2 - Ankara Yelken Kulübü
Transkript
2 - Ankara Yelken Kulübü
BOZKIR YELKENCİLERİ EKİM 2012, YIL: 2, SAYI: 8 AYK BOZKIR YELKENCİLERİ Ankara Yelken Kulübü Üyeleri için haberleşme forumudur. üç ayda bir elektronik ortamda yayınlanır. Para ile satılmaz. Sahibi Ankara Yelken Kulübü adına Adnan Özaslan Tanıtım, Reklam, Sponsorluk Kurulu Sermurat KÜÇÜKGÜL (Başkan) Tanju AKTUĞ Hadi ATALAY Miray BAKIR Himmet BİROL Cenk CENKÇİ Mehmet ÖZÇETİN Murat ÖZDEN Seçgün ÖZTÜRK Yeşim TURAN GÜREL Zafer TÜRKYILMAZ Ali YETKİN Bülten Komisyonu Editör: Tanju Aktuğ Redaktör: Yeşim Turan Gürel Miray Bakır Mehmet Özçetin Seçgün Öztürk Ali Yetkin “Yazılar yazarların görüşlerini yansıtır. Yazılardaki görüşler Ankara Yelken Kulübünü bağlamaz” İçindekiler Mustafa Özgüven ile Söyleştik ANKARA YAPIMI 22 METRELİK DEV TEKNE Miray Bakır 1/2 Yelkenciler ve İnternet Listeleri İnternet listelerini yakından tanıyalım. Tanju Aktuğ, Deniz Esen 3/4/5 Bir Fotoğraf ve Öyküsü Bir kış günü yaz rüyası… Saner Gülsöken 6 Misafirimiz var Ziya Kaptan’ın Hikâyesi Caner Fidaner 7 Ankara Yelken’den Kulübümüzden haberler Tanju Aktuğ, Ercan Çelik 8 Yelken Yarışçılığının Temelleri Belgenin üçüncü bölümüne devam ediyoruz Çeviren: Ercan Çelik 9/10/11/12 Bulmaca Deniz ve Yelken Tanju Aktuğ 13 Özlem Karaya alınan tekneye, denize ve ona... Tanju Aktuğ 14/15 Kapak ve editörden sayfası fotoğrafları Tümer Urpak Editörden Yaz sezonu deniz ve yelken ile baş başa Ankara’dan uzakta geçti. Böylece bülten yayını biraz aksadı. Ancak sizlere doyurucu bir sayı daha hazırlamanın mutluluğu ile arayı kapatmaya çalışıyoruz. Bu sayıda bozkırda imal edilen koca bir yelkenlinin ve yaratıcısının öyküsünü bulacaksınız. Musto teknesi Ankara’dan denize giderken kulübümüzden bir çok üyemiz de uğurlamıştı. Bu sayımızda bir diğer yeniliğimiz misafir yazarımız. Radikal gazetesi ve kendi blogunda zevkli yazıları ile okuyucularına seslenen Sayın Caner Fidaner bizleri kırmayıp, deniz kokan, denizcilik yayan bir yazısı ile bu sayımıza misafir oldu. Kendisine teşekkür ediyoruz. Bu kez deniz yerine bazen üyelerimizi şaşırtan internet listelerini inceleyen bir yazı yayınlıyoruz. Öncelikle listelerin ne olduğu, nasıl çalıştığından söz edip, kulübümüz ile ilgili listelere ayrıntılı bir bakış sunuyoruz sizler. Klasik köşelerimiz de sizlerle birlikte. Sizlere özlemimizi, karaya çıkan teknelere özlemimiz ile harmanlayıp özlem üzerine sözcükler ile bir daha ki sayıya dek diyoruz… Tanju Aktuğ Mustafa Özgüven ile Söyleştik ANKARA YAPIMI 22 METRELİK DEV TEKNE Bu sayımızda Musty Gemi Yapım Onarım Şirketinin ortaklarından işletme mezunu girişimci Mustafa Özgüven ile söyleştik. Kendini “deniz aşığı” olarak tanımlayan Mustafa Özgüven 2010 yılında Ankara’da Türkiye’nin tek kalıp halinde yapılmış en büyük fiber yelkenlisini üretti. Gölbaşı Karataş Köyü’ndeki tersaneyi imalat aşamasında 2 kez ziyaret etme şansını yakaladım. Dışarıdan bakıldığında küçük bir imalat yeri gibi gözüken tesisteki üretim hattında, döküm kalıbın üzerine oturtulmuş kocaman tekneyi görünce çok şaşırmıştım, hele merdivene tırmanıp içine girdiğimde iç detayları da görünce şaşkınlığım büyük bir hayranlığa dönüşmüştü. Ahşap işçiliği çok fazla detay gerektiriyordu ve yuvarlak köşeler mükemmel çözülmüştü. İkinci ziyaretimde ise yerden 5 metre yükseklikte bulunan teknedeki musluklardan su bile akmaya başlamıştı. Hikayenin devamını Mustafa Özgüven’den dinleyelim. Bu büyüklükte bir tekne imalat fikri nereden aklınıza geldi? Daha önceden de teknem vardı, 1986 yılında 12 metrelik bir tekne yaptım ve onunla 15-20 sene gezdim. Daha sonra böyle büyük bir projeye soyundum. Bu büyüklükteki bir tekne bizim hayalimizdeki tekneydi. Sonradan ortağım olan arkadaşımla beraber yapar mıyız, yapamaz mıyız diye düşündük. Sonunda böyle bir çılgınlığa kalkıştık, bizim için bu bir tutkuydu. Yaklaşık 20 senemi denizde tekneleri incelemekle, yurt dışındaki ve yurt içindeki bütün fuarları takip etmekle geçirdim. Bu konuda büyük bir bilgi birikimim oluştu ve sonunda bunu değerlendirmek istedim ve 2006 yılında tekne yapımına başladık. İmalat için neden Ankara gibi denizden uzak bir yeri seçtiniz? Ankara’da imalat yapmanın pek çok avantajı var. Deniz kenarındaki araziler bu tip üretim için daha pahalı ve üstelik sanayileşme ve işçilik daha zayıf. Ostim’de sanayi sektörü, Siteler’de mobilya sektörü oldukça gelişmiş. Biz de bu avantajları değerlendirmek istedik ve en iyi işçiliği yakalamaya çalıştık. Sitelerde mobilya ile ilgili aradığımız her şeyi bulduk. Ostim’in gelişmiş sanayisinde, normalde yurtdışından büyük paralara ithal edilen bir çok donanımı çok daha uygun fiyatlara imal ettirdik. Tabi bazı kilit parçaları Harken Vinç gibi yurt dışından ithal ettik. 1 Projeye nasıl başladınız? Yelkenlinin projesini Avustralya’dan satın aldık, iç dizayn ve güverte tasarımını ise kendim yaptım, tamamen Türk işçisi ve mühendisinin emeğiyle projeyi sonlandırdık. Kalıp hazırlamak işin en zor kısmıydı. Kalıbına yaklaşık 5-6 sene uğraştık. Kalıbı çıkarabilmek için bir ahşap tekne yaptık. Ondan fiber kalıp aldık. Zımpara ve macunla bütün kavislerini düzleştirdik. Ondan sonra kalıbımızı kullanarak tekneleri döktük. Teknenin teknik özellikleri nelerdir? Teknenin modeli Bruce Roberts, boyu 22 m., genişliği 5.40 m., su kesimi 2.90 m., Ana Makina 240 HP Yanmar motor. 2 tane büyük masterkabin, 4 tane normal kabin ve başta bir tane de miço kabini var. Toplam 7 kabinde de klima, tuvalet ve banyo mevcut. Bir de tekneye gelen misafirlerin kullanabileceği ortak tuvalet var. Onu isterseniz misafirlere kullandırıyorsunuz isterseniz bir kabinin müstakil tuvaleti oluyor. Kabinlerin hepsi de bir insanın rahatlıkla yaşayabileceği büyüklükte. Geniş bir salon, mutfak, çamaşır ve bulaşık makinası, televizyon, buzdolabı ve derin dondurucu var. Ayrıca teknenin baş tarafında gizli bir jakuzisi var. Jakuzi istenmediği zaman kapatılıp depo olarak kullanılabiliniyor, bunun için üstünde bir hidrolik kapağı var. Amacım, motor yatların lüksü ile yelkenlilerin özelliklerini bir araya getirerek sportif özellikte bir yelkenliyi yapmaktı ve bunu başardığımı düşünüyorum. Deniz kıyısına nakliyede sorun yaşadınız mı? Tekne boyutu oldukça büyük ama taşınabilir ölçülerde olduğu için nakliye konusunda ön araştırma yaptık. Karayolları Taşıma Kanunu ve tünel yükseklikleri de göz önüne alarak, İstanbul Otobanı’nda iki şerit kullanmak suretiyle 450 km yol kat edildi. Tuzla’daki RMK Tersaneleri’nden denize indirildi. Kalan eksiklerini de tekne su üzerindeyken birkaç ay çalışarak tamamladık. Ankara’dan İstanbul’a tekneyi uğurlama törenine tüm AYK’lıları davet etmiştim, mangal partili ve eğlenceli bir tören olmuştu. Ankaralıların denize bu merakı sizce neden kaynaklanıyor olabilir? Ankara’nın en yakın deniz kıyısına uzaklığı 450-500 kilometre civarında, buna rağmen şehrimizde denizcilik tutkusu çok fazla. Ülke genelinde bakıldığında, başkentimizde amatör denizci ve dalış belgesi alanların sayısı diğer tüm illerden çok daha fazla. Denize çok uzak olunduğu zaman, insanların deniz özlemi ve sevgisi daha fazla oluyor… Miray Bakır 2 Yelkenciler ve İnternet Listeleri Kış sezonuna girdiğimiz şu günlerde denize ve yelkene daha az giderken, “yelkenle dolu günlerimizi” internet aracılığı ile daha fazla paylaşır olduk. İnternet aracılığı ile paylaşımın özel türlerinden birisi olan “internet listelerini” gözden geçirerek, bazı karmaşık gözüken olayları da aydınlatmayı amaçladık. Öncelikle “internet listesi” konusunda bazı genel bilgileri anımsayalım. Bu iletişim mecrasının ana amacı ilgi alanları ortak olan e-posta kullanıcılarının o alandaki paylaşımlarını yürütmeleridir. Listeye üye olanlar “listeci” olarak anılan bir adrese e-posta yazdıklarında bu mesaj listenin tüm üyelerine dağılır. Listecinin ana görevi mesajları tüm liste üyelerine dağıtmak olsa da çok daha fazla yetenekleri vardır. Öncelikle listeye üye olmak veya listeden çıkmak isteyenler ilgili listeciye bir özel bir mesaj göndererek isteklerine kavuşurlar. Liste üyeleri için ayrıca eski mesajları da istendiğinde servis etme, listeye üye olanların adreslerini verme vb başka olanaklar da sağlarlar. Listeye mesaj göndermek için kullanılan e-posta adresinin dışında, listecilerin bu tür işlere yanıt vermek üzere başka bir adresleri daha vardır. Bir çok listede mesajların en altında mesaj yazma dışındaki işlemler için kullanılacak adres dip not olarak bulunur. Bazı listecilerin internet siteleri de vardır. Liste üyeleri bu site aracılığı ile üyeliklerini düzenleyebilir, diğer listeci işlevlerine, örneğin eski mesajları görmek gibi, ulaşabilirler. Bu tür listeciler mesajlara ekli büyük dosyaları genellikle dağıtmayıp, site aracılığı ile sunarlar. Listecilerin bu kadar olanak sağlanması bazı sorunlara da yol açar. Öncelikle istenmeyen kişilerin gruba üye olması ile grupta paylaşılan mesajlar onlara da gitmeye başlar. Kullanıcı olan grup üyelerini rahatsız edebilecek mesajlar listeye gelmeye başlar. Yine bu tür kötü amaçlı kullanıcılar liste üyelerinin adreslerini listeciden ele geçirebilir, listeye veya ele geçirilen bu adreslere grubun az ilgilendiği konularda tanıtım, reklam mesajları göndermeye başlayabilirler. Öte yandan iyi niyetli grup üyelerinin adresleri virüs programları tarafından kullanılıp, listeye gereksiz, hatta bazen tehlikeli olabilecek mesajlar da gönderilebilir. Bu tür tehlikelerin önlenmesi amacı ile listeci programlarında geliştirmeler yapılmıştır. Bir çok listeci tehlikeli, virütik haberleşme kokan mesajları dağıtmamaktadır. Liste yöneticilerinin düzenlemesi sonucu üyelik istekleri yöneticilerin onayından geçerek gerçekleştirilebilmekte, liste üyelerine diğer üyelerin adresleri gösterilmemektedir. Böylece grup üyelerinin korunması sağlanmaya çalışılmaktadır. Bir çok listede yapılan ayarlar sonucu büyük boyutlu eklerin dağıtılması engellenmektedir. Böylece grup üyelerinin posta kutularının dolmaması ve virüs içeren mesajlar almamaları sağlanmaya çalışılmaktadır. 3 Bazı listeler “modere” edilmektedir, yani tüm üyelik istekleri, gelen mesajların dağıtımı yöneticinin onayı olmadan gerçekleştirilmez. Bu yöntem önce “yöneticinin sansürü” gibi gözükse de, ana amaç grup üyelerinin istenmeyen mesajlar ile uğraştırılmamasıdır. Binlerce üyesi olan bir listede gereksiz mesajın oluşturduğu trafik, “bu mesajın listede işi ne” diye gelen eleştirilerin benzer binlerce üyeye dağıtımı ile katlanmakta, üyelerin sabırlarını ve internetin kaynaklarını tüketmektedir. Listecilerin ana amacı tüm grup üyelerinin bir adrese gönderdikleri mesaj ile birbirine ulaşması olsa da, giderek tek yönlü haberleşme için de kullanımları artmıştır. Örneğin bir öğretmen öğrencilerin adresleri ile bir liste oluşturup, listeyi “yönetici onayı” ile çalışır biçime getirir. Bir adrese gönderdiği mesajların tüm öğrencilere dağılmasını, ancak öğrencilerinin bile bu gruba yazmamasını sağlayarak, öğrencilerine ulaşmak için kullanabilir. “Duyuru listesi” olarak adlandırılabilecek benzer liste kullanımına kulüp ve derneklerde de sık başvurulur. Üyelere tek, tek yazma sorunu listeci kullanımı ile aşılır. Duyuru listesinde gönderilen mesajda diğer üyelerin adresleri olmadığı için üyelerin adreslerini saklı tutmak için güzel bir yöntemdir. Listelerin kullanılmasında öncelikle dikkat edilmesi gereken nokta, listecilerin hemen tümünde “mesajı yanıtla” denerek yanıt verildiğinde, yanıt mesajı yazan kişiye değil, tüm gruba dağıtılmaktadır. Bu minik ayrıntıya dikkat edilmez ise, listeye yazan kişiye özel olarak iletmek istediklerimizi, tüm grup üyelerine gönderebiliriz. Diğer önemli bir nokta ise daha önce birçok kişiye gönderilmiş ve onlarca e-posta adresi içeren mesajları listelere gönderirken bu adreslerin temizlenmesine özen gösterilmelidir. Bize gelen güzel bir fotoğraf veya başka bir dosyayı listedeki dostlar ile paylaşmak dileğimiz, daha önceden o mesajı çeşitli adreslere göndermiş dostlarımızın kullandıkları adresleri “ortalığa yayma” ile sonuçlanmamalıdır. Ne yazık ki posta kutularımızın belalısı spam mesajların önemli kaynağı mesajlarda bu biçimde açık olarak paylaşılan adreslerdir. Son olarak kullanıcının özen göstermesi beklenen nokta gruptaki kişilere iyi davranmaya çalışmaktır. Gerek mesaj yazarken, gerek elektronik dosya paylaşır iken dikkat edilmelidir. Yalnızca yazı ile iletişimde ek olarak beden dili kullanılmadığı için, normal konuşma içinde karşımızdakini kırmayacak bazı sözlerimiz, mesajda yazılınca kırıcı olabilir. Büyük boyutlu dosyaların paylaşılması üyelerin sınırlı posta kutusu boyutlarını zorlayabilir, ya da grubun ana ilgi alanı dışındaki “güzellikler” ile ilgilenmiyor olabilirler. Bazı kişiler, “beğenmeyen bakmaz sili verir, bir tıktan ne olacak” diye grup ilgi alanı dışındaki mesajları göndermeyi sürdürebilirler. Ancak gelen her mesajın kısa da olsa görülmesi ve silinmesi de bir zaman alır. E-posta iletişimini yoğun kullananlar için ciddi sorun oluşturabilir. Günümüzde e-posta programlarında “şu kişiden gelenleri bana göstermeden çöpe gönder” gibi filtreler vardır. Bu tür mesaj gönderenlerin adresi ne yazık ki filtrelere girip, önemli bir şeyler de yazdıkların da filtrenin kurbanı olabilmektedirler. O 4 nedenle listeci kullanımında grup ana ilgi alanı dışında kullanımdan kaçınılmalıdır. “Hepimizin ulaşabileceği ve kullanabileceği listeciler var mı? Ben de apartman komşularım, ya da akrabalarım arasında haberleşmek için bir liste kurabilir miyim?” diye sorduğunuzu duyabiliyorum Yaygın kullanılan iki listecinin adını verebiliriz. Yahoogroups.com web sitesi dünya çapında yaygınlaşmış, adresinde yahoogroups.com olan bir çok listeye ev sahipliği yapıyor. Bu siteye üye olarak kendi listenizi de oluşturabilirsiniz. Microsoft patronajındaki bu site yerine Google patronajında bir listeci isterseniz groups.google.com web sitesinden yararlanarak [email protected] adresinde çalışan bir liste oluşturabilirsiniz. Sitelerde listenin nasıl düzenleneceği, ayarlar, güvenlik vb konularda neleri nasıl yapabileceğiniz konusunda güzel yardım sayfaları bulabilirsiniz. Gelelim Deniz ve yelken dostlarının haberleştiği listelere. Ülkemizde beşbinden fazla katılımlı ve yoğun mesaj trafiği olan liste yelkencilerlokali listesi. Yahoogroups.com adresinde çalışan bu listeden günde 10 kadar mesaj dağıtılmaktadır. Yoğun mesajlar ve kalabalık üye sayısı nedeni ile liste yöneticisi gelen mesajları gözden geçirdikten sonra listeye dağıtmaktadır. Bu liste yanı sıra denizciler, yelken-tur, dsti, bavariasail gibi bir dizi deniz ve yelken ağırlıklı liste bulabilirsiniz. Googlegroups.com sonradan yaygınlaştığı için orada bu tür yaygın kullanılan, ülke genelinde liste yok. Kulübümüz üyelerine hizmet veren birkaç liste var. Sayılarının çok olması biraz kafa karıştırıyor olabilir. Bu yazı ile liste enflasyonu konusunda da bilgi vermiş olacağız. Kulübümüze ilişkin listeleri kuruluş sırası ile inceleyebiliriz. İlk kurulan liste yahoogroups üzerinde çalışan ankarayelken listesi. Bu liste ilk başkanımız Sayın Alp Acar tarafından kurulmuş ve sürdürülmekte. Gönderilen mesajlar her hangi bir moderasyondan geçmeden tüm liste üyelerine dağılmakta. Bu özelliği nedeni ile geçmişte bazı üyelerimiz “biz o kadar fazla mesaj almak istemiyoruz, yalnızca kulübümüz ile ilgili konularda mesaj almak isteriz” biçiminde yakınmalarını dile getirdiler. Bu yakınmayı ortadan kaldırmak için yine yahoogroups üzerinde çalışan ayk listesi kuruldu. Bu liste sıkı moderasyon ile üyelerimizi yakından ilgilendirmeyen mesajları dağıtmadan çalışmaya başladı. Ancak listecinin teknolojisinden kaynaklanan yönetilememe sorunları yaşandı. Son yönetim döneminde bu listeden tam verim alınmadığı düşüncesi ile bu kez googlegroups üzerinde bir ankarayelken listesi kuruldu. Yalnıozca kulüp üyelerimiz ve amatör denizcilik seminerlerimize katılanların, yani yolu kulübümüzden geçenlerin katılabildiği [email protected] listesi istenmeyen mesajları en aza indirerek, üyelerimize ulaştırılması yararlı olacak bilgilerin paylaşılacağı bir ortam olarak çalışmakta. Bu listelerden birisine üye değilseniz, mutlaka ankarayelken@googlegroups. com listesine üye olunuz. Böylece kulüple ilgili haberleri en hızlı ve birinci elden alabilirsiniz. Nice güzel haberleri paylaşabilmek dileği ile… Tanju Aktuğ 5 Bir Fotoğraf ve Öyküsü Bir kış günü yaz rüyası… William Shakspeare’in ‘Bir Yaz Gecesi Rüyası’ romanı aşk ve evlilik üzerinedir. Antik Yunanistan’da bir düğüne bağlantılı olarak gelişir. Shakspeare’e öykünerek diyorum ki : Bizlerin rüyası ise denizde geçer ve aşk vardır her daim... Saner Gülsöken 6 Misafirimiz Var Ziya Kaptan’ın Hikâyesi Senelerce, senelerce evveldi. Genç bir tıbbiyeli olarak bir yaz tatilinde kendi başıma Karadeniz’i gezmiştim. İstanbul’dan bindiğim vapur, dura dura Hopa’ya kadar gidip geri dönmüştü. Eski vapur yolculukları ayrı bir alemdi. Her iskelede inenler olur, binenler olur. Biletini öğrenci bütçesiyle aldıysan kamaranı hiç tanımadığın kişilerle paylaşmak zorunda kalabilirsin. Hayatın hızlı yürüyen bir parçasıdır sanki vapur yolculuğu, sen durursun da insanlar senin bulunduğun yere uğrar, geçer. İstanbuldan vapura bindiğimde Ziya Kaptan’la aynı kamaradaydık. Ziya Kaptan öyle bir komşuydu ki, aslında adı Temel’miş de, bunu saklıyormuş gibiydi. Kamara dediğin asansör gibi bir yer, ama asansördeki sıkışıklık birkaç dakikada biter, burada oda arkadaşınla birlikte en az bir gece geçireceksin. Zaten insanın tanımadığı kişilerle pek konuşmak istemediği bir dönemdeydik, ülke 12 Marttan yeni çıkmış, o zamanlar önemini henüz öğrenmediğimiz bir tarihe, 12 Eylül’e doğru ağır ağır yol alıyordu. Bizim vapurun rotası da İstanbul’dan Zonguldak’a doğruydu. Bu ilk etapta Ziya Kaptan beni uyardı, “Buralar açık denizdir, ters rüzgarlar eser, alışık değilsen tutar” diye. Sonra da içimin dışıma çıkmasını gülümseyerek seyretti. Eh, ters rüzgarlar sayesinde mecburi bir samimiyet gelişti aramızda, sohbet etmeye başladık. Benim o zamanlar hayattaki rolüm uyanık genç, siyaseti çözdüğümü, memlekette olan bitenden haberdar olduğumu sanıyorum. Bu ahval ve şeraitte Ziya Kaptan’a sordum, “Sen Adalet Partili misin, CHP’li misin?” diye. Kamara arkadaşım hepimizin tanıdığı Temel’in yüz ifadesiyle gülümsedi, “Dur sana bir hikaye anlatayım,” dedi. Arkasından söze başladı. Başka türlüsünü beceremeyeceğim için ben aksansız aktarayım ama, siz hikâyeyi Temel’den dinlediğinizi düşünün. “Bir zamanlar bir köyde mütevazı bir adam yaşarmış, karısıyla etliye sütlüye pek karışmadan geçinip giderlermiş. Sonra ne olmuşsa olmuş, kadının kız kardeşi de onlara taşınmış. Adamın günlük hayat dışında bir derdi yokmuş ama, baldız olur olmadık yerlerde karşısına çıkmaya, ‘enişte, enişte’ diye peşinde dolanmaya başlamış. Eh, karısından bir şikayeti olmayan adam da göz süzmelere yere bakarak, sebepli sebepsiz yardım istemelere de sükûnetle gerekeni yaparak karşılık verirmiş. Günlerden bir gün komşu köyde düğüne davet edilmiş bu üçlü. Düğün yeri olan köy pek uzak değil, bizimkiler yürüyerek gitmek üzere sabahtan yola düzülmüşler. Yolun bitimine yakın bir çay var, köprüden geçmeleri gerekiyor; ama çaya vardıklarında bakmışlar ki köprü bir önceki gece fırtınada yıkılmış. En yakın köprü taaaa nerede. Çay çok derin değil, aslında yürüyerek geçmek de mümkün; ama hem ellerinde bohçalar var, hem de kadınların façası bozulacak. Çayın başında ne yapacaklarını düşünürken adamın karısıyla baldızı adama ‘Bizi sırtında geçir’ demişler. Adam mecburen kabul etmiş. Önce almış karısını sırtına, götürüp karşı kıyıya bırakmış. Sonra dönüp baldızı sırtlanmış, baldız iki bacağı boynundan sarkacak şekilde, bir yandan da kikir kikir gülerek adamın omuzuna oturmuş. Çayın üzerinde giderlerken de sağa sola yalpa yapıp arada küçük çığlıklar atıyormuş. Çayın tam ortasında adam soluklanayım diye durakladığında işveli bir sesle sormuş: ‘Enişteeeee, enişte… Ablam mı ağır, ben mi ağırım?’ Adam söyle bir durmuş, nefesi biraz düzelir düzelmez baldıza cevap vermiş: ‘Değil mi ki benim omuzumdasınız, ikiniz de ağırsınız. İkinizin de…’ Cümlenin sonu çaydaki dalgaların sesine karıştığı için duyulmamış. Ama adam baldızını da selametle karşıya geçirmiş. Düğünde eğlencenin keyfini asıl çıkaran da abla kardeş olmuşlar. Çünkü bizim adam kenarda oturmuş, ‘Dönüşümüzde köprü tamir edilmiş olur inşallah’ diye dua edip durmuş.” Vapur gezisinin sonrasında Ziya Kaptan’la hiç siyasetten konuşmadık. İyi de oldu. Karadenizin güzelliklerinin tadına vardım, yeşilin tonlarını ayırdetmeyi de o gezide öğrendim. Caner Fidaner 7 Ankara Yelken’den Genç Sporcularımız 6-8 Temmuz 2012 tarihlerinde gerçekleştirilen Hirfanlı Denizcilik Bayramı ve Su Sporları Festivali kapsamında yapılan yelken yarışlarına Optimist ve Laser 4,7 sınıflarında birer sporcumuz ile katıldık. Optimist sınıfında bizi temsil eden sporcumuz Tuna Yolsal 23 yarışmacı arasında 12 oldu. 14 teknenin yarıştığı Laser 4,7 sınıfında ise sporcumuz Canberk Çelik 2. olarak kürsüye çıktı ve bizleri gururlandırdı. Yeni Üyeler Kulübümüze katılarak gücümüzü arttıran yeni üyelerimize hoş geldiniz diyoruz. Ömer Faruk Özeroğlu Veysel Mete Elçi Ali Rıza Koç Çetin Kanoğlu Levent Canyurt Hakan Kızılarslan Ahmet Karapınar Sinan Evkaya Ali AçıkErhan Sezer Didem Ayçenk Baturalp Arıkal Hülya Güneş Mehmet Emin Koç Ahmet Erhan Alisbah Tolga Şakir Atik Emre Sefer Ferdane Gül Konmaz Barış Kıvançlı Erkan Fehim Ergülen Can Ergil Hakan Ergün Murat Abdullah Özden Ayşe Selcen Türkben Mehmet Bal Zeynep Navarro Özlem Erçin Tulga Niran Yat Yarışları Bu yıl 41’inci yılına gelen DenizBank – TAYK / DENİZ KUVVETLERİ KUPASI AÇIK DENİZ YAT YARIŞI 13-16 Temmuz 2012 tarihinde gerçekleştirildi. Kulübümüzden üç ekip büyük yarışa katıldı. IRC III sınıfında yer alan Erol Algül yönetimindeki Teksan Jenaratör-Rain ekibi 10’unucu, Hakan Kocalulak/Serhan Koçan yönetimindeki Eolos ekibi ise 11’inci sırada finiş aldılar. IRC IV sınıfında kulübümüzü temsil eden İdem teknesi ise sınıfında dördüncü olarak yarışı tamamladı. Eğitim Gezileri Kulübümüz üyeleri ve kursiyerlerimizin hem bilgi ve görgülerini arttırmak, hem de deniz ve yelkenle güzel zaman geçirmelerini sağlamak amacı ile yat eğitim gezisi düzenlendi. Yunan adalarına uzanan eğitim gezisinde 6 tekne ile 46 kişi yer aldı. Başta Simi olmak üzere çeşitli adalar ziyaret edildi, tekne ile yurt dışına giriş çıkış işlemleri konusunda da katılımcılar deneyim kazandılar. Tanju Aktuğ, Ercan Çelik 8 Yelken Yarışçılığının Temelleri Bir Örnek Plan ve Uygulama Aşağıdaki örnek bir başlangıç senaryosudur. Bu durum her zaman geçerli değildir, ama iyi bir örnektir. Rüzgar hızı yaklaşık 10 nat ve start hattı 20 tekne boyudur. Aşağıda Şekil 16’ya bakınız. Kendinizi teknede düşünün, ne görecektiniz. Şimdi, bir start planı yapın, nereden çıkacaksınız, hangi yöne gideceksiniz. Sonra yakın olup olmadığınızı görmek için örnek çözüme bakınız. Şekil 16 Çözüm: İlk olarak şamandıra daha ileridedir, bu nedenle start hattının avantajlı tarafıdır. Ayrıca, orsa şamandırası dik çıkışa göre biraz sağdadır bu nedenle doğru kontra iskele kontradır. Hattın iki tarafı arasında az rüzgar farkı vardır. Eğer yarışta büyük bir filo varsa, ve fazla sayıda tekne size doğru sancak kontra geliyorsa iskele kontra çıkmak zor olabilir ve start sonrası tremola atma niyetiyle siz de sancak kontra çıkış yapabilirsiniz. Bu şamandıra tarafından çıkış yapacak tekne grubunun sağında kalmak demektir. Siz de şamandra tarafından start almak istiyorsunuz ama herkes aynı yerden çıkış yapamaz. Yapılacak daha emniyetli şey hemen tremola atma niyetiyle start hattının şamandra tarafından 1/3’ünden çıkış yapmaktır. Starta 2 dakika kala çıkış için pozisyon almaya başlayacaksınız. Büyük olasılıkla 20 saniye kala çıkış noktanızı hedeflemiş olarak komite botunun yanında olmak isteyeceksiniz. Eğer çok hızlı gidiyorsaniz ve fodepar olacaksanız, hafifçe yelkeni laçkalayarak ve biraz rüzgara dönerek hızınızı azaltın. 9 Son 10 saniyede, gözünüz rüzgar altı ve rüzgar üstü teknelerde, hız kazanmak için hafifçe kafayı açın. Rüzgar altında yelken için ve rüzgar üstünde tremola için biraz yer bırakarak start çizgisini tam hızda geçmelisiniz. Sonra, iskele kontra seçildiği için, en kısa zamanda tremolayı atın. Filo Yarışı Filo yarışında, yarış başlamadan çatışmalardan kaçınmak dışında pek çok mücadele ile karşılaşacaksınız. Bazı yarışlarda küçük bir alanda kaynaşan 50 tekne vardır. Bu sinir bozucu olabilir, ama sakin kalmaya çalışın. Unutulmaması gereken şey, sancak kontra tekne iskele kontraya karşı yol hakkına sahiptir, ancak hangi kontrada olursanız olun diğer tekneleri uzak tutmak için manevra yapma hakkına sahip değilsiniz (yani yol hakkı sizde bile olsa diğer teknelere çarpacak şekilde manevra yapamazsınız). Eğer sancak kontra tekne iseniz, işinize bakın ve düz hatlar üzerinde hareket edin. İskele kontra iseniz, diğer tekneler arasında mümkün olduğunca az manevra yapın ve diğerlerinden uzak durun. Aşağıda sizin bu manevraları yapmanıza ve planınızı uygulamanıza yardımcı olacak bazı beceriler bulunmaktadır. Beceriler: Zamanlama pratiği Öğrenilmesi gereken bir beceri bir nesneye yaklaşırken zamanlamadır. Bu, doğru zamanda, istediğiniz konumda, başlangıç çizgisinde olmanıza yardımcı olacaktır. Suda bir şamandıra ayarlayın, ya da herhangi bir iskele veya sabit bir şey seçin. Sonra 30 saniye gibi bir zaman tutun. Amaç tüm hızla gidip ve tam 30 saniyede hedefe ulaşmaktır. Mesafeyi doğru belirleyene kadar, hız ve mesafenizi değiştirerek bunu tekrarlayın. Unutmayın rüzgar şiddeti değiştiğinde sizin hızınız ve böylece hedefe ulaşma süreniz değişecektir. Yarış dışında tüm koşullarda bunun pratiğini yapın. Bunu yapmak için iyi bir zaman da yarış start sürecidir. Yarış sürecinden önceki 5 dakikalık bölümde, tam apazda (rüzgar 90 derecede) şamandıradan komite botuna ne kadar zamanda gidildiğine bakın. Bu, plan yapmada ve uygulamada önemli bir veri olacaktır. Beceriler: Yakın Seyir Eğer rotada yalnızsanız, yukarıda listelenenlerin çoğunu yapmak kolaydır, fakat gerçek yarışta bu böyle olmayacak. Yarışta bocalamamak için diğer teknelere yakın seyretmeyi ve sınırlarınızı öğrenmelisiniz. Kontrolü kaybetmeden ne kadar yakınlaşabilirsiniz? Su üzerinde tekneler bir grup oluşturduğunda, Lideri-takip-et oyununu deneyebilirsiniz. Bir tekne önde giderken diğerleri onu mümkün olduğunca yakından takip eder. Ön tekne tremola, kavança, rüzgara dönme, kafa açma gibi normal start manevralarını yapmalıdır. Öndeki tekne ile aynı mesafede kalmaya çalışın tecrübelendikçe bu mesafeyi azaltın. Bu konsantrasyon kazandıracak ve siz, yelken trimlerin, mürettebat yeri vs kullanarak tekneyi hızlandırmayı ve yavaşlatmayı öğrenmek zorunda kalacaksınız. Eğer yalnızsan, ağaçlar, iskele gibi diğer sabit nesnelere dokunmadan yakın seyretmeyi deneyin. Bu, diğer teknelerın manevraları ile aynı duyguyu yaşatmayacaktır ancak teknenizin ne kadar hızla 10 gittiğini, tremola ve kavança attığını öğrenebilirsiniz. Sizin yelken sınırlarınızı tanımlamanız, tekne kontrolunde önemlidir. Beceriler: Sabit Kalma Pratik yapılacak üçüncü beceri kontrolü kaybetmeden sabit kalmadır. Sık sık start hattına varış zamanını yanlış tahmin edeceğiniz den yavaşlama veya durma ihtiyacı duyacağınız için bu önemlidir. Dar apazda seyredi, sonra başı hemen hemen tam rüzgara verin. Durabildiğiniz kadar bu posizyonda kalmaya çalışın. Bunu yelken ayarları ve tekne denge pozisyonu ile yapabileceksiniz. Tekneyi tam rüzgara karşı çevirmeyin, hareket edemeyecek durumda kalabilirsiniz, tekneyi rüzgarla 5 - 10 derecelik açıda tutun. Son olarak, sabit kalmada ustalaştığınızda tekneyi nasıl hızla harekete geçireceğinizi öğrenin. Bunu tekneyi döndürmek için rüzgar üstüne yatırarak ve hızlanmak için yelkeni ayarlayarak yapabilirsiniz. Match Racing Sadece filo yarışlarında yarışacaksanız, bu bölümü atlayabilirsiniz. Match racing (bir teknenin bir tekneye karşı yarıştığı) yarış filo yarışında çok farklıdır. Bu yarışta start süreci boyunca amaç yol hakkı üstünlüğü kazanmak için diğer tekneyi kontrol etmektir. Bu, arkada kalarak yapılır. FJ ve Laserde yapılacak en iyi şey diğer botun tam arkasında kalarak start hattından uzaklaşmak dışında hiç bir şey yapmasına izin vermemektir. Çok hızlı çıkmak önemli değildir sadece diğer botun önünde start almaktır. Eğer diğer teknenin tam arkasında iseniz ve o kavança atmak için kafayı açmaya başladı ise, onların rüzgar altına yonlenin. Şimdi rüzgar altı teknesiniz ve onlar başı döndürmeyi durdurmak zorundadır veya size çarpacaklar ve kural dışı kalacaklar. Başı döndürmeye devam edebilirler rüzgar altı tekne bulunduğu için contra değiştiremezler. Böylece onları çizgide tutabilirsiniz. Bu ters gidelir, mesela yan yana gelebilirsiniz. Bu durumda siz onlara doğru, çarpmadan, baş veremezsiniz ve kaçabilirler. Kontrolü koruyabilmek için tekneyi yavaşlatmayı öğrenmelisiniz. Beceriler: Tekneyi Yavaşlatma Sadece yelken ayarı ve mürettebat yerleştirme kullanarak tekneyi yavaşlatmak için birçok yol vardır. Tam apaz (rüzgara 90 derece) gidin, rüzgara baş verip yelkenleri boşlayarak tekneyi durdurun. teknenin tam olarak durması için geçen zamanı belirleyin. Durdurma kuvvetinizi artırmak için ağırlığınızı teknenin arkasına kaydırın, tekne kıç aynasının suda sürtünmesini sağlayın. Kıç tarafta pek çok küçük girdap oluştuğunu görecek ve duyacaksınız. Bu girdaplar tekneyi yavaşlatan sürtünmeyi gösterir. Geniş apaz veya pupa seyrinde tekneyi yavaşlatmak için bir yol yelkenleri aşırı trim yapmaktır. Bu süratinizi göreli olarak biraz daha fazla etkileyecektir. Son olarak, dar apaz veya orsa seyrinde bumbayı rüzgar altına yelkenin istediğinden daha fazla itebilirsiniz. Bu yelkenin fren gibi davranmasına neden olur, sizi süratle yavaşlatır. Bununla beraber tekne kontrolu zorlaşacaktır. Yelkenler ters taraftan dolu iken tekneyi kontrol etmek için bir sonraki bölüme bakın, “Beceriler: Geri Gitme”. 11 Beceriler: Geri Gitme Daha eğlenceli bir pratik de geriye doğru yelken yapmaktır. Teknenin bu şekilde gitmemesi gerekir gibi görünse de, start hattına erken gitmekte olduğunuzda veya birinin sizi hızla geçmesini istediğinizde kullanışlı bir beceridir. Başlamak için, bir orsada seyredin. Ardından tam rüzgara dönün ve teknenin durmasını bekleyin. Tekne durduktan sonra bumbayı rüzgara dik olacak kadar itin. Bu noktada tekne geri gitmeye başlayacaktır. Şimdi yeke normal den taman ters davranacaktır. Alıştığınız yönün tam tersine yönlendirmek gerekecektir. Geriye doğru hızla gitmek için, bir sancak kontrada seyredin. Yelken başınızın üstünden geçene kadar rüzgara dönün. Yelkeni yakalayıp itin ve aynı zamanda, sadece rüzgara 5 derece olacak şekilde tekrar sancak kontraya geçmek için yekeyi kendinize çekin. Teknenin geri gitmesi için bekleyin. Bu noktada rotada kalmak için yekeyi tekrar itmeniz gerekecektir. Bu metot iskele kontrada da çalışır. 12 Bulmaca Sitemizden bulmacanın etkileşimli çözülebilecek biçimine ulaşabilirsiniz. Tanju Aktuğ 13 Özlem Yaz sezonunun sonu ile birlikte denizde de kış hazırlıkları başladı. Tekneler karaya alındılar, suyun zararlı etkilerinden bir süre uzaklaştırıldılar, onarımlar başladı. Gelecek sezon için hiç olmaz ise karina temizlenip, zehirlisi sürülecek. Böylece yeni sezonda tertemiz gövde mavi suların üzerinde bir kuğu gibi süzülebilecek. Tekne sahipleri için tekne bakım ve onarımını öğrenirken ilk adım sayılan karinayı zımparalama ve zehirli boyayı uygulama denizdeki güzel günlere duyulan özlemi bir parça da olsa yok eder. Gerçi o beyaz kuğuların karada demirler, kalaslar üzerinde değil, suların üzerinde, rüzgarın önünde olmasıdır aşığın muradı… Her şeye karşın ona yakın olmak, onu güzelleştirecek, rahatlatacak işlemleri gerçekleştirmek dayanma gücünü arttırır. Ancak Ankara’da tekneden kilometrelerce uzakta olmak bu olanağı da yok eder. Belki telefon ile iyi haberlerini alabilirsiniz, bakım yapanlar bazı resimler göndererek içinizi rahatlatabilir, ne var ki sevgiliden uzaklığın özlemi giderek artar. Sayılı da olsa günler geçmek bilmez. Heyecan giderek artar, yeniden o sevgili ile mavi suların üzerinde olmak, yeniden rüzgarın önünde süzülmek isteği içinizi yiyip bitirir. Teknesi karada bakımda olan, hem teknesinden, hem de denizden ayrı düşmüş deniz aşığı, sevgilisinden ayrı düşmüş aşık gibi, özlem ateşi ile yanıp, tutuşur. Şair Hasretler özlenenin değerini öğretir, sonra ne türküler avutur insani, ne de deniz, ne de yanan tütün kokusu... dizeleri ile ayrılık özlemini denizin bile dindirmeyeceğini söylerlerken, denizden de ayrı düşmüş biz Ankaralı deniz aşıkları için dizelerin kalanını da dillendirmekten başka yapacak bir şey kalmaz: sevmek özlemektir, fedakarlık dersin ve susarsın Sevgiliden uzak kalmak gerçekten zordur. İçimizi yakan ateş, onun yararı için uzaklarda olduğunu bilmekle bile küllenmez. Bencillik değilse bile, hiç olmaz ise kendimizi biraz fazla düşünmek söz konusudur. Kabullenemeyiz onu bizden uzaklaştıran nedeni, içimize sığdıramayız. Aklımız “Tamam” dese de, mantığımız algılasa da, gönlümüz ile kalbimiz bir yerlerde dedikoduya başlayıp, ateşi harlandırırlar. İşi gücü bırakıp, peşi sıra gitmemiz için bizi zorlarlar. Günler geçse, geceler olmasa diye hırslanırız. Kabaran gönlümüzü şarkılar, türküler ile oyalamaya çalışırız. Çaresizlik içinde bozkıra bakarken yelkencinin aklına Can Yücel’in dizeleri gelir Başka türlü bir şey benim istediğim: Ne ağaca benzer, ne de buluta. Burası gibi değil gideceğim memleket Denizi ayrı deniz, Havası ayrı hava Tanju Aktuğ 14 15 milyonlarca insana ulaşmış, kalite belgesi ile standartlarını onaylatmış olmanın haklı gururunu yaşayan bir firmayız. ISO 9001 Te k n i k v e A l t y a p ı Ses ve ışık sistemi Görüntü Sistemleri Konstrüksiyon Sistemleri Özel Show ve Gösteri Ekipmanları R e k l a m v e Ta s a r ı m Grafik Tasarım Kurumsal Kimlik Uygulamaları Web Tasarımı Organizasyon Resmi Törenler Açılış / Kapanış Organizasyonları Konserler, Festivaller Spor / Fuar Organizasyonları Prodüksiyon Medya İlişkileri Film ve Müzik Prodüksiyonları Stüdyo Kayıt K o n g r e v e To p l a n t ı Uluslararası Kongre Organizasyonları Eğitim Toplantıları Bayii Toplantıları Teşvik Gezileri Lansman Toplantıları Merkez: Erciyes İşyerleri Sitesi 2. Cad. No:19 Macunköy / Ankara / Turkey t: +90 (312) 397 56 66 f: +90 (312) 397 58 88 Şube: Barbaros Mah. Uphill Court Residence A Blok D: 106 Ataşehir / İstanbul / Turkey t: +90 (216) 688 46 41 (pbx) f: +90 (216) 688 46 42 Ankara Yelken Kulübü Sancak Mah. 555 cadde No: 1/8 Çankaya / ANKARA 39° 52.010' N - 32° 52.144' E T: 312 495 36 56 F: 312 438 28 83 w w w. o r g a n i z e r. c o m . t r Biz, yaptığı organizasyonlarla
Benzer belgeler
deniz fenerleri - Ankara Yelken Kulübü
BOZKIR YELKENCİLERİ
Ankara Yelken Kulübü
Üyeleri için haberleşme forumudur.
üç ayda bir elektronik ortamda
yayınlanır. Para ile satılmaz.
Sahibi
6 - Ankara Yelken Kulübü
BOZKIR YELKENCİLERİ
Ankara Yelken Kulübü
Üyeleri için haberleşme forumudur.
üç ayda bir elektronik ortamda
yayınlanır. Para ile satılmaz.
Sahibi
Yelkenli Yat İle Yaşam Ahmet Çelenoğlu
çamaşır ve bulaşık makinası, televizyon, buzdolabı ve derin dondurucu var. Ayrıca teknenin baş
tarafında gizli bir jakuzisi var. Jakuzi istenmediği zaman kapatılıp depo olarak kullanılabiliniyor, b...