Ü R E T M E K , K A Z A N M A K , K A Z A N D I R M A K İ S T İ
Transkript
Ü R E T M E K , K A Z A N M A K , K A Z A N D I R M A K İ S T İ
TÜRK METAL SENDİKASI GENEL MERKEZİ AYLIK YAYIN ORGANI TÜRK ŞUBAT 2014 | SAYI: 175 METAL ÜRETMEK, KAZANMAK, KAZANDIRMAK İSTİYORUZ TÜRKMETAL ŞUBAT 2014 - SAYI: 175 Onbinler haykırdı KÖLELİĞE HAYIR! www.bah.com.tr KONUM, Şehir merkezine 27 km. uzaklıkta, Esenboğa Havalimanı’nın yanında, 22 dönüm alana kurulu 90.000 m2 kapalı alana sahiptir. ODA KAPASİTESİ: Büyük Anadolu Termal Hotel, tümü balkonlu olmak üzere 166 standart oda, 40 aile odası, 12 suit ve 108 bağımsız daireye sahiptir. ODA ÖZELLİKLERİ: Mini bar, klima (sıcak-soğuk), uydu yayın TV, telefon, oda servisi, saç kurutma makinesi, çelik kasa ve balkon. SOSYAL AKTİVİTELER: Hamam, sauna, fin hamamı, kapalı yüzme havuzu, dinlenme havuzu, masa tenisi, bilardo, oyun salonu, açık ve kapalı otopark. TOPLANTI SALONLARI: 8000 kişilik kongre merkezi, 2000 kişilik toplantı salonu ve 50 kişiden 300 kişiye kadar değişik 9 toplantı salonu ve work shop salonları. AQUA PARK: Yaz sıcağından bunalan ve sahile, tatile gidemeyen Ankaralılar’a Aqua Park’ta “Antalya’nın denizi, Bodrum’un eğlencesi” sloganı ile 1. kalitede hizmet vermekte, denizi ve eğlenceyi Ankaralılar’ın ayağına getirmektedir. TERMAL SU: Büyük Anadolu Termal Hotel, Ankara’nın Çubuk İlçesi Melikşah mevkiinden çıkan termal suyu da işletmesi bünyesine katarak, kaplıca turizmi hizmeti vermeye başlamıştır. ADRES: Esenboğa Havaalanı Yolu 27. Km. Akyurt ANKARA / TÜRKİYE EDİTÖRDEN BU SESE KULAK VERİN! “Kimse özgür olduğunu sanan köleler kadar ümitsizce köleleştirilmemiştir.“ Johann Wolfgang von Goethe TÜRK-İŞ’in 15 Şubat tarihinde Ankara’nın Sıhhiye Meydanında düzenlediği “Kölelik Düzenine Son” mitingi, köle gibi çalıştırılan ya da köle yapılmak istenen emekçilerin özgürlüklerine kavuşması için bütün işçilerin birlik ve beraberlik içinde hareket edebileceğinin göstergesiydi. Emekçiler bugün tam anlamıyla köleleştirilmek istendiklerini biliyorlar, bunun farkındalar. Emekçilerin tam olarak özgürlüğüne kavuşması için, bu umudu diri ve canlı tutan sendikal mekanizma ne kadar etkisizleştirildiyse de, TÜRK-İŞ bugün dimdik ayakta ve görevine devam ediyor. Ankara’daki miting, bunun en somut örneğidir. Bir de Goethe’nin dediği gibi, aslında fiilen köle olup da, hala köle olmadığını iddia eden, kendini özgür sanan, farkına varması neredeyse imkânsız olan çalışanlarımız var. Sendikasız ya da sahte sendikaların markaj altına aldığı emekçilerimiz. Onlara diyoruz ki; her ne iş kolunda olursanız olun, TÜRK-İŞ’in çatısı altında olun. Emekçiler için hala kurtuluş ümidi var. Çünkü TÜRK-İŞ, bu ülkedeki tek emekçi güç birliğidir. Bu miting başta emekçi kardeşlerimiz olmak üzere tüm yoksullar, işsizler, mağdurlar ve adalet isteyenler içindi. Bu ülkenin sağlıklı kalkınması, daha adil bir ülke olması, daha verimli bir ekonomiye sahip olması, taşeronluk belasından kurtulup adam akıllı bir çalışma sisteminin oturtulması ve diğer talepler içindi. Fakat bu sesin duyulmaması için, duyurmakla yükümlü kurumlar alenen kulaklarını kapattılar; sağlık olsun… Mesajımız gereken yerlere mutlaka ulaşmıştır. Türk Metal’in de 6000 üyesiyle ve tüm yönetimiyle, ellerinde bayrak, dillerinde slogan, akıllarında kararlılık, heyecan ve şevkle katıldığı “Kölelik Düzenine Son” mitingine ait bilgiler ve renkli kareleri bu sayımızda bulacaksınız. Türk Metal Dergisinde, sizin talepleriniz doğrultusunda Sosyal Güvenlik sayfalarımıza ağırlık vermeye devam ediyoruz. TÜRK – İŞ Sosyal Güvenlik Danışmanı Celal Tozan ve Sosyal Güvenlik Uzmanı İsa Karakaş’ın kaleminden, en sık sorulan Sosyal Güvenlik sorularının cevapları da yine bu sayımızda. Ayrıca, değerli akademisyenlerin, birbirinden ilginç konulara değinen makaleleri de yine sayfalarımızda yer alıyor… Herkese iyi okumalar… mal Şen Mustafa Ke İÇİNDEKİLER 4 TARİHİN KESKİN VİRAJINDA... BİZLER, tarihi, önemli ve keskin bir virajda yakalamış, yaşamış insanlarız… TÜRK Kabul edildiği gibi, soğuk savaş dönemi, 20’nci yüzyıla damgasını vurmuştur. 80’li yıllarda sosyal bilimcilerin küreselleşmeye yoğunlaşmasıyla, yeni bir dünya düzeni teorik ve pratik anlamda dillendirilmiş, sonra da dünya bu yeni kavram üzerinde düşünmeye başlamıştır. 90’lı yılların başı, işte bu düşüncelerin eyleme dönüştüğü yıllar olmuştur. Türk Metal Sendikası Adına PEVRUL KAVLAK Türk-İş Genel Sekreteri Türk Metal Sendikası Genel Başkanı [email protected] twitter.com/KavlakPevrul Pevrul KAVLAK 12 Atalay: “Türk ve Azeri sendikalarının uluslararası platformdaki işbirliği ve aynı işkolundaki sendikalarımızın dayanışması çok önemlidir.” TÜRK 4 YAYIN SAHİBİ TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu Bakü’de toplandı METAL Bugün, tüm dünyada taşeron, sözleşmeli, ya da kiralık işçi olarak çalışanların sayısı, baskılar sonucu sendikalı işçileri geçmiş durumdadır. METAL TÜRK METAL SENDİKASI AYLIK YAYIN ORGANI ŞUBAT 2014 | Sayı: 175 T ÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, Azerbaycan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun daveti üzerine, 31 Ocak 2014 günü Bakü’de toplandı. Toplantının açılışına, Azerbaycan İşçi Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkanı Settar Mehbaliyev de katıldı. Azerbaycan basınının yoğun ilgi gösterdiği toplantının açılışında bir konuşma yapan Genel Başkan Ergün Atalay, TÜRK-İŞ’in tarihinde ikinci kez Başkanlar Kurulunu Bakü’de topladığını, ilk toplantının 2007 yılında yapıldığını söyledi. Dost ve kardeş Azerbaycan halkıyla ve işçileriyle her zaman dostluk ve dayanışma içinde olduklarını belirten Atalay, merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in, “Bir millet iki devlet” sözünü de hatırlatarak, Azerbaycan’ın milli davasına her zaman destek verdiklerini, Karabağ sorununun bir an önce Azerbaycan’ın talepleri doğrultusunda çözüme Sovyetler Birliği’nin ve Doğu Bloku’nun dağılmasıyla (1991), soğuk savaş dönemi sona ermiş ve ardından Avrupa Birliği’nin ilan edilmesiyle birlikte, insanlık, keskin bir viraj-la(alarak) küreselleşmeye geçiş yapmıştır… Sert ve keskin bir viraj diyorum. Çünkü bu geçişle birlikte, yaklaşık 2 milyar insan daha, bir anda kendilerini, bu yeni düzenin, yani kapitalist pazar ilişkilerinin içinde bulmuştur. Küreselleşme ile birlikte, çevre kirlenmiştir… Sosyal, kültürel, siyasi ve ekonomik ilişkiler kirlenmiştir… Dünyadaki gelir dağılımı dengesi, sermaye ve servet sahipleri lehine oluşurken, insanlığın geri kalan bölümünün kaderi ise yoksulluk olmuştur. Bakın, İngiltere’de Oxford Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren OXFAM diye bir kuruluş var… Bu kuruluşun yaptığı araştırmaya göre, dünyadaki en zengin 85 kişi, 3,5 milyar insanın gelirine eşit bir serveti kontrol ediyor. Yani, terazinin bir kefesinde 85 kişi, diğer kefesinde ise dünyanın yarısı kadar insan… SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Mustafa Kemal ŞEN 12 | KONFEDERASYON’DAN Nüfusun yüzde 1’ini oluşturan en varlıklı kesimin serveti 110 trilyon dolar. Yani, dünya nüfusunun yüzde 50’sini oluşturan alt kesimin maddi varlığının tam 65 katı… Şimdi bu manzaraya bakıp, dünyanın iyiye gittiğini söylemek mümkün mü? Refahın paylaşıldığını, adalet olduğunu, eşitlik olduğunu söylemek kavuşturulmasını dilediklerini ifade etti. Türkiye’de yatırım yapan çok sayıda Azeri işadamı ve şirket olduğuna da değinen Atalay, bu şirketlerin bazılarında Türk sendikalarının örgütlü olduğunu söyledi. Aynı işkolunda faaliyet gösteren Türk ve Azeri sendikaların birlikte çok önemli çalışmalar yaptıklarını, bunların gelişerek devam ettiğini kaydeden Atalay, uluslararası platformda da Türk ve Azeri sendikaların işbirliğine önem verildiğini vurguladı. TÜRKİŞ ile Azerbaycan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun ilişkilerini daha da geliştirmek için çaba göstereceklerini söyleyen Atalay, Mehbaliyev ve çalışma arkadaşlarını Türkiye’ye davet etti. Azerbaycan İşçi Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkanı Settar Mehbaliyev de konuşmasında, Türk ve Azerbaycan konfederasyonları arasında çok iyi ilişkilerin bulunduğuna dikkat çekerek, sürekli irtibat halinde olduklarını, bu ilişkileri daha da geliştirmeyi arzu ettiklerini ifade etti. Konuşmaların ardından, TÜRKİŞ Başkanlar Kurulu toplantısı, basına kapalı olarak devam etti. Toplantıda, Genel Başkan Atalay, son Başkanlar Kurulu toplantısından bu yana gerçekleştirilen çalışmalar hakkında bilgi verdi. Daha sonra, toplantının ana gündem maddesini oluşturan taşeronlaşma, mevsimlik işçiler ve 4-C’lilerin durumu hakkında görüş alış verişinde bulunuldu ve sorunun çözümü konusunda TÜRKİŞ Yönetim Kurulu’nun çalışmaları değerlendirildi. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, 1 Şubat 2014 günü de, Azerbaycan’ın merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in kabri ile Türk ve Azeri şehitliklerini ziyaret ederek saygı duruşunda bulundu. PRODÜKSİYON CTCP REPROTEK BASKI Ziraat Gurup Matbaacılık A.Ş. Ziraat Bankası Tesisleri İstanbul Yolu Trafo Karşısı Varlık - ANKARA Tel: 0 (312) 384 73 44 - 45 18 | HABER | HABER YAYIN ARALIĞI: BİR (1) AY YAYIN DİLİ: TÜRKÇE Dergimiz basın ahlak yasasına uyar. Ayda bir yayımlanır ve üyelerimize ücretsiz dağıtılır. den, başı dik alnı açık, gururla büyütebilmesini sağlamaktan daha fazla ne bırakabiliriz ki geriye? Onurla kazanılmış bir ekmeğin mutluluğundan, bir hak mücadelesini kazanmış olmanın gururundan, ‘Allah razı olsun’ demek için uzatılmış bir eli sıkmanın şerefinden başka ne bırakabiliriz ki bu dünyaya?” Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, İsdemir’den Türk Metal’e yapılan davetle birlikte, İsdemir işçisinin gruplar halinde Türk Metal’e üye olduğunu hatırlatarak, İskenderunlu emekçilerin, İsdemir’deki örgütlenme sürecine destek olmaları konusunda da katılımcılardan söz aldı. İskenderun Şubemize bağlı üyelerimiz, eşleriyle birlikte, Bahri Topçu, Sultan Erkoç ve Ferda Kaya’dan çeşitli konularda eğitim aldılar. KKTC gezisine de çıkan İskenderunlu emekçiler Lefkoşe Barbarlık Müzesi’ni ve Gazi Magosa’yı da gezdiler. Türk-İş’e bağlı sendikalara üye on binlerce işçi Ankara’da toplanarak “köleliğe, kayıt dışılığa, taşerona, 4/C’ye, sefalet ücretine, işçi kiralamaya, kıdem tazminatı fonuna, esnek, kuralsız çalışmaya, iş cinayetlerine, işsizlik fonunun hiç edilmesine, sendikasızlaştırmaya, işsizliğe, özelleştirmeye HAYIR” dedi. | HABER 20 22 | HABER Mesleki eğitimde de Türkiye’nin öncüsüyüz Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, MAS ECVET Projesi kapanışında yaptığı konuşmada, “Türk Metal, ülkemizde birçok alanda olduğu gibi, mesleki eğitime verdiği önem bakımından da öncüdür. Bu yönüyle de tektir” dedi. S endikamız Türk Metal ile kısa adı MESS olan Metal Sanayicileri Sendikası’nın birlikte yürüttüğü, MAS ECVET, “İş Sağlığı ve Güvenliği İçin Avrupa İşbirliği Köprüleri Projesi ve -Otomotiv Sanayii Mesleki Yeterlilik Sınav ve Bilgilendirme Merkezi Projesi” kapanış programı, 24 Şubat’ta Ankara Büyük Anadolu Termal Hotel’de gerçekleştirildi. Programa, MESS yöneticileri ve projenin yabancı ortakları Almanya ve İtalya’dan konuklar da katıldı. METAL kapanış programında yaptığı konuşmada, Türk Metal’in, eğitimlere verdiği önemini vurgulayarak, “Türk Metal, Türkiye sendikal hareketinde ilklerin sendikasıdır, bu yönüyle de Türkiye’nin 1 numarasıdır, bir dünya markasıdır. Türk Metal, ülkemizde birçok alanda olduğu gibi, mesleki eğitime verdiği önem bakımından da öncüdür. Bu yönüyle de tektir. Türk Metal 2009 yılından bu yana Avrupa Birliği projeleri yapmaktadır. Bu projeler kapsamında binlerce işçimiz eğitimden geçmiştir” dedi. Kavlak, kapanış programı gerçekleştirilen MAS ECVET projesinin yanısıra, “Türk Metal Sektöründe İş Güvenliği ve Sağlığı için Güvenilir Kaynakları Teşvik Etme Projesi”nin de 22 TÜRK METAL TÜRK 20 YAYININ TÜRÜ: Yaygın süreli İskenderun Şubemiz üyesi 100 kişilik eşli grup, Büyük Anadolu Girne Hotel’de düzenlenen eğitime katıldı. Eğitim programının açılışı Genel Başkanımız Pevrul Kavlak tarafından yapıldı. İskenderun Şubemizin yetkili olduğu Noksel, Yazıcı, Sanko Makine iş yerlerinde çalışan üyelerimizden oluşan 100 kişilik eşli grup, Büyük Anadolu Girne Hotel’de düzenlenen eğitim programına katıldı. Eğitim programının açılışı, Genel Başkanımız Pevrul Kavlak tarafından yapıldı. Genel Başkanımız Kavlak konuşmasında, bir aile haline gelmenin kolay olmadığını belirterek, “Hele aileyi mutlu huzurlu bir arada tutmak hiç kolay değildir. Bunun için ailenin her bireyini düşünmeli, her bireyi için sorumluluk taşımalıyız” dedi. Emek ve ekmek için yapılan mücadelenin kutsal olduğunu vurgulayan Genel Başkanımız Kavlak, şöyle devam etti: “Bir emekçinin hakları için mücadele etmekten, bu mücadelede başarıya ulaşıp, alın terine sahip çıkmaktan, ailesiyle birlikte mutlu, huzurlu bir yaşam kurması için ona katkı sağlamaktan ve çocuklarını kimseye muhtaç etme- Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, YAYIN TARİHİ: 28 / 02 / 2014 KKTC’de Eşli Eğitim Semineri yapıldı METAL ONBİNLER 14 ANKARA’DA KÖLELİĞE HAYIR DEDİ 18 TÜRK [email protected] www.turkmetal.org.tr www.turkmetaldergi.com 14 METAL TÜRK 2 YÖNETİM MERKEZİ Türk Metal Sendikası Genel Merkezi Basın Müşavirliği Beştepe Mahallesi Yaşam Caddesi 1. Sokak No:7/A 06520 Söğütözü/ANKARA Telefon: 0312 292 64 00 Faks: 0312 284 40 18 TÜRK METAL HABER MÜDÜRÜ Ertan GENÇTÜRK Sendikalar üniversitelerle işbirliği içinde olmalı 15.Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Kongresi’nin açılışında söz alan konuşmacılar, sendikalar ile üniversitelerin daha sık bir araya gelmeleri ve işbirliği içinde olmaları gerektiğine dikkat çekti. 15. Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Kongresi’nin açılış töreni 10 Şubat’ta, Ankara Büyük Anadolu Otel’de gerçekleştirildi. Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Büyükberber, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Vedat Bilgin, Türk - İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Fatih Acar’ın söz aldığı açılış oturumunda konuşmacılar, sendikalar ve üniversitelerin daha sık biraraya gelerek çalışması ve işbirliği içinde olmaları gerektiğini vurguladılar. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay konuşmasında, çalışma hayatında çözülmesi gereken çok sayıda sorunun bulunduğunu ve bu sorunların bilimsel yöntemlerle çözülmesi için üniversitelere, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümlerine çok iş düştüğünü belirtti. Kongreye katılan çok sayıda akademisyen, iş dünyası ve sendika temsilcileri ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri, iki gün süren oturumlarda, “Küreselleşme ve Sosyal Politika” ana başlığında, Endüstri İlişkileri, Çalışma Ekonomisi, İşgücü Piyasası, Sağlık ve Sosyal Güvenlik, Toplumsal Cinsiyet, İş Sağlığı ve Güvenliği konuları ele alındı. Oturumların tartışma bölümlerinde, katılımcıların yönelttiği sorulara da cevap verildi. Bu ayın öne çıkanları İsa Karakaş ile ‘Soru&Cevap’ SAYFA 34 6 Dünyadan Haberler 8 Gerçek işsiz sayısı 4 milyon 739 bin 10 Sektörden Haberler 13 Konfederasyon’dan Haberler 19 AB projelerimizden 23 Akad’emek başlıyor 24 Doç. Dr. Burcu Kümbül Güler - Arş. Gör. Seyran Gürsoy SAYFA 42 süreleri, istirahat raporunu vermeye yetkili hekim ve sağlık kurulları 45 Emekçinin Not Defteri 46 Dr. Özgür Oğuz / İş Kanununda Alt İşveren ve Yargıtay Kararlarında Muvazaa 56 Türk Metal-Mess Ortak Eğitim Projesi ve Salih Seçkin Sevinç: Facebook’ta Takipçi Sayısı Etik Olarak Nasıl Artırılır? (2) SAYFA 50 İlginç Bilgiler / Yazılı Olmayan 20 Ortak Yaşam Kuralı SAYFA 63 MKE Eğitim Programı 60 Kitap-Sinema 62 İlginç Bilgiler 65 Bizden Haberler SENDİKAMIZ BİZİM SOSYAL PARTNERİMİZ SAYFA 38 3 TÜRK Dr. Naci Önsal: Karikatür okumak 31 Celal Tozan / Sigortalı işçilerin istirahat raporları, METAL / Çalışma Yaşamında İşe Bağlanma TARİHİN KESKİN VİRAJINDA... METAL Bugün, tüm dünyada taşeron, sözleşmeli, ya da kiralık işçi olarak çalışanların sayısı, baskılar sonucu sendikalı işçileri geçmiş durumdadır. 4 Bizler, tarihi, önemli ve keskin bir virajda yakalamış, yaşamış insanlarız… TÜRK Kabul edildiği gibi, soğuk savaş dönemi, 20’nci yüzyıla damgasını vurmuştur. 80’li yıllarda sosyal bilimcilerin küreselleşmeye yoğunlaşmasıyla, yeni bir dünya düzeni teorik ve pratik anlamda dillendirilmiş, sonra da dünya bu yeni kavram üzerinde düşünmeye başlamıştır. 90’lı yılların başı, işte bu düşüncelerin eyleme dönüştüğü yıllar olmuştur. Pevrul KavlaK TÜRK-İŞ Genel Sekreteri Türk Metal Sendikası Genel Başkanı [email protected] twitter.com/KavlakPevrul Sovyetler Birliği’nin ve Doğu Bloku’nun dağılmasıyla (1991), soğuk savaş dönemi sona ermiş ve ardından Avrupa Birliği’nin ilan edilmesiyle birlikte, insanlık, keskin bir viraj-la(alarak) küreselleşmeye geçiş yapmıştır… Sert ve keskin bir viraj diyorum. Çünkü bu geçişle birlikte, yaklaşık 2 milyar insan daha, bir anda kendilerini, bu yeni düzenin, yani kapitalist pazar ilişkilerinin içinde bulmuştur. Küreselleşme ile birlikte, çevre kirlenmiştir… Sosyal, kültürel, siyasi ve ekonomik ilişkiler kirlenmiştir… Dünyadaki gelir dağılımı dengesi, sermaye ve servet sahipleri lehine oluşurken, insanlığın geri kalan bölümünün kaderi ise yoksulluk olmuştur. Bakın, İngiltere’de Oxford Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren OXFAM diye bir kuruluş var… Bu kuruluşun yaptığı araştırmaya göre, dünyadaki en zengin 85 kişi, 3,5 milyar insanın gelirine eşit bir serveti kontrol ediyor. Yani, terazinin bir kefesinde 85 kişi, diğer kefesinde ise dünyanın yarısı kadar insan… Nüfusun yüzde 1’ini oluşturan en varlıklı kesimin serveti 110 trilyon dolar. Yani, dünya nüfusunun yüzde 50’sini oluşturan alt kesimin maddi varlığının tam 65 katı… Şimdi bu manzaraya bakıp, dünyanın iyiye gittiğini söylemek mümkün mü? Refahın paylaşıldığını, adalet olduğunu, eşitlik olduğunu söylemek Bize göre bunun adı adalet değil. Bunun adı rezalet… Başta Afrika olmak üzere, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki işsizliğin, yoksulluğun, salgın hastalıkların, savaşların sebebini başka yerlerde aramayalım. Sebep ortada. Sebep, küresel güçler… Yağmaya devam ediyorlar. Piyasaları ellerine geçirdiler, şimdi sıra çalışanlarda, sendikalarda… Önce özelleştirmeler ile işgücü piyasasına sızdılar… Kamuya ait kuruluşları ellerine geçirerek, buralarda çalışanların büyük çoğunluğunu işten attılar. İstihdamı azalttılar… Ekonomik ve siyasal güçlerini kullanarak, hükümetleri, kendi istekleri doğrultusunda bir istihdam piyasasının oluşması yolunda suç ortağı yaptılar… İşçilerin, sendikaların haklı protestoları karşısına polisleri diktiler… Onlar yetmedi, eşitlik ve adalet hükümlerinden uzak yasaları koydular… Sendikaların gücünü kırmaya çalıştılar… Sendikaların sosyal aktörler olarak toplum hayatında yer almasını istemeyenler, düzeni böyle kirletiyor. Bir taraftan esnek çalışma yaygınlaştırılarak, ücretler düşürülüyor. Diğer taraftan taşeron işçilik uygulamaları artıyor. Bir taraftan da tekel durumundaki şirketler, işletmelerini ücretlerin düşük, kuralsız çalışmanın hâkim olduğu ülkelere taşıyacakları yolunda tehditler savuruyor. Bugün, tüm dünyada taşeron, sözleşmeli ya da kiralık işçi olarak çalışanların sayısı, işte bu baskıların sonucu sendikalı işçileri geçmiş durumdadır. İşte, tüm bunların sonucu olarak, küresel güçlerin şiddet ve baskıları, yanlarına yasaları da alarak emeğiyle geçinen insanları fakirleştirdi. Buna karşılık, küresel milyarderlerin mal varlığı iki katına çıktı. Bugünün dünyasında, günde bir dolardan daha düşük bir parayla geçinmek zorunda olan 1 milyardan fazla insan var. Üç milyardan fazla insan ise günde 2,5 dolardan daha az bir parayla geçinmek durumunda . Bu düzenin vampirleri, sadece sendikalara değil, aynı zamanda çalışanların hayat standartlarına da saldırmaktadır. Çünkü bu düzenin güçleri emeğe düşmandır. Emekçi ye düşmandır. İnsanca çalışmaya insanca çalışmaya düşmandır… Derinlemesine bakıldığında, sadece az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin değil, emekçilerin ve sendikaların da üzerinde öldürücü bir pençe olduğu görülecektir. Bu pençeden kurtulmanın tek yolu var, o da dünyadaki emekçilerin, sendikaların birleşmesi… Tek bilek, tek yürek olması… Eğer, hem ulusal hem de uluslararası sendikal dayanışmanın ilkelerini, yanlış kriterler, iftiralar, dil, din, ırk ayrılığı veya farklı düşünce yapıları üzerine inşa edersek, sendikal hareketin ipini, küresel güçler değil, bizler çekmiş oluruz… Dolayısıyla dünyanın neresinde olursa olsun, hangi dine, hangi dile, hangi düşünceye sahip olursa olsun, önce sendikalar ve emekçiler olarak birleşmek zorundayız... Tek çaremiz vardır, o da ‘bir’ olmaktır… 5 TÜRK mümkün mü?.. METAL eğer, hem ulusal hem de uluslararası sendikal dayanışmanın ilkelerini, yanlış kriterler, iftiralar, dil, din, ırk ayrılığı veya farklı düşünce yapıları üzerine inşa edersek, sendikal hareketin ipini, küresel güçler değil, Bizler çekmiş oluruz. dolayısıyla, dünyanın neresinde olursa olsun, hangi dine, hangi dile, hangi düşünceye sahip olursa olsun, önce sendikalar ve emekçiler olarak Birleşmek zorundayız...tek çaremiz vardır, o da ‘Bir’ olmaktır… METAL DÜNYADAN HABERLER İzlanda, AB aday üyeliğine son veriyor TÜRK 6 AB’de zengin-fakir uçurumu belli oldu avrupa Birliği’nin en zengin bölgesi olan Londra’da kişi başına düşen gelir, Avrupa Birliği ortalamasının %321’ine karşılık gelirken, en fakir bölgeler olan Bulgaristan’ın kuzeybatısındaki Severozapaden ve Romanya’nın kuzeydoğusundaki Nordest’te kişi başına düşen gelir AB ortalamasının %29’una iniyor. AB’nin en zengin diğer bölgeleri, kişi başına gayri safi milli hasılanın, Avrupa Birliği ortalamasının %266’sına denk gelen Lüksemburg, %222’sine denk gelen Brüksel ve %202’sine denk gelen Hamburg olarak sıralandı. AB’de en zengin 20 bölgenin 5’i Almanya’da, en fakir 20 bölgenin ise 6’sı Romanya, 5’i Bulgaristan, 5’i Polonya, 4’ü Macaristan’da bulunuyor. izlanda’da koalisyon hükümetindeki merkez sağ partiler Bağımsızlık Partisi ile İlerleme Partisi, geçen hafta, ülkenin AB’ye üyelik başvurusunun resmen geri çekilmesine karar verdi. İlerleme Partisi üyesi, İzlanda Dışişleri Bakanı Gunnar Bragi Sveinsson’ın bu hafta parlamentoda müzakere sürecine resmen son verme kararını açıklaması öngörülüyor. İzlanda hükümeti daha önce, müzakere sürecine devam edilip edilmemesi gerektiğinin sorulacağı bir referanduma kadar AB’ye üyelik sürecini askıya aldığını açıklamıştı. fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, bedeli ne olursa olsun, Orta Afrika Cumhuriyeti’nin bölünmesini engellemeye kararlı olduklarını söyledi. Orta Afrika Cumhuriyeti’nde yaşanan iç savaşa yönelik Fransız müdahalesinin ardından, Orta Afrika Cumhuriyeti’nin başkenti Bangui’deki askeri birliklerini denetlemek üzere bu ülkeye giden Hollande, “Hedefimiz, Bangui ve ülkenin doğusunda varlığını gösteren milislere karşı güvenliği sağlamak ve elimizden geldiği kadar onları silahsızlandırmak” diye konuştu. Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki insani drama da değinen Hollande, uluslararası topluma, bu ülkeye insani yardım çağrısında da bulundu. METAL Orta Afrika’ya müdahale TÜRK 7 Afganistan’dan çekilme başladı Kazakistan, Kazak Eli oluyor kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, ülkesinin isminin Kazak Türkçesindeki haliyle “Kazak Eli” olarak değiştirilmesini önererek, isim üzerinde yapılacak muhtemel bir değişikliğin kamuoyu önünde tartışılması gerektiğini söyledi. Kazakistan’ın, yer bildiren “stan” ekiyle bittiğini hatırlatan Nazarbayev, ülke adının Kazak Türkçesindeki söylenişi olan Kazak Eli’nin, yeni bir isim olarak düşünülebileceğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Nazarbayev, “Ancak böyle bir değişikliğin kamuoyu önünde tartışılması gerekir” dedi. ABD Başkanı Barack Obama, Savunma Bakanlığı’na, ABD’nin 2014’ten sonra Afganistan’da hiçbir asker bulundurmayacak şekilde, yılsonuna kadar düzenli geri çekilmeyi başarıyla gerçekleştirecek uygun planlara sahip olunması talimatını verdi. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre, Obama, Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai ile telefon görüşmesi yaptı. Görüşmede, Obama’nın Karzai ile Afganistan’da yapılacak seçimlerin hazırlığını, Afganların öncülüğündeki (Taliban ile sürdürülen) barış ve uzlaşı çabalarını ve ikili güvenlik anlaşması konularını ele aldığı belirtildi. METAL | KISA KISA TÜRK 8 Gerçek işsiz sayısı 4 milyon 739 bin T ÜİK’e göre işsiz sayısı kasım’da 2 milyon 784 bin kişi, oranı da %9,9. Ancak iş başı yapmaya hazır olup iş aramamış 2 milyona yakın ‘umutsuz’ bu sayıya dahil değil. Bunlar da eklenince sayı 4 milyon 739 bine, oran da %15,7’ye çıkıyor. İşsizlik kasım’da %9,9’la yeniden çift haneye dayandı. “İş aramadın” denilerek sayıya dahil edilmeyenler de katıldığında ise oran %16’ya yaklaşıyor. Yeni ekonomik konjonktür ise işsizlikte büyümeye işaret ediyor. TÜİK’in açıkladığı Kasım 2013 iş gücü verilerinde, önceki yılın aynı dönemine göre çalışma çağındaki nüfus 852 bin kişi artarak 55 milyon 935 bine, iş gücü ise 306 bin kişi artarak 28 milyon 227 bine ulaştı. Bu kapsamda çalışanlar 152 bin kişilik artışla 25 milyon 443 bine, işsizler ise 154 bin kişi artarak 2 milyon 784 bin kişiye yükseldi. İş gücüne katılım oranı 0.2 puan düşerek %50,5’e, istihdam oranı da 0.4 puan azalarak %45,5’e inerken, işsizlik oranı 0.5 puan artarak %9,9 oldu. Borç 602 Milyar TL Hazine Müsteşarlığı, merkezi yönetim brüt borç stoku verilerini açıkladı. Buna göre, 31 Ocak 2014 itibarıyla merkezi yönetim brüt borç stoku 602,5 milyar lira oldu. Borç stokunun 406,3 milyar lira tutarındaki kısmı Türk Lirası, 196,2 milyar lira tutarındaki kısmı döviz cinsi borçlardan oluştu. Ocak sonu itibarıyla Hazine alacakları 20,2 milyar lira olarak gerçekleşirken, alacak stoku içerisinde en yüksek pay 13,1 milyar lira ile mahalli idarelere ait oldu. Ocak sonu itibarıyla Hazine alacağı tahsilatı ise 228 milyon lira olarak gerçekleşti. sırasında yer alırken, ikincilik sırasında 80 patent başvurusuyla Ford Otosan, altıncı sırada 48 patent başvurusuyla Tofaş, dokuzuncu sırada 20 patent başvurusuyla Türk Traktör yer aldı. En çok başvuru yapan firmalar şu şekilde sıralandı: Arçelik A.Ş 193, Ford Otomotiv Sanayi A.Ş 80, Turkcell Teknoloji Araştırma & Geliştirme Anonim Şirketi 70, BSH Ev Aletleri San. ve Tic. A.Ş 65, Sanovel İlaç Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi 50, Tofaş Türk Otomobil Fabrikası Anonim Şirketi 48. Yıllık enflasyon % 7.89 11.5 milyon kadın iş gücüne dahil değil işkur Genel Müdürü Nusret Yazıcı, Türkiye’de, içinden öğrencilik, yaşlılık, hastalık gibi zaruri sebepler çıkarıldığında, çalışabilir durumda olan ama iş gücüne katılmayan yaklaşık 14 milyon kadın olduğunu ve bu sayının, tüm ülke nüfusunun yaklaşık %5,5’ini oluşturdu- ğunu söyledi. Yazıcı, Türkiye’de 2013 Eylül ayı itibarıyla iş gücüne dahil olmayan yaklaşık 19 buçuk milyon kadın olduğunu belirtti. Yazıcı, yalnızca ev işleriyle meşgul olduğu için iş gücüne dahil olmayan kadınların sayısının ise yaklaşık 11 buçuk milyon olduğunu ifade etti. TÜİK, Şubat ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Şubat’ta enflasyon aylık bazda %0,43 yükseldi. Yıllık enflasyon ise %7,89’a ulaştı. Enflasyon, böylelikle altı ayın zirvesine ulaşmış oldu. CNBC-e anketine katılan 20 ekonomistin Şubat ortalama aylık TÜFE beklentisi %0,41 seviyesindeydi. 2014 sonu TÜFE beklentisi ise %7,91. Ocak’ta aylık bazda enflasyon %1,98 olarak gerçekleşmişti. 9 TÜRK türk Patent Enstitüsü’nün, “2013 yılında En Çok Yerli Patent Başvurusu Yapan Firmalar” sıralamasında Koç Topluluğu’nun 4 şirketi ilk 10’da yer alarak büyük bir başarıya imza attı. En çok patent başvurusu yapan ilk 10 firma arasında beyaz eşya, otomotiv, telekomünikasyon ve ilaç firmaları bulunuyor. İlk 10 sırada yer alan firmalar tarafından yapılan başvurular, toplam yerli patent başvurularının %15’ini oluşturuyor. Koç’a ait olan Arçelik, 193 patent başvurusuyla listenin birinci METAL Patent’te Koç Grubu birinci oldu N E D R Ö T SEK TÜRK METAL İtalyan devi, Türkiye’de 10 çamaşır makinesi üretecek italyan beyaz eşya devi Indesit, Türkiye’deki 20. yıldönümünde ikinci fabrikasının yatırımına başladı. Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulan ve toplam yatırım bedeli 35 milyon Euro olan ve yaklaşık 750 kişiye istihdam sağlaması planlanan fabrikada yılda 1 milyon 400 bin adet çamaşır makinesi üretilecek. İhracat odaklı çalışacak fabrikada üretimin %75’i, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere yurt dışına satılacak. Indesit CEO’su Marco Milani, bu yıl Ekim ayında üretime başlayacak fabrikanın açılış töreninde, yeni yatırımın Türkiye’ye olan güvenlerini perçinlediğini belirterek, şunları söyledi: “Indesit Company, soğutucu fabrikası, deposu ve yeni çamaşır makinesi fabrikasıyla Manisa OSB’de toplam 124 bin metrekare kapalı alanda faaliyet gösteriyor olacak. Türkiye, stratejik konumu, istikrarlı ekonomisi, genç nüfusu ve dinamik iş gücü gibi avantajlarının yanı sıra, son dönem imza attığı ekonomik başarılarla da Indesit Company için faaliyet gösterdiği coğrafyada en önemli ülkelerden biri haline geldi. Yeni yatırımımız Türkiye’ye olan güvenimizi perçinlendi ve büyüme hızımızı daha da artıracak.” Son fabrika ile 20 yılda Türkiye’deki yatırımlarının 150 milyon Euro’ya ulaştığını açıklayan Milani, “Türkiye’de pazar payımız yüzde 9’a ulaştı. 320 satış noktamız var ve istihdam 1000 kişiye ulaştı. Yatırımlar devam edecek” dedi. Törene, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Genel Başkan Yardımcımız Süleyman Yıldırım, Manisa Şube Başkanımız Ercan Dereli de katıldı. Otomotive Bursa damgası OYAK Renault, Tofaş ve Karsan gibi ana sanayilerin yanısıra, çok sayıda yan sanayi firmasına ev sahipliği yapan Bursa, Türkiye’nin 2013 yılı toplam otomotiv ihracatının 3’te birinden fazlasını tek başına gerçekleştirdi. Otomotiv sektörünün 2013’teki 21 milyar 305 milyon 104 bin dolarlık ihracatının %37,22’sini (7 milyar 930 milyon dolar) Bursa, %21,57’sini Kocaeli, %18,87’sini İstanbul, %8,57’sini de Sakarya karşıladı. SEK TÖR DEN Makine sektörü rakamları açıklandı METAL Türkiye’nin ilk milli ana muharebe tankı Altay’ı tasarlayan Otokar, 2013’te, önceki yıla göre % 40 daha fazla büyüyerek rekor kırdı. Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç yaptığı açıklamada, 2013’te ürün yelpazesini daha da geliştirdiklerini ifade ederek, “2013’ü, 50’nci yılımıza yakışır şekilde güzel ve anlamlı büyümeyle taçlandırdık. 2012’ye göre % 40 büyüme sağladık. Bunun yanısıra, 1,4 milyar liralık ciroya ulaştık. Bu çok önemli. Otokar’ın birçok özelliğini kullanarak bunu başardık. Büyümedeki sürdürülebilirliği de gerçekleştirdik. Bunun en büyük nedeni de, ürün yelpazemizin çok geniş olması. Bu nedenle riskimizi azaltıyoruz” şeklinde konuştu. arasında ilk sırada Almanya yer aldı. Ocak ayında Türkiye’den bu ülkeye yapılan ihracat, geçen yılın aynı ayına göre %11 artışla, 50 milyon 252 bin dolar oldu. Rusya’ya 34 milyon 78 bin dolar, İran’a 31 milyon 236 bin dolar, Irak’a 21 milyon 240 bin dolar, İtalya’ya 20 milyon 751 bin dolar ve ABD’ye 18 milyon 842 bin dolarlık ihracat yapıldı. otomotil üretimi arttı TÜRKİYE’DE ocak ayında 52 bin 6 otomobil üretilirek, geçen yılın aynı dönemine göre % 29 artış sağlandı. Otomotiv Sanayi Derneği’nin (OSD) verilerinden derlenen bilgiye göre, Honda Türkiye, Hyundai Assan, Oyak Renault, Tofaş ve Toyota Türkiye fabrikalarında, ocak ayında 52 bin 6, geçen yılın aynı döneminde ise 40 bin 71 otomobil üretildi. Böylelikle, otomobil üretiminde geçen yılın aynı dönemine göre % 29 oranında artış gerçekleşti. Aynı dönemde gerçekleşen otomobil ihracatında da artış sağlandı. 2013’ün ocak ayında 37 bin 728 otomobil ihraç edilirken, bu yılın aynı döneminde ise 45 bin 6 otomobil yurt dışına satıldı. 11 TÜRK Otokar %40 daha fazla büyüdü türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerinden derlenen bilgiye göre, makine ve aksamları sektöründe ihracat yapan firmalar, geçen ayki performansını 2013’ün aynı ayına göre yüzde 11,1 artırdı. Sektör, ocak ayındaki 477 milyon 785 bin dolarlık dış satım değeriyle, Türkiye ihracatının %4’ünü karşıladı. Makine ve aksamları sektöründe ihracat yapılan ülkeler METAL | KONFEDERASYON’DAN TÜRK 12 TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu Bakü’de toplandı atalay: “türk ve azeri sendikalarının uluslararası platformdaki işbirliği ve aynı işkolundaki sendikalarımızın dayanışması çok önemlidir.” T ÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, Azerbaycan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun daveti üzerine, 31 Ocak 2014 günü Bakü’de toplandı. Toplantının açılışına, Azerbaycan İşçi Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkanı Settar Mehbaliyev de katıldı. Azerbaycan basınının yoğun ilgi gösterdiği toplantının açılışında bir konuşma yapan Genel Başkan Ergün Atalay, TÜRK-İŞ’in tarihinde ikinci kez Başkanlar Kurulunu Bakü’de topladığını, ilk toplantının 2007 yılında yapıldığını söyledi. Dost ve kardeş Azerbaycan halkıyla ve işçileriyle her zaman dostluk ve dayanışma içinde olduklarını belirten Atalay, merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in, “Bir millet iki devlet” sözünü de hatırlatarak, Azerbaycan’ın milli davasına her zaman destek verdiklerini, Karabağ sorununun bir an önce Azerbaycan’ın talepleri doğrultusunda çözüme kavuşturulmasını dilediklerini ifade etti. Türkiye’de yatırım yapan çok sayıda Azeri işadamı ve şirket olduğuna da değinen Atalay, bu şirketlerin bazılarında Türk sendikalarının örgütlü olduğunu söyledi. Aynı işkolunda faaliyet gösteren Türk ve Azeri sendikaların birlikte çok önemli çalışmalar yaptıklarını, bunların gelişerek devam ettiğini kaydeden Atalay, uluslararası platformda da Türk ve Azeri sendikaların işbirliğine önem verildiğini vurguladı. TÜRKİŞ ile Azerbaycan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun ilişkilerini daha da geliştirmek için çaba göstereceklerini söyleyen Atalay, Mehbaliyev ve çalışma arkadaşlarını Türkiye’ye davet etti. Azerbaycan İşçi Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkanı Settar Mehbaliyev de konuşmasında, Türk ve Azerbaycan konfederasyonları arasında çok iyi ilişkilerin bulunduğuna dikkat çekerek, sürekli irtibat halinde olduklarını, bu ilişkileri daha da geliştirmeyi arzu ettiklerini ifade etti. Konuşmaların ardından, TÜRKİŞ Başkanlar Kurulu toplantısı, basına kapalı olarak devam etti. Toplantıda, Genel Başkan Atalay, son Başkanlar Kurulu toplantısından bu yana gerçekleştirilen çalışmalar hakkında bilgi verdi. Daha sonra, toplantının ana gündem maddesini oluşturan taşeronlaşma, mevsimlik işçiler ve 4-C’lilerin durumu hakkında görüş alış verişinde bulunuldu ve sorunun çözümü konusunda TÜRKİŞ Yönetim Kurulu’nun çalışmaları değerlendirildi. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, 1 Şubat 2014 günü de, Azerbaycan’ın merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in kabri ile Türk ve Azeri şehitliklerini ziyaret ederek saygı duruşunda bulundu. KONFEDERASYON’DAN | ülkemizin dört bir yanından on binlerce işçi arkadaşımız katılmış, yürüyüş boyunca ve miting sırasında, birliğimizi ve bütünlüğümüzü bozucu tek bir olay dahi olmamıştır. Diğer işçi ve memur sendikalarından, meslek örgütlerinden, siyasi partilerden çok az katılım olmasına rağmen, TÜRK-İŞ, tüm alanı doldurmuş ve gücünü, büyüklüğünü ve etkisini bir kez daha kanıtlamıştır. Bu tablo bizim için gurur vericidir. Yönetim Kurulumuz, bu tablonun oluşumuna katkı veren tüm Sendikalarımızın Genel Merkezlerine, Şube Başkanlıklarına, Bölge Temsilcilerimize, İl Temsilcilerimize ve en yeni üyemize kadar tüm teşkilatımıza teşekkür etmekte, şükranlarını sunmaktadır. Türkiye-Avrupa Birliği Karma İstişare Komitesi Temas Grubu toplantısı yapıldı 33. Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi toplantısına yönelik hazırlıklar kapsamında, TürkiyeAB KİK Temas Grubu toplantısı 17 Şubat 2014 Pazartesi günü Ankara’daki TESK Genel Merkezinde yapıldı. Toplantıda işçi grubu adına söz alan TÜRKİŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, 15 Şubat 2014 Cumartesi günü TÜRK-İŞ’in taşeronlaştırma, kuralsız, örgütsüz ve güvencesiz çalıştırmaya karşı “Kölelik Düzenine Son” sloganıyla bir miting düzenlediğini ve bu mitingde TÜRK-İŞ’in taleplerinin dile getirildiğini belirtti. Türkiye’de sendikalarda örgütlü olan işçilerin büyük çoğunluğunun TÜRK-İŞ üyesi sendikalarda yer aldığını ifade eden Atalay, Türkiye’deki sendikal örgütlenmeye yönelik sorunlara da dikkat çekti. Türkiye ve AB kanadı üyelerinin ortak kararıyla 33. Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi (KİK) toplantısının 19-20 Haziran 2014 tarihlerinde İzmir’de gerçekleştirilmesine karar verildi. 13 TÜRK T ÜRK – İŞ Konfederasyonu, 15 Şubat 2014 günü Ankara’da düzenlediği, “Kölelik Düzenine Son, Taşeronlaşmaya, Örgütsüzlüğe, Kuralsız Çalışmaya Hayır Yürüyüş ve Mitingi” dolayısıyla, Genel Başkan Ergün Atalay ve Genel Sekreter Pevrul Kavlak imzasıyla bir teşekkür mesajı yayınladı. “Genel Başkanlıklara” başlığını taşıyan mesajda şu ifadelere yer verildi: Konfederasyonumuzun 15 Şubat 2014 günü Ankara Sıhhiye Meydanı’nda düzenlediği “Kölelik Düzenine Son, Taşeronlaşmaya, Örgütsüzlüğe, Kuralsız Çalışmaya Hayır Yürüyüş ve Mitingi”, TÜRK-İŞ’in büyüklüğüne ve gücüne yaraşır bir olgunlukta ve coşkuyla geçmiştir. Mitinge, başta Karayollarında çalışan taşeron işçileri olmak üzere, METAL TÜRK-İŞ’ten teşkilata teşekkür | HABER TÜRK METAL ONBİNLER 14 ANKARA’DA KÖLELİĞE HAYIR DEDİ türk-iş’e bağlı sendikalara üye on binlerce işçi ankara’da toplanarak “köleliğe, kayıt dışılığa, taşerona, 4/c’ye, sefalet ücretine, işçi kiralamaya, kıdem tazminatı fonuna, esnek, kuralsız çalışmaya, iş cinayetlerine, işsizlik fonunun hiç edilmesine, sendikasızlaştırmaya, işsizliğe, özelleştirmeye hayır” dedi. HABER | METAL Mitingde konuşan TÜRK-İŞ Genel Sekreteri, Genel Başkanımız Kavlak, “Artık yeter diyoruz, kayıt dışılığa, 4-B ve 4-C adı altında köle gibi çalıştırılmaya, düşük ücret politikalarına, asgari ücretin sefalet ücreti olmasına, özel istihdam büroları aracılığı ile işçi simsarlığına, esnek, kuralsız ve güvencesiz çalışmanın her türlüsüne, iş cinayetlerinde can vermeye, işsizlik fonunun amacı dışında kullanılmasına, sendikasızlaştırmaya, taşeronlaşmaya, kıdem tazminatına el uzatanlara, sendikal nedenlerle işten atılmalara, özelleştirmelere karşı artık yeter” dedi. TÜRK 15 T ÜRK-İŞ’e bağlı sendikalara üye on binlerce işçi, 15 Şubat’ta Ankara Sıhhiye Meydanı’nda “insanca çalışmak insanca yaşamak” talebiyle, “Kölelik Düzenine Son” mitinginde biraraya geldi. Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya akan işçiler, sabah saatlerinden itibaren Ankara Garı önünde toplandı. Buradan Sıhhiye Meydanı’na doğru yürüyüşe geçildi. Kortejin tamamının alanda toplanması yaklaşık üç saat sürdü. Sıhhiye Meydanını dolduran işçiler, burada taşeronlaşma, örgütsüzlük ve kural dışı çalışma aleyhine sloganlar attı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan mitingin açılış konuşmasını TÜRK-İŞ Genel Sekreteri ve Sendikamız Genel Başkanı Pevrul Kavlak yaptı. Konuşmasına “Artık yeter” diye başlayan Kavlak, “Kayıt dışılığa, 4-B ve 4-C adı altında köle gibi çalıştırılmaya, düşük ücret politikalarına, asgari ücretin sefalet ücreti olmasına, özel istihdam büroları aracılığı ile işçi simsarlığına, es- nek, kuralsız ve güvencesiz çalışmanın her türlüsüne, iş cinayetlerinde can vermeye, işsizlik fonunun amacı dışında kullanılmasına, sendikasızlaştırmaya, taşeronlaşmaya, kıdem tazminatına el uzatanlara, sendikal nedenlerle işten atılmalara, özelleştirmelere karşı artık yeter” diye seslendi. Meydandaki coşkulu kalabalığa dikkat çeken Kavlak, “Bu birliği, bütünlüğü gördükçe, bu kardeşliği dayanışmayı gördükçe, bir kez daha emin oldum ki, Türkiye işçi sınıfı tarih yazıyor” diye konuştu. Kavlak, karşı karşıya bulunulan sorunların büyük olduğunu, ancak bunları çözme azminin daha da büyük olduğunu vurgulayarak, çözümün anahtarını verdi: “Birbirimize sevgi ve sadakatle bağlandığımız sürece; aşamayacağımız engel, baş edemeyeceğimiz bela yoktur. Yeter ki, gönlümüzden cesaretin ışığını, gönlümüzden hak sevdasını eksik etmeyelim. Allah sabredip, direnenlerin yanındadır, gazanız, gazamız mübarek olsun, Allah yardımcımız olsun” dedi. METAL | HABER TÜRK 16 Kavlak’ın yaptığı açılışın ardından, ilk olarak Şekerİş Sendikası üyesi, Ankara Şeker Fabrikası geçici işçisi Salim Gündüz konuştu. Ardından Tes-İş ve Türkiye Maden-İş Sendikaları adına, Yatağan işçisi Mustafa Göçmen konuştu. Yol-İş Sendikası Ankara 1 Nolu Şube üyesi, taşeron işçisi Mustafa Dağtekin’in ardından, Teksif Sendikasına üye oldukları için işten atılan işçiler adına Rabia Daşdemir bir konuşma yaptı. Mitingde kürsüye daha sonra TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay geldi. Konuşmasında taşeron işçilerin sorunlarına değinen Atalay, şöyle dedi: “Taşeron konusu artık ülkemizde kanayan bir yara haline geldi. Bu konu ülkemizin ayıbıdır. Emek sömürüsünün en büyük aracıdır. Bakanlık, taşeronlaşmayla ilgili bazı düzenlemeler yapıyor. Bu düzenlemeler, bu sorunun ortadan kalkmasına yol açacaksa, biz buna destek vermeye hazırız. Ama koşulumuz, bir düzenlemeyi yaparken, diğer taraftan bir hak kaybı olmamasıdır. Özellikle İş Kanununun 2. maddesinin değiştirilmesini asla kabul etmeyiz. Taşeron işçisinin hastalanma hakkı yok. Cenazesini kaldırma hakkı yok. İşyerinde yemek yeme hakkı yok. Servise binme hakkı yok. Tazminat hakkı yok. Biz taşeronlaşmanın Türkiye’nin gündeminden tamamen kalkmasını talep ediyoruz. Özellikle kamuda asıl işte çalışan tüm taşeron işçilere kadro verilmesini talep ediyoruz. Kalanların da en az 5 yıllık sözleşme yapılarak güvenceye kavuşmasını, sendikalı olması halinde de toplu iş sözleşme farklarının ödenmesini talep ediyoruz. Taşeron işçilerinin geleceğe güvenle bakmalarını sağlamalıyız. Ülkemizi bu ayıptan kurtarmalıyız. Karayollarında çalışan 10 bin taşeron işçisi Yol-İş Sendikamıza üye. Bu arkadaşlarımız asıl işi yapıyorlar. Yol-İş Sendikamız onlardan 7000 arkadaşımız adına dava açtı. 6500 arkadaşımız davayı kazandı. Geri kalanları kadro sözü verildiği için dava açmadı. Yargıtay, 2.5 sene önce bunların işe girdiği günden itibaren asıl işverene bağlı işçi olduklarını söyledi. Bu işçileri kadroya alın dedi. Almayacaksanız tazminatlarını ödeyin dedi. Bu tazminatlar eski parayla 2.5 katrilyon tutuyor. Karayolları işçileri para peşinde değil. Kadrolu adam gibi iş istiyorlar. Bizi kadroya alın, tazminattan vazgeçeriz diyorlar. Ülkemizin başka bir ayıbı da geçici ve mevsimlik işçiler. Şeker’de 4 bin, demiryollarında 2 bin 500, enerjide 600, tarımda 500 işçi geçici ve mevsimlik olarak çalışıyor. Daha birçok kurumda binlerce işçi geçici ya da mevsimlik adı altında çalıştırılıyor. Bu ülkede 20-25 yıldır geçici kadrosunda çalışan işçiler var. Bunlar 3-4 ay çalışıyor, en fazla çalışan 5 küsur ay çalışabiliyor. Ödedikleri prim yetmediği için emekli olma şansları yok. Yılda 120 gün yani 4 ay çalışan bir geçici işçinin emekli olabilmesi için 60 yıl, yılda 90 gün yani 3 ay çalışan bir geçici işçinin emekli olabilmesi için 90 yıl gerekiyor. Geçici ve mevsimlik işçilere yapılan bir başka haksızlık daha var. Bu arkadaşlarımızdan işsizlik sigortası primi kesiliyor ama işsiz kaldıklarında işsizlik ödeneği alamıyorlar. Aramızda Yatağan’dan, Yeniköy’den, METAL Kemerköy’den gelen arkadaşlarımız var. Termik santrallerimiz ve kömür işletmelerimizin özelleştirilmek isteniyor. Biz 20 yıldır ülkeyi yönetenlere anlatmaya çalışıyoruz. Ancak ne yazık ki engel olamadık. Kamu kurumları yok pahasına satıldı, birileri bundan rant elde etti. Bu kadar özelleştirme yapıldı da ne oldu? Dev gibi kuruluşlar ortadan kalktı, Seka yok oldu, Sümerbank yok oldu. Özelleştirme işsizlik demektir. Sendikasızlık demektir. Özelleştirme nedeniyle işten 4-c adı verilen bir kölelik düzenine mahkum edildi. Yokluğa, yoksulluğa mahkum edildi. Biz TÜRK-İŞ olarak onların davalarının da takipçisiyiz. Yatağan işçileri 10 Ekim 2013 günü kitlesel olarak Ankara’ya geldi. Meclis’e yürüdü. 24 Ekim 2013 günü ben Yatağan’a sizin yanınıza geldim. 29 Aralık’ta Milas’ta miting yaptınız, TÜRK-İŞ olarak oradaydık. 17 Ocak’ta Ankara’ya gelmek istediniz, engel oldular ama sizin yerinize biz buradaydık, 5 bin işçimiz Özelleştirme İdaresi önünde sizin sesiniz oldu. O gün buraya gelemediniz ama işte bugün buradasınız. Size o gün söz vermiştik, işte bugün binlerce kardeşinizle birlikte buradasınız.” Atalay konuşmasının devamında çalışma hayatımızın en temel problemlerinden örgütlenme, iş kazaları konusuna dikkat çekti. Bu sorunların çözümüne yönelik TÜRK-İŞ’in önerilerinin dikkate alınması gerektiğinin altını çizdi. Atalay konuşmasının son bölümünde ise Türkiye’nin son dönemde gündemini oldukça yoğun şekilde işgal eden 17 Aralık süreci ile ilgili gelişmelere değindi. Yaklaşık 50 bin emekçinin katıldığı mitingde, bütün işçiler tek bilek ve tek yürek oldu herkes hep bir ağızdan yaşanan sıkıntıları dile getiren sloganlar attı. Mitingde tek bir mesaj hakimdi; kölelik düzenine son. Yaklaşık 6000 Türk Metal üyesinin katıldığı mitinge, sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler de destek verdi. TÜRK 17 METAL | HABER TÜRK 18 KKTC’de Eşli Eğitim Semineri yapıldı İskenderun Şubemiz üyesi 100 kişilik eşli grup, Büyük Anadolu Girne Hotel’de düzenlenen eğitime katıldı. Eğitim programının açılışı Genel Başkanımız Pevrul Kavlak tarafından yapıldı. iskenderun Şubemizin yetkili olduğu Noksel, Yazıcı, Sanko Makine iş yerlerinde çalışan üyelerimizden oluşan 100 kişilik eşli grup, Büyük Anadolu Girne Hotel’de düzenlenen eğitim programına katıldı. Eğitim programının açılışı, Genel Başkanımız Pevrul Kavlak tarafından yapıldı. Genel Başkanımız Kavlak konuşmasında, bir aile haline gelmenin kolay olmadığını belirterek, “Hele aileyi mutlu huzurlu bir arada tutmak hiç kolay değildir. Bunun için ailenin her bireyini düşünmeli, her bireyi için sorumluluk taşımalıyız” dedi. Emek ve ekmek için yapılan mücadelenin kutsal olduğunu vurgulayan Genel Başkanımız Kavlak, şöyle devam etti: “Bir emekçinin hakları için mücadele etmekten, bu mücadelede başarıya ulaşıp, alın terine sahip çıkmaktan, ailesiyle birlikte mutlu, huzurlu bir yaşam kurması için ona katkı sağlamaktan ve çocuklarını kimseye muhtaç etme- den, başı dik alnı açık, gururla büyütebilmesini sağlamaktan daha fazla ne bırakabiliriz ki geriye? Onurla kazanılmış bir ekmeğin mutluluğundan, bir hak mücadelesini kazanmış olmanın gururundan, ‘Allah razı olsun’ demek için uzatılmış bir eli sıkmanın şerefinden başka ne bırakabiliriz ki bu dünyaya?” Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, İsdemir’den Türk Metal’e yapılan davetle birlikte, İsdemir işçisinin gruplar halinde Türk Metal’e üye olduğunu hatırlatarak, İskenderunlu emekçilerin, İsdemir’deki örgütlenme sürecine destek olmaları konusunda da katılımcılardan söz aldı. İskenderun Şubemize bağlı üyelerimiz, eşleriyle birlikte, Bahri Topçu, Sultan Erkoç ve Ferda Kaya’dan çeşitli konularda eğitim aldılar. KKTC gezisine de çıkan İskenderunlu emekçiler Lefkoşe Barbarlık Müzesi’ni ve Gazi Magosa’yı da gezdiler. aB projelerimizden... HABER | Sosyal sendikacılığın öncüsü Türk Metal Sendikası olarak, 2009 yılından bu yana çeşitli AB projeleri yürütmekteyiz. Bu projeler kapsamında binlerce işçimiz eğitimden geçmiştir. Sendikamızın MESS ile birlikte yürüttüğü “İş Sağlığı ve Güvenliği İçin Avrupa İşbirliği Köprüleri Projesi” ve “Otomotiv Sanayii Mesleki Yeterlilik Sınav ve Bilgilendirme Merkezi Projesi” başarıyla tamamlanmıştır. “Türk Metal Sektöründe İş Güvenliği ve Sağlığı için Güvenilir Kaynakları Teşvik Etme Projesi” ise başarı ile uygulanmaktadır. karşılanması ve bu bağlamda işçilerimizin daha donanımlı, Avrupa standartlarında teknik ve mesleki beceriler kazanması hedeflenmiş ve 2 yıl sonunda son derece başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın da onurlandırdığı törende, projemizin Alman ve İtalyan ortaklarının yanısıra, çok değerli sosyal ortaklarımız MESS, MEV ve Şişli Endüstri Meslek Lisesi de katkılarını sundu. METAL AnKARA Büyük Anadolu Termal Otel’de 24 Şubat 2014’te yapılan bir törenle bir diğer başarılı projemiz olan MAS ECVET “Otomotiv Sektöründe ECVET ile Hareketlilik Projesi”nin kapanışını gerçekleştirdik. Türkiye Ulusal Ajansı tarafından Leonardo da Vinci Yenilik Transferi Programı kapsamında finanse edilen MAS ECVET projesi ile, ülkemizin lokomotif sektörü olan otomotiv sektöründeki mesleki ve teknik yeterlilik taleplerinin TÜRK 19 Türk Metal Sendikası Eğitim&Proje Departmanı olarak, Ocak ayında iki önemli proje çalıştayında görev aldık. Bunlardan ilki, Hollanda Büyükelçiliği tarafından finanse edilen FERROSH “Türk Metal Sektöründe İş Güvenliği ve Sağlığı için Güvenilir Kaynakları Teşvik Etme Projesi” kapsamında, İstanbul’da gerçekleştirilen çalıştaydı. Çalıştaya Sağlık Bakanlığı, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, MESS ve Türk Metal’den katılım yoğundu. İSG profesyonellerine yönelik teknik eğitimlerin verildiği çalıştayda Sendikamızı, İSG uzmanlarımız Cem Snaet ve Adnan Parçalı temsil etti. Bir diğer proje etkinliği ise MAS ECVET “Otomotiv Sektöründe ECVET ile Hareketlilik Projesi” kapsamında yine İstanbul’da düzenlenen çalıştaydı. Milli Eğitim Bakanlığı, Ulusal Ajans, MESS, MEV, Şişli Endüstri Meslek Lisesi ve Türk Metal Sendikası’nın katıldığı çalıştayda, Türkiye’deki mesleki teknik eğitimin AB uyum sürecindeki durumu ve geleceği konuları üzerine yoğunlaşıldı. Sendikamızı Eğitim&Proje Departmanımızdan Koordinatör Miray Vurmay Güzel ve aynı zamanda İSG uzmanlarımız olan Cem Snaet ve Adnan Parçalı temsil etti. | HABER Mesleki eğitimde de Türkiye’nin öncüsüyüz METAL Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, MAS ECVET Projesi kapanışında yaptığı konuşmada, “Türk Metal, ülkemizde birçok alanda olduğu gibi, mesleki eğitime verdiği önem bakımından da öncüdür. Bu yönüyle de tektir” dedi. TÜRK 20 S endikamız Türk Metal ile kısa adı MESS olan Metal Sanayicileri Sendikası’nın birlikte yürüttüğü, MAS ECVET, “İş Sağlığı ve Güvenliği İçin Avrupa İşbirliği Köprüleri Projesi ve -Otomotiv Sanayii Mesleki Yeterlilik Sınav ve Bilgilendirme Merkezi Projesi” kapanış programı, 24 Şubat’ta Ankara Büyük Anadolu Termal Hotel’de gerçekleştirildi. Programa, MESS yöneticileri ve projenin yabancı ortakları Almanya ve İtalya’dan konuklar da katıldı. Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, kapanış programında yaptığı konuşmada, Türk Metal’in, eğitimlere verdiği önemini vurgulayarak, “Türk Metal, Türkiye sendikal hareketinde ilklerin sendikasıdır, bu yönüyle de Türkiye’nin 1 numarasıdır, bir dünya markasıdır. Türk Metal, ülkemizde birçok alanda olduğu gibi, mesleki eğitime verdiği önem bakımından da öncüdür. Bu yönüyle de tektir. Türk Metal 2009 yılından bu yana Avrupa Birliği projeleri yapmaktadır. Bu projeler kapsamında binlerce işçimiz eğitimden geçmiştir” dedi. Kavlak, kapanış programı gerçekleştirilen MAS ECVET projesinin yanısıra, “Türk Metal Sektöründe İş Güvenliği ve Sağlığı için Güvenilir Kaynakları Teşvik Etme Projesi”nin de METAL HABER | bireyin, toplumun ve insanlığın, gelişim ve refahını güçlendirmeyi amaçlamalıdır. Türk Metal Sendikası olarak biz, eğitimi, ülkemiz, milletimiz, insanımız için olduğu kadar sendikal hareket açısından da vazgeçilemeyecek, ertelenemeyecek hayati bir ihtiyaç olarak görmekteyiz. Sendikalar işçi-işveren ilişkilerinin bir tarafı olduğu kadar ya da işçi hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesi için bir mücadele aracı olduğu kadar, aynı zamanda, üyeleri için bir okul niteliğindedir. Sendikalar işçilerin mücadele yeteneğini yükseltmek için sendikal eğitime gerekli önemi ve ağırlığı vermek zorundadır. Sendikal eğitim, dar anlamıyla, sendika üyelerinin, sendikal örgütlenme, ekonomik gelişmeler ve siyasal düzenlemeler konularında bilgilendirilmelerini amaçlayan etkinlikler olarak tanımlanabilir. Ancak genel anlamda, bizim eğitimden anladığımız, üyelerin kendi ayakları üzerinde durabilmesini, iş yapabilme istek ve becerisine sahip olmasını sağlayan bir süreçtir. Bu yeterliliğe sahip üyeler, verimliliklerini artıracakları gibi, zaman içerisinde kendilerini geliştirerek sendikal faaliyetlerde daha etkin olarak yer alacaklardır. Geleceğin bilgi toplumunu oluşturabilme idealini ve hayat boyu eğitim felsefesini benimseyen Türk Metal Sendikası, hizmet kalitesini yükseltmek ve üretim artışı sağlamak amacıyla bundan sonra da var gücüyle çalışacaktır.” MAS ECVET kapanış programı, proje ilgili hazırlanan sunumlarla devam etti. TÜRK Türk Metal Sendikası olarak AB projelerine, özellikle de eğitim projelerine desteğimiz ve ilgimiz artarak devam edecektir devam ettiğini, ayrıca Türk Metal’in yeni üstlendiği ve üstlenmek için hazırlık yaptığı birçok projenin de bulunduğunu kaydederek, şöyle devam etti: “Bugün burada MESS ile ortaklaşa yürüttüğümüz ve başarıyla sonuçlandırdığımız bir AB projemizin daha kapanışını yapıyoruz. Bunun için mutluyuz, gururluyuz. Türkiye Ulusal Ajansı tarafından Leonardo da Vinci Yenilik Transferi Programı kapsamında finanse edilen, MAS ECVET projesi ile, ülkemizin lokomotif sektörü olan otomotiv sektöründeki mesleki ve teknik yeterlilik taleplerinin karşılanması ve bu bağlamda işçilerimizin daha donanımlı, Avrupa standartlarında teknik ve mesleki beceriler kazanması hedeflenmiştir. Projede bizimle deneyimlerini paylaşan Alman ve İtalyan ortaklarımız ve uygulamada yoğun çalışmalarını takdir ettiğimiz Şişli Endüstri Meslek Lisesi ve sosyal partnerimiz MESS ile son derece uyumlu bir proje dönemi geçirdik. 2011 yılında başladığımız projemizin bugün finalini yapıyoruz. Ancak bu bizim için bir final değildir. Çünkü, Türk Metal Sendikası olarak AB projelerine, özellikle de eğitim projelerine desteğimiz ve ilgimiz artarak devam edecektir. Eğitim, bireylerin, toplumun standartlarını, inançlarını ve yaşama yollarını kazanmasında etkili olan sosyal süreçtir. Kişinin yaşadığı, toplum içinde değeri olan, yetenek, tutum ve diğer davranış biçimlerini geliştirdiği süreçlerin tümüdür. Aynı zamanda, 21 METAL | HABER TÜRK 22 Sendikalar üniversitelerle işbirliği içinde olmalı 15.Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Kongresi’nin açılışında söz alan konuşmacılar, sendikalar ile üniversitelerin daha sık bir araya gelmeleri ve işbirliği içinde olmaları gerektiğine dikkat çekti. 15. Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Kongresi’nin açılış töreni 10 Şubat’ta, Ankara Büyük Anadolu Otel’de gerçekleştirildi. Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Büyükberber, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Vedat Bilgin, TÜRK - İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Fatih Acar’ın söz aldığı açılış oturumunda konuşmacılar, sendikalar ve üniversitelerin daha sık biraraya gelerek çalışması ve işbirliği içinde olmaları gerektiğini vurguladılar. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay konuşmasında, çalışma hayatında çözülmesi gereken çok sayıda sorunun bulunduğunu ve bu sorunların bilimsel yöntemlerle çözülmesi için üniversitelere, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümlerine çok iş düştüğünü belirtti. Kongreye katılan çok sayıda akademisyen, iş dünyası ve sendika temsilcileri ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri, iki gün süren oturumlarda, “Küreselleşme ve Sosyal Politika” ana başlığında, Endüstri İlişkileri, Çalışma Ekonomisi, İşgücü Piyasası, Sağlık ve Sosyal Güvenlik, Toplumsal Cinsiyet, İş Sağlığı ve Güvenliği konuları ele alındı. Oturumların tartışma bölümlerinde, katılımcıların yönelttiği sorulara da cevap verildi. HABER | akad’emek başlıyor METAL Uludağ Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü ve Türk Metal Sendikası işbirliği ile üniversitelerin Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümleri öğrencilerine yönelik, Akad’emek “Söz Çalışma Ekonomisi Öğrencilerinde- Öğrenci Kurultayı” düzenleniyor TÜRK 23 Ü niversiteler ve sendikalar arasındaki işbirliği ve diyaloğu geliştirmek, çalışma ekonomisi ve endüstri ilişkileri alanlarını meslek olarak benimseyen öğrencilere söz hakkı vermek amacıyla, belirlenecek bir konuda her yıl bir kurultay düzenlenecek. Bölüm öğrencileri, her yıl farklı bir konu üzerine hazırlayacakları sunumları, yapılacak kurultaylarda katılımcı öğrencilere sunacak ve konu her yönüyle ele alınıp tartışılacak. Uludağ Üniversitesi ve Türk Metal Sendikası işbirliğiyle oluşturulan proje kapsamında, bu yıl ilki nisan ayında Karadeniz Ereğli Büyük Anadolu Hotel’de düzenlenecek olan kurultayın ana konusu, “Sendika Algısı” olarak belirlendi. “Sendikalar ve Sendikacılık Hareketine Yönelik Bakış” konusunun değerlendirileceği kurultay boyunca çeşitli sosyal organizasyonlar da gerçekleştirilecek. Kurultayda, Türkiye’de ve dünyada sendikacılık hareketi ile ilgili çeşitli konuları içeren panel oturumlarda bildiriler sunulacaktır. Her panel oturumu 4 bildiriden oluşacak. Kurultay, öğretim üyelerinin oturum başkanlığında, sadece Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri bölümü üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencilerinin hazırladığı bildirilerin sunulduğu panellerden oluşacak. Gönderilen bildiriler, düzenleme-bilim kurulu tarafından değerlendirilecektir. Toplantılara, tebliğ sunumu yapacak öğrencilerle birlikte her üniversiteden 5 öğrenci ve bir öğretim üyesinin katılımı sağlanacak. MAKALE Doç. DR. BuRCu KÜMBÜL GÜLER ARŞ. GöR. SEYRAn GÜRSoY Kocaeli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü METAL çalışma yaşamında işe Bağlanma TÜRK 24 Aslında işe bağlanma ile ilgili araştırmaların başlangıç noktasını çalışma psikolojisinin olumsuz konularından biri olan tükenmişlik oluşturmaktadır. Çalışanların iyilik halinin en kötü ve stresli olduğu ucu temsil eden tükenmişliğin tam tersi ucunda işe bağlanma durumu yer almaktadır. Tükenmişliğin karşıtı olarak işe bağlanmış olan çalışanların iyilik halinin yüksek düzeyde olduğu, işlerine yönelik her türlü faaliyette enerjik, etkin ve etkili, işin gerektirdiği her türlü zorluğa cevap verebilecek düzeyde kendilerini yetkin gördükleri bilinmektedir (Schaufeli, 2008: 176). Yaygın arama motorlarına engagement (işe bağlanma) diye yazıldığında iki milyondan fazla sonuca ulaşmak mümkündür. 2010 yılında konuyla ilgili yazılmış 3 binden fazla makale mevcuttur. Dünyanın önde gelen kamuoyu araştırma şirketlerinden biri olan Gallup, işe bağlanma konusunda özel bir erişim alanı açmış olup, faaliyette bulunduğu pek çok ülkede küresel ölçekte işe bağlanmanın boyutunu ve yıllar itibariyle değişimini takip etmektedir. Örneğin, Ekim 2013’te 142 ülkede yapmış olduğu araştırmada, çalışanların sadece %13’ünün işe bağlı olduğunu, %24’ünün ise aktif bir şekilde işe bağlı olmadığını bulmuştur. Gallup’a göre işe bağlı olmak, bireyin psikolojik açıdan işine sadık METAL 21 . yüzyıl başlarında pozitif psikolojinin gelişmesi ile birlikte psikolojinin çalışma alanları farklılaşmış; büyüme, gelişme ve kendini gerçekleştirme gibi psikoloji biliminin daha önce pek üzerinde durmadığı konuların daha fazla araştırıldığı bir döneme girilmiştir. Genel olarak çalışılan konular incelendiğinde, depresyon gibi negatif konuların, mutluluk gibi pozitif konulara oranla çok daha fazla araştırıldığı bilinmektedir. Pozitif psikoloji işte tam da bu noktada devreye girmekte ve bireylerde olumlu özellikler inşa etmeye yönelik bir yaklaşım olarak kendini ifade etmektedir. Buradaki amaç, bireylerin gerek iş gerekse de genel yaşamdaki sorunlarına odaklanmak yerine, onları olumlu bakış açılarına, mutluluk ve pozitif düşünme yaklaşımlarına odaklanmaya teşvik etmektir (Keser ve Yılmaz, 2009:97). Örgüt bağlamında ise pozitif psikoloji, pozitif örgütsel davranış şeklinde ele alınmakta ve iş yaşamında insanların güçlü yönlerini yapılandırmaya çalışmaktadır. İşe bağlanma olarak Türkçeye çevrilebilecek olan “engagement” kavramı da bu kapsamda incelenen konuların başında gelmektedir. MAKALE | 25 TÜRK Sadece orta ve Doğu Avrupa bölgesine dahil olan ülkeler arasında yapılan bir sıralamada, ülkemiz işe bağlı çalışanlar açısından, %7’lik düşük bir oran ile son sırada olan Hırvatistan’dan bir üstte yer almaktadır. Aktif işe bağlanmama açısından ise %33’lük oran ile Macaristan ve Bosna Hersek ile birlikte son sırayı paylaşmaktadır | MAKALE olmasını ve çalıştığı kuruma yönelik olumlu katkıda bulunmak istemesini anlatmaktadır. Tersi şekilde, aktif olarak işe bağlı olmama durumu ise, bireyin işinde mutsuz olduğunu, işinde verimsiz olduğunu ve sahip olduğu olumsuzluğu çevresine yaymakta olduğunu göstermektedir. İfade etmek gerekir ki, 2011-2012 dönemi için elde edilen bu bulgular, 2009-2010 döneminde elde edilen bulgulardan daha iyi bir tablo sergilemektedir. Ancak, maalesef küresel ölçekte yapılan işe bağlanma ölçümlerinde Türkiye için haberler pek parlak değildir. Sadece Orta ve Doğu Avrupa bölgesine dahil olan ülkeler arasında yapılan bir sıralamada, ülkemiz işe bağlı çalışanlar açısından, %7’lik düşük bir oran ile son sırada olan Hırvatistan’dan bir üstte yer almaktadır. Aktif işe bağlanmama açısından ise %33’lük oran ile Macaristan ve Bosna Hersek ile birlikte son sırayı paylaşmaktadır (Bkz. Tablo 1). tablo 1. gallup işe Bağlanma araştırması orta ve doğu avrupa ülke sonuçları işe Bağlı işe Bağlı değil aktif olarak işe Bağlı değil METAL ülkeler TÜRK 26 Kaynak: State of the Global Workplace: Employee Engagement Insights for Business Leaders Worldwide Report 2013, Gallup Organization. şe bağlanma konusu bu denli popüler olmasına rağmen, akademik yazında kavramın tanımına ortak bir açıklama bulmak zordur (Kular vd, 2008: 3). İşe bağlanma, kimi yazarlara göre kişinin işine karşı tutkusu şeklinde yorumlanırken, kimi yazarlara göre de kişinin örgüt üyesi olarak kendisini iş rollerine tamamen vermesi olarak tanımlanmıştır. Yapılan işe bağlanma tanımları için genel olarak çok boyutlu bir yapı olduğundan bahsetmek mümkündür. Örneğin, Schaufeli ve arkadaşları işe bağlanmanın; dinçlik, adanmışlık ve bütün ilginin işe verilmesi boyutlarından oluştuğunu ifade etmektedir. Dinçlik, yüksek derece enerji ve çaba ortaya koyma isteği ile zorluklarla karşılaşıldığında ısrarlı olma anlamına gelmektedir. Adanmışlık boyutu, kişinin işine yüksek düzeyde katılımı anlamına gelmektedir. Bütün ilginin işe verilmesi ya da kısaca yoğunlaşma olarak ifade edilebilecek durum ise tam bir konsantrasyon, işe dalma ve işte mutlu meşguliyet olarak açıklanabilir (Schaufeli vd, 2008: 176; Keser ve Yılmaz, 2009: 109). Dinçlik ve adanmışlık işe bağlanmanın ana boyutları olarak değerlendirilebilirken, yoğunlaşma daha çok işe bağlanmanın bir sonucu gibi düşünülebilir. Yapılan pek çok çalışma, işe bağlanmanın, performans ve işin çıktıları arasında çok sıkı bağların olduğunu göstermektedir. Nitekim, pek çok örgüt rekabet edebilirlik bağlamında işe bağlamanın baskın bir role sahip olduğu konusunda hemfikirdir (Kular vd, 2008: 3). Toplam 15 ülkede (Amerika, Kanada, Yeni Zelanda, Brezilya, İngiltere, Fransa, Almanya, Norveç, İsveç, Danimarka, Çin, Hindistan, Japonya ve Güney Kore) sanayi sektöründe çalışan 28.810 kişi üzerinde yapılmış çok geniş çaplı bir çalışma, işe bağlanmanın iş başarısına ilişkin pek çok faktörle yakından ilişkili olduğunu göstermiştir. Bu faktörleri; performans, üretkenlik, güvenlik, katılım, müşteri hizmetleri, müşteri memnuniyeti, müşteri sadakati ve kârlılık olarak sıralamak mümkündür (Right Management, Employee Engagement). Kanada’da yapılan bir diğer çalışma, işe bağlılığı yüksek olan çalışanların %38,8’inin beklenenden daha fazla iş yaptığını, %26,6’sının daha verimli olduğunu, %12,7’sinin çalışma MAKALE | çalışma psikolojisi veri Bankası’nda işe Bağlanma Bu bölümde, çalışma yaşamındaki psiko-sosyal faktörleri incelemek amacıyla hazırlanan “Çalışma Psikoloji Veri Bankası” adı altında hazırlanan ankette yer alan işe bağlanma ve diğer bazı faktörlere ilişkin sorulara Türk Metal Sendikası’na üye 249 (25 kadın, 223 erkek, 1 cevapsız; ortalama aylık gelir 1526 TL) işçilerden gelen cevapları kısaca yorumlayacağız. İşe bağlanma ile ilgili sorular, dinçlik, adanmışlık ve yoğunlaşma şeklinde üç boyut halinde, toplam 17 sorudan oluşan ve Schaufeli vd. (2002) tarafından geliştirilen ölçeğin Türkçe versiyonu kullanılarak ölçülmüştür. cinsiyete göre işe Bağlanma Öncelikle, kadın ve erkek işçilerin işe bağlanmanın boyutlarını oluşturan dinçlik, adanmışlık ve yoğunlaşma boyutlarında birbirlerinden farklı düzeylerde olduğunu söylemek mümkündür. Aslında farklı ülkelerde yapılan araştırmalarda, kadın ve erkekler arasında işe bağlanma boyutları açısından uygulamaya dönük istatistiki bir farklılaşma ve netlik bulunmamaktadır. Örneğin, Avustralya, Kanada ve Fransa’da cinsiyetler arası bir fark gözlenemezken, Almanya, Belçika, Finlandiya ve Norveç’te erkeklerde, Güney Afrika, İspanya ve Hollanda’da kadınlarda daha yüksek işe bağlanma görülmüştür (Schaufeli, Bakker ve Salanova, 2006). Ülkemizde ise, ankete katılan kadın işçilerin az sayıda olması nedeniyle sonuçlar biraz daha farklı çıkmış olabilir. Tablo 2’den görülebileceği gibi, dinçlik ve adanmışlık boyutlarında kadınlar biraz daha yüksek puanlar almışken, yoğunlaşma boyutunda erkekler kadınlardan daha fazla puan elde etmiştir. Ancak, bu sonuçlar birbirlerinden istatistiki açıdan çok farklı değildir. İşe bağlanma konusunda cinsiyete göre bir farklılaşma olmadığından, bunun nedenleri hakkında bir değerlendirme yapmanın çok uygun olduğunu düşünmemekteyiz. tablo 2. cinsiyete göre işe Bağlanma Boyutları METAL ilişkilerinde daha iyi olduğunu, %9,5’inin müşterilerini daha çok memnun ettiğini, %7,6’sının örgütüne duyduğu bağlılığın daha yüksek olduğunu göstermiştir. Tersi şekilde, işe bağlılığı düşük olan çalışanların %29’unun iş ilişkilerinde sorunlar yaşadığı, %25’inin düşük verimlilik gösterdiği, %17.3’nün iş tanımının ötesine geçmede isteksiz olduğu ve %3,5’inin de örgütüne karşı sadakatsiz olduğu görülmektedir (Control, Opportunity & Leadership: A Study of Employee Engagement In Canadian Workplace, 2013). Tüm bu sonuçlar ve yapılan pek çok araştırma, işe bağlanmanın gerek birey gerekse de örgüt açısından son derece önemli bir olgu olduğunu ortaya koymaktadır. TÜRK 27 İşe bağlanma yalnızca çalışanın sorumluluğuna bırakılabilecek bir tutum değildir. İşe bağlanmanın geliştirilmesinde örgüte düşen görevlerin belirlenmesi gerekmektedir. İşletmeler uygulayacakları uygun insan kaynakları politikaları ile işe bağlı çalışanlara sahip olmak için uğraş içine girmelidirler. uygulanabilecek yöntemlerde dikkat edilmesi gereken noktalardan biri, çalışanın işinde kontrol hakkını kullanabilmesini ve etkili olabilmesini sağlamak ve bu sayede bireyin işin sahibi olup onun sorumluluğunu tam olarak aldığını hissettirmektir. | MAKALE yaş ve işe Bağlanma Demografik değişkenlerden bir diğeri olan yaş açısından işe bağlanma konusunu değerlendirdiğimizde Tablo 3 bize yol gösterecektir. Görüleceği gibi, üç boyut açısından da 35 yaş üstü çalışanların, işe bağlanma açısından daha avantajlı olduğu anlaşılmaktadır. Gençlerin, yaşlılara göre daha az işe bağlanma düzeyine sahip olmaları ilginç bir bulgudur. Bu durum, jenerasyonlar arası işe yönelik tutum farklılıklarından ileri gelebilir. Örneğin, belli bir yaşın üstündeki çalışanların yaptıkları işe daha fazla alışmış olmaları, işe ve işletmeye daha fazla bağlı olmaları, dışarıdaki seçeneklerinin daha az olduğunu düşünmeleri gibi bazı faktörler nedeniyle daha fazla işe bağlanıyor olmaları mümkündür. Tersi şekilde, gençler halen yaptıkları işlerde daha az zaman geçirmiş olduklarından bağlılıkları daha az olabilir, önlerinde daha uzun zaman olduğu için farklı iş seçeneklerinin olduğunu düşünebilirler, dolayısıyla istihdam edilebilirlikleri daha fazla olduğundan, sahip oldukları işe yönelik bağlanma düzeyleri yaşlı çalışanlara göre daha düşük olabilir. METAL tablo 3. yaş grupları açısından işe Bağlanma Boyutları TÜRK 28 gelire göre işe Bağlanma düzeyi İşe bağlanma ile ilgili yazında genellikle işe bağlanma düzeyi yüksek olan bireylerin gelirlerinin daha yüksek olduğuna veya işe bağlanmanın geliri yükseltici aracı etkisi olduğuna dair açıklamalar bulunmaktadır (Xanthopoulou vd., 2008). Çünkü, aktif ve dinç bir şekilde çalışıp, kendini işi en iyi şekilde yapmaya adayan ve işine derin bir şekilde yoğunlaşmış olan bir çalışanın, işletmeye katkısının fazla olmasıyla birlikte daha fazla kâr ettirebilmesi, dolayısıyla kendi gelirini de arttırması mümkün olabilir. Ancak, bizim örneklemimizde toplu iş sözleşmesiyle çalışan mavi yakalı işçilerin işe bağlanma ile birlikte gelirlerini daha fazla arttırabilmelerinin mümkün olmadığını düşünmekteyiz. tablo 4. gelire göre işe Bağlanma Boyutlarının düzeyi MAKALE | Bu nedenle, tersi bir bakış açısıyla, işe bağlanma düzeyinin gelire göre değişip değişmediği üzerinde durmak istedik. Örneklemin medyan geliri olan 1350 TL.’nin altında ve üstünde geliri olanları iki gruba ayırarak her bir işe bağlanma boyutunun düzeyini Tablo 4’te göstermeye çalıştık. Buradan da görüleceği üzere, geliri daha yüksek olan grubun hem daha dinç bir şekilde çalıştığını, hem adanmışlığının daha fazla olduğunu hem de işlerine daha fazla yoğunlaştığını söylemek mümkündür. Kanada’da yapılan işe bağlanma araştırmasında, gelir, işe bağlanmayı artırabilecek faktörler arasında sonuncu sırada yer almaktadır (Control, Opportunity & Leadership: A Study of Employee Engagement In Canadian Workplace, 2013: 11). Ancak ülkemiz gibi gelişmekte olan ve düşük ücretle çalışmanın hakim olduğu ülkelerde, ücretin yüksek düzeyde olmasının işe bağlanmayı olumlu ve üst sıralarda etkileyecek faktörlerden biri olduğunu düşünmekteyiz. işte etki sahibi olma ve işe Bağlanma İşte etki sahibi olma, bireyin işi ile ilgili süreci kontrol edebilmesi olarak ifade edilebilir. Yine daha önce referans verdiğimiz Kanada’da yapılan araştırma ve diğer araştırmalarda çalışanlara işlerini kontrol edebilme fırsatının verilmesinin işe bağlanmayı oldukça olumlu etkilediği sonucu elde edilmiştir (Control, Opportunity & Leadership: A Study of Employee Engagement In Canadian Workplace, 2013: 11; Bakker vd., 2008). Çünkü birey işini kontrol edip, işte etki sahibi oldukça işini daha çok benimseyecektir. Benzer şekilde, biz de Türk Metal Sendikası’na üye işçileri, işlerinde etki sahibi olup olmamalarına göre iki gruba ayırıp, işe bağlanma boyutlarının düzeyleri hakkında fikir sahibi olmaya çalıştık. Sonuçları Tablo 5’ten izlemek mümkündür. METAL tablo 5. işte etki sahibi olma durumuna göre işe Bağlanma TÜRK 29 Görüldüğü gibi, işini kontrol edebildiğini, etki sahibi olabildiğini düşünen çalışanlar işlerinde daha dinç bir şekilde çalışmakta, kendilerini işlerine daha fazla adamakta ve daha yoğun bir konsantrasyon içinde işleriyle meşgul olabilmektedirler. | MAKALE METAL sonuç yerine... TÜRK 30 Veri Bankası’nın genel sonuçlarına baktığımızda, işe bağlanma ile tükenmişlik arasında ters yönlü bir ilişki olduğunu görmekteyiz (-0,313; 0,01 düzeyinde anlamlı). İşe bağlanmanın her boyutu tükenmişlik ile negatif yönlü bir ilişki içindedir. Ancak dinçlik boyutu, tükenmişlik ile en yüksek düzeyde negatif ilişki içinde bulunan boyut olma özelliğindedir (-0,336; 0,01 düzeyinde anlamlı). Görüldüğü gibi, tükenmişlik birey ve işletme açısından ne kadar olumsuz ve kaçınılması gereken bir sendrom ise, işe bağlanma da bir o kadar başarılması gereken, olumlu özelliğe sahip işe yönelik bir tutumdur. İşe bağlanma konusu işletme yönetimi için performans ve bağlılık ölçütü olarak önemli olduğu kadar çalışanın kendisi için de önemlidir. Yaşamın önemli bir bölümünün çalışmaya ayrılmış olmasından hareketle, işe bağlanmayı başarabilmiş bir çalışanın mutlu, tatmin olmuş ve huzurlu olmasının özel yaşama da olumlu etkide bulunacağına kuşku yoktur. Bu noktada ifade etmek gerekir ki, konuyu yalnızca birey üzerinden değerlendirmek yeterli değildir. Zira, yukarıda belirtilen Kanada’da yapılan araştırmada da belirtildiği gibi, işe bağlanma konusundaki asıl sorumluluk %84 gibi yüksek bir oranla yöneticilerde, yöneticilerin sağladığı iş ortamındadır. Dolayısıyla işe bağlanma yalnızca çalışanın sorumluluğuna bırakılabilecek bir tutum değildir. İşe bağlanmanın geliştirilmesinde örgüte düşen görevlerin belirlenmesi gerekmektedir. İşletmeler uygulayacakları uygun insan kaynakları politikaları ile işe bağlı çalışanlara sahip olmak için uğraş içine girmelidirler. Uygulanabilecek yöntemlerde dikkat edilmesi gereken noktalardan biri, çalışanın işinde kontrol hakkını kullanabilmesini ve etkili olabilmesini sağlamak ve bu sayede bireyin işin sahibi olup onun sorumluluğunu tam olarak aldığını hissettirmektir. Burada işini en iyi şekilde yapacağına dair çalışana güvenmek ve onu yetkilendirmek önemlidir. Ayrıca, ülkemiz gibi, düşük gelirli ve güvencesiz işlerin yoğunlukta olduğu ülkelerde, gelir ve güvence konularında olumlu adımlar atılmasının işe bağlanmayı pozitif yönde etkilemesi kaçınılmazdır. Çalışanın, yaptığı işte sahip olduğu becerilerini kullanabilmesi için kendisine fırsat tanımak, ilgili bir diğer önlem olarak sayılabilir. Bu da, amirlerin çalışanlarla iyi ilişki içinde olup, onlara kendilerinden beklenenleri net bir şekilde aktarmak, çalışanların iş ve çalışma ortamı ile ilgili tespit ve önerilerini dinleyip, ürettikleri yaratıcı çözümleri desteklemekleriyle mümkün olabilir. KAYNAKÇA n Bakker, A. B., Schaufeli, W. B., Leiter, M., Taris, T. (2008). Work engagement: An emerging concept in occupational health psychology. Work & Stress. 22(3): 187-200. n Control, Opportunity & Leadership A Study of Employee Engagement In Canadian Workplace. Psychometrics. http://www.psychometrics. com/docs/engagement_study.pdf Erişim Tarihi: 25.12.2013 n Keser, A. ve Yılmaz, G. (2009). “İşe Bağlanma” (İçinde) A. Keser, G. Yılmaz ve S. Yürür (Der.). Çalışma Yaşamında Davranış. Kocaeli: Umuttepe Yayınları. n Kular. S., Gatenby, M., Rees, C., Soane, E., Truss, K. (2008). Employee Engagement: A Literatuıre Review, Kingston Business School Working Paper Series No:19, October 2008. n Right Management, Employee Engagement, https://www.right.com/thought-leadership/ research/employee-engagement---maximizingorganizational-performance.pdf Erişim Tarihi: 25.12.2013. n Schaufeli, W. vd. (2008). Workaholism, Burnout, and Work Engagement: Three of a Kind or Three Different Kinds of Employee Well-being. Applied Psychology: An International Review. 57(2), 173203. n Schaufeli, W. ve Bakker, A. B. ve Salanova, M. (2006). The Measurement of Work Engagement With a Short Questionnaire: A Cross-National Study. Educational and Psychological Measurement. 66 (4): 701-716. n Schaufeli, W.B., Salanova, M., González-Romá. V., & Bakker, A.B. (2002). The measurement of engagement and burnout: A confirmatory factor analytic approach. Journal of Happiness Studies, 3: 71-92. n State of the Global Workplace: Employee Engagement Insights for Business Leaders Worldwide Report 2013, Gallup Organization. http://www.gallup.com/poll/165269/worldwideemployees-engaged-work.aspx adresinden raporun tam metnine ulaşılabilir. n Xanthopoulou, D., Bakker, A. B., Demerouti, E., Schaufeli, W. B. (2009). Work engagement and financial returns: A diary study on the role of job and personal resources. Journal of Occupational and Organizational Psychology. 82, 183–200. İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ | CELAL TOZAN 31 TÜRK SİGORTALI İŞÇİLERİN İSTİRAHAT RAPORLARI, SÜRELERİ, İSTİRAHAT RAPORUNU VERMEYE YETKİLİ HEKİM VE SAĞLIK KURULLARI METAL TÜRK-İŞ Sosyal Güvenlik Danışmanı İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ METAL S TÜRK 32 igortalı işçilere hangi hekimler tarafından verilen istirahat raporlarının geçerli olacağı, tek hekim ve sağlık kurullarınca verilecek istirahat raporlarının süreleri, yetkili olmayan hekimler tarafından verilen istirahat raporlarının geçerli olması için nelerin yapılması gerektiği, Yasa, Yönetmelik ve Genelgelerle belirlenmiştir. (1) Mevzuatta belirtilen usul ve esaslara uygun olmayan istirahat raporları, sigortalı işçilerin mağdur olmalarına, hatta mazeretsiz ve izinsiz olarak iki gün üst üste işe gelmedikleri kabul edilerek, ihbar ve kıdem tazminatı ödenmeksizin iş sözleşmelerinin sona erdirilme girişimlerine yol açabilmektedir. Bu nedenle, sigortalı işçilerin iş kazaları, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde hangi hekimlerden rapor alacaklarını, verilen istirahat sürelerini bilmeleri büyük önem taşımaktadır. sigortalı işçilere verilen raporların geçerli olması için kurumla sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularınca düzenlenmesi şarttır. Yasa ve yönetmeliklerde Kurum uygulamalarında sigortalı işçilere istirahat raporu verme yetkisi, Kurumla sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularının hekimlerine verilmiştir. Bu nedenle, acil durumlar hariç, sigortalı işçinin iş kazaları, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde Kurumla anlaşmalı kamu veya özel hastanelere başvurması gerekmektedir. Geçirdiği kaza veya hastalığı ya da analığı nedeniyle tedavi edilen sigortalı işçi çalışamayacak durumda ise, başka bir anlatımla, istirahat etmesini gerektiren bir durumu var ise, anlaşmalı sağlık kurumlarının hekimlerinden istirahat raporu alması gereklidir. Sigortalı işçinin, (Kurumla anlaşmalı hastaneler tarafından zorunlu olarak sevk edilmeleri hariç) acil durumlarda başvurmak zorunda kaldıkları vakıf üniversiteleri hastaneleri ile özel hastanelerde yapılan ilk tedavilerinden sonra, acil durumlarının ortadan kalkmasını müteakip, Kurumla anlaşmalarının olup olmadı- Sigortalı işçilere, Kurumla anlaşması olmayan sağlık hizmeti sunucusu hekimler tarafından verilen istirahat raporlarının işverenler tarafından kabul edilmeyeceğini belirten herhangi bir yasal düzenleme bulunmamakta, işyeri uygulamaları ile bireysel ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre hareket edilmektedir. ğını öğrenmeleri, gerekirse tedavilerine Kurumla anlaşmalı hastanelerde devam etmeleri, düzenlenecek istirahat raporlarında sıkıntıya düşmelerini önleyecektir. kurumla anlaşması olmayan sağlık kuruluşlarının hekimleri tarafından düzenlenen istirahat raporlarının kurum uygulamalarında geçerli olması için, kurumla anlaşması olan resmi sağlık hizmeti sunucusu hekimleri tarafından onaylanması zorunludur. Kurumla anlaşmalı olmayan Kamu hastaneleri ile vakıf üniversite hastanelerinin ve özel hastanelerin hekimleri tarafından sigortalı işçiler adına düzenlenen istirahat raporları Kurum uygulamalarında geçerli değildir. Bu raporların Kurumun uygulamasında geçerli olabilmesi için Kurumla anlaşması olan kamu sağlık hizmeti sunucuları hekim ve sağlık kurulları tarafından onaylaması zorunludur. Kurumla anlaşması olmayan kamu veya sağlık hizmeti sunucusu hekimleri tarafından 10 gün süre ile verilen istirahat raporlarının geçerli olması için, Kurumla sözleşmeli resmî sağlık hizmeti sunucusu hekimi tarafından onaylanması zorunludur. Kurumla sözleşmesi olmayan sağlık hizmeti sunucusu hekimleri tarafından düzenlenen 10 günden uzun süreli raporların geçerli olabilmesi için ise, Kurumla sözleşmeli resmî sağlık hizmeti sunucusu sağlık kurulunca onaylanması zorunludur. Aksi takdirde, Kurumla sözleşmesi olmayan sağlık hizmetleri sunucularından alınan raporlar Kurum uygulamasında geçer- li olmayacak, Kurum sigortalı işçiye geçici iş göremezlik ödeneği vermeyecektir. Sigortalı işçilere, Kurumla anlaşması olmayan sağlık hizmeti sunucusu hekimler tarafından verilen istirahat raporlarının işverenler tarafından kabul edilmeyeceğini belirten herhangi bir yasal düzenleme bulunmamakta, işyeri uygulamaları ile bireysel ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre hareket edilmektedir. Ancak işverenler, gelenek haline gelmiş uygulamaları örnek göstererek Kurumla anlaşması olmayan sağlık hizmeti sunucusu hekimleri tarafından verilen raporları kabul etmeyerek, işçilerin, rapor süresince izinsiz ve mazeretsiz olarak işe gelmediklerini ileri sürebilecektir. Bu durumlarda yargı yoluna başvurulması uygun olacaktır. sigortalı işçinin istirahat raporu süresi yasa ve yönetmelikte belirlenmiştir. Sigortalı işçilere tek hekim ve sağlık kurulları tarafından verilecek istirahat raporlarının süresi farklı olarak belirlenmiştir. Ayaktan tedavilerde tek hekim tarafından düzenlenecek istirahat raporlarının süresi 20 günle sınırlanmıştır. Ayaktan tedavilerde tek hekim tarafından bir defada en çok 10 gün süre ile istirahat raporu verilmektedir. 10 günlük istirahat sonrasında sigortalı işçinin kontrolü gerekiyor ise, kontrol sonucu tek hekim tarafından düzenlenen istirahat raporu, 20 güne kadar uzatılabilecektir. Ayaktan tedavilerde tek hekim tarafından verilen istirahat raporunun süresinin 20 günü aşması ha- İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ | lullük halinin önlenebileceğine veya önemli ölçüde azaltılabileceğine sağlık kurulu raporu ile karar verilirse, 6 aylık istirahat süresi iyeleşinceye kadar devam etmektedir. Ancak, sigortalının iyileşmesi olanaksız ise, hakkında çalışamaz kararı verilerek malul sayılmaktadır. İstirahat raporlarında dikkat edilmesi gereken diğer bir husus ise, raporda sigortalı işçinin işe başlayacağı tarih belirtilmeden bir hafta sonra veya bir ay sonra işi başlaması uygundur şeklinde düzenlenen raporlarda, işe başlanılacak tarihin doğru hesaplanmasıdır. İstirahat raporu “bir hafta sonra çalışması uygundur” şeklinde düzenlenmişse, sigortalı işçi haftanın hangi günü viziteye çıkmışsa takip eden haftanın o günü sabah işe başlayacaktır. Örneğin 4 Şubat 2014 Salı günü viziteye çıkan sigortalıya düzenlenen raporda, “bir hafta sonra işe başlaması uygundur” denmişse, sigortalı 11 Şubat 2014 Salı günü, “bir ay sonra işe başlaması uygudur” denmişse 4 Mart 2014 günü sabah işine başlayacaktır. İşyeri hekimlerine, yetkili oldukları işyerindeki sigortalı işçilere en çok 2 güne kadar istirahat raporu verme yetkisi tanınmıştır. Sigortalı işçinin iki günden uzun süreli istirahata ihtiyacı var ise, işyeri hekiminin sigortalı işçiyi en yakın yerdeki kurumla anlaşmalı birinci basamak sağlık hizmeti sunucusuna sevk etmesi gerekmektedir. yurtdışında görevli olan işçilerin bulundukları ülkeden aldıkları istira- DİPNOT: (1) 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu md. 95, Sosyal Sigortalar İşlemleri Yönetmeliği md. 39, Genel Sağlık Sigortası İşlemleri Yönetmeliği md. 17, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğünün 13.6.2011/50 sayılı Genelgesi md. 7.1.1 33 TÜRK linde, 20 günden uzun süreli istirahat raporlarının sağlık kurulları tarafından verilmesi gerekmektedir. Sigortalı işçiye bir takvim yılı içerisinde tek hekim tarafından verilen istirahat sürelerinin toplamı, yatarak tedavide gecen süreler hariç 40 günle sınırlanmıştır. Sigortalı işçiye ayaktan tedavisi için bir takvim yılı içerisinde düzenlenen istirahat raporları sürelerinin toplamı 40 günü tamamladıktan sonra, sigortalı işçi adına verilecek istirahat raporlarının sağlık kurulunca düzenlenmesi zorunludur. Sigortalı işçi, bir takvim yılı içinde tek hekimden aldığı istirahat raporlarının toplamı 40 günü doldurmasına rağmen yine tek hekimden istirahat raporu almış ise, bu rapor Kurum uygulamasında geçerli sayılmayarak, kendisine geçici iş göremezlik ödeneği verilmeyecektir. Bu raporların geçerli olması için, sigortalı işçinin sağlık Kuruluna sevk edilmesi ve istirahat raporunun sağlık kurulunca verilmesi gerekmektedir. Hemen belirtelim ki, sigortalı işçinin ayaktan tedavileri süresince bir takvim yılı içinde aldığı istirahat sürelerinin 40 günü doldurduktan sonra tek hekim tarafından düzenlenen istirahat raporları Kurum uygulamasında iş göremezlik ödeneği bakımından kabul edilmese de, mevzuat hükümlerine uygun rapor niteliğindedir. Sağlık kurulları tarafından verilen ilk istirahat raporlarının süresi, sigortalı işçinin tedavisinin başladığı tarihten itibaren 6 ayı geçmemektedir. 6 ayın sonunda sigortalı işçinin tedavisine devam edilmesi durumunda, ma- Geçici görevli olarak veya turistik nedenlerle yurt dışında bulunan sigortalı işçilerin bulundukları ülkede hastalanmalarına, kaza geçirmelerine bağlı olarak, gördükleri tedavi sonucu aldıkları raporların Kurum tarafından kabul edilmesi, tedavi gördükleri ülkenin ülkemizle arasında sosyal güvenlik sözleşmesi olup olmadığına göre farklılık göstermektedir. Raporun alındığı ülke ile ülkemiz arasında sosyal güvenlik sözleşmesi varsa ve alınan rapor ülkemizin taraf olduğu sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri çerçevesinde akit ülke sigorta kurumu mevzuatına göre düzenlenmiş, sözleşmenin uygulanmasına ilişkin formülerlerle Kuruma bildirilmişse, düzenlenen rapor aynen kabul edilmektedir. Raporun alındığı ülke ile ülkemiz arasında sosyal güvenlik sözleşmesi yoksa, ancak alınan istirahat raporu dış temsilciliklerimiz tarafından onaylanmış ise ayrıca onaya gerek kalmaksızın, bu nitelikteki raporlar da Kurum tarafından kabul edilmektedir. Raporun alındığı ülke ile ülkemiz arasında sosyal güvenlik sözleşmesi olmasına rağmen, alınan istirahat raporu, ülkemizin taraf olduğu sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri çerçevesinde akit ülke sigorta kurumu mevzuatına göre düzenlenmemiş, sözleşmenin uygulanmasına ilişkin formülerlerle Kuruma bildirilmemişse, istirahat raporu ülke ile ülkemiz arasında sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkeden alınmış ve o ülkedeki temsilciliklerimizce onaylanmamışsa, bu tür raporlar Kurumla anlaşmalı sağlık hizmeti sunucularının hekim ve sağlık kurullarınca onaylanması halinde, Kurum tarafından kabul edilmektedir. Kurum tarafından onaylanmayan söz konusu raporların işveren tarafından kabul edilip edilmemesi, işverenin uygulamalarına, bireysel ve toplu iş sözleşmelerindeki düzenlemelere bağlıdır. METAL hat raporlarının geçerliliği, ilgili ülke ile ülkemiz arasında sosyal güvenlik sözleşmesinin olup olmadığına göre değişmektedir. P A V E C & U R O S AkAsyŞal İSA şmküfAetr tişi/İş ve So METAL SGK Ba Gazeteci-Yazar Güvenlik Uzmanı/ TÜRK 34 SORULARINIZ İÇİN [email protected] NE ZAMAN EMEKLİ OLURUM? genel sağlık sigortası, işsizlik sigortası ve işsizlik maaşı, malulen emeklilik, eş-çocuk, ana-Baba genel sağlık sigortası işlemleri, iş kazası ve meslek hastalığı, istirahat parası, senelik izinler, fazla mesai ücretleri, erken emeklilik ve yüksek emeklilik aylığı almanın yolları, özürlü emekliliği, vergi indirimi ile çalışma ve sosyal güvenlikle ilgili tüm sorularınızı cevaplıyoruz. SOrU&CEVAP | annem, hem babamın hem dedemin maaşını alabilir mi? Tekirdağ Çorlu’dan A. Gündüz. Türk Metal Dergisi’nde yazınızı gördüm. Umarım bana da yardımcı olursunuz. 1993 yılında babam vefat etti. Annem o yıldan beri Bağkur’dan dul aylığı alıyor. 2013 yılında annemin babası vefat etti. Dedem de Bağkur emeklisi idi. Annem, dedemin maaşını alabilir mi? Saygılar. Sayın Gündüz, 01.10.2008 tarihinden itibaren hem dul hem de yetim olan kadınlara iki aylığın aynı anda bağlanması söz konusu değildir. Ancak, hem eşten hem de babadan kalan aylıklardan hangisi daha yüksek ise onu talep etme hakkı bulunmaktadır. Anneniz de eşinden ve babasından iki aylığı alamaz. Ancak, hangi aylık yüksek ise onu tercih etme hakkı bulunmaktadır. c askerlik borçlanması nasıl avantajlı yapılır? yapabilir. Borçlanma tutarı ise tercih edilen prime esas kazancın %32’si kadardır. Ali isimli bir işçinin 15/12/2013 tarihinde SGK’ya başvurup 18 aylık askerlik borçlanması yaptığını kabul edelim. Ali Bey’in borçlanma alt sınırı olan asgari ücret üzerinden borçlanma talebinde bulunduğunu varsayalım. Bu durumda Ali’nin ödeyeceği askerlik borçlanmasının toplam tutarı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır. 15/12/2013 tarihinde geçerli brüt günlük asgari ücret: 34,05 TL’dir. 18 ay 540 gündür. Buna göre; borçlanılacak her bir gün için tahakkuk ettirilecek borç tutarının alt sınırı; 34,05 TL x % 32 = 10,90 TL’dir. Borçlanılacak süre 540X 10,90= 5886 TL Yukarıdaki hesaplamaya göre Ali Bey’in 18 ay (540 gün) için yapacağı askerlik borçlanması için ödeyeceği en az toplam tutar: 5886 TL’dir. Ali Bey, askerlik borçlanmasını 2013 Aralık ayı yerine 2014/Ocak ayında yaparsa, bu durumda asgari ücret artışına bağlı olarak ödeyeceği para daha fazla olacaktır. 35 TÜRK tüm askerlik yapmış olanların, yapmış oldukları askerlik sürelerini SGK’dan borçlanma imkanları bulunmaktadır. Emeklilik başvurusundan önce olmak kaydıyla, askerlik borçlanması, istenildiği zaman borçlanılabilmektedir. Askerlik borçlanması, her zaman avantaj sağlamamaktadır. Yapılan her askerlik borçlanması, daha erken emeklilik sağlamamaktadır. Askere gitmeden önce herhangi bir Kurumdan (SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı) sigorta başlangıcı olanların, yapacakları askerlik borçlanmasının, emeklilik için gereken yaşı düşürmesi sözkonusu değildir. Bu durumda yapılacak askerlik borçlanması sadece prim gün sayısını artıracaktır. Tersi durumda, yani kişi askerliğini sigorta başlangıcından önce yapmış ise bu durumda sigorta yönünden işe girişi borçlandığı askerlik süresi kadar geriye gelmektedir. Özelikle, 2000 yılı ve öncesinde sigorta başlangıcı olanlar için bu durum söz konusudur. Bu durumda emeklilik için gereken yaş aşağı düşmekte ve daha erken emekli olmak söz konusu olmaktadır. Kişinin yeterli prim gün sayısı varsa ve yapacağı askerlik borçlanması emeklilik yaşını düşürmüyorsa, yapacağı askerlik borçlanmasının emekliliğine faydası olmayacaktır. Askerlik borçlanmasında tüm askerlik süresi kadar borçlanma yapmak zorunlu değildir. Gereken süre kadar askerlik borçlanması yapılabilir. Örneğin, 18 ay askerlik yapan bir kişi bu sürenin sadece 8 ayını ya da dilediği kadarını borçlanabilir. Askerlik borçlanması miktarı, borçlanma başvurusunda geçerli brüt asgari ücret veya bu asgari ücretin 6,5 katı aralığında istenen oran üzerinden yapılabilmektedir. Yani kişi, asgari ücret üzerinden yapabileceği gibi, asgari ücretin 2 katı, 3 katı ya da 6,5 katı üzerinden borçlanma METAL Köşemize bu ay en çok yöneltilen soruların başında askerlik borçlanması gelmektedir. Gelen tüm sorulara cevap niteliğinde, askerlik borçlanmasında özellikli durumlar aşağıda açıklanmıştır. | SOrU&CEVAP prim günüm çoktan doldu, ne zaman emekli olabilirim? Merhaba İsa Bey, Türk Metal Sendikası üyesiyim. 13.05.1970 doğumluyum ve sigorta başlangıç yılım ise 1985. Şu ana kadar yaklaşık 9 bin işgünüm olmuş görünüyor. Halen de çalışmaktayım. Bu durumda ben ne zaman emekli olurum? Y. Erdoğan Sayın Erdoğan, sigorta başlangıcınızın gün ve ayını belirtmemişsiniz. Sigorta başlangıcınız 23/05/1985 ve öncesi (01/01/1985) ise 48 yaşında, 24/05/1985 ve sonrası ise 49 yaşında emekli olacaksınız. Prim gün sayınız fazlasıyla dolmuştur. Ancak bu durumun emeklilik yaşınızın azalmasına ve belirtilen yaştan önce emekli olmanıza bir faydası yoktur. c METAL ölen eşimden dolayı ana ve babasına da aylık bağlanır mı? TÜRK 36 Eşim kanser hastalığından öldü. Ana ve babası zor durumda. Bunlara SGK maaşı bağlanır mı? D. Avgan Sayın Avgan, ölen sigortalıdan dolayı SGK hak sahiplerine ölüm aylığı bağlamaktadır. Belirli şartların bulunması halinde, Sosyal Güvenlik Kurumu ana ve babaya da ölen çocuklarından dolayı aylık bağlanmaktadır. Ana ve babaya aylık bağlanabilmesi için; 1) Her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması, 2) Diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere, gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması, 3) Hak sahibi eş ve çocuklardan artan hissenin bulunması (65 yaşın üstünde olması halinde artan hisse şartı aranmaz) şartları aranmaktadır. Ana ve baba arasında evlilik bağının bulunması halinde, yukarıda aranan şartlar için ana ve babanın durumu birlikte, evlilik birliğinin olmaması halinde ise, ana ve babanın durumları ayrı ayrı değerlendirilmektedir. Örneğin; ana ve baba arasında evlilik birliği c bulunmaktadır. Baba kendi çalışmalarından dolayı yaşlılık aylığı alıyor ise anne, ölen sigortalı çocuğundan dolayı talepte bulunsa dahi babanın aylık alması nedeniyle anneye aylık bağlanmayacaktır. Yine anne veya babadan birisinin, diğer çocuklarından aldıkları aylık ve gelirler hariç olmak üzere aldıkları gelir ve aylık var ise bunların miktarına bakılmaksızın ana ve babanın talebi ret edilmektedir. Ana ve babanın her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirlerinin asgari ücretin net tutarından daha az olduğunun daimi olarak oturdukları yerin bağlı bulunduğu il veya ilçe idare kurullarınca alınacak olan “Muhtaçlık Kararı” ile belgelenmesi gerekmektedir. Bu belge, SGK’ya başvuru esnasında tahsis talep ve beyan taahhüt belgesi ekinde alınmaktadır. SGK, muhtaçlık kararı alan anne ve babanın ayrıca gelir aylık alıp almadığı kontrol etmekte, gelir/aylık alanlara muhtaçlık kararı olsa bile aylık bağlamamaktadır. Ana ve babanın aylığa hak kazanma koşullarının tespitiyle ilgili olarak Sosyal Güvenlik Kurumu’nun gerekli görmesi hallerinde sosyal güvenlik kontrol memurlarının değerlendirmesini içeren gelir tespit raporu da istenebilmektedir. Burnumu estetik ameliyat yaparsam sgk masrafları karşılar mı? Burnumu kısaltmak için estetik ameliyatı olursam, SGK masrafları öder mi? F.Sönmez Sayın Sönmez, vücut bütünlüğünü sağlamak amacıyla yapılan ve iş kazası ile meslek hastalığına, kazaya, hastalıklara veya konjenital nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan durumlarda yapılacak sağlık hizmetleri dışında, estetik amaçlı yapılan her türlü sağlık hizmeti ile estetik amaçlı ortodontik diş tedavilerini SGK karşılamamaktadır. Bu nedenle, sizin de burun estetiği amacıyla yapacağınız sağlık harcamalarını SGK karşılamayacaktır. c SOrU&CEVAP | isteğe bağlı sigortalı olan eşin genel sağlık sigortalılığı? Ev hanımı olan eşimin emekli olması için isteğe bağlı sigorta yapacağım. Bu durumda SGK sağlık yardımlarından yine benim üzerimden faydalanmaya devam edebilir mi? E.Küçük Sayın Küçük, isteğe bağlı sigortalı olanlar, isteğe bağlı sigortalı olarak tescil edildikleri tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır ve ayrıca bir bildirime gerek olmaksızın genel sağlık sigortalısı olarak tescil edilmiş olmaktadırlar. İsteğe bağlı sigortalı olanlar, bakmakla yükümlü olunan kişi olsa dahi, genel sağlık sigortalısı sayılır ve genel sağlık sigortası primini de ödemekle yükümlüdürler. Bu bağlamda eşiniz isteğe bağlı sigortalı olduğu andan itibaren aynı zamanda genel sağlık sigortalısı olacağından, sizin üzerinizde sağlık yardımlarından faydalanamayacaktır. Kendi üzerinden sağlık yardımlarından faydalanacak ve genel sağlık sigortası primi dahil olmak üzere, her ay en az asgari ücretin %32’si üzerinden prim ödeyecektir. Genel sağlık sigortasından sağlanan haklardan yararlanmada isteğe bağlı sigortalı olanlar ile SSK sigortalısı olanlar arasında bir fark bulunmamaktadır. METAL c TÜRK 37 sigortasız oğlumun trafik kazası masraflarını sgk karşılar mı? İsa Bey merhaba, Türk Metal Sendikası üyesiyim. Oğlum 26 yaşında üniversite mezunu. Henüz işe başlamadığından SGK’sı yok. Dün kullandığı arabayla trafik kazası geçirdi. SGK hastane masraflarını öder mi? Trafik kazasının oluş tarihine ve kazazedenin genel sağlık sigortalısı olup olmadığına bakılmaksızın, 25/02/2011 tarihinden itibaren üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarınca verilecek tüm sağlık hizmet bedellerini SGK karşılanmaktadır. Genel sağlık sigortalısı kazazedeler için trafik kazası c geçirilen araç/araçlardan bir tanesinin plaka bilgisi yeterli olmaktadır. Ayrıca, trafik kaza tespit tutanağı veya trafik kazası geçirdiğine dair kanıtlayıcı belge istenmemektedir. Genel sağlık sigortalısı olmayanlar içinse kaza tespit tutanağı veya trafik kazası geçirdiğine dair kanıtlayıcı belge istenmektedir. Bu bağlamda, sigortası bulunmayan oğlunuzun trafik kazası nedeniyle oluşan hastane masrafları, oğlunuzun kaza geçirdiğine dair trafik kazası tespit tutanağı veya trafik kazası geçirdiğine dair kanıtlayıcı belge sunmanız halinde SGK tarafından karşılanacaktır. İŞTE HAYATIMIZ RöPoRTAJ: uĞuR PoLAT [email protected] METAL işte hayatımız’da bu ay da Bursa’dayız… grammer işyerinde çalışan gülfer yıldırım, eşi ve çocukları ile bu sayımızın konuğu oldu. TÜRK 38 Sendikamız, bizim sosyal partnerimiz METAL İŞTE HAYATIMIZ | TÜRK 39 Grammer bana sadece iş değil, eşimi de verdi Gülfer Yıldırım’a çalışma hayatına başlaması ve Grammer’e geçişini sorduk. “Çalışma hayatıma 14 yıl önce başladım. İlk olarak 5-6 ay gibi kısa süre Bursa’da bir tekstil fabrikasında çalıştım. Bu dönemde bir komşumun vasıtası ile Grammer işyerine iş başvurusunda bulundum. İşe alınacağım ya da 14 yıl boyunca orada çalışacağıma inanmıyordum. Ayrıca, eşim Derya ile de bu fabrikada tanıştım. Kısacası, bu ansız başvuru, bana yıllardır hem ekmeğimi verdi hem de eşim Derya ile tanışmamı sağladı. 2000 yılında çalışmaya başladığım Grammer işyerinde halen devam ediyorum ve yine Grammer işyerinde tanışarak evlendiğim eşim Derya ile mutlu bir evliliğim ve bu evlilikten Eslem ve Selin adlı iki kız çocuğumuz var.” Grammer işyerinde halen çalışma hayatıma devam ediyorum ve yine Grammer işyerinde tanışarak evlendiğim eşim Derya ile mutlu bir evliliğim ve bu evlilikten Eslem ve Selin adlı iki kız çocuğum var. | İŞTE HAYATIMIZ Aynı bantta birlikte çalışıyorduk eşi Derya Bey ile işe girdiği ilk dönemlerde tanıştığını anlatan Yıldırım, her şeyin çok hızlı ve çabuk gerçekleştiğini belirtiyor: “Grammer’de 2000 yılında işbaşı yaptım. Eşim Derya ile de işe girdiğim ilk dönemlerde tanıştım. Aynı bantta birlikte çalışıyorduk. İlk dönemlerde onunla uzun bir yolcuğa adım atacağımı hiç düşünmüyordum. Fakat eşim beni ilk gördüğü andan itibaren kafasına koymuş. İşyerinde tanışmamızdan yedi ay gibi kısa bir süre sonra, Derya bana açıldı ve niyetinin ciddi olduğunu gösterdi. İlk başlarda niye bilmiyorum ama görüşmeyi kabul etmedim. Daha sonra konuşmaya başladık ve her görüşmemizde kendisine biraz daha bağlandım. Ailelerimiz bir araya geldi. 1,5-2 senelik bir beraberlikten sonra ise evlendik…” İşe ilk başladığı dönemde dikiş bölümünde çalıştığını anlatan Yıldırım, 2014 yılına kadar fabrika içinde farklı bantlarda yine dikiş yaptığını söylüyor. Eşi Derya Bey’in 2009 yılında fabrikadan ayrılarak kendi işyerini açtığını, kendisinin ise halen fabrikada çalışmaya devam ettiğini sözlerine ekliyor: “Eşim Derya, 2009 yılında kendi işyerini açarak ticarete atıldı. Ben ise Grammer’de çalışmaya devam ediyorum. 2009 yılından sonra eşimle artık işyerinde değil, evde bir araya geliyoruz. Tatillerde ve boş zamanlarımızda alışveriş yapmayı, dizileri takip etmeyi ve aile ziyaretlerini hiç aksatmıyoruz. Evdeyken mutfaktı, yemekti, temizlikti ve çocuklardı derken en az işyeri kadar yoğun geçiyor, çalışan bir kadın olarak yoruluyorum ama ailem benim her şeyim ve onlar her şeye değer.” METAL Grammer’de çalışmayı seviyorum TÜRK 40 işyerinin kendisinin ve ailesinin bir parçası olduğunu dile getiren Yıldırım; “Grammer’de çalıştığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. Bana göre buradaki arkadaşlık, birlik, beraberlik, dayanışma, yardımlaşma ve şu an ifade edemediğim birçok noktada Bursa’daki birçok işyerinden daha güçlü bir yapı ve daha güvenli bir anlayış var. Arkadaşlık ortamımız gerçekten çok iyi… Grammer’de her günümüz ayrı bir güzel, ayrı bir heyecan, ayrı tempo ve yoğunlukta geçiyor. Burası benim ikinci bir evim gibi ve ben burada çalışmayı gerçekten çok seviyorum ve kendimi şanslı hissediyorum” diye konuşuyor. Fabrikada koltuk üretimi yaptıklarını anlatan Yıldırım, bantlarda günlük yaşamda kullanılan araçlara birçok model ürettiklerini ve özel modellere de özel koltuklar ürettiklerini ifade ediyor. emlerde işyerinde bir YıLdıRıM, işe ilk başladığı dön a sonra ilk olarak aynı iş sendika olmadığını, ancak dah bir sendikanın geldiğini, kolunda Türk Metal’den farklı madıklarını anlatıyor. kal ama bu sendikadan memnun uzun sürmediğini Bu sendikanın yetkisinin çok Türk Metal’e geçerek nda yılı söyleyen Yıldırım, 2007 guluyor: doğru bir karar aldıklarını vur lerde işyerimizde em dön ız ığım “İşe ilk başlad tal iş kolunda faaliyet sendika yoktu. 2004 yılında me dikasına üye olduk. gösteren Birleşik Metal-İş Sen e dolmadan Türk Metal Fakat burada 3 yıl gibi kısa sür şma döneminde ala dik Sendikasına üye olduk. Sen ortak hareket ettik. rak ola r fabrikadaki tüm arkadaşla da faaliyet gösteren Türk Metal’e geçişlerde Bursa’ ızın bize yardım etmesi fabrikalardaki arkadaşlarım ası, bizlerin geçişini ve bizlere Türk Metal’i anlatm tal’e geçişimiz bizim daha da hızlandırdı. Türk Me olumlu yönde etkiledi. sosyal ve çalışma hayatımızı da sosyalleştik, gerek Örneğin, Türk Metal’le daha amızın düzenlediği fabrika içinde, gerekse sendik sık bir araya gelmeye organizasyonlar sayesinde sık bağlandık. Ben başladık. Birbirimize daha çok ediği Kadın İşçiler sendikamızın 2012’de düzenl inanılmaz güzel için Kurultayına katıldım. Benim dikamızı sadece sen Ben ve farklı bir deneyim oldu. anda sosyal zam ı ayn il, iş güvencemiz olarak değ .” partnerimiz olarak görüyorum ızı tamamlarken, hem ajım ort röp ile Yıldırım ailesi de kabul ettikleri için Yıldırım ailesine bizleri evlerin e Mali Sekreterimiz hem de Bursa Osmangazi Şub işyeri Baştemsilcimiz Mustafa Tüfekçi ile Grammer kmadıkları için bıra Mesut Erdem’e bizleri yalnız gimiz aracılığıyla der a teşekkürlerimizi bir kez dah iletmek istiyoruz. METAL Sendikamız sadece iş ı n y a , il ğ e d iz m e c n e v ü g iz im r e n t r a p l a y s o s a d n zama TÜRK 41 ltayına katıldım. Benim ru ku r ile işç dın ka i diğ nle ze sendikamızın 2012’de dü u. Ben sendikamızı sadece iş old yim ne de bir ı kl far ve l ze yorum için inanılmaz gü syal partnerimiz olarak görü so da an m za nı ay , ğil de k ra güvencemiz ola MAKALE DR. nACİ önSAL TÜRK-İŞ Genel Sekreter Yardımcısı METAL karikatür okumak TÜRK 42 2 821 sayılı Sendikalar Kanunu, sendika kurucularında Türkçe okuryazar olmak koşulu arıyordu. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununda bu koşul yok. Yani okuryazar olmayan birisi de sendika kurucusu olabilecek. Dahası, sendika yöneticilerinde de kurucuların koşulları arandığı için, sendika başkanı bile olabilecek. İletişime dayalı bir görev olan sendikacılık Türkçe okuryazar olmayan birisi tarafından Türkiye’de nasıl yerine getirilecek? Okuryazar kelimesi bir sıfat, kişinin okuması yazması olduğunu, öğrenim görmüş olduğunu anlatıyor. Okumak, Türk Dil Kurumu sözlüğünde bir yazıyı meydana getiren harf ve işaretlere bakıp bunları çözümlemek veya seslendirmek; bir şeyin anlamını çözmek olarak; yazmak ise; söz ve düşünceyi özel işaretler veya harflerle anlatmak; yazı ile anlatmak, yazıya dökmek olarak tanımlanıyor. Okumak tanımında bakmak fiili var. Okumak için önce bakacaksınız. Bakar ama görmez iseniz okuyamazsınız. Okuma, göz zihin işbirliği sonucu gözler sayesinde görülen kelimelerin zihin tarafından anlamlandırılması sonucunda ortaya çıkan bir süreçtir. Bakma, görme, anımsama ve anlama eylemlerini içerir. Bakmak ve görmenin farklılığı üzerinde durmayacağım. Sendikacının Türkçe okuryazar olmamasının yaratacağı sorunları da anlatacak değilim, amacım karikatür. Karikatür okumak… Karikatüre bakılır mı? Karikatür okunur mu? Bir yazının okunması için önce yazılmış olması gerekiyor. Bir yazının yazılması için de önce düşünülmesi gerekiyor. Özel işaretler ve harfler çiziliyor, düşünce anlatılıyor. Karikatür de çizgi ile düşünceyi anlatıyor. Bir yazım şekli. Kızılderililerin dumanı, hiyeroglif, Çinlilerin alfabesi gibi. Farkı, tek okuma şekli olmayabilişinde. Çünkü karikatür kültür ile ilgili. Okuryazarın okuduğunu anlaması bilgi, kültür ve zekâsına bağlı. Karikatür ilk bakışta herkese mesajını verecek kadar yalın değilse, karikatür okumak daha da zor. Bu yazdıklarım yazısız karikatür için. Karikatür yazı ile desteklenmişse okunması daha kolay, yazılar zihinsel eylemi kolaylaştırıyor. Ancak, baloncuklar ya da kare içine doldurulmuş yazılar bazen karikatürü çizgi roman haline getiriyor. Turhan Selçuk, cami kapısı önünde çıkarılmış ayakkabıların arasına bir çift çıplak ayak koymuşsa; Ferruh Doğan, kırdaki bir ağacın dalından aşağıya bir tuvalet sifonu kolu sallandırmışsa, yalnızca çizilenlerin görüntülediklerinin ne olduklarını belirlemenin, sanatçıların iletilerini algılamaya yetmeyeceği açıktır. Çünkü karikatürlerdeki ağacı, tuvalet sifon kolunu, camiyi, cami kapısını, çıkartılmış ayakkabıları, bir çift çıplak ayağı görmek, bunların bir araya getirilmesiyle anlatılmak isteneni algılamak için gereken zihinsel eylemin alt yapısını oluşturur ancak. Söz konusu zihinsel eylemin 43 TÜRK Karikatür ilk bakışta herkese mesajını verecek kadar yalın değilse, karikatür okumak daha da zor. Bu yazdıklarım yazısız karikatür için. Karikatür yazı ile desteklenmişse okunması daha kolay, yazılar zihinsel eylemi kolaylaştırıyor. Ancak, baloncuklar ya da kare içine doldurulmuş yazılar bazen karikatürü çizgi roman haline getiriyor. METAL MAKALE | METAL | MAKALE TÜRK 44 sonuçlanması için ise, başka bilgilere gereksinim vardır. Toplumlarda yalınayak dolaşmak zorunda olan yoksulların da bulunduğunu, kiliseye girilirken ayakkabı çıkarılmadığını ama, camiye girilirken çıkarıldığını; kırda tuvalet bulunmadığını, insanların gereksinimlerini ağaç diplerinde giderdiklerini bilmeyen biri, bu karikatürleri okuyamaz (Önder Şenyapılı, Karikatür, ODTÜ Yayıncılık, Ankara,2003) İnternette karikatür sitelerinde dolaşırken anlatmak istediğime çok uygun bir örnek buldum. 2009 yılında bir anne yazmış. “Benim karikatür algım zaten hep zayıftı. Mehmet (baba) iyi karikatür okurudur (ayrıca karikatür de çizer, yeteneklidir) ama benim açıkça yapılmış bir espri yoksa bir karikatürü anlamam çok zordur. Aşağıdaki karikatürü okudum, sayfayı çevirirken, içimden kadın musluk tamircisine neden hırsız muamelesi yapıyor, bu bir rutin midir, eve tamirci gelecekse kadınlar altınlarını mı saklarlar, ben hiç altınım olmadığı için bunu bilmiyor olabilir miyim diye düşünürken, Yaman (oğul) kahkaha atarak, bu çok komik bir karikatür dedi” (asliberry. blogspot.com). Sayfayı geri aldım ve nesi komik dedim. Anne çünkü o Mario, kadın Mario altınları almasın diye saklıyor dedi. Hani Mario oyununda altınları, elmasları alarak puan toplanıyor ya. Bu akşam olayı anlatınca, bu karikatürü okuduğunda Mehmet’in de anlamadığını öğrendim. Demek ki, Yaman ikimizden de iyi bir karikatür okuru olacak.” Yaman, Mario’yu tanıdığı için kısa sürede okudu. Anne ve baba Mario’yu geç algıladıkları ya da bilmedikleri için karikatürü okuyamadılar. Ayrıca yazıda olduğu gibi karikatürde de okunanı beğenip beğenmemek birçok faktöre bağlı. Örneğin Ermeni soykırımı iddiasını destekleyen bir karikatür, teknik açıdan ne kadar başarılı olursa olsun, Türkiye’de bu karikatürü beğenmeyenler çoğunlukta olacaktır. yaman, mario’yu tanıdığı için kısa sürede okudu. anne ve baba mario’yu geç algıladıkları ya da bilmedikleri için karikatürü okuyamadılar. ayrıca yazıda olduğu gibi karikatürde de okunanı beğenip beğenmemek birçok faktöre bağlı. METAL emekçinin not defteri a) Dört saat veya daha kısa süreli işlerde onbeş dakika, b) Dört saatten fazla ve yedibuçuk saate kadar (yedibuçuk saat dâhil) süreli işlerde yarım saat, c) Yedibuçuk saatten fazla süreli işlerde bir saat. olarak verilen dinlenme süresi. Bu düzenleme süresi bir işyerinde işçilere aynı veya değişik saatlerde kullandırılabileceği gibi, iklim, mevsim, o yerdeki gelenekler ve işin niteliği göz önünde tutularak, sözleşmelerle aralıklı olarak kullandırılabilir. l ayni hak: Taşınır veya taşınmaz mallar üzerinde doğrudan doğruya egemenlik yetkisi veren ve herkese karşı ileri sürülebilen haklar. l dayanışma aidatı: Toplu iş sözleşmesine taraf olan işçi sendikasına üye olmayan, ancak toplu iş sözleşmesinden yararlanmak isteyen, kapsam işyerinde çalışan işçinin işçi sendikasına ödemek zorunda olduğu aidat. l doğrudan ayrımcılık: Irksal ya da etnik köken ya da inançları, engellilik, cinsiyet, yaş ya da cinsel yönelim veya benzer nitelikteki herhangi bir diğer konumları nedeniyle bir kişi ya da grubun daha az lehinde ya da onlara zarar verici muamele ile ayrı tutulmaları. dolaylı ayrımcılık: Bir koşul, bir ölçüt ya da bir uygulamanın görünüşte yansız olmasına karşın, yasal bir amaç tarafından nesnel olarak meşrulaştırılmaksızın, ırk l ya da etnik köken ya da inanç, engellilik, cinsiyet, yaş ya da cinsel yönelime mensup kişiler için dezavantajlı ortam oluşturması. l hizmet: 1. Başkalarına ait temizlik, düzen vb. gibi günlük işleri görme. 2. Bir şey uğruna çalışma, yardım, destek, yardımcı olma. 3. Gereksinimleri karşılama ve üretildiği anda tüketilme özelliğine sahip her türlü etkinlik. l hizmet alımı sözleşmesi: Hizmet alımı işlerinde, ayrıntılı özellikleri ve miktarı idarece belirlenen işin tamamı için isteklinin teklif ettiği toplam bedel üzerinden yapılan götürü bedel sözleşmesi. l hizmet sektörü: Üretildiği anda tüketilen, ticareti yapılamayan, ihtiyaçların sağlanmasına yönelik organize edilen faaliyetlerdir. l işkolları: İşlerin ve işyerlerinin hangi işkoluna gireceğini düzenlemek amacıyla sayısı kanunda belirlenmiş cetvel. l işkolu: İktisadi faaliyetlerin sınıflandırılmasına ilişkin uluslararası normlar da göz önünde bulundurulacak işlerin tasnif edilip birbirine benzeyen veya aynı nitelikte olan işlerin gruplandırılmasını sağlayan ve sayısı sendikalar kanununda belirlenen sendika faaliyet alanı. l işkolu istatistiği: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca her yıl Ocak ve Temmuz aylarında yayımlanan, işkolundaki bütün işçi sayısı ile bu işkolundaki sendikalara mensup üye sayılarını gösteren istatistik. Terimlerin tanımları, Dr. Naci Önsal’ın TÜRK-İŞ Yayınları tarafından yayımlanan “Endüstriyel İlişkiler Sözlüğü” adlı kitabından alınmıştır. 45 TÜRK l ara dinlenmesi: Çalışma süresinden sayılmayan, günlük çalışma süresinin ortalama bir zamanında o yerin gelenekleri ve işin gereğine göre; MAKALE DR. öZGÜR oĞuZ METAL Anadolu Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Ana Bilim Dalı TÜRK 46 iş kanununda alt işveren ve yargıtay kararlarında muvazaa ekonomik ve teknolojik şartların etkisiyle, taşeronluk sistemi son yıllarda önemli oranda yaygınlaşmış, buna paralel olarak, çalışanların bireysel ve kollektif haklarının sınırlandırılması ve kullanılamaz hale getirilmesinden kaynaklanan, yargıya intikal eden dava sayısında da artış gözlenmektedir. 2. alt işveren kavramı 4857 saylı İş Kanunu’nun 2. maddesinin 6. fıkrasına göre, “Bir işverenden işyerinde yürüttüğü mal ve hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” Alt İşveren Yönetmeliği madde 3/I,a’da ise, İş Kanunundaki düzenlemeye paralel bir alt işveren tanımı yapılmıştır. Buna göre, “alt işveren, bir işverenden, işyerinde yürütülen mal ve hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan, bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran, gerçek ve tüzel kişiyi yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlardır” . (3) Canbolat’a göre alt işveren, bir işverenden işin belirli bir bölümünü veya işyeri eklentisinde iş alan ve bu iş için kendi, adına işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişidir . (4) Alt işveren asıl işverene ait işin bir bölümünde veya yardımcı işlerinde, kendisine ait iş sözleşmesi ile bağlı işçileri çalıştırır. Alt işveren, üzerine aldığı işi asıl işveren adına değil, kendi adına ve hesabına ayrı bir işveren olarak kendi işçileriyle yürütmektedir. (5) Güvenlik, temizlik, personel taşıma gibi yardımcı işler alt işverene verilebilmektedir. Deniz İş Kanunu, Basın İş Kanunu ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş sözleşmesi Kanununda ve yeni yürürlüğe giren Borçlar Kanununda alt işverenliğe yer verilmemiştir. 5510 sayılı Kanunun 1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe girmesiyle birlikte, 4857 sayılı İş Kanunu kapsamı dışında kalan işçiler için de alt işverenlik ilişkisi yasal düzenlemeye kavuşmuştur . (6) METAL Ülkemizdeki çalışma hayatını meşgul eden en önemli olgulardan birisi, alt işverenlik kurumudur. Maalesef, iyi niyetli başlatılan taşeronluk sistemi, bazı işverenler tarafından kötü niyetli olarak uygulanmış, çalışanlar açısından ciddi hak kayıpları yarattığı açıkça tespit edilen bir olgu haline gelmiştir. Yargıtay’ı meşgul eden en önemli dava konularından birinin, alt işverenlik ve muvazaanın tespiti konusu olması, herşeyi açıkça ortaya koymaktadır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, son dönemde medyaya da yansıyan şekilde, konunun içinden çıkılmaz bir hal aldığını tespit etmesi, kamu ve özel sektörün ciddi ekonomik yaptırımlarla karşı karşıya kalma olasılığı nedeniyle, taşeronluk sistemine yeni bir düzenleme getirmeyi amaçlayan çalışmalar hız kazanmıştır. Özellikle kamu işletmelerinde çalışan alt işverenlerin, çalıştıkları kamu işletmelerine karşı dava açıp, asıl işveren işçileri gibi tüm çalışma haklarını talep etmeleri, bu hazırlıkları daha da hızlandırmıştır. Yargıtay’ın son zamanlarda konuyla ilgili kararlarında dairelere göre farklılık gösteren durumlara rastlanmaktadır. Ekonomik ve teknolojik şartların etkisiyle, taşeronluk sistemi son yıllarda önemli oranda yaygınlaşmış, buna paralel olarak, çalışanların bireysel ve kollektif haklarının sınırlandırılması ve kullanılamaz hale getirilmesinden kaynaklanan, yargıya intikal eden dava sayısında da artış gözlenmektedir. 4857 sayılı İş Kanunu, Yargıtay’ın görüşlerini de dikkate alarak, alt işverenlik ilişkisinin kötüye kullanılmasına fırsat yaratmamak amacıyla sınırlayıcı düzenlemeler getirmiştir . (1) 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde ve Alt İşveren Yönetmeliğinde düzenlenmiş olan alt işverenlik ve bu vesileyle muvazaa konusu, yargıyı meşgul eden konuların başında gelmektedir. Alt işverenlik ilişkisi 4857 sayılı İş Kanunu anlamında bir atipik iş ilişkisidir. Bu tip sözleşmelerin istismara ve kötü niyete açık olması dolayısıyla, kanuna karşı hile ya da muvazaa gibi hukuka aykırı durumlara yol açması çok sık görülmektedir. Bu nedenle, 4857 sayılı İş Kanunu madde 2 ve madde 3 düzenlenmesi yeterli görülmeyip, ayrıca alt işverenlik yönetmeliğinde de konu ayrıntılarıyla düzenlenmiştir. Asıl işveren – alt işveren ilişkisi şayet hukuka aykırı şekilde gerçekleşirse, yani olayda muvazaa tespit edilebilirse, müteselsil sorumluluktan daha ağır hukuki sonuçlar doğmaktadır. Buna göre, muvazaa bulunduğu anlaşılırsa, alt işveren üzerinde gözüken işçinin, asıl işverenin işinde çalışmaya başlamasından itibaren, asıl işveren işçisi sayılması ve tüm işçilik alacaklarının emsal işçiye ödenecek işçilik hakları üzerinden geriye dönük olarak faizi ile beraber ve aradaki farkların da eklenmesi suretiyle ödenmesi gerekmektedir. Bu nedenle, asıl işverenin söz konusu dönem içinde toplu iş sözleşmesine taraf olması halinde, alt işveren işçisinin işçilik haklarının asıl işveren işçisiymiş gibi TİS’ten kaynaklanan işçilik haklarının ödenmeyen ya da eksik ödenen kısımlarından yasal faizi ile beraber geriye dönük olarak yararlandırılması gerekmektedir. (2) 47 TÜRK 1. genel olarak | MAKALE gerçek bir asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulmuş olsaydı, alt işverenin üstlendiği işin sadece alt işveren işçileri tarafından yapılması ve yanlarında hiçbir asıl işveren işçisinin bulunmaması ve aynı işi birlikte yapmamaları gerekirdi. METAL 3.alt işveren ilişkisinin kurulabilmesinin koşulları TÜRK 48 4857 sayılı İş Kanunu’ndan önceki uygulama ve yargı kararlarına bakıldığında, bir işin alt işverene verilmesinde çok da sınırlayıcı bir hüküm olmadığı görülmektedir. Bu nedenle, asıl işveren için, işin alt işverene verilmesi, hem pratik hem de ekonomik nedenlerle daha avantajlı olduğu için, alt işverenlikte sayıca bir patlama olmuştur. Bu da beraberinde, çalışanların haklarında ciddi anlamda kötüleşmelerden ve sendikalaşma oranlarındaki gerilemeye varıncaya kadar, çalışma hayatındaki tüm dengeleri alt üst etmiştir. Bu nedenle, 4857 sayılı İş Kanununda konuyla ilgili sınırlayıcı ölçütler getirilmiştir. Buna göre, bir işin alt işverene verilebilmesi için şu koşullar gereklidir; n İşyerinde işçi çalıştıran asıl işverenin varlığı n İşin asıl işverene ait işyerinde yapılması n İşin, işyerinde yürütülen mal ve hizmet üretimine ilişkin olması n İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olması. n İşçilerin sadece asıl işverenin işyerinde çalıştırılması. (7) Madde gerekçesine bakıldığı zaman, alt işverenlik uygulamasının istisnai olarak, ancak zorunluluk gerektiren hallerde uygulanması gerektiği düşüncesiyle, bu ağır koşulların getirilmiş olduğu anlaşılmaktadır. 4. yargıtay uygulaması Yüksek Mahkeme birçok kararında, asıl işin bir bölümünün alt işverene verilmesinde, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren ölçütlerin bir arada olması gerektiğini kabul etmektedir. (Y9HD, 05.05.2008, 15362/11408; Y9HD, 15.12.2009, 31954/25494; Y9HD, 06.05.2010, 10901/12451.) Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2013 tarihli çok yeni kararında, “Alt işverene yardımcı nitelikte işin verilebilmesinde bir sınırlama olmasa da, asıl işin bir bölümünün verilmesinde, verilen bölümün teknolojik uzmanlık gerektirmesi zorunludur” ifadesini kullanmıştır. Kararın devamı şu şekildedir; “4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde asıl işveren alt işveren ilişkisinin sınırlandırılması yönünde yasa koyucunun amacından da yola çıkılarak, asıl işin bir bölümünün alt işverene verilmesinde ‘işletmenin ve işin gereği’ ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler ölçütünün bir arada bulunması şarttır. Alt İşveren Yönetmeliği’nin 11. maddesinde de, asıl işin bir bölümünün alt işverene verilebilmesi için, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektirmesi şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği belirtilmiştir. İşverenler arasında muvazaalı biçimde, asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulmasının önüne geçilmek amacıyla, İş Kanunu’nun 2. maddesinde bazı muvazaa kriterlerine yer verilmiştir. Muvazaa Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiş olup, tarafların 3. kişileri aldatmak amacıyla, kendi gerçek iradelerine uymayan, aralarında hüküm ve sonuç meydana getirmesini arzu etmedikleri, görünüşte bir anlaşma olarak tanımlanabilir. Muvazaada taraflar arasında 3. kişileri aldatma kastı bulunmakta ve sözleşmedeki gerçek amaç gizlenmektedir. Muvazaa genel ispat kuralları ile ispat edilebilir. Bundan başka, İş Kanunu’nun 2. Maddesinin yedinci fıkrasında sözü edilen hususların aksi kanıtlanabilen adi kanuni karineler olduğu kabul edilmelidir. Kamu işverenleri bakımından farklı bir uygulamaya gidilmesi hukuken korunamaz. Muvazaaya dayanan bir ilişkide, işçi gerçek işverenin işçisi olmakla kıdem ve unvanının dışında bir kadro karşılığı çalışması ve diğer işçilerle aynı ücreti talep edememesi, İş Kanunu’nun 5. maddesinde öngörülen eşitlik ilkesine aykırılık oluşturur. Yine koşulların oluşmasına rağmen, işçinin toplu İş sözleşmesinden yararlanamaması, anayasal temeli olan sendikal hakları engelleyen bir durumdur. Dairemizin kararı da bu yöndedir .” (8) 5. toplu iş sözleşmesinden yararlanma İşyerinde yapılan işin bir bölümünün alt işverene verilmesinin, toplu iş hukuku açısından ortaya çıkardığı bazı sorunlar vardır. İleride ortaya çıkacak bu sorunlar şu şekilde sıralanabilir; MAKALE | sonuç olarak Alt işverenlik konusu İş Kanunu’nun 2. maddesindeki bir hukuki düzenlemenin ötesinde bir anlam ifade etmekte ve hem bireysel hem de toplu iş hukukunda birçok sorunu da beraberinde getirmektedir. Önceleri iyiniyetli bir uygulama şeklinde başlayan bu düzenleme, tüm ülkelerde kapitalist sistemin ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte önlenemez bir hal almıştır. Ülkemizde de birçok kötü uygulamanın ardından, Yargıtay’ın kararlarındaki görüşler de dikkate alınarak, 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 2. Maddesinde ve bu maddeye dayanarak hazırlanan Alt İşveren Yönetmeliğinde konuyla ilgili sınırlayıcı ölçütlere gidilmiştir. Tüm sınırlamalara rağmen, konu halen, hem bakanlığın hem de çalışma hayatındaki tüm paydaşların ve yargının gündeminde yer almaya devam etmektedir. Bu konuda, hem işverenlerin hassasiyetleri dikkate alınarak, hem de işçilerin ekonomik ve sosyal haklarına zarar vermeyecek bir uzlaşı ile, yaşanan tüm sorunların çözülebilmesi mümkün olacaktır. dipnotlar 1 2 Ercan Güven ve Ufuk Aydın, Bireysel İş Hukuku, Eskişehir 2013, s.57. İbrahim Aydınlı, Görünürdeki İşlemler Bakımından Türk İş Hukukunda Alt İşveren İlişkisi ve Muvazaa Sorunu, Ankara, 2008, s. 271 vd. Yusuf Güleşci, Kamu İşyerlerinde Alt işveren Uygulaması, Ankara 2013, s. 49. Talat Canbolat, Türk İş Hukukunda Asıl İşveren Alt İşveren ilişkileri, Kazancı Hukuk Yayınları, İstanbul 1992, s. 19. 5 6 Sarper Süzek, İş Hukuku, İstanbul 2013, s. 144 vd. Güleşci, (Alt İşveren) s. ,50. 7 Nuri Çelik, Asıl işveren tarafından alt işverene iş verilmesinin koşulları, Karar İncelemesi, Sicil 13, Mart 2009, 83-92; Murat Özveri, Alt İşveren Uygulaması ve Yeni İş Yasası, İHSGHD, Nisan- Haziran 2004, 383-400; Osman Çankaya ve Şahin Çil, İş Hukukunda Üçlü İlişkiler, B.2 İstanbul, 2009, s. 22). 8 9 Y7HD, E. 2013/2572, K. 2013/2349). Sabahattin Şen, Taşeronluk(Alt İşverenlik) ve Endüstriyel İlişkilere Etkileri, Kasım 2002, s. 116 vd. METAL 3 4 49 TÜRK n Alt işveren işçilerinin toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacakları, n Alt işveren sözleşmelerinde muvazaa olup olmadığı, n Sendikanın yetki almasından veya TİS imzalanmasından sonra, işyerinin bir bölümün alt işverene verilmesi, n Alt işverene verilen işyerinin dahil olduğu işkolunun, dolayısıyla alt işveren işçilerinin hangi sendikaya üye olabileceklerinin saptanması, n Yetki tespitlerinde alt işveren işçilerinin, asıl işyerinde çalışan işçi sayısına eklenip eklenmeyeceği, n Grev oylaması ve uygulamasına alt işveren işçilerinin katılıp katılamayacağı vb bir çok sorunla karşılaşılması olasılığı vardır . (9) Gerçek bir asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulmuş olsaydı, alt işverenin üstlendiği işin sadece alt işveren işçileri tarafından yapılması ve yanlarında hiçbir asıl işveren işçisinin bulunmaması ve aynı işi birlikte yapmamaları gerekirdi. Muvazaa olayı tespit edilmişse, alt işverenleri işçilerinin baştan itibaren asıl işveren işçisi gibi kabul edilmesi ve yapılmışsa toplu iş sözleşmesinden aynı hakları kapsayacak şekilde yararlandırılması gerekmektedir. 4857 sayılı İş Kanununun 2. Maddesi 7 fıkrasına göre de, alt işveren işçileri baştan itibaren asıl işveren işçisi sayılmalı, bu nedenle, asıl işverence imzalanmış TİS’ten yararlandırılmalıdır. Eğer olayda muvazaa varsa, TİS’ten yararlanmayan davacı ile TİS’ten yararlanan emsal işçi ücretleri arasındaki farklar hesaplanıp, aradaki farkın işçiye ödemesi gerekmektedir. 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi ve Grev ve Lokavt Kanunun 9. Maddesinin 2. Fıkrasına göre, “toplu iş sözleşmesinin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olanlar yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanlar ise, üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlanırlar. MAKALE SALİH SEçKİn SEVİnç Pazarlama İletişiminde Sosyal Medya kitabının yazarı http://salihseckinsevinc.com METAL facebook’ta takipci sayısı etik olarak nasıl artırılır? (2) TÜRK 50 MAKALE | G eçen sayıda başladığımız, Facebook’ta etik olarak takipçi sayısının nasıl artırılacağına ilişkin yazımızda kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bu yöntemler, sosyal medyada uygulayacağınız stratejileriniz için Facebook’u daha efektif bir şekilde kullanmanız adına size yol gösterici olacaktır. Televizyon reklamlarını izlemeyi seviyor musunuz? Ya da sorumu, “internette bir şey ararken, bir siteye denk geldiğinizde, karşınıza çıkan pop-up reklamlarını ne kadar seviyorsunuz?” diye sorayım. Veya işinizin en önemli anında, telefonunuzun çalmasıyla birlikte, “Merhaba Salih bey, öncelikle güvenlik sebebiyle konuşmalarımız kayıt altına alınacaktır” benzeri bir cümleyi duyduğunuz anda yüreğiniz kabarmaya başlıyor mu? Reklamcı ya da sektörle ilgili biri değilseniz, bunları seviyorum demeniz patalojik bir sorununuz olduğuna işaret edebilir. Açıkçası, ben bugüne kadar etrafımda bundan hoşlanan bir kişi bile görmedim. Ne yazık ki, bize diretilen bu tip şeyleri hiçbirimiz sevmiyoruz ama iş kendi hizmetimizin satış ya da pazarlamasına gelince hepimiz aynı hataya düşüyoruz. Ürün ve hizmet satan yerlerden her gün üzerimize gelen materyalleri bir düşünsenize... n Direk postalar n Magazin reklamları n TV Reklamları n Radyo reklamları n Promosyon paketler n Sokakta yürürken elinize tutuşturulan broşürler n Billboardlar n Telefonda bir işinizi halletmek için beklerken, markanın yeni ürünleri hakkında size yapılan tanıtımlar n SMS’ler. n Sinemalarda izlemek zorunda olduğunuz 20 dakikalık reklamlar n Daha önce hiç ziyaret etmediğiniz halde e-posta kutunuza düşen mailler. n Ofisinize veya cep telefonunuza gelen satış, pazarlama telefonlarını. Kendinizi izleyicilerinizin yerine koyun. Biliyorum, bu söylemesi kolay ama uygulaması oldukça zor bir şey. Yine de, yukarıda saydıklarımın çoğunluk için rahatsız edici ve istenmeyen süreçler olduğunu kabul edeceksinizdir. “İyi de hiç mi sunduğumuz hizmeti satmaya çalışmayalım?” diyenlere, sosyal medya işte tam bu noktada, bu rahatsız edici süreci rahatlatmak için var aslında diye cevap veririm. Facebook bunun için size en uygun altyapıyı sağlıyor. Siz ürün/hizmetinize güveniyorsanız, onu ‘satın alınmaya’ hazır hale getirin, yeter. Bırakın, insanlar hizmetlerinizi sizin için kendileri pazarlasınlar. Her birey aslında Facebook’ta eğlenmek, sevdikleri ile iletişim kurmak ve hoşça vakit geçirmek için hesap açıyor. Siz de bu noktada onlarla tam da bu temelde yüzleşebilirseniz doğru yoldasınız demektir. Tekrar izleyicileriniz gibi düşünün konusuna geri dönecek olursak; gönderdiğiniz her Facebook mesajında, paylaştığınız her içerikte kendinize lütfen şu soruları sorun: n Paylaşacağım içerik zorlama ve laf olsun diye yapılan bir şey mi? Yani, bu mesajı alacak kişiler bundan gerçekten bir fayda sağlayacaklar mı, hoşlarına gidecek mi? n Ben karşımdakinin yerinde olsam böyle bir mesajı almak ister miyim? İkisinde de cevabınız “evet” ise paylaşımınızı yapın gitsin… METAL izleyicilerinizin şapkasını giyin 51 TÜRK Siz ürün/hizmetinize güveniyorsanız, onu ‘satın alınmaya’ hazır hale getirin, yeter. Bırakın, insanlar hizmetlerinizi sizin için kendileri pazarlasınlar. Her birey aslında Facebook’ta eğlenmek, sevdikleri ile iletişim kurmak ve hoşça vakit geçirmek için hesap açıyor. Siz de bu noktada onlarla tam da bu temelde yüzleşebilirseniz doğru yoldasınız demektir. | MAKALE METAL olumlu/olumsuz tüm yorumlara cevap verin TÜRK 52 Paylaşımlarınıza olumlu bir yorum geldiği zaman bunu cevapsız bırakmayın. Genelde karşılaşıyorum. Paylaşım yapılmış, insanlar beğenmiş. Yani iş bitmiş, fiş gitmiş gibi bir durum söz konusu gibi oluyor. Ama öyle değil… Sizin hakkınızda iyi bir şeyler söyleyen birilerine cevap vermemeniz, açıkça ‘seni dinlemiyorum’ demektir. Bir sonraki paylaşımınızda o insanın ilgisini kaybedersiniz. Düşünsenize, birine iltifat etmişsiniz, size cevap dahi vermemiş. Bundan sonra neden size cevap verme nezaketinde dahi bulunmayan birinin paylaşımı ile ilgilenesiniz ki? Haydi teşekkür bile edemiyorsanız, en azından Facebook bütün yorumların altına “Like – Beğen” düğmesi koyuyor. Ona bir kez tıklasanız ne olur? Parmağınız mı yorulur? İnsanlar sizin kendileri ile iletişim halinde olduğunuzu bilmek isterler. Bir diğer konu da tam tersi. Olumsuz yorumları da cevapsız bırakmamanız lazım. Diyelim ki, bir paylaşım yaptınız ve bu paylaşımla ilgili olumsuz yorum aldınız. Bir de üstüne, gaflete düşerek o olumsuz yorumu sildiniz. Vay halinize! Asrın hatasını yaptınız. Bu bir insanın size şikayet dilekçesi uzatması ve sizin bu dilekçeyi okuduktan sonra, kağıdı o kişinin suratına yırtıp atmanızla aynı anlama gelecektir. Yani, ben senin varlığını saymıyorum demenin kabacası. Üzücü olan, sosyal medya bu tip hareketleri tolere edemeyecek kadar sosyaldir. Bakın ondan sonra ne olur ; Bu adam Facebook’ta “XXX Kişisinden/Sendikasından Nefret Edenler” diye bağımsız bir grup kurar, Twitter’da #xxxkisisicehenemegit diye bir kampanya başlatır. Facebook’ta asla markanızla yan yana görmek istemeyeceğiniz fotoğraflar paylaşarak, arkadaş listesindeki 500 kişiyle beraber sizin markanızı da bu fotoğrafa etiketler. Bir de bu fotoğrafın altına “XXX Kişisi Bana Böyle Yaptı, Haydi Siz de Bana Katılın, Bu Terbiyesizlere Gününü Gösterelim!” diye karalama kampanyaları başlatır. Sonrasında ayıklayın pirincin taşını... Bir bakmışsınız, ciddi bir sosyal medya krizi ile karşı karşıyasınız. Buradaki doğru davranış biçimi, olumsuz yorum yazan kişiye konuyla ilgilendiğinizi, araştırdığınızı ve müspet bir cevaba ulaşır ulaşmaz kendisi ile direk mesajla temasa geçeceğinizi, tam da onun bıraktığı kötü yorumun altında belirtmektir. Topu havaya attınız. Daha sonrasında gerçekten bununla ilgili aksiyon almanız gerekiyor. Yoksa en başa, üstelik bu sefer alevler daha fazla körüklenmiş bir halde dönersiniz, ona göre. Yani, yapacağınız hareketleri tekrar özetleyecek olursak; üzerinize gelen hava topunu önce göğsünüzde bir durdurun. Azıcık yumuşatın, sonra topu ayağınıza bırakın. Artık kontrol ve sorumluluk sizde. Sonrasında kaleye doğru hamlenizi yapın ve rakip takımın oyuncusunu maç sonrasında birlikte yemek yemeğe davet edin. Biliyorum bu o kadar kolay bir şey değil ve ustalık istiyor. Ancak işin en doğrusu bu. değer yaratın Facebook’ta çeşitli yerlerden aratıp bulduğunuz içerikleri paylaşmak, sosyal medya ile ilgilenenler için oldukça rahatlatıcı. Ancak, bir içeriğin her zaman belirli bir döngüsü vardır. Tüketilir ve biter. Peki içerikler üretilmezse neyi paylaşacağız? Bunu da düşünmek lazım. Uzman olduğunuz konularda düşünce lideri olduğunuzu gizlemeniz için hiçbir neden yok. Ama bunu bir içeriğe dönüştürmek için biraz çaba göstermeniz METAL MAKALE | 53 onayladıktan sonra müşteriye göndermemi istiyordu. Bloguma yazdığım ilk yazıları iki yıl sonra dönüp okuduğumda, kendimden utandığımı söyleyebilirim. Ama hepsi, üzerinde vakit harcadıkça daha iyi hale geliyorlar. Siz, uzman olduğunuz konularda içerikler ürettikçe, insanlar yazılarınızı okumasalar bile hangi konuda paylaşımlarınızın olduğuna dair fikir sahibi olacaklar ve ürettiğiniz hizmeti satın almak istediklerinde akıllarına ilk siz geliyor olacaksınız. Ürettiğiniz ürün veya hizmeti satın alma ihtiyacı insanlarda zuhur ettiğinde ise, bunun için araştırma yapmalarına gerek kalmayacak, çünkü siz tüm içtenliğinizle uzmanı olduğunuz alanda yaptığınız paylaşımlarla güven ortamını çoktan sağlamış olacaksınız. Bir avukat arkadaşım, geçen gün Facebook sayfasında, bankaların bizlerden aldığı hesap işletim ücretinin nasıl geri tahsil edileceğine dair bilgilendirici bir yazı paylaştı. Ben de yazıyı okuyup, kendi profilimde paylaştım. Aynı yazıyı benim profilimde okuyup beğenenler de kendi profillerinde paylaştılar. Bu yazıyı okuyup, paylaşanlar iş hukuku konusunda ihtiyaç duydukları anda, hangi avukat ile iletişime geçeceklerini artık biliyorlar. Devir, bildiğiniz ve uzmanı olduğunuz şeyleri samimiyetle paylaşma devri… TÜRK gerekiyor. Daha önce bir gazetede çıkıp da uzman olduğunuz alanda minicik bir köşede kendinizi ifade edebilmek için muhtemelen epey bir uğraş vermişsinizdir. İşte şimdi size sınırsız alan. Emin olun, birileri sizin ürettiğiniz içeriği okuyup sizi hatırlayacak ve hatta iletişime geçmek isteyecek. İşinizle ilgili faydalı içerikler üretmeniz, yazılar yazmanız, videolar çekmeniz daha çok güvenilirlik, bilinirlik ve propaganda demektir. Ne kadar kaliteli içerik üretip paylaşırsanız, o kadar çok güvenilirlik ve bilinirlik elde edeceksiniz. Örneğin, bir sendikacıysanız ve “Yeni Sendikalar Yasası Üzerine Bilmeniz Gereken 10 Şey” isimli bir makale hazırlayıp paylaşırsanız, emin olun bundan istifade edecek birçok insan olacağı gibi, sizin uzmanlığınızdan ötürü sizinle iletişime geçmek isteyen potansiyel adaylara de zemin hazırlamış olacaksınız. Yani, hizmetinizi insanlara zorla satmaya çalışmayacaksınız, uzmanlığınızı değerli bir içerik haline dönüştürerek, hizmetinizin potansiyel takipçileriniz tarafından satın alınmasını kolaylaştırmış olacaksınız. Eğer uzun yazamıyorsanız, yazılarınızı kısa tutun. Ayrıca internette video, metin veya ses gibi üç farklı opsiyonda yayınlar yapabileceğinizi unutmayın. Bir tanesi mutlaka size göredir. Şunu da söyleyebilirim, her işte olduğu gibi yazı yazmak da, üzerinde çalıştıkça daha iyi hale gelen bir süreç. Ben eskiden o kadar kötü yazıyordum ki, patronum müşteriye yazdığım her e-postayı önce kendisine göndermemi ve TÜRK METAL Bizi takip edebileceğiniz sosyal medya hesaplarımız... @kavlakpevrul facebook.com/pevrulkavlak @turkmetalsen facebook.com/turkmetalsendikasi youtube.com/turkmetalsendikasi turkmetal.wordpress.com turkmetalsen.blogspot.com dailymotion.com/turkmetalsendikasi Türk Metal’den metal işçileri için iki kitap Sendikamız Türk Metal, Türk Metal Yayınları’ndan 2 kitabı daha yayına sundu. Metal emekçilerinin daha sağlıklı bir çalışma yaşamına sahip olması ve karşılaşacağı muhtemel sağlık sorunlarının önlenebilmesini hedefleyen 2 kitapla, Türk Metal yayın atağına devam ediyor. Bu kitap, metal iş kolunda çalışanların sağlıklı şekilde hayatlarını sürdürebilmeleri için ipuçları sunuyor. Sağlıklı yaşamak için dikkat edilmesi gerekenlerin detaylı olarak anlatıldığı kitapta, Çalışma Hayatı ve Sağlığınız, Sağlıklı Yaşam İlkeleri, Çalışanların Sağlığının Korunmasında İş Sağlığı Hemşireliği Uygulamaları bölümleri bulunuyor. Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, kitabın Sunuş bölümünde, şu ifadeleri kullandı: “Hacettepe Üniversitesi, İş Sağlığı ve Güvenliği Meslek Hastalıkları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü, değerli hocamız Prof. Dr. Ali Naci Yıldız ve Doç. Dr. M. Nihal Esin’in editörlüğünde hazırlanan bu kitap, üyelerimize sağlıklı yaşamın yollarını göstermesi açısından önemli bir kaynak olmuştur. Hepimiz için yararlı bilgiler içeren bu kitabın, üyelerimizin sağlıklı bir biçimde yaşamlarını sürdürmelerine katkı vermesini dilerim.” Metal İşkolu Çalışanları İçin Sağlıklı Yaşam Rehberi 55 TÜRK Dr. Buhara Önal (PhD, İş Sağlığı) ve Prof. Dr. Ali Naci Yıldız’ın kaleme aldığı kitap, Metal iş kolunda yaşanan meslek hastalıklarının tahlilini yapıyor. Kitap, Meslek Hastalıklarının Tanımı, Özelikleri ve Türleri, Meslek Hastalıklarından Korunma, Metal Sektöründe Tehlike Kaynakları ve Riskler, Metal İşkolunda Başlıca Meslek Hastalıkları bölümlerini içeriyor. Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, Sunuş bölümünde, kitaba ilişkin şu ifadeleri kullandı: “Türk Metal Sendikası, üyelerinin hak ve özgürlüklerini koruyup geliştirme yönünde mücadele verirken, çalışma hayatını ilgilendiren konulardaki eğitimlerini çeşitlendirerek düzenli bir şekilde sürdürürken, çalışma hayatının en önemli alanlarından biri olan iş sağlığı ve güvenliği alanındaki çalışmalarını da yoğun bir şekilde sürdürme gayreti içindedir.” METAL Metal İşkolunda Meslek Hastalıkları TÜRK METAL/MESS ORTAK EĞİTİM PROJESİ 2014 yılında Ankara Büyük Anadolu Termal Otel’de gerçekleştirilen eğitimlere katılan işçi sayımız: 1 3 8 4 türk metal-mess ortak eğitim proJesi ve mke eğitim programı 19 Ocak – 5 Mart 2014 tarihleri arasında Ankara Büyük Anadolu Termal Otel’de yapılan teşkilatlandırma ve ortak eğitim programımıza 974 üyemiz katıldı. METAL GEBZE 1 NOLU, DİLOVASI VE ÇAYIROVA ŞUBELERİ TÜRK 56 Gebze 1 Nolu, Dilovası ve Çayırova şubelerimizden 73 üyemizin katıldığı, 19-22 Ocak tarihlerinde gerçekleştirilen Türk Metal - MESS Ortak Eğitim programının açılışı, Genel Başkan Yardımcımız Mesut Gezer tarafından yapıldı. Sendikal konuların işlendiği açılış programı, üyelerimiz tarafından ilgiyle takip edildi. Düzenlenen Gala programında bilgi ve bowling yarışmalarında dereceye giren üyelerimize ödülleri verildi. BURSA 3, GEMLİK, OSMANGAZİ ŞUBELERİ Bursa 3, Gemlik ve Osmangazi şubelerimizden 76 üyemizin katıldığı, 22-25 Ocak tarihlerinde düzenlenen Türk Metal – MESS Ortak Eğitim programının açılışı Genel Sekreterimiz Yücel Yücel, MESS Ankara Bölge Temsilcisi Av. Mesut Ulusoy ve MESS Ankara Bölge Temsilciliği Hukuk Müşaviri Vahap Ünlü tarafından yapıldı. Sendikal konuların işlendiği açılış programı, üyelerimiz tarafından ilgiyle takip edilirken, soru ve yorumlarla da katkı sağlandı. Düzenlenen Gala programında bilgi ve bowling yarışmalarında dereceye giren üyelerimize ödülleri verildi. TÜRK METAL/MESS ORTAK EĞİTİM PROJESİ ÇERKEZKÖY – ÇORLU ŞUBELERİ Çerkezköy ve Çorlu şubelerimizden 88 üyemizin katıldığı 26-29 Ocak tarihlerinde düzenlenen Türk Metal – MESS Ortak Eğitim programının açılışı, Genel Başkan Yardımcımız Süleyman Yıldırım tarafından yapıldı. Sendikal konuların işlendiği açılış programı, üyelerimiz tarafından ilgiyle takip edildi. Program çerçevesindeki Gala’da gerçekleştirilen bilgi ve bowling yarışmalarında dereceye giren üyelerimize ödülleri de verildi. METAL İZMİR 1, İZMİR 2 ve MANİSA 1NOLU ŞUBELERİ TÜRK 57 İzmir 1, İzmir 2 ve Manisa 1 şubelerimizden 75 üyemizin katıldığı, 29 Ocak- 1 Şubat tarihleri arasındaki Türk Metal – MESS Ortak Eğitim programının açılışı, Genel Başkan Yardımcımız Süleyman Yıldırım ve Mess Ankara Bölge Temsilcisi Av. Mesut Ulusoy tarafından yapıldı. Sendikal konuların işlendiği açılış programı, üyelerimiz tarafından ilgiyle takip edildi. Düzenlenen Gala programında bilgi ve bowling yarışmalarında dereceye giren üyelerimize ödülleri verildi. İSTANBUL ANADOLU YAKASI ŞUBESİ İstanbul Anadolu Yakası Şubemizden 76 üyemizin katıldığı, 5 - 8 Şubat tarihleri arasında gerçekleştirilen Türk Metal – MESS Ortak Eğitim programının açılışı Genel Başkan Yardımcımız Mesut Gezer tarafından yapıldı. Sendikal konuların işlendiği açılış programı, üyelerimiz tarafından ilgiyle takip edildi. Düzenlenen Gala programında bilgi ve bowling yarışmalarında dereceye giren üyelerimize ödülleri verildi. TÜRK METAL/MESS ORTAK EĞİTİM PROJESİ ANKARA, KAYSERİ, AKSARAY VE İSKENDERUN 1 NOLU ŞUBELERİ Ankara 1 Nolu Kayseri, Aksaray ve İskenderun 1 Nolu şubelerimizden 59 üyemizin katıldığı, 9 - 11 Şubat tarihleri arasındaki Türk Metal – MESS Ortak Eğitim programının açılışı Genel Başkan Yardımcımız Muharrem Aslıyüce tarafından yapıldı. Sendikal konuların işlendiği açılış programı, üyelerimiz tarafından ilgiyle takip edildi. Düzenlenen Gala programında bilgi ve bowling yarışmalarında dereceye giren üyelerimize ödülleri verildi. METAL NİLÜFER, BURSA 1, BİGA 1 ve BALIKESİR ŞUBELERİ TÜRK 58 Nilüfer, Bursa 1, Biga 1 ve Balıkesir şubelerimizden 93 üyemizin katıldığı, 1215 Şubat tarihleri arasında düzenlenen Türk Metal – MESS Ortak Eğitim programının açılışı, Genel Başkan Yardımcımız Süleyman Yıldırım ve MESS Ankara Bölge Temsilcisi Av. Mesut Ulusoy tarafından yapıldı. Sendikal konuların işlendiği açılış programı, üyelerimiz tarafından ilgiyle takip edildi, soru ve yorumlarla katkı sağlandı. Düzenlenen Gala programında bilgi ve bowling yarışmalarında dereceye giren üyelerimize ödülleri verildi. ESKİŞEHİR, BOZÜYÜK, BOLU, SAKARYA, KOCAELİ ŞUBELERİ Eskişehir, Bozüyük, Bolu, Sakarya, Kocaeli şubelerimizden 88 üyemizin katıldığı 16-18 Şubat tarihlerinde düzenlenen Türk Metal – MESS Ortak Eğitim programının açılışı, Genel Sekreterimiz Yücel Yücel tarafından yapıldı. Sendikal konuların işlendiği açılış programı, üyelerimiz tarafından ilgiyle takip edildi. Düzenlenen Gala programında bilgi ve bowling yarışmalarında dereceye giren üyelerimize ödülleri verildi. GÖLCÜK ŞUBESİ Gölcük Şubemizden 19 - 21 Şubat tarihlerinde 80 üyemizin katıldığı Türk Metal – MESS Ortak Eğitim Programının açılışı Genel Başkan Yardımcımız Süleyman Yıldırım tarafından yapıldı. Sendikal konuların işlendiği açılış programı, üyelerimiz tarafından ilgiyle takip edildi, soru ve yorumlarla katkı sağlandı. Düzenlenen gala programında, bilgi ve bowling yarışmalarında dereceye giren üyelerimize ödülleri verildi. TÜRK METAL/MESS ORTAK EĞİTİM PROJESİ GEBZE 1, ÇAYIROVA, DİLOVASI ŞUBELERİ Gebze 1, Çayırova ve Dilovası şubelerimizden 70 üyemiz 23-26 Şubat tarihlerinde düzenlenen Türk Metal MESS Eğitim programına katıldı. Eğitim programının açılışı Genel Sekreterimiz Yücel Yücel tarafından yapıldı. Sendikal konuların işlendiği açılış programı, üyelerimiz tarafından ilgiyle takip edildi. Düzenlenen Gala programında bilgi ve bowling yarışmalarında dereceye giren üyelerimize ödülleri verildi. METAL BURSA 3, GEMLİK, OSMANGAZİ ŞUBELERİ Bursa 3, Gemlik ve Osmangazi şubelerimizden 74 üyemizin katıldığı, 26 - 28 Şubat tarihleri arasındaki Türk Metal MESS Ortak Eğitim programının açılışı, Genel Sekreterimiz Yücel Yücel tarafından yapıldı. Sendikal konuların işlendiği açılış programı, üyelerimiz tarafından ilgiyle takip edildi, soru ve yorumlarla katkı sağlandı. Düzenlenen Gala programında bilgi ve bowling yarışmalarında dereceye giren üyelerimize ödülleri verildi. İSTANBUL ANADOLU YAKASI, SAMSUN BÖLGE TEMSİLCİLİĞİ ÇERKEZKÖY ve ÇORLU ŞUBELERİ Çorlu ve Çerkezköy şubelerimizden 81 üyemizin katıldığı, 2 - 5 Mart tarihlerindeki Türk Metal – MESS Eğitim programının açılışı Genel Başkan Yardımcımız Süleyman Yıldırım tarafından yapıldı. Sendikal konuların işlendiği açılış programı, üyelerimiz tarafından ilgiyle takip edildi, soru ve yorumlarla katkı sağlandı. Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, hem Gala programına katıldı, hem de programın kapanışı yaptı. Genel Başkanımız Kavlak’ın konuşması, bilgi ve bowling yarışmalarında dereceye giren üyelerimize ödüllerini takdim etmesi büyük ilgi gördü. İstanbul Anadolu Yakası Şubemiz ve Samsun Bölge Temsilciliği’nden 41 üyemiz, 28 - 2 Mart tarihleri arasında düzenlenen Türk Metal – MESS Ortak Eğitim programına katıldı. Programın açılışında Türk Metal tanıtım filmi izlendi ve ardından genel bilgilendirme yapıldı. Daha sonra ders programına geçildi. Çeşitli konularda işlenen dersler, sosyal etkinliklerle devam etti. TÜRK 59 Türk Filmleri artık vizyona hakimiyetini kurdu diyebiliriz. Her hafta yenilenen vizyonda en az bir yerli yapım karşımıza çıkıyor. Elbette devamının gelebilmesi adına bizim de izlememiz, desteklememiz gerekiyor. Köksüz filmi, babasının ani ölümüyle dünyası başına yıkılan Feride’nin hikayesi. Kimsesiz kalan ailesinde baba rolünü üstlenmek zorundadır. Genç kadın artık çaresiz annesi ve iki kardeşini kollamak durumundadır. Zamanla üstlendiği bu rol üzerine iyice yapışır ve gerçek anlamda bir ev reisi vazifesi yürütmeye başlar. Ancak, bu durum bir süre sonra aile fertlerinin her birini tarifi zor bir drama sürükler. Anne Nurcan, çaresizce kızı Feride’yi kaybettiği kocası yerine koymaya, kardeşi İlker ise sorumluluğun Feride’ye verilmesinden iyice rahatsız olup ailesinden uzaklaşmaya başlar. Diğer yandan ise en küçükleri Özge’nin yalnızlıkla mücadelesi tüm hızıyla devam etmektedir. Feride bu ağır yükten kurtulmak için bir karar verir ve bu karar herkesin kaderini değiştirir. nuh: Büyük tufan KÜNYESİ TÜRK 60 Vizyon Tarihi: 14 Mart 2014 Yönetmen: Deniz Akçay Katıksız Oyuncular: Ahu Türkpençe, Lale Başar, Savaş Alp Başar, Sekvan Serinkaya, Mihriban Er, Melis Ebeler Tür: Dram FİLMİN METAL FİLMİN KÜNYESİ köksüz Vizyon Tarihi: 4 Nisan 2014 Yönetmen: Darren Aronofsky Oyuncular: Russell Crowe, Jennifer Connelly, Anthony Hopkins, Ray Winstone, Emma Watson Tür: Macera, Epik Cesaret, fedakarlık ve umut üzerine hikayesini kuran bir film. Dünyanın sonu, sadece başlangıç. Nuh: Büyük Tufan filmi çekim aşamasından itibaren çok konuşuldu. Hem konusu, hem efektleri hem de sinema sektöründe en çok ismini duyduğumuz büyük isimleriyle. Film, Hz. Nuh’un hayatını ve bir gemi inşa edip insanlığı felaketten kurtarışını anlatıyor... Dünyayı yok edecek olan büyük tufandan önce yüce bir görev için seçilmiş Nuh rolünde ise Akademi Ödüllü oyuncu Russell Crowe karşımızda. Nuh: Büyük Tufan, Peygamber Nuh’un Büyük Tufan’a karşı insanları uyarması ve büyük felakete hazırlanma sürecini epik bir dille anlatıyor. Russell Crowe’a eşlik eden isimler arasında Jennifer Connelly, Ray Winstone, Emma Watson, Anthony Hopkins ve Logan Lerman bulunuyor. Filmin senaryosuna ise Darren Aronofsky ve Ari Handel imzasını atmış. kİTAP | AYNI YILDIZIN ALTINDA Hayatın Anlamını Bulmanın, Aşık Olmanın ve Alınan Her Nefesin Farkına Varmanın Öyküsü HER GÜN YENİDEN Unutmanın unutulmayacak portresi... Yazar: Alice Laplante Çeviri: Merve Duygun Yayınevi: Feniks Kitap Basım Tarihi: 2011 Sayfa Sayısı: 312 Hatırlamak, unutmak ve yeniden hatırlamak üzerine sarsıcı bir roman… Yaşlarımız ilerledikçe korktuğumuz hastalıkların sayısı da artıyor. Hepimizin en büyük korkusu değil midir sağlığımızı kaybetmek? En sarsıcı hastalıklardan biri olan Alzehemeir’ı daha yakından tanıtıyor bu roman bize. Geçmişinde başarılı bir cerrah olan ve iki yetişkin çocuk sahibi Dr. Jennifer White, Alzehemeir hastalığına yakalanır. Bir taraftan bu hastalıkla mücadele ederken, diğer taraftan da parmakları kesilmiş bir halde ölü bulunan en yakın arkadaşının katil zanlısı olarak suçlanmaktadır. Yalnızca hatırladığı zamanlarda kendisini temize çıkarmaya çalışmaktadır. Her Gün Yeniden, unutmak, hatırlamak, aile bağları, evlilik, arkadaşlık, annelik ve insan olmaya dair, okurun hem yüreğine dokunacak hem de tüylerini ürpertecek bir hikâye… Hayal gücünün inanılmazlığı sizi saracak, elinizden zor bırakacaksınız… 61 TÜRK Aynı Yıldızın Altında, son dönem edebiyatın en içten ve dokunaklı romanlarından biri. Ama aynı zamanda korkunç bir zekâ, cesaret ve hüznün varoluşsal trajedisini de anlatıyor. Ayrıca, insana, hayat ile ölüme dair sorulan büyük soruları keyifle ve uzun uzun düşündüren bir kitap. On altı yaşındaki kanser hastası Hazel Grace’in birkaç yıl daha yaşamasını garanti eden tıp mucizesine rağmen, hastalığı ölümcüldür ve konulan teşhisle birlikte yıldızlar, öyküsünün son bölümünü çoktan kaleme almıştır. Fakat, Augustus Waters isimli yakışıklı bir sürpriz karakter, Kanserli Çocuklar İçin Destek Grubunda boy gösterince, Hazel’in hayatı bambaşka bir yöne sapar ve bu zeki çocuğun çekimine karşı koyamayan kızın öyküsü yeniden yazılır... n TIME dergisi, 2012’nin En İyi Romanı n Goodreads, 2012’nin En İyi Genç Yetişkin Kitap Ödülü n New York Times’ın En Çok Satanlar Listesinde #1 n Wall Street Journal’in En Çok Satanlar Listesinde #1 n Amazon’un En Çok Satanlar Listesinde #1 n Indiebound’un En Çok Satanlar Listesinde #1 METAL Yazar: John Green Çeviri: Çiçek Eriş Yayınevi: Pegasus Basım Tarihi: 2013 Sayfa Sayısı: 320 | İLGİNÇ BİLGİLEr Bilim insanları ve araştırmacılar sayesinde her gün yeni bilgiler ortaya çıkıyor. Biz de sizler için en ilginçlerini derledik... METAL norveç dilinde “atatürk gibi olmak” diye bir deyim vardır. TÜRK 62 insan beyninin görmezden gelemeyeceği 3 şey vardır; 1- yemek. 2- çekici insanlar. 3-tehlike. uykuya daldıktan sonra ilk 45 dakikadaki uyku evresi (non rem) yorgunluk gidericidir. kısa uykuların çok dinlendirici olmasının nedeni budur. Bazı insanların doğal alarmları vardır ve istedikleri saatte uyanabilirler. oysa ki, bu özelliğin ana kaynağı strestir. Beyniniz, hiç moraran görmeseniz bile yerinize 20 biri sizi izlediğinde 30 dakika muz insanların size sinyal gönderir. kabuğu koyarsanız %88’i, ertesi gün uyurken bile biri sizi derideki morluk geçecektir. erken kalkmayacağını izlerse beyniniz sizi bildiği zaman daha uyarır ve pozitif oluyor, insan uyanırsınız. 10 yıl boyunca ilişkileri güzelleşiyor sigara içmek ve hayattan zevk göz çekikliği yüzünüzü 14 yıl alıyor. kulak hizasında yaşlandıracaktır. aynı ise çinli, yukarı zamanda içilen her doğru ise Japon, tarih boyu sigara hayatınızdan aşağı doğru ise yapılmış en uzun korelidir. ortalama 7 dakika savaş ingiltere ile götürmektedir. fransa arasında olmuştur. Bu savaş 115 sene(1338-1453) sürmüştür yürüy merdiv en sağda dende sol tara urup fı b bırakın oş . arab kullanı a rke mesaj n atmayı n. Yazılı olmayan 20 ortak yaşam kuralı markette ürünleri ait oldukları yerlere koyun. 63 TÜRK konuşmayın. n Halk içinde kulaklık takmak benimle konuşmayın anlamına gelir. n Kalabalık bir kaldırımda ortada durmayın. n Yolda yalnız değilseniz uzun farları kapatın. n Toplu taşıma araçlarına binmeden önce herkesin inmesini bekleyin. n Aynı şekilde asansörlere binmek için de boşalmasını bekleyin. n Başkalarının bölgelerini işgal etmeyin. n Trafikte şeride sonradan diğer araçları sıkıştırarak girmenin zekice olmadığını kabul edin. n Tuvalet kağıdını bitirdiğinizde değiştirin. n Sakızınızı çöpe atın. n Arkanızdan gelen biri varsa kapıyı tutun. n Diş macununun ağız kısmını pis bırakmayın. n Sinemada sesli sohbet etmeyin ve cep telefonunuzun sesini kısın. n Ayrıca, sinemada mesajlaşmayın, telefonun ışığı diğer izleyicilerin gözünü alır ve rahatsız edicidir. n Evde bulaşıklarınızı ortalıkta bırakmayın. Unutmayın ki, ev arkadaşınız ya da eşiniz hizmetçi değil. n Ekspress kasada bir araba dolusu alacağınızla beklemeyin. n Araba kullanırken mesaj atmayın. n Marketten çıktığınızda alışveriş arabalarını ortada bırakmayın. METAL n Sırada en önde siz varsanız telefonla METAL TÜRK 64 n İlk göz ameliyatı İbn-i Sina tarafından 11. asırda yapılmıştır. n Uranüs’te yazlar 24 Dünya yılı sürmektedir. n Her 25 kişiden biri astım hastasıdır. n Aslanlar bir günde 50 kez çiftleşebilirler. n Atlar, bir ay ayakta kalabilirler. n Kediler şeker tadını ayırt edemez. n Dünyadaki beyaz karıncaların toplam ağırlığı insanların 10 katıdır. n Tarantulalar iki buçuk yıl yiyeceksiz yaşayabilirler. E Ğ L E N C E 2 4 7 3 5 6 7 3 8 1 6 2 5 6 4 9 1 7 8 3 9 SUDOKU BULMACA 1 AKSARAY 1 NOLU ŞUBE İl emniyet Müdürü Aslan’a ziyaret Şube Başkanımız Muhterem Taşdemir, Aksaray İl Emniyet Müdürlüğü görevine yeni atanan Mehmet Aslan’ı 21 Ocak’ta ziyaret etti. Başkan Taşdemir ziyarette, Aslan’a sendikamız ve faaliyetleri hakkında bilgi verdi, görevinde başarılar diledi. METAL Şubemize ziyaretler TÜRK 66 ŞubeMİzİn örgütlü olduğu Mercedes Benz Türk’ten emekli olan üyelerimizden Ahmet Yılmaz, Memiş Altınok ve İhsan Özataç ile vatani görevlerini yapmak üzere işten ayrılan Selçuk Duymaz ve Oğuzhan Muntay 27 Ocak’ta, Metalsa çalışanı üyelerimiz de 29 Ocak’ta şubemizi ziyaret ederek Şube Başkanımız Muhterem Taşdemir ile görüştü. Aksaray Ticaret Odası Başkanı Ahmet Koçaş ile Meclis Başkanı Fatih Tekin de 19 Şubat’ta şubemizi ziyaret etti. İsdemirli üyelerimiz Aksaray’da İsdeMİr’de çalışan üyelerimiz, Ankara Büyük Anadolu Termal Otel’de düzenlenen eğitim sonrası dönüş yolunda Aksaray’da mola verdi. Şube Başkanımız Muhterem Taşdemir, mola yerinde üyelerimizle biraraya gelerek sohbet etti. Futbol turnuvası final yemeği Mercedes-Benz Türk A.Ş işyeri temsilciliğimizin düzenlemiş olduğu Futbol Turnuvası final yemeği 3 Şubat’ta yapıldı. Oldukça sıcak ve neşeli bir ortamda geçen yemeğe Şube Başkanımız Muhterem Taşdemir, İşletme Direktörü Klaus Pfeifer, işyeri temsilcilerimiz, Veteranlar takımı ve finalist takımın oyuncuları, dereceye giren takımların sorumluları ve takım kaptanları, hakem heyeti, tertip komitesi ile temsili taraftarlardan oluşan 75 kişilik bir davetli topluluğu katıldı. Gecede birer konuşma yapan Başkan Taşdemir ve Pfeifer, bu tür organizasyonların birlik ve beraberlik ruhunu pekiştirdiğini belirtti. İşyeri ziyaretleri devam ediyor Şube Başkanımız Muhterem Taşdemir ve temsilcilerimiz, 11 Şubat’ta Niğde Ditaş’ı, 12 Şubat’ta Mercedes Benz Türk işyerini, 18 Şubat’ta da Metalsa işyerini ziyaret etti. Üyelerimizle tezgâhları başında biraraya gelen Başkan Taşdemir, güncel konularda sohbet etti. ANKARA 3 NOLU ŞUBE Temsilciler Meclisi toplandı ŞubeMİz Temsilciler Meclisi toplantısı, 26 Ocak’ta şubemizde yapıldı. Toplantıya, Genel Başkan Yardımcımız Muharrem Aslıyüce de katıldı. İşyeri ziyaretleri TİS görüşmeleri devam ediyor MİTAŞ işyerleri, ADDS Dişli Ltd. Şti ve HST Otomotiv A.Ş. işyerlerini ilgilendiren 20142016 dönemi TİS görüşmelerine devam edildi. Görüşmelere Şube Başkanımız Nihat Zengin ve Şube Mali Sekreterimiz Yusuf Yılmaz katıldı. METAL Şube Başkanımız Nihat Zengin, şubemizin yetkili olduğu işyerlerinden Ortadoğu Rulman’ı 31 Ocak ve 20 Şubat’ta, ADDS Dişli Dövme işyerini de 17 Şubat’ta ziyaret etti. Üyelerimizle tezgâhları başında biraraya gelerek güncel konularda sohbet eden Başkan Zengin, ADDS Dişli Dövme işyerinde, üyelerimize devam eden T.İ.S. görüşmeleri hakkında bilgi verdi. TÜRK 67 KAYSERİ ŞUBESİ Tİs süreci anlaşma ile sonuçlandı GörüŞMelerİne 9 Aralık 2013 tarihinde başlanan Has Çelik, Metal Matris ve Has Çelik Kablo işyerleri Toplu İş Sözleşmesi süreci anlaşma ile sonuçlandı. Şube Başkanımız Ali Gökkaya, sözleşmelerin imzalanmasının ardından, üyelerimize elde edilen kazanımlara ilişkin bilgi verdi, soruları yanıtladı. BALIKESİR ŞUBESİ İşyeri ziyaretleri ve Tİs bilgilendirmesi Şube Başkanımız Nedim Veske, 21 Ocak’ta Atom Kablo ve İlke Çelik Metal, 25 Ocak’ta da Best A.Ş. işyerini ziyaret etti. Başkan Veske ziyaretlerinde, üyelerimizle tezgâhları başında biraraya gelerek güncel konularda sohbet etti, soruları yanıtladı. Başkan Veske ayrıca, Best işyerinde devam eden T.İ.S görüşme süreci hakkında bilgi vermek amacıyla, 31 Ocak, 11 ve 12 Şubat tarihlerinde Best çalışanı üyelerimizle düzenlenen toplantılara katıldı. METAL Best çalışanlarından şubemize ziyaret TÜRK 68 Protokol imzalandı ŞubeMİz ve Efe Optik arasında 5 Şubat’ta imzalanan protokol ile üyelerimiz, lens, optik gözlük ve güneş gözlüğü alımlarında % 20 ila % 25 oranlarında indirimden faydalanacak. besT A.Ş (OSB) işyerinde 23:30 - 07:30 vardiyasında çalışan üyelerimiz, 30 Ocak’ta mesai çıkışında şubemizi ziyaret etti. Şube Başkanımız Nedim Veske, üyelerimize toplu iş sözleşmesi hakkında bilgi verdi. MANİSA 1 NOLU ŞUBE İndesit işyeri ziyaret edildi Şube Başkanımız Ercan Dereli, 17 Ocak’ta İndesit Company işyerini ziyaret etti. Başkan Dereli ziyaretinde, üyelerimize sendikamız çalışmaları ve güncel konular hakkında bilgi verdi, sorularını cevapladı. Manisalı derneklerden Bosch’tan geleneksel şubemize ziyaret kutlama yemeği ŞubeMİzİn örgütlü olduğu işyerlerinden Bosch Fabrikasının, 25 Ocak’ta düzenlediği geleneksel kutlama yemeğine, Genel Başkan Yardımcımız Süleyman Yıldırım, Şube Başkanımız Ercan Dereli ve şube yönetim kurulu üyeleri de katılarak, üyelerimizi bu güzel günde yalnız bırakmadı. MAnİsA Malatyalılar Derneği ve Manisa Hemşeri Dernekleri Platformu Başkanı Haydar İzci ve yönetimi, 20 Ocak’ta şubemize gelerek Şube Başkanımız Ercan Dereli’ye nezaket ziyaretinde bulundu. BOLU ŞUBESİ Anadolu rulman ile kaynaşma toplantısı Şube Başkanımız Özgür Elçi ve yönetim kurulu üyeleri, yetki tespit belgesi 8 Ocak’ta sendikamıza ulaşan Düzce Cumayeri ilçesindeki Anadolu Rulman fabrikası çalışanlarıyla 27 Ocak’ta yapılan kaynaşma toplantısında biraraya geldi. Başkan Elçi toplantıda, üyelerimize süreç hakkında bilgi verdi, soruları yanıtladı. Allegion’da turnuva AlleGİon Emniyet ve Güvenlik Sistemleri işyerinde düzenlenen tavla turnuvası, 6 Şubat’ta yapılan ödül töreni ile sona erdi. Turnuvada dereceye giren Ali Uğur, Ahmet Başıhoş ve Hakan Duman’a ödülleri, Fabrika Müdürü Bülent Topakoğlu ve İnsan Kaynakları Yöneticisi Kübra Yüksel tarafından verildi. Elçi’den Arçelik’e ziyaret METAL Şube Başkanımız Özgür Elçi, 19 Şubat’ta Arçelik Pişirici Cihazlar İşletmesini ziyaret etti. Şube yönetim kurulunun da katıldığı ziyarette üretim bantlarını dolaşan Başkan Elçi, üyelerimizle sohbet etti, soruları cevaplandırdı. Hayırlı olsun ziyaretleri Şube Başkanımız Mürsel Öcal ve şube yöneticilerimiz,23 Ocak’ta Kırıkkale İl Emniyet Müdürlüğü görevine yeni atanan Hasan Onar’ı, 11 Şubat’ta da MKE Silah Fabrikası Müdürlüğü görevine yeni atanan Osman Nuri Erdoğan, Müdür Yardımcılıklarına atanan Mustafa Tanrıverdi ile Sezai Aydın’ı makamlarında ziyaret ederek, yeni görevlerinde başarılar diledi. Fabrika ziyaretlerimiz Şube Başkanımız Mürsel Öcal ve şube yöneticilerimiz, 27 Ocak’ta MKE Silah Fabrikası 4 Parça Atölyesinde çalışan üyelerimizle, 28 Ocak’ta MKE Pirinç Fabrikası yüksük, pres, haddehane, dökümhane, vezinhane ve elektrik şubesinde çalışan üyelerimizle, 20 Şubat’ta da Mühimmat Fabrikasında çalışan üyelerimizle biraraya geldi. Güncel konuların konuşulduğu ziyaretlerde, Başkan Öcal üyelerimizin sorularını yanıtladı. Başkan Öcal ayrıca, Milli Piyade Tüfeği çalışmalarını yerinde inceleyerek, konu hakkında bilgi aldı. TÜRK KIRIKKALE ŞUBESİ 69 ESKİŞEHİR 1 NOLU ŞUBE Tİs taslağı teslim edildi ŞubeMİzİn örgütlü olduğu Bekel Beyaz Eşya Sanayi işyerinin Toplu İş Sözleşme taslağı, 7 Ocak’ta Şube Başkanımız Erkut Kılıç ve şube yöneticileri tarafından Genel Müdür Ş. Burak Özaydemir, Mali ve İdari İşler Koordinatörü Ahmet Ozan Erdoğan ve İnsan Kaynakları Yöneticisi Tarık Başay’a teslim edildi FORD Otosan ziyareti METAL Şube Başkanımız Erkut Kılıç, 15 Ocak’ta Ford Otosan İnönü Fabrikasını ziyaret etti. Başkan Kılıç ziyarette, üyelerimizle güncel konularda sohbet etti, sorunlarını dinledi. TÜRK 70 Emekli üyelerimizden şubemize ziyaret Ford Otosan’dan emekli olan İsmail Durmaz, Resul Doğan, Hacı Demirdağ ve Mehmet Asar, 22 Ocak’ta Şube Başkanımız Erkut Kılıç’ı ziyaret etti. Başkan Kılıç, yeni emekli olan üyelerimize, bundan sonraki yaşamlarında sağlık, huzur ve mutluluk dileğinde bulundu. BURSA 3 NOLU ŞUBE Temsilciler meclisi toplandı ŞubeMİz Temsilciler Meclisi Toplantısı, 14 Şubat’ta yapıldı. Toplantının ardından, Birey Okul ve Dershaneleri Genel Koordinatörü Ali Erzincanlıoğlu, Özlüce Birey Dershanesi Müdürleri Mehmet Arıcan ve Hasan Olgun ve Göral Termal Tatil Köyü yetkilileri, temsilcilerimize, üyelerimize sağlanacak indirim kampanyaları hakkında bilgi verdiler. Üyelerimizden şubemize ziyaret delpHİ ve Matay işyerinde çalışan üyelerimiz 19 Şubat’ta şubemizi ziyaret ederek Şube Başkanımız Zafer Öztürk’le, güncel konular ve çalışma hayatındaki gelişmeler hakkında sohbet etti BURSA NİLÜFER ŞUBESİ Fabrika ziyaretleri devam ediyor Şube Başkanımız Ruhi Biçer, 20 Ocak’ta Karsan, 28-29 Ocak’ta Oyak Renault, 31 Ocak’ta Magneti Marelli Mako, 4 Ocak’ta Beltan, 7 Şubat’ta da Yazaki işyerlerini ziyaret etti. Başkan Biçer ziyaretlerde, üyelerimizle güncel konularda sohbet etti, soruları yanıtladı. Başkan Biçer, Renult Mais işyerini de 10 Şubat’ta ziyaret ederek devam eden sözleşme süreci hakkında üyelerimizi bilgilendirdi. Üyelerimiz şubemizde Koca, emekli oldu Yeni üyelerimiz işbaşı yaptı MAGneTİ Marelli Mako işyerinde ünite sözcüsü olarak görev yapan işitme engelli üyemiz İlker Koca, 31 Ocak’ta emekli oldu. Şube Başkanımız Ruhi Biçer, Koca’ya sağlıklı ve mutlu bir emeklilik diledi. METAL sözleŞMe sürecinin devam ettiği TI Otomotiv işyerinde çalışan üyelerimiz, 29 Ocak’ta şubemizi ziyaret etti. Şube Başkanımız Ruhi Biçer, devam eden sözleşme süreci hakkında üyelerimize bilgi verdi, sorularını cevaplandırdı. Oyak Renault ve Karsan işyerlerinde çalışan üyelerimiz de, 14 Şubat’ta şubemizi ziyaret etti. TÜRK 71 TrelleborG Vibracoustic işyerinde işbaşı yapan üyelerimiz, 5 Şubat’ta oryantasyon eğitimi aldı. Trelleborg ve Coşkunöz Metal işyeri temsilcilerimiz, yeni üyelerimize sendikamız ve sendikal faaliyetlerimiz hakkında bilgi verdi. Alkışlar Oyak Renault Tiyatro Topluluğuna üyelerİMİzden oluşan Oyak Renault Tiyatro Topluluğu, 6 Şubat’ta Nazım Hikmet Kültür Evi’nde “Memleketimden İnsan Manzaraları” adlı oyunu sahneledi. Oyun, üyelerimiz ve aileleri tarafından beğeniyle izlendi. Özdemir’den basın açıklaması TürK-İŞ 8. Bölge Temsilcimiz Sabri Özdemir, 14 Şubat’ta Fomara meydanında, “Taşeronlaşmaya, Örgütsüzlüğe, Kuralsız Çalışmaya Hayır” konulu bir basın açıklaması yaptı. TÜRK-İŞ’e bağlı sendikaların destek verdiği basın açıklamasına, Bursa’daki bütün Şube Başkanlarımız, yönetim kurulu üyeleri, temsilcilerimiz ve üyelerimiz katıldı. BURSA OSMANGAZİ ŞUBESİ yps otomotiv’e ziyaret Şube Başkanımız İsmail Cirit ve Şube Sekreterimiz Ali Kömürlü, 20 Ocak’ta Y.P.S. Otomotiv’i ziyaret etti. Başkan Cirit üyelerimizle sohbet etti ve devam eden tavla turnuvasını izledi Tes-İş Sendikası’na destek METAL Şube Başkanımız İsmail Cirit ve Bursa 1 Nolu Şube Başkanımız Recep Tan, 23 Ocak Perşembe günü Tesİş Sendikasının, UEDAŞ Genel Müdürlüğü önünde gerçekleştirmiş olduğu basın açıklamasına katılarak, destek verdi. TÜRK 72 Rollmech çalışanları İşyeri ziyaretleri şubemizde örGüTlü olduğumuz Rollmech çalışanı üyelerimiz, 23 Ocak’ta şubemizi ziyaret etti. Şube Başkanımız İsmail Cirit, üyelerimize, 2014–2016 dönemi toplu iş sözleşmesi süreci hakkında bilgi verdi, önerileri dinledi. Şube Başkanımız İsmail Cirit, 4 Şubat’ta şubemizin örgütlü olduğu işyerlerinden Canel’i, 11 Şubat’ta Valeo, 18 Şubat’ta da Grammer’i ziyaret etti. Başkan Cirit ziyaretlerde, tezgâhları başındaki üyelerimizle sohbet etti, sorularını yanıtladı. KDZ. EREĞLİ ŞUBESİ Milletvekili ulupınar şubemizde AK Parti Zonguldak Milletvekili Özcan Ulupınar, 17 Ocak’ta şubemizi ziyaret etti. Şube Başkanımız Yusuf Ziya Odabaş’ın toplu iş sözleşmesi görüşmeleri için İstanbul’da olması nedeniyle Ulupınar’ı Şube Sekreterimiz Metin Ercan ağırladı. Ercan ziyarette, Ulupınar’a devam eden sözleşme süreci hakkında bilgi verdi. ÇORLU ŞUBESİ üyelerimiz sağlık taramasından geçti sArTen Silivri Ambalaj işyerinde çalışan üyelerimiz, 30 Ocak’ta, işyeri temsilcilerimiz Metin Açıkalın ve Mahir Filiz gözetiminde genel sağlık taramasından geçti. ÇANKIRI ŞUBESİ Hayırlı olsun ziyaretleri Şube Başkanımız Aydın Akbaş, Çankırı Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanlığına seçilen Osman Karadeniz’i ve Çankırı Esnaf Kefalet Kooperatifi Başkanlığına yeniden seçilen Necati Akdoğan’ı, 15 Ocak’ta makamlarında ziyaret ederek hayırlı olsun temennisinde bulundu. ÇAYIROVA ŞUBESİ Mauser işyerine ziyaret Şube Başkanımız Bilal Uça, 20 Ocak’ta Mauser işyerini ziyaret etti. Başkan Uça ziyarette, üyelerimizle tezgâhları başında bir araya gelerek güncel konularda sohbet etti, soruları yanıtladı. 73 TÜRK sendİKAMız ile Hobi Egzoz Yedek Parça Sanayi işyeri arasında sürdürülen Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin ikinci toplantısında, tüm maddeler üzerinde uzlaşmaya varıldı. 13 Şubat’ta da Sendikamızın, Frigoglass Soğutma Sanayi İç ve Dış Ticaret A.Ş. ile yürüttüğü T.İ.S görüşme süreci, varılan uzlaşma ve atılan imzalarla sona erdi. A.C. Elektrik San. Tic. Ltd. ile sendikamız arasında yürütülen görüşmeler de anlaşma ile sonuçlandı. Şube Başkanımız Baki Polat, sözleşmelerin imzalanmasının ardından işyerlerinde üyelerimizle bir araya gelerek, T.İ.S sonucunda elde edilen kazanımlar hakkında üyelerimize bilgi verdi, soruları yanıtladı. METAL İşyerlerimizde sözleşmeler imzalandı İZMİR 1 NOLU ŞUBE İşyeri ziyaretlerimiz Şube Başkanımız Halil İbrahim Tosun ve yönetim kurulu üyelerimiz, 29 Ocak’ta Asmaş A.Ş. işyerini, 12 Şubat’ta CMS Jant San. A.Ş. işyerini, 19 Şubat’ta CMS Jant Mak. A.Ş. Çiğli tesisleri, 20 Şubat’ta da BMC işyerini ziyaret etti. Başkan Tosun ziyaretlerde üyelerimizle tezgâhları başında biraraya gelerek sohbet etti, sorularını cevaplandırdı. Temsilciler Meclisi toplandı METAL ŞubeMİze bağlı işyeri temsilci heyetlerinin katıldığı temsilciler meclisi toplantısı, 18 Şubat Salı günü yapıldı. Şube Başkanımız Halil İbrahim Tosun toplantıda, çalışma hayatı ve diğer güncel konularda bilgi verdi, soruları cevapladı. TÜRK 74 Ege End. ve Ege Fren’de plaket töreni ve çırak okulu açılışı ŞubeMİzİn örgütlü olduğu Ege End. ve Ege Fren A.Ş. işyerlerinde, 10,15,20,25 ve 30’uncu yılını dolduran çalışanlara, 19 Şubat’ta işyerinde düzenlenen törenle plaketleri takdim edildi. Törene, Şube Başkanımız Halil İbrahim Tosun, Bayraktar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bayraktar ile işyeri yöneticileri katıldı. İşyerinin, eleman yetiştirmek amacıyla bünyesinde kurduğu Çıraklık Eğitim Okulunun açılışı da aynı gün yapıldı. Açılış törenine, Şube Başkanımız Tosun’un yanısıra, Bayraktar Holding İnsan Kaynakları Grup Başkanı Gamze Türker ve diğer yöneticiler katıldı. Açılışı yapılan okulda, 40 öğrenci eğitim görecek. BOZÜYÜK ŞUBESİ semih Şenol’dan veda ziyareti emekli üyemizden şubemize ziyaret ŞubeMİzİn örgütlü olduğu Artema işyerinden emekli olan Mehmet Başak, çocuklarıyla birlikte, 30 Ocak’ta Şube Başkanımız Cemal Güney’i ziyaret etti. Başak ziyarette, sendika üyeliğinden dolayı emekli maaşının yüksek bağlandığını belirterek sendikamıza ve Başkan Güney’e teşekkürlerini sundu TürK Demirdöküm A.Ş. işyerinden ayrılan Genel Müdür Semih Şenol, 6 Şubat’ta Şube Başkanımız Cemal Güney’e veda ziyaretinde bulundu. Başkan Güney, Şenol’a yeni yaşamında başarılar diledi. GEBZE 1 NOLU ŞUBE sendika temsilcilikleri açılıyor ŞubeMİzİn yeni örgütlendiği ve sözleşmesi imzalanan işyerlerinden Pimsa Adler’de 20 Ocak’ta sendika işyeri temsilciliğinin açılışı yapıldı. Açılışa Şube Başkanımız Şeref Özcan, şube yönetim kurulumuz, Pimsa Adler Genel Müdürü Onur Ertun ve üyelerimiz katıldı. Şube Başkanımız Özcan’ın, 17 Şubat’ta Pimsa Adler 2 Fabrika Müdürü Hayati Eşme ve İnsan Kaynakları Müdürü Hakan Baştuğ ile yaptığı görüşmede de, işyeri temsilciliğinin yer tespiti yapıldı. İşyeri ziyaretleri Şube Başkanımız Şeref Özcan, 21 Ocak’ta Rözmaş Çelik, 22 Ocak’ta da Aygaz‘ı ziyaret etti. Üyelerimizle çay molalarında bir araya gelen Başkan Özcan, güncel konularda sohbet etti. Başkan Özcan, 24 Ocak’ta da Bemas Metal işyerinde üyelerimizle bir araya geldi. Başkan Özcan, toplu sözleşme taslağı konusunda üyelerimizin görüşlerini aldı. Üyelerimiz şubemizde ŞubeMİzİn örgütlü olduğu Pimsa Adler 2 çalışanı üyelerimiz 6 Şubat’ta vardiya çıkışı, Alarko Carrier işyeri temsilcilerimiz 7 Şubat’ta, Pür Kompozit, Pür Form, Pür Mak, Pür Metal ve Pür Trim işyeri temsilcileri ve Pimsa Adler çalışanı üyemiz Recep Güler 10 Şubat’ta, Autoliv Cankor çalışanı üyelerimiz 11 Şubat’ta, Arçelik LG Klima işyerinde çalışan üyelerimiz 12 Şubat’ta, Autoliv Cankor’dan emekli olan üyemiz Murat Ali Büber 13 Şubat’ta, HP Pelzer Pimsa, Aygaz ve Bemas Metal işyerinde çalışan üyelerimiz de 14 Şubat’ta, yenilenen şubemize hayırlı olsun ziyaretinde bulundular. Şube Başkanımız Şeref Özcan, üyelerimize yenilenen şubemizi gezdirdikten sonra sohbet etti. 75 TÜRK ŞubeMİzİn yetkili olduğu Pürmak, Pür Metal, Pür Kompozit, Pür Trim ve Pür Form işyerleri sendika temsilciliği odasının açılışı, 12 Aralık’ta gerçekleşti. Açılışa Şube Başkanımız Şeref Özcan, Şube Yönetim Kurulu üyeleri, İşyeri Genel Müdürü Mehmet Şişmanoğlu ve çok sayıda üyemiz katıldı. METAL İşyeri temsilciliğimiz açıldı SAKARYA ŞUBESİ Şube başkanımız Kaya’dan ziyaretler Şube Başkanımız Şahin Kaya, TÜRK-İŞ’e bağlı sendikaların Sakarya Şube Başkanları ile birlikte, 16 Ocak’ta Muhtarlar Derneği Sakarya Şube Başkanı Erdal Erdem’i, 5 Şubat’ta da Arifiye Belediye Başkanı İsmail Karakullukçu’yu makamında ziyaret etti. Serdivan Belediye Başkanı Yusuf Alemdar ve AK Parti Serdivan İlçe Başkanı Osman Çelik de, 4 Şubat’ta TÜRK-İŞ İl Temsilciliğini ziyaret ederek, sendikaların şube başkanları ile görüştü. Geçmiş olsun ziyaretleri METAL Şube Başkanımız Şahin Kaya, geçirdiği rahatsızlık sonucu hastanede tedavi edilen Otokar çalışanı üyemiz Şenol Fırat’ı 7 Ocak’ta, Türk - İş’e bağlı sendikaların Şube Başkanları ile birlikte de, geçirdiği ameliyat sonrası evinde dinlenen Şekerİş Sendikası Şube Başkanı Oğuz Kalay’ı da 28 Ocak’ta ziyaret ederek geçmiş olsun dileğinde bulundu. TÜRK 76 Fabrika ziyaretleri Şube Başkanımız Şahin Kaya, 20 Ocak’ta Otokar’ı, 21 Ocak’ta da Noksel Çelik Boru işyerlerini ziyaret etti. Başkan Kaya ziyaretlerde, üyelerimizle sohbet etti, soruları yanıtladı. Başkan Şahin, 4 Şubat’ta da, Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç’ü makamında ziyaret ederek, Otokar’ın 50. Yılı dolayısıyla bir tablo hediye etti. Otokar çalışanlarından ziyaret oToKAr Ar-Ge bölümünde çalışan üyelerimiz, 5 Şubat’ta şubemizi ziyaret ederek, Şube Başkanımız Şahin Kaya ve Şube Sekreterimiz Uğur Tellioğlu ile görüştü. GEMLİK ŞUBESİ Ficosa ınternational’da sözleşme görüşmeleri başladı ŞubeMİzİn yeni örgütlendiği Ficosa International işyeri ile sendikamız arasına toplu sözleşme görüşmeleri 22 Ocak’ta başladı. Yapılan ilk görüşmede sendikamızın sunmuş olduğu ilk 30 madde üzerinde anlaşma sağlandı. İSTANBUL 1 NOLU ŞUBE İşyeri ziyaretleri Şube Başkanımız Murat Salar, 20 Ocak’ta Kale Çelik Eşya ve Kale Kilit işyerlerini ziyaret etti. Başkan Salar ziyaretlerde, üyelerimizle sohbet etti, soruları yanıtladı. 10 Şubat’ta da Emniyet Tamirhanelerinde çalışan üyelerimizle biraraya gelen Şube Başkanımız, üyelerimizin yeni taşınacakları kompleksi de gezdi. Başkan Salar, 11 Şubat’taki Kormetal işyeri ziyaretinde üyelerimizin sıkıntılarını dinledi, üyelerimizle işyerlerindeki havalandırma ve yıllık izinler konularında konuştu. Başkan Salar, daha sonra fabrika sahibi Orhan Otur ve diğer yetkililerle biraraya gelerek üyelerimizin taleplerini değerlendirdi. 18 Şubat’ta Beylikdüzü’ndeki Arçelik Elektronik’i ziyaret eden Başkan Salar, üyelerimize banka bonusları, yaklaşan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri hakkında bilgi verdi. Fabrika Müdürü Kerim Çelebiöven ile de biraraya gelen Başkan Salar, işyerinin genel durumunu görüştü. Mercedes Benz Türk AŞ çalışanları şubemizde METAL Mercedes Benz Türk A.Ş Hoşdere Fabrikasında yıllardır emek veren ve emekliliği hak eden üyelerimiz, 28 Ocak’ta günü şubemizi ziyaret ederek Şube Başkanımız Murat Salar ile görüştüler. Şube Başkanımız Murat Salar, 11 Şubat’ta şubemizin yetkisindeki işyerleri Baştemsilcileriyle bir toplantı yaptı. Toplantıda, işyerlerinin gündem değerlendirmeleri yapıldı ve baharda yapılacak olan futbol turnuvası ön hazırlıkları da ele alındı. Geçmiş olsun ziyareti Şube Başkanımız Murat Salar, Arçelik Elektronik İşletmesi çalışanı üyemiz Aydın Soy’un omurilik ameliyatı geçiren 12 yaşındaki kızı İlayda’yı, 18 Şubat’ta tedavi gördüğü hastanede ziyaret ederek geçmiş olsun dileğinde bulundu. Punto Deri emekçilerine destek TürK-İŞ’e bağlı Deriteks sendikasının örgütlendiği Punto Deri’de sendikaya üye oldukları gerekçesiyle işten çıkartılan 80 emekçinin 205 gündür sürdürdüğü direniş devam ediyor. Türk İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, 20 Şubat’ta, bir basın açıklaması yaparak, mağdur edilen işçilerin anayasal ve yasal haklarını almaları için verilen desteğin süreceğini belirtti. Basın açıklamasına, TÜRK-İŞ 1.Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak, Şube Başkanımız Murat Salar ve şube yöneticileri de katıldı. TÜRK Baştemsilciler toplantısı yapıldı 77 İSTANBUL ANADOLU YAKASI ŞUBESİ İstişare toplantıları yapıldı Şube Başkanımız Halil Faki Erdal, 12 Ocak’ta, Siemens’in Kartal ve Gebze işyeri temsilcileri, yönetim, denetim, disiplin kurulları, asil ve yedek üyelerinin katıldığı kahvaltılı istişare toplantısında biraraya geldi. Şube istişare toplantısı da 15 Ocak’ta gerçekleştirildi. İşyeri ziyaretleri sürüyor METAL Şube Başkanımız Halil Faki Erdal, 3. Olağan Genel Kurulda seçilen Şube Sekreteri Muammer Öncel, Şube Mali Sekreteri Serkan Gül, Şube Yönetim Kurulu üyeleri Murat Keskin ve Leyla Yasemin Uçar’ı üyelerimizle tanıştırmak amacıyla, 6 Ocak ve 13 Şubat tarihleri arasında, Arçelik, Alarko, Arobus, Aypaz, Baymak, Birinci Oto, Böhler, Elbi, Elmek, Emas, Evas, Ford Yedek Parça, Gedore, Kds, Kerim Çelik, Mahle, Nexans, Outokumpu, Siemens(Kartal), Siemens(Gebze),Stoeger, Takosan, Ümran Boru işyerlerini ziyaret etti. Başkan Erdal ziyaretlerde üyelerimizle tezgâhları başında biraraya geldi. Başkan Erdal, 31 Ocak’ta da şubemizin yeni örgütlendiği Kipsan işyerini ziyaret ederek üyelerimize yetki belgesi, T.İ.S prosedürü ve sendikal konular hakkında bilgi verdi, soruları cevapladı. Başkan Erdal, 13 Şubat’taki Nexans ziyaretinde, Genel Müdür Laurent Masson, Fabrika Müdürü Zafer Baykan ve İK Müdürü Duygu Erol ile işyerinin genel durumunun ele alındığı toplantıya da katıldı. TÜRK 78 Şubemize ziyaretler ŞubeMİzİn örgütlü olduğu Evas’ta çalışan bir grup üyemiz, 30 Ocak’ta, 22:00–08:00 vardiyası çıkışında, yeni örgütlendiğimiz Elbi işyeri temsilcileri 11 Şubat’ta, Arçelik çalışanı bir grup üyemiz 24:00-08:00 vardiyası çıkışı, Baymak çalışanı bir grup üyemiz de 08:00-18:30 vardiyasından sonra 13 Şubat’ta şubemizi ziyaret etti. Şube Başkanımız Halil Faki Erdal, üyelerimize güncel konularda bilgiler verdi, sorularını cevaplandırdı Bilgi broşürleri dağıtıldı ŞubeMİz bünyesinde temsilciler ve üyelerimizden oluşturulan teşkilatlanma ekibimiz, sendikamızın bilgi broşürlerini iş kolumuzda bulunan sendikasız işyerlerine dağıtmaya devam ediyor. Ekibimiz, 18 Şubat’ta Pelsan fabrikası çalışanlarına iş çıkışı, sendikamızı tanıtan ve e-devlet üzerinden üyelik işlemlerini anlatan broşürleri dağıttı. Kupa Herkül Bantı’nın ArçelİK A.Ş. Çamaşır Makinası işyeri temsilciliğimizin organizasyonuyla 18 Kasım’da 36 takımın katılımıyla başlayan futbol turnuvasının şampiyonu, final maçını 7-2’lik skorla kazanan Herkül Bantı takımı oldu. İSKENDERUN 1 NOLU ŞUBE çakır Varan’dan ziyaretler Şube Başkanımız Çakır Varan, Dörtyol Kaymakamlığı görevine yeni atanan Recep Soytürk’ü, 22 Ocak’ta makamında ziyaret etti. Başkan Varan, Soytürk’e yeni görevinde başarılar diledi ve sendikamızın faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Başkan Varan, 29 Ocak’ta da İskenderun İlçe Emniyet Müdürü Cengiz Başar’a nezaket ziyaretinde bulundu. MHP adaylarından ziyaret MHp Hatay Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mete Aslan ve İskenderun Belediye Başkan adayı İbrahim Gül, 29 Ocak’ta, Demiryolİş Sendikası Şube Başkanı Cuma Yüksel’i ziyaret etti. TÜRK-İŞ Hatay İl Temsilcisi, Şube Başkanımız Çakır Varan’ın da katıldığı ziyarette, yerel seçimler ve güncel konular görüşüldü. GÖLCÜK ŞUBESİ Açık kapı toplantısı yapıldı ŞubeMİzİn örgütlü olduğu işyerlerinden Ford Otosan’da geleneksel Açık Kapı Toplantısı, 18 Aralık’ta yapıldı. Toplantıda fabrika yöneticileri, 2013 yılının genel değerlendirilmesini yaptı, 2014 yılı hedefleri hakkında üyelerimize bilgi verdi. Toplantıda söz alan Şube Başkanımız Mehmet Şener, üyelerimizin işyeriyle ilgili beklentilerini dile getirdi. Ayşen Gruda rüzgarı ŞubeMİzİn yetkili olduğu Ford Otosan’da faaliyet gösteren Vehbi Koç Vakfı Ford Otosan Gölcük Kültür Merkezi’nde, 15 Ocak’ta Veysel Diker, Hülya Şen ve Ayşen Gruda’nın rol aldığı komedi sanatseverlerle buluştu. Oyun, izleyenlerden büyük alkış aldı. 79 TÜRK Şube Başkanımız Çakır Varan, 17 Şubat’ta Noksel, Yazıcı ve Resa Demir işyerlerini, 18 Şubat’ta Gaziantep’te bulunan Sanko Makine, 19 Şubat’ta İskenderun Organize Sanayi Bölgesi’ndeki Eti Toprak Liman İşletmeciliği, 20 Şubat’ta da Adana’daki Arçelik Antrepoları ve Adana Emniyet Bakım Onarım Şube Amirliğini ziyaret etti. Başkan Varan ziyaretlerde, üyelerimize güncel konular hakkında bilgi verdi ve sıkıntılarını dinledi. METAL İşyeri ziyaretleri GEBZE DİLOVASI ŞUBESİ Futbol turnuvası başladı ŞubeMİzce geleneksel hale getirilen ve bu yıl “50 Yıllık Sevda Çınarımız İçin” sloganıyla düzenlenen futbol turnuvası, MPS Metal– Takosan takımları ile Diler Demir-Resa Demir takımları arasında oynanan maçlarla başladı. Turnuvanın açılışına Genel Sekreterimiz Yücel Yücel, Şube Başkanımız Uysal Altundağ, Takosan İnsan Kaynakları Müdürü Ercan Koçak, Zf Sachs İnsan Kaynakları Müdürü Neşe Kayacı, Diler Grubu İdari işler Müdürü Turgay Ener ve çok sayıda üyemiz katıldı. CRH Otomotiv’e ziyaret METAL Şube Başkanımız Uysal Altundağ, 3 Şubat’ta CRH Otomotiv ve Kabel Kablo işyerlerini ziyaret etti. Başkan Altundağ ziyaretlerde, tezgâhları başındaki üyelerimizle güncel konularda sohbet etti. Şube Başkanımız, işyeri yönetimiyle de bir toplantı yaptı. TÜRK 80 VeFAT Ve bAŞsAĞlıĞı serKAn yılMAz Çerkezköy Şubemizin örgütlü olduğu Arçelik A.Ş. Kurutucu ve Motor İşletmesi çalışanı üyemiz Serkan Yılmaz,14 Ocak’ta hayatını kaybetti. Merhum Yılmaz’a Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve çalışma arkadaşlarına başsağlığı ve sabır dileriz. AylA özGür Bursa 3 Nolu Şubemizin örgütlü olduğu Delphi Automotive Systems işyerinde çalışan ve sağlık problemleri nedeniyle işinden ayrılmak zorunda kalan üyemiz Ayla Özgür, 5 Şubat’ta hayatını kaybetti. Merhume Özgür’e Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve çalışma arkadaşlarına başsağlığı ve sabır dileriz. nurİ KAryüreK Çayırova Şubemizin örgütlü olduğu Altınyaldız Uzay Sist. Kons. San. Tic. Ltd. Şti. işyeri Baştemsilcimiz Nuri Karyürek, 13 Şubat’ta hayatını kaybetti. Merhum Karyürek’e Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve çalışma arkadaşlarına başsağlığı ve sabır dileriz. Türk Metal Ailesi olarak, hayatını kaybeden üyelerimize Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyoruz… Büyük Anadolu Ereğli Otel, sizi ağırlamak için sabırsızlanıyor. Türk Metal, üyelerinden aldığını üyelerine vermeye devam ediyor. Zonguldak Ereğli’de hizmete giren 7 katlı tesiste, 96 standart ve 8 suit oda ile kongre ve toplantı salonları bulunuyor. Tesiste, kapalı ve açık yüzme havuzları, SPA merkezi, süpermarket, cafe, A La Carte Restaurant, pastane salonları, 2 halı saha, 2 tenis kortu ve 1 basketbol sahası da yer alıyor. Bu dergi, sendikalı işçiler tarafından basılmıştır. TÜRKMETAL Büyük Anadolu Güneşi - Girne’den doğuyor... ŞUBAT 2014 - SAYI: 175 Kıbrıs’ın turizm kenti Girne’de, 30.000 m² alan üzerinde kurulu olan Büyük Anadolu Girne Hotel, yeşilin ve mavinin en güzel tonlarını bir arada sunarak, eşsiz manzarası ile konuklarına ev sahipliği yapmaktadır. 70 odalı tesiste 60 standart oda, 58 m² kullanım alanlı 2 senior suit, 30 m² kullanım alanlı 8 corner suit oda bulunmaktadır. Tesiste, uyandırma servisi, tüm alanlarda ücretsiz internet erişimi, kuru temizleme ve çamaşır yıkama, merkezi klima sistemi, jeneratör ve açık otopark mevcuttur. KOnUM: Ercan Havaalanı’na 35, Girne kent merkezine 1 km. mesafededir. STANDART ODA ÖZELLİKLERİ: Televizyon, telefon, ücretsiz internet erişimi, minibar, duş, merkezi klima, saç kurutma makinesi, elektronik para kasası, AKTİVİTELER: Tesislerimizde Kıbrıs’ın ilk ve tek olimpik yüzme havuzu, çocuk havuzu, sauna, yüzme okulu bulunmaktadır.
Benzer belgeler
türk metal - Türk Metal Sendikası
ODA KAPASİTESİ: Büyük Anadolu Termal Hotel, tümü balkonlu
olmak üzere 166 standart oda, 40 aile odası, 12 suit ve 108
bağımsız daireye sahiptir.
ODA ÖZELLİKLERİ: Mini bar, klima (sıcak-soğuk), uydu...