dünya mevduat sigortacıları istanbul`da buluştu
Transkript
dünya mevduat sigortacıları istanbul`da buluştu
B Ý L Ý M S E L Y A Y I N O R G A N I TMSF yýl:2 sayý:14 Temmuz-Aðustos-Eylül 2007 TASARRUF MEVDUATI SÝGORTA FONU DÜNYA MEVDUAT SÝGORTACILARI ÝSTANBULDA BULUÞTU Sayfa 3te TÜRKÝYEDE MEVDUAT SÝGORTACILIÐI VE TMSF ÝDARÝ YARGIDA GÖREV VE YETKÝ UYUÞMAZLIÐI EFDI GENEL KURULU ÝSTANBULDA YAPILACAK Sayfa 8de Sayfa 24te Sayfa 42de TÜRKÝYEDEKÝ TASARRUF MEVDUATI HESAPLARININ SÝGORTALANMASINA ÝLÝÞKÝN TEMEL PARAMETRELER SORULAR ve CEVAPLAR SÝGORTA VE RÝSK ÝZLEME DAÝRE BAÞKANLIÐI GENEL EKONOMÝK VERÝLER FÝYATLAR GENEL DÜZEYÝNDEKÝ GELÝÞMELER (%) (Temmuz) Aylýk 12 aylýk ortalama* Önceki yýlýn ayný ayýna göre ÜFE 0,06 9,03 2,08 TÜFE -0,73 9,70 6,90 Kaynak: TÜÝK (Veriler bir sonraki ayýn ilk haftasý açýklanmaktadýr.) (*Cari ay dahil 12 ay ortalamasýnýn, bir önceki 12 aya oraný) DÖVÝZ KURU GELÝÞMELERÝ* 31.07.2007 USD 1,2689 EURO 1,7469 GBP 2,6099 Kaynak: REUTERS 30.12.2006 1,4037 1,8650 2,7450 31.07.2006 1,4837 1,8932 2,7500 *Serbest Piyasa FAÝZ ORANLARI (%) 31.07.2007 30.12.2006 31.07.2006 Gecelik 17,50 17,50 17,50 Mevduat Faizleri* **17,77 18,10 17,19 TRLIBOR (O/N) 17,37 17,97 17,51 Kaynak: TCMB / TBB *Sektör Ortalamasý/1 aylýk **30.05.2007 BORSA ENDEKSÝ ÝMKB Sýnai Mali Kaynak: ÝMKB 31.07.2007 51.561 40.055 78.840 30.12.2006 39.117 30.896 60.168 YATIRIM ARAÇLARININ GETÝRÝLERÝ Son Deðer 1 ay öncesine (31.07.2007) göre (%) 31.07.2006 36.067 28.732 55.596 1 yýl öncesine göre (%) ÝMKB Dolar Altýn(YTL/gr) Altýn (Usd/Ons) DÝBS Endeksi 51.561 1,2689 27.50 667.50 9,5 -2,1 -0,3 2,0 42,9 -14,4 -9,2 5,4 (3 aylýk)* 829,01 1,2 18,4 DÝBS Endeksi 855,11 Kaynak: ÝMKB,Reuters 1,3 20,1 *ÝMKB DIBS performans endeksi (12 aylýk)* GSMH ve GSYÝH (BÝRÝKÝMLÝ) 2007 (1.çeyrek) 2006 2006 (1.çeyrek) GSMH (milyar YTL) 129.6 575.8 107.5 91.8 399.7 80.7 GSMH (milyar USD) 129.9 576.3 107.8 GSYÝH (milyar YTL) 92.0 400.0 80.8 GSYÝH ( milyar USD) GSMH (Büyüme)* %6,7 %6.0 %6,4 GSYIH (Büyüme)* %6,8 %6,1 %6,7 Kaynak: TÜÝK (Veriler 3er aylýk dönemlerin sonunda açýklanmaktadýr.) *Büyüme oranlarý sabit fiyatlarla ve çeyrek dönemlere aittir. ÝÞGÜCÜ VERÝLERÝ(%) Nisan 2007 2006 Nisan 2006 Ýstihdam Oraný* 43,3 43,2 43,0 Ýþsizlik Oraný 9,8 9,9 9,9 Kaynak: TÜÝK *Ýstihdam/15 ve daha yukarý yaþtaki nüfus (Veriler dönemi izleyen 3 üncü ayýn 20 sinde açýklanmaktadýr.) Ýmalat Sanayi Kapasite Kullaným Oraný Haziran 2007 Aralýk 2006 Haziran 2006 %84,0 %81,7 %83,1 ÖDEMELER DENGESÝ ÖZET (milyon USD) Mayýs 2007 Cari Ýþlemler Hesabý -15.833 Dýþ Ticaret Dengesi -16.452 Mayýs 2006 -16.723 -17.741 2006 -31.896 -40.396 Toplam Ýhracat 42.909 34.005 91.936 Toplam Ýthalat 59.361 51.4661 32.332 Ýhracat/Ýthalat %72,3 %66,1 %69,5 Kaynak: TCMB (Veriler bir sonraki ayýn 2 inci haftasý açýklanmaktadýr.) MERKEZÝ YÖNETÝM BORÇ VERÝLERÝ (milyon USD) Haziran 2007 Aralýk 2006 Ýç Borç Stoku 194.5 178.9 Dýþ Borç Stoku 67.3 66.6 Toplam 261.7 245.5 Kaynak: Hazine Müsteþarlýðý KONSOLÝDE BÜTÇE (BÝRÝKÝMLÝ) (milyar YTL) Mayýs 2007 Gelirler 94.79 Harcamalar 100.68 Bütçe Dengesi -5.88 Faiz Dýþý Denge 21.00 Kaynak: Maliye Bakanlýðý Mevduat sigortasý nedir? Haziran 2006 155.4 64.2 219.6 Mayýs 2006 171.30 175.30 -3.99 41.95 2006 84.02 81.60 2.42 25.29 BANKACILIK SEKTÖRÜ VERÝLERÝ ÞUBE ve PERSONEL SAYILARI (Mayýs 2007) Mevduat Katýlým Kalkýnma ve Bank. Bank. Yatýrým Bank. Banka sayýsý 33 4 13 Yurtiçi Þube 7.094 373 39 Yurtdýþý Þube 46 1 1 Yurtiçi Personel 141.692 8.002 5.347 Yurtdýþý Personel 486 4 2 Kaynak: BDDK BÝLANÇO BÜYÜKLÜKLERÝ (Mayýs 2007) Mevduat Katýlým Kalkýnma ve milyon YTL Bank. Bank. Yatýrým Bank. Toplam Aktifler 485.093 15.976 16.812 Toplam Krediler 219.953 11.446 7.848 Takipteki Alacaklar 8.616 466 176 Menkul Kýymet 160.322 15 1.986 Mevduat/Kat.Fon. 312.344 12.227 0 Özkaynak 54.779 1.725 7.901 Toplam Bilanço 314.691 14.092 10.545 Dýþý Ýþlemler -Gayrinakdi Kredi 75.055 11.035 2.099 ve Yükümlülükler -Taahhütler 239.636 3.057 8.446 YPNGP* -1.009 12 48 Kaynak: BDDK *Yabancý Para Net Genel Pozisyonu MEVDUAT VE KATILIM FONU milyar YTL Mayýs 2007 Mayýs 2006 280,37 MEVDUAT HESABI 312,34 %36,9 Dth oraný %37,7 9,58 KATILIM FONU 12,23 %41,5 Dth oraný %54,7 289,95 TOPLAM 324,57 %37 Dth oraný %38,4 milyar YTL Sigorta kapsamýndaki mevduat Dth oraný Sigorta kapsamýndaki katýlým fonu Dth oraný TOPLAM Dth oraný Mayýs 2007 Toplam 50 7.506 48 155.041 492 Toplam 517.881 239.247 9.258 162.323 324.570 64.405 339.328 88.189 251.139 -949 Hesap Adedi (milyon) 84,2 1,5 85,7 Mayýs Mudi Adeti* 2006 (milyon) 96,11 82,09 %33,6 %33,5 4,06 4,98 %41,0 %34,7 101,09 86,15 %33,9 %33,6 64.50 0.87 65.37 *Mudiler her bir bankada ayrý ayrý sayýlmýþtýr. BANKACILIK SEKTÖRÜ SERMAYE YETERLÝLÝK ORANI (%) % Mayýs 2007 Aralýk 2006 Mayýs 2006 17,3 19,89 19,21 Mevduat Bankalarý 13,57 16,51 16,22 Katýlým Bankalarý 99,18 86,16 82,03 Kalk. ve Yat.Ban. 19,4 21,90 21,08 Bankacýlýk Sektörü SÝGORTA PRÝM TAHSÝLATLARI YTL Mart 2007 Mevduat Bankalarý 130.676 Katýlým Bankalarý 5.814 TOPLAM 136.480 Aralýk 2006 484.964 22.378 507.342 Mart 2005 111.212 5.200 116.412 TMSF - Büyükdere Cad. No:143 Esentepe Ýstanbul Tel: (212) 340 22 00 Fak: (212) 288 53 35 www.tmsf.org.tr Bilgi ve Önerileriniz için: Sigorta ve Risk Ýzleme Dairesi e-mail:[email protected] Tel: (212) 340 10 57 Kurum içinde baþvuru kaynaðý olarak kullanýlmak üzere derlenmiþ bilgilerden oluþur. Resmi baðlayýcýlýðý yoktur. Mevduat sigortasý, mevduat toplamaya yetkili bankalarýn (mevduat bankalarý) faaliyet izninin kaldýrýlmasý durumunda, mevduat sahiplerinin maruz kalacaðý kayýplarýn devlet veya bu amaçla kurulmuþ özel bir kurum tarafýndan kýsmen ya da tamamen karþýlanmasýdýr. Türkiyede mevduatýn sigortalanmasý yetki ve görevi kamu tüzel kiþiliðini haiz Tasarruf Mevduatý Sigorta Fonu (TMSF)na aittir. Mevduatým sigortalý mý? Türkiye'de faaliyet gösteren bir kredi kuruluþunun yurt içi þubelerinde gerçek kiþiler adýna açýlmýþ olan ve münhasýran çek keþide edilmesi dýþýnda ticari iþlemlere konu olmayan Yeni Türk Lirasý (YTL), döviz ve kýymetli maden cinsinden tasarruf mevduatý hesaplarýnýn 50.000 YTLyi aþmayan kýsmý sigorta kapsamýndadýr. Mevduat sigortasýna iliþkin düzenlemeler; 7 Kasým 2006 tarih 26339 sayýlý Resmi Gazetede Sigortaya Tabi Mevduat ve Katýlým Fonlarý ile Tasarruf Mevduatý Sigorta Fonunca Tahsil Olunacak Primlere Dair Yönetmelik ile yapýlmýþtýr. Hangi bankalar sigorta sisteminin üyesidir? Türkiyede faaliyet gösteren yerli ve yabancý mevduat bankalarý (yurt içi þubelerindeki tasarruf mevduatý hesaplarýyla sýnýrlý olarak) sigorta sisteminin üyesidir. Katýlým bankalarý da sigorta sistemine dahil midir? Evet. Katýlým bankalarý nezdinde gerçek kiþiler tarafýndan açýlmýþ özel cari ve katýlma hesaplarý da sigorta kapsamýndadýr. Kýyý bankacýlýðý (off-shore) faaliyetinde bulunan bankalar nezdindeki tasarruf mevduatý hesaplarým sigorta kapsamýnda mýdýr? Hayýr. Kýyý bankacýlýðý (off-shore) faaliyetinde bulunan bankalar nezdindeki tasarruf mevduatý hesaplarý sigorta kapsamýnda deðildir. Yurt dýþýnda yerleþik Türk ve yabancýlarýn Türkiyede faaliyet gösteren mevduat bankalarýnda bulunan tasarruf mevduat hesaplarý sigorta kapsamýnda mýdýr? Evet. Yurt dýþýnda yerleþik Türk ve yabancýlarýn Türkiyede faaliyet gösteren mevduat bankalarýnda bulunan tasarruf mevduatý hesaplarý da sigorta kapsamýndadýr. Türkiyede kurulu mevduat bankalarýnýn yurt dýþý þubelerinde bulunan tasarruf mevduat hesaplarý sigorta kapsamýnda mýdýr? Hayýr. Türkiyedeki mevduat bankalarýnýn yurt dýþý þubelerinde bulunan tasarruf mevduatý hesaplarý sigorta kapsamýnda deðildir. Þirketlerin tasarruf mevduatý hesaplarý sigorta kapsamýnda mýdýr? Ayný mevduat bankasýnda birden fazla tasarruf mevduatý hesabýmýn bulunmasý durumunda sigorta sisteminden nasýl yararlanýrým? Bir gerçek kiþinin bir mevduat bankasýnýn ayný þubesinde veya farklý þubelerinde birden fazla tasarruf mevduatý hesabýnýn bulunmasý durumunda, o kiþiye ait tüm tasarruf mevduatý hesaplarýnýn anapara ve iþlemiþ faiz tutarlarý toplamýnýn 50.000 YTLyi aþmayan kýsmý sigorta kapsamýndadýr. Birden fazla mevduat bankasýnda tasarruf mevduatý hesabýmýn olmasý durumunda sigorta sisteminden nasýl yararlanýrým? Bir gerçek kiþinin birden fazla bankada bulunan tasarruf mevduatý hesabý veya hesaplarýnýn anapara ve iþlemiþ faiz tutarlarý toplamýnýn 50.000 YTLyi aþmayan kýsmý her bir banka için ayrý ayrý sigorta kapsamýndadýr. Ortak tasarruf mevduatý hesabýmýn olmasý durumunda sigorta sisteminden nasýl yararlanýrým? Tasarruf mevduatý hesaplarýnda sigorta tutarý, hesaba ortak olan mudilerin her biri için ayrý ayrý geçerlidir ve her mudinin tasarruf mevduatý hesabýnýn anapara ve iþlemiþ faiz tutarlarý toplamýnýn 50.000 YTLyi aþmayan kýsmý ayrý ayrý sigorta kapsamýndadýr. TMSF, sigortalý mevduat tutarýmý ne kadar süre içerisinde öder? Faaliyet izni kaldýrýlan bir mevduat bankasý nezdinde yer alan, doðruluðu hiç bir þüpheye yer vermeyecek þekilde tespit edilen tasarruf mevduatlarýnýn sigorta kapsamýndaki kýsmýnýn tespiti ve ödeme süresi, bankanýn faaliyet izninin kaldýrýldýðý tarihten itibaren 3 aydýr. Gerektiðinde bu süre üç ay uzatýlabilir. Zorunlu nedenlerle üç aylýk uzatma süresinin yetersiz kalmasý halinde bu süre Fon Kurulunca her biri üç ayý geçmemek üzere iki kez daha uzatýlabilir. Sigorta kapsamýndaki mevduatlara iliþkin ödemeler hangi para cinsinden yapýlýr? Sigorta kapsamýndaki ödemeler YTL olarak yapýlýr. Döviz cinsinden hesaplarýn YTL karþýlýklarý, ilgili bankanýn faaliyet izninin kaldýrýldýðý tarihteki Merkez Bankasý döviz alýþ kurlarý esas alýnarak belirlenir. Altýn cinsinden hesaplarýnýn YTL karþýlýklarý ise, bankanýn faaliyet izninin kaldýrýldýðý tarihteki Ýstanbul Altýn Borsasý seans kapanýþ fiyatýna ve Merkez Bankasý döviz alýþ kurlarýna göre belirlenir. Mevduatýmýn üzerinde uzun süre iþlem yapmazsam ne olur? Yatýrým fonu, repo, hazine bonosu ve devlet tahvili ve hisse senedi gibi yatýrým araçlarý da TMSFnin güvencesi altýnda mýdýr ? Mevduata iliþkin son talep, iþlem veya herhangi bir þekilde yazýlý bir talimat tarihinden baþlayarak, on yýl geçtiði halde mevduat sahiplerince aranýlmamýþ ve/veya hiç bir iþlem yapýlmamýþ mevduatlar zamanaþýmýna tabidir. Bu tutarlar gelir kaydedilmek üzere TMSFye devredilir. Zaman aþýmýna uðradýðý gerekçesiyle TMSFye devredilerek gelir kaydedilen tutarlarýn hak sahiplerine iadesi mümkün bulunmamaktadýr. Hayýr. Yatýrým fonu, repo, devlet tahvili, hazine bonosu ve hisse senedi gibi yatýrým araçlarý TMSFnin güvencesi kapsamýnda deðildir. Ergin olmayanlar için zamanaþýmý süresi ne zaman iþlemeye baþlar? 18 yaþýndan küçük kiþiler adýna açýlmýþ tasarruf mevduatý hesaplarý da sigorta kapsamýnda mýdýr ? Ergin olmayanlar adýna ve yalnýzca bunlara ödeme yapýlmak kaydýyla açtýrýlan hesaplarda, zamanaþýmý süresi kiþinin ergin olduðu tarihte iþlemeye baþlar. Hayýr. Sadece gerçek kiþiler adýna açýlmýþ olan ve münhasýran çek keþide edilmesi dýþýnda ticari iþlemlere konu olmayan tasarruf mevduatý hesaplarý sigorta kapsamýndadýr. Evet. Bu hesaplar da sigorta kapsamýndadýr. ÝÇÝNDEKÝLER EDÝTÖRDEN Dr. Yusuf Adýgüzel 2 DÜNYA MEVDUAT SÝGORTACILARI ÝSTANBULDA BULUÞTU Kamil Oðuz 3 TÜRKÝYEDE MEVDUAT SÝGORTACILIÐI VE TMSF Ahmet Ertürk 8 MEVDUAT SÝGORTACILIÐI ve FÝNANSAL ÝSTÝKRARDAKÝ YERÝ Tevfik Bilgin 10 MEVDUAT SÝGORTACILIÐININ KARÞILAÞTIÐI ZORLUKLAR Jean Pierre Sabourin 13 AB KOMÝSYONU TARAFINDAN PARLAMENTO VE KONSEYE SUNULAN TEBLÝÐ Çeviren: Hakan Selim SEZER 15 ÝDARÝ YARGIDA GÖREV VE YETKÝ UYUÞMAZLIÐI Osman Saraç - Ýlhami Öztürk 24 2006 YILI DEÐERLENDÝRMESÝ Doðan Sami Akçiçek 30 ÝDARÝ ÝÞLEM KAVRAMI ve ÇEÞÝTLERÝ ÝLE ÝDARÝ ÝÞLEMÝN UNSURLARI Av. Tuðba Yaðcýoðlu ÇOLAK 34 YÜRÜTMENÝN DURDURULMASI Av. Þule Aslan 39 HABER 42 RÝZE YAYLALARINDA... Av. Ahmet Yýlmaz 44 KÝTAP TMSF Adýna Sahibi : H. Bayram Babacan Yayýn Yönetmeni : Dr. Yusuf Adýgüzel : Kamil Oðuz Danýþma Kurulu : Doç. Dr. Cüneyt KOYUNCU - Dumlupýnar Üniversitesi, Doç. Dr. Fuat ERDAL - Adnan Menderes Üniversitesi, Y A Y I N Sorumlu Yazýiþleri Müdürü Prof. Dr. Halil Seyidoðlu - Doðuþ Üniversitesi, Doç.Dr. Muhsin Kar - Kahramanmaraþ Sütçü Ýmam Üniversitesi, Doç. Dr. B Ý L Ý M S E L O R G A N I 48 Selahattin BEKMEZ - Muðla Üniversitesi, Doç. Dr. Yusuf Bayraktutan - Kocaeli Üniversitesi, Prof. Dr. Zekai Özdemir - Ýstanbul Rahmi Deniz Özbay - Marmara Üniversitesi, Doç. Dr. Rasim Yýlmaz - Dumlupýnar Üniversitesi, Prof. Dr. Recep Tarý - Kocaeli Üniversitesi, Prof. Dr. Rýdvan Karluk - Anadolu Üniversitesi, Prof. Dr. Sabri Orman - Ýstanbul Ticaret Üniversitesi, Doç. Dr. Üniversitesi Yayýn Kurulu : H. Bayram Babacan, Ahmet Yýlmaz, Rýdvan Çabukel, Ali Göçer, Abdullah Canbek Yayýn Türü : Yerel Süreli Yayýn Periodu : 3 Aylýk - Temmuz-Aðustos-Eylül 2007 Görsel Tasarým : 1111 Adam Yapým &Tanýtým Adres : Büyükdere C. No:143 34394 Esentepe/ istanbul E-posta : [email protected] Tel : 0 212 340 16 11, 23 99, 22 96 Faks : 0 212 288 53 35 Baský : FSF Printing House Baský Tel : 0 212 690 89 89 TMSF Çatý Basýn ve Halkla iliþkiler Müdürlüðü tarafýndan hazýrlanmaktadýr. Telif haklarý TMSF'ye aittir. Yazýlarýn sorumluluðu yazarlarýna aittir. TMSF EDÝTÖRDEN Merhaba Haziran ayý sonunda TMSFnin ev sahipliðinde dünya mevduat sigortacýlarý Ýstanbulda düzenlediðimiz konferansta biraraya geldi. TMSFnin ilk uluslararasý konferans deneyimi olmasý açýsýndan taþýdýðý önem bir yana, dünya finansal sektörünün önde gelen isimlerinin Ýstanbulda aðýrlanmasý ve farklý ülkelerdeki banka çözümleme tecrübelerinin bu konferansta paylaþýlmýþ olmasý ayrý bir önem arzediyordu. Birinci IADI Bölgelerarasý Konferansý, 32 ülkeden 66 mevduat sigortacýsý uzmaný Ýstanbulda buluþturdu. Ýlerleyen sayfalarýmýzda AB Komisyonu tarafýndan Avrupa Parlamentosuna sunulan tebliðin çevirisini, Osman Saraç ve Ýlhami Öztürk tarafýndan kaleme alýnan Ýdari Yargýda Görev ve Yetki Uyuþmazlýðý makalesini, Av. Tuðba Yaðcýoðlu Çolakýn Ýdari Ýþlem Kavramý ve Çeþitleriyle Ýdari Ýþlemin Unsurlarý deðerlendirmesini ve Av. Þule Aslanýn Yürütmenin Durdurulmasý yazýlarýný bulacaksýnýz. TMSF, Uluslararasý Mevduat Sigortacýlarý Birliði IADInin (International Association of Deposit Insurers) kurucu üyelerinden biri. Türkiyenin kýsa süre önce yaþamýþ olduðu bankacýlýk krizi ve ardýndan 2004 yýlýndan sonra hýzlanan banka çözümleme çalýþmalarý IADI üyeleri tarafýndan ilgiyle izlenmekteydi. Özellikle son 3 yýlda TMSFnin gerçekleþtirdiði hýzlý çözümleme, diðer ülkelerdeki mevduat sigortacýlarýnca örnek gösterilmekteydi. Ancak kurum olarak yapýlan bu baþarýlý çalýþmalarýnýn dünyadaki diðer örnek-leri ile karþýlaþtýrýlmasý, farklý uygulamalarýn da Türkiye gündemine taþýnbilmesi için böyle bir konferans organize edildi. Avukat Ahmet Yýlmaz ise bu sayýdaki gezi sayfamýz Rize Yaylalarýný birbirinden güzel fotograflar eþliðinde sundu. Kurum açýsýndan bir ilk olmasýna raðmen, katýlýmcýlardan gelen geri dönüþlerden anladýðýmýz kadarýyla uluslararasý standartlarýn da oldukça üzerinde bir profesyonellikle gerçekleþen konferansa emeði geçenlere konferans hazýrlýk komisyonu ve Fon Baþkanýmýz Sayýn Ahmet Ertürk adýna teþekkürlerimi sunuyorum. Dr. Yusuf Adýgüzel Yayýn Yönetmeni TMSF Basýn ve Halkla Ýliþkiler Müdürü 2 Bilimsel Yayýn Organý ÇATInýn bu sayýdaki kapak konusu doðal olarak Birinci IADI Bölgelerarasý Konferansý oldu. Ýlk yazýmýz konferans ile ilgili uzun bir deðerlendirmeyi içeriyor. Ayrýca TMSF Baþkaný Sayýn Ahmet Ertürk, BDDK Baþkaný Sayýn Teyfik Bilgin ve Dünya Mevduat Sigortacýlarý Birliði (IADI) Baþkaný Sayýn Jean Pierre Sabourinnun konferanstaki konuþmalarýnýn çözümlerine yer verdik. Finansman Daire Baþkaný Doðan Sami Akçiçek Fon finansal varlýklarýnýn deðerlendirilmesi açýsýndan 2006 yýlýný ÇATIya deðerlendirdi. Gerek kurum içinden, gerekse kurum dýþýndan araþtýrmacýlarýn makalelerinin yer alacaðý bir sonraki ÇATIda buluþmak üzere... KAPAK DÜNYA MEVDUAT SÝGORTACILARI ÝSTANBULDA BULUÞTU Birinci IADI Bölgelerarasý Konferansý, TMSFnin evsahipliðinde, 26-27 Haziran tarihlerinde Ýstanbulda yapýldý. Konferansa 32 ülkeden 66 uzman katýldý. Farklý Ülkelerdeki Finansal Ýstikrarýn Güçlendirilmesinde Mevduat Sigortacýlýðýnýn Rolü konusunun ele alýndýðý konferans, Avrupa, Avrasya ve MENA (Ortadoðu ve Kuzey Afrika) bölgesel komiteleri tarafýndan organize edildi. IADI Bölgelerarasý Komite Toplantýlarý ve Bölgelerarasý Konferansý 25-27 Haziran 2007 tarihlerinde Ýstanbulda yapýldý. TMSFnin ev sahipliðinde yapýlan konferansýn konusu Farklý Ülkelerdeki Finansal Ýstikrarýn Güçlendirilmesinde Mevduat Sigortacýlýðýnýn Rolü oldu. KOMÝTE TOPLANTILARI 25 HAZÝRAN 2007 MENA (Ortadoðu ve Kuzey Afrika) ve ERC (Avrupa) komite toplantýlarý ile Kamuoyu Bilinçlendirme alt komite toplantýsý 25 Haziranda TMSF de yapýldý. Söz konusu toplantýlara 27 üye katýldý. Toplantýlardan sonra IADI Ýcra Kurulu Baþkaný ve Malezya Mevduat Sigorta Kurumu Baþkaný Jean Pierre Sabourin, Malezyadaki Prim Sistemi Çerçevesi üzerine TMSF konferans salonunda bir sunum yaptý. Bu sunuma IADI üyeleri ile birlikte TMSF personeli büyük ilgi gösterdi. BÖLEGELERARASI KONFERANS (26 27 HAZÝRAN 2007) Avrupa, Mena ve Avrasya komiteleri tarafýndan bu yýl ilki gerçekleþtirilen IADI Bölgelerarasý Konferansý Farklý Ülkelerdeki Finansal Ýstikrarýn Güçlendirilmesinde Mevduat Sigortacýlýðýnýn Rolü baþlýðý altýnda Conrad Hotelde düzenlendi. Açýlýþ konuþmalarýný TMSF Baþkaný Ahmet Ertürk, IADI Ýcra Kurulu Baþkaný ve Malezya Mevduat Sigorta Kurumu Baþkaný Jean Pierre Sabourin, Ürdün Mevduat Sigorta Kurumu Genel Müdürü, MENA Bölge Komitesi Baþkaný ve Konferans Koordinatörü Dr. Mohammed Al-Ja'fari ve BDDK Baþkaný Tevfik Bilgin yaptý. Birinci IADI Bölgelerarasý Konferansýnýn ilk gününde, Ahlaki Risk ve Mevduat Sigortacýlýðý Fonksiyonu, Bilgi Paylaþýmý: Önleyici Tedbirler, Finansal Ýstikrar Saðlamada Tahsilat ve Mevduat Sigorta Yeterliliði, Banka Ýflaslarý: Kamil Oðuz Basýn ve Halkla Ýliþkiler Müdürlüðü 3 KAPAK Kim Sorumlu? konulu 4 oturum yapýldý. Ýkinci gün ise Finansal Güvenlik Aðý Aktörleri Arasýnda Koordinasyon ve Garantinin Kapsam ve Sýnýrý konularý iþlendi. Konferansa Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasý Baþkaný Durmus Yilmaz, Sermaye Piyasasý Kurulu Baþkaný Turan Erol gibi finans sektörü ve resmi kurumlardan yetkililer ve 32 ülkeden, 66 kiþi katýldý. Konferansta, farklý ülkelerin iþ tecrübeleri ve kurumlarý, özellikle de ismi geçen üç bölgede finansal istikrarýn geliþtirilmesi konularý görüþüldü. SOSYAL ETKÝNLÝKLER Ýlk gün yapýlan komite toplantýlarýndan sonra, komite üyeleri ve personelimizden oluþan bir grup Galata Kulesinde Ýstanbulun eþsiz manzarasýyla birlikte öðle yemeði yedi. Yemekten sonra yapýlan Miniaturk turunda katýlýmcýlar tarihi ve mimari eserlerimizin minyatür kopyalarýný bir arada görme fýrsatý buldular. Kýz kulesinde düzenlenen akþam yemeðinde boðazda gün batýmýný izleyen misafirler adeta büyülendiler. Konferansýn ilk günü Boðazda yapýlan tekne gezisinde akþam yemeði de tüm konuklarýn etkilendiði bir tur oldu....... Konferansýn ikinci gününde öðle yemeði sonrasýnda þehir turu düzenlendi. Sultanahmet Camii, Ayasofya ve Hipodrom gezilerek tarihle iç içe olundu. Esmasultanda gala yemeði, tarihi mekanýn etkileyiciliði ve boðazýn güzelliðiyle misafirlerin yine büyülendiði bir sosyal etkinlik oldu. Konferansýn ikinci gününde öðle yemeði sonrasýnda þehir turu düzenlendi. Sultanahmet Camii, Ayasofya ve Hipodrom gezilerek tarihle iç içe olundu. Esmasultanda gala yemeði, tarihi mekanýn etkileyiciliði ve boðazýn güzelliðiyle misafirlerin yine büyülendiði bir sosyal etkinlik oldu. Akþam yemeði esnasýnda Çiðdem Kýrömeroðlu ile Göksel Baktagir ve Ýstanbul sazendeleri Türk sanat müziðimizden seçkin örnekleriyle katýlýmcýlara çok güzel anlar yaþattýlar. Ayrýca Hikmet Barutçugil tarafýndan sah-nede gerçekleþtirilen ebru sanatý gösterisi tüm izleyicileri hayran býrakan anlardan oldu. Etkinliðin ilk gününden son gününe kadar yapýlan video çekiminin gala yemeðinde konuklara izletilmesi ise gecenin sürprizi olarak deðerlendirildi. Ýstanbul Conrad Oteli'nde düzenlenen ve evsahipliðini TMSFnin üstlendiði Birinci IADI (Uluslararasý Mevduat Sigortacýlarý Birliði) Bölgelerarasý Konferansýna 32 ülkeden 66 uzman katýldý. Farklý Ülkelerdeki Finansal Ýstikrarýn Güçlendirilmesinde Mevduat Sigortacýlýðýnýn Rolü konusunun ele alýndýðý konferans, Avrupa, Avrasya ve MENA (Ortadoðu ve Kuzey Afrika) bölgesel komiteleri tarafýndan organize edildi. Bu bölgeler ve dünya genelinden katýlýmýn olduðu konferansta, finansal istikrarý güçlendirmek için mevduat sigortacýlýðýndan nasýl yararlanýldýðý anlatýldý; bu konuda yapýlan çeþitli uygulama ve programlar tanýtýldý. Konferansýn ilk gününde sabah 08.30 itibarýyle kayýtlarýný yaptýran yerli ve yabancý katýlýmcýlar 4 konferans baþlayana kadarsohbet edip fikir alýþveriþinde bulundular. Ertürk: TMSF Olarak Mevduat Sigortacýlýðý Faaliyetlerine Odaklanmýþ Durumdayýz TMSF Baþkaný Ahmet Ertürk, IADI'nin Birinci Bölgelerarasý Konferansýnýn, farklý sistemlere iliþkin deneyimlerin paylaþýlmasý suretiyle, baþta mevduat sigortacýlýðýnda yeni açýlýmlar yapmakta olan Türkiye olmak üzere, tüm IADI üye kuruluþlarýna önemli katkýlar saðlayacaðýna inandýðýný belirterek, Özellikle, yakýn geçmiþinde bankacýlýk krizi yaþamýþ olan Türkiye'nin, kriz yönetimi ve banka çözümleme konusundaki deneyimlerinin katýlýmcýlara farklý yaklaþýmlar kazandýracaðýný düþünüyorum, dedi. Ertürk, konuþmasýnda Türkiye'deki mevduat sigortacýlýðýnýn tarihçesinden bahsederek, Türkiye'de mevduatýn koruma altýna alýnmasýna 1933 yýlýnda baþlandýðýný ve çeþitli aþamalardan sonra 1983 yýlýnda Merkez Bankasý bünyesinde TMSFnin kurulduðunu, TMSF'nin kuruluþu ile birlikte mevduat güvencesinde sigorta anlayýþýnýn benimsendiðini ve 2000-2003 yýllarý arasýnda BDDK tarafýndan idare ve temsil edilen TMSF'nin 2004 yýlý baþýndan itibaren özerk bir yapýya kavuþtuðunu anlattý. TMSF'nin ilk kurulduðunda amacýnýn bankalardaki tasarruf mevduatýný sigorta etmek olduðunu dile getiren Ertürk, 1994 ekonomik krizi sonrasýnda faaliyet izni kaldýrýlan bankalarýn çözümlemesi görevini de üstlendiðini ve bu kapsamda, 1994 krizi sonrasýnda 3 adet, 2000'li yýllarýn baþýnda yaþanan ekonomik kriz sonrasýnda ise 23 adet olmak üzere toplam 26 bankayý çözümlediðini belirtti. Ertürk, Türkiye, bankacýlýk krizi alanýnda bütün dünyaya örnek olacak bir laboratuvar deðerini haiz bulunmaktadýr. Geçmiþte bankacýlýk alanýnda yapýlabilecek bütün hatalarý yaptýðý için Türkiye, artýk daha güçlü, iyi iþleyen, risklere karþý dayanýklý bir yapý kurabilme potansiyelini elde etmiþtir, dedi. Ertürk, geçmiþte yaþanan zaaflarý da bankacýlýk otoritesinin siyasi etkilere açýk, hatta siyasilerin kontrolünde, zayýf, inisiyatif kullanamayan, sorumluluklarýndan kaçýnan bürokratik organlar tarafýndan yürütülmesi; gözetim, denetim, düzenleme fonksiyonlarýnýn saðlýklý biçimde iþlememesi; mevduat sigortasýnda yüzde yüz devlet güvencesinin gözetim ve denetim eksikliðiyle birleþmesinin yüksek ahlaki rizikoya etkisinin göz ardý edilmesi; bankacýlýk sisteminin politikacýlar tarafýndan kullanýlmasý þeklinde sýraladý. TMSF'nin özerk hale gelmesiyle, banka otoritesiyle iliþkilerini saðlýklý, verimli hale getirmek, sektörde daha saðlýklý bir risk yönetiminin ve KAPAK banklarýn risk profillerinin daha saðlýklý belirlenmesini saðlayacak verimli bir bilgi paylaþýmý modelinin kurulmasýný saðlamak gibi yeni bir mücadeleyle karþý karþýya kaldýklarýný dile getiren Ertürk, þunlarý kaydetti: TMSF olarak, asli fonksiyonumuz olan mevduat sigortacýlýðýnýn geliþtirilmesi çerçevesinde, sigorta kapsamýnýn deðerlendirilmesi, optimum fon rezervi ve risk esaslý prim sistemine iliþkin çalýþmalarýmýzý BDDK baþta olmak üzere finansal güvenlik aðý aktörleri ile koordineli bir þekilde sürdürmekteyiz. Yaptýðýmýz çalýþmalarda, baþta AB mevzuatý olmak üzere dünya uygulamalarýný da dikkate almaktayýz. Bu kapsamda, mevduat sigortacýlýðý konusunda uluslararasý geliþmelerin takip edilmesi ve benzer kuruluþlarla iliþkilerin geliþtirilmesi amacýyla 2005 yýlýnda Avrupa Mevduat Sigortacýlarý Forumu'na (EFDI) da üye olmuþ bulunmaktayýz. Sabourin: Mevduat Sigortacýlýðý Yanlýþ Anlaþýlýyor IADI Ýcra Kurulu Baþkaný ve Malezya Mevduat Sigortasý Kurumu Baþkaný Jean Pierre Sabourin ise mevduat sigortacýlýðýnýn güçlü bir bankacýlýk sisteminin ön koþullarý arasýnda kabul edildiðini belirterek, günümüzde ilerleme kaydedilmiþ olsa bile mevduat sigortacýlýðýnýn yanlýþ anlaþýldýðýný dile getirdi. Sabourin, mevduat sigortacýlýðý sisteminde iki önemli unsurdan birinin baðýmsýzlýk olduðunu ifade ederek, kurumun siyasi etkilerden baðýmsýz olarak varlýðýný sürdürmesi gerektiðini söyledi. Ýkinci önemli unsurun ise uyumluluk olduðunu, kamuoyu nezdinde güvenin tesis edilmesi gerektiðini kaydeden Sauborin, Eðer kamuoyu ve toplum bizim oynadýðýmýz rolü anlayamazsa, baþarýlý olmamýz söz konusu olamaz, dedi. Al-Ja'fari: Ýþbirliði ve Bilgi Paylaþýmý Önemli Ürdün Mevduat Sigortasý Kurumu Genel Müdürü, MENA Bölge Komitesi Baþkaný ve Konferans Koordinatörü Dr. Mohammed AlJa'fari de konferansýn temasýnýn Ülkelerin finansal istikrarýnýn güçlendirilmesinde mevduat sigortacýlýðýnýn rolü olduðunu dile getirerek, iþbirliði ve bilgi paylaþýmýnýn önemine deðindi. Al-Ja'fari, bölgesel ve bölgelerarasý iþbirliðinin ülkelerin yararýna olduðunu, üye olmayan ülkeleri IADI'ya davet ettiðini ifade ederek, Önemli olan deðiþik ülkelerin tecrübelerinden yararlanmaktýr, dedi. Bilgin: Türk Bankacýlýk Sistemi Son 6 Yýlda Önemli Aþamalar Kaydetti Bankacýlýk Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Baþkaný Tevfik Bilgin ise Türk bankacýlýk sisteminin son 6 yýlda önemli aþamalar kaydettiðini, ancak gidilecek daha çok yol ve yapýlacak daha çok iþ olduðunu söyledi. Bilgin, kaydedilen aþamanýn ve sisteme duyulan güvenin bir göstergesinin de bankacýlýða olan küresel sermaye ilgisi olduðunu vurgulayarak, Her geçen gün yeni haberler, mutlu gülümseyen yüzler ve törenle atýlan imzalar, bu ara sýklýkla gördüðümüz manzaralardýr, dedi. Yabancý sermayenin Türkiyeyi, genç nüfusunu, nispeten yüksek kâr marjýný ve bankacýlýðýn geliþme potansiyelini göz ardý edemeyeceðini belirten Bilgin, Türk bankacýlýðýnýn personel kalitesi, bilgisayar ve BT teknolojisindeki seviyesi, bankacýlýk ürünlerinin geliþmiþliði ve yaratýcýlýðý ile AB'ye uyumlu mevzuatýnýn tüm komþu ülkelerden ve birçok Avrupa ülkesinden daha geliþtiðini anlattý. ABde sigorta tutarýnýn kiþi baþýna milli gelir civarýnda olduðunu belirten Bilgin, AB'de sigorta tutarý genelde kiþi baþýna milli gelirin civarýndadýr; ama ülkemizde bu tutar kiþi baþýna milli gelirin yaklaþýk 7-8 katý düzeyindedir. Elbette ki TMSF, ileride bunlarýn üzerinde de duracaktýr, dedi. TMSF'nin özerk hale gelmesiyle, banka otoritesiyle iliþkilerini saðlýklý, verimli hale getirmek, sektörde daha saðlýklý bir risk yönetiminin ve banklarýn risk profillerinin daha saðlýklý belirlenmesini saðlayacak verimli bir bilgi paylaþýmý modelinin kurulmasýný saðlamak gibi yeni bir mücadeleyle karþý karþýya kaldýklarýný dile getiren Ertürk, þunlarý kaydetti: TMSF olarak, asli fonksiyonumuz olan mevduat sigortacýlýðýnýn geliþtirilmesi çerçevesinde, sigorta kapsamýnýn deðerlendirilmesi, optimum fon rezervi ve risk esaslý prim sistemine iliþkin çalýþmalarýmýzý BDDK baþta olmak üzere finansal güvenlik aðý aktörleri ile koordineli bir þekilde sürdürmekteyiz. Cornut: Kriz Yaþandýðýnda Banka Yönetimi Suçlu Olarak Ön Plana Çýkar Konferans kapsamýnda düzenlenen Banka Ýflaslarý: Kim Sorumlu? baþlýklý oturumda konuþan Fransa Mevduat Sigorta Kurumu Baþkaný Charles Cornut, kriz yaþandýðýnda banka yönetiminin suçlu olarak ön plana çýktýðýný belirterek, serbest piyasa ekonomisinde bir þirketin ya da bir bankacýlýk kuruluþunun baþarýsýzlýðý söz konusu olduðunda, güvenin yok olmasý durumu bulunduðunu, tüketiciler açýsýndan da bunun güvensizlik olarak kabul edildiðini söyledi. Cornut, Daha önce baþkalarý tarafýndan üstlenilen sorumluluk, kriz esnasýnda hiç kimse tarafýndan üstlenilmek istenmez. Sorumluluðun icra edilmesinde yapýlmasý gereken þey, bir planýn sürdürülebilir olarak hazýrlanmasý ve hayata geçirilmesidir. Burada gerekli olmasý halinde hasarlarýn tanzimi durumu da bulunabilir, diye konuþtu. Sorumluluk düzeylerinin tespit edilebilmesi açýsýndan yöneticiler, denetçiler ve denetleyici kuruluþlarýn çok iyi tanýmlanmasý gerektiðini vurgulayan Cornut, þunlarý kaydetti: Sistemik bir þekilde kriz yaþandýðýnda, yönetim suçlu olarak ön plana çýkmaktadýr. Tabii ki birinin suçlanmasý gerekiyorsa, bir günah keçisi bulunacaktýr. Bu, yönetici olacaktýr; denetimi elinde tutan kuruluþ da olabilir. Banka baþarýsýzlýðýnda sorumluluk incelendiðinde sadece yönetici, 5 KAPAK baþkan deðil, diðer yöneticilerin de hissedarlarý temsilen ayný düzeyde sorumluluk sahibi olduðunun hatýrlanmasý gerekiyor. Bankacýlýk sektöründe gelir ve giderlerin kontrol altýnda tutulmasý gerektiðini ve Merkez Bankasý ile diðer denetleyici kuruluþlarýn takipten sorumlu olduðunu belirten Cornut, Kötü yönetim söz konusu olduðunda, denetleyiciler söz konusu olmaktadýr. Bazen geç, bazen erken müdahale edebilmektedirler, dedi. Bankacýlýk sektöründe gelir ve giderlerin kontrol altýnda tutulmasý gerektiðini ve Merkez Bankasý ile diðer denetleyici kuruluþlarýn takipten sorumlu olduðunu belirten Cornut, Kötü yönetim söz konusu olduðunda, denetleyiciler söz konusu olmaktadýr. Bazen geç, bazen erken müdahale edebilmektedirler, dedi. Mazhenova: Mevduat Sigortacýlarý Baþarýsýzlýktan Önemli Ölçüde Sorumludur Kazakistan Mevduat Sigorta Fonu Genel Müdürü Bakhyt Mazhenova da mevduat sigortacýlarýnýn baþarýsýzlýktan önemli ölçüde sorumlu olduðunu belirterek, Bu, gelecekte ahlaki risklere neden olabilecektir. Kazakistan'daki son banka baþarýsýzlýklarý, ahlaki risklerin ne denli önemli rol oynadýðýný göstermiþtir, diye konuþtu. Mazhenova, pazar veya piyasa ortamýnýn da bankalarýn baþarýsýzlýklarýna önemli katkýlarda bulunduðunu ifade ederek, bankalarýn baþarýsýzlýk nedeninin önemli yükünü taþýdýðýný, bankalarýn en önemli sorununun zayýf risk yönetimi sistemi olduðunu vurguladý.Ülkesinde 2004 ve 2006 yýllarýnda iki bankanýn tasfiye edildiðini ve her iki bankada en üst düzey yönetim ile diðer çalýþanlarýn bu baþarýsýzlýktaki katkýlarýnýn açýklandýðýný, düzenleyicilerin sahtekarlýðý belirlemelerinin güç olduðunu anlatan Mazhenova, sahtekarlýðýn gerektiði gibi cezalandýrýlmasý gerektiðini söyledi. büyük ölçekli mevduat sahiplerinin, orta ölçeklilerin davranýþlarýný takip ettiðini, küçük ölçeklilerin davranýþlarýnýn ise onlarý pek etkilemediðinin ortaya çýktýðýný kaydeden Yýlmaz, Türkiye mevduat sigortasýna ihtiyacýmýz var, ama bunun çok da cömert olmamasý gerekiyor, dedi. Hatano: Mevduat Sigortacýsý Zamanýnda Uygun Bir Kurtarma Etkinliði Gerçekleþtirmeli Konferans kapsamýnda gerçekleþtirilen Finansal Ýstikrar Saðlamada Tahsilat ve Mevduat Sigorta oturumunda konuþan Japonya Mevduat Sigorta Kurumu Baþkan Yardýmcýsý Mutsuo Hatano, kimi zaman finansal kuruluþlarýn baþarýsýzlýða uðrayabildiðini, mevduat sigortacýlýðý kuruluþlarýnýn zamanýnda uygun bir kurtarma etkinliði gerçekleþtirmesi gerektiðini söyledi. Yýlmaz: Mevduat Sigortasýnýn Çok da Cömert Olmamasý Gerekiyor Dumlupýnar Üniversitesi Ýktisadi ve Ýdari Bilimler Fakültesi Geliþim Stratejileri Araþtýrma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Rasim Yýlmaz ise Türkiye'de tam kapsamlý mevduat sigortasýnýn 1994 yýlýnda sunulduðunu hatýrlatarak, tam kapsamlý mevduat sigortasýnýn olduðu dönemlerde banka baþarýsýzlýklarýnýn arttýðýný kaydetti. Yýlmaz, Türkiye'deki bankalar reel sektöre kredi vermektense, devlet tahvillerine yöneldi ve devlet borçlanmasýna yol açtý. Kredilerdeki bu hýzlý büyüme, temelde uygunsuz, yani parayla olumsuz fonlarýn verilmesine yol açtý. YTL tabanlý devlet tahvilleri, kýsa vadeli mevduatlarla, döviz mevduatlarýyla ve uluslararasý borçlanmalarla karþýlanmaya çalýþýldý, diye konuþtu. 10 Þubat 2001'de Ýhlas Finans'ýn, yükümlülüklerini yerine getiremeyeceðini açýkladýðýný ve kapatýldýðýný anýmsatan Yýlmaz, Ýhlas Finans'ýn kapanmasýnýn, diðer özel finans kuruluþlarý arasýnda da sýkýntýya yol açtýðýný söyledi. Yaptýðý araþtýrmada, banka baþarýsýzlýklarýnýn ardýndan 6 Hatano, Japonya'da bankalara büyük miktarlarda para pompaladýklarýný, enjekte ettikleri sermayenin bir bölümünün geri ödendiðini ifade ederek, Hâlâ geri gelmesini beklediðimiz çok para var. Ama ekonominin çok güzel geliþmesinden dolayý bir fazlamýz var. Yüzde 100'den fazla kazaným oldu, diye konuþtu. Ogiyenko: Mevduat Sigortacýlýðýnýn Geleceði Denetim Faaliyetlerinde Ukrayna Mevduat Sigorta Fonu Ýcra Kurulu Baþkaný Valeriy Ogiyenko ise mevduat sigortacýlýðý sisteminin geleceðinin, denetim faaliyetlerinde olduðunu vurgulayarak, Mevduat sigortacýlarý olarak bankalarýn refahýný istiyoruz ve banka kapatmak istemiyoruz, dedi. Ogiyenko, Ukrayna'da yasalarýn hükümetten kredi alýnmasýný gerektirdiðini, bunun devlet bütçesiyle yakýndan baðlantýlý olduðunu ve gerçekleþebilmesi için uzun ve karmaþýk bir KAPAK dinasyonun da zorlaþtýðý, oysa bu koordinasyonun etkin ve zamanýnda olmasý gerektiði belirtildi. Türkiye'de 5411 sayýlý Bankacýlýk Kanunu ile, Eþgüdüm Komitesi, Finansal Sektör Komisyonu ve Sistemik Riske Karþý Alýnacak Önlemler kapsamýnda, birlikte çalýþmaya yönelik mekanizmalar oluþturulmuþ bulunuyor. Garantinin Kapsam ve Sýnýrý prosedür bulunduðunu ifade ederek, politik nedenlerden dolayý bu yasanýn sýklýkla baþarýlý olamadýðýný söyledi. Mali istikrarýn saðlanmasýnýn para harcanmasý anlamýna gelmediðini belirten Ogiyenko, sistemin tesis edilmesi ve güvenliðinin saðlanmasýnýn daha önemli olduðunu vurguladý. Choi: Ekspertizlerden ve Deneyimden Faydalanýlmalý Kore Mevduat Sigorta Kurumu Baþkaný Dr. Jang Bong Choi, ülkesindeki deneyimlere deðinerek, esnek bir çözüm geliþtirdiklerini ve sürekli iyileþtirme çalýþmalarý ile performans odaklý bir geri kazaným sistemi saðladýklarýný kaydetti. Choi, mevduat sigortacýlýðý sisteminde, özellikle finansal sistemin bir saldýrýya maruz kalmasý ve belirsizliklerin ortaya çýkmasý halinde ekspertizlerden yararlanýlmasýnýn ve deneyimlerden faydalanmanýn büyük önem taþýdýðýný kaydederek, Kore Mevduat Sigorta Kurumu'nun Asya krizinden kaynaklý pek çok mali kurumun durumunu baþarýyla hal ettiðini söyledi. Finansal Güvenlik Aðý Aktörleri Arasýnda Koordinasyon KPMG Türkiye'den Ferruh Tunç'un moderatörlüðünde yapýlan Finansal Güvenlik Aðý Aktörleri Arasýnda Koordinasyon oturumuna, IADI Ýcra Kurulu Baþkaný ve Malezya Mevduat Sigorta Kurumu Baþkaný Jean Pierre Sabourin, CDIC Baþkaný ve IADI Araþtýrma ve Rehberlik Komitesi Baþkaný Johnson Chen, TMSF Tahsilat Dairesi'nden Dr. Hicabi Ersoy ve Polonya Banka Garanti Fonu Mevduat Sigortasý Daire Baþkaný Tomasz Obal konuþmacý olarak katýldýlar. Oturumda, kurumlarýn özerk yapýya kavuþmasýnýn bilgi akýþýný güçleþtirdiði, ayný þekilde Finansal Güvenlik Aðý üyeleri arasýnda koor- BearingPoint III. Baþkaný James R. Hambric'in moderatörlüðünde yapýlan Garantinin Kapsam ve Sýnýrý oturumuna, Rusya Federasyonu Mevduat Sigorta Kurumu, Planlama ve Strateji Dairesi Makro Ekonomik Analiz Departmaný Baþkaný Denis S. Chikirev, Macaristan Milli Mevduat Sigorta Kurumu Genel Müdür Yardýmcýsý Andras Fekete-Györ, Meksika Mevduat Sigorta Kurumu Yönetim Kurulu Üyesi Carlos Isoard ve FDIC Sigorta ve Araþtýrma Bölümü Müdür Yardýmcýsý Don Inscoe konuþmacý olarak katýldýlar. Oturumda, sigortacýlýk ve mevduat sigortacýlýðýnýn ahlaki risk taþýdýðý; bu anlamda, mudilerin korunmasý ve ahlaki risk arasýndaki ince dengenin kurulmasý gerektiði, kapsam ve tutarlardaki farklý limitlerin, farklý gösterge ve geçerli dayanaklara sahip bulunduðu vurgulanarak, farklý ülke deneyimlerini baz alan çeþitli görüþlere ve uygulayýcýlarýn deðerlendirmelerine yer verildi. Türk toplumunun kamusal organizasyonlara bakýþýný olumlu anlamda deðiþtiren TMSFnin baþarýsýnýn sýrrý þu anahtar sözçüklerde gizlidir: birey, bilgi, irade. Bugün karþýmýzda kurumsallaþmasýný tamamlarken ayný zamanda çok önemli iþlere imza atmýþ bir TMSF varsa bu baþarýnýn ilk þartý insandýr. Birey olarak insanda aranan ilk þart ahlak ve bilgi ile donanmýþ olmasýdýr. Konferansta, Fon Baþkan Yardýmcýsý Vekili Dr.Rýdvan Çabukel Finansal Güvenlik Aðý Üyeleri Arasýnda Bilgi Paylaþýmý: Türkiye Örneði baþlýklý bir sunum yapmýþtýr. Dr.Rýdvan Çabukel, Türkiyedeki mevduat sigortacýlýðý sisteminin dünya uygulamalarý açýsýndan konumuna ve sistemin temel özelliklerine deðinerek baþladýðý sunumunda, Türkiyedeki finansal güvenlik aðýnýn yapýsý ve iþleyiþi ile TMSFnin düzenleyici ve denetleyici kurum olan BDDK ile yaptýðý bilgi paylaþýmýna iliþkin bilgilere yer vermiþtir. Türkiyede finansal güvenlik aðýný oluþturan TMSF, BDDK, TCMB ve Hazine Müsteþarlýðý arasýndaki iliþkileri, 5411 sayýlý Bankacýlýk kanununun konuyla ilgili hükümleri çerçevesinde açýklamýþ ve katýlýmcýlarý Kurumlar arasý Ýþbirliði, Eþgüdüm Komitesi, Sistemik Risk ve Finansal Sektör Komisyonuyla ilgili yasal altyapý ve uygulamalar hakkýnda bilgilendirmiþtir. 7 KONFERANS TÜRKÝYEDE MEVDUAT SÝGORTACILIÐI VE TMSF * Türkiye bankacýlýk krizi alanýnda bütün dünya için deðerli bir model oluþturacak benzersiz bir deneyime sahiptir. TMSF tüm bu deneyimini arþivlemek, kayýt altýna almak için kaynak tahsisinde bulunmuþtur ve deyimlerini önümüzdeki aylarda tüm üyeleriyle paylaþacaktýr. Deðerli arkadaþlarým, misafirler, meslektaþlarým ve katýlýmcýlar; Öncelikle hepinize yürekten hoþgeldiniz diyorum, ayrýca bu iki günlük organizasyonda tüm IADI üyelerine Ýstanbulda evsahipliði yapmaktan dolayý duyduðum heyecan ve memnuniyeti de sizinle paylaþmak istiyorum. Konuþmama Türkiyedeki mevduat sigortacýlýðýnýn kýsa tarihçesiyle baþlamak istiyorum. Mevduatýn sigortalanmasýna 1933 yýlýnda baþlanmýþ ve çeþitli büyüme sancýlarýndan sonra TMSF, 1983 yýlýnda ilk olarak Merkez Bankasý bünyesinde kurulmuþtur. TMSFnin sonraki organik geliþimi, 20002003 yýllarý arasýnda BDDK tarafýndan yönetilirken gerçekleþmiþ ve TMSF 2004 yýlýnýn baþýnda özerk bir kurum haline gelmiþtir. Ýlk kurulduðunda TMSFnin amacý, mevduatý sigorta etmek idi. 1994 yýlýnda yaþanan ekonomik kriz sonrasýnda TMSF, faaliyet izni kaldýrýlan veya kaldýrýlmayan bankalarýn çözümlemesi görevini de üstlenmiþtir. Bu üstlenilen yeni rol, 3ü 1994 yýlýnda, 23ü 20002001 yýllarýnda yaþanan krizde olmak üzere toplam 26 bankanýn çözümlenmesiyle sonuçlanmýþtýr. Türkiye bankacýlýk krizi alanýnda bütün dünya için deðerli bir model oluþturacak benzersiz bir deneyime sahiptir. TMSF tüm bu deneyimini arþivlemek, kayýt altýna almak için kaynak tahsisinde bulunmuþtur ve deyimlerini önümüzdeki aylarda tüm üyeleriyle paylaþacaktýr. Ahmet Ertürk TMSF Baþkaný Çeviren: Anýl ERTANOÐLU (Sigorta ve Risk Ýzleme Daire Baþkanlýðý, Fon Uzmaný) * 2627 Haziran 2007 Tarihlerinde Ýstanbulda Gerçekleþtirilen Uluslararasý Mevduat Sigortacýlarý Birliðinin (IADI) 1. Bölgelerarasý Konferansýnda Sayýn Ahmet ERTÜRK Tarafýndan Gerçekleþtirilen Konuþma 8 Genç bankacýlýk sektöründe tecrübesizlikten kaynaklanan birçok hata yapan Türkiye, hatalarýndan ders almýþ ve güçlü, iyi iþleyen, risklere karþý dayanýklý bir sistem oluþturmada çok deðerli bir deneyim kazanmýþtýr. Geçmiþte yaþanan, tecrübesizlikten kaynaklanan hatalarýn bazýlarýndan bahsetmek isterim. Bankacýlýk sektörünün yönetiminin zayýf, siyasilerin kontrolünde, siyasi etkilere açýk ve inisiyatif alamamakla birlikte sorumluluklarýný yerine getiremeyen devlet daireleri tarafýndan gerçekleþtirilmesi, Düzgün iþleyen düzenleme ve denetleme fonksiyonlarýnýn eksikliði, Düzenleme ve denetleme eksikliði olmasý durumunda, mevduat sigortasýnda yüzde yüz devlet güvencesi bulunmasýnýn ahlaki riske etkisini görme ve anlama eksikliði, Bankacýlýk sisteminin, ahbap-çavuþ kapitalizminin en önemli örneðini teþkil edecek þekilde, kiþisel iliþkilerini hileli iþlemler gerçekleþtirmek için kullanan politikacýlar tarafýndan suiistimali. En son yaþanan 20002001 krizinde, bankacýlýk sektörünün kaçýnýlmaz yeniden yapýlandýrma ve çözümleme süreci son derece sýkýntýlý geçmiþ ve bu sürecin kamuya maliyeti tahmin edilenin de üzerinde olmuþtur. Bu yüksek maliyet, 1994 yýlýnda sistemik krizin önlenmesini teminen getirilen tam güvence uygulamasýndan kaynaklanmaktadýr. On yýllýk bir dönem boyunca gözden geçirilmemiþ olup, o dönemde hala yürürlükte bulunan blanket garanti, mevduatýn sigortalanmasý hakkýnýn bankalar ve mudiler tarafýndan kötüye kullanýlmasý sonucunda ahlaki risk konusunu gündeme getirmiþtir. Fona devredilen bankalarýn çözümlenmesi için çalýþýlýrken, bu bankalarýn eski sahiplerinden devralýnan varlýklarýn azami getiriyle satýlmasý için de çaba sarf edilmiþtir. 2003 yýlý sonunda, deðiþiklikle yürürlüðe giren yeni Bankalar Kanunuyla, TMSF özerk bir kurum haline gelmiþ, tahsilât ve çözümlemenin hýzlandýrýlmasý amacýyla özel haklarla donatýlmýþtýr. TMSF, varlýklarýnýn satýþý, hukuki takip ve bankalarýn hâkim ortaklarýyla yapýlan protokoller vasýtasýyla tahsilât konusunda önemli bir ilerleme kaydetmiþtir. KONFERANS Ancak, bu süreçte TMSF'nin asli fonksiyonu olan mevduat sigortacýlýðý, Fon bankalarýnýn çözümlenmesi ve Fon tarafýndan devralýnan aktiflerin elden çýkarýlmasý çalýþmalarý nedeniyle hak ettiði ilgiye sahip olamamýþtýr. Dolayýsýyla mevduatý sigortalayan bir kurum kimliðinden ziyade, TMSF, bir tahsilât kurumu veya bir tür aktif yönetim þirketi olarak tanýnýr hale gelmiþtir. 2000 bankacýlýk krizinden sonra, Türkiyede bankacýlýk sektörünün yeniden yapýlandýrýlmasý ihtiyacý doðmuþtur. Bu doðrultuda, baðýmsýz bir kurum olan BDDK yasal yetkilerle donatýlmýþ ve Bankacýlýk yapma lisansý için baþvuruda bulunan kiþilerde aranan vasýflar, Kötü yönetim söz konusu olmasý durumunda uygulanacak yaptýrýmlar, Bankalarýn dâhil olduðu risk grubuna kullandýrýlan kredilere sýnýrlamalar getirilmesi, Banka kaynaklarýnýn suiistimali, denetim ve risk yönetimi gibi hususlarý düzenleme ve denetleme yetkisini haiz olmuþtur. Bankacýlýk sektörünün modernleþtirilmesi ve daha istikrarlý bir Türk ekonomisiyle birlikte iþleyen yeni etkin bir kontrol sistemi sonucunda, bankacýlýk sektörü süratle olgunlaþmýþ ve çok saðlam bir yapýya kavuþmuþtur. Dýþa açýlma ve ABye katýlým sürecinde yaþanan olumlu deðiþimlere paralel olarak bankacýlýk sektörü yabancý sermaye için çekici hale gelmiþtir. Bu noktada biz, TMSF olarak, risk esaslý mevduat sigortacýlýðýna iliþkin yeni fonksiyonlarýn üstlenilmesi ve çözümleme faaaliyetlerinde saðlanan ilerlemenin düzeyi de dikkate alýnarak, odaðýmýzý mevduat sigortacýlýðý faaliyetlerine çevirmiþ bulunmaktayýz. Bununla birlikte, bankacýlýk otoritesiyle saðlýklý ve verimli iliþkiler kurmak, Türk Bankalarýnýn risk profillerinin belirlenmesini teminen etkin bilgi paylaþýmý saðlayacak bir modelinin geliþtirilmesi gibi yeni hedeflerle de karþý karþýyayýz. belirlenmesi ve mudi bilgilendirilmesi gibi konular tartýþýlmakta ve bilgi alýþveriþine konu olmaktadýr. Asli fonksiyonumuz olan mevduat sigortacýlýðýnýn geliþtirilmesi amacýyla, biz TMSF olarak, sigorta kapsamýnýn deðerlendirilmesine, optimum fon rezervi ve risk esaslý prim sistemine iliþkin araþtýrmalarýmýzý BDDK baþta olmak üzere finansal güvenlik aðý aktörleri ile koordineli bir þekilde sürdürmekteyiz. Önceliðin ABye iliþkin düzenlemelere verildiði araþtýrmalarýmýzda, mevduat sigortacýlýðý konusunda uluslararasý geliþmelerin takip edilmesi çerçevesinde dünyadaki farklý uygulamalarý dikkate alýyoruz ve muadil kuruluþlarla iliþkilerin geliþtirilmesi çerçevesinde de Avrupa Mevduat Sigortacýlarý Forumuna (EFDI) üye olmuþ bulunmaktayýz. Bankacýlýk sektörünün modernleþtirilmesi ve daha istikrarlý bir Türk ekonomisiyle birlikte iþleyen yeni etkin bir kontrol sistemi sonucunda, bankacýlýk sektörü süratle olgunlaþmýþ ve çok saðlam bir yapýya kavuþmuþtur. Dýþa açýlma ve ABye katýlým sürecinde yaþanan olumlu deðiþimlere paralel olarak bankacýlýk sektörü yabancý sermaye için çekici hale gelmiþtir. Deðerli misafirler, Gördüðümüz gibi, ulusal ve küresel anlamda finansal istikrarýn saðlanmasýnda oldukça önemli olan mevduat sigortacýlýðýna iliþkin tartýþmalar, muadil kuruluþlarla iþbirliði çerçevesinde ve bu alanda karþýlaþýlan sorunlara çözümler getirilmesi anlamýnda, çok büyük önem arz etmektedir. Sonuç olarak, siz deðerli misafirlerin iþtiraki ile düzenlenen bu konferansýn, mevduat sigortacýlýðýna iliþkin hususlarýn tartýþýldýðý en iyi platformlardan biri olacaðýna ve bizi aydýnlatacaðýna inanýyorum. Bu konferansa katýlan herkese teþekkür etmek isterim. IADInin MENA alt komitesinin Baþkaný Dr. Mohammed Al-Jafari ile TMSFden Abdullah CANBEKe özel olarak teþekkür etmek istiyorum. Kendileri, bu konferansýn düzenlenmesinde büyük çaba sarf etmiþlerdir. *Sayýn Ahmet ERTÜRKün konuþma metninin orijinali Ýngilizce olup, Ýngilizce konuþma metnine http://www.tmsf.org.tr/2007conference/sunum/ahmet_erturk.pdf linkinden ulaþýlabilir. Günümüzde, bankacýlýkta sýnýr ötesi faaliyetlerin artmasý ve bankalarýn küresel boyutta faaliyet göstermesi, bir bankada veya ülkede yaþanan krizin diðer ülkelerin bankacýlýk sistemini ve finansal istikrarýný etkileme olasýlýðýný arttýrabilir. Bu durum, mevduat sigortacýlýðýnýn finansal istikrara yönelik fonksiyonuna uluslararasý bir boyut kazandýrmýþtýr. Dünyada mevduat sigortacýlýðý alanýnda, mevduat sigorta sistemlerinin fonlama mekanizmalarý, risk esaslý fiyatlandýrma ve rezerv modelleri, en etkin sigorta kapsamýnýn 9 KONFERANS MEVDUAT SÝGORTACILIÐI ve FÝNANSAL ÝSTÝKRARDAKÝ YERÝ* Dünya ülkelerinde olduðu gibi Türkiyede de mevduat sigortacýlýðýnýn iki temel oyuncusu vardýr. Bunlardan biri bankalarýn saðlýklý mali yapýya sahip olmasý için çaba gösteren BDDK, diðeri ise bu saðlýklý yapý içinde tasarruf sahiplerinin mevduatlarýný sigorta eden TMSFdir. Türkiyede bankacýlýk sistemi diðer tüm finansal oyuncular üzerinde baskýn bir role sahiptir Müsaade ederseniz ben konuþmamý Türkçe yapmak istiyorum. Çok deðerli konuklar, yabancý otoritelerin çok deðerli yetkilileri, deðerli baþkanlar, deðerli katýlýmcýlar, deðerli basýn mensuplarý; bende hepinizi saygýyla selamlýyorum. Bu organizasyonun TMSFnin bundan sonraki düzenlemelerinde yapacaðý yönetmelik ve diðer düzenlemelerde ýþýk tutmasý anlamýnda yararlý tebliðlere fýrsat vereceðini umuyor tekrar organizatörlere teþekkür ediyorum. Konferans konumuz mevduat sigortacýlýðý ve bunun finansal istikrardaki yeri bende müsaade ederseniz bizim bakýþ açýmýzdan konuyla ilgili görüþlerimi sizlere aktarmak istiyorum. Bu arada yeni anlamdaki TMSF biliyorsunuz TMSF merkez bankasýndan ayrýldýktan sonra deðiþik bir yapýya kavuþtu ben TMSFnin kýsa da olsa 2 aylýk da olsa üçüncü baþkanýyým bu arada BDDKnýn da üçüncü baþkanýyým. Hem TMSF hem BDDK bakýþ açýsýndan sizlere kendi penceremden görüþlerimi iletmek istiyorum. Tevfik BÝLGÝN Bankacýlýk Denetleme ve Düzenleme Kurumu Baþkaný * 2627 Haziran 2007 Tarihlerinde Ýstanbulda Gerçekleþtirilen Uluslararasý Mevduat Sigortacýlarý Birliðinin (IADI) 1. Bölgelerarasý Konferansýnda Sayýn Tevfik BÝLGÝN Tarafýndan Gerçekleþtirilen Konuþma 10 Deðerli konuklar, deðerli katýlýmcýlar, dünya ülkelerinde olduðu gibi Türkiyede de mevduat sigortacýlýðýnýn iki temel oyuncusu vardýr. Bunlardan biri bankalarýn saðlýklý mali yapýya sahip olmasý için çaba gösteren BDDK ve bu saðlýklý yapý içinde tasarruf sahiplerinin mevduatlarýný sigorta eden TMSF. Bunun isimleri farklý olabilir, farklý ülkelerde farklý þekilde örgütlenmiþ olabilirler farklý yapýlarda olabilirler ama bu iki yapý daima mevduat sigortacýlýðýnda kol kola baþ baþa aldýklarý kararlarda ve uygulamalarýnda devamlý beraber olmuþ kurumlardýr. Her ne kadar iki ayrý kurum olarak örgütlense de ülkemizde, esasýnda mevduat sigortacýlýðýnda bu iki yapýnýn farklý davranmasý düþünülemez. 2004 yýlýnýn baþýna kadar TMSF ile BDDK yönetimi bilindiði üzere bir arada idi. Ama 2004 yýlýnda bu iki yapý birbirinden ayrýlmýþtýr. Bu ayrýlýk sadece yapýsal bir ayrýlýktýr. TMSF ile aramýzda eþgüdüm komitesi finansal istikrar komisyonu gibi mekanizmalarla ve birebir görüþmelerimizle iþbirliðimiz ve koordinasyonumuz devam etmektedir. Deðerli konuklar, mevduat sigortasý finansal sistemlerin güven ve istikrar içinde iþlemesine yönelik olarak kullanýlan en çaðdaþ ve en yaygýn araçlardan biridir. Mevduat sigortasý etkin bir düzenleme ve denetimin alternatifi deðil bilakis etkin bir düzenleme ve denetimi tamamlayan bir unsurdur. Ülkemizde BDDKnýn kuruluþuyla ilk iþaretleri ortaya çýkan, 2001 yýlýndan itibaren yeniden yapýlandýrma programý ile hýzlanan ve son yýllarda özellikle 5411 sayýlý bankacýlýk kanunu ve ilgili alt düzenlemeler ile perçinlenen düzenleme ve denetim sistemine yönelik etkinleþtirme çabalarý mevduat sigortasý sisteminin uluslararasý tecrübeler ve en iyi uygulamalar ýþýðýnda yeniden yapýlandýrýlmasýyla desteklenmiþtir. Bilindiði üzere 1994 krizinden itibaren uygulanan mevduat sigortasý 2004 yýlý temmuz ayýnda deðiþikliðe uðramýþtýr. Bu 10 senelik 11 senelik dönemde aralýklarla tam garantiyle sýnýrlý garanti arasýnda gidip gelen bir sistemimiz olmuþtur. Ancak 2004 yýlý 5 temmuz günü yeni bir yapý Türk bankacýlýk sistemine katýlmýþtýr. Buna göre Türkiyede faaliyet gösteren ve mevduat kabulüne yetkili bir bankanýn yurtiçi þubelerinde gerçek kiþilere ait Türk parasý ya da yabancý para mevduatýn 50 bin YTLsi sigorta kapsamý dahiline alýnmýþtýr. Bu yaklaþýk 28 bin Euro ya da 35-37 bin Dolar seviyesindedir. Avrupa birliði ülkelerine baktýðýmýz zaman bu sigorta tutarý genelde kiþi baþýna milli gelirin civarýndadýr ama ülkemizde bu tutar kiþi baþýna milli gelirin yaklaþýk 7-8 katý düzeyindedir. Elbette ki TMSF ileride bunlar üzerinde de duracaktýr. Ama deðerli konuklar lütfen þunu unutmayýnýz sýnýrsýz garantiden sonsuz garantiden 50 bin YTLye geçiþ Türk bankacýlýk KONFERANS sistemi için önemli bir dönemeçtir. Bana son 10 yýldýr Türk bankacýlýk sisteminde en önemli geliþmeler nelerdir diye sorarsanýz herhalde ilk söyleyeceðim kalemlerden biri budur. Sýnýrlý sigortaya geçiþtir. Tarihinin en büyük krizini yaþayan bir ülkede krizin ardýndan mevduatýn belli bir tutarda sigorta edilmesi bu ortamda mevduatlarda özelden kamu bankalarýna kayýþ olmamasý yada küçük yada orta ölçekli bankalardan büyük ölçekli bankalara kayýþ olmamasý ki Ýngilizce de buna Flight to Quality diyoruz, oldukça önemlidir. Bu dönemde ilgili otoriteler kadar bankalarýmýzýn saðduyulu yaklaþýmlarý ve halkýmýzýn güveni de ayrýca not edilmelidir. Deðerli konuklar, deðerli katýlýmcýlar, bugün itibariyle Türk bankacýlýk sisteminde toplam 314 milyar YTL mevduat bulunmaktadýr ve bunun yüzde 64ü tasarruf mevduatý niteliðindedir yaklaþýk tutarý 201 milyar YTL dir. Tasarruf mevduatýnýn yüzde 49u da yani yaklaþýk 99 milyar YTL si de sigorta kapsamýndadýr. Kiþi bazýnda bakýldýðýnda mudi bazýnda bakýldýðýnda mudilerin yaklaþýk yüzde 96-97si sigorta kapsamýnda bulunmaktadýr. Deðerli katýlýmcýlar týpký bankacýlýk sektörüne yönelik düzenleme ve denetleme çerçevesinde olduðu gibi mevduat sigorta sisteminde de geliþen ihtiyaçlar ve tecrübeler ýþýðýnda gözden geçirilmesi ve iyileþtirmeye devam edilmesi tabidir gayet doðaldýr. Ancak bu yöndeki tüm geliþimlerde daha çok prim tahsilatý yerine risk esaslý bir prim siste-minin esas alýnmasý piyasa disiplinini saðlama gücünün olmasý ve bankalarýn aracýlýk maliyetlerine etkisi iyi analiz edilmelidir. Biz BDDK olarak, bankacýlýk otoritesi olarak aracýlýk maliyetlerine çok büyük önem veriyoruz ve bunu her yerde dile getiriyoruz. Çünkü þu anda aracýlýk maliyeti bankalarýmýz arasýnda ki rekabetin temel unsuru olmuþtur. Global oyuncular ile Türk oyuncular arasýnda kaynak bulmada ve bu kaynaklarý kullandýrmada farklý maliyetlere sahip olmak rekabette temel unsur haline gelmiþtir. Biz en azýndan mevcut durumun daha da farklýlaþtýrýlmamasý gerektiðini düþünüyoruz. Türkiye de yatýrým yapan ancak dünyanýn her yerinde bir baðlantýsý olan global bir banka ile sadece Türkiye içinde fon bulma gayreti içinde olan bir bankanýn en azýndan ayný rekabet ortamýnda çalýþmasýný saðlamak kamu gücünü elinde bulunduranlarýn görevi olmak zorundadýr. Japonyadan uzun vadeli mevduat bulup bunu muhtelif enstrumanlarla hec edip Türk lirasýna çevirip, Türkiyede kredi veren bir banka ile zaten tasarruf eðilimi düþük olan Türk halkýndan bin bir zorlukla mevduat toplayan ve mevduatýn ortalama vadesi de maalesef 3 ay olan ve bunu da ortalama 2-3 yýl vadeli bir krediyle aktifte deðerlendiren bir banka arasýnda ayný piyasada kýyasýya rekabet edildiði gerçeði de göz önüne alýndýðýnda en azýndan sigorta primi gibi banka sigorta muamleleri vergisi gibi aracýlýk maliyetlerinde dikkat edilmelidir. Amacýmýz Türk bankacýlýk sisteminde pasifin maliyetini düþürüp vadesini uzatmak olmalýdýr. Deðerli konuklar konuþmamýn son bölümünde müsaade ederseniz bizim asýl konumuz olan bankacýlýk otoritesinin asýl konusu olan finansal sistemle ilgili kýsa bilgiler aktarmak istiyorum. Yabancý konuklarýmýza da kýsa bir tur attýrmak istiyorum. Türk finansal sistemi finansal sistem diye bahsettiðimiz zaman bankalar leasing þirketleri faktoring þirketleri, tüketici finansman þirketleri, yatýrým fonlarý aracý kurumlar vs. bunlarýn hepsini alt alta diziyoruz. 2001 yýlýnda bu sistemin Türkiye deki büyüklüðü 188 milyar YTL imiþ. 2006 sonunda bu büyüklük 565 milyar YTLye ulaþmýþ. Oyuncu sayýsý ise 419. Þunu sorabilirsiniz diðer ülkelerde özellikle geliþmiþ ülkelerde bankacýlýk yanýnda sigortacýlýk, yatýrým fonlarý, pension fundlar da güçlüdür. Ama ülkemizde Türkiye de maalesef bankacýlýk diðer tüm finansal oyuncular üzerinde baskýn bir role sahiptir ve finansal sisteminin yüzde 90ýný bankalarýmýz teþkil etmektedir. Dolayýsýyla ülkemizde bankalarýn saðlýklýlýðý tüm global finans sistemini ülke finans sistemini doðrudan ve sert bir biçimde etkileme gücüne sahiptir. Bankacýlýk sistemimizle ilgili deðiþim son 6 yýlda çok belirgindir deðerli konuklar. Türk bankacýlýk sektörü büyümüþ ve sektörün derinliði artmýþtýr. Türk bankacýlýk sistemi ekonomide ki büyümeden daha hýzlý büyümektedir çarpan etkisiyle. Ýkinci önemli husus; bankalar hizmet aðýný geniþletmiþ organizasyon yapýlarýný iyileþtirmiþlerdir. Üçüncü önemli husus; bankacýlýk sektörünün sunduðu faaliyetler ve enstrumanlar çeþitlenmiþtir. Dört aracýlýk iþlevi daha etkin bir þekilde yerine getirilmeye baþlanmýþtýr. 2001 yýlýnda 2002 yýlýnda mevduatýn krediye dönüþüm oraný yüzde 25ler düzeyindeyken þu anda bu oran yüzde 76lar düzeyine çýkmýþtýr. Deðiþimin ana hatlarýný baþlýklar halinde size iletmek istiyorum. En önemli hususlardan biri Türk bankacýlýk sektörü büyümüþ ve sektörün derinliði artmýþtýr. Türk bankacýlýk sistemi ekonomide ki büyümeden daha hýzlý büyümektedir çarpan etkisiyle. Ýkinci önemli husus; bankalar hizmet aðýný geniþletmiþ organizasyon yapýlarýný iyileþtirmiþlerdir. Üçüncü önemli husus; bankacýlýk sektörünün sunduðu faaliyetler ve enstrumanlar çeþitlenmiþtir. Dört aracýlýk iþlevi daha etkin bir þekilde yerine geti-rilmeye baþlanmýþtýr. 2001 yýlýnda 2002 yýlýnda mevduatýn krediye dönüþüm oraný yüzde 25ler düzeyindeyken þu anda bu oran yüzde76lar düzeyine çýkmýþtýr. Þunu söylüyorum bankalar 100 liralýk mevduat toplarken bugün 76 lirasýný kredi olarak verebilmektedir. Bu da aracýlýk iþlevi anlamýnda önemli bir geliþmedir, diðer önemli bir husustur. Müþteri sayýlarý artmýþtýr, bankalarýmýzýn gerek bireysel kredi kartlarý ve diðer kurumsal kredilerde müþteri sayýlarý artmýþtýr. Sektör uluslar arasý finans sistemiyle daha fazla bütünleþmiþtir. Sektörün performans göstergeleri olumlu seyretmektedir. Özellikle ROA dediðimiz aktif geti- 11 KONFERANS risi ve öz kaynak verimliliði Avrupa ülkelerinin oldukça üzerindedir. Piyasa disiplininin en önemli gereklerinden olan þeffaflýða özel bir önem verilmiþtir. BDDK tüm çalýþmalarýnda bu þeffaflýðý esas almýþ ve bunu sektörle ve kamuoyuyla paylaþmaya gayret göstermiþtir ve kurumumuz tarafýndan istikrarý destekleyici basiretli müdahaleler zamanýnda yapýlmaya gayret gösterilmiþtir. Þunu kastediyorum iþ bittikten sonra deðil sorun tespit edilir edilmez önleyici hekimlik anlamýnda önlemler alýnmaktadýr ve alýnmaya devam edilecektir. Neticede Türk bankacýlýk sistemi son 6 yýlda önemli aþamalar kaydetmiþtir. Ancak daha gidilecek çok yolumuz yapýlacak daha çok iþimiz var. Bankacýlýðýmýzýn geldiði noktada istikrar baþta olmak üzere tüm parametreler hayati öneme sahiptir. Ancak ben bunlarýn hepsinin üstüne müsaade ederseniz konuþmamýn en sonunda hepsinin üstüne baþrolde Türk halkýný koymak istiyorum. Oldukça yüksek olduðu söylenen fiyatlara bankalarý satarken gülümseyen merasimler yapan gazetelere röportajlar veren deðerli eski banka sahipleri ve bankacýlarýmýz lütfen baþroldeki oyuncuyu unutmasýnlar. Kaydedilen aþamanýn ve sisteme duyulan güvenin en önemli göstergelerinden biri de bankacýlýðýmýza olan küresel sermaye ilgisidir. Her geçen gün yeni haberler mutlu gülümseyen yüzler ve törenle atýlan imzalar bu ara sýklýkla gördüðümüz manzaralardýr. Bu kadar geliþme ve ilerleme sonrasý elbette ki yabancý sermaye bu ülkeyi genç nüfusunu nispeten yüksek kar marjýný bankacýlýðýn geliþme potansiyelini göz ardý edemezdi. Ben konuþmalarýmda devamlý bankacýlýðýmýzýn üstün yönlerini aktarýyorum. Müsaade ederseniz onlarý baþlýklar halinde size vereyim. Türk bankacýlýðýnýn personel kalitesi, bilgisayar ve IT teknolojisindeki seviyesi, bankacýlýk ürünlerinin geliþmiþliði ve yaratýcýlýðý, Avrupa Birliðine uyumlu mevzuatý, tüm komþu ülkelerden bunu iddia ediyorum tüm komþu ülkelerden ve bir çok Avrupa ülkesinden daha geliþmiþ ve birikimli yapýsý, potansiyel ve genç nüfuslu ülkenin tüketen üreten ve yenilikleri kapan bir nüfus yapýsýna sahip olmasý, ve krizlerden geçe geçe kazanýlan tecrübesi bizim bankacýlýðýmýzýn üstün yönleridir. Bizde sadece bir þey yok o da sermaye. Bankalarý daha fazla büyütmek için ya da sistemdeki yerini korumak için sermayeye ihtiyacý olan Türk bankacýlar yada banka sahipleri patronlar diðer alternatifleri zorlamadan en kestirme çözümü bankalarýný satmakta bulmuþlardýr. Son 3-4 yýldýr bu satýþ eðilimi devam etmektedir. Satýþlarýn oldukça uygun bir fiyata yapýldýðý yorumlarý da yapýlmaktadýr ben bu yorumlarý yapmak istemiyorum. BDDK baþkaný olduðum için ama piyasanýn yorumu çarpanlarýn çok yüksek düzeyde olduðudur. Deðerli konuklar, geçmiþle karþýlaþtýrýldýðýnda fiyatlar yükselmiþtir. Müsaade ederseniz kýsa bir örnek vermek istiyorum. Kamu bankasý olduðu için ismini verebilirim Vakýflar Bankamýz 2001 yýlýnda Vakýflar Bankasýnýn alýmý için bir yabancý Avrupa bankasý para ödemek deðil üstüne para istemiþtir. Ayný bankamýz 2005 12 yýlýnda 5.5 milyar dolar deðer üzerinden yüzde 25 ini halka arz etmiþtir. Ýsim vermek istemiyorum ama 2001- 2002 yýlýnda 20 milyon dolara bankasýný satmaya hazýr olan bir grup bugün ayný bankayý 130 katý fiyata satabilmektedir. Elbette ki kanunlar yönetmelikler otoriteler önemli çalýþmalar yapmýþtýr. Bankalarýmýz bankacýlarýmýz çalýþmýþ ve bankalarýn deðerine deðer katmýþlardýr. Ama bu dönemde ki en temel unsur, anahtar sözcük istikrardýr ve temel parametre ekonomik ve siyasi istikrardýr. Bankacýlýðýmýzýn geldiði noktada istikrar baþta olmak üzere tüm parametreler hayati öneme sahiptir. Ancak ben bunlarýn hepsinin üstüne müsaade ederseniz konuþmamýn en sonunda hepsinin üstüne baþrolde Türk halkýný koymak istiyorum. Oldukça yüksek olduðu söylenen fiyatlara bankalarý satarken gülümseyen merasimler yapan gazetelere röportajlar veren deðerli eski banka sahipleri ve bankacýlarýmýz lütfen baþroldeki oyuncuyu unutmasýnlar. 2001 krizi gibi tarihimizin en derin krizinden bugünlere gelmemizde halkýn saðduyusu, sabrý, ödediði vergiler, kullandýðý krediler, tüketici kredileri, kredi kartlarý ve bunlarýn bankalara katkýsýný hiç kimse göz ardý edemez. O katkýlar ki faiz dýþý fazla bütçe dengesi borç gayri safi milli hasýla dengesi mastri kriterleri gibi kriterlerin tutturulmasýný saðlamýþ ekonomik istikrar ve dengeler yerine oturmuþ ve finans sistemine ve özelinde bankalarýmýza cazibe artmýþtýr. Dolayýsýyla banka satýþlarý sonucunda çok iyi meblaðlara sahip olduklarý yorumu yapýlan deðerli eski bankalarýmýzýn ve bankacýlarýmýzýn bu ülke insanýna borcu; elde ettikleri bu paralarý yine ülkede yatýrým haline dönüþtürmeleridir. Sanýrým en büyük teþekkür de ülke halkýna bu olacaktýr. Deðerli konuklar, konuþmamý biraz uzattým ana hatlarýyla Türk finans sistemi ve Türk bankacýlýk sistemi hakkýnda sizlere bilgi vermeye çalýþtým. Bankacýlýðýmýz son 20-25 yýlýn en güzel günlerini yaþamaktadýr. Bütün veriler bunu göstermektedir ve bu nedenledir ki yurt dýþýndan global dünyadan büyük ilgi görmektedir. Ve bankacýlýðýmýzýn potansiyeli çok fazladýr. Bu istikrar ortamýnda BDDK kadar bankalardaki ana kaynak unsuru olan mevduatý sigorta eden TMSFnin ve bu iki kurumun birbirleriyle koordineli çalýþmasýnýn da önemi büyüktür. Dolayýsýyla bu konferansýn bizim bundan sonra alacaðýmýz kararlarda, sunulan tebliðlerin bize ýþýk tutacaðýna yön vereceðine TMSF ile çalýþmalarýmýzda bunlarýn dikkate alýnacaðýna emin olabilirsiniz. Ben tekrar bu organizasyonu düzenleyen TMSFnin deðerli yetkililerine ve sayýn baþkanýma ve yabancý konuklarýmýza teþekkür ediyor hepinize saygýlar sunuyorum. KONFERANS Finansal Ýstikrarý Saðlamada MEVDUAT SÝGORTACILIÐININ KARÞILAÞTIÐI ZORLUKLAR * Mevduat sigortacýlarýnýn gerçek operasyonel baðýmsýzlýða sahip, baðýmsýz otoriteler olarak kurulmasý gerekliliðini açýklayan birçok neden bulunmaktadýr. En önemli neden, finansal sistemin istikrarýdýr. Mevduat sigortasýnýn finansal sistemde güveni saðlayan bir araç olduðu unutulmamalýdýr. Mevduat Sigortasý, hükümetlerin halkýn güvenini kazanmak için kullandýklarý politika araçlarýndan biridir. Mevduat Sigortasý, bankalara hücumu engellemek ve ödemeler sistemini korumak suretiyle saðlam bir bankacýlýk sistemi için gerekli kurumlarý desteklemekte ve bankacýlýk sisteminin panikler karþýsýnda zarar görme oranýný düþürerek, finansal istikrara destek olmaktadýr. Ancak günümüzde, saðlanan önemli ilerlemelere raðmen, mevduat sigorta sisteminin finansal istikrar üzerindeki rolünün doðru deðerlendirilememesi, yanlýþ anlaþýlmasý ve paydaþlarýmýzýn bir bölümü tarafýndan kabul görmemiþ olmasý talihsizliktir. Bu þekilde düþünen paydaþlarýmýz, mevduat sigortasýný genellikle ahlaki risklerle iliþkilendirmektedir. Nihai olarak bu kesimler, mevduat sigortasýnýn ikincil bir sistem olarak belirli sýnýrlar içerisinde kalmasý gerektiðini ileri sürmektedirler. Mevduat sigorta sistemi olmayan bir ülke, bankaya hücumlarý engellemek için genellikle örtülü bir mevduat sigorta sistemine veya sýnýrsýz garanti uygulamasýna sahiptir. Sýnýrsýz garanti sisteminde risk alma eðilimi yüksek oranda artmaktadýr. Buna ek olarak, sýnýrsýz garanti sistemi patlama þeklinde zuhur eden krizlerde bazen bankalara hücumu da önleyememektedir. Sýnýrsýz garanti sisteminde, finansal ödemelerin yükü yanlýþ tarafa yüklenmektedir. Vergi ödeyenler bu durumda masum izleyiciler konumunda kalmaktadýrlar. Bu durumda, vergi ödeyenlerin deðil, finansal kuruluþlar ile bu kuruluþlarýn müþterilerinin, finansal istikrardan saðladýklarý faydalarýn karþýlýðýnda gerekli ödemeleri yapmalarý daha mantýklýdýr. Bu ödeme, mevduat sigorta sistemi tarafýndan gerçekleþtirilen operasyonlar ile üstlenilen zararlarý finanse etmek için prim ödenmesini içermelidir. Bu nedenle mevduat sigorta sistemi, finansal sektörü istikrara yöneltme yükünü vergi ödeyenlerden alýp finansal kuruluþlara aktarmaktadýr. Bu aktarýmýn temelinde, basit bir ekonomik eþitliðe dayanan adaletli bir bakýþ açýsý içerisinde doð- rudan fayda saðlayanlarýn maliyeti de ödemesi yatmaktadýr. Ekonominin birçok kesimini, birçok hükümet programýný ve giriþimlerini etkilemekte olan ahlaki risklerin her yerde mevcut olduðu bilinen bir gerçektir. Bankacýlýk sisteminde, mevduat sigortasý olsa da olmasa da, ahlaki risk her zaman mevcuttur. Politikalarýn ertelenmesi ve merkez bankalarýnýn en son borç veren mercii fonksiyonu ahlaki riskleri ortaya çýkarmaktadýr. Bir banka battýðýnda, hükümetin bütün ödemeyi yapacaðýna iliþkin beklentiler doðmaktadýr. Burada iyi olan, etkili bir mevduat sigorta sistemi bulunmasý halinde, ahlaki risklerin sýnýrlandýrabilmesidir. Ancak, böyle bir sistemin çok iyi tasarlanmasý gerekmektedir. Bu baðlamda, finansal sistemin istikrarýný saðlamaya ve korumaya yönelik olarak toplumun büyük beklentiler içinde olduðu mevduat sigortacýsýnýn uygun yetkilerle, baðýmsýzlýk zýrhýyla, yasal garantilerle ve yeterli kaynaklarla donatýlmasý oldukça kritik bir husustur. Ýkinci olarak, mevduat sigorta sistemi kesin ve sýnýrlý bir sigorta saðlamalýdýr. Üçüncü olarak, çabuk harekete geçilmesi ve erken müdahale edilmesi, bankalarýn oluþacak maliyetin bir kýsmýndan sorumlu tutulmasý ve kötü durumda bulunan bankalarýn iflas etmesine müsaade edilmesi suretiyle ahlaki problemlerin azaltýlmasý saðlanmalýdýr. Dördüncü olarak, etkili olabilmek için, iyi tasarlanmýþ bir mevduat sigorta sistemi; iyi kurumsal yönetiþim, güçlü piyasa disiplini, güçlü düzenleyici ve denetleyici çevre, etkili yasal çerçeve ile iyi muhasebe ve denetim standartlarý ile desteklenmelidir. Mevduat sigortacýlarý tarafýndan yapýlan erken müdahaleler ve çözümlemeler, banka iflasýnýn getirebileceði karýþýklýklarý ve tüm finansal sisteme sirayet ederek geniþ anlamda doðuracaðý maliyetleri önleme açýsýndan hayati önem taþýmaktadýr. Ýflas etmiþ bankalarý faaliyetlerine devam ettirmek, ahlaki riskleri artýracak, rekabeti bozacak ve nihai olarak ekonomiye daha fazla zarar verecektir. Mevduat sigortacýlarýnýn karþý karþýya olduðu iki önemli unsur bulunmaktadýr. Ýlk unsur ba- Jean Pierre Sabourin Uluslararasý Mevduat Sigortacýlarý Birliði Ýcra Kurulu ve Malezya Mevduat Sigorta Kurumu Baþkaný * 2627 Haziran 2007 Tarihlerinde Ýstanbulda Gerçekleþtirilen Uluslararasý Mevduat Sigortacýlarý Birliðinin (IADI) 1. Bölgelerarasý Konferansýnda Sayýn Jean Pierre Sabourin Tarafýndan Gerçekleþtirilen Konuþma 13 KONFERANS Hedeflerimize ulaþmak için önümüzde yapmamýz gereken çok fazla iþ olduðu anlaþýlmaktadýr. Öyleyse, karþýlaþtýðýmýz zorluklarý aþmak ve paydaþlarýmýzý finansal sistemin istikrarýný korumada üstlendiðimiz bütünleþtirici rolümüz konusunda ikna etmek için daha sýký bir þekilde ve kolektif kaynaklarýmýzý bir araya getirerek çalýþmamýz gerekmektedir. Etkili bir mevduat sigorta sistemi bir seçenek deðil bir gerekliliktir. ðýmsýzlýktýr. Baðýmsýzlýk ile kastedilen, görevlerin objektif bir þekilde ve finansal sistemin yararýna olacak þekilde yürütülmesi için gerekli olan operasyonel baðýmsýzlýktýr. Bu hususun üç yönü bulunmaktadýr. Birincisi, politik etki ve baskýlardan yani bir baþka ifadeyle- politik esaretten baðýmsýz bir þekilde hareket edebilme kabiliyetidir. Ýþ dünyasý ile politika arasýndaki güçlü iliþki, birçok ülkede sorunlu bankalar ile ilgili iþlemlerde karþýlaþýlan politik müdahaleler nedeniyle çeþitli problemler doðurmaktadýr. Ýkinci nokta, üye bankalardan veya düzenleyici ve denetleyicilerden baðýmsýz olmaktýr. Birçok ülkede, ekonomik büyüme saðlamak ve/veya banka iflaslarýnýn sonucu ortaya çýkan politik karýþýklýklarý azaltmak için, düzenleyici ve denetleyiciler ulusal bankalara aþýrý müsamaha göstermiþlerdir. Ulusal bankalarýn baþarýlý olmasý ümidi ile düzenleyiciler, özel ayrýcalýklar saðlamýþ veya zorunlu düzenlemelerden muafiyetler vermiþlerdir. Bazý durumlarda, bankalar sadece çok büyük olduklarý için deðil, ayný zamanda simgesel deðer taþýmalarýndan dolayý da iflas ettirilmemiþlerdir. Üçüncü nokta, diðer sigortacýlarýn etki ve baskýlarýndan baðýmsýzlýktýr. Bu husus, mevduat sigortacýlarýna özgüdür. Merkez bankalarý genellikle mevduat sigortacýlarýnýn yaratýcýlarý olduklarý için, arada var olan tarihi bað dolayýsýyla bu husus karþýmýza çýkmaktadýr. Mevduat sigortacýlýðýnýn kendisini yaratan otoriteden de baðýmsýz olmasý gerektiði hususunun kabul edilmesinde psikolojik bazý engeller bulunmaktadýr. Mevduat sigortacýlarýnýn gerçek operasyonel baðýmsýzlýða sahip, baðýmsýz otoriteler olarak kurulmasý gerekliliðini açýklayan birçok neden bulunmaktadýr. En önemli neden, finansal sistemin istikrarýdýr. Mevduat sigortasýnýn finansal sistemde güveni saðlayan bir araç olduðu unutulmamalýdýr. Mevduat sigortasý, ortak bir hedefi baþarmak için gerekli bir araçtýr. Bu nedenle, kamuoyu önünde mevduat sigortacýsýnýn kredibilitesi olmalýdýr. Baðýmsýzlýk kredibiliteyi saðlar. Baðýmsýz bir mevduat sigortacýsýnýn kredibilitesi, denetleyiciler tarafýndan kuþatýlmýþ, zararý minimize etmek için gerekli önlemleri alamayan veya zamanýnda müdahale edemeyen bir sigortacýdan kesinlikle daha yüksektir. Kredibilite, bütün finansal sistemin bütünlüðü ve istikrarý için önemlidir. Tecrübelerime göre baðýmsýz bir mevduat sigortacýsý tüm finansal sistemin iyileþtirilmesi için diðer sigortacýlar arasýnda saðlýklý bir rekabet ortamý oluþturabilir. Eðer mevduat sigortacýsý en düþük maliyeti saðlama veya risk azaltma amacýyla faaliyet göstermek üzere yetkilendirilmiþ ise, bu durum doðal bir kontrol ve denge ortamý oluþturur. Söz konusu mevduat sigortacýlarý etkinliklerini ve verimliliklerini artýrýrken finansal sisteme de önemli faydalar saðlayabilirler. Sonuç olarak baðýmsýzlýk, bütün- 14 lüðü ve kamuoyu güvenini saðlamaya dayanmaktadýr. Mevduat sigortacýlarý aldýklarý kararlarý güvenilir deðerlendirmelere dayandýrdýklarýný, kararlarýn kamunun incelemesine açýk olduðunu ve gizli bir politik, taraf ya da düzenleyici tarafýndan dikte ettirilmediðini ispat etmedikçe, finansal sistemin istikrarýný saðlamaktaki rolleri maksimize edilemez ve finansal sistemin istikrarýný saðlama ve katkýda bulunma amaçlarý gerçekleþemez. Ýkinci önemli husus; mevduat sigortacýsýnýn karþý karþýya olduðu yetkilerin yetersiz olmasý ya da yanlýþ düzenlenmesi problemidir. Bazý ülkelerde, her ne kadar mevduat sigorta sistemi kurmaya istekli olsalar da, politikacýlar ve düzenleyiciler mevduat sigortacýlarýna etkili ve verimli bir þekilde çalýþmalarý için gerekli yetkileri vermekte isteksiz davranmaktadýr. Mevduat sigortacýsýný sadece bir ödeme merci olarak görme, mevduat sigortacýlarýna sorumluluk verilmemesi ve sistemle ilgili hususlarýn ilgisiz üçüncü kiþilere býrakýlmasý, mevduat sigortacýsýna ve finansal sisteme olan maliyetleri önemli ölçüde artýrmaktadýr. Kanadada CDIC örneðinde, en az maliyetli çözüm metodu uygulandýðýnda daha önce 1 dolarda 54 cent olan geri kazaným miktarý 85 cente çýkarýlmýþtýr. Bu durum sadece banka iflaslarý karþýsýnda proaktif davranarak bankacýlýk sisteminde istikrarý saðlama deðil, finansal sistemin milyar dolarlar düzeyinde tasarruf saðlamasý anlamýna da gelmektedir. Belki de, finansal istikrara yapmýþ olduðumuz katkýlarýn paydaþlarýmýz tarafýndan yeterince iyi deðerlendirilememesinin nedeni, etkili bir mevduat sigortacýsýnýn finansal istikrara yapacaðý katkýlarý anlatmakta kullandýðýmýz eðitim programlarýnýn baþarýsýz olmasýdýr. Eðer kamuoyu ve paydaþlarýmýza finansal mimari içinde finansal istikrarý yükseltme yönündeki bütünleþtirici rolümüzü tam olarak anlatamadýysak, yapmýþ olduðumuz yoðun çalýþmalar pek bir anlam ifade etmeyecektir. Artýk biz her bir paydaþýmýzýn, tüm þüphelerden arýnarak herhangi bir mazereti kalmayacaðý noktaya kadar mevduat sigorta sisteminin fonksiyonlarýný, özelliklerini, faydalarýný ve limitlerini anlatmak için çok çalýþmalýyýz. Gerçekten, iyi geliþtirilmiþ bir mevduat sigorta sistemi bütün ülkelerde saðlam ve etkili bir finansal sistemin ön koþuludur. Sonuç Hedeflerimize ulaþmak için önümüzde yapmamýz gereken çok fazla iþ olduðu anlaþýlmaktadýr. Öyleyse, karþýlaþtýðýmýz zorluklarý aþmak ve paydaþlarýmýzý finansal sistemin istikrarýný korumada üstlendiðimiz bütünleþtirici rolümüz konusunda ikna etmek için daha sýký bir þekilde ve kolektif kaynaklarýmýzý bir araya getirerek çalýþmamýz gerekmektedir. Etkili bir mevduat sigorta sistemi bir seçenek deðil bir gerekliliktir. ÇEVÝRÝ AB KOMÝSYONU TARAFINDAN PARLAMENTO ve KONSEYE SUNULAN TEBLÝÐ Avrupadaki artan sýnýr ötesi finansal entegrasyona ayak uydurmamanýn maliyeti uzun vadede çok daha fazla olabilir. Ekonominin maruz kalacaðý maliyetler ve tek bir mali piyasaya olan güvensizlik, AB güvenlik aðýnýn tatminkar biçimde iþlemesinin saðlanmasý için yapýlmasý gereken yatýrým miktarýndan daha fazla yatýrým yapýlmasýný gerektirebilir. 1. GÝRÝÞ Mevduat Garanti Programlarý (MGP) bir kredi kuruluþu temerrüde düþtüðünde mudilere güvenli aðý sunarak en azýndan mevduatlarýn bir kýsmýný geri almalarýna olanak tanýmaktadýr. Direktif 94/19/EC, Üye Ülkeleri sýnýrlarý içerisinde en az bir veya iki tane koruma programý bulundurmakla yükümlü tutmak suretiyle Avrupa Birliðindeki mudiler için asgari bir güvence seviyesi oluþturulmasýnda etkili olmuþtur. Direktif tüm üye ülkelerdeki ulusal yasalara uygulanmýþtýr.1 Direktif, üye ülkelere piyasa koþullarýna en uygun sistemi geliþtirme konusunda göz ardý edilemeyecek bir imkan tanýmaktadýr. Bununla birlikte, merkezi Üye Ülkelerden birinde bulunan bir bankanýn diðer bir üye ülkedeki þubesinin o ülkedeki yerel bankalar tarafýndan mudilere verilen güvencenin aynýsýný verebilmesini saðlamak amacýyla ev sahibi ülkenin MGPsine geçilmesine imkan tanýyan hükümlerin dahil edilmesi biraz tedirginlik yaratmýþtýr.2 Buna raðmen, ulusal kanunlara adapte edilmesinden onbir yýl sonra, Komisyon mevcut kurallarýn devam eden finansal bütünleþme eðilimleri ve kredi kuruluþlarýnýn sýnýr ötesi birleþmeleri ýþýðýnda halen amaca uygun olup olmadýðýnýn deðerlendirmesini yapmak amacýyla Direktifi gözden geçirmektedir. Özellikle, programlarýn finanse edilme biçimlerindeki farklýlýklar olduðu, söz konusu programlarýn bazýlarýnýn sýnýr ötesi konsolidasyona engel teþkil ettiði ve rekabet açýsýndan haksýzlýða neden olduðu Komisyonda belirtilmiþtir. Ayrýca, Üye Ülkeler arasýnda mudiler için belirlenmiþ olan garanti tutarlarý arasýnda önemli farklar bulunduðuna ve sigorta kapsamý ile programlarýn sýnýr ötesindeki iþleyiþlerindeki farklýlýklarla baðlantýlý olarak çeþitli sorunlarýn varlýðýna iþaret edilmiþtir. Bu Tebliðin amacý hak sahiplerince dile getirilen kaygýlara karþýlýk vermek, Direktifin iþlevinin iyileþtirilmesi için kýsa vadeli ve hukuka dayanmayan alternatif yollar tespit etmek ve Komisyonun gelecek yýllardaki garanti programlarýyla ilgili politikasýný belirlemek için müzakere sürecinden sonuçlar çýkarmaktýr. 1.1 Hak sahipleri ile ilgili mevcut müzakere çatýsýnýn lehte ve aleyhte deðiþtirilmesi yönünde yapýlan tartýþmalar Müzakere süreci mevcut mevduat garanti düzenlemelerin deðiþip deðiþmemesi gerektiði konusunda farklý görüþler ortaya çýkmasýna sebep olmuþtur. Bazý hak sahipleri (mudiler ile ilgili kredi kuruluþunda hak ve menfaatleri bulunan üçüncü þahýslar) aþaðýda yer alan sebeplerden dolayý mevcut çatýsýnýn deðiþmesi gerektiðini iddia etmektedirler: Mudilerin zararlarýný karþýlayan sigorta tutarlarý arasýnda önemli farklýlýklar bulunmasý (garanti tutarý Litvanyada 14.481 Eurodan baþlayýp, Ýtalyada 103.291 Euroya kadar çýkmaktadýr) Ödeme programlarýyla mudilere yapýlan ödemelerde gözle görülür farklar bulunmaktadýr. Bu programlar bir banka battýktan sonra üye kuruluþlardan fon toplanmasýna dayalý sonradan (ex-post) fonlamalý sistemler ile programa yaptýklarý katký oranýnda üye kuruluþlardan toplanan önceden (ex-ante) fonlamalý programlardýr (ex-ante büyüklükleri de önemli farklar arz etmektedir). Bu gibi farklar yüzünden AB KOMÝSYONU TARAFINDAN PARLAMENTO ve KONSEYE SUNULAN TEBLÝÐ (Mevduat Garanti Programlarýyla alakalý Direktif 94/19/ECnin gözden geçirilmesi) Çeviren: Hakan Selim SEZER Strateji ve Risk Ýzleme Dairesi Uzmaný 1 Direktifte öngörülen 20.000 Euro tutarýndaki asgari koruma seviyesini saðlamak için geçici anlaþmalar yapýlmýþtýr. 2 topping up düzenlemeleri olarak anýlýr. 15 ÇEVÝRÝ Komisyon, hak sahiplerinin baþvurularýna istinaden mevcut düzenlemelere ilave olarak gerçekleþtirilecek kýsa vadeli birçok iyileþtirmenin yürürlükteki direktifte deðiþiklik yapmadan gerçekleþtirilebileceðine inanmaktadýr. kriz ortamýnda programlarýn sýnýr ötesinde iþlevliðini kaybedeceði, düþük maliyetli programlara tabi bankalarýn yaratacaðý dezavantajdan dolayý haksýz rekabet ortamýnýn doðacaðý þüphelerinin arttýðýna ve bir bankanýn Avrupa Bankasý Statüsünü kullanarak iþlemlerini konsolide etmeye çalýþan bir bankanýn iþini zorlaþtýracaðýna dikkat çekilmektedir. Öte yandan, diðer hak sahipleri maliyetin yüksek olmasýndan dolayý mevcut durumun deðiþtirilmesine karþý çýkmaktadýrlar (özellikle expost sisteminden ex-ante sistemine geçmeyi düþünen ülkeler için). Bu fikri savunanlar sistemin þu an için düzgün iþlediðini savunmakta ve sistemin yönetimsel açýdan tatminkar olduðunu ve mevcut durumun piyasalar arasýnda eksik rekabete yol açmayacaðýný düþünmektedirler. Söz konusu kiþiler ayrýca sýnýr ötesi konsolidasyon problemiyle çok az sayýda finansal kuruluþun karþý karþýya kalacaðýný ve mevcut sistemi deðiþtirmek için yeterli dayanak olmadýðýný savunmaktadýrlar. 1.2 Hak sahiplerinin baþvurularýna yanýt Þu an için görüþler aðýrlýklý olarak mevcut durumun devam ettirilmesi ve saðlam temellere oturtulmuþ bir model olmadýðý sürece bugünkü çatýnýn deðiþtirilmesi için pahalý yatýrýmlardan kaçýnýlmasý yönündedir. Komisyona göre standart kurallarýn mevcut olmayýþý kriz anýnda yetersiz düzeyde yönetimsel bir finansal güvenlik aðýnýn oluþmasýna neden olursa, Avrupadaki artan sýnýr ötesi finansal entegrasyona ayak uydurmamanýn maliyeti uzun vadede çok daha fazla olabilir. Ekonominin maruz kalacaðý maliyetler ve tek bir mali piyasaya olan güvensizlik, AB güvenlik aðýnýn tatminkar biçimde iþlemesinin saðlanmasý için yapýlmasý gereken yatýrým miktarýndan daha fazla yatýrým yapýlmasýný gerektirebilir. Bunun yaný sýra, bu tip sorunlarýn bazýlarýnýn ortaya konulmamasý sonuçta tüketicilere zarar verecektir (dolaysýz sýnýr ötesi mevduatlar göreceli olarak düþük düzeyde olmasýna raðmen yakýn geçmiþte yapýlan araþtýrmalar artan sayýda AB vatandaþýnýn AB dýþýndan mali yatýrým araçlarý satýn almayý düþündüðünü göstermektedir). Bu durum baþka bir Üye Ülkede banka hesaplarý açma eðiliminin de artmasýna neden olmaktadýr.3 Bu sebeple Komisyon, gözden geçirme sürecindeki sonuçlara iki farklý þekilde karþýlýk vermiþtir. Komisyon, öncelikle mevcut düzenleyici çatýnýn deðiþmesini gerektirmeyecek olan problemlere pratik ve ulaþabilir yaklaþýmlar getirmeye çalýþacaktýr. Ýkinci adýmda ise MGPlerle alakalý AB mevzuatýnýn iyileþtirilmesini gerektirecek daha temel deðiþiklikleri ele alacaktýr. 2. HUKUKSAL OLMAYAN PRATÝK ÇÖZÜMLER Komisyon, hak sahiplerinin baþvurularýna istinaden mevcut düzenlemelere ilave olarak gerçekleþtirilecek kýsa vadeli birçok iyileþtirmenin yürürlükteki direktifte deðiþiklik yapmadan gerçekleþtirilebileceðine inanmaktadýr. Bu tip bir çözümün tasarýmý ve uygulanmasý Üye Ülkelerin Komisyon Çalýþma Gruplarý temsilcileri, Avrupa Mevduat Sigortacýlarý Formu (EFDI European Forum of Deposit Insurers ), veya ABdeki bankalar birliði temsilcilerinin iþbirliði ile gerçekleþtirilebilir. Aþaðýda konuyla açýklama ve önerilere yer verilmiþtir. 2.1 Mevduat sigortasý ve kapsamýn tanýmý Madde 1de ki mevduat tanýmý yeterince geniþ olup, bugüne kadar hiç bir hak sahibi tarafýndan Direktifin kapsamý dýþýnda kalan ürün olduðuna dair bir kanýt ortaya konmadýðýndan deðiþikliðe gerek görülmemiþtir. Üye Ülkelerin Direktifin4 Ek 1de yer alan istisnalarýna göre hareket etmelerine izin verildiðinden, bazý hak sahipleri kapsamla ilgili söz konusu istisnalarýn kýsýtlanarak kapsamýn yeknesak ve tutarlý hale getirilmesini önermektedirler. Komisyon, halen güvence kapsamýnda bulunan tasarruf ürünlerinden bir tanesinin kapsam dýþýnda býrakýlmasýnýn etkisinin ne olacaðý konusunda bir anket çalýþmasý yapýlmasýný önermektedir. MGP veya EFDI üstünde çalýþan Komisyon çalýþma grubunun desteðiyle sürdürülen anketin ayný zamanda sektörler arasýnda (ör., sigorta5 , yatýrýmlar ve mevduat) eksiksiz bir kapsamanýn mevcut olup olmadýðýný da araþtýrýlmasý gerekecektir. Finansal ürünlerin farklýlýðý konusunda ilgili belirsizliðin gittikçe arttýðý göz 3 KISIM (2005), 927 sf.11 4 Üye Ülkeler AB ülkeleri para birimi cinsinden olmayan veya banka müdürleri ve belli büyüklükteki þirketlere ait mevduatlarý kapsam dýþýna alabilir. 5 ABdeki Mevduat Garanti Programlarýyla ilgi fizibilite çalýþmasý komisyona girecektir. 16 ÇEVÝRÝ önüne alýndýðýnda böyle bir anketin yapýlmasý yararlý olabilir. 2.2 Müþterek Sigorta Direktifte yer alan müþterek sigorta hükümlerine göre, mudilerin mevduat kayýtlarýna ulaþýlamadýðý takdirde Üye Devletler oluþacak zararýn bir kýsmýna mudilerin katlanmasý yönünde karar alabilirler. Bu yüzden bazý Üye Ülkeler bir bankanýn batmasý halinde garanti sýnýrýna ulaþýlmadan önce mudilere ödeme yapýlmasýný kýsýtlayan kurallar koymuþlardýr.6 Bu aþamada müþterek sigorta kurallarýna kýsa vadeli deðiþiklikler getirilmesi için gerekli destek saðlanamamýþtýr. Genel olarak hak sahipleri arasýnda ahlaki tehlike temel prensibinin (ör., mevduatlarý sigorta edilmiþ olduðundan mudilerin saðlamlýðýný deðerlendirmeden banka seçmeleri riski) kendi uygulanmasýný doðrulayýp doðrulamayacaðý hususunda bir görüþ birliðinin olmadýðý gözükmektedir. Bazýlarý müþterek sigortayý ahlaki tehlikeyi önlemede vazgeçilmez bir unsur olarak görürken, diðerleri, özellikle tüketici dernekleri, mudilerin kredi kuruluþunun saðlamlýðýný sorgulamalarýný gerektirecek bir pozisyona düþürülmemesi gerektiðini savunmaktadýrlar. Bu görüþler doðrultusunda, Komisyon müþterek sigorta kaidelerinin deðiþmesi gerektiði konusunda ikna olmamýþtýr. Komisyon, Direktifin diðer kýsýmlarýný diðer olasý deðiþiklikleri göz önüne alarak gözden geçirecektir (bkz. Kýsým 3).7 2.3. Minimum hükmü Ýstiþare süreci sonucunda bazý hak sahiplerinin ikame maliyetlerinin geri ödeme maliyetinin üzerinde olmasý sebebiyle çok küçük tasarruf sahiplerine tasarruflarýnýn geri ödenmemesi görüþü ortaya atýlmýþtýr. Ancak, söz konusu tutarlar (ör. 20 Euro Komisyon tarafýndan önerilen danýþma formu servis ücretidir) mudilerin kararlarýný etkileyecek büyüklükte olmadýðýndan sýnýr ötesi aktivitelere etkisinin çok az olacaktýr. Diðer taraftan modern biliþim teknolojisinin idari masraflarý azaltmaya yardýmcý olmasý beklenmektedir. Müþterek sigorta ve minimum hükmü mudinin korunmasýnýn kýsýtlanmasýyla baðlantýlý olduðundan , Komisyon bunlarýn ayrý ayrý ele alýnmasýnýn uygun olmadýðýný düþünmektedir. 2.4. Üstüne koyma anlaþmalarý Üstüne koyma anlaþmalarýnda baþka bir AB üyesi ülkede þube açan bir Üye Ülke bankasýnýn tabi bulunduðu kendi sigorta kapsamýnýn, þube açmýþ olduðu ülkedeki sigorta kapsamýndan daha dar olmasý durumunda, þube açmýþ olduðu ülkedeki MGPye dahil olma hakkýdýr. Bu seçim hakký bankaya yerel banklar gibi ayný oranda mevduat güvencesi sunma olanaðý saðlar. Ýstiþare süreci sonucunda bazý hak sahiplerinin ikame maliyetlerinin geri ödeme maliyetinin üzerinde olmasý sebebiyle çok küçük tasarruf sahiplerine tasarruflarýnýn geri ödenmemesi görüþü ortaya atýlmýþtýr. Ancak, söz konusu tutarlar (ör. 20 Euro Komisyon tarafýndan önerilen danýþma formu servis ücretidir) mudilerin kararlarýný etkileyecek büyüklükte olmadýðýndan sýnýr ötesi aktivitelere etkisinin çok az olacaktýr. Hak sahiplerinin çoðu tesis edilecek olan bu tip anlaþmalarýn az olmasý nedeniyle pratikteki öneminin az olacaðýný iddia etseler de, hak sahipleri (bu uygulamadan faydalanacak kiþiler) ve üye ülkeler kapsamlar ayný düzeyde olmadýðý sürece üstüne koyma anlaþmalarýnýn gerekli olduðu yönünde fikir birliðine varmýþlardýr. Mevcut anlaþmalarla ortaya çýkan pürüzleri gidermek ve MGP ile ilgili anlaþmalarý kolaylaþtýrmak amacýyla düzenleyici niteliði taþýmayan anlaþmalara ihtiyaç duyulmasýna raðmen, bu aþamada Direktifte büyük bir deðiþiklik yapýlmasýna ihtiyaç yoktur. EFDI tarafýndan geliþtirilen ve MGPnin ihtiyaçlarýna9 göre üstüne koyma düzenlemelerine göre uyarlanan isteðe baðlý master sözleþme Kamu Hukukuna uymasý kaydýyla Komisyon tarafýndan desteklenebilir. Yapýlan kamu yoklamasý MGPlerin çok azýnýn yeknesak hale getirilmesinden kaynaklanan üstüne koyma anlaþmalarý ile alakalý bir çok engelin ýþýðýnda, ev sahibi ülke mevzuatýna göre üstüne koyma anlaþmalarý yapýlmasý için yeterli desteðin mevcut olduðuna iþaret etmektedir. Ev sahibi ülke mevzuatý dikkate alýnarak yapýlan üstüne koymalarda misafir deðil, ev 6 Madde 7.4, ödenecek tutar 20.000 Euroya eriþine kadar Üye Ülkelere toplam mevduatlarýn %90nýna kadar olan kýsmýný güvence altýna alma imkaný tanýr. 7 Ancak, danýþma süreci sýrasýnda müþterek sigortanýn bir yönü açýða çýkmýþ olduðundan daha fazla açýklama yapýlmasýný gerekmektedir. Müþterek sigorta, Direktifin alt sýnýrý olan 20.000 Euro üzerinden sigorta yapýlýp yapýlmayacaðý ile ilgilidir. Madde 7 (4)ün yorumu minimum kapsamýn mevduatlarýn belli bir yüzdesi kadar olacaðý, fakat ödenecek tutarýn minimum kapsam olan 20.000 Euroya ulaþýncaya kadar bu yüzdenin toplam mevduatýn %90nýndan az olmayacaðý ve asgari kapsamýn hiç bir zaman bu tutarýn altýna düþmeyeceðidir. Direktifin ile ilgili olarak yayýnlanan açýklayýcý duyuru asgari kapsamýn ayný düzeyde kalmasý gerektiðini belirtmektedir. %10 oranýnda müþterek sigorta uygulayan bir Üye Ülke için bunun anlamý asgari sigorta seviyesinin 22.222 Euro olmasý demektir. Komisyon, madde 7(4)ün üye ülkeler tarafýndan doðru olarak uygulanmasýný saðlayacaktýr. 8 http://ec.europa.eu/internal_market/bank/docs/guarantee/consultationpaper_en.pdf. 9 Bkz. Direktif Ek-2; yapýlacak olan ilave çalýþma farklý sistemlerin etkilerinin azaltýlmasý ve ev sahibi ülkede, ev sahibi ve diðer MGPlerin tasfiye sürecinde üstleneceði farklý roller gibi anlaþmayla ilgili pazarlýklar sýrasýnda ortaya çýkan zorluklar gibi konularý içine alabilir. 17 ÇEVÝRÝ MGPleri standart hale getirmenin Direktifin deðiþtirilmesini gerektireceði ve bununun da kýsa vadeli bir proje olmayacaðý açýktýr. Bununla birlikte Komisyon risk tabanlý temel unsurlarýn gündeme getirilmesini destek-lemekte ve riskin azaltýlmasýnýn mevcut düzenleyici unsurlarla (ör. Direktif Sermaye Gerek-sinimleri çatýsý altýnda olanlar gibi) yapýlmasýný önermektedir. Komisyon, EFDI tarafýndan ya-pýlan hazýrlýk amaçlý çalýþmalarý ve/veya daha sonra gönüllü olarak baþvuruda bulunan MGP çalýþma grubunu desteklemektedir. sahibinin mevduat programý kapsamdan doðan farklarý karþýlar. Komisyon, Direktife göre Üye Ülkelerin bu tip düzenlemelere gitmekte serbest olduðunu belirtmekte yarar görmektedir.10 Ayrýca, mevcut üstüne koyma ile ilgili hükümler sadece þubeler aracýlýðý ile hizmetlere onay verilmesiyle ilgilenmektedir. Ancak, þubeler açýlmadan ve baðlý ortaklýklar tesis edilmeksizin hizmetler direkt olarak ve artan oranda diðer Üye Ülkelerde sunulmaktadýr. Uzun vadede diðer bir üye ülkenin sunduðu ve halen yürürlükte olan hizmetlerin daha etraflýca direkt kapsama içine alýnmasý faydalý olabilir. 11 Direktifin MGPyi bu þekilde faaliyet gösteren kredi kuruluþlarýna ulaþmaktan alýkoymamasý, bu aþamada hukuksal deðiþimin önceliði olmadýðý kanaatini doðmaktadýr. 2.5. Bilgi alýþveriþi koþullarý Hak sahiplercinin çoðu þubelerin üyeliðinin ve üyelik þartlarýnýn desteklenmesi amacýyla Direktifte ev sahibi ve misafir MGP arasýndaki bilgi alýþveriþini düzenleyen mevcut hükümlere daha fazla sayýda hükmün ilave edilmesinden yana deðillerdir. Ancak, MPGler arasýndaki bilgi alýþveriþinin iyileþtirilmesi amacýný güden ve düzenleyici olmayan yaklaþým (özellikle üstüne koyma düzenlemeleriyle alakalý olanlar) bu alandaki gereksiz belirginsizliði gidermek maksadýyla incelenebilir. Komisyon, EFDI tarafýndan baðlayýcý olmayan anlaþma modellerinin geliþtirilmesi için yürütülen çalýþmalara destek vermekle birlikte kriz yönetimi (bilgi alýþveriþini içeren, farklý sorumluluklarý ve gündemi bulunan yetkililerin dahil olduðu) konusunda yürütülen çalýþmalara müdahalede bulunmamalýdýr. 2.6. MGPye risk tabanlý katkýlar Bazý MGPler G10 Mali Ýstikrar Forumunun önerilerine paralel olarak her bir kredi kuruluþu bazýndaki riske göre kendi programlarýna katkýda bulunmuþlardýr .12 MGPye risk bazlý ilavelerin yapýlmasý mevcut çatý için arzulanan bir iyileþtirme saðlayarak programlar arasýndaki bilgi alýþveriþini kolaylaþtýrabilir (ex-post sistemi için geçerli olmamasýna raðmen). Ex-ante programý benimseyen hak sahiplerinin çoðu adil olmasý açýsýndan risk tabanlý katýlým siste- mini benimsemekte, bu sistemin etkin bir yönetimi teþvik etmesinden ve daha az risk taþýyan kredi kuruluþlarýn daha az katkýda (fazla risk taþýyanlarýn daha çok katkýda bulunacaklardýr) bulunacak olmasýndan dolayý risk tabanlý katýlýmlarý desteklemektedirler. Diðerleri ise, mali sistemdeki zayýflýk sonucunda oluþabilecek olan banka krizlerinde risk tabanlý sistemlerin MGPnin etkinliðini arttýracaðýný vurgulamaktadýr. MGPler risk tabanlý temel unsurlarý gündeme getirmede Direktifin sýnýrlarý içerisinde özgürken, Direktifin karmaþýk yapýsý göz önüne alýndýðýnda MGPleri standart hale getirmenin Direktifin deðiþtirilmesini gerektireceði ve bununun da kýsa vadeli bir proje olmayacaðý açýktýr. Bununla birlikte Komisyon risk tabanlý temel unsurlarýn gündeme getirilmesini desteklemekte ve riskin azaltýlmasýnýn mevcut düzenleyici unsurlarla (ör. Direktif Sermaye Gereksinimleri çatýsý altýnda olanlar gibi13 ) yapýlmasýný önermektedir. Komisyon, EFDI tarafýndan yapýlan hazýrlýk amaçlý çalýþmalarý ve/veya daha sonra gönüllü olarak baþvuruda bulunan MGP çalýþma grubunu desteklemektedir. Eðer mümkün olursa bu çalýþmalar uzun vadede eþit yaklaþýmlar için bir temel oluþturabilir. 2.7. MGPlerin transfer edilebilmesi ve yeniden fonlanmasý Bir banka grubu tarafýndan farklý sigorta programlarýna yapýlan ödemelerin konsolide edilerek tek bir MGPde altýnda toplanmasýnda yaþanan güçlüklerin ýþýðýnda, Direktifin deðiþtirilip MGPna iliþkin ödemelerin transferi ve yeniden fonlanmasý ile ilgili kuralarýn getirilip getirilmemesi konusunda hak sahiplerinin (mudilerin) görüþleri farklýlýk göstermektedir. Bazýlarý baþka bir programa dahil olurken þirketler üzerindeki mali yýkýmý azaltmak için bir takým kurallarýn gerekli olduðunu öngörürken, diðerleri MGP (program) ödemelerini geri alýnmayan sigorta primi olarak görmekte ve fonlarýn azaltýlmasýnýn programlarý zayýflatacaðýný düþünmektedirler. Eðer bir banka genel müdürlüðü baþka bir Üye Ülkeyi kaydýrmaya karar verirse veya iþlemleri Avrupa Þirketler Tüzüðüne uygun olarak konsolide ederse, Direktif ne ödenen primlerin iadesine, ne de transferine mani olmakta ve yapýlan ödemeleri sigorta primi olarak nitelendirmektedir. Bununla bir- 10 Ev sahibi ülke üstüne koyma yerel ve yabancý yatýrýmcýlarýn eþitsiz þekilde muamele görmesine neden olabilir, çünkü yani yerel ülkeye ait mevduat garantisi daha düþük olabilir. Ancak, bu durumun AB Hukukuna aykýrý deðildir. 11 Kanuni açýdan yürürlükteki hükümler misafir ülkenin MGPsinin diðer bir üye ülke merkez olmak üzere misafir ülkede faaliyet gösteren bir kredi kuruluþunun üyeliðine onay verileceði þeklinde yorumlanmamalýdýr. 12 http://www.fsforum.org/publications/Guidance_deposit.pdf 13 Direktif 2006/48/EC, OJ L 177, 30 Haziran 2006, sf. 1, ve Direktif 2006/49/EC, OJ 177 30 Haziran 2006, sf. 201 18 ÇEVÝRÝ likte Komisyon, fon transferi yapýlmasýna izin veren veya MGP çerçevesinde yapýlan prim ödemelerinin iade edilmesine imkan tanýyacak olan yeni bir düzenlemenin, hem fonun iþlevini sekteye uðratmamasý hem de ilave bir risk doðurmayacak þekilde oluþturulmasý gerektiði görüþündedir 2.8. Tüketici bilgilendirmesi ve duyurular Tüketici dernekleri mudilerin MGP ile ilgili olarak yetersiz düzeyde bilgilendirildiklerini ve mudilerin hangi tür mevduatlarýn ne kadarýnýn sigorta kapsamýnda olduðunu bilmediklerine iþaret etmiþlerdir. Bazý hak sahipleri ise duyuru yapýlmak suretiyle MGPlerle ilgili kamuoyuna duyurulan bilgilerin kullanýmýný kýsýtlayan Direktifteki14 maddenin çýkarýlmasýný önermilerdir. Direktifin diðer maddeleri15 , halihazýrda MGP kapsamý ve bu kapsamýn büyüklük olarak önem taþýmayan sýnýr ötesi faaliyetlerin etkisi konusunda kapsamlý bilginin mevcudiyetini þart koþtuðundan, Direktifte deðiþiklik yapýlmasý gerekli gözükmemektedir. Bu aþamada ulusal bazda tüketici bilgilendirmesini iyileþtirici yönde çabalar sarf etmeye odaklanmanýn daha doðru olacaðý düþünülmektedir. Komisyon, Üye Ülkeleri bu alanda daha çok çaba sarf etmeleri ve ilgili hükümlerin doðru olarak uygulanmasýný takip etmeleri yönünde desteklemektedir. 2.9. Geri ödemelerde zaman sýnýrý/mudiler üzerindeki olumsuz etkinin azaltýlmasý Direktifte yer alan Madde 1(3) ve 10a göre, ilgili merciler bir bankanýn temerrüde düþmesinden sonra MGP kapsamýnda maðdur mudilere yapýlacak olan ödemeler için son ödeme tarihi olan üç aylýk sürenin dolmasýný müteakip 21 gün içerisinde ödenmesi mümkün olmayan mevduat tutarýný belirlemekle yükümlüdürler. Son ödeme süresi olaðanüstü þartlarda iki defa (her bir uzatma üç ay olmak üzere) uzatýlabilir. Biliþim teknolojisinin geliþerek Direktin hazýrlanmýþ olduðu tarihten sonra MGPlere mudiler ile ilgili süratli araþtýrma yapma ve ödenecek tutarlarý daha çabuk hesap edebilme imkaný sunmasý normal addedilen 4 aylýk bekleme süresinin makul olup olmadýðý sorusunu gündeme getirmektedir. Makul ödeme sürelerinin ne olmasý gerektiðinin tespit edebilmesi için gerekli olan veriler þu an elde bulunmadýðýndan, bu konu müzakerelerde gündeme getirilmemiþtir. Komisyon, üye ülkelerin hukuk sistemini gözeterek ve farklý garanti programlarýnda yer alan uygulamalardan en etkin olanlarýn üye ülkelerce benimsenmesini teþvik etmek suretiyle, örneðin avans ödemeleri yaparak veya kullandýrýlacak olan kredilere kefil olarak, temerrüde düþmüþ olan bir bankanýn mudiler üzerinde yaratacaðý olumsuz etkiyi azaltmak için bir araþtýrma baþlatmayý düþünmektedir (avans ödemesinin ilgili AB ülkesinin mevzuatýyla uyumlu olmasý þartýyla 16). 2.10. Avrupa ülkelerine ait/bölgesel MGP Avrupa ülkelerinin tamamýnýn kullanacaðý tek bir MGP oluþturulmasý fikrini hak sahiplerinin büyük çoðunluðu kabul etmemiþtir: þu an için bu konuda daha fazla araþtýrma yapýlmasý uygun gözükmemektedir. Hak sahipleri birden fazla sayýda Üye Ülkede geçerli olan bölgesel MGP modeline daha sýcak bakmaktadýrlar. Bu yaklaþým benzer sisteme (fonlama sistemleri gibi) sahip Üye Ülkeler için iyi bir seçenek olabilir ve bazý konularýn (kapsam ve sigorta gibi) açýklýða kavuþturulmasýna ve en önemlisi fonlarýn transferine olanak verecektir. Komisyon, mevcut Direktife göre Üye Ülkelerin bu tip anlaþmalar yapmasýnda hukuki bir engel görmemektedir. Bu yaklaþým merkezlerini diðer Üye Ülkelere taþýmayý veya Avrupa Þirketi statüsüne geçmeyi düþünen bankalar için gerçek anlamda bir çözüm olabilir (SE-ÜA, Avrupa Statüsü). Ulusal bazda tüketici bilgilendirmesini iyileþtirici yönde çabalar sarf etmeye odaklanmanýn daha doðru olacaðý düþünülmektedir. Komisyon, Üye Ülkeleri bu alanda daha çok çaba sarf etmeleri ve ilgili hükümlerin doðru olarak uygulanmasýný takip etmeleri yönünde desteklemektedir. 2.11. Ýstatistiksel yükümlülükler EFDInin desteðiyle MGPler ile ilgili sýký bir bilgi alýþveriþi gerçekleþtirilmesine ve verileri paylaþýlabilir hale getirmek için büyük çabalar sarf edilmesine raðmen, Ortak Araþtýrma Merkezi (JRC - Joint Research Centre) raporlarý mevduata iliþkin verilerin elde edilmesinin çok güç olduðunu ortaya koymaktadýr. Önümüzdeki yýllarda oluþturulacak yeni politikalarýn verilerle desteklenebilmesi için halihazýrdaki çalýþmalar geniþletilerek yeterli veri temini yoluna gidilmelidir. MGPler için ortak istatistiksel yükümlülükler getirilmesi uzun vadede göz önünde bulundurulmasý gereken bir konudur. 3. Mevcut AB yasasýnda MGP ile ilgili deðiþiklik yapýlmalýmýdýr? 14 Madde 9(3). 15 Ör. Madde 6(2) ve 9(1) 16 Bkz. COM 2004/C 244/02. 19 ÇEVÝRÝ Mali istikrar açýsýndan bakýldýðýnda özellikle sýnýr ötesi bankalarý içine alan bir krizi en az zararla atlatmada MGPnin rolünün çok büyük olduðu görülmektedir. Fonlama aracý olan MGPler arasýndaki kapsam, tutar ve mudilere yapýlan ödemelerde benimsenen kurallardaki gibi mevcut farklýlýklar sýnýr ötesinde meydana gelebilecek bir krizle baþa çýkmayý ve etkin çözümleme yapmayý güçleþtirmektedir. Mali istikrar açýsýndan bakýldýðýnda özellikle sýnýr ötesi bankalarý içine alan bir krizi en az zararla atlatmada MGPnin rolünün çok büyük olduðu görülmektedir. Fonlama aracý olan MGPler arasýndaki kapsam, tutar ve mudilere yapýlan ödemelerde benimsenen kurallardaki gibi mevcut farklýlýklar sýnýr ötesinde meydana gelebilecek bir krizle baþa çýkmayý ve etkin çözümleme yapmayý güçleþtirmektedir. Ayrýca, MGPnin iþleyiþindeki herhangi bir aksaklýk AB finansal sitemine karþý güvenin azalmasýna yol açabilir. Ancak, MGPlerle alakalý mevcut AB kurallarýnýn gözden geçirilmesinin nasýl yapýlacaðýna veya yapýlýp yapýlmayacaðýna ve konuyla ilgili önemli kararlar alýnýp alýnmayacaðýna karar vermeden önce, karþýlaþýlabilecek bir krizle baþa çýkabilmek için ilgili kurumlar arasýnda idari sorumluk ve mali yükümlülüklerin paylaþýmýnýn açýk ve net biçimde ortay konmuþ olmasý gerekir. Diðer bir deyiþle Üye Ülkeler arasýnda mali yükü paylaþma anlaþmalarý düzenlenmesidir. Çünkü: Bazý MGPler kredi kuruluþuna kendi baþlarýna veya merkez bankasýnýn yapmýþ olduðu likidite takviyesi haricinde ilave likidite saðlayarak kriz yönetiminde önemli bir rol oynayabilirler (Eðer bu MGP bir kamu kuruluþu ise AB ülkeleri yardým kurallarýna uymak zorundadýr17). Bir bankaya yardým etmeyip batmasýna ve mudilere MGP vasýtasýyla ödeme yapýlmasýna karar verilirse, böyle bir yöntem izlenmesine hangi merciin karar vereceði belirlenmiþ olmalýdýr. Eðer mudilere yapýlacak ödeme sýnýr ötesinde gerçekleþecekse bu takdirde birden fazla MPG devreye girebilir. Burada önemli olan gelen taleplerin ne ölçüde karþýlanabileceðini bilmektir. Düzenleyici ve yönetici merciler bu sorunlarýn farkýnda olup, maliye bakanlýklarý (mali sorumluluklarýn paylaþýmý), Avrupa Merkez Bankasý (ECB - European Central Bank) ve merkez bankalarý, diðer gözetim kurumlarý ve Komisyon deðiþik platformlarda çalýþmalarýný sürdürmektedirler. Mali yükü paylaþma anlaþmalarý netleþtirildiðinde daha uzun vadeli konulara üzerine eðilinebilir: (a) MGP amaçlarý: MGPlerin oynamalarý beklenen rollerinin yaný sýra tüketici koruma amaçlarý ile zaman zaman çeliþen bir MGP ve onun finansal sisteme yapmasý beklenen katkýlar mudilere yapýlacak ödemelerde farklýlýklara neden olduðundan, bu tür konu-larýn açýklýða kavuþturulmasýna ihtiyaç vardýr. (b) MGP fonlama mekanizmalarý: MGPler genellikle kredi kuruþlarýnca önceden veya sonradan ödemeli veya ikisinin karýþýmý þeklinde prim ödemeleriyle fonlanmaktadýr. Yapýlan müzakerelerde görüldüðü üzere çoðunluðun oluþacak maliyetlerin elde edilecek faydayý aþacaðýna inanýyor olmasý sebebiyle þimdilik fonlama mekanizmalarýnýn benzer hale getirilmesi arzu edilmemektedir. Komisyonun Daha Ýyi Düzenleme (Beter Regulation) yaklaþýmýyla paralel olarak fonlama mekanizmalarýnýn deðiþtirilmesinin yaratacaðý maliyetin boyutu deðerlendirilmiþtir. (c) MGPlerin Faydalarý JRC tarafýndan hazýrlanan ara dönem raporu yayýnlamýþ18 olup Ek IIIde kýsa bir özeti verilmiþtir. Yapýlan araþtýrmalar MGP sisteminin daha da benzer hale getirilmesinin halihazýrda sonradan ödemeli sistemi benimsemiþ olan altý üye devletin bankacýlýk sektörlerinde 10 yýllýk bir zaman sürecinde 2,5 ila 4,3 milyar19 Euro tutarýnda aðýr bir maliyet doðuracaðýný göster-mektedir (bkz. Ek III). Sonradan ödemeli MGPlerin faydalarý henüz analiz edilmemiþ olup rakamlarla ortaya konmasý da çok zordur (finansal istikrar açýsýndan bu sistemin faydalý olup olmadýðý AB bankacýlýk sistemi þayet sýnýr ötesi boyutta bir krizle karþý karþýya kalýrsa ortaya çýkacaktýr). Ticari bakýþ açýsýyla fayda, etkin ve düzeyli bir hareket sahasýnýn oluþturulmasýnýn teþvik edilmesini içerir. Bu aþamada mali kayýplarýn paylaþýmý ve kriz yönetimi konusunda sürdürülen çalýþmalar uzun vadede gerçekleþtirilecek deðiþim için güçlü bir argüman oluþtursa da, Komisyon ticari açýdan meselenin henüz çözülmediðini kabul etmiþtir. (d) Risk bazlý ödemeler: Kýsým 2.6.da belirtildiði gibi Komisyon risk 17 Bkz. COM 2004/C 244/02. 18 http://ec.europa.eu/internal_market/bank/guarantee/index_en.htm 19 Güvence altýndaki mevduatlar (mevduat tutarlarý kýsmen tahmine dayanarak hazýrlanmýþtýr) için ödenecek prim tutarlarý Ek III ve OAM raporunda (tablo 10) gösterilmiþtir. Kayýtlý mevduatlar için ödenen primler (bkz. Tablo 9) daha yüksek olabilir. 20 ÇEVÝRÝ bazlý yöntemleri benimsemektedir. Eðer fonlama yöntemleri konusunda bir ilerleme saðlanýrsa, bunu ödemelerin standart hale getirilmesi izleyebilir. (e) Asgari kapsam ve tutar seviyesi: Üye Ülkelerde bulunan mevduatlarýn yapýlarýnýn farklý olmasý ve bu ülkelerin ekonomilerinin farklý büyüklüklerde olmasý sebebiyle sadece tek bir garanti seviyesi belirleyerek tüm Üye Ülkeler için yeknesak bir mevduat güvence sistemi oluþturmak mümkün olmayabilir. Asgari tutarýn deðiþtirilmesi olasýlýðý ise ancak uzun vadede düþünülmelidir. (f)MGP fonlarýnýn kullanýmý: MGPdeki fonlarýn kullanýlarak bankalara likidite saðlanmasý seçeneði üzerinde düþünmeye deðer bir konu olmakla birlikte bu yöntemin yerli yerinde kullanýlabilmesi kriz yönetimi konusunda yürütülen geniþ tabanlý çalýþmalardaki ilerlemeye baðlýdýr. (g) MGP, gözetim kurumlarý, merkez banklarý ve hükümetler arasýndaki iþbirliði: Geliþtirilmiþ iþbirliði ihtiyacýný ortaya koyan kanuni zorunluluklar mali istikrar konusunda sürdürülen geniþ tabanlý çalýþmalar ve gözetimin deðerlendirilmesi sürecini izleyebilir. (h) Yeniden organizasyon ve kredi kuruluþlarýnýn tasfiye edilmesi: Direktif 2001/24/EC 20 yakýnda Komisyon tarafýndan gözden geçirilecektir. Birden fazla Üye Ülkede MGPleri etkileyen banka batýþlarýnýn ile ilgili iki önemli husus bulunmakta olup, bunlar gözden geçirme sürecinde ele alýnacaktýr. - Bir bankanýn temerrüde düþmesinden sonra MGPler de gözetim mercilerinin taleplerini karþýlayabilmek için onlarýn elinde olan bilgilere ulaþabilme ayrýcalýðýna sahip olmalýdýr. - Özellikle taleplerin önceliði ile alakalý olarak tüm MGPlere benzer þekilde yaklaþýlmalý ve onlara karþý eþit ve tutarlý olunmasýna özen gösterilmelidir. 4. Sonuçlar Direktifin gözden geçirilmesi bir çok noktayý açýklýða kavuþtururken, ayný zamanda ABde kullanýlmakta olan MGPlerde bazý aksaklýklar olduðunu ortaya koymuþtur. Komisyon, mevcut Direktifi deðiþtirmeden MGPlerde iyileþtirmenin en iyi kýsa vadede saðlanabileceðini görüþümde olup, bu konuya zaman geçirilmeden eðinilmesini önermektedir. Önerilen aksiyonlarla ilgili özeti bilgi Ek II Ada yer almakta olup, bu konular kýsým 2de ele alýnmýþtýr. Uzun vadede mevcut yasal düzenlemeyle ilgili daha temel bir deðiþikliye gerek olup olmadýðý ve beklenen getirilerin maliyetleri aþýp aþmayacaðýný anlamak için konuyla ilgili ikna edici bir vakanýn gündeme gelmesi gerekir. Direktifteki temel ve belirgin eksikliklerden bazýlarýna deðinmeyi amaçlayan Komisyon, þu an bu konuda yapýlmasý gereken deðiþiklikleri gerçekleþtirebilmek için elinde daha geniþ kapsamlý bir güvenlik aðýna iliþkin somut bir kanýt olmadýðýný kabul etmektedir. Mevcut aksaklýklarýn ortaya konabilmesi için bir çok ülkenin bankacýlýk sektörü için hazýrlanmýþ ve kýsa vadede çok azýnýn getiri saðladýðý ulusal programlarýn fonlanmasýnýn yeknesak hale getirilmesi için hukuksal anlamda ciddi bir çaba sarf edilmesi gerekmektedir. Daha kapsamlý bir yasal deðiþiklik hem konuyla baðlantýlý diðer alanlarda (bkz Ek II B) yürütülmekte olan çalýþmalara hem de Üye Ülkeler ve hak sahiplerinden gelen desteðe baðlý olacak, ancak bunun öncesinde ortaya çýkacak olan etkiler deðerlendirilecektir. Sýnýr ötesi bir AB bankacýlýk krizinde baþta yönetimsel sorumluluklarýn paylaþýmý olmak üzere kriz maliyetinin paylaþýmý için daha belirgin ve tutarlý bir yaklaþýmýn tesis edilmesi gerekmektedir. Mevcut aksaklýklarýn ortaya konabilmesi için bir çok ülkenin bankacýlýk sektörü için hazýrlanmýþ ve kýsa vadede çok azýnýn getiri saðladýðý ulusal programlarýn fonlanmasýnýn yeknesak hale getirilmesi için hukuksal anlamda ciddi bir çaba sarf edilmesi gerekmektedir. Daha kapsamlý bir yasal deðiþiklik hem konuyla baðlantýlý diðer alanlarda yürütülmekte olan çalýþmalara hem de Üye Ülkeler ve hak sahiplerinden gelen desteðe baðlý olacak, ancak bunun öncesinde ortaya çýkacak olan etkiler deðerlendirilecektir. EK I Usul ile alakalý konular ve ilgili taraflarýn baþvurusu Teblið Komisyonun aþaðýda yer alan daha iyi düzenleme politikasý unsurlarýndan oluþmaktadýr.21 . Üye ülkelerin maliye bakanlarý Avrupa Bankacýlýk Komitesi (European Banking Commitee-EBC) ve Bankacýlýk Danýþma Komitesi (Banking Advisory Committee-BAC) ile görüþmelerde bulunmuþlardýr. Temmuz 2006 tarihinde gerçekleþen toplantýda EBC, bu Tebliðin büyük kýsmýný içine alan politika metnini onaylamýþtýr. Üye Ülkelerin Avrupa Bankacýlýk Yöneticileri 20 Direktif 2001/24/EC, OJL 125, 5.5 201,p.15 21 COM(2002) 275 son. 21 ÇEVÝRÝ MGPler genellikle ya düzenli olarak (önceden ödemeli) ya da her banka batýþýndan sonra vakaya göre (sonradan ödemeli) ya da ikisinin karýþýmý þeklinde kredi kuruluþlarýnca fonlanýr. Deðiþen fonlama mekanizmalarý katýlýmcýlara farklý maliyetler yüklenmesine neden olur. Örneðin, tamamen sonradan ödemeli bir sistemin maliyeti sýfýra yakýn olup (temerrüde düþen banka olmadýðý sürece tek masraf idari giderlerdir), sadece kriz anýnda kullanýlmak üzere yýllýk ücretler önceden ödenir. Komitesindeki (Committee of European Banking Supervisors-CEBS) gözetim mercileri MGP ile ilgili teknik destek vermiþ olup, ECB de arka planda bu konuda göz ardý edilmeyecek önemli katkýda bulunmuþtur. Üye Ülkelere yazýlý olarak danýþýlmýþ olup, 2005 ve 2006 yýllarýnda teknik düzeyde MGP ile ilgili çalýþma yürüten guruplarla iki adet toplantý düzenlenmiþtir. Temmuz 2005 tarihinde hak sahipleri için bir forum düzenlenmiþtir. Ýç Piyasa Genel Müdürlüðü web sayfasýnda bu konuyla ilgi 40dan fazla sentez bulunmaktadýr 22 . Komisyon iki tane nicel çalýþma yürütmüþtür. Öncelikle JRC, tarafýndan asgari kapsam tutarý ile ilgili bir çalýþma yapýlmýþ23 , sonrasýnda JRC MGPdeki fonlama yöntemlerindeki (JRCnin ara dönem raporu Ek IIIte verilmiþtir) deðiþikliklerin maliyete olan etkileriyle ilgili ek bir araþtýrmaya baþlamýþtýr. EK II A. Tebliðde yer alan kýsa vadeli ve düzenleyici olmayan icraatlarýn listesi Ulusal MGPler kapsamýnda olan tasarruf ürünleri MGP veya EFDI üzerine çalýþmalarýný sürdüren Komisyon çalýþma grubu ile ilgili araþtýrma Üstüne koyma anlaþmalarýnda baðlayýcý olmayan EFDI temel anlaþma MGPler arasýndaki bilgi alýþveriþi ile ilgi baðlayýcý EFDI olmayan bir modelin geliþtirilmesi MGPlere riske dayalý unsurlarýn dahil edilmesi MGP veya EFDI üzerine çalýþmalarýný için gönüllü ve ortak yaklaþýmlarýn geliþtirilmesi sürdüren Komisyon çalýþma grubu MGP kapsamý ile ilgili bilgi aktarýmýnýn iyileþtirilmesi, aksaklýklarýn tespiti, anlaþma saðlanmasý ve etkin uygulamanýn tanýtýmý Bankacýlýk sektörünün de görüþünü alarak Komisyon Çalýþma Grubunun MGP ile ilgili çalýþmasý Mudilere yapýlan ödemelerdeki gecikme süresinin Komisyonun EFDI ile birlikte azaltýlmasý, MGPlerle ilgili araþtýrma yapýlmasý çalýþmasý ve etkin uygulamalar B. Mevduat Garanti Programlarý hakkýnda ipucu veren geniþ Komisyon inisiyatifine dair zaman çizelgesi MGP ile ilgili Tebliðin Yayýnlanmasý Komisyon 2006 Sonbaharý ECB ve Basel Komitesi likidite projesi ve Komisyonun hizmetlerine iliþkin çalýþmalardaki geliþmeyle ilgili olarak EBCya rapor sunulmasý Komisyon hizmetleri Kasým 2006 Ortak sonradan ödemeli programlarýn hayata geçirilmesi halinde oluþacak maliyetlerin etkisinin deðerlendirilmesi maksadýyla nihai bir rapor düzenlenmesi Komisyon hizmetleri 2006 sonu Üçüncü ülkelerle kriz yönetimi konusunda iþbirliði yapýlmasý ve yardýmlaþma kurallarýyla ilgili olarak EBCye rapor sunulmasý Komisyon hizmetleri Mart/Nisan 2007 EBCye son ödeme kurumu (Merkez Bankasý) düzenlemelerin raporlanmasý. Komisyon hizmetleri Haziran/Temmuz 2007 Gözetimim deðerlendirilmesi ile ilgili ilave çalýþmanýn EBCye raporlanmasý Komisyon hizmetleri Ekim/Kasým 2007 Yeniden organizasyon ve tasfiye Direktifinin gözden geçirilmesi ile ilgili EBCye rapor sunulmasý. Komisyon hizmetleri Ekim/Kasým 2007 Problemleri analiz eden, deðerleme seçenekleri ve onlarýn fizibilitesini deðerlendiren ABdeki Garanti Programlarý ile ilgili çalýþmalarýnýn yayýnlanmasý Komisyon 2007 sonu hizm./harici danýþmanlar Komisyon hizmetleri likidite çalýþmasýnýn tamamlanmasý ile ilgili EBCye rapor sunulmasý Komisyon hizmetleri 2007 sonu Sigorta Garanti Programlarýný incelemek için izleme konusunda karar verilmesi Komisyon 2008 Komisyon Araþtýrma Merkezinde bir araya getirilmiþ olan yönetimsel düzenlemelerin etkinliði ve deðiþim yönünde bir teklif önerilmesi konularýnda Konsey ve ABye yönetimsel düzenlemelerle (2006/48/AK, madde 156, paragraf 3) ilgili Komisyon raporunun sunulmasý. Komisyon 2012 EK III AB mevduat Garanti Programlarýnýn fonlanma mekanizmasýnýn deðiþtirilmesinin etkisi ile ilgili olarak JRC tarafýndan yapýlan ilave çalýþma24. MGPler genellikle ya düzenli olarak (önceden ödemeli) ya da her banka batýþýndan sonra vakaya göre (sonradan ödemeli) ya da ikisinin karýþýmý þeklinde kredi kuruluþlarýnca fonlanýr. Deðiþen fonlama mekanizmalarý katýlýmcýlara farklý maliyetler yüklenmesine neden olur. Örneðin, tamamen sonradan ödemeli bir sistemin maliyeti sýfýra yakýn olup (temerrüde düþen banka olmadýðý sürece tek masraf idari giderlerdir), sadece kriz anýnda kullanýlmak üzere yýllýk ücretler önceden ödenir. Halen 6 Üye ülke sonradan ödemeli sistem kullanýrken, 19 Üye Ülke önceden ödemeli sistemi kullanmaktadýr.25 Yapýlan kamu yoklamasý çoðunluðun faydasýndan çok maliyet yaratacaðý endiþesiyle finansman yöntemlerinin deðiþtirilmesini arzu etmediðini ortaya çýkarmýþtýr. Benzer sigorta programýnýn kullanýlmasýný destekleyenler (özellikle Kuzey ülkelerindeki hak sahipleri) sadece böyle bir uygulamanýn þubeler ve yerel bankalarýn MPye farklý prim ödemesinden kaynaklanan haksýz rekabeti önleyeceðini düþünmektedirler. 22 http://ec.europa.eu/internal_market/bank/guarantee/index_en.htm 23 yukarýdaki dip notla ayný (ibid) 24 http://ec.europa.eu/internal_market/bank/guarantee/index_en.htm 25 Halen Avustutya, Ýtalya, Lüksemburg, Hollanda, Slovakya ve Ýngiltre sonradan ödemeli MGPýný uygulamaktadýr. 22 ÇEVÝRÝ Bu nedenle Komisyon JRCye MGPlerin fonlanma biçiminin deðiþtirilmesinin maliyete olan etkisi ile ilgili bir çalýþma baþlatmasýný talep etmiþtir. Ýliþikteki ara dönem raporu mevcut MGP fonlama metodlarýný yeknesak hale getirilmesinin maliyetini gösteren sayýsal bir deðerleme içermektedir. Sonradan ödemeli fonlamadan, kapsamdaki mevduatlarýn %0,84ünü içine alan kapsama oraný ile yüksek oranda önceden ödemeli fonlama oranýna kadar deðiþen dört farklý senaryoyu ele almaktadýr26 Raporun önemli bulgularýndan birisi Üye Ülkelerin halen ödemekte olduðu prim tutarlarýnýn senaryolarda tespit edilen kapsama oranýna ulaþmasý için en az þimdi ödemekte olduklarý tutar kadar veya daha fazla ödemeleri gerektiðidir. En az önceden ödemeli (%0,16 kapsama oraný) fonlama seçeneðini uygulayabilmek için sadece 9 Üye Ülkenin prim ödemelerinin arttýrýlmasýna ihtiyaç vardýr. En yüksek kapsama oraný (%0,84) seçeneðini uygulayabilmek için ise 14 Üye Ülkenin prim ödemelerinin arttýrýlmasý gerekmektedir27. Halihazýrda üçüncü senaryoya (%0,16 kapsama oraný) göre düþük prim ödemeli sonradan ödeme (bkz. Tablo) sistemi kullanmakta olan Üye Ülkelerin maliyetinin, 10 yýllýk bir zaman dilimi içerisinde ulaþtýklarý risk seviyesi göz önüne alýnarak 2,5 milyar ile 4 milyar Euro28 arasýnda deðiþeceði tahmin edilmektedir. Ýtalya Lüksenburg Hollanda Avusturya Ýsviçre Ýngiltere Toplam Düþük kapsam, düþük riskli fon Düþük kapsam, orta riskli fon Düþük kapsam, yüksek riskli fon 512.640.000 1.670.000 268.580.000 90.820.000 8.620.000 1.700.393.000 2.586.260.000 683.520000 22.300.000 358.110.00 268.580.00 11.500.000 2.271.910.000 3.615.920.000 854.390.000 27.880.000 447.640.000 121.100.000 14.370.000 2.839.880.000 4.305.260.000 çabasýnda deðildir. Yeknesak hale getirmeye baðlý bu tip maliyetlerin göz ardý edilmesi gerektiði düþünülmektedir. Halihazýrda bir Üye Ülke bankasýnýn diðer bir Üye Ülkede faaliyet gösteren þubelerinin faaliyet gösterdiði ilgili ülkedeki sistemi benimseyerek tabi olduðu güvence sýnýrýndaki farklýlýk sebebiyle ortaya çýkan göreceli fýrsat eþitsizliðinin devam etmesinde bir sakýnca görülmemektedir. Üye ülkelerin MGP finansman yöntemleri benzer hale getirildiði takdirde bazý kredi kuruluþlarýnýn sýnýr ötesi üye ülkelerdeki iþtiraklerini banka þubesine dönüþtürmeleri sebebiyle ortaya çýkan prim farklýlýklarý ortadan kaldýrýlabilir. Komisyon, bu çalýþmanýn fonlama yöntemlerinin deðiþtirilmesinin maliyet ve faydalarýnýn tüm çýplaklýðýyla ortaya konmasýnýn gerekli olduðunun farkýna varmýþtýr. Komisyon, diðer taraftan da bankalarýn elinde bulunan ve baþka amaçlar için kullanýlamayan atýl fonlarý göz önünde bulundurmaktadýr. Yapýlan araþtýrma ayrýca mevcut sistemlerin deðiþtirilmesinin getireceði faydalarý dikkate almamaktadýr. Daha standart hale getirilmiþ önceden ödemeli bir MGP fonlama sisteminin sýnýr ötesi etkiler yaratacak bir banka kriziyle hangi ölçüde baþa çýkabileceði henüz deðerlendirilmemiþ olup, etkilerinin ne büyüklükte olacaðýn da nicel olarak belirlenmesi güçtür. Bazý Üye Ülkelerde sektördeki maliyetler belirgin olmasýna raðmen, yapýlan çalýþma fonlamada finansman açýsýndan yeknesaklýðýn saðlanmasýnýn imkansýz olmadýðýný göstermektedir. Burada cevaplanmasý gereken kritik soru önceden fonlamalý sistemlerin getirdiði avantajýn ortaya çýkacak olan maliyetlerden daha fazla olup olmayacaðýdýr. Bu aþamada Komisyon üstünde durulmasý gereken konunun bu olduðu konusunda ikna olmamýþtýr. Konuyla ilgili daha fazla araþtýrma yapýlmasýna ihtiyaç duyulmaktadýr. 26 Kapsamdaki Mevduat tanýmý için rapora bazýnýz. 27 Üye Ülkelerin tümünden ayrýntýlý veri temin edilemediðinden sonuçlarýn 24 ülke için kullanýlabilir. 28 Güvencedeki mevduat tutarý (bu tutarýn bir kýsmý tahmine dayanarak hesaplanmýþtýr) baz alýnarak hesaplanmýþ olan prim tutarlarýný için bkz, Ek II, Tablo 10. Eriþilebilir mevduatlar (bkz. Tablo 9) dikkate alýnarak hesaplanan prim ödeme tutarý daha fazla olabilir Komisyon, bu çalýþmanýn fonlama yöntemlerinin deðiþtirilmesinin maliyet ve faydalarýnýn tüm çýplaklýðýyla ortaya konmasýnýn gerekli olduðunun farkýna varmýþtýr. Komisyon, diðer taraftan da bankalarýn elinde bulunan ve baþka amaçlar için kullanýlamayan atýl fonlarý göz önünde bulundurmaktadýr. Diðer taraftan, bu çalýþma fonlama yöntemlerinin yeknesak hale getirilmesini (örneðin mevcut durumun korunmasý) deðerlendirme 23 MAKALE ÝDARÝ YARGIDA GÖREV VE YETKÝ UYUÞMAZLIÐI Çözüme kavuþturulmayan uyuþmazlýklar, toplum huzurunu ve barýþýný olumsuz etkiler. Bir uyuþmazlýðýn ortadan kaldýrýlmasý yargýnýn karara baðlamasýyla deðil, yargý tarafýndan verilen kararlarýn sonuçlarýnýn yerine getirilmesi ile mümkündür. Bu itibarla uygulanmayan bir yargý kararý bireylerin adalet duygusunu ve hukuk devletine inançlarýný zedeler. I. GÝRÝÞ Bir ülkede birden çok yargý çeþidinin olmasý ya da ayný yargý kolu içinde birden çok mahkemenin bulunmasý gibi hallerde yargý yolu ve görev, coðrafi bakýmýndan birden çok yargý çevresine sahip ülkelerde ise ayný türden ilk derece mahkemeleri arasýnda yetki daðýlýmý bakýmýndan sorunlar yaþanmasý muhtemeldir. Bu çalýþma ile idarî mahkemelerce yaþanabilecek görev ve yetkiye iliþkin sorunlara deðinilecek, bu tür sorunlarýn tespiti halinde verilecek kararlar, bu kararlar üzerine yapýlacak iþlemler, görevli ya da yetkili görülerek dava dosyasý kendisine gönderilen mahkemenin de kendisini görevsiz ya da yetkisiz görmesi halinde verilecek kararlar ile oluþabilecek yetki veya görev uyuþmazlýklarýnýn çözümü konusunda genel bir deðerlendirme yapýlarak uygulamaya ýþýk tutulmaya çalýþýlacaktýr. II. YARGI YOLU, GÖREV VE YETKÝ KAVRAMLARI Osman SARAÇ Ýstanbul Altýn Borsasý Baþkaný, E. Maliye Müfettiþi Ýlhami ÖZTÜRK ÝMKB Müfettiþi, TAKASBANK Yönetim Kurulu Üyesi 24 Maddi yargý bakýmýndan yapýlan tasnif sonucunda anayasa yargýsý, askerî yargý, adli yargý, askerî ceza yargýsý ve idarî yargý ( idarî yargý da kendi içinde askerî idarî yargý ve genel idarî yargý olarak ikiye ayrýlmaktadýr) olarak dört ana yargý kolundan oluþan Türk hukuk sisteminde bir uyuþmazlýða bu yargý çeþitlerinden hangisi tarafýndan bakýlacaðý yargý yolu iliþkisini, buna karþýlýk ayný yargý çeþidine dahil olan mahkemelerden hangisi tarafýndan bakýlacaðý ise görev iliþkisini ifade etmektedir1. Öðretide yargý yolu ve görevin yaný sýra bu kavramlar yerine görev yönünden yetki, fonksiyonel selahiyet, geniþ anlamda görev, dar anlamda görev, görevsel yetki, iþbölümü yönünden yetki gibi çok çeþitli terimler kullanýlmaktadýr2. Bir uyuþmazlýða ayný yargý yoluna mensup ilk derece mahkemelerden hangi yer mahkemesince bakýlacaðýný ifade eden ve yer yönünden görev olarak da adlandýrýlan bir diðer usul hukuku kurumu ise yetkidir3. Yetkili mahkeme her halükarda o davayý çözmekle görevli mahkeme olmak zorundadýr. Baþka bir deyiþle farklý türden iki mahkeme arasýnda yetki uyuþmazlýðý doðmasý olanaðý bulunmamaktadýr. Bu nedenle, idari yargýda yetki, iki idare veya iki vergi mahkemesi arasýnda söz konusu olabilir. Danýþtay ile idare veya vergi mahkemeleri arasýnda veya bir idare mahkemesi ile bir vergi mahkemesi arasýnda yetki sorunu bulunmamaktadýr. Yetkiden söz edildiðinde; karþýmýza çýkan bir diðer kavramsa yargý çevresidir. 2576 sayýlý Kanunun 2 inci maddesinde detaylý olarak bahsi geçen yargý çevresi bir mahkemenin görev alanýnda bulunan iþlere hangi coðrafi sýnýrlar dahilinde bakabileceðini ifade eden teknik bir terimdir. Anayasanýn 142inci maddesi uyarýnca mahkemelerin yetki ve görevleri (yargý yolunu kapsayacak þekilde anlaþýlmalýdýr) kanunla düzenlenmelidir. Bu kural ayný zamanda Anayasal tabii hakim ilkesinin de bir gereði ve sonucu olarak ortaya çýkmaktadýr. III. ÝDARÝ YARGI MERCÝLERÝNÝN GÖREVLERÝ 2577 sayýlý kanunun 2nci maddesine göre idari dava türleri; Ýdari iþlemler hakkýnda yetki, þekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykýrý olduklarýndan dolayý iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafýndan açýlan iptal davalarý, idari eylem ve iþlemlerden dolayý kiþisel haklarý doðrudan muhtel olanlar tarafýndan açýlan tam yargý davalarý, tahkim yolu öngörülen imtiyaz þartlaþma ve sözleþmelerinden doðan uyuþmazlýklar hariç, kamu hizmetle- 1 KURU, Baki,Hukuk Muhakemeleri Usulü, , 6. Baský, Cilt.1, Demir, Ýstanbul, 2001, s.722, ÜSTÜNDAÐ, Saim, Medeni Yargýlama Hukuku, 5. Baský, Cilt: 2, Ýstanbul, 1992, s.168,PEKCANTEZ, Hakan, ATALAY,Oðuz, ÖZEKES, Muhammet, Medeni Usul Hukuku, 5. Baský, Yetkin, Ankara, 2006, s.87 2 Bu terimler için bkz. KUNTER, Nurullah, Muhakeme Hukuku Dalý Olarak Ceza Muhakemesi Hukuku, 9. Baský, Beta, 1989, Ýstanbul, s.403. 3 GÖZÜBÜYÜK, Þeref, DÝNÇER, Güven, Ýdari Yargýlama Usulü, Turhan Kitabevi, Ankara, 1996, s.541 MAKALE rinden birinin yürütülmesi için yapýlan her türlü idari sözleþmelerden dolayý taraflar arasýnda çýkan uyuþmazlýklara iliþkin davalar olarak sayýlmýþtýr. Bu davalara Danýþtay, idare ve vergi mahkemelerinden hangisi tarafýndan bakýlacaðý ise adý geçen mahkemelerin kuruluþ ve görev kanunlarý olan 2575 ve 2576 sayýlý Kanunlarda gösterilmiþtir. Danýþtay, 2575 sayýlý Danýþtay Kanununun 24üncü maddesinde sayýlan sýnýrlý hallere ilk ve son derece mahkemesi olarak bakan, yüksek idare mahkemesi, danýþma ve inceleme merciidir. Ýlk derece mahkemesi olarak baktýðý davalar bakýmýndan özel görevli bir mahkeme olan Danýþtay, idare mahkemeleri ile vergi mahkemelerince verilen nihai kararlar ile ilk derece mahkemesi olarak Danýþtayda görülen davalarla ilgili nihai kararlarý temyiz yoluyla inceleyerek karara baðlamaktadýr. Danýþtay, 2575 sayýlý Danýþtay Kanununun 24üncü maddesine göre; Bakanlar Kurulu kararlarýna, Baþbakanlýk, bakanlýklar ve diðer kamu kurum ve kuruluþlarýnýn müsteþarlarýyla ilgili müþterek kararnamelere, Bakanlýklarýn düzenleyici iþlemleri ile kamu kuruluþlarý veya kamu kurumu niteliðindeki meslek kuruluþlarýnca çýkarýlan ve ülke çapýnda uygulanacak düzenleyici iþlemlere, Danýþtay Ýdari Dairesince veya Ýdari Ýþler Kurulunca verilen kararlar üzerine uygulanan eylem ve iþlemlere, birden çok idare veya vergi mahkemesinin yetki alanýna giren iþlere, Danýþtay Yüksek Disiplin Kurulu kararlarý ile bu Kurulun görev alaný ile ilgili Danýþtay Baþkanlýðý iþlemlerine karþý açýlacak iptal ve tam yargý davalarý ile tahkim yolu öngörülmeyen kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz þartlaþma ve sözleþmelerinden doðan idari davalarý ilk derece mahkemesi olarak karara baðlamaktadýr. Ýdari yargý yolunda yer alan ilk derece mahkemeler ise idare ve vergi mahkemeleridir. Bu mahkemelerin görevleri 2576 sayýlý Bölge Ýdare Mahkemeleri, Ýdare Mahkemeleri Ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluþu Ve Görevleri Hakkýnda Kanunun 5 ve 6ýncý maddeleri ile düzenlenmiþtir. Bu Kanunun 6ýncý maddesi uyarýnca, vergi mahkemeleri, genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunlarýn zam ve cezalarý ile tarifelere iliþkin davalarý, bu sayýlan konularla sýnýrlý olmak kaydýyla 6183 sayýlý Amme Alacaklarýnýn Tahsil Usulü Hakkýnda Kanunun uygulanmasýna iliþkin davalarý ve diðer kanunlarla verilen iþleri çözümlemektedir. Ayný Kanunun 5inci maddesine göre de genel görevli ilk derece mahkemeler olan idare mahkemeleri, vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derecede Danýþtayda çözümlenecek olanlar dýþýnda kalan iptal ve tam yargý davalarý ile tahkim yolu öngörülen imtiyaz þartlaþma ve sözleþmelerinden doðan uyuþmazlýklar hariç kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapýlan idari sözleþmelerden dolayý taraflar arasýnda çýkan uyuþmazlýklara iliþkin davalarý ve diðer kanunlarla verilen iþleri ve özel Kanunlarda Danýþtayýn görevli olduðu belirtilen ve Ýdari Yargýlama Usulü Kanunu ile idare mahkemelerinin görevli kýlýnmýþ bulunduðu davalarý çözümlemektedir. Gerek bir yargý yolunun gerekse o yargý yolu içinde yer alan mahkemelerin görev alanýnýn belirtilmesi, kamu düzeni ile ilgili olup her iki alan da taraf tasarruflarýna kapalýdýr. Bu konudaki incelemeler mahkemelerce resen yapýlmakta, taraflarýn bir yargý yolunun veya mahkemenin görev alanýný anlaþarak deðiþtirmelerine olanak bulunmamaktadýr4. Ayný nedenle bu hususlar mahkemelerce resen ve davanýn her aþamasýnda göz önünde bulundurulmak zorundadýr, ayrýca ilgililerce herhangi bir itirazda bulunulmasýna gerek bulunmamaktadýr. Danýþtay, 2575 sayýlý Danýþtay Kanununun 24üncü maddesinde sayýlan sýnýrlý hallere ilk ve son derece mahkemesi olarak bakan, yüksek idare mahkemesi, danýþma ve inceleme merciidir. Ýlk derece mahkemesi olarak baktýðý davalar bakýmýndan özel görevli bir mahkeme olan Danýþtay, idare mahkemeleri ile vergi mahkemelerince verilen nihai kararlar ile ilk derece mahkemesi olarak Danýþtayda görülen davalarla ilgili nihai kararlarý temyiz yoluyla inceleyerek karara baðlamaktadýr. IV. ÝDARÝ YARGI MERCÝLERÝNÝN YETKÝLERÝ Ýdari yargý alanýna iliþkin yetki kurallarý 2577 sayýlý Ýdarî Yargýlama Usulü Kanununun 32 ile 37 inci maddeleri arasýnda yer almaktadýr. Kanunun 32 inci maddesinde genel yetki kuralý düzenlenmiþtir. Buna göre; ayrýca ve açýkça baþka bir mahkemenin yetkili olduðuna iliþkin özel bir yetki kuralýnýn bulunmadýðý tüm hallerde idarî davalarda yetkili mahkeme dava konusu idarî iþlemi veya idarî sözleþmeyi yapan yer idare mahkemesidir. Özel yetki kuralý ÝYUKda düzenlenen ve 33-37 inci maddelerde yer alan kurallar olabileceði gibi diðer Kanunlarda da yer alabilir. Madde baþlýðýnda da belirtildiði üzere düzenleme idarî davalarýn tümü göz önüne alýnarak yapýlmýþ olduðundan vergi davalarýný da kapsayacak þekilde deðerlendirilmelidir5. ÝYUKda yer alan özel yetki kurallarý ise; kamu görevlileri ile ilgili davalarda yetki konusunu düzenleyen 33, taþýnmaz mallara ve kamu idarelerine iliþkin idarî davalarda yetkiyi düzenleyen 34, taþýnmaz mallara iliþkin idarî davalarda yetkiyi düzenleyen 35, tam yargý davalarýnda yetkiyi düzenleyen 36 ve vergi uyuþmazlýklarýnda yetkiyi düzenleyen 37 inci maddelerdir. 4 GÖZÜBÜYÜK, Þeref, DÝNÇER, Güven, Ýdari Yargýlama Usulü, Turhan Kitabevi, Ankara, 1996, s.260, YURTCAN, Erdener, Ceza Yargýlamasý Hukuku, 11. Baský,Vedat Kitapçýlýk, Ýstanbul, 2005, s.86. 5 GÖZÜBÜYÜK, DÝNÇER, Ýdari Yargýlama Usulü, s.546 25 MAKALE Ýdare veya vergi mahkemeleri tarafýndan uyuþmazlýðýn baþka bir idare veya vergi mahkemesinin yetki alanýnda kaldýðý sonucuna varýlmasý halinde, yetki ret kararý ile birlikte dosyanýn yetkili olduðu belirlenen mahkemeye gönderilmesine de karar verilecek, yetki ret kararýyla birlikte dosya kendisine gönderilen mahkeme de uyuþmazlýðý ayný dosya üzerinden sonuçlandýracaktýr. Bu kurallar da týpký görev kurallarý gibi kamu düzenine iliþkindir. Baþka bir deyiþle idarî yargý alanýndaki tüm yetki kurallarý taraf tasarruflarýna kapalý olup sözleþme ile aksi kararlaþtýrýlamaz. Yetki kurallarý, mahkemelerce resen ve davanýn her aþamasýnda göz önünde bulundurulmak zorunda olup ayrýca ilgililerce herhangi bir itirazda bulunulmasýna gerek yoktur. yerinin uyguladýðý usul kurallarýna uygun olarak yeni bir dava açýlmasýnýn zorunlu olmasýdýr8. Baþka bir deyiþle dava dosyasýnýn bu yargý merciine resen veya ilgililerin baþvurusu üzerine gönderilmesine ve bu merciin de uyuþmazlýðý kendisine görevsizlik kararýyla gönderilen dava dosyasý üzerinden sonuçlandýrýlmasýna olanak bulunmamaktadýr. Ýdari sözleþmelerde, yetki sözleþmesi yapýlarak yetkili mahkemenin belirlenebileceðine iliþkin 2577 sayýlý Kanunun 32inci maddesinde yer alan düzenleme 1994 yýlýnda çýkarýlan 4001 sayýlý Kanun ile idare ve vergi mahkemelerinde yetkisizlik itirazý yapýlmadýðý takdirde temyiz ve itiraz aþamasýnda yetki itirazýnda bulunulamayacaðýna iliþkin 43 üncü maddenin 5 inci fýkrasýnda yer alan düzenlemenin ise 1990 yýlýnda çýkarýlan 3622 sayýlý Kanun ile kaldýrýlmasýndan sonra bu konudaki iki istisnai düzenleme de ortadan kalkmýþ6 ve söz konusu düzenleme mutlak hale gelmiþtir. Dolayýsýyla, idari yargý mercilerinden biri tarafýndan adli veya askerî yargý yerlerinden birinin görevli olduðu sonucuna varýlmasý halinde davanýn reddine karar verilecek, bu kararýn kanun yollarýna baþvurulmaksýzýn kanun yoluna baþvuru süresinin sonunda veya bu yollara baþvurulup baþvurunun reddedilmesi üzerine kesinleþmesi halinde görevli yargý yerinde (adli veya askerî) bu yargý düzeninin tabi olduðu usul hukuku kurallarý uyarýnca düzenlenecek dilekçe ile ve belli süreler dahilinde yeni bir dava açýlacaktýr. V. ÝDARÝ YARGI MERCÝLERÝNCE GÖREVSÝZLÝK VEYA YETKÝSÝZLÝK HALLERÝNDE VERÝLECEK KARARLAR 2577 sayýlý ÝYUKun 14üncü maddesinin 3/a bendine göre dava dilekçeleri üzerine yapýlacak ilk incelemede öncelikle görev ve yetki hususlarýna bakýlacak, 15inci maddenin 1/a bendine göre de; yapýlacak bu inceleme sonucunda uyuþmazlýðýn görüm ve çözümünde adli veya askeri yargý yollarýndan birinin görevli olduðu sonucuna varýlmasý halinde bu davalarýn reddine; idari yargý çeþidinde yer alan bir baþka mahkemenin görevli veya yetkili olduðu sonucuna varýlmasý halinde ise görevli veya açýlan davanýn görev veya yetki yönünden reddine ve dava dosyasýnýn görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilecektir. Bu maddenin de açýkça otaya koyduðu üzere ayný yargý koluna dahil bir mahkemenin görevli olduðundan bahisle verilen görevsizlik kararlarý ve bunlarýn dayanaðýný oluþturan usul hukuku normlarý iþbölümü esasýna iliþkindir. Bu esas dahilinde verilen görevsizlik kararlarý, yargý yolunun deðiþmesi sonucunu doðuran görevsizlik kararlarýndan hem niteliði hem de sonuçlarý bakýmýndan önemli farklýlýklar taþýmaktadýr7. Bunlardan en önemlisi ise yargý yolunu deðiþtiren görevsizlik kararý verilmesi durumunda görevli olduðu belirlenen yargý yerine, bu yargý Danýþtay, idare veya vergi mahkemelerinden biri tarafýndan diðerinin görevsiz olduðundan bahisle verilen görev ret kararlarý ise iþbölümü esasýna dayalýdýr9. Bu nedenle ilgili Kanunda bu tür davalarýn görev noktasýndan reddi halinde dosyanýn görevli olduðu belirlenen ayný yargý kolu içindeki diðer mahkemeye gönderilmesi esasý benimsenmiþtir. Baþka bir deyiþle bu durumda ilgililerce yeni bir dava açýlmasýna gerek bulunmamaktadýr. Daha da ötesi adli yargýda belirlenmiþ bulunan usulden farklý olarak ilgililerce dosyanýn görevli mahkemeye gönderilmesi yönünde herhangi bir talepte bulunulmasýna da gerek yoktur. Yukarýda anýlan idarî yargý mercileri bir diðer idarî yargý merciinin görevli olduðu sonucuna ulaþýrsa görev ret kararý ile birlikte dava dosyasýnýn bu mercie gönderilmesine de karar verecek ve görevsizlik kararý ile dosya kendisine gönderilen mahkeme uyuþmazlýðý ayný dosya üzerinden sonuçlandýracaktýr. Ýdare veya vergi mahkemeleri tarafýndan uyuþmazlýðýn baþka bir idare veya vergi mahkemesinin yetki alanýnda kaldýðý sonucuna varýlmasý halinde de benzer bir yol izlenecek, yetki ret kararý ile birlikte dosyanýn yetkili olduðu belirlenen mahkemeye gönderilmesine de karar verilecek, yetki ret kararýyla birlikte dosya kendisine gönderilen mahkeme de uyuþmazlýðý ayný dosya üzerinden sonuçlandýracaktýr. Dosyanýn 6 GÖZÜBÜYÜK, DÝNÇER, Ýdari Yargýlama Usulü, s.546 7 ÖZTÜRK, Zülal- AZAPAÐASI, Alpaslan, Yargý Yolunu Deðiþtiren Görevsizlik Kararlarý Nedeniyle Adli Ve Ýdari Yargý Mercileri Arasýnda Yaþanan Sorunlar Ve Çözüm Önerileri, Terazi Aylýk Hukuk Dergisi, Yýl:2, Sayý:5, Ocak, 2007, s. 48, Bkz. Uyuþmazlýk Mahkemesi Hukuk Bölümünün 6/12/2004 gün ve E. 2004/110, K.2004/97 sayýlý kararý RG. Tarih: 28/2/2005, Sayý: 25741 8 Bkz.Uyuþmazlýk Mahkemesi Hukuk Bölümünün 11.6.2001 gün ve E. 2001/34, K. 2001/40 sayýlý kararý kararý (RG. Tarih: 14/10/2001, Sayý: 24553). Ayný mahiyette bir karar için bkz. Uyuþmazlýk Mahkemesi Hukuk Bölümünün 6/12/2004 gün ve E. 2004/110, K.2004/97 sayýlý kararý. 9 Bkz. Uyuþmazlýk Mahkemesi Hukuk Bölümünün 6/12/2004 gün ve E. 2004/110, K.2004/97 sayýlý kararý RG. Tarih: 28/2/2005, Sayý: 25741 26 MAKALE gönderilmesi konusunda ilgililerce herhangi bir talep de bulunulmasýna veya iþlem yapýlmasýna gerek yoktur, dosya mahkemece resen ilgili mercie gönderilecektir. ÝYUKun 15inci maddesinin 4üncü bendi uyarýnca idarî yargýnýn görevli olduðu konularda verilen görevsizlik ve yetkisizlik kararlarýnýn temyizi mümkün deðildir. Baþka bir deyiþle Danýþtay, idare veya vergi mahkemelerinden biri tarafýndan diðerinin görevli veya baþka bir yer mahkemesinin yetkili olduðu gerekçesi ile verilen kararlar kesin olup temyiz edilememektedir. Bu nedenle de iþbölümü esasýna dayalý görev ret kararlarý ile yetki ret kararlarýndan sonra dava dosyasýnýn görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesi için belli bir süre beklenmesine veya kararýn ilgililere teblið iþleminin tamamlanmasýna gerek bulunmamaktadýr. Buna raðmen temyiz talebinde bulunulmasý halinde Danýþtayca temyiz talebinin incelenBu tür kararlar gönderildiði mahkemenin nihai kararý ile birlikte temyiz edilebilir11. VI. ÝDARÝ YARGI MERCÝLERÝ ÝLE ADLÝ VE ASKERÝ YARGI MERCÝLERÝ ARASINDA GÖREV UYUÞMAZLIÐININ DOÐACAÐI HALLER VE ÇÖZÜMÜ Ýdari yargýnýn kendisi görevsiz saymasý gibi görevli saymasý da bu yargý düzenleri arasýnda görev uyuþmazlýðý doðmasýna neden olabilir. Bu tür uyuþmazlýklar olumlu ve olumsuz görev uyuþmazlýðý olarak iki þekilde karþýmýza çýkmaktadýr. Farklý yargý kollarý arasýnda oluþan bu tür uyuþmazlýklarýn çözümü Uyuþmazlýk Mahkemesinin görev alanýnda kalmakta olup adý geçen mahkemenin kararlarý baðlayýcýdýr. a) Olumsuz Görev Uyuþmazlýðý Adli, askerî ya da idarî yargý yerlerinden birine açýlmýþ bulunan taraflarý, konusu ve sebebi ile tamamen ayný davalarda, bu yargý kollarýnýn karþýlýklý olarak birbirlerini görevli ve kendilerini görevsiz saymalarý ve bu doðrultuda verilmiþ bulunan kararlarýnýn kesinleþmiþ olmasý halinde tipik bir görev uyuþmazlýðý ile karþýlaþýlmaktadýr. Bu þekilde doðmuþ bulunan bir görev uyuþmazlýðýnýn giderilebilmesi için davanýn taraflarýndan birinin genellikle davacýnýn baþvurusu gerekmektedir. Davasýnýn esasý yargý mercilerinin kendilerini görevsiz saymasý nedeniyle incelenemeyerek ortada býrakýlan davacý bir dilekçe ile son görevsizlik kararýný vermiþ bulunan mah10 Bkz. Danýþtay Sekizinci Dairesinin 8/4/2005 gün ve E. 2005/1215, K. 2005/1637 sayýlý karar. 11 GÖZÜBÜYÜK, DÝNÇER, Ýdari Yargýlama Usulü, s. 593 12 GÖZÜBÜYÜK, DÝNÇER, Ýdari Yargýlama Usulü, s. 267 kemeye baþvurarak olumsuz görev uyuþmazlýðýnýn giderilmesi isteminde bulunacaktýr. Bu baþvuru ikinci görevsizlik kararýnýn kesinleþmesini izleyen ilk günden itibaren yapýlabilir. Baþvurunun yapýlabileceði sürenin son günü ise belirtilmemiþtir. Bu sürenin hukuk davalarý bakýmýndan on yýllýk genel zamanaþýmý süresine tabi olduðu kabul edilebilir. Sürenin sonu ile ilgili deðerlendirmeyi de Uyuþmazlýk Mahkemesi yapacaktýr. Bu konunun net olmamasý nedeniyle yapýlacak baþvurunun dava zamanaþýmý, idarî davalar bakýmýndan ise dava süresi içinde yapýlmasýnda yarar bulunmaktadýr12. Uyuþmazlýk Mahkemesi bu yolla önüne gelen dava dosyalarýnda, öncelikle görevsizlik kararý vermiþ olan yargý düzeninin yüksek mahkeme baþsavcýlýklarýndan (AYÝM, Yargýtay ve Danýþtay) konu ile ilgili görüþlerini alýr ve görevli olduðu sonucuna varýlan mahkemenin görevsizlik kararýný kaldýrýr ve kararýný mahkemelere bildirir. Bu kararý alan mahkeme baþkaca bir iþleme gerek kalmaksýzýn davayý görmeye baþlar. Ancak Uyuþmazlýk Mahkemesi görevsizlik kararý vermiþ bulunan iki yargý kolu dýþýnda üçüncü bir yargý kolunda yer alan bir mahkemenin görevli olduðu sonucuna varmýþsa bu karar üzerine davacýnýn görevli olduðu belirlenen yargý yerinde yeni bir dava açmasý gerekmektedir. Ýdari yargýnýn kendisi görevsiz saymasý gibi görevli saymasý da bu yargý düzenleri arasýnda görev uyuþmazlýðý doðmasýna neden olabilir. Bu tür uyuþmazlýklar olumlu ve olumsuz görev uyuþmazlýðý olarak iki þekilde karþýmýza çýkmaktadýr. Farklý yargý kollarý arasýnda oluþan bu tür uyuþmazlýklarýn çözümü Uyuþmazlýk Mahkemesinin görev alanýnda kalmakta olup adý geçen mahkemenin kararlarý baðlayýcýdýr. Teknik açýdan yukarýda belirlenen olumsuz görev uyuþmazlýðýnýn koþullarý bulunmamakla birlikte çözümünde olumsuz görev uyuþmazlýðýna iliþkin yöntemin uygulandýðý bir diðer durum ise 2247 sayýlý Kanunun 19 uncu maddesinde düzenlenmiþ olup yargý yerlerinin görevli yargý yerinin belirlenmesi için Uyuþmazlýk Mahkemesine baþvurmasý haline de bu kapsamda deðinilmesinde yarar bulunmaktadýr. Buna göre adli, idari, askeri yargý mercilerinden birisinin kesin veya kesinleþmiþ görevsizlik kararý üzerine kendisine gelen bir davayý incelemeye baþlayan veya incelemekte olan bir yargý mercii davada görevsizlik kararý veren merciin görevli olduðu kanýsýna varýrsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuþmazlýk Mahkemesine baþvurur ve elindeki iþin incelenmesini Uyuþmazlýk Mahkemesinin karar vermesine deðin erteler. Mahkemenin gerekçeli kararý, dava dosyasý ile birlikte Uyuþmazlýk Mahkemesine gönderilir. b) Olumlu Görev Uyuþmazlýðý Olumlu görev uyuþmazlýðý çýkarma 2247 sayýlý Uyuþmazlýk Mahkemesinin Kuruluþ ve Ýþleyiþi Hakkýnda Kanunun 10 uncu maddesine göre; görev uyuþmazlýðý çýkarma; adli, idari ve askeri bir yargý merciinde açýlmýþ olan davada ileri 27 MAKALE Uyuþmazlýk Mahkemesi davayý gören yani görevlilik kararý alan mahkemenin görevli olduðu sonucuna ulaþýrsa ilgili baþsavcýnýn talebinin reddine aksi halde kabulüne karar verir ve yargý yerinin görevlilik kararýný kaldýrýr. Bu kararý alan mahkeme davayý görevsizlik kararý ile sonlandýrýr. sürülen görev itirazýnýn reddi üzerine ilgili Baþsavcý tarafýndan görev konusunun incelenmesinin Uyuþmazlýk Mahkemesinden istenmesidir. karar verir. Bu karar, ilgili kiþilere veya makama ve ilgili yargý merciine, hemen teblið olunur. Bu karara karþý hiç bir yargý merciine baþvurulamaz. Ayný Kanunun 17 inci maddesinde ise olumlu görev uyuþmazlýðý adli, idarî ve askerî yargý yerlerinden her ikisinin kendilerini görevli sayan kararlar vermiþ olmalarý durumunda ortaya çýkacaðý belirtilmektedir. Bu ikinci hale uygulamada pek rastlanmadýðý belirtilmelidir. Yetkili Baþsavcýnýn Uyuþmazlýk Mahkemesinden istekte bulunabilmesi için, görev itirazýnýn, hukuk mahkemelerinde en geç birinci oturumda, ceza mahkemelerinde delillerin ikamesine baþlamadan önce; idari yargý yerlerinde de dilekçe ve savunma evresi tamamlanmadan yapýlmýþ olmasý ve yargý yerlerinin de kendilerinin görevli olduklarýna karar vermiþ bulunmalarý þarttýr. Uyuþmazlýk çýkarýlmasýný gerekli gördüðü durumlarda yetkili makam, dilekçe ve eklerinin kendisine ulaþtýðý tarihten, þayet eksiklikleri tamamlatmak yoluna gitmiþ ve bu erekle gönderdiði yazýlarý on gün geçmeden postaya vermiþ ise eksikliklerin tamamlandýðý tarihten baþlayarak en geç on gün içinde düzenleyeceði gerekçeli düþünce yazýsýný, kendisine gönderilen dilekçe ve ekleri ile birlikte Uyuþmazlýk Mahkemesine yollar ve ayrýca Uyuþmazlýk Mahkemesine baþvurduðunu ilgili yargý merciine hemen bildirir. 2247 sayýlý kanunun 12 inci maddesi uyarýnca görev itirazýnda bulunan kiþi veya makam, itirazýn reddine iliþkin kararýn verildiði tarihten, þayet bu kararýn tebliði gerekiyorsa teblið tarihinden, itiraz yolu açýk bulunan ceza davalarýnda ise ret kararýnýn kesinleþtiði tarihten baþlayarak onbeþ gün içinde, uyuþmazlýk çýkarýlmasýný istemeye yetkili makama sunulmak üzere iki nüsha dilekçeyi itirazý reddeden yargý merciine verir. Bu yargý mercii, dilekçenin bir nüshasýný ve varsa eklerini yedi gün içinde cevabýný bildirmesi için diðer tarafa teblið eder. Tebligat yapýlan taraf, süresi içinde bu yargý merciine cevabýný bildirmezse, cevap vermekten vazgeçmiþ sayýlýr. Yargý mercii, itiraz dilekçesi üzerine verdiði itirazý ret kararýný kaldýrarak görevsizlik kararý vermediði takdirde kendisine verilen dilekçeyi, alýnan cevabý ve varsa belgeleriyle birlikte görevsizlik itirazýnýn reddine iliþkin karar ile dayanaðý belgenin asýl veya örneklerini uyuþmazlýk çýkarmak isteminde bulunmaya yetkili makama gönderir. Kanunun 10 uncu maddesine göre; uyuþmazlýk çýkarma isteminde bulunmaya yetkili makam; reddedilen görevsizlik itirazý adli yargý yararýna ileri sürülmüþ ise Cumhuriyet Baþsavcýsý, idari yargý yararýna ileri sürülmüþ ise Danýþtay Baþsavcýsý, askeri ceza yargýsý yararýna ileri sürülmüþ ise Askeri Yargýtay Baþsavcýsý, Askeri Ýdari Yargý yararýna ileri sürülmüþ ise AYÝM Baþsavcýsýdýr. Uyuþmazlýk çýkarma konusundaki dilekçe ile ekleri kendisine olaþan yetkili makam, gerekirse gelen dilekçedeki veya eklerindeki eksiklikleri tamamlattýktan sonra, uyuþmazlýk çýkarmaya yer olmadýðý sonucuna varýrsa, istemin reddine 28 Uyuþmazlýk Mahkemesi Baþkaný, düþünce yazýsýyla eklerini, görevsizlik itirazýný reddeden yargý merciine göre ilgili bulunan Baþsavcý veya Baþkanunsözcüsüne teblið edebilir. Tebliði alan makam karþýlýk vermek isterse, yedi gün içinde yazýlý karþýlýðýný vermekle görevlidir. Uyuþmazlýk mahkemesine baþvurulmasý halinde yargý yeri yargýlamayý Uyuþmazlýk Mahkemesi kararýna kadar geri býrakýr. Buna karþýlýk altý ay içinde karar gelmezse duran davayý yeniden görmeye baþlar. Uyuþmazlýk Mahkemesi davayý gören yani görevlilik kararý alan mahkemenin görevli olduðu sonucuna ulaþýrsa ilgili baþsavcýnýn talebinin reddine aksi halde kabulüne karar verir ve yargý yerinin görevlilik kararýný kaldýrýr. Bu kararý alan mahkeme davayý görevsizlik kararý ile sonlandýrýr. VII. ÝDARÝ YARGI MERCÝLERÝ ARASINDA GÖREV VE YETKÝ UYUÞMAZLIÐININ DOÐACAÐI HALLER ve ÇÖZÜMÜ Ýdari yargý mercilerinden birinin diðerinin görevli ya da yetkili olduðundan bahisle verdikleri görev ve yetki ret kararlarýnda, görevli veya yetkili olduðu sonucuna varýlarak dosya kendisine gönderilen mahkeme de bu kararý uygun görürse herhangi bir sorun yaþanmaz. Ancak bu mahkemenin de kendisini görevli ya da yetkili görmemesi halinde ortaya çözülmesi gereken bir görev ya da yetki sorunu çýkar. Bu durum 2577 sayýlý ÝYUKun 43 üncü maddesinde çeþitli haller için ayrý ayrý düzenlenmiþtir. Buna göre; Ýdare veya vergi mahkemesi bir dava dosyasýný Danýþtaya görevsizlik sebebiyle göndermiþ ise ve Danýþtay da davayý kendi görevi içinde görmezse dosyayý görevli ve yetkili olduðuna MAKALE karar verdiði mahkemeye gönderecektir. Bu konudaki Danýþtay kararý kesindir. Ýdare veya vergi mahkemesinin görevsizlik veya yetkisizlik sebebiyle dava dosyasýný gönderdiði mahkeme de kendini görevsiz ya da yetkisiz görürse o takdirde bu mahkemelerin ayný ya da farklý bölge idare mahkemelerinin yargý çevrelerinde olmalarýna göre dosya uyuþmazlýðýn çözümü için bölge idare mahkemesine veya Danýþtaya gönderilecektir. Ýlk ve ikinci görevsizlik kararý veren mahkemeler ayný bölge idare mahkemesinin yargý çevresinde ise uyuþmazlýðý bölge idare mahkemesi, farklý yargý çevresinde ise Danýþtay çözecektir. Bu kararlar verildikten sonra ilgili mahkemelere ve taraflara duyurulacaktýr. Danýþtay ve bölge idare mahkemelerince görev ve yetki uyuþmazlýklarýna iliþkin olarak verilen kararlar kesindir. VIII. SONUÇ Ýdari yargýnýn görevli ve yetkili olduðu konularda idarî yargý mercilerince verilecek görev ve yetki ret kararlarý ile birlikte dava dosyasýnýn görevli ve yetkili idarî mahkemeye gönderilmesine de karar verilmesi gerekmekte olup bu kararlara karþý temyiz yolu kapalýdýr. Bir idarî yargý merciince görevli ve yetkili görülerek dava dosyasý kendisine gönderilen ikinci idarî yargý mercii de kendisini görevsiz ve yetkisiz ve dosyayý gönderen mahkemeyi görevli ya da yetkili görürse ortaya idarî yargý düzeni içinde görev ve yetki uyuþmazlýðý çýkmýþ olur. Bu tür uyuþmazlýklar 2577 sayýlý Kanun sistemi içinde görevsizlik ya da yetkisizlik kararý veren mahkemelerin ayný veya farklý bölge idare mahkemesinin yargý çevresinde olmasý hallerine göre bölge idare mahkemeleri veya Danýþtay tarafýndan çözülür. Bu tür uyuþmazlýklarýn çözümü taraflarca herhangi bir baþvuruya gerek olmaksýzýn idarî yargý yerlerince resen saðlanýr. Kaynakça: - GÖZÜBÜYÜK, Þeref, DÝNÇER, Güven, Ýdari Yargýlama Usulü, Turhan Kitabevi, Ankara, 1996, - KUNTER, Nurullah, Muhakeme Hukuku Dalý Olarak Ceza Muhakemesi Hukuku, 9. Baský, Beta, 1989, Ýstanbul - KURU, Baki, Hukuk Muhakemeleri Usulü, , 6. Baský, Cilt.1, Demir, Ýstanbul, 2001 - PEKCANTEZ, Hakan, ATALAY,Oðuz, ÖZEKES, Muhammet, Medeni Usul Hukuku, 5. Baský, Yetkin, Ankara, 2006 - ÖZTÜRK, Zülal- AZAPAÐASI, Alpaslan, Yargý Yolunu Deðiþtiren Görevsizlik Kararlarý Nedeniyle Adli Ve Ýdari Yargý Mercileri Arasýnda Yaþanan Sorunlar Ve Çözüm Önerileri, Terazi Aylýk Hukuk Dergisi, Yýl:2, Sayý:5, Ocak, 2007 - ÜSTÜNDAÐ, Saim, Medeni Yargýlama Hukuku, 5. Baský, Cilt: 2, Ýstanbul, 1992 Adli veya askerî yargý ile idarî yargý arasýnda doðabilecek görev veya yargý yolu uyuþmazlýklarýnýn çözümü ise 2247 sayýlý Uyuþmazlýk Mahkemesinin Kuruluþ ve Ýþleyiþi Hakkýnda Kanun sistemi içinde ve tamamen bu kanuna özgü usuller çerçevesinde çözülür. Çoðu zaman ilgililer tarafýndan baþlatýlan bu süreç sonunda Uyuþmazlýk Mahkemesince verilen karar tüm yargý kollarý açýsýndan baðlayýcýdýr. Uygulamacýlarýn hak kayýplarýna uðramamalarý bakýmýndan söz konusu usul ve iþleyiþ farklýlýklarýna yeterince vakýf olmalarý gerekmektedir. 29 SUNUM Tasarruf Mevduatý Sigorta Fonunda Finansal Varlýklarýn Yönetimi ve 2006 YILI DEÐERLENDÝRMESÝ Fona üstlendiði görevleri açýsýndan bakýldýðýnda; mevduat sigortacýlýðý ve çözümleme faaliyetleri olmak üzere 2 asli görevi bulunduðu ortaya çýkmaktadýr. Söz konusu faaliyetlere yönelik olarak gelir kalemleri (kaynaklar), gider kalemleri (kullanýmlar), rezerv çeþitleri, rezerv yönetimi, yatýrým araçlarý ve yatýrým sýnýrlarý da farklýlýklar gösterebilmektedir. I- Giriþ Tasarruf Mevduatý Sigorta Fonu (TMSF-Fon) Kanun2 ile kendisine verilen görevleri yerine getirirken nakit ve benzeri kaynaklarý, kullanýmý gerçekleþinceye kadar bünyesinde tutmaktadýr. Dolayýsýyla, elde edilen gelirler ya da tahsilatlar, giderleþinceye, yükümlülükler yerine getirilinceye, sigorta kapsamýndaki tasarruf mevduatý veya katýlým fonu geri ödemeleri ya da Fona devredilen bankalarýn rehabilitasyonunda kullanýlýncaya kadar amaçlarýna uygun olarak yönetilme3 gereði doðmaktadýr. Bu kapsamdaki görevlerin yürütülmesi ise Finansman Daire Baþkanlýðýna4 verilmiþ bulunmaktadýr. Fonun gelir kalemleri ve bu gelir kalemlerinden hangi tür gider ya da harcamalarýn yapýlacaðý ayrý bir yönetmelikle5 düzenlenmiþtir. Fona üstlendiði görevleri açýsýndan bakýldýðýnda; mevduat sigortacýlýðý ve çözümleme faaliyetleri olmak üzere 2 asli görevi6 bulunduðu ortaya çýkmaktadýr. Söz konusu faaliyetlere yönelik olarak gelir kalemleri (kaynaklar), gider kalemleri (kullanýmlar), rezerv çeþitleri, rezerv yönetimi, yatýrým araçlarý ve yatýrým sýnýrlarý da farklýlýklar gösterebilmektedir. Bu çalýþma, yasal ve alt düzenlemelerle belirlenen çerçeve dahilinde Fonda finansal varlýklarýn nasýl yönetildiði hakkýnda bilgi vermeye yönelik olup, konu finansal varlýklarýn yönetiminin yasal dayanaklarý, uygulamaya yansýmasý ve 2006 yýlýnda elde edilen sonuçlar verilerek tamamlanacaktýr. II- Fon Kaynaklarý Fonun mevduat sigortacýlýðý faaliyetlerine iliþkin Doðan Sami AKÇÝÇEK1 TMSF Finansman Dairesi Baþkaný 30 görevlerini yerine getirebilmesine yönelik temel kaynaklarý7; 1) Sigorta kapsamýndaki tasarruf mevduatý ve katýlým fonuna ait sigorta primleri, 2) Zamanaþýmýna uðrayan mevduat, katýlým fonu, emanet ve alacaklar, 3) Kuruluþ izni verilen banka kurucularýnýn sisteme giriþ paylarý, 4) Pay edinim ve pay devri izinlerinde devralan tarafýndan devralýnan hisselere iliþkin hisse devir paylarý, 5) Kanunun hükümlerine aykýrýlýk dolayýsýyla hükmolunacak adli para cezalarýnýn yüzde ellisi ile verilecek idari para cezalarýnýn yüzde doksaný, 6) Kanunun 20 nci maddesi gereðince gerçekleþen tasfiye süreci sonunda Fona irat kaydedilen miktarlar, 7) Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasýnca (TCMB-Merkez Bankasý) uygulanan zorunlu karþýlýk ve umumi disponibilite cezai faizleri, 8) Kuruluþ Birliklerinin yönetim kurullarýnca uygulanan idari para cezalarýnýn yüzde doksaný, 9) Fon mevcudunun gelirleri ve sair gelirlerdir. Fonun çözümleme faaliyetlerine yönelik olarak temel gelirlerinin yeterli olmamasý durumunda borçlanma ve avans alma suretiyle elde edeceði kaynaklarý8 ise; 1) Hazine Müsteþarlýðýndan izin alýnmak kaydýyla borçlanabileceði gibi Fona ikrazen veril- 1 Marmara Üniversitesi Ý.Ý.B.F. Ýþetme Bölümü, M.Ü. Muhasebe-Finansman Yüksek Lisans. 2 5411 sayýlý Bankacýlýk Kanunu, 5472 sayýlý Kanun ile Deðiþik, 01/11/2005 tarihli ve 25983 sayýlý Resmi Gazete. 3 Tasarruf Mevduatý Sigorta Fonunun Kaynaklarý ve Kaynaklarýn Kullanýmýna Dair Yönetmelik, md. 6, 02/09/2006 tarihli ve 26277 sayýlý Resmi Gazete. 4 Tasarruf Mevduatý Sigorta Fonu Teþkilat Yönetmeliði, md. 14, 13/02/2006 tarihli ve 2006/10169 sayýlý Bakanlar Kurulu Kararý. 5 A.g. Kaynaklar ve Kaynaklarýn Kullanýmýna Dair Yönetmelik. 6 Tasarruf Mevduatý Sigorta Fonu 2006 yýlý Faaliyet Raporu, Yayýnlanacak. 7 A.g. Kaynaklar ve Kaynaklarýn Kullanýmýna Dair Yönetmelik, md. 4. 8 A.g. Kaynaklar ve Kaynaklarýn Kullanýmýna Dair Yönetmelik, md. 5. SUNUM mek üzere Hazine Müsteþarlýðýnca ihraç edilen özel tertip Devlet iç borçlanma senetlerinden, 2) BDDKnýn görüþü alýnmak suretiyle Kurul kararý ile bankalardan ileride doðacak prim yükümlülüklerine mahsuben bir önceki yýlda ödedikleri sigorta primi toplamýna kadar alabileceði avanslardan, 3) Fon gelirlerinin ihtiyacý karþýlamamasý durumunda Fonun talebi üzerine Merkez Bankasýndan kullanýlan avanslardan oluþmaktadýr. Bu kaynaklarýn yanýsýra çözümleme sürecine tabi banka ve iliþkili taraflardan elde ettiði tahsilatlar da9 Fonun diðer bir kaynaðýný oluþturmaktadýr. III- Fon Kullanýmlarý Fonun mevduat sigortacýlýðý faaliyetlerine yönelik harcamalarý10; 1) Yýllýk gider bütçesi ile belirlenen ödeneklerin kullanýmý, 2) Sigortalý mevduat ve sigortalý katýlým fonu hak sahiplerine yapýlan ödemelerdir. Fonun çözümleme faaliyetlerine yönelik harcamalarý ise11; 1) Ortaklarýnýn temettü hariç ortaklýk haklarý ile yönetim ve denetimi Fona devredilen bankalara iliþkin kullanýmlar, 2) Ýþtirak ve þirketler ile ilgili kullanýmlar, 3) Çözümleme iþlemleri ile ilgili diðer kullanýmlardan oluþmaktadýr. IV- Rezerv Çeþitleri Fonun kaynaklarý ve kullanýmlarý yukarýdaki gibi tasniflendikten sonra mevduat sigortacýlýðýna iliþkin kaynak ve kullanýmlar sonrasýnda oluþan bakiye mevduat sigortacýlýðý rezervi, çözümleme faaliyetlerine iliþkin kaynak ve kullanýmlar sonrasýnda oluþan bakiye ise çözümleme faaliyeti rezervi olarak adlandýrýlabilmektedir12. V- Rezerv Yönetimi Fonda ister mevduat sigortacýlýðý faaliyetlerine iliþkin isterse çözümleme faaliyetlerine yönelik rezervlerin deðerlendirilmesinde güvenlilik ve likidite esastýr. Bu esaslara baðlý kalýnarak finan- sal varlýklarýn karlý ve verimli bir þekilde yönetilmesi ilke edinilmiþtir13. Finansal varlýklara yapýlacak yatýrýmlara karar verilirken Fon mevcutlarý, ülke ekonomisi, dünya ekonomisi, diðer geliþme ve beklentiler dikkate alýnmaktadýr. Bu kapsamda yapýlacak yatýrýmlarda, Fon Kurulu Kararý ile belirlenen yatýrým araçlarý ve yatýrým sýnýrlarýna baðlý kalýnmak koþuluyla, hýzlý hareket ve karar alýnabilmesini teminen Baþkanlýk Makamý ve alýnan kararlarýn uygulanmasý için de Finansman Daire Baþkanlýðý yetkili kýlýnmýþtýr14. VI- Yatýrým Araçlarý Fonda mevduat sigortacýlýðý ve çözümleme faaliyetlerine yönelik rezervlerin deðerlendirilmesinde güvenlilik ve likidite esastýr. Bu esaslara baðlý kalýnarak finansal varlýklarýn karlý ve verimli bir þekilde yönetilmesi ilke edinilmiþtir. Finansal varlýklara yapýlacak yatýrýmlara karar verilirken Fon mevcutlarý, ülke ekonomisi, dünya ekonomisi, diðer geliþme ve beklentiler dikkate alýnmaktadýr. Fon mevcutlarýnýn deðerlendirilmesinde halihazýrda mevduat, katýlým fonu ve menkul kýymetlere yatýrým yapýlabilmektedir. Bu yatýrým araçlarý üzerinde YTL ve döviz cinsinden iþlemler gerçekleþtirilebilmektedir15. Menkul kýymet seçeneði halihazýrda Hazine Müsteþarlýðýnýn ihraç etmiþ olduðu Devlet iç borçlanma senetleri ile sýnýrlý olup, mevduat sigortacýlýðý rezervlerinin azami % 20sine16 kadar yatýrým yapýlabilmesine imkan vermektedir. VII- Yatýrým Sýnýrlarý Fonda, belirlenen yatýrým araçlarýna güvenlilik, likidite, karlýlýk ve verimlilik temel ilkeleri dikkate alýnarak aþaðýda açýklanan sýnýrlar dahilinde yatýrým yapýlmaktadýr. Söz konusu sýnýrlar ise yatýrým araçlarý ve yatýrým yerleri olmak üzere iki ana baþlýkta toplanabilmektedir. a) Yatýrým Araçlarýnda Sýnýrlar; Fonun mevduat sigortacýlýðý faaliyetlerinden kaynaklanan rezervlerinin; Azami % 20lik kýsmý Devlet iç borçlanma senetlerinde (DÝBS), DÝBS yatýrýmý sonrasýnda kalan nakit mevcudunun azami % 90ý vadeli deðerleme hesaplarýnda, Bu yatýrýmlar sonrasýnda kalan kýsým ise vadesiz deðerleme hesaplarýnda YTL için TCMB günlük borç alma oraný (O/N), USD için Libor, Euro için Euribor oranlarý temel alýnarak deðerlendirilmektedir17. Bu daðýlým, mevduat sigortacýlýðýna yönelik 9 A.g. Bankacýlýk Kanunu, md. 132, 134, 135, 136. 10 A.g. Kaynaklar ve Kaynaklarýn Kullanýmýna Dair Yönetmelik md. 7, 11. 11 A.g. Kaynaklar ve Kaynaklarýn Kullanýmýna Dair Yönetmelik, md. 8, 9, 10. 12 Tasarruf Mevduatý Sigorta Fonu Kurumsal Geliþim Planý 2006 Yýlý Deðerlendirmesi , A.g. Faaliyet Raporu. 13 Tasarruf Mevduatý Sigorta Fonu Finansal Varlýk Yönetimine Dair Esaslar, md. 8, 07/12/2006 tarihli ve 601 sayýlý Fon Kurulu Kararý. 14 A.g. Finansal Varlýk Yönetimine Dair Esaslar, md . 9. 15 A.g. Finansal Varlýk Yönetimine Dair Esaslar, md . 7. 16 Baþkanlýk Oluru, Fon Mevcudunun Deðerlendirilmesi, 28/12/2006 tarihli ve 440 sayýlý. 17 A.g. Baþkanlýk Oluru. 31 SUNUM Çözümleme faaliyetlerine iliþkin rezerv yönetiminde; Fon, çözümleme iþlemleri için borçlanma yoluna gitmiþ ise borçlarýný en erken dönemde ödeme prensibiyle hareket etmeyi benimsemektedir. Eðer çözümleme faaliyetlerinde Fon kendi kaynaklarýný kullanmýþ ise tahsil ettiði tutarlarý mevduat sigortacýlýðý rezervlerine aktarmak suretiyle deðerlendirmeye devam edeceði doðaldýr. yükümlülükler yerine getirilirken planlý olmayý gerektirmektedir. Rezervlerin daha büyük kýsmýnýn vadesiz deðerleme hesaplarýnda tutulmasý, normal koþullar altýnda vadeli yatýrýmýn daha yüksek getirisinden feragat etmeyi beraberinde getirmektedir. Vadeli deðerleme hesaplarý halihazýrda inisiyatif Fon yöneticilerine býrakýlmak suretiyle 1 yýla18 kadar açýlabilmektedir. Çözümleme faaliyetlerine iliþkin rezerv yönetiminde; Fon, çözümleme iþlemleri için borçlanma yoluna gitmiþ ise borçlarýný en erken dönemde ödeme prensibiyle hareket etmeyi benimsemektedir19. Eðer çözümleme faaliyetlerinde Fon kendi kaynaklarýný kullanmýþ ise tahsil ettiði tutarlarý mevduat sigortacýlýðý rezervlerine aktarmak suretiyle deðerlendirmeye devam edeceði doðaldýr. b) Yatýrým Yerlerinde Sýnýrlar; Fon finansal varlýklarýný Banka ve finansal kuruluþlar nezdinde açtýrdýðý hesaplarda tutabilmektedir20. Merkez Bankasý, ÝMKB Takas ve Saklama Bankasý ve Fon Bankalarý hariç olmak üzere Fonun idari, tahsilat, ihale teminatý, bloke, deðerleme, özel cari, menkul kýymet hesaplarýný açabileceði bankalara ve bu bankalarda bulundurabileceði tutarlara iliþkin sýnýrlamalar aþaðýda sýralanmaktadýr21; Fona sigorta primi ödeyen bir banka olmasý, Sermaye yeterliliði standart rasyosunu asgari yasal oranda tesis etmiþ olmasý, Her yýlýn Mart, Haziran, Eylül ve Aralýk ayý bilançolarý dikkate alýnmak suretiyle belirlenen tasarruf mevduatý ve katýlým fonu büyüklüðü en yüksek 20 banka arasýnda olmasý, Seçilen bankalarda bulundurulabilecek azami tutarýn banka özkaynak tutarýnýn % 20sini aþmamasý, Herhalükarda Fonun bankalarda bulundurduðu nakit mevcutlarýnýn azami % 35ini aþmamasý gerekmektedir. VIII- 2006 Yýlý Finansal Varlýk Gelirleri Fonun 2006 yýlý mevduat sigortacýlýðý faaliyetlerine iliþkin ana kalemleri ve rezervi Tablo TABLO 1 Mevduat Sigortacýlýðý rezervi. 2006 Yýlý Mevduat Sigortacýlýðý Faaliyetleri (Milyon USD) Rezerv (Dönem Baþý) Mevduat Sigortacýlýðý Faaliyet Gelirleri Finansal Gelirler (Faiz, kar payý) (Net) Bütçe ve Mevduat Sigortacýlýðýna Ýliþkin Giderler Evalüasyon ve Deðerleme Farký Rezerv (Dönem Sonu) 1,657 360 174 -34 -18 2,139 1deki gibi gerçekleþmiþtir22.Mevduat sigortacýlýðý faaliyetlerine iliþkin olarak Tablo 1e bakýldýðýnda; 2006 yýlý baþýnda rezerv 1,657 milyon USD iken, yýl içinde bu kapsamdaki faaliyetlerden 360 milyon USD gelir elde edildiði, bütçe ve mevduat sigortacýlýðýna iliþkin giderler için 34 milyon USD harcandýðý, rezerv ve döneme ait net giriþlerin deðerlemesinden 174 milyon USD net faiz ve kar payý elde edildiði anlaþýlmaktadýr. Rezervin ve yýl içindeki gelir ve giderlerin tamamýnýn USD cinsinden olmamasý nedeniyle evalüasyon ve deðerleme farký olan 18 milyon USD düþüldükten sonra mevduat sigortacýlýðý rezervinin yýl sonunda 2,139 milyon USD olarak gerçekleþtiði görülmektedir. 2006 yýlýnda elde edilen 174 milyon USDlik net finansal gelir, ortalama mevduat sigotacýlýðý rezervi dikkate alýndýðýnda USD bazýnda net % 9,2 (Brüt % 10,8) oranýnda deðerlendirildiðini göstermektedir. Fonun 2006 yýlý çözümleme faaliyetlerine iliþkin ana kalemleri ve rezervi Tablo 2deki gibi gerçekleþmiþtir23. TABLO 2 2006 Yýlý Çözümleme Faaliyetleri Rezerv (Dönem Baþý) Çözümleme Gelirleri Finansal Gelirler (Faiz, kar payý ) (Net) Çözümleme Giderleri Hazine Borç Ödemesi Diðer Kurum/Kuruluþ Ödemeleri Evalüasyon ve Deðerleme Farký Rezerv (Dönem Sonu) (Milyon USD) 702 6,890 85 -648 -600 -5,249 +60 1,240 Çözümleme faaliyetlerine iliþkin olarak Tablo 2ye bakýldýðýnda; 2006 yýlý baþýnda rezerv 702 milyon USD iken, yýl içinde bu kapsamdaki faaliyetlerden 6,890 milyon USD gelir elde edildiði, çözümleme giderleri için 648 milyon USD harcandýðý, Hazineye 600 milyon USD borç ödemesi gerçekleþtirildiði, Kanun kapsamýnda diðer kurum ve kuruluþlara 5,249 milyon USDlýk ödeme yapýldýðý, rezerv ve döneme ait giriþlerin deðerlemesinden 85 milyon USD net faiz ve kar payý elde edildiði gözlenmektedir. Rezervin ve yýl içindeki gelir ve giderlerin tamamýnýn USD cinsinden olmamasý nedeniyle evalüasyon ve deðerleme farkýnýn 60 milyon USD olarak gerçekleþmesi nedeniyle 2006 yýl sonu çözümleme faaliyetlerine iliþkin rezerv 1,240 milyon USDye ulaþmýþtýr. Ancak bu rezervin 919 milyon USDlik kýsmý çözümleme iþlemleri sonuçlanmadýðý gerekçesiyle 2006 sonu itibarýyla bloke hesaplarda tutulmaktadýr24. Fonun 18 A.g. Baþkanlýk Oluru. 19 TMSF-Hazine Ýkrazen Borçlanma Sözleþmeleri. 20 A.g. Finansal Varlýk Yönetimine Dair Esaslar, md. 4. 21 A.g. Finansal Varlýk Yönetimine Dair Esaslar, md . 5, 8. 22 A.g. Faaliyet Raporu, TMSF Ekim-Aralýk 2006 Üç Aylýk Faaliyet Raporu, s. 3, TMSF web sitesi Üç Aylýk Raporlar 23 A.g. Faaliyet Raporu,, A.g. Ekim-Aralýk 2006 Üç Aylýk Faaliyet Raporu, s. 3. 24 A.g. Ekim-Aralýk 2006 Üç Aylýk Faaliyet Raporu, s. 29 32 Çözümleme rezervi. SUNUM kaynaklarýnýn yeterli olmamasý nedeniyle Hazine kaynaklarýnýn kullanýlmýþ olmasýndan dolayý, çözümleme faaliyetlerinden elde edilen gelir ve tahsilatlardan Fonda tutulmasý gerekli görülenler dýþýndaki tutarlarýn Hazineye geri ödemelerde kullanýlmasý gerekliliði25 bulunmaktadýr. Dolayýsýyla bu tür faaliyetlere iliþkin elde edilen faiz ve kar payý gelirleri, zorunlu ya da planlanan harcamalar için gerekli tutarlar çözümleme rezervi olarak Fon bünyesinde bulunduðu sürece elde edilebilmektedir. 2006 yýlý ortalama çözümleme rezervi dikkate alýndýðýnda USD bazýnda net % 8,8 (Brüt 10,3) oranýnda finansal gelir elde edilmiþtir. IX- Sonuç Fon, kendisine verilen görev ve yükümlülükleri yerine getirirken finansal varlýklarýný belirlediði güvenlilik, likidite, karlýlýk ve verimlilik esaslarý dahilinde nakit planlamasý yaparak; Mevduat sigortacýlýðý rezervlerinin deðerlemesinden 174 milyon USD, Çözümleme faaliyetleri rezervlerinin deðerlemesinden 85 milyon USD olmak üzere 2006 yýlýnda toplam 259 milyon USD net finansal gelir diðer bir ifadeyle faiz ve kar payý elde edip, rezervlerini güçlendirerek yýlý tamamlamýþ bulunmaktadýr. 25 TMSF-Hazine Müsteþarlýðý ikraz sözleþmeleri Kaynakça: 5411 sayýlý Bankacýlýk Kanunu, 5472 sayýlý Kanun ile Deðiþik, 01/11/2005 tarihli ve 25983 sayýlý Resmi Gazete. Tasarruf Mevduatý Sigorta Fonunun Kaynaklarý ve Kaynaklarýn Kullanýmýna Dair Yönetmelik, 02/09/2006 tarihli ve 26277 sayýlý Resmi Gazete. Tasarruf Mevduatý Sigorta Fonu Teþkilat Yönetmeliði, 13/02/2006 tarihli 2006/10169 sayýlý Bakanlar Kurulu Kararý. Tasarruf Mevduatý Sigorta Fonu 2006 Yýlý Faaliyet Raporu, Yayýnlanacak. Tasarruf Mevduatý Sigorta Fonu Kurumsal Geliþim Planý 2006 Yýlý Deðerlendirmesi. Tasarruf Mevduatý Sigorta Fonu Finansal Varlýk Yönetimine Dair Esaslar, 07/12/2006 tarihli ve 601 sayýlý Fon Kurulu Kararý. Fon, kendisine verilen görev ve yükümlülükleri yerine getirirken finansal varlýklarýný belirlediði güvenlilik, likidite, karlýlýk ve verimlilik esaslarý dahilinde nakit planlamasý yaparak; Mevduat sigortacýlýðý rezervlerinin deðerlemesinden 174 milyon USD, Çözümleme faaliyetleri rezervlerinin deðerlemesinden 85 milyon USD olmak üzere 2006 yýlýnda toplam 259 milyon USD net finansal gelir diðer bir ifadeyle faiz ve kar payý elde edip, rezervlerini güçlendirerek yýlý tamamlamýþ bulunmaktadýr. Fon Mevcudunun Deðerlendirilmesi, 28/12/2006 tarih ve 440 sayýlý Baþkanlýk Oluru. TMSF-Hazine Ýkrazen Borçlanma Sözleþmeleri. TMSF Ekim-Aralýk 2006 Üç Aylýk Faaliyet Raporu, TMSF web sitesi Üç Aylýk Raporlar. 33 HUKUK ÝDARÝ ÝÞLEM KAVRAMI ve ÇEÞÝTLERÝ ÝLE ÝDARÝ ÝÞLEMÝN UNSURLARI Ýdari iþlemler, tek yanlý ve idarenin kamu kudretini kullanarak tesis ettiði hukuksal iþlemlerdir; bunlar, idarenin iradesini açýklamasý ile hukuksal sonuçlarýný idare hukuku alanýnda doðururlar; idari iþleme muhatap olan karþý tarafýn bu konuda iradesini açýklamasýna gerek yoktur. Ýdari iþlemler birel olabileceði gibi, genel nitelikte düzenleyici bir iþlem de olabilirler. Bir idari iþlemin içeriði kuralsaldýr, önceden yasalarla, ya da idari kurallarla düzenlenmiþtir. Ýþlemle ilgili kiþiler, iþlemin içeriði üzerinde oynama yetkisine sahip deðildirler. ÝDARÝ ÝÞLEM KAVRAMI: Ýdari iþlemler, Anayasal sýnýrlar içinde görev ve yetkileri haiz olan idarenin, yükümlülüklerini yerine getirme ve özellikle kamu hizmetlerini görebilmede sahip olduðu baþlýca vasýtalardan biridir. Ýdari iþlem, idarenin tek yanlý hukuki sonuç doðurmaya yönelik irade açýklamasýdýr. Ancak belirtmek gerekir ki idarenin her iþlemi idari iþlem deðildir. Çünkü idarelerin özel hukuka tabi iþlemleri de bulunmakta olup bu tür iþlemler adli yargýda görülebilecek iþlemlerdir. Ýdarenin özel hukuk hükümlerine tabi bir iþleminden sözedilebilmesi, ancak ortada özel hukuk alanýna giren yazýlý bir sözleþmenin bulunmasý halinde mümkün olup, idarenin sözleþme aþamasýna kadar tesis ettiði, tek taraflý tasarruflarý idari iþlem niteliðindedir. (YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2001/19-257 K. 2001/285 T. 21.3.2001) Ýdari iþlemler, tek yanlý ve idarenin kamu kudretini kullanarak tesis ettiði hukuksal iþlemlerdir; bunlar, idarenin iradesini açýklamasý ile hukuksal sonuçlarýný idare hukuku alanýnda doðururlar; idari iþleme muhatap olan karþý tarafýn bu konuda iradesini açýklamasýna gerek yoktur. Ýdari iþlemler birel olabileceði gibi, genel nitelikte düzenleyici bir iþlem de olabilirler. Bir idari iþlemin içeriði kuralsaldýr, önceden yasalarla, ya da idari kurallarla düzenlenmiþtir. Ýþlemle ilgili kiþiler, iþlemin içeriði üzerinde oynama yetkisine sahip deðildirler. Bir kimsenin memur olmasý, bir kimseye vergi tahakkuk ettirilmesi, bir memurun emekli olmasýnda olduðu gibi. Yapýlan bu idari iþlemlerin amacý bir kamu hizmetinin görülmesine yönelik olmalý ve bunlarýn tesislerinde kamu yararý gözetilmelidir. Av. Tuðba Yaðcýoðlu ÇOLAK Hukuk Ýþleri Daire Baþkanlýðý Mütalaa Birimi 34 Görüldüðü üzere, idari iþlemin, kanuni bir tanýmý mevcut olmamakla birlikte, içtihatlar ve doktrin vasýtasýyla idari iþlemin, tek yanlýlýk, kanunilik, icrailik, kamu hukuku esaslarýna dayanýlarak yapýlma, hukuk aleminde deðiþiklik meydana getirme, bir kamu hizmeti yükümlü- lüðünün ifasý için ve idare örgütü içinde yer alan bir makam tarafýndan yapýlma, idare hukuku alanýnda sonuç doðurma gibi nitelikleri haiz olmasý gerektiði sonucuna ulaþýlmýþtýr. Buna göre bir tasarruf veya kararýn idari iþlem sayýlabilmesi için, bunun bir kamu kurumunca ya da idare örgütü içinde yer alan bir idari makamca verilmiþ olmasý ve idarenin idare hukuku alanýnda gördüðü idari faaliyetlerle ilgili bulunmasý gerekir. Diðer bir deyiþle, idarece kullanýlan yetki ile donatýlan kamusal irade, etki ve sonuçlarýný idare hukuku alanýnda göstermelidir. Ýdari iþlemlerin temel nitelik ve özelliklerinin tek yanlýlýk, kanunilik ve uygulanabilirlik þeklinde sýralanmasý, genel kabul görmüþ bir tasnif biçimidir. Ýnceleme konusu bakýmýndan önem taþýyan, bu özelliklerden uygulanabilirlik niteliðidir. Tek yanlýlýk ve kanuniliðin doðal uzantýsý olarak, idarenin bir irade açýklamasý þeklinde ortaya çýkan iþlemi, uygulanabilir olma yeteneðini içinde saklamaktadýr. Eski deyimle, icrai olan idari iþlem, tek yanlý yürütülebilir olma üstünlük ve ayrýcalýðýna sahiptir. Öte yandan, idarenin bilgi veren, uyaran ve iç yazýþma niteliðindeki iþlemlerinin, yukarýda iþaret edilen idari iþlem sayýlamayacaðý ve bir iptal davasýna konu yapýlamayacaðý hususunda öðreti ve idari yargý kararlarýnda tam bir ittifak bulunmaktadýr. 2577 sayýlý Ýdari Yargýlama Usulü Kanunu, öðretide zýmni red olarak nitelenen bir idari davranýþ biçiminin de idari iþlem sayýlacaðýný öngörmektedir. Anýlan kanunun Ýdari Makamlarýn Sükûtu baþlýklý 10 uncu maddesinin ikinci fýkrasýna göre, ilgililerin, haklarýnda idari davaya konu olabilecek bir iþlem yapýlmasý için idari makamlara baþvurmasý ve bu makamlarýn altmýþ gün içinde sözkonusu talepler konusunda bir cevap vermemeleri durumunda, istek reddedilmiþ sayýlacaktýr. Diðer bir deyiþle, idare- HUKUK nin altmýþ günlük bekleme süresi sonunda hâlâ suskun kalmasý, talebi red doðrultusunda bir iþlem tesis edildiði þeklinde kabul edilecektir. Bu durumda, ilgililer, müteakip altmýþ gün içinde idari yargý yerlerinde iptal davasý açacaklardýr. Kuþkusuz ki, bu maddede temas edilen zýmni red iþleminin varlýðýndan söz edilebilmesi için, iptal davasýna konu yapýlabilecek, kesin ve yürütülmesi gereken bir talebin de bulunmasý, yani zýmni red sayýlabilecek iþlemin oluþumu için, yapýlacak baþvurularýn bu sonucu doðurabilecek özellikleri taþýmasý gerekir. Ýnceleme konusunda olduðu gibi, salt kendisi hakkýnda daha önce idare tarafýndan tesis edilen bir idari iþlemin gerekçesini öðrenme istemini içeren bir yazýlý baþvurunun, idari davaya konu yapýlabilecek, kesin ve yürütülmesi gereken bir idari iþlem olarak kabulü mümkün deðildir. Söz konusu baþvurunun, 2577 sayýlý Kanunun 11 inci maddesi kapsamýnda idari iþlemin kaldýrýlmasý, geri alýnmasý, deðiþtirilmesi veya yeni bir iþlem yapýlmasý için üst makama ya da iþlemi yapmýþ olan makama yapýlmýþ bir baþvuru niteliðinde olmamasý nedeniyle; idarece altmýþ gün içinde cevap verilmemesi sonucu, iptal davasýna konu bir zýmni red iþleminin oluþtuðundan söz edilemez.(Anayasa Mahkemesi 2004/26 E.-2004/52 K. Sayý ve 14.05.2004 tarih) Bazý hallerde ise özel hukuk tüzel kiþilerinin tek yanlý irade açýklamalarý idari iþlem olabilir. Özel hukuk tüzel kiþileri bazý iþlemlerinde kamu ayrýcalýðýný kullanýrlar. Bir iþlemin idari iþlem olarak nitelendirilmesi halinde hukuk düzeni bu duruma iki sonuç baðlamaktadýr. Birincisi idare hukukuna tabi olma diðeri ise idari yargýya tabi olmadýr. ÝDARÝ ÝÞLEMLERÝN ÖZELLÝKLERÝ (ÝCRAÝLÝK-RESEN ÝCRA EDÝLEBÝLÝRLÝK-HUKUKA UYGUNLUK KARÝNESÝNDEN YARARLANMA) Ýdareye yapýlan baþvurulara verilen cevaplar icarilik ve tek taraflý olma özelliði taþýmamaktadýr. Danýþtay 7 nci Dairesinin E. 1997/2574 - K. 1998/2036 Sayýlý ve 26.5.1998 tarihli kararýnda Bilindiði üzere, idari davaya konu olabilecek iþlemler idarenin tek yanlý, kesin ve yürütülmesi zorunlu iþlemleridir. Belirli konularda bilgi edinmek için idareye sorulan sorular ve yapýlan baþvurulara karþýlýk olarak idarenin verdiði cevap ve açýklamalar, belirli bir hukuki durumu ya da olguyu belirtmekle yetinen "icrailik" niteliðinden yoksun iþlemlerdir. Bu itibarla bu türden bir iþlemin idari bir davaya konu edilmesi mümkün deðildir. denilmektedir. Bir iþlemin idari iþlem olarak nitelendirilmesi halinde hukuk düzeni bu duruma iki sonuç baðlamaktadýr. Birincisi idare hukukuna tabi olma diðeri ise idari yargýya tabi olmadýr. Bir idari iþlem mahkeme kararý ile iptal edilene kadar hukuka uygun olarak kabul edilmektedir. Buna hukuka uygunluk karinesi denir. Hukuka uygunluk karinesinin bazý sonuçlarý vardýr. Resen icra edilebilirlik: Ýdarenin bir tür ihkaký hak yetkisine sahip olmasý anlamýna gelir. Ýdare aldýðý bir kararý icra edebilmek için mahkeme kararý alma veya icra dairesine baþvurma ihtiyacý duymamaktadýr. Alýnan kararý bizzat icra etmektedir. Ýdarenin resen icra yetkisi anayasal hak ve hürriyetler ile sýnýrlanmýþtýr. Ancak kamulaþtýrma gibi istisnai bazý iþlemler konunun mahkemeye intikalini gerektirebilmektedir. Hukuka Uygunluk Karinesinden Yararlanma: Bir idari iþlem mahkeme kararý ile iptal edilene kadar hukuka uygun olarak kabul edilmektedir. Buna hukuka uygunluk karinesi denir. Hukuka uygunluk karinesinin bazý sonuçlarý vardýr. Bunlar: 1- Ýdari kararýn, hukuki sonuçlarý hakim kararýna ihtiyaç duymaksýzýn, yargýsal denetimden geçmeden, derhal ve kendiliðinden gerçekleþir. 2- Bir idari iþleme karþý -idari iþlem hukuka uygunluk karinesinden faydalanacaðý içiniþlemin hukuka aykýrý olduðunu iddia eden ispat mükellefiyetindedir. Danýþtay 7 nci Dairesinin, E. 2002/4300- K. 2005/2763 sayýlý ve 16.11.2005 tarihli kararýnda idari iþlemin özellikleri sýralanmak suretiyle Ýdari rejimde, idari iþlemlerin, tesis edildikleri anda kesin ve icrai nitelikte olduðu ve hukuka uygunluk karinesinden yararlandýklarý; idari yargý yerinin onamasýna baðlý olmaksýzýn hüküm ve sonuçlarýný doðurduklarý ifade edilmiþtir. 3- Ýdare ile idari iþleme muhatap olan arasýnda uyuþmazlýk çýkmasý halinde dava idareye karþý açýlýr. Yani idare tüm idari davalarda davalýdýr. Danýþtay 10 uncu Dairesinin E. 2002/5500K. 2003/1119 sayýlý ve 26.3.2003 tarihli kararýnda ..tek yanlý, kesin ve yürütülmesi zorunlu idari iþleme karþý açýlan davada idari yargý görevli iken, uyuþmazlýkta adli yargýnýn görevli olduðundan bahisle verilen görev ret kararýnda hukuki isabet bulunmamaktadýr. denilmektedir. Ýcrailik: Ýdarenin iþlemlerinde muhataplarýn rýzasýnýn alýnmasý gerekmediðini daha önce ifade etmiþtik. Ýdare, iþlemlerini tek yanlý olarak açýklar ve iradesini empoze eder. Bu güç kamu yararýna dayanmaktadýr. Ancak her tek yanlý iþlem icrailik özelliði arzetmeyebilir. Örneðin teyit yazýlarý, hazýrlýk iþlemleri bu iþlemlerdendir. 4- Bir idari iþleme karþý dava açýlmasý o iþlemin yürütmesini durdurmaz. Bu sonuç idari iþlemlerin icrailiði ilkesinin de bir sonucudur. Zira dava açýlmakla idari iþlemin yürütmesinin kendiliðinden durmasý o iþlemin icrailiðinin önünde büyük bir engel teþkil edecektir. Ancak idari iþleme karþý dava açýlmasý halinde yürütmenin 35 HUKUK Tespit edici idari iþlemler, takdir yetkisinin kullanýlmasýný gerektirmeyen ve hukuk düzeninde deðiþiklik yaratmayan iþlemlerdir. Hukuk düzenindeki deðiþiklik idari iþlemin yapýlmasýndan önce meydana gelmiþtir. Bu tür idari iþlemler mevcut durumu ortaya koyarlar. durdurulmasýnýn talep edilmesi ve bu talebin kabulü ile durdurulma imkaný bulunduðu gibi vergi tarhý ile ilgili iþlemler istisna teþkil etmektedir. ÝDARÝ ÝÞLEM TÜRLERÝ - Tek yanlý ve Ýki yanlý iþlemler - karma iþlem ve iþlemler dizisi olarak gruplandýrýlabilir. Sübjektif Ýþlemler ise belirli bir kiþi veya nesneyi kendisi tarafýndan belirlenen bir hukuki duruma sokmaktadýr. Ör:Yarýþma sýnavý sonuçlarý Tek Yanlý ve Ýki Yanlý Ýþlemler: 2- Ýçeriklerine Göre: Emredici-Ýnþai-Tespit Edici Ýdari Ýþlemler Tek yanlý idari iþlemler idarenin tek taraflý irade açýklamasý ile ve ilgililerin rýza ve muvafakatine baðlý olmaksýzýn yaptýðý iþlemlerdir. Tek yanlý idari iþlemler düzenleyici ve bireysel idari iþlemler olmak üzere iki kategoriye ayrýlýrlar. Düzenleyici (genel) idari iþlemlere "kural iþlem" ya da "genel düzenleyici iþlem" de denir. Genel iþlemlerle sürekli, soyut, nesnel ve genel durumlar belirlenir. Bunlar, hukuk düzenine yeni kural getiren, ya da olan bir kuralý deðiþtiren veya kaldýran iþlemlerdir. Bunlara en güzel örnek yönetmeliklerdir. Kural iþlem bir kez uygulanmakla tükenmez, kiþisel deðildir, kapsamýna giren kiþi, nesne ve olaylara sürekli olarak uygulanýr. Bireysel (Birel) idari iþlemlere gelince, bunlar genel düzenleyici iþlemlerin, belli bir kiþiye ya da olaya uygulanmasý sonucu ve yalnýz bunlar için geçerli bir durum yaratan iþlemlerdir. Bunlara bireysel iþlemler de denir. Nesnel olan genel iþlemlere karþýn, birel iþlemlerin tümü özel niteliktedir; hem öznesi, hem de özne için yarattýðý durum bellidir. Ör: Geçici görevlendirme Bu iki iþlem türü arasýndaki farklýlýklara gelince; Genel düzenleyici iþlemlerin Anayasa ve yasalarda belirlenen organ ve makamlarca yapýlabilmelerine karþýn, bireysel idari iþlemi, her idari makam yapabilir. Genel düzenleyici iþlemler yayýn veya ilan, bireysel iþlemler ise bildirim veya teblið yolu ile ilgililere duyurulur. Genel düzenleyici iþlemler, kural olarak devamlýlýk arzetmekle beraber her zaman deðiþtirilip kaldýrýlabildiði halde; bireysel iþlemler, ilga edilinceye kadar geçerli olup kaldýrýlmasý ve geri alýnmasý bazý koþullara baðlanmýþtýr. Bireysel iþlemlere karþý dava belirli süre ile sýnýrlý olduðu halde, genel düzenleyici iþlemlere karþý her zaman hukuka aykýrýlýk itirazýnda bulunulabilmektedir. Bireysel Ýþlemler 7 ayrý açýdan tasnif edilirler: 1- Maddi Açýdan: Þart Ýþlemler- Sübjektif Ýþlemler: Þart iþlemler bir kiþiyi önceden hukuki 36 yapýsý belirlenmiþ bir statüye sokan genel nitelikli ve kiþilik dýþý iþlemlerdir.Yaratýlan mevcut sta-tünün içine giren herkes için ayný sonucu do-ðuran iþlemdir. Ör: bir göreve atama, Yurt dýþý çýkýþ yasaðý konulan kiþinin durumu Bu ayrým idari iþlemleri meydana getirecekleri hukuki sonuç açýsýndan tasnif etmektedir. Emredici idari iþlemler muhatabýna bir þeyi yapma veya yapmama konusunda olumlu veya olumsuz davranma yükümü getirmektedir. Kamu düzenini saðlamaya yönelik her türlü iþlem bu gruba girer. Ýnþai Ýdari Ýþlemler, belli bir hakký veya hukuki iliþkiyi kuran, deðiþtiren veya ortadan kaldýran iþlemlerdir. Ör: azil, onay Tespit edici idari iþlemler, takdir yetkisinin kullanýlmasýný gerektirmeyen ve hukuk düzeninde deðiþiklik yaratmayan iþlemlerdir. Hukuk düzenindeki deðiþiklik idari iþlemin yapýlmasýndan önce meydana gelmiþtir. Bu tür idari iþlemler mevcut durumu ortaya koyarlar. Ör: maaþ bordro dökümü verilmesi gibi 3- Muhataplarý Üzerindeki Etkilerine Göre: Yararlandýrýcý-Yükümlendirici idari iþlemler Yararlandýrýcý idari iþlemler: Kiþinin hukuki an-lamda hareket alanýný geniþleten, bir hak sað-layan, yükümlülüðü kaldýran veya hak kuvvet-lendiren iþlemlerdir. Ör: memur atanmasý Yükümlendirici idari iþlemler: Kiþinin hareket alanýný daraltan ve lehe olan iþlemlerden yararlanmasýna engel teþkil eden iþlemlerdir. Ör: Memurun görevden azli 4- Açýklanan Ýradenin Sayýsý ve Usulü Bakýmýndan: Basit- Kollektif -Karma Basit Ýdari þlemler: Ýdari makamýn tek irade açýklamasýyla gerçekleþir. Ör: disiplin cezasý verilmesi Kollektif þlemler: Birden fazla iradenin ayný anda ve ayný yönde açýklanmasý ile meydana gelir. Ör: Fon Kurulu kararlarý Karma Ýdari Ýþlemler: Ayný yönde ayný konuda ve ayný amaca yönelik olarak birden fazla iradenin belli bir sýra izlenerek açýklanmasýdýr. Ör: Baþkanlýk onayý HUKUK 5- Açýklanan Ýradenin Þekline Göre Tasnif: Sarih kararlar- Zýmni Kararlar Sarih kararlar: Anlamý ve konusu açýkça anlaþýlan ve genellikle yazýlý olan kararlardýr. Zýmni kararlar: Ýdarenin susmasý ve hiçbir irade beyanýnda bulunmamasý halinde zýmni red veya zýmni kabul gibi sonuçlar doðmaktadýr. ÝYUK madde 10 ile getirilen düzenleme idarenin knedisine baþvurulmasý halinde 60 gün süre ile sessiz kalmasý durumunda zýmnen kabul etmiþ olacaktýr. Zýmni kabul çeþitli yasalarda ve belli hallerde düzenlenmiþtir. Belediye Kanununa göre mahalli en büyük mülki amir tarafýndan onaylanmasý gereken belediye bütçesi bir hafta içinde onaylanmazsa artýk onaylanmýþ sayýlmaktadýr. 6- Ýsteðe Baðlý Olup Olmama Bakýmýndan Tasnif: Ýsteðe Baðlý -Ýsteðe Baðlý Olmayan Ýþlemler Bu kriter idari iþlem ve kararýn ilgilisi açýsýndan getirilmiþ olup ilgilisinin isteðine baðlý olmayan iþlemler tek yanlý icra edilebilir iþlemlerdir. Ýsteðe baðlý olan iþlemler ilgilinin talebi üzerine gerçekleþen ve kendiliðinden düzenlenmesi mümkün olmayan iþlemlerdir. 7- Ýcrai Olup Olmamalarýna Göre: Ýcrai ÝþlemlerÝcrai Omayan Ýþlemler Ýcrai iþlemler ilgilinin kabulüne ve iradesine ihtiyaç olmaksýzýn idarenin tek yanlý iradesi ile doðan ve ilgili hakkýnda kurucu deðiþtirici ve ortadan kaldýrýcý hukuki deðiþiklikler yaratan idari iþlemlerdir. Ýcrai olmayan idari iþlemler ise, idarenin belli konu ve sorunlara iliþkin açýklayýcý olan, tavsiye niteliði taþýyan iþlemleridir. Bu iþlemler icrai özellik arzetmeyip, hazýrlayýcý iþlemler ve bilgilendirme amaçlý, teyit edici iþlemler ile enformel iþlemlerdir. Ör: Kurum içi duyurular, tutanaklar, görüþler, raporlar v.s. Ýki Yanlý Ýdari iþlemlerin hukuksal sonuç doðurabilmesi için ise bir tarafýn irade açýklamasý yeterli deðildir; birden çok iradenin açýklanmasý ve ortak hukuki sonuç için uyuþmasý gerekir. Ýdari sözleþmeler iki yanlý iradi iþlemlerdir. Ör: yemek veya taþýma firmasý ile yapýlan anlaþma Ýki yanlý iþlemler ortaklaþa iþlem veya birleþme iþlem þeklinde de belirebilir. - Ortaklaþa iþlemlerden bahsedebilmek için; bir kurulun karar alabilmesi maksadýyla, kurul üyelerinin karar alma yeter sayýsý kadar, ayný doðrultuda iradelerini açýklamýþ olmalarý gerekir.Ör: Fon Kurulu Kararlarý - Birleþme iþlemler ise, birbirinden ayrý, fakat birbirini tamamlayan ve sonradan birleþerek, hukuk düzeninde tek bir iþlem olarak görünen iþlemlerdir. Örneðin, yerel yönetimlerin bazý iþlemlerinin ancak vesayet makamýnýn bunlarý onaylamasýyla hayatiyet kazanabilmesi gibi. Bu tür iþlemlere zincir iþlemler de denir. Yetki, Ýdari makamlarýn görevlendirdikleri alanlarda, görevleriyle ilgili olarak, devlet adýna tasarrufta bulunma yetenek ve iktidarýdýr. Ýdari iþlemin yetki unsuru kiþi, yer, konu, yetki ve zaman yönünden belirli bir bir iþlemi yapabilme ehliyetidir. Karma Ýþlemler, Ýþlemler Dizisi: Ýdari iþlem genellikle birden çok faaliyet ve iþlemden oluþan bir bütündür. Yönetsel iþlemi oluþturan irade zaman içinde hazýrlanýr, tamamlanýr ve uygulamaya konur. Ýdari kararlar, bir zaman dilimi içinde yer alýr. Buna süreç de denir. Yönetsel iþlemlerin baþlangýç, tamamlanma ve uygulama evrelerinden söz edilir. Kimi idari iþlemlerde, ayný süreç içerisinde birden çok karar organýnýn iþbirliði söz konusudur. Yerel yönetim organlarý kararlarýnýn vesayet otoritesinin onayýndan sonra yürürlüðe girmesi biçiminde tanýmlanabilecek bir süreçte, iki ayrý fakat birbirini tamamlayan bir iþlem, söz konusudur. Bu süreçte yer alan iþlemleri farklý nitelikte organlar yaptýklarýndan, bu tür iþlemlere karma iþlemler denir. Birbirini takip eden bir dizi idari iþlem yapýldýðýnda bunlarýn bir kýsmý asýl iþlem, bir kýsmý ise ara iþlem veya yardýmcý iþlem olarak nitelendirilir. Bu tür iþlemler arasýnda iþbirliðinin sonucu olarak, dizide yer alan iþlemlerden birindeki hukuka aykýrýlýk, sonra gelen iþlemi de etkiler. Bir önceki iþlem bir sonraki iþlemin hukuksal nedenidir. Ayný zamanda iþlemler arasýndaki sýralamadan oluþan bir deðiþiklik ya da sýranýn atlanmasý da önemli yöntem bozukluðu anlamýna gelir. Örneðin "belediye kurulmasý, baþka bir belediye ile birleþilmesi ya da bir beldenin bir kýsmýnýn komþu belediyeye katýlmasý gibi iþlemler kuramda ve uygulamada zincir iþlemler diye adlandýrýlan ve amaç iþlemin oluþumuna kadar ayný ya da deðiþik merci ve organlarýn irade açýklamalarýný gerektiren iþlemlerdir. Ýþlemler dizisinde yer alan " ara iþlemler" kural olarak baðýmsýz sayýlmazlar. Bunlara karþý asýl iþlemden önce ve ayrý iptal davasý açýlamaz. ÝDARÝ ÝÞLEMÝN UNSURLARI Yetki Unsuru: Yetki, Ýdari makamlarýn görevlendirdikleri alanlarda, görevleriyle ilgili olarak, devlet adýna tasarrufta bulunma yetenek ve iktidarýdýr. Ýdari iþlemin yetki unsuru kiþi, yer, konu, yetki ve zaman yönünden belirli bir bir iþlemi yapabilme ehliyetidir. Ýdari iþlemin irade açýklamaya yetkili 37 HUKUK Kiþi, konu, yer ve zaman bakýmýndan yetki kurallarýna riayet edilmeksizin gerçekleþtirilen idari iþlem, yetki yönünden geçersiz bir idari iþlemdir. Yetki yönünden geçersiz idari iþlemler fonksiyon gaspý, yetki gaspý, yetki tecavüzü olarak sayýlabilir. Bu hallerde idari iþlemin yokluðunun tespiti veya iptali yönünde dava açýlmasý olanaðý bulunmaktadýr. kiþi tarafýndan yetkili olduðu dönemde ve alanda yapýlmasý gerekmektedir. Anayasamýzýn 123 üncü maddesinin birinci fýkrasýna göre idarenin görevleri kanunla düzenlendiðinden, idare ancak Anayasa ve kanunlarýn kendisine býraktýðý alanlarda faaliyet gösterebilecektir. Kiþi yönünden yetki; yetkiyi kullanacak olan idari makamý ya da organý, konu yönünden yetki; belli konulara iliþkin kararlarýn belli makamlar tarafýndan alýnacaðýný, zaman yönünden yetki; yetkinin kullanýlabileceði zaman dilimini, yer yönünden yetki ise yetkinin kullanýlabileceði coðrafi alaný ifade eder. Kiþi, konu, yer ve zaman bakýmýndan yetki kurallarýna riayet edilmeksizin gerçekleþtirilen idari iþlem, yetki yönünden geçersiz bir idari iþlemdir. Yetki yönünden geçersiz idari iþlemler fonksiyon gaspý, yetki gaspý, yetki tecavüzü olarak sayýlabilir. Bu hallerde idari iþlemin yokluðunun tespiti veya iptali yönünde dava açýlmasý olanaðý bulunmaktadýr. Þekil Unsuru: Þekil unsuru idari iþlemin esaslý unsurudur. Þekil ile ilgili olarak bir düzenleme bulunmamakla beraber bazý idari tasarruflarýn þekil þartý özel olarak düzenlenmiþtir. (Ör: Ýhaleler ile ilgili þekil þartlarý açýkça düzenlenmiþtir.) Özel hukuktakinin aksine idare hukukunda þekil serbestisi ilkesi geçerli deðildir. Kaynakça: 1- KALABALIK, Halil, Ýdare Hukuku Dersleri, Deðiþim Yayýnlarý, 2004 2- GÖZÜBÜYÜK-DÝNÇER, Ýdari yargýlama Usulü, Turhan Kitabevi, 1996 3- GÖZLER, Kemal, Ýdare Hukukuna Giriþ, Ekin Kitabevi Yayýnlarý, 2002 4- GÜNDAY, Metin, Ýdare Hukuku, Ýmaj Yayýncýlýk, 2002 5- AKYILMAZ, Bahtiyar, Ýdari Ýþlemin Yapýlýþ Usulü, Ankara 2000 6- ONAR, Sýddýk Sami, Ýdare Hukukunun Umumi Esaslarý, Ýstanbul 1966 7- GÖZÜBÜYÜK, Þeref- AKILLIOÐLU, Tekin, Yönetim Hukuku, Turhan Kitabevi, Ankara 1996 8- ÖZAY, Ýl Han, Günýþýðýnda Yönetim, Alfa Yayýnlarý, Ýstanbul 1994 38 Ýdari iþlemlerde yazýlý olmak ve yetkili tarafýndan imza edilmiþ olmak kuraldýr. Zýmni red ( ÝYUK madde 10) istisna teþkil eder. Bazý idari iþlemlerde ise þekil þartlarý iþlemin uygulanabilirliðini doðrudan etkilemektedir. Örneðin ilaný gereken idari iþlemlerin ilan edilmemesi halinde o iþleme baðlý tüm diðer iþlemler geçersiz hale geleceði gibi uygulama açýsýndan yok olma sonucu da doðacaktýr. Usul Unsuru: Ýdari iþlemin özünü oluþturan iradenin, idari iþlemi oluþtururken izleyeceði yollar usul unsurunu oluþturmaktadýr. Bazý idari iþlemler teklif alýmýyla (Valinin, Ýçiþleri Bakanlýðý teklifi ile atanmasý gibi), bazý iþlemler savunma alýnmasýyla (disiplin tasarruflarý gibi), bazýlarý baþka bir makama danýþýlarak görüþ alýnmasý suretiyle alýnacaktýr. Usul kurallarý idari iþlemin doðruluðunu saðlamakla birlikte, idareyi objektif davranmaya yöneltmektedir. Ancak, usul kurallarý idari iþlemlerin daha aðýr gerçekleþmesine yol açmakta ve bürokrasi yaratmaktadýr. Usul kurallarýna aykýrý iþlem tesisi halinde idari iþlem usul yönünden geçersiz olacak ve bahse konu iþleme karþý iptal yaptýrýmý uygulanmasý imkaný bulunmaktadýr. Sebep Unsuru: Ýdari iþlemden önce mevcut bulunan, idareyi o iþlemi yapmaya sevk eden kamu yararýnýn saðlanmasýný hedefleyen etken ve nedenlerdir. Ýdari iþlemin sebep unsuru, maddi bir olay olabileceði gibi hukuki bir iþlem de olabilir. Bazý idari iþlemlerin sebep unsurlarý kamu düzeni, kamu yararý, ihtiyaç gibi ifadelere baðlanmýþ olup geniþ bir takdir yetkisi getirir. Ýdarenin gösterdiði sebep geçersiz bir sebep ise, sebebin hukuki tavsifinde yanýlma söz konusu olmuþ ise veya sebep unsuru ile konu unsuru arasýnda ölçülülük söz konusu deðilse idari iþlemin içeriðine göre yokluk ve iptal yaptýrýmý açýsýndan deðerlendirme yapýlmasý gerekecektir. Konu Unsuru: Ýdari iþlemin konu unsuru, o iþlemin hukuk düzeninde meydana getirdiði deðiþikliði ifade eder. Örneðin memur atama iþleminin konusu kiþinin memur statüsüne sokulmasýdýr. Ýdari iþlemlerin konu unsuru bakýmýndan geçerli olabilmesi konunun mümkün ve yasal olmasýna baðlýdýr. Ýdare hukukunda sözleþme serbestisi ilkesi söz konusu olmadýðý için idari iþlemlerde konu genellikle yasa ile tespit edilmiþtir. Ýdarenin belli þart ve durumlarýn meydana gelmesi halinde belli bir kararý alýp almamak veya kanunda öngörülen deðiþik çözümler arasýnda bir seçim yapmak konusunda tanýnan serbestiye ya da belirli bir konuda karar alabilmek için hangi þart ve durumlarýn ortaya çýkmasý gerektiðini tespit imkanýna sahip olmasýdýr. Devlet hayatýnýn pratik zorluklarý, kamu hizmetinin sürekliliði, idarede etkinlik ve verimliliðin saðlanmasý idareye takdir yetkisi tanýnmasýný zorunlu kýlar. Maksat Unsuru: Tüm idari iþlemlerin yönelmesi gereken amaç yani idari iþlemin nihai sonucu, kamu yararýnýn saðlanmasýdýr. Maksat unsurunun hukuka uygunluðu, meydana getirdiði sonucun hukuka uygunluðuna baðlýdýr. Þahsi veya siyasi amaç güdülmüþ olan idari iþlemler ile amacýn aþýldýðý idari iþlemler hukuka aykýrý olacaktýr. Ýdari iþleme karþý iptal istemiyle dava açýlabilmesi sayýlan unsurlardan birinin sakatlýðý yanýnda Danýþtay 4 üncü Dairesinin E. 1998/4054- K. 1998/3514 sayýlý ve 8.10.1998 tarihli kararýnda da ifade edildiði üzere genel düzenleyici idari iþlemlere karþý dava açma ehliyetinin bulunmasý için davacýnýn hukukunun etkilendiði ve zarara uðradýðý þeklinde belirlenen bir menfaat alakasýnýn tespiti ne baðlýdýr. HUKUK YÜRÜTMENÝN DURDURULMASI Yürütmenin durdurulmasý kararý, sadece iþlemin yürütmesini durdurmakla beraber, aynen iptal kararýnda olduðu gibi, iþlemin yapýlmasýndan önceki durumu geri getirir. Fakat iþlem hukuken varlýðýný devam ettirmektedir. Ýptal kararlarý, iptal konusu tasarrufun unsurlarýndaki sakatlýklarýn tasarrufun doðuþunda mevcut olmasý dolayýsýyla hukuki bir durum yaratmadýðýný, hukuk aleminde bir deðiþiklik meydana getirmediðini gösterirler. Ýdare, idare edilenlere nazaran üstün hak ve yetkilere sahiptir, kamu hizmetlerini de bu üstün hak ve yetkilerini kullanarak aldýðý kararlarla yürütmektedir. Ýdarenin almýþ olduðu hukuk dilinde idari iþlem adý verilen bu kararlar hiçbir makam ve kuruluþun iznine, aracýlýðýna ya da onayýna gerek olmaksýzýn, kendiliðinden yürütülme özelliðine sahiptirler. Ýdari iþlemlerin bu özelliðe sahip olabilmeleri için hukuka uygun olmalarý gerekmemekte, idare tarafýndan geri alýnýncaya veya yargý yerlerince iptal edilinceye kadar yürütülmesi zorunlu (icrai) olma özelliklerini sürdürmektedirler. Bu sebeple unsurlarýndan biri ya da birkaçý ile hukuka aykýrý olduklarý ileri sürülerek bir idari davaya konu edilen idari iþlemler, dava sonuçlanýncaya kadar idare tarafýndan uygulanmakta ve tüm hukuki sonuçlarýný doðurmaktadýr. Böyle bir durumda idari iþlemlerin ileride telafisi güç veya imkansýz sonuçlar doðurmasýna engel olabilmek için idari yargýya bazý koþullarýn gerçekleþmesine baðlý olarak, idari davaya konu edilen iþlemin yürütülmesinin durdurulmasýna karar verme yetkisi tanýnmýþtýr. Yürütmenin durdurulmasý kararý, hukuka aykýrýlýk iddiasý ile iptal davasýna konu edilmiþ bir idari iþlem hakkýnda yetkili yargý mercinin kanunilik karinesini geçici olarak askýya alan, iþlemin uygulanmasýný erteleyen, koruyucu tedbir niteliðinde bir yargýsal iþlemdir. Yürütmenin durdurulmasý kararý, sadece iþlemin yürütmesini durdurmakla beraber, aynen iptal kararýnda olduðu gibi, iþlemin yapýlmasýndan önceki durumu geri getirir. Fakat iþlem hukuken varlýðýný devam ettirmektedir. Ýptal kararlarý, iptal konusu tasarrufun unsurlarýndaki sakatlýklarýn tasarrufun doðuþunda mevcut olmasý dolayýsýyla hukuki bir durum yaratmadýðýný, hukuk aleminde bir deðiþiklik meydana getirmediðini gösterirler. Ýptal davasýnda idari kararýn iptal edilmesi halinde bu karar ve bu kararda doðmuþ olan hukuki durum ortadan kalkmýþ olur. Ýdare Hukukundaki yürütmenin durdurulmasý müessesesi 2577 Sayýlý Ýdari Yargýlama Usulü Kanununun 27. maddesinde düzenlenmiþtir. 27. Madde; 1. Danýþtayda veya idari mahkemelerde dava açýlmasý dava edilen idari iþlemin yürütülmesini durdurmaz. 2. Danýþtay veya idari mahkemeler, idari iþlemin uygulanmasý halinde telafisi güç veya imkansýz zararlarýn doðmasý ve idari iþlemin açýkça hukuka aykýrý olmasý þartlarýnýn birlikte gerçekleþmesi durumunda gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasýna karar verebilirler. 3. Vergi mahkemelerinde, vergi uyuþmazlýklardan doðan davalarýn açýlmasý, tarh edilen vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümlerin ve bunlarýn zam ve cezalarýnýn dava konusu edilen bölümünün tahsil iþlemlerini durdurur. Ancak, 26 ncý maddenin 3üncü fýkrasýna göre iþlemden kaldýrýlan vergi davasý dosyalarýnda tahsil iþlemi devam eder. Bu þekilde iþlemden kaldýrýlan dosyanýn yeniden iþleme konulmasý ile ihtirazi kayýtla verilen beyannameler üzerine yapýlan iþlemlerle tahsilat iþlemlerinden dolayý açýlan davalar, tahsil iþlemini durdurmaz. Bunlar hakkýnda yürütmenin durdurulmasý istenebilir. 4. Yürütmenin durdurulmasý istemli davalarda 16ncý maddede yazýlý süreler kýsaltýlabileceði gibi, tebliðin memur eliyle yapýlmasýna da karar verilebilir. 5. Yürütmenin durdurulmasý kararlarý teminat karþýlýðýnda verilir; ancak, durumun gereklerine göre teminat aranmayabilir. Taraflar arasýnda teminata iliþkin olarak çýkan anlaþmazlýklar, yürütmenin durdurulmasý hakkýnda karar veren daire, mahkeme veya hakim tarafýndan çözümlenir. Ýdareden ve adli yardýmdan faydalanan kimselerden teminat alýnmaz. 6. Yürütmenin durdurulmasý istemleri hakkýnda verilen kararlar; Danýþtay dava dairelerince verilmiþse konusuna göre Ýdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarýna, bölge idare mahkemesi kararlarýna karþý en yakýn bölge idare mahkemesine, Avukat Þule ASLAN Hukuk Ýþleri Dairesi Mütalaa Grubu 39 HUKUK Yürütmenin durdurulmasý kararlarý kural olarak teminat karþýlýðýnda verilmektedir. Ancak 27. maddenin 5 nci fýkrasýyla, yürütmenin durdurulmasý için teminat istenmesi durumun gereklerine baðlý tutulduðundan, yargý yeri, davanýn durumuna ve niteliðine göre teminat istemeksizin de yürütmenin durdurulmasýna karar verebilmektedir. idare ve vergi mahkemeleri ile tek hakim tarafýndan verilen kararlara karþý bölge idare mahkemesine, çalýþmaya ara verme süresi içinde ise idare ve vergi mahkemeleri tarafýndan verilen kararlara en yakýn nöbetçi mahkemeye veya kararý veren hakimin katýlmadýðý nöbetçi mahkemeye kararýn tebliðini izleyen günden itibaren yedi gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere itiraz edilebilir. Ýtiraz edilen merciler dosyanýn kendisine geliþinden itibaren yedi gün içinde karar vermek zorundadýr. Ýtiraz üzerine verilen kararlar kesindir. 7. Yürütmenin durdurulmasý kararý verilen dava dosyalarý öncelikle incelenir ve karara baðlanýr. düzenlemesini getirmektedir. Danýþtayýn yerleþmiþ içtihatlarýna göre, yürütmenin durdurulmasý kararlarý dava konusu idari iþlemin uygulanmasýný durduran, baþka bir deyimle onun icrailik niteliðini askýya alan ve söz konusu iþlemin tesisinden önceki hukuki durumun geri gelmesini saðlayan geçici nitelikte kararlardýr. Eðer bireysel bir idari iþlemin yürütülmesi durdurulmuþ ise idare bireyin eski hukuki durumunu kazanmasý için gereken iþlemleri yapmakla yükümlüdür. Anayasanýn 138/sonuncu ve 2577 sayýlý Kanunun 28nci maddelerine göre yürütmenin durdurulmasýna iliþkin kararlar iptal kararlarý gibi idarece uyulmasý ve bu kararlarýn gereklerine göre iþlemde veya eylemde bulunulmasý gereken yargýsal kararlardýr, aþaðýda belirtilen iki Danýþtay kararý da bu hususu teyit eder niteliktedir. Danýþtay 6. Dairesinin 17.03.1998 gün ve E:1997/1142, K:1998/1566 sayýlý kararýnda Parselasyon iþlemine karþý açýlan davada, mahkemece yürütmenin durdurulmasýna karar verilmesine karþýn, karar gereðinin yerine getirilmemesi, idare yönünden hizmet kusuru olup, bu durum onun sorumluluðunu gerektirir denilmekte, Danýþtay 10. Dairesinin 05.05.1997 gün ve E:1995/216, K:1997/1560 sayýlý kararýnda da Ýdare mahkemesince verilen yürütmenin durdurulmasýna iliþkin kararlar, dava konusu iþlemi, tesis edildiði tarihten itibaren hukuk aleminden kaldýrýr. Bu durumda, iþlem öncesi hukuksal durum yeniden geri gelir. denilmektedir. Yürütmenin durdurulmasý ancak açýlan bir iptal davasý içerisinde istenebilmekte, dava açýlmadan herhangi bir iþlemin doðrudan doðruya yürütmesinin durdurulmasý talebiyle yargý yerlerine müracaat edilememektedir. Yargý yerleri de yürütmenin durdurulmasý konusunda kendilerinden bir talepte bulunulmamýþ ise bu konuyu resen inceleyememektedir. Kanun, yürütmenin durdurulmasý isteminde bulunmanýn sayýsý konusunda herhangi bir kýsýtlama getirmemiþtir. Bu nedenle de dava sonuçlanýncaya kadar her zaman ve tekrardan yürütmenin 40 durdurulmasý talep edilebilmektedir. 2577 Sayýlý Kanunun 27nci maddesinin 2nci fýkrasý, bir idari iþlemin yürütmesinin durdurulabilmesini iki þarta baðlý tutmuþ olup, bunlar; - idari iþlemin uygulanmasý halinde telafisi güç veya imkansýz zararlarýn doðmasý, - idari iþlemin açýkça hukuka aykýrý olmasý halleridir. Ancak bu þartlardan yalnýzca birinin varlýðý yürütmenin durdurulmasý kararý verebilmek için yeterli olmamakta, bu iki þartýn birlikte gerçekleþmesi gerekmektedir. Ýdari yargý yeri idari iþlemin uygulanmasý halinde telafisi güç veya imkansýz zararlarýn doðma olasýlýðýnýn bulunup bulunmadýðýný, dava konusu iþlemin davacýnýn hukukunda meydana getireceði deðiþiklikleri, bu deðiþikliklerin etki ve sonuçlarýný araþtýrarak saptamaya çalýþmaktadýr. Yürütmenin durdurulmasýna karar verebilmesi için, bu olasý zararýn giderilmesinin imkansýz olmasý gerekmemekte, olaðan koþullarla saðlanamayacak olmasý yani güç olmasý da yeterli olmaktadýr. Ýþlemin uygulanmasý halinde, muhatabýnýn maddi veya manevi yönden zor durumda kalmasý ve bu zor durumun tahammül edilmesi güç aðýrlýkta olmasý Kanunun kabul ettiði giderilmesi güç veya imkansýz zarar deyiminin objektif niteliðini belirlemektedir. Hukuka aykýrýlýk ise yalnýzca kanuna ve mevzuata aykýrýlýk hali deðil, daha geniþ ve genel bir kavram olup eþitlik, adalet, hak ve nasafet kurallarýný da içine alan bir kavramdýr. Yürütmenin durdurulmasý kararlarý kural olarak teminat karþýlýðýnda verilmektedir. Ancak 27. maddenin 5 nci fýkrasýyla, yürütmenin durdurulmasý için teminat istenmesi durumun gereklerine baðlý tutulduðundan, yargý yeri, davanýn durumuna ve niteliðine göre teminat istemeksizin de yürütmenin durdurulmasýna karar verebilmektedir. Kanunun 3 üncü fýkrasý 1 inci fýkradaki idari davanýn açýlmasý veya kanun yollarýna baþvurulmasý idari iþlemin yürütülmesini durdurmaz yolundaki genel kurala bir istisna getirmekte olup, bu istisna, vergi mahkemelerinde vergi uyuþmazlýklarýndan doðan davalarýn açýlmasýyla, tarh edilen vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümlülüklerin ve bunlarýn zam ve cezalarýnýn dava konusu edilen bölümünün tahsil iþlemlerinin otomatik olarak durmasýdýr. 2577 Sayýlý Kanunun 27 inci maddesinin ilk düzenlemesinde yürütmenin durdurulmasý kararlarýna karþý baþka bir yargý yerine itiraz yolu kapalýydý. Ancak taraflarýn yürütmenin durdurulmasý kararlarýna karþý, kararý veren yargý yerlerine müracaatla, eðer ki yürütmenin durdurulmasý isteminin kabulü yolunda bir karar var ise bu HUKUK yoldaki kararýn kaldýrýlmasýný, eðer ki yürütmenin durdurulmasý isteminin reddi yolunda bir karar var ise, istemin yeniden incelenmesini talep etmeleri mümkün bulunmaktaydý. Bu durum yine devam etmekle birlikte, 27 inci maddeye ek bir fýkra eklenmesine dair 10.04.1990 gün ve 3622 sayýlý Kanunun 10 uncu maddesiyle olaya yeni bir boyut getirilmiþ ve yürütmenin durdurulmasý istemlerine iliþkin olarak verilen red ya da kabul yolundaki kararlara karþý baþka bir yargý yerinde itiraz yolu açýlmýþtýr. Yapýlan yeni düzenlemeyle; yürütmenin durdurulmasý istemleri hakkýnda verilen kararlar, Danýþtay dava dairelerince verilmiþse konusuna göre Ýdarî veya Vergi Dava Daireleri Genel Kurullarýna, bölge idare mahkemesi kararlarýna karþý en yakýn bölge idare mahkemesine, idare ve vergi mahkemeleri ile tek hâkim tarafýndan verilen kararlara karþý bölge idare mahkemesine, çalýþmaya ara verme süresi içinde ise idare ve vergi mahkemeleri tarafýndan verilen kararlara en yakýn nöbetçi mahkemeye veya kararý veren hâkimin katýlmadýðý nöbetçi mahkemeye itiraz edilebilmektedir. Davanýn açýldýðý yargý yerince yürütmenin durdurulmasý istemi hakkýnda verilen red ya da kabul yolundaki kararlara karþý yapýlacak itirazýn süresi kararýn taraflara tebliðini izleyen günden baþlamak üzere yedi gündür. Ýtiraz ancak bir defa yapýlabilmektedir. Danýþtay Ýdari Dava Daireleri Genel Kurulunun 17.10.1997 günlü YD. Ýtiraz no:1997/612 sayýlý Yürütmenin durdurulmasý istemleri hakkýnda verilen kararlara karþý yapýlan itiraz üzerine verilen kararlar kesindir. kararýnda da belirtildiði gibi itiraz üzerine verilen kararlar kesin olup, bu kararlara karþý tekrardan itiraz mümkün bulunmamaktadýr. Ayrýca itiraz edilen merciler, dosyalarýn kendilerine geliþinden itibaren yedi gün içinde itirazý sonuçlandýrmak zorundadýrlar. Yargý yerince verilen yürütmenin durdurulmasý kararý, uyuþmazlýðýn çözümüne iliþkin nihai karar verilinceye kadar geçerli olmaktadýr. Ancak yürütmenin durdurulmasý isteminin ara karar cevabý ve savunma alýndýktan sonra bu konuda yeniden bir karar verilmek üzere kabulü yolundaki kararlar bu kuralýn dýþýnda bulunmaktadýr. Anayasanýn 138inci maddesinde; yasama ve yürütme organlarý ile idarenin, mahkeme kararlarýna uymak zorunda olduklarý ve bu organlar ile idarenin, mahkeme kararlarýný hiçbir suretle deðiþtiremeyecekleri ve bunlarýn yerine getirilmesini geciktiremeyecekleri yolundaki hükme yer verilmiþ, bu hükme parelel olarak da ÝYUKnun 28inci maddesinin 1inci fýkrasýndaki Danýþtay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasýna iliþkin kararlarýnýn icaplarýna göre idarenin, en çok otuz gün içinde iþlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduðu. yolundaki kural getirilmiþtir. Mahkeme kararlarýnýn Anayasa ve Yasaca teminat altýna alýnan bu denli baðlayýcýlýðý hem devletin, hukuk devleti tercihini yapmýþ olmasýndan ve hem de mahkemelerin Türk Milleti adýna karar vermesinden kaynaklanmaktadýr. Ýdari yargý yerlerince verilen yürütmenin durdurulmasý veya iptal kararlarýnýn uygulanmamasý, bu kararlarý uygulamayan kamu görevlilerinin sorumlu tutulmalarý için yeterli olup, sorumluluk için bu kiþilerin ayrýca kin, garaz, husumet ve benzeri duygularýn etkisi altýnda hareket edip etmediklerinin araþtýrýlmasýna gerek bulunmamaktadýr. Yargý yerince verilen yürütmenin durdurulmasý kararý, uyuþmazlýðýn çözümüne iliþkin nihai karar verilinceye kadar geçerli olmaktadýr. Ancak yürütmenin durdurulmasý isteminin ara karar cevabý ve savunma alýndýktan sonra bu konuda yeniden bir karar verilmek üzere kabulü yolundaki kararlar bu kuralýn dýþýnda bulunmaktadýr. Kararlarýn uygulanmamasý ya da geç uygulanmasý halinde idare ve ajanlarýnýn mali sorumluluðunun yaný sýra, Anayasanýn 138inci ve Ýdari Yargýlama Usulü Kanununun 28 inci maddesinin 1inci fýkrasýndaki hüküm ile idare hukukunun genel ilkelerine göre idare ajanlarýnýn cezai sorumluluðu da doðmaktadýr. Gerek Anayasa ve gerekse ÝYUKun yukarýda belirtilen maddeleri çok açýktýr. Deðil mahkeme kararýnýn yerine getirilmemesi yerine getirilmesinin geciktirilmesi bile hukuken imkansýzdýr. Nitekim Danýþtay 2nci Dairesinin de, önceki Türk Ceza Kanununun yürürlükte olduðu dönemde, karar gereðinin yerine getirilmemesinin Kanunun 240ncý maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçunu oluþturduðu yolunda pek çok kararlarý bulunmaktadýr. Yürürlükte olan 5237 sayýlý (Yeni) Türk Ceza Kanununun 257nci maddesi, önceki Türk Ceza Kanununun 240ncý maddesine karþýlýk geldiðinden yeni düzenlemede de karar gereðinin yerine getirilmemesi görevi kötüye kullanma suçunu oluþturmaktadýr. Kaynakça: -ASLAN , Zehredin, Ýdari Yargýda Yürütmenin Durdurulmasý, Ýstanbul, 1994, -CANDAN, Turgut, Ýdari Yargýlama Usulü Kanunu, Ankara, 2005, -KARAVELÝOÐLU, Celal, Ýdari Yargýlama Usulü Kanunu, Ankara, 2006 -GÖZÜBÜYÜK, Þeref, GÜVEN, Dinçer, Ýdari Yargýlama Usulü, Ankara, 1996, 41 HABER EFDI-TMSF ÝSTANBULDA KONFERANS DÜZENLÝYOR EFDI ve TMSF Bankacýlýk Ýflas Hukuku üzerine Ýstanbulda 26-27 Kasým 2007 tarihinde konferans düzenleyecek EFDInin bu yýlki genel kurul toplantýsý 26 Kasým 2007 tarihinde Ýstanbulda yapýlacak. Toplantýnýn ertesi günü olan 27 Kasým 2007 tarihinde ise bankacýlýktaki sýnýr ötesi faaliyetlerin giderek artmasý ve EFDI ile Avrupa Birliði Komisyonunun birlikte yapacaðý çalýþmalara katký saðlanmasý amacýyla sýnýr ötesi iþlemlerde çözümleme ve buna iliþkin tasfiye yönetmeliði üzerine bir konferans düzenlenmesi kararlaþtýrýldý. Söz konusu konferans Avrupa Birliðinin 4 Nisan 2001 tarih ve 2001/24/AT sayýlý Kredi Kuruluþlarýnýn Yeniden Yapýlandýrýlmasý ve Tasfiyesine iliþkin Direktifi ile iliþkilendirilecek olup konferansta Birliðe üye ülkelerde kurulmuþ olan kredi kuruluþlarý ile bunlarýn diðer üye kuruluþ sýnýrlarý içinde yer alan þubelerinin tasfiyesine iliþkin hususlar iþlenecektir......... Avrupa Mevduat Sigortacýlarý Forumu (European Forum of Deposit Insurers EFDI), Avrupadaki mevduat sigorta kuruluþlarýnýn biraraya gelerek bilgi ve deneyimlerini paylaþ- malarý ve bu sayede finansal istikrarýn saðlanmasýna katkýda bulunmalarý amacýyla 11 Ekim 2002 tarihinde kurulmuþ olup anýlan amaç doðrultusunda çalýþmalarýný yürütüyor. 37 Avrupa ülkesinden oluþan 50 üyesi bulunan EFDIye TMSF 25 Aðustos 2005 tarihinde üye olmuþ ve bu tarihten itibaren de aktif katýlým saðlamayý sürdürdü. EFDI bünyesinde yapýlan çalýþmalarýn ürünü olarak çeþitli yayýnlar yapýlmýþ, bilgi paylaþýmý ve iþbirliðine yönelik toplantýlar düzenlenmiþtir. Buna ek olarak Avrupa Birliði Komisyonu tarafýndan 1994/19/EC kapsamýnda yapýlacak deðiþiklikler için EFDIden mevduat sigortacýlýðýna iliþkin çeþitli konularda araþtýrma yapýlmasý talep edilmiþtir. Bu çalýþmalara TMSF tarafýndan da destek verilmekte olup sahip olunan bilgi ve deneyimler aktarýlmaktadýr. Avrupa Birliði Komisyonunun mevduat sigortacýlýðýndaki EFDI deneyimlerinden yararlanmasý ve EFDIye verdiði görevin yerine getirilmesi, EFDInin yasal bir statüye kavuþmasý ihtiyacýný artýrmýþtýr. Bu amaçla 22 Haziran 2007 tarihinde EFDI Belçika Kanunlarýna göre kar amacý gütmeyen bir kuruluþ olarak tüzel kiþilik kazanmýþ, yapýlan toplantýda Fon Baþkan Yardýmcýsý Vekili ve Sigorta ve Risk Ýzleme Dairesi Baþkaný Dr. Rýdvan Çabukel Yönetim Kurulu üyeliðine seçildi. KOCAELÝ ÜNÝVERSÝTESÝ TMSF ZÝYARETÝ TMSF kamuoyunun dikkatini çekmeye devam ediyor. Bu doðrultuda, Kocaeli Üniversitesi ÝÝBF Ekonomi Kulübünden 70 öðrenci kurumumuzu ziyaret ederek, TMSFnin iþleyiþi, iþlevi, organizasyon yapýsý, tahsilat prosedürleri ve mevduat sigortacýlýðý konularýnda bilgi aldýlar. 1983 yýlýnda kurulup, merkez bankasýnca yönetilen daha sonra, 1999 yýlýnda çýkarýlan 4389 sayýlý Bankalar Kanunu ile kurulan BBDKya devredilen Fonun idare ve temsili 2003 yýlýnda çýkarýlan kanunla Fon Kuruluna býrakýlmýþtý. Ülkemizde 2000 ve 2001 krizleri yaþanan büyük bankacýlýk buhraný neticesinde, batýk bankalardan tahsilatýn daha etkin bir þekilde yürütülmesi amacýyla özerk bir yapýya kavuþan ve bu tarihten sonra büyük bir baþarý göstererek 2006 sonu itibariyle 14 milyar dolar civarýnda tahsilat yapan TMSF ilgi odaðý olmaya devam etmektedir. 09 Mayýs 2007 tarihinde kurumumuzu ziyaret eden Kocaeli Üniversitesi ÝÝBF Ekonomi Kulübü öðrencisi 70 kiþi, TMSF hakkýnda bilgilendirilmiþtir. Ýktisat bölümü öðretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Yaþar Bülbül koordinasyonunda yapýlan ziyarette, Fon Uzmaný Nizamülmülk Güneþ ve 42 Fon Uzmaný Mehmet Pazvantoðlu TMSFnin yapýsý, iþleyiþi, görevleri, organizasayon yapýsý, tahsilat prosedürleri ve mevduat sigortacýlýðý hakkýnda sunum yaparak ziyaretçileri bilgilendirdi. TMSF Basýn ve Halka Ýliþkiler Müdürü Dr. Yusuf Adýgüzelin kýsa açýlýþ konuþmasý yaptýðý ziyarette, Fon Uzmaný Nizamülmülk Güneþ; banka, bankalarda oluþabilecek sorun nedenleri, mevduat ve türleri, mevduat sigortacýlýðý ve amacý, özellikleri, sigortada kapsam ve tutar, AB ülkeleri ile kýyaslama, riske dayalý prim, dünyada mevduat sigortacýlýðý uygulamalarý ve Türkiye örneði, TMSFnin tarihsel geliþimi, faaliyetleri, kaynaklarý, mevduat ve mudi bilgileri, mevduata güvence konularýnda sunum yapmýþtýr. Daha sonra Fon Uzmaný Mehmet Pazvantoðlu; Fona devrolan banklardan nasýl dosya alýndýðý, takip yollarý, el koyma süreçleri, imzalanan protokoller, alacak satýþý, gayrimenkul, menkul ve varlýk satýþý konularýnda bilgi ve tecrübelerini ziyaretçilerle paylaþtýlar. HABER TMSF GELÝÞÝM KONFERANSLARINA DEVAM EDÝLÝYOR Tasarruf Mevduatý Sigorta Fonu (TMSF) perso-neline yönelik, kiþisel geliþim amaçlý TMSF Geliþim Konferanslarýnýn 7, 8 ve 9uncusu yapýldý. Her ay farklý bir konunun iþlendiði TMSF Geliþim Konferanslarýnda, TMSF personelinin bilgi birikimine ve sosyal geliþimine katkýda bulunulmasý hedefleniyor. Bu kapsamda, 18 Nisan 2007 tarihinde AKUT üyesi Yaþar Özen Acil Durumlar ve Depreme Karþý Bilinçlendirme konulu bir konferans verdi. Serinin yedincisi olan konferansta özellikle deprem konusunu iþleyen Özen, deprem gerçeðini bir kez daha kurumumuz personeli ile paylaþtý. AKUTun kuruluþ amacý, misyonu ve faaliyetleri hakkýnda bilgi veren Özen, depremden korunmak için alýnmasý gerek önlemler, kurumsal ve bireysel sorumluluklarýmýz konularýný slayt gösterileri ile tamamladý. TMSF Geliþim Konferanslarýnýn sekizincisi, 31 Mayýs 2007 tarihinde 657 Sayýlý Devlet Memurlarý Kanunu ve Fon Personeli konulu Devlet Personel Baþkanlýðý eski uzmaný kurumumuz Fon Uzmaný Erdal Aydýn tarafýndan verildi. 657 sayýlý devlet memurlarý kanunu hakkýnda ana hatlarýyla bilgi veren Aydýn, daha sonra devlet memurlarý ve 5411 sayýlý bankacýlýk kanunu ile devlet memuru olan fon personelinin uymasý gereken kurallar, yasaklar, haklarý, çalýþma usul ve esaslara deðindi. Soru ve cevap þeklinde geçen konferans Kurumumuz personelinin yoðun ilgisini gördü. TMSF Geliþim Konferanslarýnýn dokuzuncusu ise Hazine Eski Müsteþarý Dr. Mahfi Eðilmezin katýlýmlarýyla 11 Haziran 2007 tarihinde gerçekleþtirildi. Dünya ve Türkiye Ekonomisi konulu konferansta Dr. Mahfi Eðilmez, dünya ekonomisi ve finans piyasalarýndaki geliþmeler ve Türkiye ekonomisi üzerinde durdu. Dünyadaki ekonomik geliþmeler, büyüme oranlarý, nüfus, gelir düzeyi ve ticaret konularýndaki geliþmeleri rakamlarla anlattý. Dünyadaki sýcak para hareketlerinin durumu ve bunun Türkiyeye yansýmalarý ile Türkiyenin ayný kategoride bulunduðu ülkelerin bazý deðerlerini örneklerle deðerlendirdi. Tebliðinin Türkiye ile ilgili kýsmýnda ise Dr. Mahfi Eðilmez, Türkiye ekonomisinin 2000 yýlýndaki sonraki bütçe, büyüme, dýþ ticaret, GSMHdeki sektörlerin aðýrlýðý gibi konulardan bahsederek, son dönemde ülkemizde en büyük tartýþmalara sebep olan cari açýk konusunu ele aldý. Cari açýðýn kýsa vadede sorun olmayacaðýný, ekonominin soðumaya baþlamasýyla birlikte cari açýðýnda azalacaðýný belirten Dr. Eðilmez, Türkiyenin en büyük sorunlarýnýn iþsizlik, yüksek reel faiz, kamu kesimi borç yükü ve fakirlik olduðundan bahsetti. Türkiye ekonomisinin sorun olarak gösterilen bu yapýsýnýn azaltýlmasý için Avrupa Birliði sürecinin devam ettirilmesi, IMF programýnýn sürdürülmesi, yapýsal reformlarýn yapýlarak daha fazla doðrudan yabancý sermaye çekilmesi gerekliliðine de deðindi. Dr. Mahfi Eðilmez tebliðini, Türkiyenin üst düzey ülkeler seviyesine çýkmasý þartý için yapýlmasý gerekenlerin; kayýt dýþý ekonominin önlenmesi, fikri mülkiyet haklarýna saygý, marka yaratmak, ar-ge yatýrýmlarýnýn artýrýlmasý, Basel 2yi ciddiye almak ve eðitime aðýrlýk vermek olduðunu belirterek bitirdi. Tasarruf Mevduatý Sigorta Fonu (TMSF) personeline yönelik, kiþisel geliþim amaçlý TMSF Geliþim Konferanslarý yapýldý. Her ay farklý bir konunun iþlendiði TMSF Geliþim Konferanslarýnda, TMSF personelinin bilgi birikimine ve sosyal geliþimine katkýda bulunulmasý hedefleniyor. 43 GEZÝ RÝZE YAYLALARINDA... Çaðýrankaya, Palovit, Elevit, Ovit, Amlakit, Hodeçur, Samisdal, Pokut, Çat, Haçivanak, Karmik, Hemþin, Baþyayla, Ortayayla, Verçenik, Avusor, Kaçkar, Aþaðý Kavron, Yukarý Kavron, Hazindak, Çiçekli, Çaymaçakur, Sal, Varda, Gölyayla, Cimil, Hazindað, Ambarlý, Çahperik, Kito, Karap, Kale, Gürmanuman, Varoþ, Çermeþk, Dahter, Anzer, Aþaðý Faso, Yukarý Faso. ...ve sayamadýðýmýz birçok irili ufaklý yayla.. Baharýn yaza yol verdiði günlerde yayla turizminin en büyük alternatifi olarak sizi davet eder Doðu Karadeniz yaylalarý. Yeþilin tonlarý arasýnda bahar çiçekleri ev sahipliði yapar size Kaçkar Daðlarý Milli Parkýnda. Milli Parkýn Büyük bir bölümü Rize Ýli Çamlýhemþin Ýlçesi ve bir kýsmý da Artvin Ýli Yusufeli Ýlçesi sýnýrlarý dahilinde kalmaktadýr. Kaçkar Daðlarý Milli Park sahasýnda bulunan ve ismini söylemeye bile zorlandýðýnýz onlarca yaylaya dolmuþlarla ulaþým Rize Ýli Pazar Ýlçesinden ya da Çamlýhemþinden saðlanýr. Çaðýrankaya, Palovit, Elevit, Ovit, Amlakit, Hodeçur, Samisdal, Pokut, Çat, Haçivanak, Karmik, Hemþin, Baþyayla, Ortayayla, Verçenik, Avusor, Kaçkar, Aþaðý Kavron, Yukarý Kavron, Hazindak, Çiçekli, Çaymaçakur, Sal, Varda, Gölyayla, Cimil, Hazindað, Ambarlý, Çahperik, Kito, Karap, Kale, Gürmanuman, Varoþ, Çermeþk, Dahter, Anzer, Aþaðý Faso, Yukarý Faso. ...ve sayamadýðýmýz birçok irili ufaklý yayla. Av. Ahmet Yýlmaz Hukuk Dairesi Baþkanlýðý Grup Koordinatörü 44 Karadenize ulaþmak için hiçbir engel tanýmayan ve vadilerden yol bularak coþkunlukla çaðlayan dereler, derelerle birleþmek için çaðýltýlarla daðlardan inen küçük þelaleler, yamacýn en sarp yerine tutunan ve oraya nasýl yapýldýðýný size düþündüren yöresel evler, bu evlere doðru uzanan teleferikler ve derelerin üzerinde size yol veren tarihi kemer köprüler ile manzaranýz tamamlanýr. Ardeþen'den sonra, Karadeniz kýyýsýndan ayrýlarak içerilere doðru yol aldýðýnýzda doðuya doðru tipik Rize kasabalarýnda ve ilçelerinde olduðu gibi bir ýrmak kenarýnda kendine yer bulmuþ Çamlýhemþin karþýlar sizi. GEZÝ Fýrtýna Vadisine, Zil Kalesine ve kimi Bizans kimi Osmanlý döneminden kalma taþ köprülere ulaþým için en uygun konaklama yeridir Çamlýhemþin. Karadeniz kýyýsýyla Ayder yaylasý arasýnda tek yerleþim yeridir ayný zamanda. Güney-doðusunda yer alan Ayder yaylasý 19 km mesafededir. 1358 m. yükseklikteki Ayder yaylasý, yabancý turistlerin de ilgi odaðý haline gelmiþ Karadeniz yaylalarýnýn en meþhurlarýndandýr. Karadeniz yaylalarýnda görülen tipik bozulmanýn iki unsuru olan asfalt ve elektrik bu yaylaya ulaþalý çok olmuþ. Çok katlý oteller yaylanýn doðal dokusunu bozmaya baþlamýþsa da hala görülmeye deðer güzellikler var. Ayder, yamaçlarýndaki eski ahþap evleri, astým hastalarýna iyi geldiði billinen havasý, suyu, baþta romatizma, kireçlenme olmak üzere pek çok hastalýða iyi geldiði bilinen 50 derecelik kaplýcasý ve meþhur balý ile þifa yaylasý olarak ünlenmiþtir. Doðu Karadeniz Sýradaðlarýnýn zirvesindeki 3932 metreyi bulan yüksekliði ile Kaçkarlara en kolay ulaþým da Ayderden saðlanýr. Ayderden daha yüksekte yer alan ve doðallýðý henüz bozulmamýþ tabiatý ve pansiyonlarý ile yukarý Kavron yaylasýndan Kaçkar týrmanýþý yapabilirsiniz. Kaçkar eteklerinde yer alan buzul göller, týrmandýðýnýz her adýmda size baþka bir güzellik ve renk cümbüþü sunan sümbüller, çiðdemler, dað gülleri, papatyalar, kelebekler cümbüþe davet eder sizi. Kaçkar eteklerinde yer alan buzul göller, týrmandýðýnýz her adýmda size baþka bir güzellik ve renk cümbüþü sunan sümbüller, çiðdemler, dað gülleri, papatyalar, kelebekler cümbüþe davet eder sizi. Rize-Hemþin yolundan ulaþýlan 2600 m rakýmlý Gito yaylasýndan bulutlar ülkesi Kaçkarlarý gündoðumunda ve güneþin denize düþüþünü günbatýmýnda seyretmek, yaylanýn tek pansiyonu Koçirada konaklamak ve misafirperverliðin güzelliðini tatmak gezinize renk katar. Gito yaylasýndan, Çat vadisini takip ederek bir dere kenarýnda kurulu Elevit yaylasýna ulaþtýðýnýzda vadilerden süzülerek gelen ve yüzünüzde tatlý bir serinlik býrakarak akýp giden sisin manzaranýza kattýðý doyumsuz güzellikleri seyredersiniz. 45 GEZÝ Karadenize ulaþmak için hiçbir engel tanýmayan ve vadilerden yol bularak coþkunlukla çaðlayan dereler, derelerle birleþmek için çaðýltýlarla daðlardan inen küçük þelaleler, yamacýn en sarp yerine tutunan ve oraya nasýl yapýldýðýný size düþündüren yöresel evler, bu evlere doðru uzanan teleferikler ve derelerin üzerinde size yol veren tarihi kemer köprüler ile manzaranýz tamamlanýr. 46 GEZÝ 1358 m. yükseklikteki Ayder yaylasý, yabancý turistlerin de ilgi odaðý haline gelmiþ Karadeniz yaylalarýnýn en meþhurlarýndandýr. Karadeniz yaylalarýnda görülen tipik bozulmanýn iki unsuru olan asfalt ve elektrik bu yaylaya ulaþalý çok olmuþ. Çok katlý oteller yaylanýn doðal dokusunu bozmaya baþlamýþsa da hala görülmeye deðer güzellikler var. Trovit yaylasýndan Karmik gölüne uzanan patikalarda sabah mahmurluðunu ve sisin taþýdýðý nemi üzerlerinden atamamýþ kelebekler, üzerlerinde çiðden damlalarla çiçekler, palovit þelalesi ve yüzyýllardan bu güne taþýdýðý heybeti ile Zil Kale gezinize renk katar. Karadenize gelmiþken yöresel yiyecekler de aðzýnýzý tatlandýrýr. Yöresel yiyeceklerin temelinde genellikle mýsýr ve mýsýr unu bulunur. Sýcak mýsýr ekmeði, tereyaðý ve peyniri, turþu kavurmasý, muhlama ve bunlarýn deðiþik çeþitleri, kuru fasulye sizi lezzetin doruklarýna götürür Hepsinin üstüne ince zeka ürünü espirileri, þiveleri ve misafirperverlikleri ile yöre insaný sizi büyük þehrin karmaþasýndan ve çýkar iliþkileri ile örülmüþ havasýndan kurtarýr ve güzelliklere güzellik katar... 47 KÝTAP BASEL II UYGULAMASI Ülkemizde Basel-II düzenlemeleri 2008 baþýnda uygulanmasý planlanýrken BDDK tarafýndan bu uygulama 2009 yýlý baþýna ertelenmiþtir. Basel-II geçiþ için bankalarýn ve dolaylý olarak etkilenecek diðer sektörlerin hazýrlýk yapmasý gerekmektedir. BaselIInin kurumsal krediler açýsýndan uygulanmasý ve etkisinin görülmesi açýsýndan ilk kapsamlý eser, Dr. Rýdvan Çabukel tarafýndan Gazi Üniversitesinde doktora tezi olarak sunulmuþ ve Türkiye Bankalar Birliði tarafýndan basýlmýþtýr. Kitapta Merton Modeli ile kredi riski modelle-mesi yapýlmakta ve kurumsal krediler açýsýndan bankalarýn sermaye yükümlülüklerinde ciddi düþüþler olabileceði gösterilmektedir. Ancak bankalarýn böyle bir sermaye avantajýnýn yararlanmasý için veri kaynaklarýný iyileþtirmeleri, ileri yöntemleri uygulamaya yönelik kredi riski modellerini geliþtirmeleri, bunlarýn doðruluklarýný Kümülatif Doðruluk Profili (CAP) gibi yöntemler ile test etmeleri ve denetim otoritesini kredi riski modellinin doðruluðu ve uygulanabilirliði konusunda ikna etmeleri gerekmektedir. Kitap kredi riski modellerinin iþleyiþinin ve bankalarýn sermaye yeterliliklerine etkisinin görülmesi açýsýndan önemli bir kaynak olacaktýr. Kitabýn adý: Bankalarýn Kurumsal Kredileri Açýsýndan Kredi Riski Yönetimi Ve Basel-II Uygulamasý Yazar: Dr. Rýdvan Çabukel (TMSF Baþkan YardýmcýsýSigorta ve Risk Ýzleme Daire Baþkaný) Yayýn: Türkiye Bankalar Birliði (212-282 09 73 ) ISBN: 978-975-8564-38-5 Basým Yeri / Tarihi : Ýstanbul / 2007-Mart Devlet Memurlarý Kanunu 657 sayýlý Devlet Memurlarý Kanunu, Devletimizin temel personel Kanunu olma niteliði taþýmaktadýr. Bu önemine karþýlýk, maalesef 657 sayýlý Kanun günümüze kadar pek çok deðiþikliðe uðramýþ, söylendiði gibi yamalý bohçaya dönüþmüþtür. Bu kadar çok deðiþen bir Kanun hükümlerinin de doðru ve tereddüde yer vermeyecek þekilde uygulanmasýnda çoðu kez zorluklarla karþýlaþýlmaktadýr. Bununla birlikte; söz konusu Kanun hükümlerinin doðru uygulanmayýþý, personelin hukuki, mali, sosyal ve diðer haklarýnda maðduriyetler yaþanmasýna sebep olmaktadýr. Bu kitap ile 657 sayýlý Kanun uygulanmasýyla ilgili olarak en sýk karþýlaþýlan sorularýn çözümü amaçlýyor. Kitabýn adý: Sorulu Cevaplý Devlet Memurlarý Kanunu Yazar: Erdal Aydýn (TMSF Destek Hizmetleri Daire Baþkanlýðý. Ýnsan Kaynaklarý Uzmaný) Yayýnevi: Yargý Yayýnevi (312 433 03 27) ISBN: 978-9944-177-00-9 Basým Yeri - Tarihi : Ankara / 2006 48 Cumhuriyet Tehlikede mi? Kuruluþundan 84 yýl sonra Cumhuriyetin geldiði nokta neresi? Cumhuriyetin dinamikleri yükselen mi, yoksa hýzla çöküþe geçen bir grafik mi izliyor? Cumhuriyet emin ellere mi emanet, yoksa tehlikenin tam ortasýnda olduðumuzdan habersiz miyiz? Cumhuriyetin ne kadar ömrü kaldý dersiniz? Tüm bu sorularýn cevaplarý Cumhuriyetin dünü, bugünü ve geleceðini hem iç hem de dýþ çevreleri mercek altýna alan ayrýntýlý bir analizle bu kitapta ele alýnýyor. Kitabýn adý:Cumhuriyet Tehlikede Mi? Yazar: Erol Koç (TMSF Baþkan Danýþmaný) Yayýnevi: Akis Kitap (212 243 61 82) ISBN: 978-9944-411-93-6 Basým Yeri - Tarihi: Ýstanbul / 2007 - Nisan Anti-Damping Uluslararasý ticaretin en önemli konularýndan ve sorunlarýndan biri anti-dampingtir. Hemen her hükümet anti-damping kanunlarý yoluyla kendi üreticilerini korur. Geliþmiþ ülkeler anti-damping uygulamalarýný, geliþmekte olan ülkelere göre daha yoðun þekilde kullanmaktadýrlar. Türkiye de anti-damping davalarýndan nasibini almakta, zaman zaman kendisi de anti-damping soruþturmalarý açmaktadýr. Ancak, ülkemizde bu konuda yapýlmýþ çalýþmalarý bulmak güçtür. Bu konuda yazýlmýþ ilk kapsamlý eser, Serpil Oðuz tarafýndan yazýlmýþ ve Orion Yayýnlarý (312 418 54 74) tarafýndan basýlmýþtýr. ANTÝ-DAMPÝNG isimli eser, ilk baþta anti-dampingin ekonomik temellerini tartýþmaktadýr. Hükümetlerin niçin anti-dampingi tercih ettiði incelenmektedir. Kitap,daha sonra, ABDnin anti-damping hukuku ve uygulamalarýný ayrýntýlý olarak tartýþmaktadýr. Amerikada baþta çelik sanayi olmak üzere anti-dampingin nasýl korumacýlýk amacýyla kullanýldýðý ve hukuki süreçler eleþtirel bir gözle ele alýnmaktadýr. Dýþ ticaret politikasý olarak anti-damping kanunlarýnýn nasýl kullanýldýðýný göstermesi açýsýndan oldukça öðretici olan kitap, uluslararasý ticaret politikalarýnýn anlaþýlmasýnda önemli bir kaynak olacaktýr. Kitabýn adý: Anti-Damping Yazar: Serpil Oðuz (Dýþ Ticaret Müsteþarlýðý) Yayýnevi:Orion Yayýnlarý (312 418 54 74) ISBN: 978-975-6043-15-8 Basým Yeri - Tarihi : Orion Yayýnlarý / 2007 TÜRKÝYEDEKÝ TASARRUF MEVDUATI HESAPLARININ SÝGORTALANMASINA ÝLÝÞKÝN TEMEL PARAMETRELER SORULAR ve CEVAPLAR SÝGORTA VE RÝSK ÝZLEME DAÝRE BAÞKANLIÐI GENEL EKONOMÝK VERÝLER FÝYATLAR GENEL DÜZEYÝNDEKÝ GELÝÞMELER (%) (Temmuz) Aylýk 12 aylýk ortalama* Önceki yýlýn ayný ayýna göre ÜFE 0,06 9,03 2,08 TÜFE -0,73 9,70 6,90 Kaynak: TÜÝK (Veriler bir sonraki ayýn ilk haftasý açýklanmaktadýr.) (*Cari ay dahil 12 ay ortalamasýnýn, bir önceki 12 aya oraný) DÖVÝZ KURU GELÝÞMELERÝ* 31.07.2007 USD 1,2689 EURO 1,7469 GBP 2,6099 Kaynak: REUTERS 30.12.2006 1,4037 1,8650 2,7450 31.07.2006 1,4837 1,8932 2,7500 *Serbest Piyasa FAÝZ ORANLARI (%) 31.07.2007 30.12.2006 31.07.2006 Gecelik 17,50 17,50 17,50 Mevduat Faizleri* **17,77 18,10 17,19 TRLIBOR (O/N) 17,37 17,97 17,51 Kaynak: TCMB / TBB *Sektör Ortalamasý/1 aylýk **30.05.2007 BORSA ENDEKSÝ ÝMKB Sýnai Mali Kaynak: ÝMKB 31.07.2007 51.561 40.055 78.840 30.12.2006 39.117 30.896 60.168 YATIRIM ARAÇLARININ GETÝRÝLERÝ Son Deðer 1 ay öncesine (31.07.2007) göre (%) 31.07.2006 36.067 28.732 55.596 1 yýl öncesine göre (%) ÝMKB Dolar Altýn(YTL/gr) Altýn (Usd/Ons) DÝBS Endeksi 51.561 1,2689 27.50 667.50 9,5 -2,1 -0,3 2,0 42,9 -14,4 -9,2 5,4 (3 aylýk)* 829,01 1,2 18,4 DÝBS Endeksi 855,11 Kaynak: ÝMKB,Reuters 1,3 20,1 *ÝMKB DIBS performans endeksi (12 aylýk)* GSMH ve GSYÝH (BÝRÝKÝMLÝ) 2007 (1.çeyrek) 2006 2006 (1.çeyrek) GSMH (milyar YTL) 129.6 575.8 107.5 91.8 399.7 80.7 GSMH (milyar USD) 129.9 576.3 107.8 GSYÝH (milyar YTL) 92.0 400.0 80.8 GSYÝH ( milyar USD) GSMH (Büyüme)* %6,7 %6.0 %6,4 GSYIH (Büyüme)* %6,8 %6,1 %6,7 Kaynak: TÜÝK (Veriler 3er aylýk dönemlerin sonunda açýklanmaktadýr.) *Büyüme oranlarý sabit fiyatlarla ve çeyrek dönemlere aittir. ÝÞGÜCÜ VERÝLERÝ(%) Nisan 2007 2006 Nisan 2006 Ýstihdam Oraný* 43,3 43,2 43,0 Ýþsizlik Oraný 9,8 9,9 9,9 Kaynak: TÜÝK *Ýstihdam/15 ve daha yukarý yaþtaki nüfus (Veriler dönemi izleyen 3 üncü ayýn 20 sinde açýklanmaktadýr.) Ýmalat Sanayi Kapasite Kullaným Oraný Haziran 2007 Aralýk 2006 Haziran 2006 %84,0 %81,7 %83,1 ÖDEMELER DENGESÝ ÖZET (milyon USD) Mayýs 2007 Cari Ýþlemler Hesabý -15.833 Dýþ Ticaret Dengesi -16.452 Mayýs 2006 -16.723 -17.741 2006 -31.896 -40.396 Toplam Ýhracat 42.909 34.005 91.936 Toplam Ýthalat 59.361 51.4661 32.332 Ýhracat/Ýthalat %72,3 %66,1 %69,5 Kaynak: TCMB (Veriler bir sonraki ayýn 2 inci haftasý açýklanmaktadýr.) MERKEZÝ YÖNETÝM BORÇ VERÝLERÝ (milyon USD) Haziran 2007 Aralýk 2006 Ýç Borç Stoku 194.5 178.9 Dýþ Borç Stoku 67.3 66.6 Toplam 261.7 245.5 Kaynak: Hazine Müsteþarlýðý KONSOLÝDE BÜTÇE (BÝRÝKÝMLÝ) (milyar YTL) Mayýs 2007 Gelirler 94.79 Harcamalar 100.68 Bütçe Dengesi -5.88 Faiz Dýþý Denge 21.00 Kaynak: Maliye Bakanlýðý Mevduat sigortasý nedir? Haziran 2006 155.4 64.2 219.6 Mayýs 2006 171.30 175.30 -3.99 41.95 2006 84.02 81.60 2.42 25.29 BANKACILIK SEKTÖRÜ VERÝLERÝ ÞUBE ve PERSONEL SAYILARI (Mayýs 2007) Mevduat Katýlým Kalkýnma ve Bank. Bank. Yatýrým Bank. Banka sayýsý 33 4 13 Yurtiçi Þube 7.094 373 39 Yurtdýþý Þube 46 1 1 Yurtiçi Personel 141.692 8.002 5.347 Yurtdýþý Personel 486 4 2 Kaynak: BDDK BÝLANÇO BÜYÜKLÜKLERÝ (Mayýs 2007) Mevduat Katýlým Kalkýnma ve milyon YTL Bank. Bank. Yatýrým Bank. Toplam Aktifler 485.093 15.976 16.812 Toplam Krediler 219.953 11.446 7.848 Takipteki Alacaklar 8.616 466 176 Menkul Kýymet 160.322 15 1.986 Mevduat/Kat.Fon. 312.344 12.227 0 Özkaynak 54.779 1.725 7.901 Toplam Bilanço 314.691 14.092 10.545 Dýþý Ýþlemler -Gayrinakdi Kredi 75.055 11.035 2.099 ve Yükümlülükler -Taahhütler 239.636 3.057 8.446 YPNGP* -1.009 12 48 Kaynak: BDDK *Yabancý Para Net Genel Pozisyonu MEVDUAT VE KATILIM FONU milyar YTL Mayýs 2007 Mayýs 2006 280,37 MEVDUAT HESABI 312,34 %36,9 Dth oraný %37,7 9,58 KATILIM FONU 12,23 %41,5 Dth oraný %54,7 289,95 TOPLAM 324,57 %37 Dth oraný %38,4 milyar YTL Sigorta kapsamýndaki mevduat Dth oraný Sigorta kapsamýndaki katýlým fonu Dth oraný TOPLAM Dth oraný Mayýs 2007 Toplam 50 7.506 48 155.041 492 Toplam 517.881 239.247 9.258 162.323 324.570 64.405 339.328 88.189 251.139 -949 Hesap Adedi (milyon) 84,2 1,5 85,7 Mayýs Mudi Adeti* 2006 (milyon) 96,11 82,09 %33,6 %33,5 4,06 4,98 %41,0 %34,7 101,09 86,15 %33,9 %33,6 64.50 0.87 65.37 *Mudiler her bir bankada ayrý ayrý sayýlmýþtýr. BANKACILIK SEKTÖRÜ SERMAYE YETERLÝLÝK ORANI (%) % Mayýs 2007 Aralýk 2006 Mayýs 2006 17,3 19,89 19,21 Mevduat Bankalarý 13,57 16,51 16,22 Katýlým Bankalarý 99,18 86,16 82,03 Kalk. ve Yat.Ban. 19,4 21,90 21,08 Bankacýlýk Sektörü SÝGORTA PRÝM TAHSÝLATLARI YTL Mart 2007 Mevduat Bankalarý 130.676 Katýlým Bankalarý 5.814 TOPLAM 136.480 Aralýk 2006 484.964 22.378 507.342 Mart 2005 111.212 5.200 116.412 TMSF - Büyükdere Cad. No:143 Esentepe Ýstanbul Tel: (212) 340 22 00 Fak: (212) 288 53 35 www.tmsf.org.tr Bilgi ve Önerileriniz için: Sigorta ve Risk Ýzleme Dairesi e-mail:[email protected] Tel: (212) 340 10 57 Kurum içinde baþvuru kaynaðý olarak kullanýlmak üzere derlenmiþ bilgilerden oluþur. Resmi baðlayýcýlýðý yoktur. Mevduat sigortasý, mevduat toplamaya yetkili bankalarýn (mevduat bankalarý) faaliyet izninin kaldýrýlmasý durumunda, mevduat sahiplerinin maruz kalacaðý kayýplarýn devlet veya bu amaçla kurulmuþ özel bir kurum tarafýndan kýsmen ya da tamamen karþýlanmasýdýr. Türkiyede mevduatýn sigortalanmasý yetki ve görevi kamu tüzel kiþiliðini haiz Tasarruf Mevduatý Sigorta Fonu (TMSF)na aittir. Mevduatým sigortalý mý? Türkiye'de faaliyet gösteren bir kredi kuruluþunun yurt içi þubelerinde gerçek kiþiler adýna açýlmýþ olan ve münhasýran çek keþide edilmesi dýþýnda ticari iþlemlere konu olmayan Yeni Türk Lirasý (YTL), döviz ve kýymetli maden cinsinden tasarruf mevduatý hesaplarýnýn 50.000 YTLyi aþmayan kýsmý sigorta kapsamýndadýr. Mevduat sigortasýna iliþkin düzenlemeler; 7 Kasým 2006 tarih 26339 sayýlý Resmi Gazetede Sigortaya Tabi Mevduat ve Katýlým Fonlarý ile Tasarruf Mevduatý Sigorta Fonunca Tahsil Olunacak Primlere Dair Yönetmelik ile yapýlmýþtýr. Hangi bankalar sigorta sisteminin üyesidir? Türkiyede faaliyet gösteren yerli ve yabancý mevduat bankalarý (yurt içi þubelerindeki tasarruf mevduatý hesaplarýyla sýnýrlý olarak) sigorta sisteminin üyesidir. Katýlým bankalarý da sigorta sistemine dahil midir? Evet. Katýlým bankalarý nezdinde gerçek kiþiler tarafýndan açýlmýþ özel cari ve katýlma hesaplarý da sigorta kapsamýndadýr. Kýyý bankacýlýðý (off-shore) faaliyetinde bulunan bankalar nezdindeki tasarruf mevduatý hesaplarým sigorta kapsamýnda mýdýr? Hayýr. Kýyý bankacýlýðý (off-shore) faaliyetinde bulunan bankalar nezdindeki tasarruf mevduatý hesaplarý sigorta kapsamýnda deðildir. Yurt dýþýnda yerleþik Türk ve yabancýlarýn Türkiyede faaliyet gösteren mevduat bankalarýnda bulunan tasarruf mevduat hesaplarý sigorta kapsamýnda mýdýr? Evet. Yurt dýþýnda yerleþik Türk ve yabancýlarýn Türkiyede faaliyet gösteren mevduat bankalarýnda bulunan tasarruf mevduatý hesaplarý da sigorta kapsamýndadýr. Türkiyede kurulu mevduat bankalarýnýn yurt dýþý þubelerinde bulunan tasarruf mevduat hesaplarý sigorta kapsamýnda mýdýr? Hayýr. Türkiyedeki mevduat bankalarýnýn yurt dýþý þubelerinde bulunan tasarruf mevduatý hesaplarý sigorta kapsamýnda deðildir. Þirketlerin tasarruf mevduatý hesaplarý sigorta kapsamýnda mýdýr? Ayný mevduat bankasýnda birden fazla tasarruf mevduatý hesabýmýn bulunmasý durumunda sigorta sisteminden nasýl yararlanýrým? Bir gerçek kiþinin bir mevduat bankasýnýn ayný þubesinde veya farklý þubelerinde birden fazla tasarruf mevduatý hesabýnýn bulunmasý durumunda, o kiþiye ait tüm tasarruf mevduatý hesaplarýnýn anapara ve iþlemiþ faiz tutarlarý toplamýnýn 50.000 YTLyi aþmayan kýsmý sigorta kapsamýndadýr. Birden fazla mevduat bankasýnda tasarruf mevduatý hesabýmýn olmasý durumunda sigorta sisteminden nasýl yararlanýrým? Bir gerçek kiþinin birden fazla bankada bulunan tasarruf mevduatý hesabý veya hesaplarýnýn anapara ve iþlemiþ faiz tutarlarý toplamýnýn 50.000 YTLyi aþmayan kýsmý her bir banka için ayrý ayrý sigorta kapsamýndadýr. Ortak tasarruf mevduatý hesabýmýn olmasý durumunda sigorta sisteminden nasýl yararlanýrým? Tasarruf mevduatý hesaplarýnda sigorta tutarý, hesaba ortak olan mudilerin her biri için ayrý ayrý geçerlidir ve her mudinin tasarruf mevduatý hesabýnýn anapara ve iþlemiþ faiz tutarlarý toplamýnýn 50.000 YTLyi aþmayan kýsmý ayrý ayrý sigorta kapsamýndadýr. TMSF, sigortalý mevduat tutarýmý ne kadar süre içerisinde öder? Faaliyet izni kaldýrýlan bir mevduat bankasý nezdinde yer alan, doðruluðu hiç bir þüpheye yer vermeyecek þekilde tespit edilen tasarruf mevduatlarýnýn sigorta kapsamýndaki kýsmýnýn tespiti ve ödeme süresi, bankanýn faaliyet izninin kaldýrýldýðý tarihten itibaren 3 aydýr. Gerektiðinde bu süre üç ay uzatýlabilir. Zorunlu nedenlerle üç aylýk uzatma süresinin yetersiz kalmasý halinde bu süre Fon Kurulunca her biri üç ayý geçmemek üzere iki kez daha uzatýlabilir. Sigorta kapsamýndaki mevduatlara iliþkin ödemeler hangi para cinsinden yapýlýr? Sigorta kapsamýndaki ödemeler YTL olarak yapýlýr. Döviz cinsinden hesaplarýn YTL karþýlýklarý, ilgili bankanýn faaliyet izninin kaldýrýldýðý tarihteki Merkez Bankasý döviz alýþ kurlarý esas alýnarak belirlenir. Altýn cinsinden hesaplarýnýn YTL karþýlýklarý ise, bankanýn faaliyet izninin kaldýrýldýðý tarihteki Ýstanbul Altýn Borsasý seans kapanýþ fiyatýna ve Merkez Bankasý döviz alýþ kurlarýna göre belirlenir. Mevduatýmýn üzerinde uzun süre iþlem yapmazsam ne olur? Yatýrým fonu, repo, hazine bonosu ve devlet tahvili ve hisse senedi gibi yatýrým araçlarý da TMSFnin güvencesi altýnda mýdýr ? Mevduata iliþkin son talep, iþlem veya herhangi bir þekilde yazýlý bir talimat tarihinden baþlayarak, on yýl geçtiði halde mevduat sahiplerince aranýlmamýþ ve/veya hiç bir iþlem yapýlmamýþ mevduatlar zamanaþýmýna tabidir. Bu tutarlar gelir kaydedilmek üzere TMSFye devredilir. Zaman aþýmýna uðradýðý gerekçesiyle TMSFye devredilerek gelir kaydedilen tutarlarýn hak sahiplerine iadesi mümkün bulunmamaktadýr. Hayýr. Yatýrým fonu, repo, devlet tahvili, hazine bonosu ve hisse senedi gibi yatýrým araçlarý TMSFnin güvencesi kapsamýnda deðildir. Ergin olmayanlar için zamanaþýmý süresi ne zaman iþlemeye baþlar? 18 yaþýndan küçük kiþiler adýna açýlmýþ tasarruf mevduatý hesaplarý da sigorta kapsamýnda mýdýr ? Ergin olmayanlar adýna ve yalnýzca bunlara ödeme yapýlmak kaydýyla açtýrýlan hesaplarda, zamanaþýmý süresi kiþinin ergin olduðu tarihte iþlemeye baþlar. Hayýr. Sadece gerçek kiþiler adýna açýlmýþ olan ve münhasýran çek keþide edilmesi dýþýnda ticari iþlemlere konu olmayan tasarruf mevduatý hesaplarý sigorta kapsamýndadýr. Evet. Bu hesaplar da sigorta kapsamýndadýr. B Ý L Ý M S E L Y A Y I N O R G A N I TMSF yýl:2 sayý:14 Temmuz-Aðustos-Eylül 2007 TASARRUF MEVDUATI SÝGORTA FONU DÜNYA MEVDUAT SÝGORTACILARI ÝSTANBULDA BULUÞTU Sayfa 3te TÜRKÝYEDE MEVDUAT SÝGORTACILIÐI VE TMSF ÝDARÝ YARGIDA GÖREV VE YETKÝ UYUÞMAZLIÐI EFDI GENEL KURULU ÝSTANBULDA YAPILACAK Sayfa 8de Sayfa 24te Sayfa 42de
Benzer belgeler
KATILIM BANKACILIĞINDA MEVDUAT SİGORTA SİSTEMİ ve
Dýþý Ýþlemler
-Gayrinakdi Kredi
ve Yükümlülükler
-Taahhütler
YPNGP*