Kosova Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Transkript
Kosova Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Priþtine ABD Ofisi Kosova Türk Sivil Toplum Örgütleri Heyetini Kabul Etti P riþtine’deki Amerika Birleþik Devletleri Ofisi’nin daveti üzerine, Kosova Türk Sivil Toplum Örgütleri (KTSTÖ) Heyeti 16 Mart 2007, Cuma günü ABD Ofisi yetkilileriyle görüþtü. Kosova Türk Sivil Toplum Örgütleri’ni temsilen heyette Esnaf Ýþ Adamlarý ve Esnaflar Derneði Baþkaný Cemil Luma, Kosova Türk Gazeteciler Derneði Baþkaný Ýbrahim Arslan ve Yeni Dönem KTM Müdürü Mehmet Bütüç yer aldý. KTSTÖ Heyeti’ni ABD Ofisi Resmi Siyasi Temsilcisi Sayýn Heidi-Hakone L. Barrachina kabul etti. Görüþmede, Kosova’da yaþayan Türk toplumunun sorunlarý, Türkçe’nin resmi kullanýmý ve Türk dilinde eðitimin durumu ve sorunlarý ele alýndý. KTSTÖ heyeti tarafýndan bu konular üzerine Sayýn Heidi-Hakone L. Barrachina Hanýmefendi’ye geniþ bilgiler sunuldu. Özellikle Ahtisaari Paketi ve Kosova Türk Sivil Toplum Örgütleri’nin Türk dili ve yazýsýnýn resmiyeti konusunda tepki mektuplarý dile geldi. Bununla beraber Kosova Anayasasý hazýrlanma sürecine, Anayasa’da Kosova’da Türklerin kurucu unsur olarak yer almasý, Türkçe’nin de resmi dillerden biri olarak yazýlmasý gerektiðini, geleneksel olarak eskisi gibi Türklerin yaþadýklarý belediyelerde resmileþmesi ve Anayasa’yla güvence altýna alýnmasý gereði vurgulandý. KOSOVA TÜRKLERÝ`NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ SAYI: 369 U BM’ye Rusya’dan ‘Kosova tepkisi’ YIL: 9 Perþembe, 22 Mart 2007 Fiyatý: 0.50 Rusya’nýn Birleþmiþ Milletler Büyükelçisi Vitali Çurkin, örgütün Güvenlik Konseyi’nin Kosova’yla ilgili son toplantýsýný terk etti. NMÝK Þefi Yoachim Ruecker New York’ta Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi toplantýsýnda UNMÝK’in 3 aylýk çalýþmalarý, standartlarýn uygulanmasý ve Kosova’da durum konusunda konuþtu. Ruecker, üç aylýk dönemde genel durumun olumlu olduðunu deðerlendirdi. Sýrbistan’ý temsil eden Kosova Koordinasyon Merkezi Baþkaný Sandra Raškoviæ-Iviæ, Ruecker’in bu deðerlendirmesine karþý çýktý. Basýna kapalý kapýlar ardýna yapýlan toplantýda, BM Kosova Statü Özel Temsilcisi Marti Ahtisaari’nin çözüm önerisinin görüþüldü. Ahtisaari önerisi tartýþmalarýn özeti, ABD ve Rusya devlet temsilcilerinin ilk açýklamalarýndan sonra anlaþýldý. BM ABD Büyükelçisi Alehandro Volf, UNMÝK Þefi Yoachim Ruecker’in raporunu dengeli ve objektif olarak deðerlendirirken Ruecker’in duruma ve standartlarýn uygulanmasý konusu üzerinde durduðunu statüye saðlanmadýðý için Ahtisaari kabahatli deðildir” dedi. Volf, Rus meslektaþý ile ayný raporu dinlediklerini ancak farklý sonuçlar çýkardýklarýnýn da altýný çizdi. Rusya Büyükelçisi Vitali Æurkin, Yoachim Ruecker ve Sandra Raškoviæ-Iviæ konuºtuktan sonra toplantý salonunu terk etti. Vitali Çurkin toplantýyý terk etmesi öncesi, Birleþmiþ Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un Kosova Özel Temsilcisi Joachim Rucker’i, Kosova’nýn baðýmsýzlýðý için telkinde bulunmakla suçladý. Çurkin, Joachim Rucker’in Güvenlik Konseyi üyelerine sunduðu brifingin, “tek taraflý” ve sorunun çözümüne yardýmcý olacak bir yaklaþýmdan yoksun olduðunu söyledi. ABD’nin BM Büyükelçiliði görevine vekalet eden Alejandro Wolff ise Çurkin’in aksine, Rucker’in brifinginin “son derece dengeli” olduðunu belirtti. BM Güvenlik Konseyi, Kosovalý Arnavutlar ve Sýrplar arasýndaki görüþmelerin baþarýsýzlýkla sonuçlanmasý sonrasý, son geliþmeleri deðerlendiriyordu. Kosovalý Arnavutlar, bölgenin Sýrbistan’dan tamamen ayrýlarak baðýmsýz olmasýný istiyor. Sýrbistan’ýn yaný sýra Rusya da, bu talebe þiddetle karþý çýkýyor. Örgütün Kosova Özel Temsilcisi Martti Martti Ahtisaari’nin hafta sonuna dek Kosova’nýn geleceðiyle ilgili tavsiyelerini Güvenlik Konseyi’ne iletmesi bekleniyor. Ahtisari’nin daha hazýrladýðý planda; Kosova’nýn kendi Rusya Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna karþý bayraðý, ulusal polis gücü olmasý deðinmediðini söyledi. Büyükelçi Volf, öneriliyor ve bölgeye uluslararasý anlaþmalar Washington’un Baþmüzakereci Ahtisaari’ye yapma hakký tanýnýyordu. son derece güveni olduðunu belirtti ve Ancak planda, baðýmsýzlýk kelimesi telaffuz “Kosova statüsü müzakerelerinde uzlaþma edilmiyordu. www.yenidonem.org Türk Dili ve Yazýsý’nýn resmi kullanýmýnýn Belediye Meclis Tüzükleri’ne Anayasa güvencesiyle iþlenmesi gereði savunuldu. Ancak, bu þekilde Türklerin yaþadýklarý belediyelerde Türkçenin resmi olarak kullanýmýnýn yasal temelinin saðlanabileceðine dikkat çekildi. Görüþmede, Kosova’da yaklaþýk 30 yýldýr yapýlmayan nüfus sayýmýnýn Kosova’nýn çok yönlü geliþmesinin planlanmasý açýsýndan son derece önemli olduðu vurgulanarak, planlanan nüfus sayýmýnýn daha önceki sayýmlara oranla demokratik bir hava içinde yapýlmasýnýn önemi vurgulandý. Çanakkale þehitleri törenlerle anýldý de vam ý sayf a 3’ te Enis TABAK Çanakkale savaþý þehitleri Kosova’da düzenlenen etkinliklerle anýldý. Ýlk tören Mamuþa’da Alperenler Gençlik Derneði Liseli Öðrenciler Topluluðu ile Aþýk Ferki Türk Kültür Sanat Derneði’nin ortaklaþa düzenledikleri anma töreniyle gerçekleþti. Törene, Kosova Demokratik Türk Partisi-KDTP Genel Baþkaný ve Milletvekili Mahir Yaðcýlar, KDTP Milletvekili Rýfat Krasniç, Mamuþa Belediyesi Baþkaný Arif Bütüç, Zübeyde Haným Kosova Türk Kadýnlarý Derneði Baþkaný Birsen Gota, Kosova’da KFOR barýþ gücü bünyesinde görevli Mamuþa 5. Mek. Piy. Böl. Mahmut Paþa Kýþlasý Komutaný Yüzbaþý Mustafa Yýldýz yaný sýra çok sayýda davetli katýldý. Çanakkale þehitleri ve Kosova savaþýnda þehit düþenler için saygý duruþuyla baþlayan törende Ferya Bütüç, Ýstiklal Marþý þiirini okudu. Ardýndan Özlem Krüezi Çanakkale savaþý ve þehitleri ile ilgili bir yazý okudu. Çanakkale savaþýný anlatan slayt gösterisi ardýndan bir konuþma yapan Mahmut Paþa Kýþlasý Komutaný Yüzbaþý Mustafa Yýldýz, “Bu önemli günümüzü 1915 yýlýndan beri ülkemizde çeþitli vesilelerle anmaktayýz. Türkiye Cumhuriyeti sýnýrlarýnýn dýþýnda da Türk toplumunun yaþadýðý yerlerde böyle anma günlerinin hazýrlanmasý bizleri gerçekten onurlandýrdý ve gururlandýrdý. Bu vesileyle Kosovalý kardeþlerime teþekkür ederim” þeklinde konuþtu. Yýldýz’ýn konuþmasý ardýndan sözü alan KDTP Genel Baþkaný ve Milletvekili Mahir Yaðcýlar, bu anlamlý günde bir arada olmaktan çok mutluyum þeklinde konuþtu. Yaðcýlar: “Çanakkale savaþý Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasýnda çok büyük anlam taþýmaktadýr. Çanakkale savaþý bura topraklarýnda da çok büyük etkisi olmuþtur. Çünkü Çanakkale savaþý baðýmsýzlýk için, özgürlük için ve vataný korumak için yapýlan bir savaþtý. Olsun ki o dönemde Osmanlý buradan çekilmiþti ama buradan da çok sayýda Kosovalý o savaþa katýlarak þehit düþmüþtür. Türk dostu olan Kosovalý Türkler dýþýnda da burada yaþayan diðer topluluklardan Müslüman kardeþlerimiz de o büyük savaþa katýlarak Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasýnda omuz omuza vermiþlerdir” dedi. d e v a mý sa y fa 1 2 ’d e 2 Kosova Plan inceleme altýnda Belçika Senato’sunda gündem Kosova Perþembe, 22 Mart 2007 ABD’li diplomat Visner, Belçika Senatosu’nda yaptýðý konuþmada Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný destekleyen bir konuþma yaparken Rus diplomat Lukov ise tam ters bir tavýr takýndý ve Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna karþý olduklarýný yineledi. ABD Kosova statü görüþmeleri özel temsilcisi Frenk Visner, Belçika senatosunda Kosova statüsünün belirlenmesi konusuna deðindi. Visner, Priþtine ile Belgrat arasýnda Kosova statüsünün belirlenmesinde ortak bir tutumun bulunmasýnýn mümkün olmadýðýna dikkat çekerken BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisari’nin Kosova sorununa çözüm için tüm olanaklarýyla çalýþtýðýný belirtti. Visner, “1990’lý yýllarda yaþanan olaylar o kadar þok vericiydi ki, Arnavutlarýn Sýrplarýn yönetimi altýna tekrar geri dönüþü düþünülemez” dedi. Rusya Belçika Büyükelçisi Vladimir Lukov sena- toda yaptýðý konuþmada, Visner’in açýklamasýna karþý gelerek, BM Kosova baþ müzakerecisi Marthi Ahtisari’nin planýný eleþtirmekten kendini alamadý. Lavrov, BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisari’nin Kosova planýn kabul edilemez olduðunun altýný çizerken, BM Güvenlik Konseyi’nin Kosova ile yeni bir kararý kabul edeceðini öneri sürdü. Lavrov, “Taraflar arasýnda ortak bir çözüm bulunacaðýna inanmýyorum. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna karþýyýz. Ancak taraflarýn anlaþmasý halinde sýnýrlarda bir deðiþimi kabul edebiliriz. Bunun dýþýnda bir anlaþmaya karþýyýz. Biz Sýrplardan daha büyük Sýrp olmak istemiyoruz. Sadece taraflar arasýnda varýlacak bir çözümden yanayýz. Þu anda diplomatik tüm olanaklar tükenmedi. Çözüm için diðer yollar aramalýyýz” dedi. Çeku, Güvenlik Konseyi’nin Kosova’nýn baðýmsýzlýðý yönünde karar alacaðýna inandýðýný dile getirirken, Rusya’nýn Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný destekleyen ülkeleri karþýsýna almaktan kaçýnarak, kararý veto etmeyeceðini ileri sürdü. siyasiler de konsey toplantýsýný dikkate alarak özellikle Ýslam ülkeleri üzerinde lobi faaliyetleri yaparak Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn desteklenmesi için mekik diplomasi trafiðine girmeye hazýrlanýyor. Bu görev için de Trnava ikna edilmeye çalýþýlýyor. Kosova Ýslam birliði baþkaný müftü Naim Trnava belli bir süre Kosova’da sürdürmekte olan din görevine ara vermesi gerekiyor. Çünkü Viyana’da yapýlan görüþmeler sýrasýnda Kosova Ýslam Birliði Baþkaný Naim Trnava Kosova heyeti içinde yer almadý. Taraflar arasýnda yapýlan görüþmelere Sýrp Ortodoks Kilisesi yetkililerinin katýlmalarýna raðmen Kosova Ýslam birliði yetkilileri ise yer almadý. Kosova Ýslam Birliði Viyana’da taraflar arasýnda görüþmeler esnasýnda Kosova müzakere ekibine desteklerini devamlý dile getirdi. BM Güvenlik Konseyi’nde Marthi Ahtisari’nin paket önerisinin görüþülmesi süre zarfýnda müftü Týrnava’ya önemli iþler düþecek gibi görülüyor. Ahtisari’nin paket önerisinin Ýslam ülkeleri tarafýndan da destek görmesi gerekiyor. Kosova Ýslam Birliði Baþkaný Naim Trnava’nýn destek arama ziyaretleri çerçevesinde Ýran, Libya, Tunus, Cezayir ve Fas’a ziyaretler yaparak bura yöneticilerinden Ahtisari tarafýndan sunulan rapora destek vermeleri için lobi faaliyetlerinde bulunmasý için çaba harcanýyor. Kosova müzakere heyeti BM Güvenlik Konseyi’nde yapýlacak oylamayý göz önünde bulundurarak Müftü Týrnava’yý bu arabulucu görevi üstlenmesi için uðraþ veriyorlar. Trnava’nýn özellikle Sýrbistan ile iyi iliþkilerde bulunan Ýran ve Libya’dan destek almasý zor gibi görünüyor. Bunun yanýnda da Batý Sahra sorunundan dolayý Tunus, Cezayir ve Fas’tan da destek almasý zor gibi görülüyor. Ýran, Libya, Tunus, Cezayir ve Fas hariç diðer tüm Ýslam ülkeleri Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný desteklemektedir. Türkiye bu güne dek Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný en çok destekleyen ülkeler arasýnda yer almaktadýr. Mýsýr’da son günlerde Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný destekleyeceðine yönelik açýklamalarda bulunuyor. Ayrýca, Malezya, Endonezya ve Katar da Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný dile getiren ülkeler arasýnda bulunuyorlar. ORA Baþkaný Veton Suroi, BM’ye üye olan Ýslam ülke temsilcileri ile yaptýðý görüþmede Kosova’nýn baðýmsýzlýðý desteklemeleri isteminde bulundu. Suroi, batýdan olduðu gibi doðudan da destek aldýklarýný söyledi. Tunus, Cezayir ve Fas’ýn tutumu ile ilgili soruya Suroi, Kosova sorununun çözüme kavuþmasýnýn özel bir sorun olduðu ve Kosova sorunu Batý Sahra sorunu ile ayný olmadýðýnýn bu ülkelere anlatýlmasý gerektiðini söyledi. Kosova Ýslam Birliði Baþkaný Naim Trnava konu ile ilgili açýklama yapmaktan kaçýnýrken, bürosu tarafýndan kamu oyuna açýklama yapacaðý ileri sürüldü. Müftü Naim Trnava’nýn bazý Arap ülkelerini ne zaman ziyaret edeceði önem kazanýrken, birkaç hafta içinde BM Güvenlik Konseyi’nin Ahtisari’nin paket önerisini görüþeceði dikkat çekiyor. Çeku: “Kosova mayýsta baðýmsýz olacak” Baþbakan Agim Çeku, Zagrep’te yayýnlanan “Vjesnik” gazetesine verdiði demeçte ABD’nin Mayýs ayýnda BM Güvenlik Konseyi dönem baþkanlýðý sýrasýnda Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna kavuþacaðýný ileri sürdü. Çeku, BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun’un BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisari’nin hazýrlamýþ olduðu planýný Nisan ayýnda BM Güvenlik Konseyi’ne sunacaðýna inandýðýný belirtti. G 8 ülkeleri zirvesi toplantýsýnýn 4 Haziran’da düzenleneceðini hatýrlatan Baþbakan Çeku, uluslararasý birliðinin bu toplantýsýndan önce Kosova statüsünün çözüme kavuþacaðýný ileri sürdü. Baþbakan Çeku, “Biz Rusya’nýn Sýrbistan’ý desteklemediðini biliyoruz. Onlar Sýrbistan’a desteði basit bir destekten daha çoktur. Bu desteðin stratejik bir özelliði vardýr. Ruslar kendilerinin artmakta olan siyasi ve ekonomi gücüne öne çýkararak uluslararasý iliþkilerde önemli rol oynamayý amaçlýyorlar. Ruslar Kosova sorunu yüzünden batýlý ülkeler ile iliþlilerini bozmayacaktýr. Bu yüzden de Rusya’nýn Ahtisari’nin Kosova çözüm paketini veto edeceðine inanmýyorum” dedi. BM Güvenlik Konseyi’nde Kosova ile ilgili yeni bir kararýnýn kabul edilmesi konusunda da açýklamalarda bulunan Baþbakan Çeku, alýnacak kararýn üç noktadan olacaðýný söylerken, “Birinci nokta ile BM’nin almýþ olduðu 1244 sayýlý kararý yürürlükten kaldýrýlacak. Bunun paralelinde de otomatik olarak Sýrbistan’ýn Kosova üzerindeki tür egemenlik haklarý sona ermiþ olacaktýr. Ýkinci nokta ise Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ilan edilmeyecek yada daha derin detaylara girilmeyecek. Yalýnýz BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisari’nin çözüm için hazýrlamýþ olduðu raporu desteklenecek. Üçüncü noktada da Kosova’da uluslararasý birliðinin sivil ve askeri yönetiminin yeni görev çizgisi belirlenecek. Uluslararasý askeri görevde hiçbir deðiþiklik olmayacak, sivil yönetim ise küçük deðiþmelere tabii tutulacaktýr” dedi. Baþbakan Çeku süreç sonucuna da deðinirken, “Ahtisari Kosova’ya baðýmsýzlýk verilmesini önerecektir. BM Güvenlik Konseyi de bunu destekleyecektir. Bundan sonra da dünya devletlerinin Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýmasýna olanaklar saðlanacaktýr” dedi. Müftüye büyük görev Genel Sekreterin Ahtisari tarafýndan hazýrlanmýþ olan Kosova statü planýný Güvenlik Konseyi’ne göndermesinin beklendiði bu günlerde Kosovalý www.yenidonem.org A htisari’nin yardýmcýsý Rohan ile BM’ye teslim ettiði Kosova statü çözüm öneri planý Sekreter tarafýndan incelemeye alýndý. Sekreterin çalýþmayý yeterli gördüðü taktirde plan görüþülmek üzere Güvenlik Konseyi’nin gündemine alýnacak. BM Kosova Baþ müzakerecisi yardýmcýsý Albert Rohan, 15 Mart Perþembe günü Ahtisari’nin tarafýndan Kosova statü öneri paketini BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun’a teslim etti. BM Genel sekreteri basýn sözcüsü Brandon Varne konu ile ilgili yaptýðý açýklamada BM Genel sekreteri Albert Rohan tarafýndan sunulan Kosova statüsü paket önerisini etüt etmeye baþladýðýný söyledi. Varne, BBC kanalýna verdiði demeçte Rohan tarafýndan sunulan çözüm paketinde Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna vurgu yapan bir madde olup olmadýðýný açýklama yapmaktan kaçýnýrken BM Güvenlik Konseyi üyelerinin Ahtisari’nin örgüte sunmuþ olduðu planý ne zaman görüþeceklerini karara baðlayacaklarýný görüþeceklerini ifade etti Resmi olmayan diplomatik kaynaklardan aldýðýmýz bilgilere göre görüþmelerin 26 Mart’ta baþlayacaðý ve gözlemcilerin bu plan üzere yapacaklarý görüþmelerin uzun süreceði ileri sürüldü. Ayrýca ayný kaynak Ahtisari’nin, bu güne kadar Kosova çözüm statüsü için hazýrlamýþ olduðu iki planda da baðýmsýzlýk ibaresine yer vermediðinin altý çizilirken Ahtisari’nin BM Genel sekreterine sunduðu önerisinin son þekilde uluslararasý birliði denetiminde Kosova’ya baðýmsýzlýk önerdiði ileri sürülüyor. Statü bir an önce belirlemeli Ahtisari’nin Kosova statüsü ile çözüm planýný sunmasý ile bütün gözlerin üstünde toplandýðý BM Genel Sekreteri Mun sürecin bir an önce çözümünden yana olduðunu ifade etti. BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun “Voice of America” ya verdiði demeçte Kosova statüsünün bir an önce belirlenmesi gerektiðini söyledi. BM Güvenlik Konseyi toplantýsýna UNMIK’in Kosova’da kasým ve þubat ayý çalýþmalarýný içine alan bir rapor hazýrlayacaðýný ve Kosova sorununun bir an önce noktalanmasý gerektiðini belirten Mun, Kosova’da istikrarý saðlayacak ve orada bulunan tüm topluluklarýn barýþ ve huzur içinde yaþamalarýnýn saðlanmasý gerektiðini ifade etti. Genel Sekreter, “BM tarafýndan sekiz yýl yönetimi ardýndan bulunan ora halkýnýn kendi kaderlerinin ne olacaðýný bilmesinin zamaný gelmiþtir” dedi. Taraflara þiddetten kaçýnmalarý çaðrýsýnda bulunan Genel Sekreter Mun, siyasi amaçlarý içine alan her tür þiddet olayýnýn kabul edilemez olduðuna dikkat çekti. BM görevlilerinin Kosova kurumlarýna yetkilerin devredilmesi sürecinde yardýmda bulunmaya devam edeceðini belirten Mun, Kosova’da huzur ve ortak bir yaþam atmosferinin saðlanmasýnda çalýþmalar sürdüreceklerini belirtti. Kosovalý Sýrplarýn Kosova kurumlarýnýn çalýþmalarýný protesto ettiklerinin altýný çizen Genel Sekreter, Kosova kurumlarýnýn standartlarýn gerçekleþmesinde olumlu baþarýlar kaydettiklerini söyledi. 3 Kosova Çeku, Rusya’dan umutlu Perþembe, 22 Mart 2007 Her zaman Kosova’nýn geleceði ile iyimser mesajlar veren Baþbakan Çeku, Rüker ile yaptýðý görüþmeden sonrasý halka yine umut daðýttý. Kosova statü sürecinde sona emin adýmlarla ilerlendiðine vurgu yapan Çeku, BM Güvenlik Konseyi’nde Kosova ile alýnacak kararýn Rusya tarafýndan veto edilmeyeceðini ileri sürdü. K osova UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker ve Baþbakan Çeku geleneksel haftalýk görüþmelerinde Marthi Ahtisari’nin Kosova çözüm önerisini ele aldýlar. Baþbakan Çeku görüþme ardýndan gazetecilere yaptýðý açýklamada BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisari’nin yardýmcýsý Albert Rohan’ýn BM Genel Sekreterine sunduðu çözüm önerisinin Kosova kurum ve kuruluþlarý, Kosova Müzakere heyeti ile vatandaþlarýnýn bekleyiþi çerçevesinde olduðunu ileri sürdü. Athisari tarafýndan BM’ye sunulan çözüm önerisinin çok önelmiþ olduðunu ifade eden Çeku, “Rusya’nýn BM Güvenlik Konseyi’nde Marthi Ahtisari’nin çözüm önerisini veto vermeyeceðine inanýyoruz” dedi. Kosova statüsü sürecinin öngörüldüðü ve planlandýðý gibi gittiðine dikkat çeken Baþbakan Çeku, “Kosova statüsünün sonuna doðru yol almaktayýz ve þu anda olmamýz gereken yerdeyiz. Ahtisari, Kosova statüsünün belirlenmesi ile çok belirleyici çalýþmalarda bulundu. Sürecinin þimdiye dek ayný dinamikle devam etmesini bekliyoruz. BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisari’den 3 Nisan’da Temas Artý gurubu ile yapacaðý toplantýda Kosova statüsü ve Kosova’ya neden tam baðýmsýzlýk öngörmediðine yönelik açýklama yapmasýný bekliyoruz” dedi. Rusya’nýn Ahtisari’nin rolü ve çalýþmalarýna da deðinen Baþbakan Çeku, Rusya’nýn Kosova sürecine aksaklýk getirmeyeceðine ve BM Güvenlik Konseyi’nde veto hakkýný kullanmayacaðýna inandýðýný söyledi. Çeku “Rusya öneriye karþý gelmeyecek ama öneriye rezerve koyabilir. Rusya, Kosova statüsünün belirlenmesi süreci boyunca Temas Artý gurubundan farký bir tutum sergiledi. Temas Artý gurubunun Kosova’yla ilgili çok sayýda kararý oy birliði ile aldýðýný biliyoruz bu yüzden de Rusya Kosova ile ilgili çözüm önerisine karþý gelmeyecektir. Kendileri oylamaya katýlmayacaktýr. Baþka bir deyiþle kararý veto etmelerini beklemiyoruz” dedi. Kosova statü önerisinin yalýnýz Kosova’nýn projesi olmadýðýný belirten Baþbakan Çeku, bu planýn Temas Artý gurubu, AB, ve ABD hazýrladýklarý ortaklaþa bir proje olduðunu söyledi. Kosova’da kaydedilen ilerlemeler hakkýnda da açýklama yapan Çeku, BM Genel Sekreterinin Kosova standartlarýnýn gerçekleþmesinde olumlu baþarýlardan dolayý kendilerine teþekkürlerini ilettiðini söyledi. Kosova UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker görüþme sonrasý yaptýðý açýklamada Kosova statü sürecinin iyi yolda olduðunu belirtirken “BM Genel sekreteri Ban Ki Mun Çarþamba günü Ahtisari’nin önerisini aldý. Þu anda öneriyi analiz ediyor. Ýncelemeden sonra dosyayý BM Güvenlik Konseyi’ne görüþülmesi için gönderecek” dedi. Kosova UNMIK Yöneticisi Rüker ve Baþbakan Çeku ayrýca Avrupa Birliði ile 19 Marta yapýlacak Ýstikrar ve Birleþme sürecini de ele aldýlar. DK’da ki iç çekiþmelerden sonra yaþanan ayrýlýðýn ardýndan Kosova’daki en büyük parti konumuna gelen ve herkesin tarafýndan dikkatle izlenen PDK Baþkaný Thaçi, temaslarý çerçevesinde Solana ile bir araya geldi. Bir parti lideri olarak görüþmelerde bulunduðuna ýsrarla vurgu yapan Thaçi, Kosova sürecinin istedikleri gibi sonuçlanacaðýný söyledi. Kosova’nýn ana muhalefet partisi baþkaný Haþim Thaçi temaslarý çerçevesinde Brüksel’de AB Dýþ ve Güvenlik Politika Yüksek temsilcisi Haviyer Solana ile bir araya geldi. Görüþme ile yapýlan yazýlý açýklamada görüþmede Marthi Ahtisaari’nin BM Genel Sekreterine Kosova statü önerisini sunulmasýnýn ardýndan ortaya çýkan durumun elle alýndýðý bildirildi. Solana, Thaqi’den Kosova müzakere heyeti içinde Kosova süreciyle ilgili birlik ve beraberliðin saðlanmasýna katkýda bulunmasý isteminde bulunduðunu belirtirken, “Kosovalýlardan yapýcý bir tutum içinde olmalarý isteminde bulundum. Kosova sorununun sonunun ne þekilde olursa olsun, Kosovalýlar uluslararasý birliði ile iþbirliði yapýlmasý gereklidir” dedi. Solana ile parti baþkaný ve Müzakere ekibi üyesi olarak bir araya geldiðini belirten Thaqi, Uluslararasý birliðinin Kosova ile tutumu açýk ve net olduðunu belirtirken Moskova’nýn da bu süreçte yapýcý bir rol oynayacaðýný beklediklerini söyledi. Thaçi, Solana ile yaptýðý görüþme ardýndan, Kosova statüsünün belirlenmesi ardýndan Kosova’da büyük bir olasýlýkla Avrupa Birliði yöneticisi görevini üstelenmesi beklenen Hollanda diplomatý Piter Feith ile bir araya geldi. L Thaçi temaslarda Güzel sözler Barýþta oðullar babalarýný, savaþta babalar oðullarýný gömer. (KREZUS) Priþtine ABD Ofisi Kosova Türk Sivil Toplum Örgütleri Heyetini Kabul Etti Kosova’daki Türkçe medyanýn durumu hakkýnda bilgi veren Heyet, uluslararasý kurum ve kuruluþlarýn azýnlýk topluklarýna verilen destek kapsamýnda Türkçe medyaya gereken desteðin verilmesi, ilgili kamu medya kurumu Kosova Radyo Televizyonu’nda (RTK) Türkçe yayýnlardaki süreninin arttýrýlmasý gereðini savundu. Heyet üyeleri Türklerin asýrlarca bu topraklarda yaþadýklarýný, bu topraklarýn kaderini paylaþtýklarýný belirterek, demokratik ve çok etnikli Kosova’nýn sadece Arnavutlarla ve Sýrplarla deðil, Kosova’da yaþayan bütün etnik topluluklarla saðlanabileceðini ileri sürdüler. Türklerin artýk topraðýndan göç etmekten yorulduðunu, diðer haklarla birlikte Kosova’nýn yarýnýný inþa etmek istediðini vurguladýlar. KTSTO MEDYA HÝZMETLERÝ Kosova’ya ek askeri takviye Schefer, Kosova’ya yapýlan ek askeri takviyenin rutin bir operasyon çerçevesinde yapýldýðýný dile getirirken, Kosova’da þiddet olaylarýnýn olacaðýna inanmadýðýný ve olasý olaylarýn engelleneceðini söyledi. N ATO Genel sekreteri Jaap De da eðitim yapmasýný ve onlarýn bölgeye Hoop Schefer Saraybosna’da alýþmasýný saðlamaktan baþka bir yayýnlanan “Dnevni Avaz” amacýmýz bulunmamaktadýr” dedi. gazetesine verdiði demeçte Kosova’da KFOR tarafýndan yapýlan açýklamaþiddet olaylarýnýn olmayacaðýný, da yapýlmasý planlanan bu operasyonun Kosova’da olasý þiddet olaylarýnýn diðer yapýlýþ amacýnýn Kosova statüsü sonuBalkan ülkelerine de sýçrayabileceði cuyla herhangi bir baðlantýsý olmadýðý açýklamalarý asýlsýz olarak deðerlendirdi. bildirildi. Schefer, “Bunun olmasýný kimse Sýrbistan basýný ise NATO’nun yapbekleyemez. Bosna ve Hersek istikrarý mýþ olduðu bu takviyeyi Kosova’da olasý yakalama yolundadýr. Orada barýþ gücü etnik gruplar arasýndaki çatýþmalarý önleaskerleri sayýsýnda bir azaltma düþüncesi mek için yaptýðýný öne sürdü. içindeyiz. Kosova’ya gelince orada bulunan NATO daha doðrusu KFOR güçKosova’nýn geleceði açýsýndan en önemli yapý leri istikrarýn taþlarýnýn baþýnda bulunan Kosova statü çözüm savunucularýdýr. önerisi mimarý Ahtisari, BM’ye sunmuþ olduðu KFOR güçleri önerisinde Kosova’ya uluslar arasý denetim altýnda Kosova statüsünün bir baðýmsýzlýk önerdiðini itiraf etti. belirlenmesi sürecinde tüm vatanosova sorununun çözümünde sona doðru yaklaþýyoruz. daþlara barýþ ve Uzun zamandan beri çözümünü bekleyen bu sorunun son huzurlu bir þekilde demlerini yaþýyoruz. Bu sürecin sonuçlanmasý için yaklaþýk bir buçuk yýl uðraþan BM Kosova baþ müzakerecisi sonunda hayatlarýna devam etmelerini saðlamak- Kosova statüsü ile ilgili hazýrladýðý çözüm paket önerisini geçen hafta tamamladý ve yardýmcýsý Avusturyalý diplomat Albert Rohan tadýrlar” dedi. vasýtasýyla 15 Mart’ta BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun’a Kosova NATO’nun statüsü ile ilgili hazýrladýðý son öneri planýný teslim etmiþ oldu. Kosova’ya ek takviye Albert Rohan’ýn, BM Genel Sekreteri Mun’a çözüm önerisinin birlikler göndereceði- yanýnda durumla ilgili detaylý bir ek açýklama da ilettiði ileri ni belirten Schefer, sürüldü. Genel Sekretere Ahtisari’nin paket önerisini sunan Rohan, “NATO önceden yap- çözüm paket önerisinin içeriliði ile ilgili gazetecilere açýklamada týðý bir plan gereði bulunmaktan kaçýndý. Kosova’ya 600 askerBM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisari BBC kanalýna verdiði bir demeçte Planý ile Kosova’ya uluslararasý birliðinin den oluþacak bir gözetimi altýnda bir baðýmsýzlýk önerisinde bulunduðunu itiraf etti. askeri tugay Kosova’nýn mevcut sorunlarýný çözecek pratik bir bütünlük içinde takviyede bulunacaðýný açýklamýþtý. olmasý gerektiðine vurgu yapan Ahtisari, Arnavutlar çoðunluk olarak Kosova’da yaþayan topluluklarýn çýkarlarýný korumasý gerekAlmanya’dan tiðini söyledi. Kosova’ya 19 Mart’ta Ahtisari BBC kanalýna yaptýðý konuþmasýnýn devamýnda BM kadar 600 kadar Güvenlik Konseyi’ne sunduðu planýn Kosova sürecinin sonu olaYedek Operasyon caðýný ifade etti. Ahtisari, BM Güvenlik Konseyi’nde Kosova Güçleri (ORF)’nin statüsünün belirlenmesi ile ilgili gecikmenin kimsenin lehine geleceði duyurulmuþ- olmayacaðýna dikkat çekerken, “Her tür gecikme Kosova’nýn tu. Bu rutin bir askeri geliþmesine olumsuz etki edecektir” dedi. Albert Rohan, 15 Mart’ta BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun’a operasyondan baþka Kosova statüsü ile ilgili 70 sayfadan oluþan bir evrak sundu. Bu bir þey olmayacaktýr. evrakýn 60 sayfasý Kosova statüsü ile ilgili öneri, harita gibi teknik Bu takviyedeki evraklar yer alýyor. Diðer 10 sayfada ise Kosova statüsü belirlenamacýmýz askerlerimmesi ile ilgili açýklamalar yer alýyor. izin Kosova ortamýn- www.yenidonem.org Ahtisari, baðýmsýzlýk dedi K 4 Kosova Koþtuniça’dan aðýr ithamlar Kosova, Rusya ve veto Perþembe, 22 Mart 2007 Koþtuniça, Kosovalý Arnavutlarý þiddet ve terörizm yapmakla suçlarken, Sýrplarýn Ahtisari planýný kabul etmemeleri halinde Arnavutlarýn tekrar Kosova’da terör ve þiddet eylemlerine devam edeceklerini ileri sürdü. S ýrbistan Baþbakaný Voyislav Koþtuniça, Kosova sürecinin sonlarýna gelinirken sert açýklamalarýný sürdürmeye devam ediyor. Koþtuniça, Belgrat medyasýna verdiði demeçte Kosovalý Arnavutlarý þiddet ve terörizm yapmakla suçladý. Sýrbistan’da bir topluluðu oluþturan Arnavutlarýn ayrý bir devlet kurma hakký olmadýðýný ileri süren Koþtuniça, Arnavutlarýn peþinde koþtuklarý hayalin uluslararasý birliði düzenlemeleri ile BM Beyannamesine aykýrý olduðunu ifade etti. Koþtuniça, “Kosova’nýn baðýmsýzlýðý genelde þiddet, tehdit, Sýrp ve diðer topluluklarýn etnik temizlenmesine dayanmaktadýr” dedi. Kosova’da üç yýl önce yaþanan þiddet olaylarýna deðinen Koþtuniça, Sýrbistan’ýn Ahtisari’nin planýný kabul etmemesi halinde Kosovalý Arnavutlar yeniden þiddet olaylarýna baþ vuracaklarýný ileri sürdü. Koþtuniça, “Þimdi bile Sýrbistan’ýn Ahtisari’nin planýna karþý çýkmasý demek, þiddet olaylarýnýn yeniden baþlamasý anlamýna gelmektedir. Sesleri buradan dahi duyulabiliyor. Onlar yalýnýz þiddet olaylarýna deðil, terörist eylemlere de hazýrlanýyorlar” dedi. BM Güvenlik Konseyi’nin 19 Mart’ta Kosova ile ilgili yapacaðý toplantýsýna da deðinen Baþbakan Koþtuniça, Sýrbistan’ýn BM’nin 1244 sayýlý karara göre Kosova’da Sýrplar ile diðer topluluklarýn güvenliðinin saðlanmasý isteminde bulunacaðýný ifade etti. Koþtuniça, “Özellikle Arnavut teröristlerin her tür þiddet olayýnýn önlenmesi ve kýnanmasýný isteyeceðiz” dedi. Diðer taraftan Sýrbistan Cumhurbaþkaný Boris Tadiç de yayýnladýðý bildiri ile uluslararasý birliðinden Kosova’da barýþ ve huzurun saðlanmasý ve bunu çiðneyecek olan faillere karþý önlemlerin alýnmasý isteminde bulundu. Kosova’ya 125 milyon avro gerekiyor Güvenlik Konseyi’nin Kosova ile ilgili kararý dört gözle beklenirken diðer taraftan da Kosova’yý ayrý bir heyecan sarmýþ bulunuyor. Kosovalý liderler süreç sonucunda Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna kavuþacaðýna inanýrken, baðýmsýzlýðýn kazanýlmasý sonrasý Kosova’nýn yeni bir devlet olarak dünya arenasýna dahil olmasý için 125 milyon auro gibi bir tutara ihtiyaç duyuluyor. K osova’ya NATO müdahalesi sonrasýnda baþta Batýlý ülkeler olmak üzere Avrupa’da ve Balkanlarda yeni bir devletin kurulmasý için yeþil ýþýðýn yakýldýðý bir gerçek. Ama yeni kurulacak olan devlet çalýþmalarý için var olan kurumsal alt yapý bunu yerine getirip getirilmeyeceði tartýþýlýyor. Büyük bir ihtimalle yeni bir mekanizmanýn hazýrlanmasý gerekiyor. Kosova toplumunun karþýlaþtýðý ekonomi güçlüklere raðmen bunun saðlanmasý kaçýnýlmaz olarak görülüyor. Kosova Çevre ve Alan Planlama bakaný ve Kosova baþ müzakere ekibi üyesi Ardian Cini Yakova’da cuma günü yaptýðý konuþmada yeniden bir yapýlanma konusuna deðindi. Cini, Kosova’da Marthi Ahtisari’nin önerisini hayata geçirmek için 125 milyon avroya ihtiyaç duyulacaðýný söyledi. Bakan Cini, bu tutarýn yeni Kosova devletinin yönetimine, büyükelçiliklerin kurulmasý ile yeni devletin fonksiyonlarýnýn oluþturulmasýnda harcanacaðýna dikkat çekti. Ahtisari’nin paketine deðinen Bakan Cini, “Kosova bu evrak sayesinde egemen : 3 69 ý y a S KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ Haftalýk gazete Sahibi ve Genel Müdürü: Mehmet BÜTÜÇ Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO Kültür: Ýskender MUZBEG Balkan ve Ankara Muhabiri: ve baðýmsýz bir devlet olmasý yolundadýr. Kosova, AB’ne ve NATO’ya üye olmayý amaçlamaktadýr. Bundan dolayý yeni görevimizde de uluslararasý birliðinin yanýmýzda bulunmasý gerekiyor” dedi. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna kavuþmasý ardýndan yeni siyasi ve diplomatik altyapýnýn kurulmasýnda uluslararasý birliðinin yardýmý bekleniyor. Ýsveç Dýþiþleri Bakaný Karl Bild bu konu ile ilgili yaptýðý açýklamada Kosova statüsünün belirlenmesi ardýndan uluslararasý birliðinin Kosova ile alýnacak yeni kararýn hayata geçirilmesi için Kosova’da yeni siyasi ve diplomatik altyapýnýn kurulmasýnda katkýda bulunmasýný gerektiðini söyledi. Kosova’da Bosna örneðinin tekrarlanmamasý gerektiðine iþaret eden Bild, uluslararasý birliðin Bosna’da paralarý bilmeyerek harcadýðýna dikkat çekti. Kosova Teknik ve Deðiþim Grubu tarafýndan hazýrlanan raporda yeni Kosova devleti için ilk dönemde 10 ila 14 büyükelçiliðin açýlmasý öngörülürken, bunlarýn Kosovalýlarýn yoðun olarak yaþadýðý yerlerde açýlmasýný planlanmaktadýr. Herkes tarafýndan dört gözle beklenen Güvenlik Konseyi kararýna Rusya’nýn takýnacaðý tutum büyük önem taþýyor. Rusya, kararý veto ederse Kosova ile yeni bir karar alýnamayacak ve sorun baþladýðý yere yani baþa dönecek. Rusya karar ile ara sýra çeliþkili açýklamalarda bulunurken Lavrov, kendilerinin Kosova ile ilgili kararý veto edeceklerini söylemediklerini dile getirdi. K osova’nýn baðýmsýzlýðý önünde en büyük engel olarak gözüken Rusya, Marthi Ahtisari’nin BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun’a sunmuþ olduðu raporu tepki ile karþýladý. Sýrbistan’ýn en büyük destekçilerinden biri olan Rusya, BM Güvenlik Konseyi’nde Marthi Ahtisari’nin paket önerisinin görüþülmemesi için giriþimlerde bulunduðu ileri sürüldü. Rusya Dýþiþleri Bakaný Sergey Lavrov, önceden yaptýðý konuþmalarýnda Rusya’nýn BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisari’nin çözüm paket önerisini konseyde veto edebileceðini dile getirmiþti. Ama özellikle de Viyana görüþmelerinin sonuçlanmasýndan sonra Lavrov, kararý veto etmeyecekleri yönünde açýklamalarda bulunmaya baþladý. Rusya Dýþiþleri Bakaný Sergey Lavrov, cumartesi günü gazetecilere yaptýðý bir açýklamada Rusya’nýn Ahtisari’nin çözüm önerisini veto edecekleri yönünde bir açýklamanýn kendisi tarafýndan yapýlmadýðýný söyledi. Lavrov, Rusya olarak kendilerinin taraflar arasýnda Kosova statüsünün belirlenmesi ile ilgili görüþmelerin devamýndan yana bir tavýr takýndýklarýný ifade etti. Lavrov, “Biz Sýrplarda daha büyük Sýrp olma peþinde deðiliz. BM Güvenlik Konseyi’nde her iki tarafý da tatmin edemeyecek bir kararý veto edeceðimizi söylemedik. Her þey taraflarýn tutumlarýna baðlýdýr” dedi. Belgrat Lavrov’un bu önerisini sýcak karþýlarken Priþtine öneriyi ret etti. Sýrbistan Baþbakaný Voyislav Koþtuniça, Rusya Dýþiþleri Bakaný Lavrov’un önerisini destekler bir açýklamada bulunurken, Sýrbistan Müzakere ekibi koordinatörü Slobodan Samarciç ise Lavrov’un önerisini “gerçek bir açýklamanýn sesi” olarak deðerlendirdi. Sýrbistan Dýþiþleri Bakaný Vuk Draþkoviç, Lavrov’un önerisini “mantýklý bir çözüm” olarak deðerlendirirken, Viyana’da esas görüþmelerin yapýlmadýðýný, Ahtisari’nin BM’ye sunmuþ olduðu önerisinin uzlaþmaz olduðunu belirtti. ABD Dýþiþleri Bakanlýðý basýn sözcüsü Þon Mek Kormak, Lavrov’un konuþmasýný normal olarak deðerlendirirken, Kosova için son hafta ve son aylara girilirken herkesin devamlý bir þeyler söyleyerek ortamý kýzýþtýracaðýna vurgu yaptý. Sözcü Mek Kormak, “Rusya’nýn Kosova sorununu dikkatle takip ettiklerini ve dýþ siyasetleri açýsýndan bir konu olduðunu söyleyebilirim” dedi. ABD ve Rusya arasýnda danýþma olanaklarý olduðunu belirten Mek Kormak, ayrýca bu sorunun çözümü için diðer BM Güvenlik Konseyi ile bölge üyeleri arasýnda bir iþbirliði yapýlmasý gerektiðine dikkat çekti. Mek Kormak, “Marthi Ahtisari’nin Erhan TÜRBEDAR Yazýlarda ortaya atýlan Muhabirler: fikirler, yazarlara Taner GÜÇLÜTÜRK aittir. Gazetemizin resmi Enis TABAK görüþü deðildir. Yüksel POMAK Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA Yazýlarýn sorumluluðu Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK yazarlara aittir. Kadýn: Sezen HASKUKA Gençlik: Sinem ÞÝÞKO Web: www.yenidonem.org Çocuk Sayfasý: Eda BÜTÜÇ Web tasarýmý ve günceleme: Spor:Ýsmail MAKASÇÝ,Luan MORÝNA Erhan JABLE Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ e-mail: [email protected] [email protected] www.yenidonem.org Adres: Adem Yaþari No: 8, Prizren/Kosova Tel. 029 623 503 Fax: + 381 (0)29 623 503 BM Güvenlik Konseyi’nde sunmuþ olduðu önerisi ile ilgili açýklama yapmasýnýn zamaný geldi. Ýleride atýlacak adýmlar için açýk görüþmelerin baþlamasýnýn tam zamanýdýr” dedi. Rusya Güvenlik Konseyi Baþkaný Ýgor Ývanov, BM Kosova Baþ Müzakerecisi Marthi Ahtisari’nin yerine yeni bir arabuluculuðun seçilmesi talebinde bulundu. Ývanov, “Çýkmaz bir yola giren Kosova statü görüþmelerini rayýna koyacak yeni bir kiþiye ihtiyaç duyulduðu aþikardýr. Eðer taraflar arasýnda sorunla ilgili anlaþma saðlanamasa, o zaman görüþmelerin tekrar baþlayabilmesi için yeni bir arabulucunun seçilmesine gerek vardýr” dedi. Rusya Dýþiþleri Bakanlýðý tarafýndan yayýnlanan “Rusya Global Siyaset” dergisi baþ ve sorumlu yazarý Fyodor Lukyanov, “Özgür Avrupa’ya” verdiði bir demeçte Rusya’nýn BM Güvenlik Konseyi’nde Kosova ile ilgili alýnacak yeni kararý veto etmeyeceðini ileri sürdü. Lukyanov, “Rusya’nýn BM Güvenlik Konseyi’nde veto hakkýný kullanacaðýna inanmýyorum. Rusya, Ahtisari’nin paket önerisine karþý olabilir. Ama kararý veto edeceklerini inanmýyorum Ya oylamaya katýlmayacaklar yada diðer þekilde kararýn kabul edilmesine göz yumacaklardýr. Rusya, ne Balkanlar, ne Sýrbistan ne de Kosova için pek fazla ilgi göstermiyor. Rusya pratik ve pragmatik sorunlarý ile ilgilendiriyor” dedi. ABD BM Büyükelçisi ve Deyton anlaþmasýnýn mimarý Richard Holbrook Rusya’nýn Kosova tutumu ile ilgili yaptýðý açýklamada BM Kosova Baþ Müzakerecisi Marthi Ahtisari’nin paket önerisinin BM Güvenlik Konseyi’nde kabul edilmesi halinde Kosova’da ortaya çýkacak yeni þiddet olaylarýnýn sorumlunun Rusya olacaðýný belirti. ORA Baþkaný ve Kosova Müzakere ekibi üyesi Veton Suroi, “Inner City Press” gazetesine verdiði demeçte Rusya’nýn BM Güvenlik Konseyi’nde veto hakkýný kullanýp kullanmayacaðý sorusuna “Bilmem, bunu bir kiþi bilir, o da Vladimir Putin’dir” þeklinde yanýtladý. Rusya Dýþiþleri Bakaný Segey Lavrov’un Kosova statü görüþmelerin sürdürülmesi önerisi UNOSEK tarafýndan olumsuz karþýlandý. UNOSEK Basýn sözcüsü Remi Durlo konu ile ilgili yaptýðý açýklamada “Ýki taraf arasýnda herhangi ortaklaþa bir tutum yok. Bundan dolayý da görüþmelerin baþlamasý da bir þeyleri deðiþtirmeyecektir” dedi. Sýrbistan’ýn Ahtisari tarafýndan hazýrlanan çözüm öneri paketinin Arnavutlarý kayýrdýðý açýklamalarýný asýlsýz olarak deðerlendiren Durlo, “Ahtisari’nin önerisi, Arnavutlarýn önerisi deðil bir uzlaþmadýr” dedi. Banka: Raiffeisen Bank Yeni Dönem Hesap No: 1502001000171635 Baský: “SIPRINT” basýmevi Prizren “Yeni Dönem” Kosova Türk Medyasý yayýnýdýr. Yeni Dönem KTM Þirketi Danýþma Kurulu: Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý) Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný) Cemil Luma (Esnaf ÝE Derneði Baþkaný) Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi) Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý) Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný) Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni) 5 Perþembe, 22 Mart 2007 Baðýmsýzlýk kapýda Kosova Viyana görüþmeleri sonrasý Kosova’ya umutlu bir þekilde dönen Kosova Müzakere Heyeti üyeleri görüþmelerle ilgi meclisi bilgilendirmek amacýyla son meclis toplantýsýnda milletvekillerine süreç hakkýnda bilgi verdiler. Baþkan Seydiu, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna herkesin tanýk olacaðýný söylerken, Baþbakan Çeku ise sürecin baðýmsýzlýkla sonuçlanacaðýný belirtirken, PDK Baþkaný Thaqi ise Güvenlik Konseyi’nde Rusya’nýn Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný engellemeyeceðini ifade etti. Kosova meclisi düzenlediði son toplantýsýnda Viyana’da yapýlan son görüþmeleri ele aldý. Viyana görüþmelerine katýlan Kosova müzakere ekibi beþ üyesinden Baþkan Fatmir Seydiu, Baþbakan Agim Çeku ve PDK Baþkaný Haþim Thaqi toplantýda hazýr bulunurken, Viyana görüþmeleri ile Kosova statüsünün belirlenmesi hakkýnda milletvekillerine bilgi verdiler. Seydiu: “Bizler tanýk olacaðýz” Baþkan Fatmir Seydiu, Meclis kürsüsünden yaptýðý açýklamada Viyana görüþmelerine katýlan Kosova ekibinin tutumunun egemen ve baðýmsýz bir Kosova olduðunu belirtirken, bu tutumun alfa ve omega olduðunu dile getirdi. Seydiu, Kosova heyeti olarak Sýrbistan kurumlarý ile hiçbir strüktürel iliþki kabul etmediklerini ve etmeyeceklerini söyledi. Kosova’da uluslararasý yönetimin sürmesi ile NATO güçlerinin görevini sürdürmesini ilgili tutumu desteklediklerini belirten Baþkan Seydiu, Kosova’da uluslararasý yönetimin bulunmasý Kosova’nýn uluslararasý örgütlere entegre olmakta olumlu etki edeceðini belirtti. Baþkan Seydiu, “Kosova sorununun sonucu belidir. Komþu devletlerle dostluk ve iþbirliði içinde bir Kosova herkesin istediði tek çözümdür. Biz buna tanýk olacaðýz” dedi. Çeku: “Süreç baðýmsýzlýkla sonuçlanacak” Baþbakan Çeku mecliste milletvekillerine hitaben yaptýðý konuþmasýnda Kosova statüsünün belirlenme sürecine yönelik açýklamalarda bulundu. Ahtisari’nin Kosova’ya sunacaðý çözüm formülünün baðýmsýzlýk olacaðýný inandýðýna vurgu yapan Çeku, baðýmsýzlýðýn ilk evresinde uluslararasý birliði tarafýndan denetleneceðini söyledi. BM Güvenlik Konseyi kararý ile Kosova resmi olarak ilk defa baðýmsýzlýðýna kavuþacaðýný belirten Çeku, bu kararýn ardýndan dünya ülkelerden desteðin verilmesi gerektiðini ifade etti. Baþbakan Çeku’ya göre, BM Güvenlik Konseyi Kosova’yla ilgili yeni kararýný mayýs ayýnýn sonunda yada 4 Haziran’da Geliþmiþ ülkelerin bir araya gelecekleri toplantýdan önce kabul etmesinin beklendiðini söyledi. Viyana’da yapýlan görüþmeler esnasýnda Kosova’nýn baðýmsýz bir devlet olarak kabul görmesi için bazý uzlaþmalar yaptýklarý bilgisini veren Baþbakan Çeku, “Viyana’da yaptýðýmýz bazý uzlaþmalarýn temel amacýnýn Kosova’nýn toprak bütünlüðünü korumak amacýyla yapmýþ bulunuyoruz” dedi. Thaqi: “Rusya yapýcý olacak” Viyana görüþmelerine katýlan PDK Baþkaný Haþim Thaqi bugün gelinen noktaya vurgu yapan bir konuþmada bulundu. Thaqi, “1999 yýlýnýn baþlangýcýnda elde ettiðimiz baþarýnýn ürünü olarak, uluslararasý birliði tarafýndan baðýmsýz ve egemen bir Kosova’nýn tanýmasýnýn son günlerini yaþýyoruz. Son yýllarda Kosova’nýn yürütmüþ olduðu gerek özgürleþme, demokratikleþme ve Batýlý örgütlerle sýký iþbirliði ile güçlü bir ekonominin Kosova’nýn gerçek siyaseti olduðunu görüyoruz” dedi. Kosova’da ki topluluklara da deðinen ve Kosova’nýn topluluklarla ilgili hoþgörü içinde olduðunu söyleyen Thaqi, topluluklarýn Kosova kurum ve kuruluþlarýnýn çalýþmalarýna katýlmalarý, haklarýnýn korunmasý gibi temel noktalara büyük özen gösterdiklerini ifade etti. Thaqi, BM Güvenlik Konseyi’nde Kosova ile görüþülüp karar baðlanacak olan kararýnýn Rusya tarafýndan veto edilmeyeceðine inancýnýn tam olduðunu vurguladý. Parti gruplarýndan destek Viyana görüþmelerine katýlan üç müzakere heyeti üyesinin ardýndan Kosova Meclisi Parti Grup Baþkanlarý da milletvekillerine hitap ettiler. LDK Meclis Grubu Baþkaný Aluþ Gaþi, Kosova müzakere heyeti çalýþmalarýný baþlangýçtan beri desteklediklerini belirtirken, müzakere heyeti içindeki olumlu iþbirliðinin Kosova kurumlarýnýn çalýþmalarýna da yansýmasýný istediklerini dile getirdi. PDK Meclis Grubu Baþkaný Yakup Krasniçi, Viyana’da acý bir uzlaþmanýn yapýldýðýna dikkat çekerken, bunun Kosova’nýn geçmiþi için deðil geleceði için yapýldýðýný söyledi. AAK Meclis Grubu Baþkaný Cülnaze Süla, Ahtisari tarafýndan hazýrlanan dokümanýn eski düzen olan statükoyu ortadan kaldýrdýðýný ve bunun da baðýmsýz Kosova devletinin kurulmasýna yol açacaðýný belirtti. ORA Meclis Gurubu Baþkaný Teuta Sahatçiu, her bir baþlangýcýn sonu olduðuna dikkat çekerken, Kosova nihai statü görüþmelerinin de baðýmsýzlýkla sonuçlanacaðýný söyledi. 6+ Grup Baþkaný Cezair Murati ile Entegrasyon Çalýþma Gurubu Baþkaný Cerc Deday Kosova müzakere ekibi üyelerinin açýklamalarýný destekler birer açýklamada bulundular.. Plana itirazý olanlar var Kosova Meclisi’nde çoðunluðu oluþturan parti gurup baþkanlarý ardýndan mecliste temsil edilen diðer parti milletvekilleri de Kosova statüsü ile ilgili konuþma þansý bulurken bunlar gün boyu mecliste yapýlan konuþmalarý eleþtirel birer konuþmada bulundular. Kosova Halk Devinim Partisi Baþkaný Emruþ Cemayli yaptýðý konuþmasýnda müzakere ekibi çalýþmalarýný eleþtirirken, bu çalýþmalarýn Kosova halkýnýn çýkarlarýný korumaktan aciz olduðunu söyledi. Dardanya Demokrat Partisi Milletvekili Ramadan Kelmendi, bugüne kadar Kosova müzakere heyeti tarafýndan yapýlan açýklamalarýn açýk ve net olmadýðýna vurgu yaparken, bugün gelinen noktayý eleþtirdi. PDK partisi milletvekili Cevat Bislimi de yaptýðý konuþmasýnda Müzakere Heyeti çalýþmalarýndan duyduðu memnuniyetsizliði dile getirdi. www.yenidonem.org Rönesans ve Kosovalý Türkler R Rönesans nedir? önesans kelime anlamýna bakýldýðý zaman, Yeniden Doðuþ demektir. Peki bu yeniden doðuþ nasýl ve hangi zamanlarda baþladý? Rönesans aslýnda ilk defa M.Ö. 5 Yüzyýlda Grek döneminde, baskýcý yönetime karþý bir protesto olarak ortaya çýkýyor. O dönemde yöneticilerden memnun olmayan aydýnlar, dini ve diðer baskýlara karþý “Sofistler”(O dönemin aydýn kiþileri) hareketlenip yönetime karþý tavýr alýyorlar. Eleþtiri, uygar dünyada güvenilmezlik alameti deðil, demokratik bir haktýr. Bu dönemde baþlayan hareketlenmeye tarihte aslýnda erken Rönesans denir. Asýl Rönesans ise Batýda, Kilisenin baskýcý rejimine karþý bir baþkaldýrýþ olarak baþlamýþtýr. O dönem Avrupa’sýnda 2-15. yüzyýllar arasýnda “Orta Çað” sürmüþtür. Bu dönemin bir diðer ismi de “Karanlýk Çað” idi. Bu adý almasý ise dönemin kilise yönetimine borçludur. Çünkü o dönemlerde Kilise her þeyi yönetir ve onun dedikleri dýþýna çýkýlmýyordu! Bilimsel çalýþmalarýn yapýlmadýðý, Bilim adamlarýnýn öldürüldüðü bir dönem idi “Orta Çað”. Oysa Ýslam 812 yüzyýllar arasýnda Avrupa’da “Karanlýk Çað” sürerken, Ýslam Dünyasýnda bilimsel çalýþmalarýn en yoðun olarak yapýldýðý bir dönem idi. Hýristiyan Dünyasý hurafelerle uðraþýrken, Ýslam Dünyasýnda bilimsel çalýþmalarla olaylar ispatlanýyordu! Avrupa’da bu dönemde bilim dili Latince iken, Ýslam Dünyasýnda Eski Yunan Filozoflarýnýn (Özelikle; Platon ve Aristoteles’in) yapýtlarý Arapça’ya çevirtiliyordu ve geniþ kitlelere ulaþmasý saðlanýyordu. Avrupa’da 12-14. yüzyýllar arsýnda Rönesans’ýn ilk iþaretleri baþlamýþtý, bu da Ýslam Dünyasýnýn sayesinde olmuþtur! Avrupa’da tam olarak Rönesans, 15-16 yüzyýlda büyük bir patlama yaþanmýþtýr. Kilise yöneti- ORHAN LOPAR Bir Düþünce mi karþý gelen bilim adamlarý özgürlüklerine kavuþuyorlar ve baskýcý dönem sona erdiriliyor. Tabi bu Rönesans’a geçiþ mutlaka kolay olmadý! Çünkü bu baskýcý rejim ve dönemi ortadan kaldýrmak için çok kan dökülüdü. Rönesans döneminden sonra, Avrupa’da çoðu ülke laik (Din ve Siyasetin birbirinden ayrýlmasý) düzene geçiyor. Bu yüzden Rönesans’a, Yeniden Doðuþ deniliyor. Baský ve düzensiz rejimine karþý gelinmiþtir, bu olaylardan sonra Avrupa yeniden doðmuþtur! Rönesans bu yüzden çok önemli ve deðerlidir. Belki bu anlattýklarýmý çoðunuz biliyorsunuzdur. Ama benim anlatmak istediðim bir þey daha var. Kosova Türklerinin Rönesans’ý! Peki bu Kosova Türklerinin Rönesans’ý ne idi? Kosova Türklerine bakýldýðý zaman, erken Rönesans’ý 50’li yýllarda yaþamýþlar. Bu dönemde Türkler Kosova arenasýnda yeniden varolmuþ ve bir Rönesans yaþamýþlardýr. Çünkü o dönemde Türklerin bu topraklarada varlýðý kabul edildi! Türkler ikinci bir Rönesans’ý þimdilerde yaþamaktadýr. Türkler yeniden uyandý, ya da buna geç kalmýþ bir Rönesans da diyebiliriz. Ve bu Rönesans’ý da bir “reaksiyon” (Reaksiyon diyorum; çünkü bu her þeyi kaybetmeye karþý-karþýya kalan Türklerin bir tepkisidir) olarak Sivil Toplum Kuruluþlarý baþlatmýþtýr. Peki neden Sivil Toplum Kuruluþlar diyoruz? Yukarda anlattýklarým gibi, Türkler tüm STK (Sivil Toplum Kuruluþlarý) de bir araya gelmiþ ve demokratik tepkisini ortaya koymuþtur? Peki geç kalýndý mý? Evet çok geç kalýndý! Ama bir deyim vardýr; Zararýn neresinden dönersen kyardýr! Bu hareket ile birlikte Kosovalý Türkler varlýklarýný ispat ettirdiler! Kosovalý Türklerin yeniden bir Rönesans yaþanmýþ oldu... Güncel “Goralýlar Çanakkale’ye sadece þehit deðil, ayrý bir tad verdiler” Perþembe, 22 Mart 2007 6 Çanakkale´deki Goralýlar... Çanakkale’de yayýnlanan “Çaðdaþ Çizgi” Dergisi 350. sayýsýnda Mr. Taner Güçlütürk’ün “Gora’da Çanakkale Türküsü Efsanesi” baþlýklý araþtýrmasý geniþ yanký uyandýrdý. Dergimizde çýkan bu çalýþma üzerine vakt-i zamanýnda taa Gora’dan kalkýp Çanakkale’ye göçmüþ olan Goralýlar bize ulaþtýlar ve; “Biz buradayýz. Bu kentte yaþýyoruz ve aslýnda Goralýyýz.” dediler. Yaþanan bu geliþme üzerine “Çaðdaþ Çizgi” dergisinin 351. sayýsýna konuk ettiðimiz Çanakkale’de yaþayan Goralýlarla gerçekleþtirdiðimiz söyleþiyi Yeni Dönem gazetesi okurlarýyla paylaþýyoruz. Ýlhan KAYA Çanakkaleli Gora kökenlilerin anlatmýþ olduðuna göre; 1900’lü yýllarýn baþýnda Çanakkale’ye gelmeye baþlayan Gora’lýlarýn göçü 1970’li yýllara kadar sürmüþ. 1970’li yýllarda kentimizde 150 civarýnda Goralý yaþarken, bugün nüfus artýþý nedeni ile Goralý Çanakkalelilerin sayýlarý 500’e ulaþmýþ durumda. Üçüncü kuþak Goralýlar, Çanakkale’ye neden geldiklerini ve kentte neler yaþadýklarýný bizimle paylaþtýlar. Çanakkale’ye gelen ilk Goralýnýn þimdiki Babalýk Tatlýcýsý’nýn kurucusu Reyhan Hüsmenoðlu olduðunu öðrendik. Reyhan Hüsmenoðlu’nun torunu Gültekin Hüsmenoðlu anlatýyor. Reyhan Hüsmenoðlu, Gültekin Hüsmenoðlu’nun Gora’dan göç eden dedesi “Dedem 1912 yýlýnda Çanakkale’ye gelmiþ. Reyhan Hüsmenoðlu Çanakkale’ye gelmeden önce Balkanlarýn deðiþik yerlerinde çalýþmýþ. Çanakkale’ye gelmeden önce son olarak Sofya’da bir açmýþ ancak Balkan Savaþý’nýn baþlamasýyla birlikte Sofya’da ki dükkanýný kapatmak zorunda kalmýþ. Sonra ver elini; Çanakkale. Burada yaþayan Goralýlarýn büyük bir çoðunluðu Reyhan Hüsmenoðlu’nun torunlarýyla birlikte çektirdiði aile fotoðrafý Gora’nýn Rapçe köyünden gelmiþtir. Bilindiði gibi; o zamanki coðrafyada (Osmanlý coðrafyasýnda) Kosova, bir Osmanlý eyaletidir. Bilindiði gibi o dönemde Çanakkale de Osmanlý’nýn bir topraðýdýr. Dedem Reyhan Hüsmenoðlu buraya tek baþýna gelmiþ. Ailemizin diðer fertleri Gora’da kalmýþlar. Rapçe, bir dað köyü olduðu için, topraðý verimsizdir. Büyüklerimiz (köyün erkekleri) çalýþmak amacý ile köylerinden þehirlere inmiþler. Ancak ailelerini þehirlere taþýmamýþlar.” “Þehirlere yerleþmemelerinin tek nedeni ise asimilasyondan korkmuþ olmalarýdýr.” O dönemde büyüklerimizin gelecek nesillere dair korkularý vardýr. Çünkü þehirlerde nüfusun büyük bölümü gayr-i Müslimlerden (Hrýstiyan) oluþmaktadýr. Dedelerimiz asimilasyona uðrayabileceklerinden endiþe ettikleri için çalýþmak için gittikleri yerlere ailelerini taþýmamýþlar ve böylelikle de kendi Türk-Müslüman kimliklerini korumayý baþarmýþlardýr… Gora’da yaþayanlarýn ön önemli özelliði ise tahtacý (aðaç oymacýsý) olmalarýdýr. Bu insanlar gittikleri yerlerde kýsmen tüfek yapýmý, halý dokumasý ve deðirmen iþletmeciliði gibi mesleklerde yoðun bid biçimde çalýþmýþlar. Modernleþmeyle birlikte ise insanlarýmýz yaþamlarýný daha rahat idame ettirebilmek için þehirlere göç etmeye baþlamýþlar.” “Goralýlar aslýnda Konya’dan Göç etmiþler” Gültekin Hüsmenoðlu Goralýlarý anlatmaya devam ederken, bu bölgede yaþayan insanlarýn aslýnda en fazla 300 yýllýk bir geçmiþi olduðunun altýný çiziyor. Ve Goralýlarýn bölgeye Konya’nýn Çumru ilçesinden göç ettirildiklerini ifade ediyor. Çanakkale’de ilk Gora’lý Hüsmenoðlu Çanakkale’ye göç eden ilk Goralýnýn dedesi olduðunu söyleyen Gültekin Hüsmenoðlu, Reyhan Hüsmenoðlu’nun 1912 yýlý sonunda Çanakkale’ye geldiðini söylüyor. Çanakkale’ye gelen dedesinin Necippaþa Camii’nin olduðu bölgede (þimdi ki kafeteryalarýn olduðu yerde) dükkan açtýðýný söylüyor. Reyhan Hüsmenoðlu, bu dükkanda çorba, pilav, köfte ve tatlý yapmýþ önceleri; daha sonra ise 1946 yýlýnda þimdiki yerine, Yalý Caddesi’ne taþýmýþ iþ yerini. BABALIK ismi halk arasýndaki lakabý Reyhan Hüsmenoðlu’nun halk arasýnda BABALIK lakabýyla tanýndýðýný söyleyen Gültekin Hüsmenoðlu, bu ismin dedesine takýlmasýnýn nedenini ise þöyle açýklýyor. “Dedem yoksullara, öðrencilere ve askerlere çok ucuza, para almadan yemek verirmiþ. O yüzden halk kendisine BABALIK ismini takmýþ”. “Babamlar 1955’de Çanakkale’ye gelmiþler” Nusret Hüsmenoðlu ise Gültekin Hüsmenoðlu’nun babasý; 1955 yýlýnda geliyor ilk kez Çanakkale’ye. Turist olarak ancak. Bir süre kentte kalan Nusret Hüsmenoðlu daha sonra ailesini de yanýna alýyor. Ailenin diðer üyeleri 1957 yýlýnda Çanakkale’ye gelmiþler. Gültekin Hüsmenoðlu babasýnýn Kosova’dan göç etme nedeninin ise ‘siyasi koþullar’ olduðunu kaydediyor. Dede Hüsmenoðlu ekonomik, baba Hüsmenoðlu ise siyasi nedenlerden dolayý doðduðu topraklarý terk Gültekin Hüsmenoðlu, “Babalýk Tatlýcýsý”nýn kurucusu etmek zorunda kalýyorlar. “Yeni kurulan Yugoslavya’nýn ilk dönemi çok sert ve aðýr koþullara sahipmiþ.” diyen Gültekin Hüsmenoðlu anlatmaya devam ediyor. “Benim annemin babasý Sinan Yýlmaz yeni kurulan rejim tarafýndan tehdit olarak algýlanmýþtýr. Kendisi yeni kurulan rejime muhaliftir. Bu yüzden de yeni kurulan rejim www.yenidonem.org tarafýndan -faili meçhul olaraköldürülmüþtür. Hala bir mezarý yoktur. Cesedi de bulunamamýþtýr. Öldürülme nedeni ise bu bölgede yaþayan insanlarýn Müslüman kimliðine sahip çýkmýþ olmasýdýr.” “Bizi sevenler Arnavut der; kýzanlar ise Sýrp; Oysa biz Gora’lýyýz ve Türk’üz” Çanakkale’ye gerçekleþen göçün ardýndan zaman zaman uyum sorunu yaþadýklarýný belirten Hüsmenoðlu, “Evde konuþtuðumuz dil ile sokakta konuþulan dil arasýnda bocalýyorduk. Evde Goraca konuþuluyordu. Sokakta ise Türkçe. Bu bizim için ciddi bir ikilik oluþturuyordu. Bize kýzanlar bize ‘Sýrp ya da Bulgar’ diyordu. Bizi sevenler ise ‘Arnavut’ diyordu. Bu tanýmlamalar tamamen yanlýþtýr. Biz Goralýyýz ve Türk’üz. Biz Osmanlý’nýn Balkanlar’daki ve Anadolu’daki asli kurucu unsurlarýyýz. Goralýlar Osmanlýyý çok severler. Osmanlý için aðladýklarýna gözlerimle þahit oldum. Bizim bölgede asimilasyonu engellemek için kýz alýp, verilirken çok dikkat edilmiþtir. Sadece kendi içimizden kýz alýnýp verilmiþtir.” “Tatlý Sektörünü Çanakkale’ye Balkan Türkleri Getirmiþtir” Ailesinin Çanakkale’ye gelmesinden sonra doðan Gültekin Hüsmenoðlu, babasýnýn iþ olarak dede mesleðini sürdürdüðünü söyleyerek, “Babam, baba mesleðine devam eder. Ayrýca da helvacýlýk ve yoðurtçuluk iþini geliþtirir. Bizler buraya geldikten sonra çok yokluk ve yoksulluk çektik. Evimizde soba dahi yoktu.” diyor ve göç sonrasýnda yaþadýklarý sýkýntýlý dönemleri anlatýyor. Çanakkale’de tatlý sektörünün Balkan Türkleri tarafýndan getirildiði belirten Hüsmenoðlu, dedesinin ardýndan sadece bir Arnavut’un tatlýcýlýk iþini sürdürmediðini bunun dýþýnda kendi köyünden gelen insanlarýn tümünün dededen ve babadan kalan bu mesleði yaptýklarýný söylüyor ve bu mesleðin kentimizde Goralýlar tarafýndan yaygýn olarak yapýldýðýnýn altýný çiziyor. “Gora’ya 4 kez gittim” Çanakkale’ye göçün ardýndan Gora’ya anne ve babasýyla iki kez gittiðini (19691971 yýllarýnda) ve orada birer ay kaldýklarýný söyleyen Hüsmenoðlu, kendisinin 7 Perþembe, 22 Mart 2007 Gora’ya 1986 ve 1988 yýllarýnda iki kez daha tek baþýna ziyarette bulunduðunu söylüyor ve ekliyor; “Gora, benim annemin ve babamýn vatanýdýr. Ama benim doðum yerim Çanakkale’dir. Benim gittiðim yýlarda dinsel ve etnik kimliði ile çok özgür bir yerdi. Bu kimliklere hiçbir baský yoktu. Bizim Türkiye’de —o dönem için- tahayyül edemeyeceðimiz hak ve özgürlüklere sahiptiler. Örneðin orada yaþadýðým bir olay beni oldukça þaþýrtmýþtýr, paylaþmak isterim. Gora’da bir köy düðününe gittim. Düðün alayýnda üzerinde Arapça yazýlý yeþil bir bayrak, ay yýldýzlý bir Türk bayraðý ve 3 hilalli bir bayrak var idi. Bu bayraklarý görünce ister istemez sordum: “Korkmuyor musunuz? Bu bayraklarý düðünlerde açmaya? Devlet bir þey demez mi?” Bu Yasin Demirtaþ sorum karþýsýnda insanlar þaþýrdýlar. Bu gerçekliði o kadar kanýksamýþlardý ki…Yanýt olarak; “Biz Türk ve Müslüman olduðumuz için bu bayraklarý açarýz. Bizim rejimimizde sadece 3 bayrak yasaktýr. Onlar da ABD, RUS ve Arnavut bayraklarýdýr” dediler. Son olarak bu bölgeye gittiðim yýllarda ise artýk bölgede çoðunlukla Arnavut bayraklarýnýn asýlý olduðunu gördüm. Bu durum yaklaþan etnik kargaþanýn da bir iþaretiydi aslýnda ve bu öngörüm sonraki yýllarda maalesef gerçekleþti.” “Türk Barýþ Gücü Kosova’daki Türkler Yasin Demirtaþ’ýn aile albümünden bir aný... Yasin’in sünnet düðünü Ýçin Bir Þanstýr” Kosova’da yaþanan çatýþmalarýn ardýndan bölgeye yerleþmiþ olan Birleþmiþ Milletler (BM) Barýþ Gücü’nün (UNMÝK) öneminin de altýný çizen Hüsmenoðlu, “Malum olduðu üzere; Kosova’da BM Barýþ Gücü içerisinde Türk Barýþ Gücü’nün Güncel bulunmasý orada yaþayan Türkler için bir þanstýr. Eðer orada Türk askerinin aðýrlýðý olmasýydý. Kosova’da yaþayan Türk azýnlýðýný göçe zorlarlardý ve hiç Türk kalmazdý. Bu göç zaman içinde zaten önemli ölçüde gerçekleþmiþ.” civarýnda Goralý vardýr. %90 ý Rapça’lýdýr, %10 u ise diðer köylerdendir. Goralýlar yiyecek sektöründe Çanakkale ve Ýstanbul’a göçen Goralýlar genellikle yiyecek-içecek sektöründe çalýþtýlar. Yoðurtçuluk-tatlýcýlýk yaptýlar. Bunun nedeni ataerkil iliþkileridir. Örneðin; benim babam Çanakkale’de seyyar satýcýlýk yapmýþtýr. Dondurma-kurabiye yani yiyecek üstüne çalýþmýþtýr. 1960’larda dedem ve onun babasý Yusuf dede Çanakkale’de ilk seyyar tatlý satýcýlýðýný gerçekleþtiren insanlardýr. Çanakkale’de ilk tatlýcý dükkanýný açan da yine Gora’lýdýr. Böylelikle Gora’lýlar, Çanakkalelilere farklý bir tatlarý da getirmiþlerdir. “Gora benim annemden ve babamdan bir parça” “Gora, benim annemden ve babamdan bir parça. Gittiðimde gördüm ki; orada Osmanlý-Türk’e duyulan bir hayranlýk var. Buradan Türk Hükümetlerine sesleniyorum: o bölgede yaþayan Türk azýnlýðýn yaþam haklarýný ve sosyal haklarýný savunmalýsýnýz.” “Çaðdaþ Çizgi bir Ýlke Ýmza Attý” Gültekin Hüsmenoðlu sözlerini bitirmeden önce geçtiðimiz ay yayýnlanan Çaðdaþ Çizgi Dergisi’ni yorumladý ve “Derginizin geçen ayki sayýsýnda - benim fevkalade önemsediðim bu kentte- Çanakkale’de yaþayan Goralýlar, Gora, ve Goralý Çanakkale Savaþlarý þehitleri hakkýnda yayýnlanmýþ ciddi ve kapsamlý yazýnýzý okudum. Sizi ve emeðe geçenleri tebrik ediyorum.” dedi. Yasin Demirtaþ’ýn amcasý Salih Balaban, Yugoslav ordusunda askerken. Þu an Çanakkale’de yaþýyor, Balaban Pastaneleri’nin sahibi ve ilk göçen Balaban. yine Gora’da yaþýyor dede Demirtaþ’ýn. Yýlda 2-3 kez Gora’ya gidip geliyor. Yasin Demirtaþ; “Gora’lýlar Çanakkale de yoðurtçuluk-tatlýcýlýk yaparlarmýþ. Dedem,dedemin babasý da ozamanlar Çanakkale de ticaret yapýyorlarmýþ. Ama ailesi köyde yaþýyormuþ (Rapça’da ). Ayný dönemde, Yunan-Sýrp isyanlarý Goralýlarý rahatsýz ediyor ve bu da; daha kitlesel bir göç yaþanmasýna teþkil oluþturuyor. Babam 1928’de Rapça doðmuþ. Dedem, 50’li yýllarda Çanakkale’ye yerleþtikten sonra babam Belgrat’ta devlete ait tekstil fabrikasýnda çalýþýyordu, biz de oradaydýk doðal olarak. Son derece rahat idik. Çanakkale’ye Tatlýcýlýðý Gora’lýlar Getirip, Tanýþtýrmýþtýr Þu an kentte yaþayan yeni jenerasyon Goralýlarýn aþaðý yukarý hepsi üniversite mezunudur ancak baba mesleklerini, ata mesleklerini sürdürmektedirler. Hatta bilinç altýnda yatan ‘Goralýlýða da sahip çýkarak’ tatlýcýlýk sektörüne devam etmektedirler bile diyebiliriz. GORA Doðumlu bir Türk Yasin Demirtaþ Gora’ya dönüþ-ziyaret Goralý Büfe’nin sahibi Yasin Demirtaþ, 1984 yýlýnda annem-babam, eþim ( oldukça heyecanlýydý telefonda. “Ben iþte o Gora’lý deðil ) ve çocuklarýmla beraber gitGoralýlardaným” dedi. Ýrtibat Büromuza tik köyümüze.. 24 yýl sonra doðum yerime çaðýrdýk; geldi. Sonra biz de kendisine bir anne ve babamýn vatanýna anavatandan iade-i ziyarette bulunduk pek tabii ki… ve ziyarete gittim anlayacaðýnýz. Çanakkalebakýn neler oldu. Rapça arasý 1000 km’dir. Babama göre; Yasin Bey’in tarifi üzerine Ýskele ‘vatana gittik’. O jenerasyona göre öyle Meydaný’nda bulunan Goralý Büfeyi arýyama bana göre ‘doðum yerime gittik’. oruz. Meydandaki görüntü kirliliði nedeni Çünkü sadece 7 yýl yaþadým orada 24 yýl ile olsa gerek Goralý Büfe tabelasý hemen sonra Priþtina’ya gittik. Önce oradaki çarpmýyor arkadaþlarýmýzý ziyaret ettik. Oradan da gözümüze. Týpký Prizren- Gora istikametine doðru yola çýkkentimizin hiç biltýk. Rapça’daki hýsým-akrabayý ziyaret ettik. inmeyen solmaya Annem babam için çok duygusal bir yüz tutan renkziyaretti bu. Orada 1 ay kaldýk. Tabii, Tito lerinden olan sonrasý Yugoslavya çok deðiþmiþti. Goralýlarý bugüne Ayrýmcýlýk hortlamýþtý. Türkçe konuþanlara bilmediðimizyanýt dahi vermiyorlardý. Arnavut- Sýrp Yugoslavya’da görmediðiniz gibi, gerginliðinin ilk adýmlarý atýlýyordu. Yugoslav Goralý Büfeyi’de Bölgedeki mozaik, parçalanmaya baþlýyorhükümeti fark etmeden, du. Milliyetçilik tohumlarý atýlmýþtý. zamanýnda adýnýn neden Goralý bizim etnik-dini olduðunu düþünBiz ne Sýrp’ýz, ne Arnavut’uz ne topluluðumuza meden önünde Boþnak’ýz. Goralý’yýz ve Türk’üz yönelik hiçbir geçip gitmiþiz Biz Türk’üz. Kendimizi böyle hissediybaský yoktu. yüzlerce kez. oruz. Gora’lýlar için sosyoloji aðýrlýklý bilTam tersi çok Ýþte o büfede: bir imsel bir çalýþma yapýlmamýþtýr. Gora bölözgürdük. Bu Goralý var. Gora gesi bence çok önemlidir. Bu bölge hakkýndöneme: ‘Tito doðumlu Yasin da ciddi çalýþmalar yapýlmamýþtýr bence Sosyalizmi Demirtaþ. yapýlmasý gereken budur.” Dönemi’ diyeNeredeyse 1000 “ÇAÐDAÞ ÇÝZGÝ” biliriz. Bu km. uzaktan gelanlattýkerek kentimize larým, o yerleþen ve sayýlarý dönemimize 500’ü bulan Balaban Ailesi, Çanakkale’ye göçmeden dair. Ancak Gora’lýlardan bir bu rahatlýk, önce son çektirdikleri fotoðrafta diðeri: Demirtaþ… özgürlük geçmiþte kaldý. Þimdi ayný bölgede 1960 Yýlýnda Çanakkale’ye Gelmiþler durum çok farklý. Çanakkale’ye geliþ Goralý Yasin Demirtaþ ile Gorasebebimizi ise ünlü bir atasözüyle açýkÇanakkale hattý üzerine sohbete baþlýyoruz. lamak mümkün: ‘Bülbülü altýn kafese 1953 yýlýnda Gora’nýn Rapça köyünde doð- koymuþlar; vataným demiþ’ Evet, orada muþ Demirtaþ. Gora’da 7 yýl yaþamýþ. çok rahattýk ama vatan burasý idi o yüz1960’ta ailesiyle birlikte Çanakkale’ye den de göç ettik. Buraya geldikten sonra göçmüþler. “Neden Çanakkale?” sorusunun maalesef pek çok farklý tepki ile yanýtýný ise þöyle veriyor: “Bizim akrakarþýlaþtýk. Buranýn nüfusu o zaman 10 balarýmýzýn büyük bölümü Çanakkale’de bin idi. Bize; ‘Arnavut çocuðu’ diyorticaret yaparlardý. Biz de buraya geldik. O lardý. Tabiidir ki bu tür tanýmlamalar zamanlar bizim sýnýrlarýmýz içinde Kosova. beni o yaþýmda fazlasýyla üzüyordu. Yani bugün insanlara; “Ýstanbul’dan Kim olsa üzülürdü zaten.Yaþý henüz 7 Çanakkale’ye neden geldiniz?” diye sorolan bir çocuðu düþünebiliyor musunuz? mak gibi bir sorudur aslýnda”. diye devam Çocuk etkilenmez mi? Etkilenir doðal ediyor. olarak. Bunlara üzülüyorduk, evet ama vatan da burasýydý! Sanýyorum bizden “Dedem Çanakkale’de ticaret yapýyor” 6-7 yýl sonra Cemal Þar ve ailesi Yasin Demirtaþ’ýn dedesi de göçtüler. Çanakkale de 1965 yýlýnda Salih Balaban’ýn aðabeyi... Rapça köyü Çanakkale’ye geliyor böylelikle. Aslýnda bu 100-150 arasýnda Goralý vardý. Þu milli kýyafeti ile Çanakkale yöresel geliþ yalnýzca para kazanmak için. Ailesi anda Çanakkale de yaþayan 500 www.yenidonem.org kýyafeti arasýndaki ortak benzerlikler. Ekonomi Kosova Enerji Stratejisi 2007-2013 (4) K Cemil LUMA Gayri menkul satýþý osova Ekonomi Geliþmesi söz konusu olunca, mutlaka enerji sorunu ortaya çýkar ve enerji sektöründeki sorunlarýn bir an önce ortadan kalkmasý için bir sürü fikirler ve çözümler önerilir. Kosova’da bilindiði gibi özelleþtirme artýk bitmek üzeredir. Özelleþtirilen fabrikalardan, dükkânlardan, maðazalardan ve diðer devlete ait olan gayri menkul satýþlarýndan, yaklaþýk 270 milyon avro deðerinde bir gelir Kosova elde etmiþtir. Özelleþtirilmeyen Trepça Maden Ocaðý ve kömür yataklarý var. Trepça’nýn eski dönemden çözülmemiþ sorunlarý, bugün de büyük engeller yaratmaktadýr. Engellerden en önemlisi, eski rejim diktatörü Slobodan Miloþeviç gücünü kullanarak, Trepça’ya baðlý olan fabrikalarýn bir çoðunu Güney Kýbrýs’ta Yunanlara satmaktan kaynaklanmaktadýr. Her ne kadar bu satýþ kontratlarýn hukuki dayanaðý olmasa bile, uluslararasý mahkemelerde geçerli olarak kabul edilmektedir ve Trepça’nýn özelleþtirilmesinde büyük sorunlar yaratmaktadýr. Bugüne kadar Kosova’ya dolayýsýyla Prizren’e hiç gelmeyen Güney Kýbrýs Yunanlýlar, Trepça Konsorsiyumu’na baðlý olan Prizren’deki Famipa fabrikasýna kolayca sahip oluyor. Ancak Kosova kömür yataklarý ve termik santrallerin bu sorunlarý yoktur, özelleþtirmede ciddi adýmlar atýlmýþ, hazýrlýklar yapýlmýþ ve her konuda bu devam etmektedir. Kosova’da bu iki en büyük þirketlerin özelleþtirilmesi hangi saflardadýr? Kömür yataklarý ve termik santraller, Trepça Maden Ocaðý’nýn, bilhassa enerji sektörünün özelleþtirilmesi için hükümet elinden geleni yapmaktadýr. Diðer yandan bunlarýn özelleþtirilmemesi için muhalefet ise elinden geleni yapmaktadýr ve özelleþtirme statü sonrasýna, daha doðrusu önümüzdeki seçimlerde kurulacak olan yeni hükümeti, ihalelerin açýlmasýnda iþlemlerin daha adil ve daha hazýrlýklý, Kosova’ya daha büyük kazanç getirmekle sunduklarý erteleme tezini savunmaktadýr. Þimdiki hükümet ve muhalefet arasýndaki Kosova, karanlýk ve fakirlik sandviç arasýnda sýkýþýk kalmýþtýr. Bugün yönetimde olanlar gayet iyi biliyor ki 3,5 milyarlýk avro deðerindeki özelleþtirme, mutlaka bu dönemde tamamlanmalýdýr. Muhalefet ise bu konuda her tür engel yaratýrken, hükümet kuracaklarýný umuduyla, bu ihaleleri statü sonrasýna býrakýlmasýný her fýrsatta dile getirmektedir. Vatandaþlar bu tür siyasi oyunlardan býkmýþ, iþsizlikten ve fakirlikten yorgun, aynýca bu konularda sadece seyirci olarak beklemek zorunda kalmýþ durumdadýr. Kosova Hükümeti her ne kadar acil ekonomi sorunlara çözüm bulmakla toplantýlar düzenlese bile, geride býrakýlan dönemin soru iþaretleri herkesin kafasýný yormaktadýr. Özelleþtirilen kapasiteler sýrasýnda meydana gelen eksiklikler ve yolsuzluklar, Kosova Ekonomisi’ni mutlaka kötü anlamda etkileyecektir. Kosova Avrupa’da en zengin enerji kaynaklarýna sahipse, o zaman Kosovalýlarýn en azýndan zindanlýktan kurtulma hakký vardýr. Mevcut olan termik santralleri ve onlarýn üretim kapasitelerini, son dönemde termik santrallerin onarýmlarýna ve çalýþabilmeleri için harcanan paralar göz önüne alýnýrsa, o zaman Kosova’da bir saniye bile elektrik kesintisinin olmamasý gerekmektedir. Bu tür geliþmelerden dolayý, Trepça þirketi sadece örnek olarak, yani özelleþtirilmemiþ deðeri çok yüksek olan ve Kosova’nýn gelir getirecek en büyük bir þirketten söz edilmektedir. Ancak kömür yataklarý ayrý bir konudur ve kýsa dönemde gelir saðlayabilecek, yüksek enerji üretimine baðlý ABD enerji sorununa el atýyor Avrupa’nýn en büyük linyit kömürü rezervlerinin bulunduðu Kosova’yý önemli enerji kaynaðý olarak gören Amerika, Kosova’da enerji sektörüne el attý. Kömürden elektrik üretiminin desteklenmesi amacýyla ABD’nin Uluslararasý Kalkýnma Ajansý’nýn katkýlarýyla Kosova Enerji Merkezi kuruldu. S özkonusu merkez, Priþtine’deki Kosova Amerikan Üniversitesi bünyesinde çalýþacak. USAÝD’in 400 bin dolar mali kaynak saðladýðý merkezin amacý, enerji sektörüne araþtýrmacý ve idareci yetiþtirmek. Kosova Enerji Merkezi’nin kurulmasýna iliþkin ABD’nin Rochester Teknoloji Enstitüsü, Kosova Enerji Bakanlýðý, Kosova Amerikan Haber Yorum Analiz Üniversitesi ve Yeraltý Kaynaklarý Baðýmsýz Komisyonu arasýnda protokolün imzalandýðý törende Kosova Enerji ve Çevre Bakaný Ethem Çeku bir konuþma yaptý. Kosova’yý ekonomik açýdan güçlü kýlacak en önemli etmenlerden birinin enerji üretimi olduðunu hatýrlatan Bakan Çeku, enerji üretiminin desteklenmesi gerektiðini savundu. ABD’nin, Kosova’nýn Perþembe, 22 Mart 2007 olan ve ayný zamanda büyük imkanlarý olan bir olaydýr. Enerji ve Madencilik Bakanlýðý’nýn hazýrladýðý yeni termik santralýn gerçekleþmesi, Kosova ekonomisine yeni imkanlar yaratacaðýný, yapýlan araþtýrmalarla ve avantaj projelerle göre ekonomi kalkýnmada lokomotif olacaðý belirtilmektedir. Kosova’da yeni “C” termik santralinin inþa edilmesi planlaþmýþ olsa bile, 2007-2013 geliþme planý öngördüðü alt yapý hazýrlýklarýn da tamamlanmasý gerekmektedir. Taþýyýcý ve daðýtým sistemin güçlenmesi bu sistemin alt yapý geliþtirmesi ve saðlam enerji sisteminde dayanýklý olarak tüketicilere elektrik verilmesi ile bölgede ve daha geniþ pazara enerji takasý yapabilmesi için hazýr olmasý için: Kosova — Arnavutluk arasý 400 KV’lýk hattýn inþa edilmesi; - Ýpek — Peya III alt istasyonlarýn 400/110 KV inþa edilmesi; - 110 KV’lýk vericilerin geliþtirilmesi ve güçlendirilmesi; - Daðýtým sistemin geniþletilmesi ve onarýmý; - Denetim, ölçü sistemlerin tamamlanmasý elektrik sektörün daha iyi hizmet verebilmesi için ve tüketicilerin ihtiyaçlarýný karþýlayabilmek için, var olan borçlarý bir an önce ödettirmek ve bir havuza toplamak; ayný zamanda her tüketiciye sayaç koymak ve kontrol etmekle KEK’teki sorunlarýn ortadan kalkmasýna neden olur. Elektrik enerjisini daha rasyonel harcama gerekmektedir. Bunlardan biri, herkesi ýsýtma sistemleri mutlaka yenilenen enerji kullanmalarý ya da doðal gaz sistemine bir an önce baðlanma gereði vurgulanmaktadýr. Kosova geliþme strateji projesi doðal gaz sistemine öncülük vermektedir. Bu geliþmelerle birlikte çevre korumasý da göz önüne alýnmalýdýr. Ýmzalanan Kyoto protokolüne saygý göstererek, eskiden çevreye verilmiþ olan zararlarýn da onarýmý gerekmektedir. ekonomik kalkýnmasýný ve ekonomide saðlýklý geliþmenin saðlanmasýný desteklediðine vurgu yapan USAÝD Müdürü Michael Farbman da, “Enerji üretimi, Kosova’nýn kalkýnmasýnda lokomotif bir öneme sahiptir. Kömür rezervleri ile Avrupa’nýn en zengini olan Kosova, Güneydoðu Avrupa’yý enerji ile tedarik etmekte önemli bir merkez haline gelecek” ifadesini kullandý. Kosova, uzmanlarýn tahminlerine göre deðeri 150 milyar dolar olan yüksek kaliteli linyit kömür rezervinin bulunduðu yaþlý kýtanýn en zengin ülkesi. 2008 yýlýnda Kosova’da yaklaþýk 2 milyar euroya mal olacak olan 2 bin megavat gücünde termik santral kurul- www.yenidonem.org 8 masý planlanýyor. Þu anda Kosova’da teknolojisi eskimiþ 2 termik santral bulunuyor. 9 Balkan Perþembe, 22 Mart 2007 Yeni boru hattý Rus petrolünü Akdeniz’e getirecek Y unanistan ve Bulgaristan geçtiðimiz hafta, Burgaz ile Dedeaðaç’ý birbirine baðlayan ve uzun zamandýr tartýþýlan bir boru hatý üzerinde geçtiðimiz hafta Moskova ile tarihi bir anlaþma imzaladýlar. Boru hattý Avrupa’ya gelen petrol arzýný artýracak olmasýna raðmen, bazýlarý projenin Rusya’nýn kýtanýn enerji altyapýsý üzerindeki kontrolünün artmasýný saðlayacaðýný da söylüyorlar. Ýki Güneydoðu Avrupa ülkesi, resmi olarak Moskova’nýn Avrupa petrol nakil pazarýndaki ayrýcalýklý aracýlarý oldular. Bulgaristan ve Yunanistan, Rusya ile, Rus petrollerini Akdeniz’e taþýyacak yeni bir boru hattý inþa edilmesini saðlayan bir anlaþma imzaladýlar. Boru hattý Bulgaristan’ýn Karadeniz kýyýsýndaki Burgaz limanýný Yunanistan’ýn Akdeniz kýyýsýndaki Dedeaðaç limanýna baðlayarak, Batýya giden Rus petrol sevkiyatýnýn Türkiye’nin kalabalýk Ýstanbul Boðazý’ndan geçmek zorunda kalmamasýný saðlayacak. Rusya Devlet Baþkaný Vladimir Putin, Bulgaristan Baþbakaný Sergey Staniþev ve Yunanistan Baþbakaný Kostas Karamanlis Atina’da düzenlenen imza törenine katýlarak 279 kilometre uzunluðundaki boru hattýyla ilgili neredeyse 15 yýldýr süren görüþmeleri noktaladýlar. Bölgesel medya ve uzmanlara göre, anlaþma ülkelerin ekonomilerini canlandýracak. VMRO-DPMNE Gruevski dedi B aþbakan Nikola Gruevski, Pazar günü düzenlenen parti kongresinde iktidardaki VMRODPMNE partisinin genel baþkanlýðýna tekrar seçildi. Gruevski görev için tek adaydý. Konuþmasýnda lider, NATO ve AB üyelik süreçlerinde beklenen ilerleme göz önüne alýndýðýnda, önümüzdeki dört yýlýn hükümet için zorlu geçeceðini söyledi. Baþbakan, yolsuzluk ve organize suçla mücadeleyi hýzlandýrma sözü de verdi. Gruevski Cumartesi günü, önemli dýþ politika konularýndaki tutumlarý uyumlu hale getirmek amacýyla Cumhurbaþkaný Branko Zrvenkovski ve Dýþiþleri Bakaný Antonio Milososki ile bir araya geldi. Liderler, Makedonya’nýn Yunanistan ile arasýndaki isim anlaþmazlýðý konusunda genel uzlaþma saðladýklarýný söylediler. Makedonya polislerinde yolsuzluk Ý çiþleri Bakanlýðý’ndan yapýlan duyuruda, bakanlýðýn Delçevo sýnýr kapýsýnda görevli 19 polis memuru hakkýnda yolsuzluk soruþturmasý baþlattýðý bildirildi. Bakanlýk, memurlarýn aþýrý yüklü kamyonlarýn ülkeye girmesine izin verme karþýlýðýnda rüþvet aldýklarýnýn iddia edildiði 25’ten fazla olay ortaya çýkardý. Focus haber ajansýnýn bildirdiðine göre, kamu kurumlarýnda yolsuzluðu hedef alan ayrý bir operasyonda hafta sonu 15 polis ve gümrük memuru daha tutuklandý. T Balkan Türklüðü ürklerin Balkanlar’daki varlýðý, Slavlarýnki kadar eskidir. Eski çaðlardan kalma anýtlar ve kalýntýlar, Osmanlý’dan önce Balkanlar’a gelmiþ olan deðiþik Türk asli boylarýna iþaret ediyor. Nitekim, Avar, Peçenek, Oðuz, Kuman ve diðer Türk boylarýnýn Balkanlar’da deðiþik izlerine rastlamak mümkün. Örneðin, Gyeza Feher ve diðer Macar arkeolog-Türkologlarýn araþtýrmalarý, Bulgaristan ve öteki Balkan ülkelerinde eski, Osmanlý öncesi kitabeler ve heykellerin varlýðýný gösteriyor. Makedonya’nýn “Kumanova” kentinin adýndan anlaþýldýðý gibi, eski Türk boylarýnýn kentlere, nehirlere, daðlara, köylere tepe ve yaylalara verdikleri adlarýn bazýlarý günümüzde de kullanýlýyor. Diðer taraftan, yapýlan bazý araþtýrmalar, Bosna ve Karadað’ýn bazý bölgelerinde Avarlara ait uzun süreli yerleþim alanlarýnýn mevcut olduðunu gösterdi. Bazý tarihçiler, Slavlarýn ilk politik örgütlenmelerinde, önemli Avar unsurlarýnýn yer aldýðýna iþaret ediyor. Ýlk Slav yöneticilerine ait “Ban” ve “Jupan” gibi unvanlarýn, kelime olarak Avarlara ait olduðu ve “zengin”/ “mülk sahibi” anlamlarýna geldiði de ileri sürülüyor. Bunlar, Balkanlar’daki Türklerin, Slavlar kadar eski olduklarýný gösteren kanýtlardan yalnýz birkaçýdýr. Osmanlý Devleti, Türklerin Balkanlar’la hem en uzun süreli ve en kalýcý iliþkilerini geliþtirmiþ, hem de Balkanlar’da etkileyici sonuçlar oluþturmuþtur. Osmanlýlar Balkanlar’a ilk adýmýný 1352’de attý. Yaklaþýk 350 yýllýk ilerleme süreci içinde, Türkler, Balkan coðrafyasýnýn her yerine daðýldý, Orta Avrupa’nýn içlerine doðru ilerledi. Balkan halklarýnýn kaderini beþ yüzyýldan fazla Osmanlýlar belirledi. Osmanlýlar Ýslam kültürüne dayalý yeni bir medeniyeti de beraberinde getirdi. Böylece Müslüman kimliði Balkanlar’da kalýcý bir þekilde þekillendi. Bir taraftan Osmanlýlar önemli bir Müslüman kitlesi olarak Balkanlarý yurt edinmiþ, diðer taraftan bölgede Ýslam’ýn benimsenmesi sonucunda, Balkan nüfusunun önemli bir kýsmý Müslümanlardan oluþmuþtur. Osmanlýlar Balkanlar’ý fethederken, istisnai olaylar hariç, gayrimüslimlere planlý ve sistematik zulümler uygulamadý. Osmanlý Devleti’ni ilgilendiren iki temel husus, savaþta kullanýlabilecek insan gücü ve bunlara ödenecek olan para olduðu için, fethettiði Hristiyan devletlerdeki yönetime, toplum yapýsýna ve ayinlere genellikle müdahale etmedi. Sultanlarýn Balkanlar’ýn gayrimüslimlerini Ýslamlaþtýrma veya Türk olmayanlarý Türkleþtirme gibi politikalarý da olmadý. Sultanlar ayrýca, yetkilerini kullanýrken sadece þeriatý deðil, tebasý olan halklarýn örf ve adetlerini de dikkate aldý. Osmanlý’nýn Balkanlar’daki toplumsal düzenlemede iyileþmeler getirdiðini doðrulayan önemli olgulardan biri, 15. ve 16. yüzyýlda, fethedilmemiþ bölgelerden birçok köylünün Osmanlý hakimiyetindeki topraklara göç etmiþ olmasýdýr. Osmanlý Avrupa’ya zulüm yapmak için gitmemiþ olmasýna raðmen, çekilme sürecinde, buralarda yerleþik Müslüman halk sistematik mezalime maruz kaldý. Her þeyden evvel, Osmanlý hakimiyetin kaybedildiði ve Osmanlý ordusunun geri çekildiði bölgelerden, Müslüman ahali de göç etmek zorunda kalýyordu. Zira Hristiyan güçleri, gönüllü göç etmeye yanaþmayanlarý ya zorla göç ettiriyor, ya öldürüyor, ya da zorla Katolikleþtiriyordu. Justin McCarthy bir çalýþmasýnda, Balkanlar’da 19. yüzyýl boyunca ve 20. yüzyýlýn baþlarýnda 1 milyon 700 bin üzerinde www.yenidonem.org ER HA N TÜ R BE D AR Ankara Mektubu E-posta:[email protected] Müslümanýn öldürüldüðünü tahmin etti. Can ve mal güvenliði kalmayan Balkanlar’daki Türkler ve diðer Müslümanlar, Anadolu’ya yönelik göçte kurtuluþunu görüyordu. 1877-78 Osmanlý-Rus Harbi’nin ardýndan zirveye ulaþan Rumeli’den Anadolu’ya doðru Müslümanlarýn göçleri, Balkan Savaþlarý’nýn ardýndan da geri dönüþü olmayan bir þekilde devam etti. Bütün bunlar gerçekleþirken, Batýlý ülkeler hep seyirci kaldý. Balkanlar’ý gezen Avusturyalý jeolog Ami Boue’ýn 1854’te yazdýðý gibi, Batýlý insanlar, Balkanlar’daki bütün Müslümanlarýn Asya’ya sürülmesi gerektiði fikrini destekliyordu. Bazý Avrupalý tarihçiler, Birinci Dünya Savaþý’na son veren Paris Konferansý’na kadar amacýn, Türkleri Avrupa’dan atmak olduðunu itiraf ediyor. Birkaç tarihçi hariç, Balkanlar’daki Türk ve diðer Müslümanlara uygulanan mezalime karþý Batý dünyasýnýn kayýtsýzlýðý, “Batýlý insani deðerler” kavramý açýsýndan her halde bir insanlýk ayýbý olarak nitelendirilebilir. Resmi rakamlara göre günümüzde Balkanlar’daki Müslümanlarýn toplam sayýsý yaklaþýk 8 milyon 250 bin civarýndadýr. Bu rakam, bölgenin toplam nüfusunun yüzde 12’sine karþýlýk geliyor. Oysa, Osmanlý nüfusu ile ilgili kapsamlý bir çalýþma yapan Kemal Karpat’a göre, 19. yüzyýlýn ikinci yarýsýnda Müslümanlarýn Balkanlar’daki nüfusa oraný yüzde 43’lere varmýþtý. Bu fark, baþlý baþýna, Balkanlar’daki Müslüman varlýðýnýn yok ediliþinin incelenmesini gerektiriyor. Balkanlar’daki Türk ve diðer Müslümanlara yönelik mezalimin göreceli olarak azaldýðý dönemlerde de, bu insanlara hep þüpheci bir gözle bakýldý, kendilerine yabancý muamelesi yapýldý. Bu kadarla kalmayýp, uygulanan bilinçli politikalarla Balkan Müslümanlarý hep göçlere zorlandý. Diðer taraftan, eðitim, kamu hizmetleri, medya araçlarý ve buna benzer unsurlar azýnlýk durumuna düþen Türklerin ve diðer Müslümanlarýn kültürünün aleyhine kullanýldý, ayrýca dolaylý asimilasyon yöntemleri uygulandý. 19921995 yýllarý arasýnda yaþanan Bosna savaþýnda Boþnaklar üzerinde iþlenen katliamlar ve soykýrým ise, 20. yüzyýlýn baþlarýnda olduðu gibi, 20. yüzyýlýn sonlarýnda da Balkanlar’daki Müslümanlarýn öldürülmesinden vazgeçilmediðini gösterdi. Batýlýlar Bosna savaþý örneðinde de, Müslümanlarýn katlediliyor olmasýna uzun süre seyirci kaldý. Özellikle ABD, Rusya, Ýngiltere, Fransa ve Almanya gibi ülkeler, Bosna savaþýnýn önlenmesi ve bir an önce sona erdirilmesi konusunda yeterince çaba göstermemiþtir. Balkanlar, günümüzde daha istikrarlý bir yapýya kavuþmuþ bulunuyor. Bütün Balkan ülkelerinde Avrupa ve Atlantik kurumlar ile bütünleþmeyi hedefleyen ve demokratik yollardan seçilen yönetimler var. Bulgaristan ve Romanya NATO ve Avrupa Birliði üyeliðini gerçekleþtiren iki Balkan ülkesi. Bu yöndeki geliþmelerin, Balkanlar’daki soydaþlarýmýzýn günlük yaþantýsýna olumlu yansýmalarý oluyor. Ancak, yine de, ülkeden ülkeye deðiþen uygulamalar ve bazý sorunlar hâlâ mevcuttur. Toplum psikolojisi açýsýndan, sonuç olarak yazýlmayan gerçeklikler, hiç olmamýþ gibi kabul edilir. Buna karþýlýk, Ermeni soykýrýmýna iliþkin iddialar gibi, defalarca zihinlere iþlenen konular ise, toplum tarafýndan gerçeklermiþ gibi algýlanabilir. Yapýlmasý gereken, ulusal acýlarýn unutulmamasý, tarihi incelemelere daha fazla önem verilmesinin ulusal bilincimize iþlenmesidir. Dünya Iraklýlar Gelecek Konusunda Kaygýlý Irak’ta halkýn gelecek konusundaki karamsarlýðý artýyor. Uluslararasý medya kuruluþlarýnca yürütülen bir araþtýrmaya göre, can güvenliði bulunmayan Iraklýlar, ülkedeki yabancý güçlere de güvenmiyor. Ýngiliz BBC, Amerikan ABC, USA Today ve Alman ARD yayýn kuruluþlarý tarafýndan ortak yürütülen kapsamlý araþtýrmaya göre, Iraklýlarýn sadece yüzde 39’u yaþamlarýnýn iyileþme yolunda olduðunu düþünüyor. Araþtýrma, Iraklýlarýn yüzde 53’ünün Irak hükümetinin idaresinden hoþnut olmadýðýný, yüzde 82’sinin de yabancý güçlere güvenini yitirmiþ olduðunu gösterdi. Araþtýrmada Iraklýlarýn yüzde 78’i yabancý güçlerin varlýðýna karþý çýktýðýný söylerken, yüzde 69’u da yabancý birliklerin durumu daha da kötüleþtirmekten baþka bir iþe yaramadýðý görüþünü savunuyor. Araþtýrmada öne çýkan tek iyimser nokta ise Iraklýlarýn yüzde 56’sýnýn ülkenin bir iç savaþta olduðunu düþünmemesi oldu. Ayrýca yüzde 58’lik bir oran da ülkenin birliðinin bozulmamasýný istiyor. 25 Þubat ile 5 Mart 2007 arasýnda 18 kentte yapýlan araþtýrmaya göre, Iraklýlarýn yüzde 63’üne yakýný, güvenlik durumunun iyileþmesi ve ülkenin kendi kurumlarýnýn güçlenmesinin ardýndan yabancý güçlerin Irak’tan ayrýlmasýný istiyor. Çevreci olarak tanýnan ve küresel ýsýnmaya karþý yaptýðý belgesel film Oscar ödülüne layýk görülen eski ABD Baþkan Yardýmcýsý Al Gore’un zehirli çinko madenlerinden para kazandýðý ortaya çýktý. Buna göre, Al Gore, Tennessee Eyaleti’nde bulunan çiftliðindeki faaliyet için maden iþleten bir þirket ile kira sözleþmesi yaptý ve karþýlýðýnda yarým milyon dolar para aldý. Bu madenlerin dört yýl önce kapatýldýðý, ancak çevreye “çok miktarda” toksik (zehirli) madde yaydýðý ifade edildi. Bu madenlerden býrakýlan sularýn da yakýnlardaki nehirlere karýþtýðý ve bu sulardaki toksin düzeyinin normalin üzerinde olduðu belirtildi. Madenlerin tekrar ve yeni bir þirket tarafýndan açýlacaðý kaydedildi. Eyalet yetkilileri, madenlerin çevre sicilinin iyi olduðunu ve bölgede normal dýþý saðlýk sorunlarýna rastlanmadýðýný ifade ettiler. Kasým 2000 seçimlerinde daha fazla oy almasýna raðmen, Al Gore, Florida Eyaleti’ndeki oy sayýmý nedeniyle ve Yüksek Mahkeme kararýyla ABD Baþkaný olamamýþtý. Al Gore, son sekiz yýldýr küresel ýsýnmaya karþý çok büyük ve uluslararasý çapta bir kampanya baþlattý. Al Gore, sadece ABD’de deðil tüm dünyada bu faaliyetlerinden dolayý bir lider haline geldi. Halktan enerji tüketiminde tasarruflu olmasýný isteyen Gore’un, kendi evinde, yýlda 30 bin dolarlýk elektrik faturasý ödediði de ortaya çýkmýþtý. Çevreci Gore çevreyi zehirlerken para kazanmýþ ‘Ulusal Birlik’le Gelen Umut Filistin’de yeni kurulan ulusal birlik hükümetiyle birlikte diplomatik boykot ve ekonomik yaptýrýmlarýn kaldýrýlmasý umudu da artýyor. Hamas’ýn geçen yýl tek baþýna hükümeti kurmasýndan sonra baþlayan diplomatik ve ekonomik boykot, Hamas ve El Fetih üyelerinden oluþan, Ýsmail Haniye baþbakanlýðýndaki yeni ulusal birlik hükümetiyle gevþiyor. Norveç, ulusal birlik hükümetiyle iliþkileri yeniden kurma kararý alan ilk ülke oldu. Japonya ise Filistinli mültecilere 4 milyon dolarý aþan gýda yardýmýnda bulunmak üzere Birleþmiþ Milletler Filistinli Mültecilere Yardým kuruluþu ile anlaþma imzaladý. Ýsrailli Araplarýn Soykýrýma Bakýþý Ýsrail’de yapýlan bir araþtýrma, Ýsrail vatandaþý Araplarýn yüzde 28’inin, Yahudi soykýrýmý yapýldýðýna inanmadýðýný ortaya çýkardý. Ýsrail’de Ýngilizce yayýnlanan Haaretz gazetesinin haberine göre, Yahudi soykýrýmýna inanmayanlarýn oraný, lise ve üniversite mezunlarý arasýnda yüzde 33’e kadar yükseliyor. Perþembe, 22 Mart 2007 Savaþ Karþýtlarý Sokaklarda A merika Birleºik Devletleri’nin baþýný çektiði koalisyon güçlerinin Irak’ý iþgalinin 4. yýldönümü nedeniyle dünyanýn dört bir yanýnda protesto gösterileri düzenleniyor. Tüm dünyada sokaklara inen onbinlerce kiþi iþgalin derhal son bulmasýný istedi. ABD’de baþta baþkent Washington olmak üzere bir çok ºehir protesto eylemlerine sahne oldu. Los Angeles’te ünlü sanatçýlarýn da destek verdiði yürüyüþte Bush’u en kötü baþkan olarak niteleyen pankartlar taþýndý, savaþ aleyhtarý sloganlar atýldý. New York’ta da binlerce kiþi ülkelerinin Irak savaþýndaki rolünü ve Baþkan Bush’un savaþ bütçesini protesto etti. Saðlýk, eðitim ve istihdam gibi toplumsal hizmetlere ayrýlan bütçelerde ciddi kesintiler yapýlýrken, yýlda yaklaþýk 400 milyar dolarýn savaþa gitmesini eleþtiren göstericiler, dünyanýn en zengin ülkesinde milyonlarca insanýn saðlýk hizmetinden mahrum kalmasýna dikkat çekti. Arjantin’de de savaþ kurbanlarý mumlarla anýldý. Ýspanya’nýn baþkenti Madrid’de ise ünlü yönetmen Perdo Almadovar’ýn baþýný çektiði onbinlerce kiþi sokaktaydý. Savaþ karþýtlarý, þiddetin sona ermesini ve Guantanamo’nun kapatýlmasýný istedi. Belçika’daki protesto yürüyüþünde de Irak’ta ve dünya genelinde durumun giderek kötüleþmesine dikkat çekildi. Bir grup protestocu savaþ kurbanlarýný canlandýrarak Amerikan Büyükelçiliði önünde yere yattý. G-8 Ülkeleri Görüþ Ayrýlýðýna Düþtü S anayileþmiþ G-8 ülkeleri ile kalkýnmakta olan ülkelerin Çevre Bakanlarýnýn Almanya’nýn Postdam kentinde düzenledikleri konferansta, iklim deðiþiklikleriyle mücadele konusunda görüþ ayrýlýðý ortaya çýktý. Konferansa katýlan ülkelerin çoðunluðu karbon gazý ve benzeri gazlarýn atmosfere salýnýmýnýn azaltýlmasý çabalarý ile sürdürülebilir ekonomik kalkýnmanýn birlikte yürütülmesi gerektiðini düþünüyorlar. Ancak Amerika Birleþik Devletleri’nin karbon alýþveriþi ve kalkýnmakta olan ülkelerde yaðmur ormanlarýnýn korunmasý için yapýlacak mali yardýmlara iliþkin bir öneriye muhalefet ettiði bildirildi. Postdam Konferansý’nda, iklim deðiþikliðiyle mücadele kapsamýnda Kyoto Protokolü’nün yerini alacak yeni bir anlaþma üzerinde çalýþýlýyor. Yardýmýn, Filistin hükümetine bir yýldan uzun süredir uygulanan mali ambargodan derin þekilde etkilenen Batý Þeria ve Gazze Þeridi’ndeki mültecilere yönelik olduðu belirtildi. Araþtýrmayý yapan Hayfa Üniversitesi sosyologlarýndan Sammy Smooha’ya göre, bu sonuçlar, Ýsrailli Araplarýn Ýsrail devletine siyasi direniþini gösteriyor. Ýkinci Dünya Savaþý sýrasýnda yaklaþýk altý milyon Yahudi, Naziler tarafýndan öldürülmüþtü. Finlandiya ‘Koalisyonu’ Seçti Finlandiya’da genel seçimden koalisyon çýktý. Finlandiya’daki genel seçimlerden, Baþbakan Matti Vanhanen’in Merkez Partisi, bir sandalye farkla birinci çýktý.Muhalefetteki Muhafazakarlar www.yenidonem.org 10 Düny a Turu da güçlenerek, kurulacak koalisyonda ikinci parti olmayý garantiledi. Merkez Partisi 200 sandalyeli parlamentoda 51, Muhafazakarlar ise 50 sandalye kazandý. Þu anki koalisyon ortaðý Sosyal Demokratlar ise oy kaybýna uðrayarak 45 milletvekili çýkardý. Yaklaþýk 4 milyon 290 bin kayýtlý seçmenin bulunduðu Finlandiya’daki seçimlere katýlým oranýnýn yüzde 30 gibi düþük bir seviyede kaldý. Avrupa’nýn en güçlü ekonomilerinden birine sahip bulunan Finlandiya’da halk, saðlýk sistemi ve sosyal refah programlarýnýn giderek yaþlanan nüfusun ihtiyacýný karþýlamaya yetmeyeceðinden kaygý duyuyor. Türkiye Barbar Türklere karþý zehirli ABD, yakýnda Irak’tan gaz kullanalým çekilecek 11 Perþembe, 22 Mart 2007 E ski Ýngiltere Baþbakaný Sir Winston Churchill’in Birinci Dünya Savaþý sýrasýndaki aldýðý notlar ortaya çýktý. Ýþte Churchill’in utanç verici sözleri ve çirkin gerçekler. Irak iþgalinin ardýndan ABD ve Ýngiliz kuvvetlerince yakalanarak duruþmaya çýkartýlan Saddam Hüseyin, Felluce’de zehirli hardal gazý ile katliam yapmaktan dolayý idam edildi... Ancak, hardal gazýný Saddam’dan çok daha önce, Ýngiltere 1’inci Dünya Savaþý’nda sýrasýnda Çanakkale’de kullanmýþtý... Üstelik de Türklere karþý! Savaþýn üzerinden geçen bunca yýldan sonra ortaya çýkan belgelerde yer alan bu çirkin gerçeðin perde arkasý ise daha da utanç verici. Ýngiltere’de eski Baþbakan Sir Winston Churchill’in notlarýnýn yer aldýðý “Churchill Archives Centre”dan edinilen belgelere göre, dönemin Savaþ Bakaný Churchill, Türkler’in ‘insan deðil, barbar olduklarýný ve bu nedenle de üzerlerinde zehirli gaz kullanýlabileceðini’ savunuyor... Kendisine muhalefet eden Kraliyet Hava Kuvvetleri’ne yazdýðý ikna mektubunda da “Medeni olamayan barbar kabilelere karþý zehirli gaz kullanabiliriz. Üstellik, düþmanýn bunu üretme ve kullanma kapasitesi yokken zehirli gaz kullanýlmasýndan yanayým” diyordu. Winston Churchill’in kendisine, bunun bir insanlýk suçu olacaðýný söyleyerek itiraz edenlere cevabý ise Türkler’in insan olmadýðý, barbar ve geliþmemiþ bir kavim olduðu yönündeydi. Churchill’e göre zehirli gaz, Ýngiltere’nin elinde olan geliþmiþ bir silahtý. Ve “Barbar bir kabileye karþý silahlarýmýzýn bütün avantajlarýndan niçin yararlanmayalým ki?” diyordu... Bu dönemde, Osmanlý’nýn müttefiki Almanya’dan gaz alarak kendileri üzerinden kullanýlmasýndan korkan Churchill, bölgeye gaz maskesi istemiþtir. Yine arþivlerde yer alan bir baþka belgede, Churchill’in kaleme aldýðý savaþ komitesi belgesinde, Çanakkale’deki Ýngiliz askerleri için “gaz maskesi istediði” yer almaktadýr. Churchill Archives Centre, bu belgeyle ilgili açýklamasýnda þöyle demektedir: “Çanakkale’deki askerleri için ilave gaz maskeleri istenmektedir. Bu, Türklere karþý gaz kullanýldýðýnýn kanýtýdýr...” Ayrýca, Churchill’in bu tavrýyla Kraliyet Bakanlarýndan Lord Gladstone’un “Türkler’in maymunla insan arasý medeniyet yýkýcý barbarlar” olduðu görüþüne de destek verdiði söylenmektedir. Dönemin Osmanlý belgelerinde de Ýngilizlerin Çanakkale Savaþý’nda gaz kullandýðý detaylý olarak açýklanmaktadýr. Osmanlý Hariciye Nezareti (Bugünkü Dýþiþleri Bakanlýðý) ise “Müttefik ordusunun Çanakkale’de boðucu zehirli gazlar kullandýðýný” belirtmiþ ve Ýngiltere’den açýklama istemiþtir. Ancak, Almanlardan bu gazý temin etme þansý olan Osmanlý, düþmana karþý zehirli gaz kullanmamýþtýr. Ünlü yazar Noam Chomsky de Churchill’in “kimyasal silahlar ve zehirli gazlarý modern batý biliminin bir parçasý” olarak gördüðünü, Araplar ve Afganlar üzerinde de deneysel amaçlarla bunlarýn kullanýlmasýný onayladýðýný ifade etmektedir. Economist Uyardý T he Economist Dergisi, Türkiye-Avrupa Birliði iliþkilerinin 2005 yýlýnda müzakerelerin açýlmasý kararýndan bu yana yokuþ aþaðý gitmekte olduðunu öne sürdü. Dergi, bu hafta 50’inci yaþýný kutlayan Avrupa Birliði’ne iliþkin geniþ bir dosya yayýnladý. Economist dergisi, Hýrvatistan’ýn 2010 yýlýna kadar Birliðe katýlmasýnýn ardýndan, Türkiye’nin önünde ya reformlara kaldýðý yerden devam ederek, müzakereleri tam üyelik rotasýna yerleþtireceði ya da yolunu Avrupa’dan tamamen baþka bir yöne çevireceði þeklinde iki seçenek olduðunu belirtti. Economist, Türkiye ile Avrupa Birliði arasýndaki üyelik sürecinin kopmasýnýn yan etkilerinin ise bir felaket ola- caðýný vurguladý ve þöyle devam etti:”Kopma, Kýbrýs sorununun çözüm umutlarýný mutlaka sona erdirecektir. Daha da kötüsü çoðu Müslüman, Türkiye’nin umutlarýnýn sona ermesini, bir Hristiyan Kulübünün terslemesi olarak görecektir. Bu ise Batý’nýn Ýslam dünyasýyla iliþkilerini zedelemekle kalmayacak, Avrupa’da yaþamakta olan yaklaþýk 15 milyon müslüman nüfusu da yabancýlaþtýracaktýr.” Dergi, Almanya ve Fransa’da Türkiye aleyhindeki seslerin bir kýrýlma noktasý oluþturabileceðine dikkat çekerek, “Acaba AB’nin sýnýrlarýný tanýmlama vakti geldi mi ?” diye sordu. Dergi, buna raðmen geniþleme stratejisinin Avrupa Birliði’nin en baþarýlý politikasý olduðunu belirtti. www.yenidonem.org K ANIMCA, 2007’de seçimlere endekslenen Türkiye’nin bu yýl önündeki en önemli mesele seçim deðil, ABD’nin Irak’tan çekilmesi durumunda karþýlaþacaðý sorunlarla ilgili yapacaðý planlar, alacaðý tedbirlerdir. Ortadoðu’yu yakinen takip eden uluslararasý uzmanlar, çekilme tarihi olarak 2008’i öngörüyorlar. Benim kanaatime göre de; ABD’de yapýlacak 2008 baþkanlýk seçimleri, týpký Kasým 2006’da yapýlan kýsmi seçimler gibi, “Irak iþgali” üzerine kurulacak ve seçimleri kazanacak Demokrat aday halka Irak’tan çýkma sözü vermiþ olacak. Sanýrým, herkes planlarýný ABD’nin en geç 2009 baþlarýnda Irak’tan çekilmesi üzerine yapmak zorunda. Siz pekálá “Biz Türk’üz, 20 ay sonra olacaklar bizi ýrgalamaz” derseniz, çok haksýz çýkmazsýnýz. Ama yine de hatýrlatmakta fayda var! Þu an itibarýyla hemen dibimizde geliþebilecek, hatta halen geliþmekte olan olaylarý aklýmýza getirelim: 1) Irak’ýn bölünmesi. 2) ABD’nin Irak’tan çekilmeden önce Ýran’daki nükleer santrallarý vurmasý, bu amaçla Ýncirlik’i kullanmak istemesi. 3) Irak’ta Þii-Sünni savaþý. 4) Sünni-Þii savaþýnýn Suudi Arabistan, Ürdün, Mýsýr’a sýçramasý. 5) Ýran’ýn Ortadoðu’ya aktif müdahalesi. 6) Ýsrail’in Ýran’a saldýrmasý. 7) Filistin’de iç savaþ, Ýsrail’in bu savaþa da müdahale etmesi. 7) Kerkük’te referandum yapýlmasý ve açýk farkla Kürtlerin istediði sonucun çýkmasý. 8) Irak’ta ArapKürt savaþý. Biliyorum, çok karamsar bir resim çizdim. Ama elinizi vicdanýnýza koyun ve söyleyin. “Bunlarýn hiçbiri olmaz, yazar hayal görüyor, komplo teorilerine soyunuyor” diyebiliyor musunuz? Bence, olsa olsa “Bunlarýn hepsi birden olmaz” diyorsunuz. Ben ise þahsým adýna, Türkiye’nin baþýna gelebilecekleri hesap ediyor ve çok ürküyorum. “ABD’nin Irak’tan çekilme hazýrlýklarý paralelinde Türkiye ne gibi hazýrlýklar yapsýn?” Bu soruya hiç akýl yordunuz mu? Hükümetten 17 yeni üniversiteye onay (Cüneyt Ülsever’in bu yazýsý Hürriyet’ten alýnmýþtýr) H ükümet 17 ile daha üniversite kurulmasýný kararlaþtýrdý. Bakanlar Kurulu’nun kararý gereði bu yýl Karaman, Sinop, Aðrý, Nevþehir, Siirt, Kilis, Karabük, Artvin, Çankýrý, Bitlis, Bilecik Osmaniye Kýrklareli, Muþ, Bingöl, Mardin ve Batman’da da üniversite kurulacak. Toplantýsýnýn ardýndan kararýn “seçim yatýrýmý” olduðu eleþtirilerine yanýt veren Adalet Bakaný ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, þunlarý söyledi: “O zaman 2007’de ne yapýyorsak bunun seçimle iliþkilendirilmesi gerekecek. Bu doðru bir þey deðil. Her ilden büyük ölçüde üniversite talepleri var. Üniversiteye giden öðrenci sayýsý baþka ülkelerle mukayese edildiðinde son derece düþüktür. Bunun artýrýlmasý plan hedefleri içinde, hükümet programýnda var.Bunun seçimle alakasý yok. Biz baþtan beri, popülist yaklaþým içinde olmadýk.” Güncel Perþembe, 22 Mart 2007 Çanakkale þehitleri törenlerle anýldý Y aðcýlar’dan sonra kürsüye çýkan Mamuþa Belediyesi Baþkaný Arif Bütüç, Atatürk’ün “Muhtaç olduðun kuvvet damarlarýndaki asil kanda mevcuttur” sözleriyle konuþmasýna baþladý. Bütüç, “Bizler bu topraklarda Arnavut, Boþnak kardeþlerimizle beraberce yüzyýllar boyunca yaþadýk ve bundan sonra da yaþamaya devam edeceðiz. Tam doksan iki yýl önce Çanakkale’de 250 bin kardeþimiz þehit oldu. O savaþta 400 Kosovalý’da þehit olmuþtur. Bunun tarihi kitaplarda var olan kaynaklar en güzel örneðidir. Ýþte doksan iki yýl önce bugünkü Türkiye Cumhuriyeti modern bir ülkesinin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk’e saygý ve þükranlarýmýzý borçluyuz” dedi. Ardýndan Kübra Mazrek’in “Dedem þehit oldu” ve Aylin Mazrek’in “Ben bir Kovsalý Müslüman’ým” þiirlerini okudu. Davetliler tarafýndan büyük alkýþ alan tören sonunda davetlilere kokteyl verildi. Prizren’de Çanakkale þehitleri anýldý Mamuþa’daki törenin ardýndan bir diðer tören Kosova’da NATO’ya baðlý KFOR barýþ gücünde görev yapan Türk askeri tarafýndan kutlandý. Ýlk tören Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet Komutaný Kurmay Yarbay Mehmet Partigöç’ün Sultan Murat Kýþlasýnda Atatürk’ün büstüne çelenk koymasýyla baþladý. Tören daha sonra Prizren Cemali Beriþa Kültür Evinde düzenlenen programla devam etti. Saygý duruþu ve Ýstiklal Marþý’nýn okunmasýyla baþlayan törende bir konuþma yapan Kosova Türk Temsili Heyeti Baþkaný Albay Cem Hatunoðlu, Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Yaþar Büyükanýt’ýn þehitleri anma günü münasebetiyle yayýnladýðý mesajýný okudu. Mesajda; “Türk vatanýnýn ve milletinin ebedî varlýðý ile devletimizin bölünmez bütünlüðü uðruna gözlerini kýrpmadan canlarýný feda eden aziz þehitlerimizi, 18 Mart Þehitler Günü münasebetiyle þükran ve rahmetle anýyoruz. Ulusumuzun tarihi, her sayfasý altýn harflerle yazýlmýþ destanlarla doludur. Bu destanlarýn yazarý, Niðbolu’da, Varna’da, Kosova’da, Çaldýran’da, Mohaç’ta, Çanakkale’de, Gaziantep’de, Kahramanmaraþ’ta, Þanlýurfa’da, Ýnönü’de, Sakarya’da, Afyon’da, “bir gül bahçesine girercesine kara topraða girmiþ” kahraman þehitlerimiz ile gazilerimizdir. Tarihimizin þeref sayfalarýndan biri de bundan 92 sene önce 18 Mart’ta Çanakkale’de yazýlmýþtýr. Çanakkale’de; teknik üstünlük yurt ve ulus sevdasý karþýsýnda bütün anlamýný yitirmiþ, zafer mertlikle kucaklaþmýþ, ölüm þehit olmakla yüceltilmiþtir. Türk ulusunun Atatürk’e kavuþtuðu muhteþem bir zaferin adý olan Çanakkale, ayný zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin “ön sözü”dür” denildi. Türkiye Cumhuriyeti Kosova Türk Eþgüdüm Bürosu Müsteþarý Volkan Türk Vural yaptýðý konuþmasýnda, bugün Çanakkale þehitleri özel günü ancak bütün þehitlerimizin günüdür dedi. Vural: “Sadece Çanakkale Kurtuluþ savaþýnda olsun ondan sonra da ülkemizin geçtiði badirelerde þehit olan askerlerimiz, vatandaþlarýmýz için ayný gün. Genelkurmay Baþkanýmýz Kosova kelimesini zikretti bu çok güzel bir þey. Kosova’nýn da Osmanlý Ýmparatorluðunda olsun veya daha sonra Türkiye Cumhuriyeti kuruluþunda katkýsýnýn olmasý tabiî ki çok güzel bir þey. Bunlarý unutmamamýz lazým. Herkesin tarihten çok iyi dersler almasý lazým. Türkiye bu günlere geldiyse tarihten aldýðý dersler sayesindedir. Onun için bütün soydaþlarýmýzý saygýyla anýyorum” dedi. Ardýndan Doðru Yol Türk Kültür Sanat Derneði Ata Çocuklarý kolu Çanakkale þehitlerine hitaben yazýlmýþ þiirleri okudular. Törende Ethem Kazaz da Çanakkale’ye yazýlmýþ bir þiir okudu. Daha sonra Filizler Türk Kültür Sanat Derneði’nin gerçekleþtirdiði gösteri büyük alkýþ aldý. Törene; Türkiye Cumhuriyeti Kosova Türk Eþgüdüm Bürosu Müsteþarý Volkan Türk Vural, Kosova Türk Temsili Heyeti Baþkaný Albay Cem Hatunoðlu, Kosova Türk Tabur Komutaný Kurmay Yarbay Mehmet Partigöç, KDTP Genel Baþkaný Mahir Yaðcýlar, TÝKA Kosova Temsilcisi Metin Arslanbaþ, Kosova Ýslam birliði yetkilileri, milletvekilleri, TMK subaylarý, Türk polisi yetkilileri, Çanakkale Savaþýna katýlýp þehit düþen Kosovalý þehitlerin yakýnlarý yaný sýra çok sayýda davetli katýldý. Jinemed Kosova’da… 12 Türkiye’nin Kadýn saðlýðý konusunda önde gelen saðlýk kuruluþlarýndan Jinemed Hospital Kosova’daki çalýþmalarýna hýz veriyor. P rizren’de kadýn saðlýðý konusunda eksikliðin giderilmesi amacýyla Kosova Prizrenliler Kültür ve Yardýmlaþma Derneðinin bir sosyal hizmet projesi daha Jinemed Hospital’in desteði ile hayata geçiriliyor. 24 Mart 2007 tarihinde Prizren’de düzenlenecek olan “Kadýn Saðlýðý ve Kýsýrlýk” konulu konferans ile Kosova’da bir ilk daha gerçekleþtirilecek. Kosova Prizrenliler Kültür ve Yardýmlaþma Derneði ve Zübeyde Haným Kosova Türk Kadýnlar Derneði’nin organizasyonunda düzenlenecek olan konferansa Kosova’da kadýn saðlýðý branþýnda hizmet veren birçok doktorda davet edilecek. 17 yýldýr Ýstanbul’da iki ayrý merkezde ve Bursa’da faaliyetlerini sürdüren Jinemed Hospital, Türkiye’nin yaný sýra Amerika, Ýngiltere ve Almanya’da da ofisleri bulunmakta. Son iki yýldýr Priþtine’deki birimlerinde Kosovalýlara hizmet vermekte olan Jinemed Hospital, Kadýn Hastalýklarý branþýnýn dýþýnda, çocuk hastalýklarý, dahiliye, üroloji, genel cerrahi, diþ hastalýklarý, plastik cerrahi, gastroenteroloji, KBB ve ortopedi branþlarýnda da baþarýsýný ve bilimselliðini kanýtlamýþ uzaman hekimleriyle “Kanýta dayalý týp” felsefesinde hizmet vermektedir. Zübeyde Haným Kosova Türk Kadýnlarý Derneði ile Kosova Prizrenliler Kültür ve Yardýmlaþma Derneði’nden kadýnlara yönelik büyük konferans Z Enis TABAK übeyde Haným Kosova Türk Kadýnlarý Derneði ile Kosova Prizrenliler Kültür ve Yardýmlaþma Derneði’nin ortak organizasyonuyla Ýstanbul Jinemed Saðlýk Merkezi önümüzdeki cumartesi günü Nafron Otelde Kadýn Saðlýk ve Kýsýrlýk konferansý verecek. Kadýn Hastalýklarý ve Doðum Uzmaný Prof. Dr. Teksen Çamlýbel ile Kadýn Hastalýklarý ve Doðum Uzmaný Uzm. Dr. Meriç Karacan’ýn düzenleyeceði konferansa 250’nin üzerinde bayanýn katýlmasý bekleniyor. Konferans sonrasý katýlýmcý hanýmlar sorularýný uzman doktorlara sorma imkaný bulacak. Zübeyde Haným Kosova Türk Kadýnlarý Derneði Genel Baþkaný Birsen Gota, Ýstanbul’da bulunan Kosova Prizrenliler Kültür ve Yardýmlaþma Derneði’yle ortaklaþa gerçekleþtirecekleri bu büyük proje için Kosova Prizrenliler Kültür ve Yardýmlaþma Derneði’ne teþekkür etti. Gota, bugüne kadar gerçekleþtirdikleri faaliyetlerle; din, dil, ýrk ayrýmý gözetmeksizin her zaman Kosovalý kadýnlarýn yanýnda olduklarýný söyledi. Ve katýldýklarý uluslar arasý seminerlerde de Kosova kadýnýnýn sorunlarýný dile getirdiklerinin altýný çizdi. Zübeyde Haným Derneði faaliyetlerini aralýksýz sürdürüyor Zübeyde Haným Kosova Türk Kadýnlarý Derneði faaliyetlerini aralýksýz sürdürmeye devam ediyor. Faaliyetleri çerçevesinde geçtiðimiz 8 Mart Uluslararasý Dünya Kadýnlar Günü nedeniyle düzenlediði matine ardýndan, Kosova Türk Taburu ile ortaklaþa gerçekleþtirdikleri yardým faaliyetleri çerçevesinde ihtiyaç sahibi olan ailelere yardýmda bulundular. Zübeyde Haným Kosova Türk Kadýnlarý Derneði Genel www.yenidonem.org Baþkaný Birsen Gota ve yönetim kurulu üyeleri geçtiðimiz cumartesi günüde Mamuþa’da ihtiyaç sahibi ailelere giyim yardýmýnda bulundu. 13 Perþembe, 22 Mart 2007 Kültür ÝZLENÝMLER Konuðumuz Elçin Ýsgenderzade Burada Azerbaycan þairi Elçin Ýsgenderzade’den þiir örnekleri vereceðiz. Þiir insanlarý birbirine yakýnlaþtýran kuvvetli bir sanat aracýdýr. Bir yoldur þiir, bitmeyen, bir kavþaktýr ayný zamanda. Þiirin ve mýsralarýn gizemini þöyle tanýmlamak mümkündür: Þiirin ve mýsralarýn gizemi insaný tedirgin anlarda rahatlatan, gafletli anlarda uyandýran, üzüntülü anlarda da gönendiren, aklýn eriþemediði ve açýklanamayan veya çözülemeyen bir þeydir. Þiir yollarýnýn birçok kavþaðý vardýr. Coðrafyalara göre deðiþir bu kavþaklar. Kosova’da yazýlan bir þiir, doðal ki Ýsveç’te veya Afrika’da yazýlan bir þiir gibi deðildir. Bunlarýn arasýndaki ortak özelliklere raðmen, bu iki þiir birbirinden ayrý ve çok mu çok farklýdýr. ... Öte yandan, Kosova Türk þiiri ile Türk dünyasýnýn herhangi bir coðrafyasýnda yaratýlan þiir arasýnda farklardan çok benzerliklerin sözü edilebilir. Irak Türkmen þairi Salah Nevres’in, Azerbaycan þairi Elçin Ýsgenderzade’nin veya Kýbrýs þairi M. Kansu’nun þiirlerinde ayný hüznü, ayný gamý; ayný hoþgörüyü veya ayný sevgiyi yaþayabiliriz. Çünkü bu þairler ayný dil gök kubbesinde ayný esinle okþanan, dertleri bir erekleri bir sanatçýlardýr. Kosovalý bir þair Yarýnlarý burada ezmiþtir dünler / Benliðimi zaman zaman ýslatýr / Yaðmur yaðmur, bulut bulut hüzünler/(...) / Burada Tuna Seyhun’dur akar / Adriya dalgalanan bir baþka Hazar(...) Köþelerden bir köþe — Balkan köþesi / Hüzünler arasýndan sýzar neþesi derken, Azerbaycanlý þair Elçin Ýsgenderzade þöyle demektedir: Daha umut yok hasrete, / Azap verdiler millete / Kanýn öcü kýyamete / Kalýr mý, anam, kalýr mý? (“Kalýr mý” baþlýklý þiirden); Kalbimizde hala dertli gül açan, / Kardelenin benim gibi baðrý kan. (“Karabað’a Bizsiz Geliyor Bu Yaz” baþlýklý þiirden). Anlaþýlacaðý üzere, bu þiirlerden yansýyan hüzün aynýdýr, bu þiirler arasýnda toplumsal ve yapýsal baðlar çok güçlüdür, hatta bu þiirler ortak özellikleri öyle paylaþýrlar ki, okuyucuda iki þiir deðil de bir þiirmiþ gibi bir izlenim uyanýr. 2005 yýlýnýn Ekim ayýnda Türkçem dergisinin 2005 yýlý Ekim sayýsýnýn konuðuydu Elçin Ýsgenderzade. Yedi þiiriyle konmuþtu Türkçem’in gizemli kanatlarýna. Gök kubbelerimizden birinden - Þuþa denen bir gök kubbeden havalanmýþ, gök kubbelerimizden birine - Prizren denen bir gök kubbeye konmuþtu: Bu kavram üzerinde duranlardan biri de Ziya Gökalp’tir. Gökalp, “Türkçülüðün Esaslarý” ve “Türkleþmek, Ýslamlaþmak, Muasýrlaþmak” isimli eserlerinde medeniyet ile ilgili görüþlerine yer verir. Gökalp, Türkçülüðün Esaslarý’nda kültür ve medeniyet arasýndaki iliþkiyi ortaya koyarken medeniyetin tanýmýný da yapar. Buna göre medeniyet, “Ayný geliþmiþlik düzeyinde bulunan birçok milletlerin toplumsal yaþayýþlarýnýn ortak bir toplamýdýr.” (Gökalp, 1994, s. 25) Örneðin, Avrupa ve Amerika geliþmiþlik düzeyinde, bütün Avrupalý milletler arasýnda ortak bir Batý medeniyeti vardýr. Ayrýca medeniyet, yöntem aracýlýðýyla ve bireysel isteklerle oluþan toplumsal olaylarýn toplamýdýr. Örneðin dinle ilgili bilgiler ve bilimler yöntem ve istençle oluþturduðu gibi, ahlakla, hukukla, güzel sanatlarla, iktisatla, usla, dille ve fenlerle ilgili bilimler ve kuramlar da hep bireylerce yöntem ve istençle oluþturulmuþlardýr. Bu yüzden ayný geliþmiþ düzeyinde bulunan bütün bu kavramlarýn, bilgilerin ve bilimlerin toplamý medeniyet dediðimiz þeyi ortaya koyar. (1994, s. 25) Gökalp, “Türkleþmek, Ýslamlaþmak, Muâsýrlaþmak” adlý eserinde sosyal olaylarý nefsî (kiþisel, sübjektif) ve þey’i (objektif, nesnel) olmak üzere ikiye ayýrýr. Sübjektif bir nitelik taþýyan inançlar, ahlâka ait görevler güzellikle ilgili þekiller ve bütün mefkûreler bir kültür (hars) topluluðunun inançlarýdýr. Objektif nitelik taþýyan ilmî gerçekler saðlýða, ekonomiye ve bayýndýrlýða ait kurallar, tarým ve ticaret aletleri ile bütün matematik ve mantýk kavramlarý bir medeniyet toplumunun görüþleridir. Gökalp’e göre bir medeniyetin bilimsel kavramlarý, teknik âletleri, ekonomik ürünleri taklit ve deðiþtirme yolu ile bir halktan diðer halka geçer ve böylece, bir medeniyet toplumu önce bölgesel bir biçimde görünüp zamanla yavaþ Ay bakýyor gök yüzünden Geçiyorum Cýdýr Düzü’nden Cýdýr Düzü’nde ilkbahar, taþlý yollarda kan izi. Aðlama, aðlama beyaz atým Gökte ay, benim muradým. (“Ay Bakýyor Gökyüzünden” baþlýklý þiirden) 2006 yýlýnýn Nisan ayýnda Prizren’in konuðu yine Elçin Ýsgenderzade. Bir kitapla gelmiþtir Karabað’ýn ötelerden Þar daðlarýnýn eteklerine. Geç gelen baharlarý acýsýyla sevinciyle koklamak için gelmiþtir. Kimdir Elçin Ýsgenderzade? Prof. Dr. Elçin Ýsgenderzade 1964 yýlýnda Karabað’ýn Þuþa þehrinde Mehmet Âkif’te “Medeniyet” 2 Büyüklerimiz ÝS KE N DE R MU Z BE G doðdu. Azerbaycan Teknik Üniversitesi’nin Mekanik Fakültesi’ni bitirdi. Daha öðrenci iken uluslararasý yarýþmalarda birincilikler elde etti. Þu anda Uluslararasý Ekoenerji Akademisi’nde profesör olarak görev yapmaktadýr. 2002 yýlýnda New York Bilimler Akademisi’nin Akademik Üyesi seçilmiþtir. Azerbaycan Yazarlar Birliði ve Azerbaycan Gazeteciler Birliði üyesidir. Ýlmi ve yazarlýk hizmetleri nedeniyle çok sayýda uluslararasý ödül sahibidir, 100’e yakýn ilmi eserin ve 30 buluþun müellifidir. 30’dan çok kitap yayýnlamýþtýr. Eserleri 10’dan fazla ülkede yabancý dile çevrilip yayýnlanmýþtýr. Elçin Ýsgenderzade “Vektor” Uluslararasý Ýlim merkezi’nin kurucusu ve baþkanýdýr; “Vektor” bilim dergisinin ve “Bayatý” sanat dergisinin kurucusu ve baþ editörüdür. Yavuz Bülent Bakiler’e göre Elçin Ýsgenderzade “ayaðý yere saðlam basan, Azerbaycan Türkçesi’ni güzel kullanan ve þiirin anlatýlmaz sihrinden, gücünden istifade ederek Azerbaycan bayraðýný hep yükseklerde dalgalandýrmak isteyen bir idealist”tir. Þiir adýna gelmiþtir buralara Elçin Ýsgenderzade. Þairimiz Zeynel Beksaç’ýn þiirlerine Azeri kardeþlerimizin Türkçesi’nin güzellikler diyarýndan bir bakýþ atýp gelmiþtir: Zeynel Beksaç’ýn þiirlerinden bir seçki hazýrlayýp þiirleri Azeri Türkçesi’yle bir kitapta toplamýþtýr. Dostluklar böyle pekiþtirilir iþte. Burada Elçin Ýsgenderzade’nin bu giriþimini ve bu baþarýsýný kutlamak, Zeynel Beksaç’a da bu yeni kitap hayýrlý olsun demek ve Elçin Ýsgenderzade’nin iki þiirini sizinle paylaþmak istiyorum: yavaþ ülkeleri, kýtalarý ve sonunda da bütün insanlýðý kucaklar. (Gökalp, 1992, s.28, 29) Medeniyet kelimesi, M. Akif’in þiirlerinde sýkça geçen bir kelimedir. Onun þiirlerinde medeniyet kavramý bazen sözlük anlamý ile (terakkî, ilerleme, yükselme, medenilik vb.), bazen de terim anlamý ile kullanýlmýþtýr. Ayrýca Safahat’ta M. Akif’in bu kavrama yeni nüanslar kazandýrdýðý da görülmektedir. Safahat’ta medeniyet kavramý ile, medenî insanlarýn gözünde matbûatýn önemi, medeniyet ile fennin yakýnlýðý ve birlikteliði, medeniyet ile ilerleme, (terakkî) yükselme arasýndaki iliþki ve medeniyetin faziletle ilgisi, Ýslam toplumlarýnýn sanýldýðý gibi medeniyetten uzak olmadýklarý, Ýslâm’ýn da ilerlemeye engel olmadýðý gözler önüne serilir. Aslýnda Mehmet Akif’in medeniyet hususunda yanlýþ anlaþýlmasýný saðlayan, Avrupa medeniyeti ile ilgili söyledikleridir. Safahat’ta Avrupa medeniyetini de ayrýca zikreden M. Akif, Batý medeniyetinin vahþetle ilgisini, Batý medeniyetin dayanak noktalarýný ve temel esaslarýný ortaya koyar. www.yenidonem.org Elçin Ýsgenderzade BAYRAM GÜNÜ Bayram günü bugün sofrada kýrmýzý elma yeþil semeni*, þekerparenin desenleri. Deli divane ediyor beni yüreðimin göz yaþlarý... Ýçimde çarþamba ateþi gibi alevlenmiþ yanýyor Cýdýr Düzü’nün kayalarý, taþlarý... Bayram günü bugün daðlarýn yüreði kan... 18 Mart 2000 __________________________ *Yeþertilmiþ buðday. AY BAKIYOR GÖKYÜZÜNDEN Uyanýyor Türk’üm uyanýyor... Her þehit mezarýndan Bakýyor bir Bozkurt’um. Tebriz’den Erivan’a Uzanýyor ana yurdum. Atlarýmýn nallarý Çapýyor taþlý yollarý. Semaya açýlmýþ elim, Yolun sonundaysa ölüm. Ay bakýyor gök yüzünden Geçiyorum Cýdýr Düzü’nden Cýdýr Düzü’nde ilkbahar, taþlý yollarda kan izi. Aðlama, aðlama beyaz atým Gökte ay, benim muradým. Safahat’ta medeniyet kelimesi ile bir çok defa kastedilen Batý medeniyetidir ve dolayýsýyla Avrupa’dýr. Bu sebeple Mehmet Akif’in Avrupa’ya nasýl baktýðýný, Avrupa’yý hangi esaslar üzerine bina ettiðini bilmekte de fayda vardýr. Bu sebeple Safahat’ta Avrupa nasýl ele alýnmýþtýr? Öncelikle bu sorunun cevabý verilirse Akif’in medeniyet anlayýþý daha kolay açýklýða kavuþacaktýr. Mehmet Akif, Avrupa ve Batý Medeniyeti Bir çok aydýnýn gözünde medeniyeti temsil eden Batý dünyasýnýn ilim ve teknik alanýndaki üstünlüðünü kabul ve takdir eden M. Akif, buna karþýlýk Batý’nýn kendisi dýþýnda kalan milletlere (Müslüman Doðu’ya) karþý giriþtiði saldýrýlara, onlara uyguladýðý zulümlere, insanlýk dýþý taarruzlara hayret etmekte ve bunlarý tenkit etmektedir. Medeniyeti temsil etme iddiasýndaki Batý dünyasý, Ýslam dünyasýna karþý acýmasýzdýr ve Müslüman milletlere her türlü saldýrýyý yapmaktan çekinmez. Kültür Perþembe, 22 Mart 2007 Kosova Türk Toplumunun Mihenk Taþlarýndan “Doðru Yol” Derneði ve Kosova’da Türkçe Eðitim Doðru Yol Türk Kültür Sanat Derneðinin 55. KuruluþYýldönümü TEFRÝKA 24 Gerçekler Iþýðýnda Kosova’da Türkçe Eðitimin 55. Yýldönümü TEFRÝKA 24 Emektar Öðretmenlerimizin Türk Eðitimine Katkýlarý ÞABAN TOPKO E ðitim, hem bireyler olarak yüksek bir yaþam düzeyin elde etmenin, hem de toplum olarak geliþmenin ve ilerlemenin düzeyine ulaþmanýn baþlýca yoludur. Eðitim, ailede baþlar, okulda iþ yerinde ve sokakta sürer. Ancak günümüzde eðitim denilince okulda eðitimciler yani öðretmenler tarafýndan verilen eðitim akla gelmektedir. Çünkü eðitim kurumlarýndan ve eðitimin sistemleþtirildiði en önemli kurumlardan biri mutlaka ki okuldur. Kapsamlý bir olay olarak eðitim okul dýþýnda, okul öncesinde ve okul sonrasýnda insan hayatýnýn sürdüðü tüm zamanlarda ve alanlarda sürüp gider, çünkü eðitim süreklidir ve öðrenmenin yeri ve zamaný yoktur. Eðitim sorunlarý, bilimsel yol ve yöntemlerle çözmeye çalýþýlýr. Ulusal kalkýnmanýn en önemli öðesi olan insan gücü, eðitim yoluyla saðlanabilir, eðitim bireyleri ise ulusal amaçlar doðrultusunda yetiþtirilir derken sözümüzü belgeselimizin konuðu olan emektar eðitimcilerimizden Sayýn Þaban Topko öðretmenimize baðlamak istiyoruz. Uzun yýllar Ortakol semtinde yaþayan Sayýn Þaban Topko yaþlarýnýn ilerlemesine raðmen bizi kýrmayýp evine konuk etti. Gazetemize demeç verdiðinden dolayý kendilerine bütün Türk öðretmenleri ve öðrencileri adýna teþekkür ettik. Bir saat kadar süren röportajýmýzda kendilerine Prizren’de Türkçe eðitime geçiþ yýllarýný, katkýlarýný ve o dönemde Türkçe eðitimdeki mevcut olan sorun ve diðer güçlükleri hakkýnda uzun uzadýya konuþtuk. Þaban Topko 1933 yýlýnda Prizren’de doðmuþtur. Ýlköðrenimini doðum yeri Prizren’de tamamlamýþtýr. Orta öðrenimini Üsküp’te Öðretmen kursuyla tamamlamýþtýr. Daha sonra Yüksek Pedagoji Okulundan mezun olan Þaban Topko 19511955 ve 1957-1960 tedrisat yýllarýnda Kýz Mesleki okulunda öðretmenlik yapmýþtýr. Ayný zamanda 1953-1954 yýllarýnda Prizren Öðretmen Okulunda Coðrafya, matematik ve tekstil teknolojisi derslerini okutmuþtur. 1960 -63 tedrisat yýllarýnda ayný okulda Türk Dili ve Edebiyatý dersleri öðretmeni olarak da çalýþtý. Yeni açýlan Ekonomi okulunda da Türk Dili ve Edebiyatý öðretmenliðini büyük bir hevesle ve baþarýyla yaptý. 1965-1993 yýllarýna yani emekli oluncaya kadar Þaban Topko Prizren’in Slobodan Peneziç Kýrçun ve Mustafa Baki ilk okullarýnda müdür yardýmcýsý görevinde bulunmuþtur ve bu görevde iken emekliye ayrýlmýþtýr. Eðitimdeki etkinlikleri yaný sýra Þaban Topko 1951 yýlýnda Prizren’de kurulan Doðru Yol TKSD derneðinin kurucularýndan biri olmakla bu dernekte de çak sayýda hizmetlerde bulunarak derneðin sýralý çalýþmalarýna katýlmýþ ve bu dernekte Yönetim Kurulu üyesi olmakla birlikte, çoðu kez sunuculuk ve Koro’da þarkýcýlýk yapmýþtýr, Özellikle Doðru Yol derneðinin Dram kolunda baþarý göstererek çoðu dram ve piyeslerde rol almýþtýr. Bu esnada birlikte çoðu piyeslerde rol alan kýz arkadaþý Sayýn Nüsret Morina ile evlenerek her ikisinin hem eðitim hem de kültür ve sanat hayatlarýnda yeni bir sayfa açýlmýþtýr. Nüsret Topko da eþi gibi eðitimci ve bir müzik sanatçýsýydý. Müzik öðretmeni olduðundan dolayý Nüsret Morina Doðru Yol derneðinde Koroyu yöneten ve þefliðini yapan ilk sanatçýlarýndan biri olmakla birlikte çeþitli dramlarda rol almýþ ve derneðin ilk nesil folklor kolunda kadýn oyuncusu gibi etkinlik göstermiþtir. Þaban Topko baþta bir eðitimci, öðretmen ve uzun bir dönem müdür yardýmcýsý olarak, Prizren’de Türkçe eðitime emekli olmayýncaya kadar yapmýþ olduðu etkinlik ve çalýþmalarýyla ön kazanmýþ ve iyi bir insan ve eðitimci olarak kendini öðrenci ve meslektaþlarýna tanýtmýþtýr. Emekli oluncaya kadar yapmýþ olduðu etkinlikler çerçevesinde hem kendini geliþtirmiþ hem de öðrencilerinin çaðdaþ bir eðitimden geçmeleri için elinden geleni yapmýþtýr. Þaban Topko eðitim hayatýnda Türk öðrencisinin ve genelde Türk bireyinin çaðdaþ yaþamla ilgisi olan her önemli konusunu veya olayýný ele alan ve öðrencilerine aktaran nadir öðretmenlerimizden biridir. Þaban Topko kiþiliðinin özel sýrlarýný bile açýklayabilmek için kendinde güç bulmuþ ve her zaman çeþitli yanýtlar ve yenilikler peþinden koþtuðu bilinen bir gerçektir. O bütün yaþamý boyunca eðitimi, ilimi ve bilgiyi ön plana atýp, insan kiþiliðinin ancak bu unsurlar içinde geliþmesini saðlamak amacýyla yenilikler peþinden koþarak, Türk bireyini topluma yararlý olarak yetiþtirmek gereðini duymuþtur. Müdür yardýmcý görevinde her zaman öðrenci — öðretmen arasýnda her anlaþmazlýðý hoþgörü bir hava içinde halledilmesi konusunda kendi savlarýný ortaya koyarak mevcut olan problemlerin üstesinden gelmiþtir. Kosova’da Türkçe eðitimi yaþatmak her Türkün bir Milli görevidir sloganýný vurgulayan Topko, her zaman bu görev ardýnda kalmýþ ve emekli olmasýna raðmen bu unsurunun bura Türklük için büyük önem taþýdýðýný ifade etmiþtir. 14 “Doðru Yol” derneðinin ve kollarýnýn yýldönümü kutlamalarý Raif VIRMÝÇA Kuruluþundan günümüze kadar “Doðru Yol” derneðinin þu yýldönümü kutlamalarý görkemli bir biçimde gerçekleþmiþtir: - 20. yýldönümü kutlamalarý - 1971 - 30. yýldönümü kutlamalarý - 1981 - 35. yýldönümü kutlamalarý - 1986 - 40. yýldönümü kutlamalarý - 1991 - 45. yýldönümü kutlamalarý - 1996 - 50. yýldönümü kutlamalarý - 2001 Bütün yýldönümü kutlamalarýnda derneðin en etkin üyelerine hediye, onurluk ve takdirnameler, katkýsý geçenlere de teþekkür belgeleri daðýtýlmýþtýr. 2006 yýlýnýn girmesiyle Doðru Yol” derneði 55. yýldönümü kutlamalarýna baþlamýþ durumdadýr. 55. yýldönümü Merkezi oturumu kutlamalarý Kasým ayýnda gerçekleþecektir. Sadece “Doðru Yol” derneðinin deðil bu dernekte etkilik gösteren bazý kollarýn da yýldönümleri görkemli bir biçimde kutlanmýþtýr. Bu kutlamalarda da etkin üyelere onurluk ve takdirnameler, katkýlarý geçenlere de Teþekkür belgeleri daðýtýlmýþtýr: “YEÞÝL TURNALAR” Türk Halk Müziði Kolu kuruluþ yýldönümü kutlamalarý: - 25. yýldönümü kutlamalarý - 1996 - 30. yýldönümü kutlamalarý - 2001 - 35. yýldönümü kutlamalarý - 2006 “AY YILDIZLAR” Türk Hafif Müziði Kolu kuruluþ yýldönümü kutlamalarý: - 30. yýldönümü kutlamalarý — 1991 “ATA ÇOCUKLARI” Çocuk Gurubu kuruluþ yýldönümü kutlamalarý - 20. yýldönümü kutlamalarý -1999 “NAZIM HÝKMET” Yazýn Kolu kuruluþ yýldönümü kutlamalarý: - 20. yýldönümü kutlamalarý — 1988 - 30. yýldönümü kutlamalarý - 1999 Devamýnda bu kutlamalardan elimizde kalan görüntüleri de yansýtmaya çalýþacaðýz. “Doðru Yol” derneði sanatçýlarýn sanat yýldönümü kutlamalarý Kuruluþundan günümüze kadar “Doðru Yol” derneðinde emek veren çoðu sanatçýlarýmýzýn da bu dernek himayesinde sanat yýldönümü kutlamalarý gerçekleþmiþtir: - BAÞKÝM ÇABRAT: 35. sanat yýldönümü kutlamasý -28. Aralýk 1997 - FADIL ÞALYAN: 40. sanat yýldönümü kutlamasý -30. Mayýs 2000 - REÞÝT ÝSMET: 40. sanat yýldönümü kutlamasý 1 Nisan 2005 - AGÝM FÝÞAR: 30. sanat yýldönümü kutlamasý 1998 - ZEYNEL BEKSAÇ: 30. sanat yýldönümü kutlamasý -1998 - NAÞÝT KORO: 30. sanat yýldönümü kutlamasý — 1998 - FÝKRÝ ÞÝÞKO: 35. sanat yýldönümü kutlamasý — 1998 - FAÝK EMRUÞ. 45. sanat yýldönümü kutlamasý — - REÞAT ÞÝNÝK 45 sanat yýldönümü Bu kutlamalar çeþitli etkinliklerle gerçekleþmiþtir. Ancak görkemli kutlama töreni bütün dernek üyelerinin katýlýmýyla gerçekleþen konserle son bulmuþtur. Bu kutlamalarda dernek ve diðer kuruluþlar tarafýndan bu sanatçýlara ergilik, takdirname ve Teþekkür belgeleri daðýtýlmýþtýr. Devamýnda bu kutlamalarýn fotoðraflar diliyle görüntülerine yer verilmiþtir. “Doðru Yol” derneðinin hedefleri ve projeleri Bugün Kosova’nýn en önemli kültür merkezlerinden birini oluþturan Prizren’de Türklerin en kabarýk sayýda yaþamasý yaný sýra bu kentte “Doðru Yol” Türk Kültür Sanat derneðinin ve diðer Türk kuruluþlarýn ve kurumlarýn bulunmasý bu þehrin bir Türk merkezi olduðu da kamuoyunda kabul edilen bir gerçektir. www.yenidonem.org “Doðru Yol” derneðinin en büyük hedeflerinden biri, bu þehirde bir Türk Merkezinin kurulmasý ve bu merkezin kültürel ve sanatsal çalýþmalarýyla ilgili bu derneðin dolaysýz ve profesyonelce bir biçimde üstlenmesidir. Dolayýsýyla derneðin bütün sanat ve kültür etkiliklerinin devamlý olarak bu merkez çerçevesinde gerçekleþmesi, sanat ve kültürümüzü, gelenek, görenek ve diðer özelliklerimizi bu merkez aracýlýðýyla yaþatmak ve korumaktýr. Derneðin çalýþma imkânlarýný geniþletilmek ve derneði daha yüksek bir seviyeye getirerek, profesyonel ses ve saz kadrosu yetiþtirmekle buralarda benliðimizi, sanat ve kültürümüzü daha uzun yýlar yaþatmaktýr amacý. Bu imkânlarýn yokluðunda “Doðru Yol” derneðinin bugünkü imkânlarýyla böyle bir baþarýya ulaþmasý imkânsýzdýr. Çünkü þu anda toplumumuzda mevcut olan siyasi ve ekonomi durum ve koþullar böyle bir baþarýnýn elde edilmesinde hiçbir katkýda bulunmamaktadýr. Bu hedef yaný sýra “Doðru Yol” derneðinin ileriki dönemde çalýþmalarýnýn sýralý ve etkin bir biçimde gerçekleþmesi yönünde bu derneðe ek bir maddi desteðin saðlanmasý þart olarak ortaya çýkmaktadýr. Kosova’da böyle bir imkân olmadýðýndan dolayý görev ister istemez anavatanýmýz Türkiye Cumhuriyetine düþmektedir. T.C. Kültür Bakanlýðý en kýsa zamanda Kosova’da en etkin bir Türk Derneði olarak bilinen “Doðru Yol’un yaþatýlmasý ve sýralý olarak faal yapabilmesi için, maddi destekte bulunmasý kaçýnýlmaz bir gereksinimdir. Bu ayný zamanda derneðin hem hedeflerinden hem de beþ yýllýk plan ve programýnda öngörmüþ olduðu en önemli projelerinden birini oluþturtmaktadýr. Aksi halde bugünkü imkânlarýyla derneðin ne zamana kadar böyle bir etkilikte bulunacaðý durumu hem yöneticilerin ve hem de her üyenin kafasýnda dolaþan endiþelerden biridir. Çünkü “Doðru Yol” dendiði zaman, buralarda yaþayan diðer halklarýn aklýna, Prizren Türklüðü, Türk geleneði ve Türk müziði gelir. Dolayýsýyla böyle bir durum karþýsýnda ve Doðru Yol” derneðini yaþatmak bugün sadece Kosova’da yaþayan her türkün bir milli görevidir derken, anavatan Türkiye’nin de böyle bir durum karþýsýnda maddi olarak aktif olmasýnda fayda görüyoruz. Çünkü amacýmýz ileriki dönemde yapýlacak olan faaliyetlerle bu seviyeyi korumak ve derneði daha da yüksek bir kerteye ulaþtýrmaktýr. Bu yýl ki kutlamalar muhtevasýnda dernekte çalýþmakta olan bütün kollarýn planlaþtýrýlmýþ olduðu sýralý ve gönüllü etkinliklerin gerçekleþmesi dýþýnda, maddi yardým anlamýný taþýyan bu projenin de gerçekleþmesi büyük ehemmiyet taþýyacaktýr. Bu projenin gerçekleþmesi sadece kutlamalarýn seviyeli olmasýna deðil, ayný zamanda dernekte uzun yýllar sorun olarak ortaya çýkan ve dernek faaliyetlerinin daha kaliteli ve yüksek bir seviyeye ulaþmasýnda engel yaratan diðer sorunlarýn da giderileceðine inanýlmaktadýr. Böyle bir projelerin gerçekleþmesi derneðimizin yetkisini ve maddi durumunu aþmýþ bir seviyede olduðunu bir daha hatýrlatmakta yarar vardýr. Aynýca Kosova’da eski ve yeni dönem Türk varlýðýnýn bir simgesini oluþturan “Doðru Yol” derneðinin devamlý etkinlik göstermesi bu topraklarda gölgede kalmamasý gereken Türk musikisinin, folklorunun, sanatýnýn, kültürünün tek sözle medeniyetin yaþatýlmasý ve yenilenme anlamýný da taþýmaktadýr. Bugüne kadar faaliyetler aþamasýnda benzeri olmayan bir dernek olarak “Doðru Yol” ayný zamanda bura Türk halkýna güvenç kaynaðýný oluþturmakla, Türk sanat dehasýný sergileyip, burada Türk varlýðýnýn bulunduðuna dair en önemli kanýtlardan biri olmaktan büyük yararýn olacaðý bir gerçektir. Doðru Yol derneðinin ileriki dönemde ayakta kalmasý ve yaþatýlmasý yönünde en büyük hedeflerinden ve en kýsa zamanda gerçekleþmesi gereken projelerinden biri de dernekte nota bilecek yeni ve genç ses ve saz sanatçýlarýn yetiþtirilmesidir. Bu aþamada yine görev anavatanýmýz TC Kültür Bakanlýðýna düþmektedir. 1—3 yýllýk bir dönem için notayý öðretecek bir veya iki müzik hocanýn buralara gelmesi ve bu iþle üstlenmesidir 2006 yýlýnda yapýlacak olan 55. kuruluþ yýldönümü kutlamalarý muhtevasýnda “Yeþil Turnalar” baðlama kolunun 35 yýldönümü, “Prizren Türküleri 2” kasetin çizilmesi ve bu kutlamalar arifesinde “Doðru Yol”a layýk görülen derneðin Monografisinin yayýnlanmasýdýr. 15 Perþembe, 22 Mart 2007 Türkçenin Kosova’sý Güncel KIRIM’IN ADLARI Statü ne olacak? Kosova için yolun sonuna geldik mi? Türkçenin resmiyeti ne oldu? Mecliste kaç sandalyemiz olacak? Daha bir sürü soru eklenip gider bu silsile. Ýþte tam bu anda ben bir ara verip bu haftaki yazýmda sizi Kýrým’a farklý bir sebeple götüreceðim. Bölgelerin sahipliði, o yerlerin adlarýnýn dilindedir. Toponimler birçok açýdan önemli bilgiler verir. Hani geçen hafta size Kalkandelen (Tetova), Ýþtip, Köprülü (Veles), Eðri Palanka (Kriva Palanka), Seniçe (Sjenica) gibi yerlerden ve onlarýn adlarýndan söz etmiþtim. Bu sefer benzer bir bakýþ açýsýyla sizi Kýrým’a çekiyorum. Kýrým, bilindiði gibi, Ukrayna’ya baðlý özerk bir bölgedir. Burada, 1783’teki Rus iþgalinden sonra öncelikle büyük þehirlerin adlarý deðiþtirildi. Ýlk aþamada Akmescit (Simferopol), Kefe (Feodosiya), Akyar (Sevastopol), Gözleve (Yevpatoriya) yerleþkelerinin isimleri deðiþtirilmiþti. 18 Mayýs 1944’te bütün Kýrým Türkleri sürgüne gönderildikten sonra binin üzerinde yerleþim yerinin adý sistematik bir þekilde deðiþtirildi, coðrafya isimleri de Ruslaþtýrýldý. 19 Nisan 1783’te Çariçe 2. Yekaterina’nýn Kýrým’ý Rusya’ya ilhak ettiðini ilan etmesinden kýsa bir süre sonra Rus idarî sistemi Kýrým’da kuruldu. 13 Þubat 1784’te Kýrým, Taman ve yarýmadanýn dýþýnda kalan geniþ arazileri içine alan Tavrida Oblastý (vilayeti) oluþturuldu. Vilayetin adý ta Herodot döneminde yaþamýþ olan Tavr halkýna dayanýlarak verilmiþ, Kýrým’daki yer adlarý da anlamlý ya da sonradan uydurulan bazý Yunan kökenli isimlerle deðiþtirilmiþti. Burada açýk bir hedef ve yaklaþým vardý. Binyýllarýn Türk bölgesi, Türklükten çýkarýlacaktý. Örneðin Gözleve (Kezlev) Mithridates Eupator’a izafeten Yevpatoriya’ya çevrilmiþti. Kefe de benzer bir mantýkla, Theodos þehri Alpay ÝÐCÝ manasýna gelen Feodosiya adýný aldý. 16. yüzyýlda Kýrým Türkleri tarafýndan kurulmuþ ve Kýrým’daki Türk izleri öncesi hiç bir geçmiþe sahip olmayan Akmescit’e ise Yunancadan bozma bir isim olan Simferopol adý verildi. Akyar’da yeni kurulan liman þehrine ise muhteþem þehir manasýna gelen Sevastopol ismi verildi. Ýsimlerle oynayarak o yerin kimliðini deðiþtirme, Kýrým’ý Ruslaþtýrma faaliyeti Çarlýk döneminde kesintisiz olarak sürdürüldü. 1783’te bir tek yerleþik Rus bulunmayan Kýrým’ýn nüfus dengesi göçlerle deðiþti. 1783—1922 yýllarý arasýnda en az 1.800.000 Kýrým Türkü Osmanlý Ýmparatorluðu’na göç etmek mecburiyetinde kaldý. 1903 yýlýna ait bir Rus istatistiðinde Müslüman nüfusunun % 44,6’ya gerilediði bunun da yaklaþýk 200.000 kiþi olduðu bildiriliyor. Sovyetler Birliði devri ise yer adlarýndaki dramatik deðiþikliðe sahne oldu. Bütün Sovyetler’de pek çok yerleþim yerinin adý “sovyetik” isimlerle deðiþtirildi. Örneðin: 1. Petro tarafýndan kurulan St. Petersburg kentinin adý 1914 yýlýnda “burg” eki Almanlýðý anýmsattýðý gerekçesiyle Ruslaþtýrýlarak “Petrograd” olarak deðiþtirilmiþti. Bolþevik ihtilali sonrasý eski baþkentin adý 1924 yýlýnda “Leningrad” olarak tekrar deðiþtirilmiþtir. Ayrýca, þehirdeki yüzlerce sokak, cadde, meydan ve köprü de elden geçirilerek asýlsýz isimlerle deðiþtirilmiþti. SSCB’nin çözülmesi sonrasý Rusya Federasyonu’nda Rus milliyetçiliðinin yavaþ yavaþ Bolþevik mirasýn yerini tamamen almasýyla kentin adý 1991 yýlýnda tekrar deðiþtirilerek tarihî adý olan “Sankt Petersburg” adýna dönülmüþtür. Bolþevikler devrinde Çarlýk dönemi ve hanedaný hatýrlatan isimler ortadan kaldýrýlarak Ekim Devrimini hatýrlatacak isimler bulunmuþ, Sovyet devlet büyüklerinin ve devrimin izlerini taþýyan pek çok yerleþim yeri haritaya iþaretlenmiþti. Özellikle Lenin ve Stalin adlarýndan türemiþ yüzlerce yer adý kabul edilmiþti. Bolþevik Ýhtilali, Komünist Partisi’ni hatýrlatan tarihî bir gün veya o yeri iþgal eden Rus komutanýn, alayýn, çarýn bir akrabasýnýn adý olmuþtu. 1941 yýlýna kadar SSCB’nin 24 büyük kentinin adý deðiþtirilmiþtir. Bu kentlerden 20’sine 1924—1940 yýllarý arasýnda Lenin, Stalin, Voroþilov, Kalinin, Ordjonikidze, Frunze, Kirov, Molotov, Kuybiþev, Petrovski, Sverdlov gibi Bolþevik liderlerin ve Gorki gibi Bolþeviklere yakýn aydýnlarýn adlarý verilmiþtir. Kýrým’daki isim deðiþikliklerinden bazýlarýysa þunlardýr: Lenino (Yedikuyu), Leninskoye (Bahçe Eli), Kuybiþevo (Albat, Karaç/Ýslâmterek), Petrovo (Akmanay), Petrovka (Yukarý Cabaga), Kalinovka (TüpKenegez), Kirovskoye (Ýslam Terek), Pervomayskoye [Bir Mayýs] (Çurçý), Sovetski (Ýçki), Sovetskoye (Nayman), Komsomolskoye [Komunist gençlik teþkilatý] (Efendiköy / Bahçesaray, Celçak / Kezlev), Pobednoye [Zafer] (Tarhanlar/Canköy), Pobeda (Taganaþ / Canköy, Þiban / Kezlev), Pobedino (Algazý-Konrat) Oktyabrskoye [Ekim] (Büyükonlar), Oktyabr (Baygonçýk), Gvardeyskoye [Muhafýz] (Sarabuz), Partizanskoye (Sablý), Krasnogvardeysk [Kýzýl muhafýz] (Kurman), Krasnoperekop (Orkapý), Krasnodolnoye (Borlak), Krasnaya Sloboda (Sollar), Krasnoarmeyskoye [Kýzýl Ordu] (Alma-Tarhan), Krasnaselovka (Yaný Sala), Krasnoyarskoye (Donuzlav). Krasnokamenka (Kýzýltaþ) ise bir istisnadýr. Cengiz Daðcý’nýn Kýzýltaþ’ý eskiden de Kýzýl adýný taþýmaktaydý. 1992 yýlýnda Rusya Federasyonu Meclisi’nde Meclis Baþkaný Ruslan Hasbulatov’un desteði ile Tarihî Miras Komisyonu oluþturulmuþtur. Yaðcýlar Ahtisari Paketini Priþtineli gençlere anlattý Hafta sonu KDTP Priþtine ofisinde, Baþkan Mahir Yaðcýlarýn konuk olduðu, Gençlik Kolunun toplantýsýnýn gündeminde “Ahtisari paketi” yer aldý. H afta sonu KDTP Priþtine ofisinde, Baþkan Mahir Yaðcýlarýn konuk olduðu, Gençlik Kolunun toplantýsýnýn gündeminde “Ahtisari paketi” yer aldý. Gençlik Kolu Baþkaný Engin Kursan ve KDTP Priþtine Þubesi Baþkaný Nevzat Hüdaverdi’nin konuþmalarý ardýndan KDTP Genel Baþkaný Mahir Yaðcýlar da Ahtisari paketinin içeriði hakkýnda daha ayrýntýlý bilgi verdi. Kosova Müzakere Ekibinin oluþumu ve bu güne kadar gerçekleþtirdikleri görüþmeler sürecinde Türk toplumu platformunun da belirlendiðini ileri süren Genel Baþkan Mahir Yaðcýlar, Türk dilinin resmiyet kazanmasý, eðitim, ve tarihi ile kültürel miraslarýn korunumu www.yenidonem.org Bu komisyonda özellikle kent, cadde ve sokak adlarýnýn deðiþtirilmesi için çaba gösterilmiþtir. Türk Cumhuriyetlerindeki pek çok yer orijinal adlarýna geri döndü. Ukrayna’nýn da sovyet döneminden kalan isimlerin deðiþtirilmesi fikrine sýcak baktýðýný öðrenmiþtim. Dilerim bu hatadan dönülür ve böyle takýntýlý hareketler son bulur. Kýrým Türkleri topraklarýnýn adlarýnýn geri verilmesi için mücadele ediyorlar. Kýrým Türklerinin efsanevî lideri Mustafa Abdülcemil Kýrýmoðlu, Yuþçenko ile Bahçesaray’daki görüþmelerinde en önemli taleplerinden birisinin Kýrým’ýn eski yerleþim yerlerinin isimlerinin geri verilmesi olduðunu bildirmiþti. Cumhurbaþkanýnýn gerekli makamlara talimatý olmasýný ve bir komisyon kurulmasýný istemiþti. 2. Dünya Savaþý’ndan sonra 1000’den fazla Kýrým Tatar köy ve kasabalarýnýn isimleri deðiþtirildi. Mekanik olarak eski isimler aynen verilsin demek mümkün deðil. Çünkü bazý köyler yok edildi bazý köyle birleþtirildi ve bazý yeni köyler kuruldu. Savaþtan önce de pek çok akýlsýzca hareket oldu. Krasnogvardeysk (Kýzýl Muhafýz), Marks, Lenin, Pervomayskoye (Bir Mayýs) vs. sovyetik isimler verildi. Ýþin bir baþka cephesi ise ekonomik. Haritalardan tutun tabelalara kadar pek çok þey böyle bir çalýþma esnasýnda deðiþecek. Kuçma döneminde deðiþiklikler konusunda bütçeye 1 milyon grivna ayrýlmasý önerilmiþ ve bu teklif kabul görmüþtü. En büyük cinayet 1118 köy ve kasabanýn adlarýnýn 1948’de Rusya Sovyeti kararý ile deðiþtirilmesi oldu. Önce rayon adlarý, bölge merkezleri, sonra kasaba ve köylerin adlarý deðiþtirildi. Türk adýndan Rus adýna, sonra sovyetik bir isme deðiþtirilen yerleþim yerleri bile oldu. Bu yönde ortaya koyulmuþ çabalarýn insanlarý doðruya götürmesini temenni ederim. Türkçe çok büyük ve yaygýn bir coðrafyada kullanýlan bir dil. Bahsettiðim yer adlarý konusu da Türkçenin durumlarýndan sadece biri, önemli biri. Bu konu sadece Kýrým’da deðil Balkanlar’ýn dört yanýnda ve daha birçok yerde de söz konusudur. üzerinde istemlerde bulunduklarýný ileri sürdü. Bu itirazlar neticesinde Ahtisari paketinde ek maddelerin getirildiðini iddia eden Yaðcýlar, “Bu ek maddelerde, Türk toplumunun yaþadýðý tüm belediyelerde Türk dilinin resmiyet kazanmasý belirtilmiþtir”, dedi. Toplantýda gündem konusunu Ahtisari Paketi oluþturmasýna raðmen, gençler tarafýndan yöneltilen sorular, KDTP’nin iþlevliði üzerine odaklandý. Toplantýya, Mahir Yaðcýlarýn baþkanlýk dönemindeki KDTP çalýþmalarýnýn baþarýlý olup olmadýðý konusu damgasýný vurdu. To p l u m Din ve Toplum M.Tevfik Yücesoy H Evet, yazýmýza baþlýk olarak aldýðýmýz soruyu bir daha tekrar edelim isterseniz: — Þeytan kimin gözlerinden öper? Biliyorum diyeceksiniz ki: — Þeytan birinin gözlerinden öperse o kimsenin iþi kötü demektir. Çünkü þeytanýn gözlerinden öptüðü kimse þeytaný memnun edecek hayat yaþýyor, iþler yapýyor da ondan dolayý þeytan gözlerinden öpüyordur. Yoksa þeytan hangi hayýrlý iþten memnun olur ki, tutsun da iyi hal ve hayat üzere olan birinin gözlerinden öpsün, takdir ve tebrikte bulunsun. Evet, bu deðerlendirme doðrudur. Þeytan gerçekten de birinin gözlerinden öpüyorsa o kimse hayatýný ve kendini iyi düþünmeli, yaþayýþýna þöyle bir çeki düzen vermelidir. Zira þeytanýn gözlerinden öptüðü insana melek yaklaþmýyor, melek tebrik etmiyor, meleðin yaklaþacaðý bir hayat yaþamýyor demektir. Sözü daha fazla uzatmadan þeytanýn gözlerinden öptüðü kimseye bakalým isterseniz. Ama bunu ben söylemeyeyim. Zira benim söylediðimin fazla inandýrýcý ve baðlayýcý yaný olmayabilir. Buyurun, Efendimiz (sas)in hadisinden inceleyelim konuyu. Ne buyuruyor Efendimiz Hazretleri bakýn: — Kimin yaþý ilerlediði halde ameli gerilerse þeytan o kimsenin göz- 16 ÇANAKKALE GEÇÝLMEZ Eðer bir gün yolunuz düþerse Çanakkale’ye, Düþmana karþý savaþýrken, Binlerce Mehmetçiðin kanýný akýttýðý, [email protected] Þehitliði gezip görmeseniz, [email protected] Vicdanýnýz rahat durur mu ki, Ey insan oðlu, ey Türk milleti! Yüreðiniz sýzlar kahrolursunuz. lerinden öper! Dur... Geçilmez der her bastýðýnýz adým, Evet, þeytanýn gözlerinden öptüðü Topraktaki þehit kaný. insan iþte bu insandýr. Daha küçük yaþta çocukken, — Yaþý ilerlediði halde ameli, “Çanakkale içinde vurdular beni, ibadeti, iyi hali ilerlemeyen insan! Ölmeden mezara koydular beni ” Þeytan bu kimseden öylesine türküsüyle, memnun ve mutlu oluyor ki, eðilip Görmemezliðin acýsýyla, gözlerinden öpme derecesinde Taaa, Balkanlarda, Kosova’da, yakýnlýk duyuyor, sen benimle Gora’da, Mamuþa’da... arkadaþsýn, yaþýn ilerlediði halde Ýçim yanarak büyük heyecanla, amelin ilerlemiyor, gittikçe ibadetYüreðimde yaþatýyordum siz, amelsiz hale geliyor, sanki Çanakkale’yi Nihayet hasretlik bitti. benim gibi oluyorsun diye övgüde Gittim, gördüm, gururlandým bulunuyor. Þehitlerimizin ruhlarýna fatiha okumakla. Hadisin devamýnda þu ilave de Nice analarýmýz evlatsýz, vardýr: Nice, bacýlarýmýz kocasýz, — Yaþý kýrký geçtiði halde hayrý þerNice, çocuklarýmýz babasýz kaldýðý, rini geçmeyen, hâlâ hayrý az, þerri Þehit kanýyla karýþýk bu topraklarda, çok olan insanýn da gözlerinden Þehitlerimize saygýlarýndan olacak ki, öper þeytan! Ne bir kuþ sesi ne de bir arýnýn výzýldayýþýný hissetmedim. Demek ki insanýn hayrý gittikçe Büyük bir mucize. çoðalmalý, þerri de azalmalý ki, Isýz sedasýz bir ortam. Bir asrýn batýðý yer. hayatýndan kâr ediyor, ziyanýndan Neleri anýmsatmýyor ki. kurtuluyor sayýlsýn, gidiþ iyiye Bir anda ürperiyor, doðru diye düþünülsün. daha geniþ düþündükçe, Yaþý kýrký geçen adamýn hâlâ hayrý Göðsünüz kabarýyor, az; ama þerri devam ediyorsa Allah gururlanýyorsunuz. (cc) yardým eylesin o ilerleyen yaþ Gelibolu yarýmadasýnda, sahibine. Hesabýný vereceði bir Binlerce dönüm daðlýk arazide, hayatýn sonuna doðru ilerlediði Þehit düþen halde hazýrlýðýnda bir ilerleme Mehmetçiklerin anýtý çok... olmuyor. Hepsinde ayrý bir duygu, Çünkü her geçen gün hayýrlý iþleri ayrý bir heyecan. Yiðit askerin birinde çoðalacaðýna yerinde sayýyor, þerli yüce Türk bayraðý, iþleri çoðalýyor, öbür tarafa kötü Diðerinin elinde, hazýrlýklarla gidiyor demektir. kutsal emanet silah. Böylesine bir gidiþ hayra alamet deðildir. Bundan dolayý Efendimiz Hazretleri hatýrlatma yapýyor, yaþ ilerledikçe amel gerilemesin, hayýrlar azalmasýn, þerler devam etmesin, buyuruyor. Yani ilerleyen yaþla eþit þekilde amel de, iyilikler de ilerleyerek devam etsin, her geçen gün güzelliklerde çoðalmalar olsun. Böylece hayat hedefini bulsun, gayesine ersin. Enis TABAK Ne dersiniz, iðneyi baþkasýna ÝKA Kosova temsilciliði çuvaldýzý kendimize mi yöneltetarafýndan Kosova’da gerçeklim? leþen onca faaliyetin resmi Þöyle bir nefs muhasebesi mi açýlýþý için önümüzdeki Cuma günü yapalým? Ne halde, ne durumdayýz Türk Ýþbirliði Ve Kalkýnma Ýdaresi Baþkanlýðý-TÝKA Baþkaný Hakan Fidan kendimizi bir gözden mi geçireKosova’ya geliyor. Tekirdað Belediye lim? Baþkaný Ahmet Aygün’ün de eþlik edeSakýn þeytan bize de muhabbet ceði faaliyetler arasýnda Mamuþa’daki duyuyor, bizim de gözlerimizden projelerin resmi açýlýþý gerçekleþecek. öpmeye niyetleniyor olmasýn! Þeytan Kimin Gözlerinden Öper? ocam öyle baþlamýþtý dersine.. size bugün soruyu ben sorcam demiþti.. iþte onun sorduðu o soruyu ben kendime ve bu yazýyý okuyan dostlarma tekrar soruyorum... Bakalým cevabýný rahatça verebilecek miyiz, yoksa baþýmýzý öne eðip düþünecek miyiz? Bence ikisi de güzel sonuçtur. Baþýnýzý öne eðip düþünseniz de güzel. Çünkü düþünmek kadar faydalý bir çalýþma olamaz. Cevabý hemen verseniz de güzel. O takdirde sorunun cevabýna zihin yoracak kadar konuyla meþgul oluyorsunuz demektir ki bu da gerçekten güzeldir. Perþembe, 22 Mart 2007 Vatan, iman, sevdasýyla, þehit düþen, Ýki can arkadaþýn anýtýnda gözlerim. Gözyaþlarýmý tutamazcasýna, Bir kaç dakika, yerimden kýmýldamaz oldum. On bine yakýn Türk’ün þehit düþtüðü Conk Bayýrý’ný Dünyanýn en yiðit savaþçý, 57’ci kol ordusu anýtýný, Vatan uðruna cengaverce savaþan, Þehit, gazi ve erlerimizin, sýðýnaklarý, siperleri Gezmemek, görmemek mümkün mü? 275 kilo top mermisini bir anda Ya Allah diyerek, Tek baþýna kaldýran, Düþmana büyük kayýplar veren, Yiðidimiz þehit Seyit Onbaþý’ný, Unutmak, anýmsatmamak, mümkün mü söyleyin? Deðerli þairimiz, Mehmet Akif Ersoy’un Ýstiklal Marþýna ilham kaynaðý, Çanakkale savaþýndan, boþuna gelmemiþ. Ey insanlar... Ey Türk Milleti, Burada çok büyük bir tarih yatýyor. “Çanakkale geçilmez” anlamlý bu iki sözcüðü, Sende ‘ne olacak sanki’ deyip geçme! Eðer bir gün yolun düþerse buralara, Gir ve gör. Vatan, iman, millet, bayrak için savaþan þehitlerimize bildiðin bir dua oku. Burada sana, hatýrlatacak çok þey var, Ulu önder, Mustafa Kemal Atatürk ve Paþamýzýn, þehit düþen, yiðit Mehmetçikleri. Cennetleri mekân, ruhlarý þad olsun... TÝKA Baþkaný Fidan ve Tekirdað Belediye Baþkaný Aygün Kosova’ya geliyor T Üç yýla yakýndýr Kosova’da faaliyet- www.yenidonem.org Bayram MAZREK lerini sürdüren TÝKA, bugüne kadar Kosova’da sayýsýz faaliyet gerçekleþtirdi. TÝKA geçtiðimiz haftalarda Mehmet Akif Ersoy’un babasýnýn doðup büyüdüðü köydeki ilkokula 15 bin Euro deðerinde teknik yardýmda bulunmuþ, ayrýca ilkokulun ihtiyacý olan ikinci katýn yapýmýna da ilkbaharda baþlayacak. TÝKA’nýn bu jesti karþýsýnda Ýstok Belediyesi de ilkokulun ismini deðiþtirerek Ýstiklal Marþý þairimiz Mehmet Akif Ersoy’un ismini vermiþlerdi. 17 P Perþembe, 22 Mart 2007 DALTULUM Ahmet S. Ýðciler rizren’in güzelliðine renk katan Maraþ’ýn koca çýnar aðacý karþýsýnda yokuþlu yoldan uzanan bir tepeciðe “Daltulum” denir. Halkta efsaneleþmiþ Kasým Bey deresinin hemen üstündeki bu yere Daltulum adýnýn nereden ve kimin tarafýndan verildiði bilinmez. Burasý, kendimizi bildik bileli hep Daltulum adýyla anýlýr. Bu yer, Prizren halký arasýnda kutsallýðýný eskiden beri korumuþ ve efsaneleþmiþtir. Çünkü çok derin ve zengin geleneðine sahiptir. Bu güzelim yerde yaþlarý kýrktan yukarý olanlar, bir zamanlar çok güzel ve mutlu günler yaþadýklarýný çok iyi bilirler. Acize Baba türbesine bakan Daltulum tepeciði, Kurila Mahallesi’nin simgesini oluþturur. Bir zamanlar Prizren halký, baharýn geliþini Daltulum’da büyük þenliklerle karþýlardý. Bu yerin belli günü 14 marttýr. Bu tarih, Prizren halký için ayný zamanda bir sayýlý gündür. Baharýn geliþini muþtulayan cemreler düþtükten bir hafta sonra insanlar Daltulum’a gidip baharýn geliþini büyük zevk ve þenliklerle kutlardý. Buraya Prizren’ in her semtinden insanlar gelerek büyük þenlikler tertiplerdi. Bunun yaný sýra çocuklar için çeþitli oyuncaklarýn, yiyeceklerin satýlmasý ayrý bir zevki verirdi. Herkes baharýn geliþine sevindiði için daha mutlu görünür, daha neþeli davranýr ve sevgi içerikli þarký türküleri söylerdi. Adak için gelenler de olur ve oðluna kýz seçmek isteyen anneleri ayrý bir telâþ alýrdý. Daltulum’da kýz beðenilir, eli ayaðý düzgün olup olmadýðý burada görülür ve ona göre karar verilirdi. Daltulum’a gidenler, tam bir bahar sevincini hisseder, baþka türlü soluk Güncel alýrdý. Aðýr kýþ günlerinden kurtulan insanlar, Daltulum’a gitmek için önceden hazýrlýklar yapardý. Genç kýz ve erkekler ise bu hazýrlýklarýný birkaç gün önce tamamlardý. Onlarý Daltulum’da görmek ayrý bir zevk olurdu. Ýyice süslenmiþ kýzlar, Daltulum’da adeta defile yaparlardý. Hovarda genç erkekler de uzak kalmaz, kýzlara beyitler atar, etraflarýnda dolanýrlardý. Çok aþklar Daltulum’da baðlanmýþtýr. Daltulum’da geleneksel adaklar da yapýlýrdý. Adaðý yerine gelmesi için oraya giden ana babalarýn çoðu, yanlarýna bir keser ve bol miktarda sarýmsak alýrdý. Adaðý gerçekleþmesini isteyen kiþi, yere sýrt üstü yatýr, el ve ayaklarýný açar, onun annesi ya da babasý, vücut kenarlarýyla keserle çimenleri çapalar, kesilen yerlere birer diþ sarýmsak eker ve þu geleneksel maniyi okumayý ihmal etmezdi: Sarýmsak sarýmsak sal da git Varsa kýzýmýn oðlumun hastalýðýný al da git Sarýmsak sarýmsak sal da gel Yoksa kýzýmýn(oðlumun) saðlýðýný ver da gel Daltulum’a gidenler, yanlarýna evlerde kaynatýlmýþ yumurtalarý da alýrlardý. Yemek zamaný gelince, ilkin yumurtalar tokuþturulurdu. Bundan baþka çok insanlar yumurta bahissine girer, kimin yumurtasý kýrýldýysa o bahissi kaybederdi. Bazý gençler, Daltulum’un tepesine çýkarak kaynatýlmýþ yumurtalarý aþaðýlara koyuverirdi. Bu da Daltulum’un geleneksel özelliklerinden biridir. Daltulum’a insanlar çoðunlukla ailece giderdi. Her aile kendine göre gölgeli bir yer seçerek orda otururdu. Küme Alman ‘GTZ’ Örgütü Výçýtýrýnlý Türkleri yok gösterdi Výçýtýrýn Belediyesi Türk Toplumu Temsilcisi ve KDTP Výçýtýrýn Þubesi Baþkaný Arif Kera, bu duruma itirazýný iletirken, Kamu Bakanlýðý Kaynaklý verilerine dayanarak gösterilen bu istatistikler arasýnda Výçýtýrýn’lý Türk Toplumu varlýðýna ve nüfus sayýsýna yer verilmemesinin þaþýrtýcý olduðunu söyledi. H afta içerisinde Výçýtýrýn Belediyesinin Etnik Topluluklar Güvenlik Kurulu toplantýsý yapýldý. Belediye Baþkaný Muharrem Þabani’nin yönettiði toplantýya Belediye yetkilileri, Fransýz KFOR’u, Ýnsan Haklarý Koruma Kurulu, HANDÝKOS, UNMIK Polisi, Sivil Toplum Kuruluþlarý, Výçýtýrýn Kosova Polisi Karakolu Amiri ile Türk Toplumu temsilcileri katýldý. Düzenli olarak yapýlan toplantýda diðerleri arasýnda Almanya’nýn “GTZ” örgütünün gerçekleþtirdiði araþtýrma üzerinde duruldu. Araþtýrmada Výçýtýrýn’daki nüfus daðýlýmýna deðinilirken, rapor, Výçýtýrýn’da Arnavut ve diðer topluluklar arasýnda yaþayan Türkleri yok gösterdi. Toplantýya Výçýtýrýn Türk Toplumunu ve KDTP Výçýtýrýn Þubesini temsilen katýlan Arif Kera, bu duruma itirazýný iletirken, Kamu Bakanlýðý Kaynaklý verilerine dayanarak gösterilen bu istatistikler arasýnda Výçýtýrýnlý Türk Toplumu varlýðýna ve nüfus sayýsýna yer verilmemesinin þaþýrtýcý olduðunu söyledi. Bu tür çalýþmalarý kýnayan Kera, Výçýtýrýnlý Türkleri yok gösteren çalýþma karþýsýnda Výçýtýrýnlý Türklerin tedirgin olduðunu vurguladý. Kera, Výçýtýrn’da 160 aile olmak üzere yaklaþýk 869 Türk’ün yaþadýðýný ifade etti. küme oturmuþ insanlar birbirine Daltulum Bahar bayramýný kutlar, dargýnlarý barýþtýrýr ve topluca þarký türkü söylerlerdi. Aþýklarýn oturduklarý yerler ise, seyirci ve dinleyiciler tarafýndan halka olurdu. Bu yerlerde söylenilen türküler ilgiyle dinlenirdi. Bir zamanlar Prizren’de meþhur aþýklar bulunurdu. Daltulum’daki bahar þenlikleri akþama kadar sürer ve güneþ devrilip gölgeler uzanmaða baþlayýnca ortalýk tenhalaþýrdý. Ancak akþam kara perdesini koyuverince, ortalýkta kimi köpek seslerinden baþka bir þey duyulmazdý. Daltulum’da yaþanýlan bahar þenlikleri bugün unuturlarda kalmýþtýr. Oraya artýk 14 martta insanlar gitmiyor. Eski kalabalýktan, eðlence ve zevklerden hiçbir iz kalmamýþtýr. Bunu, yaþam tarzlarýnýn deðiþmesi etkilediði kanýsýndayýz. Öyle ki Daltulum’daki eski hatýralarýn izlerini, sadece albümlerdeki eskimiþ ve kenar köþeleri yýrtýlmýþ fotoðraflar kanýtlayabilir. Prizren’de Daltulum Bahar Bayramý kutlanmýyorsa onun etraf köylerinin çoðunda bu günün geleneði sürüp gitmektedir. Çok köylerde baharýn geliþini yerliler bu günde kutlamaktadýrlar. Prizren’in yakýnýnda bulunan Hoça köyünde 14 Mart günü, Bahar bayramýnýn kutlandýðýna dair bilgileri, ayný köyden yaþý yetmiþin üstünde olan Veysel amcadan aldýk: “Köyümüzde üç büyük bayýr vardýr. Bu bayýrlarýn tepelerine 13 Mart gününde bütün köy halký toplu halde doðru yola koyulur. Her tepeye ikiþer mahalle halký gider. Tepelerde kaynatýlmýþ yumurta yeme töreni düzenlenir.Ama yumurtalar önce tokuþturulur. Yenildikten sonra geri kalanlarý tepelerden aþaðýlara koyuverilir. Onlarýn tekerlendiklerini seyretmek insana ayrý bir zevk verir. Bundan sonra, genç kýzlar, kýr çiçeklerini topla- maða giderler. Onlar hem çiçek toplar, hem de birbirine beyit atar ve þarký söylerler. Çiçeklerin bir kýsmý, genç kýz ve kadýnlarýn baþlarýna takýlýr, geri kalanlarý evlere götürülür. Ayný günde hayvanlar için dað suyu ile kepek karýþtýrma töreni uygulanýr. Bu tören,þenliklerle olur. Kepekler kazanlarda karýþtýrýlýr. Kazanlarý halka yapan kýz ve erkekler devamlý olarak þarkýtürkü söylerler. Suyla karýþtýrýlmýþ kepekler, köyün hayvanlarýna verilir. Bunun nedeni ise, o hayvanlarýn bütün yýl boyunca daha verimli olacaklarý, dolayýsýyla daha bol süt verecekleri inancýndan kaynaklanmaktadýr. Ertesi gün, baharýn geliþi þerefine þenlikler evlerde düzenlenir. Ýlk önce evler iyice süpürülüp temizlenir. Ýnsanlar sabahtan yeni elbiselerini giyer, karþý komþulara, akraba, dostlara ziyarette bulunurlar. Bundan baþka, niþanlý kýzlarýn evlerine, erkeðin ev insanlarý tarafýndan birer sahan dolusu kaynatýlmýþ yumurta gönderilir. Yumurtalara karþýlýk ise, bir gün önce toplanmýþ kýr çiçekleri erkeðin evine gönderilir. Bu günde özel yemekler piþirilir, tatlýlar yapýlýr. Çok evlerde genç kýzlar bir araya gelerek def çalar, aþk þarký türkülerini söylerler. Kýsacasý bu iki günde köyümüzde tam bir bahar bayramý havasý eser. Bu gelenek köyümüzde yüzyýllardan beri korunmaktadýr.” Belirdi mi güzel Daltulum günü Baþlar açmaða Prizren’in sümbülü Havanýn ýsýnmasýný muþtular Göçmen kuþlarýn leyleði bülbülü (Not: Yazý, Ahmet S.Ýðciler’in henüz yayýmlanmamýþ PRÝZREN’DE ESKÝ HALK ÝNANÇLARI kitabýndan alýnmýþtýr.) Kosova statüsü Kýrbrýs Rum Kesimini telaþlandýrdý Kosova’nýn baðýmsýzlýk süreci Rum yönetimini telaþlandýrdý. Birleþmiþ Milletler özel temsilcisi Martti Ahtisaari, Kosova’nýn nihai statüsüne iliþkin tavsiyelerini Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi’ne sunduðu sýrada, Rumlarý Kosova’nýn Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyetine örnek teþkil edebileceði korkusu sardý. Z aman gazetesine konuþan AB diplomatlarý, þubat ayýnýn sonundan itibaren Brüksel’de yapýlan toplantýlarda Rum kesiminin Kosova’nýn baðýmsýzlýða gidebilecek nihai statüsünden rahatsýzlýðýný çeþitli þekillerde dillendirdiðini belirtti. AB diplomatlarýnýn Gürcistan’daki ayrýlýkçý hareketlere iliþkin yaptýðý bir toplantýnýn Kýbrýs Rum kesimi tarafýndan sürekli kesildiðini ifade eden kaynaklar, Kosova’nýn muhtemel baðýmsýzlýðýnýn geniþ etkilerine iþaret ediyor. Kosova’nýn nihai statüsüne iliþkin yapýlan tartýþmalarda Rum kesiminin yalnýz olmadýðý, Ýtalya, Ýspanya, Yunanistan, Romanya ve Slovakya gibi üyelerin de www.yenidonem.org endiþelerini dile getirdikleri belirtiliyor. Karadað’ýn Yugoslavya’dan ayrýlmasýnýn ardýndan Kosova’nýn da baðýmsýzlýða kavuþmasý durumunda, KKTC’nin milletlerarasý camia tarafýndan tanýnma ihtimalinin artacaðý hesaplarý yapan Rumlarýn bazý toplantýlarý “endiþeleri ile bir saat süreliðine” bloke ettikleri kaydediliyor. Brüksel’de yayýnlanan haftalýk European Voice dergisine göre Kosova yüzünden Brüksel’de “herkes biraz asabi”. Kosova tartýþmalarý, Rum kesiminin doðrudan ticaret tüzüðünü kabul etmesi yönünde baský gördüðü bir döneme denk geliyor. Gençlik HANI OLUR YA. . . Sonbahar yapraklarýna özendi yüreðim.Sararmýþ solgun bedenim kayboldu çöpçülerin nasýrlý ellerindeki kirler arasýnda.Yaðmur yaðdý o gün,aðzýný bozdu haziran.Yasak deðilmiydi bana o günden beri söz,aºk,yemin... Uzayan kaºlarým arasýnda kaybolmamýþmýydý gözlerim.Körelmiº cýmbýzýmla canýmý yakmaktan usanmamýþmýydým artýk.Babamýn sahte özlem cümleleri gibi dilimin ucunda sahte sevda sözlerin.Ayrýlýk kusmaktan cýlýzlaºtý artýk dibimdeki sevda renklerim.Hani bir pamukprenses vardý çocukluðumdan tek hatýram.Prensi gelirdi ya öperdi uyandýrýrdý.Çocukken aðlardým millet gülerdi bana.Artýk daha çok aðlýyorum ama gülmüyor kimse.Yazarmý hesaba katmadý zamaný,zamanmý yaºadýklarýmý bilmiyorum.Parmak aralarýmda birikti tüm masallar.Göçebe korkularýnýn son duraðý kaldým gittiðin sonbahar gününde.Bin gemi vardý belki ufukta,hepsinde adýn vardý,hepsinde acým... Beº ayrý hikayenin kesiºtiði yerimi bulmuºtun sen.Üstelik hepsinin sonu kötüydü,hepsi Ýstanbuldu .. Zor dedin.. Belki zordu.. Ama ne kolaydýki hiç bilemedin.Abim kuºamýþtý ya kýrmýzý kuºaðýmý belime.Sen gelmiºtin otomobilinle... Bir küçük bebek vardý önünde kýrmýzýydý elbisesi,gözleri siyahtý.Ve tam dudaðýnýn kenarýnda bir beni vardý. Bebeðimi kaçýrdý yabancý dokunuºlarýn tenime.Gözleri büründü kötü ayrýlýk sözlerinin rengine.Ve masum güzelliði kirletildi kim bilir kaç gecede... Aºk seviºebilmek için oynadýðýmýz bir oyun deðilmiydi ? Sýrtýma yüklediðin bu olgunluklar niye.. Hadi küçümse yine sevgimi.. Çocuksun de,kendine bile hasretsin sen sevmeyi ne bilirsin de.Kaç zaman aynýmý kaldýk de... ....bitti.... Ben devrik cümlelerindeki yanlýþ yüklemlerde söylediðin kadýn,sen dokun- Hamdý, olgunlaþtý sonra da çürüyüp gitti. Korkular, hayaller, geçmiþ... Hamdýlar, olgunlaþtýlar ve þimdi çürüdüler. Kendinle baþ baþa kaldýðýn zamanlarda artýk eskisi gibi hissetmeyeceksin. Ýçsel sesin ton deðiþtirecek. Kavrayýþlar ve de gerçekler peþindeki yolculuðun bu hafta noktalanacak. Cesaretin artacak, olaylara yön vermen kolaylaþacak. Fakat duygusal açýdan kýsýtlamalarla, engellerle karþýlaþmak seni sabýrlý olmaya itecektir. Hayallerin ve de iyimserliðin doruk noktasýna týrmanacak. Yeni umutlar ve de yeni planlar... Bu hafta dostluklar ve de paylaþýmlar güzelleþmeye baþlayacak. Ýþ hayatýna, aile büyüklerine ve de sorumluluklarýný yerine getirmeye daha fazla özen gösterebilirsin. Parasal konular veya partnerinle iliþkin seni güvensizliðe itebilir. Hayallerine ulaþman için mücadele etmen gerektiðini kavrayabilirsin. Bununla beraber çalýþmak ve de üretmek sayesinde olanaklarý iyi bir þekilde deðerlendirebilirsin, O ve sen... Sen ve o... Bu hafta kim aklýna düþerse sadece onunla ilgilenmeye baþlayacaksýn. Ýþ hayatýn ve saðlýðýn ise önemli deðiþimlere gebe kalacak. Ýletiþim kurmak hayatýna heyecan getirebilir, hýzlý hareket edebilirsin. Tercihlerin aþktan, güzellikten ve de rahatlýktan yana olmasýna karþýn, sevdiðin insan ve de gerçekleþmesini çok fazla istediðin hayallerin seni zorlayabilir, karamsarlýða sürükleyebilir Bu hafta, yakýnlarýnla iliþkilerine, ticaret anlayýþýna ve de insanlarla iletiþim þekline deðiþim tohumlarýný ekecek. Ev, aile ve de özel hayatýna daha fazla odaklý kalmaya baþlayabilirsin. Ýnsanlarla iletiþim trafiðin yoðunlaþabilir. Bu haftanýn sýkýcý yaný para... Maddi ve de manevi hayallere ulaþmanýn yolu paradan geçmiyor. Eðer böyle düþünürsen yanýlgýya düþersin, gücünü ve de isteðini yitirirsin. Ýçsel mutluluk ve de rahatlýk mucizeler yaratýr, bunu bu hafta çok yakýndan soluyacaksýn. duðum tüm sayfa yapraklarýnda kalan iz... Çok isterdim susmayý beceremedim.Arkamý döndüm,git. Günahlarýný bana býrakta git.Sevmedim farzet demiyorum ama gözyaºlarýmýzýn rengi bile deðiºti Sahte sevgili Gökyüzü yine bol yýldýzlý benim bu yalnýz gecemde Ay belki gülümsüyor , ama ben göremiyorum Zira panjurlar kapalý hanemde Neþeli türküler çalýnýyor kulaðýma Pencere aralýðýndan Hafif esen bir rüzgar giriyor odama Unutulmuþ teras kapýsýndan Yeni dostluklar, yeni hedefler, yeni kazançlar... Bu hafta hayatýn daha renkli ve de bereketli bir hal alacak. Ýletiþim kurmak seni heyecanlý ve de sabýrsýz tutabilir. Ýç dünyanda ise gerçekleri ve de olaylarý tartmaya ve yorumlamaya baþlayabilirsin. Ýþ ve ev, aile arasýnda kalmak seni biraz zorlayabilir. Fakat iyimserliðin, rahatlýðýn ve esnekliðin yüksek olmasý yararlý iþlere imza atmana olanak tanýyacak. Ödemelerin, giderlerin, partnerinle iliþkin açýða çýkacak gerçeklerle deðiþim sürecine girecek. Bu hafta giriþkenliðin ve de ataklýðýn artabilir. Düþünsel açýdan daha aktif olup planlarýna özellikle zaman ayýrabilirsin. Ýþ hayatýn ve de bulunacaðýn ortamlar güzelleþmeye baþlayabilir, iyi vakit geçirebilirsin. Bu haftanýn seni sýnýrlayacak kýsmý ise, enerjini çürütecek bir insan veya anlaþma olacak. Sabýrla olaylarýn üzerine gitmen seni sýkabilir. Aþk, çocuklar ve de eðlence anlayýþýn bu hafta deðiþime gebe kalacak. Ýnsanlarla iliþkilerin güzelleþebilir, daha iyi ve de sýcak paylaþýmlar açýða çýkabilir. Saðlýðýna ve de çalýþma hayatýna odaklý kalmaya baþlayabilirsin. Ýþ ve ev, aile arasýnda kalmak ise seni biraz verimsiz kýlabilir. Çünkü enerjin aþaðýlara düþecektir.. Bu hafta, senin elinin altýndaki imkanlarý ve parayý deðerlendirme þeklini uzun vadeli bir deðiþim sürecine sokacak. Ýnsanlarla ve de yakýnlarýnla iliþkilerin ve iletiþim kanallarýn canlýlýk kazanabilir. Ev ve aile içinde kendini mutlu ve de huzurlu hissedeceksin. Ýnsanlarla iliþkilerin seni biraz sýkabilir, güçsüzlük ve verimsizlik açýða çýkabilir. Ýþin kolay yoluna kaçmayý tercih edebilirsin. Sosyal hayatýn ve de arkadaþlýklarýn ise sana þans ve heyecan, rahatlýk getirecek. www.yenidonem.org Perþembe, 22 Mart 2007 18 artýk.Kokundaki masum yan yastýðýmda hala,buna ºükür.. Çok sevdim demiºtin... Çok sevdin... Ama hiç seviyorum diyemedin. aLýntý.. Ve ardýndan bir sessizlik çöküyor Bir kasvettir, ansýzýn sarýyor bedenimi Dalýyor gözlerim boþluða ,sonsuzluða Ýnsan sesleri iþitiyorum Kaybolmuþlar kumsalýndan kopup gelen Saate takýlýyor gözlerim Çýkartamýyorum odanýn loþ ýþýðýnda Sen geliyorsun aklýma Ýsmini dahi unuttuðum sahte sevgili... Ýþ, kariyer ve de gelecek için deðiþim tohumlarý ekiliyor... Bu hafta iç dünyaný derin bir sevgi, gizli bir aþk sarmaya baþlayabilir. Ýletiþim kurarken zorlanabilir, sýnýrlamalar ve de engellerle karþýlaþabilirsin. Duygularýný dile getirmek seni sabýrlý olmaya itecektir. Diðer açýdan aþkla veya özel bir dileðinle ilgili önemli geliþmeler oluþabilir, umutlarýn ve de isteklerin yeniden parlamaya baþlayabilir. Bir hayalini gerçek kýlmak için mücadele edebilirsin. Aþkýn kurallarýný yeniden yazmaya hazýr mýsýn? Dengeler deðiþiyor. Rahat olamayacaksýn. Çaba harcayan taraf sen olacaksýn. Ama bu seni tedirgin etmesin. Emek vermek olaylarý ve de insanlarý daha iyi anlamaný, tanýmaný saðlayacak. Bu hafta insanlarla iletiþim kurmak seni heyecanlý ve de sabýrsýz kýlabilir. Partnerine ve de ödemelerine odaklý kalabilirsin. Ýþ hayatýnda ise kendini yetersiz bulabilir ve içsel açýdan güçsüzleþebilirsin. Hedefe gerildin, gerildin her an ok yaydan fýrlayabilir. Ama fýrlamayabilir de... Belki önemli olan hedeftir. Çünkü seçtiðin hedef sabit, net ve de büyük. Bu hafta düþünsel açýdan kendini biraz sýnýrlanmýþ hissedebilirsin, özellikle iletiþim kurmak seni zorlayabilir. Bununla beraber aþka, eðlenmeye ve de sevmeye daha fazla zaman ayýrmaya baþlayacaksýn. Evde ve de özel hayatýnda pratikliðinin artmasý güzel iþler çýkarmaný saðlayabilir. Bu hafta özgür hareket edebilirsin, parasal konularla daha fazla haþýr neþir olabilirsin. Yoðun bir enerji, iç dünyanda seni huzursuz tutup savaþ vermeye itebilir. Saðlýðýn ve de çalýþma hayatýn da bundan olumsuz etkilenebilir. Ýnsanlarla ve de yakýnlarýnla güzel iletiþim kurmaya baþlayabilirsin. Pratikliðin artabilir. Ýç dünyandaki huzursuzluk, sosyal hayatýna ve de bulunduðun ortamlara tam tersi bir biçimde çok olumlu yansýyacak, þanslýsýn. 19 Perþembe, 22 Mart 2007 FARELÝ KÖYÜN KAVALCISI B ir varmýþ, bir yokmuþ, evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde develer tellalken, pireler berberken, ben annemin beþiðini týngýr mýngýr sallarken; ülkenin birinde bir köy varmýþ. Halký mutluluk içinde yaþarmýþ. Günlerden bir gün köyün bütün evlerine fareler dolmuþ. Binlerce fare köyün sokaklarýnda, evlerde dolaþýyorlarmýþ. Yatak odasýna gitseler, mutfaða girseler farelerden geçilmiyormuþ. Ne bulurlarsa yiyorlarmýþ. Halk ne yapacaðýný þaþýrýp kalmýþ. Köy muhtarýndan bu iþe bir çare bulmasýný istemiþler. Muhtarýn da elinden bir þey gelmiyormuþ. Böylece köyün adýna fareli köy denmiþ. Fareli köyün çocuklarý da, bu pis yaratýklarda býkmýþlar. Bir gün fareli köye bir çalgýcý gelmiþ. Muhtara: “Eðer bana bir kese altýn verirseniz, köyü farelerden temizlerim.” demiþ. Bütün köy halký bu habere sevinmiþler. Aralarýnda hemen çalgýcýnýn istediði bir kese altýný toparlamýþlar ve muhtara teslim etmiþler. Halkýn tek istediði bu farelerden kurtulmakmýþ. Çalgýcý isteðinin kabul edildiðini öðrenince baþlamýþ kavalýný çalmaya. Kavaldan öyle tatlý, öyle güzel sesler çýkýyormuþ ki, fareler saklandýklarý yerlerden akýn akýn çýkarak çalgýcýnýn yanýna geliyorlarmýþ. Kýsa bir sürede çalgýcýnýn etrafý binlerce fare ile dolmuþ. Köydeki bütün farelerin çalgýcýnýn etrafýnda toplandýðý sýrada çalgýcý yürümeye baþlamýþ. Köye gelirken gördüðü dereye doðru yürümüþler. Çalgýcý önde kavalýný üflüyor, fareler peþinden geliyormuþ. Çalgýcý dere kenarýna gelince suyun içine yürümüþ. Derede o kadar çok su varmýþ ki ama çalgýcý karþý kýyýya geçmiþ. Farelerde peþinden gelmek isteyince dereye düþen fare suda boðulup ölmüþ. Bütün fareler ölünceye kadar çalgýcý kavalýný öttürmeye devam etmiþ. Çalgýcý bütün farelerin öldüðünü görünce ödülü olan bir kese altýný almak için hemen köye geri dönmüþ. Fareleri yok eden baþarýsýndan sevinç duyduðu için, emin adýmlarla yürüyormuþ. Sonunda köye varýnca: “Bir kese altýnýmý alýrým. Bu altýnlarla þehre gider, iþimi kurarým. Bende zengin insanlar arasýna katýlýr ve rahat yaþamaya baþlarým” diye düþünmüþ. Bu düþüncelerle muhtarýn yanýna varan çalgýcý muhtardan ödülünü istemiþ. Muhtar oyun bozanlýk yapmýþ. “Nasýl olsa farelerden kurtulduk, bir kese altýný vermesem olur” diye düþünmüþ. Çalgýcýya çeþitli nedenler göstererek altýnlarýný vermemiþ. Çalgýcý kandýrýldýðýný anlayýnca: “Ben size bir oyun oynayayým da görün” demiþ. Baþlamýþ kavalýný çalmaya. Kavalýn sesini duyan bütün çocuklar çalgýcýnýn yanýna koþmuþ. Çalgýcýda hem kavalýný üflüyor, hem de yürümeye baþlamýþ. Köyün bütün çocuklarý da kavalcýnýn peþinden gitmiþler. Köyde hiç çocuk kalmamýþ. Analar babalar kara kara düþünmeye baþlamýþlar. Köylüler muhtara gidip: “Ne yapacaðýz, ne edeceðiz. Sen çalgýcýnýn hakký olan bir kese altýný vermeliydin. Bak þimdi çocuklarýmýzý aldý götürdü” demiþler. Kavalcý kýzgýn kýzgýn, peþinde çocuklarla birlikte ormana varmýþlar. Ormanda bir aðacýn altýnda dinlenirken aklýna tekrar muhtara gitmek altýnlarýný bir daha istemek gelmiþ. O sýrada telaþla yerinden kalkýnca kavalýný almayý unutmuþ. Sihirli kavalý bulan bir çocuk, arkadaþlarýnýn yanýna gelmesi için baþlamýþ çalmaya. Kavalýn sesini duyan çocuklar hemen ormanda toplanmýþlar. Hemen köye, annelerinin babalarýnýn yanýna dönmeyi düþünmüþler. Kavalý bulan çocuk köyün yolunu biliyormuþ. Kavalý çalan çocuk önde diðerleri arkasýnda köye geri dönmüþler. Anneleri, babalarý çok sevinmiþler. Þenlikler düzenlemiþler. Kýrk gün kýrk gece bayram etmiþler. Tabi bu sýrada da köylüler muhtarý azarlamýþlar. Çalgýcýnýn hakkýný vermesini söylemiþler. Hakkýný alan çalgýcýda hayallerini gerçekleþtirmek için köyden ayrýlmýþ. Bir Yolcuya El be r 1 ya þý nd a Dur yolcu! Bilmeden gelip bastýðýn Bu toprak, bir devrin battýðý yerdir. Eðil de kulak ver, bu sessiz yýðýn, Bir vatan kalbin attýðý yerdir. A Ametal Nedir? metaller, metal özelliði göstermeyen elementlerdir. Sertlik, mekanik uyarlanabilirlik ya da elektrik iletkenliði gibi metallere özgü özellikleri göstermeyen maddelerdir. Genellikle karbon, azot, fosfor, oksijen, kükürt, selenyum, flüor, klor, brom, iyot ve soy gaz elementlerine ametal denir. Metaller çözeltilerde katyonlarý (pozitif yüklü iyonlarý) oluþtururken, ametaller anyon (negatif yüklü iyon) oluþturma eðilimindedir. Metallerin aksine iyi iletken deðillerdir ve elektronegatiflikleri çok yüksektir. Metaller ve ametaller arasýnda özellikler gösteren bazý yarýiletken elementler, “metaloidler” olarak da adlandýrýlýr. Halojenler ve soygazlar da ametal doðadadýr. Ametallerin kendilerine özgü özellikleri þunlardýr: • Normal koþullarda katý (karbon, kükürt gibi), sývý (brom gibi) ve gaz (hidrojen, oksijen, klor gibi) halinde bulunurlar. • Parlak deðillerdir. Renkli veya renksiz olurlar. Iþýðý kýrar veya geçirirler. • Isýyý ve elektriði iyi iletmezler. Çoðu yalýtkandýr. • Esnek deðillerdir. Tel ve levha haline gelmezler. • Erime noktalarý düþük, öz kütleleri küçüktür. • Doðada genel olarak molekül halinde bulunurlar.(H2, O2, N2, Cl2 gibi). • Ametaller, metallerle etkileþerek iyon bileþikleri oluþturur.(NaCl, FeS gibi) • Ametaller, kimyasal olaylarda genel olarak elektron alarak (-) yüklü iyon olur. Bazý hallerde elektron da verebilir. • Ametaller, ametallerle elektron ortaklýðý kurar. Bu ýssýz, gölgesiz yolun sonunda, Gördüðün bu tümsek Anadolu’nda, Ýstiklal uðrunda, namus yolunda, Can veren Mehmet’in yattýðý yerdir. Bu tümsek, koparken büyük zelzele, Son vatan parçasý geçerken ele, Mehmet’in düþmaný boðduðu sele Mübarek kanýnýn akýttýðý yerdir. Düþün ki haþrolan kemiðin, etin Yaptýðý bu tümsek, amansýz, çetin Bir harbin sonunda bütün milletin Hürriyet zevkini tattýðý yerdir. Necmettin Halil ONAN www.yenidonem.org Eli f Spor Fener Gitti Gidiyor… T urkcell Süper Lig’de, Bursaspor’u deplasmanda 4-0 yenen Fenerbahçe liderliðini sürdürdü. Ligin 22. haftasýnda deplasmanda Antalyaspor’a 1-0 yenilen, daha sonra sahasýnda Sivasspor ile 2-2 berabere kalan lider Fenerbahçe, geçen haftaki Konyaspor galibiyetinin ardýndan Bursaspor’u 4-0 yenerek bu haftayý da 3 puanla kapattý. Ligde 2. sýradaki Beþiktaþ ise Kayseri Erciyesspor’u 1-0 yendi. Puanýný 45’e yükselten siyah-beyazlýlar, Fenerbahçe’nin 6 puan gerisinde 2. sýradaki yerini korudu. Þampiyonluðun bir diðer adayý Galatasaray ise Konyaspor deplasmanýnda, son dakikalarda yediði golle 2 puan býrakýrken 42 puanla 3. sýrada yer aldý. Avrupa kupalarýna katýlmak için ligde üst sýralarý zorlayan Kayserispor, farklý önde götürdüðü karþýlaþmadan ancak 1 puanla ayrýlabildi ve puanýný 40’a yükseltti. Gençlerbirliði de deplasmanda Denizlispor’a yenilerek Kayserispor’un 2 puan gerisinde, 25. haftayý 38 puanla tamamladý. 27 gol atýlan 25. haftada 4 maçý ev sahibi, 2 maçý deplasman takýmlarý kazanýrken, 2 maç da berabere sonuçlandý. Vestel Manisaspor-Sakaryaspor maçý ise sahada çýkan olaylar nedeniyle maçýn hakemi tarafýndan tatil edildi. Gol krallýðý yarýþýnda Bursaspor’a attýðý 2 golün ardýndan Fenerbahçeli Alex 15 golle ilk sýrada yer aldý. Bu futbolcuyu K vermiþ olduðu puanlara göre Luan Krasniçi 116-111, 116111, 115-112 yenmeyi baþardý. Luan Krasniçi 11 aylýk bir aradan sonra Amerikan boksörünü Þtudgard’ýn Hanns Martin Schleyer Halle spor Y merkezinde çok sayýda Kosovalýnýn vermiþ olduðu destekle rakibini açýk ara yenmeyi baþardý. Þimdiye kadarki boks dünyasýnda ismi fazla duyulmayan Brian Minto’nun bu güne dek 26 galibiyete karþýlýk 1 maðlubiyeti bulunuyor. Luan Krasniçi maçýn 7. raundunda rakip boksörü nakavt’ýn eþiðine getirdi, bu süreçte maçýn 12. raundunda Krasniçi rakibini yere sermeyi baþardý. Maçtan sonra elde ettiði galibiyetten memnun olduðunu dile getiren Krasniçi, Kýtalararasý WBO þampiyonu unvanýný kazanan Krasniçi, hedefinin Dünya WBO þampiyonu olmak olduðunu söyledi. Luan Krasniçi bu güne kadar, bu galibiyetiyle 30. profesyonel boks maçýný kazanmasýný bildi. Kosova’da Luan Krasniçi’nin maçý kazanmasý büyük coþkuyla karþýlandý. Kosova’nýn birçok kentinde gençler bu zaferi kutladýlar. Yanal istifa etti anal, yaptýðý yazýlý açýklamada, Vestel Manisaspor’da vizyonu ve hedefleri doðrultusunda göreve baþladýðýný belirtti. ‘’Amacým kulübüme ve Manisa halkýna uzun süre hizmet vermekti. Bu amaçla sorumluluklarým çerçevesinde, gerçekçi bir planlama ve bütünlük içerisinde ilk devreyi lig dördüncüsü olarak tamamladýk. Vestel Manisaspor teknik direktörlüðü görevinden ayrýlýrken, futbola katkýsý ve ilgisiyle bizleri onurlandýran baþkanýmýz, yönetim kuruluna, sevgili futbolcularýma ve Manisa halkýna desteklediklerinden dolayý teþekkür ediyorum’’ dedi. 26. hafta: Sivasspor-Kayserispor, Ankaragücü-Galatasaray, Çaykur Rizespor-Denizlispor, Sakaryaspor-Gaziahtepspor, Antalyaspor-Vestel Manisaspor, Fenerbahçe-Ankaraspor, Kayseri Erciyesspor-Trabzonspor, Gençlerbirliði-Beþiktaþ, Bursaspor-Konyaspor -PUAN DURUMU- TAKIMLAR Konyaspor: 2 - Galatasaray: 2 V.Manisaspor-Sakaryaspor (tatil edildi) Kayserispor: 4 - Antalyaspor: 4 Denizlispor: 3 - Gençlerbirliði: 2 Trabzonspor: 0 - Ankaragücü: 1 Ankaraspor: 2 - Sivasspor: 1 G.Antepspor: 1 - Ç.Rizespor: 0 Bursaspor: 0 - Fenerbahçe: 4 Beþiktaþ: 1 - Kayseri Erciyesspor: 0 12 golle Galatasaraylý Ümit Karan, 10’ar golle Beþiktaþlý Bobo, Trabzonsporlu Umut Bulut ve Gençlerbirliði’nden Okan izledi. 13. Avrupa Futbol Þampiyonasý elemeleri (C) Grubu’nda 24 Mart Cumartesi günü baþkent Atina’da Yunanistan, 28 O P 25 51 1 FENERBAHÇE 2 BEÞÝKTAÞ 25 45 3 GALATASARAY 25 42 25 40 4 KAYSERÝSPOR 5 GENÇLERBÝRLÝÐÝ 25 38 6 KONYASPOR 25 35 7 SÝVASSPOR 25 35 25 34 8 ANKARASPOR 25 33 9 TRABZONSPOR 10 BURSASPOR 25 33 11 ANTALYASPOR 25 32 25 32 12 ANKARAGÜCÜ 13 GAZÝANTEPSPOR 25 31 14 VESTEL MANÝSA 24 29 15 ÇAYKUR RÝZESPOR 25 28 16 DENÝZLÝSPOR 25 26 17 KAYSERÝ ERCÝYES 25 25 18 SAKARYASPOR 24 17 Mart Çarþamba günü de Almanya’nýn Frankfurt kentinde Norveç ile yapýlacak milli maçlar nedeniyle Turkcell Süper Ligi’ne bir hafta ara verilecek. Kosova XVII hafta Futbol þampiyonasý sonuçlarý Luan Krasniçi WBO Kýtalararasý Boks Þampiyonu osova asýllý Alman vatandaþý Luan Krasniçi, Pazar akþamý Þtudgart’ta Amerikalý boksör Brian Minto’yu 12 raund sonunda yenmeyi baþardý.12 raunt süren maçta Krasniçi Amerikalý boksörü büyük bir puan farkýyla maðlup etti. 3 hakemin de Perþembe, 22 Mart 2007 Kosova (P) - Priþtine Gilan - Besiana Liria - Trepça 89 KEK - Dreniça Hüsi - Besa Þçiponya - Ferizovik Trepça - Flamutari Vlaznimi - Kosova 1. Priþtine 2. Besa 3. Trepça 89 4. Þçiponya 5. Besiana 6. Trepça 7. Kosova (V) 8. Ferizay 9. Gilan 34 31 30 28 27 26 26 26 25 1:2 2:0 3:2 3:1 1:1 4:0 1:0 1:0 (0:0) (2:0) (1:0) (1:1) (1:1) (2:0) maç kesildi (1:0 ) Lampard kalýyor S on dönemde hakkýnda sürekli takýmdan ayrýlacaðý yönünde haberler çýkan Chelsea’li Frank Lampard iddialara son noktayý koydu. West Ham United’ýn da eski futbolcusu olan Lampard, kariyerinin sonuna kadar Chelsea’de kalmayý istediðini ifade ederek, “Chelsea’de kalmak istiyorum. Asla takýmdan ayrýlmak istemedin böyle bir niyetim yok. Yaþamýmýn son altý yýlý Chelsea’de geçti. Bazý oyuncular bunu istemeyerek ya da kliþe bir söz olduðu için söyleyebilirler. Ancak ben Hoþgeldin Kimi F ormula 1’de sezonun ilk yarýþý olan Avustralya Grand Prix’sini, Ferrari pilotu Kimi Raikkonen kazandý. Efsane pilot Michael Schumacher’in Formula 1’e veda etmesinin ardýndan McLaren Mercedes takýmýndan Ferrari’ye transfer olan 27 yaþýndaki Fin pilot, kariyerindeki 10. birinciliði elde etti. Formula 1’de son iki yýlýn þampiyonu Ýspanyol Fernando Alonso, Renault’tan sonra transfer olduðu McLaren Mercedes ile çýktýðý ilk yarýþýnda, Raikkonen’in 7 saniye gerisinde ikinci sýrayý aldý. McLaren Mercedes’in genç yeteneði Ýngiliz Lewis 10. Flamurtari 23 11. KEK 20 12. Liria 20 (-3) 13.Hüsi 20 14. Dreniça 18 15. Vlaznimi 12 16.Kosova (P) 3 24 ila 25 Mart’a yapýlacak XVIII. Hafta maçlarý: Priþtine Kosova (V) Flamurtari Ferizovik Besa Dreniça Trepça 89 Besiana - Vlaznimi Trepça Þçiponya Hüsi KEK Liria Gilan Kosova (P) açýkça söyleyebilirim. Chelsea’de oynamak ve bu takýmýn bir parçasý olmak benim için bir onur” dedi. Hamilton da sürpriz biçimde üçüncülük kürsüsüne çýkarak, Formula 1 tarihinde ilk yarýþýnda puan almayý baþaran 55. pilot oldu. 80 bin seyircinin izlediði yarýþý, BMW Sauber’den Alman Nick Heidfeld dördüncü, Renault’dan Giancarlo Fisichella beþinci, Ferrari’den Felipe Massa da altýncý sýrada bitirdi.
Benzer belgeler
Çarşamba, 19 Aralık 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma
kullanmayacaðýna inandýðýný söyledi.
Çeku “Rusya öneriye karþý gelmeyecek ama öneriye rezerve koyabilir.
Rusya, Kosova statüsünün belirlenmesi süreci boyunca Temas Artý
gurubundan farký bir tutum s...