PDF SAYI 70 - Hayat Online
Transkript
16 BFmF'de Açık Kapı Günü: ÇEŞİTLİĞİ YAŞAYALIM VE YAŞATALIM HASENE BÖLGE TEMSİLCİLERİ RAMAZAN'DA MAZLUMLARIN SOFRASINA GİRECEK KUMANYA PAKETLERİ İÇİN CANLA BAŞLA ÇALIŞIYORLAR ENERGY Enerji İçeceği Damaklara Serin Bir Tat Sipariş İçin: 0179-9705472 E-Mail: [email protected] 17 Almanyadaki Sivil Kitle 15 Kuruluşlarının Ortak SÜNNET Duruşu HAYAT Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir Aylık Ücretsiz Gazete / Kostenlose Monatliche Zeitung • Sayı/Nr.: 70 • Yıl/Jahre: 9 • Temmuz / Juli 2012 / Şaban 1433 Birileri HUZUR İstemiyor Kur’an’dır Bu!.. Dr. Yusuf IŞIK 05 Kendinizi Aldatmayın Anlatın! Mahmut AŞKAR 07 Yurtdışı Borçlanma Zammı Belli Oldu Erhan NACAR 09 Hacarabın Serüvenleri 57 M. Salih AYDIN 21 Tel: 02235-98 640 Bahnhofstr. 50 · 63129 Obertshausen · Tel: 0176-60986543 [email protected] · www.ziyafet.de HAYAT Sevgili dostlar! Almanya çok sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Bu hem ekonomik anlamda ve hem de toplumsal anlamda. Almanya gibi ülkelerde göçmenlerle ilgili sorunlar daima gündemi işgal etmektedir. Bunu bir oranda kabul edebiliriz. Farklı kültürlerden farklı coğrafyalardan buralara gelip hayatlarını idame ettirmeye çalışan insanların zaman zaman farklılıkları birileri tarafından sorun olarak gündeme getirilmekte ve normal şartlarda herhangi bir sorun olmayan toplumda sanki çok büyük sorunlar varmış gibi pompalanmaktadır. İşte son olarak Köln Mahkemesinin verdiği yaşanan Sünnet kararı buna örnek gösterilebilir. Sanki Almanya`nın başka sorunu kalmamış gibi ve dünyanın en önemli sorunu bu imiş gibi mahkeme yetkilileri gece gündüz demeden yememiş içmemişler bu kararı alabilmek için tüm gayretleri ile çalışmışlar. Öyle ya; Almanyadaki tüm ekonomik sorunların temelinde bu yatmakta. Yüzyıllardır hem dini ve hem de kültürel bir ritüel olan sünnet hiç bir sorun teşkil etmezken -bazı dönemlerde birileri tarafından sıkıntı oluşturulmak istense de- ne hikmetse bir anda mal bulmuş Mağripli gibi bu olayın üzerine atlayıverildi. Özellikle böyle hassas dönemlerde birileri bazı kararlar alıyorlar, alınan bu kararların neticesinin nerelere varacağı sanki önceden kestirilmiş gibi toplum gündemine getiriliyor, ama bu kararı alanlar hiç ortalıkta görünmüyor. Toplum sanki yeldeğirmenleri ile mücadele eder hale geliyor. Mahkemenin aldığı kararı yine mahkeme kendi kuralları ile bir üst mahkemeye gitmesini engelliyor ve hiç kimsenin müdahale imkanı olmuyor. Sadece sivil kitle kuruluşları basın açıklamalarıyla buna tepki gösterebiliyor. Bu kararı bilmeden sehven birisi gidip çocuğunu sünnet ettirince al başına belayı kabilinden bir de ceza yenmesi gündeme geliyor. Neden; çünkü kanunlara karşı gelme eylemine giriyor. Neydi bu kararın alınmasına sebeb olan olay: Sünnet olan bir çocukta yaşanan ufak bir enfeksiyon/ kanama olayını sebeb gösteren mahkeme olayı büyüterek adam yaralama suçu ile eş değer bir vaziyete getirerek karar alıyor. Bununla da kalmıyor, bu kararı delmeye çalışan anne babalara da gözdağı vererek eğer başka bir yerde mesela kendi memleketlerinde sünnet yaptıranlara da cezai müeyyide şartı getiriyor. Almanya hukuk kuralları olarak Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir ➤ 03 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433 hasbihal hasbihal hasbihal hasbihal hasbihal hasbihal hasbihal Sinan AKTÜRK [email protected] Birileri Huzur İstemiyor dünyadaki sayılı ülkelerden birisi. Eğer bir haksızlığa uğrarsan burada hakkın yenmez ve biraz gecikmeli de olsa hakkını muhakkak alırsın inancı toplumda geçerliliğini korumaktadır. Sanki birileri bu tür olayları kaşıyarak bu inanca zarar vermek istiyorlar. Bazı sağduyulu politikacıların açıklamaları bu tür zarar verici durumları engellemek adına sevindirici bir durumdur. Ama eğer yasalarda birilerinin istismar edebilecekleri açıklar varsa bunu düzeltmek de politikacılara düşmektedir. Bizim inancımız bu tür meselelerin birileri tarafından daima sorun haline getirileceğidir. Politikacılar ve devlet yöneticileri bunlara imkan vermemekle yükümlüdürler. Dünyada genel kural olan din ve vicdan özgürlügü kapsamında değerlendirilebilecek olan sünnet meselesinde alınan bu yanlış kararın bir an önce düzeltilmesinin toplumda zaten varedilmek istenen gerginlik ortamının kalkmasına vesile olacağı kanaatindeyiz. Hukukçulara düşen toplumun yararına olan kararları almaktır, birilerinin istedikleri gibi kullanabileceği ve toplumun huzuruna bozabilecekleri kararları almak değildir. Bu ve buna benzer meselelerin nelere mal olduğunu Alman toplumu yakın zamanda yaşamış ve bedelini ağır ödemiştir. Her ne kadar birileri sözde milliyetçilik adına buna benzer meseleleri kullanmak istese de bizler aklı selim insanlar olarak beraber yaşadığımız bu toplumun selameti için bu tür yanlışların yaşanmasına demokratik olarak müsaade etmemeliyiz. İşin sağlık ve dini boyutunu burada zikretmeye gerek görmüyorum. İşin ehli insanlar bu mesele ile alakalı açıklamalarını zaten her daim yapmaktalar. Yine gündeme bomba gibi düşen bir istifa haberi dikkatleri celbetti. Alman Anayasayı Koruma Dairesi Başkanı Heinz Fromm`un istifa haberi özellikle biz göçmenler tarafından dikkatle takip edildi. Bilindiği gibi son dönemde ortaya çıkan ve medyada dönerci cinayetleri diye lanse edilen katliamların sorumlularının bazılarının yakalanması ve ne hikmetse bazılarının da intihar etmesinden sonra kamuoyu bir bekleyiş içerisinde idi. Bu olayı devlet kademesindeki yetkililer aydınlatma noktasında vargüçleri ile çalışacaklarına dair açıklamalar yaptılar. Biraz toplum sakinleşince bir istifa ile dikkatler tekrar bu konuya odaklandı. Ama bu istifa sanki bir şeylerin üstünü kapatmak için yapılan bir manevra gibi algılandı. Bu cinayetler ile ilgili soruşturma ve netice alınması bu istifa ile tozlu raflara kaldırılmamalı muhakkak neticeye gidilecek çalışmalara devam edilmelidir. Bu cinayetler sadece göçmenleri değil tüm toplumu huzursuz etmektedir. Açıkça söylemek gerekirse bizim korkumuz toplumun huzurunu kaçıracak belki ferdi gibi görünecek olayların yakın zamanda Almanya`nın gündemini işgal edeceği gibi bir his var içimizde. Bildiğiniz bir şey mi var diyebilirsiniz. Hayır sadece gazeteci hassasiyeti diyelim. Son yaşanan gelişmelere baktığınız da bu tür düşüncelere kapılmamak elde değil. Sinek küçüktür mide bulandırır misali pek çok yerde sakin bir şekilde hayatlarını devam ettiren toplumların içerisinde bir bakıyorsunuz görüntü itibarı ile neo-nazi görü- editörden nümlü birileri ve kendisini bakın ben buradayım der gibi göstermekte ve toplumun huzurunu kaçırmaktalar. Maalesef bazı medyada kuruluşları da toplumun dikkatini başka taraflara çekmek için her türlü yanlış haberleri servis etmekteler. Bizim inancımız sünnet olayında alınan kararın yanlışlığı anlaşılacak ve düzeltilecek ve neo-nazi cinayetleri de aydınlatılacaktır. Ama politikacılar, devlet yöneticileri ve duyarlı bir toplum olarak bizler bunun üzerinde durmaya devam edersek. Sevgili dostlar! Geçtiğimiz günlerde THY Nürnberg Müdürlüğü tarafından tertiplenen, Alman, Rus ve Türk medyasına yönelik yapılan Kapadokya turuna katılma imkanımız oldu. Memleketimizin farklı güzelliklerinden birini de bu vesile ile görme imkanımız oldu. Haberini gazetemizin orta sayfasında bulabilirsiniz. Ramazan ayı geldi çattı. Ramazanın hayırlar getirmesini diliyoruz. Bu aya has mali ve bedeni ibadetlerimizi gereği şekilde yapabilme duasında bulunuyoruz. Bu vesile ile Cenab-ı Allah çalışmalarımızı bereketlendirsin, şuurlandırsın. Çalışmak bizden başarı Allah`tandır. Allah`a emanet olun. Impressum / Künye HAYAT Aylık Ücretsiz Gazete Temmuz - Juli 2012 Şaban 1433 Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Sinan AKTÜRK Yayın Kurulu Dr. Yusuf Işık, Mehmet Ateş, Bilal Demiroğlu, Fikret Ekin, Selma Öztürk, Mahmut Aşkar, Cengiz Şahbaz, M. Salih Aydın, Ayşe Akgün, Sinan Aktürk, İskender Güngör, Aydın Ersoy Merkez Königsbergerstr. 16 61169 Friedberg Tel: 06031-162411 Fax: 06031-738644 E-Mail: [email protected] Web: www.hayatonline.eu Baskı: Sunprint GmbH Offenbach Gazetemizde Yayınlanan Yazıların ve Reklamların İçeriğinden Sorumlu Değiliz. HAYAT Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir IGMG: “Sünnet Kararı Müslüman ve Yahudileri Kriminalize Ediyor” slam Toplumu Milli Görüş (IGMG) Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Köln Eyalet Mahkemesi’nin 7 Haziran 2012 tarihinde Müslüman bir çocuğun sünneti ile ilgili verdiği kararı sert bir dille eleştirdi: ‘‘Binlerce yıllık dinî bir vecibe olarak erkek çocuklarını sünnet ettiren Müslüman ve Yahudiler bu kararla kriminalize edilmektedir. Aynı zamanda bu karar din özgürlüğüne ve ebeveynlerin anayasal haklarına bir saldırı niteliğinde- İ dir.’’ Yeneroğlu ayrıca şunları ifade etti: ‘‘Erkek çocukların sünnet edilmesi İslam’da olduğu gibi Yahudilik’te de toplumsal olarak yerleşmiş ve tüm dünyada yaygınlık kazanmış dinî bir uygulamadır. Köln Eyalet Mahkemesi’nin kararıyla Müslüman ve Yahudilerin kimlik inşa edici bu dinî uygulamaları bir suç olarak nitelenmiştir. Ayrıca bu kararla ebeveynler vicdanları ile cezai takibat arasında bir tercihe zorlanmaktadırlar. Bununla birlikte, birkaç yıldan beri İslam düşmanı sözde eleştirmenler tarafından heyecanlandırılan bazı hukukçular, kişisel ihtiras ve dikkat çekme amacıyla konuyu gündeme taşımayı başarmışlardır. Ve bu mahkeme kararıyla hedeflerine ulaşmış görünmektedirler. İlginçtir ki, erkek çocuklarının sünnet edilmesi daha birkaç yıl öncesine kadar hukuk bilimi açısından ceza gerektirecek bir durum olarak değerlendirilmiyordu. Hatta bugün dahi hukukçuların büyük bir çoğunluğu aynı görüşü savunmaktadır. Bu görüş ilgili davanın görüldüğü ilk mahkemede sünneti yapan doktorun suçsuz bulunmasıyla da tescil edilmiştir. Hakimler ilk kararda, çocuğa yapılan sünnette herhangi bir tıbbî hatanın olmamasıyla birlikte ebeveynin rızası ile yapılmış olmasını gerekçe olarak göstermişlerdi. Bu kararda çocuğun menfaatleri dikkate alınmış ve sünnetin dinî ve kültürel bir mensubiyeti yansıttığı da belirtilmişti. Ancak Köln Eyalet Mahkemesi, sünneti yapan doktorun bu işlemi suçta yanılma neticesinde (suç olduğunu bilmeden) gerçekleştirdiğini karara bağlamıştır. Bu gerekçeyle alınmış beraat kararı dolayısıyla doktorun yüksek mahkemeye temyiz için başvuru yolu kapatılmıştır. Zira nihayetinde doktor temyize gitmeyi gerektirecek bir ceza almamıştır. Buna rağmen bu hükmün çok ağır bir neticesi olmuştur: Doktorlar bu karara göre, suçta yanılma gerekçesine dayanıp ‘yaptığım sünnetin suç olduğunu bilmiyordum’ diyemeyeceklerdir. Böylece Müslüman ve Yahudilerin çocuklarını dini gerekçelerle sünnet ettirmeleri bundan cezaî müeyyide ile sonuçlanabilecektir. 2008 yılında bir hukukçu, kamuoyunda İslam eleştirmeni olarak tanınan bir kişi ile görüştükten sonra, Alman Tabipler Birliği dergisinde doktorlara korku saçan bir yazı yazmış ve bu yazıdan sonra birçok ürolog dini gerekçelerle sünnet yapmayı bırakmıştı. Daha sonra bu görüş sürekli gündemde tutulmuş ve herhangi somut bir olay olmadığı halde Almanya’nın önde gelen gazetelerinden birinin manşetine kadar çıkabilmişti. Öte yandan, mahkeme karar verirken aslında kendi kararının hakim olan hukukî görüş ile çeliştiğinin de farkındaydı. Nitekim kararda da, farklı yargı kararlarının ve hukukî görüşlerin olduğuna dikkat çekilmektedir. Böyle çelişkili ve net olmayan bir durumda ise görev yasa koyucu siyasilere düşmektedir ve bu konu acilen netleştirilmeyi beklemektedir. Zira ziyadesiyle tartışmalı bir karardan dolayı Müslüman ve Yahudilerin din özgürlükleri ve ibadetleri engellenmektedir. Ayrıca bu sadece Müslüman ve Yahudiler için değil, aynı zamanda Almanya’nın uluslararası alandaki itibarı için de kabul edilemez bir durumdur. ➤ 04 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433 haber ATiB: “Sünnet Sağlıklı Olmak İçin Yapılır” TİB Genel Başkanı İhsan Öner'in, Köln Eyalet Mahkemesi'nin sünnet olayıyla ilgili verdiği karar hakkında yaptığı basın açıklamasında, bir dini vecibe olan sünnet, zaten sağlıklı bir vücuda sahip olmak için yapılır, dedi. Öner, basın açıklamasını şöyle sürdürdü: "Köln Eyalet Mahkemesi'nin, sünnet edildikten sonra sağlık sorunları sebebiyle hastaneye götürülen bir çocukla ilgili verdiği kararda; dini vecibelerden dolayı yapılan sünnet, insan vücuduna yapılmış bir darp olarak görüldüğünden, kanuna aykırılığına karar verildi. Bu son derece istismara müsait ve farklı hukuki yorumlara da açık olan mahkeme kararına zamanla yenilerinin eklenmesinden endişeliyiz. Bir İbrahimi gelenek olan erkek çocukların sünnet ettirilmesi, İslam'dan önce de Musevilik'te var olan bir dini vecibedir. İslam'ın öngördüğü ibadetler ve sünnet gibi ritüeller, zaten insan sağlığına, fiziki ve manevi anlamda faydalı olduğundan dolayı yapılır. Farz olan ibadetlerde bile, insanın sağlıklı bir vücuda sahip olmasına özen gösterilir. Bin yıllardan beri uygulanan sünnet hadisesinin kendisi de zaten sağlıklı olduğundan dolayı gerek Musevi ve gerekse Müslümanlarda yapılagelmektedir. Şimdi istisnai bir durumdan yola çıkarak, dini bir vecibeyi, insan sağlığına zararlı, gerekçesiyle yasaklamaya çalışmak, din hürriyetine indirilmiş bir darbe olarak görülebilir. Müslüman azınlığa karşı yürütülen "kültürel savaş" tamtamcılarının eline verilmiş yeni bir koz olmasından endişe ettiğimiz bu mahkeme kararının lokal bazda ve istisnai hallerde alınmış bir karar olarak kalmasını temenni ediyoruz." A DiTiB: “Verilen Karardan Endişe Duymaktayız” öln Eyalet Mahkemesi’nin dini emir, gelenek veya ebeyn isteği ile erkek çocukların sünnet edilmesini “adam yaralamak” suçu olarak değerlendirerek, Müslüman bir çocuğu sünnet eden doktoru mahkum etmesini, ne inanca ve dini geleneğe saygı duyan hukuk mantığı, ne de toplumsal sağduyu ile izah etmek mümkündür. Verilen bu kararın bir dizi gereksiz tartışmaları, huzursuzlukları ve riskleri beraberinde getireceğinden endişe duymaktayız. Gündemin bir mahkeme kararı sonrası oluşması, erkeklerin sünnet olmasına dair bu günün tıb literatürünün olumlu, hatta teşvik edici yaklaşımına rağmen, ne yazık ki konuyu din özgürlükleri, dini kimliğin oluşumu, bireyin dini cemaate aidiyeti gibi temel düzlemler yanında hukuk mantığı ve işleyişi açısından ele almayı gerekli kılmaktadır. Hukuk felsefesinin önde gelen ilkeleri arasında, adaleti hakim kılmak, bireyi ve onun haklarını korumak, bireyin biyolojik olduğu kadar, düşünce, inanç, ibadet, karar verme gibi zihin, duygu ve algı dünyasının bütünlüğünü muhafaza etmek, toplumun gelenek ve değerlerine saygı duyarak toplumu huzur içerisinde bir arada tutmak, sıralanabilir. Bu günün interdisipliner anlayışı bize, hangi alanda olursa olsun bir konunun indirgemeci bir yaklaşımla dar açıdan değil, bilakis geniş açı ve farklı boyutların bütünlüğü içinde ele almasını öğretmektedir. İster dini, isterse kültürel olsun erkeklerin sünnet olması başta sami gelenek olmak üzere dünyada yüzlerce yıldır yapılan bir uygulamadır. Bu güne kadar milyonlarca insan, yüzlerce toplum ve hukuk geleneği erkeklerin sünnet olmasını “adam yaralama” olarak tanımlamamıştır. İslam, insanın değil dirisinin ölüsünün bile vucut bütünlüğüne saygı duymakta, onu her türlü yaralama ve eziyet karşısında korumaktadır. İslam ve Müslüman kimlik açısından değerlendirildiğinde, erkeklerin sünnet olması, dini bir hüküm, toplumsal bir kabul ve geleneğin bir parçasıdır. Hatta din özgürlüklerinin baskı altında olduğu Müslüman toplumlardan sünnet olmayan erkeklerin bilahare sünnet olmalarını, “Müslüman olmak” olarak tanımlamaları bu tutuma açık bir örnektir. Aynı şekilde, Müslümanların din özgürlüklerinden yararlanamadıkları ve burada isimlerini vermek istemediğimiz bazı ülkelerde, sünnetin yasaklanması, erkek çocuklarının sünnetli olup olmadıklarının kontrol edilmesi, kendilerinin ve ailelerinin cezalandırılmaları ve dışlanmış olmaları üzülerek bir kez daha hatırlandığında, Almanya’nın gündemine düşen mahkeme kararı, ne yazık ki bize nerede ve hangi zaman diliminde yaşadığımızı sordurmaktadır. Hukukun, bireyi ve toplumu inacıyla, geleneği ve kimlik unsurları ile bir bütün halinde değerlendirmesi, toplumsal gelenek ve örfü bile hukuka bir kaynak olarak görmesi gerekirken, garip bir tarzda gündeme düşen bu mahkeme kararı merkezli tartışmanın, biran önce insanı bedeni ve manevi bütünlüğü içinde ele alan “inanç özgürlüğü garantisini hukukun tali değil temel bir normu olarak gören bir anlayışla” sonlandırılmasını istiyoruz. Kısaca ifade etmek gerekirse, erkeklerin sünnet olması İslam’ın dini bir hükmü, İslam geleneği içinde de yaygın bir kimlik sembolüdür. İslam’ın dini hükmü, geleneği ve kabulünün netliği yanında Almanya’daki İslam algısı ve tartışmalarının mahiyeti dikkate alındığında, erkeklerin sünnet edilmesini “adam yaralama” kapsamında gören bir karar, dinin kimlik tesis eden bir unsuruna, yüzlerce yıllık uygulama ve kabulü karşısında, din özgürlüğüne, ebveynin çocuklarını hangi dini gelenekte yetirştireceklerine dair karar verme haklarına, erkek çocukların kendilerini ait hissettikleri dini ve sosyal bir ortama adeta katılma seremonisi olan bir uygulamaya karşı çıkmış, bireylerin dini kimlik tanımlamalarına karışmış, bu görüş ile dini kimlik ve esemboller üzerinden yeni bir dışlama ve ayrımcılık tartışmasının kapısını açmış olmuyor mu? K HAYAT - O’nun ağzından konuşandır bu... - Hakkı bâtıldan, doğruyu yanlıştan ayırandır bu... - Kur’an’dır bu. - İyiyi kötüden, güzeli çirkinden ve adâleti zulümden ayırandır bu... - Çünki Kur’an’dır ve O’nun ağzından konuşandır bu... - Dünya ve âhiret saadetinin kurallarını koyandır bu... - Çünki, başlı başına sistem ve nizamdır bu... - Kur’an’dır bu. - Sapkın toplumların geçmişinden haber verendir bu... - Mekke’de bir yetime ve öksüze Kadir Gecesinde indirilendir bu... - Evet... Kur’an’dır bu. - Karanlıkları aydınlatarak zulmeti dağıtandır bu... - Denizlerin bin metre derinliğinde bulunan balığa, zifîrî karanlıkta yol almakta olan karıncaya, bulutların arasında uçan kuşa, yeryüzünde dolaşan insana ve yerde sürüklenen kaplumbağaya dahi yol gösterendir bu... - Çünki Kur’an’dır ve O’nun ağzından konuşandır bu. - Rabb’lık taslayan Fir’avun’lara, İlâh’lık iddiasında bulunan Nemrud’lara, Resûlüllah’a hakareti meslek edinen Ebû Cehil’lere ve Peygamberimize yuh çeken Ebû Leheb’lere haddini bildirendir bu... - Tek olan ve eşi benzeri bulunmayan Rahmân’ın ağzından konuşandır bu... - Kur’an’dır bu. - İlmin kurallarını, güzel ahlâkın prensiplerini, ekonominin formatlarını ve yönetimin esaslarını ortaya koyandır bu... - “Ve mâ erselnâke illâ rahmeten lil’âlemîn” olan Resûlü Kibriya’ya bir Ramazan gecesinde indirilendir bu... - Kuvveti değil, Hakk’ı üstün tutandır bu... - Evet... Kur’an’dır bu. - Mazlumun hakkını zalimden, boynuzsuz koyunun hakkını boynuzlu koyundan almayı öğütleyendir bu... - Eşi ve benzeri olmayan, doğurmayan ve doğrulmayan, herşeyin kendisine muhtaç olduğu, tek olan Allah’ın Kadîm Kelâm’ı Kur’an’dır bu... - Mü’minlerin kalbine inşirah verirken, münkirleri kara kara düşündürüp kahredendir bu... Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir ➤ 05 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433 Dr. Yusuf IŞIK [email protected] Kur’an’dır Bu!.. - Irkçılığı reddeden, kardeşliği emreden, siyahı beyazdan, beyazı siyahtan üstün tutmayarak takvaya öncelik tanıyandır bu... - Irkçılığı reddeden, kardeşliği emreden, siyahı beyazdan, beyazı siyahtan üstün tutmayarak takvaya öncelik tanıyandır bu... - Çünki, Rahman ve Rahîm olan Allah’ın ağzından konuşandır bu. - Allah’a kul, O’nun Nebîsi Muhammed Mustafâ’ya Ümmet olmayı emredendir bu... - Namazı dînin direği kılıp, orucu emredip, fitre ve zekât kurallarını ortaya koyarak fakirin kollanmasını emredendir bu... - Kur’an’dır bu. - “Baş başa, baş da Allah’a bağ- lansın” prensibi ve disiplini içerisinde itaat kültürünü ve cemaat olma şuurunu verendir bu... - “Rabbim Allah, Peygamberim Hazreti Muhammed, Kitabım Kur’an, Dînim İslâm ve adım Müslüman” demeyi öğretendir bu... - O’nun ağzından konuşan Kur’an’dır bu. - “Oku... yaratan Rabbinin adıyla. İnsanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku... Senin Rabbin sonsuz kerem sahibidir. Ki O, kalem ile (yazıyı) öğretti. İnsana bilmediği şeyleri öğretti”. dosya - Bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesini bünyesinde hazine gibi saklayandır bu... - Kur’an’dır bu. - Ağızların mühürlendiği, ellerin konuşup ayakların da şahitlik ettiği Mahkemeyi Kübrâ’da şefaat edecek olandır bu... - Hazreti Ebû bekir’i “Sıddîk”, Hazreti Ömer’i “Fârûk”, Hazreti Osman’ı “Hayâ sahibi”, Hazreti Alî’yi “İlmin kapısı”, Hazreti Câfer-i Tayyar’ı “Cennetin kanatlısı”, Hazreti Hamzayı “Şehitlerin Efendisi”, Hazreti Hasan ve Hüseyin’i “Cennetin gençleri” yapandır bu... - Evet... Kur’an’dır bu. - Osmanlı Cihan Devletini kuran Ceddimiz Osman Gazî’yi, kayın babası Şeyh Edebalı’nın evinde ve duvarında Mushaf-ı Şerîf asılı olan odada ayaklarını uzatarak uyutmayandır bu... - Hoca Ahmed Yesevi’yi, Hacı Bayram-ı Velî’yi, Şâh-ı Nakş-i Bendî’yi, Abdül Kâdir-i Geylânî’yi, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’yi, Bayazıd-ı Bestamî’yi, Cüneyd-i Bağdâdi’yi ve benzerlerini “Veliyyullah” yapandır bu... - Kur’an’dır bu... Doğurmayan ve Doğrulmayanın ağzından konuşandır bu. - İnsanları hüsranda bırakan, ancak; İman edenleri, salih amel işleyenleri, hakkı ve sabrı tavsiye edenleri istisna kılandır bu... - İpine sımsıkı sarılınca topluca hepimizi saadete götürürken, o ipe tutunmayanları ise, Cehennemin Gayyâ Kuyusuna indirendir bu... - Evet... evet... Kur’an’dır bu. - “Birlikte rahmet, ayrılıkta azab vardır” diyerek bizi vahdete çağıran Hazreti Muhammed (s.a.v)’e Cebrâîl’in getirdiği İlâhî mesajdır bu... - Yaratan, yaşatan, yediren, içiren, hasta eden, şifa veren, ısıtan, üşüten, eceli gelenin ruhunu kabzeden Yüce İlâh’ın Kelâmı’dır bu... - Sahip olan, Mâlik olan, Hâkim olan, Kahhâr ve Gaffâr olan Rabb’in sözleridir bu... - Çünki, Kelâm-ı Kadîm’dir bu. - Kur’an’dır bu... Müslümanların canından, kanından, malından, mülkünden, anasından, babasından ve aile efradından daha azîz bildiği kitabtır bu... - Kur’an’dır bu... Kur’an. HAYAT Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir ➤ 06 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433 haber Köln Keupstrasse “Dayanışma Etkinliği”nde Coştu 004 yılında meydana gelen ırkçı saldırının yıldönümünde İG Keupstrasse e.V. derneğinin öncülüğü ve T.C. Köln Başkonsolosluğu ve Köln Belediyesinin destek ve katkıları ile gerçekleştirilen “Solidaritätsfest in der Keupstrasse” (Keup Sokağı Dayanışma Etkinliği)‘nde sokak dolup taştı. 9 Haziran 2004 tarihinde meydana gelen bombalı ırkçı saldırının yıldönümü nedeni ile Keupstrasse’de bir “Dayanışma Etkinliği” düzenlendi. Etkinlik İG Keupstrasse e.V. (Keup Caddesi Esnaf İnisiyatifi ) derneğinin öncülüğü ve T.C. Köln Başkonsolosluğu ile Köln Belediyesi, Turkcell Europe ve Sanatolia Events‘in destek ve katkıları çerçevesinde gerçekleştirildi. İG Keupstrasse Başkanı Mithat Özdemir’in ev sahipliğinde Köln Başkonsolosu Mustafa Kemal Basa yanısıra, NRW Uyum Müsteşarı Zülfiye Kaykın, Köln Belediye Başkanı Elfi Scho-Antwerpes, Mülheim Belediye Başkanı Norbert Fuchs, Köln Emniyet Müdürü Wolfgang Albers, NRW-LAGA Başka- 2 nı Tayfun Keltek ve Köln Belediye Meclisi Üyesi Malik Karaman da etkinlikte yer aldılar. Türk esnaflarının yoğunluğu ile “Küçük İstanbul” olarakta bilinen tanınmış alış-veriş sokağı 9 ve 10 Haziranda iki gün boyunca düzenlenen programda, hem yerli esnaf ve hem de dışarıdan katılanlarca kurulan standlar ve ziyaretçilerle dolup taştı. Yetkililerin yaptıkları konuşmalarda ve T.C. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından iletilen yazıda “Irkçı zihniyete aramızda yer yok” mesajı verilirken ırkçi terör saldırılarında öldürülen ve yaralananlar için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. “Bu ilk sokak etkinliğimiz” diyen İG Keupstrasse Başkanı Mithat Özdemir, sorularımıza verdiği cevaplarda faaliyetin beklediklerinin üzerinde ziyaretçi akınına uğradığını belirterek, “Açıklarımız da var ve bunları tabiiki tamamlayacağız. Perde arkasında emeği geçen herkese ediyorum. Buna Konsolosluğumuz ve Belediyenin maddi manevi katkılarını belirtmek isterim. Onlar da ilginin bu derece yoğun olacağını beklememişlerdi. Bombalı saldırının töhmeti altında kalmıştık. Olayların aydınlatılması ile rahtlamakla beraber burada dayanışmamızı ön plana çıkartmayı hedefliyoruz. Birlik ve beraberliğimizi gösteriyoruz. Almanya ve komşu ülkelere de duyuruldu ve oralardan da etkinliğpimize katılanlar var” aöıklamasında bulundu. ZÜLFİYE AKIN IRKCILIK TASVİP EDİLEMEZ NRW Uyum Müsteşarı Zülfiye Kaykın, “Buradaki bombalı saldırıda bir semt sakinleri hep birlikte hedef alındı. Burada farklı kültürlerden insanlar yıllardır bir arada yaşıyor. Bunu engellemeye çalışan zihniyete karşı sağduyulu şekilde birlikte ve bir arada durmamız gerekiyor. Irkçılık etnik kökeni ne olursa olsun tasvip edilemez” açıklamasında bulundu. T.C. Köln Başkonsolosu Mustafa Kemal Basa ise konuşmasında, “Köln Belediyesi’nin de kabul etmesiyle bu güzel etkinliği gerçekleştirdik. Burada hem malum çirkin olayı unutmama iradesi var, hem de o olayın Türk-Alman dostluğuna, aradaki sıcak ilişkilere kalıcı bir etkisi bulunamayacağına, her iki toplumun da ileriye baktıklarına karşılıklı anlayış ortamına devam edeceklerine dair bir mesaj verme çabası var” ifadelerine yer verdi. Dayanışma Şenliği‘ne katılmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiren Köln Belediye Başkanı Elfi Scho-Antwerpes de, “İyi ve kötü günlerde birlikte olduğumuzu bu gibi etkinlikler ile göstermeliyiz. Birlikteliğin ve beraberliğin örnek biçimde yaşanıldığı kentimizdeki bu sokak sadece bir „sokak“ olmakla kalmayıp, esnafıyla ve sakinleriyle birlikte Köln’ün önemli bir parçasıdır” dedi. Giyiminden mutfağına kadar kültürel özelliklerinde sergilendiği etkinlikte, kemençesinden orkestrasına, standup‘ından folklörüne ve tiyatrosuna, Karagöz’ünden Nick Knatterton’una zengin bir sahne programı da sahnelerde yerini buldu. TC. Köln Din Ataşeliğinin Program Konuğu “İkbal Gürpınar”dı iyanet İşleri Türk Akademisyenler Platformu (DiTAP) ‘ın öncülüğünde, T.C. Köln Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşeliği ve DiTiB’in desteğiyle, Kanal 7’de bayanlara yönelik sabah programı yapım ve sunuculuğu yapan İkbal Gürpınar bayanlarla buluştu. Hürth kasabasında Florya Düğün Salonu’nda gerçekleştirilen programa TC. Köln Başkonsolosu Mustafa Kemal Basa ve eşi Vildan Basa, Din Hizmetleri Ataşesi Zekeriya Bülbül, DİTİB Yönetim Kurulu üyesi Dr. Emine Seçmez ve 1992’de Solingen’de ırkçıların saldırısında ailesini kaybeden D Mevlüde Genç katıldırlar. Etkinlikte kısa bir konuşma yapan Başkonsolos Mustafa Kemal Basa, üniversite öğrencilerinin ”Göçün 50. Yılı” kapsamında organizasyon ve projede yer almalarından dolayı memnuniyetini belirterek gençlere teşekkür etti ve çocuklarını dini, milli ve kültürel özelliklerle yetiştiren annelere şükran borcu bulunduğunu ifade etti. Din Hizmetleri Ataşesi Zekeriya Bülbül ise yaptığı konuşmada dini ve kültürel konularda yöneltilen sorulara muhatap olarak cevaplayabilecek kişilerin cami derneklerinde ayda bir düzenlenen seminerlerle eğitildiğini ve bunlara hangi soruya ne cevap verileceğinin öğretildiğini belirtti. Bu nedenle çeşitli alanlarda altyapı ve eğitimi olan kişilerin seçilerek görevlendirildiğini de ifade eden Din Ataşesi, düzenlenen programın amaçlarının üç yönüne de dikkat çekti; Birincisi DİTAP’ın kamuoyuna tanıtımı, ikincisi DİTİB Kadın Kollarının onure edilmesi ve üçüncü olarak da gençleri eğitim hayatlarının yanında özellikle cami ve sosyal alan çalışmalarına yönelik motivasyon etme olduğunu belirtti. Programda ayrıca ‘Türkçe Dil Olimpiyatlarında’ şiir dalında dünya birincisi seçilen Büşra Duran şiir okurken, Türk Tasavvuf Musiki ekibi de sahnede yer aldı. Daha sonra bayanların coşkulu alkışları eşliğinde sahneye gelen İkbal Gürpınar katılımcılara ve programa emeği geçen herkese teşekkür etti. Motivasyon ve yaşam koçluğu dalında eğitimi aldığını belirten Gürpınar, seyircilere renkli bir program sundu. Program sonunda ise Gürpınar, DiTiB’in Köln'de yeni yapılan camisi için bağışta bulundu. Sefa Lebensmittel GmbH, Türk Hava Yolları (THY), Egetürk şirketleri de etkinliğin sponsoru oldular. HAYAT nsan veya toplum hayatında bazı yasaklar vardır, belli zaman veya mekanla sınırlı olduğu gibi, toplumun belli kesimlerini kapsar. Bazı yasaklar da, aslında bir bütünün tamamını kapsamasa bile, öylesine bir etki alanı oluşturur ki, bütün olduğu gibi bu durumdan etkilenir. Mesela, başörtüsüne yasak getirildiğinde, bu menfilikten “kamusal alan” gibi belli belli mekanlarda ve memur, öğrenci gibi toplumun belli kesimleri nasibini alır. Minareden ezan okumak veya minare yapımının kendisi de yasaklanırsa, “dünyanın sonu değildir” der, bir başka seçenek üretebilirsiniz. Hatta cami yapımını veya camide ibadet etmeyi yasaklamış olsalar dahi, “inananlara yeryüzü secdegahtır” deyip teselli bulabilir ve de namaz kılacak bir yer mutlaka bulursunuz. Fakat, “sünnet”e yasak gelirse, kıyamet kopar! Bu yasak diğerlerine benzemez... Adı üstünde, “sünnet”tir bu dini vecibenin veya geleneğin adı. Müslüman bir erkek sünnet olmazsa, dinden çıkmış veya “kafir” olmuş olmaz. Sünnet, dinin farzlarından olmamasına rağmen, müslüman toplumların olmazsa olmazlarındandır. Bizim toplumda “sünnetsiz” olanı ne adamdan, ne erkekten ve ne de müslümandan sayarlar... Sünnet kadar hiçbir inanç eksenli ritüel, en uc sekülerinden en uc muhafazakarına; hiç inanmayanından kültür müslümanına dek uzanan yelpazede, toplumun derinliklerinde yer edinmemiş ve kabul görmemiştir. Sünnetli olmak; müslüman toplumlarda bir inanç kimliği kadar, varlığının tartışılmasına dahi asla müsamaha gösterilmeyecek kadar bir kültürel kimliktir. Kabul edersiniz, ya da etmezsiniz, fakat sünnetlilik; bizim gibi toplumlarda erkeğin kimliği olduğu kadar bir erkeklilik kimliğidir aynı zamanda... İslam’ın farzlarından değil ama müslümanlığın ve erkeğin simgelerindedir vesselam... Tarih boyunca sünnetli olmak bazen erkeği ipe götürmüş, bazen de ipe gitmekten kurtarmıştır. Bilhassa Hıristiyan çoğunluk içinde diaspora hayatı sürdüren Museviler bunun bedelini ağır ödemişlerdir. Şimdi küreselleşen dünyada, 21. Yüzyılda ve müslüman çatı kuruluşları merkezlerinin tamamına yakınına evsahipliği yapan Alman- İ Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir ➤ 07 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433 Mahmut AŞKAR [email protected] Kendinizi Aldatmayın Anlatın! Bir daha tekrarlıyorum: Bu medeniyet kıskançtır; kendisinden başkasına tahammülü yoktur ve hayat hakkı tanımaz! Şayet sünnetlik meselenizi ısrarlı ve istikrarlı bir şekilde takip etmezseniz, kültürünüzün en olmazsa olmazlarından birini de zamana yayarak hayatınızdan çıkarabilirler. Buradan dünyayı şekillendiren ve yönlendirenler, kendi içindeki farklı unsurların farklılıklarına uzun vadede göz yummaz, müsamaha göstermezler! Sizin kendilerine benzemeniz için her türlü yöntem ve taktik denenecektir bilesiniz... ya’nın Köln şehrindeki Eyalet Mahkemesi, dini vecibelerden dolayı erkek çocuğu sünnet ettirmeyi, adam yaralama olarak gördüğünden, kanuna aykırılığa (5 Mayıs 2012) karar verdi. O günden bugüne olan gelişmeleri takip edenler, en omurgalı duruş sergileyenlerin başında Almanya Yahudi Cemaati’nin olduğunu zaten biliyorlar. Hıristiyanlardan da bu karara karşı sert açıklama yapan kilise temsilcileri oldu. Müslümanlar ise, hem herkes kendi kuruluşu dosya adına, hem de birlikte basın açıklamaları yaptılar. Sonra?... Her olayda olduğu gibi sünnet hadisesinde de koro halindeki tepkinin sesi, dozu ve enerjisi yakında hissedilmeyecek derecede azalır ve biter... Zaten izin mevsimi ve derken mübarek Ramazanlık da geldi çattı. Birbiri ardına verilecek iftar yemeklerinde bu işin üzerine iki baklava alaşağı eder, bir bardak da su içer, Allah’ımıza hamd ederiz biz. Bugün (4 Temmuz 2012) ağırlıklı dini kuruluşların başı çektiği fakat işveren dernekleri ve kültürel faaliyetleriyle bilinen birçok kuruluşun da destek verdiği basın toplantısı, Türk/Müslüman azınlığın kararlılığının göstergesiydi. Alman medyasının büyük ilgi gösterdiği böylesi birlik görüntülerine geçmişte şahit olduk. Günübirlik çıkışların devamı gelmeyince, konu israrlı ve istikrarlı bir şekilde takip edilmeyince, ömrü de o günlüktür. Artık kendimizi aldatmanın değil, anlatmanın zamanıdır deyip, kolları sıvamak gerek. Bir daha sormak istiyorum: Nerede olduğunuzun farkında mısınız? Burası kıta olarak ileri sanayi ülkelerinin topraklarını paylaştığı bir kültür coğrafyasıdır. Burası, makina satmadan önce ideoloji satar, kendi kültür değerlerini pazarlar ve çerevesini bu kültürün çizdiği hayat anlayışını ihraç eder. Bir daha tekrarlıyorum: Bu medeniyet kıskançtır; kendisinden başkasına tahammülü yoktur ve hayat hakkı tanımaz! Şayet sünnetlik meselenizi israrlı ve istikrarlı bir şekilde takip etmezseniz, kültürünüzün en olmazsa olmazlarından birini de zamana yayarak hayatınızdan çıkarabilirler. Buradan dünyayı şekillendiren ve yönlendirenler, kendi içindeki farklı unsurların farklılıklarına uzun vadede göz yummaz, müsamaha göstermezler! Sizin kendilerine benzemeniz için her türlü yöntem ve taktik denenecektir bilesiniz... Yapmanız gereken aslında son derece sade ve basittir: Gündelik işlerle kendinizi oyalamaz, teferruata takılıp orada boğulmazsanız ve Şark kurnazlığıyla karşınızdakini kafaya aldığınız zannedip kendinizi kandırmazsanız, kendinizi karşıdakine anlatma zamanı gelmiştir demektir. Haydi, şimdi kendimizi anlatma zamanıdır!... HAYAT Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir ➤ 08 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433 haber IGMG Hessen Bölgesi 2. Aileler Günü Programı İ slam Toplumu Milli Görüş Teşkilatları Hessen Bölgesi tarafından düzenlenen “2. Aileler Günü” programı Rüsselsheim`da bulunan Bölge Merkezi müştemilatında kalabalık bir ziyaretçi katılımı ile gerçekleştirildi. Bir gün olarak organize edilen programa IGMG Hessen Bölgesine bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren tüm cemiyetler açtıkları tanıtım standları ile ayrı bir renk kattılar. Öğleye doğru açılışı yapılan programın sunucusu Mehmet Poyraz katılımcılara programın içeriği hakkında bilgilendirmede bulundu. Daha sonra açılış Kur`an-ı Kerimini okumak üzere mikrofona Wetzlar cemiyetinden Emre Değer geldi. Açılış Kur`an-ı Keriminden sonra IGMG Hessen Bölge Başkanı Bilal Kaçmaz bir selamlama ve açılış konuşması yaptı. Kaçmaz konuşmasında: “İkincisini düzenlediğimiz Aileler Günü programına hepiniz hoşgeldiniz. Böyle güzel bir havada böyle güzel bir mekanda böyle güzel insanlarla birarada bulunmaktan dolayı Allah`a hamdediyorum. Ne güzel ettiniz de geldiniz. Bölge olarak farklı bir konseptte bir program düzenlemeyi düşündük. Birim görevlisi kardeşlerimiz ve özellikle de Kadınlar Teşkilatındaki kardeşlerimizin gayretleri takdire şayandır. Bu program vesilesi ile tüm bölgemizdeki kardeşlerimizi biraraya getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Hem hasret gideriyoruz hem de tanıtım standları açan cemiyetlerimiz birbirleri ile fikir alış verişinde bulunuyorlar. Ben burada katılım sağlayan ve standlarında cemiyetlerinin faaliyetlerini güzel bir şekilde tanıtmaya çalışan tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum ve tebrik ediyorum” dedi. Daha sonra IGMG Hessen Bölgesine bağlı olarak faaliyet gösteren cemiyetlerin Ana Sınıflarının hazırladığı sahne gösterimlerine geçildi. Özellikle Ana Sınıfı öğrencilerinin sahne performansları takdire şayandı. Ve seyircilerden yoğun alkış aldılar. Öğlen namazı için verilen moladan sonra programa kaldığı yerden devam edildi. Misafir sanatçı Ammar Acarlıoğlu katılımcılara ezgi ziyafetinin birinci bölümünü sundu. Programın IGMG Genel Merkezden misafiri Genel Sekreter Oğuz Üçüncü katılımcılara güzel bir konuşma yaptı. Üçüncü emeği geçen herkese teşekkür etti. Bölge cemiyetlerinin açtıkları tanıtım standlarını gezen IGMG Genel Sekreter Oğuz Üçüncü, Misafir Hatip Abdullah Yıldız, Bölge Başkanları Bilal Kaçmaz ve Yaşar Cimşit stand sorumlularından kısa bilgiler almayı da ihmal etmediler. Her standda alınan bilginin yanında değişik ikramlar da sunuldu. IGMG Hessen Gençlik Teşkilatı ve Kadınlar Gençlik Teşkilatının açmış olduğu standları da gezen Bölge Başkanları genç erkeklerden ve genç kızlardan çalışmalarının içeriği hakkında bilgiler de aldılar. Beraberce gezilen standlar arasında dört kişilik bir juri heyetinin değerlendirmesi sonucu ilk dörde giren cemiyet standları tesbit edildi. Buna göre birinci Offenbach Cemiyeti standı, ikinci Hanau Cemiyeti standı, üçüncü Darmstadt Cemiyeti standı dördüncü ise Elsenfeld Cemiyeti standı oldu. Haiger Cemiyetine özel mansiyon ödülü verildi. Programa bir otobüs dolusu cemaatleri ile katılımlarından dolayı. Yine Ebru standını ziyaret eden Bölge Başkanları burada ebru yapımını dikkatle izlediler. Bölge Eğitim Başkanlığının tanıtım standını da ziyaret eden Başkanlara eğitim materyalleri hakkında bilgiler verildi. Buradan Hasene Yardım Teşkilatının standına da uğrayan Başkanlara yapılan çalışmalar ve özellikle de Kumanya çalışmaları hakkında bilgiler verildi. Bu arada bina içerisindeki standların gezilmesinden sonra bina dışında kurulu bulunan diğer sponsor ve tanıtım standları da ziyaret edildi. Standların gezilmesinde sonra Offenbach Cemiyetinin gençlerinde oluşan Semazen ekibi muhteşem bir sema gösterisi yaptılar. Programın Türkiye`den misafir hatibi Araştırmacı-Yazar Abdullah Yıldız Hocaefendi Namaz ve Kur`an eksenli nefis bir konuşma yaptı. Yağmurlu bir ortamda da olsa izleyiciler tarafından dikkatle dinlenen konuşmadan sonra Abdullah Yıldız Hocaefendi kitaplarını imzaladı. Daha sonra sanatçı Ammar Acarlıoğlu sunumuna devam etti. Yine misafir Bölge Başkanı RNS Bölge Başkanı Yaşar Cimşit de bir selamlama konuşması yaptı. Cimşit: “Bugün burada bulunmaktan dolayı oldukça bahtiyarım. Hessen Bölgesindeki kardeşlerimiz gerçekten çok güzel bir çalışmaya imza atmışlar. Bu konsept diğer bölgelerdeki kardeşlerimize de örnek olacak güzelliktedir. Ben emeği geçen herkesi tebrik ediyorum” dedi. Bina içerisinde gezilen standlarda dereceye giren cemiyetlerin sorumlularına Bölge idarecileri tarafından hediyeler sahneye davet edilerek takdim edildi. Hediye takdiminden sonra katılımcılara son olarak ellerindeki biletlerin bir torbada toplanması ile hediye çekilişine geçildi. Program sponsorları tarafından verilen hediyeler yapılan çekilişle sahiplerine takdim edildi. Son olarak IGMG Hessen Bölge Başkanı Bilal Kaçmaz tüm katılımcılara ve emeği geçen herkese teşekkür etti. İkincisi yapılan programın geleneksel hale gelmesi duası ve temennisi ve kapanış Kur`an-ı Kerimi ile program sona erdi. HAYAT URTDIŞI BORÇLANMA KURU EMEKLİ OLACAKLAR İÇİN 10.3 OLARAK 2 TEMMUZ 2012 GÜNÜ İTİBARİYLE HAYATIMIZA GİRMİŞTİR! MAVİ KARTLILARA EMEKLİLİK YİNE HAYAL OLDU! Hayat Gazetemizden sizlere Türkiye’den özellikle son günlerde yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın mavi kart ile yaşamış oldukları sıkıntıları ve sizlerden gelen sorunları gazetemizde defalarca yazmıştık. En son olarak Nisan ayında bazı değerli siyaset büyüklerimden almış olduğum duyumlarda mavi kartlı vatandaşların emeklilik için Türkiye’deki adliyelerin kapısına gitmelerine bir son verileceğinin sözlerini duymuştuk ve sizlerle de bu sevincimizi paylaşmıştık. Şimdi aşağıda hazırlamış olduğum ve resmi gazetede yayınlanan maddelerde yine mavi kartlı vatandaşlarımızın gerçekte yaşamış oldukları bu sıkıntılardan bir kaçının çıkan yasa ile çözüldüğünü fakat mavi kart emeklilerini yine mahkeme koridorlarında göreceğimizi buradan üzülerek duyurmak istiyorum… YURTDIŞI İLK İŞE GİRİŞ TARİHİNİZİ SAYDIRARAK HEM SSK`DAN EMEKLİ OLABİLİRSİNİZ, HEM DE DAHA AZ ÖDEYEREK SOSYAL GÜVENLİK KURUMUNDAN DAHA YÜKSEK MAAŞ ALABİLİRSİNİZ! YURTDIŞI BORÇLANMANIZI YAPMADAN ÖNCE 5 DAKİKANIZI BİZ AYIRIN! İLETİŞİM NUMARALARINI ARAYARAK DANIŞMANLIK ÜCRETİ ÖDEMEDEN BİLGİ ALABİLİRSİNİZ! İŞTE MAVİ KARTLARA GELEN YENİLİKLER YURTDIŞINDA YAŞAYAN VATANDAŞLARIMIZA MÜJDE Yurtdışında Yaşayan Vatandaşlarımızın karşılaştıkları bazı sorunların çözümüne yönelik olarak Başkanlığımız koordinasyonunda yaklaşık bir yıldır yürütülen çalışmalar neticesinde hazırlanan yasa tasarısı 9 Mayıs 2012 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda kabul edilerek kanunlaşmış, 18/05/2012 tarih ve 28296 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanuni düzenleme ile öne çıkan yenilikler şu şekildedir: SEÇİMLERE İLİŞKİN: • Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın, Türkiye’de gerçekleştirilen Milletvekili genel seçimleri ve referandum oylamalarında seçme haklarını zahmetsizce kullanabilmelerini sağlamak amacıyla farklı oy kullan- Y Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir ➤ 09 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433 Erhan NACAR www.ilkedanismanlik.com Yurtdışı Borçlanma Zammı Belli Oldu ma yöntemlerinin eş zamanlı olarak kullanılabilmesi imkânına açıklık getirilmiştir. Yüksek Seçim Kurulu kararıyla ülkeye göre; elektronik, sandıkta ve gümrükte oy kullanma yöntemleri aynı anda uygulanabilecektir. Sandıkta oy kullanma yönteminin uygulanacağı ülkelerde ikamet eden vatandaşlarımız gümrük kapılarına gelmelerine gerek kalmadan bulundukları yerden oylarını kullanabileceklerdir. • Sandıkta oy kullanma yöntemi vatandaşlarımız için kolaylaştırılmıştır. 38 gün olan oy kullanma günlerine, 08:00-17:00 arası olan oy kullanma saatlerine, oy verme araçlarının özelliklerine ve bir sandıkta oy kullanacak seçmen sayısına, koşullara göre değişebilme imkanı getirilmiştir. Her yurtdışı seçmenin kendisi için belirlenen günde oy kullanmasına karar verilebileceği öngörülmüştür. Seçmene sadece pasaportuyla değil, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını taşıyan nüfus cüzdanı ile de oy kullanabilme imkânı getirilmiştir. • Gümrüklerde oy kullanma yöntemi de vatandaşlarımız için daha rahat hale getirilmiştir. Yurtdışı seçmeni sadece yurda giriş ve çıkışında oy kullanmak zorunda bırakan düzenleme kaldırılmış, seçim sürecinde seçmen yurtta olduğu sürece oy verebilmesi imkânı tanınmıştır. Seçmene gümrük kapılarında sadece pasaportuyla değil TC kimlik numarasını gösteren nüfus hüviyet cüzdanı veya kimlik tespiti amacıyla düzenlenmiş ve TC kimlik numarasını taşıyan resmi belgelerle de oy verebilmesi imkânı tanınmıştır. MAVİ KARTA İLİŞKİN: • 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununda, Mavi Kart tanımlanmıştır. Mavi kartlıların kayıtlarının, elektronik ortamda tutulmasına imkân verecek Mavi Kartlılar Kütüğü oluşturulacaktır. Bu kütük güncel olarak tutulacak, her mavi kartlıya vatandaşlık numarasına benzer bir numara verilerek, bu numara işleme açık tutulacak ve dolayısıyla TC vatandaşı gibi her türlü işlemi yapılabilecektir. • Mavi Kart, Değerli Kâğıtlar Kanununa eklenerek değerli kağıt sayılmıştır. • 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununda önerilen değişikliklerle mavi kart almaya hak sahibi olan kişiler ve vatandaşlıktan çıktıktan sonra doğan çocukları da mavi kart alabileceklerdir. Bu çocuklar diğer kardeşleri ile kanunen aynı haklara sahip olacaklardır. • Mavi kart sahiplerinin altsoylarına da mavi kart düzenlenebilecektir. dosya • Mavi Kart sahipleri Kamu kurum ve kuruluşlarında; işçi, geçici veya sözleşmeli personel olarak çalışabileceklerdir. ADRES KAYIT SİSTEMİ • 5490 sayılı Kanunun 49`uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca yurtdışında olan Türk vatandaşlarının adres kayıtları yaşadıkları ülkenin ve şehrin adı itibarıyla tutulmaktadır. Bu fıkranın yürürlükten kaldırılmasıyla yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın adresleri yurtiçinde yaşayan vatandaşlarımızın adresleri gibi açık adres esasına göre tutulacaktır. Böylece yurtdışında yaşayan vatandaşlarımıza sağlıklı ve etkin şekilde kamu hizmeti sunulabilmesi için bu kişilerin yerleşim yeri adresi kayıtları eksiksiz ve güncel şekilde tutulabilmesi öngörülmüştür. *TÜRKİYE’DE EMEKLİ OLMAK İÇİN ACELE EDİN! *YURTDIŞI BORÇLANMASI YAPARAK EMEKLİLİK ÇOK YAKINDA TÜRKİYE SOSYAL GÜVENLİK KURUMUNDAN KALKABİLİR! Sosyal Güvenlik Uzmanı Erhan NACAR sizlere daha iyi hizmet verebilmek için Almanya Stuttgart’dan sonra Samsun SGK il müdürlüğü karşısına ve Çorum SGK il müdürlüğü yanına yeni şubelerini açmıştır. www.erhannacar.de www.ilkedanismanlik.com Tel: 0090 312 433 10 60 Fax: 0090 312 433 10 61 Mobil: 0151 470 254 07 HAYAT Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir ➤ 10 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433 haber T.C. Köln Başkonsolosluğu Bu Kez Sosyal Amaçla Vatandaşın Yanında ürkiye’nin Köln Başkonsolosluğu ile Köln Kendi Kendine Yardım İrtibat Merkezi Başkonsolosluk binası önünde iki günlük, “Derdini söylemeyen derman bulamaz” parolası taşıyan stand danışma hizmeti başlattı. Tüm göç toplumları gibi Almanya’daki Türklerin de, kimlik sorunundan depresyona ve aile içi geçimsizliğe kadar diğer toplumlara nazaran daha fazla sorunları bulunuyor. Söz konusu psikolojik ve sosyal sorunlar vakitlice çözülmezse daha da büyüyor ve her an patlayabilecek bir bombaya dönüşüyor. Alman toplumu bu tür sorunlar için Batı dünyasında yaygın olan ‘Kendi Kendine Yardım İrtibat Merkezleri’nden (Selbsthilfe-Kontaktstelle) yararlanıyor. Ancak Almanya’daki Türklerden benzer sorunları olanlar böylesi imkanlardan çoğu zaman habersiz. Türkiye’nin Köln Başkonsolosluğu ve Der Paritätische-Selbsthilfe Kontaktstelle Köln çeşitli sorunları olan Türklere bu imkanları tanıtmak amacıyla işbirliği yaparak Köln Başkonsolosluk binası önünde stand kurdu ve danışma hizmeti başlattı. Akla gelebilecek her konuda ‘Kendi Kendine Yardım Grupları’ oluşturan kuruluş, Türk kökenliler için ilk etapta Depresyon, Uyuşturucu bağımlılığı, Psikiyatrik hasta yakınları, Kanser hastaları ve yakınları, Yalnız çocuk yetiştirenler ve Engelliler grupları kurma kararı aldı. Kurumun organize ettiği gruplar arasında ayrıca Alkol bağımlıları, Kumar automatı bağımlıları gibi gruplar da yer alıyor. T Danışma hizmeti yapılan basın açıklamalarıyla start aldı. Buraya aynı zamanda Köln Büyükşehir Belediyesi İkinci Başkanı olan, Der Paritätische Selbsthilfe Kreisgruppe Köln Başkanı Elfi Scho-Antwerpes, müdür Monika Dierksmeier de katıldı. Başkan Antwerpes, bu konuda Başkonsoloslukla birlikte etkinlik düzenlemekten duydukları memnuniyeti dile getirerek, “İlk yaptığımız etkinlik çok başarılı oldu. Orada anladık ki; Türk vatandaşlar konuyu merak ediyor ve bilgilenmek istiyor. İlgi var ama biza daha çok ilgi uyardırmak istiyoruz. Sağlık için bunların ne kadar önemli olduğunu anlatacağız. Kendi kendine yardımda, aynı dertten muzdarip insanlarla konuşup tecrübeler paylaşarak destek almış oluyorsunuz. Mevcut gruplarımızın yanı sıra, talep olursa alkol bağımlılığı, kumar-oyun bağımlılığı gibi yeni grupların kurulmasına yardım edebiliriz. Bu hizmetin özelliği bu, büroksayi yok, ihtiyaç ve talebe göre şekil alıyor. Katılanlar nerelerden yardımlar alacaklarını öğreniyorlar. Türklere hizmet vermek için kültürü, Türkçe’yi bilen bayan Naz gibi çalışanlara da ihtiyacınız var” dedi. Türk danışman Öznur Naz ise, “Yeni gruplar kurmak istiyoruz ama talebe göre. Bir konu için 10-12 kişi başvurursa onlarla görüşüp aynı şeyi istiyorlarsa yeni bir grup oluşturabiliyoruz. Önce talebe bakıyoruz” dedi. Türkiye’nin Köln Başkonsolosu Mustafa Kemal Basa, “Türk toplumunun bütün insanlar gibi sosyal ve psikolojik problemleri var. Bunların çözümü için bir yön- tem öneren tüm Alman kurumlarıyla işbirliğine hazırız. İlk broşürleri koyduğumuzda bunlardan mesela depresyonla ilgili broşürlerin hemen bittiğini, her gün alındığını farkettik. Bu tür etkinliklerde konsolosluğumuzun bahçesini kullanarak sembolik bir mesaj vermeye çalışıyoruz; biz burdaki Türk toplumunun bütün sorunları için çalışmaya hazırız. Dediğiniz gibi Türklerin, göçmen toplumu olmasından dolayı çok sorunları var. Alkol ve kumar bağımlığı gibi sorunlar var. Bize düşen çözüm üretmek” dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ataşesi Tahsin Özdemir ise, “Bizim bu kurumla çalışmamızın bu üçüncü senesi. Yapılan araştırmalar göçmenlerin sağlık hizmetlerinden daha az faydalandığını gösteriyor. Türklerdeki işsizlik oranı da Almanların üç katı oranından. Bunlar sosyal dışlanma, psikolojik ve fizyolojik rahatsızlıklar demek. Çeşitli bağımlılığı olan vatandaşlarımız bunu etrafıyla paylaşmaktan kaçınıyor ve neyi nerede bulacağını bilmiyor. Biz onlara sadece yol gösterip, neyi nasıl bulacaklarını Türkçe olarak anlatan gruplara yönlendiriyoruz. Daha önce deneme broşürleri dağıtıldığında Türkçe depresyon, kumar ve oyun bağımlılığıyla ilgili broşürler de çok çabuk dağıldı” dedi. Türk danışman Öznur Naz, Türk toplumunda kendi kendine yardım gruplarının pek tanınmadığını bildirerek, “Almanca ve Türkçe gruplarımız var. Grupta sadece aynı sorunu olan, aynı hastalıktan yakınanlar bir araya geliyor. Türkçe’de ‘yaşayan bilir deniliyor’ ya. Ayrıca ihtiyaç duyulursa gruba bir uzman davet edilebiliyor. Biz sadece grupların kurulmasına yardımcı olup ilk toplantılara katılıyoruz. Tüm bu hizmetler ücretsiz veriyoruz. 270 Almanca konuşan grup var” dedi. Türk danışman Öznur Naz’a 0221 95 15 42 -56 numaralı telefonla ulaşılabiliyor. Marsilstein 5-6, 50676 Köln adresindeki kuruma ayrıca [email protected] şeklindeki e-mail ve www.selbsthilfekoeln.de şeklindeki internet adresi üzerinden ulaşılabiliyor. IGMG Hessen Kuzey Kadınlar Gençlik Teşkilatı GEK Kursunu Münih’te Gerçekleştirdi vrupa`da genç kızların eğitimi için düzenlenen Gençlik Eğitim Kursları değişik yer ve mekanlarda yapılmaya devam edi- A liyor. Alanında uzman eğitimcilerin eşliğinde yapılan kurslara genç kızların ilgi göstermesi yöneticileri sevindirdi. Genç kızların müslüman kimliklerini ve kişiliklerini kazandırmak için yapılan eğitim çalışmalarının yanında sosyal aktiviteler de organize edilmektedir. Geçtiğimiz günlerde IGMG Hessen Kuzey Kadınlar Gençlik Teşkilatı GEK çalışmasını Münih`te gerçekleştirdi. Ayda bir defa yapılan GEK çalışmasına IGMG Güney Bavyera Bölge Merkezi ev sahipliği yaptı. IGMG Güney Bavyera Bölge Başkanı Tayyip Sayan gençleri çalışmalarından dolayı tebrik ederek selamlama konuşması yaptı. Yoğun ilgi gören ve iki gün süren proğram katılımcılar tarafından büyük beğeni kazandı. Birinci gün eğitimci Ahmet Khalifa eşliğinde Münih şehrinin tarihini yakinen tanıma fırsatını bularak önemli mekanları, camileri, sarayları, kiliseleri vs. ziyaret ettiler. İkinci gün ise Şule Ateş eşliğinde Münih Olympia Park ve BMW Müzesini gezerek eğlenme fırsatı buldular. Yapılan çalışmadan dolayı memnuniyetini dile getiren gençler bu ve benzeri çalışmaların devam etmesi dileklerini belirttiler. Wuppertal Vohvinkel DİTİB Camii Kermes ve Yaz Şenliği Düzenledi uppertal Vohvinkel Spitzenstrasse`de bulunan DİTİB Camii coşkulu bir kermes ve yaz şenliği düzenledi. Camii Yönetim kurulu başta olmak üzere şube kadın, erkek, gençlik ve cemaatin de büyük desteği ile hazırlanan kermeste Nasreddin Hoca oyunları W tüm katılanların eğlence ve neşe kaynağı oldu. Güzel ve neşeli bir hava içerisinde gerçekleşen şenlikte sandalye yarışında Cemiyet Başkanı Şahin Biber birinci oldu. Vohvinkel DİTİB Camii Başkanı bir açılış ve selamlama konuşması yaptı ve katılanlara programın oluşu- munda emeği geçenlere teşekkür etti. Çok sayıda şube yöneticilerinin başkanlarının da katıldığı kermes akşam saatlerine kadar devam etti. Kermesin sonunda gazetemize bir açıklama yapan şube başkanı Şahin Biber: “Sevgi ve kardeşliğimizi pekiştirdiğimiz, hoşça ve dostça vakitler ge- çirdiğimiz kermesimize uzaktan ve yakından katılan değerli misafirlerimize şükranlarını sunuyor. Kermesimizin yapılmasında emeği geçen tüm hanım kardeşlerimize Camimizin kıymetli mensuplarına ve cemaatımıza sonsuz teşekkür ediyorum” dedi. Aytaç Avrupa Großmarkt Marktstr. 10 . 50968 Köln Tel.: 0221-3797985 Fax: 0221-3797986 Mobil: 0177-6529370 Depo Market Et Reyonu Vogesenstr. 1 . 50739 Köln Depo Market Et Reyonu Markenstr. 7 . 40227 Düsseldorf Depo Market Et Reyonu Marktstr. 247 . 47798 Krefeld Depo Market Et Reyonu Münsterstr. 154 . 44145 Dortmund Mobil: 0177-6529370 YENi YENi YENi YENi Depo Market Et Reyonu Friedrich-Ebertstr. 79 . 47119 Duisburg (LAAR) Mobil: 0177-6529370 HAYAT Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir ➤ 12 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433 haber İyiki Varsın Milli Gururum Sinan AKTÜRK · THY Özel Haber -mailimi açtığımda THY Nürnberg Müdürü Dr. Osman Nuri Hasırcı Bey`in bir davet mektubu ile karşılaştım. Osman Nuri Bey Almanya`dan bazı misafirlerle beraber 4 günlük bir Türkiye programı ile alakalı olarak Hayat Gazetesi olarak bizi de davet ettiğini bildiriyordu. Ne yalan söyleyeyim tam da bu dönemde bu tür bir kaçamağa ihtiyacım vardı. İşlerin yoğunluğu ve stresi bayağı yormuştu beni. Gerçi yine iş için yapılacaktı bu seyahat ama rutin dışı bir kaçamak iyi gelir diye düşündüm. Program her ne kadar THY Nürnberg Müdürlüğü tarafından organize edilse de ricamız üzerine Osman Nuri Bey İstanbul buluşmasına katılımımız için bizi Frankfurt`tan uçurdu. Frankfurt`tan Sevgili Avrupa Milli Gazete Reklam Müdürü Aydın Mısır Bey ile beraber Rus LTC Medya Verlag Temsilcisi Iren Verkhovetskaya hanım ve biz THY`nin sabah uçağı ile İstanbula uçtuk. Nürnberg`den gelecek olanları beklerken THY`nin Business Class yolcuları için özel hizmetlerinden faydalandık ve biraz dinlenme fırsatımız oldu. Alman, Rus ve Türk gazetecilerden olușan gurubumuz, gezinin ilk ayağında İstanbul Atatürk Havalimanı’ndaki Turkish Do&Co’yu gezerek Kurumsal Müdiresi Șeyda Güven’den menü planlaması ve tasarımı, uçak içi menüler ve içecekler, bir dizi kabin ekibi prosedürleri ve kabin ekibi eğitimleri konusunda bilgi aldık. Bu ara gurubumuzdaki katılımcılar hakkında da bilgi vermek istiyorum. Nürnberg Havalimanı Komunikasyon Müdürü Reto Manitz tarafından uğurlanan Nürnberg Gurubunda; Türkiye Gazetesi Bölge Haber Müdürü Mustafa Akbaba, Hürriyet Gazetesi Muhabiri Taner Tüzün, Zaman Gazetesi Bölge Temsilcisi Mehmet Kurt, Nürnberger Nachrichten Genel Yayın Yönetmeni Joachim Hauck, NürnbergMesse Basın Sözcüsü Magdalena Beichel, Bamberg Brose Baskets Temsilcisi Heike Schneider-Jenchen, Feelra- E dio Sahibi Matthias Lenardt, DATEV Yetkilisi Marion Gilgert, Nürnberg Havaalanı THY Müdürü Dr. Osman Nuri Hasırcı ve THY Nürnberg Görevlisi Harun Șengül beyler bulunuyordu. Daha sonra bize İstanbul`da THY Eğitim Bașkanlığı Yönetim ve Kișisel Gelișim Eğitimleri Müdürü Süleyman Usta Bey de katıldı. Ekibimiz tamamlandığında ilk olarak Turkish Do&Co’yu gezerek çalıșanlarla yakından sohbet etme imkanı bulduk. Mutfaklarında yaklașık bin 800 personel ile birlikte bașta THY olmak üzere Air France, Emirates, China Airlines, British Airways gibi dünyaca ünlü diğer 60 havayolu șirketine günün 24 saatinde 125 bin yemek hazırladıklarını ifade eden Do&Co Kurumsal İletișim Müdiresi Șeyda Güven, menülerinde Türk yemeklerinin ağırlıkta olduğunu fakat her yöreye görede farklı yemek hazırladıklarını bildirdi. İlk günün bu bilgilendirme gezisinden sonra akşam 17.40 uçağı ile Nevsehir`e uçtuk. Nevsehir Kapadokya havalimanında bizleri THY Nevşehir Satış Müdürü Osman Taha Küçük bey karşıladı. Havalimanı küçük ama modern bir havalimanı idi. İşlemlerimizi hızlı şekilde hallederek bize tahsis edilen araç ile kalacağımız Lykia Lodge Kapadokya hotele gittik ve hemen odalarımıza yerleştik. Akabinde akşam yemeği için otelin nezih ve rahat avlusunda açık büfede ikram edilen çeşit çeşit nefis yemeklerimizi yedik. Otel Müdiresi Dilek Yulaf hanım bizlere hoşgeldin dedikten sonra müesseseleri hakkında bilgilendirmede bulundu. Biraz yorgun olduğumuz için hemen dinlenmeye çekilme ihtiyacı hissettik. Çünkü ertesi gün sabah erkenden balon turu için yola çıkacaktık. Daha tam dinlenemeden biraz da meraklı bir şekilde tahsis edilen araç ile balonlara bineceğimiz mekana doğru yola çıktık. Aslını söylemek gerekirse biraz heyecanlı idik. Gerçekten anlatıldığı gibi balonla Kapadokya turu güzel mi idi. Evet hem de çok güzel, hatta muhteşem. Balonculuk Nevşe- THY Tanıtım Gezisi Çalışmasında Alm THY Nürnberg Bürosu tarafından düzenlenen “Türkiye lerine, Nevşehir ve İstanbul`un doğ Havayolu ve havaalanı sektöründe sağladığı denetim ve ve hizmet kalitesini denetleyen Skytrax tarafından “Avru “En İyi Premium Ekonomi Koltuğu” ve “Güney Avrupa’n rupa’nın en büyük dördüncü havayolu olan Türk Hava Yo rafından ilk defa organize edilen “Türk hir`de profesyonel manada yapılan bir işletmecilik. Hatta okulu bile kurulmuş ve eğitime devam ediyor. Havaların uygun olduğu günlerde bize verilen bilgiye göre yaklaşık 80-100 balon sabah erken saatte ve özellikle de güneşin doğuşunu görebilmek için aynı anda havalanmakta imiş. Tabi biz buna şahit olduk. Manzara mükemmel. Balonlarına bindiğimiz müessesenin sahibi bizzat balonu kullanarak bize Göreme vadilerinde bir aşağı bir yukarı sanki bir kuğu asaletinde tüm vadinin güzelliklerini görme, resim alabilme çekim yapabilme fırsatını hazırladı. Hani Bediüzzaman Said Nursi diyor ya; “Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır” diye. İşte öyle bir şey. Allah`ın yarattığı güzellikleri görünce insan da hayatından lezzet alıyor. Balon gezisini imkanı ve zamanı olan herkese tavsiye ediyoruz. Özellikle biz Almanya`da bulunan Türklere hararetle tavsiyede bulunuyorum. İzine giderken sadece sahillere yani denize giderek tatilinizi değerlendirmeyin. Böyle muhteşem yerleri de gezmeyi ihmal etmeyin. Otel imkanları da gayet müsait. Balon turundan sonra yine otelimize dönerek sabah kahvaltılarımızı yaptık ve kısa bir dinlenme için odalarımıza çekildik. İstirahatten sonra sabah yukarıdan gezdiğimiz yerleri bir de yakından görmek için rehberimiz eşliğinde yeniden programımıza kaldığımız yerden devam ettik. Yukarıdan gördüğümüz güzellikler yakından bir oka- da m de ön D rin lar da nı fa ta ri rih yo ek HAYAT Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir ➤ 13 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433 haber umuz TÜRK HAVAYOLLARI Almanya`dan Bazı Gazetecileri Ağırladı kiye Basın Gezisi”ne katılan gazeteciler THY‘nin hizmetn doğal güzelliklerine hayran kaldı. m ve hizmet kıyaslama programları ile kuruluşların ürün Avrupa’nın En İyi Havayolu”, Comfort Class koltuğuyla upa’nın En İyi Havayolu” ödüllerine layık görülen ve Avva Yolları Nürnberg Müdürü Dr. Osman Nuri Hasırcı taTürkiye Basın Gezisi” büyük ilgi gördü. n lice rde da ösa zn za n a- dar daha güzeldi. Bu ara Peribacaları olarak adlandırdığımız doğa harikaları hakkında kısa bir bilgi de verelim. Bundan yaklaşık 60 milyon yıl önce Erciyes Dağı, Hasan Dağı ve Güllü Dağ’dan püskürmeye başlayan lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakalar, milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgar tarafından aşındırıldı ve ortaya bugün tüm dünyanın büyülendiği Kapadokya bölgesi çıktı. Bu farklı ve tılsımlı kayalara bölge halkı bir isim takmıştı; Peribacaları… Rehberimiz bir yandan doğal güzellikleri gezdirirken bir yandan da Nevşehir`in tarihi mekanlarını da gezdirmeyi ihmal etmiyordu. Bu tarihi mekanların yanında sosyo ekonomik faaliyetlerin yapıldığı mekanları da ziyaret edip bilgi alma imkanlarımız oldu. Malumunuz olduğu üzere Ürgüp-Göreme-Avanos bölgeleri halıcılık ve çanak çömlek yapımında Türkiye`de ve dünyada önde gelen bölgelerdendir. Özellikle de çanak çömlek yapımında buralarda ve tabiki Avanos bölgesi başta olma üzere sayıları yaklaşık 200 civarında aileler bu işte epey bir mesafe katetmiş bulunmaktalar. Özellikle Avanos`ta bulunan bir aile işletmesini ziyaret etme imkanımız oldu. Aman Allahım o ne müthiş sanat eserleri. Tabaklardan tutun, İbrıklara, tablolardan tutun, vazolara her biri bir sanat şaheseri olan bu çalışmaların her biri alanında uzman kişiler tarafından uzun ve titiz çalışma- lar sonucu ve daha da önemlisi elle yapılmaktadır. Bizim dışarıdan pek de önem vermediğimiz bu eserlerin bazıları yaklaşık yedi aylık bir sürede üretilmekte imiş. Bizim gittiğimiz aile müessesesi yaklaşık 200 senelik bir maziye sahipmiş. Yapılan eserlere hayran kalmıştık ama fiyatları da ona göre idi. Biz de kendi bütçemize uygun olanlardan hediye olarak almayı ihmal etmedik. Daha sonra eskiden Kervansaray olan bir tarihi ve nezih mekanda öylen yemeklerimizi yedik. Buradan halıcılık eğitimi ve üretiminin yapıldığı ve aynı zamanda da satışının yapıldığı bir müesseseye gittik. Burada yapılan çalışmaları inceleme fırsatımız oldu. Buradaki incelemelerden sonra akşam otelimize dönerek istirahate çekildik. Ertesi gün sabah bu sefer Ürgüpdeki doğal mekanları gezmek için yola çıktık. İlk olarak peribacalarının bulunduğu vadide yaklaşık bir saatlik bir yürüyüş yaptık. Daha sonra buradaki tarihi Yeraltı Şehrini gezdik. Yine buradan peribacaları içerisinde inşa edilen ve şu anda bazıları orjinalliklerini koruyan kiliseleri ve evleri gezdik. Daha sonra rehberimiz bizi Ürgüpte tarihi özelliği olan bir lokantaya götürerek meşhur testi kebabından tattırdı. Burada öğlen yemeklerimizi yedikten sonra öğlen istirahatı için otele geri döndük. Çünkü akşam Nevşehir Valiliğinin öncülüğünde Ahiler Kalkınma Ajansının hazırladığı sunumları izlemek için tarihi bir mekana gidecektik. Bu arada Kalkınma Ajansı ile alakalı da kısa bir bilgi vermek istiyoruz. Son dönemde Türkiye 26 bölgeye ayrılarak buraların kalkınması ve gelişmesi için gereken tüm çalışmaların yapılması için ajanslar kurulmuş. Bu ajanslar bulundukları bölgelerin tüm faaliyetlerini daha rantabıl hale gelmesi ve tanıtımlarının daha iyi yapılabilmesi için ne gerekiyorsa yapmak üzere kurulmuş kuruluşlardır. Kırıkkale, Niğde, Nevşehir, Aksaray, Kırşehir illerini kapsayan bölgenin Kalkınma Ajansı olan Ahiler Kalkınma Ajansı katılımcılara İngilizce, sinevizyon destekli doyurucu bir sunum yaptılar. Daha sonra sunumları izleyen bizimle beraber gelen Alman dostlarımız ve bazı gazeteci arkadaşlarımız duygu ve düşüncelerini dile getirdiler. Ahiler Kalkınma Ajansı yetkililerinin takdim ettikleri hediyelerden sonra sunumun yapıldığı Argos in Cappadocia otelin Konuk İlişkileri Müdiresi Merve Uzel hanım çok otantik bir mimariye sahip otel müştemilatını gezdirdi. Daha sonra bizlere nefis bir akşam yemeği ikramında bulundu. Buradan otelimize dönerek hep beraber Almanya-Yunanistan Avrupa Kupası maçını seyrettik. Maçtan sonra istirahate çekildik. Sabah yine THY uçağı ile İstanbul`a geri dönüş yapmak üzere havalimanına gittik. Nevşehire gelişimiz ve buradaki ziyaretlerimiz sırasında üstün bir gayretle organizemizi harika bir şekilde yapan ve yine aynı güzellikte bizleri havalimanından uğurlayan THY Nevşehir Satış Müdürü Osman Taha Küçük beye teşekkürlerimizi sunmak istiyorum. İstanbul`a indikten sonra, İstanbul Atatürk Havalimanı’nda konumlanmış bulunan ve uçak bakımından, motor, APU ve iniş takımlarına kadar çok sayıda komponent atölyeleri ile bakım-onarım hizmetleri vermekte olan THY Teknik bölümünü ve THY Simülatör Merkezi‘ni de gezdik. Türk, Rus ve Alman gazetecilere Türk Hava Yolları Yolcu Hizmetleri Șefi Dilber Türk tarafından Atatürk Havalimanı VIP Salonu’nda ikramda bulunuldu. Buradan yine THY ile Almanya`ya geri döndük. Böyle güzel bir organizasyona imza atan ve bu geziye bizleri de davet eden kıymetli THY Nürnberg Müdürü Dr. Osman Nuri Hasırcı beyin şahsında tüm THY ekibine teşekkürlerimizi sunmak istiyoruz. Bu çalışma sadece THY`nin tanıtımına katkı sağlamadı aynı zamanda Türkiye`nin tanıtımına da katkı sağladı. Bizler ve bizimle beraber gelen dostlarımız THY`nin nasıl bir köklü kuruluş haline geldiğini bir kere daha gördük. THY gerçekten Avrupa`nın En İyi Havayolu olma özelliğini hakeden bir hizmet anlayışı ile çalışıyor. İyi ki varsın milli gururumuz Türk Havayolları. HAYAT Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir ➤ 14 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433 haber 14. Kur’an-ı Kerim Okuma Yarışması Almanya Finali Yapıldı in Hizmetleri Müşavirliği ile DİTİB işbirliğinde 14. Kur’an-ı Kerim Okuma Yarışması Almanya Finali 9 Haziran 2012 tarihinde Gelsenkirchen DİTİB Merkez Camii’nde yapıldı. Final programına Din Hizmetleri Müşavir V. Hasan Hayri Yaşar ve Din Hizmetleri Ataşesi Suat Altunkuş’un yanı sıra dernek yöneticileri, din görevlileri, öğrenci velileri ile çok sayıda davetli katıldı. Bir önceki finalin birincisi Münster bölgesinin ev sahipliğinde gerçekleşen yarışma, Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından Münster Din Hizmetleri Ataşesi Suat Altunkuş’un yaptığı açılış konuşması ile başladı. Berlin, Düsseldorf, Essen, Frankfurt, Hamburg, Hannnover, Karlsruhe, Köln, Mainz, Münih, Münster, Nürnberg ve Stuttgart bölge birincilerinin katıldığı Almanya Finali’nde, 12-16 yaş grubunda 13 öğrenci yarıştı. D Doyulmaz bir Kur’an ziyafetinin yaşandığı 14. Kur’an-ı Kerim Okuma Yarışması sonunda Stuttgart bölgesinden Hale Nur Kahraman Almanya birincisi olurken Hannover bölgesinden Selen Yenilmez ikinciliği, Münster bölgesinden Eren Gönan ise üçüncülügü elde etti. Yarışmaya katılan gençleri tebrik eden Din Hizmetleri Müşavir V. Hasan Hayri Yaşar, “Bugün burada çocuklarımız bizlere unutulmaz bir Kur’an ziyafeti sunmuşlardır. Yarışmaya katılan bütün yavrularımızı bir kez daha kutluyorum. Bu ziyafetin hazırlanmasında çocuklarımızı yetiştirip yarışmaya hazırlayan hocalarımızı, velileri ve derneklerimizi de ayrıca tebrik ediyorum.” dedi. 14. Kur’an-ı Kerim Okuma Yarışması Almanya Finali, dereceye giren yarışmacılara, belge ve ödüllerin takdim edilmesiyle sona erdi. Kur’an-ı Kerim Okuma Yarışması Almanya Finalistleri: Berlin Kübra Çapoğlu, Düsseldorf Berna Özmen, Essen Esad Yılmaz, Frankfurt Halil İbrahim Kutlucan, Hamburg İhsan Kürt, Hannnover Selen Yenilmez (Almanya İkincisi), Karlsruhe Tolgahan Şahi, Köln Seyfullah Börek, Mainz Sefa Saraç, Münih Tuğba Bostancı, Münster Eren Gönan (Almanya Üçüncüsü), Nürnberg Yasemin Günal, Stuttgart Hale Nur Kahraman (Almanya Birincisi) FRANKENTHAL MİLLİ GÖRÜŞ HİCRET CAMİİNDEN FRANKENTHAL BELEDİYE BAŞKANINA ZİYARET GMG İslam Toplumu Milli Görüş Rhein Neckar Saar Bölgesine bağlı Frankenthal Hicret Camii yeni idare heyeti ile birlikte Frankenthal Belediyesini ziyaret etti. Ziyarete IGMG Rhein Neckar Saar Bölge Başkanı Yaşar Cimsit, Bölge İdare Heyeti üyesi ve Bölgenin Hasene Derneği Sorumlusu İhsan Altuntaş, Hicret Camii Başkanı Mehmet Gül, Eğitim Başkanı Hasan Yazır, Gençlik Başkanı Yasin Altunöz, Tanıtma Başkanı Mehmet Calay da katıldılar. Ziyaretçilerine samimi şekilde kapılarını açan Belediye Başkanı Theo Wieder, karşılıklı tanışma faslından sonra, böyle ziyaretlerin sivil toplum kuruluşları ile resmi mercilerin arasındaki bağları daha da kuvvetlendireceğini belirterek ziyaretten oldukça memnun olduğunu ifade etti. Belediye olarak mevcut sorunların anlaşarak birlikte konuşarak ancak çözüme kavuşturulabileceğini söyledi. IGMG Rhein Neckar Saar Bölge Başkanı Yasar Cimşitin cemiyetlerin faaliyetleri, kısa ve öz açıklamalarından sonra Cemiyet Başkani Mehmet Gül ve diğer birimlerde görevli arkadaşlarının bilgilendirmelerin sonunda, ayrıca yaklaşan mübarek Ramazanı Şerifte Belediye Başkanı Hicret Camiine gelip iftar yemeğine katılacağını bildirdi. Ziyaretin sonunda dilek ve temenniler alınarak beraberce çektirilien hatıra fotoğrafı ile vedalaşıldı. I Bahnhofstr. 50 · 63129 Obertshausen · Tel: 0176-60986543 [email protected] · www.ziyafet.de HAYAT Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir ➤ 15 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433 haber BFmF’de Açık Kapı Günü: ÇEŞİTLİĞİ YAŞAYALIM VE YAŞATALIM öln’de faaliyetlerini sürdüren Müslüman Kadınlar Danışma ve Eğitim Merkezi (Das Begegnungs- und Fortbildungszentrum muslimischer Frauen e.V. - BFmF e.V.), bu yıl “Çeşitliliği yaşayalım ve yaşatalım” adı altında düzenlediği açık kapı gününde, farklı kökenlere sahip ziyaretçilerin takdirini kazandı. 1996 yılında kurulan ve 40’tan fazla ülkeden gelen insanlara hemen hemen her alanda hizmet sunan BFmF, çok kültürlü bir kuruluştur. Başta Almanca (uyum) kursları olmak üzere Göç Danışmalığı, Aile ve Eş Danışmanlığı, Ebeveyn ve Okul Danışmanlığı, Psikolojik Danışmanlık, İşsizlik Danışman- K lığı, Borçlular ve Tüketici İflas Danışmanlığı, Çocuk Bakımı, Ev Ödevlerine Yardım Kursu, Okuma Yazma Kursu, Yetişkinler Eğitimi, Orta Okulu Bitirme (Hauptabschluss), Babalar Kulübü, Ayrımcılıkla Mücadele gibi çok farklı alanlarda çalışmalar yürüten BFmF, her yıl çalışmaları hakkında halkı bilgilendirmek gayesiyle Açık Kapı Günü düzenliyor. Açık Kapı Günü’nde ziyaretçiler, BFmF bünyesinde verilen bütün hizmetler hakkında çalışanlardan ayrıntılı bilgiler aldılar, görüntülü yayınları izlediler ve farklı ülkelerin mutfaklarından sunulan lezzetli yemekleri tattılar ve içecekleri içtiler. Özellikle çocuklar için kurulan satış alanında çocuklar, hem oyuncaklarını satabildiler hem de yeni oyuncaklar satın alabildiler. Ayrıca, Ebru sanatı tanıtıldı ve kadınların ellerine motifli kınalar yakıldı. Her yıl olduğu gibi bu yıl yine Almanca Kursu’nu başarı ile bitiren kadınlar, kurs öğretmenlerinin ve yöneticilerinin hazır bulunduğu törende sertifikalarını aldılar. BFmF Almanca Müdürü Beate Mohammad, sertifika alan kadınları başarılarından dolayı kutlayarak çicek hediye etti. BFmF’deki Açık Kapı Günü”nünde bu yıl işlenen ana konu “Afrika’nın Çeşitliliğine Bakış”tı. “3 Dakikada Göç- men” adlı farklı dillerdeki sözcük yarışması en çok ilgi çeken etkinlikti. BFmF’nin çok renkli ve kültürlü Açık Kapı Günü’ne Köln Polis Teşkilatı’ndan katılan ikisi kadın üç polis memuru, etkinliğe katılanlara polislik mesleği hakkında ayrıntılı bilgiler verdi. Gençler ve çocuklar ise yabancı kökenli polislerin de bulunduğu ekibin araçlarında ve motosikletinde hatıra fotoğrafı çektirdiler. BFmF’de çalışan ve eğitim gören kadınların gönüllü olarak görev yaptığı Açık Kapı Günü’nde elde edilen gelirler, sosyal hizmetlerde kullanılmak üzere BFmF’ye bağışlandı. Köln Belediyesinden Yabancı Gençlere Mesleki Bilgilendirme öln Anakent Belediyesi yabancı öğrencilere yönelik meslek bilgilendirme formu düzenledi. Belediye Uyum Meclisi ve NRW Eyalet meclis Laga Başkanı Tayfun Keltekin girişimleri ve yine Köln Uyum Meclisi üyesi Ali Esen’in kamuoyuna duyurulmasında oldukça çaba gösterdiği proğrama Türk vatandaşları yoğun ilgi gösterdiler. Belediye Meclisi idari salonunda gerçekleşen mesleki bilgilendirme toplantısına Köln Stad Direktörü Guıdo Kahlen de iştirak etti. Köln Valisi Kahlen yaptığı kısa selamlama konuşmasında “Kölnün geleceğinin kararının verildiği bu salonda yapılan Kölndeki göçmenlerin geleceğini ve Köln Belediyesinin bünyesinde yapılabilecek meslek edindirme çalışmalarında sizlerle birlite olmak memnuniyet vericidir” dedi. Laga Başkanı Tayfun Keltek: “son yıl- K larda yapılan çalışmalarla Belediyede çalışan ve meslek yapanların sayısının % 3,5`lerden % 30`lara çıktığının altını çizdi. Bu başarının uyum meclisinin çaba ve gayretleriyle olmuştur” dedi. Köln Belediyesi Personel Müdürü Jörg Dicken Yabancı uyruklu insanlara ihtiyaçlarının olduğunu çeşitli meslek dallarında yetenek ve kabiliyetleri doğrultusunda meslek yaptırdıklarının altını çizdi. Dicken konuşmasının devamında şunları aktardı. Yaratıcılık, kudretli olmak, yeniliğe açık olmak, insanlarla irtibatlı olmak bizim meslek imkanı verece- ğimiz kişilerde aradığımız başlıca özelliklerdir. Kamu idaresi, Medya, Ticaret, sanatsal alanlar başta olmak üzere 26 çeşit meslek imkanı sunuyoruz dedi. Proğramın ilerleyen bölümlerinde Köln Belediyesinde meslek yapan Türk gençleri kendilerini tanıtarak bölümleri hakkında önce Türkçe sonrasında Almanca olarak bilgi sundular. Nedim Kaya kamu idaresi bölümünde, Emel Yüksel Kütüphanede, Hülya Eskitütüncü kültür bölümünde, Melike Gündoğdu stajer, Berhan Bakır kamu idaresinde, kimisi bitirmiş kimiside eğitimleri devam ediyor. Züleyha Kurt isimli bir bayan da 2009 yılında bitirdiği mesleğini şu an üç birimin sekreterliğini yaparak belediye bünyesinde görevini sürdürüyor. Mesleki bilgilendirmenin sonunda gençlere nerelerde meslek yapabilecekleriyle ilgili bire bir uygulamalar misafirlere tanıtıldı. Yazarımız Selma Öztürk Freiburg’da Üniversitelilerle Buluştu azetemiz yazarlarından Selma Öztürk IGMG Freiburg-Donau bölgesinin üniversitelileriyle bu- G luştu. Freiburg-Donau bölgesinin organize ettiği Üniversiteliler seminerine yaklaşık 70 üniversiteli ve üniversite adayı katıldı. Çok ilgi ve beğeni toplayan senimer Alman ve İslam hukuku karşılastırmasını konu aldı. Selma Öztürk`ün başarılı se- mineri gençlerin bir çoğunu düşünmeye sevketti. Yaklaşık 2 saat süren seminerin ardından soru cevap bölümü ile program devam etti ve Kadınlar Gençlik Teşkilatının yemek ikramı ile son buldu. Freiburg gencler Selma Öztürk`e takdim ettikleri hediye ile şükranlarını sundular ve gazetemiz aracılığı ile tekrar teşekkürlerini iletme fırsatı buldular. HAYAT Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir ➤ 16 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433 haber HASENE BÖLGE TEMSİLCİLERİ RAMAZAN’DA MAZLUMLARIN SOFRASINA GİRECEK KUMANYA PAKETLERİ İÇİN CANLA BAŞLA ÇALIŞIYORLAR GMG Sosyal Yardım Derneği Hasene’nin mazlumların ve mağdurların iftar ve sahur sofrasına katkı sağlamak için başlatmış olduğu Ramazan Kumanya Kampanyası’na ilgi çığ gibi büyüyor. Bu ilginin artmasında hiç şüphesiz Hasene Bölge Temsilcileri’nin payı çok büyük. Kampanya’nın bitimine 3 hafta kala başarılı bölgelerdeki temsilcilerin görüşlerini ve hissiyatını aldık. Kendilerine verilen hedeflere göre başarılı bir çalışma ortaya koymuş Hasene temsilcileri bakın ne dediler: Fransa – Alpes / Yusuf Çakır: (%173’lük bir başarı) “Çalışmalarımızdaki başarıda yaptığımız işe inanmanın, ciddiyetin, samimiyetin, içtenliğin, takibin büyük etkisi olduğunu düşünüyorum. Daha önceki yıllarda Afrika’ya yardım götüren kardeşlerimiz oradaki mağduriyetleri anlattılar. İnsanlarımız da duyarlı davranıyorlar. Bu duyarlılığı Ramazan Kampanyamıza verdikleri önemden anlamak mümkün. Yaptığımız bu işte başarılı olmanın takipten geçtiğini düşünüyorum. İşlerimizi takip, o işe inançla birleştiği zaman verimi alıyorsunuz. Samimiyet ise yaptığımız işin en doğal, olmaz ise olmaz şartı. Takip noktasında haftanın hemen her günü cemiyetlerimizi motive etme adına mesajlar yolladık. Başarılı cemiyetleri ise sonuçlar noktasında bilgilendirerek onları da hayırda yarış kampanyasının içerisine dahil ettik. Kumanya paketleri neden 45 €? Bazı yardım kuruluşları, çalışmalarımızı yaptığımız Fransa, Alpes Bölgesi’nde 20 € karşılığında Ramazan kumanya paketi yardımı topluyorlar. Bu durumda insanlar bizim topladığımız bağışların neden 45 € olduğunu soruyorlar. Bizlerin kumanya paketlerinde içerik daha zengin ve mazlumlara daha uzun süre yetecek bir niteliğe sahip olduğunu hatırlatmak yerinde olacaktır. Hasene geçen sene 128 bine yakın kurban hissesi kesti; milyonlarca insana ulaştı. Bu bizim üstümüze büyük bir sorumluluk yüklüyor. Büyük işler yapıyoruz ve büyük işler yaptığımızın bilincinde olmamız lazım. Yaptığmız işin merkezinde ise Allah’ın rızası var. Bu I şekilde hareket ettiğiniz zaman Allah bereketini veriyor. İşte o yüzden şunu söylüyoruz: Üzerine düşen vazifeyi yap, vebalde kalma ve insanlara ulaşma gayreti içerisinde ol. İnsanlara birebir gördüklerini anlat. Biz üzerimize düşen vazifeyi en iyi şekilde yaparsak, sonuçta kumanya yardımı bir tane toplamışız, bin tane toplamışız önemli değil. Ama elbette durum bu şekilde olmuyor. Bizim halkımız karşılıksız verme hususunda çok cömert bir halk. Onlar vermeseler bizler bu güzel işleri yapabilir miyiz?!“ G. Hollanda / Tahir Karademir: (%133’lük bir başarı) “Çalışmalarımızı komisyonumuzla yürüttük. Birlik ve beraberliğin neticesinden bereket oluştu. Cuma günü camilerde konuşmalar yapıldı. İş adamlarına ulaştık. Cemiyet başkanlarımızı yönlendirdik. Özellikle komisyon toplantılarımızı aksatmadan gerçekleştiriyoruz. Takiplerimizi hassas bir şekilde yaptık ve yapıyoruz. Mailler ve mesajlar ile bilgilendirmeler yaptık. Biz zaferden değil, seferden sorumluyuz Geçen senelerde Afrika’ya, Asya’ya ve Balkanlar’a giden kardeşlerimiz de bu çalışmaya destek verdiler. Oradaki mazlumiyet ve mağduriyetten bahsettiler. Buna da halk duyarsız kalmıyor. Biz zaferden değil, seferden sorumluyuz. Ulaşmadığımız insan kalmasın diye hareket ederseniz çalışmalar güzel netice veriyor. Allah rızasından bizleri ayırmasın; riyadan da korusun. Samimi ve ihlaslı olduğumuz müddetçe Allah kapılar açacaktır. Komisyondaki arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.“ Belçika / Hacı Özdemir: (%125’lik bir başarı) “Bu süreçte cemiyet başkanlarımız aktif olarak çalıştı ve çalışıyor. İzine gidecek olan insanlarımız yolculuk sadakasını bize verdiler. Daha önce değişik kampanyalar vesileleriyle değişik ülkelerde bulunduğumuz için, oradaki ihtiyacı çok iyi biliyoruz. Bunu bulunduğumuz her türlü ortamda halka anlattık. Kendi gözlemlerimizi bizzat anlatmamız insanlara daha da inandırıcı bir şekide yansıyor. Kampanyalara giden kardeşlerimizin de gittiği ülkelerden bahsetmeleri karşısında halkımız bağışta bulunmaktan geri durmuyorlar. Oyuncak parası Ramazan Kumanyası’na gidiyor Yeni Nijer’den döndüm. 6 yaşındaki oğlum Eren, 60 €‘luk yeni çıkan bir oyunu almak istediğini söyledi. Nijer’den gelen görüntüleri oğluma gösterip, oradaki çocukların durumlarını anlattığımda oyun parasını kumanya parası olarak verdi. Buna çok sevindim.“ Kuzey Ruhr / Mustafa Keleş: (%118’lik bir başarı) “Sık sık bu tür kampanyalar çercevesinde değişik ülkelerde bulundum. Geçen sene Somali’ye gittik. Somali gittiğim ülkeler içerisinde en farklı olanıydı. 33 derece sıcaklıkta insanların oruç tutması karşısında çok etkilendim. O kadar zor şartlar altında ibadetlerine düşkün olması bizi de çalışmalar hususunda şevklendirdi. Ramazan ayında bizlerin sofrasını düşünün; nerede ise tabak konacak yer yok. O sırada kapımız çalınsa da bir Afrikalı kardeşimiz gelse, ya Rabbi bizlerin suçu nedir ki, bizler açlıktan ölüyoruz, bunlar sofraları dolu dolu diye söylense halimiz nice olur? O insanlar da oruç tutuyor, namaz kılıyor. Ellerinde imkanları olsa zekat da verecekler. Camilerde bütün bunları anlattık. Oradaki yaşanan insanların durumundan bahsettik. Günlük bir tabak masaya eksik getirsek, 45 € luk bir kumanya paketi bağışlayabiliriz. Mazlum ve mağdur coğrafyaları görmüş olan kardeşlerimiz camilerde bunları halka anlatmalı. Bir insandan bir şey istemek çok zor lakin mazlum ve mağdurlar için istemekte utanacak ve çekinecek bir durum olmamalı. Geçen sene ailemle sadece 5 defa iftar edebildim Somali halkı dini hassasiyetler noktasında çok duyarlı bir halk. Daha önce Kenya, Malavi’de de bulundum; oradaki mazlum halkın duyarlılıklarına şahit oldum. Mağduriyeti ifade etmesi açısından şunu söyleyebilirim: Kurban kampanyasında ne kafası, ne kolu, ne de bacağı kaldı, sadece geriye yere akan kan kaldı. Geçen sene Ramazan ayında çalışmaların yoğunluğundan dolayı eşim ve çocuklarımla sadece 5 iftar açabildim. Somali’de yürüttüğümüz kampanyada insanların hepsi oruç tutuyordu. Burkina Faso, sabırlılar ülkesi anlamına geliyormuş. Somali halkı daha da sabırlı. Ramazan kumanya paketleri dağıtırken 300 kadın, kucaklarında çocukları yere oturmuş bekleşiyordu. İki kamyon kumanya dağıtımını bitirdiğimiz halde hâlâ oturuyorlar, bize gelip soracak, başka yok mu diyecek kadar halleri dahi yoktu. Biz ise ertesi gün bu kadınlara da dağıtım yaptık.“ Hannover / Asalettin Toklu: (%105’lik bir başarı) “Gittiğimiz, bulunduğumuz her yerde çalışmalarımızı anlattık. Cuma hutbelerinde hocalarımız gündeme taşıdı. Kurban kampanyasında olduğu gibi Ramazan kampanyasında da bir hava oluşturduk. İnsanlarımızın yaşantısı nasıl olursa olsun, hayra ilgisi çok büyük. Mazlum ve mağdurların durumlarını anlattığımızda gözyaşı döküyorlar ve bağışta bulunuyorlar. Afiş ve broşürlerle çalışmalarımızın tanıtımını yaptık. Altın ve pırlantadan daha değerli aziz bir halkımız var. Hangi görüşe sahip olursa olsun, yardım söz konusu olduğunda bağışta bulunuyor. Nimetin şükrünü ancak hizmetle ödeyebiliriz Ramazan kumanya kampanyası rolluplarından günde 300 – 400 kişinin ziyaret ettiği kalabalık işyerlerine de bıraktık. Cenab-ı Hak bizleri nimet içerisinde yaratmış. Bu nimetin bir de sorgulaması olacağına inanıyoruz. Allah’a hamd olsun ki, hizmetlerin içerisinde, en azından sorumluluğumuz gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Irk, dil, din ayrımı gözetmeksizin yardım yapıyoruz.; muhtaç olan her insanın yanındayız. Allah yardım edenlerden razı olsun; onların ailelerine huzur nasip. Geçen sene Van’da yaşanan depremin ardından gıda dağıtımımız olmuştu. O mağdur insanları gördükten sonra bizlerin buralarda durması, duyarsız kalması mümkün değil.“ Haber: Murat Kubat www.hasene.de HAYAT Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir ➤ 17 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433 haber Almanyadaki Sivil Kitle Kuruluşlarının Ortak SÜNNET Duruşu aklaşık 10 gün önce Almanya`nın Köln Eyalet Mahkemesince (Landgerichts) sünneti yok sayarak verilen karar, Almanyadaki Müslüman azınlık başta olmak üzere pek çok müslüman ve olmayan kuruluşlardan da tepki görmüştü. Köln savcılığının temyize götürmediği kararın geçerlilik kazanmasıyla, Almanya`da yaşayan sivil toplum örgütleri konuyu farklı platformlara taşıma gayretleri sürüyor. 19 kurum temsilcisinin ortak deklarasyonuyla Köln Eyalet Mahkemesinin aldığı kararın müslüman toplumda yaptığı olumsuz hava kamuoyuna duyuruldu. Deutz Dorınt otelde yapılan basın duyurusuna son anda iki kurumun da ilavesiyle 21 sivil Toplum Kuruluşu alınan kararın tekrar gözden geçirilmesi taleplerini iletti. Başta Avrupa`nın en büyük sivil toplum kuruluşu İslam Toplumu Milli Görüş Teşkilatları olmak üzere DiTiB, KRM (Koordınationsrat der Müslime, Y ATiB, VIKZ, Zentralrat der Müslime in Deutschland, Avrupa Demokrasi Vakfı, Müsiad, Caferiler Derneği, UETD, Avrupa Ehli Beyt Alevi Federasyonu, İGBW Baden Wüttenberg e.V, IRH Hessen, TİDAF, RTS, KILV, DİTİB Baden Württenberg Regionalverband Stuttgart ve Berlin DiTiB, son eklenen iki gurup Hristiyan Müslüman Dialog Gurubu ve Avrupa Türk Toplumu teşkilatları toplu olarak tepkilerini basın toplantısıyla kamu oyuna duyurdular. Toplantıda insiyatif gurubu adına bildiriyi KRM Başkanı Ali Kızılkaya yaptı. Alman medyasının yoğunlukla ilgi gösterdiği toplantıda özellikle Alman basın mensubları konuya ilişkin sorular yönelttiler. Toplantı sonunda gazetemize kurumların Genel Başkanları değerlendirmelerde bulundular. IGMG Onursal Başkanı Yavuz Çelik Karahan Köln Mahkemesi müslüman çocukların sünnetiyle alakalı olumsuz bir karar vermiştir. Bu Almanya özgürlükle- rine yakışmamıştır. Bizler de yirminin üzerinde Çatı örgütü olarak bir araya gelip toplumun taleplerini dile getirdik. KRM Ali Kızılkaya Bu karar Almanya özgürlükleri açısından vahim bir karardır. Din özgürlüğünü ağır bir şekilde kısıtlayan karar verilmesi hakikaten üzücüdür. Bizler ortaklaşa yayınladığımız bir kararla alınan kararın gözden geçirilmesini talep ediyoruz. Bu karar din özgürlüğünün kendisini kısıtlıyor. Alınan bu kararla azınlık fikri hakim fikir haline getirilmiş oluyor. Kanun yapıcıya çağrıda bulunuyoruz. Müslümanların vicdanlarını sıkıntıya düşürmeyin. Bu Almanya hukukuna, demokrasisine yakışmıyor. Din özgürlüğü sıradan bir şey değildir. Müslümanlar üzerinden verilmiş bu karar İbrahimi geleneğinden gelen bir olaydır. ABD`de bile toplumun büyük bir kısmı gerek tıbbi zorunluluktan gerekse İslami, Musevi geleneğinden dolayı sünnetlidir. Bu karar siz bu ülkeye dahil değilsiniz diye bir olgu doğurur. Bu karar müslüman büyük bir kitleyi etkilemiştir. Bu kararı Kiliseler ve Yahudiler bile eleştirdiler. Siyasilerin bir araya gelerek bu kararı düzelteceklerini umuyoruz. DİTİB Genel Başkanı Prof. Dr. Ali DERE Yaklaşık on gün evvel Köln Eyalet mahkemesince müslüman kanu oyunu engelliyen zihin karıştıran bir karar verilmiştir. Sadece Müslümanları değil değişik politik kanaatlerden de bu konuyla ilgili kararın isabetli olmadığına dair düşünceler seslendirilmiştir. Bizler bu gün yaklaşık 20 çatı kuruluşu olarak milyonlarca insanı ilgilendiren bir düzenlemenin yapılması taleplerimizi iletiyoruz. ATİB Genel Başkanı İhsan Öner Bu kararla İslami kurallar ortadan kaldırılıyor. Bu kararı gerek Alman Parlementosu gerek siyasiler sivil kurumlar düzeltmelidirler. Alınan bu karar Almanya`nın görünümüne zarar veriyor. IGMG Kuzey Bavyera Bölge Başkanı Orhan Sarı T.C. Nürnberg Başkonsolosu Ece Öztürk Çil’i Makamında Ziyaret Etti GMG Kuzey Bavreya Bölge Başkanı Orhan Sarı, Eski Bölge Başkanı Bilal Demiroğlu ve Tanıtma Başkanı Murat Kudat ile birlikte T.C. Nürberg Başkonsolosu Ece Öztürk Çil´i makamında ziyaret ettiler. Bir süre önce IGMG Kuzey Bavreya Bölge Başkanlığına getirilen Orhan Sarı, T.C. Nürnberg Başkonsolosu Ece Öztürk Çil´i makamında ziyaret etti. I Sarı´ya ziyaretinde Eski Başkan Bilal Demiroğlu ve Tanıtma Başkanı Murat Kudat eşlik etti. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti bildiren T.C Nürnberg Başkonsolosu Ece Öztürk Çil; Milli Görüş Teşkilatının Avrupadaki insanlarımız için önemli görevler üstlendiğini dile getirdi. Ece Öztürk Çil, IGMG Kuzey Bavreya Bölge Başkanı Sarı´ya da yeni görevinde başarılar diledi. IGMG Kuzey Bavyera Bölge Başkanı Orhan Sarı ise toplumumuzun dini, milli, sosyal ve kültürel meselelerinde Milli Görüş olarak bölgesinde beraber çalışmaya hazır olduklarını belirterek, arzularının şimdiye kadar olan bu güzel bağın devamını ortak proğramlara birlikte imza atarak kuvvetlendirmek olduğunu ifade etti. HAYAT Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir ➤ 19 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433 haber Stuttgart Belediye Başkan Adayları Oy İstediler tuttgart Belediye Başkan adayları oStuttgart Belediye Başkanlık seçimi 7 Ekim 2012 tarihinde yapılacak. Stuttgart Belediye Başkanı Dr. Wolfgang Schuster’in (CDU) yerine aday olan Bettina Wilhelm (SPD) ve Fritz Kuhn (Yeşiller) Avrupa Türk Genç İşadamları Derneğinin (ATGIAD) Degerloch Gençlik evinde düzenlediği yaz festivaline katılarak Türklerle biraraya geldiler. Türkler en büyük yabancı grubu teşkil ediyor Toplantıda bir selamlama konuşması yapan ATGIAD Başkanı Hakan Çalışkan misafirlere hoş geldiniz diyerek katılımcılara teşekkür etti. ATGIAD adına uzun bir konuşma yapan kurucu başkan Muhammed Erturan: “23 S bin Türkün yaşadığı Stuttgart’ta Türklerin en büyük yabancı grubu teşkil ettiklerini, yılda 1,7 milyar Euro ciro yaptıklarını açıkladı. Türklerin sadece bakkal ve lokantacı olmadıklarını, tüm sektörlerde hizmet verdiklerini belirtti. Stuttgart’ta 104 bin göçmen kökenli seçmen yaşıyor. Seçim sonuçlarında göçmenlerin verecekleri oylar etkili olacak” dedi. Türkler bu şehrin bir parçası. Fritz Kuhn ile Bettina Wilhelm, Stuttgart Belediye Başkanı seçilmeleri durumunda, göçmenlere yönelik yapacakları çalışmalar hakkında bilgi verdiler. Her iki başkan adayı da eğitim ve Almanca dilinin önemine değinerek, Almanca’yı iyi öğrenmek için anadilin mutlaka iyi bilinmesi gerektiğini söylediler. Bettina Wilhelm, yuva çağında anadili ve Almanca çok iyi öğretilmeli. Türkler bu şehrin bir parçası. Toplumsal yaşamda katılımcı olmak gerekiyor. İnsanlar kendilerini yaşadıkları şehire ait hissetmeli” dedi. Stuttgart’ta Türkiye ve Yeni Anayasa Konuşuldu ısa adı UETD olan Union of European Tükish Democrats (Avrupalı Türk Demokratlar Birliği) adlı sivil toplum kuruluşu Stuttgart´ta Yeni Anayasa ile ilgili bir panel düzenledi. Panele ev sahibi olarak UETD Genel Başkanı Hasan Özdoğan, Stuttgart Şube Başkanı Uğur Demir, AKParti İstan- K bul Milletvekili Metin Külünk, Anayasa Hukukçuları Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez, Prof. Dr. Nihat Bulut, Prof. Dr. Yavuz Atar ve Siyaset Bilimci Doç.Dr. Yusuf Tekin, T.C. Stuttgart Başkonsolosu Mustafa Türker Arı katıldı. Açılış konuşmasında UETD Stuttgart Şube Başkanı Uğur Demir, katılımcılara teşekkür ederken "Yeni ana- yasanın değişimlere uğramasına rağmen darbe anayasası olmasından dolayı milletimizin istek ve taleplerini karşılamaz haldedir, yeni anayasanın insan hak ve hürriyetleri temelinde yeniden yazılması gerekir" dedi. Panele katılan Anayasa uzmanları, 1982 anayasasının anti demokratik yönlerini belirtirken, yeni Anayasada THY Stuttgart’tan Anadolu Seferlerine Başladı Müsiad Kurucu Genel Başkanı Erol Yarar Stuttgart’taydı HY Stuttgart`tan olan seferlerini 25 Mayıs`tan itibaren artırdı. Bu yıl İstanbul hattında Nisan ayından itibaren uçuş sayısını 3`e çıkaran THY, 25 Mayıs`tan itibaren Anadolu hatlarına uçmaya başladı. Stuttgart´tan Ankara başta olmak üzere Kayseri ve Trabzon uçuşları gerçekleştiriliyor. Günde 3 sefer olan İstanbul seferleri ile gerek Türkiye ve gerekirse Dünyanın birçok şehrine ulaşım imkânı sağlanmış iken bunun yanında direkt uçuşlarda THY kalitesi ile sunulacak. Ankara haftada iki sefer Cuma ve Pazartesi şeklinde taleplere cevap verecek, Kayseri Pa- T ünyanın onlarca noktasında ticari ve sosyal alanlarda çalışmalara imza atan Müsiad´ın ilk kurucu Genel Başkanı Erol Yarar, Müsiad Stuttgart Ofisini ziyaret ederek bir takım temaslarda bulundu. Müsiad Stuttgart ofisini ziyaret eden Erol Yarar, Müsiad Stuttgart´ın çalışmaları hakkında Başkan Meh- D met Ali Bulut´tan bilgiler aldı. Müsiad´ın Türkiye ve dünyada yaptığı çalışmalar hakkında bilgiler veren Erol Yarar, Müsiad ile birlikte gerek ticari gerek sosyal alanlarda yapılan çalışmaların önemine değindi. Müsiad Stuttgart Başkanı Mehmet Ali Bulut ve bazı Müsiad Stuttgart yöneticilerinin de hazır bulunduğu toplantı yaklaşık üç saat sürdü. yer alması gereken yeni yasalar hakkında katılımcılara bilgiler verdiler Yaklaşık üç saat süren yeni Anayasa platformu paneli katılımcılar tarafından dikkatlice takip edildi. Panele katılan bazı STK temsilcileri ve vatandaşların sorularının cevaplandığı panel katılımcılar tarafından ilk kez yapılmasına rağmen beğeni aldı. zar günleri, Trabzon seferleri Cumartesi günleri Stuttgart`tan ulaşımı sağlayacak. “Yüksek tatil dönemi dışında zamanında olan talepler en uygun fiyat fırsatlarını değerlendirebilecek. Özellikle emekli, yaşlı, çocuklu seyehat eden yolculara büyük bir imkân olan direkt uçuşlar için internet sitesi ve acentalardan THY uçuşlarının mutlaka talep ediniz. Yetkili acentelerimiz doğru ve güvenilir bilgiyi sizlere güler yüzle sunacaklardır” açıklamasında bulunan THY Stuttgart Müdürü Mustafa Doğan vatandaşlarımıza sağlık ve mutluluk ile memleket ve akraba ziyareti diledi. COCUKCA . . rahmanirrahim” (Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla başlarım) cümlesine verilen isim. Biz Müslümanlar her hayırlı ise besmeleyle başlarız. BEZM/İ ELEST Elest toplantısı demektir. Kalu bela da denilir. Daha dünya kurulmadan önce Rabbimiz bütün insanların ruhunu yarattığı zaman, “Ben sizin Rabbi- niz değil miyim?” diye sormuş, bütün ruhlar da “Evet Sen bizim Rabbimizsin” cevabını vermişlerdir. İşte o söz vermeye “bezm-i elest” denir. BİD’AT Peygamberimiz ve sahabiler devrinde bulunmadığı halde sonradan dine sokulan her şey. Bid’atler iyi ve kötü bid’atler olmak üzere ikiye ayrılır. Dinimiz iyi bid’atleri kabul eder. Mesela, minare iyi bid’atlerdendir. Kötü bid’atleri dinimiz yasaklar. Türbelerde mum yakmak, mezarlardan yardım istemek gibi. BİNA-YI İSLAM İslam üzerine kurulduğu beş şey… Yani İslam’ınşartları. Namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek, hacca gitmek, kelime-i şehadet getirmek. BÜLUĞ Ergenlik çağı… İbadetlerin farz olabilmesi için gerekli olan şartların birisi de ergenlik çağıdır. ASLINDA BU 10 MADDELİK GÖREVİN HEPSİ BİRER FARZDIR BUGÜN NE DUA EDELİM EY ALLAH’IM: Bütün yaratıkların en hayırlısı olan Habibin Muhammed’e sürekli ve kesilmeksizin salat ve selam eyle! O, korku ve dehşet verici her durum karşısında şefaat umulan Habibullah’tır. Allah’ım, bir canlı soluğunu alıp verdikça o seçkin Mustafa’ya her gün ve her an salat eyle! BESMELE Bismillah,SİZE (Allah’ın adıyla..) veya “BismillahirBİZDEN Her gün yapacağımız 10 GÖREV HOCA NASREDDİN’İN BİRİ BİR GÜN Rızık hususunda Allah’a güvenin. Hud Suresi’nde mealen buyruldu ki, “Yerde yürüyen canlıların hiçbiri hariç, olmamak üzere hepsinin rızıkları Allah’ın üzerindedir.” ÇORBA PARASI SEVGİLİ çocuklar! Her gün siz bir görev yapsanız ve bunun karşılığında size bir hediye verilse razı olur musunuz? “Evet” dediğinizi duyar gibi oluyorum. İşte sabahtan akşama kadar şu on maddelik görevi yapmak bizim için en öncelikli görevlerdendir. “Peki nedir o?” diye soracak olursanız alt alta sıraladığımız 10 maddeyi hemen not edin. O Yataktan kalkınca, Allah’ı anın, O’na hamd ve şükür edin. Tur Suresi’nde mealen buyuruldu ki: “Kalkacağın zaman da Rabbine hamd ile tesbih ve tenzih et!” OAyıp yerlerinizi örtün. Yani örtünmesi gereken yerlerinizi örtün. OBanyo yapın. Namaz için, abdest alın. OAllah’a tevekkül edin. ONamaz vakitleri gelince, namazı tam olarak kılın. Nisa Suresi’nde mealen Bir gün Nasreddin Hoca, yolculuk sırasında dinlenmek için bir hana girmiş ve bir tas sıcak çorba içmiş. Çorbasını kaşıkladıktan sonra, tabağını alıp dışarıya çıkmış. Han sahibi: “Hocam,, tabağı nereye götürüyorsun?” diye sormuş. Nasreddin Hoca, hemen, “Borçlu kalmayayım diye tabağı satıp çorbanın parasını ödeyeceğim” demiş. buyruldu ki, “Namazınızı tam olarak ve dosdoğru kılın. Çünkü, namaz, müminler üzerine vakitleri belli olarak farz kılınmıştır.” ORızık hususunda Allah’a güvenin. Hud Suresi’nde mealen buyruldu ki, “Yerde yürüyen canlıların hiçbiri hariç, olmamak üzere hepsinin rızıkları Allah’ın üzerindedir.” OCenab-ı Hak’kın taksimine razı olun ve kanaat edin. OAllah’ın emirlerine, hükmüne sabır ve rıza gösterin. OAllah’ın verdiği nimetlerine karşı daima şükredin. OHelal kazanıp helal yeyin. A’raf Suresi’nde mealen buyruldu ki, “Size rızık olarak verdiklerimizin en temizlerinden, en güzelinden yiyiniz!” Evet çocuklar bu 10 maddelik görevi yerine getirirseniz, karşılığında ne alacağınızı tahmin edebilirsiniz. BİR KISSA BİN HİSSE Bir çocuk için valiyi azletti MİNİ TEST İnci KARAMAN KÜLTÜRLÜ MÜSÜNÜZ? SEVGİLİ çocuklar, bu hafta kültürümüzü birlikte ölçelim olur mu? 1. AGAH Efendi Osmanlı Devletinde ilk özel gazeteyi çıkaran kişidir Evet Hayır 2. GÜNEŞLE dünya arasınaa Ay girdiği zaman, Ay tutulması dediğimiz olay meydana gelir. Evet Hayır 3. “VATANIN bağrına düşman dayamış hançerini/ Yoğımış kurtaracak bahtıkara maderini” şiiri Yahya Kemal’indir. Evet Hayır 4. MISIR, bir Afrika ülkesidir. Evet Hayır 5. ABD Başkanı Bill Clinton’dur. Evet Hayır 6. PEYGAMBERİMİZ Hazreti Muhammed 622 yılında Mekke’den Medine’ye hicret etmiştir (göçmüştür). Evet Hayır 7. HAZRETİ Ömer İslamın dördüncü halifesidir. Evet Hayır 8. HEZARFEN Ahmed Çelebi, dünyada ilk uçan insandır. Evet Hayır 9. KISA adı NATO olan kuruluş, uluslar arası bir hayır kurumudur. Evet Hayır 10. ÇAY, Türkiye’nin yalnız Doğu Karadeniz bölgesinde yetişir. Evet Hayır DEĞERLENDİRME: 1, 4, 6, 8 ve 10. sorulardan hangilerini Evet diye cevaplandırmışsanız, kendinize o sorular için 10’ar puan yazın. 2, 3, 5, 7 ve 9. sorulardan hangilerini Hayır dye cevaplandırmışsanız, yine kendinize 10’ar puan yazın. 1, 4, 6, 8 ve 10.sorulardan Hayır, 2, 3, 5, 7 ve 9. sorulardan Evet diye cevaplandırdıklarınız varsa puan yazmayın. Şimdi puanlarınızın toplamı 70’ten yukarı ise bravo! Genel kültürünüz çok iyi. 50’den 69’a kadar ise iyi. 50’den aşağı ise çalışmanız gerek. Boş vakitlerinizde bol bol kitap okuyun ve araştırma yapın olur mu? HAZRETİ Ömer (r.a.) mü’minlerin halifesi… Bütün gayesi İslamın adaletini yeryüzünde tanıtmak ve yaşatmaktı. Hz. Ömer, bir valisini tayin etmişti. Vali evraklarını almak üzere Halife Hz. Ömer’in huzuruna gelmişti. Vali adayı, tam halifenin yanından ayrılacağı sırada bir çocuk çıka gelir. Doğruca halifenin kucağına varıp oturur. Halife Hz. Ömer, çocuğu sever, okşar ve öper. Vali adayı, halifenin yanındaki adamları bırakıp da çocukla ilgilenmesini pek doğru bulmuyor olacak ki, şöyle der: “Ya Emirel mü’minin! Siz çocukları sever TARİH DEDE YAZIYOR öper misiniz? Benim tam 9 tane çocuğum var… Hiçbirini bugüne kadar kucağıma alıp sevmedim.” Bunun üzerine Halife Hz. Ömer hemen, “Ver bakayım şu elindeki valilik evrakını” der. Evrakı alıp hemen oracıkta yırtar ve: “Seni valilikten azlediyorum. Kendi öz evladına merhamet edip acımayan, halkımıza hiç mi hiç merhamet edemez” der ve adamı huzurundan kovar. Peygamberimizin okulundan yetişen İslamın adalet güneşi Hz. Ömer (r.a.)’in elbette ki ölçüsü merhamet ve şefkat olacaktı. Allah ondan razı olsun! Tacını terk eden sultan, iBRAHiM ETHEM Sevgili çocuklar, bu gün İbrahim Ethem Hazretleri’nin vefat yıldönümü (779). Allah dostlarından olan bu büyük zat, tacını ve tahtını terk etmeden evvel Belh hükümdarı ve yeryüzünün en zengini idi. 30 paşa sarayına girip çıkardı, karakter olarak da hayli sert bir yapıya sahipti. Bir gece sarayında atlastan yapılmış yatak, yastık ve yorgan örtüleri arasında muhteşem yatağında uyuyordu. Sarayın tavanından gelen bir gürültüyle birden tatlı uykusundan uyandı. Dinledi, tavandan tıkır tıkır sesler geliyordu. Sanki damda biri vardı ve yürüyor gibiydi. Hiddetle kalktı yatağından ve seslendi! – Hey, kim var orada? Bir ses geldi ve; – Ben varım! dedi. – Sen de kimsin, benim sarayımın tavanında ne arıyorsun? diye sordu. – Devemi kaybettim de onu arıyorum. Garip birisiydi konuşan. İbrahim Ethem Hazretlerinin kan beynine sıçradı, şiddetle bağırarak azarladı, tersledi o kişiyi. – Sen deli misin, budala mısın, be adam? dedi. Haydi defol oradan, sarayın tavanında deve mi aranır? Yukarıdaki ses alaylı alaylı karşılık vererek; – Ya siz hükümdar hazretleri, siz akıllı mısınız? Söylesene bakayım bana, o atlas yataklarda Allah aranır mı hiç? Orada Allah bulunur mu? dedi. İbrahim Ethem Hazretleri bundan büyük bir ders almıştı, işin hikmetini anlamıştı. Ertesi gün ceylan avına gider. Bir ceylanı avlamak üzere peşine düşer. Fakat bir müddet koşturduktan sonra derinden bir ses, “Sen bu dünyaya av için mi geldin?” diye seslenir. Pek önemsemez. Av peşinde koşmaya devam eder. Bu sefer ses daha yakından gelir, FARK BULMACA “Uyan uyan, uyandırılmadan evvel uyan, sen bu dünyaya av için mi geldin?” der. Biraz irkilir ama avın heyecanından devam eder, çünkü ceylana çok yaklaşmıştır. Fakat titretircesine sesi şiddetli bir şekilde yine duyar; “Ey İbrahim uyan uyan, uyandırılmadan evvel uyan. Sen bu dünyaya av için mi geldin?” Avın peşini bırakır, bütün debdebeli hayatını da bırakır, yolda gördüğü çobana da padişahlık kaftanını ve tacını giydirir, çeker gider. Saraya bir daha dönmez, sade bir hayat içinde ibadet ve taat ile meşgul olur. HAYAT Yaşamak! Selamün aleyküm kardeşlerim. Önce tatile giden kardeşlerime hayırlı tatiller sağlık ve sıhhat içinde dinlenir gelirsiniz diyorum. Ve Yazıma yeni bir konu ile başlıyorum. Üç aylara girdik demeden aylar süratle bitmeye devam ederken giden kaybı anlamaktır, yaşamak. Günlerin ve zamanın biteceğini anlayarak zamanı değerlendirmektir, yaşamak. Ömrün insana verilen müddet olduğunu anlayarak, tefekkür etmektir, yaşamak. Bu geçen zamanı teraziden geçirdim mi karda mıyım zararda mı demektir, yaşamak. İşte bu muhasebeyi dosdoğru yapabilmektir, yaşamak. Bu muhasebeyi yapabilme erdemliğini kabul edebilmektir, yaşamak. Bu mübarek ayları değerlendirerek, niçin sorusunu sorabilmektir, yaşamak. Bütün olumsuzluklarımıza rağmen Rahman`ın kulu olduğumuzu idrak edebilmektir, yaşamak. Ve günahlarımıza tövbe ederek O‘ na sığınmaktır, yaşamak. Yanındaki ve uzaklardaki kanadı kırık insanlara kol kanat germektir, yaşamak. Bir meclise veya evine girdiğinde selam vererek onlara güven vermektir, yaşamak. Miras konusunda ve yaşamında adil olmaktır, yaşamak. Yaradan`a samimi ve içten göz yaşları dökerek tövbe etmektir, yaşamak. O‘nun kitabından yaşama reçetesini alarak emrine uygun hayatı sürdürmektir, yaşamak. O‘nun Resulünü kendimize örnek alarak ahirete hazırlanmaktır, yaşamak. Dini kendimize göre değil kendimiz dinin emrettiği gibi olmaktır, yaşamak. Bütün bu güzellikleri yaparken birileri ne der dememektir, yaşamak. Vefa, güven, sevgi, merhamet, saygı, ahlak, huzur, sınır vesair nerede dedirtmemektir, yaşamak. Yaşamak ise RABB’in verdiği müddet ve kulun verdiği imtihanın adıdır. Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir ➤ 21 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433 M. Salih AYDIN [email protected] Hacarabın Serüvenleri 57 Hacarabın arkadaşı Ömer abi! Ömer abi izindedir. Birileri ile arabaya binerler şehire giderler dönüşte akaryakıt istasyonuna uğrayıp ikmal yaparlar. Hanımı da arkada oturuyormuş. Hanımı hava sıcak olduğundan elini yüzünü yıkamak için lavobaya gider. Fakat bu durumdan kimsenin haberi yoktur. Bunlar arkaya bakmadan yollarına devam ederler. Ömer abi bir konu açmış kendi, kendine konuşuyor. Güya hanımına anlatıyor. Biraz gittikten sonra Ömer abi şüphelenir. Çünkü arkadan ses gelmemektedir. Döner bir bakarki yenge yok. – Eyvah hanımı akaryakıt istasyonunda unuttuk, der. Geri dönerler yengeyi alıp yollarına devam ederler. Yine Ömer abi anlatıyor: -Yav arkadaş bir zamanlar bizim hanımın kulağında ufak bir problem vardı. Ama ben hanıma kulağın duyuyor duymuyor diye hiçbir şey demedim. Ama zaman geldi bizim kulakta biraz duyma problemi olunca iki de bir yüzümüze söyler oldu. İşte bu olan hikayelerde bizim Ömer abiden inciler. Hatıralarımda saklı olan ve kaygısız gençlere..... Zamanın birinde Wetzlar gençliği olarak bir piyes hazırladık. O zamanlar gençler aktif ama ihtiyarlar tutucu. Gençleri kötü yerlere gitmesin- ler diye camiye getirmenin yollarını arıyoruz. İhtiyarlar ve orta yaşlılar yok namaz kılmayanlar camiye gelmesin. Biz istiyoruzki biraz esnek davranılsın, daha bir çoğu cami nedir bilmiyor. 12 Eylül ortamında Türkiye`de okula gitmiş. Bir çoğu okullarını bırakıp kaçmış terör belasından kurtulmak için. Almanya`da değişik bir ortama girmiş. Hem Almanya’ya uyum sağlasın hem de cemiyet disiplinine alışsınlar istiyoruz. Ama canları sağ olasıca büyüklerimiz yok olmaz, taviz yok diyorlar. Sonra izin zamanı geldi herkes izine gitti geldi. Gençlerle bir yerde buluştuk ve hadi camiye gidelim gençlik merkezinde meseleleri konuşalım dedik. Camiye gittikki odayı açmışlar gençliği yeni yönetime devretmişler. Bir 12 Eylül de bize yapmışlar. Tabi şok geçirdik ama yılmadık. O zamanlar Dillenburg camisi açıktı. Wetzlar camiinde görev yapmış bir abimiz vardı İbrahim hoca. Sol fikirli olsun sağ fikirli olsun bütün gençleri camiye toplamıştı. Ne kadar olumsuz sorular sorulsa sorulsun cevabı hazırdı. Bu abimizi de Wetzlar camiinden ihraç ettiler. Tabii Dillenburg camii sahip çıktı. özel köşe Hafta sonları arabalara biniyor İbrahim hocanın sohbetine katılıyorduk. İbrahim hoca o günkü gündeme göre bir piyes hazırladı ve azimli bir çalışma ile piyesi hazırladık. Başrollerde de Karamanlı, Nevşehirli, Tarsuslu, Sivaslı, Burdurlu, Erzincanlı, Tuncelili, Mersinli, Konyalı, Nigdeli, Hataylı, Kırşehirli, Aksaraylı daha bilemediğim yerlerden gençler vardı. 50 kişiye yakın genç. Piyes hazırlandı ya Wetzlar önce biz de sahne alacak Dillenburg hayır biz yetiştirdik biz de sahne alacak. Bu kavgaların arasında hem bizim insanlarımız eridi gitti, hemde piyes. Sonra yılmadık davamızın adamı olduğumuzu ispat etmek için uğraştık ve hala camimizin çakıl taşıyız. Gidenler kaybolup gitti mücadele edenler toplumun saygın kişileri oldu. ALLAH c.c. hiçbirimizin ayağını cemaatten, camiden, cemiyetten kaydırmasın. Yoksa ne ismin kalır ne de sanın. Bugünlere gelinceye kadar ne zorluklar çekildi. Şimdi bütün imkanlar var sen sadece sana miras bırakılan camilere sahip çıkacaksın. Camilerin bize ihtiyacı yok. Bizim camilere ihtiyacımız var. Gençliğinizin verdiği heyecanı camilerde insanlara yardım edilen yerlerde harcayın. Bulunduğunuz toplumda faydalı kişiler olun ki saygı duyasınız. Gençler çok iyi düşünmeli onlar bizlerin geleceği fakat onların geleceği onların çocukları. Hatıralarımdaki bu sayfayı sizlere aktarayım istedim. Faydalı olmuşsam ne mutlu bana. ALLAH c.c. bizlere aklıselim versin, feraset versin bütün doğrular süzülüp elimizden tutup bizleri alıp götürsün. Burada yazıma son verirken Geçmiş kandillerinizin geçmiş ve gelecek cumalarınızın ve bayramlarınızın hayırlara vesile olmasını Herşeyin sahibi olan yüce RABB’imden dilerim. ALLAH’a emanet olun. Selam ve dua ile. HAYAT Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir ➤ 22 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433 bulmaca Fitre-Zekât kampanyası IGMG Genel Merkezi ve Bölge Teşkilatlarıyla beraber yürütülmektedir. Fiititrere 10 1 0 ,€ ,- ÇÇ ÇÇ ir k elebek e uçurarak, büyük bir kelebek etkisi meydana çurarak, b u üyük b tkisi m eydana ǯÇÚǤ ǯÇÚǤ ǡ ǡ ÇÇǤ ÇÇǤ Ǧf Ǧf Hayr'a H ayr'a y yol ol g gösteren, österen, eden) ((önderlik önderlik e den) onu yapan gibidir. o nu y apan g ibidirr. Ç Ç ́́ÇÇÇ ºçÇÇǤ́́ İslam Toplumu Millî Görüş Sosyal Hizmetler Başkanlığı Boschstraße 61-65 · 50171 KerpentTel.: +49 (0) 2237 - 656 293 · Fax [email protected] · www.igmg.de
Benzer belgeler
PDF SAYI 93 - Hayat Online
Bu aya has mali ve bedeni ibadetlerimizi gereği şekilde yapabilme duasında bulunuyoruz.
Bu vesile ile Cenab-ı Allah çalışmalarımızı bereketlendirsin, şuurlandırsın.
Çalışmak bizden başarı Allah`tan...
54. sayi PDF sayfalar.qxd
toplumlardan sünnet olmayan erkeklerin bilahare sünnet olmalarını, “Müslüman olmak” olarak tanımlamaları bu tutuma açık bir örnektir. Aynı şekilde, Müslümanların din özgürlüklerinden yararlanamadık...
PDF SAYI 65 - Hayat Online
toplumlardan sünnet olmayan erkeklerin bilahare sünnet olmalarını, “Müslüman olmak” olarak tanımlamaları bu tutuma açık bir örnektir. Aynı şekilde, Müslümanların din özgürlüklerinden yararlanamadık...
PDF SAYI 67 - Hayat Online
Bu vesile ile Cenab-ı Allah çalışmalarımızı bereketlendirsin, şuurlandırsın.
Çalışmak bizden başarı Allah`tandır.
Allah`a emanet olun.