Düzenli uyku, iyi beslenme ve el temizliği şart!
Transkript
Düzenli uyku, iyi beslenme ve el temizliği şart!
SAYI 34 / SONBAHAR 2014 HASTALIKTA VE SAĞLIKTA TÜRKİYE’DE SONBAHARDA GÖRÜLMESİ GEREKEN 10 YER CİLT LEKENİZİ İYİ TANIYIN! KANSER TEDAVİSİNDE SON GELİŞMELER BESLENME YANLIŞLARI OBEZİTEYE YOL AÇIYOR UYKU BOZUKLUĞUNU CİDDİYE ALIN Düzenli uyku, iyi beslenme ve el temizliği şart! Editör Sağlıkta gündem belirlemek ünyanın diğer ucunda yaşanan sağlık sorunu, yaratıcı bir kampanya ile tüm dünyanın haberdar oluğu bir harekete dönüşebiliyor. Genişleyen haber ağları ile sınırları belirsizleşen dünyamızda yaygınlaşan sosyal medya kullanımı, sıradan insanların gündemi belirleme gücünü ortaya koyuyor. ALS hastalığı ile ilgili bugüne kadar yapılan bir çok bilimsel çalışma, yayın vb., hastalığı yakından yaşayan birinin ürettiği ve yaydığı eğlenceli, iddialı bir video kadar ses getirmiyor ve dünya çapında ilgi çekmiyor. Medicana Sağlık Grubu hekimlerinin de bazı lokasyonlarımızda toplu olarak katıldığı bu sosyal medya kampanyası çoktan hedefine ulaştı. Bu hastalıkla savaşan hasta ve hasta yakınlarına destek sağladı. Sağlık gittikçe terminolojik dilden sıyrılıyor ve talebi, sağlık tüketicisi belirliyor. Bu servis sağlayıcıların -kamu ya da özel- göz ardı edemeyecekleri bir gerçek olarak tüm sektörü etkiliyor. Hizmet sunumundan, tedavi edici hizmetlere kadar tüm arz yeniden biçimleniyor. Bu gelişmelere ayak uydurabilen sağlık kuruluşları; hastasıyla aynı hisleri paylaşabilen, gereksinimlerini anlayan, modern, çağdaş hizmet sağlayıcılar olarak değerlerini artırıyorlar. Bilinçli, aktif katılımlı hasta ve hasta yakını, bizi dönüştürüyor, daha iyiye yönlendiriyor. Son derece değerli olan bu aktif katılım, toplumumuz sağlık konusunda bilinçlendikçe daha da artacaktır. Bu nedenle doğru bilginin paylaşılması ve yayılması son derece önemli. Bilgi üretmek ve yayılmasını sağlamak, iletişim kanallarını çoğaltmak, çift yönlü iletişimi artırmak özellikle sağlık alanında olmazsa olmaz. Bilgi; eğlenceli ya da dikkat çekici bir içeriğe dönüşüp, doğru iletişim kanalı ile aktarıldığında, bir yerlerde kendisini yalnız ve çaresiz hisseden hasta ya da hasta yakınlarına çare olabilir. 22 yılı aşkın bir süredir sağlık sektöründe hizmet veren MEDICANA, hasta ve hasta yakınlarının gereksinimlerine verdiği önem ile gittikçe değerini artırıyor ve yaygınlaşıyor. Geçtiğimiz temmuz ayında, aylık ekonomi dergisi EKOVİTRİN'in düzenlediği ve ekonomin oscarları sayılan 'Yılın Starları' değerlendirmesinde, 'Yılın Sağlık Grubu' ödülünü aldık. Ödül, okuyucuların değerlendirmesi sonucu belirlendiğinden, bizim için önemi ve değeri çok daha büyük. Kurumlar da insanlar gibi, sosyal çevrelerinden etkileniyorlar. Paylaştıkça dönüşüyor, ödüllendirilince gayret ve çabası artıyor. Bu ödül de daha fazla üretmek ve daha fazla paylaşmak için gayret ve motivasyonumuzu artırdı. Sağlıklı, kaliteli ve güzel bir yaşam dileğiyle... SONBAHAR 2014 3 SA LIK GRUBU DERG DANI MA KURULU Dr. Remzi Karşı Medikal Direktör Prof. Dr. Kayhan Öztürk KBB Uzmanı Prof. Dr. Keramettin Aydın Beyin ve Sinir Cerrahisi Prof. Dr. Ali Erdem Bagatur Ortopedi Uzmanı Prof. Dr. Erdoğan İlkay Kardiyoloji Prof. Dr. Kaan Oysul Radyasyon Onkolojıisi Prof. Dr. Sait Şirin Beyin ve Sinir Cerrahisi Prof. Dr. Barış Diren Radyoloji Prof. Dr. Cem Sungur Nefroloji Prof. Dr. Tahir Karadenız Üroloji Prof. Dr. Kadir Vehbi Baykal Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Cazip Üstün Kadın Hastalıkları ve Doğum Prof. Dr. Fulya Tezok İç Hastalıkları Prof. Dr. Hasan Taşçı Genel Cerrahi Prof. Dr. Hidayet Akdemir Beyin ve Sinir Cerrahisi Prof. Dr. Kaya Kanberoğlu Radyoloji Prof. Dr. Levent Alimgil Göz Hastalıkları Prof. Dr. Mehmet Salih Bilal Kardiyovasküler Cerrahi Prof. Dr. Muzaffer Sarıyar Genel Cerrahi Uzmanı (Transplantasyon) Prof. Dr. Nazlıhan Günal Pediatrik Kardiyoloji Prof. Dr. Sadık Ersöz Genel Cerrahi Uzmanı (Transplantasyon) Prof. Dr. Sebahattin Ateşal Kardiyoloji Prof. Dr. Selim Aksöyek Çocuk Cerrahisi Prof. Dr. Sumru Şekerci Anestezi Prof. Dr. Tamer Türk Ağız Ve Dış Sağlığı Prof. Dr. Tanfer Kunt Kulak Burun Boğaz Prof. Dr. Hasbi Erdem Diker Kardiyoloji Prof. Dr. Süleyman Bülent Arman Göğüs Cerrahisi Prof. Dr. Necmettin Kutlu Plastik ve Rekonstruktif Cerrahi Prof. Dr. Sabri Acar Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Prof. Dr. Metin Çapar Kadın Doğum Uzmanı Prof. Dr. Tunç Cevat Öğün Ortopedi Uzmanı Prof. Dr. Celalettin Vatansev Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Tamer Mungan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Haluk Alagöl Genel Cerrahi Prof. Dr. Yılmaz Tomak Ortopedi ve Travmatoloji Prof. Dr. Recep Arslan Kalp ve Damar Cerrahisi Prof. Dr. Kerameddin Aydın Beyin ve Sinir Cerrahisi Doç. Dr. Ayhan Çevik Çocuk Kardiyolojisi Doç. Dr. Abdullah Altıntaş Hematoloji Uzmanı Doç Dr. Özkan Sayan Hematoloji Uzmanı Doç. Dr. İsmail Özdemir Perinatoloji Uzmanı Doç. Dr. Bilge Tunç Gastroenteroloji Doç. Dr. Ahmet Erdil Gastroenteroloji 4 Doç. Dr. Ali Osman Kaya Onkoloji Doç. Dr. Cengız Kayahan Genel Cerrahi Doç. Dr. Füsun Tokatlı Radyasyon Onkolojisi Doç. Dr. G. Faik Hobikoğlu Kardiyoloji Doç. Dr. H. Gürdal İnal Üroloji Doç. Dr. H. Nedim Arda Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Doç. Dr. İbrahim Tek Medikal Onkoloji Doç. Dr. Meryem Kaya Nükleer Tıp Doç. Dr. Sabire Akın Fiziksel Tıp Ve Rehabilitasyon Doç. Dr. Selman Laçin Kadın Hastalıkları ve Doğum (Ivf) Doç. Dr. Serdar Akgün Kardiyovasküler Cerrahi Doç. Dr. Şadan Ay Ortopedi ve Travmotoloji Doç. Dr. Fatma Laika Karabulut Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Gökhan Çakıroğlu Patoloji Doç. Dr. Devrim Bektaş KBB Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Soylu Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Özerk Okutan Beyin Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Murat Başkurt Kardiyoloji Doç. Dr. Ahmet Kırbaş Kalp ve Damar Cerrahı Doç. Dr. Arif Bahar Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Hasan Ulusoy Romatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ayla Gökmen Hematoloji Doç. Dr. Murat Terzi Nöroloji Doç. Dr. Ender Soydan Hematoloji Doç. Dr. Mutlu Demiray Onkoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Hacı Akar Kalp ve Damar Cerrahisi Yrd. Doç. Dr. Kenan Durna Kardiyolojı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Yazıcı Kardiyolojı Yrd. Doç. Dr. Tunç Güler Medikal Onkoloji Uzmanı SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Kurtuluş Okutan Medicana Kurumsal İletişim Direktörü Bu dergi Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş.’ye ait Tempo Dergisi tarafından Bahçelievler Sağlık Hizmetleri A.Ş. için hazırlanmıştır. Satılamaz ve dağıtılamaz. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf, harita, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz. ADRES: Bahçelievler Sağlık Hizmetleri A.Ş. Eski Londra Asfaltı No: 2 Bahçelievler/İstanbul [email protected] TEMPO DERGİSİ: Trump Towers, Kule 2, Kat: 21-24, 34387, Şişli, İstanbul [email protected] Tel: +90 212 410 33 10 BASKI: Bilnet Matbaacılık Biltur Basım Yayın ve Hizmet A.Ş. Yukarı Dudullu Organize Sanayi Bölgesi 1. Cadde No:16 Ümraniye / İSTANBUL Tel: 444 44 03 Faks: 0216 365 99 07-08 SONBAHAR 2014 İçindekiler 6 Kısa haberler 10 Yılın Sağlık Grubu Ödülü Medicana'nın Ekovitrin dergisi verdi. 11 Kilolarından kurtuldu 16 yaşındaki Cenk tam 40 kilo verdi. 38 Kanser tedavisinde son gelişmeler Hedefe yönelik yeni tedaviler var. 15 İnatçı ağrılar için en etkili yöntem 12 20 yıllık ağrılarından hilterapi ile kurtuldu. 16 Bronşitten korunma yöntemleri Düzenli uyku, iyi beslenme ve el temizliği şart! İmplant yöntemi ile sağlıklı dişler Etkin bir bakım ve koruma şart. 20 Her nodüler guatr ameliyat gerektirmez Tiroid biyopsisi ile gereksiz operasyonlara son. 24 Beyin tümöründen korkmayın ama! Erken teşhis tedavi açısından büyük önem taşıyor. 26 Sıkılaşarak yağlardan kurtulun 48 Lazer lipoliz kalıcı yağları yok edip vücudu şekillendiriyor. 29 HOG Bosphourus Konya 'sevgi ve hoşgörü sürüşü' gerçekleşti. Yutarken boğulmayın Her lokmada, her yudumda bizi bekleyen tehlike. 34 Elleriniz uyuşuyorsa dikkat! Karpal tünel sendromu şiddetli ağrılara yol açabiliyor. 37 IMT Fuarı'na katıldık 11-13 Haziran tarihleri arasında gerçekleşti. 30 Beslenme yanlışları obeziteye yol açıyor Özellikle okul çağındaki çocuklar risk altında. 42 Düzensiz kanamaları hafife almayın Altta yatan ciddi hastalıklar olabilir. 44 Sinsi hastalık sarı nokta Hipertansiyon ve kalp hastalarında risk yüksek. 47 Hoog lifting ile 15 dakikada gençleşin! Yüz gerdirmede cerrahi öncesi son durak. 51 Aşkları kanseri yendi Dönmez çifti zor günleri geride bıraktı. 22 Cilt lekenizi iyi tanıyın Doğru tedavi için doğru tanı konulması gerekiyor. 52 Erkeklerin korkulu rüyası prostat yi huylu da olsa dikkat! 55 Parkinson hastalığının çaresi var Osman Amca doğru tedavi ile sağlığına kavuştu. 56 Uyku bozuklukları önemli sağlık sorunlarına yol açıyor Profesyonel yardım almak şart. 58 Bağışıklık sistemimizi güçlendiren içecekler Hastalıklara karşı koruyan, lezzetli ve sağlıklı tarifler. 60 Sonbaharda görülmesi gereken 10 yer Keşfetmenin ve maceranın keyfini yaşayın. 65 Beyin damarlarındaki tıkanıklık giderildi 19 yaşındaki genç sağlığına kavuştu. SONBAHAR 2014 5 Nefes testiyle ‘tütüne hayır’ mesajı Kısa kısa M edicana nternational Ankara Hastanesi, 31 Mayıs Dünya Tütüne Hayır Günü kapsamında sigara içen hasta ve çalışanlarının vücutlarındaki karbonmonoksit miktarını ölçtü. Hastanede iki yarım gün süren etkinlik kapsamında, Medicana hemşireleri tarafından sigara kullandığını belirten kişilere ücretsiz nefes testi yapıldı. Ardından da ölçüm sonucuna göre sigara bırakma konusunda bilgilendirme ve önerilerde bulunuldu. Medicana International Ankara Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Nihal Başay da sigarayı bırakmanın kronik bir olay olduğunu ve tekrarlayan girişimlere gereksinim duyulabildiğini ancak bu konuda etkili tedavilerin bulunduğunu belirterek şunları söyledi: “Sigarayı bırakan kişide ilk 30 dakikada vücutta olumlu değişiklikler başlıyor. ki hafta sonra efor kapasitesi artarken, 1 yılda kalp krizi riski yüzde 50 azalıyor. Beş yılda ağız, gırtlak, yemek borusu ve idrar torbası kanseri riski yarıya iniyor. Onuncu yılda ise akciğer kanseri riski önemli oranda azalıyor. Uzun süreli balgamlı ya da kuru öksürüğünüz varsa, nefesiniz daralıyorsa mutlaka bir Göğüs Hastalıkları Polikliniği’ne başvurun.” 'Süt Kardeşliği' projesi start aldı! M edicana nternational Ankara Hastanesi, Özel Nesibe Aydın Okulları ile köy okulları arasında Süt Kardeşliği Projesi başlattı. 21 Mayıs 2014 ‘Dünya Süt Günü’nde gerçekleştirilen etkinliğe, Gölbaşı'ndaki köy okullarından 400 öğrenci katıldı. Etkinlikte, Medicana International Ankara Hastanesi Uzman Diyetisyeni Gülçin Ergazi, sütün faydalarını anlatan bir sunum yaptı. Pınar Süt desteğiyle yapılan etkinlikte, meyveli süt dağıtıldı. Vezirköprü Offroad Kulübü’nden Medicana’ya teşekkür plaketi T ürkiye Otomobil Sporları Federasyonu’nun 2014 sezonu yarış takviminde yer alan ve 7-8 Haziran 2014'te Vezirköprü Offroad Kulübü organizatörlüğünde gerçekleştirilen ‘Karadeniz Mahalli Offroad Kupası 3. Ayak Veziroff’ sonrası, organizasyon komitesi tarafından Medicana nternational Samsun Hastanesi’nin organizasyona katkıları nedeniyle, Genel Müdür Vahap Doğan’a teşekkür plaketi takdim edildi. Organizasyona yaklaşık 30 il ve ilçeden yarışmacılar ve 6-7 bin civarında izleyici katıldı. Vahap Doğan, Vezirköprü Offroad Kulübü Genel Koordinatörü Metin Yılmaz ve Organizasyon Komitesi’ne teşekkür ederek; “ ehrimizde gerçekleşen spor organizasyonlarına destek vermekten mutluyuz” dedi. Doktorlar ALS için ıslandı S inir sistemi hastalığı ALS' ye karşı başlatılan ve dünyanın dört bir yanından insanların katıldığı, baştan aşağı buzlu su dökme kampanyasına Medicana International Ankara Hastanesi’nde görevli doktorlar da destek verdi. Kovalara doldurdukları buzlu suları başlarından aşağı dökerek ALS hastalığı için farkındalık yaratmak isteyen doktorlar, ABD'deki Mayo Klinik'e meydan okudu. ALS hastalığının tedavisinin olmadığını söyleyen Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Sait irin, “Bir arkadaşımın annesi bu hastalıktan dolayı iki yıl içinde vefat etti. Bir hastalık olarak görüyorsunuz ama bir yakınınız bu hastalıktan vefat etmesi acı bir durum. Bu tip farkındalık aktiviteleri yurt dışında çok önemli ve destek veriyorlar. Biz de doktor olarak daha çok destek vermeliyiz. ALS maalesef yavaş yavaş insanı ölüme doğru yaklaştıran ve tedavisini bulamadığımız bir hastalık” dedi. 6 SONBAHAR 2014 Sünnet heyacanı Ü sküdar Belediyesi ve Medicana Çamlıca Hastanesi’nin birlikte organize ettiği sünnet kampanyası ile maddi durumu yeterli olmayan dar gelirli ailelerin çocukları ücretsiz olarak, hastane koşullarında doktor tarafından sünnet edildi. 4 Temmuz’da Medicana Çamlıca Hastanesi’nde başlayan kampanya ile sünnet olan toplam 50 çocuğun sünnet kıyafetleri de Üsküdar Belediyesi tarafından karşılandı. Önemli uyarı: Sünnet mutlaka bir sağlık kuruluşunda yaptırılmalıdır. Bilkent üniversitesi’ne aşı seminerleri M Mesleki kas-iskelet hastalıklarına dikkat! M edicana International Ankara Hastanesi, 22 Mayıs 2014 Perşembe günü Koza Altın şletmeleri’nde, masa başında çalışanların en büyük sıkıntılarından olan bel ve boyun ağrıları konusunda bir söyleşi düzenledi. Büyük ilgi gören etkinlikte Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Öznur Öken, mesleki kas-iskelet hastalıkları hakkında konuştu. Öken, katılımcılara Medicana International Ankara Hastanesi’nde özellikle inatçı ağrıların tedavisinde kullanılan yüksek yoğunluklu lazer teknolojisi Hilterapi hakkında da bilgi verdi. edicana International Ankara Hastanesi, bir dizi etkinlikle Bilkent Üniversitesi öğrencilerini bilgilendiriyor. Öğrencilerden gelen talep üzerine Aşı Haftası kapsamında 30 Nisan 2014 Perşembe günü, üniversitenin konferans salonunda hepatit ve tetanos aşılarına ilişkin bir seminer düzenlendi. Medicana International Ankara Hastanesi ç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Emel Bayrak tarafından öğrencilere bu aşılar konusunda detaylı bilgi verildi ve onlardan gelen sorular yanıtlandı. Bilkent Üniversitesi öğrencilerine 9 Mayıs 2014 Cuma günü de rahim ağzı kanseri ve hastalıktan korunmak için uygulanan HPV aşısı konusunda bir seminer gerçekleştirildi. Seminerde Medicana International Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Nilüfer Akgün konuştu. SONBAHAR 2014 7 Kısa kısa Samsunspor’un sağlığı yine Medicana’ya emanet S amsunspor sağlık sponsorluk sözleşmesinde dördüncü dönem imzaları Medicana nternational Samsun Hastanesi’nde atıldı. Geçen üç dönemde olduğu gibi bu dönemde de Samsunspor Kulübü’nün sağlık sponsorluğunu üstlenen Medicana International Samsun Hastanesi adına Borsan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ölmez, Samsunspor Kulübü adına ise Başkan Emin Kar sözleşmeye imza koydu. Sözleşme imza töreninde Borsan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ölmez, “ ehrimizin takımı Samsunspor’umuza hastanemizin açıldığı yıldan bu yana sağlık alanında desteklerimizi sunuyoruz. Samsun ve bölgenin en kapsamlı sağlık hizmetinin verildiği hastanemizde Samsunspor Kulubü’müzün kaliteli ve konforlu bir şekilde sağlık hizmetlerinden yararlanmalarını tıbbi ve idari kadrolarımız sağlamaktadır. Samsunspor’a destek olmaktan duyduğumuz memnuniyeti belirtmek isterim” dedi. Samsunspor Başkanı Sayın Emin Kar ise, Medicana International Samsun Hastanesine verdiği destekten dolayı teşekkür etti. Mükemmel bir cildin sırrı: Fraksiyonel Lazer C ildin hem üst tabakasına hem de alt tabakasına etki eden fraksiyonel lazer, cildi yenilemek amacı ile kullanılan bir tedavi yöntemi. Medicana Bahçelievler Hastanesi’nde başarı ile uygulanan yöntem sayesinde, kusursuz bir cilde sahip olmanız mümkün. Fraksiyonel lazer ile epidermal dokuyu soymadan, ciltte mikro kanallar açılıyor. Bu mikrokanalların çevresindeki dokular zarar görmediği ve termal hasar oluşmadığı için hızlı bir iyileşme sağlanıyor. Lazer ile deride minik ısı hasarları meydana geliyor ve bunlar kasılarark hızlı bir şekilde iyileşiyor. şlem sonrası cildin en üst tabakasında toparlanma ve sıkılaşma oluşuyor, kırışıklıklar ve sivilce izlerinin azalması sağlanıyor. Sonraki bir yıl boyunca kollajen liflerin yeniden oluşması ve yapılanması devam ediyor. Fraksiyonel lazer uygulamasında açık ten tercih sebebi olmakla birlikte, koyu tenli olanlarda da yapılabiliyor. şlemi sonrası ciltte ilk 24 saat kızarıklık meydana gelse de, hasta en geç bir hafta içinde normal ten rengine geri dönüyor. Uygulamadan iki, üç gün sonra ciltte hafif bir kabuklanma ve soyulma ortaya çıkabiliyor. Bu da, yaklaşık dört gün içinde geçiyor. 8 Futbol turnuvasında ikincilik ödülü B üyükçekmece Devlet Hastanesi Sosyal Organizasyon Komitesi tarafından 6 Mayıs 2014'te başlayan ve bölgedeki özel-kamu hastanelerinin katılım gösterdiği futbol turnuvasına katılan Medicana International stanbul Hastanesi Futbol Takımı ikinci oldu. Turnuvaya katılan Esenyurt Devlet Hastanesi, Çatalca Devlet Hastanesi, Büyükçekmece Devlet Hastanesi, Silivri Devlet Hastanesi, Beylikdüzü Özel Kolan Hastanesi, Büyükçekmece Özel Kolan Hastanesi, Özel Silivri Anadolu Hastanesi, Özel Silivri Kolan Hastanesi, Avcılar Devlet Hastanesi arasından, Esenyurt Devlet Hastanesi ile final maçı oynayan Medicana International stanbul Hastanesi futbol takımı, göstermiş olduğu başarı ile ikinci olmaya hak kazandı. SONBAHAR 2014 Medicana International stanbul Hastanesi’nde yenidoğan sergisi 6 Haziran Cuma günü, Medicana nternational stanbul Hastanesi kokteyl toplantı salonunda gerçekleştirilen fotoğraf sergisinde, hastanede dünyaya merhaba diyen bebeklerin fotoğrafları ‘Hayata Merhaba’ adı altında davetlilerle buluştu. Hastanenin fotoğrafçısı Filiz Tomay tarafından hazırlanan fotoğraflar, yapılan organizasyonla bir kez daha aileleri heyecana boğdu. Beylikdüzü’nün ileri gelenlerinin, hastalar ve fotoğraflarda yer alan bebeklerin ailelerinin davetli olduğu sergiye yoğun ilgi gösterildi. Uğur Koleji Beykent Anaokulu Müdürü Zeynep Kaya’nın da bebeğiyle birlikte yer aldığı sergide Posta Trakya Gazetesi Genel Koordinatörü Tuncay Uğurlu, Beylikdüzü Rotary Clup Başkanı Ali hsan Çilingir ve eşi ve Beylikdüzü Belediyesi mensupları da yer aldı. Recai Ceyhan “ Mayıs 2014’te Tahir Karadeniz hocama mesane kanseri nedeniyle başvurdum. Daha önce gittiğim doktorlar mesanemin alınması ve karnıma torba takılması gerektiğini söylemişlerdi. Allah, Tahir Hoca’mdan razı olsun! Yapay mesane yapacağını ve normal hayatıma devam edeceğime garanti verdi. 12 Mayıs 2014’de Medicana International Beylikdüzü Hastanesi’nde ameliyat oldum. Ameliyatım çok başarılı geçti. Bağırsaktan mesane yapıldı. Yedinci kattaki serviste; hemşirelerin ve tüm personelin güler yüzlü, insani yaklaşımları, mesleki çalışkanlıkları ve becerileri Cultifest ana sponsoru Vivamedicana 2 9-31 Mayıs ve 1 Haziran tarihlerinde gerçekleşen Cultifest’e Vivamedicana ana sponsor olarak katıldı. Hollanda’nın Hertogenbosch bölgesinde düzenlenen festivale, dört gün içerisinde yaklaşık 7 bin kişilik katılım oldu. Vivamedicana Cultifest’te ilgiyle karşılandı. Ayrıca Türkiye’ye tedaviye gitmeyi düşünen hastalarla da görüşüldü. Vivamedicana Cultifest etkinliğinden bir de ödülle ayrıldı. “Yapay mesanem tamamen kontrollü ve başarılı çalışıyor” olağanüstüydü. Hastanede 17 gün kaldım. Hiçbir sıkıntı yaşamadan taburcu oldum. Sondam alındığında başta idrar yapamayacağım korkusu oldu. Ancak Tahir Hocam yeni mesanem ile nasıl idrar yapacağımı öğretti. Zaten normalden hiç farklı olmadığını kısa zamanda anladım. u an ameliyattan ikibuçuk ay sonra kendimi tamamen normal hayatıma dönmüş hissediyorum. Yapay mesanem tamamen kontrollü ve başarılı çalışıyor. drar kaçırması olmuyor. Tahir Karadeniz Hocam'a, Dr. Cüneyd Bey'e ve ekipteki tüm çalışanlara bir kez daha sonsuz teşekkürler.” SONBAHAR 2014 9 Bizden Haberler Medicana ‘Yılın Sağlık Grubu’ Ödülü’nü aldı Tüm Türkiye’yi kapsamayı hedefleyen genişleme stratejisi ve bu yolda yaptığı sürekli yatırımlarıyla giderek büyüyen, Türkiye’de özel hastaneciliğin öncülerinden Medicana Sağlık Grubu’na bir ödül de Ekovitrin Dergisi'nden geldi. Medicana Sa lık Grubu Tıbbi Hizmetler Direktörü Dr. Remzi Karşı, ödül töreninde bir konuşma yaptı. E konominin Oscar'ları olanak nitelendirilen, aylık ekonomi dergisi Ekovitrin'in bu yıl 13’ncüsünü düzenlediği ‘Yılın Starları’ ödül töreni ve iftar yemeği, 5 Temmuz Cumartesi gecesi WOW İstanbul Otel’de gerçekleşti. 30 kategoride 90 adayın yarıştığı ve kamuoyu oylamalarıyla belirlenen ‘Yılın Starları’ anket sonucunda Sağlık Kurumu kategorisinde ‘Medicana Sağlık Grubu’, Yılın Sağlık Kurumu ödülünü aldı. Ekovitrin Yılın Starları'nda; ‘Yılın Sağlık Grubu’ ödülünü alan Medicana Sağlık Grubu Tıbbi Hizmetler Direktörü Dr. Remzi Karşı şun- 10 ları söyledi: “Ekonomi ve iş dünyasının önemli yayınlarından Ekovitrin okurlarının bizi ödüle lâyık görmesi grubumuz için büyük gurur ve şeref kaynağı oldu. Medicana Sağlık Grubu, 20 yılı aşkın bir süredir özel sağlık sektöründe öncülük ve liderlik eden bir gruptur. Kuruluşundan bugüne güvenle büyüyerek sektöre önemli yatırımlar yapmış, sektörün gelişimine öncülük etmektedir. Grubumuz; dünyanın sayılı merkezlerinde bulunan ileri teknolojisi, profesyonel yönetim kültürü, bilimsel çalışmaları ve yüksek hasta memnuniyeti ile Avrupa Birliği standartlarında sağlık hizmeti sunmayı prensip edinmiştir. Özel sağlık sektöründe ulaştığımız kalite, sizlerin de takdirini alarak grubumuzun tercih edilen ve gözde kuruluşlar arasında yer almasını sağladı. Medicana Sağlık Grubu; İstanbul, Ankara, Konya, Samsun'da 10 hastanesi ve Hollanda, Zaandam yurtdışı merkez ofisi ile hizmet vermekte, 5 bin sağlık çalışanı istihdam etmektedir. Grubumuzun yurtiçi ve yurtdışı büyüme stratejisi istikrarlı bir şekilde sürmektedir. Başarılarımızın ekonomi dünyasının önde gelen dergilerinden Ekovitrin okurları tarafından fark edildiğini ve ödüllendirildiğini görmek bizim için büyük önem taşıyor. Bu ödül, bizi motive etmiş ve gayretimizi artırmıştır. Önümüzdeki yıl, sektöründe iş imkânları yaratan ve daha çok insana sağlık hizmeti sunan bir grup olarak yeniden bu ödülü almaya hak kazanacağımıza inancımız artmıştır.” Siyaset, iş ve bürokrasi dünyasını bir araya getiren Yılın Starları Ödülleri'ne yurtiçi ve yurtdışından siyaset, bürokrasi ve iş dünyasının önemli isimleri katıldı. SONBAHAR 2014 Hasta hikayeleri Kilolarından kurtuldu YEPYEN B R HAYATA "MERHABA" DED kinmeden bulunuyor ve kendisine çok daha fazla güveniyor… Öğrencilik hayatında bugüne kadar birçok başarıya imza atan Cenk, ders çalışırken yaptığı beslenme hatalarının ve hareketsizliğinin kilo almasına sebep olduğunu, ancak diyete başladığı günden itibaren istekli olması ve iradesi ile diyet işini kolaylıkla öğrendiğini, artık istediği her şeyi dengeleyerek yiyebildiğini belirtti. Önceden kilosuna bağlı olarak bir takım korkuları olduğunu dile getiren Cenk, “Kalabalık ortamlarda bulunamazdım ve istediğim kıyafetleri giymek yerine, kilomu belli etmeyen bol giysileri tercih ederim” dedi. Ancak şu anda arkadaşlarıyla birlikte sosyal ortamlarda bulunmaktan keyif alıyor, korkusuzca istediği giysileri giyebiliyor. Tam 40 kilo veren Cenk, artık kendine daha fazla güveniyor. C enk Güner (16), fazla kilolarından şikayet ederek Medicana International İstanbul Uzman Diyetisyen Serap Andaç Öztürk kontrolünde, 140 kilo ile diyete başladı. 2013 ubat ayında diyet yapmaya başlayan Cenk, 2013 Aralık ayında 106 kiloya indi. Kilolu olduğu dönem insanlardan çekinen, toplum içine karışmak istemeyen Cenk şimdi tenis oynuyor, sosyal ortamlarda çe- Hedef 85 kiloya düşmek Kilo vermek Cenk’e aslında kaybetmeye başladığı özgüvenini geri kazandırdı. Halen diyete devam eden, diyetin korkulacak bir şey değil, sadece istediğin her şeyi dengeleyerek yemeyi öğrenmek ve alışkanlık kazanmak olduğunu söyleyen Cenk, kendi yaşıtlarına da tavsiyeler verdi. Özellikle sosyal medyanın hayatımıza bu kadar fazla girdiği bir dönemde, telefonlara, bilgisayarlara bağımlı olmadan yaşamaları, oturmak yerine mutlaka spor ile ilgilenmeleri ve fast food’dan uzak durmaları gerektiği mesajını verdi. Kilo verme süreci boyunca Cenk’in her zaman yanında olan Uzman Diyetisyen Serap Andaç Öztürk , Cenk’in yüksek konsantre ile bu süreci rahatlıkla geçtiğini, istediği her şeyden yiyebildiğini ancak miktarının ve eksilteceği diğer gıdaların hesabını öğrendiğini; böylece başarı ile kilo verdiğini iletti. Cenk ile 140 kg olarak başladıkları programda 100 kg’ya kadar geldiklerini ve belli bir süredir bu kiloyu koruduklarını belirten Öztürk, 2014 yılı aralık ayına kadar 85 kiloya düşmeyi hedeflediklerini vurguladı. SONBAHAR 2014 11 Diş Süt dişlerimiz, Daimi dişlerimiz, YA SONRA? Neredeyse insanlık tarihi kadar eski bir uygulama olan implant, kayıp dişlerin yerine konmasında güvenilir bir alternatif olarak öne çıkıyor. “Uygun bakım ve koruma, dental implant destekli dişlerde uzun süreli çok iyi sonuçların alınmasında önemli rol oynar” diyen Medicana Çiftehavuzlar Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nden Diş Hekimi Dr. Ruhi Balcı, 6 ayda bir mutlaka rutin diş hekimi kontrollerinin yapılması gerektiğini vurguluyor. E konomik büyüme, hayatımızın neredeyse tümüne etki eden teknolojik gelişmeler daha iyi, daha estetik, daha sağlıklı tedavi isteyen hastaların beklentilerini de artırdı. İmplant, insanlık tarihi kadar eskilere dayanan bir uygulamadır. Tarihin çeşitli dönemlerinde insanlar, çene kemiği üzerine diş görevini görecek parçalar monte etmeyi bir çözüm olarak gördüler. Modern anlamda 1960’lardan beri kullanılan implantlar, artık kayıp dişlerin yerine konmasında güvenilir bir alternatif olarak, dental tedavilerin bir parçası haline geldi. Diş hekimliğinde yapılan ve yayınlanan bilimsel çalışmalar gösteriyor ki, implant- Dental implantlar bir veya daha fazla diş eksikliği olan hastalarda en uygun çözümdür. 12 lar ile gerçekleştirilen diş tedavileri ile elde edilen yüzde 90-96 arasındaki başarı ve ağızda kalma oranları, implantlar ile diş tedavisini rutin hale getirdi. Günümüzde yılda yaklaşık 6 milyon implant, bu amaçla kullanılıyor ve miktar her geçen yıl hızla artıyor. Tek diş eksikliğinde de tam dişsizlikde de Dental implantlar, bir veya daha fazla diş eksikliği olan hastalarda en uygun çözümdür. Tek diş eksikliğinin giderilmesinde, komşu dişlerin kesilmesine gerek olmadan, dental implantların sunacağı uzun dönem fonksiyonel ve estetik sonuçlar gerçekten mükemmeldir. Birden çok diş eksikliğinde, eksik olan her diş için implant yerleştirilerek kron yapılması; iki veya daha çok implant yerleştirilerek köprü protezi yapılması mümkün- SONBAHAR 2014 dür. Her iki durumda da komşu sağlıklı dişlerin kesilmesi söz konusu değildir. Tek veya çift çene tam dişsizlik durumlarında, 2 – 16 adet implant yerleştirilerek sabit köprü yapılması ya da implant destekli hareketli protezlerin tercih edilmesi, fonksiyon ve estetik konusunda son derece tatminkar sonuçlara ulaşılmasını sağlar. Çekici ve estetik sonuç Dental implantlar normal diş gibi görünecek, hissettirecek ve fonksiyon görecek protezlerin yapılmasında, sağlam ve stabil bir temel hazırlamakla beraber, yerinde durmayan, uygunsuz protezlerin yarattığı rahatsızlığı ortadan kaldırırlar; kemik dokusunu ve diş etlerini uyarırlar. Bu sayede güvenli bir şekilde yeme, içme ve konuşma fonksiyonları yerine getirilebilir; çekici ve estetik sonuçlar elde edilebilir ve yüz yapısının korunması sağlanabilir. mplantlar ile gerçekleştirilen diş tedavilerinde yüzde 90-96 arasında başarı elde ediliyor. SONBAHAR 2014 13 Diş Her altı ayda bir mutlaka diş hekimi kontrolüne girmek gerekiyor. İmplant malzemelerinde ve tasarımındaki ilerlemelerle birlikte cerrahi tekniklerdeki gelişmeler, neredeyse tüm dişsiz hastaların sabit implant destekli bir protez ile tedavi edilebilmelerini mümkün hale getirdi. Son 10 yılda konik ışınlı bilgisayarlı tomografinin (KIBT) çıkması ve yaygın kullanımı, implant yerleştirilmesinden önce ve sonra çeneleri tanımlamak ve üç boyutlu değerlendirme yapmak konusunda önemli yararlar sağladı. Bilgisayarla yönlendirilmiş cerrahi, KIBT taramalarından alınan çapraz kesit görüntülerden elde edilen veriler klinik uygulamalarda rutin olarak kullanılmaya başlandı. Yine son yıllarda implant destekli protezlerde bilgisayar destekli tasarım (CAD) ve bilgisayar destekli üretim (CAM) gittikçe artan oranda kullanılmaya başlandı. Doğru planlama önemli Başarılı bir tedavi, implant konusunda deneyimli bir hekimin muayenesi ile başlar. Detaylı bir anamnezi, takiben yapılacak kapsamlı ağız içi muayene ve takiben gerçekleştirilecek radyolojik tetkikler (röntgen, BT, KIBT vb) planlama için vazgeçilmezdir. Doğru planlama, uygun ürün seçimi, ideal operasyon koşullarının sağlanması, elde edilecek sonuçların başarısına direkt etki edecektir. Günümüzde gerek dental implant sanayiindeki gelişmeler, gerek yıllardır yürütülen bilimsel çalışmalar ve gerekse geliştirilen cerrahi yöntemler ile az bir gurup dışında, 14 implant tedavisine sakınca teşkil eden bir sağlık sorunu kalmamıştır. Tedavinin ikinci aşamasında implantlar yerleştirilir. İyileşme süreci, kullanılan implantın özelliklerine, uygulanan operasyona, kemik miktarına, kalitesine ve genel klinik tabloya bağlı olarak 2 hafta ile 12 hafta arasında değişiklik gösterir. Uygulanan ek cerrahi işlemler bu süreyi daha da uzatabilir. Her hastanın kişisel durumuna bağlı olarak ikinci aşama üç şekilde sonuçlandırılabilir. Geçici dayanak DR. RUHİ BALCI veya kron hemen yerleştirilebilir; dental implant yumuşak doku ile kapatılır ve iyileşme döneminde geçici diş destekli köprü veya geçici hareketli protez yerleştirilebilir; kalıcı dayanak ve final kron hemen yerleştirilebilir. Altı ayda bir kontrol şart Uygun bakım ve koruma, doğal dişlerde olduğu gibi dental implant destekli dişlerde de uzun süreli çok iyi sonuçların sağlanmasında önemli rol oynar. Her altı ayda bir mutlaka rutin diş hekimi kontrolüne gitmek, diş fırçası ve diş ipi kullanarak doğal dişlere yapılan bakım gibi özenle temizlik yapmak ve en önemlisi diş hekiminin önerilerine dikkatlice uymak, elde edilen mükemmel sonucun devamlılığını sağlayacaktır. SONBAHAR 2014 Hasta hikayeleri 20 yıllık ağrıdan hilterapi ile kurtuldu Medicana International Ankara Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Birimi’nde kullanılan yüksek yoğunluklu lazer tedavisi 'hilterapi', inatçı ağrılar için etkili ve pratik tedavi imkanı sunuyor. Herhangi bir nedenle bozulmuş olan vücudun kendi tamir mekanizmasını tekrar canlandırıyor. M edicana International Ankara Hastanesi’nde kullanılmaya başlanan yüksek yoğunluklu lazer tedavisi ‘hilterapi’, hastaları inatçı ağrılarından pratik ve ağrısız bir biçimde kurtarıyor. Yaklaşık 20 yıldır diz ağrılarından muzdarip olan 67 yaşındaki M.B. de Ankara’da sadece Medicana Hastanesi’nde uygulanan hilterapi tedavisiyle sağlığına kavuştu. Medicana International Ankara Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Yaşar Kah- raman, hastanın uzun süredir her iki dizinde ağrısı olduğunu, yürümede ve ayakta durmada zorluk yaşadığını belirttiğini söylerken, “Diz şikayetleri başlangıçtan itibaren giderek artmış ve kısıtlanmalar başlamış. ikayetleri için çeşitli antiromatizmal ilaçlar kullanmış, her iki diz için birkaç yıl aralıklı olarak enjeksiyon yapılmış ve bir yıl ara ile iki kez fizik tedavi görmüş. Ancak şikayetlerde belirgin bir azalma olmamış” dedi. Hastaya 5 seans hilterapi uygulandığını söyleyen Kahraman, tedavi sonunda hastanın her iki dizinde de hareket kısıtlılığı kalmadığını, ağrılarının giderildiğini kaydetti. Tedavi sonrası tatil Hilterapi, hastaları inatçı a rılardan kurtarıyor. Hasta M. B. de “Tedavinin ardından yaklaşık 20 yıldır muzdarip olduğum ağrılar geride kaldı. Artık rahatlıkla merdiven inip çıkabiliyorum. Yürümem rahat, adımlarımı daha rahat atıyorum. Günlük yaşam aktivitelerimde kısıtlılık kalmadı. Örneğin yazlığıma gidebildim, dışarı rahatça çıkıp dolaşıyorum” diye konuştu. Hilterapi ile; el-boyun ağrıları (fıtık, kireçlenme), sırt ağrıları, diz ağrıları (menisküs yırtığı, kireçlenme), cerrahi sonrası geçmeyen her türlü kas-iskelet sistemi ağrıları, epikondilit (tenisçi dirseği), topuk dikeni, kas romatizması, lokalize kas ağrıları, eklem zorlanmaları-burkulmalar, omuzun kas sıkışması ve kas yırtıkları ve daha pek çok kas-iskelet sistemine bağlı olduğu kanıtlanmış ağrılarda sevindirici sonuçlar alınıyor. Terapist tarafından saçsız ve herhangi bir yara olmayan cilde, tarama ve tetik nokta şeklinde uygulanıyor. Hastanın ve uygulayıcının koruyucu gözlük kullanması gerekiyor. 5-10 seans şeklinde uygulanıyor, seanslar hastalığın ciddiyeti ve ağrının tedaviye verdiği yanıta göre değişebiliyor. SONBAHAR 2014 15 Gö üs Hastalıkları BRON TTEN KO Düzenli uyku, iyi beslen Soğuk algınlığının ardından gelişen akut bronşit oldukça yaygın ve bulaşıcı bir hastalık. Özellikle yaşlılar ve çocuklar risk grubunda yer alıyor. Hastalıktan korunmak için alınması gereken tedbirleri sıralayan Medicana Avcılar Hastanesi’nden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Berat Uslu, yüksek ateş, şiddetli öksürük, halsizlik ve solunum sıkıntısı gibi durumlarda mutlaka doktora başvurulması gerektiğini söylüyor. Akut bronşit, küçük çocuklarda daha uzun sürebilir ve a ır seyredebilir. A lt solunum yolu enfeksiyonları deyince ne anlıyoruz? Solunum yolları, üst solunum yolları ve alt solunum yolları olarak ikiye ayrılır. Üst solunum yolları burun, yutak ve sinüslerden oluşur. Alt solunum yolları da gırtlak, nefes borusu, bronş ve akciğerlerden oluşur. Alt solunum yolları, gırtlakta başlar. Sonrasında gelen yapı nefes borusudur. Bronşlar, nefes borusunun devamıdır. İki ana bronş bulunur. Bronşlar akciğer dokusunun içlerine doğru daha küçük, daha ince yapılar halinde dallanmaya başlar. Alveoller alt solunum yollarının en son noktasıdır. Alveoller içi hava dolu küçük keseciklerdir ve kanla, atmosfer havasının gaz değiştirdikleri yerdir. Bronşit, büyük bronşları, yani soluk borusundan dallanarak akciğerlere yayılan hava borularını örten mukoza dokusunun akut ya da kronik iltihabıdır. İltihap bronşiyol denen küçük 16 bronşlarda oluşursa bronşiolit adıyla anılır. Akut bronşit sıradan bir hastalık olarak kabul edilir ve soğuk algınlığının ardından gelişir. Çok yaygındır. Hastalık etkeni genellikle üst solunum yollarında önceden bulunan ve sık rastlanan virüslerdir. Başlangıçtaki virüs enfeksiyonuna daha sonra bakteri enfeksiyonu eklenebilir. Bu hastalıkların belirtileri neler? Özellikle soğuk algınlığı sonrasında öksürükle birlikte hafif ateş (37,5-38,5°C) görülür. Soluk borusu ve bronşlarda gelişen iltihap göğsün orta bölümünde, göğüs kemiğinin arkasında, öksürüğün artırdığı bir ağrıyla birlikte ortaya çıkar. Bazen daha hafif olan ağrılar bütün göğüse yayılabilir; solunum kaslarının zorlanmasıyla solunum sıklaşır ve öksürük inatçı bir hal alır. Hastalığın en önemli ikinci belirtisi olan balgam çıkarma, damar dışına sıvı sızması ve mukus salgısının artmasının sonucudur. Başlangıçta az çıkarılan ve koyu kıvamlı olan balgam, hastalık ilerledikçe daha akışkan ve boldur. Hangi durumlarda mutlaka doktora başvurmak gerekir? Akut bronşit genellikle tehlikeli bir gelişme göstermez. Hasta iki hafta içinde iyileşebilir. Kronik kalp, akciğer, böbrek hastalığı olanlarda, şeker hastalarında, çok küçük çocuklarda ve yaşlılarda hastalık daha uzun sürebilir ve ağır seyredebilir. Doktora başvurmaları gerekir. Ayrıca yüksek ateş, şiddetli öksürük. şiddetli halsizlik, Hasta birinin kirli elleri ile dokunduğu yere dokunarak, bakteri ya da virüsü solunum yolunuza bulaştırabilirsiniz. SONBAHAR 2014 KORUNMAK Ç N enme ve el temizliği şart! ayakkabı giymeyi ve yürümeyi zorlaştıran bir ayak hastalı ıdır. Ani sıcaklık de işikliklerinde, sıcak ve kuru, ya da tozlu ve nemli ortamlarda solunum yollarının koruyucu sıvı salgısı azalıyor. SONBAHAR 2014 17 Gö üs Hastalıkları Öksürük ilaçları doktor kontrolünde kullanılmalıdır. solunum sıkıntısı, uzun süren hastalık halleri de doktora başvurmayı gerektirir. Nasıl bulaşır ve ne gibi önlemler alınabilir? Özellikle gençlerde görülen akut bronşitlerde, başlıca etken bakterilerden çok virüslerdir. Ama bakteriler de akut bronşit etkeni olabilir. Bakteri ya da virus, hasta birinin havaya bıraktığı damlacıklar yolu ile alınabilir fakat çoğunlukla enfekte eller yoluyla bulaşır. Hasta birinin kirli elleri ile dokunduğu yere dokunarak bakteri ya da virüsu ellerinizle solunum yolunuza bulaştırabilirsiniz. Bakteriler bronşlara hava ya da vücuttaki başka bir odaktan kan yoluyla ulaşabileceği gibi, normal koşullarda bir hastalığa yol açmadan da bulunabilir. Herhangi bir nedenle organizmanın direnci zayıflar ve savunma sistemi etkisiz kalırsa, enfeksiyona yol açabilen saprofit bakteriler de bronşit etkenine dönüşebilir. Çocuklara dikkat Risk faktörleri nelerdir? Hastalığı hazırlayıcı etması da solunum yollarını kenlerin başında çevre ve hasarlayarak savunma meiklim koşulları yer alır. Ani kanizmalarını bozar. İleri sıcaklık değişikliklerinde, UZ. DR. BERAT USLU yaş, kronik hastalıklar, kötü sürekli sıcak ve kuru ya da tam tersi tozlu ve nemli ortamlarda solunum yol- yaşam koşulları da risk faktörleri arasındadır. larının koruyucu sıvı salgısı azalır. Ani bastıran Çocuklarda daha mı sık görülüyor, neden? soğuklar ve hava değişimleri gibi etkenler solu- Alt solunum yolu enfeksiyonları çocuklarda num yolları hastalıklarının daha çok sonbahar sık rastlanan enfeksiyonlardır. Daha çok 1 ve kış aylarında görülmesinin başlıca nedenidir. yaş altında olmak üzere özellikle düşük sosyoBurun orta bölmesi eğriliği (deviasyon) ya da ekonomik seviyesi olan ailelerde, kalabalık yaşam polip üst solunum yolu enfeksiyonları gibi burun koşulları olan, sigara dumanına maruz kalan ve solunumunu engelleyen durumlar solunumun anne sütü almayan bebeklerde daha sık görülür. ağız yoluyla yapılmasına, sonuç olarak yeterince Korunmak için neler yapmalıyız? Genel tedısıtılmamış ve nemlendirilmemiş bir havanın birler hakkında bilgi verir misiniz? solunmasına neden olur. Bu da savunma meka- En genel tedbir olarak düzenli uyku ve sağlıklı nizmalarını zayıflatarak kolay hastalanmamıza beslenme önemli. Ellerle sık bulaştığı için el neden olur. Kirli hava, sigara dumanı solun- temizliğine dikkat etmeli. Hasta kişilerle sarıl- 18 SONBAHAR 2014 mak, öpüşmek, tokalaşmak gibi yakın temastan kaçınmalı. Küçük çocuklarda, 65 yaş üzerinde kronik hastalığı olanlarda, grip ve zatürre aşıları yapılmalı. Zamanında tedavi edilmezse başka hastalıklara yol açabilir mi? Virüslerin etken olduğu bir enfeksiyonun bronşlarda doku yıkımına yol açması, buralarda bakterilerin de üremesini kolaylaştırır. Bu durumda hastalığın gidişi daha kötüdür. Bakteri enfeksiyonlarının eklendiği bronşitlerin en kötü sonucu grip sonrası gelişen zatürredir. Zatürre çoğunlukla antibiyotikler ile tedavi edilebildiği gibi daha nadir olarak ölümcül de olabilir. Nasıl bir tedavi uygulanmalıdır? Akut bronşitin etkeni genellikle virüstür ve bu durumda antibiyotik tedavisinin yararı yoktur. Alt solunum yolu enfeksiyonları kalabalık yaşam koşulları olan, sigara dumanına maruz kalan ve anne sütü almayan bebeklerde daha sık görülür. Semptomatik tedavi yeterlidir. Ama virüs enfeksiyonuna bakteri enfeksiyonu eklenirse antibiyotik kullanmak gerekir. Ayrıca bronş salgılarının akışkanlığını artıran balgam yumuşatıcı ilaçlar verilerek balgamın kolay atılması sağlanabilir. Ateş yükseldiğinde yaygın biçimde kullanılan ateş düşürücülere başvurulur. Öksürük aşırı miktarda artan bronş salgısının temizlenmesi için gerekli bir savunma mekanizması oluşturur. Öksürük ilaçları ancak çok gerektiğinde kullanılmalıdır. SONBAHAR 2014 19 Endrokrinoloji Her Nodüler Guatr AMEL YAT GEREKT RM yot eksikliği ile görülme sıklığı doğru orantılı olan tiroid nodülleri; guatrojen besinler, doğum sayısı, sigara kullanımı, stres, radyasyon gibi risk faktörlerine bağlı olarak da ortaya çıkıyor. Medicana International Samsun Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Erdal Kan; tiroid biyopsisi sayesinde gereksiz ameliyatlardan kurtulmanın mümkün olduğunu söyledi ve tiroid nodülleri hakkında bilgi verdi. T iroid nodülleri, tiroid bezi içinde kıvam olarak farklı, yuvarlak ya da oval oluşumlardır. Nodüllerin görülme sıklığı 18-65 yaş arasında yüzde 20-25, 65 yaş üstünde ise yüzde 35-40 civarındadır. Hastalık, yaşla birlikte artış gösterir. Nodüller çoğunlukla birden fazla olarak görülse de tek olarak da ortaya çıkabilir. Genellikle başka nedenlerle yapılan radyolojik incelemeler ya da ‘check-up’ sırasında saptanan nodüller; öncellikle mutlaka bir endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilmelidir. Bazı şikayetler psikolojik nedenlere bağlı Nodüler guatrlı hastalarda tiroid hormon sevi- yeleri nadiren düşük ya da yüksektir; hormon seviyeleri genellikle normal düzeyde seyreder ve sıklıkla hiç belirti vermez. Hastalar bazen tiroid bölgesinde hissettiği bazı stres kaynaklı belirtileri nodüllerine bağladığından, bu belirtilerin geçmesi için ameliyat olmayı tercih eder. Ancak bu şikayetler nodülUZ. DR. ERDAL KAN ler yüzünden değil, çoğunlukla psikolojik nedenlere bağlıdır. Dolayısıyla ameliyat ile nodüllerin alınması şikayetleri geçmeyecektir. Hastalar gereksiz yere ameliyat olmaktan kaçınmalıdır. Soğuk nodüllerde kanser riskine dikkat Nodüler guatr hastaları gereksiz yere ameliyat olmaktan kaçınmalı. 20 Tek ya da çok nodül içeren guatrda kanser olasılığı benzerdir. Nodüller soğuk ya da sıcak nodüller olarak da sınıflandırılır. Soğuk noSONBAHAR 2014 MEZ düllerin kanser riski yüzde 5-15’lere kadar çıksa da çoğu iyi huyludur. Bu nedenle bu nodüllerin ameliyat ile alınmasına gerek yoktur. Sıcak nodüllerin kanser olasılığı ise hemen hemen hiç yoktur. Biyopsi ile gereksiz ameliyat riski ortadan kalkar Soğuk nodüller tespit edildiğinde, nodül çapı belli bir boyuta çıkmışsa tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi yapılır. Tiroid biyopsisinin, nodüllerin kanser mi yoksa iyi huylu mu olduğunu değerlendirmede tüm dünyada en geçerli ve değerli yöntemdir. İşlem ince bir iğne ile ultrasonografi eşliğinde ya da ultrasona ihtiyaç duymadan yapılır ve 3-5 dakika sürer. Çoğu zaman lokal anesteziye bile gerek yoktur. Biyopsiden sonra hasta günlük işine devam edebilir. Tiroid biyopsisi sayesinde birçok hasta gereksiz ameliyattan kurtulur. Soğuk nodüllerin kanser riski yüzde 5-15'lere kadar çıksa da çoğu iyi huyludur. Nodüller ço unlukla birden fazla görülse de, tek olarak da ortaya çıkabiliyor. . SONBAHAR 2014 21 Dermatoloji Cilt lekenizi Y TANIYIN! Güneş lekeleri, yaşlılık lekeleri, sivilce izleri, çiller, benler… Sadece görüntümüzü bozmakla kalmıyor bazı durumlarda sağlığımızı da tehdit edebiliyor. Günümüzde leke tedavisi için pek çok başarılı yöntem uygulanıyor. Her lekenin tedavi edilmeye ihtiyacı olmadığını söyleyen Medicana Bahçelievler Hastanesi’nden Dermatolog Dr. Herman Mayısoğlu, doğru tedavi için mutlaka doğru tanı konulması gerektiğini vurguluyor. C ilt lekeleri dendiği zaman ne anlamalıyız? Lekeler, deride yükselme veya çöküntü göstermeyen çeşitli büyüklükteki renk değişiklikleridir. Genellikle yuvarlak olmakla beraber, oval veya şekilsiz, etrafı keskin sınırlı veya sınırsız olabilir. Cilt lekeleri yalınızca cildimizi mi yoksa genel sağlığımızı da mı etkiler? Lekeler bir deri hastalığının yegane belirtisi olabileceği gibi tüm vücudu ilgilendiren bir hastalığın erken belirtisi de olabilir. Cilt lekeleri kaç türdür? Deri vücudumuzun en büyük organıdır. Cilt lekelerinin görülme sıklığı da bölgeden bölgeye değişkenlik gösterir. Yüz, görsellik açısından daha önem taşıdığından özellikle bu bölgedeki en sık izlenen deri lekeleri hakkında bilgi vermek istiyorum. Görülme sıklığına göre sıralama şöyledir: - Güneş lekeleri, -Çiller, -Hamilelik lekeleri, -Yaşlılılk lekeleri, -Sivilce izleri, -Deriye renk veren hücrelerin azalması ile beraber ya da cilt yaralanması sonrası ortaya çıkan lekeler, -Egzama lekeleri, -Doğuştan olan lekeler ve benler, -Mantar hastalıkları, -Döküntülü olan enfeksıyon kaynaklı hastalıklar ile sistemik bir rahatsızlığın bulgusu olarak sınıflandırılabilir. Cilt lekelerinde ne gibi tedavi yöntemleri uy- 22 gulanıyor? -Lokal olarak kullanılan renk açıcılar (azaleik asit , tretionın, hidrokinon gibi), -Kriyoeterapi veya azot tedavisi, -Işık ve lazer tedavileri, -Kimyasal peeling , -Mezoterapi ve güneş koruyucular. (Güneşten koruyucu ürünler leke oluşumunu önlemekle beraber kaybolan lekelerin yeniden oluşmaması için mutlaka 4 mevsim kullanılmalıdır). Cilt lekelerine bir dermatoloğun yaklaşımı nasıldır? Cilt lekelerinin doğru tedavisi için öncelikle mutlaka doğru tanımlanmalıdır. DERMATOLOG DR. HERMAN MAYISOĞLU Ciltteki lekeleri doğru olarak isimlendirmek her zaman normal bir muayene ile yeterli olamayabilir. Cilt mikroskopu veya dermoskopu, ‘wood ışığı’ olarak ismlendirilen özel bir aydınlatma, kimi zaman cilt tetkikleri laboratuvar ve radyolojik veriler ile cilt biyopsisi de gerekli olabilir. Bu tedavilerin hangisinin en doğru yaklaşım olduğu, hekim ve hasta arasındaki diyalog sonrası ortaya çıkar. Herkes için doğru olan tek bir tedavi yoktur. Bu tedaviler tek veya kombine olarak da kullanılabilir. Ayrıca her lekenin tedavi edilmeye ihtiyacı da yoktur. Ancak kesinlikle doğru tanı konulması gerekir. Lekeler, bir deri hastalığının yegane belirtisi olabileceği gibi, tüm vücudu ilgilendiren bir hastalığın erken belirtisi de olabilir. SONBAHAR 2014 Cilt Lekelerini Yakından Tanıyalım -Güneş lekeleri ya da yaşlılık lekeleri olarak bilinen solar lentigo, özellikle 4o’lı yaşlardan sonra derinin yenilenme kabiliyetinin de azalması ile beraber ortaya çıkar. Beyaz tenli, kolay yanabilen, zor bronzlaşabilen kişilerde görülür. Görünmeyen zararlı ışınlar yani ultraviyole ışınları en önemli nedendir. -Çiller, güneş lekelerinden farklı olarak yaşamın erken döneminde ortaya çıkar ve yaz aylarında daha belirgin hale gelir, kış aylarında solma gösterir. -Melasma veya gebelik maskesi olarak da adlandırılan lekeler özellikle gebelik döneminde alın, yanaklar ve üst dudakta ortaya çıkan kahverengi lekeler olarak kendini gösterir. Bununla beraber koyu tenli erkeklerde de ortaya çıkabilir. -Derinin renk veren hücrelerinin tek gerçek kanseri olan melanom da yine bir leke olarak başlar ve ne kadar erken tedavi edilirse o kadar yüz güldürücü olan bir bendir. -Deriye renk veren hücrelerin azalması ile seyreden vitiligo ise özellikle yüz bölgesinde, göz kapakları ve ağız etrafında yerleşim gösterir. SONBAHAR 2014 23 Beyin Cerrahisi Beyin tümöründen korkmayın! 24 GEÇ KALMAYIN SONBAHAR 2014 lk duyduğumuz anda irkilmemize yol açsa da, her beyin tümörü tehlikeli ve ölümcül değil. yi huylu beyin tümörlerinde sadece cerrahi tedavi ile mükemmel sonuçlar alınıyor. Kötü huylu tümörlerde ise erken teşhis büyük önem taşıyor. Medicana Beylikdüzü Hastanesi Beyin Sinir Omurilik Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Hidayet Akdemir beyin tümörleri hakkında bilgi verdi. PROF. DR. HİDAYET AKDEMİR Beyin Tümörlerinin Belirtileri Ve Bulguları: A) Baş ağrısı, bulantı, kusma, çift görme (kafa içi basınç artması) B) Sara nöbetleri C) Kol ve bacakta güçsüzlük D) Kol ve bacakta uyuşmalar E) Denge ve koordinasyon bozuklukları F) Kranial sinir felçleri (görme, yüz, sinir, koku, işitme sinirleri felçleri) G) Davranış ve kişilik bozuklukları. B eyin tümörü deyince ne anlıyoruz? Beyin tümörleri, beyin dokusunun hücrelerinden, beyin zarlarından, kafatası kemiklerinden kaynaklanan iyi veya kötü huylu, doğuştan veya sonradan oluşan lezyonlardır. Bunlar dışında vücudun başka bir organından beyne yayılan kanserler (metastazlar) beyin tümörleri başlığı altında incelenir. En sık görülen beyin tümörü türleri hangileridir? En sık görülen beyin tümörleri arasında ‘glial tümörler’ olup tüm beyin tümörlerinin yaklaşık yüzde 50’sini teşkil eder. Beyin zarlarından kaynaklanan tümörlerden ‘menengiomlar’ ise tüm beyin tümörlerinin yüzde 15’ini, beyincik tümörleri yüzde 10'unu oluşturur. Beyindeki hormon merkezinden kaynaklanan hipofiz adenomları ise yaklaşık tüm tümörlerin yüzde 10-15'ini teşkil eder. Her beyin tümörü tehlikeli ya da ölümcül müdür? Metastaz denilen vücudun başka bir organından beyne yayılan ve birden fazla metastaz tümörü olan hastaların genellikle kısa bir yaşam süreleri vardır. Buna karşılık iyi huylu beyin tümörlerinin (menengiom, schwanom, hipofiz adenomları ve kalıntı tümörleri) genellikle tedevi sonuçları yüz güldürücüdür. Beyin dokusundan kaynaklanan glial tümörlerinde ise günümüzün modern tıbbın tedavileriyle yani ameliyat, radyoterapi, kemoterapi gibi alternatif tedavi uygulamalarıyla hastanın yaşam süreleri uzatılabiliyor. Tedavi yöntemleri hakkında biraz bilgi verir misiniz? Beyin tümörü olan her bir hastanın yaşı, genel sağlık durumu, tümörün bulunduğu yer, ve cinsine göre farklı tedavi seçenekleri uyglulanır. Örneğin iyi huylu beyin tümörlerinde (menengiomlar, schwanom, hipofiz adenomları ve kalıntı tümörleri) sadece cerrahi tedavi seçeneği yeterli olur. Ancak kötü huylu (habis) tümörlerde cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi gibi üç farklı tedavi şeçeneği birlikte veya tek başına uygulanır. Sonuç olarak günümüzde beyin tümörlerinin teşhisi kolay ve hızlı bir şekilde konulabiliyor. Her bir beyin tümörü vakasını ayrı ayrı değerlendirmek ve tedavi strajesi belirlemek gerekiyor. Öncelikle şunu söyleyebiliriz ki; iyi huylu beyin tümörlerinin özelikle cerrahi tedavisi oldukça yüz güldürücü. Ancak hastalıktan korkmadan ve geç kalmadan, ilk belirtiler ortaya çıktığında doktora başvurmanın, beyin tümörü tedavilerinin sonucunu etkileyen en belirleyici faktör olduğunu unutmayalım. yi huylu beyin tümörlerinin tedavi sonuçları genellikle yüz güldürücü oluyor. SONBAHAR 2014 25 Estetik Lazer Lip Sıkılaşarak Yağla Diyet ya da sporla bir türlü veremediğiniz kilolar, kurtulamadığınız yağlar var… Ya da çok kilolu değilsiniz ama vücudunuz size şekilsiz geliyor… şte lazer lipoliz tam da bu durumlarda devreye giriyor, kalıcı yağları yok edip vücudu şekillendiriyor. Çamlıca Medicana Hastanesi Estetik ve Plastik Cerrahi Bölümü’nden Op. Dr. Cahit Vural, lazer lipoliz ile ilgili sorularımızı yanıtladı. L azer lipoliz uygulaması hakkında şekillendirme yöntemidir. Bu sebeple düzensiz görünüme sebep olan inatçı bölgelere uygulanır. bilgi verir misiniz? Lazer lipoliz, spor ve diyetle veremedi- Spor ve diyet ile kolayca verdiğimiz yağlar dığimiz yağlardan kurtulmamızı sağlayan şında, kalıcı olan yağ dokusu hedef alınır. Operasyon ne kadar süyeni bir tedavi yöntemidir. rüyor ve herhangi bir yan Tüm dirençli bölgelere uy"Lazer lipoliz, hem etkisi var mı? gulanabilir. Temel felsefe sıkılaşmak hem de Operasyon her bir bölge için olarak lazer dalgaları ile yağ dokularının eritilmesine yağlardan kurtulmak için 20-40 dakika arasında sürer. dayanır. Eritilmiş yağ hüc- uygulanır. Yani bir taşla iki Birçok bölge bir arada yapılırsa ortalama 1.5 saat kadar releri de kolayca vücuttan kuş vurulmuş olur." bir süreye ihtiyaç vardır. uzaklaştırılır. Bunların yanı Ameliyattan sonra hastasıra birçok güncel estetik işnede yatış gerekmez. Birkaç lemi de lazer lipoliz ile yapsaatlik takipten sonra hasmak mümkündür. Koltuk talar evlerine gönderilir 2-3 altı terlemesi tedavisi ve bel gün sonra da çalışmaya başgamzesi oluşturma, son dölayabilirler. Ameliyat sonrası nemdeki en popüler lazer önerilere uyan hastalarda lipoliz uygulamalarından. yaşamsal bir risk taşımadan Koltuk altı ter bezleri de iyileşme dönemi atlatılır. benzer şekilde lazer dalgaları ile zayıflatılıp çalışması engellenir. Belde gamze için Yağlara elveda! de, o bölgedeki yağ dokuHangi bölgelere uygulasunu liopliz ile uzaklaştırıp nıyor? suni bir gamze yapıyoruz. En sık bel, gıdı, kol, bacak Hangi durumlarda ve içi, karın, sırt, ayak bileği, kimlere uygulanıyor? göbek, koltuk altı ter bezleri Öncelikle lazer lipoliz bir gibi bölgelere uygulanır. OP. DR. CAHİT VURAL zayıflama yöntemi değil bir şlem sırasında ne kadar 26 SONBAHAR 2014 Lipoliz ile lardan Kurtulun! Lazer lipoliz inatçı bölgelere uygulanıyor ve ya dokusu hedef alınıyor. ????, ayakkabı giymeyi ve yürümeyi zorlaştıran bir ayak hastalı ıdır. SONBAHAR 2014 27 Estetik Uygulama her bir bölge için yaklaşık 20-40 dakika arasında sürüyor. Lazer lipoliz bir zayıflama yöntemi değil şekillendirme yöntemidir. Düzensiz görünüme sebep olan inatçı bölgelere uygulanır. yağ alınıyor? Tek bir hastadan 11-12 litre marjına kadar yağ çekilebilse de ortalama 8-9 litre yağ dokusunun vücuttan uzaklaştırılması ile yeterli sonuç fazlasıyla alınmış olur. Lazer lipoliz uygulandıktan sonra kilo alınırsa ne olur? Yüksek miktarda kilo alımı söz konusu olursa -mesala 30 kilo gibi- tüm dengeler bozulur ancak minimal kilo alımından hastanın yeni formu etkilenmez. Liposuction'dan daha etkili Aynı yerde tekrar yağlanma meydana gelir mi? Aşırı kilo alımı söz konusu değilse, işlem görmüş bölgelerde tekrar inatçı yağları görmek pek mümkün olmaz. Ameliyat sonrası nelere dikkat edilmeli? Ameliyat sonrası erken hareket ve sıvı desteği ile hızlı bir toparlanma olur. Bu dönemde, diyetle yeni kilo alımı sınırlandırılır. Birinci aydan 28 itibaren hastalar günlük ük hayatlarına sorunsuz olarak arak dönmüş olur. Başarılı bir lazer lipolizz uygulamasının sırrı nedir? Başarılı lipoliz için uygun un bölge, doğru zamanlama ve uygun aday seçimi çokk önemlidir. ld Tüm bu faktörler biraraya geldiğinde harika sonuç kaçınılmazdır. Pek tabii ki, diğer estetik işlemlerde olduğu gibi bir uzman plastik cerrahi hekimi tarafından yapılması güvenli olacaktır. Liposuction’dan farkı nedir? Liposuction’dan farkı aslında yağ dokularının mekanik olarak değil lazer dalgaları ile parçalanması ve bu işlem esnasında lazer dalgalarının ciltte de sıkılaşma yaparak sarkıklık tedavisinde de rol almasıdır. Tam tabiri ile “bir taşla iki kuş vurmak” diye buna denir! Hem sıkılaşmak hem de yağlardan kurtulmak… İkisini de tek bir işlemle yapabiliyorsunuz. Liposuction ile sınırlı kaldığınız bir noktada lazer lipoliz ile boşluğu doldurmuş oluyorsunuz. SONBAHAR 2014 Bizden Haberler HOG BOSPHOURUS Konya ‘sevgi ve hoşgörü sürüşü’ gerçekleşti Medicana Konya Hastanesi, Harley Sahipleri Derneği'nin (HOG) Konya’ya gerçekleştirdiği 'Sevgi ve Hoşgörü Sürüşü'ne ev sahipliği yaptı. HOG üyeleri iki gün boyunca Konya’da tarihi ve görülmesi gereken önemli yerleri gezdi. HOG üyeleri, Mevlana Türbesi önünde bir araya geldiler. HOG üyeleri Medicana nternaional Ankara Hastanesi'ni ziyaret etti. Gezi sonunda Medicana Konya Hastanesi'nde pasta kesildi. M edicana Sağlık Grubu Sponsorluğunda; İstanbul’dan Konya’ ya ‘Sevgi ve Hoşgörü Sürüşü’ne katılmak üzere gelen yaklaşık 30 HOG Bosphorus Üyesi Harley Davidson sürücüsü, 21 Haziran Cumartesi günü Mevlana Türbesi önünde bir araya geldiler. İki gün boyunca İstanbul’dan ‘Sevgi ve Hoşgörü Sürüşü’ gezisine motorla katılan HOG üyeleri, Konya’da Mevlana Müzesi, İstiklal Harbi ehitleri Abidesi, Sille gibi tarihi ve önemli yerleri gezdi. Gezi, Medicana Konya Hastanesi’nde gerçekleştirilen kokteylle devam etti. Kokteylde söz alan HOG Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Aktaş, “Hz. Mevlana bizleri çağırdı. Çağırmasaydı bu gezi belki de olamazdı. Burada büyük bir sevgi gördük Konyalılardan. Hz. Mevlana’yı ziyaret ettik. Çok mutlu olduk, son derece duygulandık. Mutlu bir an yaşadık. Konya’nın çok temiz, Avrupa’dan daha da güzel yerlerini gezdik ve çok beğendik” dedi. Aynı zamanda HOG Yönetim Kurulu üyesi olan Medicana Sağlık Grubu CEO’su Reha Özkaya ise, yönetim olarak bu gezinin adını ‘Sevgi ve Hoşgörü Sürüşü’ koyduklarını söyleyerek, “Ailelerimizle, dostlarımızla buraya geldik. Ve yine ailelerle ve dostlarla burada buluştuk. Konyalı motorcu arkadaşlara bize burada gösterdikleri misafirperverlikten dolayı çok teşekkür ediyoruz. Bugün Sille’ye ve Mevlana Hazretleri’ni ziyaret ettik. Kurtuluş Müzesi’ne, şehitliğe gittik. Hem şehitlerimiz hem de kendimiz için Mevlana Hazretleri’nin huzurunda dua ettik” diye konuştu. Dernek tarafından gelen teklifi memnuniyetle kabul ettiklerini belirten Medicana Konya Hastanesi Genel Müdürü Belgin Danış ise, “Gezinin adı bir kere çok güzel; 'Sevgi ve Hoşgörü.' Amacı çok iyi. Mevlana Hazretleri’ne ziyaret vardı içinde. Bu nedenle Konya Medicana Hastanesi olarak HOG’un değerli mensuplarına ev sahipliği yapmaktan, Konya ve hastanem adına son derece memnunum. İyi ki geldiler” şeklinde konuştu. İki gün süren gezi Medicana Konya Hastanesi’ndeki kokteylde pasta kesilmesiyle son buldu. HOG üyeleri, etkinliğin ardından Medicana International Ankara Hastanesi’ni de ziyaret etti. Ekibin motorsikletleriyle gerçekleştirdiği ziyaret renkli görüntülere sahne oldu. SONBAHAR 2014 29 Beslenme Beslenme yan OBEZ TE 30 SONBAHAR 2014 anlışları Diş çürükleri, gelişim sorunları, yüksek kolesterol, karaciğerde yağlanma… Okul çağındaki çocuklarda obezite, pek çok ciddi rahatsızlığa ve kronik hastalıklara yol açabiliyor. Obezitenin önlenmesi için dört yapraklı yonca yöntemini öneren Medicana Bahçelievler Hastanesi’nden Diyetisyen Fatmagül Yılmaz Öztürk, alınacak önlemleri sıraladı ve ailelere önemli tavsiyelerde bulundu. TEYE yol açıyor O kul çağı çocuklarında en sık görülen beslenme yanlışları nelerdir? Bu yaş gurubunun en büyük hatası, su dışında kalorisi yoğun bir sürü içecek tüketiyor olmaları. Hamburger türü fast- food besinler, patates cipsleri ve gazlı içecekler en sevdikleri besinler arasında. Sebzeyi çoğu sevmiyor. Çikolata, cips ve şekerlemeleri çok fazla tüketiyorlar. Bu yaş grubu çocukları için nasıl bir beslenme programı uygundur? Yapılan bilimsel araştırmalara göre bir insanın 50'ye yakın besin öğesine ihtiyacı var. Bu öğelerin herhangi biri alınmadığında ya da gereğinden az ya da fazla alındığında büyüme ve gelişim engellendiği gibi sağlık da bozuluyor. Yeterli ve dengeli beslenme için dört yapraklı yonca metodu önerilir. Bu her yaş için geçerli bir modeldir. Dört Yapraklı Yonca Metodu le Beslenme Et, yumurta, kuru baklagiller ve yağlı tohumlar: Bu gruptaki besinler diğer gruptakilerden daha fazla protein içerir. Ayrıca demir, çinko, fosfor, Okul ça ı çocukları genellikle hamburger, patates cipsleri ve gazlı içeceklerle besleniyor. SONBAHAR 2014 31 Beslenme magnezyum ve B vitaminleri açısından da zengindir. Süt ve türevleri: Günlük alınması gereken miktar çocuklarda 3–4 porsiyon civarındadır. Her gün iki su bardağı süt ya da yoğurt, sabahları da bir parça peynir ihtiyacı karşılar. Sebze ve meyveler: Günde en az 3–4 porsiyon tüketilmesi gerekir. Büyük meyvelerin (portakal, elma, armut, muz gibi) orta boy büyüklüğünde bir tanesi, çilek, kiraz gibi meyvelerin yarım su bardağı kadarı, kayısı, erik gibi meyvelerin ise üç adedi bir porsiyon sayılıyor. Yeşil sebzelerin 200 gr kıyılınca yaklaşık iki- üç su bardağı kadarı, domates ve patatesin orta büyüklükte bir tanesi, patlıcan, kabak ve havucun bir küçük boyu birer porsiyondur. Günde en az 2 adet meyve, birer porsiyon salata ve sebze yemeği yenmesi gerekir. Tahıllar: Karbonhidrat açısından zengin olan bazı vitamin ve mineralleri de içeren bu gruptaki besinler (buğday, pirinç, mısır ve bunlardan yapılan ekmek, makarna, bulgur, şehriye vb) günlük enerjinin esas kayÇevresel faktörler, fiziksel nağını oluşturlar. Bu grup B aktivite azlı ı ve hatalı beslenme vitaminleri ve enerji sağlar. obezitenin nedenleri arasında. Kişiler aktivite ve ağırlık durumlarına göre bu gruptan tüketmelidirler. 4- 5 porsiEn başta obezite, diş çüyon çocuklarda yeterli düzey rükleri, yeterli ve dengeli olabilir. beslenmedikleri için gelişim Yoncanın her yaprağından sorunları, fazla kiloya bağlı her öğünde bulundurmaya erken ergenlik, kolesterol çalışmak çocuğunuzu sağdüzeylerinde artma, son dölıklı beslemenize yardımcı nemlerde artan karaciğerde olacaktır. Bunu yaparken yağlanma, erişkin dönemde besinler kendi içlerinde çok de kilolu olma durumunun renklilik gösterirler, her sedevam etmesi ve buna bağlı ferinde farklı bir renk tercih DİYETİSYEN FATMAGÜL YILMAZ ÖZTÜRK kronik hastalıklar. etmek beslenme yelpazemizi Obezitenin çocukluk döneminde görülme daha geniş ve sağlıklı tutacaktır. Bu dönemdeki beslenme hataları ileride ne sıklığı nedir? Yapılan çalışmalar incelendiğinde ülkemizde gibi hastalıklara yol açabilir? fazla kilolu olma ve obezite sıklığının giderek arttığı, çocukluk çağı obezitesinin yüzde 6,5, Çocukluk dönemindeki beslenme hataları fazla kilolu oranının yüzde 14,3’e ulaştığı görüileride obezite, yüksek kolesterol ve karaciğer lüyor. T.C. Sağlık Bakanlığı, T.C.Milli Eğitim yağlanması gibi hastalıklara yol açıyor. Bakanlığı, Dünya Sağlık Örgütü işbirliğinde Obezitenin sinyalleri çok erken yaşlarda ortaya çıkıyor. 32 SONBAHAR 2014 Obeziteyi Önlemek İçin 20 ülkede uygulanan ‘Avrupa Çocukluk Çağı Obezite Araştırması’na bu yıl ülkemiz de katıldı. Çocuklarda obeziteye yol açan faktörler nelerdir? Obeziteye yol açan nedenler; genetik faktörler, çevresel faktörler, fiziksel aktivite azlığı, hatalı beslenme alışkanlıkları olarak sıralanabilir. Çocuklarda obezite tedavisi nasıl uygulanıyor? Etkin bir sonuç elde ediliyor mu? Çocuklarda hedef kilo alımını durdurmak ve hatalı beslenme alışkanlıklarını değiştirmek. Sağlıklı beslenme kurallarını kalıcı davranış değişikliği şekline dönüştürmek. Bunları yaparken bile kilo kaybı oluyor. Büyümenin duraksamaması için haftada yarım kilo kayıp idealdir. Boyu uzadıkça vermesi gereken kilo zaten azalacaktır. Çocuklar büyüklerden daha uyumlu olabiliyor, tabii uygun frekans yakalanınca. Çocukluk ça ı obezitesi gün geçtikçe yaygınlaşıyor. SONBAHAR 2014 • Kahvaltı etme alışkanlığını mutlaka kazandırın. Kahvaltı ağırlıklı bir öğün olabilir. • Su içme alışkanlığını kazandırın. Kolalı içecekler, meşrubat, hazır meyve sularından uzak tutun. • Çok iyi çiğnemeyi öğretin. • Çocuğunuzun duyularına dikkat edin, “doydum” diyorsa yemesi için zorlamayın. • Gelişme çağında boş verin yesin diye düşünmeyin, kilolu olması sağlıklı olduğu anlamına gelmez. • Herhangi bir spor dalına yönelmesini destekleyin; bu gelişimini olumlu etkiler. • Televizyon ya da bilgisayar karşısında yemek yemesine izin vermeyin. • Öğle yemeklerini düzenli yemesi için okul yemeğine yazdırın ve bu yemeklerde okul idaresine önerilerde bulunun, hatta diyetisyen gözetiminde bir yemekhane isteyebilirsiniz. • Çocuğunuza belli alışkanlıklar kazandırırken bunu yasaklarla yapmayın, nedenlerini onlarla paylaşın. • Tabağında kalan yemeği bitirmesi için baskı yapmayın, bir sonraki sefer daha az almasını sağlayın ya da daha önce tabağında kalan besini bitirterek başlayın. • Aralarda meyve tüketmesini destekleyin. 33 Nöroloji Elleriniz U K arpal tünel sendromu nedir? Hastalık hakkında biraz bilgi verir misiniz? Median sinir, el parmaklarının hareketlerini ve baş parmak, işaret, orta parmak ile yüzük parmağının yarısının duyusunu sağlayan sinirdir. Median sinir el bileğinde karpal tünel denilen bir tünel içerisinde el içine girer. Bu tünelin kirişini oluşturan yapıların kalınlaşması sonucu median siniri basıya uğrar. Karpal tünel sendromu, median sinirin bu çevre yapıların uzun süreli basısı sonucu oluşan ve en sık rastlanan tuzak nöropatidir. Daha çok kimlerde görülür? Daha çok 40-60 yaş arası kadınlarda görülür. İlk olarak daktilo kullanan sekreterlerde görülmeye başlanan hastalık, bir dönem sekreter hastalığı olarak da anılıyordu. Tekstil işçileri, müzisyenler, temizlikçiler gibi el bileğini sürekli bükme ve sıkma işleri yapan kişilerde, sürekli klavye kullananlarda daha sık ortaya çıkar. eker hastalığı, gebelik, romatoid artrit, obezite, hipotiroidi, gut hastalığı, el bileğinden kırık geçirmiş olmak hastalığa zemin hazırlayabilir. Kesin tanı EMG ile konuyor Belirtileri nelerdir? Erken dönemde elde özellikle geceleri daha da artan baş parmak, işaret ve orta parmakta uyuşma, karıncalanma ve ağrı gibi şikayetler ile kendini gösterir. Ağrı ön kola, hatta omuza vurabilir. Bu şikayetler genellikle hastayı uykusundan uyandırır. Hastalar, sıklıkla ellerini silkelediklerinde şikayetlerinin azaldığını ifade eder. Bulgular ilerlediğinde ağrı ve duyu kusuru şiddetlenir, baş parmak etrafındaki kaslarda erime ve baş parmakta güçsüzlük eklenir. Teşhis nasıl konulur? Hastalığın teşhisi klinik ve elektrofizyolojik bulgular ışığında konur. Hastanın muayenesinde erken dönemde duyu kusuru ya da kuvvetsizlik olmayabilir. UZM. DR. HANDE SARIAHMETOĞLU Bulguları şiddetlendiren manevralara 34 SONBAHAR 2014 Uyuşuyorsa dikkat Sekreter hastalığı olarak da bilinen karpal tünel sendromu, özellikle el bileğini bükme ve sıkma işi yapanlarda ve sürekli klavye kullananlarda görülüyor. Medicana Beylikdüzü Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Hande Sarıahmetoğlu, parmak uyuşması ile belirti veren ve ilerleyen dönemde şiddetli ağrılara yol açabilen karpal tünel sendromu ile ilgili sorularımızı yanıtladı. SONBAHAR 2014 35 Nöroloji El bile inde sinire vurulmasıyla ellerde uyuşma olup olmadı ı anlaşılabilir. bakılabilir. Hastanın el bileği ağaşı doğru bükülüp 1 dakika kadar beklenip ya da el bileğinde sinire vurulmasıyla ellerde uyuşma olup olmadığı aranabilir. Kesin tanı ise elektromiyografi (EMG) ile konur. İşlem esnasında ellere iki tane ucunda kayıt elektrodu bulunan kablo yapıştırılır. Belirli noktalardan hafif şiddetle elektrik uyaranı verilerek kayıtlama yapılır. Daha sonra ince bir iğne yardımı ile belirli kaslara girilerek incelemeye devam edilir. Erken dönemde sadece duyusal yanıtlar bozulmuşken, orta ve ileri evrede motor yanıtlarda da bozulma saptanır. El bilek aleti kullanılabilir Güçsüzlüğün ve kaslarda erimenin eklendiği ilerlemiş karpal tünel sendromu vakalarında, cerrahi müdahale gerekebiliyor. Kilo verilmesi, karpal tünel sendromuna neden olabilecek diğer hastalıkların tedavi edilmesi, bilgisayar başında çalışanlarda sandalye yüksekliğini el bileğinin bükülmeyecek şekilde ayarlanması, ellerin sürekli aynı pozisyonda kalmasının önlenmesi ve çalışma sırasında elleri aralıklı dinlendirme hastalığın önlenmesinde faydalı olabilir. Karpal tünel sendromu nasıl tedavi edilir? Hafif ve orta düzey karpal tünel sendromunun tedavisinde ödemin ve bunun sonucunda bulguların azaltılmasını sağlayan antiinflamatuar tedavi ve bileğin hareketini engellemeye yönelik el bilek ateli kullanılabilir. Aynı zamanda fizik tedavi önerilebilir. Tünel içerisine enjeksiyonlar yapılabilir. Güçsüzlüğün ve kaslarda erimenin eklendiği ilerlemiş olgularda ise cerrahi müdahale, median siniri basıya uğratan yapıların kesilerek sinirin serbestleştirilmesi gerekir. Koruyucu önlemler nelerdir, nelere dikkat edilmesi gerekir? 36 Çalışırken elleri aralıklı dinlendirmesi hastalı ın önlenmesinde faydalı olabilir. SONBAHAR 2014 Bizden Haberler Medicana Sağlık Grubu STANBUL MED KAL TUR ZM (IMT) FUARI'NA KATILDI Türkiye’de özel hastaneciliğin öncülerinden Medicana Sağlık Grubu; 11-13 Haziran 2014 tarihleri arasında stanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen stanbul Medikal Turizm (IMT) Fuarı'na damgasını vurdu. IMT fuarında çok sayıda yabancı katılımcı da vardı. D ünya sağlık turizminin profesyonellerinin buluştuğu İstanbul Medikal Turizmi (IMT) fuarında, Medicana Sağlık Grubu’nun standına ilgi yoğun oldu. Türkiye ve farklı ülkelerden katılımcıların ilgi gösterdiği stantta; dünyanın sayılı özel sağlık yatırımları arasında sayılan ve uluslararası standartlarla tam uyum içerisinde hizmet veren Medicana Sağlık Grubu’nun bünyesindeki hastaneler hakkında bilgiler verildi. Fuar sırasında düzenlenen panelde, Medicana Sağlık Grubu yöneticileri; hasta güvenliğini, tedavi hizmet ve kalite denetimini en üst düzeyde tutarak, profesyonel danışmanlık ve aracılık hizmeti sunan Vivamedicana hakkında bilgi verdi. Türkiye’nin sağlık turizmindeki rolü, yapılan yatırımlar ve hastanelerin bu yatırımların şekillenmesindeki rolleri anlatıldı; sağlık turizminin daha güvenilir ve etkin kılınması gerektiğinin önemi vurgulandı. Ayrıca hastaların sadece Türkiye’de tedavi oldukları sürelerde değil, ülkelerine döndükten sonra takip süreçlerinde de yanlarında olunması gerektiğine, tüm başvuru ve bilgi talebi sürecinde bilgilendirilmelerinin önemine dikkat çekildi. Fuarda, Medicana standına ilgi yo undu. SONBAHAR 2014 37 Onkoloji KAN TEDA K anser tedavisi için 1950’li yıllarda geliştirilen ilk kemoterapi ilacı ‘5-fluorourasil’den bu yana çok yol kat edildi. Kanser tedavisi tek hekimin takip ettiği bir hastalık olma dönemini çoktan aşıp multidisipliner (çok branşlı) bir yaklaşım haline geldi. Bu anlamda birçok tıp branşının da kanserle ilgilenen alt dalları türedi. Örnek vermek gerekirse, kanser kemoterapisi gibi sistemik tedavisiyle ilgilenen dâhiliyenin alt branşı medikal onkoloji, kanser ameliyatları ile ilgilenen cerrahi branşta cerrahi onkoloji, kadın hastalıkları anabilim dalında ise jinekolojik onkoloji vs gibi alt dallar oluştu. Kanser tedavisinde rolü olan üç tedavi yöntemi (cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi) arasında bütün vücuda sistemik olarak etki edebilen tek tedavi yöntemi ilaç tedavisi yani kemoterapidir. Günümüzde kanserin artık genetik bir hastalık olduğu iyice anlaşıldı. Genetik düzeyde kanser hücreleri köken aldığı hücrelerden farklıdır. Normal bir hücrenin sonunda kansere varan dönüşümü başlatan bir dizi genetik değişiklik gerektirdiği artık kesinleşti. Kanser ve kişiselleştirilmiş tıp Kanser genel olarak iki gruba ayrılabilir, münferit vakalar ve genetik olarak meyilli vakalar. Bazı kişiler bazı genlerindeki özel mutasyonlarını kalıtımsal yolla aktarabilirler. Bu kişiler bazı kanser tiplerine meyilli olsalar da, gen mutasyonları olmasına rağmen hayatlarının ileri dönemlerine kadar kanser geliştirmeyebilirler. Kanser gelişimi için ek başka mutasyonlara daha ihtiyaç duyarlar. İşte birtakım çevresel etkenlere (tütün ve diğer kanserojen maddeler gibi) maruziyet ile bu ek mutasyonlar oluşur ve kanser oluşumu tetiklenir. Gen mutasyonlarının yanında 38 SONBAHAR 2014 NSER son gelişmeler DAV S NDE Kanser tedavisinde yeni gelişmeler yaşanıyor. “Kanseri yok etmek birincil hedefimizdir ama yok edemiyorsak romatizmal hastalıklar gibi kronikleştirelim” diyen Medicana Konya Hastanesi’nden Yrd. Doç. Dr. Tunç Güler kanser tedavisinde son gelişmeleri anlattı… hücre çekirdeğinde yer alan kromozomlardaki bir takım değişiklikler ve DNA’larımızın molekülündeki bazı kimyasal değişiklikler de kanser gelişiminde rol oynar. Her bir kanser türündeki tüm bu genetik ve genomik değişiklikleri anlamak bize doğru teşhis ve hastalığın olası gidişini saptayarak, hasta popülasyonunu daha iyi gruplandırmamızı sağlayarak yine her bir hasta için en optimal tedaviyi bulmamıza yardımcı olur. Tedavi kararını verirken bu tarz genetik ve genomik bilgilerin kullanılması ‘kişiselleştirilmiş tıp’ olarak adlandırılır. Onkolojide kişiselleştirilmiş tıp son yıllarda kullanıma ‘kişiselleştirilmiş tedavi’ olarak girdi. Bu, her kanser hastasının ayrı ele alınıp tedavisinin planlanması anlamına gelir. Hedefe yönelik tedaviler Biyologlar, farmakologlar ve eczacılar kanser hücresinin normal insan hücresinden nasıl farklılaştığını anlamak ve daha sonra bu farklılaşma üzerinden etki gösterebilecek bir kemoterapötik ilacı dizayn etmeyi planlarlar. Kanseri daha etkili tedavi edebilmek için kemoterapiye ek olarak kanserin nedenine veya mekanizmasına yöneltilmiş ilaçlara ihtiyacımız var. Önümüzdeki yıllarda kanser tedavisinde en etkili tedavi şekillerini bu tür tedaviler oluşturacak. Bu tedavilerin bir kısmı deneme safhasında olmakla birlikte bir kısmı halen insanlar üzerinde kullanılmakta ve önümüzdeki birkaç yıl içinde bunSONBAHAR 2014 39 Onkoloji Kişiselleştirilmiş tıp ile her kanser hastası ayrı ele alınıp tedavisi planlanıyor. 40 ların birçoğunu rutin olarak kullanma imkânına sahip olacağız. Hedefe yönelik moleküler tedaviler (HYMT) kanser tedavisinde yüzyılın son çeyreğinde kanserin etyolojisine yönelik giderek artan oranda moleküler ve biyolojik buluşun sonucu olarak ortaya çıkmış bir tedavi yöntemidir. ABD İlaç ve Gıda Kuruluşu (FDA) tarafından ve aynı zamanda ülkemizde de bu grupta birçok ilaç onay aldı. Birçoğu halen pek çok çalışmada test edilmekte ve gelecek 10 yılda kanser tedavisinde ana yola girerek daha geniş bir alanda ve daha yüksek hızda dâhil olacaklar. Bu tür tedavideki Yakın bir gelecekte ilaçların birçoğu gelekanser, şeker ya da tansiyon gibi kronik bir neksel kemoterapötik hastalık haline gelecek. ilaçlarla belirgin olarak farklılık gösterir. Bu yeni ilaçlar kanser hücrelerinde anormal bu yeni damar oluşumu engelve benzersiz şekilde lenebilirse kanser hücrelerin oluşan gen ürünleri artık çoğalıp metastaz yapaolan özel moleküler madığını göstermiştir. Son yılhedeflere yönelik taların en önemli buluşlarından sarlanırken normal biri kanserli hücrelerin kılcal hücreleri korurlar. Bu damar oluşturmalarını engelda klinikte hali hazırda leyen bir grup maddenin keşfi kullanımda olan eski ve bunlara benzer aynı işlevi metotların değişmesine görebilecek diğer maddelerin YRD. DOÇ. DR. TUNÇ GÜLER yol açmıştır. üretilmesidir. Sayıları 10’u aşan bu özellikte birçok madde günümüzde artık insanlar üzerinde tedavi amaçlı uygulanmakta. Bu Yeni sistemik tedaviler Günümüzde de kullanıma girmiş olan bu yeni sayede kanserli hücreler yok olmasalar bile ne büyüyebilecekler ne de metastaz yapabilecekler. sistemik tedavilerin başlıcaları şunlardır: 1. Yeni Damar Teşekkülünü Önleyen laçlar: Bu şekilde vücutta kanser mevcut olsa bile bize Kanserli hücrelerin büyüyüp çoğalması kan do- bir zararı olamayacak. Yani kanser hastalığı artık laşımından oksijen ve besin almalarına bağlıdır. şeker veya tansiyon hastalığı gibi ilerlemekten Bu maksatla kanserli hücreler bulundukları or- çok kronik bir hastalık haline dönüşebilecek, tama birtakım maddeler salgılayarak kendi kıl- kanserle birlikte sağlıklı yaşamamız mümkün cal damarlarını oluştururlar. Bir süre sonra yine olabilecek. bu kılcal damarlar vasıtası ile kanserli hücreler 2. Biyolojik laçlar: Bazı kanserlerde aşırı bukan dolaşımına geçerek diğer organlara ulaşarak lunan ve kanserin tedavisini zorlaştıran bazı ‘metastaz’ yaparlar. Yapılan bilimsel çalışmalar biyolojik mekanizmalara karşı genetik teknoloji SONBAHAR 2014 kullanılarak antikor sınıfında birçok ilaç geliştirilmiş ve halen geliştirilmekte. Bu devrin ilk ürünleri günümüzde, ülkemiz de dahil olmak üzere, dünyanın birçok ülkesinde bazı lenf bezi kanserlerinde, meme ve kolon kanserlerinde başarı ile uygulanıyor. 3. Küçük Moleküllü laçlar: Bunların en önemli temsilcisi olan tirozin kinaz inhibitörleri, kanserli hücrelerde normal hücreden farklı olan hedefleri etkileyerek tedaviye önemli katkılar sağlayabiliyor. Bazı tür akciğer kanserlerinde ağızdan alınan tirozin kinaz inhibitörü sınıfında olan erlotinib etken maddeli ilaç, bazı hastalarda kemoterapiden daha etkili ve yan etki olarak daha az toksik özellik gösteriyor. Böbrek kanserlerinin en sık tipi olan renal hücreli kanserde iki farklı tirozin kinaz inhibitörü ilaç kemoterapiye kıyasla çok daha yararlı sonuçlar gösteriyor. Günümüzde artık hedefe yönelik akıllı moleküller oldukça yaygın olarak hastaların tedavisinde kullanılıyor ve bazı lenfomalar, meme kanseri, malign melanom, küçük hücreli dışı akciğer kanseri, habis asit, böbrek kanseri, yumurtalık kanseri, bazı yumuşak doku tümörleri gibi kan- “Kanseri yok etmek birincil hedefimizdir ancak yok edemiyorsak onu romatizmal hastalıklar gibi kronikleştirelim” görüşü güncellik kazandı. Genetik ve moleküler düzeydeki bilgi birikimimizin artmasıyla birlikte gelecekte daha iyi tedavi alternatiflerinin ortaya çıkacağı aşikar." ser türlerinin tedavilerinde oldukça olumlu sonuçlar alınıyor. Gelecekte bu moleküllerin daha da yaygınlaşması bekleniyor. 4. Kanser Aşıları: Kanser aşıları son zamanlarda ilerleyen araştırmaların da yardımıyla kanser tedavisinde kendi başlarına önemli bir gelişmeyi oluşturuyor. Kanserli hücreler üzerinde olup da normal hücrelerde bulunmayan bazı maddelerin keşfi bu konuda atılmış ilk adımlar oldu. Bu maddelere karşı seçici olarak bağışıklık sistemini uyararak kanserli dokunun vücuttan reddedilebileceği bilimsel çalışmalarda gösterildi. İnsan çalışmaları halen sürüyor. Birkaç yıl içinde erken safhalarda kanserin geri gelmesine mani olmak için bu aşıların kullanılacağını bekliyoruz. SONBAHAR 2014 41 Kadın Hastalıkları Düzensiz ve anormal kanamaları HMAL ET Üreme çağındaki kadınların yüzde 10’unda, menapoza yakın kadınların ise yüzde 30’unda düzensiz ve anormal adet kanaması görülebiliyor. Ancak siz yine de tedbiri elden bırakmayın! Medicana Çamlıca Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Bahar Besen, düzensiz ve aşırı adet kanamalarının altında yatan ciddi hastalıklar olabileceğine dikkat çekiyor. N ormal, düzenli bir adet kanaması nasıl olmalıdır? Üreme çağındaki kadının normal adet süresi 28 günde birdir (ilk adet kanamasının başladğı ilk günden diğer adet kanamasının başladığı ilk güne kadar geçen süre), 3-7 gün arası devam eder ve normal adet kanamasıdır. İlk günlerde nispeten daha fazla kanama olur, yavaş yavaş azalır ve en geç 7 günde tamamen biter. Bunun dışındaki tüm kanamalar düzensiz adet kanaması olarak adlandırılır. Düzensiz adet kanamaları ikiye ayrılır: • Az ve gecikmeli kanamalar • Sık, uzun ve fazla kanamlar Düzensiz ve aşırı adet kanamalarının nedenleri nelerdir? • Rahim ağzı ve rahim içi polipler • Miyomlar ve adenomyozis • Spiral kullanımı • 3 aylık koruma iğneleri • Doğum kontrol hapları • Polikistik over sendromu • Bozulmuş bir gebelikte rahim içi ve rahim ağzı enfeksiyonlar • Tiroid fonksiyon bozuklukları • Yumurtalık ve rahim kanserleri • Ender görülen hastalıklar olmakla beraber kanama-pıhtılaşma sistemini bozan çeşitli kan ve karaciğer hastalıkları. OP. DR. BAHAR BESEN Daha çok kimlerde görülür? 42 Üreme çağındaki kadınların yüzde 10’unda, menapoz dönemine yakın kadınların yüzde 30’unda düzensiz ve aşırı adet kanaması görülebilir. Genel olarak ise kadınların ortalama yüzde 20’sinde görülen bir durumdur diyebiliriz. Adet kanaması düzensizliklerinin ardında yatan ciddi hastalıklar olabilir mi? Düzensiz ve fazla kanamaların altında yatan ciddi hastalıklar olabilir. Kanser belirtileri, hormon düzensizliği ve başka sistemik hastalıklardan kaynaklanıyor olabilir. Önleyici tedbir olarak yapılması gerekenler nelerdir? Teşhis ve tedavi edilmeyen kanamalar vücut sistemini bozan ciddi hastalıklara yol açabilir. Bu nedenle, yıllık jinekolojik kontrollerin düzenli olarak yapılması erken teşhis açısından oldukça önem taşıyor. En ufak bir aksamada hemen bir doktora başvurulmasında fayda var. Nasıl bir tedavi uygulanıyor? Öncelikle, her düzensizlik tipinin kendine özgü nedenleri ve tedavi şekli olduğu için, doğru tanı koyma aşamasında hastanın doktora mevcut düzensizliği iyi tarif edebilmesi çok önemli. Medikal ve cerrahi tedavi olmak üzere iki türlü tedavi uygulanıyor. Tedavi seçenekleri teşhise göre değişiyor. Hormonal bozukluklara bağlı kanamalarda veya enfeksiyondan dolayı meydana gelen durumlarda ilaç tedavisi uygulanıyor. Büyük miyomlar, yumurtalık kistleri veya medikal tedaviye cevap vermeyen kanamalarda ise cerrahi tedavi devreye giriyor. SONBAHAR 2014 ETMEY N! Bu Belirtiler Varsa Doktora Başvurun! · Tampon ya da pedinizi neredeyse her saat tamamen ıslak olarak değiştiriyorsanız · Çift ped kullanmak zorunda kalıyorsanız · Gece bile pedinizi değiştirme ihtiyacı hissediyorsanız · Adet kanamanız 7 günden fazla sürüyorsa · Kanamanız boyunca sürekli karnınızda ağrı oluyorsa · Kanama içinde pıhtılar da varsa · Adet kanamanız hayatınızı olumsuz etkiliyorsa · Adetleriniz düzensizse · Aşırı yorgunluk ve halsizlik hissediyorsanız, kansızlık belirtileri varsa mutlaka bir doktora başvurun. Adet kanaması düzensizlikleri ve aşırı kanama durumlarında medikal ve cerrahi olmak üzere iki tür tedavi uygulanıyor. Düzensiz ve fazla kanamaların altında yatan ciddi bir hastalık olabilir. SONBAHAR 2014 43 Göz Sinsi Hastalık Sarı Nokta H Sarı nokta hastalığı, 50 yaş ve üzeri insanlarda geri dönüşümsüz görme kaybının en önemli nedenleri arasında yer alıyor. Özellikle sigara içenler, kadınlar, hipertansiyon ve kalp hastalarında risk daha yüksek. Medicana International Ankara Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Uğurhan Sezer, sarı nokta hastalığının belirtileri, teşhisi ve tedavisi ile ilgili önemli bilgiler verdi. S Sarı nokta hastalığı, erken evrede bazen hiçbir belirti vermeyebiliyor. Erken tanı için gerekli kontrol ve muayenelerin düzenli yaptırılması gerekiyor. 44 arı nokta hastalığı nedir? Gözde makula ismi verilen bölgenin bozulmasıyla karakterize bir hastalıktır. Makula, gözün arkasında yer alan, merkezi görmeyi sağlayan bölgedir. Makula dışında kalan retina alanları sayesinde, çevresel görme korunur. Bu nedenle makular dejenerasyon tam bir körlüğe yol açmaz, ancak yakın çalışmayı ve okumayı çeşitli optik yardımcı cihazlar olmadan imkânsız hale getirebilir. Sarı nokta hastalığı ne sıklıkla görülür? Yapılan çalışmalarda, yaşa bağlı makula dejenerasyonu görülme sıklığının, yüzde 5-15 arasında olduğu belirlendi. 85 yaş ve üsolduğ tünde ise her iki kişiden birisinde nokta hastalığının belirtileri sarı n gözleniyor. gözlen Hastalık nasıl gelişir? Hasta Makula, retinanın (gözde görMaku meye yarayan sinir hücrelerinin bulunduğu tabaka)ortasında bubulun lunan, keskin ve renkli görmeden lunan sorumlu küçük bir alandır. İçersorum diği öözel renk moleküllerinden dolayı bu alana ‘sarı nokta’ adı verilir. Yaşa bağlı makula dejeneverilir rasyonunda, makula bölgesinde rasyon yavaş yavaş ışığa duyarlı hücre hasarı geliştiği için, görme kaybı OP. DR. UĞURHAN SEZER ilerleyici özellik taşır. Işığa da ile SONBAHAR 2014 Hastalığı Gözde, makula adı verilen bölgenin bozulması sarı nokta hastalı ına yol açıyor. SONBAHAR 2014 Sarı Nokta Hastalı ı Nasıl Tedavi Edilir? 1. Kuru Tip Makula Dejenerasyonu: Eğer kuru tip hastasıysanız düzenli aralıklarla göz doktoruna gitmeniz ve koruyucu olarak göz için gerekli vitamin ve mineralleri içeren antioksidan etkili ilaçlar kullanmanız önerilir. 2. Yaş Tip Makula Dejenerasyonu: Bu tip hastalarda oluşan görme kaybı genellikle geri döndürülememekle birlikte, başarılı bir tedavi ile görme kaybının ilerlemesi durdurulabilir veya yavaşlatılabilir. Yeni tedavi alternatifleriyle ilgili araştırmalar sürüyor. Günümüzde en sık uygulanan tedavi seçeneği, vitreus içine yeni damar oluşumlarını gerileten ve engelleyen ilaç enjeksiyonlarıdır. Fotodinamik tedavi ise diğer bir alternatiftir. Bu tedavide, ışıkla aktif hale gelen bir ilacın damar içine verilmesini takiben, yakıcı olmayan bir laser uygulanır. 45 Göz Sarı nokta hastalı ında, yaş ilerledikçe risk artıyor. Kendi Kendinizi Test Edin Erken tanı ve erken başlanan tedavi büyük önem taşır. Çünkü mevcut tedavilerle var olan görme kaybı çoğunlukla geri döndürülemez, ancak ilerlemesi durdurulabilir. Erken tanı için düzenli olarak gözlerinizi kontrol ettirmeniz gerekir. Hastalığın tanısında ve gelişiminin takibinde OCT (optik koherans tomografi) ile FFA (fundus flöresan anjiografi) çok önemlidir. Göz muayenesinde görme keskinliğinin değerlendirildiği rutin muayenenin yanı sıra kapsamlı bir retina muayenesi hastalığın tanısında büyük önem taşır. Erken tanı için düzenli doktor kontrollerinin yanı sıra evde kendi kendinize yapabileceğiniz basit bir test de mevcut. Kareli Kağıt Testi (AMSLER GRID) Bu test ile yaş tip sarı nokta hastalığının ilk belirtilerini saptamak mümkün. Çizgilerde silinme veya kırılma tarzında bir görme değişikliği durumunda ise hemen doktora başvurulmalı. 46 "Bir gözünde sarı nokta hastalığı olanların, diğer gözünde de hastalığın gelişme ihtimali 2 yıl içinde yüzde 90'dır." duyarlı hücrelerde sayı olarak azalma ve dağılımında bozulma izlenir. Makula dejenerasyonu ilerledikçe kişi görme yeteneklerini kaybeder ve küçük el becerilerini yapma, kitap veya gazete okuma, alışveriş yapma, araba sürme, televizyon seyretme gibi işlevlerde ve günlük hayatını sürdürme konusunda zorluklar yaşar, yaşam kalitesi ciddi oranda düşmeye başlar. Sarı nokta hastalığının tipleri nelerdir? Sarı nokta hastalığı, kuru tip ve yaş tip olmak üzere iki alt tipten oluşur. Hastaların yüzde 90 gibi büyük bir çoğunluğunu kuru tip oluşturur. Kuru tip, yaşa bağlı makula dejenerasyonunun yavaş ilerleyen formudur. Kuru tipte görme kaybı yıllar içerisinde gelişir. Bulguların başlangıcından yaklaşık 10 yıl sonra görme yüzde 10 düzeyinin altına iner. Yaş tip yaşa bağlı makula dejenerasyonu ise retinada yeni damar oluşumu, ve bu damarlardan kan ve sıvı sızıntısıyla karakterizedir, hızlı ilerler, tedavi edilmezse kalıcı görme kaybı ile sonuçlanır. Yaş tip, tüm olguların ancak yüzde 10’unda görülmekle birlikte, geri dönüşümsüz merkezi görme kaybının yüzde 80-90'ından sorumludur. Bütün yaş tipteki hastalar başlangıçta kuru tiptedir, zamanla bazı has- talarda kuru tip yaş tipe dönüşebilir. Kimler risk altında? Makula dejenerasyonunun gelişmesinde temel risk faktörü, ileri yaştır. Yaş ilerledikçe risk artar. Bunun yanı sıra aile öyküsü, cinsiyet (kadınlarda daha fazladır), hipertansiyon, kalp hastalığı, sigara kullanmak (sigara sarı nokta hastalığı riskini iki kat arttırır) ve UV ışınları da diğer risk faktörleridir. Bir gözünde sarı nokta hastalığı olanların diğer gözünde de hastalığın gelişme ihtimali 2 yıl içinde yüzde 90’dır. Sarı Nokta Hastalığının Belirtileri Nelerdir? Erken evre kuru tip sarı nokta hastalığında bazen hiçbir belirti olmayabilir. Bazen de bir gözde görme kaybı olduğu halde öteki göz yıllarca sağlam kalabilir. Bu nedenle erken dönemde fark edilmesi kolay olmayabilir. Ancak her iki göz birden etkilenirse okurken veya çalışırken zorluk hissedilmeye başlanır. leri evrelerde: Bakılan bölgenin ortasında koyu karanlık bir gölge olur. Bakılan noktadaki düz çizgilerde bükülmeler, çarpılmalar ve silinmeler görülür. Renkler daha soluk görünür. SONBAHAR 2014 Hasta hikayeleri Yüz gerdirmede cerrahi öncesi son durak: Hook lifting 15 dakikada daha genç, daha gergin bir cilde kavuşabilirsiniz. H ook lifting, gündelik yaşamınızı etkilemeden sizi daha genç, daha canlı bir yüze kavuşturmak için biyomedikal mühendislik tarafından tasarlanmış yeni bir yöntem. Bu yöntemle işinizden gücünüzden kalmadan tatil planlarınızı ertelemeden sadece 15 dakika ayırarak yeni bir yüze kavuşabilirsiniz. Medicana Çamlıca Hastanesi Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. A. Cahit Vural, Hook lifting hakkında şunları söylüyor: “Hook lifting, kanca şeklinde bir iğnenin içinde sarmal şeklinde dolanmış olan bir doku tutucu sentetik materyalden oluşuyor. Uygulama alanına birden fazla iğne batırılıyor. Hastaların duydukları ağrı sadece iğne batması kadar oluyor. Temel felsefesi uygulandığı alandaki dokuya yapışarak, doku reaksiyonu yaratması ve bu sebeple gerilme meydana getirmesidir. Diğer tekniklerden farklı olarak doku inflamasyon süreci ile gerginlik yaratılmış oluyor. Yüzde sarkma, kırışıklık gibi şikâyetleri olan birçok kişide rahatlıkla uygulanabilir.” Çalışan kadınlar için ideal Hook lifting, tamamen ayakta tedavi uygulamaları içinde yer alıyor. Çalışanlar öğle arasında gelip bu işlemi yaptırıp, işlerine geri dönebiliyorlar. Uygulama öncesinde sürülen kremler ile ağrı duymaları engelleniyor. Bu nedenle herhangi bir anesteziye gerek kalmıyor. İlk yapıldığında bir canlılık fark etmek mümkün ama esas vurucu etkisi üçüncü ayda ortaya çıkıyor ve etkisi 24 ay kadar sürüyor. Uygulama sonrasında belli belirsiz bir şişlik ve morluk nadiren de olsa olabiliyor, ama iki gün içinde kayboluyor. SONBAHAR 2014 47 YUT BOĞ KBB 48 SONBAHAR 2014 UTARKEN O ULMAYIN! Günde ortalama 2 bin defa yutkunduğumuzu biliyor muydunuz? Peki ya bir şeyler yiyip içerken, her lokmada her yudumda boğulma tehlikesiyle karşı karşıya olduğumuzu? Medicana Konya Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Kayhan Öztürk, yutma zorluklarını, riskli durumları ve nelere dikkat etmemiz gerektiğini anlattı… Yutkunma, farkında olmadan yaptı ımız karmaşık bir sistemdir. B eslenme, yaşamımız için gerekli olan bir unsur olmasının yanında, yeme içme hepimize keyif verir. Kişiye göre değişse de günde ortalama 2 bin kez yutkunuyoruz. Bu yutma eylemi esnasında her lokmada ya da her yudumda boğulabiliriz. Hepiniz en az bir defa yerken ya da içerken boğazına yiyecek kaçması deneyimini yaşamışsınızdır ve pek çok yutma bozukluğu olan hasta her lokmada aynı şeyleri yaşıyor ya da aldığı besini yutamıyor. Nasıl yutuyoruz? Yutma, farkında olmadan yaptığımız oldukça karmaşık bir işlemdir. Yutmanın gerçekleştirilebilmesi için sağlam bir dudak, dişler, yumuşak damak, sert damak, tükürük bezleri, gırtlak ve yemek borusuna ve bunları kontrol eden sinir ve Çocuklarda ve yatalak hastalarda en çok yapılan yanlış, diyetin daha sıvı olarak hazırlanması ve hastanın yatırılarak beslenmesi. merkezlere ihtiyaç vardır. Gıda ağza alındığında dişler tarafından öğütülerek, dil ile birlikte tükürük ile karıştırılır ve yutmaya hazır hale getirilir. Gıda dil köküne doğru istemli olarak ilerletilir ve yutmanın otomatik istemsiz fazı başlar. Gırtlak yukarı doğru çıkar, hava yolu kapatılır, yemek borusu açılır ve gıdalar dil kökü arasında sıkıştırılarak yemek borusuna iletilir ve yemek borusundaki dalgalar ile mideye ilerletilir. Çocuklar ve yaşlılar risk grubunda Yutmanın her fazı ile ilgili hastalıklar karşımıza çıkabiliyor. Yutma bozuklukları her yaş grubunda görülebilse de nörolojik hastalığı olan çocuklar ve yaşlılar daha çok risk altında. Özellikle sık tekrarlayan akciğer enfeksiyonu geçiren hastalarda, beslenme esnasında öksürüğü olan hastalarda mutlaka akılda tutulması gereken bir hastalıktır. Yeni doğanlarda ani bebek ölümlerinden sorumludur. Boğazda yemeğin takılması, yeme esnasında öksürük olması, özellikle sıvı gıdaların gırtlağa kaçması, yedikten sonra kusma, ağızda kötü kokunun olması, katı gıdaların SONBAHAR 2014 49 KBB Sanılanın aksine sıvı gıdalar daha çok gırtla a kaçıyor. alımında güçlük, yediklerin burundan gelmesi şikâyetlerden bazılarıdır. Yutma egzersizleri ile tedavi Yutma bozukluklarının sebepleri Gırtlağın en önemli görevi nefes alıp verme esnasında hava yolunun açıklığının sağlanması, beslenme esnasında ise hava yolunun koruma altına alınarak gıdaların yemek borusuna geçişini sağlamak. Gırtlak kabaca yemek ve solunumu düzenleyen bir tren makasına benzetilebilir. Gırtlağı kontrol eden sinirlerde felçler, gırtlak, dil veya damak kanserleri ve bu kanserler için yapılan cerrahiler, enfeksiyonlar veya doğuştan anormallikler, nörolojik hastalıklar yutma bozukluklarına neden olur. Bazı hastalarda öksürük refleksi olmadan da yiyecekler akciğerlere kaçabilir. Yutma bozukluğu olan hastaların birçok disiplin ile birlikte değerlendirilmesi gerekir. Nasıl tedavi edilir? PROF. DR. KAYHAN ÖZTÜRK Yutma bozukluğu olan hastaların 50 endoskopik olarak yutmalarının değerlendirilmesi ve yutmayı gösteren özel fluoroskopik uygulamalarla incelenmesi gerekir. Bu yöntemler hem tanıda hem de tedavide kullanılır. Tanısı konulan hastalara yutma değerlendirmesi ile özel manevralar, egzersizler yaptırılarak veya cerrahi düzeltmelerle yutmasının gerçekleştirilmesi sağlanmaya çalışılır. Hastaların büyük kısmında bu başarılabilirse de gerektiği durumda burnundan, ağzından ya da karından başka bir yol kullanılarak hastanın beslenmesi sağlanır. Yediklerini akciğerine kaçıran bir hastanın ağızdan beslenmesi engellenmelidir. Çocuklarda, yatalak hastalarda ve beslenme problemi olanlarda en çok yapılan yanlışlar hastaların yatırılarak beslenmesi ve diyetin daha sıvı olarak hazırlanmasıdır. Aslında sanılanın aksine kıvamlı gıdalarla beslenmesi daha kolaydır. Sıvı gıdalar daha çok gırtlağa kaçar. Hastaların, oturur pozisyonda ve tam dik olarak beslenmesi gerekir. Kafanın geriye doğru kaldırılarak su ve sıvı gıdaların alınması, riski arttırır. Yutma bozukluğu olan hastalarda başın öne doğru eğilmesi yutmayı kolaylaştıran bir harekettir. Radyoterapi sonrası veya kendiliğinden ortaya çıkan darlıklarda, darlığın cerrahi müdahaleler ile genişletilmesi başarı ile uygulanıyor. SONBAHAR 2014 v Hasta hikayeleri A KLARI KANSER YEND Dönmez çifti, zor günleri geride bıraktı. stanbul’da ikamet eden ve 2013 yılının Kurban Bayramı’nda baş ağrısı şikayetiyle hastaneye kaldırılan 43 yaşındaki Murat Dönmez’in beyninin sağ ve sol tarafında 5 santimetre büyüklüğünde iki tümör olduğu tespit edildi. Başlatılan rayoterapi ve kemoterapi süresinde istenilen seviyeye ulaşılmaması talihsiz adamın önce umutlarını kırdı. Daha sonra uygulanan ‘hipertermi’ yöntemi ile tedavinin 6’ncı ayında Dönmez, yapılan tetkiklerde kanserli hücrelerin tek tek yok olmaya başlandığı ve rahatsızlığın seyrinin inişe geçmesiyle yüz güldürdü. Dönmez’e uygulanan ‘hipertermi’ yöntemi ile MR'da 5 santim boyutundaki iki tümörün de 0,8 milimetre çapına varana kadar küçüldüğü ortaya çıktı. Beş santimlik tümör kayboldu Dönmez’in tedavi sürecinde gelinen nokta ve durumuna ilişkin bilgi veren Özel Medicana International Beylikdüzü Hastanesi’nde görevli olan İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Mutlu Demiray, “Bize geldiğinde ameliyat olamamış kemoterapi ve ışın tedavisi almış ancak tümörde hiçbir küçülme görülmemiş. Yaptığımız değerlendirmede tümörün genetik yapısını da inceledikten sonra kemoterapi ile birlikte hipertermi önerdik, çok daha iyi sonuçlar alabileceğimizi söyledik ve tedavisine başladık. İki ay sonra filmleri çektiğimizde 5 santimlik tümörün kaybolduğunu gördük. Cerrahları da “Ne yaptıysanız aynısına devam edin” dediler. Tümör şu anda filmlerde görülmeyecek kadar kayboldu. Hipertermi radyoterapi ve kemoterapiyle eş zamanlı, doğru olarak kullanıldığında, alacağınız sonuçların en az yüzde 30 – 70 arasında daha iyi olacağı bilimsel olarak kanıtlandı” dedi. “Gücümüzü sevgimizden aldık” Murat Dönmez ise, “Hastalıklar elbette hepimizi bulacak. Birlikte olmak hastalık sürecini çok daha kolay atlatılmasını sağlıyor” dedi. Aşkın ve sevginin gücüyle her şeyin üstesinden gelinebileceğini belirten Sibel Dönmez de, “Eşim bana hep ‘yaşam desteğim’ der. İnsan sevdikleri için her şeyi yapar. Biz heralde gücümüzü sevgiden aldık. Birbirimize olan sevgimiz hiç eksilmedi, daha da arttı. Biz birimizin kahramanıyız” diye konuştu. SONBAHAR 2014 51 Üroloji Erkeklere has bir hastalık olan prostat büyümesi, normal yaşlanma sürecinin bir parçası olarak kabul ediliyor. yi huylu da olsa PROSTAT 52 SONBAHAR 2014 P rostat Nedir? Prostat mesanenin hemen altında yer alan 20 gr kadar ağırlığı olan bir dış salgı bezidir. Önemi içinde idrar yolunun (üretra) geçmesidir. Görevi meniyi sulandırmaktır. Meni kanallar vasıtasıyla üretranın bu bölümüne dökülür ve dışarı atılır. Ayrıca prostatla mesane arasında ve prostatın hemen altında idrarın dışarı akmasını engelleyen 2 tane sfinkter (büzük) vardır. Prostat büyümesi erkeklere has bir hastalıktır. Normal yaşlanma sürecinin bir parçası kabul edilir. 40’lı yaşlardaki erkeklerin yüzde 10’unda belirtiler varken 80’li yaşlarda bu oran yüzde 90’dır. Birinci derece yakınlarında Benign Prostat Hypertrophy olan kişilerde hastalığın görülme riski dört kat daha fazladır. Prostat büyümesinin belirtileri: Belirtiler tıkanıklığa ve uyarılmaya bağlı olarak ikiye ayrılır. Uyarılmaya bağlı belirtiler: • Sık idrara çıkma ( günde 7-8’den fazla) • Sıkışma (aniden sıkışık hisUZM. DR. KEMAL OĞUZ setme) • Noktüri (geceleri idrara kalkma) • İnkontinans (yetişemeden idrar kaçırma) Tıkanıklığa bağlı belirtiler: • Zayıf idrar akım hızı • Kesik kesik işeme • İdrara başlamadan önce bekleme • İşeme sonrasında damlama • Tam boşalamama hissi Bu belirtiler prostat büyüklüğüne bağlı değildir. Bazen küçük bir prostat çok fazla belirti verebilir. Büyük prostatlara bağlı olarak idrarda kan görülebilir. Bütün bu semptomlar, uluslararası semptom skoru anketi ile değerlendirilir (0-7 hafif, 8-19 orta,20-35 ağır). Nasıl tanı konulur? Hastalardan detaylı bir anamnez alınarak durum ortaya konur. Sonra fizik muayene yapılır. Parmakla yapılan prostat muayenesi sonrasında prostatın büyüklüğü, sertliği, yüzeyin dolgunluğu değerlendirilir. Laboratuvar araştırmalarında idrar tetkiki yapılır. Enfeksiyon olup olmadığı değerlendirilir. Kreatinin seviyesi kanda değerlendirilir, böbreklerin durumu öğrenilmiş olur. Önceki yıllarda prostat büyüklüğüne bağlı böbrek yetmezliği sık görülürken son yıllarda azalmıştır. Hastaların PSA (prostat spesifik antijen) düzeylerine kanda bakılır. PSA prostat kanserini gösteren belirteçlerden birisidir. PSA seviyesi 4 ng/ml’den yüksekse dikkatli Bazen küçük bir prostat çok fazla belirti verebilir. Büyük prostatlara bağlı olarak idrarda kan görülebilir. olunmalıdır. Üriner sistemi değerlendirmek için ultrasonografi ve intravenözpyelografi istenir ve değerlendirmesi yapılır. Ayrıca sistoskopi de yapılabilir, bize tedavi seçeneklerinin belirlenmesinde yardımcı olur. Mesane fonksiyonlarını değerlendirmek için işeme testi ve ürodinamik çalışma yapılır, bunlar hem teşhiste hem de tedavinin yararı konusunda bizi uyarır. Mesanede ATA D KKAT! Erkeklerin korkulu rüyası prostat büyümesi 40’lı yaşlarla birlikte görülmeye başlar. Mesanenin çalışmasını ve buna bağlı olarak da idrar yapmayı zorlaştırır. Ama durum sanıldığı kadar korkutucu değil! Prostat büyümesi çeşitli yöntemlerle tedavi edilebiliyor. Medicana International Ankara Hastanesi Üroloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Kemal Oğuz, iyi huylu prostat büyümesinin tanı ve tedavi yöntemleri hakkında önemli bilgiler verdi. SONBAHAR 2014 53 Üroloji kalan idrar miktarı değerlendirilmedir. Nasıl bir tedavi uygulanır? Hastalar değerlendirildikten sonra BPH için çeşitli tedavi seçenekleri hakkında bilgilendirilir. Tedavi tercihlerinin etkinliği ve yan etkileri anlatılır. Hastanın tercihi de tedavi seçeneğine karar vermede göz önüne alınır. • Gözlem: Semptomlara bağlı şikayetleri hafif olan hastalara tavsiye edilebilir. Orta ve ağır semptomları olan hastalar isterlerse izlem yapılabilir. • Medikal Tedavi: Fitoterapi, a(alfa)-bloker ajanlar ve(alfa) redüktaz inhibitörleri olarak üçe ayrılır. Prostatı büyük olan hastalarda (alfa) redüktaz inhibitörleri etkili olur. Etkileri 3-6 ay sonra değerlendirilir. Bu süre içinde prostat bezini yüzde 20 kadar küçültürler. En çok görülen yan etkileri cinsel isteksizlik ve sertleşme kaybıdır. Son yıllarda kombine tedavilerin başarıyı arttırdığıyla ilgili pozitif yayınlar arttı ve alfa bloker + 5-alfa redüktaz inhibitörü kombinasyonu sıkça kullanılıyor. Ayrıca sertleşme sorunu için kullanılan ilaçlar da obstrüktif semptomları azalttığı için yeni yeni kullanıma girdi. • Cerrahi Tedaviler: En az iki kez sonda takılmak zorunda kalınan hastalar, BPH’ye bağlı tekrarlayan üriner sistem enfeksiyonu olanlar, tekrarlayan hematürisi olanlar, mesanesinde taş olanlar, böbrek yetmezliği olanlar ve mesane divertikülü olanlarda tedavi seçeneği cerrahidir. • Prostatın Transüretral Rezeksiyonu (TUR-P): Basit prostatektomilerin yüzde 95’i endoskopik olarak gerçekleştirilebilir. Genel veya spinal anesteziyle yapılabilir. Hastanede kalış süresi 2-3 gündür.. Başarı oranı çok yüksektir. Meninin geriye mesaneye kaçması, üretra darlığı ve 54 mesane boynu darlığı gibi komplikasyonlar görülebilir. TUR-P ameliyatları ürolojide hala altın standart olarak kabul edilir. • Prostatın Transüretral nsizyonu: Mesane boynu yüksekliği olan veya küçük prostatlı hastalarda uygulanır. Seçilmiş hastalarda iyi sonuçlar verir. Hastanede kalma süresi daha kısa ve kanaması daha azdır. • Lazer Tedavisi: 20 yıldan beri ürolojide kullanılır. Son zamanlarda eskiye nazaran kullanımı azalmakla birlikte Holmiyum lazerle prostat enükleasyonu (HOLEP) başarılı bir şekilde halen uygulanıyor. Bu teknikte prostat lobları lazerle insize edilip mesaneye atılmakta ve parçalayıcı ile dışarıya alınır. Ameliyat sonrası takılan sonda ertesi gün çekilir. Ameliyat sırasında kanama miktarı azdır. Büyük prostatlarda da rahatlıkla uygulanır. • Açık Prostatektomi: Prostat endoskopik olarak çıkartılamayacak kadar büyükse açık cerrahi yöntem ile ameliyat edilir. Genellikle 80 gramdan sonra uygulanması önerilir. Prostat büyüklüğünün yanı sıra mesane divertikülü ve mesane taşı varsa da bu yöntem tercih edilir. Ameliyat için birkaç farklı yöntem izlenebilir. Cerrah hastanın durumuna göre ameliyat şekline karar verir. Hastanede kalma süresi 3-4 gündür ve sondalı olarak eve çıkılır, 7’nci günde sonda çıkartılır. • Diğer Cerrahi Tedaviler • Prostatın transüretral buharlaştırılması • Transüretral mikrodalga hipertermi tedavisi • Yüksek şiddette odaklanmış ultrason tedavisi • Prostatın transüretral iğne ablasyonu • Yeşil ışık lazer tedavisi • Prostatın transüretral balon diletasyonu • Prostatikstentler SONBAHAR 2014 Cerrah, hastanın durumuna göre ameliyat şekline karar verir. Prostat, endoskopik olarak çıkartılmayacak kadar büyükse açık cerrahi yöntem ile ameliyat edilir. Genellikle 80 gramdan sonra uygulanması önerilir. Hasta hikayeleri Parkinson Hastalığı Tedavi Edilebilir H asta, velinimeti doktorun… Öyle ki bazen dostu, bazen aileden biri olur. İşte, Osman Amca da aileden biri olarak hissettiren hastalardan… İki yıl önce eşi ve çocuklarıyla çok ümitleri olmayarak polikliniğime başvurmuşlardı. Hareketlerinde yavaşlama hatta harekete başlamaya çok zorlanması, bazen de düşmeleri vardı. Eşi Fatma Teyze direkt yüzüme, “Ben faydalanacağıma inanmıyorum ama çocuklar bir de size getirelim dediler” dedi. Haklıydı aslında. Çünkü pek çok doktora gitmişler ve özellikli ilaçlar verilmiş. Ama kimse Parkinson hastalığı olduğunu söylememişti. Yaptığım muayene neticesinde Parkinson hastalığı tanısı koyup, tedavisine başladım. Çok umutsuz bir şekilde ayrıldılar yanımdan. Kontrole geldiğinde eşi Fatma Teyze bana sarıldı, gözleri dolarak, “Sen de benim bir evladımsın” dedi. Osman Amca ise çok güzel yürüyor hatta kısa mesafelerde araba kullanıyor hale gelmişti. Sıkıntılı günlerden bu günlere gelmek onları çok mutlu etmişti. Fatma Teyze evde çıkrık sistemi gibi bir şey kurduğunu ve eşini ayağa kaldırmak için beline bağladığı ipten asıldığını söyleyince şu anki haline ben de çok mutlu oldum. Bir hekimi en mutlu eden şey hastasının iyi olması. Dopamin çok miktarı önemli Parkinson hastalığı, beynin bazal gaglionlar denilen ve hareketin programlanması, başlatılması ve koordineli olarak yapılmasını sağlayan bölgelerde ‘dopamin’ adı verilen maddenin eksilmesine bağlı ortaya çıkan bir hareket hastalığıdır. Bu hastalığın başlangıcında kol ve bacak kullanmada zorlanmalar varken zamanla hareket etmedeki zorluğun artışıyla hastalar yürüyemez hale gelebilirler. Öyle ki bazen ayağa kalkmakta zorlanırlar. Bu hastalığın en önemli belirtisi hareketlerde yavaşlama olmakla beraber kasların tonusunda artma, vücutta titreme ve denge bozuklukları da olabilir. Hastalarda hareketlerde yavaşlama, yüz mimiklerinde azalma, kollarını kullanmada zorlanma, küçük adımlarla adım yüksekliği azalmış olarak yürüme, yürümeye başlamada zorlanma ama yürümeye başladıktan sonra da öne eğik pozisyonda hızlanma, ileri aşamalarda yürümeye başlama pozisyonunu elde etmede zorlanma şeklinde olabilir. Titreme özellikle istirahat halindeyken el, ayak ve çenede gözlenir, genelde para sayar tarzda elde görülür. Denge bozukluğu veya postural instabilite dediğimiz durumda hastada sık sık düşmeler şeklinde kendini gösterebilir. Hastalarda yukarıdaki belirtilerden ikisinin varlığı bize Parkinson hastalığı tanısını koydurur, sonraki aşama tedavidir. Tedavide dopaminin beyindeki miktarının artmasını sağlayıcı çeşitli ilaçlar kullanılabilir. Bu hastaların tedavisi kadar takipleri de çok önemlidir. Çünkü dopaminin beyinde her geçen gün azalması ilaç dozunun da yetersiz hale gelmesine sebep olur. Osman Amca ve Fatma Teyze’ye tekrar dönersek, yaklaşık dört ay önce Karaman’ın Ermenek ilçesinin İkizçınar Köyü'nde yaşayan çifti evinde ziyaret ettim. Çok mutlu oldular. Hele bir de Osman Amca’nın kendi elleriyle bana topladığı çiçek buketini verirken gözlerim doldu. Onlara evlerinde sağlıklı ve mutlu bir hayat diliyorum. SONBAHAR 2014 Parkinson hastası Osman Amca, şimdi eşi Fatma Teyze ile sa lıklı bir yaşam sürüyor. Uzm. Dr. Aysun Hatice Akça Nöroloji Uzmanı / Medicana Konya Hastanesi 55 Gö üs hastalıkları Uyku Bozuklu Önemli sağlık sorunla Pek çok insanın şikayetçi olduğu uyku bozuklukları günlük hayatımızı ve sağlığımızı olumsuz etkiliyor. Medicana International Samsun Hastanesi Uyku Bozuklukları Merkezi’nden Uzm. Dr. Salih Bilgin; “Uyku bozuklukları ve tedavisi” hakkında bilgi verdi. H ayatımızın yaklaşık üçte birini uyuyarak geçiriyoruz. Uyku süresi kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte 4- 11 saat arasında değiştiği biliniyor. Uyku süreleri genetik faktörlerin etkisi ile kişiden kişiye değişiklik gösteriyor. Doğuştan itibaren belirlenmiş olan bu süreyi belli limitler dışında değiştirmek mümkün olmuyor. Süreyi kısaltmak zorunda kaldığımızda 'uyku yok- 56 sunluğu' sonucu görülen istenmeyen belirtilerle karşılaşabiliyoruz. İş hayatı, verimlilik ve trafik kazaları ile uyku ve uyku bozukluklarının ilişkilerinin ortaya konması, uyku bozukluklarının ayrı bir disiplin olmasında önemli kaldırım taşlarını oluşturmuştur. Uykunuzu Test Edin! • Haftada 2-3 gece uykuya dalmakta güçlük çeSONBAHAR 2014 UZM. DR. SALİH BİLGİN Sürekli ve şiddetli horlaması olanlar mutlaka bir uzmana başvurmalı. • Sabah yorgun ve baş ağrısı ile uyanıyorum. • Toplantılarda, okurken veya TV seyrederken uyuya kalabiliyorum. • Uykululuk nedeniyle eskisi kadar uzun süre araba kullanamıyorum. • Geceleri uykudan bağırarak ve korku ile uyandığım ve saldırgan hareketlerim olduğu söyleniyor. Yukarıdaki sorulardan üç veya daha fazlasına "evet" cevabı veriyorsanız, bir uyku hastalığınız olabilir. Uyku hastalıkları günlük aktivitenizi ve sosyal yaşantınızı bozmasının yanı sıra; çok daha ciddi sağlık sorunlarına sebep olabilir. Uyku bozuklukları için profesyonel yardım şart lukları nlarına yol açabilir kiyorum. • Akşam saatlerinde veya yatağa girdiğimde bacaklarımda isimlendiremediğim bir huzursuzluk hissediyorum. • Yatakta sürekli bacaklarımı hareket ettirmek zorunda kalıyorum. • Yeterli süre uyumama rağmen gün içinde yorgun ve uykulu oluyorum. • Gece içinde nefes alamama hissi ile uyanıyorum. • Horlamamın yan odalardan duyulacak kadar şiddetli olduğu söyleniyor. • Uykuda nefesimin durduğu söyleniyor. • Gece içinde en az bir kez tuvalete gitmek zorunda kalıyorum. • Geceleri baş, boyun veya göğsümde terleme oluyor. Genel anlamda “uykunun kendisine ait bozukluklar”, “uykuda ortaya çıkıp uyanıklık fonksiyonlarının bozulmasına sebep olan hastalıklar” ve “uyanıklıkta ortaya çıkıp uykuyu etkileyen hastalıklar” bu bilim dalı içinde incelenir. Uyku tıbbı, geniş bir hastalık yelpazesine sahip olması nedeniyle göğüs hastalıkları, nöroloji psikiyatri, KBB başta olmak üzere diğer bilim dalları ile birlikte multidisipliner bir yaklaşımı gerektirir. Yukarıda belirtilen ciddi sonuçları nedeniyle, sürekli ve şiddetli horlaması olanlar, eğer eşleri solunum durması fark ediyorsa veya kendileri uykudan yorgun ve baş ağrısı ile uyanıyorlarsa, gündüz kendilerini uykulu hissediyorlarsa mutlaka hekime başvurmalı ve en az bir gece uyku laboratuvarında incelenmelidir. Uyku bozukluğundan şüphelenilen hastanın önce bir uyku bozuklukları uzmanı tarafından muayene edilmesi gerekir. Bazen sadece muayene ile tanı konabilirken; bazen de hastaya uyku tetkikleri yapılarak altta yatan sebepler ortaya konabilir. Uyku tetkikleri hastanın evinde, yatağında veya uyku bozuklukları merkezinde yapılabilir. Tüm gece laboratuarda ve teknisyen kontrolünde yapılan polisomnografi, uyku tetkiki için altın standarttır. Uyku hastalıkları, günlük aktivitenizi ve sosyal yaşantınızı bozmasının yanı sıra; çok daha ciddi sağlık sorunlarına sebep olabilir. Uyku yoksunlu u sonucu istenmeyen belirtiler ortaya çıkabiliyor. SONBAHAR 2014 57 Yeme/İçme Bağışıklık sistemini gü Bağışıklık sisteminin desteklenmesi ve güçlendirilmesi, gripten tutun da kansere kadar pek çok hastalığa karşı direnç kazanmamızı sağlıyor. Tekrarlayan ya da kronik enfeksiyonlar sadece bağışıklık sisteminin zayıfladığı durumlarda ortaya çıkıyor. Daha güçlü bir bağışıklık sistemi için beslenmemize çok dikkat etmemiz gerekiyor. şte size lezzetli, sağlıklı üstelik de bağışıklık sisteminizi güçlendirecek muhteşem iki iksir… Yeşil elma ve zencefilli iksir MALZEMELER: • 3 adet yerli yeşil elma • 1 adet ceviz büyüklüğünde zencefil • 1 adet limon HAZIRLANIŞI: Yeşil elmaların, zencefilin ve limonun kabuklarını soyup; meyve suyu sıkacağında sıkın. Dilerseniz bardakta üzerine bir dal nane koyarak servis yapabilirsiniz. Elma, şekeri dengeler, zencefil metabolizmayı hızlandırır. Elma ve zencefil, limonla bir araya gelince bağışıklık sistemini destekler. 58 SONBAHAR 2014 güçlendiren içecekler Ballı, limonlu greyfurt iksiri MALZEMELER: • 2 adet greyfurt • 3 adet limon • 1 büyük baş zencefil • 1 yemek kaşığı bal HAZIRLANIŞI: Greyfurtları soyun ve dilimlere ayırın. Limonların da kabuklarını soyup, dörde bölün. Greyfurt, limon ve zencefili meyve sıkacağından geçirin. Balı ekleyerek iyice karıştırın ve afiyetle için. Birbirini mükemmel şekilde tamamlayan bu dört lezzet, aynı zamanda bağışıklık sisteminizi g güçlendirerek, hastalıklara karşı ğş ç ş direncinizi di irencinizi artırır. SONBAHAR 2014 59 Gezi Köyce iz Gölü’nde gün batımı Köyceğiz, Muğla Fış fış kayıkçı Etrafı narenciye bahçeleriyle çevrili Köyceğiz, alelade bir tatil yeri değil. Daha çok huzur bulmak için ziyaret edilen bir akraba evini andırıyor. Kaunos Antik Kenti: Karia’nın yerli halklarından Kaunosluların kentinin tarihi, M.Ö. 3000’lere kadar gidiyor. Kaya mezarları M.Ö. 4’üncü yüzyılda yapılmış. Köyceğiz Gölü: Dalyan deltasından denize dökülen göl, labirenti andıran sazlıkları arasında birçok kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Sığla Ormanları: “Günlük ağacı” da denilen sığladan, tütsü olarak kullanılan ve kozmetik sanayinde yararlanılan günlük maddesi çıkarılıyor. Sonbahar aktiviteleri: Sığla ormanları arasında yürüyün. Mehtaplı gecelerde sandalla gölde dolaşın. 10yer Kaunos Antik Kenti-Kaya Mezarları Sonbaharda görülmesi gereken Bergama, zmir Ölümün yasaklandığı yer Helenistik dünyanın en güzel kentlerinden ve tıp merkezi olarak hizmet veren Bergama, bugün sadece görüntüsüyle bile insanı iyileştiriyor. Akropol: Dimdik tiyatrosu, sarayları, Athena Tapınağı, Zeus Sunağı ( imdi Berlin’deki Pergamon Müzesi’nde) ve geçmişte 20 bin kitabın korunduğu kütüphanesiyle Bergama Akropolü çok görkemli. Asklepios Tapınağı: Kutsal suların içildiği, çamur banyolarının, şifalı otların ve yağların kullanıldığı, su sesiyle terapi uygulanan Asklepios Tapınağı’na sadece ölümün girmesi yasaktı. Kızıl Avlu: Bir zamanlar Mısır tanrısı Serapis’e adanmış devasa bir tapınak vardı. Daha sonra mahşerin yedi kilisesinden biri olarak anıldı. Sonbahar aktiviteleri: Ruhlarını ve bedenlerini arıtmaya gelmiş Helen halkı gibi, Akropol’ü Asklepios Tapınağı’na bağlayan 807 metrelik kutsal yolda yürüyün. 60 SONBAHAR 2014 ile Hisarı ile, stanbul Deniz feneri âşıkları ile, tavan arasında bulunmuş, içi deniz fenerleri, Ceneviz kaleleri, gizemli kayalıklar ve efsanevi mağaralarla dolu bir hazine sandığını andırıyor. Şile Feneri: Bu zebra desenli yapı, Türkiye’nin en büyük deniz feneri. 1859 yılından beri, denizcilerin fırtınalı ve sisli denizlerdeki kurtarıcısı. Ağlayan Kaya: Taşların arasından akan sular gözyaşlarını andırdığı için, insanlar buraya ‘Ağlayan Kaya’ adını vermiş. Kumbaba Tepesi: Demir ve bakır alaşımlı kırmızı kumlarının birçok hastalığın tedavisinde kullanıldığı bu tepede, Kumbaba adında meçhul bir kişiliğin mezarı da var. Tepe, zamanında Bizanslılar tarafından Güneş Hamamı olarak kullanılmış. Sofular Mağarası: M.S. 3’üncü yüzyılda ilk Hıristiyanların sığınaklarından biri olmuş. Sonbahar aktiviteleri: En güzel şey ormanda dağ bisikleti sürmek ve yürüyüş yapmak. KalemköyüHisartepe, Yeşilvadi-Akkiraz arasındaki parkurlar ve Onbirgöller Vadisi en uygun güzergâhlar. Longoz Ormanları ğneada, Kırklareli Kuzeyin yeşil kayıkçısı Karadeniz kıyısındaki İğneada, yağmur altında kalmış kıymetli bir suluboya tablo gibi. İrili ufaklı gölleri ve tertemiz dereleriyle benzersiz bir milli park olan Longoz ormanları da burada yer alıyor. SONBAHAR 2014 61 Gezi Cehennem Ma arası Kızkalesi Silifke, Mersin Öte dünyalar Büyük İskender’in en başarılı komutanlarından biri Seleucus tarafından kurulan Silifke ve çevresi, bir rüyaya aitmiş gibi duran kallavi harikalar silsilesi. Zeus Olbios Tapına ı Cennet ve Cehennem Obrukları: Burada zaman durmuş bir saat gibi. Obruklar, coğrafi bir öte dünya. Efsaneye göre, bu tüyler ürpertici devasa mağaralar, dünyanın dipsiz derinliklerine açılıyormuş ve Zeus bunlardan birinde mitolojik canavar Typhon’u hapsetmiş. Narlıkuyu: Rüzgârlı rıhtımı ve tepelerdeki cehennemi mağaralarıyla insanı heyecanlandıran bir koy. Kızkalesi: Gökyüzünden denizin ortasına düşmüş bir meteoru andıran Kızkalesi, insanı hayal kurmaya itiyor. Sonbahar aktiviteleri: Göksu Vadisi’ndeki kanyonlarda dolaşın ve eski zamanlarda insanların yaşadığı mağaraları keşfedin. 62 Sarnıç Frig Vadisi, Eskişehir/Afyon Doğa Ana’nın kayaları Her dokunduğu altına dönüşen Kral Midas’ın ve Gordion Düğümü’nün vatanı topraklarda bugün Frigler’den kalma birçok kaya anıtı arasında dolaşmak mümkün. Sonbahar aktiviteleri: Kırkmerdiven Kayalıkları ve dervişlerin sığındığı küçük taş yapının bulunduğu Emre Gölü kıyılarında dolaşıp piknik yapın. Göynüş Vadisi’nde yürüyüş yapın ve Friglerin tuhaf mezar motiflerinin resmini çizmeye çalışın. Kaplıcalara girin. SONBAHAR 2014 Kapadokya Kapadokya, Nevşehir/ Aksaray Bir gizin peşinde Göz alabildiğine deniz, kumsal ve dağlar. Asi Nehri’nin Akdeniz’e döküldüğü noktada kurulan Samandağ, insanlık tarihinin en önemli yerlerinden biri. Çevlik: Antik Seleukea in Pieria (Sahildeki Seleukea) şehrinin kalıntıları burada bulunuyor. Ayrıca Titus-Vespasian Tüneli de görülebilir. Sonbahar aktiviteleri: Musa Dağı’ndaki Mağarcık Köyü civarında yürüyüş yapın, ilk insanların mağaralarını keşfedin. Çevlik’teki Roma köprüsünde piknik yapın. 1.380 metrelik Titus Tüneli’nde yürüyün. Selime: Ürpertici manastırlar, uçuruma açılan pencere oyukları ve labirenti andıran koridorlarıyla Selime, Kapadokya’nın en etkileyici yerlerinden. Ihlara Vadisi: Burası, içindeki yüzden fazla kilise ve kaya evle hayal gücünün sınırlarını zorluyor. Uçhisar: Uçsuz bucaksız bir düzlüğün içinde yükselen Uçhisar kalesi, tarihin derinliklerinden çıkagelmiş ilkel bir yaratığa benziyor. Sonbahar aktiviteleri: Göreme’nin çevresindeki vadilerde yürüyün ve zorlu geçitlerin ardındaki kayaya oyulmuş şehirleri, kiliseleri keşfedin. Yeraltı şehirlerine inin ve insanların binlerce yıl önce buralarda nasıl yaşadıklarını hayal edin. Balonla dolaşın. SONBAHAR 2014 63 Samanda , Türkiye’nin en uzun sahiline sahip. Samandağ, Antakya Denizin freskleri Gezi Olimpos sahili Çıralı/Olimpos/Adrasan - Antalya Akdeniz’in korsanları Akdere Buralara, güneş tanrısı Apollon’un arabasının kanatlarını görebileceğiniz kadar aydınlık bir gökyüzü ve korsanlarla iç içe geçmiş karanlık bir tarih bahşedilmiş. Olimpos Antik Kenti: Ormanın içine gömülmüş antik kent, bir zamanlar korsanlara aitmiş. Bugün bile kalıntılar arasında dolaşırken o eski korku hissediliyor. Gelidonya Feneri: Adrasan’dan ya da Kumluca’dan yürüyerek ulaşılan Gelidonya Feneri, denizden 3 kilometre içeride yüksek bir tepenin üzerinde. Yanartaş: Efsaneye göre burası, Likya kahramanı Bellerophon’un, Kimera adındaki canavarı yendiği yer. Sonbahar aktiviteleri: Gelidonya Feneri’nin yanında kamp kurun. Yağmurun altında Maya harabelerini andıran Olimpos Antik Kenti’nin kalıntıları arasında dolaşın. Yanartaş’ın doğal ateşiyle ısınarak, denize karşı şarap için. Deniz hâlâ sıcak, o yüzden yüzebilirsiniz. Assos Antik Kenti Assos/Behramkale, Çanakkale Felsefe evi, fikir tapınağı Assos Limanı Assos Antik Kenti: Kentin koruyucu tanrıçası Athena adına yapılmış tapınak ve Aristo’nun ders verdiği Gymneseion’un kalıntıları, güz güneşinin altında yaldızlı ışıklar saçıyor. Sonbahar aktiviteleri: Aristo gibi, elinize bir sopa alın ve gözünüzü ufka dikip yürüyerek yeni düşüncelere yelken açın. 64 SONBAHAR 2014 Hasta hikayeleri Beyin damarlarında tıkanıklık oluşan 19 yaşındaki genç sağlığına kavuştu D üğün öncesi olduğu yere yığılan, konuşamayan ve sağ taraf güçsüzlüğü gelişen hasta E.D. (19) Medicana International Samsun Hastanesi’ne getirildi. Acil serviste değerlendirilip, yoğun bakıma alındı. İnceleme ve değerlendirmeler sonucu, beynin sol tarafında ana damarlardan birinde tıkanıklık görülen hastanın tedavisi öncelikle Nöroloji bölümü tarafından planlandı. Hastanın nörolojik yönden tedavisini üstlenen Medicana Samsun Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Terzi; “Hastamız E.D, uyguladığımız tedavinin ardından söylenenleri 1 gün sonra anlamaya başladı. Sağ taraf güçsüzlüğü tama yakın düzeldi. Mevcut şikayetlerinin Kalp Damar Cerrahisi tarafından değerlendirilmesi açısından hasta, Kalp Damar Cerrahisi Bölümü’ne yönlendirildi” diye konuştu. Kalp kapağı da değiştirildi Doç. Dr. Murat Terzi ve Op. Dr. Murat Küsdül, E.D.'nin tedavisini başarıyla yürüttü. Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Murat Küsdül tarafından değerlendirilen hasta E.D.’nin, yapılan incelemeler sonrası kalp kapağında yetmezlik ve kalp içinde kan pıhtılarına rastlandı. Beyin damar tıkanıklığının sebebinin, bu duruma bağlı beyin damarına pıhtı atması olduğu tespit edildi. Medicana Samsun Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Bölümünden Op. Dr. Murat Küsdül tarafından bir hafta içerisinde kalp kapağı değiştirilen hasta E.D.'de, hem kalp hem de beyin sağlığı açısından 1 hafta sonunda tama yakın düzelme gözlendi. Konu ile ilgili bilgi veren Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Murat Küsdül ve Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Terzi; ‘’19 gibi genç yaşlarda beyin damar hastalığı oldukça nadir görülen bir durumdur. Bu yaşlarda beyin damar problemleriyle karşılaşıldığında kan pıhtılaşma problemleri, kalp hastalıkları gibi durumların araştırılması ve bu problemlere yönelik tedavilerin planlanması gerekir. Hastamıza hem beyin hem de kalp sağlığı açısından erken dönemde tanı konulup, tedavisi planlanmış ve sağlığına kavuşmuştur’’ dedi. SONBAHAR 2014 65 MEDICANA HASTALIKTA SAĞLIKTA DERGİSİ ABONE FORMU VE OKUR ANKETİ AŞAĞIDAKİ BİLGİLERİ DOLDURUN, ‘HASTALIKTA SAĞLIKTA’ DERGİSİNE ÜCRETSİZ ABONE OLUN. DERGİMİZ HİÇBİR ÜCRET ÖDEMEDEN ADRESİNİZE ULAŞTIRILSIN. WWW.MEDICANA.COM.TR ➲ ADI SOYADI: . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ➲ DOĞUM TARİHİ:. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ➲ DOĞUM YERİ:. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ➲ MESLEĞİ: . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ➲ DERGİ TESLİM ADRESİ:. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ➲ SEMT:. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ➲ POSTA KODU: . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ➲ ŞEHİR: . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ➲ TEL: . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ➲ GSM:. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ➲ E MAİL: . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ➲ İŞ/EV ADRESİ: . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . EN SIK HİZMET ALDIĞINIZ HASTANEMİZ MEDICANA SAĞLIK GRUBU İLETİŞİM BİLGİLERİ YÖNETİM MERKEZİ Tel: +90 850 460 63 26 Fax: 0212 438 23 51 Adres: Tekstilkent Koza Plaza Oruç Reis Mah. Tekstilkent Cad. No: 12 A Blok Kat: 23, 34235 Esenler / İstanbul MEDICANA HOSPITALS AVCILAR Tel: 0212 695 48 30 Fax: 0212 695 48 30 Adres: Marmara Cad.Şamlı Sokak No: 32 34310 Avcılar / İstanbul MEDICANA HOSPITALS BAHÇELİEVLER Tel: 0212 449 14 49 Fax: 0212 555 80 09 Adres: Adnan Kahveci Bulvarı No: 2 34180 Bahçelievler / İstanbul MEDICANA HOSPITALS ÇAMLICA Tel: 0216 522 60 00 Fax: 0216 335 86 36 Adres: Alemdağ Cad. No: 85 34764 Üsküdar / İstanbul MEDICANA HOSPITALS SAMSUN Tel : 0362 311 05 05 Fax : 0362 240 20 42 Adres: Yeni Mahalle Şehit Mesut 1.Caddesi No: 85 Canik /Samsun MEDICANA DİŞ SAMSUN MEDICANA DİŞ ÇİFTEHAVUZLAR MEDICANA INTERNATIONAL ANKARA Tel: 0212 506 00 00 Fax: 0212 506 06 20 Adres: İzzettin Çalışlar Cad. Nurettin Paşa Sok. No: 2 / 34310 Bahçelievler/İstanbul MEDICANA DİŞ ÇİFTEHAVUZLAR Tel: 0216 363 41 41 pbx Fax: 0216 363 42 07 Adres: Cemil Topuzlu Cad. No: 56 Caddebostan-Kadıköy/İstanbul MEDICANA KONYA ÇAMLICA BAHÇELİEVLER MEDICANA INTERNATIONAL İSTANBUL AVCILAR Tel : 0332 221 80 80 Fax : 0332 221 65 56 Adres: Ferihpaşa Mah. Gürz Sok. No: 1 Selçuklu/Konya MEDICANA NÖROLOJİK BİLİMLER MERKEZİ Tel: 0212 449 14 49 Adres: Bağcılar Cad. No:1 Bahçelievler/İstanbul MEDICANA INTERNATIONAL İSTANBUL BAHÇELİEVLER DİŞ NÖROLOJİK BİLİMLER VE OMURGA MERKEZİ KONYA VIVAMEDICANA MEDICANA INTERNATIONAL ANKARA Tel: 0 312 292 92 92 Fax: 0 312 285 69 62 Söğütözü Cad. 2165 Sok. No: 6 Söğütözü/Ankara (ATO yanı) HASTANEMİZİ İLK NEREDEN DUYDUNUZ? VIVAMEDICANA HOLLANDA EN SIK HİZMET ALDIĞINIZ BÖLÜM VEYA BÖLÜMLER: Tel: +317561148328 Westzijde 39 1 506 EB Zaandam / The Netherlands DERGİMİZDE GÖRMEK İSTEDİĞİNİZ KONULAR: DERGİMİZDE EKSİK BULDUĞUNUZ VE EKLENMESİNİ ARZU ETTİĞİNİZ KONULAR: 66 Tel: 0212 867 75 00 Fax: 0212 872 12 36 Adres: Beylikdüzü Cad. No: 3 Beylikdüzü/İstanbul SONBAHAR 2014 İstanbul İçi Kod Çevirmeden 0850 460 63 34 Alo Medicana Tüm hastaneleri için e-mail: [email protected] % 53 32 34 11 % % %
Benzer belgeler
G - Medicana
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Kurtuluş Okutan
Medicana Kurumsal İletişim Direktörü
Bu dergi Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş.’ye ait Tempo
Dergisi tarafından Bahçelievler Sağlık Hizmetler...
Medicana International Ankara Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı
Yrd. Doç. Dr. Hacı Akar Kalp ve Damar Cerrahisi
Yrd. Doç. Dr. Kenan Durna Kardiyolojı
Yrd. Doç. Dr. Mustafa Yazıcı Kardiyolojı
Yrd. Doç. Dr. Tunç Güler Medikal Onkoloji Uzmanı
SORUMLU YAZI İŞLERİ M...
havuz hastalıkları - Medicana Sağlık Grubu
Doç. Dr. Ali Osman Kaya Onkoloji
Doç. Dr. Cengız Kayahan Genel Cerrahi
Doç. Dr. Füsun Tokatlı Radyasyon Onkolojisi
Doç. Dr. G. Faik Hobikoğlu Kardiyoloji
Doç. Dr. H. Gürdal İnal Üroloji
Doç. Dr. H....