Avrupa Birliğinde Devlet Yardımları Politikası
Transkript
Avrupa Birliğinde Devlet Yardımları Politikası
AVRUPA BÝRLÝÐÝ'NDE DEVLET YARDIMLARI POLÝTÝKASI Maliye Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı Araştırma ve İnceleme Serisi: 3 AVRUPA BİRLİĞİ’NDE DEVLET YARDIMLARI POLİTİKASI Ekin GÜNDAY ECER 1 Maliye Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı 05.12.1951 tarih ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa göre bu eserin bütün yayın, tercüme ve iktibas hakları, Maliye Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Daire Başkanlığı’na aittir. Bu kitabın tamamı ya da bir kısmı ilgili yasanın hükümlerine göre, izin olmaksızın çoğaltılamaz, yazılı, sözlü, görsel-işitsel kitle iletişim araçları yoluyla yayınlanamaz, depolanamaz, kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz. Yayının içeriğinden yazar sorumludur. Ankara, 2010 Tasarım: İvme 0312 210 67 01 2 Avrupa Birliği’nde Devlet Yardımları Polikası Sunuş Ülkemiz son yıllarda gösterdiği ekonomik ve siyasi atılım ile dünya ekonomik, siyasi ve kültürel gündeminin en sıcak ve renkli tartışmalarına konu olan, uluslararası camianın ilgi ve dikkat ile izlediği bir ülke konumundadır. Dünyanın bizi yakından ve büyük bir ilgi ile izlediği bu ortamda ülkemiz de özellikle 2000’li yılların başından bu yana izlenen çok yönlü dış politika ile bölge ve dünya meselelerine daha aktif katılım sağlayan bir ülke haline gelmiştir. Bu durumun bir yansıması olarak, Bakanlığımızın uluslararası ekonomik ilişkilerinde de büyük bir artış ve dinamizm gözlenmektedir. 2005 yılında başlayan Türkiye -Avrupa Birliği katılım müzakerelerinin 35 başlığından dördü Bakanlığımız koordinatörlüğünde yürütülmektedir. Öte yandan, Bakanlığımızı ziyaret eden yabancı heyet sayısı, ekonomik ve mali konulara ilişkin olarak diğer ülkelerden gelen işbirliği talepleri ve uluslararası kuruluşlar tarafından yürütülen çalışmalara sağlanan katkılarda da gözle görülür bir artış yaşanmıştır. Maliye Bakanlığı’nın görev ve faaliyet alanını ilgilendiren konularda ikili ve çok taraflı yurtdışı münasebetler ve AB ile ilgili hususlardaki çalışmaları yürütmekle görevli olan AB ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı, araştırmacı, üretken ve paylaşımcı bir temelde Bakanlık birimleri ve ilgili diğer paydaşlar arasında koordinasyon, danışmanlık ve bilgilendirme hizmetlerini etkin ve verimli bir şekilde gerçekleştirmeyi temel ilke olarak benimsemiştir. Bu temel ilke doğrultusunda, Maliye Bakanlığı’nın tüm ulusal ve uluslararası platformlarda aktif ve öncü bir kurum olarak yer alması öncelikli hedefimizdir. İçinde bulunduğumuz dönemde, bilgi, iletişim ve ulaştırma sektörlerinde yaşanan gelişmeler neticesinde mesafeler küçülmüş, kıtalar, bölgeler ve ülkeler arası etkileşimin hızı daha önceki dönemlere kıyasla çarpıcı şekilde artmıştır. Bu süreçte bilgi günümüzün en önemli zenginliği haline gelirken, küresel ekonomi ve siyaset gündemini yakından takip eden, araştıran ve inceleyen ülkelerin diğerlerine kıyasla bir adım öne çıktığı görülmektedir. Yaşanan bu gelişmeler çerçevesinde, Bakanlığımızca 2007 yılından bu yana sürdürülen aylık bülten çalışmasına ilişkin olarak aldığımız olumlu eleştiriler Başkanlığımızı bu alanda yeni bir çalışma yapmaya teşvik etmiştir. Bu çerçevede başlattığımız AB ve dünya ekonomisini şekillendiren konularda hazırlanan makalelerden oluşan Araştırma ve İnceleme Serisinin tüm kesimler için faydalı ve aydınlatıcı olmasını dilerim. Pelin KUZEY Başkan V. AB ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı 3 Maliye Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı YAZARIN ÖZGEÇMİŞİ Ekin GÜNDAY ECER 1978 yılında Ankara’da doğdu. 2000 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümünü bitirdi. 2002 yılında ise Bilkent Üniversitesi, İşletme Fakültesi, İşletme Yüksek Lisans Programını tamamladı. Üç yıl özel bir bankada çalıştıktan sonra, 2005 yılı Kasım ayında Maliye Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı’nda Avrupa Birliği Uzman Yardımcısı olarak göreve başladı. Ankara Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Merkezi (ATAUM) tarafından düzenlenen “Avrupa Birliği Temel Eğitim”, “Avrupa Birliği Uzmanlık Eğitimi” ve “Avrupa Birliği Müzakere ve İletişim Teknikleri” kurslarına katılım sağladı. 2008 yılı Ekim ayında “Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Çalışmaları ve Avrupa Birliği Uygulamaları” başlıklı tez çalışmasını tamamlayarak AB Uzmanı oldu. AB Uzman Yardımcılığı ve Uzmanlığı döneminde başta Vergilendirme ve Fiscalis programı olmak üzere, Rekabet Politikası ve Mali Hizmetler alanlarında çalıştı. Yazar, İngilizce bilmektedir. 4 Avrupa Birliği’nde Devlet Yardımları Polikası İÇİNDEKİLER GİRİŞ ...............................................................................................7 1. DEVLET YARDIMLARININ TANIMI ...............................................8 1.1 Yardımın Devlet Tarafından ya da Devlet Kaynakları Aracılığıyla Verilmesi ................................................................................................ 9 1.2 Bir Firmaya ya da Firmalara Avantaj Sağlama........................... 10 1.3 Seçicilik .................................................................................... 12 1.4 Rekabet ve ticaret üzerinde etki .................................................. 14 2. DE MINIMIS DÜZENLEMESİ ......................................................14 3. DEVLET YARDIMLARI YASAĞINDAN MUAFİYETLER ................15 3.1 Bölgesel Yardımlar ..................................................................... 16 3.2 Yatay Yardımlar .......................................................................... 18 3.2.1 Genel Blok Muafiyet Düzenlemesi ...................................... 20 3.3 Sektörel Yardımlar .................................................................... 22 3.4 Kamu Zararı Gözeten Hizmetler ................................................ 23 4. DEVLET YARDIMLARININ BİLDİRİLMESİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ ...................................................................24 5.AVRUPA BİRLİĞİ DEVLET YARDIMLARI POLİTİKASINA İLİŞKİN GENEL BİR DEĞERLENDİRME ......................................................27 KAYNAKÇA ....................................................................................31 5 6 Maliye Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı Avrupa Birliği’nde Devlet Yardımları Polikası AVRUPA BİRLİĞİ’NDE DEVLET YARDIMLARI POLİTİKASI GİRİŞ ilindiği üzere, Avrupa Birliği’nin temel yapı taşlarından biri İç Pazardır. İç Pazarın eksiksiz olarak işleyebilmesi rekabet koşullarının tam olarak yerine getirilmesine bağlıdır. B Avrupa Komisyonu Üye Devletleri hem ülke ekonomilerini, hem de bölgesel ekonominin rekabet edebilirliğini güçlendirmek için faaliyetlerini düzenlemeye teşvik eder. Firmalara sağlanan devlet yardımları bu konuda önemli bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak, sağlanan bu devlet yardımları, yardım alan ve almayan şirketler arasında ayrımcılığa yol açtığından rekabet ortamını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu çerçevede de İç Pazarın işleyişine bir tehdit oluşturmaktadırlar. Avrupa Birliği’nin kurucu antlaşmaları hazırlanılırken, söz konusu tehdidin engellenmesi amacıyla devlet yardımlarının toplu olarak yasaklanması yoluna gidilmemiş, bunun yerine devlet yardımlarının İç Pazar ile uyumlu olmadığını temel alan bir sistem kurulmuş, ancak bu yardımların istisnai durumlarda meşruluğu kabul edilmiştir. Bu sisteme ilişkin kuralların temel çerçevesi Roma Antlaşması’nın 87. ve 88. maddeleri (Lizbon Antlaşması 107. – 108. madde) ile çizilmiştir. Yıllar içerisinde, ikincil mevzuat ve mahkeme kararları ile devlet yardımlarına ilişkin müktesebat tamamlanmıştır. Roma Antlaşmasının 87. Maddesi bir Üye Devlet tarafından veya devlet kaynakları aracılığıyla verilen, belli şirketlere veya belli ürünlerin üretimine avantaj sağlayarak rekabeti olumsuz etkileyen ya da rekabet ortamını tehdit eden ve böylece Üye Devletler arasındaki ticareti etkileyen yardımları yasaklamıştır. Rekabet ve ticaretin olumsuz yönde etkilenmemesi için tüm devlet yardımlarının izlenmesi görevi Avrupa Komisyonu’na verilmiştir. Ancak Antlaşma önerilen yardım programının tüm Birliğin menfaatine olduğu durumlarda, devlet yardımları yasağından muafiyetlere açıkça izin vermiştir. Unutulmamalıdır ki devlet yardımı önlemleri bazı durumlarda Birliğin ortak hedeflerine ulaşılmasında etkili araçlar olabilmektedir. Devlet yardımları piyasa eksikliklerini düzelterek, piyasa işleyişini geliştirebilir ve genel anlamda Avrupa Birliği’nin rekabet 7 Maliye Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı edebilirliğini artırabilir. Bununla birlikte, devlet yardımları sadece iyi tanımlanmış hedeflere ulaşmada uygun araç olduklarında, doğru teşvikleri yarattıklarında, oransal olduklarında ve rekabeti mümkün olan en az oranda etkilediklerinde kullanılmalıdır. 1. DEVLET YARDIMLARININ TANIMI Ekonomiye devlet müdahalesi modern devletlerin ortak bir özelliğidir. Ekonomiye devlet müdahalesi çeşitli biçimler alabilir, çeşitli amaçlar güdebilir ve söz konusu müdahalenin değişik etkileri olabilir. Devlet tarafından uygulanan birçok önlem genel olarak iş dünyasına yardımcı olmayı hedeflemektedir, ancak bu önlemler kamu maliyesi üzerinde de etki yaratmaktadır. Bu önlemler, Birliğin yetki alanı dışında, devletlerin genel ekonomik amaçlarına yönelik olabilirler. Ancak herhangi bir önlem Roma Antlaşmasının 87 (1). Maddesinde belirtilen koşulları taşıyorsa, bu önlem Antlaşmanın 88(3). Maddesi uyarınca uygulanması öncesi Komisyon’a bilgi verilmesi zorunlu olan “devlet yardımı” olarak adlandırılır. 88 (3). Madde’nin Adalet Divanı’nca tanımlanmış doğrudan etkisi ulusal mahkemelerin bir önlemin devlet yardımı olup olmadığını doğrulama yetkisine sahip olması ve eğer kanuna aykırı olarak uygulanmaya konmuşsa, eski haline döndürmek için gerekli önlemlerin alınması şeklindedir. Bu durum “devlet yardımı” kavramının iyi bir şekilde anlaşılmasını gerektirmektedir.1 AB Devlet Yardımları politikasının çıkış noktası Roma Antlaşmanın 87. Maddesinde açıklanmıştır. 87 (1). Maddeye göre, Üye Devlet tarafından veya devlet kaynakları ile verilen herhangi bir yardım, belli işletmelere veya belli ürünlerin üretimine iltimas sağlayarak, Üye Devletler arasındaki ticareti etkileyerek, rekabeti olumsuz etkiliyorsa ya da rekabet ortamı için tehdit oluşturuyorsa, ortak pazar ile uyumlu değildir ve yasaklanmıştır. Bu maddeden anlaşılacağı üzere, devlet yardımları, prensip olarak, ortak pazar ile uyumlu değildir. Diğer taraftan Antlaşmanın 88. Maddesine göre, devlet yardımlarının kontrol yetkisi Komisyona verilmiştir. Bu madde ayrıca Üye Devletlerin devlet yardımları sağlanmasına ilişkin herhangi bir plan öncesinde Komisyonu bilgilendirmelerini zorunlu kılmıştır. Antlaşma Komisyon’un şirketleri etkileyen her türlü önlemi izlemesini ve kontrol etmesini önermemiştir. Bir önlemin 87. Madde kapsamında olması ve devlet yardımı oluşturması için, dört kriteri karşılaması 1 Jonathan Faul ve Ali Nikpay, The EC Law of Competiton, İki. B.,İngiltere, Oxford University Press, 2007, s. 1705. 8 Avrupa Birliği’nde Devlet Yardımları Polikası gerekmektedir: - Önlem devlet kaynaklarının kullanımını içermelidir. - Önlem faydalanıcıya bir avantaj sağlamalıdır. - Bu avantaj seçici olmalıdır, diğer bir deyişle, belli işletmeler ya da belli malların üretimi ile kısıtlı olmalıdır. - Önlem rekabeti ve Üye Devletler arasındaki ticareti olumsuz yönde etkilemelidir. Ancak unutulmamalıdır ki, devlet yardımı önlemleri nedenlerine ya da amaçlarına göre değil, etkilerine göre tanımlanmıştır.2 1.1 Yardımın Devlet Tarafından ya da Devlet Kaynakları Aracılığıyla Verilmesi Devlet yardımlarının değerlendirilmesinde kullanılan devlet tanımı hem bölgesel ve yerel otoriteleri, hem de kamu otoritesi ve kurumlarını da kapsayacak şekilde çok geniştir.3 Devlet yardımı kuralları sadece devlet kaynaklarının (ulusal, bölgesel ve yerel otoriteler, kamu bankaları ve müesseseleri dahil olmak üzere) transferine ilişkin önlemleri kapsamaktadır. Diğer taraftan, yardımın devletin kendisi tarafından sağlanmış olması şart değildir. Devlet tarafından görevlendirilmiş bir özel ya da kamu aracı kurum tarafından sağlanmış olabilir. Yardımı oluşturacak mali transferler birçok şekilde olabilir: Sadece hibeler ve faiz oranı indirimleri değil, aynı zamanda garantiler, hızlandırılmış amortisman karşılıkları, sermaye katılımları.4 Önlemin değerlendirilmesinde göz önüne alınan kriter devletin bir şekilde bir maliyet üstlenip üstlenmediğidir.5 Belli sektörlerin desteklenmesi amacıyla, devlet tarafından özel vergiler konulması devlet kaynaklarının kullanılması olarak değerlendirilebilir çünkü vergi devlet tarafından konulmaktadır ve böylece devlet kaynağı haline gelmektedir. Para bir fon tarafından transfer edildiğinde, devlet kaynaklarının kullanımını değerlendirmek için, Adalet Divanı üç kriter belirlemiştir: Fon devlet tarafından kurulmalıdır, devlet tarafından konulan ya da yönetilen katkılar ile finanse edilmelidir ve belli işletmeleri desteklemek için kullanılmalıdır. 2 Avrupa Komisyonu, Vademecum Community Rules on State Aid, Brüksel, 17 Temmuz 2008, s. 3. 3 Faul, Nikpay, s. 1706. 4 Avrupa Komisyonu, Vademecum Community Rules on State Aid, s. 3. 5 Faul, Nikpay, s. 1706. 9 Maliye Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı Ancak devletin fonların ana kaynağı olması gerekliliği yardımın devlet kaynaklı olarak sınıflandırılması için yeterli değildir. Aynı zamanda, devletin önlemin kabulüne bir şekilde dahil olmuş olması gerekmektedir. Bu durum özellikle önlem kamu otoritesi dışında bir kuruluş, örneğin bir kamu işletmesi tarafından uygulandığı zaman yüklenebilirlik testini (imputability test) gündeme getirmektedir. Bir önlemin devlete yüklenebilmesi için Divan şu göstergeleri sıralamıştır: kamu işletmesinin devletin idari yapısına bütünleşmesi, faaliyetlerinin içeriği ve normal rekabet koşulları altında özel işletmeciler tarafından ne şekilde yerine getirildiği, işletmenin hukuki durumu, kamu otoriteleri tarafından işletmenin yönetimi üzerindeki kontrolün şiddeti veya önlemin kabulünde kamu otoritesinin ilgisini gösteren herhangi bir gösterge. 6 1.2 Bir Firmaya ya da Firmalara Avantaj Sağlama Bu koşul uyarınca, yardım kurumun normal koşullar altında elde edemeyeceği bir ekonomik fayda oluşturmalıdır. Koşula ilişkin şu örnekler verilebilir: - Bir şirketin piyasa fiyatının altında kamuya ait araziyi satın alması veya kiralaması, - Bir şirketin piyasa fiyatının üzerinde bir fiyata devlete arazi satması, - Bir şirketin ücret ödemeden altyapıya erişim ayrıcalığından yararlanması, - Bir işletmenin özel bir yatırımcıdan sağlayacağından daha uygun koşullar ile devletten risk sermayesi sağlaması.7 Yardım kavramı, teşvik kavramından çok daha geniştir, çünkü firmaya sağlanan sadece direk finansal kaynakları değil, daha genel olarak, normal koşullar altında işletmenin bütçesinde bulunmayacak kamu otoritesi tarafından sağlanan her çeşit avantajı kapsamaktadır. Örneğin Adalet Divanı’nın bir kararına göre kömür sektöründe çalışan işçiler için kamu finansmanı ile ödenen primler işletmelerin üretim maliyetlerini düşürerek işletmelere ekonomik bir fayda sağlamaktadır. Aynı şekilde, sendikalarla yapılan toplu sözleşmelerden kaynaklanan ilave maliyetleri tazmin etmek amacıyla yapılan sosyal güvenlik payı kesintilerinin de firmalara ek bir fayda sağladığı değerlendirilmiştir.8 Yardım teşvik şeklinde verildiğinde avantajı belirlemek daha 6 Ibid., s. 1707. Avrupa Komisyonu, Vademecum Community Rules on State Aid, s. 3. 8 Faul, Nikpay, s. 1708. 7 10 Avrupa Birliği’nde Devlet Yardımları Polikası kolaydır, ancak diğer devlet müdahaleleri için belli yöntemler geliştirmek gerekmektedir. İşte bu nedenle, Komisyon daha sonra Özel Yatırımcı Prensibi olarak adlandırılan, Pazar Ekonomisi Yatırımcı Prensibi (Market Economy Investor Principle)’ni uygulamaya koymuştur. Bu prensibe göre esas olarak, devlet tarafından bir işletmeye yapılan yatırım aynı koşullar altında normal piyasa şartlarında çalışan bir özel yatırımcı tarafından da kabul edilebiliyorsa, devlet yardımı söz konusu değildir. Eğer durum böyle ise, firma aynı finansmanı piyasadan da sağlayabileceği için özel bir fayda elde etmemektedir. Özel Alacaklı Prensibi ve Özel Alıcı Prensibi Adalet Divanı’nca özel yatırımcı prensibinin uzantısı olarak geliştirilmiştir. Özel Alacaklı Prensibi uyarınca, devlet borçlarından feragat ederken ya da borçlarını yeni bir takvime bağlarken özel bir alacaklı gibi davranmalıdır, yoksa şirkete bir avantaj sağlanmış olur. Diğer taraftan, Özel Alıcı Prensibine göre, Üye Devletin mal ve hizmetleri piyasada geçerli koşullardan alması eğer devletin bu mal ve hizmetlere ihtiyacı yoksa özel bir alıcının gerçekleştireceği ticari bir işlem olarak kabul edilmesi için yeterli değildir.9 Devlet Garantileri: Devlet yardımı olarak değerlendirilen hususlardan birisi de devletin ticari faaliyet gösteren teşebbüslerin aldıkları borçlara veya yürüttükleri projelere kefil olmasıdır.10 Devlet garantisi bir riske ilişkin garantinin devlet tarafından verildiğini göstermektedir. Bir riskin devlet tarafından yüklenilmesi normal koşullar altında uygun bir prim karşılığında mümkün olmaktadır. Komisyon belli koşulların sağlanması halinde devlet garantisinden bir avantaj sağlanmayacağı sonucuna varmıştır. Bu koşullar: - Ödünç alanın mali güçlük içinde bulunmaması, - Ödünç alanın herhangi bir devlet müdahalesi olmaksızın mali piyasalardan piyasa koşullarında borç alabilecek durumda olması, - Garantinin belli bir finansal işleme ilişkin, belli bir meblağ için olması ve borcun %80’inden fazlasını karşılamaması ve açık uçlu olmaması, - Garanti için ödenen fiyatın piyasa fiyatı olması.11 Kamuya Ait Malların Satışı: Bir Üye Devletin özel şirketlere yapacağı 9 Ibid., s. 1712. İktisadi Kalkınma Vakfı, Avrupa Birliği ve Türkiye’de Devlet Yardımları, İstanbul, 2005, s. 62. 11 Faul, Nikpay, s. 1712 - 1713. 10 11 Maliye Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı satışlarda piyasa kurallarına aykırı hareket etmesi rekabet koşullarını ve Üye Devletler arasındaki ticareti olumsuz olarak etkilemektedir. Komisyon devlet arazi ve bina satışlarının devlet yardımı oluşturup oluşturmadığını incelerken satış esnasında uygulanan yöntem ve kuralları dikkate almaktadır. Üye Devletler arazi ve bina satışlarını Komisyon’a bildirmek yükümlülüğündedirler. Komisyon ise, de minimis kuralını da göz önünde bulundurarak, satışın İç Pazar ile uyumlu olup olmadığına karar vermek durumundadır.12 1.3 Seçicilik Bir yardımın devlet yardımı olarak nitelenebilmesi için seçici olması gerekmektedir, diğer bir deyişle belli firmalar ile rakipleri arasındaki dengeyi etkilemesi gerekmektedir. “Seçicilik” devlet yardımlarını “genel önlemler (bir Üye Devletteki tüm ekonomik sektörlerdeki tüm firmalara ayrım yapılmaksızın uygulanan önlemler)”den ayırmaktadır.13 Genel olarak, devlet ekonomiye çeşitli yollar ve değişik önlemler ile müdahalede bulunur. Bu önlemlerin bazıları sadece belli işletmelere değil, tüm işletmelere uygulanabilecek niteliktedir. Bu önlemler genel önlemler olup seçici olarak nitelendirilemezler. Belli önlemlerden belli firmaların daha fazla faydalanıyor olması bu önlemlerin seçici olarak nitelendirilmesini gerektirmez. Örneğin, istihdama ilişkin vergilerde indirime giden önlemlerden işgücü yoğun sektörler, sermaye yoğun sektörlere nazaran daha fazla faydalanmaktadır. Ancak bu önlemler seçici olarak nitelendirilemez. Seçicilik önlemin faydalarının bir veya birkaç sektördeki faaliyet ile kısıtlanması ile ortaya çıkar. Bu durum faydalanıcı firmaların sayıca çokluğu ya da bu firmaların ait olduğu sektörlerin büyüklüğü ya da çeşitliliği gibi genel ekonomi politikasına ilişkin bir önlem olarak nitelendirilemeyeceği koşullarda söz konusu olmaktadır. Seçicilik önlemin firmaların ait olduğu sektörlerden bağımsız olarak belli kriterlere bağlanması durumunda da söz konusu olur. Örneğin, Adalet Divanı kararları büyük işletmelere ya da küçük ve orta boy işletmelere yönelik önlemlerin seçici olarak nitelendirilebileceğini göstermiştir. Diğer taraftan, bir önlem tüm işletmelere açık göründüğü halde konulmuş olan bazı koşullar nedeniyle seçici olarak nitelenebilir. Örneğin, bir vergi indirimi ihracat faaliyetleri ya da belli bazı yatırımların yapılmasını gerektiriyorsa, tüm işletmelere açık olsa bile seçici niteliktedir. 12 13 12 İktisadi Kalkınma Vakfı, Avrupa Birliği ve Türkiye’de Devlet Yardımları, s. 65. Avrupa Komisyonu, Vademecum Community Rules on State Aid, s. 3. Avrupa Birliği’nde Devlet Yardımları Polikası Eğer bir programı yönetmekte olan otoritelere keyfi bir yetki tanınmış ise, bu program “seçici” olarak nitelendirilir. Seçicilik kriteri aynı zamanda eğer program sadece Üye Devletin topraklarının bir bölümünde geçerli ise de sağlanmış olur (bütün bölgesel ya da sektörel yardım programlarında olduğu üzere).14 Vergilendirme alanı genel bir önlem ile devlet yardımı arasındaki farkın büyük bir öneme haiz olduğu bir alandır. Üye Devletler arasında şeffaflığı, öngörülebilirliği, tutarlılığı ve eşitliği artırmak amacıyla, Komisyon doğrudan vergilendirmeye ilişkin devlet yardımı kurallarının uygulanması hakkında bir bildiri yayımlamıştır.15 2004 yılında ise elde edilen tecrübeler ışığında bu bildirinin uygulanışı hakkında bir rapor düzenlemiştir. Vergilendirme alanında devlet yardımları kurallarına ilişkin bakılması gereken ilk husus vergi önleminin Üye Devlet içerisindeki tüm ekonomik kurumlara açık olup olmadığıdır. Eğer önlem tüm şirketlere eşit bir şekilde açık ise ve kamu otoritesinin yetkisi ile örneğin kapsam bakımından kısıtlanamıyorsa, bu genel bir önlemdir. Belli bir sektörü diğer Üye Devletlerdeki rakipleri ile eşit koşullara getirmeyi hedefleyen önlemler devlet yardımı olarak nitelendirilebilir. Belli ekonomik sektörlere ya da belli şirket çeşitlerine yönelik vergi önlemleri seçici olarak adlandırılır. Büyük şirketlere ya da yeni kurulan şirketlere tanınan vergi indirimleri, üretim sektörlerine verilen vergi iadeleri veya ihracat faaliyetleri ya da yatırım faaliyetlerinde bulunan şirketlere tanınan vergi indirimleri genel önlem olarak değerlendirilmemektedir. Ayrıca, Komisyon yabancı şirketlere, grup şirketleri arasındaki işlemlere, belli bir devir eşiğinin üzerindeki şirketlere yönelik önlemleri de seçici olarak nitelendirmiştir. Bir vergi önleminin “faydalanıcıya avantaj sağlıyor” olarak değerlendirilmesi şu durumlarda gerçekleşmektedir: - Vergi matrahının düşürülmesi (özel indirim, hızlandırılmış amortisman, yatırım indirimi, finansman fonu gibi), - Vergi miktarının kısmen veya toptan indirimi, - Vergi ertelemesi, silinmesi veya vergi borcunun yeniden yapılandırılması (KDV ertelemesi, vergi borcunun taksitlendirilmesi, vergi kredisi gibi), - Vergi dışı maliyet unsurlarından muafiyet tanınması (resim ve harç istisnası). 14 Faul, Nikpay, s. 1714 - 1715. Avrupa Komisyonu, Commission Notice on the Application of State Aid Rules to Measures Relating to Direct Business Taxation, Brüksel, 12 Aralık 1998. 15 13 Maliye Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı Belirtilen bu durumlarda vergi önleminin bir devlet yardımı oluşturduğu düşünülür ve bu vergi önleminin uygulanması yasaklanmıştır.16 Belirtilen Komisyon bildirisi öncelikli olarak doğrudan vergilendirmeye ilişkin kuralları kapsasa da, Komisyon bazı durumlarda dolaylı vergilendirmeye ilişkin önlemlere de değinmiştir. Dolaylı vergilendirme önlemlerinin bazı özel durumları bulunmaktadır. KDV indirimleri sıkı Topluluk kurallarına tabi olup, benzer ürünlerin eşit şekilde vergilendirilmesi prensibine uymaktadır. Ancak, ÖTV için bu geçerli değildir. ÖTV indirimleri bazı işletmelere avantaj yaratıp devlet yardımı oluşturabilir.17 1.4 Rekabet ve ticaret üzerinde etki Bir yardımın devlet yardımı olarak değerlendirilmesi için Üye Devletler arasındaki rekabet ve ticaret üzerinde potansiyel bir etkisi olması gerekmektedir. Faydalanıcının bir ekonomik faaliyete dahil olduğunun ve Üye Devletler arasında ticaretin olduğu bir pazarda faaliyet gösterdiğinin kanıtlanması yeterlidir. Faydalanıcının nitelikleri bu kapsamda geçerli değildir.18 Rekabetin geçerli olduğu bir sektördeki bir işletmeye devlet tarafından tanınan bir avantaj rekabeti ya olumsuz yönde etkiler ya da rekabet için risk oluşturur. Böylelikle, bu kriterin karşılanması çok kolay olmaktadır. Devlet yardımları bir plan dahilinde uygulandığından fiili olarak rekabetin olumsuz yönde etkilenmesi zorunlu değildir.19 Devlet yardımlarını tanımlayan kriterlerin bu kısa açıklaması göstermektedir ki Topluluk devlet yardımları kurallarının kapsamı çok geniştir (ancak açık uçlu değildir). 2. DE MINIMIS DÜZENLEMESİ Komisyon küçük miktarlı yardımların (de minimis yardımlar) Üye Devletler arasındaki rekabet ve ticaret üzerinde potansiyel bir etkisi olmadığı görüşündendir. Bu nedenle, bu yardımların Antlaşmanın 87. Maddesinin kapsamı dışında olduğu düşünülmektedir.20 De minimis kuralı 15 Aralık 2006 tarihli 1998/2006 sayılı Komisyon Tüzüğü ile düzenlenmiştir.21 De minimis düzenlemesi uyarınca, üç yıllık 16 Ibid., s. 2. Faul, Nikpay, s. 1717. 18 Avrupa Komisyonu, Vademecum Community Rules on State Aid, s. 4. 19 Faul, Nikpay, s. 1717. 20 Avrupa Komisyonu, Vademecum Community Rules on State Aid, s. 4. 21 Avrupa Komisyonu, Commission Regulation on the Application of Articles 87 and 17 14 Avrupa Birliği’nde Devlet Yardımları Polikası bir zaman dilimi boyunca 200.000 € tutarını geçmeyen yardımların Üye Devletler arasındaki ticaret üzerinde etkisi yoktur ve rekabeti olumsuz yönde etkilemezler. Ancak tarım, balıkçılık ve su ürünleri sektörlerinde küçük meblağlı yardımların bile rekabet ve ticaret üzerinde etkisi olacağı düşünüldüğünden, bu sektörler de minimis düzenlemesi kapsamı dışında tutulmuştur. Aynı şekilde, Dünya Ticaret Örgütünün Teşvikler ve Telafi Edici Önlemler Antlaşması uyarınca, ihracat faaliyetlerine ve ithal mallar yerine yerli malların kullanılmasını teşvik amaçlı yardımlar da bu düzenleme kapsamı dışındadır. De minimis yardımlar aşağıda açıklanan koşulları taşıdıkları takdirde, Antlaşmanın 87(1). Maddesi’nde belirtilen koşulları taşıyor sayılmazlar ve 88(3). Madde’de belirtilen bildirim zorunluluğundan muaftırlar. Herhangi bir işletmeye sağlanan yardımın tutarı üç mali yıl boyunca 200.000 €’yu geçmemelidir. Kara ulaşım sektöründe faaliyet gösteren işletmeler için bu tutar 100.000 €’dur. Bu tavanlar yardımın türünden, amacından veya tamamen ya da kısmen Topluluk kaynakları ile finanse edilmesinden bağımsız olarak uygulanır. Bu belirtilen tavan tutar nakit hibe tutarıdır. Tüm tutarlar vergi ve diğer kesintiler öncesi brüt tutar üzerindendir. Yardım hibeden başka bir şekilde verildiğinde, yardım tutarı yardımın brüt hibe tutarına eşittir. Taksitler şeklinde ödenecek yardımlar ise verildiği ana iskonto edilerek hesaplanmalıdır. 3. DEVLET YARDIMLARI YASAĞINDAN MUAFİYETLER Roma Antlaşmasının 87. Maddesine göre, yukarda açıklanan kriterleri sağlayan önlemler, prensip olarak, ortak pazar ile uyumlu değildir. Ancak, uyumsuzluk kuralı tamamen yasaklanmayı gerekli kılmaz. Roma Antlaşmasının 87 (2). Maddesi ve 87 (3). Maddesi devlet yardımlarına ilişkin kabul edilebilir sayılan bir takım durumları (muafiyetleri) belirlemiştir. Bu muafiyetlerin bulunması Komisyon tarafından planlanmış devlet yardımları önlemlerine izin verilmesini Antlaşmanın 88. Maddesinde öngörüldüğü üzere meşrulaştırmıştır. Bu maddeye göre Üye Devletler herhangi bir programı uygulamaya başlamadan önce Komisyona bilgi vermelidirler. Ayrıca, bu madde Komisyona önerilen yardım önleminin muafiyet oluşturduğuna ya da Üye Devletlerce kaldırılması ya da değiştirilmesi gerektiğine ilişkin karar verme yetkisi vermiştir.22 Bir devlet yardımı önleminin ortak pazar ile uyumlu olduğuna ilişkin 88 of the Treaty to De Minimis Aid, Official Journal L379, Brüksel, 15 Aralık 2006. 22 Avrupa Komisyonu, Vademecum Community Rules on State Aid, s. 4. 15 Maliye Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı karar değişik yollar ile verilebilir: a) Yardımın Komisyon tarafından kabul edilmiş Blok Muafiyet Tüzüklerindeki koşulları taşıması durumunda, (Bu Tüzükler doğrudan ulusal mahkemelerce uygulanabilmektedir.) b) Uygun prosedür takip edilerek, Komisyon tarafından bireysel bir projenin uygunluğuna karar verilmesi durumunda veya Komisyon tarafından onaylanmış bir plan altında yardım verilmesi durumunda, c) Konsey tarafından uygunluğun açıklandığı durumda.23 Yetkilerini kullanmada, Komisyon şirketin büyüklüğüne, yerine, sektörüne, yardımın amacına bağlı olarak özel yöntemler geliştirmiştir. Şeffaflığı, tahmin edilebilirliği ve hukuki kesinliği sağlamak amacıyla, Komisyon kendisine bildirilen önlemin muafiyet teşkil edip etmediğine dair kararında kullandığı kriterleri açıklamaktadır.24 Devlet yardımları değerlendirilirken üç ana sınıfa ayrılmaktadır: Bölgesel yardımlar, yatay yardımlar, sektörel yardımlar. 3.1 Bölgesel Yardımlar Avrupa Birliği’nde bölgesel yardımların tespitinde sosyo-ekonomik yapı, kişi başına gayri safi yurtiçi hasıla, brüt katma değer, yapısal işsizlik, istihdamdaki gelişme, net göç, topografya gibi kriterler göz önüne alınmaktadır. Kurucu Antlaşmanın 87 (3) (a) ve 87 (3) (c) maddeleri bölgesel problemleri çözmeye yönelik devlet yardımı önlemlerinin kabulüne temel oluşturmaktadır. Yaşam düzeyi anormal derecede düşük bölgeler ile belirli faaliyetlerin ya da ekonomik bölgelerin kalkınmasını kolaylaştırmaya yönelik yardımlar verilirken hangi bölgelerin bu kriterleri karşıladığı AB’nin Bölgesel İstatistik Sistemi “NUTS” sınıflandırması ile belirlenmektedir. NUTS kapsamında Topluluk bölge birimleri olarak tanımlanmaktadır. NUTS’da hiyerarşik üç düzey bulunmaktadır. Her Üye Devlet NUTS-1 bölge birimlerine göre sınıflandırılmakta, NUTS-1 bölge birimleri NUTS-2 bölge birimlerine ve NUTS-2 bölge birimleri NUTS-3 bölge birimlerine ayrılmaktadır. Bir bölge birimi birden fazla düzeyde sınıflandırılabilmektedir. Bölge sınıflandırmasında göz önünde bulundurulan ana kriter nüfustur. Bölgesel istatistiklerin karşılaştırılabilir olması için bölge birimlerinin benzer nüfus büyüklüklerine sahip olması önem taşımaktadır. 23 24 16 Faul, Nikpay, s. 1720. Avrupa Komisyonu, Vademecum Community Rules on State Aid, s. 4. Avrupa Birliği’nde Devlet Yardımları Polikası Sınıflandırmada nüfusun yanı sıra mevcut siyasi, idari ve kurumsal yapı ile ekonomik, sosyal, tarihi, kültürel, coğrafi ve çevre ile ilgili unsurlar dikkate alınmaktadır.25 - Antlaşmanın 87 (3) (a) maddesi “yaşam koşullarının olağandışı bir şekilde düşük olduğu ya da ciddi işsizliğin bulunduğu bölgelerde” kalkınmayı teşvik etmek için devlet yardımlarını uygulanmasına izin vermektedir. Satın alma gücü paritesine göre hesaplanan kişi başı GSYİH’sı son üç yıl içerisinde AB ortalamasının %75’inden düşük olan NUTS-2 seviyesindeki bölgeler bu madde kapsamında yardımdan yararlanan coğrafi alanlardır. - Antlaşmanın 87 (3) (c) maddesi diğer ulusal problem bölgesi çeşitlerini kapsamaktadır. Bu madde Üye Devletlere ulusal ortalama ile karşılaştırıldığında dezavantajlı konumda olan bölgelere yardım sağlama olanağını vermektedir. Bu muafiyetten faydalanacak bölgelerin listesine Üye Devletlerin önerisi ile Komisyon karar vermektedir. Üye Devletler önerilerini haklı çıkarmak için ulusal kriterler kullanabilirler. Tarım ve balıkçılık ürünlerine ilişkin yardımlar bu madde kapsamında ele alınmamaktadır. Ulaştırma, çelik, gemi inşa, sentetik elyaf ve motorlu taşıtlar sektörlerine de özel kurallar uygulanmaktadır. Komisyon, mali hizmetlere (bankacılık ve sigortacılık) verilen yardımların bölgesel gelişmeye katkısı olduğunu açıklamıştır.26 Bölgesel yardımlar yatırım, istihdam ve işletme alanlarında verilebilir. Yatırım yardımları 5 yılı aşan faaliyetler için yeni bir işletme kurmayı, mevcut kapasiteyi artırmayı ya da ürün veya üretim süreçlerinde köklü bir değişiklik yapmayı amaçlayan yatırımlar için verilmektedir. Yardımlar bina, arsa ve ekipman gibi harcamalar için olduğu gibi lisans, patent gibi teknoloji transferleri için de kullanılabilir. Yatırımcı, yatırımın en az %25’ini karşılamak durumundadır. Destek oranları vergi öncesi brüt tutarlar üzerinden hesaplanır. Yatırım yardımlarında unutulmaması gereken nokta şudur ki yapılan yatırım asgari 5 yıl süre ile muhafaza edilmelidir. Antlaşmanın 87 (3) (a) bölgelerinde genel destek oranı %50’dir. Söz konusu bölgede kişi başına gelir AB ortalamasının %60 ila %75’i arasındaysa bu oran %40 olarak uygulanmakta, denizaşırı bölgelerde %65’e kadar çıkabilmektedir. 87 (3) (c) bölgelerinde ise genel oran %20’dir. Küçük ve orta büyüklükteki işletmeler için bu oran 87 (3) (a) bölgelerinde %15 ve 87 (3) (c) bölgelerinde ise %10 oranında artırılmaktadır. Yatırımın 25 26 İktisadi Kalkınma Vakfı, Avrupa Birliği ve Türkiye’de Devlet Yardımları, s. 39 - 40. Avrupa Komisyonu, Vademecum Community Rules on State Aid, s. 4. 17 Maliye Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı gerçekleşmesini izleyen üç yıl içerisinde, yatırım faaliyet konusuna ilişkin ve en az beş yıl süreli olması koşulu ile %20 oranında ek bir yardım yapılabilmektedir. Yeni bir yatırım kapsamında istihdam yaratılması ile de bölgesel yardımdan faydalanılabilmektedir. Bu yardımla istihdam maliyetinin belli bir oranı karşılanır, ancak yatırım ve istihdam yardımları için yardım tavanı ortak hesaplanır. Büyük yatırım projelerine yönelik yardımlara ise bu oranlar azaltılmıştır. Buna göre, 50 milyon yatırımlarda bölgesel yardım tavanının tamamı, 50 arasında bölgesel yardım tavanının %50’si ve bu %34’üne izin verilmektedir.27 verilen yardımlarda Avro’ya kadar olan – 100 milyon Avro meblağın üzerinde 3.2 Yatay Yardımlar Yatay kurallar herhangi bir endüstri ya da bölgede oluşabilecek sorunları çözmeyi amaçlayan belli bir yardım sınıfına ilişkin Komisyon’un görüşünü belirtmektedir.28 Yatay yardımlar araştırma ve geliştirme, çevre, istihdam, eğitim gibi özel bir sektörü veya coğrafi bölgeyi hedeflemeyen dolayısıyla rekabeti daha az etkileyen yardımlardır. AB içinde devlet yardımları giderek azalmakta ve yardımlar araştırma ve geliştirme faaliyetleri ile küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin geliştirilmesine yönelmektedir.29 7 Mayıs 1998 tarihli 994/98 sayılı Konsey Tüzüğü ile belirli kategorilerdeki yatay devlet yardımları düzenlenmiştir.30 Bu Tüzük uyarınca, Komisyon yardımların bildirimine ilişkin eşik değerler koyabilecek, belli yardımları bildirim zorunluluğundan muaf tutabilecek ve belli yardımlara ek koşullar getirebilecektir. Tüzük uyarınca, aşağıda belirtilen kategorilerdeki yardımlar ortak pazar ile uyumlu bulunmuştur ve hazırlanacak Tüzükler ile uyumlu olmaları halinde Antlaşmanın 93 (3). Maddesindeki bildirim zorunluluğuna tabi değildir: a) (i) Küçük ve orta boy işletmelere yönelik yardımlar, (ii) Araştırma ve geliştirme faaliyetlerine yönelik yardımlar, (iii) Çevre korunmasına yönelik yardımlar, (iv) İstihdam ve eğitime yönelik yardımlar, 27 İktisadi Kalkınma Vakfı, Avrupa Birliği ve Türkiye’de Devlet Yardımları, s. 41 - 42. Avrupa Komisyonu, Vademecum Community Rules on State Aid, s. 5. 29 İktisadi Kalkınma Vakfı, Avrupa Birliği ve Türkiye’de Devlet Yardımları, s. 24. 30 Avrupa Birliği Bakanlar Konseyi, Council Regulation on the Application of Articles 92 and 93 of the Treaty establishing the European Community to certain categories of horizantal State Aid, Official Journal L142, Brüksel, 7 Mayıs 1998. 28 18 Avrupa Birliği’nde Devlet Yardımları Polikası b) Her Üye Devlet için Komisyon tarafından onaylanan bölgesel yardımlara ilişkin haritaya uygun yardımlar. Hazırlanacak olan Tüzüklerde yardımın amacı, faydalanıcıların kategorileri, yardıma ilişkin eşikler, yardım birikimine ilişkin koşullar ve yardımların izlenmesine ilişkin şartlar açık bir şekilde belirtilmelidir. Diğer taraftan, Komisyon bu Tüzükler ile bu alanlardaki yardımlara ilişkin bildirim için belli eşikler ya da diğer koşullar getirebilir, belli sektörleri kapsam dışı bırakabilir ve yardımların bu Tüzüklere uyumuna ilişkin ilave koşullar sunabilir. De minimis yardımlar da Komisyon tarafından hazırlanacak bir Tüzük ile Antlaşmanın 93 (3). Maddesinde belirtilen bildirim zorunluluğundan muaf tutulmuşlardır. Tüzükler hazırlanırken, Komisyon Üye Devletlere şeffaflığı sağlamak ve bildirimden muaf yardımların izlenmesi amacıyla detaylı kurallar koyabilecektir. Üye Devletler muafiyetlerin uygulanmasına ilişkin tüm kurallara uymak ile yükümlüdürler. Komisyon herhangi bir muafiyetin uygun olarak uygulanmadığına ilişkin şüpheye düşerse, Üye Devlet yardımın muafiyet ile uyumunu değerlendirmeye ilişkin her türlü bilgiyi Komisyona sağlamakla sorumludur. Ayrıca Üye Devletler grup muafiyetlerin uygulanmasına dair bir raporu en az yılda bir kere Komisyona sunmak durumundadırlar. Diğer taraftan, Komisyon da her beş yılda bir Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi’ne bu Tüzüğün uygulanışına ilişkin bir rapor sunmak durumundadır. Avrupa Komisyonu 6 Ağustos 2008 tarihine kadar yatay yardımları beş adet blok muafiyet düzenlemesi ile çeşitli çerçeve ve ilke kararları ile düzenlemiştir. Kabul edilen beş blok muafiyet düzenlemesinin üçü küçük ve orta ölçekli işletmeler, istihdam ve eğitime yönelik yardımlara muafiyetler oluşturmuştur. Sonuç olarak, Üye Devletler bu üç düzenleme ile belirlenen koşulları taşıyan yardımları önceden bildirim yapmadan ve Komisyon’un onayını almadan verebilmişlerdir. Dördüncü düzenleme şeffaf bölgesel yatırım yardım programlarına muafiyet getirmiştir. Beşinci düzenleme de minimis kuralının uygulamasını düzenlemiştir. Araştırma, geliştirme ve yenilik için yardımlar, çevre korunmasına ilişkin yardımlar, risk sermayesi için yardımlar, genel ekonomik çıkarlara ilişkin hizmetler için yardımlar ve zor durumdaki şirketlerin kurtarılması ve yeniden yapılandırılması için yardımlar ise çeşitli çerçeve ve ilkeler ile düzenlenmiştir. Ancak 6 Ağustos 2008 tarihi itibariyle kabul ettiği Genel Blok Muafiyet Tüzüğü ile Avrupa Komisyonu 68/2001 sayılı Komisyon 19 Maliye Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı Tüzüğü ile düzenlenen eğitim yardımlarını, 70/2001 sayılı Komisyon Tüzüğü ile düzenlenen küçük ve orta ölçekteki işletmelere yönelik yardımları, 2204/2002 sayılı Komisyon Tüzüğü ile düzenlenen istihdam yaratmaya yönelik yardımları ve 1628/2006 sayılı Komisyon Tüzüğü ile düzenlenen bölgesel yardımlarda uyarlamalar yapmıştır. Düzenlemelerin sadeleştirilmesi ve yardımların Komisyon tarafından daha etkin izlenmesinin sağlanması amacıyla bu Tüzükler tek bir Tüzük ile değiştirilmiştir. Bu Tüzük ile getirilen uyumlaştırılmış tanımlar ve ortak yatay kurallar ile sadeleşmenin sağlanması hedeflenmiştir. 3.2.1 Genel Blok Muafiyet Düzenlemesi Avrupa Komisyonu’nun 6 Ağustos 2008 tarihli ve 800/2008 sayılı Tüzüğü ile belli kategorideki yardımlar Kurucu Antlaşmanın 87. ve 88. maddesi kapsamında ortak pazar ile uyumlu ilan edilmiştir.31 Bu Tüzük şu kategorilerdeki yardımları düzenlemektedir: a) Bölgesel yardımlar, b) KOBİ’lere yönelik yatırım ve istihdam yardımları, c) Kadın girişimciler tarafından kurulacak işletmelere yönelik yardımlar, d) Çevre korunmasına yönelik yardımlar, e) KOBİ’lerin faydalanacağı danışmanlık hizmetleri ve katılım sağlayacakları fuarlara yönelik yardımlar, f) Risk sermayesi şeklinde yardımlar, g) Araştırma, geliştirme ve yenilik için yardımlar, h) Eğitim yardımları, i) Dezavantajlı konumda olan ya da özürlü çalışanlara yönelik yardımlar. Bu Tüzük ihracata yönelik faaliyetlere ve ithal mallar yerine yerli mallarının teşvik edilmesine ilişkin yardımlara uygulanmamaktadır. Diğer taraftan, balıkçılık, tarım ürünleri üretimi, tarım ürünlerinin pazarlanması ve işlenmesi, kömür, demir, gemi inşa ve sentetik elyaf sektörleri bu Tüzüğün kapsamı dışındadır. Ayrıca, bu Tüzük üretim ve hizmetler sektöründeki belli ekonomik faaliyetlerin desteklenmesi amacıyla tasarlanmış bölgesel yardım programlarına da uygulanamamaktadır. 31 Avrupa Komisyonu, Commission Regulation Declaring Certain Categories of Aid Compatible With The Common Market in Application of Article 87 and 88 of the Treaty, Official Journal L214,Brüksel, 6 Ağustos 2008. 20 Avrupa Birliği’nde Devlet Yardımları Polikası Genel Blok Muafiyet Düzenlemesi ile her bir projenin bu kapsamda değerlendirilebilmesi için belli limitler belirlenmiştir. Belirlenen bu limitlerin aşılması durumunda bu Tüzük uygulanamamaktadır: a) KOBİ yatırım ve istihdam yardımı: İşletme başına yatırım projesi başına 7,5 milyon Avro, b) Çevre korunması için yatırım yardımı: İşletme başına yatırım projesi başına 7,5 milyon Avro, c) KOBİ’lere yönelik danışmanlık yardımı: İşletme başına proje başına 2 milyon Avro, d) KOBİ’lerin fuarlara katılımı için sağlanan yardımlar: İşletme başına proje başına 2 milyon Avro, e) Araştırma ve geliştirme projeleri ve fizibilite çalışmalarına yönelik yardımlar: i) Eğer proje genel olarak bir temel araştırma projesi ise, işletme başına proje/fizibilite çalışması başına 20 milyon Avro, ii) Eğer proje genel olarak bir endüstriyel araştırma projesi ise, işletme başına proje/fizibilite çalışması başına 10 milyon Avro, iii) Diğer tüm projeler için, işletme başına proje/fizibilite çalışması başına 7,5 milyon Avro, iv) Eğer proje bir EUREKA projesi ise, belirtilen tutarlar iki katı olarak uygulanacaktır. f) KOBİ’lerin fikri mülkiyet hakları maliyetlerine yönelik yardımlar: İşletme başına proje başına 5 milyon Avro, g) Eğitim yardımı: Eğitim projesi başına 2 milyon Avro, h) Dezavantajlı konumda olanların istihdamına yönelik yardımlar: İşletme başına bir yılda 5 milyon Avro, i) Özürlü personelin istihdamına ilişkin ücret maliyetlerine yardım: İşletme başına bir yılda 10 milyon Avro, j) Özürlü personelin istihdamının yarattığı ilave maliyetlerin tazmin edilmesine yönelik yardım: İşletme başına bir yılda 10 milyon Avro. Teşvik niteliği olan yardımlar bu Tüzükten muaftır. Bu Tüzük kapsamında KOBİ’lere sağlanan yardımlar eğer proje başlamadan önce faydalanıcı Üye Devlete başvuruda bulunmuşsa, teşvik niteliği taşıyor 21 Maliye Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı sayılır. Büyük ölçekli işletmelere bu Tüzük kapsamında sağlanan yardımlar şu koşulları taşımaları durumunda teşvik niteliği taşıyor sayılır: a) projenin/faaliyetin büyüklüğünde yardım dolayısıyla ciddi bir artış sağlandığı, b) projenin/faaliyetin kapsamında yardım dolayısıyla ciddi bir artış sağlandığında, c) projeye/faaliyete faydalanıcı tarafından harcanan meblağda yardım dolayısıyla önemli bir artış sağlandığında, d) projenin/faaliyetin tamamlanış hızında yardım dolayısıyla ciddi bir artış sağlandığında, e) bölgesel yatırımlara ilişkin yardımlarda yardımın verilmemesi durumunda o bölgede böyle bir projenin/faaliyetin yürütülmeyeceği durumlarda. Bu Tüzük kapsamında bir yardım programının muaf sayılması durumunda yardımın verilmesinden ya da programın yürürlüğe girmesinden itibaren 20 gün içerisinde, Üye Devletler Komisyon’a özet bir bilgi notu sunmak durumundadırlar. Tarafına bilgi verilen Komisyon ise bu yardım programlarını düzenli olarak takip etmekle yükümlüdür. Bu Tüzük yürürlüğe girmesi öncesinde verilen yardımlara da uygulanmaktadır. Ancak 31 Aralık 2008 tarihinden önce verilen herhangi bir yardım, bu Tüzükte düzenlenen koşulları taşımayıp, 68/2001, 70/2001, 2204/2002 veya 1628/2006 sayılı Tüzüklerde belirlenmiş koşulları taşıyorsa, ortak pazar ile uyumlu sayılacak ve Kurucu Antlaşmanın 88 (3). Maddesi ile getirilen bildirim zorunluluğundan muaf tutulacaktır. 3.3 Sektörel Yardımlar Belli sektörlerde geçerli rekabet koşullarının doğası gereği, Komisyon bu sektörlere sağlanacak devlet yardımlarının ortak pazar ile uyumu değerlendirilirken izlenecek prosedürlere ilişkin yönergeler kabul etmiştir. - İstisnai Sektörler: Bu sektörler, küresel rekabet koşullarına ayak uyduramayan ve desteklenmeye ihtiyaç gösteren sanayi kolları olabildiği gibi, Avrupa Birliği’nin verilen devlet yardımı miktarını azaltmak için daha katı kurallar belirlediği sektörlerde olabilir. Yıllar içerisinde, belli kurallara konu olabilecek belli problem ya da koşullara sahip bir dizi sektör için belli kurallar kabul edilmiştir. Mevcut durumda bu sektörler görsel-işitsel hizmetler, 22 Avrupa Birliği’nde Devlet Yardımları Polikası radyo-televizyon yayımcılığı, gemi inşa, posta hizmetleri, kömür ve elektriktir. Aynı zamanda, çelik ve sentetik elyaf sektörlerine verilecek yardımlara ilişkin kısıtlamalar da bulunmaktadır.32 - Tarım, Ormancılık, Balıkçılık: Genel devlet yardımları kuralları tarım ve balıkçılık ürünlerinin üretim ve pazarlamasına ya uygulanmamaktadır ya da kısıtlı bir derecede uygulanmaktadır. - Ulaşım: Kara ulaşım sektöründe, çoğu genel devlet yardımı kuralı uygulanmaktadır. Diğer ulaşım sektörlerine ise sektöre özgü devlet yardımı kuralları uygulanmaktadır.33 3.4 Kamu Yararı Gözeten Hizmetler Kamu yararı gözeten hizmetler genel olarak Üye Devletler tarafından özel olarak düzenlenmiş kamu hizmetleri yükümlülüklerine tabi olan genel hizmetlerdir. Kamu yararı gözeten hizmetler genel olarak kamu hizmetleri şebekelerinde (örneğin enerji, ulaşım, telekomünikasyon), sosyal hizmetler (örneğin yaşlılara yönelik hizmetler, hasta bakımı, hastaneler), belli banka hizmetleri, su, kanalizasyon ve diğer yerel olarak sağlanan hizmetlerdir. Kamu yararı gözeten hizmetlerin genel olarak bir piyasa eksikliğine yönelik oldukları düşünülür. Topluluğun düzenli olarak işlemesi için gerekli belli hizmetlerin piyasa tarafından sağlanması devlet müdahalesini gerekli kılmaktadır. Bu piyasa eksiklikleri özellikle girişimciler için yeterli kar teşvikleri sağlayamayan sosyal hizmetlerde görülmektedir. Kamu yararı gözeten hizmetler hem piyasaya yönelik, hem de piyasa dışı hizmetleri kapsamaktadır. Devlet yardımı kuralları ise genel olarak bir ekonomik faaliyet içeren hizmetlere uygulanmaktadır. Ekonomik bir faaliyet bulunmadığında, rekabet kuralları geçerli değildir. Bir faaliyetin “ekonomik” olarak tanımlanabilmesi, o faaliyet ile belli bir piyasaya mal ya da hizmet sunulmasını gerekli kılar.34 Avrupa Birliği genelinde kamu yararı gözeten hizmetlerin devlet yardımı içerdiği sayılmaktadır. Ancak kamu yararı gözeten hizmetleri sağlayan firmalara verilen tazminatlar devlet yardımı oluşturmakta ise, bildirim zorunluluğu bulunmaktadır. Eğer bildirimde bulunulmazsa, kanuna aykırı sayılır ve kanuna aykırı yardımların tabi olduğu düzenlemelere tabidir.35 32 İktisadi Kalkınma Vakfı, Avrupa Birliği ve Türkiye’de Devlet Yardımları., s. 42. Avrupa Komisyonu, Vademecum Community Rules on State Aid, s. 6. 34 Faul, Nikpay, s. 1747 – 1748. 35 Ibid., s. 1756 – 1757. 33 23 Maliye Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı 4. DEVLET YARDIMLARININ BİLDİRİLMESİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ Bildirim ve değerlendirme süreci Komisyon’un Üye Devlet tarafından önerilen önlemin doğasını anlamasını amaçlamaktadır. Böylelikle, Komisyon önlemin devlet yardımı oluşturup oluşturmadığına ve ortak pazar ile uyumlu olup olmadığına mümkün olan en kısa süre içerisinde karar verecektir.36 Topluluğun devlet yardımları denetimi bir ön izin sistemine dayanmaktadır. Bu sisteme göre, Üye Devletlerin Komisyon’a herhangi bir devlet yardımı verilmesi ya da verilen yardımın değiştirilmesi hakkında bilgi vermesi gerekmektedir ve Komisyon tarafından izin verilmeden önce böyle bir yardımın yürürlüğe girmesine izin verilmemektedir. Antlaşmaya göre, herhangi bir yardım önleminin Antlaşmanın 87(1) Maddesine göre devlet yardımı oluşturup oluşturmadığı ve eğer oluşturuyorsa, Antlaşmanın 87(2) veya 87(3) Maddesine göre istisna olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceğine ilişkin karar verme yetkisi Komisyon’a verilmiştir. Üye Devletler Komisyon’a bilgi vermedikçe ve Komisyon’dan izin almadıkça herhangi bir devlet yardımı veremezler. Komisyon onayı olmaksızın verilen herhangi bir yardım otomatik olarak “kanuna aykırı yardım” olarak nitelendirilecektir. Mevcut usul kurallarına göre, Komisyon ortak pazar ile uyumlu bulunmayan herhangi bir kanuna aykırı yardımı faydalanıcılarından geri alma yükümlülüğündedir. Ayrıca, Avrupa Mahkemeleri ulusal hakimlerin bildirim usullerinin yerine getirilip getirilmediğine ve eğer yerine getirilmemişse, yardımın geri istenmesine yetkili olduklarını kabul etmişlerdir.37 Kurucu Antlaşmanın 88 (3). Maddesi bildirim ve izin prosedürünün hukuki temelini oluşturmaktadır. 22 Mart 1999 tarihli 659/1999 sayılı Konsey Tüzüğü ise devlet yardımlarının bildirim ve izin alma prosedürlerinde izlenecek genel kuralları düzenlemiştir (The Procedural Regulation).38 21 Nisan 2004 tarihli 794/04 sayılı Komisyon Tüzüğü ise bildirim formları, yıllık raporlar, zaman kısıtlarının hesaplanması da dahil olmak üzere izlenecek prosedürün detaylarını ortaya koymuştur (The Implementing Regulation).39 36 Ibid., s. 1757. Avrupa Komisyonu, Vademecum Community Rules on State Aid, s. 7 - 8. 38 Avrupa Birliği Bakanlar Konseyi, Council Regulation on Establishing Detailed Rules for the Application of Article 93 of the Treaty, Official Journal L83, Brüksel, 22 Mart 1999. 39 Avrupa Komisyonu, Commission Regulation on implementing Council Regulation setting out detailed rules for the Application of Article 93 (now 88) of the Treaty, Official Journal L140, Brüksel, 21 Nisan 2004. 37 24 Avrupa Birliği’nde Devlet Yardımları Polikası Bildirim ve değerlendirme süreci değişik bölümlere ayrılabilir: a) Bildirimin Hazırlanması ve Dosyalanması: Hangi kurumun bildirimde bulunacağına ve Komisyon ile işbirliğini yürüteceğine Üye Devletler kendileri karar vermektedir. Süreci hızlandırmak amacıyla, Komisyon birçok yardım çeşidinin bildirimine ilişkin standart formlar hazırlamıştır. Bildirimler Komisyon Genel Sekreterliğine Üye Devletin Daimi Temsilciliği aracılığıyla gönderilmelidir. b) İlk İnceleme: İlk olarak, Komisyon’un önerilen yardımı incelemek için iki aylık süresi vardır. Bu iki aylık süre Komisyon’un değerlendirme için gerekli tüm belgeleri elde etmesi ile başlar. Eğer bildirim tam değilse, Komisyon ilave bilgiler isteyebilir. Üye Devlete bu talep edilen bilgileri sağlaması için genellikle 20 günlük bir süre verilir. Bu ilk araştırma ya itirazda bulunmama kararı ya da daha detaylı bir araştırma yapma kararı ile son bulur. Eğer Komisyon itirazda bulunmama kararı verirse, söz konusu yardım önlemi uygulanabilir. Komisyon kararını mevcut tüm bilgileri değerlendirerek verir. Üye Devlet haricinde kaynaklanan bilgiler Komisyon tarafından Üye Devlete iletilir. c) Resmi İnceleme: Eğer Komisyonun bildirilen yardımın ortak pazar ile uyumuna ilişkin şüpheleri varsa, Antlaşmanın 88 (2). Maddesi hükümleri uyarınca resmi bir inceleme başlatır. Komisyon kararını ve yardımı açıklayan kısa bir özeti Resmi Gazetede yayımlar. Üye Devleti ve diğer ilgili tarafları öneride bulunmaya davet eder. Son kararını verirken Komisyon yalnızca resmi inceleme başlatma kararı verirken kullandığı bilgileri kullanabilir. Resmi inceleme normal olarak Komisyon’un son kararı ile sona erer. Bu karar ya olumludur (yardımın uygulanması yönünde), ya olumsuzdur (yardımın uygulanmaması yönünde) ya da koşullu olarak olumludur. Böyle bir inceleme için belirlenen azami süre 18 aydır. Ancak, Üye Devlet ile anlaşılması durumunda, Komisyonun geniş kapsamlı yardım planlarını değerlendirmek için yeterli süreye sahip olabilmesi için bu süre uzatılabilir. d) Kararların Avrupa Topluluğu Adalet Divanı Tarafından Değerlendirilmesi: Roma Antlaşmanın 230. Maddesi uyarınca, tüm Komisyon kararları Avrupa Toplulukları Adalet Divanı’na götürülebilir. Temyiz iki ay on günlük süre içerisinde yapılmalıdır.40 40 Faul, Nikpay, s. 1760 – 1764. 25 Maliye Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı Devlet yardımlarına ilişkin incelemenin gecikmesindeki en önemli nedenlerden biri bildirimde bulunan Üye Devletin önlemi açık bir şekilde anlatmamasıdır. Açık olmama ve yetersiz bilgi bildirimde bulunan Üye Devlet ile Komisyon arasında anlaşmazlıklara yol açar. Bildirim sürecine ilişkin ortak ve tekrar eden hatalar önlenebilir. İlk olarak, Üye Devletler yardım programlarını oluştururken faydalanıcıları düşündükleri gibi devlet yardımı kurallarını da akıllarında bulundurmalıdırlar. Yardım projesinin açıklanması hukuki ve ekonomik anlamda açık olmalıdır. Standart formatın kullanılması zorunludur, ancak projeyi açık bir şekilde anlatan ve arkasındaki gerekçeyi açıklayan bir giriş bölümü konulması faydalı olacaktır. Bildirim ve inceleme dokümanları birbiri ile tutarlı olmalıdır. Yardım tutarı da açık ve şeffaf bir şekilde gösterilmelidir. Devlet garantilerindeki yardım miktarının hesaplanmasına ilişkin özel formüller bulunmaktadır. Faiz oranı, net ve brüt hibe tutarı ve kapsanan riskler açık bir şekilde belirtilmelidir.41 Üye Devletlerin devlet yardımı kararlarını uygulaması düzenli olarak izlenmelidir. Kanunsuz devlet yardımlarının geri alınması son yıllarda bir öncelik haline gelmiştir. Üye Devletler tarafından Ortak Pazar ile uyumsuz olarak verilen yardımları geri alma yetki ve görevi Komisyon’a aittir. Sadece Komisyon değil, ulusal mahkemelerde geri almaya yetkilidir. Komisyon tarafından izin verilmeden sağlanan tüm yardımlar kanuna aykırıdır (bildirimden muaf yardımlar hariç). Bildirimde bulunulmaksızın sağlanan yardımlar ve Komisyon kesin kararını vermeden önce sağlanan yardımlar bu kapsama girmektedir. Verilmiş bir yardımın Komisyon tarafından geri alınmasına karar verilmişse, Üye Devletler yerel hukuki prosedürleri çerçevesinde bu yardımları derhal geri almak durumundadırlar. Geri almadaki amaç yardım verilen işletmeye sağlanan avantajın kaldırılması (seçicilik) ve rekabet ortamına verilen zararın ortadan kaldırılmasıdır. 42 Özet olarak, iki çeşit yardım önlemi arasında bir ayırım yapılması gerekmektedir: • Bildirimden muaf olan yardım önlemleri: Komisyon tarafından kabul edilmiş blok muafiyet düzenlenmelerinin herhangi birinde belirtilen tüm koşulları taşıyan bireysel yardım önlemleri veya yardım programlarının Komisyon’a bildirilmesine gerek yoktur. Eğer bir yardım önlemi küçük ve orta ölçekli işletmelere yönelik yardımlar, eğitim yardımı, istihdam veya bölgesel yardım düzenlemelerinde bulunan tüm koşulları sağlıyorsa, Üye Devlet önlemin uygulanmasını takip eden 20 gün içerisinde Komisyon’a 41 42 26 Ibid., s. 1765 – 1766. Ibid., s. 1766. Avrupa Birliği’nde Devlet Yardımları Polikası önlemi anlatan bir özet açıklama sunmak zorundadır. Eğer önlem de minimis düzenlemesinde belirtilen koşulları taşıyorsa, özet bilgi sunulması gerekliliği bile yoktur. • Bildirime tabi yardım önlemleri: Üye Devletlerin normal bir bildirim durumunda takip etmesi gereken kurallar şu şekildedir: Planlanan yardım önlemini Üye Devletler daimi temsilcilikleri kanalıyla bildirmek zorundadırlar. Süreci hızlandırmak için, Komisyon her yardım önlemine ilişkin standart bildirim formları hazırlamıştır. Ayrıca, bildirimi kolaylaştırmak ve hızlandırmak için “SANI” adı verilen bir bilgisayar programı da bulunmaktadır. Mevcut bir yardımda yapılan küçük değişiklikler basitleştirilmiş bir bildirim sistemine ve daha hızlı bir karar alma sürecine tabidir. Bu basitleştirilmiş uygulamalar ancak Komisyon mevcut yardım programı hakkında sürekli bir şekilde bilgilendirilmişse geçerlidir. Eğer bildirim tam değilse, Komisyon daha başka bilgiler isteyebilir. Üye Devlete bu bilgiyi tamamlaması için genellikle 20 gün süre verilir.43 5. AVRUPA BİRLİĞİ DEVLET YARDIMLARI POLİTİKASINA İLİŞKİN GENEL BİR DEĞERLENDİRME Avrupa Birliği devlet yardımları politikası hem özel sektör kuruluşlarına yatırım yapmaları için teşvikler sağlamakta, hem de getirmiş olduğu yasaklar ile yatırım ortamında geçerli rekabet ortamını korumayı amaçlamaktadır. Avrupa Komisyonu 2005 yılında Lizbon Stratejisi kapsamında devlet yardımları politikasında kapsamlı bir reform çalışması başlatmış ve bu çerçevede Devlet Yardımları Eylem Planı’nı yayımlamıştır. Bu plan kapsamında, Üye Devletler devlet yardımları genel düzeyinin düşürülmesi için çalışmaya devam edecekler ve devlet yardımları ile araştırma, yenilik ve insan kaynaklarının en etkili şekilde kullanılması gibi belli yatay hedefler desteklenecektir. Bölgesel yardımlardaki reform ise yatırım düzeyinin artırılmasına ve bölgeler arasındaki eşitsizliklerin azaltılmasına katkıda bulunacaktır. Lizbon Stratejisi kapsamında hazırlanan Devlet Yardımları Eylem Planı’na göre devlet yardımları şu öncelik alanlarına yoğunlaşmalıdır44: 1. Bilgi Toplumunun Güçlendirilmesi İçin Yenilik ve Ar&Ge’nin Hedeflenmesi: Avrupa’nın gelecekteki ekonomik gelişmesi yüksek katma 43 44 Avrupa Komisyonu, Vademecum Community Rules on State Aid, s. 10. Avrupa Komisyonu, State Aid Action Plan, Brüksel, 7 Haziran 2005, s. 8 – 12. 27 Maliye Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı değerli, yenilikçi ve araştırmaya dayalı sektörler yaratması ve bu sektörleri geliştirmesine dayanmaktadır. Bu nedenle, Komisyon 2006 yılında Avrupa Birliği genelinde yenilik faaliyetlerini teşvik etmek için uygun çerçeve koşulları yaratan bir Çerçeve Belge kabul etmiştir. Aynı belge ile Komisyon araştırma ve geliştirme faaliyetlerine uygulanacak kuralları da Lizbon ve Barselona hedefleri temelinde değiştirmiştir. 2. Daha İyi Bir İş Ortamı Yaratılması ve Girişimciliğin Teşvik Edilmesi: İş ortamının geliştirilmesi için idari yükün azaltılması, mevzuatın basitleştirilmesi ve kalitesinin artırılması, yeni işletmelerin kuruluş sürecinin hızlandırılması ve iş ortamını daha destekleyici bir çevrenin yaratılması gerekmektedir. Yeni işletmelerin kuruluş sürecinin hızlandırılması amacıyla Komisyon 2006 yılında küçük ve orta ölçekli işletmelerdeki risk sermayesi yardımlarını düzenleyen bir yönerge kabul etmiştir. 3. İnsan Kaynaklarına Yatırım Yapılması: Lizbon Stratejisi’nin temel amaçlarından biri kalifiye, eğitimli ve değişen koşullara uyum kabiliyetine sahip yüksek düzeyli istihdamın teşviki olduğundan, bu durum insan kaynaklarına büyük bir yatırım yapılmasını gerekli kılmaktadır. Bu kapsamda, devlet yardımları özellikle işgücü piyasasına erişimde ve piyasada kalmada sorun yaşayan kişilerin istihdamını artırdığında ve çalışanlar için uygun eğitimleri sağladığında haklı görülmektedir. Komisyon’un 2001 ve 2002 tarihli Blok Muafiyet Tüzükleri’nin sadeleştirilmesi ve Topluluk hedefleri ile uyumlu olarak birleştirilmeleri öngörülmektedir. 4. Kamu Yararını Gözeten Hizmetlerin (Services of General Economic Interest) Kalitesinin Artırılması: Kamu yararını gözeten hizmetlerin etkili ve yüksek kalite ile sunulması Avrupa refah devletinin önemli bir bileşenidir. Yüksek kaliteli kamu yararını gözeten hizmetler Avrupa ekonomisinin rekabet edebilirliğine de katkıda bulunmaktadır. Üye Devletlerin bu alandaki hizmetleri sağlamaya finansman sağlayıp sağlamama ve hangi yollarla finansman sağlanacağına ilişkin kararlarda takdir yetkisi vardır. Ancak bu hizmetlere ilişkin verilen yardımların rekabet üzerinde olumsuz etkileri olmaması için dikkat edilmelidir. 28 Birleştirme Yoluyla Daha Avrupa Birliği’nde Devlet Yardımları Polikası 5. Sadeleştirme ve Önceliklendirme: İyi Devlet yardımlarının daha iyi yönetiminin sağlanması ve kolaylaştırılması için Komisyon’a Blok Muafiyet Tüzükleri kabul etme yetkisi verilmiştir. Bu yetki kapsamında bugüne kadar KOBİ’ler, istihdam, eğitim, bölgesel ve de minimis yardımlara yönelik Blok Muafiyet Tüzükleri kabul edilmiştir. 6. Odaklı Bir Bölgesel Yardım Politikası: Devlet yardımları politikası ile bölgeler arası zararlı teşvikler önlenebilecek ve az gelişmiş bölgelerde büyüme ve istihdam için doğru teşvikler oluşturulabilecektir. Bölgesel yardımlar daha çok yatay hedefli yardımların verilmesi kapsamında değerlendirilmelidir. 7. Çevresel Edilmesi Olarak Sürdürülebilir Bir Geleceğin Teşvik 8. Modern Ulaşım, Enerji, Bilgi ve Telekomünikasyon Teknolojisi Altyapılarının Kurulması Avrupa Birliği’nde 2005 yılında verilen toplam devlet yardımlarının yaklaşık olarak 64 Milyar Avro olduğu tahmin edilmektedir. Bu tutar AB GSYİH’nın yaklaşık olarak %0,6’sına denk gelmektedir. Reform çalışmaları doğrultusunda, 2000 ile 2005 yılları arasında Üye Devletlerce sağlanan devlet yardımlarının düşüş eğilimi gösterdiği görülmektedir. 2002 yılında Üye Devletlerce sağlanan toplam devlet yardımları 74 Milyar Avro seviyesinde iken, 2005 yılında bu rakam 64 Milyar Avro’ya gerilemiştir.45 Toplam devlet yardımlarındaki bu düşüş eğilimi, Üye Devletlerce sağlanan toplam devlet yardımlarının Üye Devletin GSYİH’na oranında da izlenmektedir. Avro alanında verilen toplam devlet yardımlarının GSYİH’ya oranı 2002 yılında %0,78 iken, 2005 yılında bu oran %0,62 olarak gerçekleşmiştir. Bu rakamlar AB genelinde devlet yardımları genel düzeyinin düşürülmesi çalışmalarının devam ettiğini teyit etmektedir. Ayrıca, toplam devlet yardımı rakamlarındaki bu azalış AB’nde yatırım ortamının iyileştirilmesi çalışmalarının seçici politikalardan çok, genel politikalara yöneldiğinin bir göstergesidir. 2005 yılında, AB genelinde yatay hedefler doğrultusunda sağlanan devlet yardımları tüm devlet yardımlarının yaklaşık olarak %84’ünü oluşturmaktadır. En çok yardım sağlanan üç ana yatay hedef çevre ve enerji 45 Peter Parlasca, “State Aid in the European Union”, Statistics in Focus – Economy and Finance, (2007). 29 Maliye Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı tasarrufu (toplam yardımların %28’i), bölgesel ekonomik kalkınma (%19) ve Ar&Ge faaliyetleri (%13)’dir. Geri kalan yardımlar daha çok KOBİlere destek sağlanması (%10), istihdam (%8) ve kültür ve miras varlıklarının korunmasını (%3) amaçlamaktadır.46 Tablo 1: Avrupa Birliği Üye Devletlerinde Toplam Devlet Yardımlarının GSYİH’ya Oranı (yıllar itibariyle) Toplam devlet yardımları / GSYİH Ülke 2002 2003 2004 2005 2006 2007* 2008* Avro Alanı 0,78 0,63 0,63 0,62 ... … … Belçika 0,46 0,35 0,35 0,41 0,39 0,39 0,46 Fransa 0,56 0,51 0,62 0,58 0,58 0,50 0,52 Almanya 1,14 0,83 0,89 0,87 0,87 0,60 0,63 Portekiz 0,85 0,92 0,83 0,97 0,93 1,31 0,93 Polonya 0,45 2,99 1,43 0,77 0,85 0,60 1,01 Çek Cumhuriyeti 3,94 2,86 0,57 0,6 0,66 0,76 0,96 * Finansal kriz kapsamında sağlanan devlet yardımları hariç tutulmuştur. Kaynak: http://epp.eurostat.ec.europa.eu/ Tablo 2: Devlet Yardımlarının Dağılımı (2008) Devlet Yardmlarnn Dalm (2008) 30% Bölgesel yardmlar; 26% 25% 20% Çevre; 24% Aratrma, gelitirme ve yenilik; 16% 15% 10% Yatay olmayan hedefler; 12% Dier (Kültür ve miras varlklarnn korunmas, sosyal yardmlar vs); 5% stihdam; 6% KOB; 9,0% 5% Eitim 0% Kaynak: http://epp.eurostat.ec.europa.eu/ 46 30 Ibid, s. 3. Avrupa Birliği’nde Devlet Yardımları Polikası 2002 yılından itibaren, yürütülmekte olan reform çalışmalarının bir sonucu olarak toplam devlet yardımları içinde yatay hedeflere yönelik devlet yardımlarının oranının sürekli olarak arttığı gözlemlenmektedir. 2002 yılında toplam devlet yardımlarının yaklaşık %62’si yatay yardımlara ayrılmışken, bu oran 2008 yılında %88’e ulaşmıştır. 2002 – 2008 yılları arası Avrupa Birliği’nde Üye Devletlerce sağlanan devlet yardımları rakamlarının incelenmesi göstermektedir ki yapılan reform çalışmaları doğrultusunda devlet yardımları genel düzeyi düşmektedir ve devlet yardımları ile çevre ve enerji tasarrufu, bölgesel ekonomik kalkınma ve Ar&Ge faaliyetleri gibi yatay hedefler desteklenmektedir. Avrupa Birliği devlet yardımları politikasının gelecek dönemde de bu doğrultuda gelişeceği düşünülmektedir. KAYNAKÇA Kitap, Makale ve Raporlar Avrupa Komisyonu, State Aid Action Plan, Brüksel, 7 Haziran 2005. Avrupa Komisyonu, Vademecum Community Rules on State Aid, Brüksel, 17 Temmuz 2008. Faul, Jonathan ve Nikpay, Ali, The EC Law of Competiton, İki. B.,İngiltere, Oxford University Press, 2007. İktisadi Kalkınma Vakfı, Avrupa Birliği ve Türkiye’de Devlet Yardımları, İstanbul, 2005. Parlasca, Peter, “State Aid in the European Union”, Statistics in Focus – Economy and Finance, 2007. Elektronik Kaynaklar European Union Online http://europa.eu/index_en.htm Eurostat http://www.ec.europa.eu/eurostat/ Hukuki Metinler İlgili AB Mevzuatı Avrupa Birliği Bakanlar Konseyi, Council Regulation on the Application of Articles 92 and 93 of the Treaty establishing the European Community to certain categories of horizantal State Aid, Official Journal L142, Brüksel, 7 Mayıs 1998. Avrupa Birliği Bakanlar Konseyi, Council Regulation on Establishing Detailed 31 Maliye Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı Rules for the Application of Article 93 of the Treaty, Official Journal L83, Brüksel, 22 Mart 1999. Avrupa Komisyonu, Commission Notice on the Application of State Aid Rules to Measures Relating to Direct Business Taxation, Brüksel, 12 Aralık 1998. Avrupa Komisyonu, Commission Regulation on the Application of Articles 87 and 88 of the EC Treaty to State Aid to Small and Medium-Sized Enterprises, Official Journal L10, Brüksel, 12 Ocak 2001. Avrupa Komisyonu, Community Guidelines on State Aid for Environmental Protection, Official Journal C37, Brüksel, 3 Şubat 2001. Avrupa Komisyonu, Commission Regulation on the Application of Articles 87 and 88 of the EC Treaty to State Aid for Employment, Official Journal L337, Brüksel, 12 Aralık 2002. Avrupa Komisyonu, Commission Regulation amending Regulation (EC) No 70/2001 as regards the Extension of its Scope to Include Aid for Research and Development, Official Journal L63, Brüksel, 25 Şubat 2004. Avrupa Komisyonu, Commission Regulation on implementing Council Regulation setting out detailed rules for the Application of Article 93 (now 88) of the Treaty, Official Journal L140, Brüksel, 21 Nisan 2004. Avrupa Komisyonu, Community Guidelines on State Aid for Rescuing and Restructuring Firms in Difficulty, Official Journal C244, Brüksel, 2004. Avrupa Komisyonu, Commission Regulation on the Application of Articles 87 and 88 of the Treaty to De Minimis Aid, Official Journal L379, Brüksel, 15 Aralık 2006. Avrupa Komisyonu, Community Framework For State Aid For Research and Development and Innovation, Brüksel, 2006. Avrupa Komisyonu, Community Guidelines on State Aid to Promote Risk Capital Investments in Small and Medium-Sized Enterprises, Official Journal C194, Brüksel. 2006. Avrupa Komisyonu, Commission Regulation Declaring Certain Categories of Aid Compatible With The Common Market in Application of Article 87 and 88 of the Treaty, Official Journal L214,Brüksel, 6 Ağustos 2008. 32
Benzer belgeler
AVRUPA KOMİSYONU TARAFINDAN “DE MINIMIS
otoriteler tarafından rekabeti bozan bütün uygulamaların engellenmesine hizmet etmektedir.
Rekabeti bozan uygulamaların sadece özel teşebbüs tarafından yaratılmayacağı, devletler
tarafından verilen...
Cilt 14 Sayı 1 - ATAUM
Turkish Constitution of 1982 reflecting a need for an improved protection of
the individual citizen against public administrations. The foundations for
establishing the Turkish Office of the Ombuds...