hacıbektaşlılık böyle bir şey!..
Transkript
hacıbektaşlılık böyle bir şey!..
20 YKR YIL: 1 SAYI: 42 09 ÞUBAT 2006 PERÞEMBE Diyanet, yakamýzý Avrupa’da olsun býrak Devlet, bu topraðýn en özgün kültür ve inancýný yok etme düþünce ve inadýný terk edip, bu toplumun taleplerine kulak vermeli ve asimilasyon için Avrupa’lara gidip, Alevilerin yakasýna yapýþmýþ Diyanete de dur demelidir. Cumhuriyeti Devletine ve Diyanete göre Aleviler, ayrý mezhep ve ayrý inanç deðildir, dolayýsýyla onlara böyle bir hak verilmemeli. Avrupa’lar da bile böyle bir demokratik hakký ancak Sünniler kullanmalý. Türkiye’de, “zorunlu din (Sünnilik) dersi” uygulamasýndan geçirilemeyen Alevi çocuklarýnýn dini eðitim Taþýmalýda denetleme Hacýbektaþ Milli Eðitim Müdürlüðünün yapmýþ olduðu, Taþýmalý ihalesini kazanan 35 nolu Taþýyýcýlar Kooperatifine baðlý araçlar denetlendi. HABERÝ 3. SAYFADA Milli Eðitim Müdürlüðü’ne yeni araba Hacýbektaþ'a kuracaðý bankamatikten, 160 öðretmenin, maaþlarýný almalarý karþýlýðý, Vakýflar Bankasýnýn Ýlçe Milli Eðitim müdürlüðüne verdiði, 35.000.YTL ile araba alýndý deðil, Sünni Diyanet yürütmeliymiþ. Görünen o ki, yurt dýþýna iþ ve aþ için gitmek zorunda kalmýþ ve orada yaþayan canlarýmýzýn Diyanetin Sünni uygulamasýndan kurtuluþu yok. Hz Muhammed karikatürlerini dünyanýn çeþitli yerlerinde protesto edenlerden ondan fazla kiþi öldü, çok sayýda yaralý var. Fransa'da Charlie Hebdo mizah dergisinin toplatýlmasýný mahkeme reddetti. Avrupa'da üç gazeteye bomba ihbarý yapýldý. HABERÝ 8. SAYFADA ABONE BEDELLERÝ (aylýk) Hacýbektaþ için: 5 YTL Þehir dýþý: 20 YTL (kdv dahil) iþini Almanya’da Alevi dedeler, Alevi öðretmenler Rýza Aydoðmuþ’un yazýsý 2. sayfada Þehir dýþý abone ödemeleri Posta Çeki Köksal Kaya - 5079911 Hacýbektaþ Dernekleri Yönetim Kurulu Üyesi Naci Danacý “Yasalar vatandaþlara eþit uygulanmalý” HABERÝ 3. SAYFADA HACIBEKTAÞLILIK BÖYLE BÝR ÞEY!.. Necla Turan Mektup 31/ 01/ 2006 Salý Sevgili aðbeyciðim ve tüm Sulucakarahöyük çalýþanlarý, 18 / 01/ 2006 tarihli gazetenizi aldým, okudum. Çok sevinç ve gurur duydum. Hepinizi kutlarým. Altý yýldýr Konya' da yaþamaktaydým. Geleneksel bölgecilik kalýbý dýþýnda özellikle burada “Nerelisiniz?” sorusuna, hep baþým dik ve övünçle HACIBEKTAÞLI'yým þeklinde karþýlýk verdim ve vermeye de devam edeceðim. “Alevi misin?” sorusuna, hep “Evet Aleviyim – Bektaþiyim.” yanýtý yerini buldu. 2. sayfada HABERÝ 3. SAYFADA Karikatür yayýmý sürüyor, tehditler de... GAZETEMÝZE ABONE OLMAK ÝÇÝN Tel: 441 29 16 Yeni yazý dizisi Gazetemizi Gazetemizi abonelerimize, abonelerimize, resmi kurumlara resmi kurumlara ve halka, halka, Birol Birol ve Bilen Bilen arkadaþýmýz, arkadaþýmýz, soðukta, buzda, buzda, soðukta, yaðmurda, yaðmurda, çamurda, büyük çamurda, büyük bir özveri özveri bir ulaþtýrýyor. ulaþtýrýyor. Hacýbektaþ Dergâhý Postniþini Veliyettin Ulusoy’la Söyleþtik Ahmet Koçak Ýlk bölüm 4. sayfada NÖBETÇÝ ECZANE GÜNEÞ ECZANESÝ Ecz. Tel: 441 29 45 Ev Tel: 441 29 45 2 GÖRÜÞLER Necla Turan Mektup 31/ 01/ 2006 Salý Sevgili aðbeyciðim ve tüm Sulucakarahöyük çalýþanlarý, 18 / 01/ 2006 tarihli gazetenizi aldým, okudum. Çok sevinç ve gurur duydum. Hepinizi kutlarým. Altý yýldýr Konya' da yaþamaktaydým. Geleneksel bölgecilik kalýbý dýþýnda özellikle burada “Nerelisiniz?” sorusuna, hep baþým dik ve övünçle HACIBEKTAÞLI'yým þeklinde karþýlýk verdim ve vermeye de devam edeceðim. “Alevi misin?” sorusuna, hep “Evet Aleviyim – Bektaþiyim.” yanýtý yerini buldu. Sevgili aðbeyiciðim, sahip olduðun dünya görüþüne uygun olarak onurlu, üretken yirmi beþ yýldan sonra emekli oldun ve çok yerinde bir çalýþmaya giriþtin. Hasan Taksin Kültürevi ve gazete.... Her ikisi de gelecek kuþaklara alýcý birer kültür mirasý. Günümüz genel geçer yargýlardan birisi, insanýn yýllarýný verip, çalýþýp didindikten sonra eline geçen toplu paralarý (Ýkramiyeleri) ev almaya, araba yenilemeye ya da kýsa yoldan kâr saðlayan bir iþe yatýrmasýdýr. Senin giriþtiðin bu gibi faaliyetler hayalperestlik ve parayý çar – çur etmendir. Nedense de en yakýnlarýndan destek yerine köstek götürürsün. Ne mutlu sana ve arkadaþlarýna ki doðru bildiðiniz bu yolda yýlmadan çalýþtýnýz, çalýþmaya da devam edeceksiniz. Binlerce teþekkürler!... Yerel gazeteler, halký bilinçlendirme, ufuklarýný açmada öncü gruplardýr. Özellikle medya Ýstanbul Medyasý görevi gördüðüne göre, en yakýn örnek hava durumu bile Ýstanbullular'a hitaben yapýlýyor,sanki Erzurum, Bitlis ya da Þýrnak'ta ki halk yüzlerce yýl kar ile boðuþmuyormuþ gibi... Gazetenizdeki ilânlar dikkatimi çekti; Þah Cafe, Küfe Pub. Þahý anladým da yanýndaki CAFE ne oluyor, ona bir anlam veremedim. Batý yayýlmacý politikalarýný ne de güzel oynuyor! Kültürümüzün en önemli unsuru dilimizi felç ederek, bizi,bize yabancýlaþtýrarak. INTERNET CAFE örneðin, her yerde mantar gibi çoðalýyorlar. Mademki " Ellimize, dilimize, belimize sahip olacaðýz." o hâlde bu duruma bir son vermeliyiz.Gazeteniz aracýlýðýyla, yöre esnafý bence biliçlendirilmelidir. Hacýbektaþ ilçesi önderlik yapmalýdýr. Her birey öz kültürüne sahip çýkmalýdýr. Çünkü artýk bu gibi yazýlýmlar görmek istemiyoruz, içimiz burkuluyor, hele de " Þu Çýlgýn Türkler " in torunlarý olduðumuzu hatýrlayýnca... Yukarýdaki " Ýnternet Cafe " karþýlýðýný öz Türkçe de pek âlâ bulabilir. Þah Cafe yerine Þah Obasý ya da Þahýn Yeri neden olmasýn? Küfe Pub yerine Küfe Kahve... Acaba çokmu basit olur? Yirmi yýl öncesi kompütür, yerini bilgisayara ne de güzel teslim etti. Hiç zorlanmýyoruz okuduðumuz gibi yazýp, yazdýðýmýz gibi okuyoruz. Bir zamanlar Arapça eski Türkçe sözcüklere savaþ açýlmýþ; olur olmadýk, zorlamalý yeni Türkçe kelimeler bulunmuþtu. Þimdilerde ise herþey emperyalist güçleri memnun edecek düzeyde yabancý, yoz ve taklitçi... Yarýnýmýz, umudumuz olan çocuklarýmýzý tamamen yitirmemek için güzel Türkçemize sahip çýkalým. Gelecek, onurlu, aydýn insanlarýn elinde yükselecek. Bunda, hepimiz alacaðý sorumluluðun farkýnda olarak yýlmadan çalýþacaðýz ve baþaracaðýz. Hepinize kolay gelsin iyi çalýþmalar... Necla Turan. ÝÖO. Sýnýf Öðretmeni (Konya) NOT: Yukarýdaki mektup, Hacýbektaþlýlar A.Þ. yönetim kurulu baþkaný Naci Özçelik’e yönelik yazýlmýþtýr. 09 Þubat 2006 Perþembe Diyanet, yakamýzý Avrupa’da olsun býrak Cumhuriyeti Devletine ve Diyanete göre Aleviler, ayrý mezhep ve ayrý inanç deðildir, dolayýsýyla onlara böyle bir hak verilmemeli. Avrupa’lar da bile böyle bir demokratik hakký ancak Sünniler kullanmalý. Türkiye’de, “zorunlu din (Sünnilik) dersi” uygulamasýndan geçirilemeyen Alevi çocuklarýnýn dini eðitim iþini Almanya’da Alevi dedeler, Alevi öðretmenler deðil, Sünni Diyanet yürütmeliymiþ. Görünen o ki, yurt dýþýna iþ ve aþ için gitmek zorunda kalmýþ ve orada yaþayan canlarýmýzýn Diyanetin Sünni uygulamasýndan kurtuluþu yok. eðitim iþini Almanya’da Alevi dedeler, Alevi öðretmenler deðil, Sünni Diyanet yürütmeliymiþ. Görünen o ki, yurt dýþýna Diyanet iþleri baþkan yardýmcýsý iþ ve aþ için gitmek zorunda kalmýþ ve Mehmet Görmez, Diyanetin 2006 orada yaþayan canlarýmýzýn Diyanetin faaliyet programýný basýna açýklarken, Sünni uygulamasýndan kurtuluþu yok. Brüksel’de de bir merkez açacaklarýný, Orda bile neye nasýl inanacaðýna Avrupa’ da ki vatandaþlarýmýza dini müdahale ediyor. Ve iþi daha da ileri konularda yardýmcý olacaklarýný hatta götürerek, Alman hükümeti sadece Müslümanlarýn deðil nezdinde giriþimde Hristiyanlarýn da Devlet, bu bulunarak, mevcut Alevilik sorunlarýyla(!) topraðýn en dersi uygulamasýnýn iptalini ilgileneceklerini ifade etmiþti. özgün kültür ve isteyeceklermiþ. Ýþte, Çok kýsa zaman içerisinde, inancýný yok Diyanetin hak, adalet, Müslümanlarýn sorunlarýyla hoþgörü, inanç özgürlüðü, etme düþünce ve ilgilenme konusu hiç te inadýný terk edip, dinler arasý diyalog, sanýldýðý gibi çýkmadý. Bu kültürlerin buluþmasýndan bu toplumun ilgilenme, Alevileri izleme, anladýðý bu kadar ve gayet taleplerine kulak demirgýratik! inançlarýný yaþamalarýna müdahale etme ve vermeli ve Türkiye’de Aleviler, asimilasyon politikasýnýn asimilasyon için Diyanetin varlýðýndan, kesintisiz Avrupa’da da Avrupa’lara misyonerlik sürdürülmesi olarak tezahür uygulamalarýndan ve iki gidip, Alevilerin etti. yüzlü politikalarýndan Diyanet iþleri baþkaný Ali yakasýna rahatsýz. Bu rahatsýzlýðýný Bardakoðlu ise, 6 Þubat günü yapýþmýþ her platformda haklý olarak Diyanete de dur tv lere verdiði röportajda, dile getiriyor ve dikkate Alman hükümetinin demelidir. alýnmasýný bekliyorlar. okullardaki “din derslerinin, Aleviler, kendilerini ayrý bir her inanç grubunun din adamlarýnca inanç olarak tanýmayan Diyanetin, verileceði” yönündeki hak ve tanýmlamasýný deðil, tanýmasýný, saygý uygulamasýndan Alevilerin duymasýný ve gölge etmemesini istiyor. yararlanmasýna þiddetle karþý çýktý. Aleviler, çocuklarýna okullarda “zorla”, Diyanet iþleri baþkaný “olmaz, Alevilik din dersi adý altýnda Sünniliðin diye ayrý bir inanç yok, dersi de olmaz” uygulamalý olarak, not tehdidi ile diyor. Almanya’da uygulanan Alevilik öðretilmesine itiraz ediyor. Yüzyýllardýr dersleri, Türkiye’de Alevilere uygulanan inkar ve asimile edilen Alevilik, ne acýdýr asimilasyonun kesintiye uðramasý ki, günümüzde de ayný bela ile karþý demektir.( Öyle ya, bu uygulama karþýya. Devletin, Alevilere Türkiye’de de talep edilirse!.) Türkiye yaklaþýmýnda deðiþen çok fazla bir þey Cumhuriyeti Devletine ve Diyanete göre yok; ama Aleviler de inadýna kültürüne, Aleviler, ayrý mezhep ve ayrý inanç kimliðine sahip çýkýyor ve demokratik deðildir, dolayýsýyla onlara böyle bir hak yollardan örgütleriyle hak mücadelesi verilmemeli. Avrupa’lar da bile böyle veriyorlar. bir demokratik hakký ancak Sünniler Aleviler; kullanmalý. Türkiye’de, “zorunlu din *Aleviyim, (Sünnilik) dersi” uygulamasýndan *Ayrý bir inancým var. geçirilemeyen Alevi çocuklarýnýn dini *Ýnancýmýn merkezinde insan sevgisi Rýza Aydoðmuþ vardýr. *Ýnancýmýn gereði, ibadetimi “cemevi” inde yaparým. *Ýnancýmýn içinde; Cem, dede, mürþid, zakir, musahip, saz ve semah vardýr. *Kýrklarým, Pirlerim, ulularým, erenlerim, yarenlerim, canlarým, vardýr. *Anadolu’yum, yabanda özüm, çöllerde biatým olmaz diyor; ama Geçmiþte þeyhülislam, bugün de Diyanet Aleviliðin de ayrý bir inanç olduðu gerçeðini inkara devam ediyor. Ýbadet yeri olarak cemevi deðil camiyi adres gösteriyor. Türkiye’de, Alevilerin hakkýný teslim etmeyen devlet, yine Diyanet aracýlýðý ile yurt dýþýndaki Alevileri özünden uzaklaþtýrma ve Sünnileþtirme politikasýna hýz veriyor. Almanya’da Alevilerin, kurumlarý aracýlýðý ile elde ettikleri demokratik bir hakký, diðer inançtaki insanlar gibi kullanmasýndan huzuru kaçan Diyanet, hop oturup, hop kalkýyor. Çünkü Aleviliði dönüþtürme ve bitirme projeleri suya düþüyor, düþecek te. Devlet, bu topraðýn en özgün kültür ve inancýný yok etme düþünce ve inadýný terk edip, bu toplumun taleplerine kulak vermeli ve asimilasyon için Avrupa’lara gidip, Alevilerin yakasýna yapýþmýþ GEREKLÝ TELEFONLAR Kaymakam Kaymakamlýk Yazý Ýþ. Sos. Yar. ve Day. Özel Ýdare Nüfus Belediye Baþkaný Milli Eðitim Müd. Halk Eðitim Müd. Askerlik Þubesi Kapalý Spor Salonu Devlet Hastanesi Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. Tapu Sicil C.Savcýlýðý Adliye Adliye Kütüphane Müze Turizm Danýþma Emniyet Amirliði Karakol Amirliði Jandarma Ýlçe Tarým Lise Kýz Meslek Lisesi Mal Müdürlüðü Kadastro Karaburna Belediye Kýzýlaðýl Belediye PTT. T.M.O. Ziraat Bankasý Þoförler Cemiyeti Esnaf Odasý Tarým Kredi Koop. TEDAÞ 441 30 09 441 34 10 441 39 77 441 31 01 441 31 02 441 36 51 441 30 15 441 30 48 441 30 10 441 35 20 441 30 15 441 36 32 441 32 49 441 30 18 441 35 38 441 30 18 441 30 19 441 30 22 441 36 87 441 26 97 441 36 66 441 30 52 441 30 20 441 37 74 441 31 08 441 30 56 441 35 37 453 51 30 455 61 29 441 35 55 441 31 42 441 33 26 441 30 74 441 37 42 441 32 76 441 31 42 3 Taþýmalýda denetleme HABER 09 Þubat 2006 Perþembe Gündeme iliþkin sorularýmýza yanýt veren Hacýbektaþ Dernekleri Yönetim GÜNDEMKurulu Üyesi Naci Danacý’yla yaptýðýmýz görüþmeyi yayýmlýyoruz. “Yasalar vatandaþlara eþit uygulanmalý” Baþbakan mal varlýðýný açýklayacaðýný söylemiþti. Yasalarý neden göstererek Hiçbir açýklama yapmadý. Açýk- Þeffaf siyaset konusunda bir fýrsat kaçmýþ oldu. Bu konu ile ilgili ne söylemek istersiniz. Naci Danacý: Takkiye yapmak bu iktidarýn geleneðinde vardýr. Sorunlarý, iþlerine nasýl geliyorsa öyle kullanmayý, sanat haline getirmiþler. Siyaset açýk ve þeffaf olmayý gerektirir. Mal varlýðýný açýklamak suçtur diyor Tayyip Erdoðan. Dünyanýn neresinde görülmüþ, mal varlýðýný açýklamanýn suç olduðu, tüm toplumu kendilerine güldürüyorlar. Bir gün gelecek, açýklayamadýðý mal varlýðýndan hesap verecektir. Aslýnda; bu partinin adýnýn AKP deðil de, Adaletten Kaçan Parti olarak deðiþmesi gerekir. AB Türkiye Temsilcisi Hans Jörg Kretschmer, Alevi Birlikleri Federasyonu yetkilileriyle görüþerek “Hükümetin Aleviliði tanýmlamasýnýn inanç özgürlüðü açýsýndan doðru olmadýðýný, her inanç gurubunun kendi inancýný tanýmlama hakký bulunduðunu” belirtti. Siz hükümetin Aleviliði tanýmlamasýný inanç özgürlüðü açýsýndan nasýl deðerlendiriyorsunuz. Naci Danacý: Türkiye laik bir ülke. Laik bir ülkede devletin, her inanç gurubuna ayný mesafede yaklaþmasý gerekir. Ülkemizdeki uygulama ise, Diyanet iþleri baþkanlýðýnda, Sünnin inanç gurubunun görüþleri, tüm inanç guruplarýna zorunlu olarak öðretilmeye çalýþýlýyor. Laik bir ülkede, Diyanet iþleri baþkanlýðý gibi bir kurumun olmamasý gerekir. Kaldý ki; diyanet varlýðýný Anayasadan almayan bir kurumdur. Bu nedenle, býrakýn orada bir masada biz kapalým, para alalým demeyi, demokratým, çaðdaþým diyen hiç kimsenin kabul etmemesi gerekir. Her inanç gurubunun kendi inancýný, tanýmlama hakký bulunduðunu söyleyeceksiniz, Aleviler inancýný açýklayýnca, siz açýklayamazsýnýz diyeceksiniz. Sizlerin; öyle bir görüþ açýklama hakkýnýz yoktur, Çünkü; siz onlara göre Alevisiniz. Bir zamanlar, Cumhurbaþkaný olan Süleyman Demirel, Hacýbektaþ'a geldiðinde, aynen þunu söylemiþti. “ Bundan sonra göðsünüzü gere, gere birinci sýnýf vatandaþýz diyeceksiniz” demiþti, þimdiye kadar bu ülkede,ikinci sýnýf vatandaþ olduðumuzu, bu sözlerle itiraf etmiþti. “Erbakan'a af”yasasý bu gün Meclis'e getiriliyor. Kayýp milyon davasýnda 2 yýl 4 ay 10 gün hapis cezasýný evinde çekmesine olanak saðlayacak, yasa teklifi Meclis Adalet Komisyonunda görüþülecek. Yasallaþmasý durumunda, cezasýný evinde çekecek. Kanun hakkýnda neler söyleyebilirsiniz, bu konudaki düþünceleriniz nelerdir? Naci Danacý: Kiþilere has yasa çýkarmak, ancak bizim gibi ülkelerde olur. Necmettin Erbakan evrakta sahtecilik ve zimmet'e para geçirmek suçundan (kendi diline göre kul hakký yeme) 2 yýl hapis yemiþ, bu ceza kesinleþmiþtir. Ayný suçtan yargýlanmasý gereken Abdülkadir Aksu ile Abdullah Gül ise, adaletten korktuklarý için dokunulmazlýk zýrhýna bürünmüþlerdir. Birisi Ýçiþleri diðeri Dýþiþleri Bakaný olarak, baþkentin sefasýný sürmekteler. Ayný zýrha Maliye bakaný ve Baþbakanda bürünmüþtür. Bir memlekette kanunlar vatandaþlara eþit uygulanmalýdýr. Bu þekilde kul hakký yiyerek, birbirlerini kurtarabilirler ama, o inandýklarý Tanrýyý nasýl kurtaracaklar bilemiyorum. Onu da bir ulemaya sorup, yolunu bulabilirler. Erbakan'ý kurtardýlar ama ,gelecek de bunlarý kim kurtaracak, merak ediyorum. Farklý fikirleri zenginlik olarak gören gazetemiz, her konuda görüþlerinize, eleþtirilerinize, yazýlarýnýza açýk... Gönderin yayýnlayalým!.. HACIBEKTAÞHacýbektaþ Milli Eðitim Müdürlüðünün yapmýþ olduðu, Taþýmalý ihalesini kazanan 35 nolu Taþýyýcýlar Kooperatifine baðlý araçlar denetlendi. Hacýbektaþ 35 Nolu Taþýyýcýlar Kooperatifine baðlý, taþýmalý ihalesini alan araçlar, Ýlçe Milli Eðitim'e baðlý, Atatürk Ýlköðretim okulu Müdür yardýmcýsý Nafiz Sökün, H.Bektaþ Veli Ýlköðretim okulu Müdür yardýmcýsý Nazi Güler ve Hacýbektaþ Emniyet Amirliðine mensup 3 Trafik polisi tarafýndan denetlendi. Çarþamba pazarý olmasý nedeni ile, köylerden gelen insanlarýn yoðunluðu düþünülerek, taþýmalý ihalesine dahil araçlar, özel müþteri taþýyýp taþýmadýklarý, zorunlu olan Trafik belgelerini, bulundurup buldurmadýklarý konusunda denetlendiler. Denetleme görevlisi Nafiz Sökün, “Ýhale koþullarý gereði, ihaleyi alan araçlarýn, mesai saatlerinde özel iþ yapmalarý, öðrencilerin haricinde müþteri taþýmalarý yasaktýr”dedi. Milli Eðitim Müdürlüðü’ne yeni araba HACIBEKTAÞHacýbektaþ'a kuracaðý bankamatikten, 160 öðretmenin, maaþlarýný almalarý karþýlýðý, Vakýflar Bankasýnýn Ýlçe Milli Eðitim müdürlüðüne verdiði, 35.000.YTL ile araba alýndý. Konu ile ilgili görüþtüðümüz Milli Eðitim Müdürü Kemal Ersoy þu bilgileri verdi. “Müdürlüðümüze baðlý tüm okullarda çalýþan 160 öðretmen'in, Vakýflar Bankasýnýn, ilçemize kuracaðý bankamatikten, maaþlarýný almalarý karþýlýðý, kurumumuza 35,000.YTL para yardýmý yapýldý. Bu paranýn 19.000.YTL'sine kurumumuz hizmetlerinde kullanýlmak üzere, sýfýr Km DACÝA marka otomobil aldýk. Kalan 16.000.YTL.ile ilgili olarak da, öðretmen arkadaþlarla görüþüyoruz, sonuca göre, belki 160 öðretmenin payýna düþen, 100.YTL hesaplarýna yatacak, belkide Okul Aile Birliklerinin hesabýna aktaracaðýz”dedi. Ýhtiyaç için alýnan araba ile ilgili de bilgi veren Ersoy, “Bu araca kurumun ihtiyacý vardý, acil olarak Nevþehir'e, Köy okullarýna gitmemiz gerekiyor, yatýlý okulumuzda, mesai saatlerinin dýþýnda acil durumlar oluyor, tüm bunlarý yapmak için, düzenli bir araca ihtiyaç vardý, onun için aldýk”dedi Ayrýca bu konuda görüþlerine baþvurduðumuz bazý öðretmenler ve Hacýbektaþ Eðitim Sen Temsilciliði, bir takým kaygýlarý olduðunu belirttiler.” Banka Nevþehir'de, bankamatik Hacýbektaþ'ta. Maaþ çekmede, Banka iþlemlerinde güçlük çýkacaðý, aksamalar olacaðý endiþesini taþýyoruz”dediler. 4 ARAÞTIRMA Bize kendinizi kýsaca anlatýr mýsýnýz? 1942’de doðdum. Ýlk ve ortaokulu Hacýbektaþ’tatamamladýktan sonra, liseyi Kayseri’de yatýlý olarak okudum. Liseden sonra yurtdýþýsýnavlarýna girerek Almanya’ya gittim. Orada mimarlýk okudum. Bir müddet çalýþtýktan sonra 1974 yýlýnda Türkiye’ye döndüm. Askerlikten sonra Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüðü Yapý Ýþleri Daire Baþkanlýðý’nda bir yýl çalýþtým. Oradan ayrýldýktan sonra Hacýbektaþ Belediye Baþkanlýðý Fen ve Ýmar Ýþleri Müdürü olarak iþe baþladým. 2002 yýlýnda emekli oldum. Hacýbektaþ’ta yaþýyorum. Hacý Bektaþ Veli Dergâhý postniþinisiniz. Postniþinlik Nedir’ Ne zamandan beri bu görevi yürütüyorsunuz’ Ecdadýnýz Hacý Bektaþ Veli postniþinlerinden uzak ve yakýn geçmiþte, kiþilikleri ve eylemleriyle sizi en çok etkileyen ve size örnek oluþturan kimlerdir’?Onlardan biraz söz eder misiniz Hacýbektaþ Veli Dergâhý postniþini olmak çok yüce bir makamdýr. Biz sadece bu yolun bir hizmetkârýyýz. Bu yol bizi bir hizmetkâr olarak kabul ederse bizim için makamlarýn en yücesidir. Postniþinlik nedir’ Post bir simgedir. Postta oturma yetkisi, bu makama layýk görülen ve toplumdan da kabul gören zatlara aittir. Alevilik- Bektaþilikte oniki, simgesel post vardýr. Tarikatta eðitici olan bir makamdýr. Hizmetlerin ztemsil edildiði postlarýn tamamý Hacý Bektaþ Veli’ye ait olan Horasan Postu’na baðlýdýr. Post merkezdir. Horasan Postu’nu, Hacý Bektaþ Veli’ye, Horasan’dan ayrýlýrken Lokman Perende, Ahmet Yesevi’yi temsilen vermiþtir. Bu postun Hz. Ali’ye ait olduðuna ve Hz. Ali’den geldiðine inanýlýr. Bu postta kimse oturamaz. Pir makamýdýr. Yolun özüdür. Kiþilikleri ve eylemleriyle beni etkileyen postniþinlere gelince: Bu sorunun cevabý gerçekten zor. Bu postu temsil edenler arasýnda ayýrým yapmak haddimize deðil. Her birisi bir kutup, bugünün deyiþiyle bir önder. Bütün bunlara raðmen, Kalender Çelebi beni çok etkilemiþtir. Toplum ve inancý için haksýzlýklarýn karþýsýnda durmuþ ve bu uðurda canýný ortaya koymuþtur. Ayný Hz. Hüseyin gibi. Serçeþme Pir Hacý Bektaþ Veli’yi bir de sizden dinlemek isteriz. Neden Serçeþme denmiþtir? Ali Celalettin Ulusoy’un, ‘Hünkâr Hacý Bektaþ Veli ve Alevi-Bektaþi Yolu’ adlý eserine baþvuralým: Alevi-Bektaþilerce, Hünkâr Hacý Bektaþ Veli, bütün ocaklarýn baðlandýðý, inancýn kaynaðý ve yolun piri olarak bilinir. Hünkâr Hacý Bektaþ Veli’ye baðýlýlýk sadece inanç olarak kalmamýþ, çevresinde Horasan Pirleri ve Rum Erenleri diye adlandýrýlan ve daha sonra adlarýna ocaklar kurulan erenlerin soyundan gelenler de müritlerini görüp yol hizmetlerini yürütürken, Hacý Bektaþ Veli yoluna baðlý kalmýþlardýr. Hacý Bektaþ Veli’den sonra ülkenin her yanýnda bulunan ocakzadelerin Hacý Bektaþ Veli Dergâhý’nda postniþin olan ve Hacý Bektaþ Veli evladýndan olan kiþiden icazet alma zorunluluðu vardý. Bunun dýþýnda ‘dede, baba, abdal, sultan ve derviþ’ namýný taþýyanlarýn tümünün, tekke ve zaviyelerde görev yapabilmeleri, Hacý Bektaþ Veli Dergâhý’nda 09 Þubat 2006 Perþembe Hacýbektaþ Dergâhý Postniþini Veliyettin Ulusoy’la Söyleþtik Ahmet Koçak bulunan ve Hacý Bektaþ Veli’nin evlatlarýndan olan postniþinin icazet vermesine baðlý idi. Bu, tekkedeki hizmetlerin ve vakýflarýn yönetilmesi için de ayný zamanda resmi bir zorunluluktu. Bu yasal zorunluluðun dýþýnda Hünkâr Hacý Bektaþ Veli’nin Horasan Pirleri ve Rum Erenleri’nin soyundan gelenleri kendi dergâhýna baðladýðý, Hacý Bektaþ Veli Dergâhý’ndan icazet almayanlar için ‘Nasip aldýðý eli týrmalayanýn yediði haram, yuduðu murdar, tac’ý delik, kendi murtattýr’, diyerek yolun dýþýna çýkardýðý yaygýn bir kamu inancý olarak uygulanýyordu. Bazý ocakzadelerin, ‘Hacý Bektaþ Veli Dergâhý mesafe-i baidededir (uzak yerdedir’, diyerek Dergâh’a gitmedikleri ve ‘Bizim soyumuz da seyyiddir. Hacý Bektaþ Dergâhý’na gitmek lazým deðildir’, þeklinde konuþtuklarý olmuþsa da bunlarýn zamanla, Hacý Bektaþ Dergâhý’ndaki kayýtlarý silinmiþ ayrýca, müritlerince de ciddiye alýnmaz duruma düþmüþlerdir. Böylece Hacý Bektaþ Veli’ye olan geleneksel baðlantýya olumsuz yönden etken olamamýþlardýr. Örneðin, Pir Sulatan Abdal oðullarýndan Ýnce Mehmed’i talipler, Pir Sultan evladý olarak kabul etmiþler; o da Hacý Bektaþ Veli Dergâhý’na giderek zamanýn mürþidinden icazet almýþtýr. Anlatýldýðý gibi, Anadolu ve Rumeli’nde bulunan ocakzadelerin kayýtlarý Hacýbektaþ 1 Dergâhý’nda tutulmaktadýr. Bu konuda karþýlaþýlan güçlükler orada çözümlenmektedir. AleviBektaþilerin yaygýn inançlarýndan biri de Hacý Bektaþ Veli’nin çað ve ad deðiþtirmiþ Ali olduðudur. Güvercin donunda Sulucakarahöyük’e konan ve cümle evliyalardan üstün olduðunu kanýtlayan Hacý Bektaþ Veli, gösterdiði iþaretlerle Ali olduðunu ârif olanlara açýklamýþtýr. Alevi-Bektaþi inancýnda Þah-ý Velâyet Ali’dir. Velilik ondan sadýr olmuþ ve cümle veliler ona baðlanmýþtýr. Hünkâr Hacý Bektaþ Veli, Ali’nin Veli adýyla, velâyetini yeryüzüne doðrudan doðruya tanýtmak amacý ile tecellisidir. Velâyet, Tanrý’nýn kendine dost kýldýðý ve verdiði ilhamla yaratýcý varlýðýna kattýðý kiþiye verilen sýfattýr. Velâyete sahip olan kiþi ‘Veli’ veya ‘Veliyullah’, Tanrý’nýn buyruðunu, hüküm ve tasarrufunu bâtýni yoldan gerçekleþtirir. Bu itibarla ölümle sona ermez. Tanrý’nýn emri ve Veli’nin bildirimi ile soyundan bir baþkasýna geçer. Bir baþka tecellisidir bu. Uyarma ve yüceltme görevi bu yoldan sonsuza kadar sürecektir. Pir, Tanrý’ya ulaþmayý amaçlayan bir yolun kurucusudur. Erenlere ve ulu kiþilere de pir denilmekte ise de terim olarak anlamý bir yol (tarikat) kuran kiþidir. Hacý Bektaþ Veli, velilik yanýnda ‘Pir’ olarak da tanýmlanmýþtýr. Hacý Bektaþ Veli’nin yolu kendi soyundan gelen ve genellikle ‘mürþit’ olarak adlandýrýlan postniþinler tarafýndan yürütülüyordu. Alevi-Bektaþiler tümü ile Hacý Bektaþ Veli’yi ‘Pir’ olarak kabul ettikleri ve bu yolda ikrar verdikleri için doðrudan doðruya veya ocakzadeler aracýlýðý ile Hacý Bektaþ Veli soyundan gelmiþ olan bu mürþide baðlý bulunuyordu. Mürþit, onlarýn nazarýnda ayný zamanda ‘Kutbül- aktab’(Tanrý’nýn velilere verdiði güç ve yetkiye sahip kiþi) idi. Alevi-Bektaþilerin böylesine zincirleme baðlantýsý ‘el ele, el Hakk’a’, diye tanýmlanýyordu. Mürþidin manevi yönetimindeki inanç birliði ve ‘Tarik-i Mustakim’ (doðru yol), ‘Tarik-i Nazenin’ (yüce yol, ince yol) olarak adlandýrýlýyordu. Bu yola uyanlar insan-ý kâmil olup, Güruhu Naci’ye (kurtulmuþ, selamete çýkmýþ) katýlmýþ oluyorlardý. Hz. Muhammet’in, birçok sahabe tarafýndan rivayet edilen ‘Ümmetim yetmiþüç bölük olacak, bunlardan yalýnýz bir bölüðü necat bulacak’ (Cehennem’den kurtulacak) sözünden kaynaklanan, necat bulmuþ topluluk anlamýna gelen ‘güruh-u naci’ye girebilmek, Alevi-Bektaþilerin itikatýnca, cümle evliyanýn serçeþmesi olan, Hacý Bektaþ Veli’ye baðlanmak ve O’nun yolunda yürümek ve O’nun tertemiz suyunda yýkanýp temizlenmekle mümkündür. Alevi-Bektaþi inancý ve felsefesi hakkýndaki görüþlerinizi anlatýr mýsýnýz’ Alevi-Bektaþi inancý ve felsefesini yazýlý veya sözlü olarak eksiksiz ifade etmek olanaksýz, çünkü sýnýrý yok. Bu inancý yaþarsanýz anlayabilirsiniz. AlevilikBektaþilik akýl ve sevgi (gönül gözü-kalp) sentezidir. Akýl insana verilmiþ en büyük nimet, insaný insan yapan, Allah’a ulaþmaya layýk kýlan nitelik. Akýl, sebeple netice arasýnda, saðlam aðlantý kurma yeteneði, insana özgü. Ama unutmamak gerekir ki zayýflýk, vesvese de insana özgü. Aklýn, yani düþünmenin öðeleri, bilinenle karþýlaþtýrma yaparak bilinmeyenle nedensellik iliþkisini bulabilmektir. Ýki kere ikinin dört ettiðini bilince, iki kere dördün sekiz edeceðini bir kýyaslamayla öðrenip beller. Ya iliþki denklemi kuramadýðýmýz olaylar’ Ya bilinmeyenin, hiç kýyasa gelmeyenin davranýþlarý ve bu davranýþlarýn neticeleri’ Hemen þu gerçek karþýmýza çýkýyor; aklýn el atamayacaðý sahalar var. Bu sahalarda ýsrarla aklý kullanmaya çalýþmak, on mumluk ampulle, gece karanlýðýnda ufku taramaya benzer. Sonuç olsa olsa gölgeler ve hayaletlerdir. Aklýmýz, kiþisel akýl, tasavvuf deyimiyle cüz’i akýl, ilahi aklýn yanýnda denizde bir damla bile deðil, olsa olsa ilahi akýldan bir misaldir. Ýlahi akýldan esintileri yakalama aracý ise akýl deðil, gönüldür. Seziþ, duyuþ’ Çünkü gönül, tek’ Akýl gibi kýsýmlara ayrýlmýþ deðil. Cümle âlem tek gönülde. Ýlahi aklýn yayýnýný, o akýldan bir duyuþ diye ifade edebileceðimiz gönlün anteni yakalar. Alevilik-Bektaþilikte buna ‘gönül gözü’ diyoruz. Öyleyse þu sonuca varabiliyoruz demektir. Tek gönlün kudreti bireysel varlýðýmýzý sardýðý, gönlün yayýný, kiþiliðimizin parazitlerinden arýnabildiði oranda, ilahi aklýn keyfini süreriz. Bu söyleþi SERÇEÞME DERGÝSÝ’ndenalýnmýþtýr. (SÜRÜCEK) 5 BÝLÝM -KÜLTÜR - SANAT 09 Þubat 2006 Perþembe SÝYAD Ödülleri sahiplerini buluyor Sinema yazarlarý sinemanýn 2005 yýlýný deðerlendirdi. Bu yýlýn giþe rekorlu filmi "Babam ve Oðlum"la; Oscar aday adayý Türk filmi "Gönül Yarasý" sekiz dalda aday gösterildi. SÝYAD Baþkaný Açar, "27 Þubat ödül töreninde sonuçlarý açýklayacaðýz" dedi. Ayþe Durukan BÝA (Ýstanbul) - Sinema Yazarlarý Derneði (SÝYAD), geleneksel hale gelen ödüllerini, 27 Þubatta, Cemal Reþit Rey'de yapýlacak ödül töreniyle verecek. SÝYAD genel baþkaný Mehmet Açar, genel sekreter Deniz Yavuz ve sayman Murat Özer'in katýldýðý basýn toplantýsýnda, Türk sinemasýnýn 2005 yýlý yapýmlarýnýn deðerlendirildiði belirtildi. Açar: Dokuz dalda ödül vereceðiz Açar basýn toplantýsýnda, dokuz dalda adaylarýn belirlendiðini belirterek, "Artýk geleneksel hale geldiðini söylüyoruz. Ama kaçýncýsýný veriyoruz bilmiyoruz. Zira bu ödüller sinema yazarlarý tarafýndan yýllardýr veriliyor. Yeniden verilmesi Atilla Dorsay'ýn çabalarýyla oldu" dedi. Açar, oyuncu Gülþen Bubikoðlu ve Ýzzet Günay; yapýmcý-yönetmen Türker Ýnanoðlu; Sinematek kurucusu ve Ýstanbul Kültür Sanat Vakfý Baþkaný Þakir Eczacýbaþý ile müzisyen Yalçýn Tura'ya " Türk Sinemasý'na katkýlarýndan ötürü onur ödülü verileceðini açýkladý. 27 Þubattaki gecede Erol Evgin'in mini bir konser vereceði törende Stephen Gagan'ýn "Syriana" filmi gösterilecek. Sonuçlar ödül töreninde açýklanacak Sonuçlarýn ödül töreninde açýklanacaðýný belirten Açar, "Törenden önce aday filmleri bir kez daha izleyeceðiz. Böylece daha isabetli karar vermeye çalýþacaðýz" diye konuþtu. Babam ve Oðlum ile Gönül Yarasý'nýn sekiz dalda aday gösterildiði deðerlendirmede; Meleðin Düþüþü ve Anlat Ýstanbul beþ; Eðreti Gelin ve Ýki Genç Kýz altý; Organize Ýþler üç; O Þimdi Asker iki ; Bulutlarý Beklerken ve Balans ve Manevra birer dalda aday oldular. Deðerlendirmeye 31 yazar katýldý SÝYAD üyesi 52 sinema yazarýndan 31'inin katýlýmýyla belirlenen dokuz daldaki adaylar þunlar: En Ýyi Film: Anlat Ýstanbul, Babam ve Oðlum, Gönül Yarasý, Ýki Genç Kýz, Meleðin Düþüþü En Ýyi Yönetmen: Atýf Yýlmaz (Eðreti Gelin), Çaðan Irmak (Babam ve Oðlum), Kutluð Ataman (Ýki Gene Kýz), Semih Kaplanoðlu (Meleðin Düþüþü), Yavuz Turgul (Gönül Yarasý), Mahmut Tali Öngören- En Ýyi Senaryo: Çaðan Irmak (Babam ve Oðlum), Kutluð Ataman (Ýki Genç Kýz), Semih Kaplanoðlu (Meleðin Düþüþü), Ümit Ünal (Anlat Ýstanbul), Yavuz Turgul (Gönül Yarasý), En Ýyi Erkek Oyuncu: Çetin Tekindor (Babam. ve Oðlum), Fikret Kuþkan (Babam ve Oðlum), Onur Ünsal (Eðreti Gelin), Þener 1 Soldan Saða: 1) Sürekli kazanmayý hedefleyen ekonomik sistem. 2) Eski bir uygarlýk – Anahtar. 3) Bir psikolojik hastalýða yakalanmýþ olan. 4) Ölüm cezasý – Elektrik tesisatýnda (+) artý uç. 5) Silahlarda ateþleme mekanizmasý – Boþa giden. 6) Piyangonun en küçük ikramiyesi – Azeri halk sazý. 7) (Tersi) Afrika'da ýrmak – (Tersi) Yetmeyecek kadar – Mýsýr'da Güneþ tanrýsý. 8) Japon çiçek düzenleme sanatý - Babai'nin ünsüzleri. 9) Tinsel – Ýskambilde papaz. 10) Uzaklýk iþareti – (Tersi) Yaþam sývýsý – Yemin. 11) Aktif – (Tersi) Arkasý sýrlanmýþ cam. 12) Olgun davranan, alýngan olmayan – Süslü cadde kemeri. 1 2 3 4 5 6 7 1) Fabrikatör. 2) Bilimsel niteliði olan – Caka. 3) Yýldýrým savar8 Yemek. 4) Emir veren – Bunamýþ. 5) Seher vakti – Kýsaca kýta – Kalabalýk halk. 6) (Tersi) 9 Ýzmir'in bir ilçesi – Marmara'da bir göl. 7) (Tersi) Kurgu, düþ – Bir haber ajansý. 8) Ýzin 10 belgesi – Emeksiz kazanç. 9) (Tersi) Bir kümes hayvaný – Zeytin yaðla yapýlarak soðuk yenen 11 bir fasulye türü. 10) (Tersi) Bir uzunluk ölçü biriminin kýsa yazýlýþý – Tatlý sularda balýkla 12 beslenen bir kuþ türü. Yukarýdan Aþaðýya: 2 Þen (Gönül Yarasý), Tolga Çevik (Organize Ýþler) Cahide Sonku En Ýyi Kadýn Oyuncu: Hümeyra (Babam ve Oðlum), Feride Çetin (Ýki Genç Kýz), Meltem Cumbul (Gönül Yarasý), Nurgül Yeþilçay (Eðreti Gelin), Tülin Özen (Meleðin Düþüþü) En Ýyi Yardýmcý Erkek Oyuncu: Cem Yýlmaz (Organize Ýþler), Erkan Can (O Þimdi Mahkum), Þevket Çoruh (Eðreti Gelin), Timuçin Esen (Gönül Yarasý), Yetkin Dikinciler (Babam ve Oðlum) En Ývi Yardýmcý Kadýn Oyuncu: Fadik Sevin Atasoy (O Þimdi Mahkum), Füsun Demirel (Eðreti Gelin), Hülya Avþar (Ýki Genç, Kýz), Ýdil Üner (Anlat Ýstanbul), Þerif Sezer (Babam ve Oðlum) En Ýyi Görüntü Yönetmeni: Eyüp Boz (Meleðin Düþüþü), Jacek Petrycki (Bulutlarý Beklerken), MehmetAksm (Anlat Ýstanbul), Soykut Turan (Gönül Yarasý), Uður lçbak (Organize Ýþler) En Ýyi Müzik: Gökhan Kýrdar (Anlat Ýstanbul), Replikas (Ýki Genç Kýz), Selman Ada (Eðreti Gelin), Tamer Çýray (Gönül Yarasý), Teoman (Balans ve Manevra). (AD) 3 4 5 6 7 8 9 10 “Sigarayý Býrakma Günü” 1621. Ýstanbul Boðazý dondu. 1871. Osmanlý'da ilk kez Karl Marx'ýn bir makalesi Hakayikul Vakayi gazetesinde yayýmlandý. 1933. Nazire Haným Türkiye Güzeli seçildi. 1954. Cumhuriyetçi Millet Partisi (CMP) kuruldu. 1968. Türkiye'de ilk kadýn trafik polisi göreve baþladý. 1969. Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'nin adý Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) olarak deðiþtirildi ve genel baþkanlýða da Alparslan Türkeþ seçildi. 1972. Maden iþçilerinin grevi dolayýsýyla Ýngiltere Londra'da olaðanüstü hal ilan edildi. 1975. Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu'nun (TRT) düzenlediði Eurovision Türk Hafif Müziði Þarký Yarýþmasý finali sonuçlandý. Semiha Yanký'nýn "Seninle Bir Dakika" adlý parçasýyla Cici Kýzlar'ýn "Delisin" adlý parçalarý birinciliði paylaþtý. Bu durumda kura çekildi. Semiha Yanký Türkiye'yi temsil etme hakký kazandý. 1981. Polonya'da Komünist Parti Pinkowski'yi baþbakanlýktan aldý; yerine General Wojciech Witold Jaruzelski'yi getirdi. 1983. Sendikalar Kanunu ile Toplu Sözleþme, Grev ve Lokavt Kanunu'nda önemli deðiþiklikler yapýldý. 1985. Görülmemiþ soðuklar ve kar Ýstanbul'u ve Ýstanbullularý gafil avladý. 6 milyonluk kent 3 cm'lik kara yenik düþtü. Ulaþým felce uðradý. Belediye Baþkaný Bedrettin Dalan Meteoroloji'nin kendilerini yanýlttýðýný söyledi ve "I am sorry" diyerek Ýngilizce özür diledi. Ayný gün, Uludað'a giden Cumhurbaþkaný Kenan Evren otellerin doluluðuna bakarak "Türkiye'de çok zengin var" dedi. 1986. Cumhuriyet Halk Partisi'nin eski Genel Baþkaný Bülent Ecevit, Sosyal Demokrat Halkçý Parti'nin (SHP) af önerisini yetersiz buldu; "Af konusunda cömert davranýlmasýný" istedi. Bülent Ecevit affýn ideolojik ayrým gözetmemesi gerektiðini belirtti; "SHP önerisi taraf tutmaktadýr" dedi. 1988. Eski Genelkurmay Baþkaný Necdet Üruð, hakkýnda soruþturma açýlmasý için Cumhurbaþkaný Kenan Evren'e baþvurdu. 2000'e Doðru dergisinde çýkan MÝT (Milli Ýstihbarat Teþkilatý) raporunda bazý iddialara adý karýþmýþtý. O gün 2000'e Doðru dergisi toplatýldý. Ayný gün Diyarbakýr Askeri Cezaevi'nde 2000 tutuklu ve hükümlü açlýk grevine baþladý. 1991. "Savaþa Hayýr Platformu" üyeleri ile bazý milletvekili ve sanatçýlarýn yer aldýðý "Barýþ Treni"1991 yýlýnda bugün Ankara'dan Ýncirlik'e hareket etti. 1995. Milli Eðitim Bakanlýðý Ortaöðretim Disiplin ve Ödül Yönetmeliði'ni açýkladý. Yönetmelik okul müdürlerine, kýz öðrencilere bekaret kontrolü yaptýrma yetkisi veriyordu. Türkiye'nin dört bir yanýnda "bekaret kontrolüne hayýr" eylemleri baþladý. Ýzleyen günlerde, Bakan Nevzat Ayaz kontrol yapýlmayacaðýna iliþkin bir genelge yayýnladý. Ancak, bekaret kontrolleri son bulmadý Bugün Doðanlar: 1830. 1871’e deðin Batýlýlaþmaya yönelik reformlarý sürdürdükten sonra mutlakiyetçiliðe yönelen Osmanlý Sultaný Abdülaziz. 1874. Ortaya koyduðu sahne teknikleriyle modern tiyatronun geliþmesine katkýda bulunan Rus tiyatro ouncusu, yapýmcýsý ve yönetmeni Vsevolod Yemilyevich Meyerhold. 1891. Ýki kez dýþiþleri bakanlýðý ve pek çok kez de baþbakan yardýmcýlýðý görevlerinde bulunan Ýtalyan Sosyalist Partisi lideri, gazeteci ve siyasetçi Pietro Sandro Nenni. 1907. Vietnam’ýn önde gelen aydýnlarýndan bilim insaný ve siyasetçi Truong Chinh. 1910. Genlerin hücre metabolizmasýný düzenlemeleri konusundaki araþtýrmalarýyla bilinen Fransýz biyokimyacý Jacques Monod. 1944. Afrika kökenli Amerikalýlarýn yaþam ve duygularýný iþlediði roman, öykü ve þiirleriyle bilinen Amerikalý edebiyatçý, Alice Walker. Bugün Ölenler: 1881. Rus ve dünya edebiyatýnýn önde gelen romancýlarýndan Fyodor Dostoyevski. 1984. Sovyet lideri Yuri Andropov. 1987. Ýstanbul Radyosu Türk Hafif Müziði sanatçýsý, koro þefi Ahmet Gazi Ayhan. Bianet.org 6 09 Þubat 2006 Perþembe Ercüment Çelik BÝA (Berlin) - Danimarka'da JyllandsPosten gazetesi'nin Eylül ayýnda yayýnladýðý "Muhammed" Karikatürleri'nin Norveç, Fransa, Ýspanya ve Almanya'da yeniden yayýnlanmasýnýn ardýndan Ýslam dünyasýnýn verdiði tepkiler karþýsýnda birden herkes özgürlükler savunucusu oluverdi. Düþünce özgürlüðü, basýn özgürlüðü, inanç özgürlüðü, bireysel özgürlükler öyle bir kargaþa içinde dile getirildi ki, esas karikatürleþtirilen "özgürlükler" oldu. Diðer yandan, tepkilerin odaðý Hz. Muhammed'in karikatürünün çizilmesi idi. Oysa, karikatürize edilenin Ýslam dini olduðu gözden kaçtý. "Özgürlük" Bu yazýyý hazýrlarken yayýnlanan 12 karikatürü analiz etmek istemiþtim. Ama daha önce karikatürleri gördüðüm Ýnternet siteleri çoktan bloke edilmiþti bile. Ýnternet'te bilgiye "eriþim özgürlüðü" olduðu kadar onu "engelleme özgürlüðü"nün de olduðuna tanýk oldum. Ben bu özgürlüklerin ne kadar geçici ve sanal olduðunu göz önünde bulundurarak zaten notlarýmý tutmuþtum. Karikatürlerde... Buradan hareketle analiz ettiðimde, en öne çýkan ve diðer gazetelerce de tekrar yayýnlanan birkaç karikatürde "Muhammed" sarýðýnýn tepesinde saatli bir bombayla, bir Osmanlý Padiþahý gibi duruyor. Diðerinde intihar bombacýlarýna "Muhammed", cennette bakirelerin tükenmekte olduðunu söylüyor. Bir baþka karikatürde iki tarafýnda siyah çarþaflara bürünmüþ kadýnlarýn arasýnda görünüyor. Ýsmi Muhammed olan Müslüman, haylaz görünümlü bir öðrencinin tahtaya yazdýðý Arapça cümlelerin çevirisinin verildiði karikatürde, "Bu adamlar bu karikatürleri çizdiklerinde nasýl bir þiddetle karsýlaþacaklarýný bilmiyorlar herhalde" vurgusu yapýlýyor. Amaçlý kullaným! Karikatürler benzer anlatýmlarla devam ediyor. Burada karþýmýza çýkan, "Muhammed" figürünün amaçlý bir kullanýmýdýr. Birincisi, doðrudan terörizm ile eþleþtirilen bir Ýslam anlatýmý yapýlýyor. Ýkincisi, bu anlatým yine doðrudan Peygamber figürüyle simgelenmiyor. Yani Peygamber'in kendisi de "terörist" olarak algýlanabilir. Terörist de zaten özgürlüklere karþýdýr ve Avrupa demokrasisine uymaz bu durum. Karikatürlerin yayýnlanmasýnýn ardýndan yükselen protestolar karþýsýnda bir açýklama yapmak zorunda kalan Jyllands-Posten gazetesinin baþ editörü Carsten Juste amaçlarýnýn basýn özgürlüðünün sýnýrlarýný test etmek olduðunu söyledi. Avrupa'da düþünce özgürlüðü varmýþ! Gerçekten çok büyük misyon yüklenmiþler de biz farkýna varmamýþýz. Aslýnda çok daha kötü karikatürler varmýþ ama kendi etiklerine aykýrý olduðu için yayýnlamamýþlar. Hem istediklerini yayýnlarlarmýþ; çünkü Avrupa'da düþünce özgürlüðü diye bir þey varmýþ. Birilerini incitecek diye bu hakký kullanmaktan kaçýnmak demokrasinin temellerini zedelermiþ. Özür dilemek için de bir neden yokmuþ. Karikatürlerin yayýnlandýðý ilk ayda konuyla ilgili görüþme talep eden Arap ülkelerinin elçilerinin isteðini reddeden Danimarka Baþbakaný Rasmussen, olaylarýn patlak vermesinin ardýndan yaptýðý açýklamada basýn özgürlüðünün arkasýnda olduðunu söyleyerek, yapýlanýn yasalara uygun olduðunu ve Danimarka halký adýna özür dilemesinin mümkün olmadýðýný belirtti. Karikatürlerin Ardýndaki Ýki Yüzlü Özgürlük! Ýslam dünyasýnýn tepkileri karþýsýnda Avrupa'da birden herkes özgürlük savunucusu oluverdi. Özgürlükler öyle bir kargaþa içinde dile getirildi ki, esas karikatürleþtirilen "özgürlükler” oldu. Bu arada asýl saldýrýya uðrayanýn Ýslam olduðu gözden kaçtý. Koltuðunda kalmasý için ancak bunu yapabilirdi. Oylarda iki günde yüzde 2.4 artýþ Danimarka'da liberal muhafazakar koalisyonunu radikal saðcý Halk Partisi'nin desteði olmadan hükümette tutmasý mümkün görünmüyor. Halk Partisi'nin verdiði demeçlerde Ýslam'ýn "bir din deðil terörist bir örgüt" olduðu ilan ediliyor. Bu durumun çarpýcý bir göstergesi, Greens Polling Group þirketinin yaptýðý kamuoyu yoklamasýdýr. Gazze'de yapýlan protesto eylemlerinden sonra Pazartesi ile Çarþamba günleri arasýnda elde edilen sonuçlara göre Halk Partisi'nin oylarý yüzde 12,1'den yüzde 14,5'e yükselmiþ. Buradan art niyetli bir amaç ortaya çýkýyor: "Þimdi biz bu karikatürleri yayýnlarsak, Ýslamcý teröristler hemen yanýt verecek ve yanýtlarý da þiddete dayalý olacak. O zaman herkes Ýslam'ýn ne olduðunu görecek." Tepki gelmeyince... Ýþin baþka bir boyutu da Eylül ayýnda karikatürler yayýnlandýðýnda beklenen tepkiyi alamayan gazetenin, uzun bir zaman sonra kendisinin Müslüman derneklerini arayarak, karikatürler hakkýndaki görüþlerini sormasý ve olayý iyice provoke etmesidir. Nihayetinde istediði satýþlara ulaþmýþtýr. Ayný zamanda gazetenin attýðý oltaya takýlan radikal Ýslamcý örgütler de beklenen þiddet eylemlerini ortaya koymuþlardýr. Tartýþmalarýn Avrupa basýnýnda büyümesiyle özgürlükler tekrar gündeme geldi. Düþünce özgürlüðüne zaten kimsenin bir diyeceði yok. Diyalog ve eleþtirinin gereði olarak dinlerin eleþtirisi de hoþgörüyle karþýlanmalýdýr. Ýþte, okulda, sokakta Basýn özgürlüðünün korunmasý da özgürlükler listesinde yerini almýþtýr. Yalnýz bu listenin "inanç özgürlüðünü ve bireysel özgürlükleri" de barýndýrdýðý unutulmamalýdýr. Uzun yýllardýr süregelen anti-semitizm dalgasýnýn yerini bugün anti-Ýslamizm almýþsa bunun Ýslam'a inanan kiþilerin yaþamýný bugün ve yakýn gelecekte ne kadar zorlaþtýracaðýný da görmek gerekir. Bu insanlarýn bireysel özgürlüklerinin kýsýtlanmasý için, hep eleþtirdikleri þekilde, radikal Ýslamcýlarýn yaptýðý gibi evlerinin önüne bomba konmasý, ölümle tehdit edilmesi gerekmez. Müslümanlara karþý oluþan/oluþturulan önyargý sonucunda toplumsal yaþamýn her alanýnda, iþte, okulda, sokakta, her yerde önlerine engeller çýkacaktýr. Bu önyargý, Müslüman diye bilinen bütün topluluklara, azýnlýklara, daha da açýkçasý Avrupa'daki göçmen gruplara uygulanacaktýr; ve bu uygulama, bu insanlarýn ne kadar entegre olup olmadýðý göz ardý edilerek, bu topluluklarýn her bireyine yansýyacaktýr. Dar ve yanlý bakýþ... Özgürlüklere baþka bir cepheden baktýðýmýzda, basýn özgürlüðünün de aslýnda çok dar ve yanlý bir bakýþ açýsýyla ele alýndýðýný görmekteyiz. "Basýn gerçekten özgür müdür?" sorusuna sadece yasalar çerçevesinde bakýlmamalýdýr. Basýnýn yayýnýný özgür bir þekilde eylemesi dýþýnda basýnýn bugün sermaye, siyaset, ideoloji üçgeninde tercihli bir hareket doðrultusu seçtiði tartýþma götürmez. Bu yüzden karikatürlerin yayýnlanmasý, Danimarka örneðinde gazetenin satýþ hedefleri, radikal saðcý Halk Partisi'nin bu iþteki payý, devletin göç ve yabancýlar politikasý, Avrupa'da geliþen muhafazakar düþünce akýmýnýn yeniden kök bulmasý bütünlüðü içinde düþünülmelidir. Neden Ýslam? Basýnýn taraflý tercihiyle "Ýslam ve Muhammed karikatürleri" yayýnlanmýþ ve iþlenmiþtir. Neden baþka bir din deðil de Ýslam? Basýn özgürlüðünün sýnýrlarý baþka þekilde test edilemez mi? Ýslam yerine Hýristiyanlýk eleþtiriþi yapmak için çok daha fazla þeyi göze almalarý gerektiði aþikardýr. Madem öyle özgür düþünceli bir yayýn politikasý var ise, bu gazete pekala bu karikatürler serisini devam ettirebilir ve her ay bir dini mizah konusu yapabilir. Bu da sýkar mý sýkar. "Ýsa'nýn Hayatý" Ama yapan da var. Avusturyalý karikatürist Gerhard Haderer'in 'Ýsa'nýn Hayatý' adlý mizah kitabý, geçen yýl bir yandan yüz binler satarken diðer yandan da yasaklamalara maruz kaldý. Hz. Ýsa'yý bir "party animal" olarak iþleyen kitapta, çýplak surf yapan, Jimi Hendrix gibi müzisyenlerle eþleþtirilen, esrar dumanlarýnýn içinde kaybolan, son yemek hikayesini bir partiye çeviren hippi Isa karikatürleþtirilmiþtir. Bu yazar ve kitap da Avusturya'da protestolara neden olmuþ, hatta Çek Cumhuriyeti'nde yasaklanmaya yaklaþmýþ ve Yunanistan'da yazar, ülkeye girmesi halinde 6 ay hapis cezasýna çarptýrýlmýþ ve kitabý toplatýlmýþtýr. Karikatürleþen "özgürlük"! Dolayýsýyla, Avrupa Birliði Dönem Baþkaný Avusturya Baþbakaný'nýn ya da Danimarkalý gazeteyi desteklemek için karikatürleri kendi ülkelerinde basan gazetelerin editörlerinin çýkýp basýn özgürlüðünü savunmalarý çok ikiyüzlü bir davranýþtýr. Bir yandan Yahudi soykýrýmýnýn inkarýný cezalandýrýlabilir bir durum yapan, diðer yandan komünizmi faþizmle bir tutarak lanetleyen iki yüzlü Avrupa Birliði, özgürlükleri karikatürleþtirmektedir. "Yasallýk daraltmasý" Hz. Muhammed yaþasaydý kiþilik haklarýný ihlal eden bu karikatürlere dava açabilir ve hepsini de kazanabilirdi. Ama her þeyi yasallýk temelinde düþünmek bugün toplum yaþamýný ve düþüncesini daraltýyor. Toplumu iþlevlerine göre kendi içinde kapalý sistemlere (din, devlet, kültür, ekonomi, politika, hukuk, bilim vs) bölen ve bu sistemleri birbirinden ayýran iþlevselci yapýsalcý Amerikan okulunun kurucusu Talcott Parsons'ýn öðrencisi Alman yargýç Niklas Luhmann'ýn sistemler kuramýný Avrupa'da yaygýnlaþtýrmasýyla kapalý düþünce yapýsý destek buluyor ve hukuk bu bütünde öne çýkýyor. Montesquieu yaþasaydý, herhalde "ne hale çevirdiniz benim düþüncelerimi" diye saçlarýný yolardý. Teðet geçmek Kurmak istediðim baðlantý, karikatürlerin üzerinden yapýlan bütün tartýþmalarýn hukuk boyutunu aþamamasýdýr. Dolayýsýyla herkes bu sistem içerisinde kendine göre bir hak çerçevesi bulabiliyor: bu karikatürü çizen de, yayýnlayan da, yayýnlandýðý devleti yöneten de, karikatürlerden incinen de, önyargýlara maruz kalan da... Bu yüzden toplumu bir bütün olarak düþünmek ve özgürlükleri bu bütüne yerleþtirmek ihtiyacý doðuyor. Özgürlüklerin sýnýrý hep sorgulanýyor. Birinin özgürlüðünün bir diðerinin özgürlüðüne teðet geçmesi herhalde idealdir. Etik ilkeler Ama sanýrým özgürlükleri tek sýnýrlayabilen, etik ilkelerdir. Normatif ve göreceli olmakla birlikte, toplumun hassasiyetlerini, deðerlerini gözeten etik ilkeler bir anlamda özgürlüklerin düzenleyicisi olarak karþýmýza çýkýyor.. Etik ilkelerin derecesi de toplumun özgürlük derecesi ile içice geçiyor. Etik ilkelerin hukuk sisteminden çok daha geniþ olduðu da bir gerçektir. Avrupa'da anti-islamizm yükseliþe geçmiþtir. Karikatürlerin yayýnlanmasý, birbirini takip eden yýllarda, Hollanda'da, Fransa'da, Almanya'da gerçekleþen olaylar dizisinin bir parçasý olarak karþýmýza çýkýyor.. Merceðimizi büyültürsek bu olaylardan çýkan sonuç, Batýda din ve devlet iliþkisinin tekrar tanýmlanmasý gereðinin doðmasýdýr. Yakýn gelecekte, özgürlüklerin tartýþýlan sýnýrýný da bu tanýmlama belirleyecek gibi görünüyor. Sahibi: Hacýbektaþlýlar A.Þ. adýna Naci Özçelik Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü: Aydýn Þimþek Genel Yayýn Yönetmeni: Osman Çoban Yönetim Yeri: Hacý Bektaþ Veli Sevgi Yolu, Karayalçýn Parký Giriþi, Sol Kapý Kat: 1 Hacýbektaþ/ Nevþehir Tel-Faks: 0384 441 39 47 E-mail:[email protected] Þirket e-mail: [email protected] E-groups: [email protected] Web: www.hacibektaslilar.com Baský: Hacýbektaþlýlar A.Þ. Matbaasý Bala Mah. Bektaþ Efendi Sk. No: 38 Tel-Faks: 0384 441 29 16 Pazar günleri yayýnlanmaz. Yayýn Türü: Yerel Süreli Yayýn Karikatür yayýmý sürüyor, tehditler de... Hz Muhammed karikatürlerini dünyanýn çeþitli yerlerinde protesto edenlerden ondan fazla kiþi öldü, çok sayýda yaralý var. Fransa'da Charlie Hebdo mizah dergisinin toplatýlmasýný mahkeme reddetti. Avrupa'da üç gazeteye bomba ihbarý yapýldý. Erol ÖNDEROÐLU BÝA (Paris) - Hazreti Muhammed karikatürlerinin Danimarka'da "Jyllands-Posten" gazetesinde ilk olarak 30 Eylül'de, Noveç'ten "Magazinet" dergisinde de 10 Ocak'ta tekrar yayýmlanmasýyla Müslümanlarýn tüm dünyada baþlattýðý protesto eylemlerinde þimdiye kadar onun üzerinde kiþi öldü. Hz Muhammed'in 12 karikatürünün yayýmýný "Ýslama hakaret" olarak deðerlendiren Müslüman ülkeler, karikatürlerin Avrupa'nýn çeþitli gazetelerinde "ifade ve basýn özgürlüðü" adýna yeniden yayýmlanmasýyla tepkilerini artýrdý. Baþbakan recep Tayyip Erdoðan Erdoðan, Medeniyetler Ýttikafý ile çalýþmalar yürüttüðü Ýspanya Baþbakaný Jose Luis Zapatero ile birlikte dünya liderlerine bir mektup göndereceklerini açýklamýþtý. Þikayet edilen "Charlie Hebdo" dergisi bayilerde Fransa Müslüman Ýnanç Konseyi (CFCM), haftalýk mizah "Charlie Hebdo" dergisi hakkýnda suç duyurusunda bulundu ve satýþa çýkarýlmadan önce "ýrk ve din temelinde saldýrýda bulunduðu" gerekçesiyle toplatýlmasýný istedi. Paris Aðýr Ceza Mahkemesi ise, usul eksikliðinden baþvuruyu reddetti. Çýkardýðý özel sayýsýnda Hz Muhammed'i çizen dergi, iki eliyle baþýný tutan ve "Aptallarca sevilmek ne kadar zor" diyen Hz Muhammed'i resmetti. "Terör ve þantaja baþvuran köktencilere demokratik ilkelerden ödün verilemez" açýklamasýna da yer veren Dergi, þiddetli protestolara neden olan 12 karikatüre de baþkalarýný ekleyerek yer verdi. CFCM Cuma günü avukatlarýyla toplantýda CFCM Baþkan Yardýmcýsý Fuat Allavi, tepkilere raðmen karikatürlerinin yayýmlanmasýna devam edilmesini eleþtirerek, "Ateþe körükle gidiyorlar. Bu sorumsuzca" dedi. Derginin avukatý Richard Malka'ya göre ise, "Fransa'da yayýmlanmadan önce bir dergi sansür edilemez. Bu ancak yayýndan sonra talep edilebilir." Derginin sahibi Philippe Val, mahkemeye dergi çizerleriyle birlikte gelerek, "Demokrasilerde, karikatür hakký vardýr" diye konuþtu. CFCM ise, Cuma günü, avukatlarýyla birlikte bir toplantý düzenleyerek, karikatürlere yer veren France-Soir, le Monde, Libération ve Charlie Hebdo gibi gazete ve dergilere karþý ceza davasý açmak dahil neler yapýlabileceðini görüþecek. Avrupa'daki üç gazeteye bomba ihbarý 6 Þubat'ta France Soir gazetesine, bomba ihbarý yapýldý. Issy-les-Moulineaux yerleþiminde “Karikatürlerin Arkasýndaki Ýki Yüzlü Özgürlük” Almanya’dan Ercüment Çelik’in deðerlendirmesi 6. sayfada bulunan gazete merkezi, derhal boþaltýlarak bina güvenlik kordonu ile çevrildi. Paris merkezli uluslararasý Sýnýr Tanýmayan Gazeteciler (RSF) örgütünün, tehditler sonrasý görüþüne baþvurmak istediði gazete bir açýklama yapmak istemedi. Fransa'daki gazetenin dýþýnda karikatürlere ilk olarak yer veren Danimarka'dan Jyllands-Posten gazetesine, biri 31 Ocak'ta, diðeri de 1 Þubat'ta iki kez bomba ihbarý yapýldý. Ancak ihbarlar gerçek çýkmadý. 5 Þubat'ta kimliði belirsiz kiþiler, "Charlie Hebdo" dergi binasýnýn önüne yangýn söndürme cihazý býraktý. Karikatürlere yer veren Hollanda'daki "De Volkskrant" gazetesine 3 Þubat'ta Ýnternet yoluyla gönderilen bir mesajda, bina içerisinde bombanýn patlayacaðý bildiriliyor. RSF, diyalog ve hoþgörü çaðrýsý yaptý Daha önce yaptýðý "diyalog ve hoþgörü çaðrýsýný" yineleyen RSF, geliþmeleri "tehdit ve yýldýrma giriþimleri" olarak niteleyerek kýnadý. France Soir gazetesi sahibi Mýsýrlý Ýþ insaný Raymond Lakah, karikatürlerin gazetesinde yayýmlanmasýndan sonra Yayýn yönetmeninin iþine son vermiþti. Yayýn yönetmeninin iþine son verilmesini anlamakta güçlük çektiðini bildiren RSF, bunun tansiyonu düþürmeye yaramayacaðýný, tersine taraflarýn tutumunu daha da radikalleþmesine hizmet edeceðini açýklamýþtý. Afganistan'da üç ölü, 17 yaralý Afganistan'ýn güneyinde, karikatürleri protesto eden kitleyle polis arasýnda yaþanan çatýþmalarda üç kiþi öldü, 17 kiþi de yaralandý. Gazetenin daðýtýmýný Tunus ve Fas'ta yasak konmuþtu. Fas'ta yayýmlanan "Attajdid" gazetesi de, France-Soir gazetesinin cezalandýrýlmasýný istemiþti. Filistinli silahlý gruplar ise, Fransýz, Norveç ve Danimarka vatandaþlarýný Gazze Þeridi ve Filistin topraklarýnda hedef almakla tehdit etti. RSF, 2 Þubat'ta da, taraflarý sükunete çaðýran bir bildiri yayýmlamýþtý. Önceki günde Afganistan'da Maimana'daki NATO Birliði'ne saldýrmak isteyen gruba ateþ edilmesi sonucu 4 eylemci öldü, 15'i yaralandý. Birlikte görev yapan 6 Norveçli asker de yaralandý. HAVA DURUMU Karla karýþýk yaðmur En Yüksek 0C 6 En Düþük 0C 0 Rüzgar Hýzý 6,56 km/s Rüzgar Yönü D.-G.Batý Nem 86 % Çið Noktasý -1 0C Basketbol’da Grup Maçlarý baþladý Suavi CESUR HACIBEKTAÞ-Gençlik Spor Ýl Müdürlüðü bünyesinde, Basketbol gurup maçlarý baþladý. Hacýbektaþ Gücü Basketbol Gençler takýmý, Geliþim Ýhtisas spora 38-46 yenildi. Hacýbektaþ Gücü Spor Basketbol Gençler takýmý, 07.Þubat.2006 salý günü saat 18.00 de, Geliþim Ýhtisas sporla yaptýðý maçý, 38-46 kaybetti. Hacýbektaþ Gücü spor, Basketbol antrenörü Özgür Bektaþ yönetiminde çýktýðý maçta, oyuncularýn ýn çoðunluðu küçük yaþ gurubunda olmasýna raðmen, iyi bir maç çýkardý. Ýyi de bir seyirci desteðini arkasýna alarak maça baþlayan Hacýbektaþ Gücü Spor, tecrübeli olan rakibi karþýsýnda maçtan yenik ayrýldý. ÇARÞAMBA PAZARI fiyatlarý Biber Greyfurt Karnabahar Kara Lahana Brokoli Lahana Marul Pýrasa Turp Maydanoz,Tere Buzhane Elma Elma Limon Mandalin Anamur Muz Domates Salatalýk Patlýcan 2.5-3 0,50 1 1.5 1.5 3 0,75 1 1 0,15 0,75 0,60 0,50 0,50 2 0,65 1 2,5 Hindistan cevizi Kivi Çikita muz Mantar Havuç Çilek Ayva Armut Nar Üzüm Kabak Yumurta Kestane Ceviz K.Fasulye K.Üzüm Bulgur Mýsýr 3 3 3 3-3,5 1 3 1 2 2,5 2,5 1 2,5-3,5 5 5 12 2 1 2
Benzer belgeler
“Alevi Bektaşi düşünesini tabi ki içine sindiremez” “Alevi Bektaşi
Halk Eðitim Müd.
Askerlik Þubesi
Kapalý Spor Salonu
Devlet Hastanesi
Ýlçe Saðlýk Grup Bþk.
Tapu Sicil
C.Savcýlýðý
Adliye
Adliye
Kütüphane
Müze
Turizm Danýþma
Emniyet Amirliði
Karakol Amirliði
Janda...
Ulaş Bardakçı - Hacibektaslilar
terk edip, bu toplumun taleplerine kulak
vermeli ve asimilasyon için Avrupa’lara
gidip, Alevilerin yakasýna yapýþmýþ