Kasim - Cargill
Transkript
Kasim - Cargill
Cargill Türkiye • • • Kasım 2011 Cargill’in Dönüşüm Yolculuğu: Yenilikçilik • Yoğurt sektörüne yaratıcı çözümler Duygusal Zeka’nın Temel Ögesi; Empati Didem Çelikkanat: “Cargill hayatın çok içinde...” Sohbet: Emin Dindar Cargill - Türkiye Kasım 2011 22 12 Güncel Fırsatları fikirlere bağlayacak Kapak Cargill’in Dönüşüm Yolculuğu 18 Cargill Çözümleri Yoğurt sektörüne yaratıcı çözümler 8 İçimizden biri Didem Çelikkanat: “Cargill, hayatın çok içinde...” Kişisel Gelişim Duygusal Zeka’nın Temel Ögesi; Empati bu sayıda 30 03 Cargill Türkiye’den - 2012, belirsizlikler ve hedefler 04 Aktüel - PepsiCo Türkiye İçecek’ten teşekkür - Mısır tanesinden hayal gücünü kullandılar 06 Dünyadan - BarlivTM çığır açacak - Yeni ve özel çikolata tatları 08 İçimizden Biri - GOSCE Türkiye Dış Ticaret Operasyon ve Lojistik Müdürü - Didem Çelikkanat 12 Kapak Konusu - Cargill’in dönüşüm yolculuğu Cargill Tarım ve Gıda San. Tic. A.Ş. Adına Sahibi ve Yayın Müdürü Mustafa Muzaffer Sayınataç Yazı İşleri Müdürü Sera Baysal [email protected] Yayın Ekibi Cenan Celebci Songül Aras Yönetim Yeri Bağlarbaşı, Kısıklı Caddesi Sarkuysan Ak İşmerkezi No: 4-A Blok 8-9-10-11 34662 Üsküdar / İstanbul Tel: 0 216 554 18 00 Faks: 0 216 651 24 17 24 Sohbet: Emin Dindar: “Helvanın 104 yıllık efsanesi” 16 - Cargill işi şansa bırakmıyor 18 Cargill Çözümleri - Yoğurt sektörüne yaratıcı çözümler 22 Güncel - Fırsatları fikirlere bağlayacak Baskı Elma Teknik Basım, Matbaacılık Çatal Sokak No:11/A Maltepe - Ankara Tel: 0 312 229 92 65 Faks: 0 312 231 67 06 24 Yayın Türü Yaygın, süreli 30 Yayın Tarihi 15 Kasım 2011 Güncel Sohbet - Koska Yönetim Kurulu Üyesi Emin Dindar Kişisel Gelişim - Duygusal Zeka’nın Temel Ögesi; Empati CargillHaberler - İçindekiler 1 Birlikte Büyüyoruz Dünyanın karşı karşıya olduğu sorunların karmaşıklığının farkındayız. Birlikte çalışarak bu zor sorunların üstesinden gelmeyi başaracağımızı da biliyoruz. Faaliyet gösterdiğimiz toplumlarda, beslenme ve sağlığı iyileştirmek, eğitim imkanı sağlamak, doğal kaynakları sorumlu kullanmak, sürdürülebilir ekonomik kalkınmayı desteklemek, tedarik zincirlerimizde sorumlu iş uygulamalarını teşfik etmek için dünya çapında organizasyonlar ile işbirliği yapıyoruz. Cargill’in gıda ve tarım konusundaki bilgi ve deneyimlerini tüm dünyada müşterilerimiz, çalışanlarımız ve toplumlarla paylaşarak hep birlikte büyüyoruz. CargillHaberler 2012, belirsizlikler ve hedefler Bu günlerde birbiri ardına benzer ekonomik tahminler yayınlanıyor. Dünya ekonomisine ve ülkelere ilişkin bu verilerde kamu maliyelerinin bozulması, cari açıklar, ticaretin yavaşlaması gibi dikkat çekici birkaç nokta var. Ama hepsinin de ortak noktası; 2012’ye doğru tahminlerin eksi yönde revize edilmesi. Bu gelişmeler karşısında 2012 yılını ‘belirsizlik’ sözcüğü ile tanımlamak yanlış olmayacak zannederiz. Tarım, gıda ve içecek sektörleri, ekonomik ve siyasi belirsizliklerden etkileniyor. Bu durumun küresel emtia piyasalarına yansıması ise, fiyat dalgalanmaları şeklinde oluyor. Önümüzdeki dönemde, hâlihazırdaki dalgalı fiyatların değişmesi beklenmiyor. Dünyada bu gelişmeler olurken ülkemizde ekonomi yönetimi Ekim ayında önümüzdeki 3 yılı kapsayan Orta Vadeli Plan’ı açıkladı. Plan, iyimser bir revizyona işaret ediyor. Temelde dikkat çekilen unsur ise cari açık… Cari açık, üretimi ve ihracatı artırmak suretiyle aşılabilecek bir sorun, ancak küresel belirsizlikler Türk gıda ve içecek sektörünün karşısına pazar daralması olarak çıkıyor. Ama son yılların istatistiklerine bakıldığında sektörümüzün hem ihracatını arttırdığını hem de hedef pazarların çeşitlendiğine şahit oluyoruz. Özellikle Türk gıda ürünleri ihraç pazarlarının, Cargill Gıda Türkiye’nin de sorumluluk alanı içinde bulunan Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerine kaydığını söyleyebiliriz. Biz de bu pazarlara hem ihracat yaparak hem de bu pazarlardaki tecrübe ve bilgi birikimimizi firmalarımızla paylaşarak, sektörün pozitif dış ticaret dengesinin devamı anlamında kayda değer ilerlemeler sağlıyoruz. Böyle dönemlerde, çiftçilerimiz, üreticilerimiz ve ihracatçılarımız için hedeflerini tutturmak çok ciddi bir çabayı gerektiriyor. Cargill Gıda Türkiye olarak, dünya piyasalarındaki belirsizliklere karşı aksiyon almaya çalışan gıda sanayimizin talep ve beklentilerine odaklandık. Bu nedenle, mısır şekeri, nişasta, kepek, protein, mısır özünün yanı sıra, Türkiye’deki fabrikalarımızda üretimini yapmadığımız ürünlerimizi de diğer Cargill tesislerinden kesintisiz tedarik ediyoruz. Sektörümüzün uluslararası pazarlarda pazar payını arttırma çabalarını gerçekleştirmede güvenilir iş ortağı olarak her zaman yanındayız. Sevgiyle kalın! CargillHaberler - Cargill Türkiye’den 3 Cargill Türkiye’den Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Euro Bölgesi ekonomisini 2012’de sert bir yavaşlamanın beklediğini açıkladı. Mayıs’ta %2 olarak açıkladığı Euro bölgesi 2012 büyüme tahminini %0,3’e düşüren OECD bu tahminine, 3-4 Kasım’da Fransa’nın Cannes şehrinde yapılan G20 liderler zirvesi öncesinde yayımladığı bir raporda yer verdi. Rapora göre, bazı ülkeleri negatif büyüme bekliyor. Özellikle kamu maliyesi bozulan gelişmiş ülkelerde önemli boyutta küçülme olabileceği riski de rapora taşınmış. OECD, benzer bir öngörüyü ABD için yapmış ve büyüme tahminini de %3,1’den %1,8’e indirmiş. G20 zirvesinde de borç krizine odaklanıldı. Euro bölgesi ile ilgili kaygılar halen devam ediyor. birlikte çalış > üret > başar CargillHaberler PepsiCo Türkiye İçecek’ten Cargill’e teşekkür PepsiCo Türkiye İçecek Satınalma Direktörü Murat Aksoy ve yardımcısı Müge Açıkalın’ın Cargill Gıda Türkiye Ofisi’ni ziyaretlerinde hoş bir sürpriz yaşandı. Cargill Gıda Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Murat Tarakçıoğlu ile biraraya gelen Aksoy ve Açıkalın, bir teşekkür plaketi ile PepsiCo Türkiye İçecek Genel Müdürü Hüseyin Tulpar’ın takdir ve teşekkürlerini içeren yazısını, Cargill ekibine iletilmek üzere Tarakçıoğlu’na verdiler. Tulpar mesajında, “Ortaklığımızın ilerleyen dönemlerde de artarak devam etmesini ve yakaladığımız bu sinerjinin gelecekte de hepimi- ze faydalı olmasını dilerim” temennisinde bulundu. Aksoy ve Açıkalın da Cargill’in kaliteli ürün ve servislerinin yanı sıra kota ve rekabet ortamından ötürü oluşan zor şartlara rağmen pozitif yaklaşımını özellikle takdir ettiklerini belirtti. Tarakçıoğlu, PepsiCo’nun sürprizine ilişkin çalışanlara yönelik değerlendirmesinde, “Hepimiz için çok sevindirici ve gurur verici. Diğer müşterilerimizle olan ilişkilerimizde de beklentimiz hep ortak değer üretebilmek. Bu uğurda çabalayan sizlere çok teşekkür eder, başarılarınızın devamını dilerim” dedi. Mısır tanesinde hayal gücünü kullandılar 16 Ekim Dünya Gıda Günü dolayısıyla Orhangazi Fabrika’da çeşitli etkinlikler düzenlendi. “Mısır tanesinde hayal gücü” adlı yarışmada öğrenciler, 1 kg tane mısırla hayal gücünü kullanarak birbirinden güzel eserlere imza attılar. Dereceye girenler ödüllerini 16 Ekim Dünya Gıda Günü’nde düzenlenen törende aldılar. Yarışmada birinciliği mısırlar ile Türkiye haritası yapan 5/A sınıfı öğrencisi Muhammed Enes Yapa kazanırken, mısır ile kaplanmış ve üzerinde “Cargill” yazısı bulunan dünya çalışması ile 7/A sınıfı öğrencisi Ali Göltekin ikinci oldu. Zeytin reçeli birinci Etkinliklerin ikincisinde, Orhangazi Kız Meslek Lisesi’nin yiyecek-içecek bölümü öğrencileri yarıştı. Geçen yıl baklava yapımında yarışan öğrenciler bu kez en güzel reçeli yapmak için 4 CargillHaberler - Aktüel yarıştılar. 5 ayrı grupta 25 öğrenci; mısır, patlıcan, zeytin, havuç ve karpuz kabuğundan yaptıkları reçellerle yeni lezzetler yaratmanın mutluluğunu yaşadılar. Cargill fabrikası çalışanlarının da mısır reçeli ile katıldığı yarışma hayli çekişmeli geçti. Jürinin değerlendirmesi sonucu, birinciliğe Orhangazi bölgesinde yetişen zeytinden yapılan zeytin reçeli seçilirken, karpuz kabuğu reçeli ikinci, mısır reçeli üçüncü oldu. Zeytin reçelini yapan öğrenciler, kupa ve madalya ile ödüllendirildiler. Etkinliğin sonunda katılımcı öğrencilere hediyeler verilirken, Orhangazi Kız Meslek Lisesi’ne de mutfak robotu, fırın ve mutfak malzemeleri hediye edildi. 16 Ekim Dünya Gıda Günü, Cargill Orhangazi Fabrikası’nda düzenlenen birbirinden ilginç etkinlikerle kutlandı. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın da ortağı olduğu AB projesi, F4ESL – Tarladan Çatala Avrupa Gıda Güvenliği Mevzuatı Eğitimi’nin sertifika töreni, 7 Ekim tarihinde gerçekleştirildi. Cargill’den Atilla Gönüllü, Aydan Karagöz ve Arzu Ekinci’nin de aralarında bulunduğu eğitimi başarıyla bitiren katılımcılara sertifikalarının sunulduğu törene, Türkiye’nin yanı sıra Bosna Hersek, Birleşik Arap Emirlikleri, Slovakya, Bulgaristan, Yunanistan ve İspanya’dan dereceye girenler, pro- je ortakları ve gıda sektörünün önde gelen isimleri de katıldı. En önemli amacı; gıda sektöründe çalışan farklı meslek gruplarına “tarladan çatala” gıda güvenliği mevzuatı bakış açısını kazandırmak olan eğitime 1022 kişi kaydedildi, bunlardan 426’sı sertifika almaya hak kazandı. Cargill çalışanları Atilla Gönüllü 4., Aydan Karagöz 5., Arzu Ekinci 21. sırada yer aldı. Uludağ’lı Çevre Mühendisi adayları Cargill’deydi Uludağ Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü öğrencileri, Orhangazi Fabrikasını ziyaret ettiler. 21 Ekim’de gerçekleşen ziyarete 27 son sınıf öğrencisi ile iki öğretim üyesi katıldı. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği derslerine yardımcı olması açısından uygulamalı olarak bilgi almak ve yapılan uygulama- Aktüel Cargill çalışanları F4ESL sertifikalarını aldı ları yerinde görmek amacıyla fabrikaya gelen öğrencilere, ilk olarak Cargill’in tanıtımına yönelik bir sunum yapıldı. Öğrenciler, daha sonra İşçi sağlığı ve İş Güvenliği konusunda Cem Bilge, Atık arıtma ve arıtma çamurundan kompost yapma konusunda ise Mevlüt Bilge tarafından bilgilendirildi. Cargill’in 9. kan bağışı Cargill Gıda Türkiye çalışanlarının katılımıyla gerçekleştirilen kan bağışı kampanyasının 9.’su 26 Eylül’de yapıldı. Çalışanların gönüllü olarak katıldığı kan bağışı projesiyle Kızılay’a son 9 yılda 588 ünite kan bağışında bulunuldu. “Kan Bağışı” kampanyası, her yıl çalışanların daha fazla katılımıyla, daha çok insana hayat veriyor. 9.’su düzenlenen kampanyada 44 ünite kan toplandı. Kampanyaya katılan Cargill çalışanları, “daha çok insana yaşam desteği” dediler. Narlıca’lı minikler keyifli! Öğretim Görevlileri Dr. Selnur Uçuroğlu ve Dr. Fatma Esen gözetimindeki öğrenciler, ziyaretten edindikleri bilgilerden memnun olarak fabrikadan ayrıldılar. Narlıca İlköğretim Okulu’nun ana sınıfına devam eden miniklerin keyfine diyecek yok. Cargill tarafından masa, sandalye, dolap, oyuncak gibi ihtiyaçları karşılanan ana sınıfında eğitim, artık daha konforlu ve eğlenceli hale geldi. Aralarında eğitici resimli kitapların da bulunduğu malzemeler, Orhangazi Fabrikası Sorumlu Müdürü Cenan Celebci tarafından okula teslim edildi. Teslim esnasında Narlıca Belediye Başkanı Ömer Birdane, Muharip Gaziler Derneği Orhangazi Şube Başkanı Feridun Özok, Okul Müdürü Mehmet Kanık ve öğretmenler de hazır bulundu. CargillHaberler - Aktüel 5 Dünyadan Novel glukozamin patenti Amerika Birleşik Devletleri Patent ve Marka Ofisi, 11 Ekim 2011 tarihinde Cargill için # 8.034.925 patenti yayınladı. “Glukozamin ve Mikrobiyal Biyokütleden Glukozamin Yapma Yöntemi” başlıklı patent, Cargill’in, benzersiz, deniz kabuklusu olmayan glukozamin ürünleri üretim sürecinin ulaştığı son noktayı temsil ediyor. Kuzey Amerika Cargill Mısır Değirmenciliği asitliği düzenleyiciler ürün hattı yöneticisi Mark Christiansen, “Cargill, glukozamin ürünleri ve süreçlerine ilişkin inovasyonları yakından izlemeyi sürdürüyor. Iowa Eddyville’de bulunan ileri teknoloji tesisimizde, güvenli, kalite tutarlığına sahip Regenasure® Glukozamin üretmekte kararlıyız” dedi. Bu patent, tamamen bitkisel kökenli (vejetaryen beslenme için uygun) malzemeden oluşmasının yanı sıra kosher mantar biokütle derivesi olup insan tüketimi için uygun benzersiz bir glukozamin bileşimini tanımlıyor. Cargill tarafından ABD'de üretilen Regenasure® Glukozamin, piyasada bulunan ve aynı zamanda vejetaryenler ve kabuklu deniz ürünleri alerjisi olanlar için de uygun olan tek glukozamin. ABD 6 CargillHaberler - Dünyadan Sorumlu kaynak programı genişliyor Cargill, Brezilya yağmur ormanlarını korumak ve çiftçilerin sürdürülebilir soya yetiştiriciliğine destek olmak için Doğayı Koruma Derneği’ne (TNC) 3 milyon dolar hibe sağladığını duyurdu. Bu hibe, halen koruma yasalarına uyumlu 383 çiftçiye yardımcı olan bir program kapsamında yapıldı. Brezilya’nın Pará eyaleti Santarem bölgesindeki Cargill soya tesislerinde 2004 yılından bu yana, soya çiftçilerinin Brezilya Orman Kanunu'na uymalarına yardım edilerek Sorumlu Soya projesi başarıyla yürütülüyor. TNC ile Cargill arasındaki işbirliği sayesinde, 2006 yılından bu yana projeye katılan çiftliklerde, ormanların yasadışı olarak yok edilmesinin önlenmesi sağlanıyor. Sorumlu Soya projesi, önümüzdeki üç yıl içinde yalnızca ormanların yok edilmesi değil aynı zamanda pestisit kullanımı ve su kalitesi gibi çevresel etkilerin genişletilmiş olacak izlendiği ve sistemlere Mato Grosso eyaletindeki çiftçilere de ulaşılacak. BREZİLYA Barliv™ çığır açacak Yeni ve özel çikolata tatları Barliv™ arpa betafiberinin sağlık yararları, Nutrition and Metabolism’in Ağustos 2011 sayısında yayınlandı. Klinik araştırma sonuçları, Barliv™ arpa betafiberinin orta derecede yüksek kan şekeri seviyeleri olan bireylerde insülin duyarlılığının iyileştirilmesinde önemli rol oynayabildiğini gösteriyor. Bulgular, Cargill tarafından geliştirilen çözünebilir doğal bir lif olan Barliv™ arpa betafiberinin, ABD Gıda ve İlaç İdaresi’nin (FDA) onayladığı, kolesterolü düşürme özelliğinin dışında da sağlık faydaları olduğunu gösteriyor. Çalışma, özellikle dünya çapında salgın şeklindeki pre-diyabetik ve Tip 2 diyabet gelişme riski olan kişiler için umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Cargill Kakao ve Çikolata, özel tatlarıyla Araştırma Direktörü Dr. Harold Bays, "Bu çalışmada arpa betafiberinin glisemik parametreleri iyileştirdiği saptandı. Bu, kilo kaybı etkilerinin dışında da glisemik yararları olabileceğini gösteriyor" derken, Cargill Düzenleme ve Bilimsel İşlerden Sorumlu Direktör Yardımcısı Lore Kolberg, "Barliv’in vücuttaki yağın azalması ve dağılımındaki değişimi sağlamasının insülin direnci üzerindeki olumlu etkisi ile ilişkili olduğu düşünülmektedir" dedi. çikolata için %15. Cargill Kakao ve Çikolata ABD HOLLANDA Cargill'in çikolatadaki yeteneklerini arttırdı. Bu çalışmaların ilk meyvesi üç yeni çikolata tadı oldu; moka ezmeli (kahve) çikolata, fındık ezmeli çikolata ve otantik Giandujalı (fındık) çikolata. Cargill'in yeni moka ezmesi aroması, üstün kaliteli kahve çekirdekleri ile üretiliyor. Fındık ezmeli çikolata, maksimum %40 oranında fındık içeriyor. İtalya'nın Piedmont bölgesini temsil eden bir karnaval ve kukla karakterinin adını alan Giandjula ezmeli çikolatada ise minimum fındık içeriği, koyu çikolata için %20, sütlü Pazarlama ve İletişim Direktörü Rens de Haan "Kahve gibi güçlü aromalarla geleneksel yollarla çikolata üretmek üreticiler için her zaman zor olmuştur. Cargill bu aromaların, homojen bir şekilde çikolatada kullanılmasını sağlayan iki yeni yöntem geliştirdi. Ayrıca, tutarlı bir lezzet deneyimi sağlayarak, ürünlerle güçlü aromaların kontaminasyonu sorunu çözdü” diyor. CargillHaberler - Dünyadan 7 CargillHaberler GOSCE Türkiye Dış Ticaret Operasyon ve Lojistik Müdürü Didem Çelikkanat: Cargill, hayatın çok içinde… Cargill, çeşitli ülkelerde farklı iş kolları ile dünya insanına hizmet veriyor. Bu yönüyle hayatın çok içinde. Bu çeşitliliğe, farklı kültürler, farklı bakış açıları eklendiğinde oldukça renkli bir tablo ortaya çıkıyor. S Ocak 2005’de GOSCE’de ithalat elemanı olarak işe başladım. İlk bir yıl çok zor geçti. Ben pes etmeyi, hiçbir işi yarım bırakmayı sevmem. Mücadele ettim ve zamanla her şey yerli yerine oturdu. Didem Çelikkanat “ ” 8 CargillHaberler - Cargill, hayatın çok içinde... on dönemde Cargill Hububat ve Yağlı Tohumlar Tedarik Zinciri İş Ünitesi’nin (GOSCE) Ticari Operasyon ve Lojistik İş Biriminde bazı değişimler yaşanıyor. Bu iş birimine, Didem Çelikkanat’ın başında bulunduğu GOSCE Türkiye Dış Ticaret Operasyon ve Lojistik İş Birimi de bağlı. Değişimin tamamlanmasıyla birlikte Ticari Operasyon (Trade Execution) İş Birimi ayrı bir birim olarak tek çatı altında toplanacak. Değişiklikle farklı ülkelerde faaliyet gösteren GOSCE Ticari Operasyon İş Birimleri arasında bağlılık ve iletişimin artması hedefleniyor. Didem Çelikkanat, farklı kültürlerden çalışanlarıyla Cargill’in, çeşitli ülkelerde çok farklı iş kolları ile dünya insanına hizmet verdiğine dikkat çekiyor; “Bu yönüyle hayatın çok içinde. Bu çeşitliliğe farklı kültürler, farklı bakış açıları eklendiğinde renkli bir tablo ortaya çıkıyor. Biz de GOSCE Türkiye olarak bu tabloda bir renk olmaktan ve tablonun parçası olmaktan çok mutluyuz” diyor. başarıya ulaşması için çözüm üretmeyi hedefliyor. Özellikle bizim de bağlı olduğumuz Avrupa’da, tarım ve pek çok yan ürün ticaretinin kalbinin GOSCE’de attığını söyleyebilirim. GOSCE Türkiye olarak neler yapıyorsunuz? GOSCE Türkiye’nin ana iş kolu yem ham maddesi ithalatı yapmak. Öncelikli hedefimiz, çok oyunculu piyasada %30-40 arası pazar payını kapsayan dilimde kalıp, market liderliğimizi sürdürmek. Kuzey ve Güney Amerika’dan ağırlıklı olarak soya fasulyesi ve soya küspesi ithalatı gerçekleştiriyoruz. Bu ürünler, kanatlı hayvancılık sektöründe faaliyet gösteren birçok büyük kuruluşun başlıca yem ham madde girdisi aynı zamanda. GOSCE ile başlayalım. GOSCE ne iş yapar? Soya grubu dışında ayçiçeği küspesi, ay çekirdeği, buğday, arpa, donyağı, pamuk, ithal bitkisel yağlar ve petrol ürünleri, diğer ticari faaliyet alanlarımızı oluşturuyor. Cargill’de küresel ölçekte faaliyet gösteren 6 iş platformu var, bunlardan bir tanesi de CASC (Cargill Tarımsal Tedarik Zinciri) platformu. GOSCE, yani Cargill Hububat ve Yağlı Tohumlar Tedarik Zinciri İş Ünitesi, platforma bağlı olarak çalışıyor. Faaliyet gösterdiği 18 ülkede 3.600 çalışanı var. 19 kırma fabrikası ile dünya üzerinde 6 limandaki 49 siloda faaliyeti var. GOSCE tam olarak, tarım ürünleri pazarında arz ve talep dengesini sağlayarak, müşterilerimizin Ancak GOSCE Türkiye’nin bir önemli özelliği daha var. Biz aynı zamanda TMO’dan sonra yerel piyasadaki en önemli mısır alıcısıyız. Orhangazi’de faaliyet gösteren Cargill Gıda Türkiye’ye bağlı mısır işleme fabrikasının mısır tedarikini de yapıyoruz. Alımını yaptığımız mısırı Çukurova ve Ege Bölgesinde uzun vadeli kiralanmış olan silolarda muhafaza ediyoruz. Mısırın uygun zaman, yer ve fiyatla tedariki, fabrikaya zamanında sevki bizim sorumluluğumuzda. İçimizden biri “Yeni yapılanmayla iş kalitesinin arttırılması ve iş yapış şeklinin farklı ülkelerde mümkün olduğunca aynı hale getirilmesi hedefleniyor. Bu sayede farklı kültürlerdeki Cargill çalışanları, rahatlıkla başka ülkelerde görev alabilecekler.” CargillHaberler - Cargill, hayatın çok içinde... 9 CargillHaberler GOSCE’nin İzmit Yarımca’da bulunan Rota Limanı ile uzun süreli bir iş ortaklığı var. Türkiye’deki faaliyetlerinizde Rota Limanı’nı kullanıyorsunuz. İzmit Yarımca’da bulunan Rota Limanı ile uzun süreli bir iş ortaklığımız var. 100 bin ton kapasiteli 8 silodan oluşan limanın, lokasyon anlamında avantajı olmasının yanında genel antrepo statüsünde olması sebebi ile gümrük açısından da önemi var. Üç personelimizin bulunduğu limanda mal hareketleri personelimiz tarafından takip ediliyor. Her çıkış, bir program aracılığı ile anında merkez ofise bildiriliyor. Siloda bulunan malın tüm sorumluluğu da oradaki personelimize ait. Ayrıca silolar her 3 ayda bir sigorta eksperimiz tarafından kontrol ediliyor. Eksperin tavsiyeleri doğrultusunda gerekli tedbirleri de alıyoruz. Şimdiki görevinize ne zaman başladınız? Dış Ticaret ve Lojistik Müdürü görevine Şubat 2009’da geldim. Kasım 2007-Şubat 2008 tarihleri arasında 4 ay Cargill Cenevre ofisinde bulunmuştum. Orada, global ölçekte işlerin nasıl yürüdüğünü, bilgi akışının nasıl sağlandığını ve Cargill’in gerçekten ne kadar büyük bir firma olduğunu görme fırsatım oldu. Bu zaman diliminin çalışma hayatımda önemi büyüktür. Cenevre’den döndükten bir yıl sonra şimdiki görevime başladım. Tabii, benim için çok büyük bir sorumluluk ama aynı zamanda da büyük bir başarı. Bana destek olan ve güvenen Burak Öztürk ve Süphan Akalın’a minnettarım. Cargill ilk iş tecrübeniz miydi? Hayır, üniversiteden mezun olunca ilk iş başvurumu Alarko’ya yapmıştım. 1999 yılıydı. 10 CargillHaberler - Cargill, hayatın çok içinde... Cargill’e geçişiniz nasıl oldu? Alarko’da işe ilk başladığım gün kendime bir söz vermiştim. Eğer 5 yıl içinde kendimi geliştiremez ve bir üst göreve getirilmezsem işten ayrılacaktım. 5 yılın sonunda organizasyonda değişiklikler sonucu bir üst göreve getirilme işimin bir süreliğine ertelendiği ve yeni yapıda bunun çok da kolay olmayacağını görünce iş aramaya başladım. Bir hafta sonu gazetelerden birinin IK sayfasında Cargill’in iş ilanını gördüm. Cargill ne yapar, en ufak bir fikrim yoktu. Benim için önemli olan güvenilir bir şirket olmasıydı. İkinci görüşmeden sonra işe alındığımı ve hemen işe başlayabileceğimi söylediklerinde çok şaşırmıştım. Alarko’dan ayrılmak çok zor gelmişti. İlk göz ağrımdan kopmak, arkadaşlarımdan ayrılmak her şeyi bırakıp gitmek zordu ama kendime bir söz vermiştim ve bunu tutmalıydım. Evet, çok iyi bir tecrübe oldu. Benim bir ilkem vardır; hayatıma giren herkesten bir şeyler öğrenmeye çalışırım. Azimli ve disiplinliyimdir. Okul hayatım boyunca da hep çok disiplinli, düzenli ve çok çalışan bir öğrenciydim. İlkokul hocam; herkesin farklı meziyetleri olduğunu, her öğrencinin farklı ilgi alanları olabileceğini ama asıl başarının disiplin ve çok çalışma ile elde edildiğini bizlere öğretmişti. Bizlere öğrettiği bir diğer konu, dostluk, arkadaşlık ve samimiyetti. Gerçek dostlukların çok değerli olduğunu bizlere aşıladı. Ben bu sebeple, hayatıma giren herkesten bir şeyler öğrenmeye çalışırım. İş hayatımda da bunun çok faydasını gördüm. Üniversite eğitimimde de kendimi çok şanslı hissediyorum. “Okul için değil yaşam için öğrenmek” sloganı olan bir üniversiteden mezun oldum. Bilgi Üniversitesi İşletme mezunuyum ve çok değerli hocalardan dersler aldım, hepsi de derslerde bu slogan doğrultusunda bizlere birikimlerini aktardılar. Önemli olan ders kitaplarında yazan konuları bilmek değil, hayatın içinde sorunlarla karşılaştığında nasıl baş edeceğini bilmektir. Üniversitede okuduğumuz derslerin çoğunu hatırlamıyoruz bile ama aklımızda kalan, hayat ile nasıl mücadele edeceğini, problemleri nasıl çözeceğini bilmektir. Sistematik olarak olayları nasıl değerlendireceğini, nereden ve nasıl başlayacağını bilmek ve gelecek olan sorulara önceden hazırlıklı olmak demektir. İçimizden biri Ama sizin için güzel bir tecrübe olmuş… “ Şubat 2009’da başladığım yeni görevimle birlikte hayatımda başka bir zorlu dönem daha başlamış oldu. Ekip arkadaşlarımın desteği olmasa asla başaramazdım. Takım ruhuna her zaman inanmışımdır. Bana göre ‘Biz’ demek, başarının ilk adımıdır. Didem Çelikkanat Yeni mezun biri olarak ne yapmak istediğimi tam olarak ben de bilmiyordum. Tek bildiğim, küçüklüğümden beri babam gibi ithalat veya ihracat bölümünde çalışmak ve yönetici olmaktı. Tüm genç kızlar gibi ben de babama çok düşkündüm ve onun gibi olmak istiyordum. Babam 32 yıl Alarko da çeşitli görevlerde bulunmuştu, ailemiz için bu kurumun yeri önemliydi. Alarko için de babam önemli olacak ki üniversitenin ilk yıllarında kaybettiğim babamdan sonra bizlere çok destek oldular. Rahmetli Üzeyir Garih ne yapmak istediğimi sorduğunda, ‘Babamın işini yapmak istiyorum’ dedim. Bana bir teklifte bulundu ve “Bu ülke her zaman ithalat yapacaktır, yabancı dilini mutlaka kullanmalısın. Bu yolda ilerlersen her zaman iş bulman kolaylaşacaktır” dedi. Böylece 1999 yılının Ağustos ayında ALSİM Alarko Şirketler Topluluğu ithalat bölümünde işe başladım. Fotokopi çekmeyi bile bilmiyordum o zamanlar; her şeyi ALSİM Alarko’da öğrendim. Babadan torpilli olarak işe başladım ama bu şansı iyi kullanmak ve bana güvenen insanları mahcup etmemek için çok çalıştım. ” Tüm bu birikimlerle iş hayatına başlamanın ne kadar önemli olduğunu, şimdi daha iyi değerlendirebiliyorum. Bu birikimler hem özel hem de iş yaşantıma yön verdi. Hayatım boyunca disiplinli ve çok çalıştım ama aynı zamanda önüme hedefler de koydum. Bence insanın hedefleri olmalı… Bu görevimde de kendime hep yeni hedefler koyuyorum. Bence hedefi olmayan kişi asla başarılı olamaz. GOSCE’de değişimin tamamlanmasıyla birlikte Ticari Operasyon (Trade Execution) İş Birimi tek çatı altında toplanacak ve ayrı bir birim olarak faaliyet gösterecek. CargillHaberler - Cargill, hayatın çok içinde... 11 CargillHaberler Yenilikçilik Cargill’in Dönüşüm Yolculuğu 2015 itibariyle Cargill, tarım, gıda ve risk yönetimi konularında en iyi fikirleri üreten çalışanlara sahip bir firma olarak tanınan ve tercih edilen iş ortağı olacak. C argill CEO’su Greg Page, “Değişen dünyada yüksek performanslı bir organizasyon oluşturmak, zaman zaman önde gelen büyük kurumlar için bile oldukça zordur” diyor. Page, günümüzün teknolojik gelişmelerinin, global rekabette bugün başarılı olmak için gerekenler ile bundan on yıl öncesinde başarılı olmak için gerekenler arasındaki farkı açıkça ortaya koyduğuna dikkat çekiyor. Cargill Kuzey Amerika Mısır İşleme Tesisi, ABD’nin en önemli kalite ödülü Malcolm Baldrige Ulusal Kalite Ödülü’nü aldığında Page, Cargill için gerçek kazanımın, ödül alan bir şirket veya kurum olmak değil, “performans, iş mükemmelliği ve yenilikçilik kültürü oluşturmak için harcanılan çabalar ile çalışanların, kendileri, Cargill organizasyonu ve çalıştıkları şirketin neleri başarabileceği hakkında öğrendikleri” olduğunu vurguluyor. SI-2010’dan SI-2015’e 2015’e doğru Cargill’in dönüşüm yolculuğunun en önemli kilometre taşını, yenilikçilik çabaları oluşturuyor. Cargill SI-2010’u (Stratejik Amaç 12 CargillHaberler - Cargill’in Dönüşüm Yolculuğu 2010) yayınladığında hedefinde, “2010 yılı itibariyle tarımsal gıda zincirindeki müşterilerine işlerinde başarı sağlayacak çözümler sunan tanınmış, global bir lider olmak” vardı. Hedeflerine ulaşmada başarılı olan Cargill, SI2015’i duyurduğunda, geleceğe dair çok açık bir seçim yaptığını da ilan etti: “Bundan sonra Cargill, tarım, gıda ve risk yönetimi konusunda en iyi fikirleri üreten çalışanlara sahip bir şirket ve tercih edilen iş ortağı olacak.” Page, bu noktada SI-2015 hakkında önemli bir vurgu yapıyor: “Cargill’in 2015 stratejileri asla geleceğe yönelik tahminlerde bulunmuyor, başarı için yapılması gerekenleri öngörüyor.” Cargill SI-2015 ile birlikte bu hedefini destekleyecek beş konuyu da gündemine aldı: “müşteri odaklılık, yenilikçilik, yetenek yönetimi, birlikte çalışma ve sorumluluk”. Cargill tüm dünyanın en temel ihtiyaçlarından birine yanıt veren bir iş yapıyor. Dünyadaki insanların beslenme ihtiyacı her zaman devam edecek ve Cargill “insan beslenmesinde liderlik” ana hedefiyle yoluna devam ediyor. Şirket, bu üç önemli başlığı içeren Müşteri Odaklı Yenilikçilik Sistemi’ni gündemine aldığından bu yana bu hedefinde önemli ilerlemeler kaydetti. Cargill İş Üniteleri, yenilikçilik sisteminin birçok bileşeninin uygulanması için son birkaç yıldır özenle çalışıyor. Yılda iki kez Yenilikçilik Gösterge Tablosu üzerinden ilerlemelerini raporluyorlar. Bu raporlar, yenilikçiliği destekleyen sistemleri ve süreçleri entegre etme konusunda şirketin ne durumda olduğunu anlamaları açısından çalışanlara ve yöneticilere yardımcı oluyor. Nihai olarak yaratılan bu ortak sistem, dünyanın her yerindeki Cargill çalışanlarının hayal gücünü, fikirlerini ve yaratıcı yeteneğini kullanmamıza imkân verecek. Kapak Ortak yaklaşım Bugün yenilikçilik kavramı için birçok tanım getirilse de büyük bir çoğunluk bu kavramı; “ürün, hizmet ve süreçlerde katma değer yaratacak değişikliklerin ve yeniliklerin gerçekleştirilmesi” olarak tanımlıyor. Cargill, SI-2015’i duyurduğunda, geleceğe dair çok açık bir seçim yaptığını da ilan etti: “Bundan sonra Cargill, tarım, gıda ve risk yönetimi konusunda en iyi fikirleri üreten çalışanlara sahip bir şirket ve tercih edilen iş ortağı olacak.” Cargill’de ise Yenilikçilik; bilgi ve fikirlerin müşteriler için farklı değer ve kârlı büyüme yaratan yeni ürün ve hizmetlere dönüştürülmesidir. İşte bu nedenle yenilikçi- CargillHaberler - Cargill’in Dönüşüm Yolculuğu 13 CargillHaberler lik, SI-2015’te Cargill’in süregelen başarısının önemli bir parçası olarak yer alıyor. Şirketin Araştırma-Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Chris Mallet, bu tanıma şöyle açıklık getiriyor: “Yapmak istediğimiz, en iyi uygulamaları sistemleştirmek ve tüm Cargill işletmelerinde ortak bir yaklaşım oluşturmaktır. Nihai olarak yaratılan bu ortak sistem, dünyanın her yerindeki Cargill çalışanlarının hayal gücünü, fikirlerini ve yaratıcı yeteneğini kullanmamıza imkân verecektir”. Cargill Gıda Türkiye (CFT) İş Geliştirme ve Yenilikçilik Direktörü Ediz Aksoy, gıda, tarım, finans ve endüstriden oluşan dört büyük pazarda binlerce müşterisinin, yenilikçi çözümler için Cargill’e başvurduğunu belirtiyor. “Cargill her zaman müşteri odaklı olmuştur” diyen Aksoy, amaçlarının, tercih edilen iş ortağı olma yolculuğunda bunu sistemleştirmek ve geliştirmek olduğunu ifade ediyor. Cargill Gıda Türkiye’de müşteri odaklı yenilikçilik kavramı ve bu kavramın şirketin geleceğin- Yenilikçilik Sistemi • Strateji ve hedefleri temel alır. • Çalışanların yetenekleri ile müşterilerin ihtiyaçlarını birleştirir. • Müşterilerin fikir ve çalışmalarını dikkate alır. • Çalışanların hayal gücünden yararlanır. • Fikirleri üretir ve yönetir. • Müşteri portföyünü yönetir. • Standart bir proje metodolojisi kullanır. • Başarıyı ölçer. • Yenilikçiliği destekleyen sürdürülebilir bir kültür oluşturur. • Ortak bir dil ve araçlarla birbirine bağlantılı olmayı ve yaratıcı düşünmenin değerini arttıran yapılandırılmış bir yaklaşım sağlar. 14 CargillHaberler - Cargill’in Dönüşüm Yolculuğu Yenilikçilik Ekibi, maliyetlerin azaltılması, verimliliğin artırılması ve yeni ürünlerin geliştirilmesi ve çevrenin korunması konularındaki başarılı sonuçları, bu yeni yaklaşımla geliştirmeye çalışıyor. deki yeri konusunda uzun zamandır eğitimi de içeren çeşitli çalışmalar yapılıyor. Çalışmaları yürüten Yenilikçilik Ekibi, maliyetlerin azaltılması, yeni ürünlerin geliştirilmesi, kapasite arttırımı ve optimizasyon projelerindeki başarılı sonuçları, bu yeni yaklaşımla geliştirmeye çalışıyor. Yeni yaklaşımla birlikte Cargill çalışanları, müşterilerinin gerçek ihtiyaçlarına çok daha fazla odaklanabilecek. İş Geliştirme Müdürü Özgenur Telyak; “Tüm çalışanlarımız, müşterilerimize doğrudan yardımcı olacak fikirleri arıyor. Müşterilerimizin bize daha çok güvenmesini ve samimi bulmasını istiyor, onların ihtiyaçlarını anlamaya çalışıyoruz. Mevcut ihtiyaçlarını karşılarken, gelecekteki potansiyel ihtiyaçları için de çözümler üretiyoruz” diyor. Cargill Gıda Türkiye’nin giderek daha rekabetçi olan ve zorlaşan bir pazarda müşterileri için çözümler sunmaya devam ettiğini ifade eden Telyak, “Zor zamanlarda, her şeyin yolunda gitti- Neden bir sisteme ihtiyaç var? Cargill’in bir yenilikçilik sistemine sahip olması en başta, çalışanlarının yaratıcılıklarını teşvik ederek sorumluluklarını arttırmaya yardımcı oluyor. Cargill Gıda Türkiye Halkla İlişkiler ve Yenilikçilik Müdürü Sera Baysal; “Yenilikçilik sistemimiz her şeyden önce bize, müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentilerini karşılamak için daha fazla fırsat veriyor” diyor. Diğer yandan sistem; 63 ülkede 138 bin çalışanı olan global bir şirket olarak Cargill genelinde ortak bir yaklaşım ve dil oluşturmak suretiyle iş birimlerinin ve çalışanların birbiriyle bağlantılı olmasını sağlıyor. Baysal, “Yenilikçilik sistemimiz sayesinde tutarlı, tekrarlanabilir, disiplinli ve sistematik bir yaklaşım oluşturuyor, aynı zamanda yenilikçilik konusundaki ilerlememizi yönetip, ölçme ve değerlendirme yapabiliyoruz” diyor. Baysal, kısaca “Yenilikçilikte anahtar sizsiniz” şeklinde özetlediği yenilikçilik yaklaşımlarını şöyle açıklıyor: “Yenilikçilik Sistemimiz, SI-2015’te yer alan strateji ve hedeflerimizi temel alıyor. Esas hedefimiz, SI-2015 çerçevesinde bu sistemi Cargill Gıda Türkiye’de sürdürülebilir bir kültüre dönüştürmek… Yeteneklerimiz ile müşterilerimizin ihtiyaçlarını birleştirirken, onların fikir ve çalışmalarını da dikkate alıyoruz. Fikirler üretiyor ve Küresel krizleri arkada bıraktığı son yılların en güçlü sermayesine sahip olan Cargill’in dönüşüm yolculuğundaki en güçlü sermayesi ise entelektüel sermayesi… CEO Page’in dediği gibi; “Sonuç olarak büyük devinim, Cargill’in kendi içinde gerçekleşiyor.” yönetiyoruz. Fikirlerimizin ve yeteneklerimizin değerlendirilmesi Cargill Gıda Türkiye’yi çalışmak ve gelişmek adına harika bir yer yapıyor.” Birlikte çalışmak Yenilikçilik sisteminin temel argümanlarından biri de, birlikte çalışmak… Böylece hem iş ünitesi içinde bir arada çalışma destekleniyor hem de iş ünitelerinin birbirinden bir şeyler öğrenmeleri ve uygulamaları destekleniyor. Baysal, “Örneğin, Brezilya’da yapılan bir uygulama, ister yüksek performans isterse müşteri odaklılık konularında olsun Türkiye’de de uygulanabilir” diyor. Bu amaçla oluşturulan stratejik ekipler, iş üniteleri ve çalışanlar arasında bilgi paylaşımı yapıyor. Büyük devinim Cargill’in kendi içinde Sistem, çalışanların fikirlerini ve hayal gücünü hayata geçirerek yaratıcılığı teşvik ediyor ancak diğer taraftan ortaya çıkan bir fikrin uygulanmasını desteklemek de önemli… Özgenur Telyak, “Birlikte bir hedefe koşuyoruz ve bu amaçla yeni fikirlerin uygulanması için birbirimize destek vermeliyiz” diyor. Bu nedenle Kapak ği zamanlardan daha derin düşünürüz. Yenilikçi yaklaşımımız, zor zamanlarında müşterilerimizin bilanço iyileştirme, risk ve maliyet azaltma, gelir artışı ve rekabetçi konumunu iyileştirmelerine yardımcı oluyor” diyor. tüm çalışanların sorumluluğunu iyi kavraması gerekiyor. Çünkü her yenilikçi proje bir diğer çalışanın sorumluluk alanına girebiliyor. Kimi projenin sponsoru oluyor, kimisi uygulayıcısı, kimi de destekleyicisi... Bu sayede herhangi bir yenilikçi proje tüm sorumluluk alanları tarafından dikkatle incelenmiş şekilde eksiksiz sonuçlandırılıyor. Sera Baysal, müşteri odaklı yenilikçilik sistemini hayata geçirdiklerinden beri, müşterilere yönelik fikirleri öncelikli olarak değerlendirmeye başladıklarını belirtiyor: “Artık geldiğimiz noktada hedefimize istinaden 6 aylık dönemlerde performansımızı raporluyoruz. Tüm çalışanlarımız bu hedefi tutturmak için yenilikçilik yolunda ilerliyor ve fikirleri ödüllendiriliyor”. Küresel krizleri arkada bıraktığı son yılların en güçlü sermayesine sahip olan Cargill’in dönüşüm yolculuğundaki en güçlü sermayesi ise entelektüel sermayesi… CEO Page’in dediği gibi; “Sonuç olarak büyük devinim, Cargill’in kendi içinde gerçekleşiyor.” CargillHaberler - Cargill’in Dönüşüm Yolculuğu 15 CargillHaberler 2015 yılı çevre, iş güvenliği ve sağlığı hedeflerinde... Cargill işi şansa bırakmıyor! 2015 yılına kadar, küresel düzeyde 1.200’ün üzerindeki operasyon biriminin %75’inde sıfır ölüm ve yaralanma öngören Cargill, 2015 yılı çevre, iş güvenliği ve sağlığı hedeflerine doğru emin adımlarla ilerliyor. C argill, tüm operasyon birimlerinde işlerin ‘güvenli yapılması’ konusunda ısrarcı. Cargill’in “Ne kadar acil olursa olsun iş güvenliği sağlanmadan herhangi bir iş yapma!” ana ilkesiyle bunu sağlamak için hedefi ise Çevre, İş Güvenliği ve Sağlığı Yönetim Sistemi performansını sürekli iyileştirmek. 31 Mayıs 2011’de sona eren 2011 mali döneminde, 2015 yılı hedeflerine ulaşma yolunda anlamlı ilerlemeler kaydettiklerini kaydeden Cargill Çevre, İş Sağlığı ve Güvenliği (EHS) Başkan Yardımcısı LaRaye Osborne; “Çalışanlarımızı, iş süreçlerimizi ve teknolojimizi geliştirmek için yaptığımız yatırımların bugün hasadını yapıyoruz. Faaliyetlerimizin çevre üzerindeki etkisini azaltırken, aynı zamanda çalışanlarımız ve yüklenicilerimizin iş günü sonunda daha güvenle evlerine dönmelerini sağlıyoruz” dedi. melerde ciddi yaralanma ve ölüme sebebiyet verecek olası koşulların belirlenerek hafifletilmesi olduğunu kaydetti. Bu yeni stratejiler, şirketin son bir yıl içindeki raporlanabilir yaralanma sıklığı oranında %7’lik bir iyileşme ve Cargill'in tüm operasyon birimlerinde %68 düzeyinde yaralanmasızlık oranı elde edilmesine katkıda bulundu. Osborne, “Geçen yılın sonuçları ve 2015 hedeflerimize doğru kaydettiğimiz ilerlemeyle yüreklendik” dedi. Üzerinde önemle durdukları bir diğer konunun, ‘faaliyet gösterdikleri birçok alanda motorlu taşıt güvenliği ve trafik kazaları sebebiyle meydana gelen ölümler’ olduğunu belirten Osborne, özellikle Cargill’e iş yapan yüklenicilerinin, Cargill güvenlik kurallarına uymalarını sağlamaya çalıştıklarını da kaydetti. Çevresel sürdürülebilirlik hedefleri Davranış odaklı iş güvenliği Cargill 2015 yılına kadar, küresel düzeyde 1.200’ün üzerindeki operasyon biriminin %75’inde sıfır ölüm ve sıfır yaralanma öngörüyor. Buna ek olarak, Raporlanabilir Yaralanma Sıklık Oranı’nın (RYSO), her 200.000 iş saati için yaralanma sayısının 2.0 olmasını hedefliyor. Osborne, pek çok şirket gibi, Cargill’in de işyerinde yaralanmaları azaltmak konusunda büyük başarı elde ettiğini açıkladı. İş Güvenliği konusunda lider olan diğer şirketlerle birlikte, Davranış Bilimleri Teknolojileri ve Mercer ORC Networks’e, yaralanma ve ölümlerin azaltılması amacıyla ortak varsayım ve stratejiler belirlemek üzere yeniden düşünülmesinin gerekli olup olmadığını danıştıklarını belirtti. “Bu, yaralanmaları ve ölümleri azaltmak yönünde yeni ve ayrı stratejilerin temelini oluşturuyor” diyen Osborne, Cargill’de odak noktasının, işlet- 16 CargillHaberler -Cargill işi şansa bırakmıyor LaRaye Osborne, şirketin 2015 yılı çevre hedefleri konusunda ise şu bilgileri verdi: 2015 yılına kadar Cargill, enerji verimliliğini %5 oranında artırmayı; sera gazı yoğunluğunu %5 oranında geliştirmeyi; enerji portföyünde yenilenebilir enerjiyi %12,5’e yükseltmeyi ve tatlı su verimliliğini %5 oranında artırmayı amaçlıyor. Çalışanlar, iş süreçleri ve teknoloji geliştirme yatırımları sonucunda Cargill; 2010 yılından günümüze; • Enerji verimliliğini %3,7 geliştirdi. • Sera gazı yoğunluğunu %3,8 geliştirdi. • Yenilenebilir enerji kaynakları, şirketin enerji portföyünün %11’ine ulaştı. • Tatlı su verimliliğinde %3,1 oranında iyileştirme sağladı. Güncel Cargill tarafından, 2011 mali yılı sonrasında önemli bir rol oynayacak olan birçok çevresel girişim de gerçekleştirildi: • Cargill, High River, Alberta’da, sığır eti işleme tesisinin tamamlanmasından sonra yan ürünlerden enerji üretimi yönünden fabrika kapasitesinin %80’e çıkmasını sağlayacak 36 milyon dolarlık ‘atıktan enerjiye’ projesini duyurdu. • Cargill'in Davranış Temelli Enerji Yönetimi sistemi sayesinde yaklaşık 200 Cargill tesisi, fabrikalarını daha verimli çalıştıracak fırsatları belirlemek için titiz bir değerlendirme yaptı. • Teknoloji Geliştirme Merkezi tarafından kullanılmak üzere tohum fonları ile enerji verimliliği teknolojilerini belirlemek için fabrikalar ve üretim teknolojileri tarafından uygulanabilecek “Crowbar Projesi” hayata geçirildi. • Brezilya'daki iki Cargill tesisinde yenilenebilir enerji kullanımını yaygınlaştırmak için sayısız yeni teknolojiye yatırım yaptı Momentum devam ediyor Cargill için bu ivme, özellikle iş güvenliği konusunda 2012 mali yılı başında da devam ediyor. Mali yılın ilk üç ayında, şirketin RYSO düzeyi geçen yılın aynı dönemine göre %24 daha iyi oldu. Osborne, “İşletmelerimiz bu yıl gelişmiş EHS stratejilerini yaygınlaştırırken, tüm kritik önlemleri hızlandırmak yönünde büyük ilerleme bekliyoruz" dedi. Cargill, tüm operasyon birimlerinde işlerin ‘güvenli yapılması’ hedefine, “Ne kadar acil olursa olsun iş güvenliği sağlanmadan herhangi bir iş yapma!” ana ilkesiyle ulaşmak çabasında. CargillHaberler - Cargill işi şansa bırakmıyor 17 CargillHaberler Sade, meyveli ya da probiyotik… Yoğurt sektörüne yaratıcı çözümler Tüketici tercihleri ürün reformülasyonunun itici gücü. Yoğurt sektörü de, ürün geliştirme bakımından oldukça dinamik. Cargill, yaratıcı çözümler sunan ürünleriyle tüketicilerin sağlıklı ürün talebine cevap vermek isteyen sektörün yanında… S ade olarak da tüketilebilen süt; yoğurt, peynir, tereyağı, dondurma başta olmak üzere pek çok ürünün ham maddesi. İnsan vücudu için gerekli besleyici özelliğiyle öne çıkan sütten yapılan bu temel ürünlere ikincil ürünler olarak yenilerini eklemek de mümkün. Yoğurttan yapılan, Türk insanının vazgeçilmezi ayran ya da son yıllarda tüketimi giderek artan kefir veya süt tozu gibi… Günümüzde tüketiciler, artık klasik haliyle bir ürünü tüketmek yerine, reformülasyonla farklı özelliklerin öne çıkartıldığı ürünlere yöneliyor. Daha sağlıklı bir yaşam isteğinin kaynaklık ettiği bu arayış, kaliteli ve güvenilir, ama aynı zamanda farklı özellik ve tatlarda ürünlerin raflara konulmasının yolunu açıyor. Sütün başta gelen tüketim formlarından yoğurt sektörü, bu anlamda oldukça dinamik bir sektör. Sektör, her geçen gün tüketici taleplerine cevap verebilmek adına yeni ürünleri pazara sunuyor. Cargill yaratıcı çözümleriyle; tüketici tercihleri, beklentileri doğrultusunda ürün geliştirmeye önem veren bu dinamik sektöre destek veriyor. Yoğurt sektörünün ihtiyaç duyduğu ürünleriyle Cargill’in yaratıcı çözümlerini anlatan Cargill Kıvam Verici Çözümler İş Ünitesi (CTS) Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Pazarlama ve Sütlü Ürünler Kategori Müdürü Yves Maltate, önce yoğurt sektörünün ürün geliştirmekteki dinamik yapısına vurgu yapıyor, ardından da Cargill’in 18 CargillHaberler - Yoğurt sektörüne yaratıcı çözümler ürünlerini sıralıyor: “Yoğurt hiç kuşkusuz ki süt sektörünün sürekli olarak yenilenmekte olan en dinamik ürünlerinden biri. Sade, karıştırılmış, set, meyveli, içilebilir, dökülebilir, prebiyotik ve probiyotik ile fonksiyonel nitelikli, kalsiyum ve vitaminlerle zenginleştirilmiş gibi çok sayıda çeşidi barındıran tüketici beğenisi yüksek bir ürün. Hâlihazırda yoğurt sektörü Doğu Avrupa, Ortadoğu, Afrika ve de Batı Avrupa bölgelerinde düzenli olarak büyümekte olup, uzmanların tahmini 2007-2012 yılları arasında bu büyümenin yıllık yüzde 2,7 olarak gerçekleşeceği yönündedir. Tüketiciler düşük yağlı veya organik gibi sağlıklı ürünlere yönelmekte ve buna paralel olarak fonksiyonel yoğurt sektörünün cirosal değerinin 2002 yılında sahip olduğu 5.1 milyar Euro’dan, 2012 yılı sonu itibariyle 11.6 milyar Euro’ya ulaşarak ikiye katlanacağı öngörülmektedir. Yoğurt sektörü dâhilinde diğer bir önemli gelişmeyi, içilebilir yoğurt ürünleri göster- Cargill Çözümleri mektedir. 2002 yılında 2.4 milyar Euro ciroya sahip olan içilebilir yoğurt sektörünün 2012 yılı sonu itibariyle 6.4 milyar Euro’ya ulaşarak neredeyse üç katı bir büyüme göstermesi beklenmektedir. Süt ürünleri sektöründeki derin deneyimi ve yenilikçi kıvam verici ürün grubuyla Cargill, sektörün dinamizmini daha ileriye taşımaya kendini adamıştır. Yoğurt Üretimi Yoğurt, süt şekeri olan laktozun veya sonradan ilave edilen şekerlerin, bakteriyel fermantasyon aracılığı ile laktik aside dönüştürülmesiyle elde edilen bir süt ürünüdür. Fermantasyon St. thermophilus ve L. bulgaricus gibi bakteriler tarafından gerçekleştirilmektedir. Çeşitli ürünlerde bu iki bakteriye ilaveten tat ve sağlıklı etkileri nedeniyle L. Acidophilus, L. Casei ve bifiobacterium türleri de ilave edilebilmektedir. Soyadan elde edilen yoğurt da son dönem popülerlik kazanmış olup, birçok meyve aromalı ve çikolata aromalı seçenekleriyle piyasaya sunulmaktadır. Fonksiyonel yoğurt sektörünün 2002 yılında 5.1 milyar Euro olan cirosal değerinin 2012 yılı sonu itibariyle ikiye katlanarak 11.6 milyar Euro’ya ulaşacağı öngörülüyor. Yoğurt fermantasyonu termofilik bakteriler için ideal sıcaklık olan 37°C ve 44°C aralığında gerçekleşmektedir. Günümüzde tüketiciler, artık klasik haliyle bir ürünü tüketmek yerine, reformülasyonla farklı özelliklerin öne çıkartıldığı ürünlere yöneliyor. 2002 yılında 2.4 milyar Euro ciroya sahip olan içilebilir yoğurt Yükselen asitlik süt proteinlerini çöktürerek yapının oluşmasını sağlar. Bu proses denatürasyon olarak da adlandırılmaktadır. Fermantasyon, kazeinin izoelektrik noktası olan 4.5 pH civarında soğutma işlemiyle durdurulur. Yoğurt nitelikleri ülkeden ülkeye farklılık göstermekle beraber yapıda benzerlik gösterirler. Set tip, karıştırılabilir tip veya içilebilir tip ürünler, tüm dünyada mevcuttur. Stabilizatörler geniş bir yapı seçeneği sunarken, özellikle diyet ve düşük proteinli ürünlerde kullanımı yaygındır. sektörünün 2012 yılı sonu itibariyle 6.4 milyar Euro’ya ulaşması bekleniyor. Cargill, süt ürünleri sektöründeki derin deneyimi ve yenilikçi kıvam verici ürün grubuyla, sektörün dinamizmini ileriye taşımaya kendini adamış durumda. CargillHaberler - Yoğurt sektörüne yaratıcı çözümler 19 CargillHaberler Set yoğurtlar Tüketicilerin kaliteli ve sağlıklı ürünler ile farklı lezzet arayışları doğrultusunda yeni ürün geliştirmede istenilen sonucun alınması uygun bileşenlerin kullanımına bağlı. Set yoğurt yapmak için; süt, kültür ilavesini takiben ambalajlara aktarılır. Fermantasyon süresince fiziksel müdahale ile karşılaşmaması gereken yoğurt sert tipte oluşacaktır. Set yoğurt üretiminde en sık karşılaşılan sorun su salma ve de pütürlü yapı eldesidir. Bu nedenle doğru kültür ve ‘her ülkenin ilgili ürün tebliğlerinde müsaade edilmesi durumunda’ uygun stabilizatör seçimi önem kazanmaktadır. Jelatin, agar veya pektin hem nötral hem asidik ürünlerde istenen yapıyı sağlamak için tercih edilebilecek stabilizatörlerdir. Karıştırılmış yoğurtlar Karıştırılmış yoğurt üretimi sürecinde, ürün fermantasyon işlemi tamamlanıp, karıştırma işlemi tamamlandıktan sonra ambalajlara aktarılır. Oluşan yapı kremsi ve pürüzsüzdür. Ürüne meyve preparatları ilave edilebilir. Temel zorluk; mekanik stresten korunarak pürüzsüz bir yapı sağlaması, ayrıca kremsi ve parlak bir yapı eldesi için üretimin pastörizasyon ve homojenizasyon ile beraber fermantasyon da dahil tüm basamakları ile uyumlu olan kıvam çözümlerini seçebilmektir. Karıştırılmış yoğurt için başta kültürler olmak üzere -ilgili yönetmeliklerce müsaade edildiği sürece- ürün tipine göre jelatin, agar, pektin ve nişastalar tercih edilebilmektedir. İçilebilir yoğurtlar İçilebilir yoğurt üretimi, karıştırılmış yoğurt üretimi ile benzerdir. Fakat son ürün, daha az kuru madde ve protein içermektedir. Temel zorluk düşük protein içeriğine sahip ürünlerde istenen kıvamı elde edebilmektir. İçilebilir yoğurt için en uygun katkı bileşenleri kültürler ve de ürün tipine göre pektin ve nişastadır. Cargill’in çözümleri Cargill Kıvam Verici Çözümler İş Ünitesi, ürün C*Tex™ Serisi; düşük maliyetli reçetelerde tercih dağılımına göre farklı neticeler elde edilmektedir. Bazı geliştirmedeki dinamizmiyle öne çıkan yoğurt sektörün- edilebilecek modifiye waxy mısır nişastasıdır. suşlar hızlı asitlik gelişimi sağlarken, bazı suşlar yapı deki tüm ürün tipleri için mevzuatlar çerçevesinde uygun çözümleri sunmaktadır. Lygomme™ AYS Serisi; yoğurt ve yoğurt türevi/benzeri ürünlerin üretimine uygun ve esnek bir kullanım olanağı sunan hidrokolloid karışımıdır. C*CreamTex™, C*PolarTex™ Serileri; waxy mısır ve tapyokadan elde edilmiş modifiye ve doğal mısır nişastası karışımlarıdır. Biogarde ® Serisi; orta aromalı, kremsi ve lezzetli yoğurt üretimine yönelik geliştirilmiş spesifik üretmeli Vitex AYS Serisi; modifiye nişasta ve hidrokolloidlerin kültürlerdir. Biogarde ® kültür ve Biogarde ® kültür uygun şekilde komine edilmesi ile geliştirilmiş bir medyasının kombinasyonu ile son ürün özellikleri ve fonksiyonel karışımdır. Yoğurt benzeri ürünlere kremsi fermantasyon randımanı maksimum seviyelere bir yapı, ağız dolgunluğu, parlaklık ve temiz bir tat profili taşınmaktadır. kazandırır. üzerinde daha etkindirler. Cargill direkt (DVC) kültürleri ile yoğurt ve ayran üreticilerine ekonomik ve de kullanım kolaylığı taşıyan bir ürün yelpazesi sunmakta olup, müşteri odaklı çalışma prensibiyle üreticilerin işletmeleri için en uygun çözümü elde etmelerini sağlamaktadır. SBIFIDUS® BATL ve DVB Serileri; soya ve diğer özel sütlerin fermantasyonlarında kullanılan direkt (DVC) kültürlerdir. Standart yoğurt kültür suşları dışında Bifidobacterium lactis veya Lactobacillus acidophilus probiyotik suşlarını da içermektedirler. Suş dağılımı ve Cargill geniş üretmeli kültür portföyü ile süt sektörüne seçilimine göre asitlik, fermantasyon hızı ve yapı Unipectine™ AYS Serisi; set, karıştırılmış ve içilebilir ekonomik ve de yöresel damak zevklerine uygun özellikleri farklılık göstermektedir. yoğurt ve yoğurt türevi/benzeri ürünler için geliştirilmiş çözümler sunmaktadır. LM pektin içermektedir. VIABLE ® Serisi; direkt (DVC) probiyotik kültürlerdir. ULTRA-GRO® Yoğurt Serisi; Streptococcus ther- Bifidobacterium lactis, Lactobacillus acidophilus, Satiagar™ AYS Serisi; yüksek jelleştirme özelliği ile set mophilus ve Lactobacillus bulgaricus suşlarının Lactobacillus paracasi ve Lactobacillus rhamnosus yoğurtlar, kıvam verme özelliği ile de karıştırılmış karışımlarını içeren direkt (DVC) kültürlerdir. Bu kültürler suşlarını veya karışımlarını içermektedir. Yoğurt kültürleri yoğurtlar ve türevleri için uygun olan agar içermektedir. direkt olarak süte inoküle edilmektedir. Ürünlerdeki suş ile beraber kullanılmalıdır. 20 CargillHaberler - Yoğurt sektörüne yaratıcı çözümler Isıl işlem görmüş yoğurtlar Isıl işlem görmüş yoğurtlar canlı bakteri içermezler. Bundan dolayı da doğru saklama koşullarında raf ömürleri daha uzun olan ürünlerdir. Bu özellikleriyle öne çıktıkları için üretimde kullanılan bileşenler önemlidir. Kıvam vericiler ısıl işlem öncesi eklenerek, içilebilir yoğurtlardan yoğun kıvamlı yoğurtlara kadar geniş bir yapı seçeneği yelpazesi dâhilinde kullanılabilir. Kıvam verici kullanımı, ısıl işlem sonrası yapı stabilitesi için bir gereklilik olarak ortaya çıkar. İçilebilir yoğurt için en uygun katkı bileşenleri kültürler ve de ürün tipine göre pektin ve nişastadır. Bu ürünlerde temel zorluk; proteinlerin ikinci ısıl işlemde korunması suretiyle sıvı faz ayrımını engellemek, doğru yapının elde edilmesi ile raf ömrü boyunca stabil bir ürün ortaya koymaktır. Bunun için de prosese uygun nişasta seçimi önemlidir. Isıl işlem görmüş yoğurtlarda önemli bileşenler; kültürler, CMC, agar, jelatin, pektin, nişasta ve keçiboynuzu gamıdır. Sonuç Günümüzde üreticiler, düşük maliyetli üretim ile sağlıklı ürünler taleplerini birleştirmenin yollarını aramaktadır. Hidrokolloidler, lesitin, nişasta, kültür, enzim ve de fonksiyonel karışımlardan oluşan geniş ürün yelpazesi ile Cargill, derin kıvam vericiler tecrübesi sayesinde sağlıklı ürün üretiminde maliyet düşürücü kullanıma hazır çözümler sunmaktadır. tesisi %100 süt ürünleri üzerine çalışmakta, tüm yoğurt tiplerinin üretimlerini gerçekleştirebilmektedir. Cargill Kıvam Verici Çözümler İş Ünitesi (CTS) gıda ve içecek sektörüne hizmet veren dünyanın lider kıvam verici ve emülsifiyer tedarikçilerinden biridir. CTS, faaliyet gösterdiği ülkelerdeki mevzuatlara uygun olarak, keyifle tüketilecek yenilikçi ürünlerin tasarımından üretimine her aşamasında çözümler sunmak hedefindedir. Cargill Çözümleri Cargill’in Baupte/Fransa’da yer alan tam donanımlı pilot CargillHaberler - Yoğurt sektörüne yaratıcı çözümler 21 CargillHaberler Cargill FIE 2011’de Fırsatları fikirlere bağlayacak Gıdanın tüm paydaşlarının küresel buluşma adresi olan Avrupa Gıda Bileşenleri ve Doğal Bileşenler Fuarı (Fi Europe&Ni 2011, Food Ingredients Europe ve Natural Ingredients 2011), 29 Kasım-1 Aralık 2011 tarihleri arasında Paris’te düzenlenecek. Cargill, “fırsatları fikirlere bağlamak” temasıyla yer alacağı fuarda, bileşen ve çözümlerin heyecan verici bir yelpazesini sunma hazırlığı içinde… A vrupa Gıda Bileşenleri ve Doğal Bileşenler Fuarı, 1986 yılından bu yana küresel çapta gıda üreticileri, yöneticiler, satın alma, pazarlama ve Ar-Ge çalışanlarını, kısaca gıda ve içecek sektörünün profesyonellerini bir araya getiriyor. Bu yıl Fi Europe&Ni 2011 (Food Ingredients Europe ve Natural Ingredients 2011) adıyla düzenlenecek olan fuar, 29 Kasım’da Fransa’nın başkenti Paris’te kapılarını açacak. Gıda-içecek sektörü için küresel iş platformuna dönüşen fuara, bu yıl 100 ülkeden 20 binden fazla sektör profesyoneli ile alıcı ve karar vericilerin katılması bekleniyor. Gıda bileşenleri konusunda sektörün küresel buluşma adresi haline gelen Fi Europe’a bugüne kadar 500 bini aşkın sektör profesyoneli katıldı. İki yılda bir, büyük bir Avrupa kentinde düzenlenen; dünyanın önde gelen gıda ve içecek tedarikçilerini, Ar-Ge, üretim ve pazarlama uzmanlarını bir araya getiren fuarda, sektördeki yenilikçi ürün ve malzemeler vitrine çıkıyor. Gıda maddeleri, teknolojileri, üretim süreçleri, ambalaj teknolojileri, gıda analizleri, hijyen ve kalite kontrol konusundaki gelişmeler sergileniyor. Cargill, fırsatları fikirlere bağlıyor Cargill, değişen pazar dinamikleri çağındaki bu önemli buluşmada, “fırsatları fikirlere bağlamak” 22 CargillHaberler - Fırsatları fikirlere bağlayacak teması altında, bileşenler ve çözümlerin heyecan verici bir yelpazesini sunma hazırlığında. FIE 2011 fuar alanında B21 holündeki salon 2’de açılacak standında Cargill, her biri önemli pazar fırsatlarına işaret eden unlu mamuller, içecek, şekerleme, hazır yemek, süt, meyve ve et prototiplerini tattırma olanağı da sunacak. Mükemmelliğin bileşenleri Uygulama alanındaki geniş uzmanlığı ve bileşenler konusundaki derin bilgisinin kombinasyonu, Cargill’in, söz konusu ürünlerden oluşan geniş bir yelpazede, hem üreticiler için ilham kaynağı olan hem de endüstri için çözümler üretmeye yardımcı olan sofistike prototipler geliştirmesini sağladı. Cargill’in fuarda sergileyeceği toplam 15 pro® totip arasında öne çıkan bir ürün, Gerkens soğuk çözünür kakao tozu; daha hızlı ve daha iyi bir dağılıma sahip, hazır kakaolu içecekler ifadesinin tam anlamına ulaşmasını sağlayan gerçek bir atılım. Buna ek olarak Cargill, ilk yüksek saflıkta ve tam karakterize Stevia yaprağı özü olan Truvia ® tanıtımını da çok sayıda lezzetli içecekler ve süt prototipleriyle beraber gerçekleştirecek. Bu Güncel uzun süredir beklenen kalori içermeyen tatlandırıcı, Stevia yaprağının en lezzetli kısmından üretilerek, tarladan sofraya ulaşmak üzere piyasaya sunuldu. Müşteri ihtiyaçlarını anlamak Cargill’in prototipleri etkili bir şekilde, kalori ve maliyeti düşürmek, temiz etiket, yeni tekstür ve lezzet geliştirmek gibi sürekli değişen endüstri koşullarını hedefliyor. ® Kısa bir süre önce lanse edilen TasteWise kalorisi azaltılmış solüsyonlar; bilimin lezzetle buluşmasının iyi bir örneği. Yıllar süren bilimsel araştırmaların zirvesi olan TasteWise, düşük kalorili içeceklerde doku, aroma ve tatlılığı daha iyi dengeleyerek, lezzet optimizasyonu sağlamanın yeni bir yolu. Cargill’e bağlanın Cargill’in FIE 2011’e dinamik ve interaktif katılımı, seminer ve gösterilerden oluşan zengin bir programla desteklenecek. Ziyaretçiler, Cargill’in kakao ve çikolata uzmanlarıyla oturup, sohbet edecekleri, Origin2 çikolatalarıyla kendilerini şımartma fırsatı bulacakları ‘İnteraktif TasteWise Etkinliği’ne davet edilecek. Ya da daha sağlıklı, doymuş yağ miktarı düşük kızartma yağı kullanılarak hazırlanmış yeni tekstür ve lezzet kombinasyonlarını denemek ve Cargill’in pek çok yeni formülasyonu ile maliyet optimizasyonu hakkında bilgi almak olanağı bulacaklar. Fuarın son günü olan 1 Aralık’ta düzenlenecek seminer programının katılımcıları ise, Cargill’in İçecek Uygulama Teknoloji Uzmanı Reginald van Bokkelen’in zayıflama yönetiminin son bileşenlerine ilişkin değerlendirmelerini dinleme şansını bulabilecekler. Cargill’in Uygulamalar Teknolojisi Lideri Luis Fernandez, “FIE ziyaretçilerine, uzmanlığımızdan faydalanarak orijinal bir fikrin somut bir satış fırsatına dönüşümünü göstermek istiyoruz” diyor ve ekliyor: “Yedi kategorideki geniş portföyümüzü, derin bilgi ve uzmanlık ile ortaya çıkardığımız prototiplerimizi müşterilerimize sunacağız. Onlara, fırsatları ve fikirleri müştereken bağladığımızda neler elde edilebileceğini göstermek istiyoruz.” FIE 2011 fuar alanında B21 holündeki salon 2’de açılacak standında Cargill, her biri önemli pazar fırsatlarına işaret eden unlu mamuller, içecek, şekerleme, hazır yemek, süt, meyve ve et prototiplerini tattırma olanağı da sunacak. Gıda, tarım, finans ve sanayi ürün ve hizmetlerinin üreticisi ve pazarlayıcısı Cargill, işbirliği ve inovasyon yoluyla müşterilerinin başarılarına ortak oluyor. Cargill, küresel bilgi ve deneyimlerini ekonomik, çevresel ve sosyal koşulların üstesinden gelmek amacıyla uygulamaya kararlı. CargillHaberler - Fırsatları fikirlere bağlayacak 23 CargillHaberler Helvanın 104 yıllık efsanesi K Temeli 1907 yılında atılan Koska, tam 104 yıldır helvaya adını veriyor. Geçmişin ‘Koska’daki helvacısı’ bugün, geleneksel lezzetimiz Türk helvasını modern yüzüyle dünyaya tanıtıyor. 24 CargillHaberler - Helvanın 104 yıllık efsanesi oska, yüzyılı deviren nadir Türk markalarından biri… Kökleri Cumhuriyet öncesine, 1907 yılına kadar gidiyor. Hacı Emin Dindar ile hayatımıza giren Koska’nın hikâyesi Denizli’de küçük bir helvacı dükkânında başlıyor. İşi İstanbul’a taşıyan ise baba mesleğini devam ettiren ve kendisi de tatlı ustası olan oğul Halil İbrahim Adil Dindar oluyor. 1931 yılında ailesiyle birlikte İstanbul’a gelen Adil Dindar, Koska semtinde açtığı dükkânda yaptığı helva ve tatlıları sayesinde ‘Koska’daki helvacı’ namıyla ünleniyor. İlk fabrika 1974 yılında Topkapı’da kuruluyor. Böylece butik üretimden otomasyona geçiliyor. Bu atılım, ürün portföyünün yeni çeşitlerle genişlemesini de beraberinde getiriyor. Artık helvanın yanında lokum, reçel ve koz helva üretilmeye başlanıyor. Firma, 1983’te Merter’e, daha sonra ise artan talep ve ihracat nedeniyle 1998 yılında Ambarlı Kavşağı’nda, tamamıyla otomasyona dönük makinelerle çalıştıkları, 11 dönüm arazi üzerine kurulu 18 bin metrekare kapalı alana sahip yeni tesise taşınıyor. Yılda yaklaşık 7 bin ton helva üreten Koska, geliştirdiği teknolojisiyle birlikte ürün çeşidini arttırırken, yeni kategorilere de girmeye hazırlanıyor. ‘Helvacı’ algısını genişletmek istediklerini söyleyen Koska Yönetim Kurulu Üyesi Emin Dindar, önümüzdeki dönemde Koska’yı bir gıda markası çatısı altında yeniden konumlandırmayı arzu ettiklerini kaydediyor. Mağaza sayısı artacak Dindar, ürünlerini Türkiye’nin değişik bölgelerindeki perakende noktalarında satışa sunduklarını, ancak son dönemde mağazalaşmaya öncelik verdiklerini de söylüyor. Planlar arasında, bugün 6 olan Koska mağazalarının sayısını ilk etapta 9’a çıkarmak var. Koska markasıyla alışveriş merkezlerine de girmeye başladıklarını kaydeden Dindar, Torium AVM ile başlayan sürecin diğer AVM’lerle devam edeceğini, dünyanın ünlü perakende zincirlerinde satılan Koska ürünlerini de artık yurt dışındaki kendi mağazalarında satışa sunacaklarını ifade ediyor. “İlk mağazamızı Suudi Sohbet İlk fabrika 1974 yılında Topkapı’da kuruluyor. Butik üretimden otomasyona geçiş, ürün portföyünün yeni çeşitlerle genişlemesini de beraberinde getiriyor. Arabistan’ın Cidde şehrinde açtık. BAE (Dubai), Irak, Tunus ve Libya’dan da mağaza açmak için teklifler alıyoruz” diyen Dindar, bu teklifleri değerlendirip önümüzdeki 5 yıl içerisinde yurt dışındaki mağaza sayısını 10’a çıkarmayı hedeflediklerini belirtiyor. Koska, teknolojisini geliştirmesine, ürün çeşidini arttırmasına ve emin adımlarla büyümesine rağmen 104 yıldır ‘aile şirketi’ kimliğini başarıyla koruyor. Koska’nın dördüncü kuşak yöneticisi olan Emin Dindar’la, bu aile şirketinin bir asrı aşan başarılı serüvenini ve geleceğe dair planlarını konuşuyoruz. Gıda sektöründe 100 yılı aşan az sayıda marka var, özellikle de ülkemizde. Biz de Emin Dindar’la sohbetimize ‘Koska’nın asırlık öyküsündeki başarısını neye bağladığını’ sorarak devam ediyoruz. “Sırrımız yok, sadece işimizi hakkıyla yapmaya çalışıyoruz” Aslına bakarsanız herhangi bir sırrımız yok. Sadece aile olarak işimizi devam ettirmeye ve bunu da hakkıyla yapmaya çalışıyoruz. Siz bunu yapmaya çabalarken başarı ve süreklilik beraberinde kendiliğinden geliyor. Bununla beraber kardeşlerim ve akrabalarımın hepsi şirkette görevli oldukları bölümle ilgili profesyonel eğitim aldılar ve kendilerini bu doğrultuda geliştirdiler. Yönetim kadrosunda aile üyeleri dışında da işinin profesyoneli olan kişilerle çalışmayı her zaman tercih ettik. Biraz helva, tahin ve pekmez pazarından söz edelim isterseniz… Nasıl bir pazar yapısı var ülkemizde? Yılda yaklaşık 7 bin ton helva üreten Koska, yeni kategorilere girmeye hazırlanıyor. ‘Helvacı’ algısını genişletmek istediklerini söyleyen Emin Dindar, Koska’yı bir gıda markası çatısı altında yeniden konumlandırmayı arzu ettiklerini kaydediyor. Genel olarak baktığımızda, tahin ve pekmez pazarının hızla büyüdüğünü; helva pazarının ise biraz daha yavaş ilerlediğini söyleyebiliriz. Tahin ve pekmez için Koska olarak yaptığımız pazarlama ve reklam çalışmalarının da etkisiyle birlikte pazar genelinde talebin arttığını söylemek mümkün. Pekmez pazarında sıralama üzüm, CargillHaberler - Helvanın 104 yıllık efsanesi 25 CargillHaberler “ dut ve harnup şeklinde. Helva pazarında ise genç hedef kitleye ulaşılmasının pazarı büyütebileceğini düşünüyoruz. Koska olarak planladığımız şey; yeni ve farklı ürünlerle gerek var olduğumuz pazarı gerekse genç hedef kitleleri daha çok helvayla buluşturmak. Yaptığımız pazarlama, reklam ve satış aktiviteleri ile tahin, pekmez gruplarında öncelikle Türkiye pazarında Koska’nın konumu nedir? çocuklara ve tabii tüm Helvayı Türkler’in bulduğuna dair yaygın bir görüş var. Türk kültüründe helvanın ne kadar önemli olduğunu, kendi kültürümüzde doğumda ve ölümde ya da her önemli olayda helva yapılmasından da anlayabiliriz. tüketicilere ulaşma çalışmalarımız oldu. Bu çalışmalarımızın ardından, enerji kaynağı olan Koska tahin ve pekmezi artan bir teveccüh ile tercih ettiğini söylemek mümkün. Emin Dindar tüketicilerin doğal sağlık ve ” Koska olarak 104 yıllık tecrübemiz, müşteri odaklı çalışma anlayışımız, kullandığımız hammadde, üretim proseslerinde sağlanan yüksek hijyen, Türkiye geneline yayılmış bayilik ağımız ve perakende noktalarımız ile pazarın liderliğine sahip olduğumuz söyleyebiliriz. Bu sene 120 milyon TL ciro hedefliyoruz. Senede 7.000 ton civarı helva üretiyoruz. Grubumuz toplam olarak 14.000 ton üretim gerçekleştiriyor. Özellikle 2011 yılının başından bu yana yaptığımız pazarlama, reklam ve satış aktiviteleri ile tahin, pekmez gruplarında öncelikle çocuklara ve tabii tüm tüketicilere ulaşma çalışmalarımız oldu. Gerek tüketicilerden gelen olumlu geri dönüşler, gerekse satışların olumlu gelişimi bizlere doğru yolda olduğumuz gösterdi. Yaptığımız çalışmaların ardından tüketicilerin doğal sağlık ve enerji kaynağı olan Koska tahin ve pekmezi artan bir teveccüh ile tercih ettiğini söylemek mümkün. Kayıt dışı Türkiye’nin sorunu… Sektörünüzde durum nasıl ve sizi nasıl etkiliyor? Sizin de belirttiğiniz üzere kayıt dışı Türkiye’nin sorunu, dolayısıyla biz de sektörde bu sorunlarla karşılaşmaktayız. Kayıt dışılık rekabeti olumsuz olarak etkilediği gibi ürün kalitesini de düşürüyor. Tüketici hak ettiği yüksek tat ve kalite standardına sahip ürünlerden mahrum ediliyor. Bu durum orta vadede sektörün genelini olumsuz olarak etkileyeceği gibi pazarda daralmaya dahi neden olabilir. Çözüm, yapılan denetleme çalışmalarının, hammadde temininden mamulün rafa gidişine kadar her aşamanın kontrol edilerek yapılması olacaktır. Son yıllarda ihracata ağırlık verdiniz. İhracatta durum nasıl? Koska olarak ihracata her zaman çok önem ver- 26 CargillHaberler - Helvanın 104 yıllık efsanesi İhracatın yanı sıra yurt dışında ilk mağazamızı açtık. BAE (Dubai), Irak, Tunus ve Libya’dan da mağaza açmak için teklifler alıyoruz. Bu teklifleri değerlendirip önümüzdeki Sohbet Suudi Arabistan’ın Cidde şehrinde 5 yıl içerisinde yurt dışındaki mağaza sayımızı 10’a çıkarmayı hedefliyoruz. dik ve ihracatı geliştirmek için çalıştık. Ancak biz bunu ihracata ağırlık verme olarak değil, son yıllarda giderek artan bir ivmeyle yükselen satışlarımızın dışarıya yansıması olarak görüyoruz. Bildiğiniz gibi 80’li yıllar Türkiye’nin yurt dışına açıldığı ve ihracatla ciddi anlamda tanıştığı yıllardı. O yıllardan günümüze, Türk iş adamları ve sanayicileri, kendi ürünlerini dünyanın dört bir yanına büyük bir gayret ve özveriyle taşıyıp tanıtmaya çalışıyor. Biz de Koska olarak 80’li yıllardan bugüne ihracatla ilgili çalışmalarımızı son derece başarılı bir şekilde sürdürdük ve sürdürmeye devam ediyoruz. İhracatta; Amerika ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere, Eski Doğu Bloğu Ülkeleri, Türki Cumhuriyetler, Ortadoğu ve Körfez Ülkeleri ile Uzakdoğu Ülkelerini kapsayan dünya genelinde geniş bir coğrafyada faaliyet gösteriyoruz. Satışımızın en büyük payını Avrupa ülkeleri oluşturuyor. Ancak bize coğrafi yönden yakın, kültürel yönden benzer özellikler gösteren Ortadoğu ülkelerinin Türkiye’ye ve Türk ürünlerine gösterdikleri ilgi sebebiyle bu bölgede bizim ürünlerimize olan rağbetin giderek arttığını görmekteyiz. Koska’ya rağbetin sebebi hiç şüphesiz firmamızın 100 yılı aşkın tecrübesi, ürünlerimizin üstün kalitesi ve nitelikli hizmet anlayışımızdan kaynaklanıyor. İhracatın yanı sıra yurt dışında Suudi Arabistan’ın Cidde şehrinde ilk mağazamızı açtık. BAE (Dubai), Irak, Tunus ve Libya’dan da mağaza açmak için teklifler alıyoruz. Bu teklifleri değerlendirip önümüzdeki 5 yıl içerisinde yurt dışındaki mağaza sayımızı 10’a çıkarmayı hedefliyoruz. Kardeşlerim ve akrabalarımın hepsi şirkette görevli oldukları bölümle ilgili profesyonel eğitim aldılar ve kendilerini bu doğrultuda geliştirdiler. Yönetim kadrosunda aile üyeleri dışında da işinin profesyoneli olan kişilerle çalışmayı her zaman tercih ettik. CargillHaberler - Helvanın 104 yıllık efsanesi 27 CargillHaberler “Koska’ya rağbetin sebebi hiç şüphesiz firmamızın 100 yılı aşkın tecrübesi, ürünlerimizin üstün kalitesi ve nitelikli hizmet anlayışımızdan kaynaklanıyor.” 28 CargillHaberler - Helvanın 104 yıllık efsanesi Günümüzde tüm kültürlerin birbirini tanıdığı ve birbirine geçtiği bir süreçte, doğunun lezzetleri artık batıda kendine fazlasıyla yer buluyor. Koska’nın meşhur tahin helvası da bu bağlamda yurt dışında özellikle batı ülkelerinde giderek tanınıyor ve ilgi görüyor. Tabii şurası da bir gerçek ki her kültür, kendisine mensup insanlar tarafından daha çok benimsenir ve sahiplenilir. Bu nedenle yurt dışında helvayı Türkler ve Türk kültürüne yakın olan Doğu Milletleri daha fazla tüketiyor. Bir örnek vermek gerekirse; Avrupa’da helva ihraç ettiğimiz ülkeler arasında en fazla helvayı Almanya başta olmak üzere Türklerin yoğun olarak yaşadığı ülkeler tüketiyorlar. Son olarak diyabetik, glutensiz ve diğer yenilikçi ürünlerinizden bahsedelim... KOSKA’nın organik ürün üretimi 2007 yılında Bunlara ilaveten, organik helva ve bazı geleneksel Türk tatlılarımızın da organiklerini üretmeyi planlıyoruz. Organik ürünlerde tüm üretim süreci sertifika kuruluşları tarafından kontrol ediliyor. KOSKA olarak biz sertifikalı hammaddelerle üretim gerçekleştiriyoruz ve bu konuda alınması gerekli üretim sertifikasına sahibiz. Türkiye’de ilk defa diyabetik helva, lokum ve badem ezmesi üreterek şeker hastalarına ulaşmayı başardık. Türkiye’de 20 kişiden biri şeker hastası. Bu nedenle diyabetik ürün çeşitliliğimize de çok önem veriyoruz. Reçel, helva, lokum, badem ezmesi, baklava ve pasta olmak üzere, geniş bir yelpazede diyabetik üretim gerçekleştiriyoruz. Diyabetik ürünlerin üretiminde diğer firmalardan farkımız, ürünlerimizin, içinde hiçbir sentetik madde içermeyen, mısır, pancar, şeker kamışı gibi tamamen doğal tatlandırıcılarla hazırlanıyor olmaları. Müşterilerimiz de bu farklı lezzetten çok memnun. Glütensiz ürünler tüketmesi gereken çölyak hastaları ise ürünlerimizden tahini, tahin helvasını, pekmez çeşitlerini, reçeli, krokanı, lokumu ve tereyağını güvenle tüketebilirler. Bu ürünlerimizin hiçbiri glüten içermiyor. Zaten glütensiz ürünlerimizin hepsinin üzerinde ‘Gluten Free’ ibaresi bulunmaktadır. Tüm bu ürünleri geliştirme aşamasında ise TÜBİTAK’la çalışıyoruz. Koska markasıyla alışveriş merkezlerine de girmeye başladıklarını belirten Emin Dindar, Torium AVM ile başlayan sürecin diğer AVM’lerle devam edeceğini kaydediyor. “ Organik pekmez üretiminin ardından tahin, bal ve reçel de üretmeye başladık. Yine Türkiye’de ilk defa diyabetik helva, lokum ve badem ezmesi üreterek şeker hastalarına ulaşmayı başardık. Yürütülen AR-GE faaliyetleri ile Emin Dindar Ortadoğu menşeli bir tatlı çeşidi olan helva, Ön Asya Ülkeleri ve Balkanlar’da yaygın şekilde tüketiliyor. Helvanın Orta Asya Türklerinin mutfağından başlayarak Selçuklular ve özellikle Osmanlılar döneminde Türk mutfağı ve yemek kültürünün vazgeçilmez bir öğesi olduğunu görüyoruz. Hatta helvayı Türkler’in bulduğuna dair yaygın bir görüş de var. Türk kültüründe helvanın ne kadar önemli olduğunu kendi kültürümüzde doğumda ve ölümde ya da her önemli olayda helva yapılmasından da anlayabiliriz. Helvanın yurtdışında nasıl bilindiğine gelecek olursak; Ortadoğu, Asya ülkelerinin pek çoğu ve Balkanlar’da helva zaten var ve çok iyi bilinip tüketiliyor. organik pekmezle başladı. Organik pekmez üretiminin ardından tahin, bal ve reçel de üretmeye başladık. Yürütülen AR-GE faaliyetleri ile diyabetik ve organik ürün çeşitliliğimizi geliştirmeyi ve artırmayı hedefliyoruz. diyabetik ve organik ürün çeşitliliğimizi geliştirmeyi ve artırmayı hedefliyoruz. ” Sohbet Yurtdışında helva nasıl biliniyor? Daha çok Türkler mi tüketiyor? CargillHaberler - Helvanın 104 yıllık efsanesi 29 CargillHaberler Duygusal Zeka’nın Temel Ögesi; Empati Bizler “müşteri daima haklıdır” sloganlarıyla büyüdük. Satış seminerine gittiğimde katılımcılar sorarlar: “Efendim, müşteri bize olumsuz davrandığında ‘haklısınız’ mı demeliyiz?” Ben şöyle cevap veriyorum: “Müşteri daima haklı değildir, ancak biz müşteriyi daima anlamak zorundayız.” D uygusal zekası yüksek insanların en önemli özelliklerinden birisi olan empati, Türkçe’de karşılığı olmayan bir kavram. Empati ile birlikte Türkçe’de sonu “pati” ile biten üç kavramdan diğer ikisi, sempati ve antipatidir. Türkçe’de bu ikisinin karşılığı vardır. Sempati duyduğumuz insanın yanında oluruz, ona hak veririz. Yani sempatide yandaşlık vardır, hak vermek vardır, sempatizan olmak vardır. Hâlbuki empatide hak vermek gerekmez, sadece anlamak yeterlidir. Biz insanları hak vermesek bile anlayabiliriz. Empati’yi üç cümle ile tanımlarız: Kendimizi karşımızdaki kişinin yerine koymak; Olaylara onun baktığı açıdan bakmak; Böylece onu daha iyi anlamak. Sempati ve empati arasındaki en önemli fark, sempatide “hak vermek”, empatide “anlamak” esastır. Empati yaparak, insanların duygularını, düşüncelerini, korkularını, hırslarını, başarı ya da başarısızlıklarının altında yatan asıl nedeni anlamamız mümkün olabilir. Bu, anlamak için iyi bir yöntemdir. Bizler “müşteri daima haklıdır” sloganlarıyla büyüdük. Satış seminerine gittiğimde katılımcılar sorarlar: “Efendim, müşteri bize olumsuz davrandığında ‘haklısınız’ mı? demeliyiz.” Ben şöyle cevap veriyorum: “Müşteri daima haklı değildir, ancak biz müşteriyi daima anlamak zorundayız”. Böylece sempati ve empati’yi birbirinden ayırıyorum. Bir başka önemli nokta da zaman zaman hak vermesek bile ‘Haklısınız’ diyoruz ve kendimizi sorumluluk altına sokuyoruz. Bir alışveriş sırasında müşteri, “Ürünleriniz pahalı” dedi. Satış sorumlusu “Haklısınız efendim” diye karşılık vererek, kendini dönüşü olmayan bir yola soktu. Hâlbuki “Sizi anlıyorum, ürünlerimizin fiyatı yüksek, ancak şu nedenlerden dolayı ürünlerimiz bu fiyatı hak ediyor” deseydi, daha doğru cevap vermiş olacaktı. Özellikle iş yaşamında iki grup insanla karşılaşıyoruz; “Problemi olan insan” ya da “kendisi problem olan insan”. Kendisi problem olan insanın probleminin nedeni biz olmasak bile bir anda hedefi oluruz ve hiç hak etmediğimiz suçlamalara maruz kalabiliriz. Bu kişilerin söylediklerini kişisel alırsak kendimizi yıpratırız. Tersini başarabilirsek, kendimize en büyük iyiliği yaparız. 30 CargillHaberler - Duygusal zekanın temel ögesi: Empati Kişisel Gelişim Empati’yi üç cümle ile tanımlarız • Kendimizi karşımızdaki kişinin yerine koymak, • Olaylara onun baktığı açıdan bakmak, • Böylece onu daha iyi anlamak. Problemi olan insanın problemini çözdüğümüz zaman bu kişi teşekkür ederek gider. Oysa kendisi problem olan insanın probleminin nedeni biz olmasak bile bir anda hedefi oluruz ve hiç hak etmediğimiz suçlamalara maruz kalabiliriz. Bu kişilerin söylediklerini kişisel alırsak kendimizi çok yıpratırız. Ama ‘Kendisi ile kavgalı olan bir kişi bana bunları söyleyebilir’ diye düşünüp, söylediklerini kişisel almamayı başarabilirsek, kendimize en büyük iyiliği yaparız. Çünkü böyle insanlar olumsuzluklarını çok çabuk bulaştırırlar. Yani bu kişinin söylediklerine hak vermesek bile ‘Kendisi ile kavgalı olan bir kişi böyle söyleyebilir’ diye düşünüp, onu anlayabiliriz. Nasrettin Hoca’nın şu fıkrasında empati var. Hoca damdan düşmüş, başına toplanan komşuları ağız birliği etmişcesine, “Doktor çağıralım” demişler. Empati yaparak, insanların duygularını, düşüncelerini, korkularını, hırslarını, başarı ya da başarısızlıklarının altında yatan asıl neden ya da nedenleri anlamamız mümkün olabilir. CargillHaberler - Duygusal zekanın temel ögesi: Empati 31 CargillHaberler Empati, yaşamı bizim için oldukça kolaylaştıran bir kavram. Birisine empatik yaklaştığınızda ona kolay kolay kızmaz, durduk yerde sinirlenmez, kısaca kendinize zarar vermemiş olursunuz. Hoca “Bana doktor değil, damdan düşen birini getirin. Damdan düşenin halini en iyi damdan düşen anlar. Kendisini benim yerime ancak o koyabilir” demiş. Kişilerin kendilerini diğer kişinin yerine koymaları, olaya onun açısından bakabilmeleri, böylece birbirlerini (hak vermeseler bile) anlamaları gerekir. Nasrettin Hoca tartışan iki kişi görür. Uzlaşmadan yana olduğu için birisine gider, “Sen haklısın” der. Diğerine gider, “Sen de haklısın” der. Olanları gören üçüncü kişi sorar: “Hoca, hem ona hem de diğerine haklısın dedin, ikisi birden haklı olamaz.” Hoca ona, “Sen de haklısın” der. Empati, yaşamı bizim için oldukça kolaylaştıran bir kavramdır. Çünkü birisine empatik yaklaşım gösterdiğinizde ona kolay kolay kızmazsınız. Böylece durduk yerde sinirlenmez, tansiyonunuzu çıkartmaz, kısaca kendinize zarar vermemiş olursunuz. Atsak atamayacağımız, satsak satamayacağımız bir kişi; örneğin, birlikte çalıştığınız ekip arkadaşınız, eşiniz, çocuğunuz söz konusu ise, empati kurtarıcı olabiliyor. 32 CargillHaberler - Duygusal zekanın temel ögesi: Empati Hayatımızda öyle insanlar vardır ki o kişi ile ilişkinizi sürdürmeniz gerekmez. Böyle kişilere empatik davranmak gerekmeyebilir. Ancak kişi; atsak atamayacağımız, satsak satamayacağımız bir kişi ise (örneğin, birlikte çalıştığınız ve sinerji yaratmanız gereken ekip arkadaşınız, eşiniz, çocuğunuz gibi) böyle durumlarda empati kurtarıcı olabiliyor. Empatiyi doğuştan getiriyoruz. Bebeklerden birisi ağlayınca diğerleri de ağlar. Empati 4-5 yaşına kadar gelişiyor. 4 yaşındaki çocuk yere düşüp ayağını incitirse, diğer arkadaşları da onun başına gidip, ayaklarını tutuyorlar, sanki onların da ayakları acımış gibi. Bu çok tipik bir empatik yaklaşımdır. Daha sonra empati azalmaya başlıyor. 8 yaşında dibe vuruyor. 8 yaş çocuğu kendisini dünyanın merkezi zanneder. Herkes onun dediğini yapmalıdır. Bu yaş, kişinin en “bencil” yani egosantrik olduğu dönemdir. Başkalarının duyguları onu hiç ilgilendirmez. Ancak bir yıl sonra, 9 yaşında, etrafındaki diğer insanların da duyguları olduğunu anlamaya başlar, yani empati gelişmeye başlar. Empatinin yaş ile birlikte artan bir kavram olduğunu biliyoruz. Yani insanlar yaşları ilerledikçe, olgunlaştıkça daha empatik oluyorlar. 80 yaşına geldiklerinde ise yeniden 8 yaş gibi davranmaya başlıyorlar. Evin dedesi “Yemeği önce bana vereceksiniz” diyor. Yani bencil davranıyor. Bu bize bir söyleyişi doğruluyor: “İnsanlar yaşlandıkça çocuklaşır.” Çocukluk çağındaki davranışlara yeniden tanık oluruz. Korkan birine “korkma” deriz. Kişisel Gelişim Bununla birlikte her zaman empati gerekli midir? Yükseklik korkusu olan birisine “Gel buradan manzara çok güzel görünüyor” deriz. O karşılık olarak “Gelemem, korkuyorum” der. “Korkacak ne var” diyerek, ısrar ederiz. Böyle yaparak kişiyi anlamadığımızı belirtiriz. 6 yaşındaki çocuk, “Anne bu gece yatarken ışığı açık bırak, korkunç bir film seyrettim, korkuyorum, uyuyamıyorum” der. Anne çocuğuna “Koskoca bir de erkek olacaksın, korkmaya utanmıyor musun” diyerek çocuğu azarlar. Çocuk gece boyunca anne-babanın odasına, yanlarına gider, “Uyuyamıyorum” der. Daha sonra çocuk bize getirilir. “Efendim, şu sıralar karanlıkta yalnız kalamıyor” derler. Biz sorarız, “Karanlıkta kalmayla ilgili bir sıkıntı yaşadınız mı?” “Biz üstüne gittik” derler. Ben de “Üstüne gitmeden önce yanına geçin, yani empati yaparak onu anladığınızı hissettirin. Daha sonra üstüne birlikte gidin, çok daha güçlenmiş olarak gidersiniz” derim. Çünkü üstüne gitmek duyguyu bastırmaktır. Önce çocuğa onu anladığınızı göstermeniz gerekir. Eğer çocuk sizi yanında hisseder ve anlaşıldığını anlarsa, sıkıntısının nedenini ortaya koyar, paylaşır ve sıkıntı, sıkıntı olmaktan çıkar. Çocuk denize girmek istemez. Anne baba çocuğun sudan korktuğunu anlar, ancak zorla sokar. Nedenini sorduğunuzda “Üstüne gittik” derler. Böyle yapıldığında çocuk ömrü boyunca denizden korkar. Aslı Baycan Binark Ankara’da doğan Aslı Baycan Binark, ilk, orta ve lise öğrenimini T.E.D. Ankara Koleji’nde tamamlamış; Boğaziçi Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi Psikoloji bölümünden Lisans; Sosyal Psikoloji bölümünden Kedisi, köpeği olan kişilere kedisinden korktuğunuzu söylersiniz, “Bir şey yapmaz” der, “Korkacak bir şey yok” der. Ve empatik olmayan bir yaklaşım sergiler. Yüksek Lisans derecesini almıştır. "İşletmelerde İnsan Sonuç olarak empati yapabilen insanlar karşılarındaki insana “ben seni anlıyorum” mesajı verirler. yapmış, University of South Florida’da “Human Anlaşılmak en önemli psikolojik ihtiyaçlarımızdan birisi olduğu için insanlar kendilerini anlayan insanlarla birlikte olmaktan, birlikte yaşamaktan ve birlikte çalışmaktan mutluluk duyarlar. konularında, özellikle örgütsel psikoloji ve satış Davranışı, Motivasyonun Yükseltilmesi ve Verimliliğin Arttırılması" konusunda Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde akademik uzmanlık çalışması Relations Training” programına katılmıştır. Halen etkin iletişim, kişisel gelişim, müşteri ilişkileri psikolojisi alanlarında insan ilişkilerini geliştirmeye yönelik uygulamalı eğitim programlarını sürdürmektedir. www.cargill.com.tr - www.cargill.com
Benzer belgeler
Ocak - Cargill
Güvenli gıda işimizin temeni oluşturur. Cargill olarak tüm operasyonlarımızda ürettiğimiz ve sattığımız ürünlerin sağlık
açısından güvenliği taahhüt ediyoruz. Gıda güvenliği için yaklaşımımız sıkı ...
Bizim okul biiir numaraaa! Cargill Türkiye
Cargill Gıda Türkiye Ofisi’ni ziyaretlerinde hoş
bir sürpriz yaşandı. Cargill Gıda Türkiye Yönetim
Kurulu Başkanı Murat Tarakçıoğlu ile biraraya
gelen Aksoy ve Açıkalın, bir teşekkür plaketi ile
Pe...