rolls-royce dawn satışa sunuldu rolls
Transkript
rolls-royce dawn satışa sunuldu rolls
YIL: 13 SAYI: 169 TEMMUZ 2016 www.autowritetr.com ROLLS-ROYCE DAWN SATIŞA SUNULDU Editörden Yeni aydan merhaba, Yazın kendini iyice hissettirdiği şu günlerde otomobil sektörü hızını biraz yitirse de, ramazan rehaveti bayram sonrası, yerini hızlı günlere bırakacak. Y erli üretim otomobillerin piyasadaki durgunluğu kırması, Volkswagen’in ise en çok satan marka sıralamasını Renault’ya bırakması piyasadaki dengeleri biraz değiştirdi. Renault, Fiat ve Ford’un satış ivmelerini artırması, piyasa taleplerinin biraz değiştiğini gösterdi. Cazip satış kredi ve şartları bunda rol oynadı. Ekonomik verilerin iyi gidişatının, pazarlara çok yansımaması tezatlık oluştursa da, rakamlar 2016 senesinin de satış rakamlarının yukarılarda bir grafik çizeceğini şimdilik gösteriyor. NISSAN, yeni modeli PULSAR’ın lansmanını İstanbul’da gerçekleştirdi. Pulsar kardeşleri gibi klasik NISSAN çizgisini devam ettirecek bir arazi aracı olarak karşımıza çıktı. Geçtiğimiz ay MAZDA X3’ün lansmanı Yunanistan’da Halkidikis bölgesindeki Porto Carras’da yapıldı. Rahat ve güzel bir deneme sürüşü gerçekleştiren biz gazeteciler; günün gecesinde ve ertesi günkü Selanik turunda çok keyifli saatler geçirdik. MAZDA, Yunanistan’daki bu ikinci lansmanında da, yine akılda kalıcı bir organizasyona imza attı. Hemen ertesinde ise, TOYOTA’nın 7. Neslini tanıttığı statik programlı COROLLA lansmanı vardı. Göcek’de iki ayrı otelde iki ayrı gruba yapılan lansmanda, gazetecilere yapılan farklı programlar dikkat çekiciydi. Bu arada son dönemlerde bazı firmaların yaptıkları organizasyonlardaki bazı davranışlar ilgimi çekiyor. Bariz ayrıcalığın yaşandığı organizasyonlarda; dergi ve internet sitelerine yapılan ayrım artık ayyuka ulaştı. Günlük ve daha yayınlanmamış bazı dergiler nedense lansmanlarda farklı yerlerde, farklı sürelerde ve farklı anlayışlarla ağırlanırken; internet siteleri ve bazı digital dergiler göz ardı edilip baştan savma (-ki sabah otele getirilip öğlenden sonra oda teslimi, farklı ve kısa araç kullanımı gibi) def-i bela kabulünden bu işlere davet ediliyorlar. Buradaki düşünce tarzını en baştan beri anlamadığımı defalarca yazdım. Bir kere daha yazamam sebep ise, son günlerde yapılan bir lansman ve lansmandaki davranışlar oldu. Digital medya için uygulanan program tamamen baştan savma ve kötü bir uygulamaydı. Öyle ki, hayatımda ilk defa bir organizasyonda ağırlanırken, davet edildiğim otelde 5 saatten fazla oda için bekledim. Hayatımda ilk defa, bilinmesine rağmen bir gün önce yurt dışından gelip, ilk gün grubuna alınıp, yurt dışında olmayan grubun sıkıştırılmadan ( belli ki rahat etmeleri istenmiş) rahat rahat lansman yapmaları sağlanmış. Neyse , bu yazımı eğer vakit ayırıp okurlarsa; benim gibi digital medya çalışanlarının salak olmadıklarını, yaptıkları işi iyi yapmadıklarını ve bu işi yapanlardan çok eski veya yeni onlardan çok çok daha fazla lansmanda bulunup; daha onların leb demeden leblebiyi anladığımızı da bilmelerini isterim. Şimdi doğal olarak kırılıp bozulan PR, organizasyon ve otomobil firması olacaktır. Hatta, “reklam tehdidi” ise, an meselesi. Fakat, kendi adıma biraz düşünmeye davet ediyorum hepsini. İstedikleri anda yazmam şartıyla da toplantıya davet ediyorum. Ve haddim değil ama uyarmak isterim AYRIMCILIK HOŞ DEĞİL. Neyse, daha sonraki sayılarımızda görüşmek üzere… Babür GÜREL [email protected] TOYOTA COROLLA YENİLENDİ Bu yıl üretiminin 50’nci yılını kutlayan Toyota Corolla yenilendi. Dünyada tüm zamanların en çok tercih edilen otomobili olan araç, çok daha premium ve prestijli bir görünüme kavuştu G üçlü tasarım ve üstün kaliteyi daha fazla ön plana taşıyan Yeni Corolla, D segment araç görünümünü, sunduğu daha geniş ön alt ızgara, yeni tampon tasarımı ve yenilenmiş bagaj üstü krom detayı ile kuvvetlendirdi. Dış tasarımında göz alıcı yeni LED farlar, kusursuz LED ışık çizgisi, LED arka stop lambaları ve karartılmış arka ve arka yan camlar ile kapı kollarındaki yeni krom detaylar prestij algısını en üst seviyeye taşıdı. Yeni Corolla’nın kabininde ise yalnızca araç içi teknolojik özelliklerde değil, aynı zamanda premium algısını arttıran önemli iyileştirmelere de imza atıldı. Kabinde yapılan bu kapsamlı düzenlemeyle birlikte yenilenen özellikler arasında, sportif klima paneli, 7 inç Toyota Touch 2 dokunmatik ekran, 4.2 inç renkli (TFT) çok fonksiyonlu ekran yer alıyor. Ayrıca yumuşak doku malzemeler, saten krom detaylar ve lake siyah kaplamalar iç kabin dizaynında sofistike görünümü güçlendirdi. Ayrıca benzinli modellerde geliştirilmiş yeni nesil Yokuşta Kalkış Destek Sistemi (HAC3) Yeni Corolla’da sunulan bir diğer özellik. Yeni Corolla’nın tanıtım toplantısında bir konuşma yapan Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. CEO’su Ali Haydar Bozkurt, 2013 yılında 11’inci neslini piyasaya sundukları Corolla’nın şimdi çok daha prestijli bir otomobil haline geldiğini belirterek “50 yıl önce otomotiv dünyasına merhaba diye Corolla, bugün artık bir efsane. Hiçbir otomobil modeli Corolla’nın yakaladığı başarıya ulaşamadı. Türkiye’de de Yeni Corolla yükselen hedeflerimize ulaşmada anahtar rol oynayacaktır. 2016 yılında toplam 35 bin Corolla satışı hedefliyoruz ” dedi. Bozkurt şunları söyledi: Hedef 40 bin adetlik satış “Yeni Corolla kıyasıya bir rekabetin yaşandığı otomotiv pazarında yerini alacak. Corolla itici gücümüz ve olmaya da devam edecek. Geçtiğimiz yıl Türkiye’de 34.961 adetlik satışla filo hariç en çok tercih edilen model olan Corolla ile perakende pazarında yine birinci olmayı hedefliyoruz. Türkiye’de de üretilecek olan Corolla yerlilik oranının yüksekliği ile de aynı zamanda filo pazarında da çok daha fazla tercih edilmeye başladı. Özellikle kamu alımlarında dikkat çekici bir seviyeye ulaştık.” Bozkurt, Türkiye’de ki Corolla araç parkının 400 bin olduğunu ifade ederek sözlerine şöyle devam etti: “Corolla’nın yıllık ortalama satışı 1990’lı yıllarda 14 bin civarındayken bugün 35 bin adetlere çıktı. Önümüzdeki seneden sonra konjonktürel bir sorun olmazsa Corolla 40 binler bandına ulaşacaktır.” Toyota’dan Yenilik “Rent A Toyota” Toyota’nın tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hizmet ağını genişletmeye büyük önem verdiğini belirten Bozkurt, Türkiye’deki tüm Toyota bayilerinde araç kiralamaya olanak veren “Rent A Toyota” sistemini başlattıklarını da kaydetti. Bozkurt Rent A Toyota ile ilgili şu bilgileri verdi: “KOBİ’ler ve kurumsal müşterilerimiz bu yeni sistemle tüm bayilerimizden; araç sayısına bakılmaksızın en avantajlı fiyatlarla isterlerse 1 araç bile kiralayabilecekler. Özellikle büyük kentlerde işleyen kiralama sistemini Türkiye’nin hemen her kentine yayan Toyota, bu sistem ile özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için çözüm ortağı olacak. En uygun fiyat avantajını müşterilerine sunacak olan bu sistem ile kurumsal müşteriler kısa sürede kolayca kiralama yapabilecekler. Bugüne kadar Xchange by Toyota ve Toyota Finans sistemleriyle müşterilerine farklı yenilikler sunan Toyota, Rent a Toyota ile de müşterilerine büyük avantajlar sağlayacak.” Motorlar aynı Yeni Corolla’nın motor seçenekleri arasında 1.4 litre D-4D turbo dizel ve iki benzinli motor (1.33 litre Dual VVT-i, hem VVT-I hem Valvematic sistemlerine sahip 1.6 litre benzinli motor). 1.4 D-4D dizel motor, Toyota’nın MultiMode otomatikleştirilmiş şanzımanıyla sunulurken, 1.6 litre benzinli motorlar düz vitesin yanı sıra Multidrive S otomatik şanzıman seçeneği ile tercih edilebiliyor. 1.6 litrelik motor ise, 132 beygir üreten performanslı Valvematic teknolojisiyle sunuluyor. Yeni Lamborghini Centenario Automobili Lamborghini, kurucusu Ferruccio Lamborghini’nin 100. doğum gününü kutladığı bu yıl Lamborghini Centeneario’yu tanıttı. C entenario, Lamborghini’nin bir defaya mahsus tercih ettiği bir strateji olmayı sürdürürken, şirketin de yenilikçi tasarım ve mühendislik uzmanlığını ortaya koyuyor. V12 yapısını kullanan Centenario’nun 770 HP gücündeki atmosferik motoru 0-100 km/s hızlanmasını 2,8 saniyede tamamlarken, 0-300 km/s hızlanmasını 23,5 saniyede tamamlıyor. Bu modelin maksimum hızı da 350 km/s. 100 km/s hızla giderken fren mesafesi ise 30 metre. Tamamı karbon elyafından imal edilen monokok gövde 1.520 kilogram gibi düşük bir ağırlığa ve 1,97 kg/hp güç/ ağırlık oranına sahip. Otomobilin aerodinamik tasarımında yüksek hızlarda daha fazla bastırma kuvveti sağlayan uzatılmış arka kanat da yer alıyor. İlk kez sunulan arkadan itiş de çeviklik ve stabiliteyi artırırken, yenilikçi dokunmatik ekran da internet tarayıcı ve Apple CarPlay gibi bağlantılı bilgieğlence sistemleri sunuyor. Genel Yayın Yönetmeni Katkıda Bulunanlar Babür Gürel Turgay Fişekçi [email protected] Özgür Taçkın Görsel Yönetmen Asena Özkan Tuana Medya Kemalettin Bulamacı Yayın Kurulu İtalya Temsilcisi Zeynep Görktürk Gürel Yiğit Şen Ali Otyam Mahir Bayındır Almanya Temsilcisi Berke Bayındır Şeyda Kırali Savni Okcu Polonya Temsilcisi Ali Gülal Öshan Çakar Erkan Öztürk Adres: 100, YIL Mah. 14 Yol Sok. No: 11 OTO CENTER Sitesi H-Blok Kat: 2 Büro: 207 BAĞCILAR - İSTANBU Tel: 0212 654 45 81 Autowrite Dergisi’nde yayımlanan haber ve fotoğrafların her hakkı saklıdır. Autowrite Dergisi, basın meslek ilkelerine uymayı kabul eder. “LÜKSÜN SPORTİF YANI” C Bentley Mulsane First Edition bu çok özel serisi ile sahiplerini bekliyor! rewe’da el işçiliğiyle üretilen ve bir dizi zarif tarz revizyonu içeren Bentley’in yeni zirve model serisi Mulsanne, performans odaklı Mulsanne Speed ve geliştirilmiş arka yolcu alanı ve uçak tarzı koltuklarıyla bilinen ultra lüks Mulsanne ExtendedWheelbase modellerini kapsıyor. Yeni üç modelli Mulsanne ailesi genelinde sadece 50 adet First Edition örneği satışa sunulacak. kaplamasıyla sunuluyor. Birinci sınıf bir uçak seyahati deneyimini karayolunda sunan yeni Bentley Mulsanne ExtendedWheelbase, özel şoför kullanmayı tercih eden müşteriler için tasarlandı. Arka koltuklarda diz mesafesinin 250 mm daha fazla olduğu Mulsanne ExtendedWheelbase’in, iç alanındaki bu önemli artış bu modeli, dünyada, en cömert oranları sunan lüks limuzini yapıyor. Özel hazırlanan ve arka piknik masasının içine yerleştirilen Mulliner sterlin gümüşü makyaj ve bakım seti Mulsanne First Edition’da yer alıyor. Merkezi Londra’da bulunan Asprey tarafından hazırlanan lüks ağırlıklı sette bir makyaj aynası, saç fırçası ve tarağı bulunuyor. Setin tamamı Mulliner tarafından tasarlanan benzersiz bir piknik masasının içine mükemmel uyumla yerleşiyor. Zirvedeki iç mekan, yeni uçak tarzı yatan koltuklar ve açılan ayak dayama yerleri ve arka bölmeye ait bir tavan penceresiyle daha da güçleniyor. Yolcuların arka tarafta uyuma olanağı, arka bölme perdeleriyle garanti altına alınıyor. First Edition’da perdeler yeni bir fildişi rengiyle iç kısmın genel renklerine uyum sağlıyor. Bütün bu özellikler bir araya geldiğinde benzersiz bir rahatlatıcı otomobil ortamı oluşturuyor. First Edition motifleri kabinin her yerinde görülebiliyor. Örneğin arka koltuklardaki piknik masalarının üzerindeki eşsiz dairesel yerleşim, özel basamak sacları ve koltuklardaki UnionJack’ten esinlenen First Edition işlemeleri bu motifler arasında yer alıyor. Bentley’in yeni amiral gemisinin gerçek bir kutlaması olan her bir Mulsanne First Edition özel oyma bir Bentley “Uçan B” kaput süsüne sahip ve bir şampanya soğutucuyla birlikte sipariş edilebiliyor. Mulsanne ExtendedWheelbase First Edition’da bulunan dalga desenli Fulbeck ahşap kaplamanın malzemesi, 350 yıllık bir İngiliz ceviz ağacından alındı. Son derece nadir olan ve çok talep gören bu ahşap türü, müzayedeyle ve açıklanmayan rekor bir fiyattan satıldı. Bentley de az sayıda otomobilin ahşap kaplamalarına yetecek kadar ahşap satın almayı başardı. Diğer tüm Mulsanne First Edition modelleri benzersiz bir AntiqueAsh Arka koltuk yolcuları yeni kullanılmaya başlayan Bentley Entertainment Tablet’ten yararlanacaklar. 10,2 inçlik bu iki Android cihaz (4G, WiFi ve Bluetooth özellikleriyle) ön koltukların arkasına kesintisiz bir şekilde entegre edildi. Ayrıntılara her zamanki gibi büyük özen gösterilirken, çok güzel bir mekanizma ile ekranlar kapalı konumlarından pürüzsüz bir şekilde kullanıma hazır hale getiriliyor. Android sistem ve Bentley’e özel arayüzle çalışan tabletler, Skype, Google Play ve Spotify gibi bir milyondan fazla Android uygulamaya erişebiliyor ve otomobilin dışında, ofiste ve evde de kullanılabiliyor. Her bir tabletin 32 GB yerleşik depolama alanı (bir Micro-SDXC kartla 128 GB’a çıkarılabiliyor), USB girişleri ve ön tarafta kameraları bulunuyor. Sesler otomobilin hoparlörlerinden de akıtılabiliyor ve gidilecek yerler tabletlerden Mulsanne’ın navigasyon sistemine gönderilebiliyor. İnternet tarama, otomobilin 4G WiFi sistemi üzerinden yapılıyor ve internet radyosuna veya yerel veya akıtmalı video yayınlarına erişilebiliyor. Sâmiye Cahid Morkaya! İlk Türk kadın otomobil yarışçısı Fenerbahçeli Samiye Burhan Cahit Morkaya, 1932’de kazandığı kupalarla… İ lk defa 1930’da yarışan ve 1932’de karma kategoride erkeklerin arasından sıyrılarak birinciliğe yerleşen Sâmiye Cahid Hanım’ı görenler “Şeytan işi, hem de nasıl! Atsız öküzsüz arabayı bir de kadın idare ediyor…” diyerek büyük bir hayretle isyan etmiş, bazı akrabaları ise, “Ben kadının kullandığı otomobile zinhar binmem!” itirazıyla onun kullandığı otomobile binmemişlerdi. İlk Türk kadın otomobil yarışçısı Fenerbahçeli Samiye Burhan Cahit Morkaya, 1932’de kazandığı kupalarla… Samiye Hanım, 1922’de direksiyon başına geçmişti! Türkiye’nin “ilk kadın otomobil yarışçısı” olan Sâmiye Cahid Morkaya’nın hayatı ve iştirak ettiği yarışlarla ilgili bazı bilgiler vermek istedik. Osmanlı İmparatorluğunun başkenti İstanbul’da ilk otomobil kullanan kişi ise Züheyrzâde Ahmed Paşa olmuştu. Otomobiller arttıkça bu araçların kullanılabilmesi için gereken şoför şehadetnamelerini, yani ehliyetleri veren kurumlar da birbiri ardına açılmaya başladı. O yıllarda otomobil sporuna heves edenlerden Sâmiye Cahid Hanım şehadetnamesini aldıktan sonra, kocası, devrin meşhur gazetecisi ve romancısı Burhan Cahid Bey’in satın aldığı otomobili ile İstanbul sokaklarında boy göstermeye başladı. İki senede bir otomobilini yenileyen, Buick, Ford, Cadillac, Fiat, Nash gibi döneminin iyi otomobillerini süren ve gerçek bir sürat tutkunu olan Sâmiye Cahid Hanım’a 1922’den itibaren araba kullanmak yetmemiş olacak ki, üyesi olduğu Turing Klüp’ün her sene düzenlediği geleneksel otomobil yarışlarına o da katılmaya başladı. 1930 ve 1931’deki yarışlarda dereceye girdiyse de ilk birinciliğini 1932’de, İstinye köprüsü ile Zincirlikuyu arasındaki 9.5 kilometrelik parkurda düzenlenen rallide kazandı. Bu birinciliğin hemen ardından yarışta ikinci olan Vehbi Bey sonuca itiraz etti, yarışın iptalini istedi ve gerekçe olarak da birinci ilan edilen yarışmacının bir kadın olmasını gösterdi. İş mahkemeye aksetti ise de Sultanahmet Sulh Hukuk Mahkemesi, “Bir kadın da otomobil yarışlarına katılabilir ve birinci gelebilir,” kararını verince Sâmiye Cahid Hanım’ın birinciliği resmiyet kazandı. Ertesi yıl Turing tarafından düzenlenen otomobil yarışlarında tekrar birinci olduysa da 1934 yarışlarında aynı parkurda kaza yaptı ve takla atarak parçalanan Ford marka otomobilinin içinden son anda ağır yaralı olarak kurtarıldı. Hastanede, sol kolu kazada parçalandığı için yapılan bir dizi ameliyata rağmen sol elini bir daha kullanamayacağı anlaşıldı. Sâmiye Cahid Hanım araba sevdasından ölene kadar vazgeçmedi ve 4 Haziran 1972 tarihinde Amerikan Hastanesi’nde vefat edene dek otomobil kullanmayı sürdürdü. RENAULT, EN ÇOK SATAN OTOMOBİLİ YENİLENEN CLIO’YU GÜN YÜZÜNE ÇIKARIYOR Dünya çapında 13 milyon satış adedine sahip Clio’nun lansmanından tam yirmi yıl sonra Renault, CLIO’yu yeniliyor ve gün yüzüne çıkarıyor. Y enilenen CLIO, sahip olduğu far tasarımı ve full-LED Pure Vision farları ile birlikte yepyeni tasarım detayları sayesinde çok daha çekici bir görünüme sahip. Yeni CLIO pazarın en kapsamlı aktarma organları yelpazesinden birini sunuyor. Clio IV markanın 2012’de ortaya çıkan yeni tasarım kimliğini bünyesinde barındıran ilk Renault modeliydi. Belli modellerde yer alan C şekilli gündüz sürüş ışıklarını da içeren full-LED aydınlatma imzası sayesinde Yeni CLIO Renault’nun tasarım kimliğini vurgulamayı sürdürüyor. Aracın ön kısmında üzerinde Renault logosu yer alan ızgara tamamıyla yeniden tasarlandı ayrıca alt kısmı otomobile daha modern bir hava katmak amacıyla genişletildi. Arkada ise daha fazla sağlamlık hissi vermesi bakımından etek kısmı çizgileri yeniden tasarlandı. Yeni Clio’ya dört yeni renk seçeneği eklendi (Intense Kırmızı, Titanyum Grisi, İnci Beyazı ve Demir Mavisi). Bununla birlikte yeni jantlar ve jant kapakları ile birlikte çok daha geniş kişiselleştirme programı da müşterilere sunuluyor olacak. Yeni CLIO daha önce Renault’nun üst segment modellerinde kullanılan malzemeler ile donatıldı. İç mekanda kullanılan döşemeler yepyeni ve kullanılan plastik akşamların dokunuş ve görsel kalitesine özel önem gösterildi. Krom detaylar ise daha dingin ve mat bir görünüme sahip; renkler ise çok daha seçkin. Yeni Clio baştan çıkarıcı tasarım ve yüksek kaliteli detaylar arasında son derece çekici bir denge oluşturuyor. Sürüş keyfi, internet bağlantısı ve ataklık: her ihtiyaca cevap veren özellikler Altı vitesli düz vites kutusu ile eşleştirilen daha güçlü ve yakıt açısında verimli 1.5 dCi 110 dizel motor, Yeni CLIO’nun motor seçeneğini zenginleştiriyor. Benzinli Energy TCe 120 motorla birlikte altı vitesli düz vites kutusu ile ayrıca sunuluyor. Yeni CLIO tam 11 motor/vites kutusu seçeneği sayesinde pazarın en geniş aktarma yelpazesinden yelpazesinden birini sunuyor. Yeni CLIO, müşterilerinin beklentilerine daha fazla cevap vermek üzere geniş bir opsiyon seçeneği sunası bakımından Media Nav Evolution ve Renault R-Link Evolution adıyla iki farklı bağlantı teknolojili multimedya sistemiyle sunuluyor. Yeni CLIO, çok daha etkileyici bir ses deneyimi için Bose ses kalitesiyle donatılan ilk B segmenti Renault modeli. Arka park sensörlerine ek olarak Yeni Clio, versiyona bağlı olarak, ön park sensörleri ve geri vites kamerası da sunuyor. Daha üst segment modellerde bulunan Easy Park Assist sistemi sayesinde park manevraları aracın kendisi tarafından yapılıyor. Lansmandan itibaren sunulan Initiale Paris versiyonu INITIALE PARIS imzası, bir dizi özel renk ve malzeme kullanımı sayesinde en üst düzeydeki Renault seyahat konforunu sunuyor. Özel bir gri renk (metalik), Nappa deri kaplı direksiyon simidi, Nappa deri kaplı vites kolu, özel kapı panelleri, ön panel döşemesi ve ister siyah isterse de siyah/beyaz olarak tercih edilebilecek deri koltuklar araçla birlikte sunulan özellikler arasında yer alıyor. Yeni CLIO’nun INITIALE PARIS versiyonu; BOSE® premium audio, LED Pure Vision farlar ve C-şekilli gündüz sürüş ışıkları, bağlantı teknolojili servisleri ve geri görüş kamerasıyla beraber R-LINK Evolution multimedya sistemi ve Easy Park Assist sistemi standart ekipmanları ile göze çarpıyor. Yeni CLIO INITIALE PARIS ile birlikte iki farklı benzinli motor (90bg veya 120bg) ve iki dizel motor (90bg veya 110bg) seçeneği mevcut. Bu motorlar düz vites kutusu veya versiyona bağlı olarak EDC çift kavramalı otomatik vites kutusu ile alınabiliyor. Yeni Clio Türkiye ve diğer ülkelerde yılın son çeyreğinde yolarda görülmeye başlayacak. MAZDA3 1.5 TURBO DİZEL Avrupa’nın rekabeti yüksek C sınıfında en dikkat çekici seçeneklerden birisi olarak profilini yükselten Mazda 3 hatchback ve sedan modelleri yeni dizel motora kavuştu. Japon üretici Mazda3 modelindeki motor serisini yeniledi. Yeni euro 6 uyumlu 105 beygirlik Skyactıv-D 1.5 turbo dizel motorun araca, eklenmesiyle büyüyor. Mazda 3’ün sınıf içinde rekabetçi avantajını büyük oranda artıran yeni motorda, 14.8:1 gibi oldukça düşük sıkıştırma oranı ve değişken türbin geometrisine sahip turboşarj bulunuyor. 99 g/ km’ye kadar düşük CO2 emisyonlarına sahip olan motorun ortalama yakıt ekonomisi rakamları ise 100 kilometrede 3.8 litre olarak kayıtlara geçiyor. Aynı zamanda yeni Doğal Ses Düzenleyici teknolojisini de içinde barındıran motorla gürültü ve titreşim büyük oranda azalıyor. Mazda Türkiye Genel Müdürü Nurkan Yurdakul “Mazda3’ün dizel versiyonu herkesin heyecanla beklediği bir modelimiz. Haziran sonu itibari ile tüm Türkiye’deki Mazda showroomlarında yerini alacak. Lansmana özel olarak Mazda3 Skyactiv-D 1.5 Motion AT ve Reflex MT donanımına sahip modelimizi 92 bin lira, Reflex AT donanımlı modelimizi 96 bin lira, Power AT donanımlı modelimizi 102 bin liradan başlayan fiyatlar ile satışa sunacağız” dedi. Zengin donanım Mazda 3, heyecan verici KODO - Hareketin Ruhu tasarımı çerçevesinde SKYACTIV teknolojisinin mühendislik inceliklerini de bünyesinde barındırıyor. Yenilikçi, hafif ve ultra sağlam gövdeye sahip Mazda 3, C sınıfında yer alan araçlar içinde 1185 kg’lik boş ağırlığıyla en hafif otomobillerden birisi. Mükemmel aerodinamik özelliklere sahip şasi parçaları, incelik, benzersiz sürüş konforu ve yakıt ekonomisiyle sürücüyü içine alan sürüş dinamikleri ve mükemmel atletik çevikliği bir araya getiriyor. Mazda 3’ün geniş iç mekanında yer alan sofistike ve sürücü odaklı kokpit, kompakt gösterge paneli, 7 inçlik geniş renkli dokunmatik ekranı, HMI kumandası ve Aktif Sürüş Ekranı sayesinde C sınıfının en gelişmiş özelliklerine sahip. 2016 model ailesinde, yeni 18 inç koyu alaşım jant tasarımı aksesuar olarak sunuluyor, DAB radyo, Geri görüş kamerası ve yükseklik ayarlı yolcu koltuğu da standart özellikler arasına ekleniyor. Mazda 3’te, Mazda’nın gelişmiş ve yenilikçi i-ACTIVSENSE sürücü destek güvenlik teknolojileri yer alıyor. Bunlara Ön Engel Uyarısı (FOW), Akıllı Şehir İçi Fren Desteği (SCBS), Şerit Değiştirme Uyarı Sistemi (LDWS) ve Mazda Radar Hız Kontrol Sistemi (MRCC) sistemi gibi sistemler de dahil. Üst seviye aktif güvenlik performansı sayesinde Mazda 3, Euro-NCAP çarpışma testinden maksimum beş yıldız aldı. ALFA’NIN ROKETİ YOLA ÇIKTI Alfa Romeo Giulia, gerek benzersiz tasarımı gerekse atak sürüş dinamizmi ve üstün teknolojik özellikleriyle sıra dışı bir Alfa Romeo modeli olarak ön plana çıkıyor. 510 beygirlik en güçlü motorlu versiyonu Giulia Quadrifoglio’yla Türkiye yollarına çıkacak. A lfa Romeo Giulia model ailesinin spor versiyonu Quadrifoglio, 2016 yılının son çeyreğinde ülkemizde de yollara çıkmaya hazırlanıyor. Markayı tanımlayan ve “duyguların mekaniği” mottosunu kazandıran kendine özgü İtalyan tasarımı, son teknoloji yenilikçi motorları, mükemmel 50/50 ağırlık dağılımı, eşsiz teknik çözümleri ve en iyi güç-ağırlık oranı özellikleriyle ön plana çıkan Alfa Romeo Giulia’nın en performanslı versiyonu, Alfa Romeo 4C ve 4C Spider model ailesi gibi sınırlı adette ülkemizde satışa sunulacak. Alfa Romeo Marka Direktörü Türker Gürtekin, “Alfa Romeo Giulia model ailesininen hafif ama en yüksek performanslı versiyonu olan Giulia Quadrifoglio’yu yılın son çeyreğinde Türkiye’de lüks ve sportif otomobil severler ile buluşturacağız. Karbon seramik fren balataları ile ultra hafif karbon fiber sportif koltuklarla donatılan 510 beygirlik Ferrari teknolojili çok özel spor modelden, Türkiye’de ilk etapta sadece 5 adet satışa sunulacak. Bu çok özel ve sıra dışı sportif Alfa Romeo modelinin hem 6 ileri manuel şanzımanlı hem de otomatik vitesli model versiyonlarını müşterilerimize sunmayı hedefliyoruz.” açıklamasını yaptı. Dikkat çekici tasarım Alfa Romeo’nun Magneti Marelli’yle yaptığı işbirliğiyle üretilen sportif Giulia’nın ön ve arka far panelleri ayrıca dikkat çeken tasarım ve teknoloji unsurları arasında yer alıyor. Stil mükemmelliği ve teknolojinin başarılı bir birleşimi olan LED arka far panelleri, aracın arka kısmını eşsiz ve ayırt edici bir şekilde ortaya koyuyor. Ön bölümde ise 35W modüllü Xenon teknolojisini kullanan, güç tasarrufuyla ışık akışını ve dağılımını artıran ve normal halojen farlara göre gece görüşünü %200 artıran farlara yer veriliyor. Aynı zamanda bu farlar, öndeki engellerin en az bir saniye öncesinden görülmesini sağladığı için saatte 50 km/s hızla giderken fren mesafesinde 28 metrelik bir erken duruş avantajı sağlıyor. 510 beygirlik sedan Arkadan itişli Alfa Romeo Giulia Quadrifoglio, aynı zamanda lüks orta sınıftaki rekabete Alfa Romeo markasının güçlü bir yanıtı olacak. Mühendislerin Ferrari altyapısıyla düzenlediği altı silindirli turbo benzinli motora sahip Alfa Romeo Giulia Quadrifoglio, 510 HP’lik eşsiz bir güce sahip. 0-100 km/s hızlanmasını sadece 3.9 sn’de tamamlayan ve 307 km/s’lik son hıza erişebilen Alfa Romeo Giulia Quadrifoglio’nun heyecan verici güç ve tork üreten motoru, elektronik olarak kontrol edilen silindir kapatma sistemine sahip olmasıyla aynı zamanda şaşırtıcı bir yakıt tasarrufu ve emisyon seviyesi (198 g/km CO2) bakımından sınıfının en iyisi değerleri sunabilmektedir. 1524 kg’lik boş ağırlığa ulaşılmasını sağlayan tüm bu ağırlık optimizasyonlarına ek olarak, araç zaman içinde kalite, akustik konfor ve aşırı zorlu koşullarda bile yeterli kavrayış sunma bakımından en iyi burulma direncine sahiptir. Alfa Romeo Giulia, sürücünün seçimine bağlı olarak aracın dinamik davranışını değiştiren yenilenmiş Alfa DNA’sına sahiptir. Alfa DNA’sı, Dinamik (Dynamic), Doğal (Natural), İleri Düzeyde Verimli (Advanced Efficient) (enerji verimliliği modu ilk defa bir Alfa Romeo’da kullanılmıştır) ve elbette yüksek performanslı Quadrifoglio versiyonunda yer alan yarış modlarına sahip olmasıyla dikkat çekmektedir. ROLLS-ROYCE DAWN Istanbul’daki yetkili bayii, şu ana kadarki en çekici Rolls-Royce otomobilinin lansmanını prestijli bir etkinlikle kutluyor Rolls-Royce Motor Cars, Istanbul’da Esma Sultan’da gerçekleştirilecek prestijli bir etkinlikle Dawn’ın uzun bir zamandır beklenen lansmanını kutluyor. İkonik araç, Türkiye’de ilk defa bugün Boğazın kıyılarında müşteriler ve marka uzmanları için sergilendi. Dawn, Rolls-Royce Silver Dawn’ın 1940 ve 1950’lerdeki zarif ve zamana yenik düşmeyen üstü açık arabalarından ilham almıştır. Tasarım ekibinin amacı, Rolls-Royce’un tasarım dilinin evrimine uyum sağlamak ve son derece modern, dört koltuklu süper lüks üstü açık mimariyi bu dille buluşturup bünyesine dahil etmektir. Dawn, dünyadaki en eşsiz üstü açık araç deneyimini sunan zarif ve yeni bir otomobildir. Açıldığında Dawn’ı dünyanın üstü açık en sessiz arabası yapan çok katmanlı, açılır kapanır kumaş bir tavana sahip, Rolls-Royce Motor Cars ailesinin dördüncü özgün modeli olan Dawn, hiçbir şekilde zorlanmaksızın mükemmel bir performans sergileyen 6.6 litre çift turbolu V12 motoru ile hayat buluyor. Rolls-Royce Motor Cars´ın Bölge Satış Müdürü Robert Barnes, “Bu ödüllü üstü açık coupé, cazibeli lüksün, stilin ve güzelliğin somut bir örneğidir. Onu kısa bir zaman içinde rahatlatıcı bir gün batımının keyfinin çıkarken Istanbul’da ve Akdeniz’in muazzam bir güzelliğe sahip sahil yollarında görmek için artık sabırsızlanıyoruz”, dedi. Yeni Rolls-Royce Dawn’ın teslimatları birkaç hafta içinde başlayacak. Rolls-Royce Motor Cars Istanbul, Istanbul şehrini Kişiye Özel Ismarlama programının eşsiz özellikleriyle de buluşturdu. Ismarlama yoluyla kişiselleştirme hizmeti, müşterilere kendi parmak izleri kadar benzersiz bir otomobil oluşturma imkanı tanıyor ve bu özellik, dünya çapındaki ticaret için oldukça kilit bir etmendir. Bu hizmet 44,000 dış boyadan, yıldız ışığı tavan döşemesindeki fiber optik elemanların kişiye özel bir araya getirilmesine ve ötesine kadar uzanıyor. 2015 yılında satılan RollsRoyce otomobillerinin %90’ınından fazlası, bu Kişiye Özel Ismarlama hizmetinin bazı elemanlarını içermektedir. Dawn lansmanına özel bir katkıda bulunması adına Rolls-Royce merkezinden gelen bir ahşap uzmanı, Goodwood imalat fabrikasında uygulanan ince işçiliği göstererek tanıttı. Rolls-Royce Motor Cars Istanbul’un sahibi Artuğ Aysal, “Bir otomobili kişiselleştirmek için neredeyse sınırsız fırsatlar sunan Ismarlama programı, müşterilerimize oldukça duygusal bir satın alma sebebi sunuyor. Aslında otomobil sahibinin istek ve hayallerini gerçekleştirmek için çalışmak bizim için oldukça değerli ve tatminkar bir şey”, diyerek yorumlarını sundu. INFINITI Q30 MODELİNİ SUNDU Infiniti yeni Q30’u Türkiye’de satışa sundu. Küçük hacimli motor seçenekleriyle vergi ve fiyat avantajı sağlayan model, sınıf standartlarını değiştirecek P remium otomobil üreticisi Infiniti, son dönemdeki en iddialı modeli Q30’u Türkiye’de satışa sundu. Avrupa’da üretilen ilk Infiniti modeli olan kompakt crossover, markanın bu bölgedeki satışlarının da yüzde 33 artmasını sağladı. Kaliteyle kullanışlılığı bir araya getiren yeni Q30, Türkiye’de marka açısından daha da büyük bir önem taşıyor. Vergi avantajlı motorların kullanıldığı ilk Infiniti olan araç, 139 bin 850 liradan başlayan fiyatlarla satışa sunuldu. Markanın kompakt crossover sınıfındaki ilk temsilcisi Q30, çekici tasarımı, premium donanımları, düşük yakıt tüketimi sunan benzinli ve dizel motorlarıyla öne çıkıyor. Aracın konsept olarak 2013 yılında tanıtıldığını hatırlatan Infiniti Marka Müdürü Kağan Gülerce, Q30’da yüzde 98 oranında konsepte sadık kalındığını söyledi. 6 yıldır bu anı beklediklerini vurgulayan Gülerce, “Q30 ile birlikte Türkiye’de sattığımız model sayısı 3’e çıktı. Türkiye pazarındaki etkinliğimizi Q30 ile artırarak premium segmentte ‘Oyuna yeniden giriyoruz’. Yılın kalan 6 ayında 150 adet Q30 satmayı hedefliyoruz. Bu yılı 200, 2017’yi de toplamda 600 adetlik satışla kapatacağız. 2017’de hedefimiz 500 adet Q30 satmak” dedi. 3 MOTOR SEÇENEĞİ Yeni Q30, Türkiye pazarına 3 farklı motor seçeneğiyle sunuluyor. Aracın benzinli motor seçeneklerini 1.6 litre (156 beygir) ve 2.0 litre (211 beygir, 4X4) oluştururken, dizel motor seçeneği olarak 1.5 litre (109 beygir) sunuluyor. Tamamı turbo beslemeli olan motorlarda 7 kademeli çift kavramalı otomatik şanzıman (7 DCT) da standart olarak sunuluyor. Q30’da Premium, Sport, Premium Tech, Premium TechTheme, Sport City Black, Premium City Black ve Premium City Black- Sport olarak 7 farklı donanım seviyesi sunuluyor. 1.6 litre benzinli Q30’da 4 farklı donanım, 1.5 litre dizelde 3 farklı donanım ve 2.0 litre benzinlide de tek donanım mevcut. Tüm modellerde panoramik cam tavan ve tavan rayları Türkiye paketinin standart donanımında yer alıyor. Sport donanım paketli Q30 modellerinde spor ön ızgara, spor ön tampon, spor arka tampon ve difüzör, gövde rengi yan pervazlar, koyu krom egzoz kaplamaları, 235/45 R19 ölçüsünde lastikler ve 19 inç 5 çift kollu hafif alaşım jantlarla daha dinamik bir tasarım sunuluyor. Ferrari 488 Spider Türkiye’de! Ferrari’nin katlanabilir metal tavanıyla dikkatleri üzerine çeken en yeni, üstü açık, süper spor modeli 488 Spider, ülkemizde de satışa sunuldu. Ferrari 488 Spider’ın 6 adetlik 2016 Türkiye kotası kapsamında ilk 4 model müşterilerine teslim edildi. Yılsonuna kadar yeni modelden sipariş veren 2 Ferrari müşterisine daha araçlarını teslim edeceklerini belirten FerMas Şirket Müdürü Sinan Saip Bel, 488 Spider’a olan yoğun talep sebebiyle birçok ülkede 24 aya varan bekleme süreleri olduğunun ve 2017 yılı siparişlerinin alınmaya başlandığının altını çizdi. 670 HP’lik V8 motorlu Ferrari 488 Spider, 0-100 km/s hızlanmasını sadece 3 saniyede gerçekleştirmesini sağlayan orta/arka konumlu motora sahip. Markanın gelmiş geçmiş en güçlü katlanabilir metal tavanlı modeli olarak ön plana çıkan Ferrari 488 Spider, sadece 14 saniyede açılıp kapanabilen katlanabilir metal tavan, klasik kumaş tavanlara göre ortalama daha az ağırlık (-25 kg) ve daha iyi kokpit konforu sunmasıyla da dikkat çekiyor. Ferrari’nin son 10 yıldır, özel müşterileri için, sadece pistlerde kullanılmak üzere tasarladığı otomobilleri kapsayan, özel programı doğrultusunda geliştirilen 488 GTB modelinin ardından gelen 488 Spider modeli, ülkemizde de satışa sunuldu. 590 bin Euro’dan başlayan anahtar teslim satış fiyatına sahip Ferrari 488 Spider’ın 2016 yılında sadece 6 adet Türkiye kotası olduğunu belirten FerMas Şirket Müdürü Sinan Saip Bel, “Mayıs sonu itibarı ile ilk 4 aracı müşterilerimize teslim ettik. Sipariş edilen araçların Ferrari fabrikasında üretilmesinin ardından 2016 yılı kotası kapsamında sipariş veren 2 müşterimize daha araçlarını teslim edeceğiz. Ferrari 488 Spider’a tüm dünyada olan yoğun talep sebebiyle birçok ülkede 24 aya varan bekleme süresi mevcut. Bu nedenle 2017 yılı siparişlerini şimdiden alıyoruz” açıklamasını yaptı. Markanın yarışçı ruhunu tüm öğeleriyle üzerinde taşıyan Ferrari 488 Spider, genel olarak dış tasarımdan yürüyen aksama, motordan kabin içine kadar kardeşi 488 GTB’yle büyük ölçüde bütünlük gösteriyor. Her iki kardeşi birbirinden ayıran en temel unsurlar olarak ise Ferrari’nin patenti kendine ait olan katlanabilir metal tavan sistemi ve buna paralel değişen ‘roadster’ tasarım özellikleri ön plana çıkıyor. Sadece 14 saniyede açılıp kapanabilen katlanabilir metal tavan, klasik kumaş tavanlara göre ortalama daha az ağırlık (-25 kg) ve daha iyi kokpit konforu sunuyor. Ferrari 488 Spider, rüzgar direncini azaltırken optimum performansı garanti etmek üzere tasarlanmış olan gövde tasarım unsurları sayesinde bugüne kadar üretilen en aerodinamik üstü açılır Ferrari modeli unvanını da elde ediyor. Ferrari mühendisleri, büyük bir spoyler ve aerodinamik gövdealtı parçaları dahil olmak üzere bazı yenilikçi tasarım eklemeleri yaparak bu hedefe ulaşmayı başardı. Araç içi konforuna ilişkin olarak hava akışı çalışmalarını da göz ardı etmeyen Ferrari mühendisleri, 3 farklı konuma ayarlanabilen arka rüzgarlık sayesinde tavan açıkken bile maksimum konforu sağlamayı garanti etti. Rüzgarlığın tamamen indirilmesi durumunda ise hava ve sürüş koşullarına bakılmaksızın, açılır tavan kapalı haldeyken dahi, V8 motor sesinin maksimum biçimde duyulması hedefleniyor. Modeli veya misyonu ne olursa olsun, bir Ferrari’nin kalbi motorudur. Ferrari 488 Spider’ın yeni 3.9 litrelik V8 turbo motoru, güç, tork ve tepki süreleri açısından sınıfının en iyi değerlerini sunarken, devrim niteliğindeki mimarisiyle de standartlara yeni bir boyut getiriyor. Ferrari 488 Spider’ın 8 bin devirde 670 HP güç üreten motoru, 7. viteste 760 Nm maksimum tork üretebilmesiyle dikkat çekiyor. 0 - 200 km/s hızlanmasını sadece 8.5 saniyede tamamlayan ve 325 km/s’lik maksimum bir hıza erişebilen Ferrari 488 Spider, sıra dışı sportif tasarımıyla da rakiplerinin önünde yer alıyor. Her Ferrari kendine has, belirgin bir sese sahip olma geleneği 488 Spider’da da bozulmuyor. Yeni V8, düşük hızlarda bile cezbedici dolgunluk ve güce sahip bir sese sahip ve devir arttıkça yükselerek motorun mükemmel tepkime, tork ve performansını vurguluyor. Normalden daha uzun ve her silindir için eşitlenmiş şekilde tasarlanan egzost manifoldu ile 180° açılı düz krank mili sayesinde tavan açıldığında da rahatsız etmeyen bu motor sesi, Ferrari’nin bir başka uzmanlık alanı olan motor ses tonu analizi ile, farklı motor devirlerinde daha da çekici bir hale geliyor. Yeni “Brembo Extreme” tasarım fren sistemi sayesinde, 488 Spider’ın durma mesafeleri önceki modele göre yüzde 9 daha kısalıyor ve 30 metrenin de altına iniyor. LaFerrari’den türetilmiş frenler ekstrem sürüşlerde optimum soğutma sağlayan yeni kaliperlere sahip olup doğru çalışma sıcaklığına daha hızlı ve her noktada eşit bir şekilde ulaşılmasını sağlayan yeni malzemeler kullanılarak üretiliyor. Yeni PEUGEOT 3008 GT SUV tarzı, GT ruhu Yeni Peugeot 3008’i lanse ettikten sadece birkaç hafta sonra Fransız üretici yeni SUV modelinin dinamik ve özel versiyonu olan GT’yi tanıtıyor.3008 GT 2 litre BlueHDi 180 S&S EAT6 motor ve şanzıman ile donatılıyor Y eni Peugeot 3008 satış başlangıcıyla birlikte farklı müşteri beklentilerini karşılayan ve markanın sınıf atlama stratejisini de destekleyen son derece zengin bir ürün gamıyla sunulacak. Access, Active ve Allure olmak üzere üç temel donanım seviyesinin üzerinde GT Line konumlandırılırken ürün gamının tepe noktasını ise GT oluşturacak. Otomobil kullanıcılarının beklenti ve görüşleri doğrultusunda tasarlanan ve yeni iç mekan konsepti Peugeot i-Cockpit® de dahil markanın yeni karakteristik SUV öğelerinin yanı sıra yüksek teknolojik ekipmanlarını da bünyesinde barındıran yeni Peugeot 3008 GT aynı zamanda sportif ve seçkin detaylarıyla öne çıkıyor. 2 LİTRELİK DİZEL FULL LED’LER SPORTİF SUV Ön tarafta sportif ve çekici bir radyatör ızgarası dikkat çekiyor. Radyatör ızgarasının etrafını çevreleyen kumlanmış krom kalın çerçeve sportif ve dinamik bir görünüm sergilerken, krom radyatör ızgarasının ortasında bulunan ‘Aslan’ logosu ise marka aidiyetini ortaya koyuyor. Tüm bu yapı şık tasarımlı tampon ve tam LED farlar tarafından tamamlanıyor. Ön bölüme hakim olan güçlü ve sportif tasarım zarif çizgilerle şekillendirilen yan cephe boyunca devam ederken, paslanmaz krom cam çıtaları ve arka stop çerçeveleri hem sportifliği desteliyor, hem de kalite algısını yükseltiyor. Peugeot 3008 de, 1.6L BlueHDi 100 S&S ve GT’ye özel 2.0L BlueHDi 180 S&S hariç, yüksek verimlilik seviyesine sahip güçlü Peugeot motorlarıyla yollara çıkıyor. Allure ekipman seviyesini temel alan GT Line, ilave özelliklerini GT versiyonundan alıyor. Dışarıdan bakıldığında ön bölüm ve arka bagaj kapağını süsleyen GT Line logosu dışında; Full LED farlarla GT radyatör ızgarasına sahip ön tasarım, paslanmaz krom cam çıtalarıyla stop çerçevesi, krom çift egzoz çıkışı, standart olarak sunulan “Black Diamond” tavan ve isteğe bağlı olarak sunulan “Coupe Franche” tasarım çift renk boya dikkat çekiyor. Bunun dışında çift renk 18 inçlik alüminyum alaşım jantlar ve Perla Nera siyah kapı aynası kapakları da, GT’de krom ayna kapaklarına yer veriliyor, GT Line versiyonunda sunuluyor. İç mekana geçildiğinde ise eskitme meşe yüzeyler, Alcantara koltuklar ve saten krom aplikasyonlar hariç, GT versiyonun sportif ve çekici ortamı karşılıyor sürücü ve beraberindeki yolcuları. Bunun dışında sürücü ve beraberindeki yolcular standart olarak sunulan i-Cockpit® Amplify ile benzersiz bir sürüş deneyiminin keyfini sürebilirler. GT ve GT line versiyonlarıyla yeni Peugeot 3008 sürücü ve beraberindeki yolculara dinamik olduğu kadar şık bir görsel şölen sunuyor. Satış başlangıcıyla birlikte sunulacak olan bu iki versiyonun da katkısıyla Peugeot’nun yeni SUV modeli pazarın en çekici ve teknolojik modeli olacak. LÜKS SEDAN OTOMOBIL DÜNYASINI YENIDEN TANIMLIYOR Volvo Car Turkey, Volvo’nun gelecek vizyonundaki en önemli adımını temsil eden yeni modeli Volvo S90’ın lansmanını gerçekleştirdi. H alit Ergenç’in özel sunumuyla başlayan lansmanda, yeni S90’ın tanıtımının yanı sıra davetliler Türkiye’de ilk kez Hololens Artırılmış Gerçeklik (Augmented Reality) deneyimini yaşadı. Sanal test sürüşünde, Yeni Volvo S90’ın tüm güvenlik teknolojileri keşfedildi. Hedefler için S90 yeni bir dönem Volvo Car Turkey Genel Müdürü Frank Versaevel, “Volvo Cars, Yeni Volvo S90 ile premium segmentteki iddiasını gösterecek; bu sınıfa tam anlamıyla yeni bir şeyler getirecek, liderliğin ve güvenin göstergesi olacaktır. Yeni Volvo S90, sürüş dinamikleri, performans ve sürüş anlamında ileriye doğru atılmış önemli bir adımı oluşturuyor. Volvo sürüş deneyimini değerlilik hissi sunma, kontrolü ele alma ve konfor anlamında yeniden tasarladık” diyerek model hakkında bilgi verdi. Versaevel, premium segmentteki güçlü hedeflerini ise şu sözlerle dile getirdi: “S90, önümüzdeki dönemdeki hedefleri için önemli bir adım. Önümüzdeki 4 yıl içinde tüm ürün gamımız baştan sona yenilenecek. Yeni Volvo S90, Volvo otomobillerinin bundan sonraki yolculuğunun ilk adımını oluşturuyor. Premium sedan segmentine tamamen yeni bir soluk getirmeyi hedefleyen Yeni Volvo S90, kendi segmentinde var olan tüm modellere meydan okuyacak.” Otonom sürüşte önemli basamak IntelliSafe Assist özelliği Volvo S90’da standart olarak yer alıyor. Buna, Adaptif Hız Sabitleyici (Adaptive Cruise Control), Mesafe İkazı ve ileri düzey yarı-otonom sürüş özelliği Pilot Assist de dahil. Pilot Assist fonksiyonu, otomobil 130 km/h hızla seyrederken, şerit çizgileri içerisinde kalması için hafif direksiyon uyarıları sağlıyor ve başka bir aracı izleme gerekliliği kalmıyor. Pilot Assist, Volvo’nun önem verdiği yenilik alanlarından biri olan, tam otonom sürüşe geçişte önemli basamak oluşturuyor. Volvo S90, geniş sedan sınıfındaki en lüks iç tasarıma ve internet tabanlı eğlence-bilgi sistemlerine sahip.
Benzer belgeler
“toyota corolla” yenilendi
ışık çizgisi, LED arka stop lambaları ve
karartılmış arka ve arka yan camlar ile
kapı kollarındaki yeni krom detaylar
prestij algısını en üst seviyeye taşıdı.
Yeni Corolla’nın kabininde ise yalnızc...