , s o n ra d a tü kü rd ü ğ ü n ü yala rca sın a z ü p p e y u n derslerini s e çm e k için uzun kuyruklar oluşturan bir yığın o la ra k karşınızda d u rm a kta dırla r!! Y ü ce y a ra b b i A bazaları akılla rın ı, fikirlerini, eksik bıraktıkları g eri kalmışlıklarını katıklayıp en tez z a m a n d a iflah etsin inşallah!! AMİN !!!!!!!!!!! Y a ra b bi sen z ü p p e y u n kullarının H İlton'da, S h e ra to n 'd a ve blllm um beş yıldızlı havuzlu m avuzlu o te lle rd e o ko kte yld en ö b ü rü n e dolaşm alarını nasip e d e rke n şu b a y a n A b a za la ra C e b e c i D üğün sa lo n u n d a da vu llu zurnalı e vle n ip ço lu k ç o c u ğ a karışm alarına vesile o la c a k m ünasip bir k o c a , b a y A b a z a la ra İse gözlerinin fe lfe c lr okum asına ila ç o la c a k , ağızlarındaki salyaları d in d ire c e k g ö rü c ü usülü ile helal süt em m iş bir kız b u lu p a c ile n yu va kurm alarını nasip e t ya ra b b i!!!!! A M İN !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! ŞARKI: PORTAKAL SOYULUR MU TADINA DOYULURMU TELLAK SANA BİR KOYSAM FİZANDAN DUYLURMU AL BUNU ALAMAZMISIN SEN NE BİÇİM DELİKANLISIN Susm ayan c e p te le fo n u , 'g ö rü n m e ye n le rin görü n e n i, yeniçerilerin anlayışlı abisi, atlı spor ku lü b ü nd e ki lo b i faaliyetleri, " a ğ a r a ğ a r” çıktığı m erdivenlerin so n u nd a ki dışişleri bakanlığı h ayalleri iie b ö lü m ü n karizm atik evliya çe lebisi Ç ağrı Erhan: DERT ETME OYLAR BULUR KENDİ YOLUNU ELLERİMLE KAZDIM BAKANLIK YOLUNU GÖRMELİYİM ÖNCE BLAİRİ VE BUSHU SONRA ÇOK ÖNEMLİ DOĞRU YOLUN DURUMU A d riya tik'te n Ç in şe d d in e 'b üyü k o yu n 'u n kurucusu, A b a z a tüllabın post-sovyetik d a m a d ı, prestroykası, glastnostu, tarih yazan kartları, Rus kızlarını çıldırtan b u ğ ulu bakışlı Türk delikanlısı, zü p p e yu n u n d e rt babası. Erel Tellal G ü le r yüzüyle içimizi ısıtan.speedy gonzales hızıyla ders a n la ta n , ilgi çe k ic i ço ra p la rıyla o ta n tik güzel Elçin A k to p ra k Yağm urlu pikniklerimizin va zg e çilm e z jö n ü , ta v la d a rakip ta n ım a y a n , konyak-sigara m u h a b b e tle rin in sevimli yüzü, d o k to ra tezini bir a n ö n c e verm esini te m e n n i ettiğ im iz a fa c a n bakışlı ö ğ re n c i dostu G ö kh a n Erdem Bölüm ün ka ra r ve rm e m ekanizm ası, ku ra b iye ca n a va rı, neocon'ların için d e n çıka n CIA ajanı, p a ra n o y a k hali, B a lkanlardan g e le n soğuk h a v a dalgasını her d a im g ü le n yüzüyle ısıtan, İçim izden kişilik, 40'lık m a h c u p delikanlı.ilhan Uzgel: BALKANLARIN YOLLARI TAŞTAN SEN ÇIKARDIN ULUSLARI BAŞTAN GİDELİM HADİ ATİNAYA TOPTAN A M AN İLHAN H O CA YANDAN İLHAN HO CA Üç küreselleşm enin Şirin babası, azınlığından ç o ğ u n lu ğ u n a k a d a r herkesin temsilcisi, c ilt cilt kitaplarını hem a şa ğ ıd a n yukarı he m d e s a ğ d a n sola yazan ve o ku ta n , anılarıyla Rıza Nur'u a ra tm a y a n , bizi kör ku yu la rd a m erdivensiz b ıra km a ya gö n lü e lve rm e ylp geri d ö n e n , her d a im eksik e tm e d iğ i yıkılmaz duruşu İle canım ız ciğerim iz, a lt kimliğimiz üst kimliğimiz, bizi biz y a p a n , hepim izi z ü p p e y u n y a p a n a n la tılm a z yaşanır İnsan,. Baskın O ran: BİR EZDİRMEZ KENDİN REKTÖRE İKİ OXFORD DA YER BULDU KENDİNE ÜÇ ÇEKİP GİTMEK YAKIŞMAZ SANA SON SÖZÜMÜZ NOLUR GİTME!! UFAK TEFEK NUSRETE KIZIP GİTME NE YAPMADIKKİ SEN ÇOK İSTEDİN DE YAVAŞ YAVAŞ KABUL EDİLSİN SENİN İLACIN BİZİZ NOLUR GİTME I! oul Sınıfın boşluğunu sevgisiyle d o ld u ra n , ya n ın d a o la m a sa k d a baş ta c ı yaptığım ız, m üstesna İnsan, e n te le ktü e l şahsiyet, eleştirel kişilik, canım ız ciğerim iz, ö ğ re n c i dostu. M e te A kkaya ısı, ısı ile.. Ve adını sayam adığım ız tü m d iğ e r y ü c e şahsiyetlerle d a h a d a gü çlüyüz d a h a d a başkayız!! Sizinle varız sizinle va r o la ca ğ ız... Şimdi b ü y ü ğ ü n d e n k ü ç ü ğ ü n e h o ca sın d a n öğre n cisin e herkesi gelenekselleştlrdiğim iz zü p p e yu n ye m inine ka tılm a ya d a v e t e d iy o ru z : erin jllabsn ttan. dert Biz m e kte b -i m ülkiye-i şahane-i ali O sm aniye çatısı a ltın d a bir asrı aşkın süredir varolm uş b u lu n an eşsiz benzersiz h a riciye b ö lü m ü n ü n asil m ensupları olarak, bu asaletim iz asla ka yb e tm e ye e ğ im ize ; tellakların, geyikhanların,bakkalların,Tahsildar ve a m e le sürülerinin kışkırtm alarına,her türlü tahriklerine, asılsız suçlam alarına, h içb ir koşulda,asla ve k a ta karşılık ve rm e ye ce ğ im ize ; d ü n y a d a g ü ç d e ngesini korum ak için elim izden g e le n i ya p a c a ğ ım ız a ; m illetler arası m ü n a se b e tle rd e h içb ir koşulda şid d e te b a şvu rm a d a n problem lerim izi barışçı y o lla rd a n çö zü m e kavuşturacağım ıza; m em leketim izin bir stratejik o rta b ü yü klü kte d e v le t o ld u ğ u n a İtiraz e tm e y e c e ğ im iz e ; küreselleşm enin kaçınılm az o ld u ğ u g e rç e ğ in i her d a im göz ö n ü n d e b u lu n du ra ca ğım ıza ; son m o d e l a ra b a la ra d a binsek,lallalar d a a rm a d a la rd a flnk d e atsak, çln, İtalyan, Fransız v e bllim um m em leketlerin m utfağını d a tatsak, ç o k m e m le k e t g e zip dolaşsak d a h i, özüm üzü asla u n u tm a ya ca ğ ım ıza ve geçm işim izi ka tiye n inkar e tm e y e c e ğ im iz e a n t İçeriz!! cm, g NE MUTLU ZÜPPEYUN TÜLLABA, NE MUTLU MÜLKİYELİ OLANA!! ■ktorc kış* MÜLKİYE ZÜPPEDİR ZÜPPE KALACAK!!! ÇAMURLAR- 1 -Tiyatro topluluğunun vazgeçilm ez oyuncusu, Berlin duvarı yıkılalı çok oldu: ama senin Berlinliliğinde bir değişme yok! Sahnelerin gülü biraz gül de hepim iz rahat bir nefes alalım. -M aliye 2 Selçuk, acaba bu dönem Ankara'nın hangi üniversitesinden bombayı patlatacaksın. Maliye 3'ten ağabeylerin. -Sevil Maliye 3, mor külotlu çorabın, kırmızı rugan ayakkabın, yeşil eteğinle ve en önemlisi de turuncu ADL bluzunla Mülkiye koridorlarında gözümüzü şenlendirdin! Ama biz de insanız, bizi de Allah yarattı. YETER! VALLAHİ YETER! O kostümleri giymektense çıplak vatandaş oluruz daha iyi. -Maliye yüksek lisanstan Emre, yüksek lisans bitince okuldan gitme. Seni okulda hoca olarak görmek istiyoruz. -iktisattan sevgilerle...Kısacık saçların, dudağının altındaki bıdıcık sakalın ortalama üstü boyunla Mülkiyedeki ender yakışıklılar listesine girmiş bulunmaktasın, iyisin, hoşsun, güzelsin amma velakin ÇEKO (3)'sun. Üstüne üstlük kapri giyiyorsun o kıllı bacaklarınla -Muhittin lafım sana, Malatyalılığın verdiği kıroluğu üzerinden atmak için daha ne yapacaksın, çok merak ediyoruz. NOT: M alatyalalılar alınmasın bu durum sadece Muhittin'e özel. -Ey iktisadın çapkını... Yere bakan, yürek yakan esm er yakışıklısı ine Güney, sen ki okulda bakacak hatun bırakmadın. Gülü kokladın, her çiçeğin balını sömürdün, artık yeter bizi de düşün. Mülkiye erkekleri. -A.Gökhan Aslan'a hitaben... Köpekten korkan adam bizim Sivaslı Gökhan, aynada saçına bakmadan utanmadan kız aran. -iktisat 2 Ahm et Burak, yeter artık açıkla okuldaki platonik takıldığın aşkını açıkla. Yoksa kamuoyuna duyuracağız. Mahşerin 3 atlısı. -Alemin en asabisi, 3 iktisatın en fenerlisi, Erdal hocanın yegane takipçisi, sulhi abinin bir numaralı nefreti, hocaların kankisi ortahlarının da her şeysi...Sen anladın kank -Kamu 1 Elif, acayip özentisin. Lepiska Lapunzel seni görünce tüylerim diaken diken oluyor. Bi silkin, kendine gel, elbisenin altına pantolon giyilmez. Lale hocayı örnek al -İnce işlerin adamı, tabldotların yam yamı, alınıyo her lafa ayıp ediyon ekmek kafa... -İşletme 3 Zeyşen, geçen gün Antalya'da karpuz güzeli olmuşsun. Bugüne kadarki bütün dersleri de "ka naat notu” adını verdiğin torpille geçm işsin... bakalım hakkında neler öğreneceğiz... merakla bekliyoruz. -Ey züppelerin en ineği Yasemin! Sen ki kankası kütüphane görevlisi. Sen ki bütün aşkı kitaplar, sen ki evi Ali Çankaya Odası. Okul başladığından beri hem okul hem Milli Kütüphanede sabahlayan! Sen ne inekmişsin Yasem in... -Feskom Aytaç'a, İstanbul'u Roma, kendini de Neron zannettin galiba. Bizim gibi kahraman itfaiyeciler oldukça İstanbul'u yakam azsın. İstanbul Büyükşehir Belediyesi itfaiye Daire Başkanlığı -Biz sana birinci sınıftan beri güvenmiştik, dört yıl notlarınla sınıf geçeriz demiştik, ama sen sevgilin olunca hepimiz ilgisiz ve notsuz bıraktın, imza: işletme İkililer -M aliye üçteki uzun boylu çocuk top sakallı arkadaşın sevgili bulmuş seni satmış diyorlar, ne dersin? -Kamu 4 Sefa’ya, adını yazıcıya çıkaran herkese inat kanıtlar o kendini. Şimdi görsünler o yanındaki güzeli, tanım ayanlar fazla konuşmasın, kıskananlar çatlasın. Böcüklerin... -Dört mâliyenin en malı, Abazaların şahı, askıntıların padişahı, hiçbir kızdan yüz bulam ayınca aldın mı havanı, sen anladın Alper, sen anladın A lper... -İktisat 2 Gökhan, sen bu vurdum duym azlıkla bu okulu değil 4 yıl, 14 yılda bitiremezsin. -Kamu 3 ipek’e, güleç anamız nasıl da yedin kurtlu çorbaları! Yemediğin bi o kalmıştı, ki zaten sindiremedin de, hepsi göbeğinde kaldı. Kurtlar böcekler hep uzak kalsın, Adile teyze kahkahaları hep bizle kalsın... -Maliye 3'ün çantalı elemanları, müjde! Size sponsor bulduk. Dördüncü senenizde çantalarınız Nike'tan, sevinin... -Kamu 4 Umutcan'a, bok gibi paranın içindesin. Altına araba çekene kadar yırtık ayakkabılarınla yırtık defterlerini değiştir. Üzülüyorum haline, ben alacam artık! -Uluslar 2 Zeliha, senin gelişinle okula köylü modası geldi. Senin gibi bir köylü güzeli aramızda bulunduğu için teşekkür ediyoruz. -Çiğdem; m ankenler de halt etm işler yanında, değme şarkıcılar da. Esprileri yiyip bitirse de hem göze hem kulağa hitap eder o. -İlgaz'da 205'te neler oldu, oda sahipleri açıklasın! -iktisat 2'de telefonu 50 Cent'le çalan kız. O sevgilinin tipi ne öyle?! Kendini harcıyorsun, hastayım sana... -Ey gidi Hayal ve Necat Azeri gardaşlarım. 3 sene boyunca iliğimi söm ürdünüz, size selam verm em ek için ne kadar uğraşsam da beni yine yakaladınız. İstemiyorum sizi, dönün evinize artık yeter! Hepimiz “A zer"iz, hepim iz “Baycan"ız cephesi! -Var biraz ruhunda ineklik Karakterinde döneklik Sıfatında incelik iki dakika insan taklidi yap 3 işletm e Mehm etçik V.T.B -Mülkiye tarihinin “w a nted " ı, Feskom'un at hırsızı, bilimum satıcıların şahı, "Ba h a r"la rın geyikhanı... Alemi birbirine katacak, herkesin hafızasına kazınacak fotoğrafların elimizde! -M aliye 3'ten Gözlük'e; üç görünümlü iki olduğunu cümle alem biliyor. Ama senin o kıt beynin bunu anlamıyor! CM'den zerre anlamadığını sen de biliyorsun. Ama inatla "C M oynadım dün gece baba” diye hava atıyorsun. Sen insan değilsin, insan yavrususun Gözlük. -Maliye 2’den tek dostuma; tek dostum sol kulağına taktığın o süpersonik küpe sayesinde bir kız tavlama çabalarının boşa gittiğini görmek beni ziyadesiyle üzüyor. Beni duysan eminim çok sevinirsin. Tek Dostun -iktisat 3'teki kızıl saçlı Seda; ne olur yanındaki o çocukla çıkmadığını söyle. Bu yüzden sana bir türlü açılamıyorum. -Abraham TIGER'ın (İ. Kaplan) Cin Ali serisine devam etmesini mağdurları olarak istiyoruz. Eşya Hukuku: Cin Ali Haksız Zilliyet Borçlar Hukuku: Cin Ali Sözleşme Yapıyor -Çeko Yusuf'a, Susanoğlu'nda kararan, Ankara'da açılan, açılırken de bütün kızlara yazan. Kömürlükte evlenm ek nasip ola inşallah... -M aliye'nin çirkin kızları, YIL: 2004 ÇİRKİNDİNİZ! YIL: HALA ÇİRKİNSİNİZ! Yazan 4 silahşörler. -iktisat 3 Fundagül'e; inek Bayram fnda 10 kere aynı şarkıyı söyledin, hep sesinin güzel olduğunu zannettin, perdenin arkasından dinlenen bir Safiye Ayla'ydı bir de sen, yazık sana acıyorum o m eym enetsiz suratını bir görsen. -M erve Çeko 1; altı kişilik batağın sonu bataklık getiriri... -Haşan inek değilim diye etrafta dolanıp duruyorsun, ama cümle alem senin ne büyük bir inek olduğunu biliyor, bu gerçeği sen de kabullen artık. -Kamu 4 bıyıklı Ozan'a; Onur'a mı özendin? Yoksa bıyık bırakınca adam mı olurum sandın! Bıyıkla olacak iş değil bu, git kendine bir gözlük al da sapık bakışlarını kimse görmesin. -Kafası dazlak Azıcık yavşak Koca kıçlı avanak Seni seviyoruz 3 işletme Burak V.T.B -Ayşenur sana gıcık oluyorum. KÜLÜŞ -işletme 3 Zeynokoç; o kadar çok konuşuyorsun ki senin yüzünden alkolik oldum, baydın artık! -İktisat 4 Emrah; fırıldak gibi dönüp dönüp durdun, partilerde her bayan parfümünün arkasına takılan sen şimdi komiteci oldun çıktın. Bu kadar da kimlik bunalımı yaşanm az ki canım! -Okulla teklifle çürütm ediği kız olmayan, sünnetlik elbisesini hiç çıkarmayan, göğüs kıllarıyla kafa kılları hiç ayırt edilmeyen, ayranla kolayı aynı anda içebilen, tüm kokteyllerdeki yemek stoğunu tüketip, yiyip yiyip doymayan Alper'in ve kızların biricik aşkı Urazzz Çelik iktisat 3! -Geyikhanların en yakışıklısı, zaten tatlıydın yeni imajın süper olmuş. Ama o sürm eler ne öyle! Bari markasını söyle de biz de yararlanalım. -Özlem, KABASAKAL gibi sevgilini biri kapar diye hiç korkma! Al da başına çal! -İktisat 2 Derya; halin fallara mı kaldı? Yeter artık falcıya para verme. -Uras'a; 3 iktisatın tamamının nefreti, malların önde gideni, abi bi çoık git hayatımızdan gıy geldi senden de senin meym enetsiz yüzünden de... -Mâliyedeki Nescafe 3ü bir arada gibi ortalıkta dolaşıp duran kokoş kız grubu. Kendinizi güzel mi sanıyorsunuz ya, ömrümü çürüttünüz bu ne hava, bu ne tafra! Nedir anlamadık, bi gidin artık ya! -Kamu 4 Sude'ye; evet insan kendi sesini duyam az ama arkadaşları da mı söylem ez be! içinden civciv ya da kuş çıkacaksa çıksın da hepim iz rahatlayalım artık. Fermanları da sen oku belki yum urtlarsın. -Abuzer hoca size anahtar attı anlamadınız. Lezbiyenlik etik değildir. Mekteb-i Mülkiye'ye leke sürdünüz, UTANIN!!! Maliye'den ABUŞ -Maliye 3 g -"e rg in "; bir sana, bir gözlerine, bir de göbeğine hastayım ... -Milleti sigara müptelası yapan keşlere sesleniyoruz; "Zehirlem eyin gençleri” -Kamuda topu topu bi güzel kız vardı, tüm Abazalar ona sardı, onu da 4 iktisat Alper aldı. Geyiklerin Efendisi -Kamu 4 Mehtap'a; ümit usta eline su dökemez. Sayende kamunun tellakları obez oldu. Arkadaş çevreni anlamak çok zor değil artık. Göbeklileri saym ak yeter. Artana da sen bir mantı yaparsın. Bu kadar çamurdan sonra bir de yağlama açarsın. -Pazarlama dersinin en uzun esneme rekorunu kimseye kaptırmayan Mehmetcan, Türk örf ve adetlerine break dansı da kattın da ya helal olsun. -iktisatın şişman rambosu Uğurhan; sözüm sana, kantinin ortasında o koca bedeninle zıplayarak, önüne gelene belki biri tutar diye teklif ederek adam olacağını sandın galiba. Ama yanıldın... -Maliye 2 mi 3 mü belli olmayan BNG, fazlasıyla kara olmakla birlikte hiç de kuru değilsin. Çirkin olduğun kadar antipatiksin de... -Mâliyenin en yakışıklı, en karizmatik, en sempatik, en kaslı erkeğini ben kaptım diyeceğimi zannediyorsun; ama ben de sana kaldım işte. ÖZEL -Maliye troykası, tempralığı bırakıp ne zaman saplıktan kurtulacaksınız. -Kırmızının her tonu oldun, aksesuarlarını her yere saçtın durdun. 4 yıl başımıza bela oldun. Ayarlarınla ünlendin durdun. Sen anladın Nuret, sen anladın Nuret. -Maliye 4 A lper’e, mal mâliyenin en iyi ‘‘m alı” sensin. Türünün son örneğisin. Bakışlarınla piyasa mı yapmaya çalışıyorsun. Yanlış yoldasın. Hayvanat bahçesinde belki kendine göre birini bulabilirsin. -Fundagül bacı, her ortamda bulunup pek bir şey bilmeyen insan okulu bitirememen ne acı, geride kalanlara yazık. -Lüzumlu, lüzumsuz her ortama burnunu sokan, ortalaması var diye kendini bir halt sanan, lafım ona maliye güzeline, baş harfi N. -işletm e 3 Sibel, seninki de karaciğer, içme artık kuzum yazık bir yerde. -M aliye 3 Ergin, bu sefer nereni yaktıracaksın merakla bekliyorum. Yazan Hasibe'nin gözyaşları. -Kamu 4 Seçkin'e, sen sevgilinin hakkını da mı sen yiyorsun. 3 ayda o göbek nasıl büyüdü? Sadece entel bilginle değil, göbeğinle de fark atarsın. HOCALARA ÇAMURLAR -Nerden geldiğini anlayamadığımız kin, nefret ve asabiyetiyle “ SAYIN” Erdal Ünsal'ı da yakında sollayarak, biz inek soyunun tükenmesine yol açacak ZELİHA ETÖZ'ün durdurulma zamanının çoktan geldiğini düşünüyoruz. Dekanlığın dikkatine I -Öğrenci olaylarında ziyan olan BMVV'sinin kuyruk acısını iki şendir öğrencilerden bıkıp usanmadan çıkarmaya çalışan KARATEPE şahsiyeti; senden tek dileğimiz var. Allah'a yakın, Mülkiye'ye uzak ol. -Söz verip de tutmayan, tırtıl kılıklı, bir ayağın çukurda "evladım" Fötr şapkana kurban olduğum niye beni bıraktın hım ...? Sözüm ona ESEN AĞLI...! -ÇEEİ BÖLÜMÜ TÜM HOCALARINA 4 sene önce bu fakülteye işlenmemiş kütükler olarak geldik. 4 yılda bizi çok güzel yonttunuz ellerinize sağlık. Bir kusur ettiysek affola ÇEEİ öğrencileri -Sayısal yöntemler hocası YETKİN hocam, sen bir matrissin ben de senin determinantınım. -Alper Hocam, aldığımız bir duyuma göre odanızda polarisle gezip derse gelirken çıkarıyormuşsunuz. Seda- Nihat çiftinin de şahidi olacakmışsınız. -Anayasacı SELİN ESEN...Tavanda ne var da bu kadar bakıyorsun? Derste yanından fare geçti hala tavana bakıyordun. -ONUR KARABIYIKOĞULLARI hocam kankanız Abraham Tiger, milletvekili oluyormuş, okulumuzun kütüphanesi size kaldı gözünüz aydın. -Sonunda ERDAL ÜNSAL’la barışmaya karar verdim. Hepinizi şarap partime beklerim. Metafizik üzerine konuşup, dünyayı içselleştirip, düzleştiririz. YAHYA SEZAİ TEZEL -Derse geç girene küfür ederim. GÜVEN SAYILGAN -Dersleri slayt şov sosuna batırılmış trt4 açık öğretim programı tadında geçer. Türkçe'yi zor konuşur. Dersleri öğrencilerin, hocanın komik telafuz hatalarına kendi aralarında kıkırdayarak gizlice gülmeleri sebebiyle bir uğultu şeklinde geçer. Öğrencileri hakarete varacak ölçüde aşağılamaktan keyif aldığı gözlerden kaçmamıştır. Kimdir bu şahıs? istatistiğin babası olduğunu sanan ama hiçbir şey bilmeyen ONUR ÖZSOY'dur. -ABUZER hoca, maliye bölümünde tek sen kaldın mutlu musun? -GÜVEN SAYILGAN’a hocam derslerde seri katil gibi yavaş yavaş yaklaşıp, milletin gözünün içine bakarak soru soruyorsunuz. O yüzden bizde sınıfça derse girmiyoruz. Vizeler ondan düşük geldi bilginize. -Son filozof AYHAN YALÇINKAYA’ya... Hocam kusura bakmayın ama Yabancı Damat'taki Memik Usta'ya benziyorsunuz, -işletmenin en kötü ve itici ve kendini bir şey zanneden hocalarından NEŞE SONGÜR ve HALİL BADER ASLAN, faciasınız haberiniz olsun. -Derste sürekli mülakat havası yaratmaya çalışan ama mülakatta değil de derste olduğumuzu unutan EYMEN GÜREL'e... Profesör değilsin. -Sevgili Orhan hocam, Bilgi adlı işletme 3 öğrencisinin aktif ve pasifi sınav sonrası öğrenip nasıl 100 aldığını merak ediyorum. Bütün işletme 3. -Arkadaşlar, birgün konuşmayı öğrenebilirsem kutlama yapalım. ELÇİN AKTOPRAK -Alper hoca, sen SBF'nin 1 numaralı torpicisisin! -Bader hoca, tebrikler. Allah mesut etsin. -Derste 367 kere başka diyen, ödevi cumhurbaşkanlığı seçimine çeviren H.E.E hocam seneye görüşürüz -Kebap 9'u zengin eden sayın hocamız için iskenderden adanaya dönme vakti geldi de geçiyor. Hayır çek-yatın yaylarını boza boza bellonayı isyan ettirdi. Ah bir de lamaları örnek almaktan vazgeçse... sayesinde banyo masraflarını çıkarıyoruz. Ülkemizi Guiness rekorlar kitabına büyük bir direksiyon hakimiyeti sağlayan devasa göbeğiyle sokmayı başardı. Şimdilik bu kadar. BAKKAL/YEK -ENDER hoca, ankete kimin adını yazalım? -YETKİN hoca, ne olur o çizgili, arabeskçi gömleğini bir daha giyme... -ERDAL ÜNSAL sakızdan fal olarak çıksa şöyle olur... Her sene kitap aldırır Şekli gözüyle kaydırır Sınavda 3 ün 1 ini aldırır Eşi inci'yi kandırır Bellonadır çekyatı Derse girince kaskatı Timsahtır hırkası Güzel kızlar kankası MÜLKİ YENİN ÇANAKKALE G EZİSİ= 16 Mart Cuma akşamı okulda toplanan, bin bir heyecan ve merak içerisinde toplanan tüllap şarkılar-türküler eşliğinde Sıhhiye'den yola çıktı. 12 saat süren uzun yolculuk ve sanki yolculuktan daha uzunmuş gibi gelen molalardan sonra Ç anakkale’ye varıldı. Denizin kenarında bulunan 18 Mart Üniversitesi denize nazır çimlerin koynunda güneşlenildi, truva atı etrafında koşular kopartıp hem kendini hem de yolunu ulaşmakta kararlılığını bir feribot ile karşıya geçti, geçişi lütfen öyle hafife simit ve ince belli bardakta çay Karşıda şehitlikler ziyaret edilip dalındı. Yorgunluğunu tekrar Çanakkale merkeze yollandı. Merkezde yem ekleryenip, envai harika bir o kadarda kendine alındıktan sonra dönüş saatinin otobüse varıldı. Tabii ki bu da yorgun düşmüş tüllap otobüsünü uzadıkça uzadı. Çanakkale'nin sayesinde otobüse ulaşıldıktan sonra Giderken 12 saat süren yolculuğumuz, kadarda hoş sohbet şoförüm üz sayesinde Tüllabın isteği ise "Yin e gid elim " cüm lesi ile dile getirildi seyre dalarak kahvaltısını yapıldıktan sonra ayrılıp merkeze geçilerek kendinden geçen, şehrin ara sokaklarında kaybeden amma ve lâkin Gelibolu'ya dakika olsun yitirmeyen yorgun tüllap Karşıya geçti diyoruz ama bu karşıya almayınız. Zira bu geçişte martılar, onlara eşlik etti. Kilitbahir gezildi, günbatım ına günbatım ı ile atmış olan tüllap d ö n m e k ü ze re fe rib o tla rın a çeşit hediyelik ıvır zıvır ve yörenin has içeceği (anladınız siz onu) gelmiş olmasının verdiği buruklukla o kadar kolay bir şey değildi. Zira aram ak işini çok sevdi ve bu iş yardım sever ve sıcakkanlı insanları harekete geçildi. karada uçm ak konusunda uzman ve bir o altı buçuk saatin sonunda tamam landı. RÖPORTAJ 1948 KAZGAN'I EDİTÖRÜ CEVAT VURAL İLE RttPORTAJ Hep söylediğim iz gibi Mülkiye gelenekleriyle yaşam aktadır. Bu geleneklerin önemli bir parçası da Kazgan'dır. Ancak bu sene Kazgan ekibini kurmakta çok zorlandık. Tüllap, ne yazık ki gereken alakayı Kazgan'a göstermedi. Bizler de toplantılarımızda bu geleneğin öneminin vurgulanm ası gerektiği kararını aldık, sîzlere 1967 Kazgan'ını da verdik. Bununla da yetinm edik ve 1948 Kazgan'ı editörü Sayın Cevat V U RA LA ulaştık. Kazgan, 1948 yılından önce 3 -4 yaprak halinde basılıyormuş. Ancak 1948 yılı Kazgan için bir devrim olmuş ve dergileşmiş. Peki, Kazgan'ı dergileştiren ve Mülkiye geleneğine bu kadar büyük bir hizmet yapan Cevat VURAL kimdir? Cevat VURAL: 1925 yılında Niğde'nin Bor ilçesinde doğdum. 1944'de Siyasal Bilgiler Okulu'na girdim. Ama bir rahatsızlık geçirdim. Bir yıl revirde yattım ve 1949 yılında mezun oldum. Sonra 1957'ye kadar Bitlis'in Mutki ve Denizli'nin Sarayköy ilçelerinde kaymakamlık yaptım. Denizli’de bir tekstil fabrikası kurdum. Sonra 1963'e kadar Vakıflar Genel Müdürlüğü müfettişliği yaptım. Unutmadan, bu görevim sırasında eski adı İmroz, şimdiki Gökçeada'nın Türkçeleştirilm esini sağladım . Gerçi bana göre o dönemde yanlış bir politika izlendi, en azından ben öyle düşünüyorum. Bir ara MKE'nde çalıştım. Burada teftiş kurulu başkanlığı, genel m üdür yardımcılığı ve yönetim kurulu üyeliği yaptım. 1970'de rahmetli Muhsin Batur Paşa ile Türk Hava Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'nı kurduk. Vakfımızın yapacaklarına hiç inanç yoktu. Bir gün yemekte Özal'la karşılaştım. Özal elini omzuma koyup “ Yahu Cevat Bey, birkaç paşa ve birkaç başıbozuk bir araya gelip Türkiye'de savaş uçağı üreteceğiz diye vakıf kurmuşlar. Sen sanayinin içindesin. Türkiye'deki teknolojinin savaş uçağı üretmekten ne kadar uzak olduğunu bilmen lazım, bu vakıfçıların arasında ne işin va r" dedi. Aynı yemekte Deniz Baykal'da vardı. Bir grup arkadaşıyla konuşuyorlardı ben de o esnada arkasından geçiyordum ve kulak misafiri oldum. “Hayret edilecek bir şey, adam lar Türkiye'de savaş uçağı üreteceklerine enikonu inanm ışlar" dedi. Bütün bu inançsızlığın ortasında bizler Türkiye'nin ilk F-16'larını ürettik. 1975'te kendi rızamla emekli oldum. Sonra bazı özel kuruluşlarda görev aldım. kazgan 2007 % ı M k 1948 Kazganı... Cevat VURAL: Bizden önce öğrenci derneği yoktu. Baş müm essillik vardı. Bir tane mümessil seçilirdi. Kazgan'ı onlar çıkarıyorlardı. Biz Kazgan'ı onlardan devraldık. Sonra talebe cemiyetini kurduk, okuldaki tek öğrenci derneğiydi. Ben de başkanıydım. Kazgan'ı teksir makinelerinde bastık. Hatta aynı makinede notları da teksir ederdik. Birçok dersin kitabı yoktu zam anımızda. Eli çabuk olan arkadaşlar derste not tutar. Biz de o teksir makinelerinde basardık. Bizim Kazgan'ımızın en önemli özelliği, renkli kapak olmasıydı. Kazgan karikatürlerini arkadaşım ız Dündar Karaşar çizmişti. Ayrıca idari ve mali şube atışmalarının bulunduğu manzum eler ile Mülkiye kasidesi vardı. Kazgan'ı çıkardık, aynı dönemde ben bir de okulda isyan çıkardım talebe cemiyeti başkanı olarak. O zaman okul müdürüm üz Burhan Köni'yi okuldan attırdım. Aslında müdürüm üz fevkalade iyi yürekli, pırıl pırıl bir insandı. Fakat biraz zayıftı. Biz yatılı talebeydik. Yem eklerim iz kötü çıkıyordu. Okulun bize harcadığı paralar bizim zimmetim ize geçiyordu. Bu paraları da devlete mecburi hizmet olarak ödüyorduk. Bu harcam alar yemek, bakım, ısıtma, dört senede bir yapılan palto yardımı, iki senede bir yapılan takım elbise yardımı, iki gömlek vs gibiydi. Bir de bize harçlık verilirdi. O harçlıkları da bir mutemet vezneden alırdı, bize verirdi. Bir ara bizim paraları aldı ve kaçtı, izini kaybettirdi. Neyse biz bu hususa Kazgan'da da değindik Mülkiye kasidesinde. Kasideyi “BAHARİ" ismiyle arkadaşım ız Mehm et Çınarlı yazm ıştı. G örm edik bir yenilik çifte Yavuz'dan da henüz; Galiba, oldu olan sadece Burhan'ımıza Cüm lem iz bekler iken hayli cülûsiye bu yıl, Hasretiz palto, çorap, elbise, mintanımıza Vereceklerdi biraz harçlık onun karşılığı, Kaçtı m em ur da, şükür, girmedi cüzdanımıza. Bu kasidede adı geçen Yavuzlar; biri Yavuz Avadan, diğeri şehircilik hocamız Fehmi Yavuz idi. Burhan ise müdürüm üz Köni. Ve 19401ı yılların Mülkiye'sinden akılda kalan hatıralar Cevat VURAL: Maliye hocam ız vardı Fadıl Hakkı Sur. Hemen her derste yoklama yapardı ve bizim zam anımızda yoklama çok önemliydi. Belli bir derse girmeyen adam otom atikman çakardı. Ben hastalanmıştım ve 1 yıl revirde yatmıştım. Ve bizim o zam anki yönetm eliğimize göre tek bir dersin imtihanına girmezseniz, otom atikman sınıfta kalıyordunuz. Ama mazeret sebebiyle girem iyorsanız ikmale kalırdınız. Ben hakikaten hasta olduğum için revirde kalıyordum. Bizim arkadaş Avanta Lütfü ise imtihan kaçağı olarak revirde kalıyordu. Ama revirde olduğu için sınavdan yırtıyordu, avantanın da aklı dışarıdaydı. Bu olay mayıs ayında oluyor, ee havalar güzel tabi bizler de genciz, avantanın kanı kaynıyor. Bir ara bana dedi ki, “ ya Cevat, benim kız gelecek Maarif Kolej'inden. Ona söyledim yanında bir kız arkadaşını da sana getirecek. İkimiz kirişi kıralım bugün.” Ama ben hakikaten hastayım ve çıkamadım dışarıya. 10 dakika sonra, revir camının önüne iki tane kız geldi. “Hadi lan çabuk giyin de atlayalım pencereden” dedi. Kaçmamız gerekiyor, doktor sabahtan sabaha vizite geliyordu. Dolayısıyla akşama kadar bir daha doktor gelmiyordu. Neyse ben başta tamam dedim ama sonradan korktum ve ben gidemedim. Ama avanta atladı, gitti kızlarla. Kendi kızıyla Kurtuluş Parkı'na gitmişler, banklara oturmuşlar. İki tane ipsiz gelmiş. “Ulan bu kızı bize ver” dem işler ve musallat olmuşlar. Bu da onlara verm em ek için kıza “ ben ikisine dalacağım sen de o sırada kirişi kır, kaç” demiş. Ve hakikaten iki oğlanın yakasına yapışm ış. Fakat bu iki serseri bizim avantayı öyle bir dövm üşler ki, hakkından gelememiş bizimki. Akşam hava karardı, ben de merakla bekliyorum avanta Lütfü gelmedi diye. Birden pencere çalındı. Açtım, baktım Lütfü. Ama Lütfü insanlıktan çıkmış. Bizim zam paralık macerası böylece bitti. Yiı sü şiş çc hc g( içcc ile N< hc ot kiş yc ra yc dc yc te alı ‘T bi; ar ar PE :gan'ı ıc i teksir esir terini Diril bir jla r ır , iki Sir ara ‘ Yine revirde yattığım bir dönemde, bizim Naci de revire yatmıştı. Naci fazla çalışm aktan kafayı üşüttü ve sürmenaj oldu. Ne okuyabiliyor ne de okuduğunu anlıyordu. O da bu nedenle yatıyordu revirde. Ama şişmandı ve uyurken çok horluyordu. Ve biz revirde avanta Lütfü, ben ve Naci kalıyoruz. Dediğim gibi Naci çok fazla horluyordu. Geceleri Naci yüzünden uyuyam ıyorduk. Hastalığı için hap kullanıyordu Naci. Bu haplar Naci'yi uyutuyordu, kapsül halindeydi. Bizde kapsüllerin hepsini boşalttık ve içine tuz koyduk. Naci gece uyumadan bunları İçti. Gece boyunca adamın içi yandı tabi. Litrelerce su içti. Bu seferde su içeceğim diye bizi uyutmadı. Bu arada bizde aşırı tuzdan bir şey olacak diye korktuk ve ilaçların hepsini camda dışarı attık. Doktor geldi, Naci anlattı durumu “ bu ilaç beni uyutm uyor” dedi ve daha sert bir uyku ilacı yazdı. Bu sefer Naci yalnız gece değil, gündüz de horlamaya başladı. Naci'nin tek olayı değildi bu. Size bir olay daha anlatayım. Son sınıfta kışın söm estr tatilinde coğrafya hocamızın başkanlığında bir grup Eskişehir'e gittik. Şeker fabrikası misafirhanesinde kaldık, param ız yoktu otelde kalamadık. Kaldığımız yer koca bir yatakhaneydi. 9-1 0 kişi gittik ve kaldığım ız yer yaklaşık olarak 60 kişilikti. Ortaya bir masa koymuşlar, masanın üzerinde de bir sürahi vardı. Onun yanında da kömür sobası yanıyor. Bu arada çok şiddetli bir kış geçiriyorduk. O kadar üşüyoruz ki soba sabaha kadar yanmasına rağmen diğer yatakları da üstümüze alacaktık. Böyle bir sabah kalktım. Ben talebe cemiyeti başkanıydım ya, Naci koşarak bana geldi. “Yav başkan kalk, burada acayip bir şeyler oluyor” dedi, “ne oluyor lan" dedim. Pencerenin kenarına bir term ometre koymuşlar. O soğukta suyun donması gerekirken, sobanın yanında olduğu için normal kalmış. Fakat uzakta olan term ometre -3'ü gösteriyor. “ Yav başkan, term ometre -3'ü gösteriyor, su hala donm am ış” dedi Naci. Ben de yanıt olarak "ulan sersem buranın suları alışıktır, e ğ e r-3'te donacaksa bu Eskişehirliler ne içecek" dedim. Naci bombayı patlattı bunun üzerine “hakikaten ya, bak bunu hiç düşünm edim " dedi. Biz bu söyleşiyi yaparken çok keyif aldık. Umarız sizler de okurken aynı keyfi almışsınızdır. Cevat Bey'in bizlere en büyük tavsiyesi yakaladığım ız dostluğu unutmamam ızdı. Çünkü kendisi, 50 yıldır hiç göremediği arkadaşlarının arkasından bakakalmıştı. Bu durumu Pervanelere Öğüt isimli bir manzume ile anlatmıştı. Hiçbir arkadaşına okuyam adığı bu manzume, bugünün genç Mülkiyelileri tarafından um arız okunur. PERVANELERE ÖĞÜT Işıksız beldenin pervaneleri, Nura kavuşmak için, Yıldızlara doğru uçun... Yorulursa zayıf kanatlarınız, Vefa etmezse eğer, saatlerle sayılı ömrünüz, Bırakın kendinizi ebedi boşluğa Ve imdat beklemeyin rüzgardan. Varsın savrulsun havada, tül kanatlarınız, Hep Hakka doğru koşan ruhlarınız, Kılavuz olsun daim, Işıksız beldenin insanlarına. AHl HfiPfKTA 3ÎB0T fES öl*p ı İD İ,' -JZ U*4 ¡J fe C İM L E 0£C-‘L Ot-Öi OosTta« WPxyVEL£MiftCc «5ûA’ DİNLfUEK İK-. L T İ2 A FTM E7, M İ ? At IttS fiF YfiHU l ftlLAU TflXSiRATi. N? APFET5IN •jK £N cîfl> Y û K i-.A M f iL yAPSAK YAPMAZ i ® S*'mdî Sp.it*! Yi MS K£iEC£üfı Ç £ y A m a /» _ KcSEL'n , ÛjTİİH 1 A tc A : SARİ - 7T Sİ7 MEA«K ETMİM^ V*VRtfL^aiA4 . 0E*. siz. f b 'K / n *’■“ Ne ile , \ / AiflMAN. ÇAKTI»A. > i ' İ ! madam ek-si&^i vaot.it .. /■ pV AfiAfg da*?esistîm İ ' 3U^ BeÎiO K fifJÜ- £ <T*. TİkrZH OE f 4 ^ ^ B c - r t fti 8ÖKACAA» r iietg 6ir SîNİUt| ^fer CA,<»H0İ32 BPr, «<TW Ma^KiH jğğj O'U* AĞlAYif* v a f t V f c » M J. gfw... Lv c_octf^t^y^ 'Jgsf , ^* £ i«s fe sfirW fthl<-* HEV N İ U E T İ . . £ ^ T lU it< r VAR t <-'* V c i ÛZtfJ. H Jr/i'w - ö j •ötMflİ&A EnİiOE ©î(!#ftJ ilildi... ** wc*/^ u c y x .. RİNTLERİN Ö LÜ M Ü “1948 YILINDA O G RFN Cİ D ER N E Ğ İ N İN Ç IKAR D IĞ I İL K KA ZG AN D ERGİSİ 1948 Kazgan’ı Kapak Karikatürü \ Auaaaah benimderse • YETİŞMEMLAZIM ... O DEĞİL DE O SON B İR A Y I' F O N D tP YAPMAYACAKTIM. 8 A Ş /M ÇATLfYO !!! K o ş m a k la o lm a y a c a k b u is U Ç M A K LA Z IM ... eye r e y et u ç u y o r u u u m j Y A S S A H D B L İG A N L İİ y a s s a a a g h B a b a n İN m b k d b b / m i l b n G A F A N A GÖRB İ Ş Y A P İİN ÎF F Î S ABİ korkm a P A N IS M A Y A C A M D E R S E GEÇ K A L D IM G E Ç İP G İD EC EM \ | T e n e f f ü s y a / ct/ t u v a l e t t e m îz l İ ğ î ... | Al |D e r s a r a s i o g l e yem eg/n d en d ö n e r k e n | b u R tF K fY t d a e v e g ö t ü r . Z a y î f s e n / / / / h e h e h ... 9C A K B U f Ş O RUUUA I 1 Fotokopi d o n u su m a /l k o ntro lü G iR ts tM t I --------------------------------------------------------------------------------------------------- ; r r i N J M i U j - 1] Y O R U M S U Z '.'.' | B ir a z pa pens cal/ s m a k la z / m . I BÜ T Ü N G Ü N HİÇBİR şey Y A P A M A D IK T A N SONRA K IS I K D Ö N G Ü Y e D EVAM \ 1 YILLIK İNEK FALI- 1 KAMU AŞK: SAĞLIK: Sevgili Abazalar; Önümüzdeki yıl da, çok “rafine” bir hayat yaşadığınızdan ve su ve Önümüzdeki sene Venüs sizinle sabunla olan sıkı ilişkinizden dolayı beraber. Venüs deyince sevinçten sağlık problemiyle zıpladığınızı görürü gibiyiz. Belki de karşılaşmayacaksınız. Fakat kol ilk defa bir duvara sevinçten kaslarınızdaki aşırı gelişmeyi tüm tırmandığınızı tahmin ediyoruz. vücudunuza yaym alısınız. Buna bir Boşuna o kadar sevinmeyin. Venüs de düzenli beslenmeyi eklerseniz bir hatun kişi değil bir gezegen. kalori kaybı meselesini de halletmiş 2008 de hatta korkarız önümüzdeki olursunuz. Bu önerilerim izi dikkate birkaç yüzyıl boyunca size bir "eş" alırsanız, bir ihtimal salt kas yığını görünmüyor, iyi yanından bakın. arayan hatunlara ulaşabilirisiniz. Hala "eş"siz bir bölümsünüz. Nasip!.. Anlayacağınız yine eski tas eski 2008'de geçtiğim iz yıllarda kayda hamam. Adınızı değiştirm eniz bile değer ilerlem eler gösterdiğiniz kar etmedi maalesef. Geçmişler kadın-erkek eşitliği konusunda ola!.. optimum noktaya ulaşacaksınız. Bu nedenle önerilerim iz kızlarınız için de geçerlidir. Zira erkekleriniz ve kızlarınız arasında pek fark kalmadı. Eeee ne de olsa “kamulu kamuluya baka baka bıyıklanır!” 1$: Kariyer açısından site sinemasının kapanması sizin için büyük bir yıkım oldu. Kapanm asaydı hepinizin orda işi hazırdı. Zira abi ve ablalarınız gibi orda işin inceliklerini kaptıktan sonra kendi işinizi kurabilirdiniz. Ancak hemen umutsuzluğa kapılmayın. 2008'de Venüs'ün Mars'la etkileşimi sonucunda sektörünüzün ayakta kalmayı başarabilm iş diğer kollarında istihdam şansı bulacaksınız. ( bkz. korsan piyasası) Bölüm ünüzün idolleri: Aydemir Akbaş, Şahin K, Tecavüzcü Coşkun ULUSLAR AŞK: Sevgili Züppeler; SAĞLIK: Korkarız, eks erkekleriniz 2008'de tongadan sonra kadın 2008'deki haliniz için yıldızlara hastalıklarına da özenecekler. baktığımızda çok şaşırdık. Zaten Arkadaşlar bu yol, yol değil! eskiden de -A b a za la r gibi-belirgin Şimdiden uyaralım! Ayrıca olmayan cinsiyet ayrımı konusunda yıldızların çarpık yerleşm esinden 2008 'de ciddi bir evrimsel dolayı Abaza Tüllab'ın hışmına(l) dönüşüm gözlem ledik. Efemine uğrayacaksınız! Önleminizi alın şimdiden! Bizden söylem esi... tavırlar Mars'ın üzerinizdeki otorite kaybını Venüs'ün fırsat bilmesiyle erkeklerinizi!) arasında tavan yapacak. Bize "eee, aşk hayatıyla bu yazdıklarınızın ne alakası” var demeyin ve bizden de kızların eks erkeklere “canım, tangan görünüyor” uyarısını yaptığı bir bölümde aşktan bahsetmemizi beklem eyin!..Sapkın ilişkiler.... Belki... İŞ: Türkiye' de size bir kariyer gözükmüyor. Sunduğu anayasal haklar düşünüldüğünde Hollanda sizin için fırsatlar ülkesi. Orada gelişmiş olduğunuz tahmin ettiğim iz ve sizlere hitap eden barlara bir yenisini de siz ekleyebilirsiniz. Unutmayın para gezegeniniz Plüton'un yanında ve Jüpiter'in de hareketleri çok kazançlı bir dönem geçireceğinizi bizlere gösteriyor. Hem o barlardan birinde hep istediğiniz "ulusla r arası ilişkileri" de rahat rahat kurabilirsiniz. Bölümünüzün idolleri: A jd a rTh e Lady of the MUZ, Eltop John, Aldo, Yıldo, Dodo ( varmı ki böyle biri), Bülent Abla. İŞLETME AŞK: SAĞLIK: İŞ: Sevgili Bakkallar; İyilik sağlık işte! Aşk yok, para bok bir de hasta mı olacaksınız yani! Din iman para iken başarısız bir kariyerin varlığı düşünülemez. Jüpiter' in etkisi ile karşınıza çıkacak fırsatları iyi değerlendirebilir, kendi bakkalınızın sahibi bile olabilirsiniz. Ayrıca, Venüs hareketini hızlandırdığı zaman işinizin genişleyerek bakkalınızın market haline gelmesi ihtimali de mevcut. 2008 sizin için karlı olacağa benzer, tabi fırsatları değerlendirebilirseniz. 2008 yılında Satürn ' ün uyanışı ile aşk hayatınızı yönlendirm ek sizin elinizde. Ya eskiden olduğu gibi yalnızca paraya olan aşkınızı sürdüreceksiniz ya da kendinize bir iyilik yapıp karşı cinsi keşfedeceksiniz. Gerçi bunu yaklaşık 7-8 yaşlarında yapm anız gerekirdi ama bunu asosyalliğinize veriyoruz ve sizi bu hale getirenler utansın diyoruz. Ayrıca Güneş'in Ay'ın üzerindeki etkisi ve bununla beraber zodyağın beşinci evine merhum Plüton'un m isafir olması sonucu..... amaaaan size aşk yok işte yine. Dininiz im anınız para olmuş maalesef!.. Bölümünüzün idolleri: Manukyan, Bili Gates, Bilimum Holding sahipleri, Girişimci Şen Bakkal Memmet Amca. ÇALIŞMA AŞK: Sevgili Ameleler; SAĞLIK: Güneş'in Jüpiter ile trine açısı nedeniyle geçmişinizdeki sağlık Aşk hayatı açısından , problemleriyle 2008'de de bölümünüzdeki hatun potansiyeli karşılaşacaksınız. Ayrıca küresel ve "potansiyel hatunlar” göz ısınma sonucu daha da artacak önüne alındığında sizden şanslısı olan amele yanıklarınızı yok. Ancak 2008'de de boş boş başkalarına "n e alakası var ağbi, oturup, kantinde kağıt oynamaya bizim berber Memet yok mu?; devam edeceğiniz için bu şansınızı solaryom diye bişi goymuş yine değerlendirem eyeceksiniz. tükkana,beyaz girion gara çıkıon Mars'ın ve Satürn'ün birbirlerine allama kitabıma! Biz aramızda meydan okuyacağını da zenci yapan alet diyoz hatta" düşündüğüm üzde sizin ancak king şeklinde yutturabilirsiniz. masasında 100 ceza karşılında bir tane kız alabileceğinizi tahmin ediyoruz. Sizin durum unuz varlık içinde yokluk diye de nitelendirilebilir aslına bakarsanız. Kızlarınıza gelince; onlar her daim olduğu gibi, Venüs'ün retrograde olduğu 2008 yılını da yoğun geçirecekler... insan o kızlar kamuda olacaktı demekten kendini alam ıyor. Yazık yazık... İŞ: Hadi yine şanslısınız. Jüpiter'in 8. evinizde hareket etmesi ve havaların ısınmasıyla inşaat sektöründe yaşanacak olan canlanma size yevmiyelerde artış olarak dönecek. 2008'de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ustabaşı, tornacı, vasıfsız amele gibi alanlarda alım yapacak. Oraya girip hayatını kurtaram ayanlar da üzülmesinler. Zira Celal Göle burada olduğu sürece işsiz kalm azsınız ki gezegenlerin konumuna göre kendisi 22. asrın sonuna dek hiç bir yere gitmeyecek!.. Bölümünüzün idolleri: İbrahim Tatlıseks, Mevsimlik pamuk işçileri, Ferhat Güzel, Sibel Kekilli, Cansever. K I C l\ İKTİSAT AŞK: SAĞLIK: Sevgili Geyikhanlar; Aşk hayatınızın fazlasıyla yoğun(l) olmasına bağlı olarak cinsel Güneş'in Satürn'e karşıtlığının hat sorunlardan ziyade zihinsel sorunlar safhaya ulaştığı 2008'de sizi acılı aşk görünmekte. Buna ek olarak günleri beklemekte. Kör bela Mars'ın Ay ile olan kriptonik ilişkisi yaşadığınız ilişkinizin “boynuz” görece sağlıklı bir yıl geçireceğinize darbeleriyle son bulması alamet. Ancak taşım ak zorunda muhtemel. Ayrıca, Satürn'ün kaldığınız boynuzlardan dolayı burcunuzdaki transit etkisi şiddetli baş ağrıları çekm eniz olası. yüzünden sadece aşk hayatınız Yani 2008'de sizin için hala yeni bir değil cinsel hayatınız da olumsuz şey yok. etkilenebilir. Yani önceden olduğu gibi 2008'de de sizin için yeni bir şey yok, dileğim iz bu güzel yılı da minimum boynuz uzunluğuyla kapatmanız. Bu şans sizden yana. Uranüs'ün sizi kollaması ve aşk hayatınızın son derece statik kalması kendinizi işinize verebilm enizi sağlayacak. Ancak Neptün'ün Uranüs'e yan bakıp atar yapm ası göz önüne alındığında zaman zaman kararsız kalabilir, kendinizi “aşk mı para m ı" ikileminde bulabilirsiniz. Size tavsiyemiz önceki yaşanm ışlıklar doğrultusunda karar vermenizdir. Bölümünüzün ¡dölleri: Pınar A ltuğ’un kocaları, Tam er Karadağlfnın karısı, Gülşen, Erol Kösse. MALİYE AŞK: SAĞLIK: İŞ: Sevgili Tahsildarlar; Az önce bahsettiğim iz gök taşından kurtulacağa benziyorsunuz bir kere . ama öyle hemen sevinmeyin. Ozon tabasında meydana gelen delinme en çok sizi etkiyeceğe benziyor.gök taşlarının uzayda beş taş oynam ası her an her şeyin olabileceği ihtimalini göz önünde bulundurmanızı öğütler şekilde bir o sistem e dahil oluyor bir diğerine. Siz siz olun bu kaos ortamında MALINIZA mülkünüze sahip olun. Marduk gezegeninin dünyaya yaklaşması en çok sizi etkileyeceğe benzer. Buna ek olarak ay’ın güneşle olan ikili mücadelesi de çeşitli aksaklıklara ve bütçe açıklarına dolayısıyla sinir bozukluğu, gerginlik ve halsizliklere neden olabilir. 2008 sizin için pek sağlıklı geçm eyecek gibi. Size tavsiyem iz her gün 1-2 dakikanızı KAZGAN'a ayırmanız; KAZGAN her derde şifa ... Aşk hayatınız bu sene oldukça karışık görünüyor. Dünyaya yaklaşmakta olan göktaşı sizin aşk hayatınızın kozmik uzaydaki dalgalanmasını görmemizi engellemesine rağmen biz üstün bir başarı örneği gösterip sizin aşk hayatınızı inceledik. Biz elimizden geleni yapm amıza rağmen bu sene de size yalnızlık görünüyor, yalnız bu yalnızlığınızı ver-gi açığını kapamaya çalışarak telafi etmeye çalışacaksınız gibi görünüyor. Dikkat edin de dünyaya yaklaşan gök taşı sizin bir yerlerinizde patlamasın. Bölümünüzün idolleri: Pastörize Kemal, Derviş Kemal, Alamamış Kemal, Hep Vermiş Kemal. HflYVER DÜZENE M E K I U P I A R = Son zamanlarda tüllap arasında bir can sıkıntısıdır gitmekte. Kantine geldiğimizde herkeste bir karış surat. Peki nedir tüllabın derdi? 2007 Kazgan acar muhabirleri bir inanılmaza imza attı ve tüllabın HAYVER DÜZEN abiye yazmış olduğu mektupları ele geçirdi. Haydi rast gele... MALİYE Yıllanmış üstat, hayat kurtarıcısı, aşk yuvası yapan insan; Hayver Dayı'm.. eminim benden öncekiler senin başını gerekli gereksiz meşgul etmiş ve yıpratmıştırlar. Fakat ben daha spesifik bir konuya parmak basmak suretiyle konuyu başka bir yöne çekeceğim. Şimdi sayın doktorum, benim irmiğim, unum yani helva yapacak malzemem var, “eh, ne duruyorsun helva yapsana” dediğini duyar gibiyim; zira benim sorunum da helva yapma hareketine geçememek. Ne bileyim hepsini bir kapta karıştırma elime mi yakışmıyor nedir, olmuyor olmuyor. Rica ediyorum bana bir çare, yüce insan, bülbül yuvası şahsiyet. RUMUZ: Hesap Cetveli Ahh, siz gençler, bu kadar imkan arasında bu kadar kabiliyetsiz olmak hakikaten mallık gerektirir. Ama üzülme, senin incinen gururunu onaracağım. Evladım, bak iyi oku, beni al içine öyle hazmet; bir kere bence sen biraz korkak, tırsak böyle tırt bir adamsın. Yavrum, korkak olma, bünyeyi rahat bırak, yapman gereken ekipmanı toplayıp (ki sen de zaten varmış) sadece birkaç güzel söz ve hoop bak nasıl da helva oldu. Ya eğer ki reddedilme gibi abuk ve bir hayli de sabuk bir düşünce mevcutsa "beni istemeyeni ben hiç istemem, zaten sen bana göre değilsin, benim için vakit kaybı olurdun” demek. Zira bak böylece yüce bir insan olursun, çevrende pervane olan bir yığın helva sevici toplanır. Yapman gereken tek şey azıcık ağzını güzel laf yapar hale getirmek, azıcık girişken olmak., bak gör nasıl da kendiliğinden pişecek helva. Hadi bakalım, şimdi git ve güzel haberler getir babana. İŞLETME Değerli insan, önemli şahsiyet Hayver Ağabey, sorunumu size yazmayı defalarca kez düşündüm ama her seferinde vazgeçtim. Ancak son olay size sorunumu açmama karar vermemi sağladı. Okuduğum bölüm itibariyle her şeyin değerini parayla ölçmeye, bir şeyin sahip olma maliyeti ile işletme maliyetini karşılaştırmaya başladım. Ve geçen gün, kendimi, 3 yıldır birlikte olduğum sevdiceğimin fırsat maliyetini ölçmeye çalışırken buldum. Sevgilimi meta olarak görmeye başladım! Lütfen yardım et.. RUMUZ: marjinal maliyet Ah benim paragöz okurum; niye bu kadar geciktin sorununu bana yazmakta? Latife bir yana, gerçekten zor bir durum seninki. Zaman zaman derdi seninkiyle aynı olan insanlarla konuşurum. Sana da aynı tavsiyeyi vereceğim. Bir süre düşün, o zaman göreceksin ki aşkın maliyeti yoktur. Çünkü o hayatımıza renk ve neş'e katan çok güzel ve özel bir ayrıntıdır. Bu kadar güzel bir şeyin maliyeti olabilir mi hiç? Bunları bir güzel düşün, olmazsa bir psikologdan yardım da isteyebilirsin. Ç ALIŞMA Sevgili Hayver baba, benim bir derdim var ki, dermanım yok. Bölümüm mankenlik ajansı gibi; birbirinden güzel kızlar, alımlı hatunlar... gel gör ki, hiç birine dönüp bakamıyorum, bakmaya mecalim yok çünkü. 8 kat inşaat, günde 4 kere inip çıksan yeter, üstüne bir de harç kar, sıva yap... Tüm bunlar yetmezmiş gibi iskelede bir de örümcek adamcılık oyna, üstelik ağ atamadan. Hem psikolojik hem de fizyolojik olarak tükenmiş durumdayım babacığım. Haliyle bu durum sevdiceğime de yansıyor, imalı sözler ve bakışlar çimento torbasından ağır geliyor Allah seni inandırsın. Korkum günün birinde bir “geyik” olmak. Ne olur yardım... RUMUZ: Ayağında kundura Değerli okurum, durumun gerçekten son derece can sıkıcı. Yaşadığın sorunları sevdiğine açmayı dene, eminim ki anlayışla karşılayacaktır. Ama bu yeterli olmaz yavrum. Ne olursa olsun aşk enerji gerektirir. Bunun için çeşitli ürünler önerebilirim; çeşitli enerji içecekleri, mesir macunu ve bir zamanların canavarı (ki bence hala öyle) viagra işine yarayabilir. Duruma göre kamu yönetimi bölümünden de yardım alabilirsin. Tüm bunların ustabaşı olana kadar olduğunu unutma, birazcık sabır yeterli. ı l r\ İKTİSAT Hayver bey, benim çok ciddi bir sorunum var; kimi sevgili görüp bağrıma bassam feleğin şamarını en acı şekilde hissettim. Şimdi soracaksınız “evladım nedir derdin?" diye... Şöyle cevaplayayım ki, kapılardan geçemiyorum sen anla artık; boynuzlarım arşa değecek gibi. Nedense sevgilimi bir türlü kendime bağlayamıyorum, her seferinde kullanılmış bir mendil gibi kenara atılıyorum. Artık hayattan da aşktan da soğudum. Kendimi hangi taşlara vurayım, hangi damlardan atayım, hangi ilacı içip zehirleyeyim şaşırdım. Aşktan soğumuş, dertten dermandan diz çökmüş bu aciz kuluna o güzel yardım elini uzatman dileğiyle... RUMUZ: Yavru ceylan Yavru ceylanım; senin derdin insanlığın en büyük sorunlarından biri. Her geçen gün insanlar birbirlerinin güvenini kaybetmeye devam ediyor. Böyle olunca da aşk, sadakat, güven, sevgi, mutluluk gibi değerler anlamını yitiriyor. Ancak, çocuğum, aşktan ve sevmekten korkmamalıyız, bilakis, bunun üzerine gitmeliyiz çünkü sevgi her derde deva, her hastalığa şifadır. Durumun vahametini kavramış olmakla beraber, sevdiceğini elde tutmak için ona şefkat göster, ondan ilgini, sevgini esirgeme. Ama gerekli yerde tavrını koymayı da bil. Kaldı ki seni terk eden seni hak etmiyordur. Seni hak eden birini bulman dileğiyle. KAMU Sevgili Hayver baba, aramızdaki samimiyete dayanarak sana “baba” diyorum zira köşenin müptelası oldum. Konuya hızlı bir giriş yapmak gerekirse; babacığım duvarlara vurma noktasındayım, ibre 200! Bunun sebebi ise okul. Lisede erkek başına 250 gr. kız düşerken şimdilerde sınıfta erkek başına 3 erkek düşmekte. Bu da yetmezmiş gibi, zaten 3 erkeğin 1 tanesini oluşturan kızlarda da bir bıyık sevdasıdır gitmekte, işte bu ahval ve şerait içinde istediğim kıza nasıl ulaşabilirim? Yoksa tercih değiştirip uluslara mı yönelsem ya da bıyıklı bir kızla “sevimli" bir çift mi oluşturmalıyım, bilemedim. Rahmetli Anne Nicole Smith'i rüyalarımda görmekten perişan oldum, nölur yardım... RUMUZ: Köse Durumunun vahametinin farkındayım, zor bir dönemden geçiyorsun. Ancak derdinin dermanı ne tercih değiştirmek ne de hemcinslerinle beraber olmak. Kendine biraz bak yavrum, suya sabuna dokun, ara sıra traş ol, gerekli görürsen (ki görmeni tavsiye ederim) ağda yaptır. Birkaç şiir ezberle, kadınları bir et yığını olarak değil, birer birey olarak gör, azıcık nazik ve tamahkar davranırsan bence mutluluğu sadece rüyanda değil şu kısacık hayatta da yakalayabilirsin. ULUSLAR Değerli ve pek muhterem,az olan ama kar beyazı saçlarının bir teline kurban olunası beyaz papatya Mr Hayver Düzer.zat-ı alinize bir sual göndermek suretiyle bizler için kendini paralayan kişilğinizi öperim, maksadımı aşan sözler buyurduysam öncelikle özür diler ve samimi ışıltınız ve sıcaklığınızın gözlerimi kamaştırdığını belirtmekten kıvanç duyarım, sevgili(m) Hayver'(ım) benim problemim toplum tarafından azınlıktan sayılıp belli bir kategoriye ait olmamamdan kaynaklanan bir sorun, insanlar bana ' öyle misin böyle misin?,onlardan mısın bizden mi? iki arada bir derede kalmışsın be hacı' gibi ayıp sözler sarfediyorlar. çok üzülüyorum,bende isterim elbet bir yere ait olmayı ama önemli olan hissiyat değil midir sayın Düzer? ( RUMUZ: MİCHELİN TEKERLEĞİ) CEVAP: Evet top çocuğum,pardon tenis topum,amaannn işte her neysen.bak güzel kardeşim,senin durumun toplulumuzun kanayan bir yarasıdır.hala,bu konularda ilkel toplum düzeyinde seyrettiğimiz şu günlerde türkiye gerçekten kendini aşamamıştır, insanlar sırf aidiyet sorunları var diye hor görülmektedir.ama; mavi istiridye barındaki insanlar ne kadar eğlenceli ne kadar şen şakrak ve ne kadar doğallar değil mi? işte sende öyle olmalısın,toplum ne der? düşüncelerinden uzaklaş ve eğlenmene bak. senin gibi insanları sahalarda,off çok özür dilerim,pistlerde,amaan bee. hayatın içinde görmek isteriz.olmadı uçak biletini alıp seni hollandaya bizzat ben yollayayım, git kendine güzel bir dayı(!) bul. eminim mutluluğu yakalayacaksın. © HOCALARDAN İNCİLER ■ ORHAN ÇELİK ilde t sen de rayım <müş nini '¡yor. ie 3 seni e :miş e ;ift mi n... Adam gider yılı sonunda 4*4 jip alır. Çok güzel cihazlar. Bu 6 sıfırın silinmesine en çok ben sevinecem. 6sıfır silinse nolur, silinmese nolur. Küsersen çok üzülürüm. Aksini iddia edersen patolojik olur. Gelir tablosunu soracak mısınız derken neyi kast ettiniz? Tecrübeyi yaşayarak öğrenmeyin, o maliyete katlanmanıza kıyamam. Bu yaşlarda yapabileceğiniz en iyi şey tembelliktir. Sıkıldım bu anket işinden, canı sıkılan anket yapıyor. Toplama çıkarma bilmediğim ortaya çıktı böylece. Bir sene boyunca eziyet çektik, yeni öğrendik bu işin piri ıslak mendilmiş.(tahtayı silerken) Geçen ders anlattığımız şeyler aslında karmakarışık şeylerdi. Bir daha söyleyemem, unuttum. ERDAL M. ÜNSAL Biz konuşuyoruz, siz en azından dinliyor görünüyorsunuz. Hem fırtsa maliyetine katlanıp hem de dinlememek akıl karı değil. Kişiler arası fayda karşılaştırması yapmak zırvadır. Neyzen Tevfik çok filozof bir düşünürdür. Aslında derviş ama çok filozof bir insan. Kapısında 1800 bilmem kaç yazan fakülte bu. Şeker var, un var, bilmem ne var. Neden helva olmuyor? Kitabın yeni baskısında her konunun sonuna problemler ekledim. Soruların bir kısmı laflı sorular, bir kısmı problemli sorular. 100 anası, 10 faizi 110 lirası olacak. PARS ESİN ol, birer yatta jş ver sözler Ç ada nayı /e özür Kiminiz diyeceksiniz: “ Karşımıza geçti hıyar, kendi dersine önemli diyor." Sosyal politika bedava bir şey değil. At yarışı oynayan var mı? Bu verdiğim örnekler sadece örnekler. Hocanın korkulacak bir mahluk olmadığını belirtmek isterim. Bunları size kuşbaşı olarak aman kuşbakışı olarak sunmuştuk. Ne gülüyorsun? Modüller sana bir şey mi hatırlattı. Cuma günü ölmez de sağ kalırsam ders yapıcam. Tavsiyeler sözleşmelerin yoksul akrabalarıdır. Bir tek parmak kaldırıp, 100 numara ricasında bulunmadığınız kaldı. Nasıl bakıyor gözüme... Sigarası geldi. ESEN AĞLI Ders zaten zevksiz, şu integrali bilseniz nolur bilmeseniz nolur. Ben 40 yıllık meslek hayatımda yoklama almayı 12 kere denedim, başarısız oldum. Hemen çıkıcam müsaade et. Matematikte sıkılma yoktur evladım. MELTEM KAYIRAN DİKMEN Arılar elma yemez. Sadece 10 öğrenci 80'in üzerinde aldı, hepsi de kadın öğrenci. Arkadaşlar kimler konuştu, parmak kaldırsın bakiiim. LALE DAVUT Arkadaşlar şimdiki modelimiz parasalcılık modeli isminden de tahmin etmeye çalışın sizce bu modeli kim çıkardı. Sınıftan ses çıkmaz Lale Davut iyice sinirlenir. Arkadaşlar isminden belli diyorum neden yanıt vermiyorsunuz? . Offff Friedman METİN ÖZUĞURLU Geçen hafta bekledim sap gibi kimse gelmedi. Yönteme giriş olur ama çıkış olmaz. 20:30'da benim basketbolüm var, dersi o zamana kadar uzatabiliriz. Bu konuda baya attık tuttuk geçen dönem. Napalım ekmek parası. Kırıkkale'de oturuyor, samtaym öğrencilik yapıyor. Hermeneutik gelenek der ki: "Saçmalama!" Burada Pars Hoca olsaydı nizam-düzen olurdu ama sayı da farklı olurdu tabi Ödevleri 15'inde maaş gününde değil, 19'unda maaşın bittiği gün istiyorum. Tam böyle uçma hali, tam breynstorm. Kim gidecek oraya, dağın başı. (Ataumu kastediyor) Burada data şovlu falan bir şey yapıcaz. Hepimiz sörveyiz. Tahran Erdem de sörvey yaptı. Şimdi getirsen A.Comte'yi saçını başını yolar. Kantinde 16:30’da çay bitiyor. Sulhi akşama kadar burada, kamusal bilinçle çalışıyor. Onlar bizim gitmesek de görmesek de araştırma nesnelerimiz. Ben derslerde çok uyurdum. Bazı hocalarım kış vakti üstümü örterdi. Siz çaktırmıyorsunuz, gözü açık uyuyorsunuz. Ben baya baya uyurdum. Bu dersin en verimli işlenme şekli hiç işlenmemesi. Size verdiğim okumalarda uyduruk, şekilsiz bir şekil var. Salı günü size teknolojik bir hava atayım. ATAUM'da güzel filmler var, bedava, beleş. Arkadaşlar biz buna odtüde take home diyoruz burada ne diyelim? (düşünür) . Eve götür VEDAT BUZ Perşembe günkü dersi cumaya alalım beni haftada iki kere görmeyin.. Niye kimse estağfurullah demiyo yaa? Ayrıca kapalı yer fobim olduğunu söyliyeyim, aramızda kalsın. Ders seçme olayı bitti mi? Bizim devamlı müşterilerimiz belli oldu mu? Akademik örnekler böyle absürd oluyor. Bana ana avrat sövebilirsin ben zaten geniş insanım şeklinde bir anlaşma olmaz olursa dava konusu yapılmaz. Yarım saat içinde bitirmeyi planlıyorum, umudunuz olsun diye söyledim. Örnek veriyorum 26 şubat arkadaşlar. Bakın örnek veriyorum 26 Şubat. Sınavda 26 şubat yazanları gördüm. Bakın misal 26 şubat Okuma yazma bilmiyorsanız parmak basarsınız.j göstererek ) Başparmağınızla parmak basarsınız. O parmağınız yoksa bu parmağınız, o parmağınız yoksa bu parmağınız , o parmağınız yoksa bu parmağınız , o parmağınız yoksa bu parmağınız.... ( sırayla bütün parmakları sayar). Parmaklarınız yoksa burnunuzla. Ay arkadaşlar bugün de hiç ders yapasım yok. Mustafa seni sevmiyorum. Sana olan sevgim hümanizmin dışa vurumudur. Öğrenci sora r: Hocam yılbaşında ne yapıyorsunuz? Hoca: Planım yok ama sana özel striptiz şov yapabilirim. -yakında size sınıf olarak Nobel ödülü verecem. -çok güzel hiçbir yorgunluk belirtisi yok, ama bende iyi anlatıyorum haa -onu öyle kafana geçirmenden anarşik bir soru soracağın belliydi. -A, B'ye icapta bulunur AB değil. ÖMER KÜRKCÜOĞLU kardı. 3. sunuz. 3a? Burada A l kişi görünüyor, sınıfta 45 kişi var. Sınıfta olup da ruhen bizimle olmayanları biliyordum da, sınıfta bizimle olmayıp ruhen birlikte olan arkadaşlar da varmış demek. Centilmenler antlaşması centilmen ülkelerle yapılmış centilmence bir antlaşmadır.... işte Mussolini böyle bir şeydi (RESİM VAR ) Geçen sene bu ders 4 dakika erken bitmişti bu sene 5 dakika erken bitti. “...Böylece Birinci Dünya Savaşı başlamış oldu.Tabi şimdi o tarihte onun 'Birinci' Dünya Savaşı olduğunu bilen yok. Çünkü; birinci diyebilmek için İkincinin çıkacağını bilmek lazım. Eh, biz ikinci çıktığı için birinci diyebiliriz ama herhalde o dönemde biri bu “birinci" savaş dese kimse anlam veremezdi. Yani birinci derken; birinci demek için, İkincinin çıkması şart. Anlayacağınız bu savaş İkincisi çıkınca I. Dünya Savaşı oldu. Her neyse, ne diyorduk...” İSMAİL TÜRK Vasiyetim olsun dersinize iyi çalışın. EREL TELLAL: - Tacikistan İslamcı örgütlenmeyi kabul ediyor.Bize ne canımmm,herkesin köktendincisi kendine:):) Öğrenci-(İslam) Kerimov laik değil miydi hocam? E.Tellal- yahu adı İslam: İLHAN ÜZGEL: - Rasyonalizm hep hesaplamadır.şunla mı çıksam?bunlamı? hangisiyle evlensem? şu daha mı yakışıklı? gibi hesaplardır. İ.ÜZgel- Sende bulgara benziyorsun, öğrenci- AAaaaaAAAAAA!!!!! İ.ÜZgel- Niye canım onlarda insan!.. ATAY DEVELİOĞLU: - Muhammed'in iktidar anlayışı ile kıyaslandığında İsa gerçekten iktidarsız!!! ...çocuğuda yoktu,karısı da:):) n a z. YAHYA SEZAİ TEZEL: ı. nğınız nız ugün - Türkiye' deki erkek fetişizmini yaratan kadınlardır. Bizim anaların erkek çocukları olunca sanki kendilerinden penis çıkmış gibi ortalıkta gerine gerine geziniyorlar. - Ben ne kadar müslümansam siz de o kadar entelektüel olabilirsiniz - Sigarayı bu yaşta içerseniz benim yaşıma geldiğinizde kalkmayacak Öğrenci: Hocam o yaşta ne ihtiyacımız olacak. Hoca : Asıl benim yaşımda lazım olacak. - Allahaşükür ateistim. DENİZ KAMACI Deniz Kamacı tahtaya örnek yazar. I was very sick ardından “Ay bu kelimeyi hiç sevmiyorum” der "sick" kelimesi silinir, yerine başka bir kelime yazar. Bizim bi hocamız vardı böyle şişman bir hocaydı bize “ Aklınızda soru varsa sorun aksi takdirde yarın kırmızı bikinimi giyer gelirim.” Derdi Öğrenci: Hocam siz de böyle bir şey yapmayacaksınız değilmi bize. SİNA AKSİN: Sene 1960 siz hatırlamazsınız o zamanlar çocuktunuz. BASKIN ORAN: Entelektüel mastürbasyon ÇAĞRI ERHAN : Benim sekreter olacak karı nerde. Silahlı kuvvetlerin Azeri Türkçesinde karşılığı “ Yaraklı Kuvvetler” dir. ERSİN ONULDURAN: Siz hiç çilek yediniz mi? 150.000 dolara ev aldım 2 yıl sonra 250.000 dolara sattım. ERDEM DENK: Babam , UN yazısı görüp Birleşmiş Milletler un yardımı yapıyor sanıyordu. AYHAN YALCINKAYA:. 8 mart kadınlar günü mücadeleyi içeriyor bu yüzden sadece kadınlara söz vereceğim. Aras sen hariç. Demokrat parti mi? Ne kadar mülayimsiniz Allah bilir siz daha sevişmemişsinizdir de. Tanrının tanrısallığıyla ilgili bir problemi yoksa bizim Tanrıyla hiçbir problemimiz yok Allaha şükür. Hinduların inek önünde eğilmelerinin nedeni ineğin arkasındaki kutsallıktır. A.Y: Yurttaşların yabancı kadınlardan olan çocukları da yurttaş sayılsın deniliyor. Ö: Ben anlamadım yabancı kadınla ilişkisi mi varmış ? A.Y.: Farzet ki ben başbakanım bir yasa çıkarıyorum babası olmayan çocuklar en yakın erkek akrabanın nüfusuna geçirilsin diye. Şimdi ben piç mi oluyorum. MEHMET ALİ AĞAOĞULLARI: (Elinde tahta kalemini sallayıp) Bu bir tahta kalemi değil mi? Buna übübü, salem ya da malem demiyorlar. KURTHAN FİSEK: Tony Blair' da , Tayyip bilmeyır mı? Bir kişi bıraktım o da dağa kaçtı, o da apo. YALCIN KARATEPE: Para her zaman mutluluk getirmez ama parasızlık her zaman mutsuzluk getirir. Para her zaman mutluluk getirmez diyenlerin büyük ihtimalle sülalesine yetecek kadar parası vardır. Ö: Hocam maaşı iyi değil neden hocalık yapıyorsunuz. Y .K .: Para her zaman mutluluk getirmez. ERGUN TÜRKCAN: (Sinirlenir) Her şey sizin zannettiğiniz gibi bir gecede olmadı. Eskiden öyle araba maraba yoktu. Öğrenci: Hocam kaynak kitap verecek misiniz? Hoca: Niye okuyacakmısınız? ” kelimesi ERCAN BAYAZITLI Şeriata göre haram bana göre helalin en güzeli bugünkü konumuz faiz. Arkadaşlar derste başka şeylerle ilgilenmeyin. Telefonla, arkadaşlarınızla vs. bir saniye sonra telefon çatar “ Alooo" ıızı AHMET HASİM KÖSE: Rus kadınlarının burada ne yaptığını sanıyorsunuz. Bunlar uluslar arası sermaye hareketi. ERDAL ÜNSAL: E.Ü .: Şşşt sen Ö: (Arkasına bakar), E.O.: Sen sen Ö: Efendim hocam E.Ü: Sen derse neden geliyorsun? Ö: Sizi dinlemek için. E.Ü: Ben kaval mı çalıyorum neden dinliyorsun kitaba baksana. GÜRHAN FİSEK: Adam bundan sonra ne diyecek “ Evlatlarım ucundan tutun yoksa sıçrar kafanıza çarpar.” Cep telefonundan bahsederken “ Benimki hiç ötüyor mu?” Hiçbir zaman hayatta her şeyi yapabilirsiniz. SERDAR SAHİNKAYA: Bu konuyu değerlendirirken historical backgrounda da bakmak gerekir. Bu konuyu benim sübjektiviteme göre değerlendireceğim. O dönemde oralar hep destroy edildi. SENAY GÖKBAYRAK : Bu alet translate ediyor boşuna İspanyolca öğrenmişim. Arkadaşlar öz Türkçe olarak ifade etmek gerekirse rotasyon. ır. letirmez GAZİ ÖZHAN : Gazi Özhan sınıfa girer. “Hp yazıcı aldım 10 günde kartuşu bitti bunu bir Amerikan firmasından beklemezdim" diyerek derse devam eder. Amerikan firmalarına aşırı sinirlenen hoca notlarındaki yabancı ölçü birimlerini Türkçeleştirir. Galon = Litre , Mil = Kilometre Arkadaşlar bu okulda topraklama yok ben hayati tehlike yaşıyorum der ve laptop kablosunun üzerinden atlar. Hoca ders anlatırken elektrikler kesilir. Bu gerçekliği bir istatistikçi edasıyla yorumlar. Ben bunu gayet normal karşılıyorum hatta buna yüzde 70 yüzde 80 gibi bir oran vermiştim. MURAT SEVİNÇ: Fransa Anayasal Düzeni'nde Aristokrasi'nin yerini anlatırken; "Bir erkek soyluyla, bir kadın soylu bir yerlerde bir şeyler yapıyor, devamında ortaya bir bebek soylu çıkıyor.Zaten bebeğin ne olduğu belli; soylu. Ondan başka da bir işe yaradığı yok zaten." Çeşitli kültürel faaliyetleri takip etmemizi öğütledikten sonra; “ileride bu fakülteden mezun olduğunuzda önünüze geleni küçümseyebilmeniz için bunları bilmeniz lazım.Siyasalcı dediğin ukala olur ne de olsa..." MUSTAFA DURMUŞ: Ara sınavlar açıklanmış.. Notları asmışlar.. Harıl harıl ders işlenmiş..Öğrenciler bitap bir halde..Derken teneffüs zilimiz çalar.. Bir öğrenci hocamızın yanına gider..... ÖĞRENCİ: Hocam ben size bişii sorcamm, HOCA: Sor bakalım? ÖĞRENCİ: Hocam ya bana niye vizeden 59 verdiniz? Yani bari bi 60 yapsaydınız ya.. HOCA: Evladım sen şimdi sınavda öyle güzel atmışsındır ki ben sana atmış vermemişimdir ONUR KARAHANOĞULLARI: - Siz günahkar olarak mezun oluyorsunuz bu okuldan, sizin vaftiz edilmeniz lazım.Piyasa sizi oraya sokuyor sonra günahlarınızdan arınıp püri pak oluyorsunuz buraya KEREM ALTIPARMAK: - Bizde başkanlık yan başkanlık tartışmaları derken çift başkanlık sistemine geçilecek. Mesela Köşk'te iki büyük salon olacak, resepsiyon filan olunca soracaklar gittiğiniz zaman 'Efendim Sayın Arınç'a mı yoksa Sayın Sezer'e mi?' diye ya da 'içkiliye mi içkisize mi?' diye - Bu dallama şerefsizler bana ibnelik yaptı... diye başvurular geliyor bu insan hakları kurullarına . kalsın diye amiyane tabirle söyledim EN HIZLI HOCA: GÜRHAN FİŞEK EN “HIZIR" HOCA: OSMAN TEZGEL EN PARLAK HOCA: AHMET HAŞİM KÖSE EN DİKTATÖR HOCA: MURAT BASKICI EN ÖCÜ HOCA: KORKUT ÖZKORKUT EN BONKÖR HOCA: FETHİ AÇIKEL EN İHTİYAÇ DUYULAN HOCA: MEHMET YETİŞ EN TEMİZ PAK HOCA: BÜLENT DURU EN “YERİNDE AĞIR”HOCA: RAMAZAN TAŞ EN HAYVAN DÜŞMANI HOCA: ÖMER KÜRKÇÜOĞLU Aklınızda KAZGAN İÇİN NE DEDİLER ■ Kazgan 1 YTL olacak KazzZ z z ............................................... Türkiye'ye geldiğimde "elime" verdiler. Dönerken okudum. Netekim, sekizinci eyalet "KAZGANCITY" olmalı. .M Kazgan' ını al git, artizlik yapma lleeeyyynn Ben bilmem Tayip bilir... (\\^^#VKazgan, Mülkiyelilerin kitabı deeldir. Kazgan, hukukçuların kitabı deeldir. Binaenaleyh Kazgan bir kitap deeldir. kazgan 2007 FELAKET-ÜL AZİM- 1 Düşünün bir gün siz okulda dersteyken dünyanın başına inanılm az bir felaket geliyor! Bütün dünya sular altında kalıyor! Ve ilginç bir şekilde bu felaketten kurtuluyorsunuz. Durumun vaham etini kavram anız için daha çarpıcı bir detay verm ek gerekirse dünya üzerindeki tek kara parçası artık "M ü lkiye ". Başka bir deyişle dünya nüfusu artık 2064. İçinizde nasıl oluyor da herkes okulda diyen sivriler çıkabilir. Bu arkadaşlara tek lafımız var. Bütün dünyayı su basması ve bir tek Mülkiye'nin kurtulması size saçma gelmedi de 2064'e mi takıldınız!.. Sinirim hopladı kusura bakmayın arkadaşlar! Ama haksız mıyım ya, nedir yani bu! Ihı ıhı... Neyse biz kalanlarla devam edelim! Ne diyorduk? Hah... işte felaket bu sağı solu belli değil! Ama biz seçilmiş insanlar olarak kurtulduk ilahi bir şekilde! Mektebim iz bir nevi Nuh'un gemisi artık! Ve insanlar dersten panik halinde çıkıp durumu fark ettiklerinde bakın neler konuşmuşlar: -Nuh tutanından beri gördüğüm en büyük ikinci felaket! Sanırım kendi gemimi yapma zam anım geldi!.. ( Pars Esin) -Ulen tam da uluslar arası ilişkilerde uzmanlaşmaya başlamıştım hafiften! (Uluslar) -Eee... O zaman bizim diplom atik İngilizce dersi kesin kaldırılır. Yaşadık! (Uluslar) -ÇEEİ ile dalga geçenler utansınlar! Ne de olsa artık dünyanın en iyi 6 bölümünden biriyiz! (Çalışma) -Orti yeterli iskambil stoğum uz var dimi? O hhhh... (Çalışma) -Yatacak yeri olm ayanlar bana gelsin, çekyatım geniştir. (Kim acaba!) -Bütün kariyerim sular altında kaldı. (Baskın Oran) -Celal Göle'nln ölene kadar dekan kalacağı garantilendi! (ilahi ses) -Şim di ben yüzm ek için elimi cebimden çıkarm ak zorundayım öyle mi? (Argun Karacabey) -Deniz kızı var mıdır acaba? (Kamu) -N ö lu r biri bana Rusya'nın da kurtulduğunu söylesin!..(Kamu) -Deniz suyuyla çay nasıl olur acaba? (Sulhi Abi) -Sulhiiiii! Senin demlyeceğin çayın ben....................................... (Kurthan Fişek) -Eeeeeeeeee... Iııııı........ Evet........ su ....... (Berrin Ataman) -M üliye Spor'u seneye dünya şam piyonu yapacağım . Söz veriyorum sizlere! Hem de her zam anki gibi kantinden topladığım öğrencilerle! (Afitap...) -Keşke zam anında stok yapsaydık, iyi hasılat yapardık! (Cafe Mülkiye) -Bedava deniz keyfi diye bir şey yoktur arkadaşlar! (Lale Davut) -Tangoyla denize girmek yasaktır!.. (Dekanlık) -Ben çok sıkıştım kanka, şöyle bi açılayımf!) da geleyim. (Kamu) -Su topu var da deniz tenisi niye olmasın? (Celal Göle) -Su gelir güldür güldür, gel de Feyzan beni güldür! (Orhan Çelik) -Olum Onur hoca denize girdi! Köpekbalığı da geldir dimi!., nihahahaha (iki kafadar) -Şimdi suç işleyince hapse girmek falan da yok öyle mi!., nihahahaha (iki kafadar) -Bilseydim 350 beygirlik araba yerine bi tane ski alırdım! (Yahya S.Tezel) insanların bu olaya tepkisini okuyup eğlendiniz umarım. Hatta yine umarım aranızda hala gevrek gevrek gülmekten kendini alam ayan arkadaşlar vardır! Sonuç olarak güldünüz veya gülm em ek için kendinizi zor tuttunuz.( Komik değildi gülm edik demeyin hiç, Allah taş yapar!.. Bariz komikti işte) Şu an ne yapıyor olursanız olun bi saniye durun ve düşünün. Biraz da ciddiyet zamanı arkadaşlar! Ozon tabakasıydı,küresel ısınmaydı, buzulların erimesiydi, mevsim anorm allikleriydi derken bu yazdıklarım ız bizim için olmasa bile gelecek kuşaklar için kara ütopya olmaktan çıkıp acı gerçeklere dönüşebilir. Ve o zaman Nuh'u ya da Mekteb-i Mülkiye 'yi bulam ayabiliriz insanlığın devamı için. Bize kalırsa hepimizin şimdiden ayağımızı denk alm am ız gerek! Hepimizin elinden ufak tefek de olsa mutlaka bir şeyler gelir gezegenim izi korum ak içinIDuyarsız kalmayalım lütfen... MİNİ MİNİ BİRUR ■ 1 Sevgili arkadaşlar biliyorum hepimizin olmasa bile bir kaçımızın başına mutlaka gelmiş birkaç ufak tefek Mülkiye kazası vardır. ÖSS den fırlayıp da aman Allahım özgürlük diye kendinizi sıcak kumlardan serin sulara atarken ki sınav sonucu heyecanıyla kumlara balıklama atlayan siz minik Mülkiyeli arkadaşlar... Evet, siz ki daha bu okula tazecik düşmüş yavru ceylan misali sekerek çiçek böcek toplayarak, Mülkiyelilik aşkıyla tutuşmuş ve hatta kudurmuş olarak ilim irfan öğrenmek adına kendinizi paralayan insanlarsınız. Yapmayın güzel ve genç arkadaşlar, bakın sonra neler oluyor, kendinizin bir anda nasıl ebleh olarak anılmasına sebebiyet veriyorsunuz. Ve şimdi huzurlarınızda birinci sınıf felaketler(i): ilk çömezimiz 217 nolu muhteşem sınıfta sosyoloji dersine girecektir. Eh pek tabii karizma yapmak durumundadır zira daha ilk günlerden okulumuzun simgesi olan ineği kendine yakıştıramamaktadır. Bunun için de teneffüsü sınıfta geçirmek yerine daha havadar olan üst katın balkon kısmında geçirmeye karar verir. Tabii bu esnada giriş zili çalmış ve hafif sınıfa doğru bir dalgalanma sezinlenmektedir. Fakat karizma yapmak uğruna hocayla birlikte sınıfa girmek ister bu körpe ceylan. Ama kendi içinde ne fırtınalar kopmaktadır. Hadi içeri girecek hocayı bilse dert değil, sorun zaten burada ortaya çıkıyor, her sakallı nasıl dedemiz değilse eh kabul edersiniz de her uzun boylu sakallı, çantalı ve sert bakışlı insan da hoca olmayabilir. Fakat çömez bunların farkında değildir, dedik ya tazecik daha, körpecik, her belli kalıp insanı hoca zannediyor. Bir de bu eleman kafada nasıl bir öğretim görevlisi imajı yaratmışsa artık, sanki her görevli Mülkiye aşkıyla ölüyor ve kalplerinden bu sevgiyi uzaklaştırmıyorlarmış gibi, hocalar da bir Mülkiye portresi aramakta ve hemen hemen aradığını bulur bir vakit sonra... Uzun bekleyişlerden sonra inanılmaz bir şekilde kafasındaki imgeye uygun o yüce, ulvi, Mülkiye aşkıyla dolu, üzerinde Mülkiye yeleği ve yeleğin kalp kısmında da Mülkiye amblemi olan adam belirir ve bizim bu taze yanındaki birkaç kişiye çokbilmişlik edasıyla “aha işte hoca geliyor vay yavrum be karizmaya gel" sözleriyle ortama girmiş bulunur... Fakat hesaba katmadığı ve heyecandan olsa gerek bu gelen kutsal kişinin elindeki çay tepsisini fark etmemiştir... Yahu acaba nasıl bir hoca çay tepsisi taşır? Okulun gizli dekanı olmasın sakın! Bir diğer taze felaketi ise ki bunun da aynı çömez olmasından büyük endişe ediyoruz Kazgan ekibi olarak, zira aramızda olabilir...(it came from outer space) Neyse, bu sefer ki kahramanımıza bir yenisi eklenmiştir. Ders Lale Davut un dersi olmakla birlikte sizin değerli zihinlerinizde bunun da bir iktisat dersi olduğu canlanmıştır umarım. Sınıfın %80 İni üst sınıflardan öğrenciler oluşturmaktadırlar ki bu fazlasıyla doğal bir durumdur, çömezler bunlara da alışsalar iyi ederler. Bizim bir önceki olaydaki başkahramanımız ise bu derse pek ilgi ve alaka göstermemektedir, hatta hiç göstermemektedir. Bu ilk dersi olacaktır ama inanılmaz bir bilgi kaybı vardır, önceki derslerde diğer arkadaşlar iktisadın temeli olan, beyinlerimize kazınan, hayatımızın anlamı olan, kutsal duamız sayılabilecek nitelikteki iki kelimeyi ceteris paribus u öğrenmişlerdir. Lale Davut derste "ikame malları artınca ceteris paribus" diye devam ederken sınıfa bu iki kutsal kelimenin anlamını sorar. Sınıf toplu bir şekilde “diğer şeyler veri iken" diyerek doğru cevabı verirler. Bu iki harika sözcüğü derse devamlı giren çömezler bilmektedirler ve olayların bir numaralı kahramanı olan tazemiz de yanındaki arkadaşına büyük bir heyecanla “vauuuuuvv çalıştın mı?" gibi abuk ve bir o kadar sabuk ve karşı tarafı dumur edebilecek bir şekilde bu soruyu yöneltir. Doğallayın ki karşı taraf hala olayın vahametinden kurtulmuş değil, kendisini bahçe işlerine verdi... Yazık yaw... Gelelim bir sonraki karizma manyağı çömezimize, ve şundan eminiz ki bu kesinlikle farklı bir kahramana ait. Bu olayda elemanımız gayet çokbilmiş, ukaladır ve beklenmeyecek bir performans ile de kendisine üst sınıflardan ortam bile yapmıştır, fakat tüm bunlara rağmen okulda yapamamış olduğu arama tarama çalışmalarının sonucunu sonraki satırlarda okuyacağınız bilgiler doğrultusunda çok acı bir şekilde yaşamıştır. Bu körpe yavru, arkadaşlarının “biz yemekhaneye gidiyoruz" cümlesine karşılık, “siz gidin ben sonra gelirim" deme hatasını işlemiştir ve bunun kendisi de farkında değildir, “koskoca siyasal elbette buralarda bir yerlerde yemekhane olacak” düşüncesi şu durumdaki arkadaş için çok doğaldır. Ve burnuna güvenip okulun içinden gelen yemek kokularını takip etmeye başlar, önce bir kantine uğrar ki bu da onun için bir hayli doğaldır ama akıllılık edip buranın yemekhane olamayacağının farkına varmıştır, içinden “ bu yemekhane denen illet yer nerede olabilir acaba” diye geçirir ve koku analizinde bir üstad olan burnu kendisine yemekhanenin merdivenlerin altında, bir alt katta olduğunu bildirir. Zafer artık onundur, muhteşem aklıyla başarmıştır ve muzaffer bir edayla kapıyı açar, ahh keşke açmaz olaydı! Alt kattaki bıyıklı dayı kendisini meraklı gözlerle süzerken, bakışlarında sen yenisini burada galiba anlamı taşımaktadır ki bu anlamı öyle kolay kolay kimse veremez. Kibarca " yardımcı olabilir miyim?” der, bizim mahcup genç ise içeride görmüş olduğu büyük büyük teyze ve amcalardan mükemmel bir sentez yaratarak Hegel'i mezarında ters çevirir resmen, evet yanlış yemekhanededir." Bir arkadaşa bakmıştım” gibi bir cümle sarf eder ama bunu niye yaptığı da hala kendisine sorulan ve kesinlikle cevabı olmayan bir soru olarak hafızalarda yer etmektedir. Cevabı yoktur çünkü olayın kahramanı okulda görünmemektedir. Kazgan ekibi olarak hayatından şüphe ediyoruz. nerede olabilir acaba” diye geçirir ve koku analizinde bir üstad olan burnu kendisine yemekhanenin merdivenlerin altında, bir alt katta olduğunu bildirir. Zafer artık onundur, muhteşem aklıyla başarmıştır ve muzaffer bir edayla kapıyı açar, ahh keşke açmaz olaydı! Alt kattaki bıyıklı dayı kendisini meraklı gözlerle süzerken, bakışlarında sen yenisini burada galiba anlamı taşımaktadır ki bu anlamı öyle kolay kolay kimse veremez. Kibarca “ yardımcı olabilir miyim?” der, bizim mahcup genç ise içeride görmüş olduğu büyük büyük teyze ve amcalardan mükemmel bir sentez yaratarak Hegel'i mezarında ters çevirir resmen, evet yanlış yemekhanededir. “ Bir arkadaşa bakmıştım" gibi bir cümle sarf eder ama bunu niye yaptığı da hala kendisine sorulan ve kesinlikle cevabı olmayan bir soru olarak hafızalarda yer etmektedir. Cevabı yoktur çünkü olayın kahramanı okulda görünmemektedir. Kazgan ekibi olarak hayatından şüphe ediyoruz. Şimdi ise karşınıza akıllara zarar, insanın akli dengesini hop hop ettiren, insanı halkadaki çocuk çarpmış hale getiren bir olay geliyor. Çömezimiz okulun ilk gününün vermiş olduğu telaş ile kantine gelir ama bu telaşı hiçbir suret ile dışarıya yansıtmamakta bilakis 40 yıllık öğrenci gibi davranmaktadır. Burada durup senin neyine böyle davranmak diyoruz ve devam ediyoruz, gireceği ders 227 nolu dersliktedir. Bütün okulu gezmiş ve yukarı katları da adamdan saymadığı için bu sınıfın oralarda olmasının imkânsızdan daha da düşük bir olasılığa sahip olduğunu işlenmemiş cevher olan aklından geçirmiştir. Tüh keşke birazcık işlenseydi o cevher cümlesi geçiyor aklımızdan ya neyse. Bütün okulu gezip 200lü sınıfları bulamamıştır, daha ilk günden bu başarısızlık çömezimizi üzmüş, onurunu zedelemiş ve kişiliğinde tamiri mümkün olmayan izler bırakmıştır. Fakat o sırada nur yüzlü bir Mülkiyeli, kantinden almış olduğu çayı yudumlarken bu küçük yavru ceylan bütün kıvraklığı ile “acaba üst kata nasıl çıkabilirim" sorusunu sorarak bu tanrı tarafından kutsanmış Mülkiyelinin ölmesine sebep olmakta ve kendisini cehennemde sürekli "acaba üst kata nasıl çıkabilirim" sorusuna cevap verme işkencesiyle karşı karşı bırakmaktaydı. Şükürler olsun ki çay pek bir zorluk çıkarmadan boğazdan aşağı süzülür ve yukarıda anlattığımız olay bir başka kişiye nasip olur. Nur yüzlü kişi, bütün sevecenliği ve yardımseverliği ile soruyu nazik bir şekilde yanıtlar: Aşağı katta yani zemin katta Z'li sınıflar var ise, onun da üstünde 100lü sınıflar var ise, eh sen de zeki bir insana benziyorsun 200lü sınıflara ulaşmak için zemine inip oradan asansörü bulup 2 inci kata çıkabilirsin. Cevap oldukça basit ve bir o kadar da öğretici olmuştur çömez için... İlk günün ilk dersi böylece gerçekleşmiştir... Mutluluk herkesin hakkıdır ve artık bu taze mutludur... Bu yavru ceylan aşağı inerken ise nur yüzlü Mülkiyelinin de sanki keçeli sakalı 3 başlı mızrağı ve kırmızı giysileri vardı... Son çömez vukuatımızı sizlere sunmanın haklı gururunu yaşıyoruz. 2006-2007 döneminin başladığı ilk gün, okulumuz temizlik çalışanları canları sıkılmış olacaklar ki sandalyeleri motif çalışmaları için kullanıp belli bir konsept oynanan, bilmiyorum hala oluşturmuşlardır. Eskiden oynanıyor mudur, sandalye kapmaca oyununun bir canlandırmasını yapmak istemiş olacaklar, muz ağacının çevresine “geniş kolda birerli” biçiminde dizmişlerdir. Liseden çıkmış taze, gözlerini daha yeni dünyanın gerçekleriyle korkuyla açan, kurallara uymalarıyla ünlü bu yeni jenerasyon, sandalyelere dizildikleri gibi oturmuşlardır, inanması güç evet, ama kantinde yerleşmiş, insan gibi gerçek bu... Bu esnada eşrafı ise kendilerini bir anda masaların oturan Mülkiye topluluğunun aç gözlerinde kalabalık bir izleyici görmüşlerdir. Sandalyelere oturan çömezler karşılarında sahnelenen oyundan etkilenmiş olacaklar ki büyük bir heyecanla bu arkadaşları izlemektedirler... Sonunda aralarında aklını kullanıp ayaklarını mermer bölmeye uzatma yeteneğini gösteren cin çömezler çıkmış olacak ki aslında biz böyle düşünmek istiyoruz, ya da sahnelenen oyun heyecanını yitirdi, birerli ve ikişerli gruplar halinde çömezler arkalarını sahneye dönüp ayaklarını soğuk ama bir o kadar da rahat olan mermere uzatmayı bildiler. Böylece Mülkiyeye taze kan olarak gelmiş heyecanlı ve bir o kadar da mağrur, masum, temiz çömezlerinin destansı hikâyelerinin sonuna geldik. Bir daha ki sefere umarım görüşürüz. Hadi bakayım akıllı ve lütfen Kazgan'a malzeme olun. Siz olmasanız biz ne yapardık? YÖNETİME ÖNERİLER' ] 1) Yönetimin okul bahçesini(kampüsü) otoparka çevirerek buradan döner sermayemize önemli bir gelir elde etmesini öneriyoruz. 2) Öğrenci Işleri'nde çalışan daha doğrusu oturan personelin okulun tadilatında işçi olarak çalıştırılmasını,bunlardan "tayda maksimizasyonu" elde edilmesini öneriyoruz. 3) Öğrenci ¡şleri'nin yukarıda belirttiğimiz işleri tek başına yapamadığı tadilat-yıkıp yeniden yapma durumlarında okulu uzatan ya da sene tekrarı yapan öğrencilerin ayaklarına prangalar takıp,kırbaçla kıvama getirdikten sonra çalıştırılmasını öneriyoruz.Böylece hem yapılması gereken işler halledilmiş olur hemde öğrencilerin sınırları daha da zorlanmış olur. 4) Okulumuzdaki bölümler içinde işletme bölümüne ağırlık verilmesini,işletmeleşen okulumuzu yeni iş alemlerine taşıması için burada kalifiye elemanların yetiştirilmesini öneriyoruz. 5) Okulu her türlü zorluğa rağmen dört yılda bitiren öğrencilerle görüşmeler ayarlanmalı,öğrencilerin başarı yolları öğrenilmeli, bir daha böyle bir durumla karşılamamak için bu yönde tedbirler alınmalı ,ders geçme koşulları daha da zorlaştırılmalı,mezun vermeme pahasına da olsa gereken tedbirlerin alınmasını tavsiye ediyoruz. 6) Maddi hata dilekçelerinin daha da kullanışlı olanlarının bulunmasını .öğrencilerin lehinde değişiklikler yaratabilecek özelliklerle donatılmasını istiyoruz.maddi hata yüzünden okulu uzatan,okuldan atılan insanlar adına fakir-fukaraya yardım ederek bir şekilde üzerinizdeki vebali azaltmanızı öneriyoruz. 7) Okul içine müzik kutusu konulmasını ve müzik kutusunun beşer milyonluk jetonlarla çalışması için gereken ayarlamaların yapılmasını,buradan elde edilen yardıma muhtaç BMW sahibi olan hocalarımıza yardım yapılmasını öneriyoruz. 8) Okulumuzdaki muz üretimi konusuna ağırlık verilerek,üretimin arttırılmasını ve dış alemle irtibata geçerek muz ticareti yapılmasını,buradan önemli bir gelir elde edilmesini değerli yönetimimizden bekliyoruz. 9) Bahçede yer alan 'inek çıkabilir' levhasının yanına "inşaat alanıdır,girilmesi tehlikeli ve yasaktır." levhasının konulmasını ,okul girişinde öğrencilere baret satılmasını öneriyor ve şiddetle istiyoruz. 10) Okulu maddi hata vs. gibi öğrenci kaynaklı olmayan sebeplerle uzatan öğrencilere gerekli psikolojik yardım için okulumuzda özel bir birimin kurulmasını ,bu birimin 'küçük' bir ücretle çalışmasını öğrencilerin bu birimi yakından tanıması için gereken tanıtım faaliyetlerinin yürütülmesini,öğretim görevlileri ile bağlantıya geçilerek öğrencilerin buraya yönlendirilmesini öneriyoruz. Erdal M. Ü HM İ | 11) Erdal Ünsal hocamızın verdiği iktisat dersleri için 19 Mayıs stadyumunun kiralanmasını bununla beraber adı geçen hocamızın kız öğrenciler için pembe, erkek öğrenciler içinse mavi kaplı iktisat kitabı basmasını istiyoruz. Gerçi biz bu öneriyi getirecektik ama hocamız bizden erken davranmış, (bkz. Fotoğraf) MAKRO1 İKTİSAT 12) Özellikle kış aylarında okulumuzun çatısı değiştiği için kış olimpiyatlarının okulumuzun kantininde düzenlenmesini istiyoruz. 13) Statüsünün farkında olmayıp ÖĞRENCİ GİRİŞİ yerine HOCALARIN GİRİŞİ'ni kullanan tüllabın, danışmadaki bıyıklı amca tarafından kırbaçlanmasını öneriyoruz. 14) "Kim daha çok öğrenci bırakacak” konulu bahis düzenlensin. Tezel, Ünsal ve Karahanoğulları aday olsun. 15) Sulhi Abi'nin zulasındaki sigaralar bir havuzda toplansın. Tüllaba dağıtılsın. t , ŞİİRLER- ] MÜLKİYELİ OLMA MESELESİ TEZEL GİT BAŞIMDAN Baraj olmak da ayıp değil, Çapraz geçiş yapmak da. Hatta 7 yıl hakkini kullanıp okuldan atılmak da... Bütün is bu ruhu taşıyabilmekte yani yürekte! Tezel git başımdan sen bana göre değilsin Ölümüm elinden olacak seziyorum. Hem acımasızsın karanlıksın biraz da... Tezel git başımdan istemiyorum. Mesela müptelası olmuşken kütüphanenin, Mesela sabahlamışken finaller öncesi. Mesela dimdik girebilmişsen sınava Kalmak ayıp olur mu? Benim tedirginliğimde gezinemezsin düşersin , Dağıtır gecelerim sağlığımı Sınav öncesi uykularımı uyusan nasıl korkarsın, Hiçbir dakikamı yaşayamazsın. Tezel git başımdan sen bana göre değilsin. Benim için kirletme ellerini, Geçir artık beni bu çile bitsin Baraj olmak da ayıp değil, Çapraz geçiş yapmak da. Hatta 7 yıl hakkini kullanıp okuldan atılmak da... Stresimi denesen hemen düşürürsün; Sınav arifeleri Yanlış sınavlara götürür uykusuz gecelerim. Ya sınavdan geçmek ustalığını kazanırsın, Ya korku biriktirmek yetisini. Acılarım iyice bol geldi değil mi sana, Tezel git başımdan sen bana göre değilsin. Ümitsizliğimi olsun anlaşana Hem acımasızsın karanlıksın biraz da. Seversin Mülkiye'yi doludizgin. Ama ulema bunun farkında değildir. Ayrılmak istemezsin okulundan Ama o Mülkiye senden ayrılacak Yani kantinde takılmayı seviyorsun diye Dersleri de sevmen şart mı? Yani tüllap 4 yılda bitiremeseydi okulu, Yahut hiç bitiremeseydi Tüllap ne kaybederdi tüllaplığından? Baraj olmak da ayıp değil, Çapraz geçiş yapmak da. Hatta 7 yıl hakkini kullanıp okuldan atılmak da... Bütün is bu ruhu taşıyabilmekte yani yürekte! Üzüldüğüm anda sen sevinirsin. Üç ders uğultusu duymamışsın ki Ömründen bir sene akıp gitmemiş, Uzak yalnızlık barajlarına. Tezel git başımdan sen bana göre değilsin. Ölümüm elinden olacak seziyorum, Hem kötüsün karanlıksın biraz da. Tezel git başımdan... Nazım Hikmet - Tahir Zühre Meselesi Attila ilhan 'Aysel Git Başımdan' BE HEY ERDAL Be hey ERDAL ne ararsın geleceğim ile aramda!.. Sen kimsin ki yıllarımı çalarsın? Hakikaten gözün yoksa parada Neden her sene kitap basarsın? Baraj iken mümkün müdür emniyet? Yatıp kalkıp bizlere dua et. Senin gibi hocaların yüzünden, Mektep'ten de soğuyacak tüllab-ül azamet. Derse girmeyip geziyorsam sana ne. Yoksa sana bir zararım, gezerim, ikimiz de gelsek kildan köprüye, Ben zekiysem yoklamasız da geçerim. Öğrenci halini sakin unutma. Tüllabın okulunu uzattırma sebepsiz. Bırakıp durduğun bizler olmasak Profesörlük nedir bilemezdin be hey "geçim''siz. Neyzen Tevfik Kolaylı - Be hey dürzü SINAVDA BAŞARI YOLLARI' BAŞARIYA GİDEN YOL Sınavda başarılı olmanın birinci yolu; her Mülkiyeli'nin yaptığı gibi sınavdan haftalar önce çalışmaya başlamaktır. Sınav vaktinden 3 saat önce okula gelinir. Yaklaşık 5 kişilik gruplar halinde 2 saat 59 dakika kadar tekrar yapılır. Sınava girdikten sonra panik yapmadan sorular okunur. Sorular, aklımızda kaldığınca ve güzel yazmaya da dikkat ederek dikkatle cevaplanır. Ayrıca sınav salonundan çıkarken de gözetmenlere ve hocalara teşekkür etme ihmal edilmez. Duyduk ki başka üniversitelerdeki öğrenciler ve tüllabın arasındaki bazı gafiller başarıya giden ikinci bir yol kullanmaktaymışlar. Yaptıklarının ne kadar yanlış olduğunu göstermek için Kazgan olarak, ajanlarımızın ele geçirdiği ve bu söz konusu gafillerin hazırladığı “gizli sınav yönergesini" deşifre ediyoruz... Sınav ihtiyaçları: ince uçlu asetat kalemi, Aseton, Pamuk. Yoksa kolonyalı mendil. O da yoksa selpak, Kurşun kalem, Silgi, Şapka, Databanklı sa a t, El emeği, göz nuru, ufak tefek hatırlatıcı kağıtlar, Son olarak ve en önemlisi: iyi çalışmış,kısa boylu, yazısı okunaklı ve büyük,fısıldama yeteneğine sahip “kanka" Sınavdan bir gece öncesine kadar hiç çalışılmaz. 1 hafta kadar evvel toplanmış olan notlar dinlenmeye bırakılmıştır bu arada. Sınavdan önceki akşam vicdan azabı hissetme riski de göz önünde bulundurularak notlar üzerinde şöyle bir göz gezdirilir, işin üstesinden bu şekilde gelinemeyeceği anlaşıldıktan sonra evvela notu tutan öğrenciye suç atılır. Akabinde rahatlamak için “böyle de not tutulur mu, bundan sonra kendi notumu kendim tutacağım" denir ve ertesi günkü sınavı kurtarmak için bir takım hazırlıklara girişilir. ilk aşamada çalıştığından emin olunan ve çok yardımsever olduğu bilinen bir arkadaş aranır. Konuşma başında ilk önce ve mutlaka “tazeyi ürkütmemek” için hal hatır sorulur. Bu konuşma sırasında seçilecek sözler önem arz ettiğinden örnek bir dialog verilmiştir. Arzu edenler aynısını kullanabilir: Çalışmayan : Baba/ Ortaam/Canım naber? Çalışan : Hiiiç, ders çalışıyorum. Sen napıosun? Çalışmayan : Oooof oof! Bu sınavlar mahvetti beni! Sen ne kadar güzel çalışabiliyosun bak. Ben o kadar okudum okudum hiç bir şey anlamadım! Kesin kaldım ben! Çalışan : Yok baba/ ortaam/ canım niye kalasın! Söyle hemen neyi anlamadın, anlatayım. Çalışmayan : Ya bir türlü konuları toplayamadım ben. Sanki hiç çalışmamış gibi hissediyorummmm! Arkadaşımız benzeri bir girişle kıvama getirildikten sonra sınavla ilgili tüyo istenir: Çalışmayan: Baba/ Ortaam/Canım nerelerden soru çıkar sence? Bari onlara bakayım. iyi huylu, yardımsever ve özellikle "konusunda uzman” şahsiyet gereken bilgileri kullanımınıza sunar. Konuşma sonunda yine de başarıyı garantilemek adına arık niyet belli edilir ve sınavda arkalı önlü oturma talebi iletilir. Telefon kapandıktan sonra daha önce aldığımız tüyolar doğrultusunda harekete geçilir. El emeği, göz nuru ufak tefek hatırlatıcı kağıtlar hazırlanır. Arzuya göre “ben zaten bu kağıtları hazırlarken daha iyi öğreniyorum" şeklinde iç huzur temin edildikten sonra yatıp uyunur. Sınav sabahı yapılacak en önemli iş erken kalkmaktır. Unutmayın ki; erken kalkan erken yer tutar! Ve bu yer tutma işinin önemi ayakta kalma tehlikesinden çok, önceki akşam sözleşilen arkadaşı başkasına kaptırma tehlikesinden kaynaklanır. Bu nedenle -tercihen gün doğmadan- yola çıkılır ve iki kişilik cam kenarı yer tutulur. Bu sorun da halledildikten sonra çalışmalara başlanır. Akşamdan dinlenmeye bırakılmış olan asetat ve aseton ekipmanı dikkatlice sıraya yerleştirilir. Evvela sıra, her türlü eski bilgiden(!) aseton-pamuk marifetiyle arındırılır. Bir nevi temiz sayfa açıldıktan sonra yine akşamdan hazırladığımız önemli-masum-hatırlatıcı bilgiler sıraya asetat kalemi kullanılarak yazılır. Yalnız bu nakşetme işlemi sanıldığı kadar basit değildir. Başarının anahtarı bu işlemin gizli dehlizlerinde saklanmaktadır. - Sıraya işlenecek bilgi "boş” olmamalıdır. Yani soru gelmesi muhtemel konulara odaklanılmalıdır. Arzuya göre konular arasında gelebilecek soruların tahmini puanlarına göre de bir derecelendirmeye gidilebilir. Ancak bu İkincisi biraz daha profesyonellik ve hocayı tanıma gerektirir. ( bkz. 3. ve 4. sınıflar) - Derecelendirme yapılıp konular seçildikten sonra nakış işlemine geçilir. Söz konusu başarı anahtarının saklandığı dehliz de tam bu noktadadır zaten. Bu konuya "uzmanlarımız” tarafından hayati bir önem atfedildiği içindir ki bazı hususlar adım adım açıklanacaktır. - Nakşetme işleminde en önemli nokta sırayı verimli kullanabilmektir. Başka bir deyişle büyük harflerle,büyük puntolarla yapılmamalıdır. Ayrıca bir diğer önemli nokta da kelimeleri sonuna kadar yazmamaktır. Yani yerden kazanmak adına bazı kelimeler kısaltılarak yazılır. Örneğin iktisat yerine “ikt", anayasa yerine “anay”, sosyal politika yerine "sp " vs... - Sıraya yazılan bilgiler düzgün bir sisteme göre sınıflandırılmalıdır. Konular ayrı ayrı yerlere dağıtılmalıdır. Sınav sırasında ihtiyaç duyulduğunda; panik halinde, sorunun oralarda bir yerde olduğunu bildiğiniz cevabını aramamak için bu husus da ziyadesiyle önemlidir. - Ayrıca şimdiye kadar, önümüzde veya arzuya göre arkamızda oturan arkadaşımızdan bahsetmemiş olmamızın nedeni onunla zaten bütün bir sınav boyunca dirsek teması halinde olacağınızdır. Kendisinden her fırsatta yararlanmaya çalışılmalıdır. isteyen e ski,bilindik usulleri de deneyebilir. Cepten kağıt çıkarma olsun, avuca yazma olsun, hatta her erkeğin sınavda göz ucuyla görmek istediği bacağa yazma olsun... Ancak yine de bu eski usullerin artık gözetmenler ve hocalar tarafından bilindiğini ve bu yüzden de hazırlıklı olduklarını hatırlamakta yarar var. Unutmayın; kopya çekmek bir sanattır! Hatta kopya; yaşayan,büyüyen,gelişen bir organizmadır! Evet işte Kazgan olarak bizler; ClA'yı bile kıskandıracak bir operasyon He bu "TOP SECRET" yönergeyi ele geçirdik. Ancak bunu yayınlama amacımız insanlara nasıl daha iyi kopya çekildiğini anlatmak değildi. Vurgulamak ve hatırlatmak istediğimiz nokta biz dahil mektepte büyük bir çoğunluk bu yönergeyi uygulamakta. Bu sayede çok ders geçtiğimiz de doğru. Ancak yine de bir durup düşünmek lazım. Bu yazıyı okurken güldüğünüz kişi sîzsiniz, biziz, başkası değil! Ders geçebilmek için çalışarak, makale okuyarak, araştırma yaparak kendimizi geliştirmek dururken bizler bu şekilde komik duruma düşmeyi seçtik hep. Özellikle Mekteb-i Mülkiye öğrencileri olarak ülkemizin üst düzey yönetici adaylarıyız. Ülkeyi yönetebilecek donanıma sahip olmadığınızda neler olduğu ortada. Bu bilgi donanımını da edinebileceğimiz yer bu derslerdir. Kopya çekerek her daim başarıya ulaşabilirsiniz ancak önemli olan bunu hak edip etmediğinizdir. Bir kez daha bu noktayı düşünmekte biz Kazgan ekibi olarak fayda görüyoruz. Zafere giden her yol mübah falan değildir arkadaşlar!.. JUKEBOX'- = (FARUK ALPKAYA) YIKILMMAD1M AYAKTAYIM OLMAZ KÜÇÜCÜKSÜN SANA AŞKIM MİNİMUM SANA ÖFKEM MAKSİMUM (TÜLLAPTAN YÖNETİME) (FEYZAN-ORHAN ÇELİK) PUSH M E-And th e n just to u c h melTIII I c a n g e t m y satisfaction! (DENİZ KAMACI) BiiiiRRRR ÇOK SIKILDIM (BIRAKTIM) İKİİİİİİ YERİM ÇOK DAR (BIRAKTIM) O O O O O O O SİZDEN ÇO K VAR (BIRAKTIM) BENİ BULDUN ŞİMDİ ÇOK İŞİM VAR (ONUR KARAHANOĞULLARI) O M EMO BURASI NEVYORK AMERİKA KONUŞAMIYORUM KONUŞAMIYORUM (ERSİN ONULDURAN) (BERRİN ATAMAN) HEP YEK HEP TEK BAŞIMA (ABUZER PINAR) ANKARA'DA AŞIK OLMAK ZOR İKİ GÖZÜM (AHMET MAKAL) BEN SİZİN BABANIZIM BEN NE DERSEM O OLUR (CELAL GÖLE) SAKIN SAKIN SAKIN HA YAKLAŞMAYIN YANIMA (ÖĞRENCİ İŞLERİ) SON BİR SİGARA İÇELİM ÖYLE GİT GİDECEKSEN (ARİF GENİŞ’e) NE OLUR GİTME (VEDAT BUZ’a) ALLAH BELANI VERSİN ALLAH SENİ KAHRETSİN (ERDAL ÜNSAL’e) UĞURLAR OLSUN (YAVUZ SABUNCU’ya) BEKLEDİM DE GELMEDİN HİÇ Mİ BİZİ SEVMEDİN (ARİF KOCAMAN’a) İNİK PARTİ V Kim derdi ki Fes-kom'un inek Partisi patlayacak ve “inik Parti” olacaktı. Aytaç başkan ve Fes-Kom ekibi uzun direnişlerden, girişimlerden sonuç alamamış ve partiyi son anda iptal etm ek zorunda kalmıştı. "Kapıya gelenlere Murphys'e giriş biletini bari ve rek" diye düşünen Aytaç, o gece ekibiyle beraber okuldaydı. Ekibin toplanmasıyla bir anda herkesi efkâr bastı. Kantinin ortasında öylece kalakalmışlardı. Fes-Kom'un derdi inmesinden dolayı uğradıkları zararı nasıl kapatacaklarıydı. Uzun süren beyin fırtınalarından sonra paranın nasıl bulunacağına karar verdiler. “G önüllü FesKom culardan” birisi dilendirilecekti. Para lazımdı ve direnerek de olsa bulunmalıydı. Bunun için en uygun eleman, taklit yeteneğinden dolayı Mert'ti. Mert insanları kendine acındırm ak için kolunu kırık gibi gösterdi, kafasını öne eğerek küçük Emrah'ı bile kıskandıracak acıklı bir tavır takındı. Aytaç, Mert'in perform ansından memnun olmamış olacak ki Mert'i daha inandırıcı olması hususunda ikna etm eye çalıştı. Elbette bunu FesKom'un sene başından beri uyguladığı tatlı dil politikasıyla yapmıştı. Mert'in yeterince motive olduğundan emin olan Aytaç diğer gönüllü FesKomcuları motive etmeye gitmişti. Aytaç, tatlı dil işini diğer elem anlar üzerinde abarttığı için o resimleri buraya koyamadık. IHI mr Ancak Fırat ve Emrah'ın yeterince ikna oldukları girdikleri part-time manavlık işinde gösterdikleri performanstan belliydi. Çadırmışçasına bağırıp, müşteri çağırıyorlardı. Kendilerini işe o kadar kaptırm ışlardı ki, Emrah bir ara Fırat’a “abi, amuda kalkıp siparişleri ayaklarımızla hazırlasak patron daha çok para verir m i?" dediyse de Fırat, bu teklifi okuldaki karizmasını da düşünerek anında reddetti. Sonuç olarak Aytaç başkanlığındaki Fes-Kom ekibi gereken parayı topladı mı toplam adı mı bilemiyoruz. Ama inik Parti'nin cezasını ağır ödedikleri ortadadır. DUMUR DETAYLARI- * J. EĞİTİM-SEN ANKARA 5 NOLU ŞUBENİN OKULUM UZDA OLDUĞUNU BİLİYOR MUYDUNUZ? m : O KULUM UZDA BANKA VE TİCARET HUKUKU ARAŞTIRM A ENSTİTÜSÜ OLDUĞUNU BİLİYOR MUYDUNUZ? BİR ZAMANLAR ODASI OLAN PERSONEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN İŞİNİ YAPMADIĞI İÇİN PANOYA DÖNÜŞTÜRÜLDÜĞÜNÜ BİLİYOR MUSUNUZ? HATTA YÖNETİMİN ÖĞRENCİ İŞLERİNE GÖZ DAĞI VERMEK İÇİN BU YOLU SEÇTİĞİNİ ANCAK ÖĞRENCİ İŞLERİNİN KENDİ ÇAPINDA SALTANAT KURUP YÖNETİMİ ÖNEMSEMEDİĞİNİ BİLİYOR MUSUNUZ? YORUMSUZ D LV IR LÜ Ö ğrencilerim iz ta ra fın d a n oku m a salonum uzun açılm asına ilişkin ser ilm iş olan d ilek çeler. Y önelim Kurulu tarafın dan d eğ erlen d irilm iş ve -K a k ü ltem u K ütüphanesinin a r a sınav v e fin a l sınav larının başladığı tarihten sona erd iği tarihe kadar 1 a kadar açık olm asına . ayrıca H ukuk Fakültesi Kütüphanesinin oku m a salonlarının tüm kampus öğrencilerinin ku llanım ına açık olduğunun hatırlatılm asına karar verilm iştir." K Ü T Ü PH A N E M ÜDÜRLÜĞÜ_____ j TÜLLABIN G ÜC Ü... TÜLLABIN MUHTEŞEM MÜCADELESİ SONUCU O KUL KÜTÜPHANESİNİN SINAV DÖNEMLERİNDE 19:30'A KADAR AÇTIRDIĞINI BUNUNLA KALMAYIP HUKUK FAKÜLTESİ KÜTÜPHANESİNİ DE SINAV DÖNEMLERİNDE TÜLLABA AÇIK HALE GETİRTTİĞİNİ BİLİYOR MUSUNUZ? ÖMER KÜRKÇÜOĞLU'NUN “ İŞTE MUSSOLİNİ BÖYLE BİRŞEYDİ" DİYEREK PORTRESİNİ ÇİZDİĞİNİ BİLİYOR MUSUNUZ? Gl AİN Kusura bakma Koray Hocam, sen tahtayı böyle kullanırsan acar muhabirler fotoğrafı çekerler. Hepimizin aşina olduğu bu kareyi sizin için fotoğrafladık. Ders çalışm ak için kütüphaneye gittiğimizde, kütüphanenin boş olduğunu görünce derin bir nefes alırız. Ancak masalara yaklaşınca gerçek görülür, masaların üzerinde kitap, fotokopi,bilim um m ecm ualar vardır. Ve bizlere kantin yolu gözükür. FİLM AFİŞLERİ- ] Dünya bizi dinleyecek... Ahmet Kırman Alpaslan Işıklı Celal döle ve C o n d o lc e z/a R ic e Vedat Bu/ Abuzcr Pımıt inimi &URUHI) uunnı tnıcın oıan p İş b h unsflL kmw tepe ÂYMI YtHXHtM MJtT Ouum tDLA ÇIKTI * MA YtıL OMLARI 6EAt TEPrt kazqan 2007 - i r» w » s » I H I«mu,**-*« - •? «.« ii« U ) s a B i» ( a > M n if im a M u a B « ! L r . utmmnrmn wtMmummma$atmt:mHoıtwmmjt*'tatKmc*mmıı*mıııwmnım (UUHdJHS aOO'J 3H1 aviais m i » • N lSd s >iv d IÍ1AVCI r iv i • N l£ > I V v n íis * YURTTAN SESLER- Bu sene fakültemizde bir ilk asistanları 2-3 Mayıs isimli bir bilim şöleni olarak bu güzel okulumuz asistanlarından gerçekleştirdik. 1 gerçekleşti ve fakültemiz tarihlerinde “Yurttan Sesler” düzenlediler. Kazgan ekibi organizasyon ile ilgili Altuğ Yalçıntaş ile bir görüşme , v ^; Evet, Mülkiye'de bir panel düzenlendi, neydi bu? Kim düzenledi? Altuğ Yalçıntaş: Şimdi biz bunu yılbaşında planladık, biz derken asistan arkadaşlar, işte Ferda, Ozan Nuri, Çiğdem, Aydın ve ben. En başta yüksek lisans ve doktora öğrencilerine yönelik bir şey olsun dedik, sonra tartışmaya başladık sadece yüksek lisans değil tüm öğrencilere açı kolsun diye. Ve evet sonuç ortada. Peki, panelde dikkat çeken terim post-otistik iktisat terimi oldu. Bunun gelişimi nasıl oldu? Nereden türedi? Altuğ Yalçıntaş: Post-otistik iktisat, iktisadın aşırı matematikleşmesi, aşırı soyutlaşması ve egemen bir görüşün iktisada hâkim olmasını içerir. Bunun gelişimi iktisadı sıkıcı bir hale getirdi ama iktisat bu kadar da sıkıcı değil ve biz biliyoruz eğlenceli iktisat nerede. Adresler belli.Bunları taşımak gerekiyor. Böyle bir gelişim çerçevesinde 2000 yılında Fransa' da bir grup öğrenci ayaklanıyor. Diyorlar ki biz bu iktisadı öğrenmek istemiyoruz. Burada bir problem var. Çok soyut, aşırı matematikleşmiş. Bir dilekçe yazıyorlar. Bir bildiri, diyorlar ki bizim bir itirazımız var. Saygıda kusur etmiyoruz ama bizi de bir dinleyin lütfen, işte hocaları dinliyor bunları. Rektöre gidiyor bu dilekçe, oradan da eğitim bakanına. Eğitim bakanı bir komisyon topluyor. Komisyondan da olumlu rapor çıkıyor. Bu iktisat hakikaten kötü durumda. O zaman bir reform yapılması lazım müfredata ilişkin. Bu böylece yayılıyor. Önce İngiltere de Cambridge. Sonra ABD de Kansas city de. Enteresan tarafı ise, çok fazla heterodoks iktisat yapan birçok tanınmış iktisatçı bu bildirinin altına imza atıyor. Şimdi niye ofistik iktisat? Bu iktisadın kendi içinde heyecanları var, dış dünyaya kapalı, dışarıdan bir etkiye cevap vermiyor ve dışarıya da bir etki de bulunmuyor. Kendi içinde seviniyor, üzülüyor. Diyorlar ki biz ofistik olmak istemiyoruz. Biz post-otistik iktisat istiyoruz. Yani bu otizmi aşmış bir iktisat istiyoruz. Biz de bunu eklemeye çalıştık sempozyumda. Biz de çıktı dedik ki; hocalarımıza saygısızlık etmek istemiyoruz ama bu iktisadın siyasetini de birazcık biz yapmak istiyoruz. Bırakın hata yapalım. Kendi hata yapma hakkımızı kullanalım. Fena sayılmayacak bir tecrübe edindik bu meselelerle artık ipleri elimize alsak... Nobel ödüllü iktisatçılar bile hata yapıyorlar. Peki, katılım istenilen seviyede oldu mu? Altuğ Yalçıntaş: Ülkenin her tarafından bu işlerle uğraşan insanlar geldi ve problemin ölçeği genişledi. Yurttan sesler meselesi de buradan kaynaklanıyor zaten. Tartışmalar çok verimliydi ama süper ötesi de bir katılım açıkçası olmadı. Haberdar edilememiş olabilirler mi? Altuğ Yalçıntaş: Kesinlikle, bir özeleştiri de orada yapmamız gerekiyor. Elimizden geleni yaptık ama elimizden gelenin ötesinde bir şey yapmamız gerekiyordu herhalde. Ama yapısal bir sorun olmadığını da düşünmüyor değilim. Biz doğru yere parmak bastık, birisi ahh! dedi. Haberdar olanlar var biliyoruz ve bu bizi cesaretlendiriyor. Çevreden çok pozitif tepkiler aldık ama mektepten yoğun bir eleştiri aldık. Bu doğru yolda olduğumuzu gösteriyor bir taraftan. Her tartışmaya en az 40 kişi geldi. Bu ortalama bir konferans için oldukça iyi bir rakam. İngiltere de ben 5 kişiye konuştuğumu biliyorum. Bu olumsuz tepkiler büyüklerden mi geliyor? Bir hiyerarşik düzen var ve problem buradan mı kaynaklanıyor?, Altuğ Yalçıntaş: Bir parçası evet ondan kaynaklanıyor. Yani biz Siyasalda, asistanlar perspektifinden bakarak Asistan olmak için yurtdışında eğitim görüyorsunuz ve gelip, asistan oluyorsunuz. Ama şu an 1.sınıfların kayıtlarıyla uğraşıyorsunuz, eee fark nerede? Altuğ Yalçıntaş: Sorun şu: asistanlığın bir görev tanımı yok. Bu yapılan iş sekreterlik işi. Akademik olarak yaptığın işle kayıt yenilemek vs gibi işlerin peşinde koşmak arasında hiçbir bağ yok. Öğrenci arkadaşlara yardımcı olmak istiyorum elimden geldiğince, bir sürü gönüllü yaptığım iş var burada, yaptığım zaman maaşım artmıyor veya yapmadığım zaman da azalmıyor. Ama burada bir problem var. Görev tanımı yok maalesef. Bazı arkadaşlar mesela 50/d maddesine göre görevlendiriyorlar. Nedir bu madde? Yüksek öğretim kanununa göre diyorlar ki doktora bittiğinde seni görevden atarım. Anomali şurada; doktoranı başarılı bir şekilde bitirsen de bitirmesen de atılıyorsun. Bunun nedeni piyasa oluşturmak. Her ile bir üniversite gibi bir zırvalık var. Ve evet hakikaten zırvalık. Buraları için bir piyasa oluşturulması lazım diye düşünüyor YÖK. Ben piyasanın her şeyine karşı değilim ama birçok şeyine karşıyım. Manisa da arkadaş tuvalet temizliyor. Bunlar yakışmayan şeyler akademinin onurunu zedeler. Bu tartışmaların sonucu ne olacak? Yurtdışındaki etkiler burada da gerçekleşecek mi? Altuğ Yalçıntaş: Bu önemli bir soru; bir grup insan uyandı galiba. Bunların içinde siyasiler ve entelektüeller de var. Bu uyanışın öncesi Karaburun konferansında yapıldı. Bu senede 7-9 Eylül de yapılacak yine Karaburun'da. Sıra "ne yapacağız’’a geldi. Aslında biz bir yerlere dokunduk galiba. Cinsiyet meselesi bu bakımdan çok önemli ( akademide cinsiyet) Bununla beraber seneye devamını yapacak mısınız? Ve münazara şeklinde düzenlemeyi düşünüyor usunuz? Altuğ Yalçıntaş: Anadolu üniversitesinden teklif geldi. Şimdi bunu tartışıyoruz. Demek ki mesaj doğru yere ulaştı en azından. Anlaşılan o ki bu genelde var olan bir sorun. Karaburun konferansı gerçekten bir şeyleri değiştirdi bu bağlamda. Münazara şeklinde olabilir, bunu bir öneri olarak değerlendirebiliriz. Öğrenci olarak iktisadın bilimini temel mantığını kavramak yerine aman şu dersi geçeyim mantığı kullanılıyor. Ve problem SBF de ezberleyen başarı elde ediyor. Bu nereye kadar sürer? Altuğ Yalçıntaş: Bu problemin bileşenleri var. Aşağıdan gelen araştırmacılar, profesörler bir bileşen. Burası bir üniversite ise öğrenciler de bir bileşendir. Enstitü gibi eureka! Diye araştırma yapmıyoruz. Eğer bü kısır döngünü kırmak istiyorsak öğrencilerde bu problemlerine sahip çıkmalılar. Sizin müdahale etmeniz gerekiyor. Öğrenci nedir? Talebe, talebe? Talep edendir. Talep etmezsen olmaz Öğrencilerin talep etmesi köreltiliyor mu? Altuğ Yalçıntaş: Bence köreltiliyor, öğrenci dernekleri 1997 yılına kadar kurulması yasaktı. Öğrenci topluluklarının önünde engeller var. Bizim okul yine göreceli olarak en iyi durumda. Derslerde ne kadar tartışabiliyorsunuz? Müfredata ne kadar müdahale edebiliyorsunuz? işte bunların çok olması lazım. Bu yüzden sizde biraz hata yaptığınızı kabul etmelisiniz. Ama biz konuşmayı da bilmiyoruz. Retorik nedir onu bilmiyoruz. Argüman geliştirerek karşımdakini nasıl ikna edebilirim bunu bilmiyoruz. Çözemediğiniz birçok problemi kelimelerin yerini değiştirerek halledilebilirdi. Maalesef bu gelişkin değil, ilgi eksikliği, girişimcik eksikliği var. Şu halde; mülkiye de biz öğrenciler Fransa1daki gibi “bunu değil de farklı bir eğitim istiyoruz" desek, kabul görme ihtimali var mıdır? Altuğ Yalçıntaş: ihtimal var, evet kabul görür. Arkanızda hocalarınız, asistanlar olur, işin diğer tarafı da zaten halka sunulmuş haklar kazanılmış değil, verilmiş haklar. Hiçbir mücadeleye konu olmamışlar. Bunun yanında 1980 darbesi zaten başlı başına bir olay. * Bu bilim şöleninde okulumuzda çekilen bir kısa filme de yer verilmiştir. Bu filme http://www.voutube.com/watch?v=ca8ln5H5SmM linkinden ulaşabilirsiniz. BULMACA' SO LD A N SA Ğ A 1) U luslararası İlişkiler B ölüm ü'nün bol sakallı, değişm ez yelekli hocası, "azınlık raporu"fllm inde Tom C ruise'la başrolü paylaşan ünlü aktör? 2) M ülkiyeli tüllabın yaz tatilini kâbusa çeviren, sene tekrarını önlem ek am acıyla Eylül'de girilen sınav? 3) M ülkiye'de çaycıların kralı, her türlü bilginin ilk kaynağı? 4) D ekanım ız Celal G öle'nin gözü gibi baktığı, tüllaba verm ediği belgesel gösterim i için içi giderek açtığı, M ülkiye'nin tek salonu? 5) "Yetiştik Ç ünkü Biz" belgeseliyle M ülkiyeliyi gururlandıran ünlü gazeteci? 6) M ülkiye'de öğrencilere verilen genel isim ? 7) C elal H oca'nm her final dönem inde kesim leri m odernleştirm ek için yenilediği, tem izlediği alan, kesim hane? 8) Y akışıklı ve tenisçi dekanım ız? 9) M ülkiye'de iktisatçı tüllaba verilen isim? 10) İnek B ayram ı, İnek Parti gibi organizasyonlardan sorum lu öğrenci topluluğu? 11) 2005 İnek B ayram ı'nda 2.gün verdiği konserle tüllabı fetheden sanatçı? 12) M ülkiye'de kam ucu tüllaba verilen isim ? 13) M ülkiye'de işletm eci tüllaba verilen isim? 14) İktisat'ın babası, tüllabın baş belası ünlü b ilim adam ı? 15) O kulun karşısında yeraltına saklanm ış olm asına rağm en tüllabın gözünden kaçm am ış, ders aralarında soluklanm ak(!) okey ve bilardo gibi sporlarla bedensel ve zihinsel gelişim i sağlam ak am acıyla uğranan cafe? 16) M ülkiye'de 1 -3 , 2 - 4 gibi çeşitleri olan, öğrencinin gıyaben ülke ekonom isine katkısm ı(!) sağlayan sistem ? 17) K antinde oturan tüllabı hava durum undan haberdar etm ek am acıyla delikli olarak inşa edildiğini düşündüğüm üz binanın ü st bölüm ü? 18) H er yıl İnek B ayram ı'nda bölüm lerin kendilerini övüp diğerlerini yerin dibine batırdığı, tüllabın iple çektiği, şova dönüşm üş geleneksel m etinler? 19) Ö zellikle A baza tüllabın kzapanm asına çok üzüldüğü, okulun yan tarafındaki güzide sinem anın adı? 20) M ülkiyeli tüllabın asla tenezzül etm eyeceği, uğruna sıraları, duvarları doldurm adığı(!) sınavda kolaylık sağlayan uygulam a, b asit hatırlatm a notları? 21) H er yıl m ayıs ayında kutlanan, esasen b ir eleştiri bayram ı olan, hukukçulann ders çalışırken çatlam alarına sebep olan M ülkiye geleneği? 1 Y U K A R ID A N A ŞAĞIYA 1) A ğaçların artık iyice büyüm üş olm ası nedeniyle altında piknik yapılacak kıvam a gelm iş, kenarına o turan tüllabın her an vahşi b ir hayvan saldırısı beklediği, kantinin orta b ir bölüm ü? 2) A dam Sm ith 'in baş düşm anı, adım bir devrim e verm iş olan John M aynard önadlı bilim adam ının soyadı? 3) M aliyeci tüllabın M ülkiye'deki adı? 4) Lakabını ünlü bir koltuk m arkasından alan iktisat hocası? 5) Tüllabın yıl boyunca işlediği günahları affettirm ek için her İnek B ayram ı'nda A llah'a yaptığı yakarı? 6) M aliye'nin tek hocası? 7) D ers çalışm ayı kafasına koym uş(!) azim li tüllabın kolay kolay açık bulam adığı, açık olduğundaysa hukukçuların istilasından oturacak yer bulam adığı, M ülkiye'm izin güzide bir bölüm ü? 8) U luslar arası İlişkiler tüllabm ın M ülkiye'deki adı? 9) Ç alışm a E konom isi tüllabm ın M ülkiye'deki adı? 10) Şu anda ilgiyle okum akta olduğunuz, efsanevi, geleneksel, eğlenceli, tarihi belge nitelikli m ecm ua? 11) M ülkiye'de hem en her ö ğrencinin beklediğinin beşte biri not aldığını görünce Ö ğrenci İşleri'ne verdiği dilekçe, bir nevi son um ut? 12) İnek ünlem i? 13) B ir okulda n eden ihtiyaç duyulduğu anlaşılam am ış, kız öğrencilerin kuaför istekleriyle karşılanm ış, erkek öğrencilerin kıllarından arındıkları okul içi esnaf? 14) K ing isim li güzide oyunda "yiyenin batacağı ceza"? 15) A dını üç tarafının cam larla çevrili ve üstünün açık olm asından alan, tüllaba kendini balık gibi hissettiren, kantinin arka bölüm ü? 16) M ülkiye'de özellikle birinci sınıflara verilen ad, dana yavrusu, em zirilen bebek dana? 17) Tüllabın ders sonrası rahatlayıp, pem be düşler k urm aya gittikleri yer; gerçekleşm esi im kânsız hayal, fikir, tasarı? 18) İktisat'ın "contingent" hocasının ism inin adeta bir m arkayı çağrıştıran kısaltm ası? 19) Tüllabın kantinde m atem atiksel beceri ve zekâsını geliştirm ek am acıyla üstünde m esai harcadığı iskam bil oyunu? 20) O kulun öğrencilere yasak ana kapısından girildiğinde karşım ıza çıkan, sergi, kokteyl ve hatta m ini fuarlara ev sahipliği yapan, yakında M ülkiye m üzesine dönüşecek, koltuklu alanın adı? 21) Tüllabın sanatsal anlayışına güvenerek Ö ğrenci işleri'nin önüne konulm uş fakat ne olduğu ya da neye benzediği hakkında tartışm aları halen sürdüğü sanat eseri? Bulmaca Cevaplan 67 MEZUNLARIYLA BULUŞMA Kazgan ekibi olarak ilk toplantımızda bu sene eski bir dergiyi de ilave verme kararı aldığımızı daha önce editör yazımızda da belirtmiştik. Daha sonraları ise bu derginin 1948 Kazgan'ı mı yoksa 1967 Kazgan'ı olacağı konusunda bir ikileme düştük. Cevat VURAL'la röportaj yapacağımız için onun Kazgan'ı olan 1948'i vermeyi düşünmüştük. 1967 Kazgan'ını ise vermeyi düşünme nedenimiz 1967 mezunlarının inek Bayramfna 40. yıl mezunlan olarak davetli olmalarıydı, iki Kazgan arasında bir seçim yapmak tüm çalışmalarımız ve tartışmalarımız arasında belki de en zor olanıydı. Zira ikisi de çok başarılı dergilerdi ve her ikisi içinde çok iyi nedenlerimiz vardı. Ancak mecburiyetten dolayı birini seçme aşamasına gelmiştik ve sayın Cevat Vural ve 1948'lilerin dönemine röportajda zaten değineceğimiz için 1967 Kazgan'ını vermeye karar verdik. Derginin kaliteli çıkması için bize orjinalinin bulunması gerektiği söylenmişti. Bu nedenle sırada harıl harıl bir arama çalışması vardı. Dergiyi sonunda bulmuştuk ve basıma verilmişti. Basımdan çıkmasına kadar geçen süreci bizim için inanılmaz bir merak ve heyecan silsilesi halinde geçti. Nihayet bayramın ilk günü sabahı dergiyi teslim almaya gittiğimizde gözlerimize inanamadık. Şu an sahibi olduğunuz 1967 Kazgan’ı kopyası bizim bulduğumuz orijinal baskının neredeyse birebir aynısıydı. Kolinin içinden bir adet çıkarıp elimize aldığımızda havalara uçtuğumuzu hatırlar gibiyim. 1967 Kazgan'ının bu kadar orijanile yakın olmasında ve İnek Bayramı'na yetişmesinde imge Yayıncılık'tan Halkla ilişkiler Sorumlusu Çıvgın Hanım’ın unutulmaz yardımları vardır. Buradan onlara can-ı gönülden teşekkür ediyoruz. Ancak karşımıza orijinal baskıyı ararken çıkan onca sorunun üzerine '67'nin bize son bir sürprizi daha vardı. Gerçi bu sürprizin de son olmadığını bayramda anladık ama ona daha sonra değineceğiz. Dergiyi okula getirmek için taksi çevirdik ancak tam o sırada caddede bir kaza meydana geldi ve cadde bir anda tıkandı. Yukardan gelen araçlar da aşağıdan gelenler de ortadaki kaza yüzünden tıkanıp kalmışlardı. Taksi de aynı şekilde kıpırdayamayacak durumda kalınca ve sorunun uzun süre daha devam edeceği anlaşılınca dergileri ana caddeye taşımaya karar verdik. El arabasıyla bütün dergileri ana caddede bir taksiye yükleyip zor bela okula getirip spor salonuna depoladık. Son anlarda da olsa inek duası için yerimizi aldık. Dua bittikten sonra 1967 mezunlarımız akvaryumda dinlenirlerken dergilerden bir kısmını kendilerine hediye etmek üzere yanlarına gittik. Ben şahsen ilk dergiyi verdiğim mezunun gözlerindeki parıltıyı gördüğümde o dergiyi hayata geçirebilmek için yaşadığımız tüm sorunları, yorgunlukları bir anda unutuverdim. Diğerlerinin tepkisi de aynı olmuştu. Biz akvaryuma çıktığımızda ikişerli üçerli gruplar halinde sessiz sessiz muhabbet eden mezunlar bir anda sanki 1967 yılına döndüler. Herkes birbiriyle şakalaşıyordu, Birbirlerine lakaplarıyla sesleniyor hatta dalga geçiyorlardı. Kimisi ekip arkadaşlarımızdan birini yanına çekmiş dergide kendisinin karikatürünü veya hakkında yazılan yazıları gösteriyor .anılar anlatıyordu. Bütün o gördüklerimden sonra Mülkiyeli olmanın ne demek olduğunu ve bizim gerçekten de çok ama çok doğru bir karar verdiğimizi bir kez daha anladım. 1967 Kazgan'ını dağıttıktan sonra Kazgan ekibi olarak derin bir nefes aldık. Hepimizde bir zafer sarhoşluğu vardı. Eee artık bir yemeği hak etmiştik. Yemeklerimizi aldık, yere oturduk, ilk lokmayı ısırdık ve “iyi ki bu işe kalkışmışız" tadında birbirimize gülücükler atıyorduk ki “o an" yaşandı. Ortalıkta 1967 Kazganları cirit atıyordu. . Oysa 1967 Kazganları. 2007 Kazganlarıyla beraber verilecekti. Bu durum karşısında bir atlet edasıyla Kazganlara atıldık, Kazganları topladık. Zulamıza döndüğümüzde öğrendik ki, birisi uyanık çıkmış ve Kazgan poşetlerini parçalayıp dağıtmış. Bu konuyu uzatmayacağım aksi takdirde göz yaşlarıma hakim olamayacağım, Ama unutmadan eklememiz gerekir. imge kitabevi sahibi ve Mülkiyeli Refik Tabakçı, dergimiz daha çıkmadan 2007 Kazgan'ını çıkarmada yardım edeceğini söylemişti. Ama derginin basıma verileceği gün bizleri yarı yolda bıraktı..Evet sonuç olarak elimizden geleni yaptık. Sizlere 1967 ve 2007 Kazganlarını çıkarttık, Aklımızda kalan ise çektiğimiz çileler değil, güzel fotoğraf kareleriydi
Benzer belgeler
2008 - Mülkiyeliler Birliği
(Birgüneştin 6ir zamanlar, aya kadar kaldındı dün.
(Dün 6iray’dın, sisCenen boşlukta yıldızsın 6u gün;
(Benzin uçmuş 6 a n e rüya'dır, 6u ak§am gördüğün?
iEy Vatan gözyaştann dinsin, yetiştik^çünkü...
2009
(Birgüneştin 6ir zamanlar, aya kadar kaldındı dün.
(Dün 6iray’dın, sisCenen boşlukta yıldızsın 6u gün;
(Benzin uçmuş 6 a n e rüya'dır, 6u ak§am gördüğün?
iEy Vatan gözyaştann dinsin, yetiştik^çünkü...
2011 - Mülkiyeliler Birliği
(Başka 6ir aş(^istemez, aşkınla çarpar kfil6imiz,
2012 - Mülkiyeliler Birliği
Çülki sen, neş'enle gütsün ay, güneş, toprak^deniz.
(Ey Vatan gözyaştann dinsin, yetiştik^çünkü biz.
(Birgüneştin 6ir zamanlar, aya kadar kaldındı dün.
(Dün 6iray’dın, sisCenen boşlukta yıldızsın 6...
1995 - Mülkiyeliler Birliği
öğrendim; Ön bahçe yeşillendirilecekmiş. Biz de hukuk fakültesinin çimleri yerine,
artık kendi çimlerimiz üzerinde otlayacağız, pardon oturacağız. Ne iyi olacak, değil
mi Şabancığım?
Şabancığım san...
2005 - Mülkiyeliler Birliği
(Birgüneştin 6ir zamanlar, aya kadar kaldındı dün.
(Dün 6iray’dın, sisCenen boşlukta yıldızsın 6u gün;
(Benzin uçmuş 6 a n e rüya'dır, 6u ak§am gördüğün?
iEy Vatan gözyaştann dinsin, yetiştik^çünkü...
2015 - Mülkiyeliler Birliği
Çülki sen, neş'enle gütsün ay, güneş, toprak^deniz.
(Ey Vatan gözyaştann dinsin, yetiştik^çünkü biz.
(Birgüneştin 6ir zamanlar, aya kadar kaldındı dün.
(Dün 6iray’dın, sisCenen boşlukta yıldızsın 6...
2010 - Mülkiyeliler Birliği
E y vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz.
G ü l ki sen, neşe'nle gülsün ay, toprak, deniz.
E y vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz.
B ir güneştin bir zamanlar, aya k adar kaldmdı d...