EYLÜL 2013 - Turkish Technic
Transkript
EYLÜL 2013 - Turkish Technic
GÜNDEM Merhaba Arkadaşlar, Bir yaz mevsiminin daha sonuna yaklaşıyoruz. Bu, bizim için hareketli bir sezona doğru yaklaşmak anlamına geliyor. Yoğun bir izin döneminin sonunda kendimizi yenileme fırsatı bulduğumuzu, izin kullanma imkânı bulamayan arkadaşlarımızın da bir an önce bu haklarını değerlendirerek kendilerine ve ailelerine yeterince vakit ayırabileceklerini umuyorum. Birkaç ayı sınav heyecanı içinde geçiren çocuklarımıza yeni eğitim-öğretim döneminde başarılar diliyorum. Sınav döneminde belki onlardan daha fazla heyecanlanan anne ve babaların da kendilerine her türlü desteği vereceklerine inanıyor ve sınav sonuçlarından bağımsız olarak her çocuğumuzda iftihar edebileceğimiz özellikler bulunduğunu fark etmelerini diliyorum. Bu sayede kendine güvenen, geleceğe ümitle bakan nesillerin sayısı daha da artacaktır. Sektörümüzde insan kaynağı ve insan faktörünün kalitesi hepimizin malumudur. Her zaman olduğu gibi önce insan diyoruz, çalışanımızı da bu anlamda sadece kendisi değil ailesi ile beraber bir bütün olarak görüyor ve büyük ailemizin bir parçası olduğunu düşünüyoruz. ‘Önce insan’ şiarımız doğrultusunda çalışanlarımızı geliştirecek, onlara katkı sağlayacak her türlü olumlu çabayı destekleyeceğimizi ve bu konuda sizlerden de sürekli geri bildirim beklediğimizi bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Bilindiği gibi ortaya çıkmakta olan yeni yapılanmalarla ve tesislerle arz edilebilen bakım onarım kapasitesi büyürken kaliteli büyüme ve genişlemenin de önemli ölçüde insan kaynağına, bilgiye, sürekli gelişim ve değişime, araştırma ve geliştirmeye bağlı olduğunun farkındayız. Ar-Ge ve yenilikler için hizmet sektöründe de önemli ölçüde fırsat olduğunun bilincindeyiz. Bu bakış açısıyla teknoloji kullanımı ve yenilikleri hizmet kalitemizi destekleyen önemli bir faktör kılmayı hedefliyoruz. Bu konuda yakın zamanda aldığımız sonuçları dergimizde sizlerle paylaşacağız. Özellikle yeni tesislerdeki yeni uygulamalarımızın ve ileri teknolojinin getirilerini, çevre duyarlılığımızın gurur verici sonuçlarını sizler de göreceksiniz. THY Teknik A.Ş. olarak 5-7 Eylül 2013 tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan 11. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Şurası’na katılacağız. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından düzenlenen bu organizasyonun ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Eylül ayı içerisinde biri küresel, diğeri yerel olmak üzere iki özel günü art arda kutlayacağız. Bunlardan ilki Dünya Barış Günü. 1982’den bu yana her 21 Eylül günü dünya genelinde gerçekleştirilen etkinliklerle kutlanan, dünya barışına adanmış bu günün dünyamızda yaşanan savaşların son bulması için bir milat olmasını diliyorum. Her yıl 26 Eylül günü kutladığımız Türk Dil Bayramı ise Adriyatik’ten Çin’e kadar uzanan geniş bir coğrafyada farklı ağızlarla da olsa konuşulan Türkçe’nin özleşmesi, zenginleşmesi ve yayılması adına son derece önemli bir etkinlik. Bu vesile ile bu her iki anlamlı gününüzü de kutluyorum. Hepinize esenlikler diliyorum, Doç. Dr. İsmail Demir Genel Müdür 01 02 İÇİNDEKİLER 04 TEKNİK’TEN HABERLER 09 10 eğitim ÇEVRE 04 18 20 EMNİYET KÖŞESİ RÖPORTAJ 08 22 HABOM’da son durum HABER YAYIN THY TEKNİK A.Ş. Medya Reklam Halkla İlişkiler Şefliği Ferhat Yenibertiz (Medya, Reklam & Halkla İlişkiler Şefi) Pınar Yılmaz (Yayın Koordinatörü, Uzman) Cemal Gökgöz (Medya, Reklam & Halkla İlişkiler, Muhabir) 24 BİLGİ TEKNOLOJİLERİ 12 26 16 12 15 16 HAVACILIK DÜNYASINDAN TEKNOLOJİ ÖZEL RÖPORTAJ 26 20 BİZDEN 28 GEZİ-YORUM 30 Sahibi THY TEKNİK A.Ş. Doç. Dr. İsmail DEMİR (Genel Müdür) 30 SAĞLIK REHBERİ 28 THY TEKNİK A.Ş. Katkıda Bulunanlar Abdullah Enes Bolat Emre Kara YAPIM GODE İSTANBUL Alev Aktaş (Yayın Grup Direktörü) Songül Kurnaz (Yapım Koordinatörü) Ulaş Atay (Editör) Meltem İşleyen (Art Direktör, Kapak Tasarım) Asım Hocagil (Grafik Uygulama) Jülide Türkay (Redaksiyon Editörü) Fotoğraflar İstanbul Fotoğraf Atölyesi (İF Atölye) Baskı ve Cilt Bizim Matbaa GODE İSTANBUL Al Karanfil Sokak No: 5 Levent / İstanbul godeistanbul.com 444 02 90 04 TEKNİK’TEN HABERLER “Siz Güvenle Uçun Diye” Basketbol Turnuvası başlıyor Türk Hava Yolları Spor Kulübü’nün organize ettiği THY Spor Basketbol Turnuvası 9 Eylül Pazartesi günü başlıyor. Türk Hava Yolları ve THY Teknik A.Ş.’nin sponsorluğunda üçüncüsü bu yıl düzenlenen, Türk Hava Yolları, THY Teknik A.Ş., HABOM A.Ş. ve tüm Türk Hava Yolları iştirak şirketlerinden çalışanların katılabileceği turnuva için başvuruların 4 Eylül 2013 Çarşamba akşamına kadar yapılması gerekiyor. Skytech ekibi olarak, basketbol turnuvasına katılacak tüm takımlarımıza başarılar dileriz. Sektörde bir ilk olacak olan “Siz Güvenle Uçun Diye” konulu fotoğraf belgeselinin çekimleri 22-26 Temmuz 2013 tarihleri arasında THY Teknik A.Ş. hangarlarında yapıldı. Beş gün süren çekimler, dünyanın çeşitli yerlerinde çektiği fotoğraflarla birçok sosyal sorumluluk projesine imza atan, yurtiçinde ve yurtdışında sergiler açan, dünyaca ünlü fotoğraf sanatçısı Niko Guido ve ekibi tarafından gerçekleştirildi. Gerçekleştirdiği fotoğraf projelerinde hep insan odaklı olduğunu ve fotoğraf karelerinde insanın insanca yaşadığı bir dünya ile ilgili mesajlar vermeye çalıştığını hatırlatan Niko Guido, “THY Teknik A.Ş. Medya Reklam ve Halkla İlişkiler Bölümü’nden bu proje ile ilgili teklif geldiğinde, daha önce Türkiye’de yapılmamış insan odaklı bir çalışmaya imza atacağımız için çok mutlu oldum. Beş gün süren çalışmalar sırasında huzur ve güven içinde çalışan insanlarla; çalışanların mutluluğu için çabalayan, kafa yoran yöneticilerle tanıştım. Kısacası dünya standartlarında, insana önem veren bir kurum için bu projeyi gerçekleştirmek beni çok mutlu etti” dedi. Teknolojinin en üst seviyesinde hizmet veren, uçuş emniyetinin önemli aşaması olan uçak bakımının yapıldığı THY Teknik A.Ş.’de gerçekleştirilen belgesel sırasında, uçak bakım ve onarımının ötesinde, makine insan ilişkisini yansıtan rutin ve geleneksel çalışmalardan farklı olarak, bilgiyi, ruhu, sevgiyi, kendine güveni ve havayolunu tercih edenlerin güvenilirliğini yansıtan kareler yakalandı. Yoğun emek harcanarak gerçekleştirilen fotoğraf belgeseli çekimleri, yakında gerçekleşecek organizasyonlarla daha büyük bir anlam kazanacak. Barış Kartalı Projesi imzalandı Dört adet Barış Kartalı uçağının C ve D bakımlarının HABOM tesislerinde, küçük tamir bakımlarının ise THY Teknik A.Ş. tesislerinde yapılmasını içeren Barış Kartalı Projesi karşılıklı müzakereler sonucunda imzalandı. Yine bu anlaşma kapsamında ilk uçağın teslimatından sonra iki yıl boyunca Türk Hava Yolları, Hava Kuvvetleri Komutanlığı pilotlarına ve teknisyenlerine eğitim, mühendislik ve lojistik desteği verecek. İlk uçağın teslimatının bu yılın sonuna doğru, ilk uçağın C bakımının Haziran 2014’te ve D bakımının da Ağustos 2014’te yapılması planlanıyor. İmza törenine Türk Hava Yolları Eğitim Başkan Vekili Muhittin Hasan Uncular, Proje Yöneticisi Ahmet Yıldırım, Mali ve İdari İşler Müdürü Özgür Kaymaz ile Boeing yetkilileri katıldı. Türk Hava Yolları’nın filosunda bulunan Boeing 737-700 uçaklarının güçlendirilmiş gövdesine ve Boeing 737-800 uçaklarının kuyruk ve iniş takımlarının kullanıldığı daha gelişmiş elektronik cihazlara sahip olan Barış Kartalı uçakları havada yakıt ikmali yapabiliyor. Uçaklar ayrıca çok yüksek irtifada on saat uçabilme özelliğine de sahip. Necmettin Erbakan Üniversitesi’nden ziyaret Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Rektör Yardımcısı, Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın, Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şerafettin Erel ve bir grup öğretim üyesi, THY Teknik A.Ş. Genel Müdürü Doç. Dr. İsmail Demir’i makamında ziyaret etti. Ziyaret sırasında, Necmettin Erbakan Üniversitesi öğrencilerinin THY Teknik A.Ş.’de staj yapma imkânları başta olmak üzere, gelecekte yapılması planlanan olası projeler hakkında fikir alışverişinde bulunuldu. Görüşmeye THY Teknik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Fazıl Çiftçi ve Genel Müdür Danışmanı Halil Tokel de katıldı. Çiftçi, ziyaret sonrasında konuklara THY Teknik A.Ş. hangar ve atölyelerini gezdirerek, şirketin faaliyetleri ve geleceğe yönelik projeleri hakkında bilgi verdi. THY Teknik A.Ş. ile Freebird komponent pool anlaşması imzaladı Freebird Havayolları ve THY Teknik A.Ş. beş yıllık bir komponent pool hizmetleri anlaşması imzaladı. Freebird Havayolları’nın 2014’ten itibaren tüm A320 filosu için komponent pool hizmetini kapsayan anlaşması, geniş bir yelpazede komponent tedariği ve onarımını içeriyor. THY Teknik A.Ş., Freebird Havayolları’na ait A320 filosunun da eklenmesi ile bölgede 500’den fazla uçağa hizmet vermeye başlayacak. 05 06 TEKNİK’TEN HABERLER THY Teknik A.Ş. Bayramlaşma bayrağı Türkiye’nin töreni II. Hangar’da zirvesinde yapıldı Türk Hava Yolları Ailesi’ne yeni katılan 25 kişilik uzman ekip, Türk Hava Yolları ve iştirak şirketlerini daha yakından tanıma amacı ile düzenlenen oryantasyon kapsamında 29 Ağustos 2013 tarihinde THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret etti. Ekibe, THY Teknik A.Ş.’nin uzman yetkilisi tarafından Zafer Orbay Toplantı Salonu’nda bir sunum yapıldı. Hangarları gezen ve uçak bakım-onarım faaliyetlerini yakından görme imkânı bulan uzman ekip, daha sonra Türk Hava Yolları’nın diğer iştirak şirketlerini yakından tanımak üzere THY Teknik A.Ş.’den ayrıldı. Uzun yıllar trekking ve dağcılık yapan, çeşitli organizasyonlara katılan THY Teknik A.Ş. Satınalma ve Lojistik Başkanlığı İç Satınalma Şefi Sadettin Köse, 15-21 Ağustos 2013 tarihleri arasında Ağrı Dağı tırmanışını gerçekleştirdi. Yoğun fırtına ve tipide; buzul çözeltilerinin sesleri arasında, buzullardan akan şelalelerden geçerek, Ağrı Dağı’nın zirvesine ulaşan Köse ve ekibi, 5.137 metre yüksekliğe THY Teknik A.Ş. bayrağını dikti. Zirveye tırmanışın çok heyecanlı olduğunu söyleyen Köse, bu tırmanışı, evliliklerinin 20. Yılı nedeniyle eşine ithaf ettiğini söyledi. Sadettin Köse, 16-17 Şubat 2013 tarihinde Kayseri Erciyes Dağı’na tırmanmış ve orada da THY Teknik A.Ş. bayrağını dalgalandırmıştı. Atlasjet de THY Teknik A.Ş.’yi seçti THY Teknik A.Ş. ile Atlasjet arasında, on yıla kadar uzatılabilir beş yıllık bir parça desteği anlaşması imzalandı. A320 ailesi 15 uçaktan oluşan Atlasjet filosunun tamamını kapsayan anlaşma, ATA Chapter’ı bazında parça tedariki ve tamirinden oluşuyor. Atlasjet’e parçalar, 103 ülkede 234 destinasyona uçan Türk Hava Yolları’nın geniş uçuş ağı avantajı ile İstanbul’dan ulaştırılacak. Parçaların tamir ve bakımı ise İstanbul’daki THY Teknik A.Ş. tesislerinde gerçekleştirilecek. Acil durum tatbikatı yapıldı Nevşehir’den konuklar THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret etti Türk Hava Yolları Nevşehir Satış Müdürlüğü tarafından organize edilen THY Teknik A.Ş. ziyareti 25 Ağustos 2013 Pazar günü gerçekleştirildi. Nevşehir Valisi Mehmet Ceylan, Kırşehir Valisi Özdemir Çakacak, Türk Hava Yolları Nevşehir Satış Müdürü Osman Taha Küçük ve acentelerin üst düzey yetkililerinden oluşan 14 kişilik misafir grubu, THY Teknik A.Ş.’nin uzman ekipleri tarafından B Kapısı’nda karşılandı. Hangarların ve atölyelerin gezilmesinden sonra konuklara, THY Teknik’in kabiliyetleri, yurtiçindeki ve yurtdışındaki müşteri portföyü hakkında detaylı bilgi verildi. Gezinin sonunda, başta Nevşehir ve Kırşehir valileri olmak üzere tüm katılımcılar, kendilerine gösterilen misafirperverlikten dolayı THY Teknik A.Ş. yöneticilerine teşekkürlerini iletti. Türk Hava Yolları’na ilk adım Her yıl olduğu gibi bu Ramazan Bayramı’nda da THY Teknik A.Ş. Ailesi bayramlaşmak için bir araya geldi. Genel Müdür Doç. Dr. İsmail Demir, genel müdür yardımcıları, yöneticiler ve çalışanların katıldığı bayramlaşma töreni II. Hangar’da yapıldı. Törende konuşan İsmail Demir, tüm çalışanların, aileleri ile birlikte huzur dolu bir bayram geçirmesini dilediğini söyledi. Bayramın ülkemize ve dünyaya huzur getirmesi ve bayramın bayram coşkusu içinde yaşanmasını temenni ettiğini dile getiren Demir, tüm personel ile tek tek bayramlaşarak çikolata ikramında bulundu. 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu gereği yapılması zorunlu tatbikatlardan biri olan acil durum boşaltım tatbikatı, 20 Ağustos günü, tüm personelin katılımı ile THY Teknik A.Ş. VIP Hangarı’nda gerçekleştirildi. Tatbikat esnasında tahliyeden sorumlu kişiler tüm çalışanları tahliye etti. Tahliye sonrasında binada bulunan güvenlik personeli gerekli kontrolleri yaparak binanın tamamen boşaltıldığını yetkililere bildirdi. Binayı tahliye eden tüm çalışanların önceden belirlenen alana toplanması ve liste kontrolünün yapılması sonucunda tatbikat başarı ile tamamlandı. 07 08 HABOM EĞİTİM At Vinç Operatörü Eğitimi tamamlandı öl y in eB ‘Kendi başına ve belirli bir süre içerisinde, paletli, raylı ve sabit kule vinçleri kullanarak, çeşitli yüklerin naklini emniyetli bir şekilde yapma bilgi ve becerisine sahip nitelikli kişi’ olarak tanımlanan vinç operatörlüğü, bu yeterliliğin sağlanabilmesi için düzenlenen kurs sonunda başarılı olan kursiyerler tarafından kazanılan bir haktır. ası Geniş Gövdeli Hangar’da tele platform ve vinç montajlarına başlanan HABOM’da, Atölye Binası’nın çatı katında yer alan spor kompleksi kısa bir süre sonra kullanıma hazır hale gelecek. Çalışanlarının, vinç, forklift ve makaslı platform gibi araçları kullanabilmesi amacıyla THY Teknik A.Ş., Eğitim Müdürlüğü ile Çetinler Sürücü Kursu ortak bir çalışmaya imza atarak bir kurs düzenledi. Bu kurs sonunda İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından 29 Temmuz tarihinde gerçekleştirilen sınavda başarılı olan katılımcılar vinç operatörü belgelerini aldı. Belge sahipleri aldıkları bu sertifika ile mevcut ehliyetlerini ‘G sınıfı’ olarak kaydettirme hakkını da kazandı. D a’y a ge Uçuş yoğunluğu nedeniyle yaz aylarında az sayıda uçağın bakıma gelmesi pratik eğitimler için fırsat sağlıyor. Bu zamanı en verimli şekilde kullanmayı amaçlayan THY Teknik A.Ş. Eğitim Müdürlüğü, temmuz ayında başlattığı eğitimler ile şirket çalışanlarının pratik eğitim ihtiyacını karşıladı. Organize edilen onlarca eğitime 286 kişi katıldı. Oto pa a sı D ar G öv d al r el i Sos y k B in Da rG ö vd e li H a n g ar Bi n a sı Geniş Gövdeli Hangar Binası Pratik eğitimlere 286 kişi katıldı ş ng in d a n S o s ya l B i n Ha B ar ’n ası çi Bi n tö aA lye Bin a sı ar a s ı ar Gövdeli Hangar ve Atölye Binası’nda işletmeye yönelik ekipman yerleşim çalışmalarının yanı sıra geçen ay başlanan mekanik-elektrik ekipman test ve devreye alma işlemlerine büyük bir hızla devam ediliyor. Mobilya yerleştirme işlemi tamamlanmış durumda. CTI, Geniş Gövdeli Hangar’da tele platform ve vinç montajlarına başladı. İkinci faz binalarında -Geniş Gövdeli Hangar, Atölye Binası ve Yönetim Binası- ince işlere halen devam ediliyor; dış cephe kaplamaları tamamlanmak üzere. Otopark Binası kullanıma hazır durumda. Kapalı spor salonunun çatı kaplamaları tamamlandığında Atölye Binası’nın çatı katında yer alan spor kompleksi de kullanıma hazır hale gelecek. Dar Gövdeli Hangar, Sosyal Merkez, Güvenlik-Giyinme-Eğitim Binası, Kimyasal Depo ve Atık Merkezi ise geçen ay tamamlanarak kullanıma hazır hale getirildi. Bu eğitimlerde, Türk Hava Yolları filosundaki başlıca uçak tiplerinin • A318/319/320/321 • Airbus 330/340 • Boeing B777-200/300 • Boeing B737-600/700/800/900 ve bu uçaklarda kullanılan • CFM56 • IAE V2500 • GE CF6 • RR Trent700 motorlarının tip pratik eğitimleri verildi. Bunların yanı sıra EASA Part 66 Category B1 Differences ve Category B2 eğitimleri de gerçekleştirildi. 09 10 ÇEVRE Fosil yakıtlar yerine yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak sera gazı salınımı kolaylıkla azaltılabilir. Ancak enerji üretimi dendiğinde akıllara sadece sera gazları gelmemeli; enerjinin nasıl tüketildiği de çok önemli… Enerji tüketimini azaltmak için uygulanabilecek iki yöntem var. Bunlardan birincisi ‘enerji tasarrufu’, diğeri ise ‘enerji verimliliği’. Birbirlerinin pek farkları yokmuş gibi dursa da aslında benzer oldukları tek nokta, enerji tüketimini azaltıyor olmaları. Her ne kadar yakın zamana kadar sadece tasarrufun önemi üzerinde durulsa da tasarruf, enerjinin verimli ve akılcı kullanımıyla tam bir anlam ifade ediyor. Yalıtım, ampuller, ev aletleri… Kısaca tanımlanacak olursa, enerji tasarrufu, kullanıcıların birtakım önlemler alarak harcadıkları enerji miktarında sağladıkları azalmadır. Enerji verimliliği ise, bir sistemdeki enerji tüketim miktarının mevcut tasarımlar iyileştirilerek veya yeni teknolojilerle desteklenerek azaltılmasıdır. Bir benzetme yapılacak olursa; iki lambadan birini söndürmek enerji tasarrufu, aynı aydınlatmayı daha az enerji tüketerek sağlayan teknolojik lambaları kullanmak ise enerji verimliliği sağlıyor. Enerjinin değerini bilme çağındayız Enerji verimliliğinin binalardaki uygulamalarına bakıldığında bina yapı elemanları, ısıtma ve soğutma sistemleri, aydınlatma ve elektrikli ev aletlerinin verimliliği gibi alt başlıklar görülmektedir. Mevcut binalarda yapılan yalıtım uygulamaları ile kış aylarında ısınma, yaz aylarında soğutma için harcanan enerjiyi verimli kullanmak mümkün. Benzer şekilde aydınlatmalarda akkor ampuller yerine enerji tasarruflu ampullere geçilmesi, sensörlü aydınlatma sistemlerinin kullanımının yaygınlaştırılması küçük adımlar gibi görünse de enerji tasarrufu ve verimliliği konusunda büyük önem arz ediyor. Elektrikli ev aletleri ve beyaz eşya üreticilerinin son yıllardaki hamleleri ile son derece az elektrik kullanan çamaşır makineleri, bulaşık makineleri, buzdolapları, televizyonlar, klimalar gibi ürünler de gündelik hayatta enerjinin verimli kullanılması konusunda bir değişim getiriyor. Tüketimi artıyor, verimliliği daha fazla önem kazanıyor Sanayide enerji verimliliği, enerji üretiminden tüketimine kadar geçen sürecin her bir adımında gerçekleştirilebilir. Atık ısıdan enerji üretimi, atık gazların enerjilerinden faydalanarak elektrik üretilmesi, elektrik ve ısı dağıtımlarındaki iletim kayıplarının azaltılması gibi verimliliği artırıcı projeler ile sağlanmaktadır. Bu uygulamalar, üretim ve tüketim süreçlerinde ortaya çıkabilecek tüm olumsuzlukları en aza indirmeyi ve verimliliği mümkün olduğunca artırmayı amaçlar. Doğru yönetildiğinde, enerji verimliliği uygulamalarında üretim, kalite ve performans düşüklüğü yaşanmaz. Aksine, atık olarak düşünülen kimi yan ürünlerden kullanılabilir yeni ürünler üretilebilir. Enerji verimliliği uygulamaları artık neredeyse her sektörün gündeminde. Özellikle de enerjiyi yoğun olarak kullanan çimento, demir çelik, petrokimya, kimya, ambalaj, kâğıt gibi sektörlerde konu daha da fazla önem teşkil ediyor. Günümüzde aynı işi daha az enerji tüketerek yapmak, yenilenebilir enerji kullanmak kadar önemli sayılıyor. Türkiye’de enerjinin etkin kullanılması, israfın önlenmesi ve çevrenin korunması amacıyla, Mayıs 2007’de Türkiye Enerji Verimliliği Kanunu yürürlüğe girdi. Çıkan yasa ile enerjinin üretimi, kullanımı ve dağıtımında verimliliğin artırılması desteklenmeye başlandı. Özellikle konut alanları dışındaki, sanayi ve diğer kullanımlarda enerji kimlik belgesinin çıkarılması, enerjinin verimli ve etkin kullanılması, tasarruf tedbirlerinin alınması vb. olguların gerekliliği gündeme geldi. Dünyadaki toplam enerji tüketiminde yüzde 0,8’lik payıyla şimdilik orta büyüklükte olan, ancak hızla artan enerji tüketimi ile dikkat çeken Türkiye’de enerji verimliliği konusunda gerçekleştirilen yatırımlar her geçen gün artıyor ve kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan bilincin de desteğiyle artmaya devam ediyor. Tüketimi her geçen gün artarken, elde edilme yöntemleri, tasarrufu ve verimliliği de ayrı bir önem kazanıyor enerjinin. Devletler ve şirketler, ülkeleri ve kurumları bekleyen enerji kıtlığı yaşama riskine karşı çeşitli yöntemler geliştiriyor. N üfus artışı, şehirleşme, sanayileşme, teknolojik gelişmeler ve benzer diğer etmenler nedeniyle insanoğlunun enerjiye olan ihtiyacı her geçen gün artıyor. Bunun beraberinde enerji üretimi de artırılmak zorunda kalıyor. Hali hazırda dünyada enerji üretiminin çoğunluğu fosil yakıtlarla sağlanıyor. Fosil yakıtların, başta karbondioksit olmak üzere atmosferdeki sera gazları oranını artırması acı bir gerçek. Fosil yakıt bağımlığının tüm dünyada üst düzeyde olması ve buna bağlı olarak enerji üretiminde hâlâ ilk sırada yer alıyor olması ise büyük bir sorun. Buna ek olarak fosil kaynakların çevresel etkileri gibi coğrafi dağılımı da endişelere neden olan bir diğer konu. Petrol rezervlerinin yüzde 65’inin, doğalgaz rezervlerinin yüzde 75’inin Ortadoğu ve Kafkasya bölgelerinde yer alması, dünyanın büyük bölümü açısından enerjide dışa bağımlılığı ve kısıtlı kaynaklara erişim için rekabeti beraberinde getiriyor. 11 12 HAVACILIK DÜNYASINDAN Louisiana’da geniş gövde bakım tesisi kuruyor Rockwell Collins ile Mubadala Aerospace’ten A işbirliği M ubadala Aerospace MRO ağı’nın iki üyesi SR Technics ve ADAT, Boeing 787 Dreamliner operasyonunu desteklemek amacıyla Rockwell Collins OEM firması ile birer anlaşma imzaladı. Bu anlaşmaya göre MRO ağına yedekleri, hizmetleri ve DNY çağında desteğine erişim sağlayan Rockwell Collins, Boeing 787 tipi uçakların uçuş ekranlarını, uçuş ekibi uyarı sistemini, pilot kontrollerini, iletişim ve izleme sistemlerini ve genel veri ağını sağlıyor. Bu nedenle anlaşma, SR Technics ve ADAT firmaları için yedeklere dünya çapında erişim anlamına geliyor. merikan AAR şirketi, ABD’nin Louisiana eyaletinde 48 bin 309 metrekarelik bir bakım tesisi kurma kararı aldı. Chennault Uluslararası Havalimanı’nda inşa edilmesi planlanan tesisin geniş gövdeli yedi ya da dar gövdeli 10 uçağı alabilecek kapasitede olması planlanıyor. Firma ayrıca projeye 10 bin 963 metrekarelik genişleme alanı eklemeyi de düşünüyor. Hizmet vermeye başlama tarihi henüz netleşmeyen tesiste 250 kişinin çalışması ve bu sayının 2017 yılına kadar 750’ye çıkması bekleniyor. Tesis, Singapur’da bir mühendislik birimi bulunan ve Rusya’da bir ticari uçak bakım merkezi kurmak üzere niyet mektubu imzalayan AAR’ın ABD’deki altıncı MRO tesisi olacak. ’in Boeing 737 problemleri A merikan Federal Havacılık Kurulu’nun (Federal Aviation Administration, FAA) yayımladığı bir uçuşa elverişlilik talimatına göre Boeing 737 ailesi uçaklarının kabin elektrik kablo sistemlerinde yenileme çalışması yapılması gerekiyor. Talimat, kabin irtifa uyarısı kaybını ve buna bağlı olarak uçucu ekibin oksijensizlikten bilinç kaybını önlemek amacıyla yayımlandı. 2016 yılına kadar tüm Boeing 737 operatörlerinin gerçekleştirmesi gereken modifikasyonlar, filolarında sadece Boeing 737 uçuran havayollarından biri olan Southwest Havayolları’nın iyi bir filo planlaması yapması gereğini de beraberinde getirdi. Southwest Havayolları bu modifikasyon için Eirtech Aviation firmasını seçti. Eirtech Aviation, uçağın kompleks sistemlerini bozmadan bu modifikasyonu yapmak için bir çözüm kullanıyor. Bu uygulama, modifikasyon süresinde ciddi bir azalma; kitin ve takımların maliyetinde de önemli oranda tasarruf sağlıyor. Geçtiğimiz haftalarda Southwest Havayolları’na ait bir Boeing 737 uçağının, iniş sırasında burun iniş takımının gövdeyi delerek kokpit altındaki aviyonik bay’e girmesi ile firmanın sorunları daha da arttı. Kimsenin ölmediği kazada yedi kişi yaralandı ve uçakta hasar meydana geldi. Kaynak: MRO News Focus ve Flight Global Sri Lanka Havayolları ve Lufthansa Technik’ten önemli bir MRO ortaklığı Kaynak: Flight Global Kaynak: Avitrader G AAR’ı seçti E Aviation, Airbus A318, A319, A320 ve A321 uçaklarının ana iniş takımlarının kapak aktüatörlerinin daha iyi hidrolik aktüatörlerle retrofit edilmesinde AAR firmasını seçti. GE Aviation’ın kendisinden beklentilerini karşılamak amacıyla işgücü ve teçhizat kabiliyetlerine Miami tesisini de ekleyen AAR, retrofit işlemlerini bu tesiste gerçekleştirecek. Bu yeni tesislerinde ağırlıklı olarak Kuzey, Orta ve Güney Amerika firmalarına hizmet vermeyi hedefleyen AAR, Afrika ve Asya kıtalarından müşterileri de portföyüne ekleyeceğini öngörüyor. Kaynak: MRO News Focus S ri Lanka Havayolları ve Lufthansa Technik, Sri Lanka’nın Hambantota şehrindeki Mattala Havalimanı’nda yeni bir bakım tesisi kurmaya karar verdi. 2014 yılının temmuz ayında faaliyete geçmesi beklenen tesisin Lufthansa Ağır Bakım İşletme Modeli’ne göre kurulması planlanıyor. Dar gövdeli dört uçağı yan yana alabilecek boyutta tasarlanan tesisin, modifikasyon ve boya dahil olmak üzere, ağır bakımla- rı yapabilecek kabiliyette olması planlanıyor. Yılda 100 milyon dolar ciro yapması beklenen tesisin yaklaşık 400 kişiye iş imkânı sunması bekleniyor. Yaklaşık 14 milyon dolar tutarında teçhizat ve araç yatırımı yapılacak olan tesiste, yılda 110 ağır bakım kontrolünün yapılması ve bunun da 436 bin adam/saat arzı yaratması bekleniyor. Kaynak: Flight Global 13 14 HAVACILIK DÜNYASINDAN TEKNOLOJİ Kiraz çiçeği rengindeki yeni gezegenin adı GJ 504b Alaska Havayolları biyoyakıt anlaşması imzaladı A laska Havayolları, Hawai’i BioEnergy firması ile bioyakıt satınalma anlaşması imzaladı. Böylece Alaska Havayolları, biyoyakıtların havacılıkta kullanımına otoriterlerin onay vermesinden beş yıl sonra bu yakıt türünü tedarik etmeye başlamış olacak. Alaska Havayolları’nın kullanacağı biyoyakıtın ağırlıklı olarak bitkisel hammaddelerden oluşması hedefleniyor. 2011 yılında Horizon Air ile birlikte, biyoyakıt karışımlı yakıt kullanarak çok sayıda uçuş gerçekleştiren Alaska Havayolları, biyoyakıt kullanımında deneyim sahibi bir firma. Kaynak: MRO News Focus X-ray cihazları tarih oluyor TÜBİTAK öncülüğündeki Türk mühendisler, başta havaalanları olmak üzere binaların girişlerinde güvenliği sağlamak amacıyla kullanılan X-ray cihazlarını tarihe gömecek bir sistem geliştirdi. 2015’te kullanılmaya başlanacak yerli güvenlik tarama cihazı, X-ray cihazlarından daha üstün özelliklere sahip. Uzaktan algılama yöntemiyle çalışan Terahertz Görüntüleme Sistemi’nde 10 metre uzaklıktan, üç santimetre çözünürlükte görüntü elde edilebiliyor. Silah, bıçak ve bomba tespitinin anında yapılabildiği sistemin en önemli özelliklerinden biri, X-ray cihazlarının tespit edemediği uyuşturucuları ve yasadışı kimyasal maddeleri tanıması. Gıda ve tarımsal ürünlerin kalite kontrolünde de yararlanılacak olan sistem, radyasyon üretmediği için insan sağlığına zarar vermiyor. Terahertz Görüntüleme Sistemi, sinyal göndermeden görüntü alabilme özelliği sayesinde hamile kadınlarda da kullanılabilecek. ABD’nin Hawaii eyaletinde bulunan, Japonya Uzay Ajansı’na (JAXA) ait Subaru teleskobu, en ilginç gezegen keşiflerinden birine imza attı. Teleskop, Güneş’e benzeyen bir yıldızın yörüngesinde hareket eden pembe ve gizemli bir gezegeni görüntülemeyi başardı. ‘GJ 504b’ adı verilen pembe gezegenin, buz, toz ve gazların çarpışmasından oluştuğu düşünülüyor. Ancak gezegenin oluşumu hakkındaki sırlar şu an kesin olmaktan çok uzak. Jüpiter büyüklüğündeki gaz devi gezegenin yüzeyindeki sıcaklık yaklaşık 237 santigrat derece. NASA’nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nde görevli astrofizikçi Michael McElwain, “Eğer bu gezegene seyahat etme şansımız olsaydı, sahip olduğu ısı ile parlayan, koyu bir kiraz çiçeği rengini andıran bir dünya görecektik” dedi. Pembe gezegenin, yıldızı etrafındaki dönüşünü 100 yıldan uzun sürede tamamladığını tahmin ettiklerini de dile getiren McElwain, bu sürenin daha uzun olabileceğini de sözlerine ekledi. Altıncı geniş bant uydusu fırlatıldı FAA’den Boeing’e ceza A merikan Federal Havacılık Kurulu (Federal Aviation Administration, FAA), prosedürlere uygun bir kalite kontrol sistemi uygulamadığı için Boeing firmasına 2,75 milyon dolar tutarında ceza kesti. FAA, 777 tipi uçaklarda kalite standartlarına uygun olmayan ‘fastener’ kullandığını fark eden Boeing’e 2008 yılında bir araştırma mektubu göndererek yanıt istemişti. FAA, Boeing’in düzeltici işlemler için bir tarih belirlediğini, ancak süreklilik göstermesi gereken düzeltici işlemleri gerçekleş- tirmediğini ifade ediyor. Uygun olmayan fastener’lar keşfedildikten sonra kullanılmasa da, altında yatan üretim sorunları, düzeltici işlemler uygulandıktan sonra da oluşmaya devam ediyor. FAA’den cezayı gösteren belgenin gelmesinden sonraki 30 gün içinde itiraz hakkı bulunan karara Boeing’in itiraz edip etmeyeceği merak konusu. Kaynak: MRO News Focus Altıncı geniş bant küresel SATCOM uydusunun 7 Ağustos’ta fırlatılmasıyla, Boeing ve ABD Hava Kuvvetleri Komutanlığı, ABD Savunma Bakanlığı’nın ve Avustralya Savunma Komutanlığı’nın da aralarında olduğu ortaklarına hizmet veren gelişmiş WGS iletişimleri ağını genişletmeye devam etti. Denetçiler, Florida’nın Cape Canaveral Hava Kuvvetleri Üssü’nden bir Birleşik Fırlatma İttifakı olan ‘Delta VI’ roketiyle fırlatılan uydunun, yaklaşık 57 dakika sonra beklendiği gibi çalıştığını onayladı. Boeing Uzay & İstihbarat Sistemleri Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Craig Cooning yaptığı açıklamada, “Geniş bant uydu iletişimlerine talep artmaya devam ediyor. WGS-6 ve henüz fırlatılmamış olan ek WGS uzay aracı bu ihtiyacı karşılamaya yardımcı olacak” dedi. 15 16 ÖZEL RÖPORTAJ THY Teknik A.Ş.-Atlasjet Müşteri odaklı yaklaşımla gelen işbirliği T HY Teknik A.Ş. ile Atlasjet arasında ‘komponent pool hizmetleri anlaşması’ imzalandığı için çok mutlu olduklarını ifade eden Atlasjet Teknik Başkanı Övünç Horasan, THY Teknik A.Ş.’nin Atlasjet’e verdiği en büyük desteğin, yoğun operasyonlar sırasında karşılaşılan beklenmedik hasarlar ve aksaklıklar konusunda olduğunun altını çiziyor. Bize kendinizden ve havacılık sektöründeki geçmişinizden bahsedebilir misiniz? Çankaya Atatürk Anadolu Lisesi’nden ve İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldum. Havacılık sektöründe çalışmaya 2005 yılında Atlasjet’te Sistem Mühendisi olarak başladım. 2008 yılında Mühendislik Müdürü, 2010’da da Teknik Başkan oldum. Filosu, havacılık sektöründeki yeri ve teknik altyapısı bakımından Atlasjet’i değerlendirebilir misiniz? THY Teknik A.Ş.’nin sektörün geneline hizmet verme anlayışını benimsemesi ile son üç-dört yıldır daha yakın bir ilişki kurduklarını belirten Atlasjet Teknik Başkanı Övünç Horasan, THY Teknik A.Ş. ile aralarında güzel bir uyum bulunduğunu, iki firmanın şu anda aynı yöne baktığını ve birlikte yol aldığını dile getiriyor. Şu anda filomuzda tamamı Airbus 320 ailesinden olan 15 uçağımız var. Bunların 11 adedi A321, üç adedi A320 ve biri de A319. Bu uçaklarımızdan dokuzu İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan, üçer tanesi de İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan ve Antalya Havalimanı’ndan operasyonlarını sürdürüyor. Özellikle Antalya’dan charter seferler de gerçekleştiriyoruz. Şu anda Atlasjet Teknik Başkanlık çatısı altında toplam 25 kişi çalışıyor. Tamamı İstanbul’da görev yapan bu arkadaşlarım gerektiği takdirde diğer istasyonları ziyaret ediyor. Ayrıca Havacılık Teknik A.Ş. adı altında -biz kısaca ‘ATS Team’ diyoruz- bir şirket kurduk. Hem hat bakım hem de parça tedariki işlemlerimizi bu şirkete devrettik. Şu anda Atlasjet bünyesindeki mühendislik planlama ve uçuşa elverişlilik konuları bana bağlı olarak devam ediyor. Biz uçuşa elverişliliği takip ve kontrol eden; bakım, birebir part 145 ve uygulama işlemlerini dışarıdaki firmalara yaptırmayı tercih eden bir anlayış ile hareket ediyoruz. Ana konsantrasyon noktamız her ne kadar maliyetleri minimize etmek olsa da en ucuz bileti satmaktan ziyade birinci sınıf kaliteyi en uygun fiyata sunmayı hedefliyoruz. Türkiye genelinde havayolu yolcusu profilinin kalitesi artmaya başladı diyebilir miyiz? Kesinlikle. Kalitenin yanı sıra yolcu sayısı ve dolayısıyla havayolu şirketlerine ihtiyaç da artıyor. Buna bağlı olarak arzı artırmak gerekiyor. İşte bu nedenle Türkiye’nin doğusunda bu anlamda bir boşluk olduğunu düşündük ve orada arzımızı artırmaya karar verdik. Bu noktada Atlasjet’in farklı bir konsepte, farklı bir bakış açısına sahip olduğunu belirtmek istiyorum. Atlasjet’i yatay olarak büyütme stratejisini tercih ettik. Yani Atlasjet yeni havayolu firmaları kurarak büyüme stratejisini izliyor. Örneğin Kuzey Irak, Kırgızistan ve Kazakistan’da havayolu şirketleri kurduk. 2014 yılında Afrika, Avrupa ve Asya’da know-how’ımızı ortaya koyarak yeni ülkelerde yatırımda bulunmayı planlıyoruz. Atlasjet ile THY Teknik A.Ş. arasında nasıl bir ilişki, işbirliği var? Atlasjet’te çalışmaya başladığım yıllarda iki firma arasında yoğun bir işbirliği yoktu. Bunda, o dönemde THY Teknik A.Ş.’nin neredeyse sadece Türk Hava Yolları’nın teknik konuları ile ilgilenen bir şirket gibi davranmasının büyük payı var. Ancak THY Teknik A.Ş. son üç-dört yılda inanılmaz bir atılım gerçekleştirdi ve müşteri odaklı, filo büyüklüğüne bakmadan her müşteriyi sahiplenen bir anlayışla hareket etti. THY Teknik A.Ş.’nin doğru bir strateji izlediğini ve bugün gelinen noktada son derece başarılı olduğunu düşünüyorum. THY Teknik A.Ş. ile ilk işbirliğimiz dört yıl önce yaptığımız yedi uçaklık bir üs bakım anlaşması ile başladı. Bir kış dönemi boyunca uçaklarımızdan yedisinin bakımı THY Teknik A.Ş.’nin tesislerinde yapıldı. Uzun süreli ve bağlayıcılığı yüksek anlaşmaları pek tercih etmeyen bir firma olduğumuz için daha sonraki dönemde ihtiyaç oldukça anlaşmalar yaparak birlikte çalışmaya devam ettik ve ediyoruz. Ancak yakında üs bakımları kendi bünyemizde gerçekleştirmeye başlayacağız. Ülke içerisinde kabiliyet olduğu sürece bütün işlemleri ülke içerisinde gerçekleştirmeyi tercih eden bir bakış açısına sahibiz. Mecbur kalmadıkça bakım için yurtdışına uçak göndermeyi sevmiyoruz. Aslında bu vesile ile THY Teknik A.Ş.’nin kabiliyetlerini artırmasını istiyor ve bu beklentimizi onlarla paylaşarak hep birlikte yol almaya gayret ediyoruz. Sizin bakış açınızla THY Teknik A.Ş.’nin müşteri odaklılığı bir noktada kesişiyor… rasyonlarımızda yaşanacak gecikmelerin, aksaklıkların telafisi yok. Hatta belki rakamsal karşılığı da yok. Kesinlikle. Şu anda aynı yöne bakıyor ve birlikte yol alıyoruz. Biz THY Teknik A.Ş.’den çeşitli taleplerde bulunuyoruz, onlar da müşteri odaklı anlayışlarını ortaya koyarak bizim isteklerimizi karşılamak için gayret gösteriyorlar. Şu anda güzel bir uyum yakaladık. Kısa bir süre önce iki şirket arasında komponent pool hizmetleri anlaşması imzalandı. Bu anlaşma hakkında neler söylemek istersiniz? Şu anda THY Teknik A.Ş.’nin Atlasjet filosu için en büyük ve belki değeri kolay kolay ölçülemeyecek desteği; yoğun operasyonlar sırasında karşılaştığımız beklenmedik hasarlar ve aksaklıklar konusunda gerçekleşiyor. Çünkü THY Teknik A.Ş. bu tür durumlarda bize hangarları, teknisyenleri ve diğer olanakları ile maksimum eforu harcayarak yardımcı oluyor. Bu desteği THY Teknik A.Ş. sağlamazsa başka hiçbir yerden alamıyoruz. THY Teknik A.Ş. en geç birkaç saat içinde tüm imkânları ile bize destek oluyor ve sorunumuzu çözüyor. Bu bizim için çok önemli. Çünkü bu teknik desteği almadığımız takdirde ope- Ağustos ayının başında imzaladığımız bu anlaşma beş yıllık. Tabii bu anlaşmanın 10-15 yıla uzatılması ileride söz konusu olacaktır diye tahmin ediyorum. Türk Hava Yolları’nın uçtuğu her yerde bize komponent desteği sağlanmasına olanak tanıyan bu anlaşmayı imzaladığımız için çok mutluyuz. Bu konuda son derece doğru bir karar verdiğimizi düşünüyorum. Çünkü THY Teknik A.Ş.’nin operasyonlarımızdaki desteği, yardımı azımsanamayacak kadar önemli. Örneğin bir süre önce yurtdışı seferi sırasında bir uçağımız ground oldu. THY Teknik A.Ş. yetkileri, onları ilgilendirmemesine rağmen, ihtiyaç duyduğumuz parçanın o ülkedeki X firmasından alınıp uçağımıza takılmasını ve sorunun giderilmesini sağladı. İki firma arasında son derece centilmence ve samimi bir ilişki var. Umarım böyle devam eder. 17 18 EMNİYET KÖŞESİ Pit Hava Ekipmanlarının B738 Uçağının Hasarlaması MEDA Araştırması MEDA Konusu MEDA Rapor No Olay Tarihi Olay Referansı Bildirim Tarihi : B737 APU Auto Shutdown Arızası : 13001 : 07.01.2013 : URM490036 : 15.01.2013 Pit İçi Önceki Durum Ön basınçlandırma vanası bulunmuyor. Pit üzerine yönlendirici levhalar bulunmuyor. Eski_Pitlerin_Kapakları_Kapalı Pit Üstü Sonraki Durum Contributing Factors System Failure Event Pit Üstü Önceki Durum Pit üzerine yönlendirici levhalar konumlandırılmıştır. Eski_pit_etiketleme Pit İçi Sonraki Durum Hava alınacak pitteki vanalar (hava vanası ve mantar tip vana) kapalı pozisyonda olması gerekirken açık pozisyonda bırakılmıştır. Aynı hattan beslenen diğer pitteki emniyet vanasının daima açık olması gerekiyordu. Bu nedenle bu vana açıktı. Çünkü bu vana sadece acil durumda kapatılmak için kullanılır. Bağlantının emniyetsiz yapıldığını gösteren ‘inspection hole’deki “kırmızı” işaret görülememiştir. Uçak Gövdesi Hasarı Pitten hava alınmak istenirken yerinden fırlayan coupling uçağın gövdesine çarpmış ve personele zarar vermeye ramak kalmıştır. Yüksek basınç etkisinde olası kazaları önlemek için ön basınçlandırma vanası takılmıştır. GSE’deki çok ani hava akışı sebebiyle ve emniyet kayışı yerine tam takılmadığından hava hortumu bağlantı yerinden kurtulmuştur. Personele ilgili konuda eğitim verilmemiştir ve pitlerin nasıl kullanılacağı ile ilgili talimat yoktur. * Pitlerin aylık bakım kartlarının olduğu ve bu karttaki bilgilerde bakımı yapacak kişinin vanaların altındaki okları kontrol etmesi gerektiği yazmasına rağmen, pitleri kullanan teknisyenlerin hangi vananın ne yönde çalıştığını tam manasıyla anlamadığı tespit edilmiştir. Maliyet: 4.000 Dolar Düzeltici İşlemler Aksiyon Açıklama İlgili Birim Aksiyon 1 Pitlerdeki vanalara konulan açıklama etiketleri kâğıt üzerine yazılmak kaydıyla kullanıldığından yağ, su gibi nedenlerden dolayı kaybolmaktadır. Bunun önüne geçmek için her bir pitteki (start-air/air-water) tüm vanaların isimlerini ve açma-kapama yönlerini belirtecek şekilde pitlerdeki kapakların çevresine perçinle çakılmak suretiyle ‘pantograf placard’ yapılması kararlaştırıldı. (Placard’lar Mekanik Tesisat Şefliği tarafından imal ettirilip pit kapaklarının çevrelerine sabitlenmiştir. ) TBDM Aksiyon 2 Tesis bakım tarafından pitlerin nasıl kullanılacağına dair personele uygulamalı olarak eğitim verilmesi gerektiği kararlaştırıldı. Eğitim dokümanları aynı zamanda pitlerin kullanma kılavuzu görevini de gördüğünden bastırılarak her bir board odasına asılacaktır. (Eğitimler Tesis Bakım Müdürlüğü tarafından 30 Mart 2013 tarihinden itibaren uygulamalı olarak verilmeye başlandı. ) TBDM Aksiyon 3 Pitte ve uçak üzerinde hava hortumları bağlandıktan sonra, ön basınçlandırma yapılıp bağlantı soketlerini test etmek için ön basınçlandırma valfi konulması kararlaştırıldı. (Atölye tarafından gerekli işlemler yapıldı.) Termin Yeni_pit_görünüm Yeni_Ön Basınçlandırma Vanası Pit’lerde Bulunan Basınçlı Havanın Kullanımı Sırasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar: Pit’lerde bağlantı yapılırken aşağıdaki maddeler dikkate alınarak yapılmalı ve mutlaka kontrol edilmelidir; • Start air hortumlarının uç kısımları ‘soket’ tiptir. Dolayısıyla takılırken yerine iyice oturduğuna emin olmak gerekir. Aksi takdirde yerinden çıkabilir, yüksek tazyik yüzünden personele ve/veya uçağa zarar verebilir. • Yerine tam oturduğuna emin olabilmek için kaliper üzerindeki kırmızı noktanın gözükmemesi gerekmektedir. • Soketin yerleşmemesi durumunda, hortum çıkartılıp yeniden takılmalıdır. • Emniyet kayışının düzgün takılı olduğundan emin olunmalıdır. • Pit’te herhangi bir hasar gözlenmesi veya bağlantının düzgün bir şekilde yapılamadığından şüphe edilmesi durumunda Mekanik Tesisat Atölye Şefliği (Dah. 27772 ) ile irtibata geçilip konu aktarılmalıdır. Hortum bağlantısında kontrol edilmesi gereken kırmızı işaret: 01.07.2013 Hortumun_Kilitli_Olma_Durumu Hortumun_Tam_Oturmama_Durumu 01.02.2014 Siyah Çemberler TBDM *Referans dokümanlar: • Uçak Bakım Müdürlüğü / 2013006 numaralı duyuru dokümanı • Tesis Bakım Destek Müdürlüğü / Mekanik Pit’lerin Kullanım Eğitimi TEK9346 01.07.2013 19 20 RÖPORTAJ “Sadece havalimanı değil bir hayat limanı” 1980’lerin ikinci yarısında havalimanı muhabirliği yaparak sektöre adım atan Türkiye Gazetesi Havalimanı Muhabiri Cemil Yıldız, Atatürk Havalimanı’nı, ‘Enteresan ve insana farklı dersler veren bir yer. Sadece bir havalimanı değil bir hayat limanı” olarak tanımlıyor. valimanı Muhabirleri Derneği’nin başkanlığını da yapıyorum. Medya olarak havalimanında kurumsal bir kimliğimiz olması ve diğer kurumlara karşı hep birlikte hareket edebilmek, ortak bir tutum sergileyebilmek amacıyla tüzüğümüzü hazırladık ve derneğimizi kurduk. Şu anda 40’ın üzerinde üyemiz var ve bu üyelerimizin yarıdan fazlası ulusal basından. Bir havalimanı muhabirinin standart bir günü nasıl geçiyor? T ürkiye Gazetesi Havalimanı Muhabiri ve İstanbul Havalimanları Muhabirleri Derneği (İHMD) Başkanı Cemil Yıldız, havalimanı muhabirleri olarak işlerine gösterdikleri hassasiyet nedeniyle THY Teknik A.Ş.’de görev yapan mühendislerden ve ders veren hocalardan seminer aldıklarını, böylece haber yaparken teknik konuları okurlarına daha doğru bir şekilde aktardıklarını dile getiriyor. Sizi tanıyabilir miyiz? 1966 Erzurum doğumluyum. 1987 yılında İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu’nda okurken, Türkiye Gazetesi’nin verdiği ‘Stajyer eleman alınacak’ ilanını gördüm ve başvuruda bulundum. Kabul edilince de havalimanında stajyer muhabir olarak çalışmaya başladım. 1991’de üniversiteden mezun oldum. İlk işyerim Türkiye Gazetesi oldu. 1993 yılında TGRT kuruldu. Kanalın kurucu kadrosunda yer aldım ve 11 yıl boyunca televizyonculuk yaptım. 2004 yılında yeniden gazeteye döndüm. 2007 yılından bu yana da havalimanında Türkiye Gazetesi temsilciliğini ve muhabirliği görevini yürütüyorum. Aynı zamanda 1992 yılından bu yana faaliyet gösteren Ha- Sabah ilk iş olarak bize gönderilen VIP listesine bakıyoruz. Daha sonra merkezlerimizden gelen notlara, duyumlara göz atıyoruz. Gün içerisinde televizyonları ve diğer medya iletişim kanallarını sürekli takip ediyoruz. Burası Türkiye’nin dünyaya açılan en büyük kapısı. Bu nedenle de çok hareketli. Biz bu hareketin içinde haber değeri taşıyan her konu ile yakından ilgileniyoruz. limanı’nda dünyadaki her milletten insanı görüyor olmamız. Bugün havalimanını kullanan kişilerin yaklaşık yüzde 70’ini transit yolcular oluşturuyor. Burada, her dilden, dinden ve ırktan insanı görüyoruz. Bu yolcuların havalimanında yaptığı bazı enteresan şeyler bizim için haber değeri taşıyor. Mesela geçenlerde bir Ganalı pasaportunu yırtmış ve “Ben Türkiye’yi çok seviyorum ve burada yaşamak istiyorum. Kendi konsolosluğum bana sahip çıkmıyor, siz bana sahip çıkın” diye bağırmaya başlamış. Geçen yıl da bir kolu 17 yıldır havada duran bir Hintli gelmişti İstanbul’a. Oldukça ilginç bir görüntüydü. Bazen de sıradan vatandaş gibi seyahat eden bir Afrikalı, bir ülkenin kralı ya da kraliçesi çıkabiliyor. Burası çok renkli insanların, olayların yaşandığı bir hayat limanı. Havayolu şirketleri ve medya arasındaki ilişkinin nasıl olması gerektiğini düşünüyorsunuz? Özellikle kaza kırım olaylarında havayolu şirketlerinin krizi çok iyi yönetmesi gerekiyor. İngiltere’de British Airways’i ziyaret ettiğimizde, şirketin, kaza anında ilk bilgi verilecek gazete editörlerini belirlediğini öğrendik. Çünkü firma, haberin kaynağından doğru şekilde çıkmasını ve doğru şekilde yayılmasını istiyor. Haber yanlış yayıldığı zaman tam anlamıyla “Delinin biri kuyuya bir taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış” misali oluyor. Biz de bu konuya çok önem veriyoruz. Hatta bu konuda kendimizi geliştirmek için THY Teknik A.Ş.’de çalışan mühendislerden, orada ders veren hocalardan bir yaz boyunca seminerler aldık ve kendimizi geliştirdik. Havacılık sektöründeki teknik terimleri bilmek bir havalimanı muhabiri için son derece önemli. Örneğin dışarıdan bir muhabir, uçağın motorundan uzayan bir alev gördüğünde “Uçağın motoru yandı” diye yazabilir, hâlbuki o farklı bir şey. Bu teknik bilgiye sahip olmazsanız yanlış haber yaparsınız. Haber yazarken oldukça işinize yaramıştır bu bilgiler… Kesinlikle. Bu eğitimin yanı sıra kriz yönetimi konusunda havacılık kurumları ile medyanın birlikte hareket etmesi amacıyla Onur Air’in desteği ile “Havacılık Kurumları ve Medya” isimli bir panel düzenledik. Okuldan hocam olan Betül Mardin bizi kırmadı ve bu panele konuşmacı olarak katıldı. Mardin panelde şu noktanın altını çizdi: “Bütün büyük havayolu şirketlerinin medya ile ilişkiler konusunda bir kriz yönetmeliği vardır ve ilk haber verilecek basın mensuplarının listesi cebinde hazırdır.” Yanlış ya da eksik bilgi ile haber yaptığınız zaman hem insanların sevinçlerine, üzüntülerine, kısacası hayatlarına yanlış yön vermiş oluyorsunuz hem de meslek etiğine uygun hareket etmemiş oluyorsunuz. Atatürk Havalimanı’nın 80’li yıllardaki halini bilen biri olarak Türk Hava Yolları’nın ve Türk havacılığının nasıl bir değişim gösterdiğini düşünüyorsunuz? Başta Türk Hava Yolları olmak üzere Türk havacılığı inanılmaz bir hızla büyüyor, gelişiyor. Ben Türk Hava Yolları filosunda 30 küsur uçak olan günleri hatırlıyorum. Şimdi ise uçak sayısı 220’nin üzerinde, destinasyon sayısı da 230’u geçti. Bu inanılmaz bir büyüme ve biz bu hıza yetişemiyoruz. Bu büyüme ile birlikte bir dünya markası olmak için de yatırım yapılması gerekiyordu. Türk Hava Yolları bunu da yaptı. Örneğin ünlü birinin New York’tan İstanbul’a Türk Hava Yolları ile geldiğinin yazılması, haberinin yapılması, şirketin imaj ve reklam hanesine artı olarak yazılıyor. Basın mensupları olarak bu anlamda da önemli bir konumda olduğumuzu düşünüyorum. Bunların yanı sıra dünyaca ünlü takımlarla, yıldızlarla yaptığı sponsorluk anlaşmaları da Türk Hava Yolları’nın imajını daha da yukarıya çekti. Havalimanı muhabirliği yaparken magazinden spora, finanstan ekonomiye her şey hakkında bilgi sahibi olmanız, gündemi her an takip etmeniz gerekiyor. Burası farklı bir dünya. Bu dünyayı sizin gözünüzden tanıyabilir miyiz? Havalimanı enteresan ve insana farklı dersler veren bir yer. Burası sadece bir havalimanı değil bir hayat limanı. Gözyaşları, kavuşmalar, sevinçler, büyük nümayişler… Her şey burada başlayıp burada noktalanıyor. Örneğin başbakan Davos’ta “One minute” dediği seyahatine buradan, Atatürk Havalimanı’ndan başlamıştı. Döndü, olay yine burada noktalandı. O gün VIP salonunun önünde inanılmaz bir kalabalık vardı. Başbakan o gün o kalabalığa ‘balkon konuşması’ tarzında bir konuşma yaptı, orada yaşadıklarını anlattı. Havayolu ile seyahat etme kültürü ülkemizde yeni yeni gelişiyor. Tabii bunda havayolu sektöründe yaşanan hızlı gelişmenin büyük etkisi var. Bunun bir diğer yansıması da Atatürk Hava- 21 22 HABER Tasarım geliştirmede bir başarı hikâyesi Tasarım Geliştirme ve Projeler Müdürlüğü ve 328 Design firmasının birlikte gerçekleştirdiği Gulfstream IV (G-IV) tipi TC-GAP uçağının kabin içi yenileme modifikasyonu, Aviyonik Tasarım Ekibi’nin bilgi, tecrübe ve güveninin artmasını sağladı. 106. sayımızda ana hatları ile aktardığımız bu başarı hikâyesinin detayları… G ulfstream IV (G-IV) tipi TC-GAP uçağının kabin içi yenileme modifikasyonu Tasarım Geliştirme ve Projeler Müdürlüğü (TGPM) ile 328 Design firmasının ortak çalışması sonucu başarılı bir şekilde gerçekleştirildi. Kapsamı oldukça geniş olan proje EASA onaylı (21J.418) bir dizayn organizasyonu olan TGPM bünyesinde aviyonik, yapısal ve kabin içi şefliklerinde görev yapan mühendis ve teknik ressamlar tarafından yoğun bir çalışma temposu sonucu tamamlandı. Projenin aviyonik tarafında gerçekleşen süreç ve safhalar şu şekilde özetlenebilir; Basılı kopya halinde bulunan tüm uçak ‘wiring’ ve şematik orijinal • Elektriksel wiring diyagramlarının kontrolü çizimleri incelenerek kurulacak olan sistemle ilgili olabilecek dokümanlar seçildi. Seçilen bütün dokümanlar yeniden çizilerek bilgisayar ortamına aktarıldı. Kurulacak kabin içi sistem için alternatifler değerlendirildi, System Integration Laboratory (SIL) kuruldu ve testler yapıldı. Yapılan testler ve ürün incelemeleri sonucunda kurulacak sisteme karar verildi ve sistem tasarımına başlandı. Dizayn aşamasında toplam 500 sayfaya yakın elektriksel çizim üretildi. Uçakta yapılan yoğun çalışmalar sonucu harness dizaynı ve çizimi yapılarak 328 Design’a yollandı. (Harness’ler Almanya’da ürettirildi.) • • • • • Üretilen harness’lerin boyutlarının kontrolü Fonksiyonel sistem testleri sonrası Harness enstalasyonu sonrası elektriksel iletim ve güç testleri Harness enstalasyonu sonrası arıza durum kontrolleri Dokunmatik kumanda panelinden bir görünüm •Harness’ler geldikten sonra tek tek kablo kontrolleri yapıldı ve hatalar düzeltilerek VIP hangarında, THY Teknik A.Ş. teknisyenleri ile birlikte, uçağa enstalasyonu tamamlandı. Kurulan sisteme ait kabin içi tüm elektronik elemanların bağlantıları yapıldı ve ilk fonksiyonel testlere başlandı. Sistem arızaları giderildikten sonra ‘ground testler’ yapılmaya başlandı. Yer testleri tamamlanarak sistem hazır hale getirildi. Tüm bu işlemler devam ederken STC başvurusu için gerekli olan sertifikasyon dizayn paketi (Uyumluluk dokümanları, ‘instructions for continued airworthiness’ dokümanları, test programları, elektrik yük analizi, ekipman kalifikasyon dokümanları ve daha bir çok dizayn dokümanı) hazırlanarak 328 Design’a gönderildi. (Bu proje yürütülürken THY Teknik A.Ş.’nin henüz STC başvuru yetkisi olmadığı için dizayn dokümanları TGPM tarafından hazırlanmasına rağmen STC holder olarak 328 Design tarafından onaylandı.) • • • • Entegrasyonu yapılan ekipmanlar ise şu şekilde sıralanabilir: Uçaktaki görüntü ve ses sistemleri bütünü ile değiştirildi ve Rockwell Collins’in ürünü olan Venue Sistemi’nin entegrasyonu gerçekleştirildi. (Bahsi geçen Venue Sistemi; bir dual Blu-ray & DVD okuyucu, bir Media Center Device (MCD), beş adet 15,3” HD monitör, üç subwoofer ve altı speaker ile HD görüntü ve yüksek kalitede ses özelliklerine sahip.) • Genel kabin içi ekipmanlarından bir görünüm Üretilen harness’ler üzerindeki kabloların doğruluk kontrolü Airshow ünitesi ve kokpite yerleştirilen bir Flight Deck Controller entegrasyonu ile yolculara ‘üç boyutlu airshow moving map’ ve uçuş bilgileri hizmeti sunuldu. Kokpit, tüm kabin, galley ve lavabolardaki ışıklar yenilenerek LED aydınlatmalara dönüştürüldü ve IFE Venue Sistemi’ne entegre edildi. Işıklar ön ve arka kabinde VIP dokunmatik ekranlardan, ön kabin ve galley’de bulunan iki adet kabin kontrol panelinden kontrol edilebiliyor. (On/off ve parlaklık seviye ayarı) Kabine yerleştirilen 14 adet dokunmatik kumanda ünitesi sayesinde yolcular dilediği videoyu veya müziği seçebiliyor; tanımlanan yetki seviyesine göre kendi ekran ve ses sistemine veya tüm kabine yayın yapabiliyor. Ayrıca kabin içi ışıklandırma sistemine ait tüm elemanlar yine aynı ünitelerden kontrol edilebiliyor. Venue Sistemi, iPhone ve iPad’lerle uyumlu çalışacak şekilde tasarlandı. Kullanıcılar kendi cihazlarındaki media’yı kabin içinde dilediği bölümde yayınlayabiliyor ve HD ekranlardan izleyebiliyor. Galley bölümüne yeni bir mikrodalga fırın ve ‘hot cup’ yerleştirilmiş ve Venue Sistemi’ne entegrasyonu yapılmış. Kabin ekibi, vestibule ve galley • • • • • bölümlerine yerleştirilen iki adet 10.3” HD dokunmatik kontrol paneli yardımı ile tüm Venue Sistemi’ni ve aydınlatmayı kontrol edebiliyor. Kokpit, kabin ve galley bölümlerine, Venue Sistemi üzerinden hata kontrolü, reset ve kullanım durumu görüntüleme fonksiyonlarının kullanılabildiği yedi adet akıllı universal elektrik prizi takıldı. Bu prizler sayesinde yolcular telefon, dizüstü bilgisayar ve PED cihazlarını şarj edebiliyor. Bunlara ek olarak, bir adet High Definition Audio Video Distributor (HDAV), üç adet Mini Switch, beş adet Programlanabilir Çevresel Kontrol Elemanı (Environmental Controller), iPod entegrasyonu için iki adet Elektronik Kontrol Modülü (ECM) ve bir adet PA amplifier enstalasyonu gerçekleştirildi. • • Yukarıda anlatılanları ve daha birçok detaylı fonksiyonu başarı ile yerine getiren sistemin aşağıda verilen tasarım dokümanları Aviyonik Tasarım Ofisi tarafından hazırlandı. • Sistem mimarisinin oluşturulması, • Sistem ekipmanlarının seçimleri, • Elektriksel şematik ve wiring tasarımlarının oluşturulması, • Sistem entegrasyon laboratuvarı oluşturularak prototip tasarımın gerçeklenmesi, Elektriksel wiring ve harness diyagramlarının uyumluluk kontrolü • İki boyutlu harness üretim çizimlerinin oluşturulması, • Elektrik yük analizlerinin yapılması, • Sistem güvenlik analizleri (Fonksiyonel tehlike değerlendirmesi), • Ekipman kalifikasyon raporları, • Sertifikasyon programının oluşturulması, • Uyumluluk dokümanlarının oluşturulması, • Fonksiyonel test programlarının/ raporlarının oluşturulması, • Elektromanyetik test programlarının/ raporlarının oluşturulması, • Kabin el kitabı hazırlanması, • ‘Instructions for continued airworthiness’ dokümanlarının oluşturulması, • ‘Accomplishment instructions’ dokümanının hazırlanması. Kritik durumlarda 328 Design firmasının destek ve tecrübelerine de başvurulan, tasarım kabiliyeti kazanma açısından büyük bir öneme sahip bu projenin dizayn, üretim, sertifikasyon ve kurulum aşamalarının tamamına faal olarak katılım sağlandı. Aviyonik Tasarım Ekibi, kısa bir süre önce alınan STC Başvuru Yetkisinin de ardından, benzer projeler için kendi bilgi ve tecrübesine artık daha fazla güveniyor ve tamamen yerli modifikasyonlara hazır durumda bulunuyor. 23 24 BİLGİ TEKNOLOJİLERİ Pool Web Suite malzemeye mühendislik ve atölye hizmetlerinin uygulanması ve bilgilerinin Pool Web Suite’e girişi ile devam eder. Pool anlaşmalarında genel olarak müşterinin ve THY Teknik A.Ş.’nin zamanında yapmakla mükellef olduğu işlemler bulunuyor. Zamanında yapılan her iş, gönderilen her komponent ya da giriş yapılan her bilgi için bir başarı yüzdesi hesaplanıyor. N isan 2010’da geliştirilmeye başlanan Pool Web Suite Projesi, 1 Ocak 2011 tarihinde kullanıma açıldı. Proje daha sonra müşterilerin ihtiyaçları doğrultusunda geliştirilmeye devam edildi. İlk olarak sadece SunExpress’e hizmet veren Pool Web Suite, bugün SunExpress’in yanı sıra Pegasus, Atlasjet, Onur Air, Mng Airlines gibi yerli ve SpiceJet, Somon Air, Ariana Afghan Airlines gibi yabancı havayolları tarafından kullanılıyor. Projenin canlıya geçişinden bugüne kadar geçen yaklaşık iki buçuk yılın istatistikleri incelendiğinde, ‘pool hizmetleri’ kapsamında 12 bin üzerinde talep ile bu taleplere ait 20 binin üzerinde komponentin takibinin Pool Web Suite üzerinden yapıldığı görülüyor. Bu çapta bir işlem hacmine sahip bir operasyonun e-mail, Excel dokümanı gibi geleneksel yöntemler ile yürütülmesinin pek de mümkün olmadığı görünüyor. Bu nedenle THY Teknik A.Ş. müşterilerinin ve şirketin son kullanıcılarının operasyonal işlemlerini yapabileceği, gereken anlık ve periyodik raporları alabileceği, kullanımı basit, web tabanlı bir uygulama geliştirildi. ‘Pool hizmeti’ genel olarak THY Teknik A.Ş. ile müşteriler arasında tanımlanan belli bir komponent havuzuna ait komponentlerin takas işlemlerinin yürütüldüğü bir sistem olarak düşünülebilir. Müşterinin faal komponent talep etmesi ile başlayan süreç, gayri faal malzemenin gönderilmesi, bu gayri faal Belirlenen başarı yüzdeleri belli periyotlar içinde sağlanamaz ise sorumlu olan taraf, her iki taraf için daha önce belirlenen tutarda kendine düşen cezayı ödüyor. Cezalı duruma düşmenin önüne geçmek için günlük ve haftalık olarak uyarılar otomatik olarak sistemden gönderilerek, anlaşma taraflarının proaktif olmaları ve durumlarını gözden geçirmeleri sağlanıyor. THY Teknik A.Ş. ile müşteriler arasında tanımlanan belli bir havuza ait komponentlerin takas işlemlerinin yürütüldüğü Pool Web Suite, kullanılmaya başlandığı 2011 yılından bu yana müşteri memnuniyetini maksimize eden başarılı bir proje olmaya devam ediyor. Ayrıca başarı yüzdelerinin raporu kullanıcılara anlık olarak da sunulabiliyor. THY Teknik A.Ş. bazı müşterileriyle -özellikle filosu büyük olanlarla- ‘pool komponent anlaşması’na ek olarak, ‘homebase komponent anlaşması’ da yapıyor. THY Teknik A.Ş. müşterileri bu anlaşma tipinde belli komponentleri belli istasyonlarda stok olarak tutabiliyor. Bunun takibi de seri numarası bazında Pool Web Suite üzerinden sağlanıyor. Sonuç olarak Pool Web Suite, THY Teknik A.Ş. müşterilerinin ve şirketin operasyon birimlerinin iş yükünü Kullanıcılar ne diyor? “Pool Web Suite’in yılda binlerce müşteri talebini efektif bir şekilde yönetmek ve raporlayabilmek için çok başarılı bir uygulama olduğunu düşünüyorum. Bu kapsamda bu tip hizmetleri veren tedarikçileri incelediğimizde benzer programlarının bulunduğunu gördük. Ancak Pool Web Suite’in yeniliğe açık olması ve müşteri taleplerine göre şekillendirilebilmesi, diğer uygulamalara göre üstünlüğünü açık bir şekilde ortaya koydu. Bu uygulamada müşteriler taleplerini anında girebiliyor, biz de tedarikçiler olarak bu talebi online görebiliyor, yönetebiliyor ve sonuçlandırabiliyoruz. Böylece hem müşteri memnuniyetini en üst düzeye çıkarıyor hem de bunu minimum enerji ve adam/saat ile yapabiliyoruz. Bunların yanı sıra benzer servis veren firmaların bu tür bir operasyonu e-mail/telefon gibi yöntemlerle, çok daha büyük ekiplerle yönetmeye çalıştığını görünce, uygulamanın bize sağladığı faydanın önemi daha açık bir şekilde ortaya çıkıyor.” Salih İnce / Komponent Malzeme Yönetimi ve Lojistik Müdürü, THY Teknik A.Ş. “The Pool Web Suite is very user friendly and totally a good system. That really makes it easy to work with Pool Web Suite and trace the serviceable and unserviceable parts. The best thing about the system is all the reports are available in one click anytime we want.” Mr. Gopinath / Komponent Kontrol Müdürü, SpiceJet minimize etmiş, operasyonun ölçülebilir ve yönetilebilir bir sürece dönüşmesinde yadsınamaz bir katkı sağlamıştır. Bu da THY Teknik A.Ş.’ye, ‘pool hizmeti’ veren firmalar arasında önemli bir rekabet avantajı sağlamıştır. “THY Teknik A.Ş. ile pool anlaşmasını kısa bir süre önce yapmış olmamıza rağmen, Pool Web Suite uygulamasının, işimizi kolaylaştıran ve ihtiyaçlarımıza cevap veren başarılı bir uygulama olduğunu gözlemlemiş bulunuyoruz.” Nermin Güzey / Teknik Tedarik Şefi, Atlasjet “Pool Web Suite özellikle sipariş takibi konusunda çok faydalı bir uygulama. Gelen ve giden malzemelerin ortak bir sistemde görünmesi, bu kadar yoğun komponent akışında karışıklığın olmasını büyük oranda engelliyor ve aynı referansları kullandığımız için geriye dönük takibin kolay yapılmasını sağlıyor. Pool hizmeti aldığımız diğer şirketlerin de böyle bir sistem kullanmasını tercih ederdik. Özellikle gelen/giden komponentlerin parça seri numaralarının takibi ve sertifikalarının erişilebilirliği, açık/kapalı siparişlerin kolayca listelenebilmesi gün içinde iş akışımızı oldukça hızlandırıyor.” “THY Teknik A.Ş. ile pool anlaşmamızın başladığı günden bu yana Pool Web Suite’i kullanıyoruz. Bütün siparişlerin girişlerini yapabildiğimiz, faal parçaların sevk durumlarını, gönderim detaylarını (AWB, uçuş bilgisi), gönderilen parçanın parça ve seri numarasını ve dokümanlarını görüntüleyebildiğimiz yalın ve kullanışlı bir web sitesi. Web sitesinin ihtiyaçlar doğrultusunda geliştirilmesi konusunda THY Teknik A.Ş. ile uyumlu bir çalışma platformu yakaladık. Bu süreçte bütün taleplerimiz dikkate alındı ve geliştirmeler gerçekleştirildi. Bilgi Teknolojileri Müdürlüğü ve Pool Koordinatörlüğü’nün çabaları ile Pool Web Suite bugün müşteri ihtiyaçlarına tümüyle cevap verecek niteliğe sahip bir konumda.” Sevgi Şişman / Teknik Tedarik Şefi, Onur Air Emre Yoldan / Teknik Sevk Uzmanı, SunExpress 26 BİZDEN Çocukların yüzündeki tebessüm Cihan Turan “Her insan farklı şeylerden mutlu olur. Beni mutlu eden şey de insanları mutlu etmek” diyen Yardımcı Teknisyen Cihan Turan, yaklaşık iki hafta önce İstanbul’un çeşitli semtlerinden kapı kapı gezerek topladığı oyuncakları, yoksul çocuklara ulaştırarak onların yüzünde tebessümün adı olmuş. B ir model araç tutkunu olarak, oyuncakların çocuklar için ne kadar değerli ve mutluluk verici olduğunu iyi bilen Cihan Turan, iki günde topladığı yüzlerce oyuncağı birkaç saatte onlara ulaştırarak bireysel bir sosyal sorumluluk projesine imza atmış. Kendinizden ve THY Teknik A.Ş.’deki çalışma hayatınızdan bahseder misiniz? 21 yaşındayım. 2010 yılında Bağcılar Anadolu Teknik Lisesi Uçak Bakım Gövde Motor Bölümü’nden mezun oldum. Okulumun son senesinde stajımı THY Teknik A.Ş.’de yaptım. 2011 yılının ağustos ayından bu yana da HABOM A.Ş. adına Yardımcı Teknisyen olarak çalışıyorum. Türk Hava Yolları’nın MNG Teknik’i satın alması ile bu yeni birime takviye bir ekip oluşturuldu. Ben o ekipte yer alıyorum. Hizmet vermeye başlayınca da HABOM’a geçeceğim. Aslında küçüklükten beri pek çok çocuk gibi ben de pilot olmak istiyordum. Önce teknisyen olup daha sonra geçiş yapabilirim diye düşündüm, ancak bunu başarabilmeniz için önce mühendislik eğitimi almak ya da özel bir kursa büyük meblağlar ödemeniz gerekiyor. Halen Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde okuyorum. Şu anda ikinci sınıftayım. Dördü erkek, biri kız olmak üzere beş kardeşiz. Halkalı’da küçük bir marketimiz var. Aileme destek olmak için boş vakitlerimde orada çalışıyorum. Bilgisayar ve internet konusunda bir hayli deneyimliyim. Küçüklüğümden bu yana web siteleri kuruyor, kodlama, tasarım ve SEO gibi konularla ilgileniyorum. Girişimci ve üretken bir yapım var. İyi bir sinema izleyicisiyim. Futbol ve bilardo da vazgeçilmezlerim arasında yer alıyor. Bilardonun her türünde iyi olduğumu söyleyebilirim. Hatta daha 13-14 yaşındayken dünyaca ünlü WCG adlı bir organizasyonun finaline katılabilmek için haftalarca birinci sırada yer aldım. Birinci olarak tamamlasam İtalya’da yapılacak uluslararası turnuvaya katılacaktım, ancak bu şansı bitime iki gün kala kaybettim. Ağustos ayı içinde kendi başlattığınız bir sosyal sorumluluk projesine imza attığınızı biliyoruz. Bunun detaylarını bizimle paylaşır mısınız? Elbette. “Para kullanmadan insanlara nasıl iyilik yapabilirim?” diye düşündüm ve evleri tek tek gezerek, kullanılmayan oyuncakları toplamaya ve oyuncak alacak parası olmayan ailelerin çocuklarına dağıtmaya karar verdim. Halkalı, Sefaköy, Avcılar, Şişli ve Osmanbey semtlerini iki gün boyunca gezdim ve yaklaşık 150-200 yoksul çocuğa yetecek kadar oyuncak topladım. Oyuncakları toplarken bir aracım yoktu. Topladığım oyuncakların sayısı arttıkça eve gelip bırakıyor, yeniden toplamaya çıkıyordum. Oyuncakları çocuklara nasıl ulaştırdınız? Çocukların ve ebeveynlerin tepkileri nasıl oldu? Çalışma arkadaşlarım Uğur Görkem ve Eser Apaydın ile çocukluk arkadaşım Mehmet Aksu oyuncakları dağıtırken bana yardımcı oldu. İkitelli, Sultangazi gibi evime yakın semtleri tercih ettim. İmkânlarım el verse Güneydoğu Anadolu’ya da giderdim. Ancak sadece sizin oraya gitmeniz yetmiyor, oyuncakları da götürmek, araç temin edip onları dağıtmak gerekiyor. Aslında ben oyuncakları ramazan bayramında dağıtmayı düşünüyordum. Ancak araç bulamadım. Hatta araç kiralamak istedim ama bayram nedeniyle onu da bulamadım. En sonunda babamdan izin alarak, onun hafif ticari aracı ile oyuncakları dağıttım. Oyuncakları dağıtırken şüpheci yaklaşanlar oldu. Bazı insanlar, “Çocuğunuza oyuncak ister misiniz?” diye sorduğumda “Neden?” diye sordu. İnsanlar kendilerine iyilik yapılması karşılığında bir şey yapmaları gerektiğini düşünüyor. Ben bu kampanya ile bu algıyı yıkmak, değiştirmek istedim. Şüpheci yaklaşanlar kadar destekleyen, moral verici yorumlarda bulunan çok sayıda insanla da karşılaştık. “Bu şekilde devam edin”, “Ne güzel bir şey yapıyorsunuz” diyenler de oldu. Öğretmenler, öğrenciler, küçücük çocuklar her kesimden birçok kişi internetten bana ulaştı, tebrik etti, başarılar diledi. Benzeri başka etkinlikler yapmamı beklediklerini söylediler. Her insan farklı şeylerden mutlu olur. Beni mutlu eden şey de insanları mutlu etmek. Böyle bir şey yapmak nereden aklınıza geldi? Son iki yıldır izinlerimde yurtdışına çıkıyorum. Şimdiye kadar tamamı Avrupa’da olmak üzere 10-11 ülkeyi görme şansım oldu. Gördüğüm her ülkeden sonra her şeye bakış açım değişiyor, yeni farkındalıklar kazanıyor, bu ülkede insanların karşılık beklemeden iyilik adına bir şeyler yapması, üretmesi gerektiğini düşünüyorum. Aslında bu gibi şeyler hayatımızda zaman zaman değil sürekli bir alışkanlık olarak yer almalı. Bunları düşünürken internette benzeri bir çalışma gördüm. Uygulaması biraz farklıydı ama bana ilham verdi. Bu kampanyada bana yardımcı olan arkadaşlarımla birlikte oyuncak dağıttığımız günü kameraya aldık ve “Bir Avuç Oyuncak” adı ile YouTube’a koyduk. Videoyu siteye koyalı henüz beş gün olmasına rağmen, yaklaşık 2 bin kişi izledi. İzlerken ağladığını söyleyenler bile oldu. Bu görüntüler ayrıca Facebook ve başka sosyal paylaşım platformlarında da yer alıyor. Bu videoyu paylaşırken, iyilik yapmanın zor olmadığını göstermeyi ve bu tür sosyal sorumluluk projelerinin sayısını artırmayı amaçladım. Videoyu izleyenlerden size ulaşanlar oldu mu? Tepkileri nasıldı? Bana ulaşan ve benzeri çalışmalarda birlikte hareket etmek isteyen çok sayıda kişi var. Ben de onlara aklımda başka projeler olduğunu ve hayata geçireceğim zaman kendileri ile iletişime geçebileceğimi söylüyorum. Mesela yakında kurban bayramı var. Bayramdan önce bazı hazırgiyim firmaları ile anlaşıp onlardan alacağım giyecekleri ihtiyacı olanlara dağıtmayı düşünüyorum. Bu sadece bir örnek. Farklı başka fikirlerim de var. Bu şekilde attığınız küçük bir adım daha sonra daha büyük adımların atılmasını sağlıyor. Bu da sizi daha çok mutlu ediyor. Belki de ‘büyükler için oyuncak’ olarak tanımlayabileceğimiz model araçlarla aranız iyi olduğu için çocuklarla buluşturmaya çalıştınız. Bu keyifli hobinizden de bahsedebilir misiniz? Tabii ki. Benzinli ve elektrikli otomobiller, uçaklar, helikopterler… Kısacası model araçların tamamına büyük bir ilgim var. Küçük yaşlarda oyuncaklarına tutkun olduğum bu araçların daha büyükleri ile dört-beş yıldır profesyonelce ilgileniyorum. Şu anda 8-10 tane model aracım var. Bahsettiğim gibi bilgisayar ve internet konusunda deneyimliyim. Birkaç yıl önce yeteneklerimi ve model araçlara olan bu ilgimi birleştirmeye karar verdim. Model araçları seven biri olarak, bu araçlara ait parçaları bulmanın ne kadar zor olduğunu çok iyi biliyorum. Türkiye’de henüz tam gelişmemiş bir sektör. Birkaç ay önce bir bu alanda bir web sitesi kurdum. Site hem Türkiye’nin her yerinden model araç tutkunlarından hem de medyadan büyük ilgi gördü. İnsanların model araçlara duyduğu ilgiyi ölçme, tanıma imkânı buldum. Televizyon kanallarından, “Sektörünüzü tanıtmak ister misiniz?” şeklinde telefonlar aldım. Yabancı şirketler benimle bağlantıya geçti. Hatta Türkiye’nin dört bir köşesinden ‘franchising’ isteyenler oldu. İleride siteyi daha da geliştirmeyi düşünüyorum. “Bu kampanyada bana yardımcı olan arkadaşlarımla birlikte oyuncak dağıttığımız günü kameraya aldık ve “Bir Avuç Oyuncak” adı ile YouTube’a koyduk. Videoyu siteye koyalı henüz beş gün olmasına rağmen, yaklaşık 2 bin kişi izledi. İzleyenlerin ağladığını söyleyen tanıdıklarım var.” 27 28 GEZİ-YORUM Dalmaçya’nın iki yıldızı: Kasalisni Parkı ve Tiyatro Binası / Rijeka Rijeka ve Split Hırvatistan’ın Dalmaçya kıyıları hem tarihi hem de coğrafi yönden Avrupa’nın kendine has bölgelerinden biri. Bu bölgenin iki tarihi şehri Rijeka ve Split’in insanlarını ve kültürel yapısını, Nitrojen Atölyesi’nde görev yapan HABOM Teknisyeni Erman Dinçkol bize anlatıyor. D enizcilik yaptığım 2008 yılında Tunus’tan aldığımız yükü Hırvatistan’ın Rijeka Limanı’na götürmek üzere yola çıktık. Hırvatistan’a ilk gidişimdi. Akdeniz’den Adriyatik Denizi’ne geçtiğimizde bizi Dalmaçya kıyıları karşıladı. Daha sonra yüzlerce adanın yanından geçerek Hırvatistan’ın en büyük limanı olan Rijeka’ya ulaştık. Gemimizi demirleyip gerekli izinleri aldıktan sonra Rijeka’yı daha yakından tanımak üzere şehri gezmeye başladık. Büyük bir liman kenti olmasının yanı sıra Hırvatistan’ın en büyük üçüncü şehri olan Rijeka’yı görünce ilk aklıma gelen soru, o dönem Avrupa Birliği üyesi olmayan Hırvatistan’ın Birlik’e neden dahil olmadığıydı. Çünkü şehrin çevre düzenlemesi, tarihi dokusunu koruması ve Rijeka halkının kültüre önem veren, modern görünümü gerçekten etkileyiciydi. Şehrin ruhuna sinmiş bu görüntü, eğlence anlayışına da yansımıştı. Şehirdeki restoranlar ve eğlence mekânları müşterilerine son derece cazip alternatifler sunuyordu. Neredeyse inşa edildiği günkü gibi duran sarayların, şatoların, kiliselerin arasında, bu tarihin değerini bilerek konuklarını ağırlayan bir şehir vardı karşımızda. Rijeka’daki caddelerden biri aynı İstiklal Caddesi gibi her an kalabalık ve hareketli olması ile dikkatimizi çekti. Cad- denin her iki tarafında dışarı çıkarılmış masalar, sandalyeler orayı daha da canlandırmıştı. Burada, birbirinden keyifli müzikleri duymak ve değişik yemek kokularını almak, gerçekten gezilmeye değer bir yere geldiğimiz hissine kapılmamızı sağladı. Kafeler ve kulüpler, cuma ve cumartesi geceleri hıncahınç dolu; oturacak yer dahi bulmak gerçekten zor. Turistler için danışma büroları ve meydanlarda bu işi seyyar olarak yapan kişiler var Rijeka’da. Ancak biz günün ilerleyen saatlerinde Rijekalı birkaç kişi ile tanıştık ve nereleri gezebileceğimize dair onlardan fikir almayı tercih ettik. Torpido Fabrikası ve Eski Kapı’nın şehrin mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerleri olduğunu öğrendik. Paranızı gündüz bozdurmayı unutmayın! Rijeka güzel olduğu kadar pahalı da bir şehir. En küçük boy su bile yaklaşık 2 dolar. Ülkenin para birimi kuna. 4,2 kuna yaklaşık 1 dolar yapıyor. Halkın genelde pizza yemeyi tercih ettiğini ve çok sayıda pizzacı olduğunu gözlemledim. Standart bir pizza 35 kunaya satılıyordu. Şehirde saat 18.00’den sonra açık market ya da büfe bulmak neredeyse imkânsız olduğu ve pek çok yerde Euro ya da dolar geçmediği için paranızı gündüz saatlerinde bozdurmayı unutmayın. Erman Dinçkol Split Hırvat halkı yaz aylarında dışarıda olmayı, açık alanlarda eğlenmeyi çok seviyor. Rijeka’da, belki de bir liman kenti olmasından da kaynaklı olarak, feribotları gece eğlenilecek mekânlar olarak kullandıklarını da gördük. Ancak yine de genel tercih çatısız mekânlar yönündeydi. Halk genel olarak her yerde son derece modern ve şık giyiniyor. Şehirde ‘paspal’ diye tabir edebileceğimiz şekilde giyinen kimseyi görmedik diyebilirim. Şehirlerarası otobüs seyahati yapmak için tren istasyonundaki gişelere benzeyen yerlerden bilet almanız gerekiyor Rijeka’da. Arkadaşlarımla birlikte bu gişelerden birine uğradık ve Dalmaçya kıyılarının bir başka şehri Split’e bilet aldık. Adriyatik’in kalbi burada atıyor: Split Birkaç gün sonra çıktığımız bu dört saatlik otobüs yolculuğunun sonunda kendimi Bodrum’a gelmiş gibi hissettim. Kıyı şeridi ve Adriyatik Denizi’nin kokusu muhteşemdi. Ama şehrin yerleşim planının Bodrum’dan daha düzenli olduğunu kabul etmem gerekiyor. Şehrin yat limanı, yolcu gemisi limanı ve plajları tek kelime ile kusursuz. Split, halkının çoğu İngilizce konuşan ve ağırlıklı olarak genç nüfusa sahip bir şehir. Ayrıca herkes son derece sıcakkanlı ve yardımsever. Hatta oralı iki bayan bize şehrin görülmeye değer yerlerini gezdirdi. Split’te de Rijeka’da olduğu gibi dükkânlar erken kapanıyor ve geceleri sokaklar ve mekânlar oldukça kalabalık. Halk akşamları kurulan küçük pazarlarda hediyelik eşya ve Hırvatistan’a özgü ürünler satıyor. Rijeka’daki yüksek fiyatlar Split için de geçerli. En ucuz üç yıldızlı otelin bir gecelik fiyatı 90 kuna, hosteller ise 50 kunadan başlıyor. Kravata adını veren ülke olan Hırvatistan’da en basit, hiçbir özelliği olmayan kravatın fiyatı bile 100 kuna. Aziz Domnius Katedrali ve 60 metre yüksekliğindeki Çan Kulesi şehrin önemli tarihi yapılarının başında geliyor. Başkent Zagreb’ten sonra ülkenin en büyük ikinci şehri olan Split, M.Ö. 7. yüzyılda kurulduğu için şehrin her yerinden tarih fışkırıyor dersem abartmış olmam. Diocletian Sarayı’ndan Split Limanı Yemyeşil olan şehrin her metrekaresinde Akdeniz iklimi hissediliyor. Split’te deniz o kadar berrak ki, denize baktığınız her yerde denizin dibini görmeniz mümkün. Split günübirlik ada turları ile de Bodrum ve çevresini andırıyor. Braç Adası bu turlarda en fazla tercih edilen yerlerin başında geliyor. Ada turlarının fiyatları ise kişi başı 30-50 kuna arasında değişiyor. Sabahın erken saatlerinde başlayan turlar akşamın geç saatlerine kadar devam ediyor. 29 30 SAĞLIK REHBERİ Okul çocuklarında solunum yolu hastalıklarından korunma yolları Hijyen alışkanlığından sporla ilişkilerine kadar neredeyse hayatlarındaki her şey okul çocuklarının bağışıklık sistemi üzerinde etkili oluyor. Çocukların bağışıklık sistemindeki zayıflamanın kendini en çabuk gösterdiği yer olan solunum yolu hastalıklarından korunma yollarını Prof. Dr. Emin Ünüvar bizimle paylaştı. Ç ocuklarda enfeksiyon hastalıkları arasında en sık görüleni solunum yolu enfeksiyonlarıdır. Her yıl yaz mevsiminin sonu, sonbaharın başlangıcı olan eylül ayında okulların açılmasıyla beraber solunum yolu hastalıklarında artış yaşanır. Okullarda, kapalı bir ortamda sayıca fazla olan çocuklar solunum yolu enfeksiyon etkenlerini kolayca birbirlerine bulaştırırlar. Hastalık, hasta olan çocuktan diğerlerine damlacık yolu ile bulaşır. Etkenler damlacıkla bulaşabileceği gibi ellerimizle de bulaşır. Sonbahar mevsiminde kararsız hava sıcaklıkları ve havaların soğuması bazı tedbirlerin alınmasını gerektirir. Soğukta solunum yolumuzda bulunan koruyucu ‘silier epitel’ olumsuz etkilenir, hasara uğrar. Soğukta solunum yolu hastalıklarının artmasının nedeni insanların kapalı ortamlarda bulunmaları ve koruyucu silier yapının soğukta olumsuz etkilenmesidir. Bağışıklık sistemi dediğimiz korunma, savunma sisteminin temel birkaç gereksinimi vardır. Bunların başında temiz hava ve yeterli oksijen alımı gelir. Temiz ve oksijeni bol bir hava koruyucudur. Tarihte sanatoryumlar buna en güzel örnektir. Dokularımıza yeterince giden oksijen bağışıklık sistemini ayakta tutar. Okul çocuklarının da mümkün oldu- ğunda dış mekânlarda bulunarak temiz havadan faydalanması sağlanmalıdır. Okullarda sınıfların havalandırılması son derece önemlidir. Metropollerde hava kirliliği, sigara dumanına maruziyet, egzoz gazları, çevresel kirlilik bağışıklığımızı olumsuz etkiler. Güneş ve bize sağladığı D vitamini, bu olumsuz etkilerden korunmada çok önemlidir. Bol güneş alan çocuklarda solunum yolu hastalıkları daha az gözlenir. Yaz döneminde yeterince güneşlenen ve D vitamini depolarını dolduran çocuklar kışın daha az hasta olur. Probiyotik gıdaları unutmayın! Bağışıklık sisteminin diğer önemli gereksinimi de makro ve mikro besin öğeleridir. Bunlar arasında proteinler ayrı bir öneme sahiptir. Kış döneminde fazla tüketilmeyen sebze ve meyve beslenmede eksik olmamalıdır. Okul çocuğu yeterince ve dengeli besleniyorsa hastalıklar daha az gözlenir. Kış döneminde kuru bakliyatlar, kırmızı ve beyaz et, yumurta ve balık önemli besin kaynaklarıdır. Birçok aile dondurma yemenin hastalığa yol açtığını düşünür. Bu tıbben desteklenmemektedir. Dondurma eriyince yalanarak tüketildiğinde solunum yolu hastalıklarına bir risk getirmez. Dondurma, ısırılarak ya da parçalanarak tüketilmemelidir. Çocuğun uyku düzeni diğer bir önemli bir faktördür. Yeterince dinlenen ve uykusunu alan çocuğun hem okul başarısı yüksek olur hem de hastalıklar daha az gözlenir. Vücudumuz günışığına endekslidir. Gece saatlerinde yeterince derin ve kaliteli uykuda bazı hormonlarımız sentezlenir. Çocuklarda gerek okul ve gerek ise ev ortamlarında stres yaratacak durumlar olabildiğince en aza indirgenmelidir. Stres bağışıklık sistemimizi çökerten önemli bir faktördür. Stresin çok büyük olması gerekmez; küçük ama süreğen stresler uzun dönemde daha zararlıdır. Hareketli bir yaşam bağışıklık sisteminizi güçlendirir Çocuğumuza kişisel hijyen davranışlarınızı kazandırmanız diğer önemli bir faktördür. Sadece el yıkama alışkanlığı dahi solunum yolu hastalıklarından ciddi oranda korur. Eller en az üç dakika boyunca yıkanmalı, parmak araları bol su ve sabunla temizlenmelidir. Günde en az iki kez diş fırçalanması ağız ve diş sağlığı için son derece önemlidir. Tek kullanımlık mendiller korunmada önemli bir faktördür. Okul ortamındaki temizlik ve hijyen kuralları da unutul- Okul çocuklarını solunum yolu enfeksiyonlarından koruma yolları • Temiz hava, bol oksijen alımının sağlanması, • Dengeli ve düzenli beslenme, makro ve mikro besin öğeleri, probiyotik besinler, • Kişisel hijyene dikkat edilmesi, el temizliği, ağız ve diş sağlığı, • Güneşten yeterince yararlanılması, D vitamini sentezinin desteklenmesi, • Aşıların tamamlanması, gerekli ise grip aşısı yapılması, • Hastalıklarda az antibiyotik kullanılması, akılcı ilaç kullanımı, • Obezitenin önlenmesi, bu konuda gerekli önlemlerin alınması, • Yeterince ve kaliteli uykunun sağlanması, • Egzersizlerin teşvik edilmesi, hareketlerin artırılması, • Stres yaratacak durumların en az indirgenmeye çalışılması. mamalıdır. Okul çocuklarında yapılması gereken koruyucu aşılar tamamlanmalı, eksikler giderilmelidir. Hekim tarafından gerekli görülen çocuklarda grip aşısı uygulanmalıdır. Örneğin alerjik astımı olan bir çocuğa grip aşısı uygulanmalıdır. Hasta olan okul çocukları ateşli oldukları dönemde okula devam etmemelidir. Ateşi olmayan durumlarda okula devam etmelerinde bir sakınca yoktur. Okul çocuklarında yapılan spor faaliyetleri, egzersizler solunum yolu hastalıklarından korur; bağışıklık sistemini destekler. Kapalı ortam yerinde uygun hava koşullarında açık ortamda yapılan egzersizler daha yararlıdır; hareket eden çocuk az hastalanır. Obezite dünyada ve ülkemizde okul çocuklarının karşılaştığı önemli sorunlardan biridir. Eldeki veriler Türkiye’deki okul çocuklarının yüzde 20’sinde obezite sorunu olduğunu göstermektedir. Obezite, vücudumuzdaki yağ kitlesinin olması gerekenden çok daha fazla olmasıdır. Obezite bağışıklık sistemini olumsuz etkiler, hareketi azaltır, nefes alıp vermeyi güçleştirir, uykuyu bozar, fazla glikoz hücre düzeyinde hasara yol açabilir. Obezitesi olan çocuklarda ‘gastroesofageal reflü’ daha sık gözlenir. Reflü, solunum yolu hastalıklarına zemin hazırlayan bir faktördür. Sürekli burun tıkanıklığı olan, gece gürültülü nefes alıp veren ve sık hastalanan, iştahsız çocuklarda geniz eti diye bilinen genizdeki bademciklerin büyük olup solunum yolunu tıkayıp tıkamadığı mutlaka araştırılmalıdır. Okul çocuklarında solunum yolu enfeksiyonlarında sık antibiyotik kullanımı solunum yolundaki yararlı mikropların ortadan kalkmasına; dirençli ve daha güçlü mikropların ortaya çıkmasına neden olur. Bu nedenle olabildiğince az miktarda ve hekim önerisi ile antibiyotik kullanılmalıdır. Kullanılan her antibiyotik dirençli bakterilerin gelişmesine neden olabilir. Ayrıca sık kullanılan bu ilaçların uzun dönemde getireceği riskler belirlenmiş değildir. Günümüzde probiyotikler olarak bilinen yararlı bazı mikroplar bağırsaklarımızda çoğalarak bağışıklık sistemimizi destekler. Yoğurt, kefir, ekmek mayası, boza, tarhana gibi ülkemizdeki bazı geleneksel besinler bağırsaklarımızdaki mikroflorayı destekler. Kuruyemişler de yapılarında bulunan bazı eser elementler nedeniyle kış döneminde yararlıdır. Çocuğun bol sıvı tüketmesi, bol su içmesi solunum yolunun temizlenmesini sağlar. C vitamini, ‘askorbik asit’ solunum sisteminin savunmasında yararlıdır. Turunçgillerin bu mevsimde tüketilmesi desteklenmelidir. 31 32 BULMACA 2 4 1 6 8 3 GEÇEN SAYININ CEVABI: BİLVASITA 9 7 5 10 11 Geçen sayının talihlileri Sezgin Özgür, Kenan Kereci, Çetin Bayrak, Meltem Bozkurt ve Hüseyin Özcan 100 TL tutarında Teknosa hediye çeki kazandı. Anahtar kelimeyi 23 Eylül 2013 tarihine kadar [email protected] adresine gönderen beş kişi, yapılacak çekilişle 100’er TL tutarında Teknosa hediye çeki kazanacak. ANAHTAR KELİME: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11
Benzer belgeler
THY Teknik A.Ş. - Turkish Technic
(Medya, Reklam & Halkla İlişkiler Şefi)
Pınar Yılmaz
(Yayın Koordinatörü, Uzman)
Cemal Gökgöz
(Medya, Reklam & Halkla İlişkiler, Muhabir)