the digital issue Welcome to the digital issue

Transkript

Welcome to the
d i g i ta l i s s u e
Thank you for downloading this
electronic version of International Construction Turkey
It is identical to the printed version, cover-to-cover, editorial and
advertising, but it is now all on your computer screen
the digital issue of ICT offers far more:
n
n
n
n
With a simple click you can turn pages
Click on the contents page and be transferred straight to the chosen editorial section
Click on advertisements to go direct to advertisers’ websites
Word-searchable, giving you even faster access to the information you need.
www.khl.com
More than a magazine!
Information at your fingertips
Try clicking your way through
this issue. The information
made available to you could
be surprising!

Did you know that you can utilise this digital magazine in many
more ways than the traditional paper version of the magazine.
Searching
By clicking on the search button at the top of your screen
(usually the binoculars icon) you can search the whole magazine for keywords.
Searching archived magazines
If you have Adobe Reader version 6 or 7 you can also
search across all the digital magazines that
you have saved over the months!
Direct access to a whole world of
additional information
Perhaps the most powerful information source the e-magazine provides is the
direct click-through to advertisers’ web sites. Just click on any advert in this
magazine and you will be taken directly to that company’s web site where there
will be a mass of additional, useful information at your fingertips.
www.khl.com
ISSN 1307 - 9018
Mayıs - Haziran 2009
M
SAYI: 13
Kalıp sistemleri çığır açıyor
Region Report: India
BÖLGESEL RAPOR: HİNDİSTAN
KOMPAKT MAKİNELER
KALIP SİSTEMLERİ
KOMATEK 2009
ISSN 1307 - 9018
Uluslararası Editörü / International Editor:
Lindsay Gale
Email
: [email protected]
Direk tel : +44 1892 786210
Türkiye Editörü / Area Editor:
Selda Başusta
Email : [email protected]
Tel
: +90 216 302 53 82
Editöryal Katkı / Editorial Contributors:
Chris Sleight, Alex Dahm, Murray Pollok,
Richard High, Patrick Hill, Becca Wilkins,
Euan Youdale, Döne Arslantaş, Beyhan Çeçen
Uluslararası Reklam Müdürü / International
Advertisement Manager:
David Stowe
Email
: [email protected]
Direct tel : +44 1892 786217
Türkiye Reklam Satış / Turkey
Advertisement Sales:
Kenan Özcan, Gül Paycı, Nevzat Kaygısız
Avrupa Bölgesel Satış / Europe Area Sales:
Alister Williams, Lynn Collett
Üretim ve Dağıtım Direktörü / Production
and Circulation Director:
Saara Rootes
Üretim ve Dağıtım Türkiye Sorumlusu /
Production and Circulation Turkey:
Çiğdem Sadıç
Finans Müdürü / Financial Controller:
Paul Baker
Türkiye Finans Sorumlusu / Financial
Controller Turkey:
Seçil Erman
Dağıtım Müdürü / Circulation Manager
Theresa Flint
Pazarlama Müdürü / Marketing Manager:
James Moscicki
Grafik / Design
Erkan Ayık, Ayşe Gündoğdu, Onur Gökakın
Koordinatör / Coordinator:
Emre Apa
İmtiyaz Sahipleri / Publishers:
James King (KHL Group)
Melih Apa (Apa Yayın Grubu)
ÜYELİKLER
İÇİNDEKİLER
Uluslararası İnşaat Haberleri
8
Dünyanın her bölgesinden inşaat endüstrisini ilgilendiren önemli
olaylar ve organizasyonlar
Bölgesel Haberler
14
Dünyadan Ticaret Haberleri
18
Bahar aylarında, borsalarda küresel ölçekte bazı toparlanma işaretleri gözlendi ve Mart’ın büyük kısmı ile Nisan boyunca kesintisiz
iyileşme kaydedildi
Bölgesel Rapor: Hindistan
20
Kompakt Makineler
24
Kiralama
30
Kalıp Sistemleri
34
34
20
Her yerde olduğu gibi, Hindistan’da da inşaat sektörü belirgin bir
durgunluk ile karşı karşıya. Ancak ülke içi talepteki yüksek seyri,
Hindistan’ın fırtınayı pek çok diğer ekonomiden daha kolay atlatmasını sağlayacak gibi görünüyor
24
Mevcut ekonomik tablo nedeniyle, kompakt inşaat makinelerine
yönelik talebin de dünya genelinde düşmekte olduğu görülüyor.
Ancak, pazarın tekrar istikrara kavuşacağını uman ve gelişmekte
olan pazarlarda artan ilgiye yanıt vermek isteyen üreticiler, yeni modeller geliştirmeyi ihmal etmiyor
En önemli müşterileriniz kimler? Size ne kadar bağlılar? Çok fazla
sayıda müşteriye sahip olmak mümkün müdür? Kendinize soruyor
olabileceğiniz kimi sorulara göz atıyor ve önemli yanıtlar getiriyoruz
Vinç kullanımı gerektirmeyen otomatik tırmanma sistemleri ve geliştirilmiş güvenlik donanımları, kalıp sektörünün gelişimini büyük
ölçüde şekillendiriyor. Yeni nesil kalıp sistemleriyle ilgili gelişmeleri
paylaşıyoruz
KOMATEK nasıl geçti?
Komatsu’nun en iyi teknisyeni Türkiye’den
İMDER: Pazardaki toparlanma sektöre umut oldu
Dev köprüler Potain ile yükseliyor
SAYI: 13
KAPAK
Otomatik tırmanma sistemleri ve güvenlik
donanımları
kalıp sektöründe çığır açıyor
Türkiye ve çevre ülkelerden inşaat ve iş makineleriyle ilgili güncel
haberler
TÜRKİYE’DEN HABERLER
International Construction Türkiye dergisi
tüm Türkiye’de dağıtılmaktadır.
Basın Kanunu’na göre yerel süreli yayındır.
34
46
40
62
40
63
48
KOMPAKT MAKİNELER
KALIP SİSTEMLERİ
KOMATEK 2009
ISSN 1307 - 9018
CONTENTS
Head Offices
UNITED KINGDOM
Southfields, Southview Road,
Wadhurst, East Sussex TN5
6TP, UK
Tel: +44 (0)1892 784088,
Fax: +44 (0)1892 784086
e-mail: [email protected]
www.khl.com
APA YAYINCILIK LTD
Selamiçeşme mah. Cemil
Topuzlu cad. No: 13 D: 9
Kadıköy/Istanbul/Türkiye
Tel: +90 (216) 302 53 82
(Pbx)
Fax: +90 (216) 302 08 10
USA OFFICE
KHL Group USA LLC,
3726 E. Ember Glow Way,
Phoenix, AZ 85050,USA
Tel: +1 480 659 0578,
Fax: +1 480 659 0678
e-mail: [email protected]
www.khl.com
International News
12
Regional News
16
World Business Report
18
Current breaking stories aﬀecting the construction and associated
industries from within Turkey and the countries immediately surrounding
There were some signs of improvement in the global stock markets
over the spring months, with a prolonged rally for most of March
and April
20
20
Like anywhere else, India is seeing a slowdown in construction. But
with domestic demand still strong, the market should weather the
storm better than many other emerging markets
24
24
Demand for compact equipment has fallen across the globe. However, manufacturers continue to develop new machines in anticipation of the return to market stability and to meet growing interest
from emerging markets
34
Rental
30
Falsework & Formwork
34
News from Turkey
38
Who are your biggest customers? How loyal are they? Is it possible
to have too many customers? We look at some of the questions you
should be asking yourself, and provides some of the answers
Crane independent self-climbing systems and improved safety structures are shaping the falsework and formwork sector
SAYI: 13
COVER
PICTURE
The latest news and events relating to the global construction indusSelf-climbing
try outside Turkey and the surrounding region
systems and safety
structures are shaping the falsework
and formwork
sector
Compact Equipments
KHL GROUP CHINA
Beijing Representative Office
Room 786, Poly Plaza, No 14,
South Dong
Zhi Men Street
Dong Cheng District
Beijing 100027
P R China
40
ICT reports on Turkish construction industry events and manufacturers
48
KOMPAKT MAKİNELER
KALIP SİSTEMLERİ
KOMATEK 2009
ULUSLARARASI İNŞAAT HABERLERİ
KISA
KISA KISA
KISA
KENYA Dünya Bankası, Kuzey
Koridoru Karayolu Projesi’nin
Mau Summit-Kisumu bölümündeki yenileme çalışmalarının
tamamlanması için Kenya’ya 328
milyon dolarlık kredi açılmasına
onay verdi. Banka ayrıca, ülkedeki elektrik dağıtım sisteminin
geliştirilmesi amacıyla da 80.7
milyon dolarlık kaynak ayırdı.
PERU’lu özel sektör-kamu
ortaklığı Minera de los Andes y
el Pacifico madencilik şirketinin
hazırladığı San Juan de Marcona
liman imtiyaz ve genişletme
projesinin finansmanı Japon
ve Güney Koreli yatırımcılar
tarafından sağlanacak. Taslakta,
madenlerin San Juan de
Marcona limanına nakledilmesi
için bir demiryolunun,limandan
gönderilmesi için de bir rıhtımın
inşa edilmesi tasarlanıyor.
ABD’
nin California eyaleABD’nin
tinde Long Beach Liman
Komisyoncuları Kurulu, 10 yılda
tamamlanacak ve iki terminali
birleştirecek 750 milyon dolarlık
genişletme projesini onayladı.
Proje kapsamında inşaatın Aralık
ayında başlayabileceği belirtiliyor.
HONG KONG’
da, Stonecutters
KONG’da,
Köprüsü’nün 1.02 km’lik orta
kemerinin son döşeme bölümü,
Nisan ayında kaynaklanarak yerleştirildi. Rambler Nehri’nin üzerinden aşan, 6 km uzunluğundaki halatlı köprünün inşasına 2004
yılı Nisan ayında başlanmıştı.
AVUSTRALYA Endüstri
Endüstri Grubu
Grubu
Konut Endüstrisi Birliği’nin
yayınladığı Avustralya İnşaat
Performansı Endeksi’ne göre,
ülkede inşaat çalışmalarındaki
gerileme Mart ayında da sürdü.
Endeks 0.9 puanlık yükselişle
30.4 seviyesine ulaştı.
ÇİN’in Sichuan eyaletinde yer
alan Chongqing kentinin yönetimi, Yangtze Nehri’nin kıyısına
dünyanın en yüksek fenerini
inşa etmeyi planladıklarını açıkladı. Şu anki rekor, 108 m ile
Japonya’nın Tokohama Liman
Kulesi’nin elinde bulunuyor.
Yüzde 3.7
düşüş
öngörülüyor
I
HS Global Insight adlı tahmin kuruluşu, bu yıl küresel inşaat hasılasının yüzde 3.7 düşeceği öngörüsünde
bulundu. Kuruluşun son İnşaatta Küresel Görünüm
bülteninde, geride kalan 20 yılda bu çapta bir gerilemeni
yaşanmamış olduğundan bahsediliyor. 2009’da gerçekleşecek
düşüş, 2008’de kaydedilen yüzde 1.8’lik gerilemenin üzerine
eklenecek. Pazar hacmi 5.6 trilyon dolara inecek ve Asya haricindeki tüm bölgelerde inşaat harcamaları kısılacak. Japonya
ve Kore pazarlarında daralma ortaya çıkacaksa da, Çin ve
Hindistan’da gözlenecek büyüme, kıtanın inşaat hasılasının
bu yıl yüzde 2.6 yükselmesine olanak sağlayacak. IHS Global
Insight, dünya inşaat pazarının 2010 yılında tekrar büyümeye başlayacağını, asıl toparlanmanın ise 2011’de ortaya
çıkacağını tahmin ediyor. Böylece, küresel inşaat hasılasının,
2007’deki tepe seviyesi olan 5.8 trilyon dolara tekrar ulaşacağı düşünülüyor.
Kuruluşun İnşaat Hizmetleri Direktörü Scott Hazelton,
“2010 zayıf geçecek, ama Asya’nın dinamizmi ile Kuzey
Amerika’nın direnci, 2011 ile
ile 2012’de
2012’de küresel
küresel inşaat
inşaat endüstendüsrisi büyümesini
trisi
büyümesiniyüzde
yüzde55düzeyine
düzeyinetaşıyacak”
taşıyacak”diyor.
diyor.
Bu yıl, konut inşaatları harcamalarında beklenen yüzde
10’luk ve konut-dışı inşaat harcamalarında beklenen yüzde
5’lik düşüş, altyapı sektörünü oldukça çekici hale getiriyor.
Dünya genelinde açıklanan teşvik paketleri, altyapı sektöründe harcamaların 2009 içerisinde yüzde 5 yükselmesini sağlayacak. Ülkeler bazında bakıldığında ise, inşaat sektörünün
yıldızının Çin olduğu açıkça görülüyor. IHS Global Insight,
701 milyar dolarlık hacmiyle dünyanın en büyük ikinci
inşaat pazarı olan Çin’in bu yıl yüzde 9.9 büyüyerek, hiçbir
ülkenin ulaşamayacağı düzeye çıkacağını tahmin ediyor.
Yine Asya’da, 215 milyar dolarlık Hindistan pazarının yüzde
4.4’lük büyüme sergilemesi, 82 milyar dolarlık hacmiyle orta
büyüklükte bir pazar olarak gösterilen Endonezya’da da yüzde
4.7 büyüme kaydedilmesi bekleniyor. Yılı olumlu rakamlarla
kapatacak inşaat pazarları arasında, yüzde 4.8 artışla 136 milyar dolar hacme ulaşabilecek Avustralya da bulunuyor.
Yolsuzluk tutuklamaları
Hong Kong’un Yolsuzlukla Mücadele Bağımsız
Komisyonu, Karayolu İdaresi’nin (Kİ) ihalelerinde
yolsuzluk yapma suçlamasıyla 20 kişiyi tutuklattı.
Tutuklananlardan 5’inin Kİ personeli olduğu belirtiliyor. Yerel basında çıkan haberler, Hong Kong’un
önceki inşaat işleri direktörü Tsao Tak-Kiang’in de
gözaltında olduğu yönünde. Komisyon, Kİ personelinin ihale bilgilerini ve gizli belgeleri bazı alt yüklenicilere sattığını iddia ediyor. Tutuklama dalgası,
bir birimin yüksek mühendisinin, içinde 2 bin 580
dolar bulunan bir zarfı bir alt yükleniciden alırken
yakalanması üzerine başlamıştı. Daha sonra yürütülen
soruşturma kapsamında, birimin baş mühendisi ve 3
internationalconstruction Türkiye Mayıs - Haziran 2009
88 internationalconstruction
müfettişi ile, isimleri açıklanmayan müteahhit firmalardan 15 kişi gözaltına alındı. Komisyon, bu kişilerin
arasında firma üst düzey yöneticilerinin de bulunduğu bilgisini verdi.
Kİ, soruşturma boyunca Komisyon ile tam bir
işbirliği içerisinde olacaklarını ve yolsuzluğa bulaşan
firmalara karşı kendilerinin de yaptırımda bulunabileceklerini açıkladı. İdarenin açıklamasında şu sözlere
yer verildi: “Soruşturmada adı geçen şirketler incelenecek ve kamu ihaleleriyle ilgili devlet yaptırımlarına
tabi tutulabilecek. Uygulanabilecek önlemler arasında, kamu ihalelerine katılma hakkını men edilmesi de
bulunmaktadır.”
Tek raylı sistem planları
Suudi Arabistan’da, başkent Cidde’de yürütülecek, 5.6
milyar dolar maliyeti tek raylı sistem projesi ile ilgili planlar açıklandı. Söz konusu plan, kentin yerleşim alanlarına
otobüs ve tramvay bağlantılarını da içeren yeni toplu taşıma sisteminin bir parçası konumunda. Ulaştırma Bakanı
Jabara El-Suraiseri, 816 otobüsün, düzinelerce tramvayın
ve 201 istasyonun proje kapsamında yer alacağını söyledi.
Yeni sistemin, yıllık 99 milyon dolarlık işletme maliyetine
sahip olacağı hesaplanıyor.
Gibe III’te iptal sesleri
Sivil toplum örgütleri, lobi grupları ve çevreciler, Etiyopya
hükümetine, Turkana Gölü’nü ortadan kaldıracağını öne
sürdükleri Gilgel Bige III hidroelektrik barajında inşaat
çalışmalarını durdurma çağrısı yaptı. Turkana, dünyanın
en büyük kalıcı çöl gölü olarak gösteriliyor. Uluslararası
Nehirler (International Rivers), Turkana Gölü Dostları
(Friends of Lake Turkana) ve çevre bilimci Dr. Richard
Leakey, 2004 yılında Gibe III’ün inşasına, herhangi bir
çevresel ve toplumsak etki değerlendirmesi yapılmadan
başlandığını belirtiyorlar. Etiyopya hükümeti aynı zamanda, proje için kamuya açık ihale belgeleri yayınlamamak
ve ihalede rekabeti sağlamamakla da suçlanıyor. İddiaya
göre, hükümet bunun yerine, 1.7 milyar dolarlık ihaleyi, doğrudan İtalyan Salini Cstruttori şirketine vermeyi
tercih etti. Başbakan Mesel Zenawi’nin yanıtı ise, Gibe
III’ün üreteceği 1.8 GW elektrik enerjisinin, ülkenin
enerji üretim kapasitesini ikiye katlayacağı şeklinde oldu.
İhtiyaç fazlası enerjinin komşulara satılması yoluyla,
yıllık 407 milyon dolar gelir elde edilebileceği belirtiliyor. Zenawi’nin açıklamasının devamında şu sözlere yer
verildi: “Gilgel Gibe III’ün iptalini göze alamayız. Ülke
içi ihtiyaçlar ve ihracat gereksinimleri, bu büyüklükte
bir projenin yürütülmesini zorunlu kılıyor. İkinci olarak,
baraj bize su tutma ve Omo Nehri üzerinde selleri kontrol
altına alma olanağını da tanıyacak.”
Hochtief Construction şirketi, Katar’ın başkenti Doha’da 8 km
uzunluğundaki Barva Ticaret Caddesi projesini üstlenerek, tarihindeki en büyük işe imza attı. 1.7 milyar dolar bütçeli, alışveriş
merkezleri ve konutlardan oluşacak projenin 2012 yılı ortalarında tamamlanması planlanıyor. Projede müşteri konumunda
olan Barva Gayrimenkul firmasında, özel yatırımcıların yanı sıra,
Katar devletinin de yüzde 45’lik payı bulunuyor. Doha’nın güney
ucunda inşa edilen proje, yaklaşık 110 futbol sahası büyüklüğündeki 90 hektarlık oturma alanı oluşturacak.
Concourse Projesi’nde iptal
Al Habtoor Leighton, Murray&Roberts ve Takenaka
şirketlerinin oluşturduğu girişim ortaklığı (HMRT),
BAE/Dubai Havaalanı’ndaki Concourse 3 projesinden çekildiğini açıkladı. 1.3 milyar dolarlık işi Aralık
ayında alan grup, Dubai Sivil Havacılık Dairesi
(SHD) ile makul bir anlaşma imzalayamadıklarını
belirtti HMRT’den yapılan açıklamada, sonuç hayal
kırıklığı yaratsa da, konsorsiyumun projeden çekilmesinin her iki taraf için de olumlu olduğu vurgulandı.
FUAR TAKViMi
DIARY DATES
ICUEE
6 – 9 Ekim 2009
Kentucky - ABD
www.icuee.com
World Crane&Transport
Summit
22 – 23 Ekim 2009
Amsterdam - Hollanda
www.khl.com
The Demolition Summit
5 – 6 Kasım 2009
Amsterdam - Hollanda
www.khl.com
BICES 2009
3 – 6 Kasım 2009
Pekin (Jiuhua IEC) - Çin
www.e-bices.org
EXCON 2009
25-29 Kasım 2009
Balalore - Hindistan
www.excon.in
Ankomak 2010
31 Mart – 4 Nisan 2010
İstanbul - Türkiye
Tel: +90 212 4657475
Fax: +90 212 4657476
BAUMA 2010
19 – 25 Nisan 2010
Münih - Almanya
Tel: +49 (0)89 9 49-1 13 48
Fax: +49 (0)89 9 49-1 13 49
www.bauma.de
Hillhead 2010
22 – 24 Haziran 2010
Buxton - İngiltere
Tel: +44 (0)115 945 3890
www.hillhead.com
Samoter 2011
Projede bugüne dek tamamlanan çalışmaların çapı
çok düşük düzeyde ve çekilme kararının Habtoor
Leighton ile Murray&Roberts’in mali tabloları üzerinde önemli etki yaratmayacağı ifade ediliyor.
Habtoor Leighton ve Murray&Roberts kuruluşlarının yüzde 40 ve Takenaka’nın da yüzde 20 paya sahip
olduğu HMRT girişimi, geçtiğimiz yıl hizmete giren
Dubai Havaalanı Terminal iki projesinde de SHD ile
birlikte çalışmıştı.
>
2 – 6 Mart 2011
Verona - İtalya
www.samoter.com
ConExpo-Con/Agg 2011
22 – 26 Mart 2011
Las Vegas - ABD
www.conexpoconagg.com
Mayıs - Haziran 2009 internationalconstruction Türkiye 9
Yeniden inşa başlıyor
İ
talya’nın Abruzzo bölgesinde, Nisan ayında meydana gelen, 6.3
büyüklüğündeki depremin ardından, yeniden inşa çalışmalarının 15.6
milyar dolara mâl olması bekleniyor. Yaklaşık 300 kişinin ölümüne neden
olan felaket sonucunda, 58 bin kişi de evsiz kaldı.
Depremin yol açtığı hasarın büyüklüğü, bölgede inşaat düzenlemelerine
uygun davranılıp davranılmadığı sorusunu da gündeme getirdi. L’Aquilla
başsavcısı Alfredo Rossini, yerel basında çıkan konuşmasında, “Beton,
çağdaş, depreme dayanıklı olduğu düşünülen binalar acınacak bir şekilde
çöktü” sözlerine yer verdi. Bölgede inşaatların baştan savma ve usulsüz bir
şekilde yapıldığına dair kuşkularını dile getirenler tek kişi Afredo Rossini
olmadı. Depremin hemen ardından, ulusal Sivil Savunma Kurumu’ndan
Franco Barberi de, “Bir kez daha inşaat kalitesi üzerindeki kontrolümüzün
kaybolduğunu görüyoruz. California’da bu büyüklükte bir depren tek bir
kişiyi bile öldürmezdi” şeklinde konuştu.
Barberi’nin yorumları, özellikle L’Aquilla’daki San Salvatore hastanesine
atıfta bulunur nitelikteydi. Depremde yerle bir olan hastanenin inşası 2000
yılında, depreme dayanıklı bina yönetmeliğine kapsamında tamamlanmıştı.
Yine Asya’da, 215 milyar dolarlık Hindistan pazarının yüzde 4.4’lük büyüme
sergilemesi, 82 milyar dolarlık hacmiyle orta büyüklükte bir pazar olarak
gösterilen Endonezya’da da yüzde 4.7 büyüme kaydedilmesi bekleniyor. Yılı
olumlu rakamlarla kapatacak inşaat pazarları arasında, yüzde 4.8 artışla 136
milyar dolar hacme ulaşabilecek Avustralya da bulunuyor.
Fuar dünyasında dev işbirliği
Bauma ve ConExpo inşaat makineleri fuarlarının organizatörleri, uluslararası ticaret fuarları için bir işbirliği anlaşmasına imza attıklarını duyurdular.
İki grup, 2011 yılının Şubat ayında, Hindistan’ın Mumbai kentinde yeni
bir inşaat makineleri fuarı düzenlemeyi planlıyor. Almanya/Münih’teki
Bauma ve Çin/Şanghay’daki Bauma/Çin fuarlarının organizatörü Messe
München GmbH şirketi ile ABD/Las Vegas’taki ConExpo fuarının organizatörü Association of Equipment Manufacturers (AEM) şirketi, yeni fuar
için “bC Hindistan – bir Bauma CONEXPO organizasyonu” adını seçti.
İki kuruluş, AEM’nin ConExpo Asya Fuarı’nın Bauma-Çin kapsamına
alınması konunda da anlaştı. Şanghay’da düzenlenen fuarın bir sonraki
tarihi, 2010 yılının Kasım ayında olacak.
AEM, ConExpo Asya’yı ilk olarak 2006 Mayıs’ında düzenlemişti.
Pekin’deki bu ilk denemenin ardından, fuarın ikincisi ise 2007 sonunda,
yine Çin’de, ancak bu kez Guangzhou kentinde gerçekleşti. Ne var ki, katılım rakamlarının düşük seviyede kalması, ConExpo Asya’nın ayakta kalıp
kalamayacağı konusunda soru işaretleri doğurdu. AEM, bu yılın başında
da, Pekin’de iki yılda bir düzenlenen BICES fuarı ile de işbirliği anlaşması
imzalamıştı. Anlaşma kapsamında, ConExpo Asya, BICES bünyesine
kaydırılacak ve AEM de BICES’in Kuzey Amerika’daki temsilcisi olacaktı.
BICES, bu yılın Kasım ayında, Pekin’de ziyaretçilere kapılarını açacak.
>
Norveç’in başkenti Oslo’da, ressam Edvard Munch’un anısına “Munch Bölgesi” olarak anılan kesimin mimari bakımdan yeniden tasarlanması yarışmasını, Herreros
Arquitectos şirketi kazandı. Kentin Bjorvika mahallesinde yürütülecek ve geçtiğimiz günlerde tamamlanan opera evinin etrafına yayılacak plan kapsamında, Munch’ün çalışmalarına ev sahipliği yapacak bir müze inşa edilecek. Şirketin “Lambda” adını verdiği
ve jürinin beğenisini kazanan taslak projedeki müze binası “sadeliği içinde zarif ve
simgesel bir yapı” olarak tanımlandı. Projenin 2013 yılında tamamlanması düşünülüyor.
10 internationalconstruction Türkiye Mayıs - Haziran 2009
INTERNATIONAL NEWS
HIGHLIGTS
UAE A joint venture of Al
Habtoor Leighton, Murray &
Roberts, and Takenaka (HMRT)
has withdrawn from the
Concourse 3 project at Dubai
Airport, UAE. The group was
awarded the US$1.3 billion
contract in December, but says
it has been unable to negotiate
an acceptable contract with
the Dubai Department of Civil
Aviation (DCA).
JAPANESE and South Korean
investors are to finance the port
of San Juan de Marcona concession and expansion project
submitted by Peruvian mining
company Minera de los Andes y
el Pacifico (Mapsa) as a publicprivate partnership. The proposal
includes the construction of a
pier to transport the minerals to
the port of San Juan de Marcona
and a railway to transport minerals to the port.
HONG KONG In Hong Kong,
the final deck section of the
1.02 km Stonecutters Bridge’s
central span was welded into
place in April. Construction of
the US$356 million, 1.6 km
cable-stayed bridge across the
Rambler river channel started in
April 2004, and is due for completion this year.
AUSTRALIAN Construction
activity continued its decline
in March, according to the
Australian Industry Group Housing Industry Association
(HIA) Australian Performance of
Construction Index (Australian
PCI). Although the PCI rose 0.9
points to 30.4 in March it remained well below the 50 points
level separating expansion from
contraction.
CHINA City authorities in
Chongqing, Sichuan Province,
have announced plans to build
the world’s tallest lighthouse on
the banks of the Yangtze River in
China. The current record is held
by the 108 m Yokohama Marina
Tower in Japan.
Market to fall 3.7%
G
lobal construction output will fall 3.7% this year
according to IHS Global Insight. The forecasting
company’s latest Global Construction Outlook
said this is the steepest drop for at least 20 years.
This year’s fall comes on the back of a 1.8% drop in
construction in 2008. The market will shrink to US$5.6
trillion this year, with every region except Asia seeing a
fall in construction spending. Although the Japanese
and Korean markets are set to contract, growth in China
and India in particular will lift the region’s construction
output by 2.6% this year.
IHS Global Insight says the world construction
market will return to growth in 2010, with a stronger
rebound expected in 2011. This should see global
construction output return to the peak level of US$5.8
trillion, seen in 2007.
Reconstruction bill
Call for halt on Gibe III
Reconstruction following the magnitude 6.3 earthquake that struck the Abruzzo region of central Italy on
April 6 killed is expected to cost at least US$15.6 billion. Almost 300 people were killed in the disaster and
an estimated 58,000 were left homeless.
The damage wrought by the earthquake has raised
questions as to whether building codes were followed.
The chief prosecutor for L’Aquilla, Alfredo Rossini has
been quoted by local media as saying, “Buildings that
were supposed to be concrete, modern, anti-seismic
ones and so on, have collapsed miserably.”
Mr Rossini was not the only one voicing suspicions
about corner cutting. In the immediate aftermath of
the quake Franco Barberi of the national Civil
Protection Agency told reporters, “Once again we
are faced with the lack of control on the quality
of construction. In California, an earthquake like
this one would not have killed a single person.”
Mr Barberi’s comments were in particular reference to the San Salvatore hospital in L’Aquilla,
which collapsed during the quake. Construction
of the hospital was completed in 2000, supposedly to earthquake-proof seismic building
codes.
Mr Barberi’s comments were in particular reference to the San Salvatore hospital in L’Aquilla,
which collapsed during the quake. Construction
of the hospital was completed in 2000, supposedly to earthquake-proof seismic building
Hochtief Construction has signed the biggest
order in its history for the construction of the 8
km long Barwa Commercial Avenue scheme in
Doha, Qatar. The US$1.7 billion shopping and
residential complex is due for completion in mid2012. The client is Barwa Real Estate Company,
which comprises private investors and the Qatar
government, which has a 45% share. The complex is being constructed on Doha’s southern edge
and will comprise some 90 hectares of gross
floor space - equivalent to about 110 football
pitches.
Non-governmental organisations, lobby groups and
environmentalists have called on the Ethiopian government to halt construction of the Gilgel Gibe III (Gibe
III) hydroelectric dam, claiming it threatens the survival of Africa’s Lake Turkana, the largest permanent
desert lake in the world.
Construction of Gibe III started in 2004 without
an environmental and social impact assessment (EIA),
according to lobby groups International Rivers, Friends
of Lake Turkana and Kenyan ecologist Dr Richard
Leakey.
GDP by 2.5% and create or maintain about 265,000
jobs by the end of 2010.
ICT
BÖLGESEL HABERLER
KISA KISA
TÜRKİYE Ümraniye’deki 43 kaçak
yapının yıkımı sırasında bir yıkımkırım işçisi vurularak yaralandı.
Üzerine 4 kez ateş edilen ve biri
boynundan, biri de ayağından
olmak üzere 2 yara alan işçinin,
inşaat makinesi operatör olduğu
belirtiliyor. Hastanede tedavi altına
alınan yaralının durumu iyiye giderken, bir şüpheli de polis tarafından
tutuklandı.
UMMAN’ın Muskat kentindeki
ana havaalanının genişletilmesi
işini, 1.7 milyar dolar karşılığında Türkiye’den TAV İnşaat
ve Yunanistan’dan Birleşik
Müteahhitler şirketlerinin oluşturduğu girişim ortaklığı aldı. Vinci,
Larsen&Toubro ve yerel Galfar
Mühendislik gibi ön elemeden geçmiş diğer şirketlerle konsorsiyum
arasında kontrat için büyük çekişme yaşandı.
TUNUS’ta, 565 milyon dolar
maliyetli Sfax-Gabes karayolunun
inşasına Kasım ayında başlanacak.
155 km’lik güzergâh yüzde 50
oranında Avrupa Yatırım Bankası
tarafından finanse edilecek ve her
şey planlandığı gibi giderse, 2012
yılı Eylül’ünde hizmete girecek.
TÜRKİYE Ağaoğlu firması, toplam
1000 MW’lık kurulu kapasiteye
sahip enerji santralleri inşa etmek
üzere, önümüzdeki 3 yıllık dönemde 1.3 milyar dolarlık yatırım yapmaya hazırlanıyor.
ASYA Kalkınma Bankası idare
kurulu, kuruluşun sermaye tabanını
3’e katlayarak 165 milyar dolara
yükseltme konusunda uzlaşmaya
vardı. Banka, bu adımın Asya’daki
kalkınma çabalarını hızlandıracağı
ve küresel ekonomik krizin etkilerini hafifleteceği görüşünde.
Dev tünel
elemanları
hazır
A
sya ile Avrupa’nın kucaklaştığı noktada yer
alan ve 15 milyonluk bir nüfusa evsahipliği
yapan dev metropol İstanbul’da, Marmaray
denizaltı tünel inşaatı projesi tüm hızıyla devam
ediyor. Sualtında kalan dev tünel elemanlarının
inşasında, Putzmeister yapımı beton pompaları ve
bir ıslak beton püskürtme makinesi de kullanılıyor.
Marmaray Projesi’nin en önemli bölümlerinden
birisini, Boğaz’ın güney ucundan geçen 1.4 km’lik
sualtı tüneli oluşturuyor. Tünelin yapımında,
dev prefabrik beton bileşenlerden faydalanılıyor.
Prefabrik yapılar 58 m derinliğe daldırılarak, orada
sızdırmaz hale getiriliyor ve birbirine bağlanıyor.
Kentin mevcut demiryolu ve metro ağı ile
bağlantının sağlanması için yürütülen çalışmalar
da, tünelin her iki tarafında birden devem ediyor.
İnşa edilen yapılar arasında, 9.8 km’lik tünel
bölümleri, 2.4 km’lik açık tüneller, 3 yeni yer altı
istasyonu ve 37 yerüstü istasyonu da bulunuyor.
İstanbul’un 63 km’lik mevcut demiryolu hattının
kapsamı genişletiliyor. Projenin birinci safhası,
Taisei şirketi tarafından idare edilen Kumagai,
Gama ve Nurol Türk/Japon konsorsiyumu
eliyle yürütülüyor. İnşaat maliyetinin ise 2.7
milyar Euro’yu bulması bekleniyor. 135 m
uzunluğunda, 15.3 m genişliğinde ve 8.6 m
yüksekliğindeki 11 adet beton tünel bölümünün
hazırlanması işlemleri, Üsküdar’daki gemi tamir
havuzunda gerçekleştiriliyor. Burada, Oyak
Beton tarafından temin edilen, M 24-4, M36-4
ve M47-4 bom ölçülerine sahip olan çok sayıda
Putzmeister araç-üstü beton pompası, havuzun
kenarında çalışarak, sualtı temel sandıklarının
Uzun mesafeye erişebilen bom, dev tünel
elemanlarından birisinin üst bölümü için
beton pompalıyor
taban, duvar ve tavan kalıplarını betonla dolduruyor. Her
tünel elemanının dökümü için, C40’a kadar yükselen farklı
mukavemet sınıﬂarından yaklaşık 5 bin metreküp betona
ihtiyaç duyuluyor. Üst bölümün betonu ise, taşmalı teknede
dökülüyor. 500 metrekare) kurulu olan şantiyede, çift kafesli
asansörle birlikte çalışan Liebherr kule vincinin, hızlı ve
kompakt bir malzeme taşıma sistemi oluşturduğu belirtiliyor.
Haydar Aliyev Müzesi yeniden şekilleniyor
Zaha Hadid tarafından tasarlanan ve klasik mimari çizgilerin dışında, göz alıcı farklı tasarımı ile
dünyanın sayılı projeleri arasında olmaya aday
Haydar Aliyev Kültür Merkezi’ni Doka Kalıp
şekillendirecek. Azerbaycan’ın Başkenti Bakü’de
yapılacak olan ve mimari çizgileri ile sıra dışı bir
proje olarak tanımlanan “Haydar Aliyev Kültür
Merkezi” inşasında çözüm ortağı olarak Doka
Kalıp Türkiye tercih edildi.
Haydar Aliyev Kültür Merkezi, alışılmış yapı
formlarının dışında ve eğrisel hatların oluşturduğu projede çatı kaplaması da eğrisel formda olup,
bazen cephe kaplaması, bazen çatı örtüsü, bazen
de döşeme kaplaması haline geliyor. Merkez,
13 bin 573 metrekare kütüphane, 20 bin 332
metrekare konferans salonu, 12 bin 354 metrekare müze
bölümleri olmak üzere toplam 101 bin 144 metrekare alan
üzerinde inşaa edilecek.
Projede kullanılacak Doka Sistemleri ise, Top 50 Geniş
Yüzeyli Kalıp Sistemi, Eğrisellik için Ahşap Şablon, Doka
Yuvarlak Kalıp H20, Doka Tek Taraflı Tırmanır Kalıp D22.
BÖLGESEL HABERLER
Rüzgar çiftliğine
EBRD desteği
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD),
Türkiye’nin en büyük rüzgâr çiftliği projesi için 61 milyon dolarlık kredi sağlayacak.
Osmaniye’de yürütülecek olan proje, temiz enerji kullanımının desteklenmesi ve ithal akaryakıta
bağımlılığın azaltılması amaçları doğrultusunda
önemli bir adım olacak.
135 mw’lık kurulu güç temin edecek olan
proje, Zorlu Holding/Zorlu Enerji Grubu bünyesindeki Rotor Elektrik şirketi tarafından geliştiriliyor. Bu yılın sonunda devreye girmesi planlanan santralde 54 rüzgâr türbini yer alıyor.
Projenin finansmanında, Dünya Bankası
Grubu üyesi Uluslararası Finans Kurumu (IFC),
genel giderlere yaptığı 75 milyon dolarlık katkıyla önemli pay sahibi olurken, Avrupa Kalkınma
Bankası da, Osmaniye rüzgâr çiftliği için 41
milyon dolarlık destek sağlıyor. HSBC plc ile
Denizbank A.Ş. ise, proje kapsamında gerekli
teminatları sunuyor.
EBRD başkan yardımcısı Varel Freeman, proje
hakkında şunları söylüyor: “Türkiye’deki bu
yatırımla, EBRD de bölgede enerji verimliliğinin
ve yenilenebilir enerji kaynaklarının desteklenmesi konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor.
Önümüzdeki dönemde de, özellikle ülkenin
başlıca kentlerinin haricindeki alanlarda yürütülen projeler için risk sermayesi ve uzun vadeli
finansman temin etmeyi sürdüreceğiz.”
Kudüs’te İmar Nazım Planı açıklandı
İsrail’in Kudüs kenti belediye başkanı Nir Barkat, kentsel gelişimle ilgili
olarak önümüzdeki 20 yıllık dönemi kapsayan bakış açısını, yeni bir imar
nazım planı hazırlayarak ortaya koydu.
Plan, 6 kilit alan üzerinde odaklanıyor: genç nüfus için karşılanabilir
fiyatlarla konut inşası; kentin doğu kesiminde yeni mahallelerin meydana
getirilmesi; 5 yeni şehir parkının oluşturulması; turizmin desteklenmesi;
istihdamın artırılması ve tarihi yapıların korunması.
Neredeyse 10 yıllık bir çalışmanın sonucunda ortaya çıkan plan, şimdi
İsrail İçişleri Bakanlığı’na bağlı Kudüs bölge planlama ve imar komitesi
tarafından inceleniyor.
Başkan Barkat, konuyla ilgili bir açıklamasında şu sözleri sarf etti: “Nazım
planı, şehrin önümüzdeki yıllardaki görünümüne etki edecek stratejik planın önemli bir parçası konumunda. Göreve geldiğimiz günden bu yana,
bizden önce başlatılmış olan plan üzerinde, kentten göçü durdurma ve
ekonomik kalkınmayı hızlandırma hedeflerimiz doğrultusunda dikkatli
düzenlemeler yapmaya çalışıyoruz.”
Planda, güneş panellerinden enerji elde edilmesi ve su geri dönüşüm
çalışmalarına özel vurgu yapıldığı görülüyor. Ticari faaliyetleri kente gelme
konusunda teşvik etmek amacıyla yeni sanayi bölgelerinin oluşturulması ve
kentin doğu bölümünde öncelikle 13 bin 500 adetten fazla yeni konutun
inşası ve 2030’a kadar buna 10 bin konutun daha eklenmesi de nazım planının önemli parçaları arasında yer alıyor.
DB’den Kazakistan’a ulaştırma kredisi onayı
Dünya Bankası yönetim kurulu, Çin ile Rusya ve Batı Avrupa arasında
Kazakistan üzerinden bağlantı oluşturan ulaştırma şebekesinin geliştirilmesi
amacını taşıyan Güney-Batı Karayolu Projesi için 2.125 milyar dolarlık
kredi açılması kararını onayladı. Projenin, Kazakistan’ın en yoksul bölgelerinde bazılarında ekonomik kalkınmaya katkı sağlaması bekleniyor.
Dünya Bankası desteği ile Şimkent ile Aktöbe/Kızılorda Oblast arasında uzanan 1.052 km’lik karayolu ağının ıslah edilecek. Bu proje, Çin ile
Rusya’yı birbirine bağlayan 2 bin 800 km uzunluğundaki karayolu ağının
geliştirilmesini amaçlayan 7.5 milyar dolar maliyeti ana programın bir
parçası niteliğinde.
Dünya Bankası Kazakistan müdürü Sergei Shatalov’un konu ile ilgili
açıklaması ise şu şekilde: “Bu kilit şebekenin geliştirilmesi, Kazak ekonomisi
için önemli bir teşvik ve itici güç olacaktır. Mevcut kısımların ıslahı ve yeni
güzergâhların oluşturulması çalışmaları, 35 bin yeni istihdam yaratacak ve
ülkenin en yoksul kesimleri olan Kızılorda ve Güney Kazakistan Oblast
eyaletlerinde yaşayan nüfus için önemli faydalar sağlayacak.”
>
REGIONAL NEWS
HIGHLIGHTS
TURKEY A demolition worker has
been shot and wounded during
the demolition of 43 recently built
houses and flats, built without formal approval, in the Umraniye area
of Istanbul, according to news
reports. He was apparently operating construction machinery when
he was shot at four times and hit
twice, in the neck and leg. He is
understood to be recovering from
his wounds in hospital. Police
detained a suspect at the scene.
OMAN A joint venture formed
by Turkey’s TAV Construction
and Greek company Consolidated
Contractors Co have been awarded
a US1.7 billion contract for work
to expand the main airport in
Muscat, Oman. There was strong
competition for the contract, with
other prequalified companies including Vinci, Larsen & Toubro and
local based Galfar Engineering.
TUNUSIA Work is expected to
start in November on the US$565
million Sfax to Gabes highway in
Tunisia. The 155 km road is being
50% financed by the European
Investment Bank (EIB), and completion is expected in September
2012.
TURKEY Agaoglu intends to
invest US1.3 billion over the next
three years in the construction of
power stations with a total capacity of 1,000 MW.
ASIA The Asian Development
Bank’s (ADB’s) board of governors has agreed to triple the
institution’s capital base to
US$165 billion. The ADB says the
increase will help it step-up its
development activities in Asia and
mitigate against the effects of the
global economic crisis.
Huge tunnel elements are
ready
T
he metropolis of Istanbul, which boasts a population of 15 million and stands at the dividing
point between Europe and Asia, is currently
home to a spectacular railway tunnel construction
that has been designated the Marmaray Project.
Putzmeister concrete pumps and a concrete wetspraying machine are involved in producing the huge
tunnel elements for the underwater section, in tunnel
lining with shotcrete and in backfilling tunnel formworks on land.
The Marmaray Project, which was established in the
1980s, is an integral component of this measure. In
May 2004, tenders were finally approved and the project was started. An important section of the structure
is a 1.4 km tunnel segment which lies on the floor of
the Marmara Sea at the southern end of the Bosporus.
This segment consists of enormous prefabricated
concrete elements which are lowered to a depth of
up to 58 m, sealed and interconnected. The tunnel
connects the European suburb of Halkali with Gebze
on the Asian side of Istanbul.
Concreting of the eleven 135 m long, 15.3 m wide
and 8.6 m high tunnel segments is being conducted in
a dry dock on the Asian side of Istanbul in the suburb
of Üsküdar. This is where Oyak Beton is utilising
several of its Putzmeister truck-mounted concrete
pumps (with boom sizes M 24-4, M 36-4 and M
47-5) to fill the base, wall and ceiling formworks of
the caissons from the edge of the dock. Approximately
5,000 m³ of concrete in varying strength classes (up to
C40) is required for each tunnel element. The upper
segment is concreted with a flooded basin.
Foto: 1575-1: Long-reach boom pumps concreting
the upper part of one of the giant tunnel segments in
the deluged dry dock
EBRD funds Turkey’s
largest wind farm
The European Bank for Reconstruction and
Development (EBRD) is to provide a US$61 million
loan for the construction of what will be the largest
wind farm in Turkey, to be built in Osmaniye, with the
aim of helping the country promote the use of clean
energy and reduce its dependency on imported fuel
supplies. Turkish company Rotor Elektrik, which is a
member of the Zorlu Energy Group and is owned by
Zorlu Holdings, is developing the 135 MW onshore
independent wind farm. The wind farm is expected to
come on line by the end of 2009 and will consist of 54
turbines. Financing for the project has also come from
World Bank Group member IFC, which is providing
US$75million towards overall costs, and The European
Investment Bank (EIB), who is providing US41 million.
HSBC plc and DenziBank A.S are providing guarantees
for the project.
Jerusalem unveils
construction master
plan
World Bank approves
Kazakhstan transport
loan
Jerusalem major Nir Barkat has unveiled his vision for
the city over the next 20 years in the shape of a new
master plan for municipal development. There are six
key areas that the plan focuses on: the construction of
affordable housing for the young; developing neighbourhoods in the eastern part of the city; and the
creations of five new city parks. The other goals are
the encouragement of tourism; boosting employment;
and conserving and preserving historic buildings.
The master plan, which has taken almost 10 years to
develop, is now before the Israeli Ministry of Interior’s
Jerusalem district planning and construction committee for review.
A US$2.125 billion loan has been approved by the
World Bank board of directors for the Kazakhstan
South-West Roads Project that is intended to upgrade
the transport route that links China to Russia and
Western Europe through the country. The scheme is
expected to provide an economic uplift to some of
Kazakhstan’s poorest regions. The World Bank will
finance and renovate 1,052 km of highway between
Shymkent and Aktobe/Kyzylorda Oblast – this will
form part of a US$7.5 billion International Transit
Corridor development programme that is intended to
upgrade around 2,800 km of roads linking China and
Russia.
ICT
DÜNYA TİCARET HABERLERİ
Piyasalar toparlanıyor mu?
Piyasalar
toparlanıyor mu?
Bahar aylarında, borsalarda küresel ölçekte bazı toparlanma işaretleri gözlendi ve Mart’ın büyük
kısmı ile Nisan boyunca kesintisiz iyileşme kaydedildi. Chris Sleight yorumluyor
10%
0%
-10%
-20%
-30%
-40%
-50%
-60%
-70%
iCC-I
B
DOW
FTSE 100
Nikkei 225
orsanın 6 hafta üst üste yükselme kaydetmesi, daima iyi bir
haberdir. Ancak, özellikle koca bir yıla yayılan ciddi düşüşlerin ardından, Mart ve Nisan’da ortaya çıkan yukarı yönlü
hareketler, çok daha fazla memnuniyet sağladı. Bu süreçte kimi
önemli direnç noktaları kırıldı ve Dow endeksi emekleyerek 8 bin
puan barajını tekrar aşarken, FTSE’nin de 4 bin’in yukarısına geri
döndüğü görüldü.
Ancak fazla heyecana kapılmadan önce, son birkaç haftada
elde edilen kazançların yılın geneli ölçeğinde değerlendirilmesi
gerekir. Ocak ve Şubat’ta karşılaşılan sert düşüş nedeniyle, küresel
borsalarda hisse fiyatlarının 2009 yılı başındaki rakamlara hâlâ
ulaşamamış olduğu bir gerçek.
Grafiğimiz, geçtiğimiz yıl boyunca hissedilen tablonun daha
büyük bir resmini önümüze koyuyor. Belli bir gelişme dikkat
çekse de, Dow, FTSE, Nikkei gibi ana göstergelerin, 12 ay önceki
konumlarından yaklaşık yüzde 35 aşağıda olduğu fark ediliyor.
Tablo, inşaat makineleri üreticilerine ait hisseler için biraz daha
tatsız. ICC hisse endeksi, bir yıl öncesine göre yüzde 56 düşmüş
durumda. Yine de, dibe ulaşılan ve bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 70 değer kaybının tecrübe edildiği Mart başından
sonra bir kıpırdanma yaşanmakta. Sonuçta borsalar doğru yönde
hareket ediyor, ancak içinde bulunduğumuz yukarı yönlü hareketin bir toparlanma olduğunu söyleyebilmek için, önümüzde hâlâ
gidilmesi gereken çok yol var. Ayrıca, belli şirketler söz konusu
olduğunda, geride kalan birkaç haftada gözlenen gelişmeler, bazı
ilginç noktalar ortaya çıkartıyor.
Güven geri dönüyor mu?
Nisan ayı, borsalarda karşı yönlü sezgisel hareket örneklerine
sahne oldu. Terex hisseleri, büyük miktarda zarar açıklanmasına
karşın yükseldi ve firma bu konuda yalnız değildi. Caterpillar
cephesinde de benzer bir deneyim yaşandı ve 1992’den bu yana
ilk kez bir yılın ilk çeyreği zararla kapatılmış olmasına rağmen,
hisselerde yukarı yönlü hareket gözlendi. Bu sonucun ortaya
çıkmasının ana nedeni, açıklanan zarar rakamlarının beklendiği
kadar kötü olmamasıydı. Güvenin geri dönüş yolunda olduğu
ve kredi sisteminin de kendisini sıkan bağlardan yavaş yavaş
kurtulmaya başladığı bir ortamda, yatırımcılar hisse fiyatlarının
ne kadar düşük olduğunu ve önümüzdeki dönemde ne kadar
kazandırabileceğini fark etmeye başladılar.
ICT
SEKTÖREL
BÖLGESEL HABER
RAPOR
İşler
Betonu
hâlâdestekleyenler
yolunda
İşler hâlâ yolunda
Her yerde olduğu gibi,
Hindistan’da da inşaat sektörü belirgin bir durgunluk
ile karşı karşıya. Ancak ülke
içi talepteki yüksek seyri,
Hindistan’ın fırtınayı pek çok
diğer ekonomiden daha kolay
atlatmasını sağlayacak gibi
görünüyor. Chris Sleight bildiriyor
D
ünyanın istisnasız her bölgesinde, ekonomik şartlar iki yıl
öncesiyle kıyaslandığında olumsuz bir tablo çiziyor. Gelişmiş
ülkelerin büyük bölümünde bunun karşılığı belli: ekonomik
küçülme. Ancak, gelişen pazarlarda, eskisinden düşük olmakla birlikte, büyüme rakamlarıyla hâlâ karşılaşılıyor.
Ne var ki, büyüme kaydeden ülkelerde bile, durgunluk sancılı
bir süreç olacak. Çin, bu konuda iyi bir örnek olabilir. Çin inşaat
pazarının bu yıl yüzde 7 ila 8 büyüme yakalaması bekleniyor. Bu,
Avrupalı, ABDli ve Japon inşaat şirketlerinin hareketli yıllarda dahi
rüyasını bile göremeyecekleri bir oran!
Ancak, Çin gibi 10 yıldan uzun süredir çift haneli büyüme oranla-
Mambai’nin doğu kesiminde devam eden ve önümüzdeki 10 yıl
içerisinde sayısı 185 bine varan düşük maliyetli konutun inşa
edilmesini amaçlayan Tanaji Malusare City projesi, kısmen
İngiliz Eredene Capital şirketi tarafından finanse ediliyor.
Proje kapsamında bir apartman dairesi almak için 5 bin ila 10
bin dolar ödemek gerekiyor. Ancak ilk konut grubu için, konut
sayısının 10 katından fazla başvurunun geldiği belirtiliyor
rına alışmış, çoğu zaman yüzde 15’in üzerini görmüş bir ülkede,
yüzde 8 kötü bir haberdir. Çin hükümeti, bu durum nedeniyle
hazırladığı teşvik paketi kapsamında, 2009 içerisinde inşaat projeleri için yaklaşık 225 milyar dolar harcayacağını duyurdu.
Fakat, değişimin Hindistan’da o kadar sert olması
beklenmiyor ve bu kapsamda inşaat endüstrisinin
de büyük bir darbe almayacağı düşünülüyor. Genel
ekonomik tablo anlamında bakıldığında, Uluslararası
Para Fonu (IMF) tahminleri, 2008’de yüzde 7.3 olan
GSYİH artışının, bu yıl yüzde 5.1’e gerileyeceğini ileri
sürüyor. Global Insight kuruluşu ise, ülkenin inşaat
hasılasının 2008’e göre yüzde 6.7 artarak 150 milyar
doların üzerine çıkmasını bekliyor. Geçtiğimiz yıllarda
bu alandaki büyümenin yüzde 10’lar civarında gerçekleştiği düşünüldüğünde, bu beklentinin olumlu olmadığı anlaşılabilir. Ancak darbenin, Çin’in karşı karşıya
Supreme Infrastructure India şirketinin alt
yüklenicilerinden Shri Ganesh Construction,
Mumbai’deki Wankhede Stadyumu’nun kuzey ve batı
tribünlerinin yıkımı için ana ekipman olarak bir CC
2500 U Atlas Copco kesici-ufalayıcıdan faydalanıyor.
Projenin müşterisi konumundaki Mumbai Kriket
Derneği, yeni tribünler inşa ederek stadyumun
kapasitesini 35 binden 39 bine yükseltmeyi amaçlıyor
BÖLGESEL RAPOR
olduğu şokun boyutuna ulaşmayacağı da ortada.
Çin, ihracat artışına ve son beş yıldır dünya
ekonomisindeki canlılığa dayalı bir büyüme sergilerken, Hindistan’da çok daha sağlam bir iç
talep yapısının mevcut olması, iki ülke arasındaki
en büyük fark olarak gösterilebilir.
Ancak, Hindistan da aşılması gereken kimi
sorunlara sahip. Dış ticaret ve bütçe açıkları ile
enflasyondaki yükselme bu konuda öne çıkıyor
ve bu parametrelerin 2009’da daha da kötüye
gideceği tahmin ediliyor. Böylece, hükümetin
Çin’deki gibi dev bir altyapı teşvik planını yürürlüğe koyması olasılığı ortadan kalkıyor.
Hindistan’ın daha önceden uygulamaya başladığı önemli altyapı genişletme planlarının askıya alınmayacak olması ise iyi haber şeklinde
değerlendirilebilir. Ülkedeki altyapı hamlesi,
1990’ların sonlarında, Delhi, Mumbai, Madras
ve Kalküta kentlerinin birbirine bağlanmasını
amaçlayan Altın Dörtgen ile Kuzey-Güney ve
Doğu-Batı karayolu gibi projelerle başladı.
2007 ile 2012 arsındaki dönemi kapsayan 5 yıllık planda, su, enerji, liman, karayolu ve demiryolu gibi altyapı tesisleri için 500 milyar dolarlık
harcama yapılması öngörülüyor.
Bu yatırımların inşaat endüstrisi bakımından
en ilgi çekici yönlerinden birisini, Hindistan
Mumbai’de yürütülen Bandra-Worli Deniz
Bağlantısı projesinde ihtiyaç duyulan tırmanır
kalıplar, Doka şirketince temin ediliyor.
Mumbai’nin 2 banliyösü, körfezin karşı
yakalarında yer alıyor ve 320 milyon dolar
maliyetli proje ile banliyöler arası seyahat
mesafesinin 40 dakikadan 6 dakikaya ineceği
belirtiliyor
Düşük maliyetli konut inşası
H
indistan’ın en büyük kenti Mambai’nin nüfusu, hangi kaynaktan aldığınız bilgiye inanacağınıza
ve kentin sınırlarını nasıl tanımladığınıza göre, 14 milyon ile 19 milyon arasında bir yerlerde.
Ancak Mumbai ile ilgili en çarpıcı şey, kentin müthiş boyutları değil, nüfusun tahminen yüzde
54’lük bölümünün kalıcı ve düzgün bir eve sahip olmaması. Diğer bir deyişle, enerji, su ve kanalizasyon şebekelerine ulaşma olanakları son derece kısıtlı olarak, harabelerde yaşayan bir halkı var
Mumbai’nin. Bu önemli sorunun çözümüne yönelik olarak atılan adımlardan birisi, Tanaji Malusare
kent projesi. Proje, önümüzdeki 10 yıl içerisinde, Karjat ve doğu Mumbai bölgelerindeki çeşitli sahalarda, 185 bin adet düşük maliyetli konutun inşa edilmesini hedefliyor.
Elyaf takviyeli çimentodan imal panellerin ana inşa malzemesi olarak kullanıldığı konutlarda fiyat,
metrekare başına 215 dolar seviyesinde tutuluyor ve böylece iki yatak odalı büyük daireler bile 10
bin dolara satın alınabiliyor. Proje o kadar yoğun ilgi gördü ki, satışa sunulan ilk 5 bin konut için 65
bin başvuru alındı ve başvurular arasından kura çekilmesi gerekti.
Projeyi yürüten ana kuruluş konumundaki Materan Realty Pvt Ltd’nin çoğunluk hisseleri,
Hindistan’daki altyapı yatırımları konusunda uzmanlaşmış bir şirket olan Eredene Capital’in elinde
bulunuyor. Eredene CEO’su Alastair King, işlerin nasıl gittiği konusunda açıklamalarda bulundur: “Şu
anda kadar birkaç bina tamamlandı ve 50’den fazla binanın da inşasına devam ediliyor. Bu binaların
her birinde 50 daire bulunuyor. Binaların inşası kabaca 4 ay sürüyor, ancak Haziran ortası ile Eylül
arasında etkili olan Muson yağmurları bizi olukça kısıtlıyor ve bu dönemde çalışmalar yavaşlıyor.
Hindistan’da yatırım yapma konusunda tanınan bir şirketiz ve altyapı alanında uzmanlaşmış
durumdayız. Tanaji Malusare de, çapı nedeniyle bir konut projesinden çok altyapı projesi olarak
değerlendirilmeli. Yaptığımız iş yalnızca apartman blokları dikmek değil. Aslında hastaneleri, okulları,
kanalizasyonu ve diğer tesisleriyle yeni kentler inşa ediyoruz.
Bu, kendi alanında liderlik eden bir proje. Üzerine çok fazla konuşuluyor ve Hindistan’da başka
noktalarda da benzer işler yapmak isteriz.”
Ulusal Karayolu İdaresi (HUKİ) tarafından,
Ulusla Karayolu Geliştirme Planı’nın şemsiyesi
altında idare edilen yol yapım çalışmaları oluşturuyor. Yedi bölüme ayrılmış olan planın ilk
sjs safhasında Altın Dörtgen ile Kuzey-Güney
ve Doğu-Batı projeleri, ayrıca kimi daha küçük
bağlantı çalışmaları yer alıyor. Sadece bu projeler
bile, ülke genelinde 14 bin 150 km karayolunun
inşa edilmesi anlamına geliyor. Ancak, 1.3 milyar
dolar civarında maliyet ortaya çıkartan bu ilk
safhalar ağırlıklı olarak karayolu akaryakıt ver-
gisi üzerinden finanse edilirken, HUKİ sonraki
aşamalar için özel yatırımları çekme gayreti içerisinde görünüyor.
Rakamlar gerçekten çok büyük. Safha III ile
VII arasında 28 bin kilometreden fazla karayolu
ıslah edilecek ve tahmine 22 milyar dolarlık bir
maliyetle karşılaşılacak. Finansman konusunda HUKİ’nin tutumu, başlangıç kaynaklarının
kuruluş tarafından sağlanması ve işlerin başlatılması, inşaat maliyetlerinin büyük bölümünün
ise, çeşitli imtiyaz anlaşmaları yoluyla özel sektör>
BÖLGESEL RAPOR
Indore kenti içindeki ve etrafındaki geniş
çaplı zemin kaplama çalışmalarını yürüten
B.R. Goyal Infrastructure firması, bu işin
üstesinden fotoğraftaki çift paletli Gomaco
GP-2600 kayar kalıplı beton serim makinesi
ile geliyor
tarafından karşılanması yolunda. Enerji ve su
alanlarında, ayrıca havaalanları ve limanlar gibi
başka önemli altyapı unsurlarında da benzer
programların planlanması, Hindistan pazarının
zaten bir süredir oldukça çekici olmasını sağlıyordu. Şimdi dikkat çekici olan ise, pazarın sergilediği direnç ve ekonomik büyüme ortamının,
kaçınılmaz olarak inşaat endüstrisini de beraberinde sürüklemesi.
Yatırımlar
İnşaat makineleri üreticilerinin Hindistan pazarında var olmak ve mevcut varlıklarını güçlendirmek amacıyla yaptıkları yatırımlar da,
bu büyümenin barometrelerinden birisi olarak
değerlendirilebilir. Yaşanmakta olan ekonomik
kriz, Rusya başta olmak üzere pek çok başka
yükselen pazarda yatırımların iptaline
neden olurken, Hindistan’da çalışmalar
tam gaz devam ediyor.
Örneğin, Kasım ayında Hyundai’nin
Pune’deki 52 milyon dolarlık yeni fabrikasının açılış seremonisine şahit olduk.
Yıllık 2 bin 500 ekskavatör üretim
kapasitesine sahip olan tesiste imalat
işlemleri Ekim’de başladı ve ilk yıl için
300 adet 20 ton sınıfından ekskavatör
üretilmesi hedefi kondu. Bu sayının
2012’ye kadar 2 bin adede, yani ülke pazarındaki
toplam talebin yüzde 15’ine çıkartılması plan-
Pazardaki ana oyuncular
Hindistan’ın en büyük 10 inşaat firması
Firma
İnternet Sitesi
Larsen & Toubro E&C
DLF Group
Punj Lloyd
Jaiprakash Associates
IVRCL Infra & Projects
Nagarjuna Construction
Lanco Infratech
Hindustan Construction Company
(HCC)
Kalpataru Power Transmission
Gammon India
www.larsentoubro.com
A.M. Naik
www.dlf.in
T.C.Goyal
www.punjlloyd.com
Atul Punj
www.jilindia.com
Manoj Gaur
www.ivrcl.com
E. Sudhir Reddy
www.ncclimited.com
A. Ranga Raju
www.lancogroup.com L. Madhusudhan Rao
www.hccindia.com
Ajit Gulabchand
www.kalpatarupower.com
www.gammonindia.com
İcra Başkanı
K. Mani
Abhijit Rajan
2007 satışları
(milyon dolar)
4.703
3.518
1.902
1.070
1.026
937
810
737
655
645
Bu sıralama, KHL Grubu’na bağlı International Construction dergisinin, her yıl Temmuz-Ağustos sayısında
yayınlanmakta olan, dünyanın en büyük 200 inşaat şirketi listesini oluşturmak amacıyla derlediği verilerden
yola çıkılarak hazırlanmıştır. KHL Grubu internet sitesinde, www.khl.com/directories adresinden satın
alınabilen World Construction 2009 kitapçığında, söz konusu çalışma, ekonomik analizler ve 400’den fazla
uluslararası inşaat şirketi hakkında bilgiler içeren dizin ile birlikte incelenebilir.
lanıyor. Firmanın Faaliyet Direktörü Kiu-hyun
açıklıyor: “Hindistan, dünyanın en hızlı büyü-
Supreme infrastructure şirketi, yol yapım
işleriyle ilgilenen birimi Supreme Asphalt
tarafından kullanılmak üzere, Metso
Minerals’den 200 ton/saat kapasiteli bir mobil
agrega tesisi satın aldı. 8 saatlik tek vardiya
şeklinde çalışan makinenin 40 milimetreden
küçük agrega üretimi, günlük 1.200 tona
ulaşabiliyor
yen pazarı konumunda. Önümüzdeki 5 yıllık
dönemde, ülkede inşaat makineleri pazarının
yüzde 11 ila 20 büyüme sergilemesini bekliyoruz. Küresel ekonomik duruma karşın, yerelleşme stratejimiz ve cesur yatırım hamlelerimizle,
bu pazardaki payımızı artıracağız.” Fabrikanın
açılışını takibeni şirket Hindistan’da yol gösterileri düzenlemeye başladı ve bunlardan ilki,
Ocak ayı sonunda Nalgonda’da gerçekleşti.
Hyundai, Hindistan’da hafriyat makineleri
alanında yatırım yapan çok sayıda üreticiden
sonuncusu oldu. JCB, Caterpillar, Hitachi
(Tata-Telcon ile ortaklık halinde), Komatsu
(Larsen&Toubro ile ortaklık halinde, L&T
Komatsu adı altında), Volvo, Terex (Vectra
ile ortaklık halinde) gibi önde gelen üreticiler bu yolu zaten açmışlardı. Son dönemde
listeye eklenen firmalar arasında, geçtiğimiz
iki yıl içerisinde ülkede fabrikalar açmış olan
Kobelco, Liugong ve Sany de sayılabilir. Dünya genelinde
inşaat şirketleri için zor geçeceği kesin olan 1 yıllık sürede,
Hindistan’ın bir vaha gibi kalacağına dair işaretler var.
Küresel ekonomik kriz ortamındaki görece “yumuşak”
atmosferi, ülkenin güçlükleri pek çok başka ülkeden daha
kolayca atlatmasını ve çok daha çekici bir inşaat pazarı
haline gelmesini sağlayabilir.
ICT
Still going strong
E
verywhere in the world is experiencing worse economic conditions than two years ago. In much of
the developed world that means recession, while
there is still growth for many emerging markets, albeit at
lower levels than they were used to.
In India, however, the change in growth is not expected
to as stark and as a result the construction industry is not
expected to suffer quite such a bump. In overall economic terms, GDP growth is expected to slow to 5.1% this
year from 7.3% in 2008, according to the International
Monetary Fund (IMF).
In terms of construction output, Global Insight puts
the market at just over US$150 billion this year, up 6.7%
on 2008. Growth has been around 10% for the last few
years, so while this softening is not exactly good news,
it is not on the same scale as the nasty shock China is
receiving.
The key difference between China and India is that while
China has grown on the back of rising exports and a
buoyant world economy over the last five years, India has
had much firmer domestic demand.
But it also has problems to contend with, most notably
its trade and budget deficits and rising inflation. These
are all likely to get worse this year, which rules out the
chances of a massive Chinese-style stimulus plan for infrastructure investment.
The good news, though, is that India’s already ambitious plans to expand its infrastructure seem unlikely to
be cut. Current investment plans are for some US$500
billion to be spent on a range of infrastructure, including
water, power, ports, roads and railways in the five-year
period from 2007 to 2012.
One of the most interesting aspects of this investment for the construction industry is the road building
component, which is managed by the National Highway
Authority of India (NHAI) under the National Highway
Development Plan (NHDP) project umbrella. This has
been broken down into seven phases, the first two of
which was the essentially the GQ and NS-EW schemes,
along with some smaller connectivity schemes. This
alone meant the building or upgrading of a massive
14,150 km of roads.
One barometer of this is the continued spending by
equipment manufacturers to establish and enlarge their
Indian presence. While the current downturn has seen
some cancel investments in other emerging markets –
most notably Russia – it is still full steam ahead in India.
İNŞAAT MAKİNELERİ
Kompakt güç
Bobcat firması, 2.3 ton’luk yeni T110 paletli
kompakt loderinin her türlü hava ve zemin
koşulunda üstün performans sergilediğini iddia
ediyor
Kompakt güç
Mevcut ekonomik tablo nedeniyle, kompakt inşaat makinelerine yönelik talebin de dünya genelinde düşmekte
olduğu görülüyor. Ancak, pazarın tekrar istikrara kavuşacağını uman ve gelişmekte olan pazarlarda artan ilgiye
yanıt vermek isteyen üreticiler, yeni modeller geliştirmeyi ihmal etmiyor. Becca Wilkins’in haberi
İ
nşaat endüstrisinin içinden geçmekte olduğu zorlu dönem, kompakt inşaat makineleri üreticilerini, makine konforu, güvenliği,
kumanda yeteneği ve verimliliğinden taviz vermeden maliyetleri
düşürmek gibi güç bir görevle karşı karşıya bıraktı. Hitachi firmasının Mini-Ekskavatörler Ürün Satış Temsilcisi Joep van dan
Maagdenberg, “Operatörler için en önemli şey konfor ve performanstır. Alıcılar içinse, sahip olunan makinenin toplam maliyet
düzeyi ilk sırada gelir. Biz daima bu iki noktayı birleştirmenin
yollarını arıyoruz” diyor.
Hedef: Maliyetleri düşürmek
Volvo Küresel Pazarlama Müdürü Jennifer Brigman-Westphal,
mevcut ekonomik ortamda, müşterilerin artan maliyetlere karşı son
derece duyarlı oldukları konusunda hemfikir: “Volvo, ürünlerinin
Hitachi, mini-ekskavatör serisinde 1-2 ton
aralığındaki boşluğu Z14-3 ile doldurdu. Yeni
makine, küçük bir treyler ya da kamyon üzerinde
kolayca nakledilebiliyor
Kompakt güç
modellerinin güncellenmesi olduğunu düşünüyor. Bünyesinde
Bobcat’i de barındıran Doosan Infracore International şirketinin
Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (AODA) Bölgesi Pazarlamadan
Sorumlu Başkan Yardımcısı Chris Ringlstetter, kompakt ekipmanlarda kaydedilen verimlilik artışının, ürün geliştirme çalışmalarının önemli unsurlarından birisi olduğunu vurguluyor: “Müşteriler,
ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayan, aynı zamanda onlara iş
sahasında daha çok yönlü, verimli ve etkin bir şekilde çalışabilme
olanağını da tanıyan makineler istiyor.”
John Deere İnşaat ve Ormancılık Skid-Steer Loderler ve Paletli
Kompakt Loderler Ürün Pazarlama Müdürü Gregg Zupancic,
operatör görüş alanının da verimliği artırma yolunda kilit önem
taşıdığına değiniyor.
Firmanın geçici Tier 4 yasasına uyumlu CT315 paletli kompakt
loder modeli, kepçe kollarının ne altında ne de üstünde kesintiye
uğrayan, 360 derecelik görüş alanı sunuyor. Böylece bom aşağı
indirildiğinde, operatör paletleri ve makinenin etrafındaki zemini
de rahatça görebiliyor.
Volvo yetkilileri, yeni C serisi kompakt
ekskavatörlerinde, yakıt tüketimini azaltan
otomatik rölanti sistemi sayesinde işletme
maliyetlerinin düştüğünü ileri sürüyorlar
Hedef: Operatör konforu
Son yıllarda ürün geliştirme projelerinin ana itici güçlerinden
birisinin de operatör konforu olduğu görülüyor. Konfor, genellikle
verimliliğin yükseltilmesi ve böylece işletme maliyetlerinin düşürülmesi ile bağlantılı olarak düşünülüyor.
Bobcat’in 1.2 m genişliğe ve 2.3 m uzunluğa sahip olan, ataşmansız 2.3 ton ağırlığındaki T110 paletli kompakt loderinin, her
hava ve zemin koşulunda mükemmel konfor ve yüksek performans
sağladığı iddia ediliyor. Kabinin geniş ön camı, iş sahasının ve
ataşmanın rahatça izlenebilmesine olanak tanırken, kubbeli tavan
da yağmur sularının kolayca dağılmasına olanak tanıyor ve kabin >
Gehl hamlesi
genel işletme maliyetlerini düşürmek üzere çalışmalar yürütüyor.
Bunu, operatör konforunu ve dolayısıyla güç içindeki verimliliği
yükselterek başarabiliriz.”
Brigman-Westphal’e göre, yeni C serisi kompakt ekskavatörlerde
bulunan otomatik rölanti sistemi de yakıt tüketimini azaltarak,
işletme maliyetlerinin aşağı çekilmesine katkıda bulunuyor.
Bu arada, Case Ürün Portföyü ve Marka Pazarlamadan Sorumlu
Başkan Yardımcısı Bill Seidel de, ürün geliştirme alanında gündemi
en fazla meşgul eden konulardan birisinin yakıt verimliliği olduğunu, yakıt giderlerinin müşterilerin maliyet tablolarında önemli
yer tuttuğunu belirtiyor ve ekliyor: “Dünyanın neresinde olursanız
olun, yakıt kritik bir faktör olarak karşınıza çıkıyor. İnşaatçılar için
önemli bir maliyet kalemi.”
Hedef: Verimlilik artışı sağlamak
Seidel’e göre, makineler yalnızca yakıtı verimli kullanmak değil,
aynı zamanda ileri düzeyde güvenilir olmak, kolay bakım imkânı
sunmak ve düşük seviyede gürültü ile titreşim açığa çıkartmak
zorunda. Case’in “müşteri değer teklifi” olarak adlandırdığı yaklaşım, işte bu 4 unsurdan oluşuyor. Seidel, bu unsurların hepsinin
müşterileri için eşit değer taşıdığı görüşünde, ancak yüksek performans ile verimliliğin hayati olduğunu da ifade ediyor.
Firma, kompakt modellerini Tier 3 (Stage IIIA) emisyon yasasına
uyumlu motorlarla donatma çalışmalarını 2008 ve 2009 içerisinde
tamamladı. Kimi modellerde tercih edilen motorlar, geçici Tİer
4 (Stage IIIB) yasasının şartlarını da yerine getiriyor. Ancak Bill
Seidel, 2008’de getirdikleri en önemli yeniliğin, skid-steer loder
M
anitou ile Gehl arasındaki evliliğin, ABD’li üretici için olumlu sonuçlar doğurması bekleniyor. Zira Manitou, birleşme öncesi yaptığı
açıklamalarda, Gehl’in 457 milyon dolarlık iş hacmini önümüzdeki 3
ila 5 yıllık dönemde ikiye katlamayı hedeflediklerini belirtmişti.
Manitou Başkan Yardımcısı Bruno Fille, Gehl’in satışların artırmanın, ana
hedefleri arasında yer aldığını söylüyor: “İlk hedef, Gehl’İn dünya geneline
yayılmasını desteklemek olacaktır. Manitou, 110 ülkedeki varlığı ile Gehl’den
daha geniş bir acenteler ağına sahip. Bu fırsat, skid-steer loder satış rakamlarına derhal yansıyacaktır.” Manitou ve Gehl, Manitou acentelerine Mustang
ve Gehl bayiliklerini önerme olanağı
üzerinde duruyor. Genişleme planındaki
ana Gehl ürünü ise, skid-steer loderler
olacak. Manitou, bu konuda kendi ağını
devreye sokarken, mevcut Gehl acentelerinin haklarına da saygı gösterecek.
Loderler Manitou’nu kırmızı rengiyle
değil, Gehl markasıyla müşteriye ulaştırılacak. Anlaşma kapsamında, Gehl firmasının sahip olduğu Gehl ve Mustang
markaları, ABD/Güney Dakota’daki
2 üretim tesisi ve Manitou, Gehl,
Mustang acente ağları bir araya getirilecek. Bruno Fille, marka yaklaşımlarına
ise şu şekilde açıklık getiriyor: “Gehl ve
Mustang farklı markalar olarak, farklı
dağıtım anlaşmalarıyla var olmayı sürdürecek.”
Kompakt güç
ve Orta Doğu pazarlarına sürdü. Kullanım ve kumanda kolaylığı sağlamak amacıyla, seride ayak gazı da bulunuyor. Ayak gazı,
operatörlere motor devrini yürütülen çalışmaya uygun şekilde
ayarlama, aynı zamanda gürültü düzeyini ve yakıt tüketimini
aşağıya çekme olanağı sunuyor. Makinelerde yer alan, konsola
monte edilmiş ayarlanabilir joystick kumanda ve kol desteği
dikkat çekiyor.
Chris Ringlstetter, konfora verdikleri önemi gerekçelendiriyor: “Operatörün rahat etmesini sağlamak, onun koltukta
daha uzun süre çalışmasını da sağlamak anlamına geliyor ve bu
şekilde verimlilik ile kâr artıyor. Ayrıca, makine sahiplerine en
iyi operatörleri kendilerine çekme şansını da veriyor.
Fırsatlar
Kompakt makinelerin bugüne kadar büyük başarı kaydettiği
gelişmiş pazarlar, sorunlarla boğuşuyor. Bu bölgelerde kısa süre
içerisinde bir toparlanmanın beklenmiyor oluşu, kimi üreticileri gelişmekte olan pazarların sunduğu fırsatlara yöneltiyor.
Gelişmekte olan pazarların da, kompakt ekipmanlara ekonomik >
Caterpillar şirketinin yeni 279C, 289C ve 299C kauçuk paletli
kompakt loderleri, bağımsız olarak ayarlanabilen, konsola
monte edilen, kol desteği bulunan joystick ile donatılıyor
iç yüksekliğini artırıyor. İki adet kepçe devirme pistonunu
kullanılmış olması ve Bob-Tach hızlı ataşman montaj sisteminin tasarımı, operatörlerin kabin giriş-çıkışlarını rahatça
yapabilmesine imkan veriyor. Yastıklı süspansiyonlu koltuk,
operatörün ağırlığına göre ayarlanabiliyor ve güvenliğe yönelik
Bobcat Kilit Kumanda Sistemi (BICS) ile donatılıyor.
John Deere tasarımcılarının son eserleri arasında yer alan
CT135’in kabininin de benzer şekilde, mümkün olan en yüksek düzeyde konfor, görüş alanı ve işlevsellik sunacak şekilde
geliştirilmeye çalışıldığı görülüyor. Makinenin standart özellikleri arasında yüksek arkalıklı, ergonomik ve ayarlanabilir koltuk
ile kolçaklar da yer alıyor. Caterpillar ise, yeni 279C, 289C ve
299C kauçuk paletli mikro yükleyiciler, ABD, Avrupa, Afrika
Case firmasının CX27B, CX31B, CX36B ve CX50B kompakt
ekskavatörleri, Stage IIIB geçici motor emisyon yasasına
uyumlu motorlara sahi olacak şekilde yenilendi
Kubota’dan dengeye katkı
K
obuta firması, önceki U15-3 modelinin yerine, 1.6 ton’luk kuyruksuz
U17-3 mini-ekskavatörünü geliştirdi. Yeni makine, firmanın kuyruksuz
ekskavatörler serisinde 990 kg’lık U10-3 ile 2 ton’luk U20-3 modelleri
arasında yer tutuyor.
Kubota mühendisleri, U17-3’ün kilit özelliklerinden birinin, ayarlanabilir
palet mesafesi olduğu görüşündeler. Palet mesafesi, gerektiğinde 1.240
mm’ye çıkartılarak daha dengeli bir çalışma sağlanabiliyor. 990 mm’ye daraltıldığında ise, dar kapılardan geçmek ve sıkışık alanlarda çalışmak mümkün
hale geliyor. Ayrıca dozer bıçağı da, her iki yandan uzatılabiliyor.
U17-3 ekskavatörü, 1.5 ton ağırlığındaki KX41-3 modelinde de kullanılan
Kubota motoru ile tahrik ediliyor. Kabin içine bakıldığında, operatörlere bir
ekran üzerinde, mevcut çalışma şartları hakkında kolayca anlaşılabilen bilgiler
sunan akıllı kumanda sistemi dikkat çekiyor. Firmanın anahtara bağlı hırsızlık
önleyici sistemine, U17-3’te de yer veriliyor. Kubota, mini-ekskavatörlerde bu
tip bir sistemi standart olarak sunan tek üretici olduklarını ileri sürüyor.
Kompakt güç
kriz öncesine göre daha olumlu baktığı fark ediliyor.
Volvo’dan Jennifer Brigman-Westphal açıklıyor: “Önümüzdeki
aylar ve çeyreklerde neler olacağı belli değilse de, pek çok pazar
için uzun vadede hâlâ umut taşıyoruz. Çin, Hindistan ve diğer
Asya ülkelerindeki altyapı projeleri, inşaat sektörünün buralarda
büyüme yakalamasını sağlayabilir. Orta Doğu, Rusya ve Brezilya
gibi başka bazı uluslararası pazarlarda da, önemli altyapı yatırımlarına girişileceğine dair işaretler var.” Case firması ise, Hindistan
ve Çin’in içinde bulunduğumuz durgunluktan, eskisine göre
daha da güçlenmiş olarak çıkacağını düşünüyor. Bill Seidel, Çin
kompakt makineler pazarının 2007 ile 2008’den bu yana yatay
bir seyir izlediğini, oysa Case’in buradaki pazar payını yüzde
37 artırdığını söylüyor. Seidel’e göre, ucuz işgücüne dayanan
Hindistan ve Çin pazarları da kompakt makinelerin faydalarını
artık fark etmeye başlayacak: “Bence Çin, bunun en iyi örneğidir.
Çin’de 5 yıl önce büyük bir kente gittiğinizde, kadınlar ve erkeklerin elde kürek çalıştığını görürdünüz. Şimdi ise insanlardan çok
ekskavatörler ve loderler dikkat çekiyor ve kompakt makineler de
sahneye girmeye başlıyor.” Seidel, kazandırdığı verimlilik avantajı nedeniyle, gelişmekte olan pazarların da inşaat projelerinde
makineleşmeye yatırım yapmaya başladığını belirtiyor: “Bu sayede projeler daha hızlı bir şekilde ve muhtemelen aynı maliyetle
tamamlanabiliyor”.Bobcat şirketi ise, makinelerinin kompakt
ölçüleri ve ataşman taşıma yeteneklerinin, inşaatçılara yeni pazar
ve iş alanlarına geçiş yapma olanağı verdiğini ileri sürüyor.
Genel görünüm
Üretim çalışmalarının hız kaybettiği bugünlerde, makine imalatçılarının, zamanlarını piyasaların istikrar kazanacağı döneme
hazırlanmak üzere harcamaları gerekiyor.
Bill Seidel, Case’in yatırım ve gelişme çalışmalarını bir kenara
bırakmadığını belirtiyor. Firma, altyapısını ve dağıtım ağını
JCB, Intermat’ta 6 ton’luk yeni bir kısa kuyruklu modelle ziyaretçilerin
karşısındaydı
geliştirme çabasını sürdürüyor: “Burada oturup ekonominin düzelmesini
beklemiyoruz. Kendimizi etkin biçimde, kaçınılmaz olarak ortaya çıkacak
toparlanmaya hazırlıyoruz.”
Bobcat’den Ringlstetter ise, hem şimdi, hem de toparlanma döneminde
pazar paylarını yükseltmek üzere çalıştıklarını ifade ediyor. Volvo da, verimliliğe katkı yapacak projelerini devam ettiriyor ve müşteri taleplerine yönelik
yeni ürünlerle hizmetler geliştirmekten geri durmuyor.
Jennifer Brigman-Westphal, “Bu çabaların, pazarda geri dönüş yaşandığında iyi bir konumda olmamızı sağlayacağına inanıyoruz” diyor.
ICT
Kobelco’dan çevreci adım
K
Mustang tarafından geliştirilen yeni 2700V skid- steer loderi,
elektronik kumandalı motora ve gaz kelebeği kısmen açık
kalacak şekilde çalışmaya izin veren, gürültü ve yakıt sarfiyatı
azaltan ayak gazına sahip
obelco şirketinin 4 mini-ekskavatör modeli, Güney Kore Çevreci
Ürünler Kurumu’nun gürültü standartlarını yerine getirerek, ülkenin
çevre sertifikasyon işareti olan Eco etiketini taşımaya hak kazandı.
Böylece, Kore inşaat makineleri endüstrisinin tarihinde ilk kez ekskavatörlere
Eco etiketi verilmiş oldu.
Kobelco, SK17SR, SK20SR, SK30SR ve SK55SR mini-ekskavatör modellerini Güney Kore’de Samjung Construction Machinery Co şirketi aracılığıyla
pazara sürüyor. Sertifikasyon
çalışmaları da bu şirket aracılığıyla yürütülüyor. Eco etiketi,
15 kW ve daha güçlü motora
sahip makinelerin 94.5 dB,
daha küçük motora sahip
makinelerin ise 93 dB gürültü
sınırına uyması anlamına
geliyor.
1992 yılında başlayan
Eco etiketi programı, Çevre
Bakanlığı’na bağlı Çevreci
Ürünler Kurumu tarafından
yürütülüyor.
Sunward şirketi, Robotic SWEROB2009 ekskavatör
konseptini, Nisan ayında Paris’te düzenlenen
Intermat Fuarı’nda tanıttı
Compact power
T
he challenging trading period in the construction
industry has led to compact equipment manufacturers facing the difficult task of reducing costs
while continuing to enhance the levels of machine
comfort, safety, control, operating costs and ultimately,
productivity. Fuel efficiency is one of the main areas
of concern and OEMs across the board are looking at
ways of reducing fuel consumption, such as Volvo’s
auto idling system that has helped lower operating costs
on the company’s new C series compact excavators.
Where Case is concerned, as well as being fuel efficient,
machines must be highly reliable, easy to service and
feature noise and vibration control and the company
believes that all four elements have equal value to the
customer. However, high performance and productivity
are also vital. Doosan Infracore International also believes that increasing productivity in compact equipment
is an important factor in product development. One of
the biggest product drivers in recent years has been
operator comfort, which is often linked with improving
productivity and ultimately reducing operating costs.
This is illustrated by Bobcat’s new 2.3 tonne T110
compact tracked loader, John Deere’s new CT315 and
Caterpillar’s new 279C, 289C and 299C compact rubbertracked loaders. The traditional markets where compact
equipment once thrived are suffering. With no sign of
an imminent recovery in these regions, some manufacturers believe opportunities lie in the emerging territories, which were becoming more receptive to this type
of equipment before the financial crisis took hold. The
lull in production means manufacturers must use their
time wisely in order to prepare for the return of a more
stable market. Case is not pulling back on investments
and future developments, Bobcat is aiming to gain market share now and more so when the market picks up
worldwide and Volvo will be driving forward its plan to
improve efficiency as well as continuing to invest in new
products and services that meet customer demands.
KİRALAMA
Sevgili müşterim
m
i
r
e
t
ş
ü
m
i
l
i
evg
S
En önemli müşterileriniz
kimler? Size ne kadar bağlılar? Çok fazla sayıda müşteriye sahip olmak mümkün
müdür? Kiralama sektörü
danışmanı Andy Whiteley,
kendinize soruyor olabileceolabilece
ğiniz kimi sorulara göz atıyor
ve önemli yanıtlar getiriyor
Bu makale,
makale Capriole Consulting
danışmanlık firmasından Andy
danışmanl
Whiteley ttarafından kaleme
alınmıştır. Whiteley, Aggreko
bünyesindeki
çalışmaları da
bünyesind
olmak üzere, inşaat
dahil olma
makineleri kiralama sektöründe
makineler
aşkın deneyime sahip
20 yılı aşk
E
kkonomik
ko
nomi
no
mikk baskının
mi
bbaask
skın
kın
ının
ın yoğ
yyoğunlaştığı
ooğğun
unlaaşt
ştığ
ı ı dönemlerde,
şirketimizin
maliyet
lerd
le
rde,
rd
e, şşir
irrke
keti
tiimiizi
zin
n an
aana
na ma
na
m
mal
ali
liye
yett ka
kkalemleri
lemleri
üzerine
ü
üz
erin
er
inee odaklanmamız
in
od
dak
akla
lanm
la
nmaamız
nm
aam
mızz ooldukça
lduk
ld
ukça doğaldır
ve bu
fırsatbu odaklanma
od
dak
a la
lanm
nm
ma bizi
bizi
zi maliyet
mal
aliy
iyet
iy
yet
e düşürme
d
larını
yönetilen
larrrıını aramaya
la
araama
m ya götürür.
göt
ö ür
ü ür.
ür. Bu,
ür
Bu, iyi
Bu
iyyi yöne
yö
öne
neti
t le
ti
l n tüm
girişimlerde
g rri
gi
rişi
şiml
şi
mler
ml
lerrdee elbette
elb
lbet
ettte büyük
büy
üyük
ü önem
öne
nem
m taşıyan,
taaşııyyaan,
n, hem
hem
e
iyi
iyyi hem
h m de kötü
he
kköt
ötü
öt
ü zamanlarda
zzaaam
manllar
ma
a da
da takip
takip
akkip
ip edilmesi,
eed
dilm
dilm
di
lmes
esi,
es
i
i,
asla
a llaa sona
as
son
onaa ermemesi
erme
er
meme
me
mesi
me
si gereken
ger
e ekken bir
bir süreçtir.
sür
üreç
eççti
tir.
ir.
r. Ne
Ne
var
vaar ki,
ki, ekonomik
e on
ek
nom
omik
ik baskı
ik
bas
askı
skı
kı ortadan
ort
rtad
adan
ad
an kalktığında,
kkal
alkt
al
ktığ
kt
ığın
ığ
ında
da,
da,
hemen
heme
men
n bu bakış
bakkışş açısını
aaçı
çısı
çı
sını
sını
n rafa
raf
a a kaldırmak
kaald
ldır
ırma
ır
makk için
ma
için
gerekli
gerrreekl
ge
klii mazeretleri
maze
ma
zere
ze
retl
re
tller
eri
ri üretilmeye
üret
ür
etilme
et
m yee başlanır.
baş
a la
l nı
nır.
r.
Ancak,
tasarruff fırA k göze
ö en hoş
h görünen
öü
f
satları bile, iş verimliliğinin zarar görmesine
neden olacak şekilde uygulandığında, girişimin yolunu durgunluktan çıkartmayı imkansız
hale getirecektir. Ayrıca, rekabetin kızıştığı
dönemlerde, müşterilerin kafasında onlara ve
işlerine önem verdiğiniz düşüncesini olumsuz etkileyecek tasarruf tedbirleri almaktan
kaçınmak, hayati önem taşır. İnşaat makineleri
kiralama gibi rekabet gücünün çok önemli
olduğu bir sektörde, hizmet kararlılığınızın
azaldığı yönünde bir algı, hızlı bir şekilde
üzücü sonuçlar doğuracaktır. Özellikle büyük
müşterilerinizden kaynakladığında, bu sonuçlar çok daha keskin hale gelir.
Öyleyse, maliyetleri d
düşürürken
üşşür
ü
ürür
ürke
ür
k n vee bbelki
ke
elki
el
lki
ki d
dee
faaliyetlerinizi yeniden yap
yapılandırmaya
çalışırken,
ıllandırmaya çalı
l şırkken,
büyük müşterilerinizin kararlılığınızdan kuşku
duymamasını nasıl garanti altına alacaksınız?
Şaşırtıcı bir gerçek ama, birçok çalışan, şirketlerinin en büyük müşterisinin kim olduğu
sorulduğunda
soru
so
ru
ru
uld
lduğ
ld
duğ
uğunda net birr yanıt veremez. En önemli 1100 müşteriyi
mü
müşt
üşt
ştter
eriy
er
riy
iyi saymalarınıı istediğinizde, yanıt
verebilenlerin
sayısı
daha
vere
ve
r bi
re
bile
lenl
le
nllerrin ssay
ayyıssı d
da
aha
h da azalacaktır.
aşağıdaki
Bu ttabloda,
ablo
ab
loda
d , her
da
heer yö
yyönetici,
neti
ne
tici
ti
c , aş
ci
aşağ
ağıd
ağ
ıdak
ıd
a i rahatsız edici
ak
soruyu
yöneltmelidir:
soru
so
ruyu
ru
y kkendine
yu
endi
en
dine
di
nee yyön
ön
ön
nel
e tm
el
tmel
e id
el
idir
ir::
ir
“Eğer
“Eğ
“E
ğ ekibim
kib
bi en öönemli
li müşterilerimi
ü il i i tanımıyorsa, onlara gerekli ilgi ve dikkati gösterdiklerinden nasıl emin olabilirim?”
Rekabetten en uzak pazarlarda bile, müşteriler
belli bir tedarikçiyle çalışmayı tercih ederler,
ama bu mümkün olmadığında da alternatif bir
çözümleri mutlaka vardır. Siz bu yazıyı okurken,
bir rakibiniz, belki de önemli müşterilerinizden
birisi ile anlaşmaya varmak üzeredir! Onları portföyünüzde tutmak için elinizden gelen her şeyi
yapsanız bile, mevcut ekonomik şartlarda, müşterilerinizden bir bölümünün, çeşitli nedenlerle
başka kişilerle çalışmaya başlaması kaçınılmazdır.
Bunu zamanında fark etmek ve etkilerinin en
düşük düzeyde ortaya çıkması için her türlü >
“Üst yönetim kadronuzun, en önemli müşterilerinizi yakından tanımasını sağlamak çok akıllıca olacaktır.
Çalışanlarınıza, müşterilerinizin kimler olduğunu ve neden
önem taşıdıklarını anlatmak için zaman harcayın. Bunu
sık sık, tutarlı ve hevesli bir şekilde yapın. Böylece herkes, müşterileriniz kendilerin değerli hissetmelerini sağlama konusunda kendilerine de görev düştüğünü anlayacaktır.”
>
Müşterile
Müşterileriniz
size
ne kadar sadık?
S
atış ekibinizin, “O m
müşteri hakkında rahat ol. Tüm işlerini
dediğini ne kadar sık duyuyorsunuz? Nasıl bu
biz alıyoruz” dediğ
olabildiklerini kendinize sordunuz mu hiç? Yoksa,
kadar emin olabild
olmadığını anlasam bile ne değişir ki?” şeklinde mi
“Bunun doğru olmadığın
“Münhasır tedarikçi” anlaşmalarına girmeleri
düşünüyorsunuz? “Münh
karşılığında, kendilerine öözel ürünler ve hizmetler, personel eğitimi,
bilgilendirilmesi, koordinasyon ihtiyacının azalması kayyönetimin bilgilendirilme
naklı maliyet düşüşü gibi avantajlar elde etseler de, çok az sayıda
tek bir tedarikçi ile çalışmayı tercih eder.
müşteri tüm işleri için te
kadar avantaj sunulduğu halde, neden bundan
Peki, kendilerine bu kada
çeşitli olabilir, ancak müşterinin isteksizkaçınıyorlar? Nedenler çe
genellikle, hizmet düzeyini yükseltme ve fiyat
liğinin arkasında genellik
kırma amacıyla rekabetten
rekabette çıkar sağlama düşüncesi, ya da tek bir
tedarikçiye aşırı bağımlı hale
h gelinmesi ile, olası bir ciddi teslimat
veya kalite sorununda çaresiz
kalma korkusu vardır. İlginç ama,
ça
müşteriler birçok zaman sorunlarını gizleme, mevcut durumu korumak ve iş hacmini yükseltme
baskısı ile karşılaşmamak için, pazar
yükse
payları hakkında tedarikçilerini
yanıltma eğilimindedirler. Ancak,
tedarikç
kısa vadede mümkün değilse
bile, münhasır tedarikçi anlaşmaları
değ
sağlamak mutlaka nihai amaç
olarak belirlenmelidir. Değer verdia
ğiniz bir müşterinin cüzdanından
aldığını payı yükseltme yolunda
cüzd
uygulayabileceğiniz sayısız
sayıs taktik vardır. Müşteriler, genellikle
ihtiyaçlarını farklı tedarikçiler
arasında paylaştırmak isterler, Çünkü,
tedarik
her tedarikçinin aşağı yukarı
aynı ürünleri ve hizmetleri sunduğuna
yu
dair bir inanış hakimdir.
hakimdir Bu durumda, müşterinin ihtiyaçlarının
neler olduğunu tam olarak anlamak ve anlaşma önerinizin neleri
içerdiğini açıkça anlatmak, değerli bir tedarikçi olarak sizin sorumluluğunuzdadır. Sizin hizmetlerinizde standart olarak sunduğunuz
kimi kalemler, rakiplerinizin paketlerinde yer almayabilir ya da
yüksek ücretlerle satılıyor olabilir. Ancak şu da unutulmamalı ki, bir
hizmetin değer taşıması için, müşterinin ihtiyaçları veya istekleri
dahilinde olması zorunludur. İstenmeyen ek hizmetler, önerinize
yalnızca karmaşıklık ve ilave maliyetler ekleyecek, satış fiyatınıza bir
şey kazandırmayacak, en kötü olasılıkla ise, karmaşık ve gereksiz
teklifler sunan bir tedarikçi olarak algılanmanıza neden olacaktır.
Siz ve satış ekibiniz, ürün ve hizmet yelpazenizden tüm müşterilerinizin daima haberdar olmasını sağlamak zorundasınız. Müşterilerin
her türlü bilgiye ulaşabildiğini, tüm yeniliklerden ve kazandırdığı
avantajlardan haberdar olduğunu düşünmek, kolaya kaçmak olur.
Ürün ve hizmet yelpazenizi düzenli olarak gözden geçirmek, özellikle var olan müşterilerinizle ilişkileriniz açısından önemlidir ve
halinden memnunmuş gibi görünen müşterileri ziyaret etmek için
size iyi bir bahane sağlar. Son görüşmenizden bu yana şirketinizde
nelerin değiştiğini bilmelerini beklemeyin onlardan. Bunu kendiniz
anlatmalısınız! Şirketinizde meydana gelen değişiklikleri anlatmak,
müşterilerinize onların faaliyetlerinde, pazarlarında ve rakiplerinde
gözlenen değişiklikler hakkında soru sormak için de mükemmel
bir fırsat sunacaktır size. Bu şekilde, yalnızca onlarla yakında ilgilendiğinizi belli etmiş olmayacaksınız, aynı zamanda önceden açıklanmamış kaygıları ve güçlükleri de açığa çıkartma, ürün ve hizmet
yelpazenizle ilişkilendirme olanağına kavuşacaksınız. Belki de tam
olarak onların ihtiyaç duyduğu şeye sahipsiniz ve şimdi de, sorunlarını anladığınız ve çözümleri için çaba gösterdiğiniz konusunda
onları ikna diyorsunuz. Yeni bir tedarikçi bulmaktansa işi size
vermeleri, onlar için çok daha basit ve güvenli olacak! Muhtemelen,
müşterilerinizin gözü dışarıda ve yaptığınız işin gereği olarak da,
doğalarında sadakat yok. Ancak düzenli ve ciddi bir dikkat sarf ederek, sizden ne satın almakta olduklarını onlara sıklıkla hatırlatarak,
en meraklı müşteriyi bile sadakat sergilemeye ikna edebilirsiniz.
KİRALAMA
Sevgili müşterim
Çok fazla sayıda müşteriye sahip olmak mümkün müdür?
hem net kârı, hem de kâr marjını (e yüksek oranda kâr bırakan müşteriler) hesaplayabilmenize olanak tanıyacaktır. Sonuçlar sizi şaşırtmakla
kalmayacak, daha çok hangi tip müşterilere yönelmeniz, hangileriyle
ilişkilerinizi kısıtlamanız veya müzakere etmeniz gerektiği konusunda
da değerli fikirler verecektir. Kısaca, değerlendirme sonucunda en kârlı
müşterilerinizin özelliklerini öğrenecek, kaynaklarınızı buna uygun şekilde
yönlendirebilecek ve rakiplerinize, sadece izin verdiğiniz müşterilerinizi
“kapma” şansını tanıyacaksınız. Faydalı müşteriler genellikle değerli,
kârlılık sağlayan tedarikçilerle, uzun vadeli iş ilişkileri geliştirmek ister.
Her önemli anlaşma, taraflardan ikisine de fayda sağlamak durumunda
olduğu için, sözleşmenin dikkatli bir şekilde incelenmesi, tedarikçiye
güçlü bir müzakere silahı kazandıracaktır. Düşük kâr marjı bırakan büyük
müşteriler, girişiminiz üzerinde orantısı bir yüke neden olabilir. En iyi
müşterileriniz sandığınız kişilerin aslında en düşük düzeyde kâr bıraktığını anlamak, ayıltıcı bir deneyim olacaktır. Eskilerin söylediği sözlerde bilgelik vardır: “Her işte zarar etme ve uzun vadede işlerin toparlanmasını
bekle!” Belki de asıl tehlikeli olan çok fazla sayıda müşteriye sahip olmak
değil, çok fazla sayıda yanlış müşteriye sahip olmaktır.
Ö
zellikle de ekonomik durgunluktan sıkça söz edilen bu dönemde,
saçma bir soru gibi görünebilir. Ancak pek çok farklı endüstri kolundan, giderek daha fazla sayıda şirket doğru yanıtın “evet” olduğunu
keşfediyor. Çoğu girişim kârlıdır ve birçoğunda da, her ürünün veya hizmetin
kârlılığını ölçmeye yarayan sistemler mevcuttur. Ancak, müşterileri kârlılık
sıralamasıyla inceleyen şirketlerin sayısı oldukça azdır. Genel olarak, daha
yüksek ciro bırakan müşterilerin daha fazla kâr sağladığı düşünülür. Fakat
bu varsayımın altında yatan bir kör inanç, ciddi yanlış yönlendirmelere yol
açabilir. Sizinle yüksek miktarlarda iş yapan müşteriler elbette çok önemlidir.
Yatırım kararlarınıza dayanak oluşturacak, öngörülebilir düzeyde gelir sağlar, girişiminizin büyümesine olanak tanıyacak “kritik kütle”yi oluşturur ve
sabit maliyetlerinizin karşılanmasında hayati bir katkı sunarlar. Ancak, büyük
müşteriler, satın alma kapasitelerini kullanarak daha düşük fiyatları zorlama
konusunda da daha güçlüdür. Kendilerine özel hizmetler, ürün kalitesi, teslimat süresi ve diğer fiyat harici konularda da pazarlık güçleri daha yüksektir.
Çeşitli sürelerle sayısız kiralama sözleşmeleri düzenleyen ve farklı garajlarda
ekipmanları bulunan bir kiralama şirketi için, bir müşterinin sağladığı kârlılık
düzeyini hesaplamak elbette kolay değildir. Ancak, biraz dikkat gösterilerek,
satış, ürerim, lojistik, finans ve yönetim kaynaklarınızdan ne kadarının belli bir
müşteriyi desteklemek üzere harcandığı konusunda gerçeğe yakın rakamlara
ulaşılabilir. Bu değerlendirmenin değeri, mümkün olduğunca fazla sayıda gelir
ve maliyet kaleminin dahil edilmesiyle artacaktır. Örneğin, bir müşteriden
gelen gelirler toplam olarak değerlendirilmemeli, bunun yerine, bu gelirin içerisindeki, kiralama, işgücü, teslimat/teslim alma, yakıt, sarf malzemeleri gibi
farklı kalemler, bunlarla bağlantılı maliyetler dikkate alınmalıdır. Diğer maliyet
kalemleri ve avantajları kavrayabilmek için de, benzer şekilde, satış ekibinizin, hizmet ve kredi müdürlerinizin bilgisine ve uzmanlığına başvurmalısınız.
Acaba önemli müşterileriniz sizinle çok iş mi yapıyor, yoksa çok fazla zamanınızı boşuna mı harcıyor? Kiralama süreleri diğer müşterilerden daha mı
uzun, yoksa ortalamanın altında mı? Gereksinimlerini makul bir süre önceden
bildiriyorlar mı, yoksa son anın gelmesini mi bekliyorlar? Kiraladıkları makinelere zarar gelmemesi için makul düzeyde dikkat sergiliyorlar mı, yoksa
neden oldukları hasarların karşılığını ödememek için direniyorlar mı? Kredi
şartlarına uyuyorlar mı, yoksa sizi sürekli alacağınızı takip etmek zorunda mı
bırakıyorlar? Bu değerlendirmelerden elde edeceğiniz sonuçlar, bir müşterikârlılık sıralaması (en yüksek kârı sağlayan müşteriler) yapmanızı sağlayacak,
“Ürün ve hizmet yelpazenizi düzenli olarak
gözden geçirmek, özellikle var olan müşterilerinizle ilişkileriniz açısından önemlidir
ve halinden memnunmuş gibi görünen
müşterileri ziyaret etmek için size iyi bir
bahane sağlar. Son görüşmenizden bu
yana şirketinizde nelerin değiştiğini bilmelerini beklemeyin onlardan. Bunu kendiniz
anlatmalısınız!”
önlemi alırken bir yandan da bir B planı yaratarak girişiminizin ayakta
kalmasını sağlamak, yaşamsal önem arz eder. Özellikle de söz konusu
olan en büyük müşterilerinizse. Faaliyetlerinizin yüzde kaçının ilk 5,
10 veya 25 müşterinizin ellerinde olduğunu biliyor musunuz? Peki en
büyük müşterinizi ya da bir sonrakini kaybetmeniz nasıl bir etkiye yol
açar? Çok sayıda müşteriye sahip olsanız, sözgelimi yüzlerce, binlerce,
on binlerce müşteriyle çalışıyor olsanız bile, aslında başarınızda büyük
pay sahibi olanların sayısı oransal olarak oldukça düşüktür. Şirketinizin
yapısı, gelirlerinizin yüzde 80’ini, müşterilerinizin yalnızca yüzde
20’lik bölümünden elde ettiğinizi söyleyen ünlü “Pareto Yasası”na tam
olarak uymuyor olabilir. Ancak bu oranların sizde hangi düzeylerde
olduğunu bulmak, aydınlatıcı ve kim bilir, belki de tedirgin edici bir
deneyim olacaktır. Düzenli biçimde güncellenen bu tip verilerin elde
edilmesi, girişiminiz kırılganlık seviyesini anlamanızda çok önemli bir
ilk adım niteliğindedir. Sizin için yüksek değer taşıyan müşterilerin elde
tutulması ve daha değerli hale getirilmesi sürecinde yeterli çabanın sarf
edilebilmesi için bu şarttır. Sizin ve üst yönetim ekibinizin en önemli
müşterilerinizi yakından tanımasını sağlamak çok akıllıca olacaktır.
Çalışanlarınıza, müşterilerinizin kimler olduğunu ve neden önem taşıdıklarını anlatmak için zaman harcayın. Bunu sık sık, tutarlı ve hevesli
bir şekilde yapın. Böylece herkes, müşterileriniz kendilerin değerli
hissetmelerini sağlama konusunda kendilerine de görev düştüğünü
anlayacaktır. Tüm bu değerlendirmeler, bizi birbiriyle çelişebilen iki hedef arasındaki ince dengenin yarattığı, ilginç bir
ikileme yöneltir. Birinci olarak, çok az sayıda büyük müşteriye
sahip olmak, girişiminizin büyüme yeteneğini kısıtlayacak,
satış maliyetlerinizi yükseltecek ve kârlılığınızı sınırlandıracaktır. Aksi durumda ise, yani işinizi az sayıdaki müşteriye bel
bağlayacak şekilde geliştirdiğinizde, onların ticari faaliyetleri,
pazarları ya da iş hacimlerindeki payınız üzerinde olumsuz
gelişmeler yaşandığında, bu sizin için felaket anlamına gelecektir. Bu ikilem için kolay bir çözüm yolu yok maalesef.
Ancak, işinizle ilgili ihtiyaç duyduğunuz yanıtlar, şüphesiz ki,
en önemli müşterilerinizle ilişkilerinizi nasıl güvence altına
alacağınız ve onların sadakatini nasıl sağlayacağınız konusundaki dikkatli bir değerlendirme sonucunda ortaya çıkacaktır.
Bunların sağlanması yolunda, bu yazıda ele alınamayacak
kadar kapsamlı birçok tekniğe başvurulabilir. Onları çekici
uzun vadeli sözleşmeler veya fiyatlandırma anlaşmalarıyla
ayartmak, onlardan alacağınız geri dönütlerden yola çıkarak
karşı koyamayacakları ürünler ve hizmetler sunmak veya
rakiplerinin taklit edemeyeceği şekilde, maliyetlerini azaltacak
yollar önermek gibi örnekler sıralayabiliriz. Söz konusu olan
en değerli müşterilerinizse, onlar üzerine daha fazla konsantre
olmanız sadakatlerini yükseltecek, ancak müşteri tabanınız
gereğinden fazla konsantre, yani kısıtlı hale gelirse, hiç beklenmedik baş ağrıları da yaratabilecektir.
ICT
Dear Customer
I
t is natural in times of economic stress to focus on
what is driving the major costs in businesses and commonly this leads to the identification of opportunities for
cost-reductions. However, even allowing for the inevitable
opportunities to trim inefficiency, it is impossible to ‘save
your way out of a recession’ and, in increasingly competitive
times, it is vital to avoid making savings that adversely affect
customers’ perceptions of a rental company’s commitment
to them and the value it places on their business. In a highly
competitive sector such as equipment rental, any reduction
in apparent commitment is likely to be quickly and painfully
reciprocated. This pain will be particularly acute if inflicted
by larger customers.
So how can a rental company ensure a visible commitment
to those larger customers even while it is reducing its costbase and possibly restructuring its activities?
The article then goes on to review how rental companies
can identify their major customers and outlines measures
that should ensure their business is not lost to competitors.
Two sidebar stories explore other aspects of a rental
company’s customer based. The first looks at how customer
loyalty (or lack of loyalty) can impact on a rental company’s
business, and some of the measures that can be taken to
ensure that a rental company gains the maximum amount of
business from its customer base.
The second examines whether a rental company can ever
have too many individual customers, and whether reliance
on a small number of large customers can also be a bad
thins. In both instances, measures are outlined that would
allow a rental company to assess whether its customer base
is either too large or conversely too small to be as profitable
as it might be.
7
SEKTÖREL HABER
Kalıp sistemleri
çığır açıyor
Vinç kullanımı gerektirmeyen otomatik tırmanma
sistemleri ve geliştirilmiş
güvenlik donanımları, kalıp
sektörünün gelişimini büyük
ölçüde şekillendiriyor. Steve
Skinner, yeni nesil kalıp
sistemleriyle ilgili gelişmeleri
bizlerle paylaşıyor
T
ırmanma özelliğine sahip ve etrafı kapalı sistemlerin geliştirilmesi,
geliştirilmesi
kalıp endüstrisinin verimlilik ve
iş güvenliği konularında dev adımlar
atmasını sağladı. Vinçlerden bağımsız
çalışma olanağı, şantiye lojistik hizmetleri üzerinde büyük etki yarattı ve kalıp
sistemleriyle entegre edilen bariyer donanımları da, yüksekte çalışmayı çok daha
tehlikesiz hale getirdi.
Singapur’da 100 m yüksekliğe erişecek
olan Mapletree Anson ofis binası Proje
Müdürü Hirofumi Watanabe, “Doka’nın
tabla yükseltme sistemi (TLS), vinç kullanımıyla kıyaslandığında büyük verimlilik avantajı kazanmamızı sağladı” diyor
ve ekliyor: “Sistem, kalıp işlemlerini hız-
Malezya’nın Putrajaya kentindeki 40 katlı kulelerin
beton iskeletleri, Doka yapımı Xclimb 60 kalıp sistemi
kullanılarak inşa ediliyor
landırdı ve konumlandırma/yerleştirme sürelerini azaltarak,
tabla kalıplarının çok daha uzun süreyle kullanımda kalmasına olanak verdi.”
Malezya’da, Sunway İnşaat şirketi de, Putrajaya kentindeki
40 katlı iki ofis binası için Doka kalıplarını kullanmayı tercih
etti ve Doka Xclimb 60 tırmanır kalıp sistemi ile kalıp işlemlerinde vinç kullanılması ihtiyacı ortadan kalktı.
Binaların iskelet yapılarının inşasında, 4 bağımsız platform seviyesine ve 2 bin metrekarelik ahşap kirişli kalıba
sahip, 52 adet Xclimb 60 otomatik tırmanmalı kalıp sistemi
kullanılıyor. Sunway İnşaat Genel Müdürü Richard Wong,
iki şantiyede yalnızca 1 vinç çalıştırdıklarını, kalıpların
yükseltilmesinde vinç kullanılması halinde ise bunun yeterli
olmayacağını söylüyor.
Wong, Doka ile çalışmaktan memnun görünüyor: “Ekipler,
Xclimb 60 kalıplarını hidrolik sistem aracılığıyla yükseltiyor.
Taban kalıpları için de Doka TLS ürününden faydalanıyoruz. Böylece, geniş alanlı Dokamatic tablalarını katlar arasında vinç desteği gerekmeden taşıyabiliyoruz.
Doka yapımı sistemlere yatırım yapmış olmaktan son derece
memnunuz. Ne kadar işe yaradığını görüyoruz. Bizim için
doğru sistem buydu.”
Vinci şirketinin, Fransa’nın Lyon kentindeki yeni merkez
binasının inşasında ihtiyaç duyulan güvenlik sistemleri,
Combisafe tarafından temin edildi
34 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009
SEKTÖREL HABER
Sonoco şirketi tarafından
geliştirilen elyaf esaslı dairesel
kalıp sistemi, hem dairesel,
hem de kare kesitli kolonların
oluşturulmasında kullanılabiliyor.
Kalıpların sökülüş şekli, beton
üzerinde bitim işlemi yapılması
gereksinimini ortadan kaldırıyor
Dancourt şirketi, İngiltere
merkezli bir roket ve
endüstriyel gaz türbini
üreticisi olan Doncasters
Grubu için inşa ettiği Xışını test tesisinde, SGB
yapımı Logik 60 modüler
kalıp sistemini kullanmayı
tercih ediyor
Tırmanır sistemler hakkında, Hünnebeck
Grubu Genel Müdürü Jürgen Schlenker’in de
söyleyecekleri var: “Kent merkezleri gibi alan
sıkışıklığının yaşandığı yerlerde, tırmanır sistemler uygun bir seçenektir. Vince ihtiyaç duymazsınız. Hünnebeck’in geliştirdiği sistem, yalnızca
kendisini değil, üzerindeki aletleri, ekipmanı ve
insanları da yukarı taşıyabiliyor.”
Hızın önemi
Tabla Construction Systems şirketi tarafından
geçtiğimiz dönemde pazara sürülen Tabla Lifter
ürünü, kalıp panelleri ve direklerinin yukarı
kaldırılmasına kullanılan bir tırmanır, hidrolik
malzeme taşıyıcı olarak tanımlanıyor. Şirketin
CEO’su Paul Gillespie açıklıyor: “Modüler Tabla
payanda sistemi çok hızlı bir şekilde kurulup
Taipei 138
T
ayvan, dünyanın en yüksek binalarından birisi olan Taipei 101 ile adından zaten
bahsettirirken, şimdi de müthiş bir köprü projesi ile gündemi işgal ediyor. İnşa
edilmekte olan köprü, Taipei ve San Chung kentleri arasında son derece etkileyici bir bağlantı haline gelecek. Dan Han, Hsin Thin ve Tan Sui nehirlerinin birleşme
noktasında yer alan köprünün 2010 yılında tamamlanması bekleniyor. İnşaatı yürüten
Chun Yuan Construction şirketi, mimarinin sınırlarını zorlayan 138 m’lik orta pilonda
yürütülen kalıp çalışmaları için, Efco Forms ürünleriyle çalışmayı tercih etti. Chun Yuan
Construction İnşaat Müdürü Nelson Su, bu tercihlerine açıklık getiriyor: “Efco Power
Tower ve Plate Girder kalıp sistemleri, bizim için doğru çözüm olduklarını çoktan ispatladı. Proje sırasında karşılaştığımız birçok güçlüğü, bu ürünler sayesinde aşabildik.” Power
Tower sistemi, kalıpların vinç kullanımı gerekmeksizin sonraki aşamalara
taşınabilmesine olanak verirken, Plate
Girder sistemi de, dikey düzleme göre
12 derece yakıt olan pilon üzerine
dökülen betonların desteklenmesinde
ihtiyaç duyulan bir arada tutma gücünü temin ediyor.”
Merkez pilonun eğimli tasarımı
nedeniyle, Efco Engineering şirketi,
Power Tower sisteminin tırmanabilmesini sağlamak üzere yeni bir tırmanma direği geliştirdi.
Power Tower, 138 m yüksekliğe
erişebilmek için, her biri 4 m’lik 31
kaldırma işlemi yürütecek. Projenin
başlangıcında her aşamada beton
dökümü için 14 gün harcanırken,
Chun Yuan ekiplerinin bu süreyi 11
güne indirdikleri belirtiliyor.
sökülebildiğinden, yüksek verimlilik için vinç
gerektirmeyen bir kaldırma tertibatının geliştirilmesi zorunluydu.”
Tabla Lifter, üç ana bölümden meydana geliyor:
üst kısımda, malzemelerin yerleştirildiği platform, alt kısımda, hidrolik tertibatı, kumanda
sistemi ile tekerlekleri taşıyan taban ve bu iki
bölümü birbirine bağlayan makaslı kaldırma
mekanizması. 900 kg kapasiteli kaldırma tertibatı, 6 adet panel veya 25 direk taşıyabiliyor ve 14.6
m yüksekliğe ulaşabiliyor.
Platform ve şasi bölümlerinde yer alan uzayabilir kolları, sistemin bina içinden veya dışından
tırmanabilmesine olanak tanıyor ve böylece vinç
desteği gereksinimi ortaya çıkıyor.
Gillespie, sözlerini şu şekilde sürdürüyor: “Tabla
Lifter, amaca yönelik, hızlı, güvenli ve verimli bir
dikey taşıma tertibatıdır. Kalıp sistemlerimiz 28
metrekare/işgücü saati hızda kurulabildiği ve 56
metrekare/işgücü saati hızda sökülebildiği için,
katlar arasında aynı derecede hızlı bir kaldırma
sisteminin devreye sokulması şarttı.”
Meva’nın önerdiği çözüm olan Otomatik
Tırmanma Sistemi (OTS) ise, hidrolik pistonKuveyt’teki El Hamra Kulesi’nin yapımında,
Peri tarafından imal edilen otomatik tırmanma
sistemleri, Skydeck tabla kalıpları, SKS ve Vario
tırmanır kalıplar tercih ediliyor
lardan yararlanarak, tüm çalışma platformunu
tek parça halinde kaldırıyor. Şirketin pazarlama müdürü Jens Lützow-Rodenwoldt, sistem
hakkında şunları söylüyor: “Montaj haricinde,
OTS hiçbir şekilde vinç kullanımı gerektirmez.
OTS’nin sunduğu ana avantajlardan birisi, yüksek hızlı rüzgârlar ve olumsuz hava koşullarının
çalışma temposunu asla etkilememesini sağlamasıdır.”
Zorlu işler için kalıp çözümleri
Basra Körfezi kıyısındaki Kuveyt’te, Skidmore,
Owings ve Merrill tarafından tasarlanan 412
m’lik El Hamra kulesinde, Peri ürünlerinin kullanılmasına karar verildi.
2010 yılında tamamlanması planlanan kulenin
zemin planı, 60’ar metre uzunluğunda kenarlara
ve yuvarlak köşelere sahip bir kare şeklinde.
Binanın ana iskeleti, saat yönünün tersine bükülerek, spiral şeklinde yükseliyor ve 130 derecelik
dönüş açısı temin ediyor. Kare planın güney
kısmında, zemin alanının dörtte birlik bölümü
açık kalıyor.
Bir Peri yetkilisi, bu iddialı proje hakkında
şunları söylüyor: “Bu farklı yapının inşası, hep
kalıp teknolojileri alanında, hem de Ahmadiah
tarafından yürütülen inşaat ilerinde, son derece
zorlu gereksinimler ortaya çıkarıyor.
>
SEKTÖREL HABER
Tırmanır sistemler hakkında, Hünnebeck
Grubu Genel Müdürü Jürgen Schlenker’in de
söyleyecekleri var: “Kent merkezleri gibi alan
sıkışıklığının yaşandığı yerlerde, tırmanır sistemler uygun bir seçenektir. Vince ihtiyaç duymazsınız. Hünnebeck’in geliştirdiği sistem, yalnızca
kendisini değil, üzerindeki aletleri, ekipmanı ve
insanları da yukarı taşıyabiliyor.”
Hızın önemi
Tabla Construction Systems şirketi tarafından
geçtiğimiz dönemde pazara sürülen Tabla Lifter
ürünü, kalıp panelleri ve direklerinin yukarı
kaldırılmasına kullanılan bir tırmanır, hidrolik
malzeme taşıyıcı olarak tanımlanıyor. Şirketin
CEO’su Paul Gillespie açıklıyor: “Modüler Tabla
payanda sistemi çok hızlı bir şekilde kurulup
sökülebildiğinden, yüksek verimlilik için vinç
gerektirmeyen bir kaldırma tertibatının geliştirilmesi zorunluydu.”
Tabla Lifter, üç ana bölümden meydana geliyor:
üst kısımda, malzemelerin yerleştirildiği platform, alt kısımda, hidrolik tertibatı, kumanda
sistemi ile tekerlekleri taşıyan taban ve bu iki
bölümü birbirine bağlayan makaslı kaldırma
mekanizması. 900 kg kapasiteli kaldırma tertibatı, 6 adet panel veya 25 direk taşıyabiliyor ve 14.6
m yüksekliğe ulaşabiliyor.
Platform ve şasi bölümlerinde yer alan uzayabilir kolları, sistemin bina içinden veya dışından
tırmanabilmesine olanak tanıyor ve böylece vinç
desteği gereksinimi ortaya çıkıyor.
Gillespie, sözlerini şu şekilde sürdürüyor: “Tabla
Lifter, amaca yönelik, hızlı, güvenli ve verimli bir
dikey taşıma tertibatıdır. Kalıp sistemlerimiz 28
metrekare/işgücü saati hızda kurulabildiği ve 56
metrekare/işgücü saati hızda sökülebildiği için,
katlar arasında aynı derecede hızlı bir kaldırma
sisteminin devreye sokulması şarttı.”
Çölde Grand Prix
A
bu Dabi Formula 1 Grand Prix’inin açılışına yalnızca 5 aylık bir süre kaldı (1 Kasım 2009) ve kent
merkezinin, Saadiyet Adası’ndaki piste bağlanması için, 6.5 km’lik, 10 şeritli bir karayolunun inşa
edilmesi gerekiyor.
550 milyon dolar maliyetli karayolu projesi, 8 adet yerinde-döküm sandık kiriş köprünün ve 870 m
uzunluğunda bir tünelin inşasını da kapsıyor. Projeyi üstlene Leighton Construction şirketi, köprüler ve
tünelin kalıp ihtiyaçlarını RMD Kwikform yapımı ürünlerle karşılama yoluna gitti.
RMD Kwikform’un Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) sözleşme Uygulama Müdürü Andy Teesdale, bu
tercihin arka planını bizlerle paylaşıyor: “Bu çok büyük bir iş ve donatılı beton yapıların, projenin diğer
bölümleriyle at başı ilerleyebilmesi için
gerekli hizmet düzeyini sağlamak üzere
Leighton Construction ile işbirliği yapıyoruz.
1.6 km uzunluğundaki köprü döşemesinde ve tünelde kullanılmak üzere, yaklaşık 215 bin metreküplük Rapidshor
kalıp iskele sistemini kiralama veya satış
yoluyla tedarik edeceğiz.”
180 m uzunluğa ve 80 m genişliğe
sahip olan Golf Land köprüsü, karayolu üzerindeki en büyük köprü olmakla
kalmayacak, aynı zamanda BAE’nin en
büyük alana sahip köprüsü olma unvanını da elde edecek.
Peri’nin Slovakyalı
mühendisleri, Považská
Bystrica kentinin
yakınlarından geçen D1
karayolunun üzerindeki 767
m’lik köprü için, kalıp ve
iskele sistemlerini bir araya
getiren bir çözüm geliştirdiler
Meva’nın önerdiği çözüm olan Otomatik
Tırmanma Sistemi (OTS) ise, hidrolik pistonlardan yararlanarak, tüm çalışma platformunu
tek parça halinde kaldırıyor. Şirketin pazarlama müdürü Jens Lützow-Rodenwoldt, sistem
hakkında şunları söylüyor: “Montaj haricinde,
OTS hiçbir şekilde vinç kullanımı gerektirmez.
OTS’nin sunduğu ana avantajlardan birisi, yüksek hızlı rüzgârlar ve olumsuz hava koşullarının
çalışma temposunu asla etkilememesini sağlamasıdır.”
Zorlu işler için kalıp çözümleri
Hünnebeck firmasının Variomax ahşap kirişleri
ve Manto ile Topec kalıp sistemleri, Polonya’nın
Varşova kentindeki Poleczki İş Merkezi’nin
inşasında önemli görev üstleniyor. Proje, 2015
yılında tamamlandığında, ülkenin en büyük iş
kompleksi haline gelecek
Basra Körfezi kıyısındaki Kuveyt’te, Skidmore,
Owings ve Merrill tarafından tasarlanan 412
m’lik El Hamra kulesinde, Peri ürünlerinin kullanılmasına karar verildi.
2010 yılında tamamlanması planlanan kulenin
zemin planı, 60’ar metre uzunluğunda kenar-
lara ve yuvarlak köşelere sahip
bir kare şeklinde. Binanın ana
iskeleti, saat yönünün tersine
bükülerek, spiral şeklinde yükseliyor ve 130 derecelik dönüş
açısı temin ediyor. Kare planın
güney kısmında, zemin alanının dörtte birlik
bölümü açık kalıyor.
Bir Peri yetkilisi, bu iddialı proje hakkında
şunları söylüyor: “Bu farklı yapının inşası, hep
kalıp teknolojileri alanında, hem de Ahmadiah
tarafından yürütülen inşaat ilerinde, son derece
zorlu gereksinimler ortaya çıkarıyor.
Biz, Peri Otomatik Tırmanma Sistemi (OTS) ile
inşaat şirketinin Trio kalıp panellerini, Skydeck
tabla kalıplarını, SKS ve Vario tırmanır kalıpları
birleştirerek, duruma özel bir çözüme ulaştık.
Kalıp planlamacıları, 77 katın tamamı için
entegre ve birörnek bir kalıp sistemi geliştirdi.
Böylece, katlar arasında ayarlama yapma zorunluluğu en aza indi ve her katın 8 gün içerisinde
dökülmesi mümkün hale geldi.”
Güvenlik
AlTırmanır kalıp sistemlerinin avantajları arasında, vinç ihtiyacının ortadan kalkması ve verim->
SEKTÖREL HABER
Almanya’nın güneybatısında yer alan, 7 ayaklı,
444 m uzunluğunda ve 45 m yüksekliğindeki
Rheinfelden köprüsünün inşasında, Meva yapımı
kalıp sistemleri kullanılıyor
liğin artmasının yanı sıra, iş güvenliği düzeyinin
yükselmesi de yer alıyor.
Jens Lützow-Rodenwoldt’un sözleri, konunun
farklı bir boyutunu da ortaya koyuyor: “İşçilerin
çalışma güvenliğine yönelik yaklaşımlarda keskin
değişiklikler görülüyor ve bu alanda büyük ilerlemeler söz konusu. Kalıp endüstrisi, yapabileceğini yaptı ve işin geri kalanı şantiye yönetimlerine
düşüyor. Onların da yapması gereken şeyler hâlâ
var. Biz bir sistemi tasarlarız, ancak güvenliğe
katkıda bulunabilmesi için, sistemin uyun şekilde
kurulup işletilmesi zorunludur.”
Combisafew firmasının İş Geliştirme Direktörü
Barney Gren de benzer noktalara değiniyor: “İş
güvenliği ile ilgili en önemli konu, tüm inşaat
şirketlerinin buna azami önem vermesini sağlayabilmektir. Tüm inşaat projelerinde güvenlik sistemleri kullanılırsa, elde edilen fayda çok önemli
düzeyde olacaktır.”
Dünyanın en büyük inşaat şirketi konumundaki Vinci, Fransa’nın Lyon kentinde inşa ettiği
yeni merkez binasında, Combisafe tarafından
geliştirilen güvenlik sistemlerini kullanmayı tercih etti.
6 katlı bina, ön-döküm ve yerinde-döküm teknikleri birlikte kullanılarak inşa edildi ve her 2
teknikte de, Combisafe köşe koruma direklerinin
desteklenmesi için, önceden belirlenmiş noktalara mil yuvaları yerleştirildi. Konumlandırma
için, kıskaçlar ve vida tipi sabitleyicilerden de
faydalanıldı. Şantiyenin İş Sağlığı ve Güvenliği
Koordinatörü Julien Garrel Luya anlatıyor:
“Klasik korkulukları güçlendirmek ve kusursuz bir güvenlik sistemi oluşturmak istedim.
Combisafe ile yürüttüğümüz işbirliği sırasında,
inşaatın tüm safhalarında güvenliğin sağlanması
için ön planlamanın ne kadar önemli olduğunu fark ettik.” Ustabaşı Samuel Lozinguez de,
Combisafe ürünlerini kullanan şantiye yönetimi
ve teknik ekibin, bu sistemli çözümün avantajlarını yakından gördüğünü ifade ediyor ve
ekliyor: “Bu şekilde bir kez çalıştıktan sonra,
eski yöntemlere dönmek gerçekten çok zor olur.”
Güvenlik, Doka kalıp sistemlerinde de öncelik
sırasının en başında yer alıyor. Şirket yetkilisi Stefan Pruckmayr’a kulak veriyoruz: “Kalıp
işlemleri sırasında iş sahası güvenliğine odaklan-
manın zorunlu olduğu konusunda net bir tavra
sahibiz. Birbiri ardı sıra yürütülen çalışmalar, iş
sahalarında güvenliğin, maliyet verimliliğini de
beraberinde getirdiğini gösterdi.”
Doka’nın, hem vinç kullanılarak, hem de hidrolik otomatik-tırmanma destekleri ile yükseltilebilen Xclimb 60 kalıp sistemi, binalarda 4
katlık bir alanı, sert levhalarla tamamen kapalı
hale getirerek, tabla kalıp işlemlerinin güvenli
koşullarda yürütülmesine olanak tanıyor. Öte
yandan, Ladder XS ürünü ise, sisteme entegre bir
merdiven kafesi oluşturuyor.” Stefan Pruckmayr
sözlerini sürdürüyor: “Doka, işyeri güvenliği alanındaki liderliğini daha da ileri taşımak gibi bir
hedefe sahip. Bu hedef, Doka bünyesinde lafta
ICT
kalmıyor ve tüm ürün geliştirme çalışmalarımızın
ana özelliklerinden birisi olarak değerlendiriliTabla Construction Systems şirketi,
kendiliğinden tırmanan bir hidrolik malzeme
taşıma asansörü olan Tabla Lifter’ı satışa sundu
Independence
T
hrough the adoption of self-climbing, self-lifting and enclosed systems,
the falsework and formwork industry has taken big strides forwards in
terms of productivity and worker safety. Independence from cranes has
transformed site logistics, while integrated barrier systems have made working at height a far less hazardous occupation. The article then illustrates this
by reporting on the use of Doka equipment on the 100 m tall Mapletree Anson
office building in Singapore and two 40-storey office buildings in Putrajaya,
Malaysia.
It then goes on to introduce a system recently launched by Tabla
Construction Systems, the Tabla Lifter, a self-climbing hydraulic scissor
materials handler designed to lift its props and panels to the next working
deck.
The self-climbing equipment offered by Peri is then illustrated by a selfclimbing formwork solution the company supplied for the Skidmore, Owings
and Merrill designed 412 m tall Al Hamra Tower, due for completion in 2010.
As well as freeing crane time and aiding formwork productivity, an important factor in the development of self-climbing and self-lifting systems has
been worker safety. Manufacturers can design a safe system, but for it to
improve worker safety it has to be fitted and used properly.
This is then also illustrated by solutions provided by leading falsework and
formwork providers, such as
Combisafe’s safety systems for the construction of Vinci’s new regional
headquarters in Lyon, France and Doka’s Xclimb 60 forming system that can
be jumped either by crane or hydraulic self-climbing.
Safety, ergonomics, accessories and new materials are key drivers in the
sector, according to Hünnebeck, with detail and solutions differentiating the
big players. Hunnebeck believes that they now are more a service provider
than an equipment producer, and now this is being developed into them being
a solution provider.
Meva shares the sentiment of becoming a solution provider rather than a
product and technology supplier.
One major area of concern for the leading suppliers is the number of copies of their equipment increasingly being seen in Eastern Europe, China and
India, and all are therefore working to ensure that their intellectual property
rights (IPR) are protected correctly. Also, they have to show contractors that
it makes business sense to go with the ‘original providers’ and their support
and service rather than use copied systems. In this respect, service is a crucial aspect of their business.
KOMATEK
KOMATEK
nasıl geçti?
Komatek Fuarı’na giderken hepimizde bir
kaygı vardı. Açıkça sektör çok da umutlu
değildi. Komatek’ten hemen önce yapılmış
olan Mermer Fuarı’ndaki olumsuz tablo
moralleri bozmaya yetiyordu. Ancak beklenen olmadı, iyi ki olmadı. Fuar belki de son
yılların en iyi fuarı şeklinde cereyan etti
K
rizin günlük yaşamlarımızın temel konusu olması ile
beraber bu sene yapılacak her etkinlik baştan tartışmalı
hale gelmişti. Bırakınız pazarlama iletişiminin önemli
kanallarından olan fuarları, firmalar kullanıcılarına yönelik sahada yapacakları her etkinliği gözden geçirmeye başladılar. 2007
yılında yapılan gösterişli etkinliklerden bu sene eser kalmadı. İş
makineleri sektörü sıkı maliyet politikaları kıskacında daralmayı
en aza indirmeye gayret gösterdi
Tüm bu olumsuz tablolar Komatek Fuarı’nı baştan olumsuz
bir havaya sokmuş idi. Yapılacak, yapılmayacak, desteklenecek,
desteklenmeyecek tartışmaları epeyce sürdü. Sonunda fuarın
yapılacağı kesinleşti, İMDER desteğini sundu, fuar yapımcısı
Sada başından beri yapmakta bir an bile tereddüt etmediği fuarı
gerçekleştirdi. Komatek Fuarı’na giderken hepimizde bir kaygı
vardı. Açıkça sektör çok da umutlu değildi. Komatek’ten hemen
önce yapılmış olan Mermer Fuarı’ndaki olumsuz tablo moralleri
bozmaya yetiyordu. Ancak beklenen olmadı, iyi ki olmadı. Fuar
belki de son yılların en iyi fuarı şeklinde cereyan etti. İlk gün aşırı
soğuğun etkisi ile zaten bozuk olan moraller sonraki günlerde
açan güneş ve gerçekleşen satışlar ile yerini coşkuya bıraktı.
Komatek’e gelen her mütteahit, her hafriyatçı, her kamu görevlisi; fuara katılan her firma mutlu ayrıldı.
Sektörün bu seneki en önemli buluşması, iş makineleri sektörüne moral aşıladı. İş makineleri sektörü daha yapılacak çok işi
olduğunu, bu ülkenin yapılacak yollarına, inşa edilecek barajlarına omuz vermeye devam edeceğini gördü. Gelişme ve verimliliğin, memleketin büyümesinin iş makinelerinin kullanılmasından, alınmasından, yenilenmesinden geçtiğini tekrar hatırladı.
KOMATEK
Çukurova Ziraat büyük tonajlı makinelere dikkat çekti
Satış ve Pazarlama Müdürü Esra İşbilir:
Bir kafe havası yarattığımız stantta, tasarımımız ile distribütörlüğünü yaptığımız markaları birbirinden ayırmayı amaçlıyoruz. Büyük tonajlı makinelerimizi ön plana çıkardık. Bu
fuara çok fazla bilinen, klasik makine modellerimizi getirmedik. Müşterinin ilk olarak görmesini istediğimiz makine yıkım
makinesi. Bu nedenle 24-25 metrede yıkım yapabilen, aynı
zamanda ekskavatör görevi gören makinelerimizi getirdik ve
çok maliyetli olmasına rağmen bu makinelerimizi sergiledik.
Ana müteahhitler Ankara’da olduğu için farklı ürünler getirip dikkat çekmek
zorundasınız. Yıkım makinelerimizin arkasına 72 ton’luk ekskavatörümüzü
koyduk. Yol müteahhitlerine hitap eden silindirmelerimizi ön tarafa dizdik.
Ayrıca yeni ürünümüz 50 ton’luk SH480LHD-5 serisi Sumitomo paletli
ekskavatörümüzü sergiledik. İçeriye girdiğinizde SH225X-3B gibi dar alanda
çalışabilen ya da tünellerde kullanılan 25 tonluk short radius olan konsept
makinemizi koyduk. Klasik ürünlerimizden ise; 30 tonluk ekskavatör, bekoloderler ve loderlerimizi sergiledik.
Gama Ticaret ve Turizm vinçleri ön plana çıkardı
Dış Ticaret Yetkilisi Murat Türeli:
Fuara ağırlıklı olarak Zoomlion grubuyla katıldık. Stant alanımız 600 metrekare. Mobil vinç ve
kule vinçleri ön plana çıkardık. Zoomlion’un çok
geniş bir ürün portföyü mevcut. Beton pompası
kalitesini Avrupa’nın birçok yerinde kanıtlamış bir
ürün. Zoomlion marka greyderleri bu sene pazara
sunuyoruz ve şimdiden çok ilgi gördü diyebiliriz.
Mustang skid steer loderlerimizi sergiledik. Bu
loderler çok kompakt ürünler. Çok geniş uygulama alanları var ve
genellikle inşaat, yol, bahçe-peyzaj, tarım işlerinde kullanılıyorlar. Ayrıca
Lonking marka yükleyicimizi ve forkliftlerimizi de sergilemekteyiz. Tüm
ürünlerimizin kalite-fayda/fiyat oranları son derece yüksek.
Göker mobil beton santrali ile fuardaydı
Enka Pazarlama krizde de müşterilerinin yanında oldu
Bölge Satış Müdürü Selçuk Can:
Büyük klas makinelerimizi sergilemedik, bunun yerine
spesifik ürünlerimizi müşterilerimez tanıttık. Fuar bizim
için iyi geçiyor ve beklentilerimizi karşılıyor. Ekskavatör ve
yükleyicilerimiz her zamanki gibi ilgi görüyorlar. Bu fuara
özellikle büyük klas makinelerimizi getirmedik. Çünkü o
makinelerimiz değerli müşterilerimizin sayesinde zaten sektörde belli bir yere ve belli bir pazara sahipler. Bu fuardaki
amacımız müşterilerimize yeni ürünlerimizi tanıtmaktı. Bu
nedenle bu fuarda özellikle Terexfuchs marka elleçleme makinelerimizi, Hartl
marka mobil konkasörlerimizi, Bell marka belden kırma kaya kamyonlarımızı
ve Tadano marka mobil vinçlerimizi sergiledik. Çünkü bu tip makine pazarlarının orta ve uzun vadede daha iyi olacağını düşünüyoruz. Bu fuarda ilk kez
Hitachi marka ZX350LCK model yıkım makinemizi de sergileme fırsatı bulduk. Ne mutlu ki, değerli müşterilerimiz bu ürünlere çok fazla ilgi gösterdiler.
Biz de bu ilgiye layık olmak için var gücümüz ile çalışacağız.
Genel Müdür Munip Aydın:
Fuarda mobil beton pompası, transmikser, mobil
beton santrali ürünlerimizi sergiledik. Göker hedeflerine doğru seçkin partnerleri, beton pompalarında
Waitzinger ve Klein, transmikserlerde Intermix, yüksek teknoloji modern beton santrallerinde Simem,
beton finişerlerinde İtalyan Gomaco ve Elca beton
pompaları, transmikserler, kule vinçleri vs ile birlikte
yürüyor. TS EN ISO 9001:2000 belgesine sahip
olan Göker Türkmenistan, Azerbaycan, Kazakistan,
Özbekistan, Hollanda, Almanya, Romanya, Bulgaristan, Belçika,
İngiltere, Arnavutluk, Kosova, Rusya, Ukrayna, Sibirya, Kore, Birleşik
Arap Emirlikleri, Dubai, Suudi Arabistan, Katar, Suriye, Irak, Libya,
Ürdün, Tunus, Cezayir, Lübnan, Nahçıvan, Tacikistan, Afganistan,
Sudan, Yemen, Ekvator Ginesi gibi birçok ülkeye ürünlerinin ihracatını
yapıyor. Firmamız imalatını ve satışını yaptığı tüm ürünlerin satış sonrası teknik ve bakım hizmetlerini de beraberinde sunuyor. Fuara özel
ürün olarak Gomaco ile birlikte yürüttüğümüz beton finişerlerinden
sergilemek istedik lakin kriz nedeni ile fuara özel ürünümüzü getiremedik.
>
KOMATEK
HMF Makina’da fuar kampanyası
Hasel’de 4 farklı beko-loder modeli bir arada
İş Makineleri Satış Müdürü Uğur Sivrikaya:
Fuara New Holland firmasının ürettiği 4 yeni beko-loder
modeliyle katıldık. Bunlar; B90B, B100B, B110B ve B115B.
Bunların tamamı ekskavatör tipi boma sahip yeni nesil ürünler.
Bunun dışında ekskavatör grubunda; 22, 28, 32 ve 38 ton
klasmanındaki E215B, E265B, E305B ve E385B modellerini
sergiledik. Ayrıca E385’te ağır hizmet tipi bom, arm, kova ve
geniş şase seçeneğini sunduk. Ayrıca W170B ve W190B olarak orta sınıfta iki loderimizi sergiledik. Endüstriyel operasyonumuzun içinde
Linde, Hako ve Jlg gibi markalarımız da var. Bu ürünleri de fuarda sergiledik.
Ayrıca bizim kardeş kuruluşumuz olan TTM firmasının Türkiye distribütörlüğünü almış olduğu Terex firmasına ait 860 Terex ve 970 Terex modellerini
de standımızda ziyaretçilerimizin beğenisine sunduk. Bunların dışında, fuara
yetişmemesi nedeniyle üzüntüsünü yaşamakla birlikte, Om marka saatte 80 ile
450 ton arası kapasiteli mobil kırıcılarımızın da tanıtımını yapmaya çalıştık.
Fuarın yıldızı bence E385 BLC versiyonu oldu. Ayrıca insanlar ilk defa dört
farklı beko-loder modelini bir arada bu fuarda gördüler. Yine ziyaretçilerimize
30 ton sınıfındaki iki farklı modelimizi anlatmaya çalıştık ki bildiğim kadarıyla
sektörde 30 ton sınıfında iki ayrı ürün sunabilen başka bir firma yok.
Hidromek 3 yeni makine sergiledi
Pazarlama Müdürü Bora Koçar:
Standımız 1000 metrekare büyüklüğünde. Komatek
Fuarı’nda, düzenleyen yetkililerin belirttiği kadarıyla bu yıl
rekor bir katılım olmuş, ilk 2 günde 6 bin kişinin fuarı ziyaret
ettiği söyleniyor. Bizim standımız da dolup dolup taşıyor.
Tahminimizin çok üzerinde ziyaretçi var. Fuarda yeni müşterilerle tanışıyoruz, müşteri bu yıl makine almazsa ilerideki yıllarda
makine alabilir. Dolayısıyla fuarın getirisi tartışılamaz. Biz de,
kriz dönemi olmasına rağmen belli masraflardan kısarak fuara
katıldık. Standın içinde konstrüksiyon yapmadık, böylece de standa çok para
harcayarak, metrekaremizi küçültmek durumunda kalmadık. Makinelerimizi
göstermenin fuar için çok daha önemli olduğunu düşünüyorum. Standımızda,
bizim uzun kollu diye tabir ettiğimiz, sektörde long reach olarak bilinen ürünümüzü ilk defa sergiliyoruz. Kalkar kabinli 20 ton ekskavatörümüzü ilk defa
çıkarttık. 37 ton’luk ekskavatörümüz HMK 370 LC’yi ilk olarak Marble ve
Intermat’ta sergilemiştik, burada da sergiliyoruz. Baktığınızda 3 yeni makineyi
ziyaretçilerin ilgisine sunduk, bunun yerine konstrüksiyon yaptırsaydık boşa
gitmiş bir para olacaktı. Komatek 2009 Fuarı Hidromek adına gayet başarılı bir
fuar olarak geçiyor, yeni ürünlerimizle ziyaretçilerin çok fazla ilgisini çekiyor.
Ziyaretçi potansiyelini ve ziyaretçilerin yaklaşımlarını görünce katılmakla çok
doğru bir karar verdiğimize inanıyorum.
Pazarlama Sorumlusu Reyhan Uğurlu:
Standımızda 18’e yakın ürünümüzü sergiledik.
KOMATEK Fuarı Anadolu’nun her yerinden ziyaretçi
aldığı için önemli bir fuar. Standımızda 3 markamızı
birden sergiliyoruz. Hyundai iş makineleri ve Hyundai
forkliftlerimizi, Atlet depo içi ekipmanlarını ve Kwanglim
marka kırıcılarımızı sergiledik. Kırıcılarda G beko-loder
kırıcılarını, ekskavatör kırıcılarını, sergiledik. Atlet depo
içi ekipmanlarından da 3 model getirdik. En yüksek tonajlı ekskavatörlerimizden R 360 LC 7A modelini sergiledik. Fuara gelmeden önce piyasada hareketlenme başlamıştı. Fuar nasıl geçecek diye düşünürken fuarın
ilk gününden itibaren çok sayıda kayıt almaya başladık. Standımızı 700
civarında müşterimiz ziyaret etti. Hyundai bizim birinci ürünümüz. Bu
nedenle Hyundai marka makineleri göz önüne koymaya çalıştık. İkinci
ve üçüncü planda ise Atlet ve Kwanglim markalı ürünlerimiz var. Fuar, iş
makineleri sektörüne hitap ettiğinden endüstriyel ürünlere, kırıcılara ve
iş makinelerine öncelik verdik. Kırıcı satışı da gerçekleştirdik. Hyundai iş
makineleri grubundan R360 LV 7A, 200W lastik tekerlekli ekskavatörümüz ve 290LC 7A dikkat çekti. İki tane mini makinemiz var. Minilerden
HSL 650 skid ster loder satıldı. Bu ürün, özellikle bir bayanın bile kullanabileceği bir makine. Genel olarak fuarda yeni makine tanıtan firma
neredeyse yok.
San Makina motor greyderi ile fuardaydı
Operasyon Müdürü Gürol Tanrıkulu:
Sany’nin makine profilinde ekskavatörler, forekazık makineleri, paletli vinçler, greyderler, silindirler ve asfalt sericileri gibi çok çeşitli ürünler
bulunuyor. Buna rağmen, sadece bu yıla özel olarak biraz daha ekonomik düşündük ve küçük bir
stantta bir adet motor greyder sergileyerek tanıtım
yapmaya çalıştık. Greyder dışındaki ürünlere ait resimler ve posterler
kullandık, diğer ürünlere ait broşürler dağıttık. Kendimizi bu şekilde
tanıtmaya çalıştık. Greyder sergileyerek isabetli bir seçim yaptığımızı
ziyaretçilerin greydere olan ilgisi ile anlamış olduk. Bu seneki Komatek
Fuarı öncesinde iş makineleri sektöründeki firmaların çoğunda katılım
ve verimlilik konusunda soru işaretleri vardı. Bunun sonucunda bazı
firmalar fuara katılmadı. Ama San Makine olarak biz yeni bir firma
olduğumuz için katılmalıyız diye düşündük. Fuarın verimliliğinden çok
Sany markasını ilk defa duyacak insanlarla karşılaşmak ve onlara Sany’yi
anlatmak önemliydi. Bunda da başarılı olduk diye düşünüyorum. Fuarı
ziyaret eden gerek kamu gerekse özel, Türkiye’nin nadir kuruluşlarından
pek çoğu ile tanışma fırsatımız oldu. Buna ilaveten fuar sırasında gelen
talepler doğrultusunda yapılan anlaşmalar ve fuar sonrası için satış fırsatları, bize bu fuardan gelen artı değer olmuştur. Bu fuarın tek olumsuz
yanı yağan yağmurun ziyaretçi sayısını etkilemiş olmasıdır.
>
Sanko Makina standın büyük bölümünü Doosan’a ayırdı
Pazarlama Müdürü Nesil Melek:
Sanko Makina olarak dünyaca ünlü, ismini ve kalitesini ispatlamış birçok markanın Türkiye temsilcisi olmamız fuarlarda
kısıtlı sergileme alanı söz konusu olduğunda bizlere sıkıntı
yaratmıyor değil. Fakat doğru tercihler fuarın verimli geçmesi
açısından önemlidir ve biz de daha önceki yıllarda olduğu gibi,
piyasadaki dalgalanmaları, satış raporlarını ve içinde bulunduğumuz dönemdeki eğilimleri göz önünde bulundurarak bir
ürün yelpazesi belirledik. Şu anki sonuç doğru tercihleri yaptığımızı gösteriyor.
Fuarda alanımızın büyük bir bölümünü uzun yıllardır satışlarımızın da büyük bir
bölümünü oluşturan Doosan markasına ait makineler doldurdu. Bunun yanı sıra
kendi markamız olan ve üretimini Gaziantep’de gerçekleştirdiğimiz MST markasına ait beko-loder ve telehandlerlar fuarda büyük ilgi gördü. Özellikle henüz
seri üretimine geçmediğimiz ve bir prototip olarak fuarda sergilediğimiz SB
902 beko-loder ürünümüz farklı tasarımı, şık dizaynı ve operatöre sunduğu üst
düzey ergonomi ve konfor ile fuarın en önemli yeniliklerindendi. Yine Türkiye
temsilcisi olduğumuz Atlas marka yükleyici ve silindirler, Ingersoll Rand marka
kompresörler, Doosan hidrolik kırıcılar fuarda satışını gerçekleştirdiğimiz ürünler
arasındaydı. Fuarın hareketli geçmesi, standımızın sektörde yer alan gerçek ziyaretçilerin akınına uğraması, bizler için özellikle böyle bir dönemde umut verici
oldu. Komatek 2009 en azından içinde bulunduğumuz sektör için, söz konusu
karamsar ortamdan çıkıp, güzel günlerin başladığı bir dönemin miladı olmasını
umuyoruz.
Volvo, “çok kalabalık geldi”
Ürün Pazarlama Müdürü M. Burçin Yardımcı:
Standımızı 3 parçaya böldük. Sağ ve sol taraflarda
birer platformlarımız var. Sağ taraftaki platformu Satış
Sonrası Hizmetlere ayırdık, sol taraftaki platformu da
Makine Satış Bölümüne ayırdık. Satış bölümünün
içinde kullanılmış makine satış, kiralama, satış ve
Volvo Finans temsil ediliyor. Satış sonrasında bizim
VISA Solid Blue olarak adlandırdığımız, Volvo İleri
Servis Anlaşmalarımızı temsil eden ve bunun ögelerini anlatan lansman
yapıyoruz. Bu lansmanda VISA Solid Blue’nun neleri kapsadığını, ne
şekilde işlediğini, iş ortaklarımıza ne tür avantajlar sağladığını sözlü ve
görsel olarak anlatıyoruz. Satış Sonrası Hizmetler kapsamında, yedek
parçalarımızı (filtre, tırnak gibi ürünleri) sergiliyoruz. Satış tarafına
geçersek, bu yıl Volvo İş Makineleri’nin 175. senesi ve bu seneye istinaden, Makine Satış tarafında buna yönelik bir konsept oluşturduk. 175
sene önceki ilk Volvo İş Makinesi’nden bugüne kadar nasıl geldiğimizi
simgeleyen büyük bir görsel kullandık. Hem Satış Sonrası Hizmetler
hem de Makine Satış tarafında birer tane LCD ekranımız var. Ekranda
işlediğimiz konulara yönelik filmler gösteriyoruz. İş Ortaklarımız da bu
filmlere ilgi gösteriyorlar. Her iki platformun arasında ise 2 adet kapalı
toplantı odası, 2 adet depo ve 1 adet mutfak yer alıyor.
Uygunlar Liugong’a ağırlık verdi
Dış Ticaret Genel Direktörü Kıvanç Eren:
Biz özellikle yükleyici grubuna ağırlık veriyoruz. Liugong’un
50 yıllık bir tecrübesi var ve geçen yıl Liungong markasının
lansmanını yükleyici grubuyla yapmıştık. Standımızda mini
ekskavatör ve yükleyici grubundaki ürünlerimiz yer aldı.
Amacımız öncelikli olarak güçlü olduğumuz alanda varlığımızı göstermekti. Özellikle gıda ile alakalı iş kollarında mini
makinelere yoğun talep var. Kato, bizim 1997 yılından beri
birlikte olduğumuz, bizim adımızın anılmasını sağlayan markamız olarak her
fuarda yerini alıyor. Ama bu yıl Liugong’a biraz daha ayrıcalık verdik. Çünkü
Liugong’un daha çok tanıtılmaya, müşteriyle iç içe olmaya ihtiyacı var. Bunun
dışında forklift 2006’da başlayıp her geçen yıl daha çok geliştirdiğimiz ve yatırımlarımızı yönlendirdiğimiz ürün grubumuz. Önümüzdeki dönemlerde, sektörün
daha çok gelişmesiyle birlikte forklift grubuna çok daha büyük yatırımlar yapacağız. Ekibimden aldığım geri dönüşe göre, fuarın ilk günü hariç beklediğimiz
hareketliliği yakalamış görünüyoruz. Bu hareketliliğin belki direkt satışa etkisi
olmayacak ama vitrinde yer almak, makinelerimizi sergilemek, potansiyel müşterilerimize kendimizi ifade etmek ve rakiplerimizle aynı platformda olmak açısından beklentilerimizi karşılayan bir fuar olduğunu söyleyebilirim.
Wirtgen standında yeni ürün; Multiplex Ski
Genel Müdür Uğur Girginkaya:
Yeni bir ürün olarak Multiplex Ski ürünümüzü
sergiledik. Bu, hiç kimsede olmayan bir ürün.
13 metrede 3 tane sensör var, her sensöründen
5 tane veri alıyor, bu verilerle ondülasyonları
minimuma indiriyor. Karayolları ile ilgili yeni
çıkan kanunlara göre belli bir mesafedeki ondülasyonlardan ceza kesilecek. Bu makine bu cezaları ortadan kaldırıyor.
Hassas dökümü sağlıyor. 13 metreyi tek seferde dökme imkanı veriyor.
Karayolları örneğin 10 metrede ondülasyon şu kadar olacak diyorsa,
bu makine onları kaldırıyor. Bunun dışında Hamm silindirlerimizi
ve Wirtgten freeze makinelerimizi sergiledik. Wirtgen olarak “Close
to our customers” sloganımızdan dolayı bu tür fuarları kaçırmıyoruz.
Hatta kurumsallık ilkelerimiz gereği tüm fuarlara aynı standartlarda
katılıyoruz, örneğin stantta ikram edilen ürünler bile Almanya’dan
geliyor. İmaj ve işe verilen önemde de bir standardizasyon var. Wirtgen
tamamen fuarlara katılma taraftarı.
ICT
Sektörün bu seneki en önemli buluşması, iş makineleri
sektörüne moral aşıladı.
Komatek’ten hemen önce yapılmış olan Mermer Fuarı’ndaki
olumsuz tablo moralleri bozmaya yetiyordu. Ancak beklenen
olmadı, iyi ki olmadı.
Komatek’e gelen her mütteahit, her hafriyatçı, her kamu
görevlisi; fuara katılan her firma mutlu ayrıldı.
TÜRKİYEDEN HABERLER
Komatsu’nun En İyi Teknisyeni Türkiye’den
Komatsu’nun En İyi
Teknisyeni Türkiye’den
Geçen yıl Umman’da
düzenlenen ve Türkiye’den
Hakan Atalay’ın birinci
olduğu Komatsu Ortadoğu
En İyi Teknisyen yarışmasında bu yıl Türkiye tekrar
birinci oldu. Adapazarı
Semaksan’da düzenlenen yarışmada En İyi
Teknisyen unvanını Ankara
Delta İş Makineleri’nden
Olgun Pehlivan aldı
K
omatsu tarafından düzenlenen Ortadoğu En İyi Teknisyen
Yarışması’nda Türkiye üst üste iki yıl birinci oldu. 3.
Ortadoğu En İyi Teknisyen Yarışması bu yıl Türkiye’de
gerçekleşti. Geçen yıl Umman’da düzenlenen ve Bursa Teknik
Grup’tan Hakan Atalay’ın birinci olduğu yarışmada bu yıl da
Ankara Delta İş Makineleri’nden katılan Olgun Pehlivan birinci
oldu. Temsa Global’in Adapazarı servisi Semaksan’da düzenlenen
yarışmaya bu yıl Komatsu’nun Türkiye, Mısır, Ürdün, İran,
Suudi Arabistan, Katar, Umman Bahreyn ve Dubai ülkelerindeki
en iyi teknisyenleri katıldı. Yarışmaya katılan teknisyenler Nisan
ayında kendi ülkelerinde düzenlenen yarışmalarla ülkelerinin en
iyi teknisyenleri seçildiler. Tüm teknisyenlerin aynı aşamalardan
geçtiği bu yarışmalarda, Komatsu standartlarının uygulanıyor.
Yarışmanın aşamaları hakkında Temsa Global Eğitim Uzmanı
Sertaç Varol’dan bilgi aldık. Yarışmanın 3 aşamadan oluştuğunu
ve her aşamanın Komatsu yetkilileri tarafından puanlandırıldığını söyleyen Sertaç Varol, pratik bölümden oluşan ve makineye
bakım yapılan ilk aşamayı şöyle anlattı: “Bakımdan sonra kırıcı
monitöründen kırıcının ayarının bozuk olduğunu fark ediyor.
Ayarlarını yapıyor, kırıcı bakımlarını yapıyor ve daha sonra makinenin bir başka arızasını tespit ediyor. Bu daha önceden bilinçli
olarak yapılmış bir arıza. Ama yarışma gereği bizim arızalar hakkında bir bilgimiz yok. Yarışmacıların pratik aşamada 45 dakika
içinde bu arızaları gidermesi gerekiyor. Yani makinenin bakımını
yapacak, kırıcı ayarlarını yapacak ve makine üzerinde yaptığı
işlemleri raporlayacak.” Yarışmada hem teorik hem de pratik sınav
yapıldığını belirten Varol, birinci aşamanın 45 dakika sürdüğünü,
ikinci aşamada ise raporlama yapıldığını kaydetti. İkinci aşamada
teknisyenlerin makinenin sahibine raporlama yaptığını ifade
eden Varol, bu aşamanın 25 dakika sürdüğünü söyledi. Üçüncü
aşamada ise elektrik sınavının yapıldığını belirten Varol, elektrik
sınavının zor bir sınav olduğunu, teknisyenlerin bu sınavda başarılı olabilmesi için her şeyi hem eksiksiz hem de çok iyi bilmesi
gerektiğini dile getirdi. Varol, birinciye 1.000 dolar para ödülü ile
plaket verildiğiniz söyledi.
Eşitlik halinde birinciyi nasıl seçtiklerini sorduğumuz Varol,
şunları söyledi: “Burada öncelikle teknisyenin emniyet kurallarına uyup uymadığı gözlemleniyor. Kıyafetine, şapkasına, eldivenine gözlüğüne vs. bakılarak puanlama yapılıyor. İkinci olarak
ise bakım esnasında atladığı konu var mı diye bakıyorlar. Eğer
atladığı yerler varsa oralara eksi puan veriyor, ama hepsine bakıp
eksiksiz bakım yapıyorsa tam puan veriyor. Teknisyen son olarak
arızayı da giderirse son puanını alıyor.”
ICT
İMDER: Pazardaki toparlanma sektöre umut oldu
İMDER: Pazardaki toparlanma
sektöre umut oldu
ilk 4 ayın rakamlarını açıklayan İMDER Başkanı
Rızanur Meral, bu dönemin kötü geçmiş olmasına rağmen, KDV indirimi ve Komatek Fuarı gibi
gelişmelerle Mayıs ayında iyileşme işaretlerinin
göründüğünü söylüyor
K
üresel ekonomik krizle birlikte zor günler
geçiren iş ve istif makineleri sektörünün
Ocak-Nisan dönemi satış raporları İMDER
tarafından açıklandı. Buna göre iş makineleri
sektörü dört aylık dönemde yüzde 54 oranında
daraldı. 2008’in aynı döneminde 357.7 milyon
dolarlık ihracata imza atan sektör, 2009 yılında
192.9 milyon dolarda kaldı. İstif makinelerinde
ise yüzde 59’luk bir daralma yaşanırken, ihracatta bir artış söz konusu. 2008 yılının ihracatı
49 milyon dolar iken, 2009’un ilk dört ayında
ihracat 55.7 milyon dolara gerçekleşti. Türkiye İş
makineleri İmalatçıları ve Distribütörleri Derneği
(İMDER) Başkanı Rızanur Meral, sektörün ilk
dört ayda kötü bir dönem geçirdiğini belirterek,
“Buna rağmen KDV indirimi ve Komatek Fuarı
sektörümüze büyük moral verdi. Mayıs ayıyla
birlikte başlayan iyileşme işaretlerinin 2009 son
çeyreğinde kendini daha fazla hissettirmesini
ve sektörün yeniden toparlanmasını bekliyoruz.
Kriz sonrası Türkiye’ye iş makinesi yatırımı için
çeşitli illerde araştırma yapan ve bizzat bizimle
görüşen 50 firma var” dedi.
İş makineleri sektöründe düzelme
başladı
Türkiye iş makineleri sektörünün ilk dört ayını
değerlendiren İMDER Başkanı Rızanur Meral,
bütün dünyada yaşanan durgunluğun Türkiye
iş makineleri sektörünü de derinden sarstığını,
buna karşılık sektörün düzelme beklentileriyle
hareket ettiğini kaydetti. Kriz öncesi ayda 1.000
makine satarken krizle birlikte bu sayının 150’ye
kadar düştüğüne işaret eden Meral, şu sıralar
satışların tekrar 250’ye yükseldiğini belirterek
düzelme işaretlerini sevindirici bulduğunu aktardı. 5-10 Mayıs tarihlerinde Ankara’da düzenlenen
Komatek Fuarı’na sektörün katılımının oldukça
yüksek olduğuna dikkat çeken Meral, 22 bin yerli
ve yabancı ziyaretçinin katıldığı fuarda 200 firma
ve 400 markanın yer aldığı bilgisini verdi. Fuara
katılan firmaların beklenenin üstünde bir ilgiyle
karşılaştığını aktaran Meral, “KDV indirimi ve
krizin tüm dünyada gerileme eğilimine girmesi
alıcıları harekete geçirdi. Çok sayıda firma yeni
sipariş alırken bazıları da işbirliği, yatırım gibi
alanlarda önemli görüşmeler yaptı. KDV indirimiyle tetiklenen bu talebin devam etmesi için
3 aylık sürenin uzatılmasını ve iş makinelerinde
yüzde 18 olan KDV oranını yüzde 8’de sabitlenmesini talep ediyoruz. Bu gerçekleşirse yatırım
ve istihdam anlamında büyük kazanımlar elde
edilir” diye konuştu.
ICT
Enka İnşaat ve Amerikan Bechtel firması ortaklığıyla, Arnavutluk’ta inşa edilen,
Rreshen-Kalimash Otoyolu’nun, sarp dağ yamaçları ve nehir yataklarında yer alan
köprü ve viyadük ayaklarında kullanılan Potain MDT 178’lerin bir bölümü Tekno
İstanbul tarafından sağlandı
P
rojede kullanılan kule-vinçlerin planlanması ve projelendirilmesi için Enka tarafından Arnavutluk’a davet
edildiklerini söyleyen Tekno İnşaat Makinaları Yönetim
Kurulu Üyesi ve Kule-vinç Grup Başkanı Sinan Türeyen, projenin halen Arnavutluk’un en büyük yol projesini olduğunu
belirtti. 2008 sonunda 4 bin 500 kişiye iş imkanı sağlayan
ve bu yönüyle de bölgenin en önemli projesi olan Otoyol’un
toplam uzunluğu 61 km. Otoyol’un ilk bölümü, Rreshen’den
Reps’e 18 km. uzunluğundaki kısmı ve Kasım 2008’de tamamlandı. 27 km.’lik ikinci kısım Reps’ten Thirra’ya uzanıyor.
Üçüncü kısım ise Thirra ile Kolshi arasında, Runes dağının
1.858 m. rakımda, 5.5 km çift tüplü tüneli ile geçilecek
Rakamlarla Rreshen – Kalimash
Karayolu Projesi: Otoban
•
•
•
•
•
•
61 km uzunluğunda çift yönlü asfalt yol
3 bölüm
5.5 km uzunluğunda çift yönlü ikiz tünel
Toplam 4.4 km uzunluğunda 29 köprü
33 milyon metreküp hafriyat kazısı
595 bin metreküp beton
Beton
Güzergâh üzerinde 29 köprü mevcut olup, ihtiyaç duyulan beton, kapasiteleri 60
ile 100 metreküp/saat arasında değişen, tam otomatik 5 beton santrali tarafından
temin edildi. Köprülerin U-kirişleri, 5 farklı noktada hizmet veren iki beton üretim
tesisinde hazırlandı. Çubuk donatı ve çimento, tamamen yerel kaynaklardan temin
edildi. Güzergâh üzerindeki en büyük köprü 360 m uzunluğa erişirken, en yüksek
köprü de 80 m’lik ayaklara sahip.
olan 15 km.’lik bölüm. 2. ve 3. kısımdaki tüm inşaat işlerinin
Haziran 2009 tarihinde tamamlanmasının planlandığı bilgisini
veren Sinan Türeyen’e tekrar kulak veriyoruz: “Otoyol’un 4.4
km.’lik kısmı toplam 27 köprü ve viyadük ile son derece dağlık
bir bölgeden geçiyor. En uzun viyadük toplam 360 m. uzunluk
ve 80 m. yüksekliğe sahiptir. Tekno, bu köprü ve viyadüklerin
inşaatında kullanılacak kule-vinçlerin planlaması ve projelendirilmesi için Enka tarafından Arnavutluk’a davet edildi ve
projenin zorluklarını yerinde gözlemleme imkanı sağlandı. Kulevinçlerin inşa edeceği köprü ve viyadük ayaklarının sarp dağ
yamaçlarında ve büyük çoğunluğunun ise nehir yatağı içinde yer
alıyor olması kule-vinçlerin seçimini daha da hassas bir boyuta
getirdi. Dolayısıyla, diğer projelerde de olduğu gibi, konu kulevinç satışından ziyade, kule-vinçlerin projenin her aşamasına
sorunsuz uyum sağlamasına ve çalıştırılmasına yönelik bir proje
olarak değerlendirildi. Kule-vinçlerin, proje için gerekli kaldırma
kapasitesine sahip olması gereğinin yanı sıra, 27 adet köprü ve
viyadük ayağının inşaatı için çok sayıda monte ve demonte edilecek olması da dikkate alınarak, Potain MDT 178 modeline karar
verildi. Orta büyüklükte ve 8 ton max. kapasiteli sınıfta yer alan
Potain MDT 178 modeli, 1.500 kg yükü, 60 m.’lik yatay bomun
ucunda kaldırabiliyor. Yaklaşık 50 m.’de bağlantısız yüksekliğe
sahip olan MDT 178 model kule-vinç, 90-100 m. yüksekliklere
hizmet verebilmek için 50 hp’lik LVF tip yük kaldırma motorları
ile donatılmış bulunuyor. Toplam 6 adetlik sipariş paketinde yer
alan tüm kule-vinçler aynı komponentlerin yanı sıra, projenin
gerektirdiği yerlerde kullanılmak üzere sabit montaj ve rayda
yürüme ekipmanlarına da sahip. Kule-vinçlerin bir kısmı Tekno
İstanbul stoklarından, bir kısmı ise Fransa’dan direkt olarak
sevk edilerek teslim edilmişlerdir. İlk montaj ve işletmeye alma
işlemleri 2008 yılında tamamlanarak proje yetkililerine teslim
edilen kule-vinçlerin, halen tüm yedek parça servis desteği Tekno
İstanbul tarafından yürütülüyor.”
ICT
ICT dergimizin her sayısını almak/almaya devam etmek için formdaki bölümlerin tamamını
doldurmanız ve formu +90 216 302 08 10 numaralı faksa veya şu adrese göndermeniz
yeterlidir:
Selamiçeşme mah. Cemil Topuzlu cad. No:13 D:9 Kadıköy - İstanbul / TÜRKİYE
Kuruluşunuzun yıllık cirosu ne
kadardır? (milyon € cinsinden)
0-1 m. €
1-2,99 m. €
3-4,99 €
Firma
Sayfa
Acarlar
AES Ticaret
Çukurova Ziraat
Das Otomotiv
Enfalt
Goldhofer
HMF Makina
İnan Makina
Meka Mühendislik
Mesa
11
23
37
19
27
47
5
51
13
2
Web sitesi
www.acarlarmakine.com
www.aesticaret.com
www.cukurovaziraat.com.tr
www.dasoto.com.tr
www.enfalt.com.tr
www.goldohofer.de
www.hmf.com.tr
www.inanmakina.com
www.meka.com.tr
www.mesaimalat.com
Firma
Sayfa
Page
Pena
Polimer Kauçuk
San Makina
Sanko
Tekno
Temsa Global
Volvo
Wirtgen
45
43
29-31-33
39
49
3
52
17
4
5-19,99 €
20-100 m. €
100 m. €’dan fazla
Web sitesi
www.page-ltd.com
www.penamaden.com
www.sel.com.tr
www.sanmakina.com.tr
www.sankomakina.com.tr
www.tekno.com.tr
www.temsaglobal.com
www.volvoce.com
www.wirtgen-grup.com

the digital issue Welcome to the digital issue

Transkript

Benzer belgeler

indir - Meriç İnşaat

Pdf Formatı

Karışım teknolojileri

rental - KHL Group

Pdf Formatı

Word-searchable, giving you even faster access to the

Büyük yapılar

Beton-Kalıp

YÖNETİM ÖZETİ

Yayını İndir - Birleşik İnşaat Müteahhitleri Federasyonu

haberi - HT Emlak

Taş ocakları

Yüksek Yapılar-Seminer - İstanbul Kültür Üniversitesi

projects - Sargın İnşaat

TEKNOSER 300 Gri - Tekno Yapı Kimyasalları A.Ş.

Türkçe - Palet İnşaat

PROJE vE YAPIM YÖNETİMİ

Haberin Devamı için tıklayınız.

öğrenme faalġyetġ -1 1. kalıp tasarımını yapmak öğrenme faalġyetġ–1

Katalog 1 - botek.com.tr

Delhi Cuma mescidi ve Chandi Chowk Sabahın erken saatlerinde

İtalya`nın önde gelen gazetelerinden La Repubblica`nın