46.Sayı - Cargill
Transkript
EDİTÖR 04 Emin ol! Dikkatli Ol! Tutumlu Ol! AKTÜEL 05 150 Yıla 150 Fidan İftar sofrası, birlik ve kardeşlik sofrası 06 Meslek seçimi önemli! “Orhangazi’de eğitimden konuşuyorsak eğer, Cargill’in ismini anmadan geçemeyiz.” DÜNYADAN 07 Cargill, Yeşil Yıldız 35 milyon poundluk soğutma tesisi 08 Sürdürülebilir hindistan cevizi yağında dönüm noktası Fildişi Sahili'ne yeni okullar ve sağlık merkezleri İÇİMİZDEN BİRİ 09 EnvirotempTM FR3TM KAPAK 15 Ekol Gıda GÜNDEM 19 İSO 500 23 Mutfaklarımızdaki yağları tanıyalım İNSAN KAYNAKLARI 27 Dragon Festivali GÜNCEL 29 Afrika pazarında oyunu değiştirecek 5 trend 31 Mercer Yaşam Maliyeti Cargill Tarım ve Gıda San. Tic. A.Ş. Adına Sahibi ve Yayın Müdürü Ediz Aksoy Yazı İşleri Müdürü Songül Yılgın [email protected] Yayın Ekibi Cenan Celebci Yönetim Yeri Barbaros Mah. Kardelen Sok. Resepsiyon Lobi Apt. No: 2/4-5-6-7 34746 Ataşehir İstanbul-TÜRKİYE tel: 0 216 554 18 00 faks: 0 216 651 24 17 Baskı Print Center Sanayi Mahallesi Libadiye Sokak No: 3 34416 - 4.Levent / İSTANBUL tel: 0 212 371 0 300 faks: 0 212 280 96 04 Yayın Türü Yaygın, Süreli Yayın Tarihi 15 Mayıs 2015 Yaz aylarının vazgeçilmez keyfi, dondurma... Cargill, geniş ürün portföyü ve uzmanlığı ile dondurma üreticileri için alternatif lezzetler ve yaratıcı çözümler sunuyor. Cargill mısır şurupları Cargill kakao tozları (Gerkens®) Cargill hindistan cevizi yağı ve palm yağları Cargill stabilizerler ve stabilizer karışımları Cargill tatlandırıcılar: Poliol, Truvia® (Stevya) EDİTÖR Emin ol! Dikkatli Ol! Tutumlu Ol! Editör Ağustos 1945'te Cargill News’te yayımlanan bir manşette şöyle yazıyordu: “Nereye gidiyoruz?” Bu gelişmelerle birlikte Cargill, “insan beslenmesinde liderlik” hedefinin yanına “hayvan beslenmesinde liderlik” hedefini de koydu. 2011 yılına gelindiğinde birleşen ve daha da büyüyen bu hedefi desteklemek için Cargill, 26 ülkede faaliyet gösteren ve 7 bin’den fazla kişiyi istihdam eden O yıllarda hayvan yemleri zor bulunuyordu ve büyük üreticiler bilimsel Provimi’nin dünya çapındaki hayvan beslenmesi işini satın aldı. Bugün, formüllerle deneyler yapmaya başlamışlardı. Cargill’in yem sektörüne Cargill’in hayvan beslenmesi işinde 40 ülkede 17 bin’den fazla çalışanı adımını pekiştirmek için Cargill Başkanı John MacMillan, Jr., Nutrena bulunuyor. Bu çalışanlar, hayvan beslenmesi, refahı ve performansı Mills adlı kuruluşu satın aldı. Bu hamle, şirketin hayvan yemi işini iki katına çıkaracak, aynı zamanda müşteri tabanında da çeşitlilik yaratacaktı. konusunda Cargill müşterilerine eşsiz bir uzmanlık sunmak için var güçleriyle çalışıyor. 1920 yılında kurulan Nutrena, ABD’nin önde gelen yem üreticilerinden biriydi ve ayda 23 bin ton yem üretiyordu. Şirketin ürün portföyü Cargill’in tahıl işiyle büyük ölçüde paralellik gösteriyordu. Bununla birlikte Nutrena, Cargill için tamamen yeni olan bir kavramı da beraberinde getirdi: pazarlama. Şirket, müşterilerinin taleplerini ve ihtiyaçlarını net bir şekilde anlıyordu. Yem torbası ambalajlarında özel “şirin baskılar” kullanılıyordu. Nutrena, dönemin popüler iletişim mecrası olan radyo yayınlarından yararlanmayı da çok iyi biliyordu. Şirketin o yıllardaki; “be sure! be safe! be thrifty! - Emin ol! Dikkatli Ol! Tutumlu Ol!” sloganı akıllarda yer etmişti. Zaman içinde Cargill’in kültürü de Nutrena’nın kültürüne benzedi: pazar odaklı ve müşterilerin ihtiyaçlarına daha çok dikkat eden. Bu kültür, yılların tahıl şirketini yeni bir doğrultuda ilerlemeye yöneltti ve sonraki yıllarda şirket, emtialardan ziyade müşteriye odaklanmaya başladı. Şimdi Cargill, Türkiye’nin önde gelen premiks ve yem katkı maddeleri şirketi Ekol Gıda’nın %51’lik çoğunluk hisselerini satın almak suretiyle küresel bilgi birikimini ve uzmanlığını Türkiye pazarına taşımaya hazırlanıyor. Yeni yatırımımız ile birlikte, Türkiye ve bölge ülkelerindeki müşterilerimiz de hayvan beslenmesi alanındaki geniş ürün portföyümüze ve teknik uzmanlığımıza daha kolay erişebilecek. Bizler, yeni hedeflerle, yeni gelişimlere kucak açarken, bu yolda bize katılan Ekol Gıda’ya ve çalışanlarına “aramıza hoş geldiniz!” diyoruz. Hep birlikte mutlu yarınlara! Editör 04 AKTÜEL 150 Yıla 150 Fidan 2013 yılının Ocak ayında Orhangazi - Bursa karayolu üzerinde, Gedelek Köyü sınırları içinde yer alan arazi üzerinde 100 fıstık çamı fidanı ile oluşturulan Cargill Hatıra Ormanı büyüdü. Şirketin kuruluşunun 150. yılı dolayısıyla Cargill Orhangazi Mısır İşleme Fabrikası çalışanları, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde hatıra ormanına giderek önceden dikilen ağaçların bakımlarını yaptılar ve fidanlar dikerek ağaç sayılarını 150 yılın anısına 150’ye tamamladılar. Cargill’in her yıl 22 Nisan Dünya Günü ve 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nü “Dünya Günü | Her Gün” kampanyasıyla kutladığını hatırlatan Fabrika Sorumlu Müdürü Cenan Celebci, bu iki özel gün arasındaki 6 haftalık süreçte çevre bilincinin geliştirilmesi ve doğal kaynakların korunması hedeflerine yönelik olarak çalışanlarının geliştirdiği projeleri desteklemek için her yıl parasal bir fon ayırdığını kaydetti. Cargill Hatıra Ormanı’nın temelini, 2013 yılının Ocak ayında 100 fıstık çamı fidanı ile attıklarını söyleyen Celebci, şöyle konuştu: “Aynı yılın Kasım ayında ormanımızı, yeni ancak bu kez 4-5 yaşlarında ve daha gelişkin 100 fıstık çamı ile yeniledik. Bu ağaçların bakımı ve sulaması da fabrikamızca titizlikle gerçekleştirildi. Bugün diktiğimiz yeni fidanlar ile ormanımız büyüdü. Daha yeşil bir Orhangazi için çalışmanın ve bu anlamlı günde böylesine bir etkinliği gerçekleştiriyor olmanın verdiği çifte mutluluğu yaşıyoruz.” Cargill, 4 temel alanda kaynakları koruyor Cargill, çevreye olan taahhüdünü her gün kutluyor. Cargill enerji verimliliği, sera gazı yoğunluğu, yenilenebilir enerji ve temiz su verimliliği olmak üzere dört temel alanda kaynakların korunması için sürekli çalışıyor. Aynı zamanda Dünya Günü ve Dünya Çevre Günü kapsamındaki sorumlu iş uygulamaları ve çabalarıyla da global değişimin gerçekleşmesine yardımcı oluyor. Her yıl 30’u aşkın ülkedeki Cargill çalışanları, 22 Nisan Dünya Günü ve 5 Haziran Dünya Çevre Gününü kutlamaları çerçevesinde, çevreye olan taahhütlerini nehir temizleme, ağaç dikimi ve su kalitesi test programları gibi topluma hizmet veren girişimlere katılarak gösteriyorlar. Aynı zamanda çevre ile ilgili bu etkinlikler, Cargill’in en büyük toplumsal katılımlı girişimleri arasında yer alıyor. “Orhangazi’de eğitimden konuşuyorsak eğer, Cargill’in ismini anmadan geçemeyiz.” Orhangazi Kaymakamı Mustafa Selman Yurdaer, Mayıs ayında emekliye ayrıldı. Görevinin son günlerinde ilçedeki tüm kurum ve kuruluşlara veda ziyaretinde bulunan Kaymakam Yurdaer, bu kapsamda Cargill Orhangazi Mısır İşleme Fabrikasını da ziyaret ederek, yöneticilerle bir araya geldi. Dört yıl boyunca ilçenin tüm dinamikleriyle uyumlu bir şekilde çalıştıklarını ifade eden Yurdaer, ilçenin gelişmesi ve güzelleşmesine katkı sunan herkese teşekkür etti. Cargill’in de bugüne kadar eğitim ve sağlık yönünden ilçeye çok büyük katkıları olduğunu belirten Yurdaer; “Orhangazi’de eğitimden konuşuyorsak eğer, Cargill’in ismini anmadan geçemeyiz. Adını taşıyan bir ilköğretim okulu var ve ben biliyorum ki; sadece okul binasını ilçeye kazandırmakla kalmadı, halen her yönüyle okulu desteklemeye devam ediyor. Görevde bulunduğum süre içerisinde gerek ilçedeki diğer okullara, gerekse komşu ilçelerimizdeki okullara da pek çok destek verdiğini biliyorum.” şeklinde konuştu. Kaymakam Yurdaer; Cargill’in, eğitimin yanı sıra ilçe devlet hastanesine yaptığı yardımları ve özellikle 112 Acil Sağlık Hizmet Noktası’nı ilçeye kazandırmış olmasını da “takdire şayan” olarak niteledi. “Benim gözlemlerime göre Cargill, kendi sosyal sorumluluk anlayışı ile ilçenin gerçeklerini buluşturabilmiş ve bunun sonucunda insanların hayatlarına dokunan kıymetli sosyal projeler ortaya koyabilmiş bir sanayi kuruluşudur. Bu noktada başta Fabrika Sorumlu Müdürü Cenan Bey olmak üzere tüm çalışanların duyarlı çabalarına teşekkür ediyorum.” diyen Yurdaer, ilçeye hizmet ve katkılarından dolayı fabrika yönetimine teşekkür plaketi takdim etti. 05 Aktüel AKTÜEL Meslek seçimi önemli! Orhangazi Ticaret ve Sanayi Odası (Orhangazi TSO) tarafından düzenlenen ve lise öğrencilerinin bilinçli meslek seçimi yapabilmelerini amaçlayan fabrika gezilerinin ilk duraklarından biri Cargill Orhangazi Mısır İşleme Fabrikası oldu. Organizasyon kapsamında Orhangazi Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi 1. Sınıf öğrencileri, Orhangazi TSO Eğitimden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyeleri Murat Öztürk, Mehmet Ercan ve Oda Genel Sekreteri Gürol Erol eşliğinde Karbonsan ve Componenta’nın ardından Cargill Orhangazi fabrikasına ziyarette bulundu. Organizasyonla ilgili açıklama yapan Murat Öztürk, bu geziler ile gençlerin ilgi duydukları alanlarda tanıtımlar yaparak ileride yapacakları meslek seçimi konusunda bilinçlendirmeyi hedeflediklerini kaydederek “İş yaşamında neler yaşayabileceklerini, gezerek, özümseyerek, araştırarak daha yakından tanımalarını istiyoruz” dedi. Orhangazi TSO heyeti ve beraberindeki öğrencilere tesisleri gezdiren Fabrika Sorumlu Müdürü Cenan Celebci ise “Meslek seçimi önemli. Elbette biz de gençlerimizin hem kendilerine hem de ülkeye en yararlı olacakları meslekleri seçmelerini arzu ediyoruz. Ancak, gelecekteki yaşamlarını etkileyecek böyle bir kararı, çeşitli işlerdeki çalışma koşullarını görerek ve o mesleklerin gereklerini öğrenmek suretiyle verebilirler. Bu nedenle, böyle bir girişimi başlatan Orhangazi Ticaret ve Sanayi Odası başkan ve üyeleri ile destek veren diğer sanayi kuruluşlarımızı kutluyorum. Cargill, bu ve benzeri projeleri her zaman desteklemektedir. Meslek bilincini kazanabilmeleri için fabrikamızın kapılarının çocuklarımıza her zaman açık olduğunu da ifade etmek isterim.” şeklinde konuştu. Öğrenci ziyaretleri devam etti Orhangazi TSO organizasyonu dışın da fabrikaya rutin öğrenci ziyaretleri devam etti. Geçtiğimiz iki ay içerisinde, İTÜ Gıda Mühendisliği öğrencilerinin teknik gezisinin yanı sıra fabrika, Atatürk İlk ve Orta Okulu öğrencileri ve öğretmenleri ile Okul Aile Birliği yöneticilerini ağırladı. Fabrikayı gezen minik öğrenciler, hediyelerle evlerine uğurlandı. Eğitime desteğe devam Cargill, eğitime yaptığı desteklere ara vermedi. Son olarak, Gemlik TSO Gazi İlk ve Orta Okulu girişinin düzenlenmesi işini üstlenen Cargill’e, Gemlik Kaymakamı Cahit Işık tarafından teşekkür plaketi takdim edildi. İftar sofrası, birlik ve kardeşlik sofrası Cargill Orhangazi Mısır İşleme Fabrikası’nın geleneksel iftar yemeği, 2 Temmuz Perşembe günü Pınar Alabalık Tesisleri’nde gerçekleştirildi. İftarın ev sahipliğini Fabrika Sorumlu Müdürü Cenan Celebci yaptı. Tüm davetlilerle yakından ilgilenen Celebci, Ramazan ayının birlik ve kardeşlik ayı olduğunu hatırlatarak; “Bu mübarek ayın bereketini böyle güzel sofralarda bir araya toplanmış güzel insanlarla paylaşmaktan büyük kıvanç duyuyoruz.” dedi. Celebci, Cargill’in gelenekselleşen iftar yemeği ile hem bir Ramazan geleneğini yaşatmayı hem de Ramazan ayının ruhuna uygun bir şekilde toplumsal kaynaşmayı, birlik ve beraberlik duygularını pekiştirmeyi hedeflediklerini de dile getirdi. Konukların birbirleriyle bol bol sohbet ettiği iftara; Orhangazi Belediye Başkanı Neşet Çağlayan, Cumhuriyet Başsavcısı Fatih Karabacak, Garnizon Komutanı Ogün Demir, İlçe Emniyet Müdürü Hüseyin Çiğdem, Orhangazi Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ergün Efendioğlu, İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Karatosun, Orhangazi MYO Müdürü Doç. Dr. Erkan Yaslıoğlu, okul müdürleri, İlçe Müftüsü Nihat Aktaş, Muhtarlar Derneği Başkanı Kadri Ergen ve muhtarlar, siyasi partiler, oda ve dernekler, çeşitli kamu kurum ve kuruluşların temsilcileri, ilçe basını ile çok sayıda davetli katıldı. İftar yemeği, Gedelek Mahallesi İmamı Osman Acar’ın yaptığı dua ile sona erdi. Aktüel 06 DÜNYADAN Cargill, Yeşil Yıldız Cargill’in Hollanda Bitkisel Yağ Üretim Tesisi, taşımacılık hizmetlerindeki karbondioksit emisyon oranını, 5 yılda %20 azaltarak “Yeşil Yıldız Ödülü”nün sahibi oldu. Cargill 2009’da Rotterdam ve Amsterdam’daki üç bitkisel yağ tesisinde karbondioksit emisyonunu azaltma planı hazırladı. Plan çevreye daha duyarlı lojistik çözümleri de içeriyordu. Öngörülen değişiklikler gerçekleştirildi ve karbondioksit salınımında %20 düşüş sağlandı. Bu başarının, tedarik zincirinin tümünde çevresel anlamda olumlu etki yarattığını kaydeden Cargill Rafine Yağlar Avrupa Tedarik Zinciri Direktörü Juergen Keil, sürdürülebilir bir şirket olma konusundaki kararlı yaklaşımlarının bu çok özel ödülü almasından dolayı gurur duyduklarını söyledi. Önemli bir hedefe ulaşmış olmalarına rağmen daha iyi sonuçlar almak için kararlılıkla ilerlemeye devam edeceklerini belirten Keil, emisyonları düşürme konusunda sürekli arayış içinde olacaklarını, lojistiği mümkün olduğunca sürdürülebilir hale getireceklerini ekledi. Hollanda’da lojistiğin sürdürülebilir hale gelmesine katkıda bulunan firmaların layık görüldüğü ödül, Hollanda Bayındırlık ve Çevre Bakanlığı tarafından desteklenen bir program olan Connekt Sürdürülebilir Lojistik tarafından veriliyor. 35 milyon poundluk soğutma tesisi Cargill’in dakikada 240 fileto tavukgöğsü paketleme kapasitesine sahip yeni soğutma tesisi İngiltere’de hizmete geçti. Yeni tesis aynı zamanda, İngiltere’nin ilk robotik paketleme tesisi olacak. Cargill Avrupa Tavuk İş Ünitesi İşletmeleri Tarım Direktörü John Reed, 35 milyon poundluk bu yatırımın, İngiltere tavukçuluk sektöründeki talep artışından ve bu alanda sürdürülebilir bir tedarik zinciri kurma isteğinden doğduğunu belirtti. İngiliz Tavukçuluk Konseyi’ne (BPC) göre tavuk eti, İngiltere’de tüketilen en popüler et konumunda. 2014 yılında İngiltere’de yaklaşık 900 milyon piliç piyasaya sunulurken, yaklaşık 400 milyon piliç de ithal edildi. BPC tahminlerine göre İngiliz halkının %95’i haftada en az iki kere tavuk eti yiyor. Cargill’in haftada 1,8 milyon tavuk işleme kapasitesine sahip İngiltere’deki mevcut tesisi, yeni yatırımla birlikte 2 milyona çıkacak. Tavuk etinin her zaman popüler bir protein kaynağı olduğunu belirten Cargill Avrupa Tavuk İş Ünitesi İşletmeleri Genel Müdürü Pilar Cruz, aynı zamanda tavuk etinin en verimli ve çevreye duyarlı protein haline geldiğini kaydetti. Cruz, günümüzde tüketicilerin gıdaların nereden geldiğini ve nasıl yetiştirildiğini öğrenme isteklerinin ön planda olduğunu, bu durumun üretim sektöründeki verimi veya üretim hızını arttırmak düşüncesini tek önemli faktör olmaktan çıkardığını, sürdürülebilirliğin, kalitenin ve refahın tüm gıda üreticileri için öncelik olması gerektiğini de belirtti. Cargill’in tavuklarını aldığı tüm tavukçuluk tesislerinin Kırmızı Traktör Çiftlik Güvencesi’ne uygunluk gösterdiğinin altını çizen Cruz, İngiltere’de, tesislerinde doğal ışık kullanan ilk tavukçuluk işletmelerinden biri olduklarının da altını çizdi. 07 Dünyadan DÜNYADAN Sürdürülebilir hindistan cevizi yağında dönüm noktası Cargill ve BASF’ın desteği, dünyada Yağmur Ormanları Birliği (Rainforest Alliance) tarafından sertifika verilen ilk kopra (hindistan cevizi yağı üretimi için gereken kurutulmuş hindistan cevizi çekirdeği) üretimini ortaya çıkardı. İki firma, Almanya Ekonomik İşbirliği ve Gelişim Bakanlığı (BMZ) tarafından finanse edilen GIZ projesi çerçevesinde, üç yıldan fazla bir süredir sürdürülebilir hindistan cevizi yağı üretimini teşvik etmek ve Filipinler’deki hindistan cevizi çiftçilerinin yaşam koşullarını iyileştirmek için birlikte çalışıyordu. Eylül 2011’de başlayan projede, bugüne kadar 1.000’in üzerinde çiftçi, doğru gübrelerin kullanımı, aynı anda farklı tarım ürünleri yetiştirmek ve yeni ağaç dikmek gibi tarımsal uygulamalar için eğitildi. Çiftçiler bununla birlikte, yüksek kalite hindistan cevizi içi için yeni geliştirilen kurutma teknolojisine erişim ve Sürdürülebilir Tarımsal Ağ (Sustainable Agricultural Network, SAN) standartları üzerine eğitim olanağı da buldu. Sonuç olarak bugün, bölgedeki 300 küçük çiftçi, dünyanın ilk Yağmur Ormanları Birliği sertifikalı ve SAN standartlarına uygun koprasını (hindistan cevizi çekirdeği) üretmeye başladı. Öte yandan Cargill ve BASF’ın, yüksek kalitede, sürdürülebilirlik sertifikalı kopra üretimi için ödediği primler sayesinde çiftçilerin gelirleri de arttı. Bu pilot projede, kamu ve özel sektörün güçlerini bir araya getirmekte başarılı olduğunu vurgulayan GIZ Proje Yöneticisi Ulla Keppel, “Projeyi yöneten GIZ, tecrübesiyle çiftçi gruplarının oluşumunu destekledi. BASF ve Cargill ise uzmanlık ve teknolojilerini bir araya getirmek suretiyle iyi tarımsal uygulamaların ve sürdürülebilirlik standardının hayata geçirilmesinde katkıda bulundu.” dedi. Yılda 15 milyar hindistan cevizi üretilen Filipinler’de hindistan cevizi ağaçları 3,5 milyon hektarı kaplayan bir bölgede yetiştiriliyor. Bu miktar, ülkenin toprak kullanımının %26’sına denk geliyor. Hindistan cevizi ürünlerinin sağladığı ihracat geliri yaklaşık olarak 1,8 milyar ABD dolarıdır. Buna rağmen hindistan cevizi üretilen bölgeler, ülkedeki en az gelişmiş alanlar arasında yer alıyor ve Filipinler’in kırsal yoksul kesimi bu bölgelerde yaşıyor. Hindistan cevizi yağı, dünyada genellikle gıda bileşeni olarak kullanılırken hindistan cevizi yağı türevleri ise ev ve kişisel bakım endüstrilerinde kullanım alanı buluyor. Fildişi Sahili'ne yeni okullar ve sağlık merkezleri Conseil du Café-Cacao, Cargill ve CARE arasındaki kamu-özel ortaklığı, Fildişi Sahili’nde 14 kakao çiftçi kooperatifine 11 okul ve 3 sağlık merkezi kazandırdı. Okullar ve sağlık merkezleri, Conseil du Café Cacao genel müdürü ile Eğitim ve Sağlık Bakanlıkları temsilcilerinin katılımlarıyla 11 Haziran’da Fildişi Sahili’nin doğusundaki Manzannouan’da düzenlenen resmi törenle hizmete açıldı. Yeni tesislerde, 1.650 çocuk eğitim hizmeti alırken, 25.000 kişi de sağlık hizmetlerinden faydalanacak. Törende konuşan Conseil du Café Cacao Genel Müdürü Massandjé Touré Litsé, “Bu ortaklıkla çiftçilerimizi destekliyor ve onların refahını arttırarak çözümün bir parçası olmalarını sağlıyoruz. Bu sayede çiftçiler kendi halkının geçim kaynağı üzerinde doğrudan etkiye sahip olacaklar.” dedi. Fildişi Sahili’nde; Cargill Kakao Sözü (Cargill Cocoa Promise) kapsamında kooperatiflere ödenen sertifikalı kakao için prim ödemelerini kullanan her kooperatif aynı zamanda Conseil du Café-Cacao, Cargill ve CARE uzmanlığından da yeni okullar ve sağlık merkezleri kurmak için ek ödenek alıyor. Yeni okulların her biri üç sınıf, bir müdür odası, üç öğretmen odası, bir kantin ve tuvaletlerden oluşuyor. Sağlık merkezleri ise klinikler, ekipman ve doktor odasına sahip. Tüm okulların ve sağlık merkezlerinin yapımı tamamlandı. Okullar Ekim ayında eğitim öğretime başlarken klinikler de bölge halkına sağlık hizmeti vermeye başladı. Aktüel 08 ENVIROTEMPTM FR3TM EnvirotempTM FR3TM Daha güvenli, daha sorunsuz, daha çevreci Cargill’in EnvirotempTM FR3TM doğal ester sıvısı ile çalışan ilk trafo, İstanbul Kadıköy’de devreye alındı. Kadıköy gibi alanın dar, buna karşın nüfusun ve enerji talebinin sürekli artışta olduğu ilçeler için EnvirotempTM FR3TM, daha fazla yükleme kapasitesi, yangın güvenliği ve doğa dostu özellikleri ile mükemmel çözümler sunuyor. Türkiye büyüdükçe, enerji ihtiyacı da tüketimi de artıyor. Pek çok şeyde olduğu gibi enerji tüketiminde de ilk sırayı İstanbul alıyor. Uluslararası Enerji Ajansı ve Türkiye Elektrik İletim AŞ’nin (TEİAŞ) 2013 yılı verilerine göre, İstanbul'un yıllık elektrik tüketimi OECD üyesi 8 ülkeyi geride bıraktı. Kolay değil, tam 8 ülkeye fark attı megakent. Şehrin yıllık elektrik tüketimi 36,8 milyar kilovatsaat olarak hesaplandı. İstanbul’un Anadolu Yakasında yaşayan yaklaşık 4,7 milyon kişinin elektrik dağıtımına erişimini, ENERJİSA şirketlerinden Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım A.Ş. (AYEDAŞ) sağlıyor. Verilere göre AYEDAŞ’ın Anadolu yakasındaki elektrik dağıtım miktarı, Türkiye elektrik tüketiminin yüzde 5,8’ine denk geliyor. Kadıköy ise megakentin ve Anadolu yakasının en büyük ilçelerinden biri. 550 bin nüfusa sahip ilçede her geçen yıl elektrik ihtiyacı artıyor. 09 İçimizden Biri Daha fazla elektrik ihtiyacı, aynı zamanda daha fazla trafo ve tabii zaman zaman trafolara aşırı yük binmesi demek. Gün geçmiyor ki bir yerlerde trafo yangını ya da patlaması haberi okumayalım. Trafolardaki her türlü güvenlik önlemine rağmen tatsız bazı olaylar yaşanabiliyor. Dağıtım şirketleri emniyetli, güvenilir ve uygun maliyetli enerji üretmek için inovasyon çalışmaları yaparken bazı zorluklarla da karşılaşıyorlar; gerekli altyapı iyileştirmelerini, maliyetleri yükseltmeden yapacaksınız, alternatif üretim seçeneklerini kullanacaksınız ve tabii artan enerji taleplerini karşılamaya devam edeceksiniz. Buna, günümüz tüketicilerinin daha sürdürülebilir, çevre dostu alternatif taleplerini de eklemek lazım. ENVIROTEMPTM FR3TM Cargill; elektrik dağıtım şirketlerine, endüstri alanında faaliyet gösteren müşteriler ve transformatör üreticileri için EnvirotempTM FR3TM doğal ester sıvısı üretiyor. EnvirotempTM FR3TM sıvısı; mineral yağlardan ve diğer dielektrik soğutuculardan üstün; gelişmiş yangın güvenliği, transformatör kullanım süresi yüklenebilirlik ve çevresel faydalar sağlayan, yenilenebilir bitkisel yağlardan elde edilen, doğal bir ester. Yenilenebilir hammaddelerden elde edilen FR3TM, aynı zamanda diğer dielektrik sıvı seçeneklerinden farklı olarak çok daha düşük oranda karbon ayak izine sahip. Dünya çapında 600.000’den fazla dağıtım ve güç transformatöründe kullanılan bu doğal ester sıvısı, Türkiye’de de kullanılmaya başlandı. EnvirotempTM FR3TM doğal ester izolasyon sıvısı ile çalışan ilk trafo, Temmuz ayında ENERJİSA’nın AYEDAŞ BOĞAZ Şebeke Operasyonları Kadıköy Operasyon Yöneticiliği bölgesinde devreye alındı. Trafo, ELTAŞ firması tarafından bu yılın Nisan ayında üretildi. 1600 kVA nominal gücünde olan trafo, EnvirotempTM FR3TM’ün mineral yağlara kıyasla %20’ye varan daha fazla yükleme kapasitesi üstünlüğünden yararlanılarak 1900 kVA’e kadar yüklenebilecek. Öte yandan trafonun, mineral yağ ile çalışan aynı güçteki trafolara kıyasla daha uzun ömürde ve sorunsuz çalışması bekleniyor. Cargill Türkiye Endüstriyel Ürünler Kategori Satış Müdürü Buket Arslan; “Kadıköy gibi alanın dar, buna karşın nüfusun ve enerji talebinin sürekli artışta olduğu ilçeler için EnvirotempTM FR3TM, daha fazla yükleme kapasitesi, yangın güvenliği ve doğa dostu özellikleri ile mükemmel çözümler sunacak” diyor. Dünya genelindeki en büyük dağıtım şirketlerinin ve transformatör üreticilerinin birçoğu güç ve dağıtım transformatörlerinde EnvirotempTM FR3TM sıvısına güveniyor. Kuruluşlara büyük oranda maliyet tasarrufu ve verimlilik elde etme imkanı sağlayan pek çok eşsiz özelliğe sahip EnvirotempTM FR3TM’ü anlatan Buket Arslan’dan, siz okurlarımız için, küresel transformatör yağları piyasasındaki son gelişmeleri de aldık. İçimizden Biri 10 ENVIROTEMPTM FR3TM Küresel pazar hacmi 2,5 milyar dolara yaklaşacak “Türkiye’de üreteceğiz” “Küresel elektrik tüketiminin 2020 yılında 25 bin 415 terawatsaate (TWh) artması bekleniyor. Bu, telaffuzu ve inanması güç bir rakam. Tabii, transformatör piyasası da bu tahminleri takip ediyor. Küresel güç transformatörü piyasasının 2020 yılına kadar 19,7 milyar dolar büyüklüğe erişeceği hesaplanıyor. “Türkiye’nin de her geçen yıl elektrik ihtiyacı büyüyor. Tabii çevresindeki coğrafyanın da… Bu nedenle bölgede büyük bir potansiyel var. EnvirotempTM FR3TM yaklaşık 2000 yılından beri Türkiye’de satılan bir ürün, fakat önceki yıllarda, üreticilerin yurt içinde üretip yurt dışına ihraç ettiği trafolarda kullanılıyordu. Yakın dönemde yürüttüğümüz çalışmalarla dağıtım şirketleriyle işbirliği içinde belirlenen pilot bölgelerde şebeke kullanımlarına başlama aşamasına geldik. Eş zamanlı olarak yürüttüğümüz çalışmalarla da resmi kurumlarla temaslarda bulunarak FR3TM’ün tanıtımını ve kullanımını yaygınlaştırma çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Tüm bu gelişmeleri takip eden bir pazar daha var ki; o da küresel transformatör yağ piyasası. Pazarın, yüzde 9,17 yıllık bileşik büyüme oranıyla 2017 yılına kadar 2,46 milyar dolara yükseleceği tahmin ediliyor. Bu bağlamda, önümüzdeki beş yıl içinde EnvirotempTM FR3TM gibi bitkisel tabanlı doğal ester sıvılarının, mineral bazlı transformatör yağlarına oranla pazar payını arttırması bekleniyor. Ülkemizde de insanların bilgilenmesi ve bilinçlenmesi ile birlikte bu ürünün kullanımı konusunda parlak bir gelecek öngörmekteyiz. Bu öngörüyle Envirotemp FR3’ün Türkiye’de üretimine yönelik çalışmalarımız devam Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya-Pasifik, 2011 yılından bu yana en büyük etmekte. Çalışmalarımızın, bu gelişmiş ürünün ülkemizdeki kullanımı transformatör yağ tüketicileri oldular. Asya-Pasifik’te en çok transformatör açısından olumlu ve çok önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz. Yakın yağı tüketen ülkeler ise Çin, Hindistan ve Japonya. Bu ülkelerde tüketim, coğrafyamız da orta ve uzun vadeli planlarımız arasında yer alıyor. Türkiye’yi, günden güne büyüyen bu pazarın merkezi yapmayı artan elektrik talebinden kaynaklanan ekonomik kalkınmanın hızlanması hedefliyoruz.” ve artan nüfusa bağlı olarak bir hayli yüksek. Mineral yağ bazlı transformatörlerdeki ve onun biyobozunmayan doğasındaki yangın kazalarındaki sıklığın artışı, doğada yanmayan ve zehirli olmayan biyotabanlı transformatör yağların tüketiminde artışa neden oldu. Endüstri bu yönleri nedeniyle biyotabanlı transformatör yağların benimsenmesinde yüksek bir oran izliyor; son zamanlarda artan bu tercihi, biz de küresel olarak gözlemliyoruz.” 11 İçimizden Biri ENVIROTEMPTM FR3TM “Dünyada 600 binden fazla trafoda kullanılıyor” Bir ürün, birden fazla avantaj “Ürünümüzün dünyada kullanımı oldukça yaygın ve her geçen gün daha da yaygınlaşıyor. Şu an dünya genelinde 600 bin’den fazla dağıtım ve güç trafosu FR3TM ile çalışmakta. Bu nedenle FR3TM’ün dünyanın önde gelen şirketlerinden, üreticilerinden ve dağıtım şirketlerinden birçok önemli referansı bulunuyor.” “EnvirotempTM FR3TM’ün benzersiz avantajlarından biri de 360°C ile mineral yağların iki katından daha yüksek bir yanma noktasına sahip olmasıdır. Bu sayede FR3TM en üst düzeyde yangın koruması, can ve mal güvenliği sağlıyor. Doğa dostu sıvı Diğer bir avantajı ise daha yüksek sıcaklıkta çalışabilmesi. Bu özelliği, trafo dizaynı ve kullanımında hem üretici hem de kullanıcıya optimizasyon imkanı veriyor. “Her şeyden önce EnvirotempTM FR3TM’ün bitkisel yağlardan ürettiğimiz, doğada tamamen çözünebilen zararsız, zehirsiz doğal bir ester olduğunu söylemeliyiz. Mevcut izolasyon sıvıları arasında en yüksek yanma ve parlama noktasına sahip. K tipi sınıflandırmasının yanında FR3TM, farklı kimyasal yapısıyla da mineral trafo yağlarına kıyasla pek çok açıdan avantajlar sunuyor.” EnvirotempTM FR3TM sayesinde iki türlü maliyet avantajı sağlayabilirsiniz; ilk olarak mineral yağa göre tasarlanmış bir trafoyu yüzde 20’ye varan oranda daha fazla yükleyebilirsiniz. İkinci olarak ise optimize edilmiş daha küçük ve verimli trafo alternatifleri kullanabilirsiniz. Öte yandan EnvirotempTM FR3TM, mineral yağlara göre çok farklı olan kimyasal yapısı ve çalışma sistemi ile izolasyon kağıdının ve dolayısı ile trafoların ömrünü 5 ile 8 kata kadar uzatır, daha düşük maliyetli bir yaşam döngüsü ve daha düşük bakım maliyeti sunar. Ayrıca, tamamen bitkisel yağlardan üretildiği için çevreye yönelik herhangi bir risk teşkil etmez, doğada tamamen çözünebilme özelliğiyle de çevre dostudur.” İçimizden Biri 12 ENVIROTEMPTM FR3TM Yangın güvenliği Daha uzun trafo ömrü “Bu, belki de trafoların en önemli sorunları arasında. FR3TM ile bu sorun çözülmüş durumda. Bu konuda iddialı olduğumuzu söylemeliyim. EnvirotempTM FR3TM dünyanın dört bir yanında, pek çok farklı tesiste bulunan farklı güç ve tipte trafolarda yaklaşık 20 yıldır kullanılıyor. Bu uzun süre içerisinde EnvirotempTM FR3TM kaynaklı herhangi bir yangın rapor edilmedi. “FR3TM’ün kimyasal yapısı ve çalışma mekanizması mineral yağdan oldukça farklıdır. Trafoya daha uzun ömür sağlamasının en önemli sebebi su ile başa çıkmadaki üstün yeteneğidir. FR3TM, trafonun içinde yaşlanan izolasyon kağıdındaki nemi absorbe ederek, izolasyon kağıdının kuru kalmasını sağlar. Yapılan çalışmalar, trafonun izolasyon ömrünü 5 ile 8 kat arası artırdığını gösteriyor. Isı ve yük nedeniyle zaman içinde aşınan kağıdın yaşlanmasını geciktirir. Böylelikle FR3TM sayesinde trafoların izolasyon ömrü uzarken yaşam döngüsünün de toplam maliyeti azalır. 360°C yanma noktası ile FR3TM mineral yağların iki katından daha yüksek bir yanma noktasına sahiptir. Bu, özellikle risk arz eden lokasyonlarda veya nüfusun yoğun olduğu bölgelerde kullanıcıya en üst düzeyde yangın Daha az karbon emisyonu güvenliği sağlıyor. Sağladığı üstün yangın güvenliği sayesinde, kullanıcıları olası trafo yangınlarının sebep olabileceği can güvenliği riski ve maddi “EnvirotempTM FR3TM bitkisel yağlardan üretilen, doğada tamamen kayıplardan koruyor.” çözünebilen zararsız bir ürün olması dolayısıyla çevre dostu bir üründür. Petrol, halojen, silisyum veya sülfür içermez. Mineral yağlara göre 56 kat Daha fazla yüklenebilirlik ve trafo optimizasyonu daha az karbon emisyonuna sahiptir. Yapılan testlerin de işaret ettiği üzere toprak ve suya herhangi bir zehir geçirmez. Bu sayede herhangi bir “EnvirotempTM FR3TM ile doldurulmuş bir trafo, mineral yağ ile dolu olan sızıntı veya dökülme durumunda çevresel bir tehdit oluşturmayacağı gibi eşdeğerinden ortalama 20°C kadar daha yüksek sıcaklıkta aynı ömür sorunsuz temizlenme imkanı da sağlar.” beklentisi ile çalışabilir. Bu, kullanılan trafolarda %20’ye varan daha fazla yükleme imkanı sağlar. Bunun kullanıcıya ve üreticiye ihtiyaca göre iki farklı önemli getirisi vardır. Öncelikle EnvirotempTM FR3TM sayesinde trafodan yüzde 20’ye varan oranda fazla güç alabilirsiniz. Bu, nüfus artışı olan bölgeler ve kısıtlı alan sorunu olan yerlerde trafoyu değiştirmeden kapasiteyi artırabilme imkânı vermektedir. Diğer yandan EnvirotempTM FR3TM’ün sağladığı daha fazla yüklenebilirlik ile bize sunduğu diğer bir imkân da daha küçük ve verimli trafolar üretebilmektir. Mineral yağ ile çalışan eşdeğer güçteki bir trafoyla karşılaştırıldığında FR3TM, yağ ile kullanıma göre tasarlanmış bir trafodan yüzde 15’e varan oranda daha az yağ ile çalışabilmenin yanı sıra yüzde 3 oranında daha az malzeme ile üretilebilme avantajını da beraberinde getirir. Bu sayede boyuttaki küçülme, boştaki kayıpları azaltma olanağı da sağlar.” 13 İçimizden Biri ENVIROTEMPTM FR3TM İçimizden Biri 14 EKOL GIDA Hayvan beslenmesinde Türkiye pazarına odaklandı Cargill Hayvan Beslenmesi İş Ünitesi, Türkiye’nin önde gelen premiks ve yem katkı maddeleri şirketi Ekol Gıda’nın %51’lik çoğunluk hisselerini satın almak için anlaşmaya vardı. İş Ünitesi Başkan Yardımcısı ve Grup Direktörü Mark Poeschl, satın almaya ilişkin açıklamasında, öncelikli olarak Türkiye pazarına odaklanacaklarını, Türkiye’den yakın coğrafyalardaki belirli pazarlara ihracat yapmak için de stratejiler geliştirdiklerini belirtti. Cargill, Türkiye pazarına yaptığı yatırımlarına bir yenisini ekledi. Geçen yıl bitkisel yağ ve endüstriyel ürünler sektöründe yaptığı yatırımlar ile dikkat çeken şirket, bu yıl yatırım alanını genişleterek Türkiye’de hayvan beslenmesi işine odaklandı. Cargill Hayvan Beslenmesi İş Ünitesi, Türkiye’nin önde gelen premiks ve yem katkı maddeleri şirketi Ekol Gıda’nın çoğunluk hisselerini almak için yaptığı görüşmelerde, koşullar üzerinde anlaşma sağladı. Cargill Hayvan Beslenmesi İş Ünitesi Başkan Yardımcısı ve Grup Direktörü Mark Poeschl, satın almaya ilişkin açıklamasında; öncelikli olarak Türkiye pazarına odaklanacaklarını, Türkiye’nin yakın coğrafyasındaki belirli pazarlara ihracat yapmak için de stratejiler geliştirdiklerini belirtti. Poeschl, bundan sonra Türkiye’deki müşterilerin, Cargill’in hayvan beslenmesi alanındaki geniş ürün portföyüne ve teknik uzmanlığına daha kolay erişebileceğini de sözlerine ekledi. Ekol Gıda Genel Müdürü ve kurucu ortaklarından Serhad Çelik ise “Ekol Gıda’nın Cargill ile birlikte bu önemli adımı atması bizi gururlandırıyor. Söz konusu anlaşma Ekol Gıda’nın premiks ve yem katkı maddeleri pazarındaki mevcut müşteri portföyü ve derin pazar bilgisini daha da geliştirecek. Yönetim kadromuz var olan müşteri tabanımıza hizmet vermeye devam ediyor olacak.” dedi. 15 Kapak Teknik uygulama merkezleri inşa edilecek Ekol Gıda’nın yüksek kalitedeki ürün ve hizmetleri ile müşteri tabanını sürdürmenin yanı sıra, Cargill büyümeyi planladığı öncelikli pazarlardan birisi olarak belirlediği Türkiye’deki varlığını daha da güçlendirmek adına kümes hayvanları ve mandıra segmentleri için teknik uygulama merkezleri inşa edecek. Bu sayede global araştırma ve geliştirme yeterliliği sağlanarak yerel pazardaki kapasite genişletilecek ve inovasyon arttırılacak. Bu doğrultuda müşteriler yerel olarak uygulanabilir yeniliklerden, bilgi transferinden, çiftçi eğitimi programlarından ve endüstriyel işbirliklerinden faydalanabilecek. Geçiş süreci tamamlandıktan sonra ise operasyon global ProvimiTM markası altında devam edecek. EKOL GIDA Hayvan beslenmesinde bir dünya markası: ProvimiTM Yeni ve eşsiz bir platform: Cargill Beslenme Sistemi Cargill, 1884 yılına dek uzanan yem satışlarıyla hayvan beslenmesi işinde uzun bir geçmişe sahip. Şirket 2011 yılına kadar dünya çapında pek çok ülkede hayvan yemi satışı ve hizmetlerinin yanı sıra, yem üreticileri ve perakendeciler için bileşenler sağlıyordu. 2011 yılında aldığı stratejik bir kararla Cargill, Provimi’nin 26 ülkede faaliyet gösteren ve Asya, Avrupa, Afrika ve Latin Amerika'da 7 bin’den fazla kişiyi istihdam eden dünya çapındaki hayvan beslenmesi işini satın aldı. Provimi, hayvan beslenmesi uzmanlığının yanı sıra geniş bir karışımlar, katkılar ve bileşenler portföyüne; Cargill ise bu alanda karma yemler, tedarik zinciri ve risk yönetiminin yanı sıra, küresel eğilimler ve tarım tedarik zinciri genelinde bilgi ve uzmanlığa sahip. Bu iki firmanın birleşmesi, yeteneklerini arttırma ve müşterilerine global bir ağ hizmeti sunmalarının önünü açtı. Hayvan beslenmesi alanında iki global devin işbirliğinden sadece birkaç yıl sonra; yani geçtiğimiz günlerde, Cargill, yeni bir tescilli beslenme formülasyonu platformu olan Cargill Beslenme Sistemi’ni (Cargill Nutrition System, CNS) faaliyete geçirdi. Bu yeni sistem, yem uygulamasında müşterilere açıklık ve tutarlılık sağlamak için yem bileşenlerinin gerçek zamanlı küresel bileşen analizi ile beslenme uygulamasındaki en son araştırmaları ve endüstrideki en iyi bileşen tedarikini bir araya getiriyor. CNS sayesinde Cargill; üreticilere tür, iklim, konum, işletme hedefleri, besin içeriği gereksinimleri ve mevcut bileşenlerin maliyet hesapları gibi değişkenlere bağlı olarak kusursuz ve genellikle müşteriye özel eşsiz yem formülasyonları sağlayacak. Cargill, bu satın alma ile aynı zamanda, “insan beslenmesinde liderlik” hedefini de hayvan beslenmesi alanındaki çalışmalarıyla global düzeyde pekiştirmiş oldu. Kapak 16 EKOL GIDA “Müşterilerimiz sürekli değişen ortamlarda çalışıyorlar” diyen Cargill Hayvan Beslenmesi İş Ünitesi Stratejik Pazarlama & Teknoloji Yöneticisi Scott Ainslie, CNS’nin, müşterilerin benzersiz ve değişken koşullarını hesaba katan ve onları verimli bir şekilde yönetmeye yardımcı olan ürün ve çözümler tasarlamalarına olanak tanıdığını açıkladı. CNS, Cargill müşterilerine yem uygulamasında ‘tahmini’ yerine kesin hizmet vermek, daha düşük üretim maliyetleri ve yüksek performans sağlamak için ‘büyük veri’ besin analizini, dünyanın önde gelen beslenme uygulaması uzmanlığını ve Cargill'in kaynak bulma gücünü bir araya getiriyor. Endonezya’da performans arttı, maliyet düştü Kısa bir süre önce Endonezya’daki kümes hayvanları üreticileri, CNS’nin etkisinin açık bir örneğini ortaya koydu. Endonezyalı üreticiler, CNS’nin besinsel değerlendirme süreci yoluyla, kümes hayvanlarına yönelik yemlerdeki ham protein seviyeleri azaltıldığında ve amino asit ve lif seviyeleri değiştirildiğinde, daha iyi hayvan performansı ve bunun yanında üretim birimi başına daha düşük yem maliyeti gördüklerini belirttiler. Cargill Hayvan Beslenmesi İş Ünitesi Kümes Hayvanları Teknolojisi Yöneticisi Henk Enting de konuya ilişkin; “Türe özel besin gereksinimlerini herkesten daha iyi anlayarak müşterilerimize istikrarlı bir şekilde daha iyi çözümler sunmamız mümkün oldu” açıklamasında bulundu. “CNS olmasa kümes hayvanları birtakım fermente edilebilir besinleri fazla almaya devam edecek, bu da sindirilmeyen besinlere bağlı olarak hayvan performansını düşürecek, ayrıca müşterilerimizin gereksiz harcama yapmasına yol açacaktı” diyen Enting, beslenmedeki değişimin neticesinde Endonezya’daki müşterilerin ıslak kümes talaşında azalma ve yem maliyetinde tasarruf görüldüğüne dikkat çekti. 17 Kapak CNS aynı zamanda Vietnam’daki müşterilerin işletmelerinde de etkili oldu. Ekip burada dişi domuzlara verilen yemleri tekrar tasarladı. Cargill’in Vietnam’daki yem işletmesinin Pazarlama & Teknoloji Direktörü Jihoon Kim, CNS’yi kullanarak dişi domuzlara verilen yemlerin formülasyonunda fermente edilebilir karbonhidrat gibi besinlerle yapılan değişimin, gebelikte daha iyi bir hormonal denge sağladığını ve kabızlığı azalttığını kaydetti. 2 milyon besin örneği Cargill Beslenme Sistemi’nin (CNS) arkasındaki veri tabanı; 2 milyonun üzerinde besin örneğini, 200’den fazla bileşeni ve yıllık 10 milyon besin öngörüsünü kapsamakta ve sürekli yenilenmekte. Bu veriler, Cargill Hayvan Beslenmesi İş Ünitesi’nde görevli 500’ün üzerinde araştırma ve geliştirme profesyoneli ile 200’den fazla doktora dereceli çalışan ve veteriner dâhil 17 bin çalışanının büyük bilgi birikimi ve deneyimiyle bir araya geliyor. CNS, Cargill’in güçlü hayvan beslenme araştırma ve geliştirme biriminin birçok kolundan biri oldu. CNS’nin, inovasyonun oynamaya devam edeceği önemli rolün açık bir örneği olduğunu belirten Cargill Hayvan Beslenmesi İş Ünitesi Araştırma & Geliştirme Direktörü Dave Cook, CNS’nin faaliyete geçmesini, Cargill için önemli bir kilometre taşı olarak niteledi. EKOL GIDA Kapak 18 İSO 500 Cargill, sanayinin devleri arasında Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarının yer aldığı İSO 500 listesine ilk kez 2008 yılında giriş yapan Cargill, tam 7 yıldır kesintisiz listede yer alarak başarısını perçinlediğini gösterdi. İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından açıklanan “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2014” araştırmasının sonuçlarına göre Cargill, 373 milyon 541 bin 017 TL üretimden satış değeriyle; kamu kuruluşlarının da yer aldığı genel sıralamada 269, özel şirketler sıralamasında ise 260. sırada yer aldı. Cargill bu sonuçla, ilk kez 2008 yılında girdiği İSO 500’de kesintisiz 7 yıldır yer almak suretiyle önemli bir başarıya da imza attı. “67 ülkede, 143.000 çalışanımız ile dünyanın sorumlu bir şekilde beslenmesi ve içinde bulunduğumuz topluluklara değer katabilmek için çabalıyoruz. Türkiye’de ise İstanbul’daki genel merkezimiz haricinde Ankara ve Adana’da bulunan ofislerimiz aracılığıyla hizmet sağlıyoruz. İçinde bulunduğumuz coğrafyada Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da da bölge ofislerimiz var. Cargill Gıda Ortadoğu, Türkiye ve Kuzey Afrika yapılanması olarak bölgenin ihtiyaçlarını karşılama noktasında 2014 yılında gerçekleştirdiğimiz büyüme hamlesinden sonra, bölge genelinde çok daha aktif rol almaya başladık.” İSO 500 şirketleri toplam istihdamını yüzde 5,3’lük artışla 580 bine çıkardı. “Türkiye’de üretim yapan fabrika sayımızı 3’e çıkardık” İSO 500’de elde edilen başarının gurur verici olduğunu belirten Cargill Gıda Orta Doğu, Türkiye ve Kuzey Afrika Yönetim Kurulu Başkanı Murat Tarakçıoğlu, bunun aynı zamanda şirketin Türkiye ve bölgedeki istikrarlı büyüme stratejisinin de doğruluğunu gösterdiğini ifade etti. Cargill’in yaklaşık 55 yıldır, Türkiye’nin gıda, tarım ve hayvancılık sektörlerine, son yıllarda da üretim çeşitliliğine giderek endüstriyel çevreci ürünleriyle farklı sanayi kollarına katma değer yarattığını kaydeden Tarakçıoğlu şu değerlendirmede bulundu: 19 Gündem 2014 yılının Cargill için değişim ve yatırım yılı olduğuna dikkat çeken Tarakçıoğlu, en büyük değişikliklerden birinin de Cargill Türkiye organizasyonunun gelişip büyüyerek Cargill Orta Doğu, Türkiye ve Kuzey Afrika’ya dönüşmesi olduğunu kaydetti. Suudi Arabistan’da Arasco firmasıyla kurulan ortak girişim MEFSCO sayesinde, nişasta ve tatlandırıcılar kategorisinde de bölge için bir başka adım attıklarını ifade eden Tarakçıoğlu değerlendirmesini şu sözlerle tamamladı: İSO 500 “Bursa Orhangazi’deki Mısır İşleme Tesisimizde üretimimiz devam ediyor. Bunun yanında 2014 yılı içerisinde her ikisi de kendi sektöründe başarısını ispatlamış iki farklı şirketi satın alarak Cargill bünyesine kattık. Turyağ ve Alemdar Kimya satın almaları sayesinde üretim yelpazemizi genişletirken, Türkiye’de üretim yapan fabrika sayımızı da üçe çıkarmış olduk. Bu yatırımlar sonucunda ülkemizden Orta Doğu ve Kuzey Afrika pazarlarına da ürün ve hizmet götüreceğiz. 5 yıl içerisinde ciromuzun 1 milyar dolar olmasını hedefliyoruz. Bugün, yakın coğrafyamızda Türkiye ile birlikte 19 ülkede faaliyet gösteren Cargill, önümüzdeki yıllarda istikrarlı büyümesini devam ettirecek yeni yatırımlar yapmayı sürdürecek.” İSO 500 aynasından ekonomi “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2014” araştırmasının sonuçları, İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan tarafından 16 Haziran Salı günü düzenlenen basın toplantısı ile açıklandı. Verilere göre, 37 milyar 501 milyon 812 bin 917 liralık net üretimden satışıyla TÜPRAŞ, 2013 yılında olduğu üzere 2014 yılında da listenin ilk sırasında yer aldı. Listede TÜPRAŞ’ı, 10 milyar 539 milyon 302 bin 862 lira ile Ford Otomotiv Sanayi, 8 milyar 777 milyon 455 bin 748 lira ile Oyak-Renault izledi. Üretimden satışlara göre en büyük şirketlerin ağırlıklı olarak petrokimya, otomotiv ve demir-çelik sektörlerinden olduğu araştırmada, gıda ve içecek sektörü toplamda 105 firma ile listenin beşte birinden fazlasını oluşturdu. 500 büyük şirket, üretimden satışlarının yüzde 0,7’sini AR-GE harcamalarına ayırdı. 16 milyar TL finansmana gitti İSO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmasına göre şirketler, 30 milyar TL olan esas faaliyet gelirlerinin yine yarısından fazlası olan 16 milyar TL’sini finansmana harcadı. Faaliyet kârlılığı ile ilgili bir diğer önemli gösterge olan EBITDA verilerinde de faaliyet kârlılığı gerilemeyi teyit etti. 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nda EBITDA oranı geçen yıl yüzde 11 iken, bu yıl yüzde 10,7’ye indi. Net satışlarını 2013 yılına göre yüzde 3,9 artırarak 473 milyar TL’ye çıkaran Diğer taraftan şirketler toplam istihdamını yüzde 5,3’lük artışla 580 bine çıkardı. Şirketlerin duran varlıklarının toplam varlıklar içindeki payı yüzde İSO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu, Türkiye sanayi ihracatının yüzde 50’den yüzde 46’ya gerilerken, zarar eden şirketlerin sayısı ciddi bir 40,7’sini gerçekleştirdi. azalışla 129’dan 83’e indi. Gündem 20 İSO 500 Büyümenin kalitesinde sorun Şirketlerin faaliyet karının bir önceki yıla göre yüzde 6,4’e gerileyerek 30 milyar TL’ye düştüğünü vurgulayan Bahçıvan, “Bizim için esas olan sanayicinin faaliyetinden elde ettiği kârdır. Bu rakamda gerileme olması oldukça düşündürücü. Sanayicilerin kârlılık artışında faaliyet dışı imkanlarının olumlu etkisi oldu. Ancak ana faaliyeti olan sanayiden elde ettiği karlılığın asla geri plana itilmemesi gerekli” diye konuştu. 2014 yılında şirketlerin toplam satışları geçen yıla göre yüzde 3,9’luk bir artışla 473 milyar liraya çıktı. Sanayinin son 15 yıldan bu yana genel ekonomi içindeki ağırlığını kaybetme sürecinin devam ettiğini, hak ettiği noktaya yaklaşamadığını hatta uzaklaştığını söyleyen Bahçıvan, 2015 yılı birinci çeyrek verilerinin moralleri bozan bir tablo ortaya koyduğunu belirtti. Bahçıvan, “Buna göre 2015 ilk çeyrekte 2,3 büyüyen ekonomide imalat sanayi büyümesi yüzde 0,8 olarak gerçekleşti. Bu da hep dile getirdiğimiz büyümenin kalitesi sorununu bir kez daha açıkça gösterdi. Büyüme büyük ölçüde tüketim ağırlıklı oldu. Türkiye’nin yarınlarını düşünen herkes, bu kısır döngüyü görmek zorunda. Dahası karar vericilere ve başta biz sanayicilere düşen görev bunu kırmak ve tersine çevirmek olmalıdır. Sanayicilerimizin kur baskısı ve faizler nedeniyle finansman baskısına yenildiği gözüküyor” dedi. Bahçıvan İSO 500’ün temel göstergelerinden söz ederken şu değerlendirmeyi yaptı: “2014 yılında şirketlerin toplam satışları geçen yıla göre yüzde 3,9’luk bir artışla 473 milyar liraya çıkmıştır. Yalnız bu artışın 8,2’lik 2014 yılı enflasyonunun altına kalması düşündürücüdür. Faaliyet kârlarına baktığımızda 500 büyük şirketin geçen yıla göre performansının biraz düştüğünü görüyoruz. 2013 yılında faaliyet kârını yüzde 8’e çıkaran 500 büyük sanayi şirketlerimizin, 2014 yılındaki faaliyet kâr oranı yüzde 6,4’e gerilemiştir. Yani 2013 yılında 36 milyar lira faaliyet kârı elde eden şirketlerimizin bu kârı 2014 yılında 30 milyar liraya düşmüştür.” 21 Gündem Sanayide yabancı sermaye paylı kuruluşların sayısı azalıyor İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, İSO 500 ile ilgili olarak yaptığı değerlendirmenin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. İSO-500’deki şirketlerin faaliyet karındaki gerilemenin sanayinin sürdürülebilirliği açısından düşündürücü olduğunu ifade eden Bahçıvan, yüzde 6 civarında bir faaliyet karlılığıyla sanayinin rekabet edebilme, yatırım yapabilme ve Türkiye'yi istenilen noktaya taşıma amaçlarına ulaşmasının zor olduğunu dile getirdi. Sanayi sektöründeki yabancı sermaye paylı kuruluşların sayısındaki azalmanın sanayinin yabancılar için geçen 4-5 yıla göre yeteri kadar özenilen bir noktada görülmediğinin bir göstergesi olduğunu belirten Bahçıvan; “Yabancılarla beraberliği ağırlıklı olarak sanayi dışı sektörle görürsek, bunun uzun vadede Türkiye'nin kaliteli büyümesine ve sanayinin kaliteli gelişmesine hiçbir katkı sağlayamayacağını düşünüyoruz” dedi. 46 yıldır sanayinin fotoğrafını çekiyor İlk olarak 1968 yılında “100 Büyük Sanayi Kuruluşu” adıyla yayınlanmaya başlayan araştırma, aradan geçen zaman içerisinde geliştirilerek “Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” çalışmasına dönüştü. Türkiye ekonomisine tutulan güçlü bir ayna niteliği taşıyan raporda, üretimden satışlar sıralamanın ana kriterini oluşturuyor. Bunun yanı sıra çalışma kapsamında satış hasılatı, brüt katma değer, özkaynak, aktif toplamı, vergi öncesi dönem kâr ve zarar toplamı, ihracat ve ortalama çalışan sayısı büyüklükleri gibi, istatistiki analizlere de yer veriliyor. Ayrıca finansal oranlar, kaynak yapısı, karlılık oranları, ekonomik karlılık, varlık devir hızları, net katma değerinin faktör gelirleri (fonksiyonel) dağılımı, üretim faaliyeti dışı gelirler, istihdam ve brüt katma değer dağılımı ile işgücü verimliliği konularında da çeşitli değerlendirmeler yapılıyor. İSO 500 Gündem 22 MUTFAKLARIMIZDAKİ YAĞLARI TANIYALIM Mutfaklarımızdaki yağları tanıyalım Yemeklerimize lezzet katıyorlar, sağlığımız için vazgeçilmezler. Ancak hangi yemekte hangi yağı kullanacağımıza karar veremediğimiz zamanlar oluyor. Gelin, doğru kararı vermek için mutfaklarımıza giren yağları tanıyalım. Beraberinde sizlerle, Cargill’in, yemeklik yağların mutfaklarınıza ulaşmasındaki rolünü de paylaşmış olalım… Tom Vandyck Çoğumuzun mutfağında en az birkaç çeşit yemeklik yağ vardır, ancak onlarla ne yapacağımızı her zaman bilemeyebiliriz. Örneğin; bir bifteği zeytinyağında kızartmalı mıyız? Fındık yağını hamur işlerinde kullanabilir miyiz veya mısır yağıyla yapamayacağınız bir yemek var mı? Willie Loh’a göre tüketim miktarının sınırlı olması gerekse de, doymuş yağların gıdalarımızda önemli bir yeri var. Loh, “Kurabiye gibi ürünler için doymuş yağlara ihtiyaç vardır, doymuş yağları kullanmazsanız fırından kraker gibi düz çıkarlar.” diyor. Tüm bu seçenekler aklınızı karıştırıyorsa üzülmeyin. Cargill Özel Tohumlar O halde, yemeklerimizi hangi yağları kullanarak hazırlamalıyız? Loh’a & Yağlar Pazarlama Geliştirme Başkanı Willie Loh’a göre, aslında ortalama göre durum biraz karışık. Nihayetinde bu durum, yağı nasıl kullandığınıza bir ev hanımı için çok sayıda pişirme yağına ihtiyaç yok. ve arzu edilen tat ve elde etmek istediğiniz işlevselliğe bağlıdır. Fiziksel aktivite başta olmak üzere iyi bir sağlık anlamına gelen birçok etmenin “Birçok insan için birkaç temel yağ yeterlidir.” diyen Willie Loh, standart olduğunun unutulmaması gerektiğine işaret eden Loh, “hareketsiz bir pişirme işlemleri ve soslar için zeytinyağı, ayçiçek, mısır, fındık, kanola ve yaşam tarzınız varsa, iyi bir yağ yoktur.” hatırlatmasında bulunuyor. soya yağı gibi çok amaçlı bir yağın kullanılabileceğine dikkat çekiyor. Bu yazımızda sizlere, dünyada en çok bilinen ve popüler bazı yemeklik Yağların özel kullanımları alışkanlıklara son derece bağlı ve özellikle yağların özelliklerini ve bununla birlikte Cargill’in söz konusu yağları geleneklere ve tarihsel mevcudiyete dayanmakta. Peki, ya sağlık etkileri? mutfağınıza ulaştırmadaki rolünü açıklayacağız. Tüm pişirme yağlarında, on yıllardır kaçınmamız gerektiği söylenen bir miktar doymuş yağ vardır. Sıvı pişirme yağlarının önemli bir çoğunluğunda doymuş yağ miktarı azdır, ancak palm, palm çekirdeği ve hindistan cevizi gibi tropik yağlar istisnalardır. Yeni yapılan bilimsel çalışmalar, doymuş yağların zannedildiği kadar kötü olmadığını öne sürse de, ABD Tarım Bakanlığı Şubat ayında yayınladığı yeni beslenme kılavuzlarında, doymuş yağların mümkün olduğunca azaltılması gerektiğini vurguladı. Bunu, Dünya Sağlık Örgütü gibi otoritelerin yaptığı tavsiyelerin yankıları olarak değerlendirebiliriz. 23 Gündem MUTFAKLARIMIZDAKİ YAĞLARI TANIYALIM Zeytinyağı nedir? Zeytinyağı, zeytin ağacının meyvesinden elde edilmektedir. Tekli-doymamış yağ içeriği fazla olduğu için sağlıklı bir yağ olarak biliniyor. ABD’de zeytinyağı için, koroner kalp hastalığı Mısır yağı nedir? riskini azalttığını gösteren bir sağlık beyanına izin dahi verilmekte. Birçok insan, zeytinin ilk sıkımından elde edilen “natürel saf sızma” Mısır yağı, mısır özlerinden elde zeytinyağını bilse de, rafine ve riviera çeşitleri de edilmektedir. E vitamini bakımından bulunmakta. zengindir. Kuzey ve Güney Amerika’da ucuz ve bol miktarda bulunurken Avrupa gibi bazı bölgelerde özel yağ klasmanındadır. Kullanımı: Mısır yağı, doğal tadı ve yüksek sıcaklığa dayanıklılığı açısından iyi bir yemeklik yağdır; bu özelliğinden dolayı, kızartma ve soteleme işlemlerinde rahatlıkla kullanılır. Kullanımı: Cargill’in rolü: Cargill, Güney ve Kuzey Amerika dahil Akdeniz diyetinin temellerinden olan zeytinyağı, olmak üzere dünya genelindeki birçok yerde soğuk gıdalara lezzet katmak ve pişmiş gıdaların mısır yağını üretmekte ve rafine ederek piyasaya üzerine koymak için idealdir. Normal zeytinyağı, sunmaktadır. Şirket Brezilya’da, diğer çeşitlerin yanı sıra mısır yağını da içeren Liza markalı, “saf sızma” cinsine kıyasla daha yüksek ısı piyasanın en tanınan ve popüler yağlarını direncine sahiptir. Salatalarda rahatlıkla lezzet tüketicilere sunmaktadır. Türkiye’de de üretimi katması için kullanılır. olan Cargill, Orhangazi’de ürettiği mısır özlerini, Turyağ’da rafine etmektedir. Cargill’in rolü: Cargill, 2014 yılında İspanyol zeytinyağı ortak girişiminden ayrılsa da, firma, Avrupa’daki bazı pazarlarda şişelenmiş ve özel etiketli zeytinyağı dağıtımına devam ediyor. Şirket, kısa bir süre önce zeytinyağının Hindistan’daki popülerliğini ve kullanımını arttırmada öncü olan Leonardo' Olive Oil (Leonardo' Zeytinyağı) işletmesini satın aldı. Cargill, Kuzey Amerika’da yemek hizmeti endüstrisi için Filippo Berio Culinary Selection* markası altında zeytinyağı ürünleri de pazarlıyor (*Socieata’nın tescilli bir markası). Ayçiçeği yağı nedir? Ayçiçeği bitkisinin tohumlarından elde edilen ayçiçeği yağı, hafif bir kehribar renge ve yüksek dumanlanma noktasına sahiptir. E vitamini içeriği yüksek olan ayçiçeği yağının tat profili nötrdür ve yemeklerde tadı fazla öne çıkmaz. Kullanımı: Ayçiçeği yağı özellikle oleik asidi içeriği açısından, kızartmalar için uygundur. Patates cipsi gibi çerezlerde yaygın bir şekilde kullanılan ayçiçeği yağını salatalarınızda da kullanabilirsiniz. Cargill’in rolü: Cargill Amerika, Avrupa ve Çin dâhil olmak üzere farklı bölgelerde ayçiçeği yetiştiricileriyle birlikte çalışmakta, rafine etmekte ve pazarlamaktadır. Kanola/Kolza tohumu yağı nedir? Avrupa’da kolza tohumu yağı olarak da bilinen (düşük erüsik asit türü) kanola yağı, 1970’lerde özellikle Kanada’da yetiştirilen açık sarı, çiçekli bir bitkiden elde edilmektedir. İsmi, ‘Kan(ada)’ ve yağ için (İng.: oil) ‘ola’ yı temsil ediyor. Kanola yağları omega-3 yağ asitleri bakımından zengin içeriği ile biliniyor. Kullanımı: Kanola yağları dünyada en yaygın kullanılan pişirme yağlarından biridir. Nötr bir tat profili ve yüksek ısı toleransı sayesinde kanola yağları çok amaçlı olarak kullanılmaya uygundur. Salataya da kızartmalar için fritöze de konabilir. Oleik asidi yüksek türleri kızartmalar için daha dayanıklıdır. Cargill’in rolü: Cargill farklı coğrafyalarda kanola yağı kaynağı bulmakta ve rafine etmekte. Cargill Clear Valley* markasıyla gıda endüstrisine pazarladığı bir dizi özel yağ üretiyor. Şirket bunun için, Kuzey Amerika ve Avustralya’da oleik asit içeriği yüksek kanola türleri yetiştiriyor. Gündem 24 MUTFAKLARIMIZDAKİ YAĞLARI TANIYALIM Soya fasulyesi yağı nedir? Soya fasulyesi bitkisinin çekirdeğinden elde edilen soya fasulyesi yağı, omega-3 yağ asitleri ve E vitamini içermektedir. Kullanımı: Palm Yağı/Palm çekirdeği yağı nedir? Palm bitkisinin meyvesinden elde edilen palm yağı, çok yönlü ve dünyanın en yaygın kullanılan bitkisel yağıdır. Palm yağı, yüksek beta karoten içeriği nedeniyle kırmızı renktedir ve aynı meyvenin çekirdeğinden elde edilen berrak palm çekirdek yağından farklı özellikler gösterir. Kullanımı: Gerek palm yağı gerek palm çekirdeği yağı, yüksek sıcaklıklarda iyi pişirme özelliklerine sahiptir, bu nedenle çok amaçlı kullanıma uygundur. Palm yağının evde pişirme yağı olarak kullanımı (bazı coğrafyalarda, özellikle Uzak Doğu ve Asya’da), palm çekirdeği yağına göre daha yaygındır. Palm çekirdeğinin yağı çikolata, şekerleme ve kozmetik ürünlerin üretimi için idealdir. Cargill’in rolü: Cargill, Endonezya’da 5 palm plantasyonuna (ekim alanına) sahip. Bunun yanında şirketin hem kendi ekili alanlarından hem de diğer ekili alanlardan satın alma, rafinasyon ve pazarlama yapan dünyanın farklı yerlerinde konumlanmış 12 palm yağı rafinerisi bulunmaktadır. Şeffaf ve sürdürülebilir bir tedarik zinciri oluşturmakta endüstri lideri olan Cargill, sürdürülebilir palm yağı kullanımının teşviki için 2004 yılında kurulan Sürdürülebilir Palm Yağı Yuvarlak Masası’nın (RSPO) kurucu üyeleri arasında yer alıyor. Hindistancevizi yağı nedir? Hindistancevizi yağı, kurutulmuş Hindistancevizi içi ve kurutulmuş Hindistancevizi çekirdeğinden elde edilmektedir. Bu yağ, doymuş yağ oranı yüksek olduğu için kararlı bir yağdır. Tatlı aromalı, fındıksı bir tada sahiptir. Erime profili oldukça yüksektir, yani ağızda lezzetli bir tat bırakarak hızlı bir şekilde erir. Kullanımı: Hindistancevizi yağı dondurma, dondurma kaplaması, şekerleme ve unlu mamuller gibi uygulamalarda kullanılabilir. Kuzey Amerika’da yemeklik yağ olarak kullanımı her geçen gün yaygınlaşmaktadır. Ayrıca, sabun ve kişisel bakım ürünlerinde de kullanılmaktadır. Soya fasulyesi yağı doğal aroma profiline sahiptir, bu da soya yağını birçok farklı uygulama için harika bir yağ haline getirmektedir. Bu yağ hem kızartma ve fırınlamada hem de sos hazırlama gibi işlemlerde çok yönlü kullanılabilmektedir. Cargill’in rolü: Cargill küresel bir soya fasulyesi alıcısı, işleyicisi ve arıtıcısıdır. Amerika ve Brezilya’da geniş çaplı faaliyet göstermektedir. Brezilya’da soyanın hızlı bir şekilde büyümesi Amazon ekosisteminin korunmasını da gündeme getirmiştir. Cargill Brezilya, soya fasulyesi tedarik zincirinin sürdürülebilirliğini arttırırken, diğer yandan Amazon ekosistemini korumak için endüstrideki diğer firmalarla birlikte çalışmaktadır. Cargill’in rolü: Cargill, Filipinler’de birkaç adet, Endonezya’da ise iki adet kurutulmuş hindistancevizi içi ezme tesisinin sahibidir. Ayrıca dünya genelinde hindistancevizi yağı satın alan, rafine eden, işleyen ve pazarlayan başka rafinerileri de bulunmaktadır. Şirket, çiftçileri, kurutma teknikleri gibi en iyi uygulamalarda eğitmek üzere planlanan tüm eğitimlere ve çabalara öncülük etmektedir. Fıstık yağı nedir? Yer fıstığından üretilen fıstık yağının tekli-doymamış yağ içeriği bakımından zengin olduğu biliniyor. Soğuk sıkım rengi sarı olan fıstık yağı, kabuklu yemişlerin tadına benzer bir tada sahiptir. Kullanımı: Fıstık yağı, yüksek ısı toleransı ve belirgin tat profili nedeniyle kızartma, fırınlama ve soteleme için mükemmel bir yağdır. Gıdaların tadını etkilemez ve kızartma yağı olarak son derecede dayanıklıdır. Cargill’in rolü: Cargill, özellikle Avrupa’da evde pişirmenin yanında, geleneksel üretim yapan fırınlarda da kullanımı amacıyla fıstık yağı rafine etmektedir. Cargill’in ABD’de de fıstık yağı rafine eden bir tesisi bulunmaktadır. 25 Gündem MUTFAKLARIMIZDAKİ YAĞLARI TANIYALIM ABD’de kısmi hidrojene yağlardaki son gelişmeler Bir sonraki büyük yağ 2013’teki bazı çalışmaların ardından ABD Gıda ve İlaç Dairesi’nin (FDA) kısmı hidrojene yağların ‘genellikle güvenilir kabul edilen-GRAS’ pozisyonunu geri çekmesi ve kısmi hidrojene yağların ABD’de gıda bileşeni olarak kullanımını etkin bir şekilde yasaklaması bekleniyor. Şu anda hindistancevizi yağı Kuzey Amerika’da oldukça popüler. Yemek pişirmeden cilt bakımına kadar birçok yerde kullanılıyor. Hindistancevizi yağı, çok hızlı bir şekilde ABD marketlerinde en çok rağbet gören yağlardan biri haline geldi. Kısmi hidrojene yağlarda, işlemeyi kolaylaştırmak ve raf ömrünü uzatmak için ilave edilmiş fazladan hidrojen bulunmakta. Ancak bu işlemde, kalp damar hastalıkları riskini arttırabilen trans yağlar ortaya çıkıyor. Trans yağlar son yıllarda dikkatlice incelenmekte ve bu araştırmaların sonucunda birçok ülke trans yağların kullanımıyla ilgili zorunlu etiketlemeler ve düzenlemeler yapmaktadır. “Yaptığımız müşteri araştırmalarında şunu gördük ki konu yağ olunca tüketicilerin tutumları hızla değişiyor.” diyen Cargill Soslar ve Yağlar Pazarlama Müdürü Lou Anne Koerschner; her zaman olduğu gibi bir sonraki büyük eğilimi tahmin etmeye çalıştıklarına dikkat çekiyor. Cargill, tüm ürün kategorilerindeki gıdalarda bulunan kısmi hidrojene yağların ikame edilebilmesi için gıda üreticilerine yardımcı olmaktadır. Şirket, pazara yeni nesil sağlıklı yağlar sunabilmek için 10 yıldır hububat ve yağlı tohum işleme, nitelikli yetiştirme, beslenme bilimi ve uygulamalardaki bilgi birikiminden yararlanmaktadır. Cargill’in, kısmi hidrojene yağları ikame edebilen ve endüstriyel olarak üretilen trans yağları ortadan kaldırabilen işlevsel alternatifleri olduğunu vurgulayan Cargill Kaplamalar, Soslar & Yağlar (Dressing, Sauces & Oils) Gıda Bileşenleri Lideri John Satumba; “Bu, hem şirket bünyesinde hem de müşterilerimizle birlikte uzun zamandır üzerinde çalıştığımız bir konuydu. Trans yağlarla ilgili olarak kısa bir süre sonra gelecek yeni düzenlemeler nedeniyle doğacak ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için gıda üreticisi müşterilerimize yardımcı olmaya hazırız.” diyor. Birçok yerde hindistancevizi yağının sağlığa olan faydaları, bu yağın satılmasına neden olan en büyük etken olarak görülüyor. Cargill tarafından yürütülen 2014 Yılı Tüketici Anketi de Amerikalıların etiketlere çok dikkat ettiğini ve sağlık beyanına göre karar verdiğini ortaya koyuyor. Anket sonuçlarını değerlendiren Cargill, gıda üreticilerine, ürünlerinin besinsel faydalarını arttırmada yardımcı olacak, yüksek oleik asitli kanola yağı, balık yağı ve özel antioksidanlardan oluşan karışımı, IngreVita HO Sun’ı piyasaya sundu. Cargill tarafından geliştirilen bu özel yağ, kalp sağlığı ve beyin gelişiminde önemli rol oynayan gerekli besin maddeleri ile uzun zincirli omega 3’ler (EPA ve DHA) sağlıyor. EPA ve DHA, vücudumuzun üretemediği uzun zincirli çoklu doymamış yağ asitleridir. Amerikan Kalp Derneği, günlük balıktan alınması gereken miktarın 250-500 mg olduğunu açıkladı ancak EPA ve DHA’nın Amerika’daki ortalama tüketimi bu miktarın oldukça altında. Bu nedenle genel nüfusun, dengeli beslenmenin bir parçası olarak fonksiyonel gıdalar aracılığıyla tükettiği EPA ve DHA miktarındaki artış, sağlık açısından oldukça önemli. Cargill Özel Tohumlar ve Yağlar Pazarlama Müdürü Kristine Sanschagrin, “Müşterilerimizin seçeneklerini arttırmak suretiyle onların başarılı olmalarına yardımcı olmak istiyoruz. Bu amaçla IngreVita HO Sun’ı geliştirdik. Bazı müşterilerimiz tüketicilere geleneksel yöntemlerle geliştirilen ürünler sunmak istemekte; işte bu ürün, bu tarz müşterilerimiz için de iyi bir seçenektir. Ayrıca IngreVita HO Sun, oda sıcaklığında saklanabiliyor, kullanımı kolay, raf ömrü uzun ve kötü tatlar salgılamıyor.” diyor. Gündem 26 DRAGON FESTİVALİ Dragon Festivali’nde Cargill rüzgarı Maksimum eğlence, kıyasıya mücadele Cargill çalışanları, 3 takımla katıldıkları 2015 Mayıs Dragon Festivali’nde zorlu rakipleriyle kıyasıya mücadele etti. Toplam 120 takımın yarıştığı festivalde keyifli anlar da yaşandı. İlki 2008 yılında gerçekleşen ve dünyanın 3 büyük festivalinden biri olan Dragon Festivali, Türkiye Kano Federasyonu’nun katkılarıyla 30 - 31 Mayıs tarihlerinde İstanbul Haliç’te katılımcılarıyla buluştu. Türkiye genelinde gerçekleştirilen ve yerli ve yabancı pek çok şirket çalışanını bir araya getiren bu platforma Cargill çalışanları da Cargill Pistons, Wave Breaker ve Dragonfly olmak üzere 3 takımla katıldı. Takımların kaptanları, Doğa Eğin, Mustafa Özen ve Selçuk Şafakoğlu Cargill’in su sporları gibi cazip bir alanda takım halinde oynanan ve takım ruhunu öne çıkaran bu etkinlik ile çalışanlarına bambaşka bir macera sunduğunu belirtti. İkinci gün Sport, Fun Sport, Fun ve Fun Fun kategori final yarışları yapıldı. Toplamda 120 takımın katıldığı 2015 Mayıs Dragon Festivali’nde Cargill takımlarından Wave Breaker, Fun Fun kategorisinde 11., Fun kategorisinde yarışan Cargill Pistons ise 9. oldu. Cargill’in üçüncü takımı Dragonfly ise son yarışlara katılmamayı tercih etti. Önümüzdeki yıllarda da festivale katılmayı düşündüklerini söyleyen Cargill Gıda Orta Doğu, Türkiye ve Kuzey Afrika İK Direktörü Pınar Kadırgan, bu kez daha iyi derecelere imza atıp kupaya uzanmayı hedeflediklerini ifade etti. Türkiye’nin en geniş katılımlı kurumsal spor organizasyonu Eğlencenin maksimuma ulaştığı Dragon Festivali; katılımcılara iş hayatının stresinden uzak, herkesin eşit olduğu, kıyasıya mücadele edilen keyifli HSB GROUP tarafından gerçekleştirilen Dragon Festivali, yüzlerce kurum anlar yaşattı. ve şirketi bir eğlence ve yarışma formatında bir araya getiriyor. Su üzerinde yapılan en kalabalık yarışlara sahne olan festival, aynı zamanda İstanbul'da yapılan organizasyonda festivale katılmak isteyen şirket Türkiye’nin en geniş katılımlı kurumsal spor organizasyonu olma unvanını çalışanlarından oluşan Cargill takımları, 16 kürekçi ve tempo belirlemek da elinde bulunduruyor. için bir davulcudan oluşan ekipler halinde 10 kulvarlı 200 metre uzunluğunda parkurda kıyasıya yarıştı. Festivale, özel şirketler, kamu kurumları, eğitim kurumları, tüm sosyal gruplar ile sivil toplum kuruluşları, takımlar oluşturmak suretiyle katılabiliyor. Renkli görüntülerin ortaya çıktığı yarışma esnasında takımlar, ilk gün 2, Takımlar, 16’sı kürekçi, 1’i davulcu olmak üzere toplam 17 kişiden oluşuyor. ikinci gün ise derecelerine göre 1 ya da daha fazla yarış yaptı. İlk gün Kurallara göre her takımda en az dört kadın yarışmacı bulunmak zorunda. sonunda her takımın 2 yarış derecesi toplamları alındı ve festivale katılan Her takımın 5 yedek yarışmacı hakkının bulunduğu yarışmalarda, kilo, boy tüm takımlar sıralanarak yarışılacak kategoriler belirlendi. ve yaş farkı gözetilmiyor. 27 İnsan Kaynakları DRAGON FESTİVALİ DRAGONFLY DRAGON PISTONS WAVE BREAKER Mustafa Özen (kaptan) Doğa Egin (kaptan) Selçuk Şafakoğlu (kaptan) Bengü Kalay Akın Kaymaz Asuman Şahin Aykut Yakut Buse Kartal Buket Arslan Emrah Altay Mert Özerdem Ezgi Yılmaz Pieter Schulting Murat Doğan Serhat Kırkan Osman Zümrüttaş Şükran Somuncuoğlu Özay Büyüktankaya Aylin Aksoy Cenk Erkan Ela Ergüney Erik Van Straaten Gizem Cebe İlker Odabaşı Serdar Özgenlik Seza Ünal Tuba Çetin Ahmet Ergül Ali Kemal Kermooğlu Alper Yaraşık Ayşegül Magal Batuhan Demir Cenk Göçer Fatih Çallak Ezgi Gebeş Oğuzhan Yavuz Murat Boğahan Selin Yavuz Mustafa Avcı Sinem Kural Ömür Şişman Tuğçe Karabulut Sema Budak Serkan Budak İnsan Kaynakları 28 AFRİKA PAZARINDA OYUNU DEĞİŞTİRECEK 5 TREND Afrika pazarında oyunu değiştirecek 5 trend Afrika kıtası genelinde artan gıda ve içecek talebine karşın, üretim ve tedarik zorlukları da kendini göstermekte. Peki, kıtanın tüketici pazarını hangi önemli faktörler etkiliyor? Bu haberimizde, Afrika pazarında dikkate alınması gereken bazı trendleri bulacaksınız. Afrika… Yükselen Asya’dan sonra dünyanın en hızlı büyüyen ikinci ekonomisi. Önümüzdeki on yıl içinde iki katına çıkacağı tahmin edilen bir nüfusa ve 1 milyondan fazla insanın yaşadığı 57 şehre sahip renkli bir kıta. İşte, Cargill’in Johannesburg’da düzenlediği Afrika Öğrenim Yolculuğu etkinliğinin birinci gününde, bin 500’e yakın farklı dilin konuşulduğu bu renkli kıtanın tüketici pazarı konuşuldu. Büyüyen genç nüfus Yıllık %2 artış oranıyla Afrika nüfusunun 2050’de neredeyse 2 milyara ulaşacağı öngörüsü artık bir sır olmaktan çıktı. Sadece bugün 856 milyon tüketici barındıran Sahra altı Afrika bölgesi bile, 2030’da 1,3 milyardan fazla tüketici sayısına ulaşacak. Halkın giderek daha büyük bölümünün yaşlanmakta olduğu başka bölgelerin aksine, Afrika’nın ekonomik açıdan aktif nüfusu 2050’ye kadar %56’dan %66’ya yükselecek. Bu gelişme, mal ve hizmet talebini ciddi oranda artıracak. ‘Afrika’yı ülke bazında değil, şehir bazında mercek altına almanın, fırsatlara bakmanın değişik bir yolu’ olduğuna dikkat çeken McKinsey’den Zaten Afrika şu anda dünyanın en genç nüfusuna sahip; nüfusun Damian Hattingh; daha da önemlisi, eğer tüketicilerin artan gıda talebi yarısından fazlası 20 yaşın altında (İkinci sırada Çin var ve bu oran karşılanacaksa tarımsal üretimin de artmasının şart olduğunu vurguladı. sadece %28). McKinsey’in Afrika Tüketici Verileri Merkezi tarafından yakın zamanda yapılan bir ankete göre 16-34 yaş aralığındaki şehir Peki, başka hangi önemli faktörler kıtanın tüketici pazarını etkiliyor? sakinleri, şehir gelirlerinin %53’ünü oluşturuyor. Afrika’da birbiri ile iç içe Aşağıda, Afrika Öğrenim Yolculuğu etkinliğinde ortaya konan ve bu büyüme ve nüfusun gençleşmesi trendi, kıtanın gıda tercihleri ve üretimi pazara ilgi duyan firmaların dikkate alması gereken bazı trendleri üzerinde ciddi etki oluşturuyor. bulacaksınız. 29 Güncel AFRİKA PAZARINDA OYUNU DEĞİŞTİRECEK 5 TREND Artan refah Afrika Kalkınma Bankası Grubu tahminlerine göre kıta çapında yaşanan yüksek ekonomik büyüme düzeyi sonucunda fakirliğin toplam nüfusa oranının 2008’deki %48 oranından, 2020’de %20’ye düşmesi bekleniyor. Accenture de fakirliğin 2008’den beri geniş kategorilerde düşmekte olduğunu bildiriyor. Afrika’da artan ekonomik büyüme, bir ülkenin yeri ve kaynaklarından bağımsız olarak büyüyen bir “orta sınıf” (günde 2-20 dolar arası kazanan kişiler) yaratıyor. 2010’da Afrika nüfusunun %34’ü (313 milyon kişi) orta sınıfta sayılırken, bu miktarın 2060 yılında üç katına çıkarak 1 milyar kişiye ulaşması bekleniyor. Fakirliğin azalması ve orta sınıfın büyümesi ile ortaya çıkan refah artışının kıtanın gıda sisteminde daha fazla tüketici harcaması ve taleplerde değişimi beraberinde getireceğini söylemeye ise gerek yok herhalde. Teknolojiye daha fazla erişim Amerikalıların %60’ı evinde telefon hattı olduğunu söylerken, Afrika’da bu oran %2’den daha az. Ancak bu, kıtanın iletişiminin kesik olduğu anlamına gelmiyor. İletişim şirketi Ericsson’a göre Afrikalıların yarısından fazlası (635 milyon kişi) cep telefonuna sahip. Bu durum Afrika’yı Asya’dan sonra abone bazında dünyanın en büyük ikinci, aynı zamanda en hızlı büyüyen cep telefonu pazarı konumuna getiriyor. Tahminlere göre 2030 itibarıyla neredeyse tüm Afrikalıların cep telefonu olacak, bu da internete ve bankacılık hizmetlerine erişimi genişletecek. Bu durum, özellikle kırsal kesimde tüketim ürünlerine talebi artırırken aynı zamanda çiftçileri de ek kaynak ve pazarlarla buluşturacak. Artan kentleşme ve harcamalar Şehir nüfusunda en büyük artışın Nijerya (50 milyon), Etiyopya (39 milyon) ve Uganda’da (38 milyon) yaşanacağı öngörülüyor. Zaten yıllık %6 oranıyla dünyanın en hızlı büyüyen şehirlerinden dördü Afrika’da yer alıyor. Peki, şehirleşmenin tüketici pazarına etkisi nedir? Genel olarak bakıldığında şehirlerde kişi başına gelir düzeyi kırsal kesime göre neredeyse %80 daha yüksek. Şehirlerde harcamalar kırsal kesimdekine göre iki kat daha hızlı artıyor. Bu gelişme, Afrika’nın küçük çiftlik sahipleri için de iyi haber. Değişen beslenme tarzı Ülkeler zenginleştikçe başta gelen tahıl ve yağlı tohumların beslenmedeki payı artarken, bölgesel ve yerel olarak önem taşıyan tahıl, kök bitkiler ve yağlı tohumlar ise genellikle önemini yitirir. Afrika’nın şehirleşmesindeki gelişmeler ve artan gelirler, muhtemelen tüketicilerin beslenmelerine daha fazla protein, şeker ve yağ dahil etmeleri ile sonuçlanacak. Bunun neticesinde Afrika’nın hayvansal gıdalar ve daha az temel tahıl içeren yüksek kalorili bitkisel gıdalara yönelik büyüyen talebi karşılamak için gıda üretimini ciddi oranda artırması gerekecektir. Değişen beslenmeyi artan üretimle karşılamanın ötesinde şehirli gıda sisteminin kendisi de karmaşık zorluklar içermektedir. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) araştırmaları, gıda güvencesi ve beslenme konusundaki çalışmaları koordine etmek üzere kamu ve özelden çeşitli aktörlere ihtiyaç olduğunu, yerel yetkililerin ise merkezde uygun politikalar ve alt yapıyı inşa etmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Kıtanın daha genç, daha müreffeh ve daha fazla iletişime sahip nüfusu giderek artan sayılarla şehirlere göçüyor. Birleşmiş Milletler Dünya Şehirleşme Görünüm Raporu’nun hesaplarına göre 2050’de Afrika nüfusunun neredeyse üçte ikisi şehirlerde yaşıyor olacak. 2010 yılında bu oran sadece %40’tı. Güncel 30 MERCER YAŞAM MALİYETİ ARAŞTIRMASI En pahalısı Luanda İstanbul 99. sırada Mercer’in beş kıtada 207 şehri kapsayan 2015 yılı Yaşam Maliyeti Araştırması sonuçları açıklandı. 2015 yılında dünyanın en pahalı şehri geçen yılki yerini koruyan Luanda olurken, geçtiğimiz yıl 135. sırada yer alan İstanbul, bu yıl 99. sıraya yükseldi. Araştırmada, Avrupa şehirlerinin de geçmiş yıllara göre yaşam maliyetinin yükseldiği görüldü. Tüm dünyada 40’tan fazla ülkede 25 binin üzerinde müşterisine hizmet veren lider insan kaynakları yönetim danışmanlığı firması Mercer, her yıl gerçekleştirdiği en önemli araştırmalarından biri olan ‘Yaşam Maliyeti Araştırması’nın sonuçlarını açıkladı. Yurtdışındaki çalışanlara ödenecek ücretler konusunda hükümetler ve çokuluslu şirketlere rehberlik eden ‘Mercer Yaşam Maliyeti Araştırması’, beş kıtada 207 şehirde gerçekleştirildi. En pahalı şehir Luanda Her şehirde konut, ulaşım, yiyecek, giyim, ev eşyası ve eğlence dahil olmak üzere 200’den fazla kalemin karşılaştırmalı maliyetlerinin ölçüldüğü araştırma sonuçlarına göre, 2015 yılının en pahalı şehri Luanda oldu. Angola’nın, Atlantik okyanusuna bakan ve en yüksek nüfusuna sahip bu şehri, aynı zamanda listenin en son sırasındaki Bişkek’ten üç kat daha pahalı olmasıyla da kayıtlara geçti. Luanda’nın ardından en pahalı şehirler, Hong Kong ve Zürih olarak sıralandı. Dördüncü olan Singapur geçen seneki sıralamasını korurken, Cenevre bir sıra yukarı, Şangay ise geçtiğimiz yıla göre dört sıra yükselerek yaşam maliyeti listesinde altıncı oldu. 31 Güncel Geçtiğimiz yıl aynı araştırmada 135. sırada yer alan İstanbul ise, listede 99. sıraya yerleşerek, yaşam maliyeti açısından geçen yıla göre daha ‘pahalı’ bir şehir olarak listedeki yerini aldı. ABD’de yaşam maliyetleri artıyor Araştırmanın dikkat çekici sonuçlarından birisi de Amerikan dolarının değer kazanmasıyla birlikte ABD’de birçok şehrin sıralamada yükselmesi oldu. Araştırmada 16. sırada yer alan New York Amerika’nın en pahalı şehri olmaya devam ederken, 26 basamak yükselen Los Angeles 36’ıncı, 37 basamak birden yükselen San Francisco ise 37’inci sırada yer aldı. Geçen sene 92’nci sırada bulunan Washington ise, 50. sırada kendisine yer buldu. İsviçre 3 şehir ile ilk 10’da Yaşam Maliyeti Araştırması’nın 2015 sonuçlarına göre, Zürih Avrupa’daki en pahalı şehir unvanını aldı. İsviçre şehirlerinden Cenevre beşinci sırada yer alırken, Bern ise dokuzuncu basamakta yer aldı. İsviçre frangının Euro karşısında güçlenmesiyle İsviçre şehirleri listede yukarı basamaklara tırmandı. MERCER YAŞAM MALİYETİ ARAŞTIRMASI - İstanbul Moskova ucuzladı Ortadoğu’nun en pahalısı Dubai Rus rublesinin aşırı değer kaybı, düşük petrol fiyatları, Ukrayna’da yaşanan kriz ve Batı’nın yaptırımları, Rus şehirlerini sıralamada gerilere itti. Moskova 41 sıra gerileyerek 50. sırada yer alırken, St Petersburg ise 117 basamak geriledi ve 152. sırada yer alarak, daha ucuz şehirler arasına katıldı. Genel olarak expat (yurtdışı görevlendirme) dünyası olarak bilinen Ortadoğu’da, en pahalı şehir unvanını listede 23’üncü sırada yer alan Dubai elde etti. Abu Dhabi 33’üncü sırada yer alırken, 151’inci sırada yer alan Cidde, Orta Doğu’nun en ucuz şehri oldu. Özellikle kira fiyatlarının artışa geçmesi Dubai ve Abu Dhabi’nin yukarıya tırmanmasına neden oldu. Asya’nın en pahalısı Hong Kong Bu sene Asya Pasifik Bölgesi sıralamasında beş şehir ilk 10’da yer aldı. Hong Kong dünyanın en pahalı ikinci şehri olurken, Singapur dördüncü, Şangay altıncı, Pekin yedinci ve Seul sekizinci olarak sıralandı. Çin para birimi Yuan’ın yükselişiyle konut, ulaşım, yiyecek, giyim gibi farklı ihtiyaç kalemlerinde görülen fiyat artışının yanı sıra yoğun talebe karşın kısıtlı konaklama imkanları, bu kıtada pahalılığın artışını etkileyen faktörler arasında yer aldı. Japonya şehirleri ise Japon Yeni’nin dolar karşısında değer kaybetmesi sonucu sıralamada geriledi. “Hızlı yükselişin temel sebebi yüksek enflasyon” Mercer Türkiye Genel Müdürü Dinçer Güleyin, 2015 yılında yaşam maliyeti olarak geçtiğimiz yıla göre 36 basamak yükselen ve pahalı şehirler arasında ilk 100’de yer alan İstanbul’un hızlı yükselişinin temel sebepleri arasında yükselen, enflasyon oranı olduğunu söyledi. Kısa bir süre önce gerçekleştirilen 2015 Genel Seçim’lerinden kaynaklanan belirsizlik ortamının piyasalara etkisine de dikkat çeken Güleyin şöyle devam etti: “Yaşanan belirsizlik Türk Lirası’nda gerçekleşen değer kaybına paralel olarak, İstanbul başta olmak üzere Türkiye’de özellikle büyük şehirlerde bir yaşam maliyeti artışına sebep oldu. Mart 2014 ve araştırmanın yapıldığı Mart 2015 tarihleri karşılaştırıldığında Türk Lirası, dolar karşısında yaklaşık yüzde 20 değer kaybetti. Tüm bunların yanı sıra İstanbul merkez olmak üzere son yıllarda artan yabancı sermaye akışının da bu yöndeki hareketlenmeye sebep olduğu göze çarpıyor.” Güncel 32 MERCER YAŞAM MALİYETİ ARAŞTIRMASI 33 Güncel -New York MERCER YAŞAM MALİYETİ ARAŞTIRMASI Mercer Yaşam Maliyeti Araştırması – Global Sıralama (2015) 2015 2014 Şehir Ülke 1 1 Luanda Angola 2 3 Hong Kong Hong Kong 3 5 Zurih İsviçre 4 4 Singapur Singapur 5 6 Cenevre İsviçre 6 10 Şangay Çin 7 11 Pekin Çin 8 14 Seul Güney Kore 9 8 Bern İsviçre 10 2 N’Djamena Çad New York baz alınıyor Mercer Yaşam Maliyeti Araştırması, özellikle küresel çapta iş yapan şirketlerin mobil iş gücünü yönetme stratejilerini belirleme aşamasında en önemli referanslarından biri olarak görülüyor. Kilit mobil çalışanlarını firmada tutmak için yurtdışına atamalarda ücretlendirmelerini doğru ve etkin kurgulamak isteyen firmalar, mobil çalışanlarına atandıkları ülkede yaşam maliyetlerini karşılayacak şekilde ücret ve ödenek sağlamak, diğer yan hakları ve imkanları doğru planlamak için Mercer Yaşam Maliyeti Endeksi’ni referans alıyorlar. 100 puana sahip New York’un baz alındığı Mercer Yaşam Maliyeti Araştırması’nda data toplama evresinde dünyada yaşanan doğal afetler, ekonomik ve politik dalgalanmalar, döviz kurlarındaki hareketlilik, enflasyon ve konaklama ücretlerinde olan dalgalanmalar da dikkate alınıyor. Güncel 34 Birleşik Arap Emirlikleri Bölge Ofisi Jumeirah Lakes Towers Saba Tower1, 23rd Floor Office #2303, 204, P.O. Box 212453 Dubai-United Arab Emirates Tel: +971 4 427 8500 Faks: +971 4 427 0593 Suudi Arabistan Anonim Ortaklığı - MEFSCO Alakariah Building 2-6th Floor Office No: 625 Riyadh-Olaya St. Saudi Arabia P.O.Box 53845 Riyadh 11593 Tel: +966 13 806 6111 Faks: +966 13 806 6222 Kuzey Afrika ve Levant Bölge Ofisi Maadi Palace Mahata Square Maadi 1431 Cairo-Egypt Tel: +202 2768 7100 Faks: +202 2359 5711 Türkiye ve İran Bölge Ofisi Palladium Tower Barbaros Mah. Kardelen Sok. Resepsiyon Lobi Apt. No: 2/4-5-6-7 35746 Atasehir, Istanbul-Turkey Tel: +90 216 554 18 00 Faks: +90 216 474 98 17 Fas Ülke Ofisi Rue El Gara (ex capitaine Vuillanier) Aïn Sebaâ-Morocco Tel: +212 22 459 000 Faks: +212 22 308 059 Cezayir Ülke Ofisi Cargill Algeria E.U.R.L., 32 rue Hadj Ahmed Mohamed Hydra 16405 Algeria Tel: +213 (0) 21 606 389 / +213 (0) 21 606 454 Faks: +213 (0) 21 606 454 www.cargill.com.tr [email protected]
Benzer belgeler
Ocak - Cargill
Cargill Hatıra Ormanı’nın yeni fidanlarının dikimi Kasım ayında gerçekleştirildi. 2013 yılının
Ocak ayında 100 çam fıstığı fidanı ile oluşturulan
hatıra ormanı, Kasım ayında yeni ancak bu kez 45 ya...
44.Sayı - Cargill
Sürdürülebilir hindistan cevizi yağında dönüm noktası
Cargill ve BASF’ın desteği, dünyada Yağmur Ormanları Birliği (Rainforest Alliance) tarafından
sertifika verilen ilk kopra (hindistan cevizi yağ...
Eylül - Cargill
ana ürünlerimizin yanına 2008 yılında portföyümüze soya ürünleri, kakao çeşitleri, kıvam artırıcılar, aroma ve konsantreler gibi gıda sektörümüzün ihtiyacı olan birtakım yeni ürünleri eklememizin b...
48.Sayı - Cargill
35 milyon poundluk soğutma tesisi
Cargill’in dakikada 240 fileto tavukgöğsü paketleme kapasitesine sahip yeni soğutma tesisi
İngiltere’de hizmete geçti. Yeni tesis aynı zamanda, İngiltere’nin ilk r...
Mart - Cargill
çekirdeği) üretimini ortaya çıkardı.
İki firma, Almanya Ekonomik İşbirliği ve Gelişim Bakanlığı (BMZ) tarafından finanse edilen GIZ
projesi çerçevesinde, üç yıldan fazla bir süredir sürdürülebilir ...
45.say - Cargill
Cargill, çevreye olan taahhüdünü her gün kutluyor. Cargill enerji verimliliği, sera gazı yoğunluğu, yenilenebilir enerji ve temiz su verimliliği olmak üzere
dört temel alanda kaynakların korunması ...