Karışım teknolojileri

Transkript

ISSN 1307 - 9018
Ekim 2013
Karışım
teknolojileri
Mixing technology
Ocakçılık
Quarrying
Dünyada ilk 200
Global Top 200
YIL: 7 SAYI: 42
İÇİNDEKİLER
Uluslararası Editör / International Editor:
Lindsay Gale
Email: [email protected]
Direct tel : +44 1892 786210
KAPAK
8
Uluslararası inşaat haberleri Türkiye Editörü / Area Editor:
Taylan Özgür Efe
Email : [email protected]
Tel
: +90 216 302 53 82
Dünya inşaat endüstrisinden son haberler
Sorumlu Yazı işleri Müdürü / Editor in Chief:
Döne Arslantaş
Dünyada ilk 200
Uluslararası Yayınlar Direktörü /
International Publications Director:
Alican Apa
Dünyanın en büyük inşaat şirketlerini sıralayan
Editöryal Katkı / Editorial Contributors:
Chris Sleight, Alex Dahm, Murray Pollok,
Euan Youdale, Helen Wright, Esma Kocabaş Şahin,
Sevim Büyüktaş Demir
egemenliği dikkat çekerken, Çin iç pazarındaki
Uluslararası Reklam Müdürü /
International Advertisement Manager:
David Stowe
Email
: [email protected]
Direct tel : +44 1892 786217
Türkiye Reklam Satış /
Turkey Advertisement Sales:
Nevzat Kaygısız, Sena Kılıç
Avrupa Bölgesel Satış / Europe Area Sales:
Alister Williams, Lynn Collett
Üretim ve Dağıtım Direktörü /
Production and Circulation Director:
Saara Rootes
Üretim ve Dağıtım Türkiye Sorumlusu /
Production and Circulation Turkey:
Merve İspiroğlu
Finans Müdürü / Financial Controller:
Paul Baker
Türkiye Finans Sorumlusu /
Financial Controller Turkey:
Seçil Erman
Dağıtım Müdürü / Circulation Manager:
Theresa Flint
Grafik / Design:
Eray Çelik
Koordinatör / Coordinator:
Emre Apa
16
listemizin ilk 10 basamağında Çinli yüklenicilerin
düşüş eğilimi, İlk 200’de önemli etkiler
doğurmakta
16
24
Bölge raporu
Zor geçen birkaç yılın ardından, Güney Afrikalı
yükleniciler gerek kıtanın geri kalanında, gerekse
kendi iç pazarlarında büyüme olanaklarından
faydalanmaya başlıyor
Ocakçılık
24
yatırımlarının önemli üretkenlik ve verimlilik
avantajları getirebileceğini görüyor
Mikser teknolojileri 38
Geri kazanılmış malzeme oranının artırılması, asfalt
ve beton karıştırma teknolojilerindeki gelişmenin en
önemli odak noktaları arasında yer alıyor
Baskı / Printed By:
Gezegen Basım
Yüzüncü Yıl Matbaacılar Sitesi
2. Cadde 202/A Bağcılar/İSTANBUL
Tel.+90 212 325 71 25 Fax.+90 212 325 61 99
Gezegen Basım Sertifika No: 12002
Baskı Tarihi: Eylül 2013
Türkiye’den haberler
Yayın Türü:
International Construction Türkiye Dergisi tüm
Türkiye’de dağıtılmaktadır. Basın Kanunu’na göre
yaygın-süreli yayındır. International Construction
Türkiye Dergisi Apa Yayıncılık Reklamcılık ve Fuarcılık
Ltd. Şti. tarafından T.C. yasalarına uygun olarak iki
ayda bir yayınlanmaktadır. International Construction
Türkiye Dergisi’nde yayınlanan yazı, harita, fotoğraf,
ilüstrasyon ve konuların her hakkı mahfuzdur.
İzinsiz kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.
30
Dünya genelinde taşocağı işletmeleri, yeni ekipman
İmtiyaz Sahipleri / Publishers:
James King (KHL Group)
Melih Apa (Apa Yayıncılık)
APA YAYINCILIK LTD
Fener Kalamış Cad. Atlas Apt.
No: 12/11 Kızıltoprak 34726
Kadıköy-İstanbul/Türkiye
Tel: +90 (216) 302 53 82 (Pbx)
Fax: +90 (216) 302 08 10
www.apayayincilik.com.tr
İzmir İstanbul Otoyolu’nun
en önemli aşamalarından
biri olan Körfez Geçişi
Köprüsü’nde hafriyatın
başlamasından bu yana
geçen süreçte önemli
aşamalar kaydedildi.
Sayfa 24’e bakınız
30
48
Dev proje ilerliyor
Hidromek dev tesisleri için çalışmalara başladı
İş makineleri sektörünün İstanbul buluşması
Terex İtalya’da Türk Vinç Günleri
38
Cankurtaran Tüneli’nde sona doğru
HMF-Hyundai ortaklığı 20.yılında
STFA’dan 300 milyon dolarlık iki anlaşma
141 yıl sonra Avrupa’nın en yükseği
JCB: “40 yıl daha Türkiye’deyiz”
Zuregvan Köprüsü Projesi
Ankara-Sivas Hızlı Tren Projesi
İnşaat sektörü kamu yatırımları ile büyüyor
48
CONTENTS
Head Offices
COVER
International construction news 8
United Kingdom
Southfields, Southview Road,
Wadhurst, East Sussex TN5 6TP, UK
Tel: +44 (0)1892 784088,
Fax: +44 (0)1892 784086
e-mail: [email protected]
www.khl.com
The latest news from the construction industry around the
world
The global Top 200
Work has begun on the
foundations of the new six
lane suspension bridge that
will cross İzmit bay as part of
the new highway connecting
İstanbul to İzmir.
See page 48
16
Although Chinese contractors dominate the top 10
of our league table, the downturn in their domestic
market has had an impact on standings throughout
USA OFFICE
KHL Group USA LLC,
3726 E. Ember Glow Way,
Phoenix, AZ 85050,USA
Tel: +1 480 659 0578
Fax: +1 480 659 0678
e-mail: [email protected]
www.khl.com
the Top 200
Regional report 16
24
After a tough few years, South African contractors
are looking for growth from the rest of the
continent as well as from the domestic market
KHL GROUP CHINA
Beijing Representative Office
Room 768, Poly Plaza, No 14,
South Dong Zhi Men Street
Dong Cheng District
Beijing 100027 PR China
Tel: +86 (0)10 65536676
Fax: +86 (0)10 65536690
Quarrying
30
24
Quarry operators around the world are finding that
investing in new equipment can deliver significant
productivity and efficiency gains
Mixing technology 38
Increasing the use of recycled materials is a key
focus for the mixing technology industry
News from Turkey
30
48
Progress in İzmit Bay Bridge Project
Hidromek starts giant plant construction
®
Construction machinery meets in İstanbul
Terex Italy hosts Turkish Crane Days
Haeding the end of Cankurtaran Tunnel
38
HMF&Hyundai celebrate 20th anniversary of partnership
ÜYELİKLER
STFA makes signs two deals with sum of 300 million USD
Highest of Europe after 141 years
JCB: “We are in Turkey for another 40 years”
Zuregvan Bridge construction
High Speed Train Project Ankara / Sivas
Government investments boost construction
48
ULUSLARARASI İNŞAAT HABERLERİ
English translation
KISA KISA
Rusya’da, St Petersburg kentinde
900 hektarlık alana yayılacak ve
tamamlanması 15 yıl sürecek, 15,4
milyar $maliyetli bir konut projesine
başlandı. Kentin etrafındaki 22 ayrı
sahada 1.200 yeni yapının inşa
edilmesini öngören projenin sahibi
konumundaki SPb Renovation
kuruluşu, yönetim ve inşaat
danışmanlık hizmetleri için Turner &
Townsend’i görevlendirdi.
Sudan devlet haber ajansınca
yapılan açıklamaya göre, başkent
Hartum’da, 700 milyon $ harcanarak
yeni bir uluslararası havaalanı inşa
edilecek ve projenin finansmanı
Çin tarafından sağlanacak. 86.000
km2’lik bir yolcu terminaline
sahip olması ve her yıl 6,8 milyon
yolcuya işlem yapması planlanan
havaalanının inşasında 2013
sonunda başlanması ve yapının üç
yılda tamamlanması hedeflenmekte.
Asya Kalkınma Bankası, Vietnam’ın
güneyimde Ho Şi Min kenti ile
Mekong Deltası’nı ve güney kıyı
bölgelerini birbirine bağlayacak
İkinci Güney Karayolu’nun inşasını
desteklemek amacıyla 410 milyon
$’lık kredi açılmasına onay verdi.
Proje kapsamında, toplam uzunluğu
5 km’yi bulan iki halatlı köprü ve
ayrıca 26 km uzunluğunda giriş ve
bağlantı yolları inşa edilecek.
Amerikan Çalışma Dairesinin
Haziran ayı verilerine göre, ülke
inşaat endüstrisinde istihdam
2008’den beri en yüksek düzeye
ulaştı. Sektörün toplam istihdamı bir
önceki yılın aynı ayına kıyasla %3,4
artarak 5.812.000 kişiye ulaşırken,
işsizlik oranı da aynı dönemde
%12,8’den %9,8’e geriledi. Böylece
2008’den beri işsizlikte ilk kez tek
haneli oranlara inilmiş oldu.
Büyüme olanakları için kendi
ülke sınırlarının dışına yönelen
yüklenicilerin sayısı giderek artıyor.
500 firma üzerine yürütülen QBE
anketinde, katılımcıların %65’i,
önümüzdeki beş yıllık dönemde
faaliyetlerini yeni ülkelerde
genişletme planları yaptıklarını
belirtti. QBE, katılımcıların
%32’sinin bu kapsamda Asya ve
Güney Amerika’ya, %20’sinin
Afrika’ya yöneldiği, Avrupa’da
toparlanma için iki yıl daha
beklemek gerekeceğini düşündüğü
sonucuna ulaştı.
Dünya Bankası, Doğu Afrika’daki
Bölgesel Rusumo Şelaleleri
Hidroelektrik Projesi için 340
milyon $’lık kaynak temin etmeyi
kararlaştırdı. Burundi, Ruanda ve
Tanzanya’ya elektrik verecek olan
8 MW’lık tesis, Afrika’nın en büyük
gölü konumundaki Victoria’nın 97
km batısında, Tanzanya sınırında
yer alacak ve 467 milyon $’a mal
olacak.
8
Saipem yolsuzluk
iddialarıyla boğuşuyor
P
etrol ve doğalgaz yüklenicisi Saipem, Cezayir’de işlediği
iddia edilen suçlar, Nijerya’daki eski bir davada aldığı mali
cezalar ve muhasebe usulsüzlükleri nedeniyle yolsuzluk
soruşturmalarına tabi tutuluyor. Şirketin mühendislik biriminin
başkanı Pietro Varone, Cezayir’deki doğalgaz ihaleleriyle bağlantılı
bir rüşvet soruşturması kapsamında Ağustos ayında İtalya’da
tutuklandı. Şirketin, Cezayirli yetkililere yaklaşık 266 milyon $
rüşvet verdiği iddia edilmekte.
Saipem ve bağlı olduğu Eni kuruluşu ise, Cezayir’de herhangi
bir yanlış adım attıkları suçlamasını reddetti ve yürütülen iç
soruşturmada herhangi bir usulsüz ödeme kanıtına rastlanmadığını
açıkladı. Saipem, aynı zamanda, Amerikan Adelet Bakanlığı ile
bir “zamanaşımının kesilmesi anlaması” düzenledi. Anlaşma,
Amerikan federal yasalarının ihlaline ilişki zamanaşımı süresinin altı
ay uzatılması anlamına geliyor. Ancak, bu anlaşmanın, suçluluğun
kabulü anlamına gelmediği özellikle vurgulandı.
Öte yandan, Saipem’in bağlı kurulşlarından biri de Milano
mahkemeleri tarafından, Nijerya’daki ayrı bir yolsuzluk için suçlu
bulundu. Dava sonucunda 32,6 milyon $’a el koyulması ve
800.000 $’lık ceza uygulanması kararlaştırıldı.
Saipem’in davaya konu bağlı kuruluşu Snamprogetti
Netherlands, Bonny Adası’ndaki sıvılaştırılmış doğal gaz tesislerinin
inşasına yönelik ihaleleri kazanmak amacıyla Nijeryalı kamu
görevlilerine on yıl boyuna rüşvet dağıtan TSKJ konsorsiyumunun
bir parçasıydı. Saipem, Milano mahkemesinin verdiği kararın
haklılığını inceleyeceklerini ve buna göre temyize başvuracaklarını
açıkladı.
İtalyan piyasa düzenleme kurumu Consob’dan da Saipem
için kötü haberler geliyor. Kurum, Saipem’in 2012 hesaplarında
usulsüzlüklere rastlanması sonrasında yaptırım prosedürlerini
başlattı. Saipem, 2013 kazanç hedeflerini ve genel görünüm
tahminlerini bu yılın başında düzeltse de, Ocak ayında kârın
piyasaya duyurulmasında yaşana gecikme de dahil olmak üzere,
çeşitli ihlallerin gerçekleştiği bildiriliyor.
Makine pazarında büyüme beklentileri
P
azar araştırmaları kuruluşu
The Freedonia Group’un
yeni raporuna göre, dünya
inşaat makineleri pazarı, 2012
ile 2017 arasında yıllık ortalama
%6 büyüyecek. Böylece sektörün
2012’de 142 milyar $ olan toplam
değeri, 2017 itibarıyla 189 milyar
$’a ulaşacak.
Freedonia, en güçlü
büyümenin Asya-Pasifik bölgesinde
ortaya çıkacağı, bu bölgede makine
pazarının %8,3’lük ortalama
yıllık büyüme oranı yakalayarak,
2017’de 93,4 milyar $’lık hacme
erişeceği tahmininde bulunuyor.
Bölge, böylece 2007’deki 40,6
milyar $’lık hacmi iki kattan fazla
internationalconstruction Türkiye Ekim 2013
aşacak ve dünya genelindeki inşaat
makineleri talebinin neredeyse
yarısına ev sahipliği yapacak.
Diğer bölgelerde ise büyüme
oranının %6’nın altında kalacağı
hesaplanmakta. Büyümede, Afrika
ve Ortadoğu pazarının öne çıkması,
pazarın yıllık ortalama %5,5
büyüyerek 2017’de 9,6 milyar
$’lık bir hacim ortaya koyması
beklenmekte.
Batı Avrupa’da da söz konusu
beş yıllık dönemde %5,1’lik hayli
güçlü bir büyüme eğiliminin
yaşanacağı düşünülüyor. Ancak,
Batı Avrupa’nın kriz yıllarında
en fazla etkilenen bölge olduğu
ve 2007’den 2012’ye kadar
ortalama %3,4 küçüldüğü gözden
kaçırılmamalı. Bu gerçek, 2017’ye
kadarki büyüme sonucunda
bile, pazar hacminin 2007’deki
21,4 milyar $’lık düzeyin çok az
üzerinde olacağı anlamına geliyor.
Asya’nın ardından en büyük
makine pazarı konumundaki Kuzey
Amerika’da büyüme oranının
%2,9 olması, 2017 itibarıyla pazar
hacminin 47 milyar $’ı bulması
bekleniyor. Latin Amerika ise,
%4,6’lık yıllık ortalama büyüme
ile 8,3 milyar $’lık hacme ulaşacak.
Rusya da dahil olmak üzere, Doğu
Avrupa’da büyüme oranının %4,7
olacağı, pazar hacminin 7,7 milyar
$’a varacağı tahmin edilmekte.
Karma görünüm
2003 ve 2011 yılları arasında
Çin’in demiryolu bakanlığını
yürüten Liu Zhijun’a, ülkenin
hızlı tren şebekesinin inşasıyla
bağlantılı rüşvet ve yetkisini
suistimal suçları nedeniyle
verilen ölüm cezası iki yıl
süreyle ertelendi. Medyada
yer alan haberlere göre, Pekin
mahkemesi aynı zamanda Liu
Zhijun’un siyasi haklarını ömür
boyu elinden aldı ve tüm kişisel
varlıklarına el koydu. Çin’de iki
merikan Nüfus İdaresinin verilerine göre, ülkede
Haziran öncesindeki 12 aylık dönemde inşaat üretimi
bir önceki yıla kıyasla %3,3 artarak 884 milyar $’a
ulaştı. Ancak, aylık karşılaştırmada, inşaat üretiminin
Mayıs’taki 889 milyar $ tutarına göre %0,3 düştüğü görüldü.
Konut inşaat hacmi bir yıl öncesine göre %17,6 artıp
338 milyar $’a ulaşırken, Mayıs’a kıyasla %0,1’lik gerileme
kaydetti. Öte yandan, konut dışı inşaatlarda ise yıllık
karşılaştırmada %4,0, aylık karşılaştırmada %1,0 düşüş
gözlendi.
Kamu tarafından finanse edilen inşaatlardaki gerileme
Haziran ayında da devam etti ve bu sektörün hacmi bir
öncesine göre %9,3 azalarak 261 milyar $’da kaldı. En büyük
gerilemenin ise ofis, ticari bina, eğitim tesisi, eğlence tesisi,
karayolu, cadde, kanalizasyon, atık işleme ve çevre koruma
inşaatlarında ortaya çıktığı görüldü.
Özel sektör tarafından yapılan inşaatların hacmi ise
2012 Haziran’ına kıyasla %9,7 artarak 622 milyar $’ı
buldu. Konut, barınma, ofis, eğlence ve enerji sektörleri bu
büyümede başı çekti. Ancak, Mayıs ayıyla karşılaştırıldığında,
özel sektör inşaatlarında da %0,4’lük küçülme yaşandı.
Amerika Genel Yükleniciler Birliği (AGC) baş ekonomisti
Ken Simonson, verileri şu şekilde yorumladı: “Petrol ve
doğalgaz sahaları ile boru hatlarını, ayrıca elektrik şebekelerini
de içine alan enerji inşaatları, Haziran itibarıyla beş ay
aralıksız büyümüş oldu. Üstelik Nisan ve Mayıs’ta da önemli
büyüme oranları kendini göstermişti. Ancak, imalat, sağlık
ve perakende sektörüne yönelik inşaatlarda gelgitler devam
ediyor. Kamu inşaatlarının en büyük kalemini oluşturan
karayolları ve eğitim yapılarında çift haneli küçülme oranları
kendini göstermekte.”
yıl ertelemeli ölüm
cezaları genellikle
ömür boyu hapse
çevrilmekte.
Mahkemenin kararı, Liu
Zhijun’ın muhtemelen en az
10 yılını cezaevinde geçirmesi
anlamına gelecek.
Karar, eski bakanının rüşvet
aldığın kabul etmesi sonrasında
verildi. Yargılama, 2011
Mart’ında bakanın tutuklanıp
görevden uzaklaştırılması,
ardından Mayıs 2012’de Çin
Komünist Partisinden ihracı
sonrasında başlatılmıştı. Liu
Zhijun, 1986 ile 2011 arasında
2013
BICES 2013
Ekim 15-18, 2013
Pekin, Çin
www.e-bices.org
World Demolition Summit
A
Ceza
ertelemesi
FUAR TAKViMi
diary dates
10,5 milyon $ tutarında nakit
rüşvet ve 130 milyon $ değerinde
varlık şeklinde rüşvet aldığını
itiraf etti. Aynı zamanda, hisse
senedi, otomobil ve sanat eseri
şeklinde rüşvet kabul ettiğini
de doğruladı. Söz konusu
rüşvetler, inşaat ihaleleri ve Çin
demiryolu kurumunda işe girme
karşılığında verildi.
Liu Zhijun, itirafnamesi
karşılığında pişmanlık yasasından
faydalanmayı talep etti.
Mahkemeden aynı zamanda, Çin
altyapısına yaptığı hizmetlerin de
dikkate alınmasını istedi
Ekim 31, 2013
Amsterdam, Hollanda
www.demolitionsummit.com
Uluslararası İnşaat Dünya
Ekonomik Forumu (ICWEF)
Kasım 20-22, 2013
Amsterdam, Hollanda
www.icwef.com
Excon 2013
Kasım 20-24, 2013
Bangalore, Hindistan
www.excon.in
MS Africa & Middle East
Aralık 9-12, 2013
Kahire, Mısır
www.msafrica.net
2014
Intermat Orta Doğu
Ocak 14-16, 2014
Abu Dabi, BAE
www.intermat-middleeast.com
World of Concrete
Ocak 21-24, 2014
(Seminerler Ocak, 20-24)
Las Vegas, ABD
www.worldofconcrete.com
ConExpo-Con/Agg 2014
Mart 4-8, 2014
Las Vegas, ABD
www.conexpoconagg.com
SMOPYC 2014
Nisan 1-5, 2014
Zaragoza, İspanya
www.smopyc.com
Samoter 2014
Mayıs 8-11, 2014
Verona Exhibition Centre
Verona, İtalya
www.samoter.com
APEX (Access Platform
Exhibition)
Haziran 24-26, 2014
Amsterdam, Hollanda
www.apexshow.com
Ekim 2013 internationalconstruction Türkiye
9
English translation
Çin’de, Şanghay kentinin Lujiazui ticaret bölgesinde inşa
edilen 632 m’lik Şanghay Kukesi, Ağusto ayı itibarıyla,
Dubai’nin simgeleri arasında yer alan 828 m’lik Halife
Burcu’nun ardından dünyanın ikinci en yüksek yapısı oldu.
Gensler mimarlık bürosu tarafından tasarlanan kulenin
2014’te açılması planlanıyor. 831 adet donatılı beton kazık
tarafından desteklenen yapının 6 m kalınlığındaki temel
döşemesi için 61.000 m3 beton kullanıldı.
Suudia Arabistan’da Arriyadh
Kalkınma İdaresi (ADA),
başkentte toplam uzunluğu
176 km’yi bulacak, altı şeritli
bir metro şebekesinin inşası
için 22,5 milyar $ tutarında
üç ihale düzenledi. İhalelerin
9,5 milyar $ değerindeki en
büyüğü, ABD’li yüklenici firma
Bechtel’in liderliğindeki BACS
konsorsiyumuna verildi. İhal
kapsamında 63,3 km’lik bir ve iki
numaralı hatlar tasarlanıp inşa
edilecek. Konsorsiyumun ortakları Almabani General Contractors, Consolidated Contractors Company ve Siemens
şeklinde sıralanıyor.
Öte yandan, 7,8 milyar $’lık ikinci ihaleyi ise, toplam uzunluğu 72,5 km’yi bulan dört, beş eve altı numaralı
hatların inşası için, İspanyol FCC kuruluşunun liderliğindeki FAST konsorsiyumu kazandı. Konsorsiyum,
Samsung, Alstom, Strukton, Freyssinet Saudi Arabia, Typsa ve Setec şirketleri tarafından oluşturulmakta.
5,2 milyar $ değerindeki son ihalenin sahibi ise, Salini Impregilo, Ansaldo, Bombardier, Larsen & Toubro ve
Nesma şirketlerinden oluşan Arriyadh New Mobility konsorsiyumunun oldu. Yeni yeraltı şebekesinin 40,7 km
uzunluğundaki en uzun hattı (hat 3) bu şirketler tarafından inşa edilecek.
85 istasyonun bulunacağı şebekede, sürücüsü bulunmayan elektrikli trenler kullanılacak. İnşaat
çalışmalarının 2014 ilk çeyreğinde başlaması planlanmakta. ADA başkanı ve Arriyadh Yüksek Kalkına
Komisyonu üyesi İbrahim Bin Muhammed El Sultan, metro şebekesinin Suudi Arabistan’ın bugüne kadarki
en büyük altyapı projesi olduğunu vurguladı.
Yolsuzluk
mutabakatı
D
ünya Bankası, mühendislik hizmetleri sunan Sinclair
Knight Merz (SKM) firmasının, Doğu Asya ve Pasifik
bölgelerinde banka tarafından finanse edilen bazı
projelerde yolsuzluk yaptığını bildirmesi ve itiraf etmesinin
ardından, firmayla bir ceza mutabakatına vardı.
SKM ve bağlı olduğu şirketler, iki buçuk yıl süreyle
şartlı men cezasına çarptırıldı. Bu ceza, daha sağlam bir usule
uygunluk programının uygulamaya koyulması ve Dünya
Bankası ile işbirliğine devam edilmesi şartıyla söz konusu
firmaların banka tarafından finanse edilen projelere katılmaya
devam edebileceği anlamına geliyor.
Bankanın açıklamasında, SKM’nin bu yükümlülüklerden
herhangi birini yerine getirmemesi durumunda ise derhal
ihalelerden men edileceği belirtiliyor. Ayrıca, ilgili cezanın,
SKM’nin gönüllü itirafı göz önünde bulundurularak verildiği
ifade ediliyor.
SKM, üst düzey yöneticileri de dahil olmak üzere, usulsüz
ödemelerle bağlantısı bulunan bazı önemli kişileri görevden
uzaklaştırdı. Firma içinde bir uygun iş uygulamaları politikası
yürürlüğe koyuldu ve uygunluk prosedürlerinin iyileştirilmesi
yolunda adımlar atıldı.
Dünya Bankasının usule uygunluktan sorumlu başkan
yardımcısı Leonard McCarthy, “Dünya Bankası olarak
SKM’nin işbirliğini ve daha ileri soruşturmalara yönelik deliller
temin etme istekliliğini dikkate aldık.” sözleriyle karar savundu.
Banka, SKM’nin işbirliği sayesinde, kaynaklarını koruma
yolunda ilave önlemler alabildiğini ve başka olası soruşturma
alanları belirlediğini açıkladı.
10 internationalconstruction Türkiye Ekim 2013
Boru hattı
rekoru
T
echnip şirketi, ABD’de Meksika Körfezi’nde
dünyanın en derin boru hattını döşemek
üzere Shell kuruluşundan bir ihale aldı.
Yeni hat, Körfez’in 2.900 m derinlikte sulara sahip
Walker Ridge bölgesindeki Stones petrol sahasına
yönelik denizaltı altyapısının bir parçası olarak inşa
edilecek.
Technip, denizaltı doğalgaz üretim sistemi
ve boru hattının montajından olacak ve ilgili
proje yönetimi, mühendislik, gövde fabrikasyon
hizmetlerini de sunacak. Proje, Technip’in
Houston / Texas’taki merkezinden yönetilirken,
imalat çalışmaları ise Mobile / Alabama’daki tesiste
yürütülecek. Açık deniz montaj çalışmalarının
2014 ikinci yarısında, Technip’e ait derin su
boru döşeme gemisi Deep Blue tarafından
gerçekleştirilmesi planlanıyor.
Şirketin Kuzey Amerika Bölgesi kıdemli
başkan yardımcısı David Dickson, proje hakkında
şunları söyledi: “Derinlik arttıkça, müşterilerimizin
karşılaşacağı güçlükler de büyüyor. Dünyanın
en derin doğalgaz boru hattını döşeyerek Shell
kuruluşuna yardımcı olacağımız için mutluyuz.
Bu önemli projenin üstlenilmesi, Technip’in deniz
altı inşa sektöründeki liderliğini kanıtlayacak ve
yenilikler yoluyla firmanın kendisini geliştirmesine
olanak tanıyacaktır.”
İnşaat
maliyetlerine
kur darbesi
D
anışmanlı kuruluşu EC
Harris tarafından, 47 ayrı
ülkedeki inşaat maliyetleri
hakkında yürütülen araştırmada,
son 12 ayda meydana gelen
maliyet artışlarında döviz
kurlarındaki dalgalanmaların baş
rol oynadığı sonucuna varıldı.
Araştırmada, en pahalı on ülke
Hong Kong, İsviçre, Danimarka,
İsveç, Makau, Avustralya,
Japonya, Fransa, Singapur
ve Belçika şeklinde sıralandı.
Pahalılıkta ilk sıraya yerleşen
Hong Kong’daki inşaat maliyeti,
EC Harris’in çalışmada referans
noktası olarak aldığı İngiltere’ye
kıyasla 1,42 ila 1,68 kat daha
yüksek.
En ucuz ülkeler ise
Hindistan, Endonezya,
Vietnam, Fas ve Malezya olarak
belirlendi. En ucun ülke olduğu
görülen Hindistan’da maliyetler
İngiltere’dekinin sadece 0,29
ila 0,34 katı. EC Harris, Japon
yeni ve Avustralya dolarındaki
düşüş ile Çin yuanındaki değer
artışının maliyetler üzerinde
önemli etkiler doğurduğu
kanısında.
Kuruluşun stratejik araştırma
sorumlusu Simon Rawlinson,
çalışma hakkında şöyle konuştu:
“Çin yuanındaki değer artışı
Çin ihraç mallarını daha pahalı
hale getirmekle kalmıyor ve aynı
zamanda Çin’inde de maliyet
sıralamasında ortalara kadar
yükselmesi anlamına geliyor.”
Diğer taraftan, pek çok
yükselen pazarda emtialara
ve özellikle de metal esaslı
yapı malzemelerine yönelik
talebin gerilemesi nedeniyle
maliyetlerin düştüğü belirtiliyor.
Rawlinson devam ediyor: “Yeni
tedarik kaynaklarının devreye
girmesiyle, yatırım kuruluşları
emtia piyasalarından uzaklaşıyor.
Fiyatlardaki düşüş nedeniyle,
BRICS ülkelerinin büyüme
oranlarında kısa vadede bir
gerilemenin kaydedilmesi
ICT
şaşırtıcı sayılmamalı.”
INTERNATIONAL NEWS
English translation
HIGHLIGTS
Russia has launched a US$15.4 billion
residential development project in
St Petersburg covering over 900 ha
and scheduled to take 15 years to
complete. Programme management
and construction consult Turner
& Townsend has been chosen by
developer SPb Renovation to help
deliver the project, which involves
constructing 1,200 new buildings
across 22 sites around the city.
A new international airport on the
outskirts of the Sudanese capital,
Khartoum, is to be financed with a
US$700 million loan from China,
according to Sudan’s state news
agency. Construction of the airport,
which is planned to feature an
86,000 m2 passenger terminal and
handle 6.8 million passengers a
year, is due to start at the end of
2013 and last three years.
The Asian Development Bank has
approved a US$ 410 million loan to
support construction of the Second
Southern Highway, connecting Ho Chi
Minh City in Southern Vietnam to the
Mekong Delta and southern coastal
regions. Construction will include two
cable-stayed bridges with a combined
length of 5 km, as well as access and
interconnecting roads totalling 26 km.
Employment in the US construction
industry hit its highest level since
2008, according to data for June
from the US Bureau of Labor. The
total headcount increased 3.4%,
to 5,812,000 year-on-year in June,
while unemployment fell to 9.8%
from 12.8% in June 2012 - the
first time the rate has fallen below
double digits since 2008.
Contractors are increasingly looking
outside the region for growth, with
65% of respondents to a survey by
QBE of over 500 businesses planning
to expand their operations into new
countries over the next five years.
QBE found that 32% of respondents
planned to expand in Asia and South
America, and 20% in Africa, while
half said they believed it would take
two years of more for a full economic
recovery in Europe.
The World Bank is to provide US$340
million in funding for East Africa’s
Regional Rusumo Falls Hydroelectric
Project, which will provide power to
Burundi, Rwanda and Tanzania. The
80 MW project is located 97 km west
of Lake Victoria, Africa’s largest lake
by area, which borders Tanzania. The
overall project cost is US$467 million.
Saipem battles
corruption allegations
O
il and gas contractor Saipem faces corruption
investigations relating to alleged offenses in Algeria,
financial penalties over a historic case in Nigeria and a
probe into accounting irregularities. In August, Pietro Varone,
a former head of its engineering division, was arrested in Italy
over a bribery investigation relating to Algerian gas contracts.
Nearly US$266 million in bribes is alleged to have been paid
to officials in Algeria.
Saipem and its parent company Eni have denied any
wrongdoing in Algeria, and said an internal investigation
found no evidence of payments to public officials in the
country. At the same time, Saipem has also entered into a socalled “tolling agreement” with the US Department of Justice.
This extends the limitation period under which it could be
held liable for violating federal laws by six months. However, it
said this did not constitute an admission of guilt.
Meanwhile, a subsidiary of Saipem was found guilty by
a Milan court of separate corruption offenses in Nigeria. The
decision resulted in the seizure of US$32.6 million pending an
appeal, and the imposition of a € US$800,000 penalty.
The case relates to Saipem’s Snamprogetti Netherlands
business, which was part of the TSKJ consortium that bribed
Nigerian public officials over a decade in order to win contracts
to build liquid natural gas plants on Bonny Island, Nigeria.
Saipem said it would evaluate the justification for the new
ruling in Milan, and would appeal.
This news also comes as Italian market securities regulator
Consob started separate procedures to sanction Saipem after
uncovering irregularities in its 2012 accounts. Saipem revised
its 2013 earnings guidance and its outlook for 2013 at the
start of this year, but Consob said it had found evidence
of a number of violations including a delay in announcing
January’s profit warning to the market.
Equipment market growth forecast
T
he global construction
equipment market will
see average annual growth
of 6% between 2012 and 2017,
according to a new report from
market research company The
Freedonia Group. This will see
the value of the sector rise from
US$142 billion in 2012 to
US$189 billion in 2017.
According to Freedonia, the
strongest growth will be in the
Asia-Pacific region, where the
market for equipment will grow
an average of 8.3% per year to
US$93.4 billion by 2017. This
is more than double its value of
US$40.6 billion in 2007, and
will represent almost half of
global demand for construction
equipment.
All other regions are expected
to see growth below the 6%
global average. The strongest will
be Africa and the Middle-East,
where the market is expected
to see an average annual rise of
5.5%, to reach US$9.6 billion by
2017.
Western Europe is also
forecast for relatively strong
growth of 5.1% between 2012
and 2017. However, this was the
weakest region of the world in the
crisis years, with a 3.4% annual
average decline between 2007
and 2012. This means that at
US$23.1 billion, the value of its
construction equipment market in
2017 will only just be above the
2007 level of US$21.4 billion.
In North America, the second
largest equipment market after
Asia, growth will average 2.9%
per year to 2017, which will bring
regional sales to US$47 billion.
Latin America is set for a
4.6% annual average increase,
taking the sector to US$8.3
billion by 2017. Eastern Europe,
including Russia, will rise 4.7%
per annum to US$7.7 billion by
2017.
INTERNATIONAL NEWS
L
iu Zhijun, China’s Minister
for Railways from 2003 to
2011, has been given a death
sentence suspended for two-years
for bribery and abuse of power
in connection with construction
of the country’s high-speed rail
network. The Beijing court also
“Deprived his political right for
life and confiscated all his personal
property”, according to state media
reports. Suspended death sentences
2013
BICES 2013
October 15-18, 2013
Beijing, China
www.e-bices.org
Mixed messages
World Demolition Summit
onstruction output in the USA for the 12 months
to June was up 3.3% on the position a year ago at
US$884 billion, according to the Census Bureau.
However, the figure was down 0.3% from the rolling
annual total to May 2013 of US$889 billion.
Although residential construction was up 17.6%
compared to a year ago, to US$338 billion in the year to
June, it slipped 0.1% compared to the running total to the
end of May. In contrast, non-residential construction was
down 4.0% year-on-year in June, and 1.0% compared to
May’s total.
Publicly-funded construction in the USA continued
to fall in June, with the value of this sector of the market
falling 9.3% compared to a year ago to US$261 billion.
The sharpest declines were seen in construction of offices,
commercial property, educational facilities, amusement
and recreation, highway and street, sewage and waste
disposal and conservation and development.
In contrast, privately-funded construction was up
9.7% compared to a year ago, at US$622 billion, with
growth in the residential, lodging, office, amusement and
recreation, and power sectors. However, there was a fall in
private construction from May to June of 0.4%.
Ken Simonson, chief economist at the Associated
General Contractors of America (AGC) said, “Power
construction, which includes oil and gas fields and
pipelines as well as electricity, climbed for the fifth
straight month in June, even after large upward
revisions for May and April. But such major categories
as manufacturing, health care and retail construction
remain in the doldrums. Meanwhile, the largest public
categories - highways and education construction - are
now plummeting at double-digit rates.”
www.demolitionsummit.com
October 31, 2013
C
Suspended
sentence
FUAR TAKViMi
diary dates
in China that include
a two-year reprieve
are usually commuted
to life imprisonment. The court’s
verdict is likely to require Mr Liu
to spend at least 10 years in jail.
The sentence follows Mr Liu’s
guilty plea to accepting bribes.
The trail followed his arrest and
removal from office in March 2011
and his subsequent expulsion from
the Chinese Communist Party
in May 2012. Mr Liu admitted
to accepting US$10.5 million in
cash bribes and US$130 million in
property between 1986 and 2011.
He also said he received numerous
other bribes, including shares, cars
and works of art. The bribes were
given in exchange for construction
contracts as well as for jobs within
China’s railway organisation.
As part of his guilty plea,
Mr Liu asked for leniency in
sentencing. The court was
also asked to recognise his
positive contribution to China’s
infrastructure.
Amsterdam, Netherlands
International Construction
World Economic Forum
(ICWEF)
November 20-22, 2013
www.icwef.com
Excon 2013
November 20-24, 2013
Bangalore, Hindistan
www.excon.in
MS Africa & Middle East
December 9-12, 2013
Kahire, Mısır
www.msafrica.net
2014
Intermat Middle East
January 14-16, 2014
Abu Dhabi, UAE
www.intermat-middleeast.com
World of Concrete
January 21-24, 2014
(Seminars 20-24 January)
Las Vegas, USA
www.worldofconcrete.com
ConExpo-Con/Agg 2014
March 4-8, 2014
Las Vegas, US
www.conexpoconagg.com
SMOPYC 2014
April 1-5, 2014
Zaragoza, Spain
www.smopyc.com
Samoter 2014
May 8-11, 2014
Verona Exhibition Centre
Verona, Italy
www.samoter.com
APEX (Access Platform
Exhibition)
June 24-26, 2014
www.apexshow.com
Ekim 2013 internationalconstruction Türkiye 13
English translation
The 632 m Shanghai Tower in the Chinese city’s
Lujiazui commercial district became the second tallest
building in the world behind the 828 m Burj Khalifa in
Dubai, UAE, when it topped out in August. Designed by
architects Gensler, the building is scheduled to open
in 2014. It is supported by 831 reinforced concrete
foundation piles and a 6 m thick mat foundation
containing 61,000 m3 of concrete.
INTERNATIONAL NEWS
The Arriyadh Development
Authority has awarded three
contracts totalling US$22.5
billion for the construction
of a 176 km, six-line metro
network in the Saudi
Arabian capital, Riyadh. At
US$9.5 billion, the largest
contract was awarded to
the BACS consortium led
by US contractor Bechtel
to design and build lines
one and two, covering 63.3
km. The consortium partners also include Almabani General Contractors, Consolidated Contractors
Company and Siemens.
Meanwhile, Spain’s FCC leads the FAST consortium which was awarded a US$7.8 billion contract
to deliver lines four, five and six – covering 72.5 km. The consortium includes Samsung, Alstom,
Strukton, Freyssinet Saudi Arabia, Typsa and Setec. A further US$5.2 billion contract was awarded
to the Arriyadh New Mobility consortium, which consists of Salini Impregilo, Ansaldo, Bombardier,
Larsen & Toubro and Nesma. These companies will build the longest line of the new underground
network, the 40.7 km line three.
The network will feature 85 stations, and operate with driverless electric trains. Construction is
scheduled to begin in the first quarter of 2014. Ibrahim Bin Muhammad Al Sultan, ADA president and
Member of the High Commission for the Development of Arriyadh said the metro system was the biggest
infrastructure project that Saudi Arabia had ever undertaken.
Corruption
settlement
T
he World Bank has reached a settlement agreement
with engineering contractor Sinclair Knight Merz
(SKM) after the company self-reported corrupt
misconduct relating to Bank-financed projects in the East
Asia and Pacific region.
SKM and its parent companies and subsidiaries have
been sanctioned with conditional non-debarment for two
and a half years. This means that, as long as the companies
fulfil certain conditions such as the implementation of a
more robust integrity compliance programme and further
co-operation with the World Bank, they will remain
eligible to bid for Bank-financed projects.
“In the event that SKM fails to fulfil any of its obligations,
the company will be immediately debarred,” the World Bank
said, adding that the nature of the sanction reflected SKM’s
voluntary acknowledgment of corrupt misconduct.
SKM also dismissed key individuals including senior
managers connected with the illegitimate payments. The
company initiated an internal appropriate-business-practices
policy, and took steps to improve its governance and
compliance procedures.
Leonard McCarthy, World Bank vice president of
integrity, said, “The World Bank took into account SKM’s
co-operation and willingness to provide evidence in support of
further investigations.”
As a result of the co-operation received from SKM, the
World Bank said it was able to take steps to safeguard its funds
and also identify other potential targets for investigation.
Record
pipeline
T
echnip has won a contract from Shell to
lay the world’s deepest gas pipeline in the
US Gulf of Mexico. The pipeline is part
of the sub-sea infrastructure for the Stones field
in the Walker Ridge area of the Gulf, where the
water is some 2,900 m deep.
Technip will be in charge of installation
of the subsea gas production system and
gas pipeline, including associated project
management, engineering and stalk fabrication.
The scheme will be overseen from Technip’s
operating centre in Houston, Texas, USA, with
fabrication taking place it its facility in Mobile,
Alabama. The offshore installation is expected to
be performed in the second half of 2014 by the
Deep Blue, Technip’s deepwater pipelay vessel.
David Dickson, Technip’s senior vice
president for the North America region, said,
“With greater depths come greater challenges
for our clients and we are delighted to help
Shell push back subsea frontiers by laying
the deepest gas pipeline worldwide. With the
award of this high-profile project, Technip
confirms its subsea leadership and keeps
differentiating itself through innovation to
remain at the forefront of frontier projects.”
Currency
changes hit
construction
costs
C
urrency fluctuations
were the dominant
factor in driving relative
construction costs over the
last 12 months, according
to the findings of a study of
building costs in 47 countries by
consultant EC Harris. It found
that the ten most expensive
countries to build in are Hong
Kong, Switzerland, Denmark,
Sweden, Macau, Australia, Japan,
France, Singapore and Belgium.
In Hong Kong, the most
expensive of all, construction
costs are 1.42 to 1.68 times
what they are in the UK – the
benchmark that EC Harris uses.
The cheapest countries are
India, Indonesia, Vietnam,
Morocco and Malaysia. In India,
the cheapest of all, costs are just
0.29 t0 0.34 what they are in the
UK. EC Harris said the fall of the
Japanese Yen and Australian Dollar
along with the appreciation of the
Chinese Yuan has had a significant
impact on costs.
Simon Rawlinson, head of
strategic research and insight
at EC Harris, said, “The
appreciation of the Chinese
Yuan not only makes Chinese
imported materials to other
countries more expensive, but
has also contributed to China
moving nearly half way up the
global (cost) rankings.”
On the other hand, the
consultant said the fall in
demand commodities in many
emerging markets had seen
other costs drop, particularly
those for metallic building
materials. Mr Rawlinson added,
“With new sources of supply
coming on stream, investment
houses moving away from
the commodity markets and
a substantial reduction in the
growth rates of the BRICS it is
not surprising that prices have
ICT
fallen in the short term.”
English translation
Rapor
Dünyada ilk 200
Dünyada
ilk 200
Dünyanın en büyük inşaat
şirketlerini sıralayan listemizin
ilk 10 basamağında Çinli
yüklenicilerin egemenliği
dikkat çekerken, Çin iç
pazarındaki düşüş eğilimi,
İlk 200’de önemli etkiler
doğurmakta. CHRIS SLEIGHT
yorumluyor
H
er yıl dünyanın en büyük inşaat şirketlerine
yer verdiğimiz sıralamamızın ilk 10
basamağında bu yıl beş Çinli yüklenici
görüyoruz. Bu durumda, Çinli firmaların sektörde
önemli ölçüde egemenlik kurduğunu söylemek
yanlış olmaz. İlk üçü oluşturan Çin Devlet İnşaat ve
Mühendislik Kuruluşu (CSCEC), Çin Demiryolu
İnşa Kuruluşu ve Çin Demiryolu Grubu, geçtiğimiz
yılki konumlarını korumakta. Üstelik, çok uzak
sayılamayacak bir geçmişte dünyanın bir numarası
olan ve şimdi dördüncü sırada kendine yer bulan
Fransız Vinci ile üçüncü sıra arasında hatırı sayılır
bir mesafe oluşmuş durumda. İlk 10’un daha
alt sıralarında, Hochtief’in kısmen sahibi olduğu
ACS firmasının, ayrıca ABD’den Bechtel’in yukarı
tırmandığı, bu tırmanışın Çin İletişim İnşaat ve
Çin Metalürji Grubu aleyhine gerçekleştiği fark
ediliyor. İşte burada alışılmadık bir durumla karşı
karşıyayız. Son yıllarda, Çinli inşaat şirketlerinin
listede dur durak bilmeksizin yükseldiğini gördük.
2012 yılına ait gelirlerden yola çıkılarak hazırlanmış
2013 sıralamasında ise net bir değişim gözlemliyoruz.
İlk 200’de yer alan 11 Çinli firma arasında, sadece
Guangsha İnşaat Grubu daha üst basamaklara
tırmanabildi. Kalanlardan yedisi aşağılara doğru
gerilerken, ilk üçtekiler ise 2012’deki konumlarını
korudu. Bu tablo, en büyük üç Çinli yüklenici ile
ülkenin geri kalan aktörler arasındaki ayrımın giderek
büyüdüğüne işaret etmekte. CSCEC ve iki demiryolu
kuruluşunun oluşturduğu üç büyükler, geçtiğimiz yıl
gelirlerini toplamda 27,7 milyar $ artırmayı bildi. 237
milyar $’lık gelir tutarı, bu alanda önceki yılda göre
%13 ilerleme kaydettikleri ve İlk 200’deki tüm Çinli
şirketlerin toplam gelirleri içinde neredeyse üçte ikilik
paya sahip oldukları anlamına geliyor. Tersine, geri
kalan sekiz Çinli yüklenicinin gelirlerinde ise ortalama
%6’lık düşüş kendini gösteriyor.
Satış geliri (milyon US$)
1 88107
2 74787
3 74646
4 49653
5 49347
6 45875
7 37900
8 33508
9 32809
1028506
1127577
1225146
1320210
1419562
1519045
1618597
1718137
1818029
1917739
2017733
2117182
2216686
2316051
2414333
2513814
2612498
2712036
2811833
2911804
3010973
3110936
3210904
3310894
3410544
3510381
3610187
3710160
3810003
399878
409516
419106
429017
438549
448436
458426
468250
478093
487921
497822
507458
517303
Firma
Ülke
2012 Değişim
China State Con. Çin
& Eng. (CSCEC)*
China Railway Çin
Con. Cor.
China Railway GroupÇin
Vinci
Fransa
ACS
İspanya
China Comm. Con.
Çin
Bechtel
ABD
Bouygues' Con. Fransa
Divisions
Hochtief
Almanya
China Metallurgical Çin
Group (MCC)
Fluor
ABD
Daiwa House
Japonya
Sekisui House
Japonya
Leighton Holdings
Avustralya
Skanska
İsveç
Kajima Corporation Japonya
Obayashi
Japonya
Eiffage
Fransa
Taisei Corporation
Japonya
Shimizu Corporation Japonya
Saipem
İtalya
Strabag
Avusturya
Sinohydro
Çin
FCC
İspanya
Balfour Beatty
İngiltere Takenaka Corporation Japonya
Lend Lease
Avustralya
Hyundai Eng. & Con. Güney Kore
Shanghai Con. Group Çin
URS Corporation
ABD
Bilfinger
Almanya
Construtora Norberto Brezilya
Odebrecht*
Jacobs Engineering ABD
Technip
Fransa
Peter Kiewit*
ABD
Larsen & Toubro
Hindistan
E&C
Samsung Eng.
Güney Kore
Abengoa
İspanya
Ferrovial
İspanya
Bam Group
Hollanda
Daelim
Güney Kore
Acciona
İspanya
Doosan Heavy
Güney Kore
Ind. & Con.
China Railway Erju Çin
NCC Group
İsveç
GS Eng. & Con.
Güney Kore
SNC-Lavalin
Kanada
KBR
ABD
JGC
Japonya
Aker Solutions
Norveç
Daewoo Eng. & Con. Güney Kore
İnternet sitesi
1
www.cscec.com.cn
2
www.crcc.cn
3
4
6
1
5
1
9
2
8
www.crec.cn
www.vinci.com
www.grupoacs.com
www.crbc.com
www.bechtel.com
www.bouygues.com
10
7
1
3
11
12
15
2
13
1
17
2
18
2
24
7
14
4
22
3
21
1
20
1
16
6
19
4
23
1
25
27
1
37
10
29
1
26
3
35
5
28
3
39
7
31
36
33
45
2
2
2
9
42
34
32
30
49
38
47
5
4
7
10
8
4
4
41
44
43
48
40
51
56
58
3
1
3
1
8
2
6
7
www.hochtief.de
www.mcc.com.cn
www.fluor.com
www.daiwahouse.co.jp
www.sekisuihouse.co.jp
www.leighton.com.au
www.skanska.com
www.kajima.co.jp
www.obayashi.co.jp
www.eiffage.fr
www.taisei.co.jp
www.shimz.co.jp
www.saipem.it
www.strabag.com
www.sinohydro.com
www.fcc.es
www.balfourbeatty.com
www.takenaka.co.jp
www.lendlease.com.au
www.hdec.co.kr
www.shconstruction.cn
www.urscorp.com
www.bilfingerberger.de
www.odebrecht.com
www.jacobs.com
www.technip.com
www.kiewit.com
www.larsentoubro.com
www.samsungengineering.co.kr
www.abengoa.es
www.ferrovial.es
www.bam.nl
www.daelim.co.kr
www.acciona.es
www.doosanheavy.com
www.crec.com.cn
www.ncc.se
www.gsconstir.co.kr
www.snc-lavalin.com
www.kbr.com
www.jgc.co.jp
www.akersolutions.com
www.dwconst.co.kr
Rapor
Dünyada ilk 200
Ülke
2012 Değişim
The global
Top 200
İnternet sitesi
Isolux Corsan*
İspanya
82
30
www.isoluxcorsan.com
Haseko
Japonya 596
www.haseko.co.jp
Peab
İsveç
53
1
www.peab.se
China Gezhouba Çin
505
www.cggc.cn
Emcor Group
ABD
6610
www.emcorgroup.com
VolkerWessels
Hollanda 552
www.volkerwessels.com
Laing O’Rourke
İngiltere
57
1
www.laingorourke.com
Toda
Japonya 6910
www.toda.co.jp
Kinden
Japonya 644
www.kinden.co.jp
YIT
Finlandiya61
www.yit.fi
PCL Con.
Kanada 7311
www.pcl.com
Group*
Petrofac
İngiltere
63
www.petrofac.com
Andrade Gutierrez Brezilya 4618
www.agsa.com.br
Enka
Türkiye 7510
www.enka.com
Kandenko
Japonya 682
www.kandenko.co.jp
Guangsha Con. Çin
725
www.guangshajs.com
Group*
Chicago Bridge & IronABD
80 12
www.cbi.com
Spie
Fransa 654
www.spie.eu
Carillion
İngiltere
54
16
www.carillionplc.com
Obrascon Huarte Lain İspanya
52
19
www.ohl.es
Chiyoda
Japonya
113 41
www.chiyoda-corp.com
Aveng
Güney Afrika 77
4
www.aveng.co.za
Penta-Ocean
Japonya
87
13
www.penta-ocean.co.jp
Construction
Misawa Homes
Japonya
76
1
www.misawa-hd.co.jp
Holdings
Nippo
Japonya 782
www.nippohodo.co.jp
Pulte Group
ABD
8811
www.pulte.com
Orascom Con. Ind.
Mısır
71
7
www.orascomci.com
Sacyr Vallehermoso İspanya
70
9
www.sacyr.es
Maeda CorporationJaponya 90 10
www.maeda.co.jp
Clark Construction*ABD
86 5 www.clarkconstruction.com
Babcock International İngiltere
79
3
www.babcock.co.uk
Fayat Group
Fransa 83
www.fayat.com
D R Horton
ABD
9814
www.drhorton.com
Murray & Roberts
Güney Afrika 85
www.murrob.com
Sumitomo Mitsui Con.Japonya
89
3
www.smcon.co.jp
Brookfield MultiplexAvustralya 120 33 www.brookfieldmultiplex.com
Alpine Bau
Avusturya74 14
www.alpine.at
Tutor Perini
ABD
956
www.perini.com
Lennar
ABD
11828
www.lennar.com
Boskalis WestminsterHollanda
91
www.boskalis.com
Whiting-Turner
ABD
92
www.whiting-turner.com
Contracting
Fujita
Japonya 10815
www.fujita.com
Nexity
Fransa
1006
www.nexity.fr
PanaHome
Japonya 961
www.panahome.co.jp
ICA
Meksika 104 8
www.ica.com.mx
Ed Züblin
Almanya 943
www.zueblin.de
McDermott Int.
ABD
1035
www.mcdermott.com
Jaiprakash Associates Hindistan 116 17
www.jilindia.com
Walsh Group
ABD
1022
www.walshgroup.com
Foster Wheeler ABD
8120
www.fwc.com
Tecnicas Reunidas
İspanya
97
5
www.tecnicasreunidas.es
Barratt Developments İngiltere
111 8
www.barratthomes.co.uk
Lotte Eng. & Con.
Güney Kore 105 1
www.lotteapt.net
Although Chinese contractors dominate the top
10 of our league table, the downturn in their
domestic market has had an impact on standings
throughout the Top 200. Chris Sleight reports
W
ith five Chinese contractors within
the top 10 of our league table of
the world’s largest construction
companies, it is fair to say that they continue
to dominate the very large end of the industry.
The top three - China State Construction
& Engineering (CSCEC), China Railway
Construction and China Railway Group are
unchanged in their positions from last year,
while there is quite a gap to fourt –placed Vinci
from France, once itself the clear world no. 1.
Elsewhere in the top 10, ACS and its partiallyowned subsidiary Hochtief have improved their
standings, as has Bechtel of the USA, and these
improvements have come at the expense of
China Communications Construction and China
Metallurgical Group (MCC).
This in itself is unusual. Over recent years,
Chinese construction companies have seemed
to march relentlessly up the league table, but
the 2013 ranking, based on revenues in 2012,
has seen a definite change of fortunes. Of the
11 Chinese companies listed in the Top 200,
only one, Guangsha Construction Group, has
improved its position compared to last year. Of
the remainder, seven have lost ground, while the
three largest are unmoved from 2012.
This illustrates what appears to be a growing divide
between the big three Chinese contractors and the
country’s other players. The group of CSCEC and
the two railway specialists saw their total revenues
increase some US$ 27.7 billion last year. Their
total of US$237 billion – an above average year-onyear increase of 13% - accounted for almost two
thirds of revenues for Chinese companies in the
Top 200. In contrast, the remaining eight Chinese
contractors in the Top 200 saw their revenues
decline by an average of 6% year-on-year, with the
impact on their standings in the league table that
has already been noted.
Climbing the rankings
* = tahminî
Firma
Where there are fallers in the league table, there
of course also have to be gainers and there
are several key groups of companies that have
improved their standings since last year. Most
noticeable, towards the top end of the rankings
are the large Japanese groups. Sekisui House.
Kajima, Obayashi, Taisei and Shimizu have all
moved up since the 2012 league table and now
sit within the top 20.
Indeed, this trend for the large Japanese
companies is reflected all the way through this
year’s top 200. Only two of the 32 Japanese
companies ranked in this year’s league table have
lost places since last year, while an impressive 27
have improved their standings and there are two
>
new entries at the foot of the table.
English translation
527056
536999
546897
556751
566347
576287
586266
596224
606150
616048
626001
635816
645812
655746
665607
675542
685485
695420
705343
715179
724996
734981
744945
754943
764822
774820
784674
794644
804623
814575
824385
834381
844354
854313
864292
874245
884129
894111
904086
913960
923782
933754
943639
953624
963616
973598
983542
993525
1003460
1013415
1023409
1033386
1043371
Rapor
Dünyada ilk 200
English translation
Other national groups with significantly more
gainers than fallers include the US, South Korean
and Brazilian contractors. On the downside,
many European countries saw their contractors
lose more places than they gained, with the
Spanish being particularly notable with eight out
of the 10 companies listed losing ground.
It is not a great leap to say that the fortunes of
the various national groups of contractors seem
closely linked to the ups and downs of their
various domestic construction markets. Japanese
contractors have undoubtedly benefited from
reconstruction work following the 2011 earthquake
and tsunami, while in the USA the general market
rebound is clearly having a positive effect.Data from
sources such as the US Census Bureau show the
residential market is bouncing back the strongest
and again this is reflected in the fortunes of the
country’s housebuilders. From the highs of 2005
and 2006, this group of construction companies
has had a torrid time starting with the sub-prime
mortgage crisis that triggered the global recession.
However, they are finally seeing an improvement
in revenues and are improving their standings
in the Top 200 as a result. The country’s largest
housebuilder, Pulte Group was up 11 places in
this year’s rankings to no. 77. Other gainers in
the same field include D.R.Horton – up 14 places
to no. 98 - and Lennar – up 28 places to no.90.
However, it is still a far cry from the height of the
US residential construction boom in the middle of
the last decade. The 2006 edition of the Top 200
league table, for example, saw Pulte ranked no.9
globally, D.R Horton no.10 and Lennar no.12.
Elsewhere in the Top 200, there were good gains
for some of Japan’s mid-sized contractors.
Chiyoda, Penta-Ocean, TEC, Toa, Takamatsu
and Nippon Road all saw double-digit gains. In
addition, the general rise of Brazilian contractors
was reflected in the remarkable 72-place gain
for MRV, the most improved contractor in this
year’s Top 200. It is also worth noting that
Odebrecht moved up seven places last year to
no. 32, cementing its place as Latin America’s
largest construction company by a significant
margin. There were 14 new companies in this
year’s Top 200. The highest placed was Japan’s
Toyo Construction, which just missed-out on a
place in the rankings last year. However, most of
the new additions were further down the league
table, with eight in the last ten places. As with
Toyo Construction, many of these are companies
that were on the fringes of the Top 200 last year,
and which have come in and out of the rankings
over the last decade or so.
Next year?
With the US construction market continuing to
recover and the Japanese economy benefiting
from ‘Abenomics’ stimulus measures, the
2014 edition of the Top 200 could see further
improvements form construction companies
in these two countries. By the same argument,
the lack of growth in Europe could mean more
stagnation for the region’s contractors. But the
movements of the major Chinese groups will be
perhaps the most closely watched. These should
give an indication of the health of the market and
the impact of the fiscal tightening measures that
have been seen so far this year.
ICT
1053366
1063313
1073300
1083270
1093265
1103199
1063313
1073300
1083270
1093265
1103199
1113189
1123174
1133171
1143100
1153029
1162989
1172983
1182979
1192975
1202972
1212959
1222947
1232942
1242914
1252883
1262876
1272875
1282864
1292864
1302862
1312854
1322828
1332787
1342744
1352738
1362727
1372720
1382670
1392560
1402548
1412509
1422478
1432470
1442461
1452461
1462440
1472380
1482375
1492330
1502320
1512313
1522271
1532264
1542264
Firma
Ülke
2012 Değişim
Camargo Corrêa* Brezilya
Veidekke
Norveç
Black & Veatch
ABD
Arcadis
Hollanda Kumagai Gumi
Japonya
Jan De Nul
Belçika
Veidekke
Norveç
Black & Veatch
ABD
Arcadis
Hollanda Kumagai Gumi
Japonya
Jan De Nul
Belçika
NVR
ABD
MRV
Brezilya
Nishimatsu Corp. Japonya
Gilbane Building* ABD
Mostotrest
Rusya
Astaldi
İtalya
Morgan Sindall
İngiltere
Heijmans
Hollanda
Porr Group
Avusturya
RZD Stroy*
Rusya
Kier Group
İngiltere
Aecon Group
Kanada
Taylor Wimpey
İngiltere
Lemminkäinen
Finlandiya
Mota-Engil
Portekiz
Implenia
İsviçre
OAS*
Brezilya
Toyo Engineering (TEC) Japonya
Toyo Construction
Japonya
Tokyu Construction Japonya
Interserve
İngiltere
Impregilo Group
İtalya
Sigdo Koppers
Şili
Maire Tecnimont
İtalya
Besix
Belçika
TBI Holdings BV Hollanda
Glavstroy*
Rusya
Maeda Road Con. Japonya
Lanco Infratech
Hindistan
China State Con.
Hong Kong
International Holding
Persimmon
İngiltere
Hazama Ando
Japonya
M.A.Mortenson
ABD
Okumura CorporationJaponya
DEME
Belçika
Compagnie
Belçika
D’Entreprises CFE SA
McCarthy Building ABD
China Petroleum Çin
Engineering & Con.
Hensel Phelps
ABD
J.E. Dunn Group ABD
Salini Costruttori*
İtalya
Comsa EMTE
İspanya
Tekfen Holding
Türkiye
Hanjin Heavy Ind.
Güney Kore
İnternet sitesi
9312 www.camargocorrea.com.br
114 8
www.veidekke.no
15043
www.bv.com
132 24
www.arcadis-global.com
1123
www.kumagaigumi.co.jp
125 15
www.jandenul.com
114 8
www.veidekke.no
15043
www.bv.com
132 24
www.arcadis-global.com
1123
www.kumagaigumi.co.jp
125 15
www.jandenul.com
13524
www.nvrinc.com
18472
www.mrv.com.br
1094
www.nishimatsu.co.jp
8430
www.gilbaneco.com
1078
www.mostotrest.ru
117 1
www.astaldi.com
101 16
www.morgansindall.co.uk
1108
www.heijmans.nl
119
www.porr.at
16545
www.rzdstroy.ru
106 15
www.kier.co.uk
1264
www.aecon.com
127 4
www.taylorwimpey.com
1159
www.lemminkainen.com
121 4
www.mota-engil.pt
130 4
www.implenia.com
1336
www.oas.com.br
167 39
www.toyo-eng.co.jp
-
NEW
www.toyo-const.co.jp
1282
www.const.tokyu.com
124 7
www.interserveplc.co.uk
131 1
www.impregilo.it
155 22
www.sigdokoppers.cl
99
35
www.mairetecnimont.it
138 3
www.besix.com
12214
www.tbi.nl
1361
www.glavstroy.ru
1391
www.maedaroad.co.jp
15415
www.lancogroup.com
157 17
www.csci.com.hk
143 2
1497
1421
151 7
144 1
140 6
www.persimmonhomes.com
www.hazama.co.jp
www.mortenson.com
www.okumuragumi.co.jp
www.deme.be
www.cfe.be
147
12919
www.mccarthy.com
www.cnpc.com.cn/cpecc/
1418
16919
166 15
123 29
17421
137 17
www.henselphelps.com
www.jedunn.com
www.salini.it
www.comsaemte.com
www.tekfen.com.tr
www.hanjinsc.com
bölge Raporu
Hedef altyapı
English translation
Rapor
Dünyada ilk 200
Tablomuzda bir yanda gerileyenler varken, diğer
yanda elbette oluşan bu boşluklara doğru yükselenler
de mevcut. Pek çok önemli şirketler grubu, geçtiğimiz
yıl içinde konumunu geliştirmeyi başardı. Üst
sıralarda bu bakımdan en fazla dikkat çekenin
büyük Japon grupları olduğunu söyleyebiliriz.
Sekisui House, Kajima, Obayashi, Taisei ve Shimizu
kuruluşlarının tümü 2012 sıralamasında göre daha iyi
konumda ve şimdi ilk 20’nin içinde.
Büyük Japon firmalarında kendini gösteren bu
eğilim, listedeki diğer Japon isimleri için de geçerli.
Sıralamada yer bulan 32 Japon firmasından sadece
ikisi geçtiğimiz seneye kıyasla gerileme yaşarken, 27’si
ilerleme kaydetti ve sıralamanın diplerine de iki yeni
Japon yüklenici girmeyi başardı.
Yüklenicileri genel olarak yükseliş eğilimi
sergileyen diğer ülkeler ABD, Güney Kore ve Brezilya
şeklinde sıralanıyor. Öte yandan, Avrupa için genele
bakıldığında, gerilemeye yaşayan yüklenicilerin
tırmananlardan fazla olduğu, özellikle İspanya’nın
bu bakımdan öne çıktığı görülüyor. Listedeki
10 İspanyol şirketinden sekizi bu sene daha alt
basamaklara inmiş durumda.
Belli bir ülkeye mensup yüklenicilerin yükseliş
ve düşüşünde, o ülkenin kendi iç inşaat pazarındaki
durumun önemli rol oynadığını söylemeye bile
gerek yok. 2011 yılında yaşanan deprem ve
tsunami sonrasındaki yeniden inşa çalışmalarının
Japon yüklenicilere fayda sağladığına kuşku yok.
ABD’deki genel toparlanma da aynı kapsamda
değerlendirilebilir. Amerikan Nüfus İdaresi gibi
kaynaklardan alınan veriler, ülkede konut pazarının
çok güçlü bir toparlanma sürecine girdiğini ortaya
koyuyor ve bu durum, Amerikalı konut inşa
şirketlerine ait rakamlara yansıyor. 2005 ve 2006’daki
zirve günlerinin ardından, küresel durgunluğu
tetikleyen subprime ipotek krizinin patlak vermesiyle
birlikte bu şirketler yıkıcı bir döneme girmişti.
Nihayet, gelirlerde iyileşme emareleri kendini
gösteriyor ve sonuç olarak bu firmaların ilk 200’deki
konumu iyileşiyor. Ülkenin en büyük konut inşaatçısı
olan Pulte Grubu, bu yılki listede 11 basamak birden
tırmanarak 77’inciliğe ulaştı. 14 sıra yükselip 98’inci
olan D.R.Horton ve 28 sıra atlayıp 90’ıncı basamağa
yerleşen Lennar da aynı alanda verilebilecek diğer
örnekler. Yine de, Amerika konut sektörü, 2000
ile 2010 arası dönemin ortalarındaki zirve yıllarıyla
kıyaslandığında hâlâ epey geride. 2006’daki İlk 200
sıralamasında Pulte’nin 9’uncu, D.R Horton’un
10’uncu ve Lennar’ın 12’inci göründüğünü
söylememiz yeterli olacaktır.
Orta ölçekli Japon yüklenicileri de kaydettikleri
önemli atılımla dikkat çekiyor. Chiyoda, PentaOcean, TEC, Toa, Takamatsu ve Nippon Road
firmalarının tümü çift haneli sıçramalar sergiledi.
Ek olarak, Brezilyalı yüklenicilerin genel yükselişi
de, listenin en büyük atılımını yaparak 72 basamak
birden tırmanan MRV’de simgesini buluyor. Benzer
şekilde, Odebrecht’in yedi sıra yükselip 32’nci
olduğunu, Latin Amerika’nın açık ara en büyük inşaat
şirketi olma unvanını pekiştirdiğini belirtelim.
Bu yılki İlk 200 listesinde 14 yeni isim
görüyoruz. Bunların en üstünde, geçen yıl
1552207
1562192
1572187
1582185
1592180
1602154
1612137
1622083
1632056
1642054
1652024
1662016
1672005
1682000
1691968
1701920
1711920
1721883
1731878
1741870
1751869
1761867
1771855
1781853
1791838
1801781
1811778
1821749
1831740
1841728
1851700
1861694
1871681
1881671
1891666
1901642
1911628
1921601
1931586
1941584
1951583
1961573
1971560
1981541
1991529
2001528
Firma
Ülke
2012 Değişim
İnternet sitesi
Dongbu
Güney Kore 156 1
http://dbcon.dongbu.co.kr
Galliford Try
İngiltere
159 3
www.gallifordtry.plc.uk
Homex
Meksika 18831
www.homex.com.mx
Salfacorp
Şili
177 19
www.salfacorp.com
WBHO
Güney Afrika 160 1
www.wbho.co.za
Van Oord
Hollanda
146 -14
www.vanoord.com
Punj Lloyd
Hindistan
153 -8
www.punjlloyd.com
Granite Construction ABD
161 -1 www.graniteconstruction.com
Max Boegl
Almanya
152 -11
www.max-boegl.de
CTCI
Tayvan
1739
www.ctci.com.tw
Gafisa
Brezilya 18924
www.gafisa.com.br
Toa Japonya
194 28
www.toa-const.co.jp
Techint Engineering İtalya
164 -3
www.techint.it
& Construction*
DPR Construction
ABD
-
NEW
www.dpr.com
LSR
Rusya
18617
www.lsrgroup.ru
Brasfield & Gorrie ABD
19626
www.brasfieldgorrie.com
Keller Group
İngiltere
179 8
www.keller.co.uk
Toll Brothers
ABD
-
NEW
www.tollbrothers.com
Takamatsu
Japonya
191 18
www.takamatsu-const.co.jp
Galvão Engenharia*Brezilya 183 9
www.queirozgalvao.com
Budimex SA
Polonya 1761
www.budimex.com.pl
ISG
İngiltere
172 -4
www.isgplc.com
Graham Construction*Kanada
182 5
www.graham.ca
Swietelsky
Avusturya 170 -8
www.swietelsky.at
JM
İsveç
178 -1
www.jm.se
Nippon Road
Japonya 19919
www.nipponroad.co.jp
Teixeira Duarte
Portekiz
-
NEW
www.tduarte.pt
Halla
Güney Kore -
NEW
www.halla.co.kr
Engineering & Con.
Wates Group
İngiltere
185 2
www.wates.co.uk
Bauer
Almanya 19713
www.bauer.de
Austin Industries*
ABD
163 -22
www.austin-ind.com
Strukton Groep
Hollanda
180 -6
www.strukton.com
MT Hojgaard
Danimarka1925
www.mthojgaard.dk
Goldbeckbau
Almanya
-
NEW
www.goldbeckbau.de
Ballast Nedam
Hollanda
171 -18
www.ballast-nedam.com
Africa Israel
İsrail
193 3
www.africa-israel.com
Investments
AF Gruppen
Norveç
-
NEW
www.afgruppen.no
Arab Contractors
Mısır
148 -44
www.arabcont.com
Tekken Corporation Japonya
-
NEW
www.tekken.co.jp
Ellaktor
Yunanistan -
NEW
www.etae.com
Hindustan Con.
Hindistan
190 -5
www.hccindia.com
Company (HCC)
Shikun and Binui
İsrail
-
NEW
www.hch.co.il
KB Home
ABD
-
NEW
www.kbhome.com
Arabtec Holding
BAE
-
NEWwww.arabtecconstruction.com
Ssangyoung
Güney Kore -
NEW
www.ssyenc.co.kr
Engineering & Con.
OHL Mexico
Meksika
-
NEW
www.ohlmexico.com.mx
listeye girmeyi bir basamakla kaçıran Japon Toyo
Construction şirketi bulunuyor. Ancak, diğer yeni
isimlerin büyük bölümü daha aşağılarda ve sekizi son
on içinde yer almakta. Toyo Construction örneğinde
olduğu gibi, bu şirketlerin pek çoğu, geçtiğimiz yılki
listeye girmeyi küçük rakamlarla kaçırmıştı.
Önümüzdeki yıl neler getirecek?
Amerikan inşaat pazarının toparlanmaya devam
etmesi ve Japon ekonomisinin “Abenomi” Japonya
başbakanı Shinzo Abe tarafından uygulamaya
koyulan ekonomi poliitkaları] kaynaklı teşvik
önlemleriyle yükselmesi sayesinde, İlk 200 listesi
* = tahminî
Tırmananlar
rapor
Dünyada ilk 200
2014’te bu iki ülkeden daha fazla isim içerebilir. Aynı
temelde, Avrupa’daki durgunluğun ise tersi yönde etki
yaratmasın bekleyebiliriz.
Belki en yakından takip edilmesi gereken gelişme
ise, Çinli grupların ortaya koyacağı gidişat olacak.
Bu dev şirketlerin yapacağı hamleler, pazarın sağlık
durumu ve Çin’de bu yıl boyunca uygulanan mali
sıkılaştırma önlemlerinin etkileri hakkında bizlere
ICT
önemli fikirler verecektir.
Ülkeler bazında durum
En büyük ve karlı yükleniciler hangi ülkelerden?
Küresel değişiklikler
Sektörde kârlılık hala zayıf
D
ünyanın en büyük yüklenicilerini gösteren
sıralama, 2012’de elde edilmiş gelirler temel
alınarak hazırlandı. İlk 200’ün 1.530 milyar $’lık
gelir toplamı ise yeni bir rekor anlamına geliyor.
Grafik, on yıl geriye kadar giderek, İlk 100’ün gelirleri
ve kârlılığındaki eğilimleri ortaya koymakta. Yıllık
ciroların, küresel durgunluk döneminde bile daima
yükseldiğini görmek şaşırtıcı. İlk 100’ün toplam
gelirleri, 2012’de de %4’lük artışla 1.292 milyar $’a
ulaşmış durumda.
Ancak, gelirler sürekli artarken, sektördeki kârlılık
düzeyinin ekonomik gelişmelere karşı daha hassas
olduğunu gözlemliyoruz. İlk 100’ün işletme kâr oranı,
2006’da %6,2 ile zirve yapmıştı. Sonrasında ise, önce
Amerikan konut pazarında yaşanan düşüş, ardından
ortaya çıkan küresel durgunluk nedeniyle kârlılıkta
sert bir gerileme kaydedildi. 2011 İlk 200 listesinde
görüldüğü gibi, 2010’da bir iyileşme yaşansa da,
devamında kâr oranının düz bir seyre oturduğu gözlendi. Sektörün 2012’deki kârlılığı, 2011’e göre %0,1
düşerek %4,4 düzeyinde gerçekleşti.
İlk 100 için kârlılıktaki bu düşüş ve gelirlerdeki %4’lük
artış, pazar koşullarının bu şirketler için hâlâ çok
elverişli olmadığı fikrini veriyor. Sektörün tümünde
aynı durumun geçerli olup olmadığı ise tartışmalı.
Zira, küresel inşaat üretimi 7.500 milyar $ düzeyinde
ve sektörün en büyük 100 şirketi bu toplam içinde
sadece 17’lik bir paya sahip.
Bu istatistik, aynı zamanda dünya inşaat pazarının
parçalı ve dağınık yapısı hakkında da bir şeyler söylemekte. İlk 100 şirketin sadece %17 ve ilk 200 şirketin
%20 paya sahip olduğu başka bir sektör daha bulmak
hiç kolay değildir. Sektörün en büyüğü olan CSCEC’in
gelirleri, geçtiğimiz yıl dünya inşaat üretiminin yalnızca
%1,1’ine karşılık düşüyordu. Pazar liderinin %1,1’lik
payla yetindiği başka bir alana rastlamak güç.
Türkiye’den iki şirket listede
Türk müteahhitlik firmalarının uluslararası alanda ortaya
koydukları başarı bu listede de kendini gösterdi. İlk 200
listesinde iki Türk firma yer aldı. Bunlardan Enka listeye
65. sıradan girerken Tekfen Holding ise 153 sıradan
listeye girdi.
G
eçtiğimiz yıl pek çok Çinli yüklenicinin gelirlerinde düşüş yaşansa da, ülkenin en büyük
üç isminin sergilediği sağlam büyüme, İlk
200’ün toplam geliri içinde Çinli firmaların payını bir
miktar artırarak %23,2’den %23,7’ye çıkardı.
Japon yükleniciler de benzer şekilde toplam
gelir içindeki paylarını %14,2’den %15’e yükseltmiş
durumda. Amerikalı şirketlerin ise %12,1’den
%12,0’ye inerek paylarını neredeyse koruduğunu
görüyoruz.
Sayısız şirketin faaliyet gösterdiği bu kadar
büyük bir sektörde, ülkeler bazında bu tip yıllık
değişimlerin küçük ölçekte kalması normal. Ancak,
daha uzun bir zaman ölçeğinde bakıldığında, çarpıcı
bilgiler elde edilebiliyor.
Bundan beş yıl önce, 2008 yılı İlk 200
sıralamasında en büyük pay %19,9 ile ABD’li firmalara aitti. Onları %15,5 ile Japon ve %9,9 ile Fransız
firmaları takip etmekteydi. Çinli yükleniciler ise yüzde
9,7’lik paylarıyla dördüncü sıradaydı.
Küresel büyüme
İlk 200’ün geçtiğimiz yılki sıralamada 1.483 milyar
$ olan toplam geliri, bu yıl %3,1’lik artışla 1.529
milyar $’ı buldu. Bu, İlk 200’deki firmaların ortalama
yıllık gelirinin 7,41 milyar $’dan 7,65 $’a yükselmesi
anlamına geliyor.
Ancak, bu yükselişin istihdama yansıdığını
söylemek mümkün değil. İlk 200’deki şirketlerin
ortalama çalışan sayısı 2012’de sadece %0,6 artarak
23.762’den 23.899’a çıktı. Firmaların bazılar çalışan
sayısı hakkında bilgi vermemiş olsa da, ortalamalardan yola çıkarak, bu gurubun toplam 4.78 milyon
kişi istihdam ettiğini söyleyebiliriz.
Şirket büyüklüğü bakımından, Çinli firmalar açık
ara önde. Sıralamaya girmeyi başaran Çinli firmaların
ortalama geliri 33 milyar $ ve ortalama çalışan sayısı
da 125.085 kişi düzeyinde. Ne var ki bu rakamlarda
aslan payı tepedeki üçlüye ait. Üç büyük Çinli, 237
milyar $’lık gelirle İlk 200’ün %15,5’ini ve 825.000
çalışanla da %17,3’ünü temsil eder durumda.
Ancak, devasa büyüklüklerine karşın, kârlılık
bakımından Çinli yükleniciler İlk 200’ün en alt
basamaklarında yer alıyor. Listenin ortalama %4,30
olan işletme kârı, Çinli firmalarda %3,63’e geriliyor.
Japonya, Güney Kore, Avustralya ve çoğu Avrupa
ülkesi de ortalamanın altında kalan diğer ülkeler
arasında. Kârlılık en başarılı ortalamayı ABD’li,
Brezilyalı, Hintli, Meksikalı ve Mısırlı yüklenicilerin
elde ettiğini, Türkiye ve Rusya gibi başka yükselen
pazarların da sağlıklı kâr oranlarına ulaştığını görüyoruz. Son olarak, ilk 200’de yer alan firmaların
yaklaşık %75’inin gelişmiş ülkelerden olduğunu
ve bunların toplam gelirden %70’lik pay aldığını
belirtelim. Geri kalan 50 kadar yüklenicinin zaten
11’i Çinli olduğu için, görece az gelişmiş pazarları
temsil eden firma sayısının sadece 40 dolayında
olduğunu görüyoruz. Üstelik, bu firmalar genellikle
ölçek bakımından da geride kalıyor. İlk 200’ün
ortalama geliri 7,65 milyar $ olduğu halde, görece
az gelişmiş ülkelerdeki yüklenicilerde bu tutar 3
milyar $’ın altına iniyor.
DİSİPLİN BAŞLIĞI
Konu Başlığı
English translation
Bölge raporu
Güney Afrika’dan olumlu işaretler
Güney Afrika’dan
olumlu işaretler
Zor geçen birkaç yılın ardından, Güney Afrikalı yükleniciler gerek kıtanın geri kalanında, gerekse kendi iç
pazarlarında büyüme olanaklarından faydalanmaya başlıyor. GAVIN DU VENAGE bildiriyor
Z
orlu ekonomik koşullar ve çeşitli firmalar
arasında yapıldığı ortaya çıkan gizli fiyat
anlaşmalarına ilişkin skandal, son yıllarda
Güney Afrikalı yüklenicilere önemli darbeler
indirdi. Ancak, şimdi durumun iyileşmeye
başladığına dair işaretler alınıyor.
İki yıl önce, 2010 Dünya Kupası futbol
turnuvasının yarattığı inşaat atılımının ardından
gelen durgunlukta ayakta kalma mücadelesi
veren inşaat şirketleri, sektörün en büyük
üyelerinden bazılarını yok etme tehdidini ortaya
koyan bir yolsuzluk soruşturmasıyla sarsıldı.
Son zamanların en büyük skandalı gibi
görünen olay sonucunda, yüklenicilerin en
büyük müşterisi konumundaki devletle ilişkiler
bozuldu ve durumun düzeltilebilmesi için ayrıca
yüzlerce saatlik mesainin harcanması gerekti.
Şimdi, tüm gizli çamaşırlar açığa çıktıktan,
cezalar ödendikten ve suçlu şirketler adil rekabet
ihlalini itiraf ettikten sonra, konu nihayet
kapanmaya başlıyor.
Ülkede faaliyet yürüten 15 yükleniciden
oluşan bir gruba, rekabet yasalarını çiğnedikleri
için toplam 145 milyon $ ceza kesildi. Firmalar,
İnşaatta Hızlı Mutabakat Süreci kapsamında,
Güney Afrika Rekabet Kurulu ile cezalar
üzerinde anlaşma yoluna gitti. Onlarca yıl geriye
kadar uzanan iddialara konu sözleşmelerin
toplam değeri 4,7 milyar $’ı bulmaktaydı. Son
olarak, 2010 Dünya Kupası’nın düzenleneceği
Bölge raporu
After a tough few years, South African
contractors are looking for growth from the rest
of the continent as well as from the domestic
market. Gavin du Venage reports
Güney Afrika’da yapımı planlanan Durban dig
Out Limanı’na ait çizim. Fotoğraf: Transnet
afallatmış olsa da, anlaşmalar artık kapanmaya
doğru yaklaşıyor. Belirsizlik neredeyse bütünüyle
sona erdi ve sektör tekrar olumlu bir doğrultuda
yol almaya başlayabilir. Firmaların performansı
söz konusu olduğunda, ilk tahminler, inşaat
işlerinin hareketlenmeye başladığı yönünde.”
Sektörü temsil eden Güney Afrika İnşaatçılar
Birliğinin icra direktörü Tumi Dlamini de aynı
görüşte: “Özel sektör ile devlet arasında tam bir
güvensizlik ortamı hakimdi. Neyse ki bu süreçte
artık sona geliniyor ve iki taraf arasında nihayet
karşılıklı bir anlayışın doğduğunu görebileceğiz.”
Ağırdan alınan ödemeler
stadyumların inşasında da benzer suçların
işlendiği ortaya çıktı.
Soruşturma, aynı zamanda yükleniciler ile
devlet arasındaki ilişkileri de kopma noktasına
getirdi. İnşaat hizmetlerinin en büyük müşterisi
konumundaki devlet kurumları, aldatıldığını
hissetmekteydi. Gizli fiyat anlaşmaları bir bir
ortaya döküldükçe, kamu yetkilerinin kınamaları
giderek daha da şiddetlendi.
Ekonomik Kalkınma Bakanı Ebrahim Patel’in
parlamentodaki sözleri şu şekildeydi: “Özel
sektörün imza attığı yolsuzluklar ve gizli fiyat
anlaşmaları, 2010 Dünya Kupası stadyumlarının
da dahil olduğu önceki altyapı projelerinde devletin
milyarlar kaybetmesine yol açtı.”
Verilen cezaların büyüklüğü sektörü
Rekabet soruşturmaları, aynı zamanda sektörün
gerçek sorunlarının Güney Afrika hükümetiyle
görüşülerek halledilmesini de büyük ölçüde
güçleştirdi. İhale bedellerinin geç ödenmesi ve
hatta teslim edilen işler için bile zamanında ödeme
alınamaması, bu sorunlar arasında öne çıkıyor.
Örneğin, yüklenici firma Sanyati, tam 23
devlet ihalesinde hak ettiği büyük meblağların
ödenmemesi sonucunda, geçtiğimiz yıl
kepenklerini kapatıp iflas başvurusunda
bulundu. Bu yıkım nedeniyle 2.500 kişi işini
kaybetti. Bunun yanında, sözü verilen projelerin
de hayata geçirilmediği görülüyor.
Tumi Dlamini devam ediyor: “Projeler
için imzaların atılmaması, sektör açısından hiç
hayra alamet değildir. Sektörün desteklenmesi
bakımından hükümete dayandığımız için, bu
durum büyümeyi olumsuz etkilemekte. Ancak,
sektörün liderleri, hükümetle tekrar iyi ilişkiler
kurma konusunda kararlılar.”
“Bu konuyu hükümetle görüşmemiz
gerekiyor. En büyük şirketlerin icra başkanları
diyalog istiyorlar.”
Bununsa hemen gerçekleşmesi mümkün
değil. Sektör, 2010 Dünya Kupası’na giden
yoldaki inşaat atılımının etkisiyle, 2008 kredi
krizinin etkilerinden önemli ölçüde korundu.
Ancak projeler teslim edildiğinde, artık şirketler
ellerindeki fazla kapasiteyle piyasada çok az yeni
işin bulunduğu gerçeğiyle karşı karşıyaydı.
Güney Afrika’nın en büyük inşat grubu
Aveng’in kazancında, geçtiğimiz yılın Haziran
ayından önceki 12 aylık dönemde %58
gerilemenin kaydedilmiş olması, sektörün içinde
I
t has been a grim few years for South
African construction companies, battered by
tough economic conditions and a price fixing
scandal, but indications are that the situation
could be about to improve.
Two years ago, contractors were struggling
to survive the slump that followed the
construction boom ahead of 2010’s World Cup
football tournament and the industry was hit
by a collusion investigation that threatened
the survival of some of the sector’s largest
companies.
It turned out to be the industry’s worst scandal
in years and resulted in soured relations with its
biggest client, the government, as well as taking
up hundreds of hours of management time.
Now, with all the skeletons out of the closet,
fines paid and guilty companies admitting anticompetitive behaviour, the issue is drawing to
a close.
A group of 15 contractors active in South Africa
have agreed to pay fines totalling US$145
million for anti-competitive behaviour. The fines
were agreed with South Africa’s Competition
Commission under its Construction Fast Track
Settlement Process, and the allegations of
irregular conduct stretch back decades on
contracts worth around US$4.7 billion. The
most recent transgressions were alleged to have
occurred on the building of stadiums for the
2010 World Cup.
The issue also strained relations with the
government to breaking point. As the single
biggest buyer of construction services, the
government felt that it was being ripped-off. In
public, officials have expressed increasing levels
of outrage as the level of price fixing became
apparent.
“Private sector collusion and price-fixing cost
the state many billions in previous infrastructure
projects, including the 2010 World Cup stadia,”
Economic Development Minister Ebrahim Patel
said in parliament.
While the size of the penalties has left the
industry stunned, the agreements also point to
closure. The uncertainty is almost over and the
industry can begin to move in a more positive
direction. As far as business performance
is concerned, early indications suggest that
construction business is improving.
“There has been a complete mistrust between
the private sector and government,” said
Tumi Dlamini, executive director of the
Masterbuilders of South Africa, the industry’s
representative body. “Hopefully now that
the process is coming to an end, we will
have finally won a measure of understanding
between the two parties.”
>
English translation
Branching
out
Bölge raporu
English translation
Slow payment
The competition issue also made it difficult
for the industry to take up its own issues with
South Africa’s government, including the slow
implementation of contracts and even tardier
payment for work delivered.
Last year, for instance, contractor Sanyati
closed the lid on its empty coffers and filed
for bankruptcy after millions in outstanding
payments for as many as 23 government
contracts were not paid. More than 2,500 jobs
were lost in the debacle. At the same time,
promised projects are simply not happening.
“It does not bode well for the industry when
projects are not being signed off,” Ms Dlamini
said. “This is affecting growth because we
depend on government to support industry.”
She added that industry leaders were keen to
rebuild their relationship with government.
“This is something we need to talk to
government about. The CEOs of the biggest
companies want dialogue.”
It cannot happen too soon. The industry was
relatively insulated from the credit crisis of
2008 by the race to complete infrastructure
for the 2010 World Cup. But as the jobs were
signed off, companies found themselves
sitting with excess capacity and dwindling new
contracts.
Earnings at South Africa’s biggest construction
group, Aveng, fell 58% in the 12 months
to June last year, reflecting industry-wide
doldrums.
However, there are signs of an improvement.
First National Bank (FNB) and the Bureau
for Economic Research said that their latest
construction confidence index had jumped from
36 index points in the last quarter of 2012 to
51 points in the first quarter of 2013. This was
the highest reading of the index in four years.
Sizwe Nxedlana, chief economist at FNB, said
the surge was a result of restored profitability
in the construction sector.
“Construction firms have been able to restore
profitability following a prolonged period
of intense margin pressure,” Mr Nxedlana
said. “However, this could be constrained if
construction activity growth continues at the
slow pace seen in the first quarter of 2013.”
Ms Dlamini added that the numbers appear to
reflect the mood on the ground, “We have not
seen this kind of growth for a while now. We
hope this will continue.”
Large projects
Much of the hope is pinned on large statefunded projects. The ruling African National
Congress is under pressure to improve
economic growth and, especially, to create
jobs – a quarter of the country’s working-age
population are currently unemployed.
Last year, it announced an almost US$400
billion infrastructure programme to be rolled
out over the next two decades, with almost
US$85 billion to be spent within the next
three years. The projects will be split between
various government departments and stateowned enterprises, such as logistics company
Transnet and national electricity utility, Eskom.
The government will also spend US$43 billion >
İnşası devam eden Medupi kömür santralindeki kazık çalışmaları. Fotoğraf: Eskom
bulunduğu tufanın göstergesi sayılabilir.
Yine de iyileşme işaretlerinin varlığından
da söz etmeliyiz. Birinci Ulusal Banka (FNB)
ve Ekonomik Araştırmalar Dairesi, 2012 son
çeyreğinde 36 olan inşaat güven indeksinin
2013 ilk çeyreğinde 51’e sıçradığını açıkladı.
Bu, indeksin son dört yılda ulaştığı en yüksek
değer oldu. FNB baş ekonomisti Sizwe
Nxedlana, inşaat sektörünün tekrar kârlı hale
gelmesinin bunda başrol oynadığını belirtti ve
şunları ekledi:
“İnşaat şirketler, kâr oranları üzerinde
uzun süren bir baskının ardından tekrar kârlı
günlerine dönmeye başladı. Ancak, inşaat
faaliyetlerindeki büyüme hızının 2013 ilk
çeyreğindeki gibi düşük kalmaya devam etmesi
durumunda bu eğilim kısıtlı kalabilir.”
Tumi Dlamini ise, rakamların sahadaki
durumunu yansıttığı belirtiyor ve “Bir süredir bu
tip bir büyüme görmemiştik. Bu eğilimin devam
etmesini umuyoruz.” diyor.
Büyük projeler
Umutların büyük bölümü, devlet tarafından
finanse edilecek büyük ölçekli projelere
bağlanmış durumda. İktidardaki Afrika Ulusal
Kongresi, ekonomik büyümeyi artırma ve
özellikle de istihdamı artırma yönünde bir
baskıyla karşı karşıya. Zira, ülkede çalışma
yaşındaki nüfusun dörtte biri işsiz.
İktidar partisi, geçtiğimiz yıl toplam
tutarı 400 milyar $’a yaklaşan bir altyapı
programı açıkladı ve programın yirmi yıllık bir
dönemde hayata geçirileceğini, önümüzdeki
üç yılda ise 85 milyar $harcanacağını belirtti.
Projeler, çeşitli hükümet organları ve devlet
kuruluşları arasında paylaştırılacak. Lojistik
firması Transnet’i ve ulusal elektrik tedarikçisi
Eskom’u örnek gösterebiliriz.
Hükümet, aynı zamanda okullar, hastaneler,
klinikler, barajlar, su ve tesisat projeleri için
de 43 milyar $ harcayacak. Maliye Bakanlı
Pravin Gordhan’a göre, elektrik şebekelerinin
genişletilmesi ve bir milyondan fazla yeni
konuta elektrik temin edilmesi, yeni mahkeme
ve cezaevlerinin inşa edilmesi, otobüs, yaya ve
karayolu bağlantılarının iyileştirilmesi için de
önemli kaynaklar ayrılacak. Bu projeler, büyük
ölçüde belediyeler ve il idareleri eliyle yürütülecek.
Devlete at hizmet şebekelerinde de iddialı
projeler bekleniyor. Örneğin, Transnet kuruluşu,
ülkenin doğu kıyısındaki eski Durban
Verimlilik arayışı
English translation
Yükselmek hedefinizse,
yükseltmek bizim iíimiz.
İNŞAAT MAKİNELERİ
ñSTER SATIN ALIN, ñSTER KñRALAYIN,
hem maliyetleri azaltÜn, hem zamandan kazanÜn
ACARLAR MAKñNE ve
RENT & RISE
ñíi büyütmek zor, yükseklere çÜkmak
daha zor. Ama artÜk Acarlar Makine
ve Rent & Rise var. Acarlar Makine ve
Rent & Rise’Ün genií makine filosundan
istediðinizi kolayca satÜn alabilir veya
kiralayabilir ve iíinizi en ekonomik yoldan
tamamlarsÜnÜz. Projeleriniz kÜsa zamanda
sonuçlanÜr, paranÜz cebinizde kalÜr.
www.acarlarmakine.com
İstanbul Merkez
Anadolu Mah.
Kuzey Yan Yol Cad. No:30
Orhanlı Beldesi
34956 Tuzla/İstanbul
T. +90 216 581 49 49
F. +90 216 581 49 99
Ankara Bölge Müdürlüğü
OSTİM Gül 86
Yapı Kooperatiﬁ Alınteri
Bulvarı No: 1/15 06370
Yenimahalle/Ankara
T. +90 312 999 00 00 - 01
F. +90 312 999 00 02
M A K ñ N E
Bursa Bölge Müdürlüğü
İzmir Bölge Müdürlüğü
Yeni Yalova Yolu
Ankara Caddesi
13 Km. 543/4
No:17 Ulucak Beldesi
Osmangazi
Kemalpaşa
Bursa
İzmir
T. +90 232 877 78 01 - 02
T. +90 224 267 21 25 - 26
F. +90 232 877 78
03
F. +90 224 267 21Ekim
27 2013 internationalconstruction
Türkiye 27
Bölge raporu
English translation
to build schools, hospitals, clinics, dams,
water and sanitation projects. The funds will
also go towards expanding electricity networks
and supplying electricity to over a million new
homes, building more courtrooms and prisons,
and construct better bus, commuter rail and
road links, according to Finance Minister Pravin
Gordhan. These projects will mostly be carried
out through municipalities and provincial
authorities
The state utilities also have ambitious projects
ahead. Transnet, for instance, wants to turn
the old Durban airport on the country’s east
coast into a new, dig-out container facility, at a
projected cost of US$10 billion.
Exploratory drilling on the site by Transnet
is already underway, and the first phase is
expected to be completed by 2019. By 2036,
it will have a 16-berth container terminal that
can handle 9.6 million standard twenty-foot
equivalent units in container handling capacity.
A project of this size and complexity will put
South African companies to the test, which will
offer opportunities for international companies,
says Andrew Robinson, head of the Admiralty
and Shipping department at Norton Rose
Fulbright South Africa.
“There are not many people here with experience
in this sort of thing,” said Mr Robinson. “It will
require special skills, such as understanding how
concrete and sea-water react to each other over
long term. It will also involve a huge amount of
excavation. So a lot of overseas companies are
watching with interest and some have already
begun setting up offices here.”
He added that foreign entrants to the South
African market will have a steep learning curve.
By law, all government contracts require the
winning bidder to include black equity partners.
While local companies have adapted their
operating models to include black participants,
first time entrants to the market will have
to figure their way through the process – a
daunting prospect for many.
Another hurdle is the glacial pace at which
these projects get signed off. “We hear a lot of
talk but as yet these projects are not coming to
fruition,” Ms Dlamini noted.
Funding is the biggest fence to be cleared,
but private sector asset managers holding
funds controlling US$460 billion – almost
five times the capital required – are in talks
with the government to act as banker to the
infrastructure programme.
The stunning success of the World Cup build,
which saw five new stadia and a mass transit
system put in place in the face of substantial
international and local scepticism, suggests
that once financing is in place, projects will go
ahead.
Eskom, the electricity utility, is in the early
stages of a long term process to double the
country’s power output. It needs to add nearly
40 MW to the country’s grid and plans five
new nuclear stations and numerous renewable
projects such as wind and solar farms. It is
presently struggling to complete the Medupi
power plant, the world’s largest dry-cooled coal
station, which is two years behind schedule.
Due to the lumbering progress on this, and a >
Yüklenici firma Geopile Africa, Northern
Cape’te bir güneş enerjisi projesi için gerekli
kazıkların yerleştirilmesinde Atlas Copco
HB 2000 kırıcılarından faydalanıyor. Güneş
enerjisi sektörü, Güney Afrika’da çok hızlı bir
gelişim sergiliyor
havaalanını, 10 milyar $ harcayarak yeni bir
konteynır terminaline dönüştürmeyi planlıyor.
Transnet, sahada keşif amaçlı sondaj
çalışmalarına şimdiden başladı ve ilk safhanın
2019’a kadar tamamlanması planlanıyor. 2036
yılına gelindiğinde, sahada 16 rıhtımlı bir
konteynır terminali bulunacak ve her yıl yirmi
foot büyüklüğündeki 9,6 milyon konteynır
işlemden geçirilebilecek.
Norton Rose Fulbright Güney Afrika
şirketinin deniz hukuku ve sevkıyat birimi
başkanı Andrew Robinson’a göre, bu ölçek ve
karmaşıklıktaki bir proje, Güney Afrikalı inşaat
şirketlerinin yeterliklerini sınayacak ve ayrıca
uluslararası firmalar için de fırsatlar doğuracak.
“Burada, bu ölçekte bir işle uğraşmaya yetecek
deneyime sahip pek fazla kişi yok. Betonla deniz
suyu arasında uzun vadede ortaya çıkacak ilişkinin
kavranması gibi kimi önemli beceriler gerekli.
Aynı zamanda, muazzam miktarda hafriyattan
söz ediyoruz. Dolayısıyla, pek çok yabancı firma,
projeyi ilgiyle takip ediyor ve hatta burada ofisler
açmaya başladı bile.”
Robinson, Güney Afrika pazarında giren
yabancı şirketlerin hızlı bir öğrenme sürecinden
geçmesi gerektiğini de ekliyor. Yasalar, kamu
ihalesini alanların hissedarları arasında siyahların
da bulunmasını zorunlu kılmakta. Yerli şirketler,
faaliyetlerini buna uygun şekilde düzenlemiş olsa
da, yapılması gerekenler yabancıların gözünü
korkutabilir.
Dlamini’ye göre, bu projelerde imzaların
atılması sürecinin kağnı hızında ilerlemesi de
bir diğer ayak bağı: “İş konuşmaya gelince
Bölge raporu
kuşkulu bir bekleyiş hakim. Ancak, ülkenin
enerji ihtiyacı büyür ve çevresel kaygılar kömür
santrallerini daha da tartışmalı hale getirirken,
nükleer tesisler en iyi seçenek gibi görünüyor.
Güney Afrika dışında durum
Bu arada, Güney Afrikalı şirketler yüzünü kuzeye
de çevirmiş durumda. Kıta, dünyanın altıncı en
hızlı büyüyen ekonomisine ev sahipliği yapıyor ve
altyapı harcamaları büyük bir hızla artıyor.
Johannesburg merkezli danışmanlık şirketi
Deloitte Consulting’in strateji uygulamaları
lideri Michael Vincent açıklıyor: “Güney Afrikalı
firmalar kıta genelinde bürolar açıyor. Bu şekilde
riski dağıtıyor ve Afrika’nın geri kalanında
büyüme fırsatları arıyorlar. Kuzeyimizdeki
pekçok ülke, OECD ülkelerinin çok üzerinde
bir ekonomi performansı sergilemekte.”
Afrika, genel olarak iş yapması hayli güç
bir bölge olsa da, Güney Afrikalı şirketler,
kendi ülkelerinde kârlılıklarını baskılayan
çeşitli sıkıntılarla karşı karşıya. Sendikal
mücadeleler ve enflasyonun üzerine çıkan ücret
artışları, üretkenlikteki düşüşle de birleşince,
ortaya olumsuz bir tablo çıkıyor. Son sözleri
Vincent’tan dinliyoruz: “Firmalar, timsahın
çeneleri arasında: yüksek ücretler ve düşük
üretkenlik. Afrika’nın geri kalanında bu tablo
ICT
geçerli değil.”
Angola’da eski ve yeni birlikte
Y
üklenici firma Sonamet,
Angola’nın kıyı kentti
Lobito’da, günün yirmi
dört saati çalışan, 13 Manitowoc
paletli vincinden oluşan bir filoya
sahip. Vinçlerin en eskisi olan 4000
WV’nin kimlik levhasında 1967
tarihi okunurken, en yeni makinenin
2011 model 18000 vinci olduğu
görülüyor.
Sonamet, dünya genelinde açık
deniz enerji endüstrisi için deniz
yatağı ve yüzeyinde mühendislik,
inşaat ve hizmet faaliyetleri
yürüten Subsea 7 kuruluşu ile,
Angolalı hidrokarbon şirketi Sonangol arasında
oluşturulmuş bir ortaklık.
Vinçler, petrol platformlarının ve
başka sualtı/açık deniz yapılarının montajı
için, ağırlığı 550 tona varan parçaların
kaldırılmasında kullanılıyor. Tuzlu rüzgârların
paslanmayı artırması ve 80 hektarlık alanın
tamamen kumla kaplı olması nedeniyle,
hayli zorlu bir çalışma ortamı söz konusu.
Manitowoc Vinç Bakım kuruluşu tarafından
eğitilen saha mühendisleri, vinçlerin devamlı
yüksek performans ve uzun ömür sunabilmesi
için düzenli bakım ve kontrol çalışmaları
yürütüyor.
Subsea 7 işletme, saha ve varlık yöneticisi
Alexander Arsie’nin projeye ilişkin görüşleri şu
şekilde: “Çok çeşitli ve çok büyük yapılan inşa
ediyoruz. Dolayısıyla, kısa sürede kurulup farklı
çalışmalara uyum sağlayabilecek makinelere
ihtiyacımız var. Elimizdeki vinçler, işe çok iyi
uyum sağlıyor. Eski modeller, sınırları zorlayarak
yeni vinçlerle yarışmayı başarıyor.”
18000 modeli, takılan MAX-ER kapasite
yükseltme ataşmanının da etkisiyle, 750 tonluk
kaldırma kapasitesi temin ediyor. Projedeki en
küçük vinç olan 5500 ise, 55 tonluk kapasiteye
sahip. Sonamet, büyük yükler için pek çok
zaman sayısı dörde kadar varan vinci bir arada
kullanabiliyor.
sister coal plant also underway, sceptics have
poured doubt on Eskom’s nuclear ambitions.
But as the country’s need for power grows, and
environmental concerns make coal plants ever
more contentious, nuclear is likely to be viewed
as the best solution
Outside South Africa
In the meantime, South African companies are
looking further north; the continent is home to
the six fastest growing economies in the world,
and infrastructure spend is increasing rapidly.
“South African companies are setting up
offices across the continent,” says Michael
Vincent, leader of the Strategy practice at
Deloitte Consulting in Johannesburg. “They are
spreading their risk and looking for new growth
in the rest of Africa. Many countries to the north
of here have outperformed the OECD economies
by a wide margin.”
Although Africa as a whole is a tough place
in which to do business, local South African
companies are running into operational
constraints at home that are weighing on
profitability. Union militancy and aboveinflation wage increases, coupled with declining
productivity, have impacted on the bottom
line. “Companies are caught in the jaws of the
crocodile – higher wages but lower productivity.
This is largely absent in the rest of Africa,” Mr
Vincent concluded.
On site in Angola
Contractor Sonamet owns a fleet of 13
Manitowoc crawler cranes that are challenged
to work round the clock in Lobito, on the coast
of Angola. The oldest model – the 4000 WV –
dates back to 1967, and works alongside the
newest 18000 from 2011.
Sonamet is a joint venture between Subsea 7,
a seabed-to-surface engineering, construction
and services contractor to the off-shore energy
industry worldwide, and Sonangol, an Angolan
hydrocarbon company,
The cranes lift loads of up to 550 tonnes for the
assembly of oil platforms and other underwater/
offshore infrastructure. Conditions are tough,
with the coastal location increasing the potential
for rust build-up and the entire 80 ha site is
almost completely covered in sand. On-site
engineers, who were trained by Manitowoc
Crane Care, perform routine maintenance
and regular checks to ensure the sustained
performance and longevity of the cranes.
Alexander Arsie, operations, yards and assets
manager at Subsea 7, said, “We fabricate a lot
of different and very large structures so we need
adaptable machines that can be set up quickly
and perform effectively. The cranes adapt well
to the work. The older machines are put through
their paces and manage to keep up with their
younger, more modern colleagues.”
The 18000 is fitted with the MAX-ER capacityenhancing attachment that increases its
capacity to 750 tonnes. The smallest crawler
is a 5500, which offers a 55 tonne capacity.
Sonamet regularly uses the cranes in tandem
or in combinations of up to four to carry out the
ICT
largest lifts.
English translation
pek çok şey duyuyoruz, ancak projeler bir
türlü hayata geçmiyor.” Aşılması gereken
en önemli engel finansman. Özel sektör
varlık yöneticilerinin elinde 460 milyar $,
yani ihtiyaç duyulan sermayenin neredeyse
beş katı kadar kaynak bulunuyor ve altyapı
programını finanse etmeleri yolunda
hükümetle görüşmeler sürüyor.
Uluslararası planda yaygın kuşkulara
rağmen beş yeni stadyumu ve yeni bir toplu
taşıma sistemini yoktan var eden Dünya
Kupası inşaatlarının büyük başarısı, finansman
sorunu aşıldığında projelerin rahatlıkla gerçeğe
dönüşebileceği fikrini vermekte.
Elektrik şebekelerini işleten Eskom
kuruluşu, ülkenin enerji üretimini ikiye
katlamak üzere, uzun vadeli bir sürecin ilk
aşamalarını yürütüyor. Güney Afrika elektrik
şebekesine 40 MW’lık bir ilavenin yapılması
gerekiyor ve bu kapsamda beş nükleer santral
ile, güneş ve rüzgâr santralleri gibi sayısız
yenilenebilir enerji projesinin yürütülmesi
planlanıyor. Halihazırda, dünyanın en
büyük kuru soğutmalı kömür santrali olan
Medupi’nin tamamlanması için de mücadele
verilmekte. Proje, planlanan takvimin iki yıl
gerisine sarkmış durumda.
Projenin ağır aksak ilerlemesi ve bir diğer
kömür santralinin daha inşa edilmesi nedeniyle,
Eskom’un nükleer santral hedefleri hakkında
Ekİpman dosyası
Mikser teknolojilerinde yenilikler
Ammann, %100 oranında geri
kazanılmış asfalt kullanarak yeni
asfalt üretme konusunda kendi
makinelerinin dünyada tek olduğu
iddiasında
Mikser teknolojilerinde
yenilikler
Geri kazanılmış malzeme oranının artırılması, asfalt ve beton karıştırma teknolojilerindeki gelişmenin
en önemli odak noktaları arasında yer alıyor. HELEN WRIGHT inceledi
A
sfalt ve beton üretimine yönelik mikser
ekipmanlarında, ekipmanın üretim
kapasitesi ne olursa olsun, üreticilerin
enerji tüketimine, karışım sıcaklığı ve reçete
seçeneklerinin artırılmasına, yeni kumanda
sistemlerinin geliştirilmesine, gürültü ile duman
gibi olumsuz çevresel etkilerin azaltılmasına,
en çok da verimliliğin yükseltilmesine
odaklandığını görüyoruz.
Örneğin Ammann şirketine göre, eski
asfalt malzemenin karışıma eklenmesi yoluyla
oluşturulan geri kazanılmış asfalt (GKA),
sektörün olmazsa olmazı haline gelmiş
durumda. Ammann, %100 oranında GKA
kullanarak yeni asfalt üretebilen makineleriyle
sektörde tek olduğu iddiasında. Şirket
tarafından geliştirilen sistem, karışıma eklenen
GKA oranına göre farklı teknolojileri devreye
sokuyor. %30’a kadar varan oranlar için,
soğuk haldeki GKA’nın karışıma yavaş yavaş
eklenmesi önerilirken, daha yüksek oranlar
söz konusu olduğunda, özel olarak tasarlanmış
çeşitli tamburların kullanılması isteniyor.
Örneğin, RAH 100 adını taşıyan tambur,
%100’e varan GKA oranlarıyla baş edebiliyor.
Ammann, Universal HRT adıyla yeni bir
asfalt karıştırma tesisi de geliştirdi. %60’a varan
GKA oranlarının uygulanabildiği, saatte 320
ila 500 ton üretim yapabilen tesiste, mikserin
hemen üzerine yerleştirilmiş paralel tambur
sayesinde en uygun malzeme akışının sağlandığı
ileri sürülmekte.
Fayat Grubu bünyesinde yer alan asfalt
tesisi üreticisi Marini de daha yüksek GKA
oranlarının altından kalkabilecek yeni karışım
kuleleri geliştirmeye odaklanmış durumda.
Yeni eTower ürün serisinde şu an için iki model
bulunuyor: 150 ton/saat kapasiteli eTower
2000 ve 200 ton/saat kapasiteli eTower 2500.
Ekİpman dosyası
Increasing the use of recycled materials is a
key focus for the mixing technology industry.
Helen Wright reports
W
Yeni kulelerde, GKA asfalt ilavesi iki
şekilde yapılabilmekte: bir geri kazanım
çemberi aracılığıyla ve bir asansör
tarafından doğrudan mikserin içinde. Bu
iki sistem birlikte kullanıldığında, %50’ye
varan oranda GKA kullanımı olanaklı
hale geliyor. Tesise GKA için ilave bir
Marini’nin yeni asfalt tesisi eTOWER, %50’ye yakın
paralel kurutma tamburu eklendiğinde ise oranda geri kazanıma olanak tanıyor
daha da yüksek oranlara ulaşmak mümkün.
eTower serisi, aynı zamanda ılık
edilebilmesi için, köpük bitüm gibi katkı
asfalt alanında son dönemde ortaya çıkan
maddelerine ihtiyaç duyulmakta ve eTower
gelişmelerde de faydalanabilecek şekilde
2500 modelinde de Marini’ye ait AQUABlack
tasarlanmış. Ilık asfalt karışımları, klasik
köpük bitüm üretim sistemi dikkat çekiyor.
sıcak karışımlardaki gibi 140 ile 180°C arası
Sistem sayesinde, asfalt sıcaklığının 30°C’yi
sıcaklıklar yerine, 90 ile 150°C arasında
aşan değerlerde düşürülebildiği ileri sürülmekte.
üretiliyor.
Ilık asfalt üretimi, enerji tüketiminin ve
emisyonların azalması gibi son derece açık
Kaliteli bir ılık asfalt karışımının elde
hatever the output needs,
manufacturers of mixing plants are
focussed on improving efficiency,
from consumption to more options for mixing
temperature and recipes, new control systems
and other environmental considerations such as
noise and fumes.
For instance, recycling old asphalt – also
known as reclaimed asphalt paving (RAP) – is
an absolute must in the industry, according to
Ammann.
In fact, Ammann claims to be the only
manufacturer that can offer plant technology to
produce new asphalt from 100% RAP and uses
a variety of technologies, depending on how
much RAP is added to the mix. It recommends
adding cold RAP directly to the mix for smaller
quantities of up to 30%, but provides a range of
specially designed drums for higher RAP rates
up to 100%. The RAH 100 drum, for instance,
can handle up to 100% RAP.
Ammann has also introduced a new asphalt
mixing plant, the Universal HRT, that is designed
to cope with up to 60% RAP. The plant features
a fully integrated parallel drum directly above
the mixer for optimal material flow, and has an
output capacity of 320 to 500 tonnes/hour.
Fayat-owned mixing plant manufacturer Marini
is also developing new mixing towers focussed
on coping with higher quantities of RAP.
The company has introduced the new eTower
family of asphalt plants, which currently
consists of two models – the eTower 2000 (150
tonnes per hour) and eTower 2500 (200 tonnes
per hour).
The towers feature two systems for introducing
RAP – a recycling ring and direct introduction
in the mixer via an elevator. Their combined use
means that recycling rates of nearly 50% can
be achieved, while even higher recycling rates
can be achieved by equipping the plant with an
additional parallel dryer drum for RAP.
The eTower range has also been designed to be
able to gain from recent developments in warmmix asphalt production – a process that allows
asphalt to be produced at a lower temperature of
around 90°C to 150°C instead of traditional hot
mix temperatures of 140°C to 180°C.
Adding to the mix
Additives such as foam bitumen need to be
added to the mix to achieve quality warm mix
asphalt and Marini’s eTower 2500 is fitted
with its AQUABlack foam bitumen production
system, with the result that the final asphalt
temperature can be cut by more than 30°C,
claims the company.
Warm mix production has the obvious
>
English translation
Adding to
the mix
Ekİpman dosyası
English translation
benefits of cutting fuel consumption and
decreasing emissions. In addition, engineering
benefits include better compaction on the road,
the ability to haul material for longer distances,
and extending the paving season by being able
to pave at lower temperatures. Indeed, Marini
claims that warm-mix asphalt will soon account
for 30% of production in North America.
Astec tarafından geliştirilen yeni Nomad serisindeki sıcak karışım
asfalt tesisleri, saatte 72 ton, 117 ton ve 158 ton üretim yapabiliyor
Transportability
Mobility is another important consideration for
contractors looking to invest in a new plant, and
Ammann has been working to make life easier
in this respect, too. It has developed two new
asphalt mixing plants – the Prime 140 and the
EasyBatch 140 – with transportability firmly in
Amman’s mind.
Both plants boast outputs of 140 tonnes/hour,
but the Prime 140 has a transport length of 23
m and width of 3.2 m, while the EasyBatch 140
comes pre-assembled on two trailers and can be
set up without a crane.
Its transport dimensions are 21 m long for the
first trailer and 15.5 m long for the second, while
both are 4.25 m high.
Mobility was also the key consideration for Astec
when it was developing its new three unit Nomad
line of hot-mix asphalt plants, which have
production ratings of 72 tonnes per hour, 117
tonnes per hour and 158 tonnes per hour. Astec
claims that, with an experienced crew, Nomad
plants can be erected in less than a day.
Astec has also introduced new technology in the
form of a diagnostic tool known as The Source.
This is a hand-held device that simulates most
of the electrical signals coming into an asphalt
plant control system. It is said to help simplify
plant setup and troubleshooting.
Once asphalt is produced, storage can then
become an issue. Asphalt Drum Mixers (ADM)
has tried to offer as much flexibility as it can
in this respect by introducing new stationary
and self-erect asphalt storage silos that are
compatible with both its own and competitor
models of asphalt plants.
The storage silos receive freshly mixed asphalt
from a conveyor and keep it at a constant
temperature until it is discharged. The stationary
and self-erect designs that are available allow
them to be used in various asphalt plant
configurations, and multiple capacity options are
available.
The capacity of ADM’s self-erect silos ranges
from 30 to 75 tonnes, and stationary silo models
hold between 100 and 300 tonnes of asphalt
mix.
All models are equipped with alarms to alert
operators when asphalt levels are high, and they
feature a fiberglass blanket insulation to provide
heat retention while the mixture is stored.
Optional oil or electric heating systems are
available to ensure asphalt is kept at the desired
temperature.
In addition all the silos can be equipped with
low material signal alarms and LC1000 loadout
computers, which work in conjunction with truck
scales, weight batchers or reverse (negative)
weigh systems. The LC1000 allows operators to
access truck loading data, job files, silo inventory
>
and more.
avantajlar getiriyor. Ayrıca, yol yüzeyinde daha
iyi bir sıkışmanın sağlanması, malzemenin daha
uzak mesafelere taşınabilmesi ve daha düşük
sıcaklıklarda serim yapılabilmesi sayesinde yol
inşa sezonunun uzaması gibi teknik avantajlar
da buna ekleniyor. Marini, Kuzey Amerika’daki
asfalt üretimi içinde ılık karışımın kısa sürede
%30’luk bir paya sahip olacağını hesaplıyor.
Taşıma kolaylığı
Yeni asfalt tesisi satın almak isteyen
müşterilerin dikkat ettiği özellikler arasında,
tesisin taşınmasına ilişkin olanaklar da öne
çıkmakta. Ammann, bu konuda da müşterileri
için hayatı kolaylaştıracak çözümler üretme
çabasında. Firmanın iki yeni asfalt karışım tesisi
Prime 140 ve EasyBatch 140’ın tasarımında,
taşıma kolaylığı daima ön planda tutulmuş.
Her iki tesis de 140 ton/saat kapasite
değeri ortaya koyarken, Prime 140’un taşıma
esnasında 23 m uzunluk ve 3,2 m genişliğe
sahip olduğu, EasyBatch 140 modelinin ise iki
treyler üzerinde önceden monte edilmiş halde
geldiği ve vinç kullanılmadan kurulabildiği
görülüyor. Taşımada birinci treylerin uzunluğu
21, diğerinin 15,5 m olarak ölçülüyor.
Yükseklik değeri iki treylerde de 4,25 m.
Astec kuruluşu da sıcak asfalt karışımlarına
yönelik yeni Nomad serisinde taşıma
kolaylığına büyük önem vermiş. Serideki
modellerin üretim kapasiteleri 72, 117 ve 158
ton/saat. Astec, deneyimli bir asfalt ekibinin,
Nomad tesislerini bir günden kısa sürede
kurabileceği iddiasında.
Astec’in geliştirdiği yeni teknolojiler
arasında, The Source [Kaynak] adı verilen sorun
teşhis aygıtı da var. Bir el aygıtı biçiminde
tasarlanmış bu teknoloji, asfalt tesisi kumanda
sistemine ulaşabilecek elektrik sinyallerinin
büyük kısmını simüle ederek, olası sorunların
çalışma öncesinde çözülebilmesine yardımcı
oluyor.
Asfaltın üretimi yapıldığında, şartlara
bağlı olarak malzemenin depolanması da bir
soruna dönüşebilmekte. Asphalt Drum Mixers
(ADM) kuruluşu, geliştirdiği yeni sabit ve
kendi kendini kuran asfalt silolarıyla, bu soruna
mümkün olduğunca esnek çözümler sunma
Asphalt Drum
Mixers kuruluşu,
yeni sabit ve
kendi kendini
kuran asfalt
depolama
silolarında,
yüksek çalışma
esnekliği sunmayı
hedefliyor. Yeni
ekipmanlar hem
Asphalt Drum
Mixers’a hem de
rakip firmalara
ait tesislerle
uyum içinde
çalışabiliyor
Ekİpman dosyası
English translation
Concrete
On the concrete side, meanwhile, there has also
been a raft of new developments focussed on
increasing the efficiency of mixing technology,
and recycling is also a key issue affecting
developments in this sector. SBM, for instance,
has concentrated on bespoke solutions for its
customers, and developed a mobile concrete
batching plant, the Euromix 400C, for Dutch
contractor Van Gansewinkel.
The plant and has been designed to process
waste materials into concrete – the contractor
then stores this concrete mix on landfill sites.
Due to local regulations, certain loose waste
material is not allowed to be deposited directly
into landfill because it contains substances that
could leach into the surrounding environment.
By mixing the waste material with cement and
producing concrete, it binds the substance for
long-term storage as landfill.
The plant is required to work continuously with
an output of over 400 tonnes per hour and
comes with an independent generator. SBM
said the demands made on the control system
could not be met by conventional devices so
it developed a microprocessor control system
to control the plant by laptop and WLAN. This
system means that all data from the plant is
immediately available for further electronic data
processing, and allows the concrete mixing plant
to be supervised online.
To reduce service and maintenance works,
a specially designed high-pressure cleaning
system was also installed – reducing running
operation costs, according to SBM.
Meanwhile, a new plant from Rapid International
aims to offer higher production rates. The
Rapidmix 400CW incorporates a 1.2 m belt
conveyor between the aggregates hopper and
the continuous mixing chamber, and offers full
weighing options for all materials as well as
automated record keeping.
The first customer for the Rapidmix 400CW in
the USA was Texas-based Rollcon. The new
machine has been put to work on the latest
phase of the Port of Houston development
project, producing up to 400 tonnes of material
per hour.
Rapid International is also reporting interest
in its cement treated base (CTB) mixing
technology – a strong, frost-resistant road base.
CTB is comprised of native soils, gravels or
manufactured aggregates mixed with cement
and water in either a continuous flow or batchtype mixing plant. The resulting material is said
to provide a weather resistant base which gains
strength with age.
Rapid International said CTB can also distribute
loads over a wider area, reducing the stresses on
the subgrade. It is typically used as a pavement
base for roads, streets, car parks, airports,
materials handling and storage areas.
Increasing the use of recycled pavement, and
reducing the amount of energy needed to
produce high quality asphalt and concrete will
continue to be key focusses for manufacturers
of mixing technology. It will be interesting to
see how the latest materials shape equipment
developments in the future.
SBM firması, Hollandalı yüklenici Van Gansewinkel için, taşınabilir ve bütünüyle kendi
kendine yeten bir beton santrali geliştirdi: Euromix 400C
amacında. Yeni ekipmanlar, gerek firmanın
kendi asfalt karışım tesisleriyle, gerekse rakip
markalarla uyum içinde çalışıyor.
Depolama siloları, yeni karıştırılmış
asfaltı bir taşıma bandı aracılığıyla alıp, tekrar
boşaltana kadar sabit sıcaklıkta tutuyor. Sabit
ve kendi kendini kuran farklı tasarımlar,
ekipmanın farklı asfalt tesisi tipleriyle birlikte
kullanılabilmesine olanak tanıyor ve müşterilere
çeşitli kapasite seçenekleri sunuluyor. Kendi
kendini kuran ADM modellerinde kapasite
değerleri 30 ile 75 ton arasında değişirken,
sabit silolarda bu aralık 100-300 tona çıkıyor.
Tüm modellerde, asfalt seviyesi fazla
Atıktan kar elde etmek
Y
üklenici firma Tomat, İtalya’da
Villesse-Gorizia otoyol kavşağında
üçüncü bir şeridin inşası projesinde
bazalt agrega yerine Ecogravel ürününü
kullanarak, çevre üzerindeki olumsuz etkileri
azaltmak istedi. Ufalanmış cüruftan oluşan
Ecogravel, eleme işleminden geçirilerek
demir kalıntılarından arındırılıyor. Sonuçta,
doğal agrega üretimine göre çok daha az
çevresel etkiyle, önemli bir malzeme elde
ediliyor.
Asfalt tesisleri üreticisi Marini, aşınma
ve ufalanmalara karşı son derece dirençli
yapısı sayesinde, Ecogravel’in önemli
avantaj sağladığını belirtiyor. Ek olarak, ürün
atık malzemeden elde edilmesi de kelimenin
gerçek anlamıyla çöpten para kazanılması
anlamına geliyor.
Tomat, projede asfalt tesisi olarak 200
ton/saat kapasiteli Marini Top Tower 3000
modelini tercih etti. Otoyol koşullarında
kullanılmak üzere tasarlanmış
tesisin tüm parçaları,
soğuk agrega besleyiciler de dahil olmak
üzere, proje boyunca kolayca yeniden
konumlandırılabilen metal temeller
üzerinde bulunuyor. Tesisin bitüm ve
yakıt depolarında, bir arıza durumunda
dökülmeleri engellemek üzere taşma tankları
mevcut. Top Tower 3000’de, yalıtımlı sıcak
asfalt depolama tankları da standart olarak
sunuluyor.
Marini, projede altı aylık sürede 27.000
ton asfalt üretildiğini ve bu sayede Tomat’ın
projeyi zamanında teslim edebildiğini
vurguluyor.
ekİpman Dosyası
Bobcat ürün
yelpazesine eklenen
beton karıştırma
ataşmanı, 270 litrelik
kapasiteye ve uzaktan
kumanda özelliğine
sahip
Simem’in yeni Eagle serisi, saatte 60 ila 160 m3 beton üretimi yapabilen
modellerden oluşuyor. Standart kamyonlarla taşınan yeni santraller, temele
ihtiyaç duyulmadan kurulabiliyor
Rapid International firması, Kuzey Amerika pazarına yönelik olarak, kesintisiz üretim yapan Rapidmix
400CW beton santralini geliştirdi
yükseldiğinde veya düştüğünde operatörü
uyaran alarmlar mevcut. Fiberglas yalıtım
kaplaması, asfaltın istenen sıcaklıkta kalmasını
sağlıyor. Tüm silolar, kamyon kantarlarıyla,
ağırlığa dayalı parti hazırlama sistemleriyle veya
ters tartım sistemleriyle birlikte çalışan LC1000
yükleme bilgisayarlarına sahip. LC1000,
operatörlerin kamyon yükleme verilerine, iş
dosyalarına, silo envanterine ve başka verilere
giriş yapmasına imkan veriyor.
Beton
Beton tarafına baktığımızda da verimlilik
artışına ve mikser teknolojilerine yönelik pek
çok yenilik karşımıza çıkıyor. Bunun yanında,
geri kazanım da sektördeki gelişmeleri önemli
ölçüde yönlendirmekte. Bu eğilimlerin farkında
olan ve müşterileri için duruma özel çözümler
geliştiren SBM firması, son olarak Hollandalı
yüklenici Van Gansewinkel için Euromix 400C
adlı mobil beton santralini hazırladı.
Tesis, atık malzemelerin tekrar beton
dönüştürülmesi ve böylece katı atık depolama
sahalarına dökülebilmesi için tasarlandı.
Firmanın faaliyet yürüttüğü bölgedeki mevzuat,
çevreye yayılabilecek maddeler içerdiği
için, bazı atık malzemelerin serbest halde
atık sahalarına doğrudan dökülmesine izin
vermiyor.
Atık malzemeler, çimento ile karıştırılıp
beton haline getirildiğinde ise, uzun yıllar
sabit kalacak, çevreye yayılmayacak bir yapı
oluşturuyor ve atık sahalarına rahatlıkla
dökülebiliyor. Kendi jeneratörüne sahip
olan santralin, saatte 400 tonu aşan bir
kapasiteyle durmaksızın çalışması gerekiyor.
SBM, makinenin kumanda sistemine yönelik
isteklerin klasik cihazlarla karşılanmasının
mümkün olmadığını, bu nedenle, santralin
bir dizüstü bilgisayar ve WLAN aracılığıyla
yönlendirilmesine olanak tanıyan, mikroişlemci
esaslı bir kumanda sisteminin hazırlandığını
belirtiyor. Bu sistem, santralden gelen
tüm verilen derhal elektronik veri işleme
çalışmalarına tabi tutulabilmesi anlamına da
geliyor. Sonuçta, santral için çevrimiçi denetim
ve yönetim imkanı doğuyor.
Servis ve bakım işlemlerini azaltmak
amacıyla, santrale bir de özel tasarlanmış,
yüksek basınçlı yıkma sistemi eklenmiş
durumda.
Rapid International kuruluşunun
geliştirdiği yeni santral ise, daha yüksek
üretim değerleri sunma amacına hizmet
etmekte. Agrega haznesi ile kesintisiz karışım
odası arasında 1,2 m’lik bir taşıma bandının
kullanıldığı Rapidmix 400CW modeli,
karışıma dahil olan tüm malzemeleri tartıyor
ve otomatik kayıt tutma işlevini de yerine
getiriyor.
Rapidmix 400CW’nun ABD’deki ilk
müşterisi, Texas merkezli Rollcon şirketi
oldu. Yeni makine, Houston Limanı
projesinin son safhasında görev aldı ve saatte
400 tona varan üretim değerleriyle beton
temin etti.
Rapid International, çimentolu taban
malzemesi karıştırma teknolojisine de ilgi
duyuyor. Güçlü, donmaya karşı dirençli,
zaman geçtikçe daha da sağlamlaşan bir yol
taban malzemesinin ortaya çıkmasını sağlayan
bu yöntemde toprak, çakıl veya üretilmiş
agrega ile çimenton ve su, kesintisiz akış
halinde veya partiler oluşturacak biçimde
karıştırılıyor.
Rapid International, çimentolu taban
malzemesinin, yol üzerindeki yükleri
geniş bir alana dağıtma konusunda da
faydalı olabildiğini, böylece alt temel
üzerindeki baskıyı azalttığı görüşünde. Bu
malzeme, karayolları, caddeler, otoparklar,
havaalanları, malzeme elleçleme alanları
ve depo sahalarında kaplama temeli olarak
kullanılabilmekte.
Geri kazanılmış kaplama malzemesi
kullanımının artması ve yüksek kalitede asfalt
ile betonun üretiminde ihtiyaç duyulan enerji
miktarının azalması, karıştırma teknolojileri
sunan üreticiler için odak noktaları olmaya
devam edecek. Yeni malzemelerin, sektörün
geleceğini nasıl şekillendireceğini ilgiyle
ICT
izleyeceğiz.
Konu Başlığı
English translation
Sektör dosyası
Üretken ve verimli yeni makineler
Üretken ve verimli
yeni makineler
Dünya genelinde taşocağı
işletmeleri, yeni ekipman
yatırımlarının önemli üretkenlik
ve verimlilik avantajları
getirebileceğini görüyor.
CHRIS SLEIGHT araştırdı
T
erex kuruluşu, Ortadoğu’nun en büyük
taşocağı olduğu düşünülen BAE’deki
Ras Al Khaimah işletmesine 10 adet 91
ton kapasiteli Terex TR100 sabit şasili kaya
kamyonu temin etti. 1975 yılında açıldığından
beri bir devlet kuruluşu tarafından işletilen
ocakta, aralarında 38 adet TR100’ün, ayrıca 20
adet 3311 ve 33100 modelinin de bulunduğu
250’den fazla makine görev yapıyor.
İşletmenin teknik işler ve işletme
müdürü Simon Turner’ı dinliyoruz: “Terex
kamyonlarından oluşan büyük bir filonun
sahibiyiz ve yeni TR100’leri satın almamızın
n büyük nedenlerinden biri de buydu.
Bu yatırım hem filo yenileme hem
de filo büyütme anlamına geliyor.
Yılın 365 günü, günün 24 saati
boyunca çalışıyoruz ve bir makinenin
yıllık çalışma süresi rahatlıkla 7.000 saati
blabiliyor.”
Ras El Kaymah kentinin arkasındaki
dağlarda, 800 m rakımda bulunan ocak, 20’den
fazla etkin kazı alanına ve 30 km’ye varan
bir işletme yüzeyine sahip. En alçak çalışma
alanı, deniz seviyesinin 40 m altında ve en
yükseği de 450 m üzerinde yer alıyor. Bilgisayar
destekli tasarım, jeofizik delme ve lazer profil
teknolojilerinden faydalanan işletme ekibi,
haftanın altı günü patlatma yapıyor ve her gün
120.000 tondan fazla malzeme kazılıyor.
Simon Turner, işletmenin başında geçtiğimiz
yaz geçti ve tesisteki faaliyetler üzerinde yaptığı
değişikliklerle etkileyici sonuçlar elde etti.
Ocağın verimliliği %15 artarken, pek fazla
makine ve personel ilavesi yapılmadığı halde,
üretkenlikteki artış %30 gibi muazzam bir orana
ulaştı. Tesiste iş sağlığı ve güvenliği konusunda
da önemli bir iyileşme kendini gösterdi.
“Kesintisiz bir iyileşme sürecinden söz
ediyoruz. Üretkenlik konusunda bazı büyük
adımlar attık ve şimdi sıra daha küçük ayrıntıları
değerlendirmeye geldi. Burası ve yükleme-taşıma
sahası olduğu için, temel nokta lojistik. Bir plan
ortaya koyduk ve şimdi bu planın doğruluğunu
göstermeye ihtiyacımız var.”
“Önemli iyileşmelerin nerelerde hayata
geçirilebileceğini görmek amacıyla pek çok
zaman döngü analizi yürüttük. Aynı zamanda,
kamyonların boşta bekleme sürelerini azaltıp,
Terex Yıkama Sistemleri
(TWS) kuruluşunun tanıtmaya
hazırlandığı Aggresand sistemi, agrega yıkama
ve eleme işlemlerini, tamamen modüler tasarıma
sahip tek bir tesiste birleştiriyor ve ayrıca kum
işleyebiliyor
daha doğru konumlanmalarını sağlayarak
verimliliği artırmaya çalışıyoruz. Artık her şeye
verimlilik penceresinden bakıyoruz.”
Kanada’da Pasifik Kuzeybatı yağmur
ormanının göbeğindeki 90 hektarlık taşocağında
Larafge kuruluşunun yüklenicisi olarak görev
yapan Vancouver merkezli Vertex Excavating
firması ise farklı zorluklarla baş etmek zorunda.
Sektör dosyası
The big
payback
Quarry operators around the world are finding
that investing in new equipment can deliver
significant productivity and efficiency gains.
Chris Sleight reports
T
1,3 m ve üstünde yıllık yağış alan, üstelik
çevredeki dağlarda eriyen karlar nedeniyle daha
da fazla suyla karşılaşan sahada iş yapmak,
yollarda eğimin 20°’yi aşabildiği de düşünülürse
hiç kolay değil.
Vertex şirket başkanı Mike Pratchett
açıklıyor: “Pek çok dik tepede çalışmamız
gerekiyor. Ayrıca, kamyonların taşıma mesafesi
3,2 km’ye kadar çıkıyor ve yılın 10 ayında
yağmur yağıyor. Sonuçta, kaygan ve çamurlu
rampalarla karşılaşıyoruz. Yılın neredeyse
tamamında çok zorlu koşullarda çalıştığımız
söylenebilir.”
Vertex ekibi, ocakta kil ve sert kilde kazı
yaparken, aynı zamanda kütükleri ve örtü
toprağını uzaklaştırıyor. Böylece atık yönetimi
alanında da şirkete bir rol düşüyor. Su yönetimi
ve çevre konularında eyalet ve belediye
idareleriyle işbirliği halinde çalışmak zorundalar.
Bu zorlu koşullarla baş etme yolunda,
tamamen Volvo modellerinden oluşan bir
filo kullanmaktalar. Bir Çift Volvo EC360B
ekskavatörü, beş Volvo A25D belden kırma kaya
kamyonu ve Tier 4 uyumlu Volvo EC380D
paletli ekskavatörü sahada görev yapıyor.
Kuzey Amerika’da satılan ilk EC380D’lerden
biri Vertex’in elinde bulunuyor: “Bu makine
elimize ulaştığında, üzerine birkaç aksesuar
ekledik. 1,5 m’lik kazı kovasını ve hidrolik
kazı çenesini bunlar arasında sayabiliriz.
Sözleşmemizde kütüklerin uzaklaştırılması da yer
aldığından, kabini düşen nesnelerden koruma
yapısı (FOPS) ile donattık. Mükemmel bir
makine. Büyük miktarda güç, denge, aydınlatma
ve konforlu bir kabini bir arada sunuyor.
Yüzyıllar boyunca sıkışmış bu killi toprakta bile,
döngü sürelerini kısaltmamıza yardımcı oluyor.”
Pratchett, aynı zamanda Volvo kaya
kamyonlarının da sıkı bir destekçisi sayılabilir.
Aslında bunun bir aile geleneği olduğunu
öğreniyoruz: “Babam, bu şirkette işe Volvo
makineleri kullanarak başladı ve tüm iş
yaşamım bu makinelerin etrafında geçti. Kendi
kamyonlarımı almaya sıra geldiğinde de başka
markalara hiç bakmadım. Şanzıman retarderi ve
egzoz frenlerinin verimliliği sayesinde, şimdiye
dek tek bir fren balatasını bile değiştirmek
zorunda kalmadık.”
English translation
BAE’deki Ras Al Khaimah işletmesinin, Ortadoğu’nun en büyük
taşocağı olduğuna inanılmakta. İşletme, yürüttüğü filo yenileme
ve büyütme programı kapsamında, son olarak 10 adet 91 ton
kapasiteli Terex TR100 sabit şasili kaya kamyonu satın aldı
erex has supplied 10 91 tonne capacity
TR100 rigid dump trucks to work at
the Ras Al Khaimah quarry in the UAE,
believed to be the largest limestone quarry in
the Middle East. Operated by a state-owned
enterprise since it was opened in 1975, the
quarry has a fleet of more than 250 machines,
including 38 TR100s, plus 20 of the previous
3311 and 33100 models.
“We’ve got a big fleet of Terex trucks and that
was a major factor in the decision to buy the new
TR100s,” said technical and operations manager
Simon Turner. “The equipment was partly
fleet expansion, along with an element of fleet
renewal. We work 24/7, 365 days a year here and
working hours on a machine can easily reach
7,000 hours per year.”
The quarry reaches 800 m into the mountains
behind Ras Al Khaimah, with more than 20 active
digging benches and up to 30 km of quarry face.
The lowest working area is 40 m above sea level
and the highest up to 450 m above that. Using
computer-aided design, geophysical drilling
and laser profiling, the quarry team carries out
blasting six days a week, with more than 120,000
tonnes of material being excavated each day.
Mr Turner took over running of the site last
summer and has overhauled the working
operation with impressive results. The company
has seen a 15% rise in efficiency and an even
more impressive 30% rise in productivity with
hardly any additional machinery or personnel.
Health and safety at the quarry has improved
significantly.
“It is a continuous course of improvement.
We’ve seen some big wins in terms of
productivity, now the smaller things need to be
assessed. This site is primarily about logistics,
it’s a load and haul site. We have put the plan in
place, now we need to prove it.”
“We’ve done a lot of time cycle analysis to see
where improvements can be made. We’re also
looking at excessive truck idling and correct
positioning for better efficiency. We look at
everything from an efficiency point of view now,”
said Mr Turner.
Meanwhile Vancouver-based Vertex Excavating, a
subcontractor to Lafarge on a 90 Ha quarry in the
heart of Canada’s Pacific Northwest rain forest,
has different challenges to contend with. With
annual rainfall of 1.3 m or more, and even more
water to deal with from melting snow on the
area’s mountains, the terrain is hard to negotiate,
especially given that track gradients can be 20°
or more.
“We are dealing with a lot of steep hills,” said
Mike Pratchett, president of Vertex. “We also
>
have to deal with almost 3.2 km haul cycles
Sektör dosyası
English translation
and rain for 10 months of the year, resulting
in muddy slippery slopes. You could say we
have tough working conditions to contend with
almost all year round.”
Vertex excavates clay and till at the quarry as
well as clearing logs and over-burden, taking
a role in waste management and working with
the provincial and local authorities on water
management and environmental issues.
The company has an all-Volvo fleet to tackle its
work in these difficult conditions, with a pair
of Volvo EC360B excavators, five Volvo A25D
articulated dump trucks (ADTs) and a Tier
4-compliant Volvo EC380D crawler excavator
on site.
The EC380D was one of the first delivered in
North America. “When the machine arrived, we
added a few additional accessories to it, such
as the larger 1.5 m digging bucket, a hydraulic
thumb and, because our contract calls for log
clearing, we added the falling object protective
structure (FOPS) to guard the cab from falling
debris,” said Mr Patchett. “It’s a tremendous
machine, plenty of power, great stability,
superior lighting and a cab full of creature
comforts. Even in this till and clay that has
been compacted for centuries, the excavator
has allowed us to improve our cycle times.”
He is also a fan of the Volvo ADTS, something
that clearly runs in the family. “My dad started
his business using Volvo machines, and I’ve
been around them all my working life. When
it came time to buy my own trucks, I wouldn’t
consider any other brand. Because of the
efficiency of the transmission retarders and
exhaust brakes, we haven’t had to replace a
single brake pad,” said Mr Patchett.
Further up the weight classes, January saw
Polish aggregates producer DSS Group acquire
a new 70 tonne class Hitachi ZX670LC-5 for its
quarry at Pilawa Górna in Lower Silesia from
local dealer Tona. The DSS Group – owned by
Dolnośląskie Surowce Skalne– is believed to be
Poland’s largest producer of aggregates.
The facility can produce five million tonnes of
aggregates per year in grades suitable for both
road and rail projects. Bulk deliveries are made
by rail in a 60 km radius of the site, and the
quarry’s location near the E67 highway also
allows for efficient road transport of materials.
“This is the first Hitachi that I’ve worked with,”
said quarry manager Janusz Rydz, “but from
what I’ve heard in the market, Zaxis excavators
are very reliable and durable.”
He continued, “We hope that the ZX670LC-5
will enhance the level of productivity on this
site. Our aim is to reduce the cost of every
tonne of stone extracted. To do this, we are
renewing our fleet of construction machinery
and in this case we believe that we have found
the best solution.”
Machine operator Boleslaw Gazda estimates
the ZX670LC-5 excavates and loads some 600
to 700 tonnes of materials per hour, depending
on the size of the rocks.
“The Hitachi provides a very stable platform –
even working in the challenging conditions of this
quarry – and the loading cycle is good,” he said.
“It’s also fast and precise thanks to the simplicity
and efficiency of the hydraulic system.”
>
Vertex Excavating şirketi, Kuzey Amerika’daki ilk Volvo EC380D ekskavatörlerinden birinin sahibi oldu. Yeni
makine, Kanada’nın Pasifik Kuzeybatı yağmur ormanlarında zorlu saha koşullarının üstesinden gelinmesi
amacıyla kullanılacak
Polonyalı agrega üreticisi DSS Group, Aşağı
Silezya’daki Pilawa Górna ocağında kullanmak
üzere, Ocak ayında, bölgedeki Hitachi bayisi
Tona’dan 70 ton kapasiteli bir ZX670LC-5
ekskavatörü satın aldı. Dolnośląskie Surowce
Skalne’ye ait olan DSS Group şirketinin
Polonya’daki en büyük agrega üreticisi olduğu
düşünülüyor.
İşletme, karayolu ve demiryolu projelerinde
kullanılabilecek kalitelerde, yılda beş milyon
ton agrega üretebiliyor. Büyük teslimatlar,
sahanın etrafındaki 60 km’lik alana demiryoluyla
yapılıyor ve ocağın E67 karayoluna çok yakın
olması, karayoluyla malzeme naklini de verimli
bir seçenek haline getiriyor.
Ocak müdürü Janusz Rydz’ı dinliyoruz:
“Bu, çalıştığım ilk Hitachi modeli oldu. Ancak,
piyasada duyduklarım, Hitachi’lerin son
derece sorunsuz ve dayanıklı makineler olduğu
yönünde.”
“ZX670LC-5 ekskavatörünün, tesisimizde
Polonyalı
taşocağı
işletmecisi DSS
Group, Pilawa
Górna tesisinde
ton başına düşen
maliyeti aşağı
çekmek için, 70
tonluk Hitachi
ZX670LC-5
ekskavatörünü
satın aldı
üretkenliğe katkıda bulunmasını umuyoruz.
Amacımız, her bir ton agrega başına düşen
maliyeti aşağı çekmek. Bunu yapmak içinse,
inşaat makineleri filomuzu yeniliyoruz ve şu
an için bu yolda en iyi çözümü bulduğumuza
inanıyoruz.”
Makine operatörü Boleslaw Gazda,
ZX670LC-5 ekskavatörünün, kaya
büyüklüklerine bağlı olarak, saatte 600 ila 700
ton malzeme kazıp yükleyebildiğini tahmin
ediyor.
“Hitachi, ocaktaki en zorlu koşullarda
çalışırken bile son derece dengeli bir çalışma
platformu temin ediyor ve döngüleri kısa sürede
tamamlıyor. Hidrolik sisteminin basit ve verimli
olması sayesine ise hızlı ve hassas bir çalışma
temin ediyor.”
İngiltere’de ise, taşocağı işletmecisi ve
mühendislik şirketi GD Harries & Sons,
bölgedeki Case bayisi Riverlea’den satın altığı
dört yeni makine ile faaliyetlerini genişletme
English translation
Sektör dosyası
English translation
Meanwhile, in the UK quarry operator and civil
engineering contractor GD Harries & Sons is
expanding its business with the addition of
four new Case machines, supplied by local
dealer Riverlea. Based near Narberth in West
Wales, UK, the last 18 months has seen Harries
acquire four granite and two limestone quarries.
It also runs three concrete production plants
and three asphalt facilities, and has expanded
its interests into road surfacing and other civil
engineering contracting operations alongside
its quarries.
The two new CX350C crawler excavators,
1021F wheeled loader and 821F loader replace
existing machines as part of a fleet renewal
plan. The 35-tonne CX350C excavators are
now the largest machines in the Harries fleet
and, along with the two wheeled loaders, will
contribute to an increase in production levels
within the quarry operations.
“We did price other equipment but Riverlea
was able to put together the best deal for us
in terms of price and quality,“ said Harries
business manager Janet Phillips.
“”We do have our own maintenance staff to
keep the machines running, but Riverlea has
always been there to look after us when we
need them,” she added
Supplied in standard specification, the
equipment is already delivering a boost in
productivity for the company. With a continued
growth in demand for aggregate throughout the
region, Ms Phillips says the company will be
looking for additional machinery before long.
It is often the case that new machines come
with new features that can help productivity
and safety. Doosan for example has launched
several new features on its DA30 and DA40
ADTs aimed at doing just this.
A levelling meter uses rotation sensors installed
on the front and body of the truck to tell the
driver via clear graphical readouts whether or
not it is safe to drive forward and to stop if
there is a danger of turning the machine over.
On the productivity side, a new payload and
cycle count meter uses load sensors to provide
an immediate readout on the cab’s control
monitor of the payload with an accuracy of +/5%. The load is registered and counted in the
vehicle control unit. Double counting is avoided
because the system will not log another load
until the truck has travelled more than 50 m or
after a timeout of three minutes. The data can
be downloaded to a USB memory stick or sent
as an attachment. It is in Wordpad format and
can be identified and tracked by assigning it a
serial number.
Meanwhile the new Economy mode on
the trucks is designed to cut fuel costs by
controlling engine speed. Doosan says the
system comes into its own on long haul roads
where a new powertrain and electronic control
allows the engine to run at the best point in
terms of power and torque.
Quiet drilling
And there can be improvements in
other important areas such as noise and
environmental performance. For example, Atlas
Copco has supplied limestone quarries in the >
Amerika’ya dönüş
B
ell Equipment kuruluşu, on yılı aşkın
bir aradan sonra, belden kırma kaya
kamyonlarıyla ABD pazarına dönüş
yapıyor. Bugünlerde, mevcut D serisi
ve hazırlıkları devam eden D serisi kaya
kamyonlarının satışı için bir dağıtım ağının
kurulması çalışmaları yürütülüyor.
Firmanın dönüşü, John Deere ile
yürütülen lisans sözleşmesinin sona
ermesiyle bağlantılı. Sözleşme kapsamında,
Bell tarafından temin edilen kamyon
teknolojilerini kullanan Deere, ürettiği
makineleri kendi markası altında satışa
sundu. Deere de bugünlerde kendi belden
kırma kaya kamyonu serisini geliştiriyor.
Bell’in pazara girişine, Houston Texas’ta
yeni kurulan satış şirketi Bell Trucks America
(BTA) öncülük edecek. Şirket, şimdiden
ABD’de çeşitli bayiler görevlendirmiş
yoluna gitti. Merkezi Batı Galler’de, Narberth
yakınlarında bulunan firma, son 18 ayda dört
granit ve iki kireçtaşı ocağını bünyesine kattı.
Aynı zamanda üç beton ve yine üç asfalt tesisi
çalıştıran firma, ocaklarını yol kaplama ve diğer
inşaat projelerine yönelik olarak çalıştırma
gayretinde.
İki yeni CX350C paletli ekskavatörü,
1021F tekerlekli loderi ve 821F loderi, filo
yenileme programı kapsamında eski makinelerin
yerini aldı. 35 ton ağırlığındaki CX350C
ekskavatörleri, şu anda Harries filosunun en
büyük makineleri konumunda ve iki tekerlekli
loderle birlikte, ocaklardaki üretim rakamlarının
durumda. Bell ile başka yatırımcılar arasında
bir ortaklık şeklinde oluşturulan şirket,
fabrikadan satış, satış sonrası hizmet ve
teknik destek konularında Bell’in bağlı
kuruluşu Bell Equipment North America
(BENA) tarafından desteklenecek. Söz
konusu destek, BTA’nın sorumluluk bölgesi
dışında kalan Kanada için de geçerli olacak.
BENA’nın başında bulunan Neville
Paynter, daha önce Bell Equipment
firmasının İngiltere faaliyetlerini yönetmişti.
Paynter, yeni durum hakkında şunları
söyledi: “Bell markası, güçlü ve güvenilir
makineler temin etme, bu makineler için
sağlam bir destek sunma amacı üzerine inşa
edilmiştir. Bu avantajları Kuzey Amerika
pazarında da temin etme yolunda Doğru
ekibe ve iş modeline sahip olduğumuz
inancındayız.”
yukarı çekilmesine katkı sağlıyor. Firmanın
ticaret müdürü Janet Phillips’e dönüyoruz:
“Başka makineleri de inceleyip değerlendirdik,
ancak fiyat ve kalite anlamında önümüze en
iyi teklifi Riverlea koydu. Makineleri çalışır
durumda tutmak üzere kendi bakım ekibimize
sahip olduğumuz halde, Riverlea şirketi de
ihtiyaç duyduğumuz her an yanımızda.”
Standart teknik donanıma sahip olacak
şekilde temin edilen makineler daha şimdiden
Harries için önemli bir üretkenlik artışı sağlamış
durumda. Bölgede agrega talebinin artmaya
devam ettiği tespitini bizlerle paylaşan Janet
Phillips, önümüzdeki dönemde de makine
XCMG kuruluşu, Gobi çölündeki bir taşocağında kullanılmak üzere temin ettiği, 250 kW gücündeki
LW800K tekerlekli loderinin, 50°C ulaşabilen hava sıcaklıklarına rağmen önemli ölçüde yakıt
verimliliği sağladığı iddiasında
English translation
Sektör dosyası
English translation
Parque Natural das Serras de Aire e Candeeiros
national park in Portugal with BBC 34 DSI
pneumatic rock drills, which are delivering a 5
db(a) noise reduction compared to the older
Atlas Copco BBD 94 DSI units. This has been a
key factor in the park, which is a major tourist
attraction, as well as an urban environment.
“Field tests showed that the BBC 34 DSI
provides the same high penetration rate as the
BBD 94 DSI, but with a noise reduction of 5
dB(A), and this is experienced by the human ear
as a 50% lower noise level,” explained Torres
Marques, business line manager at Atlas Copco
Portugal.
The BBC 34 DSI pneumatic rock drill has a
piston diameter of 80 mm and 70 mm stroke.
It delivers high impact energy per blow and is
suited to medium to hard rock. The large piston
diameter enables it to maintain high efficiency
even at low air pressure, and maintenance
intervals are longer than for the BBD 94 DSI.
“Our customers no longer have concerns
regarding noise levels disturbing the local
residents,” said Mr Marques.
Tough crushing
The processing side of the quarrying industry
also has potential to provide cost savings with
correctly specified new machines. Finnish
crushing contractor AB R&S Sundvik was one
of the first in companies in the world to buy
the Metso’s C120 jaw crusher when it was
launched in 2011. The unit has since clockedup more than 4,000 working hours and crushed
some 500,000 tonnes of material.
“The long and well-designed cavity combined
with a large feed opening seems to guarantee
steady and high productivity. Within our
operations, we have never aimed for short, high
peaks but a steady, continuous production that
really makes for visible results,” said Stefan
Sundvik, who is responsible for the contractor’s
crushing operations.
“The C120 cavity is also very well suited to
crushing fragmented feed materials. Even
difficult feed doesn’t block the cavity. Therefore,
we hardly need to use our hammer,” he added.
Sundvik’s three-stage portable crushing plant
is kept running for two eight hour shifts per
day. The C120 jaw is usually operated with a
100–150 mm closed side setting, resulting in a
capacity of 250–300 tonnes per hour.
The Boda quarry near the small town of
Vrigstad, Sweden, meanwhile, features
particularly hard granite, with a compressive
strength of over 300 MPa in places. Crushing
specialist TJ Gräv chose a Kleemann Mobicat
MC 120 Z mobile jaw crusher as the primary
unit with a Mobicone MCO 11 S mobile cone
crusher for downstream work.
The primary stage reduces the feed material,
which can be up to 1 m long, down to
a 0-200 mm stream. The cone crusher,
followed by a three-way screening system
then produces 0-8 mm, 8-14 mm and 14-22
mm products. The plant is producing 1,000
tonnes of material per day.
Tomas Johansson, owner of TJ Gräv AB, said
the Kleemann machines were was well-suited to
the application. “Both plant units have a diesel- >
Faaliyetlerini genişletme ve verimliliği artırma çabası, GD Harries & Sons firmasını, Batı
Galler İngiltere’deki taşocağı işletmesi için Case markalı iki yeni ekskavatör ve iki loder
satın almaya yöneltti
yatırımlarını devam ettireceklerini söylüyor.
Yeni makineler pek çok zaman üretkenlik
ve iş güvenliği bakımından ilerleme getiren
yeni özellikler sunuyor. Doosan kuruluşu da
geliştirdiği DA30 ve DA40 belden kırma kaya
kamyonu modellerinde bunu amaçlamış.
Kamyonun ön kısmına ve gövdesine
yerleştirilen seviye ölçer, döner sensörlerden
faydalanarak, makinenin devrilmesi tehlikesi
doğduğunda ileri gitmek mi yoksa durmak mı
gerektiği konusunda operatörü bilgilendiriyor.
Üretkenlik alanında ise, yük sensörlerini
kullanan bir ağırlık ölçer ve sefer sayacının,
+/-%5 hassasiyet düzeyinde yük miktarını
ölçtüğünü ve kabin içindeki ekrana yansıttığını
görüyoruz. Yük miktarı kaydediliyor ve makine
kumanda ünitesi tarafından hesaplanıyor.
Kamyon 50 m mesafe kat etmeden veya aradan
üç dakika geçmeden yeni kayıt alınmadığı
Doosan’ın yeni büyük belden kırma
kaya kamyonu modellerinde seviye
ölçerler, ağırlık tartım sistemleri ve
sefer sayaçları bulunuyor
için, aynı yükün iki kez hesaba dahil edilmesi
mümkün değil. Sistemdeki veriler bir USB
belleğe aktarılabildiği gibi, dosya olarak da
gönderilebiliyor. Wordpad formatındaki bu
veriler, seri numarası verilerek takip edilebiliyor.
Yeni Doosan kamyonlarındaki Economy
modu ise, motor devrine kumanda ederek yakıt
tüketimini düşürmeyi amaçlamakta. Doosan,
sistemin uzun mesafelerde kendini fazlasıyla
gösterdiğini, yeni aktarma sistemi ve elektronik
kumanda sayesinde motorun daima güç ve tork
bakımından en uygun noktada çalıştığını ileri
sürüyor.
Kaya delmede sessizlik
Gürültü ve çevresel etkilerin azaltılması gibi
başka kimi önemli alanlarda da iyileşmeler
gözlenmekte. Atlas Copco’nun Portekiz’deki
Parque Natural das Serras de Aire e Candeeiros
Sektör dosyası
doğa parkı içinde yer alan kireçtaşı ocakları
için temin ettiği BBC 34 DSI pnömatik kaya
delme tabancalarını örnek gösterebiliriz. Yeni
ekipmanın, eski Atlas Copco BBD 94 DSI
modeliyle karşılaştırıldığında 5 dB(A) daha az
gürültüye neden olduğu belirtilmekte. Önemli
bir turizm alanı olan park için, sağlanan bu
avantaj büyük önem taşımaktaydı.
Atlas Copco Portekiz firmasının iş kolu
müdürü Torres Marques açıklıyor: “Saha
testleri, BBC 34 DSI modelinin BBD 94 DSI
ile aynı yüksek penetrasyon değerlerini temin
edebildiğini, ancak bunu yaparken insan
kulağına ulaşan gürültü düzeyini 5 dB(A) aşağı
çektiğini gösterdi.”
BBC 34 DSI pnömatik kaya delme
tabancası, 80 mm piston çapında ve 70 mm
piston hareket mesafesine sahip. Her darbede
yüksek enerji temin eden ekipmanın orta ila
sert kayalar için uygun olduğu ifade edilmekte.
Piston çapının büyük oluşu, düşük hava basıncı
değerlerinde bile yüksek verimlilik sağlıyor.
Bakım aralıklarının da BBD 94 DSI modeline
kıyasla uzatıldığı görülüyor.
Marques, müşterilerinin artık çevre
sakinlerini rahatsız edecek gürültü hakkında
kaygıya kapılmalarına gerek olmadığını
vurguluyor.
Zorlu taş kırma
Taşocağı sektörünün taş kırma alanında da yeni
makinelerle maliyetleri düşürme olanakları
mevcut. Finli yüklenici AB R&S Sundvik,
dünyada Metso’s C120 çeneli konkasör modelini
satın alan ilk firmalardan biri oldu. 2011’de
piyasaya çıktığında alınan makine, bugüne dek
4.000 saatten fazla çalıştı ve yaklaşık 500.000
ton malzeme işledi.
Firmanın taş kırma faaliyetleri sorumlusu
Stefan Sundvik, makineden övgüyle söz ediyor:
“Uzun ve iyi tasarlanmış işlem alanı ile büyük
besleme ağzı, istikrarlı ve yüksek bir üretkenliğe
olanak tanıyor. Faaliyetlerimizde kısa süreli,
yüksek hızlı işlemlere değil, uzun süreli, istikrarlı
English translation
Atlas Copco tarafından geliştirilen BBC 34 DSI kaya delme tabancaları, Portekiz’deki Parque
Natural das Serras de Aire e Candeeiros doğa parkında yürütülen çalışmalarda gürültü
düzeyinin 5 db(A) düşmesini sağladı
electric drive system, which has a very favourable
effect on fuel consumption. Not only that, they
are built very sturdily,” he said.
It is also significant that TJ Gräv chose mobile
crushing and screening equipment, which is a
clear trend around the world due to the flexibility
such machines can offer.
Hamilton Aggregate was founded in 2006 at
Bonds quarry, located in Clinton, Arkansas, USA.
From the outset the company opted for mobile
crushing and screening equipment that could be
moved to the face to crush material without the
need for hauling it, and which can be transferred
between quarries.
Today the set-up consists of a Sandvik mobile
QJ341 jaw crusher, a QE440 scalper, a QA450
triple deck screener and an Extec X44 cone
crusher (Extec is now part of Sandvik). As
company owner, Edward Hamilton said, “These
mobiles are quality machines. They provide us
with lower operating costs and high production
for their size.”
A further quarry, Greers Ferry, operated by the
company in Higden, Arkansas, was acquired to
supply aggregates to a nearby bridge project.
The constant steady supply required from the
Greer Ferry quarry emphasises the need for a
reliable aftermarket support.
“The equipment has proved to be highly
reliable, but after discussing our needs with
[Sandvik distributor] Crushing Tigers we run the
machines for nine hours each day and then run
a preventative maintenance schedule to ensure
reliability and maximum productivity,” said Mr
Hamilton .
A third facility in Quitman, Arkansas, supplies
material on demand to the local market. The
flexibility of mobile crushers and screens comes
into its own here as the units can be moved
between the different quarries and quickly set up
as required.
This flexible approach has seen the company
grow from a single 0.2 Ha quarry to a three
facility operation that has produced some two
million tonnes of material in its short seven-year
history.
In another development in this part of the
world, Bell Equipment is returning to the market
after more than a decade, offering customers
the choice of another supplier for ADTs. The
company is currently setting up a distribution
network to handle sales of its existing D-Series
and forthcoming E-Series trucks.
The return is linked to the end of a licensing
agreement that Bell had with John Deere, in
which Bell provided the truck technology and
Deere manufactured and distributed the resulting
machines under its own brand. Deere has now
developed its own range of ADTs and hence the
end of the agrerement.
Bell’s push into the US market will be headed by
a new sales company, Bell Trucks America (BTA),
in Houston Texas, which has already appointed
several dealers in the USA. This company is a
joint venture between Bell and other investors,
and it will be supported by a Bell wholly-owned
subsidiary, Bell Equipment North America
(BENA) for factory sales, after-sales support
and technical advice. This will extend to Canada,
ICT
which is outside BTA’s territory.
Sektör dosyası
Finli taş kırma yüklenicisi Sundvik, 2011’de sektöre tanıtılan yeni Metso C120 çeneli konkasörünü
satın alan ilk şirketlerden biri oldu. Yeni makine, alındığı günden beri 4.000 saat çalıştı
RDS tarafından tanıtılan LOADMASTER 100
tartım sisteminin, zorlu koşullar ve zemin
yapılarında hassasiyet ve kullanım kolaylığı
bakımından yeni bir standart getireceği öne
sürülmekte. CAN tabanlı yeni sistem, hassas
ve tutarlı ağırlık bilgileri elde etme yolunda en
ileri sensör teknolojilerinden ve sinyal işleme
tekniklerinden faydalanmakta
Major Wire kuruluşu, yan yana yerleştirilmiş iki adet ince telli elekten oluşan Double-Weave
eleğinin, kırılmalar karşı daha dayanıklı olduğu için, yüksek darbeli uygulamalarda kalın telli tek
sıralı elek ve delikli plaka tasarımlarına kıyasla üstün performans sergilediğini ileri sürüyor
bir çalışmaya ihtiyaç duyuyoruz.”
“C120’nin işlem alanı, aynı zamanda
parçalanmış malzemelerin kırılması için de son
derece uygun. Zor malzemeler bile tıkanmaya
yol açmıyor. Dolayısıyla, elimize balyozu almaya
nadiren gerek duyuyoruz.”
Sundvik’in kullandığı üç kademeli taşınabilir
konkasör, her gün sekizer saatlik iki vardiya
boyunca çalışıyor. C120 çenesi genellikle
100-150 mm’lik dar kenar ayarıyla kullanılıyor
ve böylece saatte 250-300 ton malzeme
işlenebiliyor.
İsveç’te, Vrigstad kasabasının yakınlarındaki
Boda taşocağında, basınç dayanımı 300 MPa’nın
üzerine çıkan çok sert granitin işlenmesi
gerekiyor. Taş kırma hizmetleri sunan TJ Gräv
şirketi, tesiste birincil konkasör olarak bir
Kleemann Mobicat MC 120 Z çeneli mobil
konkasör, ikinci kademede ise bir Mobicone
MCO 11 S konik mobil konkasör kullanmakta.
Birinci aşamada, uzunluğu 1 m’ye
kadar çıkabilen malzemenin 0-200 mm’ye
küçültülmesi sağlanmakta. Arkasında üç
yollu bir eleme sisteminin bulunduğu konik
konkasör ise, 0-8 mm, 8-14 mm ve 14-22 mm
büyüklüğünde malzeme temin etmekte. Tesis,
günde 1.000 ton malzeme işlemekte.
TJ Gräv AB’nin sahibi Tomas Johansson,
Kleeman makinelerinin kendileri için çok uygun
olduğu görüşünde: “Her iki makine de dizelelektrikli tahrik sistemiyle donatılmış durumda.
Bu ise, yakıt tüketimi üzerinde çok olumlu bir
etki yaratıyor. Bunun yanında, son derece sağlam
makineler.”
TJ Gräv AB’nin mobil makineler seçmiş olması
da önemli bir tercih. Bu ekipman tipinin, sunduğu
çalışma esnekliği sayesinde dünya genelinde giderek
daha fazla tercih edildiği görülmekte.
ABD’de, Clinton / Arkansas’ta, 2006’da
kurulan Hamilton Aggregate firması,
kuruluşundan bu yana tercihini mobil taş
kırma ve eleme makinelerinden yana kullanıyor.
Böylece, makineler Bonds taşocağında
malzemenin çıkartıldığı yere kuruluyor ve
malzemeyi işlemek için uzak mesafelere taşıma
gereksinimi ortadan kalkıyor.
Firmanın makine park bugün bir Sandvik
QJ341 çeneli konkasör, bir QE440 ön elek, bir
QA450 üç katlı eleme makinesi ve bir Extec X44
konik konkasörden oluşmakta (Extec markası
da Sandvik bünyesinde yer alıyor). Firma sahibi
Edward Hamilton’un sözleriyle, “Bu mobil
makineler son derece kaliteli. Düşük işletme
maliyetleriyle, kendi boylarına kıyasla büyük
üretim rakamlarına ulaşabiliyorlar.”
Firmanın Higden / Arkansas’ta işlettiği diğer bir
taşocağı Greers Ferry, yakındaki bir köprü projesine
agrega temin etmek amacıyla satın alınmış.
Greer Ferry taşocağından temin edilmesi
gereken istikrarlı malzeme sevki ise, güvenilir bir
satış sonrası ürün desteğini zorunlu kılmakta.
Hamilton devam ediyor: “Ekipmanlar,
son derece güvenilir olduğunu kanıtladı.
İhtiyaçlarımızı Sandvik distribütörü Crushing
Tigers ile konuştuktan sonra, makineleri her
gün dokuz saat kullanmaya başladık ve azami
üretkenlik sağlamak amacıyla da bir koruyucu
bakım programını uygulamaya koyduk.”
Firmanın Quitman / Arkansas’taki üçüncü
işletmesi, talep halinde bölgeye agrega tedarik ediyor.
Mobil taş kırma ve eleme makinelerinin sunduğu
çalışma esnekliği, Hamilton Aggregate için farklı
işletmeler arasında kısa sürede taşınıp kurulabilme
olanağını sunarak büyük avantaj getiriyor.
Bu esnek çalışma yaklaşımı, firmanın 0,2
hektarlık bir ocaktan, yedi yıllık kısa tarihinde
iki milyon ton malzeme üretmiş üç ocağa kadar
yükselmesini sağladı.
ICT
Konu Başlığı
Türkİye’den Haberler
Dev proje ilerliyor
Dev proje ilerliyor
İzmir İstanbul Otoyolu’nun en önemli aşamalarından biri olan Körfez Geçişi Köprüsü’nde hafriyatın
başlamasından bu yana geçen süreçte önemli aşamalar kaydedildi. Üç gidiş, üç de geliş olmak üzere
toplam 6 şerit ve bir de yaya şeridi olmak üzere inşa edilecek olan Körfez köprüsü, denizin ortasına inşa
edilecek iki kule arasında olacak
H
alk arasında İstanbul İzmir Otoyolu
olarak bilinen projenin başlangıç noktası
Gebze, yapılacak otoyol Dilovası ile
Hersek Burnu arasında yer alan İzmit Körfezi’ni
uzunluğu yaklaşık 3 km olan asma köprü ve her
iki taraftaki viyadükler ile geçerek Orhangazi ve
Gemlik yakınlarından devam ederek Ovaakça
kavşağı ile Bursa Çevre yoluna bağlanıyor. Proje
tamamlandığında, proje bünyesindeki İzmit
Körfez Geçişi Asma Köprüsü, dünyanın sayılı
büyüklükteki asma köprülerinden biri olacak.
Yeni yapılacak otoyol, mevcut Bursa çevre
yolundan sonra (Bursa – Karacabey) Ayrımı
kavşağından yeniden başlayarak Susurluk’un
kuzeyinden geçerek Balıkesir’e ulaşacak.
Devamında Balıkesir’in batısından güneye
yönelen otoyol Savaştepe, Soma, Kırkağaç
ilçelerinin yakınlarından geçerek Turgutlu
yakınlarında batıya yönelerek, İzmir – Uşak devlet
yoluna paralel olarak ilerleyerek ve nihayetinde
İzmir Çevreyolu üzerindeki Anadolu Lisesi
Kavşağına Karayolları Genel Müdürlüğünce
Yap-İşlet-Devret (YİD) modeli ile yaptırılacak
Gebze-Orhangazi-İzmir (İzmit Körfez Geçişi ve
Bağlantı Yolları Dahil) Otoyolu Projesi ile ilgili
yapım ve işletme çalışmalarını yürütmek amacıyla
taşra teşkilatı kapsamında, “Kamu Özel Sektör
Ortaklığı Bölge Müdürlüğü” kuruldu. Çalışmaları
yöneten ve denetleyen kurumun Genel
Müdürlüğü görevini ise İsmail Kartal yürütüyor.
Toplam 433
kilometre
Türkiye’nin devam eden
en önemli projelerinden
olan projenin Hersek’teki
şantiyesini ziyaret ederek
Kamu Özel Sektör Ortaklığı
Bölge Müdürü İsmail
Kartal’dan projenin son
durumu ve yapılan imalatlar üzerine bilgi aldık. Kartal, bu projenin
büyüklük itibari ile ve sahip olduğu özellikler bakımından dünyadaki
en önemli ikinci proje ve aynı zamanda Cumhuriyet tarihinin en büyük
projesi olduğunu belirtiyor. Halk arasında İstanbul-İzmir Otoyolu diye
bilinen bu proje 433 km’den oluşuyor.
İhalesi 2009’da yapılan projenin 27 Eylül 2010’da ihale sözleşmesi
yapıldı. Ardından çalışmalara start verildi. Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’ın da katılımı ile 28 Ekim 2010’da Gebze’de yapılan tören ile
temeli atıldı. Kartal’ın verdiği bilgilere göre projenin yapım bedeli 6.3
milyar dolar; finanmsanı ile birlikte ise toplam 9 milyar dolar.
Kartal şu anda yapılan çalışmaları şu şekilde özetliyor: “Bugün
itibari ile gelinen noktada projenin sıfır noktası dediğimiz DilovasıTEM ayrımından itibaren Dilovası Yalova Altınova Hersek Burnu
Orhangazi Bursa Çevreyolu’na kadar 83 km’nin 2015 kadar
bitirilmesi planlandı. Bunun yanı sıra İzmir’e kadar olan kesimde de
kamulaştırma ve yapım çalışmaları sürüyor. İzmir girişi Kemalpaşa
ayrımından itibaren Çeşme ve Aydın Otoyolu’nun bağlantısına kadar
olan 20 kilometrelik kesim ve Kemalpaşa bağlantısında 6.5 km’lik
kesimde çalışılıyor”.
Proje kapsamında 1
adet asma köprü, 37
adet viyadük 3 adet
tünel, 187 alt geçit,
66 üst geçit, ve 84
köprü bulunuyor
TÜRKİYE’DEN HABERLER
Dev proje ilerliyor
Körfez köprüsünün denizinde inşa edilecek iki kule ayağı
temelleri, 54x67x15 beton keson temelleri, kuru havuz
olarak tanımlanan yerde inşa ediliyor
İsmail Kartal / Kamu Özel Sektör Ortaklığı Bölge
Müdürlüğü Genel Müdürü
Özel yapılar
Kartal bu proje içerisinde özel yapılar
bulunduğunu ve bunlardan bir tanesinin de
Körfez Geçiş Köprüsü olduğunu belirterek
köprü ile ilgili şu bilgileri aktarıyor: “İihale
aşamında bu köprü dünyanın en büyük ikinci
orta açıklıklı köprüsü durumundaydı. Ancak
Kuzey Marmara Fay Hattı’nın geçişinde olması
nedeniyle uygulama aşmasında denizde bir takım
teknik çalışmalar yaptık, daha detaylı bir çalışma
gerçekleştirdik. Bunların sonucunda elde edilen
veriler doğrultusunda köprünün ayaklarının
oturacağı zeminde bazı stabilite problemleri
tespit edildi. Bu nedenle her iki taraftan denizin
ortasına doğru bir miktar çekilince orta açıklık
1750 metreden 1550 metreye düştü. Mevcut
hali ile bu köprü dünyanın en büyük dördüncü
köprüsü olacak.”
Kartal bu noktada şu bilgileri veriyor.
“Kulelerin oturacağı temellerin olduğu
kesimde eksi 43 kotundayız, burada kulenin
oturacağı yaklaşık 6400 metrekarelik alanda
ortalama 4 metre kalınlığında zemini kazıyarak
Çınarcık çukuruna attık. Kuzeydeki kule
ayağında yaklaşık 33 bin metreküp civarında
kazı yaptık. Güney ayagında ise yaklaşık 56
bin metreküp kazı yaptık. Kazdıktan sonra
her bir temele 2 merte çapında 34.25 metre
boyuna et kalınlığı 20 mm olan 195 adet çelik
boru çaktık. Oradaki kazıkların çakılmasının
amacı kuleleri stabil hale getirmek, zeminin
taşıma gücünü artırmak.”
Kule ayakları imalatı
Körfez köprüsünün denizde inşa edilen
iki kulesinin ayaklarının dibinde bulunan
Dev proje ilerliyor
Kullanılacak ana malzeme
miktarları (yaklaşık)
Soğuk karışım asfalt: 17 milyon metreküp
Sıcak karışım asfalt: 8 milyon 800 bin ton
Toplam hafriyat: 152 milyon metreküp
Kazık miktarı: 310 bin metre
Toplam beton: 3 milyon 330 bin metreküp
Demir: 498 bin ton
Projede neler var
1 adet asma köprü
37 adet viyadük
3 adet tünel
187 alt geçit
66 üst geçit
84 köprü
727 kutu menfez
25 kavşak
16 servis alanı
10 adet bakım işletme tesisi
Proje ile beklenen gelişmeler
Otoyol, mevcut devlet yoluna göre mesafeyi
140 km kısaltacak. Bunun sonucunda 8-10
saatlik mevcut ulaşım süresi 3,5-4 saate inecek
ve karşılığında yılda 870 milyon TL tasarruf
sağlanacak. Bu projenin tamamlanması ile
İstanbul-Bursa ulaşımı 2,5-3 saatten 1 saate
düşecek. Ulaşım alternatiflerine göre körfezi
geçiş süreleri değerlendirildiğinde; Körfezi
otomobil ile mevcut yolu kullanarak geçmek 1
saat 20 dakika, Feribot ile geçiş 45~60 dakika
iken; planlanan körfez geçişi (12 km) ile 6 dk’ya
düşecek. Güzergah üzerinde yer alan Manisa
ve Balıkesir ile Güzergah çevresinde yer alan
Eskişehir–Bozüyük–Bilecik Bölgesinin gelişmekte
olan sanayileşmesine ilave katkı sağlayacak olan
Otoyol, bu bölgede yeni yatırımların da önünü
açacak. Gebze – Orhangazi – Bursa – Balıkesir
– İzmir Otoyolu’nun yapılmasıyla Edirne-Kınalıİstanbul-Ankara Otoyolu İzmir-Aydın Otoyolu ile
birleşerek Marmara Bölgesi Ege Bölgesi’ne otoyol
ağıyla bağlanmış olacak.
Taşıt işletme giderlerinin artmasından (artan
yakıt tüketimi, araç bakım ve onarım giderleri
vb.) oluşan ekonomik kayıplar ortadan kalkacak.
Trafik sıkışıklığının neden olduğu emisyon artışları
ve gürültü kirliliği gibi çevresel faktörler en aza
indirilecek.
Mevcut yolun geometrik standardının
yetersizliğinden kaynaklanan trafik kazalarının
azalması sağlanacak. Halen İstanbul’dan 2,5-3
saat olan Bursa ulaşımı 1 saate, İstanbul’dan 8-10
saat olan İzmir ulaşımı 3,5-4 saate ve Eskişehir
ulaşımı 2-2,5 saate inecek.
temeller 78×48 metrelik beton bloklar ayrı
bir beton havuzunda inşa ediliyor. Daha
önceden bu beton blokların batırılacağı
noktalara da kazıklar çakılıyor. Beton
blokların üretimi bittiğinde, her iki kıyıda
üretildikleri havuzdan, havuzların kenarları
kırılmak suretiyle suya batırılıp, temel
alanına doğru yüzdürülecek ve bu kazıklara
yerleştirilecek. Daha sonra bu beton blokların
içinde açılan kule ayaklarının betonarme
inşaatı da tamamlanacak. Ayrı bir yerde
üretilen kuleler ise özel vinçler yardımıyla
bu temellerdeki yuvalarına oturtulacak ve
ardından da halat germe işlemi başlayacak.
Kule bacaklarının 2014’ün Mart ayında
dikilmesi planlanıyor.
İmalatı süren kesonlar 14.40 yüksekliğe kadar
imal edildikten sonra anrojmanlar açılarak
alana deniz suyu doldurulacak. Deniz suyu
dolduğunda yüzdürme derinliği 6.60 olacak.
Yani deniz suyu üretilen kesonun altında
dolduğu zaman deniz tabanı ile keson tabanı
arasında 1.20’lik mesafe olacak. Keson suyun
içerisinde gemi gibi yüzecek ve ıslak havuza
götürülecek. Orada geçici olarak kurulan
iskeleye sabitlenecek, sonrasında beton
dökme işlemleri sürdürülecek ve 42 metre
yüksekliğe kadar çıkılacak. Batırıldığında
42 metreyi kesonların şaftları iki metre su
üstünde kalacak. Sonraki kısımlar deniz
üzerinde imal edilecek.
Özel beton
Köprü imalatında C45-C50 sınfı özel
betonlar kullanılıyor. Beton üretimi sahada
kurulan iki santralden karşılanıyor. Betonun
tasarım ömrü 100 yıl. Dizaynı ve tasarımı
Danimarka’da yapıldı. Deniz suyunun
özellikle aşındırıcı etkilerin karşı dayanıklı
ve klora geçirimsiz bir beton üretiliyor.
Laboratuvarlarda mukavemet testi ile birlikte
klor geçirimsizlik katsayıları test ediliyor.
Gerek kuzey gerek güney ankrajdaki köprü
için 198 bin metreküp beton dökülecek.
İzmit çevresindeki bölgenin, deprem
riskinin olması sebebiyle, köprü özel izleme
sistemleriyle takip edilecek. Entegre sismik
sensörler, altyapının stabilitesini izleyip,
bileşenlerin ve binaların durumu ile ilgili
veriyi sürekli olarak sağlayacak, her türlü
hasar ya da hareket, erken tespit edilip
raporlanabilecek.
English translation
3 tünel yapılıyor
Proje kapsamında toplam üç adet tünel bulunuyor. Bunlardan birisi
Samanlı Tüneli. Bu tünelin yüzde altmışlık kısmı tamamlanmış
durumda. Önümüzdeki mart ayında tüneller birleşecek, giriş ve
çıkış ağızlarında dört ekip halinde çalışılıyor. Betonmala işleri
de üç yüz metreyi geçmiş durumda. İlerleyen seviyelerde elektrik
elektromekanik işleri başlayacak. Bunun yanı sıra proje kapsamındaki
bir diğer tünel de Selçukgazi Tüneli. 1000 metre uzunluğunda iki
tüplü ve iki çarpı 3 şeritli. Selçukgazi Tüneli için projeler tamamlandı
giriş portal yapılarında çalışmalar başladı.Diğer tünel ise Belkahve
Tüneli. Bu tünelin toplam uzunluğu 1700 metre, temeli atıldı her iki
ICT
ağızda da çalışmalar sürüyor.
türkİye’den haberler
Hidromek dev tesisleri
için çalışmalara başladı
Üçü Ankara’da, biri de İzmir’de olmak üzere dört üretim tesisi bulunan Hidromek, Ankara Sincan
Organize Sanayi Bölgesi’nde aldığı 1000 dönüm arazi üzerine dev bir üretim üssü kurmak için
çalışmalara başladı. Hafriyat çalışmalarını Hidromek kendi iş makineleriyle yapıyor. Hidromek
iş makineleri ilk aşamada yaklaşık 1.5 milyon metreküp hafriyat yapacak. Yeni tesiste ilk makine
üretimine 2015 yılının ilk yarısında başlanması planlanıyor
H
idromek, yeni tesislerinin inşaasına
başladı. 1000 dönümlük arazi üzerine
inşaa edilecek tesis Ankara’nın en büyük
sanayi ve iş makinesi üretim tesisi olacak.
Firmanın üç adet Ankara’da, bir adet İzmir’de
olmak üzere 180 dönüm üzerine kurulu
toplam dört adet üretim tesisi bulunuyor.
Hidromek Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Mustafa Bozkurt, 25 Eylül Çarşamba günü
bir basın toplantısı düzenleyerek yürüttükleri
çalışma hakkında bilgi verdi. Yaklaşık 1400
kişilik bir ekiple Türkiye genelinde iş makinesi
üretiminde oldukça yoğun bir tempoda
çalışma gerçekleştirdiklerini belirten Bozkurt,
yılda 700 milyon TL ciro elde ettiklerini
belirtti. Yaklaşık 63 ülke ile aktif olarak
çalışma gerçekleştirdiklerini belirten Bozkurt,
“Çalışma alanımız ve müşterilerimizin talepleri
doğrultusunda var olan kurulu tesislerimize
artık sığamadığımızı anladık. Türkiye genelinde
talepler her geçen gün artmaya ve Türkiye de
büyümesine devam ediyor. Biz de Hidromek
olarak kendimizi bu büyümeye dahil etmek
için yeni bir tesis yatırımı yapmaya karar
verdik” dedi. Yeni tesis yatırımlarını, üretime
ilk başladıkları yer olan Ankara’da yapmaya
karar verdiklerini ifade eden Bozkurt, Ankara’da
özellikle iş makinesi sektörü için geniş ve
yenilikçi yan sanayi bulunmasının, gelişmiş
insan kaynaklarının olmasının kararlarında etkili
olduğunu belirtti. Ankara Sanayi Odası’nın da
bu kararda oldukça önemli bir yeri olduğunu
belirten Bozkurt, “Yatırımımızı Ankara’da
yapmamızın diğer bir nedeni de Ankara Sanayi
Odası’nın desteğinin ve eğitim alanında birlikte
yürüttüğümüz çalışmaların etkili olduğunu
söyleyebilirim” dedi.
Son teknoloji kullanılacak
Yeni tesiste son teknolojik cihazların
kullanılacağını ve Türkiye için örnek bir tesisin
kurulacağını hatırlatan Bozkurt, tesisin kurulumu
planladıklarını vurgulaya Bozkurt, şu anda ithal
girdi oranının yüzde 30’larda olduğunu, bu oranı
minimum yüzde 10 - 15’e kadar düşürmeyi
planladıklarını söyledi.
HMK 540 sahada
tamamlandığında Türkiye’nin en büyük iş makinesi
üretim tesisi olacağını belirtti. İnşaat hafriyatına
Ağustos ayında başladıklarını ve yaklaşık 18 ay
süreceğini belirten Bozkurt, 2015 yılının ilk
çeyreğinde fabrikada üretimin başlamış olmasını
planladıklarını dile getirdi. Yeni kurulacak tesiste
malzeme kesim fabrikası, ekskavatör üretim
fabrikası, malzeme hazırlık fabrikasının yer alacağını
ifade eden Bozkurt, “7 yıllık süreç içerisinde 1000
dönümlük arazinin yaklaşık 450 bin metrekaresini
toplam kapalı alan olarak tamamlamayı planlıyoruz.
Şu anda inşaatına başladığımız kısım ise 18 ay sonra
bitmiş olacak. İlk etapta 100 bin metrekaresinin
inşaatı tamamlanmış olacak. Bunun için de yaklaşık
olarak 250 milyon Türk Lirası öngördüğümüz
yatırım bedelimiz var” dedi. Yeni üretim tesisi ile
birlikte makine üretim kapasitelerinde de ciddi
artışlar hedeflediklerine değinen Bozkurt, şunları
söyledi, “Şu anda mevcut üretim hattımızda
günde 21 makine, yani 25 dakikada 1 makine
üretebiliyoruz. Yeni yatırımımız tamamlandığında
günde 50 makine, yani 7 dakikada 1 makine
üretim kapasitesine ulaşmayı hedefliyoruz.
Bunu gerçekleştirmek için de elimizden geleni
yapacağız.” Uzun vadede ithal girdileri de azaltmayı
Fabrika inşaatını da Hidromek olarak
kendilerinin üstlendiklerini ve şu anda hafriyat
aşamasında farklı model ve kapasitede 13 adet
Hidromek ekskavatörün çalıştığını ifade eden
Bozkurt, “Makineler, kendi üretim tesislerini
inşa ediyorlar. Bu bizim için oldukça önemli”
dedi. Üretimi geçtiğimiz aylarda tamamlanan ve
2014 yılında satışa sunulacak olan HMK 540
LC HD ekskavatörünü de kendi sahalarında
deneme fırsatı bulduklarını ifade eden Bozkurt,
“HMK 540 LC HD’nin sahada testlerini
de yapıyoruz ve yaklaşık 1 aydır makinemiz
çalışıyor. Şimdiye kadar herhangi bir sorun
oluşmadı. Zaten makinenin bütün verilerini
değerlendirip eksik gördüğümüz alanlarının
revizyonunu hemen sahada yapabiliyoruz. HMK
540’ı satışa sunmadan önce böylesine zorlu bir
inşatta çalıştırmış olmak bize ayrıca büyük artılar
katacak” dedi. Türkiye’nin önümüzdeki süreçte
büyük çapta birçok proje gerçekleştirileceğini
ve bu projeler için de yeni ve daha büyük
tonajlı makine üretimi yapmak gerektiğini ifade
eden Bozkurt, yeni tesis ile birlikte bu alanda
çalışmalarının gerçekleştirileceğini vurguladı.
Hidromek’i 2023’e hazırlıyoruz
Türkiye’nin 2023 yılında farklı bir rakam ve
hedefe ulaşmaya çalıştığını belirten Hidromek
Pazarlama Müdürü Arda Güven, iş makineleri
pazarında da yüzde 12’lik bir büyümenin
yaşanması beklendiğini belirtti. 2013 itibari ile
2.1 milyar dolar olan iş makineleri pazarının
7.4 milyar dolara çıkması hedeflendiğini ifade
eden Güven, “Bu oldukça büyük bir rakam.
Biz de buna bağlı olarak üretimimizi, ürün
gamımızı kısacası Hidromek’i o tarihe hazır
hale getirmemiz gerekiyor. Bu nedenle üretim
tesisimizi büyütüp ürün gamımızı genişletmemiz
gerekiyor” dedi. Güven, yeni fabrikanın yeni
ürünlerin ortaya çıkmasında da büyük bir etkisi
olacağını kaydetti.
“Hidromek bizi gururlandırıyor”
Basın toplantısı sırasında şantiye alanına
ziyaret gerçekleştiren Ankara Sanayi Odası
Başkanı Nurettin Özdebir, Hidromek firması
ve gerçekleştirdikleri yeni yatırım hakkında
yorumda bulundu. Hidromek firmasınının
Ankara’nın ve Türkiye’nin çok önemli bir
değeri olduğunu belirten Özdebir, Hidromek’in
Türk sanayicisi için örnek teşkil edecek bir
çalışmaya imza attığını ifade etti. İş makinesi
üretiminin otomobil üretiminden bile daha
sofistike ve karmaşık olduğunu belirten Özdebir,
ayrıca Türk mühendisleri tarafından tasarlanıp
üretiliyor olmasının da özel önemi olduğunu
ve kendilerini gururlandırdığını ifade etti. İş
makinesi üretimi gerçekleştirmenin çok önemli
olduğunu ve bunun gücü de beraberinde
getirdiğini belirten Özdebir, “Teknolojiyi
geliştirmemiz ve ihtiyaçlarımızı kendi
kaynaklarımızla yapmamız lazım. Yerli üretimin
gelişmesi ve dünya liginde yer alması için biz de
elimizden gelen desteği vermeye çalışıyoruz ve
ICT
çabamız devam edecek” dedi.
İş makineleri sektörünün
İstanbul buluşması
Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği’nin (İMDER) düzenlediği Uluslararası İş Makinaları
Kongresi 19 – 20 Eylül 2013 tarihleri arasında İstanbul Green Park Otel’de yoğun bir katılımla gerçekleştirildi
Y
urt içi ve dışından çok sayıda kişinin
katıldığı 2023’e 10 Kala Uluslararası
İş Makinaları Kongresi başarı ile
tamamlandı. Kongre; kamu Kurum ve
kuruluşlarını, ulusal ve uluslararası sivil
toplum kuruluşlarını, finans kuruluşları ve
akademik personeli bir araya getirdi. Yapılan
sunumlarda Türkiye’nin ‘Vizyon 2023’
hedefleri çerçevesinde;İzmir-İstanbul Otobanı,
3. Köprü, 3. Havaalanı, Kentsel Dönüşüm ve
Kanal İstanbul gibi devam eden ve planlanan
birçok büyük inşaat projesine ilişkin bilgiler
aktarıldı. Kongrenin açılışında konuşan Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, iş
ve inşaat makinesi sektörüne yönelik önemli
mesajlar verdi. Türkiye’nin, küresel iş makinesi
sektörü için çok önemli alan olduğunu
vurgulayan Bakan Ergün şöyle konuştu:
“Makine sektöründe Türkiye’nin teknoloji üssü
olmasını istiyoruz. Türk iş makinesi sektörü,
Avrupa’nın 4’üncü, dünyanın ise en büyük
11’inci sektörü konumunda. Ülkemizde 7 yaş
sınırında 65 bin adet iş makinesi bulunuyor.
2023 yılında satışların 30 bine ulaşması
bekleniyor. Ülkemizdeki iş ve inşaat makinesi
talebinin yüzde 40’ı yerli imalatçılar tarafından
karşılanıyor. Bunun artmasını hedefliyoruz. İş
Nihat Ergün / Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı
makinesi ihracatı 10 yıl içinde sektör ihracatını
8 kat artırdı ve 1,5 milyar dolara yaklaştı.
2023 hedefinde en az 10 milyar dolarlık payı
olacaktır.”
“2023 hedeflerine ulaşacağımızdan hiç şüphem
yok” diyen Ergün, “ Türkiye’de sadece kentsel
dönüşümün 400 milyar dolarlık bir pazar
yarattığını hatırlatmak istiyorum. İş makinası
sektörümüz bu gelişmeleri yakından takip
etmeli. Sektörün yabancı oyuncularına da
Türkiye’de yatırım yapmaya davet ediyoruz.
Türkiye’nin mevcut ekonomik istikrarı bizim en
büyük teşviğimiz” dedi.
gerçekleştirmiş bulunmaktadır. 2013 için
beklentimiz büyüme trendinin sürmesi ve 13
bin 500 adet satış ile yeni bir rekora imza atmak
olacaktır.”
Türkiye İşadamları ve Sanayiciler
Konfederasyonu (TUSKON) Başkanı
Rızanur Meral de konuşmasında Türkiye’nin
hammadde, yan sanayi, iş gücü gibi bir çok
konudaki avantajlarının değerlendirilmesi
gerektiğini kaydederek, bunların yanısıra
Türkiye’nin şu anda 240 milyar dolar ithalat
da yapan çok büyük bir ülke konumunda
olduğunu belirtti. Meral, “54 ülkenin olduğu
Afrika kıtasının toplam ithalatı 500 milyar
dolar. Yani biz onların yarısı kadar ithalatı
tek başımıza yapıyoruz” dedi. Türkiye’nin
önemli bir ülke olduğunu ve daha da önemli
olmaya devam edeceğini kaydeden Meral,
son 5 yılda yaşanan küresel krizin dünyada
önemli değişimlere yol açtığını, Avrupa’yı
da derinden etkilediğini anlattı. Meral,
yüksek üretim maliyetleri, ağır çevreci baskı,
insanların ağır işlerde çalışmaktan daha fazla
kaçınması gibi bir çok sebebin Avrupa’da iş
makinesi üretimini her geçen gün biraz daha
Cüneyt Divriş / İMDER Başkanı
zor hale getirdiğini ifade ederek, bu dönemde
Türkiye’nin makine sektöründe çok ciddi bir
gelişme sağlayarak çok önemli bir noktaya
geldiğini vurguladı.
ICT
İhracat 10 yılda 8 kat arttı
İMDER Başkanı Cüneyt Divriş ise, kongrenin
açılışında yaptığı konuşmada, sektöre ilişkin
rakamları açıkladı. Divriş, konuşmasında şunları
söyledi: “Bugün sektörün yüzde 96’sını aynı çatı
altında toplayan İMDER, Türkiye’yi yurt içinde
ve uluslararası tüm platformlarda temsil ediyor.
70 yıllık iş makinaları sektöründe 660 firma
faaliyet gösteriyor. Bu firmaların 300 kadarı
imalat yapıyor. 9 bin 500’ü imalat sektöründe
olmak üzere toplam 17 bin kişi bu sektörde
direkt olarak istihdam edilmektedir. Geçmiş
10 yıla baktığımızda; 2002 yılında satılan iş
makinası adedi 1.768 iken, 2012 yılında 7,2 kat
büyüyerek 12 bin 750 adet olarak gerçekleşmiş
ve bir rekor yılı olmuştur. 2002 yılında toplam
ihracatımız 162 milyon dolar iken, 2012
yılında yaklaşık 8 kat artarak 1,3 milyar dolara
ulaşmıştır. 2012 yılında dünyada toplam iş
makinası satış adedi olarak 900 binleri geçmiştir.
Bu rakam Avrupa’da 120 bin civarında iken,
ülkemizde ise bir önceki seneye göre yüzde 13
büyüyerek 12 bin 750 adet olarak gerçekleşerek
tarihi rekor kırdı. Sektörümüz bu satış adetleri
ile Avrupa’da ilk 4 içerisinde, Dünya’da da
11.sıraya ilerlemiş durumdadır. 2012 ilk 6
ayında 6 bin 259 makine satışı gerçekleştiren
sektörümüz, 2013 yılı ilk altı ayında ise 7 bin
130 makine satarak yüzde 13,9 luk bir büyüme
Terex İtalya’da
Türk Vinç Günleri
Terex Vinç Distribütörü DAS Otomotiv tarafından organize edilen Terex-DAS Türk Vinç Günleri
2013 İtalya’da gerçekleştirildi. Vinç Günleri’ne 30’a yakın firma temsilcisi katıldı
T
erex Vinçlerinin Türkiye, Azerbaycan,
Türkmenistan, Kazakistan ve Irak Distribütörü
DAS Otomotiv tarafından organize
edilen Terex-DAS Türk Vinç Günleri İtalya’da
gerçekleştirildi. DAS Otomotiv’in davetlisi olarak
Türkiye’den çoğunluğunu müteahhit firmaların
oluşturduğu 30’a firma yetkilisinin katıldığı etkinlik
11-14 Eylül 2013 tarihleri arasında gerçekleşti.
Etkinlik kapsamında ziyaretçiler Terex Kule Vinç
Fabrikası ile birlikte Terex Arazi Tipi (RT) mobil
vinç Fabrikası’nı ziyaret etme şansı yakaladılar.
Fontanafredda’da yer alan kule vinç fabrikasında
Self Erecting Tower Cranes, Flat Top Tower Cranes,
Luffing Jib Tower Cranes gibi modeller hakkında
detaylı teknik bilgiler sunulurken, Crespellano’da
yerleşik RT mobil vinç fabrikasında 30 ile 90 ton
aralığındaki arazi tipi vinçler sahada yakından
incelenme fırsatı bulundu.
İlk teleskopik vinç fabrikası
Etkinliğin ilk günü, Fontanafredda’da Terex sunumuyla
başladı. Terex Küresel Pazar Ürün Pazarlama Müdürü
Angelo Cosmo, Terex’in dünyadaki finansal durumu
katılımcılarla paylaşıldıktan sonra, sunumun ardından
gezilecek fabrika ile ilgili bilgiler verdi. Cosmo’nun
paylaştığı bilgilere göre; Fontanafredda’daki Kule Vinç
Fabrikası, Venedik’e yaklaşık 77 km mesafede bulunan
11 bin nüfuslu bir kasabada yer alıyor. 1962 yılından
bu yana üretim yapan fabrika, Moritsch kardeşler
tarafından faaliyete sokulduktan sonra ilk teleskopik
vinci üreten fabrika olma özelliği taşıyor. Comedil Vinç
Fabrikası’nda, 1996 yılında yeni seri Flat Top Tower
Cranes’in üretilmesinin ardından, 1998 yılında fabrika
Terex’in bir parçası haline geliyor. 2012 yılında ise, Yeni
Eazy 90, CTL 650F, CTT 191 ve CTT 361 modelleri
bu fabrikada üretilerek piyasaya sunuluyor. Yaklaşık
100 bin metrekare bir alanda yer alan fabrikanın
üretim paletinde Flat Top Cranes, Self Erecting Cranes
ve Luffing Jib Tower Cranes yer alıyor.
Kule vinçler detaylı anlatıldı
Self Erecting Tower Cranes hakkında bilgi veren Terex
İtalya Satış Müdürü Simone Moritsch, bu vincin jib
uzunluğunun 16-45 m arasında olduğunu ve daha çok
transporta yönelik aks özellikleri taşıdığını belirtti. 30
metreye kadar olan inşaatlarda ve alt yapı inşaatlarında
daha çok tercih edilen bu vinçler, yüksek olmayan
köprülerde de kolayca kullanılabiliyor. Tamamen
hidrolik olan vinçlerin yüksekliğinin isem 40 metre
olduğu kaydedildi. Moritsch, bu vincin elektrik
bileşenlerinin de özenle seçildiğinin altını çizdi.29
modele sahip olan Flat Top Tower Cranes’in kaldırma
kapasitesinin 2 ton ila 40 ton arasında olduğu
belirtilirken, maksimum 84 metre jib uzunluğuna
sahip olduğu bilgisi paylaşıldı. Hızlı ve kolay kuruluma
Türkİye’den haberler
Terex İtalya’da Türk Vinç Günleri
olan Luffing Jib Tower Cranes ise 15 modele sahip. Jib
uzunluğu 30-65 metre olarak değişiyor.
Simülatörler yakından incelendi
sahip olan bu vinçlerin özellikle sıkışık şantiyelerde
birbiri üzerinde çalışmasını kolaylaştırdığına da
dikkat çekildi. Bu vinçlerin enerji altyapı tesislerinde,
inşaatlarda, petrol, kimya endüstrisi gibi pek çok
alanda kullanılabildiği belirtildi. Moritsch, 4
modeli bulunan Hammerhead Tower Crane’in
jib uzunluğunun 35 metreden 80 metreye kadar
uzandığını söyledi. Kapasite olarak maksimum 16-32
ton kapasiteye sahip olan bu vinçler de yine petrol
kimya endüstrisi, enerji santrali gibi pek çok alanda
kullanılabiliyor. Maksimum 8-45 ton kapasiteye sahip
Sunumda bir online yedekparça satış merkezi
olduğundan da bahseden Cosmo, internet
üzerinden yedek parça ve stok durumunun
görülebileceği ve takip edilebileceği bilgisini
Türkiye’den gelen ziyaretçilerle paylaştı. Otelde
gerçekleşen sunumun ardından Müşteri İlişkileri
Müdürü Nicola Castennetto, ziyaretçilere Eğitim
Merkezi’ni gezdirerek, eğitim almak için gelen
kişilerin ne gibi süreçlerden geçtiğini belirterek,
makineler üzerinde teknik bilgiler verdi. Aynı
zamanda Yedek Parça Lojistik Merkezi olan
binada, hangi tür ekipmanların yer aldığı bilgisi
de paylaşıldı. Fabrikanın ikinci bölümünde
Uygulamalı Mühendislik ve Teknik Yayınlar
Müdürü Luca Grisenti, kule vinç mekanizmasına
dair bölümleri ziyaretçilere gezdirerek, satış
süreçlerinde müşterilerin ihtiyaçlarını teknik olarak
nasıl karşıladıklarını açıkladı. Vinç modelinin
seçilmesi olan ilk adımdan başlayayarak, şantiye
planı üzerinde genel yerleşim, montaj demontaj
ve tırmanma süreçlerini önceden modelledikleri
uygulama mühendisliği depratmanı hakkında
bilgi verdi. Bununla birlikte kule vinçlerin elektrik
devreleri, yürüme motorları, fren sistemleri, kule
dönüş motorları, kaldırma tamburları ve şaryo
motorlarında kullanılan teknolojiler de ziyaretçilere
gösterildi. Bununla birlikte ziyaretçiler çok yakında
İstanbul’a gönderilecek olan bir kule vincin
parçalarını yakından inceleme şansı yakaladı.
Bendini Vinç Fabrikası
İkinci gün Bologna’da gerçekleşen sunumda bu
kez Angelo Cosmo ile Terex İtalya Ürün Müdürü
Leonardo Lodi fabrika ve vinçlere dair bilgiler verdi.
Rough Terrain-Arazi Tipi vinçler hakkında bilgi veren
Cosmo, arazi tipi vinçlerin 3 ayrı yerde üretildiğini
belirtti. Bu üretim yerlerinden biri Amerika’da diğeri
Brezilya’da bir diğeri ise İtalya’da yer alıyor. 27 tondan
118 metrik tona giden bir çizgide olan bu vinçlerle
ilgili detaylı bilgileri ise Leonardo Lodi paylaştı.
Vinçlerin şasesinin amaca yönelik olduğunu, ticari
olmadığını belirten Lodi, bu vinçlerde çoktan seçmeli
direksiyonlama sisteminin mevcut olduğunu söyledi.
Hidrolik ayak açma sistemi mevcut olan bu vinçlerin
ayak açıklığının 3 kademede ayarlanabildiği de
belirtildi. Arazi tipi vinçlerin neden daha çok tercih
edildiğine değinen Lodi, bu vinçlerin bozuk arazide
başlayan bir projeye uygun özellikler taşıdığının,
bir-iki günlük işlerin aksine uzun süreli projeler için
ideal olduğunun ve sağladığı kullanım kolaylığından
dolayıoperatör konusunda yaşanılan sıkıntılarda tercih
edilebileceğinin altını çizdi. Kaldırma kapasitesinin
diğer bir öne çıkan özellik olduğuna da vurgu yaptı.
Türkiye’den gelen katılımcılar özellikle arazi tipi
vinçlerin özellikleri ve yeni çıkan modeller konusunda
sorular sordular. Bu sorulara detaylı teknik cevaplar
verildi. Sunumun ardından tüm ekip Crespellano’da
yer alan Bendini RT Vinç Fabrikası’nı ziyaret
ederek, arazi tipi vinçleri ve özellikle RT 75 modelini
aktif olarak inceleyebilme fırsatı yakaladı. Venedik
ve Ferrari Müzesi gezisinin ardından tüm ekip
etkinlikten memnun bir şekilde ayrıldı.
ICT
Cankurtaran
Tüneli’nde sona doğru
Karadeniz’in en doğusunda, Artvin’de Hopa-Borçka arasında inşa edilen Cankurtaran Tüneli’nde çalışmalar
sona yaklaştı. 2011’de inşa edilmeye başlanan tünelde Ağustos 2013 itibariyle Borçka tarafından 2 bin 700,
Hopa tarafından ise 4 bin 900 metre delindi. Kartaş İnşaat tarafından devam ettirilen çalışmaların Nisan
2014’e kadar tamamlanması hedefleniyor. İsmail CENTER bildiriyor
T
amamlandığında Hopa – Borçka arasındaki
30 kilometrelik yolu, 18 kilometreye
düşürecek olan ve bölgede kış aylarında
yaşanan zorlu trafik koşullarını en aza indirmesi
beklenen Cankurtaran Tüneli’nde çalışmalara
hız kesmeden devam ediliyor. 5 bin 228 metre
uzunluğa sahip çift tüpten oluşacak olan tünel,
tamamlandığında Türkiye’nin en uzun karayolu
tüneli olacak olan dünyanın en uzun çift tüplü
tünelleri arasındaki yerini alacak. Tamamlandığında
Gürcistan’dan gelen ve yılda bir milyon 26 bin aracın
kullandığı Muratlı Sınır Kapısı’ndan gelen trafiği
Karadeniz’e bağlayacak olan tünelin, özellikle tırların
tüneli etkin şekilde kullanması bekleniyor. Projenin
çalışmalarını sürdüren Kartaş İnşaat Yöneticilerinden
Nadir Karahan, “Artvin’in yıllardır beklediği
Cankurtaran Tüneli, özellikle kış aylarında trafiği
olumsuz etkileyen, trafikte can ve mal güvenliğini
sıkıntıya düşüren Cankurtaran geçidinde yaşanan
bu olumsuzlukları ortadan kaldıracak” dedi. Firma
olarak, 1 Mayıs 2011 tarihinde Hopa yönünden
tünel açma çalışmalarına başladıklarını belirten
Karahan, “Tünel’de çalışmalar sağ ve sol tüp olarak
aynı anda devam ediyor. Her bir tüp için ayrı
makine ve çalışma ekibi kurularak çalışmalara devam
ediyoruz” diye konuştu. Her bir çalışma alanında
ortalama 20 teknik personel ve 150 vasıflı işçinin
çalıştığını ifade eden Karahan, her iki tüpün kazı
ve destekleme işlerinin hızlı şekilde devam ettiğini
kaydetti.
8 bin 400 metresi kazıldı
Çalışmaların her iki girişte sağ ve sol tüp olarak
devam ettiği Cankurtaran Tüneli’nde, şimdiye
kadar 8 bin 400 metre kazı işleminin yapıldığın
belirten Karahan, “Ağustos 2013 itibariyle, Hopa
giriş yönünde sağ ve sol tüp tünel uzunluğu 2700
metrededir. İki tüp arasında ki araç bağlantı geçişleri
kullanılarak tek tüpte kazı devam ederken kaplama
betonu da aynı anda devam edilerek projenin
erken tamamlanması amaçlanmıştır” diye konuştu.
Projenin hızlı şekilde tamamlanmasın adına kazı
çalışmalarıyla birlikte, kemer kaplama betonu
işlemlerinin de devam ettiğini dile getiren Karahan,
Kartaş İnşaat’ın makine parkı
5 Adet Jumbo Kaya Delici (Atlas 282, Tamrock,
Sandvik)
4 Adet Püskürtme Makinesi (Cifa,Titan)
5 Adet Loader (Yükleyici) (Kawasaki,Volvo)
5 Adet Paletli Ekskavatör (Hitachi,Hidromek,New
Holland)
1 Adet Lastikli Ekskavatör (Hitachi)
1 Adet Lastikli JCB
7 Adet Damperli Kamyon (Mersedes)
3 Adet Transmikser (Mersedes)
2 Adet Sabit Beton Pompası (Putzmeister)
1 Adet Mobil Beton Santrali 60m3 (Meka)
2 Adet Tünel Çelik Kalıbı (Mim)
7 Adet 4x4 Pikap (Mitsubishi)
4 Adet Jeneratör 450 Kw
4 Adet Kompresör
Konu Başlığı
English translation
TÜRKİYE’DEN İNŞAAT HABERLERİ
Projede çalışan iş makineleri
bu işlerinde Ağustos 2013 itibariyle Hopa girişindeki
sol tüpte 2 bin 600, sağ tüpte ise 400 metrelik
beton kaplama işleminin gerçekleştirildiğini sözlerine
ekledi. Karahan, çalışmaların herhangi bir aksilik
yaşanmaması halinde Nisan 2014’te tamamlanıp,
tünelin teslim edilebileceğini bileceğini açıkladı.
140 bin metreküp beton
Projenin beton çalışmalarına da devam ettiklerini ve
proje genelinde toplamda 140 bin metreküp beton
kullanacaklarını dile getiren Karahan, kullanılacak
beton türleri ve miktarları hakkında şunları söyledi:
“ Projede, 70.000 metreküp C25/30 nihai beton
kaplaması, 40 bin metreküp C20/25 püskürtme
beton, 20 bin metreküp demirsiz beton ve 10 bin
metreküpte demirli beton kullanılacak.” Tünel ve
altyapı alanında deneyim sahibi bir firma olduklarını
ifade eden Karahan, geçmişte yaptıkları projelerde
elde ettikleri deneyimlerin bu projede kendilerine
oldukça yardımcı olduğunu ifade ederek şunları
söyledi: “Tünelcilik alanında Türkiye’nin önde gelen
firmalarından bir tanesiyiz. Kurulduğumuz 1996
yılından bu yana, tünelcilik alanında Türkiye’de
farklı işlere imza attık. Günümüze kadar anahtar
teslim tünel, yol, alt & üst yapı, sanat yapıları ve
bina inşaatları konusunda temayüz etmiş ve nitelikli
uygulamaları ile kısa sürede büyüyen ve tanınan bir
şirket haline gelmiştir. Kartaş, deneyimli personeli,
uzman ekipleri ve güçlü makine parkı ile sektöründe
önemli firmalardan biridir. Bugüne kadar bitirmiş
olduğu işlerin yanında, halen devam eden işlerle ilgili
çalışmalarına nitelikli ve kalite anlayışından ödün
vermeksizin devam etmektedir.”
Cankurtaran tek proje
Karahan, şimdiye kadar Türkiye’nin farklı
bölgelerinde tünel ve altyapı çalışmaları
yaptıklarını ifade ederek, “Karadeniz sahil yolu
Giresun – Espiye (Giresun geçişi hariç) yolu
inşaatı; Aksu, Geçilmez, Uluburun ve Arıdurak
tünellerinin anahtar teslim yapım işleri, Kolin
İnşaat’ın Akköy 2 derivasyon tüneli, Artvin’de,
Erzurum Devlet Yolu Karayolları 2. Kısım T-9
Tüneli Kazı ve Destekleme İşleri ile Erzurum
Devlet Yolu Karayolları 1. Kısım T-5 Tüneli Kazı
ve Destekleme İşleri, Hopa’da Kemalpaşa yolu
tüneli kazı ve destekleme işleri ve Safranbolu’da
Karabük yolu cildikısık tüneli anahtar teslim
2 Adet Jumbo Kaya Delici Tamrock DD320-40
1 Adet Püskürtme Makinesi CIFA CSS3
1 Adet Püskürtme Makinesi Titan
1 Adet Loder Kawasaki 85 ZIV-2
1 Adet Loder Volvo L-120F
1 Adet Loder Kawasaki 80
1 Adet Loder Kawasaki 70
2 Adet Paletli Ekskavatör Hitachi Zaxis 210
1 Adet Paletli Ekskavatör Hidromek 220
1 Adet Paletli Ekskavatör New Holland
1 Adet Lastikli JCB
4 Adet Damperli Kamyon Mersedes 2528 KL
3 Adet Damperli Kamyon Mersedes 2521
3 Adet Transmikser Mersedes 3028- B
Proje kapsamında Tek Tüp için
yaklaşık;
70.000 m3 C25/30 nihai beton kaplaması,
40.000 m3 C20/25 püskürtme beton
(Shotcrete),
20.000 m3 demirsiz beton
10.000 m3 demirli beton kullanılacak
yapım işi bizim tarafımızdan gerçekleşti” dedi.
Devam eden çalışmalar hakkında bilgi veren
Karahan, “Şimdilerde sadece Hopa-Borçka Yolu
Cankurtaran Tüneli Hopa Giriş Yönündeki
Km: 6+500 – 13+7878.77 arası L=5.228 m
uzunluğunda çift tüp tünel ve bağlantı tünellerinin
kazı destekleme ve beton işlerini yapıyoruz.
Bu çalışmalarda kullandığımız tüm makine ve
ICT
ekipmanlarda kendimize ait” diye konuştu.
Konu Başlığı
English translation
HMF-Hyundai ortaklığı 20. yılında
HMF-Hyundai ortaklığı
20.yılında
Hyundai İş Makinaları, bu yıl Türkiye’deki faaliyetlerinin 20. yılını kutluyor. Hyundai İş Makinaları'nın Türkiye
distribütörü HMF Makina’nın, 20. yıl nedeniyle düzenlediği geceye HMF Makina çalışanları, bayileri, müşterileri
ve iş ortakları katıldı
H
MF Makina’nın dünyadaki ilk
distribütörlerinden biri olduğu Hyundai
İş Makinaları, bu yıl Türkiye’deki 20. yılını
kutluyor. Hyundai İş Makinaları’nın Türkiye’deki
temsilcisi HMF Makina, 17 Eylül Salı gecesi, 20. yılı
kutlamak üzere bir davet düzenledi. HMF Makina
ve Hyundai İş Makinaları arasında uzun yıllardır
devam eden başarılı işbirliğinin de kutlandığı geceye
HMF Makina çalışanlarının yanı sıra bayileri,
müşterileri ve iş ortakları da katıldı.
Verimli ve başarılı bir ortaklık
Geceye katılmak üzere Türkiye’ye gelen Hyundai
Heavy Industries Başkan ve COO’su Byeong-Ku
Choe yaptığı konuşmada, “HMF ve Hyundai
Heavy Industries arasında 20 yılını dolduran güçlü
ortaklığımız için tebrik ve takdirlerimi iletiyorum.
Ortak anlayışımız ve karşılıklı güven sayesinde
20 yıldır bu ortaklığı devam ettiriyoruz. HMF,
dünyadaki en iyi distribütörlerimizden birisi olarak,
Hyundai Heavy Industries ile verimli ve başarılı
bir ortaklığı gerçekleştirmek için tüm yetkinliğe ve
müşteri odaklı, etik ve güvenilir stratejilere sahiptir”
dedi. Konuşmasında Kore Savaşı’nda Türkiye’nin
ülkesine verdiği desteğe de değinen Choe, “Sizlere,
fedakarlıklarınızdan ve yardımlarınızdan dolayı
minnettarız ve hep hatırlayacağız” dedi.
Yeni ürün grupları
HMF Makina Genel Müdürü Tamer Öztoygar ise,
“HMF Makina olarak, Hyundai İş Makinaları’nın
ilk distribütörlerinin arasında yer alıyoruz. Uzun
yıllardır kurduğumuz güçlü satış ve satış sonrası
hizmet ağımızla müşterilerimize Hyundai İş
Makinaları’nı ulaştırıyoruz. HMF’nin etkin satış
kadrosu ve servisi ile Hyundai araştırma geliştirme
merkezi arasındaki güçlü iletişim sayesinde, Türkiye
pazarı için iş makineleri tasarlandı ve üretildi.
HL780-9 Marble ve ilk olarak Türkiye’de kentsel
dönüşümde kullanılmak için üretilen R380LC-9
Demolition bunun en güzel örnekleri oldu” dedi.
HMF – Hyundai, iş makineleri sektöründe,
Türkiye’de bilinirliği en yüksek seviyede olan
markalardan biri olduğunu ifade eden Öztoygar,
konuyla ilgili sözlerini şöyle sürdürdü: “Uzun
yıllardır kendi ürün gruplarında toplam satış
adetlerinde ilk 3’te olmayı başarabilmiş bir marka.
Önümüzdeki yıllarda da artan pazar payı ile pazar
liderliğini hedefliyor ve bulunduğumuz tüm pazar
pazarlarda lider konuma gelmek için çalışıyoruz.
Hyundai İş Makinaları ile birlikte hem Türkiye’de
sunduğumuz model alternatiflerini arttırıyor hem
de yeni ürün gruplarını hızla Türkiye pazarına
sunuyoruz. Geçtiğimiz aylarda Hyundai toprak ve
yama silindirleri ve Türkiye’deki kentsel dönüşüm
çalışmaları için yıkım ekskavatörü ilk kez bu yıl
pazara sunuldu. Önümüzdeki yıllarda da Hyundai
bekoloder ve greyderlerin pazara sunulmasını
planlıyoruz.” Konuşmalar ve plaket törenin ardından
Hyundai Heavy Industries Başkan ve COO’su
Byeong-Ku Choe ve HMF Makina Genel Müdürü
Tamer Öztoygar’ın 20. yıl pastasını kestiği gece,
sahneye çıkan Işın Karaca konseri ile son buldu. ICT
20. yıl anısına özel kitap
Gecede, Hyundai
İş Makinaları’nın
Türkiye’deki 20. yılı
anısına, HMF Makina
tarafından Türkçe’ye
çevrilen, Hyundai’nin
kurucusu Chung
Ju Yung’un sıra dışı biyografisinin
kaleme alındığı “Made in Korea” kitabı
davetlilere hediye edildi. Kitap, Chung
Ju Yung’un Hyundai’yi kurmasının ve
Güney Kore’nin, Chung gibi girişimciler
sayesinde büyümesinin ve gelişiminin
hikayesini anlatıyor. Kitap, 20. yıl anısına
özel olarak hazırlandı.
Konu Başlığı
English translation
STFA’dan 300 milyon dolarlık iki anlaşma
STFA’dan 300 milyon
dolarlık iki anlaşma
STFA Grubu, Türkiye-Pakistan arasında kurulan yeni iş birliği stratejileri çerçevesinde enerji ve
altyapı projelerini hayata geçirmek üzere anlaşmalar imzaladı. Pakistan Başbakanı Navaz Şerif’in
Türkiye ziyareti sırasında gerçekleştirilen ikili görüşmelerde STFA’nın enerji ve altyapı alanlarında
yürüteceği projeler değerlendirildi
STFA’nın Pakistan’da
gerçekleştirdiği projeler
4 1992 Indus Otoyolu (N-55) Saraigambila Karak Kesimi İnşaatı
4 1992 Indus Karayolu (N-55) Shorinullah Rajanpur Kesimi İnşaatı
4 1993 Ormara Askeri Liman Projesi
4 1993 Lahore Çevre Yolu İnşaatı
4 1995 Karaçi Limanı 5-10 No’lu Doğu
Rıhtımları
4 1997 Pehur High Level Kanal Projesi Ana
Kanalın ve Tünelin İnşaatı
4 2000 Islamabad – T.C. Büyükelçiliği Binaları
İnşaatı
4 2004 Pakistan Karachi Yeni Petrol Yükleme
İskelesi İnşaatı
4 2006 Qasim Limanı Sıvı Yük Terminali İnşaatı
Syed Maratib Ali / Punjab
Yatırım ve Ticaret Kurulu
Başkan Yardımcısı
T
ürk mühendisinin bilgi ve becerisini yurt
dışına taşıyan ilk Türk müteahhidi olarak
Türk taahhüt sektörüne öncülük eden STFA
Grubu, Pakistan hükümeti ile ikili görüşmelerde
bulundu. Pakistan’ın son seçimlerinde tek partili
yönetime geçmesi, Türkiye-Pakistan ilişkilerinde
yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Pakistan ile
Türkiye arasında iki taraflı olarak enerji ve altyapı
konusunda yatırımlar hedefleniyor. Pakistan
Başbakanı Navaz Şerif’in Türkiye ziyareti esnasında
gerçekleştirilen görüşmelerde iki ülke arasındaki
işbirlikleri değerlendirildi. Türkiye – Pakistan
arasında yeni kurulmakta olan işbirliği ilişkilerinin
ilk sonuçlarından biri de STFA ve Pakistan
hükümeti arasında bir rüzgar santrali, bir de enerji
nakil hattı inşası konularında imzalanan anlaşmalar
oldu. Rüzgar santrali için imzalanan anlaşma
Mehmet Ali Neyzi /
STFA Grup CEO
çerçevesinde STFA, Pakistan’da 50 MW’lık bir
rüzgar santrali kuracak. STFA bunun haricinde
Pakistan’da bir enerji nakil hattının inşasını da
üstlenecek. Toplam 300 milyon dolar değerindeki
bu iki anlaşma ile STFA, 20 yıl boyunca müteahhit
olarak faaliyet gösterdiği Pakistan’a yatırımcı olarak
geri dönecek.
Rüzgar ve güneş enerjisi
Özellikle rüzgar enerjisi, Pakistan’ın öne çıkan
yenilenebilir enerji kaynağı konumunda. Rüzgar
enerjisini zengin bölgeleriyle güneş enerjisi takip
ediyor; hidro enerji ise üçüncü sırada yer alıyor. Bu
kapsamda hayata geçirilmesi planlanan Pakistan
Power Park projesi ile 5.200 MW’lık bir enerjiyi
barındıracak bir bölge ve sistem oluşturmak
hedefleniyor. Pakistan hedefleri doğrultusunda
yabancı yatırımcıyı ülkeye çekmek için cazip
teşvikler de sunuyor; rüzgar enerjisinde verilen
tarifeler Türkiye’ye göre %50 daha yüksek.
Pakistan’ın proje talepleri arasında yol, liman,
havaalanı, elektrik santrali, doğalgaz boru hatları
gibi dev projeler yer alıyor ve bunları BOT olarak
yaptırmayı planlıyor. Bütün bu projeler Türk
şirketleri için büyük fırsatlar anlamına geliyor.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan STFA Grubu
CEO’su Mehmet Ali Neyzi “Pakistan’da yeni
hükümet Türkiye’ye çok yakın bir duruş
sergiliyor. Enerji, müteahhitlik gibi alanlarda
Türk firmaları için yeni fırsatlar doğdu. STFA
olarak Pakistan’da 21 yıllık bir tecrübeye sahibiz.
Geçmiş yıllarda Pakistan’da karayolu, liman,
tünel inşaatları gerçekleştirdik. Bu yeni dönemde
de hem inşaat hem de enerji alanında yatırımlar
yapacağız. İmzaladığımız rüzgar santrali ve
enerji nakil hattı anlaşmaları bu yatırımlarımızın
ICT
başlangıcı oldu” dedi.
Konu Başlığı
English translation
141 yıl sonra Avrupa’nın
en yükseği
Kendi kategorisinde Avrupa’nın en yüksek barajı unvanına sahip Çine Adnan Menderes Barajı’nın
yapılması ilk olarak 1869 yılında Sultan Abdulaziz döneminde gündeme gelmişti. Baraj o tarihten
tam 141 yıl sonra Silindirle Sıkıştırılmış Beton gövde tipinde inşaa edilerek hizmete açıldı
1
869 yılında Aydın’da toplanan ve ilk
Aydın Meclisi olarak tarihteki yerini alan
Aydın Vilayeti Umum Meclisi, Aydın ve
Aydın vilayetine bağlı Muğla, Manisa, İzmir
ile birlikte 4 bölgeyi içine alıyordu. Vilayet
Meclisi toplantılarında bu dört ille alakalı
meseleler görüşülerek çözüm önerileri ile
birlikte istanbul hükümetine gönderiliyordu.
1869 yılında gerçekleştirilen ilk toplantının
kararlarından biri de Çine Çayı’nın önüne bir
bent yapılarak, vilayetin Çine Çayı’nın sebep
olduğu taşkınlardan korunmasının temin
edilmesi ve burada toplanacak suyun tarımsal
sulamada kullanılmasıydı. Kararda Karaman
köyü ve çevresinin sulanmasını sağlayacak
bentten elde edilecek gelirin halkın tarımsal
üretimini arttıracağı ve aynı zamanda hazineye
de katkı sağlayacağı ifade ediliyordu. Aydın
vilayeti kararları 12 Şubat 1869 yılında alınmış
ve padişaha iletilmişti. Ancak baraj Sultan
Abdulaziz döneminde inşa edilemedi. Padişah
Sultan Abdülaziz’in ardından kısa bir süre tahta
çıkan 3. Mustafa’dan sonra sırasıyla Abdülhamit,
Sultan Reşat ve Vahdettin dönemlerinde de
baraj yapılamadı. Cumhuriyetin ilanının
ardından görev yapan 59 hükümet döneminde
de inşa edilemeyen baraj ancak 2010 yılında
tamamlanarak vatandaşların hizmetine açıldı.
DSİ projeye ivme kazandırdı
1869 yılında gündeme gelen barajın inşaatına
ancak 1995 yılında başlanılabildi. Fakat ödenek
yetersizlikleri sebebiyle 2003 yılına kadar
ulaşım yolları tamamlanabilen Çine Adnan
Menderes Barajı 7 yıllık bir süre zarfında
tamamlanarak 2010 yılında işletmeye alındı.
Çine Adnan Menderes Barajı’nın inşa
edilmesinde DSi’nin yatırım stratejilerini
değiştirmesinin yanında arttırılan ödeneklerin
de büyük payı vardı. Bu durumu Orman ve
Su işleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu şöyle
anlatıyor: “2004 yılında ben bizzat giderek
inceledim. Daha tam temeli atılmamış
sadece yol yapılmış. Bu yol DSi tarafından
yapılan Çine - Muğla yolu. Ölüm yolu olarak
adlandırılan yolun yerine mükemmel bir yol
yapıldı. Yalnız baraj temel safhada bile değildi.
Hatta ben o zamanki toplantıda sunu söyledim:
geçmişteki ödeneklerle bu baraj 80 yılda dahi
bitmezdi. Buna el atmalıydık. Projeye el attık.
Müteahhitle yeniden görüşme yaptık. Pazarlık
yaptık ve neticede hızla bu barajın yapılması
için gayret ettik.”
Hizmete sunuyoruz
Dönemin DSİ Genel Müdürü Haydar
Koçaker’de konuyla ilgili şu görüşleri dile
getirdi: “Ben 2003 yılı başındaki DSİ bütçesine
bakıyorum 2 milyar 70 milyon civarındaydı.
Bu yıl bakıyorum (2010) 5,7 milyar neredeyse
3 katını bulmuş vaziyette. Çok hızlı bir
faaliyetimiz var. Bu faaliyet başta ödenek
ayrılmasından geliyor. Projenin yapılmış
olmasından geliyor, yapılacak olan projelerden
geliyor. Şu anda bir taraftan fabrika gibi
çalışıyoruz, etüd, planlama, proje yapıyoruz.
Bir taraftan da ihale yapıyoruz, inşaatları
gerçekleştiriyoruz ve bitirip halkımızın
hizmetine sunuyoruz. DSİ faaliyetler yönüyle
bir fabrika gibi çalışıyor diyebilirim.”
Barajın getirdikleri
sadece baraj yol inşaatları tamamlanabilmişti.
O tarihten itibaren DSİ Genel Müdürlüğü
tarafından yürürlüğe konulan yeni yatırım
stratejileri diğer bütün projelerde olduğu
gibi Çine Adnan Menderes Barajı inşaatına
da ivme kazandırdı. DSİ’nin yeni yatırım
stratejileri uzun yıllar sürüncemede kalan
ve fiziki gerçekleşmeleri diğerlerine nazaran
daha yüksek oranda olan projelere öncelik
verilmesini öngörüyordu. Bu stratejilere göre
DSİ bütçesinin programdaki bütün projelere
eşit olarak yayılması yerine öncelikli olanlar
belirlenerek belirli bir fiziki gelişme sağlamış
olan tesislere ağırlık verildi. Bu uygulama
neticesinde tesisler kısa sürede tamamlanarak
ülke ekonomisine büyük bir katkı sağlandı.
Yine bu yatırım stratejisi neticesinde 1869
yılında gündeme gelen, 1995 yılında inşaatına
başlanılan ve 2003 yılına kadar ancak baraj
141 yıl inşa edilmeyi bekleyen Çine
Adnan Menderes Barajı, daha fazla zaman
kaybedilmemesi için hem malzemeden hem de
zamandan ve dolayısıyla maliyetten tasarrufa
imkân sağlayan Silindirle Sıkıştırılmış Beton
Gövde tipinde inşa edildi. Baraj bu özelliğiyle
Avrupa’nın en yüksek barajı unvanını kazandı.
Baraj Avrupa’nın en yüksek barajı olmasının
yanında hem sulama hem enerji hem de taşkın
koruma özellikleriyle de ön plana çıkıyor. Çine
Adnan Menderes Barajı ve HES üç ayrı sektörde
Türkiye’ye hizmet sağlayacak. Bunlardan en
önemlisi can ve mal kayıplarına sebep olan Çine
Çayı taşkınlarının önüne geçilecek olması. Ani
ve şiddetli yağışlar neticesinde taşan Çine Çayı
tarih boyunca büyük kayıplara sebep oldu. Barajın
inşası esnasında bile 2 kere büyük taşkın meydana
geldi. Bunlardan 2004 yılında yaşanan taşkında
75 milyon TL, 2009 yılında yaşanan taşkında ise
175 milyon TL maddi kayıp oluştu. Bu maddi
kaybın yanı sıra ortaya çıkan sosyal sorunlarda
taşkınların diğer bir olumsuz tarafı olarak
vatandaşları etkiledi. Çine Adnan Menderes
Barajı’nın inşa edilmesiyle tarih boyunca Çine
Çayı taşkınlarına maruz kalan 9100 hektarlık
bir arazinin emniyeti sağlanmış oldu. Bu alanda
ikamet eden vatandaşlar ve tarım arazileri taşkın
tehdidinden kurtuldu. Çine Adnan Menderes
Barajı ve HES 22 bin hektar araziyi sulayacak
suyu da depoluyor. Baraj tarıma iki yönlü bir
fayda sağlıyor. Birincisi taşkına maruz kalan tarım
alanlarının emniyetini sağlayarak taşkın suları
altında bulunduğundan ekilemeyen arazilerin
ekilmesini ve mahsul alınması barajla mümkün
oluyor. ikincisi ise verimli arazilerin sulama
suyuna kavuşması ile üretim artıyor. Baraj ile yılda
2-3 defa mahsul alınması mümkün olacak. Bölge
çiftçisinin tarımsal gelirinde 5 ila 10 kat artış
öngörülüyor. Baraj, Santrali sayesinde de ülkeye
enerji arz güvenliğine katkıda bulunacak. Çine
Adnan Menderes Barajı’ da 47 MW kurulu gücü
ve 118 GWh yıllık enerji üretim kapasitesi ile
Türkiye’nin enerji üretimine destek olacak.
Not: Bu yazı, Su Dünyası Dergisi’nin Haziran
2013/119’uncu sayısında yayınlanmıştır.
ICT
Silindirle Sıkıştırılmış Beton
(SSB) Barajlar
SSB barajlar, oldukça düşük oranda karışım
suyu ve çimento içeren özel bir beton
türünün tabakalar halinde yerine serilerek
sıkıştırılması suretiyle inşa edilen yapılardır.
Bu betondaki karışımda çimento içeriği klasik
betonunkinden az olmakla birlikte benzer
malzemelerden oluşur. Çimentodan başka
uçucu kül gibi ek bağlayıcı maddelerin de
katılabildiği bu karışım, genellikle titreşimli
silindirlerle sıkıştırıldığı için oluşturulan betona
bu ad verilmiştir. SSB baraj metodu dünyada
yıldan yıla çok büyük hızla yaygınlaşmaktadır.
Bunun en önemli sebepleri; yapı boyutlarının
küçültülmesi dolayısıyla malzeme ve
işçiliğin azaltılması, düşük çimento miktarı
kullanılması, klasik dolgu ekipmanlarıyla
yapılabilme imkânı, kısıtlı süreli işlerin çabuk
bitirilebilmesinin temini ve çok ekonomik
bir çözüm oluşturulmasıdır. SSB barajların
iki yüzü de diğer türlere göre daha dik şevli
yapılabilir. Böylece bu tür barajlarda daha
az malzeme gerekli olur. Ayrıca daha hızlı
yapılabildikleri için daha erken hizmete
girerler ve zamandan en az % 30 tasarruf
edilir. Bu şekilde bir dolgu baraja göre toplam
maliyette % 30 - 40 mertebesinde ekonomik
fayda sağlanır. Bugün sadece gelişmekte
olan ülkelerde değil, gelişmiş ülkelerde de
maliyeti en aza indirmek için bu metot hızla
yaygınlaşmaktadır. Son yıllarda ABD, İngiltere,
Japonya ve Çin’deki beton barajların çoğu bu
şekilde yapılmış ve yapılmaktadır.
JCB: “40 yıl daha Türkiye’deyiz”
JCB: “40 yıl daha
Türkiye’deyiz”
40 yıldır iş ortağı SİF İş Makinaları ile Türkiye pazarında yer alan İngiliz iş makineleri firması JCB’nin
®
dünyadaki ilk LEED Gold sertifikalı distribütör tesisi birçok müteahhit firmanın merkezi olan
Ankara’da açıldı. JCB Başkanı Sir Anthony Bamford konuşmasında “SİF İş Makinaları’nın verdiği
güvenle 40 yıl daha Türkiye’deyiz” dedi
İ
ş makinaları üreticisi JCB’nin Türkiye’deki iş ortağı SİF İş
Makinaları’nın Ankara İvedik Organize Sanayi’de inşa ettiği Bölge
Müdürlüğü binası, 23 Eylül 2013 tarihinde düzenlenen resmi törenle
açıldı. Törende, JCB Başkanı Sir Anthony Bamford, JCB CEO Vekili
Graeme Mcdonald, STFA Yatırım Holding ve Işıklar Holding üst düzey
yöneticileri ile SİF İş Makinaları Genel Müdürü Cüneyt Divriş hazır
bulundular. Mimari tasarımı Akün Mimarlık’a ait olan SİF İş Makinaları
Ankara Bölge Müdürlüğü binası, JCB’nin dünyadaki ilk LEED® Gold
sertifikalı distribütör tesisi olmakla birlikte aynı zamanda Türkiye’de
sektördeki ilk yeşil bina olma özelliğine sahip.
JCB Başkanı Sir Anthony Bamford törende yaptığı konuşmada “SİF İş
Makinaları’nın inşa ettiği JCB’nin dünyadaki ilk LEED® Gold sertifikalı
distribütör tesisi, Türkiye’deki faaliyetlerimiz için yeni bir dönemi işaret
etmektedir. Türkiye gibi önemli bir pazarda büyüyeceğimiz yeni bir
döneme girmiş bulunmaktayız. Türkiye iş makinaları pazarı bugün
itibariyle yıllık 10 bin 500 adetlik satış rakamına sahip. Pazar bu yıl
yüzde 12 büyürken, SİF JCB satışları yüzde 38 oranında artış göstermiştir.
Bu demek oluyor ki, pazarda iyi performans sergiliyor ve payımızı
artırıyoruz. Türkiye’nin konumu nedeniyle buradaki geleceğimize yönelik
beklentilerimiz yoğun. Türkiye bize çok önemli fırsatlar sunuyor. Her gün
yeni bir fırsat penceresi açılıyor. Türkiye’yi çok önemsiyoruz. 40 yılı aşkın
süredir iş ortağımız SİF İş Makinaları ile Türkiye pazarında yer alıyoruz.
SİF İş Makinaları’nın verdiği güvenle 40 yıl daha Türkiye’deyiz” dedi.
Örnek yatırım
SİF İş Makinaları Genel Müdürü Cüneyt Divriş, yaptığı açılış konuşmasında,
“Dünyanın neresinde olursa olsun, JCB‘nin iş ortakları şirketin sürdürülebilirlik
prensiplerinin ve stratejilerinin doğru uygulanmasından sorumludur.
Dünya çapında sürdürülebilir çevre ve iklim değişikliği konusunda sayısız
Ar-Ge çalışmalarının altına imza atan JCB’nin önemli bir iş ortağı olan
SİF İş Makinaları, JCB’nin çevre duyarlılığına yönelik bu küresel anlayış
doğrultusunda çevre dostu özelliklere sahip Ankara Bölge Müdürlüğü binasının
Türkiye‘de iş makineleri sektörüne kazandırılmasına öncülük etmiştir. Bu
sertifikayı alabilmek için 6 ana başlıkta toplanan 40’ın üzerinde ön koşulu
yerine getirmek ve en az 60 puan almak gerekmektedir. SİF İş Makinaları, 74
gibi yüksek bir puanla bu önemli sertifikayı almaya hak kazanmıştır. Ankara
Bölge Müdürlüğü binamızda uygulamaya geçirilen çevre standartları JCB‘nin
Konu Başlığı
English translation
gelecekte inşa edeceği tüm binalar ve sürdürülebilir bina konseptleri için de
örnek olacaktır” dedi.
Enerji ve su tasarrufu
Divriş, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Yaklaşık 14 ay gibi kısa sürede
3.775 metrekare alan üzerine inşa ettiğimiz SİF İş Makinaları Ankara Bölge
Müdürlüğü binamız, doğal enerji kaynaklarını verimli şekilde kullanarak
çalışanlarımıza sağlıklı bir ortam yaratan ve enerji maliyetlerinde tasarruf
sağlayan tüm özellikleri sunmaktadır. Bina, emsallerine göre yüzde 40 daha
az enerji tüketecek, yüzde 50 daha iyi iç hava kalitesine sahip olacak ve
yüzde 25 civarında ise daha az su tüketecektir”
“40 kişiye istihdam sağlayacak olan Ankara Bölge Müdürlüğümüz,
satış olarak 23 şehre, servis olarak da Ankara, Çankırı ve Kırıkkale’ye
odaklanacaktır” diyen Divriş, “Geçtiğimiz günlerde Türkiye İş Makinaları
Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İMDER) tarafından düzenlenen,
Türkiye’den ve dünyadan bine yakın kişin katıldığı ‘2023’e 10 kala
Uluslararası İş Makinaları’ kongresinde Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü
yılı vizyonu çerçevesinde gerçekleştirecek dev projeler masaya yatırıldı.
Kongrede iş makineleri için 2023 yılına kadar 200 bin adedin üzerinde
makine satılması, 30 bin adetlik bir pazara ulaşarak dünyada ilk 8,
Avrupa’da ilk 3 pazar içinde olma ve 7 yaş sınırındaki makine parkının 65
bin adetten 165 bin adete ulaşması hedefi konuldu. Biz SİF JCB olarak
önümüzdeki 10 yıl içinde satılacak 200 bin adet makineden 36 binine
talibiz. Dolayısıyla Türkiye makine pazarının yüzde 28’ine hitap eden
Ankara Bölgesinde SİF Ankara ekibi ile önümüzdeki 10 yıl içinde en
az 10.000 adet iş makinesinin satışını gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Bu
rakamlarla birlikte Türkiye’de ve yurtdışında faaliyet gösteren birçok büyük
müteahhit firmanın merkezinin Ankara olması böylesine iddialı bir yatırımı
başkentte gerçekleştirmemizin başlıca nedenlerini oluşturuyor” şeklinde
sözlerini sürdürdü.
Küresel ısınmayla birlikte büyük ölçüde artış gösteren çevre sorunlarının
hayatımızı olumsuz yönde etkilediğine dikkat çeken Divriş, JCB’nin
sektörde çevreci ürünleriyle hem ekonomik hem de ekolojik çözümler
sunduğunu belirtti. Gelecek nesillere enerji kaynakları tükenmemiş,
sağlık içinde nefes alınabilir bir çevre bırakabilmek için gerek yakıt
tasarrufunun, gerekse üretim tesislerinin çevre dostu olmasının gerekli
olduğunu vurgulayan Divriş, dünyaya her yıl 28 milyar ton karbondioksit
salınımı yapıldığını bunun da küçümsenmeyecek bir kısmının iş makinaları
tarafından gerçekleştiğine dikkat çekti. Divriş, JCB’nin son teknolojinin
tüm imkânlarını kullanarak çevreci ürünler geliştirdiğini, uzun yıllardır
çevre konusunda iş makineleri alanında dünyaya değer kattığını sözlerine
ekledi. JCB’nin ve küresel çapta iş ortaklarının iş makineleri sektörünün
çevreye saygılı bir biçimde gelişimi için gerçekleştirdiği uygulamaları ve
çevre dostu yeni ürünleriyle doğanın korunmasına katkı sağladığını ifade
eden Divriş, şirketin küresel çaptaki bu katkılarının, İngiltere’de bulunan
Carbon Trust Standard tarafından ‘Carbon Trust’ çevre sertifikası ile
ödüllendirildiğini de hatırlattı.
ICT
Kuzey Irak’ın Dohuk kentinde yapılan Zuregvan Köprüsü, bölgenin ekonomik ve sosyal açıdan
gelişimine önemli katkılar sunacak. HGG İnşaat tarafından yapılan köprünün özelliklerinden birisi de
Türkiye’de de yeni yeni tercih edilmeye başlanan art germe köprü metodolojisi ile yapılıyor olması
H
GG İnşaat Kuzey Irak’ın Dohuk kentinde
bölge için önemli bir köprü projesini
yürütüyor. Şehirler arası karayolu köprüsü
olarak inşa edilen Zuregvan Köprüsü’nün
işvereni Kuzey Irak Bölgesel Hükümeti
Yönetimi. Toplam 240 m’lik 4 açıklıklı yerinde
dökme artgerme köprünün inşaat süresi ise 500
gün. Büyük Zap Nehri üzerinde gerçekleştirilen
Zuregvan Köprüsü Projesi ile yerleşim yerleri
artık birbirlerine daha da yaklaşacak. Projenin
tamamlanması ile birlikte yol 30 km daha
kısalacak ve bölge ekonomisi açısından önemli
avantajlar oluşacak. Proje, Türkiye’de de yeni
yeni tercinh edilmeye başlanan
art germe köprü metodolojisi ile yapılıyor.
Kalıp çözümleri
Bölge açısından önemli bu köprü projesinin
kalıp çözümleri Peri Türkiye tarafından sağlandı.
Peri yetkililerinin verdiği bilgilere göre, bu
projede yurtiçi şantiyelerinde yaptığı kiralamanın
yurtdışı şantiyelerindeki alternatifi olan geri
satınalma opsiyonu ile şantiyeye hizmet verdi.
Bu sayede projenin öngörülen bütçenin altında
tamamlanması sağlandı.
Projede kullanılan Peri Kalıp ürünlerinin ise şu
şekilde olduğu aktarıldı:
Perde kalıbı / sistem / miktar : Kenar Ayaklar
için - Vario sistem, stok 250m²
Kolon kalıbı / sistem / miktar : Orta Ayaklar için
- Vario GT24 Sistem Stok 2 takım
Döşeme kalıbı / sistem / miktar : PD8 tip
Yük iskelesi , Vario Kit Kalıbı – 70mtül gövde
için. Projede Şantiye Şefi görevini yürüten
Oktay Ateş, Zor doğa şartlarında bir köprü
imalatı gerçekleştirdiklerini belirterek ”Köprü
projemizde verdiği mühendislik hizmetleri ile
daima yanımızda olan, Peri Kalıp firmasına
ICT
teşekkür ederiz” dedi.
Ankara-Sivas Hızlı Tren Projesi
Ankara-Sivas
Hızlı Tren Projesi
CMBE - Cengiz- Limak- Mapa- Kolin İş Ortaklığı tarafından yapımı üstlenilen Ankara-Sivas Hızlı
Tren Projesi projede karşılaşılan en büyük sorun yüzeyden gelen suların ve zararlı kimyasalların
tünel betonundan sızması ve hızlı tren yolu üzerinde don ihtimali oluşturmasıydı. Bu sızıntı suları
önlenmediğinde, tünelin ömrünün kısalmasına neden olur
A
nkara ile Sivas arasındaki ulaşımı
kolaylaştırmaya yönelik hayata
geçirilen Ankara -SivasHızlı Tren
projesi için İstanbul Teknik’in tünel
uygulama çözümleri tercih edildi. CMBE
- CENGİZ - LİMAK - MAPA - KOLİN
İş Ortaklığı tarafından yapımı üstlenilen
projede karşılaşılan en büyük sorun yüzeyden
gelen suların ve zararlı kimyasalların tünel
betonundan sızması ve hızlı tren yolu
üzerinde don ihtimali oluşturmasıydı. Bu
sızıntı suları tünelin ömrünün kısalmasına
neden olur.
Tünellerdeki en büyük sıkıntılardan biri
olan betonun yüzeyden gelen yer altı
sularından ve zararlı kimyasallarından
koruması büyük önem arz etmektedir. Bu
da yalıtımın önemini ortaya çıkartmaktadır.
Aksi halde yer altı suları betonun ömrünü
kısaltır ve tünelden sızan suyun demiryoluna
akmasına neden olur. Bu da kış aylarında
don olaylarının meydana gelmesine
sebebiyet verir. İstanbul Teknik olarak
Ankara - SivasHızlı Tren projesinde hayata
geçirdiğimiz tünel yalıtımı ile don olayları
sonucunda meydana gelebilecek kazaların
ortadan kaldırılması sağlandı.
İzoTeknik 5000 koruyucu geotekstil 10’ar cm
bindirme payları ile uygulanıp tavana ve yan
duvarlara kemer yay kesiti boyunca metrekareye
dört çivi ile sabitlenerek asıldı
Çözüm için ne yapıldı?
Ankara – Sivas Hızlı Tren Projesi Tünel
inşaatında, yalıtım yapılacak yüzey
sözleşme gereği temiz, düzgün ve zararlı
maddelerden arındırılmış olarak teslim
alındı. Yüzeyde herhangi bir çıkıntı, çelik
çubuk, tel boru gibi membrana zarar
verebilecek cisimler temizletilerek, gereken
yerler beton ile kaplattırıldı. At nalı kesit
şeklinde inşa edilen projede ilk etapta
tünel yan duvarlarının tabanı boyunca
GeoSeal PVC yan drenaj borularını örtecek
şekilde yeteri kadar uzatıldı. Yan drenaj
borularının yerleştirilmesinde membranın
içinde projenin taşeronu tarafından ‘poroz’
İzoTeknik 5000 koruyucu geotekstil 10’ar cm
bindirme payları ile uygulanıp tavana ve yan
duvarlara kemer yay kesiti boyunca metrekareye
dört çivi ile sabitlenerek asıldı
adı verilen gözenekli beton kullanılmıştır.
İzoTeknik 5000 koruyucu geotekstil 10’ar
cm bindirme payları ile uygulanıp tavana
ve yan duvarlara kemer yay kesiti boyunca
metrekareye dört çivi ile sabitlenerek asıldı.
Buradaki amaç; GeoSeal PVC’yi yüzeyden
gelebilecek delinme ve yırtılmalara karşı
korumak, bir drenaj tabakası yaratak yer altı
suyunun yan drenaj borularına tahliyesini
sağlamak ve tünel kaplaması gerisinde
hidrostatik basınç oluşmasını önlemekti.
Tünel yalıtımı sırasında ilk sıra olarak
serilen geotekstil, membranın hareketini
kolaylaştırarak zarar görmesini engeller.
GeoSeal PVC, İzoTeknik’in üzerine 10’ar
cm bindirme yapılarak uygulandı. GeoSeal
PVC’yi delmeden yüzeye sabitleyebilmek
için İzo Teknik 5000’in üzerine rondela
çakıldı. Rondelanın bir yüzü GeoSeal
PVC ile birleşecek şekilde el kaynağı ile
membrana tutturuldu. GeoSeal PVC, kemer
yay kesiti boyunca 10’ar cm bindirmeler
yapılarak, dikildi ve çift kaynak füzyon
makineleri yardımıyla dikildi. Böylelikle
geçirimsiz ortam elde edilmiş oldu.
İzoTeknik 5000’in son katı daPVCbantlar
yardımıylaGeoSealPVC’nin üzerine serildi.
Bunların akabinde poroz yalıtımından gelen
ve duvara sabitlediğimiz GeoSeal PVC ve iki
kat halinde uygulanan geotekstil birleştirildi.
Böylelikle yalıtımın sürekliliği sağlandı.
Yalıtım işleri bittiğinde performansını
görebilmek için membranın bitişik bölümleri
arasındaki ek yerleri hava basınç testine tabi
tutuldu. Geçirimsizliğin kontrolü yapıldıktan
ve sonuçlar elde edildikten sonra Ankara
- Sivas Hızlı Tren Projesi ilgilerine teslim
edildi.
ICT
İnşaat sektörü kamu
yatırımları ile büyüyor
İnşaat sektörünün yılın ilk yarısında yüzde 6,6 oranında gerçekleşen büyümeyle ekonominin üzerinde
performans gösterdiğini belirten Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Dündar Yetişener, inşaat
sektöründeki büyümenin kamu yatırımlarından kaynaklandığına, özel sektör yatırımlarında ise üst
üste beş çeyrektir daralma görüldüğüne işaret etti
T
ürkiye İMSAD tarafından bu yıl
üçüncüsü düzenlenen geleneksel ekonomi
toplantısı bu kez “Global Ekonomi
Nereye Gidiyor” konusuyla Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği (TOBB) konferans salonunda
gerçekleştirildi.Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu
Başkanı Dündar Yetişener’in açılış konuşmasını
yaptığı toplantıya, Okan Üniversitesi İktisadi ve
İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Taner
Berksoy, Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı
Prof. Dr. Kerem Alkin ve Ekonomi ve Strateji
Danışmanlık Hizmetleri Başkanı Dr. Can
Gürlesel, dünya ve Türkiye ekonomisinin ilk yarı
yılını değerlendirerek, 2014 yılı beklentilerine
ilişkin görüşlerini paylaştılar. Toplantının,
oturum başkanlığını Türkiye İMSAD Yönetim
kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Gürdal yaptı.
Ekonomi ve Strateji Danışmanlık Hizmetleri
şirketi tarafından Türkiye İMSAD için
hazırlanan “İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Sektörü
2013 İlk Yarıyıl Değerlendirme Raporu’nun
açıklandığı toplantıya, çok sayıda Türkiye
İMSAD üyesi ve üye derneklerin
yöneticileri katıldı.
Ekonomide global risk
Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı
Dündar Yetişener, konuşmasına başlarken,
Türkiye’nin yakın bölgesinde yaşanan siyasi
ve ekonomik gelişmelere değinindi, küresel
ekonomi ve siyasi seyrin nereye doğru gittiği
yolundaki öngörülerin önemine işaret etti.
Dündar Yetişener, “yakın coğrafyamızda bir
türlü durulmayan siyasi gelişmeler, kapımıza
kadar gelen savaş tehdidi, ülkeler arasında
dengelerin sürekli değişimi kuşkusuz global
ekonomiyi her zamankinden daha da fazla
kamu yatırımlarından kaynaklanmakta, özel
sektör yatırımlarında küçülme görülmektedir.
Öyle ki, özel sektör inşaat yatırımları 2013’ün
ilk çeyrek döneminde yüzde 13,9, ikinci çeyrek
dönemde yüzde 3,4 oranında küçülmüş ve özel
sektör inşaat harcamaları üst üste beş çeyrektir
daralma seyrini sürdürmektedir. Belirtmek
gerekir ki, inşaat sektöründe sağlıklı büyüme
için, özel sektör inşaat harcamalarında da
büyümenin başlaması, ekonominin ivmesini
artırması bakımından önemlidir.”
Büyüme yavaşlayacak
etkiliyor. Bu nedenle, iş dünyası olarak bizler,
her zaman olduğu gibi dünyadaki ekonomik
ve siyasi gelişmeleri yakından takip ediyoruz.
Çünkü biliyoruz ki, hangi sektörde olursak
olalım geleceğimizi inşa etmemiz ancak bugünü
doğru analiz etmemiz ve doğru öngörüler
doğrultusunda planlama yaparak mümkün
olacaktır” dedi.
Özel sektör yatırımlarında daralma
Konuşmasında, Türkiye ekonomisinin 2013
yılı ikinci çeyreğinde yüzde 4,4 büyüyerek
mevcut iç ve dış koşullar dikkate alındığında
olumlu bir performans gösterdiğini belirten
Dündar Yetişener, 2013’ün ilk yarısında
inşaat sektörünün beklentilerin üzerinde
büyüdüğünü belirtti. İnşaat sektörünün yılın
ilk yarısında yüzde 6,6 oranında gerçekleşen
büyümeyle ekonominin üzerinde bir performans
gösterdiğini ve bu gelişmeden son derece
memnuniyet duyduklarını ifade eden Yetişener,
sözlerine şöyle devam etti: “Ancak Türkiye
İMSAD olarak bugün paylaştığımız raporda
görüldüğü üzere, inşaat sektöründeki büyüme
Okan Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi Dekanı . Dr. Taner Berksoy da
yaptığı konuşmada, küresel ekonomi para
politikasında, rejim değişmesi niteliğinde bir
değişimin eşiğine gelindiğini belirtti. Küresel
ekonominin çok uzun süre bol para (likidite) ve
düşük faiz rejiminde yol aldığını kaydeden Prof.
Berksoy, “şimdi bu rejimin değiştirilecek, para
politikalarına göreli bir sıkıştırma getirilecek. Bu
tabii bol ve ucuz fonları kullanarak büyümeyi
neredeyse alışkanlık haline getirmiş ülkelerde
makro ekonomik dengeleri, döviz kuru ve faiz
oranları gibi finansal fiyatları ve sonuçta büyüme
dinamiğini olumsuz yönde etkileyecek” diye
konuştu. Prof. Taner Berksoy, sözlerine şöyle
devam etti:
“Bir yandan küresel para rejiminin
değişmesinden kaynaklanan riskler, bir yandan
Türkiye ekonomisinin kaynak açığının (cari
açık) beslediği riskler, bir yandan da yakın bölgemizde gelişen siyasal
olaylardan bize yansıyan riskler, para politikası rejiminin değişmesinden en
fazla etkilenecek ülkeler listesinde ön sıralarda yer almamıza neden oluyor.
Dolayısıyla önümüzdeki bir iki yıllık dönemde Türkiye ekonomisinde
büyümenin yavaşlayacağını, döviz kuru, faiz oranı gibi fiyatların yüksek
olacağını düşünüyorum.”
Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Kerem Alkin de
konuşmasında, özel sektör inşaat yatırımlarındaki daralmanın sektör
tarafından dikkatle takip edildiğini ifade etti. Prof. Alkin, “2014 yılında
özel sektör inşaat yatırımlarının büyümeye artı yönde katkı sağlaması
ve pozitif büyümeye geçmesi umut edilmektedir. Bu nedenle küresel,
siyasi, bölgesel ve ekonomik belirsizliklerin ortadan kalkması ekonominin
özel sektöre odaklı büyümeyi sürdürmesi açısından büyük önem
taşımaktadır” dedi. Prof. Alkin, döviz kurlarında dalgalanma beklenmediği
varsayıldığında, bugün ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 65
olduğunu belirterek, bu oranın yüzde 60’ın altına inmesi halinde ise
Türkiye ekonomisinde döviz kurlarında dalgalanma riski ve aralığının
artacağına işaret etti. Alkin, “ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde
55’den 50’ye yaklaşırken, döviz kurlarında daha sert hareketlere de hazır
olmak gerekir” dedi.
İnşaat sektörü iç pazarı büyüttü
Ekonomi ve Strateji Danışmanlık Hizmetleri Başkanı Dr. Can Gürlesel
de konuşmasında, yılın ilk yarısında inşaat sektörü ve inşaat malzemeleri
sektörünü büyük ölçüde iç pazarın desteklediğini söyledi. Dr. Gürlesel,
“Pazarda kamunun belirleyici olmuş ve inşaat sektöründe beklentilerin
üzerinde bir büyüme yaşanmıştır. Bu yıl sonuna kadar inşaat sektöründe
aynı eğilimin süreceğini öngörülmektedir” şeklinde konuştu. 2013’ün ilk
yarısında inşaat malzemeleri arasında başta çimento ve hazır beton olmak
üzere kamu alt yapı yatırımlarına daha duyarlı olan sektörlerin yüzde 10
ve üzerinde büyüdüğünü söyleyen Dr. Gürlesel, diğer birçok alt sektörün
ise yüzde 5 ile 10 arasında büyüme gösterdiğine işaret etti. Bu yılın ilk altı
ayında inşaat malzemeleri ihracatının ise sadece yüzde 0,4 oranında arttığını
ve 10,59 milyar dolar olarak gerçekleştiğini kaydeden Dr. Gürlesel, ayrıca
Ortadoğu ve AB pazarında yaşanan siyasi sıkıntıların ihracat performansını
olumsuz etkileyen gelişmeler arasında yer aldığını dile getirdi.
Dr. Gürlesel’in verdiği bilgiye göre, bu yılın ilk yarısında alınan konut ve
konut dışı yapı ruhsatlarında yüzde 3,7 ve yüzde 4,1 oranındaki artışlar,
özel kesimdeki inşaat işlerinin yavaşlamasına ilişkin bir diğer gösterge
olarak dikkati çekti. Yılın ilk yarısında konut satışlarında görülen yüzde
78,7 oranındaki artış ise mevcut konut stoklarının eritilmesi açısından
önemli bir gelişme olarak görüldü. Konut satışları, özellikle düşük faizli
konut kredisi kullanımını destekledi. Konut kredisi faiz oranlarındaki artış
eğilimi ise yıl sonuna kadar gerek konut kredisi kullanımı gerekse konut
ICT
satışlarında belirleyici olacak.
Konu Başlığı
English translation
ICT dergimizin her sayısını almak/almaya devam etmek için formdaki bölümlerin tamamını
doldurmanız ve formu +90 216 302 08 10 numaralı faksa veya şu adrese göndermeniz
yeterlidir:
Fener Kalamış Cad. Atlas Apt. No: 11/12 Kızıltoprak / İstanbul
Kuruluşunuzun yıllık cirosu ne
kadardır? (milyon € cinsinden)
0-1 m. €
1-2,99 m. €
3-4,99 €
5-19,99 €
20-100 m. €
100 m. €’dan fazla
®
Firma
Sayfa
Web sitesi
Acarlar 27 www.acarlarmakine.com
Bozdağ Mühendislik 65 www.bozdağ.com.tr
Coşkun Makina 80 www.coskunmakina.com
Conexpo
73www.conexpoconagg.com
Çaba 19 www.caba.com.tr
Çeka 21 www.ce-ka.com.tr
Çözüm Makina 49-53-71-79 www.cozum-makina.com
DAS Otomotiv 41 www.dasoto.com.tr
Doka Kalıp 59 www.doka.com
Ford
43www.ford.com.tr
Göker
Arka Kapak İçi www.goker.com.tr
Hamamcıoğlu
Hanley Wood
Hareket Hidromek 63 www.hamamcioglu.com/bobcat
76 www.worldofconcrete.com
11-51
www.hareket.com.tr
4
www.hidromek.com.tr
Firma
Sayfa
Web sitesi
Hilco
57www.hilkoind.com
HMF Makina 23 www.hmf.com.tr
İnan Makina 33 www.inanmakina.com
Kapukaya 82 www.kapukayavinc.com
Mazaka Group
67 www.mazakagroup.com
Mesa İmalat Ön Kapak İçi www.mesaimalat.com
OM Mühendislik 35 www.ommuhendislik.com.tr
Peri Kalıp
15 www.peri.com.tr
Sarılar
37 www.sarilar.com.tr
Sistem Vinç 47 www.sistemvinc.com
SİF 6 www.sifjcb.com.tr
Tekno İnşaat 3 www.tekno.com.tr
Temsa 61 www.komatsu.com.tr
Uygunlar Arka Kapak www.liugong.com
Volvo
75www.volvoce.com
Konu Başlığı
English translation
Konu Başlığı
English translation
Konu Başlığı
English translation

Karışım teknolojileri

Transkript

Benzer belgeler

Sweco, geleceğin yaşam alanlarını ve şehirlerini planlayıp tasarlar

fransızca konuşulan avrupalı ülkelerde ıslamofobı ve ırkçılık

the digital issue Welcome to the digital issue

indir - Meriç İnşaat

Büyük yapılar

TEKNOSER 300 Gri - Tekno Yapı Kimyasalları A.Ş.

Taş ocakları

Beton-Kalıp

günlük bülten - Global Menkul Değerler

dekoratif beton kataloğu

YÖNETİM ÖZETİ

Pdf Formatı

haberi - HT Emlak

ALIŞ VERİŞ MERKEZİ Wal-Mart

homefront - SinemaTV

İndir - Arda Grup

ÇİMENTONUN HİDRATASYONU

Güney AfrikA eco Mührü