Ocak - Cargill
Transkript
Ocak - Cargill
Cargill Türkiye Ocak 2012 İçimizdeki Y Kuşağı şirketi anlattı • Yeni nesil tatlandırıcı, yeni nesil ürünler • “Sürdürülebilirlik artık zorunluluk” • Bölgesel pazara hazırlanın! • Sohbet: Kadri Ergen Cargill - Türkiye Ocak 2012 22 16 Güncel Bölgesel pazara hazırlanın! Cargill Çözümleri ‘yeni nesil’ tatlandırıcı, ‘yeni nesil’ ürünler 20 Güncel Paul Naar: “Sürdürülebilirlik artık bir seçenek değil, zorunluluk” 8 İçimizden biri Cargill Türkiye’nin Y Kuşağı şirketi anlattı bu sayıda 26 Yenilikçilik Yenilikçilikte anahtar sizsiniz! 03 Cargill Türkiye’den - Yeni yıl, yeni yaş ve Cargill Türkiye 04 Aktüel - Çevre, iş sağlığı ve güvenliğinde sürekli gelişime onay - Orhangazi Kaymakamı Yurdaer’den fabrika ziyareti 06 Dünyadan - Provimi’de işlem tamam - Cargill, Güney Sumatra’nın En İyi Yatırımcısı 08 İçimizden Biri - Y Kuşağı: “Cargill Türkiye, global kariyer ve gelişim konusunda önümüze eşsiz fırsatlar sunuyor” 16 Cargill Çözümleri - Truvia® ile gıda ve içecek ürünlerinde yeni bir devir başlıyor Cargill Tarım ve Gıda San. Tic. A.Ş. Adına Sahibi ve Yayın Müdürü Mustafa Muzaffer Sayınataç Yazı İşleri Müdürü Sera Baysal [email protected] Yayın Ekibi Cenan Celebci Songül Aras Yönetim Yeri Bağlarbaşı, Kısıklı Caddesi Sarkuysan Ak İşmerkezi No: 4-A Blok 8-9-10-11 34662 Üsküdar / İstanbul Tel: 0 216 554 18 00 Faks: 0 216 651 24 17 28 Sohbet: Orhangazi Muhtarlar Derneği Başkanı: Kadri Ergen Baskı Elma Teknik Basım, Matbaacılık Çatal Sokak No:11/A Maltepe - Ankara Tel: 0 312 229 92 65 Faks: 0 312 231 67 06 Yayın Türü Yaygın, süreli Yayın Tarihi 15 Ocak 2012 20 Güncel - Cargill Gıda Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Başkanı Paul Naar, TGDF Gıda Kongresi 2011’de konuştu 22 Güncel - 10. İş Ortakları Günü 26 Yenilikçilik - En iyi çözümleri üretmek... 24 Sohbet - Hayatın içinde bir adam: Kadri Ergen 30 İnsan Kaynakları - Y Kuşağı CargillHaberler - İçindekiler 1 Gıda Güvenliği Güvenli gıda işimizin temeni oluşturur. Cargill olarak tüm operasyonlarımızda ürettiğimiz ve sattığımız ürünlerin sağlık açısından güvenliği taahhüt ediyoruz. Gıda güvenliği için yaklaşımımız sıkı hijyen uygulamaları ve kontrol sistemlerini içeriyor. Bunların etkinliğini düzenli takipler ve sürekli testlerle sağlıyoruz. Firmamızın sahip olduğu güvenilirlik anlayışı inovasyon ve sürekli gelişmeyi destekliyor. İşbirliği ve kamu-özel sektör ortakları aracılığıyla, dünya genelinde gıda güvenliğini iyileştirmek için çalışıyoruz. CargillHaberler Dünya 2012’ye, biz ise hem yeni yıla hem de yeni yaşımıza ‘merhaba!’ dedik. Cargill Haberler, bu sayısı ile birlikte 5. Yaşını da kutluyor. Dört yıl ne kadar da çabuk geçmiş. Cargill Haberler fikri ilk kez çıktığında tüm ekip geceler boyu düşünmüştük; ne anlatacağız, ne yazacağız? Aklımızda soru işaretleri vardı. Ama şunu da iyi biliyorduk ki aslında kendimize dair anlatacak çok şeyimiz vardı. Belki de işe başlamanın ilk heyecanı olsa gerek, sadece zihnimizi berraklaştıramıyor, aklımızdakilerin bir sıralamasını yapamıyorduk. Bugün ise 5. Yaşımızda bile hala sizlere anlatmak istediğimiz nice güzel şeyler olduğunu görmek, bizi mutlu ediyor. ‘Ne anlatacağız?’ günlerinden ‘hala anlatmak istediğimiz o kadar çok şey var ki!’ dediğimiz bugünlere gelmemizde, sizlerden gelen olumlu görüşlerin de büyük payı var. Bizler, kimi zaman kendi başarı öykülerimizi kaleme aldık, kimi zaman da etrafımızdakilerin… Bazen bilimsel bir makale ile bazen de duygu yüklü bir sayfa ile karşınıza çıktık. Ama hep odağımızda insan vardı. Bazen bizim, bazen de sizlerin insanımızın yaşamına yaptığı küçük dokunuşları paylaştık sayfalarımızda... Adına ister kurumsal sosyal sorumluluk deyin, ister sorumluluk, isterseniz insanlık görevi… Ama hep güzellikleri paylaştık; ne yaşadıysak, ne düşündüysek ve ne yaşadıysanız, ne düşündüyseniz. Doğrudan, açık kalplilikle, samimiyetle… birlikte çalış > üret > başar Sadece güzellikler miydi geride bıraktıklarımız? Yayın hayatına merhaba dediğimiz günden bugüne, krizleri, bir takım sıkıntıları da geride bıraktık. Hep sizlerle birlikte düşündük, çözüm bulduk, uyguladık ve birlikte atlattık o günleri. Küresel krizle gelen zor günlerde hep birlikte ayakta kalmayı başardık. 142 bin çalışanıyla dünyanın 66 ülkesinde faaliyet gösteren bir şirket olarak, bir buçuk asra yaklaşan geçmişimizden ve global pazarlardan gelen tecrübe ve bilgi birikimimizi sizlerle paylaştık. Müşterilerimiz, tedarikçilerimiz ve yaşadığımız toplumla birlikte daha fazla büyümek için… Bu sayımızda, İnsan Kaynakları’nca Y Kuşağı olarak adlandırılan birbirinden yetenekli genç yöneticilerimiz, kendilerini ve şirketi anlattılar. Orhangazi Muhtarlar Derneği Başkanı Kadri Ergen de kendi gözüyle yaşadığı kentten ve işinden bahsetti. Biz de sizlerle Cargill’in yenilikçilik yaklaşımını ve bu yaklaşımı doğrultusunda ürettiği yeni ürünü Truvia’yı anlattık. Dedik ya, anlatacak, paylaşacak daha çok şeyimiz var diye… İşte, umutlar paylaştıkça çoğalıyor, sorunlar paylaştıkça azalıyor. Güzel paylaşımların olacağı mutlu bir yıl dileklerimizle! CargillHaberler - Cargill Türkiye’den 3 Cargill Türkiye’den Yeni yıl, yeni yaş ve Cargill Türkiye CargillHaberler Devlet Hastanesi’nin yeni ünitelerin açılışı gerçekleştirildi tırdıkları merkez olan hastaneye Cargill Türkiye tarafından kazandırılan Resusitasyon (Yeniden Canlandırma) Odası ile ilçedeki diğer yardımsever kişi, kuruluş ve işletmelerin katkılarıyla hayata geçirilen Yoğun Bakım Ünitesi’nin açılışı, 14 Aralık 2011 tarihinde gerçekleştirildi. Orhangazi Devlet Hastanesi, iki yeni üniteye daha kavuştu. Orhangazi ile birlikte tüm köylerine hizmet veren ve bölgedeki acil durumlarda 112 Acil Ekiplerinin yaralı ve hastaları ilk ulaş- Açılışta yaptığı konuşmada, yapılan yardım ve katkılar sayesinde bundan sonra bölge insanının sağlık ihtiyaçlarına daha iyi karşılık vereceklerini söyleyen Orhangazi Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Cumhur Kara, başta Cargill Türkiye olmak üzere tüm yardımsever kuruluşlara teşekkür etti. Başhekim Kara, 5 yataklı Yoğun Bakım Ünitesi’ne de hastaneye uzun hizmet vermiş olan eski Başhekim Op. Dr. Ali Ahmet Uslu’nun adının verildiğini kaydetti. Yeni birimlerin açılış töreninde hazır bulunan Bursa Vali Yardımcısı Ziya Güler ise hastane yönetimi tarafından Cargill Türkiye adına hazırlanan teşekkür plaketini Orhangazi Fabrikası Sorumlu Müdürü Cenan Celebci’ye takdim etti. Açılışın ardından protokol, yatan hastaları da ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini ilettiler. Çevre, iş sağlığı ve güvenliğinde sürekli gelişime onay! Orhangazi Mısır İşleme Fabrikası, yönetim sistemlerinin bağımsız belgelendirmesini yapmak üzere 1985 yılında kurulan LRQA firması tarafından 2-3 Ocak 2012 tarihlerinde gerçekleştirilen denetimler sonrasında ISO 14001 ve OHSAS 18001 sertifikalarını yenilemeye hak kazandı. Denetim, LRQA’nın 3 uzmandan oluşan deneyimli bir ekibi tarafından gerçekleştirildi. Cargill Gıda Türkiye Çevre, İş Sağlığı ve Güvenliği (EH&S) Koordinatörü Alev Erbay Çakan, bu yıl gerçekleştirilen denetimin, yeniden belgelendirme denetimi olduğunu belirtti. Sertifikaların, 3 yıllığına verildiğini ve her yıl yapılan gözetim ve denetimler ile sürdürüldüğünün onaylandığını ifade eden Çakan, ISO 14001 Sertifikası’nın 2002 yılından bu yana 4. kez, ilk kez 2008 yılında alınan OHSAS 18001 Sertifikasının ise 2. kez yenilendiğini vurguladı. Çakan, sertifikaların yenilenmesiyle ilgili şu bilgileri verdi: “Orhangazi fabrikamızın tüm uygulamaları, üretim ve destek süreçleri, ürünlerimiz ve dokümantasyonu, ISO 14001 standardı ve çevre mevzuatı- 4 CargillHaberler - Aktüel na göre incelenerek çevresel etkilerinin sürekli olarak kontrol altında tutulduğu belgeleniyor. Bu belge çevresel performansımızın sürekli iyileştirildiği anlamına geliyor. İş Sağlığı ve Güvenliği yönetim sistemimiz ise insana yönelik tehlikelerin en aza indirilmesi konusunda sürekli gelişim gösteren performansımızın OHSAS 18001 standardı ve İş kanunu kapsamındaki tüm işgüvenliği mevzuatına göre onaylandığını gösteriyor.” ISO 14001 Sertifikası 4. kez, ilk kez 2008 yılında alınan OHSAS 18001 Sertifikası ise 2. kez yenilendi. Cargill Gıda Türkiye yöneticileri, bu yıl 3 Ocak’ta düzenledikleri geleneksel yeni yıl yemeğinde Orhangazi basınıyla bir araya geldi. Rahmi Baba Restaurant’ta gerçekleştirilen yemekte, yerel basının usta isimlerine Cargill Gıda Türkiye Murahhas Azası Mustafa Sayınataç, Halkla İlişkiler Müdürü Sera Baysal ve Orhangazi Fabrikası Sorumlu Müdürü Cenan Celebci ev sahipliği yaptı. Bursa basınının duayen ismi Aktüel Orhangazi basınıyla neşeli bir akşam Saruhan Ayber de gecenin konukları arasındaydı. Oldukça neşeli geçen akşam yemeğinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Mustafa Sayınataç, en büyük amaçlarının Türk ekonomisinin ve gıda sektörünün kesintisiz büyüme hedefine katkıda bulunmak olduğunu açıkladı. Sayınataç, bu amaç doğrultusunda çalışırken aynı zamanda Orhangazi’nin ekonomik, çevresel ve sosyal kalkınması için başta eğitim, sağlık ve çevre olmak üzere katkılarının devam edeceğini belirtti. Kaymakam Yurdaer’den fabrika ziyareti Orhangazi Kaymakamı Mustafa Selman Yurdaer, göreve başlamasının ardından Orhangazi Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ORSİAD) öncülüğünde, ilçedeki sanayi kuruluşlarına ziyaretlerini devam ettiriyor. Bu kapsamda 29 Aralık 2011 tarihinde Cargill Gıda Türkiye Orhangazi Mısır İşleme Fabrikası’na da bir ziyaret gerçekleştiren İlçe Kaymakamı Yurdaer’e, Fabrika Operasyon Müdürü Alpar Tosun ve Sorumlu Müdür Cenan Celebci tarafından fabrika faaliyetleri hakkında bilgi verildi. Fabrika ziyaretinde Kaymakam Yurdaer’e, ORSİAD Başkanı M. Savaş Çıngır, Orhangazi Ticaret ve Sanayi Odası (OTSO) Başkanı Ergün Efendioğlu, ORSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Erol Hatırlı ve ORSİAD Mesul Müdürü Yüksel Canıtez eşlik etti. “Gıda güvenliği DNA’mızın bir parçası” Cargill Gıda Türkiye için en önemli konuların başında gıda güvenliği konusu geliyor. Orhangazi Fabrikası Kalite Yönetimi bölümünde Kalite Süpervizörü olarak görev yapan Arzu Ekinci; “Gıda güvenliği DNA’mızın bir parçası” diyor. Kalite Yönetimi bölümü, kalite ve gıda güvenliğini en üst seviyede tutmayı amaçlıyor. Ekinci, FSSC 22000 (Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi) kapsamında yer alan konularla ilgili çalışanlara bilgi vermek için bir el kitabı hazırladı. Ocak ayı başında personele dağıtılan A’dan Z’ye Gıda Güvenliği el kitabının hazırlıklarının 3 ay sürdüğünü söyleyen Ekinci, el kitabı hakkında şu bilgileri verdi: “Tamamen kendi imkanlarımızla, fabrika içerisinde el yapımı olarak hazırlandı. Kitapçıkta, A’dan Z’ye kadar fabrikada uygulanan gıda güvenliği sistemi ile ilişkili 28 sözcüğe ait açıklamalar yer alıyor. Son sayfada Gıda Güvenliği Ekibi üyelerinin fotoğrafları bulunuyor. 3 Ocak’ta personele dağıttık ve çok beğenildi.” CargillHaberler - Aktüel 5 Dünyadan Provimi’de işlem tamam! Cargill hayvan beslenme firması Provimi’yi satın alma sürecini tamamladı. Birleşme, Cargill ile Provimi’nin hayvan beslenme uzmanlığını ve faaliyetlerini bir araya getirecek. Cargill’in karma yem, tedarik zinciri ve risk yönetimi uzmanlığı ile Provimi’nin geniş ürün yelpazesi, teknolojisi, katkı maddeleri ve bileşen portföyü birleşecek. 37 ülkeyi kapsayan Cargill'in yeni hayvan beslenmesi işi, Cargill’e Kurumsal Başkan Yardımcısı ve Cargill Hayvan Beslenmesi Lideri olarak katılan ve daha önce Provimi’nin Başkanı ve Grup CEO'su olan Ton van der Laan tarafından yönetilecek. Yeni Kurumsal Başkan Yardımcısı Van der Laan, satın almaya ilişkin açıklamasında şunları kaydetti: “Yeni hayvan beslenmesi işimiz müşterilerimiz için geliştireceğimiz geniş bir yelpazede yüksek kaliteli ve yenilikçi ürün ve hizmetler sunacak. Müşterilerin ihtiyaçlarını anlayıp yanıt vererek onlara ve kendimize büyüme fırsatları sağlayacak artı değer sunacağız.” HOLLANDA 6 CargillHaberler - Dünyadan Cargill, Güney Sumatra’nın En İyi Yatırımcısı Afrika Boynuzu’na pirinç bağışı 30 Kasım'da Sumatra, Palembang’da düzenle- Cargill, ABD’nin Dünya Gıda Programı (WFP) kapsamında Afrika Boynuzu’ndaki açlık ve yetersiz beslenme ile mücadele çabalarını desteklemek için 10.000 metrik ton pirinç bağışlıyor. Bağışlanacak pirincin 1 milyon kişinin yaklaşık bir aylık beslenme ihtiyacını karşılayacağı tahmin ediliyor. Afrika Boynuzu’nda sürmekte olan kriz, 13 milyon kişiyi (Los Angeles ve Berlin nüfusu kadar) açlık riskiyle karşı karşıya bırakıyor. Pirinç sevkiyatı, Afrika Boynuzu’nda gıda ihtiyacının en fazla olduğu Kuzeydoğu Kenya'daki yardım çabalarını desteklemek için yapılacak. nen bir törenle Cargill’e Endonezya Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve Endonezya Yatırım Koordinasyon Kurulu tarafından En İyi Yatırımcı Ödülü verildi. Cargill'in Güney Sumatra’daki palm yağı fabrikası PT Hindoli; ticari büyüme, kurumsal sosyal sorumluluk ve toplumsal kalkınma çabaları, çevre koruma ve sürdürülebilirlik programları ile örnek işçi-işveren girişimleri olmak üzere dört temel alandaki başarıları nedeniyle bu ödüle layık görüldü. 1996 yılındaN beri, Cargill, Hindoli’deki operasyonlarını 36.000 hektardan geniş bir alanda sürdürülebilir palm yağı yetiştirilecek şekilde genişletti. Buna ek olarak, Cargill küçük ölçekli işletme sahipleriyle Sürdürülebilir Palm Yağı (RSPO) Yuvarlak Masa sürdürülebilirlik sertifikasını almaları konusunda işbirliği yaptı. Cargill, Hindoli’nin küçük ölçekli çiftçilerinin RSPO sertifikası sayesinde daha fazla gelir elde ederek ailelerinin yaşam standartlarını önemli ölçüde arttırmalarına yardımcı oldu. ENDONEZYA Dünya Gıda Günü için global yaratıcılık Cargill, Orta Amerika, Afrika ve Asya'da beslenme, sağlık ve çocuklar için eğitim olanaklarını iyileştirmek amacıyla WFP ile yaklaşık 10 yıldır ortaklık yapıyor. Cargill okulda beslenme, hijyen ve sanitasyon, çocukluk çağında beslenme ile ilgili projelere ve acil yardım operasyonlarına katkıda bulunuyor. Cargill son on yılda WFP’nin okulda beslenme, su ve sanitasyon, çocukluk döneminde beslenme ve acil yardım programları için 8 milyon dolardan fazla bağış yaptı. AFRİKA Cargill, Dünya Gıda Günü’nü Türkiye'nin ödüllü zeytin reçeli ve Yeni Delhi yakınındaki düşük gelirli topluluklar için yeni bir beslenme programı gibi yaratıcı projelerle global olarak kutladı. Cargill, Birleşmiş Milletler etkinliği olarak 16 Ekim’de kutlanan Dünya Gıda Günü’nü Belçika’dan Brezilya’ya, Hindistan'dan Çin'e dünyanın onlarca bölgesinde kutladı. United Way Delhi ile birlikte Hindistan’da Yeni Delhi’nin gecekondu bölgelerinde altı ay sürecek olan bir beslenme programı başlattı. Bu iddialı programın kapsamında sağlık kontrolleri, çocuk aşıları, diyet takviyeleri ve beslenme eğitimi, sağlıklı ve düşük maliyetli yemek tarifleri gibi çeşitli etkinlikler yer alıyor. Cargill Türkiye Orhangazi Mısır Fabrikası da Orhangazi Kız Meslek Lisesinden öğrencileri ağırladı. Ünlü şef Hakan Doğan reçel yapma yarışması ve bir sunum yaptı. Cargill’in yaratıcılığı teşviki doğrultusunda düzenlenen yarışmayı bölgenin ünlü zeytininden hazırlanan zeytin reçeli kazandı. GLOBAL CargillHaberler - Dünyadan 7 CargillHaberler ı tt la n a ti e k ir ş ı ğ a ş u K Y i İçimizdek “Cargill Türkiye, global kariyer ve gelişim konusunda önümüze eşsiz fırsatlar sunuyor.” Y Kuşağı… 1980’li yıllarda doğdular. Bugün birçoğu orta kademede görev yapan genç yöneticiler konumunda ama dünyanın önümüzdeki 15-20 yılına damga vurmaya hazırlanıyorlar. Yapılan araştırmalar şirketlerin, iyi eğitimli ve aynı anda birden fazla işi yapabilen “multitasking” bu kuşağı anlamaya çalıştığını ve yeni dönem stratejilerini bu kuşağı gözeterek hazırladıklarını ortaya koyuyor. Biz de geçtiğimiz günlerde içimizdeki Y Kuşağı ile bir araya geldik. Beklentileri neler, iş ve özel yaşamlarında neyi hedefliyorlar, çalıştıkları şirket hakkında ne düşünüyorlar? Anlayacağınız, aklımıza gelen her şeyi sorduk. Aldığımız yanıtlar oldukça ilgi çekici. Ancak tamamını bu sohbete sığdıramadığımızı önceden söyleyelim. 8 CargillHaberler - İçimizdeki Y Kuşağı şirketi anlattı Belki sohbete geçmeden önce bu kuşak meselesi nedir, biraz daha irdelemekte fayda var. İnsan Kaynakları’nda (İK) Y Kuşağı terimi, 19801990’lı yıllarda doğanlar için kullanılıyor. Bu kuşağın bir kısmı halen öğrenci… Ama çoğunluğu şimdilerde şirketlerin orta kademelerinde yöneticilik yapıyor. İşin gerçeği, kendilerinden önce gelen Baby Boomers (Bebek Patlaması) ve X Kuşağı’ndan hayli farklı özelliklere sahipler. İçimizdeki Y Kuşağı ile bu röportajlar öncesinde kuşak meselesine ilişkin pek çok yazıyı da hatmettik sayılır. Okuduklarımıza göre kuşak meselesi Amerika’da doğmuş. Baby Boomers, 1945-64 yılları arasında doğanlar, X Kuşağı ise 1965-79 yılları arasında doğanlar için kullanılıyor. Sonra Y kuşağı ve sıranın en sonunda ise Y Kuşağı’nın çocukları olan Z Kuşağı geliyor. Hepsinin ayırt edici özellikleri var. Bizim amacımız ise sadece iş dünyasındaki Y Kuşağı’nı ve içimizdeki temsilcilerini tanımaya çalışmak… İş dünyasındaki Y Kuşağı’nı tanımaya şu tespitten yola çıkarak başlayalım isterseniz… Türkiye Personel Yönetimi Derneği (PERYÖN), 2011’in son ayında mail grubu üyesi İK profesyonellerine mülakatlarda adayların en sık yaptıkları hataları sordu. Sizin de tahmin edebileceğiniz bazı hataların yanı sıra ilginç bir de tespit yer aldı araştırmada… Ankete katılan İK yöneticileri, Y Kuşağını mülakatlarda en cesur hareket eden grup olarak gösterdi. İşe başvurdukları şirketi sorgulayan bir kuşaktan söz ediyoruz yani… Onlar için şirketin sağladığı imkanlar önemli. İşverenden beklentileri yüksek ve kendilerine sağlayacağı kariyer ve gelişim fırsatlarına İçimizden biri önem veriyorlar. Sakın “Aman sende!” demeyin; çünkü ABD’de yapılan bir araştırma, iş gücünün en hızlı büyüyen kesiminin Y Kuşağı olduğunu ortaya koymuş. Sonuç ABD için geçerli olsa da Türkiye’de yapılan bir çalışma ülkemiz nüfusunun yaklaşık %25’inin bu kuşağa girdiğini gösteriyor. 20 yıl sonra bu oranın %45’e çıkacağı tahmin ediliyor. Bu kuşağın birkaç özelliğini daha vurgulayıp, içimizdeki Y Kuşağı temsilcilerine geçelim isterseniz… Her şeyden önce iyi eğitimliler. Genellikle master ve doktoralarını okudukları bölüm haricinde farklı bir branşta yapıyorlar. Örneğin; mühendislik okuyup üstüne işletme ya da tiyatro eğitimi alabiliyorlar. Bu açıdan “Hibrit Kuşak” olarak da nitelendiriliyorlar. Anlayacağınız tek bir alanla sınırlı kalmıyorlar. Kendilerine değer veriyorlar ve güvenleri oldukça yüksek… Teknolojiyi iyi kullanıyorlar. İş ve aile yaşamını dengede tutmaya özen gösteriyorlar. İçimizdeki Y Kuşağı’nın İstanbul’daki 6 temsilcisi bir arada... Diğer 2 genç yöneticiyi görev yerleri olan Orhangazi’de fotoğrafladık. Peki ya bizim Y Kuşağı? Şirketle nasıl tanıştılar, iş, kariyer ve özel hayatları hakkında gözlemleri ve beklentileri neler? İşte onlar ve kendi ağızlarından Cargill izlenimleri… Global bir şirket Aslı İbili. 1980, Ankara doğumlu… Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü mezunu. Evli… Şirketin en yeni çalışanlarından… Cargill’in kapısını geçtiğimiz yılın Mayıs ayında araladı. 8 aydır Genel Muhasebe departmanında Muhasebe Uzmanı olarak çalışıyor. İş yaşamına Finansbank Başkent Şubesi Kurumsal Bankacılık Bölümünde başlamış. Buradaki 3 yılın ardından aynı İşe başvurdukları şirketi sorgulayan bir kuşaktan söz ediyoruz. İşverenden beklentileri yüksek ve kendilerine sağlayacağı kariyer ve gelişim fırsatlarına önem veriyorlar. İçimizdeki Y Kuşağı, ortak bir noktada birleşiyor: “Cargill Türkiye, global kariyer ve gelişim konusunda önümüze eşsiz fırsatlar sunuyor.” CargillHaberler - İçimizdeki Y Kuşağı şirketi anlattı 9 CargillHaberler bankanın İzmit Şubesi’nde bir yıl daha çalışmış. Sonrasında bankacılık kariyerine son vererek yeni bir yol çizdiğini belirtiyor. Sabancı Holding’e bağlı Beksa’da Finans Uzmanlığı, ardından İstanbul. Kendisini “1,5 yıldır İstanbul’da yaşayan ve 8 aydır da Cargill’de çalışan bir Ankaralıyım” diye tanımlıyor. Cargill’i seçmesinin nedeni global ve büyük bir şirket olması… “Teknolojiyi, yeni sistemleri ve dünyadaki değişimi takip ettiği bir gerçek” diyor Aslı; şirket içinde gönüllü projeler, sosyal sorumluluk projeleri, eğitim imkânları, internet üzerinden eğitim ve kişisel gelişim projelerinin aktif olduğunu görmenin heyecan verici olduğunu da sözlerine ekliyor. Gelişim onun için, “Hızla değişen dünyada farkındalıkları arttırırken farklılık yaratarak yolunu çizmeyi” ifade ediyor. Cargill Türkiye’nin, tiyatro, resim, fotoğrafçılık kursları ile çalışanlarına ekip olmanın önemini vurguladığını kaydeden Aslı, “Böylece farklılıklar ve dolayısıyla devamında yaratıcılık sihri de ortaya çıkabiliyor” diyor. Recep Sarpay (solda) ve Barış Kaya.. İçimizdeki Y Kuşağının Orhangazi Fabrikası’ndaki iki temsilcisi... Her ikisi de fabrikadaki çalışma ortamından keyif aldıklarını belirtiyor. 10 CargillHaberler - İçimizdeki Y Kuşağı şirketi anlattı Öncü, saygın ve güvenilir Diğerleri de benzer şekilde düşünüyor. Doğa Egin, “Cargill, sektöründe öncü, saygın ve güvenilir” diye tanımlıyor. Doğa, PFL (Protein, Yağ ve Lipid) Ürün Müdürü. Orhangazi fabrikadan çıkan mısır kepeği, gluteni ve mısır özü gibi yan ürünlerin yem ve yağ sanayine satışından sorumlu… 1,5 yıldır Cargill Türkiye’de çalışıyor. Onu en iyi tanımlayan şey spor olsa gerek. Haftada 2 gece basket oynuyor, fitness yapıyor. “Kariyer sözcüğü sizin için ne anlam ifade ediyor?” sorumuza; “İnsanın kendisini geliştirmesi sürecinin bir parçası bence. Uzun bir yol. Bu yolda ilerlerken karşınıza çıkan pek çok şey var. Tecrübe, takdir, ödül, terfi ve başarısızlık gibi. Bana kalırsa sonu belirsiz bir yol. Antalya’ya gitmek için yola çıkmışsınız, bir bakmışsınız Trabzon’dasınız. Önemli olan ne istediğini bilmek ve bulunduğun yerin ve anın tadını çıkarmak” yanıtını veriyor. Cargill Gıda Türkiye finans departmanında Bütçe Raporlama Süpervizörü olarak çalışan Ali Burhanoğlu ise kariyer açısından doğru yerde olduğunu düşünüyor. Konuştuklarımız içerisinde en yenisi o. Şirkette henüz 6 ayını bile doldurmamış. İş hayatındaki hedefi, “ne yaparsa yapsın, en iyisini yapmak”. Cargill’de çalışmayı tercih etmesinin sebebi ise dünyanın sayılı büyük İçimizden biri uluslararası firmalarından biri olması. “Büyük ve kurumsal bir firma olması nedeniyle hem kişisel gelişim hem de kariyer imkanları fazla” diyor. Barış Kaya da aynı düşüncede… Barış, 2 yıldır Proses Geliştirme Mühendisi olarak çalışıyor. Yaklaşık 4 ay önce kendisi gibi kimya mühendisi olan eşiyle hayatını birleştirmiş. Cargill Türkiye’nin hem yurtdışı projeler hem de teknik, yönetsel ve diğer kişisel özellikleri geliştirme yönünden birçok avantaja sahip olduğuna vurgu yapıyor. Barış’a göre, Hindistan Greenfield bir projenin proses tasarımını yaparken, Güney Amerika’daki projeye destek vermek, bence global bir ailenin üyesi olmanın en güzel göstergesi. “Böyle bir ortamda çalışmak, birçok mühendisin arzuladığı bir durum” diyor. Çalışmak keyifli Başak Çiçek’in iş hayatındaki hedefi, çalışmaktan mutlu olduğu bir firmada uzun yıllar devam etmek… Cargill’i çalıştığı nakliye firmasında duymuş. 1,5 yıldır Cargill Gıda Türkiye Dış Ticaret Departmanı’nda Dış Ticaret Uzmanı olarak çalışıyor. “Bu şirkette çalışmaktan keyif alıyorum” diyor. Çalışmaya başladıktan sonra gerek gözlemleri gerekse yaşadıkları, gelişime çok açık bir firma olduğunu göstermiş. Takım ruhu, huzur, kendini rahatça ifade edebilme ve karşılıklı güven, onun bir çalışma ortamındaki olmazsa olmazları arasında yer alıyor. “Bulunduğum departmanda tüm bu saydıklarım var” diyerek ideal çalışma ortamını burada bulduğunu söylüyor. Recep Sarpay, Kalite Yönetim Bölümü’nde Proje Mühendisi olarak görev yapıyor. Yaklaşık 7 aydır Cargill’de ve bu onun ilk iş deneyimi. 2010 yılında ODTÜ Gıda Mühendisliği Bölümü’nden mezun olmuş. “Neden Gıda Mühendisliği sorusuyla özellikle işe giriş dönemimde sıkça karşılaştım. Küçüklüğümden beri hayalimdi diyebileceğiniz bir meslek değil ama yaptığım 6 tercih de gıda mühendisliğiydi” diyor. “Her şey yolunda gitti ve Cargill gibi büyük bir şirkette çalışıyorum. 6 aydır evliyim ve eşimle Orhangazi’de yaşıyoruz.” Cargill Türkiye’nin genç yöneticileri, Y Kuşağı’nın araştırmalarda belirtilen tüm özelliklerini taşımıyorlar. Örneğin, teknolojiyi çok iyi kullanıyorlar ama bağımlı değiller. Ortak noktalar ise çok: İyi eğitimliler, açık fikirliler, iş ile ilgili düşüncelerini rahatça ifade ediyorlar, kariyer ve gelişim beklentileri yüksek ve son olarak, aileleri onlar için çok önemli. Staj yaptığı dönemde gıda mühendisini depoya ne kadar mal girip çıktığını elinde bir liste ile takip eden bir kişi olarak tanımış. Şu anda gerçek anlamda mühendislik yaptığına inanıyor. Bu yüzden yaptığı işi seviyor ve Cargill ona doğru yolda olduğunu hissettiriyor. CargillHaberler - İçimizdeki Y Kuşağı şirketi anlattı 11 CargillHaberler “Yarışma sayesinde buradayım” İçimizdeki Y Kuşağı’nın kariyer ve gelişim fırsatları dışında birleştiği bir diğer nokta, şirketin yenilikçi yapısı ve çalışanlarını bu konuda teşvik etmesi. Yiğit Akın, Cargill Türkiye Hububat ve Yağlı Tohumlar Tedarik Zinciri (GOSCE) İş Ünitesi’nde mısır ticaretinden sorumlu Ticaret Yöneticisi olarak çalışmakta. Orhangazi fabrikasının mısır tedarikinden ve Türkiye pazarındaki ticari mısır faaliyetlerinden sorumlu. 2 yıldır GOSCE’de ve burası onun profesyonel iş deneyiminin başlangıcını oluşturuyor. İTÜ Makina Mühendisliği mezunu olan Yiğit, Cargill ile bir yarışma sayesinde tanışıyor. Bu ilginç tanışma hikayesini, “Cargill’in adı, imajı, dünyadaki büyüklüğü zaten iş arayışında olan herkesin iştahını kabartacak kadar çekici” diyen Yiğit’in kendisinden dinliyoruz: “Cargill’in adını ilk defa 2009 yılında fakültede öğrenci işlerinin panosunda asılı bir ilanda gördüm. Üniversitelerarası bir yarışma düzenlediklerini duyuran bir afiş vardı. Arkadaşlarımla bir önceki yıl, bir holdingin düzenlemiş olduğu vaka analizi yarışmasına katılmış, Türkiye 3.’sü olmuştuk. Şansımızı, enerji verimliliği üzerine düzenlenen bu yarışmada da denemek istedik. Cargill Türkiye’nin açmış olduğu yarışmada Türkiye birincisi olma başarısını gösterdik. Ardından askerlik amacıyla 6 ay kadar 12 CargillHaberler - İçimizdeki Y Kuşağı şirketi anlattı İstanbul’dan ayrılmak zorunda kaldım ve döndüğümde şirketin sunduğu bir fırsatı kabul ederek işe başladım.” Dededen başlayarak neredeyse herkesin doktor, mühendis, eczacı, dişçi olduğu bir ailede, işletme okuyup, insan kaynakları alanına yönelince de biraz daha “soft” bir tercih yapmış olan Seza Ünal, şirketin İnsan Kaynakları Yetkilisi olarak Y Kuşağı’nı belki de bize en iyi anlatabilecek kişilerden biri… Ama onu anlatınca zaten tipik bir Y Kuşağı temsilcisini de anlatmış olacağımıza inanıyoruz. Hayatınızdaki olmazsa olmazlar nelerdir sorumuza; “ Öncelikle özgürlüğüm ve ailem… Uzakta bile olsalar onların desteği benim için her şeyden önemli” yanıtını veriyor. Bunun dışında Seza’ya göre her şey çok hızla değişiyor, bir şeyin yerine başka bir şey o kadar hızla geliyor ki, diğerinin gidişini anlamıyor bile. Ama şu an için telefon ve internet önem sırasında en üstlerde… “İstanbul trafiğinde başka türlü nasıl zaman geçerdi bilemiyorum” diyor. Hemen hemen bütün işlerini internet üzerinden hallediyor. Favorileri arasında, düzenli ziyaret etmeye çalıştığı 20’den fazla blog var. Gelişim, Seza için farkındalık demek. İnsanın gelişmesi için öncelikle gelişmeye ihtiyacı oldu- Yenilikçi İçimizdeki Y Kuşağı’nın kariyer ve gelişim fırsatları dışında birleştiği bir diğer nokta, şirketin yenilikçi yapısı ve çalışanlarını bu konuda teşvik etmesi. Barış Kaya; Cargill’de, çalışanların fikirlerini özgürce dile getirebileceği bir ortam mevcut olduğunu vurguluyor. Ayrıca gerek hedefler gerekse kullanılan araçlarla çalışanların yeni fikirler bulmasının teşvik edildiğini söylüyor. Recep Sarpay da şu değerlendirmeyi yapıyor: “Cargill’de yaratıcılık ve yenilikçilik Türkiye şartlarını düşününce gerçekten çok iyi seviyede. Çalışanlar yeni fikirler için teşvik ediliyor ve bunun gerçekleştirilmesi için ödül sistemi geliştirilmiş. Birçok şirkette ceza ve korku üzerine kurulmuş bir sistem olduğunu düşününce, bir işin gerçekleştirilmesi için ödül sisteminin işli- yor olması Cargill’in kalitesini ortaya koyuyor. Çalışanın huzurlu olması demek kaliteli iş yapması demektir.” Ali Burhanoğlu’na göre, Cargill içindeki yaratıcılık ve yenilikçilik sistemi oldukça mantıklı bir sistem. Bu şekilde sırf yenilikçilik anlamında mevkisi gereği söz sahibi insanların değil, dışarıdan bir göz olarak her çalışanın fikir söylemesi sağlanıyor. Çıkan fikir sonunda Cargill’e yararlı oluyor. Diğer yandan da fikri ortaya koyan çalışan, fikrinin uygulandığını görünce, şirkete kendi tanımlı işinin yanında ekstra bir şeyler katmanın motivasyonunu hissediyor. İçimizden biri ğunun farkında olması ve istemesi gerektiğini savunuyor. Cargill gelişim konusunda zengin fırsatlar sunuyor diyen Seza, “Gelişim fırsatı denilince yanlış anlaşılma oluyor. Bir konu hakkında 2 gün eğitime gidip konuyu öğrenmek, gelişim sürecinin sadece %10’luk bir kısmı, asıl gelişim projeler, görevler ve alınan sorumluluklar ile sağlanıyor ki zaten Cargill bu konularda çok zengin” diyor. Aynı zamanda GOSCE Türkiye İnovasyon Ekibi’nin bir üyesi olan Yiğit Akın ise yeniledikleri ‘fikire dayalı ödüllendirme sistemi’, kısa film çekerek tanıttıkları kampanyaları, karlılık ve çalışan mutluluğunu hedef almaları neticesinde geçtiğimiz 2 yılda inovasyon kampanyalarına gelen katılımı neredeyse 2 katına çıkardıklarını belirtiyor. Yiğit, “Öyle ki tek bir fikir ile senelik 100 bin dolar fayda sağlayan katılımcılarımız oldu. Şahsen yeniçağın iş yapma stili olarak adlandırdığım inovasyon adına, GOSCE Türkiye’de büyük işler başardığımızı ve devamının geleceğini söyleyebilirim” diyor. CargillHaberler - İçimizdeki Y Kuşağı şirketi anlattı 13 CargillHaberler Başak Çiçek Yeditepe Üniversitesi Seza Ünal Aslı İbili Bilgi Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu Uluslararası Ticaret Yönetimi Bölümü mezunu Bilkent Üniversitesi Dış Ticaret Uzmanı İktisat Bölümü mezunu Takım ruhu, huzur, kendini rahatça Mali İşler Uzmanı açıklıyor: “Samimi, açık, yaratıcılığı Teknoloji hayatının her noktasında. destekleyen, yeni fikirleri saçma “Şimdilik bunun nimetlerinden bile olsa değerlendiren, formal & faydalanıyorum ama sanırım ben informal takdir süreçleri olan, ODTÜ yinede “Kitabını sanal ortamdan teknolojinin nimetlerinden Gıda Mühendisliği mezunu değil tozlu raflardan seçip almak faydalanılan bir çalışma ortamı isteyen biriyim...” diyor. olmalı.” ifade edebilme ve karşılıklı güven, onun bir çalışma ortamındaki olmazsa olmazları arasında yer alıyor. “Bulunduğum departmanda tüm bu saydıklarım var” diyor. İnsan Kaynakları Yetkilisi İdealindeki çalışma ortamını şöyle Recep Sarpay Kalite Yönetim Bölümü’nde Proje Mühendisi Z Kuşağı’nı 90’lı yıllardaki kayıp İş hayatında başarılı, özel gençlikten daha iyi bir geleceğin hayatında huzurlu olmayı istiyor. beklediğini düşünüyor. Olmazsa olmazı teknoloji. Bir diğer tutkusu ise oyun konsolları. 14 CargillHaberler - İçimizdeki Y Kuşağı şirketi anlattı Yiğit Akın Doğa Egin İTÜ Makina Mühendisliği mezunu Galatasaray Üniversitesi Barış Kaya Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu. PFL (Proteğin yağ ve lipid) Ürün müdürü Vazgeçilmezleri; planlı yaşam, düzenli beslenme ve spor. Kendi deyişiyle “türünün en asosyal sanal ortam kullanıcısı” Ali Burhanoğlu Bilgi Üniversitesi İşletme İktisat Bölümü mezunu Bütçe Raporlama Süpervizörü GOSCE Türkiye Ticaret Yöneticisi İTÜ Hedefleri arasında 30 yaşına kadar Kimya Mühendisliğinden mezunu yüksek lisansını tamamlayarak Proses Geliştirme Mühendisi yönetsel bir tecrübe edinmek, 40 yaşına kadar da doktorasını Mutluluk ve huzur hayatının tamamlayarak üst düzey yönetsel olmazsa olmazı. “Eğer eylem ve bir pozisyonda çalışabilmek var. kararlarımız uzun ya da kısa İnternet, cep telefonu ve sosyal vadede mutluluğa hizmet mecraları sıklıkla etmiyorsa, bu karar ve eylemimizi kullananlardan… Hayatının gözdem geçirmemiz gerekir” diyor. olmazsa olmazları ise doğruluk, dürüstlük, karşısındaki kişiye verdiği güven duygusu. CargillHaberler - İçimizdeki Y Kuşağı şirketi anlattı 15 CargillHaberler ® Truvia ile gıda ve içecek ürünlerinde yeni bir devir başlıyor 'yeni nesil' tatlandırıcı, ‘yeni nesil’ ürünler Cargill’in kalorisiz doğal tatlandırıcısı Truvia®, tüketicilere bekledikleri beslenme profilini ve etik standartları sunacak yeni nesil ürünleri beraberinde getiriyor. A vrupa Komisyonu’nun 11 Kasım’da steviol glikozitlerin Avrupa'da satışına izin vermesinin ardından Cargill, stevia bazlı tatlandırıcısı Truvia®’yı Avrupa çapında müşterilerinin beğenisine sundu. Böylece Truvia® ile Avrupa Birliği’nde gıda ve içecek ürünlerinde yeni bir devir başladı. Avrupalı birçok gıda ve içecek üreticisi, Cargill'in stevia yaprağı ekstresi içeren Truvia®'sının piyasaya sunumu için düğmeye basılmadan önce Avrupa Komisyonu’nun steviol glikozitlerine ilişkin mevzuatı kabul etmesi için bekliyordu. Stevia bazlı tatlandırıcılar, son yıllarda yapılan en önemli ürün inovasyonu kategorisi ve bu nedenle İngiltere, Fransa, İtalya ve İspanya’nın önde gelen şeker markaları Truvia markası ile ortaklık kurarak artan tüketici talebini karşılamak için hazırlanmışlardı. Truvia® Kurumsal Başkan Yardımcısı ve İşletme Müdürü Zanna McFerson, “Yaklaşık üç yıldır onay süreci içindeydik. Bu nedenle zaten ® Avrupa’da pek çok iş yapılmış durumda. Önümüzdeki birkaç ay içinde çeşitli ürünlerin piyasaya sürüldüğünü göreceğiz. Bunların bazılarının yılbaşı öncesi satışa sunulmasını bekliyoruz” diyor. Truvia® işinde tüketicilere stevia bazlı tatlandırıcı sunmak üzere dört Avrupa ortaklığı kuruldu. İspanya’nın önde gelen şeker firması Azucarera ile özel bir dağıtım ortaklığı imzalanırken, bu anlaşmayı Avrupa’nın önde gelen diğer şeker markaları ile yapılan anlaşmalar izledi. Fransa’da CristalCo (Daddy), İtalya’da Eridania, İngiltere ve İrlanda’da Associated British Foods ile özel dağıtım anlaşmaları imzalandı. McFerson, bu ortaklıkların Truvia tatlandırıcısının Avrupa'da kazanacağı önemli yere işaret ettiğini kaydediyor. “Yeni ortaklarımız, güvenilir markaları ve stratejik iş ilişkileri ile tüketicilere yenilikçi ürünler sunan firmalar” diyen McFerson, iş ortaklarının, tamamen yeni bir kategori olan stevia bitkisinin yapraklarından elde edilen kalorisiz tatlandırıcıyı geliştirmeye uygun olduğuna vurgu yapıyor. Truvia , stevia bitkisinin yaprağından elde edilen ve şekerden 200 kat daha tatlı, çok lezzetli, sıfır kalorili yoğun bir tatlandırıcı. 16 CargillHaberler - ‘yeni nesil’ tatlandırıcı, ‘yeni nesil’ ürünler ABD pazarına sunulduktan yaklaşık üç yıldan sonra Truvia®, tatlandırıcı kategorisinde köklü bir değişiklik yaptı ve daha önce durgun olan bu perakende segmentinin büyümesine katkıda bulundu. Kategori üç yıl içinde %18 büyüdü. Truvia® İş Geliştirme Lideri Olivier du Chatelier, Truvia® doğal tatlandırıcısının şu anda 685 milyon dolar olan ABD pazarının bir numaralı markası olduğunu ve bayan tüketicilerin %60’ı tarafından yakından tanındığını belirtiyor. Chatelier, Fransa pazarında da stevia bazlı tatlandırıcıların oldukça popüler olduğunu kaydederek; “İngiltere, Fransa, İtalya ve İspanya’dakiler başta olmak üzere AB’de lider şeker markaları Cargill’in stevia uzmanlığı, yerel pazar liderliği ve kurulu dağıtım ağlarından yararlanmak için Cargill ile özel dağıtım anlaşmaları imzaladı” diyor. Yapılan anlaşmalar uyarınca, her ülkede ürün ambalajı üzerinde Truvia® logosu ve ortak markanın logosu birlikte kullanılacak. Azucarera, beyaz ve kahverengi şekerdeki 800 bin ton pazar payı ile İspanya'nın önde gelen şeker üreticisi. Şirket, son birkaç yıl içinde pek çok farklı firma ile birleşmeler gerçekleştirdi. İtalya'da Eridania, şeker kategorisinde ulusal bir lider olarak, 110 yıllık tarihi ile sadık bir tüketici portföyü ve yaygın dağıtım ağına sahip. Fransa'da Daddy, ülkenin en sembolik şeker markalarından biri olan Cristal Union’ın 30 yıllık markası. Cargill Çözümleri ABD pazarında 2. sırada Silver Spoon ise İngiltere'nin perakende ve gıda piyasalarının önde gelen şeker markası. ® Truvia tüketici ürünlerinin yanı sıra, stevia yaprağı ekstresi olarak gıda ve içecek firmaları tarafından ambalajlı tüketim ürünlerinde de kullanılacak. CargillHaberler - ‘yeni nesil’ tatlandırıcı, ‘yeni nesil’ ürünler 17 CargillHaberler Cargill uzmanları, Truvia’yı pek çok formülasyonda kullanmanın doğru yollarını geliştirmek için, 28.000 saat uygulama çalışması yaptı. Avrupa'da, Truvia®ürünleri, 40 ve 60’lık tek porsiyonluk karton kutularda, 1.5g poşetlerde ve 270g kavanozlarda satılacak. Truvia® tüketici ürünlerinin yanı sıra, stevia yaprağı ekstresi olarak gıda ve içecek firmaları tarafından ambalajlı tüketim ürünlerinde de kullanılacak. Fransa'da, Truvia®, Fanta Still ve in EckesGranini markalı içeceklerde kullanılıyor. ABD’de Cargill, Truvia® tatlandırıcısının gıda ve içecek ürünlerinde kullanılması ile ilgili olarak Glaceau vitaminwater Zero™, Kraft Crystal Light Pure, Minute Maid Premium® Pomegranate Tea, YoCrunch® 100 Calorie Packs and nimble™ Balance Bar gibi marka ve firmalarla çalışıyor. Sürdürülebilirlik Cargill'in Truvia®’sı stevia bitkisinin yaprağından elde edilen ve şekerden 200 kat daha tatlı, çok lezzetli, sıfır kalorili yoğun bir tatlandırıcı. Stevia Rebaudiana Bertoni, Güney Amerika’da yetişen küçük bir yerli bitki ve bölgenin yerli halkı tarafından yüzyıllardır tatlandırıcı olarak kullanılıyor. 18 CargillHaberler - ‘yeni nesil’ tatlandırıcı, ‘yeni nesil’ ürünler Kalori alımını kontrol etmek çok önemli bir konu ama gıda bileşenlerinin menşei, bunların üretiminde çalışanların çalışma koşulları ve sürdürülebilirlik Cargill için önemli konuların başında geliyor. Bu nedenle Cargill, kalite, tutarlılık ve sürdürülebilirlik anlamına gelen Stevia işini kurmak için yedi yıl çalıştı. Son iki yıl içinde tarladan sofraya kadar üretim sürecinin her adımını yönetmek konusundaki kararlılığının bir parçası olarak 28.000 saatin üzerinde gıda ve uygulama çalışmaları yaptı. Stevia tedarik zincirini, müşterilerin her zaman güvenli, tutarlı, yüksek kaliteli tedarik sağlayacağı şekilde oluşturdu. Bu amaçla, güçlü çevresel, ekonomik ve sosyal standartlarını sürdürülebilir ürün yaratma vizyonu ile birleştirerek doğal kaynaklardan elde edilmiş, sıfır kalorili bir tatlandırıcı geliştirdi. Truvia Avrupa Dış İlişkiler ve İletişim Başkanı Elizabeth Fay, “Sürdürülebilirlikle ilgili görüşümüz çok net. Eğer çiftçiler istikrarlı bir pazar ve ürünleri için adil fiyatlar konusunda güvende olmazlarsa, sürdürülebilir olamazlar. Tatlandırıcılar da mümkün olan en verimli şekilde üretilmezlerse, sürdürülebilir olamazlar” diyor. Fay, herhangi bir tatlandırıcının üretimi ve nakliyesinde fazla enerji kullanımı ve yüksek maliyetler söz konusu ise, bunun yanı sıra müşteriler ve tüketiciler bileşenlerin güvenilirliğine, kalitesine ve tutarlılığına güvenmiyorsa, böyle bir üründe asla sürdürülebilirlikten söz edilemeyeceğini söylüyor. Truvia tedarik zincirinin arkasında Cargill’in uzun yıllara dayanan bir iş geliştirme deneyimi olduğunu vurgulayan Fay; “Truvia tedarik zincirinin, tüketicilere kalorisiz bir tatlandırıcı sunarken, çiftçileri de destekleyecek şekilde planlanması süreci 7 yıldır devam ediyor. Çevreye etkilerimizi azaltmak için de belirli taahhütlerimiz var. Karbon ayak izimizi belgelendirmek için Carbon Trust ile birlikte çalışıyoruz. Truvia stevia yaprağı ekstraktının karbon ayak izinin yönetilmesine ilişkin aksiyon planımızda, 2020 itibariyle karbon ayak izini sıfırlamayı hedefliyoruz.” diyor. İnovasyonun önü açıldı Cargill, 2006 ve 2007 yıllarında 7 ülkede 15.000 tüketiciyle yaptığı ve kalorisiz doğal tatlandırıcı istiyor musunuz sorusunu sorduğu ankette, çok büyük bir çoğunlukla evet yanıtını aldı. Bunun üzerine Cargill bu global talebi karşılamak için Truvia®’yı pazara sundu. Gıda ve içecek ürünlerinin geliştirilmesi ve pazarlanmasında başarı, özellikle günümüzdeki çok çeşitliliğin olduğu pazarda, multidisipliner bir konudur. En önce doğru ürüne sahip olmanız gerekir. Kalori azaltmak için basitçe şekerin yerine Truvia®’nın konması yeterli değildir, gerekli şartları sağlamak için gıda matrisinin tamamının yeniden dengelenmesi gereklidir. Cargill Sağlık ve Beslenme Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EMEA) Pazarlama Müdürü Henry Hussell, “ürünlerin stevia ile birleştirilerek yeniden formüle edilmesi kolay bir şey değil ama Cargill ile çalışmak, tüm çözümleri tek çatı altında toplayarak bunun kolaylaşmasına yardımcı olur” diyor. Truvia®, tüketicilere bekledikleri beslenme Cargill Çözümleri Ürünlerin stevia ile birleştirilerek yeniden formüle edilmesi kolay bir şey değil. Ama Cargill ile çalışmak, tüm çözümleri tek çatı altında toplayarak bunun kolaylaşmasına yardımcı olur. profilini ve etik standartları sunacak yeni nesil ürünleri de beraberinde getirecek. Artık gıda üreticileri açısından bunun gerçekleşmesi, Cargill gibi güvenilir ve bilgili bir ortağın kılavuzluğunda mümkün olabilecek. Truvia®’nın güvenliği ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) tarafından onaylanmıştı. Fransa'da da iki yıllık geçici bir ulusal onay doğrultusunda Truvia içeren ürünler kullanılıyordu. Cargill’in 4 Temmuz 2011 tarihinde saflaştırılmış stevia ekstraktlarının kullanımına izin verilmesi için verdiği dilekçe, Avrupa Komisyonu tarafından steviol glikozitlerin gıda ve içeceklerde kullanılmasına oybirliği ile izin verilmesinde önemli bir faktör oldu. Cargill'in Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EMEA) Bölgesi Gıda Uygulamaları Ekibi, Truvia® kullanarak en uygun gıda ve içecek ürünleri formüleri geliştirmeleri için müşterileri ile yakın işbirliği içinde çalışmaya devam ediyor. Avrupa Komisyonu’nun, gıda ve içecek ürünlerinde stevia ekstraktlarının kullanılmasına tam onay vermesi ile artık Cargill müşterilerinin de inovasyon yolu tamamen açılmış oldu. CargillHaberler - ‘yeni nesil’ tatlandırıcı, ‘yeni nesil’ ürünler 19 CargillHaberler Cargill Gıda Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Başkanı Paul Naar: “Sürdürülebilirlik artık zorunluluk” TGDF Gıda Kongresi 2011’e katılan Paul Naar, Sürdürülebilir Çevre oturumunda yaptığı konuşmada ‘bugünün dünyasında sürdürülebilirliğin artık bir seçenek değil, zorunluluk’ olduğuna dikkat çekti. T ürkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) tarafından 21-23 Kasım 2011 tarihleri arasında Global Gelecek, Global İş Birliği temasıyla gerçekleştirilen TGDF Gıda Kongresi 2011, gıda ve içecek sektörünün tüm paydaşlarını bir araya getirdi. Cargill Gıda Türkiye’nin de sponsorları arasında yer aldığı Kongre, Çeşme Altınyunus Oteli’nde gerçekleştirildi. Yaklaşık 450 kişinin katıldığı Kongrenin açılış konuşmalarını Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanı M. Mehdi Eker, Sağlık Bakan Yardımcısı Agah Kafkas, AB Gıda ve İçecek Endüstrileri Konfederasyonu (FoodDrinkEurope) Başkanı Jesus Serafin Perez ve TGDF Başkanı Şemsi Kopuz yaptı. Kongrenin 3. gününde düzenlenen ve oturum başkanlığını Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı İdil Yiğitbaşı’nın yaptığı Sürdürülebilir Çevre oturumunda konuşan Cargill Gıda Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Başkanı Paul Naar, ‘bugünün dünyasında sürdürülebilirliğin artık bir seçenek değil, zorunluluk’ olduğuna dikkat çekti. Günümüzde iklim değişikliği ile mücadele, hem Cargill hem de müşterileri, paydaşları ve iş yaptığı toplumlar için öncelikli konuların başında geliyor. Cargill’in sürdürülebilirlik konusundaki çalışmaları hakkında katılımcılara bilgi veren Naar, “Günümüzde herkes sürdürülebilirlikten bahse- diyor. Biz hem kendi geleceğimiz hem de ülkelerin geleceği için sürdürülebilirliğin hobi değil, ciddi bir iş olduğunu düşünüyoruz ve bu nedenle tüm kaynakların verimli kullanılması gerektiğine inanıyoruz” dedi. İklim değişikliği ile mücadelenin, hem Cargill hem de müşterileri, paydaşları ve iş yaptıkları toplumlar için önceliklerinin ilk sırasına yerleştiğini kaydeden Naar, yaşamsal önemdeki bu konuda yapabilecekleri her şeyi öğrenmeye çalıştıklarını söyledi. 2011 mali yılının hava şartlarına bağlı tedarik sorunları, tahıl ihracatında kısıtlamalar, artan enerji fiyatları, politik huzursuzluk ve doğal afetler nedeniyle hem Cargill hem de müşterileri için zorlu bir yıl olduğunu ifade eden Naar, “Ancak iş portföyümüzdeki çeşitlilik ve denge, yılın getirdiği bu zorlukların çoğunun etkili bir şekilde üstesinden gelmemizi ve bu anlamda topluma ve müşterilerimize de yardımcı olmamızı sağladı” dedi. Paul Naar, Cargill’in global sürdürülebilirlik faaliyetlerini şöyle özetledi: “ABD’deki Horizon Milling iş birimimiz, kısa bir zaman önce hassas tarım uygulamalarında gübrenin daha etkili kullanımına yönelik bir bileşen programı olarak EcoFlour™ sürdürülebilirlik çözümlerini sundu. Global organik yoğurt pazarı lideri Stonyfield Farm, tüm petrol bazlı yoğurt kaplarını Cargill’in sahip olduğu Natureworks tarafından üretilen bitki bazlı kap Ingeo ile değiştirdi. Endüstride bir ilk olan bu kaplar, süt ürünleri endüstrisinin sera gazı emisyonlarını % 48 oranında azalttı. Aynı şekilde Cargill'in soya bazlı BiOH poliolleri mobilya döşemesi ve yatak, halı, otomotiv koltukları gibi alanlarda kullanılan petrol türevleri maddelerin yerine kullanılmak üzere tasarlandı ve bunun sonucunda tedarik zincirinde CO2 emisyonlarının azalması sağlandı. 20 CargillHaberler - “Sürdürülebilirlik artık zorunluluk” Güncel Sorumlu tedarik zinciri dediğimiz zaman sosyal ve çevresel etkileri düşünüyoruz. Ham maddelerin nerede kullanıldığından, nereden alındığından nereye gönderildiğine kadar çok kapsamlı bir süreci içeren sorumlu tedarik zinciri uygulamalarımız var. Örneğin; Truvia™ tatlandırıcı işini geliştirirken, yeni bir ürün için sorumlu ve sürdürülebilir bir tedarik zinciri oluşturduk.” Başarıyı nasıl ölçüyoruz? Konuşmasında, sürdürülebilirlik temelinde sağlık, beslenme, eğitim ve çevre konularında da uzun vadeli çözümlere odaklandıklarını kaydeden Naar, Cargill’in başarısının temelinde yatan faktörler konusunda şunları söyledi: “Bizim başarımız tabii ki içinde bulunduğumuz toplumların sağlığı ve refahıyla doğrudan ilgili. Başarıyı nasıl ölçüyoruz? Kendini adamış çalışanlar, memnun müşteriler, zenginleşmiş toplumlar ve tabii karlı bir büyüme. Zaten dördüncüsü olmadan diğerleri de mümkün olmuyor. Cargill 2010 mali yılında, 54 ülkede toplumun çabalarını 57,5 milyon ABD doları katkı ile destekledi. Global bilgi ve tecrübemizi faaliyet gösterdiğimiz her yerde ekonomik, çevresel ve sosyal konulardaki zorlukların aşılmasına yardımcı olmak amacıyla kullanıyoruz. Sürdürülebilir başarı için bulunduğumuz çevrenin gelişmesine büyük önem veriyoruz. Bu kapsamda Türkiye’de, fabrikamızın bulunduğu Orhangazi’de bir okul inşa ettik, ayda 5 bin kişinin tedavi edilebildiği modern bir tıp merkezi yaptık.” Global Gelecek, Global İş birliği Toplam üç gün süren Kongrenin ikinci ve üçüncü gününde düzenlenen oturumlarda, dünya nüfusunun 2050’de 9,1 milyar olacağı ve aynı şekilde dünyanın gelişen bazı bölgelerinde yaşayan insanların gelir düzeylerinin de bugünkünden çok daha fazla olacağı, bunun da küresel gıda ve içecek talebini artıracağı vurgulandı. Bu gelişmelerin, yeni pazarlara ulaşmak ve büyümek için Türk gıda ve içecek sanayinin önüne fırsatlar çıkardığı, ancak bu fırsatları değerlendirebilmek için global olarak daha etkin, daha yenilikçi ve daha rekabetçi olmak gerektiği belirtildi. Dünyada ve bölgemizde gıda ve içecek talebi artarken, global ölçekte Sürdürülebilir Çevre oturumunda konuşan Paul Naar, Cargill Gıda Türkiye standında yöneticilerle bir arada görülüyor. “Biz hem kendi geleceğimiz hem de ülkelerin geleceği için sürdürülebilirliğin hobi değil, ciddi bir iş olduğunu düşünüyoruz ve bu nedenle tüm kaynakların verimli kullanılması gerektiğine inanıyoruz” tarımsal emtia ve gıda fiyatlarının istikrarsız bir seyir izlemesinin, gıda güvenliği ve güvenli gıdaya erişimle ilgili ciddi endişeleri beraberinde getirdiği, bununla birlikte son yıllarda sağlık ve çevre ile ilgili konuların da gündemin ilk sıralarında yer almaya başladığı kaydedildi. Yine, tüketicilerin çevre konusundaki farkındalığının her geçen gün artmasının, sektörün önüne farklı fırsat ve rekabet alanları çıkardığı; bu gelişmelere karşın gıda sanayinin rekabet gücünün daha da arttırılması ve gelecekteki zorluklara cevap verebilmesi gerektiği ifade edildi. 'Sürdürülebilir Gıda Güvenliği, Tedarik ve Arzı', 'Sürdürülebilir Ticaret, Rekabet ve Etik', 'Beslenme, Sağlık, Tüketici ve Medya' ve 'Sürdürülebilir Çevre' olmak üzere dört ana başlıkta gerçekleştirilen oturumlarda, 40’ı aşkın yerli ve yabancı konuşmacı yer aldı. CargillHaberler - “Sürdürülebilirlik artık zorunluluk” 21 CargillHaberler 10. İş Ortakları Günü’nde tedarikçilere mesaj! Bölgesel pazara hazırlanın! Cargill’in yenilenen Global Stratejik Satınalma Organizasyonu, Türk tedarikçilerine şirketin global alımlarının %20’sinin gerçekleştiği Avrupa, Afrika ve Ortadoğu’yu içine alan bölgesel pazarın kapılarını aralıyor. C argill Türkiye, artık geleneksel hale getirdiği İş Ortakları Toplantılarının 10’uncusunu 15 Kasım 2011 tarihinde İstanbul’da Divan Oteli’nde gerçekleştirdi. Cargill Türkiye yöneticileri ile tedarikçileri bir araya getiren toplantıya katılan Cargill Avrupa, Afrika ve Ortadoğu Stratejik Satınalma Lideri Andrew Glass, bir sunum eşliğinde tedarikçilere şirketin yenilenen Global Stratejik Satınalma Organizasyonu hakkında bilgi verdi. Glass, 2010 yılında kurulan Cargill Stratejik Satınalma Organizasyonu’nun 200 kişiden oluşan ekibiyle, şirketin yıllık 9 milyar doları bulan dolaylı satın aldığı mal ve hizmet tedarikindeki parçalı yapıyı bütünleştirmeyi ve sadeleştirmeyi amaçladığını, bunu yaparken de tedarik zincirindeki kaliteyi arttırmayı hedeflediğini kaydetti. “Her şeyden önce şirketin merkezi Minneapolis’ten yönetilen organizasyonu artık 22 CargillHaberler - Bölgesel pazara hazırlanın! bölgesel bazda yönetmeye çalışacağız” diyen Glass, 2 yıl öncesinin rakamlarıyla 9 milyar doları bulan alımların %60’lık kısmının Amerika’dan, %20’lik kısmının ise kendisinin sorumluluğunda bulunan ve Türkiye’nin de içinde olduğu Avrupa, Afrika ve Ortadoğu Bölgesi’nden yapıldığını belirtti. Önümüzdeki dönemde tedarikçilerden yapılan stratejik satınalma hacminin artacağını vurgulayan Glass, yeni organizasyon sayesinde 5 yıl içinde yarım milyar dolarlık bir tasarruf sağlamayı da amaçladıklarını ifade etti. Glass, yeni süreçte tedarikçilerden, kendilerine daha inovatif çözümlerle gelmeleri önerisinde bulunduklarını da sözlerine ekledi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Cargill Gıda Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Murat Tarakçıoğlu da tedarikçilere yönelik olarak; “Sizden beklentimiz yenilikçi çözümler geliştirmede bizlere itici güç olmanızdır” dedi. Güncel Stratejik Satınalma Organizasyonu Cargill’in yeni Stratejik Satınalma Organizasyonu 2010 yılında kuruldu. Global düzeyde yaklaşık 200 kişilik bir ekipten oluşuyor. Andrew Glass konuşmasında bu yeni organizasyon hakkında şu bilgileri verdi: “200 kişiden oluşan bir organizasyon. Küresel olarak birbirimize bağlıyız ancak daha alt düzeye baktığımız zaman bölgesel ve alt bölgesel kararlar alarak iş yapıyoruz. Burada kimyasal malzemeler, ambalaj ve diğer operasyonlar gibi çeşitli alt kategoriler için yenilikçi stratejiler yaratmaya çalışıyoruz. Her yıl 9 milyar dolarlık bir alım gerçekleştiriyoruz. Bu da iki sene önceki rakamlar. Bu yılın rakamları henüz netleşmedi. Bu alımın %60’lık bir kısmı Amerika’ya ait. %20’lik kısmı ise benim sorumlu olduğum ve Türkiye’nin de içinde bulunduğu Avrupa, Afrika ve Ortadoğu bölgesine ait. Önemli bir noktayı vurgulamak isterim; satın aldığımız mal ve hizmetlerin %70’ini faaliyet gösterdiğimiz ülkelerden aldık. Burada bulunmamın sebebi, sizlere yeni organizasyonumuzu tanıtmak, bu sayede yeni dönemde Türkiye’den alımları arttırmaktır. Bunu keşfetmek ve sizleri yönlendirmek için buradayım. Biz en başta Minneapolis’ten yönetilen organizasyonu artık bölgesel bazda yönetmeye çalışacağız. Tabii, yine işleyiş olarak kapasitemizi yükseltmeye çalışıyoruz. Aslında işin başında ücret noktası bizim için çok önemliydi. Ancak diğer noktalara da önem vermemiz gerektiğini düşündük. Bu noktada Türkiye’deki tedarikçilerimiz üzerine düşecek çok şey var. Örneğin, Batı Avrupa’da çok karmaşık bir yapımız var. 100’den fazla fabrikamız var ve aynı ürün için farklı teknik şartnameler düzenleniyor. Amacımız bunları standart bir hale getirmek. Yine amaçlarımızdan biri de mühendislik sürecini yenilemek ve kendimize tek bir standart getirmek. Bu geçişi sağlar- Cargill Stratejik Satınalma Organizasyonu, 200 kişiden oluşan ekibiyle, şirketin yıllık 9 milyar doları bulan dolaylı satın aldığı mal ve hizmet tedarikindeki parçalı yapıyı bütünleştirmeyi ve sadeleştirmeyi, aynı zamanda tedarik zincirindeki kaliteyi arttırmayı hedefliyor. CargillHaberler - Bölgesel pazara hazırlanın! 23 CargillHaberler Yeni dönemde tedarikçilerden yapılan stratejik satınalmanın hacmi artarken, yeni organizasyon sayesinde 5 yıl içinde yarım milyar dolarlık bir tasarruf sağlanacak. ken bizimle birlikte çalışan yenilikçi tedarikçilerle birlikte çalışmak istiyoruz. Kısaca özetleyecek olursak asıl yapmaya çalıştığımız şey spesifikasyonları basitleştirmek için tedarikçilerimizle birlikte çalışmak. İşleri standart bir hale getirmeyi ve tüm bölgelerimiz için uygunluğu sağlamaya çalışıyoruz. Tedarikçilerimizden bu standartlarda en uygun fiyatı vermelerini bekliyoruz.” konu hakkında şu bilgileri verdi: “Ana odak noktası Türkiye olmakla beraber bu bölgede Mısır ve Suudi Arabistan, Cargill Gıda Türkiye’nin kapsadığı coğrafyadaki 19 ülke açısından en enteresan üç ülke. Buralarda neleri farklı yapabiliriz, müşterilerimize nasıl farklı çözümler sunabiliriz, bu konuda çalışmalarımız var. İnşallah önümüzdeki dönemde bunun meyvelerini görüyor olacağız. Tarakçıoğlu: “Birlikte düşünelim” Ben burada sizlere, iş yaparken odaklandığımız üç önemli konuya dikkatinizi çekmek istiyorum. Bunlardan ilki gıda güvenliğidir. Bizim vazgeçilmezimizden bir tanesi… İkincisi, yenilikçilik... Ben bunu biraz daha farklı okuyorum açıkçası… Sizlerden beklentimiz, yenilikçilik konusunda bize itici güç olmanız. Bu nedenle, gelin beraber kafa kafaya verelim, beraber çalışalım. Bu konulara açığız. Dolayısıyla bu toplantıdan ayrılırken bir beklentimiz de ‘farklı ne yapabiliriz’ i düşünmeniz. Cargill Gıda Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Murat Tarakçıoğlu da konuşmasında, şirketin her yıl kârının yaklaşık %90’ını tekrar yatırıma aktardığını belirtti. Geçtiğimiz yıl Cargill’in global düzeyde önemli şirket satınalmaları gerçekleştirdiğini kaydeden Tarakçıoğlu, Türkiye’nin de içinde bulunduğu ve 19 ülkeyi kapsayan bölgede yatırımın yanında satışların arttırılmasına ilişkin araştırmalar yaptıklarını kaydetti. Tarakçıoğlu Tarakçıoğlu: “Yenilikçilik... Ben bunu biraz daha farklı okuyorum açıkçası… Sizlerden beklentimiz, yenilikçilik konusunda bize itici güç olmanız.” 24 CargillHaberler - Bölgesel pazara hazırlanın! Bir üçüncü nokta dünya piyasalarındaki bu karışık ortamda, hassas bir coğrafyada yaşıyoruz. Dolayısıyla burada güvenilirlik çok önemli. Biz ilişkilerimizde hep uzun vadeli çalışmayı tercih ediyoruz.” 2010-2011 YILI ÖDÜL KAZANAN TEDARİKÇİLER Mısır Tedarikçileri - Teşekkür Plaketi • Erdoğdular Tar. Ltd.Şti. • Sönmezler A.Ş • Erkan Pamuk Çır.Ltd.Şti • Teknik Tar. Ürü.Ltd.Şti. • Say Tarım Ür. Ltd.Şti. “Bilim ne diyorsa o!” • Toprak Tarım Ltd.Şti. / Konya • Emre Tarım.Ltd.Şti. • Akşif A.Ş • Özkoçlar Tar.Ltd.Şti. Toplantıya Glass ve Tarakçıoğlu’nun yanı sıra Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Artık ve Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Esat Karakaya da sunumlarıyla katıldı. • Toprak Tarım Ltd.Şti./ Adana • Ekenler Tar.Ltd.Şti. • Tünay Tar. Ürün Ltd.Şti. • Titizler Gıd.Tar.Ltd.Şti. Çevre, İş Sağlığı ve Güvenliği Ödülü • Abdullah Yılmaz-Çağdaş Teknik • Adamar Tarım Ltd.Şti. Hizmet Sektörü • Seya Tarım Ltd.Şti. • Özufuk İnşaat Ltd.Şti. • Kesikler Tar.Ltd.Şti. • Securıtas Güv. Hiz. A.Ş. • Altınkaya Tarım Ltd.Şti • Göker İth. İhr. Paz. Ltd.Şti. • Karayel Tar.Ltd.Şti. Üretim Sektörü • Donatlar Nak.Ltd.Şti. • Oyka Kâğıt Amb. San. Tıc. A.Ş. • Köseoğlu Tarım Ltd.Şti. • Green Chemıcal Kim.Ltd. Şti. • Ultar Tar.Ve Hay.Ltd.Şti. • Yolyapı San. ve Tıc. A.Ş. • Gencer Amb.San.Ltd.Şti. Prof. Dr. Ali Esat Karakaya ise sunumunda biyoteknoloji ve GDO (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar) konusunu Toksikoloji biliminin kriterleriyle değerlendirdi. Her yeni teknoloji gibi biyoteknolojinin de fayda ve riski bir arada taşıdığını belirten Prof. Dr. Karakaya, biyoteknoloji sayesinde tarımsal üretimde artış olduğunu, besleyici değeri arttırılmış gıdalar üretildiğini ve tarım ilaçlarının kullanımının, dolayısıyla çevreye zararın azaltıldığını ileri sürdü. “Ama biyoçeşitlilikle ilgili riskleri de var” diyen Karakaya, özellikle Türkiye gibi ülkelerde fayda-risk analizi yapılmadan yeniliklere karşı olanlar olduğunu kaydetti. Andrew Glass:“İşleri standartlaştırmaya ve bölgelerimiz için uygunluğu sağlamaya çalışıyoruz. Tedarikçilerimizden bu standartlarda en uygun fiyatı vermelerini bekliyoruz. Toplantıda ödül alan tedarikçilere plaketleri takdim edildi. Ödül kazananlara plaketleri, Cargill Gıda Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Murat Tarakçıoğlu tarafından verildi. Güncel Prof. Dr. Nevzat Artık sunumunda, internet ortamında ve televizyonlarda gıda konusunda sık sık yanlış bilgilendirmeler olduğuna değinerek, “Herkes bilim ne diyorsa onu söylemeli” dedi. Şeker konusunda da son zamanlarda farklı şeyler söylendiğini kaydeden Artık, herhangi bir gıda ürünü içinde değişik şekerlerin olma ihtimali olduğunu, bunların gıda üretiminde kullanılmasının Türkiye ve Avrupa Birliği gıda yasalarına göre bir sakıncası olmadığını vurguladı. Prof. Dr. Artık: “Bazen TV’lerde çıkıp Avrupa’da o ülke yasaklamış, bu ülke kullanmıyormuş diyenler oluyor ama inanın yok öyle bir şey” diye konuştu. • Er-Mak Tar. Ltd.Şti. CargillHaberler - Bölgesel pazara hazırlanın! 25 CargillHaberler En iyi çözümleri üretmek... Yenilikçilikte anahtar sizsiniz! Cargill’in Yenilikçilik Sistemi; ortak bir dili olan, bağlılığı arttıran ve yaratıcı düşünmeyi teşvik eden bir dizi araçtan oluşan yapısal bir yaklaşımı ve yeni bir kültürü ifade ediyor. S teve Jobs; ‘yenilikçilik, bir lider ile bir takipçi arasındaki farkı gösterir’, demişti. “Ben de katılıyorum” diyor Cargill Ar-Ge Kurumsal Başkan Yardımcısı Chris Mallett. “Aslında, Cargill olarak biz, pazardaki liderliğimizi sürdürmek istiyorsak, yenilikçilik yolundan yürümemiz gerekir. Bu yolculuğa başlamak için Cargill’de herkesi teşvik ediyoruz!” Cargill’de yenilikçilik, yaratıcı fikirleri kârlı çözümlere uygulayarak, müşteriler için kalıcı değer yaratmak anlamına gelir. Müşterileri tarafından tercih edilen bir iş ortağı olma yolunda önemli bir rol oynayan yenilikçilik, Cargill’in 2015 stratejik hedeflerinin de odak noktasını oluşturuyor. Mallett’e göre, vizyon ve hayal gücü, yeni ürün fikirleri üretmek için vazgeçilmezdir ama her zaman müşterilerin neye ihtiyacı olduğunu ve neyi satın alacağını bilmek gerekir. “Bu, yeni fikirlerin kurum stratejilerimize uygun olmasına, zaman ve para yatırımlarımızın geri dönüşünün güvence altına alınmasına yardımcı olur. Müşterilerimize en iyi çözümleri sunmak için onlarla aynı dili konuşmamız ve Cargill genelinde aynı araçları kullanmamız gerekir.” diyor Mallet. Yenilikçilik Kültürü Çarkı Yenilikçiliği pazara taşımak için disiplinli bir yaklaşım gerekiyor. “Biz buna Portföy ve Proje Yönetimi diyoruz” diyen Mallet, yenilikçilik kültürü geliştirmenin en iyi yolunun, ‘müşterileri memnun edecek büyük fikirlerin pazara taşınmasından’ geçtiğini belirtiyor. Cargill’in Yenilikçilik Sistemi, ortak bir dili olan, bağlılığı arttıran, yaratıcı düşünmeyi teşvik eden bir dizi araçtan oluşan yapısal bir yaklaşımı ifade ediyor. “Yenilikçilik kültürü çarkı” ise bu sistemin uygulanmasına yardımcı olmak için oluşturuldu. Bu çark 4 aşamadan oluşuyor: Plan ve Taahhüt, Araştırma ve Keşif, Yaratma ve Sunma, Hasat. Doğrudan lider ekibinin sorumluluğunda olan Plan ve Taahhüt aşaması, güncelleme stratejisinin ilk adımı ve bu aşama üç kısımdan oluşuyor: “Kazancı Arttırma Hedefleri” kısmında yeni ürünler, çözümler ve hizmetler gibi yenilikçi 26 CargillHaberler - Yenilikçilikte anahtar sizsiniz! aksiyonlardan beklenen finansal kazançlar ve işin optimizasyonu süreci yer alıyor. “Yenilikçilik Stratejisi” kısmında, her yıl güncellenen iş stratejisinin uygulanması ve başarılması istenen hedeflerin belirlenmesi yer alıyor. “Fırsat Alanları” kısmında ise olası yeni uygulama alanlarına yönlendirmeler yer alıyor. Fikirleri Beslemek İşletmeler müşterilerinin ve kendilerinin karşılaştıkları sorunları çözebildiklerinde başarılı olurlar. Peki, sorunları çözebilecek ve müşterileri memnun edecek büyük fikirler nasıl ortaya çıkacak? Her şeyden önce, çözmek istediğimiz sorunu ya da herhangi bir projeyi tam olarak anlamadığımızda fikir ortaya koymaya çalışmak bir işe yaramaz, çünkü bu durumdayken iyi fikrin hangisi olduğunu anlamakta zorlanabiliriz. Sorunların çözümünde etkinliğimizi artırmamız, “ Vizyon ve hayal gücü, yeni Yenilikçilik ürün fikirleri üretmek için vazgeçilmezdir ama her zaman müşterilerin neye ihtiyacı olduğunu ve neyi satın alacağını bilmek gerekir. Bu çözümleri sunmak için onlarla aynı dili konuşmamız ve Cargill genelinde aynı araçları kullanmamız gerekir. Etkili bir çözüm üretmek için, öncelikle sorunu tanımlamalı, somutlaştırmalı, bağlam ve parametreler vermelisiniz. sorunları daha iyi tanımlama yeteneğimize bağlıdır. Aslında çoğu zaman bu, sürecin en önemli parçasıdır. "İyi belirtilen bir sorun, yarı yarıya çözülmüş bir sorundur." diyor ABD'li filozof ve eğitim kuramcısı John Dewey. Ünlü fizikçi Einstein’a dünyayı bir meteordan kurtarmak için önünde sadece bir saat zamanı olsaydı ne yapacağı sorulduğunda cevabı, ‘sorunu anlamak üzerine düşünmeye 55 dakika harcayacağı ve kalan 5 dakikada da çözüm üzerine düşüneceği’ yönünde olmuştu. FIS (Cargill Gıda Bileşenleri Sistemleri) Yaratıcılık Hayal Gücü ve Fikir Yönetimi Lideri Michael Dugan, “Etkili bir çözüm üretmek için, öncelikle sorunu tanımlamalı, somutlaştırmalı, bağlam ve parametreler vermelisiniz” diyor. Dugan, FIS Yaratıcılık Hayal Gücü Atölyelerinde, “Yenilikçilikte anahtar sizsiniz!” sloganı ile yeni Chris Mallett nedenle müşterilerimize en iyi ” oluşturulmaya başlanan Cargill Yenilikçilik Kültürü’nün temel parçası olan, sorun ifade etme üzerinde çalışmaya, bazen bir gıda bileşeni üzerine yaptıkları çalışmalardan daha fazla zaman harcadıklarını belirtiyor. Soruna odaklanarak bariz sorular sorduğunuzda, ekibinizden daha fazla ve daha hızlı fikir alırsınız. Dugan, bu konuda şu örneği veriyor: "Ofis arkadaşınıza boş bir kâğıt uzatarak ’Bana bir resim çizin!’ derseniz pek çok soru ile karşılaşırsınız. Ama ‘bizim ofisi nasıl yeniden düzenleyebileceğimizin resmini çizin!" derseniz hem eylem hem de sonuç alırsınız. Çözülecek bir sorun olduğunda, gerçekten tanımlamak ve soruna odaklanmak için biraz zaman ayırın, sonuçlardan daha memnun kalacaksınız.” CargillHaberler - Yenilikçilikte anahtar sizsiniz! 27 CargillHaberler 28 CargillHaberler - Hayatın içinde bir adam! Orhangazi Muhtarlar Derneği Başkanı Kadri Ergen Hayatın içinde bir adam Sohbet Etrafınızdakilere hiç alıcı gözüyle baktınız mı? Veya soruyu şöyle soralım; günlük işlerinin dışında sosyal hayatın içinde olan kaç kişi tanıyorsunuz? Eğer bugüne kadar etrafınızdakilere bu gözle bakmadıysanız bu sohbeti O rhangazi Muhtarlar Derneği Başkanı Kadri Ergen, hayatın tam içinde bir adam… Bir muhtar düşünün; futbolcu, antrenör, kulüp ve stadyum müdürü, briç ustası, muhtar, dernek başkanı… Bunların yanı sıra yine çeşitli dernek ve vakıflarda aktif üyelik… Bir yandan onu dinlerken diğer yandan içimizden düşünüyoruz: “Acaba geçmişten bugüne koltuğumuza kaç karpuz sığdırabildik?”. Galiba en iyisi, cevabı buraya hiç yazmadan yazımıza devam etmek. Temmuz ayında Döktaş A.Ş’de işe başladım. Güvenlik görevlisi olarak iş hayatımı devam ettirdim. Tam 25 yıl… 2007 yılında emekli oldum. 1989 yılında Sevgi Ergen’le hayatımı birleştirdim. Kemal Sercan ve Güray adında iki erkek çocuğum var. Büyük oğlum Tekirdağ-Çerkezköy’de üniversite eğitimini devam ettiriyor. Küçük ise Orhangazi Çok Programlı Lisesi’nde son sınıf öğrencisi.” Peki, futbol nasıl başladı? Doğma büyüme Orhangazili olan Ergen’in muhtarlık serüveni aslında yeni sayılır. 29 Mart 2009 tarihinde yapılan yerel seçimlerde Muradiye Mahallesi muhtarı olmuş. Birkaç ay sonra yapılan kongrede de seçimleri kazanarak Orhangazi Muhtarlar Derneği başkanlığına seçilmiş. Gençlerin Kadri Hocası, “Emekli olduktan sonra muhtar olmak gibi bir düşünceniz var mıydı?” sorumuza, “Yoktu ama halktan talep geldi. ‘Seni muhtar olarak görmek istiyoruz’ dediler. Ben de kıramadım” yanıtını veriyor. Ardından ekliyor: “Daha doğrusu spordan, stadyum ve kulüp müdürlüğünden yorulmuştum. Gerçekten çok yorucu işler bunlar.” Tabii, çocuk yaşlarda… İlkokulda top koşturmayı severdik okulun bahçesinde. O zamanlar üç takımımız vardı Orhangazi’de; Gençlerbirliği, Adaletspor ve Hürspor. 1975 yılında Adaletspor’da futbola başladım. Sırasıyla Orhangazispor ve Döktaşspor’da oynadım. 1986 senesinde diz kapağımda bir sorun ortaya çıktı. Diz bağlarımda bir kopma oldu ve o sakatlık futbol hayatımı bitirdi.” “ Emekli olduktan sonra çok sevdiğim futboldan kopmadım. Fırsat buldukça halı sahalarda arkadaşlarımızla futbol oynayarak özlemimi gideriyorum. Aynı zamanda iyi bir briç oyuncusuyum. Zaman zaman turnuvalara gidiyorum. Kadri Ergen okuduktan sonra şöyle bir daha yakından ve dikkatli bakın! ” Futbolculuk, antrenörlük, kulüp müdürlüğü, muhtarlık ve dernek başkanlığı… Zincir böylece uzayıp gidiyor. O nedenle ‘İsterseniz en baştan başlayalım’, diyoruz; “Bize biraz kendinizi anlatın”. “1960, Orhangazi doğumluyum” diyerek başlıyor anlatmaya. “Orhangazi’de esnaflık yapan bir ailenin üç çocuğundan biriyim. İlköğrenimimi Orhanbey İlköğretim Okulunda bitirdim. Orta ve Lise tahsilimi Orhangazi Lisesi’nde tamamladım. Sonra askerlik… 1982 yılında terhis oldum. Aynı yılın CargillHaberler - Hayatın içinde bir adam! 29 CargillHaberler İlçedeki tüm muhtarlar Muhtarlar Derneği’ne üye. 6 mahalle, 9 belde ve 20 köy muhtarı olmak üzere derneğe üye muhtar sayısı 35’e ulaşmış durumda. Oturanlar-Soldan sağa: Hürriyet Mah. Muhtarı Muzaffer Karaca, Muradiye Mah. Muhtarı Kadri Ergen, CamiiKebir Mah. Muhtarı İbrahim Kahraman, Arapzade Mah. Muhtarı Ömer Faruk Öztürk. Ayaktakiler-Soldan sağa: Hasan Sakin, Mahmudiye Köyü Muhtarı Mustafa Altınbaş. Hem iş hem futbol… Zor olmadı mı? Futbol Kadri Ergen’in hayatının en önemli parçası... En büyük hayali ise İspanya’da Barnebou Stadı’nda Real MadridBarcelona maçını izlemek. Evet, çok zordu. Ailemin tek çalışan çocuğuydum ve onlara bakmak zorundaydım. Sakatlığımın ardından Bursa’da açılan bir kursa katılarak antrenör oldum. Döktaşspor’un altyapısında uzun süre antrenörlük yaptım. Altyapıda, genç takımda ve son olarak A takıma çıktım. Döktaşspor’un büyük bir başarıya imza atarak 3.lige çıkan kadrosunda yardımcı antrenörlük yaptım. Ayrıca Orhangazispor’da Genel Kaptanlık, kulüp müdürlüğü ve 2 yıl da stadyum müdürlüğü yaptım. Emekli olduktan sonra çok sevdiğim futboldan kopmadım. Fırsat buldukça halı sahalarda arkadaşlarımızla futbol oynayarak özlemimi gideriyorum. Aynı zamanda iyi bir briç oyuncusuyum. Zaman zaman turnuvalara gidiyorum. Başkan olduktan sonra neler yaptınız? Benim bir kaç tane görevim var. Muradiye Mahallesi Muhtarlığı, Muhtarlar Derneği Başkanlığı, Orhangazi Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma Vakfı Mütevelli Heyeti üyeliği, Orhangazi Fenerbahçeliler Derneği Yönetim Kurulu 30 CargillHaberler - Hayatın içinde bir adam! Üyesi, kurucu üyeyim aynı zamanda. Ayrıca, Orhangazi Mahalle Afet Gönüllüleri Kurucu Üyesiyim. Bunlar haricinde bir de Muradiye Mahallesi Hz. Ebubekir Camii ve Kur’an Kursu Yapma ve Yaşatma Derneği Başkanlığı var. Cami yaptırıyoruz, şu anda kubbe aşamasında. Başkan seçildikten sonra ilk iş olarak, tüm muhtarlar ve eşleriyle birlikte Çanakkale gezisine gittik. Yine Ankara’da yapılan Kongremize muhtar arkadaşlarımızla birlikte gittik. Muhtarların birçok sorunu var ve kongrede bu sorunları konuştuk. Ardından Anıtkabir’i ziyaret ettik. Muhtarlar derneği futbol takımı ile Alemdar tesislerinde yapılan turnuvaya katıldık. Kaç üyeniz var? Burada 35 muhtarımız var. Bütün Orhangazi mahalle ve köyleri bize bağlı. 6 mahalle, 9 belde ve 20 de köy muhtarımız var. Yeri gelmişken Kurucu Başkanımız Mehmet Sevinç’i de burada anmak ve teşekkür etmek isterim. Sorunlarınız var mı? Gerçekten ciddi sorunlarımız var. 354 lira maaş alan ve devletin en alt kademesi olarak çalışan bir grubuz. Sosyal güvencemiz yok. Maaşlarımız perişan bir halde. Çoğu muhtarın sigortası yok. Geldiğimizden beri sürekli yasa değişikliklerinden konuşuluyor ama hayata geçirilmiyor. Mesela Köy Kanunu… Yasa 1924’te çıkmış, o tarihten beri pek bir değişiklik yok. Aynı kanun. Bir de 4541 Sayılı Kanun var, 1944’te yayınlanan. Yasa değişiklikleri yapılamadı halen, tabii işin içine ekonomi de giriyor. Ekonomik boyuta geldiği zaman iş değişiyor. Çünkü Türkiye genelinde 53 bin muhtar görev yapıyor. Bir de sorumluluk çok fazla olmasına rağmen maalesef yetki yok! Devlet memuru statüsündesiniz ve yaptığınız hatalarda devlet memuru statüsünde yargılanıyorsunuz. Ama aynı zamanda statünüz yok. Burada bir çelişki var. Bunun düzeltilmesi gerekir. Bugünlerde bu konular üzerine bir çalışma var ama daha somut bir şeye ulaşılamadı. Ama sürekli gündemde… Peki, mahalleli ne talep ediyor sizden? Mahallelinin, köylünün çok talebi var tabii. Burası bir ağlama duvarı sanki. Bir alma, daha doğrusu hep alma duvarı. Vatandaş sürekli bir şeyler istemeye geliyor. Ama şartlar böyle getiriyor. Vatandaş da haklı. Şu anda Türkiye’nin için- de bulunduğu durumla da yakından ilgili. Özellikle yardım konularında… Prosedüre uyan, uymayan her türlü talep ilk önce bize geliyor. Mesela kömür yardımı; karşılayamıyoruz, ama biliyoruz ki vatandaş mağdur. Hak eden de etmeyen de başvuruyor. Geçtiğimiz aylarda fabrikamızı ziyaret ettiniz. Biraz bu ziyaretten konuşalım isterseniz… Cargill Orhangazi Fabrikası’nı zaten basından duyuyordum. Bazı olumsuz haberler de vardı. Açıkçası benim de kafamda haberler nedeniyle kötü bir imajı vardı. Ama sağ olsun Fabrika Mesul Müdürü Cenan Celebci bir gün bizi davet etti ve tüm muhtar arkadaşlarla gittik. Her tarafını gezdik tesisin. Bize bir brifing verdiler orada. Her şeyden önce Cargill’in bir öcü olmadığını gördük. Ben inşaatı bilen bir insanım. Fabrikayı gördükten sonra açık söyleyeyim, hayran kaldım. Hem ayrıca Cargill’in Orhangazi’de eğitim ve sağlığa yapmış olduğu katkıları da yıllardan beri takip ediyoruz. Okulu yaptı, sürekli yardım da ediyorlar. Bunlar güzel şeyler. Gönül ister ki, her fabrika bunu yapsın. Sohbet Döktaşspor’un büyük bir başarıya imza atarak 3.lige çıkan kadrosunda yardımcı antrenörlük yapan Ergen, Orhangazispor’da Genel Kaptanlık, kulüp müdürlüğü ve 2 yıl da stadyum müdürlüğü yaptı. Ayrıca şirket tarafından bütün muhtarlarımıza bilgisayar bağışı yapıldı. İki yıl bize takvim sponsorluğu yaptılar. Muhtar arkadaşlarım ve şahsım adına teşekkür ederim. Şunu da samimiyetle söylemeliyim, Cenan Bey içimizden biri gibi, gördü mü hemen selamlaşıyor, sohbet ediyoruz. Ne zaman gitsek fabrikanın kapıları bize açık. Allah razı olsun. Son olarak önümüzdeki dönemde neler yapmayı planlıyorsunuz, onu öğrenelim… Öncelikle daha yaşanabilir, huzurlu, gelişmiş bir Orhangazi tabii… Ayrıca Derneğimiz için lokal türü bir yer düşünüyoruz. Bir toplantı salonu, ayrı bir dinlenme salonu olsun istiyoruz. Burası belediyeye ait olduğu için bu düşüncemizi burada gerçekleştiremedik. Bir de kişisel olarak futbolu, özellikle de İspanyol futbolunu çok seviyorum. Boş zamanlarımda ailem ve çocuklarımla gezmeyi ve taraftarı olduğum Orhangazispor ile Fenerbahçe’nin maçlarını seyretmekten büyük zevk alıyorum. En büyük hayalim ise İspanya’da Barnebou Stadı’nda Real Madrid-Barcelona maçını izlemek. İnşallah bu hayalimi de gerçekleştiririm. CargillHaberler - Hayatın içinde bir adam! 31 CargillHaberler Teknolojiye doğan çevrimiçi nesil Kuşak çatışması yaşanıyor Y Kuşağı Peki, şu an 1960’lı yıllarda doğan X kuşağı tarafından yönetilen iş dünyasında Y kuşağı ne istiyor? İşlerinden, yöneticilerinden ne bekliyor? 12 yılı aşkın geçmişiyle İnsan Kaynakları (İK) alanında ülkemizin en köklü kuruluşları arasında yer alan Kariyer.net, HR Dergi ile birlikte benzer soruların cevabını araştırdı ve ortaya çarpıcı sonuçlar çıktı. Kariyer.net üyesi 500 işveren ve 1980 - 2000 yılları arası doğmuş iş arayan 18.800 gencin online katıldıkları araştırmaya göre; işverenler Y jenerasyonunun önceliğinin “maaş” olduğunu düşünürken, Y jenerasyonu “gelişim fırsatı” diyor. Yöneticiler onların hemen terfi istediğini düşünürken, gençler aslında işini yaparken daha fazla yetki istiyor. En önemlisi de yöneticiler, genç çalışanların kendilerinden daha “eğlenceli” olmasını beklediğini düşünürken, Y kuşağı yöneticisinin olgun ve takdir eden bir yapıda olmasını istiyor. Kendilerinden önceki kuşaklardan bir hayli farklılar. Onları farklı kılan medya ve bilişim teknolojileriyle büyümüş olmaları… Bu nedenle her şeyi “hemen şimdi” isteyebiliyor, yapabiliyor ya da satın alabiliyorlar. “ Y Kuşağı tanımı, 1980 ve 1990’lı yıllarda doğan jenerasyonu tanımlamak için kullanılıyor. Bugün çoğu iş dünyasının içindeler. Sürekli değişimin peşinde koşuyorlar ve bu özellikleri ile iş dünyasını da değiştirmeye başladılar. İletişim, olmazsa olmazları arasında… Sürekli bilgisayar karşısındalar, çevrimiçi nesil de diyebileceğimiz bu nesil internetsiz bir yaşamı düşünemiyor. Sosyal ağlarda saatlerini geçirebiliyor, iletişimlerini e-mail üzerinden kuruyorlar. Cep telefonsuz yaşayamayan bu nesil dünyada neler olduğunu bile SMS ile öğreniyor. İş hayatına düşkünler ama daha düşkün oldukları şey özel hayatları. İkisinin yeri çok ayrı ve işi özel hayata kesinlikle taşımıyorlar. Hatta özel hayatlarını daha iyi organize etmek için esnek çalışma ortamı istiyorlar. Kapılar ardında gizli konuşmalara karşılar, onlar için açıklık önemli, şeffaflık arıyorlar. Yaptıklarıyla ilgili muhakkak geri besleme istiyorlar. Hiyerarşi istemiyor, hangi pozisyonda olursa olsun hemen herkese istedikleri an ulaşmak istiyorlar. Takım oyununa yatkınlar. Şirket bağlılıkları düşük. Şu an iş dünyasında gerçek bir kuşak çatışması yaşandığını söylemek yanlış olmaz. Oysa geleceğin yöneticileri bu değerleri iş dünyasını yeniden şekillendirecek, hatta şekillendirmeye başladı. 32 CargillHaberler - Y Kuşağı Yusuf Azoz kuşaktan olacak. Onların ” Onları sürekli üretken kılmak lazım. Çünkü değişimin peşindeler. Kaderci olmayan bu nesil yaptığı işten memnun değilse kariyerini bile tamamen değiştirebiliyor. Bugün iş dünyasına bu neslin anlayışı hakim oluyor, çünkü yapmak istedikleri aslında bazı katı kurallardan kurtulmak. Onlar bu kuralları aşınca aslında verimliliğin çok daha arttığını kanıtlamış durumda. İşte firmalar bu neslin peşinde. “Y jenerasyonunu anlamak hepimiz için çok önemli” diyen Kariyer.net Genel Müdürü Yusuf Azoz, 80 sonrası doğumlu, internetle büyümüş olan bu kuşağın, kendine has özeliklere ve davranışlara sahip olduğunu belirtiyor. Azoz’a göre artık iş dünyasına katılmaya başlayan, önemli roller üstlenen bu kuşağın öncelikleri ve değerleri, bir önceki kuşak olan X kuşağı için bazen anlaşılmaz gelebiliyor. İş dünyasında genellikte Y kuşağıyla ilgili negatif özelikler olarak sabırsızlık, her şeyi eleştirme, sorgulama, düşük bağlılık, kısa sürede terfi ve ücret artışı konusunda ısrarcılık sıralanıyor. Azoz, “Bunlar da İK yöneticilerini zorluyor. Şu an iş dünyasında gerçek bir kuşak çatışması yaşandığını söylemek yanlış olmaz. Oysa geleceğin yöneticileri bu kuşaktan olacak. Onların değerleri iş dünyasını yeniden şekillendirecek, hatta şekillendirmeye başladı. Bu yüzden şu anda Y kuşağının yöneticisi konumunda olan X kuşağı ve İK profesyonelleri bu kuşağı çok iyi anlayıp doğru değerlendirebilmeli.” tespitini yapıyor. Y Kuşağı adaylarının yüzde 56’sı iş görüşmeleri sonrasında kendilerine bilgi verilmemesini sevmiyor. İş görüşmelerinde uzun prosedürleri sevmediğini söyleyenlerin oranı ise yüzde 25. İş görüşmesinde rahatsızlık duyulan konular ise şöyle sıralanıyor: Klasik soruları sevmediklerini söyleyenlerin oranı %13, kendisine zeka testi yapılmasını sevmediğini söyleyen adayların oranı ise yüzde 7. Y Kuşağı için iş hayatı kariyer yapmak, öncelikle kendini geliştirmek anlamına geliyor. Ankete katılan adayların yüzde 52’si iş hayatını kendisi için kariyer yapmak, öncelikle kendisini geliştirmek olarak gördüğünü belirtiyor. Ankete katılan adayların %30’u hayatının önemli bir parçası; bir amaç, %10’u sadece hayatını kazanmak bir araç ve %7’lik bir bölüm ise statü kazanmak yanıtını veriyor. İnsan Kaynakları Y Kuşağı Ne İstiyor? Bunun yanı sıra adaylardan %33’ü, ‘yöneticimin benim için en etkileyici olan özelliği bana gelişim fırsatı vermesi’ yanıtını veriyor. Adaylardan %32’si yöneticilerin yaratıcı ve yenilikçi fikirlere önem vermesine dikkat ediyor. Adayların %18’i yöneticilerin sorun çözme becerisine, %12’si tecrübesine, %3’ü zamanında geri bildirim verilmesine ve %1’i mevki ve unvanına bakıyor. Firmalar sosyal medyada olmalı Bunun yanında ankete katılan adaylar, çalışmak istedikleri firmanın sosyal medyada yer olmasına dikkat ediyor. Buna göre katılımcıların yüzde 87’si ‘işveren markaları sosyal medyada olmalı’ yanıtını verirken, yüzde 13’lük bir bölümü ‘işveren markası sosyal medyada olmamalı’ şeklinde yanıtladı. Bilgisayar, internet ve cep telefonu, Y Kuşağı’nın olmazsa olmazları arasında... Günlük yaşamlarının her anında iletişimde olabilmeyı seviyorlar. Terfi değil; yetki Y Kuşağı adaylarının %62’si işe başladıktan bir yıl sonra yetki sahibi olmak istiyor. Bir yıl içerisinde terfi etmek isteyenlerin oranı ise %38. Onları sürekli üretken kılmak lazım. Çünkü değişimin peşindeler. Kaderci olmayan bu nesil yaptığı işten memnun değilse kariyerini bile tamamen değiştirebiliyor. www.cargill.com.tr - www.cargill.com
Benzer belgeler
Kasim - Cargill
Güvenli gıda işimizin temeni oluşturur. Cargill olarak tüm operasyonlarımızda ürettiğimiz ve sattığımız ürünlerin sağlık
açısından güvenliği taahhüt ediyoruz. Gıda güvenliği için yaklaşımımız sıkı ...