Bizim okul biiir numaraaa! Cargill Türkiye
Transkript
Cargill Türkiye Eylül 2011 Bizim okul biiir numaraaa! • Düşük sodyumlu gıdalar için • Hayvan beslenmesinde de liderlik • Hasan Aksoy ile bi’ lezzet hikayesi • İçimizden Biri: Sezai Duyul Cargill - Türkiye Eylül 2011 18 Cargill Çözümleri Düşük sodyumlu gıdalar için 14 Kapak Bizim okul biir numaraaa! 8 İçimizden biri Sezai Duyul: “Cargill’de doğrular her zaman desteklenir.” Güncel Hayvan beslenmesinde de liderlik bu sayıda 24 03 Cargill Türkiye’den - Geleceğe umutla bakıyoruz 04 Aktüel - Cargill Haberler’e plaket - Cargill Türkiye’den hayat kurtaracak proje 06 Dünyadan - Somali için el ele - Çiftlikler artık daha güvenli 08 İçimizden Biri - Adana Bölge Müdürü Sezai Duyul 14 Cargill Tarım ve Gıda San. Tic. A.Ş. Adına Sahibi ve Yayın Müdürü Mustafa Muzaffer Sayınataç Yazı İşleri Müdürü Sera Baysal [email protected] - Cargill İlköğretim Okulu 18 26 Sohbet: Hasan Aksoy: “Bolçiseverler ile büyüyoruz” Baskı Elma Teknik Basım, Matbaacılık Çatal Sokak No:11/A Maltepe - Ankara Tel: 0 312 229 92 65 Faks: 0 312 231 67 06 Yayın Türü Yaygın, süreli Yayın Tarihi 15 Eylül 2011 Güncel - Cargill özverisinin karşılığını aldı Yayın Ekibi Cenan Celebci Songül Aras Yönetim Yeri Bağlarbaşı, Kısıklı Caddesi Sarkuysan Ak İşmerkezi No: 4-A Blok 8-9-10-11 34662 Üsküdar / İstanbul Tel: 0 216 554 18 00 Faks: 0 216 651 24 17 Kapak Konusu - Hayvan beslenmesinde de liderlik. 22 Cargill Çözümleri - Cargill sodyum azaltma sistemi 26 Sohbet - Bolçi - Hasan Aksoy 30 Kişisel Gelişim - Yaşamda başarının sırrı: Duygusal zeka CargillHaberler - İçindekiler 1 İlim ve fen çalışmalarının merkezi okuldur. Bundan dolayı okul lazımdır. Okul adını hep beraber hürmetle, saygıyla analım. Mustafa Kemal Atatürk CargillHaberler Geleceğe umutla bakıyoruz Bugünlerde yeni eğitim-öğretim yılı başlıyor. Bir zamanlar bizlerin oturduğu sıralarda şimdi, annelerinin sımsıcak kucaklarından gelen minikler oturuyor. Biraz ürkek, biraz da heyecanlılar… Veliler de en az onlar kadar heyecanlı..., Okula gitmekte zorlanan, isteksiz ya da ürkek davranan çocuklarına (kendi heyecan ve kaygılarını da bastırarak) cesaret vermeye çalışıyorlar. Bu ilk günlerde veliler, minik yavrularını okula bıraktıktan sonra kendi okul yıllarından konuşuyor. “Bizim zamanımızda…” diye başlayan ve yol boyunca devam eden nostaljik sohbetler, evlere kadar eşlik ediyor onlara. Biz de tam yeri gelmişken bu heyecanlı sohbetlere ortak olalım istedik. Biraz da biz nostalji yapalım diye bu sayımızın kapağına Cargill İlköğretim Okulu’nu taşıdık. Binlerce çocuğumuzun geleceğe dair umutlarına mekân olan bu yapıyı, okul yaptırma fikrinin nasıl ortaya çıktığını ve o ilk yılları, çalışma arkadaşlarıyla birlikte işin her aşamasında yer almış olan Orhangazi Fabrikamızın Sorumlu Müdürü Cenan Celebci’den ve Kurucu Müdür Mehmet Yavuz’dan, bugünü ise Okul Müdürü Yılmaz Aydeyer’den dinledik. Sizler de çok iyi hatırlarsınız, 1980’li yıllar duvar yazılarının en görkemli yıllarıydı. Hemen hepimiz bu kısa ve anlamlı (!) sözlerden bir tanesini bir yerlere not etmiş ya da birbirimize söylemişizdir. Çoğu eğlenceli bu duvar yazılarından birinde şöyle söylüyordu: “Bugün, hayatınızın geri kalanının ilk günüdür”. Nedendir bilinmez, haberi yazarken aklımıza gelen bu söz; okulun eğitime başladığı ilk gün, hayatlarının geri kalanının ilk gününe umutla başlayan çocuklarımızı aklımıza getirdi. Tabii, onlara bu yolu açmamızı sağlayan, Cargill İlköğretim Okulu’nun ortaya çıkmasında emeği olan yüzlerce kıymetli insanı da… Bu vesileyle hepsine şükranlarımızı sunmak istiyoruz. Onların da hayatlarının geri kalan günlerini başarılarla dolu, mutlu ve sağlıklı geçirmelerini gönülden temenni ediyor, yeni eğitim-öğretim yılında tüm öğrencilerimize başarılar diliyoruz. Biz, bu sayımızda geçmişi yâd ettik, geleceğe ise umutla bakıyoruz. Sizlerin de hayatınızın geri kalanının her ilk gününde geleceğe umutla bakmanız en büyük dileğimiz. En küçüğümüzden en büyüğümüze, umutlarımızı çoğaltmak için ‘paylaşalım’ diyoruz. Mutlu yarınlar! CargillHaberler - Cargill Türkiye’den 3 Cargill Türkiye’den “En önemli ve verimli vazifemiz Millî Eğitim işleridir” diyor Mustafa Kemal Atatürk. Eğitim, meyvesini çok uzun zamanda veriyor ama Atatürk’ün de işaret ettiği gibi, bir ülkenin sosyal ve ekonomik kalkınmasını sağlayan, insan gücünü hazırlayan araçların başında geliyor. Okullar ise bu aracın en önemli ayağını oluşturuyor. birlikte çalış > üret > başar CargillHaberler Cargill Türkiye’den hayat kurtaracak proje! önemi var. Özellikle hastanelerin acil servislerinde tam donanımlı Resusitasyon odalarının varlığı birçok hayatın kurtulmasını sağlıyor. Cargill Türkiye’nin sosyal sorumluluk projesi, acil servisi günde ortalama 300 kişiye hizmet veren Orhangazi Devlet Hastanesi’ne Resusitasyon (yeniden canlandırma) Odası kazandırdı. Cargill Türkiye tarafından acil servisine ilk kez bir Resusitasyon Odası kazandırılan Orhangazi Devlet Hastane’sinde hastalar kadar çalışanlar da çok memnun. Resusitasyon (resuscitation), solunumu veya kan dolaşımı durmuş bir kişiye dışarıdan yapılan destekleyici müdahalelere deniliyor ve hayati Orhangazi Devlet Hastanesi Resusitasyon Odası, inşaat aşamasında zemininden tavanına ve pencerelerine kadar fiziki ihtiyaçlara uygun olarak yeniden düzenlendi. Daha fazla kullanım alanı sağlanan oda; defibrilatör, hastaların yerinden kaldırılmadan röntgene girmelerine imkân veren hidrolik sedye, hasta verilerinin anlık takibinin yapılabileceği hasta başı monitörü, Pulseoximetre, EKG cihazı, Nebulizator, pansuman arabası, muayene masası, acil ilaç arabası ve ilaç dolabı gibi teknik ekipmanlarla donatıldı. İlçe merkezi ile birlikte Orhangazi’nin tüm köylerine hizmet vermekte olan ve bölgedeki acil durumlarda 112 Acil ekiplerinin yaralı ve hastaları ilk ulaştırdıkları merkez olan devlet hastanesi için yapılan bu çalışma, Hastane Müdürü Ömer Yalavuz tarafından “Kelimenin tam anlamıyla bir sosyal sorumluluk projesi” olarak nitelendirildi. Her Ramazan aynı duygularla Orhangazililer, geleneksel Cargill Türkiye İftar Yemeği’nde bir araya geldi. Yaklaşık 50 kişinin katıldığı iftar yemeği organizasyonu Orhangazi Fabrika’da gerçekleştirildi. İftar davetine Orhangazi Belediye Başkanı İsmail Tartar, İlçe Emniyet Müdürü Ümit Ayhan, İlçe Jandarma Komutanı, belde belediye başkanları, basın mensupları ile köy ve mahalle muhtarları katıldılar. İftar davetinin yanı sıra Cargill Türkiye tarafından, her yıl olduğu gibi bu yıl da Ramazan ayı başlamadan ilçedeki ihtiyaç sahiplerine, Orhangazi Gaziler Derneği ve Orhangazi Sakatlar Derneği üyelerine erzak paketleri dağıtıldı. Fabrika Sorumlu Müdürü Cenan Celebci; “Her Ramazan’ı Orhangazililer ile aynı duygularla karşılıyor, paylaşıyor ve bunun sevincini yaşıyoruz” dedi. 4 CargillHaberler - Aktüel Cargill Haberler’e plaket Çölyak Derneği’nden dergimize anlamlı jest… Temmuz sayımızın sohbet konuğu Çölyak Derneği Başkanı Şebnem Ercebeci, derneğin Çölyak hastalığı konusundaki farkındalık çalışmalarına katkıda bulunması nedeniyle Cargill Haberler’e plaket verdi. Cargill Gıda Türkiye’nin Ankara Ofisi’nde gerçekleşen mini törende yayın ekibi adına plaketi Kurumsal İlişkiler Asistanı Songül Aras Yılgın aldı. Ercebeci, Cargill Haberler’de yayınlanan röportaj sonrasında beklediklerinin üzerinde bir ilgi ile karşılaştıklarını, Ardahan’dan İzmit’e pek çok yerden arandıklarını belirtti. Röportajı Facebook’taki sayfasına da taşıdığını kaydeden Ercebeci, dergideki röportajı okuyanların bir kısmının kendisine “Cargill Haberler’i gazete bayileri ve kitapçılarda bulabilir miyiz?” diye sorduklarını aktardı. Aktüel “Yerli üretici önemseniyor” Orhangazi Ziraat Odası’nın yeni başkanı Hasan Cevizlidere ve Oda Yönetim Kurulu Üyeleri, Orhangazi Mısır İşleme Fabrikası yetkililerine iade-i ziyarette bulundu. Heyete, fabrikadaki üretim teknolojisi, kullanılan ham maddeler ve son ürünler hakkında bilgiler veren Sorumlu Müdür Cenan Celebci, mısırdan elde edilen nişasta ve ürünlerinin pek çok sektör tarafından kullanılan önemli bir ham madde kaynağı olduğunu söyledi. Ham madde olarak %100 yerli mısır kullandıklarını vurgulayan Celebci, “Enerji Verimli Endüstriyel Tesis” ödüllü fabrikada su ve enerji tasarrufu ile verimliliğin en üst düzeyde olduğunu kaydetti. Cargill Türkiye’nin ham madde olarak %100 yerli mısır kullanmasının önemine dikkat çeken Başkan Cevizlidere ise, “Yerli üreticinin önemsenmesinden dolayı çok memnunuz. Bu nedenle Cargill’e teşekkür ediyoruz” açıklamasını yaptı. CargillHaberler - Aktüel 5 Dünyadan Chelsea eğitmenleri Gana’da Cargill, sosyal sorumluluk taahhütleri doğrultusunda Chelsea Vakfı ile İngiltere’de sosyal projelerde yürüttüğü işbirliğini Gana’da da sürdürdü. Cargill, Gana, Tema fabrikası yakınlarındaki altı okul arasında bir futbol haftası düzenledi. Chelsea Futbol Kulübü Vakfı eğitmenleri hafta boyunca çocuklar ve öğretmenlere futbol eğitimi ve danışmanlığı sağladı. Öğrencilere futbol konusundaki becerilerini sergileme ve öğrendiklerini uygulama fırsatı veren futbol turnuvasında öğrenciler, aynı zamanda, Chelsea Futbol Kulübü Vakfı ve Cargill tarafından verilecek futbol ve eğitim ödülleri için yarıştı. Gana Sürdürülebilirlik ekibi Cargill Kakao ve Çikolata, sürdürülebilir kakao ve çikolata tedarik zincirini güçlendirmek için yeni bir uzman ekip oluşturdu. Ekip, Cargill’in yürütmekte olduğu sürdürülebilirlik çalışmalarına ve daha fazla çiftçiye eğitim ve sertifika verme faaliyetlerine destek verecek. Ayrıca Cargill müşterilerinin sertifikalı sürdürülebilir kakao ve çikolata ürünleri için artan talebi karşılayabilmelerine yardımcı olacak. Dünya 6 CargillHaberler - Dünyadan Çiftlikler artık daha güvenli Somali için elele Cargill, çiftlik yöneticilerinin kendi çiftliklerine Cargill, uzun süredir işbirliği içinde olduğu CARE uygun güvenlik programı geliştirebilmelerine ve Dünya Gıda Programı’na (WFP), Somali’deki yardımcı olmak için tasarladığı yeni programını açlıkla mücadele çalışmalarına destek olarak tanıttı. Kanada Tarım Güvenliği Derneği tarafın- 100.000 dolar bağışladığını açıkladı. dürülebilir kakao çekirdekleri teslimiyle, sürdü- dan geliştirilen ve Cargill tarafından dağıtılan bir Cargill Kurumsal Katkılar ve Ortaklıklar Üst Dü- rülebilirlik konusunda önemli bir atılım gerçek- sağlık ve güvenlik sistemi olan SafetySense™ zey Yöneticisi Michelle Grogg "Somali’deki fela- tanıtımın ardından piyasaya çıktı. ketle mücadelede CARE ve Dünya Gıda Progra- Cargill Çiftlik Yönetimi Hizmetleri Ulusal Müdürü Neil Sabourin “Tarım işlemleri birçok potansiyel tehlike içerir; ağır teçhizat, güçlü makineler, büyük araçlar, tehlikeli kimyasallar ve araçlar bunlardan sadece bazılarıdır. mı, özellikle çocukların ihtiyacı olan yiyecek ve diğer temel ihtiyaç malzemelerini dağıtıyor. Bu bölgede iş faaliyeti olmamakla birlikte Cargill, dünyanın her yerinde insanların güvenli ve besleyici gıdalara erişimi sağlamak konusunda kararlıdır" dedi. Yeni SafetySense™ ürünü, çiftlik yöneticilerine verimliliği artıracak prosedürleri daha etkili uygulamak, yaralanmaları önlemek ve çiftlikte çalışmayı çok daha güvenli hale getirmek için gereken bilgi ve uygulamaları sunuyor” dedi. Cargill danışmanlarının müşterilerine tarım operas- Vietnam’da kakao üretimi hızla gelişiyor Cargill; Vietnam, Ben Tre, Chau Thanh bölgesindeki satın alma merkezine ilk UTZ sertifikalı sür- leştirdi.. Vietnam’da üç kooperatif, Ocak ayında UTZ sertifikası aldı ve bunları daha pek çoklarının takip etmesi bekleniyor. Yapılan törende Vietnam sürdürülebilir kakao sektörünün geliştirilmesi açısından önem taşıyan bu dönüm noktası kutlandı. Kutlama töreniyle Cargill’in Vietnamda faaliyet göstermeye başladığı 2004 yılından itibaren ülkede kakao yetiştiriciliği alanında kaydedilen başarılar da te- Cargill, CARE ve Dünya Gıda Programı ile yürüt- yit edildi. tüğü işbirliği aracılığıyla, özellikle Asya, Latin Cargill Kakao ve Çikolata Direktörü Harold Poel- Amerika ve Afrika bölgelerinde gıda güvenliği ve ma: "Sertifikalı ilk üç kooperatiften ilk UTZ Ser- yaşam standartlarını geliştirmeyi amaçlayan tifikalı çekirdeklerin teslimi ile Vietnam’ın kaliteli projelere katkıda bulunuyor. ve sertifikalı sürdürülebilir kakao üreticisi olarak geliştirilmesi açısından çok önemli bir gelişme- yonlarının tüm güvenlik yönlerini değerlendirir- Son beş yıl içinde şirket, dünyadaki açlıkla mü- ken yardımcı olacak kapsamlı bir rehberlik sağ- cadele ve beslenme yardımı için 55 milyon do- kooperatifin sürdürülebilir kakao üretim sertifi- layacaklarını da belirtti. lardan fazla katkıda bulundu. kası almasını bekliyoruz” dedi. Kanada Dünya dir. Önümüzdeki yıllarda Vietnam’da daha fazla Vietnam CargillHaberler - Dünyadan 7 CargillHaberler 8 CargillHaberler - Bu şirkette doğru desteklenir “Bu şirkette doğru desteklenir” Bölgesinde çalışıyor. Bölgede, şirketin üretiminin yegâne ham maddesi olan yerli mısırın tedarik işiyle uğraşıyor ama ona belli başlı ürünlerin Türkiye rekoltelerini de sorabilirsiniz. M ısır tohumu tanıtımı ve satışıyla başladığı Cargill Türkiye’de 22. yılını yaşıyor Sezai Duyul. “22 yıl bir şirkette kalmak, hele bir de benim gibi bir insanın kalması kolay değil” diyor. “Nasıl kalabildiniz?” sorusuna; “Bu şirkette doğruyu savunduğunuz sürece her zaman desteklenirsiniz. Cargill’in etik değerleri ve doğruyu savunanların her zaman arkasında olması beni de buraya kadar getirdi. ‘En büyük neden bu!’, diye düşünüyorum.” yanıtını veriyor. 10 yıllık satış ve tanıtım görevinin ardından son 12 yıldır fabrikalar için alım yapıyor. Cargill Türkiye’nin mısır alım operasyonunun en önemli ayağı olan Adana’da, üretimin yegâne ham maddesi olan yerli mısırın tedarik işiyle uğraşıyor. “Bu çok ciddi bir iş!” diyor; “çünkü fabrikaların ham maddesi sadece mısır. Bu nedenle, ‘bu yıl mısır bulamadık, buğday işleyelim’, diyemezsiniz!” Kızlar Amerika yolcusu Duyul ile röportajı Cargill Türkiye’nin Çankaya’daki Ankara Ofisi’nde gerçekleştiriyoruz. Biz Adana hazırlıkları yaparken Sezai Bey’den gelen bir telefon, röportaj bahanesiyle Adana’yı görme hevesimizi kursağımızda bırakıyor. Duyul, öğrenci değişim programı vasıtasıyla Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) gidecek olan ikiz kızlarının işlemleri nedeniyle Ankara’ya geleceğini ve Çankaya’daki ofiste görüşebileceğimizi söylüyor. Birkaç gün sonra fotoğrafçımızla birlikte ofisin yolunu tutuyoruz. Duyul Ailesi tam kadro karşımızda: Sezai Bey, Adana İl Özel İdaresi’nde çalışan eşi Zeynep Hanım ve Yeditepe Üniversitesi İşletme Bölümü’nde okuyan ikiz kızları Ezgi ve Özge! Bu sayede ailenin diğer üyeleriyle de sohbet etme imkânı buluyoruz. Hatta röportaja ilk onlarla başlıyor, Amerika hikâyesini de kızlarından dinliyoruz: “ Öğrenci değişim programı vasıtasıyla bir dönemliğine ABD’deki North Carolina Üniversitesi’ne gidiyoruz. Orada da işletme okuyacağız. Dönüşte tekrar Yeditepe’de kaldığımız yerden devam edeceğiz; üçüncü sınıfın ikinci döneminden başlayacağız. “Öğrenci değişim programı vasıtasıyla bir dönemliğine ABD’deki North Carolina Üniversitesi’ne gidiyoruz. Orada da işletme okuyacağız. Dönüşte tekrar Yeditepe’de kaldığımız yerden devam edeceğiz; üçüncü sınıfın ikinci döneminden başlayacağız.” Ezgi - Özge Duyul Ziraat Mühendisi Sezai Duyul, şirketin en eskisi. Adana İçimizden biri Cargill Türkiye Adana Bölge Müdürü Sezai Duyul: ” Okul bitince ne yapmayı düşünüyorsunuz? İlk hedefimiz çalışmak… Mümkün olursa özel sektörde kendimize yer bulmaya çalışacağız. CargillHaberler - Bu şirkette doğru desteklenir 9 CargillHaberler “Eskiden aldığımız mısırları depolayacak çelik silolar yoktu. İlk defa çelik silo yatırımlarını Türkiye’de biz yaptırdık. Tabii Cargill direkt kendisi yapmadı ama uzun dönemli sözleşmelerle tüccarlarımıza yaptırdık. Bugün güneyde 100-130 bin ton civarında çelik silo olanağımız var. Ege bölgesinde, Manisa’da 20 bin ton vardı bu yıl o da 40 bin tona çıktı.” biliyorsunuz öncelik içme suyunda… Hem de çok pahalı bir sistem kanalizasyon, o yüzden daha az yoğunlukta. Sezai Bey, size dönelim… Görevinizden biraz bahseder misiniz? Buradaki işimiz Orhangazi fabrikasının mısır ihtiyacını temin etmek... Ayrıca Türkiye’deki buğday, mısır, arpa, soya, ayçiçeği gibi bitkilerin rekolte tahmin çalışmalarını yürütüyoruz. Bunun için Türkiye’yi iki defa dolaşıyoruz. Bu gezilerimizde üretim ve kalite tahmini yapıyoruz, saydığım ürünlerde Türkiye ortalama rekoltesini bulmaya çalışıyoruz. Bunu iki kişi gerçekleştiriyoruz. Benimle birlikte çalışan bir arkadaşım daha var. Tabii İstanbul merkezden de katılanlar oluyor bu incelemelere. Sonra hep birlikte yorumluyor ve raporluyoruz. “ Bu bölge, Türkiye’de üretilen mısırın %60-65’ini üretiyor. Gayet anlayışlı, hiç problemimiz olmuyor bizim babamızla. Küçüklüğümüzden beri çok şey isteyen çocuklar olmadık. Zaten hemen her şey bizim istememize gerek kalmadan gerçekleşti. O yüzden hiç öyle bir çatışmamız olmadı. Bizim asıl işimiz mısır almak. Neden Adana bölgesinde ofisimiz var? Çünkü bu bölge, güneydoğuyu da saydığınız zaman bazı yıllarda Türkiye’de üretilen mısırın %60-65’ini üretiyor. Bizim aldığımız ürünün de yaklaşık %70’e yakını bu bölgeden oluyor. Fabrikanın ihtiyacı olan mısır, yaklaşık yıllık 250 bin ton civarında. Biz bu mısırı iç piyasadan, büyük bir kısmını da güneyden alıyoruz. Depoladığımız malların da büyük çoğunluğu güneyde. Adana bölgesinde yaklaşık 120-130 bin ton, Ege’de 20 bin ton olmak üzere yaklaşık 150 bin ton mısır stoku yapıyoruz. Biraz öncede belirttiğim gibi asıl işimiz, mısır alımı… Fabrikanın mısır ihtiyacını temin etmek, artı, Türkiye’deki ticaret bölümüne yardımcı olması açısından hububat ve arz-talep dengelerini belirlemek. Evet, ben de Adanalıyım. yaklaşık %70’e yakını bu bölgeden oluyor. Fabrikanın Kaç yıl oldu Sezai Bey ile evleneli? Sezai Duyul ihtiyacı olan mısır, yaklaşık ” 10 Adana saydığınız ürünler açısından ne durumda? Zeynep Hanım, sizde mi Adanalısınız? Bizim aldığımız ürünün de yıllık 250 bin ton civarında. Peki, Sezai Bey nasıl bir baba? CargillHaberler - Bu şirkette doğru desteklenir 1989 yılında evlendik. Tam 22 yıl olmuş. İlk yılımızda ikizler doğdu. Onlar şimdi 21 yaşında… Hep Adana’da yaşadık, kızları İstanbul’a gönderene kadar gurbet nedir bilmedik. Siz de çalışıyor musunuz? Evet, inşaat mühendisiyim, İl Özel İdaresi’nde kanalizasyon projeleri üzerine çalışıyorum. Tam 20 yıldır çalışıyorum, kızlar üniversiteyi bitirene kadar da çalışmayı düşünüyorum. Tabii, il özel idaresi olunca köylere hizmet götürüyoruz. Köylerin kanalizasyon işlerine bakıyoruz. Kanalizasyon olayı daha çok yeni, Adana bölgesinde rekolte üç aşağı beş yukarı belli olmuştur herhalde? Bu yıl buğday rekoltesi iyiydi, zaten Türkiye genelinde iyiydi. Arpa da fena değil. Yani uzun yılların ortalamasının üstünde. Çukurova’da mısır için normalde birinci ürünlerden yüksek verim bekliyoruz, nedeni de erken ekimler yapılabildi ve serin havalarda kaldı mısır. Şu ana kadar da mısırları strese sokacak anormal bir sıcak henüz yaşanmadı. Ama ikinci ürünler için henüz net değil. Daha yeni ekildi mısırlar, bir karış filan boyu. Önünde üç ay var. Üç ayda ne olur, onu kimse bilemez. Peki, aflatoksin sorunu daha çok ikinci ürünlerde mi yaşanıyor? Evet, ikinci ürünlerde. Güneydoğuda bazı yıllarda birinci ürünlerde de olur ama genellikle birinci ürünlerde hep limitlerin içinde çıkar. O yüzden biz daha çok birinci ürün alıyoruz. Dolayısıyla, örneğin Türkiye’de 3,5 milyon ton mısır üretilmişse, bunun yaklaşık 1 milyon 200 bin tonunu eliyoruz. Yani bizim pazarımız 2 ya da 2.5 milyon tonluk bir rekoltenin içinden oluyor. Dolayısıyla bize hitap eden rekolte daha da düşüyor, bazı zamanlar bunun sıkıntısını yaşıyoruz. İçimizden biri Bölgede ortalama verim ne kadar? Birinci üründen 1100 kg gibi alınır. Bu, dediğim gibi bazı yıllar 900kg’a çıkar bazı yıllar 1200 kg’a… Ama ortalaması 1000-1100 kg’dır. İkinci ürünler ise 800 kg civarındadır. Bu yıl Adana bölgesinden alımınız ne kadar? Biraz azaltmamıza rağmen yaklaşık 170 bin ton. Bu çok iyi bir rakam! Evet, gerçekten çok iyi bir rakam. Sadece Adana bölgesini düşündüğünüz zaman Cargill’in en ciddi alıcı olduğunu görürsünüz. Şu anda bizim birinci ürünlerde bu yılki rekolte beklentimiz 1 milyon ton civarında. 170 bin ton aldığınız zaman pazarın %15’den fazlasına tek başına talip oluyorsun demektir. Tedarik kısmından da konuşalım isterseniz… Burada tarımsal bir üründen bahsediyoruz. Bu nedenle ham madde temini ciddi bir iştir. Bu bilinçle başta güney bölgesi olmak üzere depolama işlerine giriştik. Eskiden aldığımız mısırları depolayacak çelik silolar yoktu. İlk defa çelik silo yatırımlarını Türkiye’de biz yaptırdık. Tabii Cargill direkt kendisi yapmadı ama uzun CargillHaberler - Bu şirkette doğru desteklenir 11 CargillHaberler “ Sadece Adana bölgesini düşündüğünüz zaman Cargill’in en ciddi alıcı olduğunu görürsünüz. Şu anda bizim birinci ürünlerde bu yılki rekolte beklentimiz 1 milyon ton civarında. 170 bin ton Sezai Duyul aldığınız zaman pazarın %15’ine tek başına talip oluyorsun demektir. dönemli sözleşmelerle tüccarlarımıza yaptırdık. Bugün güneyde 100-130 bin ton civarında çelik silo olanağımız var. Ege bölgesinde, Manisa’da 20 bin ton vardı bu yıl o da 40 bin tona çıktı. Yine sanayiciler aracılığıyla değil mi? Tabii, uzun dönemli kontratlarla daha cazip hale geliyor. Bu hem bizim açımızdan cazip oluyor hem kontrat yapan tüccar açısından karlı oluyor. Bizim açımızdan cazipliği ne? Uzun dönem kiraladığımız zaman ucuz kiralıyoruz. O tüccar da en az üç beş yıl işini garanti altına aldığı için ucuza veriyor. Dolayısıyla karşılıklı iyi imkânlar sunarak bugüne kadar başarılı bir şekilde geldik. Buradaki işimiz Orhangazi fabrikasının mısır ihtiyacını temin etmek... Ayrıca Türkiye’deki buğday, mısır, arpa, soya, ayçiçeği gibi bitkilerin rekolte tahmin çalışmalarını yürütüyoruz. Bunun için Türkiye’yi iki defa dolaşıyoruz. Bu gezilerimizde üretim ve kalite tahmini yapıyoruz, saydığım ürünlerde Türkiye ortalama rekoltesini bulmaya çalışıyoruz. belirtmekte fayda var; o tüccarların kazandığı para da sanıldığı gibi büyük değil. %1 gibi küçük marjlarla çalışıyorlar. Neden marjlar bu kadar düşük? ” olası ikinci üründe tahminlerimiz, rakam vermeyeyim ama geçen senenin altında kalacağı yönünde... Sanki ikinci üründe biraz tahminimizin üzerinde bir ekim sahası olacak. Mısır üretimi biraz artabilecek gibi… Alım operasyonunu nasıl yürütüyorsunuz? Biliyorsunuz, ülkemizdeki çiftçi yapısı küçük işletmeler şeklinde, yani arazi ölçekleri küçük. Bir Avrupa ya da Amerika gibi değil. Dolayısıyla direkt çiftçiden mal almaya kalktığımız zaman, binlerce ayrı çiftçi ile temas halinde olmanız gerekiyor. Bu da oldukça zorlu bir süreç demektir. Bu nedenle direkt çiftçiden almak yerine aracı kullanıyoruz; kollektor denilen ya da bizim tüccar diye nitelediğimiz insanlar. Bu insanların çiftçilerle de çok iyi organik bağları var. Çiftçiye gübresini verir, tohumunu verir, ürününü satın alırlar. Biz tercihen bu tür insanlarla daha sık çalışıyoruz. Bu tüccarların hem mal almaları kolay oluyor, hem de biz binlerce kişi ile uğraşmıyoruz. Şunu da 12 CargillHaberler - Bu şirkette doğru desteklenir Neden? Çünkü bana mal verdiği zaman parası garanti. Biliyor ki ödemede bir sıkıntı olmayacak. Ben az tüccarla çalışıyorum ama tonajlı çalışıyorum. O tüccar biliyor ki 10 bin ton da olsa 20 bin ton da olsa hepsini alıp bana verecek. Şimdi risksiz 20 bin-30 bin ton mal verebileceği bir yer varsa tüccar 3-5 liraya da çalışıyor tabii ki. Geldiğimiz nokta bu. Bu seneki rekolte tahmininiz nedir? İkinci ürünler henüz ekildi. Hatta geçenlerde biraz tarla dolaştım, hala çıkmayanlar bile var toprak yüzüne… Önümüzdeki haftadan sonra bir ikinci ürün gezisi yapacağız, orada daha netleşecek. Ama şu ana kadar birinci üründe ve Ancak bu biraz da verime bağlı. Ama yine de geçen senenin altında kalacağını düşünüyorum. Çelişki yok mu peki? Geçtiğimiz 2008 krizinden önce emtia fiyatları çok yükselmişti. Buğday, mısır yanı sıra altın, gümüş v.s. Pamukta da bir yükselme olmuştu ama diğerleri gibi yükselmemişti. Ancak pamuk fiyatı geçtiğimiz son bir yıl içerisinde çok büyük artış gösterdi. Şöyle söyleyeyim, Çukurova çiftçisi 600 liraya pamuğunu satarken geçen sene ortalama 1.800 liraya ve hatta birçok kişi 2.2002.300 liradan sattı. Neredeyse dört katına çıktı. Tabii, çok cazip bir fiyat üretici açısından… 400 liranın üzerinde de devletin desteği var. İçimizden biri Yani şu pamuk ağaları devri geri mi geliyor? Son 1-2 yıldır pamuk ekimi arttı o zaman… Yok, o günler gelmez ama o günlerin şöyle bir özelliği var. O pamuk ağaları döneminde arazi bu kadar bölünmemişti. Yani o ağa diye tabir ettiğimiz insanların elinde üçer, beşer hatta onar bin dönüm araziler vardı. Biraz arttı ama hala mısır… Ama insanlar şunu da tahmin ettiler ki bence doğru tahmin ettiler; pamuk fiyatları düşer, burada kalmaz. Ve nitekim şu son günlerde de çok ciddi anlamda geriledi pamuk fiyatları. Bir de pamuğun üretimi zor ve riskli. Mısır neden bu kadar kabul gördü çiftçiler arasında? Mısırın üretim maliyeti ve riski düşük. Riski yüksek ürünlerden olan pamuk yağmur yer zarar görür, dolu vurur zarar görür, haşeresi, hastalığı çoktur ama mısırın bu tür riskleri çok az. Yani en kötü şartlarda dolu yese bile insanları kurtaracak bir ürün elde edebiliyorsunuz. Mısır üretimi dünyada çok hızlı arttı ve hemen her tarafta da bu rakam artarak devam ediyor. Bugün o araziler parçalanmış durumda. 300 dönümlere düşmüş, 500 dönümlere düşmüş, satılmış. Dolayısıyla öyle büyük araziler artık yok. İkincisi o zaman pamuk üretim maliyetleri çok düşüktü. Getirisi de düşüktü ama girdisi de düşüktü. Sulama yok, gübre yok, ilaçlama yok, hiçbir şey yok. Tarladan 100 kg da alsanız hemen hemen net kara giriyordu. Ama bugün pamuk üretmek için bütün bu maliyetleri hesapladığınızda en az 300 kilo alacaksınız ki maliyetini çıkaracaksınız, 400 kilo alacaksınız ki 100 kilosu kar olsun. Onun için diyorum ‘o ağalık bir daha gelmez, o günler geri gelmez’ diye. Cargill’in bölgedeki fonksiyonu nedir? Şirketimiz tabii ki bölgede çok iyi bir fonksiyonu yerine getiriyor. Öncelikle tek başımıza piyasada %15 oranında bir talep yaratıyoruz. Bence en Son olarak, en eski personel olarak Cargill Türkiye’yi nasıl değerlendirirsiniz? Ben Cargill’e girdiğimde şirketin büyüklüğünü çoğu kimse bilmiyordu. 22 yıl bir şirkette kalmak hele bir de benim gibi bir insanın kalması kolay değil. Nasıl kaldınız, diye sorarsanız; ben şunu biliyorum ki bu şirkette doğruyu savunduğunuz sürece her zaman desteklenirsiniz. Bir de Cargill’de etik anlamda insanları ve çalışanları rahatsız edecek hiçbir şey göremezsiniz. Şirketin önüne bu tür durumlar hiç çıkmadı mı? Çıktı elbette, ama Cargill bunları her zaman bertaraf etmesini bildi. Bence Cargill’in çalışanları üzerindeki en önemli etkisi, etik değerleri ve doğruyu savunanların her zaman arkasında olması. Bu, beni de buraya kadar getirdi. ‘En büyük neden bu!’, diye düşünüyorum. Tabii, işini düzgün yapmak da önemli ve bizde herkes görevini şirket değerlerinden aldığı bu güçle en iyi şekilde yerine getiriyor. CargillHaberler - Bu şirkette doğru desteklenir 13 CargillHaberler ara Bizim okulumuz biiiir num Cargill İlköğretim Okulu Başlangıçta bir şirket ve bir sosyal sorumluluk projesi vardı. Bir okul, 16 öğretmen ve 470 öğrenciyle hayata geçti. Bugüne kadar binlerce umuda yuva oldu, bundan sonra da binlercesine yuva olmaya devam edecek. Bu öykü Cargill ile başladı, Cargill ile devam edecek. O rhangazi ilçesinde, üzerinde Cargill adının ve logosunun yer aldığı kocaman bir bina var. Burası tüm dünyada Cargill adını taşıyan belki de tek okul. Cargill Türkiye tarafından sağlanan 2 milyon dolarlık finansmanla inşa edilen ve 2006 yılında hizmete giren Cargill İlköğretim Okulu’nda bugün 500 öğrenci eğitim görüyor. Cargill İlköğretim Okulu, Cargill Türkiye’nin ortaya koyduğu eğitim projelerinden sadece bir tanesi. 2006 Ağustos’unda Kurum Müdürü olarak göreve başlayan Mehmet Yavuz; “Cargill Türkiye, yalnızca adını verdiği okula değil, ilçedeki diğer okullara hatta komşu ilçe Gemlik’teki okulların sorunlarının çözümüne de büyük katkılar sağladı. Okulda çalıştığım süre içerisinde hemen her konuda sürekli destek aldım” diyor. Mehmet Yavuz, 2010 Haziran’ından bu yana Gemlik Şükrü Şenol İlköğretim Okulu’nda okul müdürü olarak görevine devam ediyor. Yavuz, Cargill Türkiye’nin şimdi görev yaptığı okula da geçen yıl temizlik ürünleri konusunda destek verdiğini belirtiyor. “Göreve başladığımda okul inşaat halindeydi” diyen Yavuz, Cargill İlköğretim Okulu’nun o ilk günlerini şu sözlerle anlatıyor: “Okulu o yıl (2006) Cargill sayesinde kısa bir süre içinde eğitim ve öğretime açtık. 2006-07 eğitim-öğretim yılının 2. haftasıydı. Merkezdeki Ali Tekin İlköğretim Okulu ile Kurtuluş İlköğretim Okulu’ndan gelen 470 öğrenci ile eğitime başladık. Öğretmenlerimizin tamamı görevlendirme olarak gelmişti ve 10 sınıf öğretmeni ile 6 branş öğretmenimiz vardı. Eğitimin başlarında gerekli olan hiçbir materyalimiz, araç ve gerecimiz yoktu. Çok kısa bir süre içinde Cargill yönetimi, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği ve veli dayanışması ile sorunlarımızı giderdik.Okul eğitime girdikten sonra veliler ve okul çevresindeki halktan çok olumlu tepkiler aldık. Hatırlıyorum; özellikle ilk açılışımızda yeni olması nedeniyle okula güvenmeyerek çocuklarının kaydını okulumuza almayan birçok veli, iyi çalışma örneklerini gördükten sonra ikinci dönem başında okulumuza gelerek kayıtlarını yaptırmışlardı. Okulu, Orhangazi’deki diğer okullardan ayıran en önemli özellikleri arasında; teknolojik, temiz, hijyenik ve çevresi ile uyum içinde olmasını sayabilirim. Cargill İlköğretim Okulu, artık ilçedeki gözde okullardan birisi… Kısa zamanda hem öğrenciler hem de öğretmenler açısından aranan, talep edilen bir okul oldu.” 14 CargillHaberler - Bizim okulumuz bir numara Cargill İlköğretim Okulu, Cargill Türkiye’nin ortaya koyduğu eğitim projelerinden sadece bir tanesi. Kurum Müdürü olarak göreve başlayan Mehmet Yavuz; “Cargill Türkiye, yalnızca adını verdiği okula değil, ilçedeki diğer okullara hatta Gemlik’teki okulların sorunlarının “Okula desteğimiz hiç kesilmedi” çözümüne de büyük katkılar sağladı.” diyor. Celebci, Cargill Türkiye tarafından okul yaptırma fikrinin ortaya çıkışını şöyle anlatıyor: “2004 yılında, yine Orhangazi’deki okullara yaptığımız yardımlar nedeniyle bir tören düzenlenmişti. Bu törende Cargill Türkiye’nin o zamanki Yönetim Kurulu Başkanı Andrew Glass, Projeler ve Yatırım Müdürü Kemal Özbelli ve Orhangazi Fabrika Müdürü Cemal Parlak da hazır bulunmaktaydı. Dönemin İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Avni Ünen konuşması esnasında; şirketimizin özellikle sağlık ve eğitim alanındaki yardımları konusunda güzel sözler söyledikten sonra, bölgenin bir okul binasına ihtiyacı olduğunu da dile getirdi. Aslında böyle bir düşünce aklımızda hep vardı ama okul yapımı ile ilgili çalışmalarımız bundan sonra daha da hız kazandı, diyebiliriz.” Kapak Kurum Müdürü Mehmet Yavuz’un “O’nun fabrika, inşaat alanı ve resmi daireler arasındaki koşuşturmalarını hatırlıyorum; okulun kısa sürede tamamlanabilmesinde büyük emeği var” dediği Orhangazi Fabrikası Sorumlu Müdürü Cenan Celebci de “Binayı yapıp teslim ettikten sonra da okulla ilişkimiz ve desteğimiz hiç kesilmedi. Bu 5 senelik süreç içerisinde desteklemeye devam ettiğimiz gibi, okulun hemen tüm faaliyetlerinde de yanlarında olmaya özen gösteriyoruz” diyor. Bu olay sonrasında gündeme taşınan okul yaptırma fikri, hem Cargill Türkiye hem de Cargill’in ABD’deki merkezi tarafından olumlu karşılandı. İşi büyük bir sorumlulukla sahiplenen Cargill Türkiye yöneticileri konuyu sürüncemede bırakmadılar. Tabii resmi yetkililer de… Zamanın İlçe Kaymakamı Hikmet Çakmak’ın yine dönemin Belediye Başkanı Yusuf Korkusuz’dan okul için bir yer gösterilmesi talebi CargillHaberler - Bizim okulumuz bir numara 15 a r a m u n n n n z o u okulum CargillHaberler Bizim memnuniyetle karşılandı ve okulun şimdi üzerinde yükseldiği arazi tahsis edildi. İnşaatı Cargill Türkiye’nin taşeron firmalarından Çağlar İnşaat yaptı. Okul; bodrum +iki kattan oluşan 16 derslik, 2 okul öncesi sınıf, bir kütüphane, bir Bilgisayar Teknolojisi Sınıfı, 3 adet laboratuar (Görsel Sanatlar, Fen Teknolojisi, Matematik), kantin ile çok amaçlı salondan ibaret olmak üzere inşa edildi. 2005 yılının ortalarında başlayan inşaat çok kısa bir sürede bitirilerek 25 Eylül 2006 tarihinde eğitim ve öğretim için devredildi. “Sadece bina ile yetinmedik” Celebci; Bursa Valiliği, Orhangazi Belediyesi ve Cargill Türkiye arasında yapılan okul yapımına ilişkin protokolün sadece binanın fiziki yapımını kapsamasına rağmen Cargill Türkiye’nin okulun iç donanımını da yaptırarak taahhüt ettiğinden fazlasını yerine getirdiğini de sözlerine ekliyor. Yıllar itibariyle okulun diğer eksiklerini de tamamladıklarını kaydeden Celebci: “Orhangazi’de donanım olarak en yüksek seviyeli okullardan birisi haline geldi” diyor ve anlatmaya devam ediyor: “Hürriyet Mahallesi sakinleri Cargill Türkiye’nin okul yapmasını çok takdirle karşıladı, çünkü o bölgede okul yoktu. Çocuklar, mahalleye yakın bölgedeki iki okula gidiyordu. Cargill İlköğretim Okulu eğitime başlayınca, diğer iki okuldaki öğrenci yükü de azalmış oldu. Mahallenin çocukları hem yakınlarındaki bir okula gidecekler hem de donanımlı bir okulda eğitim göreceklerdi. Öğrenciler kadar veliler de durumdan çok memnun kaldılar. Ayrıca bu girişimimizden her yerde takdirle bahsedilmesi, bizim için ayrı bir gurur kaynağı.” gördüm. Ayrıca hiçbir masraftan kaçınılmadan kaliteli malzemelerin kullanıldığı muhteşem bir bina, okula, diğer okullardan daha ayrıcalıklı bir hava kazandırmış. Bununla ilgili bir anımı anlatmak isterim. Bir gün okulun camı kırılmıştı. Bizde camcıyı çağırdık ve camı değiştirmesini istedik. Camcı bize ilk anda 50 TL fiyat çıkardı. Fakat dükkâna gidince tekrar telefon ederek bizden özür diledi; kullanılan camın çok kaliteli olduğunu hatta Orhangazi’de bile bulunmadığını söyledi. Camın fiyatının 150 TL olduğunu söylediğinde çok şaşırmıştık.” “Ödülümüz, çocuklarımızın başarısı” “Önümüzdeki dönemlerde de aynı şekilde ilişkimiz devam edecek” diyor Celebci. “Cargill İlköğretim Okulu’nun başarısı için her yönüyle elimizden gelen tüm desteği vermeye devam ediyoruz. Tüm bu çabalarımızın karşılığında bizim için en büyük ödül; okulumuzdan mezun olan öğrencilerin spor, sanat ya da başka alanlarda çok iyi yerlere gelmesidir. Başka hiçbir beklentimiz yok!” “Çocuklarımızın üst noktaya çıkarıldığı bir ortam var” 2009 yılının Şubat ayında okula atanan Cargill İlköğretim Okul Müdürü Yılmaz Aydeyer ise okulla ilgili ilk izlenimlerini şöyle aktarıyor: “Tüm eğitim araç gereçlerinin öğrencilerin hizmetine sokulduğu, eğitim - öğretimin yanında sosyal ve kültürel yönlerden çocuklarımızın üst noktaya çıkarıldığı bir ortamın hazırlandığını Okul Müdürü Yılmaz Aydeyer;“Cargill Türkiye hep yanımızda oldu” diyor ve devam ediyor: “Her zaman da okulumuzu desteklemeye devam ediyor. Fiziki olanaklarımız, bize diğer okulların sahip olmadığı bir avantaj sağlıyor. Benzeri olanaklar her okulda yok. Ancak hemen belirtmeliyim ki sadece bize değil diğer birçok eğitim ve hatta sağlık kurumuna da katkı sağlamaya devam ediyorlar.” diyor. Okul Müdürü Yılmaz Aydeyer (solda) ve ilk müdür Mehmet Yavuz (sağda) birarada... 16 CargillHaberler -Bizim okulumuz bir numara “Özel okul mu diye soruyorlar” “Okuldaki eğitim öğretimin sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için her şey düşünülmüş. Çok amaçlı salonundan bilgisayar laboratuarına, fen laboratuarından spor etkinlik odasına kadar her şey en ince ayrıntısına kadar planlanmış. Tüm bu ayrıntılar, diğer okullarla kıyaslanamayacak kadar farklılık yaratıyor. Diğer okullarda yapılacak laboratuar türü bazı eklentiler, okulumuz örnek alınarak yapılmaya başlandı bile. İlk defa gelen misafirler ‘burası özel okul mu?’ diye soruyorlar.” Türkiye'deki birçok okulda genellikle temizlik ve güvenlik personeli gibi çalışanların maaşları ile bilgisayar, televizyon gibi eğitim araç gereçlerini, okulun kendi imkânlarıyla karşılaması gerekiyor. Aydeyer; "Oysa biz burada, tüm dikkatimizi eğitim üzerine yoğunlaştırmış durumdayız." diyor. "Cargill Türkiye hep yanımızda oldu, her zaman da okulumuzu desteklemeye devam ediyor. Fiziki olanaklarımız, bize diğer okulların sahip olmadığı bir avantaj sağlıyor. Ancak hemen belirtmeliyim ki sadece bize değil diğer birçok eğitim ve hatta sağlık kurumuna da katkı sağlamaya devam ediyorlar." mimara yaptırılmış. Ama Cargill Türkiye, en iyi malzemenin kullanılması ya da sadece okula maddi destek sağlamakla kalmıyor. Okulla, forma tasarımı konusunda okul aile birliğine yardımcı olacak kadar yakından ilgileniyor. Cargill Türkiye Halkla İlişkiler Müdürü Sera Baysal da altını çize çize belirtiyor; "Bu okulda resmen markamız var, o yüzden burayı yaşatmak boynumuzun borcu." Orhangazi Fabrikası Sorumlu Müdürü Cenan Celebci: “Tüm bu çabalarımızın karşılığında bizim için en büyük ödül; okulumuzdan mezun olan öğrencilerin spor, sanat ya da başka alanlarda çok iyi yerlere gelmesidir. Başka hiçbir beklentimiz yok!” diyor. “Bu okulda resmen markamız var” Kapak Mozaik zeminlere, geniş koridorlara ve aydınlık dersliklere sahip okulun çizimleri özel olarak bir CargillHaberler - Bizim okulumuz bir numara 17 CargillHaberler Düşük sodyumlu gıdalar için… Çözüm yine Cargill’den Tuzun yapısındaki sodyum; insan vücudunun üretemediği, çok önemli bir besin ögesi. Ama her şeyde olduğu gibi kararınca tüketilmeli. Fazla tuz tüketiminin birçok hastalıkla ilişkilendirilmesi gıdalarda sodyum düzeyinin düşürülmesini gerekli kılıyor. İ nsanlar tuz sever. Çünkü tuz; tatlı, ekşi, acı gibi yaşamın vazgeçilmez, temel tatlarından birisinin kaynağıdır. Pek çok gıdaya lezzet veren bir bileşen olan tuz, %40 sodyum ve %60 klorürden oluşur. Tuz, gıdalara lezzet katmanın dışında gıdaların işlenmesinde de önemli roller oynar. Gıdalarda bozulmaya neden olan mikroorganizmaların üremesini önleyen bir koruyucu olarak görev yapar. Ekmek hamurunda gluteni güçlendirerek yapı sağlamlaştırıcı olur; salam ve peynir gibi gıdalarda kıvamı arttırır, unlu mamuller ve salamura ürünlerde fermantasyonu kontrol eder. Ayrıca renk ve aromanın iyileştirilmesine yardımcı olur. Gıda üretiminde bu kadar önemli roller üstlenen tuzun insan sağlığı için yararına gelince… Tuzun temel bileşenlerinden biri olan sodyum, insan vücudu tarafından üretilemeyen ancak yaşam ve sağlık açısından gerekli olan önemli bir mineral ve besin öğesidir. Sodyumun vücutta birçok önemli işlevi vardır; su ve asit-baz dengesini korur, sinir sinyallerini iletir, kas kasılmalarını Tuz, gıdalara lezzet katmanın dışında gıdaların işlenmesinde de önemli roller oynar. düzenler ve diğer besin öğelerinin emilimine ve taşınmasına yardımcı olur. Ancak tüm bu yararlarına karşın sodyum ve tuz, fazla miktarda tüketiminin yüksek kan basıncı, kalp hastalıkları ve felç ile ilişkilendirilmesi nedeniyle tüketici grupları, sağlık kuruluşları ve devlet kurumları tarafından mercek altına alınmış durumda. Günümüzde neredeyse her üç Amerikalı’dan biri yüksek kan basıncına sahip ama bunların sadece %30’u bu konuda bir şeyler yapıyor. ABD Tarım Bakanlığı (USDA) beslenme kılavuzları sağlıklı yetişkinlerin günde 2300 miligramdan fazla sodyum tüketmemesini tavsiye ediyor. Ortalama bir Amerikalı günde yaklaşık 4000 miligram sodyum tüketiyor ve bunun yaklaşık %75’ini işlenmiş gıdalardan alıyor. Bu faktörler, düşük miktarda sodyum içeren ürünlere ve gıda endüstrisinin sodyum azaltma çözümlerine olan ilgiyi arttırıyor. Öyle ki; bu ilgiye paralel olarak büyüyen sodyum miktarı azaltılmış gıdalar pazarının 6 milyar dolar değerinde olduğu ve büyümeye devam edeceği tahmin ediliyor. Packaged Facts verileri, 2002 yılında 102 olan düşük miktarda tuz veya sodyum içeren yeni ürünlerin sayısının, 2007 yılında 209’a çıkarak iki kat arttığını gösteriyor. Büyüyen sodyum miktarı azaltılmış gıdalar pazarının 6 milyar dolar değerinde olduğu ve büyümeye devam edeceği tahmin ediliyor. 18 CargillHaberler - Düşük sodyum için Cargill Çözümleri Günümüzde üreticiler, üretim sürecinde eklenen tuz miktarını azaltmaya ek olarak, gıda ve içecek ürünlerinde sodyum içeriğini azaltmak ya da ortadan kaldırmak ve yerine başka bileşenler kullanmayı sağlayacak geniş bir ürün yelpazesine sahipler. Ancak, düşük sodyum içerikli ürünler pazarına girmeden önce, gıda işleyicilerin birkaç adımı dikkate alması gerekiyor. Bu adımlar, sadece en iyi formülasyonları sağlamak için değil, aynı zamanda ürünün lezzet özelliklerini ve en önemlisi, tüketici memnuniyetini korumak için gerekli. İşte dikkate alınması gereken 10 adım: 1. Hedefinizi belirleyin Amaçlarınızı, hedeflerinizi ve hedef kitlenizi belirleyin. “Bunu neden yapıyorsunuz? En İyisi kategorisinde bir ürün pazarlamak mı ve/veya sodyum düzeyleri için kamu otoritesinin şartlarını yerine getirmek mi istiyorsunuz? Sodyum azaltma hedefleriniz firmanızın yeni ya da revize ettiğiniz beslenme politikasının bir parçası mı? Satış ve pazar payı elde etmek açısından ne bekliyorsunuz? Hedef tüketici kim? Ürün hedef pazarın tamamının mı, yoksa sadece bir grubun mu ihtiyaçlarını karşılayacak? Düşük sodyum alternatifi sizin için tamamen yeni pazar fırsatları mı açacak?” sorularına yanıt arayın. Bunu yaparken, tutum ve davranışlarını tam olarak anlayabilmek için hedef kitlenizi iyi inceleyerek, düşük sodyumlu ürünlerde başarı şansınızı belirleyecek tüketici özelliklerini keşfedebilirsiniz. 2. Rekabet ortamınızı tanıyın Çok sayıdaki düşük sodyumlu yeni ürün arasında sizin ürünlerinizin hangi kategoriye gireceğini düşünün ve diğer ürünlerin neler yaptığına bakın. Piyasada ilk olma avantajınız olacak mı? Rakiplerinizin sodyum azaltma düzeyleri ve bunun için izledikleri yollar neler? Rakipleriniz ürünlerini hangi fiyatla nasıl konumlandırıyor? Ürününüzü nasıl farklılaştırabilirsiniz? 3. Sodyum kaynaklarını araştırın Ürünlerinizdeki tüm sodyum kaynaklarını ve düzeyleri belirleyin. Bazı gıdalar doğal olarak sodyum içerir; örneğin hayvansal gıdalar… Pancar, havuç, kereviz, ıspanak gibi bazı bitkiler diğer bitkilere oranla daha fazla sodyum içerir. Sebzeli Packaged Facts verileri, 2002 yılında 102 olan düşük miktarda tuz veya sodyum içeren yeni ürünlerin sayısının, 2007 yılında 209’a çıkarak iki kat arttığını gösteriyor. Düşük sodyum içerikli ürünler pazarına girmeden önce, gıda işleyicilerin birkaç adımı dikkate alması gerekiyor. Bu adımlar, sadece en iyi formülasyonları sağlamak için değil, aynı zamanda ürünün lezzet özelliklerini ve en önemlisi, tüketici memnuniyetini korumak için de gerekli. CargillHaberler - Düşük sodyum için 19 CargillHaberler Sodyum azaltma seçeneklerinin her birinin artılarını ve eksilerini değerlendirin. Kullanılacak seçenek, ürünün istenen kalite özelliklerini değiştirir mi? tavuk çorbasının doğal olarak veya sodyum nitrat, sodyum benzoat, sodyum bikarbonat ve monosodyum glutamat gibi genellikle gıda işlemede kullanılan diğer katkı maddeleri eklenerek içerdiği sodyumu azaltma yollarını buna göre belirleyebilirsiniz. Bunun için tüm bu sodyum kaynaklarını göz önünde bulundurmanız gerekir. lı düzeylerde azaltma imkanı sunar ve tek başına kullanılacağı gibi bir arada da kullanılabilirler. Sodyum miktarını zaman içinde kademeli olarak azaltmayı veya tek seferde hedef azaltma düzeyine ulaşmak isteyebilirsiniz. 4. Hedeflediğiniz düzeyi belirleyin Sodyum azaltma seçeneklerinin her birinin artılarını ve eksilerini değerlendirin. Kullanılacak seçenek, ürünün istenen kalite özellikleri ve potansiyel tüketici satın alma davranışını değiştirir mi? Değişiklik gıdanın bozulmasına veya raf ömrünün kısalmasına neden olur mu? Ürünlerinizde sodyum düzeyini azaltma konusunda gerçekçi hedefler belirleyin. Belirleyeceğiniz düzeylerin ürünlerinizin kalitesini düşürmeyeceğinden, bozulmasına neden olmayacağından ve tat, doku, vb. gibi tüketici beğenisine yönelik özelliklerini değiştirmeyeceğinden emin olun. 5. Sodyum azaltma çalışmalarınız Ürünlerinizde sodyum miktarını azaltmak için birçok yol vardır. Bu seçeneklerden her biri fark- 20 CargillHaberler - Düşük sodyum için 6. Artıları ve eksileri değerlendirin Bu arada yeniden reformülasyon ve yapılacak diğer değişikliklerle ilgili olarak kâr zarar hesabı yapın. Köklü ekipman ya da üretim değişiklikleri yapmadan sodyum azaltmak mümkün mü? Bu maliyetlerin geri dönüşünü ne kadar sürede elde edebileceksiniz? Kullanmak istediğiniz yöntemin maliyeti ne kadar? Potasyum klorür ve alternatif aroma sistemleri gibi seçenekler daha pahalı olduğundan hedef tüketiciyi ve beklentilerini daha Cargill Çözümleri Ürünlerinizde sodyum düzeyini azaltma konusunda gerçekçi hedefler belirleyin. iyi bilmek, bu süreçteki artıları ve eksileri tartmanıza yardımcı olacaktır. 7. Test, test, test Ürününüzün duyusal kalite özellikleri tüketicilerin beklentilerini karşıladığı sürece satın alınacak ve tekrar alınmak üzere tercih edilecektir. Ürünleri tüm laboratuvar testlerini tamamlamadan tüketicilere sunmayın. Ürünün pazara çıkmaya uygun olup olmadığına karar vermeden önce, çeşitli tuz azaltma yöntemlerini duyusal özellikler ve tüketici kabulü açısından test ederek değerlendirin. Ürüne ilişkin genel beğeni düzeyini belirlemek üzere tüketici reaksiyonları testleri uygulayın. 8. Ürün nasıl lanse edilecek? Öğrendiklerinize dayanarak, ürününüzü nasıl lanse edeceğinize karar verin. Sodyum oranı azaltılmış formülasyonunuzu yeni bir ürün olarak konumlandırmak mı, yoksa yenilenen bir ürün olarak lanse etmek mi daha iyi olur? Bunun yanıtını belirlediğiniz hedeflere, ulaşmaya çalıştığınız hedef kitleye ve yaptığınız test çalışmalarının sonuçlarına göre verebilirsiniz. 9. Başarınızı değerlendirin Ürünü piyasaya sürdükten sonra, ürün lansmanının başarısını ölçün. Satış hedeflerini yakaladınız mı ya da aştınız mı? Ürün konumlandırmanız başarılı oldu mu? Çabalarınızın etkisini ölçün ve sonuçları değişen algılamalar ve istenen satın alma davranışları açısından değerlendirin. Cargill ürün profili Premier™ Potassium Chloride açısından avantajlar sağlar. Unlu mamuller, krakerler, Gıdalarda kullanılmaya uygun, kokusuz, beyaz kristal çeşniler, konserveler, turşu, kuru et ve doğal granül tuz. Geniş bir yelpazedeki gıda işleme peynirlerin yanı sıra kümes hayvanları etlerinin uygulamalarında sodyum klorür ve potasyum işlenmesinde de kullanılır. Katkı içermez. zenginleştirmesi ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik olarak üretiliyor. Topaklanmayı önleyici bir ajan olarak trikalsiyumfosfat içeriğiyle, gıda ve içecek endüstrilerinde sodyum azaltılması ve besin öğesi ikamesi şeklinde yaygın olarak kullanılıyor. Evaporated Salt Geniş bir yelpazede fonksiyonel uygulamalarda kullanılan en popüler tuz. Çeşitli topaklanma önleyici ajanlarla birlikte farklı ambalaj büyüklüklerinde sunuluyor. Premier™ Brand Salt Sıkıştırılmış taneli ve un halinde tuz. Doğal peynir, unlu mamuller, krakerler, turşular, çeşniler, konserveler, kuru etler ve kümes hayvanlarının etlerinin işlenmesinde kullanılır. ® Cargill Sea Salt Pasifik Okyanusu’ndan elde edilen ve gıdalarda kullanılabilen granül, beyaz kristal deniz tuzu. Sofra tuzu ve yemeklik tuz olarak üretilir, çeşitli gıda işleme endüstrilerinde doğrudan gıdalara ® Alberger Brand Salt uygulanabilir. İyotlu olanı da mevcuttur. Gıdalarda kullanılmaya uygun en yüksek saflıkta, Topaklanmayı önleyici ve akışkanlığı arttırıcı olarak taneli doğal tuz. Çözünürlük, kıvam ve emilim magnezyum karbonat içerir. 10. Gereken değişiklikleri yapın Geniş ve kusursuz ürün yelpazesi Ürünle ilgili tüketici görüşleri ve tepkileri ile hedefinize ilişkin trendleri izlemeye devam edin. Rakiplerinizi ve beslenme ile ilgili tavsiyeleri yakından takip edin. Sodyum miktarı düşük ürün geliştirmenin, hedef tüketiciler açısından sağlıklı bir yaşam tarzı geliştirmek için yapılması gerekenlerin sadece bir parçası olduğunu unutmayın. Gıda üreticilerinin sodyum azaltma uygulamalarında da tercih edeceği bir ortak olmak için çalışan Cargill, düşük sodyumlu seçenekler sunan geniş bir ürün yelpazesine sahip. Cargill’in ürünün tat ve yapı özelliklerini değiştirmeden, müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla sunduğu çözümlerden biri gıdalardaki sodyum oranını %25 ila 50 arasında azaltabilmeyi sağlayan SaltWise™ sodyum azaltma sistemi. SaltWise™ sistemi, üreticilerin lezzetten ödün vermeden sodyum düzeyini azaltmalarına yardımcı oluyor. Genel bir sağlık yönetimi programı için önemli faktörler arasında temel gıda gruplarının tüketilmesi, egzersiz ve doktor tavsiyeleri yer alır. CargillHaberler - Düşük sodyum için 21 CargillHaberler Sıkıntıları müşterilerine yansıtmadı Cargill, özverisinin karşılığını aldı Global borç ve açıklar, siyasi istikrarsızlık, doğal afetler ve hava koşulları nedeniyle gıda ürünlerinde yaşanan tedarik sıkıntısı, tahıl ihracat kısıtlamaları ve artan enerji fiyatlarının ham madde fiyatlarında yol açtığı dalgalanmalar… T akvimler 31 Mayıs’ı gösterdiğinde Cargill, zorlu bir yılı geride bıraktı. Yaşanan zorluklar, Cargill Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Greg Page’in ifadelerine şu şekilde yansıdı: “Geçtiğimiz yıl, Cargill ve müşterilerimiz için zorlu geçti. Global borç ve açıklar, siyasi istikrarsızlık, doğal afetler ve hava koşulları nedeniyle gıda ürünlerinde yaşanan tedarik sıkıntısı, tahıl ihracat kısıtlamaları ve artan enerji fiyatları ham madde fiyat dalgalanmalarına yol açtı. Cargill olarak müşterilerimize bu sorunları yansıtmamak için çok büyük uğraş verdik.” Cargill’in 2011 mali yılının 31 Mayıs’ta sona eren dördüncü çeyreğinde devam eden faaliyetlerinden elde edilen kazançları 404 milyon dolar oldu. Bu, bir önceki yılın aynı dönemindeki 435 milyon dolardan %7 oranında bir azalmayı ifade ediyordu. Dördüncü çeyrekteki bu azalmaya karşın mali yılın tamamı için, devam eden faaliyetlerden elde edilen kazanç, bir önceki yıldaki 1,99 milyar dolardan %35 artışla 2,69 milyar dolara kadar ulaştı. Mosaic Company yatırımı gibi dördüncü çeyrekte tamamlanan önceki faaliyetlerinden 359 milyon dolarlık ek bir gelir sağlayan Cargill’in mali yılın tamamında, tamamlanan faaliyetlerden elde ettiği gelir 1,55 milyar dolar oldu. Cargill, 25 Mayıs 2011 tarihinde ise, alacak-vereceklerine mahsuben Mosaic hisselerinin dağıtımından bir kereye mahsus 11,49 milyar dolar kazanç elde etti. 22 CargillHaberler - Cargill, özverisinin karşılığını aldı 2011 mali yılının dördüncü çeyreğinde önceki yılın aynı döneminde 26,3 milyar dolar olan konsolide gelirler %32 artışla 34,8 milyar dolara çıktı. Cargill’in önceki yıl 101,3 milyar dolar olan yıllık konsolide gelirleri de geçen yıl %18 artışla 119,5 milyar dolar oldu. Operasyonlardan sağlanan ve önceki yıl 3,3 milyar dolar olan nakit akışı da 4,6 milyar dolara yükseldi. Cargill’in beş iş segmentinden üçü, geçen yıl dördüncü çeyrekte kazançlarını arttırdı. Yıl genelinde dördünün sonuçlarını iyileştirmesiyle, Cargill’in 2011 mali yılında kazancı arttı. Dördüncü çeyreğin durgun geçmesinde, büyümekte olan önemli bölgelerde hava koşullarına bağlı üretim sorunları nedeniyle global kaynak sağlama ve risk yönetimi konusunda zorluklar yaşanması etkili oldu. Ancak daha durgun geçen son çeyreğe karşın, gıda bileşenleri ve uygulamaları segmentinde önceki yılın aynı dönemine göre kazanç artışı sağlandı. Yaklaşık 40 iş ünitesini içeren muhtelif ürünler segmentinde yüksek sa- tış hacmi, etkin risk yönetimi, artan verim ve daha fazla katma değerli ürünler gibi faktörlerin etkisiyle olumlu gelişme kaydedildi. Dördüncü çeyrekte ve yıl genelinde önemli başarı elde edilen bir segmentte, tarım hizmetleri oldu. Dünya genelinde üreticilere ürün ve hayvan sağlayan bu segmentte, risk yönetimi ve pazarlama becerileri sayesinde müşterilerin artan girdi maliyetlerinden etkilenmemesi sağlandı. Talep artışı ve işletme verimliliği sayesinde endüstriyel kazançta da artış gerçekleşti. Ancak enerji işletmelerinin düşük kazancı nedeniyle risk yönetimi ve finansal durum açısından olumlu sonuçlar elde edilemedi. 3 milyar dolar yatırım Cargill, 2011 mali yılında, gelişmiş ve gelişmekte olan pazarlardaki müşterileri için güvenilir bir tedarikçi ve yenilikçi bir iş ortağı olma taahhüdü doğrultusunda satın alımlar ve yeni açılan veya geliştirilen tesisler için 3 milyar dolardan fazla yatırım yaptı. Avustralya’da AWB emtia yönetimi işletmesini, Unilever’in Brezilya’daki lezzetlendiriciler işletmesini, Endonezya’da nişasta ve tatlandırıcı üre- Cargill, 2012 mali yılına da hızlı bir başlangıç yaptı. Yılın ilk birkaç ayında Alman kakao ve çikolata firması Schwartauer Werke Kakao Verarbeitung Berlin (KVB), Orta Amerika kümes hayvanları ve et işleyicisi Corporación Pipasa ve İtalyan hayvan besleme firması Raggio di Sole Mangimi satın alımlarını tamamladı. Cargill’in Avustralya sığır eti operasyonları, Mayıs ayında sığır eti işleme firması Teys Bros ile ortak bir girişim kurmaya karar verirken, Haziran ayında Cargill ile USJ Grup, Brezilya merkezli şeker, etanol ve biyoelektrik ortak girişimi kurmak için anlaşmaya vardıklarını açıkladı. Her iki anlaşma ile ilgili yasal onay süreci devam ediyor. Güncel ticisi PT Sorini Agro Asia Corporindo Tbk’yı, Avrupa’da alkol işletmesi Royal Nedalco’yu, Kanada’da bir tahıl tesisini ve ABD’de mısır öğütme etanol tesisini satın aldı. Ayrıca Rusya ve Vietnam’da hayvan yemi fabrikaları, Tayland’da kümes hayvanları işleme tesisi, Çin’de tatlandırıcı tesisi, Brezilya ve Amerika Birleşik Devletleri’nde gıda inovasyon merkezleri dahil olmak üzere birçok ülkede yeni tesisler açan Cargill, mevcut tesisleri de geliştirerek, enerji tasarrufu ve çevreye etkileri konusunda bazı iyileştirmeler gerçekleştirdi. CargillHaberler - Cargill, özverisinin karşılığını aldı 23 CargillHaberler Cargill, hayvan beslenme ürünleri üreten Provimi’yi satın alıyor Hayvan beslenmesinde de liderlik Cargill “insan beslenmesinde liderlik” hedefini, hayvan beslenmesi alanındaki çalışmalarıyla da global düzeyde pekiştiriyor. Yeni satın alma ile Cargill müşterilerine, hayvan beslenmesinde daha gelişmiş ürün ve hizmet sunacak. C argill, 26 ülkede hayvan beslenmesi alanında faaliyet gösteren ve Asya, Avrupa, Afrika ve Latin Amerika'da 7.000 'den fazla kişiyi istihdam eden Provimi’yi satın alıyor. Bu satın almayla Cargill, mevcut operasyonlarını güçlendirip genişleterek hayvan beslenmesi konusunda global bir lider yaratmak istiyor. Ağırlıklı olarak geviş getiren hayvanlar ve kümes hayvanları için üretim ve teknik destek sağlayan Provimi, 2010 yılında 1,6 milyar Euro satış rakamına ulaştı. Balık ve ev hayvanları yemleri ile ilgili faaliyetlerini sonlandıran şirket, geçen yıl Meksika'da hayvan yemi üreticisi NASSA'yı alarak coğrafi ayak izini arttıracak stratejik alımlar yapmaya başladı. Provimi Yönetim Kurulu, bu yılın başlarında, sonraki büyüme aşamasına geçmeye hazır olduklarına karar vererek gelecekteki fırsatlar üzerine stratejiler oluşturmaya başladı. Cargill ile yapılan anlaşma da bu süreçte elde edilen çok önemli bir sonuç. Cargill, global hayvan besleme firması Provimi’yi satın almak için sahibi olan özel sermaye fonu Permira’ya teklif yapmıştı. Permira, global erişime sahip bir Avrupa özel sermaye firması. Emeklilik fonları ve diğer kurumlardan kaynaklanan fonlarla, performanslarını arttırma ve sürdürülebilir büyüme hedefi olan firmalara uzun vadeli yatırımlar yapıyor. 1985 yılında yaklaşık 20 milyar Euro toplam sermaye ile kurulan Permira’nın ortağı Charles Sherwood, Provimi’nin, Permira tarafından yaklaşık beş yıl önce satın alındığı zamankinden çok farklı bir işletme haline geldiğini ve her iki tarafın da çok memnun olduğu bu anlaşmayla Cargill gibi güçlü bir ortakla büyüme ve gelişme yolunda devam edeceklerini kaydetti. Cargill Başkan Yardımcısı Paul Conway ise "Müşterilerimize dünya standartlarında hayvan beslenmesi hizmeti sunacağız. Bu satın alma, Cargill’in hayvan beslenmesi büyüme stratejisinde önemli bir adım ve dünya çapında müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamak için uzun vadeli yatırımlara devam etme taahhüdümüzün altını çiziyor. Provimi ile çalışmak için sabırsızlanıyoruz" dedi. Cargill ve Provimi, birbirlerini tamamlayıcı pazar konumlarına ve güçlere sahip iki firma. Provimi hayvan beslenmesi uzmanlığının yanı sıra geniş bir karışımlar, katkılar ve bileşenler portföyüne sahip. Cargill de bu alanda karma yemler, tedarik zinciri ve risk yönetiminin yanı sıra, küresel eğilimler ve tarım tedarik zinciri genelinde bilgi ve uzmanlığa sahip. Bu iki firmanın birleşmesi, yeteneklerini arttırma ve 24 CargillHaberler - Hayvan beslenmesinde de liderlik müşterilerine global bir ağ hizmeti sunmalarının önünü açacak. Güncel Cargill Kurumsal Başkan Yardımcısı Todd Hall, her iki firmanın yetenek ve uzmanlığının bir araya gelmesiyle yeni inovasyon ve pazar geliştirme fırsatları ortaya çıkacağını kaydetti. Hall, “Provimi’nin modern teknoloji ve uygulamalardaki mükemmelliği ile Cargill'in global tedarik zinciri ve pazar öngörüleri birleştiğinde müşterilere yenilikçi, yüksek kaliteli ürünler ve hizmetler geliştirip sunabileceğiz" dedi. Provimi Başkanı ve Grup CEO'su Ton van der Laan, Cargill’in Provimi’yi almak konusunda önemli bir adım attığını belirterek, Cargill’in hayvan beslenmesi işiyle birlikte önemli bir güç oluşturacaklarına inandıklarını kaydetti. Laan, “Provimi'nin hayvan beslenmesi işini üst düzeye çıkarabilmesi için Cargill ideal bir ortak. Cargill ölçek ekonomisiyle fırsatlar yaratılmasında, daha etkili üretimde, yeni pazarlara erişimde ve büyümede öncü bir firma. İşini daha fazla büyütmek konusunda kararlı ve çalışanlarımıza global bir organizasyonda çok iyi kariyer fırsatları sunacak” dedi. Cargill, 1884 yılına dek uzanan yem satışlarıyla hayvan beslenmesi işinde uzun bir geçmişe sahip. Şu anda 26 ülkede hayvan yemi satışı ve hizmetlerinin yanı sıra, yem üreticileri ve perakendeciler için bileşenler sağlıyor. Ağırlıklı olarak geviş getiren hayvanlar ve kümes hayvanları için üretim ve teknik destek sağlayan ve 2010 yılında 1,6 milyar Euro satış rakamına ulaşan Provimi, coğrafi ayak izini arttıracak stratejik alımlar yapmaya başladı. CargillHaberler - Hayvan beslenmesinde de liderlik 25 CargillHaberler 26 CargillHaberler - Bi’ lezzet hikayesi Sohbet Bi’ nleAkzszoye’lat Hasa hikâyesi! tası mı “Bolu’nun da çikola 'yi aşkın ilde olurmuş?’lardan, 20 ulaşmak ve 500 satış noktasına n, gücümüze güç kata ver’le büyük milyonlarca ‘Bolçise uzu görmek bir marka olduğum gurur verici.” da yılında Deniz Gı asan Aksoy, 1992 yi, Deniz Gıda Sana Sanayi’ni kurdu. nin lge bö a nd muller konusu pastacılık ve unlu ma üreten pasta ve kurabiye en çok çeşide sahip mağazası yılında Migros Bolu işletmesiydi. 1997 alarak fırın işletmeciliğini açılınca, mağazanın nı yıl Ay i. led ekmeği de ek ürün çeşitlerine lyan, İta başladı. Bolu’nun, restoran işine de n menüsü dünya mutfağında Meksika ağırlıklı açtı. olan ilk restoranını H yapmak p farklı, yeni işler Hayatı boyunca he lı hep yaşlarından beri ak isteyen Aksoy, 10-11 a, yeni bir şeyler alıp satm ticarette olan, hep an. Bu e peşinde olan bir ins ürünler bulup üretm olarak ki sle genç yaşta me arayışla çıktığı yolda 1999 i. bir mesafe kat ett küçümsenemeyecek Aksoy, şu etimine başlayan yılında çikolata ür ve en yük çikolata tesisine anda bölgenin en bü rkasına sahip. tanınmış çikolata ma olatası, ı ile 15 çeşit Bolu çik Bugün Bolçi markas l çikolata, şık 60 çeşit spesiya 20 çeşit draje, yakla 6 çeşit ta, fındık şekeri ve 14 çeşit tablet çikola krokan üretiyor. ayanın rum ki; farkı olm “Şunu çok iyi biliyo ı olması . Bolu Çikolatası’n başarısı da yoktur aç, ama ak bizim için bir am gereken yere taşım ’de son iye ” diyor. Aksoy. Türk asla bir durak değil rıcalığını arka şehirler’ ’ay yıllarda gelişen ‘’m ırdığı için Bolu’ya da kazand Bolçi çağrışımıyla ylüyor. mutlu olduğunu sö ğdu? me fikri nereden do Çikolata pazarına gir a da stacılık… Çikolat Yaptığımız iş pa iğiniz ett Ür e olan bir iş. pastacılığın içind bizi Bu çikolata bulunuyor. ürünlerin çoğunda diğeri de, unsur oldu. Bir teşvik eden ilk raylarına mazisi Osmanlı sa geçmişte Bolu’da; n krokan ıla ker’ diye adlandır dayanan ‘fondon şe yapılmış olması… çikolata üretiminin plı ka tli ze n ya da pazara özgü formülü, lez ’lı yıllarda ilgisizlikte 90 19 t ka O, Bolu’da kendine Fa k tadına olmaya yüz ğal ürünler ve dama inmediğinden kayb nasıl sunulacağı bil aroması, içerdiği do ta ola çik kti. Çok çe bir dikkatimi mla bambaşka uştu. Bu, benim tm tu getirdiği farklı yoru lu lu Bo , yaşayan ya da yo çıkardı. Adını da , sevilen, Bolu’da tli ze lez markası ortaya u. yd ko altması olan Bolçi Çikolatası’nın kıs CargillHaberler - Bi’ lezzet hikayesi 27 CargillHaberler “ Hasan Aksoy keri, Bursa’nın nasıl kestane şe ziantep’in Safranbolu’nun lokumu, Ga da çikolatası baklavası varsa, Bolu’nun var artık. Bolu’dan geçmiş olan belli yaş üstü insanların bildiği bir ürün… Türkiye’de başka yerde üretimi olmayan, farklı, herkes tarafından sevilerek tüketilecek, ayrıca Bolu’dan yöresel anlamda çıkabilecek en iyi ürün olma özelliğine sahip… Bunun nedeni de içindeki fındığın, Bolu dağlarında yetişen dağ fındığı olması idi. Çikolata üretimine başladığımız yıllarda, biraz da maddi imkânsızlıklar nedeniyle önümüze çok büyük bir hedef koymadık. Fakat başladığımız 28 CargillHaberler - Bi’ lezzet hikayesi işin; yatırım yapıldıkça, çikolata üretimi konusunda bilgilendikçe büyütülebileceğini, buna müsait pazarın olduğunu biliyordum. Her firmanın yaptığı değil de kimsenin yapmadığı bir ürünle başlamak bize avantaj sağlayacaktı. Nitekim öyle oldu; üretimine 1999 yılında başladığımız Bolu Çikolatası önce ismi ile ilgi çekti. Bu arada bazıları tarafından da eleştirildik; “vay efendim, Bolu’nun da çikolatası mı olurmuş!” diye… Ama bugün Bursa’nın nasıl kestane şekeri, Safranbolu’nun lokumu, Gaziantep’in baklavası varsa, Bolu’nun da çikolatası var artık. Bolu Çikolatası, ürettiğimiz çikolata çeşitlerinden sadece bir tanesi… Yeni yatırımlarımızdan sonra butik çikolata pazarına hitap eden yeni çeşitlerimiz de artık pazarda yer almaya başlayacak. Sohbet ” Bolu’ya değer kattığınızı düşünüyor musunuz? Bolu ve çikolata düşünüldüğünde çok fazla birlikteliği yok gibi görünüyor. Biliyorsunuz, dünyada çikolatası ile öne çıkan şehirler mevcut… Ben, ürünün nerede üretildiği ya da isminin ne olduğundan önce lezzeti ya da tüketicinin beğenisi ile alakalı olduğunu düşünüyorum. Bolçi’nin başarısı, öncelikle kullanılan ham maddelerin özenle seçilmesi, formülündeki karışım oranları, titizlikle üretilmesi ve tüketiciye ulaştırılmasıdır. Bunları sağladığınızda başarıya ulaşmak daha kolay. Dolayısı ile Bolu’nun Bolçi’ye, Bolçi’nin de Bolu’ya değer kattığı aşikâr. Bolçi’nin ilk üretimine başladığımız yıllardan bu günlere gelmemizde çabalarımızın yanı sıra Bolu’nun da payı oldukça fazla. anlatmamız gerekiyordu. Bunun da en iyi yolu tadım testleri idi. İşe ilk önce ürün satışı yaptığımız noktalarda tadım testleri ile başladık. Hala devam ediyoruz; bu testlerde önce ürünün tattırımını yapıp, daha sonra markayı anlatıyoruz. Bu organizasyon bize hem ürünün lezzetini hem de markayı tanıtma imkânı sağlıyor. Markalaşma sadece ürünü tanıtmakla bitmiyor; ürünü sunduğunuz ambalajı, dağıtımı ve daha birçok hizmeti tüketiciyle buluşturmanız gerekiyor. Yurt dışında tanınmak için neler yapıyorsunuz? Tabii, ihracatımız da var. Şu anda Almanya, Kanada, İngiltere, Rusya, Bulgaristan ve Azerbaycan’a ürün gönderiyoruz. İhracat için hazırlık yaptığımız ülkeler de var. Yurt dışı pazarımızı büyütmek için fuarlara katılıp, yeni müşteriler ile görüşüyoruz. Ama yurt dışı satışlarını arttırmada süreklilik önemli… Fuarları devamlı takip edip, katılmak gerekiyor. Bizim yurt dışı fuarlarına katılımımız daha çok yeni, 2010 yılında başladı ve devam edeceğiz. Markalaşma aşamasında neler yaptınız? Üretim ve satışlar nasıl gidiyor? Bolçi benzeri olmayan, farklı bir ürün. Bu nedenle hem markayı hem de ürünümüzü Üretimimiz her yıl yaklaşık olarak yüzde 20-35 aralığında büyümekte… Tabii, bu büyüme ağırlıklı olarak yurt içi pazarda gerçekleşiyor. Yurt dışında henüz istediğimiz oranları yakalayabilmiş değiliz. Bu arada yeni yatırımlara da hız verdik. 2012 yılında yaklaşık 7 bin m2 kapalı alanı olan yeni fabrika binamıza taşınacağız. Ayrıca Bolçi Chocoland adıyla 6 ilde, 9 adet konsept mağaza açmayı planlıyoruz. Markanız kişisel bloglarda ünlü. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? İnternet ayrı bir mecra… İyi ya da kötü yaptığınız her şey hızlıca düşünce olarak bloglarda, lezzet sitelerinde ve sözlüklerde yerini alıyor. Bolçi’nin lezzetini beğenen müşterilerimiz, düşüncelerini internet üzerinden arkadaşları ile paylaşıyorlar. Hatta Bolçiseverler diye paylaşım sitelerinde sayfa açan müşterilerimiz var. Bütün gönüllü elçilerimize teşekkürler. Cargill Türkiye ile iş birliğinize de değinelim. Bu konuda neler söylersiniz? Cargill Türkiye, ürünlerini kullanmaya başladığımız ilk günden beri ürün ve lezzet geliştirme, kalite arttırma konusunda her ihtiyacımız olduğunda yanımızda oldu. Rahatça arıyor, yardım isteyebiliyoruz. Hiç bıkmadan ihtiyacımız olan her konuda defalarca görüş bildiren, yeni ürünler hazırlayan ve bize de önerilerde bulunan bir firma. Bu nedenle tüm Cargill ailesine teşekkür ediyorum. CargillHaberler - Bi’ lezzet hikayesi 29 CargillHaberler Yaşamda başarının sırrı: Duygusal zeka (EQ) Duygusal zeka, iş yerinde başarının en belirleyici unsurlarından biri. Aslı Baycan Binark, başarıya giden yolda duygusal zekanızı nasıl geliştirebileceğiniz konusunda tüyolar veriyor. E Q yani “Duygusal Zeka” şu günlerde hem aile, hem de çalışma hayatında çok sık rastladığımız bir kavram. IQ yani “Akılcı Zeka” ile kişilerin okul başarılarını açıklamak mümkün. Ancak, iş hayatındaki başarıyı açıklamak için EQ kavramını kullanıyoruz. Çünkü okulda çok başarılı olan kişilerin, iş hayatlarında en başarılı kişiler olmadığını, bununla birlikte başarılı olanların yanında çalıştıklarını gösteren araştırmalar var. Günlük hayatımızda pek çok kez öfkeden yüzü kıpkırmızı olmuş, sinirden oturduğu koltuğun kenarını sıkı sıkıya tutan, endişeli olduğu için elindeki kalemi masanın üzerinde tıklatan kişilere rastlarız. Bunlar insanın iç dünyasında oluşan duyguların dışa yansımasıdır. Eğer bu duygular gereken zamanda ve uygun bir şekilde ortaya çıkmazlarsa insanı zor durumda bırakabilirler. Bu nedenle duyguların kontrol edilmesi ve akıllıca kullanılması gerekir. Bu tanım, aynı zamanda “duygusal zeka” için de geçerlidir. Kısaca “Duygusal Zeka”, kişinin kendi duygularını anlama ve yönetme yeteneğidir. “Duygusal Zeka” terimi ilk olarak 1990’da Harvard Üniversitesi’nden psikolog Peter Salovey ve New Hampshire Üniversitesi’nden John Mayer tarafından kullanılmıştır. Ancak, bu kavramın hayata geçirilmesi ve kullanılmaya başlanması Daniel Goleman’ın 1995 yılında yayınlanan “Duygusal Zeka” adlı kitabı sayesinde olmuştur. Duygusal Zeka, insanın duygularına ne kadar hükmedebileceğini ve nasıl daha verimli kullanabileceğini açıklayan bir kavramdır. Duygusal güçlerini gerektiği gibi kullanmasını bilen, yani duygusal zekası yüksek insanlar, özel ve mesleki hayatlarını kendilerine kolaylaştırmaktadır. Çevresindekilerin ve kendi duygularının farkında olmak, günlük yaşamda karşılaşılan sorunların üstesinden gelebilme potansiyelini arttırır. Çoğu zaman kararlarımızı duygusal bir anımızda veririz. Böyle bir anda verilen karar çok ciddi bir biçimde duygularımızın etkisinde kalır. “Duygusal insanlar”, duygularıyla hareket eden, duygularını yönetemeyen, hatta duygularının kendisini yönetmesine izin veren insanlardır. Bu insanlar attıkları adımın sonucunu düşünmeden hareket ederler. Duyguları onları ne şekilde yönlendirirse onu yaparlar. Yani “pire için yorgan yakabilirler”. Halbuki duygusal zekası yüksek, “duygulu insanlar”, duygularını tanıyan, onlara önem veren, ancak duygularının kendilerini yönetmesine izin vermeyen, kendileri duygularını yönetebilen insanlardır. “İdeal olarak, bazı büyük önderlerimizde olduğu gibi bir kişi hem akılcı, hem de duygusal becerilerinde mükemmelliğe ulaşabilir. Örneğin, Mustafa Kemal Atatürk mükemmel bir kişilik ve zeka karışımına sahipti. Hem gerçek dahi, hem de büyük ve empatik bir konuşmacı olarak bilinirdi.” 30 CargillHaberler - Yaşamda başarının sırrı EQ’su yüksek olan insanlar: Duygularını tanır ve kontrol edebilirler, empati yapabilirler yani başkalarının duygularını anlayabilirler, hayata karşı olumlu bir bakış açısına sahiptirler ve insan ilişkileri kuvvetlidir. Duygusal zekanın başarılı ve mutlu yaşamaya katkısı, klasik zeka dediğimiz akılcı zeka’dan (IQ) daha fazladır. Ancak, duygusal zeka ve akılcı zeka birbirinin karşıtı değildir. Aralarında etkileşim vardır. Yapılan araştırmalar, akılcı zekanın büyük oranda kalıtımsal olduğunu ve altı yaşından sonra sabit kaldığını göstermektedir. Hâlbuki duygusal zeka kalıtım yoluyla değil, öğrenme yoluyla kazanılabilir ve bundan dolayı geliştirilmesi mümkündür. EQ’su yüksek olan insanların özellikleri: • Duygularını tanır ve kontrol edebilirler, • Empati yapabilirler yani Kişisel Gelişim başkalarının duygularını anlayabilirler, • Hayata karşı olumlu bir bakış açısına sahiptirler, • İnsan ilişkileri kuvvetlidir. CargillHaberler - Yaşamda başarının sırrı 31 CargillHaberler Duygusal zekamızı kullanmak, zor bir müşteriyle anlaşma yapmamızı sağlayabilir, yöneticimizle iletişimimizi kolaylaştırabilir ve birçok durumda başarımızı garantiler. 32 CargillHaberler - Yaşamda başarının sırrı Örneğin, Mustafa Kemal Atatürk mükemmel bir kişilik ve zeka karışımına sahipti. Hem gerçek dahi, hem de büyük ve empatik bir konuşmacı olarak bilinirdi. Kısaca, duygusal zeka kavramı bize, bazı insanların stres ve kaygılara rağmen nasıl iyimser kalabildiklerini, tartışmalarda arabuluculuk yapabildiklerini, insan ilişkilerindeki başarılarının sırlarını, başkalarını ve kendilerini nasıl motive edebileceklerini en iyi şekilde açıklar. İnsanı iyi bir hayat arkadaşına, anlayışlı bir ebeveyne, nazik bir arkadaşa veya karizmatik bir patrona dönüştüren şey, “DUYGUSAL ZEKA”dır. İş yaşamında duygusal zeka Günümüzde duygusal zeka iş yerinde başarının en belirleyici unsuru olarak kabul edilmektedir. Akılcı zeka (IQ) nun tersine, duygusal zeka geliştirilebilmekte ve yükseltilebilmektedir. En kısa tanımıyla duygusal zeka, duyguların akıllıca kullanımıdır. Her duygunun bizi belli şekilde davranmaya yönlendirdiğini düşünürsek, duygularımızı kontrol ederek istediğimiz sonuca ulaşabiliriz. Duyguların davranışlarımız üzerindeki etkisi çok önemli olduğu halde yıllarca iş ortamında duyguları göstermenin, hatta duyguların varlığını kabul etmenin doğru olmadığı ileri sürülmüştür. Oysa son zamanlarda yapılmış olan sayısız araştırma duyguların çok önemli olduğunu ve duygularını yönetebilen kişilerin iş yaşamında başarıyı yakalayabildiklerini ortaya koymaktadır. 1990’lı yıllarda şirketlerde eğitim seminerleri vermeye başladım. Bu çalışmalarım sırasında, duyguların yönetilememesi ve iletişim yetersiz- Kişisel Gelişim İdeal olarak, bazı büyük önderlerimizde olduğu gibi bir kişi hem akılcı, hem de duygusal becerilerinde mükemmelliğe ulaşabilir. likleri yüzünden çalışanlar arasında çatışmalar ve moral bozuklukları yaşandığını, verimliliğin düştüğünü gözlemledim. Duygusal zekadan yararlanamamanın hem bireylerin, hem de kurumların gelişme ve başarılarını nasıl engellediğini ve buna karşılık duygusal zeka kullanımının gerek bireysel, gerek kurumsal aşamada nasıl yapıcı sonuçlara yol açtığını izledim. Bunun üzerine, insanların duygularını nasıl yapıcı bir biçimde kullanabileceklerini ve diğer insanlarla sağlıklı ilişkiler kurma yeteneklerini geliştirebileceklerini araştırmaya başladım. Bu konudaki çalışmalarımı son yıllarda verdiğim “duygusal zeka” seminerleri ile kişilere aktarmaya çalışıyorum. Bu seminerlerimde, duygusal zekanın teorisinden çok, gündelik yaşamdaki ve iş yaşamındaki uygulamalarına yer vermeye çalışıyorum. Özellikle iş yaşamında duygusal zekamızı kullanmak, birlikte çalıştığımız bir kişiyle aramızdaki çatışmaları gidermekte çok yardımcı olabilir, zor bir müşteriyle anlaşma yapmamızı sağlayabilir, yöneticimizle iletişim kurmamızı kolaylaştırabilir, hem kendimizi, hem de başkalarını motive etmemize yardımcı olabilir ve birçok durumda başarımızı garantiler. Eğer kendi kendimizi motive edebiliyorsak, bir işe kolayca başlar, geliştirir, zorluklarla kolayca başa çıkar ve o işi sonuca ulaştırırız. Aslı Baycan Binark Ankara’da doğan Aslı Baycan Binark, ilk, orta ve lise öğrenimini T.E.D. Ankara Koleji’nde tamamlamış; 1982 yılında Boğaziçi Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü’nden Lisans; 1985 yılında aynı Üniversitenin Sosyal Psikoloji Bölümü’nden Yüksek Lisans derecesini almıştır. "İşletmelerde İnsan Davranışı, Motivasyonun Yükseltilmesi ve Verimliliğin Arttırılması" konusunda Normal bir iş gününde kaç kişiyle iletişim kurduğunuzu bir düşünün. Bunlar iş arkadaşlarınız, satıcılar, müşterileriniz, eşiniz, çocuklarınız olabilir. Bu ilişkileri yalnızca sizin değil, herkesin yararına olacak şekilde başarıyla yürütmenin sırrı, sizin duygusal zekanızda yatar. Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde akademik uzmanlık çalışması yapmıştır. University of South Florida’da “Human Relations Training” programına katılmış ve uygulamalar yapmış (1984), Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde çalışmalarda bulunmuştur Duygusal zekanızı kullanmak da, kendi duygularınızı yönetebilmek, başkalarının duygularını anlamak, uygun tepki vermek, olumlu insan ilişkileri sürdürmek ve yaşanan krizleri fırsata döndürebilecek şekilde çözmek demektir. (1994-1996). Aslı Baycan Binark, halen etkin iletişim, telefonda iletişim, ekip çalışması, satış becerileri, sunuş teknikleri, müşteri ilişkileri, kişisel gelişim, motivasyon konularında, özellikle örgütsel psikoloji ve satış Bu yeteneğiniz sayesinde, sadece kendinize yararlı olmakla kalmaz, vazgeçilmez bir insan olarak herkes tarafından sevilen, sayılan ve aranan kişi olursunuz. psikolojisi alanlarında insan ilişkilerini geliştirmeye yönelik uygulamalı eğitim programlarını sürdürmektedir. www.cargill.com.tr - www.cargill.com
Benzer belgeler
46.Sayı - Cargill
Orhangazi Ziraat Odası’nın yeni başkanı Hasan
Cevizlidere ve Oda Yönetim Kurulu Üyeleri,
Orhangazi Mısır İşleme Fabrikası yetkililerine
iade-i ziyarette bulundu. Heyete, fabrikadaki
üretim teknoloj...
Ocak - Cargill
Cargill, sosyal sorumluluk taahhütleri doğrultusunda Chelsea Vakfı ile İngiltere’de sosyal projelerde yürüttüğü işbirliğini Gana’da da sürdürdü. Cargill, Gana, Tema fabrikası yakınlarındaki
Kasim - Cargill
Cargill Kakao ve Çikolata, sürdürülebilir kakao
ve çikolata tedarik zincirini güçlendirmek için
yeni bir uzman ekip oluşturdu. Ekip, Cargill’in
yürütmekte olduğu sürdürülebilirlik çalışmalarına ve ...
Mayıs - Cargill
Cargill Kakao ve Çikolata, sürdürülebilir kakao
ve çikolata tedarik zincirini güçlendirmek için
yeni bir uzman ekip oluşturdu. Ekip, Cargill’in
yürütmekte olduğu sürdürülebilirlik çalışmalarına ve ...
Mart - Cargill
Cargill Kakao ve Çikolata, sürdürülebilir kakao
ve çikolata tedarik zincirini güçlendirmek için
yeni bir uzman ekip oluşturdu. Ekip, Cargill’in
yürütmekte olduğu sürdürülebilirlik çalışmalarına ve ...