Ağustos 2012 Sayı:31 Mayıs - Haziran 2012 Sayı:30
Transkript
Ağustos 2012 Sayı:31 Mayıs - Haziran 2012 Sayı:30
MAKRO VİZYON l MAYIS HAZİRAN 2012 SAYI 30 MAKRO SUNUȘ Değerli Makro Vizyon okurları, Şeref SONGÖR Makro Market Yönetim Kurulu Başkanı Öncelikle siz Makro müşterilerine, alışverişlerinizde Makro’yu tercih ettiğiniz için teşekkür ederek başlamak istiyorum. Malum, önümüz yaz ve her yıl olduğu gibi, yaz ayları bizim için geleneksel hale getirdiğimiz yaz kampanyamızın başlaması anlamına geliyor. “Makro’dan 1 Milyon Hediye” adıyla sunduğumuz ve müşterilerimize birbirinden güzel 1 milyon hediye dağıttığımız kampanyamız bu yıl da 21 Mayıs tarihinde başlıyor. Bu dönemin müşterilerimiz açısından çok daha kazançlı geçmesi için tüm hazırlıklarımızı tamamladık. Kampanyamızın çok daha faydalı geçmesi için her yıl konseptimizi geliştiriyoruz ve bu yaz da Makro, alışverişlerinizin vazgeçilmezi olacak. Makro’nun hizmet kalitesini Türkiye’nin her yanına taşımak için de çalışmalarımız devam ediyor. Geçtiğimiz aylarda farklı şehirlerde yeni mağazalar açtık ve mağaza sayımızı arttırmaya devam ediyoruz. Anadolu’nun dört bir tarafını Türkiye’nin markası Makro’yla buluşturmaya devam edeceğiz. Müşteri memnuniyetini en yüksek seviyeye çıkarmak amacıyla daha kaliteli hizmet vermek için iletişim, eğitim ve motivasyon çalışmalarımız da büyük bir hızla devam ediyor. Sonuç olarak Makro olarak, yaza hazırız ve sizin de yazı kazanç fırsatlarıyla ve keyifle geçirmeniz için çalışıyoruz. kuvvetleri tarafından istilaya uğradığı 1. Dünya Savaşı sonrasında, Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman atalarımız Anadolu’nun bu güzel topraklarını düşmana yar etmedi ve Türk’ün mücadeleci ruhunu gösterdi. Bu sebeple “19 Mayıs” bizler için sadece bir tarih değil, tarihe kazıdığımız mücadelemizin ve kahramanlık hikayeleriyle dolu zaferimizin bir sembolü. Bu vesileyle, hepinizin 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyoruz. Bir dönüm noktası: 19 Mayıs Hepinize mutlu ve sağlıklı bir yaz ve keyifli alışverişler diliyorum. 19 Mayıs, ulusumuz için bir dönüm noktası. Yurdun her yanının işgal MAKRO VİZYON 02 MAYIS-HAZİRAN 2012 30. sayımızla sizlerleyiz Bu sayımızla beraber Makro Vizyon’un 30. sayısını sizlerle buluşturuyoruz. Tam 5 yıldır, Makro Vizyon evlerinize konuk oluyor. Sizlere hem kendimizden haberler hem de güncel konularla ilgili yazılar sunuyoruz. Güncel konulardan, sosyal yaşama, kişisel bakımdan sağlığa, beslenmeden çocuk psikolojine kadar pek çok farklı konuya Makro Vizyon’un içeriğinde yer veriyoruz ve her sayıda içeriğimizi geliştirmek için çaba sarf ediyoruz. Her yaştan insanın, içinde kendisinden bir şeyler bulabildiği, ilgiyle okunan bir dergi olmaya devam ediyoruz. 2007 yılından bu yana, Makro Vizyon’u sizlerle buluşturmaktaki amacımız, Makro’nun faaliyet gösterdiği bölgelerde alışveriş kültürünün ve tüketim alışkanlıklarının değişmesine ve gelişmesine, elimizden geldiğince katkıda bulunmak. MAKRO İÇİNDEKİLER 34 K A PA K 3 4 KISA KISA 26 Bahar geldi, piknik keyfi başladı Beslenme Güzellik Sağlık İlkbaharın en keyifli aktivitelerinden biri hafta sonları, özellikle de pazar günleri çoluk çocuk pikniğe gitmek. Şehrin boğucu havasından uzaklaşmak, iş stresini üzerinden atmak ve kırlarda çocuklar gibi koşmak isteyenlerin dört gözle beklediği piknik mevsimi başladı. GÜNCEL 32 Anneler Günü ve Babalar Günü HABERLER 06 • Türkiye’nin markası, Türkiye’nin Makro’sundan 4 yeni mağaza daha… • Makro’yla 23 Nisan bir başka güzel • Bir Destandır Çanakkale • Güvenilir zirveden Makro’ya ödül • Makro’da her şey sağlıklı-güvenilir • Hayat Eğitim Kurumları ve Makro’dan 10. Altınşah Türkiye Geneli Ödüllü Satranç Turnuvası • Makro’nun geleneksel yaz kampanyası başlıyor “Makro’dan 1 Milyon Hediye!” • Makro kazandırmaya devam ediyor • Evinizin bahar temizliği Makro ile daha hesaplı MAKRO VİZYON GÜNDEM 36 Her bahar gelen konuk: Bahar yorgunluğu SAĞLIK 38 Baharla gelen düşman: Alerji 04 MAYIS-HAZİRAN 2012 GÜZELLİK 40 BEBEĞİM 72 Cildinizde bahar tazeliği En güzel bebek için GÜNDEM 44 8 adımda kışa veda, yaza merhaba BİR PORTRE 48 “Taşla konuşan deha” Mimar Sinan KONUK 54 Sarp Akkaya en güzel oda SAĞLIK 76 Oyun oynamayan çocuklar şişmanlıyor MAKRO VİZYON MAYIS-HAZİRAN 2012 SAYI: 30 GEZİ 80 Balkanlardan bir esinti Sofya Genel Yayın Yönetmeni Nuray Erdoğan SAĞLIK 58 ÇOCUK 86 Kolesterolü düşürecek 10 öneri Dino’nun eğlence sayfaları Doğru besinlerle cildim ışıl ışıl GÜNDEM 68 Metabolizmayı hızlandırmanın yolları Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu) Hünkar Sibel Görel [email protected] TA R İ F 9 0 BESLENME 62 Makro Market Adına Sahibi Mustafa Songör İnegöl Köfte Muska Böreği Zeytinyağlı Enginar Vişneli Tart Yazı İşleri Bikem Öğünç Çiğdem Görel [email protected] Grafik Tasarım Mehmet Emin Öztürk Reklam-PR Nilgün Tüfekçioğlu ÖDÜLLÜ BULMACA 94 [email protected] Reklam Hazırlık Murat Özdemir Reklam Tasarım Zafer Mert Coşkun Işıkgül Mücahit Aktaş Hüseyin Dalkılıç Fotoğraf Cenk Atarer 40 Yayına Hazırlık 48 Tel: (0212) 503 88 08 [email protected] Renkayrım/Baskı ve Cilt Arkadaş Basım San. Ltd. Şti. Basım Tarihi: Mayıs 2012 Yayın Türü: Yerel Süreli 72 Yönetim Yeri Makro Market A.Ş. Saray Mah. Gıdacılar Cad. No: 11 06980 Sarayköy - Kazan / Ankara T: (0312) 815 47 05 www.makromarket.com.tr 80 MAKRO VİZYON 05 MAYIS-HAZİRAN 2012 MAKRO HABER Makro 2012’de yatırımlarına devam ediyor Türkiye’nin markası, Türkiye’nin Makro’sundan 4 yeni mağaza daha… Türkiye’nin en büyük 6. perakendecisi Makro, 2012’de de yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Nisan ayını da yeni mağaza açılışlarıyla geçiren Makro, Samsun, Kayseri ve Amasya’da açtığı 4 yeni mağazayla 13 ilde toplam 159 mağazaya ulaştı ve 125 kişiye daha iş imkanı sağladı. MAKRO VİZYON Anadolu’da başlayan perakende yolculuğunu bugün ulusal marka olarak sürdüren ve uluslararası marka olma yolunda ilerleyen Makro, Anadolu’daki büyümesini büyük bir hızla devam ettiriyor. Türkiye’nin dört bir yanına, halkın özlediği ‘Makro Hizmet Kalitesi’ni taşımayı hedefleyen Makro, Kayseri’de 2, Samsun’da 1 ve Amasya’da 1 mağaza açarak hizmet noktalarına 4 mağaza daha ekledi. 14 06 MAYIS-HAZİRAN 2012 Nisan’da açılışları gerçekleştirilen Kayseri Alparslan ve Yunus Emre mağazalarının ardından 21 Nisan’da Samsun Atakum ve Amasya Güzel Yalı mağazaları açıldı. Yeni açılan mağazalarla beraber Makro, 125 kişilik istihdam sağlamış oldu. Mağazalar zincirine her geçen gün yeni halkalar ekleyen Makro, önümüzdeki günlerde de yeni mağazalar açmaya hazırlanıyor. MAKRO HABER Makro’yla 23 Nisan bir başka güzel Çocukların en coşkulu bayramı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, her yıl olduğu gibi bu yıl da önemli etkinliklere sahne oldu. TRT’nin bu yıl Konya’da düzenlediği Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği, Makro’nun ve daha pek çok kurumun desteğiyle şehirde, 1 hafta boyunca şölen havası estirdi. Dünya çocukları 23 Nisan Çocuk Bayramı’nı, TRT’nin bu yıl Konya’da düzenlediği Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği kapsamında 1 hafta boyunca Konya’da kutladı. 40 ülkeden gelen 500 çocuk, 1 hafta boyunca, dansları ve gösterileriyle, Konyalılara görsel bir ziyafet sundu. Konya’da gerçekleştirilen büyük şölende, 40 farklı ülkeden gelen çocuklar en güzel danslarını en güzel oyunlarını Konya’da, Mevlana Kültür Merkezi’nde sergiledi. Makro’nun da katkıda bulunduğu gösteriler büyük bir coşkuya sahne oldu. Etkinlikler kapsamında, Makro tarafından, 19 Nisan günü 1000 kişilik çorba ve kek ikramı yapıldı. Ardından binlerce balon, 21-23 Nisan tarihleri arasında Makro’nun sevimli maskotu Dino tarafından etkinliklere katılan çocuklara hediye edildi. 3 gün boyunca çocukları eğlendiren Dino, çocuklarla beraber fotoğraflar çektirdi. Makro mağazalarında 23 Nisan coşkusu 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, bu yıl da Makro mağazalarında çocuklara özel indirimler ve kampanyalarla dopdoluydu. 20-24 Nisan tarihleri arasında, çocuklarımıza özel pek çok kazanç fırsatı sunan Makro, özellikle onların en sevdiği ürünlerde %50’ye varan indirim yaptı. İndirimlerin yanı sıra, çocuklar, akülü arabadan boyama kitabına, bisikletten kumbaraya kadar pek çok hediyenin sahibi olma şansı yakaladı. İşte Makro’nun 23 Nisan’a özel hediye ve kampanyaları: l 21-27 Nisan tarihleri arasında Makro Kart Gold ile Ruffles, Doritos, Lays ve Rocco ürünlerinden en çok alışveriş yapan 15 Makro müşterisi, Shimal Spider bisikletin sahibi oldu. Ayrıca, aynı ürünlerden 5 TL’lik alışveriş yapan tüm Makro müşterilerine, çocukları için birbirinden güzel ve eğlenceli ürünler hediye edildi. l 5-25 Nisan tarihleri arasında, Makro Kart Gold ile 20 TL’lik Omo alışverişi yapanlar, 30 adet Aliş Willy Off Road akülü arabadan birini kazanma şansı elde etti. l 20-24 Nisan tarihleri arasında, Pepsi, Fruko ve Yedigün ürünlerinden 10 TL’lik alışveriş yapan tüm Makro müşterilerine, çocukların para biriktirmelerini sağlayacak sevimli kumbaralar hediye edildi. l 23 Nisan’da Nestle de çocukları unutmadı ve Makro çocuklarına, Nesquik boyama kitabı hediye etti. MAKRO VİZYON 08 MAYIS-HAZİRAN 2012 MAKRO HABER Bir Destandır Çanakkale Hayat Eğitim Kurumları, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da, Çanakkale Zaferi’nin önemini vurgulamak için “Bir Destandır Çanakkale” konulu bir resim ve şiir yarışması düzenledi. Yarışmanın ödül töreni, 16 Mart’ta, Leyla Gencer Sahnesi’nde gerçekleştirildi. Hayat Eğitim Kurumları tarafından düzenlenen ve son başvuru tarihi 2 Mart olan, “Bir Destandır Çanakkale” konulu şiir ve resim yarışması, Ankara genelindeki 6., 7. ve 8. sınıf öğrencilerinden yoğun ilgi gördü ve yaklaşık 600 ilköğretim okulundan yüzlerce eser yarışmaya katıldı. 1915 yılında bütün dünyaya haykırdığımız “Çanakkale Geçilmez” sözünü 97 yıl aradan sonra yüreklerimizde yeniden hissetmek üzere Hayat Koleji tarafından düzenlenen yarışmanın ödülleri, 16 Mart tarihinde, Leyla Gencer Sahnesi’nde muhteşem bir tören ile sahiplerini buldu. Makro, Bende, Yayla Bakliyat, Ülker, Sende ve Nestle’nin sponsorluğunda düzenlenen şiir ve resim yarışmalarında dereceye giren öğrencilere birbirinden güzel ödüller verildi. Yarışmada dereceye giren öğrencilere iki ayrı kategoride verilen ödüller şöyle: 1. Netbook 2. Yarım Altın 3. Çeyrek Altın 4.-6. MP4 7.-10. MP3 11.-20. Hediye Paketi MAKRO VİZYON 10 MAYIS-HAZİRAN 2012 MAKRO HABER Güvenilir zirveden Makro’ya ödül Uluslararası Güvenilir Gıda Derneği (UGGD) tarafından sektörün gelişimine katkı sağlamak amacıyla her yıl organize edilen Uluslararası Güvenilir Gıda Zirvesi’nin 3.’sü, Rixos Grand Ankara Otel’de düzenlendi. Tarladan sofraya güvenilir gıdanın ele alındığı zirvede, Güvenilir Marka Ödülleri de sahiplerini buldu. Yüzde 100 Türk Sermayeli En Büyük Gıda Perakendecisi Ödülü ise Makro’ya verildi. Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Songör’ün başkanlığında yapılan birinci oturumda Kom Gıda Genel Müdürü Hasan Hüseyin Demiröz, Hayat Kimya İş Geliştirme Direktörü Erdal Tüfekçi ve Altıparmak Gıda Tedarik Zinciri Müdürü İsfendiyar Üzümcü “Tarladan Sofraya Güvenilir Gıdanın Sektörel Boyutu”nu ele aldı. Prof. Dr. Halil İnalcık’ın Uluslararası Güvenilir Gıda Derneği (UGGD) tarafından sektörün gelişimine katkı sağlamak amacıyla organize edilen 3. Uluslararası Güvenilir Gıda Zirvesi, 16 Nisan tarihinde, Rixos Grand Ankara Otel’de gerçekleştirildi. Yurt içi ve yurt dışından sektör temsilcilerini buluşturan zirvede yapılan ilk oturumda “Tarladan Sofraya Güvenilir Gıdanın Sektörel Boyutu” ele alındı. İkinci oturumda ise “Osmanlı Türkiye’sinde Ahilik İhtisap Kanunları ve Kadı Narhları: Eşya, Gıda Maddelerinin Kontrolü” konulu panel gerçekleştirildi. Zirvede tarladan sofraya güvenilir gıda ele alındı 3. Uluslararası Güvenilir Gıda Zirvesi’nde Makro MAKRO VİZYON 12 MAYIS-HAZİRAN 2012 başkanlığında yapılan ikinci oturumda ise Prof. Dr. Özer Ergenç ve Yrd. Doç. Dr. A. Teyfur Erdoğdu “Osmanlı Türkiye’sinde Ahilik İhtisap Kanunları ve Kadı Narhları: Eşya, Gıda Maddelerinin Kontrolü” konusunu masaya yatırdı. \HOL 7UN6HUPD ÕGD=LUYHVLQH/D\ÕN*|UOHQ Õ*YHQLOLU* GO 8OXVODUDUDV*ÕGD3HUDNHQGHFLVLg (Q%\N a Makro'y LOHUL] Q'HYDPÕQÕ' U%DúDUÕODUÕQÕ 7HúHNNU(GH .$'ø5*h5%h= ,'$'(51(öø ,*h9(1ø/ø5* 8/86/$5$5$6ø0.858/8%$ù.$1, <g1(7 Zirvede ödüller de sahiplerini buldu Zirvede ayrıca güvenilir gıda üretimi konusunda sektör temsilcileri ve uzman kişilerden oluşan “seçici kurul” tarafından değerlendirilip belirlenen firmalara pek çok farklı alanda ödülleri verildi. Bakliyattan bala, sucuktan çaya pek çok gıda üreticisinin Güvenilir Marka Ödülü aldığı törende Makro da Yüzde 100 Türk Sermayeli En Büyük Gıda Perakendecisi Ödülü’nün sahibi oldu. ro’da Herş ak M Makro’da her şey sağlıklı-güvenilir Gıda güvenliği son zamanlarda, özellikle Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın çalışmalarıyla oldukça önemsenen ve önemsenmesi gereken bir konu haline geldi. Besin değerini kaybetmemiş, fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik açıdan temiz olan, bozulmamış gıda maddesi anlamına gelen “güvenli (sağlıklı) gıda”, her türlü bozulma ve bulaşmaya yol açan etkenden arındırılarak tüketime uygun hale getirilmiş gıdadır. Makro’da tüketiciye ulaşan her ürün, bu riskler göz önünde bulundurularak tüketici sağlığına etkisi bakımından risk değerlendirmesine tabi tutulur. Bu bakımdan, Makro’da her şey sağlıklı ve güvenilir olarak Makro müşterilerine ulaştırılır. Gıda güvenliği, gıda kaynaklı hastalıklara neden olan biyolojik,fiziksel ve kimyasal etkenleri önleyecek şekilde gıdaların işlenmesi, hazırlanması, depolanması ve son tüketiciye sunulmasını tanımlayan bilimsel bir sistem döngüsü olarak tanımlanabilir. Güvenli gıda ise her türlü bozulma ve bulaşmaya yol açan etkenden arındırılarak tüketime uygun hale getirilmiş gıdadır. Hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde insan sağlığı üzerinde özellikle çocuklar, yaşlılar ve hamilelerde ciddi bir tehlike oluşturan gıda MAKRO VİZYON 14 MAYIS-HAZİRAN 2012 ir Sağlıklı yaşam için güvenli gıda Sağ lı-Güvenil lık MAKRO HABER ey hastalıkları, güvenilir gıda politikaları sayesinde azaltılabilir. İnsanların sağlığını ve hayatını kaybetmesi yanında, yapılan sağlık harcamaları büyük ekonomik kayıplara sebep olduğundan gıda güvenliği programlarının uygulanmasıyla bu tehlikeler en aza indirilerek meydana gelen hatanın nereden kaynaklandığı ve çözümü bulunabilir. Bu açıdan bakıldığında, gıda güvenliği, 7’den 70’e tüm tüketicilerin dikkat etmesi gereken, çok önemli bir konu. Makro, bu önemli konuya dikkat çekmek ve gıda güvenliğinin insan sağlığı anlamına geldiğini vurgulamak için tüm mağazalarında, “Makro’da her şey sağlıklı-güvenilir” kampanyasını başlatıyor. Çünkü gıda güvenliği, sağlık, hijyen, kalite ve çevre bilinci demektir. MAKRO HABER Makro satranç sporunu destekliyor… Hayat Eğitim Kurumları ve Makro’dan 10. Altınşah Türkiye Geneli Ödüllü Satranç Turnuvası Kurulduğu günden bu yana eğitimde satrancın önemine sonuna kadar inanmış, okulda satrancı ders olarak kabul etmiş, spor kulübü bünyesinde oluşturduğu takımlarıyla Türkiye Kulüpler Şampiyonalarına katılmış, Türkiye ve Avrupa şampiyonlarını bünyesinde barındıran Hayat Eğitim Kurumları, geleneksel hale getirdiği Altınşah Satranç Turnuvası’nın 10.’sunu 12-13 Mayıs 2012 tarihlerinde Ankara Atatürk Spor Salonu’nda gerçekleştirecek. Hayat Eğitim Kurumları’nın; her yıl Makro ana sponsorluğunda, Türkiye Satranç Federasyonu ile işbirliği içinde gerçekleştirdiği Türkiye Geneli Altınşah Ödüllü Satranç Turnuvası, kategorisinde Türkiye’nin en büyük katılımının gerçekleştiği, en uzun soluklu ve en çok ödülün verildiği turnuva olma özelliği taşıyor. Altınşah Satranç Turnuvası, ilk kez 2003 yılında Ankara genelinden 150 öğrencinin katılımıyla düzenlendi ve her geçen yıl turnuvaya ilginin artmasıyla katılımcı öğrenci sayısı binleri buldu. 2011 yılında, 55 ilden 7-14 yaş arası toplam 2.050 ilköğretim öğrencisinin katılımıyla MAKRO VİZYON gerçekleştirilen turnuvaya bu sene de yoğun bir katılımın olması bekleniyor. Gelenekselleşen Altınşah Satranç Turnuvası, geçtiğimiz dokuz yıl boyunca, satranç tutkunu binlerce ilköğretim 16 MAYIS-HAZİRAN 2012 öğrencisini, anne-babaları ve antrenörleri ile birlikte aynı heyecanla, aynı amaç için buluşturdu. Bu yıl 10.’su düzenlenecek olan turnuvanın da aynı heyecana sahne olması bekleniyor. Bu yıl turnuvada; kızlarda 3 ve genelde 4 olmak üzere 7 ayrı kategoride yapılacak olan yarışmalar sonucunda, toplam 110 sporcuya muhteşem ödüller verilecek. MAKRO HABER Makro’nun geleneksel yaz kampanyası başlıyor “Makro’dan 1 Milyon Hediye!” Makro’nun geleneksel olarak her yıl düzenlediği yaz kampanyası, bu yıl da 21 Mayıs tarihinde başlıyor. Her zaman müşterilerinin yaptığı alışverişlerde kazançlı çıkması için çalışan ve çok geniş kitlelerin faydalanabileceği kampanyalar düzenleyen Makro, müşteri memnuniyetini hizmet politikasının merkezine koyuyor. Bu yıl da yaz kampanyası ile 1 milyon Makro müşterisi, birbirinden değerli hediyeler kazanacak. Makro, her yıl olduğu gibi bu yıl da muhteşem bir yaz kampanyasına imza atıyor ve Makro müşterilerine, birbirinden güzel tam 1 milyon hediye dağıtıyor. Makro Kart Gold ile 21 Mayıs’tan itibaren, 50 liralık alışveriş yapan tüm Makro Market müşterileri, kendisine verilen KazıKazan kartını kazıyarak 1 milyon hediyeden birini anında kazanma şansı elde edecek. Makro, bu yıl düzenlediği yaz kampanyasında 1 milyon Makro müşterisinin yüzünü güldürecek. Makro Kart Gold sahibi olan ve bu kartı Makro mağazalarında kullanan her Makro müşterisi, rekor sayıdaki hediyelerden birini kazanma şansı elde edecek. Kampanyaya, Makro müşterileri, Makro Kart MAKRO VİZYON Gold ile sadece 50 liralık alışveriş yaparak katılabilecek. Makro Kart Gold ile 50 liralık alışveriş yapan Makro müşterileri, anında bir Kazı-Kazan kartı alma hakkı elde edecek. Kazı-Kazan kartında ise kadın, erkek, genç, yaşlı; her gruptan insanın ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte olan tam 1 milyon hediye Makro müşterilerini bekliyor olacak. Makro’nun avantaj kartı Makro Kart Gold, kazandırmaya devam ediyor. “Hep Ucuz, Hep Kaliteli” ürünleri ve 18 MAYIS-HAZİRAN 2012 sürpriz kazanç avantajlarıyla Makro, müşterilerinin yanında olmaya devam ediyor. 21 Mayıs’tan itibaren, Makro mağazalarındaki yaz coşkusunu kaçırmayın! MAKRO HABER Bırak sana Dove baksın Makro mağazalarından, 10 TL ve üzeri Dove alışverişi yapan Makro müşterilerine SPA Seti hediye ediliyor. Unutmayın! Kampanya, stoklarla sınırlı. Ne alırsan 10 TL Makro, 12-22 Mart tarihleri arasında, muhteşem bir kampanyaya imza attı. Deterjandan gıdaya, giyimden oyuncağa, tüm Makro mağazalarında, yüzlerce üründe fiyatlar 10 TL’ye sabitlendi. Tüm Makro müşterilerinin genel ihtiyaçları belirlenerek seçilen belli başlı ürünler, 10 gün boyunca 10 TL’den Makro müşterilerine sunuldu. Makro’ya bi Halley oluyo! 5 Nisan-5 Mayıs tarihleri arasında Makro Kart Gold ile 5 TL’lik Halley alışverişi yapanlar çekilişe kazanma fırsatı elde ediyor. Siz de Makro’dan Halley’inizi alın ve 1 adet LED TV, 1 adet Exper Easy Pad, 5 adet Samsung cep telefonu ve 10 adet Sony Walkman’dan birini kazanma şansına sahip olun. MAKRO KAZANDIRMAYA DEVAM EDİYOR Makro’da çok özel bir Kadınlar Günü 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, Makro mağazalarında, her yıl olduğu gibi bu yıl da büyük bir coşkuya sahne oldu. Kadınlar Günü’ne özel olarak 8 Mart günü, kozmetik reyonlarında, %50’ye varan indirim yapıldı. Etkinlikler kapsamında Kotex de Makro müşterisi kadınları unutmadı ve 8-11 Mart tarihleri arasında, Makro Kart Gold ile belli Makro mağazalarından tek seferde 10 TL’lik alışveriş yapanlar, Kotex’in dart aktivitesine katılarak birbirinden güzel hediyelerin sahibi oldu. 8-11 Mart tarihleri arasında Makro’dan tek seferde 60 TL’lik, içinde 1 adet P&G alışverişi olanlar ise anında taş kolye kazandı. Bingo da Makro mağazalarına özel bir kampanyaya imza attı. 3 farklı alternatifte Bingo ürünü alan kadınlar, çok güzel bir inci kolyenin sahibi oldu. Ayrıca Makro, Kadınlar Günü boyunca, on binlerce karanfil ve oje temizleme mendilini Makro müşterisi tüm kadınlara hediye etti. Makro’dan 1 Nisan’da şaka gibi fiyatlar Makro, 1 Nisan’da pek çok farklı reyonda ve üründe birbirinden uygun fiyatlar ve indirimlerle, müşterilerine şaka gibi fiyatlar sundu. Giyim ve ayakkabı reyonlarında %50’ye varan indirim ve gıdadan temizliğe pek çok üründe %50’ye varan indirim Makro müşterileriyle buluştu. Bunların yanı sıra, kozmetik reyonlarından 30 TL’lik alışveriş yapan tüm Makro müşterileri, 15 TL değerinde hediye çeki kazandı. Atıştırmalık ürünlerden 5 TL’lik alışverişe ise anında birbirinden eğlenceli şaka ürünleri hediye edildi. MAKRO VİZYON 20 MAYIS-HAZİRAN 2012 Makro’dan hikaye kitapları Makro, Nisan ayı boyunca, çocukları sevindirecek bir kampanyaya imza attı. Abidinpaşa Makro mağazasından, 9-30 Nisan tarihleri arasında, Makro Kart Gold ile 30 TL ve üzeri alışveriş yapan Makro müşterilerine, çocukları için 5’li hikaye kitabı armağan edildi. Makro’da hediyeli alışveriş dönemi başladı Makro İstanbul mağazalarında yine bir yeniliğe imza attı: Hediyeli alışveriş dönemi. 15 TL, 30 TL, 50 TL, 75 TL, 100 TL ve 125 TL alışverişe birbirinden güzel hediyeler veren Makro, böylece az-çok demeden tüm Makro müşterilerine hediyeler dağıttı. MAKRO HABER Doğal lezzet, doğal kampanya Knorr ve Makro mutfaklarınızı şenlendiren bir kampanyaya imza attı. Makro Kart Gold ile 7.5 TL’lik Knorr alışverişi yapan Makro müşterileri, sebze-meyve reyonunda, anında 2.5 TL’lik indirim kazandı. Finish alana bardak hediye 11-31 Mart tarihleri arasında Makro mağazalarından 25 TL’lik Finish alışverişi yapan Makro müşterilerine anında 3’lü bardak seti hediye edildi. Makro müşterileri, tüm Finish ürünlerinden yaptıkları her 25 TL’lik alışverişe karşılık 3’lü bardak setini evlerine götürdü. Makro ve Omo’dan bahar şenliği Makro mağazalarından 16-25 Mart tarihleri arasında 6 kilogramlık Omo veya 1400 ml’lik Omo Sıvı alışverişi yapan Makro müşterileri, mutfaklarında çok işe yarayacak bir sürprizle karşılaştı. Omo alan Makro müşterilerine anında, çok amaçlı saklama kabı hediye edildi. MAKRO KAZANDIRMAYA DEVAM EDİYOR Makro’dan özel günlere özel kampanyalar Makro her zaman olduğu gibi Mart ve Nisan aylarında da müşterileri için özel olan günleri unutmadı ve onları pek çok fiyat indirimi ve hediyeyle hatırladı. 14 Mart Tıp Bayramı’nda, Makro Kart Gold sahibi tüm sağlık çalışanları, %10 indirim fırsatından yararlandı. 10 Nisan tarihinde ise, Polis Haftası vesilesiyle, polis olarak görev yapan tüm Makro müşterileri, tüm alışverişlerinde yine %10 indirimden faydalandı. 22 Mart Dünya Su Günü ise tüm Makro müşterileri için oldukça serin geçti çünkü Su Günü’ne özel olarak, tüm su markalarının ürünleri, %50 indirimli olarak Makro müşterileriyle buluştu. Bu yıl 14-20 Nisan tarihleri arasında kutladığımız ve Peygamberimiz Hz. Muhammed’i (S.A.V.) tanımak ve daha iyi anlamak için bir vesile olan Kutlu Doğum Haftası, Makro’nun tüm müşterilerine dağıttığı hediyesiyle daha da anlamlı bir hale geldi. Makro, Kutlu Doğum Haftası’na özel olarak tüm müşterilerine, içerisinde hadis-i şeriflerin bulunduğu, özel olarak tasarlanmış bir magnet hediye etti. MAKRO VİZYON 22 MAYIS-HAZİRAN 2012 Makro ve Algida’yla gülümseyin! Makro ve Algida ailenizle ve sevdiklerinizle geçirdiğiniz en güzel anları unutmamanız için evinizi renklendirecek bir kampanyaya imza attı. Makro mağazalarından 1 litrelik Algida dondurma alan Makro müşterilerine, “küçük magnet çerçeve”, 2 litrelik Algida dondurma alan Makro müşterilerine, “büyük magnet çerçeve” hediye edildi. Ayrıca Ankara’daki Makro müşterilerine özel olarak, bir de fotoğraf çekimi vardı. Belirtilen Algida ürünlerinden alıp fişiyle beraber Onstudio’ya giden Makro müşterileri, ücretsiz olarak, 0-13 yaş arası çocuk fotoğrafı çektirme şansı kazandı. Mutfaktaki keyfinize keyif katın Pril ve Makro, yemek yapma keyfinize keyif katıyor. 13 Mart-13 Nisan tarihleri arasında, Makro Kart Gold ile Pril elde yıkama ve Pril bulaşık makinesi ürünlerinden birlikte 10 TL tutarında alışveriş yapan Makro müşterileri, 100 adet Tefal So Tasty 3’lü tencere setinden birini kazanma şansı elde etti. MAKRO HABER Evinizin bahar temizliği Makro ile daha hesaplı Bahar temizliği için ipuçları Baharın gelmesiyle beraber, her evde tatlı bir telaş yaşanır; bahar temizliği. Kışın tozunu ve kirini evin her köşesinden uzaklaştırmak ve güneşli yaz aylarına hazırlanmak için bahar temizliği gibisi yoktur. Bu yılki bahar temizliğiniz, Makro ile çok daha hesaplı olacak. Çünkü Makro’nun Süper Bahar Paketi, içerisinde bulunan her türlü temizleyiciyle, 45.35 TL yerine sadece 24.90 TL’den Makro müşterileriyle buluşuyor. hatta varsa tabloların tozunu aldıktan sonra gerçekleştirin. Böylece uçuşan tozlar, sizi ikinci bir zahmetten kurtaracaktır. Bahar temizliğinizi bir gün içinde bitirmek için kendinizi zorlamayın. Eğer bu konuda yardım almıyorsanız, temizliği birkaç güne yaymanız, sağlığınız açısından en mantıklı olan çözümdür. Bel ve boyun sakatlanmalarından kaçınmak için de çok ağır kaldırmamaya, halı silkeleyecekseniz mutlaka yardım almaya özen gösterin. Temizlik esnasında, eğer çocuğunuz varsa, temizlik maddeleri konusunda özel bir dikkat göstermeniz gerektiğini unutmayın. Temizlik maddelerini ortalıkta Bahar temizliğine tül ve perdelerinizi yıkayarak başlayın. Ardından camlarınızı silip tüllerinizi takabilirsiniz. Böylece bu konu tamamen kapanmış olur ve evinizin içindeki işlerle ilgilenebilirsiniz. Temizlik yaparken tuvalet ve banyoyu sona bırakmaya özen gösterin. Böylece, kirli suları buralardaki giderlere dökeceğiniz için tuvalet ve banyonuzu tekrar tekrar temizlemeniz gerekmeyecek. Bahar temizliği esnasında yataklarınızı ve halılarınızı da havalandırmayı unutmayın. Balkonda yapabileceğiniz bu işlem esnasında bir sopa kullanarak tozlardan daha çabuk kurtulabilirsiniz. Yeriniz ve apartmandaki durum müsaitse, halılarınızı çırpmanız da işinizi çok daha kolay bir hale getirecektir. Ayrıca halıları yıkamak da başka bir alternatif olabilir. Yeriniz müsait değilse, artık özellikle büyük şehirlerde yaygınlaşmış olan halı yıkama şirketlerinden yardım alabilirsiniz. Yerleri silme işlemini, tüm büfe ve sehpaların ve MAKRO VİZYON 24 MAYIS-HAZİRAN 2012 bırakmayın. Bu maddeleri bilinçsizce karıştırmaktan uzak durun. Çünkü kimyasallar tepkimeye girerek zehirli gazların açığa çıkmasına neden olabilir. Temizlik maddelerine bağlı zehirlenmeler, kimyasalların kazara içilmesi veya ürünlerin yanlış kullanılması sonucu meydana gelir ve oldukça üzücü bir şekilde sonlanabilir. Makro Süper Bahar Paketi’nde bulunan ürünler şöyle: • 810 gram Domestos • 500 gram Cif Krem • 750 ml Viking Mutfak Sprey • 750 ml Viking Banyo Sprey • 500 ml Camsil • 900 ml Dixi yüzey temizleyici • 750 ml Pril bulaşık deterjanı • 5’li Banat bulaşık süngeri • 3’lü Banat temizlik bezi • Çamaşır sepeti • 2’li Familia kağıt havlu • 200’lü Teno peçete MAKRO KISA KISA Zengin içerikli kuşburnu çayı B1, B2, K ve P vitaminleri, protein, mineral, potasyum ve sodyum gibi pek çok vitamin ve minerali içerisinde bulunduran kuşburnu çayı, sağlığımız için çok faydalı bir içecek. İçeriğinde bulunan bu vitamin ve mineraller sayesinde vücuda dirilik ve direnç sağlayan kuşburnu çayı, aynı zamanda gözlerin de dostu. Sindirim sorunlarına iyi gelen ve bağışıklığı destekleyen bu bitkisel çayın kansere karşı da koruyucu etkisi olduğu biliniyor. 800 Yetişkin bir insan için günlük kalsiyum ihtiyacı 800 miligramdır. Beslenme KISACA Gözler için ‘yaban mersini’ Yaban mersini Avrupa ve Amerika’da daha fazla rağbet gören, ülkemizde ise pek tanınmayan bir meyve. Özellikle dağlık ve ılıman bölgelerde yetişen yaban mersini, Karadeniz Bölgesi’nde, yüksek yerlerde bulunuyor. Özellikle gözler için çok faydalı olan yaban mersini, gençlerde görülen göz yorgunlukları için çok faydalı. İleri yaşlarda görülen kataraktı engellemeye de yardımcı olan yaban mersini, retinayı güçlendiriyor ve gece görüşünü de arttırıyor. Çok güçlü bir antioksidan olan yaban mersini, bunların yanı sıra, düzenli olarak tüketen kişilerde, hipertansiyon riskini %10 oranında azaltıyor. Bir omega-3 kaynağı daha B vitamini, çalışma hayatınıza iyi gelir Yüksek stres altında çalışan kişilerin, çalışma hayatında daha başarılı olabilmeleri ve yükselmeleri için stresle başa çıkabilmeleri büyük önem taşıyor. Bu noktada da devreye B grubu vitaminleri giriyor. Stres ve depresyonla başa çıkmaya yardımcı olan B grubu vitaminleri, meyveler, sebzeler, kabuklu yemişler, baklagiller ve süt ürünlerinde bulunuyor. Bu gıdaları beslenme programınız için gerekli düzeylerde alabiliyorsanız, stresten korkmanıza gerek yok. Ayrıca doktorunuza danışarak B kompleks vitamine ihtiyacınız olup olmadığını öğrenerek gıda takviyesi de kullanabilirsiniz. MAKRO VİZYON 26 MAYIS-HAZİRAN 2012 Mutfaklarımızın en çok sev ilen yemeklerinden biri kuşku suz sarma. Bu nefis sarmaları yaptığımız üzüm yaprağının omega-3 yağ asitleri bakımından çok zengin old uğunu biliyor musunuz? 100 gram çiğ üzün yaprağında 856 miligram omega-3 yağ asidi bulunuyor. A, E ve B gru bu vitaminleri bakımından da oldukça zen gin olan asma yaprağı, kalsiyum, demir ve magnezyum gibi önemli mineralleri de içeriyor. MAKRO KISA KISA Bahar ve yazın en favori renkleri 2012 yılı canlı ve parlak renklerin yılı olarak başladı ve öyle devam ediyor. Bu yılın dikkat çeken ürünleri arasında turkuaz farlar var. Özellikle turkuaz kıyafet ve aksesuarlarla uyumlu turkuaz makyaj, bu yıl, başı çeken favorilerden. 2012’nin favori güzellik detaylarından bir diğeri de ateş kırmızısı dudaklar. Makyaj uzmanları, bu yıl kırmızı dudaklar için bir kat daha yoğun ruj kullanmanızı öneriyor. Ancak bunun için öncelikle bakımlı dudaklara sahip olmanız lazım. Dudaklarınıza uygulayacağınız bir peeling’le kışın etkisiyle çatlayan dudaklarınıza acil bakım yapabilirsiniz. Ayrıca kiraz rengi bir kalemle dudaklarınızı çerçevelemeniz de uygun olur. Sivri kirpikler ve bol maskara da 2012’nin trendleri arasında. Bu sezon bir de allığın yükselişine şahit olacağız. Ama amaç, pembe bir allıkla ‘al yanaklı olmak’ değil, yüzünüzü şekillendirmek. Tercihinizi cilde taze bir görünüm veren krem allıklardan yana kullanabilirsiniz. Güzellik KISACA Cilt dokusuna destek… Eğer yüzünüzdeki çizgi ve kırışıkları azaltmak istiyorsanız, hiyaluronik asit güzel bir seçim olabilir çünkü bu asit insan bedeniyle çok büyük bir uyumluluk göstererek deri sorunlarını ortadan kaldırıyor. Aslında, hiyaluronik asit, yaşayan her organizmada bulunur. İnsanlarda ise, önemli besinleri, kandan deri hücrelerine taşıyan bir madde olarak görev yapar. Yaşlanma ve dış etkilere bağlı olarak elastikiyetini kaybeden cilt, hiyaluronik asit sayesinde elastikiyet kazanır ve bağ dokusu onarılır. Yaraların da iyileşmesini çabuklaştıran bu madde, aynı zamanda eklemlerin onarılmasına ve dayanıklılığının artmasına da destek oluyor. 20dk. Bizi gü neşin z etkilerin ararlı den ko ruyan g kremin üneş i, dışar ı çıkma 20 dak d an ika önc e sürm ek gerekiy or. Evde saç boyarken Evde saç boyamak için üretilen saç boyası kitleri, her kadının hayatını kolaylaştırıyor. Ancak evde saç boyarken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar var. Öncelikle, boya seçiminize dikkat etmelisiniz. Ne olduğunu bilmediğiniz ürünler, saçınıza olduğu kadar sağlığınıza da zarar verebilir. l Boya kutusunun üzerinde bulunan kullanma talimatlarını mutlaka uygulayın. l Eğer saçınızdaki beyaz sayısı fazlaysa, boyayı saçınızda, talimatlarda yazana göre biraz daha fazla tutabilirsiniz. l Saçınızın tonu çok koyu olduysa Hindistan cevizi yağı yardımınıza yetişebilir. Yağı, saçınıza sürün ve 10 dakika boyunca saçlarınızı kurutma makinesiyle kurutun. Sonra saçlarınızı yıkayın. Rengin yumuşadığını göreceksiniz. l Saçınızı boyamadan önce, saç çerçevenize boya gelmemesi için saç diplerinize krem ya da vazelin sürmelisiniz. Böylece saçınızı yıkadıktan sonra boya izi kalmamış olacak. MAKRO VİZYON 28 MAYIS-HAZİRAN 2012 MAKRO KISA KISA Diyabet düşmanı yeşil Salatalarımızın ana öğesi yeşilliklerin bir faydası daha ortaya çıktı. Yapılan bir araştırma, günde 1 porsiyondan biraz fazla yeşil yapraklı sebze tüketen kişilerin, tip 2 diyabete yakalanma riskini yüzde 14 düşürdüğünü gösteriyor. Ispanak, lahana, roka, tere gibi yeşillikler, içeriklerindeki antioksidanlar sayesinde iltihaplanmayı azaltıyor, magnezyum sayesinde diyabet riskini düşürüyor ve linoleic asit, insülin direncini kırıyor. Risk altında olabilirsiniz! Sağlık Kanser, modern çağın en korkutucu hastalıklarından biri. Kadınları yakalayan jinekolojik kanserlerden, erken teşhis sayesinde tamamen kurtulmak mümkün ancak risk faktörlerini bilmek ve geç kalmamak çok önemli. Bu sebeple, düzenli olarak doktor muayenesi yaptırmak, hayati önem taşıyor. KISACA Rahim kanseri riski altında olanlar: l Obezite hastaları l Doğum yapmamış kadınlar l Diyabetliler l Aile geçmişinde kanser öyküsü bulunanlar l Meme ve yumurtalık kanseri öyküsü olanlar l Hipertansiyon hastaları Meme kanseri riski altında olanlar: l Birinci derece akrabalarında meme kanseri öyküsü olanlar l İlk doğumunu geç yapanlar ya da doğum yapmayanlar l Menopoz sonrası obez olanlar l Çocukluk ve gençlik döneminde radyasyona maruz kalanlar Rahim ağzı kanseri riski altında olanlar: l HPV enfeksiyonu pozitif olanlar l Cinselliğe erken yaşta başlayanlar l Sigara kullananlar 3-4 Mide d uvarınız ın her 3 bir ken -4 gün dini yen de ilediğin musun i biliyor uz? Ak si takd asitleri, midenin irde, mide kendin sindirip i de yok ed ebilir. Süngerdeki tehlike Mutfağınızdaki en kirli şeyin bulaşık süngeriniz olduğunu biliyor muydunuz? Mutfağınızdaki gereçleri temizlemek için kullandığınız bulaşık süngeriniz, eğer doğru temizlenmediyse, çok ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Temizlik yaptıktan sonra 24 saat içinde temizlenmemiş nemli bir sünger, milyonlarca mikrop üretebiliyor. Hatta süngeriniz çiğ et ya da çiğ et suyuyla temas ettiyse, salmonella gibi çok ciddi bakterilerin bulaşmasına da neden olabiliyor. Bu sebeple, süngerinizi çamaşır suyuyla dezenfekte edin. Ayrıca süngerinizi sık sık değiştirmeyi de ihmal etmeyin. MAKRO VİZYON 30 MAYIS-HAZİRAN 2012 MAKRO GÜNCEL Mayıs ve Haziran ayları, tüm çocuklar için ayrı bir anlamı ve önemi olan Anneler Günü ve Babalar Günü’nü içinde barındırıyor. Bu yıl Anneler Günü’nü 13 Mayıs tarihinde, Babalar Günü’nü ise, 17 Haziran tarihinde kutlayacağız. Annemizin ve babamızın bizim için önemini bir kere daha düşünmemize vesile olacak bu günlerde, her zaman yanınızda olan ebeveynlerinize sevginizi gösterebilir, onları mutlu edebilirsiniz. : ri Yılın en anlamlı günle Anneler Günü ve Babalar Günü bir sürprizin onu daha çok mutlu edeceğine şüphe yok. Öncelikle banyo aynasına annenizi ne kadar önemsediğinizi anlatan bir not bırakın. Sabah yataktan kalkan anneniz, böylece ilk sürprizinizle karşılaşmış olacak. Daha sonra annenizin en sevdiği yiyecekler ve kır güzel günlerinde yalnız bırakmamak, onlara verdiğimiz değeri göstermek, hepimizin boynunun borcu… Aile toplumun yapı taşı ve kesinlikle yaşayan bir organizma. Bu organizmanın içindeki her bireyin birbirinden farklı işlevleri var ve bu işleyişte meydana gelen en küçük bir sorun diğer bireylerin hayatını da etkiler. Bu bakımdan özellikle çocukların geleceği için anne ve babanın çocuklarına verdiği eğitim çok önemli. Büyümemizde, eğitimimizde ve sorumlu bireyler olmamızda büyük bir yeri olan bu insanları, anne ve babalarımızı, bu Anneniz için… Anneler Günü’nde annenize küçük de olsa bir hediye almak elbette güzel olur ancak emek verilmiş MAKRO VİZYON 32 MAYIS-HAZİRAN 2012 çiçekleriyle donatılmış bir kahvaltı sofrası kurun ve tüm aile, eşsiz bir sohbet eşliğinde kahvaltı edin. Emin olun, tüm ailenin bir arada, mutlu olduğu bir sabah kahvaltısı kadar hiçbir şey annenizi mutlu edemez. Kahvaltı faslını geçtikten sonra sıra annenize sizin için ne kadar değerli olduğunu anlatmaya geliyor. Hayatınızın en özel anlarına dair fotoğrafları, başarı belgelerinizi ve çocukluğunuza dair pek çok şeyi kutulardan ve albümlerden çıkartın. Karşılıklı oturarak fotoğraflara, yazdığınız yazılara ve karaladığınız resim kağıtlarına bakarken annenizin yüzündeki gülümsemeyi sakın kaçırmayın. Tüm bunların sonunda bugüne gelmenizde size sağladığı destek için teşekkür etmeyi unutmayın ve ona tüm sıcaklığınızla sarılın. MAKRO GÜNCEL Annenizin de bir annesi olduğunu unutmayın! Anneler Günü ve Babalar Günü, ebeveynlerimize olan vefa borcumuzu ödeyebileceğimiz, en anlamlı günler… Elbette herkesin bir tane annesi var ve herkes için dünyadaki en değerli varlık, kendi annesi. Ancak aile büyüklerini de unutmamak gerekiyor. Özellikle yaşlandıkça yalnızlaştığını düşünen, elini-ayağını sosyal yaşamdan çeken ve yalnızca bayram gibi özel günlerde hatırlanmayı bekleyen babaannelerimiz ve anneannelerimizin de Anneler Günü’nü, onları en mutlu edecek şekilde kutlamayı ihmal etmemek gerekiyor. Sizin büyümenize tanıklık eden, sizin her mutluluğunuzda içtenlikle gülen gözlerine ve giderek çocuklaşan ruhlarına bu Anneler Günü’nde dokunmayı sakın ihmal etmeyin. Babanız için… Çocukluğunuzda babanızla en çok ne yapmayı severdiniz? Kimimiz onunla yürüyüşe çıktığı anları, kimimiz bir el tavla atıp her seferinde yenildiği zamanları, kimimizse birlikte yaptığımız tatlı şakalarla annemizi kızdırdığımız zamanları kafasında canlandırıyordur şimdi. Özlediğiniz paylaşımları tekrar yaşayarak babanıza bu yıl Babalar Günü’nde çocukluğunuzdan bir gün yaşatın. Unutmayın ki, tüm yaşamımızda değişmez duruşuyla örnek bir rol oynayan babalarımız, bugün mutlu bireyler olarak yolumuza devam MAKRO VİZYON 33 MAYIS-HAZİRAN 2012 etmemizde oldukça büyük bir etken. Sevgi, deneyim ve sabır “Anne- baba olma”, insanda var olan biyolojik bir yeterliliktir. Ama “iyi annebaba olma” öğrenilmesi gereken bir durumdur. Bu bir sanat, bir meslek ya da bir beceri olarak düşünülebilir. Nasıl nitelersek niteleyelim, artık günümüzde bütün meslekler ve sanat dalları ya da herhangi bir alanda beceri kazanmak uzun bir eğitimi, bilimsel ilkelerle çalışmayı, zaman ve enerji harcamayı gerektiriyor. Anne ve baba olmak içinse, ne ilkokul diploması, ne çocuk yetiştirme ehliyeti, ne de anne-babalık sertifikası gerekiyor. İyi anne ve baba olmak; sevgi, deneyim, sabır ve bilgilenme işidir. Bizi büyütmek, eğitmek ve iyi birer insan olmamızı sağlamak için ömürlerini veren anne ve babamızı unutmayalım.n MAKRO KAPAK İlkbaharın en keyifli aktivitelerinden biri hafta sonları, özellikle de pazar günleri çoluk çocuk pikniğe gitmek. Şehrin boğucu havasından uzaklaşmak, iş stresini üzerinden atmak ve kırlarda çocuklar gibi koşmak isteyenlerin dört gözle beklediği piknik mevsimi başladı. Doğanın tüm güzelliklerini keşfedeceğiniz ve eğlenceli vakit geçireceğiniz keyifli piknik kaçamakları sizleri bekliyor. Bahar geldi, piknik keyfi başladı İlkbaharın gelmesiyle birlikte en sık duyduğumuz cümlelerden biri “Haydi bu hafta sonu pikniğe gidelim” oluyor. Çoluk çocuk demeden ip atladığımız, top oynadığımız, çiçek topladığımız ve birbirinden leziz sofralar kurduğumuz piknik günleri, şehir yaşamında bizden çok uzak gibi görünse de aslında değil. Şehir merkezine yakın piknik alanlarına giderek hafta sonlarınızı eğlenceli, bol güneşli ve hareketli geçirebilirsiniz. Üstelik stresten uzak olmak da cabası... Piknik sepetinizin olmazsa olmazları üzerine koyabileceğiniz kalın ve büyük bir örtü, sepetinizde mutlaka bulunsun. Sinek ve böcek sokmalarına ve son zamanların en büyük sorunlarından biri olan kenelere karşı koruyucu bir merhem veya onları uzak tutacak bir ilaç bulundurmayı ihmal etmeyin. Ayrıca güneşe kendinizi kaptırıp zarar görebileceğinizi de göz ardı etmeyin; bu nedenle yanınızda güneşten koruyucu bir krem mutlaka bulunsun. Bol bol peçete, okumak için kitap ve gazete de aldığınız Pikniğe gidiyorsanız yanınızda mutlaka bulunması gereken bazı eşyalar var. Ancak ilk olarak giyiminize dikkat etmelisiniz. Oyun oynayarak terleyeceğinizden yanınıza hem kendiniz hem de çocuklarınız için mutlaka yedek giysiler ve havlu alın. Doğada bulunan sinek ve böceklerden korunmak için çok kalın olmamakla beraber kollarınızı ve bacaklarınızı koruyacak kıyafetler tercih etmenizde yarar var. Yiyeceklerinizi MAKRO VİZYON 34 MAYIS-HAZİRAN 2012 Yanınıza bunları mutlaka alın: Yer örtüsü, tuz, ıslak mendil, peçete, su, top, ip ve tabi ki çay… MAKRO KAPAK k. bulaşık derdi yo Piknikten sonra n alabileceğiniz Makro’dan satı çok rünlerle piknik KULLAN-AT ü hale geliyor. daha keyifli bir bulacağınızdan emin değilseniz yanınızda mutlaka temiz su götürün. Kır ortamında, toz toprak birbirine karışacağı, çiçek tozları da havayı saracağı için dikkatli olmanızda fayda var. Yiyeceklerinizi doğrayacağınız bıçakları ve çatal-kaşıklarınızı da her defasında temiz suyla yıkayın. Çevreyi koruyun zaman, keyifli ve sorunsuz bir piknik için her şey tamam demektir. Piknikte de beslenmeye dikkat! Piknik denilince hepimizin aklına bol bol yemek yemek ve mangal yapmak geliyor. Ancak aşırıya kaçmamakta fayda var. Bu nedenle piknik sepetinizi etler, kızartmalar ve hamur işleriyle doldurmayın. Daha hafif yiyecekler, minik sandviçler ve taze meyvelerle daha sağlıklı bir piknik yapabilirsiniz. Yemek yiyerek kendinizi şişirmeyeceğiniz için de Piknik mevsiminin en temel sorunlarından biri, beraberinde getirdiği çevresel sorunlar oluyor. Siz bilinçsiz piknikçilerden olmayın. Piknik yaptığınız alanı bulduğunuz gibi bırakmaya özen gösterin. Yanınızda mutlaka çöp ve atıklarınız için ayrıca torbalarınız olsun. Ateş yakacaksanız, giderken tam olarak söndüğünden emin olun. Unutmayın ki pek çok orman yangını unutulan piknik artıklarından çıkıyor.n farklı aktivitelerle daha hareketli zaman geçirebilirsiniz. Daha yağsız etler ve taze sıkılmış meyve sularını tercih edin. Ayrıca et ve tavuk gibi besinleri birbirine temas etmeyecek şekilde paketlemeyi ihmal etmeyin. Aksi bir durum, besin zehirlenmelerine yol açabiliyor. Et ve süt ürünleri gibi çabuk bozulmaya müsait olan besinleri uygun sıcaklıklarda saklamak gerektiğini unutmayın. Bunun için araba buzdolaplarını tercih edebilir veya bu tip besinleri buz kalıplarına sarabilirsiniz. Hijyen önemli... Her yerde olduğu gibi piknikte de hijyen önemli. Sebze ve meyveleri tüketmeden önce temiz suyla yıkamak gerekiyor. Eğer piknik yapacağınız alanda temiz su MAKRO VİZYON 35 MAYIS-HAZİRAN 2012 Makro’nun et ürünleri reyonundan alacağınız birbirinden lezzetli Bende markalı etlerle piknik sofralarınızı şölene dönüştürebilirsiniz. MAKRO GÜNDEM Her bahar gelen konuk Bahar yorgunluğu ve günlük adım sayınızı yükseltmek çok yararlı olacaktır. Asansör yerine merdiven, kısa mesafelerde, taşıt yerine yürümeyi tercih edebilirsiniz. Ayrıca gün aşırı yapacağınız 30 dakikalık yürüyüş ya da bisiklete binme, sizi canlandırır. Böylece güneşin antidepresan Sebze ve meyveler etkisinden de faydalanmış olursunuz. Güneş aynı zamanda ışınlarıyla bizi daha çok ısıttığından daha az enerjiye ihtiyaç duyacaksınız. Bu da iştahınızı kontrol etmenize yardımcı olacak. Dinlenmek lazım Bahar aylarının en güzel tarafı zenginleşen ve lezzetlenen meyve ve sebze çeşitleri. Mevsim meyve ve sebzelerini bolca tüketerek alacağınız vitamin, mineral ve antioksidanlar sayesinde yorgunluktan daha kolay kurtulup güç kazanabilirsiniz. Keyfiniz iyi değil, moraliniz bozuk ve hatta sabah yataktan çıkmaya bile üşeniyorsunuz... Bu bitkinliğin sebebi bahar olabilir. Vücudumuz, karanlık ve kısa kış günlerinde vücut ritmini ve uyku düzenini korumak için melatonin salgılar. Uzun ve aydınlık günlere geçerken ise vücudu hızlandırmak için seratonin salgılanır. Melatonin miktarının günden güne azalmasıyla beraber bir yorgunluk hissi yaşanır. Bu dönem genellikle kısa sürer çünkü vücudumuzda dengeler yeniden kurulmaya başlar. Ancak alacağınız küçük önlemlerle bu dönemi çok daha kolay atlatabilirsiniz. Uzun bir açlıktan uyanan bedeninizi dengeli bir kahvaltıyla doyurmanız da çok önemli. Süt ürünleri ve tahıl içerikli bir besin, güne enerjik başlamanızı sağlar. Tabi ki uzun saatler susuz kalmış bedeninizin su ve meyve suyuyla sıvı dengesini de sağlamalısınız. Hareket edin Kış aylarında iyice hareketsizleşen bedeninizi çalıştırmak Günün ilk saatleri Yataktan kalktığınızda hemen pencereyi açın ve güneş ışınlarını hissedin. Bu halde yapacağınız birkaç küçük egzersiz ve ardından alacağınız kısa bir duş, dolaşımınızı hızlandırıp gün içinde eklem ağrısı çekmenizi engelleyecektir. Kışın yavaşlayan vücudunuzun toksinlerden arınması, birikintilerini atması ve yenilenmesi için su vazgeçilmezdir. MAKRO VİZYON 36 MAYIS-HAZİRAN 2012 Bedensel ve zihinsel sağlık ve yenilenme için dinlenme vazgeçilmezdir. Bu sebeple uyku saatlerinizin çok düzenli olmasına dikkat etmelisiniz. Düzenli uyku, biyolojik ritminizin çok daha çabuk dengelenmesini sağlar. Her sabah aynı saatte kalkmaya ve güneşli bahar sabahlarını kaçırmamaya özen gösterin.n MAKRO SAĞLIK Baharla gelen düşman ALERJİ Bahar gelip de çiçekler açınca, güneş sıcak yüzünü yavaş yavaş göstermeye başlayınca içimiz pozitif enerjiyle doluyor. Ancak doğa kabuğunu yenilerken gözden kaçırmamamız gereken bir tehlike var; alerjiler. Bahara aldanıp da düşmanınıza gafil avlanmayın; polenler havada uçuşurken hapşırmaya başladıysanız ve burnunuz da akıyorsa çoktan eline düştünüz demektir. Bahar aylarıyla birlikte doğadaki yenilenme süreci elbette insanda pozitif etkiler yaratıyor. Kendimizi kırlara atmak, çiçek toplamak, güneşi görmek istiyoruz. Ancak bahar her zaman bu kadar masum değil. Eğer alerjik bir bünyeniz varsa dikkatli olmanızda fayda var. Çünkü polenlerle birlikte çoğu kişi için bahar ayları alerji ayları demek oluyor. Alerji, birtakım yiyecek, ilaç, toz, koku gibi şeylere vücudun gösterdiği aşırı tepki olarak adlandırılıyor. Baharın gelmesiyle birlikte daha sık .Hava kirliliğindeki artış, ultraviyole ışınları, tüketilen besinlerdeki katkı maddeleri, kozmetik ürünler, sık ilaç kullanımı, havasız ortamlar ve sigara, alerjik reaksiyonların artmasına neden olan başlıca unsurlar arasında. MAKRO VİZYON 38 MAYIS-HAZİRAN 2012 görülmeye başlayan alerjilerin belirtileriyse kişiden kişiye değişebiliyor. Burun tıkanıklığı, hapşırma, gözlerde ve burunda akıntı, kızarıklık, yaşarma, boğazda gıcık hissi, öksürük gibi belirtiler, alerjinin habercisi olabilir. Alerjiyi tetikleyen, dışarıdan gelen ve vücudun tepki gösterdiği maddeler… Bunlara genel olarak “alerjen” adı veriliyor. Vücut, hava içinde var olan alerjenlerle karşılaştığı zaman reaksiyon vermeye başlıyor. Alerjinin nedeninin tam olarak ortaya çıkarılabilmesi için sorumlu alerjenin tespit edilmesi gerekiyor. Bunun için de bir uzmana başvurmakta ve önlem almakta fayda var. MAKRO SAĞLIK Alerjiler neden artıyor? Son yıllarda alerjik hastalıklarda çok ciddi bir artış olduğu gözleniyor. Hava kirliliğindeki artış, ultraviyole ışınları, tüketilen besinlerdeki katkı maddeleri, kozmetik ürünler, sık ilaç kullanımı, havasız ortamlar ve sigara, alerjik reaksiyonların artmasına neden olan başlıca unsurlar arasında. Bahar alerjisi olanlar varsa dikkat! Saman nezlesi zamanı geldi Kadın, erkek, genç, yaşlı dinlemeyen alerjiler, herkesi kendine kurban olarak seçebiliyor. Baharla birlikte vücudunuz bir takım ağaç, çim ve yabani ot türlerine karşı tepki vermeye başladıysa halk arasında bilinen adıyla siz de “saman nezlesi” oldunuz demektir. Yani bahar ya da polen alerjisi… Bahar ya da polen alerjisinin belirtileri de bu tepkiler sonucu meydana geliyor. Üst solunum yolları bu maddelere burunda tıkanıklık ve akıntı, hapşırma ve öksürük ile cevap verirken gözlerde sulanma ve kaşıntı başlıyor. Ciltte kızarıklık, kaşıntı, Bahar alerjiniz varsa etkilerini azaltmak için yapmanız gerekenleri de bilmelisiniz. Bunlar neler mi? l Polenler sabah saatlerinde daha çok yayılır. Bu nedenle araba veya evinizin camlarını kapalı turun. Evinizi öğleden sonra havalandırın. l Sabah saatlerinde mümkün olduğunca açık alanlara çıkmayın. Çıkmanız gerektiğinde güneş gözlüğü veya polen maskesi takın. l Polenler giysilerinize yapışabileceği için eve geldiğinizde mutlaka kıyafetlerinizi değiştirin ve sokakta giydiklerinizi silkeleyip kaldırın. l Dışarıdan geldiğinizde mutlaka duş alın, bu sizi çok rahatlatacaktır. l Bol çiçekli, yeşil alanlardan uzak durun ve piknik planları yapmayın. Evde de çiçek bulundurmamanızda fayda var. l Rüzgarlı havalarda kesinlikle dışarı çıkmayın. l Ev ve arabanızın klimasındaki polen filtrelerini değiştirin. ödem ve ürtiker de sıkça rastlanan belirtiler arasında. Vücudu en çok yoran ve etkileyense öksürük ve nefes darlığı ile göğüste hırıltı… Mart ayıyla beraber başlayan saman nezlesi mevsimi, Haziran sonlarına kadar sürebiliyor. Siz sakın ola ki soğuk algınlığı veya normal nezleyle karıştırıp her zaman kullandığınız ilaçlara başvurmayın. Hemen bir uzmana koşun. Polen alerjisi genlerden miras Hele ki o size anne ve babanızdan mirassa… Genetik, alerji konusunda oldukça etkili. Ancak alerjiyi çevresel etkenler de tetikliyor. Nemli ve rutubetli, havası kirli ve sanayileşmiş şehirlerde bu tip alerjilere daha sık rastlanıyor. Düzensiz beslenme de hastalığın tetikleyicilerinden biri. Bu nedenle beslenmenize dikkat etmenizde fayda var.n Boşuna uğraşmayın, bahar alerjisinden kaçamazsınız. MAKRO VİZYON 39 MAYIS-HAZİRAN 2012 Düzensiz beslenme de alerjilerin tetikleyicilerinden biri olabiliyor. Bu nedenle beslenmenize dikkat etmenizde fayda var. MAKRO GÜZELLİK Bahar temizliği pek çok kadının aşina olduğu bir kavram. Her bahar geldiğinde tüm ev temizlenir ve kışın kiri yerini baharın mis kokusuna bırakır. Neden aynı şeyi cildimiz için de yapmayalım ki? Mevsim değişimleriyle birlikte cildimiz de hassaslaşıyor. Kış ayları boyunca soğuk havaya direnen cildimiz, havaların ısınmasıyla birlikte kurumaya, çatlamaya, kızarmaya başlıyor. Bakımlı ve güzel görünmenin birinci koşulu cildi iyi ve doğru Cildinizde bahar tazeliği temizlemekten geçiyor. Ayrıca doğru yapılan cilt bakımları da temizliğin cilası oluyor. Kendi kendinize yapacağınız basit bakımlarla, sağlıklı bir cilde kavuşabilir ve gönül rahatlığıyla baharı ve yazı karşılayabilirsiniz. Özellikle kadınların en çok dikkat ettiği konulardan biri, cilt güzelliği. Kusursuz bir görünüme sahip olmak için cilde çok iyi bakmak gerekiyor. Ancak özellikle kış aylarında, olumsuz dış etkenlere maruz kalan cildimiz çok daha çabuk yıpranabiliyor. İşte bu nedenle mevsim değişimi yaşadığımız bahar aylarında cildinizi güneşli günlere hazırlamanın da zamanı geldi çattı. Kurumuş ve çatlamış dudaklarınızı canlandırmak, cildinizin yağ dengesini düzenlemek, sivilce ve siyah noktalardan kurtulmak, kızarıklıkları yok etmek istiyorsanız MAKRO VİZYON pratik cilt bakımlarıyla işinizi kolaylaştırıyoruz. Cilt tipinizi doğru tespit edin Yağlı veya karma ciltlerin en büyük sıkıntısı, yağ nedeniyle parlaması. Cilt yüzeyinde biriken yağ, sivilcelere sebep olduğu gibi, siyah noktaları da çoğaltıyor. Ayrıca makyajınız da canlılığını koruyamıyor. Bu gibi durumlar için ilk etapta cildinize uygun bir temizleyici ürün ve nemlendirici kullanmanızda fayda var. Öte yandan kullandığınız makyaj malzemelerini de cilt tipinize göre 40 MAYIS-HAZİRAN 2012 seçmelisiniz. Kuru ciltler ise kuruyup pul pul döküldüğü için onların da temizleyici ve nemlendirici seçimini doğru yapması gerekiyor. Yüz temizliği çok önemli Cildinizin sağlıklı ve parlak olması için doğru bir şekilde temizlenmesi çok önemli. Özellikle makyaj yapan kadınların ciltlerini temizlerken çok daha büyük bir çaba sarf etmesi gerekiyor çünkü makyaj kalıntıları ciltte sivilce, siyah nokta ve kırışıklık gibi pek çok soruna neden oluyor. Bu sebeple her gece makyaj temizleyici Cildinizin sağlıklı ve parlak olması için doğru bir şekilde temizlenmesi çok önemli. Özellikle makyaj yapan kadınların ciltlerini İnce çizgiler canınızı sıkmasın temizlerken çok Zamana öyle ya da böyle yenik düşünüyoruz ve yüzümüzde belirmeye başlayan çizgileri durduramıyoruz. Özellikle çok hassas olan göz çevresi daha büyük bir çaba sarf etmesi gerekiyor. Cilt temizleme ürünlerinin çeşitleri Sabun: El temizliği için kullandığımız sabunların yüz temizliği için kullanması doğru değil. Çünkü bu tip sabunların içeriğindeki maddeler, MAKRO VİZYON 41 MAYIS-HAZİRAN 2012 hemen yaşımızı ele veriyor. Ancak zamanı durduramasak da çizgilerin oluşumunu yavaşlatabiliriz. İnce çizgiler, kuru cilde sahip olanlarda daha çabuk beliyor. Bunun önüne geçmek için dikkat etmeniz gereken en önemli husus makyajınızı temizlemeden yatmamak. Bakım kremlerinizi ve evde hazırladığınız basit kürleri, her gün ya da her hafta düzenli olarak kullanmayı ihmal etmeyin. Cilt kızarıklıklarına savaş açıyoruz Mevsim değişimlerinde, özellikle de soğuk havalardan sıcak havalara geçiş döneminde, cilt yüzeyinizde kuruma ve kaşıntılar başlayabiliyor. Bu nedenle özellikle çok sıcak suyla duş almamaya özen gösterin. Çünkü bu durum kızarıklıkların artmasına sebep oluyor. Cilt kızarıklıklarını gidermede yeşil çay ve papatya çayı, en büyük yardımcılarınızdan biri. Bir poşet yeşil çayı D MAKRO GÜZELLİK kullanarak makyaj temizlendikten sonra rutin temizlik işlemine geçilmeli. Yüz temizliğinize başlamadan önce mutlaka ellerinizi yıkamalısınız. Bakteri ve kirlerden kurtulmanız gerekiyor. Cildinizi temizlerken ılık su kullanmaya dikkat edin. Çok sıcak su ve çok soğuk su cildinize zarar verir ve hassaslaşmasına neden olur. Daha sonra kullandığınız temizleyici ürünü cildinize uygulayabilirsiniz. Tüm yüzünüze dairesel hareketlerle uygulama yaptıktan sonra cildinizi durulayabilirsiniz. Kurulama işlemi de oldukça önemli. Cildinize zarar vermeyecek yumuşak bir havlu kullanmalı ve yüzünüzü bu havluyla tampon yaparak kurutmalısınız. ciltteki kirlerin yanı sıra iyi maddelerin de uzaklaşmasına neden oluyor. Fakat cilt temizliği için özel olarak üretilen sabunlar yararlı olabilir. Likit temizleyiciler: Farklı cilt tipleri için üretilen bu tip temizleyiciler, oldukça faydalı. Her cilt tipi için üretilen bu temizleyiciler, cildi temizlerken nemlendiriyor. Kendi cilt tipinize uygun bir temizleyiciyle, her sabah ve akşam cildinizi kirlerden arındırmanız oldukça faydalı olacaktır. Yağlı cilde sahip olanlar cildi yağdan arındıran, koruyan ve aynı zamanda nemlendirici ürünler kullanmalı. Kuru ciltler için, cildi nemlendirici özelliği olan ürünler kullanılmalı. MAKRO GÜZELLİK veya papatya çayını demleyin. Hafif ılık hale geldikten sonra masaj yaparak cildinize sürün. 10 dakika kadar bekledikten sonra durulayıp, kullandığınız nemlendiricinizi cildinize uygulayın. Harita gibi dudaklarla vedalaşın Dudak kuruması güzelliğin önündeki en büyük engellerden biri. Bunun en temel sebeplerinden biri yeterli sıvı alınmaması. Gün içinde bol bol su tüketmenizde büyük fayda var. Öte yandan evde hazırlayacağınız basit peelinglerle de dudak kurumasının önüne geçmeniz mümkün. Bir çay kaşığı bal ile yine bir çay kaşığı toz şekeri karıştırın. Karşımı dudaklarınıza uyguladıktan sonra 15 dakika kadar bekleyin. Daha sonra ılık suyla durulayın. Dudaklarınıza da nemlendirici sürmeyi ihmal etmeyin. El temizliği için kullandığımız Mevsime uygun doğal kürler Bir peeling daha... sabunların yüz temizliği için Bir yemek kaşığı Türk kahvesi ile bir yemek kaşığı süzme zeytinyağını karıştırın. Haftada yalnızca bir gün banyo öncesinde masaj yaparak, göz çevresi hariç cildinize uygulayın. Bu uygulamayla cildinizi canlandıracak ve yenileyeceksiniz. Unutmayın ki, peeling’i göz çevrenize ve yüzünüzün sivilce olan bölümlerine uygulamamalısınız. kullanılması doğru değil. Çünkü bu tip sabunların içeriğindeki maddeler, ciltteki kirlerin yanı sıra iyi maddelerin de uzaklaşmasına neden oluyor. Salatalık maskesi Çuha çekirdeğini kurutup dövün ve toz haline getirin. Kabukları soyulmuş yarım salatalığı ve bir fincan pirinç ununu çuha çekirdeğiyle birlikte yaklaşık 10 dakika kavurun. Karışıma yarım MAKRO VİZYON 42 MAYIS-HAZİRAN 2012 fincan taze sıkılmış elma suyu ve bir çorba kaşığı saf zeytinyağı ilave edin ve krem haline getirin. Yüz ve boyun bölgesine uygulayacağınız bu maske, cildinizin daha güzel ve sağlıklı olmasını sağlayacak. Maskeyi yüzünüzde yarım saat beklettikten sonra ılık suyla yıkayın ve cildinize havluyla, tampon yaparak kurutun. Çilek maskesi Birkaç tane taze çileği ezerek yulaf unuyla karıştırın. Bir adet yumurta sarısı ve iki çorba kaşığı yoğurtla çırparak krem haline getirin. Kuru ciltler için oldukça faydalı ve besleyici olan bu maskeyi cildinizde 20 dakika kadar tutun ve daha sonra ılık suyla yüzünüzü yıkayın. Çilek maskesi, kadınların başlıca kabusu olan kırışıkların azalmasında da büyük rol oynuyor.n MAKRO GÜNDEM Kıș mevsimi boyunca kasvetli havalar ve soğuklar enerjimizi düșürüyor. Güneșe hasret geçen günlerde, çoğu zaman evden dıșarı adım atmak bile istemiyoruz. İște bu nedenle baharla birlikte ruhunuzu tazelemenin vakti geldi. Haydi, șimdi derin bir nefes alın, silkelenin ve kıș mevsiminin boğucu etkisini üzerinizden atın. Güneșli günlere enerji dolu bir “Merhaba!” deyin. 2 Dolabınızı yenileyin Geçmişte annelerimiz her bahar gelişinde dolapları alt üst eder, kışlıkları rafa kaldırır, yazlıkları yerleştirirdi. Şimdi sıra sizde... Dolabınızı da kendiniz ve eviniz gibi tazeleyin. Kışlıklara uzun bir süreliğine veda edin ve yerine yazlıklarınızı çıkarın. Hatta günün moda renklerinden yeni birkaç giysi de alabilirsiniz. Böylelikle bu baharı daha renkli ve keyifli geçirebilirsiniz. Baharla birlikte yüzünü gösteren güneş size de iyi geldi, öyle değil mi? Uzun ve sert geçen kış mevsiminin üzerimizde bıraktığı olumsuz etkilerden arınmanın şimdi tam zamanı. Doğanın kabuk değiştirdiği bu dönemde siz de kabuk değiştirin ve her güne pozitif enerjiyle başlayın... 1 3 Bahar temizliği vakti geldi Değișiklik her yașta ve mevsimde insana iyi gelir. Elbette eski eșyalarınızı atın ve yerine yenilerini alın demiyoruz. Ancak evinizde yapacağınız küçük değișikliklerle kendinizi çok daha iyi hissedebilirsiniz. Örneğin koltukların yerini değiștirin. Duvarınıza renkli bir tablo asın. Birkaç farklı dekoratif objeyle evinize yeni bir hava katın. D Bahar gelince hemen hemen her evde yapılan ilk iş, sıkı ve derin bir temizlik oluyor. Ruhunuzu ve evinizi yenilemek istiyorsanız temizlik yapmak oldukça etkili bir yöntem. İlk olarak evinizi yeni ve cıvıl cıvıl renklere boyatarak baharı karşılayabilirsiniz. Böylece kış boyunca is nedeniyle kararan duvarlarınız aydınlanacak ve eviniz ferahlayacak. Aynı şekilde perdelerinizi yıkayarak kır çiçeklerinin kokusunu evinize getirmek de size iyi gelecek. Farklı renklerde açmış olan bahar çiçeklerini evinizin güneş gören köşelerine yerleştirdiğiniz zamansa bu iş tamam demektir. MAKRO VİZYON Dekorasyonu değiştirin 44 MAYIS-HAZİRAN 2012 MAKRO GÜNDEM 4 Güzel havalarda kendiniz için yapabileceğiniz en iyi şey, güneşin tadını çıkarabileceğiniz yürüyüşler yapmak. 7 Bedeninizi tazeleyin Kış boyunca evden burnunu bile dışarı çıkarmak istemeyenler, size sesleniyoruz! O günler geçmişte kaldı! Şimdi seyahate çıkmanın tam zamanı. Baharın coşkusuna, doğanın cıvıl cıvıl renklerine tanıklık etmek istiyorsanız hafta sonu kaçamakları yapabilirsiniz. Küçük seyahatler sizi kendinize getirecek ve kışın rehavetini üstünüzden atmanıza yardımcı olacak. Kışın aldığımız kilolar sıcak günlerle beraber başımıza bela oluyor. Buna bir son vermek için kolları sıvayın ve bedeninizi tazeleyin. Böylece kendinizi çok daha iyi hissedeceksiniz. İşe ilk olarak daha fazla su içerek başlayabilirsiniz. Lifli gıdalar tüketmeye ve yağlı besinlerden uzak durmaya özen gösterin. Unutmayın, mevsim sebze ve meyveleri yine sizin yanınızda. Bol bol sebze ve meyve tüketmeyi ihmal etmeyin. Böylece vücudunuzdaki toksinleri atacak ve tazelenmiş bir cilde kavuşacaksınız. Hafiflediğinizi hissedeceksiniz. 6 5 Bol bol yürüyün Güzel havalarda kendiniz için yapabileceğiniz en iyi șey, güneșin tadını çıkarabileceğiniz yürüyüșler yapmak. Fırsat buldukça yürüyüșe çıkın ve ciğerlerinizi temiz hava ile doldurun. Böylelikle kendinizi çok daha zinde hissedeceksiniz ve gün içinde enerjiniz de oldukça yükselecek. Spora zaman ayırın... Vaktiniz varsa kendinizi zorlamadan da olsa, mutlaka spor yapın. Spor sayesinde vücudunuz direnç kazanacağı için mevsim değişimi nedeniyle yakalanabileceğiniz hastalıkların riski de azalıyor. Aynı zamanda kış boyunca aldığınız fazla kilolardan kurtulmanın da en etkili yolu, elbette spor yapmak. Seyahate çıkın 8 Arkadaş davetleri Kış boyunca zamansızlıktan ya da türlü bahanelerden ertelediğiniz arkadaş davetleri için en uygun zaman bahar ayları. Ilık akşamlarda arkadaşlarınızla gerçekleştireceğiniz keyifli sohbetler, Değişiklik yemek davetleri her yaşta ve ve mevsimde insana iyi organizasyonlar gelir. Evinizde yapacağınız size bol bol küçük değişikliklerle enerji verecek. kendinizi çok daha iyi Unutmayın hissedebilirsiniz. soğuk günler geride kaldı şimdi güneşin tadını çıkarma zamanı!n MAKRO VİZYON 46 MAYIS-HAZİRAN 2012 MAKRO BİR PORTRE “Taşla konuşan deha” Süleymaniye Camisi Mimar Sinan, Osmanlı topraklarının dört bir yanına yayılmış eserleriyle, dünya sanat tarihine adını altın harflerle yazdırmış bir mimarımız. Kanuni Sultan Süleyman döneminde 19 yıl yeniçeri olarak Osmanlı ordusunda çalıştıktan sonra Osmanlı mimarlığında altın bir çağa imza atan Mimar Sinan, Türk sanatının en önemli ve en çok eser veren isimlerinden biri. Sinan’ın bu kadar özel olmasının sebebi, eserlerinin sayıca fazla olmasından ziyade, kendi döneminin mimari kalıplarını zorlayan evrensel bir mimarlığa varabilmiş olmasıdır. Mimar Sinan Her ne kadar Sinan çok geniş bir coğrafyada eserler vermiş olsa da onu bir İstanbul mimarı olarak tanımlamak daha doğru olur. Çünkü adına kayıtlı 478 yapıdan 337 tanesi İstanbul’da ve çevresinde bulunuyor. Tam adı Sinan bin Abdülmennan olan Mimar Sinan’ın çocukluk ve gençlik dönemleri ya da ailesinin kimliği konusunda fazla bir bilgi olmamakla birlikte, 1512 yılında Kayseri’nin Ağırnas köyünden devşirme olarak Yeniçeri Ocağı’na alındığı biliniyor. Bu bilgiye dayanarak Sinan’ın 15. yüzyıl sonu 16. yüzyıl başında doğduğunu söyleyebiliriz. Mimar Sinan Yeniçeri Ocağı’nda ilk olarak Belgrad Sefer-i MAKRO VİZYON 48 MAYIS-HAZİRAN 2012 Hümayun’una katılmış. Daha sonra sırasıyla, Rodos, Mohaç, Almanya, Irak, Korfu, Pulya ve Boğdan seferlerine katıldığı da biliniyor. Mimar olmayı bu yıllarda kafasına koyduğu belli olan Sinan, Yeniçeri Ocağı’nda da genellikle yapı işlerinde çalışmış. 1530’lu yıllarda ilk eserlerini vermeye başlayan Mimar Sinan, dönemin hassa başmimarı olan Acem Ali’nin ölümü üzerine, 1538 yılında, İkinci Vezir Damat Lütfi Paşa’nın önerisiyle bu göreve atanmış. Bu tarihten itibaren 50 yıl boyunca kesintisiz olarak mimarlık yapan Sinan, emrindeki hassa mimarlarıyla beraber, çok geniş bir coğrafyada, büyük küçük yüzlerce esere imza atmış. Eserleriyle yaşayan bir mimar Her ne kadar Sinan çok geniş bir coğrafyada eserler vermiş olsa da onu bir İstanbul mimarı olarak Selimiye Camisi Mimar Sinan’ın en büyük eseri, 86 yaşında yaptığı ve “ustalık eserim” diye takdim ettiği, Edirne’deki Selimiye Camisi’dir (1575). büyük eseri ise, 86 yaşında yaptığı ve “ustalık eserim” diye takdim ettiği, Edirne’deki Selimiye Camisi (1575). Sinan’ın Osmanlı cami mimarisine getirdiği yeniliklerin yanı sıra külliye planlamasında gerçekleştirdiği yenilikler de çok önemli. Bu kadar büyük eserlerin yanı sıra Sinan’ın restorasyon, tarihi yapıları sebeple Zeyrek Camii ve Rumeli Hisarı civarına yapılan bazı ev ve dükkânların yıkımını sağladı. İstanbul caddelerinin genişliği, evlerin yapımı ve lağımların bağlanmasıyla uğraştı. Sokakların darlığı sebebiyle ortaya çıkan yangın tehlikesine dikkat çekip bu hususta ferman yayınlattı. Günümüzde bile çok büyük bir problem olan bu konuları o zamanlar düşünmesi Sinan’ın ne kadar büyük ve ileri görüşlü bir sanatçı olduğunu göstermeye yeter. Mimar Sinan’ın cami ve külliyeleri dışındaki yapıtları arasında dikkati çeken tek yapıların sayısı da çok fazladır. Sekizgen prizma gövdeli Hüsrev Paşa D Süleymaniye Camisi olduktan sonra verdiği ilk büyük yapıtı kabul edilen Şehzade Mehmet Camisi, aynı zamanda mimari olarak yenilikleri denediği ilk camilerden biri. Bundan sonra da yaptığı her eserde bu yenilikleri kullanarak Osmanlı mimarisine yepyeni bir soluk getirdi. İkinci eser olan Süleymaniye Camisi ise, Mimar Sinan’ın İstanbul’daki en muhteşem eseri. Bu cami, kendi tabiriyle kalfalık döneminde, 15501557 yılları arasında inşa edildi. Mimar Sinan’ın en koruma gibi konularla da uğraşması, onun en ilgi çekici taraflarından biridir. Mimarbaşı olduğu süreçte zaman zaman eski eserleri restore etti. Bu konudaki en büyük çabalarını Ayasofya için harcadı. 1573’te Ayasofya’nın kubbesini onararak çevresine takviyeli duvarlar yaptı ve eserin bu günlere sağlam olarak gelmesini sağladı. Eski eserlerle abidelerin yakınına yapılan ve onların görünümlerini bozan yapıların yıkılması da onun görevleri arasındaydı. Bu MAKRO VİZYON Selimiye Camisi Mihrimah Sultan Camisi 49 MAYIS-HAZİRAN 2012 MAKRO BİR PORTRE tanımlamak daha doğru olur. Çünkü adına kayıtlı 478 yapıdan 337 tanesi İstanbul’da ve çevresinde (batıda Edirne’den doğuda İzmit’e kadar olan topraklar) bulunuyor. Mimar Sinan’ın Mimarbaşı olduktan sonra verdiği üç büyük eser, onun sanatının gelişmesini gösteren basamaklar gibidir. Sinan’ın Mimarbaşı MAKRO BİR PORTRE Șehzade Mehmet Camisi Türbesi, zevkli bir işçiliğin eseri olan oyma taş bezemeleriyle dikkat çeker. Ayasofya Camisi haziresinde bulunan II. Selim Türbesi ise kullandığı pek çok teknik bakımından Sinan’ın en süslü yapılarındandır. Sinan’ın ayrıca köprü, hamam, kervansaray, medrese gibi pek çok farklı yapısı da bulunmaktadır. Mimaride Sinan’ın yeri Mimar Sinan’ın mimarlık tarihi içindeki yeri ve önemi, tasarladığı yapıların sayısı ya da çeşitliliğinden değil, onun yenilikçiliğinden gelir. Osmanlı mimarlığından ortaçağ kalıntılarını kaldıran, mimarlık sanatını akılcı kurallara bağlayan ve Osmanlı mimarlığından ortaçağ kalıntılarını kaldıran, mimarlık sanatını akılcı kurallara bağlayan ve Osmanlı Klasik Dönem mimarlığını doruk noktasına ulaştıran Sinan, yüzlerce yıldır yaşayan eserleriyle bugünlere ulaşmıştır. Osmanlı Klasik Dönem mimarlığını doruk noktasına ulaştıran Sinan, yüzlerce yıldır yaşayan eserleriyle bugünlere ulaşmıştır. Bunların yanı sıra geliştirdiği mimarlık okulunun, ölümünden sonra 150 yıl daha çırakları ve onların yanında yetişen mimarlarca yaşatılmış olması, etkinliğini açık olarak ortaya koyar. Mimar Sinan, vasiyetine uyularak, Süleymaniye Külliyesi’nin kuzeydoğu köşesinde, Mimar Sinan Caddesi’yle Fetva Yokuşu’nun kesiştiği yerde toprağa verilmiştir. Mimar Sinan ve Mihrimah Sultan rivayeti Mihrimah Sultan, Osmanlı’nın “Muhteşem” MAKRO VİZYON Süleymaniye Camisi 50 MAYIS-HAZİRAN 2012 lakaplı büyük cihan padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın Hürrem Sultan’la olan efsane aşkının meyvesidir. Topkapı Sarayı’nda 1522 yılında doğan Mihrimah’a, Farsça’da Güneş ile Ay anlamına gelen adını, babası Sultan Süleyman koyar. Mihrimah Sultan, Sinan’ı bir gün huzuruna çağırarak İstanbul’da güzel bir yerde kendi adına bir külliye yapmasını ister. Mihrimah, Sinan’ın “Nereye yapılmasını arzu edersiniz?” sorusuna “Yerini sen seç” diye cevap verir. Bunun üzerine Mimar Sinan, 1540 yılında Üsküdar’daki Mihrimah Sultan Külliyesi’nin temelini atar. Külliye, 1548 yılında tamamlanır. D MAKRO BİR PORTRE Tam 14 yıl sonra, Mihrimah Sultan 1562 yılında Mimar Sinan’ı bir kez daha huzuruna çağırır ve İstanbul’da kendi adına bir külliye daha yapmasını ister. Bu külliyenin yerini de tıpkı ilkinde olduğu gibi yine Sinan seçecektir. Sinan da ikinci külliye için İstanbul’un en yüksek tepesini seçer. Yeni külliye Edirnekapı surlarının dibine inşa edilecektir. Matematik dehası Sinan, Mihrimah için yaptığı bu iki külliyenin içinde yer alan camilere bir sır da gizlemiştir. Mihrimah Sultan’ın “Güneş’le Ay” anlamına gelen ismine ithaf edercesine yılın sadece birkaç gününde (Nisan ve Mayıs aylarında) bir caminin arka cephesinden güneş batarken diğerinden ay doğmaktadır. Rivayete göre, Mihrimah’a aşık olan Sinan, ona kavuşamadığı için aşkını tüm güzelliğiyle sanatına yansıtmıştır. Her ne kadar, tarihçiler, bu rivayetin kesinlikle doğru olmadığını söylese de bizler için bu iki camiye bakıp, sanattaki yüksek dehayı görüp bu hikayeye inanmak çok heyecan verici. Ayrıca, kimi sanat tarihçilerinin iddialarına göre, Mihrimah Sultan adına yapılan külliyelerin duru, gösterişsiz ve asil duruşuna rağmen içinin alabildiğine aydınlık olmasında da Sinan’ın duygularının izleri sürülebilir. Yine iddialara Üsküdar Mihrimah Sultan Camisi göre, Sinan’ın Mihrimah Sultan’ın eşi Rüstem Paşa için yaptığı caminin çinileri ve süslemelerinin tüm ihtişamına rağmen diğer bütün yapılarının aksine daha karanlık olmasının altında da bu aşkın izleri olabilir. Ancak söylediğimiz gibi, bunların tamamı birer rivayetten ibaret ve konuyla ilgili herhangi bir kaynak yok. Yönetmenliğini Cengiz Özdemir’in yaptığı, 2010 yapımı, “Mimari ve Aşk” adlı belgeselde Sinan’ın hayatı ve eserleri ele alınırken bu konuya da değinilip pek çok tarihçinin görüşü alınıyor. Aralarında en çarpıcı olanı İskender Pala’nın söyledikleri… Mimar Sinan’ın iki cami arasına gizlediği aşkını anlatan Süleymaniye Camisi MAKRO VİZYON 52 MAYIS-HAZİRAN 2012 Prof. Dr. İskender Pala, filmde mecaz bir anlatım kullanıldığını söyleyerek “Mimar Sinan, bir kadına âşık olsaydı bu kişi Mihrimah Sultan olurdu. Bana göre âşıktı ki iki abidede onun ismini bir araya getirdi. Adını kıyamete kadar yaşatacak iki abideye imza attı. Bunu yedi-sekiz sene evvel bir akşamüstü kendi gözlerimle gördüm. İki külliyeyi de gören bir yerde duruyordum, birinden güneş batarken, diğerinden ay doğuyordu. O an gözlerimdeki perde açıldı. Mimar Sinan, bilim adamı olduğu gibi aynı zamanda bir sanatçı. Şairlerle dost. Baki’yle yakın arkadaş. Eserlerinde de şiirsel bir anlatım olması çok doğal” diyor.n MAKRO KONUK Yıllardır pek çok yapımda yer aldınız ve özellikle son dönemde, ekranın aranılan yüzlerinden biri haline geldiniz. Siz oyunculuğunuzu nasıl tanımlarsınız? Oyuncu, keyifle oyununu oynayan kişi. Ben de bunu yapmaya çalışıyorum ve o yüzden de samimiyetimin seyirciye geçtiğini düşünüyorum. Oyunculuğun en sevdiğiniz tarafı nedir? Astronot, karınca, köpek… Her şey olabiliyorsun. Daha güzel bir şey olabilir mi? Kimseyi öldürmeden katil olabilmek çok acayip bir duygu değil mi? Hayatta yapamayacağın her şeyi zihninde tasarlayıp yapabiliyorsun. SARP AKKAYA “Şöhret benim için değil, beni tanıyanlar için bir şey ifade ediyor” Sarp Akkaya, yıllardır televizyon ekranlarında gördüğümüz, son dönemin en yetenekli oyuncularından biri. Tiyatro sahnelerinde, filmlerde ve televizyon dizilerinde başarısını ortaya koyan Akkaya’nın yıldızı, özellikle, bir televizyon fenomeni haline gelen Ezel’le parladı. Bugünlerde, yine büyük bir ilgi gören ve kitleleri ekran başına toplayan Suskunlar’da izlediğimiz Sarp Akkaya, bu dizide ise “Bilal” karakterine hayat veriyor. İkizi Kaya Akkaya ve ablası Esra Akkaya ile 2010 yılında Akkademi Tiyatro’yu kuran ve bu oluşumda da workshop programlarında eğitim veren Sarp Akkaya, son dönemin en başarılı oyuncularından… Sizce, bir oyuncu gerçekten oynadığı rolün etkisi altında kalır mı? Bende olmuyor. Çünkü insanın oynadığı rolün etkisinde kalması ciddi bir hastalık. Oyunculuğu abartmasınlar o kadar. Ben tiyatronun da, oyunculuğun da kutsallaştırılması taraftarı değilim. Kutsallaştırmak, işe zarar veren bir durum. “Oyunculuk kutsaldır”, “Perdeler kapanmaz”. Hayır, o perdeler kapanır, kadifedendir, hiçbir kıymeti de yoktur. Ben 32 yaşında bir tiyatro oyuncusuyum, konservatuar mezunuyum. Hakkını vererek işimi yaptığımı düşünüyorum. Bu konuda ehliyetli ve yetkin biri olarak fikrimi söylemem gerekirse; oyunculuğu kutsallaştıranlar ondan korkanlardır. Bence korkmak yerine tadını çıkarmaya baksınlar. Ablanız ve ikiz kardeşiniz de yakından tanıdığımız isimler. Kardeşlik ilişkileriniz nasıl? Çok kuvvetli, ama ikiz olma durumu anlatılabilir bir şey değil. İkiz olmak büyük güven veriyor insana. Bence dünyanın en güzel şeyi. Keşke Allah herkese nasip etseydi. “Kurtlar Vadisi” dizisi ve “Kurtlar Vadisi Irak” filminde rol almış bir oyuncu olarak; toplumun şiddete bakış açısını nasıl değerlendiriyorsunuz? Diziler insanları şiddete mi yönlendiriyor? Bu durum yapılan dizilerle ya da işlerle ilgili değil, izleyenlerle ilgili. Ülkemizde yapılanın 10-20 kat daha şiddetlisi diğer ülkelerde yapılıyor. Ama suç oranlarına bakarsak, belki bizim daha fazladır. Hollywood diye bir sektör var. Neredeyse dünyayı yöneten bir sektörden bahsediyoruz. Adamlar uçak patlatıyor, birbirlerini öldürüyor. Ama ben bir tek D MAKRO VİZYON 54 MAYIS-HAZİRAN 2012 MAKRO KONUK İkiz olmak büyük güven veriyor insana. Bence dünyanın en güzel şeyi. Keşke Allah herkese nasip etseydi. AKKAdemi Tiyatro paye. Şöhret olmakla, tanınmış bir oyuncu olmak arasında ince bir çizgi var. Ben tanınmış oyuncu olmayı çok isteyen biriyim. Çünkü şöhret olmak için illa oyunculuk yapmanız gerekmiyor. Şöhret benim için değil, beni tanıyanlar için bir şey Akkademi Tiyatro, adından da anlaşılacağı gibi Esra, Kaya ve Sarp Akkaya tarafından kurulan bir eğitim kurumu ve tiyatro. AKKAdemi Tiyatro, akademiye teatral bir gözle yaklaşırken tiyatroya da akademik bir bakış getiriyor. “Kamera Önü Oyunculuk Atölyesi”, “Konservatuvara Hazırlık Sınıfı”, “Yaratıcı Drama Atölyesi”, “Gençlerle Drama Ayölyesi” ve “Senaryo Yazarlığı Atölyesi” gibi eğitimlerin verildiği kurumda, workshop’lar da düzenleniyor. Birbirinden değerli eğitmenler tarafından verilen eğitimler, tüm dünyayla aynı anda ve aynı yere bakan bir tarza sahip. Sınırlarınızı keşfedip aşabileceğiniz ve daha çok merak edip daha çok öğrenebileceğiniz AKKAdemi Tiyatro, İstanbul ve İzmir’de eğitimlerine devam ediyor. Ayrıntılı bilgi için: akkademitiyatro.com Rol aldığı diziler: Suskunlar (2012) Mavi Kelebekler (2011) (Konuk Oyuncu) Ezel (2009-2011) Gece Gündüz (2008) Sürgün Hayatlar (2008) Kurtlar Vadisi Pusu (2007) Şöhret Okulu (2007) Ah Be İstanbul (2004) Bizim Aile (1995) Kaya Akkaya, Esra Akkaya ve Sarp Akkaya bizim ülkemizde mozaikleme diye bir şey görüyorum. Bir gün psikopat bir katili oynadığımda beni bile mozaikleyebilirler! Çocukların kötü etkilendiğini düşünüyorlarsa buna başka bir sınırlama, belki bir saat sınırlaması koymalılar. Mozaiklenmeyi yapılan işe, oradaki emeğe saygısızlık olarak, sansür olarak görüyorum. Sansüre de karşıyım! Tanınır olmak nasıl bir duygu? Ün, şan, şöhret gibi şeyler bana katılmış olarak gördüğüm sıfatlar değil. Çünkü şöhret bizim yarattığımız bir şey değil. O, insanların bize verdiği ifade ediyor. Dolayısıyla hayatımda bir değişiklik yok. 5-10 sene önce nasılsam öyle devam ediyorum. Rol aldığı filmler: Suskunlar’daki rolünüzle ilgili neler söylersiniz? Bilal’i oynuyorum. Nam-ı diğer Sarı. Lakabımı çok seviyorum çünkü herhalde hayatımda bana bir daha “Sarı” denmez. Bilal, 10-12 yaşına kadar mahallenin saf çocuğu. Sonrasında talihsiz bir kaza sonucu ıslah evine giriyor. Orada yaşadıkları şeyler, Bilal’in karakterinde MAKRO VİZYON Labirent (2012) El Yazısı (2012) Pazar - Bir Ticaret Masalı (2007) 180 derece değişikliğe sebep oluyor. Bilal hırslı, düşünmeden hareket eden, intikamı ilk sıraya yerleştiren bir adam haline geliyor. İbo’yla hiçbir zaman kopmamışlar. Mahallenin sevilen, bıçkın delikanlısı. Düşünmeden hareket ediyor. O serseri görüntüsünün ardında ihtiyaç duyduğu dostluğu kardeşliği arayan, onu 56 MAYIS-HAZİRAN 2012 bulduğu zaman da sahip çıkan duygusallığa sahip bir karakter. Gönül rahatlığıyla hepimiz yaptığımız işin altına imza atıyoruz. İyi ki ben bu dizide oynuyorum. Çocukların uğradıkları haksızlık, o çaresizlikleri insanı etkiliyor. Böyle dostluklarınız varsa geçmişinizde, ister istemez kendinizi özdeşleştiriyorsunuz.n MAKRO SAĞLIK Kalp ve damar hastalıklarından korunmak için kolesterol değerlerinin normal seviyelerde olması çok önemli. Üstelik sanılanın aksine, kolesterol sadece ileri yaşlarda değil, hatalı beslenme sonucu erken yaşlarda da görülebiliyor. Kolesterol seviyenizi düşürmeniz ve normal seviyelerde tutmanız için 10 öneriyi sizlerle paylaşıyoruz. KOLESTEROLÜ DÜŞÜRECEK 2. Bol sebze ve meyve tüketin ÖNERİ 1. Kolesterol ölçümü yaptırın Hiçbir sorununuz olmasa bile, 20 yaşında başlamak üzere her 5 yılda bir kolesterol ölçümü yaptırmalısınız. Damar sertliğine yakalanma riski yüksek olan kişilerinse, doktor tavsiyesiyle çok daha sık ölçüm yaptırması gerekiyor. Eğer kolesterol değerleriniz yüksek çıkarsa, doktor muayenelerinizi asla aksatmamalı ve gerekiyorsa ilaç tedavisine devam etmelisiniz. Çünkü ilaçlar, kalp krizi ve felç gibi riskleri oldukça azaltıyor. Ana ve ara öğünlerinizi günde 5 porsiyon sebze ve meyve içerecek şekilde planlayın. 3-4 kaşık sebze yemeği, bir adet meyve (örneğin muz veya elma), 3-4 adet küçük meyve (erik, kiraz veya kayısı), 1 kase meyve salatası ve 1 bardak taze sıkılmış sebze ya da meyve suyu 5 porsiyona denk geliyor. 3. Kurubaklagiller ağırlıklı beslenme Taze sebze ve meyvelerle beraber kuru baklagiller ağırlıklı beslenmeye özen gösterin. Kızartmalardan olabildiğince kaçının ve kırmızı et yerine beyaz et ya da az yağlı kırmızı et yemeyi tercih edin. Karaciğer, böbrek gibi yağ oranı yüksek etlerden de uzak durun. Ayrıca kullandığınız tuz miktarını da olabildiğince düşürmenizde fayda var. Tuzlu konserveler, mayonez, tereyağı, kuyruk yağı, cips gibi gıdalardan kesinlikle uzak durmalısınız.D MAKRO VİZYON 58 MAYIS-HAZİRAN 2012 MAKRO SAĞLIK 4. Bitkisel sterollerden faydalanın Beyin, kalp, Bitkisel steroller, kolesterolle benzer yapıda olup, bitkisel kaynaklı sterollerdir. Bunlar kolesterol emilimini azalttıkları için son zamanlarda adını sıkça duyuyoruz. Bu steroller, mısırözü yağı, zeytinyağı gibi bitkisel yağlar ve yağlı tohumlarda doğal olarak bulunuyor. Yapılan araştırmalara göre, günlük 2-2,5 gram bitkisel sterol tüketildiğinde, kolesterol oranı yüzde 10 oranında azalıyor. bağırsak, sinirler ve 5. Sigaradan uzak durun Ancak kolesterol Sigara kalp ve damar hastalıkları riskini arttırdığı gibi, kötü kolesterol seviyesinin artmasına ve iyi kolesterol değerlerinin azalmasına neden oluyor. Pek çok hastalığa zemin hazırlayan sigaradan uzak durmanızda fayda var. karaciğer başta olmak üzere tüm vücudumuzda bulunan kolesterol, yaşam için gerekli olan bir madde. 7. Spor şart değerlerinin normal Kolesterol değerlerinizi kontrol etmenin bir başka yolu da spor yapmak. Çünkü spor, iyi kolesterol değerlerini yükseltiyor, kötü kolesterol değerlerini ise düşürüyor. Düzenli egzersiz yapmayı alışkanlık haline getirirseniz, kolesterol değerlerinizi kontrol altında tutmanız çok daha kolay olacaktır. Yürüyüş, koşu, yüzme, bisiklet gibi sporlar, kolesterol seviyenizi dengede tutmanızı sağlıyor. seviyelerde tutulması gerekiyor. 8. Kronik hastalıklarınız mı var? 6. Alkol de zararlı Karaciğer, böbrek hastalıkları, diyabet, hipotiroid gibi kronik hastalıklarınız varsa kolesterol konusunda çok daha dikkatli olmalısınız. Çünkü bu tip uzun süreli hastalıklar yüksek kolesterole neden olabiliyor. Tedavinizi aksatmayın, diyetinizi uygulayın ve düzenli olarak doktor kontrolüne gidin. Alkol de aynı sigara gibi, kötü kolesterolün yükselmesine neden oluyor. bu nedenle alkol alımını da durdurmalısınız. 9. İdeal kilonuzu koruyun Kötü kolesterol seviyenizi düşük tutmak ve sağlıklı bir yaşam için, ideal kilonuzda olmanız çok önemli. Eğer kiloluysanız, bir beslenme uzmanının önerileri doğrultusunda diyet yaparak fazla kilolarınızdan kurtulmalısınız. Kolesterol seviyesi, kişinin sağlığı için risk oluşturacak seviyeye geldiyse acil olarak düşürülmesi ve gerekli önlemlerin alınması gerekiyor. MAKRO VİZYON 60 MAYIS-HAZİRAN 2012 10. Stresten uzak durun Çağımızın hastalığı olan stres, sadece ruhsal değil, pek çok fiziksel hastalığın da nedeni. Kalp krizi riskini arttıran stres, kolesterol seviyesini de dengesizleştiriyor.n MAKRO BESLENME Doğru ve dengeli beslenmenin sağlığımız için önemini hepimiz biliyoruz. Gün boyunca tükettiğimiz gıdalar, hem kısa hem de uzun vadeli olarak tüm hayatımızı ve yaşam kalitemizi etkiliyor. Bu durum güzelliğimiz için de geçerli. Güzelliğinizle büyülemek istiyorsanız, siz de vitamin ve minerallerin, sebze ve meyvelerin gücünden faydalanın. Doğru gıdaları tüketerek ışıl ışıl bir cilde, bakımlı tırnaklara ve parlak saçlara sahip olabilirsiniz. Doğru besinlerle cildim ışıl ışıl Cildimizin ve saçlarımızın güzel görünmesi için pek çok kozmetik ürünü ve bakım kürleri kullanıyoruz. Ancak şunu hatırlamanızda fayda var: Ne sürdüğünüzden çok ne yediğiniz önemli. Çünkü, cilt ve saç güzelliğinde dengeli beslenme, sürülen kremlerden çok daha önemli. MAKRO VİZYON Cilt hücrelerinin dostu: Omega 3 Cilt sağlığı için en önemli yağlar olan Omega 3 ve Omega 6, cilt hücrelerini saran zarı güçlendiriyor ve cildin daha genç ve pürüzsüz görünmesini sağlıyor. Cilt üzerindeki yaraların enfeksiyon kapmasını da 62 MAYIS-HAZİRAN 2012 engelleyen bu yağlar, yaraların çabuk iyileşmesine yardımcı oluyor. Omega 3 yağının eksikliği, cildin kurumasına ve çabuk yaşlanmasına neden oluyor. Cilt güzelliği için hayati öneme sahip olan Omega 3, yağlı balıklar ve deniz ürünlerinin yanı sıra, ceviz, badem, soya filizi, kuru fasulye, nohut, mısır, mısır unu, marul, lahana ve brokolide bulunuyor. D MAKRO BESLENME Sıkı bir cildin sırrı Cildin sıkılaşması ve kırışık oluşumunun yavaşlamasında, C vitamini, selenyum ve su, büyük role sahiptir. Yapılan araştırmalar, kolojen sentezi için gereken sinyali C vitamininin oluşturduğunu gösteriyor. Doku hücrelerinin aralarındaki boşlukları dolduran, son derece esnek yapıdaki lifsi bir protein olan kolojen, yaşın ilerlemesiyle beraber esnekliğini kaybettiğinden cilt sarkıp kırışmaya başlıyor. Kırışık oluşumunu olabildiğince geciktirmek için C vitamini büyük öneme sahip. Sıklıkla yediğimiz taze sebze ve meyveler, C vitamini için çok iyi birer kaynak. Koenzim Q10 Vücutta doğal olarak oluşan Koenzim Q10, vücuttaki enerji üretimi için gereklidir ve özellikle kalp gibi yüksek enerji tüketen dokularda bolca bulunur. Bilim adamları, Koenzim Q10’in diyabet, Parkinson rahatsızlıkları, kolesterolü düşürme ve migren ciddiyetini azaltma tedavilerinde faydalı olduğunu söylüyor. Koenzim Q10, aynı zamanda bir antioksidan ve yaşlanmayı geciktirici özellikleri bulunuyor. Bu bakımdan, özellikle son yıllarda Koenzim Q10’i takviye olarak almak, pek çok hekimin tavsiyesi. Sadece cilt için değil, vücudumuzdaki hayati organlar içinde gerekli olan Koenzim Q10, yorgunluk için de birebir. Bir güzellik mucizesi: Su Sebze ve meyveler sayesinde ışıldayan bir cilt ve pırıl pırıl saçlara sahip olabilirsiniz. Bakımlı tırnakların sırrı Sağlıklı tırnakların formülü çok basit: Kalsiyum, magnezyum, D vitamini ve çinko. Eğer vücudunuzda bu vitamin ve minerallerin eksikliği varsa, tırnaklarda soyulma ve kırılma gibi problemler ortaya çıkar. Bu da sağlıksız ve güzelliğinize gölge düşüren tırnaklar anlamına gelir. Bakımlı tırnaklar için güneş ışığı ve zeytinyağı tüketimi çok önemli. Bunların yanı sıra, yeşil yapraklı sebzeler, süt ürünleri ve bazı kuruyemişlerin de beslenme programı içinde dengeli bir şekilde tüketilmesi gerekiyor. MAKRO VİZYON 64 MAYIS-HAZİRAN 2012 Su, vücudumuzdaki her türlü faaliyet için gerekli olan temel kaynaklardan biri ve belki de en önemlisi. Ancak unutmayın ki, su cilde en son ulaşır. Yani vücudunuz için yeterli miktarda su tüketmiyorsanız, cildiniz bu durumdan, diğer organlara oranla çok daha fazla etkilenir. Cildinizin susuz kalmaması için her gün ortalama 1.5-2 litre su tüketmeniz gerekiyor. Su, cildinizin, daha düzgün, yumuşak ve esnek olmasını sağlayarak cildinizi pürüzsüz bir hale getirir. Işıl ışıl bir cilde sahip olmak istiyorsanız, yapmanız gereken ilk iş, her gün düzenli olarak, önerilen miktarda su içmek. D MAKRO BESLENME vitamini, bu vitaminlerin başında geliyor. Çünkü daha önce de belirttiğimiz gibi C vitamini, kolojen dokunun oluşmasında rol oynuyor ve cildi sıkılaştırıyor. E vitamini ise antioksidan etkisiyle kırışık oluşumunu yavaşlatıyor. Kozmetik firmalarının da özellikle kırışık karşıtı kremlerinde kullandığı E vitamini, cilt için mucizevi bir etkiye sahip. Cildin sıkılaşmasında önemli rol oynayan A vitamini ile aynı zamanda kan dolaşımınızı düzenleyebilirsiniz. Buzdolabındaki güzellik mucizeleri A vitamini ve Omega 3, cildi akneye karşı bir kalkan gibi koruyor. Seçtiğiniz besinler, cildiniz üzerinde tahmin edemeyeceğiniz bir etkiye sahiptir. Bu sebeple, beslenmeye dikkat etmek güzellik için çok önemli. Yediğiniz besinler sayesinde, hiçbir kozmetik ürününün sağlayamayacağı kadar parlak ve genç bir cilde kavuşabilirsiniz. İçten gelen güzelliğin sırrı besinlerde gizli. Göz alıcı saçlar B grubu vitaminlerinden olan biotin, özellikle saç ve tırnak sağlığı için yararlı bir vitamin. Bu sebeple pek çok kozmetik ürününün de içeriğinde bulunan biotin, diğer B vitaminleri gibi karbonhidrat proteini ve yağların enerjiye dönüşümünde rol alıyor. Birçok enzimin yapısına giren biotin, besinlerin vücut için faydalı olmasını sağlıyor. Süt, yumurta, balık, patates, soya, ceviz ve fındık, biotin içeren gıdalardır. Ayrıca biotin eksikliği, saç dökülmesine, kepeğe ve saçların aşırı yağlanmasına da neden oluyor. Ispanak Önemli mineraller ve antioksidanlar bakımından zengin olan ıspanak, ciltte kırışık oluşumunu engelliyor. Mükemmel bir A vitamini kaynağı olan ıspanak, cilt hücrelerinin kendini yenilemesine de yardımcı oluyor. Vitamin desteği Güzel bir cilt için tüm vitaminlerin pek çok faydası var ancak C MAKRO VİZYON 66 MAYIS-HAZİRAN 2012 Yoğurt Her insanın güçlü tırnak ve dişler için kalsiyuma ihtiyacı vardır. En önemli kalsiyum kaynaklarından biri olan yoğurt aynı zamanda çinko da içeriyor. Çinko ise ciltteki kızarıklıkları geçirmek için birebir. Kivi C vitamini bakımından en zengin meyvelerden biri olan kivinin 1 tanesi, günlük C vitamini ihtiyacının neredeyse tamamını karşılar ve sadece 42 kalori içerir. Havuç Beta karoten deposu olan havuç, cildin pürüzsüz olmasını sağlıyor. Domates Domatesin içeriğinde bulunan likopenin en önemli özelliği, cildi pek çok çevresel faktörden koruması.n MAKRO GÜNDEM Metabolizmayı hızlandırmanın yolları Vücudunuzu aç bırakmamak, kaliteli protein Yaz ayları yaklaşırken, fazla kiloların da yası tutulmaya başlıyor. Sağlıklı bir şekilde kilo vermek ve daha sonra kilonuzu kontrol altında tutmaksa metabolizmayı hızlandırmakla doğru orantılı. Yaş ilerledikçe metabolizma yavaşladığı için aldığınız kilolar da vücudunuza yerleşiyor. Ancak bu durumu tersine çevirmek elinizde. Metabolizmanızı hızlandırmak ve yaza fit olarak girmek istiyorsanız size bazı tavsiyelerimiz var. Metabolizma hızınız pek çok faktöre göre değişebiliyor. Bunda, yaşınız, cinsiyetiniz, boyunuz, kilonuz, uyku düzeniniz ve sağlık durumunuz oldukça etkili. Metabolizmanızı hızlandırarak kilonuzu kontrol altında tutmak istiyorsanız işe ilk olarak kendinizi ve vücudunuzu tanıyarak başlamalısınız. kaynaklarından faydalanarak kas üretimini arttırmak, acı tüketmek, egzersiz yapmak metabolizmayı hızlandırmanın en kolay yolları. Hızlı metabolizma=Kilo kaybı Sık sık yürüyün Metabolizmanızı hızlandırmak istiyorsanız daha çok hareket etmeye başlamanız gerekiyor. Fiziksel aktivitenizi arttırmadığınız sürece yağa dönüşecek olan kalorilerin yakılmasında zorluk çekersiniz. Bu nedenle sık sık yürümenizde, çoğu yerde merdivenleri de yürüyerek çıkmanızda fayda var. Evde kendi kendinize minik egzersizler yaparak güne başlamayı alışkanlık haline getirebilirseniz metabolizmanızı da harekete geçirebilirsiniz.D Kışın günlerin kısalması ve hareketin azalması nedeniyle doğal olarak yavaşlayan metabolizmamızı hızlandırmak kilo vermenin en sağlıklı yolu ve aslında hiç de zor değil. Günlük hayatta alışkanlık haline MAKRO VİZYON getireceğiniz bazı küçük davranışlar, metabolizmanızı hızlandırmanızı ve kalıcı olarak kilo kaybetmenizi sağlıyor. Vücudunuzu aç bırakmamak, kaliteli protein kaynaklarından faydalanarak kas üretimini arttırmak, acı tüketmek, egzersiz yapmak metabolizmayı hızlandırmanın en kolay yolları. 68 MAYIS-HAZİRAN 2012 MAKRO GÜNDEM Sabah kahvaltısı, öğle yemeği ve akşam yemeğini her gün aynı saatlerde yemeye özen gösterin. Ara öğün olarak meyve, kuru yemiş çeşitleri ve yoğurt tüketebilirsiniz. Düzenli ve az yemek yiyin Spordan sonra yemek önemli Düzenli beslenmek, sağlıkla ilgili her türlü konuda hayati önem taşıyor. Metabolizmayı hızlandırmak için de düzenli beslenmek elbette başrolde. Tabi düzenli beslenirken her öğün tıka basa yemek yemekten bahsetmiyoruz. Sabah kahvaltısı, öğle yemeği ve akşam yemeğini her gün aynı saatlerde yemeye özen gösterin. Ara öğün olarak meyve, kuru yemiş çeşitleri ve yoğurt tüketebilirsiniz. Düzenli şekilde yemek yediğiniz zaman metabolizmanız da sürekli olarak çalışır ve böylece daha fazla kalori yakmış olursunuz. Eğer spor yapıyorsanız ki bu metabolizmayı hızlandırmak adına en faydalı davranışlardan biridir; spor yaptıktan sonra 1-2 saat içinde yemek yemenizde fayda var. Spor esnasında metabolizmanız hızlanmış olacağından yağ yakımı da daha fazla olacaktır. metabolizma hızını kontrol ettiğinden daha hızlı kilo vermenize yardımcı olur. Doğru pişirme, doğru miktar Metabolizmayı hızlandırmak adına doğru besinleri tüketmek kadar, besinleri doğru pişirmek ve elbette doğru miktarda tüketmek de oldukça önemli. Bu nedenle yemeklerin uygun şekilde pişirilmesi ve küçük porsiyonlarda tüketilmesi gerekiyor. Tiroid değerlerinizi kontrol ettirin Ailenizde genetik olarak tiroid problemi varsa veya siz tiroidinizin yavaş çalıştığından şüpheleniyorsanız mutlaka kontrol ettirin. Bir sorun varsa tedavi edilebilir ve sağlıklı tiroid bezi, MAKRO VİZYON Bu besinleri es geçmeyin Patates, pirinç, havuç, mısır, muz ve kuru üzüm, metabolizmayı hızlandıran besinler arasında yer alıyor. Gün içinde bu besinleri tüketmeye özen gösterin. Öte yandan acı seviyorsanız işiniz çok kolay; yemeklerinizde kırmızı acı biber kullanarak avantaj sağlayabilirsiniz. Kırmızı acı biberin metabolizmayı hızlandırdığı uzmanların da sık sık tekrarladığı bir gerçek.n 70 MAYIS-HAZİRAN 2012 Unutmamanız gerekenler l Günün ilk öğünü olan kahvaltıyı kesinlikle ihmal etmeyin. Kahvaltılık tahıl gevrekleri ile güne başlamak, sağlıklı ve pratik bir tercihtir. Zenginleştirilmiş B vitaminleri içeriği ile hem sizi güne hazırlar hem de gün içinde iştahınızı kontrol altında tutar. Ayrıca yüksek posa içeriği sayesinde, sindirim sistemini hızlandırır. l Günlük su tüketiminizi 2 litreye çıkarın ve bu miktarı gün içine yayın. l Günde iki şişe doğal maden suyu içmek, kalori almadan kalsiyum almanızı sağlıyor ve kalsiyumla zenginleşen beslenme programınız, metabolizmanızı hızlandırıyor. l Basit şeker ve karbonhidrat tüketmemeye özen gösterin. l Öğün sayınızı 5 ila 7 öğün (Önerilen, 3 ana, 3 ara öğün) arasında tutun ancak az az ve sık sık yiyin. l Farklı besinler tüketerek beslenin. l Lifli gıdalar tüketmeye özen gösterin. l Ekmek seçiminizi, tam buğday, kepekli, çavdarlı, posa içeriği yüksek olanlardan yana yapın. MAKRO BEBEĞİM En güzel bebek için en güzel oda Bebek yolda ve sizin için en güzel dönem başlıyor. Bir tarafta minik yavrunuza kavuşacak olmanın heyecanı, diğer tarafta da onu karşılayacak odanın hazırlanması… Bebeğinizi kucağınıza almak için gün sayarken diğer taraftan da onun odasının hazırlıklarını yapmak çok büyük bir mutluluk. Yeni gelen bebekle beraber anne ve babanın hayatında yepyeni bir dönem başlar ve daha önceki hayatlarına veda ederler. Bu yeni hayata “merhaba” derken durumun en eğlenceli kısmı da bebeğin odasını hazırlamaktır. Anne ve babayı bu süreçte tatlı bir telaş sarar. Çünkü bebekleri için hem güzel, hem sağlıklı hem de ergonomik bir oda hazırlamak isterler. MAKRO VİZYON Odanın hangi renge boyanacağı, karyola, gardırop ve tekstil ürünlerinin seçimi… Her bebek odası, anne ve baba tarafından ince ince düşünülerek hazırlanır ve kuşkusuz sonuç olarak ortaya en güzel bebek odası çıkar. Ancak bu telaş içinde gözden kaçan bazı noktalar olabiliyor. Bu sebeple biz de yeni anne-baba adayları için küçük bir rehber hazırladık. Duvarlara özen gösterin Bebeğinizin odasının duvarları için 72 MAYIS-HAZİRAN 2012 kullanacağınız malzemeyi seçerken dikkat etmeniz gereken en önemli nokta, duvarların hava almasını sağlayacak malzemeler kullanmanız. Tercihinizi rengarenk duvar kağıtlarından yana kullanmak isterseniz, duvarlardan en azından birinin boya olmasına dikkat edin. Ya da duvarların alt kısmını duvar kağıdıyla kaplayıp üst kısımda boya tercih edebilirsiniz. Kullanacağınız boyanın da doğayla dost, su bazlı bir boya olmasına dikkat edin çünkü bu tip boyalar, boya D MAKRO BEBEĞİM Güvenlik önlemleri endüstrisinde standart olarak kullanılan birçok malzemeden arındırılmıştır. Ayrıca boyanın kolay silinebilir olmasına da dikkat edin. Duvar kağıdı seçiminde de dikkat etmeniz gereken noktalar var: Öncelikle vinil duvar kağıtlarından kaçınmaya çalışın. Onlar yerine yenilenebilir kaynaklardan (bambu, rafya, pirinç, keten) elde edilen duvar kağıtlarını tercih edebilirsiniz. Renk konusuna gelirsek… Duvarların renginin çok sert bir renk olmamasına özen gösterin; pastel tonları tercih edin. Bebeğinizin rahat ve huzurlu hissetmesi için sadece duvarlar için değil mobilya ve hatta tekstiller Bebeğiniz ilk aylarda size muhtaç olarak yatağında yatıyor olacak ancak ilerleyen aylarda hareketleri artacak ve her yeri karıştırmaya başlayacak. Bu sebeple şimdiden bazı güvenlik önlemleri almanızda fayda var: l Duvara monte edilen aksesuarları, bebeğinizin yatağından olabildiğince uzak olan bölümlere yerleştirin. l Elektrik tesisatınızın bebeğinizin (günler geçtikçe çocuğunuzun) kolayca ulaşamayacağı yerlerden geçecek şekilde olduğunda emin olun. Ama eğer bunu yaptıramıyorsanız da kapaklı prizler seçebilirsiniz. Ayrıca kablolu elektrik aksamlarının, bebeğinizin kolayca çekemeyeceği şekilde kablolarının saklanmasına özen gösterin. l Özellikle bebek odasına eşya seçerken mobilyaların tırmanılamayacak boyutlarda olmasına dikkat edin. Aksi takdirde, çocuğunuz, ilk yaşından sonra bunlara rahatlıkla tırmanıp düşebilir. için de yumuşak renkleri seçmenizde fayda var. Sağlığı için… l Bebeğinizin odasının zemininin parke zemin olmasını tercih etmenizde fayda var. Üzerine ise, temizlemesi kolay, anti-bakteriyel bir halı serebilirsiniz. Duvardan duvara serilen halılar ise, bebekte alerjik reaksiyonlara neden olabileceği gibi, mikrop oluşumuna da çok müsaittir. l Odada kullandığınız tüm mobilyaların mümkünse ahşap olmasına özen gösterin; metal malzemeden olabildiğince kaçının. Metal malzemeler, etraflarında oluşan manyetik alandan dolayı insanın kendini yorgun hissetmesine ve uykusunun kaçmasına neden olabiliyor. l Odanın aydınlatması da önemli bir nokta. Bu sebeple öncelikle, olabildiğince bol güneş ışığı alan bir oda seçmelisiniz. Böylece bebeğiniz güneş MAKRO VİZYON 74 MAYIS-HAZİRAN 2012 ışığından bolca faydalanabilir. Ancak uykusunun bölünmemesi için de camlara güneş ışığını engelleyen perdeler asmalısınız. Bebek odasında, çok parlak olmayan ve direkt bebeğin gözüne gelmeyecek, beyaz veya sarı ışık kullanabilirsiniz. Örneğin lambaderler bunun için çok uygun olur. Karyola seçimi Karyolanın korkuluklarının yuvarlak hatlı olması ve keskin olmaması çok önemli. Korkulukların boyunun ise, bebeğin ayağa kalktığında düşmesini engelleyecek boyda olmasına ve çubuklarının arasının çok geniş olmamasına dikkat etmelisiniz. Korkulukları indirilip-yükseltilebilir olan karyolalar işinizi kolaylaştıracaktır. Ayrıca karyoladaki mekanizmaların bebeğiniz tarafından kolayca sökülmeyecek olduğunu da kontrol etmelisiniz. Karyolanın içine, özellikle anti-bakteriyel ve doğal kauçuktan imal edilmiş, orta sertlikle bir yatak tercih edebilirsiniz.n MAKRO SAĞLIK Oyun oynamayan çocuklar şişmanlıyor! 21’inci yüzyılda tüm dünya obeziteyle savaşıyor. Sağlıksız beslenme, katkılı gıda maddeleri, mevsiminde tüketilmeyen meyve ve sebzeler, yemeklerde kullanılan yağ oranı ve yanlış pişirme teknikleri, önü kesilemeyen kilo sorunlarını beraberinde getiriyor. Özellikle çocukluk döneminde başlayan obezite, yalnızca çocukların sağlıksız beslenmesiyle ilgili bir durum değil, oyun alanları daralan çocuklar hareketsizlik nedeniyle obezitenin ellerine düşüyor. Öte yandan hamilelik döneminde anne adayının beslenme biçimi de bir çocuğun obeziteyle karşı karşıya kalmasına sebep olabiliyor. Uzmanlar 21. yüzyılla beraber daha az oyun oynayan çocukların şişmanladığını söylüyor. ‘Ne ilgisi var?’ diye düşünebilirsiniz, ancak çağımızda fiziksel aktivitesi giderek azalan ve oyun alanları daralan çocuklar, sağlıksız beslenme ve katkılı gıdaların tüketimiyle birlikte önü kesilemez bir kilo sorunu yaşıyor. Obeziteye varan bu sorun, çocukların geleceğini de riske atıyor. Pasif çocuk eşittir şişman çocuk Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) MAKRO VİZYON 76 MAYIS-HAZİRAN 2012 yaptığı araştırmalar, obeziteden muzdarip çocuklar için çarpıcı bir gerçeği gözler önüne seriyor. Özellikle şehirde yaşayan çocukların giderek pasifleşmeye başladığı, bunun da risk faktörü olduğuna dikkat çekiliyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan pek çok ülkede çocukların üçte ikisinden fazlasının yeterince aktif olmadığı tahmin ediliyor. Oysa aktif olmak, çocukların kas uyumunu geliştirmelerine, sağlıklı kemikleri, kasları ve eklemleri korumalarına, kilo almamalarına ya da mevcut kilolarını korumalarına, kalp ve bağırsakların da sağlıklı çalışmasına yardımcı oluyor. Birçok neden var! Elbette her anne-baba içgüdüsel olarak çocuğuna yemek yedirme eğilimi içinde. Hatta hafif toplu bebeklerin ‘tosun’ diye sevildiğini düşünürsek zayıf çocuk makbul bile değil. Ancak zayıf olmak kadar D MAKRO SAĞLIK kilolu olmak da sağlık açısından oldukça tehlikeli. Öte yandan çocukların şişmanlamasına neden olan etken yalnızca beslenme değil elbette. Çevresel, fizyolojik, genetik, metabolik ve psikolojik pek çok etken, çocuklarda obeziteye yol açabiliyor. Bunun önüne geçmekse zor değil. Bir uzmana başvurabilir ve çocuğunuzun yaşam biçimini, bu durumu göz önüne alarak şekillendirebilirsiniz. Bilgisayara sınır koyun! Çocuklardaki şişmanlığın en büyük nedenlerinden biri de alınan fazla enerjinin harcanamaması... Oyun alanlarının kısıtlı olması, bilgisayar ve televizyon karşısında geçen saatlerin artması nedeniyle hareketsizleşen çocuklar giderek şişmanlıyor. Bu nedenle çocuğunuza oyun oynayabileceği alanlar yaratın, onu harekete teşvik edebilmek için onunla birlikte siz de oyun oynayın. Bilgisayar kullanımına ise sınır koyun. Ayrıca, çocuğunuzu kemik gelişimine de katkı sağlayacak spor aktivitelerine yönlendirin. 0-1 yaş dönemi Bu dönemde yapılan her şey, bebeğin yaşam boyu beslenme alışkanlıklarının temelini oluşturuyor. Anne sütünün her konuda ne kadar önemli olduğunu artık biliyoruz. Bu durum obezite için de hayati önem taşıyor. İlk 6 ay sadece anne sütü alan çocuklarda şişmanlık daha az görülüyor. “Tombul çocuk sağlıklıdır” anlayışıyla aşırı beslenen bebeklerde yağ hücre sayısı arttığından sonuç şişman bir çocukluk ve sağlıksız bir yetişkinlik dönemi oluyor. Hamilelik dönemine dikkat! Beslenmede bu yanlışları yapmayın Çocuğunuzun obez olmasını istemiyorsanız beslenme konusunda dikkat etmeniz gereken bazı noktalar var. Örneğin çocuğun ihtiyacından fazla enerji almaması gerekiyor. Öte yandan öğün atlamamak da oldukça önemli, öğün atlayan çocuklar açlık hislerini abur cubur yiyeceklerle bastırmaya çalışıyorlar. Çocuğunuzu fast-food tarzı aşırı kalorili ve besin değeri düşük yiyeceklerden uzak tutmalısınız. Bebeklik döneminden itibarense bol sebze ve meyveyle beslemelisiniz. Anne karnındaki bir çocuğun ilerideki sağlık durumu, anne adayının bu dönemde nasıl beslendiğiyle de doğru orantılı. Hamilelik döneminde basit şeker tüketimi yüksek olan bir annenin çocuğunda obeziteye daha çok rastlanıyor. Bu nedenle anne adaylarının uzmanlara danışarak beslenmesi büyük önem taşıyor. Genetik de etkili Anne ve babası şişman olan çocukların şişman olma olasılığı elbette ki daha fazla. Öte yandan çocukların beslenme alışkanlıklarının ailesine göre şekillendiğini de göz ardı etmemek gerekiyor. Aşırı yemek yiyen, çok yağ tüketen bir ailenin çocuğu da bu şekilde besleneceğinden şişman olma olasılığı çok yüksek. Duygusal açlığın sonu şişmanlık Duygusal açıdan aç olan çocukların daha çok yemek MAKRO VİZYON 78 MAYIS-HAZİRAN 2012 yediklerini biliyor muydunuz? Doyma dürtüsü iki yönlü. Duygusal açlıkla doyum ve fiziksel açlıkla doyum ilişkilerine psikolojide de geniş olarak yer veriliyor. Bu konuda yapılan araştırmalar da, birçok şişman çocukta ruhsal açıdan sıkıntılar olduğunu işaret ediyor. Yaşadığı ortamda huzursuz ve mutsuz olan çocuklar daha çok ve daha sık yemek yedikleri için şişmanlıyor. Bu nedenle çocuğunuzdan ilginizi ve sevginizi esirgemeyin. Sorunlarını dinleyin, onunla her zaman sağlıklı bir iletişim kurmaya özen gösterin.n MAKRO GEZİ Alexander Nevski Katedrali 545 metre rakımıyla Avrupa’nın en yüksek başkentlerinden biri olan Sofya, çok çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir şehir. Özellikle Osmanlı ve Bizans döneminden kalma muhteşem tarihi mekanları ve kaplıcalarıyla gezi tutkunlarının mutlaka görmesi gereken bir nokta. Tarih boyunca her zaman içli dışlı olduğumuz bu şehirde kendinizi yabancı hissetmeyeceksiniz. BALKANLARDAN BİR ESİNTİ SOFYA Banya Bașı Camisi MAKRO VİZYON Tarihi M.Ö. 7. yüzyıla kadar uzanan Sofya, o zamandan itibaren pek çok büyük devletin sınırları içinde yer almış. İlk olarak Serdi adında Trakyalı bir kabile, bugünkü merkezi kendine vatan edinmiş. Ancak Romalıların ardı ardına zaferler kazandığı dönemde Trakyalıların bağımsızlığı sona ermiş ve şehir Roma hakimiyeti altına girmiş. Romalılar şehre Serdika adını vermişler ve bu dönemde bölge, önemli bir ticari ve idari merkez haline gelmiş. Romalıların ardından Slavların hakimiyetine giren şehir Sredets ismini almış ve geniş alana yayılmış olan Orta Çağ Bulgar Devleti’nin önemli askeri, siyasi ve kültür merkezi haline gelmiş. 80 MAYIS-HAZİRAN 2012 Bulgar Devleti’nin Osmanlı hakimiyetine girmesiyle Sredets yani Sofya da 13. yüzyılın sonlarında, 19. yüzyılın ortalarına kadar Osmanlı Devleti’nin egemenliği altında kalmış. Güzelliğiyle meşhur olan bu şehir, Osmanlı’nın büyük hayranlığını kazanmış. Osmanlı hakimiyetinin sona ermesinden sonra, coğrafi konumundan ve ekonomik gelişmeye elverişli olduğundan, Bulgaristan’ın başkenti ilan edilen şehrin altyapısının gelişmesine ulusal önem verilmiş. Şehirde çok sayıda bulunan arkeolojik anıtlar, sanat eserleri ve savunma tesisatları, eski Serdika’nın önemli ve gelişmiş bir merkez olduğunu ortaya koyuyor. D MAKRO GEZİ Görmeden dönmeyin! Çeşitli mimari tiplerini bir arada bulunduran Sofya’da ilk durak kesinlikle Alexander Nevski Katedrali olmalı. Şehrin sembolü sayılan bu yapı, 1912 yılında Neo Bizans tarzında inşa edilmiş. Bulgaristan’ın özgürlüğü uğruna hayatını kaybetmiş 200 bin Rus askeri anısına yapılan kilisede, devamlı yanan meşalesiyle Meçhul Ulusal Tiyatro Askerler Anıtı da bulunuyor. Kilisenin orta bölümü mozaiklerle, vitray camlarla, mermer, ahşap oymalar ve fresklerle dolu. Yer altı türbesinde ise 9. yüzyıl ile 18. yüzyıl arası ikonaların sergilendiği İkona Müzesi yer alıyor. Aziz Sofia Kilisesi ise Balkanlar’daki erken Hıristiyan döneminin en önemli örneklerinden biri. Kilise, 14. yüzyılda şehre “kutsal bilgelik” anlamına gelen “Sofia” adını vermiş. Aziz Sofia Kilisesi, size hemen Ayasofya’yı hatırlatabilir. Çünkü bu kiliseyi de İstanbul’daki Atasofya’yı yaptıran Bizans İmparatoru Jüstinyen inşa ettirmiş. Osmanlı döneminde camiye dönüştürülen yapı, depremlerden etkilenerek terk edilince tekrar Ortodoks kilisesine çevrilmiş. Rila Dağları’nın kuzey batısında, başkent Sofya’ya 117 kilometre uzağında bulunan Rila Manastırı, 10. yüzyıldan kalma Kutsal İvan’a adanan bir yapı. Rila Manastırı yüzyıllarca Bulgar kültürünün merkezi olmuş. Bugünkü bina 1834-1837 yılları arasında inşa edilmiş ve 1.200 freskle süslenmiş. Antik Roma kenti Serdika’nın kalıntıları arasında yer alan Aziz Rila Manastırı George Rotunda Kilisesi ise, 4. yüzyıldan kalma bir başka eski yapı. Kilise, zarif mimarisi ve Ortaçağ freskleriyle ünlü. Muhteşem kubbesi UNESCO tarafından koruma altına alınan kilise, müze olarak hizmet veriyor. 82 İmparatorluğu’nun izlerini taşıyan Sofya’da Kaplıcalarıyla ünlü Hıristiyan ve İslam 500 yıl Osmanlı hakimiyetinde kalmış olan bu şehirde hala Osmanlı’nın izlerini görmek mümkün. Bunlardan en önemlisi ve büyüğü, dokuz kubbesi bulunan Büyük Cami. 1496 yılında inşa edilen bu D kültürünün iç içe Sofya MAKRO VİZYON Osmanlı MAYIS-HAZİRAN 2012 geçtiğini görebilirsiniz MAKRO GEZİ Müzesi, Ulusal Tarih Müzesi, Ulusal Tabiat Bilimleri Müzesi ve Etnografya Müzesi’ni gezi programınıza ekleyebilirsiniz. Parlamento Binası, Ulusal Kütüphane ve Ulusal Tiyatro da dikkatinizi çekecek noktalar olabilir. Ayrıca Sofya’da bulunan geniş bulvarlar ve parklar, sadece Sofya halkını değil, turistleri de ağırlıyor. Güneşli bir günde, Borissova Gradina Parkı’nda güzel bir gün geçirebilir ya da İskar Nehri’ne giderek günün yorgunluğunu atabilirsiniz. Ne yenir? Sofya ortak bir kültürü paylaştığımız, mutlaka gidilip görülmesi gereken bir şehir. Uzun bir tarihi paylaştığımız bu topraklarda karşınıza oldukça tanıdık yemekler çıkıyor ve hatta ortak bir yemek kültüründen bile bahsedebilir. Sofya restoranlarında, bazen bizim mutfağımızda bulunan bazen de kendilerine özgü yemekler bulmanız mümkün. Kebabcheta (Kebap), Kavarma (Kavurma), Sarmi yapı, tüm görkemiyle konuklarını ağırlamaya devam ediyor. Başka bir Osmanlı eseri olan Banya Başı Camisi ise, mimarisindeki zarafetle dikkat çekiyor. Bu caminin hemen yanında bulunan Banya Hamamları, seramik mozaikleri ve renkli cepheleriyle sizi karşılıyor. Banya Hamamları’nı gördükten sonra, Bulgaristan’ın en ünlü kaplıca merkezi olarak neden Sofya’nın görüldüğünü hemen anlayacaksınız. Farklı alternatifler Sofya, sadece tarihi mekanlarıyla değil, müzeleri bakımından da zengin bir şehir. Eğer vaktiniz varsa, Arkeoloji MAKRO VİZYON Rila Dağları 84 MAYIS-HAZİRAN 2012 (Sarma), Gyuvech (Güveç), Shopska (Çoban Salatası), Tarator, ayran ve boza, ortak yemeklerimizden. Tabi Bulgarlara özgü, “Erik Yahnisi” ve “Tokana Raztokano” da denenmesi gereken yemekler arasında.n Bunları unutmayın! l Bulgaristan’ın uluslararası telefon kodu 359, Sofya’nın alan kodu ise 2. l Bulgaristan’ın yaklaşık 8.5 milyonluk nüfusunun yüzde 10’unu Türkler oluşturuyor. l Alışveriş merkezleri Vitosha Bulvarı, Graf Ignatiev Caddesi, Rakovski Caddesi civarında toplanmış. Shipka Caddesi, Oborishte ve Sarı Stefano civarındaki küçük butikler yer alıyor. Pitrotska Caddesi ise araç trafiğine kapalı küçük dükkanların ve kafelerin olduğu hoş bir mekan. l Sofya’ya gitmek için pek çok alternatifiniz var. Özel aracınızla, otobüsle, trenle ya da uçakla Sofya’ya gidebilirsiniz. MAKRO ÇOCUK MAKRO VİZYON 86 MAYIS-HAZİRAN 2012 MAKRO ÇOCUK MAKRO VİZYON 88 MAYIS-HAZİRAN 2012 MAKRO TARİF Muska Böreği Malzemeler: 2 adet yufka 250 gram kıyma 1 adet soğan 1 tatlı kaşığı dolma fıstığı 1 tatlı kaşığı kuş üzümü 2-3 sap maydanoz Tuz, karabiber, tarçın Kızartma yağı Hazırlanışı: Bir tavada, küçük parçalar halinde doğradığınız soğanları pembeleşene kadar kavurun. Ardından fıstıkları ve kıyma ilave edin. Kıyma iyice pişince, yıkamış olduğunuz kuş üzümlerini ve baharatları ekleyin ve bu harcı bir kenarda soğumaya bırakın. Yufkayı önce ikiye sonra da boyuna şeritler halinde kesin. Muskaların büyüklüğünü kendi arzunuza göre belirleyebilirsiniz. Şeritlerin en baş kısmına soğuyan harçtan bir miktar koyun ve muska şeklinde sarın. Yufkaların en ucunu suyla ıslatarak kapatın. Hazırladığınız muska böreklerini, arzunuza göre kızgın yağda ya da hafifçe yağlayarak fırında pişirebilirsiniz. İnegöl Köfte Malzemeler: 1 kilo dana kıyma 2 çay kaşığı karbonat 1 tatlı kaşığı tuz 1 orta boy soğan Hazırlanışı: Köfteyi yapmadan bir gün önce kıymayı çektirin. Kıymaya karbonat karıştırarak iyice yoğurun ve buzdolabında bir gün bekletin. Soğanı rendeleyin ya da mutfak robotundan geçirin. Buzdolabından çıkardığınız kıymaya soğanı ve tuzu ekleyip iyice yoğurun. Karışımdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp ince uzun bir şekil verin. Köftelerinizi ızgarada pişirdikten sonra servis edebilirsiniz. MAKRO VİZYON 90 MAYIS-HAZİRAN 2012 MAKRO TARİF Vișneli Tart Malzemeler: 1 paket margarin ya da tereyağı 2 adet yumurta 1 su bardağı toz şeker 1 paket kabartma tozu Aldığı kadar un Yarım kilo vişne (ayıklanmış; dondurulmuş da olabilir) Üzeri için: 1 adet yumurtanın sarısı Hazırlanışı: Margarini geniş bir kaba alın. Yumurta, toz şeker, kabartma tozu ve aldığı kadar unla yoğurun. Hazırladığınız hamurdan portakal büyüklüğünde bir parça ayırıp kalan hamuru tart kalıbına eşit şekilde yayın. Üzerine vişneleri dizin. Ayırdığınız hamurdan küçük parçalar koparıp elinizle yuvarlayarak ince ve uzun şeritler hazırlayın. Şeritleri tartın üzerine enlemesine ve boylamasına dizerek kafes şekli verin. Kafes şeklindeki hamurların üzerine yumurta sarısını sürün. Önceden ısıtılmış 180-200 derece fırında, üzeri kızarana kadar pişirin. Tart yaparken dikkat edilmesi gereken pek çok nokta var. Bunlardan en önemlisi, tartın içine girecek yumurta, tereyağı gibi sıvı malzemelerin soğuk olması. Malzemeleriniz ne kadar soğuk olursa sonuç o kadar başarılı olur. Hamurunuz hazır hale geldikten sonra da, mutlaka parşömen kağıdına sarıp buzdolabında en az 1 saat bekletin. Ne kadar hızlı yaparsanız yapın, hazırlanışı esnasında malzemeler yavaş yavaş oda sıcaklığına yaklaşmaya başlar. Bu dinlendirme esnasında bütün malzemeler tekrar eski soğukluğuna geri döner ve çok daha iyi sonuç alırsınız. Zeytinyağlı Enginar Malzemeler: 6 adet enginar 1 adet haşlanmış, küp küp doğranmış patates 1 adet haşlanmış, küp küp doğranmış havuç 1 avuç haşlanmış bezelye içi 2 adet orta boy soğan 3/4 su bardağı zeytinyağı 1 tatlı kaşığı toz şeker 1 adet limon 7-8 dal dereotu ve tuz Hazırlanışı: Enginarların saplarını ve kabuklarını soyarak içini iyice temizleyin. Limon suyuyla ovarak yıkayın ve bir tencereye yerleştirin. Küçük parçalar halinde doğradığınız soğanları biraz zeytinyağı ekleyerek kavurun ve içine bezelyeleri, küp küp doğranmış havuç ve patatesleri ekleyin. 10 dakika kadar pişirin. Tencereye yerleştirdiğiniz enginarların üzerine pişirdiğiniz karışımı ekleyerek toz şeker ve tuz serpin. Limon suyunu, yarım bardak su ve zeytinyağını ilave ederek orta ateşte 25-30 dakika pişirin. Enginarlar yumuşayınca bir tabağa alın. Üzerine kıyılmış dereotu serpiştirip servis yapabilirsiniz. MAKRO VİZYON 92 MAYIS-HAZİRAN 2012 MAKRO ÖDÜLLÜ BULMACA 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 SOLDAN SAĞA 1) Tarlada kalan ürün - Genelge, sirküler - Dingil. 2) Tanrıtanımaz kimse - İrade kaybı - Türk müziğinde bir usul. 3) Paranın ticaretteki satın alma gücü - İri gövdeli bir hayvan Molibden’in simgesi. 4) Elektrik direnç birimi - Asma familyası. 5) Kale korkuluğu Derviş selamı - Sayıların ilki. 6) Temel besin maddesi - Binek hayvanı - Kuruyarak içi boşalmış olan - Merdiven. 7) Canlı bir varlığın içinde bulunduğu doğal veya maddi şartların bütünü - Azarlama. 8) Yüce - Arının yaptığı - Bedenin dış yüzü - Atların tırnaklarına çakılan demir parçası. 9) Yılaşırı Kayak - Bir nota. 10) Makro’nun Nisan ayında mağaza açtığı, elmasıyla ünlü ilimiz - Ülkücülük. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1) Öğrenci - Kuyruk sokumu. 2) Gelecek - Mercanlardan oluşmuş halka biçimindeki adacık. 3) Sporda en üstün derece - Giysi, giyecek, urba. 4) Yazın esen mevsim rüzgarı Duman lekesi. 5) Sevimli, neşeli - Eski Türklerde vezir. 6) Boyun eğme Anlam. 7) Esir - Bir nota. 8) Bayrak - Bir bitki türü Lityum’un simgesi. 9) Bir nota - Erkek torunlar. 10) Süt çocuğu sesi - Küçük para torbası. 11) Sıvı - Para yatırılan ve çekilen yer. 12) Dalkavuk - Vilayet. 13) Arsenik’in simgesi - Dil, zeban. 14) Görüntüyü kaydeden cihaz - Tüketicinin piyasadan mal çekmesi. 15) Sporda durum veya sonuç Yazı yazma aracı. MAKRO VİZYON 94 MAYIS-HAZİRAN 2012 Bulmacayı doğru çözüp gönderen ilk 30 okuyucumuza, Fa’dan deodorant, kolonya ve roll-on armağan ediyoruz. Ad Soyadı Doğum Tarihi Meslek Adres : ........................................ : ........................................ : ........................................ : ........................................ : ........................................ ......................................... ......................................... Telefon (cep) : ........................................ (iş) : ........................................ (ev) : ........................................ E-mail : ........................................ POSTA ADRESİ: Makro Market A.Ş. Saray Mah. Gıdacılar Cad. No:11 PK: 06980 Kazan-Ankara / Tel: (0312) 815 47 05 MAKRO VİZYON l MAYIS HAZİRAN 2012 SAYI 30
Benzer belgeler
Mayıs - Haziran 2010 Sayı:18
Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu)
Hünkar Sibel Görel
[email protected]