Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Transkript
Mehmetçik’ten örnek girişim Türk askeri Kosova’nın gurur kaynağı Kosova'da KFOR barış gücü çerçevesinde görev yapan Kosova Türk Taburu Görev Kuvvet Komutanlığı (KTTGKK) faaliyetler zincirine bir yenisini daha ekledi. KTTGKK, Türk, Arnavut, Boşnak ve Rom kültür sanat derneklerini düzenlediği şölende bir araya getirdi. Prizren Belediyesinde Yeni Dönem Haber sayfa 7’de KOSOVA TÜRKLERÝNÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ Kosova’da koalisyon nihayet sonuç verdi SAYI: 411 YIL: 10 Perşembe , 10 Ocak 2008 Fiyatý: 0.50 Prizren Belediyesi yeni dönemde Kosova Demokratik Partisi PDK, Yeni Kosova Ýttifaký AKR, Kosova Demokratik Türk Partisi KDTP ve VAKAT Koalisyonu tarafýndan yönetilecek. KDTP, Birinci baþkan yardýmcýlýðý ile Kültür, Gençlik ve Spor Müdürlüðünü elde etti. Haber sayfa 3’te Güvenlik Konseyi 16 Ocakta Kosova’yý görüþüyor Kosova statü sürecini dahil arka plana iten hükümet kurma giriþimi nihayet sonuç verdi. Hükümeti kurmakla görevlendirilen Kosova Demokratik Parti PDK Baþkaný Haþim Thaçi, uzun görüþmelerden sonra Kosova Demokratik Birliði LDK ile koalisyonun yapýlmasý ile ilgili anlaþmaya varýldýðýný duyurdu. Ýki parti lideri arasýnda imzalanan anlaþma ile yeni hükümet PDK, LDK, “7 Gurubu” ve Sýrplardan oluþacak. K osova’da 17 Kasým 2007’de gerçekleþtirilen genel seçimler meyvesini yeni verdi. Seçimlerden galip ayrýlan ve seçmenlerin oylarýnýn yüzde 34’ünü kazanan Kosova Demokratik Partisi merkez hükümetin kurulmasý için Kosova Demokratik Birliði LDK ile koalisyon anlaþmasýna vardý. Uzun süren koalisyon görüþmeleri uluslararasý toplumun da baskýsý sonucu nihayet Pazartesi noktalandý. Hükümeti kurmakla görevlendirilen Kosova Demokratik Parti Baþkaný Haþim Thaçi ile Kosova Demokratik Birliði Baþkaný Fatmir Seydiu, tarafýndan imzalanan anlaþma ile iki aydan beri süren belirsizlikte son bulmuþ oldu. Baþbakan Haþim Thaçi Kosova Demokratik Partisi ile Kosova Demokratik Birliði arasýnda imzalanan anlaþmaya göre yeni oluþacak olan hükümetin baþbakanlýðýný Haþim Thaçi yapacak. Thaçi’nin yardımcılığını PDK’den Hayrettin Kuçi ve LDK’den Ram Manay yapacak. Haşim Thaçi koalisyon hükümetinde PDK’den şu bakanlar görev yapacak; Enerji ve Madencilik Bakanı Yustina Pula — Şiroka, Eğitim, Bilim ve Teknoloji Bakanı Enver Hocay, İçişleri Bakanı Zenun Payaziti, Tarımcılık ve Ormancılık Bakanı İdriz Vehapi, Ekonomi ve Maliye Bakanı Ahmet Şala, Ulaştırma ve Telekomünikasyon Bakanı Fatmir Limay ve Kamu Hizmetler Bakanı Arsim Bayrami. Haşim Thaçi koalisyon hükümetine LDK’dan seçilen bakanlar; Ticaret ve Sanayi Bakanı Lutfi Jarku, Adalet Bakanı Nekibe Kelmendi, Sağlık Bakanı Aluş Gaşi, Yerel Yönetim Bakanı Sadri Ferati ve Kültür, Gençlik ve Spor Bakanı Skender Hüseni. Toplulukların hükümetteki bakanlıkları ise Çevre ve Alan Planlama Bakanı Mahir Yağcılar, Çalışma ve Sosyal Esirgeme Bakanı Nenad Raşiç ve Topluluklar ve Dönüş Bakanlığı Boban Stankoviç. Haberin devamı sayfa 2’de Haber sayfa 7’de Türkiye Cumhurbaşkanı Gül, ABD de Bush ile Görüþtü Haber sayfa 11’e Yağcılar, Çevre ve Alan Planlama Bakanı K osova Demokratik Türk Partisi koalisyonun küçük ortağı olarak yeni hükkümette bir bakanlık ile temsil edilecek. KDTPGenel Başkanı Mahir Yağcılar, Haşim Thaçi hümütemetinde Çevre ve Alan Planlama Bakanı olarak görev yapacak. AB’den Kosova’ya para desteði Avrupa Birliði Dýþiþleri Bakanlarýnýn AB misyonunun Kosova’da görevi UNMIK’ten yönünde kararýndan sonra birlik Kosova’ya birinci etapta 2 milyar avro yardýmda bulunacak. Haber sayfa 3’te Üsküp Tiyatrosu sizi bekliyor Üsküp Türk Tiyatrosu “Kadýncýklar” oyununu sunmak için Prizren’e geliyor. 10 Ocak Perþembe günü Prizren Kültür Evi salonunda seyircisiyle buluþacak olan “Kadýncýklar” oyununu izlemek isteyenler biletleri Kültür Evinden temin edebilirler. sayfa 14’te Kosova Kosova’da hükümet nihayet kuruldu 7 Artý Gurubu da koalisyon ortaðý Anlaþmanýn imzalanmasýnýn ardýndan gazeteciler açýklamada bulunan Haþim Thaçi, imzaladýklarý bu anlaþmanýn Kosova kurumlarýn baþarýlý çalýþmalarý için iyi niyet ve geleceði temin altýna alan bir anlaþma olduðunu söyledi. Thaçi, “Ýmzaladýðýmýz anlaþma Kosova’da partiler arasýnda devlet kurma özelliðinin var olduðunun açýk bir kanýtýdýr. Kosova vatandaþlarýnýn baðýmsýz, egemen bir devlet kurulmasý için bize vermiþ olduðu yetkiye dayanarak, LDK ile ortak siyasi enerjimizi birleþtirmek için bu koalisyon anlaþmasýný imzalamayý uygun gördük” dedi.Thaçi, yeni oluþacak hükümette, LDK’nýn dýþýnda “7 Artý Gurubu” ve Sýrplarýn da yer alacaðýný söyledi. Seydiu: Anlaþma Kosova’nýn geleceðidir LDK Baþkaný Fatmir Seydiu imza töreninden sonra yaptýðý açýklamada PDK ile imzalanan koalisyon anlaþmasýný 17 Kasýmda yapýlan seçimlerin finali olarak nitelendirirken, bu anlaþma ile yeni Kosova hükümetinin kurulmasý için olanaklarýn yaratýldýðýný söyledi. Seydiu, “Bu anlaþmanýn Kosova sorununun çözümü için baþlattýðýmýz siyasi sürecin dinamiðinin devam etmesine olumlu katkýlar sunacaðýný düþündüðümüz için imzalamýþ bulunuyoruz. Bu anlaþma iki parti arasýndaki farklýlýklarý gidermek, Kosova’yý baðýmsýzlýða taþýmak ve parlak bir geleceði vatandaþlarýmýza sunmakla eþdeðerdir” dedi. Koalisyon anlaşmasını olumlu olarak değerlendiren Seydiu, bu anlaşma ile kalıcı kurumların kurulacağını söyledi. Seydiu, “Bu anlaşma aynı zamanda iki parti arasında her bir seviyede olan olumlu işbirliği Kosova Müzakere heyettinde de devam edecektir” dedi. AKR: Koalisyon başarısız olacak AKR Başkan yardımcısı ve Meclis Gurup Başkanı İbrahim Makoli “Zeri” gazetesine verdiği demeçte ilkesel olmayan bu anlaşmanın Kosova kurumlarının ve hükümetin başarılı çalışmalar yapacağını garanti etmediğini söyledi. Yeni kurulacak olan koalisyon hükümetinin kuruluş aşamasında çok sayıda sorunla karşılaştığını ve çalışmasının başında başarısızlığa mahkûm olduklarına dikkat çeken Makoli, bu tür koalisyon hükümetinin ne Kosova demokrasinin gelişimine ne de Kosova’da işlevsel kurumların oluşturulmasına zemin yaratmadığını söyledi. LDD: Çıkarların ön planda oldu koalisyon LDD Genel Sekreteri ve Meclis gurup Başkanı Lulzim Zeneli iki parti arasında kurulan koalisyonu ilkesel olmayan bir koalisyon olarak değerlendirdi. Zeneli, “Yeni kurulan koalisyon eski yönetim ideolojisinin devamıdır. Kurulan bu koalisyon yetkilileri kendi çıkarlarını ön plana atarak, Kosova vatandaşlarının çıkarlarını göz ardı edecektir. Bu 2 Avusturya, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyacak Avusturya Baþbakaný Alfred Gusenbauer, Kosova sorunun artýk çözülme zamaný geldiðine dikkat çekerken, “Zamaný geldiðinde baþkalarýnýn ne yapacaðýný bakmayacaðýz. Bu noktada Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyacak ilk ülkelerden biri olacaðýz”dedi. Gusenbauer’in bu açýklamalarýna Sýrbistan’dan tepki geldi. Türk, Boþnak ve Rom Milletvekillerinden oluþan ve Baþkanlýðýný Kosova Demokratik Parti Baþkaný Mahir Yaðcýlar’ýn yaptýðý “7 Artý Gurubu” da hükümetin küçük ortaðý olarak hükümette yer alacak. Gurup geçen hafta, hükümeti kurmakla görevlendirilen Haþim Thaçi ile hükümetin kurulmasý ile ilgili bir anlaþmaya imza atmýþlardý. “7 Artý Gurubu”na Kosova Çevre ve Alan Planlamasý Bakanlýðý verildi. Thaçi: Halkýn iradesine uyduk Perşembe, 10 Ocak 2008 geri adım atılan ve ümit vermeyen bir koalisyon örneğidir” dedi. AAK: Koalisyon un ömrü kısa olacak AAK Basın sözcüsü Besnik Tahiri partisinin yapıcı muhalefet olarak çalışmalarını sürdüreceğini ve iktidarın çalışmalarını özenle izleyeceklerini söyledi. Tahiri, “AAK hükümetin görev süreci içinde atacağı adımları dikkatlice izleyecektir. Bu koalisyon birkaç kişinin çıkarlarını göz gönünde bulundurarak kurulmuştur. Bu yüzden de koalisyonun kısa ömürlü olacağına inanıyorum” dedi. Koalisyon anayasal çerçevede değişiklik getiriyor PDK ile LDK arasında imzalanan koalisyon anlaşması Anayasa Geçici Çerçevesinde değişmeleri de beraberinde getirecek Anlaşma gereği Kosova Başkanı görevinin 3 yıldan 5 yıla, Meclisin görevinin 3 yıldan 4 yıla uzatılması ve partiler arasında Başkan ve Başbakanın güvenoyu gereği olmadan seçilmesi noktaları değiştirilecek. AKR Başkan yardımcısı ve Meclis Gurup Başkanı İbrahim Makoli, PDK ile LDK ararsında imzalanan anlaşma ile ilgili yaptığı değerlendirmede “Bu mantığa göre PDK ve LDK’nın demokrasinin gelişmesi, istikrarlı kurumların oluşturulması ile hiç ilgilenmediklerini açıkça ifade etmişlerdir. Başka bir deyişle anlaşma ulusal çıkarı değil de bireysel çıkarları ön plana çıkarmaktadır” dedi. Makoli’ye göre, iki parti arasında imzalanan anlaşmanın birkaç bireyin çıkarlarını korumaktan başka bir şey olmadığını söyledi. Makoli, “Bu anlaşmaya göre Kosova’da yeni bir sistemin kurulması isteniyor. Buna göre, yönetimde olanların dokunulmaz olacağı, güvenoyu almayacağı ve istedikleri gibi hareket edebilecekleri bir sistem kurma peşindedirler. Bu demokrasi ilkelerinin ihlali anlamına gelmektedir” dedi. LDD Genel Sekreteri ve Meclis gurup Başkanı Lulzim Zeneli koalisyon ortaklarının Anayasada değişmeler yapmakta yetki sahibi olmadıklarını savundu. Zeneli, “Başlangıçta bu koalisyonun sadece yasal ihlal yaptığını değil, aynı zamanda güvensizlik ve korku yarattığını gösteriyor. Onların anlaşmaya eklemiş oldukları değişiklikler, onların Kosova kurumlarından soyutlanmak istediklerinin açık bir kanıtı olduğunu gözler önüne seriyor” dedi. AAK Basın sözcüsü Besnik Tahiri, Kosova devletinin temek evrakının değişmesine karşı olduklarını söyledi. Tahiri, “Kendi siyasi menfaatleri uğruna Kosova devletinin temel evrakını değiştirme hakları olmadığı kanısındayım. Bu aynı zamanda Marthi Ahtisari’nin Kosova paket önerisini kötüye kullanmakla eşdeğerdir” dedi. Kosova anayasasının Kosova kurumları tarafından kabul edilmesinden yana olduklarını belirten Zeneli, Anayasaya parti çıkarlarını yansıtılmasına karşı olduklarını söyledi. A vusturya Baþbakaný Alfred Gusenbauer APA ajansýna Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile ilgili önemli açýklamalarda bulundu. Kosova statü sürecinin artýk çözülme zamaný geldiðini hatýrlatan Avusturya Baþbakaný, “Kosova sorunu artýk sorun olmaktan çýkarýlmalýdýr. Sorunun çözümü için yürütülen çalýþmalarýn meyvelerini verme zamaný gelmiþtir. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný ilan etmesinden sonra bütün ülkeler baðýmsýzlýðýný tanýmasý gerekmektedir. Baþkalarýnýn ne yapacaðýný bakmayacaðýz. Bu noktada Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyacak ilk ülkelerden biri olacaðýz”dedi. Kosova’nýn baðýmsýzlýk ile ilgili adýmlarýný Avrupa Birliði ile koordineli bir þekilde atmasýnýn gerekliliðine iþaret eden Gusenbauer, Kosova ve Sýrbistan yönetimini bu konunda dikkatli ve iþbirliðine açýk olmaya davet etti. Priþtine’nin önümüzdeki haftalarda daha dikkatli olmasýný isteyen Gusenbauer, tüm Kosovalýlarýn bu süreçte yapýcý ve AB ile iþbirliði içinde olmasýnýn Kosova’ya baðýmsýzlýðý getireceðini söyledi. Avrupa’nýn 20’ci yüz yýldan kalan bu sorunu çözmesinin artýk kaçýnýlmaz olduðunu ifade eden Avusturya Baþbakaný, sorunun çözülmesinde Kosovalý Sýrplarýn güvenliðini de garanti altýna alýnmasý gerektiðini söyledi. Gusenbauer, “Kosova’da ve Sýrbistan’da bulunan dostlarýmýz bu sorunu çözmek için AB ile sýký bir iliþkide bulunmalarý gerektiðini farkýnda olmalýdýrlar. Avusturya bu sorunun çözülmesinde katkýda bulunmaya hazýrdýr. Biz bölgede yeni silahlý çatýþmalarýn yaþanmasýna karþýyýz” dedi. Sýrbistan’dan Gusenbauer’e tepki var Sýrbistan Cumhurbaþkaný Boris Tadiç, Avusturya Baþbakaný Gusenbauer’in “Avusturya Kosova’yý tanýyacak ilk ülkelerden biri olacak” açýklamasýný tepki ile karþýladý. Tadiç, Kosova statüsünün belirlenmesine katýlacak olan ülkelerden sorunun çözümü için sorumluluða davet ediyoruz. Ülkeler bu yönde faaliyet göstereceklerine olayý farklý yönlere çekiyorlar. Bu da karþý tarafý cesaretlendiriyor ve iki taraf arasýnda bir anlamayý tümüyle ortadan kaldýrýyor” dedi. Tadiç, Kosova sorunun tek taraflý baðýmsýzlýk ilaný ile çözülemeyeceðini ifade ederken, sorununun Güvenlik Konseyi tarafýndan çözülmesi gerektiðini savundu. Sýrbistan Dýþiþleri Bakaný Vuk Yeremiç, Avusturya Baþbakanýnýn bu açýklmalarýndan dolayý Belgrat’ýn Avusturya Büyükelçiliðine bir nota verdi. Sýrbistan Baþbakanlýk kabinesi tarafýndan yapýlan açýklamada, Avusturya Sýrbistan’ýn iç iþlerine karýþmakla suçlandý. Avusturya Baþbakaný Gusenbauer, Sýrbistan yetkilileri tarafýndan yapýlan sert açýklamalarý asýlsýz olarak deðerlendirdi. Gusenbauer, Tadiç’in açýklamasýný seçim kampanyasýnýn baþlangýcý olarak deðerlendirdi. 3 Kosova G ü ze l s ö zl e r Prizren Belediyesinde Bir harf kâtibini göstermeksizin olmaz. San’atlý bir nakýþ nakkaþýný bildirmemek olmaz. Yeni Dönem Perşembe, 10 Ocak 2008 (BEDÝÜZZAMAN) Prizren Belediyesi yeni dönemde Kosova Demokratik Partisi PDK, Yeni Kosova Ýttifaký AKR, Kosova Demokratik Türk Partisi KDTP ve VAKAT Koalisyonu tarafýndan yönetilecek. KDTP, Birinci baþkan yardýmcýlýðý ile Kültür, Gençlik ve Spor Müdürlüðünü elde etti. 1 7 Kasým seçimlerinde Prizren’den galip çýkan Kosova Demokratik Partisi PDK yeni Kosova Ýttifaký AKR, Kosova Demokratik Türk Partisi KDTP ve VAKAT Koalisyonuyla yaptýklarý koalisyon anlaþmasý gereði Prizren Belediyesinde yeni yönetimi kurdu. Kosova Demokratik Partisi PDK Prizren þubesi Pazartesi günü düzenlediði basýn toplantýsýyla belediye yönetimiyle ilgili görev daðýlýmýný açýkladý. PDK Prizren Þubesi basýn sözcüsü Niyazi Krüeziu Prizren’de belediye yönetiminin PDK, AKR, KDTP ve VAKAT koalisyonuyla oluþturulduðunu ve artýk Prizren’in bu koalisyon ile yönetileceðini açýkladý. Krüeziu yerel yönetimin 11 müdürlükten ibaret olacaðýný belirtirken yaptýklarý koalisyon anlaþmasý gereði Prizren Belediye Baþkanýn birinci baþkan yardýmcýlýðýný KDTP, ikinci baþkan yardýmcýlýðýný da VAKAT koalisyonunun üstleneceðini belirtti. PDK Prizren Þubesi bugün düzenlediði basýn toplantýsýnda KDTP’nin birinci baþkan yardýmcýlýðý ve Gençlik, Kültür ve Spor Müdürlüðü, Vakat Koalisyonunun ikinci baþkan yardýmcýlýðý ve topluluklar komitesi, AKR’nin saðlýk ve sosyal güvenlik müdürlüðü, tarýmcýlýk ve kýrsal alan müdürlüðü ile temsil edilirken , PDK ise Eðitim Müdürlüðü, Personel ve Yönetim Müdürlüðü, Ekonomi, Finansi ve Kalkýnma Müdürlüðü, Alan Planlama ve Bayýndýrlýk Müdürlüðü, Kamu Hizmetleri Müdürlüðü, Kadastro ve Jeodezi Müdürlüðü ve Müfettiþler Müdürlüðünü aldý. Yapýlan görev daðýlýmýna göre müdürlüklere kimlerin atandýklarýyla ilgili bilgi verilmezken Krüeziu “bizim için önemli olan göreve kimlerin seçileceði deðil, seçilen kiþilerin görevlerine uygun ve baþarýlý kiþiler olmasýdýr” diye konuþtu. Önümüzdeki hafta meclis toplantýsý düzenlenerek isimlerin belirlenmesi bekleniyor. Yüksel POMAK Yanþa: Bosna, Kosova’dan daha büyük tehdit A vrupa Birliði Dönem Baþkanlýðýný devralan Slovenya, Baþbakaný Yanez Yanþa yaptýðý açýklamada dönem baþkanlýklarý içinde özellikle Balkanlar’daki sorunlarý sorun olmaktan çýkarmak için çaba sarf edileceðine belirtti. Balkanlarýn þu anda en önemli sorunun gündemde yer alan Kosova sorunu olmadýðýný ifade eden Yanþa, Bosna’nýn en büyük sorunu teþkil ettiðine dikkat etti. Yanþa, “Balkanlarýn gerçekten en büyük sorunu Bosna’dýr. Kosova sorunun çözümü ile ilgili bugüne kadar belli bir mesafe kat edildi. Kosova’ya çözüm aþaðý yukarý bulundu. Buna karþýn Bosna ile ilgili ne yapýlacaðý belirsizliðini koruyor. Bu yüzden de Bosna, Balkanlarýn en büyük sorununa tekabül ediyor” dedi. Ýki özerk bölüme ayrýlmýþ olan Bosna’nýn nasýl iþlevsel hale getirileceðini bilmediklerini ifade eden Yanþa, “Bosna’daki sorunun çözümü için Deyton anlaþmasý imzalandý imzalanmasýna ama tam anlamýyla fonksiyonel deðil” dedi. Bosna’da üniter devlet kurma yönünde giriþimlere deðinen Baþbakan Yanþa, Bosna’da kýsa bir dönem içinde kendini yönetecek bir devlet kurma olanaðýnýn olmadýðýný söyledi. Avrupa Birliði ve Uluslar arasý toplumun Kosova için “gözetimli baðýmsýzlýk” öngördüðünü hatýrlatan Yanþa, Avrupa Birliði’nin Kosova konusunda yegane tutumu olmasa da, tüm üyelerin Kosova’yý tanýmasý gerektiðini vurguladý. Janþa, AB’de büyük bir çoðunluk Kosova’yla ilgili eylem planý konusunda oydaþtýr ve “sürpriz” beklenmemektedir. Janþa, Kosova sorununun önümüzdeki 6 ay içerisinde, Slovenya’nýn baþkanlýðý döneminde, çözüleceði umudunu ifade etti. AB’den Kosova’ya para desteði A vrupa Birliði Dýþiþleri Bakanlarýnýn AB misyonunun Kosova’da görevi UNMIK’ten devralmasý yönünde kararýndan sonra birlik Kosova’ya birinci etapta 2 milyar avro yardýmda bulunacak. Bu yardýmýn verileceðinin duyurulmasýndan sonra paranýn nereye harcanacaðý ile ilgili çeþitli spekülasyonlarda yapýlmaya baþlandý. Resmi olmayan açýklamalara göre paralarýn büyük bir kýsmýnýn Enerji, Eðitim ve Ekonomiye harcanacaðý iddia edildi. Kosova yetkilileri AB tarafýndan Kosova’ya verilecek olan bu paranýn nereye harcanacaðý hakkýnda bilgi sahibi olmadýklarýný söylediler. Kosova Ekonomi ve Finans Bakan yardýmcýsý Becet Brayþori bu yardým verileceðini doðrularken, paranýn nereye harcanacaðý hakkýnda bilgi sahibi olmadýðýný söyledi. Brayþori, “Hükümet yardýmýn gelmesi ile bu paralarýn nereye harcanacaðýný ve hangi bölümlere aktarýlacaðýný karar verecektir” dedi. Kosova Ekonomi Odasý yetkilisi Safet Gýrcaliu göreve yeni baþlayacak hükümetin paralarý nereye harcanacaðý hakkýnda bir liste oluþturduðunu söyledi. AB tarafýndan verilecek olan bu paralarýn bilinçli harcanmasý gerekliliðine iþaret eden Gýrcaliu, yardýmýn Kosova açýsýndan önem arz eden sorunlarýn çözümü için harcanmasýnýn herkesin çýkarýna olacaðýný söyledi. Bazý iktisatçýlar Kosova hükümeti AB tarafýndan verilecek olan bu paralarý beþ alanda harcanmasý gerektiðini savundular. Ýktisatçýlar, Kosova hükümeti ilk olarak yönetim kapasitelerinin artýrýlmasý, sosyal sorunlarýn çözülmesi, küçük ve orta þirketlerin kurulmasýnýn teþvik edilmesi, yargý organlarýnýn sorumluluðun artýrýlmasý ve saðlýk alanýnda kalitenin artmasýnda kullanýlmasýnýn gerekliliðine iþaret ettiler. AB’nin Kosova’da misyonu bu ay içinde baþlanmasý bekleniyor. Bu yardýmýn da Kosova’nýn baðýmsýzlýðý kazanmasýndan sonra gelmesi bekleniyor. Baþkan Seydiu,Rupel’i kutladý K osova Baþkaný Fatmir Seydiu Slovenya’nýn AB Dönem baþkanlýðý görevini üstlenmesi dolayýsýyla Slovenya Dýþiþleri Bakaný Dimitriy Rupel’e bir kutlama mesajý gönderdi. Seydiu mesajýnda Slovenya’nýn dönem baþkanlýðý süresinde Avrupa’nýn son çözülmemiþ sorunu olan Kosova’ya çözüm bulacaðýndan duyduðu inancý dile getirdi. Kosova statüsünün belirlenmesi için Slovenya’dan destek ve yardým isteyen Seydiu, Priþtine’nin sorunun çözümü için Avrupa Birliði ile iþbirliðine her zaman hazýr olduðunu ifade etti. Seydiu mesajýnda, “Kosova’nýn birliðin bir parçasý olmasý için büyük çaba harcamaktadýr. Kosova’nýn bir Avrupa sorunu olduðu aþikardýr. Sorunun Avrupa perspektifi içinde çözülmesi için baþta Slovenya ve diðer birlik üyeleri ile iþbirliðine hazýrýz. Ancak ve ancak Kosova sorunu çözülürse Avrupa’nýn istikrara kavuþabilir. Slovenya’nýn dönem baþkanlýðýnda baðýmsýz olacaðýmýza yürekten inanýyoruz” denildi. Çeku, ORA’ya partisine geçiyor 1 7 Kasýmda yapýlan seçimlerde seçim barajýný aþamayarak mecliste temsil edilme hakkýný kazanamayan ORA partisinde pati seçimleri öncesi hareketli geliþmeler yaþanmaya baþladý. Dün görev süresi dolan eski Kosova Baþbakaný Agim Çeku, AAK’den ORA partisine geçmeye hazýrlanýyor. Seçim baþarýsýzlýðýndan dolayý istifa eden ama parti kongresi yapýlmadýðýndan dolayý mevcut görevini sürdüren ORA Baþkanlýk Divaný üyesi Nazim Yaþari konu ile ilgili yaptýðý açýklamada “Çeku, baþbakanlýk görevini tamamladýktan sonra yeni bir oluþum ile siyasi hayatýna devam etmek istediðini açýkça ifade etmiþti. Biz de bunu dikkate alarak Agim Çeku gibi ad yapmýþ bir siyasinin partimize olumlu katký sunacaðýný düþündüðümüz için kendisini partimize davet ettik” dedi. Agim Çeku’yu parti baþkaný olarak mý davet edildiði ile ilgili sorularý yanýtlamaktan kaçýnan Yaþari, “Þu an itibariyle Agim Çeku’nun partimize katýlýmýný bekliyoruz. Kendisi yüksek bir otoriteye sahip saygýlý bir siyasetçimizdir. Çeku’da diðer bazý partilimiz gibi baþkanlýðý hak edenlerden biridir” demekle yetindi. ORA partisinin parti seçimlerinin 26 Ocak tarihinde yapýlmasý bekleniyor. 26 Ocakta yapýlacak olan meclis toplantýsýnda parti baþkaný ve diðer yönetim organlarýný seçecek. Güvenlik Konseyi 16 Ocakta Kosova’yý görüþüyor B M Güvenlik Konseyi Ocak ayý dönem Baþkaný Libya Büyükelçisi Giadalla Ettalhi yaptýðý bir açýklamada BM Güvenlik Konseyi’nin 16 Ocakta UNMIK tarafýndan hazýrlanan Kosova raporunu görüþeceðini söyledi. BM Güvenlik Konseyi’nde bir danýþma toplantýsý düzenlenmesi için bir anlaþma varýldýðýný belirten Libya büyükelçisi, Sýrbistan Cumhurbaþkaný Boris Tadiç’in toplantýda konuþmak için baþvurduðunu söyledi. Rüker, rapor sunacak BM Güvenlik Konseyi’nin 16 Ocakta düzenlenecek olan toplantýsýnda Kosova UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker’in Kosova’da son üç ay içinde durum ve standartlarýn deðerlendirmesini içeren raporunu konseye sunmasý bekleniyor. BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun, konu ile ilgili yaptýðý açýklamada Kosova için artýk statükonun kabul edilemeyeceðini belirtirken, uluslararasý toplumun artýk bunun farkýnda olup sorunun çözümü için elini taþýn altýna sokmasý gerektiðini söyledi. : 4 11 ý y a S KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ Haftalýk gazete Sahibi ve Genel Müdürü: Mehmet BÜTÜÇ Yazı İşleri Müdürü: Sencar KARAMUÇO Kosova Perşembe, 10 Ocak 2008 4 Doris Pak: “AB Kosova’ya mutlaka görev alacak” Pak, Avrupa Birliði’nin vermiþ olduðu karardan dönemeyeceðini ifade ederken, birliðin Kosova’ya misyonunu göndereceðini ifade etti ve Sýrbistan Baþbakaný Koþtuniça’yý anlamakta zorlandýðýný söyledi. A lmanya Avrupa Parlamentosu milletvekili Doris Pak “Doyçe Vele” radyosuna verdiði demeçte UNMIK’in Kosova’dan ayrýlmasýndan sonra bölgede bir siyasi boþluk doðacaðýný ifade ederken, “Bu boþluk AB misyonu ile doldurulacaktýr. AB polis ve yargýçlarý evlerinde kalmýþ olursa orada durum kaosa dönecektir. Bu yüzden de AB’nin Kosova’ya mutlaka misyonunu gönderecektir. AB, Kosova’ya misyonunu gönderme kararýnda geri adým atamaz. Biz doðru yolda olduðumuzun farkýndayýz. Bizi kimse bildiðimiz bu yoldan caydýramaz” dedi. Sýrbistan Baþbakaný Voyislav Koþtuniça’nýn AB’nin Kosova’da görevi almasý ile ilgili açýklamalarýný da deðerlendiren Doris Pak, Koþtuniça’nýn AB’nin Kosova’da göreve baþlamasýndan dolayý üzülmesi yerine sevinmesi gerektiðini dile getirdi. Pak “Sýrp liderlerin ellerine geçmiþ olan bu fýrsatý nasýl geri teptiklerini anlamakta zorlanýyorum. Ama bütün Sýrp yöneticilerin bu yolda yürümediðini bildiðim için rahattým” dedi. Pak, Koþtuniça’nýn AB’nin Ýstikrar ve Birleþme kurulu ile anlaþma imzalamayacaðý açýklamasýný ümitsizlik olarak deðerlendirirken, “Koþtuniça bugüne kadar kendini yasalara saygýlý bir kiþi olarak tanýttý. Þimdi o dürüst Koþtuniça, kendi kendisi ile çeliþir bir uruma düþmüþ bulunuyor. Koþtuniça yaptýðý açýklamalar ile Avrupa Birliði’ni tehdit ettiðini düþünüyor. Ama o kendi vatandaþlarýnýn geleceðini tehdit etmekten baþka bir iþ yapmýyor. Bu bir baþbakan için bu bir ayýba denk düþmektedir” dedi. Sýrbistan’ýn AB’ne gereksenmesi olduðunun altýný çizen Pak, buna karþýn AB’nin Sýrbistan’a gereksinimi olmadýðýný söyledi. AB’nin Sýrbistan ile iliþkilerini dondurup dondurmayacaðý ile ilgili soruya Pak, Brüksel’in Sýrbistan’ý AB üyesi olarak görmek istediðini söyledi. Kosova statüsü belirsizliğini korumaya devam ediyor Kosova’nýn geleceði halen belirsizliðini korumaya devam ediyor. Uluslararasý toplumda sorunun çözümü için farklý sesler ve çözüm önerileri gelmeye devam ediyor. B M Kosova Özel temsilcisi Finlandiya eski Baþbakaný Marthi Ahtisari, Reuters ajansýna verdiði demeçte Kosova statüsünün bu yýlýn ilk üç ayýna kadar belirleneceðini söyledi. Ahtisaari, “Kosova statüsünün bu yýlýn ilk üç ay içinde çözüleceðine inanýyorum. Sorunun nasýl çözüleceði baþka bir soruna tekabül etmektedir” dedi. Kosova sorununun çözümü için BM Güvenlik Konseyi’nde ortak bir tutum olmadýðýný belirten Ahtisaari, Güvenlik Konseyi’ndeki bu tutumdan dolayý duyduðu üzüntüyü dile getirdi. Ýsveç Dýþiþleri Bakaný Karl Bild, Stokholm’da yayýnlanan Dagens Nyteher gazetesine verdiði demeçte AB “barýþýn gerçek gücü” olmak isterse “diplomatik, ekonomi ve askeri” kapasitesini gözden geçirip kendi sýnýrlarý içinde var olan sorunlarý çözmesi gerektiðini söyledi. AB’nin 2008 yýlýnda karþýlaþacaðý sorunlarý baþýnda Kosova sorunu olduðunun altýný çizen Bild, birliðin Kosova sorunun kalýcý Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO Kültür: Ýskender MUZBEG Yayýn Koordinatörü: Taner GÜÇLÜTÜRK Balkan ve Ankara Muhabiri: Erhan TÜRBEDAR Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK Muhabirler Koordinatörü: Enis TABAK Spor: Ýsmail MAKASÇÝ Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ Yazýlarda ortaya atýlan fikirler, yazarlara aittir. Gazetemizin resmi görüþü deðildir. Yazýlarýn sorumluluðu yazarlara aittir. e-mail: [email protected] [email protected] Adres: Adem Yaþari No: 8, Prizren/Kosova Tel. 029 623 503 Fax: + 381 (0)29 623 503 bir çözümle sonuçlanmasý için çaba harcamasý gerektiðini belirtti. Rusya’nýn Kosova ile ilgili olumsuz tutumuna deðinen Bild, modern bir ekonomik toplumu geniþletmek için “otoriter” tutumundan vazgeçmesi gerekliliðine dikkat çekti. Ýtalya Dýþiþleri Bakaný Masimo D’Alema, Uluslararasý Barýþ Günü dolayýsýyla Vatikan’da yaptýðý konuþmada AB’nin Kosova statüsünün belirlenmesi için ortak bir noktada bulunma çaðrýsýnda bulundu. D’Alema, AB’nin Balkanlarda uyumlu bir siyaset yürütmesi birliðin geleceði ve misyonu açýsýndan büyük önem arz ettiðini söyledi. Belçika Dýþiþleri Bakaný Karel de Guth, Mitorviça’ya gerçekleþtirdiði ziyaret sýrasýnda Belçika’nýn Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyacaðýný söyledi. AB’nin 27 üyesi ile Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýmaya hazýr olduklarýný belirten Guth, Belçika’nýn koordinasyonlu bir giriþimden yana olduðunu belirti. Banka: Raiffeisen Bank Yeni Dönem Hesap No: 1502001000171635 Yeni Dönem KTM Þirketi Danýþma Kurulu: Baský: Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý) “SIPRINT” basýmevi Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný) Prizren Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi) Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý) Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný) “Yeni Dönem” Kosova Türk Medyasý Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni) yayýnýdýr. 5 Kosova Kosova gündemi Dubrava cezaevinde açlýk grevi sona erdi PDK ve LDK zoru baþardý Perşembe, 10 Ocak 2008 K osova Adalet Bakaný Yonuz Salihay UNMIK Yöneticisi Rüker ile yaptýðý son görüþme ardýndan Dubrava cezaevini ziyaret ederek, Baþkan Seydiu’nun onlara göndermiþ olduðu destek mesajýný iletti ve açlýk grevi son buldu Bakan Salihay Dubrava cezaevine yaptýðý ziyaret ardýndan düzenlediði basýn toplantýsýnda 470 mahkûma Baþkan Seydiu’nun destek mesajýný okuduktan sonra mahkûmlarýn açlýk grevine son verdiklerini söyledi. Baþkan Seydiu’nun mesajý hakkýnda da bilgi veren Salihay, baþkanýn mesajýnda uluslararasý yasalar çerçevesinde mahkûmlarýn cezalarýna af getirmek için çaba vereceði sözünü verdiðini söyledi. Dubrava cezaevi mahkûmlarý ile yaptýðý görüþmeye de deðinen Bakan Salihay, “Mahkûmlar ile görüþmem hiçte kolay geçmedi. Onlar ne genel af ne de cezalarýnýn affedilmesini istemiyorlar, onlar Kosova kurumlarýndan adalet istiyorlar” dedi. Kosova Adalet bakaný Yonuz Salihay, Kosova UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker’i UÇK mensuplarýnýn davalarýna özen göstermediði gerekçesiyle eleþtirdi. Salihay, Dubrava cezaevinde mahkûmlarýn açlýk grevi bir hafta kadar sürdü. Mahkûmlarýn isteklerini Kosova kurumlarýnýn daha büyük bir özenle ele alacaklarý açýklamasý ardýndan bir hafta kadar açlýk grevinde bulunan mahkûmlar eylemlerini durdurma kararý aldýlar. “Dubrava cezaevinde uzun zamandan beri tutuklu bulunan birkaç mahkûmun haklarý uluslararasý toplum tarafýndan ihlal ediliyor. Cezaevinde uzun zamandan birkaç UÇK üst düzey yetkilisi bulunuyor. Adalet organlarý bu kiþilerin davalarý ile ilgili bu güne dek hiçbir adým atmadý” dedi. Mahkûmlar ne istiyordu Mahkûmlar cezalarýnýn yüzde 40’ýný dolduranlarýn berat edilmesi, ceza süresinin 1 yýldan 9 aya düþürülmesi, üçte iki cezasýný dolduranlarýn þartlý berat ettirilmesi, hafta sonu tatillerini kullanýp bu günleri aileleri ile geçirmek istedikleri arasýnda yer alýyordu. Lari Rosin Kosova UNMIK vekili K 2 Feith, AB’nin yeni Kosova temsilci gibi 8 Ocakta Brüksel’de yapılacak AB Dışişleri Bakanları zirve toplantısında Kosova’ya BM Misyonu (EUSR) gönderme kararını görüşecek. Bunun yanı sıra zirvede ayrıca AB Kosova Özel temsilcisinin de seçilmesi bekleniyor. Batı kaynaklarından edinilen bilgilere göre bu göreve Hollandalı diplomat Peter Feit’in getirileceği ileri sürüldü. Feith, bir yıl önce Kosova Sivil Misyonu şefi (ICR) görevine seçilmişti. Hollandalı diplomat Peter Feith, görgülü bir diplomat olarak bilinmektedir. Feith, Preşevo vadisinde ve Makedonya’da silahlı çatışmaları durdurmak için NATO’nun özel temsilciliği görevini sürdürmüştü. osova’da yirmi üç ay önce Kosova UNMIK vekili görevini tamamlayan Lari Rosin tekrar bu göreve seçildi. BM, ABD Dışişleri bakanlığı ile yaptığı görüşmeler ardından Lari Rosin’i bu göreve atama kararı aldı. UNMIK Basın sözcüsü Rasel Giki “Zeri” gazetesine verdiği demeçte Lari Rosin’in Kosova UNMIK vekili görevine seçildiğini doğruladı. Emekli ABD diplomatı Lari Rosin geçenlerde UNMIK vekili görevinde bulunan Stişven Rosin, Kosova UNMIK vekili görevinden 2006 yılının şubat ayında ayrılmıştı. 55 yaşında olan Rosin zengin bir diplomatik geçmişe sahip. Kosova’da görevini tamamladıktan sonra Rosin, görevi de Haiti’de sürdürdü. Rosin ayrıca 1999 yılında Rambuye’de yapılan görüşmelere katıldı. H Sencar Karamuço ükümetin kurulmasý konusunda nihayet mutabýka varýldý. Bundan böyle yeni hükümet Kosova Demokratik Partisi, Kosova Demokratik Birliði ve topluluklardan oluþacak. Bu tablo herkese olduðu gibi bana da sürpriz oldu. PDK ile LDK’nýn ayný hükümet çatýsý altýnda bir araya gelmesine ihtimal vermiyordum. Çünkü her iki partinin de kimyasý bir defa birbirini tutmuyor. Seçim arifesinde her iki parti de birbirine aðýr suçlamalarda bulunmuþken, PDK Kosova’nýn bugün darboðaza düþmesinin tek sorumlusu olarak þu anki koalisyon ortaðý LDK’yý göstermiþti. PDK bununla kalmayýp son dönem hükümetinde yer alan bakanlarýn çalýþmalarý ile ilgili hazýrlamýþ olduðu yolsuzluk raporunu adli organlara teslim ederek cezalandýrýlmasýný istemiþtir. Bir önceki hükümette þu anki koalisyon ortaðý LDK’dan da çok sayýda bakan görev almaktaydý. Bunlara iki parti arasýndaki farklýlýklarý ön plana çýkaran daha nice örnekler verilebilir. Her iki partinin de birbiri ile koalisyona girmesi siyasi geleceklerine yönelik hiçbir kazanýmý olmayacaktýr. Çünkü her iki partinin de tabaný böyle bir koalisyona þiddetle karþý çýkýyordu. Önümüzdeki seçimlerde her iki partinin de oy kaybýna uðramasýný bekleyebiliriz. Ne oldu da iki parti bu kadar olumsuz neden varken bir koalisyon hükümeti üzerine anlaþmaya vardý. Partileri bu koalisyona iten sebepler nelerdi? Partiler önümüzdeki seçimlerde kendilerine oy kaybettirecek olan bu anlaþmayý niye imzaladýlar? Haþim Thaçi’nin 2001 yýlýnda baþbakan olmasýný engelleyen LDK ile neden anlaþtý? LDK, kendi bakanlarýnýn yolsuzluða karýþtýðý iddiasýyla adli makamlara baþvuran PDK ile ne oldu da ayný hükümet çatýsý altýnda birleþti? Bütün bu sorulara cevap “uluslararasý baský altýnda ulusal çýkar” olarak verilebilir. Kosova için hayati önem arz eden bu dönemde uluslararasý toplum Kosova’nýn kader belirleyicisi olan bu dönemde güçlü bir hükümetin Kosova’nýn geleceðine iliþkin kararlarý vermesini istiyordu. Çünkü dokuz yýldan beri Kosova sorununun çözümü için harcanan mesai iki partinin iç çekiþmesi yüzünden suya düþebilme tehlikesi ile karþý karþýya kalabilirdi. Bunu riske atmak istemeyen uluslararasý toplum iki partiye baský yaparak, ikisini ayný hükümet çatýsý altýnda toplanmaya ikna etti. Çünkü bu dönmede güçlü bir muhalefet deðil de güçlü bir iktidar istediðini açýk bir þekilde ifade etmiþti. Þu anki yeni kurulan hükümetin uluslararasý toplumun bütün özellik ve isteklerini taþýdýðýný görüyoruz. Hükümet güçlü olmakla birlikte, topluluklarý içinde barýndýrýyor. Tam anlamýyla batý standartlarý taþýyan bu hükümetin göstereceði performans Kosova’nýn geleceðini belirleyecek. Bu hükümetin kurulmasý için yapýlan baský da Kosova’nýn baðýmsýzlýk sürecinden sapmamasý ile de doðrudan orantýlý. Ýki partinin de birleþtiði temel noktayý bu yani Kosova’nýn baðýmsýzlýðý oluþturuyor. Her iki parti de 90’lý dönemlerden bu yana Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile uzun mesailer harcamýþtý. LDK bu süreçte Kosova’nýn diplomasi yolu ile baðýmsýz olmasý için çalýþmýþken, PDK ise (Haþim Thaçi UÇK Komutaný) silahlý mücadeleyle baðýmsýzlýk peþinden koþmuþtur. Bu noktadan sonra bizim her iki partiden de bugüne karar Kosova’nýn baðýmsýzlýðý yönünde sürdürmüþ olduklarý mücadelelerini devam ettirmelerini dilemekten baþka bir þey kalmýyor. Sonuç olarak, uzun görüþmelerden ve zorluklardan sonra kurulan bu hükümet bizi artýk özlediðimiz ve yýllardan beri beklediðimiz “baðýmsýzlýða” taþýmasýný bekliyoruz. 6 Kosova Fevzi Karamuço AB Kosova’da EDSP misyonu için karar alacak Siyasi nikah Perşembe, 10 Ocak 2008 1 kýyýldý 7 Kasýmda yapýlan seçimlerden bir buçuk aylýk bir süreç geçti. Seçim sonuçlarý seçimlerden iki hafta sonra “küçük” bir gecikme ile açýklanabildi. 17 Kasým akþamý resmi olmayan seçimler medyaya yansýrken, PDK’lýlar parti merkezi önünde toplanan parti taraftarlarý baþarýyý kutlarken, LDK ile koalisyona aykýrý sloganlara imza attýlar. Seçimlerin resmen açýklanmasýndan sonra PDK’nýn tek baþýna hükümeti kuramayacaðý ve bir koalisyona gidilmesi gerektiði anlaþýlýnca kimse iki parti (PDK-LDK) arasýnda bir “siyasi nikah” kýyýlacaðýna kimse inanmýyordu. Ama bu olasýlýðý dýþlayanlar büyük bir yanýlgýya düþtü. Çünkü iki parti aralarýnda eskiden var olan bütün anlaþmazlýklarý göz ardý ederek yeni hükümetin kurulmasý için anlaþmaya vardýlar. Bunun da ötesinde partiler koalisyon dönemi içinde birbirleri ile ilgili hiçbir suçlamada bulunmayacaklarýna dair bir ibareyi de anlaþmaya not ettirdiler. Seçim sonuçlarýnýn açýklanmasýndan kýsa bir zaman sonra uluslar arasý toplum iki parti arasýnda nikah kýymasýndan yana olduðunu duyurdu. Kosova UNMIK Yöneticisi Kosova’da kurulacak olan yeni hükümet ile ilgili yaptýðý açýklamada hükümetin geniþ çaplý, güçlü ve topluluklarý içine almasý gerektiðini bildirmiþti. Ve sonuçta hükümet Rüker’in istediði gibi oldu ve koalisyon hükümeti iki güçlü parti ve topluluklar tarafýndan oluþturuldu. Operada daha fazla iki güçlü partinin sesi duyulacak. Bu dönemde güçlü bir muhalefet olmayacak. Herkes seçimleri kaybeden LDK’nýn hükümete karþý güçlü bir muhalefet olmasýný beklerken onlar hükümette yer alarak herkesi þaþýrtmayý bildi. Haþim Thaçi kiþisel olarak LDK ile koalisyon yapýlmasýna karþýydý. Muhalefete bulunduðu süre içinde LDK partisini Kosova’daki aðýr durumu yüzünden sorumlu tutmuþ ve Baþkan Seydiu’yu “umutsuz bir partinin lideri olmakla” suçlamýþtý. PDK ayrýca LDK yetkilileri tarafýndan yapýlan yolsuzluklarý bir dosya haline getirerek UNMIK yönetimine sunmuþtu. Dosya adliye makamlarýna sevk edilmesine raðmen bundan bir sonuç çýkmadý. Sonuçta ülke çýkarlarý için her þey unutuldu. Kosova siyasi sahnesinde uzun zaman farklý telden çalan iki parti ülke çýkarlarýný göz önünde bulundurarak önemli bir adýma imza attýlar. Kosova tarihinin bu günlerde en önemli dönemini yaþýyor. Uzun zamandýr beklenen baðýmsýzlýðýn bu dönem içinde kazanýlmasý beklenmektedir. Hükümetin kurulmasýndan sonra bütün aðýrlýk baðýmsýzlýða ve vatandaþlarýn karþýlaþtýklarý siyasi ve ekonomik sorunlarýn çözülmesine verilecektir. Ama koalisyon hükümeti içinde koordinasyon sorunu ortaya çýkabilir. Çünkü Kosova’da UNMIK yardýmý ile kurulan hükümette bakanlar arasýnda iþbirliðinin olamadýðýna çok defa þahit olduk. Seçilen bakanlar kendi kabuðuna girerek çalýþmasýna hiç bir kýsýtlamaya tabi olmadan sürdürüyorlar. Yeni hükümetin kurulmasýyla siyasi hayatta son günlerdeki hareketlilikte son bulmuþ olacak. Koalisyon hükümetinde yer alacak iki güçlü partiye karþý tam anlamýyla güçlü bir muhalefet olmayacak. Bu noktadan koalisyon hükümetinin çalýþma döneminde þu sorulara cevap arayacaðýz. Ýki parti arasýnda kýyýlan nikah ne kadar sürecek? Kosova baðýmsýzlýðý ardýndan esecek olan rüzgara koalisyon ortaklarý dayanabilecekler mi? B rüksel’de bir araya gelen AB’nin 27 üst düzey yetkilisi 14 Aralýk 2007 tarihinde Kosova’da AB misyonu için karar aldý. Bu kararla AB Ortak Dýþ Siyaset ve Güvenlik Yüksek temsilcisi Haviyer Solana ve AB Dýþiþleri Bakanlarýna gereken zamanda Kosova’ya misyon göndermek için yetki verildi. BM Kosova Özel temsilcisi Marthi Ahtisari tarafýndan hazýrlanan Kosova paket önerisine göre Kosova’da AB’nin yargý ve polis alanýnda (EDSP) misyonunun görev almasý öngörülmüþtür. Brüksel’de AB’nin Kosova’da misyonunun baþlanmasý için alýnan karara göre Haviyer Solana’ya BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun ve Kosova UNMIK ve yerli yetkililer ile iþbirliði yapma yetkisi verildi. Kosova UNMIK Yöneticisi tarafýndan Kosova’da son üç ay geliþmeler için hazýrlanan raporlar Kosova’da AB misyonunun baþlanmasý ve Uluslararasý Sivil Dairesi’nin (ICO) kurulmasý için önemli bir zemin oluþturacak. 28 Ocakta bir araya gelecek olan AB Dýþiþleri Bakanlarý gündeminde Kosova’ya EDSP misyonunun gönderme kararýný görüþecek. AB tarafýndan Kosova’ya ESDP misyonunun gönderilmesi Sýrbistan ve Rusya tarafýndan tepki ile karþýlandý. Resmi olmayan açýklamalara göre Brüksel’de 28 Ocakta bir araya gelecek olan AB Dýþiþleri baklanlarýnýn Kosova’ya EDSP Misyonunun göndermesi için karar almayacaðý gibi Sýrbistan ile de Birleþme ve Ýstikrar Anlaþmasýný imzalanmayacaðý iddia edildi. AB Sýrbistan’da yapýlacak olan seçimlerden Batý yanlýsý olarak bilinen Sýrbistan baþbakaný Boris Tadiç’in olumsuz etkilenmesi için kararýn askýya alýnabileceði ileri sürüldü. Bu noktada büyük bir ihtimalle bu süreç içinde AB Dýþiþleri Bakanlarýnýn Kosova’ya birinci etapta göndermeyi planladýðý 1.800 polis ve yargýçta göndermeyecek. Resmi olmayan açýklamalara göre Brüksel Kosova’da ve bölgede durumu özenle izlediði ve EDSP misyonunun ne zaman Kosova’da göreve baþlayýp baþlamayacaðý ile ilgili karar alacaðý duyuruldu. Sırbistan, AB üyeliği konusunda ikiye bölündü Sırbistan’da Avrupa Birliği üyeliği ile ilgili farklı sesler yükselmeye başladı. Sırbistan Başbakanı, Avrupa Birliği’nin Kosova’ya olası misyonunu göndermesi halinde birlik ile İstikrar ve Birleşme Anlaşmamasını imzalamakla tehdit etti. Başbakan yardımcısı Çeliç ise Sırbistan’ın amacının birliğe üye olmak olduğunu dile getirdi. S ırbistan Brüksel’e karşı sert açıklamalarını ve tehditlerini sürdürüyor. Bu yönde öncüllüğü Sırbistan Başbakanı Voyislav Koştuniça yürütüyor. Koştuniça son yaptığı açıklamasında AB’nin Kosova’ya misyonunu gönderme kararı alması durumunda Sırbistan’ın İstikrar ve Birleşme Anlaşmasını imzalamayacağını söyledi. Koştuniça, “Bu konuda ciddi olduğumuz herkesin bilmesi gerekiyor. Eğer AB, ABD’nin baskısından dolayı bu yönde kararı alması durumunda, uluslararası hukuk ve Avrupa tarihine aykırı bir karar alacaktır. AB, 28 Ocakta Sırbistan’ın parçalanması yada Sırbistan’ın birliğe katılımı ile ilgili nihai kararını verecek” dedi. Sırbistan hükümeti Başbakan yardımcısı Bojidar Celiç Belgrata yayınlanan “Veçernye Novosti” gazetesine verdiği demeçte Sırbistan’ın 28 Ocakta AB ile İstikrar ve Birleşme Anlaşmasını imzalayarak Sırbistan’ın yılın sonuna dek AB’nin aday üyelerinden biri olmak istediğini söyledi Çeliç, “Aday statüsünün kazanılması ile Avrupa’ya entegre olma süreci tamamlanacak. Sırbistan nüfusunun % 70’inin bunu desteklediğini göz önünde bulundurursak, bu konuda sorun yaşayacağımıza inanmıyorum” dedi. 2008 yılında Sırbistan’da 3 — 4 milyar avroluk yatırım yapılacağını belirten Celiç, bununla Sırbistan’da kişi başına gelirin 350 avro olacağını söyledi. AB üyesi Bulgaristan’ın kişi başına gelirinin 220 avro olduğunu belirten Celiç, Sırbistan’ın kişi başına düşen milli gelirinin bu ülkeden fazla olduğunu dile getirdi. Avrupa Parlamentosu Sırbistan ile özel ilişkiler sorumlusu Jelko Kacin, “Özgür Avrupa” radyosuna yaptığı açıklamada Kosova hariç Sırbistan ile üyelik ile ilgili anlaşmanın sağlandığını ve ön protokolün imzalandığını söyledi. Kacin, “Sırbistan’da seçim talaşı yaşandığı bir gerçek. Bu dönemde bazı siyasiler, Avrupa Birliği üyeliğini seçim malzemesi olarak kullanmaya çalışıyor” dedi. Kacin, Sırbistan’da yapılacak başkanlık seçimlerinden sonra hangi Sırp partisinin Avrupa taraftarı olduğunu ve AB’yi eleştiren partilerin de neleri kaybettiklerinin farkına varacağını söyledi. Güncel Kosovalı askerler, Türkiye Cumhuriyeti Temsilcileri, Prizren Belediye TSK'dan destek bekliyor 7 Perşembe, 10 Ocak 2008 Başkanı'nı Ziyaret Etti Türkiye Cumhuriyeti Kosova Türk Eşgüdüm Ofisi Şefi Müsteşar Mustafa Sarnıç başkanlığındaki Türkiye Cumhuriyeti temsilcileri, Prizren Belediyesi'ni ziyaret etti. Görevine yeni başlayan Prizren Belediye Başkanı Ramadan Muya'ya nezaket ziyaretinde bulunan Türk yetkililer, yeni başkana çalışmalarında başarılar diledi. Kosova Koruma Gücü (TMK) adına 2007 yılını başarılı bir yıl olarak değerlendiren TMK İkinci Bölge Komutanlığı Komutanı General Enver Cikaçi, TMK'nın UÇK'nın dağılmasından sonra kurulduğunu ve tüm bu süreç içerisinde NATO güçleriyle ilişkilerinin çok iyi olduğunu söyledi. G elinen aşamada TMK mensuplarının eğitilmesine önem verdiklerini belirten General Cikaçi, TMK'nın bugünlerde Kosova Güvenlik Birimlerine dönüşmeye hazırlandığını vurguladı. Bunun Ahtisari paketiyle de şdügüm Şefi Mustafa öngörüldüğünü hatırlatan General Cikaçi, "TMK Sarnıç'ın yanı sıra yakın gelecekte Kosova'nın güvenlik birimleri olaUNMIK Türk polisi caktır" dedi. kontenjanı komutanı Emniyet General Cikaçi, "Bağımsızlığın ilanının ardınMüdürü Mustafa Soysal, TİKA dan olası şiddet dalgasında TMK'nın tutumu ne olaKosova Koordinatörü Kürşat cak? Olaylara müdahale etme hakkı var mı?" Mahmat ve Diyanet İşleri sorusuna da cevap olarak şimdiye kadarki sürecin sakin ve istikrarlı geçtiği ve şimdiye kadar olduğu gibi şimdiden sonra da şiddete gerek Kosova Koordinatörü Tevfik olmadığını kaydetti. Cikaçi, TMK'nın bütün siyasi ve toplumsal süreçlerinde yer aldığı gibi Yücesoy, Prizren Belediye şimdiden sonra da Kosova hükümetinin yer aldığı yerde TMK'nın da orada olacağının altını Başkanı Ramadan Muya'yı çizdi: "Tekrarlıyorum, şiddet olaylarına gerek yoktur. TMK tüm bu süreçlere sunduğu ofisinde ziyaret etti. Prizren katkıyla olumlu olarak etkilemiştir. Şimdiden sonra da yaşanacak gelişmelerde üzerine Belediye Başkanı Ramadan düşen görevi yapmaya hazırdır." Muya'yı makamında ziyaret TMK'nın güvenlik konusunda yürüttüğü çalışmalara değinen General Cikaçi, Kosova'da eden Sarnıç ve beraberindeki her bölgenin kendine özgü özellikleri olduğunu, Prizren söz konusu olduğunda, Prizren'in heyet, seçimden başarıyla çıkması ve belediye başkanlık görevine başlaçok uluslu bir bölge olduğu için bütün topluluklarla işbirliğine hassasiyet gösterdiklerini; bu masından dolayı, Muya'yı kutladı. Ramadan Muya ise Türkiye ile her yönde de çok sayıda insani yardım faaliyeti gerçekleştirdiklerini ifade etti. General Cikaçi, zaman yakın ilişkide olduklarını belirterek Türkiye'ye bugüne kadar ki bu ve buna benzer gerçekleştirdikleri çalışmaların güvenliğin sağlanmasında olumlu olarak katkılarından dolayı teşekkür etti. etkilediğini söyledi. Müsteşar Sarnıç, "Kendilerine yeni görevlerinde başarılar diledim. Bağımsızlığın ilanı ardından KFOR'un Kosova'da güvenliği sağlamak için kalacağını, Prizren bizim için çok büyük önemi olan, tarihte yer edinmiş, hakikaten dolayısıyla TMK'nın bu konudaki tutumunu öğrenmek için "KFOR'un burada kalmasını önemli ve değerli bir şehirdir. Burada güçlü akrabalık ve kardeşlik destekliyor musunuz?" sorusuna şu cevabı verdi: "NATO, günümüzün en güçlü siyasi-askeri bağlarıyla değişik halklar iç içe bir arada barış içerisinde yaşamaktadırlar. gücüdür. Bizim de hedefimiz, geleceğimizi gördüğümüz Avrupa Atlantik güçleriyle bütünKosova'daki Türk nüfusunun en yoğun olarak yaşadığı yer olması leşmektir. NATO'nun buradaki KFOR güçleriyle çok iyi ilişkilerimiz vardı, bu ilişkiler hala bakımından da Prizren bizim için ayrıca önem taşımaktadır. Ben sayın devam ediyor ve bundan böyle de öyle olacaktır. Bu değişim sürecinde de Kosova'daki belediye başkanına ekonomik, kültürel ve diğer alanlarda insani yardım KFOR güçleri varlığının devamı ve desteği bizim için önemli olacaktır." alanında işbirliğimizin devam edeceğini beyan etim. Burada Prizren'de "TMK'nın diğer etnik topluluk mensuplarına ilişkin yaklaşımı nedir? TMK ikinci bölge konuşlu Türk askerine göstermiş oldukları misafirperverlikten dolayı komutanlığı bünyesinde Türk, Boşnak ve diğer topluluk mensuplarının oranı nedir?" şükranlarımı sundum. Özellikle önümüzdeki dönemde ekonomik anlamda sorusuna karşı ise General Cikaçi, düzenlemelere göre TMK'nın yüzden 10'nun etnik topluPrizren'e da açılım yapmak istediğimizi vurguladım. İlişkilerimiz devam luk mensuplarından oluşmasının öngörüldüğünü belirtti. İlk zamanlarda TMK'ya katılım edecektir" dedi. konusunda ilgi gösterilmediğini ifade eden General Cikaçi, TMK'nın daha sonra etnik topluEnis TABAK luklara yanaşarak başlattıkları birçok girişim sayesinde Boşnak ve Türklerin TMK'nın ikinci bölge komutanlığına dahil edildiğini, bu oranın yüzde 8,6 olduğunu kaydetti. Mehmetçik’ten örnek girişim "Bu oran içerisinde Sırplar yer almıyor, TMK'nın ikinci bölge komutanlığında Sırpların da yer almasını istedik. Fakat biliyorsunuz onların kendilerine göre siyasi nedenleri var" diyen General Cikaçi, bunun tek neden oluşturmadığını, nedenlerden bir diğerinin de TMK Kosova'da KFOR barış gücü çerçevesinde görev yapan Kosova Türk Taburu Görev Kuvvet Komutanlığı (KTTGKK) faaliyetler zincirine bir yenisini daha ekle- mensuplarının aldığı maaş oranının çok düşük olmasından kaynaklandığını açıkladı. Etnik topluluk mensuplarıyla ilişkilerini "çok di. KTTGKK, Türk, Arnavut, Boşnak ve Rom kültür sanat derneklerini düzeniyi" olarak nitelendiren TMK Generali, TMK bünyesindeki etnik lediği şölende bir araya getirdi. topluluk mensubu (Türk ve Boşnakların) görevlerini layıkıyla yerine getirdiklerini vurguladı. General Cikaçi, "Bünyemizdeki görevli osova'da 1999 yılından bu yana etnik topluluk mensuplarıyla olduğu gibi, bölgemizdeki etnik toplugörev yapan Türk askeri, gerçekluklarıyla da ilişkilerimiz çok iyi." dedi. leştirmiş olduğu yardımlar yanında "Türk Silahlı Kuvvetleri, Arnavutluk dahil çeşitli ülkelere subay sosyal alanda da Kosovalıların yanında yetiştirme konusunda eğitim desteği veriyor. Bağımsızlığın ilanınolmaya devam ediyor. Kosova Türk Taburu dan sonra TMK mensuplarının, Türkiye'de böyle bir programa katılSivil Askeri İşbirliği (CIMIC) personeli masını nasıl değerlendirirsiniz?" sorusuna ise General Cikaçi'nin şu tarafından Cumartesi akşamı Prizren Kültür şekilde yanıtladı: "KFOR bünyesindeki bütün birliklerle olduğu gibi Evinde gerçekleşen "Şar Gölgesinde bilhassa Türk Taburuyla da ilişkilerimiz mükemmeldi, çok iyi Dostluk ve Gençlik Şöleni"nde Türk, dostluklarımız var; bu dostluğumuz hala sürüyor. Tugay komutanıyArnavut, Boşnak ve Rom kültür sanat la da işbirliğimiz ve sıkı bir irtibatımız var. Mensuplarımıza ve dernekleri bir araya geldi. halkımıza birçok eğitim programını ortaklaşa gerçekleştirdik. Birçok Yaklaşık 20 derneğin katıldığı programfaaliyete ortaklaşa imza attık. Her ülke olduğu gibi, her ordu da bazı da folklor gösterisinden, sanat müziğine süreçlerden geçmiştir. Türk devletinin Arnavutluk'taki katkıları çok birer teşekkür belgesi verdi. dernekler her alanda birer gösteri sundu. Kadın Geceye Türkiye Cumhuriyeti Kosova Türk büyük olmuştur. Bu Arnavutluk ordusunun eğitilmesi ve kalkındırılderneklerinin de kültür evi salonu holünde Eşgüdüm Bürosu Şefi Mustafa Sarnıç, Çok ması için de geçerlidir. Türk devletinin aynı desteğini Kosova için de sergiledikleri el işleri misafirlerin beğenisine Uluslu Güney Tugayı Komutanı Tuğgeneral sunmasını bekliyoruz. Yakın zamanda TMK'nın böyle bir uzmanlaşsunuldu. Yapılan çekilişle hediyelerin Uğur Tarçın, Kosova Türk Taburu Görev ma sürecinde Türk devletinin sunacağı destek bizim için mükemmel dağıtıldığı gece de zihinsel engellilerin Kuvvet Komutanı Kurmay Yarbay Kerim Acar, olur." sergiledikleri gösteri davetliler tarafından ayak- Kosova Demokratik Türk Partisi Genel Başkanı General Cikaçi, son olarak "2008 yılı bizim için, Kosova için ve ta alkışlandı. Mahir Yağcılar yanı sıra Kosova'da görev yapan halkımız için çok önemli bir yıl olacaktır. Elbirliğiyle bu süreci de Program sonunda Tuğgeneral Uğur Tarçın yerli ve yabancı üst düzey davetlilerde yer aldı. atlatacağımızı umuyorum. 2008'de halkımızın dileklerinin gerçekkatkılarından dolayı emeği geçen derneklere Enis TABAK leşeceği bir yıl olmasını diliyorum" dedi. Enis TABAK E Türk askeri Kosova’nın gurur kaynağı K Güncel Hýrvatistan’ýn ilk Türkoloji sempozyumundan geriye kalanlar (2) “Balkanlarda geçmişle gelecek arasýnda bir kültür köprüsü oluþturma misyonuyla yola çýkmak” H Prof.Dr. İzzet Aganoviç ýrvatistan Cumhurbaþkaný Sn. Styepan Mesiç’in Bilim Danýþmaný Prof. Dr. Ýzzet Aganoviç, açýlýþ konuþmasýnýn baþýnda, Hýrvatistan Cumhurbaþkanýnýn bu toplantýnýn önemini bilerekten memnuniyetle himayeleri altýna aldýðýný ve Brüksel’de olduðu için üzüntülerini katýlýmcýlarla paylaþtýðýný söyledi ve O’nun toplantýnýn baþarýlý geçmesi için dilek ve selamlarýný iletti. Prof. Dr. Ýzzet Aganoviç, açýlýþ konuşmasýnda şunlarý dile getirdi: “Bayan Hafýz’ýn şükran nitelikli sözlerine teşekkür ediyorum. Ben de Hýrvatistan’daki belli Türk makamlarýnýn bu toplantýnýn ilk günden itibaren önemini tanýmadýklarý ve gerekli desteði sunmadýklarý için üzgünüm. Ancak herşeye raðmen teþekkür ediyorum. Hýrvatlara Türk toplumunu sorduðunuz zaman, hemen diyecekleri üç þey olacaktýr, birincisi “kebap”, ikincisi “baklava” ve üçüncüsü de “sevdah”dýr. Fakat bundan daha derin ilişkiler, çok az bilinen baðlar var. Bildiðiniz gibi benim soyadým Aganoviç, bu soy ismime göre babam herhalde aðalar sülalesindendi. Hýrvatça dilinde ise çok sayýda Türkçe deyim ve Türkçe kökenli kelimeler var, bunu da çok az insan bilir. Şkalyiç’in 10 binin üzerinde Türkçe kökenli kelimelik sözlüðü var, ben ise Hýrvatça dilinde sadece günlük yaşamda kullanýlan sözcükleri anlatacaðým. Onlarýn Türkçe kökenli kelime olduklarýný bilen çok az insan var. Örneðin: bakýr, boya, böbrek, çekiç, çorap, çizme, tütün, cep, yorgovan-arguvan, katran, kule, leş, maymun, pamuk, papuç, raký, sabun, saat, şato, şeker, tambur, top, zanaat... Hýrvatça diline yerel kelimeler olarak yerleþen ama bir ikizi olmayan kelimeler de var: alet, barut, gerdan, yastýk, kafes, marhama, miras, şehir ve torba. Haydukçular için belki büyük bir hayal kýrýklýðýdýr ama hayduk temiz Türkçe kökenli bir kelimedir. Şahsen Türkiye’yle ilgili iki olumlu tecrübem var. Süleyman Demirel’in iki defa misafiri olma imkaným oldu. 1992’de ise Bosna Hersek’de savaş başladý, Ýstanbul’da Hilton otelinde sunumum vardý, sunum ardýndan orada yaşayan akrabam geldi ve beni sunumum için tebrik eden bir beyefendiyle tanýþtýrdý. Dostum söz konusu beyefendinin muhalefette yer alan bir siyasetçi olduðunu söyledi. O beyefendi birkaç yýl sonra Ýstanbul valisi oldu, þimdilerde iste Türkiye baþbakaný, Recep Tayyip Erdoðan. Hýrvatistan’da ne kadar bilmiyorum, onu Prof. Çavuşeviç söyleyecektir, Ante Starçeviç’in “Memleketimin Babasý” eseri üzerinde ne kadar araþtýrma var, ki bu eserde Osmanlý idaresine olumlu düşünceler sergilenmektedir. Bilimsel olarak araştýrýlmasý gereken ikinci bir husus da batý Bosna’nýn, bilhassa hala Hýrvatistan Türkiyesi denilen eyaletin araştýrýlmasýdýr. Çok az bilinen bir diðer konu da Osmanlý Ýmparatorluðu Türk idaresi döneminde Bosna’da ve Osmanlý Ýmparatorluðunda kilise yapýlarýnýn ne kadar korunduðudur. Bir defasýnda da Baþkan Mesiç’den almýþ olduðum bilgilere göre, Yanovalýlarýn Dubrovnikli Hýrvatlar olduðunu, onlarýn Kosova’da ki Yanyevo kasabasýna yerleştiklerini ve Türk Sultanýnýn özel fermanýyla Osmanlý-Türk Ýmparatorluðu’nda çalýþma hakkýna sahip olduklarýdýr. Bunlar araştýrýlmasý için sadece birer fikirdir,“ dedi. “Balkanlar“ dendi mi Avrupa’nýn arka bahçesi olarak nitelendirildiðini, birçok savaşlarýn yapýldýðý coðrafya olduðu için barut fýçýsý olarak da bilindiðini ifade eden Bulgaristanlý Türkolog Prof. Dr. Cengiz Hakov’a göre Balkanlar’ýn dünya diplomasisinde “Balkanlaştýrýlma” terimi olarak da yer aldýðýný sözlerine ekliyordu: “Ne demek bu? Büyük devletlerin etkisiyle küçük Balkan halk ve devletlerinin oluşturulmasý, savaþlara sürüklemesidir. Güneydoðu’da ve Güney Afrika’da Balkanlaþtýrýlma. Nasýl oldu da bu coðrafyada Osmanlý’dan daha önceye kadar uzanan bir gönül baðýyla yaþadý bu halklar? Balkanlarýn tarihinde bu kadar uzun süren bir barýþ dönemi yok. Bunun suali cevabýnda kurumlaşmýþ olan Balkan Türkoloji Araþtýrmalarý Merkezi’nin rolü çok büyüktür. Bu araþtýrýlan esas konudur. Benim bu konferansta edindiðim çok müsbet bir intibam o ki, burada Osmanlý dönemi çok büyük bir Prof.Dr. Cengiz Hakov objektiflikle araþtýrýlýyor, sergileniyor. Maalesef BALTAM’ýn dýþýnda böyle araþtýrmalar yapýlamýyor”. “Burada ortak kültürün zevkini tatma fýrsatýný bulduk” diyen Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyetinin tanýnmýþ yazarý ve araştýrmacýsý Harid Fedai, Türkiye ve Hýrvatistan makamlarýna ve bu boþluðu dolduran BALTAM mensuplarýna caný gönülden teþekkür ediyor ve bu çalýþmalarýn devamýný diledi. Sempozyumla ilgili görüşlerini paylaşan Belgratlý Türkolog Prof. Dr. Miryana Teodosiyeviç, “Bu sempozyum hepimizin katýldýðýmýz sempozyumlardan çok farklý bir sempozyum. Bu sempozyum daha çok bir aile toplantýsýna benziyor. Tacida Haným ve Nimetullah Hafýz, bu toplantýyý gerçekleþtirmek için uðraþtýlar, çabaladýlar en sonunda baþardýlar. Bu güzel þehirden çok güzel duygularla ayrýlacaðýz. Umarým ki bu sempozyumlarýn ileride devamý gelmesi için daimi bir kaynak, fon oluþturulur...” dedi. Dinledikleri deðiþik teblið ve sunumlardan yeni birikimler edindiklerini kaydeden Bosna Hersek’den tarihçi Prof. Dr. Enes Pelediya’ya göre, “Organizatörlere şükranlarýmýzý ifade ederken, bizlerin bu tür bilimsel çalýþmalarýn gerçekleriyle tekrar yakýnlaþmaya baþladýðýmýzý görüyorum. Birçok þeyi geride býrakarak, bilhassa eski Yugoslavya bölgelerinde uðraþtýðýmýz konularý açýk bir þekilde masaya yatýrarak, o konular üzerine tartýþarak, tek taraflý lanse edilen konularý tekrar çok boyutlu ele alýyoruz. Kimilerinin gösterdiði gibi Osmanlý Ýmparatorluðu ne idealdi, ne de karþý tarafýn lanse ettiði gibi kötü deðildi. Ýnsanlar bir zamanlar olduðu gibi çok rahat, özgürce ve kardeşlik içerisinde yaşadý. Yeni bildirilerle, yeni konularla, derinliklerine ve inceliklerine inen kimi bildirilerimiz gibi bilimin yön gösterdiði doðrultuda daha ileriye gitmemiz gerektiðine inanýyorum. Yeni gerçekleri tanýmamýz, yeni gerçeklerle yüzleþip onlarý kabullenerek bu yolda devam etmeliyiz”. Ayný kültürle ilgili konularýn sunulduðunu ve bu konularýn büyük bir ilgiyle dinlendiðini ifade eden Makedonyalý Türkolog Prof. Dr. Hamdi Hasan, “Dolayýsýyla biz kendimizi ne kadar daha iyi tanýtýyorsak, ne kadar daha büyük çalýþmalar bu konuda yapýyorsak, o kadar birbirimize daha çok yakýnlaþma imkanlarýný saðlamýþ oluyoruz. Birbirimizi daha iyi tanýmýþ oluyoruz. Bu sempozyum bize bunu gösterdi. Bu tür sempozyumlarýn örgütlenmesi için çok büyük fedakarlýklar lazým. Bu fedakarlýklarý Prof.Dr. Mirjana Teodosijeviç gösteren baþta Tacida Haným, Nimetullah Hafýz meslektaþlarýmýza ve dolayýsýyla Hýrvatistan makamlarýna, Türkiye makamlarýna buradan teþekkürlerimizi sunmayý bir borç biliyoruz...” şeklinde düşüncelerini paylaştý. “Bu sempozyum hepimizi burada birleştirdi. Farklý bölgelerden geliyoruz. Farklý görüþlere sahip insanlarýz. Farklý alanlarda çalýþmaktayýz. Kimisi tarihçisi, kimisi edebiyatçýsý, kimisi dilcisi, kimisi sanat tarihçisidir, çok deðiþik bölgelerden buraya gelmiþiz” diyen Karadað’dan Adnan Pepiç, konuşmasýný þu sözlerle sürdürüyordu: “Ve burada bir noktada birleştik. Bunu başaran BALTAM, bunu başaran Tacida Hanýmefendi ve Nimetullah Beyefendidir. Bu hocalarýmýzýn çabalarýnýn, uðraþýlarýnýn baþarýsýdýr. Ayný zamanda hepimiz burada baþarýlý olduk. Hepimiz bu baþarýya katký sunduk. BALTAM’ýn gelecekte ümidi vardýr. Çünkü gördüðümüz kadarýyla bu sempozyumda gençler önemli derecede yer aldýlar. Bütün genç akademisyenler adýna ben de hepinize teþekkür ediyorum...” Makedonya’dan Prof. Dr. Rastislav Terzioski ise, “Gelişmeler böyle aksettiði için çok memnunum. Bu konularla deðiþik alanlarda uðraþan ve bu sempozyumun ilgisini çekecek konular güzel, doðru yönde ilerliyor. Gelecek sempozyumun Üsküp’de yapýlacaðýný umuyorum” diye çaðrýda bulundu. Balkan Türkoloji Araştýrmalarý Merkezi’nin Balkanlarda geçmiþle gelecek arasýnda bir kültür köprüsü oluþturma misyonuyla yola çýktýðýný vurgulayan Türkiye’den Prof. Dr. Erman Artun, BALTAM sempozyumlarýnýn öneminin altýný þu sözlerle çiziyordu: “Bu yýl dördüncüsü yapýlan uluslararasý sempozyumda misyonu gerçekleþtirmek için fahri bir üniversite gibi çalýþmaktadýr. Bu sempozyumun amacý, bu ortak mirasa sahip olma bilincini edinmektir. Bu sempozyumda ortak Türk-Balkan kültürünün insanlýðýn ortak kültürel mirasýna katkýlarý incelenip tartýþýlmýþtýr. Bu sempozyum Prof.Dr. Hamdi Hasan binlerce yýllýk geçmiþe sahip Türk-Balkan kültürünün duygu ve davranýþ kalýplarý bilgi, sanat ve beceri birikimi, kendi varlýðý hakkýndaki tarih bilinci ve ulus olma Perşembe, 10 Ocak 2008 8 sürecindeki sosyal ve kültürel yapýsý üzerinde fikir edinmemizi saðlamýþtýr...” BALTAM Genel Başkaný Prof. Dr. Nimetullah Hafýz ise, ister IV. Uluslararasý Güneydoðu Avrupa Türkolojisi Sempozyumu, ister de BALTAM’ýn sempozyumlarla ilgili bu güne kadar gerçekleştirdiði çalýþmalarý þöyle özetledi: “I. Uluslararasý Sempozyumumuzu Prizren’de düzenlendik. 35 katýlýmcý vardý. Görkemli bir sempozyumdu. Bu sempozyumun gerçekleþmesinde Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet Komutanlýðýnýn destekleri çok büyüktür. Bu sempozyumun gerçekleþmesinde T.C. Kültür Bakanlýðýnýn da destekleri büyüktür. Amacýmýz sempozyumlarýn her Balkan ülkesinde düzenlenmesiydi. Bu amaçla yola çýkarak ikinci sempozyumumuzu Mostar’da düzenledik. Dediðim gibi amacýmýz yaptýðýmýz çalýþmalarý, onlarýn çalýþmalarýyla bir araya getirmek, yalnýz Türkoloji’ye deðil, dünya bilimine, özellikle onun içerisinde Türkoloji’ye katký sunmaktý. Mostar köprüsünün kendisi sempozyumlarýmýzýn sembolüdür. Bu köprü sadece bir köprüden ibaret deðil, Balkan ülkeleri, Balkan uluslarý arasýndaki bir köprüyü simgelemektedir. Mostar’daki sempozyumumuzu da Türkiye Cumhuriyetinin yardýmýyla, Tanýtma Fonunun yardýmýyla gerçekleþtirdik. Mostar’daki bu sempozyum tarih boyunca Bosna’da düzenlenmiþ ilk Türkoloji sempozyumuydu. Üçüncü sempozyumumuzu Karadað’da gerçekleþtirmeyi planlaþtýrýrken, Kültür Bakanlýðýna baþ vurduk. Sempozyumumuz Karadað Kültür Bakanlýðý himayelerinde düzenlendi. Geçenlerde Karadað’daki bir bilim adamýmýzla görüþürken, “Hala sizin sempozyumunuz için konuşuluyor”, dedi. Karadað’da da düzenlediðimiz sempozyum ilk türkoloji sempozyumuydu. En son sempozyumumuzu Hýrvatistan’da gerçekleþtirmeyi kararlaþtýrdýk. Bu sempozyum gerçekleþirken Hýrvatistan Cumhuriyetine teþekkür ederim. Ellerinden geleni yaptýlar. Felsefe Fakültesi Dekanlýðý misafirperverliklerini gösterdiler. Bu emeði onurlandýran da Hýrvatistan Prof.Dr. Erman Artun Cumhurbaþkanlýðý himayeleri oldu. Bu himayelere layýk olabilmek için var gücümüzle çalýþtýk. Ýþte onlarýn sayesinde, bizlerim emeðiyle ve sizlerin katýlýmýyla bu sempozyumu gerçekleþtirmiþ bulunuyoruz. Bu sempozyumun düzenlenmesinde Türkiye Cumhuriyetinin de destekleri büyüktür. Bunu inkar edemeyiz. Sempozyumumuz amacýna ulaþmýþ, BALTAMBalkan Türkoloji Araþtýrmalarý Merkezinin çalýþmalarý bu destek sayesinde en yüksek bir þekilde onurlandýrýlmýþ, bilime katký sunmak amacýyla çýktýðýmýz bu yolda kimi zorluklara ve engellere raðmen baþarmanýn mutluluðunu sizlerle paylaþtýðýmýz için gururluyuz. ” BALTAM’ýn Uluslararasý Güneydoðu Avrupa Türkolojisi Sempozyumlarýnýn Düzenleme Kurulu Daimi Baþkaný Prof. Dr. Tacida Hafýz, “Biz IV. Uluslararasý Güneydoðu Avrupa Türkolojisi Sempozyum’u Hýrvatistan’da bütün güçlüklere raðmen bu þartlarda gerçekleþtirmiþsek ve sonunda hepimiz bu sempozyumun deðerlendirmesini burada Türkçe olarak yapýyorsak, BALTAM bir kere daha büyük bir baþarýyla amaçlarýna ulaþmýþtýr. Bu çalýþmalar bizim için bir meslek aþký, bir tutku ve davadýr. Birlik içerisinde, daha büyük sevgi ve heyecanla güzel bir geleceðe hep beraber ilerlememizi diliyorum. Ýki yýl sonra baþka bir Balkan ülkesinde V. Uluslararasý Güneydoðu Avrupa Türkolojisi Sempozyumunda görüþmek ümidiyle hepinize teþekkür eder, iyi yolculuklar diliyorum” dedi. 9 Perşembe, 10 Ocak 2008 Balkan Slovenya’dan Fransa’ya Çaðrý A B Dönem Baþkaný Slovenya, Fransa’nýn Türkiye’yle katýlým müzakerelerini desteklemesini istedi. Jansa, Türkiye’yle müzakere sürecinde yeni fasýllar açmayý deneyeceklerini söyledi ve “Ama bunun için diðer üyelerin tam desteðine ihtiyaçlarý olduðunu” belirtti. Fransa’nýn iki yeni fasýl açýlmasý için öne sürdüðü þartýn Lizbon zirvesinde yerine getirildiðini hatýrlatan Jansa, AB’nin uzun vadeli geleceði konusunda “düþünce grubu” oluþturulduðunu hatýrlattý. Yunanistan’da Deprem Y unanistan’da hafta içinde deprem meydana geldi. Deprem baþta baþkent Atina olmak üzere ülkenin büyük bölümünde hissedildi. Depremin büyüklüðünü Amerikan Jeoloji Araþtýrma Kurumu 6.1, Yunan Yerbilim Kurumu ise, 6.5 olarak açýkladý. Merkez üssü, baþkent Atina’nýn 150 kilometre güneybatýsýndaki Mora yarýmadasýnýn Leonidio kenti yakýnlarý olarak belirlenen depremde, ciddi hasar meydana gelmedi. Ancak Atina’da bazý binalarda çatlaklar oluþtuðu bildirildi. Sarsýntý hakkýnda deðerlendirmede bulunan Yunan deprembilimciler, bunun ana deprem olduðunu belirtti. Kostuniça, Ýliç’i destekiyor S ýrbistan Baþbakaný Vojislav Kostuniça’nýn Sýrp Demokrat Partisi’nden (DSS) yapýlan duyuruda, partinin 20 Ocak cumhurbaþkanlýðý seçimlerinde Yeni Sýrbistan (NS) lideri Velimir Iliç’i destekleyeceði bildirildi. DSS, Ýliç’in iki hükümette bakan olarak kalitesini kanýtladýðýný ve demokratik ve ekonomik açýdan güçlü bir Sýrbistan kurulmasý için mücadele ettiðini belirtti. NS genel baþkan yardýmcýsý Dubravka Filipovki Beta haber ajansýna verdiði demeçte, DSS’nin desteðinin Iliç’in ikinci tur seçimlere ulaþmasýna yardýmcý olacaðýný söyledi. DSS’nin görevdeki Cumhurbaþkaný Boris Tadiç’in yeniden seçilme hedefine destek vermesi bekleniyordu Þu anda altyapý bakaný olarak görev yapmakta olan Iliç, Kosova’nýn Sýrp nüfusun yoðunlukta olduðu bölgelerini ziyaret ederek, bölge sakinlerine eyaletin “sonsuza kadar Sýrbistan’ýn bir parçasý olarak kalacaðýný” söyledi. Karadað, ordu modernizasyonuna 9,8 milyon avro harcayacak K aradað Genelkurmay baþkaný Jovan Lakceviç, Karadað’ýn hükümetin bu yýlki önceliði olarak ordu modernizasyonuna 9,8 milyon avro harcamayý planladýðýný söyledi. Lakceviç, bu paranýn 5,1 milyon avroluk kýsmýnýn yeni silah ve teçhizat alýmýna harcanacaðýný belirtti. Karadað’ýn NATO Büyükelçisi Veselin Sukoviç Vijesti gazetesine verdiði röportajda, ülkesinin güvenlik ve savunma sektöründeki reformlara iyi bir örnek teþkil ettiðini belirterek, NATO’nun da bu görüþü paylaþtýðýný vurguladý. Karadað, Ýttifakýn Nisan ayýnda yapacaðý zirvede üyelik aday statüsüne giden yoldaki ilk adým olan Yoðun Diyalog’a baþlama daveti almayý umut ediyor. E RH AN T ÜR B ED A R Ankara Mektubu E-posta:[email protected] A Sýrbistan AB’ye “Hayýr” Demeye Hazýrlanýyor vrupa Birliði (AB) Dönem Baþkaný Slovenya’nýn Dýþiþleri Bakaný Dimitriy Rupel, 8 Ocak Salý günü yaptýðý bir açýklamada, ülkesinin, Sýrbistan’la Ýstikrar ve Katýlým Anlaþmasý’nýn bir an önce imzalanmasýndan yana olduðunu belirtti. Slovenya’nýn Belgrad’daki büyükelçisi Miroslav Lutsi ise, AB ile Sýrbistan arasýnda 28 Ocak 2008’de Ýstikrar ve Katýlým Anlaþmasý’nýn imzalanabileceðini duyurdu. Brüksel bu þekilde Sýrbistan’ý AB adaylýðýna yaklaþtýrmaya hazýrlanýrken, Sýrbistan Baþbakaný Voyislav Koþtunitsa’dan bu konuda olumsuz açýklamalar geliyor. Koþtunitsa ve yandaþlarý, Sýrbistan’ýn Kosova üzerindeki egemenliðine zarar verecek bir hareketin Brüksel tarafýndan gelmesi durumunda, Belgrad’ýn AB’ye yakýnlaþma sürecini durduracaklarýný söylüyor. Demokrasisinin yedinci yýlýnda, Sýrbistan ilk defa AB’ne üye olma yönündeki hedeflerini gözden geçirebileceði bir noktaya geldi. Belgrad, AB’ye üye olmak istiyor, ancak bu üyeliðin uðruna Kosova’dan vazgeçme niyetinde olmadýðýnýn altýný çiziyor. Özellikle Sýrbistan Baþbakaný Koþtunitsa ve liderliðini yaptýðý iktidar ortaklarýndan Sýrbistan Demokratik Partisi, uzun süreden beri bu yönde bir retoriði sürdürüyor. 14 Aralýk 2007’de 27 AB üyesi ülkenin, 1.800 kiþiden oluþacak bir Avrupalý sivil ve polis misyonunu Kosova’ya gönderme kararýný almasý ise, Sýrp yetkililer tarafýndan aþýrý tepkilerle karþýlandý. Baþbakan Koþtunitsa’ya göre, Kosova’ya bir Avrupa misyonunun gönderilmesi, Kosova için uluslararasý toplum tarafýndan denetlenen baðýmsýzlýðý öneren Ahtisaari Raporu’nun uygulamaya koyulmaya baþlanmasýndan baþka bir þey deðildir. Bu yüzden Koþtunitsa, Kosova’ya söz konusu Avrupa misyonunun gönderilmesi üzerine kararýn onaylanmasý durumunda, AB ile Ýstikrar ve Katýlým Anlaþmasý’ný imzalamayacaklarýný söylüyor. AB yýllarca Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn lehine olacak açýklamalardan uzak durdu. Bu sebepten dolayý, Kosovalýlar yakýn geçmiþe kadar AB’ye fazla güvenle bakmadý. Ancak, koþullar deðiþtikçe, AB içinde Kosova sorununa yönelik tutumlar da deðiþti. Günümüzde ise Brüksel, Sýrbistan ve Rusya’nýn beklentisinin aksine, Kýbrýs gibi arka bahçesinde yýllarca çözüme kavuþturulamamýþ yeni bir dondurulmuþ sorun görmek istemiyor. Mevcut koþullarda 27 AB üyesi ülke içinden en az yirmisi, Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi kararý olmadan da Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tek taraflý tanýmaya hazýr gözüküyor. Sýrbistan Cumhurbaþkaný Boris Tadiç ve liderliðini yaptýðý iktidar ortaklarýndan Demokratik Parti, Kosova’nýn statüsü ile Sýrbistan’ýn AB üyeliði arasýnda katý paralellikler kurmuyor. Örneðin, Demokratik Parti kökenli Sýrbistan Dýþiþleri Bakaný Vuk Yeremiç, AB Dýþ Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana ile 8 Ocak Salý günü görüþerek, Belgrad’ýn 28 Ocak 2008’de Ýstikrar ve Katýlým Anlaþmasý’ný imzalayabileceðini ümit ettiðini belirtti. Sýrbistan yetkililerinden ayný konu hakkýnda farklý açýklamalarýn geliyor olmasý ise, Sýrbistan’daki siyasi bölünmüþlüðün bir göstergesidir. Aslýnda Sýrbistan’daki demokratik blokta uzun süreden beri bir bölünmüþlük var ve birçok konuda “gelenekselciler” ve “reformcular” olmak üzere ikiye ayrýlýyor. Her iki grubun da temel hedefi, Sýrbistan’ý AB ve NATO üyeliðine taþýmaktýr. Ancak, reformcular, örneðin savaþ suçlularýnýn yakalanmasýný ahlaki bir görev olarak algýlýyor iken, Sýrbistan Baþbakaný Koþtunitsa’nýn liderliðindeki gelenekselciler, savaþ suçlularýnýn yakalanmasý iþine ahlaki sorumluluktan ziyade, bir zorunluluk, AB’ye bir katýlým þartý olarak bakýyor. Koþtunitsa’nýn temel özelliði, demokratik eðilimli siyasi partiler dýþýnda, Miloþeviç dönemine ait zihniyetle yaþayan Sýrbistan Radikal Partisi ve Sýrp Sosyalist Partisi gibi siyasi partilerle de diyaloðu sürdürüyor olmasýdýr. Kosova’nýn statü sorunu karþýsýnda ise Koþtunitsa, Sýrbistan’ýn iþine gelmeyecek olan bir çözümün dayatýlmasý durumunda tepki verilmesini, Kosova’ya baðýmsýzlýðýn herhangi bir türünü tanýyan devletlerle ise diplomatik iliþkilerin kesilmesini istiyor. Anlaþýldýðý üzere, Batýlýlar tarafýndan demokrat olarak kabul edilen Sýrbistan Baþbakaný Koþtunitsa’nýn yönetim anlayýþý, Kosova yüzünden daha radikal bir duruþa doðru kayýyor. Diðer taraftan, NATO ittifakýný “Balkanlar’da bir NATO devleti oluþturmak maksadýyla, Kosova’yý baðýmsýz yapmaya çalýþýyor” olmakla suçlayan Koþtunitsa yandaþlarý, NATO ülkelerinin Kosova’ya baðýmsýzlýðý tanýmalarý durumunda, bu ittifaka da üye olmak istemeyeceklerini belirtiyor. Bütün bunlarýn yüzünden, þu andan itibaren Sýrbistan’ýn gelecekte hangi yöne doðru gideceðini kestirmenin zor olduðu yönünde yorumlar yapýlýyor. Sýrbistan’ýn dýþ politikasýnýn belli bir süreliðine “Kosova’nýn rehinesi” olarak kalacaðý açýktýr. Kosova konusundaki mücadelenin kaybedildiði yönündeki duygular Belgrad’da güçlendikçe ise, Sýrbistan hükümetinin daha radikal söylemlerle gündeme gelmesi þaþýrtýcý olmayacaktýr. Dünya Obama, Clinton’un Açýk Farkla Önünde Dünya Turu Libya BM Güvenlik Konseyi Baþkaný Libya, yeni yýl itibariyle Burkina Faso, Costa Rica, Hýrvatistan ve Vietnam ile konseyin yeni üyesi oldu. Son konsey baþkaný Ýtalya olduðundan da alfabetik olarak baþkanlýk sýrasý ayaðýnýn tozuyla Libya’ya geçti. Libya, bir ay boyunca BM Güvenlik Konseyi’nin gündeminin belirlenmesi gibi önemli bir rolü üstlenmiþ oldu. Ocak ayýnda konseyin en önemli konusunun Sudan’ýn Darfur bölgesinin olmasý bekleniyor. Ýran Alman diplomatý sýnýrdýþý etti Ýran, diplomatik olmayan davranýþlarda bulunduðu için bir Alman diplomatý sýnýrdýþý etti. Ýran Dýþiþleri Bakanlýðý Muhammed Ali Sözcüsü Hüseyni, Almanya Büyükelçiliði’nde görevli bir diplomattan ülkeyi terketmesinin istendiðini doðruladý. Hüseyni, gerekçe olarak da sözkonusu kiþinin diplomasi dýþý hareketlerde bulunmasýný gösterdi. Almanya ise, diplomatýnýn Ýran’ý terkettiðini bildirmekle yetindi. Ýran’ýn bu tavrýnýn, Temmuz ayýnda, Almanya’dan Ýranlý bir diplomatýn sýnýrdýþý edilmesine misilleme olabileceði belirtiliyor. Taylor Yeniden BM Mahkemesinde Savaþ ve insanlýk suçu iþlemekle suçlanan Liberya’nýn eski cumhurbaþkaný Charles Taylor yeniden Birleþmiþ Milletler mahkemesi önünde. Taylor, 6 aylýk aradan sonra Hollanda’nýn Lahey kentinde, Sierra Leona için kurulan özel mahkemenin karþýsýna çýktý. Taylor 1990’larda 120 bin kiþinin öldüðü komþu ülke Sierra Leone iç savaþýnda sivilleri katleden isyancýlarý desteklemekle suçlanýyor. Tecavüz, cinayet, insanlarý sakat býrakma, çocuk yaþtakileri askere almakla da suçlanan Eski Devlet Baþkaný, suçlamalarý reddediyor. Arap Birliði’nden Lübnan’a Çaðrý Arap Birliði, Lübnan’daki Cumhurbaþkanlýðý seçiminin bir an önce yapýlmasý çaðrýsýnda bulundu.Arap Birliði Genel Sekreteri Amr Musa, toplantý sonrasýnda, Birlik olarak Lübnan‘da Michel S ü l e y m a n ’ ý n ABD’de baþkanlýk yarýsýnda önemli bir aþamayý oluþturacak New Hampshire eyaletinde yarýn düzenlenecek ön seçim öncesinde yapýlan son anketlerde, Demokrat Parti’de siyah senatör Barack Obama, iddialý aday Hillary Clinton’in açýk farkla önüne geçti. U SA Today gazetesiyle Gallup kuruluþunun dün gece yayýmlanan ortak anketinde, Obama’nýn yüzde 41, senatör Clinton’ýn da yüzde 28 oranýnda destek aldýðý belirtildi. CNN ile yerel WMUR televizyonunun anketine göre de Obama, Clinton önünde yüzde 29’a karþý yüzde 39’luk bir üstünlük saðladý. Rasmussen kuruluþunun anketinde de, Obama’nýn yüzde 39, Clinton’ýn yüzde 27 destek aldýðý kaydedildi. ABD’de Iowa eyaletinde geçen perþembe yapýlan ilk ön seçimde Demokrat Parti’de Obama zafer kazanýrken, Clinton ise bir baþka aday John Edwards’ýn da ardýndan ancak üçüncü sýrada yer alabilmiþti. Siyasi gözlemciler, eski baþkan Bill Clinton’ýn eþi Hillary Clinton’ýn, New Hampshire eyaletini de kaybetmesi durumunda baþkanlýk yarýsýnda çok zorlanacaðýný belirtiyor. Iowa ön seçiminden önce New Hampshire’daki anketlerde Clinton, Obama’nýn birkaç puan farkla önünde bulunuyordu. Cumhuriyetçi Parti’de Durum Cumhuriyetçi Parti’de ise anketlere göre, New Hampshire eyaleti ön seçimi, senatör John McCain ile eski vali Mitt Romney arasýnda çekiþmeye sahne olacak. USA Today-Gallup anketinde McCain’e yüzde 34, Romney’e de yüzde 30 oranýnda destek verildiði bildirildi. Ayný ankete göre, Cumhuriyetçi Parti’de Iowa ön seçiminin galibi, muhafazakar ve dindar kanadýn adayý eski vaiz Mike Huckabee, açýk farkla üçüncü sýrada yer aldý. Ülke çapýnda hala þansý olduðu belirtilen, ancak Iowa ön seçimine katýlmayan ve New Hampshire’da da iddiasý olmayan New York’un eski belediye baþkaný Rudy Giuliani ise sonraki ön seçimleri bekliyor. Independent Bush’un Ortadoðu turunu eleþtirdi Independent, Bush’un Çarþamba günü baþlayacak Ortadoðu ziyaretini manþete çekerek, “Onu hatýrlýyor musunuz?” diye sordu. I ndependent’ýn “Halkýnýn küçümsediði, partisinin sahip çýkmadýðý unutulmuþ bir lider” olarak nitelendirdiði Bush’un bu haftaki Orta Doðu turu, baþkanýn dönemi boyunca bölgeye verdiði zararý telafi etmesi için son þans. Gazete, Bush’un baþkanlýðý döneminde ilk kez Ýsrail ya da iþgal altýndaki topraklara gideceðini ve Annapolis Konferansý’nda da Ýsrail ve Filistinliler arasýndaki müzakerelere yardým etme sözü verdiðini hatýrlatýyor. Gazetenin George Bush’u alaycý bir dille “unutulmuþ bir lider” olarak nitelendirmesinin bir nedeni de, ABD’de 4 Kasým’daki baþkanlýk seçimleri için ön seçim yarýþýnýn sürüyor olmasý. K Rum kesimi ve Malta Euro’ya geçti ýbrýs Rum Kesimi ve Malta, bu gece yarýsýndan itibaren Euro kullanmaya baþladý. Böylece Euro kullanan AB ülkeleri sayýsý da 15’e çýktý. Kýbrýs Rum Kesimi ve Malta’da siyasetçiler, yeni yýlýn ilk saatlerinde bankamatiklerden Euro çekerek sembolik olarak uygulamayý baþlattý. Hükümetler ülkelerinin Euro bölgesine dahil olmasýný siyasi bir baþarý olarak nitelendiriyor, ancak tüketiciler fiyatlarýn yükselmesinden endiþeli. Rum Yönetimi lideri Tasos Papadopulos, Euro’ya geçiþin Ada’nýn yeniden birleþmesine yardýmcý olabileceðini iddia etti. Yeni Kýbrýs Eurosu’nda hem Rumca hem de Türkçe ifadeler kullanýlýyor ve üzerinde adanýn sembolü yaban koyunu yer alýyor. Malta ve Kýbrýs Rum Kesimi’nin katýlýmýyla Euro kullanan Avrupa Birliði ülkelerinin sayýsý 15’e yükseldi. Perşembe, 10 Ocak 2008 10 Cumhurbaþkanlýðýna adaylýðýný olumlu karþýladýklarýný söyledi. Musa, Arap Birliði Dýþiþleri Bakanlarýnýn, Lübnan’da Cumhurbaþkanlýðý seçiminin, anayasaya uygun bir þekilde acilen yapýlmasýný istediðini bildirdi. Yapýlacak seçimler için üç aþama üzerinde karara varýldýðýný belirten Musa, bunlarýn (Cumhurbaþkanlýðý seçimi, hükümetin kurulmasý ve yeni seçim kanununun kabulü) olduðunu açýkladý. Suriye’nin de karara destek verdiðini kaydeden Musa, Amerika Birleþik Devletleri Baþkaný George Bush’un bölgeye yapacaðý ziyaretin 2008’de bir Filistin Devleti kurulmasý sürecini hýzlandýracaðýna inandýðýný söyledi. Hürmüz Boðazý’nda ABD-Ýran gerginliði CNN televizyonunun haberine göre, Ýran Devrim Muhafýzlarýna ait 5 tekne, Cumartesi akþamý Hürmüz Boðazý’nda Amerikan Deniz Kuvvetlerine ait 3 gemiyi taciz etti. CNN, adlarýný açýklamadýðý Amerikalý yetkililere dayanarak, Ýran teknelerinin, ABD gemilerinin 200 metre yakýnýna kadar yaklaþtýðýný ileri sürdü. Ýddiaya göre, Ýran gemileri telsiz aracýlýðýyla ABD gemilerine, “Size yaklaþýyorum. Birkaç dakika içerisinde havaya uçacaksýnýz” mesajýný gönderdi. Ýran gemilerinin ABD gemileri yakýnlarýna beyaz kutular býraktýðýný bildiren haberde, Amerikan askeri gemilerinin Ýran teknelerine ateþ açma noktasýna geldiði de iddia edildi. Kenya’da Ölü Sayýsý 600’e Yaklaþtý Kenya’da 27 Aralýktaki seçim sonrasý çýkan þiddet olaylarýnda ölenlerin sayýsý 600’e yaklaþtý. Rakip siyasiler ise olaylar sonrasý uzlaþma sinyalleri veriyor. Nairobi’deki bir üst düzey polis yetkilisi ise ölü sayýsýnýn 600’e yaklaþtýðýný belirtti. Polis þefi, ölü sayýsýnýn 600 olduðunu, hala çatýþma bölgelerinde bazý cesetler bulunduðunu belirtti. Bir diðer üst düzey yetkili de bu sayýyý doðruladý. Bazý bölgelerde etnik temizliðe varan þiddet olaylarý nedeniyle 255 bin kiþinin de yerlerinden olduðu belirtildi. Ülkede olaylarýn azalsa da yer yer devam ettiði haber veriliyor. Dünya Turu 11 A Türkiye Perşembe, 10 Ocak 2008 Gül, Bush ile Görüþtü merika Birleþik Devletleri’nde bulunan Türkiye Cumhurbaþkaný Abdullah Gül, Baþkan George Bush ile bir araya geldi. Baþkan Bush, görüþmeyi “çok yapýcý” olarak nitelendirerek, terör örgütü ile mücadelede iþbirliðinin süreceði mesajý verdi. Bush, “PKK hem Türkiye, Hem Amerika Birleþik Devletleri hem Irak, hem de barýþý sevenlerin düþmanýdýr. Amerika Birleþik Devletleri Türkiye’nin yanýndadýr ve barýþ için bu iþbirliði devam edecektir.” dedi. Gül de ortak düþman PKK’ya karþý iþbirliðinin devam edeceðinin teyit edildiðini söyledi. Abdullah Gül ve Bush Beyaz Saray’da yaklaþýk 50 dakika süren bir görüþmenin ardýndan kameralarýn karþýsýna geçti. Bush, Türkiye’nin çok güçlü ve Amerika Birleþik Devletleri için çok önemli bir ülke olduðunu söyledi. Terörle mücadelede iþbirliðinin süreceði mesajýný veren Bush, “Bölgede, hem Türkiye’yi hem Amerike Birleþik Devletleri’ni ilgilendiren ortak bir sorun var, bu terör ve PKK sorunudur. PKK hem Türkiye, Hem Amerika Birleþik Devletleri, hem Irak hem de barýþý sevenlerin düþmanýdýr. Amerika Birleþik Devletleri Türkiye’nin yanýndadýr ve barýþ için bu iþbirliði devam edecektir” diye konuþtu. Avrupa Birliði’nin Türkiye’nin üyeliðinden büyük çýkarý olacaðýný belirten Bush, Türkiye’nin Avrupa ile Ýslam dünyasý arasýnda köprü niteliði taþýdýðýna dikkat çekti. Türkiye Cumhurbaþkaný Abdullah Gül de Türkiye ile Amerika birleþik Devletleri’nin çok eski bir müttefik olduðunu belirterek iliþkilerin giderek güçlendiðini söyledi. Gül, “Bizim iliþkilerimiz iki ülke arasýndaki iliþkilerin çok daha ötesindeki iliþkilerdir. Ýliþkilerimiz bölgesel ve küresel barýþa çok katký yapmaktadýr. bu iliþkilerimiz gelecekte de barýþýn istikrarýn ve refahýn yayýlmasý için kuvvetli bir þekilde devam edecektir.” dedi. Gül, terörle mücadelede iþbirliði konusunda da “Bugün yaptýðýmýz görüþmelerde ortak düþmanýmýz PKK’ya karþý iþbirliðinden duyduðumuz memnuniyeti ve bunun devam edeceðini bir kez daha DP’nin Yeni Baþkaný Süleyman Soylu D emokrat Partinin olaðanüstü kongresi Ankara’da yapýldý. Saygý duruþu ve Ýstiklal Marþýnýn okunmasýyla baþlayan kurultayda ilk olarak divan baþkanlýðý oluþturuldu. Açýlýþta Genel Baþkan Mehmet Aðar bir konuþma yaptý. Siyasete ara verme kararý nedeniyle bir anlamda veda eden Aðar’ýn konuþmasý sýrasýnda bazý partililerin gözyaþlarýný tutamadýklarý görüldü. Toplam bin 211 delegenin oy kullandýðý seçimde yarýþ Süleyman Soylu ile Çaðrý Erhan arasýnda geçti. Ýlk iki turda adaylarýn salt çoðunluðu saðlayamamasý üzerine en fazla oyun yeterli olacaðý üçüncü tura geçildi. Süleyman Soylu, bu turda 529 oyla genel baþkanlýða seçildi. T T teyit ettik, kararlýlýðýmýzý ortaya koyduk.” þeklinde konuþtu. Bush-Gül görüþmesinde de terörle mücadelenin yaný sýra, enerji güvenliði, Ortadoðu Barýþ Planý ve Kafkaslardaki durum da deðerlendirildi. Bush daha sonra cumhurbaþkaný Gül onuruna öðle yemeði verdi. Rice’la kahvaltý Görüþme öncesinde Türkiye Cumhurbaþkaný Gül, konakladýðý Willard Inter Continental Oteli’nde Condoleezza Rice ile kahvaltýda bir araya geldi. ABD Dýþiþleri Bakanlýðý’nýn bir yetkilisinin yaptýðý açýklamada, görüþmede terör örgütü PKK, Irak, Orta Doðu, Afganistan-Pakistan, enerji güvenliði ve ortak demokratik deðerler konularýnýn ele alýndýðýný belirtti. Cheney’le de görüþtü Türkiye Cumhurbaþkaný Gül, Bush ile görüþmesinden önce ABD Baþkan Yardýmcýsý Dick Cheney ile Beyaz Saray’da bir araya geldi.Cumhurbaþkaný Gül, Beyaz Saray’a geliþinde Beyaz Saray özel defterini imzaladý. ABD Heyeti Erdoðan’la Görüþtü ürkiye Baþbakaný Recep Tayyip Erdoðan, Amerika Birleþik Devletleri Senato heyetini Baþbakanlýk Merkez binada kabul etti. Görüþmenin ardýndan heyet adýna bir açýklama yapan Florida Senatörü Mel Martinez, Erdoðan’la iki ülkeyi ilgilendiren konulara deðindiklerini, bunlarýn baþýnda da ortak tehdit olan terörizmin geldiðini kaydetti. Martinez, “Baþbakan Erdoðan ile Baþkan Bush arasýnda 5 Kasýmda gerçekleþtirilen görüþme bu hususta çok önemli bir adým teþkil etmiþtir. Terörle mücadelede karþýlýklý anlayýþýmýzý daha saðlam bir temele oturtmuþtur. Bu olumlu adým yarýn gerçekleþecek Cumhurbaþkaný Gül - Baþkan Bush görüþmesinde daha da ileri gidecektir.” diye konuþtu. Senatör Martinez, görüþmede ayrýca enerji maliyetlerindeki artýþ ve enerjide kaynak eksikliði konularýnýn da ele alýndýðýný kaydetti. Toptan: Öcalan’a Af Düþünülemez ü r k i y e Cumhurbaþkaný Vekili Köksal Toptan, terör örgütü elebaþýný hapisten çýkartacak bir düzenleMeclisten menin geçmesinin mümkün olmadýðýný söyledi. Toptan, Türk Ceza Etkin Kanunu’nun Piþmanlýðý düzenleyen 221. maddesi ile ilgili olarak, “Geniþ þekilde af olarak yorumlanabilecek bir düzenlemeyi kimse aklýndan geçirmesin” dedi. “Geniþ Þekilde Affý Kimse Aklýndan Geçirmesin” Bir televizyon programýnda sorularý yanýtlayan Köksal Toptan, terörün devam etmesinin sadece 221. maddeye dayandýrýlmasýnýn yanlýþ olduðunu söyledi. Toptan, “221. maddede bir deðiþiklik yapsak veya genel bir af çýkarsak, terör Türkiye’de ortadan kalkacak...Yok öyle bir þey.” dedi. Toptan, yapýlacak bir esnekliðin, terör örgütü elebaþýný hapisten çýkartacaðý iddiasýna iliþkin de “Meclisten böyle bir düzenlemenin geçmesi, hükümetin böyle bir düzenlemeye imkan vermesi, iktidarý, muhalefetiyle bu Meclisin böyle bir iþin içinde olmasý düþünülemez. Önümüzdeki dönemde vatandaþýmýzý rahatsýz edecek bu tür düzenlemeler, Meclis’e gelmez, gelse de buradan geçmez” dedi. Toptan maddede “Esneme olabilir mi?” sorusu üzerine de “Belki bir teknik düzenleme düþünülüyor olabilir. Ama geniþ þekilde af olarak yorumlanabilecek bir düzenlemeyi kimse aklýndan geçirmesin” diye konuþtu. Erdoðan, Davos Yolcusu Türkiye Baþbakaný Recep Tayyip Erdoðan, Davos’da Düzenlenecek Dünya Ekonomik Forumu Toplantýlarýna Katýlmak Üzere 25-27 Ocak Günlerinde Ýsviçre’yi Ziyaret Edecek. D avos’ta 23-27 Ocak günlerinde gerçekleþecek Davos toplantýlarýna Türkiye Baþbakaný Recep Tayyip Erdoðan da katýlacak. Bu yýldaki toplantýlarýn eþ baþkanlarýndan biri, Ýngiltere eski Baþbakaný Tony Blair olacak. Dünyanýn önde gelen devlet adamlarý, politikacýlarý, iþadamlarý ve hükümet dýþý kuruluþlarý yöneticilerinin katýlacaðý toplantýlarýn ana temasý olarak “Ýþbirliðine Dayalý Yeniliðin Gücü” belirlendi. Diyarbakýr Bombacýsý Yakalandý D iyarbakýr’da 3 Ocak’ta askeri servis aracýnýn geçiþi sýrasýnda meydana gelen 6 kiþinin ölümü, 67 kiþinin de yaralanmasýyla sonuçlanan bombalý saldýrý olayýnýn failinin yakalandýðý bildirildi. Emniyet yetkililerinden aldýðý bilgiye göre, 3 Ocak günü Diyarbakýr Mimar Sinan Caddesi’nde askeri servis aracýnýn geçiþi sýrasýnda meydana gelen patlamayla ilgili baþlatýlan soruþturma kapsamýnda bir kiþi yakalandý. Adýnýn güvenlik gerekçesiyle gizli tutulduðu bildirilen zanlý, Diyarbakýr’da gözaltýna alýndýktan sonra sorgulanmak üzere emniyete götürüldü. Zanlýnýn Irak’ýn kuzeyindeki terör örgütü kamplarýnda uzun süre eðitim aldýðý ve daha sonra Türkiye’ye gelerek saldýrýyý gerçekleþtirdiði kaydedildi. SOHBET-3 (2) Fikri Şişko —Tabi ki yapmaz.Siz insanlar aydýn sayýlanlar, akýllýlar bu ýrkçýlýðý yaratýyorsunuz, çünkü insan ýrkçý diye doðmaz,sonralar ýrkçý olabilir.Tabi bu eðitime baðlý, ama madem ki ýrkçýlýk var iþte sizin eðitiminize teþekkür etmek gerekir.Öyle deðil mi ? hadi susma cevap ver.! -Haklýsýn! daha da ne diyeyim.Ama sen anlat ben dinliyorum,benden çok da yaþlýsýn saygým var. - Bak ,insanlarýn kendi belirli görüþleri,dinsel görüþleri var oysa insanlar onlardan farklý olan kiþilere ister din ,ister kültür seviyesi,düþünce,inanç ,ister baþka bir millete ait olanlara ,baþka dille konuþanlara, sadece ve sadece kendilerinden farklý olduklarý için onlara karþý kin,nefret itici duygu ve tutum sergilerler. Bu doðru mu? — Tabi ki çok yanlýþ, -Ama iþte siz insanlar, böylesiniz ya. - Sen þimdi ýrkçýlýk için konuþuyorsun. Bu da nerden çýktý.? - Bu anlattýklarýmla siz insanlar ne siniz diye anlatmaya çalýþýyorum. - Sanki ben bilmiyorum ama neyse anlat dinliyorum.. - Ýnsanlarýn mantýklý davranmalarý gerekir, öyle deðil mi ? -Tabi ki gerekir. -Öyle ise neden insanlar yalan ,yanlýþ iddialarla baþka insanlara, topluluklara saldýrýr ,oysa bakýn hayvanlar bile onu yapmazlar, hayvanlara saldýrmadan o saldýrmaz,yani yalýnýz korku hissettiði anda savunur. -Ha ! þimdi de akýl satmaya koyuluyorsun, felsefeci oluyorsun ha ,neyse doðrusunu istersen seni dinlemeye hoþuma gidiyor. - Ýstersen konuyu deðiþtirelim. Mesela savaþ ediyorsunuz,o kadar güçlü silahlar üretiyorsunuz ki bütün dünyayý yok edebilecek ölçüde.O silahlar niye yarar ,insanlarý öldürmeye. -Anlattýklarýn ilgimi çekiyor. - Öyle ise sohbetimize devam. Bak siz insanlar sebepli sebepsiz savaþ edersiniz ve sizlere hiçbir þey yapmayan mahsum insanlarý öldürürsünüz.Hiç vicdan azabý çekmiyor musunuz. Aslýnda baþkalarýna ,baþka millete ait olan þeyleri,mesela zenginliklerini, kültürlerini, basit sözle onlarý sömürmek için savaþ edersiniz. Oysa o savaþýn hiçbir akýlýca nedeni yoktur,savaþ vahþiliktir ,medeniyetsizliktir. Savaþlarý ekonomik nedenlerle sürdürürsünüz, ama sürdürmek için yalan üstüne yalan söylüyorsunuz onu da demokrasi adýna. Oysa kendilerini diðerlerinden üstün saydýklarý için bu hakký kendilerine ait olduðunu sanýrlar,diðer insanlarý onlardan daha aþaðý olduklarýna inanýrlar. Meðer yüce Allah bütün insanlarý eþit yaratmýþ. Siz kendinizi ne sanýyorsunuz ki insanlarda ayrým yapýyorsunuz. -Ha þimdi demokrasiyi de karýþtýrdýn.Bizleri kötü mü görüyorsun Allah aþkýna.? -Ha onu demedim,insanlar arasý fark var,kötüsü var,iyisi de.. Mesel bak insanýn fikrine, aþaðý ýrk ya da üstün ýrk bir þey var diye savunuyorlar. Oysa insanlar aynýdýr Güncel yani hak ve özgürlüklerinde,tek fark onlarýn kültürlerinde,özgü töre ve geleneklerindedir. - Her savaþ kötümüdür, haklý yapýlan savaþlar yok mudur ? -Tabi ki yoktur,!- insanlar konuþup her problemleri aralarýnda çözebilirler.Savaþlar gerekmez ki. Bak, ýrkçýlýk çok eski çaðlarda vardý,oysa þimdi hangi yüzyýl biliyor musun ?siz bilimsel ilerlemeler,teknolojide olaðan üstü ilerlemeler kaydetiniz,oysa insanlýk açýsýndan ne yaptýnýz. insanlar hala ýrkçý eski çaðlarda gibi. Yazýk vallahi,hiç mi kendinizi eðitmediniz ? Aðacýn konu-þðtuklarý tamamdý. -Neyse bu konuyu býrakalým. Sýkýlmaya baþladým,ama bak kocaman aðaç biz insanlar düþünüyoruz sizleri de vallahi inan bana, çevreyi korumak için kanunlar bile getiriyoruz. -Ha burada bekledim,kanunlar neden getirilir ? -Bir þeyleri korumak için. -Kimden. ? -Ýnsanlardan,ha iþte kendi aðýna düþtün. Ýnsanlar kötü davranmasalar kanunlar gerekmezdi. Vay diye düþündüm,aðaç yine haklýydý ,kanunlar insanlar için getiriliyor, neden? kötü davrandýklarý için. -Haklýsýn !-,dedim.Ama yine de düþünüyoruz. -Ne düþünmek be dostum,gün be gün ormanlarý kesiyorsunuz.bak küçük dostum biz sizsiz olabiliriz, yaþayabiliriz,biz aðaçlar havayý temizleriz ya siz, bizsiz yaþayamazsýnýz ki,. Biz sizlere yaþam koþullarý saðlarken siz bizlere aðaçlara karþý akýlsýzca davranýyorsunuz. -Haklýsýn !. -Ah be insan ! býrak artýk hep haklýsýn ,haklýsýn tekrarlamayý. -Haklýsýn diyorum çünkü doðru konuþuyorsun ya.Ama yine de dedim ya çevreyi koruma kanunlar getiriyoruz. -Ah ! dedim ya kendin kendi aðýna düþüyorsun,dedin ya çevreyi korumak için kanunlar getiriyorsunuz.Ya Allah akýl vermiþ insana o da o aklýyla davransa çevreyi korurdu ,kanunlara ihtiyaç kalmazdý ki,oysa çevreyi yok ediyorsunuz,ondan da dolayý kanunlar getiriyorsunuz. Ýþte sizin akýlsýzca davranýþlarýnýzý bu kanunlar ortaya koyuyor. Kanunlar kötüleri önlemek için getirilir,çok insanlar doðaya karþý akýlsýzca davranýyor da ondan iþte kanunlar getiriyorsunuz. Ormanlar bizim evimiz,kuþlarýn ,hayvanlarýn,bitkilerin, siz ormanlarý keserken bakýn ne kadar zarar veriyorsunuz, hepimize kendinize de Fabrikalarýnýzýn atýðý pisliklerle dereleri kirletiyorsunuz, atom provalarýyla denizleri pisliklere boðuyorsunuz milyonlarca canlý varlýklarý yok ediyorsunuz,kim sizlere bu hakký veriyor ?, sonra da ne oluyor, binlerce hayvan türleri dünyadan yok oluyor.Ýþte sizin marifetiniz bu,çevreyi koruma anlamýnýz sizin böyle.Ama gün gelir yaptýklarýnýzdan bin piþman olacaksýnýz. Zengin doða, temiz doða sizin de saðlýklý olmanýza temiz ortamda yaþamanýz ne kadar güzeldir ya anlarsýnýz,ama geç olabilir,hayat kýsa be dostum. -Vallahi sanýrým çok haklýsýn. O Perşembe, 10 Ocak 2008 12 Yrd. Doç. Dr. Mehmet YARDIMCI* TÜRK ÞÝÝRÝNÝN DOÐUÞU VE GELÝÞÝM EVRELERÝ (2) zanýn elindeki kopuz Anadolu’ya gelindiðinde saza dönüþmüþtür. Anadolu’da teli tanýyan ozan, kopuzunun baðýrsak derisi ya da at kýlýndan oluþan telini çýkarýp madeni tel takmýþ, madeni telin uzunluðundan yararlanarak kopuzunun sapýný uzatýp teknesini büyütüp telin sýzlamasýndan çýkan sese baðlý olarak da elindeki yeni oluþturduðu alete saz demiþtir. Türk insanýnýn dünya görüþünü, onun yaþam felsefesini, ahlâki deðerlere verdiði önemi, toplumsal ve bireysel sorunlarýný, duygu ve düþüncelerini sade, yalýn, doðal bir dille ele alýp iþleyen eski Türk þiiri 11. Yüzyýla kadar öz töreleri, gelenek ve görenekleri, av ziyafetlerini, kahramanlýk günlerini, Türk konukseverliði toplumsal ve bireysel yaþantýlarý kopuz eþliðinde koþuklarla özgün bir biçimde doðal bir söylemle dile getirirken yeni coðrafyada Türk þiiri yeni kalýplara bürünmüþtür. Edebiyatýmýzda Kavmi dönem þiiri tamamen milli özellikler ve milli bir dil ile yoluna devam ederken, 11. yüzyýl baþlarýnda yeni bir ses ve imaj dünyasýyla tanýþmýþtýr. Yeni ses ve imaj dünyasý Ýslâmiyet sonrasý Türk edebiyatýdýr. Orta Asya’dan baþlayan ve tasavvuf edebiyatý da denilen dini içeriðin ön plana çýktýðý bu edebiyat Anadolu ve Balkanlarý da içine alan geniþ bir coðrafyaya yayýlmýþtýr. 11. yüzyýl baþlarýndan 13. yüzyýla kadar geçiþ dönemi yaþayan ve Ümmetçi dönem edebiyatý olarak adlandýrýlan bu devir, 19. yüzyýlýn ikinci yarýsýna kadar güçlü bir biçimde sürmüþ, bu dönemden itibaren gücü yavaþ yavaþ azalmýþ, 600 yýldan fazla süren bu devrede Türk þiirinin iç ve dýþ yapýsýnda önemli deðiþmeler görülmüþtür. Âþýklar genellikle idealist dünya görüþüne baðlýdýrlar. Selçuklu ve Osmanlý devletleri dönemlerinde egemen kültür Ýslâmi nitelik taþýdýðý için halk þiirinin idealizmi de dinsel bir nitelik gösterir. Âþýk sözcüðünün yaygýn olarak bilinen anlamý yanýnda, dilimizde özel bir anlamý da bulunmaktadýr. Bu anlam Halk içinde yetiþen, deyiþlerini sazla söyleyen, sözlü þiir geleneðine baðlý halk þairidir. Anadolu’da ozanlarýn yerini onlara benzeyen bu âþýklar almýþtýr. 13. yüzyýlda Moðol istilasýndan kaçan kimi þeyhlerin Anadolu’ya sýðýnmalarý, halkýn yoksulluk ve zor günler yaþýyor olmasý, sosyal yaþamdaki genel bozukluk halký tasavvufa yöneltmiþtir. Þeyhlere saygý duyan ve inanan beyler, tasavvuf erbabýna tekkeler ve zaviyeler inþa ederek hem yardým, hem hizmet etmiþlerdir. Ýslâmiyet Türk topluluklarý arasýnda kendisine taraftar kazanýrken, bu iþin gönüllü propagandacýlarý olan þairlerden, onlarýn söz ustalýðýndan yararlanmýþtýr. Dini esaslarý, kendi tarikatlarýnýn kurallarýný özlü ve ikna edici biçimde anlatmakla yükümlü baba, dede, vb. kavramlarla ifade edilen din adamlarýndan kimileri dini ayinlerinin temelini þiir ve müziðe dayamýþlardýr. Ýslâmiyet’in ve tarikatlarýn geliþmesi, tarikatlarýn taraftar bulup yaygýnlaþmasý ile 13. yüzyýldan baþlayarak dini-tasavvufi halk þiiri de dediðimiz tekke þiiri meydana gelmiþtir. Bu dönemde þiir ve müzik bir öðretme ve eðitme aracý olarak görüldüðünden didaktik ve öðretici niteliktedir. Çeþitli tarikatlarýn yaygýnlýk kazanmasý Yesevîlik, Alevilik, Bektaþilik, Mevlevîlik, Halvetîlik vb. dini kurallarla yüklü mistik þiir, her tarikatýn kendi özellikleriyle söylenmeye baþlayýnca özde ayný olmakla beraber farklý yorumlar içinde Ahmet Yesevî, Yunus Emre, Kaygusuz Abdal vb. saz ve söz ustasý âþýklar yetiþmiþtir. Ýlk büyük Türk tarikatý olan Yesevîlik 11. Yüzyýl sonlarý ile 12. yüzyýl baþlarýnda Ahmet Yesevî tarafýndan Türkistan’da kurulmuþtur. Anadolu’da kurulan pek çok tarikatý büyük ölçüde etkileyen Ahmet Yesevî: Ne dilerse o olur derviþler sohbetinde Her sýrlar zahir olur derviþler sohbetinde biçiminde deyiþleri hikmetli söz içermesi nedeniyle Yesevî’nin bütün þiirlerine hikmet denmektedir. Bektaþîlik, 13. yüzyýlda Kalenderilik içinde oluþuma baþlayýp 15. yüzyýlýn sonlarýnda Hacý Bektaþ Veli gelenekleri etrafýnda Anadolu’da ortaya çýkan bir tarikattýr. Bugünkü biçimiyle bilinen Bektaþilik 1516 yýlýnda öldüðü ileri sürülen Balým Sultan’ýn tarikatýn baþýna geçmesiyle þekillenmiþtir. Hak — Muhammet — Ali ile 12 Ýmam inanýþ ve sevgisini ön plana çýkaran binlerce âþýk bu dergâhtan feyz almýþ, Hacý Bektaþ sevgisini sazýnýn teline dökmüþtür. Çoðu Yesevî derviþi olan Hacý Bektaþ Veli gibi erenler dini-tasavvufi görüþlerini halk arasýnda yayarak, savaþ felaketinin yaþandýðý toplumda ilahi aþkýn huzuruyla o dönemin Anadolu insanýný rahatlatmýþ ve geniþ bir taraftar kitlesi edinmiþtir. Bu taraftarýn önemli bir bölümü de Batý Trakya ve Avrupa topraklarýnda yaþayan Türk nüfusu arasýndadýr. 11. yüzyýldan baþlamak üzere Anadolu’ya gelen Türkler, boylar ve oymaklar halinde yayýlýrken, çoðunlukta bulunan Oðuzlarýn kullandýðý Türkçe Anadolu aðýzlarýnýn kökenini oluþturmuþtur. 12 ve 13. yüzyýl, son Türk vataný olan Anadolu’nun karmaþýk, kararsýz, acýlarla yoðrulmuþ oldukça canlý bir dönemini kapsar. 13. yüzyýlda Anadolu’da dört devlet bulunmakta idi. Bunlar: Selçuklular, Ýlhanlýlar, Trabzon Rum Ýmparatorluðu ve Bizans’tý. Bu devletlerin en güçlüsü olan Selçuklular bile, baþta haçlý seferleri olmakla birlikte çeþitli nedenlerle Anadolu’da siyasal bütünlüðü saðlayamamýþ ve bir denge kuramamýþtýr. Bu dönemde Moðol istilasý sonucu birçok kitap ve kütüphane yok edilmiþtir. Selçuklu sultanlarýnýn devlet dili olarak Arapça’yý, ilim dili olarak da Farsça’yý kabul etmeleri Türk dilinin geliþimini ve Türk dili ile önemli eserler verilmesini engellemiþtir. Mevlâna’nýn eserlerini Farsça yazmasý bundandýr. Buna karþýn önemli bir geçmiþi ve düzgün bir geleneði olan Türk þiiri varlýðýný Anadolu’da yeni coðrafyaya ve yeni yaþam koþullarýna baðlý olarak sürdürmüþtür. 13 Perşembe, 10 Ocak 2008 G\ncel Türkçenin Kosova’sý Yeni Yýl Gelmiþ; Beklesin 2 Zübeyde Haným Yýlbaþý Eðlencesi Düzenledi Z übeyde Haným Kosova Türk Kadýnlarý Derneði, faaliyetlerini aralýksýz sürdürmeye devam ediyor. Yýlbaþý münasebetiyle kadýnlara yýlbaþý eðlencesi düzenleyen Zübeyde Haným Derneði, 2008 yýlýnýn 3. gecesi “Cemo” restoranda 400’e yakýn bayaný bir araya getirdi. Gecede açýlýþ konuþmasýný yapan Zübeyde Haným Kosova Türk Kadýnlarý Derneði Genel Baþkaný Birsen Gota, 2007 yýlýný yoðun faaliyetlerle geçirdiklerini belirterek, 2008 yýlýnda da çok sayýda faaliyetle hanýmlara hizmet etmeye devam edeceklerini ifade etti. Dostlar Gurubu’nun sahne aldýðý gecede bayanlar doyasýya eðlendi. Çekiliþin de yapýldýðý gecede þansýz bayanlara hediyeler daðýtýldý. Eðlence gece geç saatlere kadar devam etti. Neþe TABAK Bulmaca No: 35 Hazýrlayan: Abdülhadi Taduþka Soldan Sağa Yukarıdan Aşağıya 1) ABD’li Aktrist Tarner — Müezzinin yaptığı çağrı 2) Bir Peygamberin ismi — Türkiye’de bir şehir 3) Radyum’un simgesi — Bir tür yaban mersin — Alfabenin 7. harfi 4) Yazı — Zenci, koyu esmer, kara — Yansımalardan geçişsiz fiil türeten ek 5) Gerçek olmayan, uydurma — Kosova elektro Corporation 6) Rengi kokusu, tadı olmayan element — iki taraflı keskin bıçak Geçen haftaki bulmacanın çözümü NO:33 1) Prizren’in futbol takımı 2) Baston yerine kullanılan sopa — Çoğun karşıtı 3) Natrium’un sigması — Karşılıklı telefon çağrısı 4) Ana — Er’den başkedikliye kadar askerlere verilen genel ad 5) Eski BM genel başkanının kofi 6) Türkiye’nin erkek sanatçısı Albayrak- alfabenin 14. harfi 7) İnce perde veya örtü — Arkavutça var 8) Zamanın bölünmeyecek kadar kısa parçası — Soluk, nefes, zaman, çağ 9) Geçinmek için gerekli şeylerin bütünü Mitroviça, ene, salep, ha, zaza, a, m, biekoti, it, erika, edi, toni, alen 008 yýlýnýn ilk günlerinde, ilk haftalarýndayýz. “Yeni yýl geliyor, yeni yýl geliyor” nakarat ve naralarýyla olmasa da yeni yýlý bir þekilde karþýladým. 31 Aralýk gecesinin aslýna bakarsanýz hiçbir önemi yok. Önem beyinlerden çýkýyor. Zaten bizim düþünce yapýmýz ve algýlarýmýz, dünyamýzýn durumunda az veya çok belirleyici oluyor. 2008, Kosova’mýza, Türk ve Müslüman âlemine; daha genel bir tabirle, dünyamýza daha iyi günler getirsin. Yeni gelen yýl gerçekten de her yönüyle yeni olsa çok güzel olurdu! Düþünün þimdi. Elektrik kesintileri akýllarý ve sinirleri zorladý, geçen sene de. En ihtiyaç olunan zamanda karanlýkta, enerjisiz kalýndý. Ýþte, bu sýkýntý 2007’deydi. 2008 geldi artýk. “Elektrikler kesilmeyecek” diye baðýralým. Her yana bu müjdeyi yayalým. Ne dersiniz!? Olmuyor deðil mi? Maalesef olmuyor. Geçmiþin hükümranlýðý bugünde de sürüyor. Baðýrarak, umarak, öyle olacaðýný var sayarak deðil, projeler üretip çözümler getirerek elektriksizlikten kurtulunacaktýr. 2008’de 2007’nin olaylarý ve durumlarý olacak, evet. Ancak, her þeye raðmen, 2008 senesine özel bazý durumlar da olacak. Bunlardan birisinin baðýmsýzlýk olmasý, temenniler arasýnda. Yeni seneler, yeni devirler çoktur hayatýmýzda. Ýnsanlýk “yeni”liklerle dolu. Burada unutulmamasý gereken bir þey var, gerisi doðal. Yenilikler de bir bakýma eskidir. Yeni dediðimiz þeyin kökü geçmiþtedir, fakat yönü geleceðe dönüktür. Devrim kavramýný yenilik olarak alalým. Devrim, bir yeniliktir; sýfýrlamadýr bir bakýma ama devrim için eskiden ilham almak ve eskiden çalýþmak gerekmiþtir. Yeninin oluþmasý için çaba, kalýcý olmasý ve yerini hak etmesi için de gerçeklik gereklidir. Otomotiv alanýnda üretilen her yeni model, eskisinin eksik ve deðiþikliklerinden beslenmiþtir; beslenmektedir; beslenecektir. Yeniye ulaþmak için bir baþlangýcýn, bir “eski”nin olmasý lazýmdýr. Ondan sonrasý emek ve çalýþmaya bakar. Ýnsanlýðýn tarihi çok derin. Kültürlerin tarihî derinlikleri, bilimsel eksiklik ve zaman etmeninden ötürü bazen dipsiz bir kuyuyu andýrýyor. Baþý belirsiz bir þey. Dünyanýn birçok yerinde olduðu gibi, Kosova’da da yeni yýl kutlandý; 2008 senesi baþladý. Eðer gerçekten bu senenin “yeni” olmasý isteniyorsa yapýlmasý gereken çok þey var! Eksiklikler ve sorunlar üzerinde durulup çözümleri hayata geçirecek gücü ortaya çýkaran her kiþi için 2008 gerçekten de yeni bir yýldýr ve yýlbaþý gecesi yüzlerde beliren tebessüm tamamen hak edilmiþ olur. Ýþte o zaman, tam olarak yeni bir yýla girilmiþ olur. Bu yýl bir bakýma Kosova’nýn yýlý olabilir. Kosova’nýn baðýmsýzlýk yýlý; Kosova’nýn devletleþtiði yýl; Kosovalýlarýn düzenlerini oturtmaða baþladýklarý yýl… Bütün bu saydýklarým, politik düzenin geliþmelerine baðlýdýr. Kesinliði olmamakla beraber, ihtimalleri çoðalmýþtýr. Kosova’nýn baðýmsýzlýðý, dünya ve onun þu anki yöneticileri açýsýndan söz konusudur. Bu konunun bu kadar uza- Alpay ÝÐCÝ masý, hâlen sonuçlanmamasýnýn altýnda, mevcut dünya düzenini idare eden yapýlar vardýr. Ýþ sadece Kosova ile alakalý olmadýðý için bu hususta Kosovalýlarýn yapabilecekleri sýnýrlýdýr. Konu, dünyadaki yönetici taraflarýn fikir mücadelelerinin yönüne baðlý olarak geliþim gösterecektir. Kosova’mýzýn baðýmsýzlýðý çeþitli sebeplerden ötürü, tam olarak bizim elimizde olmayabilir ama üzerinde yaþanýlan Kosova topraklarýnýn durumu birincil olarak bizi ilgilendirmektedir. Kosova’nýn her türlü yapýsý, biraz senden, biraz benden, biraz onlardan ötürüdür. Yukarýda bahsettiðim “yeni”lik de Kosova’nýn Kosovalýlarca saðlanmasý þart olan durumuna dairdir. Bu ülkenin baðýmsýz olmasý önemlidir, evet. Birçoðumuz için geri dönüþü olmayan bir yolun sonudur baðýmsýzlýk. Ancak, baðýmsýzlýðýn nasýl olacaðý ve baðýmsýz bir Kosova’nýn nasýl bir yer olacaðý konusu, birçok þeyin belirleyicisi olacaktýr. Ýþte bu “nasýl”lar da Kosovalýlarýn genelinin tutumlarýna, davranýþlarýna baðlý olacaktýr. - 2008’deki Kosova nasýl bir yer olmalýdýr? - 2009 senesine girilirken Kosova, yaþam standartlarý bakýmýndan nasýl bir durumda olacaktýr? - Kosova’da yaþayan toplumlarýn Kosova’daki gelecekleri ne olacaktýr? - Kosova’da þu an çoðunlukta olan Arnavutlarýn çoðu, Türkler ve onlarýn kültürel deðerleri konusunda nasýl bir davranýþ ve tutum içinde olacaklardýr? - Kosova Türkleri, Kosova’daki geleceklerini nasýl görüyorlar? 2008 yýlýnýn sonunda nüfuslarýnda ve etkinliklerinde ne yönde geliþmeler olacaktýr? Yukarýdaki sorular önemlidir. Daha da çoðaltýlabilirler. Bilinmezliðin yarattýðý heyecaný düþünmezsek, bu sorular için epeyce düþünmek, proje üretmek gerekecektir. Hatta þöyle de denebilir: Yukarýdaki sorulara, sorularýn yöneltildiði kiþi ve kurumlar ne oranda doðru cevap verebilirlerse, o oranda gerçekçi olacaklardýr. Kosova, Kosova… 2008 senesi de geldi. Yapýlacaklar çok ve önemli. Ancak, yapýlacak þey her ne olursa olsun, onun baþlangýcý yani hareket noktasý önemli. Ýstenilen konuda kararlýlýk önemlidir. Ama bundan da önemlisi, kararlýlýkla istenilen konunun içeriðidir! Kosova’da yönetimde yer alan herkes, bu ülkenin nereye gittiðini iyi yorumlamalýdýr. Çoðunluktaki Arnavutlar arasýnda, bu topraklarda beraber yaþanacak Türklere ve diðer topluluklara karþý takýnýlacak tavýrlarda iyi düþünülmelidir zira o tavýrlar, Kosova için nasýl bir gelecek istendiðini gösterecektir. Arnavutlarýn ezici çoðunluðu Kosova Türkleri hususunda mantýklýlýða gelmelidir. Kosova Türkleri de, akýlcý projeler ve samimi çalýþmalarla önce kendi geleceklerini, ardýndan Kosova’larýnýn geleceklerini kurmalýdýrlar. Birlikten, beraber çalýþmaktan uzak durmadan ve küçük ve aptalca çatýþmalarý bir kenara býrakarak… Fo t o: N afi z Lo kv i ça Agim Rifat ÞÝÝRÝN ATEÞÝ Teþfik etmek, Kosova Türk þiirinin yolunu açýp tekrar tekrar ateþini yakmak adýna, bundan böyle bu sayfada usta þair Agim Rifat Yeþeren, her hafta bir þiirle çýkacak karþýnýza sevgili okuyucular. Þiirin Kurusun Kültür Balkan Türk Þiiri Bulutlar delicesine aðlarken, Yýldýrýmlar yol çiziyor Gök ve yer Toprak ve yaþ Dað ve taþ Derin düþüncede birini mi bekliyor Zaman akýyor, evren sessiz Þairin aklýna bu zaman Boþluk boþluðu ermiyor Sessizlikler ölçüyor ... Bir maðara dað baþýnda Boþluklarda yüzüyür ýþýklar sýrrýný saklýyor Zaman akýyor, evren sessiz Eshabý-ý kehf Eshabý-ý kehf þairin Kuþlarýn serserice aklýnda uçuþlarýný seyrediyor Eshabý-ý kehf Hazýrlayan: Agim Rifat Ýnledim Uyan Kaç þiir bekledim Ey koca Türk! Bahar gibi aç Uyan! Gelmedin Sinema sinema gezdim Ne fayda Gözlerden püsküren Bir güç ol. Kimsenin yemi olma Tırman dağlara. Çok kýzdým / bilemezsin Anladým Gözlerden insancıl bakışları akıt Kafiyeli yalanları siliver bir bir Uyan! Sen benimle alay ediyorsun Þiirin kurusun Umut çiçeği ol Bulutla yarış Nakış nakış işle sevgiyi Ey göklerdeki şanlı hilalim Çöz sahtekarların yumağını Gecemizi aydınlat. Yüzlere çöken karanlığa Işık seli yağdır. Uyan ! Senden bunu beklemiyordum doðrusu Ben demek uyumuþum Kirli çamaþýrlarýmý alýp Kapý kapý dolaþmýþsýn Ayýp Fikri Þiþko Sonsuzluk ve Hayat Görüntülerde oluşan bu dünyada Yalnızca bir turist gibi olamam İçinde yaşamadan, sevmeden, sevilmeden Kalıcı mutluluk ve coşku kaynakları edinmeden Yeterince sevmedim, meşguldüm Çok meşguldüm, işlerim vardı Hayata hazırlanıyordum Ve hayat yelkenli bir tekne gibi süzülüp geçiyor. Acıyı kabul et, neşenin tadına var, Pişmanlıktan arın İşte o zaman bilgeliğe ulaşıp şunu söyleyeceksin: Yeniden dünyaya gelsem, aynı şeyleri yapardım. Her hangi birimiz”Yarın” yaşayacağım derse Hayatla tehlikeli bir oyun oynuyor demektir. Bize verilen hayat Sahip olduğumuz en önemli değerdir. Biz öldükten sonraki hayat değildir sonsuzluk Şimdiki hayattır, içinde yaşadığımız Nisa G. Okçabol Üsküp Tiyatrosu sizi bekliyor Özcan Micalar Hem de çok ayýp Köþe yazarlarý anlattý Kameralarýn önüne geçip Üsküp Türk Tiyatrosu “Kadýncýklar” oyununu sunmak için Prizren’e geliyor. 10 Ocak Perþembe günü Prizren Kültür Evi salonunda seyircisiyle buluþacak olan “Kadýncýklar” oyununu izlemek isteyenler biletleri Kültür Evinden temin edebilirler. Çok masallar dökmüþsün Yazýk- Þiirinden bulasýn Ne de olsa dost sayýlýrdýk Aklýma kötü þeyler gelebilir diye Senin bütün tiyatrolarýna boþ veren ben deðil miydim Ama sen Sen bunu hiç bildin mi Ah benim dolma güzelim Bilerken Teslimiyete düþer ateþ su karþýsýnda Çekiç sesleri emrini vermiþ kýlýçlara Diz çökmüþ geçen yýllara yaralý gönüller Erenlerin sohbeti kalplere yerleþirken Ýlim çeþmelerinden su içerken þair Ýbadet rahatlarken gönlünü Anladý da buldu kendi yolunu Şaireler şiir yazıyor Hava çok gazinoydu Son saniyelere döndüm 14 Perşembe, 10 Ocak 2008 Ecelin hep þiirden olsun dilerim P rizren Kültür Evi Nafis Gürcüali Türk Tiyatrosunun 30. ve Rumeli Türk Tiyatro Sanatçýlarý Derneði’nin 15. yýldönümü dolayýsýyla Üsküp Türk Tiyatrosu “Kadýncýklar” oyunu ile Prizren’e geliyor. 10 Ocak Perþembe günü Prizren Kültür Evi salonunda seyircisiyle buluþacak olan “Kadýncýklar” oyununu izlemek isteyenler biletleri Kültür Evinden temin edebilirler. Tuncer Cücenoðlu’nun yazdýðý ve Nataþa Poplavska’nýn yönettiði oyunda Üsküp Türk Tiyatrosunun profesyonel oyuncularý oynuyor. Üsküp Türk Tiyatrosu ayný zamanda bir çocuk oyununu da Prizren’de sahneye koyacak. Perþembe günü saat 12.30 ve 13.30’da Kedi ile Palyaço Çocuk oyunu Prizren Kültür Evi salonunda oynayacak. 15 Kültür Batý Trakya Sorunu Perşembe, 10 Ocak 2008 Hülya Emin Lozan Antlaþmasý’nýn Yunanca metninde, Azýnlýklarýn Korunmasý’na iliþkin 45.maddede “müslüman azýnlýklardan” bahsedildiði ileri sürülmektedir. Ancak Lozan’ýn Fransýzca metninde Batý Trakya’ya “Müslüman azýnlýklar”dan deðil, “Müslüman azýnlýk”tan bahsedilmektedir. Zira Yunan Dýþiþleri Bakanlýðý’nýn 1999 yýl içerisinde yayýnladýðý “The Foundation of the Modern Greek State — Major Treaties and Conventions 1830-1947” isimli kitap da bunu doðrulamaktadýr. Bu kitapta da “Moslem minority” ifadesi kullanýlmaktadýr. Kýsacasý, Yunanistan’ýn Batý Trakya azýnlýðýnýn deðiþik etnik gruplara bölme giriþiminin Lozan’da hiçbir dayanaðý yoktur. Lozan Antlaþmasý’nda kullanýlan müslüman azýnlýk ifadesini benimseyen Yunanistan, ayný anlaþmada kullanýlan müslüman olmayan azýnlýk terminolojisi ise hiçe sayarak, Türkiye’de “Elen Azýnlýktan” bahsetmektedir. Lozan Antlaþmasý’nda neden etnik deðil de dini tanýmlamalarýn kullanýldýðýný açýklamak pek zor deðildir. Herþeyden önce Osmanlý Ýmparatorluðu’nda “ulus” deðil, “ümmet” kavramý hakimdi. Bu durum Müslümanlar için geçerliydi. Yunanlýlar için ise “Yunan ulusu” ile “Rum Ortodoksluk” tam bir özdeþlik gösteren iki terimdi. Kaldý ki 30 ocak 1923 tarihli mübadele anlaþmasý “Türk — Rum Ahalinin Mübadelesi Ahitnamesi” adýný taþýmaktadýr. Yani deðiþimi yapýlacak azýnlýklarýn birinin Türk, ötekinin de Rum (Elen) ulusuna mensup olduðunun resmen tescili niteliðindedir. Diðer taraftan, Türk — Yunan karma komisyonlarý tarafýndan Batý Trakya’da azýnlýk üyelerinin ellerine verilen ve onlarýn gayrý mübadil (etabli) olduðunu kanýtlamaya yarayan Etabli belgeleri “Müslümanlar”dan ve “Müslüman olmayanlar”dan deðil, “Türk” ve “Rum”lardan söz etmektedir. MÜFTÜLÜK VE CEMAAT SORUNU Batý Trakya Türklerinin etnik kimliðinin inkarý ve eðitim sorunlarýnýn dýþýnda karþý karþýya kaldýðý en önemli sorunlarý müftülük ve vakýflar konusu oluþturmaktadýr. Lozan Antlaþmasý’nýn hükümlerine ters düþerek, bu alanda yeni yasalar, kararnamelerle bir dizi deðiþikliklere gidilmiþtir. Yunan devleti Batý Trakya Türklerinin kendi dini liderini seçme hakkýný tanýmak yerine, kendisine yakýn kiþileri müftülük makamýna tayin etmiþtir. Azýnlýðýn bu konudaki talebi, tüm Ýslam ülkelerinde müftülerin tayinle iþbaþýna geldiði gerekçesiyle reddedilmekte, ancak birçok insan haklarý örgütlerinin raporlarýnda da dile getirilen ve müslümanlarýn azýnlýkta olduðu yerlerde dini liderlerini seçme hakkýna sahip olduklarý gözardý edilmektedir. Zira diðer Balkan ülkelerinde ve bazý Avrupa ülkelerinde müslümanlar müftülerini seçim yoluyla belirlemektedir. Batý Trakya Türklerinin ata yadigârý olan cemaat mallarýnýn idaresi konusunda da müftülük sorununa benzer bir durum yaþanmaktadýr. Vakýf Ýdare Heyetleri seçim yerine, atama yoluyla oluþturulmakta, bu durumun ise Batý Trakya Türklerinin kendi vakýf mülklerinden gerektiði þekilde yararlanmamasýný ve birçok vakýf mülkünün yokolmasý sonucunu doðurmaktadýr. ALBAYLAR CUNTASI VE 1991’DEN SONRAKÝ DURUM 1968 yýlýnda iktidarý ele geçiren Albaylar Cuntasý Batý Trakya Türklerinin en zor koþullar altýnda yaþadýðý bir dönemi oluþturmaktadýr. Türklere yönelik baskýlarýn çok yoðun olduðu bu dönemde, askeri idarenin iktidara el koymasýyla Türklere ait tüm derneklerin yönetim kurullarý da feshedilmiþtir. 1974’te Cunta’nýn sona ermesiyle Yunanistan demokratik rejime geçmiþ, ancak bu demokrasi Batý Trakya Türklerini kapsamý içine alamamýþtýr. 1974’deki Kýbrýs Barýþ Harekatý ile birlikte Batý Trakya Türklerinin zor günlerinin devam ettiði görülmektedir. Sözkonusu sýkýntýlara dayanamayan birçok Batý Trakyalý Türk bu dönemde malýný mülkünü yok pahasýna satarak Türkiye’ye göç etmiþ ve azýnlýk tarihinde en büyük göç 1974 ve sonrasý dönemde yaþanmýþtýr. Cunta sonrasý “demokratik iktidarlar” Batý Trakya Türklerine yönelik demokratik bir uygulamaya girmek yerine, asimilasyon ve göçü hedef alan bir politika izlemeyi sürdürmüþlerdir. 1980’li yýllarda Türklere ait dernekleri, isimlerinde “Türk” ifadesini taþýmalarý nedeniyle mahkeme kararý ile kapatýlasý, baskýcý ortamýn önemli kalýntýlarýndan biridir. Etnik kimliðe yönelik bu baskýlar karþýsýnda, Batý Trakya Türklerinin de ilk toplu tepkileri (gösterileri) söz konusudur. 1988 yýlýnda Gümülcine’de gerçekleþen “Türklük Yürüyüþü”, Batý Trakya Türklerinin etnik kimliðine yönelik saldýrýya verdiði büyük bir yanýttýr. Bu yürüyüþün ikinci yýldönümünde, yani 29 Ocak 1990 yýlýnda ise Gümülcine’deki Türklere yönelik saldýrý, bölgede yaþanan gerginliðin ve bölgedeki Türk varlýðýndan duyulan rahatsýzlýðýn en belirgin örneðidir. 29 Ocak 1990’da Gümülcine’deki Türk dükkanlarýna saldýrýlmýþ, yaðma edilmiþ ve çok sayýda soydaþýmýz yararlanarak hastaneye kaldýrýlmýþtýr. Batý Trakya Türklerinin bu baskýcý ortama yanýtý ise baðýmsýz listeleri oluþturmak olmuþtur. Yunanistan’daki siyasi partilere güven duymayan Batý Trakyalý Türkler, Osmanlý tarihinin eksik býraktýðý noktalarý tamamlayan önemli belgeler… SUZÝ ÇELEBÝ GAZAVATNAMESÝ - 8 Býçag irdi sünüge Türk elinden Koyunun sorma hâlin gürk elinden Anunçün þâdlýkda istenür dost Ki gam vaktinde düþmenden soya post Vefâ ehli hemîn ana dimiþ yâr K’ola rüz-ý musîbetde vefâdâr Vefâ kýlmadý gül âþüftesine “Anunçün ‘ömri varmaz heftesine Bu deyrün safhasýnda yazmýþ ebrâr Vefâsýz yârdan yeð nakþ-ý dîvâr Ko Cemþîd ü Ferahþâdun beyânýn Oký mihr ü vefânun dâstânýn Belâ deryâsý önüm aldý ardum Bana Hýzr ol yetiþ kim garka vardum Göyüm yaþýný sil merdümlük eyle Elün sun garka-i girdâb-ý seyle Bu mekri sanma kim tenhâ banadur Bugün bana ise yarýn sanadur Bu Türk azdur diyü itme bahâne Odun bir þu’lesi besdür cihâna Çogalmadýn dagýlmazsa bu leþker Bulara durmaya fagfûr u kayser Bu leþker her biri bir ejdehâdur Bu ýklîme Hudâdan bir kazâdur Ne diyem sen dahi ‘âlî-cenâba Yetiþmezsen cihân vardý harâba Eðer def’ olmay ise bu beliyye Ne Ýznýk kala ne Kostantýniyye Bitiyi çûn tamâm itdi vü dürdi Kebüter gibi ol yana uçurdý Sayfa 17 Yetiþdi nâme ol sâ’at Mihâla Okundý vâkýf oldý vasf-ý hâle Yaragýn görüben bagladý mahmil Kadem baþdý yola kat’itdi menzil Yetiþdi hitta-i Ýznýka nâgâh Beðendi bir makâmý kondý hargâh Gice kim ‘âleme âsâyiþ irdi Gönüller perdeden perdeye girdi Cihân agyârdan olmasa hâlî Bu ‘âlem halkýnun nolurdý hâli Mihâl âsûde-hâl olmaga bir dem Girüp halvet-gehine itdi ‘âlem Misâl ýklîmine oldý revâne Yetiþdi seyri bir höþ gül-sitâna Tolu serv ü çýnâr u lâle vü bül Açýlmýþ bu çemende cennete yol Tutup serv ü çýnâr üstinde me’vâ Okur tûbâ lenâ ehr mürg-ý gûyâ Suyý ‘ayne’n tüsemmâ selsebîle’n Yolý innâ hedeyâhü sebîle’n Pür envâr olmýþ etrâf-ý çemen-gâh Meðer kim sâye salmýþ bir yüzi mâh Ne meh kim zerre zerre nûrýný gün Cemâlinden kýlur deryüze her gün Saçý ve’l-leyli alný ve’z-zuhâdur Beni va’n-necm özi bedrü’d-dücâdur Ýmâm-ý enbiyâ ya’nî Muhammed Habîbu’llah sultân-ý müeyyed Sayfa 18 Bu bâgun sebze-zârýnda oturmýþ Nikâbýn ve’z-zuhâsýndan götürmiþ Zihî gül-þen ki ‘aksinden münevver Zihî bûstân ki bûyýndan mu’attar Zihî serv-i sehî kim sâyesinde Görür tûbâyý bir has pâyesinde Bu gül-þende safâ bezmin düzetmiþ Bu bezme ins ü cinni da’vet itmiþ Halîl-i Âzer olmýþ sofra-dârý Çekilmiþ halka hvân-ý hoþ güvârý Bu hvandan dadacak bir lokma-i ter ‘Adesden döymýþ Ýbrâhîm-i Âzer Bu ‘âlî bezme Rûhu’llah sâkî Bu sâkinün elinde câm-ý bâkî RAÝF VIRMÝÇA Transkribi Bu câmun nûþiden bir gez þarâbýn Cemün câmýndan içmez Hýzr âbýn Mugannî anda Dâvûd-ý hoþ-âvâz Bülend âvâz ile eyler ser-âgâz Okur rýf’at zebûrýn Mustafânun Semâ’ eyler gürühý aþfiyânun ‘Aþâya tayanup mûsâ’bni ‘Imrân Durur hâcib gibi karþuda hayrân Muhammed bezminün rûþen çerâgý Yed-i beyzâdan itdirdi ferâgý Görüp Ya’kûb anun zîbâ cemâlin Gidermiþ Yûsufun dilden hayâlin Bulup bir þemme vaslý ‘âleminden Dem urmaz bûy-i pîrâhen deminden Sunar câmý Skender Msutafâya Nitekim bir geda âyîne aya Sayfa 19 Ýskeçe ve Gümülcine’de baðýmsýz listelere tek vücut halinde destek vererek, Ýskeçe’den Ahmet Faikoðlu’nu, Gümülcine’den de Dr. Sadýk Ahmet’i Yunan meclisine göndermeyi baþarmýþlardýr. Yunan devleti, baðýmsýz listelere ülke genelinde yüzde 3’lük baraj uygulamasý getirerek, bu durumun da önüne geçmiþtir. Baðýmsýz hareket ve baðýmsýz hareketin en önemli simasý Dr. Sadýk Ahmet’in yurtiçinde ve yurtdýþýnda yaptýðý giriþimlerle, Batý Trakya sorunu konusunda dýþ dünyanýn da dikkatini çekmek mümkün olmuþtur. AB üyesi Yunanistan’a bu konuda gelen dýþ baskýlar böylece yoðunluk kazanmaya baþlamýþtýr. Batý Trakya’da durumun bu þekilde devam etmesinin mümkün olmadýðýný anlayan Yunanlý yetkililer, baskýlar karþýsýnda politikalarýnda deðiþiklik yapma gereðini duymuþlardýr. 14 Mayýs 1991 tarihinde Batý Trakya’yý ziyaret eden dönemin Baþbakaný Konstantinos Miçotakis bundan böyle “yasalar önünde eþitliðin” hakim olacaðýný ilan etmiþtir. Bu aslýnda iktidarda olan Yeni Demokrasi partisinin bir kararý deðil, partilerarasý yapýlan bir anlaþma sonucu açýklanan bir karardýr. 1991’den sonra Batý Trakya Türklerinin gayri menkul edinme hakký iade edilmiþ, traktör ve araba ehliyeti gibi konularda yýllardan beri süren zorluklar ortadan kaldýrýlmaya baþlanmýþtýr. Yani bir baþka deyiþle, Batý Trakya Türklerinin Yunan vatandaþý olmaktan kaynaklanan haklarýnýn iade edildiði bir dönem baþlamýþtýr. Son 10 yýlýn bu yumuþa süreci ise ne yazýk ki sadece vatandaþlýk haklarýyla sýnýrlý kalmýþ, Lozan ve diðer ikili anlaþmalardan kaynaklanan azýnlýk haklarýnda olumlu bir geliþme olmamýþtýr. Eðitim ve özellikle de müftülük, cemaat ve etnik kimliðin tanýnmasý konusundaki sorunlar varlýðýný bugün de sürdürmektedir. Araştırma Bir milletin düþünce ve içtimai tarihini aydýnlýða kavuþturma anlamýný taþýyan … Kosova Efsaneleri Ö mer Baba kardeþi Mustafa Karabaþ Efendiyle birlikte, zamanýnda Horasan’dan buralara gelmiþ ve buralarda Ýslamiyeti yaymak için birçok savaþlara katýldýklarý rivayet edilmektedir. Uzun zaman Prizren’in Lalo boðazýnda kardeþiyle birlikte yaþamýþ. Ömer Baba kardeþi Mustafa Karabaþ Efendiden daha önce öldüðü rivayet edilmektedir. Ömer Babanýn kerametiyle ve ölümüyle ilgili Prizren halkýnda çok ilginç rivayetler vardýr. Birinci efsaneye göre: Ömer Baba bu yöredeki köylerden birinde, bir aða evinde küçük yaþtan hizmetçilik yapýyormuþ. Zaman geçtikçe küçük Ömer’de tuhaf þeyler hissedilmeye baþlamýþ. Bu yüzden insanlar ve ev sakinleri ona þüpheyle bakmaya baþlamýþlar. Zaman zaman anlaþýlmayan kimi sözleri söyleyen Ömer’i evdekiler ve diðerleri deli olarak nitendirmeye baþlamýþlar. Bir gün ev aðasý Prizren’e gitmek için en iyi atýnýn hazýrlanmasýný emretmiþ ve ondan sonra yola koyulmuþ. Daha sonra evdekilerle beraber öðle yemeðini yiyen Ömer, birden bire sofradan sýçrayarak, “At geberdi at, geberdi” diye seslenmiþ. Fakat alýþkanlýða dönüþen onun bu tür davranýþlarý, ev sakinlerin ilgisini çekmemiþ ve Ömer’i susturup yemeklerine devam etmiþler. Akþamleyin aða kasabadan eve yaya döndüðünde, evdekiler atýn nerede olduðunu sormuþlar. “At yolda geberdi”, aðanýn sözlerini iþiten ev sakinleri, Ömer’in deli olmadýðýný, aksine üstüne evliyalýðýn geldiðini anlamýþlar ve o günden sonra Ömer‘in saygýsý günden güne sadece o evde deðil, köy ve daha da geniþ bir çevrede yayýlmaya baþlamýþ. Uzun zaman sonra aðýr bir hastalýða kapýlan Ömer, ölmezden önce son kere annesini görmek istemiþ. Arkadaþlarý da sal (örülmüþ çubuktan hasta taþýmak için yapýlan taþýt) yapýp annesine götürmek için yola koyulmuþlar. Fakat kýsa bir zaman sonra Ömer yolda can vermiþ. Arkadaþlarý da öldüðü yerde Ömer’i gömüþler. Ömer’i salla (lesa) taþýdýklarý için oradaki köye de bu adý vermiþler. Daha sonra ayný yerde türbesini de yapmýþlar. Ýkinci efsaneye göre: Ömer Baba Prizren yakýnlýðýndaki Þayne köyünde doðmuþ. Gençliðinde çobanlýk yaparmýþ, ama büyük keramet sahibi imiþ. Ayný anda iki ayrý yerde savaþ ederken görülürmüþ. Fakat bir gece uyurken, düþmanlar tarafýndan öldürülmüþ. Bu olaydan sonra Ömer Baba baþýný koltuðu altýna alarak Prizren’de daha önceleri kazmýþ olduðu mezara RAÝF VIRMÝÇA Perşembe, 10 Ocak 2008 Tefrika (11) 16 ÖMER — LEZ BABA EFSANESÝ gelip kendini defnetmiþtir. Üçüncü efsaneye göre: “Ömer Baba bir ailede hizmetçi olarak Opola köylerinden birinde çalýþýyormuþ. Zamanla keramet mertebesine ulaþtýðýnda aile reisi bunu fark etmiþ ve ona para vererek bir süre Lez köyünde yaþayan ailesinin yanýna gitmesini emretmiþ. Bir gün evde otururken Ömer Babaannesine “anne Arabistan’dan misafirlerimiz gelecektir bildirerek, bize daha fazla yemek hazýrla demiþ”. Gerçekten de o gün Lez köyüne Arabistan’dan üç önemli muallim gelmiþ ve köyün yaþlýlarýyla bir odada konuþurken odaya Ömer Baba girmiþ. Odaya girdiðinde bu üç âlim ayaða kalkýp Ömer’i saygýyla karþýlamýþlar. Yaþlýlardan biri Ömer kimdir de Siz ayaða kalktýnýz diye ihtiraz etmiþ. Araplar hiçbir açýklama yapmayarak sohbete devam etmiþler. Oysa bu duruma kýzan Ömer Baba o anda bu köyün 30 haneden fazla olmamasý için kendinden beddua etmiþtir. (Gerçekten bugün bu köyde 30 haneden fazla ev bulunmamaktadýr) Ertesi gün Arabistanlý âlimler Ömer Babayý da yanlarýna alýp Arabistan’a götürmüþler. 12 yýl sonra Arabistan’dan gelen Ömer Baba birçok savaþa katýlmýþ. Daha sonra Paþtrik daðýnda meydana gelen bir savaþta yaralanan Ömer Baba, yaralý olarak Vlaþna ve bugünkü Lez köyüne kadar gelip orada þehit olmuþtur”. Daha sonra öldüðü yerde türbesi de yaptýrýlmýþ ve kýlýcý da türbe duvarýna asýlmýþtý. Ömer Babanýn ölümünden sonra kýlýcý uzun zaman türbede asýlý olarak duruyormuþ. Türbe bakýcýsý, kýlýcýn türbede bulunduðu dönemde, Ýslam dünyasýnýn herhangi bir yerinde savaþ olunca bu kýlýçtan her zaman kanýn damladýðýný bildirmektedir. Aynýca, türbe bakýcýsý, Bulgar istilasý zamanýnda bu kýlýcýn buradan alýndýðýný ve bugün Sofya’da bir müzede korunduðunu bildirmektedir. Ömer Baba ile ilgili çok ilginç, bir rüyayý ve gerçek bir olayý türbe bakýcýsý ailesinden olan arkadaþým Dr. Agim Ramadani de anlatmýþtý. Bir kýþ gününde Ömer Babaya hizmetçi olarak çalýþtýðý evin reisi “eline bir balta al ve ormanda birkaç aðaç kes” diye emretmiþ. Ömer Baba da baltayý alýp ormanda büyük bir aðacý görerek kesmek istemiþ. Baltayý kaldýrýp aðaca vurmak istediði zaman, aðacýn inlediðini-aðladýðýný iþitmiþ. Bunu duyunca aðacý kesmekten vazgeçmiþ. Etraftan birkaç kurumuþ odun parçasý toplayarak o gün durumu idare etmiþ. Ömer Baba ertesi gün yine emir üzere baþka aðacý kesmeye kalktýðýnda, aynen olayla karþýlanmýþtýr. Nitekim bir gün evde odun bulunmayýnca aile reisi çok kýzmýþ ve durumun ne olduðunu bilmediði için, Ömer’i yanýna çaðýrýp mutlaka odun kesmesini emretmiþ ve o gün Ömer’i de izlemeye karar vermiþ. Ömer de her gün olduðu gibi o günde baþka bir aðaç kesmeye kalkýnca ve ayný durumla karþýlaþýnca baltayý koyuverip odunu kesmekten vazgeçmiþ. Bunu gören aile reisi yanýna yaklaþýp kesmekten neden vazgeçtiðini sormuþ. Ömer hiçbir þey söylemeden, aile reisi yanýnda baltayý kaldýrýnca, aðacýn inlendiðini-aðladýðýný iþitmiþ. Bunu gören aile reisi Ömer’in bir ermiþ olduðunu anlamýþ ve bir daha bu iþlerle uðraþmasýný istememiþ. Anlattýðý gerçek olay ise þudur. Bir kýþ gününde köy çocuklarýyla birlikte Ömer Baba türbesi yanýnda kayak yapýyorduk. Kayak yaparken de çok baðrýþýp gürültü yapýyorduk ve çok gülüyorduk. Akþam saatlerine kadar süren bu kaymak olayý Ömer Babanýn karþýmýza çýkmasýyla son buldu. Bizden uzak olan Ömer Baba çok yaþlý, aksakallý ve üstünde yeþil hýrkasý ve baþýnda da yeþil türbaný vardý. Genelde bana baþýný sallamakla ve parmakla yapýp bizim bu gürültüden rahatsýz olduðu iþaretlerini vermiþti. Korkudan eve geldim ve nineme gördüklerimi anlattým. Ninemde onun sýralý olarak türbeden çýkýp (kayak yaptýðýmýz yerde zamanýnda mevcut olan çeþmeden) abdest aldýðýný bildirdi. Sizin gürültünüzden rahat abdest alamadýðý için buna kýzdýðýný dile getirmiþtir. O günden sonra ben artýk bu yerde hiç kayak yapmadým diyen arkadaþýmýn, bu olayý anlatýnca da ürperti içinde olduðunu belirtti. YEMÝÞÇÝ HASAN PAÞA EFSANESÝ Yemiþçi Hasan Paþa zamanýnda Sultan Ordusunda görev yapmýþ. Bir gün atýyla o zamanki Prizren Valisi görevinde bulunan Mustafa Paþaya ziyarete gelmiþ. Yemiþçi Hasan Paþanýn atýný beðenen Mustafa Paþa, onu satýn almak istemiþ. Ancak Yemiþçi Hasan Paþa buna razý olmayarak, “Atým caným kadar deðerlidir”, diye cevap vermiþ. Böyle bir durum karþýsýnda vali tabii ki çok kýzmýþ. Yemiþçi Hasan’ýn atýný zoraki elinden almýþ. Bununla yetinmeyerek Yemiþçi Hasan’a 500 kamçý da vurulmasýný emretmiþ. Zaman geçtikçe, Yemiþçi Hasan Paþa yürütülen savaþlarda büyük baþarýlar elde ettikten sonra, Sultan tarafýndan tayin edilen askerleriyle birlikte Rumeli’ye gönderiliyor ve çok geçmeden Sofya Valisi görevine atanýyor. Yemiþçi Hasan Paþanýn vali görevini kutlamak için Rumeli’ye baðlý bütün kazalardan ona ziyarete gelenler olmuþ. Bir gün de Mustafa Paþa da ziyaret için Sofya’ya gitmiþ. Mustafa Paþayý karþýsýnda gören Yemiþçi Hasan Paþa, “Atýmý almakla yetinmeyerek kalkýp beni dövdün” diyerek bunun sebebini öðrenmek istemiþ. Yanýt almadýkça Yemiþçi Hasan Paþa da adamlarýna Mustafa Paþanýn dövülmesini emretmiþ. Bu iþkenceye dayanamayan Mustafa Paþa dayaktan ölmüþ diye efsanevi bir söylenti vardýr. Elde etmiþ olduðu baþarýlarýyla daha sonralarý Yemiþçi Hasan Paþa Sadrazam rütbesine kadar ulaþmýþ. Ýnsanlara karþý iþlediði zulümleriyle de adýný duyurmuþtur. O zamanlar birkaç tanýnmýþ imamý da öldüren Hasan Paþa, doðum yeri olan Rugova köyünde bir cami inþa ettirerek Prizren kentine su getirerek, iyi bir iþ yapmýþtýr. (Sürecek) 17 Perşembe, 10 Ocak 2008 To p l u m Din ve Toplum Annemiz bir tanemiz Drita Pala’yı Ölümünün 10. yılında sevgi ve Rahmetle anıyoruz. [email protected] [email protected] M. Tevfik Yücesoy Aramızdan ayrılalı tam 10 hüzün dolu yıl geçti. Geçen her dakikada hasretin bir çığ gibi büyüdü. Yıllar geçse de sen bizim her zaman yüreğimizde olacaksın. Seni asla unutmayacağız. HÝCRÝ YILBAÞI MUHARREM 1 P (10 OCAK PERÞEMBE GÜNÜ MUHARREMÝ GÜNÜDÜR) eygamber efendimiz Muhammed aleyhisselam, miladi 571’de 20 Nisana rastlayan, Rebiul-evvel ayýnýn on ikinci Pazartesi sabahý, Mekke’de doðdu. 622’de Mekke’den Medine’ye hicret etti. 20 Eylül Pazartesi günü, Medine’nin Kuba köyüne geldi. Bu tarih Müslümanlarýn Þemsi yýlbaþý oldu. O yýlýn Muharrem ayýnýn birinci günü de, Kameri yýl baþý oldu. Muharrem ayýnýn birinci gecesi Müslümanlarýn kameri yýlbaþý gecesidir. Bu geceyi ihya etmeli ve saygý göstermeli. Saygý göstermek, günah iþlememekle olur. Zilhiccenin son günü ve Muharremin birinci günü oruç tutan, o yýlýn tamamýný oruç tutmuþ gibi sevaba kavuþur. Bir hadis-i þerifte, (Ramazandan sonra en faziletli oruç, Muharrem ayýnda tutulan oruçtur) buyuruldu. Ýslamiyet’ten önce Araplar, Muharremde harp etmek isteyince, o yýl Muharrem ayýnýn ismini, sonraki aya korlar, sonraki ayýn ismini, Muharrem ayýna takarlardý. Böylece, haram ay, Muharremden bir sonraki ay olurdu. (Bir ayýn haramlýðýný baþka aya geciktirmek, ancak kâfirliði arttýrýr. Kâfirler, böylece sapýtýyorlar. Onlar, Allah’ýn haram kýldýðý aylarýn sayýlarýný denk getirmek için, haram ayý bir yýl helal edip, baþka yýl onu yine haram ederler. Böylece, Allah’ýn haram kýldýðýný helal kýlmaya çalýþýrlar) mealindeki Tevbe suresinin 37. âyet-i kerimesi, aylarýn yerlerini deðiþtirmeyi yasak etti. Kýymet verilen dört aydan biri Muharrem ayý, Zilkade, Zilhicce ve Receb ile beraber Kur’an-ý kerimde kýymet verilen dört aydan biridir. (Tevbe 36) Birkaç hadis-i þerif meali þöyledir: (Aylarýn efendisi Muharrem, günlerin efendisi Cuma’dýr.) [Deylemi] (Ramazandan sonra en faziletli oruç, Allahü teâlânýn ayý Muharrem ayýnda tutulan oruçtur. Farzlardan sonra en faziletli namaz, gece namazýdýr.) [Müslim, Ýbni Mace, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai] (Nafile oruç tutacaksan Muharrem ayýnda tut. Çünkü o, Allahü teâlânýn ayýdýr. O ayda bir gün vardýr ki, O günde Allahü teâlâ geçmiþ kavimlerden birinin tevbesini kabul etti. Yine o gün tevbe edenlerin günahlarýný da affeder.) [Tirmizi] Nafile ibadetlerin sevabýna kavuþabilmek için, ehl-i sünnet itikadýnda olmak, haramlardan kaçýp günahlara tevbe etmek, farzlarý kusursuz yapmaya çalýþmak, o ameli ibadet olarak yapmaya niyet etmek þarttýr. Muharrem ayýnýn 10. günü de büyük bir gündür. Muharremin 10.günü AÞURA GÜNÜ dür. Haftaya Aþura Günü ile ilgili yazýda buluþmak üzere muharrem ayýnýn hayýrlar getirmesi temennilerimle ile esen kalýn. Seni asla unutmayacak olan: Kızların: Erengül, Birgül, Sabiha, Songül ve Semra Selman Buza’yı Aradan acı ve özlem dolu üç yıl geçti. Ölümünün üçüncü yılında seni saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz. Seni hiç unutmadık, unutmayacağız da. Çünkü aramızdan ayrıldığın günden beri hepimizin kalbinde yaşıyorsun ve sonsuza kadar da yaşamaya devam edeceksin. Mekanın cennette olmasını Yüce Allah’a her an dua ediyoruz. Eşin: Naciz, Kızların: Ajda, Aynur ve Figen, Oğlun: Meydi, Damatların: Muhamedali ve Celal; Gelinin: Bircan; Torunların: Ezo, Enda ve Sevinç Selman Buza’yı Biricik kardeşimiz, seni ölümünün üçüncü yılında acı, saygı ve özlemle anıyoruz. Sensiz günlerimiz ağır ve acılı geçiyor. Seni bir an olsun unutmadık, unutmayacağız da. Çünkü hepimizin kalbinde ve anılarında yaşıyorsun ve her zamanda yaşamaya devam edeceksin. Ruhun şad, mekanın cennet olmasını Yüce Allah’a her an dua ediyoruz. Kız kardeşlerin: Cülnaz, Makbule ve Adile Reklamýnýzýn daha geniþ bir kamuoyuna hitap etmesini mi istiyorsunuz? Duyuru, ilan ve anmalarýnýzý yayýnlayacak kuruluþ mu arýyorsunuz? Uygun fiyat, profesyonel ekip ve bütün imkanlarýmýzla sizin hizmetinizdeyiz. Reklamlarýnýzý, duyuru, ilan ve anmalarýnýzý gazete, radyo ve televizyonumuzda dört dilde yayýnlayabilirsiniz. Daha detaylý bilgileri 044 238 431 ve 044 819 323 numaralý telefonlar aracýlýðýyla bilgi alabilirsiniz. Yada Bajdarhane semti, Prizren Belediyesi Baþkanlýk binasý karþýsý numara 8’de bulunan medya merkezimizi ziyaret edebilirsiniz. Ýstediðiniz imaj, kaliteli reklam demektir. “Yeni Dönem” Kosova Türk Medyasý, reklamcýlýkta doðru adres! Kadın Ý Fazla kilo bel aðrýsýna yol açýyor statistiklere göre toplumda çok yaygýn olan bel aðrýlarý, hemen hemen herkesin hayatýnýn her hangi bir döneminde hafiften çok þiddetliye doðru yayýlan bir yelpazede karþýlaþtýðý bir sorun. Bel aðrýsýnýn en önemli nedenlerinden biri de fazla kilo. Ani bel aðrýlarýnýn genellikle istirahat, ilaç tedavisi ve fizik tedavi gibi yöntemlerle tamamen düzeldiðini, ancak aðrýlarýn bazen kronikleþerek çok daha uzun sürdüðünü ve tedaviyle düzelmediðini belirten Anadolu Saðlýk Merkezi’nden Aðrý Uzmaný Prof. Dr. Ayþen Yücel, bel aðrýsýndan korunmanýn yollarýný anlattý. Fazla Kilo Önemli Bir Etken Günümüzde teknolojinin yaygýnlaþmasýyla hareketsiz bir yaþam tarzýna geçilmiþ olmasý, ani yapýlan yanlýþ hareketler ve þiþmanlýk gibi nedenlerle bel, aðrýlarýnda ciddi artýþlar gözlenmektedir. Genel olarak fiziksel kondüsyonlarý düþük kiþiler, aðýr iþlerde çalýþanlar, uzun süre oturarak veya ayakta durarak çalýþan kiþiler ve þiþman kiþiler ciddi risk altýndadýr. Bu kiþiler bel aðrýsýna yakalandýklarýnda iyileþme süreçleri büyük olasýlýkla daha zor ve yavaþ olacaktýr. Yapýlan çalýþmalar duygusal stres veya uzun süre hareketsiz kalmanýn bel aðrýsýný arttýrdýðýný göstermiþtir. Çok farklý nedenleri olan bel aðrýlarýnda önemli olan aðrýnýn nedeninin bulunarak tedavinin ona göre düzenlenmesidir. Kiþiler günlük hayatlarýnda bazý kurallara uyarlarsa en azýndan mekanik nedenlerle ortaya çýkan bel aðrýlarýndan korunabilirler. Bunlardan bazýlarýný hatýrlatalým: Ani Hareketlerden Sakýnýn Kilomuzu sürekli kontrol altýnda tutmalýyýz. Alýnan her fazla kilonun vücudumuz ve özellikle de belimiz için ilave bir yük olduðunu 21 Mart - 20 Nisan unutmamalýyýz. Çevrenizdekilerle olan iliþkilerinizde olumlu Yerden herhangi bir cismi geliþmeler elde etmeniz için yakýn dönemde almak için belden bükülmek yerine elde ettiðiniz küçük kazançlardan ve birlikte dizleri kýrýp çömelerek hareket olduðunuz kiþilerden yararlanmalýsýnýz olumetmeyi alýþkanlýk haline getirmeliylu baðlantýlar kurmanýz mümkün olabilir. 21 Nisan - 20 Mayýs iz. Beklenmedik geliþmeler ve olumlu deðiþikAðýrlýk kaldýrýrken yukarýdaki likler eski güncelliðinizi korumanýzý saðlaykurala uymak yanýnda mümkünse acaktýr. Olaylarýn dengesini kurmakta biraz zorlanabilirsiniz ama genelde baþarýlý ve ver- tek baþýmýza bu iþi yapmayýp iki kiþi dengeleyerek kaldýrmalýyýz. 21 Mayýs - 21 Haziran Eðer tek baþýmýza yapacaksak Elinizdeki maddi imkanlarý en iyi þekilde mümkün olduðunca cismi gövdemdeðerlendirebileceðiniz bir dönemdesiniz. ize yakýn tutarak taþýmalýyýz. Tecrübelerinizi pratik yaþama aktarabilirsGünlük yaþamýnýzda acele ile eniz, öðrendikleriniz ve eðitiminiz size yapýlan ani hareketlerden sakýnoldukça yarar saðlayacak. malýyýz. Ýsteklerinizin gerçekleþecek. Beklentileriniz Genellikle ev kadýnlarýnýn sýkça artacak ve maddi geliriniz yükselecek. Ama yaptýðý, ayaklar hareketsizken aceleci olmayýn. Çünkü bu geliþmelerin vücudu saða ya da sola döndürerek hýzýný kesebilir. Ýkili iliþkiler gündemde. yerden bir þey almak ya da aþýrý uza23 Temmuz - 22 Aðustos narak bir cismi almaya çalýþmanýn Çevrenizdekilere zor gelen problemler size göre cazip gelebilir. Konsantre olun ve dikkatinizi bunun üzerinde toplayýn. Ayný zamanda zoru baþarmak kendinize olan güveninizi de arttýracaktýr. Baþarýlarýnýzý kýskanan birçok kimse var. Hatta aleyhinize çalýþanlar da. Aceleciliðiniz sonucu yapacaðýnýz bir hata en çok bu kimseleri sevindirecek. Mümkün olduðunca dikkatli adýmlar atmanýz gerekiyor. 23 Aðustos - 22 Eylül 23 Eylül - 22 Ekim Dostlarýnýz arasýndaki bir kadýndan önemli bir sýkýntý görmeniz olasýdýr. Bu sýkýntý dostunuzun size karþý olumsuz tutumlar içinde olmasýndan çok, onun bazý sorunlarýyla ilgileneceksiniz. Yakýn akrabalarýnýzdan, genç bir insanla münakaþa etmeniz mümkündür. Hatalar yapacak ve hakkýnýzda yanlýþ yargýlara varýlmasýna sebep olabilecek zihinsel yorgunluk içinde olabilirsiniz. 22 Kasým - 20 Aralýk Ýþ yerindeki meslektaþlarýnýzla ya da çalýþma ortaðýnýzla hiç de hoþ olmayan tartýþmalara girebilirsiniz. Zamaný ve ortamý iyi seçerek biraz da sezgilerinizle ve yumuþak baþlý tavýrlarla giriþimlerde bulunmalýsýnýz. Haksýzlýða dayanamýyor ve insanlara yardým etmek amacýyla sürekli çabalýyorsunuz. Olumsuz durumlarýn ortadan kalkmasý size yükselme arzusu aþýlayacak. Akýlcýsýnýz ve planladýklarýnýzý hayata geçirebileceksiniz. 20 Ocak - 18 Þubat 23 Ekim - 21 Kasým 21 Aralýk - 19 Ocak Aþk hayatýnda üzücü olaylar yaþayabilirsiniz. Ýstemediðiniz ayrýlýklar olabilir. Ama kendinizi býrakmamanýz ve mücadele etmeniz gerekiyor. Sonra mükemmel denebilecek iliþkiler içinde olacaksýnýz. Uzun zamandýr ihtiyacý olduðunuz mutlu bir döneme giriyorsunuz. Gerçek dostlarýnýzý keþfetmek ayrýca sizi daha çok mutlu edecektir. Ama dikkatli olun. Çünkü yine de bu mutluluðunuzu kýskananlar olacaktýr. K Perşembe, 10 Ocak 2008 çok riskli olduðunu unutmamalý ve bu hareketleri hiç yapmamaya dikkat etmeliyiz. Dik Pozisyonda Oturun Otururken dik pozisyonda olmaya özen göstermeliyiz. Yumuþak, alçak ve derin koltuklarda oturmamalýyýz. Gerekirse ayak altýna bir basamak koyabiliriz. Ayakkabýdan yataða birçok seçimimizin bel saðlýðýmýzý etkilediðini bilerek seçim yapmalýyýz. Otomobil kullanýrken koltuðun belimizi desteklediðinden emin olalým, gerekirse özellikle uzun yolda beli küçük bir yastýkla ek destek saðlayabiliriz. Uzun süre hareketsiz kalmamaya özen göstermeliyiz. Uzun süre oturmak zorunda isek sýk sýk mola verip bacaklarýmýzý hareket ettirmeliyiz. Uzun süre araç kullananlar bu konuda çok hassas davranmalý ve molalarý ihmal etmemelidir. Uzun uçak yolculuklarýnda ise aralýklý kalkýp uçak içinde yürüyüþler yapmayý ihmal etmemeliyiz. Her Gün Düzenli Yürüyün Stresin bel aðrýsýný arttýrdýðýný unutmamalý ve gerekirse stresle baþ etme konusunda yardým almalýyýz. endinize baktýðýnýzda yorgun, solmuþ, kötü bir cilt görüyorsanýz bir yerlerde yanlýþ var demektir. Çoðumuzun bilmediði ve sürekli tekrarladýðý yanlýþlardan vazgeçmenin zamaný geldi. Sigara ve içki: Ýkisi de vücudunuzu zehirler ve geriye pörsümüþ sarkýk bir cilt býrakýr. Sigara ayrýca aðýz kenarýndaki çizgilerin derinleþmesini hýzlandýrýr. Yetersiz uyku: Geç yatýlmýþ bir gecenin izleri hemen grileþmiþ yorgun görünümlü bir ciltle kendini ele verir. Eðer yeterli derecede uyuyamýyorsanýz, bunu uyandýðýnýzda kan dolaþýmýný saðlayacak hareketler ve yüzünüze soðuk su çarparak telafi etmeye çalýþýn. Uykusuzluðun yol açtýðý çizgileri kapatmak için hafif bir nemlendirici sürün. Cildinizin düþmanlarý Makyaj temizlemeden yatmak: Gözenekleri týkayarak toksinlerin cilt yüzeyine çýkýp atýlmasýný önler. Göz makyajý silinmediði takdirde bir göz iltihabýna neden olabilir. Sivilcelerle oynamak: Deri dokularýna zarar verir. Ayrýca enfeksiyonun çevreye yayýlmasýna neden olarak sorunu büyütür. Sivilcelerle hiçbir zaman oynamayýn. Enfeksiyonlu bölgeye antiseptik merhem sürün. Yüzü ovmak ya da aþýrý fýrçalamak: Yüzünüzdeki ölü deriyi temizlemek 18 Uzman bir hekime danýþmadan aðrý kesici ya da bel korsesi gibi tedavileri uygulamamalýyýz. Bel aðrýmýzýn nedeni belli olmadan ehliyetsiz kiþilerce yapýlan masaj, bel çekmesi gibi tedavilere itibar etmemeliyiz. Yürümek bacak kaslarýný en iyi çalýþtýran egzersizlerden birisidir. Her gün düzenli yürüyüþ yapmalýyýz. Eðer daha önce bir atak geçirmiþ ve düzenli egzersiz programý önerilmiþse, tekrar ayný aðrýlarý yaþamamak için bu egzersizleri düzenli yapmalýyýz. Saðlýklý olanlarýn da düzenli kas gücü artýrýcý egzersizler yapmasý gerekmektedir. Eðer imkanýmýz varsa yaz-kýþ düzenli yüzmek bel aðrýsýndan korunmanýn en etkili ve eðlenceli yoludur. Bu Belirtilere Dikkat Aðrý dýþýnda uyuþukluk, kas güçsüzlüðü gibi bulgularýnýz varsa, Aðrý günlük aktivitelerinizi yapamayacaðýnýz kadar þiddetliyse, Aðrý birkaç gün içinde kendiliðinden geçmiyor veya azalmýyorsa mutlaka uzman bir hekime muayene olmalýsýnýz. için satýlan bazý toz ya da kremler deriniz için fazla kaba gelebilir. Cilt tipiniz ne olursa olsun yüzünüze daima nazik davranýn. Çok sýcak suyla yýkamak: Yýkanýrken suyun kaynar derecede sýcak olmamasý için önlem alýn. Aþýrý sýcak, cildi kurutur ve dokularý zedeler. Yanlýþ beslenme: Saðlýksýz besleniyorsanýz deriyi koruyucu yaþamsal maddeleri alamýyorsunuz demektir. Ayrýca ultraviyole ýþýnlarýndan da uzak durun. 19 N Perşembe, 10 Ocak 2008 Çocuk Kahkaha ve Beynimiz gülüyoruz hiç eden düþündünüz mü? Neden kendimizi gýdýklayamýyoruz? Beynimizin hangi bölümü gülmemizden sorumlu? Bu sorulara çok yanýt bulunamamýþ… Bunun nedenlerinden birisi gülmenin klinik bir problem olmamasý. Ýnsanlar güldükleri için doktora gitmezler çünkü…Bunun yanýnda bazý insanlarýn beyninde var olan sorunlar onlarýn anormal ve kontrol edilemez þekilde gülmesine sebep olur. Ayrýca epilepsi hastalýðýnýn bir çeþidi bu hastalýða sahip olan insanlarýn sebepsiz þekilde gülmesine sebep olmaktadýr. Amerika’da Nature adlý bir dergi, bir sayýsýnda elektrik akýmýnýn gülmeyi harekete geçirdiðini yazmýþ. Yazýda 16 yaþýndaki bir kýzýn epilepsi krizini kontrol altýna alabilmek için ameliyat olduðu ve bu operasyon sýrasýnda doktorlarýn hastanýn beyin haritasýný çýkarmak için beyin zarýný elektrikle uyardýðý ele alýnmýþ. Beyin haritasý, beynin farklý bölgelerinin fonksiyonlarýný belirlemek ve alýnacak dokunun önemli bir fonksiyonunun olmadýðýndan emin olmak amacýyla yapýlýr. Doktorlar bu genç kýzýn beynindeki 4 cm karelik bir bölgeyi her uyardýklarýnda güldüðünü keþfetmiþler. Bu normal bir gülüþün aksine elektrik uyarýmýyla gerçekleþen bir gülmeydi. Beyni her uyarýlýþýnda genç kýzýn gülmesine sebep olan nedenler her seferinde farklýydý. Beynimiz farklý bölümlere ayrýlmýþtýr ve her bölge farklý þeylerden sorumludur. Bu çocuðun yaþadýðý sorunun sebebi ise beyninin gülmeden sorumlu bölgesinin beynin diðer bölümlerini de kapsamasý. Beynimizde gülmemizi saðlayan bölgede bilim adamlarý araþtýrma yapmýþ. Hatta bir gýdýklama makinesi bile geliþtirmiþler. Bazý bilim adamlarý gýdýklanmanýn bir refleks olduðuna inanýyorlar. Çünkü bebekle bile gýdýklanmaya gülmeyle karþýlýk veriyor. Ama bu mümkün olsaydý kendi kendimizi gýdýklayabilirdik öyle deðil mi? Ama yapamýyoruz…Sizce neden? Gýdýklanmak için beynin gerginliðe ve sürprize ihtiyacý var. Ama kendi kendinizi gýdýkladýðýnýzda ne olacaðýný biliyorsunuz. Beynin sürprizi ve gerilim hakkýndaki bilgiyi nasýl kullandýðý hala anlaþýlamamýþ… Çikolata Ç ikolata, çok sýcak yerlerde yaþayan kakao aðacýnýn meyvesinden elde edilir. Meyvenin içinde kakao çekirdekleri vardýr. Meyve olgunlaþýnca, çekirdekler çýkarýlýp kurumaya býrakýlýr. Büyük çuvallara konulup, büyük fýrýnlarda kavrulduðu çikolata fabrikalarýna götürülür. Bir makine çekirdeklerin kabuðunu soyar, öðütür ve kakao yaðý denilen yoðun, yapýþkan bir hamura dönüþtürür. Kakao yaðýna süt, yað ve þeker eklenince Çikolata olur. Bundan sonra Çikolata yenilebilecek her türlü lezzetli besine dönüþtürülebilir. Duyular C Akın Akça anlýlar kendilerini ve çevrelerini etkileyen olaylarý duyularýyla fark ederler. Ýnsanýn baþlýca beþ duyusu görme, iþitme, dokunma, tat ve koku almadýr. Bunlarýn dýþýnda basýnç ve denge gibi duyularý ile örneðin aðrý ve açlýk duymasýný saðlayan iç duyularý da vardýr. Duyular bir uyarana gösterilen tepkiyle harekete geçer. Örneðin sýcak bir tepsiye dokunmak bir uyarandýr. Bu uyaranla harekete geçen duyu, sinirler aracýlýðýyla beyne bir haber iletir. Beyin de aldýðý haberi çözerek, örneðin tepsinin sýcak olduðunu anlar. D UEFA, Þiþmanlýða Savaþ Açtý ünya Kalp Federasyonu ile birlikte toplumu spora özendiren Avrupa Futbol Federasyonlarý Birliði (UEFA), Avrupa Komisyonu’yla hazýrladýðý ve Þampiyonlar Ligi maçlarýnýn devre aralarýnda yayýnlanan tanýtým filmiyle de insanlarý hareket etmeye çaðýrýyor, obeziteyle mücadele ediyor. UEFA’nýn resmi internet sitesinden edinilen bilgiye göre, Avrupa futbolunun yönetim organý, futbol ve sosyal sorumluluk programý projeleri arasýna kalp hastalýklarýnýn korunmasý ve obeziteyle mücadeleyi de kattý. Ortaklýk için Dünya Kalp Federasyonu’nu seçen UEFA, kampanya kapsamýnda toplumu saðlýklý ve aktif bir hayat tarzýna özendirecek, obezite ile kalp ve damar hastalýklarýyla mücadele edecek. Her iki kuruluþ özellikle çocuklarý, daha fazla fiziksel aktiviteye özendirecek. Obezitenin Avrupa toplumunun saðlýðý için her geçen gün tehdit haline geldiðini belirten UEFA yetkilileri, proje Spor çerçevesinde UEFA ve Avrupa Komisyonu’nca hazýrlanan ve her yaþtan insaný spora yönlendiren, ‘’Get Active (Hareket edin)‘’ sloganlý bir tanýtým filmi hazýrlandýðýný kaydettiler. Dünya Kalp Federasyonu ile yapýlan bu resmi anlaþmanýn, 2003 yýlýndan bu yana süre gelen iliþkiyi güçlendirdiði ifade edilen yayýn organýnda, UEFA’nýn Dünya Kalp Günü’nde kalp ve damar hastalýklarý ve felce karþý küresel kampanyalara katký saðladýðý hatýrlatýldý. 100 ülkede çeþitli etkinliklere sahne olan bu günde, UEFA’nýn yýldýz futbolcularý halkla buluþturma ve futbol müsabakalarý gibi etkinliklerle Dünya Kalp Federasyonuna destek verdiði anýmsatýldý. Bir sivil toplum örgütü olan Dünya Kalp Federasyonu, Ýsviçre’nin Cenevre kentinde kuruldu. Kalp hastalýklarý ile felcin önlenmesi ve kontrolü üzerine çalýþmalar yapan örgüt, özellikle düþük ve orta gelirli ülkeler üzerinde çalýþýyor. Genç oyuncuların sayısı artıyor! A vrupa’nýn büyük liglerinde genç futbolcularýn önü açýlýrken, Türkiye’de ise yaþý küçük olanlara acemi gözüyle bakýlýyor. F.Bahçe’nin 24 yaþýndaki golcüsü Semih Þentürk, gazetelerde “Genç Semih” olarak anýlýyor. Süper Lig’de bu sezon yýldýzlarý parlayan F.Bahçeli Gökhan Gönül (22), G.Saray’dan Barýþ Özbek (21), Uður Uçar (20), Serkan Çalýk (21) ve Arda Turan (20), Beþiktaþ’tan ise Ýbrahim Kaþ (21), Serdar Kurtuluþ (20) yaþýnda. Oysa Avrupa’ya baktýðýmýzda bizim genç olarak nitelediðimiz yaþ ‘olgunluk’ olarak tanýmlanýyor. Ligimizin gerçek manada genç ismi ise Beþiktaþ formasýný nadiren de olsa giyme þansý bulan 1991 doðumlu Batuhan. Ý FIFA’nýn dünyanýn en iyi futbolcusu sýralamasýnda ilk 3’ü paylaþan Kaka (24), Messi (20) ve Ronaldo (22) Türkiye standartlarýna göre ‘çok genç’ isimler. Ancak bu 3 isim de uzun yýllardýr takýmlarýný sýrtlayýp dünyanýn en iyisi olmayý baþarmýþ isimler. Zidane, Henry, Ronaldinho, Cannavaro, Totti, Figo, Rivaldo, Ronaldo, Raul, Beckham gibi yaþlarý kemale ermiþ veya futbolu býrakmýþ isimlerin yerini gençler aldý. Avrupa’nýn dev kulüpleri gençlere þans vermekle kalmýyor, transferde öncelikli olarak genç isimleri tercih ediyor. Arsenal, 30 yaþýna gelen oyuncularýyla sadece 1 yýllýk sözleþme uzatarak, gençlere olan güvenini ortaya koyuyor. Juve’nin teklifi ciddi talyan devi Juventus F.Bahçe’nin Uruguaylý oyuncusundan vazgeçmiyor Juventus Kulübü, Fenerbahçe’nin Uruguaylý yýldýzý Diego Lugano’dan vazgeçemiyor. Ýtalyan ekibinin, 1.5 yýldýr sarý lacivertli takýmda istikrarlý bir grafik çizen ve bu sezon Þampiyonlar Ligi’nde yýldýzýný daha da parlatan Lugano için mayýs ayýnda resmi teklif getireceði belirtildi. Uruguay Milli Takýmý’nýn da kaptanlýðýný yapan Lugano’yu ara transferde renklerine katmayý planlayan Juventus yöneticileri, bu oyuncuyu satmak istemeyen Fenerbahçe Yönetimi’nin kararlý tutumu nedeniyle teklifini mayýs ayýna býrakmak zorunda kaldý. Perşembe, 10 Ocak 2008 Kadir BIYIKLI /ÝSTANBUL [email protected] Þampiyon Trabzonspor’dan kongresini yapamayan Trabzonspor’a Sanmayýn ki, 1967 Trabzon’da futbolun oynanmaya baþladýðý tarihtir. Sanmayýn ki, 1967’den önce Trabzonlular futboldan bihaber yaþardý. Trabzon, yüzyýlýn baþýndan köylerinde, futbol turnuvalarý yapacak kadar futbolu içselleþtiren bir kent. Trabzonspor’un 1967’de kurulmasýna bakarak, daha 40 yýllýk kulüp yakýþtýrmasý yapabilirsiniz ama Trabzonspor’un nüvesini oluþturan Ýdmanocaðý, Ýdmangücü gibi takýmlarýn kuruluþu Cumhuriyet’ten önce… Bütün bunlarý neden anlatýyoruz? Amacýmýz tarih öðretmenliði yapmak deðil… Trabzonspor’un 40.yýlýný kutladýðý, 41 yaþýna bastýðý bu günlerde 56.kongresine gidememesi… 40 senede 56 kongre yapmýþ bir kulüpten bahsediyoruz. Birinci ligde ilk þampiyonluk 197576’da geldi, son þampiyonluk ise 1983-84’de… Bu on senede yapýlan kongre üç… Onlar da normal yapýlmasý gereken kongreler. Bir de bugünkü gibi, kimse kimsenin arkasýndan kuyusunu kazmýyor. Bu kadar grup da yok. Benzetmek gibi olmasýn ama bir zamanlar Fenerbahçe, acýlarýn takýmýydý. Acýnacak haldeydi. Neden? Yok Kadýköy grubu, yok Kazým Bayülken grubu, yok Aziz Yýlmaz grubu… Aziz Yýldýrým geldikten sonra önce grup olayý kalktý, sonra da baþarýlar geldi. Þimdi, o da kulübü de kral… Ayný durum þimdi Trabzonspor için geçerli… Yalnýz Trabzonspor’da gruplar Fenerbahçe’den çok çok fazla… Ýlçeler ayrý bir grup… Her ilçenin de seçimlerde kontenjanlarý var. Sonra siyasilerin, eski baþkanlarýn, eski baþkan yardýmcýlarý, asbaþkanlarýn, kentteki iþadamlarýnýn, ticaret, sanayi ve esnaf odalarýnýn, hemen herkesin grubu var. Yani siz göremeseniz de Trabzonspor içerde bölük börçük ama bu dýþarýya çok az yansýyor. Peki kongrenin yapýlmamasý hukuki mi? Hukuki ama doðru deðil… Türkiye’de her derneðin, her vakfýn genel kurullarý böyle yapýlýr. Siz kanunda boþluk ararsanýz TÜSÝAD’ýn kongresini de iptal eder, Sabancý’yý baþkanlýktan düþürürsünüz. Ama sonunda olan o derneðin imajýna olur. Zaten sen saha içinde kör topal yürüyen bir takýmsýn. Yönetim kurulun, iþi öðrenme sürecinde… Pek çok yöne- timsel hatalar yapýyorlar. Bir de bunlarýn üstüne üstlük kongreni yapamýyorsun. Bunun faturasý ister istemez þimdiki yönetime çýkacak. Ancak burnumuza baþka kokular gelmiyor da deðil. Burada, orada burada aðýzdan aðza dolaþan söylentileri yazmaya gerek yok. Kiþisel olarak dedikodu yazmak tarzým deðil. Ne ticarette ne de spor dünyasýnda bu dedikodulara hiçbir zaman prim vermedim… Belki Nuri Albayrak federasyonla dolayýsýyla Haluk Ulusoy ile - bir hesap görecek. Belki de yeni yapýlacak spor kompleksini kendi baþlatacak. Belki takým bundan sonra baþarýlý olacak, o da kendisine olan güveni yeniden kazanmak isteyecek. Her ne olursa olsun onun hesaplarý bizi ilgilendirmez. Bizi ilgilendiren Trabzonspor’u nasýl temsil ettiði, ne þekilde yönettiði? Ýki ay içinde tüzük tadilat kongresi olacak. Ardýndan da normal seçim… Senelerdir, birlik beraberlik laflarýyla büyüyen bir Trabzonsporlu olarak, gerçekten hiçbir grubun kendini Trabzonspor’un üzerinde görmediði, ben deðil, Trabzonspor anlayýþýnýn baþ tacý edildiði bir kongre süreci görmek istiyorum. Bu benim hakkým. Ben de delegeyim ve benim de bu kulüp üzerinden söz söyleme hakkým var. Artýk parçalara bölünmüþ Trabzonspor’un býrakýn büyüklerle yarýþmasý, ligde orta sýralarý almasý bile hayal…Zaten Trabzonspor camiasý deyince öyle dünyalar kadar insan akla gelmiyor. Ýyi beyinlerimiz, büyük iþadamlarýmýz ya baþka kulüplere destek veriyor. Ya da mevcut tabloyu görüyor ve bu kulübe mi zamanýmý, paramý harcayacaðým diyerek kaçýyor. Kendi insanýmýz kendi kulübüne küsüyor. Küsmüyor, küstürülüyor. Yaþý, 18-30 arasýndaki gençlere böyle bir Trabzonspor býrakmak için mi Trabzonsporluyuz? Diyoruz ki, Trabzonspor baþarýsýz onun için genç nesilden Trabzonsporlu az… Yani sen daha kendi iç çekiþmelerle medyada haber olacaksýn. Kongreni yapamayacaksýn, sonra da çocuklara, gençlere neden Trabzonsporlu deðilsiniz diye sitem edeceksin. Önce özeleþtiri zamaný. Senelerdir yapmadýðýmýz þey özeleþtiri. Dökelim eteklerimizdekileri… Kiþisel hesaplarý bir tarafa býrakalým. Gelin Trabzonspor çatýsý altýnda, o eski heyecanla birbirimize yeniden ama içten, samimice sarýlalým. Ne dersiniz?
Benzer belgeler
Perşembe, 13 Aralık 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
çözülmemiþ sorunu olan Kosova’ya çözüm bulacaðýndan duyduðu inancý dile getirdi. Kosova
statüsünün belirlenmesi için Slovenya’dan destek
ve yardým isteyen Seydiu, Priþtine’nin sorunun
çözümü için A...
Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
belirtirken, geçmiþte yaþananlarýn yanlýþ
olduðunu söyledi. Sýrbistan’ýn artýk Kosova
gerçeðini kabul etmesi gerekliliðine iþaret eden
Gelbart, “Kosova egemen bir devlet. Sýrbistan’ýn
yeni hükümeti...
Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Kadastro ve Jeodezi Müdürlüðü ve Müfettiþler Müdürlüðünü aldý.
Yapýlan görev daðýlýmýna göre müdürlüklere kimlerin atandýklarýyla
ilgili bilgi verilmezken Krüeziu “bizim için önemli olan göreve kim...
Çarşamba, 19 Aralık 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma
PDK Prizren Þubesi basýn sözcüsü Niyazi Krüeziu Prizren’de belediye
yönetiminin PDK, AKR, KDTP ve VAKAT koalisyonuyla oluþturulduðunu
ve artýk Prizren’in bu koalisyon ile yönetileceðini açýkladý. K...
Perşembe, 30 Ağustos 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma
görevinin sonuna kadar bilgi vermeye devam edeceðini belirten
Çeku, son görüþmede hükümetin
görev süresinin sonuna kadar
üzerinde duracaðý beþ nokta
hakkýnda bilgi verdiðini söyledi.
Madeleine Albright Değerlendirme zamanı
beliri. KDP-PDK lideri Hashim Thaçi Hükümet planına karşı
gelerek önceki hükümet tarafından onaylanan pilot projelerinin
gerşekleşmesinin Çerçeve Dokümanına göre olmadığını beliri.
Ona göre bu, K...
Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
savundu. Uluslararasý toplumu da sorunu çözmeye davet eden Rüker, sorunun çözümünün bütün
bölgeye istikrar getireceðini söyledi.
Rüker’in konuþmasý ardýndan konseye hitap
etme þansý doðan Kosova Ba...
Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
çözülme zamaný geldiðini hatýrlatan Avusturya Baþbakaný,
“Kosova sorunu artýk sorun olmaktan çýkarýlmalýdýr.
Sorunun çözümü için yürütülen çalýþmalarýn meyvelerini
verme zamaný gelmiþtir. Kosova’ný...