Balkanlar`ın kırmızı çizgileri Tiran`da çizildi
Transkript
Balkanlar`ın kırmızı çizgileri Tiran`da çizildi
SAYFA 01 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI ISSN-2146-085X İz. PİM. PP 104 600 YILLIK TAR H N AZ Z HATIRASINA 1 HAZ RAN 2015 PAZARTES - Y›l: 7 Say›: 324 www.balkangunlugu.com Balkanlar’ n k rm z çizgileri Tiran’da çizildi Gazeteniz THY uçaklar›nda ÜCRETS‹Z Barı ve istikrarın tesis edilmesi, iyi kom uluk ili kilerinin kurulması, AB üyeli i ve bölgesel i birli i… GÜNEYDO U Avrupa birli i Süreci (GDAÜ) Liderler ve Hükümet Temsilcileri Zirvesi, Arnavutluk'un ba kenti Tiran'da ba lad . Türkiye, Arnavutluk, Kosova, Bulgaristan, Romanya ve Moldova'n n kat l m yla Arnavutluk'ta ba layan zirvede Balkan ülkelerinin bölge bar ve AB'ye giri konular ele al nd . 3’te Bulgaristan’da trafik kazalarına kar ı " eker" Vuçiç’den Arnavutluk’a buzlar eriten ziyaret SIRBİSTAN Başbakanı Aleksandar Vuçiç, Arnavutluk'a giderek bu ülkeye resmi ziyaret düzenleyen ilk Sırbistan Başbakanı oldu. Ziyarette iki ülke arasındaki otoyol inşaatı da gündeme geldi. Vuçiç, Tiran'a resmi ziyaret ger- çekleştiren ilk Sırp başbakan olmaktan dolayı gurur duyduğunu belirterek, iki ülkenin ilişkilerini geliştirmek için birçok imkan bulunduğunu ancak Kosova ve Metohiya konusunda mutabık olmadıklarını söyledi. 3’te Makedonya'dan Türk Akımı'na artlı evet MAKEDONYA Rus doğalgazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştıracak "Türk Akımı"na Rusya ve Avrupa Komisyonu arasında bir anlaşma olması halinde katılacağını açıkladı. Makedonya Başbakanı Nikola Gruevski bu konuda Avrupa-Atlantik eğilimi temelinde karar vereceklerini söyledi. Gruevski Makedonya'nın kendi gaz altyapısını geliştirmeye fazla ihtiyacı olmadığını vurguladı. Ona göre, ülkesi bu alanda mevcut kapasitenin sadece yarısını kullanıyor. 3’te Kosova’da sanat festivalinde resim sergisi rekoru kırıldı MUSLUKTA KAN, GEL DE SEÇ ME NAN... Süheyl ÇOBANO LUSayfa 10’da KADININ SAÇI UZUN, AKLI... Ergün DUR Sayfa 3’te ÇÖZÜMÜ STEYEN TARAF HANG S ? Ata ATUN Sayfa 4’te ULUSLARARASI Sanatla Uyanmak Festivali’nin 13.’sü 6 resim sergisi ve konserle resmen başladı. Prizren’de rekor sayıda resim sergileri açılışları ile başlayan Sanatla Uyanmak Festivali Prizren, Priştine, İpek, Mamuşa, Tiran ve Bijelo Polje’de bir dizi etkinlikle devam edecek. 4’te Nikolay Grozev BULGAR STAN'da artan trafik kazalar için ilginç bir önlem al n yor. Bulgaristan’ n güneydo usundaki Yeni Za ara kentinin belediye ba kan , bölgede giderek artan ölümlü trafik kazalar yla mücadelede "bat l inançlara dayal yöntemler" uygulamaya karar verdi. Belediye Ba kan Nikolay Grozev, belediye görevlilerine talimat vererek bölgedeki karayollar nda 50 kilogram eker serptirdi. Grozev, " ekerin kristalleri antik ça lardan beri kötülüklere kar yard m eder diye inan l r. Eskiden de bebek be iindeki bezlerin aras na kötü güçlere kar eker parças konurmu " dedi. 7’de Yunanistan AB’ye ödeme yapmayacak EKONOMİK darboğazda bulunan Yunanistan'ın, Avrupalı ortaklarıyla reform karşılığı mali yardım müzakerelerindeki belirsizlik sürerken, Atina yönetiminin haziranda Uluslararası Para Fonu'na (IMF) yapması gereken ödemeyi yeterli kaynak bulunmadığı gerekçesiyle yapamayacağını açıklaması ülkenin iflası riskini güçlendirdi. Haziranda 1,5 milyarı IMF'ye, 5,2 milyarı Avrupa Birliği'ne olmak üzere toplam 6,7 milyar Euro’luk borç taksitleri ödemesi gereken ülkeye acilen sıcak para akışı sağlanamadığı takdirde temerrüt riskiyle karşı karşıya kalınacak. 3’te SAYFA 02 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 2 Gündem 1 Haziran 2015 Pazartesi Balkan dernekleri Y ld r m’ a rlad H.MERKEZ - BALKAN GÜNLÜ Ü C umhurbaşkanı Başdanışmanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, milletvekili Rifat Sait'in öncülüğünde Balkan dernekleri ile Buca Sini Köşk'te kahvaltıda bir araya geldi. Toplantıya çok sayıda Balkan Derneği temsilcisi katıldı. İzmir'i "Türkiye'nin bir özeti" diye niteleyen Yıldırım, "Yerleşenler en fazla 1,5 yıl içerisinde İzmir aidiyetini kazanıyor. İzmirliyim demek en büyük gururdur. Ancak köklerimizi de asla unutamayız" dedi. Yıldırım, partisinin kendisini İzmir'den aday gösterdiğini ilk öğrendiği anda irkildiğini ifade ederek "İzmir benim için yeni bir şehirdi ve kafamda birçok soru işareti vardı. Ama İzmir'e geldim. Kısa sürede kanım kaynadı. İzmirlilerle de kardeş oldum. İzmir de eminim ki bizi sevdi. Sizleri tanımak benim için en büyük onur oldu. İzmir samimiyet, saygı ve hoşgörü şehridir. İzmir için kim ne derse desin. Bizim için kıymeti yoktur. İzmir'i yaşamadan, tanımadan İzmir hakkında söylenen şeylerin hiçbir manası yoktur" diye konuştu. Çe me’de Arap rüzgâr esti H.MERKEZ - BALKAN GÜNLÜ Ü T ürk-Arap Ülkeleri İşadamları Derneği (TURAB)tarafından kombinasyon edilen “II.TürkArap Yapı, İnşaat Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı, I. Ev Tekstili, Dekorasyon İç Mimari, Mobilya Fuarı başarıyla gerçekleştirildi. Türk-Arap iş ve yöntem dünyasını biraraya getiren “II.Türk-ArapYapı, İnşaat Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı, I. Ev Tekstili, Dekorasyon İç Mimari, Mobilya Fuarı’nın açılışı gerçekleşti. Çeşme Sheraton Otel’de planlı zirveye Sudan Alcazeera Vilayet Hükümet Bakanı Abdulkadir Yusuf Ahmed Khorşid,İzmir Vali Yardımcıs Hasan Hüseyin Can, Ak Parti İzmir Milletvekili Rıfat Sait, Çeşme Kaymakamı Sayın İnci Sezer Becel , Ekonomi Bakanlığı dışsatım Genel Müdür Yardımcısı Hakan Kızartıcı, Müsiad İzmir Şube Başkanı umut ideal 10 Arap ülkesinin büyükelçileri ile 22 ülkeden mevcut Arap iş müşterilerini ile Türk iş müşterilerini paydaşlık gösterdi. Türkiye’den 100 şirket ile 22 Arap ülkesinden 500 Arap İş insanının katılmış olduğu etkinlikte TURAB İzmir Şube Başkanı Sabuhi Attar: “ 4. Zirve’yi gerçekleştirmenin mutluluğu içerisindeyim. 2 yılda dört binden müttehit araba Arap işadamını ağırladık. Ülkemizi öncelemek ve Türk firmalarımızın dış satım hacmini artırarak Türk-Arap işbirliğini iletmek namına yola çıktık. Ne mutlu bizlere ki verdiğimiz emeklerin karşılığını adım adım almaya başladık. Türk firmalarımızın Arap işadamlarıyla ortaklık ortamında olması bizim en nazik amacımızdı ve karşılığı fakat bu amaçta alabilirdik” halinde konuştu. Ak Parti İzmir Milletvekili Rıfat Sait ise, Türk -Arap İşadamları Derneği’nin düzenlemiş olduğu zirvenin önemine değinerek, ‘Zirve İzmir ve Türkiye’ye hayırlı olsun. İzmir ve Türkiye’ye yapılacak herhangi ortak yatırım bizim için önemli. Bu önemin bilincinde şekilde hepimiz de üzerimizdeki görevleri yerine getirmeye çalışıyoruz’ dedi. Zirve’nin açılışına ise Mehteran Şov damga vurdu. Turgutlu Subaşı Mehteran Takımı, gösterileriyle hem göze hem de kulağa hitap etti. Grup alelhusus son günlerde dillerden düşmeyen Dombıra şarkısı ile alkış topladı. SAYFA 03 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Balkan Haberleri 3 1 Haziran 2015 Pazartesi ani saçlar kestirince durum düzelir mant KADININ m ortaya ç k yor? Neyse bu konu ciddi. Haz r yeri gelSAÇI UZUN, mi ken konuyu bir kez daha AKLI... irdeleyelim. ABD"nin New York kentinde 40 bin dokuma i çisi daha iyi çal ma ko ullar Hepsi Hikaye... Ergün DUR istemiyle bir tekstil fabrikas nda greve ba lad . Ancak polisin e it derecede g da ve t bbi olanaklara i çilere sald rmas ve i çilerin fabrikaula amam lard r. ya kilitlenmesi, arkas ndan da ç kan • Fuhu a zorlanan ya da bunun için yang nda i çilerin fabrika önünde sat lan kad nlar n say s y lda 700 bin kurulan barikatlardan kaçamamas ila 4 milyon aras ndad r. Cinsel kölesonucunda ço u kad n 129 i çi can lik düzeninden elde edilen kazançlar verdi. çilerin cenaze törenine 100 y lda tahminen on iki milyar dolard r. bini a k n ki i kat ld . 26 – 27 • Küresel olarak, on be ile k rk be A ustos 1910 tarihinde ya aras kad nlar, kanser, s tma, trafik Danimarka"n n Kopenhag kentinde 2. kazalar ve sava lardan daha ziyade, Enternasyonale ba l kad nlar toplanerkek iddetinin sonucu hayat n kayt s nda (Uluslararas Sosyalist betmekte veya sakatlanmaktad r. Kad nlar Konferans ) Almanya • En az üç kad ndan biri dövülmü , ya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinda hayat boyunca ba ka türlü suistiden Clara Zetkin, tekstil fabrikas mal edilmi tir (tecavüz, kötü davrayang n nda ölen kad n i çiler an s na "Dünya Emekçi Kad nlar Günü" fikn ). Genellikle, suistimal eden ki i rini ortaya ç kard . Ve öneri aileden bir üye ya da kad n n tan d oybirli iyle kabul edildi. bir kimsedir. Ev içi iddet, bölge, kültür, etnik köken, e itim, s n f ve din MOSKOVA’DA ne olursa olsun kad nlara kar en BEL RLEND yayg n suistimal eklidir. • Sistematik tecavüz yeryüzündeki lk y llarda belli bir tarih saptanmabirçok çat malarda bir terör silah m t ve de i en tarihlerde fakat her olarak kullan lmaktad r. Ruanda soyzaman ilkbaharda an l yordu. Tarih k r m (1994) esnas nda 250 bin ila 1921"de Moskova"da gerçekle tirilen 500 bin kad n n tecavüze u rad 3. Uluslararas Kad nlar tahmin edilmektedir. (un.org) Konferans "nda saplad . Birinci ve Çocuklar kim yeti tirir? Anneler... kinci Dünya Sava y llar aras nda Çocuk do ruyu, yanl , iyiyi, kötüyü, baz ülkelerde an lmas yasaklanan ilk annesinden ö renmez Dünya Kad nlar Günü, 1960"l y llami?...Toplumun ekillenmesinin r n sonunda Amerika Birle ik ad mlar anne kuca nda at lmaz m ? Devletleri"nde de anmaya ba lanmaÜstelik bunun (anneli in) okulu da s yla daha güçlü bir ekilde gündeme yoktur. çgüdülere dayan r, zor i tir, geldi. Birle mi Milletler Genel ince i itir, ciddi bir sorumluluk gerekKurulu, 16 Aral k 1977 tarihinde tirir. Çünkü o duygusald r. Ac ma "Dünya Kad nlar Günü" olarak an lsevme... Yo unlu u erkekten daha mas n kabul etti. Türkiye"de Dünya fazlad r. Üstüne üstlük bir de çal an Kad nlar Günü ilk kez 1921 y l nda kad nsan z… Dedim ya kolay de il "Emekçi Kad nlar Günü" olarak kutkad n olmak. lanmaya ba land . 1975 y l nda daha Her ba ar l erke in arkas nda E yok yayg n olarak kutland ve soka a mudur? ta nd . "Birle mi Milletler Kad nlar Toplumda kad n görmezden gelmek On Y l " program ndan Türkiye"nin toplumun temeliyle oynamakt r. de etkilenmesiyle, 1975 y l nda Dilerseniz son olarak kad nla alakal "Türkiye 1975 Kad n Y l " kongresi güzel sözlerden bahsedelim yap ld . 12 Eylül 1980 Askeri • En iyi Müslüman, han m na en iyi Darbesi"nden sonra dört y l süreyle davranand r (Hz Muhammed) herhangi bir kutlama yap lmad . • Ki iye imandan sonra verilen eyle1984"ten itibaren her y l çe itli kad n rin en hay rl s saliha kad nd r (Hz örgütleri taraf ndan "Dünya Kad nlar Ömer ) Günü" kutlanmaya ba land .. • Bir kad n n güzelli i, ancak sevmeDilerseniz konunun ciddiyetini 2007 y l kad na kar dünyada uygulanan ye ba lad zaman meydana ç kar iddet verilerine öyle bir göz atal m. (La Bruyere) • Kad nlara kar iddet dünyada en • Kad n olmasayd dünyada hayat n yayg n, ancak en az cezaland r lan ne esi olmazd (Mevlana) suçtur. • Bir uygarl n seviyesini ölçmek • Tahminlere göre 113 ile 200 milyon isterseniz, derhal kad n n hayat artlaaras nda kad n demografik olarak r na bak n (StuartMill) “kay p” (yok) görünmektedir. Ya • Ey kahraman Türk kad n ! Sen do ar do maz öldürülmü ler (erkek yerde sürünmeye de il, omuzlar üzeçocu un k z çocu a tercih edilmesi) rinde göklere yükselmeye ya da erkek karde leri ve babalar yla lay ks n’(Atatürk) Y BALKAN ÜLKELER Arnavutluk'ta bulu tu T RAN - BALKAN GÜNLÜ Ü G üneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci (GDAÜ) Liderler ve Hükümet Temsilcileri Zirvesi, Arnavutluk'un başkenti Tiran'da başladı. Zirveye Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın yanı sıra Kosova Cumhurbaşkanı Ahtifete Yahyaga, Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev, Moldova Cumhurbaşkanı Nicolate Timottti ve Romanya Başbakanı Victor Ponta da katıldı. www.dunyabulteni.net’in haberinde göre; Arnavutluk Cumhurbaşkanı Buyar Nişani, zirvenin açılışın- da yaptığı konuşmada, Arnavutluk'un çok kritik bir dönemde GDAÜ Dönem Başkanlığı'nı üstlendiğine işaret ederek, dönem başkanlığı süresince örgütün güçlenmesine yardımcı olduklarını söyledi. Arnavutluk'un dönem başkanlığının bugün tamamlandığını anımsatan Nişani, kendileri için "dolu ve başarılı" bir dönem başkanlığı olduğunu vurguladı. Nişani, dönem başkanlığı döneminde özellikle organize suçlarla mücadele, adalet ve güvenlik konularını ön planda tuttuklarını belirterek, bölge barışı ve AB üyesi olmayan örgüt üyelerinin AB üyeliği için çabaladıklarını söyledi. Zirve, açılış konuşmasının ardından basına kapalı olarak devam etti. Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci (GDAÜ), Balkanlar'da barış ve istikrarın tesis edilmesi, iyi komşuluk ilişkilerinin kurulması ve bölgesel işbirliğinin sağlanması amacıyla 1996 yılında Bulgaristan'da kuruldu. GDAÜ'nün amaçları arasında, bölge ülkeleri arasında siyasi ve güvenlik alanlarında işbirliğinin güçlendirilmesi, ekonomik işbirliğinin teşvik edilmesi ve işbirliğinin demokratik kurumlar, adalet, yasadışı faaliyetlerle mücadele ve beşeri boyutlarının genişletilmesi yer alıyor. Oluşumun kurucu üyelerinden olan Türkiye, 1998-1999 ve 2009-2010 yıllarında dönem başkanlığını yürütmüştü. Türk Ak m için Makedonya art ko tu ÜSKÜP - BALKAN GÜNLÜ Ü M akedonya Türk Akımı projesine Rusya ve Avrupa Komisyonu'nun anlaşması halinde katılacağını açıkladı. www.dunyabulteni.net sitesinin Bulgar haber ajansı Novinite’den aldığı bilgiye göre, Makedonya Başbakanı Nikola Gruevski bu konuda AvrupaAtlantik eğilimi temelinde karar vereceklerini söyledi. Nikola Gruevski Makedonya'nın kendi gaz altyapısını geliştirmeye fazla ihtiyacı olmadığını vurguladı. Ona göre, ülkesi bu alanda mevcut kapasitenin sadece yarısını kullanıyor. Makedon Başbakan ülkesinin uzun vadede enerji güvenliğini sağlamak için yeni kaynaklara ihtiyacı olduğunu söyledi. Nikola Gruevski ülkesinin doğalgazla çalışan bazı termik santraller inşa etmeyi planladığını da bildirdi. Makedonya son birkaç haftadır siyasi sarsıntılar geçiriyor. Polis Kosova sınırında operasyon yaptıktan sonra muhalefet başkent Üsküp'te kitlesel protestolar düzenledi. Kom u borçlar için kritik a amada S rp Ba bakan’dan Arnavutluk’a ziyaret T RAN BALKAN GÜNLÜ Ü Kumanova'da ölen Arnavutlar topra a verildi KUMANOVA BALKAN GÜNLÜ Ü K osova - Makedonya sınırındaki Kumonova'da Makedon polisiyle çatışmaya giren ve öldürülen 8 Kosovalı, düzenlenen cenaze töreni ile toprağa verildi. Priştina'da, Kosova Özgürlük Ordusu UÇK'nın düzenlediği cenaze törenine binlerce kişi katıldı. Kosovalı Gazi Derneği başkanı Xhavit Jashari "Biz kurum olarak ölenlerin hakettiği onurla defnedilmesi için buradayız. Onlar işgal edilmiş toprakların özgürlüğü için savaştılar ve Kosova'nın kahramanıdırlar" ifadesini kullandı. www.dunyabulteni.net’te yer alan haberde; Xhavit Jashari, Kosova devlet başkanını, savunma bakanının ve diğer hükümet yetkililerini de cenazaye davet ettiklerini ancak katılmadıklarını duyurdu. Cenaze törenine, Kosova'daki iki muhalefet partisinin milletvekilleri de katıldı. Makedon hükümeti, Kumanova'daki çatışmalarda ölenler için "terörist" sıfatını kullanmıştı. Cenaze töreni, bazı Kosovalı siyasiler tarafından ise açıkça kınandı. Kosovalı siyasi yorumcu Enver Robelli, ölenlerin onurlandırılmasını "utanç verici" olarak nitelendirirken, "Suçluları onurlandıran bir ülke parlak bir geleceğe sahip değildir. Kumanova'da ölenlerin birçoğu uyuşturucu ile uğraşan haraç kesen insanlardı. Onları gerçek özgürlük savaşçısı olarak defnetmek ayrıca utanç verici" iddiasında bulundu. AT NA BALKAN GÜNLÜ Ü A vrupa Birliği ve IMF ile 4 aydır süren pazarlıklardan şu ana kadar bir sonuç alamayan Atina yönetimi, memur ve emekli maaşlarını ödemek için yeterli parası olduğunu belirtse de ülkenin dışarıya olan borcunu ödeyebilmesinin tek yolu kreditörlerle anlaşma.www.milliyet.com.tr’n in haberine göre; Yunan Avrupa ve Dış Politika Vakfı'nda (ELİAMEP) görevli Ekonomist Prof. Dr. Kiriakos Filinis, AA muhabirine, Yunanistan'ın IMF'ye ödemesi gereken borç taksitini ödememesinin, ülkede temerrüde kadar varabilecek bir dizi olumsuz ekonomik gelişmeleri tetikleyebileceğini söyledi. Filinis, Yunanistan'ın IMF'ye 5 Haziran'da ödemesi gereken borç taksitinin ödenmemesi durumunda, Yunan hükümetine 1 aylık süre tanınacağını ancak, bu durumun ülkenin kredibilitesini düşürülmesine neden olarak kredi piyasalarına ulaşmasını daha da zorlaştıracağını belirtti. Yunanistan'ın kredi notunun düşürülmesinin, ELA (Acil Likitide Yardım Fonu) aracılığıyla Yunan ticari bankalarına likidite sağlayan Avrupa Merkez Bankası'nın kabul ettiği Yunan tahvillerinin değerini de etkileyebileceğini belirten Filinis, "Bu da bankaların ELA'ya ulaşabilmeleri için daha yüksek garantiler vermek zorunda kalacağı anlamına gelir. Ve tüm bunlar Yunan ekonomisindeki likiditenin daha da azalmasına yola açacaktır. Yatırımcıların bazı bankaların risk altında bulunduğunu düşünerek toplu halde hesaplarını boşaltmaya gitmesiyle durum daha da zorlaşacak. Böyle bir gelişme karşısında, bankaların geçici olarak faaliyetlerini durdurmaları ya da para çekmeleri sınırlandırmaları muhtemeldir" diye konuştu. S ırbistan'dan Arnavutluk'a başbakan düzeyinde ilk defa ziyaret gerçekleştirildi. Sırp Başbakan Aleksandar Vuçiç, Arnavutluk'ta mevkidaşı Edi Rama tarafından askeri törenle karşılandı. www.dunyabulteni.net’e göre; Tugaylar Sarayı'ndaki görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Vuçiç, Tiran'a resmi ziyaret gerçekleştiren ilk Sırp başbakan olmaktan dolayı gurur duyduğunu belirterek, iki ülkenin ilişkilerini geliştirmek için birçok imkan bulunduğunu ancak Kosova ve Metohiya konusunda mutabık olmadıklarını söyledi. Görüşmede diplomasi değil, turizm konuştuklarını aktaran Vuçiç, "Sırbistan vatandaşlarının Tiran'a ya da Arnavutluk vatandaşlarının Belgrad'a gelmelerini nasıl teşvik edebileceğimizi görüştük. Doğru yolda ilerliyoruz ancak daha çok çalışmamız gerek" dedi. Vuçiç, ekonomik gelişmenin ve işbirliğinin hem Sırbistan hem Arnavutluk için önemine işaret ederek, iki ülkenin de Sırp ve Arnavut halklarını bağlayacak altyapı projeleri üzerinde birlikte çalışması gerektiğini vurguladı. Belgrad ile Tiran'ı birbirine bağlayacak otoyol projesine değinen Vuçiç, "Önümüzde birlikte inşa edeceğimiz onlarca, yüzlerce kilometre var" ifadesini kullandı. Arnavutluk Başbakanı Edi Rama da Arnavutluk ile Sırbistan arasındaki mevcut sorunların, iki ülke arasındaki farklılıkların diyalogla hafifletilmesi için engel bulunmadığını söyledi. Rama, görüşmenin, altı ay önce Belgrad'daki görüşmelerinden çok daha faydalı sonuçlar doğuracağına inandığını kaydetti. Rama, Belgrad ile Priştine arasında devam eden diyalog sürecinin tüm bölge için hayati öneme sahip olduğunu vurgulayarak, "Bazı konularda farklı tutumlara sahip olmamız, barışın korunmasında önemli rolleri bulunan iki ülke olduğumuz gerçeğinin bilincinde olmadığımız anlamına gelmez" dedi. SAYFA 04 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 4 Kosova Haberleri Ero lu “Çözüm stemeyen ÇÖZÜMÜ STEYEN bir lider” olarak takdim edilmeye çal l yor, gerçekten de TARAF HANG S ? anlam de ilim. Baz ki iler [email protected] Prof.Dr. Ata ATUN KEL’in K br s Sorunu Bürosu Sorumlusu Tumazos Çelebis, KKTC Cumhurba kan Mustafa Ak nc ile K br s sorununun iç boyutlar n çözebilme olas l n n yükseldi ini, Ak nc ’n n 3. Cumhurba kan Dervi Ero lu’ndan farkl oldu unu, Ero lu’nun çözüm istemeyen bir lider oldu unu ve Ak nc ’n n çözüm istedi ini belirterek, bir f rsat penceresinin aç ld na i aret etti. Ayn Çelebis, ki benim tan d m Tumazos Çelebis üst düzey görevlerde bulunmu , Rumlar n 6. Cumhurba kan Hristofyas’a dan manl k yapm , Rum müzakere heyetinde yer alm k ymetli ve gerçekleri görebilen bir K br sl Rum’dur, belli ki bu sözleri sarf ederken gözlüklerini ç karm ve müzakereleri sabote edenin, masadan kalkan n ve çözüm istemeyenin imdiki Rum Cumhurba kan Nikos Anastasiadis oldu unu görememi . Bence gözlüklerini takt ktan sonra etrafa bakarak bir aç klama daha yaparsa çok daha iyi olacak. Ero lu’nu niye çözüm istemeyen bir lider olarak gördüünü ve Rum politikac lar n niye böyle gördüklerini anlamam mümkün de il. Cumhurba kan seçildikten sonra 11 ay masaya oturmamak için direnen ve her görü memek için tür bahaneyi yaratan Ero lu de il, Anastasiadis idi. Müzakere masas na oturmamak için Özel Temsilcisini ancak 6 ay sonra seçebilen de Anastasiadis idi, Ero lu de il. Daha Cumhurba kan seçildi inin ertesi günü, yüzünü y kamadan, yemin etmeden, yasal Cumhurba kan olarak ilan edilmeyi bile beklemeden “Ulusal Konseyin yüzde 75’inin evet demedi i hiçbir teklifi kabul etmem, hiçbir belgenin alt na da imzam atmam” diyen gene Anastasiadis’di. Nas l oluyor da A özellikle de a z laf yapan, eli kalem tutanlar Anastasiadis’in uzla ma istemedi ini görmek istemiyor galiba. Nas l olsa bu isteksizli i birkaç ay sonra ortaya ç kacak. Say n Ak nc bütün iyi niyetine ra men kiminle dans etti ini ve müzakere yapt n çok iyi anlayacak. Anastasiadis’in y llarca Ba kanl n yapt DISY’in kurucular n n EOKA B’ciler oldu unu, 15 Temmuz 1974 günü darbe yapt klar n , binlerce Rum’u AKEL’ci ve Makarios’cu olduklar için öldürdüklerini, bunlar n neredeyse tümünün 1955-1960 y llar aras nda canice masum Türkleri ac mas zca öldüren ki iler olduklar n , asla K br s adas n n tümüne hakim olmadan ve aday K br sl Türklerden temizlemeden rahat etmeyecekleri unutulmu a benziyor anla lan. Sosyalist bir dü ünceye sahip olan Cumhurba kan Ak nc ’n n, EOKA B’cilerin ruhani lideri ile nas l anla maya varabilece ini ve müzakereleri hangi ko ullarda devam ettirebilece ini gerçekten çok merak ediyorum, hem de pek çok. Zaman bize gerçekleri gösterecek göstermesi de, akl ma hep 20081010 y llar aras nda K br s Rum taraf nda sol görü lü Dimitris Hristofyas’ n Cumhurba kan oldu u, KKTC’de de sol görü lü Mehmet Ali Talat’ n Cumhurba kanl yapt dönem geliyor. Her ikisi de Rusya sempatizan ve Sosyalist yönetim destekçisiydi ama b rak n anla maya varmay , ço u zaman birbirlerini destekleyecek basit bir aç klama bile yapamad lar kendi iç dinamikleri yüzünden. Anastasiadis’ten hiçbir ey beklenmemeli. Onu memnun edecek yegane çözüm, KKTC’nin la vedilmesi, Türk askerinin geri gitmesi, Türkiye’nin garantörlü ünün kald r lmas ve adan n tümünün K br s Rum yönetimin idaresi alt na girmesidir. 1 Haziran 2015 Pazartesi Prizren 13. kez sanatla uyand Uluslararası Sanatla Uyanmak Festivali’nin 13.’sü 6 resim sergisi ve konserle resmen başladı PR ZREN - BALKAN GÜNLÜ Ü U luslararası Sanatla Uyanmak Festivali’nin 13.’sü 6 resim sergisi ve konserle resmen başladı. Prizren’de rekor sayıda resim sergileri açılışları ile başlayan Sanatla Uyanmak Festivali Prizren, Priştine, İpek, Mamuşa, Tiran ve Bijelo Polje’de bir dizi etkinlikle devam edecek. Farklı mekânlarda Prizren’de 3 saat içerisinde 6 resim sergisi açılışıyla kolay kırılmayacak bir rekora imza atıldı.www.kosovahaber.net sitesinde yer alan haberde; Prizren Yunus Emre Türk Kültür Merkezi’nde Sabriye Şeker ve Şeker Sanat Evi - ‘‘AŞK’’ Tezhip Ve Minyatür Karma Resim Sergisi’nde Hülya Toksöz, Berrin Topbaş, Ümit Üstün, Hafize Uygal, Sabriye Şeker, Sevil Bayrak, Nezaket Cebeci, Gülsüm Yiğittürk, Çiğdem Ustaoğlu, Ayşegül Nalçacı, Silva Atiniz ve Ajda Dizarlı’nın 30 eseri sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Gazi Mehmet Paşa Hamam’’ Galeri 2’’ bölümünde Arş. Gör. Sena Sengir’in, Hamam ’’Galeri 1’’-de de Yrd. Doç. Zehra Sengir’in kişisel resim sergileri açıldı. “Xhemajli Berisha” Kültür Evi’nde Makedonyalı ressam Prof. Dr. Fehim Huskoviç canlı performansıyla resim meraklıların bir eserin dünyaya gelişini görmek fırsatı bulduktan sonra da Sırbistanlı Ressam İlda Kurbaşeviç’ in Kişisel Özgün Baskı Sergisi sanat ziyafetini taçlandırdı. Festival başkanı Ethem Baymak, “13 kez beraber olduk, umarım bundan sonra da sanatla uyanmak festivalinde yine beraber olmaya devam edeceğiz” dedi. Edirne’den uzun yıllardan bu yana festivalin “atar damarlardan” biri olarak nitelendirilen Yrd. Doç. Dr. Mustafa Hatipler, sanatın hayatımızdaki öneminden kısa- ca konuşurken geleceğimizin biçimlenmesine katkılarına değindi. 13 Uluslararası Sanatla Uyanmak Festivali’nden 10’nuna katıldığını söyleyen Hatipler, Kosova’da bu sayede dostlar kazandığını belirtti. Balkan coğrafyasında festivalin öneminin her geçen gün daha da arttığını söyleyen Hatipler, festivalin organizasyonunda ve destek olanları kutlarken daha nice yıllar devam etmesi, kalıcı olmasını diledi. IMF, Kosova ile li kileri Geni letmekte Kararl PR T NE - BALKAN GÜNLÜ Ü K osova Maliye Bakanı Avdullah Hoti, Uluslararası Para Fonu(IMF) Müdürü yardımcısı Min Zhu’yu kabul etti. IMF ilk kez bu kadar yüksek düzeyde Kosova’yı ziyaret etmiş oldu. Bu görüşmede Kosova ve IMF arasında işbirliğinin artırılması, ülkede ekonomi ile maliye kalkınma ve Kosova ile Uluslararası Para Fonu arasında anlaşmanın imzalanması imkânları ele alındı. www.kosovahaber.net’e göre; Bakan Hoti bu vesileyle IMF yetkilisine Kosova’ya gerçekleştirdiği bu ilk ziyareti için teşekkür etti ve Kosova Hükümetinin Kalkınma Planından bilgi verdi. Bakan Hoti, bir kez daha Kosova’nın IMF ile işbirliğinde istekli olduğunu teyit etti. IMF Müdür Yardımcısı Min Zhu da Kosova Hükümeti’nin kararlılığını ver kaydedilen ilerlemeyi selamlayarak, IMF’nin de Kosova ile işbirliği ile ilişkileri geliştirmekte kararlı olduğunu belirtti. Ba bakan Mustafa’dan S rbistan’a diyalog ça r s T RAN BALKAN GÜNLÜ Ü K osova Başbakanı İsa Mustafa, insanların daha iyi yaşam şartlarının olması için Avrupa’nın bu bölümünde barışın imar edilmesinin önemli olduğunu söyledi. Başbakan Mustafa bu yorumunu Tiran’da düzenlenmekte olan Viyana Ekonomik Forumundaki konuşmasında yaptı. www.kosovahaber.net sitesindeki habere göre; Mustafa, “Anlaşmazlıklarımızı işbirliği köprülerine dönüştüreceğiz, bu Kosova olarak bizim hedefimizdir” dedi. Başbakana göre, Kosova’nın karşılaştığı sorunların diğer ülkelerle işbirliğinde bulunmakla üstesinden gelinebilir. Mustafa konuşmasında Arnavutluk ile Kosova’nın gerçekleştirmekte olduğu bir sürü projelerden de söz ederken, bu projeler dışında Sırbistan ile bağlantıyı sağlayacak otobanın yapılmasının istendiğini belirtti. Mustafa, aynı zamanda Makedonya ile de bağlantının kurulmasında çalışıldığını ve bu doğrultuda Makedon tarafından olumlu bir yanıt bekledik- lerini söyledi. Sırbistan ile ilişkilerden de konuşan Kosova Başbakanı, diyalogdan yana olduğunu ve Sırbistan ile var olan tüm anlaşmazlıkların diyalogla çözülmesi çabasında bulunduklarını ifade etti. sviçre’den Kosova’nın sa lı ına 7 milyon Franklık destek PR T NE - BALKAN GÜNLÜ Ü S ağlık Bakanı Imet Rrahmani ve İsviçre İşbirliği ve Kalkınma Ajansı Müdürü Markus Baechler arasında imzalanan anlaşma ile İsviçre Hükümeti Aralık 2015Ekim 2019 tarihleri arasında uygulanacak Kosova İçin Sürdürülebilir ve Kaliteli Sağlık Projesini 7 milyon Frank ile destekleyecek. İmzalanan işbirliği anlaşması ile Kosova’da sağlık kadroların eğitilmesi öngörülüyor. www.kosovahaber.net’e göre; Bu projeyi destekleyerek Kosova’da Temel Sağlık Hizmetleri kapasitelerinin güçlendirilmesi için finans imkanlar sağlayan İsviçre Hükümeti’ne teşekkürlerini ifade eden Bakan Rrahmani, Kosova’nın Aile Hekimliği Programının uluslararası akreditasyonunu aldığı bu dönemde kadroların eğitilmesi ve sağlık eğitimi için önemden olduğunu vurguladı. Kosova’da bu projenin desteklenmesiyle Kosova geneli yanı sıra daha kaliteli sağlık hizmetlerinin Rom Aşkali ve Mısırlı toplulukları üyelerine de verileceğine işaret eden Markus Baechler, Sağlık Bakanlığı’nı diğer alanlarda da desteklemeye hazır olduklarını ifade etti. SAYFA 05 5 Yerel Yönetimler MARKAYI GÜÇLÜ KILMAK Kemal YAMANKARADEN Z lkemizde geli mekte olan sektörlerin markaya ba l l , onu salt bir prestij unsuru olarak görmenin çok daha ilerisindedir. Geli mekte olan ekonomilerin en belirgin özelliklerinden biri olan krizlerin ortadan kalkmas n sa layan etkenler istikrarl büyüme ve katma de erli üretim yapabilmektir. Katma de erli üretim yapabilmek de ancak markala t r lan ürün ve hizmetlerle mümkün olabilmektedir. Güven ve kalitenin teminat olan markalar kriz dönemlerinde daha az zararla ç kabilmeyi sa lamaktad r. Çünkü tüketiciler markaya olan güveni her zaman birinci planda tutmaktad rlar. Sosyal sorumluluk anlay n da içinde bar nd ran “marka” kavram n n, kulland m z tüm ürünler aç s ndan ele al nmas daha sa l kl olacakt r. Ayn zamanda bir markan n, toplumun her kesiminden al c s oldu unu dü ünerek hareket etmek gerekmektedir. Tüketicisiyle ba güçlü olan markalar n her ortam ve artta tercih edilece i unutulmamal d r. Ü H ZMET SEKTÖRÜNÜN GEL M Global ekonomide, i dünyas n n marka yat r mlar n n artmas hizmet sektörünün de geli imine katk sa layaca dikkate al nmal d r. Hizmet sektörünü sermayesiz yap lan bir i olarak görmemek gerekir. Bu alanda yer alan giriimci ve kurumlar m z daha fazla büyüyüp, dünyan n her yerinde hizmet vermelerini sa layacak deste in kendilerine verilmesi gerekmektedir. Tüm bunlar göz önünde bulunduruldu u zaman, ya anan geli meler markayla bütünle menin gereklili ini göz önüne koymaktad r. aretten ziyade, irketi temsil eden büyük bir de er olan markalar n uzun ömürlü olabilmeleri için mü teri dü ünce ve geribildirimlerini almalar kendilerini geli tirmeleri gerekmektedir. Kazanma, geli tirme ve elde tutma a amalar boyunca her zaman mü terilerin yan nda olunarak mü terinin bak aç s ö renilmelidir. Böylece mü terilerin ya am biçimlerine, sosyal görünümlerine, ilgilerine dikkat edilerek markay daha güçlü hale getirmek mümkün olacakt r. Dolay s yla toplumla bütünle en ve sosyal sorumluluklar ortak olan markalar her zaman farkl l yakalayacakt r ve di er irketlere göre daha sa l kl bir ekilde varl n sürdürecektir. Ayn zamanda da olas bir kriz durumundan di erlerine oranla en az hasarla kurtulabileceklerdir. 1 Haziran 2015 Pazartesi Balkanl i adamlar yat r m için Ankara’y inceledi Balkan ülkeleri aras ekonomik, sosyal ve kültürel i birli i görü meleri, Makedonya, Kosova, Arnavutluk ve Bosna Hersek’ten gelen i adamlar ile esnaf ve sanatkârlar n kat l m ile Ankara’da gerçekle tirildi ANKARA - BALKAN GÜNLÜ Ü B alkan ülkeleri arası ekonomik, sosyal ve kültürel işbirliği görüşmeleri, Makedonya, Kosova, Arnavutluk ve Bosna Hersek’ten gelen iş adamları ile esnaf ve sanatkârların katılımı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi’nde (ÇASGEM) yapıldı. Görüşmelere; Ankara Kalkınma Ajansı Destek Hizmetleri Birim Başkanı Abdülmelik Koçin, Ankara Kalkınma Ajansı uzmanları ve Ankara Esnaf ve Sanatkârlar Derneği yetkilileri de katıldı. Konuşmalarının ardından Ajans, ülke iş adamları ile esnaf ve sanatkarlarından oluşan heyete, Ankara’nın yatırım ortamı ile işbirliği potansiyellerinin anlatıldığı bir sunum ve ardından heyetlerin ülke tanıtımları gerçekleştirildi Ankara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Arif Şayık, görüşmelerle ilgili olarak şunları söyledi;"Ankara’nın vizyonu “Yaşam kalitesi yüksek, dünya ile rekabet eden, düşünce ve yeniliğin başkenti Ankara” olarak tespit edilmiştir.Ajansın 2014'de katıldığı balkan ülkeleri çalışma ziyareti kapsamında gerçekleştirilen görüşmelerimizde, Balkan ülkeleri ile Ankara arasında muhtemel işbirlikleri potansiyeli olduğu hususlarını görüştük. Bu potansiyelin değerlendirilmesi amacıyla düzenlenen Ankara-Balkan Ülkeleri Arası Ekonomik, Sosyal ve Kültürel İşbirliği Görüşmeleri ile Balkan ülkelerinde ve Ankara’daki ilgili paydaşların ortak hareket etmesi Ankara’ya önemli katkılar sağlayacaktır’’ dedi. Ankara Organize Sanayi Bölgesi çalışma ziyaretleri, Siteler esnaf gezisi ve Beypazarı ilçe ziyareti ile devam eden görüşmeler sürdürülecek. Makedon askerleri Türkiye e itecek ÜSKÜP - BALKAN GÜNLÜ⁄Ü A fganistan'da NATO'nun yürüttüğü Kararlı Mutlak Destek Misyonu çerçevesinde, Makedonya ordusunun ikinci rotasyondaki 12 subay ve bir uzman çavuştan oluşan 13 askeri uğurlandı. Savunma Bakanı Zoran Yolevski, Makedonya ordusunun küresel barış ve istikrara büyük destek verdiğini, gönderilen askerlerin de bunun bir kanıtı olduğunu söyledi. www.yenibalkan.com’a göre; barış misyonunda Türkiye'yle birlikte yer alan AK Parti adayları Balkan gecesinde kurucu lideri Aliya İzzetbegoviç'in, 'Bosna'yı sana emanet ediyorum' dediği kişi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır" dedi. HİCRET HİKAYELERİ H.MERKEZ BALKAN GÜNLÜ⁄Ü A dalet ve Kalkınma Partisi İzmir Milletvekili ve Balkan Stratejik Araştırma Merkezi (BASAM) Başkanı Rıfat Sait tarafından Buca'da düzenlenen İzmir Balkan Buluşması etkinliğine AK Parti Milletvekili Aydın Şengül, AK Parti İzmir milletvekili adayları Hüseyin Kocabıyık ve İbrahim Turhan, Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu, Kınık Belediye Başkanı Sadık Doğruer ve çok sayıda davetli katıldı. Etkinliğe eşi Funda Kocabıyık ile katılan Hüseyin Kocabıyık, "Balkan göçmenleri sadece bir toprağı fetheden bir atanın sıradan çocukları değil, Peygamber davasını Endülüs'ten alıp Balkanlarda kesintisiz bir medeniyet olarak inşa eden şanlı, şerefli ecdadın çocuklarıdır" dedi. İslamiyet'in Arabistan'da doğduktan sonra İspanya'da medeniyet haline geldiğini vurgulayan Kocabıyık, "Endülüs Emevileri ile yükseldikten sonra gerileme dönemine giren İslam medeniyeti Fatih'in çocuklarının ellerinde yeniden yeşerdi. Bosna'nın Büyüklerinin topraklarından nasıl sökülüp atıldığını anlattıklarını belirten İbrahim Turhan da, masal yerine hicret hikayeleri dinleyerek büyüdüğünü söyledi. Turhan, "Ay yıldızlı bayrağın altında son nefeslerini vermek için vatanlarından ayrılıp bu topraklara hicret ettiler. Bunun mantığını şimdi anlıyorum. Bu mübarek topraklar bizim gideceğimiz son yerlerdir, buradan ötede bize vatan yok" diye konuştu. Eskiden çocuklara Üsküp'ün, Piriştina'nın, Kosova'nın yabancı bir yermiş gibi gösterildiğini söyleyen Turhan, "Türkiye güçlenir güçlenmez gözlerimizi Balkanlara diktik. Artık Türkiye sayesinde kültürümüz oralarda yaşamaya devam ediyor, mabedlerimiz cemaatsiz değil, namahrem eli değmiyor" diye konuştu. Türkiye'nin Balkanlar'daki etkinliğinin son yıllarda iyice arttığını belirten AK Parti İzmir Milletvekili Rıfat Sait, AK Parti Hükümeti'nin bu konuda önemli çalışmalar yaptığını dile getirdi. Sait, "Balkanlara AK Parti döneminde sahip çıkıldı" dedi. T KA’dan Makedonya’ya serac l k deste i USTRUMCA BALKAN GÜNLÜ⁄Ü T ürk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Doğu Makedonya’da 72 köyden dar gelirli 500 aileye sera sebzeciliğini geliştirme projesi kapsamında sera ekipmanı ve tohum dağıttı. TİKA tarafından desteklenen “Doğu SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Makedonya’da Sera Sebzeciliği Geliştirme Projesi” kapsamında Doğu Makedonya’nın Ustrumca, Vasilevo ve Bosilovo Belediyeleri sınırları dahilinde tespit edilen toplam 60 aileye, verimi yüksek sebze (biber ve domates) çeşitlerinin yıl boyunca ekiminin sağlanmasına yönelik gerekli seracılık ekipmanları ile tohum desteği hibe çalışmaları başarılı bir şekilde tamamlandı. Proje bölgede olumlu bir etki oluşturduğundan ihtiyaç sahibi bölge halkından projenin devamı doğrultusunda yoğun ilgi ve talebin olduğu belirlendi. Radoviş başta olmak üzere, Konçe, İştip, Karbintsi, Berova, Köprülü, Demir Kapı, Negotino, Doyran ile Valanova belediyeleri sınırları içerisinde yaşayan 500 dar gelirli aileye sera ekipmanı ve tohum dağıtımı yapıldı. Makedonya Cumhuriyeti'nin Afganistan'a gidecek ikinci rotasyonunun, eğitim görmek üzere 1 Haziran'da Türkiye'ye ve oradan sonra da Afganistan'a gelmesi bekleniyor. 1 Ocak 2015'te 13 kişilik birinci rotasyonda yer alan Makedonya ordusu personelinin, Haziran ayının son haftasında Makedonya'ya dönmesi bekleniyor. Misyona, NATO üyeleri haricinde 14 ülke daha katılırken, toplamda 12 bin personel görev alıyor. Makedonya ordusu, Mutlak Destek Misyonuna 39 personelden oluşan bir kadroyla destek veriyor. SAYFA 06 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 6 Ara t rma 1 Haziran 2015 Pazartesi Geçmişten günümüze 2 Makedonya siyasi tarihi Durmadan çağlayan bir ırmak gibidir Makedonya. Topraklarında bitmeyen hâkimiyet mücadelesi ülkede birçok iz bırakmıştır. Yeni kurulan bir devlet olmasına rağmen Makedonya’nın tarihi çok çok eskilere dayanır A nadolu’nun batısında Bizans sınırlarında ortaya çıkan Osmanlı Beyliği'nin tarihi gelişiminde en önemli noktayı, Balkanlara geçiş ve kalıcı şekilde siyaset yürütmesi teşkil eder. Osmanlı İstanbul’a yönelmeden önce topraklarını genişletme politikasını Trakya ve bir adım daha ileri giderek Balkanlar üzerinden yürütmüştür. Bu bölgeye yönelmesinin nedeni kendisine karşı koyabilecek güçlü bir devletin olmamasıdır. Nitekim ilerleyen zamanlarda özellikle Fetret Dönemi'nde Osmanlı deyimiyle Rumeli, Osmanlı’yı ayakta tutan bir bölge olmuştur. 14. yüzyıl ortalarında Müslüman Türklerin Çimpe Kalesi’ni alarak Rumeli’ye geçişi Balkanlar’ın tarihinde önemli bir dönüm noktası olmuştur. Osmanlılar, Balkan Yarımadası’na ayak bastıklarında bölgede, kendilerine karşı gelebilecek ne güçlü bir siyasî birlik ne de güçlü bir devlet bulunmaktaydı. O dönem Balkanlar’ın en güçlü devleti olan Sırp İmparatorluğu bile Osmanlıların askerî gücüne dayanamayarak 15. yüzyıl ortalarında çöktü. Osmanlı ilerleyişinde, her biri devlete yeni topraklar katan son derece kudretli bir dizi sultanın liderliği muazzam etkili oldu. Osmanlı Türkleri, Trakya’ya ayak bastıktan sonra, I. Murat 1361’de Edirne’yi ve 1363’te de Filibe’yi alarak bölgede ilerlemeye başlaması, aralarında çeşitli dinî, siyasî, askerî vb. sorunlar olan Balkan halklarının (Bulgarlar, Sırplar, Arnavutlar, Bosnalılar, Eflaklılar, Boğdanlılar, Hırvatlar, Slovenler) Nazlı DERVENT bu sorunlarını bir kenara bırakıp yaklaşan “Türk” tehlikesine karşı birleşerek savunma ve saldırılar yapmalarına sebep oldu. Bu seferlere, Balkan devletleri dışında zaman zaman, bölgenin hamiliği rolünü üstlenen Macar Krallığı doğrudan İngiltere, Fransa, Almanya, İspanya, İtalya, Lehistan ve İskoçya gibi çeşitli Avrupa ülkeleri de bir miktar asker göndererek dolaylı yönden iştirak ettiler. Daha sonra ise, Osmanlı, Meriç Nehri üzerinde (Çirmen Muharebesi) 1371 yılında elde ettiği zaferin ardından Bulgaristan, Makedonya ve Güney Sırbistan topraklarını hâkimiyeti altına almayı başardı. Sofya 1385, Niş 1386, Selanik ise 1387 yılında ele geçirildi. Yıldırım Bayezid (1389–1402) döneminde fetihler devam etti. Tırnova 1393 yılında alındı. Eflak Osmanlı’ya tabi hale getirildi. Osmanlı ilerleyişini durdurabilmek için birçok haçlı seferi düzenlendi. Haçlı Orduları ile Osmanlılar arasında 14. yüzyıl ortalarında Sırpsındığı Muharebesi (1364) ile başlayan çatışmalar I. Kosova Muharebesi (1389), Niğbolu Muharebesi (1396), Varna Muharebesi (1444) ve son olarak da II. Kosova Muharebesi (1448) ile 15. yüzyıl ortalarına kadar devam etti. Balkanlar’da gerçekleştirdikleri fetihleri durdurmak için düzenlenen son Haçlı Seferi Varna Savaşı (1444) Osmanlı’nın kesin zaferiyle sonuçlandı. II. KOSOVA SAVAŞI II. Kosova Muharebesi’nin kaybedilmesi Balkan uluslarının Osmanlılara karşı direnişinin kesin olarak sona ermesine neden oldu. Bölge, bu savaştan 17. yüzyıl sonlarındaki II. Viyana Kuşatması’na kadar, diğer dönemlere oranla göreceli de olsa sakin ve huzurlu bir dönem geçirdi. Bunda o dönemki Osmanlı yöneticilerinin bölgeden yalnızca bir miktar vergi almayı yeterli görmesi ve halkın gelenek, görenek, inanç ve ibadet olarak ifade edebileceğimiz yaşam tarzına karışılmaması önemli bir yere sahiptir. Ayrıca, bundan önceki yerel yöneticilerin baskı, zulüm, adaletsizlik ve ağır vergileri altında ezilen bölge halkının Osmanlıların buraya getirdiği barış, huzur, adaleti ve oluşturdukları hoşgörü ortamını beğenmeleri ve benimsemeleri, yarımadada 15. yüzyıl ortaların- dan başlayıp 17. yüzyıl sonlarına kadar devam eden huzur ve sakinliğin sebebidir. Osmanlı kuruluş aşamasında akılcı bir politika benimsedi. Bu politika iskân politikasıdır. İskân politikası ile Balkanlara Anadolu’dan aileler gönderildi ve oraya yerleştirildi. Böylelikle bölgeye daha çabuk nüfuz etti ve uzun yıllar kalıcı oldu. Göç eden aileler bölgede büyük bir değişime yön verdi. İnanç, gelenek, görenek, kültür, hoşgörü, kardeşlik bağı, birlik oluşturarak Balkanlardaki halkın devlete bağlanmalarını sağladılar. Makedonya’da yani Vilayet-i Selase’de özellikle tekkeler, zaviyeler devletin işini büyük ölçüde kolaylaştırdı. II. Viyana Kuşatması’nda Osmanlı ordusunun uğradığı ağır yenilgi hem Osmanlı, hem Avrupalılar, hem de Balkan ulusları için önemli bir dönüm noktası oldu. Avrupalılar artık, Osmanlı’yı yenilmez bir güç olarak görmemeye başladı. Aralarında kutsal bir ittifak kurarak Osmanlılara karşı saldırıya geçtiler. Avrupalı müttefiklerle Osmanlı Devleti arasındaki çok kanlı ve uzun yıllar savaşlar (16831699) yapıldı. En sonunda Osmanlı Devleti, 1699 Karlofça Antlaşması’nı imzalayarak tarihinde ki ilk aleyhine olan antlaşmayı imzaladı. Karlofça Antlaşması sonrası Osmanlı Devleti’nden kopardığı toprak parçalarıyla Balkanlar’a komşu olan Avusturya ve Doğu Avrupa’da Deli Petro tarafından gerçekleştirilen reformlarla büyük bir güç olarak ortaya çıkan Rusya, 18.yüzyıldan itibaren Balkanlar’daki halkları kendi çıkarları doğrultusunda ve Osmanlı Devleti’ni zayıflatmak amacıyla kışkırtmaya ve ayaklandırmaya başladılar. 18. yüzyılda meydana gelen isyanlar 19. yüzyılda meydana gelen ayaklanmalara nazaran daha küçük çapta ve kısa süreli olmalarına rağmen, 18. yüzyıl isyanları, 19. yüzyılda meydana gelecek daha büyük çapta, uzun süreli ve sistematik ayaklan- malara hazırlık niteliğinde görülebilir. Bu ayaklanmalar, Fransız İhtilali’nin yaydığı milliyetçilik ve ulus-devlet akımı ile daha da körüklendi. Bu akımlar ayaklanmalara bir nevi temel oluşturdu. Ayaklanmaları destekleyen sadece yabancı devletler değildi, içeride birtakım iktidar hırsına bürünenlerde içten Osmanlı’yı çökertme çabasına girdiler. Buna en iyi örnek; İttihat ve Terakki’nin Vilayet-i Selase’de giriştiği faaliyetleridir. Sırf iktidarı ele geçirmek için ve padişahı devirmek adına bölgede çetelerle işbirliği yaptılar ve onlara yardım ettiler. Nitekim amaçlarına ulaştıklarında ise bölgedeki halka karşı sıkıyönetim uyguladılar. Dolayısıyla bu tutum halkın Osmanlı’dan uzaklaşmasına ve Balkan Savaşı’nın patlak vermesine giden yolu açtı. Yavaş yavaş bağımsızlığını kazanan Balkan milletleri: Yunan, Bulgar, Sırp derken bunların yanında birde Makedonya Sorunu baş göstermişti. MAKEDONYA SORUNU Makedonya Sorunu başlangıç noktası olarak 1876 yılı aralık ayında gerçekleştirilen İstanbul Konferansı kabul edilmektedir. Hatta kaynaklara göre Makedonya Sorunu’nu Bulgaristan’ın Doğu Rumeli’yi ilhak etmesine kadar götürmek mümkündür. İstanbul Konferansı'nda Avrupalı devletler ileride Makedonya adını alacak olan Rumeli vilayetlerinin bulunduğu bölgede güven ve asayişin sağlanması yönünde reform yapılmasını kabul ettirerek Osmanlı Devleti üzerinde baskı oluşturmak istemişlerdi. Osmanlı bu kararları reddedince istediklerini alamamışlar ve hemen akabinde 1877-78 Osmanlı Rus savaşı patlak vermişti.1 Bu savaşta ağır kayıplar veren Osmanlı Devleti, Ruslar ile Ayastefanos Anlaşması imzalamak zorunda kalmıştı. Bu anlaşmada galip devlet Rusya isteklerini kabul ettirmiş ancak Avrupalı devletler buna razı gelmeyerek Berlin Kongresi'ni toplamıştır ve bu kongrede ortaya konan antlaşmada iki yıl önce istediklerini arttırarak Rumeli’deki ıslahatın kendilerince kontrolünün yapılmasını öngörmüşlerdi. Bu sayede Avrupalı Devletleri'nin de Makedonya’ya müdahalesine davetiye çıkarıldı. Sorunun hissedilir hale gelmesinde etkili olan tarafların başında Berlin Antlaşması ve Bulgar Prensliği gelmektedir. Bulgarların kendilerine özgü bir milli kiliseye sahip olma isteği 1820’lerde ortaya çıkmaya başlamış ise de 1856’da Islahat Fermanı ile konu alevlenmiştir.2 Daha sonra 1870’de Bağımsız Bulgar Kilisesinin kurulması ile Makedonya üzerinde Rum Kilisesine karşı bir mücadele başlatılmış ve gelecekteki ‘ Büyük Bulgaristan’ projesinin gerçekleşmesi için, bölgede yaşayan Hıristiyan üç kilise( Rum, Bulgar ve Sırp) arasında Makedonya’nın paylaşılması konusunda amansız bir mücadeleye girişilmişti.3 Bulgarlar Doğu Rumeli Eyaletini işgal ettikten sonra Bulgar milliyetçiliği siyasi bir sorun haline dönüşmüş ve Makedonya Sorunu iyice hissedilir olmuştu. Bulgarlar, Makedonya’yı Bulgaristan ile birleştirmek için iki metot kullandılar. Birinci metot papaz ve öğretmenler tarafından uygulan eğitim politikası ve yayılan propaganda; ikinci metot ise Makedonya’da karışıklık çıkarmak suretiyle devletin dikkatini buraya çekmekti.4 Bunun üzerine ilk olarak Makedonya’da huzursuzluk yaratmak ve karışıklık çıkarma yoluna gittiler. Bulgarlar bu doğrultuda sistemli bir şekilde hareket etmek için Makedonya Komitesi, Makedonya Dâhilî İhtilâl Teşkilâtı gibi örgütlenmeler kurdular. Bu teşkilatların amacı Makedonya’yı Bulgaristan’a ilhak etmekti. DEVAM EDECEK... SAYFA 07 Yerel Yönetimler 7 1 Haziran 2015 Pazartesi 50 kilogram eker kazalar önleyecek Bulgaristan’ın güneydoğusundaki Yeni Zağara kentinin belediye başkanı, bölgede giderek artan ölümlü trafik kazalarıyla mücadelede "batıl inançlara dayalı yöntemler" uygulamaya karar verdi YEN ZA ARA BALKAN GÜNLÜ⁄Ü B ulgaristan’ın güneydoğusundaki Yeni Zağara kentinin belediye başkanı, bölgede giderek artan ölümlü trafik kazalarıyla mücadelede "batıl inançlara dayalı yöntemler" uygulamaya karar verdi.www.dunyabulteni.net’in haberine göre; Yeni Zağara'da kısa sürede meydana gelen üç trafik kazasında dört kişi öldü, altı kişi ağır yaralandı. Bunun üzerine Belediye Başkanı Nikolay Grozev, belediye görevlilerine talimat vererek bölgedeki karayollarında 50 kilogram şeker serptirdi. Sıra dışı kararı ile ilgili basına açıklama yapan Grozev, "Şekerin kristalleri antik çağlardan beri kötülüklere karşı yardım eder diye inanılır. Eskiden de bebek beşiğindeki bezlerin arasına kötü güçlere karşı şeker parçası konurmuş" dedi. Belediye Başkanı Grozev, şehrin çevre yollarına dökülen şekerin bedelinin belediye kasasından karşılandığını belirtti. Grozev, kararı belediyenin resmi internet sitesinde de yayımladı ve halktan gelen soruları yanıtlamaya çalıştı. Yerel basında geniş yer bulan uygulamanın ülkenin resmi dini olan Hristiyanlık öncesi dönemi andırdığı yorumu yapıldı. Nikolay Grozev Manastır Belediyesi önünde protesto MANASTIR BALKAN GÜNLÜ Ü M anastır Belediyesi önünde Manastır Belediye Başkanı’ndan memnuniyetsizliklerini ifade etmek isteyen vatandaşlar protesto düzenledi. Protestonun ardından ise Belediye binasının önünde kamp kurdu. Üsküp ve Ustrumca'da devlet kurumlarının önünde kurulan kamp protestosu Manastır şehrine de sıçradı. www.yenibalkan.com’a göre; Manastır Belediye Başkanı zmir’den Doboj Istok’a çöp kamyonu arma anı H.MERKEZ BALKAN GÜNLÜ Ü İ zmir Büyükşehir Belediyesi, Bosna Hersek’te geçen yıl Mayıs ayında yaşanan sel felaketi yaşayan Doboj – Istok (Doğu Doboj) kentine hidrolik sıkıştırmalı çöp kamyonu armağan etti. Bosna Hersek Fahri Başkonsolosu Ahmet Kemal Baysak’ın isteği üzerine, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi kararıyla alınan çöp kamyonu Doboj – Istok Belediyesi’ne teslim edilmek üzere yola çıktı. www.bosnahersek.ba’ya göre; Kocaoğlu, hidrolik çöp sıkıştırma mekanizmasının bulunduğu Mercedes Atego markalı kamyonu Bosna Hersek Fahri Başkonsolosu Amet Kemal Baysak’a teslim etti. Kocaoğlu, Doğu Doboy Belediye Başkanı Kemal Bratić ile Belediye Meclis Başkanı Ferid Konjić’e iletilmek üzere, çalışmalarında başarılar dileğini içeren bir mektup ile belediye meclis kararını verdi. Hidrolik sıkıştırmalı çöp kamyonunun teslim töreninin ardından Bosna Hersek Fahri Konsolosluğu’nu ziyaret eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Fahri Başkonsolos Ahmet Kemal Baysak’la bir araya geldi. Kocaoğlu, Baysak’ın gerek Türkiye’de, gerek Bosna Hersek’te yaptığı çalışmalarla iki ülke arasında arasındaki ilişki ve işbirliğinin gelişmesine önemli katkıda bulunduğunu söyledi. Selçuklu Belediyesi’nden Çernooçene’ye araç deste i ÇERNOOÇENE BALKAN GÜNLÜ Ü K onya’nın merkez Selçuklu İlçe Belediyesi 2013 yılında imzalanan protokol ile kardeş şehir olunan Bulgaristan Kırcaali Bölgesine bağlı Çernooçene Belediyesi’ne cenaze nakil, yıkama ve morg aracı hibe etti. Birçok şehirle kardeş ilişkisi bulunan Selçuklu Belediyesi imkânlarını tarihi ve kültürel bağları bulunan kentlerle paylaşıyor. www.kircaalihaber.com’da yer alan habere göre; 2013 yılında SIYAH MAVI KIRMIZI SARI iki şehir arasındaki karşılıklı ilişkiyi artırmak, belediyeler arasındaki bağı güçlendirmek, diyalogu geliştirmek, karşılıklı deneyim alışverişinde bulunmak amacıyla kardeş şehir protokolü imzalanan Çernooçene Belediyesi’ne, Selçuklu Belediyesi’nden araç desteği geldi. Nüfusunun tamamı Müslüman ve Türk olan Bulgaristan Kırcaali Bölgesine bağlı Çernooçene Belediyesi’ne, Selçuklu Belediyesi tarafından cenaze nakil, yıkama ve morg aracı, gerçekleştirilen protokol ile hibe edildi. Vladimir Taleski'nin istifasını isteyen vatandaşlar, belediye başkanı istifa edinceye kadar belediye binası önündeki kamplarda kalacaklarını açıkladılar. Protesto organizatörleri, protestonun sakin geçeceğini ve hiçbir şekilde istenmeyen olayların yaşanmasına izin verilmeyeceğini söyledi. Manastır Belediyesi’nden yapılan açıklamada ise vatandaşların bu provokasyonlara kanmamalarını çünkü bu hareketlerin Makedonya'nın istikrarını bozma amaçlı olduğu yönünde açıklama yaptı. ergi Mahkemesi kararlar na kar Dan tay nezdinde aç lan temyiz dava2 NOLU HBARNAME lar sonucu, Dan tay’ca bir k s m VE DANI TAYCA kararlar n k smen onaylanmas ve k smen VER LEN bozulmas yolunda verilen kararlar ile ilgili BOZMA KARARI olarak, vergi mahkemesince yeniden verilen kararlarda, bozulan k s m aynen onanmakta veya ilk verilen kararda direnilmektedir. Bu durumun do al bir sonucu olarakta ilk vergi Nazlı Gaye ALPASLAN mahkemesi karar na istinaden düzenlenen (2) No.lu ihbarnameye göre tahsil edilmesi gereken verginin mahkeme yeniden karar verincemükellef hakk nda takip devam edecektir. Bu ye kadar terkin edilip edilmeyece i, ikinci kez verik s m için mükellefe borcu yoktur yaz s verilmez. len mahkeme karar üzerine ilk tarhiyat n yok say Yine bu k s m için mükellef hakk nda vadesi geçtilarak 2 No.lu ihbarnamenin düzenlenip düzenleni halde ödeme yap lmam ise, banka hesaplar na meyece i, k smi bozma hallerinde takibin bozulan e-haciz uygulanabilir. k s m için mi yoksa ihbarnamenin tamam için mi Dolay s yla, Dan tay taraf ndan vergi mahkemesi duraca konular nda yo un duraksamalar ortaya karar n n bir k sm n n onaylanmas , bir k sm n n ç kmaktad r. Dan tayca verilen bozma kararlar bozulmas na ili kin olarak verilen karar üzerine; 2577 say l YUK 49.maddesi hükmüne istinaden Dan tay taraf ndan onanan k s m ile ilgili olarak, alt mahkemeler taraf ndan karara ya uyulmas veya vergi mahkemesinin ilk karar na dayan larak tansrar edilmesi eklinde alt mahkemelerce karara zim edilen ihbarnameye istinaden onanan k sm n ba lanabilmektedir. Di er taraftan, Dan tay’ca takip ve tahsil i lemleri vergi idaresince sürdürüleverilen bozma kararlar üzerine taraflarca YUK 54 cek, md hükmüne istinaden karar düzeltmesi yoluna da Dan tay taraf ndan bozulan k s m için ise; yürütme gidilebilmektedir. kendili inden duraca ndan yeniden verilecek karar n vergi idaresince beklenilmesi, ba ka bir ifade ile Bilindi i üzere, 2577 say l dari Yarg lama Usulü mevcut durumun korunmas ve vergi mahkemesinKanunu’nun “Karar n Bozulmas ” ba l kl 49 uncu ce verilecek srar karar da dâhil olmak üzere bu maddesinde; karara göre ihbarname düzenlenmesi, dolay s yla daha önceden düzenlenen ihbarnameyle ilgili olaTemyiz incelemesi sonucunda Dan tay: rak gerekli düzeltme i lemlerinin yap lmas gerekGörev ve yetki d nda bir i e bak lm olmas , mektedir. Hukuka ayk r karar verilmesi, 213 say l VUK’nun 112.maddesinde düzenlenen Usul hükümlerine uyulmam olmas , “özel ödeme zamanlar na göre dava konusu yap Sebeplerinden dolay incelenen karar bozar. lan vergilerin ödeme yap lmam bölümüne kendi Temyiz incelemesi sonunda karardaki maddi yanvergi yasalar nda belirlenen ve tarhiyat n ilk bulunl l klar n düzeltilmesi mümkün ise karar n düzeltidu u döneme ili kin normal vade tarihinden itibalerek onanmas na karar verilir. ren yarg organ karar n n tebli tarihine kadar Karar n bozulmas halinde dosya Dan tay’ca karar geçen süreler için 6183 say l yasaya göre gecikme veren mahkemeye gönderilir. Mahkeme, dosyay zamm nispetinde gecikme faiz hesaplan r. di er öncelikli i lere nazaran daha öncelikle inceler Gecikme faizi de ayn müddet içerisinde 2 nolu ve varsa gerekli tahkik i lemlerini tamamlayarak ihbarname üzerinden hesaplanarak ödenir. yeniden karar verir. Bozma kararlar üzerine mükellefe önceden vergi Mahkeme bozmaya uymayarak eski karar nda srar mahkemesi karar na göre tahakkuk eden vergiler edebilir. Israr karar n n ilgili taraf ndan temyizi için uygulanan e-hacziler kald r l r. Çünkü burada halinde, dava konusuna göre Dan tay dari veya ilk vergi mahkemesi karar mükellef aleyhine, idare Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca incelenir. lehine hükme ba lanm olmakla beraber vergi Dan tay’ n ilgili dava dairesinin karar uygun görümahkemesi karar yüksek mahkeme Dan tay taralürse mahkemenin karar bozulur; aksi halde onaf ndan bozulmu tur. n r. Dan tay dari ve Vergi Dava Daireleri Genel Sonuç: Kurullar kararlar na uyulmas zorunludur. Vergi ihtilaflar nda Dan tay’ca verilen bozma Karar n k smen onaylanmas ve k smen bozulmas kararlar üzerine; hallerinde kesinle en k s m Dan tay karar nda dare taraf ndan bu karar n gere ince bozma karar belirtilir. uygulan r. Bozma karar na göre vergi mahkemesi Dan tay’ n ilk derece mahkemesi olarak bakt yeni bir karar vererek önceki karar nda srar edebilir davalar n temyizen incelenmesinde de bu maddeveya bozma karar na riayet eder. nin 4’üncü f kras hariç di er f kralar k yasen Dan tay bozma karar üzerine yerel vergi mahkeuygulan r. mesi srar eklinde karar vermesi halinde konu Ayn Kanunun “Temyiz ve tiraz stemlerinde Dan tay Vergi Dava Daireleri Genel Kuruluna Yürütmenin Durdurulmas ” ba l kl 52’nci maddeta nacakt r. ( YUK md.49/4) sinin 4’ncü bendinde “kararlar n bozulmas n n Dan tay taraf ndan tamam yla bozma karar verilyürütmeyi kendili inden durduraca ” hükme ba mesi üzerine temyize konu olan vergi mahkemesi lanm t r. Yaz m z n yukar daki bölümlerinde yap karar n n hukuki sonuçlar tamam yla ortadan kallan aç klamalardan ve ilgili yasa hükümlerinin tetkar. Ve yeni bir karar verilinceye kadar yürütme kikinden de anla laca üzere; otomatik olarak sonlan r. Dan tay’ca k smen Dan tay’ca verilen tamamen bozma kararlar nda onama k smen bozma biçiminde karar verilmesi temyize konu olan vergi mahkemesi karar n n halinde temyize konu karar n onaylanan k sm hukuki sonuçlar ortadan bütünü ile kalkmakta ve kesinle ir ve bu kesinle en k s m üzerinden 2 nolu yeni bir karar verilinceye kadar da yürütme kendiliihbarname düzenlenir. Geriye kalan k s m olan ve inden durmaktad r. yeniden karar verilmesi gereken bölüm için ise, Ancak Dan tay’ca k smen onaylama ve k smen yürütme otomatik olarak durur. bozma yolunda karar verilmesi durumunda temyiDan tay’ca verilen bozma karar ile ilgili k s m ze konu karar n onaylanan k sm kesinle mekte ve hakk nda yürütme durur. Yeniden verilecek karayeniden karar verilmesi gereken k sm için ise r n vergi dairesince beklenmesi icap eder. Bu a ayürütme durmaktad r. Onaylanan k s m üzerinden mada mükellef hakk nda e-haciz uygulanm ise vergi dairesince mükellefe 2 nolu ihbarname tebli iptal edilir. Mükellef bu a amada borcu yoktur edilmektedir. Bu k s m için vergi dairesi taraf ndan belgesi alabilir. V SAYFA 08 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 8 Balkan Haberleri 1 Haziran 2015 Pazartesi zzet KARASU [email protected] Balkanlardan gülümseten anlar... Bugün sizlere " Balkan fıkraları ve Mizah öyküleri " kitabımı yazmaya başladığımda, İnternet dünyasında geniş çaplı bir araştırmaya gitmiştim. Sayıları çok az da olsa beğendiğim bazı fıkra ve hikayeleri bir yere not etmiştim. Bugün sizler için bu fıkralardan bir kaç tane seçtim. Keyifle okumanız dileklerimle... HAC ZİYARETİ Arnavut kardeşlerden bir tanesi hac'dan yeni dönmüş. Akrabasını ziyarete gitmeye kararlaştırmış. Komşusunu da çağırmış. Komşusu; "Ben orada ne yapacağımı bilemem orada rezil olmayayım" demiş. Diğeri ise, "zemzem suyu" çıkarıldığında Kıble'ye dönüp bir dikişte içileceğini söylemiş ve ziyarete gitmişler. Ziyaretçiler çok kalabalıkmış. Bu arada ikramlar çıkmaya başlamış. İlk olarak çay çıkarmışlar. Komşu da yanındakini dürtüp ''Ay o çay'' diye Arnavutça sormuş, ''ÇAY'' Arnavutça da hem ''O'' manasına geliyor, hem de '’ÇAY'' manasına geliyor. Komşu'da bunu ''O'' Yani zemzem zannedip Kıble'ye doğrulup, "Bismillah" deyip çayı "Zemzem" diye içer. Gözleri dışarı fırlar ama belli etmez ve şöyle der; ''Hey Mübarek Mekke'den gelmiş hala soğumamış'' ARNAVUT GELİNİ Arnavut'un biri Kosova'da evlenip daha sonra Türkiye'ye göç etmiştir. Sonra gelin, kaynana, görümce misafirliğe gideceklermiş. Kaynanası, gelinine her gittiği yerde "önce ayakkabılarını çıkarıp terliklerini giyeceksin ve herkesin elini öpeceksin" demiş. Bunlar yola çıkmışlar. Belediye otobüsünü bekliyorlarmış. Otobüs gelmiş, önce kaynana sonra da görümce binmiş. Gelin de otobüsü misafirliğe gittiği yer sanıp, önce ayakkabılarını çıkarmış, sonra da ön sıradan başlayarak yolcuların ellerini öpmeye başlamış! Bunu gören kaynana; "Mori gelin sen napaysin" demiş. Gelin de; "Sen bana demadin mi? er gittimiz yerde ünce terlıklari çıkarip sunra da erkezın elını üpeceksin. Benda senın dediini yapaym!” ASLANI KİM ÖLDÜRDÜ? Arnavut'un biri günün birinde tesadüfen bir fare öldürmüş. Yanında kahraman edasıyla beklemeye başlamış. Gelip geçenler fareyi gördükçe sorarmış; “More kim üldürdü bu farayi?” Arnavut cevap vermez. “More kim üldürdü bu siçani?” Arnavut’tan yine ses yok. Derken bir yolcu geçerken sormuş. “More kim üldürdü bu aslani?” Arnavut göğsünü şişirmiş; “More ben üldürdüm o aslani!” POMAK VE ÇOBAN Bir gün adamın biri köyüne giderken bir koyun sürüsü görmüş. Sürü'nün çobanına: "Ben burada kaç tane koyun olduğunu bilirsem bana bir koyun verir misin?" demiş. Çoban veririm demiş. Adam: "Burada 180 tane koyun var" demiş. Çoban şaşırmış; " İstediğin birini al " demiş. Adam sırtlanmış hayvanı giderken çoban; "Ben senin kimlerden olduğunu bilirsem aldığın koyunu geri verir misin?" demiş. Adam tamam demiş. Çoban; “Sen Pomaksın ” Pomak; "Nereden anladın?" Çoban demiş ki: "180 tane koyun içinde uyuz köpeği sırtladın. gidiyorsun da!" DOLMUŞ ŞOFÖRÜ VE AKRABALARI 1989 yılı. Bulgaristan'dan yeni göç eden bir muhacir teyze Türkiye'ye yeni alışmaya çalışmaktadır. Türkiye ye geleli, daha birkaç hafta olmuş. Tek başına minibüs'e binip iş aramaya gidecek olmuş. Minibüs'e binmiş ve yolculuk başlamış. Para alışverişi nasıl oluyor diye, başlamış yolcuları ve şoförü izlemeye... O sırada arkadan bir yolcu parayı uzatmış, şoför para üstünü verirken; "Buyur dayı" demiş. Sonra bir bayan parayı uzatmış. Şoför para üstünü verirken; “Al yenge" demiş. Daha sonra yaşlı bir teyze de parayı uzatmış, Şoför yine para üstü verirken; "Buyur teyze" diye seslenmiş. Bizim muhacir teyze de parayı uzatmış. Şoför de; "Nereye gideceksiniz hanımefendi?"demiş. Muhacir teyze ineceği yeri söylemiş. Söylemiş söylemesine de, verdiği para biraz eski ve hasarlıymış. Şoför; "Hanımefendi bu parayı değiştirir misin?"demiş. Kadın: "Neden" diye sormuş. Şoför de: "Para biraz eski ve hasarlı" demiş. Bunun üzerine bizim muhacir teyze iyice kızmış. Açmış ağzını yummuş gözünü. "E dabi, pindiraysin dayı, yenge,teyze bütin akrabaciklarini dulmişina, hepicii yaninda. Bizim paraciklarimizi bile biyenmezsin" Osmanl Pa as ’n n a k , roman oldu Tarihi kaynaklar başta olmak üzere, geniş bir alan çalışmasının ürünü olan “İşkodra’da Aşk” adlı roman, Alter yayınlarından çıkarak okuyucuyla buluştu. Yazar Dr. Tayfun Atmaca’nın kaleme aldığı roman, özellikle arşiv belgelerinden istifade edilerek kurgulandı ANKARA - BALKAN GÜNLÜ Ü Y akın tarihimizle yüzleşmemizi sağlayan roman, yaşanan savaşların karanlık yüzünü okuyucuya açması açısından dikkat çekiyor. Tarihi birçok belgenin incelenmesi ve savaşların yaşandığı alanların derinlemesine araştırılması nedeniyle, iki yıla yakın bir ön hazırlık süreci yaşanmış. Kısa bir tarih analiziyle başlayan roman, Balkan Harbi’nde geçiyor. Ahmet Cemal ve Şevket Süreyya adındaki roman kahramanlarının Selanik ve İşkodra cephelerinde yaşadıkları acı gerçekler, roman kurgusuyla kaleme alınmış. İstanbul'da Orduya yazılma sırasında karşılaşan iki kahramanın, farklı cephelerdeki maceralarının anlatıldığı romanda, sessiz bir aşk hikâyesine de yer verilmiş. Ayrıca, romanda İşkodra müdafaası sırasında hayatını kaybeden Hasan Rıza Paşa'nın trajik şehadetinin yanı sıra, Balkan Savaşına bizzat iştirak eden Hasan Tahsin Paşa’nın savaş sırasında kaleme aldığı günlükten istifade edilmiş. Sade ve anlaşılır bir dille yazılan romanda, Balkan Harbi sırasında yapılan hatalar, ince ve derin bir kurguyla gözler önüne serilmiş. Yazar, Dr. Tayfun Atmaca'nın ilk romanı olan bu eserin, yakın tarihimizi gözler önü sermesi ve Çanakkale Savaşları’nın 100'cü yıl dönümünü yaşadığımız bu günlerde okuyucuyla buluşması, geçmiş yüz yılın bugünün penceresinden bakarak ifade edilmesi ve gereken derslerin çıkarılması adına büyük önem taşıyor. Yazarın Alter yayınlarından çıkan eserleri arasında, Son Mektup, Sömürülen Topraklarda “Sürgünler ve Soykırımlar” ile Balkan Coğrafyasında Geride Bıraktıklarımız “Zamanın İzleri” yer alıyor. zzetbegoviç, Sda’nın Yeni Genel Ba kanı SARAYBOSNA BALKAN GÜNLÜ Ü B osna Hersek’in ilk cumhurbaşkanı merhum Aliya İzzetbegoviç tarafından 26 Mayıs 1990 tarihinde kurulan SDA’nın seçimli kongresi, başkent Saraybosna’daki Zetra Spor Salonu’nda yapıldı. Ülkedeki Boşnakları temsil eden en büyük siyasi parti konumundaki SDA’nın genel başkanlığı için Bakir İzzetbegoviç, Şemsudin Mehmedoviç ve İrfan Ayanoviç yarıştı. www.bosnahersek.ba’ya göre; oylamada 755 delege oy kullandı. İzzetbegoviç, oyların 590’ını alarak partinin yeni genel başkanı oldu. Mehmedoviç 159, Ayanoviç ise 4 oy alırken, 2 oy pusulası da geçersiz sayıldı. Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi’nin Boşnak üyesi İzzetbegoviç, 2003 yılından bugüne SDA Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyordu. Bakir İzzetbegoviç, babası Aliya İzzetbegoviç ve geçen yıl hayatını kaybeden Suleyman Tihiç’in ardından SDA’nın üçüncü genel başkanı oldu. mtiyaz Sahibi lhan akiro lu BESADER Balkanl ö rencilerle piknik yapt STANBUL - BALKAN GÜNLÜ Ü B alkan Müslümanlarıyla Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (BESADER), Balkan ülkelerinden gelip İstanbul’daki liselerde okuyan Balkanlı öğrencileri pikniğe götürdü. 2014-205 eğitim döneminin sona ermekte olduğu şu günlerde öğrencilerin ülkelerine dönmelerinin öncesinde yapılan pikniğe100 kadar kız ve erkek öğrenci katıldı. Piknik, Kemerburgaz- Eyüp Belediyesi Piknik alanında yapıldı. Esenler Belediyesi’nin tahsis ettiği araçlarla piknik alanına götürülen öğrenciler, sabah kahvaltılarını piknik alanında yaptılar. Kahvaltının ardından futbol ve voleybolun yanında; koşu, çuval yarışları, halat çekme yarışları, bisküvi yeme yarışları ve bilek güreşi yarışmalarına katılan öğrencilerden dereceye girenlere değişik kitaplar hediye edildi. Daha sonra yenen öğle yemeğinin ardından hep birlikte öğlen namazlarını kılan öğrencilere, BESADER adına yönetim kurulu üyesi Mehmet Sönmez kısa bir konuşma yaptılar ve öğrencilere İmam Hatipli olduklarını unutmama tavsiyesinde bulundular. Öğrencilere, her konuda toplumlarına örnek olmaları gerektiğini hatırlatan Mehmet Sönmez, başarılı ve ahlaklı öğrencilere her zaman destek olmaya devam edeceklerini söyledi. Kız öğrenciler de kendi aralarında çeşitli yarışmalar düzenlediler ve BESADER Hanımlar Komisyonu üyeleriyle sohbet ettiler. TEMS LC L KLER Sinoplu Mübadillerden Etli Pilav enli i S NOP BALKAN GÜNLÜ Ü S inop Balkan Halkları ve Mübadele Derneği tarafından Sinop'ta ilk defa düzenlenen 'Etli Kazan Pilav Şenliği' büyük bir katılımla gerçekleşti. Orman İşletme Tesisleri Bahçeler mevkisinde düzenlenen ve Balkan Türk kültürüne has kazanlarda pişirilmiş etli pilav, lokma tatlısı ve ayran ikramında bulunulduğu programda oldukça renkli görüntüler yaşandı. Dernek Başkanı Kenan Aral, sözlerine Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Muhacir ve Mübadil diye küçümsenenler, tarihin yazdığı savaşlardan en geriye kalanlar, yani düşmanla sonuna kadar dövüşenler; çekilen ordunun ri'cat hatlarını sağlamak için kendilerini feda edenler ve düşman karşısında kaçmak, çekilmek nedir bilmeyenlerdir" dedi. Aral sözlerine şöyle devam etti; "Bizlerde 2. ve 3 kuşak mübadiller olarak geçmişimizle kültürel bağlarımızı koparmamak, örf, adet, gelenek ve göreneklerimizi yaşatmak için bu tür etkinlikleri yaparak yaşatmak amacındayız" diye konuştu. ANKARA Ahmet ÇOLAK SAMSUN Ak n ÜNER BURSA Hüseyin TOY MU LA Mehmet TOKGÖZ MAN SA Ersin AKBA ANTALYA Kenan KURTE STANBUL Faruk AZEM DEN ZL Fahrettin KOYUNCU DI TEMS LC L KLER ARNAVUTLUK Sokol BRAHAJ BULGARİSTAN İsmet TOPALOĞLU SOFYA DR. Sunay YILMAZ KOSOVA Orhan EMİNCİK ROMANYA Erkan ERUYSAL YUNANİSTAN Varol HALİLOĞLU BOSNA-HERSEK Murat ÖZKAYA KKTC Mehmet ALDEMİR YAYIN KURULU KORAY BAfiOL İSMET TOPALOĞLU NAZ‹F MANDACI SOKOL BRAHAJ BALKAN DEVLEN AYŞE KARADAN ŞARIK CİBO ATA ATUN İLBER ŞİYAK MAL LER KUTLU KARAN B LG LEM KEMAL B ÇER YAYINTÜRÜ: ULUSLARARASI HAFTALIK SÜRELİ YAYIN YÖNETİM YERİ: Rafetpaşa Mah. 5179 / 1 sokak. No: 7 / 4 Bornova/İZMİR TEL: 0 535 776 01 61 BASKI TARİHİ: 1 Haziran 2015 BASKI: STAR MEDYA YAYINCILIK A.fi. ADRES: Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Betontaş Tesisleri İçi GAZİEMİR/İZMİR TEL: 0 232 251 76 32 [email protected] Köşe yazılarının sorumluluğu yazarına aittir. Yıllık abone bedeli 500 TL olup ulusal ve uluslararas› aboneler için posta ücreti ilave olunur. SAYFA 09 Ara t rma 9 1 Haziran 2015 Pazartesi Cahilce bir karakteri kendilerinde ta yanlar n mutlu olamamalar n n bir di er sebebi de dünyada bulunma amaçlar n tamamen unutmalar d r. Oysa insano lu, Cenab Allah' n gücünü, akl n , sanat n ve de di er tüm üstün s fatlar n takdir edebilecek mi, O’na gere i gibi gerçek manada iyi bir kul olabilecek mi, yoksa kendi yarat l amac n unutup, geçici olan dünya hayat na kap lacak m diye denenmektedir. Yüce Allah KuranKerim de geçici olan dünya hayat n (Mülk Suresi, 2) öyle belirtmektedir: “ O, amel (davran ) bak m ndan hanginizin daha iyi ve daha güzel olaca n denemek için ölümü ve de hayat yaratt . O, büyük güce ve de üstünlü e sahip oland r, çok ba layand r.” diye buyurmaktad r. nsano lunun bu ekilde her daim denenmesi, hayatlar n n her an nda, her alan nda devam eder. Evde, d ar da, yatakta, ayakta, kap da, okulda, hastal kta, sa l kta, fakir olduunda yahut zengin oldu unda, yeryüzünün bir ucundan di er bir ucuna uçsa da yürüse de yine de yeniden ve her zaman imtihanlar devam eder ve edecektir. stisnai bir tek an ya dahi yer yoktur. nsano lu unu da asla unutmamal d r. Yapt n z bütün i lerde, yedi iniz, içti iniz her eyi, yapt n z, yapaca n z her türlü tav r ve hareketlerde, dü ündü ünüz ve de dü ünece iniz her eyi eksiksiz bir ekilde ahrette kar n za ç kacakt r. nsano lunun geçici olan bu dünya da olup biten olaylar n tamam n n bir deneme olarak yarat ld n unutmas , tevekkülsüz bir tavr n göstermesine neden olmaktad r. Hakikatten dinden uzak ya ayan toplumlarda her zaman görülen ve de duyulan “ke ke öyle olmasayd , hep i ler kötü gidiyor, biz bittik, mahvolduk” ve bunlara benzer daha bir çok ikayetçi ifadelerinin alt nda bu gerçe in unutulmas yatmakta oldu unu bilmemiz gerekir. Kaderi unutman n ve de tevekkülsüzlü ün net ve kesin olan sonucu ise; adeta s k nt lar n olmas yla beraber gelen mutsuzluktur. nsano lunun neredeyse tümünde olaylar n o hikmetlerini dü ünmediklerinden dolay olumsuz bir durumla kar la t klar nda hemen ikayetler üzerine ikayet gelir. Tabi bunlar n sonucunda sürekli olarak mutsuzluk, s k nt l ve de huzursuz bir hayat ya am olurlar. Oysaki insano lunun üzerine dü en en büyük vazife, Cenab Allah' n kendisi için yaratt her andan raz olmas d r. Kötü olabilecek olan olaylar meydana gelse de, güzel bir ahlak içerisinde Cenab Hakka olan teslimiyetinde kararl bir ekilde devam etmesi ve en önemlisi de yarat l amac n unutmamas gerekir. Emredilen güzel ahlak ya ayan kimselerin, bütün olumsuzluklarda gösterecekleri sabr n hem ahrette hem de dünya hayat nda kendilerine fazlas yla güzellikler içerisinde dönece ini bilmenin mutlulu u ve huzurunu ya arlar. Bütün nsanlara Kuran Ahlak ile Mutlulu u ve Huzuru elde etme temennisini diliyorum. MUTLULU UMUZ, HUZURUMUZ VE KURAN (2) Mehmet KIZILKAYA utsal kitab m z olan KuranKerim’de tarifleri edilen mümin karakterinde huzursuzluk, s k nt , kayg ve karma alar asla yoktur. Her daim iman edenler KuranKerim ahlak n ya ad klar ndan dolay dünyada farkl ve çok güzel bir hayat ya amakla birlikte dengeli olan bir ruh hali içerisinde olup, adeta her daim güzel tav rlar göstermi olurlar. nsano lu her daim Cenab Hakk’ n r zas n hedeflemelidir. üslümanlar n ve de son kutsal kitap olan KuranKerim ahlak ndan çok uzaklarda ya amlar n sürdüren insanlar n mutlu olmamalar n n ve de bir türlü kendilerine bir ç k yolu bulamamalar n n en büyük sebeplerinden bir tanesi de adeta insanlar n ho nutluklar n kazanmak için ya amalar d r. Bir insan n tüm do rular n , yanl lar n , iyilik ve kötülüklerini ve de hayatlar n di er insanlar n de er yarg lar na göre belirliyorlarsa, bilin ki onlar insanlar için ya amlar n sürdürüyorlar demektir. nsano lu için ya amak büyük bir zorluktur. Bilirsiniz ki bütün insanlar n be enileri hep farkl ölçümler üzerine kurulmu bir sistem üzerinden çal maktad r. Bir insan n çevresinde adeta yüzlerce binlerce insanlar n oldu u dü ünecek olunursa, bunlar n tümünü memnun etme boyutuna girebilmek çok büyük ve farkl çabalar harcamak gerekecektir. Birinin memnun kald bir hareketten, di erinin memnun olmad anlam da ç kacakt r. Bu da “insanlar için ya ayan” kimselerin, “binlerce farkl talepleri ayn anda” kar lamalar demektir. Bunlar n da imkans z oldu una göre, söz konusu ki ilerin s k nt l bir hayat sürmesi zorunlulu u kalacakt r. K ZÜMER SURES Cenab Allah, iman etmeyenlerin bu tür s k nt lar n Kutsal Kitap da ( Zümer Suresi, 29) öyle bir ayet ile buyurmaktad r. “ Yüce Yaradan (ortak ko anlar için) bir örnek vermektedir. Kendisi hakk nda geçimsiz ve uyumsuz bulunan, sahipleri de fazlaca yani çok ortakl olan (köle) bir adamla yaln zca bir ki iyi teslim olmu bir adam. Bu ikisinin durumlar bir olur mu? Hamd, Cenab Hakk nd r. Hay r onlar n ço u da bilmiyorlar” diye buyurmaktad r. Cenab Allah (c.c), insano lunu ve bütün di er varl klar yaratand r. nsano lunun nas l bir ya amla ve nas l bir ya ant yla mutlu olacaklar n yaln z ve yaln zca Allah (c.c) bilir. Bu noktada da insano luna yard mc olabilecek olan tek bir yol vard r; Yüce Yaradan’a sonsuz akl na ve de sonsuz olan bilgisine teslim olmak ve de Yüce Yaradan’ n r zas na gözeterek ya amak. Unutmamal y z ki dünyan n bir imtihan yeri oldu u gerçe i vard r. SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Balkanlar’ n yeni fay hatt : MAKEDONYA Avrupa Birliği ve Türkiye’nin Balkanlarda savaş istemediğini söyleyebilirim. Ancak Amerika ve Rusya’nın Balkanlar üzerinden hesaplaşabilecekleri de göz ardı edilmemesi gereken bir realite yılında, başkent Üsküp’ün Kosova sınırına yakın kuzey bölgelerinde, Arnavut ayrılıkçı grupları ile Makedonya silahlı güçleri arasında çıkan çatışmalar, uluslararası toplumun (AB, ABD, Ömür ÇEL KDÖNMEZ AGİT ve NATO) müdahalesiyle ancak sona erdirilmişti. Çatışmaları sona erdiren 13 Ağustos 2001 tarihli Ohri Çerçeve Anlaşması’nın (OÇA) imzalanmasıyla, Makedonya’da yeniden yapılanma süreci başlayabildi. DİPLOMATİK İLİŞKİLER A llah korusun Balkanlar yeni bir savaşın eşiğinde. 31 Mart 2015’te neşrettiğim yazımda “II. Balkan Savaşı öncesinde Türkiye kimin yanında?” sorusuna cevap aramıştım. Ancak başlıktaki teknik hatayı Durmuş Arda Beyefendi düzeltti ve bu savaşın III. Balkan savaşı olabileceğini belirtti. Kronolojik açıdan haklıydı. Nitekim Uluslar arası şer odaklarının kullanabilecekleri etnik ve dini sorunlar, Balkanların tarihi kültürel genlerinde mevcut. Müşahedem çerçevesinde Avrupa Birliği ve Türkiye’nin Balkanlarda savaş istemediğini söyleyebilirim. Ancak Amerika ve Rusya’nın Balkanlar üzerinden hesaplaşabilecekleri de göz ardı edilmemesi gereken bir realite. Avrupa Birliği Balkan ülkelerini ekonomik, kültürel ve siyasi mülahazalarla kendi bünyesine entegre etmek istiyor. Çünkü Avrupa Birliği sınırlarında başlayacak bir savaşın en çok birliği oluşturan ülkelere zarar vereceği ortada. AMERİKA’NIN ASKERİ ÜSLERİ Amerika’nın Kosova’daki Bondsteel ve Romanya’nın liman kenti Köstence yakınlarında Mihail Kogalniçeanu askeri üssünde konuşlu birlikleri var. Amerika, Balkanlardaki varlığını bu askeri üslerle pekiştirmiş durumda. Bu askeri üslerden yürüttüğü istihbarat faaliyetleriyle Balkan devletlerini ve halklarını birbirine düşürebilecek her türlü yönlendirme çalışmasında bulunuyor. Çünkü Amerikalı uzmanlar bölgeyi, kendi çıkarları ile Rusya’nın çıkarları arasındaki çatışma sahası içinde kabul ediyor. Amerika Dışişleri Bakanı John Kerry Senato Komisyonu’nda yaptığı konuşmada “Sırbistan, Kosova, Karadağ, Makedonya ya da başka yerlere bakarsak bunların hep ateş hattında olduğunu görürüz.” şeklinde konuşması, Amerika’nın Balkanlara resmi bakış açısını ve bu coğrafyaya yönelik niyetlerini çok net şekilde ortaya koyuyor. Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International), Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilâtı‘nın (CIA) Avrupa’nın çeşitli ülkelerine kurduğu gizli cezaevlerine ilişkin raporunu yayınladığında, CIA kontrolündeki gizli cezaevlerinin kurulduğu Avrupa ülkeleri arasında Polonya, Romanya, Litvanya, ve İngiltere’nin yanı sıra Makedonya’nın da ismi geçmişti. Yanisi şu Amerikan istihbaratı CIA Makedonya’da faaliyet gösteriyor ve tutukladığı Amerikan karşıtlarını bu gizli cezaevlerinde işkence ediyor, saklıyor. Rusya Sırbistan’la olan geleneksel bağlarını kullanarak bölgede etkisini sürdürmeye ve Balkanlar’da nüfuzunu arttırma kararlılığında. Sırbistan doğalgazda yüzde 82 oranında Rusya’ya bağımlı. Kremlin ayrıca Türkiye, Yunanistan, Makedonya ve Sırbistan’dan geçecek yeni bir doğalgaz boru hattı planlıyor ve Avrupa Birliği’nin bu ülkeler üzerindeki siyasi ekonomik nüfuzunu kırmayı amaçlıyor. İşte bu durum, Makedonya’nın da bulunduğu Balkan coğrafyasını Batı ile özellikle Amerika ve Rusya arasındaki gerilim merkezine dönüştürüyor. BALKANLAR’IN YETİMİ MAKEDONLAR Ortadoğu’nun yetimi Kürtlerse Balkanların yetimi Makedonlar denilebilir. Ortadoğu coğrafyasındaki Kürt nüfusun İran, Irak, Suriye ve Türkiye gibi ülkelere dağılması gibi Makedonlarında parçalı bir coğrafyaları var. Çünkü Makedonya coğrafyası, bugün bağımsız Makedonya, Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan, Kosova ve Arnavutluk arasında 6 parçaya bölünmüş bir coğrafyadır. Bağımsız Makedonya, Yunanistan Makedonyası ve Bulgaristan Makedonyası bu ülkenin “büyük parçalarını”, Sırbistan Makedonyası, Kosova Makedonyası ve Arnavutluk Makedonyası ise bu ülkenin “küçük parçalarını” oluşturur. Yugoslavya’nın dağılması birçok sorunu da beraberinde getirdi. Günümüzdeki bölge devletlerinin Yugoslavya’dan ayrılması ve yeni sınırların oluşması sınır anlaşmasızlıklarını doğurdu. Bu de facto durum, Makedonya’yı sorunlu bir coğrafyanın varisi yapınca, Makedonya’nın, Kosova ile sınır anlaşmazlığı kaçınılmaz oldu. Bu nedenle Makedonlar yakın zamanda Kosova Arnavutlarıyla büyük sorunlar yaşadı. UÇK mensupları, Makedonya’yı iç savaşa götüren Makedon-Arnavut çatışmasının da sebebi görülmekte. Buradaki UÇK mensupları, Lahey’deki Savaş Suçları Mahkemesi’nde yargılandı. 2001 Avrupa Birliği ve Amerika’nın girişimleriyle Makedonya ile Kosova arasında diplomatik ilişkilerin başlaması ve 17 Ekim 2009’da yapılan anlaşmanın onaylanması ile iki ülkenin sınır anlaşmazlığı çözüme kavuşmuş gibi. Ancak Balkanlarda sorunların çözülmesi için iki ülkenin anlaşması her zaman yeterli olmuyor. Komşu diğer ülkelerinde anlaşmaları onaylaması ve sadık kalması gerekiyor. Her ne kadar uluslar arası yaptırımlarla Makedonya ve Kosova arasındaki sınırlar yeniden çizilse de, Kosova’nın bağımsızlığını kabul etmeyen Sırbistan’ın bu sınırı tanımaması sorunu güncelliyor. Yunanistan ve Kıbrıs Rumları, fırsat buldukları her uluslar arası platformda Makedonya’nın adının kullanılış şekline sert tepki göstermekten çekinmiyor. Yunan ve Rum delegeler, Makedonya’nın Birleşmiş Milletlerin kabul ettiği şekilde, “Eski Makedonya Yugoslav Cumhuriyeti” olarak anılması gerektiğinde ısrarcı. Çünkü onlara göre; aynı adı taşıyan bir bölgesi olan Yunanistan, Amerika’nın Makedonya Cumhuriyeti adını resmen tanımasının, kendi ulusal güvenliklerini tehdit ettiği görüşünde. Lahey’de bulunan Uluslararası Adalet Divanı, ‘Makedonya’ ismi yüzünden Üsküp yönetiminin NATO üyeliğini engelleyen Yunanistan’ın, iki ülke arasında 1995 yılında imzalanmış olan geçici anlaşmayı çiğnediğini bildirse de Yunanistan, kuzey bölgesiyle aynı ada sahip olduğu için, bu eski Yugoslav cumhuriyetiyle yıllardır çözülemeyen bir anlaşmazlık yaşamaya devam ediyor. Atina, bundan dolayı Makedonya’nın NATO ve AB üyeliğini veto ediyor Makedonlar hemen hemen her bölge ülkesiyle farklı, siyasi ve kültürel sorunlar yaşıyor. Kosovalılarla sınır sorunu, Yunanlılarla “Makedonya’nın anayasal ismi” meselesi yaşadıkları gibi Bulgarlarla da dil problemlerini tartışıyorlar. Bu problem Makedonların; Bulgaristan’la yaşadığı dil ve ortak kültürel değerler sorunu. Çünkü Bulgaristan’ın Makedoncayı bir Bulgar lehçesi olarak adlandırmasına karşın Makedonlar, Makedonca’nın ayrı ve kendilerine özgü bir dil olduğunu ifade ediyor. Makedon Hıristiyanların Sırp Kilisesiyle sorunları, Makedonları Sırplarla karşı karşıya getirebiliyor. Nasıl getirmesin? Sırp Ortodoks kilisesi, Yugoslavya’dan ayrılmasıyla birlikte bağımsızlığını ilan eden Makedon kilisesini tanımayı reddetmekte çünkü bu bir dini egemenlik meselesi. 1. Dünya Ortodoks Kiliseler tarafından otosefalitesi tanınan en eski kiliselerden biri konumundaki Sırbistan Ortodoks Kilisesi mülkiyet ve egemenlik (otosefalite) konularında, Makedonya ve Karadağ Kiliseleri ile sıkıntılar yaşıyor. Sırp milli kimliği ile Sırp Ortodoks Kilisesi/SPC’nin özdeş görüldüğü için Makedonların Sırp Kilisesinden ayrılması ve bağımsızlaşması aynı zamanda Sırp kimliğinden soyutlanma anlamına geliyor. DİNİ VE KÜLTÜREL BAĞLAR Türkiye’nin Makedonya ile ilişkileri, tarihi, kültürel ve dini bağlara dayanıyor. Makedonya nüfusunun yüzde 64’ünü Makedonlar, yüzde 25’ini Arnavutlar, yüzde 4’ünü Türkler oluşturmakta. 1945’den 2001 yılına kadar azınlık veya “milliyet” (nationality) olarak tanınan Makedonya’daki Müslüman Türkler, 2002 sayımına göre, Makedonya nüfusunun yüzde 3,85’ini (77 bin 959) teşkil etmekte. Makedon ve Arnavutlardan sonra üçüncü sırada gelmektedir. Makedonya’da doğrudan yabancı sermaye yatırımı gerçekleştiren Türk şirketlerinin sayısı 100 civarında ve Makedonya’daki Türk yatırımlarının toplam tutarı yaklaşık 1,2 milyar dolar.Makedonya Amerika ve NATO ile birlikte Türkiye ile ilişkilerini çok önemsiyor. Ülke sınırlarının hiçte iyi niyetli olmayan komşularla çevrili olduğu algısı Üsküp yönetimini askeri açıdan sürekli teyakkuz halinde olmaya yöneltiyor. Umarım korkulan olmaz, Makedonya Amerika’nın Balkan macerasına kurban edilmez. www.fikrikadim.com sitesinden alınmı tır. SAYFA 10 Balkan Haberleri 10 1 Haziran 2015 Pazartesi MUSLUKTA KAN, GEL DE SEÇ ME NAN... [email protected] Süheyl ÇOBANO LU azetelerde de yer alan haberlerde, Do u ve Güneydo u’daki illerimizde musluklar ndan kan akan billboardlardan sonra, sözde mahalle sakinleri ad na as lan “HDP d nda ba ka partinin girmesi tehlikeli ve yasakt r” yaz l pankartla seçmenler aç kça tehdit edilmekte. 7 Haziran’da baraj alt nda kalma korkusu ya ayan ve Türkiye Partisi imaj yla halk kand ran HDP’nin terörden beslenen yüzü her geçen gün bir ekilde medyaya yans yor. Bunu ad na da demokrasi deniyor!!! Do u ve Güneydo u’da HDP için tehditle oy isteyen PKK’l lar, seçim öncesi özellikle Do u-Güneydo u Anadolu bölgesinde Kürt kökenli vatanda lar tehdide ba lad lar. HDP’ye oy vermeleri için aileleri çocuklar üzerinden tehdit etti inden ikâyet ediliyor. G K YE ÖZEL MEKTUP GÖNDER YORLAR Ak am gazetesinde yer alan habere göre; PKK’n n silahl kanad HPG, bölgede nüfuzlu ki ilere özel mektuplar gönderiyor. Sözde bölge komutan n n kalema ald mektuplarda HPG mührü de bulunuyor. Tehdit mektuplar nda oylar n HDP d nda ç kmas halinde “sonuçlar na katlan laca ” uyar s yap l yor. Vatanda “Biz huzura oy verece iz. Devletimizden sadece sand k güvenli i istiyoruz. Oyumuzu rahat kullanal m” diyor. Bölgede bir ki inin 100 ki i ad na, hatta ölüler için bile oy kulland söyleniyor. yeri sahipleri AK Parti’ye seçim bürosu kiralamamalar için tehdit ediliyor. Ayn durum oto kiralama irketleri için de geçerli. Yine de kiralama yap l rsa, korkudan plakalar n kenarlar kapat l yor. Eve veya i yerine gelenler çetele tutuyor, isimlerin kar s na eksi ya da art yaz yor. “Eksi” yaz lanlara PKK’n n ehir yap lanmas yeni ziyaretler yap yor, Bu kez “Mahkemeye ç kar r z, çocu unuzu da a al r z” gibi tehditler ba l yor. Nazikçe ba layan “Oyunuzu bize verin” sohbetleri daha sonra tehditle devam ediyor... Örgütün da larda kurdu u sözde mahkemeleri herkes biliyor, hatta resmi mahkemelerde normal davalar çözümleyemeyen vatanda lar bile örgüt mahkemesine ba vuruyor. Özellikle muhtarlar korku içinde, çünkü “Köyünden, mahallenden sen sorumlusun” tehditlerini hemen hepsi alm . Buraya kadar yazd klar m n hepsi gazetelerden derledim. Seçim, denilen olay ad üstünde insanlar n kimsenin etki ve bask s alt nda kalmadan tercihini belirleyebilmesi de il midir? Demokrasinin varl n n teminat sand k güvenli i ve özgür oy kullanma hakk de il midir? Bu artlar alt nda al nacak sonuçlar gerçek temsiliyeti yans tabilecek midir? Özet olarak Per embenin geli i Çar ambadan bellidir... Bu kutupla ma ve halkta olu an duygusal kopu baz çevrelerce sürekli körüklenirken var lacak yer, in allah güneydeki kom ular m z gibi olmaz. Ziraat Bankas Bosna Hersek’te ilk 3’ü hedefliyor Bosna Hersek’teki faaliyetlerine yaklaşık 20 yıl önce başlayan Ziraat Bankası, ülkede önce ilk 5, sonrasında ise ilk 3 banka arasında yer almayı hedefliyor SARAYBOSNA BALKAN GÜNLÜ Ü B ankacılıkla ilgili gerek Türkiye’de gerekse yurt dışında birçok yeniliğe imza atan Ziraat Bankası, Bosna Hersek’in ilk yabancı sermayeli bankası olma özelliğini taşıyor. Söz konusu ülkede 1996’da çalışma izni alan ve 1997 yılında faaliyetlerine fiilen başlayan Ziraat Bankası, Bosna Hersek’teki ilk kredi kartını çıkaran, ilk ATM’yi kuran ve ilk ticari şube açan banka oldu. www.bosnahersek.ba sitesine göre; Bosna Hersek’te kuruluşundan 2011 yılı sonuna kadar ağırlıklı olarak bireysel bankacılık yapan Banka, 2012’de yaşadığı yeniden yapılanmayla söz konusu ülkede büyüme ve ticari kredilerde etkin olma kararı aldı. Son 3 yıl içinde 8 yeni şube açarak şube sayısını 28’e çıkaran Banka, Bosna Hersek’te aktif büyüklükte dokuzuncu, kredilerde ise sekizinci sıraya yükseldi. Bu yılın eylül ayına kadar, ülkedeki yeni binasına geç- meye hazırlanan Ziraat Bankası, 3 şehirde daha yeni şube açarak, şube sayısını 31’e çıkaracak. Banka, Bosna Hersek’te öncelikle ilk 5, sonrasında ise ilk 3 bankadan biri olmayı hedefliyor. Sani Şener TAV’a DenizBank’tan 162 milyon Euro kredi MU LA BALKAN GÜNLÜ Ü T AV Havalimanları, MilasBodrum Havalimanı işletmesi için kurduğu TAV Milas Bodrum şirketi için, DenizBank ile 162 milyon Euro’luk uzun vadeli kredi sözleşmesini imzaladı. TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener “Ülkemizin çok önemli turizm yörelerine yakınlığıyla önemli bir merkez konumunda bulunan Milas – Bodrum Havalimanı için DenizBank ile 162 milyon Avro’luk uzun vadeli kredi sözleşmesine imza atmaktan mutluluk duyuyoruz. 14 havalimanı işleten ve servis şirketlerimizle birlikte dünya çapında 54 havalimanında hizmet sunan bir firma olarak bu işlem, büyüklüğü, önemi ve çok yönlülüğü açısından bölge için de dönüm noktası olma özelliği taşıyor. Temmuz 2014'te TAV Milas Bodrum, iç hatlar operasyonlarını DHMİ'den devraldı. Şirketimiz Ekim 2015'te de dış hatlar terminalinin işletmesini mevcut havalimanı operatöründen teslim alacak. İç hatlarla beraber TAV, Milas- Bodrum Havalimanının tüm terminal tesislerini 2035 sonuna kadar işletecek. Bodrum’un önümüzdeki 20 yıllık dönemde Türkiye’nin en büyük dördüncü kenti haline geleceğine inanıyoruz. Yılın 12 ayına yayılan bir turizm hareketliliği yaratmak üzere tüm paydaşlarımızla işbirliği yapıyoruz. Projelerimize duyduğu güvenle, sağladığı uzun vadeli finansman desteği nedeniyle DenizBank’a teşekkür ediyor, finansal ortaklığımızın bundan sonraki projelerde de devam etmesini diliyorum” dedi. Yunanistan’da yatak patlaması AT NA BALKAN GÜNLÜ Ü U Arnavutluk Ruslar’a vizeyi kald r yor T RAN BALKAN GÜNLÜ Ü A SIYAH MAVI KIRMIZI SARI rnavutluk yetkililerinin yaz tatili sezonu boyunca Rus vatandaşlarından vize alınmaması konusunu gündeme getirdiği bildirildi. www.tourexpi.com’a göre: Tiran Büyükelçiliği’nden Ria Haber Ajansa yapılan açıklamada, Arnavutluk yetkililerinin yaz tatili sezonu boyunca Rus vatandaşlarından vize alınmaması konusunu görüşeceği belirtildi. Gazetede yer alan habere göre, Rus vatandaşları- na uygulanan vizeler 1 Haziran ile 1 Kasım tarihleri arasında kaldırılabilecek. Ancak Büyükelçilik, bu konuda kendilerine henüz resmi bilgi gelmediğini duyurdu. Vizelerin kaldırılmasına ilişkin karar Arnavutluk Bakanlar Kurulu tarafından gündeme getirildi. Daha önceki senelerde de Arnavutluk ülkeye Rus turist çekmek için tek taraflı olarak vizeleri kaldırmıştı. Ancak vizesiz rejim süresi yıllara göre değişiklik gösterdi. Örneğin 2014'te Rus turistlere uygulanan vizeler 25 Mayıs-30 Eylül tarihleri arasında kaldırılmıştı. luslararası çalışmalar, Yunanistan’da turizm ekonomisinin hızla iyileştiğini ve büyüdüğünü gösteriyor. McKinsey pazar araştırma şirketinin çalışması, 2014’de ülkeye gelen yabancı turist sayısı bir önceki yıla göre yüzde 23 artarak 21,5 milyonu aşmış. Turizm gelirleri aynı dönemde 13,5 milyar dolar olarak gerçekleşmiş. Ancak aynı şirket yine uyarıyor; Son yılda turist sayısında yaşanan yüzde 23’lük artış aldatmasın. Önümüzdeki 8-10 yıl arasında ortalama 22-24 milyon olarak gerçekleşecek. Yani büyük artışlar beklemesin. Oysa yeni otel inşaatlarıyla ilgilenen tophotelprojects.com ajansı, ülkede yatak sayısında önümüzdeki 5 yıl içinde ciddi bir ‘patlama’ yaşanacak. Buna göre 4 ve 5 yıldız kategorilerinde önümüzdeki 4 yıl içinde oda sayısında yüzde 25, tüm kategorilerde yüzde 35’lik bir artış bekleniyor. www.tourexpi.com’a göre: ajans, bu rakamları başlanmış veya imzası atılmış projeleri esas alarak hesaplıyor. Yanı bu oranlar belki daha da büyüyecek. Yüzde 40 artış görmek bile olası. Yerel basın otel projelerindeki artışa ihtiyatla yaklaşıyor. Ülkede ekonomik kriz tüm şiddetiyle devam ederken, değil sadece Euro bölgesinden tamamen AB’den ayrılma bile konuşulurken, oda sayısını düşünmeden yüzde 40 oranında artırmak fazla iyimserlik olarak görülüyor. ÇÖZÜMÜN GÜVEN [email protected] Ahmet GÖKSAN “Bilinmeli ve anla lmal d r ki her sabr n ve her tahammülün nihayet hududu vard r. Biz Türkler, her milletten ziyade ac lara katlanmas n bilen bir milletiz... Yaln z sabr m z tükenir, izzetinefis ve erefimiz ayaklar alt nda çi nenmeye yeltenilir ise o zamand r ki munis Türk, kükremi bir aslan kesilir ve beklenmedik sürprizler ç kar”. 1945 Dr. Faz l KÜÇÜK ünyadaki dengelerin adeta dinamitlendi i bir dönemde Kuzey K br s Türk Cumhuriyeti’nde Cumhurba kanl seçimi yap ld . ki a amal olarak gerçekle en seçimin sonucunda K br s Türk siyasetinin duayen isimlerinden olan Mustafa Ak nc Cumhurba kanl na seçildi. Kendisini kutluyoruz. K br s Türklerinin haklar n n korunmas konusunda ba ar l çal malar yapmas n bekliyoruz. Adadaki uyu mazl a yar m asra yakla an süredir çözüm aray lar n n yap ld biliniyor. Bu kadar süredir çözülemeyen uyu mazl n 15 ay gibi k sa sürede çözülmesini beklemek Godo’yu beklemekten zor olsa gerek. Çözüm çal malar konusunda geldi imiz nokta ortal k yerlerde sürünüyor. O nedenle bu süreyi bir dayatma olarak da okumak olas d r. Seçim sonuçlar n n kesinle mesi sonras nda beklentilerin yüksek tutulmas n do al kar l yoruz. Mendil büyüklü ündeki ülkenin önde gidenlerinin yapt klar aç klamalar ilginçlikler içeriyor. Düne kadar K br s Türkleri ile uzla mamak için uyu mazl n çözümünü yoku a sürenler sanki kendileri de illermi gibi konu uyorlar. Ad geçen ülkenin D i leri Bakan Bay Yannakis Kasulides ise “50 y ld r çözülemeyen sorunun 15 ay gibi k sa sürede çözülemeyece ini biliyoruz” dedikten sonra “Çözüm konusunda da kilisenin ortaya koyaca tavr n önemli olduuna” vurgu yap yordu. BM Genel Yazman ’n n Özel Temsilcisi Bay Espen Barth Eide’nin “Ben en son arabulucuyum” aç klamas ise yeni bir dayatma ile kar la laca konusunda ipin ucunu veriyordu. Yunanistan Ba bakan Bay Aleksis Çipras, adaya yapt ziyaret s ras nda K br s Cumhuriyeti için garantilere yer olmad n n türküsünü ç r yordu. K br s Türkleri için ya amsal önemde olan garantiler konusunda ad geçen ülkenin D i leri Bakanl da ilgili taraflara resmi ba vuruda bulundu. Geçti imiz günlerde adan n güneyinde yap lan Yunanistan – Mendil büyüklü ündeki ülke ve M s r’ n D i leri Bakanlar n n kat ld toplant dan sonra Bay D i leri Bakan Nikos Kotzias, ülkesinin K br s’ta garantör ülke olmak istemedi i konusuna aç kl k getiriyordu. D GARANTÖRLÜK YÜKÜMLÜLÜ Ü 17 ubat 1959 gününde Zürih’te imzalanarak kabul edilen Garantörlük yükümlülü ü K br s Türk ve Rum temsilcilerinin onay sonras nda kesinle erek yürürlü e girmi tir. An lan anla maya göre A ratur ve Dikelya’da bulunan iki adet üs, ngiltere’nin egemenlik alan na b rak l yordu. Bu güne de in Yunanistan’ n garantör ülke olarak bu üslere kar ç kmad n n bilinmesini istiyoruz. 1959 y l nda kabul edilen sözkonusu anla man n yürürlükten kald r lmas için ayn yöntemin izlenmesi gerekti ini bu görü ü ortal k yerlere atan ki i de iyi bilmektedir. Aksi halde kendisini D i leri Bakan yapmazlard . Üçlü toplant sonras nda Bay D i leri Bakan , bu güne de in yap lan görü melerde anla mazl k konular n n ba nda olan garantörlük konusunda, “Zürih anla malar ndan kaynaklanan K br s’ta garantör ülke olma görevlerini bu güne dek elinden geldi ince iyi bir ekilde getirdi ini söylemek istiyoruz!!!(15 Temmuz 1974 öncesi adaya anla malar d nda ülkesinden asker göndererek darbe yapt rarak bu hakk n iyi kullanm t r) Buna kar n imdilerde Türkiye – Yunanistan ve ngiltere’den olu an garantörlük sistemine gereksinim yoktur” diyordu. Aç klamas nda, “Türkiye K br s’ta bir an önce çözüm istiyorsa acele i gali sona erdirmeli. Sorunun temeli de budur. Biz kesin ve net çözüm istiyoruz. 1960’daki gibi sahte çözüm de il” diyerek sopas n n alt ndan abas n gösteriyordu. BM taraf ndan kabul edilen uluslararas anla malar n nas l ve ne ekilde de i tirilece ine ili kin kurallar n oldu u biliniyor. K br s Cumhuriyeti’nin kurulu anla malar bir bütündür. ste e ba l ve keyfi olarak de i tirilemez. Garantörlük konusunun yan s ra güven artt r c önlemleri konusunda da uzla n n sa lanmas gerekiyor. Her iki toplum aras ndaki ki isel dostluklarda bile güven unsurunun olmad biliniyor. Her iki tarafta yap lan kamuoyu ara t rmalar bu yarg m z n göstergesidir. 15 ay gibi bir sürede iki konunun a lmas n olanaks z ötesi bir durum olarak görüyoruz. Siyasi çözüm anla mas na ko ut olarak ba at bir konu olan toprak konusunun nas l çözülece inin de aç klanmas gerekiyor. K br s uyu mazl n n kar l kl suçlamalarla çözülemeyece inin bir kez daha kabul edilmesi gerekiyor mu ne. SAYFA 11 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Araflt›rma 11 1 Haziran 2015 Pazartesi Yunan çocuklarının masal dünyası FRUTOPİA Frutopia uzak ancak erişilmeyen bir yer değil. Batıda Avgatiganistan (Pişmiş Yumurta Dünyası), doğuda ise Piperu (Biberler Dünyası) ile sınırı bulunmaktadır. Prikos Apikos Frutopia’ya sıcak hava balonu ile ulaşıyor ve hayatındaki en önemli haberin araştırmasına başlıyor Fişek Adasından Mektuplar gönderen Trivizas bir yazısında Elma Emilios ile foto-röportaj göndermişti. Emilios o zaman bile kendilerini çok önemli olarak kabul ediyormuş ve derginin sadece nar eğilimli olduğunu ve elma hakkında daha fazla konular ele alınması F rutopia 80’lerde Yunan televizyonun bir markası oldu. Sihirli bir şekilde her yaştan izleyicilere mutlu dakikalar yaşatmayı başaran çocuk kukla oyunları serisi bugün de bir referans noktası olarak gözükmektedir. Frutopiya sakinlerinin konuştukları dil normal okul programına dahil edildi. Olağanüstü zekâ ve kelime oyunu ile hikaye 47 bölüme ilerlemiş. Her bölümde meyve ve sebzelerin manavların tehdidinden uzak bir şekilde özgürce ve bağımsız olarak yaşadıkları maceralar ele alınmaktadır. MANAV MANOLİS’İ KİM KAÇIRDI? Hikaye Trexa-Gireve (Git bilgi al) gazetesinin Genel Merkezinde başlamaktadır. Gazetenin “kötü” muhabiri Pikos Apikos (Tam Zamanında) aniden kaybolan Manolis o Manavis’in (Manav Manolis) gizemini ortaya çıkarmak için atanmaktadır. Ciddi kanıtlar uzak Frutopia ülkesini işaret etmektedir. Manolis’in gizemli kayboluşu diğer manavcıları da tedirgin etmiş dolayısıyla onlar da hemen kaçmışlar – Yolları açık olsun! Yemiş ve sebzeler Manolis’i istenmeyen adam ilan ediyorlar ve genelde insansız yaşamayı tercih ediyorlar. Emilios to Milo’yu (Elma Emiliosu) ise vali olarak seçiyorlar. Frutopia uzak ancak erişilmeyen bir yer değil. Batıda Avgatiganistan (Pişmiş Yumurta Dünyası), doğuda ise Piperu (Biberler Dünyası) ile sınırı bulunmaktadır. Prikos Apikos Frutopia’ya sıcak hava balonu ile ulaşıyor ve hayatındaki en önemli haberin araştırmasına başlıyor. Şimdi artık kendi ülkesinde Çok Önemli Elma (Very Important Apple) olan Emilios ile röportaj yapıyor. ROPÖRTAJ Manav Manolis’in bulunması çalışmaları her bölüm arka planda devam etmektedir ancak aynı zamanda heyecan verici olaylar, entrikalar, istenilmeyen olaylar, kahramanlıklar da Frutopia’daki ünlü sakinlerin olağanüstü karakterleri ortaya çıkmaktadır. Anlatıcı sebzelerle ilgili deyimsel ifadeler kullanmaktadır (soyulmuş olmak = nefes nefese). Karakterlerin isimleri sık sık kelime oyunları ve metaforlarla ifade edilmektedir çünkü bazı sebzelerin karakterleri insan kişilik özelliklerine dayanmaktadır (günlük konuşmalarda insanlar ceviz gibi güçlü, kabak gibi zayıf, ya da karahindiba gibi aptal olabilirler). Karakterler, büyük bir cesaretle beklenmedik olaylarla karşılaşıyorlar, ayrıca tahmin edilemez engelleri aşarak kendi zayıflıklarını kazanmayı başarıyorlar. Ders: Küçük bir destek ile herkesin ortaya çıkabileceği erdemleri vardır. “Frutopia kendi meyvelerine aittir!” – Özgürleştirilmiş meyveler 80’lerin günlük siyasetin sloganlarını kullanmaktadır çünkü çocuklar siyaseti şaka olarak algılamaktadırlar BİRKAÇ KARAKTER Thanos to Kilokitaki (Kabak) boks şampiyonu ve Frutopia’da ünlü bir kişiliğe sahip. Frangiskos to Frangosiko ( Dikenli armut – (kaktus meyvesi)) parlak bir mucit ve manavcıları yok eden bir makine oluşturuyor dolayısıyla Manolis’in olayında bir baş şüpheli. Marulita to Maruli (Marul) Frutopia’nın güzellik kraliçesi; onun aşkını kazanmak için Soğan Vrasidas çok olmasına ragmen kendi gömleğini (kabuğunu) vermektedir, ancak Marulita Thanos’a aşık, aynen Thanos’tan da karşılığı almaktadır. frutopia5Marulita to Maruli biraz “zayıfladığını” hissediyor ve hemen doktora gidiyor – aslında o gizlenmiş bir manavcı! Acaba kurtulmayı başaracak mı? Bir sonraki bölümü izleyin! Diğer yandan Mata ve Domata (Domates) karakteri de bulunmaktadır. Pişmiş olmasına rağmen Mata Vrasidas’ın aşkını kazanmak için her türlü sinsi entrikaları yapmaya hazır. Entikalara Ananias to Peponi (Kavunun) güzel benlerini çalmak dahil. Kurnaz manavcılar cesaretle maskeli olarak Frutopia’ya sızmaya çalışırken, Vlasis to Vlito (Karahindiba) kendini en parlak sakinlerden biri olarak kanıtlıyor ve ülkesini kurtarmaya başlıyor. Başka bir olayda, Arhelaos to Lahano (Lahana) her zaman nefes nefese olmasına rağmen Frutopia’nın kurtarıcısı oluyor. Pikos ise hakikat ve adalet anlayışı içinde son maceraları rapor etmek için hazır durumda. FRUTOPİA’NIN DAHİ ÇİZERLERİ Frutopia Yunanistan’ın en popüler çocuk yazarlarından biri olan Evgenios Trivizas tarafından kaleme alınmıştır. Orjinal fikir 80’lerin başında Trivizas’ın ilk çocuk dergisi To Rodi’de (Nar) düzenli yazdığı yazılardan gelmektedir. “Yabancı ülkeden muhabir” olarak küçük okuyucularına Havai gerektiği doğrultusunda şikayette bulundu. Heyecan verici “Mektuplar” daha sonra ayrı bir resimli hikaye olarak yayınlanarak birçok dile çevrildi (geçenlerde Altın Kitaplar yayın evi tarafınca Türkçe’ye de çevrildi). FLÜT ÇALAN BOĞA Türkçe olarak Trivizias: “Flüt çalan boğa” İspeponia’dan (İspanya Kavunu Ülkesi) kökenli olduğu için sözkonusu alışılmış değil enstrümanı öğrenmeye karar verir. Trivizias’ın “Havai Fişek Adası” aslında kriminoloji araştırması yaparken o anda ikamet ettiği İngiltere’de bulunmaktadır. Daha sonra Trivizias akademik kariyerine Atina’da devam ediyor ve hala çocuklar için popüler edebiyatı yazmaktadır. 900 metrekarelık bir yerde çok sayıda kukla ve sahneler yarattılar. İlk bölüm 1985 yılında yayınlandı, filmin çekimi ise toplam 3 yıl sürdü. Ünlü aktörler animasyon karakterlerini seslendirdi- ler. Ayrıca 30 orjinel şarkı da kaydedildi. GİRİŞ ŞARKISI Giriş şarkısı en popular şarkılardan biridir: “Uzaklarda bir ülke var Masallar ülkesi Sadece meyve ve sebzeler yaşıyor İnsanlar olmadan, sadece onlar! O bir ve tek- hayaller dünyası, YAZAR VE FRUTOPİA SAKİNLERİ Frutopia çok yakında toplam 50 baskıda çizgi roman olarak da yayınlanmış. Bu arada çizgi roman ressamı Nikos Marulakis ile işbirliği yapılmış. Popüler hikaye o zaman sadece iki kanallı bir devlet tekeli olan Yunan Ulusal Televizyonu ERT’de ne zaman yer alacağı zaman meselesiydi. Kısa süre önce Almanya’dan dönen Sofiyanos ailesinin kukla oyunları tiyatrosu orjinel sanatçılarının TV projesinin gerçekleşmesi için yardımcı olmaları davetinden bulundular. Onlar Frutopia o bir ve tek – onun gibi başka bir ülke yok”! Frutopia hikayesi aslında bitmiş değil: Gizem keşfedilmemiş kaldı, çocuklar ise kendilerinin olası sonuçları hayal etmelerini bırakıldı. Az da olsa diğer bölümlerinden de çekileceği umutları vardı ancak hem Devlet televizyonunda hem de 90’larda kurulan özel televizyonlarda bunun için yeterince kaynak ayrılmadı. Bu yazıyı kaleme alırken ERT kapatıldı. Çocuklar için kendi üretiminde, en iyi programların yapılması için gerekli koşulların geçmişte kaldığı çok açıktır. Yine de çocukların hangi koşullarda olursa olsun hayal güçleri, mizah, eğlence ve paradokslardan ilham alınması için fırsat oluşturacağına dair inanç devam etmektedir. www.bosnahersek.ba sitesinden alınmı tır… SAYFA 12 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Benzer belgeler
BALKANLAR VE T RK YE
bir dönemde GDAÜ Dönem Başkanlığı'nı üstlendiğine işaret ederek, dönem başkanlığı süresince örgütün güçlenmesine yardımcı olduklarını
söyledi. Arnavutluk'un dönem başkanlığının
bugün tamamlandığını...