Untitled - Turkish Technic
Transkript
Untitled - Turkish Technic
GÜNDEM hazırlamasını beklediğimiz bu merkeze yatırım yapacağız. İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi’ndeki THY Teknik A.Ş. Ar-Ge Ofisi, Istanbul Teknopark’daki yer talebimiz, Boeing ve Airbus başta olmak üzere OEM’ler ile Ar-Ge alanında işbirliği çalışmaları, bu yöndeki faaliyetlerimizin ve yatırımlarımızın başında geliyor. Ülkemizde gittikçe artan Ar-Ge teşviklerinden yararlanmak üzere çeşitli kuruluşlarla ortak olarak Ulaştırma Bakanlığı ve TÜBİTAK projeleri yapmak üzere başladığımız faaliyetlerimiz devam etmekte. Bunların meyveleri şirketimizin katma değeri yüksek alanlarda yapacağı faaliyetlerin esasını teşkil edecektir. Kurumsal Kaynak Planlaması (ERP) çerçevesinde, geçtiğimiz SAP sistemi ile de şirketimizin tüm kaynaklarının tek sistem üzerinden takip edilmesini sağlayıp, doğru bilgiye tek sistem üzerinden daha hızlı ve zamanında ulaşmaya başladık. Bu bize hızlı ve doğru karar alma avantajı sağladı. Çalışmalarımızın olumlu yönde ilerlediği TRAX yazılımın yılın ikinci yarısında paralel kullanıma başlanmasını planlıyoruz. Bu iki adım, şirketimizin süreç yönetimi ve kaynak planlaması açısından kritik eşikleri teşkil ediyor. Merhaba Arkadaşlar, Bir ayını geride bıraktığımız 2013 yılı, THY Teknik A.Ş. için önemli atılımların gerçekleşeceği ve mevcut yatırımlarımızın meyvelerini toplamaya başlayacağımız önemli bir yıl olacak. THY Teknik A.Ş. tarihinin değil, Türk havacılık tarihinin en önemli projelerinden biri olan HABOM (Havacılık Bakım Onarım ve Modifikasyon Merkezi) açılışının başta THY Teknik A.Ş. olmak üzere, Türkiye havacılık sektöründeki tüm firmaları yakından ilgilendirdiğini düşünüyorum. Bu nedenle, bu projenin önemine yakışan büyüklükte, dünya çapında ses getirecek bir lansman gerçekleştirmeyi planlıyoruz. 2013 ayrıca genel olarak bilinirliğimizin daha da artmasını hedeflediğimiz bir yıl olacak. Bu yıl profesyonel halkla ilişkiler ajansları ile işbirliğine giderek, sosyal medya, uluslararası dergiler, teknik makalelerin çıktığı yayınlar gibi pek çok alanda elimizdeki tüm argümanları daha etkin ve geri dönüşleri ölçülebilir bir hale getireceğiz. İletişim stratejileri çalışmaları yanında paralel olarak yürüteceğimiz satış ve pazarlama faaliyetlerimiz ile Dünya coğrafyası üzerinde bugüne kadar müşteri listemize girmeyen bölgelerden müşteriler kazanmak için çalışacağız. Bu konuda da başarılı olacağımızdan eminim. Komponent pool için yeni anlaşmalar yapmak üzere çalışıyoruz. Bu segmenti zaman içerisinde geliştirerek toplam ciromuz içerisinde kayda değer rakamlara ulaştırmayı hedefliyoruz. Bunların yanı sıra son dönemde dünya genelinde pek çok havayolu şirketinden yöneticileri ağırlıyoruz. Çünkü ülkemize ve şirketimize katma değer sağlayacak stratejik işbirliği arayışlarımıza bir an bile hız kesmeden devam ediyoruz. Yapımızı tam anlamıyla “dört koldan” büyütmeye, güçlendirmeye çalıştığımız özel ve önemli bir dönemden geçiyoruz. Bu süreçte hepinizin motivasyonunun ve çabasının en üst düzeyde olması en büyük temennim. Sizin özverili çalışmalarınızla bugünlere geldik. Bundan sonraki süreçte THY Teknik A.Ş.’nin adını daha yukarılara taşıyacak olan da sizlersiniz. 2013 yılının da gerek ülkemiz gerek şirketimiz açısından başarı dolu geçmesini diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Esen kalın, Doç. Dr. İsmail Demir Genel Müdür Geçtiğimiz kasım ayında, THY Teknik A.Ş. Ar-Ge Merkezi’ni hizmete açtık. Bu yıl, her geçen gün büyüyen Türk Hava Yolları filosuna olduğu kadar, diğer firmalara da hizmet vererek daha da büyümeyi hedefleyen THY Teknik A.Ş.’yi geleceğe 01 02 İÇİNDEKİLER 04 20 22 TEKNİK’TEN HABERLER BİREBİR Kemal Özer KALİTE KÖŞESİ 24 09 HABOM’da son durum 04 10 12 eğitim havacılık dünyasından 26 BİZDEN Samet Yılmaz 12 24 GEZİ-YORUM 30 SAĞLIK REHBERİ 19 TEKNOLOJİ PÜF NOKTASI 28 26 15 20 15 19 AR-GE MERKEZİ 30 28 Sahibi THY TEKNİK A.Ş. Doç. Dr. İsmail DEMİR (Genel Müdür) YAYIN THY TEKNİK A.Ş. Medya Reklam Halkla İlişkiler Şefliği Ferhat Yenibertiz (Medya, Reklam & Halkla İlişkiler Şefi) Pınar Yılmaz (Yayın Koordinatörü, Uzman) Cemal Gökgöz (Medya, Reklam & Halkla İlişkiler, Muhabir) THY TEKNİK A.Ş Katkıda Bulunanlar Abdullah Enes Bolat Emre Kara Doğan Aydın Heybet Dündar Ulaş Konuk YAPIM GODE İSTANBUL Alev Aktaş (Yayın Grup Direktörü) Songül Kurnaz (Yapım Koordinatörü) Ulaş Atay (Editör) Meltem İşleyen (Art Direktör, Kapak Tasarım) Asım Hocagil (Grafik Uygulama) Sinem Göçer (Müşteri Temsilcisi) Jülide Türkay (Redaksiyon Editörü) Fotoğraflar İstanbul Fotoğraf Atölyesi (İF Atölye) Baskı ve Cilt Apa Uniprint GODE İSTANBUL Al Karanfil Sokak No: 5 Levent / İstanbul godeistanbul.com 444 02 90 04 TEKNİK’TEN HABERLER Bakan Yardımcısından önemli ziyaret THY Teknik A.Ş. MRO Middle East 2013 Fuarı’na katıldı O rtadoğu bölgesinde düzenlenen en önemli havacılık bakım onarım fuarı olan MRO Middle East Fuarı 22-23 Ocak 2013 tarihleri arasında Dubai’de yapıldı. THY Teknik A.Ş’nin de katıldığı fuarın açılışını Emirates Havayolu ve Grubu Başkanı ve CEO’su Şeyh Ahmed Bin Saeed Al Maktoum yaptı. Fuara, Embraer S.A., Fokker Services, Lufthansa Technik AG, MNG Technic Aircraft Maintenance Services Inc., myTECHNIC Aircraft MRO Services, SR Technics, THY Teknik A.Ş. gibi şirketler, MRO, uçak parça üreticileri, tedarikçiler ve bölgenin en önemli havacılık aktörlerinden oluşan toplam 130 firma katıldı. Havacılık alanında en yeni ve en son teknolojik gelişmeleri katılımcılara sunan MRO Middle East Fuarı, aynı zamanda bölgenin MRO ve havayolu endüstrisini destekleyen stratejik konseptler de sağlıyor. Bu fuar, katılımcılara havacılık ve MRO sektörü hakkında son gelişmeleri görme fırsatı sunmanın yanı sıra, sektörün önde gelen temsilcileri ile görüşme ve yeni iş fırsatları yakalama imkânı da veriyor. THY Teknik A.Ş., önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da MRO Middle East Fuarı’na katılarak, stratejik hedeflerinden biri olan Ortadoğu bölgesindeki hizmet kapasitesini, marka bilinirliğini, stratejik işbirliğini artırmaya yönelik toplantılar ve görüşmeler gerçekleştirdi. Fuarın açılışını yapan El Maktoum başta olmak üzere, havayolu şirketlerinden, MRO şirketlerinden ve EOM’lerden yetkililer THY Teknik A.Ş. standını ziyaret ederek şirket hakkında bilgi aldı. Marka bilinirliğini artırmak, müşteri pörtföyünü genişletmek ve stratejik işbirliği kurmak amacıyla MRO Middle East Fuarı’na katılan THY Teknik A.Ş., 2013 yılında, MRO Russia, MRO Americas, MRO India, MRO Europe, MRO Asia fuarları gibi toplam 15 uluslararası fuara katılarak dünyanın ilk beş MRO şirketi arasına girmeyi hedefliyor. B ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu THY Teknik A.Ş. tesislerini ziyaret etti. Genel Müdürlük makamında THY Teknik A.Ş. Genel Müdürü Doç. Dr. İsmail Demir ile bir süre görüşen Kavranoğlu, hangarları ve atölyeleri ziyaret ederek, uçak bakım faaliyetlerini yakından görme ve inceleme fırsatı buldu. Japon Air yöneticileri İstanbul’daydı J apon Air’in üst düzey yöeneticileri THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret etti. THY Teknik A.Ş. yetkilileri ile görüşerek fikir alışverişinde bulunan Japon Air yöneticileri, THY Teknik A.Ş. hangarını ve tesislerini ziyaret ederek, şirketin bakım kabiliyetleri hakkında bilgi aldı. 1951 yılında kurulan ve 2002 yılında dünyanın en büyük altıncı havayolu şirketi olan Japon Air, 2010 yılında hisselerinin yüzde 95’i halka arz etmişti. ABD heyeti THY Teknik A.Ş.’de A BD Dış Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Francisco Sanchez, Ticaret Müsteşarı Michael Lally ve ABD İstanbul Başkonsolosu Scott Frederic Kilner, 6 Aralık 2012 tarihinde THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret etti. Önce THY Teknik A.Ş. Genel Müdürü Doç. Dr. İsmail Demir’in makamında ağırladığı heyet, daha sonra Zafer Orbay Toplantı Salonu’nda, THY Teknik A.Ş.’nin faaliyetlerini ve geleceğe yönelik projelerini kapsayan bir sunuma katıldı. İsmail Demir nezaretinde hangar ve atölyeleri gezen heyete, THY Teknik A.Ş.’nin Türkiye’de ve bölgesinde çok önemli bir konumda olduğu, HABOM tesislerinin faaliyete geçmesi ile yakın zamanda dünyanın sayılı bakım ve onarım merkezlerinden biri olacağı bilgisi verildi. THY bilet satış ofisi açıldı T HY Teknik A.Ş. II. nolu hangarın giriş katında THY bilet satış ofisi açıldı. THY Yeşilköy Satış Müdürlüğü’ne bağlı ofis 7 Ocak günü faaliyete geçti. Bilet satış ofisinin açılması ile ilgili olarak THY Yeşilköy Satış Müdürü Nihal Manca’nın, Satış Ofisi Sorumlusu Halide Temizalan’ın ve THY Teknik A.Ş. çalışanlarının görüşlerini aldık. Manca, THY Teknik A.Ş.’de bilet satış ofisi fikrini veren THY Teknik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Altan Büyükyılmaz’a, THY Pazarlama Satış Başkanı Halil İbrahim Polat’a, ofisin açılması ile ilgili her aşamada görev yapan Halide Temizalan’a, THY Teknik A.Ş. yetkililerine ve emeği geçen herkese teşekkür etti. Yeşilköy Satış Ofisi olarak yoğun bir müşteri potansiyeline sahip olduklarını da dile getiren Manca, THY ve THY Teknik A.Ş.’deki personel için düzenlenen görev ve pas biletlerinin büyük çoğunluğunun Yeşilköy Satış Ofisi’nden düzenlendiğini, bu nedenle önemli bir müşteri potansiyeli olan THY Teknik A.Ş.’ye daha iyi hizmet vermek amacıyla bu ofisi hizemte açtıklarını söyledi. Bilet satış ofisinden kimlerin yararlandığını ve ne gibi hizmetler verildiğini Bilet Satış Ofisi Sorumlusu Halide Temizalan’a sorduğumuzda, apron sınırları dahilinde herkese hizmet verdiklerini, bilet satış ofislerinin yaptığı tüm hizmetleri yaptıklarını ancak, yapılan prosedür değişikliği nedeni ile zed bilet hizmeti veremediklerini, bu hizmetin zed.thy.com adresinden alındığını belirtti. Daha önce bilet almak için ofislerinden uzaktaki bir satış ofisine gitmek zorunda kaldıklarını, bunun da zaman ve işgücü kaybına neden olduğunu dile getiren THY Teknik A.Ş. çalışanları, bilet satış ofisinin açılmasından dolayı çok memnun olduklarını, emeği geçen herkese teşekkür ettiklerini söyledi. 05 06 TEKNİK’TEN HABERLER Çalışan Portalı (ESS) ve Yönetici Portalı (MSS) kullanılmaya başlandı S AP Projesi kapsamında Ocak 2013 itibarıyla kullanımına başlanan Çalışan Portalı (Employee Self Service) ve Yönetici Portalı (Manager Self Service), izin ve fazla mesai talep ve onaylarının sistem üzerinden yapılmasına, personel ana verilerinin görüntülenmesine olanak tanıyor. Portallar, izin ve fazla mesaiye ilişkin taleplerin, çalışan tarafından ESS üzerinden yapılarak, MSS ile yöneticinin onayına sunulmasını, böylece personel ile puantaj arasındaki evrak sirkülasyonunun asgari düzeye inmesini sağlıyor. Zaman yönetimine ilişkin talepte bulunabilmek için öncelikle aşağıdaki ekranda “İzin/ Fazla Mesai Talebi” bağlantısına tıklanır. Açılan ekranda takip edilmesi gereken adımlar sırasıyla aşağıdaki şekildedir: * İzni onaylayacak yönetici, sistemde onaylayıcı kısmına otomatik olarak gelecektir. Kullanılan, onayda bekleyen, onaylanmayan izinlerin takibi ise aşağıdaki ekrandan yapılabilecektir. Personel, kendisine ait kişisel ve organizasyonel bilgileri aşağıdaki ekranları kullanarak görüntüleyebilir. Atölye ve hangarlar için önemli bir tatbikat T HY Teknik A.Ş.’nin bazı atölyelerinde ve hangarlarında zaman zaman yaşanan, yakıt, hidrolik ve kimyasal madde dökülmeleri sırasında yapılması gerekenler, alınması gerekli önlemler ve bu amaçla kullanılabilecek toplayıcı ürünlerle ilgili 29 Ocak 2013 tarihinde bir bilgilendirme sunumu ve sonrasında hangar içinde uygulamayı içeren bir tatbikat yapıldı. Ayrıca dökülme sonrasında toplama ve temizlik işlemlerini yapan personel dahil olmak üzere hangarda çalışanlara, genel atık yönetimi esasları başta olmak üzere, tehlikeli maddelerin neler olduğu ve bertaraf prensipleri hakkında eğitim verildi. “Hangi sıvı dökülmesine hangi tip absorbanla müdahale etmek gerekir?”, “Sıvı depolama alanlarında alınacak önlemler”, “Sıvı dökülmesine müdahale, dökülme kitleri ve içerikleri”, “Absorbanlar ve diğer emiciler (Bez-Üstübü-Talaş) kıyaslama” ve “Absorban nedir? Çalışma prensibi nedir?” konuları ile ilgili verilen bilgiler doğrultusun- da yapılan uygulama sonucunda, bu ürünlerin talaşa oranla daha kolay kullandıldığı, temizleme sonrasında -özellikle hidrolik dökülmesi- yerde herhangi bir kayma tehlikesi yaratmadığı ve işlem sonrasında tehlikeli atık miktarını önemli oranda azalttığı görüldü. NICT organizasyonunda 280 konuk • Talep edilecek izin tipinin seçilmesi, • İznin başlangıç ve bitiş tarihinin seçilmesi, • Açıklama alanına talep edilen izinle ilgili açıklama yapılması. T ürk Hava Yolları’nın Aralık 2012’de düzenlediği Next in Corporate Travel (NICT) organizasyonlarına katılan ajansların üst düzey temsilcilerinden oluşan 280 kişi THY Teknik A.Ş. tesislerini ziyaret etti. İkinci Hangar’da yapılan tanıtım sunumunda THY Teknik A.Ş.’nin kaabiliyetlerinin yanı sıra, Türkiye ve dünya havacılık sektörüne verdiği hizmetler hakkında bilgi verildi. Sunumda ayrıca şirketin, iştirak şirketleri ile birlikte bölgesindeki en büyük bakım onarım merkezi olduğunun altı çizildi. Strateji toplantısı yapıldı İ lki geçtiğimiz aralık ayında yapılan THY Teknik A.Ş. 2010-2015 Stratejik Plan ve Değerlendirme Toplantısı’nın ikincisi ocak ayında THY Teknik A.Ş. tesislerinde gerçekleştirildi. Toplantıya THY Teknik A.Ş. Genel Müdürü Doç. Dr. İsmail Demir, genel müdür yardımcıları ve yöneticiler katıldı. Yapılan toplantıda, her başkanlık ve ilgili müdürlükler stratejik plan ile ilgili yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi ve ilgili oldukları birimlerin gelecek planları hakkında önerilerde bulundu. Fam trip organizasyonları devam ediyor T ürk Hava Yolları, yurtdışı ajansların temsilcilerinden oluşan üst düzey yetkililer için organize ettiği fam triplere yılın ilk ayında da devam etti. Ukrayna ve Yunanistan’dan gelen ajans temsilcileri, 10 Ocak günü THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret ederek hangar ve atölyeleri gezdi. 07 HABOM 08 TEKNİK’TEN HABERLER Ankara’da Acil Durum Tatbikatı yapıldı B inaların Yangından Korunması Yönetmeliği gereği, her yıl en az bir defa yapılması zorunlu olan Acil Durum Tatbikatı, Ankara’da 24 Ocak 2013 tarihinde yapıldı. Bilgilendirilmeleri amacıyla çalışanlara aralık ayında acil durum broşürleri dağıtıldı. Ayrıca acil durumlar için toplanma alanları belirlendi, levhalandı; kaçış yolları işaretlendi, duvarlara kaçış planları asıldı, eşleştirme listeleri hazırlandı ve tatbikat öncesinde siren kontrolleri yapıldı. İnsan Kaynakları Başkanı ve Uçak Bakım Başkanı’nın da katılımı ile aynı gün tatbikattan önce gerçekleştirilen Ankara İş Sağlığı Güvenliği ve Çevre (İSGÇ) Kurulu Toplantısı’nda tatbikat ile ilgili son durumlar gözden geçirildi. Tatbikatta ihtiyaç duyulacak ekiplerin görevlendirilmelerini takiben, saat 11.30’da sirenler çalıştırıldı ve tatbikat başladı. 1 ve 2 numaralı toplanma alanlarında bir araya gelen çalışanlar, tahliyenin devamında 3 numaralı toplanma alanına gelerek söndürme tatbikatına katıldı. Söndürme tatbikatına katılanlara, İtfaiye Şefi tarafından ön bilgilendirme yapıldı. Daha sonra ise tekne içerisindeki yakıt alevlenerek söndürme işlemi gerçekleştirildi. Bazı çalışanların gönüllü olarak katıldığı söndürme işleminde kuru kimyevi tozlu dört adet yangın söndürme tüpü kullanıldı. Tatbikat sonrasında tekrar bir araya gelen İSGÇ Kurulu üyeleri, tatbikatta meydana gelen aksaklıkları ve uygulamanın başarı durumunu değerlendirdi. Üyeler ayrıca bundan sonra yapılacak tatbikatın senaryolu olmasına ve kısa zaman içerisinde yapılmasına karar verdi. İki önemli isim THY Teknik A.Ş.’ye veda etti T HY Teknik A.Ş.’ye uzun yıllar hizmet veren Tasarım Geliştirme ve Projeler Müdürü Doç. Dr. Kemal Yıllıkçı ve Kalite Koordinatörü Turgay Akbilek 31 Ocak 2013 günü THY Teknik A.Ş.’ye veda etti. THY Teknik A.Ş. Genel Müdürü Doç. Dr. İsmail Demir, genel müdür yardımcıları ve yöneticilerin katılımı ile Zafer Orbay Toplantı Salonu’nda düzenlenen veda kokteyline çalışanlar büyük ilgi gösterdi. İsmail Demir, veda kokteylinde yaptığı konuşmada, uzun zamandır birlikte çalıştığı Kemal Yıllıkçı ve Turgay Akbilek’e teşekkür etti. Bu deneyimli iki ismin tecrübelerinden bundan sonra da istifade edeceklerini belirten Demir, kendilerine yeni görevlerinde başarılar diledi. İsmail Demir’in ardından söz alan Kemal Yıllıkçı ve Turgay Akbilek, duygusal birer konuşma yaparak, çalışma arkadaşlarından ayrılmanın çok zor olduğunu, yıllarca hizmet ettikleri şirketten çok güzel anılarla ayrıldıklarını dile getirdi. Konuşmaların ardından Demir, Yıllıkçı ve Akbilek’e uçak maketi takdim etti. ası Atölye Bin Dar Gövdeli Hangar Binas ı HABOM’da son durum Dar Gövdeli Hangar’da dok ve vinç sistemleri ile teleplatform montajları tamamlandı. Atölye Binası, Yönetim Binası ve Otopark Binası’nda kaba işler ve ince yapı imalatları programa uygun olarak devam ediyor. A ralık 2012 itibarıyla HABOM Projesi’nin 36 aylık sözleşme süresinin 33 ayı tamamlandı. Aynı ay, projeyi takip eden THY Teknik A.Ş. İnşaat Projeler Koordinatörlüğü, şantiye binasından Sosyal Bina’ya taşındı. Sosyal Bina ile birlikte çalışmaya başlaması planlanan Güvenlik-Giyinme-Eğitim Binası’nın tamamlanması için çalışmalar yoğun şekilde devam ediyor. Dar Gövdeli Hangar’da da çalışmalar yoğunlaştı ve tamamlanan mahallerin yerleşim planlamaları yapıldı. Dar Gövdeli Hangar’da dok ve vinç sistemleri ile teleplatform mon- Enerji Binası tajları tamamlandı; testleri yapılıyor. Sosyal Bina, Personel Binası ve Dar Gövdeli Hangar’ın sabit ve hareketli mobilya imalatlarına; ocak ayının sonunda da montajlarına başlandı. Geniş Gövdeli Hangar’da ise çelik işleri ana hatları ile tamamlandı, üst yapı işleri ile kaba yapı işleri ise devam ediyor. Tüm tesisin mekanik-elektrik altyapı işleri ile enerji merkezinin tamamlanması yönünde çalışmalar devam ederken; diğer taraftan da devreye alma işleri yapılıyor. Atölye Binası, Yönetim Binası ve Otopark Binası’nda kaba işlerin yanı sıra ince yapı imalatları da programdaki akışa göre devam ediyor. Geniş Gövdeli Hangar Bin ası 10 EĞİTİM İngilizce kursları tüm hızıyla devam ediyor T HY Teknik A.Ş. personelinin İngilizce seviyesini yükseltmek amacıyla, Eğitim Müdürlüğü ile koordineli bir şekilde başlatılan kurslar tüm hızıyla devam ediyor. THY Teknik A.Ş. Eğitim Müdürlüğü ve Türk Hava Yolları Eğitim Başkanlığı’na ait sınıfların yanı sıra, hangarlarda ve komponent atölyelerinde gerçekleştirilen dersler, Genel İngilizce ve Teknik İngilizce olmak üzere iki başlık altında veriliyor. Sadece teknik personelin değil, THY Teknik A.Ş. bünyesindeki tüm çalışanların faydalanabileceği Teknik İngilizce kaynakları, THY Teknik A.Ş. Eğitim Müdürlüğü ve İstanbul Üniversitesi Dil Merkezi’nin ortak çalışması ile hazırlanıyor. THY Teknik A.Ş., ulusal ve uluslararası otoriteler tarafından tanınan sınavlar ile çalışanlarının İngilizce seviyesini ölçüyor ve belgelendiriyor. 11 Ağustos 2012’den yıl sonuna kadar yapılan sınavlarla 1.114 çalışanın İngilizce seviyesi ölçüldü. E-öğrenme hayatı kolaylaştırıyor T HY Teknik A.Ş., e-öğrenme için http://akademi. thyteknik.com.tr/ adresini kullanıma açtı. İlk erişimde kullanıcı adı olarak personelin adı-soyadı ve parola olarak sicil numarası tanımlandı. Kullanıcılar giriş yaptıkları ilk andan itibaren şifrelerini değiştirebilirler. Daha önceden sisteme giren ve ayrı bir şifre oluşturan kullanıcıların en son giriş yaptıkları parola geçerli olacaktır. e-learning portalı Matris yazılımı ile entegre çalıştığından; THY Teknik A.Ş. bünyesinde bulunan HABOM çalışanları, 97XXXX ile başlayan sicil numaraları ile değil, Matris’te tanımlı olan 0XXXX sicil numaraları ile sisteme giriş yapabilir. Microsoft Ofis 2010 eğitimleri, e-learning portalının devreye alınması amacıyla öncelikli olarak kullanıma açıldı ve halen kullanımı devam ediyor. THY Teknik A.Ş. çalışanlarının İngilizce eğitimleri ile ilgili görüşleri Şirketimizin başlattığı İngilizce eğitim programına katılmaktan mutluluk duyuyorum. Uzman eğitmenlerden İngilizce öğrenmenin hem kendi gelişimimize hem de şirketimizin vizyonuna katkıda bulunduğu kanaatindeyim. Eğitimler sonunda dokümanları artık daha iyi anlamaya başladım. Sınıfımızın, eğitimin yaşı olmadığının bir kanı- tı olduğunu düşünüyorum. Özellikle bize bu fırsatı veren şirketim THY Teknik A.Ş.’ye, Eğitim Müdürlüğümüze ve eğitmenim Şeyda Tüney’e teşekkürü borç bilirim. Günümüz iş hayatında iyi bir teknisyen olabilmek için iyi bir okul bitirmenin yanı sıra, artık dünya dili olan İngilizce’yi bilmek de gerekiyor. Havacılıkta ortak dilin İngilizce olması, bütün dokümanların (CMM, AMM, IPS) İngilizce hazırlanması nedeniyle, bilgiye ulaşabilmemiz için İngilizce eğitimi almamızın çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Eğitimler sonunda İngilizce seviyem ciddi derecede arttı. Artık İngilizce dokümanları rahatlıkla anlıyorum. Bu imkânı bize sağlayan THY Teknik A.Ş.’ye, Eğitim Müdürlüğü’ne ve çalışanlarına teşekkür ederim. Ertuğrul Açargül Başteknisyen - Bakım Planlama Kontrol Müdürlüğü Recep Gül Başteknisyen - Uçak Bakım Müdürlüğü gösteren Şeyda Tüney öğretmenimize teşekkür ediyorum. Bizleri ileriye götürecek, farklılığımızı hissettirecek eğitimlere her zaman katılma isteğimi bir Çin atasözü ile belirtmek istiyorum: “Bir sene sonra ürün almak istiyorsanız toprağa, on sene sonra ürün almak istiyorsanız ağaca, yüz sene sonra ürün almak istiyorsanız insana yatırım yapın.” T ürk Hava Yolları Eğitim Başkanlığı ile koordineli bir şekilde yürütülen Lisans Sınırlama Kaldırma Eğitimi’nin ilk etabı olan Modül 4 Kursu, 23-24 Ocak 2013 tarihlerinde 30 kişilik bir grupla gerçekleştirildi. Lisanslarda yer alan tüm modül kısıtlamalarına dair kurslar sırasıyla açılmaya devam edecek. Bu kursların amacı, lisanslarında sınırlama olan THY Teknik A.Ş. çalışanlarını modül sınavlarına hazırlamak ve akabinde SHGM kanalı ile lisanslar üzerindeki yetki kısıtlamalarını kaldırmak. Kasım-Aralık 2012 Eğitimleri Kasım 2012 Aralık 2012 Eğitim Sayısı Katılımcı Sayısı Eğitim Sayısı Katılımcı Sayısı 197 2322 205 2819 Gerçekleşen 192 2222 201 2795 İptal Edilen 5 100 4 24 Şirket Dışı Alım 13 172 10 143 Ocak-Şubat 2013 Eğitimleri Ocak 2013 (Gerçekleşen) Task Eğitimleri Ali Demirkıran İniş Takımları Atölyesi Teknisyeni / I/T-Mek. Atl. Müdürlüğü Uçak Bakımında İnsan Faktörleri Tazeleme Eğitimi için, Enoctacool (Enoctapure) formatından daha etkileşimli bir materyal hazırlandı. Bununla birlikte, test çalışmaları tamamlandı. Ayrıca şirket prosedürleri çevrimiçi materyalinin geliştirme çalışmaları da devam ediyor. Şirketimizde bu sistemin tamamen devreye alınması ile, hem görsel olarak daha etkin bir eğitim imkânı elde edilmiş olacak hem de işgücü açısından ciddi bir iyileştirme sağlanacak. Personel ve yönetici kullanıcı eğitimleri (ESS ve MSS), SAP Birinci Faz Kullanımı için e-learning olarak hazırlandı ve arz edildi. Lisans Sınırlama Kaldırma Eğitimi Planlanan Yaklaşık bir senedir Eğitim Müdürlüğü tarafından bize verilen İngilizce eğitim, kendimizi İngilizce olarak ifade etmemizi, işimizle ilgili tüm dokümanları anlamamızı ve bunu işimize yansıtmamızı sağladı. Böylece artık işimizi güven içinde yapabiliyoruz. Bununla birlikte özgüvenimizin arttığına, buna paralel olarak da şirket kalitesinin daha yukarılara çıktığına inanıyorum. Bunu bize sağlayan değerli THY Teknik A.Ş. yöneticilerine, kişisel desteğini bu süreçde hiç eksik etmeyen Dr. İsmail Yıldırım’a ve bizleri eğitmek için üstün gayret Yaratıcı Düşünme ve İnovasyon Teknikleri Eğitimi ve Takım Çalışması Eğitimi, THY Teknik A.Ş. çalışanlarının kişisel gelişimlerini sağlamak amacıyla sınırlı bir süre için kişisel hesaplarına atandı. Geleceğin öğrenme sistemi kabul edilen e-öğrenmeye ilişkin olarak; İnsan Faktörü Tazeleme, ESD, İSGÇ ve Yakıt Tankı Güvenliği Faz-1 eğitim sunuları; çevrimiçi (online) materyale dönüştürüldü. Ayrıca söz konusu dersler için çevrimiçi sınavlar hazırlandı. Çevrimiçi materyaller ile sınavlar birleştirilmek suretiyle üç adet program oluşturularak, ilgili kullanıcılara atandı. Şubat 2013 (Planlanan) Eğitim Sayısı Katılımcı Sayısı Eğitim Sayısı Katılımcı Sayısı 33 404 8 16 Başlangıç Eğitimleri 37 610 20 164 Tazeleme Eğitimleri 30 358 44 247 Şirket Dışı Alım 13 172 10 143 11 12 HAVACILIK DÜNYASINDAN Bombardier ve COMAC benzerlik arayışında Boeing ve Japan Airlines Boston’daki yangın üzerine çalışıyor 1 2 saatlik Tokyo-Boston seferi sonrasında Boston Logan Uluslararası Havalimanı’na inen Boeing 787 tipi bir uçak, yolcularını indirdikten sonra bir pilin patlaması sonucu çıkan yangında zarar gördü. Bu piller, lityum iyon pilleri kullanan ilk uçak olan Boeing 787’lerde ana ve yedek güç ünitelerine, yangın kontrol elektroniklerine, acil durum ışıklandırmalarına ve kayıt cihazının kendi güç kaynağına başlangıç gücü veriyor. A380’lerde de sadece acil durum ışıklandırmaları için lityum iyon pilleri kullanılıyor. K anadalı uçak üreticisi Bombardier ile Çinli uçak üreticisi COMAC, C Serisi ve C919 uçakları arasında benzerlikleri araştırmak üzere bir ortaklık kurdu. Bombardier, C Serisi’nin kokpit tasarımını COMAC ile paylaşacağını açıkladı. COMAC ise bu tasarımın ne kadarını C 919’a uygulayacağına karar verecek. Bu ortak çalışmada amaç, kokpitlerin görünümünü ve hissiyatını benzer yaparak, bu tip uçakları alan havayolları için eğitim ve bakım maliyetlerini düşürmek. Söz konusu iki firma ayrıca diğer benzerlik oluşturma olanaklarını da araştırıyor. Bombardier üretim aşamasında COMAC’a göre daha ileride olduğundan, teknoloji ve benzerlikler akışı Bombardier’den COMAC’a doğru olacak gibi görünüyor. Ancak aynı zamanda Bombardier, bu uzun vadeli stratejik ortaklıkta önümüzdeki 50 yılda verdiğinden daha fazla almayı planlıyor. (Kaynak: Flightglobal) İlk A320 Sharklet’leri teslim edildi A irbus ilk Sharklet’li A320 uçaklarını AirAsia’ya teslim etti. 2,4 metre uzunluğundaki kanat ucu cihazları hem uçağın aerodinamiklerini düzeltiyor hem de yüzde 4 oranında yakıt tasarrufu sağlıyor. Embraer, P&W PurePower Geared Turbofan’ı seçti E mbraer, 2018’de hizmete başlaması planlanan ikinci nesil e-jet uçak ailesi için, Pratt&Whitney’in imal ettiği Purepower Geared Turbofan (GTF) motorlarını bu uçaklarda kullanılacak tek motor çeşidi olarak seçtiğini açıkladı. Embraer firmasının kullanacağı PW1700G ve PW1900G motorları, yakıttan tasarruf etmenin ve operasyon maliyetlerini düşürmenin yanı sıra, daha düşük emisyon ve ses düzeyi de sağlayacak. Bu açıklama ile birlikte Embraer, bu motoru seçen beşinci uçak üreticisi oldu. (Kaynak: Avitrader) Sharklet’li uçaklara olan yoğun talep nedeniyle tüm A320 son montaj hatları sadece Sharklet’li uçak üretiyor. (Kaynak: MRO News Focus) Bu piller havacılık sektöründe güvenlikle ilgili endişe yaratıyor. Hatta bu konudaki bazı çekinceler Federal Aviation Administration’ın (FAA) 2007 yılında yayımladığı ‘787 için özel bir uçuşa elverişlilik kuralı’nda da yer alıyor. Bu kuralda, pilleri fazla şarj etmenin patlamalarına ve yangınlara sebep olacağı da yer alıyordu. Ancak Boeing, FAA’yı modern uçaklarda bu pillerin güvenlikle kullanabileceğine ikna etmişti. (!) Boeing, durumdan haberdar olduğunu ve Japan Airlines ile birlikte konu üzerinde çalıştığını bildirirken; meydana gelen kaza, 787 kullanıcılarının aralık ayından bu yana başlarına dert olan elektrik sistemi sorunlarına birini daha ekledi. Japan Airlines, o uçağın gerçekleştireceği seferi ertelerken, Boston İtfaiyesi de uçak ile ilgili resimleri sosyal medyada paylaştı. (Kaynak: Flightglobal) Sabena Technics A380 için EASA onayı aldı E ASA’dan onay alan Sabena Technics, artık Fransa’nın Bordeaux şehrindeki tesisinde A380 ağır bakımı yapabiliyor. Firma böylece Airbus uçaklarının tamamı için -Beluga dahil- ağır bakım kabiliyeti edinmiş bulunuyor. Sabena, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, Ortadoğu’da ve diğer bölgelerdeki A380 artışına yeterli hızla cevap veremeyen bakım kuruluşlarının, piyasada bir açık bıraktığını vurguladı. Bu nedenle Bordeaux tesisindeki A380’ler için ayrılan bölümlerin 2014’e kadar şimdiden tamamen tutulduğunu belirten şirket, 2015 ve sonrası için bakım slotu verdiğini açıkladı. (Kaynak: MRO News Focus) 13 14 HAVACILIK DÜNYASINDAN TEKNOLOJİ A320 NEO için ilk motor testi Çin’de MRO büyümesi G AMECO şirketi 60 bin metrekarelik ikinci hangarının inşaatı devam ederken şimdiden üçüncü bir hangarı planladığını duyurdu. Guangzhou Baiyun Uluslarası Havaalanı’nda yer alan MRO şirketi, dört geniş gövde ve sekiz dar gövde uçağını aynı anda tutabilecek 3. hangarı için de yer ayırmış durumda. Onay işlemlerini 2013 yılı içinde tamamlamayı amaçlayan şirket, 3. hangarın 2017 yılında faaliyete geçmesini hedefliyor. GAMECO’nun bu büyüme hamlesi, Çin’de yatırım gerçekleştirme trendini takip eden bir atılım olarak değerlendiriliyor. Çinli havayolu şirketlerinin, Çin’de 2021 yılına kadar, MRO işlerine 10,5 milyar dolar harcayacağı ICF SH&E Havacılık Danışmanlık tarafından öngörülüyor. Bu rakam 2012 yılında yapılan 4,6 milyar dolar tahmininden çok daha yüksek. Bu da Çin’deki MRO şirketlerinin büyük bir büyüme hamlesi içinde olduğunu işaret ediyor. Ayrıca bu rakamlar Boeing’in Çin için yaptığı büyüme tahminlerine de uyuyor. Önümüzdeki 20 yıl içinde 5.260 ticari uçağa ve bunların bakımı için de 99.400 teknisyene ihtiyaç duyulması bekleniyor. Çin’de ayrıca yabancıların ortak olduğu birçok ortak girişim şirketi mevcut. Bunlardan biri de AMECO (Aircraft Maintenance and Engineering Corporation) Beijing. Air China ile Lufthansa’nın ortak girişimi ile kurulan AMECO Beijing, 6.000’den fazla çalışanı bulunan, yakın zamanda yaptığı yatırımlar sayesinde havacılık kolejini genişleten; 70.000 metrekarelik bir A380 hangarı, bir boya hangarı ve bir Boeing 747 tutabilecek ölçekte ağır bakım hangarı kuran bir şirket. Air China bugünlerde kendi bakım kolu olan Air China Technics firması ile AMECO Beijing’i birleştirmeyi düşünüyor. Böylece grubun hem pazar payı büyüyecek hem personelinin kabiliyetleri güçlenecek hem de uluslararası müşterileri kazanma fırsatından istifade etmiş olacak. Bu noktada AMECO Beiing’in özellikle yabancı müşteriler tarafından tercih edilen bir firma olduğunu hatırlatmakta fayda var. (Kaynak: Flightglobal) A irbus kısa bir süre önce A320 NEO’nun ilk motor testi için düğmeye bastı. Sonuçları ne olursa olsun, Boeing ile rekabet halinde olan ve piyasaya ciddi bir iddia ile ortaya çıkan bu yeni motor seçeneği Airbus’un bu rekabetteki en önemli kozlarından biri olacak. A320, NEO (New Engine Option / Yeni Motor Seçeneği) sloganıyla piyasaya sunuldu. Halihazırda piyasada olan A320 ile yüzde 95 oranında ortak parçaya sahip yeni motor seçeneği, yüzde 15 daha az yakıt tüketimi ve yüzde 8 daha az işletme maliyeti sunuyor. Ayrıca NOx emisyonu ve titreşim, gürültü oranında da yüzde 10 civarında bir azalma olacağı düşünülüyor. Şu an yeni model iki tip motor seçeneği sunuyor; bunlar, CFM International LEAP-X, Pratt & Whitney PW1000G. Kanat uçlarına “Sharklet” takılarak piyasaya sürülecek modelin, fazladan 200 kilogram ağırlık getirmesine rağmen, yakıt tüketimini yüzde 3,5 oranında azaltması öngörülüyor. Testle, motor etkinliğini artırarak, ikincil akış sisteminde daha düzgün bir soğuma profili ile türbin ve diğer parçaları düzgün soğutmak amaçlanıyor. Ayrıca bu süreçte cross-wind etkinliği ve sıkıştırma oranları da tespit edilecek; gerilme testleri ve nihai değerlendirme yapılacak. Çin hayalini gerçekleştirme yolunda İ lk insansız hava aracını 1996 yılında tanıtan Çin, o zamandan bu yana bu alanda büyük gelişme kaydetti. Çünkü o yıl, tamamen mühendislerin hayal ürünü ve üzerinde herhangi bir mühendislik çalışması yapılmamış bir araç sergilenirken; 2006 yılında, uzmanları şaşırtmayı ve birçok kesimden olumlu tepki almayı başaran bir hava aracı tanıtıldı. 2010 yılında gösterilen video ve sunumlarda Çin’in insansız hava araçları arı sürüsü şeklinde ABD’nin uçak gemisine saldırı düzenliyordu. Ayrıca bu yıl yapılan sunum ve animasyon videolarında da aynı araç Rusya’nın Kuznetsov uçak gemisine saldırı düzenliyordu. Her ne kadar bu video ve sunumlar birer animasyon olsa da, bu, Çin’in aslında kendine ne kadar güvendiğinin bir göstergesiydi. Çin’in bu süreçlerden ge- çerek tasarladığı hava aracı, ikişer adet bomba ve laser güdümlü bomba taşıma kapasitesine sahip. 3.500 kilometrelik bir menzili olan ve 8 kilometrelik irtifaya çıkabilen araç, 30 saat havada kalabiliyor. Jet Aviation Ortadoğu’da faaliyetlerine devam ediyor J et Aviation Dubai, First Emirates Aviation Group ile Abu Dabi’de kabin içi donatımı kabiliyetleri sunmak üzere bir anlaşma imzaladı. Diğer yandan Jet Aviation Basel, ilk EASA sertifiyeli Honeywell OVATION Select Cabin Management System (CMS) kurulumu da bulunan bir 737-900 uçağını kısa bir süre önce Ortadoğu’daki müşterisine teslim etti. (Kaynak: MRO News Focus) 15 16 AR-GE MERKEZİ Havacılık bakımında (MRO) 5S Yalın Düşünce’nin temel unsurlarından biri olan 5S, birimlerdeki verim katsayısını artıyor, çalışma ortamında israfı azaltmak için gerekli olan organizasyonel odaklanma ve metodolojiyi sağlıyor. Yazan: Levent Ok / Mühendis – Ar-Ge Müdürlüğü Ç alışma ortamında israfı azaltmak için gerekli olan organizasyonel odaklanma ve metodolojiyi sağlayan 5S, Yalın Düşünce’nin temel unsurlarından biridir. Adını Japonca 5 kelimeden alıyor; seiri (sort - sınıflandırma), seiton (set in place - düzenleme), seison (shine - temizlik), shinketsu (standardize - standartlaştırma) and shitsuke (sustain - disiplin). 5S bir organizasyondaki hemen her birime uygulanabilir. İdare, hangar, atölye, depo, üretim tezgâhları; hepsi 5S’ten faydalanır ve verim katsayısını yükseltir. Bir 5S projesinin başlangıç noktası bir plan yapmak ve hedefler belirlemektir. Hedef genellikle israfın azaltılmasıdır. Plan vasıtasıyla her bir 5S unsuru için birtakım kurallar belirlenir. 5S’te her bir unsur bizi kaynakları koruma ve israfı azaltma hedefimize biraz daha yaklaştırır. Tamamlanma aşamasına doğru, genel süreç ile ilgili beklenen faydalar ve ortaya konan yeniliklerin devamlılığının sağlanmasına ilişkin sonuçlar ortaya çıkacaktır. Planın uygulanmasından sonraki süreç de, ilgili sürecin sonraki kullanımlarına yönelik çıkarımlar ve tecrübeler üretilmesini sağlayacaktır. Sınıflandırma Sınıflandırmada ortamı ve kapsadıklarını analiz ederiz. Çalışma ortamımızda bulunan objeleri inceler ve varoluş amaçlarını sorgularız. Sınıflandırma, oluşturulan planın hedeflerine ulaşma çabasında olan bir karar sürecidir. Sınıflandırma aşaması esnasında 5S ekibi iki grup oluşturur: Kalacaklar ve gidecekler. Alan israfı bu aşamada ortadan kaldırılır. 5S’i büyüme planlarının bir parçası olarak ele alan şirketler, uygulama esnasında ilave metrekare alımlarını daha ileriye erteleyebilecek konuma geldiklerini keşfeder; mevcut olanaklardan yeni alanlar yaratabilir hale gelirler. Sınıflandırma sürecinin uygulanması disiplin, dürüstlük ve biraz da amansız olmayı gerektirir. Sınıflandırma aktiviteleri için bazı örnekler: • Bozuk olan veya uzun süredir kullanımda olmayan teçhizat ıskartaya çıkartılır veya depoya alınmak üzere alandan alınır. Not: Her zaman “Neden?” diye sor. “Neden” sorusu grup halinde düşünmeyi ve “Burada uygulanmadı, düşünülmedi” yaklaşımını kamçılar. Ne zaman ve ne amaçla kullanılacak sorusuna net bir cevap verilemiyorsa kullanılması muhtemel metot genelde budur. • Kullanılmayan donanım ve malzemeler alan dışına çıkarılmalıdır. (Bu maddeler ya ihtiyaç fazlası olarak belirlenmeli ya da çöp olarak elden çıkarılmalı; metal bozuntuları, hurdaları ve donanım aygıtları satılmalıdır.) • Rapor Arşivleri: Raporlara herhangi bir amaç için ihtiyaç duyulacak mı yoksa ortadan kaldırılabilirler mi? Kâğıt ve rapor stokunu, minimum yükümlülük ve uyum gereksinimlerini sağlayacak seviyeye indirmek gerekir. Eğer gereklilerse, scan etmek veya elektronik depolama seçenekleri de düşünülebilir. Sınıflandırmada hangi çalışma alanında hangi personelin çalıştığı belirlenmelidir. Çoğu insan tertipli bir iş ortamında çalışmak ister; zamanla, değişiklik ve iyileştirme yapmaya yönelik çabaları da benimser. Bu süreci 5S kurumsallaştıktan sonra düzenli olarak yapmakta fayda vardır. Sınıflandırma, alışkanlık haline getirildiği zaman organizasyonun israfı tespit etme ve devre dışı bırakma kabiliyetini keskinleştiren bir devamlı iyileştirme egzersizidir. Düzenleme Çalışma ortamında kalmaya devam edecek nesneler tekrar organize edilerek yerleştirilmelidir. Her nesnenin yeni yeri tanımlanır ve bu işlemlerin sebepleri de belirlenir. Genel bir ekipman ve alet yerleri haritalandırması her şeyin belirlenen yerlerinde kalmaya devam etmesine yardımcı olacaktır. 5S adını Japonca 5 kelimeden alıyor; seiri (sort - sınıflandırma), seiton (set in place düzenleme), seison (shine temizlik), shinketsu (standardize - standartlaştırma) and shitsuke (sustain - disiplin). Bazı düzenleme örnekleri: • 5S ekibi ekipmanların dış çizgilerini yerlere çizer ve ekipman alanını etiketler. • Dolapların mevcut yerleri gözden geçirilir, gerek varsa değişiklikler yapılır; içerikleri etiketlenir. Bu noktada mekanik takım çantalarının da gözden geçirilmesi gerekebilir. • Takım çantaları tek bir yerde olacak şekilde düzenlenir; test ekipmanları başka bir alana yerleştirilir. Tüm bunlar yerlere çizgiler çekilerek belirtilir. • Tehlikeli madde (HAZMAT) temizleyici malzemeler anlaşılır bir şekilde etiketlenmeli, çalışma ortamına yakın olacak şekilde yerleri belirlenmelidir. • Ground power üniteleri uçağa uygun bir şekilde yerleştirilmeli ve çalışma ortamından uzakta kalmaları sağlanmalıdır. • Teknik veri istasyonları set alanlarına yerleştirilmelidir. Ekipmanlar için yeterli alan sağlanmalı, ama kâğıt yığınlarının oluşması da engellenmelidir. • Tehlikeli madde atık konteynırlarının içerikleri net bir şekilde belirtilmeli, atık dönüştürülen bölgelerin yakınlarında kendi alanları olmalıdır. Temizlik Güzelleştirme kısmı burada başlar. Alan tekrar organize edildikten sonra temizlenir ve boyanır; ekipman da bir kat boyanabilir. Aletler yılların biriktirdiği toz ve kirden arındırılır. Yerler de temizlenir ve gerekirse tekrar boyanır ve zemin şekillendirilir. Ekipmanlara ait bölgeler de tekrar boyanır ve çizgileri çizilir. Atölye ortamında, duvarların ve 17 18 AR-GE MERKEZİ ekipmanın boyanması gibi bir uygulama personelin verimliliği üzerinde pozitif etki yaratabilir. Sınıflandırma sürecini atlatmış olan bozuk ve kırık ekipmanlar da bu aşamada tamir edilir. Periyodik temizlikler ve çalışma ortamını yeni gelişmelere yönelik olarak restore etmek için ileriye yönelik tarihler belirlenir Standartlaştırma Bu noktaya kadar geride bıraktığımız üç süreç için fazlasıyla zaman ve gayret ortaya koyduk. Şimdi işgücünü yeni sistem için eğiteceğiz. Atölye temizliği ve yeni ortamın yönetimine yönelik eğitimler organize edilmeli ve bunlar çalışma ortamında da uygulanmalıdır. Planı yaratmak ve hayata geçirmekten sorumlu olan ekibin, işgücünün eğitimi konusunda da elini taşın altına sokması gerekir. 5S planı iş istasyonlarının analizlerini de içermelidir. Örneğin farklı konumlarda aynı işler yapılıyorsa, standart dışı iş istasyonları düzenlemeleri yapılabilir ve çalışanların muhtelif alanları yer değiştirerek kullanabilmeleri sağlanabilir. Bu, hangar kısımları, atölyeler ve ofislerde uygulabilir. İlgili alandaki uygulamanın seviyesi 5S çabasının başarılı ya da yetersiz olduğu konusunda açıklayıcı olacaktır. Böylece organizasyon da, planlanan hedeflerinin gerisinde kalıp kalmadığını öğrenecektir. Plan dışı maliyetlerden dolayı çalışmaların sekteye uğramaması için bu kararlar planlama aşamasında alınmalıdır. Disiplin Disiplin aşamasına ulaştıktan sonra yapılması gereken, geride bırakılan dört süreci sağlıklı aralıklarla periyodik olarak tekrarlayıp alışkanlık kazanmak ve devamlılığını sağlamaktır. 5S ancak sürekli pratik ve uygulama sonucu katma değer sağlayabilir. Mükemmelliğin yolu devamlı icradan geçer. Bu yüzden başlangıçtaki planımızın, ilerideki başarımızı sürdürülebilir hale getirmemizi sağlayacak yaklaşımları da içermesi gerekmektedir. 5S yolculuğu Havacılık bakımlarına çok uygun bir konsept olan 5S, iç uyum standartlarının tümüne temas eder. 5S uygulamalarına olumlu cevaplar veren bölgelere verilebilecek bazı örnekler şunlardır: • Hangar ve Atölye Standartları (Sınıflandırma, Temizlik ve Standartlaştırma) • Kalite Güvence (Standartlaştırma, Disiplin) • FOD Kontrolü (Sınıflandırma, Düzenleme, Standartlaştırma) • Üretim Kontrolü (Sınıflandırma, Düzenleme, Standartlaştırma, Disiplin) • Rapor Saklama (Sınıflandırma, Düzenleme, Standartlaştırma, Disiplin) 5S’in bazen yalın uygulamaların gerektirdiğinden bile daha büyük bir gayretin ürünü olduğu asla unutulmamalıdır. Fakat her zaman böyle olması gerektiğini söyleyen bir kural da yoktur. Ayrıca tüm bu değişiklikleri yapmak ve değişikliklerin getireceği huzursuzluğu azaltmak için yukarıdan aşağıya sıkı bir koordinasyona sahip olmak gerekir. Başarıya ulaşmanın en iyi yolu küçük başarıların üzerine yine küçük şeyler inşa ederek ilerlemektir. Yapılan iyileştirmelerin gözle görülebilir olacağı bir alan seçin ve değişikliklerinizi yaparak başlayın, ardından yeni bir alan daha seçin ve tekrar aynısını yapın. Organizasyonun küçük kısımlarının aslında bütüne ne kadar çok katkıda bulunduğunu aklınızdan çıkartmayın. Başarısız olmaya hazırlıklı olun. Başarısızlıktan ders almaya, tekrar denemeye ve başarmaya çalışın. Tüm bunları yaptıktan sonra da, yolculuğun tadını çıkarın. İnovasyon Yazan: Dr. Güven Pado / THY Teknik A.Ş. Ar-Ge Müdürü S on yıllarda çok sık duyduğumuz bir kelime inovasyon. Kelime anlamı olarak, “yeni bir buluş, var olan buluşları daha etkin kullanma, yeni bir süreç, var olan bir süreci iyileştirme” anlamlarına gelen inovasyon en basit tanımıyla, “farklı, değişik, yeni fikirler geliştirmek; bu fikirler ile mevcut sorunları çözmek ya da önceden karşılanmayan ihtiyaçlara cevap vermek” şeklinde düşünülebilir. Bence inovasyon farkındalığı görebilmek, herkesin görmediği ince ayrıntıyı yakalayabilmek ve onu kullanılabilir hale getirmektir. İnovasyon bir ürünün Ar-Ge tasarım sürecinin ilk safhasıdır. Gelişimin temelini inovasyon ve Ar-Ge’ye yapılan yatırımlar oluşturur; toplumlar ancak yapmış oldukları teknolojik üretkenlikler ile gelişebilir. Bugün bilgi ve inovasyona dayalı; çevreci, rekabetçi ve yüksek istihdam sağlayan bir süreci yaşamaktayız. Farkındalık oluşturmak için yapmamız gereken, inovatif fikirler üzerine kurulu bir stratejik gelişme olmalı. Ülkemizde birçok teknoparkın, Ar-Ge merkezinin kurulması yönündeki teşvik ve destekler, ilerleyen zaman içinde yenilikçi fikirlerin daha da destekleneceğini bize gösteriyor. Son yıllarda ülkemizde inovasyon konusunda çok hızlı gelişmeler var. Ayrıca bu konuda toplumun bilinçlendirilmesi yönünde aktiviteler de yapılıyor. İnovasyon bir kültürdür ve bunun toplumda yaşayan herkesi kuşatan bir düşünce olması gerekir. Yaşadığımız toplumda inovasyon kültürü oluşturmak için, • Bireylerde inovasyon • Eğitim sistemi içinde (okulda) inovasyon • Ailede inovasyon • İşletmelerde inovasyon • Toplumda inovasyon kültürünün oluşması için gayret göstermek gerekiyor. Bugün artık dünyada Ar-Ge araştırmaları için büyük bütçeler ayrılıyor. Gerek ülkelerin gerek ise şirketlerin sürdürülebilir büyümelerinin ve kalkınmalarının, yeni iş olanaklarının temelinde inovatif düşünceler ve üretimler vardır. Dünya genelinde tüm sektörlerde çok hızlı bir rekabet süreci yaşanıyor. Bu, içinde bulunduğumuz havacılık sektörü için de geçerli. Türk Hava Yolları bugün global pazarda hızlı ve istikrarlı bir gelişim içinde. Bu trend istikrarlı bir şekilde devam ederken, THY Teknik A.Ş. Ar-Ge Merkezi olarak biz de bu sürecin içinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Ar-Ge çalışmalarımızda işimizin bilimsel yönü ile pratiğini birleştirmeyi, hem üniversiteler hem de araştırma kurumları ile bağımızı kuvvetlendirecek özel projeler belirleyerek, bu projeler üzerine yoğunlaşmayı amaçlıyoruz. Bu süreç içinde ArGe Merkezi’nde oluşturduğumuz bir inovasyon grubu ile sizlerden havacılık sektöründe farkındalık oluşturabilecek görüş ve fikirlerinizi de bekliyoruz. Teknoloji ve bilgi transferi ile her yıl ülkemizden dışarıya giden kaynakların ülke içinde kalması için bizimle paylaşacağınız fikirlerin bizim için çok büyük değeri var. Bu fikirlerinizi aşağıdaki e-mail adresi üzerinden bizimle paylaşırsanız seviniriz. Unutmayın, değişim fikirle başlar. İnovatif fikirlerinizi beklediğimiz e-mail adresimiz: [email protected] 19 20 BİREBİR Rotası deniz olan bir uçak teknisyeni C/S-S/S Tam Yetkili Teknisyen Kemal Özer, 1989 yılından bu yana THY Teknik A.Ş.’de görev yapıyor. Yüzmeyi ve dalarak balık avlamayı seven Özer’in emeklilik hayalleri arasında Tekirdağ’da üzüm yetiştirmek ya da organik tarım yapmak var. D eneyimlerini, THY Teknik A.Ş. ailesine yeni katılan arkadaşları ile paylaşan C/S-S/S Tam Yetkili Teknisyen Kemal Özer, denizle güçlü bir bağa, yaklaşan emeklilik yıllarında tarımla ilgili keyifli hayallere sahip bir isim. Bize kendinizden bahsedebilir misiniz? Kemal Özer: 1966 yılında Tekirdağ’da doğdum. Ailem, 1924 Mübadelesi’nde Selanik’ten Türkiye’ye göçerek Tekirdağ’a yerleşmiş. Tekirdağ Endüstri Teknik Meslek Lisesi’ni bitirdikten sonra Devlet Su İşleri’nde oto elektrik ustası olarak çalışmaya başladım. Temmuz 1989’da da THY Teknik A.Ş’nin açtığı sınavı duydum, girdim ve kazandım. O günden bu yana da bu çatı altında çalışıyorum. İşe başladıktan altı ay kadar sonra -1990 yılında- temel eğitim olarak adlandırdığımız AB Kursu’nu aldım. Daha sonra ise Airbus 310 tipi uçaklara yönelik bir kursa katıldım. Bu eğitimi aldığımda meslekte üçüncü yılımı da doldurmuştum; yetkili olmak için Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne lisans başvurusunda bulundum. Hem yazılı hem de sözlü aşamaları olan bu süreci geçtim ve 1993 yılında lisansımı aldım. Akabinde de Boeing 400, 600, 700, 800, 900 ve ER tipi -uzun menzile uçabilen- uçaklara yönelik bir eğitim aldım. Daha sonra da A340, A330 ve A300-600 kursları alarak bunlar üzerine de yetkili oldum. Siz de THY Teknik A.Ş.’nin uzun soluklu çalışanlarından birisiniz. Bunun altında, belli bir alanda uzman bir çalışan olmanız mı, yoksa çalışılan yerden duyulan memnuniyet mi yatıyor? Kemal Özer: Her ikisi birden. Biz mesleğimizi severek yapıyoruz. Biz bu şirketi evladı olduğumuz bir aile olarak görüyoruz. Yeri geliyor uçaklar da bizim evladımız gibi oluyor. Şirketimizle ayrı bir gönül bağımız var. Bu da bizim uzun yıllar burada çalışmamızı sağlayan en önemli faktör. Emekli olan arkadaşlarımız oldu, 2012 yılında kurulan yeni yapı ile birkaç gruba ayrıldık, arkadaşlarımızın bir kısmı HABOM’da çalışmak üzere gitti. Ancak biz yine de burada bir aileyiz. Bu ailenin tecrübeli isimleri olarak, aramıza yeni katılan arkadaşların eğitimleri ile ilgileniyor; çalışma şekillerini kontrol ediyor, onaylıyoruz. Aramızda ağabey-kardeş ilişkisi var. Bize saygıyla, sevgiyle yaklaşıyorlar. Bize danıştıkları konularda, bildiğimiz kadarıyla onlara yardımcı oluyoruz. Teknik alanda çalışan biri olarak ne tür eğitimler alıyorsunuz? Kemal Özer: Son dönemde yoğun bir şekilde İngilizce eğitimi alıyoruz. Şirketimiz, daha iyi seviyede İngilizceye sa- hip olmamız için haftada üç gün -pazartesi, çarşamba ve cuma günleri- ikişer saat İngilizce kursu almamızı sağlıyor. Örneğin 07.00 vardiyasında çalışmaya başlayan biri saat 15.00’te mesaisi bitince İngilizce derslerine katılıyor. Ayrıca sık sık teknik eğitim seminerlerine katılıyoruz. Bunlara ek olarak alanımıza yönelik teknik eğitimler de alıyoruz. Eşiniz ve çocuklarınızdan bahsedebilir misiniz bize? Kemal Özer: Eşim Meral ev hanımı. Bana ve çocuklarımıza evde yardımcı oluyor. Biri erkek diğeri kız iki çocuğumuz var. Mehmet Yiğit 19 yaşında. Geçen yıl Ankara Fatih Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü’nü kazandı, ama iki yıllık olduğu için istemedi. Bu yıl tekrar hazırlanıyor. Ayşe Nur ise sekizinci sınıfta, SBS’ye hazırlanıyor. Denizle arası iyi olan bir ailesiniz. Bize bu hobinizden bahseder misiniz? Kemal Özer: Tatillerde genellikle Kuzey Ege’yi, Saros Körfezi’ni, Burhaniye’yi tercih ediyoruz. Antalya tarafına gittiğimiz de oluyor bazen. Yüzmeyi ve tüpsüz dalış yapmayı seviyorum. Dalgıç elbisem var, şinorkelle dalıp balık avlıyorum. Tüplü dalan arkadaşlarım var. Ancak ben insan sağlığını tehdit etmeyecek şekilde, risksiz dalış gerçekleştirilmesi gerektiğini düşündüğüm için üç-beş metre derinliğe dalıyor; genellikle mercan, çipura ya da levrek avlıyorum. Dalmayı seven biri olarak haliyle yüzmeyi de çok seviyorum. Yazları oğlumla birlikte yüzebildiğimiz kadar yüzüyoruz. O da dalmayı seviyor ama balık avlama ile arası pek yok. Biz mesleğimizi severek yapıyoruz. Biz bu şirketi evladı olduğumuz bir aile olarak görüyoruz. Yeri geliyor uçaklar da bizim evladımız oluyor. Şirketimizle ayrı bir gönül bağımız var. Eşim ve kızım da yüzmeyi seviyor. Eşim özel yüzme dersi de aldı. Şimdi yüzme onun için de güzel bir hobi. Tüpsüz daldığım için genellikle yazın dalıyorum. Yakın olduğu için zaman zaman Erikli’ye de gidiyoruz. Başka hobiniz ya da emekli olunca yapmayı planladığınız aktivite var mı? Kemal Özer: Emekli olunca zaman ayırabilirsem bağcılık yapmayı düşünüyorum. 15 yaşımdan 25 yaşıma kadar Tekirdağ’da bir bağımız vardı. Kınalı yapıncak cinsi üzüm yetiştiriciliği yaptık. Daha sonraki yıllarda İstanbul’da olduğum için bağ ile ilgilenemedim. Zaten bağımızın olduğu arazi şu anda imar alanı oldu. Ancak emekli olunca bir bağ ile ilgilenmeyi ya da Tekirdağ’daki diğer arazilerimizde organik tarım yaparak sebze-meyve yetiştirmeyi düşünüyorum. Bunları yapma olanağı bulamazsam, bir yazlık ve bir kayık satın almayı; dalmayı ve balık tutmayı istiyorum. 21 22 KALİTE KÖŞESİ Gönüllü Bildirim Sistemi GBS’nin daha işlevsel ve gelen bildirimlerin daha sağlıklı değerlendirilebilmesi için bir web sitesi tasarlandı. Bildirimlerin daha kullanışlı arayüzler aracılığıyla yapılması planlanıyor. Gönüllü Bildirim Sistemi tanıtımları 38 26 4 ÖNERİ İDARİ İSGÇ Zamana Göre Bildirim Sayıları 126 2010 1 2011 3 Mar. 12 3 2 Nis. 1 10 9 May. 12 Haz. 12 Personel bildirim yapma yolunu seçer. 2 1 Kutulardan/elden/safety@ thyteknik.com’dan bildirim yapar. Web’ten bildirim yapar. 3 ERY Şefliği’nde değerlendirilir. 4 ERY Şefliği ilgili birime/ birimlere yönlendirir. Gönüllü Bildirim Sistemi’nin akış şeması 36 7 Personel GBS kullanarak bildirim yapma kararı alır. Ayrıca gelen bildirimler kategorilere ayrılmış; gelen bildirimlerden emniyet ile ilgili bildirim sayılarının artması, sistemin amacı doğrultusunda çalıştığını, bildirim yapan personelin GBS’nin işlevselliğine inancını ve şirket genelinde emniyet kültürünün arttığının birer göstergesi. 92 KALİTE Gönüllü Bildirim Sistemi Akış Şeması Gönüllü Bildirim Sistemi istatistiksel verileri GBS istatistiksel verilerinde, gelen bildirimlerin geçmiş yıllara ait sayıları ve 2012 yılına ait aylık sayıları verildi. Kategorilere Göre Bildirim Sayısı EMNİYET tıldığı tanıtımların sonunda 105 adet bildirim elde edildi. Toplam bildirim sayısı 28 Kasım 2012 tarihine kadar 196’ya ulaştı. Bildirim sahiplerine geri dönüşler ise ilgili birimlerden gelen cevaplar değerlendirildikten ve yeterli görüldükten sonra yapılacak. 12 Tem. 10 8 Her bir tanıtım sunumunun ardından katılımcılara değerlendirme formu dağıtıldı. Bu formlardan elde edilen bildirimler de değerlendirmeye alınarak ilgili birimlere yönlendirilmeye başlandı. 15 12 ğu. 12 yl. 12 ki. 12 A E E THY Teknik A.Ş.’de Gönüllü Bildirim Sistemi (GBS) 7 Kasım 2012 tarihinden itibaren Uçak Bakım Başkanlığı’na bağlı müdürlüklerde yer alan çalışanlara (öncelikli CS ve SS) tanıtıldı. Tanıtımlarda GBS’nin başvuru süreci, değerlendirilme aşaması ve sonucunda yapılacak olan aksiyonlardan bahsedilerek katılımcılara sistem hakkında ayrıntılı bilgi verildi. Kas. 12 Tanıtımlarda emniyet konularına ağırlık verildi. Toplamda 225 kişinin ka- GBS’nin daha işlevsel ve gelen bildirimlerin daha sağlıklı değerlendirilebilmesi için web sitesi tasarlanmış; bu web sitesinden bildirimlerin daha kullanışlı arayüzler aracılığıyla yapılması planlanmış. 5 İlgili birim/birimler, cevabını ERY Şefliği’ne web üzerinden verir. H Özellikle isim bildirilmeden yapılan bildirimlerin sonucu hakkında genel bilgilendirmeler bu site üzerinden yapılarak, sistemin ürettiği sonuçların tüm şirkete duyurulması amaçlanıyor. Kısaca aşağıda verilen gönüllü bildirim sistemi akışının daha hızlı ve etkin bir şekilde işlemesine yardım edecektir. Uygulamaya koyulması planlanan web sitesi şu anda yapım aşamasında. Bu konudaki gelişmelerden önümüzdeki sayıda bahsedeceğiz. THY Teknik A.Ş.’nin sunduğu bakım hizmetinin gelişmesinin, ancak tüm unsurlarının yüksek duyarlılığı ile mümkün olacağı unutulmamalıdır. Tüm THY Teknik A.Ş. çalışanlarına, GBS’ye katılım ve desteklerinden dolayı teşekkür ederiz. İlgili birimin/ birimlerin cevabı yeterli mi? 6 E İlgili birime, aksiyonları tamamlaması için hatırlatma maili gönderilir. 10 H İlgili aksiyonlar tamamlandı mı? H Bildirimle ilgili termin tarihi/ tarihleri var mı? 7 Termin tarihinde aksiyonlar tamamlandı mı? E 12 11 E 8 H İlgili birime termin tarihi ile ilgili hatırlatma maili gönderilir. 9 Cevap/çözüm bildirimi yapan personele iletilir. E 13 Açık olan bildirim kapatılır. 23 24 PÜF NOKTASI 10 adımda etkin pil tasarrufu 1. Pille çalışırken gereksiz programların çalışmasını engelleyin. Bunların hangileri olduğunu anlamak için dizüstü bilgisayarınızın Görev Yöneticisi’ne göz atabilirsiniz. 2. Akıllı telefonunuzda altta çalışan uygulamalar bilgisayar belleğini ve işlemcisini meşgul eder ve pil tüketir. Bu yüzden açık uygulamaları tek tek kapatıp sadece o sırada ihtiyaç duyduklarınızı açık bırakmanız pilden tasarruf etmenizi sağlayacaktır. 3. Kendi kendine dönmeye başlayan DVD sürücü bilgisayarınızı yoracaktır. Bu yüzden DVD sürücünün içinde DVD varsa mutlaka çıkartın. 4. Dizüstünüzde herhangi bir güvenlik yazılımı yüklüyse pille çalışırken tarama yapmaya ayarlı olmadığından emin olun. Çünkü bu uygulama hızlı bir şekilde güç harcar. Bu nedenle bir an önce durdurmanız faydalı olacaktır. 5. Bilgisayarınızı kullanmayacağınız kısa sürelerde Windows’u uyku moduna almaknız pil avantajı sağlar. Windows logosuna tıkladığınızda çıkan ‘Kapat’ yazısının yanındaki ok işaretine tıkladığınızda ‘Uyku’ yazısını görürsünüz. Piliniz çabuk Akıllı telefon ve dizüstü bilgisayarlarla oyun oynuyor, fotoğraf çekiyor, internette geziyoruz. Bunları yaparken çok fazla miktarda ve hızlı bir şekilde enerji tüketiyoruz. İşte mobil cihazların pil ömrünü uzatmanın bazı püf noktaları. bitmesin A kıllı telefonlar hayatımızın vazgeçilmezi haline gelmiş durumda. Onları her alanda kullanıyoruz. Ancak akıllı telefon kullanıcılarının büyük bir derdi var: Pil ömrünün kısa oluşu. Aslında şimdiki telefonlar geçmiş yıllardaki modellere göre çok daha uzun pil ömrüne sahip. Bu noktada değişen ise kullanım alışkanlıklarımız. İnterneti ve uygulamaları etkin kullanıyor ve telefonunuzun devasa ekranını her an ışıl ışıl parıldatıyorsanız, haliyle bu telefonların pilini 24 saat bile geçmeden yeniden şarj etmek zorunda kalıyorsunuz. Benzer durum dizüstü bilgisayarlar için de geçerli. Vereceğim tavsiyeler sayesinde akıllı telefonunuz ve dizüstü bilgisayarınızla güçten tasarruf edebilecek, bütün bir gün şarj etme ihtiyacı duymadan özgürce kullanabileceksiniz. Alışkanlıklarınızı gözden geçirin Akıllı telefon ve dizüstü bilgisayarınızın pil ömrünü uzatmak aslında sanıldığı kadar zor değil. Birkaç bakımla güç tasarrufu yapabilirsiniz. Fakat bunu yapmadan önce, akıllı telefon ve dizüstü bilgisayarınızı kullanma alışkanlıklarınızı gözden geçirmeniz ve birtakım değişiklikler yapmanız gerekiyor. Öncelikle cihazın piline iyi bakmanız önemli. En gelişmiş lityum-iyon pilleri istediğiniz zaman şarj edip boşaltabilseniz de bunların düzenli şekilde tam bir şarj döngüsünden geçirilmesi verimli olur. Piliniz artık şarj tutmuyorsa, bu, ne yazık ki tamamıyla tükenmiş olduğu anlamına gelir. Servislerden ya da satıcılardan yedek pil satın alabilirsiniz. Ayrıca internetteki açık artırma sitelerinden de faydalanabilirsiniz. Tabii ki sipariş edeceğiniz pilin gerçekten sıfır olduğundan ve cihazınıza tamamen uyacağından emin olmanız çok önemli. Güç seçeneklerini değiştirin Pilinizin kalan ömrü bilgisayarınızın araç çubuğunda ve akıllı telefonunuzun üst kısmındaki alanda görünür. Bahsedeceğim tedbirlerin bir kısmını tüm kullanım boyunca uygulayabilirsiniz. Bir kısmını ise pil ömrü yarıya düştüğü anda devreye sokmanızda fayda var. Bilgisayar için yapmanız gereken, pil simgesine sol tıklayarak ‘Güç Seçenekleri’ne girmek. Güç Seçenekleri penceresi, dizüstünüzün güç tüketme şeklini belirleyen seçenekleri değiştirmenizi sağlar. Böylece gücü idareli kullanmanız ve makinenizin performansını artırmanız gerektiğinde güçten tasarruf edebilirsiniz. Ekran ışığı pil düşmanı ‘Yüksek performans’ etiketinin yanındaki ‘Plan ayarlarını değiştir’ seçeneğine tıklayın. Göreceğiniz gibi bu güç planında, güç adaptörünün takılı olup olmadığı fark etmeksizin ekranınız sürekli açık kalacak ve bilgisayarınız asla uyku moduna geçmeyecektir. İptal düğmesini tıklayarak bu 6. Telefonunuzun ekran ayarları bölümünden, ekran kapanma süresini ayarlayabilir, buradan minimum süreyi işaretleyebilirsiniz. 7. Bilgisayar ve telefonunuzun ana ses ayarını tamamen kapatın. İhtiyaç duymadığını zamanlarda telefonunuzun titreşim özelliğini devre dışı bırakın. Arandığınızda sadece ses gelmesi yeterli olacaktır. 8. Öncelikli değil ise telefon ve bilgisayarınızdaki Kablosuz Bağlantı Alanı’nı (Wi-Fi) kapalı tutun. Telefonunuzdaki operatör ayarları bölümünden 3G’yi devre dışı bırakmak size ekstradan en az yüzde 20 pil ömrü kazandıracaktır. 9. Bluetooth, GPS, bildirimler ve otomatik güncellemelerin de devre dışı bırakılması pilden tasarruf etmenizi sağlayacaktır. Hatta internete acil ihtiyacınız yoksa, bağlantı ayarlarından veri bağlantısını devre dışı bırakın. 10. Telefon ve bilgisayarınızın duvar kâğıdı da pil ömrünü etkiler. Telefonunuzda animasyonlu duvar kâğıdı kullanmayın. Tüm cihazlarınızdaki koyu renk duvar kâğıtları size pil avantajı sağlayacaktır. plandan çıkın ve ‘Güç tasarrufu’ etiketine tıklayarak ‘Plan ayarlarını değiştir’ seçeneğine tıklayın. Bu bölümde ekranı karartma ve kapatmayla bilgisayarı uyku moduna geçirme süresini ayarlayabilirsiniz. Aynı alanda ekran ışığını da ayarlayabilirsiniz. Pil ömrünü en fazla kısaltan unsurlardan biri ekran ışığıdır. Bazı dizüstü bilgisayar ekranları yaklaşık yüzde 40 oranında güç tüketimine neden olabilir. Telefon ve bilgisayarınızın pil ömrünü uzatmak için ekran ışığını mümkün olduğunca -kullanım konforunuzu da etkilemeyecek şekilde- azaltmalısınız. Bilgisayarlarda yine pil simgesini tıklayınca açılan ‘Windows Mobility Center’ bölümü var. Güç tüketiminize etki eden ayarları bu bölümden hızlı bir şekilde değiştirebilirsiniz. Güç planınızı değiştirmek ve ne kadar piliniz kaldığını görmek için kullandığınız Windows Mobility Center’ı kablosuz ağınızı açıp kapatmak için de kullanabilirsiniz. Kablosuz Bağlantı Alanı (Wi-Fi) şüphesiz çok kullanışlı bir araç. Ancak kullanmadığınızda bunu tamamen kapatmanız size büyük ölçüde güç tasarrufu sağlayacaktır. Bazı dizüstü bilgisayarlar kablosuz kartını tamamen kapatan donanımsal anahtarlara sahiptir. Bu bilgisayarlarda genellikle fonksiyon anlamına gelen bir ‘F’ tuşu bulunur. Bu tuşla birlikte, kablosuz ağ antenini simgeleyen tuşa basarak kablosuz kartı devre dışı bırakabilirsiniz. Aynı yöntemle Bluetooth da kapatılabilir. Bluetooth’un açık olup olmadığını, klavyenizin tepesindeki LED ışıklarından anlayabilirsiniz. 25 26 BİZDEN Bir hobi koleksiyoneri Samet Yılmaz Kaç kişi uçağa ilk binişinde paraşütle atlamıştır ya da kaç kişi Çin’de hem yüksek lisans hem de modellik yapmıştır? Samet Yılmaz, bunların her ikisini ve daha fazlasını yapmış, hayatını renklendirmeyi başarmış bir isim. Üniversite yıllarında satranç, dağcılık ve doğa sporları dışında nelerle ilgilendiniz? Samet Yılmaz: Üniversitenin ikinci ve üçüncü sınıflarında salsa, tango ve cha-cha kurslarına katıldım ve üniversitenin bahar şenliklerinde dans pistine çıktım. Ayrıca 2005 yazında Eskişehir’de bir haftalık paraşüt kursuna katıldım. Bu kurs sonrasında 450 metreden atlayış gerçekleştirdiğimde hayatımda ilk defa uçağa biniyordum. Aynı yıllarda Uzakdoğu sporlarından ikisi ile de yakından ilgilendim. Üç buçuk yıl boyunca tekvando, altı ay da judo yaptım. Tekvado da kırmızı kuşak sahibiyim. Ancak arka dişimi sert bir tekme gelmesi sonucunda bu tür sporları bırakma ve kendime daha sakin ilgi alanları bulma kararı aldım. Bunların yanı sıra üniversite yıllarımda Gökova ve Marmaris’te scuba dalış ve Dalaman Çayı’nda rafting de yaptım. Öğrencilik yıllarımda Uluslararası Öğrenci Toplulugu (AEGEE) yönetiminde yer aldım. Hatta bir süre başkanlığını da yaptım. Bu sayede yurtiçinde ve yurtdışında birçok öğrenci organizasyonuna katıldım. Bu süreç hem dünyayı tanımamı hem de farklı milletlerden birçok arkadaş edinmemi sağladı. Üniversite yıllarınızı son derece verimli ve keyifli geçirmişsiniz. Pek çok kişinin bir hobisi bile yokken bunu nasıl başardınız? Ş ubat 2012’den bu yana THY Teknik A.Ş. HABOM bünyesinde Satınalma Başkanlığı’na bağlı Komponent-Malzeme Yönetim ve Lojistik Müdürlüğü’nde Hesap Ödenebilirlikleri ve Ödeme İşlemleri Sorumlusu olarak çalışan Samet Yılmaz, satrançtan tekvandoya, paraşütten modelliğe -hem de Çin’de- pek çok farklı alana ilgi duyarak hayatı daha keyifli ve renkli yaşamayı başarmış. Bulgaristan, İsveç, Bursa, Muğla ve Çin’de geçen yaklaşım 30 yıldan sonra İstanbul’a gelen Yılmaz’ın son zamanlardaki en büyük hobisi İstanbul’u keşfetmek. sekiz yaşındaydım. Liseyi bitirene kadar yaşadığım bu şehirde ilk ilgi alanım, babamın bana öğrettiği satranç oldu. Okuduğum her okulun satranç takımında yer aldım. İlkokulda satrançta okul birincisi ve ikincisi oldum; lise yıllarımda ise okuduğum okulun satranç takımı ile Osmangazi ilçesinde ve Bursa çapında çeşitli dereceler elde ettim. Daha sonra Muğla Üniversitesi’ni kazandım. Satranç yaşamım üniversite yıllarında da devam eti. Üniversitede birçok derece aldım ve Türkiye Üniveristelerarası Satranç Turnuvası’na katıldım. Bugüne kadar birbirinden farklı pek çok alanda hobileriniz olmuş. İlk ilgi alanınız neydi ve sonra buna neleri eklediniz? Üniversite eğitimi aldığım beş yıl boyunca Muğla Üniversitesi Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü’nün aktif bir üyesi olarak dağcılık, yürüyüş, kampçılık ve trekkingle ilgilendim. Bu süreçte Milas’ta, Fethiye’de keyifli yürüyüşlere katıldım. Özellikle Fethiye Kayaköy’de önümüze çıkan Ölüdeniz manzarasını hâlâ unutamam. Samet Yılmaz: Bulgaristan’da doğdum. Önce İsveç’e göç ettik. Ancak oturma izni alamayınca kısa bir süre sonra döndük. Ailem Türkiye’ye gelerek Bursa’ya yerleştiğinde Samet Yılmaz: Tek ilgi alanı ya da tek iş herkesin yapabileceği bir şey diye düşünüyorum. Pek çok işi bir arada yürütmeyi bilmek bence asıl zor olan. Bu nedenle çok sayıda faaliyeti bir arada yürüterek bunun sınırlarını zorladım. Sadece okumak için yaşamanın yanlış olduğunu, hayatın farklı yönlerini keşfetmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle, özellikle üniversite yıllarımda, mümkün olduğunca fazla sosyal aktiviteye katılmaya çalıştım. Sosyal hayatınızın son derece yoğun olduğu bir üniversite döneminden sonra neler yaptınız? Samet Yılmaz: Askerliğimi yaptıktan ve kısa süre bir yerde çalıştıktan sonra yurtdışında yüksek lisans yaparak gençlik hayalimi gerçekleştirmeye verdim. Daha üniversiteye hazırlanırken lisans eğitimimi Türkiye’de, yüksek lisansımı yurtdışında yapmayı düşünüyordum. Aklımdan daha çok Almanya, İngiltere gibi Avrupa ülkeleri geçiyordu, ama nasıl olduysa kendimi Çin’de buldum. Benden önce birkaç aylığına Pekin’e giden bir arkadaşımdan ülkenin artı ve eksi yönleri ile ilgili bilgi aldım. Çin ekonomisinin her geçen gün geliştiğini ve Çin hükümetinin Türkiye için verdiği bursu başvurmaya karar verdim ve hazırladığım projemle katıldım ve kabul aldım. Çin’in Hunan eyaletinde bulunan -aynı zamanda dünyanın ilk üniversitesi olan- Hunan Eyalet Üniversitesi’nde yüksek lisans yapmaya başladım. Eylül 2008-Ağustos 2011 arasında Çin’deydim. Çin’deki hobilerinizden bize bahsedebilir misiniz? Samet Yılmaz: Üniversite yıllarında ilgi alanlarım spor ağırlıklıydı. Çin’de ise daha farklı alanlara yöneldim; batılı bir yabancı olmanın avantajı ile modellik, fuar asistanlığı, tercümanlık, reklam oyunculugu gibi yarı zamanlı pek çok iş yaptım. Bunun yanı sıra Çin’de Hunan TV’de bir reklam filminde Alman aşçı rolünde mutfak ürünleri tanıtımında ve bir taşıma şirketinin reklam filminde rol aldım. Bir de bizdeki Pazar Keyfi tarzında bir yarışma programına katıldım. Çin’deyken Asya’yı keşfetme şansımı da kulandım. Özellikle Güney Asya’nın neredeyse tamamını gezdim. Türkiye’ye döndükten sonra ne tür ilgi alanlarınız oldu? Samet Yılmaz: Şu andaki en büyük hobim İstanbul. Çünkü İstanbul benim için yeni bir şehir. Bir şehri keşfetmenin en güzel yolunun, o şehri yürüyerek dolaşmak olduğunu düşünüyorum. Yürümeye seven biri olarak, İstanbul’u yürüyerek keşfetmeye çalışıyorum. Müzeleri ve tarihi yerleri gezmek bana zevk veriyor. Hayatın sadece şu andan ibaret olmadığını ve binlerce yıldır sürdüğünü, bizim hayatımız bu süreçte sadece bir saniye kadar kısa bir zaman olduğunu hatırlamama yardımcı oluyor. 28 GEZİ-YORUM Beyaz rüyanın kollarında ILGAZ Kışın, insanı farklı bir dünyaya çağıran pek çok büyüsü vardır. Bunların başında da kar gelir; hele bir de yeşil ile buluşursa... Airbus Planlama Teknisyeni Meltem Bozkurt, kızı Büke ile çıktığı Ilgaz gezisini bizimle paylaşarak, bizi de bu büyülü dünyaya davet etti. 2 011 yılının mart ayı ve İstanbul hiç kar görmemiş o kış. Bahar geliyor artık göreceğimiz de yok, “Hadi bu hafta sonu Ilgaz’a gidiyoruz! Şöyle ana-kız güzel bir hafta sonu tatili yapalım” dedim kızıma. İstanbul gibi bir şehirde yaşayınca insan zaten karı yerinde görmek istiyor. Boylu boyunca beyaza bulanmış, bozulmamış bakir doğanın kucağında yoğun kar, çile değil aksine tam bir keyif. Böylece “Tatil Bahçesi” otobüsü ile cuma gecesinden yola çıkıyoruz; 460 kilometrelik bir yol var Ilgaz’a İstanbul’dan. Ilgaz ilçesi ve dağın güney kısmı Çankırı il sınırları içerisinde, ama dağın büyük kısmı ve kayak tesisleri Kastamonu sınırları içinde yer alıyor. Biz sabah saatlerinde önce dağın eteklerinde bulunan otelimize yerleşiyor güzel bir kahvaltı yapıyoruz. Dileyen dağa çıkmak yerine tüm gün otelde kalarak termal havuzlardan faydalanabiliyor, ama bizim amacımız elbetteki Ilgaz’a çıkmak. Ilgaz Anadolu’nun sen yüce bir dağısın... İlkokuldan kalma bir şarkıyı mırıldanıyorum otobüsümüz dağa tırmanmaya başladığında. Tahminimizden çok kar var ve otobüsümüz buna hazırlıklı değil. Karayolları Bakımevi’nden sonra 27. kilometrede bulunan ‘Ilgaz Dağı Milli Parkı’ yazan tabelaya geliyor ve zincir de takılsa hareket edemiyor, daha fazla ilerliyemiyoruz. Kurtuluşu beklemek yerine bir maceraya atılıyor, ikna ettiğim 8-10 misafir ile birlikte dağa tırmanmaya başlıyoruz. Zorlu ama bir o kadar da keyifli yürüyüş ile fotoğraflar çekerek ilerliyoruz. Manzara elbetteki müthiş! Kat kat dalları bir kar apartmanına dönüşen köknarların arasında tırmanış zevkli. Her bir dal sanki bize pamuk helva uzatır gibi. Bir saat sonra zirveye ulaşıyoruz. Aynı anda çekici de otobüsümüzü getiriyor. Zirvede birkaç otel ve tesis var. Her yer çok güzel görünüyor. Gerçekten özlemişiz bu beyazlığı. Kayak merkezi aralık başından nisan ayına kadar kayak tutkunlarının cenneti kabul ediliyor. Merkezin üç doğal pisti var. Ana pist 950 metre, diğerleri ise 750 ve 1500 metre uzunluğunda. Pistlere kayakçıları çıkaran telesiyej ise 693 metre uzunluğunda. Kayak eğitmenlerinden aldığımız bilgiye göre dünya standartlarına çok yakın olan bu normal eğimli pistler, küçük slalom yarışlarına oldukça uygun. Yeni kayağa başlayanlar için biçilmiş kaftanmış Ilgaz parkuru. Gerçi acemilik, kayak hocalarından alınan birkaç saatlik dersten sonra atlatılmaya başlıyor ya, olsun. Hayatımda hiç kayak yapmadım ve yapmaya da heveslenmedim, ancak benim küçük cadım “Kayak yapacağım” diye tutturunca, aklıma ‘ölmeden önce yapılacaklar’ listemde bulunan ‘kayak yapmak’ maddesi geldi ve o an ben de “Neden olmasın” dedim. Hemen birer takım kiraladık ve bir de özel hoca. Fiyatlar fazla yüksek değil. Hocanın bize verdiği birkaç taktik sırasında bile bu işin bana göre olmadığını anladım. Yapamayacağım bir şey değildi, ama çok da zevk aldığımı söylemem lazım. Ben denize, koşuya, atlamaya, zıplamaya, dansa, takım sporlarına daha yatkınım. “Bunu da denemiş oldum” diye düşündüm. Hocamız, “Hadi şimdi zirveden inme zamanı” dediğinde ise paçalarım tutuştu. Telesiyejle zirveye tırmandık. “Önce ben ineyim de bitsin bu işkence” diyerek dualar ettim. Benim için müthiş bir deneyimdi. Her ne kadar korkudan tadını çıkaramasam da, muhteşem çam ağaçlarının arasından inen ana Ilgaz’a mevsiminde gidin dostlar. İziniz, kurdun kuşun izine karışsın. Doğayı diğer canlılarla paylaşmanın tadına varın... Yaşadığınız yere huzur dolu ve tazelenmiş bir şekilde döneceksiniz. pist manzara açısından çok güzel. Hocanın, “Ayaklarını ters V yaapp!” diye kükreyişlerini falan uygulayamasam da, bir kartopu gibi çığ halinde yuvarlanmamı engelleyici hareketleri ve içimden ettiğim dualar eşliğinde inişimi tamamladım. Aşağıda durup merak ve heyecanla kızımın inişini bekledim. Büke, benim aksime, sanki bu işi sürekli yaparmış gibi süzüle süzüle indi o dimdik pistten aşağıya. Bale ve buz pateni yapmış olmasının avantajı vardı kesin. Pistler oldukça hareketli; eğitmenler eşliğinde kayak öğrenen bizim gibi çömezler, kızak kayan çocuklar, profesyonel kayakçılar, telesiyejle kuşbakışı tur atanlar, snowboard tutkunları ve yürüyüşe çıkanlar kayak merkezini canlandırıyor. Atlı kızak, çevreyi turlamanın eğlenceli bir diğer yolu. Bir kayak merkezinin olmazsa olmazı sucuk ekmeklerimizi yedikten sonra bir kez daha telesiyeje binerek doğanın derinliklerine ilerledik. Ve işte o zaman tüm güzellikleri sindire sindire çektik içimize. “Doğayı diğer canlılarla paylaşmanın tadına varın” Üşüyüp üşüyüp tepedeki kafede sahlep içmek, snowboard kullananları izlemek -o kadar büyük keyif alıyorlar ki bu size de yanısıyor- elini uzatsan dokunuverecekmişsin gibi duran çamlara dalıp gitmek mükemmel hissettiriyor size kendinizi. Sadece birkaç saat bile insanı büyülemeye yetiyor. Anadolu’da çok yolculuk yaptım; son derece özel yerler gördüm. Ilgaz’da gördüğüm en görkemli şey, kar yağarken geçtiğimiz ormanların sessizliğiydi. On binlerce ağaç, beyaz bir örtünün altında kaybolurken, insanın içinde yeryüzündeki bütün seslerin çekildiği duygusunu bırakıyordu. Yalnızca bu duyguyu yaşamak için bile Ilgaz Dağları’na gidilir diye düşündüm. Gökyüzünden milyarlarca pamukçuk yağarken, sırtımı taze kara verip yanı başımda uzayıp giden göknarlara, yüreğim var olma sevinciyle dolarak bakmak için… Ilgaz’a mevsiminde gidin dostlar. İziniz, kurdun kuşun izine karışsın. Doğayı diğer canlılarla paylaşmanın tadına varın. İstanbul’a -ya da her nerede yaşıyorsanız oraya- huzur dolu ve tazelenmiş bir şekilde döneceksiniz. 29 30 SAĞLIK REHBERİ Gürültülü ortamların kulak sağlığına etkileri Kulaklarda ağrıya, çınlamaya, hatta işitme kaybına neden olabilen gürültülü ortamların kulak sağlığına etkilerini, Kulak-Burun-Boğaz Uzmanı Op. Dr. Orhan Altıntaş anlattı. Y üksek ses seviyesi, bazı işyerlerindeki en önemli sorunlardan biridir. Özellikle küçük işyerlerinde gerekli tedbirler kimi zaman yeterince alınmamaktadır. Ayrıca çok yüksek seste müzik dinlemek, özellikle gençlerde ciddi kulak sağlığı sorunlarına neden olmaktadır. Gürültünün sebep olduğu hasar, sinir tipi işitme kaybı olarak adlandırılır; birçok neden bu tip işitme kaybına yol açabilir ama gürültü kaynaklı olanın önemli bir ayrıcalığı vardır; ilerlemesi durdurulabilir veya olmadan tamamen önlenebilir. Kulak nasıl çalışır? Kulak, dışkulak, ortakulak ve içkulak olmak üzere başlıca üç bölümden oluşur. Dışkulak, kulakkepçesi ve dışkulak yolundan meydana gelmiştir. Kulak zarı, dışkulak ile ortakulağı birbirinden ayırır. Ortakulaktaki üç küçük kemikçik ses dalgalarının içkulağa iletilmesini sağlar. İçkulakta işitme siniri başlar ve sesi beyne taşır. Her türlü ses kaynağı, havaya ses dalgaları veya titreşimleri gönderir. Bunlar dışkulak yolundan geçerek kulak zarına çarpar ve zarı titreştirir. Titreşimler orta kulaktaki kemikçikler aracılığıyla içkulağa, işitme sinirine iletilir. Burada titreşimler, sinir uyarılarına dönüşür ve beyinde ilgili bölgeye gönderilir. Beyin, sesi “müzik, kapı çarpması, insan sesi” şeklinde ayırarak yorumlar. Gürültü çok şiddetli olursa içkulaktaki sinir hücrelerini öldürmeye başlar. Gürültüye daha uzun süre maruz kalındıkça daha fazla işitme siniri hasar görür. İşitme sinirinizde sinir sayısı düştükçe de işitmeniz azalır. Ölü sinir hücrelerini hayata döndürmek mümkün değildir; hasar kalıcı olur. Kulaklarda işitme kaybı varsa ne yapılabilir? İşitme kaybı genellikle yıllar içerisinde gelişir. Ancak ağrısız ve yavaş yavaş ilerlediği için farkına varılmayabilir. Uzun süre yüksek sese maruz kalma ile ortaya çıkan ‘çınlama’ sesi fark edilebilir. Bu durumda olan bir kişi özellikle gürültülü ortamlarda insanların ne dediğini anlamayabilir. Bu durum yüksek frekans işitme kaybının başlangıcı olabilir ve işitme testi yapılması gerekir. Bu durumlara bazen sadece bir kulak kiri veya kulak iltihabı yol açar ve kolayca tedavi edilebilir. Fakat gürültünün yol açtığı işitme kaybı da söz konusu olabilir. Bu durum kalıcı olduğu için tedbirin elden bırakılmaması gerekir. İşitme kaybından şüphe edildiğinde kulak-burun-boğaz hekimine başvurulması gerekir. Uzman bir doktor, işitme problemini ortaya koyacak ve en iyi tedavi yöntemini önerecektir. Desibel nedir? İşitme koruyucularının genel problemleri nedir? Sesin şiddeti desibel (dB) cinsinden ölçülür. “0” dB insan kulağının işitebileceği en düşük ses olarak kabul edilir. “180” dB ise roketin fırlatılış anında çıkardığı ses olarak ölçülür. Uzmanlar 85 dB üzerindeki sese sürekli maruz kalmanın tehlikeli olabileceğinde hemfikir. Yüksek şiddette sese ne kadar uzun süre maruz kalırsanız, işitmenizde o kadar fazla hasar oluşur. Aynı zamanda ses kaynağına ne kadar yakın olursanız sesin şiddeti o kadar artar. Son zamanlarda gençler üzerinde yapılan araştırmalar bu konuda alarm verilmesi gerektiğini gösteriyor. Çok gürültülü ortamlar ve kulaklıklarla yüksek sesli müzik dinlemek bunun sorumlusu olabilir. Bu tür işitme koruyucusu kullanan işçilerin zorunlu korunma seviyesinin yarısından daha azı ile korundukları saptanmıştır. Bunun sebebi koruyucuların uygun ve sürekli kullanılmamasıdır. Sekiz saat devamlı kullanıldığında 30 dB koruma getiren koruyucular, sadece bir saat takılmadıklarında koruyuculuk seviyeleri 9 dB’e düşer. Bunlara ek olarak, gürültüye maruz kalmak birikim yapar. Evde veya oyunda karşılaşılan gürültü de günlük limite eklenmelidir. İşyerinde maksimum günlük doza ulaşılmışsa sonradan gürültülü bir ortamda bulunmak veya yüksek sesli müzik dinlemek güvenlik limitini geçmeye neden olur. Gürültünün işitme kaybı dışında başka zararları da olabilir mi? İşitme koruyucuları kullanılırken makine ve diğer insanların sesleri duyulabilir mi? Gürültüye maruz kalındıktan sonra ortaya çıkan kulak çınlaması çoğunlukla kalıcıdır. Bazı kişilerin yüksek ses karşısında endişe ve hassasiyeti, nabzı ve kan basıncı artabilir veya mide asit salgısında artış görülebilir. Yüksek gürültü ayrıca iş ortamında dikkati dağıtarak verimi düşürebilir. Gürültülü ortamlarda çalışanlar ve çalıştığı yerde ortalama ses şiddeti sekiz saat süre ile 90 dB’den yüksek olanlar mutlaka işitme koruyucu kullanmalıdır. İşitme koruyucular etraftaki gürültüye rağmen konuşmaların daha net anlaşılmasına yardımcı olur. Gürültü olmayan bir ortamda bile işitme koruyucu kullanan kişiler normal bir konuşmayı duyabilir. İşitme koruyucuları nelerdir ve ne kadar etkilidir? Kulak tıkaçları ve kulaklıklar olmak üzere iki türü bulunan bu koruyucular kulak zarına ulaşan sesin şiddetini azaltmaya yarar. Dışkulak yoluna takılan ve sesin şiddetini önleyen kulak tıkaçlarının etkili olabilmesi için kulak yolunu tam tıkamaları gerekir. Kullanırken temiz olmalarına dikkat edilmeli ayrıca dışkulak yolunu tahriş etmemeleri için de titizlik gösterilmelidir. Kulaklıklar ise bütün kulağı kapar ve bir bant ile iki kulaklık birbirine bağlıdır. Etkili olması için kulak kepçesini sıkıca kapatması gerekir. Tam uygulanan kulak tıkaçları ve kulaklıklar sesin şiddetini 15 ile 30 dB kadar azaltır. İkisi birbirine eşit etkili olsa da kulak tıkaçları düşük frekanslarda daha fazla, kulaklıklar yüksek frekanslarda daha fazla etkilidir. Beraber kullanıldıklarında ek olarak 10-15 dB daha fazla koruma sağlarlar. Ses seviyesi 105 dB’den yüksek ise beraber kullanılmaları önerilir. Kulak kanalına sokulan pamuk ve kâğıtlar sesi çok etkili bir şekilde önleyemez, sadece 7 dB kadar şiddetini azaltır. Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Orhan Altıntaş 31 32 BULMACA 1 9 2 3 8 7 C M Y 4 CM MY CY CMY K 11 5 10 6 Geçen sayının talihlileri İsmail Akın, Zeynep Yazıcı, Abdullah Yiğit, Nurcan Ulgu ve Mehmet Ali Özkaya 100 TL tutarında YKM hediye çeki kazandı. Anahtar kelimeyi 22 Şubat 2013 tarihine kadar [email protected] adresine gönderen beş kişi, yapılacak çekilişle 100’er TL tutarında Teknosa hediye çeki kazanacak. ANAHTAR KELİME: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11
Benzer belgeler
NİSAN 2013 - Turkish Technic
Halkla İlişkiler Şefliği
Ferhat Yenibertiz
(Medya, Reklam & Halkla İlişkiler Şefi)
Pınar Yılmaz
(Yayın Koordinatörü, Uzman)
Cemal Gökgöz
(Medya, Reklam & Halkla İlişkiler, Muhabir)
THY TEKNİK A.Ş.
...
MART 2013 - Turkish Technic
Katkıda Bulunanlar
Abdullah Enes Bolat
Emre Kara
Doğan Aydın
Heybet Dündar
Ulaş Konuk