yeni haklar - ITF Seafarers
Transkript
yeni haklar - ITF Seafarers
Denizciler Bülteni no. 24/2010 YENİ HAKLAR Denizcilik Çalışma Sözleşmesi sizin için ne anlama geliyor KORSANLIK Her zaman mutlu bir sonla bitmiyor Tü rk çe Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu Patrice Terraz Denizcilere uzatılan bir yardım eli ITF’in elverişli bayrak kampanyası ITF’in denizcilik sektöründeki faaliyetlerinin başında, gemilerin ulusal yasaların, düzenlemelerin ve ulusal sendikaların denetiminden kaçınmak için elverişli bayraklara geçmesine karşı, dünya çapında denizciler ve liman işçileri sendikaları tarafından yürütülmekte olan kampanya gelir. Bu kampanyanın iki yanı var: siyasi olarak, ITF, hükümetlerle ve uluslararası kuruluşlarla, bir geminin sahibi ile ulusal aidiyeti arasında “gerçek bir bağ” oluşturulması için mücadele ediyor; sektörel olarak, ITF sendikaları, bütün elverişli bayrak gemilerinde kabul edilebilir asgari ücretler ve sosyal standartları sağlamak için mücadele ediyorlar. Uygulamada, sendikalar, en azından ITF’in Adil Uygulamalar Komitesi –Elverişli Bayraklar kampanyasını gözetip denetleyen, denizcilerin ve liman işçilerinin temsilcilerinin birlikte oluşturdukları organ– tarafından belirlenmiş olan standartların altında kalmayan koşulları benimsetmeye çalışıyorlar. Son yıllarda ITF, Uluslararası Pazarlık Forumu içinde yer alan geniş ve büyüyen bir grup www.itfseafarers.org gemi işletmecisiyle, benzer standartları içeren ve fakat aynı zamanda daha fazla esneklik sağlayan uluslararası bir toplu iş sözleşmesi bağıtladı. Elverişli bayrak gemilerinde çalışmak üzere istihdam edilen denizcilere çoğunlukla ITF ile temas etmemeleri sıkı sıkıya tembih edilir. Bazılarına ITF ile temas etmeyeceklerine ilişkin bir hüküm içeren sözleşmeler imzalatılır. ITF ile sözleşme imzalayıp ardından daha düşük ücret ödeyerek mürettebatının hakkını yiyen işverenler dahi vardır. Bu uygulamaya çifte muhasebe adı verilmektedir. Elverişli bayrak gemilerinde çalışan denizciler, eğer ücretlerine veya çalışma koşullarına ilişkin sorunları ya da gördükleri muamele dolayısıyla başka türden şikâyetleri varsa, ya doğrudan doğruya ITF ile (adreslerimiz ve telefon numaraları için 21. sayfaya bakınız) ya da dünya çapında çeşitli limanlarında görev yapmakta olan Müfettişlerimizden biriyle temasa geçebilirler (orta sayfadaki haritaya ve ayrıntılar için haritanın arkasında yer alan sayfalara bakınız). ITF Denizciler Bülteni Telefon: +44 (20) 7403 2733 Faks: +44 (20) 7357 7871 E-Posta: [email protected] Web sitesi: www.itfglobal.org Denizciler Bülteni’nin İngilizce, Arapça, Çince, Almanca, Endonezyaca, Japonca, Lehçe, Rusça, İspanyolca, Tagalog ve Türkçe versiyonları ITF’in yukarıdaki adresinden temin edilebilir. Kapak fotoğrafı: Paul Box/reportdigital.co.uk Q Q Q Q Q Q 4-5 Yaşamsal istatistikler Dünya filosu ve ITF’in faaliyetlerinin analizi 6-12 Elverişli bayrak kampanyası Geçtiğimiz yıl içinde ITF’in elde ettiği başarıların haberleri 13-16 Korsanlık Bu giderek kötüleşen sorunda her zaman mutlu bir sona ulaşılamıyor 17-18 Liman işçileri Kargo elleçleme işinin denizciler tarafından yapılmasına karşı yürütülen kampanya 19-26 ITF’le ilgili bilgi ve tavsiyeler Denizcilere yönelik tavsiyeler ve dünyanın dört bir yanındaki ITF müfettişleri için iletişim bilgilerini içeren sekiz sayfalık bir çek-al 27-32 Denizcilik Çalışma Sözleşmesi Dünya denizcileri için bir haklar bildirgesi 33-35 ITF Denizciler Vakfı Sosyal tesislerin açık kalmasını istiyor musunuz? Cevabınız evetse, o zaman bunları kullanın 36-37 Web sitemiz ITF Seafarers büyüyor ve daha iyi bir site haline geliyor 38-42 Ekonomik kriz Uzmanlar yaşanan darboğazın gemicilik sektörü ve denizciler üzerindeki etkilerini değerlendiriyorlar Uluslararası Çalışma Örgütü/M Crozet Ocak 2010’da, Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu (ITF) tarafından yayınlanmıştır, 49/60 Borough Road, London SE1 1DR, United Kingdom Reuters/Susana Vera no. 24/2010 Yaşamsal istatistikler Dünya filosu: başka ülke bayrağına geçme eğilimi sürüyor 1 Ocak 2009 itibarıyla, 100 gros tondan daha küçük olmayan gemilerin oluşturduğu dünya ticaret gemisi filosu 99.741 gemiden oluşmakta olup, bu gemilerin toplam kapasiteleri 830.7 milyon GT’du. Bu sayının yaklaşık olarak yüzde 40’ı, gemi sahiplerinin kendi ulusal sicilleri dışında başka bayrakları kullandıkları, elverişli bayrak gemilerinden oluşmaktaydı. Dünya elverişli bayrak filosundaki gemilerin yüzde 48’i, ITF tarafından onaylanmış bir toplu iş sözleşmesi kapsamında yer almaktadır. En büyük beş denizcilik ülkesinin başka ülke bayrağına geçirdikleri filoların oranlarını gösteren tablodan da görülebileceği gibi, başka ülke bayrağına geçme eğilimi sürmektedir. Japon gemi sahipleri gemilerinin yaklaşık olarak yüzde 90’ını Japonya dışındaki bayrak sicillerine kaydetmiş durumdalar. Gemi sayısı bakımından en büyük bayrak sicili Panama’dır; bu ülkenin siciline kayıtlı gemilerin sayısı kendisinden hemen sonra gelen Liberya’dan dört kat daha fazladır. EN BÜYÜK BEŞ DENİZCİLİK ÜLKESİNİN SON ÜÇ YILDAKİ KARŞILAŞTIRMALI DURUMU 2007 Ülke sıralaması 07/08/09 Gemi sahibi tonaj (m) Japonya 2/1/1 Yunanistan 1/2/2 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 Panama* Liberya* Bahama adaları* Marshall Adaları* Singapur Hong Kong (Çin) Yunanistan Malta* Çin Kıbrıs* Almanya Birleşik Krallık Norveç (NIS ikinci sicil) Güney Kore İtalya Japonya Amerika Birleşik Devletleri Danimarka (DIS ikinci sicil) Bermuda* (Birleşik Krallık) Antigua ve Barbuda* Bayrak filosu tonaj (m) 99.8 12.8 110.0 12.8 120.5 13.5 32.0 103.3 35.7 100.9 36.8 Almanya 3/3/3 62.1 11.4 69.2 12.9 76.4 15.3 Çin 4/4/4 44.9 23.5 54.3 24.9 59.4 26.8 Amerika Birleşik Devletleri 5/5/5 39.1 11.1 35.4 11.3 37.3 11.3 BAŞKA BAYRAĞA GEÇEN FİLO ORANI (EN BÜYÜK BEŞ DENİZCİLİK ÜLKESİ) 100% 90% 80% 70% 60% 50% 40% 30% 20% 10% 0% Yunanistan Japonya Almanya 2007 2008 Çin Amerika Birleşik Devletleri 2009 EN BÜYÜK 20 DENİZCİLİK ÜLKESİ Gemi sayısı (100 gt’dan büyük) Gros tonaj (milyon ton) GT(m) 1Ocak 2008 Ortalama yaş (gemiler) 8,065 2,306 1,446 1,265 2,451 1,371 1,498 1,532 3,916 1,016 961 1,676 601 3,001 1,588 6,316 6,524 470 153 1,195 183.5 82.4 46.5 42.6 39.9 39.1 36.8 31.6 26.8 20.1 15.3 15.3 15.0 14.1 13.6 13.6 11.3 10.1 9.6 9.5 168.2 76.6 43.7 36.0 36.3 35.8 35.7 27.8 24.9 19.0 12.9 13.4 14.7 13.1 13.0 12.8 11.3 9.0 9.2 8.6 18 12 15 9 9 11 22 15 23 13 21 20 16 25 23 16 27 16 13 10 Kaynak: Lloyd’s Register of Shipping. * Elverişli bayrak gösterir. 4 2009 Bayrak filosu Gemi sahibi tonaj (m) tonaj (m) 100.6 BAYRAK TEMELİNDE EN BÜYÜK 20 FİLO 1 Ocak 2009 itibariyle, tonaj bakımından sıralama 2008 Bayrak filosu Gemi sahibi tonaj (m) tonaj (m) 1 Ocak 2009 itibariyle, tonaj bakımından sıralama 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 Gemi sayısı Gros tonaj Ortalama (1.000 gt’dan (milyon ton) yaş büyük) (gemiler) Japonya 3,720 Yunanistan 3,064 Almanya 3,522 Çin 3,499 Amerika Birleşik Devletleri 1,783 Norveç 2,027 Güney Kore 1,235 Birleşik Krallık 1,018 Danimarka 917 Hong Kong (Çin) 680 Tayvan 631 Singapur 876 İtalya 820 Rusya 2,073 Kanada 413 Hindistan 564 Türkiye 1,163 Malezya 435 İran 211 Suudi Arabistan 172 120.6 101.0 76.5 59.4 37.3 35.1 29.2 26.5 24.2 21.2 19.5 17.8 15.6 13.8 11.7 10.3 10.0 9.1 8.3 8.2 9 16 9 20 18 14 16 14 11 12 14 14 15 24 21 16 18 15 15 14 Kaynak: Lloyd’s Register of Shipping. www.itfseafarers.org ITF’in kampanyası gemicilerin ödenmemiş ücretlerini tahsil etmenin yanı sıra, mahsur kalmış ya da terk edilmiş denizcilere de yardımcı olmaktadır. Resimde, Swift Spindrift mürettebatı ITF’e, 2009 yılının Ekim ayında, Libya’dan evlerine gönderilmelerini sağladığı için teşekkür ediyorlar. Ayrıntılar için bkz. sayfa 12. ITF’in elverişli bayrak kampanyası ITF İŞ SÖZLEŞMELERİ KAPSAMINDA YER ALAN DENİZCİ SAYISI 300,000 263,000 250,000 200,000 193,325 ITF’in elverişli bayrak kampanyası, 2009 yılı boyunca, denizciler için 30,9 milyon ABD doları tutarında birikmiş ücretin ve tazminatın tahsil edilmesiyle sonuçlandı. ITF’in, dünya çapında 45 ülkenin limanlarında, 129 müfettişi var. 150,000 100,000 2007 2009 yılı boyunca, 30 ülkede ücret ve çalışma koşullarını düzenleyen ITF iş sözleşmeleri imzalandı. 232,946 209,950 2006 ITF Müfettişleri 2009 yılı boyunca toplam 9.562 gemiyi ziyaret ettiler. 2008 2009 TAHSİL EDİLEN ÖDENMEMİŞ ÜCRETLER (ABD DOLARI MİLYON) 35 2009 yılında ITF üyesi sendikaların denizcilik üyeleri ve elverişli bayrak gemilerinde çalışan gemiciler, ITF’in kampanyasını desteklemek üzere dört kıtada, 22 ülkede eylemler düzenlediler. 30 ITF tarafından yapılan teftişlerin yüzde 83’ü, kötü bir sicile sahip olan gemilere özel dikkat gösterilerek, elverişli bayrak gemilerinde (26. sayfada yer alan elverişli bayraklar listesine bakınız) gerçekleştirildi. 25 20 15 10 5 0 2006 www.itfseafarers.org 2007 2008 2009 2009 yılında ITF’in toplu iş sözleşmeleri kapsamında yer alan denizcilerin sayısı 263.000’di. ITF Denizciler Bülteni 2010 5 Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu (ITF) 148 ülkede 41⁄2 milyon ulaştırma işçisini temsil eden, ulaştırma sendikalarının uluslararası sendikal federasyonudur. 1896’da kurulmuş olan federasyon, sekiz farklı işkolu temelinde örgütlenmiştir: denizciler, demiryolları, karayolu taşımacılığı, sivil havacılık, limanlar, iç sularda seyrüsefer, balıkçılık ve turistik hizmetler. ITF ulaştırma işçilerini dünya çapında temsil eder ve onların çıkarlarını küresel kampanyalar aracılığıyla savunur. ITF, Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’yla (ITUC) bağlaşık 10 Küresel Sendika Federasyonundan biridir ve Küresel Sendikalar grubunun bir parçasıdır. Q ITF eylem haftası Güneydoğu Asya’da sağlanan başarı ITF’in, 2009 yılının Kasım ayının son haftasında düzenlenen Güneydoğu Asya eylem haftası, bölgede, hilekâr gemi sahiplerine ve denizcilerin sömürülmelerine karşı mücadele konusunda farkındalığın artmasını sağladı. Eylem haftasında toplam 73 gemi teftiş edildi, Tayland’da seminerler ve basın toplantıları düzenlendi, Malezya ve Endonezya’da ulusal medyanın eylem haftasıyla ilgi haberler yapması sağlandı ve Filipinler ve Singapur’da dayanışma eylemleri gerçekleştirildi. Bu eylem haftasını koordine etmiş olan, ITF Tokyo ofisi çalışanlarından Junko Honma şunları söyledi: “Bu bölgelerde koordinasyon halinde gösterdiğimiz çabalar, bu yıl daha güçlü ve daha stratejik hale geldi çünkü hedeflerimiz ve karşı çıktığımız konular son derece berraktı.” Gösterilen yoğun çabaların ve koordinasyonun önemli bir örneği, Kore Deniz Taşımacılığı Şirketi’nin (Korean Marine Transport Company KMTC) sahip olduğu elverişli bayrak gemilerinin üçü için, Kore Denizciler Sendikası Federasyonu’yla (FKSU) ITF onaylı toplu iş sözleşmeleri imzalamasının sağlanması oldu. KMTC’ye ait olan KMTC Shanghai adlı gemi hafta www.itfseafarers.org Elverişli bayrak kampanyası Mısırlılar ödenmemiş ücretlerle ilgili iş anlaşmazlığında greve öncülük ettiler Aung Thu Ya, Burma Denizciler Sendikası boyunca, önce Singapur’da ve ardından da Endonezya’da, iki kez teftiş edildi. ITF’in Endonezya’daki teftiş ekibi, yerel sendikanın da desteğiyle, şirket üzerinde pazarlık masasına oturması için baskı kurabildi. Şirketle yürütülen başarılı görüşmelere öncülük eden ITF’in Elverişli Bayrak Kampanya Danışmanı John Wood şöyle dedi: “Bu, KMTC’nin FKSU ile imzaladığı ilk ITF toplu iş sözleşmesi olduğundan, ileriye doğru atılmış büyük bir adımdır.” Eylem haftası sırasında başlatılan ve ITF onaylı toplu iş sözleşmelerinin imzalanmasıyla sonuçlanmaları beklenen başka müzakereler de vardı. Bir Japon ITF Müfettiş ekibi ve ITF üyesi Malezya Yarımadası Ulusal Denizciler Sendikası, Whilemsen Ship Management şirketiyle, üç Malezya bandıralı gemi için ulusal toplu iş sözleşmesi imzalamak üzere görüşmelere başladı. Tüm Japon Denizciler Sendikası, Japon gemi sahiplerine ait birkaç elverişli bayrak gemisinde ITF toplu iş sözleşmeleri için müzakereler yürütüyordu. Endonezya Denizciler Sendikası (KPI) Genel Başkanı ve ITF’in Asya/Pasifik Bölge Başkanı Hanafi Rustandi şu yorumu yaptı: “Bu Güneydoğu Asya eylem haftası sırasında, ITF’in elverişli bayrak gemileri için verdiği ‘Hiçbir yere saklanamazlar’ mesajı bir kez daha teyit edilmiş oldu. Bizler denizcilerin herhangi bir biçimde sömürüye maruz kalmalarına göz yummayız ve kampanyamızı başarılı kılan şey gösterdiğimiz çabaların bölgeler ve sektörler arası olmasıdır. Bu bölgelerdeki denizciler kendi güvenliklerinin ve çalışma koşullarının ITF için büyük önem www.itfseafarers.org Üstte: ITF ve dostları Güneydoğu Asya’da eylem bayrağını dalgalandırıyorlar. taşıdığı konusunda güven tazelediler ve yardım istemek için ITF’le her zaman, güvenle temas edebilirler.” ITF üyesi sendikalarla Güneydoğu Asya ve Doğu Asya bölgelerindeki ITF Müfettişlerinin işbirliği, eylem haftasının başarısına katkıda bulundu. “ Bizler denizcilerin herhangi bir biçimde sömürüye maruz kalmalarına göz yummayız ve kampanyamızı başarılı kılan şey gösterdiğimiz çabaların bölgeler ve sektörler arası olmasıdır. ” Ticaret gemisi Michail Arhangelos, geçen yıl 24 Haziran’da Tayland’ın Laem Chabang Limanı’na ulaştığı zaman, gemi mürettebatına ücretleri dört aydır ödenmemişti. Gemi operatörü Sea Wind Maritime suçu işlerin kötü gidiyor olmasına attı. Bu duruma artık daha fazla tahammül edemeyen mürettebat greve gitti ve ITF’i yardıma çağırdı. Bir ay içinde bir anlaşmaya varıldı ve mürettebat ödenmemiş ücretleri karşılığında 59.200 ABD doları aldı. Tayland’ın Chonburi şehrindeki Si Racha Limanı’nda bulunan Denizciler Merkezi, Bangkok’daki ITF temsilcisi Aung Thu Ya’yı aradı. Ya’ya, Uluslararası Denizciler Yardım Ağı’nın (ISAN), durumu kontrol etmek için birinin Michail Arhangelos’u ziyaret etmesini istediği söylendi. Aung Thu Ya üçüncü mühendisle görüştü ve ücretler, yiyecek, su ve temel gemi güvenliği ile ilgili sorunları öğrendi. Gemide, iki Rus, bir Hintli, bir Perulu, altı Bangladeşli, sekiz Mısırlı, iki Yunanlı ve üç Burmalı denizciden oluşan, uluslararası bir mürettebat bulunuyordu. ITF temsilcisi, ITF’in Tokyo ofisini ve merkezi Yunanistan’ın Pire şehrinde bulunan gemi operatörünü aradı. Operatör çalışanları, özellikle de Mısırlı denizcileri suçladı. Operatör mürettebatın ücretlerinin yeterince iş olmaması nedeniyle ödenemediğini söyledi ama aynı zamanda bu sorunlar başlamadan önce de mürettebata ödeme yapmadığını kabul etti. Bu sırada, gemide durum o kadar kötüleşmişti ki, mürettebatın Mısırlı üyelerinin başını çektikleri bir grev patlak verdi. Bu anlaşmazlığın kıvılcımını çakan etken, yükleme yeri için bir ambar kapağının bulunmamasıydı. ITF Denizcilik Operasyonları Bölümü’nün, ITF Avustralya Koordinatörü Matt Purcell’in ve ITF Tokyo ofisinin koordinasyon içinde birlikte harekete geçmelerinin ardından, operatör saldırgan tutumunu yumuşattı ve gerçek durumla ilgilenmeye başladı. Operatör, Mısırlı mürettebat üyelerinin yedisinin ücretlerini ödeyerek, bu gemicilerin iş akdine Tayland’da son vermeyi önerdi. Ayrıca, geriye kalan denizcilerin ücretleri için nihai ödemeyi de bir sonraki uğrak limanı olan Malezya’ya ulaşıldığı zaman yapmayı taahhüt etti. Bu sırada, Aung Thu Ya bundan sonra nasıl bir tutum almak gerektiğini tartışmak üzere mürettebatı topladı ancak bunu herkesin güvenliğini sağlayarak yaptı –operatör mürettebata karşı tehditlerde bulunmuş olduğu için, bu bir endişe kaynağıydı. ITF temsilcisi mürettebatı “yapacakları her eylemde birlik olmaya, disiplinli davranmaya ve barışçıl tutum almaya” çağırdı. ITF Denizciler Bülteni 2010 7 ITF eylem haftası Baltık’taki gemi takibi liman işçilerinin yardımının önemini vurguladı Dieter Benze, ver.di, Denizcilik Bölümü, Almanya ITF geçtiğimiz yıl, Baltık’ta düzenlediği yıllık eylem haftası sırasında, her zamankinden daha ileri adımlar attı. Normal olarak Eylül ayında, tüm 10 Baltık ülkesinden denizcilik sendikaları Baltık kıyısı boyunca düzenlenen çeşitli etkinliklerde yer alırlar. Ama bu kez, ITF toplu iş sözleşmesi iptal edilmiş olan bir gemi olan, Deneb’in fark edilmesi üzerine, sendika bu gemiyi Hamburg’a kadar uzanan yolculuğu boyunca takip etti. Orada, ITF temsilcileri, gemiyi yüklemeyi reddeden liman işçilerinin verdiği destekle, Deneb’in sahiplerini yeni iş sözleşmeleri imzalamaya ikna ettiler. Ayrıca bu olay gemi sahiplerine Antigua bayrağı altında seyreden Deneb’in ve elverişli bayrak sicillerine kayıtlı gemilerin Baltık’ta faaliyet göstermelerine ancak ITF toplu iş sözleşmelerine sahip olmaları durumunda izin verildiğini de hatırlattı. “ Geminin yüklemesi durdurulunca, gemi sahipleri fikirlerini değiştirdiler ve bir toplu iş sözleşmesi imzaladılar. Ayrıca sahip oldukları diğer iki gemi için de ITF iş sözleşmeleri imzalamayı taahhüt ettiler. ” Olaylar şu şekilde gelişti. Eylemin ikinci gününde, Almanya’daki Kiel-Holtenau kanal köprüsü üzerinde bulunan ITF’ten meslektaşlarımız Deneb’i fark ettiler. Geminin Alman sahiplerinin gemi için daha önce imzalanmış olan ITF toplu iş sözleşmesini iptal etmiş olduğu orta çıktı. Ertesi sabah Lübeck’te 8 ITF Denizciler Bülteni 2010 ITF üyesi ver.di Baltık eylem haftasında yer aldı. üslenmiş olan gözü pek bir ITF eylem birimi, gemideki durumu araştırmak için Hamburg’a gitti. Eylem birimi, yola çıkmadan kısa bir süre önce Deneb’e ulaşmayı başardı. Hamburg’daki liman işçileri ITF’in ziyareti konusunda bilgilendirildiler. Liman işçileri, denizcilerle dayanışma içinde olmak ve kendi çıkarlarını korumak adına sosyal dampingi –düşük çalışma standartlarına sahip olan ya da var olan çalışma standartlarını yürürlüğe koymakta zayıf kalan ve Avrupa standartlarına uymayan bir ülkeden işçilerin kullanılmasını- reddettiler. Liman işçileri sendikalarının çağrısına uyarak, geriye gemiye yüklenmesi gereken sadece sekiz sandık kalmış olmasına rağmen, terminaldeki geminin yükleme işini durdurdular. Buna karşılık, gemi sahipleri pes etmediler ve işlerini daha önce olduğu gibi ITF iş sözleşmesini yenilemeden sürdürmeye çalıştılar. ITF birimine sandıkların oldukları yerde kalacağını ve Deneb’in Burchard Rıhtımına doğru hareket edeceğini söylediler. Gemi sahipleri fikirlerini ancak geminin yüklemesi durdurulunca değiştirdiler ve geriye dönük olarak 2009 yılının Haziran ayından geçerli olmak üzere, bir yenileme sözleşmesi imzaladılar. Ayrıca sahip oldukları diğer iki gemi için de ITF iş sözleşmeleri imzalamayı taahhüt ettiler. Sendikalar için eylem haftasının amacı gemilerde ve limanlarda işçilerin yaşam ve çalışma koşullarıyla ilgili geniş ama ayrıntılı bir görüş sahibi olmak ve elverişli bayrak kampanyası çalışmalarını daha ileriye taşımaktır. Tüm 10 Baltık ülkesinde görev yapan ITF Müfettişleri, bütün bir yıl boyunca elverişli bayraklar altında seyreden bütün gemileri izliyorlar. Ne var ki, müfettişler yalnızca tek tek, belirli sayıda gemiyi teftiş edebiliyorlar. Eylem haftasının avantajı, bu hafta içinde ITF’in hangi Baltık limanında bulunuyor olursa olsun, neredeyse bütün gemileri ziyaret edebiliyor olmasıdır. Böyle bir eylem haftasının her yıl düzenleniyor olması, ITF’in kampanyası açısından önemli ve faydalıdır. Bu yılın sloganı ‘Birlikten Kuvvet Doğar”dı ve Deneb’de sağlanan başarı, ITF’in birliği eyleme dönüştürme becerisine sahip olduğunu gösteren bir kanıttı sadece. www.itfseafarers.org Elverişli bayrak kampanyası Denizcilerin iş sözleşmeleri işçilerin herhangi bir sendikaya üye olmamalarını ya da greve gitmemelerini şart koşuyordu. Ne var ki mürettebat o kadar ağır bir biçimde sömürüye maruz kalıyordu ki, her şeye rağmen greve gitmenin getirdiği riski göze aldılar. Çalışma koşullarının kötü olduğu, ücretlerini düzenli olarak alamadıkları, kendilerine yetersiz miktarda yiyecek ve su verildiği göz önünde bulundurulduğunda, kaybedecekleri hiçbir şeyleri yoktu. Aung Thu Ya mürettebatı operatörün verdiği sözleri tutacağı konusunda ikna etmeye çalıştı. Ama gemicilerin neredeyse tamamı operatörün sözlerine duydukları inancı yitirmiş durumdaydılar. En sonunda bir anlaşmaya varıldı. Mürettebat, operatör ödenmemiş ücretlerinin tamamını ödemeyi ve ülkelerine uçakla geri gönderilmeleriyle ilgili düzenlemeleri yapmayı kabul eder etmez grevi sona erdirecekti. Daha sonra yapılan ilave görüşmelerin ardından operatör 20 Temmuz 2009’da gemiye bir temsilci gönderdi. Aung Thu Ya mürettebatla bir kez daha konuştu ve temsilciye almış oldukları kolektif kararları aktardı. Operatör temsilcisi yalnızca yedi Mısırlının ücretlerinin tamamını ödeyeceğini ve sadece bunların uçak biletlerini temin edeceğini söyledi. Aung Thu Ya buna, böyle bir uygulamanın diğer mürettebat üyelerine karşı haksız muamele etmek anlamına geleceğini söyleyerek karşı çıktı. Bir süre daha pazarlık ettikten sonra gemi operatörünün temsilcisi Bangladeşli mürettebatla, ücretlerini ödemeyi taahhüt ettiği ve bu denizcilerin Malezya’da gemiden ayrılabilmelerini öngören bir sözleşme imzalamayı kabul etti. “ ” Bu zafer genellikle güvencesiz olarak ve kötü koşullarda çalışan Çinli denizcilere bir parça umut ışığı sunuyor. www.itfseafarers.org Mısırlı denizciler, kendilerini memnun edecek biçimde, toplam tutarı 36.500 ABD doları olan bütün ücretlerini ve evlerine dönmelerini sağlayacak olan e-biletleri aldılar. Ertesi gün gemiden ayrıldılar. Ayrıca Bangladeşli ve Burmalı denizciler de önerilen koşulları uygun buldular ve Malezya’da gemiden ayrılmayı kabul ederek, 22.700 ABD doları tutarındaki ödenmemiş ücretlerini aldılar. Burmalı birinci zabit, Aung Thu Ya’ya, gemi limana ulaştığı ve yükünü boşaltıldığı zaman, bütün bu anlaşmaların gereklerinin yerine getirildiğini ve gemi Somali’ye doğru yola çıkmadan önce mürettebatın gemiden ayrıldığını söyledi. Michail Arhangelos’ta çalışan denizcilerden biri Aung Thu Ya’ya, ITF’in gösterdiği çaba için teşekkür eden bir mektup gönderdi. Aung Thu Ya şunları söyledi: “Bu denizcilerin öyküsünün barışçıl bir biçimde sona ermiş olmasından mutluluk duyuyorum ve hakları için mücadele etmek üzere gösterdikleri kolektif çabaya hayran olmaktan kendimi alamıyorum. Ama gelecekte durumu değiştirebilmek için, umarım kendi ülkelerindeki sendikalara üye olurlar.” Bangladeşli denizciler Çin limanında çok önemli bir davayı kazandılar Dongli Hur, ITF Denizcilik Operasyonları Bölümü, Londra ITF’in Hong Kong’daki elverişli bayrak ofisinin başkanı Ting Kam-Yuen, Saikat Wind adlı gemide çalışan denizcilerle geminin Bangladeşli sahipleri arasında yaşanan karmaşık bir iş anlaşmazlığını çözüme ulaştırdı. Ayrıca toplam 164.893 ABD doları tutarında ödenmemiş ücretin tahsil edilmesini de sağladı. Togo bandıralı geminin mürettebatı 13 Bangladeşli denizciden oluşuyordu. ITF duruma müdahil olmadan önce mürettebata ücretleri aylardır ödenmemişti. Bazıları ücretlerini 14 ayı bulan bir süre için alamamıştı. Saikat Wind küçük bir Çin limanı olan BeiHai’nin dışında demirlemişti. Mürettebat içinde bulunduğu koşullarla ilgili olarak yerel mahkemeye başvurduğu zaman mahkeme davaya bakmayı ya da herhangi bir ön ödeme yapılmadan gemiyi tutuklamayı reddetti. Yerel liman devleti kontrolü bunun sadece bir iş anlaşmazlığı olduğunu ve kendilerini ilgilendiren bir yanının bulunmadığını belirtti. Gemi sahibi temel erzakı tedarik etmeye devam ettiğinden, mürettebat bir SOS mesajı da gönderemiyordu. Üstüne üstlük Bangladeş’deki gemi sahibi mürettebat üyelerine karşı emre itaatsizlikten dava açmıştı. Davada gemi sahibi tarafından talep edilen tazminat tutarı, tam tamına mürettebata borçlu olunan tutara eşitti. Kam-Yuen mükemmel müzakere becerilerini ve denizcilerin yaşadıkları iş anlaşmazlıkları konusunda sahip olduğu engin deneyimi sergiledi. Yalnızca yerel bir Çinli avukatın mürettebatın yasal temsilciliğini, davanın kazanılması halinde ücret alma koşuluyla üstlenmesini sağlamakla kalmadı, aynı zamanda BeiHai mahkemesini ön ödeme koşulundan feragat etmeye ikna etmeyi de başardı ve bu da geminin tutuklanmasını sağladı. Bu zafer genellikle güvencesiz olarak ve kötü koşullarda çalışan Çinli denizcilere bir parça umut ışığı sunuyor. Dünyanın dört bir yanındaki denizciler için büyük bir başarıyı ve önemli bir atılımı temsil ediyor. Mürettebat Kore'de açlıkla yüz yüze gelirken ITF devreye girdi Hye Kyung Kim, ITF Koordinatörü, Kore 2009 yılının Nisan ayında ITF Güney Kore'de, Pyungtaek Limanı’nda bulunan bir gemi hakkında, bir duyum aldı. Geminin dokuz kişilik mürettebatından biri ITF’i arayarak, gemide hiç erzak ya da içme suyunun kalmadığını söyledi. Mürettebata ücretleri ödenmemişti ve geminin sahibi olan, merkezi Çin’in Dalian şehrinde bulunan Oriental Development Company ile temasa geçemiyorlardı. Taşıdığı yükün hasar görmesinin ardından gemi üçüncü bir şahıs tarafından Mart ayında tutuklatılmıştı. ITF gemi sahibi ile temasa geçmeye çalıştı ancak bunda başarılı olamadı. Seul’daki Çin büyükelçiliği, gemiyi Koreliler alıkoydukları için, ödenmemiş ücretler ve erzak ve içme suyunun temin edilmesiyle ilgili her türlü sorunla da onların ilgilenmesi gerektiğini söyleyerek, yardımda bulunmayı reddetti. Müfettiş ödenmemiş ücretlerle ve denizcilerin ülkelerine geri gönderilmeleriyle ilgili yasal işlemleri başlatmak için mürettebatı ziyaret etti. Bu esnada, ITF Koordinatörü Hye Kyung Kim sorunu çözüme ulaştırmak için ITF denizcilik operasyonları ve Çin elçiliğiyle görüştü. Gemi sahibi en nihayet ITF’le bir araya gelmeyi kabul ettiği zaman, sorunu bir çözüme ulaştırmayı hâlâ reddediyordu. Onların asıl düşündükleri mürettebat değil gemiydi. Gemi sahipleri yiyecek ve içme suyu tedarik etmeyi ve hatta mürettebatla bir araya gelmeyi reddettiler. Mürettebat ITF’e açlık çektiğini söyledi ve bunun üzerine sendika tarafından denizcilere 250 dolar değerinde yiyecek, erzak ve içme suyu sağlandı. Gemi sahibi, Kore’yi birkaç kez ziyaret etti ancak sorunu çözmek için hiçbir girişimde ve yardım teklifinde bulunmadı. Bu nedenle teftiş ekibi yasal işlemlerin sonuçlanmasını beklemektense, gemicileri ülkelerine geri göndermeyi kararlaştırdı. Dolayısıyla, ITF, mürettebat ve Kore Denizciler Sendikası Federasyonu (FKSU) Başkanı Dong Sik Bang’la yaptığı tartışmaların ardından, dokuz mürettebat üyesinin ülkelerine dönüş maliyetini üstlenmeye karar verdi. Kaptan ve silici gemide kalırken, dokuz mürettebat üyesinden yedisi ülkelerine gitmeye karar verdiler. Mürettebatın ödenmemiş ücretlerinin ödenmesini sağlamak kolay olmayacak. ITF şu anda yasal sürecin sonuçlanmasını bekliyor. ITF Denizciler Bülteni 2010 9 Elverişli bayrak kampanyası ITF Britanya'da mahsur kalan denizcilerin ücretlerini tahsil etti Malta siciline kayıtlı konteyner gemisi Beliver’ın on dört kişilik mürettebatı, 65.000 Avro (97.740 ABD doları) tutarında bir tahsilat sağladı. Britanyalı ITF Müfettişi Tommy Molloy, gemi sahibi Skips Christine ile bu anlaşmaya, şirketin bankasının kredi limitlerini iptal etmesi üzerine ödeme güçlüğüne düşmesinin ardından vardı. Dört gemici kendilerine herhangi bir ödeme yapılmadığı halde gemiden ayrıldılar ancak diğer 10 gemici –dokuz Polonyalı ve bir Rus- ödenmemiş ücretlerini tahsil edebilmek amacıyla gemide kaldılar. Liverpool’da yerleşik olan Molloy, yoğun görüşmelerin ardından, gemi sahipleriyle, bütün mürettebata Eylül ayı ücretlerinin ödenmesi gerektiği konusunda anlaşmaya vardı. Molloy ayrıca mürettebatın iş sözleşmelerinin süresinden önce feshedilmesi nedeniyle, tazminat olarak iki aylık temel ücretlerinin de ödenmesini sağladı. Bu tutar gemide geçerli olan ITF toplu iş sözleşmesinde belirtilen toplam mürettebat maliyetiyle uyumluydu. Molloy aynı zamanda geminin yeni işletmecisi olan, merkezi Polonya’da bulunan Vestland Marine’le, denizcilerin Believer’ı Gdansk’a götürmeleri karşılığında alacakları ücretleri belirleyen kısa süreli bir iş sözleşmesi de imzaladı. Ödemeyi geciktirebilmek için başvurulan tüm taktiklere rağmen gemiciler paralarını aldılar. Bir aşamada Molloy gemiye geldiğinde bir yakıt tankerinin aborda olduğunu gördü. Gemi daha önce kiracı tarafından alınmış olan yakıtı tahliye etmek üzereydi. Gemi Kaptanı, Molloy’e geminin tutuklanmasını engellemek için, bankanın brokerından yakıtı tahliye etme “talimatı” aldığını söyledi. Molloy mürettebatı toplantıya çağırdı ve gemiciler kendilerini istihdam etmeyen birinin “talimatlarını” yerine getirmek zorunda olmadıklarına karar verdiler. Ücretlerini kimin ödeyeceğini bilmeden yakıtı tahliye etmek istemiyorlardı. Bunun üzerine tanker geminin yanından ayrıldı. Gemiyi kiralamış olan şirketi temsil eden bir avukat Molloy’i mürettebatın neden greve gittiğini sormak için aradığı zaman, Molloy bir işverenlerinin olmadığı durumda mürettebatın grev yapmasının söz konusu olamayacağına dikkat çekti. “ Mürettebat gemiyi kiralamış olan şirkete ve limana, yola çıkmadan önce ödeme yapılırken, kendilerinin neden gemi Norveç’e varıncaya kadar beklemeleri gerektiğini anlayamadı. ” Başka bir vesileyle broker mürettebatı, gemiyi yolculuğun bitiminde kendilerine ödeme yapılacak olan Norveç’e götürmeye ikna etmeye çalıştı. Ne var ki mürettebat gemiyi kiralamış olan şirkete ve limana, yola çıkmadan önce ödeme yapılırken, kendilerinin neden gemi Norveç’e varıncaya kadar beklemeleri gerektiğini anlayamadı. Gemiciler ITF’in tavsiyesine uydular ve brokerın önerisini reddettiler. Believer’ın ITF’in yardımıyla ücretlerini tahsil eden mürettebatı. Neyse ki gemiye oldukça kısa bir süre içinde yeni bir alıcı bulundu ve mürettebat kendilerine borçlu olunan ücretleri tahsil etmek için geminin mahkemece tutuklanmasını sağlamaya çalışmak zorunda kalmadı. Ayrıca hukuki işlemler için herhangi bir ödeme yapmak zorunda da kalmadılar. Bu durumda olan mürettebatın, çıkarlarını koruyabilmek için ITF’i erken bir aşamada devreye sokması büyük önem taşımaktadır. Ayrıca Norveç ve Polonya'daki ITF üyesi sendikalar da bu sorunlara tatmin edici bir çözüm bulunmasında önemli bir rol oynadılar. Gemi ücretlerin ödenmemesi nedeniyle Almanya’da 20 gün alıkonuldu ITF yaklaşık dört aydır ücretlerini alamamış olan bir mürettebat için 39.000 Avronun (56.000 ABD doları) üzerinde tahsilât sağladı. ITF ayrıca dehşet verici durumdaki çalışma koşullarının da üzerine gitti. Ukraynalı denizciler yardım için ITF’i aradıkları zaman, gemileri Kramatorsk, Hollanda’nın Flushing limanına yanaşmış durumdaydı. ITF, liman devleti kontrolünden (PSC) iki müfettişle birlikte gemiye çıktı. Teftiş ekibi ödenmemiş ücretlerin yanı sıra, gemide düzgün çalışan ekipman eksikliği bulunduğunu ve yatakların da kötü bir durumda olduğunu tespit etti. Şirket nakit ödemeyi kısa bir süre içinde gerçekleştirebilecek durumda olmadığını söyledi. Mürettebat gemiyi bir sonraki uğrak limanı olan ve gemiden ayrılacak olan mürettebat üyelerine birikmiş ücretlerinin ödeneceği Bremen’e götürmeyi kabul etti. Bremen limanı, ITF’in Hollanda ve Almanya Koordinatörü olan Debbie Klein tarafından denetlenmektedir. Ukrayna bandıralı Kramatorsk limana ulaştığı zaman, PSC’ye konuyla ilgili bilgi verildi ve PSC gemide yeni bir teftiş yaptı. ITF Koordinatörü PSC müfettişleriyle ödenmemiş ücretler hakkında konuştu ve müfettişler bunun da geminin eksikliklerini gösteren listeye dâhil edilmesi gerektiğine karar verdiler. Toplam 22 eksiklik tespit edildi ve bu eksiklikler geminin limanda 20 gün süreye alıkonulmasıyla sonuçlandı. Mürettebatın, ücretlerin ödenmemesinin yanı sıra, gemi kaptanının tutum ve davranışlarıyla ilgili de sorunları vardı. Örneğin, düzgün bir biçimde indirilemeyen cankurtaran sandallarıyla ilgili ciddi güvenlik kaygıları söz konusuydu. Kaptan bu duruma pek önem vermiyordu ve konuyla ilgili ne düşündüğü sorulduğunda, kendi görüşüne göre, herhangi bir sorun olmadığı cevabını verdi. Mürettebatın, çalıştıkları ilk iki ay için ücret almayacaklarını belirten iş sözleşmeleri imzaladıklarını ve dolayısıyla şikâyet etmeye haklarının olmadığını öne sürerek, genel olarak işbirliği yapmaktan uzak bir tavır sergiledi. Sonunda, tüm eksiklikler tamamlandı ve gemi limandan ayrıldı. Ama bunun öncesinde mürettebata 56.000 ABD dolarını bulan birikmiş ücretleri ödendi. www.itfseafarers.org Türk denizciler birikmiş ücretlerini Panama’da tahsil ettiler Geçen yılın Nisan ayında evlerine geri gönderilmiş olan on yedi Türk denizci, birkaç ay süren hukuk mücadelesinin ardından, ödenmemiş ücretleri için açtıkları davayı kazandılar. Panama bandıralı bir gemi olan Mevlut Dov’da çalışan işçiler, geminin bir yıl önce Brezilya’nın Rio de Janeiro limanından Peru’nun Callao limanına doğru giderken yaşadığı mekanik bir arızanın ardından, Panama’nın Cristobal Limanı’nda terk edildiler. Gemi bu limana 2009 yılının Kasım ayında demir atmıştı. 2008 yılının Kasım ayından bu yana ücretleri ödenmeyen Türk denizciler gemide aylar boyunca havalandırması yeterli olmayan kamaralarda, Panama’daki ITF teftiş ekibinin ve ITF üyesi Panamalı sendikaların sağladıkları gıda yardımlarıyla hayatta kaldılar; ITF teftiş ekibi ve ITF üyesi Panamalı sendikalar bu gemicilerin Nisan ayında ülkelerine geri gönderilmelerinin masraflarını da karşıladılar. Konu, ITF Müfettişi Luis Fruto’nun ve avukat Olmedo Arrocha’nın devreye girmelerinin ardından Panama ikinci deniz mahkemesine taşındı ve mahkeme geminin satılmasına ve denizcilerinin ücretlerinin buradan elde edilecek gelirle ödenmesine hükmetti. En nihayet 2009 yılının Kasım ayında, ödenmemiş ücretlerin karşılığı olarak yaklaşık 160.000 ABD doları Türkiye'ye gönderildi. Luis Fruto şöyle dedi: “Devlet Başkanı Ricardo Martinelli’nin başında yer aldığı yeni Panama hükümeti ve Panama Denizcilik Otoritesi’nin bugünkü yönetimi, Panama bandıralı gemilerin denizcilerin çalışma haklarına saygılı davranmasını sağlamak için işbirliği yapmak istediler. Denizcilik otoritesi ayrıca limandan ve denizcilerden gelen talepler doğrultusunda, denizcilere sosyal yardım komitesinin ve ITF teftiş ekibinin Panama limanlarına serbestçe girebilmeleri talimatını verdi.” Rus mürettebat gemi sahibinin borçlu olduğu para için mücadele etti Mahsur kalmış beş Rus gemiciye, ITF’in Hollanda’daki Müfettişi Ruud Touwen’in girişimleri sonucunda kendilerine borçlu olunan 35.000 Avro (50.390 ABD doları) tutarındaki ücretleri ödendi. Mürettebat geminin sahipleri tarafından, gemileri Mike Almanya’nın Duisburg limanındayken terk edilmişti. Bu noktada kendilerine borçlu olunan tutar 19.000 Avroydu (27.350 dolar). Touwen, gemicilere sendikaları adına bir öneri sundu: gemi sahipleri talep edilen tutarın yüzde 40’ını nakit peşinat olarak ödemek ve ayrıca gemicilerin ülkelerine dönmeleri için birer bilet www.itfseafarers.org Melvut Dov’un mürettebatı, Panama’nın Cristobal Limanı’nda beklerken. Yerel ITF Müfettişi yiyecek ve su sağlanmasını temin etti. vermek istiyordu. Mürettebata gemiyi, sendikaların kendilerine geminin tutuklanmasında ve bir açık artırma ile satılmasında yardımcı olabilecekleri Hollanda’ya götürmeleri tavsiye edildi. Mürettebata bütün bunların bir sonraki hafta içinde ayarlanabileceği söylendi. Ancak denizciler kendilerine yapılacak olan ödemenin daha fazla gecikecek olmasından endişe duyuyorlardı ve paralarının tamamını peşin olarak almak istediklerine karar verdiler. Kendi avukatlarını tuttular ancak ödemenin derhal yapılmasını sağlayacak bir anlaşmaya varmaları mümkün olmadı. ITF yeniden devreye girdi. Touwen, gemi sahipleri ve yöneticileriyle bir kez daha görüşmelere başladı. Aradan geçen süre içinde talep edilen tutar, avukatlık ücretleriyle birlikte 42.000 Avroya (60.430 ABD doları) yükselmişti. Uzun tartışmalar yaşandı ve en sonunda bir anlaşmaya varıldı ancak mürettebat elde ettiği 35.000 Avroyla hem ülkelerine dönüş biletlerini almak hem de tahakkuk etmiş olan avukatlık ücretlerini ödemek zorundaydı. Rus mürettebat bu kez anlaşmayı kabul etti ve hepsi evlerine geri döndüler. ITF Hindistan’daki kazazede mürettebatın ülkesine gönderilmesine yardımcı oldu Hindistan’ın Orissa eyaleti açıklarında batan bir kargo gemisinden kurtarılan 26 denizci, olayla ilgili soruşturma sürerken, iki ay boyunca mahsur kaldıktan sonra, ITF’in duruma müdahale etmesinin ardından ülkelerine geri gönderildiler. Moğol gemi sahibine ait Black Rose’un mürettebatı -17 Bangladeşli, üç Rus ve altı Ukraynalı- gemileri 9 Eylül 2009’da battıktan sonra Orissa eyaletinin Paradip şehrinde kaldılar. Kazada Ukraynalı baş makinist hayatını kaybetti. Mürettebatın denizcilik bakanlığından resmi izin beklerken mahsur kalmasının ardından ITF gemicilere yardım sağlamak için devreye girdi. Hindistan Denizcilik Sendikası mürettebata birikmiş ücretlerini tahsil etmekte yardımcı oldu. Kaptan Sergei Kamarov şunları söyledi: “Evimize döneceğimiz için mutluyuz. ITF’e ve göçmen bürosuna yardımları için teşekkür ediyoruz.” Mürettebat 10 Kasım 2009 tarihinde ülkelerine geri gönderildi. ITF bir iş sözleşmesi olmadığı halde davayı Ukraynalı denizcilerin lehine sonuçlandırdı 2009 yılının Mart ayında, ITF temsilcileri Lotus adlı geminin Türk sahibi/yöneticileriyle bir anlaşmaya vardılar. Bu anlaşma, gemide çalışanların hiçbirinin herhangi bir yazılı iş sözleşmesi bulunmamasına rağmen, birikmiş ücretlerin ödenmesini ve gemicilerden birine ülkesine dönmesi için bir bilet verilmesini sağladı. Denizcilerin her zaman ITF onaylı toplu iş sözleşmeleri konusunda ısrarcı olmaları gerekmektedir. Ama ne yazık ki, Doğu Avrupa, Suriye ve bazı Asya ülkelerinden denizciler için bir iş sözleşmesi olmadan çalışmak çok sık görülen bir durum. Ortada yazılı hiçbir şey olmadığı için, müzakereler başladığı zaman ITF zayıf bir konumdaydı. Buna rağmen mürettebat müzakereler boyunca kararlı bir tutum aldı. Ukrayna’daki ITF Müfettişi Nataliya Yefrimenko, Ukrayna’da kiralanmış olan Lotus’un mürettebatından ilk olarak 22 Mart'ta bir telefon aldı. Lotus ertesi güne kadar limandan ayrılmayacağından, gemideki koşullara bir göz atmak ve şirketle müzakerelere başlamak için yeterince zaman vardı. Gemi bazı eksiklikler nedeniyle tutuklanmıştı. 11 mürettebat üyesinden altısı şirketin kendilerine olan yükümlülüklerini yerine getirmediği sürece ITF Denizciler Bülteni 2010 11 Elverişli bayrak kampanyası çalışmayı reddedeceklerini söylediler. Gemide çalışmaya başlamadan önce gemi sahibiyle sözlü olarak anlaştıkları ücret düzeyi, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) tavsiye ettiği asgari tutarın çok altındaydı. Buna rağmen, Türk gemi sahiplerinden/yöneticilerinden gelen ilk yanıtta önerilen ücret ödemeleri daha önce üzerinde anlaşmaya varılmış olandan bile daha azdı. Altı denizci, şirket Aralık 2008 ile Şubat 2009 tarihleri arasında ücretlerini ödemeyerek iş sözleşmesini ihlal ettiği için yerlerine başkalarının işe alınması ve ülkelerine geri gönderilmeleri konusunda ısrarcı oldular. Geminin Ukraynalı kiracıları tartışmalara müdahil oldular ve bu olumlu bir etki yarattı. Mürettebatın ilk çağrısını yapmasının üzerinden sadece beş gün geçtikten sonra, denizcilerle şirket arasında bir anlaşmaya varıldı. Gemi kiracıları nihai ödemeyi ve bir gemicinin Ukrayna'dan ülkesine dönüşünü sağlamayı üstlendiler. Ayrıca, diğer beş denizciye Aralık 2008 ile Mart 2009 tarihleri arasındaki “ Denizciler umduklarından fazlasını aldılar ve gemi sahipleri her iki tarafın imzaladığı bir iş sözleşmesinin bulunmamasının her zaman onların lehine bir durum olmadığı konusunda bir ders aldılar. ” 12 ITF Denizciler Bülteni 2010 çalışmaları karşılığında borçlu olunan ücretleri nakit olarak ödemeyi kabul ettiler. Bu ödemeler ILO’nun tavsiye edilen ücret çizelgesini temel alacaktı. Diğer beş denizci gemide kalmayı ve gemiyi, yerlerini bir Türk mürettebatın alacağı İstanbul'a götürmeyi kabul ettiler. Şikâyette bulunmuş olan altı gemicinin ülkelerine geri gönderilmelerinin bedeli, üzerinde anlaşmaya varılmış olan tutara dâhil edildi ve ödeme Ukrayna’da gerçekleştirildi. Şirketin parayı geri almaya yönelik girişimlerde bulunmasına engel olmak için, bütün bu fonların tamamına yakını, gemi Türkiye’ye doğru yola çıkmadan önce denizcilerin ailelerine gönderildi. Nataliya Yefrimenko şöyle dedi: “Böylece denizciler umduklarından fazlasını aldılar; gemi sahipleri her iki tarafın imzaladığı bir iş sözleşmesinin bulunmamasının her zaman onların lehine bir durum olmadığı konusunda bir ders aldılar ve umarım denizciler de bu durumdan önemli bir ders çıkarmışlardır.” Tripoli’de 13 ay mahsur kaldıktan sonra evlerine geri gönderildiler Swift Spindrift mürettebatının 13 ay boyunca yaşadıkları sıkıntılar, ITF 2009 yılının Ekim ayında, gemicilerin evlerine geri gönderilmelerini sağlayınca sona erdi. Gemiciler Libya’nın Tripoli limanında bir yılı aşkın bir süreyle mahsur kaldılar. Gemi sahiplerini denizcilerin evlerine geri gönderilme masraflarını karşılamaya ikna etmek konusunda elde edilen başarı, altı ülkeden ITF üyesi sendikaların ve ITF temsilcilerinin dâhil oldukları küresel eylem yoluyla sağlandı. Mürettebat, tam bir yıl boyunca, kaptanları tarafından verilen güvencelere inandı. Ama en sonunda yardım talep etmek için, ITF’le temasa geçmeye karar verdiler. O zamana kadar geçen süre içinde, özellikle son ay boyunca ücretlerini alamamış oldukları için umutsuzluğa kapılmış durumdaydılar. Su ve temel erzakları azalmıştı ve çoğu zaman geminin rıhtıma girmesine izin verilmediği için, mürettebatın dış dünyayla olan teması çok sınırlı kalıyordu. Mürettebatın içinde bulunduğu bu kötü durum, çeşitli gemi kiracıları arasında yaşanan bir anlaşmazlığın sonucuydu. New York ve Delhi’de bulunan merkezleri üzerinden faaliyet gösteren Grace Lines ile bağlantılarının olduğu görülmekle birlikte, bir elverişli bayrak gemisi olarak Swift Spindrift’in sahiplerinin ve yöneticilerinin kimler olduğunu tespit etmek güçtü. ITF’in Londra merkez ofisindeki personel tarafından koordine edilen ITF’in dünya çapındaki ekibi, ABD’nde yerleşik ITF Koordinatörü Rick Esopa'nın New York’taki Grace Lines yetkilileriyle görüşmesi ve ITF’in Delhi Ofisi’nden Mahendra Şarma'nın da şirketin Hindistan’daki temsilcileriyle temasa geçmesiyle harekete geçti. Ama ITF’in gösterdiği çabaların başarıya ulaşmasında en önemli etken, sendika temsilcilerinin yerel makamlar ve denizcilik sendikaları ile görüşmek üzere Tripoli’ye gönderilmeleri oldu. ITF üyesi İspanyol sendikası ELA, Bilbao’da yerleşik ITF Müfettişi Mohamed Arreçedi’nin Libya’ya gitmesine izin vermeyi kabul etti. Ayrıca, ITF’in Ürdün’ün Amman şehrindeki Bölge Ofisi’nden Bilal Malkawi, önemli bir destek sağlamış olan Arap Ulaştırma ve Haberleşme İşçileri Federasyonu’nun liderleriyle temasa geçti. Arreçedi 22 gün boyunca Tripoli’de yerel avukatlar, gemi acenteleri ve Libyalı denizcilik yetkilileriyle, mürettebatın ülkelerine geri gönderilmesini sağlamak için müzakereler yürüttü. Hatta aylar sonra ilk kez geminin rıhtıma alınmasına onay verilmesini sağladı. Bu sırada ITF’in Londra sekretaryası, Swift Spindrift’in New York ve Londra’daki sahiplerini temsil eden avukatlarla, mürettebatın ülkelerine gönderilme masraflarını üstlenmeleri konusunda anlaşmaya vardı. Greve giden mürettebat Afrikalı üyemizden yardım aldı Bereket adlı gemide çalışan Türk mürettebatın haklarını alma konusundaki kararlılığı, 2009 yılının Ekim ayında 46.540 ABD doları tutarındaki birikmiş ücretlerini almalarını ve ülkelerine geri gönderilmelerini sağladı. Mürettebatın elde ettiği bu başarıda Türkiye’deki ITF Müfettişi ile ITF üyesi Tanzanya Denizciler Sendikası (TSU) arasındaki işbirliği de önemli bir rol oynadı. Zanzibar’da demir atmış olan gemide çalışan 14 denizci, gemi sahibi Uzaklar Denizcilik Sanayi ve Ticaret, Türk Müfettiş Muzaffer Civelek tarafından ödenmemiş ücretlerle ilgili müzakereleri başlatma girişiminin ardından, kendilerine borçlu olunan üç aylık ücretlerini ödemeyi reddedince greve gitmeye karar verdiler. Şirket daha öncesinde mürettebatı, ITF’in Kenya’daki Afrika Bölge Ofisi’yle temasa geçtikleri için işten çıkarmakla tehdit etmişti. Mürettebat aynı zamanda TSU’dan Abdulrahman Çande ile temasa geçti. Çande durumu hemen yerel liman devleti kontrolüne bildirdi. Bir teftiş yapıldı ve gemi “mürettebatı bir ücret anlaşmazlığı nedeniyle çalışmaya devam etmek istemediğinden yeterli sayıda personeli bulunmadığı” gerekçesiyle tutuklandı. Müfettişler bu anlaşmazlık çözüme kavuşturuluncaya kadar geminin denize açılmasına izin verilemeyeceğini de eklediler ve mürettebata ücretleri ödendi. Bereket’in hareket edemez hale gelmesiyle birlikte, gemi sahipleri en sonunda Civelek’le görüşmeyi kabul ettiler ve birikmiş ücretlerin ödenmesi ve gemicilerin ülkelerine geri gönderilmeleri konularında anlaşmaya varıldı. www.itfseafarers.org Reuters/Abdiqani Hassan Korsanlık Aden Körfezi'nde Fransız kuvvetleri tarafından yakalanan Somalili korsanlar, 2009 yılının Kasım ayında, ülkenin kuzeyinde yer alan liman şehri Bosasso’da sevk edilirken görülüyorlar. Fransız donanması, Hint Okyanusu’nda yakalanan 12 korsanı, Somali’nin kuzeyinde yer alan yarı-özerk Puntland bölgesi yetkililerine teslim etti. Bedelini denizciler ödüyor Korsan saldırılarından etkilenen denizcilerin bakımını kim üstleniyor? BRENDA KIRSCH yaşanan sorunları ele alıyor. www.itfseafarers.org ITF Denizciler Bülteni 2010 13 Reuters/Susana Vera K orsanlık yeni bir şey değil ve denizciler, denizcilik tarihi boyunca bu tür saldırılara karşı savunmasız oldular. Ne var ki, son yıllarda esas olarak Aden Körfezi ve Afrika boynuzu sularında ve hatta Hint Okyanusu’na uzanan bir alanda tehlikeli gelişmeler yaşanıyor. Somali’nin yasalara bağlı, varlığını bağımsız olarak sürdürebilen bir rejim olmaktan çıkarak, istikrarsızlaşmasıyla birlikte, korsanlık yarı özerk Puntland bölgesinde önemli bir sektör haline geldi. Korkunç bir yoksulluk içinde yaşayan, geleneksel balıkçılık sektörlerinin aşırı avlanma ile tükenip yok olduğunu gören, herhangi bir yasa ya da ceza yargılaması sistemi tarafından yönetilmeyen toplulukların bulunduğu ve silahın kolayca elde edilebildiği bir yerde, korsanlık kazançlı bir iş haline geldi. ITF’in denizciler kolu sekreter yardımcısı John Bainbridge durumu şöyle açıklıyor: “Somali açıklarındaki korsanlık, Malakka Boğazı ve Güney Çin Denizi'nde gördüğümüzden farklı bir sorun. “Burada korsanlık bir iş – insanları rehin alarak para kazanılan ve giderek büyüyen bir iş.” Korsanlıkta yaşanan artış İspanyol orkinos balıkçı teknesi Alakrana’nın mürettebatından biri (sağda), 2009 yılının Kasım ayında Seyşeller’in Mahé adasındaki Victoria limanına vardığı sırada, bir akrabası tarafından kucaklanarak karşılanıyor. Somalili korsanlar, Ekim ayında kaçırılmış olan Alakrana’yı serbest bıraktılar ve gemi ve mürettebatı için 3,5 milyon Amerikan doları tutarında bir fidye ödendiği söyleniyor. 14 ITF Denizciler Bülteni 2010 Korsanlık sorunu Somalili korsanları tarafından 100 geminin kaçırılıp 500 kişinin rehin alındığı 2008 yılında, tırmanışa geçti. Konuya uluslararası düzeyde önem verilmesine ve Aden Körfezi’nde devriye görevi yapan çok uluslu bir deniz görev gücünün varlığına rağmen, bölgedeki saldırıların sayısı 2009 yılında da artmaya devam etti. Ayrıca korsanların etkinlik alanlarını Kızıldeniz, Seyşeller ve aşağıya, Afrika'nın doğu kıyılarında doğru genişletme hazırlıkları yaptıklarına dair, ortaya giderek daha fazla kanıt çıkıyor. Uluslararası Denizcilik Bürosu (IMB) Korsanlık Raporlama Merkezi (PRC) – dünya çapında korsanlığı izleyen organ – 2009 yılı Eylül ayı raporunda, dokuz ayda gerçekleşen korsan saldırılarının 2008 yılındaki toplam saldırı sayısını aşmış olduğunu bildirdi. Somalili korsanlar 148 saldırı gerçekleştirdiler – 97 tanesi Aden Körfezi’nde, 47 tanesi Somali kıyıları açıklarında ve dördü Umman açıklarında. Birçok saldırı gemilerin yaptıkları kaçınma manevralarıyla veya koalisyon görev gücü tarafından yapılan müdahalelerle bertaraf edildiği halde, Somalili korsanlar, yine de 32 gemiyi kaçırmayı ve 532 kişiyi rehin almayı başardılar. İşin en endişe verici yanı, bu olaylar sonucunda dört denizcinin öldürülmüş olması. Somalili korsanlar risk almaya hazırlar, çünkü karşılığında elde ettikleri ödül çok büyük. Lloyd's List, NYA International’ın yan kuruluşu Group 4 Security’den Alex Kemp’in’e verdiği bilgiye dayanarak, 2009 yılında fidye taleplerinin 5-15 milyon ABD dolarına ve üzerinde anlaşmaya varılan ortalama fidye tutarının ise, tahmini olarak 1,5-1,7 milyon ABD dolarına çıktığını bildirdi. Gemi kaçırma sürelerinin uzunluğu 2009 yılında ortalama 50-80 gün ya da daha fazla oldu. Korsan saldırıları - küresel resesyonun bu fırsatçı suç türündeki artışı körükleyebileceğine www.itfseafarers.org Korsanlık dair işaretlerle birlikte – dünyanın başka sularında da devam etti. Güney Çin Denizi ve Malezya sularında saldırılar sürdü. Ayrıca son iki yılda, Nijer Deltası’nda, deniz taşımacılığına ve personele siyasi nedenlerle, asilerin Nijerya için büyük önem taşıyan petrol sektöründe daha fazla hak elde etmek amacıyla düzenlendikleri saldırılara da tanık olundu. Bir saldırı ve adam kaçırma dalgasının ardından, hükümetin Nijer Deltası Kurtuluş Hareketi’nin (MEND) önderini, 2009 yılının Temmuz ayında serbest bırakmasının sonrasında, Nijer Deltası'ndaki sorunlar azalıyormuş gibi görünüyor. zayıflatıcı sorun olabiliyor. John Bainbridge şunları söylüyor: “Gemilerde geçici ve standart dışı emek kullanıldığından, denizciler serbest bırakıldıkları zaman, herhangi bir sosyal yardım ya da destek alamayabileceklerinden son derece güç bir durumda kalabiliyorlar. Bu olaylar hakkında bayrak devletlerinden bilgi alamıyoruz ve bu insanları izleyip, onlara destek veremiyoruz. Bu insanların bakımı tam olarak sağlanamadığı için, bu büyük bir sorun oluşturuyor.” Korsanlık uzun yıllar süren bir sorun olacağa benziyor, ama Somali’deki bu özel durumla, uzun vadede bu ülkeye istikrarı getirecek uluslararası önlemler aracılığıyla baş edilebilir. Denizcileri korumak Medyanın ilgisi korsanlar üzerinde yoğunlaşmış durumda. Korsan saldırılarından ve kriminal saldırılardan en fazla etkilenen taraf olan denizcilerin mağduriyeti daha az dikkat çekiyor. John Bainbridge, “Denizciler harcanabilir bir kaynak değildir,” diyor. Onların özgür kalmalarını sağlamak için bir fidye ödenmesi gerekiyorsa, o zaman bunun yapılması gerekir. “En önemli hedef denizcilerin güvenliğinin sağlanmasıdır.” ITF ve ilgili sendikalar bir yandan rehin tutulanların aileleriyle ilgilenirken, diğer yandan, mümkün olan yerlerde, denizcileri ellerinde tutanlarla profesyonel müzakerecilerin uğraşmasını tercih ediyor. Ne var ki, serbest bırakılmalarını sağlamak, korsanlığın kurbanı olan denizcilerin zincirleme sürüp giden sorunlarının sadece başlangıç noktasını oluşturabiliyor. Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) denizcilerin sağlıklarını, işlerini ve kişisel ilişkilerini etkileyen, süreğen bir ITF’in korsanlık karşısındaki pozisyonu www.itfseafarers.org Sorunu çözmek Ancak kısa vadede, denizcilerin Somali açıklarındaki tehlikeli sularda seyrederken tetikte olmaları gerekecektir. Bazı çevreler, bu sularda seyrederken gemilerde silahlı personel bulundurulmasını istiyorlar. Bu, ITF’in tamamen reddettiği bir hareket tarzı. John Bainbridge, “Bu, durumu daha da kötüleştirecek ve denizciler için daha da büyük bir risk oluşturacaktır,” diyor. ITF, korsan saldırılarına karşı en savunmasız gemilerin – düşük süratli, düşük fribord ve personel sayıları yetersiz olduklarından –büyük olasılıkla elverişli bayrak sicillerine kayıtlı olabileceklerinin farkında. John Bainbridge, “İşte bu nedenle bunlara ITF sözleşmelerini imzalatmaya çalışıyoruz. Aksi halde burada denizcilere destek verecek başka kimse yok.” “ Gemilerde silahlı personel bulundurulması durumu daha da kötüleştirecek ve denizciler için daha da büyük bir risk oluşturacaktır. ” Brenda Kirsch, Londra'da yerleşik bir serbest gazetecidir. Aden Körfezi’nde, Somali kıyıları açıklarında ve şimdi de Hint Okyanusu’nda giderek daha geniş bir alanda büyüyen korsanlık sorununu değerlendiren ITF’in Denizciler Kolu, istisnai durumlar dışında gemilerin, bu bölgelerden geçmemeleri gerektiğini kararlaştırmıştır. Şu anda saldırı riski o kadar büyük ki, denizcileri böyle bir tehlikenin içine sokmak, gemi sahiplerinin denizcileri koruma ve kollama görevlerini ihlal etmeleri anlamına gelmektedir. İstisnai durumlar şunlarla bağlantılıdır: donanma kuvvetlerinin yakın etkin korumasına sahip olmak veya yeterli bir donanma refakatine sahip bir konvoyda yer almak; veya geminin düşük riskli olarak sınıflandırılabilir olması ve kanıtlanmış düzeyde koruma önlemlerine sahip olması. ITF ayrıca, denizcilerin gemileri yüksek riskli alanlara götürmeyi reddettikleri için hiçbir zarar görmemeleri gerektiğini düşünmektedir. Denizciler kendilerini tehlikeye atmayı reddetme ve gemileri yüksek riskli bir alana girmeden önce gemiden ayrılma hakkına sahiptir. ITF, bayrak devletlerini bu açıdan denizcilerin haklarını korumaya çağırır. ITF, denizcilerin silahlandırılmamaları gerektiğine dair görüşünü yeniden teyit eder. Denizciler bütün denizcilik sektörü camiasını bu pozisyonu desteklemeye ve denizcileri tehlikeye atmayarak, korunmalarını sağlayacak her türlü önlemi almayı çağırır. Kaynak: Yukarıdaki karar önergesi ITF’in Denizciler Kolu tarafından, 2009 yılında, Londra’da kabul edildi. ITF Denizciler Bülteni 2010 15 Sessizlikten muzdarip: Danica White rehineleri Üstte: İspanyol balıkçı teknesi Alakrana’nın mürettebatı, Somalili korsanların kendilerini 2009 yılının Kasım ayında serbest bırakmasının ardından el sallıyorlar. “ Bir saldırının ilk 35 ila 40 dakikası, dış dünyayı uyarma, koruma sağlamaya çalışma ve donanma görev gücünü yardıma çağırma zamanı olduğundan, kritik öneme sahiptir. ” 16 Üç Danimarkalı denizci, 2007 yılının Haziran ayında Somalili korsanlar tarafından kaçırıldıkları zaman, evlerini bir daha asla göremeyeceklerini düşündüler. Danimarkalı bir gemi sahibine ait olan Danica White’ın beş kişilik mürettebatının üyesi olan bu denizciler için, saldırgan korsanların elinde rehine olmak yeterince stresli bir durumken, ülkelerinde tedavi gördükleri sırada karşılaştıkları sağır edici sessizlik nedeniyle yaşadıkları stres de bundan aşağı kalmadı. En nihayet, 89 gün sonra serbest bırakılmalarının ardından, bu denizcilerin iki tanesi kaçırılmış olmalarının bedelini, o zamandan bu yana geçimlerini karşılayamaz hale gelerek ödüyorlar – bir daha asla denizde çalışmadılar; yaşadıkları stresin etkisi bu derece büyüktü. Danimarkalı sendika 3F’in denizcilik işleri bölümü sekreteri Henrik Berlau, sendikanın hâlâ rehineler için tazminat alabilmek için uğraştığını söylüyor. Denizciler, genel sigorta fonundan az bir miktarda iş kazası tazminatı alabildiler ve sendika şirketin peşini, olaydaki sorumluluğu ve kaptanın korsan saldırısına izin veren ihmalkâr tutumu nedeniyle bırakmıyor. Sendika bugünlerde bu olayla ilgili bir dava açmaya hazırlanıyor. Berlau, “Kaptan hiçbir önlem almadı, gözcülük yapmakla görevlendirilmiş hiç kimse yoktu ve kaptan korsan saldırılarını önleme konusunda Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün tavsiyelerine uygun hareket etmiyordu,” diyor. ITF Denizciler Bülteni 2010 Berlau, Danica White’ın Somali kıyılarının yalnızca 200 mil açığında seyreden düşük hızlı bir gemi olduğunu belirtiyor. “Kaptanın gemiyi ve mürettebatı koruma konusundaki ilgisizliği büyük bir ihmaldi ve bu onları korsanlar için kolay bir hedef haline getirdi.” Berlau, özellikle gemi sahibine karşı kızgınlık duyuyor: “Şirket o kadar kötü bir üne sahip ki, Danimarka Denizcilik Otoritesi olaydan bir ay önce, şirkete daha önce vermiş olduğu uygunluk beyanını iptal etti.” Gemi sahibinin, “kötü bir üne ve denizcilere hiç saygı duymayan bir sicile sahip olan, kötü bir şirket,” olduğunu da ekliyor. Berlau, ayrıca denizcilik sigorta sektöründeki bir yanlışlığa da işaret ediyor. Gemi sigortası yalnızca mürettebatı kapsamamakla kalmıyor – sigorta yalnızca gemiyi ve taşıdığı yükü kapsıyor – ama aynı zamanda, sektör bir geminin tam hasarlı olarak kabul edilmezden önce altı aylık bir süre geçmesini öngören denizcilik yasasına uygun hareket etmeyi tercih ediyor. “Bu onlara sigorta bedelini ödemeden önce, korsanlarla daha düşük tutarlı bir anlaşmaya varabilmek için pazarlık edecek zamanı veriyor.” Berlau ayrıca gerek Danimarka hükümetini “teröristlerle ya da korsanlarla” pazarlık etmeme tutumuyla iftihar etmekle – “bu denizciler için tahammül edilemez bir durum” – gerekse de polisi denizcilerin ailelerine gerektiği şekilde bilgi vermemekle suçluyor. “Mürettebat unutulmuş olduğu hissine kapıldı ve içinde bulundukları kötü durumun medyada neden yer almadığını anlayamadılar,” diyor. “Dış işleri bakanlığı bizden düşük bir profil çizmemizi istedi, ancak kaptan fidye talebinin ayrıntılarını sızdırınca, biz de elimizdeki bilgileri kamuoyuyla paylaştık.” 3F, mürettebatı kurtarmak için bütün parayı ödemeyi teklif etti ama en sonunda fidye tutarı üzerinde anlaşmaya varıldı ve mürettebat üç ay sonra serbest bırakıldı. Berlau, denizcilerin altı aya varan sürelerle rehin tutulmaları ve çektikleri sıkıntılar karşılığında tazminat alabilmeleri için gemicilik sektörünün ve deniz sigortacılığının tutumlarının değişmesi gerektiğinden kuşku duymuyor. Saldırıların önlenmesi konusunda, Berlau, denizcilerin Uluslararası Denizcilik Örgütü ve Uluslararası Denizcilik Bürosu’nun tavsiyelerine uymaları ve gemi sahiplerinin, elektrikli çitler gibi, gerekli caydırıcı önlemlere yatırım yapmaları gerektiğini vurguluyor. “Bir saldırının ilk 35 ila 40 dakikası, dış dünyayı uyarma, koruma sağlamaya çalışma ve donanma görev gücünü yardıma çağırma zamanı olduğundan, kritik öneme sahiptir.” Berlau ayrıca, korkunç bir deneyim yaşamış olsalar da, üyelerinin ülkelerine özel bir uçakla geri götürüldüklerini ve uzman danışmalar tarafından tedavi edildiklerini belirtiyor. “Bu, Danimarka’da böyle – pekiyi ya korsan saldırılarının kurbanı olan Filipinlilerin durumu ne olacak? Onlar çok daha kötü bir durumdalar.” www.itfseafarers.org Reuters/Susana Vera Liman İşçileri ITF, denizcilere sürekli olarak yük elleçlememeleri gerektiğini hatırlatıyor. İki liman işçisine bunun neden bu kadar büyük önem taşıdığını sorduk. Üstte: Steve Biggs (solda): limanlar tehlikeli yerlerdir ve her liman farklı bir kargo elleçlemede yöntemi kullanır. www.itfseafarers.org Söz onlarda Steve Biggs, liman işçisi, DP World Southampton, Unite (BK) “ Şu anda bu işi, her ikisi de liman işçisi olan babamın ve dedemin izinden giderek, 15 yıldır yapıyorum. Diğer birçok liman gibi, Southampton da oğulların, babaların ve erkek kardeşlerin yan yana çalıştıkları, büyük bir aile geleneğine sahiptir. Limanda ilk çalışmaya başladığım zaman bir çıraktım ve liman işinin tüm alanlarında –yastıklama, yük bağlama, forklift kullanma, çekici kullanma, liman istif taşıyıcısı kullanma ve vinç kullanma- eğitim gördüm. Üç yıl eğitim gördükten sonra, belirli bir vardiya düzeni ve belirli şartlar ve koşullar çerçevesinde, çekirdek işgücünün parçası haline geldim. Southampton’da liman işçilerinin her vardiyada hangi işi yapacaklarını belirleyen bir görev listesi vardır. Çekirdek işgücünün tümü çoklu beceriye sahiptir. Ayrıca ilk günden itibaren sağlık ve güvenlik eğitimi alırız ve eğitim kurslarımızı tamamlamadan ve eğitmen ekibimizden geçer not almadan, hiçbir görevi üstlenmemize izin verilmez. ITF Denizciler Bülteni 2010 17 Liman İşçileri İş kayıplarına, işten çıkarmalara ve kazalarda artışa neden olacağı için, denizcilerin liman işçilerinin işlerini yapmamaları çok büyük önem taşımaktadır. Limanlar çalışmak için son derece tehlikeli yerlerdir ve her liman farklı bir yük elleçleme yöntemi kullanır. Bütün liman işçilerinin kendi limanlarının benimsemiş olduğu güvenli çalışma sistemini biliyor olmaları çok önemlidir; böylece eğitimleri ve deneyimleriyle ele ettikleri bilgiyi ve uzmanlığı kullanarak işlerini yapabilirler. Denizciler bizim işimizi yapıyor olsalardı, bu, limanımızdaki liman işçileri için bir felaket anlamına gelirdi. Bu, geçici ve standart dışı işlerin artmasına ve yaptığımız geleneksel işin yok olmasına neden olabilir.” John Florio, antrepo işçisi, Patrick, MUA, Melbourne Şubesi “ “ ” İş kayıplarına, işten çıkarmalara ve kazalarda artışa neden olacağı için, denizcilerin liman işçilerinin işlerini yapmamaları çok büyük önem taşımaktadır. 18 ITF Denizciler Bülteni 2010 Burada, konteyner terminalinde, beş yıldır, sürekli kısmi zamanlı (SKZ) işçi olarak çalışıyorum. Ben bir kreyn operatörü lisansına, ustabaşı kartına ve bir straddle taşıyıcı operatörü lisansına sahibim. Ayrıca iki SKZ güvenlik temsilcisinden biriyim. Bir temsilci olabilmek için beş günlük, devlet tarafından onaylanmış olan bir Güvenli Çalışma delege kursu almak zorundayız. Liman işçilerinin, liman işçilerine ait işleri yapmaları işte bu nedenle önem taşımaktadır. Bu, bizim işimiz. Bizler bu işi yapmak üzere eğitildik. Birkaç gün önce, burada bir gemi - MSC Krittika yük bağlama işi yapılmadan denize açıldı. Bu, liman işçileri, denizciler ve limanı ve bu çevreyi kullanan diğer insanlar için tehlike oluşturan bir durumdur. Lashing ekibimiz gemide son kilitleri bağlamak üzere hazır bulunuyordu ve onlara gemi denize açılmakta olduğu için, inmeleri talimatı verildi. Sonuç olarak insanların yaşamları tehlike altında kalıyor. Römorkörün gemiyi birden bire, şiddetli bir biçimde çekmesi durumunda, kutular düşebilir. Kutular suya, iskeleye ya da rıhtımdaki gezi teknelerinin üzerine düşebilir. Çok sayıda risk söz konusudur. Mart ayında (2009) denizde büyük dalgaların oluşmasıyla Pacific Venturer’ın amonyum nitrat konteynerlerinin düşüp, geminin cidarında bir delik açmasında ve 30 ton ağır yakıtın 20 kilometrelik bir alanda sahilimize vurmasında olduğu gibi, bir çevre felaketiyle de karşılaşabilirsiniz. Bağlama işini limanda yapmak – açıkta, okyanusta yapmak şöyle dursun- yeterince kötüdür. Gemi hareket ederken üç büyük demir dev çubuğun yukarıya kaldırılması sırasında yaşanan denge sorunları inanılmaz boyutlardadır. Denizciler zor bir iş yapıyorlar; gelin onların işini daha da zorlaştırmayalım. Liman işçileri işlerini yapmak istiyorlar ve biz işimizi güvenli bir biçimde yapmak istiyoruz.” www.itfseafarers.org 8 sayfalık çek-al rehberiniz Fotoğraflar: Patrice Terraz İletişim bilgileri ve tavsiyeler International Labour Organisation/M Crozet İmzalamadan önce dikkatle bakın: ITF’in denizde çalışmak için bir iş sözleşmesi imzalama konusunda tavsiyeleri Denizde uygun istihdam koşullarını en iyi şekilde güvence altına alacak olan tek şey, ITF onaylı bir toplu iş sözleşmesini imzalamaktır. Bunun mümkün olmadığı durumlar için, size bir kontrol listesi sunuyoruz. Q A A Yazılı bir sözleşme olmadan gemide çalışmaya başlamayın. Asla boş bir sözleşmeyi ya da sizi bağlayan, açıkça belirtilmemiş ya da aşina olmadığınız herhangi bir koşul içeren bir sözleşmeyi imzalamayın. İmzaladığınız sözleşmenin bir Toplu İş Sözleşmesine (TİS) atıfta bulunup bulunmadığını kontrol edin. Eğer bulunuyorsa, TİS’in içerdiği koşulları tam olarak anladığınızdan emin olun ve sözleşmenizle birlikte TİS’in bir kopyasını saklayın. A A A Sözleşmenin süresinin açıkça belirtilmiş olduğundan emin olun. Sözleşme süresi içinde sadece geminin sahibinin takdir yetkisini kullanarak tek yanlı olarak değişikler yapmasına izin veren bir sözleşmeyi imzalamayın. Sözleşme süresi içinde herhangi bir değişiklik ancak tarafların karşılıklı rızası ile yapılabilmeli. Her zaman için sözleşmenin ödenecek temel ücreti açıkça belirttiğinden ve temel çalışma saatlerinin açıkça tanımlandığından (örneğin haftada 40, 44 ya da 48 gibi) emin olun. Uluslararası Çalışma Örgütü, temel haftalık çalışma süresinin azami 48 saat olabileceğini (ayda 208 saat) belirtmektedir. A Sözleşmenin fazla mesainin nasıl ve hangi oran üzerinden ödeneceğini açıkça öngördüğünden emin olun. Temel çalışma A süresinin üzerinde çalışılan bütün saatler için düz bir saatlik ücret ödenmesi söz konusu olabilir. Ya da ayda garanti edilmiş belirli miktarda fazla mesai süresi için aylık sabit bir tutar söz konusu olabilir. Bu durumda garanti edilmiş fazla mesainin üzerinde çalışılacak her saat için verilecek ücret açıkça belirtilmelidir. ILO bütün fazla çalışmalarda ücretin asgari olarak normal saat ücretinin 1,25 ile çarpılarak ödenmesi gerektiğini belirtiyor. Sözleşmede her ay için kaç gün ücretli izin hakkına sahip olduğunuzun açıkça belirtildiğinden emin olun. ILO ücretli iznin yılda 30 günden az olamayacağını belirtiyor (her takvim ayı için 2,5 gün). A Sözleşmede temel ücretin, fazla mesai ödemelerinin ve izinlerin açıkça ve ayrı kalemler halinde belirtildiğinden emin olun. A Çalışacağınız gemiye gitmek için ya da ülkenize geri gönderilmeniz için yapılacak harcamaların herhangi bir bölümünü ödemeniz gerektiğine dair herhangi bir hüküm içeren bir sözleşmeyi asla imzalamayın. A Gemi sahibinin ücretinizin herhangi bir bölümünü vermemesine ya da içeride tutmasına izin veren bir sözleşmeyi imzalamayın. Her takvim ayının sonunda, hak ettiğiniz ücretin size tam olarak ödenmesi hakkına sahip olmanız gerekir. A Bireysel iş sözleşmesinin her zaman kimi ek hakları içermeyebileceğinin farkında olun. Dolayısıyla aşağıdaki durumlarda ne kadar A tazminat ödeneceği konusunda (tercihen yazılı sözleşme ya da sözleşme hükmünde bir belge şeklinde) bir teyit almaya çalışmanız gerekir: Sözleşme döneminde hastalık ya da yaralanma halinde Ölüm halinde (en yakın akrabaya ödenecek tutar) Geminin kaybolması halinde Geminin kaybolması nedeniyle bireysel kayıplar yaşanması halinde Sözleşmenin süresinden önce feshedilmesi halinde. Bir sendikaya üye olma, temasa geçme, danışma ya da kendi tercihinizle belirlediğiniz bir sendika tarafından temsil edilme hakkınızı kısıtlayan bir sözleşmeyi imzalamayın. A Size imzaladığınız sözleşmenin bir kopyasının verilmesini sağlayın ve bu kopyayı saklayın. A Sözleşmenizde ülkenize geri gönderilme masraflarınızın karşılanacağının belirttiğinden emin olun. A Sözleşmenizi feshetmeden önce gemi sahibinin size ne kadar ihbar süresi tanıması gerektiği dâhil, iş sözleşmenizin fesih koşullarını kontrol edin. A Şunu unutmayın… içerdiği koşullar her ne olursa olsun, gönüllü olarak imzaladığınız herhangi bir sözleşme/anlaşma, yargı önünde çoğu durumda yasal açıdan bağlayıcı sayılacaktır. A ITF Müfettişleri MERKEZ 49/60 Borough Road, London SE1 1DR, United Kingdom Tel: +44(0)20 7403 2733 Faks: +44(0)20 7357 7871 Teleks: 051 8811397 ITF LDN G E-posta: [email protected] Web sitesi: www.itfglobal.org AFRİKA BÖLGE OFİSİ PO Box 66540, Nairobi, Kenya Tel: +254(0)20 444 80 19 Faks : +254(0)20 444 80 20 E-posta: [email protected] AFRİKA FRANSIZCA OFİSİ 1036 Avenue Dimbdolobsom, 3rd floor ex immeuble CEAO, 11 BP 832, Ouagadougou, Burkina Faso Tel: +226(0)50 30 19 79 Faks : +226(o)50 33 31 01 E-posta: [email protected] ARAP DÜNYASI OFİSİ PO Box 925875, Amman 11190, Jordan Tel/Faks: +962(0)6 569 94 48 E-posta: [email protected] ASYA/PASİFİK BÖLGE OFİSİ Tamachi Kotsu Building 3-2-22, Shibaura, Minato-ku, Tokyo 108-0023, Japan Tel: +81(0)3 3798 2770 Faks : +81(0)3 3769 4471 E-posta: [email protected] ASYA ALT-BÖLGE OFİSİ 12D College Lane, New Delhi 110001, India Tel: +91(0)11 2335 4408/7423 Faks : +91(0)11 2335 4407 E-posta: [email protected] AVRUPA BÖLGE OFİSİ European Transport Workers’ Federation (ETF), Galerie Agora, Rue du Marché aux Herbes 105, Boîte 11, B-1000 Brussels, Belgium Tel: +32(0)2 285 4660 Faks : +32(0)2 280 0817 E-posta: [email protected] AVRUPA ALT-BÖLGE OFİSİ 21/1 Sadovaya Spasskaya, Office 729, 107217 Moscow, Russia Tel: +7 495 782 0468 Faks : +7 095 782 0573 E-posta: [email protected] Web sitesi: www.itf.ru AMERİKA KITALARI BÖLGE OFİSİ Avenida Rio Branco 26-11 Andar, CEP 20090-001 Centro, Rio de Janeiro, Brazil Tel: +55(0)21 2223 0410/2233 2812 Faks : +55(0)21 2283 0314 E-posta: [email protected] Web sitesi: www.itf-americas.org Yardıma ihtiyacınız varsa ve bir elverişli bayrak gemisinde ya da sendikal sözleşmesi olmayan bir yabancı bayraklı gemide çalışıyorsanız, müfettişlerimizden biri ile temasa geçin. Eğer bir müfettişe ulaşamıyorsanız, ITF merkez ofisinde Eylem Birimi (Actions Unit) veya size en yakın ITF ofisi ile temas edin (bkz. Soldaki kutu). ALMANYA Bremen Susan Linderkamp Tel: +49(0)421 330 3333 Faks: +49(0)421 330 3366 Cep telefonu: +49(0)151 1266 6006 E-posta: [email protected] Hamburg Ulf Christiansen Tel: +49(0)40 2800 6811 Faks: +49(0)40 2800 6822 Cep telefonu: +49(0)171 641 2694 E-posta: [email protected] Rostock Hartmut Kruse Tel: +49(0)381 670 0046 Faks: +49(0)381 670 0047 Cep telefonu: +49(0)171 641 2691 E-posta: [email protected] AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ Baltimore Arthur Petitpas Tel: +1(0)410 882 3977 Faks: +1(0)410 882 1976 Cep telefonu: +1(0)443 562 3110 E-posta: [email protected] Houston Shwe Tun Aung Tel: +1(0)713 659 5152 Faks: +1(0)713 650 8629 Cep telefonu: +1(0)713 447 0438 E-posta: [email protected] Los Angeles Stefan Mueller-Dombois Tel: +1(0)562 493 8714 Faks: +1(0)562 493 7190 Cep telefonu: +1(0)562 673 9786 E-posta: [email protected] Miami Hans Saurenmann Tel: +1(0)321 783 8876 Faks: +1(0)321 783 2821 Cep telefonu: +1(0)305 360 3279 E-posta: [email protected] Morehead City Tony Sacco Tel/Faks: +1(0)252 726 9796 Cep telefonu: +1(0)252 646 2093 E-posta: [email protected] New Orleans Dwayne Boudreaux* Tel: +1(0)504 581 3196 (ext 7) Faks: +1(0)504 568 9996 Cep telefonu: +1(0)504 442 1556 E-posta: [email protected] New York Enrico Esopa* Tel: +1(0)718 499 6600 (ext 240) Fax: +1(0)718 832 8870 Cep telefonu: +1(0)201 417 2805 E-posta: [email protected] Portland Martin Larson Faks: +1(0)503 286 1223 Cep telefonu: +1(0)503 347 7775 E-posta: [email protected] Porto Riko Porto Riko için ayrıca oluşturulmuş olan dizine bakın Seattle Lila Smith Tel: +1(0)206 533 0995 Faks: +1(0)206 533 0996 Cep telefonu: +1(0)206 818 1195 E-posta: [email protected] Jeff Engels* Tel: +1(0)206 633 1614 Faks: +1(0)206 675 1614 Cep telefonu: +1(0)206 331 2134 E-posta: [email protected] Tampa Tony Sasso Tel: +1(0)321 784 0686 Faks: +1(0)321 784 0522 Cep telefonu: +1(0)321 258 8217 E-posta: [email protected] DANİMARKA Kopenhag Morten Bach Tel: +45(0)33 36 13 97 Faks: +45(0)33 91 13 97 Cep telefonu: +45(0)21 64 95 62 E-posta: [email protected] ARJANTİN Buenos Aires Rodolfo Vidal Tel/Faks: +54(0)341 425 6695 Cep telefonu: +54(0)911 4414 5911 E-posta: [email protected] Rosario Roberto Jorge Alarcón* Tel/Faks: +54(0)11 4331 4043 Cep telefonu: +54(0)911 4414 5687 E-posta: [email protected] AVUSTRALYA Fremantle Keith McCorriston Tel: +61(0)8 9335 0500 Faks: +61(0)8 9335 0510 Cep telefonu: +61(0)422 014 861 E-posta: [email protected] Melbourne Matt Purcell Tel: +61(0)3 9329 5477 Faks: +61(0)3 9328 1682 Cep telefonu: +61(0)418 387 966 E-posta: [email protected] Sydney Dean Summers* Tel: +61(0)2 9267 9134 Faks: +61(0)2 9267 4426 Cep telefonu: +61(0)419 934 648 E-posta: [email protected] Townsville Graham Bragg Tel: +61(0)7 4771 4311 Faks: +61(0)7 4721 2459 Cep telefonu: +61(0)419 652 718 E-posta: [email protected] ESTONYA Tallinn Jaanus Kulv Tel/Faks: +372(0)61 16 390 Cep telefonu: +372(0)52 37 907 E-posta: [email protected] FİLİPİNLER Cebu City Joselito O Pedaria Tel: +63(0)32 256 16 72 Faks: +63(0)32 253 25 31 Cep telefonu: +63(0)920 970 0168 E-posta: [email protected] Manila Rodrigo Aguinaldo Tel: +63(0)2 536 82 87 Faks: +63(0)2 536 82 86 Cep telefonu: +63(0)917 811 1763 E-posta: [email protected] GÜNEY AFRİKA Cape Town Cassiem Augustus Tel: +27(0)21 461 9410 Faks : +27(0)21 462 1299 Cep telefonu: +27(0)82 773 6366 E-posta: [email protected] Durban Sprite Zungu* Tel/Faks: +27(0)31 706 1433 Cep telefonu: +27(0)82 773 6367 E-posta: [email protected] HIRVATİSTAN Dubrovnik Vladimir Glavocic Tel: +385(0)20 418 992 Faks: +385(0)20 418 993 Cep telefonu: +385(0)98 244 872 E-posta: [email protected] Rijeka Predrag Brazzoduro* Tel: +385(0)51 325 343 Faks: +385(0)51 213 673 Cep telefonu: +385(0)98 211 960 E-posta: [email protected] Sibenik Milko Kronja Tel: +385(0)22 200 320 Faks: +385(0)22 200 321 Cep telefonu: +385(0)98 336 590 E-posta: [email protected] HİNDİSTAN Kalküta Chinmoy Roy Tel: +91(0)332 459 7598 Faks: +91(0)332 459 6184 Cep telefonu: +91(0)98300 43094 E-posta: [email protected] Çennai K Sree Kumar Tel: +91(0)44 2522 3539 Faks: +91(0)44 2526 3343 Cep telefonu: +91(0)44 93 8100 1311 E-posta: [email protected] Haldia Narain Adhikary Tel: +91(0)332 425 2203 Faks: +91(0)332 425 3577 Cep telefonu: +91(0)94345 17316 E-posta: [email protected] Koçi Thomas Sebastian Tel: +91(0)484 233 8249 / 8476 Faks: +91(0)484 266 9468 Cep telefonu: +91(0)98950 48607 E-posta: [email protected] Mumbai Kersi Parekh Tel: +91(0)22 2261 6951 / 6952 Faks: +91(0)22 2265 9087 Cep telefonu: +91(0)98205 04971 E-posta: [email protected] Hashim Sulaiman Tel: +91(0)22 2261 8368 / 8369 Faks: +91(0)22 2261 5929 Cep telefonu: +91(0)9819 969905 E-posta: [email protected] Tuticorin DM Stephen Fernando Tel: +91(0)461 2326 519 / 2339 195 Faks: +91(0)461 2311 668 Cep telefonu: +91(0)94431 59137 E-posta: [email protected] Visakhapatnam BV Ratnam Tel: +91(0)891 2502 695 / 2552 592 Faks: +91(0)891 2502 695 Cep telefonu: +91(0)98481 98025 E-posta: [email protected] Q BELÇİKA Antwerp Joris De Hert* Tel: +32(0)3 224 3413 Faks : +32(0)3 224 3449 Cep telefonu: +32(0)474 842 547 E-posta: [email protected] Marc Van Noten Tel: +32(0)3 224 3419 Faks : +32(0)3 224 3449 Cep telefonu: +32(0)475 775 700 E-posta: [email protected] Zeebrugge Christian Roos Tel: +32(0)2 549 1103 Faks : +32(0)2 549 1104 Cep telefonu: +32(0)486 123 890 E-posta: [email protected] BREZİLYA Paranaguá Ali Zini Tel/ Faks: +55(0)41 3422 0703 Cep telefonu: +55(0)41 9998 0008 E-posta: [email protected] Rio de Janeiro Luiz de Lima* Tel: +55(0)21 2516 4301 Faks : +55(0)21 2233 9280 Cep telefonu: +55(0)22 9423 5315 E-posta: [email protected] Santos Renialdo de Freitas Tel/Faks: +55(0)13 3232 2373 Cep telefonu: +55(0)13 9761 0611 E-posta: [email protected] FİNLANDİYA Helsinki Simo Nurmi* Tel: +358(0)9 615 202 55 Faks: +358(0)9 615 202 27 Cep telefonu: +358(0)40 580 3246 E-posta: [email protected] Kenneth Bengts Tel: +358(0)9 615 202 58 Faks: +358(0)9 615 202 27 Cep telefonu: +358(0)40 455 1229 E-posta: [email protected] Ilpo Minkkinen Tel: +358 (0)9 615 202 53 Faks: +358 (0)9 615 202 27 Cep telefonu: +358 (0)40 728 6932 E-posta: [email protected] Turku Jan Örn Tel: +358(0)9 613 110 Faks: +358(0)9 739 287 Cep telefonu: +358(0)40 523 3386 E-posta: [email protected] FRANSA Dunkirk Pascal Pouille Tel: +33(0)3 28 66 45 24 Faks: +33(0)3 28 21 45 71 Cep telefonu: +33(0)6 80 23 95 86 E-posta: [email protected] Le Havre François Caillou* Tel: +33(0)2 35 26 63 73 Faks: +33(0)2 35 24 14 36 Cep telefonu: +33(0)6 08 94 87 94 E-posta: [email protected] Marsilya Yves Reynaud Tel: +33(0)4 91 54 99 37 Faks: +33(0)4 91 33 22 75 Cep telefonu: +33(0)6 07 68 16 34 E-posta: [email protected] St Nazaire Geoffroy Lamade Tel: +33(0)2 40 22 54 62 Faks: +33(0)2 40 22 70 36 Cep telefonu: +33(0)6 60 30 12 70 E-posta: [email protected] Sète Stéphanie Danjou Tel/Faks: +33(0)4 67 43 75 18 Cep telefonu: +33(0)6 27 51 35 78 E-posta: [email protected] HOLLANDA Delfzijl Ruud Touwen* Tel: +31(0)10 215 1166 Faks: +31(0)10 423 3933 Cep telefonu: +31(0)65 331 5072 E-posta: [email protected] Devamı haritanın arkasında ITF Bütün dünyada denizcilere yardımcı oluyor Uluslararası Taşıma Reykjavik +354(0)551 1915 U İZ avrupa alt-bö R kan bk itf merkezi Vancouver +1(0)604 251 7174 U Hamilton +1(0)905 227 5212 Montreal +1(0)514 931 7859 Seattle U U Halifax +1(0)902 455 9327 U U +1(0)206 533 0995 R Rb avrupa bölge ofisi (etf) abd Portland U +1(0)503 286 1223 U New York +1(0)718 499 6600 (ext 240) tr U Baltimore +1(0)410 882 3977 Los Angeles U +1(0)562 493 8714 New Orleans U Morehead City +1(0)252 726 9796 +1(0)504 581 3196 Houston U U +1(0)713 TampaU 659 5152 +1(0)321 UMiami 784 0686 +1(0)321 783 8876 mek Hayfa +972(0)4 852 4289 U il Port Said U R +20(0)66 322 3131 hkj arap düny e Las Palmas +34(0)928 467 630 U et Manzanillo +52(0)314 332 8834 U U Veracruz +52(0)229 932 1367 U San Juan +1787(0)783 1755 pr bf R U Cartagena +57(0)5 666 4802 afrika fransizca ofisi njr ko Lagos U +234(0)1 793 6150 ken afrika bölge ofisi R ITF MERKEZİ londra +44 (0)20 7403 2733 br amerika kitalari bölge ofisi Santos +55(0)13 3232 2373U RU Rio de Janeiro +55(0)21 2516 4301 U Paranaguá +55(0)41 3422 0703 AMERİKA KITALARI BÖLGE OFİSİ rio de janeiro +55 (0)21 2223 0410 AVRUPA BÖLGE OFİSİ brüksel +32 (0)2 285 4660 ar Valparaiso U +56(0)32 221 7727 ŞİLİ Rosario +54(0)11 4331 4043 U U Buenos Aires +54(0)341 425 6695 ga Cape TownU +27(0)21 461 9410 U Durban +27(0)31 706 1433 AVRUPA ALT-BÖLGE OFİSİ moskova +7 495 782 0468 ITF Müfettişlerinin iletişim bilgilerinin detaylı listesine şu adresten ulaşabilirsiniz: www.itfglobal.org/seafarers/ Müfettişleri Q Q Q İS FİN n Gävle Turku U Sen Petersburg U Oslo U U U U Stockholm U Helsinki Tallinn Porsgrunn U U Götenburg est U rus U Aberdeen U Stavanger lv URiga Helsingborg dk U Kaliningrad South Shields Kopenhag U Urus Liverpool U Rostock Hamburg U Gdynia İRL U U Delfzijl U U U USzczecin Dublin bk Bremen hl U pl BristolU Tilbury U Rotterdam U UZeebrugge U U b Antwerp ukr Dunkirk a Le HavreU Odessa Novorossiysk U USt Nazaire U Bergen cılık İşçileri Federasyonu f Vigo U Lizbon U Bilbao U p İSP Trieste ro hr RavennaUURijeka Genoa U Sibenik U U Marsilya U İ U Dubrovnik Sète U U Livorno U Barselona Napoli U U Taranto U Konstanta U Istanbul tr yu PalermoU rus lge ofisi Vladivostock +7(0)423 251 2485 U Çiba +81(0)50 1291 7326 asya/pasifik bölge ofisi RUTokyo +81(0)35 410 8330 j UU Seul +82(0)2 716 2764 Yokohama +81(0)45 451 5585 UU UOsaka +81(0)66 612 1004 Inchon rok U email: [email protected] Pusan +82(0)51 469 0401/0294 asi ofisi asya alt-bölge ofisi R U Mumbai +91(0)22 2261 6951 Keelung +886(0)2251 50302 U tay Kalküta +91(0)332 459 7598 UTaichung U +886(0)2658 4514 U Haldia +91(0)332 425 2203 HİN UVisakhapatnam +91(0)891 2502 695 Çennai +91(0)44 2522 3539 U Tuticorin Koçi U +91(0)461 2326 519 +9(0)484 233 8249 U U Kolombo +94(0)11 243 8326 U Pire Aberdeen +44(0)1224 582 688 Marsilya +33(0)4 91 54 99 37 Antwerp +32(0)3 224 3413 Napoli +39(0)81 26 50 21 Barselona +34(0)93 481 2766 Novorossiysk +7(0)861 761 2556 Bergen +47(0)55 230 059 Odessa +380(0)482 429 901 Bilbao +34(0)94 493 5659 Oslo +47(0)22 825 835 Bremen +49(0)421 330 3333 Palermo +39(0)91 32 17 45 Bristol +44(0)151 427 3668 Pire +30(0)210 411 6610 Delfzijl +31(0)10 215 1166 Porsgrunn +47(0)35 548 240 Dublin +353(0)1 874 3735 U Manila +63(0)2 536 82 87 Dubrovnik +385(0)20 418 992 U Cebu City +63(0)32 256 16 72 flp Rijeka +385(0)51 325 343 Gävle +46(0)10 480 30 00 Rostock +49(0)381 670 0046 Genoa +39(0)10 25 18 675 Götenburg +46(0)10 480 31 14 Hamburg +49(0)40 2800 6811 U Townsville +61(0)7 4771 4311 AFRİKA BÖLGE OFİSİ nairobi +254 (0)20 444 80 19 AFRİKA FRANSIZCA OFİSİ ouagadougou +226 (0)50 30 19 79 avs Fremantle +61(0)8 9335 0500 U U Sydney +61(0)2 9267 9134 ASYA/PASİFİK BÖLGE OFİSİ tokyo +81 (0)3 3798 2770 Melbourne +61(0)3 9329 5477 U yz ASYA ALT-BÖLGE OFİSİ yeni delhi +91 (0)11 2335 4408/7423 /msg-contacts.cfm Wellington +64(0)4 801 7613 U Riga +371(0)7 073 436 Dunkirk +33(0)3 28 66 45 24 Gdynia +48(0)58 661 60 96 ARAP DÜNYASI OFİSİ amman +962 (0)6 569 94 48 Ravenna +39(0)54 44 23 842 Rotterdam +31(0)10 215 1166 Sen Nazaire +33(0)2 40 22 54 62 Sen Petersburg +7(0)812 718 6380 Sète +33(0)4 67 43 75 18 Helsingborg +46(0)31 42 95 31 Sibenik +385(0)22 200 320 Helsinki +358(0)9 615 202 55 South Shields +44(0)191 455 1308 İstanbul +90(0)216 347 3771 Stavanger +47(0)51 840 549 Kaliningrad +7(0)401 265 6840 Stockholm +46(0)8 791 4100 Konstanta +40(0)241 618 587 Szczecin +48(0)91 423 97 07 Tallinn +372(0)61 16 390 Kopenhag +45(0)33 36 13 97 Taranto +39(0)99 47 07 555 Le Havre +33(0)2 35 26 63 73 Tilbury +44(0)20 8989 6677 Liverpool +44(0)151 639 8454 Turku +358(0)9 613 110 Livorno +39(0)58 60 72 379 Vigo +34(0)986 221 177 Lizbon +351 (0)21 391 8150 Zeebrugge +32(0)2 549 1103 Trieste +39(0)40 37 21 832 ITF Müfettişleri Rotterdam Debbie Klein Tel: +31(0)10 215 1166 Faks: +31(0)10 423 3933 Cep telefonu: +31(0)65 318 2734 E-posta: [email protected] Aswin Noordermeer Tel: +31(0)10 215 1166 Faks: +31(0)10 423 3933 Cep telefonu: +31(0)65 333 7522 E-posta: [email protected] İNGİLTERE (BÜYÜK BRİTANYA) Aberdeen Norrie McVicar* Tel: +44(0)1224 582 688 Faks: +44(0)1224 584 165 Cep telefonu: +44(0)7768 652 257 E-posta: [email protected] Bristol Bill Anderson Tel/Faks: +44(0)151 427 3668 Cep telefonu: +44(0)7876 794 914 E-posta: [email protected] Liverpool Tommy Molloy Tel: +44(0)151 639 8454 Faks: +44(0)151 346 8801 Cep telefonu: +44(0)7764 182 768 E-posta: [email protected] South Shields Neil Keith Tel: +44(0)191 455 1308 / 1224 582 688 Faks: +44(0)191 456 1309 Cep telefonu: +44(0)7748 841 939 E-posta: [email protected] Tilbury Chris Jones Tel: +44(0)20 8989 6677 Faks: +44(0)20 8530 1015 Cep telefonu: +44(0)7921 022 600 E-posta: [email protected] Götenburg Göran Larsson Tel: +46(0)10 480 31 14 Faks: +46(0)31 13 56 77 Cep telefonu: +46(0)70 626 77 88 E-posta: [email protected] Göran Nilsson Tel: +46(0)10 480 31 21 Faks: +46(0)31 13 56 77 Cep telefonu: +46(0)76 100 65 12 E-posta: [email protected] Helsingborg Sven Save Tel: +46(0)31 42 95 31 Faks: +46(0)31 42 95 01 Cep telefonu: +46(0)70 57 49 713 E-posta: [email protected] Stockholm Carl Tauson* Tel: +46(0)8 791 4100 Faks: +46(0)8 212 595 Cep telefonu: +46(0)70 59 26 896 E-posta: [email protected] Annica Barning Tel: +46(0)8 454 8405 Faks: +46(0)8 411 6940 Cep telefonu: +46(0)70 57 49 714 E-posta: [email protected] İTALYA Cenova Francesco Di Fiore Tel: +39(0)10 25 18 675 Faks: +39(0)10 25 18 683 Cep telefonu: +39(0)331 670 8367 E-posta: [email protected] Piero Luigi Re Tel: +39(0)10 25 18 675 Faks: +39(0)10 25 18 683 Cep telefonu: +39(0)335 707 0988 E-posta: [email protected] Leghorn/Livorno Bruno Nazzarri Tel: +39(0)58 60 72 379 Faks: +39(0)58 68 96 178 Cep telefonu: +39(0)335 612 9643 E-posta: [email protected] Napoli Paolo Serretiello Tel: +39(0)81 26 50 21 Faks: +39(0)81 56 30 907 Cep telefonu: +39(0)335 482 706 E-posta: [email protected] Palermo Francesco Saitta Tel/Faks: +39(0)91 32 17 45 Cep telefonu: +39(0)338 698 4978 E-posta: [email protected] Ravenna Giovanni Olivieri* Tel: +39(0)54 44 23 842 Faks: +39(0)54 45 91 852 Cep telefonu: +39(0)335 526 8464 E-posta: [email protected] Taranto Gianbattista Leoncini Tel/Faks: +39(0)99 47 07 555 Cep telefonu: +39(0)335 482 703 E-posta: [email protected] Trieste Paolo Siligato Tel/Faks:+39(0)40 37 21 832 Cep telefonu: +39(0)348 445 4343 E-posta: [email protected] Tokyo Shoji Yamashita* Tel: +81(0)35 410 8330 Faks: +81(0)35 410 8336 Cep telefonu: +81(0)90 3406 3035 E-posta: [email protected] Yokohama Fusao Ohori Tel: +81(0)45 451 5585 Faks: +81(0)45 451 5584 Cep telefonu: +81(0)90 6949 5469 E-posta: [email protected] KANADA Halifax Gerard Bradbury Tel: +1(0)902 455 9327 Faks: +1(0)902 454 9473 Cep telefonu: +1(0)902 441 2195 E-posta: [email protected] Hamilton Mike Given Tel: +1(0)905 227 5212 Faks: +1(0)905 227 0130 Cep telefonu: +1(0)905 933 0544 E-posta: [email protected] Montreal Patrice Caron Tel: +1(0)514 931 7859 Faks: +1(0)514 931 0399 Cep telefonu: +1(0)514 234 9962 E-posta: [email protected] Vancouver Peter Lahay* Tel: +1(0)604 251 7174 Faks: +1(0)604 251 7241 Cep telefonu: +1(0)604 418 0345 E-posta: [email protected] Q İRLANDA Dublin Ken Fleming Tel: +353(0)1 874 3735 Faks: +353(0)1 874 3740 Cep telefonu: +353(0)87 647 8636 E-posta: [email protected] İSPANYA Barselona Joan Mas García Tel: +34(0)93 481 2766 Faks: +34(0)93 298 2179 Cep telefonu: +34(0)629 302 503 E-posta: [email protected] Bilbao Mohamed Arrachedi Tel: +34(0)94 493 5659 Faks: +34(0)94 493 6296 Cep telefonu: +34(0)629 419 007 E-posta: [email protected] Las Palmas Victor Conde Tel: +34(0)928 467 630 Faks: +34(0)928 465 547 Cep telefonu: +34(0)676 057 807 E-posta: [email protected] Vigo Luz Baz Tel/Faks: +34(0)986 221 177 Cep telefonu: +34(0)660 682 164 E-posta: [email protected] İSRAİL Hayfa Michael Shwartzman Tel: +972(0)4 852 4289 Faks: +972(0)4 852 4288 Cep telefonu: +972(0)544 699 282 E-posta: [email protected] İSVEÇ Gävle Peter Lövkvist Tel: +46(0)10 480 30 00 Faks: +46(0)87 23 18 03 Cep telefonu: +46(0)70 626 77 89 E-posta: [email protected] İZLANDA Reykjavik Jónas Gardarsson Tel: +354(0)551 1915 Faks: +354(0)552 5215 Cep telefonu: +354(0)892 7922 E-posta: [email protected] JAPONYA Çiba Shigeru Fujiki Tel: +81(0)50 1291 7326 Faks: +81(0)3 3733 2627 Cep telefonu: +81(0)90 9826 9411 E-posta: [email protected] Osaka Mash Taguchi Tel: +81(0)66 612 1004 / 4300 Faks: +81(0)66 612 7400 Cep telefonu: +81(0)90 7198 6721 E-posta: [email protected] KOLOMBİYA Cartagena Miguel Sánchez Tel: +57(0)5 666 4802 Faks: +57(0)5 658 3496 Cep telefonu: +57(0)3 10 657 3399 E-posta: [email protected] KORE Inchon Jang Kyoung-Woo E-posta: [email protected] Pusan Sang Gi Gim Tel: +82(0)51 469 0401 / 0294 Faks: +82(0)51 464 2762 Cep telefonu: +82(0)10 3585 2401 E-posta: [email protected] Bae Jung Ho Tel: +82(0)51 463 4828 Faks: +82(0)51 464 8423 Cep telefonu: +82(0)10 3832 4628 E-posta: [email protected] Seul Hye Kyung Kim* Tel: +82(0)2 716 2764 Faks: +82(0)2 702 2271 Cep telefonu: +82(0)10 5441 1232 E-posta: [email protected] MISIR Port Said Talaat Elseify Tel/Faks: +20(0)66 322 3131 Cep telefonu: +20(0)10 163 8402 E-posta: [email protected] LETONYA Riga Norbert Petrovskis Tel: +371(0)7 073 436 Faks: +371(0)7 383 577 Cep telefonu: +371(0)29 215 136 E-posta: [email protected] MEKSİKA Manzanillo Honorio Aguilar Tel/Faks: +52(0)314 332 8834 Cep telefonu: +52(0)1 314 122 9212 E-posta: [email protected] Veracruz Enrique Lozano Tel/Faks: +52(0)229 932 1367 / 3023 Cep telefonu: +52(0)1 229 161 0700 E-posta: [email protected] NİJERYA Lagos Henry Akinrolabu Tel/Faks: +234(0) 1 793 6150 Cep telefonu: +234(0)803 835 9368 E-posta: [email protected] NORVEÇ Bergen Tore Steine Tel: +47(0)55 230 059 Faks: +47(0)55 900 152 Cep telefonu: +47(0)90 768 115 E-posta: [email protected] Oslo Nils Pedersen* Tel: +47(0)22 825 835 / 425 872 Faks: +47(0)22 423 056 Cep telefonu: +47(0)90 148 487 E-posta: [email protected] Angelica Gjestrum Tel: +47(0)22 825 824 Faks: +47(0)22 423 056 Cep telefonu: +47(0)97 729 357 E-posta: [email protected] Porsgrunn Truls M Hellenes Tel: +47(0)35 548 240 Faks: +47(0)35 548 023 Cep telefonu: +47(0)90 980 487 E-posta: [email protected] Stavanger Aage Baerheim Tel: +47(0)51 840 549 Faks: +47(0)51 840 501 / 502 Cep telefonu: +47(0)90 755 776 E-posta: [email protected] Vladivostock Petr Osichansky Tel/Faks: +7(0)423 251 2485 Cep telefonu: +7(0)423 270 6485 E-posta: [email protected] SRİ LANKA Colombo Ranjan Perera Tel: +94(0)11 243 8326 / 248 3295 Faks: +94(0)11 278 5091 Cep telefonu: +94(0)77 314 7005 E-posta: [email protected] ŞİLİ Valparaiso Juan Villalón Jones Tel: +56(0)32 221 7727 Faks: +56(0)32 275 5703 Cep telefonu: +56(0) 9250 9565 E-posta: [email protected] TAYVAN Keelung Huang Yu-Sheng* Tel: +886(0)2251 50302 Faks: +886(0)2250 61046 / 78211 Cep telefonu: +886(0)933 906 398 E-posta: [email protected] Taichung Sanders Chang Tel: +886(0)2658 4514 Faks: +886(0)2658 4517 Cep telefonu: +886(0)955 415 705 E-posta: [email protected] TÜRKİYE İstanbul Muzaffer Civelek Tel: +90(0)216 347 3771 Faks: +90(0)216 347 4991 Cep telefonu: +90(0)535 663 3124 E-posta: [email protected] POLONYA Gdynia Andrzej Koscik Tel: +48(0)58 661 60 96 Faks: +48(0)58 661 60 53 Cep telefonu: +48(0)602 233 619 E-posta: [email protected] Szczecin Adam Mazurkiewicz Tel: +48(0)91 423 97 07 Faks: +48(0)91 423 93 30 Cep telefonu: +48(0)501 539 329 E-posta: [email protected] UKRAYNA Odessa Nataliya Yefrimenko Tel: +380(0)482 429 901 / 902 Faks: +380(0)482 429 906 Cep telefonu: +380(0)503 366 792 E-posta: [email protected] PORTEKİZ Lizbon João Pires Tel: +351 (0)21 391 8150 Faks: +351 (0)21 391 8159 Cep telefonu: +351 (0)91 936 4885 E-posta: [email protected] YENİ ZELANDA Wellington Grahame McLaren Tel: +64(0)4 801 7613 Faks: +64(0)4 384 8766 Cep telefonu: +64(0)21 292 1782 E-posta: [email protected] PORTO RİKO San Juan Felipe García-Cortijo Tel: +1787(0)783 1755 Faks: +1787(0)273 7989 Cep telefonu: +1787(0)410 1344 E-posta: [email protected] YUNANİSTAN Pire Stamatis Kourakos* Tel: +30(0)210 411 6610 / 6604 Faks: +30(0)210 413 2823 Cep telefonu: +30(0)69 77 99 3709 E-posta: [email protected] Costas Halas Tel: +30(0)210 411 6610 / 6604 Faks: +30(0)210 413 2823 Cep telefonu: +30(0)69 44 29 7565 E-posta: [email protected] ROMANYA Köstence Adrian Mihalcioiu Tel: +40(0)241 618 587 Faks: +40(0)241 616 915 Cep telefonu: +40(0)722 248 828 E-posta: [email protected] RUSYA Kaliningrad Vadim Mamontov Tel: +7(0)401 265 6840 / 6475 Faks: +7(0)401 265 6372 Cep telefonu: +7(0)906 238 6858 E-posta: [email protected] Novorossiysk Olga Ananina Tel/Faks: +7(0)861 761 2556 Cep telefonu: +7(0)988 762 1232 E-posta: [email protected] Sen Petersburg Sergey Fishov* Tel/Faks: +7(0)812 718 6380 Cep telefonu: +7(0)911 096 9383 E-posta: [email protected] Kirill Pavlov Tel/Faks: +7(0)812 718 6380 Cep telefonu: +7(0)911 929 0426 E-posta: [email protected] *ITF Koordinatörü International Transport Workers’ Federation Yardıma mı ihtiyacınız var? Eğer öyleyse, bu bilgilerle birlikte bizimle temasa geçin Eylem düzenlemeyi mi düşünüyorsunuz? Önce bunu okuyun! Yardım istemek için ITF’e başvurduğunuz zaman bize vermeniz gereken bilgiler şunlardır. ITF Eylemler Birimi, Deniz Operasyonları Bölümü ile temasa geçmek için, [email protected] adresine e-posta gönderin ya da şu iki numaraya faks gönderin: +44 20 7940 9285 ve +44 20 7357 7871 Aşağıda sizden istenecek bilgilerle ilgili bir kontrol listesi bulacaksınız: İletişim bilgileriniz Adınız (gizli tutulacaktır) Sizinle temas edilebilecek numara(lar) Gemideki pozisyonunuz (örneğin, UG) Milliyetiniz Gemiyle ilgili bilgiler Geminin adı Geminin türü Bayrak IMO numarası Geminin şu anda bulunduğu Patrice Terraz yer Uğrayacağı bir sonraki liman + ETA (Tahmini varışsaati) Mürettebat sayısı / milliyetleri Kargo türü / gemideki miktarı Gemi sahibinin adı / işletmeci Sorun nedir? Sorunu anlatın (olabildiğince ayrıntılı bir biçimde) Bu sorunu ne kadar zamandır yaşıyorsunuz? Gemide benzeri sorunlarla karşılaşan başkaları da var mı? (Lütfen ayrıntılı bilgi verin) Bu gemide ne kadar zamandır bulunuyorsunuz? Ne tür bir yardım bekliyorsunuz? (örneğin, ücretlerin tahsil edilmesi, eve geri gönderilme vb.) ITF, elverişli bayrak gemilerinde hizmet veren denizcilere, adil bir ücret almaları ve düzgün bir toplu sözleşme temelinde çalışmaları için yardım etmeye kararlıdır. Denizcilerin bazen yerel mahkemelerde hukuk yoluna başvurmaları gerekir. Bazı başka durumlarda bir gemiye boykot uygulamak gerekebilir. Farklı durumlarda farklı eylem biçimleri geçerlidir. Bir ülkede doğru olan bir eylem biçimi, başka bir ülkeye uymayabilir. İlk yapmanız gereken, ITF’in yerel temsilcisiyle temasa geçmek olmalı. Temas için gerekli adres ve telefon numaralarını bu bültenin orta sayfalarında bulabilirsiniz. Aynı zamanda 30. sayfada da bir faks formu yer alıyor. Herhangi bir eyleme girişmeden önce yerel temsilciye danışmalısınız. Bazı ülkelerde greve gidecek olursanız ülke yasaları gerçekte sizin ve arkadaşlarınızın aleyhine işleyecektir. Bu durumlarda, ITF’in yerel temsilcisi size konuyu anlatacaktır. Çok daha fazla sayıda ülkede ise bir uyuşmazlıktan galip çıkmanın anahtarı greve gitmektir. Burada da yerel temsilcinin tavsiyesi çok değerlidir. Gemi limanda ise, denize açılmamışsa, grev yapmak birçok ülkede yasal hakkınızdır. Her grevde disiplinli hareket etmeyi, şiddete başvurmamayı ve birliği korumayı gözetmek gerekir. Unutmayın, birçok ülkede grev hakkı yasalar ve anayasa tarafından güvence altına alınmış temel bir insan hakkıdır. Ne yapmaya karar verirseniz verin, harekete geçmeden önce yerel ITF temsilcileriyle konuşmayı unutmayın. El ele verdiğimiz takdirde, adalet ve temel haklar konusundaki savaşı kazanabiliriz. ANTİGUA VE BARBUDA BAHAMA ADALARI BARBADOS BELİZE BERMUDA BOLİVYA BURMA/MYANMAR KAMBOÇYA CAYMAN ADALARI COMOROS KIBRIS EKVATOR GİNESİ FRANSA (ikinci sicil) GÜRCİSTAN ALMANYA (ikinci sicil) LÜBNAN LİBERYA CEBELİTARIK HONDURAS MALTA MARSHALL ADALARI JAMAİKA Elverişli bayraklar MAURİTİUS ADASI MOĞOLİSTAN HOLLANDA ANTİLLERİ KUZEY KORE PANAMA SAO TOME VE PRİNCİPE SRİ LANKA ST. VİNCENT VE GRENADİNES TONGA VANUATU Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu’nun ELVERIŞLI BAYRAK olarak ilan ettiği denizcilik bayrakları işte bunlar 26 Bu bayraklara ek olarak, bazı deniz ticaret sicillerine kayıtlı gemiler, tek tek ele alındığında, bir elverişli bayrak gemisi olarak görülebilir. ITF HOUSE, 49-60 ROAD, LONDON SE1 1DR TEL: +44 (0)20 7403 2733 FAKS: +44 (0)20 7357 7871 E-POSTA: [email protected] İNTERNET: WWW.ITFGLOBAL.ORG ITFBOROUGH Seafarers’ Bulletin 2010 www.itfseafarers.org Uluslararası Çalışma Örgütü/M Crozet Denizciler yeni bir haklar bildirgesine sahip oldular Denizcilik Çalışma Sözleşmesi 2006, denizcilere gerçek ve uygulanabilir haklar sağlıyor. Bu basit, altı sayfalık kılavuz, sözleşmenin sizin için ne anlam ifade ettiğini anlatıyor. D enizciler, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO), Denizcilik Çalışma Sözleşmesi (MLC) 2006’nın –diğer adıyla Denizcilerin Temel Haklar Bildirgesi’nin- çalışma koşulları alanında sağlayacağı gerçek faydaları kısa bir süre içinde görecekler. Sözleşme dünya denizcilerine, çalıştıkları sırada kapsamlı haklar ve koruma sağlayacak. En önemlisi, bu sözleşmenin bütün gemiler için, bayrağını taşıdıkları devletler bu sözleşmeyi imzalamamış olsalar bile, kapsamlı bir zorlayıcılık sistemine sahip olmasıdır. ITF ve üyesi sendikalar, ILO’da bu sözleşmenin geliştirilmesinde önemli bir rol oynadılar. ITF’in denizciler kolu sekreteri Jon Withlow şunları söyledi: “Bu sözleşme denizcilik sektöründe değişim ve gelişmenin sağlanabilmesi için gerçek bir araç niteliğinde. Sözleşmede denizcilerin hakları için satır satır, konu konu mücadele verdik. Şimdi denizcilerin haklarından faydalandırılmamaları durumunda, şikâyette bulunarak bu sözleşmeyi kullanmalarını istiyoruz.” www.itfseafarers.org ITF Denizciler Bülteni 2010 27 Denizcilik Çalışma Sözleşmesi MLC 2006, brüt tonaj itibarıyla dünya deniz taşımacılığında en az yüzde 33’lük bir paya sahip olan, 30 ILO üyesi devletin onay vermesinin ardından, 12 ay sonra yürürlüğe girecek. Sözleşmeyi hâlihazırda beş ülke onaylamış durumda: Bahamalar, Liberya, Marshall Adaları, Nijerya ve Panama. ILO’ya göre bu yüksek onaylama standardı, sözleşmeye sadece göstermelik bir onay verilmesi yerine, sektörde gerçek değişimin sağlanması amacıyla tasarlandı. Dünya ticaret filosunun çoğunluğu için koşulları düzenlemekten sorumlu olan ülkeler bu standartları ulusal düzeyde uygulamak zorunda olacaklar. TEMEL UNSURLAR Bir gemi adamı, sözleşmenin kapsadığı türden bir gemide, herhangi bir görevle istihdam edilen, hizmet gören ya da çalışan her insan olarak tanımlanmaktadır. Bu tanıma göre teknik sevk ve idare dışında gemide istihdam edilen, örneğin turistik yolcu gemilerinde çalışan kamarot, aşçı, silici, ütücü, sağlık ekibi de gemi adamı olarak kabul edilmektedir. Açıkça aksi belirtilenler dışında bütün gemiler bu sözleşmeye tabidir. Ana istisnalar, münhasıran iç su ve barınma sularında veya alanlarında kullanılan gemiler, balıkçılık gemileri, savaş gemileri, askeri ve yardımcı gemiler ve yelkenliler ve sallar gibi geleneksel yöntemlerle inşa edilmiş gemilerdir; Denizcilerin 16 yaşın üzerinde olmaları zorunludur ve görevlerinizi yerine getirecek ölçüde sağlıklı olduğunuza gösteren bir doktor raporunuz olmalıdır. Sözleşme istihdam koşulları, barınma, dinlenme tesisleri, yiyecek, sağlık, tıbbi bakım ve sosyal güvenlik gibi konularda düzenlemeler getirmektedir. MLC herkese çalışmaya ilişkin belirli temel hakların sağlanması gerektiğini hatırlatmaktadır. Bu haklar arasında, Örgütlenme özgürlüğü hakkı – arzu ettiğiniz bir sendikaya üye olma hakkınız Toplu pazarlık hakkının etkin bir biçimde tanınması – sendikanızın sizin adınıza bir TİS (Toplu İş Sözleşmesi) pazarlığı yürütme hakkı, yer almaktadır. Kısacası, güvenlik standartlarına uyulan, adil istihdam, insanca yaşama ve çalışma koşullarına sahip ve tıbbi bakım, sağlığın korunması ve sosyal imkânlar türünden sosyal korumanın bulunduğu, güvenli ve emniyetli bir ortama sahip bir işyerinde çalışma hakkına sahipsiniz. SAHİP OLDUĞUNUZ HAKLAR Ücretler Ücretlerinizin düzenli ve tam olarak, en azından aylık periyotlarla ve iş sözleşmenize ya da TİS’e uygun bir biçimde ödenmesi hakkına sahipsiniz. 28 ITF Denizciler Bülteni 2010 Özet olarak MLC Denizcilik Çalışma Sözleşmesi, ITF ve üyesi sendikaların uğruna mücadele verdikleri, denizcilerin temel haklar bildirgesidir. Sözleşme denizcilere çalışırken temel haklar ve koruma sağlamaktadır. MLC denizcilerin şu haklara sahip olduğunu ifade etmektedir: güvenli ve emniyetli bir işyeri adil istihdam koşulları insan onuruna yakışır yaşama ve çalışma koşulları tıbbi bakıma erişim, sağlığın korunması ve sosyal refah gibi alanlarda sosyal koruma. Sözleşme kapsamlı bir uygulama sistemine sahiptir ancak sistemin işleyebilmesi için denizcilerin sorunları bildirmeleri gerekmektedir. İşvereniniz size aylık bir hesap sağlamakla yükümlüdür. Fazla mesai kayıtlarının kaptan tarafından tutulması ve bu kayıtların, en az ayda bir kez, sizin tarafınızdan onaylanması gerekmektedir. İşvereniniz kazancınızın tamamını veya bir kısmını evinize gönderebilmenizi sağlamakla yükümlüdür. Bu tür hizmetler için sizden makul olmayan masraflar ödemeniz beklenmemelidir. Sahip olduğunuz haklar şunları kapsamaktadır: İş ilişkiniz sona erdiği zaman, ödenmemiş ücretleriniz tam olarak ödenmelidir Ücretlerinizden, ulusal yasalarda ya da üzerinde anlaşmaya varılmış olan TİS tarafından açıkça izin verilmediği sürece, işe alınmakla ilgili harçlar dâhil, hiçbir kesinti yapılamaz. Çalışma ve dinlenme süreleri Normal çalışma saatleri sekiz saatlik işgününü ve haftada bir gün dinlenmeyi temel almaktadır. Bayrak devleti bu sınırlamaların azami çalışma saatlerine mi yoksa asgari dinlenme sürelerine mi dayandırılacağına resen karar verebilir. Azami çalışma süreleri Herhangi bir 24 saatlik dönem içinde, 14 saatten fazla çalışmamanız gerekmektedir Herhangi bir yedi günlük dönem içinde, 72 saatten fazla çalışmamanız gerekmektedir Asgari dinlenme süreleri Herhangi bir 24 saatlik dönem içinde, en az 10 saat dinlenmeniz gerekmektedir Herhangi bir yedi günlük dönem içinde, en az 77 saat dinlenmeniz gerekmektedir Dinlenme saatleri en fazla, biri en az 6 saat uzunluğunda olan, iki döneme ayrılabilir. Dinlenmeden 14 saatten fazla süreyle çalışamazsınız. Bununla birlikte gemi ve mürettebatın güvenliğinin tehlikeye girdiği veya denizde tehlike yaşayan diğer gemilere veya kişilere yardım sağlamanın gerektiği acil bir durumda, kaptan çalışma programını bu sorun giderilinceye kadar askıya alabilir. Çalışma düzenlemeleri Bütün gemiler, geminin çalışma dilinde ve İngilizce olarak çalışma düzenlemelerini gösteren bir tabloyu herkesçe görülebilen bir yerde sergilemek zorundadır. Bu tablo şu bilgileri içermelidir: Denizde ve limandaki hizmet planları Kanun ya da geçerli TİS’in öngördüğü azami çalışma süreleri ya da asgari dinlenme süreleri. Çalışma ve dinlenme saatlerinin düzenlemelere uygunluğunu sağlamak amacıyla kontrol edilebilmeleri için, kayıtlarının tutulması zorunludur. Çalışma/dinlenme saatlerinizin onaylanmış bir kopyasını almanız gerekmektedir. İzin hakkı Ücretli yıllık izin ve kıyı izni kullanma hakkına sahipsiniz ve asgari yıllık izin hakkınız, çalıştığınız her takvim ayı için 2,5 gün izin esas alınarak hesaplanır. Eve geri gönderilme Hiçbir ücret ödemeden evinize geri gönderilme hakkına sahipsiniz. Maliyetleri gemi sahibince karşılanarak evinize gönderilme hakkını kazanmanızdan önce gemide hizmet vermeniz gereken azami süre 12 aydır. Konaklama ve dinlenme tesisleri Bayrak devletlerinin, kendi bandıralarındaki gemileri, uyup uymadıkları konusunda teftiş edilmeleri gereken bir dizi standarda uygun hareket etmekle yükümlü kılan yasa ve yönetmelikleri çıkartmaları gerekmektedir. Gıda ve beslenme Gemiler yeterli miktarda, iyi kalitede gıda ve içme suyu taşımak ve çalıştığınız süre boyunca bunları size ücretsiz olarak sağlamak zorundadır. Bu bağlamda dini ve kültürel farklılıkların da göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Mürettebatı 10 kişiden az olan ya da bir aydan daha kısa bir süreyle denize açılan gemiler dışında, gemi aşçıları uygun eğitimden geçirilmiş ve gerekli niteliklere sahip kişiler olmalıdır. Sağlık ve güvenliğin korunması ve kazaların önlenmesi İş güvenliği ve sağlık kültürünün etkin bir biçimde desteklendiği, güvenli ve hijyenik bir ortamda yaşama ve çalışma hakkına sahipsiniz. Eğer beş ya da daha fazla denizcinin bulunduğu bir gemide çalışıyorsanız, geminin güvenlik komitesinde yer almak üzere, mürettebat tarafından seçilecek ya da atanacak bir denizciler güvenlik temsilcisine sahip olmanız gerekmektedir. Gemide ve karada sağlık hizmetleri, Gemide bulunduğunuz sırada sağlığınızı koruyabiliyor olmanız ve ihtiyaç duymanız halinde diş tedavisi dâhil, sağlık hizmetlerine çabuk bir biçimde erişim olanağına sahip olmanız gerekmektedir. www.itfseafarers.org “ Bu haklar bize hükümetler tarafından verilmedi, onlar için savaş vermemiz gerekti. Bu kolayca olmadı. Bu haklar bildirgesini, sendikalar birlikte çalışarak elde ettiler. ” Jon Whitlow ITF, Denizcilik Çalışma Sözleşmesi için yapılan görüşmelerin tamamında bütün ağırlığıyla yer almaktadır. Bu çok yenilikçi bir çalışma: ILO sözleşmeleri açısından, olağandan çok daha ayrıntılı. Uyum ve uygulama konularında üzerinde çok zaman harcadık ve sonuçta bir üçlü mutabakatın sağlanması gerektiği göz önünde bulundurulduğunda, bunun olabileceğin en iyisi olduğunu düşünüyoruz. 500 GT’un üzerindeki, uluslararası sularda ya da farklı ülkelerin limanları arasında faaliyet gösteren her gemi, bir denizcilik çalışma belgesine sahip olmak zorunda. Bu, dünya üzerindeki gemilerin çoğunun bu belgeye ihtiyacı olacağı anlamına geliyor. İlk defa, küresel sosyal ve çalışma hakları konularında düzenli denetimler yapılıyor olacak. Ve hatta bu belgeye sahip olmayan gemiler bile teftiş edilebilecek. Ama şimdi denizcilerin de üstlerine düşeni yapmaları gerekiyor. Biz denizcilerden, haklarının verilmemesi durumunda ayağa kalkmalarını, mücadele etmelerini ve şikâyet başvurusunda bulunarak haklarını kullanmalarını istiyoruz. Eğer denizciler iş sözleşmelerinde yer alan sendika karşıtı hükümleri, ödenmeyen ücret ya da çifte muhasebe uygulamalarını bildirirlerse, bu sorunlar ilk kez liman devleti kontrolünün ele aldığı konular arasında yer alacak. Elverişli bayrak gemiciliği bugüne kadar sosyal hakları ve işçi haklarını görmezlikten geldi. Bunu uluslararası hukuk çerçevesinde yükümlülükleri olmasına karşın yaptı; şimdi bu yükümlülükler yasal olarak uygulanabilir nitelikte olacak. Bu haklar bize hükümetler tarafından verilmedi, onlar için savaş vermemiz gerekti. Bu kolayca olmadı. Bu haklar bildirgesini, sendikalar birlikte çalışarak elde ettiler. Ve sendikalar asgari sosyal ve çalışmaya ilişkin hakları iyileştirmek için mücadele verdiler. Bu sözleşme mevcut hakları tırpanlamak için bir araç olarak kullanılamaz. Eğer iyi kullanılırsa, bu sözleşme önemli bir silah olabilir. ITF, MLC üzerinde çalışmaya devam etmektedir. Şimdi, ulusal sendikalarla birlikte, sözleşmeye onay verilmesini sağlamak için lobi faaliyetleri yürütüyoruz. Ortaya çıkan işaretler sözleşmenin yaygın olarak onaylanacağı yönünde. ITF müfettişlerine eğitim veriyoruz ve basitleştirilmiş kılavuzlar ve bilgi notları üretiyoruz. Denizcilerin, haklarının korumasında önemli bir role sahip olan müfettişlere başvurmaları gerekiyor. Sonuçta, sözleşmenin başarısını onun gerçek dünyada ne sağladığına ve sektörde çalışan insanları nasıl etkilediğine bakarak ölçeceğiz. Uluslararası Denizcilik Örgütü, bu yılki -20 ile 24 Eylül günleri arasındaki haftada kutlanacak olan- Dünya Denizcilik Gününün temasının “2010: Denizcinin Yılı” olmasına karar verdi. IMO’ya göre amaç, “denizcileri, topluma yaptıkları benzersiz katkı nedeniyle ve genellikle çok zorlu koşullarda görevlerini yerine getirirken üstlendikleri riskleri takdir ederek onurlandırmak.” www.itfseafarers.org Bütün fotoğraflar: Uluslararası Çalışma Örgütü/M Crozet ITF ve Denizcilik Çalışma Sözleşmesi BENİM İÇİN NE ANLAM İFADE EDİYOR ITF Müfettişi İlpo Minkkinen, ITF müfettişi, Finlandiya Denizciler Sendikası Ulusal mevzuatımız hakkında hükümet ve işverenlerle birlikte düzenlenen çeşitli toplantılara katılıyorum. Denizcilik Çalışma Sözleşmesi 2006’yı yürürlüğe koyabilmemiz ve onaylayabilmemiz için mevzuatımızda kimi değişiklikler yapmamız gerekiyor. Gemi sahiplerine ve devlet temsilcilerine MLC 2006’nın sadece bir asgari standart olduğunu ve ulusal mevzuatın her zaman, örneğin konaklama, dinlenme tesisleri, yemek ve iaşe konularında daha iyi hükümler içerecek biçimde düzenlenebileceğini hatırlatıyorum. Ulusal bandıralı gemilerimizi ziyaret ettim, denizcilerle, güvenlik ve sendika işyeri temsilcileriyle görüştüm ve onlara bu konularda ne düşündüklerini sordum. Bununla birlikte endişem şu ki, gemi sahipleri MLC 2006’nın asgari değil, azami bir standart olduğunu düşünüyorlar. Eğer bir gemi ITF tarafından kabul edilen bir toplu iş sözleşmesi kapsamında yer almıyorsa, iş sözleşmesi ve ücretle ilgili elimizdeki tek kıstas, Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından tavsiye edilen asgari ücret oluyor. Biz ülkemizde, ne elverişli bayrak gemilerinde ne de ulusal bayrak taşıyan gemilerde ILO’nun ücret düzeylerini kabul etmiyoruz ama liman devlet kontrolü ediyor. Bu yüzden, liman devlet otoritesinin bizim ortaya çıkartacağımız herhangi bir sorun karşısında harekete geçip geçmeyeceği konusunda endişe taşıyorum. Sonuç olarak, MLC 2006 yürürlüğe girdiği zaman, bir ITF müfettişi olarak yaptığım işin aynı kalacağını düşünüyorum. Finlandiya’da güçlü 30 sendikalarımız var ve denizcilere insan onuruna yakışan ücret ve çalışma şartları sağlamak için yürüttüğümüz elverişli bayrak kampanyasında başarılı olacağız. Ulusal bayrağımızı taşıyan gemilerde çalışan denizciler için çok az şey değişecek. Buna karşılık elverişli bayrak gemilerinde çalışan denizciler için, MLC 2006’ya ilişkin konularda, ülkemizin liman devlet müfettişliğinden yardım isteme fırsatımız olacak. Elverişli bayrak gemilerinde çalışan denizcilerin özellikle ücretlerle ilgili konularda yardım için bizimle temasa geçeceklerinden eminim. Elimizden gelenin en iyisini yapacağımız konusunda bize güvenebilirler. Her ne olursa olsun, denizcilerin her zaman temel haklarını savunmak için güçlü sendikalara ve ITF’ten gelecek güçlü bir desteğe gereksinim duyacaklarından kuşku duymuyorum. Sosyal yardım görevlisi Roger Harris, Uluslararası Denizcilere Sosyal Yardım Komitesi MLC 2006, denizcilerin sosyal refah profilini yükseltmek ve bunu sağlam bir biçimde denizcilik sektörünün gündemine yerleştirmek konusunda önemli bir fırsat sağlıyor. Bu, ICSW için, MLC’nin sosyal refahla ilgili bölümlerinin tam olarak anlaşılmasını ve uygulanmasını sağlamak bakımından daha fazla çaba göstermek anlamına gelecektir. Bu, uygulanması zorunlu olan düzenlemelere uyulmasını ve gönüllü kılavuz ilkelerin benimsenmesini sağlamak için, gemi sahipleri ITF Denizciler Bülteni 2010 ve yöneticileri, sendikalar, limanlar, hükümetler ve yardım kuruluşları arasında yapıcı işbirliklerinin geliştirilmesi anlamına gelmektedir. ICSW’nin, MLC’nin sosyal refaha ilişkin düzenlemelerinin ve kılavuz ilkelerinin uygulanmasında öncü bir rol oynamasını sağlamaya çalışacağım için, bu benim için de daha fazla çalışmak anlamına gelecektir. MLC denizcilerin, “sağlık koruma, tıbbi bakım, sosyal yardım ve sosyal güvenlik korumasının diğer biçimlerine” erişme hakkına yer vermektedir. MLC ileriye doğru bir adım atmakta, diğer sözleşmelerden farklı olarak, onu onaylamamış olsalar bile, bütün devletleri kapsamaktadır. Sözleşme, sıradan denizciler için, sosyal hizmetlere ve tesislere daha iyi erişim sağlayabilme anlamına gelmelidir. Bu sözleşme, denizcileri, saygı gösterilmesi ve korunması gereken, sosyal hakları olan insanlar olarak kabul ettiği için, yaşamsal bir öneme sahiptir. Sözleşme aynı zamanda gerek gemide gerekse de karada bunu gerçekleştirecek sosyal yardım hizmetlerinin ve tesislerinin sağlanmasının önemini de kabul etmektedir. “ MLC ileriye doğru bir adım atmakta, diğer sözleşmelerden farklı olarak, onu onaylamamış olsalar bile, bütün devletleri kapsamaktadır. ” Uluslararası Çalışma Örgütü/J Maillard Denizcilik Çalışma Sözleşmesi Bu bakımdan durumunuz karada çalışan insanlardan daha kötü olmamalıdır. Bu, hem gerekli ilaçlara, tıbbi malzeme ve tesislere hem de tıbbi bilgi ve uzmanlığa çabuk bir biçimde erişebilmemiz anlamına gelmektedir. 100 veya daha fazla sayıda insan taşıyan, üç günden uzun süreyle uluslararası yolculuk yapan gemilerde, uzman bir tıp doktoru bulundurulması zorunludur. Gemi sahiplerinin yükümlülükleri Gemi sahipleri iş sözleşmesinin yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak, ülkenize geri gönderilinceye kadar ya da bir sigorta/tazminat planı çerçevesinde parasal tıbbi yardım talep edinceye kadar geçen süre içinde, işinizle ilgili olarak ortaya çıkan hastalık, yaralanma ya da ölüm halinden kaynaklanan her türlü maliyetten sorumludur. İlaca ve tıbbi tedaviye ihtiyacınız varsa ya da hastalığınızın tedavisi sırasında evinizden uzakta kalmak zorundaysanız, gemi sahibi siz iyileşene ya da kalıcı sakat olarak işten ayrılana kadar, her türlü faturayı ödemek zorundadır. Ulusal yasalarda/mevzuatta belirtilmesi durumunda, gemi sahibinin bu bedelleri ödeme sorumluluğu yaralanmanın/hastalığın ortaya çıktığı andan itibaren 16 hafta ile sınırlandırılabilir. Yaralanma/hastalık sonucunda çalışamayacak hale gelmeniz durumunda, gemide bulunduğunuz sürece tam ücret almanız gerekmektedir. Ülkenize ulaştığınız zaman, tam ücret mi, kısmi ücret mi ya da bir nakit ödeme mi alacağınız yürürlükteki ulusal yasalar ve TİS hükümleri tarafından belirlenecektir. Bu ödemeler yaralanma/hastalığın ortaya çıktığı andan başlayarak, 16 hafta ile sınırlandırılabilir. Karadaki sosyal tesislere erişim Bir gemide çalışan bütün denizciler, sağlık ve esenliklerini korumak için karada yer alan tesislere erişebiliyor olmalıdır. Bu tesisler, milliyetinize, ırkınıza, renginize, cinsiyetinize, dininize, siyasi görüşünüze, sosyal sınıfınıza ve geminizin bandırasına bakılmaksızın, sizler için kolayca erişebilir olmalıdır. www.itfseafarers.org Uluslararası Çalışma Örgütü/M Crozet “ Eğer beş ya da daha fazla denizcinin bulunduğu bir gemide çalışıyorsanız, geminin güvenlik komitesinde yer almak üzere, mürettebat tarafından seçilecek ya da atanacak bir denizciler güvenlik temsilcisine sahip olmanız gerekmektedir. ” Gemi sahiplerinin mümkün olan durumlarda kıyı izni vermeleri gerekmektedir – bunu sağlamak liman devlet kontrolünün bir yükümlülüğü değildir. Sosyal güvenlik Siz ve bakmakla yükümlü olduğunuz kişiler sosyal güvenlik korumasından yararlanma hakkına sahipsiniz. Devletler en az üç alanda sosyal güvenlik sağlamalıdır ve tavsiye edilen alanlar şunlardır: tıbbi bakım, hastalık yardımı ve iş kazası yardımı. İŞE ALMA, YERLEŞTİRME VE İŞ SÖZLEŞMELERİ İşe alım hizmeti veren mürettebat istihdam büroları sizden iş bulma karşılığında ücret almamalıdır. Sizden yalnızca ulusal yasal sağlık raporunuzu, ulusal denizci sertifikanızı, pasaportunuzu ya da benzeri kişisel seyahat belgelerini temin etmek için para alınabilir. Vize masraflarının gemi sahibi tarafından ödenmesi gerekmektedir. Denizcilerin iş sözleşmeleri Gemide insan onuruna yakışan yaşama ve çalışma koşullarını düzenleyen adil bir iş anlaşmasına ya da sözleşmesine sahip olmak hakkınızdır. Sözleşme sizin tarafınızdan ve işvereniniz tarafından imzalanmalı, kolay anlaşılır ve yasal olarak uygulanabilir olmalıdır. İşveren tarafı adına imza gemi sahibi, gemi sahibinin temsilcisi ya da gemiyi işletme görev ve sorumluluğunu üstlenmiş olan kişi tarafından atılabilir. İstihdam koşullarıyla ilgili, TİS dâhil tüm bilgiler, gemide bulunan herkes için serbestçe erişilebilir olmalıdır ve limanda yapılacak teftiş için hazır bulundurulmalıdır. İş sözleşmenizde neler bulunmalıdır? Tam adınız, doğum tarihiniz/yaşınız ve doğum yeriniz Gemi sahibinin adı ve adresi Sözleşmenin imzalandığı yer ve imzalanma tarihi Gemideki pozisyonunuz, örneğin 3. mühendis, usta gemici, aşçı www.itfseafarers.org Ücretlerinizin miktarı ve bunların nasıl hesaplandığı Yıllık ücretli izin süresi Belirsiz süreli sözleşmeler için ihbar süresi dâhil olmak üzere, sözleşmenin feshedilme koşulları Bitiş tarihi – iş sözleşmesi belirli bir süre için düzenlenmişse, iş ilişkinizin ne zaman sona ereceğini bilme hakkına sahipsiniz Varış limanı – sözleşme belirli bir sefer için düzenlenmişse, iş ilişkisinin seferin bitiminden ne kadar zaman sonra sona ereceğini bilmeniz gerekir Gemi sahibi tarafından sağlanan sağlık ve sosyal güvenlik yardımları Eve geri gönderilme haklarınızın ayrıntıları Eğer varsa, TİS’e göndermede bulunmalı Ulusal yasaların gerekli kıldığı diğer ayrıntılar DENİZCİLERİN BU HAKLARI KULLANAMAMALARI HALİNDE NE OLUR? Bir denizci olarak gemide bulunduğunuz sırada sizden kıdemli bir zabite, kaptana, gemi sahibine ya da bayrak devletine şikâyet başvurusunda bulunabilirsiniz. Ayrıca, bir liman devleti kontrol yetkilisine/iş müfettişine şikâyette bulunabilirsiniz. Şikâyet başvurusunu doğrudan yapmak zorunda değilsiniz; bir başkası, örneğin bir ITF müfettişi veya sosyal yardım uzmanı sizin adınıza şikâyet başvurusunda bulunabilir. Bayrak devletleri, liman devletleri ve işgücü arz eden tüm devletlerin, MLC’nin şartlarına uygun davranılmasını sağlamak ve MLC’nin hükümlerini yürürlüğe koymak konusunda sorumlulukları bulunmaktadır. Gemide şikâyet başvurusunda bulunma prosedürleri Gemide, sözleşme hükümlerine ve insan onuruna yakışan koşullarda yaşama ve çalışma hakkı dâhil, sahip olduğunuz haklara yönelik ihlallerle ilgili şikâyette bulunmanızı sağlayacak bir prosedürün oluşturulmuş olması zorunludur. ITF Denizciler Bülteni 2010 31 Denizcilik Çalışma Sözleşmesi BENİM İÇİN NE ANLAM İFADE EDİYOR Liman devlet kontrol görevlisi Luigi Giardino, İtalyan Liman Devleti Kontrolü Deniz Çalışma Sözleşmesi bir kez sağlam bir biçimde uygulamaya konulduğunda, üçlü sosyal paydaşlara eşit koşullar sağlayacak, hükümetlere (bayrak devletlerine), gemi sahiplerine ve denizcilere eşit ölçüde faydalı olacaktır. Denizcilik camiasının ve sosyal tarafların, bütün denizcilerin insan onuruna yakışan istihdam koşullarına sahip olmalarını sağlamak için, her zamankinden daha yakın bir çalışma içine girmiş olmaları, çok zamanlı olmuştur. Daha önceleri, var olan denizcilik sözleşmelerinin çok sayıda olması, hükümetlerin tüm standartları karşılamalarını ve yürürlüğe koymalarını zorlaştırıyordu. Standartların birçoğu günün şartlarına uymuyordu ve gemilerdeki çağdaş çalışma ve yaşam koşullarını yansıtmaktan uzak kalıyordu. Standart altı gemileri ortadan kaldırmak için daha etkili bir yaptırım ve uyum sağlama sisteminin geliştirilmesine ihtiyaç duyuluyordu. Ayrıca bunun, gemilerin güvenliğinin ve emniyetinin sağlanması ve çevrenin korunması için, Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) tarafından kabul edilmiş olan uluslararası standartların oluşturduğu iyi bir biçimde yapılandırılmış uluslararası sistemin içinde işlemesine de ihtiyaç duyuluyordu. Gemilerin MLC’nin uluslararası ilkelerine uygun hareket ettiklerini söyleyebilmeleri için sertifikalandırılmaları gerekecek. Bunun, teftiş etmemiz gereken gemileri tespit ederken işimizi kolaylaştırması gerekmektedir. Taşıma hakkına sahip olduğu bayrağın otoritesi tarafından sertifikalandırılmış bir gemi, yurtdışında daha az teftiş edilecektir. Liman devlet kontrolünün, standart altı olan ya da olması muhtemel görünen gemilere ağırlık vermesi gerekecektir. Bu, bayrak devletleri sözleşmeyi onaylamadığı için sertifikalandırılmamış olan gemileri de kapsamaktadır. Ulusal sendika görevlisi Juan Luis Villalón, ITF müfettişi, Şili Şili’de bizler, MLC’nin geliştirilmesinde, ulusal düzeyde büyük bir rol oynamaktayız. Kısa bir süre önce denizcilik sendikalarını, federasyonları, üniversiteleri, zabitleri ve tayfaları bir araya getiren bir Ticari Denizcilik İşçileri Konseyi oluşturduk. Bizler, işçiler olarak, şimdi isteklerimizi ve sorunlarımızı yetkililere iletme ve yeni yasa taslakları hazırlandığı zaman bizlere danışılması Sorunları mümkün olan en alt düzeyde çözmek için çalışmalısınız ama doğrudan kaptana ya da bayrak devletinin bir temsilcisi gibi dış makamlara gitme hakkına da sahipsiniz. Bir temsilcinin veya diğer bir gemicinin size eşlik etmesi hakkına sahipsiniz ve hiçbir koşul altında bir şikâyet başvurusunda bulunduğunuz için mağdur edilemezsiniz. Eğer şikâyet konusu gemide çözüme ulaştırılamazsa, konuyu karada ya gemi sahibinin ya da bayrak devleti, liman devleti ya da kendi ülkeniz makamlarının nezdinde gündeme 32 ITF Denizciler Bülteni 2010 konusunda benzersiz bir fırsata sahibiz. ILO, siyasi olarak, Şili’nin kimi sözleşmeleri onaylamasına veya en azından uyarlamasına her zaman önem vermiştir. Hükümetimiz MLC konusunda üçlü bir konsültasyon çalışması başlatmayı kararlaştırdı. ILO, bu uygulamayı Latin Amerika’da yaygınlaştırma konusunda büyük bir şans olarak gördü ve kendi alt bölge ofisinde bir seminer düzenledi. “ Bizler, işçiler olarak şimdi isteklerimizi ve sorunlarımızı yetkililere iletme ve yeni yasa taslakları hazırlandığı zaman bizlere danışılması konusunda benzersiz bir fırsata sahibiz. ” getirmeniz gerekmektedir. Gemide çalışmaya başladığınızda, gemideki şikâyet başvurusu prosedürünün bir kopyasını almanız gerekmektedir. ŞARTLARIN SAĞLANMASI Her bayrak devleti MLC’ye nasıl uygunluk sağlayacağına kendisi için verecektir ve dolayısıyla koşullar bir bayrak devletinden ötekine farklılıklar gösterecektir. Buna, sözleşmenin şartları karşılandığı ve gemi bayrak devletinin Denizcilik Bütün taraflar dâhil edilmesini gerekli gördükleri konuları gözden geçirdiler. Ele alınan konular arasında mürettebat sayısının belirlenmesinde güvenliğin ve ticari kaygıların esas alınması arasındaki farklar, gemide yiyecek-içecek bölümünün önemi, çalışma süreleri, barınma ve sertifikasyon başlıkları yer alıyordu. Bu konferansın bir aşamasında ulusal sicil konusu dahi gündeme geldi. Konferansa çalışma bakanlığı, çalışma müdürlüğü(teftiş bölümü), denizcilik müsteşarlığı, sağlık bakanlığı, denizcilik otoritesi, gemi sahipleri birliği ve işçiler dâhil çok sayıda yetkili katıldı. Biz ise olabildiğince çok sayıda insanı sürece katabilmek için yetkililere ve gemi sahiplerine yönelik bir lobi çalışması yürüttük. Danışma sürecini başlatmak amacıyla taslak bir rapor hazırlandı. Bu taslak hükümet ve gemi sahipleriyle biçimsel ve resmi görüşme turlarına giden yolda atılmış olan ilk adımdı. Yıl boyunca MLC’nin uygulamaya konulmasıyla ilgili bütün konular, özellikle bizim İş Yasası, ulusal STCW, gemide çalışma yönetmeliği, denizcilik yasası vb. iç düzenlemelerimizde yapılması gereken değişiklikler ele alındı. Bütün tarafların fikir birliğine vararak oluşturdukları nihai taslak ortaya çıkınca, ILO’ya bir rapor gönderildi ve şu anda bizler, Barbados’ta, MLC üzerine düzenlenmekte olan ve benim de işçi temsilcisi olarak katıldığım bir bölgesel toplantıya rapor veriyoruz. Çalışma Standartlarına Uygunluk Beyanı’nda (DMLC)belirtilen standartlara uyduğu sürece izin verilecektir. DMLC’ye ek olarak, 500 GT’un üzerindeki, uluslararası sularda veya farklı ülkelerin limanları arasında faaliyet gösteren her gemi bir denizcilik çalışma belgesine sahip olmak zorundadır. Bu belge geminin sözleşme şartlarına uyduğunu tasdik eder. Daha fazla bilgi için: www.itfseafarers.org www.itfseafarers.org Rob Bremner/reportdigital.co.uk Bir denizci, ailesiyle birlikte Liverpool’daki Mersey Denizciler Misyonu’na giderken. Denizci merkezleri Ya kullanın ya da kaybedin Yeterli sayıda ziyaretçileri olmaması durumunda sosyal merkezler kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirler ve bu durumda kaybeden taraf denizciler olacaktır. www.itfseafarers.org D enizciler 2009 yılında zor bir dönemden geçtiler. Çok sayıda gemi hizmet dışına alındı ve denizcilerin iş sözleşmeleri arasındaki süre giderek uzadı. Gemiler daha az yük taşıdıkları zaman, yükleme işlemleri daha az zaman alıyor ve mürettebatın kıyı izni için çok daha az zamanı oluyor. Bu, aynı zamanda denizci merkezlerinin de sıkıntıya düşmeleri anlamına geliyor. Denizci merkezlerinin ya ziyaretçi sayısı azalıyor ya da gelen ziyaretçilerin harcayacak daha az paraları oluyor. Bira ve aperatif yiyecek satışı gibi geleneksel gelir kaynakları, alkol tüketimine getirilmiş olan daha sıkı kısıtlamalar nedeniyle zayıflamış durumda. Telefon tarifeleri ITF Denizciler Bülteni 2010 33 “ Denizcilerin ihtiyaçları değişti ve bu nedenle, örneğin konaklama hizmeti veren merkezlere artık daha az ihtiyaç duyuluyor ve merkezlerin daha küçük ve mümkün olan yerlerde, limanlara daha yakın olmaları gerekiyor. ” 34 Denizci merkezleri Tüm dünya limanlarında yaklaşık olarak 650 adet denizci merkezi bulunmaktadır. Bunların birçoğu Uluslararası Hıristiyan Denizcilik Birliği (ICMA) üyeleri tarafından işletilmektedir. ITF Denizciler Vakfı, ICMA ile birlikte, dünyanın dört bir yanından denizci merkezlerinin yöneticilerini ve liman papazlarını bir araya getirmek için Hong Kong’da düzenlenen bir atölye çalışmasını finanse etti. Atölye çalışmasında denizci merkezlerinin yöneticileri, merkezlerinin faaliyetlerini başarılı bir biçimde yürütebilmesi bakımından önem taşıyan etkenleri ve en iyi uygulamaları ele aldılar. Grup aşağıdakilerin de içinde yer aldığı bir dizi konuyu ele aldı: merkezler denizcilerin ihtiyaçlarına odaklı olmalıdır merkezlerin altyapısı (konumu, erişilebilirliği, mimarisi) merkezlerle bağlantılı kişi ve hizmetlerin bütünlüğü personel ve gönüllülerin tutumu ve profesyonelliği merkezlerin yerel yönetimler, sektör ve yerel inanç topluluklarıyla ilişkileri güvenilir ulaşım olanakları sağlanmalıdır bağış toplama, denizciler için bu değerli hizmetlerin sürdürülmesinin önemli bir parçasıdır. Denizci merkezleri değerli bir hizmet sunuyorlar ve merkez yöneticileri bir araya gelerek, denizcilerin ihtiyaçlarının gerçek anlamda karşılanmasını sağlayabilirler. ucuzladığından, telefon kartı satışıyla ve telefon görüşmeleri yaptırarak elde edilen gelirler de azaldı. Dünyanın farklı köşelerinde yer alan denizci merkezlerinin temsilcileri, 2009 yılının Ekim ayında, Hong Kong’da, bu merkezlerin nasıl açık tutulabileceklerini ve denizcileri başarılı bir biçimde desteklemeyi sürdürebileceklerini ele almak üzere bir araya geldiler. Filipinli bir denizci, Nonoy Baldon, kısa bir süre önce yaptığı bir yolculuk sırasında denizci merkezleriyle ilgili yaşadığı deneyimleri paylaşmak üzere bu toplantıya katıldı. Nonoy, mürettebatın limanda bulunduğu sırada gemilerine gelen ziyaretçilerle, bir araya gelmekten -özellikle kendilerine, aileleri ile iletişim kurmaları konusunda yardımcı olmaları durumunda- büyük mutluluk duyduklarını söyledi. Denizcilerin liman çevresinde faaliyet gösteren ticaret erbabı tarafından istismar edilmelerinin ne kadar kolay olduğunu ve kendisinin bir keresinde şehre yaptığı 25 dakikalık bir taksi yolculuğu için 100 dolar ödemek zorunda kaldığını anlattı. Şehirdeki bir semt barında kendilerine gayet iyi hizmet edilmiş ve birçok aperatif, yiyecek ve içecek “verilmiş” ama akşamın sonunda da önlerine 500 ABD doları tutarında bir hesap konulmuş. Bir başka limanda, liman papazı gemiyi ziyaret etmiş, gemicileri bir yürüyüş turuna çıkarmış ve sonra da denizci merkezine götürmüş. Nonoy bir süreliğine kırları ve dağları görmenin kendilerine iyi ITF Denizciler Bülteni 2010 geldiğini, turun sonrasında gemici arkadaşlarının çok mutlu olduğunu ve iş sözleşmelerinin bitiminde, gemiden ayrılırken bile bu deneyimden söz ettiklerini belirtti. Uluslararası Hıristiyan Denizcilik Birliği genel sekreteri Hennie La Grange şunları söyledi: “Bu atölye çalışması delegelerin ne kadar arzulu ve profesyonel bir anlayışa sahip olduklarını ve bu merkezlerde denizcilere sunulan hizmetlerin kalitesini açıkça ortaya koydu. ICMA denizcilere böylesine özveri ile hizmet verilmesinde pay sahibi olmaktan gurur duymaktadır. Bu atölye çalışmasının sonuçlarının tüm denizci merkezlerine yol gösterici araçlar sağlayacağını umuyoruz.” ITF Denizciler Vakfı’ndan Roy Paul de atölye çalışmasının gerçekleştirilmesine katkıda bulundu ve şunları söyledi: “Denizci merkezlerinin, denizcilere sosyal hizmetlerin götürülmesi sürecinin hâlâ çok önemli bir parçasını oluşturdukları açıkça görüldü. MLC 2006, limanlarda sosyal tesislerin bulunmasına duyulan ihtiyacı vurguluyor ve bu merkezler zaten birçok limanda mevcut. “Denizcilerin ihtiyaçları değişti ve bu nedenle, örneğin konaklama hizmeti veren merkezlere artık daha az ihtiyaç duyuluyor ve merkezlerin daha küçük ve mümkün olan yerlerde, limanlara daha yakın olmaları gerekiyor. Ama her şeyden önce bunların denizciler tarafından kullanılmaları gerekiyor ve denizcilerin mümkün olan her yerde bu merkezleri ziyaret edeceklerini ve kendi merkezlerine destek vereceklerini umuyorum!” www.itfseafarers.org ITF Denizciler Vakfı Konteyner gemiciliğinin yükselişi denizcilerin sosyal refahlarını etkiledi. Gemilerin yüklemeboşaltma işlemleri artık günlerce sürmeyip, birkaç saat içinde tamamlanabiliyor ve bu durum denizcilerin kıyı izni sürelerini sınırlandırıyor. Bu, birçok yerde, şehirde veya liman dışında bulunan denizci merkezlerini ziyaret etme olanağını olumsuz yönde etkiliyor. Dolayısıyla, birilerinin denizcilerin sosyal ihtiyaçlarını karşılamak için gözlerini er ya da geç konteynerlere çevirecek olmaları, belki de kaçınılmaz bir durumdu. Dünyanın dört bir yanındaki limanlarda, konteynerleri denizci merkezine dönüştürme uygulamalarına giderek daha sık rastlanıyor. Denizciler bu yeni konteyner merkezleriyle bir dizi avantaj elde ediyorlar. En önemlisi bunlar iskeleye çok daha yakın yerlere kurulabiliyor ve bu da onları ziyaret etmeyi kolaylaştırıyor. İşte bu nedenle ITF Denizciler Vakfı bu tesislere fon sağlıyor ve denizcileri bunlardan yararlanmaya teşvik ediyor. Konteyner merkezler ITF Denizciler Vakfı, 2009 yılında, Filipinlerde, General Santos Limanı’nda bir denizci merkezinin açılmasını finanse etti. Bu proje, liman otoritesi ve limanın din görevlisi Rahibe Susan O. Bolanio’nun yardımıyla koordine edildi. Bolanio, Piskopos Gutierrez ile birlikte Marina (Denizcilik Sektörü ve Ulusal İdaresi), gümrük, sahil güvenlik ve Filipinler Liman Otoritesi’ne (PPA) başvurularda bulundu. PPA, Deniz Havarileri’ne bir yer sağlamak konusunda kararlı bir tutum aldı. Çok uluslu meyve nakliye şirketi Dole Philippines, genel müdürü Kevin Davis aracılığıyla, projeye 40 ayaklık [0,3048 metre] bir konteyner bağışladı. Şirket, kapı ve pencereler ekleyerek, yer döşemesi ve duvar kaplamalarını yaparak binayı inşa etti ve konteyneri bir denizci merkezine dönüştürdü. Stella Maris, denizciler için bu uğrak merkezini, stratejik bir yaklaşımla, rıhtım üzerinde, gemilere yürüme mesafesinde bir www.itfseafarers.org Yeni bir çözüm mü? ROY PAUL denizcilere sıcak bir biçimde karşılandıkları bir yer sağlamak için geliştirilen yeni uygulamayı anlatıyor yere konumlandırdı. Merkezde hem bir internet cafe ve telefonlar hem de denizcilerin akşamları oturabilecekleri ve eğlenebilecekleri küçük bir dinlenme alanı ve bir bahçe bulunuyor. ITF Denizciler Vakfı, benzer nitelikte bir dizi projeye finansman sağladı. Filipinlerin Cebu limanında iki adet 40 ayaklık konteyner bir denizci merkezine dönüştürüldü. Fransa’nın Marsilya limanında, benzer bir geçici modüler yapı, konteyner merkezlere benzer bir alternatif sunmakta ve bir denizci uğrak merkezi olarak faaliyet göstermektedir. Nijerya’nın Lagos Apapa Limanı’na gelen denizciler de, limana çok yakın bir yerde, bir sosyal merkez bulabiliyorlar. Liman otoritesi, bir denizci merkezinin kurulması için, liman kontrol kulesinin yanında bir yer önerdi ve ITF dört adet internet bağlantısına sahip bilgisayarla birlikte, yeni bir merkezin kurulmasını finanse etti. Denizciler burada alkolsüz içecekler ve yerel hediyelik eşyalar satın alabiliyorlar. Ulusal Denizciler Sosyal Yardımlaşma Kurulu sekreteri Amos Kuje şu değerlendirmeyi yaptı: “Liman idaresinin yardımıyla burada bu merkezi kurmamız mümkün oldu. Bu merkezde denizciler için planlanan programlar, Apapa’da genel kargo, konteyner, kuru yük ve ro-ro terminallerine demirlemiş gemilerde çalışan denizcileri ağırlamayı içeriyor. “Merkezin içindeki alan dinlenme amacıyla ve masa tenisi ve badminton oynamak için kullanılıyor. İlginç yerleri, alışveriş mekânlarını, kilise ve camileri ziyaret etmek isteyenler için ücretsiz servis otobüsü sağlanıyor. Merkezin gönüllü çalışanları ICSW’nin sponsorluğunu üstlendiği Sosyal Yardım Amaçlı Gemi Ziyaretçiliği Kursunu tamamladılar. Bu insanlar gemileri düzenli aralıklarla ziyaret ediyorlar ve aynı zamanda merkezde, buranın her gün sabah saat 9’dan akşam saat 9’a kadar denizcilere açık olmasını sağlamak için görev yapıyorlar.” Konteynerler denizcilere, limana yakın, kullanışlı tesisler sağlamanın mükemmel bir yolu. Limanın ihtiyaçlarının değişmesi durumunda, bu konteynerler kolaylıkla başka alanlara taşınabilir. Barnabas Epu, Apapa’daki merkezde çalışan bir gönüllü ve şunları söylüyor: “Açıldığından bu yana merkeze çok sayıda ziyaretçi geldi. ISPS (Uluslararası Gemi ve Liman Tesisleri Güvenlik) Koduyla birlikte denizciler bize kolayca ulaşabildiklerinden, liman içinde bu konuma sahip olduğumuz için şanslıyız. Ayrıca biz denizcilerin ziyaret etmesini mümkün kılacak biçimde, güvenli bölgeler içinde yer alıyoruz. Denizciler burada, limanın içinde yer alan merkezi görünce çok şaşırıyorlar ve aileleriyle iletişim kurabilecekleri için mutlu oluyorlar.” ITF Denizciler Vakfı’ndan Tom Holmer şöyle dedi: “Denizcilerin ihtiyaç duydukları hizmetlere erişmelerine yardımcı olmak için bu merkezlere fon sağlamayı sürdüreceğiz. Bu merkezlerin kurulduğu yerlerde, yerel gemicilik firmalarının ve liman yetkililerinin konteyner ve konteyner merkezlerin üzerinde kurulacakları alanı sağlama konusunda olumlu bir yaklaşım gösteriyor olmaları bizleri sevindiriyor. Kimi yerlerde, kendi limanlarında denizcilerin sosyal gereksinimlerine karşı duyarlı bir tutum alan liman yetkilileri, ayrıca elektrik ve su hizmetlerini de veriyorlar ve bu muazzam bir yardım sağlıyor.” ITF Denizciler Bülteni 2010 35 ITF Seafarers Çince, Rusça ve İspanyolca yayına başlıyor ITF denizcilik koordinatörü Stephen Cotton 18 aydır yayında olan ITF Seafarers web sitesiyle ilgili bizlere bir değerlendirme sunuyor WHAT WAS THE ITF’S AIM INBIR CREATING A WEBSITE ITF’IN DENIZCILERE ÖZEL WEB SITESI SPECIFICALLY FOR SEAFARERS? HAZIRLAMAKTAKI AMACI NEYDI? SC: Denizcilerin çoğu ITF’i ve bizim onlar onlar için neler yapabileceğimizi biliyorlar. Ancak denizcilerin güncel konularla ilgili ITF’in sağladığı bilgileri tek bir yerde bulabilecekleri bir ortamın eksikliğini yaşıyorduk. Ayrıca bizler için denizcilere daha fazlasını verebilmek de önem taşıyor ve işte bu nedenle bu siteye çok sayıda interaktif araç ekledik. Bunların bizlere denizcilerle iletişim kurmak konusunda yardımcı olacaklarını umuyoruz. BU WEB ARACILIĞIYLA DENIZCILERE NE TÜR WHAT NEWSITESI THINGS ARE YOU PROVIDING TO SEAFARERS YENI ŞEYLER SUNUYORSUNUZ? THROUGH THE WEBSITE? SC: Şimdi denizciler gemileriyle ilgili araştırma yapabilirler ve geminin bir ITF toplu iş sözleşmesine sahip olup olmadığı ya da ITF tarafından en son ne zaman teftiş edilmiş olduğu gibi konularda bilgi alabilirler. Ayrıca, denizcilerin kendilerini etkileyen şeylerle ilgili görüş alışverişi yapabilecekleri, interaktif bir tartışma forumu olan Gemici Sohbeti de var. Bir başka yeni alan, çok popüler hale gelmiş olan Müfettişin Blogu. Öyle anlaşılıyor ki, müfettişlerimizin söylediklerine, paylaştıkları deneyimlere ve verecekleri tavsiyelere yönelik yoğun bir ilgi var. Sitede aynı zamanda, denizcilerin kendilerini etkileyen gelişmelerden haberdar olabilmeleri için haftalık haberler de yer alıyor. BU WEB SITESİ ŞU ANA KADAR NE ÖLÇÜDE BAŞARILI HOW SUCCESSFUL HAS THE WEBSITE BEEN SO FAR? OLDU? SC: Siteyi ziyaret etmiş olan denizcilerden bazı olağanüstü tepkiler aldık. Ve sitenin ziyaretçi sayısında yaşanan sürekli artış gerçekten de cesaret verici. Şu sıralar giderek daha fazla sayıda denizci bizimle bu site üzerinden temasa geçiyor. Ve bu yıl, sitenin başka dillerde versiyonlarının yayına başlamasıyla ve içeriğinin sürekli olarak geliştirilmesiyle birlikte, web sitesi gücüne güç katacaktır. SITENIN BAŞKA DILLERDE YAYIN YAPACAĞINDAN YOU MENTION LANGUAGE SITES? SÖZ ETTINIZ? SC: Evet, site bu yıl içinde Çince, Rusça ve İspanyolca yayın yapmaya başlayacak. Bu nedenle gerçekten çok heyecanlıyız ve bu sitelerin İngilizce konuşmayanlara, özellikle istihdam ve sendikal haklarıyla ilgili bilgi ve tavsiye konularında çok daha iyi erişim olanağı sağlayacağını umuyoruz. WEB SITESINDE BUNDAN SONRA NE TÜR WHAT NEXT FOR THE WEBSITE YENILIKLER OLACAK? SC: Bu yıl siteden, farklı dillerdeki versiyonları da dâhil, mümkün olduğunca çok denizcinin haberdar olmasını ve siteyi ziyaret etmesini sağlamak istiyoruz. Sitenin içeriğini geliştirmek için sürekli olarak çalışıyoruz. Listede yer alan bir sonraki adım Denizcilerin Haklar Bildirgesi (Denizcilik Çalışma Sözleşmesi 2006) hakkında siteye daha fazla bilgi eklemek olacak. ANA SAYFA: www.itfseafarers.org her düzeyden web kullanıcısı için tasarlanmıştır. Ana sayfada, sağ üstte yer alan seçiciyi kullanarak dilinizi seçebilir ve daha sonra menülere göz atabilirsiniz. ITF Seafarers haftalık denizcilik haberlerine, sahip olduğunuz haklarla ilgili bilgilere ve müfettişlerimizin düzenli olarak katkıda bulunduğu bir bloga [web günlüğüne] yer vermektedir. KULLANICILARIMIZ NELER SÖYLÜYOR: Bu başarılı çalışmayı sürdür ITF. habfan Tebrikler - harika olmuş. Dean Ne mutlu ki bu siteyi buldum. kabiyakngmarino Müthiş bir web sitesi Bacon GEMİCİ SOHBETİ: Aylardır denizdeyseniz, bu durumda yalıtılmışlık sizin için bir sorun olabilir. Online tartışma forumumuz olan Gemici Sohbeti üzerinden diğer denizcilerle temas kurun ve sizi etkileyen şeyler hakkında onlarla sohbet edin. Kolayca kaydolabilirsiniz ve bu forum çok yakında Çince/Rusça/İspanyolca olarak da hizmet vermeye başlayacak. KONULAR İÇİNDE: Temel bilgi özetlerimiz kullanışlı bir biçimde, tek bir bölüm altında bir araya getirilmiştir ve denizcileri etkileyen tüm temel sorunlarla ilgili eksiksiz bir giriş bilgisi sağlamaktadır. Bunun yanı sıra daha başka kaynaklara, daha fazla bilgiye ve pratik tavsiyelere erişim için verilen bağlantılar yalnızca bir tıklama uzağınızda. www.itfseafarers.org Bu müthiş bir site – bravo! seachaplain Teşekkürler ITF! Bu büyük bir adım. joey ITF yardım elini uzattığı için o kadar çok mutluyum ki. denz Teşekkürler. Arkadaşlar sizler gerçekten harikasınız. jacksplin Bu mükemmel bir site. chaplainds Bu muhteşem yeni site için tebrikler. Robert Dickson 37 Reuters/Bobby Yip ITF denizcilere kriz konusunda içeriden bir bakış sunabilmek için sendikalardan ve sektörden uzmanları bir araya getirdi: bunu okumanız gerekiyor; ITF genel merkezindeki denizcilik politikası biriminden NICHOLA SMITH tarafından derlendi. Üstte: 2009 yılında, Hong Kong’un kuzeybatısındaki bir yerleşim alanının yakınlarındaki depolarda birikmiş olan, kullanılmayan konteynerler görülüyor. 38 ITF Denizciler Bülteni 2010 Ekonomikk G emicilik piyasası ekonomik sektörler içinde muhtemelen en küresel olanıdır. Bu krizde, ekonomilerin küreselleşmesi, dünyanın büyük bölümünün küresel zincirin içinde yer alan ülkelerin yaşadıkları ekonomik darboğazdan etkilendiği anlamına gelmektedir. İşten çıkarmalar denizcilik piyasasının bütün kesimlerini etkiliyor ve denizcilerin terk edilmesi ve ücretlerinin gecikmeli olarak ödenmesi ya da hiç ödenmemesi vakalarında bir artış yaşanıyor. ITF ve dünyanın dört bir yanındaki üyesi sendikalar bu duruma karşı koymaya ve denizcileri koruyarak krizin en kötü etkilerini bertaraf etmeye çalışıyorlar ancak kimi gemi sahipleri, özellikle de işlerin iyi gittiği yıllarda tedbirli hareket etmemiş olanları, çok sıkıntılı bir dönemden geçiyorlar. Krizle ilgili görüşlerini ve önerilerini aktarmaları ve krizin patlak vermesinden bu yana neler yaptıklarını anlatmaları için, alanda çalışan yedi uzmanı bir araya getirdik. Bu kişiler şu isimlerden oluşuyordu: Igor Pavlov – Rusya Denizciler Sendikası (SUR) başkanı; Jacqueline Smith – Norveç’teki Norsk Sjømannsforbund sendikasının başkanı; Abdulgani Y Serang – Hindistan Ulusal Denizciler Sendikası’nın genel sekreteri ve saymanı; Nick Bramley – İsviçre’deki UNIA sendikasından ve ITF’in İçsularda Seyrüsefer Kolu’nun başkanı; Paddy Crumlin – Avustralya Denizciler Sendikası’nın ulusal sekreteri; Brian Martis – V-ships grup ticari hizmetler direktörü. Giles Heimann – Uluslararası Denizcilik İşverenleri Komitesi genel sekreteri. Ekonomik kriz çalışmalarınızı nasıl etkiliyor? Igor Pavlov Ekonomik durum, doğal olarak sendikayı etkiliyor; kazanılmış hakların korunması ve toplu iş sözleşmesi (TİS) hükümlerine uyulmaması konusunda daha fazla başvuru yapılıyor ama en çok başvuruyu ücretlerin ödenmesinde yaşanan gecikmelerle ilgili olarak alıyoruz. Denizcilerin terk edildikleri vakalarının sayısı önemli ölçüde arttı; gemi sahiplerinin gemileri erzak ve gıda sağlamadan, mürettebatın ücretlerini ödemeden ve denizcileri ülkelerine geri göndermeden kendi kaderlerine terk ettikleri durumlar, çözülmesi en güç olan vakalar ve hâlihazırda ilgilendiğimiz bütün terk edilme vakaları toplu iş sözleşmesi olmayan gemilerde meydana geliyor. www.itfseafarers.org rizmercekaltında Jacqueline Smith Sendika olarak görev dışı bırakılarak bağlanan gemi sayısında ve dolayısıyla işten çıkarılan mürettebat sayısında bir artış yaşandığını gördük. İşyeri temsilcilerimiz bu konuda ve mürettebatın yasal ve iş sözleşmelerden kaynaklanan hakları konusunda yardım talep ettiler. Gemi sahipleri gemilerini Norveç Olağan Sicili’nden (NOR) çıkarıp elverişli bayrak sicillerine geçiriyorlar ve Norveçli denizcilerin yerine, ücretleri ve çalışma koşulları onlardan çok daha düşük düzeylerde olan denizcileri istihdam ediyorlar. Bu gemilerin çoğu Norveç’in karasularında ve kıta sahanlığı içinde çalıştıkları için başvurdukları bu yöntemler sosyal damping olarak görülmektedir. derece dramatik oldu; ancak belirli kategoriler diğerlerinden daha fazla etkilendiler. İç sularda seyrüseferin özelliği, dökme yük (petrol, metaller, maden cevheri, tahıl, inşaat malzemeleri vb.) ve konteyner taşımacılığı yapılmasıdır. Mevcut krizde imalat sanayinin çöküşü nedeniyle, özellikle metal ve maden cevheri taşımacılığı ve konteyner piyasası ağır darbe yemiş durumda. Ayrıca kurak bir yaz mevsiminin ve düşük su seviyelerinin getirdiği zorlukları göğüslemek zorunda kaldık. Özellikle bu kadar çok sayıda işveren, finansman sıkıntısı yaşayan ve bir krizle başa çıkmak için gerekli donanıma sahip olmayan gemi sahibiişletmeci niteliğinde olduğundan, gelecekle ilgili birçok belirsizlik söz konusu. Abdulgani Y Serang Paddy Crumlin Küresel Finansal Kriz İstikrar içinde gelişmekte olan bir ekonomi olarak Hindistan krizden gelişmiş ülkelerle aynı ölçüde etkilenmedi. Bizler için ekonomik kriz fiziksel olmaktan çok zihinsel olarak algılanan bir durum. Gelişmiş ekonomilerin deneyimlerinden dersler çıkarttık ve krizi göğüsleme konusunda daha iyi bir konumdayız. Nick Bramley Krizin iç sularda seyrüsefer üzerindeki etkileri, iş hacminde yüzde 25’in üzerinde bir düşüş yaşanmasıyla birlikte, son www.itfseafarers.org (KFK), MUA’in faaliyetlerini iki yoldan etkilemekte. Birincisi, sendikanın üye tabanına, özellikle de KFK’in etkisinin asıl olarak görüldüğü yüklemeboşaltma alanında çalışan üyelerimize yönelik olarak, muazzam bir ek kaynak tahsis edilmesini gerektirmektedir. Kimi dökme yük limanlarında, iş hacminde tonaj olarak yüzde 60’lara varan kayıplar söz konusu oldu; limanlar genel olarak yüzde 30 civarında bir iş kaybına uğradılar ve bütün bunlar birkaç ay içinde yaşandı. Doğal olarak, işten çıkarmalar ve çalışma sürelerinin ciddi bir biçimde kısaltılması, on yılı aşkın bir süredir ilk kez gündeme geldi. İkincisi, kriz bizi ve sendikamızın müttefiklerini, ulusal ve uluslararası politikalar düzeyinde stratejik bir biçimde düşünmeye ve hareket etmeye yönlendirdi. Bu, sendikal hareket için bir meydan okumaydı -bu meydan okumaya karşı duracak ve krize karşı izlenecek politikaları etkilemeye çalışacak kapasiteye hem örgütsel hem de düşünsel olarak sahip miydik? Brian Martis Kriz gemicilik sektörünü çok derinden etkiledi. Çok sayıda gemi hizmet dışına alınarak bağlandı ve piyasada iflasların yaşanmasına engel olacak ölçüde bir toparlanma yaşanmadı. Sonuç olarak çok sayıda gemi sahibi kendisini finansal zorluklar içinde buluyor. Bu gelişmeler denizciler üzerinde etkisini, kimi gemi sahiplerinin mürettebata yönelik yükümlülüklerini yerine getiremez hale gelmeleriyle gösterdi. Her şey, uyarı sinyallerini fark edebilen ve durum geriye dönülmez bir noktaya gelmezden önce denizcilerin iş akitlerini sonlandırıp, evlerine geri gönderebilen iyi gemi yöneticilerine bağlıdır. Giles Heimann Kriz faaliyetlerimizi geniş ölçüde etkiliyor; kârlar silinip yok oldu. Hâlihazırda konteyner gemilerinin yüzde 12’si ITF Denizciler Bülteni 2010 39 Reuters/Thierry Roge Daha iyi ücret ve çalışma koşulları talep eden Avrupalı denizciler, Brüksel’de Avrupa Komisyonu merkezinin yakınlarında protesto gösterisi yapıyorlar. hizmet dışına alınıp bağlanmış durumda ve gelen kimi haberlere göre bu oran yüzde 30’a kadar yükselebilir. Gemi sahipleri maliyetleri aşağıya çekmeye ve para tasarruf etmeye çalışıyorlar, bu nedenle son Uluslararası Pazarlık Forumu (IBF) görüşmeleri, bugüne kadarki görüşmelerin en zorlu olanıydı. IMEC üyesi gemi sahiplerinin tamamı sorumluluk sahibi gemi sahipleridir ama bunların iflas etmeleri durumunda, denizciler de işlerini kaybedecektir; gemi sahipleri ITF ailesi içinde bunun herkes için zor bir dönem olduğunun biliniyor olmasını takdirle karşılamaktadır. Üyelerinize yardımcı olmak için neler yapıyorsunuz? JS Sendika, mürettebata şirketle kimlerin işten çıkarılacağına dair görüşmeleri yürütürken, temel alınması gereken kıdemlilik ve göz önünde bulundurulabilecek diğer kriterlerle ilgili yasal tavsiye ve destek sağlıyor. Ayrıca, kıta sahanlığı içinde faaliyet gösteren gemilerde Norveç’te geçerli ücretlerin ve çalışma koşullarının, milliyetine bakılmaksızın tüm denizcilere uygulanmasını sağlayacak düzenlemeleri yapması için, Norveç hükümeti nezdinde lobi faaliyetleri yürütüyoruz. IP Denizcilerin herhangi bir sorunla (ücretlerin ödenmesinde gecikme yaşanması, eve geri gönderilme ile ilgili sorunlar vb.) ilgili Rusya Denizciler Sendikası’ndan yardım istedikleri her durumda, sendika onlara yardım etmek için, işverenlerle görüşerek, ITF’ten ya da kardeş sendikalardan destek isteyerek, yasal yolları kullanarak, hükümete ve kimi zaman devlet başkanına (Arctic Sea mürettebatı için yapmış olduğumuz gibi) mektuplar yazarak, mümkün olan her şeyi yapıyor. 40 ITF Denizciler Bülteni 2010 Özetle Ekonomide ne tür gelişmeler söz konusu olursa olsun, denizciler mümkün olan en iyi durumda olabilmek için kimi basit adımlar atabilirler. Haklarınızı bilin Bir sendikaya üye olun Becerilerinizi geliştirin Yukarıda sözü edilen konularla ilgili daha fazla bilgi ve yardım almak için, aynı zamanda forumlarımız üzerinden tartışmalara da katılabileceğiniz www.itfseafarers.org adresini ziyaret edin. AS Ekonomik kriz ulusal ve uluslararası düzeyde kargo hareketlerini etkilemiş olsa da, Hintli denizciler için önemli bir iş kaybı söz konusu olmadı. Hintli denizciler dünya gemiciliğindeki istihdam paylarını kalıcı biçimde korudukları için, istidam içindeki payları keskin bir düşüş göstermedi. NB Bizler krize karşı alınan önlemlerin, daha sonrasında “normal” uygulamalar haline gelmemesini sağlamak zorundayız. Bu nedenle iç sularda seyrüsefer alanında, Avrupa dışından ucuz emeğin giderek daha fazla kullanılmasına karşı, siyasi lobi çalışmaları yürütüyoruz. Bizim denizciler için faaliyet gösterdiğimiz başlıca çalışma alanı, İsviçre’nin Denizcilik Çalışma Sözleşmesi’ni (MLC) onaylamasını sağlamaya yönelik ve 2010 yılında bunu sağlamayı umuyoruz (MLC hakkında daha fazla bilgi almak için bkz. sayfa 27-32). PC En acil olarak, üyelerimize işçi çıkarma ve çalışma saatlerinin azaltılması durumlarında en iyi çözümleri bulmaları konusunda yardımcı oluyoruz. Üyelerimiz istihdamı koruyan ama aynı zamanda işverenin maliyetlerini de azaltan çok sayıda çözüm önerisi geliştirerek, krize yaratıcı bir biçimde karşılık verdiler; bu iş kayıplarının asgari düzeyde kalmasını sağladı. İşten çıkarmaların kabul edildiği yerlerde, bu neredeyse tamamen gönüllülük temelinde oldu, çünkü toplu iş sözleşmeleri sektörden çıkış için cazip öneriler içeriyordu. Sendika ayrıca, kimi işsiz kalan yükleme-boşaltma işçilerine, Entegre Gemiciler olarak iş bulabilmeleri için, bu kişilere denizcilik eğitimi verilmesi konusunda hükümet nezdinde yürüttüğü lobi faaliyetinde de başarılı sonuç aldı. Bizler aynı zamanda ulusal düzeyde çalışma yürüterek, hükümeti derhal istihdam yaratmaya odaklanmış bir ekonomik canlandırma paketini kabul etmeye çağırdık ve uluslararası düzeyde, ITF ve ITUC ile birlikte, G20 türünden forumlarda yapılan tartışmalar üzerinde etkili olmaya çalıştık. Bu krizin küresel ekonomide daha önce yaşanmış olan darboğazlardan farkı nedir? BM Bu kriz daha öncekilerden çok farklı. Kriz ABD’de yaşanan korkunç ekonomik durumun bir sonucu olarak otaya çıktı. Küreselleşme, ABD’de ekonomik ve siyasi alanda yaşanan her türlü gelişmenin dünyanın geri kalanını etkilemesine neden olmaktadır. Doların rezerv para birimi olarak sahip olduğu üstünlük tehlikeye düşmüş durumda. Bazı ülkeler ellerindeki dolar rezervlerini ve dolar tabanlı varlıklarını önemli ölçüde azaltıyorlar. Petrol ticareti ilk kez Avro ile de yapılmaya başlandı. Denizcilik çevreleri yaşanan gelişmeleri büyük bir dikkatle izliyorlar. Yaşadığımız bu kriz nitelik olarak bir dalgalanmadan daha öte bir şey. Siyasetçiler her ne söylerlerse söylesinler bu kriz varlığını en azından iki ya da üç yıl daha hissettirmeye devam edecektir. www.itfseafarers.org Ekonomik kriz “ Bu hafızalarda yer alan en ciddi krizdir. Kriz ekonominin bütün sektörlerini etkiledi ve bizim sektörlerimiz olan gemicilik ve limanlar da, tüketici güveninde yaşanan düşüşün iç talep ve dolayısıyla özellikle ithalatımız üzerinde yarattığı çok büyük gerilemeden etkilendi. ” JS 1970’lerin petrol krizinin hemen sonrasında yaşanan gemicilik krizi, deniz taşımacılığına olan talepte, özellikle de tanker piyasasında yaşanan beklenmedik ve şiddetli değişimlerin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştı. İki kriz arasındaki benzerliklerden biri, var olan gemilerin oluşturduğu aşırı kapasite ve sipariş edilmiş çok sayıda inşa halindeki geminin olmasıdır. Bununla birlikte, Norveç hükümeti 70’li yıllardan sonra, yaşanan tahribatı asgariye indirebilmek amacıyla, gemiler ve sondaj gemileri için bir güvence sistemi oluşturdu. Bu sistem hâlihazırda yürürlükte ancak gemilerden çok teçhizat şirketleri ve tersaneler için daha etkili olduğu ortaya çıktı. Diğer bir benzerlik ise gemilerin Norveç bandırasından çıkartılıp, gemi sahiplerinin Avrupalı olmayan denizcileri, Avrupa standartlarının ve hatırı sayılır bir biçimde Norveç standartlarının altında kalan ücret ve çalışma koşulları ile istihdam etmelerine izin veren elverişli bayraklara ya da diğer AB bayraklarına geçiriyor olmalarıdır. PC Benim değerlendirmeme göre, Bu hafızalarda yer alan en ciddi krizdir. Kriz ekonominin bütün sektörlerini etkiledi ve bizim sektörlerimiz olan gemicilik ve limanlar da, tüketici güveninde yaşanan düşüşün iç talep ve dolayısıyla özellikle ithalatımız üzerinde yarattığı çok büyük gerilemeden etkilendi. Avustralya kendisini bir ölçüde koruyabildi çünkü bizim Asya’nın güçlü ve dinamik imalatçılarına sağladığımız, kömür ve demir cevheri gibi dökme ürünler alanında, ilk başta bir darbe yenilmiş olsa da, yaşanan sıkıntı nispeten kısa süreli oldu. Hiç kuşkusuz, sendikal hareketin hükümet nezdinde zaman yitirmeden büyük çaplı ekonomik canlandırma önlemleri alınması ve beceri geliştirme konusuna yeniden ağırlık verilmesi için yürüttüğü lobi çalışmaları da işçilerin yaşadıkları sıkıntıların hafifletilmesine yardımcı oldu. IP IMF uzmanlarına göre bu küresel kriz, 1960’lardan bu yana yaşanmış olan en kötü kriz. Bu tahlile göre, 21 gelişmiş ülkenin 1960’tan bu yana yaşadıkları son 15 darboğazda, tipik bir resesyonun bir yıl sürdüğü durumda, toparlanma süreci beş yıldan fazla bir zaman alıyor. Bugünkü kriz uzun sürecekmiş ve toparlanma da güç olacakmış gibi görünüyor. GH Bu hafızalarımızda kayıtlı olan en kötü kriz. Krizin gelmekte olduğunu hiç kimse göremedi. Çok iyi durumdan çok kötü duruma o derece hızlı bir biçimde geçildi ki. Birçokları iyi zamanların devam edeceğini düşünerek aşırı sayıda gemi sipariş etti ama aslında o sırada bir balonun içinde yaşıyorduk. Bu krizin etkileri uzun yıllar boyunca sürecek. AS Daha önceki krizlerde muazzam iş kayıpları yaşanmıştı. Hintli zabitler ve tayfalar istihdam edilebilmek için sıranın kendilerine gelmesini aylarca beklemek zorunda kalmışlardı. Bu kez yaşanan iş kayıpları kesinlikle bu boyutlarda değil. Tayfaların ücretleri bir parça www.itfseafarers.org tırpanlanmış olsa bile, zabitlerin ücretlerinde bir düşüş söz konusu olmadı ve bunlara yönelik talep oldukça yüksek düzeyde seyrediyor. Bizim en çok dikkatimizi çeken husus, burada, İsviçre’de deflasyonist bir dönemden geçiyor olmamız; yani bu krize daha öncekilerde olduğu gibi, büyük çaplı bir enflasyon eşlik etmiyor. Satın alma gücünün bundan olumsuz bir biçimde etkileneceğini düşünüyoruz ve bu da krizin gereksiz yere uzamasına neden olacaktır. Buna karşılık hükümetin ekonomiyi canlandırma konusundaki ürkekliği aynen devam ediyor. İş büyük bankaları kurtarmaya gelince, bunlara para karşılıksız bir biçimde sağlandı. Daha genç yaşlarda ve uzun süredir işsiz olanlar için daha fazla kamu yatırımına ve desteğine gereksinim duyuyoruz. NB Sektörde büyüme alanlarının nerelerde olduğunu düşünüyorsunuz? BM Avrupa’da LNG (doğal gaz), geleneksel tedarik kaynaklarının, özellikle Rusya’dan sağlanan kaynakların çeşitlendirilmesi çabalarına yardımcı olmak konusunda önemli bir rol oynayacaktır. Ekonomik büyüme Çin ve Hindistan’da yaşanacak (bu ülkelerde büyüme krizden, dünyanın diğer bölgelerine kıyasla daha az etkilendi). Her iki ülke de kaynağa aç ve bu durum gemiciliğe büyük fırsatlar sunacaktır. GH Ben Çin’in, herkesin öngördüğü şekilde, gemi sahiplerinin kurtarıcısı olacağını düşünmüyorum; onlar büyük ölçüde bir ihracat ülkesi niteliğindeler ve bu ülkenin imalat yapılmayan bölgelerinde ithalat o derece büyük boyutlarda değil. Şu anda sözü edilebilecek herhangi bir büyüme alanı bulunmuyor. Konteyner gemiciliği piyasası dip noktayı görmüş olabilir ama toparlanmanın gelişi yavaş olacak. Bir ihtimal Asyalı gemi sahipleri, özellikle de Japonlar, ilk toparlananlar arasında yer alacaklar. Bu krizde sıkıntı çekmekte olan denizcilere ne tavsiye edersiniz? JS Benim başlıca tavsiyem haklarını bilmeleri olacak. Birçok şirketin mürettebatı işten çıkartırken kestirme yollara saptıklarını görüyoruz. Bir denizci gemi sahibinin bir gemiyi hizmet dışı bırakıp bağlamasına ya da bayrağını ITF Denizciler Bülteni 2010 41 Ekonomik kriz değiştirmesine ve kendisinin yerine daha ucuz emek istihdam etmesine engel olamaz ama gemi sahipleri bunları yaparken yasa ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine uygun bir biçimde hareket etmek zorundadırlar. IP Birkaç eski Rus deyişini aktarmama izin verin: “Bir balık kendisine hep daha derinde yer arar ve bir insan da kendisine hep daha iyi bir yer arar” ve “İşler iyi giderken daha iyisini arama”. Denizcilere bu ikinci deyişe sadık kalmalarını tavsiye edeceğim. Bir şirkette birkaç yıl süreyle çalıştıysanız, daha iyi tekliflere yönelmeyin. İş arıyorsanız, iş sözleşmenizi imzalamadan önce, sendikadan bu gemide ITF tarafından kabul edilen bir toplu iş sözleşmesinin bulunup bulunmadığını kontrol edin. Eğer gemide bir TİS yoksa bu işe girmemenizi öneririm. Lütfen çalışacağınız şirket hakkında daha fazla bilgi edinebileceğiniz en yakın SUR bürosuna uğramak için zaman ayırın. Eğer sendika üyesi değilseniz, sendikaya üye olun. Sendika bir hayır kurumu değildir ve sadece üyelerine karşı yükümlülükleri ve sorumlulukları vardır. AS Biz denizcilere olumlu bir bakış açısına sahip olmalarını ve işlerine dört elle sarılmalarını tavsiye ediyoruz. Bir işi elde tutmak ve onda gelişim göstermek, hiç işi olmamaktan daha iyidir. Hintli denizciler dünya çapında gemicilik sektörünün beklentilerine her zaman karşılık vermişlerdir. NB Hepimiz bunun kısa süreli bir kriz olmasını umut ediyoruz ve uzun vadede vasıflı denizci ve iç sularda seyrüsefer işçisi açığı olduğunu biliyoruz. Meslektaşlarımıza umutlarını kaybetmemeleri ve ülkelerinde yardım ve destek bulmak için sendikalarıyla temas halinde olmaları tavsiye olunur. Sendikalar da krizden etkilenmiş olanlara, bu kişiler yeniden iş buluncaya kadar, eğitim, yeniden eğitim ve nitelik geliştirme yoluyla ya da bu tür etkinliklere destek verilmesi için lobi faaliyetleri yürüterek yardımcı olmanın yollarını aramalıdırlar. PC Benim liman işçilerine, denizcilere ve sendikalarına vereceğim tavsiye, önümüzde duran fırsattan faydalanmak olacaktır. Kapitalizm ancak iyi işleyen emek piyasaları ile etkin ve istikrarlı bir biçimde yol alabilir. Ve bu, işçilerin ve sendikaların üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilecekleri bir şeydir. Ancak bu potansiyel etkiyi kuvveden fiile çıkartabilmek için kolektif olarak hareket etmek zorundayız. Dolayısıyla sendikalara tavsiyem bu fırsatı örgütlenmek için kullanmalarıdır. Denizcilere tavsiyem bir sendikaya üye olmalarıdır. Temel ilkeler kritik öneme sahip – her işçiye bir sendikacı olma fırsatı tanınmalıdır ve buradan da iş yerinde, sektörde ve ulusal düzeyde kolektif bir çalışma yürütme fırsatı verilmelidir. 42 ITF Denizciler Bülteni 2010 İşlerin finansal olarak ne zaman düzelmeye başlayacağını düşünüyorsunuz? BM GH Muhtemelen, şu andan itibaren iki, üç yıl sonra. Şu sıralar basında hem sektörle hem de ekonominin geri kalanıyla ilgili olarak yayımlanan haberleri son derece sinir bozucu buluyorum. Her gün toparlanmanın ‘yeşil filizleri’yle ilgili haberler yayımlıyorlar. Bu haberler bir fayda sağlamıyor; sektör güçlüklerle dolu bir finansal darboğaz döneminden geçtiğimizin, daha önceki iyi zamanlara yakın bir yere geri dönmemizin beş yıllık bir süreyi alabileceğinin farkında olmalıdır. IMEC’e üye olan denizcilik işverenleri, bu fırtınadan istihdamda herhangi bir azaltmaya gitmeden kurtulabilmeyi gerçekten çok arzu ediyorlar; biz üyelerimize her zaman eğitimli personelin, özellikle de zor zamanlarda ne kadar büyük bir önem taşıdığını anlatıyoruz. Denizciler ekonomi tekrar yükselişe geçtiği zaman en iyi konumda olabilmek için bu kötü zamanlarda neler yapabilirler? JS Norveçli denizciler için bu, mümkünse işsiz kalmamaktan ve aynı zamanda denizde mesleki uzmanlaşmadan geçiyor. Bir kristal küreniz olmadan nelerin olacağını önceden göremezsiniz. Ne yazık ki ben henüz “dibi” gördüğümüzü düşünmüyorum ve kendi kıta sahanlığımızda Norveç’in ücret ve çalışma koşullarının geçerli olmasını sağlayamamamız durumunda üyelerimizin iş bulamayacaklarından endişe ediyorum. AS Denizciler bir gemide çalışmadıkları zamanlarda becerilerini geliştirmeye çalışmalıdırlar. Özellikle uzun vadede ve aynı zamanda istihdam açısından olumlu bir ortam oluştuğu zaman kendilerine yardımcı olacak teknik becerileri elde etmeye çalışmalıdırlar. Hintliler, doğaları gereği tasarruf konusunda bilinçlidirler ve ayrıca denizcilere finansal planlama yapmaları ve geleceklerini güvence altına almalarını tavsiye ediyoruz. NUSI, denizcilere danışma ve enerjilerini olumlu yönde kanalize etmeleri konusunda gerekli her türlü desteği sağlamaktadır. NB İşgücü arz eden ülkelerdeki meslektaşlarıma mesajım şu olacak – çeşitli şirketlerdeki ve istihdam sağlayan ülkelerdeki koşullarla ilgili önceden bilgi sahibi olun ve her şeyden önce sizi “çok ucuza satmalarına” izin vermeyin. Bu, kendi ülkelerinizde sendikaların, hükümetler ve mürettebat istihdam büroları üzerinde daha fazla baskı kurabilmeleri ve dolayısıyla kabul edilebilir koşulları sağlayabilmeleri için, güçlendirilmeleri anlamına gelmektedir. Eğer bu krizin kazanımlarımızı zayıflatmasına izin verirsek, kaybettiklerimizi geri almak yıllar sürebilir. PC İşini kaybetmemiş olan liman işçileri ve denizcilerin, krizin deneyimlerinden, daha iyi örgütlenmek ve gelecekte daha hazırlıklı olmak için gerekli dersleri çıkartmak gibi yeni bir sorumlulukları var. İşlerini kaybetmiş olan liman işçileri ve denizciler için, sendikalarıyla teması sürdürmenin, eğitim ve yeniden eğitim olanaklarını araştırmanın ve sektöre, gelecekte bu tür bir krizin işçilerin haklarını tırpanlamasına bir daha asla izin vermeme kararlılığıyla yeniden girmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Yaşananlardan başka hiçbir ders çıkarmamış olsak bile, sendikaların işçilerin çıkarlarını korumak konusunda toplumsal dokunun kesin olarak temel bir parçası olduklarını görmüş olmamız gerekir. “ Sizi ‘çok ucuza satmalarına’ izin vermeyin. Bu, kendi ülkelerinizde sendikaların, hükümetler ve mürettebat istihdam büroları üzerinde daha fazla baskı kurabilmeleri ve dolayısıyla kabul edilebilir koşulları sağlayabilmeleri için, güçlendirilmeleri anlamına gelmektedir. Eğer bu krizin kazanımlarımızı zayıflatmasına izin verirsek, kaybettiklerimizi geri almak yıllar sürebilir. ” www.itfseafarers.org DENİZ KAZALARI Denizciler –şunları bilin! Geminizin bir deniz kazasına karışması durumunda, eğer bir soruşturma yapılırsa ve/veya kazanın ardından bir Devlet tarafından gözaltına alınırsanız, bu durumda size adil bir biçimde davranılmasını güvence altına alan, uluslararası yol gösterici ilkeler bulunduğunu bilin. Bu yol gösterici ilkeler, IMO/ILO’nun Deniz Kazası halinde Denizcilere Adil Davranılması üzerine Yol Gösterici İlkeleri’dir. Bu yol gösterici ilkeler denizcilere liman ve kıyı devleti, bayrak devleti, denizcinin devleti ve gemi sahipleri tarafından adil bir biçimde davranılmasını gerektirmektedir. Bu yol gösterici ilkeler altında sahip olduğunuz haklarınızı bilmeniz önem taşıyor, böylece bir deniz kazasının ardından sorgulanmanız veya gözaltına alınmanız durumunda ne yapacağınızı ve çıkarlarınızı nasıl koruyacağınızı bilirsiniz. Geminizin karıştığı bir deniz kazası ile ilgili olarak sorgulanmanız durumunda: Eğer gerekli olduğunu düşünüyorsanız, liman, kıyı veya bayrak Devletinin sorgu görevlilerinin sorularına cevap vermeden veya bunlara herhangi bir açıklamada bulunmadan önce, bunlar gelecekte bir ceza kovuşturmasında veya herhangi bir adli kovuşturmada size karşı kullanılabileceğinden bir avukata danışın Tavsiye ve yardım almak için şirketinizle ve/veya sendikanızla temasa geçin Size sorulan her şeyi tam olarak anladığınızdan emin olun Eğer anlamadığınız bir şey varsa: • yetkililerden sorgulamayı durdurmalarını isteyin • eğer gerekiyorsa bir çevirmenin yardımını isteyin İlk olarak kendi çıkarlarınızı korumanız önem taşımaktadır. Dolayısıyla şirketinizin, sendikanızın veya avukatınızın verdiği tavsiyeler doğrultusunda hareket edin ve daha önemlisi bilgi vermeniz tavsiye edildiğinde sorguyu yapanlara karşı açık sözlü davranın. Bir deniz kazasından sonra haklarınızı koruyun Adil Davranış Yol Gösterici İlkeleri’ni okuyun Haklarınızı bilin Eğer şüpheniz varsa, danışın! Adil Davranış Yol Gösterici İlkeleri’yle ilgili daha fazla bilgiyi şu adresten edinebilirsiniz: www.itfglobal.org/fairtreatment veya www.marisec.org/fairtreatment
Benzer belgeler
Denizciler için koşulları iyileştirmek – ITF`in FOC
ITF’in elverişli bayrak kampanyası
ITF’in denizcilik sektöründeki faaliyetlerinin başında,
gemilerin ulusal yasaların, düzenlemelerin ve ulusal
sendikaların denetiminden kaçınmak için elverişli bay...
Elverişli bayraklara ve standart altı gemiciliğe karşı
geçmesine karşı, dünya çapında denizciler ve liman işçileri
sendikaları tarafından yürütülmekte olan kampanya gelir.
Bu kampanyanın iki yanı var: siyasi olarak, ITF,
hükümetlerle ve uluslararası ku...
Haklarımızla kumar oynamak
sendikaların denetiminden kaçınmak için elverişli bayraklara
geçmesine karşı, dünya çapında denizciler ve liman işçileri
sendikaları tarafından yürütülmekte olan kampanya gelir.
Bu kampanyanın iki ...