39. sayi sayfalar
Transkript
39. sayi sayfalar
26.10.2009 15:58 Uhr WWIB-PROJE TOPLANTISI Seite 1 Rabia Kadir IGMG Genel Merkezini Ziyaret Etti Sayfa: 18`de Sayfa: 21`de Sayfa: 4`te 2009 ANUGA Gýda Fuarý`nýn Bu Yýlki Partner Ülkesi Türkiye Oldu Sayfa 12`de 39. sayi sayfalar Avrupa`daki Kitapçýnýz K & A Estrich OKUSAN Schnellestrich - Schwimmender Estrich Verbundestrich - Trennestrich Heizestrich - Leichtestrich Hartstoffestrich Binlerce Kitap, CD, VCD, DVD Hac Malzemeleri ve Hediyelik Eþyalar Tel: 0180-3002250 Birkenweg 39 . 35586 Wetzlar Tel: 06441-309 70 41 . Fax: 06441-309 89 60 GSM: 0175-245 33 25 www.okusan.eu Bulunduðumuz Toplumda Karþýlýklý Ýnanç ve Kültür Deðerlerimizi Birer Zenginlik Kabul Edip Birbirimize Kapýlarýmýzý ve Gönüllerimizi Açmak Mahmut AÞKAR Sevdiði Kullar Sayfa 9`da Sayfa 5`te Allah`ýn Eðrisine Doðrusuna Sarrazin Selahattin SAYGIN ATÝB`in Sayfa 13`te Dr. Yusuf IÞIK Hayatý Selma ÖZTÜRK A. Engin KARAHAN Taharet; Peygamber Sünneti ve Doktorlarýn Tavsiyesi SPD`nin Esas Problemi: Ýnandýrýcýlýk Sayfa 7`de Aile Hayatýn Anlamý: Varoluþ ve Mücadele Avukat Nalan SÖNMEZ Ev Sayfa 25`te 26 Sayfa 35`te leri Sayfa 36`da Sayfa 27`de Sayfa 37`de Hacarabýn Serüven- Gayesi Þinasi ÞÝMÞEK Murat ÝLERÝ M. Salih AYDIN Varlýk Sahibinizle Sorununuz mu Var? Ýstanbul`daki Sel Maðdurlarýna Acil Yardým Daðýtýmý Sayfa: 20`de 39. sayi sayfalar 26.10.2009 15:58 Uhr Seite 2 39. sayi sayfalar 26.10.2009 15:58 Uhr Seite 3 editörden Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir 3 15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430 Sinan AKTÜRK hasbihal Sevgili dostlar! Geçtiðimiz ay Almanya için genel seçim ayý idi. Yapýlan genel seçimlerde iktidardaki CDU yerini korudu ama; koalisyonun diðer ortaðý SPD tabiri caiz ise bir hezimet yaþadý. Normal þartlarda iktidar alternatifi olan partiler oylarýný artýrmasý gerekirken ve hem de dünyadaki ekonomik kriz gündemde iken beklenen bu idi. Ama Alman seçmeni kendisini bir türlü geliþtiremeyen ve sürekli lider deðiþtiren bir partiye tabiri caiz ise ceza verdi. Kendisinden beklenen performansý gösteremeyen SPD bu þekilde cezalandýrýlmýþ oldu. Diðer partilere ise bir fýrsat veren seçmen; ekonomik ve sosyal geliþmelerdeki yaþanan sýkýntýlara çare olmalarýný istedi. Biz yazýmýzý yazarken hala koalisyon görüþmeleri devam ediyordu. CDUFDP koalisyonuna kesin gözü ile bakýlýyor. Bu kýsa bilgilendirmeden sonra asýl meseleye gelmek istiyoruz. Her seçim döneminde siyasi parti temsilcileri göçmenleri yani yabancýlarý siyasi malzeme yapýyor ve onlar üzerinden oy almaya çalýþýyorlardý. Bunu yaparken de toplumda olabilecek sýkýntýlarý gözardý ediyorlardý. Ama bu seçim kampanyasýnda bu tür bir yol izlenmedi. Belki de Almanya tarihinde ilk olarak bu seçimde oy potansiyeli olan göçmenler yani yabancýlarýn daha bir önem kazandýðýný gördük. Siyasi parti yetkilileri daha yumuþak ve itidalli açýklamalar yaparken ayný Impresium Künye hayat Özeleþtiri Yapabilmek zamanda göçmenlerin her türlü etkinliklerine bizzat kendi mekanlarýna giderek katýlým saðladýlar. Özellikle Türk kökenli göçmenlerin her türlü programlarýna katýlým saðlamaya özen gösterdiler. Tabii Almanya genelinde yaklaþýk 900 bin Türkün oy kullanma hakkýna sahip olduðunu unutmamak lazým. Belki bunu bir seçim hassasiyeti olarak düþünebiliriz. Ama seçim zamanýnda bile olsa bu tür bir geliþme normal zamandaki yaþanan bazý sýkýntýlarý da ortadan kaldýrýr diye düþünüyoruz. Özellikle koalisyon görüþmelerinde her iki tarafýn da Türkiye`nin AB üyeliði hakkýndaki açýklamalarý ve Almanya`daki Türkler hakkýndaki deðerlendirmeleri oldukça sevindirici açýklamalardýr. Seçime katýlan ve oy oranlarýný bir önceki seçime göre arttýran diðer partiler ise göçmenler ile alakalý söylemleri ile bu oylarýnýn artmasýna katký saðladýlar kanaatindeyiz. Bu çalýþmalar ve yapýlan tüm çaðrýlara raðmen göçmenler ve özellikle Türk göçmenler seçime gerekli katýlýmý saðlamadýlar. Yapýlan araþtýrmalarda bu oranýn çok düþük olduðu ortaya çýkýyordu. Belki de biz göçmenlerin en büyük eksikliklerinin baþýnda kendi haklarý ile alakalý meselelere yeterince ilgi göstermemeleri hayat Aylýk Ücretsiz Gazete 15 Ekim/15 Kasým 15 Oktober/15 November 2009 Zi`l Kade 1430 Sahibi ve Genel Yayýn Yönetmeni Sinan AKTÜRK Yayýn Kurulu Dr. Yusuf Iþýk, Fikret Ekin, Murat Ýleri, Mahmut Aþkar, Cengiz Þahbaz, Sinan Aktürk, Aydýn Ersoy, M. Salih Aydýn gelmektedir. Hem bazý siyasilerin açýklamalarýna tepki gösteriyor, göçmenlerle ilgili bazý kanunlara itiraz ediyor ve hem de bunlarý düzeltilebilmesi için fýrsat olan demokratik hakkýmýzý kullanma noktasýnda ihmalkar davranýyoruz. O zaman bizler ile alakalý yapýlan olumsuz deðerlendirmelere karþý söylenecek fazla söz kalmýyor. Yine üzüldüðümüz bir nokta; seçimde Türk kökenli milletvekili sayýsýnýn bir önceki döneme göre düþmesi idi. Belki bunda seçime katýlan adaylarýn bulunduklarý sýralar ve seçim çevrelerinin de önemi büyüktü. Ama bunda bir önceki dönemde milletvekili olan bazý kiþilerin olumsuz tavýrlarýnýn etkisi de yatsýnamaz. Özellikle SPD`li Lale Akgün`ün milletvekilliði döneminde müslümanlar ve Türkler hakkýndaki zaman zaman yaptýðý çýkýþlar bu kesimler tarafýndan tepki ile karþýlandý. Bu tepkileri dikkate almayan Lale Akgün ve partisi SPD; kýsmi olarak bunun bedelini bu seçimlerde ödedi. Ýki Almanya`nýn birleþme günü münasebetiyle her sene Ekim ayýnýn 3`ü bilindiði gibi tatil olmaktadýr. Yine Almanya`da bulunan Ýslami Sivil Teþkilatlarýn ortak kararlarý sonucu bu gün tüm ülkede bulunan camilerde “Açýk Cami Günü” olarak organizasyonlar yapýlmaktadýr. Her Ýslami Sivil Teþkilat bu konuda kendi camile- Merkez Königsbergerstr. 16 61169 Friedberg Tel: 06031-162411 Fax: 06031-738644 E-Mail: [email protected] Web: www.hayatonline.eu Basýldýðý Yer: Sunprint GmbH Offenbach Gazetemizde Yayýnlanan Yazýlarýn ve Reklamlarýn Ýçeriðinden Sorumlu Deðiliz. rinde özel hazýrlýklar yapmakta ve gelen misafirlere Ýslamý nasýl daha iyi anlatabilirimin gayreti içerisine girmektedir. Burada bir eleþtiri getirmek istiyoruz. Bu tür programlarda yaptýðýmýz bazý hatalar var gibi. Yapýlan hazýrlýklar gelen misafirlerin genellikle midesine hitap eden hazýrlýklardýr. Tamam bu da olacak elbet ama; gelen misafirler Ýslam hakkýnda bilgi edinmeye ve müslümanlarýn ibadet ettikleri mekanlarýn özeliklerini öðrenmeye geliyorlar. Maalesef bazý camiler bu tür programlarý yaprken kaþ yapayým derken göz çýkarýyorlar. Programýn yapýldýðý mekanýn fiziki þartlarýný özenle hazýrlamadýklarý için gelen misafirleri olumsuz olarak etkilemektedirler. Mesele camilerin temizliði, tuvaletlerin durumu, lokallerin durumu vs. Bunun yanýnda gelen misafirlere Ýslamý anlatan bilgilendirici materyaller ya yok ya da çok yetersiz kalmaktadýr. Burada bu sene hazýrlanan TOM isimli dergiyi hazýrlayanlara teþekkür etmek istiyoruz. Hem teknik açýdan ve hem de içerik açýsýndan gerçekten güzel bir çalýþma olmuþ. Hazýrlayanlardan ve katkýda bulunanlardan Allah razý olsun. Bu tür çalýþmalarýn artmasý lazým. Cenab-ý Allah çalýþmalarýmýzý bereketlendirsin, þuurlandýrsýn. Çalýþmak bizden baþarý Allah`tandýr. Allah`a emanet olun. Bölge Temsilcileri Bielefeld: Mehmet Demir Tel: 0178-2063526 E-Mail: [email protected] [email protected] . Köln: Ahmet Çakýlcý Tel: 0172-2104121 E-Mail: [email protected] Dortmund: Fatih Kahraman Tel: 0172-5768278 E-Mail: [email protected] . Düsseldorf: Murat Satýlmýþ Tel: 0157-72414539 E-Mail: [email protected] 39. sayi sayfalar 26.10.2009 4 15:58 Uhr Seite 4 Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir hayat 15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430 A vrupa Türk Ýslam Birliði, Köln ve Darmstadt’da “Göçün 50. Yýlýnda Türk Dili Paneli” düzenledi. Avrupa Türk Ýslam Birliði Anadil’in önemine dikkat çekmek ve Batý Avrupa Türklerinin bu konu daha bir hassas olmalarý gerektiðine vurgu yapmak için Köln ve Darmstadt’da “Göçün 50. Yýlýnda Türk Dili Paneli” baþlýklý iki panel gerçekleþtirdi. Konularýnda uzman akademisyen ve yazarlarýn katýldýðý panellere ilgi yoðun oldu. Panelist olarak; Türkiye`den Bilecik Üniversitesi Öðretim Üyesi Doç.Dr. Abdulkadir Ýlgen, Yazar Mahmut Aþkar ve Yazar Orhan Aras katýldýlar. ATÝB Genel Sekreter Yardýmcýsý Harun Kýlýç’ýn yönettiði Panelde, konuþmacýlar yoðun olarak “Anadil” üzerinde durdular. ATÝB Genel Sekreteri Yardýmcýsý Harun Kýlýç Panel’de ilk sözü Yazar Orhan Aras’a verdi. Aras özetle þunlarý söyledi “Türkçe’miz þiirsel, zengin ve güzel bir dildir. Türkçe çeþitli dillerden etkilenen deðil aksine, Türkçemiz bir çok dili etkilemiþtir. Çocuklarýmýza Türkçeyi okutarak Türkçe’mizi öðretmeliyiz. Avrupa`da, çocuklarýmýzýn doðduklarý ülkelerin dillerinde eðitim aldýklarý için, Anadilimiz olan Türkçe baþarýlarý için çok daha H ristiyan Ýslam Toplumu (CIG) 14 Kasým günü düzenlenecek olan “Müslüman ve Hristiyan diyalogunda maneviyat” konulu programa ilgi duyan herkesi davet ediyor. DITIB’in Duisburg-Marxloh’daki yeni eðitim merkezinde düzenlenecek olan programda dinlerarasý diyalog konusunda önemli sorunlarýn aydýnlatýlmasý hedefleniyor. Hristiyan Ýslam Toplumu (CIG) 14 Kasým günü düzenleyeceði programý Göçün 50. Yýlýnda Türk Dili Paneli önemlidir. Yabancý dilde küçük yaþtan itibaren eðitim alan bir çocuk, yabancý mantýðý ile düþünmeye baþlar. Bunun için ilk önce çocuklarýmýza kendi dilimizi öðretmeliyiz. Son olarak belirtmek isterim ki, bir ulusun baðýmsýzlýðýnda ve kültürünün korunmasýnda dil çok önemlidir. Bu nedenle Türkçe’mizi yabancý dillerin baskýsýndan kurtarmak için, daha çok çaba harcamalýyýz ve mutlaka Türkçeyi çok iyi öðrenmeliyiz.” dedi. Daha sonra söz alan Yazar Mahmut Aþkar da ‘’Batý Avrupa Türklerinin dil yarasý ise iki taraflý, çift boyutludur: Ýlk gelenler göç ettikleri ülkenin diline diline uzak dururken, sonraki nesiller anadil Türkçe’ye uzak kaldýlar. Anavatan Türklerinin en temel ve öncelikli hedefi; yabancý, baskýn diller karþýsýnda millî varlýðýný muhafaza edebilmesi için anadil Türkçe’yi canlý tutmak ol- malýdýr. Yurdýþýndaki Türkler ise; hem anadil Türkçe’yi hem de yerleþtikleri, göç ettikleri ülkenin resmî dilini öðrenmek ve sahiplenmek mecburiyetindeler. Asimile olmanýn en kestirme yolu, anadili unutulmaya terk etmekten veya önemsememekten geçer. Asimile olmamanýn da en kestirme yolu, anadili unutmamak ve önemsemekten geçer. Dil (lisan) þefkat, ilgi, sevgi bekleyen nazlý dilber gibidir. Onun ihanete, unutulmuþluða asla tahammülü yoktur! Saksýda kendi hâline býrakýlmýþ çiçek gibi, bir de bakarsýnýz soluvermiþ. Batý Avrupa’nýn yerli toplumlarýyla birlikte yaþamaktan yana tercihini kullanmýþ Türkler, ilk baþlarda (1. Nesil) þartlarýn gereði, bulunduklarý ülkelerin dillerini öðrenmekte pek baþarýlý olamadýklarýnýn aðýr bedelini hem kendileri ödediler hem de bir sonraki nesillere ödettiler.” dedi. Panelde enson söz alan, Bilecik Üniversitesi Öðretim Üyesi Doç. Dr. Abdulkadir Ýlgen þöyle dedi “Bir vesileyle Almanya’ya geldim. Birinci, ikinci, üçüncü derken nihayet dördüncü neslin problemlerinden bazýlarýný doðrudan görme imkaným oldu. Burada en temel problemlerden biri, kentli Alman dili ve kültürünün karþýsýnda, Türkçe’nin yerel lehçelerle mukabele etmeye çalýþmasý. Benzer problemin bazý unsurlarý Türkiye’de zaten yaþanýyor. Türkiye’de de zorunlu eðitim dili Türkçe olmasýna raðmen, hala Ýstanbul Türkçesi yegane geçerli dil deðil. Doksanlý yýllarda doðan nesillerin önemli bir bölümü Türkçe okuma ve yazmayý bilmiyor. Bildikleri Türkçe, Türkçe’nin bazý mahalli aksanlarýnýn karýþýmýndan meydana gelen yoz bir Türkçe. Bunlarýn önemli bir bölümü, sadece Türkçe’yi de- CIG’den “Müslüman ve Hristiyan diyalogunda maneviyat” konulu program Ýslam Toplumu Milli Görüþ, Dinlerarasý Pedagoji Enstitüsü ve Rheinland Protestan Kilisesi’nin de aralarýnda bulunduðu 17 Müslüman ve Hristiyan kuruluþ ile ortak olarak düzenliyor. Programda dinlerarasý diyalog konusunun þu sorular üzerinden aydýnlatýlacaðý belirtiliyor; “Dinlerarasý diyalogun temeli neye dayanýyor? Ýnsanlarý farklý inançlara sa- hip olan kimseler ile diyalog içerisine girmeye iten neden ne? Diðer dinlerle yüzleþmek insanýn kendi dini açýsýndan ne manaya geliyor? Komþumuzun di- ni yaþantýsý bizi etkiliyor mu? Hristiyan ve Ýslam diyalogunda bir maneviyat söz konusu mu?” Program çerçevesinde gerçekleþecek olan farklý sunum ve tartýþmalarýn ardýndan katýlýmcýlarýn çeþitli çalýþma gruplarý halinde tecrübelerini paylaþabileceði belirtildi. Programda sunulacak müzik etkinliðinin DITIB DuisburgMarxloh Eðitim Merkezi haber ðil, ayný zamanda Almanca ve Ýngilizce’yi de sonradan öðrendikleri için, kitabi ve yüksek Almanca ve Ýngilizceden ziyade, avami bir yabancý dil konuþuyorlar. Çoðu eðitimlerini normal ya da birinci sýnýf okullarda tamamlayamadýklarý için, üçüncü ya da dördüncü sýnýf iþlerde düþük ücretlerle çalýþýyorlar. Türkiye’den giden gönüllü kuruluþlar ile devletin bazý teþekkülleri, bu tür meselelere çözüm bulmak için el yordamýyla bazý faaliyetler yapýyorlar. Türkiye’nin devlet olarak, diðer meselelerde olduðu gibi bu meselede de tutarlý ve hazýrlýklý olmadýðý anlaþýlýyor. Buna dair ne bir doküman, ne de resmi yoldan kaðýda dökülmüþ bir irade beyaný bulunmuyor. Bu da þunu açýk bir þekilde gösteriyor ki, bu konunun uzmanlarý tarafýndan masaya yatýrýlarak çok ciddi bir plan hazýrlanmak zorundadýr. Bu konu, sivil toplum kuruluþlarýnýn tek baþýna çözebilecekleri bir konu olmaktan çýkmýþtýr. Avrupa Türk Ýslam Birliði’nin bu önemli meseleyi gündeme taþýmasý ayrýca takdire þayan bir giriþimdir. Önemli olan bunu canlý tutmaktýr.” dedi. Panel; dinleyicilerin panelistlere yönelttikleri sorularýn panelistler tarafýndan cevaplandýrýlmasýnýn ardýndan sona erdi. ve Meschede Kilise Korosu tarafýndan tertip edildiði kaydedildi. Hristiyan Ýslam Toplumu (CIG) 1982 yýlýnda kuruldu ve 2007 yýlýnda 25. yýldönümünü kutladý. Kuruluþ amacý dinlerarasý diyalogu teþvik olan en eski diyalog organizasyonu olarak kabul ediliyor. Dinler arasýndaki ortak yönleri vurgulayýp farklýlýklarý izah etmek ve bu sayede insanlarýn bu konulara yabancý kalmamalarýný saðlamak, kuruluþun asýl hedefleri arasýnda bulunuyor. 39. sayi sayfalar 26.10.2009 15:58 Uhr dosya Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir Dr. Yusuf IÞIK Ý nsanlar arasýnda Allah`ýn sevdiklerinin ve sevmediklerinin bulunduðu bir gerçektir. Bu gerçek Allah ve Resulünün ortaya koyduðu normlara uyup uymamakla belirginleþir. Ýyi bir mü`minin ideali, Allah`ýn sevdiði kullarý arasýna girebilmek ve bu özelliðiyle Allah katýnda makbul olan bir dereceye ulaþmaktýr. Bundan dolayý Allah`ýn kimleri, hangi özelliklerinden dolayý sevdiðini bilip tanýmak gerekecektir. Bu bilginin neticesinde kiþi, kendi hayatýný disipline etmeye yönelmenin yanýnda, yakýn çevresi, içinde yaþadýðý toplum ve tüm insanlara karþý bir sorumluluk duygusu içinde olacaktýr. Çünkü; büyük çoðunluk sevme meselesini, sevmekten, kiþinin kendi sevme kabiliyetinden çok, sevilme meselesi olarak görür. Bu yüzden onlar için önemli olan nasýl sevilebilecekleri, nasýl sevimli olabilecekleridir. Ýnsandaki sevgi baðý, en yakýn çevreden, anneden baþlayarak geniþleyip tabiata, güzelliklere, hayata ve bütün canlýlara ulaþýyor. Sonra da en üstün tepeye, zirveye çýkýyor ve Allah`a ulaþýyor. Allah`a ulaþmýþ olan sevgi baðý, ýþýklarýný bütün sevgi çeþitleri üzerine serpiyor. Allah`ýn sevdiði kimseleri temel özellikleriyle tanýmamýz, teori ve pratik, eðitim ve öðretim, fert ve toplum hayatý gibi alanlarda fayda saðlayacaktýr. Çünkü ahlaklý insan ve ahlaklý toplumun teþekkülünde, bu yöndeki bilgilenmenin önemli olduðu kaçýnýlmaz bir gerçektir. Allah`ýn sevdigi kiþilerin temel özelliklerinin baþýnda “muhsin” gelir. Muhsin olan kiþiye, ihsan sahibi kiþi denir. Ýhsan, Kur`an-ý Kerim`de çok kullanýlan tabirlerden biridir. Kulun, Allah`a yöneliþinde ulaþacaðý derecelerin en üstünü, ihsan derecesidir. “Bizim yolumuzda mücahede edenleri þüphe- Seite 5 siz ki, doðru yollarýmýza iletiriz. Þüphesiz ki Allah iyi iþler iþleyenler (muhsinler)le beraberdir” (Ankebut Suresi; 69. Ayet) ayeti buna delil teþkil etmektedir. Ayrýca; -”Ýman edip doðru dürüst iþler iþleyenler yok mu? (iyi bilsinler ki) biz iyi iþler iþleyen kimsenin mükafatýný zayi etmeyiz” (Kehf: 30) ayetinde ihsanla iman birleþtirilmiþtir. Kur`an-ý Kerim`in bir kýsým ayetlerinde de ihsan`ýn Ýslam`a bitiþik olarak geldiðini görüyoruz. -”Hayýr, kendini, (bütün varlýðýyla) Allah`a teslim ederek iyi iþler iþleyen insan, Rabbinin nezdinde mükafata erer…” (Bakara: 112). Çünkü biricik kurtuluþ çaresi tertemiz bir özle Allah`a teslim olmak ve insanlara iyilik etmektir. Yani Ýslam olmaktýr. Ýslam`ýn anlamý; Allah`a teslim olmaktýr. Çünkü Allah þöyle buyurur: “Kim iyilik ederek varlýðýný Allah`a teslim ederse, bir insanýn sarýlabileceðý en saðlam kulpa sarýlmýþ olur. Ýþlerin sonu Allah`ýndýr” (Lokman: 22) hayat 15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430 Allah`ýn Sevdiði Kullar Ýhsan`ýn takva ile beraber zikredildiðini de görüyoruz. -“Ýyilik edenlere, yaptýklarý iyiliðin karþýlýðýyla ve daha fazlasýyla mükafat vardýr. Onlarýn yüzü kararmaz, yüzlerini zillet kaplamaz, bunlar cennetlikler ve orada ebedi kalacaklardýr.” (Yunus: 26) ayeti bunun misalidir. Ayetteki “daha fazlasýyla” sözü, “cennetteki en yüksek derece, takva ve Allah`ý görme” olarak bir çok sahabeden rivayet edilmiþtir. Bütün bunlara göre ihsan kelimesiyle murad edilen anlam; imaný, islamý, amelleri, ahlaki ve davranýþlarý içine almaktýr. Kur`an-ý Kerim`in “muhsinler” olarak isimlendirdikleri arasýnda þu özellikleri taþýyanlarý görüyoruz; iyilik edenler, takva sahibi olup bollukta ve darlýkta Allah için harcayan, öfkelerini yutan ve insanlarý affedenler. Bolluk ve darlýkla kastedilen mana, sevinç ve sýkýntý halini, kolaylýk ve zorluk anýný, zenginlik ve fakirlik zamanýný kapsamaktadýr. Ana hatlarýyla ortaya koyduðumuz muhsin (ihsan sahibi) kiþilerin özelliklerinden biri de “kötülük edenlere karþý afv ile muamele etmek” olduðudur. Öfkeyi yenmek ve insanlarý affetmek, insanlar arasýndaki dayanýþmayý kuvvetlendirir, bu da hayatta baþarýlý olmayý kolaylaþtýrýr. Hz.Muhammed (s.a.v) þöyle 5 buyurur: -“Kuvvetli kimse, rakibini yenen pehlivan deðildir. Gerçek kuvvet sahibi kimse, kýzgýnlýk halinde nefsine hakim olandýr.” Ýhsan; kiþinin hem kendi nefsi için yaptýðý iyiliði, hem de baþkalarýna yapacaðý iyilikleri içine almaktadýr. Bununla beraber ihsan; hem birþeyi güzel yapmayý, hem de iyilik yapmayý içine almaktadýr. Hadisi Þerifte tarif edildiði üzere; “Sanki Allah`ý görüyormuþ gibi kulluk etmek” güzel yapmanýn, Allah`ýn herþeyde ihsan`ý farz kýlmasý, iyi yapmanýn delilidir. Kiþinin kendi nefsi için arzu ettiði þeyi, müslüman kardeþi için de arzu etmedikçe iyi bir mümin olamýyacaðýný ifade eden Hadis, ihsan`ýn iyilik yapmakla ilgili olan mahiyetini en güzel þekilde açýklamýþ olmaktadýr. Allah`ýn emrettiði ihsan bütün farzlarý yerine getirmeyi mümin ise imanýn artmasýný istemeyi, münkir ise müslüman olmasýný ve din kardeþleri arasýna girmesini arz etmeyi söylediði her sözün iyilik olmasýna özen göstermeyi de kapsamaktadýr. Ýhsan kelimesini bir de geçmiþ alimlerimizin sözleriyle tarif edelim; Ýhsan; “Et-Tazim li-emrillah ve`s þefka li`halkillah=Allah`ýn emirlerini büyük bilip gereðini yapma, yaratýklarýna karþý þefkatli olma” Kur`an-ý Kerim, ihsanda bulunulacaklarýn baþýna anne-babayý zikretmektedir. Adalet, ihsan, akrabadan muhtaçlara verme emredilirken, kötülük ve zulüm yasaklanmaktadýr. Allah, muhsinlerin mükafatýný zayi etmeyeceðini, muhsinlerle beraber olduðunu, muhsinlerin mükafatýnýn Rableri nezdinde diledikleri herþey olduðunu ve Allah`ýn rahmetinin muhsinlere yakýn olduðunu haber vermektedir. Allah cümlemizi muhsinlerle beraber eylesin… 39. sayi sayfalar 26.10.2009 6 15:58 Uhr Seite 6 Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir hayat 15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430 I GMG Ýslam Toplumu Milli Görüþ Teþkilatlarý Düsseldorf Bölgesi Þube Sosyal Hizmetler Baþkanlarý Duisburg-Marxloh`daki Bölge Merkezinde düzenlenen toplantýyla biraya geldiler. Þube Sosyal Hizmetler Baþkanlarý tam kadro katýldýðý toplantý Kur´an-ý Kerim okunmasýyla baþladý. Bölge Sosyal Hizmetler Baþkaný Selahattin Çakýr`ýn yaptýðý yoklamanýn ardýndan açýlýþ konuþmasýný yapan Milli Görüþ Düsseldorf Bölge Baþkanvekili ve Teþkilatlanma Baþkaný Erdoðan Ok son geliþmeler hak- IGMG DÜSSELDORF BÖLGESÝ ÞUBE SOSYAL HÝZMETLER BAÞKANLARI TOPLANTISI BÖLGE MERKEZÝ´NDE YAPILDI T .C. Münster Baþkonsolosluðu Residans’ýnda çok sayýda Türk ve Alman Yöneticilerin, velilerin ve öðrencilerin katýlýmýyla düzenlenen bir törenle Gymnasiumu iyi dereceyle bitiren öðrencilere T.C. Münster Baþkonsolosu Gürsel Evren tarafýndan ödülleri verildi. Ödül törenine Münster Valiliði Eðitim Müdürü Dr. Ulricht Hillebrand, Münster Belediye Baþkan Yardýmcýsý Hans Varnhagen, Münster Esnaf ve Sanatkarlar Odasý Baþkaný Herrn Rath, Gelsenkirchen Grillo Lisesi Müdürü Herr Gast, Münster Yabancýlar Meclisi Baþkaný Dr. Spyros Marinos, Münster Pascal Lisesi Müdürü Gisela Wilken, Öðretmen Celal Aydemir, Öðrenci velileri, T.C. Münster Baþkonsolosluðu Eðitim Ataþesi Ali Çevik, Muavin Konsolos Anýl Özge Ulusan, Muavin Konsolos Cemal Alsulu’nun yaný sýra Türk ve Alman basýný da katýldý. T.C. Münster Baþkonsolosu Gürsel Evren Gymnasiumu iyi dereceyle bitiren öðrenciler için düzenlenen ödül töreninde; “Baþkonsolosluk olarak deðiþik etkinlikler yapýyoruz. Ancak bugün farklý önemli ve anlamlý bir buluþma için bir araya geldik. Baþkonsolosluðumuz görev bölgesinde Gymnasi- BAÞARILI ÖÐRENCÝLERE MÜNSTER BAÞKONSOLOSLUÐUNDAN ANLAMLI ÖDÜL TÖRENÝ um’da baþarýlý olarak Abitur yapan Türk öðrencilerine T.C. Berlin Büyükelçisi Ahmet Acet’in hediyelerini ve tebrik mektubunu takdim etmek üzere burada bulunuyoruz. Eðitim Almanya’daki 13 Baþkonsolosluk gibi biz de Türk çocuklarýnýn etkin eðitim almalarý ve topluma faydalý birer birey olmalarý önem vermekteyiz. Bu vesileyle eðitim ile ilgili bazý düþüncelerimi sizinle paylaþmak istiyorum. Yapýlan araþtýrmalar göçmenlerin eðitimden en az yararlandýklarý ve okulu en çok terk eden toplumsal kesimi temsil ettikleri anlaþýlmaktadýr. Bu vesileyle KRV Uyum Bakaný Armin Laschet’in “Yükselen Cumhuriyet – gör bir þanstýr” kitabýnýn tanýmýnda verdiði bazý mesajlar bugün burada vereceðimiz mesajlar bakýmýndan anlamlýdýr. Laschet, demokratik Almanya’nýn ikinci bir birleþme olduðu, üçüncü birleþmenin ise göçmenlere yeni eþit haklar tanýnarak saðlanacaðýný, Göçmen çocuklarýn geleceðini ileriye yönelik vizyonla görmek gerektiðini, onlarýn bir gün üstdüzey yönetici veya Cumhurbaþkaný olabileceðini, devletin görevinin eðitimli kesimlerin gelen ailelerin çocuklarýna fýrsat eþitliði görevi yaratmak olmalýdýr demiþtir. Kaybedilmiþ geçmiþe deðil, kazanýlabilecek geleceðe bakmalýyýz” diyerek öðrenci velilerini kutladý. Daha sonra söz alan Münster Belediye Baþkan Yardýmcýsý Varnhagen ise; Münster’de 160 deðiþik ulustan insanýn yaþadýðýný, Yabancýlar Meclisi gibi iyi çalýþan bir kurula sahip olduklarýný, Münster’in en iyi yaþanabilir þehir ödülü sahibi olduðunu, bunu da dýþarýda yansýtmak açýsýndan göçmenlerle barýþ içerisinde olduklarýný ve entegrasyon konusunda þehir olarak çok çaba gösterildiðini, Baþkonsolosun Türkiye’ye döndüðünde Münster hakkýnda iyi düþüncelerini baþkalarýna aktardýðýnda bundan mutlu- haber kýnda baþkanlara bilgiler verdi. Yaklaþan kurban ayýnýn tüm Ýslam alemine ve insanlýða hayýrlar getirmesini temenni ettiklerini söyledi. Daha sonra, Sosyal Hizmetler Baþkaný Selahattin Çakýr, 2009 yýlý kurban kampanyasý hakkýnda þube sosyal hizmetler baþkanlarýna bilgilendirmelerde bulundular. Þube sosyal hizmetler baþkanlarý da söz alarak kurban konusunda cemiyetlerinde yaptýklarý çalýþmalar konusunda detaylý bilgiler verdiler. luk duyacaklarýný ifade etmiþ ve öðrencileri ve velilerini kutlamýþtýr. T.C. Münster Baþkonsolosu Gürsel Evren Münster Pascal Gymnasiumu 1,3 puan derecesiyle bitiren Meltem Beslendi’ye ve Gelsenkirchen Grillo Gymnasiumu 1,7 puan derecesiyle bitiren Çiðdem Erdoðan’a bu baþarýlarýndan dolayý kutlayarak T.C. Berlin Büyükelçisi Ahmet Acet’in hediyelerini ve tebrik mektubunu verdi. Yine Gelsenkirchen Grillo Gymnasiumu 1,8 puan derecesiyle bitiren Sibel Karataþ’a ise Baþkonsolosun hediyesini ve tebrik mektubunu Muavin Konsolos Anýl Özge Ulusan verdi. Ödül kazanan her 3 öðrenci de Baþkonsolosluðun kendileri için böyle güzel bir organizasyon yaptýðý için teþekkürlerini bildirmiþler ve her üçü de üniversitede týp okumak istediklerini vurgulamýþlardýr. Çok samimi bir hava içerisinde yapýlan törenin ardýndan davetlilere kokteyl verildi. Öðrencilerin velileri ise ilk defa böyle anlamlý bir davet yapýldýðýný bundan çok gururlandýklarýný ülkelerinden uzakta da olsalar Türkiye Cumhuriyeti devletinin yanlarýnda olduðunu görmekten sonsuz mutluluk ve gurur duyduklarýný belirtmiþlerdir. 39. sayi sayfalar 26.10.2009 15:58 Uhr dosya Seite 7 Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir Þinasi ÞÝMÞEK H ayat insanlarýn ilk nefesten son nefese kadar süren sürecin adýdýr. Bu süreçte kendi varlýðýný, kiþiliðini, kimliðini kabul ettirdiði kadar deðeri kýymeti vardýr. Kendi varlýðýný kabul ettirebilmek için de belli bir varoluþ mücadelesi vermek zorundadýr. Bu varoluþ mücadelesini verebilmek için de sistematik olarak belli evrelerden, süreçlerden geçmek zorundadýr. Bu süreçler kýsaca þunlardýr: ARAYIÞ: Ýnsanýn kendisinin ben de varým demesidir. Farkýna varýlma, sýnýrlarýn ve sorumluluklarýn bilinmesi. Kabul edilme, doðal bulunma, sevilme, özlenme, deðerli olma isteðidir. (Ailesinin, bulunduðu toplumun, cemiyetin nazarýnda) Güçlü olma, istersem yapabilirim duygusu içinde olmasýdýr. Bu arayýþ isteði doðduðu günden itibaren baþlar. Arayýþýný istediði aile cemiyet toplumda bulamayan kiþide yabancýlaþma baþlar. YABANCILAÞMA: Parçasý olduðu bütünü göremeyecek hale gelmesi, bütünle iliþkisini koparma kendini uzak hissetme, kendini yalniz hissetme duygusudur. Toplumdan kaçan, nefret eden sevmeyen tipler, arayýþýný yapamayanlardýr. Arayýþý olumlu geçen bireyde uyanma baþlar. UYANIÞ: Kiþinin ihtiyaclarýnýn farkýna varmasý, bu ihtiyaçlarý giderebilme yolunda adým atmaya hazýrlanmasýdýr. Kiþinin huzursuzluðu, mutsuzluðu, gerginliði, sýkýntýsý, depresyonu onu uyandýrmaya çalýþan dostlarýdýr. Dýþýmýzda bizi kuþatmaya çalýsan çok boyutlu ve karmaþýk bir dünya var. Bu dünyayý olduðu gibi görebilmek için ona uyum saðlamamýz önemli. Yaþam enerjimizin kaynaðý bizim en önemli özümüzdür. Özümüzden koptuðumuz zaman þevkimizde kalmaz. Kaygýlar içinde geçen bir yaþam`MIÞ` gibi yaþamdan öteye geçemez. Her insa- nýn, her þeyin doðuþtan getirdiði tek bir amacý vardýr: “Kendini gerçekleþtirmek“. Ýnsaný insan yapan onun kendine, topluma, yaþama bakýþ tarzýdýr ve yaptýðý eylem ve hareketleridir. Yavas yavas çocukluk devresinden çýkan insanoðlu ne yapabilirim diyerek bir þeylere niyet beslemeye baþlar. NiYET: Kiþinin içindeki amaça yönelme isteði ve düþüncesidir. Niyetiniz size rengininizi verir. Niyetiniz sizi insan yapar. Niyetiniz doðru ise hayatýnýz da doðrudur. Doðru olan hayatta her söz canlýdýr. Bir insaný sýradan insanlardan ayýran en önemli öðe onun kendine özgü niyetidir. Bir insanýn niyeti o kiþinin içinde bulunduðu ortamý nasýl algýlýyacaðýný, o ortamda bilincini nasýl organize edeceðini belirleyen en önemli etkendir. Gerçek müslüman içinde yaþadýðý dünyadan sorumlu insandýr. Kiþinin niyeti gerçek olmalý ve içten olmalýdýr. Bir kiþinin gerçek gücü onun niyetinin saflýðýndandýr. Hayýr demesini bilmeyen kiþi güçsüzdür, hayýr demesini bilmeyen kiþinin evetinin de bir anlamý yoktur. Ýnsan kendisini var edene yakýnlýk üzerine kurmalýdýr hayatýný. Ne hayat 15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430 Hayatýn Anlamý: Varoluþ ve Mücadele kendi içine kapanmak insanýn sorunlarýný çözer, ne de toplum içinde kaybolmak, ne de alýp baþýný gitmek. Ýnsan nere giderse gitsin kalbini de yanýnda götürür. Kalbin aradýðý ise yakýnlýktýr. Bugün karþýmýzda gözüken insanlar yarýn yanýmýzda görmenin yolu, bizim saf veya þerit deðiþtirmemizden deðil, doðru yolda doðru biçimde yürümemizden geçer. Niyeti halis olan kiþi bu niyetini gerçekleþtirebilmek için plan yapmak zorundadýr. Gelecekte nerde nasýl olacaðýnýn derdine düþer. Özellikle bunu gençlik çaðýnda yaparsa geleceðini de planlamýþ olur. GELECEÐÝ PLANLAMAK: Baþarýlý olacaðý bir hayatýn, bir yolun oturup plan programýný yapmak. Plan yaparken önce içinde bulunduðumuz gerçeðe saygý duymaktýr. Bütün kötülüklerin anasý, bütün yanlýþlýklarýn anasý gerçeðe saygýsýzlýktýr. Toplumun gelecekteki saðlýðý, çocuklarýn zihinlerini ve gönüllerini geliþtirmede yatar. Nerede sen ben bilinci hakim ise orada insanlar birbirlerinin korkularýný konuþurlar. Gerçeðe saygýsý olmayan insan kiþisel bütünlük içinde olamaz. Plan yapan kiþinin ÖZÜ, SÖZÜ ve EYLEMÝ doðru olmalýdýr. Ýnsanýn kaçamayacaðý en büyük otorite vicdanýdýr. Gerçek plan yapan kiþinin bir duruþu vardýr. Bu duruþ içinde hangi davaya kendini adadýðýný anlatýr. Ne zaman nerede nasýl hesap vereceðini bilir. Kiþi kendisiyle tutarlý olmalýdýr. En önemlisi sözünde durmalýdýr. Söz vermenin önemlisi önemsizi yoktur. Haklý nedenler olmadan tutulamayan her söz sizi yaralar. Geleceði planlamak muhteþem bir iþtir. Sýradan insanýn ha deyince baþaracaðý bir iþ deðildir. Planý olmayan kiþi hep saðý solu suçlar. Kiþisel bütünlük içinde olmayan kiþi kendini zehirliyor demektir. Plan ve programýný doðru yapan kiþi bunu baþarmak için harekete geçer ve kendisinde bir kuvvet güç hisseder. GÜÇ: Kendini, baþkalarýný veya dünyayý etkileme yeteneðidir. Ben güçlü bir insaným, benim gücüm var diyen insan yaþamýn direksiyonunu elinde tutan insandýr. Düþünürüm, isterim, yaparým duygusu içindedir. Biz insanlara her gün bir çok inançlar, varsayýmlar, mesajlar verilir. Güçlü olan insan bütün bunlarýn içinde kendi inancýný yaþayan ve söyleyendir. Hayat- 7 larýný trübünlerden seyreden insanlarýn güçlü olmalarý çok zordur. Deðerlerden kaynaklanan güç, insaný ezmeyen, insan onurunu küçültmeyen aksine insan onurunu yücelten bir güçtür. Korkudan kaynaklanarak gelen güç, hem kendine hem karþý tarafa zarar verir. Güçlü kiþi disiplinli kiþidir. Kiþisel bütünlüðü yüksek olan insanýn; bakýþý, oturuþu, duruþu kendine özgü bir gücü ifade eder. En önemli mesaj insanýn kendisidir. Bilinçlenmiþ þuurlanmýþ bireyler sayýsý çoðaldýkça toplumda da iyiye doðru davranýþlar deðiþir. Ortada bir yanlýþ varsa, buna çoðunluðun doðru demesi o yanlýþý düzeltmez. Ýnsanlarýn bibirine güvenmediði yerde olumlu sonuç alýnamaz. Kiþilerin niyetinin saflýðý içinde verdiði kararlar insanýn en önemli güç kaynaðýdýr. Güç elinde olan kiþi; þahsiyetli, çalýþkan, özgün davranmak, deðiþik açýlar yakalamak, dýþa dönük olmak, deðer yargýlarýný bilen, idare edici, hatadan dönebilen, sonucu hesap edebilen olmalýdýr. Bir seyler yapmaya baþlayan kiþi yaptýðý iþlerden de hesap vermek zorundadýr. Hesabýný doðru verdiði müddetçe varoluþ mücadelesini de doðru devam ettirir. Bu hesabý doðru vermenin yolu sorumluk almaktan ibarettir. SORUMLULUK: Hesap vermeye hazýr olmaktýr. Ýnsan bir iþi yapmaya karar verdimi sonuna kadar gitmeli, ama yaptýðý iþten de hesap vermeli. Bunun adý sorumluluktur. Ölümün avcýlýk yaptýðý bir dünyada, kuþku ve piþmanlýk için zaman yok. Ancak kararlar için zaman var. Bir insanýn kararlarýnýn sorumluluðunu kabul etmesi demek, o kararlar uðruna ölmeye hazýr olmasý demektir. Bir insanýn, sorumlu olmasý için, sorumlu tutulacaðý konuda bir farkýndalýðý, bir bilinci olmasý gerekir. Ýnsanýn yetiþtiði ortamda seçim yapma ve yaptýðý seçimin sonuçlarýndan sorunlu ol- 39. sayi sayfalar 26.10.2009 8 ma fýrsatý verilmemiþse, sorumluluk duygusu geliþemez. Özgürlük ancak sorumluluk temeli üzerinde yaþayabilir. Sorumluluk olmadan, özgürlük olmaz. Hayatta en özgür insanlar Allah`a karþý kendini sorumlu hissedenlerdir. Hayatýmýzý yaþarken nasýlki doðduk bir gün öleceðimizi de hep aklýmýzda tutarsak iþler hep kývamýnda gider. Hep yarýna rahat ve huzurlu kalkarýz. Bunun adý ölüm bilincidir. Modern hayat insanlara bu duyguyu unutturmuþ olduðundan her ölüm vakasý karþýsýnda sendeleme geçiriyoruz. ÖLÜM BÝLÝNCÝ: Yaþamýn mutlaka sona ereceðini ve bunun her an olacaðýný düþünmektir. Dünyanýn huzuru imanlý olmak, ahiretin huzuru imanlý ölmektir. Mücadele eden insaný, sýradan insanlardan ayýran en önemli adým, ölüm bilincidir. Ölüm düþüncesi insanoðluna çekidüzen veren tek þeydir. Sýradan insan, sonsuz yaþamý zemin kabul ederek, günlük yaþamýný düþünürken, mücadele eden insan her an ölebilirimi zemin kabul ederek günlük yaþamýný düþünüyor. Ýnsan yaptýðý iþi dikkatle inceler çünkü o iþ onun bu dünyadaki son iþi olabilir. Kazasý olmayan tek ibadet yaþamaktýr. Hayat ne geleceðe ertelenecek sýradan bir hayal, ne de geçmiþte þýkýþmýþ bir hatýradýr. Hayat þimdi boynumuza sarýlmýþ bir defterdir. Müsveddesiz yazýlýr, düzeltme imkaný yoktur. Çünkü þimdi yaptýðýmýz her 5 yýla yakýn bir zamandýr Duisburg`da dönercilik yapan Þeref usta, Avrupa`nýn dönerde Türkiye`den çok çok ileride olduðunu söyledi. Duisbug Beeck`te Dadaþlar dönerci dükkanýnýn þefi Þeref usta dönerin geleceðinin kaliteli et kullanmaktan, hijyenik ortamlarda hizmet vermekten ve gü- 1 15:58 Uhr Seite 8 Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir þey gerçektir. Bugün hayattýr, yarýn ölümdür. Sonuca eriþmek insanýn elinde deðildir. Ýnsanýn yapacaðý en iyi þey sonuca götüren sebebleri bir araya getirmektir. Sonuçlar insan için hiç eriþemeyeceði yarýnlar gibidir. Sonucu elde etmede eli kýsadýr, kudreti yoktur, iþini yapýp sonucu Allah´tan beklemek en iyisidir ve hüsrana da uðramaz. DEÐÝÞÝM: Kiþinin davranýþ biçiminde meydana gelen farklýktýr. Bu farklýlýk dünyaya bakýþýnda da varsa buna DÖNÜÞÜM denir. Her þeyin gerçekleþmek istediði bir varoluþ biçimi vardýr ve deðiþim, bu amacýn gerçeklesmesi için doðal olarak ortaya çýkar. Deðiþim hayatýn içinde potansiyel olarak vardýr. Tüm dünya birbirleriyle iliþkisi olan parçalardan oluþur ve her bir parçanýn kendine özgü bir amacý hedefi vardýr. Allah (c.c.) her þeyi zýddý ile yaratmýþtýr. Her þey kendi zýddýndan bir parçayý özünde taþýr. Ait olma yaþamýn vazgeçilmez zorunlu bir parçasýdýr. Kendimizi hangi sýnýrlar içinde tanýmlayacaðmýz nelere dost nelere düþman gözüyle bakacaðýmýzý belirler. Deðiþimi bilinçli olarak yapmayý göze almak gayret ve cesaret ister. Baþkalarýnýn yaþam tarzýna bakarak kendini baþkalarý ile kýyaslayan insan yabancýlaþma duygusu içine girer. Ait olacak saðlam bir yer bulamaz. Kendini önemsemek insaný aðýrlaþtýrýr, hantal ve maðrur yapar. Bu dünyada hayat 15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430 en önemli þeyin sen olduðunu düþündüðün sürece, çevrende seni kuþatmýþ olan dünyanýn farkýna varamazsýn. Kýzmak hakkým dediðin sürece insan olmaya hazýr deðilsin ve her kýzgýnlýk nöbetinin altýnda kendini önemseme yatar. Ýnsan kendini bilmeli, bilge birisi olmak için hafif ve akýcý olmalý, öðrenmek istiyorsa kendini önemsemekten vazgeçmeli alçak gönüllü olmalýdýr. Sürekli deðiþen ve geliþen ve de farklýlaþan dünyada ayakta kalabilmek için hayat standartlarýmýz ölçülerimiz olmak zorundadýr. ÖLÇÜ: Ýyice düþünme, tasarlama dengeleme, mukayese etme ve en uygun olaný yapmadýr. Ölçüsü olan geliþir, olmayan deðiþir. Ölçü FÝKÝR: Kitap ve sünnettir. Ölçü ÝNSAN: Peygamberlerdir. Hatadan korunmak için hatasýz olaný takip edelim. Ölçü HAREKET: Peygamberlerin hareketleridir. Ölçü TOPLUM: Sahabelerdir. Eðer ölcülerimiz yukarýdakileri örnek alarak yaparsak baþýmýz aðrýmaz. Ayrýca sadece onlarý ölçü almak yetmez sevmek de gerekir. SEVGÝ: Yüreðin ölümsüz meyvesidir. Sevgi, insanýn harcadýkça çoðalan tek sermayesidir. Sevmek; her durumda kendi varlýðýna nasýl sahip çýkýyorsan, öylece, bütün durumlarda kardeþlerinin varlýðýna sahip çýkmaktýr. Sevmek; mutluluðu ve mutsuzluðu birlikte yaþamaktýr. Sev- mek; ölçüye ve tartýya vurmadan devamlý vermektir. Bir karþýlýk beklememektir. Sevmek; tehditler altýnda tutulan, baský altýnda bir kapýnýn önünde dostunu bir yiðitlik ve þecaat anýtý gibi beklemektir. Öldürüleceðini bildiði dostunu hem de O`nun yataðýnda beklemektir. Sevmek; kardeþlik binasýnýn, cemaat binasýnýn harcýdýr. Ýncinmemek ve incitmemektir. Güvenmek ve güvenilir olmaktýr. Sevmek; dost olmaktýr. Gerçek dost, sevinçleri çarpan, üzüntüleri bölen, geçmiþi çýkaran, geleceði toplayandýr. Dostu olmayan insan en yoksul insandýr. Ayýpsýz dost arayan dostsuz kalýr. Bal yiyen arýsýndan gocunmaz. Tatlý dili olanlarýn dostlarý her gün biraz daha artar. CEHENNEM, insan yüreðinde sevginin tükendiði yerdir. Vücutta bir et parçasý vardýr o bozulursa bütün vücut bozulur, o kalptir, yürektir. SEVGÝNÝN KAYNAKLARI; Emek vermek, ilgi göstermek, tanýmak, sorumluluk ve saygýdýr. ÝÞ TAKÝBÝ ve HAREKET: Her an ve her zaman kendini kontrol edip yaptýðý mücadelenin farkýnda olmasýdýr. Bitmemiþ iþler insan hayatýnda sürekli engel teþkil eder. Mücadele eden insan bitmemiþ iþler taþýmaz. Sürekli iþlerini bitirerek yaþamýna devam eder. Mücadele eden insanýn belli bir kurallarý sýnýrlarý vardýr. Kiþinin sýnýrlarýný korumasý, bu sýnýrlarýn diðerleri tarafýndan tanýn- Avrupa dönerde Türkiye`yi geçti leryüz ile servis yapmaktan geçtigini belirterek; kendilerine birçok döner üreticisinin döner satmak için yarýþtýðýný ama Euro Döner`in kalite, lezzet ve hassasiyetiyle farklý olduðunu ifade eden þeref usta þunlarý söyledi: “Döneri mükemmel kýlan et kalite- sidir” diyen Þeref usta sözlerini þöyle tamamladý: “Dünyanýn neresinde yerseniz yiyin kullanýlan et kalitesi ve et oraný çok iyi ayarlanmalý. Döneri ne kadar sade etten yaparsanýz lezzeti o kadar mükemmel olacaktýr. Ýçine kattýðýnýz her madde lezzetten biraz daha uzaklaþtýracaktýr. Avrupa dönerde Tür- dosya masý önemli bir gereksinimdir. Ýþ yaparken insanýn en önemli davranacaðý özellik doðal olmasýdýr. Mücadele eden insan kendi bulunduðu yere ait olmaya önem verir. Ama ait olduðu yer tarafýndan kullanýlmaya izin vermez. Ýnsan yürekten affetmeyi öðrenmeden iþlerini düzenli takip edemez. Ýnanan ve mücadele eden insan baðlanmýþtýr. Saðlam bir yere baðlanmýþtýr, fýrtýnalar da kopsa o aðacý yerinden kimseler sökemez. SÜREKLI MÜCADELE: Ýnsan karar vermeden önce düþünür, inceler gözden geçirir, acele etmez, her þeyi hesaba katar. Kararýný verirken kendi iradesi içinde seçim yapar. Mücadele eden insan, ölümün bilincinde ama ayný zamanda bunu umursamaz bir tavýr içerisinde olmalýdýr. Bir neslin geleceðini bir önceki nesil belirler bilinci taþýmalýdýr. Ýnsan hiç bir þeyin müptalasý olmamalýdýr, her þeye saygýlý devamlý görev bilincinde olmalýdýr. Yolu gönül yoludur, gönlünün sesini dinler. Dinlemek en önemli iletiþim eylemidir. Diðer insanlarýn yaptýðý iþlerden etkilenmez. Onlarýn duygularýna kapýlýp tavýr almaz. Alçak gönüllüdür, herkesle dosluk iliþkileri kurar, öðrenme fýrsatýndan kendini mahrum etmez, saðlýðýna özen gösterir. Yiðit yere düþen deðildir, düþtükten sonra kalkýp yola devam edendir. Engeller gözünüzü hayattan ayýrdýðýnýz zaman, karþýnýza çýkan korkunç þeylerdir. kiye`den çok çok ileride. Avrupa`da en güzel döner süt danadan yapýlmaktadýr, Döner büfelerinin kendi taktýklarý döner sanayileþmiþ dönere göre hijyenik olmayan dönerdir. Hiçbir dönerci sanayileþmiþ döner yanýnda hijyen kurallarýna riayet edemez” DADASLAR-BEECK LEHNHOFSTR. 1 47139 DUISBURG Adresinde 39. sayi sayfalar 26.10.2009 15:58 Uhr dosya Thilo Sarrazin hep baþkalarýnýn ifade etmeðe cesaret edemedikleri þeyleri söyleyebiliyor.” (Constanze von Buulion, SZ) Siz, bir yanlýþý, hatayý veya eksikliði nezaketen veya siyaseten açýkça söylemiyor, veyahutta söyleyecek medenî cesareti kendinizde göremiyorsanýz; bu suskunluk, o durumun yokluðuna delâlet sayýlmaz. Noksanlýðý, çirkinliði veya doðru olmayaný dile getirmek, hem dostça hem de düþmanca bir niyet veya üslûpla söylenmiþ olsa dahi; neticede bir hakikata parmak basýlmýþ olur. Bazen insanlar bazen de toplumlararasý münasebetlerde bu tür yanlýþlýklar umumiyetle dolaylý ifadelerle, ima yoluyla telafuz edilir. Çevresindeki olup bitenleri gözetleyebilen herkes bilir ki, âlenen söylenmese de, Almanya’daki Türk azýnlýða yerli (Alman) halkýn bakýþý hiç de içaçýcý deðil! Alman halkýnýn önyargýlarla dolu bu dýþlayýcý tavrý, zaten zaman zaman yapýlan kamuoyu araþtýrmalarýna da yansýmaktadýr. SPD’nin Berlin Eski Maliye Senatörü, Alman Merkez Bankasý’nýn Yönetim Kurulu Üyesi, Türk ve Arap kökenli azýnlýðý aþaðýlayan Thilo Sarrazin’i, aslýnda açýkyürekliliðinden ve cesaretinden dolayý tebrik etmek lazým. Onun düþüncelerini abartýlý, ifadelerini keskin, aþaðýlayýcý veya hakaret düzeyinde bulabilirsiniz; ki zaten öyledir! Fakat Alman vatandaþý Türklerin çokça raðbet ettikleri bir siyasî partiden de olsa, Thilo Sarrazin yaptýðý açýklamayla, yerli-çoðulcu toplumun; genelde müslüman, özelde Türk azýnlýða bakýþýný yansýtmaktadýr. Bizim tabirle; adam baklayý aðzýndan çýkarmýþtýr. Zaten bir gazetenin yaptýðý kamuoyu araþtýrmasýnýn neticesine bakýlýrsa; Almanlarýn %84’ü T. Sarrazin’e, Türkleri ve Araplarý aþaðýlayan ifadesine raðmen destek veriyorlar. Yine ayný gazete- Seite 9 Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir hayat Mahmut AÞKAR “ 15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430 Eðrisine Doðrusuna [email protected] nin (Bild) internet sayfasýndaki Almanya’nýn elit kesimiyle yapýlan görüntülü söyleþiler de ayný doðrultudaydý. Sarrazin susturuldu ama görevinden alýnmadý. Sarrazin kýnanýrken, dünya kamuoyu baskýsý, kendi içinde yaptýrým gücü olmayan Türk azýnlýðýn baðýrýp çaðýrmasýndan daha etkin oldu. Günlerce yazýlý ve sözlü medyada Almanlarýn ve Türk azýnlýðýn konuyla ilgili görüþlerini toparlayýp ortalamasýný aldýðýmýzda, Almanlar; -Thilo Sarrazin’in Türkler ve Araplarla ilgili söyledikleri doðrudur, fakat biraz yumuþak bir tonla söyeyebilirdi, Türkler ise; -Bu adam Türk düþmanýdýr, derhal özür dilemeli ve görevinden istifa etmelidir, gibisinden tepkilerini ortaya koydular. Bardaðýn yarýsý da dolu... Alman halkýnýn %80’ler civarýnda Sarrazin’e destek vermesi kadar vahim önyargýlý kanaatin, ayný derecede vahim ve yanlýþ olan diðer versiyonu ise; Türk kamuoyu, böylesi yüksek oranlara varan yerli-çoðulcu toplumun, Türk/Müslüman azýnlýða karþý bu menfî tav- Sarrazin rýný geçmiþte olduðu gibi, bugün de iyi okuyamamasýdýr: Almanya kendi Türk azýnlýðýna bakarken; bardaðýn yarýsýný hep boþ görmüþtür. Doðrudur; bardaðýn yarýsý boþtur ama yarýsý da dolu... Türkler de bardaða bakarken yarýsýný hep dolu görmüþ, boþ olan yarýsýný da görmemezlikten gelmiþ veya görmek istemememiþler. Sarrazin gibiler, kaldýrýmlarda sadece baþörtülülere baktýklarýndan, bütün Türk veya müslüman kadýnlarý baþörtülü zanneder, kabul eder ve diðerlerini görmezler! O diðerleri ki, iþsiz kalmamak, devletin muhtaçlar kapýsýný çalmamak için binbir meþakkatle kendi iþyerlerini kuruyor ve devlete vergilerini ödüyorlar. O diðerleri ki, doðru dürüst okur-yazar bile olmayan babalarýna, “Ýþçisin sen iþçi kal!” diyenlere inat, çýð gibi bir akademisyen ordusuyla arkadan geliyorlar. Almanya`yý fethedecek Türkler Demek ki Almanya, biz Türk azýnlýk hakkýnda Sarrazin gibi düþünüyor fakat açýða vuramýyordu. Bu adamýn dedikleri üzerine çok þey yazýldýðý ve söylendiðinden dolayý bilinenleri tekrarlamak istemiyorum. Beceriksiz, tembel, üretgen olamayan, kafasý da çalýþmaz, topluma da karýþmaz bu Türk’ten nasýl olur da Sarrazin bey, “Kosovolalýlarýn Kosovo’yu fethettikleri gibi...” Almanya’yý fethedecek fatihler çýkarabiliyor, diye sormaya hazýrlanýrken; demecinin devamýnda kafama takýlan sorunun cevabý kendiliðinden verilmiþ: Üremeyle! Türkler çok çocuk yaparak Almanya’yý fethedeceklermiþ.... Nerdesin ey akýl? Hesap, kitap, istatistikler ülkesi, feylezoflar diyarý Almanya ayaða kalk! Almanya Merkez Bankasý Yönetim Kurulu Üyesi, SPD’li Berlin Eski Maliye Senatörü sýfatlarýna sahip birisi, “Türkler üreyerek Almanya’yý fethedecekler” diyor ve kimse de ses çýkarmýyorsa... Evet, þayet ne Türkünden ne de Almanýndan ses çýkmýyorsa.... Hem Alman, hem Türk otursunlar Almanya’nýn gelmiþ olduðu bu haline aðlasýnlar! Bari burada, yani aðlaþýrken belki birlik saðlanýr, koro halinde aðlaþýrsak þayet, uyumu da böylece gerçekleþtirmiþ oluruz. Bu, ‘Türklerin Almanya’yý Fethi” meselesi, bana tarihin derinliklerinden gelen, daha doðrusu diriltilen, hortlatýlan bir sloganý hatýrlatýyor: Die Türken kom- 9 men! (Türkler Geliyor!) Sigaya çekilen, sorgulanan hep Türklerdir. Bir de Alman vatandaþlara sorsalar; evinize Türk bir damat veya gelin ister misiniz, diye... Almanya menþeli ve milletlerarasý kamuoyu araþtýrmalarýnda, yapýlan istatistiklerde, Almanya’daki yabancýlarýn, özellikle Türk/Müslüman göçmenlerin dýþlandýklarý, ayýrýmcýlýða tabi tutulduklarý, yerlilerle, hatta Avrupa’nýn baþka ülkelerinden gelen hýristiyan yabancýlarla, ayný (meslekî) özelliklere sahip olsalar da, eþit muamele görmedikleri ve ayný haklara sahip olamadýklarý belgelerle ortadayken, Türkler arasýndaki iþsizliðin ve eðitim düþüklüðünün vebali (sadece) Türklere mi ait? Bugün, “Devletin sýrtýndan geçiniyor, üretgen deðiller” denilen Türkler, bu ülkenin en aðýr, en pis iþlerinde en az ücretle çalýþtýrýldýlar. Gösterilen iþi, verilen görevi harfiyyen yerine getirirken itiraz haklarýný kullanamadýklarý gibi, verilen ücretin azlýðýna da itiraz edemediler. Bu ülkenin yeniden imarýna yüzbinlerce Türk emek harcadý, alýnteri akýttý ve nihayetinde bir ömrü tüketti. Þimdi onlarýn burada yetiþen evlatlarýnýn bir kýsmý baþýboþ geziyorsa, bunun vebali, kime aittir? Türkler elbetteki sütten çýkmýþ ak kaþýk deðiller... Türkler arasýndaki eðitim düzeyinin düþüklüðü, vasýfsýz iþçi oranýnýn yüksekliði ve ailelerin okul çocuklarýna gereði kadar ihtimam göstermemelerinden kaynaklanan olumsuzluklar buradaki Türklerin görüntüsünü daha da kötüleþtirmektedir. Alman halkýna tercüman Sarrazin Bu kötü durumu etkileyen, ona zemin hazýrlayan sebepler ve çareleri herkesten önce Alman devletinin ele almasý elzem bir meseledir. Siyasî, dinî, meslekî ve sosyal yelpazenin neresinde olursa olsunlar, bütün Türk kuruluþlarýnýn en öncelikli görevlerinden birisi, 39. sayi sayfalar 26.10.2009 15:58 Uhr Seite 10 10 mevcut durumun analizini yaparak çözüm yollarý aramak ve özellikle Alman yetkili mercilerinin kapýsýný çalmak olmalýdýr. Her türünden dernek yetkilileri önce kendi üyelerinin meslek, iþ ve diplomalý oranýný yükseltmekden baþlayarak bunu Türk azýnlýðýn geneline yaymayý hedeflemelidirler. Önce mesuliyetini yerine getirmeyenlerimizin yakasýna yapýþ- Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir malý, onu silkelemeliyiz ki, sonra da bizi adam yerine koymayan, hakkýmýzý gasp eden, dýþlayanlarýn yakasýna bilâhare yapýþabilme hakkýmýz olsun. Sarrazin, Almanya’da Türklere karþý yerli toplumun beyninde içten içe fokurdayan ithamlarý, töhmetleri, önyargýlarý, bazen de objektif deðerlendirmeleri açýða çýkardý, dýþa vurulmasýna vesile oldu. Göçmen Türk kuruluþla- hayat 15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430 rýnýn þimdi kabiliyetlerini, kapasitelerini ve samimiyetlerini ispat etme, önceliklerini sýralama zamanýdýr! Bu son durum rapor edilmeli ve gereði yapýlmalýdýr. Türk kuruluþlarýnýn varlýk sebebi olan unsurlar günün birinde bitim noktasýna gelmesi; kendilerinin de bitiþi demektir. Slogan; “Kendisine Hayrý olmayandan Topluma Hayr Gelmez!” olmalýdýr. Sarrazin gibileri, dünyaya gözünü burada açýp, bu ülkenin eðitim ve öðretim çarklarýndan geçen, meslekli, eðitimli, üniversite diplomalý gençlerin; aþaðýlanan, hor görülen babalarýndan daha mesafeli yerli halka duruþlarýný asýl onlar izah etmeli, görmelidirler! Sarrazin gibilerine, Türk kökenli Alman vatandaþý genç akademisyenlerin Almanya’yý niçin terk ettikle- KÖLN`DE BÝR ÝLÝM GÜNEÞÝ, ÝKRA ÝSLAMÝ ÝLÝMLER OKULU I GMG Köln Bölgesi`nin Eðitim faaliyetlerinden biri de Köln Bölge Eðitim Merkezinde Eðitim veren “ÝKRA ÝSLAMÝ ÝLÝMLER OKULU”dur. 4 yýl süren eðitim serüveninde her Cumartesi 9 saat ders verilmektedir. 7 yýldýr kesintisiz olarak genç kýzlara ve bayanlara geniþ çaplý din eðitimi vermektedir. 2009/10 yýlý itibarý ile 115 öðrencisi mevcuttur. Ýslami ilimler okulunun olmazsa olmazlarý ciddiyet ve disiplindir. Kaliteli eðitim, doðru toplum sloganýyla yoluna devam eden okulda, kendi dallarýnda uzman 12 eðitimci ellerinden gelenin en iyisini vermeye gayret göstermektedir. Okulun müfredatýnda 20 tane ders bulunmaktadýr. Arapça, Akaid, Siyer, Fýkýh, Kur`an, Ezber, Tefsir, Peygamberler Tarihi, Osmanlý Tarihi, Türkçe, Adab-ý Muaþeret, Sosyal Bilgiler, Rehberlik Aktualite ve Mezhebler Tarihi gibi. 40`a yakýn mezun veren okulun 4. Sýnýf talebelerine yönelik çalýþmalarý arasýnda her öðrencinin kendi branþýnda bir Camide staj yap- masý ve yine kendi seçmiþ olduklarý konuda bir kitab hazýrlamalarý gerekmektedir. Mezun olanlar bir Camide eðitimci olarak görev yapmaktadýrlar. Ýslami Ýlimler okulu her yýl düzenlediði yatýlý eðitim seminerleri ve gezi programlarý ile de öðrencileriyle buluþmaktadýr. Ayrýca her 6 haftada bir öðrenciler için Eðitici seminerler hazýrlanmýþtýr. Son yýllardaki yoðun talebi karþýlamak maksadý ile son 2 yýldýr kursa öðrenciler “Seviye tesbit sýnavý” ile alýnmaktadýr. Okulumuzun geçmiþine dönüp bakýldýðýnda bir çok baþarýya imza attýðý görülebilir. Ýki yýldýr IGMG Genel Merkezi Kadýn Kollarý tarafindan düzenlenen bölgelerarasý hatibelik ve bilgi yarýþmasýnda Ýkra Ýslami Ýlimler okulu ipi baþarýyla göðüslediði bariz örneklerdendir. Ýleriki yýllar içerisinde daha güzel baþarýlara imza atabilmeleri dileðiyle yollarý açýk olsun. Ýslami ilimler okulu müdiresi Hüsna Erten hanýmefendiye okul hakkýnda her türlü bilgi almak için ulaþabilirsiniz. Hüsna Erten Handy: 0163-6077832 dosya rini sen göstermeli, sen anlatmalý, sen sormalý ve sen sorgulamalýsýn! Uzatýlan mikrofun karþýsýnda kekelemene, binbir dereden su getirmene, acýyý bal gibi yutar görünmene, kameralar karþýsýnda ezilip büzülmene ne hacet!... Eðrine eðri, doðruna doðru de! Eðrisine eðri, doðrusuna doðru söyle adamýn gözünün içine bakarak! 39. sayi sayfalar I 26.10.2009 GMG Kuzey Ruhr Bölgesinin hazýrlamýþ olduðu Ramazan Bayramlaþma þöleni büyük bir coþkuyla salonda gerçekleþtirildi. Sunucu Mahmut Engel programýn akýþýný sunduktan sonra sözü açýlýþ Kur`an-ý Kerim için Melle-Buer Þubesinden Emre Çatal`a býraktý. Emre Çatal`ýn okuduðu aþr-ý þerif ile program baþlamýþ oldu. Ardýndan EZGÝ Ýlahi grubunun yer aldýðý ve birbirinden güzel parçalarýný seslen- 15:58 Uhr Seite 11 IGMG Kuzey Ruhr Bölgesinde Coþkulu Bayram Þöleni dirdiði salonda yoðun istek üzerine katýlýmcýlarý coþturdu. IGMG Kuzey Ruhr Bölge Baþkaný Murat Ýleri`nin selamlama konuþmasýnda katýlan misafirlerin bu seneki Ramazan Bayramýnýn da müslüman alemine hayýrlara vesile olmasý dilekleri ile baþladý. “Birlikten bereket doðar, bu bereketi Ramazan Ayýnda cemiyetlerimizi gezerek deðiþik hatiplerle sohbetler verilerek, kampanyalar düzenlenerek hep birlikte görmüþ olduk. Ayrýca Ramazan ayýnda þubelerimizde “Üye Ol Üye Bul” kampanyamýzda bunun bereketini hep birlikte görmüþ bulunmaktayýz. Bu kampanyada Lohne-Vechta teþki- latý 10 yeni üye kayýtý ile kampanyanýn birincisi olmuþtur. Baþkanýmýzdan ve yeni üyelerimizden Cenab-ý Allah razý olsun. Diðer cemiyetlerime de teþekkür ederim kendi çaplarýnda bu kampanyaya katýldýklarýndan dolayý! Bugün bayramlaþma günü! Çocuklarýn gülme ve eðlenme günü olduðundan do- layý programýn akýþýna yani çocuklarýmýzýn þenliðine býrakýyorum, hep birlikte görelim çocuklarýmýz yarýþmalarda neler yapacaklar“ diyerek sözlerine son verdi. Sýrayý birbirinden güzel ve becerikli yarýþmacý çocuklar hem yarýþtýlar hem de eðlendiler. Kendileri eðlenmekle kalmayýp seyirci arkadaþlarýný da eðlendirdiler. Program IGMG Kuzey Ruhr Bölge Eðitim Baþkaný Zeki Þeker`in yapmýþ olduðu kapanýþ duasý ile son buldu. 39. sayi sayfalar D 26.10.2009 ünyanýn en büyük gýda fuarý olarak gösterilen ANUGA Türkiye`nin Partnerliðinde 10 Ekim günü açýldý. Açýlýþta T.C. Tarým ve Köyiþleri Bakaný Mehdi Eker`in yaný sýra Ý.TO. Baþkaný Murat Yalçýntaþ, TOBB baþkaný Rýfat Hisarcýklýoðlu da hazýr bulundular. Tarým ve Köyiþleri Bakaný Mehdi Eken Fuar_ýn açýlýþ konuþmasýnda Tarlada üretimi baþlayan sofrada tüketilen ürünün fiyatýný önceleri üretici belirlerken þimdi tüketicilerin belirler olduðunun altýný çizen. Tarýmsal iliþkilerin geliþimi açýsýndan fuarýn faydalý olacaðýnýn altýný çizdi. Eker gelecek dönemde pazarlama aðýna sahip firmalar ön plana çýkacaktýr dedi. Gümrük kapýlarýnda bekliyen tarým ürünlerinin en büyük sorunla- 15:58 Uhr Seite 12 2009 ANUGA GIDA FUARININ BU YIL KÝ PARTNER ÜLKESÝ TÜRKÝYE OLDU rýnýn baþýnda olduðunun altýný çizen bakan, karar vericilerin maliyeti düþürecek olan bu konuya eðilmelerinin önemli olacaðýný bildirdi. Avrupa komisyonunun geliþmeden sorumlu Komisyon Baþkaný Günther Ferheugen Anuga açýlýþýnda siyasi mesajlar vererek AB`nin Türkiye`den korkmamasý gerektiðini Türkiye`nin demokratik- leþme ve hukukun üstünlüðü noktasýnda AB Standartlarýna uymada kanaat gösterdiðinin altýný çizdi. TOBB Baþkaný Rýfat Hisarcýklýoðlu Türkiye`de Organik üretim yapan 200`ün üzerinde firma olduðuna dikkatleri çekti. ANUGA BÝTTÝ ÞÝMDÝ HASAT DÖNEMÝ 190 firmayla fuara katýlan Türkiye verimli bir tanýtým yaptý. Baþta Köln þehrinin bilbordlarýnda süslenen Türk ürünleri ki baþta baklava ve fýndýk Bayraðýmýz eþliðinde medya aracýlýðýyla da milyarlarca insana ulaþtý. Ayrýca Avrupa`daki müteþebbislerimizde baþta Almanya olmak üzere Hollanda`dan ve özellikle Belçika`dan 40`a yakýn Türk firmasý da 2009 Anugasýna katýlým saðladý. Yüzbinlerce insanýn bizzat katýlýp gözlemlediði baþta ÝTO tarafýndan düzenlenen ülkemizin tanýtým standýnýn yaný sýra Türkiye`den özel olarak getirilen aþçýlarýn sunduðu yemek standý katýlýmcýlara 5 gün boyunca hizmet sundu. Ayrýca Türk firmalarýnýn çoðunluðunun bulunduðu 11. Halleye kurulan sahne platformunda Türk müziðinin farklý dallarýnda konserler verilirken Türk folklor ekipleri de fuara ayrý bir heyecan kattýlar. Dünyanýn her bir coðrafyasýndan gelen kimlikteki insanlar bu gösterileri ilgiyle izlediler. (AVIDER) Avrupa Ülkeleri Ýþbirliði Derneði Ýcra Kurulu Baþkaný Recep Usta da fuarda Avrupa`nýn motor gücünü taþýyan Almanya`nýn böyle bir fuara ev sahipliði yapmasýnýn önemi üzerinde deðerlendirmede bulundu. 39. sayi sayfalar 26.10.2009 15:58 Uhr dosya “ Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir Selahattin SAYGIN Ýçinizde insanlarý hayra çaðýran, kötülüklerden alý koyan bir topluluk bulunsun, ancak onlar kurtuluþa ereceklerdir.” (Al-i Ýmran S. 104) ATÝB-Avrupa Türk Ýslâm Birliði bu Ayet-i Kerimenin ýþýðý çerçevesinde kuruldu. Bu ayet ATÝB’in ufkunu, dünyasýný aydýnlattý. Ýstikametini tayýn etti, çerçevesini belirledi. Avrupa Türk Ýslam Birliði kurulmadan önce ATÝB mensuplarý olarak baþka bir kuruluþun etkin, saygýn, üst düzey idarecileri idik. O gün içinde bulunduðumuz Türk Federasyonun kurucusu ve baþkanlarýydýk. O ekip çok sevilen, sayýlan, güçlü bir ekipti. Ýçinde bulunduðumuz teþkilat, Türkiye’deki bir siyasi Partinin Avrupa’daki uzantýsýydý ve Teþkilatýn iþleyiþine her zaman müdahale mümkündü. Yine haksýz ve zamansýz, demokrat olmayan bir müdahale yapýldý. Bu müdahale neticesinde buna direnen büyük bir kitle ortaya çýktý ve iki seneyi aþkýn bir süre mücadele edildi. Ama bu yanlýþlar bir türlü düzelmedi. O seçkin ekip bu anlayýþla olmayacaðýný anladý ve kendi istikametini Hakk ölçüsüne uygun bir þekilde oluþturma yoluna gitti. ATÝB-Avrupa Türk Ýslam Birliði dünyanýn birçok bölgesinde yoksula, maðdura, çaresize, yetime uzanan el olmuþtu. O gün kurucular kurulu nasýl bir teþkilat anlayýþý, kiminle beraber hareket edilmeli, nerede bulunmalý sorularýna: “Kimin nerede olduðuna deðil, hakkýn nerede olduðuna bakýlmalý” “Hak nerede ise biz oradayýz” fikri esas alýnmýþtýr. Hakka inanan, hakký savunan ve halkla beraber olma ölçüsünü þiar edinmiþtir. Ýnanan, iman eden, meþvereti esas alan, hak, hukuk gözeten, birbirine saygý gösteren, milletin meselelerine sahip çýkan, milli kültürü genç nesillere taþýyan anlayýþ, kurucular tara- Seite 13 fýndan kabul edildi. Avrupa Türk Ýslam Birliði bu aþamalardan sonra doðmuþ oldu. Kararlý, inançlý bir tavýrla Mainz Nieder-Olm`da 550 seçkin kiþinin katýlýmýyla resmen kurulmuþ oldu. ATÝB’in kurucu merkez heyeti þu isimlerden oluþtu: Musa Serdar Çelebi Genel Baþkan, Selahattin Saygýn Genel Baþkan Yardýmcýsý, Ali Kýlýçaslan Genel Sekreter, Abbas Bozyel Genel Muhasip. Kuruluþ aþamasýnda çok sayýda arkadaþ inançla, imanla destek verdi. Bu sayý oldukça kabarýktýr, saymakla bitirmek zordur. Bunlardan bir kýsmýný saymadan geçemeyeceðim. Ali Batman, Ramiz Ongun, Ýhsan Öner, Cevat Saraç, Mustafa Karahan, Ali Çillioðlu, Lütfü Öztürk, Mehmet Aksoy, Mehmet Atayýk, Mehmet Akbul, Mehmet Çubukçu, Yakup Tufan, Emin Kazancý, Sitem Bölükbaþý, Kâmuran Dönmez, Ramazan Eryýlmaz, Nurdoðan Aktaþ, Ömer Uluç, Musa Türk, Celal Mermertaþ, Zeki Ünal, Hayrullah Can, Ýsa Eligür, Abbas Yücel, Salih Öztürk, Þevket Turgut, Recep Karagöz, Köksal Akçay, Mehmet Sever, Ziya Çalýþkan, Süleyman Taner, hayat 15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430 ATÝB`in Varlýk Gayesi Kemal Oruç, Ali Kemal Akýl, Ömer Demiral, Kazým Atik, Kadir Hamurcu, Ali Paþa Akbaþ, Mustafa Banaz, Muhsin Ceylan, Mahmut Aþkar, Abdurahman Kol, Cengiz Özdemir, Ahmet Evsen, Ali Ýhsan Ünal, Ýsmail Yavuz, Ýmdat Baþöz, Beysefa Çetinkaya, Osman Hamurcu, Akif Þen, Ýbrahim Tüfekçi. Bu liste uzayýp gidiyor. Ýsimlere son noktayý koyduðum an aklýma çok sayýda arkadaþýmýn, Ülküdaþýmýn ismi geliyor. Hangisini yazacaðýmý þaþýrýyorum. Ýsmi yazýlmaya layýk o kadar çok gönül eri var ki. Gerçi yüzlerce gönüldaþ gönüllere çoktan yazýldý bile. ATÝB’in uzun yýllar Genel Baþkanlýðýný yapmýþ olan Fikret Ekin’i ayrýca zikretmem bir vefa örneðidir. Çok sýnýrlý ve zor þartlarda ATÝB kurulmuþtu. Faaliyetlerimizi bir büro da yürütüyorduk. Bir daktilomuz bile yoktu, imkânsýzlýklar elimizi, kolumuzu baðlýyordu, ama inancýmýz, azmimiz, dostluðumuz, arkadaþlýðýmýz saðlam ve kaviydi. Kendimize olan güvenimiz tamdý. Zorluklarla mücadele apayrý zevk veriyordu. Ýnanmýþ insanýn yenemeyeceði zorluk yoktur düþüncesi her arkadaþýmý- zýn gönlünde derin bir yer tutmuþtu. Her arkadaþýmýz ciddi bir muhasebenin içine girmiþti. Bu yaptýðým iþler bana ötelerde ne kazandýrýr, milletime, aileme, neslime faydalarý nelerdir? Yaptýðým iþler Allah indinde bana fayda getirir mi? Allah’a yakýn bir kul olmak ana hedefti. ATÝB’i kuran ekip, hizmeti Allah rýzasý için yapmanýn þuuruyla doluydu. ATÝB çok farklý duygu ve saðlam fikirlerle ortaya çýkmýþtý. Taþradaki mensuplarýmýzda heyecan daha üst seviyedeydi. Derneklerimiz bu yeni oluþumla ilgili sohbetler, toplantýlar yapýyor ve inancýný daha saðlýklý ortaya koyuyordu. Genel tablo haksýzlýk karþýsýnda susulmayacak, adaletten ayrýlma olmayacak, hür düþünce geliþtirilecek, Avrupa Türklüðünün maddi ve manevi varlýðý korunacak, meþveret esas olacak, deðerlere baðlý nesiller yetiþtirilecek. Avrupa Türk Ýslam Birliði Kurucu Genel Baþkaný Musa Serdar Çelebi hedefi þu cümlelerle anlatýyor: “ATÝB bu ülkü ile, hem toplumumuzun tüm fertlerine, hem de özellikle bu topluma öncülük etmek isteyenlere, Avrupa`daki ge- 13 leceðimizi kurarken daima göz önünde bulundurulmasý gereken üç ana esasý iþaret etmiþtir. Bunlardan birincisi; daðýnýk, birbirinden habersiz ve içinde yaþadýðý toplumdan kopuk fertler olmak yerine, her alanda ve her yaþ gurubunda örgütlenmiþ, bu örgütler yoluyla birbirleriyle ve içinde yaþadýðý toplumla saðlýklý ve sürekli iliþkiler kurarak entegre olmuþ bir Türk Toplumu‘na ulaþmak arzusudur. Ýkincisi, iþsiz güçsüz, üretime katýlmayan, iþsizlik parasýyla adeta tufeyli bir hayat yaþayan insanlardan oluþmuþ bir toplum yerine; çok çalýþan çok kazanan, çocuklarýna iyi eðitim aldýran, israfa kaçmadan iyi evlerde oturan, iyi giyinen ve iyi arabalara binen bir toplum olmak dileðidir. ATÝB, kýsacasý kendi varlýðý ve geleceði için gereken iþleri yapan ve yaptýrabilen, etkili, zengin, yani iþli ve güçlü bir toplum olmak hedefini göstermiþtir. Üçüncüsü de, örgütlenen ve zenginleþen insanýmýzýn, içinde yaþadýðý ülkenin siyasi hayatýna katýlmasýdýr. Herkesçe bilinen bir hakikat vardýr. Siyasi haklar tamamýyla elde edilmeden ve kullanýlmadan sosyal, kültürel ve ekonomik sorunlarýn köklü çözüme kavuþturulmasý mümkün deðildir. ATÝB bu gerçekten hareket ederek, Avrupa`da yaþayan tüm Türklere, “yaþadýðýnýz ülkelerdeki derneklerin yönetimine, belediye meclislerine, eyalet ve federal parlamentolara girin; böylece yönetime, dolayýsýyla kendi geleceðinizle ilgili kararlara katýlýn!” çaðrýsý yapmýþtýr. ATÝB yöneticileri, bu ülküyü bu hedefleri çeyrek asýrdan beri býkmadan usanmadan hem hendi mensuplarýna anlatmýþ, hem de derin bir samimiyet ve alçak gönüllülük içinde diðer kardeþ kuruluþlarýn yöneticileriyle paylaþmýþtýr. Bugün dönüp geriye 39. sayi sayfalar 26.10.2009 14 baktýðýmýzda, sevinçle emeklerin boþa gitmediðini görüyoruz.” Ölçüler saðlam konmuþtu, teþkilatta konuþulmayacak, tartýþýlmayacak hiçbir mesele ve kiþi olmamasý esas alýnmýþtý. Ýstiþare edilerek doðrular ortaya çýkarýlacak. Kiþilerin deðil, doðrunun, fikrin, inancýn, imanýn, deðerlerin etüsseldorf- Avrupa’nýn farklý kentlerindeki farklý kulüplerde forma giyen 18 genç oyuncu, gelecekte Türkiye’nin genç milli takýmlarýna kazandýrýlmak üzere üç günlüðüne Ýstanbul Riva Kampý’na davet edildi. 1995 doðumlu olan ve çoðunluðu Almanya’dan olmak üzere Ýsveç, Hollanda, Belçika ve Ýsviçre’deki farklý kulüplerden seçilen genç oyuncularý, Türkiye Futbol Federasyonu Avrupa Sorumlularýndan Erdal Keser Düsseldorf Havalimaný’ndan Ýstanbul’a uðurladý. Yaþlarý gereði U-15 Milli Takým için düþünülen oyuncular arasýnda, D I GMG Ruhr-A Bölgesi Hocaefendileri bir araya geldi. Gelsenkirchen`de kahvaltýyla baþlayan toplantý daha sonra Gelsenkirchen Tuðra Camiye geçilerek devam etti. Açýlýþ Kur`an-ý Kerim okuduktan sonra IGMG Ruhr A Bölge Teþkilatlanma Baþkaný Harun Caylan`ýn yoklama ve gündemi takdimle devam etti. Daha sonra söz alan IGMG Ruhr A Bölge Eðitim Baþkaný Cevat Karabacak hocaefendilere tek tek Ramazan ayýný deðerlen- 15:58 Uhr Seite 14 Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir rafýnda toplanýlacak ve Avrupa’daki varlýðýmýzý korumak esas olacak. Bir teþkilatýn gücü mensuplarýnýn yeteneði, kabiliyeti, gayretiyle ortaya çýkar. ATÝB’in gücü mensuplarýnýn deðerinden geliyor. ATÝB-Avrupa Türk Ýslam Birliði herhangi bir þahsýn, þefin, liderin, kuru- hayat 15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430 mun, partinin yurt dýþýndaki uzantýsý olmayacak ve iþlerini kendi hür iradesiyle götürecek, Hak yolda doðrularla beraber olacaktýr. Dünyamýzda milyonlarca, belki de milyarlarca insan sorumsuzca yaþarken, bir kýsým idealist insanýn dünyayý düzeltme, insanlýða faydalý olma, tabiatý ko- ruma, üretme, hakký gözetme, hak ve hukuku geliþtirmeyi kendine vazife edinmesi güzel bir haldir. ATÝB güzelin, doðrunun yanýndadýr. ATÝB’in kurulduðu günden beri ölçüsü hep bu olmuþtur ve bundan sonra da bu olacaktýr. ATÝB maðdurun, maz- AVRUPALI GURBETÇÝ GENÇLER TÜRKÝYE`DE ELÜSTÜNDE TUTULUYOR Schalke 04, Borussia MönchenGladbach, Borussia Dortmund gibi kulüplerin genç takýmlarýnda forma giyen oyuncular bulunuyor. Genç oyuncularýn takibi ve seçimi ile ilgili bilgi veren Erdal Keser, “Sadece Almanya deðil, 25 gözlemci antrenörümüzle tüm Avrupa’yý tarý- yoruz. Her hafta sonu görevli antrenörlerimiz, fark- lý kentlerde genç oyuncularýn maçlarýný takip ediyor. Ýzlenen yetenekli oyuncular not edilerek takibe alýnýyor. Gençlerin maçlarýna ben de gidiyorum. Bu çalýþmalarýn ardýndan bu oyuncularý Ýstanbul kampý için davet ettik ve Türkiye’ye uðurladýk. Ýstanbul Riva’da üç IGMG Ruhr A Bölgesi Hocaefendiler Toplantýsý dirmelerini istedi. Verilen iftarlardan itikafa yatanlardan bildiren h o c a e f e n d i l e r, Ramazan ayýnýn manevi yönden çok daha deðiþik olduðunu ifade ettiler. Fitre ve Zekat kampanyasýnýn üzerinde cok durduklarýný ifade eden hocaefendiler Ka- dir Gecesi özel programlar yaptýklarýný ve o gece Mazlum ve Maðdurlar için yardým kampanyasý düzenlediklerini ifade ettiler. Daha sonra seminer vermek için söz alan Bölge Te þ k i l a t l a n m a Baþkaný Harun Caylan „Verimlilik“ konusunda hocaefendilere seminer sundu. Teþkilat içinde hiyerarþik yapýyý korumalý- dosya lumun yanýnda olmaya devam edecektir. ATÝB kimliðin, kiþiliðin, þahsiyetin, inancýn, ahlakýn, kültürün, neslin ve insanýn korunmasý için çabasýný sürdürecektir. ATÝB’in varlýk gayesi insaný korumak, deðerlere sahip çýkmak ve hizmete devam etmektir. günlük kampa katýlacak gençlere þans tanýmýþ oluyoruz. Artýk herþey kendi ellerinde” dedi. Ýstanbul kampý için Düsseldorf Havalimaný’nda toplanan genç oyuncularýn oldukça heyecanlý olduklarý gözlenirken, genç oyunculardan Göksen Çakýr (Schalke 04), Ali Çelik (B.MönchenGladbach), Necmi Gül (FSV Mainz 05) ve Onur Yýldýrým (B.Dortmund) Türkiye Futbol Federasyonu tarafindan kampa davet edildikleri için çok sevinçli olduklarýný ve U-15 Milli Takýmý’na girebilmek için gayret göstereceklerini belirttiler. yýz ifadesini kullanan Caylan ancak planlý programlý çalýþmanýn Teþkilatý ileriye götüreceðini söyledi. Son olarak sözalan IGMG Ruhr A Bölge Baþkaný Özcan Kuri öncelikle Hocaefendilere Ramazan ayýnda yapmýþ olduklarý güzel hizmetlerden dolayý teþekkür etti. Teþkilat hakkýnda bilgi veren Kuri önümüzdeki dönem hocaefendilere döþen görevleri anlattý. Program okunan Kur`an-ý Kerimle son buldu. 39. sayi sayfalar 26.10.2009 ropörtaj Hayat Gazetesi: Murat bey bize kendinizden biraz bahseder misiniz? Murat Kahraman: 1964 Gediz doðumlu Uþþak´lýyým. 1972 yýlýnda 8 yaþlarýmdayken Almanya´nýn Berkamen þehrine geldim. Mesleki eðitimimi Motor üzerinde yaptým. Þiir ve müzik merakým ta okul dönemlerinde bayramlarda okul þenliklerinde türkü söylemekle baþladý. Þiir okumayý da yazmayý da çok severim. 1975-80 li yýllar, Okunacak bir þiir ve edebi yazý türü kitablarý Ýstanbuldan getirttiðimiz yýllar olarak hafýzamýzda kalmýþtýr. 1984 yýlýnda kendim gibi þiir yazan biriyle evlendim. Ýlk günkü sýcaklýðýyla evet hamdolsun arkamda her zaman desteðini esirgemiyen bir ailem ve 3 çocuðum var. 1988 yýllarýnda komþumuz vasýtasýyla ozan abiler ile tanýþtým. Ýki yýl kadar Kölndeki bu dernek bünyesinde bir kaç defa ozanlar gecesinde proðram aldým. Buradan saygýyla kendisini anmak istediðim Yusuf Polatoðlu hocam benim siir olarak tecrübelerinden faydalandýðým ozanlardandýr. Sadece saz ile yaptýðým çalýþmalarým müzik olarak beni tatmin etti ama ben ruhen bu iþten tatmin deðildim. Sonra iþte Kalk semtinde ki o Kuba camisinde muhasip olarak görev yaptým. 97 yýlýnda nasip oldu hacca gittik orada Arafat daðýnda falan ilahilerden zaman zaman okuduklarýmýz oldu. Ufak tefek beste çalýþmalarý falan derken hac dönüþü ilk defa 98 yýlýnda bir gurup oluþturup ilahiler okumaya düðünlere gitmeye baþladýk. Bu sonradan yaptýðýmýz müzikal türü daha çok hoþuma gitmeye baþladý. Çünkü ilahi tarzý eserler Hakk`ý ve peygamberi anlatan, insani deðerleri anlatan eserler bana haz veren þeylerdi. Yaptýðýmýz iþi de Allahýn rýzasýný kazanmak için yapýyorduk. Ama tamamen bizim dýþýmýzda geliþen birtakým nahoþ olaylarýn ardýndan bulun- 15:58 Uhr Seite 15 Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir hayat 15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430 Grup Anadolu Güneþim duðumuz platformdan ayrýlmak zorunda kaldýk. Yaptýðýmýz istiþareler neticesinde, sýfýrdan yeni bir format ile, içerisinde Anadolu kültürünün ve Ýslam kültürünün deðerleri olan ilahiler, serhat türküleri, Anadolu türküleri, tiyatro, sema gösterisi gibi proðramlar içeren þimdiki Gurup Anadolu Güneþim ekibini oluþturup Vira bismillah dedik. Hayat Gazetesi: Neden Anadolu Güneþim? Murat Kahraman: Yaratýlýþ itibari ile bizim bir misyonumuz var. Ýnsanýn misyonu nedir? Yaratýcýsýný tanýmak ve diðer insanlara tanýtmaya yardýmcý olmak hizmet etmek. Yani insan yer yüzünün bir halifesidir. Yukarýda da belirttiðim gibi Anadolu Güneþim istiþarelerle oluþtu. Manalara gelince logadaki güneþi biz Ýslam olarak simgeledik. Allah`ýn kudretiyle aydýnlatýcý, çekici, ýsýtýcý (yol gösterici) bir gücünü gösterir. Anadolu`yu niye aldýk Anadolu topraklarý 600 yýl farklý ýrkdan insanlara bir þemsiye altýnda (Ýslam) idare etmiþ bir toprak. Öyle bir idari mekanizma ki ne bir dil, ne ýrk, ne renk, ne de baþka bir þey gözetmeden hizmet etmiþtir. Ýþte Güneþ Ýslamý sembolize ettiði gibi bu arkadasýndaki ``M`` harfi de o dini benimsemek anlamýndadýr. Biz de bu an- layýþla Anadolu insaný olarak dil, din, ýrk, renk, ne de baþka bir þey gözetmeden Allahýn dinini ve Efendimizin sünnetinden mesajlar vermek için bu iþe koyulduk. Onun için Anadolu Güneþim. Hayat Gazetesi: Köln Arenada Dünyaca ünlü müslüman star Sami Yusuf`a ekibinizle vokal yaptýnýz. Bu size bir imaj saðladý mý? Murat Kahraman: Doðrusunu isterseniz bize fazla bir getirisi olmadý. Ha bir þey öðrettimi, evet çok þey öðretti. Mesela ondan öyle bir þey öðrendikki bunu devam ettiriyoruz. Sami Yusuf sahneye çýkmadan evvel ekibiyle beraber toplu dua etmeyi alýþkanlýk haline getirmiþ. Ne kadar güzel deðil mi. Onunla tanýþtýktan sonra biz de bu alýþkanlýðý sürdürmeye devam ediyoruz. Hayat Gazetesi: Sizleri düðünlerin yaný sýra televizyon proðramlarýnda zaman zaman görüyoruz. Çok ünlü insanlarla sahneyi paylaþýyorsunuz. Dolayýsýyla bu þahsiyetleri yakýndan tanýma imkanýna kavuþuyorsunuz. Bu sizce nasýl bir duygu. Murat Kahraman: Ekranýn ön yüzünden milyonlarca insana ulaþabiliyor olabilirsiniz. Oradan insanlarý kandýrmak demiyelimde gerçek olmayan bir yüzle görünmek kolay. Aðzýnýzdan bal akýtýr en iyi en güzel tarafýnýz ile izleyicilerin karþýsýna çýkarsýnýz. Zaten öyle olmak zorundasýnýz. Ama normal yaþantýnýzda da bunu insanlara yansýtabiliyor musunuz, bu da yakýndan tanýdýktan sonra biliniyor. Biz de bu tür televizyon proðramlarýna çýktýðýmýzda birbirimizi daha yakýndan tanýma ortamý buluyoruz. Çünkü popüler olan insanlar ile proðram öncesi ayný ortamda bulunup ayný masada yemek yeme gibi, ya da proðram esnasýnda ayný sahne hazýrlýklarý yapma gibi durumlarda daha iyi tanýma fýrsatý doðuyor. Böyle ortamlarda kimi zaman o kadar meþhur olduðu halde gerçek hayatýnda ne kadar mütevazi ne kadar paygamber aþýðý ne kadar iyimser olduðunu görünce ona daha da çok sempati ile bakýyorsunuz. Bazen de karþýdan çok iyi çok deðerli diye tanýdýklarýmýzý yakinen tanýyýnca zaman zaman 15 yanýldýðýmýzda oluyor malesef. Hayat Gazetesi: Kendinizi hedeflediðiniz bir idealiniz var mý? Murat Kahraman: Esas hedefimiz bizim insanlara ulaþmak, Allah`ýn ve peygamberin sevgisini anlatmaya çalýþmak. Þimdi þöyle bir durum var. Düðün olsun bayram þenliði olsun buralara her kesimden farklý farklý insanlar geliyor. Bu bulunmaz bir nimet aslýnda. Dom platformuna çýkýp Allah`ý anlatmaya çalýþan kimse sizi dinlemez. Düðün platformunda ise gerek ilahilerle gerek skeçlerle, gerek komedilerle ya da gerek ödüllü kýsa yarýþmalarla insanlara islamýn mesajýný ya da öðretisini belletebiliyorsunuz. Sahneden verdiðimiz bu mesajlarla belki bütün insanlarýn kalbine bir kývýlcým gönderemiyebiliriz ama en azýndan bir tanesinin bile kalbinde bir soru iþareti býrakabiliyorsak biz bunu bir kazanç olarak görüyoruz. Hayat gazetesi: Sesinizi nasýl koruyorsunuz. Murat Kahraman: Bilinen þeyler var. Soðuk içmiyceksiniz, Asitli içeceklerden uzak duracaksýnýz. Sigaraya yaklaþmayacaksýnýz. Bir de esas koruma sesinizi kullanma yöntemi vardýr. Sesinizi kullanýrken sýrf gýrtlaktan indirirseniz yarým saat konuþursunuz ve bitersiniz. Ama diaframý kullanarak konuþmayý yaparsanýz daha zorlanmazsýnýz. Sesinizi kullanma yöntemi çok önemli. Yýpratmadan kullanabilirseniz sesinizi koruyabilirsiniz. Hayat Gazetesi Keyif veren bu mülakatýnýz için Anadolu Güneþi`ne ve size gazetemiz adýna teþekkür ederiz. Murat Kahraman: Bize bu imkaný verdiðiniz için gurubumdaki arkadaþlarým Ergün, Erhan, Aykut, Bünyamin ve Ferhat, adýna ben de sizlere teþekkür ediyor, basýn sektöründe daha nice baþarýlara imza atmanýzý temenni ediyorum. 39. sayi sayfalar 26.10.2009 15:58 Uhr 16 Z amana benzetiyorum kendimi, hayat aynasýna baktýðým anlarda. Sanki günlerin kopyasýyým. Ýnsan ve zaman soy kütüðünde birleþiyor adeta. Ben günler içinde, zaman asýrlar içinde yol alýyor. Güneþ her sabah týpký benim gibi gözlerini açar hayata. Havanýn dinçliði bana da yansýr o sýralar. Güneþ yorulup kovuðuna çekilirken tüm renkler soluverir. Yorulan güneþe “gitme!” demek gelmiyor dilimden, kendi yorgunluðumdan. Tüm renklerin solduðu gecede, gözlerimin feri de söner artýk. Gece ve ben birlikte yumarýz gözlerimizi. Her gece lmanya’da 1997 yýlýnda 3 Ekim, “Açýk Cami Günü” (Tag der offenen Moschee) olarak ilan edildiðinden beri, her yýl 3 Ekim günü, camilerde “herkes için açýk kapý” proðramlarý yapýlýyor. Almanya’da bulunan yüzlerce cami, kapýsýný herkese açýyor ve her dinden insanlar, grup grup, ziyaret için camilere akýn ediyorlar. Bu mübarek mekanlarda, Ýslam ve Müslümanlar hakkýnda, bilgiler alýyorlar. Bununla birlikte; ikram edilen lezziz Türk yemekleri sayesinde, Türk mutfaðýný ve Türk misafirperverliðini tanýma fýrsatý buluyorlar. Tanýþmanýn, dialoðun en güzeli bugün yaþanýr denilse, mübalaða yapýlmýþ olmaz. Müslümanlar 1997 yýlýnda, ATÝB’in de kurucu üyesi olduðu Almanya Müslümanlarý Merkez Konseyi (ZMD- Zentralrat A Seite 16 Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir hayat 15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430 Kainatýn Sesi dimdik durmayý baþaran ay, kýyam komutunu veriyor sanki. Soðuðun þerrinden korunmak isteyen yapraklar sokuluverir birbirleri içine analarý aðacýn kucaðýnda. Sabah olup da güneþ sevecen yüzünü gösterince yemyeþil yapraklar duâ kýlýðýnda açýlýr göklere. Duâ’nýn kýblesi olan gök semasý, kasýla kasýla gösterir artýk en mavisini. Yukarýda yaþanan muhabbeti görmek için sýraya dizilen kýr çiçekleri, zevkten dört köþe salýnýr. Her birisi kendi tarzýnda gülümser. Pembesi pembece, sarýsý sarýca, moru morca. Yeþilin tonu tonlarca. Güleryüzü kanun bilen güneþ yüzünü bir asýverse, bu muhabbet duraklayacak korkusu gelir kokularýndan. Ya bu kandil gibi yanan güneþi söndürüverse Yaradan gündüzün bir vaktinde. Ya da nereye asýlý olduðunu bilmediðimiz yýldýzlar tek tek dökülse üzerimize. Kudreti ile tüm renkleri baþtan baþa siler de renksiz kalýrsa tabiat. Yaðmur ve kar tane tane deðil de, toptan düþse üzerimize. Güneþ kendi yerini bilmeseydi, herþey yanmaz mýydý dünyada? Yeri göðün altýnda, göðü yerin üstünde yaratan Allah, mevsimleri ardardýna sýraya dizen Râb, kupkuru topraktan envâi çeþit yemiþ veren Rezzâk, daðýn, taþýn, otun, aðacýn ve tüm canlýlarýn her an selamladýðý Selâm, selam sana. Her zorlukta merha- “AÇIK CAMÝ GÜNÜ” DOLU DOLU GEÇTÝ der Muslime in Deutschland) öncülüðünde, “3 Ekim” gününü “Açýk Cami Günü” ilan etmiþlerdi. Maksat, hem Almanya’yý hem Müslümanlarýn varlýklarýndan haberdar etmek, hem de toplumun birliðinin saðlanmasýna katkýda bulunmaktý. O gün bugün, 3 Ekim “Açýk Cami Günü”, on binlerce Alman, Hristiyan veya baþka inanç mensubu olan insan camilere akýn ediyor. Camilerde Ýslam ve Müslümanlar hakkýnda bilgi edinme imkaný buluyor- lar. Böylece Almanya’da yaþayan Hristiyan veya diðer inanç gruplarý ile Müslümanlar arasýnda, tabii bir dialog da gerçekleþmiþ oluyor. ATÝB, her yýl olduðu gibi bu yýl da “Açýk Cami Günü” proðramlarýna çok önem verdi. ATÝB’e baðlý çamiler kapýlarýný sonuna kadar bütün ziyaretçilere açtýlar. -Açýk Cami Günü- konusunda çalýþma yapmak maksadýyla, “KRM-Almanya Müslümanlarý Koordinasyon Konseyi” (Ko- ordinatýonsrat der Muslime) bünyesinde “TOM” adý altýnda bir çalýþma grubu oluþturuldu. Konuyla ilgili bir bilgi veren ATÝB Genel Baþkan Yardýmcýsý ve KRM üyesi Yakup Tufan: “TOM çalýþma grubu, -Açýk Cami Günü- proðramlarýnýn düzenli ve baþarýlý olmasý yolunda çeþitli çalýþmalar yapýyor. Her yýl yeni bir konuyu parola-slogan (motto) olarak öne çýkarýyor. Bu yýl hazýrladýðý “Açýk Cami Günü” ile ilgili kýlavuzda; “Cami Toplumun Sabit (önemli) haber met eden Rahmân, Râhim sýfatýnla Cennetinin güzelliklerini de göster bize. Dünyada tefekkür etmeye yetmeyen beynimize Cennetinde tefekkür etmeyi nasib eyle. Ezelden ebede kadar lütfetmeyi seven Latîf, cemalini görmeyi de lütfediver bize. Topraktan gelen ve bu arzuyla topraða damlamayý dileyen âciz bir kul. Þengül Uslu Bir Parçasýdýr”- “60 Yýl Fereral Almanya ve Onun Müslümanlarý” (Moscheen- Ein fester Teil der Gesellschaft- 60 Jahre Bundesrepublik und seine Muslime) sloganýný öne çýkarttý. Biz -Açýk Çami Günü- proðramlarýna büyük önem vermekteyiz. Zira, kendimizi kendi dilimizle ve kendi mekanýmýzda anlatma fýrsatý bulduðumuz en önemli günlerler biri bugündür,” dedi. Bu yýl yine Almanya’da bulunan 2500`den fazla cami ve mescit kapýsý herkese sonuna kadar açtý ve 100 bin civarýnda insan, Müslümanlarýn mübarek mekanlarýný ziyaret etti. Almanya’da yaþayan ve bugün nüfusu 5 milyona yaklaþan müslümanlar; kendilerini bir kez daha ilk elden tanýtma imkaný buldular. 39. sayi sayfalar 26.10.2009 15:58 Uhr dosya Seite 17 Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir Zeki ÞEKER Ç ocuklar Allah`ýn en büyük nimeti ve emanetidir. ‘Çocuk dünyada nur ahirette sürurdur.’ Allah`ýn nimet ve emanet olarak takdim ettiði bu kýymetli varlýðý iyi yetiþtirmek ve eðitmek her anne-babanýn baþta gelen görevleridir. Hz. Peygamber (s.a.v): “Çocuklara öðretilen þeyler taþa kazýlan yazýlar gibidir” buyurarak, çocuklarýn dimalarýna neyi verirseniz onu bulursunuz. Bu bakýmdan anne-baba çocuk yetiþtirmeyi dünyanýn en çok sorumluluk isteyen görevi olarak görmelidir. Ýyi bilinmelidir ki çocuk yetiþtirmek ne çiçek yetiþtirmeye ne de aðaç yetiþtirmeye benzer. Çok daha güç ve güçlüðü oranýnda da ulvi bir görevdir. Çocuk terbiyesi çocuða duyulan saygýnýn, ehemmiyetin bir gereðidir. Bu da kendinize duyduðunuz saygýdan kaynaklanýr. Kendilerine saygý duymayanlar çocuklarýna saygý duymazlar. Her çocuðun þahsiyeti yedi yaþýna kadar oluþur. Oysa iþi bilmeyen anne-babalar her þeyin yedi yaþýndan sonra baþladýðýný zannederler. Bu yaþ her þeyin baþladýðý deðil, neredeyse kiþilik oluþumunun tamamlandýðý yaþtýr. Bu demek deðil ki geri kalan yýllarda yapýlacak bir þey yoktur anlamýna gelmez. Elbette yedi yaþýndan sonra da yapýlacak çok þey vardýr. Fakat çocuðun þahsiyet iskeleti ilk yedi yýl içerisinde kurulur. Daha sonra yapýlanlar bu iskeletin ete büründürülmesi ve süslenmesidir. Chicago Üniversitesi hocalarýndan Dr. Benjamin Bloom`un yaptýðý çeþitli araþtýrmalar sonucunda ilk yedi yýlda çocuðun zekasýnýn %70`inin oluþtuðu görülmüþtür. Burada bilgi ve tecrübe ile zeka altyapýsýný birbirine karýþtýrmamak gerekir. Zeka çocuðun aldýðý bilgileri muhakeme etme, sentez, analiz ve soyutlama yapabilme ve bunlarý kulla- nabilme potansiyelidir. Her çocuk ilk yedi yýl içerisinde insan þahsiyetinin omurgasý olan þu beþ özelliði beþ aþamada kazanýr. Bunlar: 1-Emniyet ve güven duygusu. 2-Kimlik duygusu. 3-Yeterlilik duygusu. 4-Güç duygusu. 5-Özdenetim duygusu. Birinci duygu olan emniyeti 0-1,5 yaþ arasý, ikinci duygu olan kimliði 1,5-3 yaþ Yeterlilik duygusunu 34 yaþ arasý, güç duygusunu 4-6 yaþ arasý, öz denetim duygusunu 5-7 yaþ arasýnda kazanýr. Bu beþ duygunun kazanýldýðý ilk yedi yýllýk dönemde çocuðun anne-babasýna büyük görev ve sorumluluk düþer. Çocuðun eðitiminde birinci aktör annedir. Analýk dünyanýn en soylu ve en kutsal iþidir. Bu da dört sütün üzerinde yükselir. Bunlar: 1-Þefkat. 2-Sevgi. 3-Ýlgi. 4-Bilgi. Bu dört unsuru kendisinde bulunduran anneler ‘Kamil Anne‘ olma özelliðini kazanýrlar. Kamil anne kamil insan yetiþtirirler. hayat 15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430 Çocuk Eðitiminde Ailenin Rolü Bir anneye ne iþ yapýyorsun diye sormak, sorulabilecek en anlamsýz sorudur. Çünkü analýk bir annenin hayatýný dolduracak en anlamlý bir iþtir. Bir anneyi bu vazifeden ayrý düþürmek, hem çocuða ve hem de topluma yapýlacak en büyük zulumdür. Annenin bu görevi engellenirse ailenin çimentosu dolayýsýyla toplumun çimentosu çözülür. Saðlam aile saðlam toplum, saðlam toplum ise saðlam millet demektir. Analýðýn en büyük okulu ‘iyi anneler elinde yetiþmek’ en güzel kitabý da ‘iyi yetiþmiþ’ çocuklardýr. Deneme yanýlma yoluyla bir çok iþi öðrenebilirsiniz ve fakat bu metodu annelikte denemeye kalkarsanýz ebediyen piþman olabilirsiniz. Çünkü elinizdeki sermayenin yeri doldurulabilir ve geriye kazanabilirsiniz, çocuk ise bir eþya ya da servet deðil, bir insandýr. Ýnsan israfý ise israflarýn en korkuncudur. Çocuk eðitiminin ilk okulu anne eðitimdir. Ýyi nesiller iyi annelerin elleriyle yetiþirler. Bu nedenle her anne aslýnda ‘çocuðu deðil toplumu doðurur.’ Bir toplumun kalitesi annelerin kalitesinin göstergesidir. Bu nedenle saðlýklý bir çocuktan söz edebilmek için, saðlýklý bir anne ilk þarttýr. Bir kadýnýn iyi bir annelik yapabilmesi için iyi bir yardýmcýya yani iyi bir babaya ihtiyacý vardýr. Eðer baba çocuk eðitiminin tamamýný kadýna yüklerse, eþine yardým etmek yerine onu çocuktan dolayý suçlamak gibi çok kötü bir tavra girerse, kadýn bu durumda çocuða içerleyecektir. Mutluluðunun kaynaðý olan çocuðunu giderek mutluluðunun engeli gibi görmeye baþlayacaktýr. Anneyi çocuða içerletmemek iyi bir babanýn görevi olmalýdýr. Çocuklarýn eðitiminde baba üzerine düþeni yapmalýdýr. Annenin en büyük destekçisi olmalýdýr. Neticeden her ikisi ayný oranda etkilenirler. Anne-babalar çocuk eðitiminde çok dikkatli ve hassas olmak, eðitim pisikolojisi ve pedagojisine göre hareket etmelidirler. Bu konuda gerekirse uzmanlardan destek almalýdýrlar. Onlara aile ocaðý en güzel model ve örnek olmalýdýr. Çocuk nasýl muamele görmüþse baþkalarýna onu uygular. Evcilik oyunlarýnda Anne-babalarýný taklit ederler. Çocuk neyi yaþarsa onu öðrenir. Kavgalý bir ailede büyüyen çocuk, çevresiyle ve kendisiyle barýþýk yaþayamaz. Hoþgörüyle 17 yetiþen bir çocuk, sabrý ve tahammülü öðrenir. Desteklenen bir çocuk, kendine güveni öðrenir. Takdir edilen bir çocuk, takdir etmeyi ve kadirþinaslýðý öðrenir. Sevgiyle büyütülmüþ bir çocuk, sevmeyi ve sevilmeyi öðrenir. Sevindirilerek terbiye edilmiþ bir çocuk, baþkalarýyla dostluk kurmayý öðrenir. Sürekli eleþtirilerek yetiþtirilen çocuklar, içine kapanýk, pýsýrýk, özgüveni olmayan, sorunlu bireyler olurlar. Bu tür çocuklar büyüdüklerinde her yaptýklarýný doðru-yanlýþ ölçüsüne göre deðil, ‘el ne der’ ölçüsüne göre yaparlar. Bir türlü kendileri olamazlar. Çünkü hep baþkalarýna yaranma kaygýsý taþýrlar. Elbette baþkalarýna yaranmak isteyen, hiçbir zaman herkese kendisini beðendiremiyecektir. Kendisine güven duymayan bir çocuk, büyüdüðünde maskeli bir çocuk olacaktýr. Çünkü ona bir þey söylenirken ‘doðru yürü seni ayýplarlar’ ‘yaramazlýk yapma amca sana kötü çocuk der’, ‘elini yüzünü yýka sonra görenler pis çocuk der’ þeklindeki ifadeler çocuðun kendi kendini gerçekleþtirmesinin önündeki en büyük engeldir. Ýleride yarým insan olmaya mahkum olacaktýr. Dýþa dönük ya da içe kapanýk bir birey çocukluðunda dengesiz bir muamele görmüþtür. Sürekli eleþtirilen ve her yaptýðýnda kabahat bulunan çocuk savunmacý biri olur. O artýk her eleþtirmeye kalkaný gücünün yettiði ölçüde susturmaya çalýþýr. Ailede mutsuz olan çocuklar, aileden her fýrsatta kaçmayý, uzaklaþmayý düþünecektir. Aile onun için bir sýðýnak deðil, kaçýlmasý gereken bir hapishanedir. Sürekli yargýlanan çocuk ona ‘aptal, geri zekalý, sersem, serseri’ gibi ifadeler kullanmak, çocuðu öyle olduðuna inandýrmaya sevk eder ki ileride aptal, iþe yaramaz adam olduðu- 39. sayi sayfalar 26.10.2009 18 na inanýr. Her aptalca yaptýðý iþi olaðan kabul eder. Akýl balið oluncaya kadar her çocuk anne-babasýnýn terbiyesine muhtaçtýr. Anne-baba bu süre içerisinde çocuðun ihtiyaç duyduðu kalbi, zihni, fiziki, her tür ihtiyacý gidermek zorundadýr. Bu annelik babalýk görevidir. Bu görevden hiçbir anne-baba kaçamaz. Onlarýn temel ihtiyaçlarý olan: 1-Duygusal ihtiyaçlarýný. 2-Düþünsel ihtiyaçlarýný. K öln Diyanet Ýþleri Türk Ýslam Birliði (DÝTÝB)’in katkýlarýyla Mülheim semtindeki bakýmevinde Türk ve Müslüman kökenli vatandaþlarýn dini vecibelerini yerine getirebilmeleri için mescid açýldý. Açýlýþa, DÝTÝB Dinler ve Kültürlerarasý Ýliþkiler Müdürü Bekir Alboða, SBK Genel Müdürü Otto B. Ludorff, Bakýmevi Müdürü Ebehard Wagner, bölüm sorumlusu Christa Maemecke, yemekhane sorumlusu Jakop Eich ve Danýþman D inlerarasý diyalog çalýþmalarýný destekleyen 'WWÝBBiliyormusun Ben Kimim?(Weisst Du Wer Ich Bin?)' Çalýþma Komisyonu Köln’de bir araya geldi. DÝTÝB Genel Merkezinde yapýlan proje toplantýsýnda, üç din mensuplarýnýn WWIB ye baþvuru dilekçeleri deðerlendirildi. Uygun görülen dilekçelere mali yardým yapýlmasý kararlaþtýrýldý. "Biliyormusun Ben Kimim?" proje çalýþmalarý Köln toplantýsý ile ilgili bilgi veren ATÝB Genel Baþkan Yardýmcýsý ve WWIB 15:58 Uhr Seite 18 Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir 3-Fiziksel ihtiyaçlarýný karþýlamak zorundadýr. Öðrenmenin yaþý yoktur. Ancak her þey her yaþta öðretilmez ve öðrenilmez. Herþeyi çocuðun öðrenebileceði yaþta öðretmek ‘Demiri tavýnda dövmek’ demektir. Yaþlarýna uygun zaman ve zeminde muhtaç olduklarý bilgi ve terbiyeyi vermekten kaçýnmayalým. Onlarýn manevi alandaki ihtiyaçlarýný dikkate almalýyýz. Ýbadet çocuðun bozulmamýþ doðasý ve bakir ruhuyla birebir örtüþür. Her çocuk iki ayaklý bir duadýr. hayat 15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430 Çocuðun ibadet ve duasý duanýn duaya durmasýdýr. Çocuða Allah`la diyaloða girmek anlamýna gelen ibadetin hazzýný tattýrmalýyýz. Bu da zorla deðil sevdirerek olmalýdýr. Çocuklarýn ibadet eðitiminde þu sýralamaya dikkat edilmelidir: 1-Bilgilendirme. 2-Sevdirme-Ýnandýrma 3-Þuurlandýrma 4-Uygulama Bu sýralamayý tersine çevirip de çocuðu sevdirmeden, bilgilendirmeden hepsinden önemlisi þuurlandýrmadan namaz kýlmaya zor- larsanýz akýl-balið oluncaya kadar kýldýrabilirsiniz. Oysa ki namaz akýl balið olunca farzdýr. Ýbadet eðitiminde aþýrý aceleci ve erkenci davranmak çocuðun tepkisine hatta tiksinti ve nefret duymasýna yol açabilir. Bunun yaþýný ve yöntemini sürecini tespit etmek anne-babaya düþen bir görevdir. Bu süreci doðru tespit için de anne-babanýn çok iyi bir gözlemci olmalarý þarttýr. Hülasa çocuklarýmýzý sevgiyle büyütelim, eðitelim, öðretelim insan ek- Bakýmevinde Mescid açýldý Oðuz Güneþ yaný sýra bakýmevi sakinleri katýldý. Köln þehrinde bakýma muhtaç insanlar için hizmet veren Köln Belediyesine baðlý SBK GmbH, Mülheim semtinde oluþturuldu. Türk dekorasyonlarý ile donatýlan bakýmevi, vatandaþlarýn Türkçe gazete ve televizyon, eðlence ve sohbet odasý, Türk yemek menüsü ve Türkçe konuþan personeli ile hizmet vermektedir. DÝTÝB Merkez ve Chor- weiler Gençlik Kollarý'nýn destekleriyle imar edilen mescidin açýlýþýnda konuþan SBK GmbH Bakýmevi Genel Müdürü Otto B. Ludorff, Köln þehrinde 80 bin Türk göçmenin yaþadýðý ve 12 bin 500 kiþinin ise 60 yaþ üzerinde olduðunu söyledi. Türk göçmenlerden gelen talepleri göz önüne aldýklarýný belirten Ludorff, Mülheim semtinde 60 yaþýnýn üzerinde 5 bin 700 kiþi yaþamaktadýr. Türk göçmenlerden gelen talepler üzerine Türklerin ve Müslümanlarýn dini ve kültürel ihtiyaçlarý göz önünde bulundurularak mescid ihtiyaçlarýný da karþýlama yoluna gittiklerini, önümüzdeki yýllar içerisinde de en azýndan bin Türk göçmenin bu gibi yerlere ihtiyacý olacaðýný vurguladý. SBK Mülheim Müdürü Ebehard Wagner de ihtiyaçlara cevap verebilmek için, Türk bakýmevi sakinlerinin sorunlarýný dinleyebilmek için Türkçe sosyal danýþmaný ekiplerine kattýklarýný WWIB-PROJE TOPLANTISI KÖLN’DE YAPILDI Çalýþma Komisyonu Üyesi Yakup Tufan þu açýklamayý yaptý: “Bilindiði gibi Almanya’da dinlerarasý diyalog çalýþmalarýný desteklemek için WWIB adý altýnda bir proje geliþtirilmiþtir. Bu proje Müslüman, Hristiyan ve Yahudi üstý kuruluþlarý tarafýndan oluþturulmuþtur. Devletin de mali destek verdiði WWIB Projesi, Almanya’da faaliyet gösteren ACK- Al- manya Kiliseler Birliði, DÝTÝB- Diyanet Ýþleri Türk Ýslam Birliði, ZMD- Almanya Müslümanlarý Merkez Konseyi (malum ATÝB olarak biz ZMD’nin üyesiyiz) ve ZRJ- Yahudiler Merkez Konseyi tarafýndan da finansa edilmektedir. WWIB Çalýþma Komiyonunda ise, Müslümanlarý Bekir Alboða (DÝTÝB) ve ben (ZMD- Almanya Müslümanlarý Merkez Konseyi) birlikte temsil etmekteyiz. Ayrýca Hristiyan ve Yahudi Cemaatlerinden temsilciler de komisyonda temsil edilmektedir. Köln’de yaptýðýmýz toplantýda WWIB a yapýlan müracatlar ve di- dosya mekle doyar, ekmekle büyür, sevgiyle yaþar. Sevgiyle büyütülen bir çocuk sevgi, umut ve hayat dolu bir insan olur. Sevgisiz yetiþtirilen bir çocuk ise nefret ve intikam hisleriyle dolu olur. Aile çocuða verdiði sevgiyi bir sadaka, hem de sadakalarýn en güzeli bilmek zorundadýr. Sevgi ile terbiye terbiyelerin en güzelidir. Sevgi ruhu besleyen bitimsiz bir besindir. Cennet meyvesi olan çocuklarýmýzý sevgi besini ile yetiþtirmeniz temennisiyle... söyledi. DÝTÝB Genel Baþkaný Sadi Arslan’ýn selamlarýný ve baþarý dileklerini ileterek sözlerine baþlayan Dinler ve Kültürlerarasý Ýliþkiler Müdürü Bekir Alboða da, DÝTÝB'in bakýmevi içinde açýlan mescidin kaligrafi iþlerini üstlendiðini, böyle bir çalýþmanýn her zaman yanýnda olacaðýný ve destekleyeceðini vurguladý. Konuþmalarýn ardýndan mescid ibadete açýldý. Program bakýmevinde Türk aþçýnýn hazýrladýðý ikramlarýn sunumuyla sona erdi. lekceler incelendi. Dialog ve dini cemaatlararasý çalýþmalarý destekleyen, teþvik eden dilekçelere ise mali destek kararý alýndý. Maalesef WWIB çalýþmalarý müslüman cemaatlar tarafýndan pek tanýnmamakta ve yapýlan mali destekten onlar istifade edememektedirler. Özellikle de ATÝB Camileri bu konuda ilgisiz kalmaktadýr. Ben WWIB Proje Komisyonu Üyesi olarak, ATÝB Camii ve cemiyetlerinin bu destek ve yardýmdan faydalanmalarýný arzu etmekteyim.“ dedi. 39. sayi sayfalar 26.10.2009 15:58 Uhr Seite 19 Lieferzeiten: täglich von 12.00-22.00 Uhr Mindestbestellwert 10 Euro 39. sayi sayfalar 26.10.2009 20 15:58 Uhr Seite 20 Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir hayat 15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430 haber Sel Maðdurlarýna Acil Yardým Daðýtýmý Ýslam Toplumu Milli Görüþ, Avrupa IHH Ortak Organizesi Ýle Ýstanbuldaki Selzedelere Yardým Daðýtýldý E ylül ayý içerisinde Ýstanbul`da yaþanan sel felaketinde pek çok vatandaþýmýz maðdur olmuþtu. Ýstanbul`un çeþitli semtlerinde yaþanan sel felaketinde pek çok ev kullanýlamaz hale gelmiþ ve insanlar tanýdýklarýnýn yanýna sýðýnmak zorunda kalmýþtý. Medyada yansýtýlan görüntülerin haricinde daha farklý manzaralarla da karþýlaþýlýyordu. Ýslam Toplumu Milli Görüþ ve Avrupa IHH; sel felaketinin hemen sonrasýnda burada bulunan insanýmýza yardým elini ortaklaþa uzattý. Türkiye`de bulunan partner kuruluþ Cansuyu Yardým Derneði ile ortaklaþa bir yardým organizasyonu düzenlendi. 100.000 Euro tutarýndaki yardým organizesinde sel maðdurlarýna ev eþyasý ve gýda yardýmý yapýldý. Ev eþyasý olarak; buzdolabý, çekyat, yatak, somya, battaniye, halý, fýrýn üstü, yorgan takýmý gibi temel ihtiyaçlar daðýtýldý. Ev eþyalarýnýn yanýsýra bir evin yaklaþýk bir haftalýk gýda ihtiyacýný karþýlayacak gýda kartonu da daðýtýldý. Ýstanbul Çatalca, Silivri, Baþak- þehir, Küçükçekmece Kaymakamlýklarý ile koordineli olarak tesbit edilen yaklaþýk 180 sel maðduru aileye yukarýda belirtilen yardým malzemelerinden tutanak karþýlýðý daðýtým yapýldý. Bizler Ýstanbuldaki Cansuyu Derneðinin merkez büro ve deposuna ulaþtýðýmýzda kardeþlerimiz gerekli hazýrlýklarý tamamlamakta idiler. Sel sonrasýnda daha çok lazým olan malzemeler tesbit edilmiþ ve bu doðrultuda malzemelerin sipariþi verilmiþti. Gelen malzemeler itina ile depoya indirilimiþti. Kýsmen biz de bu malzemelerin depoya indirilmesinde yardýmcý olduk. Daha sonra Cansuyu Derneðinin kamyonlarýna yüklenen malzemelerle ilk gün Çatalca ve çevresinde belirlenen yerlerdeki sel maðdurlarýna yardýmlarý ulaþtýrmak için yola çýktýk. Ýlk gördüðümüz manzaralar bizi oldukça etkiledi. Normal düz bir arazide bulunan evleri bile ilk katlarýna kadar sel sularý basmýþ ve evlerin içi çamurla dolmuþtu. Bizim uðradýðýmýz bazý evler yeni yeni temizlik yapmaya baþlamýþlar ama öyle kolay kolay izleri silmeleri mümkün gö- rünmüyordu. Bazý evlerde temizlik yapmak mümkün deðil gibi idi. Yerel makamlarla koordineli olarak tesbit edilen yerlere yardýmlarý teslim ederken partner kuruluþ görevlisi arkadaþlar bu yerleri tekrar kontrol ederek gerçek ihtiyaç sahibi olup olmadýklarýný gördükten sonra yardýmlarý bir tutanakla imza karþýlýðýnda teslim ediyorlardý. Maalesef bu tür yardýmlarý bile istismar etmek isteyenler çýkabiliyor. Ýnsanlar yardýmlarý getiren kamyonlarý gördüklerinde biraz çekingen davranýyorlardý. Çünkü devlet kýsmi olarak sel maðdurlarý ile ilgilenmiþ, ama hala maðdur olanlar var idi. Kaymakamlýklara yapýlan baþvurular sonucu bazý maðdurlar yardým alabilmiþ, bazýlarý da alamamýþtý. Yardýmlarýn Almanya`dan Milli Görüþ ve Avrupa IHH`dan gönderildiði söylendiðinde insanýmýzýn gösterdiði duygusal tepki görülmeye deðerdi. Bazý medya organlarýnda gösterilmeye çalýþýlan yanlýþ yönlendirmelerin aksine Avrupa`daki insanýmýzýn anavatandaki bu tür felaketlerde hemen desteðini göstermekte olduðunu belirttiler. Türk insanýnýn dünyanýn neresinde olursa olsun ne kadar kadirþinas ve ne kadar yardýmsever olduðunu bir kere daha görme fýrsatý bulduklarýný söylediler. Akþam saat 9 gibi ilk günkü çalýþmamýzý tamamladýk. Ýkinci gün Silivri`ye baðlý Selimpaþa, Ortaköy ve deðiþik köylere yardým daðýtýmý için tekrar merkez depodan yola çýktýk. Yardým kamyonlarýna gerekli malzemeleri fazlasý ile yüklenmiþti. Olaki tesbit edilenlerin haricinde gidilen yerlerde baþka maðdurlar da olabilirdi. Ki öylelerini de tesbit ettik. Ve bunlara da elden geldiðince yardým yapýldý. Ýkinci günkü yardým daðýtýmýna Cansuyu Derneði Ýstanbul Ýl Baþkaný Lütfi Kibiroðlu Bey ve Ýslam Toplumu Milli Görüþ Genel Merkezinden Ahmet Altuntaþ Bey de katýldýlar. Ýlk olarak Silivri Selimpaþa`ya gidildi. Burada Toki`nin yaptýðý konutlarýn olduðu bölgeye gittik. Televizyonlarda basbas baðýran idareciler; evlerin dere yataðýna yapýlmasýnýn neticesi bu felaketin olduðunu söylüyorlardý. Ama yine ayný idareciler Toki`nin konutlarýnýn dere yataðý bölgelerine yapýlmasýna niye müsaade ediyorlardý. Çünkü gittiðimiz yerdeki Toki konutlarýnýn bir kýsmýný ve camisinin alt katlarýný da su basmýþtý. Selimpaþa`dan sonra Ortaköy ve çevresindeki köylerde bulunan yerlerde tesbit edilen sel maðdurlarýna yardýmlarý daðýtmaya devam ettik. Ýlk günkü yardým daðýtýlýrken gösterilen hassasiyet ayný þekilde gösterilmiþ ve tesbit edilen yerler tekrar kontrol edilerek imza karþýlýðý tutanakla teslim edildi. Bizler yapýlan bu daðýtýmlarda bulunurken kardeþlik baðlarýnýn ne kadar önemli olduðunu bir kere daha yaþamýþ olduk. Dünyanýn neresinde olursa olsun insanýmýzýn ne kadar yardýmsever olduðunu ve zor durumda kalan herkese yardým elini uzatmaya gayret ettiðini bir kere daha yaþamýþ olduk. Bu vesile ile Ýslam Toplumu Milli Görüþ ve Avrupa IHH yetkililerine, bu yardýmlarýn ulaþmasýndaki gayretlerinden dolayý Cansuyu Derneði çalýþanlarýna ve tabiki yardýmsever insanýmýza bir kere daha teþekkür etmek istiyoruz. Cenab-ý Allah yardýmlarýnýzý kabul eylesin. 39. sayi sayfalar 26.10.2009 haber D oðu Türkistan’ýn yýlmaz insan haklarý savunucusu ve Dünya Uygur Kurultay’ý Genel Baþkaný Rabia Kadir, IGMG Genel Merkezi’ni ziyaret etti. Genel Merkezi gezen ve Genel Sekreter Oðuz Üçüncü ile görüþerek bölgedeki son geliþmeler hakkýnda bilgi veren Rabia Kadir, IGMG'ye Doðu Türkistan’a verdiði destek sebebiyle Uygur halkýnýn minnettarlýðýný sundu. Rabia Kadir, ''Biz Doðu Türkistan'da özerklik statüsü içinde insanca yaþamak istiyoruz'' dedi. Rabia Kadir, Doðu Türkistan meselesinde en çok üzüldüðü konunun, zulme uðrayan bir halkýn terörist muamelesi görmesi olduðunu söyledi. “Benimle görüþme yapanlar, Doðu Türkistan’daki þartlarý bilmedikleri gibi, üstelik, içinizde kaç terörist var diye soruyorlar. Bizim içimizde bir tane bile terörist yok” diyen Rabia Kadir, bölgede 5 Temmuz’da meydana gelen olaylar üzerine dünyada bir tartýþma baþladý ise de, resmen önemli bir tepki gelmediðini, ancak, Türkiye’nin haklý tepkisini ise takdir ettiklerini bildirdi. Türkiye’nin tepkisinin devam ederek, diðer ülkelerin de buna katýlmasýný isteyen Rabia Kadir, Türkiye’nin kendisine vize vermediði ile ilgili bilgiler hakkýnda da açýklama yaptý. “Ben vize isteseydim bana vereceklerdi. Ancak, tam o sýrada Çin-Türkiye görüþmeleri vardý. Çin yönetiminin Doðu Türkistan meselesinin de konuþulabileceðini, ancak, Rabia Kadir meselesinin gündeme getirilmemesini istemesi üzerine Türkiye, benden dolaylý olarak, vize müracaatýmý ertelememi istedi,” þeklinde bilgi veren Kadir, meselenin þahsî deðil, Doðu Türkistan meselesi olduðunu söyledi. Ýstanbul Çaðlayan’daki miting ile de Türk halkýnýn Çin zulmüne gösterdiði tepkiyi takdirle karþýlayan Rabia Kadir, ayný 15:58 Uhr Seite 21 Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir hayat 15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430 Rabia Kadir IGMG Genel Merkezini ziyaret etti þekilde IGMG'nin Avrupa’daki desteklerini de övdü. “Biz, en azýndan, Çin anayasasýnda bize tanýnan özerklik ilkelerine uyularak, insanî haklarýmýzý, dilimizi, kültürümüzü istiyoruz. Self-determinasyon hakkýmýz saklý kalmak üzere, öncelikle baskýlarýn kalkmasýný, dil ve kültürel haklarýmýzýn iadesini, tarlalarýmýza el konulmasýndan vazgeçilmesini ve bölgeye Çinlilerin yerleþtirilmesinin durdurulmasýný istiyoruz,” diyen Rabia Kadir þöyle devam etti: “Ýnsanlar, 2006 yýlýndan beri 300 bin genç kýzýmýzýn Doðu Türkistan’dan zorla çýkartýlýp Çin’in diðer bölgelerine, bazen ahlaksýz iþlerde çalýþtýrýlmak üzere zorla götürüldüðünü bilmiyor. Çin’in diðer yerlerinde dahi siyasal mahkumlar idam edilmezken, Doðu Türkistan’da idam ediliyorlar ve en çok siyasal idam da burada oluyor. Temmuz’dan beri 39 bin insan tutuklandý. Bu rakamlar yüksek olsa da gerçek rakamlar ve dünya bunlardan habersiz.” Dünya Uygur Kurultayý Genel Baþkaný Rabia Kadir, Doðu Türkistan davasýnda görev alan herkesle iþbirliði içerisinde olmak istediklerini, ancak, bu davaya hakkýyla hizmet edebilmenin makul söylem ve eylemlerden geçtiðini söyledi. Rabia Kadir Kimdir? 1995 yýlýnda Çin’in baþkenti Pekin’de düzenlenen Birleþmiþ Milletler Kadýn Konferansý’nda, Çin resmî delegasyonunun, en sevilen ve sürekli mütebessim bir çehresi ile dikkatleri çeken birisiydi Rabia Kadir. Öyle ki, bir zamanlar Çin yönetimi, onu, yaptýðý baþarýlý çalýþmalar sebebiyle ödüllendirmiþ ve Çin Halk Meclisi (Parlamento) ile Siyasî Ýstiþare Konseyi Üyeliðine kadar getirmiþti. Hatta, Çin’i, dýþ dünyaya karþý da temsil etmek üzere görevlendirilen Rabia Kadir þimdi bir numaralý devlet düþmaný ilan edilmiþ bulunuyor. Rabia Kadir, Doðu Türkistan için iki yönden önemli birisiydi. Birincisi, Uygur kadýnlarýnýn toplumsal konumlarýný yükseltmek amacýyla baþlattýðý “Bin Ana” adlý proje çalýþmasýydý. Kendisi kurduðu þirketler sayesinde, 1999 yýlýnda tutuklandýðýnda kiþisel olarak Çin’in 7. zengin kiþisi haline gelmiþ, Bin Ana projesiyle de yüzlerce Uygur kadýnýnýn iþ hayatýna atýlmasýna yardýmcý olmuþtu. Doðu Türkistan’ýn Altay kasabasýnda doðan ve fakir bir aileden gelen Rabia Kadir, ayrýca, fakir Uygur çocuklarýnýn ücretsiz eðitimi amacýyla kurduðu özel okullar ile de uygurlarýn “Rabia Ana”sý olarak anýlmaya baþlandý. Çin yönetimi Rabia Kadir’in yürüttüðü bu baþarýlý çalýþmalarý sebebiyle kendisini hem Pekin’deki Parlamento, hem de Siyasî Ýstiþare Konseyi üyeliðine getirdiðinde Kadir, Pekin’deki siyasette yerini aldý. Urumçi’lilerin yakýndan tanýdýðý bu 11 çocuk anasý, o zamanlar davasýný 1.5 milyarlýk bir ülkeyi idare eden Pekin’de sürdürüyordu. Komunist Partisi’nin önde gelenleri ile Cumhurbaþkaný da dahil herkese Doðu Türkistan ve Tibet’te yapýlan haksýzlýklarý dile 21 getiriyor, verilen özerkliðin tam olarak verilmesini istiyordu. Bu konuþmalarý ile pek çok Çin’li siyasetçiden destek görse de, Çin Komünist Partisi’nin Doðu Türkistan politikasýnda giderek artan bir sertleþme görüldü. Nihayet, Mart 1997’de, Pekin’de 5 bine yakýn parlamento üyesi önünde, Çin yönetiminin Gülce kentindeki öðrenci gösterileri sebebiyle baþlattýðý yoðun tutuklama kampanyasýný eleþtiren ve özerklik yasalarýna tam uyulmasýný isteyen Rabia Kadir, Çin yönetimini en çok kýzdýran muhalifler arasýna girdi. Zaten eþi Sýddýk Ruzi 1996 yýlýnda ABD’ye kaçmak zorunda kaldýðýnda, kendisinden boþanmasý istenmiþ, boþanmayýnca da Komunist Partisi’ne sadakatsýzlýk suçlamasý ile karþýlaþmýþtý. Bu konuþma ile, sadakatsýzlýðýný pekiþtiren Rabia Kadir bir þekliyle cezalandýrýlacaktý. Parlamento ve istiþare konseyi üyeliklerinden atýlarak, Çin dýþýna çýkýþý da yasaklanýnca, eþine gönderdiði bir gazete sebebiyle “Devlet sýrlarýný yabancýlara vermek” suçlamasýyla 8 yýla mahkum edildi. Ancak, 2005 yýlýnda zamanýn ABD Dýþiþleri Bakaný Condoleezza Rice'ýn Pekin ziyareti öncesinde serbest býrakýldý. Rabia Kadir bunun üzerine ABD'ye yerleþti. “Ejdarha Savaþçýsý” adý ile özgürlük ve hak mücadelesini anlatan kitabýnýn Türkçe’si de yayýnlanan Rabia Kadir’in 3 oðlu hapiste, bir oðlu ve kýzý ise ev hapsinde tutuluyor. Rabia Kadir’in baþkanlýðýný yaptýðý Dünya Uygur Kurultayý, öncelikli olarak Þincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Uygurlarýn hak va çýkarlarýný savunmayý amaçlayan, bölgeden kaçmak zorunda kalan Uygurlar tarafýndan Çin Halk Cumhuriyeti dýþýnda faaliyet gösteriyor. 2004 yýlýnda farklý Uygur kuruluþlarýnýn bir araya gelerek oluþturduklarý Kurultay’ýn baþýna serbest býrakýlýp dýþarýya çýkýþýna izin verilmesi sonrasýnda Rabia Kebir baþkan olarak seçildi. 39. sayi sayfalar 26.10.2009 22 15:58 Uhr Seite 22 Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir hayat 15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430 E kim ayýnýn ilk haftasý "Camiler ve Din Görevlileri Haftasý" olarak deðiþik etkinliklerle kutlanmaktadýr. 3 Ekim 2009 günü "Açýk Kapý Günü" programlarý düzenlenmiþ ve camilerimiz arzu eden Alman dostlarýmýzýn ziyaretine açýk tutulmuþtur. "Açýk Kapý Günü" nedeniyle, Köln DÝTÝB Merkez’de düzenlenen programa, T.C. Köln Baþkonsolosluðu Din Hizmetleri Ataþe V. ve Merkez Camii Din Görevlisi Þaban Kondi, DÝTÝB birim müdürleri, hanýmlar kolu, kurslara devam eden öðrenciler ile velileri iþtirak etti. DÝTÝB Dinler ve Kültürler Arasý Ýliþkiler Müdürüðü’nden Rafet Öztürk’ün sunumuyla gerçekleþtirilen “Açýk Kapý Günü” Din Görevlisi Þaban Kondi’nin Kur’an-ý Kerim tilavetiyle baþladý. Günün açýlýþ konuþmasýný DÝTÝB Dinler ve Kültürler Arasý Ýliþkiler Müdürü ve KRM Dönem Sözcüsü Bekir Alboða yaptý. Açýk Cami Günü’ nün bu yýlki DÝTÝB’de Açýk Kapý Günü sloganýnýn “Camiler – Toplumun Ayrýlmaz Bir Parçasý – 60 yýllýk Federal Almanya ve Almanya Müslümanlarý.” olduðunu belirten Alboða, “Almanya’da Müslümanlarýn varlýðýnýn en önemli göstergesi camilerdir. Camiler Müslümanlarýn yaþadýklarý ülke ile özdeþleþmelerinin iþaretidir. Camiler sadece ibadet yeri deðil, ayný zamanda biraraya gelme, eðitim ve mesveret yerlerdir. Almanya’daki cami dernekleri bünyesinde bu nedenle büyük bir potansiyel mevcuttur. Ancak cami- Mis Döner REMIX açýldý avuk ve et dönerin, pizza`nýn Wülfrath’daki yeni adresi Remix hizmete sunuldu. Açýlýþa çok sayýda vatandaþýn yanýnda IGMG Genel Baþkaný Yavuz Çelik Karahan bey de katýldý. Yeni iþyeri açýlýþý daha ilk günden müþteri akýnýna uðradý. Goethe str.76 42489 Wülfrath adresinde hizmet verecek olan REMÝX`i Ýki ortak yýllardýr T ayrýlmadan iþ yapan Yaþar Erim ve Yaþar Çýnar açtýlar. Yaptýklarý konuþmada açýlýþýmýza katýlarak bizleri yanlýz býrakmadýðýnýz içýn herkese teþekkür ederiz dediler. Katýlanlara döner ikramý yapýldý. Çok sayýda davetlinin katýlým gösterdiði ve daha ilk günden müþteri akýnýna uðrayan Remix, tavuk ve et döner, pizza konusunda iddialý olduklarýný söyleyen Yaþar Erim, Yaþar Çýnar yakýn zamanda et çeþitlerini çoðaltacaklarýný söyleyerek tüm Wülfrath`ý ve yakýn yerlerdeki vatandaþlarýmýzý mekanlarýna beklediklerini söylediler. lerin varolan potansiyellerini kullanabilmeleri için bir zenginlik olarak algýlanmalarý, kabul edilmeleri ve desteklenmeleri gerekmektedir” dedi. Camilerimizin kapýsý esasýnda hergün ve herkese açýktýr diyen Alboða, “Açýk haber Cami Günü’nde merak duyulan hususlar ve ilgilenilen konularda doyurucu bilgiler verilmeli, Müslümanlara yöneltilmek istenen cami, din ve kültürümüzle ilgili sorular da açýk þekilde konuþularak cevaplandýrýlmalýdýr. Bu faaliyetle cami dernekleri ayný zamanda farklý dinlere mensup insanlarýn biraraya gelmesini saðlayarak, toplumda uyum içinde birarada yaþama katkýda bulunmaktadýrlar. Bu meyanda bütün vatandaþlarý cami derneklerimizce düzenlenen Açýk Cami Günü’ne katýlmaya davet ediyoruz” diye konuþtu. Ayrýca gün münasebetiyle “Sevgi ve Barýþ Merkezi Camilerimiz-2009 Yýlýndan Beklentilerimiz” konulu resim sergisi gezildi. DÝTÝB Merkez Camii’nde kurslara devam eden öðrenciler arasýnda düzenlenen resim yarýþmasýnda 50’nin üzerinde eser sergilendi. Program, tasavvuf musikisi eserlerinin sunumunun ardýndan, ziyaretçilere Ýslam Dini ve cami müþtemilatý hakkýnda bilgiler verilmesiyle sona erdi. 39. sayi sayfalar 26.10.2009 dosya aklaþan Köln Yabancýlar Meclisi seçimleri sebebiyle 3 dönemdir meclis üyeliði yapan Ali Esen beyle gündemle alakalý söyleþide bulunduk. Ali Esen halen CDU parti meclis üyesi olup Köln Anadoluspor kulübünün yanýsýra Deutz Kültür Derneði baþkanlýðýný yürüten iþ hayatýnda da gýda endüstrisi dalýnda çalýþan Denizli nüfusuna kayýtlý aktif bir göçmen kardeþimiz. 15:58 Uhr Seite 23 Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir hayat 15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430 YEREL SEÇÝMLER FEDERAL PARLAMENTO SEÇÝMLERÝ DERKEN Y KÖLNLÜ GÖÇMENLERÝN GÜNDEMÝNDE ÞÝMDÝ DE UYUM MECLÝSÝ SEÇÝMLERÝ VAR Hayat: Ali bey Köln Uyum Meclisi seçimleri nezaman yapýlacak? Ali Esen: 2009 sonlarý itibariyle düþünülen uyum meclisi seçimlerinin geçtiðimiz günlerde yeniden tarihinde bir deðiþikliðe gidildi. Allah nasip eder yeniden bir deðiþiklik olmazsa 2010 Þubat ayýnda uyum meclisi seçimleri yapýlacak. Önümüzde 4 aylýk bir süre var. Bu çok uzun bir zaman da sayýlmaz. Þimdiden gerekli çalýþmalarý yaparsak inanýyorumki istediðimiz hedeflere ulaþabiliriz, ama geçmiþteki tecrübelerimiz gösterdiki bu bir ekip çalýþmasý iþi. Allah çalýþana verecektir. Bilindiði üzere uyum meclisi seçimleri her 5 yýlda bir yapýlýyor. Göçmenlerin siyasete katýlým noktasýnda elde ettiði tek bir seçeneði bu seçimler. Hayat: Uyum Meclisinde neden bulunmalýyýz. Bir baþka ifadeyle buradaki çalýþmalar baþta biz Avrupalý Türkler olmak üzere azýn- lýklara ne gibi faydalar saðlýyor. Ali Esen: Her þeyden önce baþta bu hakký muhafaza etme açýsýndan biz bundan vazgeçemeyiz. Zira üsttede beyan ettiðim gibi Almanyadaki göçmen demokratik yönetimi paylaþým açýsýndan kendine verilmiþ tek bir enstürman bu alan. Bunun haricinde hiç bir platformda velevki geldiði ülke kimliðini taþýmaya devam ediyorsa uyum meclisi seçimlerinin dýþýnda hiç bir seçimde oy kullanma hakkýna sahip deðiller. Bu meclis göçmen topluluklarýnýn genel problemlerinin dillendirildiði tek bir platform. Hayat: Peki 16 yýllýk bir millet temsilcisi tecrübesi olan biri olarak þunu diyebiliyor musunuz. Buradaki yerel yönetim yabancýlarýn sorunlarýný çözebildiðini çözüyor sorumluluðunu aþan noktada yabancýlarýn sýkýntýlarýný Federal Parlementoya taþýyorlar diyebilir misiniz? Ali Esen: Bu konudaki rutin iþleyiþ þöyle. Belediye meclislerinde ayda bir toplantý yapýyoruz. Tabiki bu sýradan bir yerel yönetim temsilcileriyle (Siyasi partilerin il genel meclisi temsilcileri) bir araya gelme olayý deðil. Burada her uyum meclisi vekillerinin görev bölümleri var. Örneðin bazý arkadaþlarýmz Göçmenlerin eðitimleriyle alakalý, bazýlarý meslek yerleriyle, kimisi saðlýk, A rmin Laschet, “Fýrsat olarak Yükselme-CumhuriyetGöç” adlý kitabýný Düsseldorf’ta tanýttý. Armin Laschet’in Avrupa Yeþiller Grubu Baþkaný Daniel Cohn-Bendit ile beraber tanýtýmýný yaptýðý yeni kitabýnýn temel tezi: Almanya’nýn üçüncü bir birliðe ihtiyacý var. Sözkonusu birlik ise göçmenler ve toplumun çoðunluðu arasýnda kurula- Ali ESEN kimisi hapishane, kimisi spor kulüpleri kimisi derneklerin problemleriyle alakalý birimlerde problemleri belediyeye taþýyoruz. Ha burada yerelde çözülemiyen sýkýntýlar kalmýþsa; bunu Bölge Uyum Meclisinde çözüme kavuþturmaya çalýþýlýyor. Malumunuz üzere bu meclis eyaletteki tüm belediyelerin uyum meclislerinden 3 ya da 4 temsilcilerin katýlýmýyla oluþuyor. Bütün eyaletlerin baðlý bulunduðu LAGA adlý meclis. Bu meclisin baþkanlýðýný da bizim bir arkadaþýmýz olan Tayfun Keltek bey yürütüyor. Hayat: Efendim daha çok biz merkezli olucak ama þunu sormak istiyorum. Seçimlere katýlýmýn azlýðý durumunda ne gibi sonuçlar doðurabilir. Negatif bir etki yapar mý? Ali Esen: Tabiki sýkýntý yaratýr. Geçmiþte yaþadýk. Toplam nüfus içerisindeki göçmen nüfusunun neredeyse yarýdan fazlasýný teþkil eden sen seçime ilgi göstermezsen diðer azýnlýklar senden çok temsilci çýkarýrlar. O zaman ne olur senin toplumunun beklentileri parmak sayýsýyla sümen altý edilir. Biz özgürlüklerden yanayýz bunun hiç bir þekilde göz ardý edilmesine gönlümüz razý olmaz. Hayat: Buradan vatandaþlarýmýzdan seçimlerle ilgili beklentileriniz neler? Ali Esen: Baþta vatandaþlarýmýzdan bizim beklentilerimiz þunlar. Biz Türkler olabildiðinden daha fazla teslimiyetçi bir ruha sahibiz. Diðer bir ifade ile kadere olan inancýmýzdan sorgulama kültürü bizde biraz fazla zayýf. Ben ne demek istiyorum? Yahu sizler kimsiniz, ne yapar nelerle uðrasýrsýnýz, baþta bir kere kendileri yanýtlamadan bizi bir sorgulasýnlar. Bizim siyasete katýlýmdaki paylaþýmdaki gösterdiðimiz zafiyeti, birileri kullanýp sosyal hayatýn hiç bir noktasýný paylaþmadýðýmýz isimler, zaman zaman ulusal parlementoda olsun, federal olsun, Avrupa parlementolarý olsun hiç bir taleplerimizi taþýttýramýyoruz. Neden; çünkü oralarda yokuz da ondan. Sorunuza gelince lütfen belediyenin göndereceði seçmen mektuplarýný takip etsinler, zamanýnda gelmediyse muhtarlýklarýna baþvuruda bulunsunlar. Þahsen ben geçtiðimiz günlerde meclisdeki sunumda belediye yeterince bu uyum meclis se- Laschet’ten Ýslam ile iliþkide ölçülü olunmalý tavsiyesi cak birlik. Bununla Almanya’dan atýlan oniki milyon insanýn yeniden birleþmesi ve 80 milyonluk Doðu ve Batý Almanya’nýn biraraya gelmesinden sonra, göçmenlerden oluþacak birliði kastettiðini belirten Laschet, Almanya’nýn ayrýca “yükselmenin kökenden baðýmsýz mümkün olabildiði bir toplum” olmaya ihtiyacý olduðunu, kökenin göçmenler için ikinci bir engel olmamasý gerektiðini vurguladý. Yeþillerden Cohn-Bendit ise Almanya’nýn “göç gerçeðini reddettiði” ve bu nedenle “çok sayýda çocuðun geleceðinin vebalini yüklendiði- 23 çimlerini duyuruyor kanaatinde deðilim, daha fazla tanýtým gerekli, diye bastýrdýðýmda sonuca ulaþan kazanýmlar elde ettik. Görüyorsunuz þimdiden sokak afiþlerinde renkleri farklý insanlarýn resimleri kullanýlarak seçimleri duyurmaya baþladýlar. Hayat: Ali bey geçtiðimiz ay yapýlan yerel seçimlerde uzun müddet Uyum meclisinde beraber çalýþtýðýnýz Gonca Mucuk Edis haným Köln belediyesinin encümen üyeliðine seçildi bu konuyla ilgili ne söylemek istersiniz. Ali Esen: Ben de zaten ona gelicektim. Gonca haným hakikaten uyum meclisinde kültürel birikimiyle üslendiði eðitim bölümünde ciddi çalýþmalarda bulundu. Zannediyorum bundan sonra da gücü nisbetince hem asli görevi hem de yabancýlarla ilgili güzel çalýþmalarda bulunacaktýr. Kendisini buradan kutluyorum. Hayat: Ali bey þimdilik bu kadarla yetinelim zira önümüzdeki günlerde daha kapsamlý bir açýlýmla biz göçmenler için oldukça önemli olan bu seçimi tekrar görüþmeye þayet Allah nasip ederse devam edelim. Gazetemize ayýrdýðýnýz zamandan ve bu söyleþiden dolayý teþekkür ediyorum. Ali Esen: Asýl ben teþekkür ediyorum. Kýsmetse bir sonraki söyleþide yaptýðýmýz hayýrlý çalýþmalarý vatandaþlarýmýzla paylaþmak istiyorum; ben de uyum meclisindeki tüm arkadaþlarým adýna teþekkür ediyorum. ni” ifade etti. Cohn-Bendit ve Laschet sosyal anlamda yükselebilmenin herkes için mümkün olmasý görüþünde birleþtiler. Ýslam ile iliþkilerde ölçülü olunmasý çaðrýsýnda da bulunan Laschet, “Kilise cemaatinin birlikte kahve içmeleri ve pasta yemeleri fahri katýlým olarak görülüyor. Ancak Türklerin camide çay içmeleri paralel toplum oluyor” þeklinde konuþtu. 39. sayi sayfalar 26.10.2009 15:58 Uhr 24 Seite 24 Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir hayat 15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430 K ýsa adý ÝGMG olan Ýslam Toplumu Milli Görüþ teþkilatýna baðlý Düsseldorf Bölgesi’nin Duisburg Hacý Bayram Veli Camii hacýlarý Eren Düðün salonunda düzenlenen veda proðramý ile helalleþerek stard aldýlar. Program Kur’an-ý Kerim okunmasý ile baþladý. Hacý Bayram Camii imamý davetlileri ve katýlan misafirleri dernekleri adýna selamlayarak, hacý adaylarýna çýktýklarý mübarek yolculukta kolaylýklar diledi ve hacýlarýnýn þimdiden kabul olmasý temennisinde bulundu. Oralara bizlerden özellikle Avrupa’da yaþayan Müslümanlardan selamlar K Duisburg’lu hacý adaylarý sevenleri ile helalleþti refeld, Avrupa`nýn en büyük sivil toplum kuruluþu olan kýsa adý IGMG Ýslam Toplumu Milli Görüþ, bu sene 40`sýný düzenleyeceði Hacc Organizesi Ýle Kutsal Topraklara gidecek hacý adaylarýnýn bilgilendirme startlarýndan bir tanesi de Düsseldorf Bölgesinde yapýldý. IGMG Düsseldorf Bölgesi bu sene kutsal topraklara gidecek hacý adaylarýna yönelik seminer düzenledi. Krefeld Hacý Bayram Veli Camiinde düzenlenen seminerde hacý adaylarýna hacc’ýn vecibeleri, ihrama girme zamaný ve yasaklarý, tavafla ilgili hükümler, beþeri münasebetler, kurban kesimi, Medine ve Mekke ziyaretleri ve takip edilmeleri gereken idari konular I GMG Genel Merkez´de Kurban Kesim Görevlileri gidecekleri ülkeler hakkýnda bilgi edindiler. Tatbikatlar yaptýlar, IGMG DÜSSELDORF BÖLGESÝ HACC SEMÝNERÝ hakkýnda bilgiler verildi. Bu sene Düsseldorf Bölgesi ile yaklaþýk 270 kiþilik Hacý adayý kafilesi ilk önce Mekke`ye geçecek, burada hacý olduktan sonra Medine`ye geçecek olan Hac kafilesi 40 rekat yani 8 günü tamamlamanýn ardýndan 01.12.2009 Salý günü Düsseldorf`a dönecekler. Seminere katýlan Baþta Düsseldorf Bölge Teþkilat- lanma, Baþkaný Erdogan Ok, Düsseldorf Bölge Ýrþad Baþkaný Mustafa Bildik, Düsseldorf Kafile Baþkaný Ýsmail Tuzen, Bölge Hac Sorumlusu Mehmet Çömez ve Grup Baþkanlarý katýldýlar. Bölge Baþkanvekili Ok yaptýðý konuþmada kutsal topraklara gidecek olan hacý adaylarýna gerekli bilgilerin bu seminerde aktarýldýðýný belirterek, “Ýlk kez hacý ada- IGMG Kuzey Ruhr Bölgesi 2009 Kurban Kesim Görevlileri Hazýr start verilerek herkes bölgelerine geri döndü. yý olan vatandaþlarýmýz seminerlere gelerek orada neler yapacaklarý tek tek anlatýlýyor. Bu seminerleri takip eden hacý adaylarýmýz gerekli bilgileri alarak ve hiçbir sýkýntý yaþamadan inþallah ibadetlerini tamamlayacaklar diye konuþtu. IGMG Düsseldorf Bölgesi Hac Kafile Baþkaný Ýsmail Tuzen de yaptýðý konuþmada bu toplantýlarda IGMG Kuzey Ruhr Bölge Baþkaný Murat Ýleri 2009 Kurban Kesim Görevlilerine büyük sorumluluk düþtüðünü, aldýklarý vekaletleri harfiyyen yerine getireceklerine inandýðýný, herkes bayramda ailesiyle bir olma sevinci içindeyken bu görevli kardeþlerimizin binlerce kilometre uzaklarda görev yapacaklarýný ve sizlerin temsilcileri olacaklarýný dile getirdi. Kurban görevlisi arkadaþlarýna görevlerinde baþarýlar diledi. haber götürmelisiniz dedi. Ve oralarda bizim için dua temennisinde bulundu. Daha sonra mikrofona gelen hacý adaylarý tanýtýlarak helallýk istendi. Duygulu anlarýn yaþandýðý bu organizede hacý adaylarýnýn sunduklarý yemek ikramý ve akabinde okunan dualarla son buldu. Bu sene IGMG`ye baðlý Düsseldorf Bölgesi Duisburg Hacý Bayram Veli hacý adaylarý ise, Cengiz- Ümmühan- Ercan ve Derya Avþar, Ýlyas Coþkun, Yurdagül Gürsoy, Hasan Kumru, Volkan –Dilek Ayaþlý, OsmanNazmiye Keskein, EsmaBülent Güler, Bahtiyar Demirkýran dan oluþuyor. hacý adaylarýmýz merak ettikleri sorularý da sorarak iyi hazýrlanma fýrsatý bulmaktadýr. Özellikle oraya giden hacýlarýmýz mutlaka görevli arkadaþlarla birlikte hareket etmelidir. Kendi gruplarýyla hareket edecek olan hacýlarýmýz görevlerini tam olarak yerine getirebileceklerdir” dedi. Seminer sonunda hacý adaylarýna Kafile bilgileri ve uçuþ programlarý hakkýnda bilgiler verildi. Düsseldorf Bölgesi ile gidecek hacý adaylarýnýn kafilesi 30.10.2009 Salý günü Düsseldorf havalimandan hareket edecek. Bu arada Genel Merkez Hac Organizesi tarafýndan yapýlan Bilgilendirmede de kaydý yapýlan her Hacý adayýna hediyelik eþyalarý da takdim edileceðini bildirdiler. Köln ve Çevresi Reklamlarýnýz Ýçin Hasan ÞÝMÞEK Tel: 0178-9158512 Email: [email protected] 39. sayi sayfalar 26.10.2009 15:58 Uhr özel köþe Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir Avukat Nalan SÖNMEZ Y aþadýðýnýz ortamda genelde apartman sakinleriyle isteyip istemeden de olsa sorunlar oluþabiliyor. Bazýlarýný kapýnýn giriþinde veya önünde duran bebek arabasý, bazýlarýný da müziðin ses seviyesi veya apartmanda yaþayan köpeðin havlamasý rahatsýz ediyor. Rutubet ve benzeri nedenler çoðunlukla ev sahibiyle tartýþma aþamasýna gelinen noktalar tabiki ev sahibi zararý üstelenmeyi reddederse. Size ev sahibi ve kiracý arasýnda oluþan sýradan problemleri sýralamak istiyorum. 1.Evde sorun varsa ne yapmalý? Sorun derken evinizdeki yaþamýnýzý engelliyen problemlerden bahsetiyoruz. Eðerki evdeki zarar veya sorun sizin tarafýnýzdan yapýlmadýysa tabiki bunun ev sahibi tarafýndan karþýlanmasý ve yapýlmadýðý halde kiranýzý azaltmaya hakkýnýz var. Bu konuda size tavsiyem zaman kaybetmeden bir avukata baþvurmanýz. O size nerde ve nasýl hakkýnýzýn olup olmadýðýný söyleyecektir. Önemli olan evdeki sorunun zaman kaybetmeden ev sahibine iletilmesi, çünkü bunu yapmadýðýnýz an hakkýnýzý kaybetmiþ olup belki daha sonra evdeki masrafý bile karþýlamak durmunda kalabilirsiniz. 2.Kiracý olarak ne kadar gürültüye katlanmak zorundasýnýz? Apartmanda yaþayan kiracýlarýn hepsi birbirlerine her konuda saygý göstermeleri gerekiyor. Bu da tabiki ses seviyesinin ölçülü bir þekilde olmasýný gerektirir. Eðerki çocuklarýnýz varsa bu hiç de mümkün olmayabilir. Evdeki tamir iþlerini yapmak ve senede bir kere yýlbaþý kutlamasý yapmak istiyorsunuz. Ne kadar gürültü yapmaya hakkýnýz var? Ne kadar gürültüye ve sese katlanmanýz gerek? Ýþte bu sorularýn cevabý için size gürültü konusunda Seite 25 bir kaç mahkeme kararýný ve alman kiracý derneðinin bir kaç tavsiyesini sýralamak istiyorum. Ev içerisindeki istirahüt ve sessizlik zamanlarý Herkes için geçerli olan istirahat ve sessizlik zamanlarý: 22´den 7/8´e ve 12/13´den 15´e kadardýr. Eðerki kira sözlemenizde baþka zaman sýnýrý konulmuþsa, o takdirde tabiki de sözleþmedeki karar geçerlidir. Bunlar yukarýda belirtmiþ olduðum saat sýnýrýndan farklý olabilir. Ýnþaat ve tamir iþçileri Saat 7´den itibaren saat 22´ye kadar musluk tamircisi, elektrikçi ve benzeri çalýþanlar sorunsuz çalýþabilirler. Saat 22´den itibaren gece sakinliði yani ses ve gürültü yaratýlmamasý gerek. Bu geniþ çalýþma alaný içerisinde kiracýlar gürültü ve ses nedeniyle kirayý gürültünün þiddetine göre azaltabilir. Bir ay boyunca bütün gün gürültü ve sese katlanmak zorunda kaldýysanýz, kirayý bu nedenle yüzde 50 azaltabilirsiniz. Bir hafta boyunca ses ve gürültü taþýmak zorunda kaldýysanýz yüzde 12,5 azaltmanýz mümkün. Ses sizin rahatýnýzý bo- hayat 15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430 Ev sahibinizle sorununuz mu var? zuyorsa bunun nerden kaynakladýðýnýn bir önemi yok, çünkü bu sizin için sonuçta yine de bir eksiklik olarak geçmektedir. Çamaþýr, bulaþýk yýkama ve süpürme Çamaþýr ve bulaþýk makinasýna herkesin ihtiyacý olduðu için bu neden komþularýn birbirlerine hoþgörü göstermelerini gerektirir. Köln´de komþusunun pazar günü temizliðinden rahatsýz olan bir apartman sakini mahkemeye dava açmýþ. Bu Köln´de gerçekleþen mahkeme sonucu davalý olan komþunun pazar günü temizliðini yapabilme hakkýna karar verilmiþ. Elektrikli süpürge yapýlmasý gürültü ve sessizlik zamanýný aþmamalýdýr. Duvara delik açma Sessizlik zamanlarý dýþýnda da komþularýn delme çalýþmalarýnýn sesine tolerans gösterip izin vermeliler. Duþ ve banyo Apartman kurallarý gece su sesinin yapýlmamasýný uygun görse bile, gece yarýsýndan sonra (12:00) duþ ve banyo yapma hakkýna sahipsiniz. Müzik, television ve radyo Tabiki herkes evinde istediðine bakýp, istediðini dinliyebilir ama herþeyin de bir takým dikkat edilmesi gereken zamaný ve düzeni vardýr. Kutlama Saat 22´den sonra kutlamayý veren kiþi dahil olmak üzere bütün misafirlerin gece sakinliðine yani sese ve gürültüye dikkat etmeleri gerekir, çünkü aþýrý gürültü yapan kiracý apartman kurallarýný ve kira sözleþmesini uymayýp ev sahibinden uyarý alabilir. Davranýþ tekrarýnda ev sahibi süre sýnýrý tanýmadan kiracýyý evinden çýkarabilir. Televizyon ve radyo Ýkisi de hiç bir kiracýnýn rahatsýz olmayacaðý yani onlarýn duymayacaðý bir þekilde kullanýlmalýdýr. Çocuk gürültüsü Çocuk sesinden ve gürültüsünden rahatsýz olan bir kiracý komþusuna bu nedenle dava açmýþ. Mahkemede bir sebep bulunamadýðý için, ailenin evlerinde devam kalabilmelerine karar verilmiþ. Savcý bu konuyu büyük bir sorun olarak görmüyor, çünkü o yaþdaki bebeklerin baðýrmalarý veya küçük çocuklarýn evde hoplamalarý, atlamalarý engelenemediði için komþularýn asýl bu konuya daha büyük bir hoþgörüyle yaklaþmalarý gerekir. 25 Ama tabiki anne ve babanýn da çocuklarýnýn sýnýrý aþan davranýýþlarýna dikkat etmeleri gerek, mesela mobilyalarýn duvara atýlmasý gibi benzeri þeyleri engelliyerek. Mangal Yaz aylarýnda baþlayan mangal sezonu bazý komþularýn rahatsýzlýðýna yol açýyor. En çok sorun olan konu balkonda yapýlan mangal ve oluþan duman oluyor. Mahkeme tarafýndan verilen mangal yasaðý diye birþey yoktur. Bu sadece çok az durumlarda devreye geçiyor. Aslýnda yaz aylarýnda mangal yapýlmasý normal birþey ve bu konuya komþularýn da hoþgörüyle bakmasý gerekir. Gerçekten duman, ýsý ve kül aracýðýyla zarar oluþuyorsa, o zaman yasak konulabilir. Mangal yaparken dikkat etmemiz gereken bir kural listesi yoktur. Mahkemede mangal konusu davadan davaya farklý sonuçlanýyor. Bonn´daki mahkemede ise nisan ve eylül ayý içerisinde ayda bir kere ve komþuya 48 saat önce haber verildikten sonra mangal yapýlabilir. Stuttgartaki savcýlýk bu konuda daha sýký; senede sadece 6 saat ya da senede 3 kere mangal yapmaya izin var. Onlar bunu bu durumda komþulara haber vermeye gerek duymuyorlar. Bayern´daki yüksek eyalet mahkemesinin görüþüne göre senede 5 seferden sonra mangal sezonun kapatýlmasý. Aslýnda komþularý rahatsýz eden sadece duman deðil çoðunlukla mangal kokusu oluyor. Açýk camda nasýl yemek kokusunun dýþarý veya komþunun tarafýna gitmesini engelliyemiyorsak bu mangal kokusunda da aynýdýr. Tabiki koku yoðunlukla komþunun tarafýna gitmemesini saðlamalýsýnýz. Ama bazý ev kurallarýnda odun kömür mangalýna yasak konulmuþtur. Bu kurallarý aþmamak için böyle bir durumda elektrikli mangal kullanmanýzý tavsiye ederim. 39. sayi sayfalar 26.10.2009 26 15:58 Uhr Seite 26 Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir hayat 15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430 O smaniye Korkutata Üniversitesi ve Avrupa Birliðinin desteklediði ile Bilgi Paylasimi projesi kapsamýnda, Osmaniye Korkutata Üniversitesi Meslek Yüksek okulununun Elektronik, Elektrik ve Makine bölümünden, deðiþik dönemlerde mezun olmuþ deðerli on katýlýmcýyý, Almanyanýn Paderborn þehrindeki T.B.Z. (Teknologi und Berufbildung Zentrum) misafir etti. Korkutata Üniversitesi Makine bölümü öðretim üyelerinden, Yüksek Makine Mühendisi Suat Önal´ýn Koordinatörlügünde ve Elektrik bölümünden Süleyman Aslan baþkanlýðýndaki katýlýmcýlar; Elektronik bölümünden Boðaç Ersoy, Elektrik bölümünden Muhammed Ýkbal Asil, Mehmet Coþkun, Mehmet Ali Uçuk, Makine bölümünden Soner Kenger, Ýmren Uçuk, Fatih Kulakçý, Ýsmail Sarý ve Murat Yiðit´ti. Suat Önal´ýn Avrupa Osmaniye Korkutata Üniversitesinden Eðitim Amaçlý Paderborn ziyareti Birliði desteðiyle uzun zamandir Üniversitesi adýna yürüttüðü projenin, Phönomatik ve Hidrolik sistemler konulu çalýþmasý, Paderborn þehrindeki T.B.Z. (Teknologi und Berufbildung Zentrum) gerçekleþmiþtir. Bu proje kapsamýnda 27.09- 24.10 2009 tarihleri arasýnda Paderborn þehrinde bulunan katýlýmcýlar, Phönomatik ve Hidrolik konusundaki teori bilgilerini tazelerken ayný zamanda da uygulamadaki eksiklerini de tamamladýklarýný belirtmiþlerdir. Tercüman eþliðinde yapýlan ve uygulama aðýrlýklý geçen derslerde katýlýmcýlar T.B.Z´ýn Labaratuarlarýnda hava basýncýyla ve sývý basýncýyla çalýþan makinalarýn sistemlerini kurup, test etme imkaný bulmuþlardýr. Katýlýmcýlar Avrupadaki eðitimi uygulama anlamýnda verimli bulduklarýný bu proje çerçevesinde uygulama tekniklerini pekiþtirdiklerini ifade ederken buradaki tecrübelerini ülkelerinde de kullanacaklarýný söylediler. Paderborn þehrinde eðitim ve bilgi paylaþýmýnda bulunan katýlýmcýlar günün yorgunluðunu ve memleket haber özlemlerini IGMG Kuzey Ruhr Bülgesi Paderborn Hicret Camisinde gidermiþ, Avrupanýn eðitiminden faydalanýrken ülkelerinin kültüründen de yoksun kalmamýþlardýr. Katýlýmcýlardan bazýlarý camideki genclerle Almancalarýný veya Ýngilizcelerini pekiþtirirken, bazýlarý da günün yorgunðunu Camii Hocasý Muhiddin Akkirazýn sohbetiyle atmýþlardýr. Eðitimleri biten katýlýmcýlarýn bazýlarý Camii cemaatinden Hasan Kaya´nýn düðünü vesilesiyle kendilerini Almanyadaki bir Türk düðününün içinde bulmus, burada Mustafa Özcan Güneþdoðdunun ilahilerini dinlerken, eðitim yorgunluðunu da daha ülkelerine dönmeden atma fýrsatý bulmuþlardýr. Yaklaþýk bir aylýk bir birliktelikte Paderborn Hicret Camiisine Türkiyenin sýcaklýðýný getiren katýlýmcýlar ile Camii cemeati arasýnda sýcak dostluklar oluþmuþtur. Türk Kahvesi ve Çay ikram edildi. Misafirler ziyaretten çok memnun kaldýklarýný ve beklediklerinden üstün bir ilgi ile karþýlanýp aðýrlandýklarýný ifade ettiler. Ziyaretin sonunda misafirlere, birer adet “Gül” hediye edilerek uðurlandýlar. BIELEFELD DÝTÝB MERKEZ CAMÝÝNDE AÇIK KAPI GÜNÜ RENKLÝ GEÇTÝ A lmanya- Münster Din Hizmetleri Ataþeliðine baðlý olarak hizmet veren Bielefeld Merkez Camii 3 Ekim AÇIK KAPI gününde misafirlerini aðýrladý. Misafirleri Cami Din Görevlisi Mehmet CEBECÝ, Dernek Baþkaný Hüseyin SEVÝNÇ, Bielefeld Çatý Derneði Baþkaný Dr. Ýlyas, Kadýn Kollarý Baþkaný Seviye DUMANLI ve diðer dernek görevlileri karþýladýlar. Programa Bielefeld Büyük Þehir Belediye Baþkaný Bit Clausen ve beraberindeki heyet ile birlikte çok sayýda Alman vatandaþý katýldý. Alman Basýnýnýn da yoðun ilgi gösterdiði program Saat 13:00’dan 18:00’a kadar devam etti. Gelen misafirler öncelikle namaz kýlýnmasýný izlediler. Cami içine kurulan bilgisayar destekli sinevizyon ile Almanca cami tanýtým videolarý ve faaliyetleri gösteren fotoðraflar izletildi. Daha sonra cami ve Ýslam dini ile ilgili sorulan sorulara cevaplar verildi. Ardýndan kurulan standlarda ziyaretçilere açýk büfe usulü Türk Yemekleri ikram edildi. Yemeðin akabinde caminin bayanlar bölümünde açýk kapý günü için kurulan Þark Kösesinde misafirlere Bielefeld ve Çevresi Reklamlarýnýz Ýçin Mehmet DEMiR Tel: 0178-2063526 Email: [email protected] [email protected] 39. sayi sayfalar 26.10.2009 15:58 Uhr özel köþe D iyanet Ýþleri Türk Ýslam Birliði (DÝTÝB) tarafýndan, Köln’de inþaa edilecek olan Merkez Camii’ne, Siegen DÝTÝB Selimiye Camii cemaatinden Reþat Çatalýrmak, 5000 Euro baðýþta bulundu. Baðýþ miktarýný teslim etmek etmek üzere, Din Görevlisi Necmi Açýkgöz ve Dernek Baþkaný Mustafa Koyuncu ile birlikte DÝTÝB Genel Baþkaný Sadi Arslan’ý makamýnda ziyaret eden baðýþ sahibi Reþat Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir Selma ÖZTÜRK T emizliðin insanlar için her açýdan ne kadar önemli olduðunu, hem toplum için, hem de birey için zaruri bir þey olduðunu burada ifade etmemize gerek yok. Hijyen diyerek de tanýdýðýmýz temizlik ayný zamanda insanýn saðlýðý ve huzuru için de vazgeçilmez bir faktördür. Bundan dolayýdýr ki, dinimiz temizliðe her þeyden çok ve fazlasýyla önem vermiþtir. Günümüzün müslümaný buna maalesef pek önem vermese de... Saðlýklý bir ibadet için de, hiç kuþkusuz temizlik vazgeçilmez bir unsurdur. Necaseti kabul etmeyen dinimiz bu hususta çok incelik ve itina göstermektedir. Bazý diðer konularda dini açýdan kolaylýklar tanýnabilse de, temizlik konusunda dini kurallar pek sýký ve bellidir. Ýslam dininde temizlik iki bölüme ayrýlmaktadýr. Bunun biri zahiri, diðeri ise batýnidir. Zahiri temizliðin bir parçasý da vücut temizliðidir. Vücut temizliðinin bir parçasý ise malum taharettir. Taharat etmek bir müslümanýn üzerine düþen dini bir vecibedir. Terkedilmeye gelemez, yani insanýn kendi kararýna býrakýlamaz. Bugün bazý müslüman hanelerin tuvaletlerinde taharet kabý bulamýyorsunuz. Bazýlarýnda taharet kabý yerine ýslak bezler görüyorsunuz, bazýlarýnda o bile yok. Bu tür durumlarla karþýlaþtýðým Seite 27 hayat [email protected] anlar, kendi kendime soruyorum “Aceba bu insanlar (müslümanlar) nasýl temizleniyorlar diye.” Ve ister istemez –su-i zanda bulunmak haddim deðil ise de– bu insanlarýn taharet etmediklerini tahmin etmek mecburiyetinde kalýyorum. Eyvah, vahim bir durum! Bundan ziyade yine bazý “Taharet Ehli” annelerin çocuklarýný bu önemli hususta oldukça ihmal ettiklerini gözlemlemekteyim. Camilerde olsun, misafirliklerde olsun, küçük çocuk annesine tuvaletinin geldiðini söylediði an, anne çocuðu tuvalete götüreceðine, “Haydi git, tuvalet orasý.” deyip önemsememeksizin baþtan savmaktadýr. Çocuðuna tuvalete kadar refakat edip, ona yardým etmemektedir. Halbuki o çocuk ardýndan ne yapýyor? Nasýl temizlenip, kýyafetini tekrar giyiniyor, necaset mi bulaþýyor ve sýçrýyor, umrunda bile deðil. Her iþimizde olduðu gibi, bu iþimizi de ciddiye almýyoruz ve evlatlarýmýzý 15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430 Taharet; Peygamber Sünneti ve Doktorlarýn Tavsiyesi böyle önemli konularda aydýnlatmakta ihmalkar davranýyoruz. Taharetin ne kadar önemli olduðunu, necasetin ise þeytani olduðunu, bundan dolayý necis insandan meleklerin uzak durduðunu ve bereketin kayýp olduðunu tekrar tekrar hatýrlamamamýz gerekir. Zira maddi pislikten, manevi pislik doðar. Yine bir taife vardýr ki tahareti hiç “beðenmiyor”, onu demode (eskimiþ) olarak görüyor ve taharete tenezzül etmiyor, onu adeta küçümsüyor (Hani, dini bir dayanaðý olduðu için). Ve gelelim böylece bugünkü yazýmýzýn ana konusuna. Biz müslümanlar tahareti bir Peygamber sünneti olarak biliriz ve bu yüzden de uygularýz. Ayný zamanda da biliriz ve inanýrýz ki, Allah Rasulu bunu bize tavsiye ettiðine göre, bunda da bir hikmet, bir gerekçe vardýr diye. Su ile temizlenmek neden bu kadar önemli? Tuvalet kaðýdý veya ýslak kokulu bez de ayný iþi görmez mi? Görmez efen- dim, göremez! Bu benim cevabým. Ama isterseniz, bu sorunun cevabýný bir de bugünkü Almanya’da yaþayan gayrí-müslim uzman doktorlardan alalým. Onlar bu tür temizlik hakkýnda neler düþünüyorlar, daha doðrusu ne tür tavsiye ve önerilerde bulunuyorlar. “Analhygiene” konusunda Mannheim’lý baðýrsak uzmaný (proktolog) profesör Alexander Herold þu tavsiyede bulunmaktadýr: “Sýrf kuru tuvalet kaðýdý hijenik açýdan tamamen temizlenebilmek için kesinlikle yeterli deðildir. Vücudun bu bölümlerini ancak ve ancak su ile temizlemek mümkündür. Tamamen temizlenmediði takdirde de, bu hal mikroplarýn saçýlmasýna ve iltihaplara yol açabilir.” Bu yüzden bu týpçýnýn önerisi önce kaba temizlik için tuvalet kaðýdýnýn kullanýmý, ardýndan ise sade su ile yýkanýp, kurulanmaktýr. Buyurun efendim! Bu durum biz müslümanlara hiç de yabancý gelmemektedir. DÝTÝB Merkez Camii’ne Yardýmlar Devam Ediyor Çatalýrmak, konuþmasýnda, Köln DÝTÝB Merkez Camii’nin, Almanya’daki bütün müslümanlarý temsil edecek güzel bir eser olacaðýný belirterek, birlik ve beraberlik içerisinde bunun baþarýlacaðýndan emin olduklarýný ifade etti. Genel Baþkaný Sadi Arslan da konuþmasýnda, baþta DÝTÝB dernekleri olmak üzere, her kesimden kiþi, ku- rum ve kuruluþlarýndan yardým beklediklerini belirterek, “Dinler ve Kültürlerarasý faaliyetlerden, Kur’an-ý Kerim ve temel bilgiler kurslarýna, eðitim ve kültür etkinliklerinden, sportif aktivitelere, ibadet bölümlerinden, her türlü ihtiyacýn karþýlanacaðý çarþýlarýna kadar, çok yönlü hizmet birimlerini bünyesinde barýndýracak olan bu eseri, iki sene gibi kýsa bir zaman diliminde bitirmeyi arzu ediyoruz. Bunu birlikte baþaracaðýz. Þu ana kadar yapýlan baðýþlara baktýðýmýzda, bu ümidimizin gerçekle- 27 Yine Freiburg’dan Axel Furtwängler adlý diðer bir baðýrsak uzmaný ise ýslak ve kokulu bezlerin kesinlikle su temizliði gibi verimli olmadýðýný vurgulamaktadýr. Hatta ve hatta bu bezlerin vücudun bu hassas bölgeleri için tehlikeli olabileceðini, kaþýntý ve alerjilere yol açabileceðini, bu yüzden de tavsiye edilmediðini anlatmaktadýr. Bu sebepten dolayýdýr ki, bu uzman doktor da sýrf sade su ile vücudun bu azalarýnýn yýkanmasýný tavsiye etmektedir. Yani ayný, ve biz inanan müslümanlarýn zaten uygulamýþ olduðu gibi... Subhanallah! Söyleyecek sözüm kalmadý efendim! Benim peygamberimin 1400 sene önce Arap Yarýmadasý’nýn çöllerinde uygulamýþ olduðu taharet yöntemi, bugün 21. yüzyýlýn modern týpçýlarý tarafýndan tekrar ihya edilip, týp önerileri ve yardýmlarý olarak gayri-müslimlere tavsiye edilmektedir. Netice itibariyle burada Nebi’nin tavsiyeleri tavsiye ediliyor. Ve bunlarý ise bizler zaten uyguluyoruz. Keþke þu yüce, güzel ve çaðdaþ dinimizin kýymetini biraz daha bilebilsek. Allah-u Teala’nýn koymuþ olduðu her kuralýnda –biz aciz kullarý bunlarý bazen idrak edemesek bile– derin bir sebebin olduðuna tamamen inansak ve uygulasak... þeceðine olan inancým tamdýr. Ýnsanlarýmýzýn bu anlamda teveccühleri çok iyi durumdadýr. Bunun daha da artmasýný arzu ediyorum. Siegen DÝTÝB Selimiye Camii cemaatimize, sizlerin aracýlýðý ile teþekkür etmek istiyorum. Çok büyük duyarlýlýk örneði göstermiþlerdir. Ýnþallah diðer derneklerimiz de bu yardým yarýþýna, þimdiye kadar olduðu gibi, bundan sonra da aktif olarak katýlacaklardýr” dedi. 39. sayi sayfalar 26.10.2009 28 15:58 Uhr Seite 28 Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir hayat 15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430 I GMG Ruhr-A Bölgesi Erkenschwick Þubesinde þube baþkanlarý toplantýsý düzenledi. Sabah kahvaltýsýndan sonra Bölge Ýrþad Baþkaný Adnan Yýldýz`ýn okumuþ olduðu Kur`an-ý Kerimle baþlangýç yapýldý. Okunan Kur`an-ý Kerimden sonra ev sahibi Erkenschwick Cemiyeti Baþkaný Muammer Þimþek kýsa bir konuþma yaparak baþkanlarý selamladý. Toplantýya IGMG Genel Merkezden fetva komisyonu baþkaný Hulusi Ünye hocaefendi katýldý. Bölge teþkilatlanma baþkaný tarafýndan sunulan gündem ve yoklamadan I GMG Ruhr A Bölgesine baðlý olarak faaliyetlerini sürdüren Cemiyetlerin büyük bir çoðunluðu son yýllarda Almanya genelinde 3 Ekim’in Açýk Cami Günü ilan edilmesi nedeni ile uygulanan Açýk Cami günlerine katkýda bulunarak cemiyet mekanlarýný ve gönüllerini içerisinde yaþadýklarý ülkenin insanlarýna açarak birlikte diyalog içerisinde yaþamalýyýz dediler. Ruhr A Bölgesi cemiyetlerinin büyük çaba ve emek vererek hazýrladýklarý açýkkapý günü bu yýlda bazý þehirlerde beklenenin altýnda ilgi olmasýna raðmen yine de yapýlan çalýþma hedefine ulaþtý. Kapýlarýný açan gönlünü de açar düsturundan hareket eden cemiyetler düzenledikleri programlarda bil- IGMG Ruhr A Þube Baþkanlarý Toplantýsý sonra birimlerin bilgilendirilmesine geçinildi. Ýlk bilgilendirmeyi bölge kurban sorumlusu Ahmet Yazýcý yaptý. Yazýcý konuþmasýnda önümüzdeki dönem kurban kampanyasý hakkýnda bilgiler sundu. Daha sonra söz alan bölge sosyal hizmetler baþkaný Adnan Saðlam yapmýþ olduklarý sosyal hizmetler baþkanlarý top- lantýsýndan bilgi verdi. Hac ve umreyle alakalý bilgilendirme yapmak için söz aldý. Hac ile alakalý bildirmeden sonra teþkilatlanma birimine deðinen Harun Caylan, çalýþma takviminin önemine deðindi. Her Cemiyetin mutlaka çalýþma takvimi yapmasýný vurguladý. Daha sonra söz bölge teftiþ baþkaný Adnan Alkana verildi. Adnan Alkan bir þubenin teftiþin öncesi, yapýldýðý gün ve sonrasýnda nelere dikkat edilmesi hakkýnda sunum yaptý. Gençlik Teþkilatý adýna söz alan Ýsmail Kahraman geçen 2 ay içinde neler yaptýklarýný sýraladý. Önümüzdeki dönem yapacaklarýný da sýralayan Kahraman IGMG Ruhr A Camileri Kapýlarýný açtý gilendirme standlarý kurarak misafirlere gerek cemiyet hakkýnda ve gerekse Ýslam üzerine sorularý olan misafirlere bu konular hakkýnda görevliler tarafýndan geniþ bilgiler vererek ve ayrýca programlarda sunulan yiyecek ve içecek ikramlarý ile de karþýlýklý bir sohbet havasý oluþturularak ön yargýlar bertaraf edilip dostluklar pekiþtiriliyor. Programlara Cemiyet yetkilileri ve IGMG Ruhr A Bölge Baþkaný Özcan Kuri, bölge yetkilileri katýlarak ziyaretçilere bölge çalýþmalarý hakkýnda bilgiler verip, programlarý yerinde izlezip, sorularý cevaplandýrdý. Her kesimden insanýn katýlýlarak kafalarýndaki Ýslam ve cami hakkýndaki sorularýna cevap bulmaya çalýþan ziyaretcilere, özellikle camiler gezdirilip camilerin ibadet bölümleri tanýtýlarak, Ýslam`a göre nasýl ibadet yapýlýr bilgileri verildi ve sorularý cevaplandýrýldý. Genelde sabah 11.00`dan 18.00`a kadar süren açýk cami günü programlarýnda ziyaretçiler tekerkiþi veya küçük gruplar halinde iþtirak ettiler. Sunulan sinevizyon gösterilerileri ve güzel hazýr- haber 2000 ev ziyareti projesini gerçekleþtirmek istediklerini söyledi. Yýldýz projesine de deðinen Kahraman, bu sene Yýldýz derslerinin Bergkamende gerçekleþtireceklerini bildirdi Özcan Kuri: “2010`da yeni Bölge binasýna taþýnacaðýz” Ýsmail Kahramandan sonra söz IGMGH Ruhr A Bölge Baþkaný Özcan Kuriye verildi. Kuri güncel konulara deðindi. Bilhassa yeni bölge binasý hakkýnda bilgi veren Kuri, almak istedikleri bina hakkýnda önemli bilgiler verdi. Cemiyet baþkanlarýna yeni binanýn resimlerini de gösteren bölge baþkaný Kuri binanýn çok büyük ve kullanýmlý olduðunu ifade etti. Dilek ve temenni bölümünden sonra konuþan IGMG Genel Merkezden Hulusi Ünye`nin konuþmasýndan sonra okunan Kur`an-ý Kerimle toplantý sona erdi. lanmýþ bilgi standlarý ile dikkati çeken Ruhr A Cemiyetleri, Açýk Camii Günleri için yetiþtirdikleri konulara vakýf ve Almancayý iyi bilen özel elemanlarla içerisinde yaþadýðýmýz toplumda dostca ve diyalog içerisinde yaþamayý nekadar önemseyip ciddiye aldýklarýnýn bir göstergesi idi. Ziyaretçiler ve cemiyet yetkililerinden alýnan bilgilere göre ziyaretçiler programlardan çok memnun kaldýklarýný dile getirirlerken cemiyet yetkilileri daha çok komþu ve ilgi duyan þahýslarýn programlara iþtirak etmelerini beklediklerini dile getirirlerken camilerimiz herkese her zaman açýktýr sadece 3 Ekim`de deðil mesajýný verdiler. 39. sayi sayfalar B 26.10.2009 ad Wünnenberg`de 35 yýldýr üretimine devam eden ve kalitesinden taviz vermeyen, her yýl altýn madalya ödülleriyle ödüllendirilen (DLG) et ürünleri çýkaran “HOPPE” firmasý sahibi genç iþadamý Georg Hoppe aile büyüklerinden iþyeri yönetimini devraldý. Kýzartýlmýþ Köfte fabrikasýný aile büyüklerinden devra- 15:58 Uhr Seite 29 Bad Wünnenberg’te Helal damak tadýna hitap eden köfte fabrikasý hizmete girdi lan Georg Hoppe; firmasýný daha da geliþtirerek müslümanlar için helal kesim etten damak tadýna uygun köfteler ve sosisler üretmeye baþladý. Fabrikanýn bir bölümünü sadece müslümanlara özel ürünler üretmek için ayýran Georg Hoppe ilgi gösteren Müslüman iþadamlarýyla görüþmeler yaptýðýný ve olumlu tepkiler aldýðýný söyledi. Ziyaret için “kapýmýz herkese açýktýr” diyen genç iþadamý müslümanlar için üretim yapacaðýmýz mamülleri- mizin helallik garantisi noktasýnda hiç bir sýkýntýlarýnýn olmadýðýný, isteyenlerin fabrikalarýna gelerek kontrol yapabileceklerini söyledi. Ve þu çaðrýda bulundu; “þimdiden bayilik için Almanya yetkililerimiz ile irtibata geçebilirsi- niz” dedi. Kalitemizle damak tadýmýzla Almanya çapýnda iddialýyýz. Çok yakýnda mamüllerimizi marketlerdeki raflarda bulabilirsiniz” dedi. Bayiilik ile alakalý olarak Almanya yetkililerine þu telefonlardan ulaþýbilir. Mobil: 0177-507 42 14 Mobil: 0178-206 35 26 Tel: 0521-521 94 00 39. sayi sayfalar 26.10.2009 30 15:59 Uhr Seite 30 Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir hayat 15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430 W erl Önder und Kultur e.V. Werl Stadthallede güzel bir bayram þöleni programý tertib etti. Sunuculuðunu Hümeyra Top ve Ebru Çankaya`nýn yaptýðý program Mert Sarý`nýn okuduðu Kur`an-ý Kerimle baþladý. Bir selamlama konuþmasý yapan Werl Teþkilat Baþkaný Aziz Doðan millet olarak gerek dini, gerekse milli bayramlara verdiðimiz önemden bahsederek programa katkýda bulunanlara ve programa katýlanlara teþekkür etti. Daha sonra söz alan IGMG Ruhr A Bölge Baþkaný Özcan Kuri Bey de programda bir selamlama konuþ- Werl`de Bayram Þöleni masý yaparak bayramlarýn en büyük mesajý olan birlik ve beraberliðin, hoþgörünün önce aramýzda ve daha sonra da tüm dünyada yaygýnlaþarak, tüm insanlýðýn kardeþçe yaþamasý gerektiðini vurguladý. Werl Belediye Baþkaný Michael Grosmann ve Werl Yabancýlar Meclisi Baþkaný Busan Wajih de programa katýlarak þölene renk kattýlar. Bir selamlama konuþmasý yapan Belediye Baþkaný Michael Grosmann katýlýmcýlarýn bayramýný tebrik etti ve herkese iyi eðlenceler diledi. Güzel ezgi ve ilahileriyle sahne alan ve programýn eðlence bölümünün sunuculuðunu da yapan sanatçý Tuncay Ayvacýk ve ekibi salon- dakilere güzel ve coþku dolu dakikalar geçirttiler. Daha sonra çocuklarý eðlendirmek amacýyla sahne alan Palyaço Gülo hem çocuklarý hem de büyükleri bol bol eðlendirirken, çocuklar için hazýrlanan hediyeler, çocuklara daðýtýldý. Ali Börek Hoca da programda kýsa bir sohbet yaparak Kur`an`ýn metnini oku- haber duðumuz kadar, anlamýný da okuyup, okuduðumuzu anlayýp, anladýðýmýzý da yaþamamýz veya yaþatmamýz gerektiðini vurguladý. Daha sonra mikrofona gelen Hafýz-ý Kurra Hasan Sadýgi okuduðu Kur`an`la katýlýmcýlarý mestetti. Teþkilatta hafta sonu Kur`an Kursu derslerine devam eden kýz öðrencilerinden bir kýsmý hazýrladýklarý birbirinden güzel ilahileri okuyarak programa katýlanlardan büyük alkýþ aldýlar. Son olarak sahneye gelen, stand upçý Recep Demirkaynak yaklaþýk birbuçuk saat sahnede yaptýðý birbirinden güzel espiri ve showlarýyla salondakileri bol bol eðlendirdi. Program Emre Türker`in okuduðu kapanýþ Kur`an-ý Kerimiyle son buldu. WERL GENÇLÝÐÝNDE YENÝ DÖNEM I GMG Ruhr-A bölgesine baðlý olarak faaliyetlerine devam eden Werl Teþkilatý Gençlik Baþkanýný seçti. Kuruluþundan bu yana kadar gençlik teþkilatýna baðlý olarak faaliyetlerini sürdüren Werl teþkilatý yöneticilerinin büyüklere geçmesi nedeniyle gençlik yönetiminde oluþan boþluk dolduruldu. IGMG RuhrA Bölge Gençlik Baþkaný Ýbrahim Bacanak, Bölge Eðitim Baþkaný Fatih Köksal, Teþkilat Baþkaný Aziz Doðan, Teþkilat yöneticileri ve gençlerin katýldýðý program teþkilat baþkaný Aziz Doðan`ýn konuþmasýyla baþladý. Doðan katýlýmcýlarý selamlayarak baþkan seçilecek kardeþimizin vasýflarýný ve bundan sonra dikkat etmesi gereken konularý hatýrlattýktan sonra seçilecek kardeþimize, maddi ve manevi desteklerinin devamlý onlarla olacaðýný söyledi. Daha sonra söz alan Bölge Gençlik Baþkaný ibrahim Bacanak gençlere, özellikle eðitim noktasýnda tavsiyelerde bulunduktan sonra istiþarelere geçildi. Yapýlan istiþareler neticesinde Werl Teþkilati Gençlik Baþkanlýðýna Abdullah Alkan seçilirken yardýmcýlýðýna da Habil Laçin seçildi. 39. sayi sayfalar 26.10.2009 haber S 15:59 Uhr Seite 31 Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir elçuk Erkek Kuaförü adýnda iþyeri açýldý. Kuaför Salonunda çamaþýr makinesi her koltuðun önünde televizyon bulunmaktadýr. Her müþteride havlu bir kere kullanýlýp çamaþýr makinesine atýlmaktadýr. Ýsteyen müþterilere masaj koltuðunda masaj yapýlmakta. hayat 15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430 Duisburg-Beeck BAY SELÇUK Berber Salonu Açýldý Kuaför Salonunda Berber Selçuk baþkanlýðýnda üç kiþilik berber ekibi bulunmakta,ayrýca yerin büyüklügünden dolayý Berber salonun bir kýsmý eþyalarýyla beraber Bayan kuförü olarak kiraya verilmek isteniyor, isteyenler bu telefondan bilgi alabilirler. cep: 0177-3168164 IGMG KUZEY RUHR BÖLGESÝ SUNAR GÖNÜL SOHBETLERÝ SERÝSÝ 07 Kasým Cumartesi Akþam 17.00 MÝSAFÝR KONUÞMACI: PROF. DR. SALÝM ÖÐÜT ÝRTÝBAT: 0176-21797407 0177-7211664 [email protected] 31 Bielefeld Hicret Camii Windelsbleicherstr. 100 . 33647 Bielefeld 08 Kasým Pazar Öðle 12.30 Osnabruck Merkez Camii Ýburgerstr. 12 . 49082 Osnabruck 08 Kasým Pazar Akþam 17.00 Lohne Vechta Bilali Habeþi Camii Am Mühlenkamp 20 . 49393 Lohne 39. sayi sayfalar 26.10.2009 32 B rühl, NordrheinWestfalen`da Köln ve Bonn þehirleri arasýnda þirin, köklü bir kültür kasabasýdýr. Brühl kasabasý 3000 Türk vatandaþý olmak üzere yaklaþýk 50.000 kiþilik nüfusu barýndýrmaktadýr. Bizler Hayat Gazetesi olarak sizler için bu þirin kasabadaki güzel yellerin estiði IGMG Brühl camisini ziyaret ettik. Brühl Camisi geniþ bir alana sahip olup, park sorunu olmayan, öðrenciler için sýnýflar ile donatýlmýþ, gençlere yönelik salon ve kahvehanesi, bayanlar bölümü, þark köþesi, yeþilliði ve ileriye dönük projelere açýk görüntüsü ile ön plana çýkmaktadýr. Hayat Gazetesi olarak Brühl cemiyet Baþkaný Ýsmail Demirci’yi tanýdýk, kendisi ve cami hakkýnda bilgiler aldýk. Ýsmail Demirci, Kazým D üsseldorf Bölgesi´ne baðlý IGMG Hacý Bayram Veli Camii´nin Ren Parkýnda düzenlediði `Aile Þöleni` yoðun ilgi gördü. Kýsa adý IGMG olan Ýslam Toplumu Milli Görüþ Düsseldorf Bölgesine baðlý olarak faaliyet gösteren Hacý Bayram Veli Camii´nin Duisburg-Ren Parkýnda düzenlediði Aile Þenliði´ne bin civarýnda davetlinin katýlýmýyla gerçekleþti. Program Kur`an-ý Kerim okunarak baþladý. `Aile Þenliði´ne` IGMG Düsseldorf Bölge Baþkaný Yaþar Erim, Bölge Ýrþad Baþ- 15:59 Uhr Seite 32 Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir hayat 15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430 IGMG Köln Bölgesi Brühl Camii Karabekir Lisesi mezunu ve iki çocuk babasýdýr. Aile birleþimi ile 1990 yýlýnda Almanya’ya gelmiþtir. 16 sene Brühl cemiyetinin çeþitli birimlerinde görevler yapmýþtýr. Brühl camisi Almanya’ya gelen ilk neslin çabalarý ile 1974 yýlýnda kurulmuþtur. 250 üyeye sahip Brühl camisi 9300 metrekare alana sahip olup, 2004 yýlý itibari ile faizsiz olarak sahibiyle anlaþýlarak mülkiyeti satýn alýnmýþtýr. Ýslam dini deðerlerin korunmasýna çok önem vermektedir. Bunlar arasýnda ilim, eðitim, hayat, akýl, nesil, barýþ v.s. en baþta gelenlerindendir. Ýslam dininin eðitime verdiði önem Kur`an`ýn ilk ayetiyle sabittir ve bütün camiler birer ilim, irfan yuvasýdýr. Brühl Cemiyeti de toplam 150 öðrencisine 13 bay ve bayan eðitimcisi ile üç yýldýr sistemli bir þekilde Cumartesi ve Pazar günleri Kur`an, ezber, fýkýh, akaid, Türkçe ve Ýslam tarihi dersleri vermektedir. Ayrýca her yýl 23 Nisan Çocuk Bayramý kutlamalarý yapýlmakta ve çocuklarý oruca teþvik etmek için iftar programlarý düzenlenmektedir. Brühl camisinde Hacý Bayram Veli Camii “Aile Þöleni“nde buluþtu kaný Mustafa Bildik ve çevre teþkilat temsilcileri de hazýr bulundular. Hacý Bayram Veli Camii Baþkaný Sezai Ak, düzenlenen þenliðin insanlarýn kaynaþmasý münasebetiyle ve özellikle yoðun geçen Rama- zan ayýndan sonra yapýlan bir hizmet olduðunu söyledi. Yaþar Erim, Bölgede faaliyet gösteren 26 teþkilatýn olduðu- tanýtým gençlere yönelik gençlik sohbetleri ve gençler için bilardo, masa tenisi ve futbol turnuvalarý düzenlenmektedir. Kadýn Kollarý her yýlýn Mayýs ayýnda Kermes düzenlemekte, ev sohbetleri, Kur`an-ý Kerim dersleri ve Cuma günleri cami yararýna lahmacun yapmaktadýr. Her yýl açýk kapý günleri yapýlmakta, geleneksel hale gelen kiliselerle dialog programlarý düzenlenmekte ve 27.10.09`da dokuzuncusu yapýlacaktýr. Hayat Gazetesi olarak eðer bir gün yolunuz Brühl kasabasýna düþerse, Brühl Camisini ziyaret etmenizi tavsiye ederiz. Brühl Camiine yardým yapmak isteyen okuyucularýmýz için banka bilgileri aþaðýda mevcuttur. VR-Bank Rhein-Erft eG Konto:32375014 BLZ:37161289 nu ve bölge olarak ilk açýk hava þenliði olduðunu kaydetti. Gösterilen ilgiden dolayý memnuniyetini ifade eden Erim, “Böyle iyi bir baþlangýçtan sonra önümüzdeki senelerde de bunun devamý gelecektir“ þeklinde konuþtu. Aile þenliðinde kurulan standlarda Türk mutfak örneklerinin leziz yemekleri sunuldu. Teþkilat Eðitim Müdürü Ahmet Taþçý´nin ilahi grubu ilgi ile dinlendi. Çocuklar gol duvarý (Torwand), çuval yarýþý, traktör turu ve zýplama oyunu ile gönüllerince eðlendiler. 39. sayi sayfalar 26.10.2009 15:59 Uhr özel köþe M alum olduðu üzere 3 Ekim tarihi Doðu ve Batý Almanya’nýn birleþme günü olarak kutlanmaktadýr. Her yýl geleneksel olarak yapýlan 3 Ekim Açýk Kapý Günü, gerek yazýlý gerek sözlü olarak yapýlan davetler sonucu düzenlendi. Bu yýlda IGMG Köln Bölgesi 13 Þubesiyle misa- Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir Mehmet DAL “Yaratan Rabbin’in adýyla oku. O, insaný bir kan pýhtýsýndan yarattý. Oku. Ýnsana kalemle yazý yazmayý öðreten, bilmediðini öðreten Rabbin sonsuz lütuf sahibidir.” (Alak / 1-5) Ýslam dini, programýný Allah’ýn koyduðu bütün insanlarý kuþatýcý bir talim ve terbiye nizamýdýr. Ýnsanlýðýn maddi ve manevi dünyasýný ve ölüm ötesini aydýnlatacak bir Hak kültürü, maddi hayatý tekamül kanunlarý içerisinde geliþtirecek ilahi bir medeniyet projesidir. Ýnsanlýðýn öðretmeni de bizlere beþikten mezara kadar ilim öðrenmeyi emretmiþtir. Ýlim tahsil etmek, kadýn-erkek her müslümana farzdýr. Allah’a yaklaþtýran, tabiat nimetlerinden faydalandýran hayatý kolaylaþtýran ve mutluluða yol açan bütün ilim ve sanat dallarýný farzý kifaye kýldýðý içindir ki dinimiz, Allah‘ýn kanunlarýný ve bu ilahi kanunlarýn açýklamalarýný ihtiva eden Kur’an ve Hadis ilimlerini yücelttiði gibi Matematik, Fizik, Kimya Seite 33 ve Týp gibi ilimleri de yüceltmiþtir ki maddi bilimlerle yoðrulan ilim adamlarý için Fatýr suresinin 28.nci Ayeti kerimesinde þöyle buyrulmuþtur: “...Allah’tan sevgi ve saygý duyarak ancak alimler (bilgin) kullarý korkar.” Dünya ve ahiret hayatýnýn geliþimini ve mutluluðunu vahye dayalý bilgilerin nurunda ve ilmi çalýþmalarýn aydýnlýðýnda gören dinimiz kadar ilme, ilim adamýna ve ilim zihniyetine kýymet vermiþ hiç bir din ve hiç bir beþeri sistem yoktur. Peygamberimiz (s.a.v) þöyle buyurmuþtur: “Allah katýnda ilim tahsil etmek, (farz olanlarýn dýþýndaki) namaz, oruç, hayat 15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430 Ýslam ve Öðrenim hac ve Allah yolunda cihaddan daha faziletlidir.” “Alimler yeryüzünün kandilleridir. Peygamberlerin halifeleridir. Benim ve diðer peygamberlerin varisleridir.” “Bilgi müminin kaybolmuþ malýdýr. Onu bulduðu yerde alýr.” Hadis-i Þerif Kur’an-ý Kerim’in Alak suresinin 6. ve 7. ayetlerinde “Gerçekten insan, kendisini, (Allah’ýn eðitim ve öðretiminden) uzak gördüðü için azmýþtýr.” buyrularak imansýzlýðýn ve her türlü ahlaksýzlýðýn kaynaðý olarak, eðitim ve öðretim yoksunluðunu göstermiþtir. Onun içindir ki, Kur’aný Kerim’de Rabbimiz: “...Sakýn ha cahillerden olma.” Emri ile bilgisizlerden olmamamýzý öðütlemiþtir. “...Cahillerden yüz çevirir.” Buyruðu ile de ilimden ürken, bu hakikatlerden insanlarý yalan yanlýþ ekran ve mikrofonlarýyla çeþitli yayýn vasýtalarýyla bu gerçekleri kabul etmek istemeyen cahillerden kaçýnmamýzý emretmiþtir. Peygamberimiz (s.a.v) de olmamýz gerekeni þöyle açýklamýþtýr: “Ya bilgin ol, ya öðrenen, ya da dinleyen veya (bilgiyi öðrenen ve öðretenleri) sevenlerden ol. Beþinci gruptan olma. Helak olursun.” “(Zira) Fakirliklerin en þiddetlisi cehalettir.” Bilgi edinmeyi emreden ve cehaletten sakýndýran yüce Rabbimiz, Kur’an-ý Kerim’de bilenlerle bilme- KÖLN BÖLGESÝ 13 ÞUBESÝYLE KAPILARINI AÇTI firlere kapýlarýný açtý. Yoðun katýlýmýn gözlendiði günde, misafirler güllerle karþýlandý. Bir çoðunun ilk kez ayak bastýðý camilerde, misafirlerin Ýslam dini hakkýnda merak ettikleri soru- lar cevaplandýrýldý ve Ýslam dininin barýþ dini, aziz bir din olduðu anlatýldý. Hazýrlanmýþ Türk mutfaðýyla güzel örnekler sergileyen Kadýn Kollarý, müslüman ve Türk misafirperver- liðini tanýttý. Gelen misafirler arasýnda cami komþularý, gençler, öðretmenler bulunuyordu. Troisdorf cemiyetinde ise önceki dönem Belediye Baþkaný Uwe Göllner yeni Belediye Baþ- 33 yenlerin mukayesesini yaparak þöyle buyurmuþtur: “Körle gören, karanlýkla aydýnlýk, gölge ile sýcak bir olmaz. Dirilerle ölülerde bir olmazlar.” “...Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Ancak akýl sahipleridir ki hakkýyla düþünür.” Kur’an’da ve Sünnet’te öðretildiði þekilde sürekli olarak da þöyle dua edelim: “...Ey ilmi sonsuz olan Rabbim! Benim ilmimi artýr.” “Allah’ým! Bana öðrettiklerinle beni faydalandýr. Bana fayda saðlayacak ilim ver. Ýlmimi artýr. Allah’ým! Faydalý olmayan ilimden Sana sýðýnýrým.” Ýlmi çalýþmalarý ciddiye alan toplum ve kiþiler, kuþaklararasý baðlantýyý kurarak maddi ve manevi mirasa sahip çýkarlar. Ýnsanlarýn yetiþmesine ve kiþiliklerin oluþmasýna yardýmcý olurlar. Özellikle yavrularýmýzýn hayata hazýrlanmalarýnda onlar için gerekli olan maddi ve manevi bilgilerin, geliþim süreçlerini temin ve tesis etmek asli vazifemizdir. kaný Klaus Werner Jablonski ve papazlar da iþtirak ettiler. Çeþitli hediyeler ve yapýlan ikramlardan sonra ziyaretçiler, camilerinin temizliðini ve güzelliðini dile getirerek böyle bir günün düzenlenmiþ olmasýndan çok büyük mutluluk duyduklarýný ifade ettiler. 39. sayi sayfalar 26.10.2009 34 15:59 Uhr Seite 34 Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir hayat 15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430 E ssen Müslüman Veliler Birliði ve Ballfreunde Bergeborbeck e.V. bir aile ve eðlence günü düzenledi. Ballfreunde Borbeck`in Futbol Sahasýnda gerçekleþtirilen eðlence gününe havanýn yaðýþlý olmasýna raðmen ilgi yoðundu. Baþta Kulüp Baþkaný Detlef Thilert olmak üzere Ýnternational Turnuva yöneticileri Thomas Peukert ve Yasin Ersoy`un organize ettikleri Aile ve eðlence gününde çocuklar için Yüz boyama, zýplama balonu, Fayton Gezileri yer alýrken yetiþkinler içinde karma dostluk futbol turnuvalarý ve bazý eðlence aktiviteleri yer aldý. Türk ve Alman Mutfaðýndan Yiyecek, Mangalýzgara çeþitleri ve çeþitli içeceklerin satýþa sunulduðu programda Alman Annelerin kurduklarý takýmlarla turnuvaya katýlmalarý dikkati çekti ve turnuvayý I GMG Kuzey Ruhr Bölgesi Lage Þubesinin 2003 yýlýndan bu zamana kadar aralýksýz devam eden açýk kapý günü bu senede yoðun bir kalabalýkla gerçekleþtirildi. Lage ve çevresindeki baðlý bulunan köylere 3 grup halinde 25 gencin katýlýmýyla 15.000 davetiye tek tek evlere daðýtýldý. Bu yýlki yapýlan açýk cami gününe davetli olarak Essen`de Büyük Aile ve Eðlence Günü renklendirdi. Kulüp Baþkaný Detlef Thiler`den aldýðýmýz bilgilere göre düzenlenen bu kaynaþma gününde 1968`de kurulmuþ olan kulubümüzde bu ana kadar futbol oynamýþ ve faaliyet- lerde bulunmuþ þahýslar ile böyle bir programý düzenlemeyi uygun gördük. Bu þahýslar arasýnda Müslüman veliler birliði yönetici ve üyelerininde büyük çoðunlýkta bulunmaktadýr. Bu programla hep bir- likte eðlenip çevrede yaþayan dostlarýmýz ve mahalle sakinleri ile kaynaþmayý hedefleyip birlikteliðimizi sergiledik. Hava durmunun bizi engellemesine raðmen beklediðimizi bulduk ve programýmýz hedefine ulaþ- IGMG Kuzey Ruhr`da Açýk Kapý Günleri Lage Belediye Baþkaný, FDP belediye meclis üyesi, Belediye baþkan yardýmcýsý, IGMG Kuzey Ruhr Bölge Baþkaný Murat Ýleri ve birçok davetli katýldý. Gelen misafirler cemiyet gençleri tarafýndan kapýda karþýlandýlar. Açýlýþ Kur’an-ý Kerim-i ile baþlayan program, Cemiyet Baþkaný Lütfi Ak- ça’nýn selamlama konuþmasý ile devam etti. Akça konuþmasýnýn ardýndan, Belediye baþkanýna bir plaket hediye etti. Belediye baþkaný ise bu davetten dolayý teþekkürlerini bildirdi ve sýcak atmosferi gerçekleþtiren cemiyet yönetimine minnet duyduðunu ifade etti. Daha sonra caminin içe- risine gidilerek gelen misafirlere Ýslamiyet hakkýnda bilgiler verildi. Gelen misafirlerle tek tek ilgilenildi. Ýki gün boyunca yaklaþýk 250-300 yabancý davetliye hizmet sunuldu. Davetlilerden gelen sorulara ise itina ile cevap verildi. IGMG Genel merkezi- haber tý dedi. Thilert önümüzdeki günlerde de Essen Müslüman Veliler Birliði Mekanlarýnda da program düzenlemeyi planladýklarýný dile getirdi. Essen Müslüman Veliler Birliði Baþkaný Yasin Ersoy ise verdiði bilgilere göre Müslüman Veliler Birliði olarak semtimizde birlikte birçok faaliyetlerde bulunuyoruz. Zaten derneðimiz bünyesinde spor faaliyetleri yapan Alteherren takýmýmýz ve genç futbolcularýmýz ile birlikte sürekli diyaloðumuz oluyor. Umuyoruzki bu gibi faaliyetlerimiz birlikte ön yargýsýz dosça yaþamamýza katkýda bulunur dedi. Günün geç vakitlerine kadar karþýlýklý sohbet ve aktivitelerle süren programda yapýlan Turnuvada birinciliði Minikler ve Babalar Karmasý olýrken ikinciliði C–Gençliði takýmý kazandý. nin bu yýl hazýrlamýþ olduðu tanýtým dergileri de, cemiyet tarafýndan gelen davetlilere çay, pasta ve tatlý eþliðinde ikram edildi. Bu misafirperverlikten dolayý davetliler Lage cemiyetine ve baþkanýna teþekkürlerini bildirdiler. Birçok cemiyette cemiyet idarecileri kapýlarýný tanýtým için yabancýlara açtý gereken misafirperverliði gösterdiler. 39. sayi sayfalar 26.10.2009 15:59 Uhr dosya Seite 35 Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir A lmanya Temmuz ayýnda, 28 yaþýndaki Merve El Þerbini’nin Ýslam düþmanlýðý motifli bir saldýrý ile mahkeme salonunda býçaklanarak öldürülmesi ile sarsýlmýþtý. Ceza davasýnýn baþlamasýna bir hafta kala cinayeti iþleyen kiþinin Rusya’da psikolojik hastalýklarý nedeniyle askerlik hizmeti için elveriþsiz bulunduðu ortaya çýktý. Bu durum ise suçlunun cezai ehliyeti konusunda spekülasyonlara neden oldu. Focus dergisinde yer Murat ÝLERÝ A ile kurumunun tarihi insanlýðýn baþlangýç tarihiyle eþ güdümlüdür. Kainatýn sahibi Hz. Allah ilk insan Adem (a.s)ý Cennet gibi bir mekanda yarattýktan sonra Havva validemizi yaný baþýna dikmiþtir. Böylelikle ilk aile oluþmuþ, halka halka geniþleyerek nesiller, milletler meydana gelmiþtir. Kainatta her þey çift çift yaratýlmýþtýr Yaz-kýþ, soðuk-sýcak, gece-gündüz, madde-mana, dünya-ahiret, yer-gök, acýtatlý..... “Nitekim, Biz herþeyden iki çift yarattýk. Umulur ki, iyice düþünürsünüz.” (Ez- Zariyat 49) ayeti buna iþaret etmektedir. Ýþte kadýn ve erkek de bir elma`nýn yarýsý gibi birbirini tamamlayan, eksiðini gideren, açýðýný kapatan unsurlardýr. Aile yuvasýnýn temeli kadýn, çatýsý ise erkektir. Temel ile çatý saðlam olursa en olumsuz koþullara, saldýrýlara karþý ayakta kalmayý baþarýrlar. Peygamber Efendimiz bir Hadisinde bunu bize þu þekilde bildirmiþtir. Kadýnlar erkeklerin tamamlayýcý parçalarýdýr. (10 kerre Kýrk Hadis C 3 S 71 hadis no 14) Aþýklarýmýzda bunu; Deselerki; aha cennet yarsýz girmem haram olsun; mýsralarýyla dile getirmiþler. Ýlahi vahyin hikmeti, insanlýðý hidayete erdirmenin yaný sýra beþeriyyeti dünya hayat 15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430 Aile Hayatý [email protected] ve ahiret saadet ve mutluluðuna erdirmektir. Bu da ancak fertlerin ýslahý ile beraber huzurlu yuvalar, huzurlu yuvalarýn artmasýyla saðlýklý milletler, nihayetinde de barýþ ve anlayýþýn hakim olduðu bir dünya gerçekleþir. Çinlilerin bir atasözünde dedikleri gibi; Eðer ruh aydýnlanmýþsa, insanda güzellik vardýr. Eðer insanda güzellik varsa evde uyum vardýr. Eðer evde uyum varsa, ülke de düzen vardýr. Eðer ülke de düzen varsa, dünya da barýþ ve huzur vardýr. Dolayýsýyla eðer malzemeniz saðlam ve kaliteli olsa bunlardan muhkem binalar, sarsýlmaz eserler doðar. Esen þiddetli rüzgarlara, fýrtýnalara hatta depremlere karþý bile dimdik ayakta kalýrlar. Aksi takdirde akþam büyük uðraþý ile dikersiniz, sabah bir de bakarsýnýzki yerinde yeller esiyor. AÝLE KURMANIN ÖNEMÝ Aile kurmak Allah`ýn emri, tüm peygamberlerin sünneti, aklýn yolu, vucüdun ihtiyacý, insanlarýn hayal ve özlemi, tabii varlýðýdýr. Hz. Aiþe radýyallahu anha anlatýyor: Resulullah (s.a.v) buyurdular ki: “Nikah benim sünnetimdendir. Kim benim sünnetimle amel etmezse benden deðildir. Evleniniz! Zira ben, diðer ümmetlere karþý siz(in çokluðunuz) ile iftihar edeceðim. Kimin maddi imkaný varsa hemen evlensin. Kim maddi imkan bulamazsa (nafile) oruç tutsun. Çünkü oruç, onun için þehveti kýrýcýdýr.” (K .Sitte 6527) Hz. Ebu Bekir: “Her þehvet kalbi karartýr, ancak, ailesi ile olan beraberlik kalbi safileþtirir”, buyurmuþtur. Büyük Sahabelerden Hz. Abdullah Ýbn Mes’ud: “Ömrümden on gün kalsa bile, Cenab-ý Hakk’ýn huzuruna bekar çýkmamak için yeniden evlenmek isterdim”, demiþtir. Beþir Ýbn Haris, “Evlenmek sünnettir, bu sünneti niçin terkettin?” denilin- ce, “Farz ile meþgul olduðum için” diye cevap vermiþti. Öldükten sonra dostlarýndan biri onu rüyada gördü ve “Rabbin sana nasýl muamele etti?” diye sordu. “Rabbim beni Cennet’ine soktu. Fakat, evli olan ulular derecesine yükselemedim”, dedi. Aile kurumuyla milletler geleceklerini kurur. Nesillerini idame ettirir. Çalýþan bireyler arasýnda iþçi, emekli dengesini saðlar. Yalnýzlýk Allah`a mahsustur, sözünden hareketle münasip eþ, uygun ortam bulunduðunda evlilik müessesesinin temeli atýlmalý, genç nesiller teþvik edilmeli, yeni çiftler takatin üstünde maddi külfetlere maruz kalmamalýdýr. Maddi þart ve talepler evliliðin en önemli gündem maddeleri olmaktan çýkarýlmalý ki bu kutsal yolculuða çýkarken tüm konsantre ve dikkatler iþin manevi boyutu ve mesuliyyet duygusu noktasýnda yoðunlaþmalýdýr. Hani derler ya; Parayla saadet olmaz, gerçek hayatta her gün ge- Merve El Þerbini cinayetinde yeni geliþme alan haberde suçlunun askerlik kaðýdýnda, sözkonusu þahsýn þizofreni, kronik çýldýrma olaylarý nedeniyle 1999 yýlýnda Rus Asker Alma Komisyonu’nca askerliðe elveriþsiz olduðu kararý verildiði yer aldý. Savcýlýk ise asker komisyonunun bu kararýnýn gerekçesine iliþkin bilgi taleplerine Rusya’dan henüz bir cevap gelmediðini belirtti. Haber Ajansý ddp’ye yaptýðý açýklamada “Rusya’nýn bu þahsý niçin askerliðe elveriþli bulmadýðýna iliþkin cevap gelmedi” diyen Yüksek Savcý Avenarius, þimdiye kadar cezai ehliyetin ortadan kalkmasý için tutamak noktasý olmadýðýný, suçlunun olay esnasýndaki durumunun geçerli olduðunu, 35 rek medyada gerekse çevremizde bunu ispatlayan, mutluluðun para pulla deðil, gönül birlikteliðinde, ruhlarýn uyuþmasýnda ve tabiki bu duygularýn meyvesi niteliðindeki aþk ve sevgi yumaðýnda olduðunu gösteren onlarca örneklere rastlayabiliyoruz. Günümüz insanlarý saðlýksýz aile yapýlarý, sorumsuz genç nesiller, materyalist yaklaþýmlar sayesinde sosyal bir çýkmaza, karanlýk bir geleceðe doðru hýzla ilerlemektedir. Yardýmlaþma ve yakýnlýk baðý çözülmekte, nüfus süratle yaþlanmakta, genç nesil ruhi bunalým, piskolojik buhranlar içinde kývranmakta, yaþlý kesim ise bir yandan bakým kaygýsý öte yandan yalnýzlýk acýsý ve ýzdýrabý çekmektedir. Sanayi devrimi yapan çaðýmýzýn insaný maddi alemde zirve yapmýþ, her türlü þehevi ve nefsani lezzetlere eriþmiþ, bu manada hiç bir kayýt ve engel tanýmaz noktaya gelmiþ, ancak manevi boþluðun, ruhi darlýðýn, toplumsal çözülmenin faturasýný aðýr bir þekilde ödemeye baþlamýþtýr bile. Evlenen çiftlere yapýlan yardýmlar, özel kampanya ve teþvik fonlarý, çocuk ve bakým paralarý, medyanýn bu konudaki planlý yönlendirmesi bile beklenen etkiyi göstermemiþ, yýkýlan aile yuvasý sayýsý gün be gün artmakta, psikolojik, sosjolojik etkisi her alanda kendisini iyice hissettirmektedir. bunu tespit görevinin de mahkemede olduðunu ifade etti. 28 yaþýndaki zanlý Mýsýrlý Merve El Þerbini’yi duruþma esnasýnda mahkeme salonunda býçaklayarak öldürmüþ, eþini ise ölümcül bir þekilde yaralamýþtý. Olay öncesinde Merve El Þerbini’yi “Ýslamist” ve “terörist” sözleriyle küfreden zanlý, cinayet sonrasýnda ise “Avrupalý olmayanlara ve Müslümanlara nefretinden” yaptýðýný açýklamýþtý. 39. sayi sayfalar 26.10.2009 15:59 Uhr 36 Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir Abdülgani Engin KARAHAN S PD’nin en güvendiði seçmenlerinden dahi aldýðý oylarý kaybetmesi herkesin þahit olduðu bir gerçek. Oran olarak hesaplandýðýnda oylarýný kaybettiði en büyük seçmen kitlesini Müslüman ve göçmen vatandaþlarý oluþturuyor. Bu trend esasen uzun süredir SPD dýþýndan gözlemleniyordu. Daha önce bazý zamanlar vardý ki, CDU Türk asýllý vatandaþlarýn oylarýný çifte vatandaþlýk vaatleriyle SPD’ye kaptýracaðýndan dahi korkuyordu. Daha 2005 ve 2006 yýllarýndaki anketlere göre Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nde (NRW) SPD’nin Türk asýllý göçmenler arasýndaki oyu yüzde 70 civarýndaydý. (2005–2006 ZfT Anketi) Ýki yýl sonra 2008 yýlýnda Türkiye Araþtýrmalarý Merkezi’nin yaptýðý araþtýrma bu oraný yüzde 65 olarak tespit etti. Güncel yapýlmýþ olan araþtýrma kurumu Data 4 U anketi, Türk asýllý göçmenlerin en fazla yüzde 55’inin SPD’ye oy verdiðini gösteriyor. SPD’nin Türk asýllý göçmenlerden aldýðý oy oranýndaki bu yüzde 20’lik düþüþ esasen diðer partilerin programlarýnýn daha iyi olmasýndan kaynaklanmýyordu. SPD’deki bu düþüþe neden olan asýl sebep kendi gösterdiði, daha doðrusu gösteremediði performanstý. Ayrýca bu düþüþte eskiden beri genel kanaat olan ancak artýk eskimiþ olan göçmen oylarýnýn yalnýzca SPD’ye gideceði düþüncesi de etkili olabilir. Ancak göçmenlerin bilinç kazanmalarýyla bu kanaatin artýk eskide kaldýðýný söyleyebiliriz. Oylardaki düþüþün en büyük nedeninin ise SPD’nin inandýrýcýlýðýndaki eksiklik olduðunu söylemek sanýrým yanlýþ olmaz. SPD’nin oylarýndaki düþüþün büyük koalisyon Seite 36 dönemine denk gelmesi boþuna deðil. Büyük bir koalisyon içerisinde çalýþmak elbette kolay deðil, zira iki partide sürekli olarak geri adým atmak durumunda kalabilir. Ancak burada hoþ olmayan durum bir partinin bir konu üzerinde sürekli ön plana çýkmasý ve diðer partinin ise devamlý olarak taviz vermesidir. Geçtiðimiz yasama döneminde bu durumu neredeyse istisnasýz olarak entegrasyon konusunda gözlemledik. Göçmen asýllý seçmenler için son derece önemli olan konularý koalisyon zoruyla sürekli olarak kolayca bir kenara atan SPD’yi gördük. SPD bu dönemde göçmen asýllý seçmenlerinin büyük çoðunluðunda, ilgili meseleler üzerine mücadele verebileceði hissini uyandýramadý. Taviz verilen konular hep göçmenlerle ilgili konulardý. Çifte vatandaþlýk sorunu, AB vatandaþý olmayanlar için yerel seçim hakký, aile birleþimi ile ilgili sorunlar veya yabancýlar seçimi hukukunda sertleþtirmeler gibi konular SPD’nin parlamentoda devamlý olarak göçmen asýllý seçmenlerinin istek- hayat 15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430 SPD’nin esas problemi: Ýnandýrýcýlýk lerinin dýþýnda bir posizyon aldýklarý konulardý. Trajikomik olan ise SPD’nin yerel ve genel seçimlerde yürüttükleri kampanyalarda, geçtiðimiz yasama döneminde kendi oylarýyla uzun süre deðiþtirmeyi imkânsýz kýldýklarý konularda göçmenlerin lehine vaatlerde bulunmalarýydý. Bu tutarsýzlýk baþta Almanya’da Türkçe yayýn yapan gazeteler olmak üzere çeþitli gazetelerde yer aldý. Gazetelerde yer alan neredeyse tüm haberlerde SPD’nin seçim vaatleri, geçtiðimiz yasama döneminde SPD milletvekillerinin verdikleri oylarla karþýlaþtýrýlýyordu. Þu durumda SPD’nin vaatlerine güvenmek mümkün deðil. Özelliklede SPD büyük bir koalisyonun içerisinde yer alacaksa. Entegrasyon politikacýlarý sürekli olarak bilinçli bir þekilde yerine getiremeyecekleri vaatlerde bulundular. Emin olunan bir þey vardý tabi: Göçmenler söz konusu olduðunda SPD’nin yapamayacaðý þey yoktur. SPD bu tavrýyla geçmiþte yaptýðý hatalarý devam ettirmiþ oldu. Yapýlan hatalardan biri de kesin- likle “Entegrasyon politikacýsý” Lale Akgün’ün SPD’nin Ýslam Sorumlusu olarak atanmasýydý. Bu seçimin, SPD ve Ýslami cemaatler arasýndaki diyaloga hiçbir olumlu etkisi olmadý. Aksine yýllardýr var olan diyalog Bayan Akgün sayesinde zedelendi. Saldýrgan çýkýþlarý, yersiz genellemeleri ve aðýr ithamlarý ile Müslüman kurumlarla olan iliþkileri zehirledi. Kendisinin Ramazan Ayý'nda dini cemaatlerin resmi iftar programlarýna davet edilmeyen nadir politikacýlardan olmasý dikkat çekici bir husustu. Sadece bu durum bile ge- dosya lecek seçimlerde olumsuz bir sonucun alýnmasýna iþaret sayýlabilirdi. Kendisi de bu iftarlardan birine davetsiz olarak katýlma cesaretini gösteremedi. Bu arada diðer partiler göçmen asýllý Müslümanlarla olan iliþkilerinde daha olumlu geliþmeler kaydettiler. CDU dahi Türk asýllý göçmenlere yönelik kiþisel olmasa bile parti politikasý çerçevesinde samimi bir ortam oluþturma gayretindeydi. CDU, yerel dernekleri ile birlikte Müslümanlarýn organize ettikleri iftar programlarýna katýlmaya özen gösterdiler. Yeþiller de Müslüman dini cemaatlerle eleþtirel ancak samimi bir iliþki içerisinde bulunmaya itina gösterdi. Sonuç olarak SPD`de vaatler ve gerçeklik ayrý düþüyor. SPD aþýlmasý zor engellerin önünde bulunuyor. Bir yandan parti programý çerçevesinde kaybetmiþ olduðu inandýrýcýlýðýna ve diðer yandan da Müslümanlarla iliþkileri yürütmek için seçtikleri isimlere yanýyor. Partiden yükselen her türlü deðiþim ve yenilenme çaðrýlarýnda eski ve eskimiþ kanaatlerin tekrar düþünülmesi gerektiði muhakkak – özellikle de senelerdir bir deðiþim içerisinde bulunan göçmenlerle ilgili konularda. Düsseldorf ve Çevresi Reklamlarýnýz Ýçin Murat SATILMIÞ Tel: 0157-72414539 Email: [email protected] 39. sayi sayfalar 26.10.2009 15:59 Uhr özel köþe Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir M. Salih AYDIN ÞÝKÂYETÝM VAR YA RASULALLAH… ALLAH’IM; Resulüme þikayetim var ümmetten! Dünya yeniden Ebu Cehil devrini yaþýyor. Ýnsanlarýn çeþit çeþit putlarý oluþtu. Ýnsanlar sadece bu dünyayý düþünür oldu. Kumar, zina, içki, ahlaksýzlýk yeryüzünü sardý. Fitne diz boyu alabildiðine çoðalýyor. Ahlaklý, hakký üstün tutanlar yerilirken kötü iþleri yapan insanlar el üstünde tutulur oldu. Gidecek ne bir yerimiz ne de ALLAH’tan (c.c.) baþka sýðýnacak baþka dostumuz kaldý. Ýslam`ý ýlýmlaþtýracaðýz diye nasýlda uðraþýyorlar. Ýslam`a göre yaþam deðil de kendilerine göre Ýslam oluþturma peþindeler. Çocuklarýmýzý istemesek de Ebu Cehil zihniyetinde yetiþtiriyorlar. Aileleri küçülttüler. Dedeleri, nineleri huzur evine týktýlar. Kendi baþlarýna da geleceðini bilerek. Moda adýna kadýnlarýmýzý tesettürden uzaklaþtýrdýlar. Evde ne huzur kaldý ne de yaþam. Kadýn haklarý dediler Ýslam`a zýd kadýnlar oluþturdular. Erkekler kahvehanelerde, kadýnlar televizyon karþýsýnda konuþmayan bir millet olduk. Ne kadýn kocasýndan anlar ne erkek karýsýndan anlar oldu. Boþanmalar gýrla gidiyor. Saygý ve sevgi lafta kaldý. Erkekler kadýn gibi kadýnlar erkek gibi giyinir oldu. Yetiþtirdikleri çocuklar da yaþadýklarý memleketlere yararlý olacaðýna zararlý oldu. Ya Rasulullah! Nereye gidelim nerede yaþayalým? Bizim hicret edecek ne bir Habeþistanýmýz nede bir Necaþimiz yok. Zulüm her yeri kapladý. Artýk müslümaný terörle birlikte anar oldular. Topraklarýmýz, zenginliklerimiz, iþgal edildi. Namusumuz haysiyetimiz yerle bir oldu. Ýslam`ýn sancaðý sahibsiz kaldý. Erkeklerimiz korkak oldular. Biz hala günlük iþlerle uðraþýyoruz. Kimin eli kimin cebinde belli deðil. Haram helal birbine karýþtý. Yediklerimiz haram da helal de birbirine karýþtý. Yediklerimizde az da olsa haram var. Biz ne soruyoruz ne helalini arýyoruz sadece mideyi dolduruyoruz. Onun için de evlerimizde bereket kalmadý. Bizi ilgilendirmiyor mazlumlarýn Seite 37 hayat 15 Ekim/15 Kasým - 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430 Hacarabýn Serüvenleri [email protected] kaný. Bizi ilgilendirmiyor Ýslam topraklarýnýn iþgali. Bizi ilgilendirmiyor komþu Müslüman ülkelerin durumu. Habire dünyaya daha sýk sarýlýyoruz. Kendimizi bir þey olduðumuzu sanýyoruz. Mezara en sevdiklerimizi defnettiðimiz halde ondan da ders almýyoruz ya Rasullallah. Þikâyetim budur ya Rasulullah… YA RABBÝM þikâyetimi ilet veya bizleri ýslah et. Sen her þeyi en iyi bilensin. Âmin. Dedikten sonra gelelim bugünkü hikâyelerimize. Çumra’da Takla Güvercinler. Hacarap bildiðiniz gibi güvercin hastasý bir adam. Yani onun ilgi alanýndaki en çok sevdiði iþlerden birisi. Güvercin beslemek tabiî ki en iyisine de sahip olmak. Ne kadar yükselir ve fiþek gibi çýkarak takla atarsa o makbul. Bu kadar bilgi verdikten sonra gelelim olaya. Hacarap bir gün kuþçular kahvesine gider milletin aðzýnda bir çift güvercin var. Övdükçe övüyorlar Hacarapta bu neyin necisi diye kulak kabartýr. Kuþlarýn Çumra’da bir çiftlikte olduðunu öðrenir ve hemen bu iþin peþine düþer. Elde yok avuçta yok en züðürt zamaný. Bir kamyoncu arkadaþý Karaman’dan Konya’ya gitmekte. Arkadaþýna beni de Çumra’ya atýver der. Dýþarý Çumra’da kamyondan iner daha on onbeþ kilometre yol var. Bir taraftan yaðmur ama Hacarap bu, iþten yýlmadan yürür. Ama yaðmurdan da sucuk gibi sýrýlsýklam ýslanýr. Sora sora adamýn çiftliðine varýr. Kapýyý çalar adam açar. Babam hem aðlar hem yalvarýr. Adam vermek taraftarý deðil. Üstelik Hacarabýn cebinde beþ kuruþ bile yok. Ne yapar ne eder adamý 26 ikna eder ve kuþlarý alýr Karaman’a zor þartlarda gelir. Bir hafta sonra kuþlarý kümese alýþtýrmýþ olarak arkadaþlarýný ve kuþçularý davet eder. Onlara kuþlarý uçuracak. Herkes gelir evin hayatýna otururlar, dört gözle kuþlarý beklerler. Bu ara çaylar gelir, Hacarap da kuþlarý salar ama millet çaylarý unutup kuþlara dalarlar. Çaylar soður ama millet bakmaktan býkmaz. Ertesi gün kendi aralarýnda toplanýrlar ve Hacaraba bir iyilik düþünürler. Hacarap gibi bir züðürt nasýl olur da böyle bir kuþa sahip olur. Baldaný görevlendirirler. Baldan Kuþlarý Nasýl Aþýrdý Baldan, Hacarap iþte olduðu bir vakit sadece o kuþlarý deðil bütün kümesi götürür. Hacarap iþten dönünce bir de bakarki kümeste bir tane bile kuþ yok. En sevdiði arkadaþý Kara Muammer abiye gider, derdini anlatýr oda: -Oðlum ben sana demedim mi bu kuþlarý kimseye gösterme sana yar etmezler. Al dediðim çýktý diye sitem eder. Hacarap da þuçunu bildiði için bir þey demez. Baldan ise köyüne götürdüðü kuþlarý kümesine alýþtýrýr ve arkadaþlarý ile gizli gizli uçururlar ama sýr vermezler. Fakat Baldan`ýn bir köylüsü durumu fark eder. Babam da Kýzýlay’da þoför olduðundan köylüler tanýmakta. Dolayýsýyla bu köylü de Hacarabý ve kuþlarýnýn çalýndýðýný bilmekte. Hemen ertesi gün kamyona atlar gelir Hacaraba durumu bildirir. Hacarap durur mu hemen köye gider daha köye girmeden bir bakar ki kuþlarý uçuyor. Kuþçular kuþlarýný çocuklarý gibi bilirler hatta biraz da öte. Doðruca muhtarý ve köyün ileri gelenlerini bulur olayý anlatýr ve muhtar ve heyetiyle beraber giderler Baldandan kuþlarýný alýrlar. Ertesi gün gider Kuþçular kahvesinde ver yansýn eder. Kuþçular da piþkin piþkin þaka yapmýþtýk derler. Bizim Tarlaya Karaman`da zamanýn birinde adamýn birinin tarlasý varmýþ. Uzun zamandan beri yaðmur yaðmamýþ. Bir gün bakmýþ ki yaðmur bulutlarý toplanýyor. Adam ümitlenmiþ ve ellerini açmýþ: -Ya Rabbi bizim tarlaya bizim tarlaya diye dua ediyormuþ. Nihayet yaðmur öyle bir yaðmýþ ki tarlayý sel götürmüþ. Adam kafasýný iki elinin arasýna almýþ ve: -Behey gafil adam yaðmurun hepsini kendi tarlana ister bencillik yaparsan iþte böyle olur. Ettiðini buldun niye hep kendini düþünürsün. Rabbim taksimatýný yapmýþ niye acizliðini bilmezsin de kýt aklýnla karýþýrsýn. Tövbe bir daha karýþmam sen ne verirsen razýyým diye söylenmeye baþlamýþ. Maþallah Þirketi. (Gmbh) Alman`ýn biri bir Türk arkadaþý ile Türkiye’ye izine gider ve kamyonlarýn üzerindeki Maþallah yazýsý ilgisini çeker ve bu yazýnýn büyük bir þirketin ismi olduðunu zanneder. Almanya’ya geri dönünce de Alman arkadaþlarý sorar: -Türkiye’yi nasýl buldun? Ýzinden dönen Almanda: -Türkiye’de öyle büyük bir þirket var ki Almanya’da görmedim Maþallah Gmbh. Was, Nicht Verstehen. Bu da üstteki olayýn Türkçesi. Yine bir Almanla Almanya’ya yeni gelmiþ bir Türk arkadaþ oluyor. Bir gün ikisi beraber gezerken Almanca bilmeyen bizim va- 37 tandaþ Türkçe: -Bu fabrika kimin, bu fabrika kimin diye soruyor. Alman da: -Was Nicht Verstehen deyip duruyormuþ. Türk’de Alman`a dönmüþ: -Was Nicht Verstehen amca çok zenginmiþ banada bir iþ versin. Ben de Ýsterim Dedem Halil Efendi bekâr kalýyor. Mahalle sakinleri ve dostlarý onu bir hatunla evlendiriyorlar. (Bizim orada halk tabiriyle baþ-göz ediyorlar) Bunu olayý bilmeyen çarþý esnafýndan Fýrýncý Sami Çelebi ayrýca dedemin dostlarýndan biri ALLAH (c.c.) her ikisine de rahmet etsin, dedemi gözetliyormuþ. Dedemin yeni hatun geliyor ayakkabýsýný dedeme boyanmasý için býrakýyor gidiyor. Dedem de ayakkabýyý boyadýktan sonra ayakkabýnýn içine 10 lira býrakýyor. Biraz sonra dedemin yeni hanýmý gelip ayakkabýlarý alýp gidiyor. Olayý yanlýþ anlayan Sami Efendi hemen dedemin yanýna geliyor ayaðýný boya sandýðýnýn üzerine koyuyor ve: -Boyar mýsýn Halil aða diyor. Dedem de ayakkabýlarý boyadýktan sonra bakýyor Sami Efendi ayaðýný sandýktan çekmiyor. Kafasýný kaldýrýp Sami efendiye: -Sami Efendi ayakkabýlarýnýz ayna gibi oldu efendim ayaðýný indirebilirsiniz daha arkada velinimetlerim bekliyor bir senle akþamlayacak deðilim diyor. Sami efendi de: -Halil aða demin hatunun birinin ayakkabýsýna bir þey koydun ondan ben de isterim deyince. Dedem fena kýzýyor: -Bre Sami Efendi yoksa benden baþka birþey mi bekliyorsun, bilmiyorsan bil, o benim yeni hatun. Hatunumun gönlünü almak mecburiyetindeyim. Ama senin gönlünü almak bana düþmez. Benim husisi iþlerime ne karýþýp maydanoz oluyorsun deyince bizim Sami Efendi kötü bozuluyor ve bir þey demeden çekip gidiyor. Biraz sonra etli ekmek getirip dedemin gönlünü alýyor da barýþýyorlar… Dostlar bugünde burada yazýmýzý noktalarken Saðlýk ve mutluluk ve esenlikler dilerim. ALLAH’A (c.c.) emanet olun. Selam ve dua ile. 39. sayi sayfalar 38 26.10.2009 15:59 Uhr Seite 38 Gerçekler “Hayat”ýn Ýçinde Gizlidir hayat 15 Ekim/15 Kasým . 15 Oktober/15 November 2009 . Zi`l Kade 1430 bulmaca 39. sayi sayfalar 26.10.2009 15:59 Uhr Seite 39 FIRSAT GÜNLERø WDQÕWÕP IL\DWÕ 3,99 € 39. sayi sayfalar 26.10.2009 15:59 Uhr Seite 40
Benzer belgeler
PDF SAYI 31 - Hayat Online
kalmaktadýr. Burada bu sene hazýrlanan TOM isimli dergiyi hazýrlayanlara teþekkür etmek istiyoruz. Hem teknik açýdan ve hem
de içerik açýsýndan gerçekten güzel bir çalýþma olmuþ. Hazýrlayanlardan v...