sayı 7 - Akyaka Kültür ve Sanat Derneği
Transkript
sayı 7 - Akyaka Kültür ve Sanat Derneği
Derneðimize katkýlarýnýz için: ÝÞ Bankasý Muðla Þubesi 3600 1036210 [email protected] SELÇUK ÝNAÇ AKS Yön. Kur. Bþk. "BÝRLÝK VE BERABERLÝK" ÜZERÝNE Bir süredir, "GELECEK" zamana(lara) dair bir çalýþma, bir araþtýrma yapýyorum. Bu nedenle yaþadýðýmýz sürece bir "an" olarak bakmak yerine, daha geniþ bir zaman dilimi içinde bakmaya ve öyle algýlamaya çalýþýyorum. Yani bir baþka deyiþle, içinde yaþadýðýmýz bir kaç yýlý, on, yirmi,otuz yýlý deðil de; Yüz, iki yüz, beþ yüz yýlý görmeye, bin yýl sonraki zamaný anlamaya, dünyayý biraz daha geniþ bir zaman dilimi içinde kavramaya çalýþýyorum. Bu anlamda, günümüze, içinde yaþadýðýmýz döneme böyle geniþ bir zaman içinde bakmaya baþlayýnca, bizi bugün derinden etkileyen bazý olaylar, konular, politikalar etki dozunu yitiriyor, buna karþýlýk, belki bugün çok fazla önem vermediðimiz, ilgimizi çekmeyen baþka konular öne çýkýp, dikkat çekici olabiliyor. Ýþte yaþama böyle, biraz ötelere gidip oralardan bakmaya baþlayýnca, ortalamasý 60-70 yýl olan bu kýsacýk insan ömründe ortaya çýkan bu hýrsý, bu açlýk, doymazlýk, bu sahiplenme güdüsünü, bu kavgalarý, bu çekiþme, çatýþmalarý anlamakta zorlanýyorum... Gerçekten anlayamýyorum... Beyler, efendiler... N'oluyoruz?... Bu dünya nimetlerinin de bir sýnýrý var... Hiçbir þey sonsuz deðil... Ey, "Küreselleþme" adý altýnda tüm dünyayý evinin arka bahçesi haline getirmeye çalýþan Batýlý Ülkeler... Ey, Amerika, Ýngiltere, Ýsrail... Ve daha niceleri... Hop... Durun ve biraz kendinize gelin... Sizin, yani tüm dünya nüfusu içinde %10'u bile bulmayan insanýnýz, dünyanýn bütün nimetlerinin sahibi, yöneticisi, "Ali kýran, baþ keseni" olmasý ne demek... Böyle bir þey olamaz... demeye kimsenin dili varmýyor... Ama olamaz... Olamazsýn... Afrika'da, milyonlarca bebek açlýktan ölürken, sen dünyanýn bütün nimetlerini tüketemezsin... Dünya nüfusu hýzla artýyor... Kaynaklar tükeniyor, tarýmsal topraklar azalýyor, temiz sular bitiyor, her yýl milyonlarca insan, çocuk açlýktan, yetersiz beslenmeden ölüyor... Ama dünya nüfusu artmaya devam ediyor... Eskilerde bu konuya ara ara karþý çýkýlýr, dikkat çekilirdi... Þimdi yok böyle bir þey... Kalmadý. Batýlý ülkelerin umurunda deðil... Ölen ölür, kalan saðlar bizimdir... diyor ve devam ediyor... Ne yapacaksýn peki kalan saðlarý?... Kalan saðlara fabrikalarýmda ürettiðim tüketim mallarýmý satacaðým... Cep telefonlarý, televizyonlar, otomobiller... Ne bulursam... Hele hele sizlerin farkýna bile varamadýðýnýz, ama satýn almaya devam ettiðiniz öyle þeyler var ki, ben onlarla yaþýyorum... Örneðin sinema, televizyon filmleri... Neredeyse yüz yýldýr ülkemi bu filmler sayesinde ayakta tutuyorum, siz de uyuyorsunuz.......................... Jeo-politik konumuyla, denizleri, sularý, doðasý, iklimiyle, dünyanýn en olaðanüstü topraklarýnda yaþýyoruz... Susuzluk, açlýk geldi kapýmýza dayandý... Yýl: 1 Sayý: 7 Mart 2008 Ücretsizdir 8 MART DÜNYA EMEKÇÝ KADINLAR GÜNÜ AKYAKA'DA KUTLANDI Akyaka'lý kadýnlar, Akyaka Belediyesi öncülüðünde hazýrladýklarý etkinliði 8 Mart'ta hayata geçirdiler. Saat 11.30'da Atatürk Anýtý'na Çelenk koyan yüzlerce Akyaka'lý kadýn, orman kampý içindeki Sedir kafeye kadar yürüdüler. Akyaka Kültür ve Sanat Derneði yönetim kurulu üyesi Hüsniye Yenikeçeci günün anlam ve önemini belirten, aþaðýda özetlediðimiz konuþmayý yaptý: “Kadýnlarýn þiddete, baskýya, cinsel istismara, ayrýmcýlýða, maruz kalmadýðý siyasal yaþama ve iþ yaþamýna daha fazla katýldýðý bir Türkiye dileðiyle tüm kadýnlarýmýzýn 8 MART DÜNYA EMEKÇÝ KADINLAR GÜNÜNÜ KUTLUYORUM. Biliyorsunuz, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yýllarýnda gerçekleþtirilen Atatürk Devrimleri ile kadýnlarýn sosyal ve kültürel alanlarda, eðitimde, hukukta, aile içinde, çalýþma hayatýnda, toplumsal yaþamda ve siyasette erkeklerle eþit haklara sahip olmasý hedeflenmiþ GÖKOVA- AKYAKA'DA ÇOCUK ÞENLÝÐÝ Üç yýl önce Akyaka Belediye Baþkaný Ahmet Çalca ile Akyaka Kültür Sanat Derneði (AKS) ön oluþumu olan Akyaka Sivil Ýnisiyatifinin baþlattýðý UÇURTMA ÞENLÝÐÝ, bu yýl ilk kez Muðla Çocuk Yuvasý, Akyaka Cahit-Belkýs Güneyman Ýlköðretim Okulu, Gökova Salih Güneyman Ýlköðretim Okulu, Akyaka Cahit-Belkýs Güneyman Ýlköðretim Okulu Aile Birliðinin katýlýmý ile gerçek bir çocuk þenliðine dönüþüyor. Akyaka Belediye Baþkaný Ahmet Çalca 'nýn, üyesi olduðu Akyaka Kültür Sanat Derneðini ziyaretinde, “bundan böyle kültürel ve sanatsal etkinlikleri birlikte yapabiliriz” görüþü ýþýðýnda; AKS 'nin uçurtma þenliðini geliþtirip GÖKOVAAKYAKA ÇOCUK ÞENLÝÐÝNE dönüþtürelim önerisi, Akyaka Belediye Baþkaný Ahmet Çalca tarafýndan da benimsendi. DEVAMI SAYFA5’TE ve bu alanlarda çok önemli geliþmeler gerçekleþtirilmiþtir. Söz konusu reformlardan belki en çarpýcý olaný da Türk Kadýnýnýn birçok Avrupa kadýnýndan daha önce seçme ve seçilme hakkýný kazanmýþ olmasýdýr. Atatürk 'ün Türk Kadýnýna olan sevgi ve saygýsý, Kurtuluþ Savaþýnda ki gözlemleri ile iyice perçinlenmiþtir.1923 yýlýnda Konya 'da bu hissiyatýný büyük bir içtenlikle dile getirir. Þöyle der: “Dünya 'da hiçbir milletin kadýný, ben Anadolu Kadýnýndan fazla çalýþtým, milletimi kurtuluþa ve zafere götürmekte, Anadolu Kadýný kadar emek verdim, diyemez. Erkeklerden kurduðumuz ordumuzun hayat kaynaklarýný kadýnlarýmýz iþletmiþtir. Çift süren, tarlayý eken, kaðnýsý ve kucaðýndaki yavrusu ile yaðmur, kýþ demeyip cephenin ihtiyaçlarýný taþýyan hep onlar, hep o yüce, o fedakâr, o ilahiAnadolu Kadýný olmuþtur. DEVAMI SAYFA 3’TE AKYAKA'LI ÇEVRECÝLERDEN KÖMÜR TÜKETÝMÝNE HAYIR EYLEMÝ Akyaka 'nýn çevreye duyarlý yaþayanlarý;Turizm yörelerinde Kömür tüketimini yasaklayan Çevre ve Orman Bakanlýðý kararýna raðmen ,her geçen gün belde de kömür tüketiminin yaþamý olumsuz etkilediði için 'KÖMÜR TÜKETÝMÝNE HAYIR'konulu imza kampanyasý düzenlediler, kýsa sürede ,sembolik olarak toplanan 150 imza 08.02.2008 tarih ve 62 sayý ile Akyaka Belediye Baþkanlýðýna teslim edildi. Çevreciler “Bodrum-Marmaris gibi yörelerde kömür tüketilmezken , ýlýman iklime sahip dünya cenneti beldemizde kömür tüketimi, doðayý kirletmekte, yoðun duman ve koku insan saðlýðýný olumsuz yönde etkilemektedir. Belediyemizden daha etkin önlem alýnmasýný istiyoruz” dediler. Sayfa 2 DÜÞÜNÜRLER - DÜÞÜNCELER ÜNAL TÜRKEÞ AKBÜK… Halikarnas Balýkçýsý Gökova tutkunudur. Eserlerinin ilhamýný Gökova'nýn Coðrafyasýndan, Tarihinden, insanýndan alýr. Kalemiyle sayfalara dökülen “Arþipel mavisi”, balýkçýnýn keþfettiði bir renktir. Bodrum Mozolesini Londra'ya götüren “Haþmetmeaplarýna” mozolenin sisli havalarýn kentimde iþlevinin ne olduðunu sorar. Mozole'ye hasret kalan Arþipel mavisinin özlemini el birliðiyle gidermeyi önerir. Eline geçirdiði dünya harikasýný geri vermek iþine mi gelir Londra'nýn? Balýkçýya yazýlan mektupta müzenin Arþipel mavisine boyandýðý yazýlýr. Balýkçý gibi bir büyük uygarlýk sözcüsüne böylesine ilham veren Gökova, Akbük'te Arþipel'in bir baþka güzel çizgisine sahiptir. Balýkçý, beraberinde Eyüpoðullarý ve Azra Erhat olmak üzereAkbük'te az günler mi geçirir? Balýkçýya yazýlarýn en çarpýcýsýný yazdýranAkbük, yýllar var ki balýkçý gibi bir büyük dostunu hala arar. Onun büyük sevgiyle açtýðý turizm kapýsýnýn ardýnda uzayýp giden deniz deryasýný Akbük'te alt yapýsýyla buluþturmak ister. Güzelliðini ve þaheserliðini balýkçýdan öðrenen yurt ve dünya gezginleri her yýl artan sayý ile Akbük'e geldiklerinde, balýkçý gibi olaðanüstü büyük dostunu aramanýn özleminden bir türlü kurtulamayan denizin yalnýzlýðýyla karþýlaþýrlar. Doðanýn sükûnetindeki aðarlýðýn giderek kendilerini rahatsýz etmeye baþladýðýný duyumsarlar. Yakýn geçmiþte Muðla merkezi Ören'e baðlayan Akbük yolunun kazalarla sýk sýk insan kanýna bulanan vahþetini bu güzelim koyun sihrine yakýþtýramazlar. Giderek artan insan hareketinin Akbük koyuna uðrayan dönemeçlerinde çeþmeyi ve suyu son kez Yerkesik Beldesinde görenlerin hayýflanmalarýyla birlikte eseflerini sunarlar. Gökova'nýn en güzel koylarýndan biri olan körfez bir damla duþ suyunun yýllar var ki acýyla büyüyen özlemini çeker. Körfeze yapýlan muhtar tapulu evlerin dýþýnda tuvalet görmeniz mümkün deðildir. Bu nedenle Akbük koyuna inenlerin hemen geri dönmeleri ve 15 dakika ötelerindeki Ören'e ulaþmalarý, Ören'de konaklamalarý insaný dinlendirecek çarelerin baþ gerekçesidir. Körfezi Halikarnas Balýkçýsýndan yýlar sonra keþfeden kapital sahiplerinin yöreye dikilmiþ eserlerine henüz rastlamak mümkün deðil. Yöreyi tüm mevsimlerde yaþayanlar, yöreye çevrilen kapitalin sahiplerini sorduðunuzda size biraz saygýyla, biraz da korkuyla bazý adlarý telaffuz ederler. Anlarsýnýz ki, körfeze bugüne kadar getirilmemiþ olan suyun, cereyanýn, yolun ve benzer alt yapýlarýn Akbük'e gelmesi an meselesidir. Geliyorum diye size sanki çok uzaklardan gözüken ve derinlerden seslenen bu çözümlerin açýkça ve halkýn bilgisi içinde yükselmesi gerekmez miydi? Perde arakasýnda geliþen olaylarýn ve sütre gerisinde çizilen planlarýn demokratik platformlarda oluþmasýna tercih neden gecikmiþti? Gizlenen her geliþimin ve saklanan her oluþumun altýndan tek bir sonuç geliyor gündeme. Çevre kirliliði. Dünya güzeli körfez giderek kirleniyor. Kirliliðin getirdiði ihmaller ormanlarý telef ediyor. Türkiye'nin çok az yerlerinde görülen Halepçe Çamlarýnýn baþýna gelmedik zorbalýklar kalmýyor. Akbük, Halikarnas Balýkçýsýnýn sevgisiyle ele alýnmalý. Onu açtýðý aydýnlýk turizm kapýsýnýn en mükemmel tesislerle donatýlan yaþam alaný haline getirilmeli. Ali Rýza KOCA Atatürkçü Düþünce Derneði Muðla Merkez Þube Baþkaný BUNLAR SÝZÝ ÝLGÝLENDÝRÝYOR MU? Küresel Soygun =Özelleþtirme Sosyal Güvenlik Yasa tasarýsý=Sosyal Devleti yok etme mülkiyeti ve yönetimi kamuya ait olan iþletmeler fabrikalar 24 Ocak Kararlarý ile küresel yaðmaya açýlmýþ 1980 den itibaren yavaþ- yavaþ elimizden çýkmýþtýr.Kaybettiðimiz her kamu kurumu ile ekonomik ve sosyal bunalýmlar daha da derinleþmiþtir.Baþlangýçta “ Özelleþtirilen Kitlerin geliri ile var olanlarýn yenileneceði, Ýstihdam'ýn ve verimin arttýrýlacaðý” söylenmiþtir. Geldiðimiz bu günlerde bunun tam bir kuyruklu yalan olduðu g ö r ü l m ü þ t ü r. C u m h u r i y e t t a r i h i b o y u n c a vergilerimizden diþimiz ve týrnaðýmýzdan arttýrarak yapýlan onca iþletme kuruluþ ve tesisler birer, birer kapkaççý, talancý yerli ve yabancý vurgunculara sunulmuþtur. Özelleþtirilen kuruluþlarýn birçoðu maliyetlerinin altýnda birkaç yýllýk karý karþýlýðý satýlmýþ.“Gerekirse bedava bile veririz” gibi arsýz söylemlerden çekinilmemiþtir. Hepsinden önemlisi Özelleþtirme sonucu issiz kalan milyonlar var olan iþsizlere eklenerek ekonomik ve sosyal bunalým derinleþtirilmiþtir.Özelleþtirilen pek çok iþletmeden vergi dahi alýnamamýþ böylece kamunu giderilmesi olanaksýz zarara uðratýlmýþtýr. Örneðin 2001 yýlýnda kurumlar vergisinde 6.sýrada yer alan PETROL OFÝSÝ' den vergi alýnamamýþtýr.Özelleþtirilen diðer iþletmelerde bundan pek farklý deðildir. KÜRESEL SOYGUN HIZLA DEVAM EDÝYOR. Yaðma bu günde ayný hýzla sürmektedir.Bu gün de Tekel'in Özelleþtirilmesi tamamlanmýþ, buna karþý direnen, mücadele veren iþçiler Polis Copu ile dövülmüþ, panzerlerle tazyikli su sýkýlarak yerlerde sürüklenmiþlerdir. Sosyal güvenlik Yasa tasarýsý meclis gündemine indirildi. Genel Saðlýk Sigortasý yasasý hazýr. Bu taslaklarýn bu hali ile yasalaþmasý halinde sosyal devlet anlayýþý tümüyle yok edilecek toplumun geleceði iane ile yaþmaya tarikat ve cemaat kültürüne sürüklenecektir.Bu yasalarýn ruhuna sindirilmiþ piyasacý-bireyci anlayýþ Saðlýðýn ve Sosyal güvenliðin kamusal bir hizmet olmasý gerektiðini göz ardý etmektedir.ÝMF dayatmalý piyasa patentli bu yasalar yürürlüðe girdiði zaman, Saðlýkta ve Sosyal Güvenlikte büyük bir tahribat yaratacaktýr. S.Sigortalar ve genel saðlýk sigortasý yasasý ile Emeklilik yaþý 65'e, prim ödeme gün sayýsý 9000'e çýkartýlacak emekli olma tam bir” “hayal” olacaktýr. Emekli aylýðý baðlamada alt sýnýr kaldýrýlarak emekli aylýklarýnýn düþürülmesi saðlanacaktýr. Ölüm aylýðý baðlana þartý 1800 güne çýkarýlmýþtýr. Sakatlarýn emekli olmalarý 15 yerine 18 yýla çýkarýlmýþ cenaze ödeneði asgari ücretin üç katýndan 1 katýna indirilmiþtir. Aylýk geliri 145 YTL üstünde olan bir kiþinin 76 ile 494YTL prim ödemesi öngörülmüþtür. Yani 146 YTL. alan bir kiþi 76.YTL prim ödeyecektir.(Bu rakamlar KESK in raporundan alýnmýþtýr.) ÖZETLEMEK ÝSTERSEK: Çalýþanlarýn maaþý artmayacak, azalacaktýr. Saðlýk hakký gasp edilmektedir. Saðlýk giderleri çekilemez aðýr bir yük olarak omuzlara binecektir. Ýstihdam yaratarak sosyal güvenliði kurtarma yerine, emeklilik yaþýný yükselterek prim gün sayýsýný arttýrarak bozuk düzene yama yapýlacaktýr. Sorunlar çalýþana yüklenecek, emekli boðulacak sorunlar çözülmeyecek ileri tarihlere ertelenecek, böyle giderse sosyal güvenlik çökecektir. Türban tartýþmalarý üniversitelerde ve ülkede yaratýlan kaos bütün bunlarýn üstünü örtmek içindir. B Ü T Ü N B U N L A R B E N Ý ÝLGÝLENDÝRMÝYOR DÝYORSAN Ýyi uykular. "BÝRLÝK VE BERABERLÝK" ÜZERÝNE SAYFA1’ÝN DEVAMI Elbirliðiyle, (tabii Avrupalý, Batýlý ülkelerin elbirliðiyle) tarýmýmýzý bitirdik... Daha otuz yýl önceleri, dünyada kendine yeten, kendi nüfusunun karnýný doyurabilen 7 (yedi) ülkeden birisi iken, þimdi dýþarýdan, ondan bundan, Amerika'dan, Avrupa'dan ekmeklik buðday satýn alýyoruz... Bu þimdilik çok iyi... Ya bir de, 500 milyar Dolarlýk bu dýþ borçlar baþýmýza patladýðýnda ne yapacaðýz, onu da alamayacaðýz... Çoluk çocuk açýz evde... Tarýmý bitirdikleri bir yana, bir de her eve ikiþer, üçer otomobiller sokuþturdular... Hem de öyle ufak, tefeðinden deðil... Devasa... Jeepler, arazi araçlarý, dört, beþ, altý çekerler... Akýl almýyor... Ýnsanlarýmýz iþsizlikten kýrýlýyormuþ, kýzlý erkekli gençlerimiz (hem de yüksek eðitimli) gelecek kaygýsý içinde baþý boþ sokaklarda dolaþýyormuþ... Köylümüz, çiftçimiz yýllarca boþ duran topraðýna bakýp aðlýyormuþ... Ne gam... Öyle ya, borç yiyen kesesinden yer... Bu fakir ülkede, bu paralar nereden bulunur, bunlara binenler kimlerdir bilemem... Kimse, bu otomobilleri sürecek yol mu var demiyor... Þehirler kilitlendi... Bu baþ belalarýný koyacak ne yol, ne sokak, ne kapý önü kaldý... Petrolü, yakýtý iþin cabasý... Ama, olsun... Hepimiz varýmýzý yoðumuzu ortaya koyup Avrupa'nýn, Amerika'nýn önümüze sürdüðü bu nimetleri elbette geri tepmeyeceðiz... Selam olsun, yüz yýllýk, raylý sistem, toplu taþýmacýlýk ulusal ulaþým politikamýza... Topyekun canýna okuduk... Turizm dedik, bütün sahilleri yapýyla betonla doldurduk... Güzelim doðal yerleþim alanlarýmýz, köylerimiz, beldelerimiz, otomobillerin, araçlarýn istilasýna uðradý... Kültürel kimliðimiz çözüldü, eridi; eski tarihi özelliklerimizi, antik þehirlerimizi yok ettik... Dünyanýn görüp göreceði en büyük iki savaþý çýkaran, sonuncusu daha elli altmýþ yýl önce 40-50 milyon insanýn canýna malolan savaþlarýn yaratýcýsýAvrupa, kendi içinde "BÝRLÝK" olmaya çalýþýrken, bir yandan bizim birliðimizi bozmak, daðýtmak için uðraþýyor... Türküleri beraber yakmýþ, halaya birlikte durmuþ, düþmana karþý birlikte savaþmýþ ulusumuzu parçalamak için planlar yapýp, krizler çýkarýyor... Bütün bunlarýn arasýnda, biz de, seçimdi, partiydi, benimkiydi, seninkiydi diye birbirimizi yiyoruz... Önümüze "Demokrasi" diye bir þey koydular... Ve biz onu galiba yanlýþ anladýk... Herkes futbol takýmý gibi birer siyasi gurup kurdu, baþladýk vuruþmaya... Yýllardýr vuruþuyoruz... Dostlar, arkadaþlar, ey ahali, saygýdeðer ulusum, yoluna bin can koyduðum, caným insaným... Ne olur þu noktayý unutmayalým: Bu memleket, bu vatan bizim... Biz galiba bu demokrasiyi iyi anlayamadýk... Demokrasi, ayrý ayrý guruplar oluþturup kavga etmek demek deðil... Demokrasi, farklýlýklar içinde ortak noktalarý bulup ortaya çýkarmak, uzlaþmak, bütünleþmek, birlikte yaþamak demek... Niye bunu anlamamakta ýsrar ediyoruz, bir türlü anlamýyorum... Gelin birlik olalým, bu dar alanda, bu dar zamanda çekiþmekten, çatýþmaktan vazgeçelim... Uzun bir zaman dilimi içinde bakarsak, önce bu güzelim dünya elden gidiyor... Sonra bu güzel vatan... Ki, dedelerimiz, atalarýmýz bu emaneti bize canlarý kanlarý pahasýna teslim ettiler... Ona, yani vatana ve ulusumuza, yani insanýmýza, birbirimize, gözümüz gibi bakmak zorundayýz... Yoksa elin oðlu hiç gözümüzün yaþýna bakmýyor, neredeyse gözümüzü oyacak... Birlik olalým, birbirimize sahip çýkalým, ortak türkümüzü çýðýrýp, el ele halaya duralým... Ama, geleceðimizi hazýrlamak için canla baþla çalýþmaktan da geri durmayalým. Saygýlarýmla... Sayfa 3 DOÐA - KADIN KIZILÇAM (Pinus brutia) ve KURAKLIK Yavuz Ertoðlu Orman Yüksek Mühendisi Orman Mühendisleri Odasý Marmaris Temsilcisi Kýzýlçam Akdeniz iklim zonunun ýlýman ve sýcak bölgelerinin aðacýdýr ve bu kýyý bölgelerinde iklim optimumunda bulunur.(en saðlýklý ve kaliteli topluluklarýný kurar) Kýzýlçam ýsý isteði fazla ve dondan zarar gören ender aðaç türlerinden biridir. Yaþadýðý bölgelerde yýllýk ortalama sýcaklýk 10–25 derece arasýnda deðiþmektedir. Kýzýlçamýn yayýldýðý bölgelerin en baþta gelen yaðýþ özelliði, yaðýþlarýn yýl içerisindeki düzensizliðidir. Geçtiðimiz yýl meydana gelen aþýrý sýcak ve kurak yaz sonunda bünyesi zayýf olan Kýzýlçamlarda kurumalar meydana geldi. Kazýk kök yapýsýna sahip olmasýna, dolayýsýyla taban suyuna ulaþma olanaðýna raðmen ayný insanlar gibi yaþayan bir varlýk olduðundan Kýzýlçamlarda da bu sýcak ve kuraklýða dayanamayanlar kurudular. Az bir kýsmý sonradan kendini toparladýysa da çoðunluðu maalesef kurudu. Doða yasasý dediðimiz, üzülmekle beraber gerçekleri kabul etmemiz gerekmektedir. Ancak: Tüm afet ve salgýnlardan sonra olduðu gibi geçen yýl meydana gelen ve etkilerini bu yýl da gösterebilen bu kuraklýk sonrasýnda kuruyan (yani ölen) aðaçlarýn derhal kesilmesi, kabuklarýnýn soyulmasý ve orman dýþýna çýkartýlmasý gereklidir. Biz insanlarda ki salgýn hastalýk riski gibi aðaçlarda da kabuk böceði afeti riski vardýr. Orman Teþkilatý bu konuda hassastýr. Gerekli önlemlerin alýndýðýný iþitiyoruz. Ancak daha detaylý ve ikna edici bilgiler için Muðla Orman Bölge Müdürlüðü “Orman zararlýlarý ile Mücadele Þube Müdürlüðü” nden bilgi alýnabilir. Bildiðimiz kadarý ile sadece kesimi zor olan, yolla ulaþýlamayan sarp yerlerdeki Kuru kýzýlçamlar dýþýnda kalanlarda gerekli önlem ve kesimler yapýlmýþtýr. Kýzýlçam kuzey yarýmkürenin 15-45doðu boylamý ile 32–45 kuzey enlemleri arasýnda yayýlýr. Ülkemizde 3 096 064 hektarlýk bir alana yayýlmýþ olup,(yaklaþýk 31 milyon dönüm)Türkiye'nin en geniþ alan kaplayan aðacýdýr.% 47 si Akdeniz, % 40 ý ege bölgesinde bulunur. Toroslarýn denize bakan yamaçlarýnda saf meþcereler halinde görülür. Yetiþebildiði en yüksek rakým orman olarak 1300metre, tek aðaç olarak 1500 metredir. Kuzeye doðru gidildikçe yaþayabildiði rakým düþmektedir. Örneðin Ege bölgesinde 800–900 metre olan deðerler, Marmara bölgesinde 600–700 metreye düþmektedir. Yatay yayýlýþý ise genellikle denizden 70 km kadar içerisidir. Ancak Ceyhan nehri vadisinde 200 km. içeriye, Malatya yakýnlarýna kadar sokulabilmiþtir. Tüm bu bilgiler ýþýðýnda Kýzýlçamýn doðal yayýlýþ alanýnýn bölgemize çok uygun olduðu, daha doðrusu Akdeniz iklimine en uygun aðaç türü olduðu, bölgemizde sýcak ve kurak Aðustos güneþine dayanabilecek neredeyse tek orman aðacý olduðu tartýþmasýzdýr. Bu nedenle aðaçlandýrma çalýþmalarýnda Kýzýlçam tercih edilmektedir. 8 MART DÜNYA EMEKÇÝ KADINLAR GÜNÜ AKYAKA'DA KUTLANDI SAYFA1’ÝN DEVAMI Bundan ötürü hepimiz bu büyük ruhlu ve duygulu kadýnlarýmýzý, þükranla ve minnetle sonsuza kadar aziz ve kutsal bilelim.” Ülkemizde ve geliþmekte olan ülkelerde kadýn haklarý ne yazýk ki istenen seviyelerde deðildir. Kadýnlarýmýz hala eðitim ve toplumsal hizmetlere eriþmekte güçlükler yaþamakta, çoðunlukla karar alma süreçlerinin dýþýnda býrakýlmakta, baský, taciz ve þiddete maruz kalmakta, töre ve namus cinayetlerine kurban gitmektedirler. Þu rakamlar çok düþündürücüdür; Türkiye 'de Her üç kadýndan biri þiddete uðruyor. Kadýnlarýn % 20 si okuma yazma bilmiyor. Kadýnlarýn sadece % 4 ü üniversite mezunu, kadýnlarýn iþ gücüne katýlým oranlarý % 25'tir. Yýlda yaklaþýk 2500 kadýn, hala anne olmak isterken hayatýný kaybediyor. Ancak unutmayalým: Bu denli güç koþullarda yaþayan kadýnlarýmýzýn mücadelesi yalnýz kendilerini kurtarmak için olmayacaktýr. Onlar önce ana, sonra eþ ve üreticilerdir. Kadýnlarýn aydýnlanmasý bütün toplumun aydýnlanmasý demektir. Kadýnlar bu güçlerini ve sorumluluklarýný hiç bir zaman unutmamalýdýr. Ve bu nedenle, kadýnlarýmýz kendilerini geliþtirmeli, dünyayý doðru öðrenmenin yollarýný arayýp bulmalýdýrlar. Komþu muhabbetleri ile geçirdikleri zamanýn birazýný da öðrenmeye ayýrmalý, çocuklarýna iyi örnekler oluþturmalýdýrlar. Hiçbir þey için geç kalmýþ deðillerdir. Sonuç olarak 8 Mart'lar yalnýzca bir günün kutlanmasý deðildir, bir hedeftir. Her yeni gün mücadele günümüz olmalýdýr. Bu ülke için, bu ülkenin çocuklarý için, bu ülkenin yarýnlarý için, tek bir ateþ böceði bile karanlýkta bir ýþýktýr. Erkeklerimize duyuruyoruz! Bugün KADIN olduðumuzu hatýrlamanýzý ve varlýðýmýzý fark etmenizi istiyoruz. Bizimle el ele yürümenizi istiyoruz, sýrtýmýzdaki yükleri paylaþmanýzý istiyoruz. Korkmadan konuþabilmek, düþüncelerimizi söylemek istiyoruz. Gülmek, heyecanlanmak, hayattan keyif almak istiyoruz. Öðrenmek istiyoruz, öðretmek istiyoruz. Hiç kan dökülmesin, savaþlar olmasýn istiyoruz. Saçlarýmýz rüzgârda özgürce uçuþsun istiyoruz. Yaþamak için ekmek, ruhumuz için GÜL istiyoruz.” Diðer konuþmacýlar günün anlam ve önemini zenginleþtirecek konuþma ve þiirler okudular. Akyaka'lý kadýn þair Fatmana'nýn kadýnlar günü için yazmýþ olduðu þiir coþkuyla alkýþlandý: KADINLAR GÜNÜ Kadýnlar günü diyoruz. Kadýnlarýn gününü bir güne nasýl sýðdýrýyoruz! Tabakta pekmez, ye ye bitmez. Kadýnlarýn gününü bir gün kutlamak yetmez. Üzümlerin koruðu bahçenin eriði, Kadýnlar evlerin direði, Üzümün ermedik hali koruk. Kadýnlarýmýzýn bir yaþ ile doksan yaþýndakine hepsine saygýmýz büyük. Kadýnlarýn yüzünde var ben, Bir meseleye þahit oldum ben. Saç büyüttüm örülmedi, Örtülü olan görülmedi. Böyle olursa biz, Avrupa Birliðine deðil Türkiye birliðine giremeyiz. Gelin aldým paslýdýr, kýzlarýmýz kalem kaþlýdýr. Bir erkek iþinde baþarýlýysa kadýnýna borçludur. Yemeðe konan tuzdur, kadýnlarýmýzý ne kadar övsek azdýr. Ev yaptýralým katlý olsun, Gemilere binelim yatlý olsun, Bütün Dünyanýn Kadýnlar Günü Kutlu olsun! Akyaka Belediyesi Halkla Ýliþkiler sorumlusu AHMET KAYA ve eþi ÝLKAY KAYA'nýn 17.12.2007 tarihinde ASRIN adlý kýzlarý dünyaya merhaba dedi. Genç anne babayý kutluyor; ASRIN bebeye esenlik ve mutluluklar diliyoruz. AKS (Akyaka Kültür ve Sanat Derneði) Yön.-Kur. ALLAH KULLLARI ÝÇÝN OTLARI YARATTI Meryem KUZEY Bu deyiþ hem Ýncil kitabýnda bulunur, (Ecclesiates) hem de Türk halk sözü olarak yaygýndýr. Þubat ayý baþlarken bütün tabiat canlanmaya baþlýyor, yeni filiz topraktan çýkýnca ziraî tekerlekleri çevirmeye baþlýyor. Bu yöredeki taze bitkiler arasýnda hem yemeklik, hem týbbi Bitkiler var; ot toplama geleneði binlerce yýl boyunca sürüyor ve Girit adasýndan gelen mübadeleciler bu âdeti kuvvetlendirdiler. Bu ayda en temel toplanacak yemeklik otlar þöyledir: Isýrgan otu: (Urtica dýoica) zeytin ve meyve bahçelerinde bulunur; ufacýk beyaz çiçekli dallarý tazeyken çay veya haþlama otu olarak kullanýlýr. Ýdrar söktürücü ve romatizmal aðrýlarý giderici etkisi var, ve baðýrsak parazitleri öldürür. Hardal otu (Sinapsis arvensis) ve turp otu (Raphanus raphanistrum) kýþ buðday tarlalarýnda serpilmiþ þeklinde bulunur ve olardan iþtah açýcý ot haþlama veya otlu börekler için kullanýlýr. Ebegümeci (Malva sylvestris) otu yazýn uzun boylu gül hatmi çiçeklerin akrabasý idi ve bütün Malva ailesi mensuplarý gibi yüksek miktar müsilaj sahibidir. Haþlama olarak bu yumaþatýcý etkisi solunum ve sindirim sistemi tahriþlerinde, bronþit, anjin ve öksürükte kullanýlýr. Radika (Taraxacum Oficianalis) kuru ve çapalanmamýþ yerler de çýkýyor; taze yapraklar salatalar için kullanýlýr ve kuvvetli potassiuma sahip olduðu için ideal idrar söktürücü bir ottur. Labada veya kuzukulaðý (Rumex patientia) derelerde veya nemli tarla kenarlarýnda bulunur, uzun ve kalýn yapraklarý sarmalar da(veya haþlamalar kullanýlýr). Ýçerisinde bol miktar C vitamini sebebiyle skorbütte verilir. Keçi körmen (Allium trifoliatum) otu yamaçlarýn nemli çukurlarýnda bulunur ve sarýmsak yabanisi olduðunu çiçeklenmeden salata veya börekler için kullanýlýr. Toplanacak týbbi otlar þöyledir: karabaþ otu, yoðurtotu, sütleðen otu ve kediotu. Karabaþ otu (Lavanda stoechas) Gökova körfez ormanlý sahiller boyunca bulunur. Çicekteyken üst kýsým gölgede kurutulur çay olarak içilip antiseptik bir aðrý kesici, yatýþtýrýcýdýr. Balgam söktürücü etkiye sahiptir. Esans olarak deriye sürülünce sivrisinekleri kaçýrýr. Yoðurtotu veya Sünnetlice otu (Galium verum) bahçedeki otlar aralarýnda inci sarmaþýk bitkisidir; yine de üst kesim kesip gölgede kurutulup yoðurtotu çay böbrek iltihaplar ve böbrek üþümelerine karþý harika bir etkisi var. Sütleðen (Euphorbia helioscopia) sürülmemiþ yamaçlarda bulunur ve taze dallardan elde edilen sütü siðillerde faydalý olur (incir yapraðýnýn sütü gibi). Kurutulmuþ yeþil çiçekler çay olarak öksürüðe karþý iyi gelir. Sonunda kediotu (Valeriana oficianalis) yamaçlarýn nemli yerlerinde pembe çiçekteyken bulunur. Harika bir sedatif ve rahatlama etkisine sahiptir. Ýçindeki aktif kimyasal madde histeri ve neurasten hastalarýnýn ilaçlarýnda bulunur. Taze yaprak ve çiçekleri kedilerin favorisi olur, ama tam sedatif etkisi olabilmesi için kediotu bitki solduktan sonra kökler sökülür ve kurutulur parçalanýp çay olarak içilir. Bibliyografi: Þifalý Bitkiler (Dr. Adil Asimgil, Timaþ Yay. Ýstanbul 1993) The Complete Ýllustrated Holistic Herbal (David Hoffman, Element Books Ltd. 1996) Sayfa 4 YÖREMÝZDEN KERÝMOÐLU TÜRKÜSÜ ÖYKÜSÜNE MEKAN OLMUÞ YAPILARIN YENÝDEN DEÐERLENDÝRÝLMESÝ Kerimoðlu ile Sultan* 1897'lerde, Muðla'nýn Pisi Köyü'nde, Muðlalý bir toprak beyinin kâhyasýna baþ kaldýrmasýyla genç yaþýnda eþkýya ilan edilen onbeþ yaþlarýndaki bir gencin, ondokuz yaþlarýna doðru, Yerkesik Çakallar Köyü'ndeki çocuklu dul bir kadýnla aþk ve cinsel Ertuðrul Aladað tutku karýþýmý yaþadýðý Yüksek Mimar yoðun bir iliþki sonucu, Yerkesikli bir toprak aðasý, zaptiye ve kadýnýn da içinde olduðu bir aþk gecesi tuzaðýyla öldürülmesidir. Delikanlý fakir halk tarafýndan çok sevilirmiþ. Toprak aðasýnýn maðazasýndan kaba kuvvetle aldýðý kumaþlarý fakir köylü kýzlara daðýtýrmýþ. Bu yakýþýklý genç, toprak beylerinin hanýmlarý tarafýndan da sevilirmiþ; Çünkü yüzüne bakarak ateþ etmenin mümkün olmadýðý kadar güzel yüzlüymüþ. Sultan da, sarý, uzun saçlarýyla güzel Rum kýzlarý gibiymiþ. Kerimoðlu, kadýný Meke Köyü'ndeki bir düðünde görmüþ ve o andan itibaren peþini býrakmamýþ. Kerimoðlu'nun abisi, bu kadýný unutmasý için, delikanlýyý Kos Adasý'na göndermiþ, ama Sultan'a olan tutkusu onu geri getirmiþ. Sultan'ýn evi aþk yuvalarýymýþ. Kadýn gündüzleri evin alt tarafýndaki derede saklanan delikanlýya yiyecek taþýr, delikanlý da geceleri eve çýkarmýþ. Elbette, çocuklu dul kadýnýn annesi babasý da bu durumdan rahatsýzmýþ. Delikanlý, Yerkesik aðasýna da baþkaldýrdýðý ve silahlý çatýþmalarda Körarap lakaplý zaptiye ile de hasýmlaþtýðý için, düþmaný artmýþ. Bu gergin durum Sultan'ý zor durumlara düþürmüþ, ama oðlan laf anlamýyormuþ. Sultan'da onun bu yoðun cinsel tutkularýndan býkmýþ; çünkü hiçbir þey iyiye gitmiyormuþ… Sultan, o gece için, insan uyutan deliceli undan ekmek yapmýþ. Kadýna tembihlemiþler: “Hiç belli etmeyeceksin, istekli görüneceksin, efe uykuya dalýnca da pencereyi týklatacaksýn ve hemen kapýnýn Yapýlarýn Eski Günlerine Döndürülmesi Projesini çizdiðim bu yapý gurubunun, hem þantiye þefi, hem de resmi yüklenicisiydim. Olayýn yaþandýðý ev, köylerdeki aða evi, yani Muðla evi tipindeydi; zaten, bu evi de Rum ustalar yapmýþtý. Diðer yapýlar da, olayýn yaþandýðý zamanda ev olarak kullanýlýyormuþ ve aða tipi evden önce yapýlmýþlar ve de kimine göre toprak damlýymýþ. Ancak, izler, artýk þimdi kalmayan, arkasýna saklanacaksýn!” diye… 1901 yýlýnýn bir gecesinde, uykusunda kurþun yaðmuruna tutularak öldürülen efenin baþý da kesiliyor ve bir merteðin ucuna geçirilerek, bir gurup aða yardakçýsýyla, aðaya götürülüyor. Efenin cansýz ve baþsýz bedeni yýkanýrken çok kan akýyor. Havanýn çok sýcak olduðu o gün yüzlerce güvercin cenaze boyunca delikanlýnýn üzerinde uçarak gölge veriyor. yöredeki kiremitsiz tahta örtülü çatýlý evleri anýmsatýyordu. Bu ilk evlerin taþ duvarlarý, toprak(kil) çamurla örülmüþtü. Aða tipi evin taþ duvarlarýnda ise kireç ve dere kumu karýþýmý harç kullanýlmýþtý. Yapýlarda kullanýlan malzemeler köyün yakýn çevresinden getirilmiþti. Anýlara göre, yapý ustalarý da genellikle Kýran Köyü'ndendi. Ben de ayný yolu izledim; hem onarýmlar, hem de yeniden yapýmlar Sultan, o günden sonra dýþlanýyor; daðlarda çobanlýk yaparken hep bu anýlarýný anlatýyor; Çanakkale Savaþý'nda da biricik oðlunu yitiriyor… Kendisi de delikanlý efesinden baþkasýný sevmeden 1940'lara doðru bu dünyadan ayrýlýyor… Onu “Sultan teyze” diye, hala hatýrlýyorlar…** *Pisili Kerimoðlu Hüseyin'in kardeþi Kerimoðlu Eyüp ve Çakallar Köyü'nden Koca Ýbiþ'in kýzý Sarý Sultan **Bu kýsa özet hikâye Ü.Türkeþ, M.A. Eren ve Ý.Altýnsoy'un araþtýrmalarýndan ve de inþaat sürecinde yaþlýlardan topladýðým sözlü bilgilerden oluþmuþtur. E.A. için ayný yerel doðal malzemeleri kullandým ve de ustalýklarýyla meþhur, yakýn köylerdeki, yaþlý ve orta yaþlý ustalarla çalýþtým. Ayrýca, inþaat süresince, köyün yaþlý ustalarýna da sürekli danýþtým. Yaþlý ustalarýn hafýzalarýný zorladým; çünkü geleneksel sistem ve detaylarý onlar bile unutmaya baþlamýþlardý. Nitekim bir süre sonra da, hafýzalarý iyice açýldý; Hatta daha önce hiç görmediðim geleneksel çözümleri bile yapmýþlardý. Nesillerinin son temsilcisi olan bu yaþlý ustalar, yýllardýr depolarda bekleyen geleneksel yapý aletlerini de yeniden iþler duruma getirip kullanmýþlardý. Bir þeyleri iyi yaptýklarýnda da birbirlerine: “Rum usta mýsýn be mübarek!” diye takýlýyorlardý; Çünkü ustalar, yaþlýlardan, Rum ustalarýn ne kadar yetenekli olduklarýný hep duymuþlardý. Artýk hurdasý bile kalmamýþ “mýsýr” malasýný yeniden yaptýrmýþtým; toprak çamur iþlemede ve geleneksel derz yapmada kullanýlan bu malanýn izleri eskiyi anýmsatmak için þarttý. Ýlk evler, yani ek yapýlarýn özgün harcý toprak çamurdu; fakat bu iþ resmi inþaat olduðu için bu riski göze alamazdým ve ek yapýlarda da dere kumlu kireç harcý kullandým. Çimentodan mümkün olduðunca yararlanmamaya çalýþtým. Ýnþaat süresince gelen ziyaretçiler de, bu yeniden yapýmlarda tamamen özgün malzeme, detay ve mimari elemanlar görmek istediklerini ýsrarla belirtmiþlerdi. Doðrusu, bu yönlendirme bana cesaret vermiþ ve olabildiðince günümüz hazýr malzemelerini kullanmaktan kaçýnmýþtým; Elbette, bu zor olmuþtu. Çünkü özgünleri yeniden imal etmek için yetenekli ve bilgili ustalara baðýmlýlýk daha da artýyordu. Neyse ki, ustalar ellerinden geleni yapmýþlar ve beni bile þaþýrtan sonuçlar ortaya çýkarmýþlardý. Son sözüm de þudur: Bu deneyimle gördüm ki, coðrafyalara özgü geleneksel yapý tekniklerini ve yerel doðal malzemelerini, nerelerde bulacaðýný ve nasýl kullanacaðýný bilen deneyimli el zanaatkârlarýný tamamen yitirmeden bu tür uygulamalara olabildiðince çok baþvurulmalýdýr. MÝMARLAR ODASI MUÐLA ÞUBESÝ 20.01.2008 DE KERÝMOÐLU EVÝNÝN RESATORASYONUNU YAPAN MÝMAR E RT U Ð R U L A L A D A Ð V E Y E R K E S Ý K BELEDÝYE BAÞKANI MUSTAFA KARADAÐ'A BÝRER PLAKETLE TEÞEKKÜRLERÝNÝ ÝLETMÝÞTÝR. Sayfa 5 ÇEVRE GÜLNUR EFENDÝOÐLU KERÝMOÐLU 'NU RESÝMLERÝNDE YAÞATIYOR Muðla'lý Ressam Gülnur Efendioðlu 'Kerimoðlu Eyüp' türküsünün sözlerinden esinlenerek Muðla'lý Kerimoðlu Efe'nin öldürülüþünü,tuvaline taþýdý. Altý ayda tamamlanan yaðlý boya tablolar nisan ayýnda restorasyonu biten 'Kerimoðlu Eyüp Türküsü Evi'nde sergilenecek.Muðla Valiliði ve Yerkesik Belediyesi tarafýndan aslýna uygun olarak yaptýrýlan ev 90 bin YTL 'ye mal oldu. Muðla 'nýn Yerkesik beldesine baðlý Menteþe mahallesinde bulunan “Kerimoðlu Eyüp Türküsü Evinde sergilenmek üzere hazýrlanan ve Kerimoðlu'nun öldürülmesini konu alan 6 yaðlý boya eserin yapýmý tamamlandý.Duygularýný sadece 'Kerimoðlu Türküsü ' nü dinleyerek tuale taþýdýðýný belirten Ressam Gülnur Efendioðlu,bu tarz bir çalýþmanýn Türkiye 'de ilk kez yapýldýðýný söyledi.Ressam Efendioðlu ,'Hiçbir yazýlý kaynakta bilgisi bulunmayan bir olayý resim haline getirmek çok heyecan verici bir iþti.Çizmiþ olduðum 6 resim için Kerimoðlu Türküsü'nü yüzlerce kez dinledim.Kerimoðlu Efe hakkýnda yazýlan tüm eserleri satýr satýr onlarca kez okudum. Çok acýklý bir olay.Altý aylýk çalýþmanýn 3 ayý sadece olaya konsantre olmakla geçti' dedi. Muðlalý Çevreciler Saynur Gelendost’u unutmadý Saynur Gelendost 1. Çevre Ödülü Kazdaðý Köylülerine verildi Kazdaðlarýnda siyanürle altýn çýkarýlmasýna karþý mücadele veren ve eylemler düzenleyen Kazdaðý Köylülerine Gökova Sürekli Eylem Kurulu ve Bodrum Gönüllüler Derneði tarafýndan “1. Saynur Gelendost Çevre Ödülü” Muðla Sýnýrsýzlýk Meydanýnda verildi. GÖKOVA- AKYAKA'DA ÇOCUK ÞENLÝÐÝ SAYFA1’ÝN DEVAMI Ön çalýþmalarýn ardýndan, katýlýmcýlarla Akyaka Belediyesinde yapýlan toplantýda þu etkinlikler planlandý: Dört çocuk kitabý yazarý, Muðla Çocuk Yuvasýndan, Akyaka'dan ve Gökova'dan çocuklarla tanýþacak, kitaplarýný imzalayacak ve söyleþide bulunacaklar. Muðla Sanat Derneði (MUSANDER) Çocuk Tiyatrosunun 24.04.2008 Perþembe günü Muðla Özel Ýdare salonunda sunacaðý etkinliðe Akyaka ve Gökova'dan öðrenciler katýlacaklar. Muðla Çocuk Yuvasý çocuklarý, daha önce daðýtýlan kitaplarýn yazarlarý ile söyleþip, kitaplarýný imzalatacaklar. 25.04.2008 günü Akyaka ve Gökova'da öðrencilere kitap yazarlarý ile söyleþi ve Çocuk Tiyatrosu gösterimi yapýlacak. 26.04.2008 günü Muðla Çocuk Yuvasý, Akyaka Cahit-Belkýs Güneyman Ýlköðretim Okulu, Gökova Salih Güneyman Ýlköðretim Okulu öðrencilerinin katýlýmý ile Akyaka Kültür ve Sanat Derneði üyelerinin Akyaka Belediyesi Baþkaný Ahmet Çalca tarafýndan temin edilen malzeme ile yaptýklarý el yapýmý uçurtmalarla, Akyaka plajýnda saat 13.00 de baþlayacak UÇURTMA ÞENLÝÐÝ yapýlacak, katýlýmcýlar uçurtmalarý ÖZGÜRLÜK ve BARIÞ için uçuracaklar. KARIA BÖLGESÝNDEKÝ KAYA MEZARLAR HAKKINDA YENÝ BÝR ESER MEHMET BÝLDÝRÝCÝ Araþtýrmacý -Yazar Ýçinde yaþadýðýmýz Akyaka beldemiz, doðal ve tarihi güzellikleri ile göz doldur-maktadýr. Tarihi zenginliði içinde ise bugüne kadar gelmiþ kaya mezarlar en önde gelmektedir. Bu konuda, Ýsveçli araþtýrmacý PAAVO ROOS tarafýndan 2006 yýlýnda Ýsveç Göteborg'da çýkmýþ Ýngilizce bir yayýna ulaþmýþ bulunuyorum. “Survey of rock-cut chamber-tombs in CARIA” “Karia bölgesinde kaya mezar odalarý hakkýnda inceleme” Kitap, yazarýn araþtýrmalarý sýrasýnda kendisine yardýmcý olan Gökova beldesi'nde yaþayan Meryem Kuzey'e verilmiþ, o da bana ulaþtýrdý. Ýngilizce yazýlmýþ kitabýn büyük bölümü Ýdyma çevresindeki kaya mezarlara ayrýlmýþ, (sayfa 45-57). Ayrýca önemli mezarlarýn fotoðraflarý, cephe görünüþleri, kesitleri ve mezar odalarýnýn boyutlarý yer almaktadýr. Bu konuda Ýdyma çevresinde gördüðüm ve fotoðrafýný çekip “Ýdyma'dan Akyaka'ya Resim ve Belge Sergisi”nde yer alan mezarlar ile sayýlarý yönünden uyum saðlamaktadýr. Kitapta ayrýca Ýdyma dýþýnda Karia bölgesindeki diðer antik yerleþim yerlerindeki kaya mezarlar hakkýnda da detaylý yerinden alýnmýþ ölçüm ve açýklamalar bulunmaktadýr. Benim bu yayýndan çýkardýðým önemli sonuçlar þöyle; çevrede bolca kayaya oyulmuþ mezarlarýn bulunduðu, Ýdyma'nýn bu konuda önemli bir yerinin olduðudur. Bu mezarlar arasýnda çoðunun bir mimari cephesinin olmadýðý, mimari özelliði olanlarýn çok az sayýda olduðu görülmektedir. Bu mezarlar içinde Gökova Beldesi'nin Nekropol (Eski Mezarlýk) alaný içinde en dikkate deðer olaný cephesinde iki iyon baþlýklý kolonlu gerisinde mezar odasý olan kaya mezardýr. Maalesef mezarýn kolonlarý, bugün kýrýlmýþ durumdadýr. Bu yayýndan çýkardýðým ikinci çok önemli sonuç; bu mezarlarýn sadece bu yörelerde görüldüðüdür. Bu yerleþim yerleri; Kaunos antik kenti, Fethiye (Telmesos), Ýdyma (Gökova), Yenice Okkataþ (Killandos) ve Elmalý'dýr (Kallipolis). Beldemiz saðlýk ocaðý ve AKS Gökova bülteni saðlýk köþesi yazarý Dr. Vehbi Baba'nýn babasý Av. Selahattin Baba aramýzdan ayrýlmýþtýr. Yakýnlarýna baþsaðlýðý diliyoruz. AKS (Akyaka Kültür ve Sanat Derneði) Yön.-Kur. Derneðimiz üyelerinden FATÝH GEYLAN uzun süredir geçirdiði rahatsýzlýktan kurtulamayarak 07.03.2008 günü aramýzdan ayrýlmýþtýr. Ruhu huzur bulsun. (Akyaka Kültür ve Sanat Derneði) Yön.-Kur. Sayfa 6 ÇOCUK AKS OKTAY AKBAL HALK KÜTÜPHANESÝNDEN EN ÇOK KÝTAP OKUYAN ÖÐRENCÝLERE ÖDÜL VERÝLDÝ 25.01.2008 Cuma günü Akyaka Cahit Belkýs Güneyman Ýlköðretim Okulunu ziyaret eden AKS yöneticileri 2007–2008 öðretim yýlý birinci yarýyýlýnda AKS Oktay Akbal Halk Kütüphanesinden en çok kitap okuyan beþ öðrenciye çeþitli ödüller verdiler. En çok kitabý, 1. Ýlayda Kaya, 2. Çaðlar Ferdi Özbeðen, 3. Ýrem Süllen, 4. Ezgi Su Arslantaþ, 5. Osman Pekmezci okudular. Öðrencilere ödüllerini veren Aks yöneticilerinden Aydýn Turunç, Cahit Belkýs Güneyman Ýlköðretim Okulu yöneticilerine ve öðrencilerin kütüphaneden yararlanmasý için emek veren öðretmenlere teþekkür etti. Kütüphanenin 150 üyesi olduðunu ve bunlarýn 130 tanesinin öðrenci olmasýnýn sevindirici o l d u ð u n u v u rg u l a y a n Ay d ý n Tu r u n ç , geleceðimizin garantisi olan çocuk ve gençlerimizin okuma alýþkanlýðý kazanmasý için çalýþtýklarýný söyledi. RESÝM YARIÞMASI BARIÞ Cahit Belkýs Güneyman Ýlköðretim Okulu 6/A sýnýfýnýn baþarýlý öðrencisi Aze Sýla Aslantaþ Muðla ili Sivil Savunma Müdürlüðünün, sivil savunma haftasý etkinlikleri kapsamýnda düzenlediði resim yarýþmasýnda Muðla ili birincisi olmuþtur. Muðla ili savunma müdürlüðü yetkilileri 28.02.2008 günü Cahit Belkýs Güneyman Ýlköðretim okuluna gelerek baþarýlý öðrenciyi ödüllendirip, sivil savunmanýn önem ve gerekliliðini tatbiki olarak C.B.Güneyman Ýlköðretim öðrencilerine anlattýlar. Atam bize barýþ dedi, Baþka bir þey söylemedi. Savaþ deðil barýþ, Barýþ olmasa dünyada, Ýnsan olmaz hayatta. Kavga, ölüm yerine, Sevgi, saygý ve hoþgörü gelsin. Savaþ için yaþama, Barýþ için yaþa. Dünyamýzda savaþ istemiyoruz, Barýþ istiyoruz. Atam hep barýþ için çabaladý. Bizim görevimiz de, Bu barýþý bozmadan sürdürmektir. AÐLA GEZÝSÝ Güneþli bir günde AKS'nin düzenlediði Sandras gezisine katýldýk. Köyceðiz gölü kenarýnda verdiðimiz moladan sonra otobüse binerek kar görmek isteðiyle yola Sena Tüfekçi C.B. Güneyman ÝÖO. koyulduk. Yolculuðumuzun 4/A son kilometrelerinde otobüsten inerek doðanýn tadýný çýkartmak için ve spor olsun diye yürüyüþe baþladýk. Yürüyüþümüz sýrasýnda yol kenarlarýnda bulunan kar öbeklerinden kar alarak kartopu yaparak birbirimize fýrlattýk. Zirveye yaklaþtýðýmýz sýrada yolun karla kaplý olmasýndan dolayý otobüsün orada kaldýðýný gördük. Ama olsun bizi kim durdurabilirdi. Biz daha önceden yapýlmýþ olan bir kardan adamla oynarken büyüklerimiz piknik malzemelerini hazýrlayarak bizi yemeye çaðýrdýlar. Açýk ve temiz bir havada piknik yapmak ve kahvaltý Gülcan ÜZÜM C.B.Güneyman Ýlköðretim Okulu 8-A BÝZÝM MACERAMIZ Sultan- Kadriye Çümen 5-6. sýnýf öðrencileri Uþak ilinden yöremize amcalarýný ziyarete gelen iki ilköðretim öðrencisi kardeþ kütüphanemizi ziyaret etti. billerine dönünce bu gezileri ile ilgili izlenimlerini gönderdikleri mektuptan alýntýlarla sizlerle paylaþýyoruz. Gel zaman git zaman Muðla 'ya vardýk.Arabanýn içinden amcamý gördük göklere uçtuk sanki hemen arabadan indik amcama sarýldýk.Amcamla birlikte bavulumuzu alýp Gökova arabasýna binip vardýk.Kardeþimin ikinci gidiþi benim ise ilk gidiþimdi,çok merak ediyordum nasýl bir siteydi orasý?Nasýl bir evi vardý ,rahatý iyi miydi,inglizler varmýydý,onlar nasýldý?kafamý bu sorular adeta kemiriyordu.Hele þükür vardýk eve gözlerim kamaþtý.Böyle bir ev tahmin edemiyordum.4 bina ortada havuz kenarda ,amcamýn evi olaðan üstü bir siteydi bu .Daha sonra amcamýn evine girdik,evin içi dýþý b i r b i r i n d e n güzeldi.Eþyalarýmýzý yerleþtirmeye baþladýk.Sonra amcam haydi size siteyi gezdireyim dedi,biz de tamam dedik.Site çok güzeldi ortasýnda bir havuz vardý.Yüzmek istiyorduk ama yüzemiyorduk çünkü temizlenme vakti gelmiþti.Olsun yüzmesekte olur.Sonra amcam bizi Gökova'nýn bir bölümünü gezdirdi.Zaten arabadan geç inmiþtik akþam hemen oldu .Amcamda zaten ilk geldiðiniz günde her yeri gezecekmisiniz ,biraz da yarýna býrakýn dedi ve biz de gülerek tamam dedik.Eve vardýk çok yorgunduk erkenden yattýk .Sabah olmuþtu Amcam bizi sitede ki kiþilerle tanýþtýrmak istedi.Sitede sadece bir kiþi vardý.Nerdeyse sitenin yarýsý doluydu,hepsi de Ýngilizdi.Ama ingilizler yazýn gelirlermiþ çok üzüldük.Daha sonra Mehmet amcayla tanýþtýk o da amcam gibi tek baþýna yaþýyormuþ.Çok iyi birisi idi,bizi alýp Akyaka 'ya gezmeye götürdü,denizi gösterdi,teknede balýk ekmek yedirdi,çok lezzetliydi.Daha sonra kütüphaneye götürdü bizi orada bir öðretmenle karþýlaþtýk.Öðretmen çok iyi birisi idi,bize kitaplar verdi okumamýz için.Bize soru da sordu ,çekingenlik yüzündenmidir nedir sorularý cevaplayamadýk,ama sorular çok basitti. Eve gitme zamaný gelmiþti eve gittik.Sabah olunca bahçeyle ilgilendik .Bir de boncuk,arap adýnda kedilerle Çakýr adýnda köpekle oynadýk.Pazartesi günü sevdiklerimizle vedalaþtýk,çok üzgündük ç ü n k ü g i t m e k istemiyorduk.Bir yandan gitmek istiyor anne ve babamýzý özlediðimiz için .Olsun yazýn tekrar gelecektik Salý günü erken k a l k t ý k y o l a koyulduk.Amcamla vedalaþmak çok zordu çünkü ondan ayrýlmak istemiyorduk.Ama mecburduk ayrýlmak zorundaydýk ,arabaya içimiz yanarak bindik ve yola koyulduk. Daha eðlenceli yerleri de vardý ,ama en kýsa þekilde bunu yazdýk. etmek büyük bir zevkti. Kahvaltýdan sonra yeni bir kardan adam yapmaya karar vererek iþe koyulduk. Kardan adamýmýz bittikten sonra geziye katýlan grubumuzla birlikte fotoðraflar çekildik ve gün ortasýnda Beyobasý Beldesinde bulunan Yuvarlak çay'a gitmek üzere oradan ayrýldýk. Beyobasý Beldesinden geçerek Muðla bölgesinin en yüksek daðý olan 2294 metre yüksekliðindeki Sandras daðýnýn eteðinde Yuvarlak çayý besleyen bir kaynak olan Top gözü pýnarýna ulaþtýk. Biz kaynaðýn bu ismin nereden aldýðýný düþünürken orada açýk bulunan top gözü restoran diye bir levha gözümüze takýldý ve oraya doðru yöneldik amacýmýz pýnarýn bu ismi nereden aldýðýný sormaktý. Ýþyeri çalýþanlarý bizi kibar bir tavýrla karþýlayarak konuk ettiler. Sohbet esnasýnda kaynaðýn bu ismi nereden aldýðýný sorduk. Eline aldýðý bir broþürü bize uzatýrken bir yandan da bize anlatmaya baþladý. Top gözü çayý yýllar önce meydana gelen depremde çayýn sularý çekilmiþ. Bu çay birkaç köyün içme ve sulama suyu olarak kullanýlýyormuþ. Köylüler bir araya gelerek kurban kesmiþ. Fakat bu sorunu daha kýsa bir sürede çözmek zorundaymýþlar. Bunun için devletin gönderdiði büyük topla atýþ yapýlarak suyun tekrar çýkmasý saðlanmýþ. O günden sonra suyun kaynaðýna Top gözü denilmiþ. Bu kadar açýklama ve ilginin karþýsýnda Top göz restoranda fýrýnda alabalýk yemeden olmazdý. Biz yemeðimizi yerken bir yandan da akþam olmuþtu. Yemeðimizi bitirdikten sonra keyifli yolculuðumuza devam ederek dünya harikasý olan Akyaka'mýza geldik. Sayfa 7 Nazif ÝYÝBÝLÝR Emekli Ýlköðretim Müfettiþi Atatürkçü Düþünce Derneði Bþk.Yrd. Ýl Ýnsan Haklarý Kurulu Üyesi (Önceki yazýnýn devamý….) VIII- NOT TUTUNUZ Not tutarken; Anlatýlanlar öðretmenin aðzýndan çýktýðý gibi deðil, anladýðýnýz gibi yazýnýz. Öðretmenin anlattýðý konunun ana fikri ve anlamlarý kavranýncaya kadar bekleyiniz. Zamanýn çoðu yazmakla deðil, dinlemekle, fikirleri kavramaya çalýþmakla geçiriniz. Konu; grafik, þekil, istatistik vb. bilgilere dayalý olarak anlatýlýyorsa notlar arasýna bunlarý da alýnýz. Önemli fikir ve paragraflarý aynen alýnýz. Yazýlarýn düzgün ve okunaklý olmasýna önem veriniz. Önce müsvette yapma, sonra temize çekilme yoluna gidiniz. IX- ARAÇ - GEREÇ VE KAYNAKLARDAN YARARLANINIZ Basýlý araçlara ne kadar çok baþvurursanýz, öðrenme ilginizi ve zihinsel yetilerinizi o derece geniþletirsiniz. Basýlý öðrenme araçlarýndan yararlanmada çizelge, grafik, harita ve resimlerin özel bir önemi vardýr. Ayrýca bunlardan da yararlanýnýz. X- VERÝMLÝ OKUYUNUZ Okuma hýzý, ilköðretim öðrencileri için dakikada yaklaþýk 150-200, lise öðrencileri için yaklaþýk 200 250 sözcüktür. Bu hýzý okunulan yazýnýn niteliðine ve okumanýn amacýna göre ayarlayýnýz. Sessiz okuma, hýzý arttýrdýðý gibi anlamayý da kolaylaþtýrýr. Hýzlý ve anlamlý okuma becerisi kazanabilmek için bol okuma çalýþmalarý yapýnýz. Önce gazete, öykü ve roman gibi þeylerle iþe baþlamalý, giderek boþ zamanlarý okuyarak deðerlendirme alýþkanlýðý kazanýnýz. Kýsaca; Okumanýn % 20'si Okuyup, sonradan dinlemenin % 40' Okuyup, dinledikten sonra yazýlan % 60' ý bellikte kalýr. Unutmaya karþý en iyi ilaç: Tekrar... Tekrar... Yine Tekrardýr! En verimli çalýþma aralýklý çalýþmadýr. Ara vermeden uzun süre çalýþmayýnýz. Çünkü uzun süre çalýþma zihnin yorulmasýna ve dikkatin daðýlmasýna yol açar ve uzun süre dinlenme de çalýþmada verimsizliðe neden olur. Ancak matematik, fizik gibi dersler çalýþýlýrken problemi çözmeden ara vermeyiniz. Bu tür derslerde her yeni konuyu çalýþmaya baþlamadan önce ara veriniz. Birbirine benzeyen iki dersi üst üste çalýþmayýnýz. Böylece öðrenilenler birbirine karýþmayacaðý gibi sýkýcý olmasýnýn da önüne geçilmiþ olur. Yatmadan önce on dakika süreyle o gün çalýþtýðýnýz dersleri tekrarlayarak uykuya geçer ve sabah güne bir gün önce yapmýþ olduðunuz on dakikalýk tekrarý yaparak baþlarsanýz, çalýþtýklarýnýzý daha iyi korumuþ olursunuz. Verimli çalýþmak için dinlenmek þarttýr. Kendinize çalýþma planý hazýrlanýrken dinlenmek ve eðlenmek Akyaka Kültür ve Sanat Derneði Bültenidir. Yayýnlanan yazýlardan yazarlarý sorumludur. Akyaka Kültür ve Sanat Derneði (48 011 019) adýna sahibi: Selçuk Ýnaç (Bþk) Yazý Ýþleri Sorumlusu: Sedat Atay (üye) Teknik Sorumlu : Can Örün Yayýn Kurulu Aydýn Turunç, Kadir Tavan, Adnan Demirkan Vergi No: Ula 043 033 73 54 Akyaka Kültür ve Sanat Derneði Ilgýn Sk. No:8 Akyaka Ula MUÐLA E-mail: [email protected] Tel: 0 252 243 41 16 - 0 252 243 50 09 Baský: Devrim Gazete ve Matbaasý / MUÐLA Tel: 0 252 214 37 85 EÐÝTÝM - SAÐLIK için zaman ayrýnýz. Amaçlarýnýzý ulaþmada engelleme yaratan çatýþmalardan kurtulabilmek için önceliklerinizi belirlemelisiniz ve “Benim için bu etkinlikler içinde en önemlisi hangisidir? Hangi etkinliklerden vazgeçebilirim? En az önemli olan etkinlikler hangisidir?” sorularýnýn cevabýný veriniz. XI- ETKÝN DÝNLEME Etkili dinleme sadece söylenilenleri duymak deðil, ayný zamanda bu söylenenleri önemli bulmak, kavramak ve deðerlendirmektir. Not tutulurken dikkat edilmesi gereken bazý noktalar: Öncelikle not tutulan kaðýt konusunda cömert olmamýz gerekir. Not tutmak için daðýnýk sayfalar yerine defter tutunuz. Çünkü deftere daha düzenli not tutulur. Sayfalarýn altýnda, üstünde, yan taraflarýnda boþluk býrakýnýz. Daha sonra buralara eksik kalan ya da hatýrladýðýnýz bilgileri daha sonra yazabilirsiniz. Not tutmaya düzenli olarak yapýnýz. Tüm dikkati dinlemeye ayýrýrsanýz, verimli bir þekilde not tutamazsýnýz. Dinleme ile not tutma arasýnda bir denge oluþturunuz. Derste ana fikirleri, önemli noktalarý not ediniz. Not alýrken seçici olunuz. Öðretmen önemli noktalarý belirlerken "Burasý önemli","Burada esas olan", "Dikkat ederseniz" vb. çeþitli ipuçlarý verir. Bu ipuçlarýný kaçýrmayýnýz. Not tutarken zamandan tasarruf etmek ve geri kalmamak için, kendininizin anlayabileceði þekilde çeþitli kýsaltmalar kullanýnýz. Not tutarken kendi cümlelerinizle not tutunuz. Bazý durumlarda anlatýlanlarýn ayný þekilde not alýnmasý gerekebilir. Bu durumda anlatýlanlarý ya da yazýlanlarý ayný þekilde not alýnýz. Dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biri de tutulan notlarýn mutlaka temize geçirilmesidir. Tuttuðunuz notlarý temize geçiriniz ve böylelikle öðrendiklerinizi bir kez daha tekrar etmiþ olur ve unutmanýzý engellemiþ olursunuz. SON OLARAK; Gözlerinizi yapamadýklarýnýza çeviriniz. Müzik eþliðinde çalýþmamaya özen gösteriniz. Zorlandýðýnýz ders ve konularda öðretmeninizden yardým alýnýz. Anlamadýysanýz uygun bir dille tekrar edilmesini isteyiniz. Aþýrý kaygý (güvensizlik) ve strese meydan vermeyiniz. Yatarak veya uzanarak çalýþma yapmayýnýz. Çalýþma anýnda hayallere dalmayýnýz. Uzayýp giden telefon konuþmalarý yapmayýnýz. Günlük ayrýntýlara boðulmayýnýz. Yeterli çalýþmayý tamamlamadan býrakmayýnýz. Amaçlarýn özelliklerini belirleyiniz. Arkadaþlarýnýza yeri geldiðinde "hayýr! “ diyebilmelisiniz. Televizyona takýlýp kalmayýnýz. Dersler ve konular hakkýnda yetersiz bilgi sahibi deðil, tam bilgili ve donanýmlý olmaya çalýþýnýz. Düzenli tekrarlar yapýnýz. Plansýz programsýz çalýþmayýnýz. Kendinizi baþkalarýyla kýyaslamayýnýz. Zamanýnýzý denetleyiniz. Çevrenizin sizden beklentilerinin olduðunu unutmayýnýz. Sýnav bilgi ve tekniklerini yeterince öðreniniz. Çalýþma anýnda uygun dinlenme aralýklarýný ihmal etmeyiniz. Yanlýþlardan ders alýnýz, noksanlarýnýzý gideriniz. Çözümlenemeyen ailevi veya kiþisel sorunlar içinde boðulmayýnýz. Fazlaca dýþa açýk olmayýnýz. SEVGÝLÝ ÖÐRENCÝLER ! Unutmayýnýz ki sizler yarýnýn mühendisleri, mimarlarý, yöneticileri, baþkanlarý, öðretmenleri, doktorlarý, profesörleri, esnafý, sanatkârý, askerleri, subaylarý ve en önemlisi de ATATÜRK TÜRKÝYESÝNDE, ATATÜRK ÝLKE VE DEVREMLERÝNÝ BENÝMSEMÝÞ ve CUMHURÝYETÝMÝZÝ KORUYUP YÜCELTECEK yurttaþlar olacaksýnýz. Bunun için sizlere bu yazýda ve öncekilerde belirttiðim gibi baþarýlý olmanýz planlý ve programlý bir þekilde verimli çalýþmanýzla mümkün olabilir. Önerilerimin sizlere öðrencilik hayatýnýzdaki kazanýmlara katkýda bulunabileceði düþüncesiyle hepinizin gözlerinden öper, baþarýlar dilerim. Hangi Hasta Nasýl Öksürür? Vehbi Baba Akyaka Saðlýk Ocaðý Hekimi Bugünlerde birçok insan öksürüyor. Astým, bronþit, sinüzit, grip, zatürree, tüberküloz, kulak iltihabý gibi öksürüðe neden olabilecek pek çok hastalýk var. Ancak, her hastalýkta farklý özellikte öksürük oluyor. Ýþte, deðiþik hastalýklarda görülen öksürük tipleri. Üþütme öksürüðü Sebebi, halk arasýnda daha çok üþütme, soðuk algýnlýðý gibi isimlerle de bilinen üst solunum yollarýnýn viral enfeksiyonudur. Masum bir öksürük türüdür. Genellikle bir hafta içinde kendiliðinden geçer. Sigara içenlerde ve alerjisi olanlarda daha uzun sürer ve hastayý ciddi þekilde rahatsýz edebilir. Grip hastalýðýnda da yüksek ateþ, aþýrý halsizlik, baþ ve kas aðrýlarý, burunla ilgili belirtilerle beraber öksürük de olur. Sinüzit, farenjit gibi hastalýklarda ise gýcýk þeklinde bir öksürük vardýr. Hasta, boðazýný temizleme gayreti ve boðazýna yapýþan bir þeyi atma çabasý içindedir. Sigara öksürüðü Sigara tiryakileri genellikle öksürdüklerinin ya farkýnda deðillerdir ya da bunu hiç þikayetten saymazlar. 'Sigara içen birinin öksürmesinden daha doðal bir þey olabilir mi?' diye düþünürler. Oysa, sigara içenlerdeki bu öksürük bronþ tahriþinin bir belirtisidir. Bu hastalar için iyi ihtimal yeni baþlayan bir kronik bronþit, kötü ihtimal ise bronþ kanseridir. Hele her zamanki öksürüðün karakterindeki bir deðiþme kanserin ilk belirtisi bile olabilir. Sigara öksürüðü için tiryaki öksürüðü ismi de kullanýlýr. Astým öksürüðü Astým krizleri, öksürük, hýrýltýlý solunum ve nefes darlýðý ile karakterizedir. Krizler gece ve sabaha karþý daha fazladýr. Hastanýn alerjenlerle temasý, keskin kokular, sigara dumaný gibi irritanlar da öksürük krizine neden olabilir. Akciðer kanseri Akciðer kanseri çok sinsi bir hastalýktýr, çünkü ne erken ve ne de bu akciðer kanserine özgüdür diyebileceðimiz bir belirtisi vardýr. Ýþte bu yüzden de akciðer kanseri teþhisi ancak hastalýk çok ilerledikten, komþu ve uzak organlara sýçrama yaptýkta sonra konabilmektedir. Ýki haftadan fazla süren ve antibiyotik tedavisine cevap vermeyen her öksürüðün sebebi mutlaka araþtýrýlmalýdýr. Öksürük tek baþýna akciðer kanserinin tek belirtisi olabilir. Özellikle de sigara tiryakileri öksürüklerinde artýþ veya öksürük karakterinde bir deðiþme hissettiklerinde mutlaka doktorlarýna baþ vurmalýdýrlar. Ýstanbul bronþiti Ýstanbul bronþitinin esas belirtisi kuru öksürüktür. Bu, küçük çocuklarda öðürtü ve kusmaya, hanýmlarda ise idrar kaçýrmaya neden olabilen kuru bir öksürüktür. Öksürük, nöbetler þeklinde ortaya çýkar ve genellikle geceleri daha fazladýr. Birçok hasta gece yarýsý ya da sabaha karþý öksürükle uykusundan uyanýr. Gülme, hatta konuþma öksürük krizlerinin baþlamasýna neden olabilir. Telefonla konuþurken ortaya çýkan öksürük nöbetleri Ýstanbul bronþitinin tipik bir özelliðidir. Sigara dumaný, çeþitli boya, cila kokularý, hava kirliliði... de öksürüðün baþlamasýna neden olan faktörlerdir. Þiddetli öksürük çocuklarda karýn aðrýlarýna, eriþkinlerde ise sýrt ve göðüs aðrýlarýna yol açabilir. Küçük çocuklardaki Ýstanbul bronþitinin ilginç bulgularýndan biri de geceleri, saç dipleri ve boynun terlemesidir. Hastalarýn çoðunda bu þiddetli öksürüðe karþýlýk hiç balgam yoktur, ama bazýlarýnda, az miktarda zor çýkan, yapýþkan nitelikte balgam olabilir. Bu hastalar, bu küçücük balgamý çýkarmakla çok rahatladýklarýný söylerler. Boðmaca öksürüðü Boðmacada, ani, kuvvetli, tekrarlayýcý öksürük krizleri (bir günde 10-25 kez) vardýr. Aðýr olgularda boyun damarlarýnda geniþleme , gözlerde dýþarýya doðru fýrlama, morarma görülebilir. Öksürük krizi sonunda ötme þeklinde tipik bir ses duyulur. Verem öksürüðü Veremli hastalarýn çok þiddetli olmayan öksürükleri vardýr. Bu çoðu zaman kuru bir öksürüktür, ama zaman zaman az miktarda balgamla ya da kanama ile birlikte de olabilir, Halk arasýnda veremliler için kesik kesik öksürüyor deyimi kullanýlýr. Psikojenik öksürük Genel olarak, öksürük, organik bir hastalýðýn iþaretidir, ama bazen sinirliliðe baðlý olarak psikolojik etkenler de kuru bir öksürüðe neden olabilirler. Bu öksürük, kiþi sinirlenince veya heyecanlanýnca daha belirgin olur. Kaynak: Cerrahpaþa Týp Fak.Gögüs Hastalýklarý Sayfa 8 YÖREMÝZ GÖKOVA AMERÝKAN GEZÝ VE SANAT DERGÝSÝNDE Amerika'nýn Massachusetts Eyaletinde 'Berkshire Fine Arts 'adlý gezi ve sanat dergisinin 2008 yýlý Ocak ayýnda yayýnlanan 20.sayýsýnda Zeren Earls imzasý ile 'Turkey :Akyaka, Gulf of Gökova and Muðla '(Türkiye,Akyaka, Gökova Körfezi ve Muðla) baþlýklý 8 sayfa bol resimli bir yazý y a y ý n l a n d ý . Ya z ý n ý n o r i j i n a l i n i ' w w w. b e r k s h i r e f i n e a r t s . c o m ' s i t e s i n d e bulabilirsiniz. Biz yazýdan kýsaltarak bir bölüm aldýk. TÜRKÝYE: AKYAKA, GÖKOVA KÖRFEZÝ VE MUÐLA Zeren Earls 20.01.2008 Lise arkadaþým beni Akyaka'ya davet ettiðinde, Türkiye'nin ilk defa göreceðim bu bölgesini ziyaret etmeyi memnuniyetle karþýladým. Ýstanbul'dan, gideceðim yer olan Gökova'ya en yakýn havaalaný olan Dalaman'a uçtum. Arkadaþým havaalanýnda beni bekliyordu. Dört günlük ziyaretim için yanýma fazla eþya almadýðým için dosdoðru Akyaka'ya vardým. Arkadaþýmýn evine vardýk. Ev iki katlýydý. Üst katta yatak odalarý, alt katta ise salon ve mutfak vardý. Ev ahþap ve geleneksel mobilyalarla döþenmiþti. Salonda alçak koltuklar vardý. Perdeler el örmesiydi. Yerde minderler vardý. Kasým'da hava soðuk olduðu için arkadaþým gaz sobasýný yaktý. Akyaka evleri, bahçesi çok farklý türlü çiçeklerle süslenmiþ muhteþem ve insaný kendilerine çekecek þekilde evlerdi. Sanýrsam burada herkes birbirini NASIL BÝR AKYAKA? 22.02.2008 Cuma günü kýyý yönetimi toplantýsýnda Akyaka Belediye Baþkaný Ahmet Çalca'nýn yapmýþ olduðu sunumdan bir kesit sunuyoruz; GELÝÞÝM SÜRECÝ 1968 yýlýnda muhtarlýk olan Akyaka 1992 yýlýnda Belediye olmuþtur. 1972 yýlýnda yöre mimarisine uygun Nail Çakýrhan tarafýndan yapýlan ev, 1983 yýlýnda Aðahan Mimarlýk Ödülü aldý. Kültür ve Tabiat Varlýklarýný Koruma Kurulu tarafýndan 1985 yýlýnda Arkeolojik alanlarýn tesbiti ile, 1986 yýlýnda 1.derece doðal SÝT bölgesi olarak tescil edildi. 1988 yýlýnda Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilmiþtir. 2007 yýlýnda yapýlan Adrese Dayalý Nüfus Sayýmý Sistemine göre Akyaka nüfusu 2345 kiþidir. Beldemizde 2100 adet konut ve iþyeri vardýr. Turizm potensiyeli olarak 628 oda 1570 yatak kapasitesi bulunmaktadýr. Ayrýca yaz döneminde Muðla'nýn ön bahçesi konumunda olup günübirlik mesire alaný olarak ziyaret edilmektedir. AKYAKA BELEDÝYE HÝZMET KALÝTESÝNÝN TESPÝTÝ Muðla Üniversitesi Sosyoloji bölümü tarafýndan yapýlan anket sonuçlarýna gore; Akyaka Belediye hizmetlerinin iyi ve eksik yanlarýnýn tesbiti yapýlmýþtýr. Önceden yerleþenler ile sonradan yerleþenler arasýnda yaþayanlarýn beklentileri farklýlýklar göstermektedir. Akyaka'nýn; kimlikli, üretken, alternatif turizm imkanlarýyla; koruyarak kullanma dengesi içinde sürdürülebilir kalkýnmaya örnek belde olabilmesi halkýn yönetime katýlmasý ile mümkündür. 5393 sayýlý Belediye Yasalarýna göre; Belde yaþayanlarýnýn yönetime katýlmasýný saðlayarak Akyaka'nýn gelecek ile ilgili vizyonunu belirlemek, stratejileri gerçekleþtirmek ve uygulamak üzere katýlýmcý bütçe hazýrlandý KALÝTELÝ KESÝNTÝSÝZ ÝÇME SUYU Belde þebeke suyunun yaz aylarýnda yetersiz kalmasý belde sakinlerini bu konuda duyarlý hale getirmiþ; yatýrýmda su sorununun çözümü öncelikli hale gelmiþtir. ALTARNATÝFTURÝZM ÝMKANLARI Akyaka'nýn alternatif turizm imkanlarý ile geliþmesi, doðal kaynaklarýnýn 1.derece arkeolojik ve doðal SÝT alaný içersinde bulunmasý, bu alanlar içinde üretilecek projeler için büyük fýrsattýr. Akyaka ve etrafýnda kuþ gözleme arkeolojik kalýntýlara ziyaret, kite-surf, yelken, yamaç paraþütü, kano, bisiklet, týrmanma parkurlarý ve benzeri sportif faaliyetlere ev sahipliði yaparak kiþilerin doða içerisinde kendi becerileriyle doða ile baþ baþa kalacaklarý bir tatil yöresidir. Akyaka ve bölge halkýnýn yaþadýðý Gökova Havzasý'nda, Muðla Üniversitesi'nin ürettiði bilginin günlük hayatýmýzýn içinde kullanmasý önemlidir. Akyaka mimarisinin korunmasýna örnek Akyaka merkezinde Akyaka Ýþhaný Projesi 1250 m2 tanýyor. Çünkü yolda yürürken Akyaka'lý arkadaþým çoðu kiþiye selam verdi. Yerli halk ve sonradan buraya yerleþmiþ insanlar harika bir uyum içindeydiler. Þehir merkezinden yola çýkýp çam aðaçlarýný geçtik ve Akdeniz'in turkuaz rengiyle palmiye aðaçlarýnýn buluþtuðu muhteþem yere vardýk… …Ertesi gün sabah halk kütüphanesinde bir grup insanla beraber oturduk. Öðrenciler kitap okumak ve ev ödevlerini yapmak için kütüphanedeydiler. Kütüphane emekli bir öðretmenin öncülüðünde bir grup gönüllü tarafýndan iþletiliyordu. Daha sonra, azmaða gittik. Öðrendim ki azmaðýn suyu denize varana kadar birçok yoldan geçiyordu. Ördekler soðuk suyun içinde yüzüyorlardý. Azmaðýn kenarýnda birçok restaurant vardý. Köylü pazarýna gittik. Pazar düzenli ve gayet sakindi. Ben de köylülerin getirdiði sebze ve meyvelere göz attým. Amerika'da uçuk fiyatlarla satýlan domatesin kilosu burada sadece 50 kuruþtu. Ýstanbul'a götürmek için zeytin ve peynir aldým… alanda 30 adet dükkan ve iþyeri olarak inþasý devam etmektedir. Akyaka'nýn 2.konut mezarlýðý olmamasý için kýþ döneminde de üretkenliðini korumasý ayrýcaAðahan ödüllü mimari yapýnýn vadi içerisindeki yamaçlarda yöre halký tarafýndan kullanýlmasý bölge halký için kaçýnýlmaz bir fýrsat olacaktýr. Akyaka'da apart ve pansiyonlarýn kýþ döneminde Muðla Üniversitesi öðrencilerinin konaklama ihtiyacý için kullanýlmasý, bununla birlikte Akyaka ve yöre öðrencilerinin meslek okullarýna gidebilmesi için Akyaka belediye otobüslerinin katkýsý büyüktür. DOÐASI KORUNANAKYAKA Özel Çevre Koruma Kurumu tarafýndan yapýlmakta olan arýtma tesisi deneme süreci içerisinde faaliyete baþlamýþ olup Akyaka Plajý için mavi bayrak alt yapý hizmetleri oluþturulmaktadýr. Belediye kaynaklarýnýn etkin kullanýlmasýnýn kararý belde yaþayanlarýnýn katýlýmý ile birlikte alýnmasý, demokratik ortam içerisinde yöneticiler ile görev paylaþýmý gerçekleþmesi ve yönetiþim anlayýþýnýn Akyaka Belediyesi için kurumsallaþmasý, belediyemizin çaðdaþ bir kent olma yolunda küçük bir adým atmasýna katký saðlamýþtýr. MEÞHUR BALIKÇI HALÝL'ÝN YERÝ RESTAURANT ADRES:ÝNÝÞDÝBÝ CAD .NO 48 AKYAKA BELDESÝ MUÐLA TÜRKÝYE TELF:90,0252,2435173,2435622 FAX:90,0252,2435373 MAÝL:[email protected]:[email protected] Web:www.halilinyeri.com
Benzer belgeler
sayı 8 - Akyaka Kültür ve Sanat Derneği
Derneðimize
katkýlarýnýz için:
ÝÞ Bankasý
Muðla Þubesi
gÖKOVA DERGÄ°SÄ° 1 - Akyaka Kültür ve Sanat Derneği
kafeye kadar yürüdüler. Akyaka Kültür ve Sanat Derneði
yönetim kurulu üyesi Hüsniye Yenikeçeci günün anlam ve
önemini belirten, aþaðýda özetlediðimiz konuþmayý yaptý:
“Kadýnlarýn þiddete, baskýya, ...
18 SAYI - Akyaka Kültür ve Sanat Derneği
aile içinde, çalýþma hayatýnda, toplumsal yaþamda ve
siyasette erkeklerle eþit haklara sahip olmasý hedeflenmiþ