biliyor musunuz? - Ataköy Gazetesi
Transkript
biliyor musunuz? - Ataköy Gazetesi
20. YILA BAŞLARKEN... 19 yıl hiç ara vermeden sürekli yayınlanan tek gazete olarak Bakırköy’de 1 Numara olduk... Ataköy Gazetesi olarak 1992 yılından bu yana, her türlü baskıya karşı, özverili bir şekilde, büyük bir başarı ile ilkeli, dürüst, objektif, seviyeli, ciddi ve mücadeleci çizgimizden ödün vermeden, doğru haberlerle kamuoyunu aydınlatarak, toplumun gözü, sesi, kulağı olarak, karanlıkta kalan meseleleri gün ışığına çıkartarak, demokratik sistemin korunması ve güçlendirilebilmesi ve de halkın haber alma özgürlüğünü en iyi ve doğru şekilde kullanabilmesi için yayın hayatımızı sürdürmekte ve bölgemizin gelişimine hür bir şekilde katkı sağlamaya ve bölgemizin tüm kesimlerini kucaklamaya devam ediyoruz. Yerel basının; demokrasinin gelişmesi, halkın yerel yönetimlere daha katılımcı olması, sesini duyurabilmesi, yerinde hizmet uygulamalarının denetlenebilmesi açısından öneminin bilincindeyiz. Bu bilinçle görevimizi en iyi şekilde yerine getirerek 19 yıldır hem yöneticilere hem de vatandaşa eşit mesafede durduk, doğruların yanında olduk, yanlışlarla mücadele ettik ve bu mücedelemize devam edeceğiz. Hiçbir zaman rant peşinde koşmadık, rant peşinde koşanların karşısında durduk. Baskılara boyun eğmedik, gerçekleri duyurmak yanlışlarla mücadele etmek için yeri geldi canımızı ortaya koyduk ama haksızlıklarla mücadeleden vazgeçmedik. Sürekli, Etkili, Ýlkeli. 20 a Ya þ ý n d Bakýrköy’de 1 Daha iyi daha güzel bir Bakırköy, daha bilinçli daha kültürlü, daha eğitimli Bakırköylüler hayalimizden, hedefimizden hiç vazgeçmedik. Aynı hedef ve hayalle yola çıkan Sivil Toplum Kuruluşları’nı, bu hedefe hizmet eden oluşumları destekledik. 20 yıldır yılmadan maddi manevi tüm özverilerde bulunarak görev ve sorumluluklarımızı en iyi şekilde yerine getirerek saygınlığımızı, güvenilirliğimizi koruduk, Bakırköy’de 1 Numaralı Yerel Gazete olduk. 19. yılın sonunda ilçe sınırlarını aşan güvenilirliğimiz, saygınlığımız, tarafsızlığımız, başarılarımızla gurur duyduk, duymaktayız... 20 yıldır bizlerle bu zorlu mücadeleyi yürüten, her koşulda bizlerle birlikte bu yolda yürüyen, bizlere destek veren, doğrunun ve haklının yanında olan, Bakırköy’e - Bakırköylüler’e sahip çıkan siz sağduyulu okurlarımıza teşekkürü borç biliriz. Bundan sonra da çizgimizden şaşmadan sizlerle, sizler için var olmaya ve gerçekleri korkusuzca sizlere duyurmaya, yanlışlarla savaşmaya devam edeceğiz… numara ATAKÖY ŞUBAT 2012 SAYI: 212 FİYAT: 2 TL http://www.atakoygazete.com.tr Çevre ve Şehircilik Bakanı’ndan 3. Bölge CHP Milletvekili Oktay Ekşi’nin soru önergesİne cevap Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın, 3. Bölge CHP Milletvekili Oktay Ekşi’nin THY tarafından adeta Ataköy’ün göbeğine yapılan yakıt tankları ile ilgili soru önergesine verdiği cevapta “(...) 2872 sayılı Çevre Kanunu’na istinaden çıkarılan Yönetmelikler’in ilgili hükümlerine uyulması durumunda; Akaryakıt (İhrakiye) Depolama Tesisleri’nin kurulması bir sakınca teşkil etmemektedir (...)’’ diyor. Yasa ve yönetmeliklere uyuldu mu? CHP Milletvekili Oktay Ekşi TBMM Başkanlığı’na “(...) Bu yasak savma nitelikli yanıta razı (Yazısı 13. sayfada) olmadığımı (...)” diyerek bir dilekçe daha verdi. BİLİYOR MUSUNUZ? Kaymakamlıklar’da Yazı İşleri Müdürü’nün görev ve sorumlulukları nelerdir? Bakırköy Kaymakamlığı Yazı İşleri Müdürü Filiz Yeşil Ayrancı’ya sorduk. (Yazısı 37. sayfada) İlçelerde Mal Müdürü ne iş yapar? Görev ve sorumlulukları nelerdir? Maliye Bakanlığı İstanbul Defterdarlığı Bakırköy Mal Müdürü Sebahattin Aydın anlatıyor... (Yazısı 39. sayfada) Son günlerde çocuklarda virütik hastalıklar arttı. Kapalı mekanlardaki çocuk oyun alanları HASTALIKLARA DAVETİYE Mİ ÇIKARIYOR? Son günlerde doktorlar, virütik hastalıkların arttığı ve tedavisinin uzun süreli olduğu görüşünde birleşiyor. Bazı ailelerin hava şartlarının da virütik hastalıkları tetiklediği düşüncesi ile çocuklarını sokağa dahi çıkarmadıkları, evlerine arkadaşlarını misafir olarak kabul etmedikleri gözleniyor. Virütik hastalıkların yayılmasının en büyük nedenlerinden biri her kesimden çocukların birlikte oyun oynadığı, aynı havayı teneffüs ettiği kapalı mekanlardaki çocuk oyun alanları olarak gösteriliyor.(Devamı 17’de) Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan’ın Edirne Milli Eğitim Müdürlüğü’ne atanması ile boşalan Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne Hasan Yıldız getirildi. (Yazısı 29. sayfada) 3 ENGELLİ ARAÇLARINDA ENGELLİ LOGOSU YERİNE ARAÇ KAR TI Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği ve İstanbul Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü bir çalışmaya imza atarak İstanbul’da görev yapan Emniyet Müdürlüğü Trafik Şubesi’ne bağlı emniyet mensuplarına trafikte engellilerin yaşadıkları sıkıntılar hakkında bilgilendirme semineri düzenledi. Ayrıca seminerde yeni uygulamaya geçen Engelli Araç Kartı hakkında da TOFD üyeleri bilgilendirildi. Düzenlenen ilk seminere Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği Genel Başkanı Ramazan Baş, İstanbul Trafik Denetleme Şube Müdürü Mesut Gezer, İstanbul A Bölgesi Trafik Denetleme Şube Müdür Yardımcıları Murat Özen ve Efkan Korkmaz ile birlikte çok sayıda polis memuru ve TOFD üyesi engelli katıldı. Trafik Şube Müdürlüğü’nün 3 bölgesinde ayrı ayrı düzenlenecek olan seminerlerin ilki A Bölgesi içerisinde yer alan TOFD Genel Merkezi’nde gerçekleştirildi. Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği Genel Başkanı Ramazan Baş, Emniyet Müdürlüğü’nün ardından Zabıta Trafik ile de aynı çalışmayı tekrarlayacaklarının altını çizerken, “Trafikte engelliler olarak özel durumlar yaşayabiliyoruz. Bunlar esnasında polis arkadaşlarımızın bizlere yardımcı olacağını bilmek bizlere güven veriyor. Bu çalışma ile de kurumsal olarak Trafik Şube Müdürlüğü’nün engellilere desteğini alacağını bilmek mutluluk verici” dedi. Omurilik felcinin oluşma sebepleri ile ilk yardımda yapılması gerekenler konusunda da kısa bir bilgilendirme yapan Ramazan Baş, “Engelliler özellikle kaldırım işgalleri, rampaların önüne park edilmiş arabalar ve engelli otoparklarının işgali sebebiyle sıkıntılar yaşamaktalar. Bunları Emniyet Müdürlüğü ile ortak bir şekilde çözebileceğimize inanıyoruz” diye konuştu.. İstanbul Trafik Denetleme Şube Müdürü Mesut Gezer ise ellerinden gelen her türlü destek ile engellilerin ihtiyaç duyduğu her an yanlarında Özcan Atamer e-mail [email protected] NEREDEN NEREYE olacaklarını söyledi. Engelli plakaları yürürlükten kaldırıldı Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü B Bölgesi Ekipler Amirliği Kısımlar Amiri Komiser Emre Şen ise Karayolları Yönetmeliği gereği H sınıfı ehliyet sahiplerinin araçlarında bulunan engelli plakalarının artık zorunluluktan kalktığını bildirirken, “Yeni uygulamada H sınıfı ehliyet sahibi olan aracı olsun ya da olmasın her engelliye araç kartı tahsis edilecek. Bu kartlar ile bir yakınınızın aracı ile seyahat etseniz bile size sağlanan imkanlardan yararlanabileceksiniz” dedi. Seminer sonunda Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği Genel Başkanı Ramazan Baş, Trafik Denetleme Şube Müdürü Mesut Gezer’e bir teşekkür plaketi sunarken seminere katkı sunan Emniyet mensuplarına da teşekkür sertifikası sundu. (Yavuz ARPACIK) TÜRKİYE’NİN İLK SAĞLIK KAMPÜSÜNÜN TEMELİ ATILDI Marmara Üniversitesi tarafından inşa edilecek Türkiye’nin en kapsamlı sağlık kampüsü Başıbüyük Kompleksi’nin temeli atıldı. Maltepe ilçesi Başıbüyük mevkiinde inşa edilecek kompleksin temel atma törenine AK Parti İstanbul Milletvekilleri İdris Güllüce ve Prof. Dr. Mustafa Şentop, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Gül, Türk-Alman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ziya Şanal, üniversite dekanları ve öğretim görevlileri katıldı. TÜM BİRİMLER BİR ARADA OLACAK Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Gül temeli atılan komplekste tüm birimlerin bir araya geleceğini söyledi. Komplekte, Acil ile beraber 720 yataklı bir hastane de bulunacağını belirten Gül, “2011 yılında fakülte ve aYIn YaZIsI eğitim birimlerimizin altyapısının projesi başladı. 2015 yılında bu kampüsü bitirmek istiyoruz,” dedi. VALİ MUTLU: BİZLERİ HEYECANLANDIRAN BİR PROJE HAYATA GEÇİYOR İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ise sağlık alanında yapılan çalışmaların vatandaşların daha iyi hizmet alabilmesi için olduğunu belirtti. Vali Mutlu, “Sağlık, eğitim alanlarında yurttaşlarımıza en iyi hizmeti vermek için çalışıyoruz. Burada bizi heyecanlandıran bir projenin hayata geçirildiğini görüyoruz.,” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çini işlemeli bir vazoyu İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’ya hediye etti. (İstanbul Ajansı Özlem AKPINAR) Yıl 1988 Ağustos Ayı... 4. Kısım’daki evimizi Eylül ayında boşaltmak zorundayız. Ataköy 9-10 Kısım 150 ve 59 daireli bloklar teslim edilmeye başlandı. A/14 bloktan aldığımız daireye taşınmak zorundayız. Çevre düzenlemesi henüz yapılmamış. Bloklarda ve dairelerde eksikler var. Hepsinden önemlisi blokları teslim alacak yönetimlerin kurulması lazım. O dönemde Emlak Bankası Şube Müdürü Erdoğan Çakan. Gürol Soylu da inşaatların başında. Erdoğan Çakan dairelerini teslim alanların listesini verdi; “Yönetimi kur, apartmanı teslim edelim.” Kısa sürede yönetimi kurduk. Dairelerimize yerleşmeye başladık. Daire sahipleri geliyor ama önümüz kış, 150 dairenin hemen tamamına yakını boş, kaloriferler yanmaz diye taşınma işini ağırdan alıyorlar. Arkadaşlarımla birlikte 15 gün içinde her şeyi yoluna koyduk. Süratle taşınmalar başladı. Eylül sonu nerede ise bloğumuzun yarıdan fazlası dolmuştu. Bu arada dairelerdeki ve çevre düzenlemelerindeki eksikler için yapılan müracaatlarla Emlak Bankası yetkilileri bunalmış durumdaydı. 6150 bağımsız bölümün bulunduğu 9-10 Kısım’da sorunlar bitmek bilmiyordu. Bir gün Gürol Soylu kanalıyla bankanın üst yönetiminden “Bir dernek kurun. Önce sorunlar size gelsin. Siz bize yönlendirin. Hem bu karmaşa ortadan kalkar hem de oto kontrol olur. Sorun ve eksiklerin üstesinden kısa sürede birlikte geliriz” denildi. Öneriyi arkadaşlarımla değerlendirdik ve A/14 blok yönetim merkezini dernek merkezi göstererek Ataköy 9/10 Mahalleliler Derneği, kısa adı “ADOM” kurulmuş oldu. Yıl 1989 aylardan şubat... O yıllarda 7-8 Kısım daha planlanmamış bile. Tarla... Bu arada arkadaşlarıma bir öneri götürdüm. Dedim ki: “Arkadaşlar bu insanlarla iletişimi kurmanın en kolay yolu Dernek adına bir aylık gazete çıkartalım. Yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı anlatalım. Onların faaliyetlerimize katılımını sağlayalım. Ataköy’e sahip çıkalım.” Önerim kabul görünce müracaatlarımızı yaptık ve ilk sayımız Şubat 1989 yılında yayınlandı. Çok büyük ilgi gördü. Çalışmalarımız ve faaliyetlerimizden herkes haberdar oluyordu. 1992 yılında Ataköy’ün diğer kısımlarında oturanların; “Ataköy bir bütündür. Siz neden yalnız 9-10 Kısım ile ilgileniyorsunuz. Bize ve sorunlarımıza da sahip çıkın” talepleri çığ gibi büyüyünce bir Genel Kurul yaparak Ataköy 9-10 Mahalleliler Derneği’nin ismini Ataköylüler Derneği olarak değiştirdik. Gazete de arkadaşlarımıza yük olmaya başlamıştı. Onların olurunu alarak gazeteyi tek başıma çıkarmaya karar verdim ve 1992 yılı şubat ayından itibaren gazetenin ismi Ataköy Gazetesi olarak değişti ve Bakırköy’de yerel gazete olarak çıkarmaya devam ettim. O gün bu gündür aslında 23 ama Ataköy Gazetesi olarak 20 yıldır bu gazetenin yayın hayatını devam ettiriyorum. Bu gazete hiç ara vermeden siz okuyucularımızla, her ayın 3’ü, araya Cumartesi ve Pazar günleri girdiğinde 5’inde, sizlerle buluşuyor. Yerel Basın’ın demokrasinin gelişmesi, halkın yerel yönetimlere daha katılımcı olması, sesini duyurabilmesi, yerinde hizmet uygulamalarının denetlenebilmesi açısından öneminin bilincindeyiz. Bu güne kadar böyle hareket ettik, bundan sonra da SİZDEN ALDIĞIMIZ GÜÇLE yolumuza ödün vermeden devam edeceğiz. 5 İstanbul İncirli Lions Kulübü tarafından her yıl verilen “Atatürkçü Düşünceye Hizmet Ödülü” bu yıl, MÜJDAT GEZEN VE EĞİTİMCİ FAHAMETTİN AKINGÜÇ’E VERİLDİ İstanbul İncirli Lions Kulübü, her yıl geleneksel olarak verdiği “Atatürkçü Düşünceye Hizmet Ödülü’nü” bu yıl ilk kez eğitim ve kültür-sanat kategorilerinde olmak üzere sanatçı Müjdat Gezen ve eğitimci Fahamettin Akıngüç’e verdi. Kültür Üniversitesi’nin Ataköy yerleşkesinde bulunan Önder Öztunalı Konferans Salonu’nda Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları anısına yapılan 1 dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan gecede, ilk olarak Gülsel Yavuzkan yönetimindeki Borusan Çocuk Korosu tarafından müzik dinletisi yapıldı. Borusan Çocuk Korosu’nun müzik dinletisinin ardından protokol konuşmalarına geçildi. İlk olarak kürsüye çıkan İncirli Lions Kulübü Başkanı Tonay Güllüoğlu günümüzde Atatürkçülüğün kavranamadığına dikkat çekerek, “Günümüzde Atatürk’ün ismi unutturulmaya çalışılmakta, ilkeleri de terk edilmekte, kimileri ise onu diktatörlükle suçlamakta hatta Atatürkçülük gericilik olarak nitelendirilmektedir. Peki bunların karşısında bugün biz ne yapıoruz? Bu soruları kendimize soralım. İncirli Lions Kulübü olarak Atatürk Cumhuriyeti’ni koruma ve yüceltme konusundaki hassasiyetimizi halkımızı bilinçlendiren, yönlendiren toplum önderlerine ödül vererek sürdürme kararlılığındayız” dedi. Atatürkçü düşünceye hizmet etmiş isimleri yaşarken anmanın çok anlamlı olduğunu ifade eden 118-E Lions Yönetim Çevresi Genel Yönetmeni Dr. Sebahat Ural Yıldırım ise, “Ülkemizde sanatçılarımız, eğitimcilerimiz, topluma, cumhuriyete emeği geçen insanlarımız nedense hep vefat edince anılırlar, kıymeti o zaman bilinir. Ama Lions ailesi sanatçılarına da, eğitimcilerine de daima sahip çıkmıştır. Bu nedenle Lions ailesi toplumda açık kalan yarayı çok güzel sarabilecek kabiliyettedir” diye konuştu. Konuşmaların ardından ödül merasimine geçildi. Eğitim alanında “Atatürkçü Düşünceye Hizmet Ödülü’ne” layık görülen Fahamettin Akıngüç’ün rahatsızlığı nedeniyle katılamadığı gecede ödülünü kızı Dr. Bahar Akıngüç Günver aldı. Akıngüç Günver’e, ödülü 118-E Yönetim Çevresi Genel Yönetmeni Dr. Sebahat Ural Yıldırım ve İncirli Lions Kulübü Başkanı Tonay Güllüoğlu tarafından takdim edildi. Ödülü aldıktan sonra kısa bir konuşma yapan Bahar Akıngüç, babasının bu ödüle layık görülmesinden dolayı çok gururlu olduğunu ifade ederek, rahatsızlığı nedeniyle törene katılamayan Fahamettin Akıngüç’ün ödül ile ilgili mesajını okudu. Daha sonra ise kültür-sanat dalında “Atatürkçü Düşünceye Hizmet Ödülü’ne” layık görülen Müjdat Gezen’e ödülü takdim edildi. Müjdat Gezen’e de ödülü 118-E Yönetim Çevresi Genel Yönetmeni Dr. Sebahat Ural Yıldırım ve İncirli Lions Kulübü Başkanı Tonay Güllüoğlu tarafından sunuldu. Usta sanatçı Müjdat Gezen’de bugüne kadar bir çok ödül aldığını ama Atatürkçü Düşünceye Hizmet Ödülü’nün kendisi için ayrı bir anlamı olduğunu söyledi. Gezen, daha sonra izleyicilerle soru cevap şeklinde sohbet yaparken, sorulara verdiği yanıtlarla salonda bulunanları bol kahkahalı bir akşam geçirtti. (Yavuz ARPACIK) 7 Yeşilköy Spor Kulübü Süper Amatör Lig'e yükselmenin sevincini yaşıyor. YEŞİLKÖYSPOR S Ü P E R A M A T Ö R L İ G ’ D E 2011 - 2012 futbol sezonunda 1. Amatör Küme 7. Grup'ta mücadele eden Yeşilköyspor oynadığı 18 maçta 17 galibiyetle 51 puan toplayarak Süper Amatör Lig’e yükseldi. Yakaladıkları başarının tesadüf olmadığını belirten Yeşilköy Spor Kulübü Başkanı Faruk Yedibaşlar, sporcularının gösterdiği başarının büyük alkış hak ettiğini söyledi. 18 maçta elde edilen 17 galibiyet ve toplanan 51 puanın da gösterdiği gibi büyük bir başarıya imza attıklarını ifade eden Yedibaşlar, kendilerine bu zamana kadar hep bir üst kademeyi hedef koyduklarını, teknik ekip ve oyuncularına güvendiklerini, Süper Amatör'de de başarılı olacaklarına inandıklarını belirtti. Yakaladıkları başarı ile Yeşilköy’de adeta birlik ve beraberliği sağladıklarını da dile getiren Yedibaşlar, Yeşilköyspor olarak daha önceki yıllarda orta sıralarda mücadele eden bir takımdık. Bu nedenle maçlarımıza fazla ilgi gösterilmiyor hatta ben bile bir çok maça gitmiyordum. Açıkçası hedefsiz bir takım görüntüsündeydik. 2011-2012 sezonu başında bu tabloyu değiştirmek ve şampiyonluğa oynamak için bu doğrultuda bir takım kurduk. Genç ve yetenekli bir takıma sahibiz. Bu genç arkadaşlarımızda sağolsunlar bizi utandırmadılar. Gösterdikleri başarı ile Yeşilköy esnafı ve halkına yıl boyunca heyecan ve mutluluk yaşattılar'' dedi. Her geçen hafta yükselen başarıları ile Yeşilköyspor Kulübü'nün bir şeyler yaptığını gösterdiklerini de kaydeden Yeşilköy Spor Kulübü Başkanı Faruk Yedibaşlar, ''İnsanlarda kulüp binamızın lokal tarzında olmasından dolayı Yeşilköyspor'da geçen spor kelimesinin sadece tabelada kaldığı yönünde bir düşünce vardı. Bu başarımız ile Yeşilköy Spor Kulübü'nün sadece lokalde çeşitli oyunlar oynanan, çay kahve içilen bir yer olmadığını burada aynı zamanda spor yapıldığını da göstermiş olduk. Yeşilköy Spor Kulübü'nün şu anda 400 sporcusu var. Ama her amatör spor kulübünde olduğu gibi tesis sıkıntımız var. Sağolsun belediyemiz bize Osmaniye Atatürk Spor ve Yaşam Köyü'nde tesis imkanı sağlıyor ama her kulübün kendi tesisi olsa başarıları daha da artar. Burada ayrıca kulüp lokalimizin yapılmasında ve Yeşilköyspor'un bugünlere gelmesinde çok büyük emeği olan 2. Başkanımız Bektaş Yıldız'a da çok teşekkür ediyorum. Amatör spor kulüplerinin en büyük sorunu zaten insanların elini taşın altına sokmaması. 2-3 kişinin çabası ile bu kulüpler ayakta durmaya çalışıyor. Genç arkadaşlarımıza gelin yönetimi alın, biz yine size destek olalım diyoruz kimse çıkmıyor. Bu bizi üzüyor. Yeşilköylülerden kulüplerine daha çok destek olmalarını bekliyoruz. Bu bizim kulübümüz değil burası tüm Yeşilköylüler’in kulübü. Yeni dönemde işimiz daha da zor. Daha güçlü rakiplerle mücadele edeceğiz. Bunun için Yeşilköylüler’den, Ataköylüler’den, Yeşilyurtlular’dan kısacası tüm Bakırköylüler’den destek bekliyoruz'' diye konuştu. Süper Amatör Lig'de çok güçlü takımlarla mücadele edeceklerini ve bunun için takımlarına bir kaç takviye yapmayı planladıklarını da belirten Yedibaşlar, ''Süper Amatör Lig'de çok güçlü takımlar yer alıyor. Tabiki kimseden çekinmiyoruz, takımımıza her zaman güveniyoruz ama hedeflerimizi hep en üst noktada koyduğumuz için bir kaç takviye yapmamız şart. Bunun için araştırmalarımızı yapıyoruz. Süper Amatör'de kalmayı hedefliyoruz, kesinlikle oradan tekrar dönmeyi düşünmüyoruz. Öncelikli hedefimiz Süper Amatör'de kalıcı olmak ve şampiyon olarak Bölge- sel Amatör Lig'e yükselmek. Hedeflerimiz büyük ama hedefler büyüdükçe giderler ve sıkıntılar da büyüyor. İş dönüp dolaşıp maddiyata geliyor. Onun için bu hedeflerimize Yeşilköylülerin bize vereceği destekle, kulüplerine sahip çıkmaları ile ulaşılabilir'' dedi. Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen ve Bakırköy Belediyesi'ne de amatör spor kulüplerine ve Yeşilköy Spor Kulübü'ne verdiği destekten dolayı teşekkür eden Yeşilköy Spor Kulübü Başkanı Faruk Yedibaşlar, şunları kaydetti: ''Bakırköy Belediyemiz ve belediye başkanımız her zman sporun ve sporcunun yanında duruyor. Bakırköy'deki tüm amatör spor kulüplerine antrenman sahası, malzeme desteği ve araç temin ediyor. Bu destekler sayesinde bir çok amatör spor kulübü ayakta duruyor. Tüm bu desteklerinden ötürü Belediye Başkanımız Ateş Ünal Erzen'e sizin aracılığınız ile teşekkür ediyorum.'' Yeşilköy Spor Kulübü Başkanı Faruk Yedibaşlar, ayrıca ileriki günlerde düzenleyecekleri bir gece ile takımlarının elde ettiği şampiyonluğu tüm Yeşilköylüler ile birlikte kutlayacaklarını da söyledi. (Yavuz ARPACIK) 9 BAKIRKÖY’DE KÜLTÜR MOZAİĞİ Bakırköy’ün Yeşilköy Mahallesi’nde Yeşilköy Rum Ortodoks Kilisesi’nin her yıl geleneksel olarak Hz. İsa’nın vaftiz oluşunun (fota günü) anısına yapılan denizden haç çıkartma merasimi renkli görüntülere sahne oldu. Merasime Rum Metropoliti Derkan Konstantin ile yurt içi ve yurt dışından Rum ve Ermeni cemaati vatandaşları katıldı. Bakırköy’ün kültür mozağini gösteren merasimde Rum Metropoliti Derkan Konstantin kutsal haçı denize attı, sonrasında gençler soğuk hava ve yağışa aldırış etmeden kutsal haçı çıkarmak için denize atladılar. 3 genç haçı çıkararak ruhani liderlerine teslim etti. Halk arasında yaygın olan inanışa göre denizden haçı bulup çıkaran gencin o seneyi şanslı geçireceğine inanılıyor. (Yavuz ARPACIK) “SALLANAN SANDALYE” ÇOCUKLARA DEPREMİ ÖĞRETİYOR İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık (İSMEP) Projesi kapsamında güçlendirilen ya da yıkılıp yeniden yapım süreci tamamlanan okullarda “Sallanan Sandalye” adlı depreme karşı alınacak önlemlerin anlatıldığı tiyatro oyunu sahnelenmeye devam ediyor. İstanbul Vali Yardımcısı Hikmet Çakmak, İstanbul İl Afet ve Acil Durum Müdürü Gökay Atilla Bostan, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız ve İPKB Direktörü Gökhan Elgin’in katılımıyla Bahçelievler Yayla İlköğretim Okulu'nda sahnelen oyun, öğrenciler tarafından büyük ilgiyle izlendi. “Sallanan Sandalye” tiyatro oyunu; ilköğretim okulu seviyesindeki çocukların erken yaşlardan itibaren depreme hazırlık konusunda farkındalık kazanması ve güvenli yaşam kültürünü öğrenmelerini öğretmeyi amaçlıyor. İSMEP kapsamında güçlendirilen ya da yıkılıp yeniden yapılan okulların öğrencilerine yönelik olarak sahnelenmeye başlanan oyun, 2009 yılından bugüne kadar 109 okulda 366 gösterimle 58.603 öğrenci tarafından izlendi. Oyunun 2012 yılı kapsamında gösterimleri devam ediyor. Yaklaşık 40 dakika süren oyunun konusu ise şöyle; Okullarında depreme hazırlıkla ilgili bir ders işleyen çocuklar okul sonrasında bir arkadaşlarının evinde buluşup ders çalışmak için sözleşmişlerdir. Ev sahibi çocuk Nuri, okulda anlatılanları yarım yamalak dinlemiş, aklında depreme karşı önlem almak gerektiği dışında bir şey kalmamıştır. Evlerinde bulunan sallanan sandalyede oturursa depremi hissetmeyeceğine inanmaktadır. Buna eve gelen arkadaşı Ceylan'ı da inandırır. En son olarak eve Bilge gelir, Bilge anlatılanları can kulağıyla dinlemiş hatta eve gelirken seminerde bahsedilen bazı malzemeleri satın almıştır. Oyun bu üçlünün karşılıklı atışmaları, kahkahalar ve birlikte öğrenme yolculuğu şeklinde devam ediyor. 11 Ataköy A Plus AVM Genel Müdürü Hakan Şahin: “A PLUS 2 YILDA MARKA HALİNE GELDİ” Günümüzde insanların zamanlarının büyük çoğunluğunu geçirdiği, alışveriş, yemek, eğlence, kültür, sanat ve benzeri bir çok ihtiyaçlarını karşıladığı alışveriş merkezleri ziyaretlerimizin bu ay ki durağı Ataköy A Plus AVM oldu. Ataköy 6. Kısım’da 2 yıl önce hizmete açılan Ataköy A Plus AVM Genel Müdürü Hakan Şahin ve Pazarlama ve Halkla İlişkiler Müdürü Meliz Albayrak ile A Plus’ı, A Plus’ı diğer AVM’lerden ayıran özellikleri, AVM’lerin hayatımızdaki yerini, AVM’lerin perakende sektörüne katkılarını ve AVM yöneticilerinin görevlerini konuştuk. Ataköy A Plus AVM’nin 2 yıl gibi kısa sürede kendi markasını yarattığını ifade eden Genel Müdür Hakan Şahin, “Bir markanın oluşması çok uzun yıllar alır. Gayet tabi her marka gibi biz de gün geçtikçe bir marka haline gelmeye, markanın ağırlığını, benimsenmesini, kullanmasını ve kabulünü her geçen gün daha iyi pekiştirerek geliştiriyoruz.” dedi. Hakan Şahin kimdir, biraz kendinizden bahseder misiniz? Evli ve bir çocuk sahibiyim. Boğaziçi Üniversitesi ve University of Houston’da eğitimlerimi tamamladım. İngilizce, Almanca ve Rusça biliyorum. Alışveriş Merkezi sektöründe Türkiye’de, Ece Türkiye’nin; Kazakistan, Almanya, İstanbul ve Antalya projelerinde görev aldım. Daha sonra Kazakistan Almaata’da kendi şirketim SCD ‘yi (Shopping Center Management & Design) kurdum. Uzun yıllar Kazakistan'da 6 tane AVM'yi yönettik. Krizler nedeniyle orayı askıya aldık 10 aydan bu yana da Ataköy A Plus AVM’de görev alıyorum. Buranın yönetimini, işletmesini üstleniyorum. AVM Genel Müdürü olarak Ataköy A Plus'ı anlatır mısınız? AVM'miz oldukça yoğun AVM bölgesinde yer alıyor ama gerek mimarisi gerek marka karması, gerek hizmetleri, gerek ambiansı ve lokasyonu ile kendini farklı noktaya oturtmuş bir AVM. Ulaşımı çok kolay. Otoparkı çok rahat. Dolayısıyla bütün özellikleri ile biraz daha üst kesime hitap ediyor ve alışveriş odaklı gelen müşteri kitlesi var. Hem alışveriş, hem gastronomisi, hem eğlencesi ile hizmet veren bir AVM. 2 yılda çok çabuk kendini buldu ve oturttu. Müşteri kitlesini iyi oturtmş bir AVM. Gün geçtikçe daha iyiye gidiyor. Kendini AVM sektöründe İstanbul'da konumlandırmış bir proje. İstanbul'da son 10 yılda çok sayıda AVM açıldı. Bunların arasından A Plus'ı ayıran özellikler nelerdir? Bunu bir veya birkaç kritere bağlamak doğru değil. Her projenin kendine has özellikleri var. Konum çok önemli, bulunduğunuz coğrafi nokta, ulaşımı, mimarisi, boyutları AVM içindeki fonksiyonelite bunlar çok önemli kriterler. Belki de Türkiye'de AVM sektöründe en zor olan konulardan bir tanesi marka karması. Değişik ve talep edilen bir marka karması oluşturmak olukça zor. Bunun en doğru yolu buraya gelen ziyaretçileri tanımakla başlıyor. Onbinlerce insanı öncelikle tanımak çok önemli. O insanlarla diyalog içinde olabilmek çok önemli. O diyaloglar neticesinde istenilen, arzu edilen, ihtiyaç duyulan nedir bunu ortaya koymak çok önemli. Ve gerek marka mixi, gerek hizmetleriniz, gerek sunduğunuz tüm çalışmaları da bu yönde atmak durumundasınız. Sonuçta müşteriler, ziyaretçiler için buradasınız, ticarette onlarla dönüyor. Biz de bunlar için yılda 2 defa anket yapıyoruz. Bu anket çalışmasında binlerce ziyaretçi ile yüz yüze görüşerek, istenilen nedir, istenmeyen nedir bunların tespitlerini yapıyoruz. Sizce AVM'lerin parekende sektörüne katkıları nedir? Bir noktada bir çatı altında yüzlerce markaya, perakende sektöründen yüzlerce yatırımcıya ticaret imkanı sunuyoruz. Gelen ziyaretçilerin giyim, gastronomi, ev ihtiyacı, eğlence gibi her türlü ihiyacını tek bir noktada, tek bir ziyaretlerinde karşılama imkanı sunuyouz. AVM'ler biraraya getirme, bir çatı altında konforlu, keyifli, güvenli bir ortamda toplama özelliği ile perakende sektörüne ticaretlerini yapma olanağını sağlayan yatırımlardır. Diğer AVM'ler ile rekabet etmek ve ziyaretçilerinizi sadık kılabilmek için ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? İnsanların bir yere ziyaretlerini alışkanlık haline getirmeleri, ihiyaçlarının karşılanması ile doğru orantılıdır. Dolayısıyla insanlar nerede keyif duyuyorsa, nerede ihiyacını konforlu, güvenli, huzurlu ve mutlu karşılayabiliyorsa orayı tercih eder. Sonuçta 3 aşağı 5 yukarı aynı hizmeti sunan bir çok AVM var. İnsanların AVM seçimlerinde AVM içindeki markalar, ulaşım, huzur, ambians, otopark gibi bir takım kriterleri oluyor. Bir A markası için insanlar şehrin bir ucundan diğer ucuna gidebiliyor. Bunun nedeni de oradaki mağazada müşteriye gösterilen ilgi ve alakadır. Dolayısıyla A Plus'ta bulunan 140 mağazamızın, markamızın üstüne düşen en önemli görevler müşterisini sadık kılmak, ağırladığı müşteriyi en iyi şekilde mutlu kılmasıdır. Bu misyonda hepimize düşen bir pay var. AVM'ler sadece alışveriş yapılan mekanlar değil aynı zamanda sosyal yaşam alanlarıdır. Sizin de bu doğrultuda ziyaretçilerinize sunduğunuz hizmetler nelerdir? 2-3 ay içerisinde AVM içinde yeni bir spor merkezi açılacak. 2000 metrekarenin üzerinde iyi bir lokasyonda bir fitness ve spor tesisi olacak. İçinde spa hizmetleri de olacak. Dolayısıyla bu da müşterilerin talep ettiği, ihtiyacı olan önemli hizmetlereden bir tanesi. Bunun dışında sinema, çocuk eğlence parklarımız var, çok iyi gastonomimiz var. Ziyaretçilerimiz tüm ihtiyaçlarını hizmet alanlarımızda bulabiliyor. Ataköy A Plus yakın zamanda 2. yaşına girecek. 2. yılınıza özel süprizleriniz, akiviteleriniz olacak mı? Kriz öncesi AVM'ler bu tarz etkinliklere, dekorasyonlara çok önem verirlerdi. Tabi şimdi ekonomik şartlar daha ağır olduğu için ister istemez kaynaklarınızı kimi zaman farklı yönlerde de kullanmak zorunda kalabiliyorsunuz. Bizim şu anda süregelen bir araç çekilişimiz var. Önümüzdeki haftalarda sonuçlanacak. Özel günleri hiçbir zaman unutmuyoruz. Bu dönemlerde muhakkak bir takım etkinlikler yapıyoruz. 2. yıl içinde niyetimiz güzel şeyler yapabilmek. Geçen sene 1 yılımızı gayet sade bir şekilde, kendi aramızda kutladık. 2. yılımızda da imkanlar el verdiğince güzel şeyler yapmak istiyoruz. Ataköy A Plus AVM Pazarlama ve Halkla İlişkiler Müdürü Meliz Albayrak: “PAZARLAMA VE HALKLA İLİŞKİLER AVM SEKTÖRÜNDE MARKANIN GÖRÜNEN YÜZÜDÜR” Genel Müdür Hakan Şahin ile söyleşimizin ardından Ataköy A Plus AVM Pazarlama ve Halkla İlişkiler Müdürü Meliz Albayrak ile konuştuk. Albayrak da, Genel Müdür Hakan Şahin gibi A Plus’ın 2 yılda kendi markasını oluşturduğunu ifade ederken, Pazarlama ve Halkla İlişkilerin bir AVM için önemine değindi. Pazarlama ve Halkla İlişkiler departmanının her sektörde olduğu gibi AVM sektöründe de markanın görünen yüzü olduğunu belirten Meliz Albayrak, Pazarlama ve Halkla İlişkiler departmanlarının marka adına akla gelebilecek her türlü konuyla ilgilendiğini belirtti. Öncelikle Meliz Albayrak kimdir? Marmara Üniversitesi İşletme Bölümü mezunuyum. İş hayatına Transtürk Holding’le başladım. Doğuş Grubu’nun ardından, Hamoğlu Holding’te koordinatörlük yaparken AVM’lerle tanıştım, Viaport Outlet ve Rönesans Gayrimenkul’e bağlı bir çok projenin üst düzey yönetim kadrosunda görev aldıktan sonra A Plus AVM’ye transfer oldum. Pazarlama ve Hakla İlişkiler Müdürleri ne iş yapar, neleri planlar ? Pazarlama ve Hakla İlişkiler her sektörde olduğu gibi AVM sektöründe de markanın görünen yüzüdür. Toplumun marka algısını doğru analiz etmek, veriler doğrultusunda bu algıya hitap etmek, beklentileri karşılarken doğru nokta atışlarını tespit ederek, beklentinin üzerine çıkmanın kaliteyi arttıracağı bilincini göz önünde bulundurarak hedefi yüksek tutmak, swat analizleri ve fizibiliteleri ile marka için en iyisinin uygulanmasını sağlamak, Pazarlama ve Halkla ilişkiler Müdürleri’nin görevlerindendir. AVM konsept ve süslemeleri, etkinlik ve kampanya yönetimi, reklam ve PR çalışmaları, basın takibi, marka yönetimi, aklıma şu an gelen bir çok konulardan. Marka adına aklınıza gelebilecek hemen her şey dersek daha doğru olur bence. Pazarlama ve Halkla İlişkiler Müdürü, ekibinin çalışma saatlerinden tutun da bir AVM’ nin bir yıllık etkinlik planına kadar her şeyi planlar. Nasıl bir ekiple çalışıyorsunuz? İş hayatındaki öncelikleriniz ve prensipleriniz nelerdir? Süper… Zeki, eğlenceli, kıpır kıpır bir ekibiz. Kesinlikle tek düze değil, hepsi özel insanlar. Zevkle çalışıyoruz biz, tam bir takım ruhu… Bu konuda gerçekten çok şanslıyız. En gerilimli anı bile çok eğlenceli bir hale getirebiliyoruz. Yaptığımız işlerin bu kadar iyi olmasının da sebebi bu diyebilirim. Biz de işler herkesin kendi göreviyle bitmez. Herkes birbirinin işini takip eder ve A Plus iş çıkarırız. Bulunduğumuz nokta, görevimiz nedeniyle çok stratejik bu nedenle sözünün arkasında durmak, dürüstlük ve dengeleri eşit tutmak benim vazgeçilmezlerim, bir de inandığın işin arkasında durmak. İş söz konusuysa yapamayız diye bir kelime yoktur benim sözlüğümde yapılması gereken illa yapılır. Ataköy A Plus AVM’yi diğer alışveriş merkezlerinden ayıran en önemli özellikler nelerdir? Biz lokasyonu gereği seçkin hedef kitlesi olan A Plus marka ve restoranlara yer veren, hizmet kalitesini en üstte tutmaya özen gösteren butik bir AVM’ yiz. Her yerde alışveriş yapabilirsiniz ama biz en iyi markaları sunarız, yemek yemek isterseniz en iyi şeflerin bulunduğu gurme restoranlarımız var deriz, alışverişe çıkarken çocuğunuz ya da evcil hayvanınız sizin için bağlayıcı oluyorsa uzmanlarımıza bırakabilirsiniz. Aracınızı valemize verebilir ya da otoparkımıza bırakabilirsiniz. Şehir trafiğine girmek istemezseniz müşteri servislerimizle AVM’mize ulaşabilirsiniz. Hava alanına 5 dakika mesafedeyiz, bagajlarıyla gelen konuklarımıza ücretsiz vestiyer hizmeti sunarız. Yani biz ne yaparsak en iyisini yaparız demek iddialı gibi gelse de adı üstünde bir alışveriş merkezine yakışır işlerde varız. A Plus olarak kampanyalara bakışınız nedir? Kampanyaların ne gibi etkilerini görüyorsunuz? Mevcut müşterinin devamlılığını sağlamak, marka bilincine müşteri sadakati eklemek açısından kampanya ve etkinlik yönetimleri önemlidir. AVM’ ler yaşam alanı haline geldiği için zamanını en verimli şekilde alışveriş merkezimizde geçirmek isteyen ziyaretçilerimizin alışverişlerine neşe, keyif ve eğlence katabilmek bizim işimizin de en eğlenceli ve zevkli yanlarından biri. A plus bir alışveriş deneyimi yanında sizlere; farkı bir konsept süsleme, neşeli saatler ve yaptığınız alışverişin karşılığında danışmada güler yüzlü bir hizmetle birlikte son model bir araba kazanma şansı veriyorsa neden olmasın demez misiniz? A Plus yönetimi olarak bizler daha iyisini yapmak adına masa başında harcadığımız zamanın belki de daha fazlasını ziyaretçilerimizle alışveriş merkezini soluyarak, yaşayarak geçiriyor, deneyimsel pazarlamaya önem veriyoruz. A Plus’a gelen bir ziyaretçiyseniz en ufak bir ayrıntıda karşınızda bir yönetici ile muhatap oluyor olmak bizleri de A plus hissettirir müşteri olarak, biz bunu düşünerek hareket ediyoruz. A Plus AVM’nin 2 yıl için de yaptığı çalışmaları değerlendirerek, müşterilere sunduğu yenilikler hakkında bilgi verir misiniz? Daha önce söylediğim gibi müşteri odaklı ama birebir bireye odaklanarak hareket eden, gerek deneyimsel pazarlama gerekse CRM’ nin kendi ihtiyaçlarımıza, arz ve talebe, ihtiyaca göre şekillendirmekteyiz. Amerika’yı yeniden keşfetmiyoruz belki ama biz işin içine ayrıcalık, farkındalık ve orjinallik katmaya geçmiş birikimlerimizden aldığımız dersler ve deneyimlerle tadı daha çok damakta kalacak işler yapmaya çalışıyoruz. Her an bir şey yapmaktansa seçici olmaya özen gösteriyoruz ki farklı olmak, yaratıcı olmak, kendini yenilemek, markayla tüketici arasında bağ kurmak yapacağımız her çalışmanın ve şu ana kadar yaptıklarımızın vazgeçilmez dinamikleri… 2. yılını kutlayacak olan A Plus’ ın bu doğrultuda yaptığı çalışmalar, kampanyalar ve tüketicilere yönelik sunduğu hizmetler hakkında bilgi alabilir miyiz? Adı üstünde bir AVM’yiz. Az, öz ama A Plus işlere imza atmak birinci önceliğimiz. Peki ya bu kadar iş sosyal yaşantınızı, özel hayatınızı etkiliyor mu? Çalışma saatleriniz nasıl? Alışveriş merkezleri 7 gün 24 saat, 365 gün yaşayan bir organizma ve bizler hep bir sonraki günlere hazır olmak durumundayız. Bu da çalışma saatlerimizi esnek hale getiriyor. Etkilemiyor demek yanlış olur ama yaptığınız işi seviyorsanız, sosyal ve özel hayatınızda sizinle şekilleniyor. Arzu BERATOĞLU 13 CHP 3. Bölge Milletvekili Oktay Ekşi, soru önergesine aldığı yanıt üzerine; “YASAK SAVMA” NİTELİKLİ YANITA RAZI DEĞİLİM havzanın su toplama yerine, bataklık ve sürekli nem olan bir alana inşa edilen 35 bin tonluk yakıt tanklarının yer seçimleri hangi kriterlere göre yapılmışır? Bunların o yörede yapılması zorunlu ise tanklar neden yer altında değilde yer üstünde inşa edilmiştir? 2- Çevredeki yoğun yerleşim yerlerinde yaşayan insanlar ve havalimanı için ciddi bir tehlike kaynağı olan yakıt tanklarının yapılmasından önce (28 Temmuz 2010 tarihinde) İstanbul İl Çevre Müdürlüğü'nün 2010/77/1581 numaralı kararında burada ''ÇED Raporunu gerektiren bir durum olmadığını'' beyan ettiği doğru mudur? 3- İstanbul İl Çevre Müdürlüğünün ''ÇED'e gerek olmadığını'' bildirdiği tarihte yürürlükte olan ÇED Yönetmeliğinin 9. maddesinin ''yollar, geçişler ve hava alanlarında'' bu tür tesisler ypımasına izin vermediği doğu mudur? 4- Söz konusu Yönetmeliğin 9'uncu maddesindeki ''hava alanları'' ibaresinin bu tankların yapımına meşrutiyet kazandırmak için değiştirildiği 18 Ağustos 2010 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ''Büyük Endüstiyel Kazaların Kontrolü'' hakkındaki yönetmelik değişikliği ile geçersiz kılındığı doğru mudur? 5- Bu yakıt tankları hangi kurum tarafından yaptırılmıştır? 6- Söz konusu tanklarda ''uçak yakıtı'' stoklandığı doğru mudur? 7- Uçakların olası bir ''pistten çıkma'' kazası nedeniyle veya başka nedenle yangın çıkarsa, yakıt tanklarının olduğu bölgede bulunan Ataköy 7-8'inci Kısımlardaki 4500, 9-10'uncu kısımlardaki 6150 konutun güvenliği nasıl sağlanacaktır? 8- Dere yatağına konut bile yapmak yasak iken yakıt tanklarının yapılması ardından meydana gelebilecek bir felaketin sorumluluğunu üstleniyor musunuz? CHP 3. Bölge Milletvekili Oktay Ekşi seçimlerden önce bölgemizde yaptığı incelemelerde Türk Hava Yolları (THY) tarafından Ayamama Deresi kenarına, tabii afetler esnasında toplanma ve çadır kurma yeri olarak ayrılan alan üzerine yapılan her biri 5 bin tonluk 7 adet uçak yakıtı tankları için “Özellikle Ataköylüler’in tepki ve şikayetlerine neden olan bu konu üzerine mutlaka gidecek ve takipçisi olacağım” demişti. Milletvekili olarak TBMM’ye giren Oktay Ekşi, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın cevaplaması istemiyle bir soru önergesi vermişti. Bu soru önergesine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 12.01.2012 tarihinde cevap verdi. İŞTE O CEVAP: T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Strateji Geliştirme Başkanlığı Sayı : B.09.0.SGB.0.00.11.610/ 172 Konu : İstanbul Milletvekili Oktay Ekşi’nin 12 Ocak 2012 Yazılı Soru Önergesi SÜRELİ TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA İlgi : 02/01/2012 tarihli ve KAN.KAR.MD. A.01.0.GNS.0.10.02.0002 sayılı yazınız. İstanbul Milletvekili Oktay Ekşi’nin; Ayamama Deresi kenarına inşa edilen yakıt tankları nedeniyle yaşanabilecek felaketler hakkında, Bakanlığıma yöneltmiş olduğu 7/233 Esas sayılı Yazılı Soru Önergei incelenmiş olup, konuya ilişkin cevabımız ekte sunulmuştur. Bilginizi ve gereğini arz ederim. Erdoğan BAYRAKTAR İSTANBUL MİLLETVEKİLİ SAYIN OKTAY EKŞİ’NİN AYAMAMA DERESİ KENARINA İNŞA EDİLEN YAKIT TANKLARI NEDENİYLE YAŞANABİLECEK FELAKETLER HAKKINDAKİ T.B.M.M. 7/2313 ESAS SAYILI YAZILI SORU ÖNERGESİNE DAİR ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI CEVABI: 17/07/2008 tarihli ve 26939 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çevresel Etki Yönetmeliğinin 5. Maddesi gereğince yayımlanan 2008/10 nolu Genlge ile Seçme Eleme Kriterleri Uygulanacak Projeler (Ek-11) Listesi kapsamında yer alan projelere ilişkin ‘’ÇED Gereklidir’’ veya ‘’ÇED Gerekli Değildir’’ kararı verme yetkisi Valiliklere devredilmiştir. Bu itibarla; İstanbul İli, Bakırköy Şevketiye Mahallesi, Ayamama Deresi, 1200 ada 1 no.lu parsel üzerinde kurulan yakıt tankları için verilen ÇED Gerekli Değildir Kararına ilişkin iş ve işlemler adı geçen İl Müdürlüğümüzce yapılmıştır. Diğer taraftan; 2872 sayılı Çevre Kanunu ve bu Kanunu istinaden çıkarılan Yönetmeliklerin ilgili hükümlerine uyulması ve mer’i mevzuat çerçevesinde öngörülen gerekli tüm izin ve tedbirlerin alınması durumunda, Akaryakıt (İhrakiye) Depolama Tesislerinin kurulması bir sakınca teşkil etmemektedir. Ayrıca, 01/08/2011 tarihinde Bakanlığımıza yöneltildiği iddia edilen TBMM 7/407 Esas sayılı yazılı soru önergesi esas itibariyle Ulaştırma Bakanımız Sayın Binali YILDIRIM’a yöneltilmiş olup, iş bu mevcut önerge hariç, buna dair Bakanlğımıza başka bir önerge intikal etmemişir. Dolayısıyla süresinde cevap alınmadığı ifadesi de doğru değildir. BU “YASAK SAVMA” NİTELİKLİ YANITA RAZI DEĞİLİM Erdoğan Bayraktar’ın cevabı üzerine; Oktay Ekşi 20.01.2012 tarihinde yine Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar’ın cevaplaması istemiyle aşağıdaki ikinci soru önergesini verdi. Oktay Ekşi 20 Ocak 2012 TBMM Başkanlığı’na Çevre ve Şehircilik Bakanı Sn. Erdoğan Bayraktar tarafından yanıtlanması istemiyle sunduğum ve yazışmalardan 7/2313 Esas Sayısı ile işleme konulduğunu anladığım YAZILI soru önergeme karşılık olmak üzere Sn. Erdoğan Bayraktar imzası ile gönderilen yazı ve eki, sorularımın hemen hiçbirinin yanıtını vermemektedir. Bu ''yasak savma'' nitelikli yanıta razı olmadığımı ve olmayacağımı göstermek için söz konusu önergemin yanıtanmayan sorularını aşağıda tekrar sunuyor, gereğinin yapılmasına emirlerini diliyorum. Saygılarımla Oktay Ekşi İstanbul Milletvekili İstanbul Atatürk Havalimanının dışında, AYAMAMA Deresi kenarına uzatılan ''06-24'' pistinin pist başlangıcına çok yakın yerde, Bakırköy Şevketiye Mahallesi, Ayamama Deresi 1200 Ada, 1 Parselde, kamuya terk edilmiş yeşil alan statülü arazi üzerinde özellikle Ataköy'ün 7 ve 8. Kısmının adera içinde olacak şekilde her biri 5 bin tonluk 7 adet yakıt tankı inşa edilmiştir. 1- Basit bir LPG tankının bile toprağa gömülerek korunduğu ülkemizde, tam derenin kenarına, BAKANI YANILTIYORLAR MI? Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktarı’ın soru önergesine vermiş olduğu cevapta “’ÇED gereklidir’ veya ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verme yetkisi valiliklere devredilmiştir” deniyor. Ancak yakıt tanklarının yapılabilmesi için yapıma başlandığı 28.07.2010 tarihinde İl Çevre Müdürlüğü “ÇED Raporu’na gerek yoktur” onayı veriyor. Oysa ki 17.07.2008 tarih ve 26934 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu’na tabi olması gereken havaalanı arazisi üzerine kurulan ve Ataköy yerleşkesine çok yakın mesafedeki bu uçak akaryakıt ikmal tanklarının büyük tehlike arz ettiği ve bu alana kurulmasının teknik gerekçelere dayanmadığı yönetmeliklerle de açık açık belirlenmiştir. 28.07.2010 tarihinda yasa ve yönetmeliklere aykırı olarak “ÇED” raporuna gerek yoktur onayı alınarak tankların yapımına başlanmıştı. Yaptığımız yayınlar üzerine Çevre Bakanlığı yaklaşık bir ay sonra (21 gün), Büyük Endüstriyel Kazanların Kontrolü Hakkındaki Yönetmelikte değişiklik yaparak 3. Madde’de “Havaalanlarını” yönetmeliğin dışına çıkarmıştır. Gazetemiz bu haberi “İSTİM ARKADAN GELDİ” başlığı ile kamuoyuna duyurmuştur. Olay Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın söylediği gibi gelişmemiştir. Başlangıçta bu tankların yapımına yasa ve yönetmelikler hiçe sayılarak başlanmıştır. Tepkiler üzerine de her şey kılıfına uydurulmuş yeni bir yönetmelik yayınlanmıştır. Oktay Ekşi’nin aldığı cevap üzerine vermiş olduğu ikinci önergesine, Bakan Erdoğan Bayraktar’ın vereceği cevap merakla bekleniyor. Özellikle; “Dere yatağına konut bile yapmak yasak iken yakıt tanklarının yapılması ardından meydana gelebilecek bir felaketin sorumluluğunu üstleniyor musunuz?” sorusuna... 14 Sevgili okuyucularım, demokrasi ile yönetildiği iddia edilen ülkemizin bugünkü konumunu hepimiz biliyor, yaşıyor, karmaşık duygular içinde seyrediyoruz. Ekonomideki açıklanmayan sıkıntılar, çok büyük cari açık, orta sınıfın verdiği yaşam kavgasıyla asgari ücretli, emekli sorunları Türkiyemiz’in önde gelen problemleri olmaktadır. Yıllardır yapılması düşünülen emekli maaş uyarlamasının 10 ile 300 TL arasında olacağı bunun da 1 yıl sonra ödemesine başlanacağı bir ülkede yaşamaktayız. Atatürk İlke ve İnkılapları doğrultusunda gençlik yetiştirilmesi kuralı Milli Eğitim Temel Yasası’ndan çıkarılmıştır, aile imamı; pedogog ve psikoloğu yerine görev almış olmaktadır. 5. sınıftan başlayan bir yaş grubunun ümreye gönderileceği söylentileri ile ilkokullarda programa konan Arapça dersler toplumun kimyasını değiştirmiştir. Cari açık miktarının 70 milyar dolarlara yükselen, her gün, her yıl yüzlerce insanımızı yok eden trafik kazaları, hastaların tek güvencesi ucuz ilaçları temin etmekte son zamanda ortaya çıkan önemli sorunlardır. Böylesine sorunları çok fazla olan ülkede vatandaşın huzuru olabilir mi? Miyadını doldurmuş, yolun sonuna gelmiş insanların 3 kuruş zaman için 1sene daha bekletilmesi hangi demokrasinin faslına girmektedir. Her gün konut ve işyerlerinde nedeni bilinmeyen baskınlar sonunda, yüzlerce insanımızın özgürlüklerinin kısıtlanması, özgürlük içinde düşüncelerini yayması gereken basın Fikret TORAMAN mensuplarının göz altında tutulması ve bu tutuklamaların yılları aşması “DEMOKRASİNİN GEREĞİ MİDİR?” BAŞARILI MUHALEFET NASIL OLMALI: Bu saydığımız sorunların yanına daha bir çok olumsuzluklar ilave edilebilir. Güvenlik, trafik, ÜLKE VE CHP’NİN KONUMU sağlık gibi meseleler hep karşımızda durmaktadır. eden bazı milletvekili ve delegelerimize sormak Örneğin; dünyanın her köşesinde bir şehir veya isteriz. Sizleri vatandaşın sorunlarının halledilmesi beldeler oluşturulurken en az 30 ile 50 yıl için oralara seçmiş bulunmaktayız. Bunun dışında ilerisinin istatistiklerine göre projeler, tasarımlar her hareketiniz tasvip edilmeyecek, kınanacaktır, düzenlenir. Oysa bizde trafiğin tıkandığı her bu böyle biline. noktada hesapsız, projesiz anında yeni bir alt Haziran 2011 seçimlerindeki yüzde 26 oy oranını geçit veya üst geçitlerle işler halledilebilir. Ayrıca yükseltmek, iktidara alternatif olmak, ülkemizde mevzi imar planlarıyla acele olarak kanun gücündemokrasinin, özgürlüğün, Atatürk ve Cumhuriyet deki kararnameler ile yeşil alanlar, ormanlar, ilkelerini yerleştirmek için görev aldığınızı, bu sahiller çarpık yapılaşmaya dönüştürülebilinir. oranı yükseltmek zorunda olduğunuzu aksi halde İnsanların nefesleri tıkanır, hiçbir kimse veya bazılarının ekmeğine yağ sürecek davranışlar kurumda bu uluslararası önem taşıyan sorunlara içinde olacağınızı bilmelisiniz. kulak asmaz ve böyle bir ortama da demokratik Lütfen sağduyu çerçevesinde mensubu olduğunuz yönetim denir. Büyük Millet ve onun 90 yıllık ayakta kalabilen İşte çok değerli okuyucularım daha detaylı partiye zarar vermeyiniz. Aksi halde partiyle sorunların beklenebileceği böyle bir ortamda beraber sizlerinde hatta siyasetinde dönemi iktidarlara karşı güçlü alternatif oluşturacak kapanabilir. muhalefetler olmalıdır, böylece ülkenin yönetiBirlik, beraberlik içinde olarak mevcut tüzük minde denge sağlanmalıdır. içindeki yanlışlıkları, eksiklikleri düzeltmemizde Bu anlamda ülkemizde mevcut ana muhalefet ve yarar olacağını, tüzüğü daha demokratik, halkına diğer muhalefet partilerini de eleştirmekte daha yakın hale getirmek, isabetli bir göreviniz hakkımız bulunmaktadır. olacaktır. Aksi halde partiyi bugünkü durumundan daha kötü yerlere sürüklenebilecek girişim ve ANA MUHALEFET YİNE KARIŞTI MI?.. değişimde görevinizi yanlış yapmış olacaksınız. Parlamenter sistemlerde demokrasilerin gereği Ben bu konuda Cumhuriyet’in, Atatürk devrim yer alan muhalefet partilerinin ve onu temsil ve ilkelerine saygı duyan, milletin çıkarını kendi edenlerinde en az iktidarlar kadar vatana, millete çıkarından üstün tutan milletvekili ve delegasyonhizmet isteklerinde samimi olduklarını kabul umuzun ekseriyette bulunduğuna son derece etmek durumundayız. emin olarak güveniyorum. Ancak yukarıda bazılarını sizlerle paylaştığımız Bu arada düzeni sürdürecek veya yeniden tüm ülke genelindeki meselelerde; iktidar kadar sorumlulukları yüklenecek parti sorumlularına şu muhalefetin de kişisel meselelerden, verimsiz, hususların üzerinde de durmalarını eski bir partili kısır tartışmalardan kaçmaları sadece toplumun olarak önemle rica ediyorum. menfaati düşünülerek gerektiği zaman beraber -CHP’nin bu ülkede var olması özellikle iktidarı proje üretmelerinde de yarar vardır. elde etmesinin şart olduğunu, demokrasiyi ancak Bu çalışmayı sağlayabilmekte muhalefetlerin kendilerinin oturttabileceğine halkı inandırmak içerisinde iç dayanışmanın, kavgasız, gürültüsüz lazımdır. çalışmaları sayesinde olabilir. -Vitrin süslemek için büyük kentlerde listelerin 03 Mart 2012’de yapılmasına karar verilen başına oturtulanlar partiyi büyütmez, aksine o Cumhuriyet Halk Partisi Genel Kurul bölgede yıllarca partisinin her kademesinde görev Toplantısı’nda şayet herkesin arzuladığı olan parti almış, emek vermiş kişiler partiyi kurtarır. İç içi demokrasi, önseçim, çarşaf listeler ile seçme ve çekişmeler ile parti puan kazanamaz. seçilme haklarının düzenlenmesi dışında -CHP kendisine “NE YAPMALIYIZ?” sorusunu yapılması istenen tüzük değişikliğinin; kişisel sormalıdır. Yapacağı program bu doğrultudaki çıkarlar, yandaşlıklar, hemşerilikler gibi partiyi düşünceleri ile halka inmeli, programı ikna zayıflatacak meseleler olmamalıdır. Eğer yıllardır ederek inandırmalıdır. seyrettiğimiz iç çekişme tüzük toplantısında da Ayrıca ilkbaharda yapılacağını tahmin ettiğim yapılacaksa “VAY YUKARIDAKİ ÜLKE SORUNLARI” taban örgütlenmesi; yapılacak tüzük ve doksan yıla yakın ayakta kalabilen partinin değişikliğinden sonra yapılmasının daha uygun haline... Bu durumda herşey eskisi gibi devam olacağını, bütün bu taban-tavan oluşturma eder, meydanlar yine boş kalır. çalışmalarında yukarıda bahsettiğimiz gibi kişisel Biz buradan bu işin içinde kötü niyetle hareket çıkarlar doğrultusunda değil, ülke menfaatleri N I M A Þ A Y ÝÇÝNDEN doğrultusunda oluşturulmalıdır. Yani taban ile tavanın mahalleden, ilçe, il ve genel merkez teşkilatı ile çok düzenli bir koordinasyon içinde bulunmalıdır. Sonuç olarak: bu büyük partide herkese, her görüşe yer olmalıdır. Özellikle de gençlere ve kadınlarımıza büyük bir çalışma şevki aşılanmalı, onlara değer verilmelidir. Eskiler unutulmamalı, verdikleri hizmet sepete atılmamalıdır. Bu sayede yukarıda paylaştığımız sorunlara göğüs gerebilecek yeni bir dinanizm, coşku içinde her mahallede sesini duyurabilen, bu sesleri de yukarıya rahat taşıyabilecek bir konum içinde bir koordinasyon tesis edilebilmelidir. Çünkü Türkiyemiz’in bu dinanizme, bu uluslararası saygın konuma, sağlam ekonomiye, kendi yağında kavrulmaya böylece dünya ile entegre olabilecek bir yapıya şiddetle ihtiyacı vardır. Bu dinanizm de ancak cumhuriyetten, laiklikten ve insana değer vermekte kültür dolu bir ulus haline getirebilecek CHP’dir, ona layık olmak için de herkesin özveri içinde olması şarttır. BAKIRKÖY’DE DEĞERLİ BİR MİSAFİR Geçtiğimiz aralık ayında Bakırköy Kent Konseyi Gençlik Meclisi’nin; Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi’nde “Nasıl Bir Demokrasi” adı altında düzenlediği seminere bir öğretim üyesi, avukat, Ankara Baro Başkanı Sayın Prof. Dr. Metin Feyzioğlu konuşmacı olmuştur. Bu değerli genç bilim adamının bütün söylemleri kendisinin katısıksız, idealist bir cumhuriyet, Atatürk ve demokrasi hayranı olduğunu ortaya koymuştur. Yani benim şahsi görüşüme göre dinleyicilerine dop dolu demokrasi dersi vermiş, bana geçmişteki bazı ateşli liderleri anımsatmıştır. Şu kadarını söyleyeyim ki, 50 yıldır izlediğim benzeri panel ve şöyleşilerde, ya da kültür sohbetlerinde görmediğim oranda kaliteli bir konuşmacıydı. İnsanları hiç sıkmadan konuşmacı masasına hiç oturmadan, misafirler içinde dolaşması ve kişilerle tek tek iletişim kurması, kendilerine sorulan sorulara hiçbir yan yola girmeden cevaplandırması, herşeyi açık ve seçik olarak ifade etmesi, bendenizi demokrasi adına gerçekten çok ama çok fazla etkilemiştir. Sözleri arasında “İşsizlik, taşeronlaşma, Atatürk üzerinden cumhuriyeti sorguluyoruz” lafları bu konuda görüşünü çok açık ifade ettiğini, ayrıca “Siyaset mekanizması tarafından ırzına geçilmiş bir hukuk sistemi” konularında açıklama getirmesi beni çok fazlasıyla memnun etmiştir. Bu vesileyle ülkemizde yetişen böyle değerlerin ileride mutlaka cumhuriyet, özgürlük, laiklik adına çok şeyler yapacağına inanıyor, kendisini bir Türk vatandaşı olarak alkışlıyor, Bakırköy’e yeniden bekliyoruz. Bence istikbalde mutlaka demokrasiyi savunan, laik olmaktan gurur duyan bir siyasi parti lideri olması mutlak ve ihtiyaç olan bu misafirimizi ilgili parti yöneticilerine hatırlatmak istiyorum. Konuşmasını yaptığı salonda genç üniversite ve özürlü öğrencilere yaptığı çok anlamlı konuşma ve tavırlar içerisinde öyle bir hareketi var ki, bu zatın kalbindeki demokrasi aşkını ve özgürlüğü açığa vuran bir olaydır. Sizlerle paylaşmak istiyorum. Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi Konferans Salonu’nun ön sıralarının 2 tanesini çeviren ve üzerinde “PROTOKOL” yazılı bandı, konuşması ve dolaşması esnasında çok anlamlı ve kibarca ortadan kaldırması beni son derece hem mutlu etmiş hem de şaşırtmıştır. Sadece bu hareketi orada yaptığı 2 saatlik konuşmanın özünü oluşturuyor diye düşündüm. Yani demokrasiyi öylesine özümsemiş ki, özgürlüğü ve insan eşitliğini öyle bir içine sindirmiş ki, bu davranışı çok büyük alkışla karşılanmıştır, kendisini yeniden kutluyorum. Umarım fikirlerini, demokratik düşüncelerini, cumhuriyete ve Atatürk ilkelerine yakınlığını, CHP ilkeleri ile bağdaştırıyor, bu genç bilim adamının partiye kazandırılmasının isabetli olacağını biliyorum. Onun bu karmaşa içinde yaşayan ve “KURULTAY PARTİSİ” damgasından kurtaracak ve Atatürk’ün, cumhuriyetin partisine büyük hizmetler verebilecek bir şahıs olduğunu ilgililere tekrar duyurmak istiyor, bu vesileyle hepinize sağlık ve esenlikler diliyorum. 15 SİGARA YASAĞI GENİŞLEDİ, NARGİLEYE DE YASAK YOLDA 2009 yılının Temmuz ayında yürürlüğe giren 4207 Sayılı Tütün Mamulleri’nin Zararlarının Önlemesine Dair Kanunu’nun sigara yasağı ile ilgili uygulamaları genişletildi. Açılır kapanır tavan, branda, cam katlanarak meydana getirilen kapalı alanlarda artık sigara içilmeyecek. Nargile yasağı ile ilgili yasa teklifi hazırlandı. NARGİLEYE DE YASAK GELİYOR 4207 Tütün Mamulleri’nin Zararlarının Önlemesine Dair Yasa gereği üstü ve yanları açılır kapanır dahi olsa bu tür yaratılan mekanlarda sigara içilemeyecek. Sağlık Bakanlığı Bakırköy Toplum Sağlığı Merkezi Sorumlu Hekimi Dr. Ali Osman Çolak gazetemize yaptığı açıklamada “Son gelişmede sigara anlamında sadece kapalı alan noktası var. Burada kenarlarının açık olması önemli değil, üstü kapalı olduğunda bu iş kapalı alana giriyor. Ya da açılır kapanır camlar olduğunda da öyle bir mekanı açık alan değil kapalı alan olarak düşünüyoruz. Ona şöyle esprili bir bakış açımız var. Ceza saha içerisinde 9 kusurlu hareketten birisi aldatmaya yönelik bir hareket diye bakıyoruz. Yani o işi yapan adam bu işi devleti yanıltmaya yönelik, yasanın sağından solundan dolanmaya yönelik yapıyor. Bu anlamda tabiki biz insanlarla, işverenlerle sürtüşmeye girip onlara ceza kesmek istemiyoruz. Ama yasa sigaranın hem kişinin hem de çevre sağlığı açısından büyük zararı olduğunu netleştirmiş durumda. Artı nargilede şimdi gündeme geliyor. Her ne kadar Türk kültürü olmasa da sigara yasağından sonra insanların nikotin ihtiyaçlarını karşılamaya ya da biraz zaman geçirme, keyif alma noktasında nargile daha ön planda. Bu anlamda yasa şu an meclise gönderilmiş durumda. Çıkmadı ama bu konuda toplumun tepkisi ölçülmeye çalışılıyor. Bugün yarın çıkar. Bu aşamada biz ekipleri daha da arttıracağız. Tütün kontrollerinin içinde gönüllü denetçilerimizde var. Özellikle öğretmenler bu işin içerisinde. 14 öğretmenimiz bu ekibin içinde, hatta 3-4 öğretmenimiz bizim arkadaşlarımızdan daha ciddi bu işe yaklaşıyorlar. Bu hoş bir şey. Onlardan da şunu istiyoruz. Daha çok okullarda aslında buna sahip çıkmak lazım. Geçlerimizin okul içinde ve okuldan hemen çıkar çıkmaz o pozisyondaki hareketlerini engelleyebilirsek, belki gençlerimizi bu işten alıkoyabiliriz.” dedi. SSUK NARGİLEYE YASAK GETİRİLMESİNİ İSTEDİ Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi (SSUK) Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı Dumansız Hava Yasası’nın kabul edildiğinin 4 yıl olduğunu söyleyerek “4207 Sayılı Kanun ile DOĞRU YANLIŞ YANLIŞ Türkiye’de Dumansız Hava Baharı oldu” dedi. Dağlı “Başarımız domino etkisi yaptı ve bugün 32 ülke tam dumansız hava sahası uygulamasına geçti.” dedi. Kapalı alanlardaki sigara yasağının genişletilmesini öngören teklif hazırlayan ve bunun yasallaşması için çaba gösteren TBMM, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Cevdet Erdöl de, bu alanda yeni düzenlemeler içeren teklif hazırladı. Erdöl yaptığı açıklamada Tütün Mamulleri’nin Zararlarının Önlemesine Dair Kanun’da değişiklişk yapılması hakkında Kanun ile ilgili uygulamada karşılaşılan bazı konuların açığa kavuşturulmasını öngördüğünü bildirdi. Prof. Dr. Erdöl mevcut düzenlemeye göre nargilenin de tütün yasağı kapsamında olmasına rağmen “meyveli, aromalı” diye sunulan nargile türleri ile ilgili bu yasağın delinmeye çalışıldığını söyledi. Erdöl, sözkonusu nargile türlerinin de yasak kapsamına alınmasını öngören teklifin, bu konudaki kafa karışıklığı gidermeye yönelik olduğunu bildirdi. Öte yandan Erdöl uygulamada ilk ihlalde uyarı verilmesinin caydırıcı olmadığı görüldü. Bu nedenle yeni düzenlemede uyarı yerine doğrudan para cezası uygulamasının daha doğru olacağı şeklinde konuştu. SİGARA YASAĞI İLE İLGİLİ UYGULANAN CEZALAR AYLAR DENETLENEN CEZAİ İŞLEM UYARI ALAN CEZAİ TUTAR UYGULANAN İŞ YERİ İŞ YERİ İŞ YERİ OCAK 152 39 0 22,545 TL ŞUBAT 166 27 0 12,820 TL MART 334 2 0 2,000 TL NİSAN 180 9 4 9,000 TL MAYIS 269 18 6 18,000 TL HAZİRAN 186 10 4 10,000 TL 193 10 0 13,000 TL AĞUSTOS 283 5 0 5,000 TL EYLÜL 305 26 0 27,000 TL EKİM 483 43 0 54,000 TL KASIM 557 31 2 41,000 TL 371 29 0 72,000 TL 3479 194 14 286,365 TL TEMMUZ ARALIK TOPLAM İSTANBUL İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ BU YANLIŞI YAPARSA Yanda İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nün yaptırdığı (SİGARA İÇİLMEZ ) afişini görüyorsunuz. Afişe dikkatlice bakın. Ne yazıyor? “BURADA SİGARA ÜRÜNLERİ TÜKETİLMESİ YASAKTIR” Yetkililere soruyoruz “BURADA TÜTÜN MAMÜLLERİ TÜKETİLMESİ YASAKTIR” olmayacak mıydı? 16 Müzeler insanın bilgisine, görgüsüne, bakış geçene açısına katkı sağlayan renkli filmler gibidir. Bu hayalde uyur Bursa her gece; Sergilenen solgun bir fotoğraf ya da tarihi çok Her şafak onunla uyanır, güler eskiye (Herhalde sizin Gümüş aydınlıkta selviler, doğumunuzdan oldukça önce!) güller… dayanan mektuplar, eşyalar… …. Kısacası sergilenen tüm Müzede bulunan panolardan görseller yaşanmışlıkların en birinde Ramis Dara’nın “Turisgüzel kanıtıdır. tik Bursa Sözlüğü” adlı 1927 yılında Heykeltraş Nejat yapıtında Bursa’nın yeşilliğini Sirel tarafından yapılmış Ulu betimlerken, Bodrum ile Önderimiz Mustafa Kemal yaptığı karşılaştırmayı okuyAtatürk’ün Heykeli arkasında oruz : ”Kimi yerleşim yerleri yer alan Kent Müzesi’nde 7000 vardır, yeşertmek için ekip dikyılına uzanan Bursa kentinin meniz, çapalamanız, öyküsü tanıtılıyor. sulamanız, üzerine titremeniz Kent Müzesi’nin içinde gerekir: Kimi yerler de vardır bulunduğu bina, 1926 yılında ne yapsanız yeşili Mimar Ekrem Hakkı Ayverdi susturamazsınız. Siz kapıyı tarafından Adliye Binası olarak kapatsanız bacadan seslenir yapıldı. 75 yıl boyunca yeşil hatta bağırır size... Bursa Adliyesi görevini Birincisine örnek bence YASEMİN BAYER yürüttü. 1. Ulusal Mimarlık Bodrum, ikincisine de Dönemi özelliği Bursa’dır…” taşıyan, 2 kat ve bir Bursa tarihinin kroBURSA KENT MÜZESİ’NDEN NOTLAR nolojik olarak bodrumdan oluşan sergilenmesinin yanı sıra merdivenleri çıkarken duvara asılmış eski sözler, birbirinden zarif modelleriyle ipekten, satenden, kadifeden gelinlikler… İpek Kenti Bursa! İpekçilik, bakırcılık, çinicilik, havluculuk, marangozluk, bıçakçılık, keçecilik, kalaycılık, semercilik, sepetçilik, şekerlemecilik gibi El Sanatları Sergisi… Müzeye armağan edilmiş çeşitli kişilere ait tarihi anlatan eşyalar… Kurtuluş Savaşı yıllarında kullanılmış olan top mermileri… Değerli Bursalı sanatçılarımız Müzeyyen Senar, Zeki Müren ve Yıldırım Gürses’in bu yapı, geniş çaplı bir restorasyon sonrası 2004 yılında Kent Müzesi olarak ziyarete açıldı. Müzenin giriş katında Bursa’nın tarihsel kronolojisi, ikinci katında Bursa yaşamı ve kültürel zenginlikleri, bodrum katında “El Sanatları Çarşısı” adını taşıyan tematik galeri yer almakta. Tarihsel, kültürel, sosyal ve ekonomik yaşam biçiminin sergilendiği bu modern müzede insanın içini ısıtan bir şeyler var diye düşünürken Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Bursa’da Zaman” şiirinden birkaç dizeyi anımsadım: …. Bir zafer çığlığı burada her isim; Yekpare bir anda gün, saat, mevsim Yaşıyor sihrini geçmiş zamanın Hala bu taşlarda gülen rüyanın… Güvercin bakışlı sessizlik bile Çınlıyor bir sonsuz devam vehmiyle. Gümüşlü, bir fecrin zafer aynası. Muradiye, sabrın acı meyvası. Ömrünün timsali beyaz nilüfer Türbeler, camiler, eski bahçeler, Şanlı hikayesi binlerce erin Sesi nabzım olmuş hengamelerin Nakleder yadımı gelen fotoğrafları… Müzenin çıkışına doğru eşsiz bir doğaya sahip Uludağ’daki bitki ve hayvanların tanıtılması… Uludağ’ın dünyada beş ayrı orman türünü barındıran ender dağlarından biri olduğunu öğreniyoruz. Uludağ’da yetişen 791 bitki türünden 78’i yalnızca Türkiye’de, 26’sı ise yalnızca Uludağ’da görülmektedir. Yaşları 100 ile 600 arasında değişen 833 anıt ağaca sahip Bursa kenti. Müzedeki küçük hediye dükkanı… Müzenin zarif kapısından dışarı çıkar çıkmaz içimize dolan kentin muhteşem dağ kokulu havası… Son 25 yılda ülkemizin tekstil ve otomotiv sanayilerinin merkezi olmayı başardı Bursa. Bursa’da olmaktan, Bursa Kent Müzesi’nde tarihimizi, kültürümüzü, medeniyetimizi, köklerimizi, başarılarımızı solumaktan sonsuz mutlu oldum. ÇITIR USTA EĞİTİM AKADEMİSİ KAPILARINI AÇTI Sağlıklı ve güvenilir lezzetin ilk adresi Çıtır Usta, sektöre nitelikli insan kaynağı sağlamak amacıyla İstanbul Aydın Üniversitesi ve İŞKUR işbirliğiyle Çıtır Usta Eğitim Akademisi’ni hayata geçirdi. 50 öğrenci ile eğitim hayatına başlayan akademiden mezun olanlar Çıtır Usta Şubeleri ve sektör genelindeki uygun pozisyonlarda istihdam edilecek. İstanbul Aydın Üniversitesi ve İŞKUR işbirliği ile hayata geçirilen Çıtır Usta Eğitim Akademisi kapsamındaki ilk eğitimlere İstanbul Aydın Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi bünyesindeki Florya Kampusu’nda başlandı. İlk olarak 50 öğrencinin kabul edildiği Akademi’nin uygulama eğitimleri ise Çıtır Usta Ispartakule merkezinde yapılacak. En az lise mezunu, MS Office uygulamalarına hâkim ve erkek adaylar için askerliğini tamamlamış herkese açık olan Çıtır Usta Eğitim Akademisi’ne katılanlar, İstanbul Aydın Üniversitesi Rektörlüğü ve İŞKUR İl Müdürlüğü onaylı sertifika almaya hak kazanacak. 2012 sonuna kadar 500 kişinin akademide eğitim görmesini amaçlandıklarını anlatan Çıtır Usta Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Külekçioğlu, “Çıtır Usta Eğitim Akademisi” ile sektöre nitelikli eleman sağlamak öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Akademi için İstanbul Aydın Üniversitesi ve İŞKUR ile işbirliği yaptık. Amacımız akademimizden mezun olacak kişilere iş güvencesi sağlayabilmek. Projenin ilk mezunlarını kendi bünyemizde istihdam etmeyi planlıyoruz. Daha sonraki dönemde ise yalnızca kendi şubelerimizde değil sektör genelinde istihdam fırsatları sunacağız. Geliştirdiğimiz proje ve öğrencilerimizle şimdiden gurur duyuyoruz” dedi. İlk etapta sektöre nitelikli servis elemanı ve çağrı merkezi çalışanı kazandırmayı amaçlayan Çıtır Usta Eğitim Akademisi’nde ürün eğitimlerinin yanı sıra HACCP gıda güvenliği, iş sağlığı ve güvenliği, 21’nci yüzyıl beş yıldızlı müşteri servis programı, kişisel bakım ve hijyen, İngilizce, etkili ve düzgün konuşma, iletişim ve ikna, müşteri ilişkileri ve stres yönetimi gibi dersler verilecek. İstanbul Aydın Üniversitesi Gelişim Merkezleri Genel Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Ali İhsan Özeroğlu ve Projeler Koordinatörü Gülsüm Keske Vural kontrolünde yürütülecek eğitim programının bir sonraki dönemine ait kayıt tarihleri ise Çıtır Usta’nın resmi web sitesi üzerinden duyurulacak. Yüzde 51 istihdam garantili Çıtır Usta Eğitim Akademisi ve programları hakkında daha fazla bilgi almak için www.citirusta.com adresini ziyaret edebilirsiniz. 17 Son günlerde çocuklarda virütik hastalıklar arttı. Kapalı mekanlardaki çocuk oyun alanları HASTALIKLARA DAVETİYE Mİ ÇIKARIYOR? Son günlerde doktorlar, virütik hastalıkların arttığı ve tedavisinin uzun süreli olduğu görüşünde birleşiyor. Bazı ailelerin hava şartlarının da virütik hastalıkları tetiklediği düşüncesi ile çocuklarını sokağa dahi çıkarmadıkları, evlerine arkadaşlarını misafir olarak kabul etmedikleri gözleniyor. Virütik hastalıkların yayılmasının en büyük nedenlerinden biri her kesimden çocukların birlikte oyun oynadığı, aynı havayı teneffüs ettiği kapalı mekanlardaki çocuk oyun alanları olarak gösteriliyor. Bir süredir yaşamımıza giren AVM’lerin hemen hepsinde bulunan çocuk oyun alanlarında hijyen nasıl sağlanıyor. Yaptığımız çok yönlü araştırmada yetkili olması gerekenlerin dahi konunun üzerine yeterince gitmedikleri ortaya çıktı. Çocuk oyun alanlarında hijyen sağlanıyor mu? Bu soruyu yetkililere sorduk. İşte aldığımız cevaplar... Konuyla birinci derece sorumlu olması gereken Bakırköy Belediyesi’nin Sağlık İşleri’nden sorumlu Başkan Yardımcısı Yervant Özuzun konu hakkında açıklamalarda bulundu ve sorularımızı yanıtladı. Sayın Özuzun çocuk oyun alanlarının hijyen yönünden kontrolleri yapılıyor mu? Biz Lunaparklardan, AVM'lerdeki çocuk oyun merkezlerinden her yıl elektronik ya da mekanik ile ilgili Makine Mühendisleri ve Elektrik Mühendisleri Odası'ndan teknik raporları istiyoruz. Ama tabi bunların birde sıhhi yönden uygun olup, olmadığı konusu var. Biz bu yıldan itibaren her yıl bu yerlerden istediğimiz elektrik ve teknik uygunluğun yanında, bu gibi yerlerin temizlik şirketi tarafından temizlendiğine dair, dezenfekte edildiğine dair rapor isteyeceğiz. Bunu bu aydan itibaren ilgili yerlere yazılı olarak zabıta aracılığıyla tebliğ edeceğiz. Sayın Özuzun, belediyenin denetim görevleri içine giriyor. Peki bu güne kadar neden yapılmamış? Bu alışveriş merkezlerimize, yaşamamıza yeni geldi. Yeni gelen yerlerle beraber sorunlar da çıkıyor. Belediyenin koruyucu sağlık hizmetleri görevi var. Biz bunu başka birimlerin görev alanına girer girmez açısından değerlendirmiyoruz. Bir de şu var, biz oralara iş yeri ruhsatı verirken hijyen koşulları da dahil tenhi, teknik, itfaiye açısından uygunluk raporları isteyipte veriyoruz. Daha sonraki dönemlerde ruhsat verdiğimiz koşulları içerip, içermediği konusunda denetleme yetkimiz var. Ben buraya ruhsat verdiğim tarihteki hijyenik ortamın daha sonrada olmasını talep ederim onlardan. Bu nedenle görev alanımıza girdiğini kabul ediyoruz. Ve uygulamaya başlattık. Bakırköy Toplum Sağlığı Sorumlu Hekimi Dr. Ali Osman Çolak Bakırköy’de Çevre Koruma Ünitesi var. Bizim ekiplerimizin, belediye ekiplerinin ve emniyetin içinde bulunduğu bir birim. Bu ekip tarafından çocuk oyuncaklarının denetimi devamlı yapılıyor. Ama işin hijyen boyutunda günlük veya anlık bir denetimimiz yok. Ama sizin söylediğiniz gibi burada ciddi bir sıkıntı var. Çünkü buralar özellikle kış aylarında devamlı talep gören, çocukların devamlı içinde, haşır neşir oldukları mekanlar. Bulaşıcı hastalık yönünden ciddi tehdit olabilir. Özellikle gribal enfeksiyon noktasında bir sıkıntı. Bu konuda daha dikkatli olmalıyız. Ben size teşekkür ediyorum. Bu işe ciddi şekilde eğilmemiz gereken bir konu. Bu zamana kadar sıkça incelemedik bunu kabul etmemiz lazım. Üretilen oyuncaklar ve onların içeriği, ham maddelerle ilgili denetimlerimiz daha sıkı oluyor. Özellikle yurt dışından ithal edilen denetimi, piyasaya sunumu, içerdikleri malzemeler, satış noktalarındaki denetimlerimiz daha sık. Ama demekki biz şunu anlamış olduk halbuki bizim yapmamız gereken esas denetim bire bir çocukların haşır neşir olduğu, ellerini sürdüğü yerlerin denetimi. Çocuk oyun alanları, top havuzları riskli ortamlar mı? Buraların hijyeni nasıl sağlanabilir? Bu konuyla alakalı bizim yönetmeliklerimizde herhangi bir şey yok. Ama düzenli olarak o topların hijyeninin sağlanması çok önemli. Çocuklar o havuzlara giriyorlar, aksırıyorlar, tıksırıyorlar, belki hasta bir çocuğun ağzından burnundan bir şey akıyor, diğeri eliyle dokunuyor. Bu yönden top havuzlarının riski var. Çocuk oyun alanlarında ne tür hastalıklar bulaşabilir? Bu çocuk oyun alanlarında virüslere bağlı olarak oluşan tüm virütik hastalıklar bulaşabilir. Grip virüsü, değişik üst solunum yolu yapan enfeksiyonlar, onun dışında temas yoluyla cilt rahatsızlıklarına neden olan hastalıklar bulaşabilir. Elin dokunulması ve ağıza götürülmesi ile parazitsel hastalıklar bulaşabilir ki çocukların çok yaptığı bir şeydir. Bakteriyel hastalıklardan genellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarına neden olan damlacık dediğimiz hava temasıyla aksırma, tıksırmayla bulaşabiliyor. Bu konuda vatandaşlara ne gibi uyarıcı bilgiler verirsiniz? Çocuklarını götürdükleri oyun parkları, top havuzları için genel hijyen kuralları açısından ne yapılıyor, temizleniyor mu bunu sorgulasınlar. Çocukarını fazla sıklıkla bu tür yerlere götürmesinler ve uzun süreler çocukları bu alanlarda tutmasınlar. Eve gelir gelmez çocukların giyeceklerini hemen çıkartmalarını öneririm. Top havuzlarından çıktıktan sonra özellikle el, yüz yıkama şeklinde nispeten hijyeni sağlayabilirler. Bakırköy Toplum Sağlığı Çevre Sağlığı Şubesi Çevre Sağlığı Teknisyeni Mustafa Oğuz Çocuk oyun alanları ve özellikle AVM'lerdeki oyun alanları, top havuzları ile alakalı İl Sağlık Müdürlüğü Oyuncak Şube Müdürlüğü'nü aradık. Bahsettiğiniz konu ile ilgili yani il genelinde bize böyle bir talep olmadı. Bunu biz hemen bakanlığa soralım dediler. Şube Sağlık Bakanlığı'nı aradı ve Sağlık Bakanlığı aynen şunu söyledi. “AVM'lerdeki bütün ürünler, oyun alanları da dahil, genel ürün güvenliği kapsamında değerlendilir ve dolayısıyla Sanayi İl Müdülüğü'nün yetki alanındadır. İkincisi de oyun alanlarındaki alet ve materyallerin kontrolü, denetimi ve buraların hijyen, temizlik, standartizasyon uygunluğu ile de belediye yetki alanında olduğu söylendi. Zira bu tür yerlerin bütün ruhsatlandırma işlemleri, ilgili belediyeler tarafından yapıldığı için bizim Sağlık Bakanlığı olarak buralarda bir müdahale yetkimiz yok.” Bunun için bizim şube olarak buraları denetleme, denetleme sonucunda da işlem yapma yetkimizin olmadığı bize bakanlık tarafından söylendi. Aile Hekimi Uzman Dr. Ali Osman Öztürk Son günlerde soğuk algınlığı, grip ve nezle hastalıklarının artma sebebi nedir? Son günlerde üst solunum yolu enfeksinları arttı. Artma sebebi de mevsim normalleri. Grip denen hastalık, viral bir hastalık, çok kolay bulşabilyor. Son dönemde bir artış var. Artışın olmasının nedeni özellikle hijyen şartlarına dikkat etmemek. Aksırma, tıksırma yoluyla damlacık yolu enfekiyonlarıyla bulaşabiliyor. İnsanların elini kapatmadan hapşırmasıyla ortama dağılan mikroplar, havada askıda kalabiliyor. Böylece bir başkasına bulaşabiliyor. Yine aynı şekilde toplu yaşam yerleri olan kreşlerde, AVM'lerde insanlar eline hapşırıpta bir yeri tutmuş olsa oradan çok kolay diğer insana bulaşabiliyor. Korunmak için neler yapılmalı? Daha çok doğal beslenme yoluna gitmeliyiz. Özellikle C vitamini almak, dengeli beslenmek, spor yapmak ve temizlik şartlarına uymamız gerekir. Bakırköy Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü Faruk Yıldız Sayın Yıldız, çocuk oyun alanlarının hijyen ve temizlik yönünden denetimleri yapılıyor mu? Bu konuyla ilgili şu anda bir uygulama yok. Belediyelerde bu tür yerlerin, ruhsat uygunluğu açısından kontrolleri Ruhsat Denetim Müdürlüğü tarafından yapılıyor. Biz sağlık açısından bakıyoruz. Buralarda çalışanların sağlık muayeneleri yapılmış mı, sağlığı tehdit edecek unsurlar var mı bunlara bakıyoruz. Örneğin tuvaletleri sağlığa uygun mu, havalandırması uygun mu bunlara bakıyoruz. Çocuk oyun parklarının hijyeni konusunda detaylı bir şey yapılmıyor. Bu konu gözardı edilmiş veya dikkate alınmamış. Ama bundan sonra alışveriş merkezlerine ekip göndererek çalışanların portör muayenesi ve ürünlerin kontrolleri açısından işbirliği içinde yapalım diye bir görüşümüz olacak. Bunu yaparken aynı zamanda buralara sürekli denetimde oluşturacağız. Bu denetimi oluşturduğumuz zamanda oyun alanlarının hijyen ve temizliği konusunu da dikkatle ele alacağız. Oyun alanlarının hijyen denetimi ile ilgili şu ana kadar yapılmış bir şey yok. Bizim için yeni bir konu. Bunun araştırmasını bundan sonra yapacağız. Belki ihmal edilmiş bir konu ama dikkate alınması gereken bir konu. AVM'lerin kendisi bile sağlık açısından tehlikeli iken oyun parklarının da sağlık açısından tehlikesi var. Carousel AVM Oyun Parkı Mağaza Müdürü Okan Soydan Oyun alanlarınızın, oyun makinelerinin hijyneni ve temizliğini nasıl sağlıyorsunuz? Günlük olarak oyun alanlarımızın temizlik ve hijyenini yapıyoruz. Belli bir temizlik ürünü kullanmıyoruz, çeşitli dezenfektan ürünlerle her sabah kendi personelimiz tarafından temizliğimizi yapıyoruz. Bütün oyun makinelerimiz güzelce temizleniyor. Makine Mühendisleri Odası'ndan yetkili geliyor. Makinelerin bakımının nasıl olması gerekiği konusunda bize teknik bilgiler veriyor. Bizde o bilgiler doğrultusunda oyun makinelerinin bakımını ve kontrolünü yapıyoruz Makine Mühendisleri Odası'ndan gelen yetkili de yaptığımız çalışmalar neticesinde incelemeler yapıp teknik bir rapor hazırlıyor ve bu rapor Bakırköy Belediyesi Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü'ne iletiliyor. Ama belediyeden bizi hijyen konusundan denetlemeye geldik, neler yapıyorsunuz diye bir şey olmadı bugüne kadar. Sadece Makine Mühendisleri Odası'ndan bir yetkili geliyor. O zaman buranın temizlik ve hijyeni tamamen sizin yani işletmenin insiyatifine kalıyor? Evet ama biz hijyen ve temizliği hiçbir zaman gözardı etmiyoruz. Sonuçta insanlara burada bir hizmet veriyoruz. Bizim gibi işletmelerin en önemli yönleri güvenlik ve hijyendir. Bu nedenle bu iki konuya çok önem veriyoruz. Ayrıca bunu sadece ziyaretçilerimiizin sağlığı açısından değil aynı zamanda kendi sağlığımız açısından ele alıyoruz. Şunu da belirtmek isiyorum. Belediye veya yetkili kuruluştan gelip bize hijyen ve temizliği şu şekilde, şu günlerde, şu saatlerde, şu ürünlerle yapacaksınız dense biz onları yaparız. Ama bunlar denmiyor diye de biz baştan savma bir temizlik yapmıyoruz. Ataköy A Plus AVM Oyun Parkı Müdürü Nebahat Karataş Oyun alanınızın hijyeni için neler yapıyorunuz? Oyun alanımızın temizliğini çamaşır suyu ile yapıyoruz. Top havuzundaki topların temizliği ise 3 çalışanımız tarafından yapılıyor. Önce top havuzundaki tüm topları dışarıya çıkarıyouz. Daha onra 2 çalışanımız topları tek tek temizliyor, bir çalışanımızda temizlenen topları başka bir bezle kurutarak tekrar top havuzunun içine bırakıyorlar. Yeterli hijyen sağlandığını düşünüyor musunuz? Bize göre sağlanıyor. Bunun kararını biz veremeyiz tabi ama bize şu ana kadar kimse gelip, hijyeni şöyle yapılmalıdır diyen olmadı. Bizi bu zamana kadar ne belediyeden ne de başka bir kurumdan denetlemeye gelen olmadı. 18 1. Her sabah spor yapacaksın. Günaşırı filan değil evladım. Her sabah. 2. Hep çalışacaksın. Üreteceksin. Beynin meşgul olacak, hep koşturman gereken işler olacak. 3. Günceli takip edeceksin. Haber izle, dergi, kitap, gazete oku. Gündemi yakala. Her konuda kendini update et. Yeni çıkan kitapları da bil, yeni açılan lokantaları da, bu sene moda olan renkleri de. 4. Evlilik ise şart değil, kafanı takma. Gerekli PINAR de değil. Hatta şöyle söyleyeyim: One problem less! (Bir problem eksik!) 5. Çocuk meselesine gelince... Ha işte, burada akan sular duruyor. Yapabiliyorsan yap. Birini bu kadar çok sevmek, onun sorumluluğunu taşımak sadece onu değil, seni de mutlu eder. Doğurmayacaksan, evlat edin. O zaman da senin çocuğun değişen bir şey yok. Evlat edinmeyeceksen de, manevi çocuğun olsun, birini okut, geleceğini şekillendirmesine yardımcı ol. 6. Günde bir kere et ye. Mutlaka her öğün başlamama ön ayak olmuşken, diğer madde uzun, tempolu yürüyüşlerimin sebebidir. Ve geri kalan sekiz madde hayatımda ya uygulanmaya hazır durumdalar veya yürürlükteler. Kısaca, bir kadının hayatında etkili olması gereken on maddeyi, sizlerin de aklınızın bir köşesinde saklamanızı umut ediyorum. Üç hafta önce, Bakırköy Gönüllü Çevreciler Sosyal Yardımlaşma Derneği’nin kongresine katılmak üzere Bakırköy Spor Kulübüne çağrıldım. Derneğin KUMSAL başkanı Nermin Ar’ın sıcak karşılaması sayesinde, ortama ayak uydurmakta yabancılık çekmedim. İçeri girdiğimde, dernek için çalışan, üretmeye hazır, belki de kendi içlerinde fırtınalar kopsa da derneğin bünyesinde gülümseyen, yardıma hazır kadınlarımız vardı. Bakırköy Gönüllü Çevreciler Sosyal Yardımlaşma Derneği’nin yaptığı çalışmalara gelince; ÇEVRE ÇALIŞMALARI: GERİ DÖNÜŞÜMLERİN TOPLANMASI, FİDAN DİKİMİ, ÇEVREMİZDEKİ sebze ve meyve ye. Kusura bakma, ben tatlı severim. Tatlıdan uzak dur diyemeyeceğim! 7. Ölümden sonra yaşamak istiyorsan, günlük tut. O küçük notlar, hem kendi hayatının tanıklığı, hem de yarına kalan bir bilgi kaynağı. Mesele benim babam, hiç üşünmeden 60 sene boyunca her gün Ece Ajanda'sına o gün olanları yazmış. Hâlâ açıp okuyorum ve çok faydalanıyorum. 8. Olumlu olacaksın. 9. Bazı şeyleri kabul edeceksin. Bütün kadınların seni sevmesine imkân yok! Demek ki bazı kadınlara dikkat edeceksin. 10. Erkeklere gelince, aynı anda birkaçını sevmeyeceksin. Ama onların böyle bir yeteneği olduğunu bileceksin!!! OLUMSUZLUKLARI GİDERMEYE YARDIMCI OLMAK. YARDIM ÇALIŞMALARI: HASTA BEZİ, SAKAT SANDALYESİ, ERZAK, KIYAFET, KİTAP, BİLGİSAYAR, EĞİTİM MALZEMELERİ. KÜLTÜR VE EĞİTİM ÇALIŞMALARI: PANEL, SEMİNER, EL SANATLARI, HOBY ÇALIŞMALARI, BİLGİSAYAR EĞİTİMİ, TÜRK SANAT-TÜRK HALK MÜZİĞİ KORO ÇALIŞMALARI, UD DERSİ, DANS, AEROBİK, TİYATRO. SOSYAL AKTİVİTELER: KÜLTÜR GEZİLERİ, HUZUREVİ ZİYARETLERİ, ÖZEL GÜNLERİN KUTLAMASI, KONSERLER. O gün beni ağırladıkları için ve derneğin bünyesinde yaptıkları çalışmalarından dolayı, Nermin Ar’a ve ekibine sonsuz teşekkürler. Derneğin yeni hedefi, vakıf kurup, yaşlılıklarını geçirecekleri tesis kurmak. Dernek hakkında bilgi almak isteyenler için; 0212 466 47 00/ 583 29 40 KADIN OLMAK Yukarıda okuduğunuz bu on madde Türkiye’nin halkla ilişkiler duayeni Betül Mardin’e ait. Bilgisayarımda, odamda, iş yerimde sabitleşmiş on madde... Kolumu bile kaldırmaktan aciz olduğumda; üreteceğim yazılar, öyküler, öylece masamda beklemeye aldığımda veya atölyede bekleyen işlere uzak kaldığımda, bu o maddeyi kendime gelene kadar okurum. Bu on maddeden biri, günlük tutmaya SON SÖZ: Üretmeye, ürettiklerimizle topluma faydalı olmaya devam. Yeni gelen nesildeki kız çocuklarının topluma faydalı olmaları için, üretmeleri adına eğitimlerine destek vermek dileği ile. Çünkü o kız çocukları günün birinde anne olup, evlat yetiştirecekler. 444’LÜ NUMARALAR VE TÜKETİCİ MAĞDURİYETLERİ BTK (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu)’nın 5 Şubat 2011’de aldığı kararla GSM’den aranan '444' ile başlayan özel servis numaraları tavan fiyat üzerinden ücretli hale getirilmiştir. Ekonominin zayıf tarafı tüketicilerin hak ve menfaatlerini korumakla görevli olan BTK, tüketicileri mağdur eden böyle bir kararı alarak birçok alanda 444'lü numaraları sıkça kullanan tüketicileri adeta cezalandırmıştır. BTK’nın bu kararı aradan geçen 11 aya rağmen adeta şikayet bombardımanı yağdıran tüketicileri tuzağa düşüren bir karar olmaya devam etmektedir. Toplumsal anlamda “tüketicinin danışması ve bilgilendirilmesi” amacıyla kullanılan, Numaralandırma Yönetmeliği EK A1 Madde 5 (1) c fıkrası “bilgi ve danışma numaraları” kapsamında olan 444 XXXX özel servis numaralarını, Tarifeler Yönetmeliği, Madde 6 (1) c fıkrasında belirtildiği gibi “Tarifelerin maliyet esaslı yönteme göre onaylanması” esasına dayanarak ücretlendirilmelidir (Bu bağlamda, sabit hatta sonlandırılan 444’lü aramaların maliyeti vergiler dahil dakikası 3,50 krş. olan arabağlantı ücretinin 10 katından bile fazla olan 40 krş. olmamalıdır). “444” Numaralandırma Yönetmeliği’nde "Bilgi ve danışma numaraları" olarak belirtilmesine rağmen ücretlendirme yapısı TTAŞ (Türk Telekomünikasyon A.Ş.)’nin tekeline bırakılmıştır. Yıllar içinde tüketici tarafından “bilgi ve danışma numarası” olarak kabul edilen 444'lü numaralara GSM üzerinden erişim, GSM işletmecileri için avantaja çevrilerek "900" lü hatlar gibi yüksek karlı tavan tarifeden ücretlendirilmesine olanak sağlamaktadır. Bu bağlamda; her üç operatörün web sayfalarına bakıldığında şu bilgilere ulaşılmaktadır: Turkcell ve Avea 444 ile başlayan özel servis numaralarını dakikası 40 krş. üzerinden ücretlendirmektedir; Vodafone doğru uygulama getirerek çözüm üretmiş ve 444'lü aramaları talep edilen formata getirdiğini şöyle belirtmiştir: Vodafone: 444 ile başlayan 7 haneli Müşteri Hizmetleri numaraları Sabit hat arama yönü üzerinden ücretlendirilir. (Vodafone hattınızdan çevrilen, 444 ile başlayan diğer müşteri hizmetleri numaraları ve 0850 ile başlayan numaralar arama başı ücretlendirme kapsamında olmayıp, sabit hat arama yönü üzerinden ücretlendirilir. Faturasız hatlardan yapılan aramalar ilgili tarifede geçerli olan sabit hat (PSTN) ücreti ile ücretlendirilir. Faturalı hatlarda ise, eğer tarifenin sabit hat (PSTN) yönüne doğru toplu dakikaları var ise yapılan arama paket dahilinde değerlendirilir, aksi durumda ilgili tarifede geçerli olan sabit hat ücretleri ile ücretlendirilmektedir). Aynı şekilde; BTK'nın 27271 numaralı, 27 Haziran 2009 tarihli NUMARALANDIRMA YÖNETMELİĞİNDE (Hizmet türüne göre mevcut numara grupları MADDE 5 - (Değişik: 4/5/2011 tarihli ve 27924 sayılı RG) değişiklik yaptığı halde 444'lü numaralarla ilgili güncelleme yapmadığı için BTK'nın Şubat 2011’de çıkarttığı Kurul Kararı geçerli olacağı varsayımıyla Turkcell ve Avea GSM kullanıcısını mağdur etmeye devam etmektedirler. BU ÖNEMLİ SORUN YAŞANIRKEN ASLINDA TELSİZ OLMAYAN CEP TELEFONLARINDAN ALINAN TELSİZ KULLANIM ÜCRETİNE bu yılda SESSİZCE %10.26 zam yapılmasıdır.!!! 2010 yılında Telsiz kullanım ücreti : 12,26 TL iken, 2011’de %7.7 zamla Telsiz kullanım ücreti 13,20 TL’ye, 2012’de ise %10.26 zamla Telsiz kullanım ücreti 14,56 TL’ye yükseltilmiştir... BU NEDENLE; BİZ TÜDER OLARAK FACEBOOK ve TWİTTER’da imza kampanyası başlatıyor ve ücretsiz 800’lü bilgi ve danışma numarası yerine tüketiciyi 444’lü çağrı merkezlerine yönlendiren kurum ve kuruluşları, 444’lü aramaları tavan tarifeden ücretlendiren Turkcell ve Avea’yı , tüketicinin sömürülmesine göz yuman BTK’yı ve GSM frekans ve teknolojisinin toplumsan kullanıma (harmonizasyon) uyumlaştırılmasının eksik yapılmasından dolayı alınan TELSİZ KULLANIM ÜCRETİNİ ve YAPILAN % 10, 26 lık zammı protesto ediyor, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nı ve hükümeti GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ! TÜDER TELEKOMÜNİKASYON KOMİSYONU BAŞKANI Arzu Alpagut TÜDER GENEL BAŞKAN Ali Kenan Kır 19 AK PARTİ BAKIRKÖY’DE MAHMUT GÜRCAN’LA DEVAM DEDİ AK Parti Bakırköy İlçe Başkanlığı 4. Olağan Kongresi’nde yapılan oylama sonucunda Mahmut Gürcan yeniden başkanlığa seçildi. İstanbul Yeşilköy Wow Otel’de gerçekleştirilen, AK Parti Bakırköy İlçe Başkanlığı’nın 4. Olağan Kongresi’ne Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İstanbul 3. Bölge Milletvekilleri, AK Parti İl Başkanı Aziz Babuşçu, il yönetim kurulu üyeleri, Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu ve çok sayıda parti üyesi katıldı. Mahmut Gürcan’ın tek aday olarak girdiği seçimde 430 delege oy kullandı. Yönetim Kurulu’na Seçilenler Ahmet Mustafa Bodur, Ayla Turan, Adem İnce, Canan Isıyıl, Ceyhan Kuzu, Erkan Birer, Feryal Dalsaldı, Gülten Akışık, Halit Cebeci, Hasan Kaptan, İbrahim Keleş, İzzet Çalcı, Kemal Uyumaz, Mehmet Şah Karataş, Mesut Özkan, Muhammed Hayrıl, Murat Zırhlı, Murat Gürkan Ünver, Muzaffer Özel, Osman Nuri Şenbayram, Remziye Güngör, Serkan Yıldırımtaş, Servet Tora man, Süleyman Öztürk, Talat Ak, Turhan Akbanlı, Mahir Kırkan, Vedat Toy ve Yeşim Merter. İl Delege Listesi Mahmut Gürcan, Berrin Toktaş, Rıdvan Özdemir, Serhat Karadağ, Hacı Çaparoğlu, Arzum Karavanlı Nazmi, Remziye Güngör, Turgay Gülşen, Aygün Karakaş. (Yavuz ARPACIK) Mahalle Afet Gönüllüleri'ne katılarak eğitimlerini tamamlayan gönüllüler sertifikalarını aldı TURUNCU KARDEŞLİĞİ HIZLA BÜYÜYOR Mahalle Afet Gönüllüleri'ne (MAG) katılan ve eğitimlerini başarı ile tamamlayan Yeşilköy, Ataköy, Kartaltepe ve Osmaniye Mahallesi MAG ekipleri sertifikalarını aldı. Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi'nde düzenlenen sertifika törenine, İstanbul Mahalle Afet Gönüllleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Karadayı, Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı Güngör Gün, MAG Vakfı Genel Müdürü Elvan Cantekin, Bakırköy Sivil Savunma Uzmanlğı Müdürü Abdullah Gezer, Osmaniye Muhtarı Serdar Uzunoğlu, Kartaltepe Muhtarı Yılmaz Ufuk ve çok sayıda gönüllü katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okuması ile başlayan program, MAG ailesine katılan gönüllülerin eğitimlerde yaptıkları çalışmaların sunulduğu slayt gösterisi ile devam etti. Daha sonra ise protokol konuşmalarına geçildi. Protokol konuşmalarının ardından ise eğitimlerini başarı ile tamamlayan katılımcılara sertifikaları verildi. Programda ayrıca MAG'a katkı ve desteklerinden dolayı Bakırköy Belediyesi adına Başkan Yarımcısı Güngör Gün'e, Bakırköy Belediyesi Sivil Svunma Uzmanlığı Müdürü Abdullah Gezer'e, Doç.Dr. Oğuz Gündoğdu ve Kartaltepe Muhtarı Yılmaz Ufuk'a plaket verildi. (Yavuz ARPACIK) 20 Bakırköy Belediyesi'nin 8 yıldır uyguladığı MOBİL SAĞLIK HİZMETİ’NDE YENİ DÖNEM Bakırköy Belediyesi'nin 8 senedir başarılı bir şekilde yürüttüğü mobil sağlık hizmetine 2012 yılında Acıbadem Sağlık Grubu ile devam edilecek. Mobil Sağlık Hizmeti'nden Bakkartlı tüm Bakırköylüler 7 gün 24 saat ücretsiz olarak yararlanabiliyor. Ayrıca Bakkartlı vatandaşlar tatil veya herhangi bir nedenle Türkiye'nin neresinde olursa olsun 444 9 724 No’lu telefonu arayarak mobil sağlık hizmetinden faydalanabiliyor. Mobil sağlık hizmetini arayan vatandaşların evine ambulans 3 dakika içinde ulaşırken, gelen ambulansta bulunan doktor tarafından ilk müdahalesi yapılan hastaların istedikleri hastaneye taşınması sağlanıyor. Acil Sağlık hizmeti bünyesinde sunulan mobil sağlık himetinden 2011 yılında 32.179 Bakırköylü yararlandı. Bakkart'ın içinde bir hizmet olarak sunulan Mobil Sağlık Hizmeti için yapılan açık ihaleyi bu yıl Acıbadem Sağlık Grubu'nun kazandığını belirten Bakırköy Belediyesi Halkla İlişkiler Müdüresi Ruhsan Tezkan, 8 senedir Medline işbirliği ile çok başarılı yürütülen projeye 2012 yılında Acıbadem Sağlık Grubu ile devam edileceğini ifade ederek, 8 yıldır yakalanan başarıyı Acıbadem ile de sürdüreceklerine inandığını söyledi. Bakırköylülerin Acil Sağlık Hizmeti projesine çok yoğun ilgi göstererek sahiplendiklerini de kaydeden Tezkan, Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen'in de bu projeye çok önem verdiğini belirtti. Yeni mobil sağlık hizmeti kartlarının vatandaşların adreslerine postalandığını da dile getiren Tezkan, halen yeni kartları ellerine ulaşmayanların Bakkartları ile de bu hizmetten yararlanabileceğini söyledi. Ruhsan hanım, belediyenin Bakırköylü vatandaşlara sunduğu Mobil Sağlık Hizmeti hakkında bilgi verir misiniz? Ateş Ünal Erzen, 2005 yılında ilk belediye başkan adayı olduğunda her mahalleye bir ambulans koyacağım demişti. Belediye başkanı olarak seçildikten sonra ise bu vaadi her eve bir ambulansa çevirdi ve bu proje öyle çıktı O zamana kadar da Bakırköy'de Bakkart uygulaması vardı. Acil Sağlık Hizmeti Bakkart'ın içine hizmet olarak girdi. Bakkartlılara 2 bine yakın işyerinde yüzde 10 ile yüzde 50 arasında indirim uygulanıyor, ayrıca sosyal-kültürel aktivitelerde ve sağlık alanında öncelik sağlanıyor. Acil Sağlık Hizmeti 7 gün 24 saat verilen bir hizmet. Sizin bir hastalığınız veya rahatsızlığınız olduğunda siz 7 gün 24 saat ambulans çağırabilirsiniz. Bu ambulansı uluslararası sistem 32 parametre içi de çağırabilirsiniz. Yani eğer o 32 parametreden birinden rahatsızlığınız var ise bu ambulans 3 dakikada hatta daha kısa sürede size gelmek zorunda. Ambulansımızda doktorumuz, yardımcı sağlıkçımız, hemşiremiz ve bir tane de şoförümüz var. Hastanın o andaki tüm bakımını yapmak, ne tür bir tıbbi malzeme gerekiyorsa bunları kullanmak zorunda. Böyle bir hizmeti Bakkartlılar için hizmet satın alıp bunun içine koyduk. Bunun dışında Bakırköylüsün sen Bakırköy'de oturuyorsun ama diyelimki ailenin yanına veya tatile başka bir şehire gittin, orada rahatsızlanında aynı numarayı yine aradığında sana orada da hizmet veriyor. Yani Bakırköy'de olman şart değil, Bakırköy'ün dışında da hizmet veriyor. Bu uygulamada 8. sen- eye giriyoruz. Çok başarılı giden bir proje. Çünkü insana direkt dokunan bir proje. 32 parametreden bahsettiniz. Bu parametreler nelerdir? 32 parametre uluslararası bir parametre, biz belirlemiyoruz, acil sağlık hizmeti veren kurumlarda belirlemiyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün bu 32 vaka acile girer dediği bir şeydir. Bu 32 parametreyi ben bastırdım, evlere dağıtıyorum. Ayrıca sen bakkart almaya geldiğinde ben onun yanında bunu mutlaka sana bunu veriyorum. Vatandaş bilmediği için mesela rutin olarak böbrek hastası var. Normalde taksi tutup diyalize götürecek diyaliz bitince eve getirecek şimdi onu bu kartla kullanmaya kalkıyor ama bu kartın içinde rutin hastanelere gitmek yok. Taşıma değil bu. O yüzden 32 parametreyi veriyoruz. O 32 parametrenin içindeysen mutlaka bakmak zorunda. Mobil Sağlık Hizmeti’ni kullanarak ambulans çağıran hasta ve hasta yakınları, kendi istediği hastaneye mi götürülüyor? Ambulanslarımız hastaya ve hasta yakınlarına nereye gitmek istiyorunuz diye sorar. Çünkü özel hastaneler var, devlet hastaneleri var. Bunu hasta ve hasta yakınına sorar bu birinci kural. 2.olarak da bu da çok önemli bir şey. Allah korusun bir vatandaşın eli koptu, şimdi bu acil sağlık hizmeti veren şirketin veya o an acil sağlık hizmetine gelen ekibin mutlaka şunu bilmesi gerekir. Kol koptu alıp onu herhangi bir yere götürmemesi gerekiyor. Kol kopmada, uzuv kaybetmede en uzman hastane kimse hasta yakınına kolu koptu bunu her yer götürebiliriz ama x hastaneye götürmeliyiz. Çünkü x hastanesi bu konuda uzman hastanedir diye söyler. Söylemek zorunda çünkü hasta ve hasta yakını o anda en iyi müdahaleyi kimin yapacağını bilmeyebilir. 8 senedir başarılı şekilde yürütülen bir proje olduğunu belirttiniz. Mobil Sağlık Hizmeti’ni daha önceki yıllarda Medline ile gerçekleştiriyordunuz. Bu sene ise Acıbadem ile bu projeyi yürüteceksiniz. 8 yıldır aynı şirketle verilen ve çok başarılı giden uygulamanın yeni bir şirketle yola devam etme sebebi nedir? Her yıl düzenli olarak yapılan bir ihale. 2005'ten beri yapılıyor. Bu yılda aynı düzende yapıldı. Açık ihale herkesin girebileceği bir ihale. Bu yıl Acıbadem aldı. Medline de katıldı, S.O.S de katıldı. İhale komisyonu en ekonomik rakamı veren firmaya ihaleyi verdi. Bunun başka bir sebebi yok. Medline tamamen bu yönde hizmet veren, Acıbadem ise genel sağlık hizmeti veren kuruluş. Aynı başarıyı sürdürebilecek misiniz? İstenilen şeyler belli. Acıbadem de bu hizmeti en iyi şekilde yerine getireceği için ihaleyi aldı. Böyle olmasa ihaleye girmezdi zaten. Biz Medline ile bu yıla kadar çok güzel çalışmalar yaptık. Belediye başkanımız, biz ve herşeyden önemlisi vatandaş memnundu Medline’den. Umuyorum ihaleyi kazanan Acıbadem de aynı şekilde çaba gösterecek, aynı başarıyı onların da sağlayacağına inanıyorum. Sonuçta bütün şartları taşıdığına göre neden olmasın. Bakırköy'ün çeşitli noktalarında mobil sağlık hizmetinde yeni dönemin duyurularını yaptınız. Vatandaşlar bu süreçte ne yapacak. Vatandaşlar yeni kartlarını nasıl temin edecek? Evet biz bu deşikliğin duyurusunu yaptık. Bakırköy'ün sokaklarında çok ciddi bir kampanya çalışması yaptık. Çünkü vatandaşın mağdur olmaması geekiyor. Bir önceki firmamızda sağolsunlar bize bu konuda yardımcı oluyorlar. İhaleyi kaybettik şeklinde davranmadılar. Buradaki en önemli şey hizmetin aksamamasıydı ve aksamadı. Şu dönem senin elinde acil sağlık kartın olmasa da farketmeyecek. Çünkü sen diyeceksin ki, Bakkart numaram şu acil sağlık hizmeti istiyorum. Acil sağlık kartları adreslerine postalanıyor. Ama o sana gelene kadar senin mağdur olmaman gerekir. Halen acil sağlık hizmeti kartları ellerine ulaşmayan vatandaşlarımız paniğe kapılmasınlar, şu dönemde bakkartları ile bu hizmetten yararlanabilirler. Ayrıca acil sağlık hizmetinde farklı bir uygulamamız da var. İlla ambulans çağırman gerekmiyor. Mesela geçen benim çocuğum hastaydı ama ambulans çağırmamı gerektirmiyordu. Telefon açıyorum, çocuğum ateşli diyorum. Bana sorular soruyor, telefonda beni yönlendiriyor, telefonda muayene hizmeti var. Bu çok önemli, her zaman 7-24 saat telefon açtığınızda bu hizmet veriliyor. Bu projenin belirttiğiniz başarıya ulaşmasındaki en önemli etkenler sizce nelerdir? Tek bir sebebi var, o da Bakırköy halkı. Bu projeyi çok sevdiler, sahip çıktılar. Sevmese, sahip çıkmasa 8 senede buraya kadar gelemezdik. İstanbul ve Türkiye genelinde bu kartlar var, değişik belediyelerin böyle kartları var. Araştırdığınızda şunu göreceksiniz bunun en iyisi Bakırköy Belediyesi'nde yapılıyor. Çünkü Bakırköy Belediyesi buna çok inandı, sonuna kadar takip etti. Belediye başkanımız Ateş Ünal Erzen bu projeyi sonuna kadar takip ediyor. Hafta boyunca bize vaka raporu geliyor. Bu raporlar Belediye başkanımıza da gidiyor. Ateş Ünal Erzen bu hizmeti kullanan vatandaşlara telefon açıp, geçmiş olsun dileğinde bulunuyor ve insanlar bizi arayıp, beni birisi arayıp Ateş Ünal Erzen'im diyerek işletti galiba diyorlar. Oğlumun bile hasta olduğumdan haberi yok, Ateş Ünal Erzen'in nasıl haberi var diyor. Bu projenin 8 senedir bu kadar başarılı olmasının sebebi bu. Bakırköylülere gazetemiz aracılığıyla neler söylemek istersiniz? Vatandaşlarımız bu ve diğer bütün konularda geri dönsünler, memnuniyetlerini, memnuniyetsizliklerini mutlaka bizimle paylaşsınlar. Biz daha fazla insana ulaşmak, daha fazla bilgilendirmek için elimizden gelen herşeyi yapıyoruz. Allah kimseye acil sağlık hizmeti kullandırmasın ama olduğunda da gerek ambulans sistemini, gerekse telefonla çağrı sistemini bu olanaklarını kullansınlar. 8 senedir Bakırköy Beldiyesi bu hizmeti yurttaşlarına sunuyorsa bunu bilsinler ve ihtiyaçları olduğunda mutlaka kullansınlar ve bize aldıkları hizmetle ilgili geri dönüş yapsınlar. Yavuz ARPACIK 25 St.Valentine Day... Efendim merhabalar... Nasıl su akıp yolunu bulursa, özel günlerde, özel kişilere, özel hediyeler ve özel kutlamalar kaçınılmazdır. Son ana kadar birşey alınmamış olsa bile, bir yıl boyunca çene dinlememek için, ne yapılır edilir ve boş Ferhan KILIÇ geçilmez. Evli çiftlerin özellikle erkek tarafının karambole getirmeye çalışıp "Biz evliyiz, sevgili değiliz ki..." diyerek es geçmeye çalışmasını da yemezlerrrr... Sevgililer Günü çoğunluk için bir hediye trajedisine dönüşse de, kimileri için çok özel olabilir. Sevgililer gününde evlenenler, evlenme teklifi alanlar, ergenlik döneminin ilk sevgilisiyle yaşanan ilk sevgililer günü seramonisi, unutulmaz anlar yaşanmasına vesile olabilir. Şubat ayı ortasının aşk ile ilişkisi orta çağlara dayanmakta olup, Antik Yunan takviminde Ocak ayı ortası ile Şubat ayı ortasının arasında kalan zaman Gamelyan ayı olarak adlandırılmış ve Zeus ile Hera'nın kutsal evliliğine adanmıştı. Sevgililer günü her yılın 14 Şubat günü kutlanan, kökeni Roma Katolik Kilisesi’nin inanışına dayanan ve Valentine ismindeki bir din adamının adına ilan edilen bir bayram günü olarak ortaya çıkmış bir gündür. Valentine kelimesi Batı medeniyetlerinde hoşlanılan kişi veya sevgili anlamında kullanılır. Peki kimdir bu Valentine? Valentine üçüncü yüzyılda Roma'da yaşayan bir rahipti. O dönem Roma imparatoru olan Claudis büyük bir orduya sahip olmak için bekar erkeklerin tümünü orduya alıyor ve savaşa zorluyordu. Evliliklere izin verilmiyor, bir çok sevgili bu yüzden acılar çekip ayrı düşüyordu. Valentine kilisede gizlice nikah yapmaya ve sevenleri birleştirmeye başlayınca, bir anda tüm Roma'da kahraman oldu. Bu yüzden yetkileri elinden alınıp zindana atıdı; öldürülmesine karar verildi. Ölümü bekleyen Valentine'i gardiyanın görme özürlü kız kardeşi ziyaret etmeye başladı. Julia ile Valentine'in sohbetleri ilerledikçe; doğuştan kör olan Julia, dünyayı Valentine'in anlattıkları ile görmeye onun bilgeliği ile aydınlanmaya güçlenip teselli bulmaya başladı. Öldürüleceği günden bir gün önce ise Valentine Julia'ya bir aşk notu verip altına "Valentine'den" diye yazdı... Bu not efsaneleşip günümüze kadar geldi ve "Sevgiliden" anlamında kullanıldı. Fransa ve İngiltere'de 14 Şubat, geleneksel olarak kuşların çiftleşme günü olarak bilinmekteydi. Günün bu özelliğinden dolayı sevgililer birbirlerine güzel sözler yazan notlar verip, bu notlarda birbirlerine Valentine diye hitap etmeye başladılar. 1969 yılında da Roma Katolik kilisesi takviminde 14 Şubat "Aziz Valentine Günü" (St. Valentine Day) olarak ilan edildi ve tüm dünyada Sevgililer Günü olarak kutlanmaya başlandı. Her ne kadar tüm dünyada kutlanan, hatırlanmadığında çiftlerden birinin eziyete dönüştürdüğü bu günün, ticari amaçla kullanılmaya çalışıldığını bilsek de, Aziz Valentine'e teşekkür etmemiz gerekir. Sevginin bu denli yozlaştığı, ilişki ve evliliklerin çıkar karmaşasına dönüştüğü günümüzde bizlere bir gün dahi olsa gerçek sevgiyi aşkı düşündürttüğü için... Esen kalın efendim... Sevgiler herkeseeee... GEÇMİŞ OLSUN... Uzun zamandır şeker hastalığı nedeniyle tedavi gören Zuhuratbaba Mahalle Muhtarı Ünal Erol'un, Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde geçirdiği ameliyat ile sağ bacağının diz kapağından altı kesildi. Geçirdiği ameliyat sonrasında evinde ziyaret ettiğimiz Zuhuratbaba Mahalle Muhtarı Ünal Erol, uzun zamandır şeker hastalığı nedeniyle tedavi gördüğünü ihmalkarlık ve stres nedeniyle talihsiz bir süreç yaşadığını söyledi. Eşi ve çocuklarının büyük desteği ile acısını dindirdiğini kaydeden Erol, başta mahalle sakinleri olmak üzere tüm Bakırköylüler’in kendini arayıp geçmiş olsun dileğinde bulunmalarını ise hiçbir zaman unutamayacağını söyledi. artık her evin içinde benim adım geçiyor. Ama her şeyi tadında bırakıp gelecek nesillere yol açmamız lazım'' diye konuştu. MUHTAR ARKADAŞLARI HEP YANINDA Geçirdiği talihsiz ameliyat sonrasında Ünal Erol'un evi ziyaretçi akınına uğrarken, Bakırköy'de görev yapan arkadaşları da Erol'u bir an olsun yalnız bırakmıyor. Erol'u evinde ziyaret eden muhtar arkadaşlarına çok teşekkür eden Zuhuratbaba Mahalle Muhtarı Ünal Erol, ''Muhtar arkadaşlarım hep yanımda oldu. Evde, hastanede hiçbir zaman yanımdan ayrılmadılar. Onlarla sohbet ederek, anıları BU TALİHSİZ DÖNEMİMDE SEVİLDİĞİMİ ANLADIM İnsanın acı gününde dostlarını daha iyi anladığını söyleyen Erol, ''Zuhuratbaba'da 40 yılım geçti. Ben bu talihsiz hastalığımda sevildiğimi çok iyi anladım. Bu da beni çok mutlu etti. Bakırköy Kaymakamı Yakup Vatan'dan Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen'e, kamu kurum çalışanlarından Bakırköylü vatandaşlara kadar herkes arayıp halimi hatrımı sordular, yanımda oldular. Hepsine çok teşekkür ediyorum'' dedi. GÜZEL BİR JÜBİLE YAPARAK MUHTARLIĞI BIRAKMAK İSTİYORUM Güzel bir veda ile muhtarlık görevini genç arkadaşlarına bırakmak istediğini de belirten Ünal Erol, ''İnsanlar bir acı da yese üstüne bir tatlı yediği zaman acıyı unutur. Bende 40 sene acı veya tatlı günler geçirdimse, bir jübile yapıp Bakırköy halkıyla helalleşerek bu şekilde muhtarlığı bırakmak istiyorum. Muhtarlığı bıraktı, izdivaya çekildi denmesini istemiyorum. Ben Bakıköylüyüm şapkamı alıp gitmem hiçbir zaman. Ama yapılacak güzel bir veda ile benden sonra gelecek olanlara da muhtarların unutulmadığına dair bir anı bırakak istiyorum. Bu ayrılışım şapkamı alıp gitmek anlamında anlaşılmasın. Mahallemde 40 senem geçti, tazeleyerek acımı unutuyorum. Hepsine çok teşekkür ederim'' dedi. Zuhuratbaba Muhtarı Ünal Erol'u ziyarete gelen Bakırköy Mahalle Muhtarları da, Erol'un örnek bir Bakırköylü olduğunu ve en kısa zamanda aralarına döneceğine inandıklarını belirttiler. (Yavuz ARPACIK) PANİK ATAK HASTALARININ YÜZDE 48’İ UYKUDA DA PANİK ATAK!... Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları E. A. Hastanesi’nin (BRSHH) bilimsel dergisi Düşünen Adam’da yayınlanan bir araştırma, panik atak hastalarının yüzde 48’inde uykuda da panik atak görüldüğünü ortaya koydu. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları E.A. Hastanesi’nden (BRSHH) bir grup bilim adamının yaptığı bir çalışma, uyku panik atağının (UPA) farklı bir yapıya sahip ayrı bir alt grup olabileceğini ortaya çıkardı. Ortada herhangi bir gerçek neden yokken, kişinin uykudan ani bir çarpıntı ve korku ile uyanması olarak tanımlanan ve tekrarlayıcı olan panik hali, uykuda panik atak olarak tanımlanıyor. Çalışmaya dahil edilen 98 panik bozukluğu hastasının 51’inde, çalışma kriterlerine göre uyku panik atağı görüldü. Yapılan çalışmada, panik bozukluğu hastalarının yüzde 48’nin uyku panik atağı geçirdiği saptandı. Uyku panik atağı olgularında en sık görülen belirtiler ise; boğulma hissi, uyuşukluk, çarpıntı, denge kaybı, ölüm korkusu ve korkuya kapılma olarak tespit edildi. UPA olan panik bozukluğu olgularında, hastalığın daha şiddetli seyrettiği, depresyon birlikteliğinin sık olduğu, ayrıca, bu hastalarda uyku bozukluklarının eşlik ettiği, uykuya dalma ve sürdürmekte zorluk yaşandığı, sabah yorgun kalkmanın sık görüldüğü saptandı. Ek olarak, hastalar uyku ile ilgili kaçınmalar ve davranış değişiklikleri, uyumaktan ve yalnız yatmaktan kaçınma davranışı sergiliyor. 26 28 yıldır Ataköy 1. Kısım Muhtarı olan Kasım Yıldız “MUHTARLIK GÖNÜL İŞİDİR” Esra ERDOĞAN ANLAMSIZ Anlam arayışı değil midir insanı anlamsızlığa sürükleyen… Aslında her olayın kendi içindedir anlamı, değiştirilemez olan… Mana, anlamın içinde kayı(p)(t) olmaktadır. Değiştirmek zorunluluğu ise insanın doğasındadır, Gerçeği yitirmesini kaçınılmaz kılan da budur. Her şeyi olduğu gibi yaşayıp, illa bir anlam yükleme çabasına girişmesek nasıl olurdu hayat diye düşünürken bu cümleyi yazar buldum kendimi… Hazır bu ay ki yazım da son birkaç aydır olduğu gibi iyice gecikmişken, kafam da ki konu üzerine yazmak kolaylığına kaçıverdim. Bu ara; Varoluşculuk (Existansiyalizm) üzerine birkaç kitap devirmiş olmamın da etkisi yok değil tabi… Hoş konunun içinden yüz yıllardır çıkamayan insanoğlu gibi benim de çıkabildiğim söylenemese de farklı bir bakış açısı geliştirmeme yardımcı olduğu için bu kuramı ortaya atanlara da teşekkürü borç biliyorum. Biz insanlar bu dünyaya atılıvermiş ve ne yapacağını bilemeyen zavallı canlılar olarak hep bir gelişme ve iyileşme hatta daha da ileri giderek hayatımızdaki tüm boşlukları doldurma çabasına girmişiz. E ne yapalım ki varoluş boşluğunu, anlamsızlığını, bu dünyaya atılıvermiş olmanın sıradanlığını kaldıramayan egolarımız, yaradılışa bir anlam yükleme gereği duymuş olmalılar; tıka basa dolum tesislerini çalıştırmaya özen göstermişler tabi bu durumda. İnsanlık ilerlemiş, şimdi 21. yy da ve internet çağındayız, genlerle yap-boz ve Tanrıcılık oynanıyor. Tabi bu anlam arayışı ve bilinen tek gerçek olan ölüme deva bulma arayışları olmasaydı; ki bunu da yine varoluşun şaşkınlığından kurtulmaya çalışan birkaç bilim insanının güncellediği düşünülürse, nice olurdu halimiz... Ölümlü olurduk maazallah :) Bunlar son derece güzel çalışmalar tabi… Ama bir de insanoğlunun doğada ki boşluk kapama ve köşe kapmaca çabalarına müteakip, bu boşlukları kendilerinin yarattığı düşünülmeyecek olsa ne hoş olurdu demekten kendimi alamıyorum… Ozonu del, cilt kanseri artsın; kansere çare ara :) Akraba evliliği yap, genler bozulsun; düzeltmek için Tanrıcılık oyna :) Denizleri kirlet ki balıklar ölsün; doymak için hormonlu gıdalar üret :) Ormanları yak; fidan dik kampanyalarına milyonlar harca, bekle ki büyüsün :) Aman ha havayı da unutma hatırı kalır, onu da iyice kirlet ki; soluk alacak yer kalmasın, hava temizleyicileri üret :) Çocukların ruhlarını kirlet; yeni eğitim sistemleri üret, okul yerine minare dik :) Minare gölgesi ile davul tozunu karıştır ki belki dünyayı değil ama cemaati kurtarırım felsefesi güt :) Güt güt… Güdülecek bu kadar çok koyun varken; ne bu felsefe biter ne de varoluş savaşı insanoğlu tarafından kaybedilir… Sonuç mu; Aristo’nun dediği gibi “Zafer ya da hiç” 1976 senesinde geldiği Ataköy 1. Kısım'da 1984 yılında muhtar oldu. Çok sayıda seçime girdi ancak görevi kimseye bırakmadı. O, 28 yıldır aynı mahallede muhtarlık yapıyor. Ataköy 1. Kısım Mahalle Muhtarı Kasım Yıldız, “uçan kuşu tanırım” dediği mahallede gücü yettiği ve destek aldığı sürece hizmete devam edeceğini söylüyor. 1984 yılında Ataköy 1. Kısım'da muhtarlık görevine başlayan ve 28 yıldır aralıksız olarak aynı mahallede görev yapan Kasım Yıldız ile muhtarlığı, muhtarların mahalle için önemini, görevlerini, anılarını ve daha bir çok konuyu konuştuk. 1976 senesinde Ataköy 1. Kısım'a gelen ve buradaki çarşıda market işleten Kasım Yıldız, kendisinin pek istememesine rağmen mahalle sakinlerinin yoğun ısrarı üzerine muhtarlığa adaylığını koyduğunu ve muhtarlığa seçildiğini söyledi. 6 dönemdir muhtarlık görevini yürüttüğü Ataköy 1. Kısım'ın 700 konutlu 3000 nüfuslu bir mahalle olduğunu ifade eden Yıldız, muhtarlığın gönül işi olduğunu ve bir muhtarın mahallesi için yeri geldiğinde canını vermesi gerektiğini belirtti. Ataköy 1. Kısım Muhtarı Kasım Yıldız, Ataköy 1. Kısım’a gelişini ve muhtarlığa başlangıç sürecini şöyle anlattı: ''Ataköy 1. Kısım'a 1976 senesnde geldim. O zamanlar 1. Kısım çarşısında market işletiyordum. Eski muhtar sen müsaitsin, yeni muhtarımız sen ol dedi. Ben yapmak istemedim. Ama baktım çevreden herkes yapmamı istiyor. O şekilde talip olduk, seçildik ve o günden bu yana muhtarlık görevimde 28 yıla ulaştım. O zamanlar Ataköy 1. Kısım nüfusu daha gençti, kalabalıktı. Ataköy'de ilk yapılan mahalle 1. Kısım’dır. 700 konutlu 3000 nüfuslu bir mahalle. Oturmuş bir bölge ilave bir yapı yok. Bakırköy'ün en yeşil mahallesidir. Bakırköy'ün 1 numarası diyebilirim.'' Görev süresi uzadıkça mahalle sakinleri için artık aileden birisi olduğunu ifade eden Yıldız, ''Yıllar uzadıkça insanlar muhtarına daha sıcak bakıyor, aynı bir aile gibiyiz. Mahalle sakinlerimiz evini, çocuğunu bana emanet ediyor. Bu da yılların verdiği bir güven ve karşılıklı iyi ilişkiden kaynaklanıyor'' dedi. Mahallesindeki en küçük yaştaki çocuktan en yaşlısına kadar her vatandaşı tanıdığını ifade eden Yıldız, ''Ben onlardan memnunum, herhalde onlar da benden memnun ki 6 dönemdir beni muhtarlığa layık görüyorlar. Beni en çok mutlu eden mahalle sakinleri ile diyaloğumuzun çok iyi olması. Sağlık durumum elverdiğince muhtarlığa devam edeceğim. Mahalle sakinlerimizin de isteği bu yönde. Uzun süre aynı mahallede muhtarlık yapmak büyük bir avantaj. Halk sana güveniyor, inanıyor, bu çok güzel bir şey. Mahallemiz sakinlerine bana 30 yıldır duydukları güven ve gösterdikleri teveccüden dolayı teşekkür ederim. En küçüğünden, en yaşlısına kadar tüm mahalle sakinlerim için canımı veririm'' diye konuştu. Muhtarın mahallesine hizmet için her şeyi yapması gerektiğini de kaydeden Kasım Yıldız, genç muhtarlara da şu taviyelerde bulundu: ''Toplumumuzda genel olarak muhtarlar hep yaşlı olur diye bir olgu var. Muhtarlık yaşla ilgili değildir. Şimdi 25 yaşında bile muhtar var. Önemli olan muhtarlığı, isteyerek severek yapmaktır. Muhtarlık gönül işi, hizmet işidir. Muhtarın yapmayacağı hiçbir şey yoktur, hizmet için koşuşturması gerekir. Muhtar her kapıyı açar, böyle bir sıfatı vardır. Her yerde rağbet görür. Muhtarlık ilk basamaktır. Herşey muhtarlıkta biter, çünkü nüfus vatandaşı tanımaz, kaymakamlık tanımaz, adliye tanımaz ama muhtar herkesi bire bir tanıyan, herkesin ne olduğunu bilen biridir'' Ataköy 1. Kısım Muhtarı Kasım Yıldız, ayrıca şu anda muhtar maaşlarının çok düşük olduğunu, bir çok muhtarın muhtarlık giderlerini kendi emekli maaşlarından karşıladıklarını belirterek, muhtar maaşlarında düzenlemeye gidilmesi gerektiğini de söyledi. (Yavuz ARPACIK) ENGELLİLER İÇİN “BİZ DE VARIZ” Bahçelievler’de bulunan Özel Median Tıp Merkezi, engelliler için, “Bizde Varız” çalışması başlatarak engelli vatandaşlara ücretsiz tedavi imkanı sunacak. Engelli vatandaşlara yönelik başlatılan, “Bizde Varız” projesinin açılışına Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu, AK Parti Bahçelievler İlçe Başkanı Dr. Hakan Bahadır, Kadın Kolları Başkanı Eser Kaysin, Sağlık İşletmecileri Derneği (SABİR) Başkanı Dr. Tekin Yılmaz ve Aile Hekimi Yegâne Özcan ve engelli vatandaşlar katıldı. Median Tıp Merkezi’nde engellilere seslenen Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu, “Bizde varız” demenin çok önemli olduğunu belirtti. Başkan Develioğlu, “Bir ailede engelli vatandaş varsa o aile için sorun oluşturmuştur. Fakat toplumdaki insanlar bu engelli vatandaşların dışarı çıkmalarına katkıda bulunurlarsa topluma girebilirler. Tıp Merkezimiz de engelli vatandaşlarımızın yanında olduğunu gösterdi” dedi. Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren Bahçelievler Belediyesi olarak çalışıyoruz diyen Başkan Develioğlu, “Engelli vatandaşların belediyeye ve çeşitli kurumlara rahat girip çıkabilmeleri için özel yerler yaptık. Hâlâ da eksiklerimiz var bunları da gidermeye çalışıyoruz” diye konuştu. 27 Kişisel olarak 1997 yılından bu yana uyuşturucu ile savaşan Polis Memuru İsa Altun, uyuşturucu madde zararlarına karşı okullarda madde bağımlılığıyla ilgili olarak sergiler açıyor. Yazdığı yazılar ve hazırladığı web sitesiyle gençleri ve aileleri uyarıyor. UYUŞTURUCU İLE MÜCADELEYE ADANMIŞ BİR HAYAT Aşırı dozda uyuşturucudan hayatını kaybeden Mehmet isimli bir gencin ölümünden önce kendisine söylediği “ne olur gençleri bu zehirden kurtarın” sözünü unutamayan Polis Memuru İsa Altun, çıkardığı ''Bir Kereden Çok Şey Olur'' isimli kitabı ile uyuşturucu ve madde bağımlılığı konusundaki deneyimlerini gençlere ve ailelere aktarıyor. Uyuşturuu ile mücadelede yaptığı başarılı çalışmalarından dolayı 1999 yılında 160 ülkede temsilciliği bulunan Uluslararası Genç Girişimciler Organizasyonu (JCI TOYP) tarafından ''İnsan Haklarına, Çocuklara ve Dünya Barışına Katkı'' ödülü alan, 2000 yılında da dönemin Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican tarafından ''Yılın Polisi'' seçilen İsa Altun, Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü bünyesinde Bakırköy Adliyesi'nde polislik görevine devam ediyor. Şu an narkotik şubede olmasa da uyuşturucu ve madde bağımlılığıyla ilgili çalışmalarına aralıksız olarak devam ettiğini kaydeden İsa Altun ile madde bağımlılığı konusunda yaptığı çalışmaları, madde bağımlılığının nedenlerini, bağımlılıktan kurtulma yollarını ve bu süreçte gençler ile ailelerin dikkat etmesi gerekenler konusunda konuştuk. Gerek uyuşturucu gerekse diğer madde alışkanlıklarının hepsinin özünde aile unsurunun olduğunu belirten Altun, dağınık ve parçalanmış aile ortamında yetişen gençlerde maddeye yönelimin fazla olduğunu kaydetti. Yapılan araştırmalara göre 16-25 yaş aralığındaki erkek çocukların madde bağımlılığına bulaştıklarının görüldüğünü ifade eden Altun, antisosyal kişilik, çevreden kopukluk, kendini ifade edememe, merak, özenti, arkadaş çevresi gibi birtakım nedenlerin madde bağımlılğının en önemli faktörleri olduğunu kaydetti. Madde bağımlısı olan bir insanın polise gitmeden AMATEM (Alkol - Madde Bağımlılığı Araştırma, Tedavi ve Eğitim Merkezi) veya AMATEM düzeyindeki diğer sağlık kuruluşlarına giderek bu yönde destekleyici tedavilerini yaptırabileceklerinin de altını çizen İsa Altun, madde bağımlısı insanların hiçbir şey için geç kalınmadığını bilmeleri gerektiğini ve her türlü tedaviden istifade edip tekrar hayata merhaba diyebiliceklerini söyledi. Öncelikle İsa Altun kimdir, kendinizden kısaca bahseder misiniz? 1965 doğumluyum. Evli ve 2 çocuk babasıyım. Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümü mezunuyum. 1992’de çok sevdiğim ve şeref duyduğum polislik mesleğine başladım. Sırasıyla Gaziantep, Kahramanmaraş, Antalya ve İstanbul olmak üzere yaklaşık 20 yıldır bu teşkilattayım. Bakırköy'e geçtiğimiz yıl Sarıyer'den atandım. Madde bağımlılığı ile mücadelenize ne zaman ve nasıl başladınız? Madde ile mücadelem 1994 yılına uzanıyor. O dönemde çok büyük saygı duyduğum İl Emniyet Müdürüm Hüseyin Çapkın ben Gaziantep'te asayiş ekiplerde çalışırken üstün çalışmalarımdan dolayı narkotik şubeye tayinimi yaptırmştı. Narkotik şubede çalışırken madde bağımlısı bir gencin benim sonum ölüm biliyorum. Ben ölüyorum ama benden sonrakilere bir şeyler yapabilelim anlamında bir vasiyeti olmuştu. Ben vicdanen bu vasiyetin yerine gelmesi için çeşitli çalışmalar yaptım ve yapıyorum. Gaziantep'te yerel gazetelerde madde bağımlılığı ile ilgili yazılar yazdım. Uyuşturucu ile mücadele konulu karikatür sergisi açtım. Daha sonra kitap yazma fikri oluştu. Kitabımı da geçtğimz yıl yayınladım. Belirttiğiniz çalışmalar neticesinde bazı ödüller de kazandınız. Bu ödüllerdende bahseder misiniz? 1999 yılında Uluslararası Genç Girişimciler Organizasyonu (JCI TOYP) tarafından ''İnsan Haklarına, Çocuklara ve Dünya Barışına Katkı'' ödülü aldım. 2000 yılında da dönemin Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican tarafından ''Yılın Polisi'' seçildim. Bunlar beni manevi yönden onore etti. Çünkü benim amacım aileleri bilinçlendirmek, eğitmek. Gençlerimiz, gençlik duygusu ile beraber merak duygusunun en üst noktada olduğu bir dönemdeler. O merak duygusunu bilgi ile donatabilirsek, gençlerimiz kötü alışkanlılara bulaşmaz. ''MADDE BAĞIMLILIĞININ TEMELİNDE AİLE UNSURU VAR'' Edindiğiniz tecrübelerden yola çıkarak bağımlılık nasıl başlar ve bu aşamadaki insanlara ve ailelerine neler tavsiye edersiniz? Gerek uyuşturucu olsun gerek diğer kötü alışkanlıklar ve madde bağımlılıkları olsun hepsinin temelinde aile unsuru vardır. Bugün uyuşturucu ile iç içe olan insanlara baktığımız zaman çoğunun ailesi ile beraber yaşadığı görülüyor. Ama dağınık, parçalanmış aileler. Antisosyal kişilik, çevreden kopukluk, kendini ifade edememe, merak, özenti, arkadaş çevresi gibi birtakım sebeplerden yola çıkıp maddeye bulaşan gençlerimiz var. Maddeye bulaşan gençlerde genelde yaş aralığı 16-25 ve çoğunluğu erkek çocuklarımız. Uyuşturucu konusunda ne durumdayız. Emniyetin bu konudaki çalışmaları neler? İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve 81 ilin emniyet müdürlüğü olmak üzere suç ve suçla mücadelede geçmiş yıllara oranla çok büyük mesafeler kaydedildi. Türkiye'de uyuşturucu konusu ne bizi korkutacak kadar büyük seviyede ne de önem verilmeyecek kadar küçük seviyede. Bugün İstanbul'da narkotik ekiplerimizin ve şubemizin de başarılı çalışmaları, okullardaki bilinçlendirme ve eğitim çalışmaları sonucu geçmiş yıllara oranla uyuşturucuya yönelme oranında büyük azalma var. Bu da gösteriyor ki, madde ile mücadele sadece polisle sağlanabilecek bir mücadele değildir. Öğretmenlere, eğitimcilere, okullara, aile birliklerine, medyaya ve bütün kurumlara görev düşüyor. Aynı zamanda şu anda Türkiye'de uyuşturucu ile mücadelede toplam 18 bakanlık aktif bir şekilde çalışmakta ve maddeyle mücadeleye destek vermektedir. Bu konuda uygulanan cezalar nelerdir? Kullanıcı ve satıcılara ne tür cezalar veriliyor? Uyuşturucu ve bağımlılık bir hastalıktır. Dolayısıyla suç kavramından önce kanunlarımız kişiyi mağdur olarak görüyor. Cezalandırmadan önce onu topluma kazandırmaya yönelik çalışmalar yapılıyor. Ama satıcılara Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri gereği suçun niteliğine göre ağır yaptırımlar sözkonusu. Uyuşturucu ile mücadelede en büyük etken eğitim, aile, sevgi. Bugün 5 yaşında bir çocuğa bile sorulduğunda uyuşturucunun kötü bir şey olduğunu ve zararlarını bilir. Ama bu konuda eğer yeterli eğitim verilmezse, bir kereden bir şey olmaz denilirse bu çocuklar sonu ve geri dönüşü olmayan yollara girebilir. Onun için cezadan çok eğitimin faydalı olacağına inanıyorum. Elbette ceza da lazım ama önleyici tedbirler sağlanırsa daha faydalı olur. ''AŞIRI DOZDA UYUŞTURUCUDAN HAYATINI KAYBEDEN MEHMET İSİMLİ GENCİN VASİYETİ ÜZERİNE KİTAP YAZDIM'' Madde ile mücadelenizde sizi en çok etkileyen unutamadığınız bir iki anektod paylaşır mısınız? Bu kitabın yazılmasına vesile olan Mehmet isimli gencin bende çok büyük etkisi oldu. Gaziantep'te 20'li yaşlarda yeni evli bir gençti. Sigara ile başlayan alkol ile devam eden süreçte diğer kimyasal ve doğal uyuşturucuları kullanmış ve finalde de eroin denen illetten dolayı vefat etti. Vefat etmeden önce “Benim sonum ölüm. Ama benden sonrakiler ölmesin, onlar için bir şeyler yapın” dedi. Bu beni çok etkiledi. Ve Mehmet'in vasiyeti üzerine ''Bir Kereden Çok Şey Olur'' isimli kitabı yazdım. Ben Gaziantep'te narkotikteyken madde bağımılığından kurtarmaya çalıştığımız 8 çocuğumuz vardı. 8 çocuğumuzun da son 5 yıl içerisinde vefat ettiğini öğrendim ve bu beni çok derinden yaraladı. 20'li yaşlarda hayatın altın çağında bir gencin uyuşturudan ölmesi kadar acı birşey olamaz. Allah kimseye bu acıları yaşatmasın. Ama en buruk acı Mehmet'in hikayesiydi. Beni uyuştucuyla mücadeleye teşvik eden, yazı yazmama sevk eden Mehmet'tir. Kitabınızda madde bağımısı gençlerin hikayeleri de yer alıyor. Ve çok çarpıcı örneklerle uyuşturucunun bir gence, bir insana her şeyi yaptırabileceği gözler önüne seriliyor. Peki bu illetten kurtulmak isteyen gençlerimiz, insanlarımız neler yapabilir. Onlar ve aileleri nasıl bir yol izleyebilir? Madde bağımlısı bir insan polise gitmeden herhangi bir sağlık kuruluşuna gidip bir arındırma terapisine gidebilir. AMATEM veya AMATEM düzeyindeki diğer sağlık kuruluşları bu yönde destekleyici tedavilerini yapmaktadırlar. Hiç bir şey için geç kalınmış değildir. Psikolojik veya her türlü tedaviden istifade edip tekrar hayata merhaba diyebilirler. Şu an narkotik şubede değilsiniz. Bu başarılı çalışmalarınıza narkotikte devam etmeniz gerekmez mi? Polis tanımından da anlaşıldığı üzere asayişi amme, şahıs tasarruf ve mesken mahsuniyetini koruma, vatandaşa yardım etme görevini yapar. Ben şu an çok sevdiğim ve saygı duyduğum Bakırköy İlçe Emniyet Müdürüm İzzet Kaptan'ın memuru olmaktan gurur duyuyorum. Bana manevi bakımdan çalışmalarımda destek oldu. Zaten müdürümün destekleri olmasa bu çalışmaları yapamazdım. Narkotikte de olsam Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde de olsam, çalışmalarıma devam ediyorum. Önemli olan insanlara hizmetlerimizi, çalışmalarımızı ulaştırabilmek, onlara ışık tutabilmek. Narkotik şubede olmasanızda çalışmalarınıza devam ettiğinizi söylediniz. Peki bundan sonraki dönemde neler yapacaksınız? Şubat ayı içinde “Ortam Sanal, Suç Gerçek” isimli kitabım çıkacak. Nisan ayında “Türk Polisini Tanıma Kılavuzu” isimli kitabım çıkacak. Ağustos ayında Türkiye'deki seçkin gazetecilerin 20 yıldır en çok okunan köşe yazılarını derledim. Bununla ilgili bir kitap çalışması düşünüyorum. Kasım ayında kadınlara yönelik şiddetin ele alınacağı “Kadın ve Şiddet” isimli kitap çalışmam olacak. Amacım bir iz bırakabilmek, çocuklarımıza anlamlı bir miras bırakabilmek. Son olarak gençlere, ailelere ve Bakırköylülere vereceğiniz mesajlar nelerdir? Geleceğimizin teminatı olan gençlerimiz, Cumhuriyet’in ve Atatürk devrimlerinin bekçileridir. Geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızın ruh ve beden sağlığı herşeyin önündedir. Biz çocuklarımıza öyle bir gelecek sağlamalıyız ki, öyle bir yaklaşım göstermeliyiz ki, kendileri maddeye bulşmadan bütün zorlukları aşabilme becerisi göstersinler. Bununda yolu özgüven, özsaygı, nitelikli bir aile eğitimi, aile içinde sevgi ve saygının egemen olmasıdır. Ayrıca spor, kültür, sanat gibi aktivitelerin fazlalaşması gençlerimizi sokaktan, kötü alışkanlıklardan çekecektir. (Yavuz ARPACIK) Polis Memuru İsa Altun’un madde bağımlılığı ile ilgili çıkarmış olduğu “Bir Kereden Çok Şey Olur” isimli kitabı temin etmek isteyenler [email protected] adresine mail atabilir 0507 973 91 66 numaralı telefonu arayabilirler. 28 Kitap kurtlarının, taş plak tutkunlarının, kartpostal ve eski dergi meraklılarının mutlaka uğraması gereken bir mekan ATAKÖY TAŞLIK SAHAF KAHVE Ataköy 7-8 Kısım'da açılan Taşlık Sahaf Kahve, edebiyat sevdalılarını bir araya getiriyor. ZÜLKANÝ SÝRMEN UNUTMADIK… 1993 yılında hunharca katledilen ustamız Uğur Mumcu’yu andık. 1993 sabahı evinden çıkan, arabasına yönelen Uğur Mumcu başına geleceklerini bilmiyordu. Arabasının kapısını açtığında vücudu paramparça olmuştu. Bu dünyada kalemi keskin olanların, ileriyi düşünenlerin, iyi insanların yeri yoktur. Cumhuriyet Gazetesi’nin gözlem köşesinden her gün aydınlara, halkına devamlı iyiliği, hoşgörüyü savunmayı, ülkesinin menfaati için yazdığı yazıları hiç unutmuyoruz. Uluslararası başarıları ise bugün ve dün televizyonlarımızda ve ulusal basınımızda gündeme geldi. Papa süikastının bütün gizliliklerini açıklayan Uğur Mumcu bugün aramızda yok. Niye? Günün birinde kaleme aldığı yazısında ‘ey halkım unutma bizi’ diye yazmıştı. Unutulmadı, unutmayacağız. Fikirleri beynimizde kazılı. Yine 24 Ocak’ta katledilen Gaffar Okan’ı da unutmadık unutmayacağız da. Türkiye’nin aydın, ileriye dönük düşüncelerini halkına özgürce aktaran yazarlarına ihtiyacı vardır. Dirsek taşı dirseğe konur, onu temel de kullanamazsınız mutlaka dirsekte olmalı. Bugüne baktığımızda halkın işsizlikle savaşı devam ediyor. Hergün günlerce kişi sokağa atılıyor. Ekonomi çıkmazda, bizi yönetenler ise pembe tablolar çiziyorlar. Fakat durum hiç de öyle değil. Küresel kriz dünyada etkisini gösterirken Türkiye’de işlerin hiç de iyi gitmediği yakın bir zaman da mutlaka patlak vereceği ekonomi profesörleri tarafından bize yansıtılıyor. Alım gücünün gittikçe azaldığı her türlü olumsuzlukların görüldüğü ortamda vatandaş kendi yağıyla kavrulmaya çalışıyor. Böyle mi olmalı? Ülkenin kurumları kişiye göre değil devletin kurumlarına göre yönetilmelidir. Kısa günün kârı, bize dokunmayan yılan bin yaşasın gibi avutmaca sözlerle özgürlük olmaz. Kişi düşündüğünü söyleyebilmeli ve yazabilmeli. Tüm Avrupa ülkelerine baktığımızda durum böyle… Yaklaşan yerel seçimlerle ilgili de birkaç söz söylemek istiyorum. Bu yerel seçim diğer yerel seçimlere benzemeyecek. Bunun altını da kırmızı kalemle çiziyorum. Ana Muhalefet Partisi Cumhuriyet Halk Partisi’nin yerel seçimlere geniş donanımlı ve bilgili kişilerden seçmesi tek dileğim. Tabi ki bu böyle gitmeyecek. Taşlar yerine oturacak vatandaşın yüzü gülecek. Yerel yönetimlerle birlikte İstanbul’un ve bazı ilçelerinin çehresi değişecek, kendi hak ettiği yere geleceğini düşünüyorum. Her şey gönlünüzce olsun… Ataköy 7-8 Kısım Gazi Sitesi L-2 Blok C-26 No’lu adreste sıcak bir ortamda misafirlerini ağırlayan Taşlık Sahaf Kahve, roman, hikaye, şiir, anı kitaplarından Varlık, Hayat gibi dergilerin geçiş sayılarına, taş plaklardan kartpostallara kadar yüzlerce seçeneği misafirlerine sunuyor. Taşlık Sahaf Kahve'de ayrıca her salı temalı buluşmalarda bir araya geliniyor, taş plaktan müzikler dinleniyor ve çaykahve eşliğinde edebiyat sohbetleri yapılıyor. Yıllar boyunca okuduğu ve evdeki kütüphanesinde biriktirdiği kitapları, plakları, kartpostalları ve dergileri hiçbir kar amacı gütmeden insanların beğenisine sunmak ve eski yıllara özlem duyan insanlarla bir araya gelerek kültürel ve sanatsal söyleşiler, toplantılar yapmak amacıyla Taşlık Sahaf Kahve'yi açtıklarını belirten Özkan Karayel tüm Ataköy, Bakırköy ve İstanbullu edebiyat severleri Taşlık Sahaf Kahve'ye beklediklerini söyledi. Taşlık Sahaf Kahve'de yerli ve yabancı roman, hikaye, şiir, anı ve gezi kitapları gibi bir çok türde binlerce kitap olduğunu ifade eden Karayel, ''Uzun yıllardır okuduğum kitapları, taş plakları, dergileri, kartpostalları evimdeki kütüphanemde biriktiriyordum. Bu değerli eserlerden meraklılarınında faydalanması gerektiğini düşünerek, Taşlık Sahaf Kahve'yi eşimle birlikte açtık. Böyle bir mekan uzun yıllardır istediğim, hayalini kurduğum bir projeydi. Bu hayalimi gerçekleştirdiğim için çok mutluyum'' dedi. Taşlık Sahaf Kahve'ye gelen misafirlerini sıcak bir ortamda karşıladıklarını belirten Karayel, “Burada ticari hiçbir beklentimiz yok. Biz mekanımıza ne kadar çok insan gelirse o kadar mutlu oluyoruz. İnsanlarla bir kitap, bir yazar, bir plak veya kartpostal hakkında konuşmak, bilgi alışverişinde bulunmak bize büyük mutluluk veriyor. Ayrıca çocuk kitaplarımızda var. Ara sıra çocuklar da gelip, burada kitap okuyor. O minik evlatlarımızın kitap okuduğunu görmek, bir şeyler öğrenmesi inanın bizim en mutlu dakikalarımız oluyor'' diye konuştu. Özellikle teknolojinin ve internetin hayatımıza girmesi ile birlikte kitap okuma alışkanlığımızı da kaybettiğimizi vurgulayan Özkan Karayel, Taşlık Sahaf Kahve'de her salı akşamı bir konu veya bir yazar belirlenerek, edebiyat sevdalıları ile paylaşımlar yaptıklarını da belirtti. Ataköylülerden bekledikleri kadar ilgi göremediklerini ve buna hem şaşırdıklarını hem de üzüldüklerini kaydeden Özkan Karayel, ''Ataköylüler’in kitaba, edebiyata daha ilgili olmalarını beklerdim. Şu ana kadar çok fazla ilgi gösterilmedi. Burada hemen yanı başlarında böyle bir imkan var. Dışarıda arayıpta bulamayacakları eserleri burada bulma imkanları var. Gelsinler kitap okusunlar, taş plaktan müzik dinlesinler, eski dergileri okusunlar. Böyle bir fırsatı kaçırmasınlar'' dedi. İstanbul'da eşi benzeri olmayan Taşlık Sahaf Kahve'nin hafta içi 14:00-21:00 saatleri arasında açık olduğunu kaydeden Özkan Karayel, Taşlık Sahaf Kahve'nin sunduğu kültürel ve sanatsal hizmetler ile ilgili bilgi almak isteyenlerin 0212 560 99 19 No’lu telefonu arayarak kendilerine ulaşabileceklerini söyledi. (Arzu BERATOĞLU) Bakırköy'de 1 yılda 729'u bandrolsüz kitap olmak üzere 29961 adet korsan yayın ele geçirildi. BAKIRKÖY İLÇE EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN KORSANA AĞIR DARBE Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Büro Amirliği'nin korsan yayınla mücadele çalışmaları neticesinde 20112012 Ocak ayı itibariyle 29961 adet korsan ürün ele geçirilirken 16 işyeri ve 39 şahıs hakkında yasal işlem başlatıldı. Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Büro Amirliği'nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi. ''Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Büro Amirliği'nce korsan yayınlarla mücadele çalışmaları neticesinde 2011-2012 ocak itibariyle, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na muhalefet etmek suçu kapsamında alınan arama kararlarına istinaden, ilçemizde faaliyet gösteren DVD Film satışı yapan iş yerleri, semt pazarları, metrobüs üst geçitleri, metro istasyonları civarlarında, çeşitli tarihlerde yapılan çalışmalarda 16 iş yeri olmak üzere 39 şahıs, 729'u bandrolsüz kitap olmak üzere 29961 adet bandrolsüz DVD film, Blue-Ray Disk ve Bilgisayar Oyun CD/DVD'si ile birlikte ele geçirilmiş olup, yakalanan şahıslar Adli Makamlara sevk edilmişlerdir.'' Bakırköy İlçe Emniyet Müdür Yarımcısı Halit Akkaya ve Güvenlik Büro Amiri Faruk Oruç'ta korsan yayınlarla mücadelede çok başarılı çalışmalar gerçekleştirdiklerini ve Bakırköy'de korsan yayına asla geçit vermeyeceklerini söyledi. 29 T A R L A D A N G E Ç M E K İ S T E M E Y E N T A K S İ L E R E C E Z A YA Z I L I R M I ? KÖPRÜ TOPRAK YOL Yenibosna Metro İstasyonu’nun önün den geçip Ayamama Deresi kenarından sağa dönüp; Airport AVM ve Kültür Üniversitesi’ne gidiliyor. Aynı yoldan köprüyü geçerek AyamaAyamama Deresi’nin karşısına geçiliyor. Ayamama Deresi kenarına yapılan gümrüksüz otopark çalışmaları sırasında burada bir toprak yol oluşmuş. Bu yolla EGS Blokları’na ve havaalanına gidilebiliyor. Tarladan geçen bu yolu bilen araç sahipleri bu yolu kullanıyor. Özellikle yağışlı havalarda taksiciler bu yoldan geçmek istemiyorlar. Bazı yolcular imar planlarında bulun - mayan bu yolu kullanmak istemeyen taksicileri şikayet ediyor. Büyükşehir Zabıtası da taksicileri bulup Kabahatlar Kanunu’na göre 82 TL ceza yazıyor. ZABITA BU CEZAYI YAZABİLİR Mİ? Yazamaz. Çünkü taksici resmen yol olmayan yerden gitmek zorunda değildir. Konuyu görüştüğümüz Büyükşehir Belediyesi Zabıta Müdür Yardımcısı Rıfat Yel “Biz beyaz masaya gelen şikayetleri değerlendiriyoruz. Ceza uygulanan taksici oranın yol olmadığını söylese ceza uygulanmaz. Şoför arkadaşlar bu durumu yazıyla bildirecekler gereken ne ise yapacağız” dedi. BAKIRKÖY İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ’NE HASAN YILDIZ GETİRİLDİ AYAMAMA DERESİ Airport AVM / Kültür Üniversitesi KAÇAK BASIN KARTI KULLANANLARA KÖTÜ HABER Sarı basın kartları değişiyor... Yeni basın kartları ile birlikte eskiler çöpe gidecek. Dolayısıyla... Türkiye'de şu anda 13 bin kişi sarı basın kartı sahibi görünüyor. Bu basın kartlarının yarıya yakını iade edilmediği için kaçak hükmünde. Yeni basın kartlarının basılması ile birlikte eski basın kartları geçerliliğini yitirecek. Dolayısıyla gerçek basın kartı sahibi kişi sayısı 8 bin 500'e kadar inecek. ARAÇ PLAKALARI DA DEĞİŞİYOR Basın kartları ile birlikte araç basın plakaları da yenilecek. Bu kez araç basın plakalarında da köklü bir değişime gidilecek. Yeni araç basın plakaları fotoğraflı olacak. (İnternetten alıntıdır.) “GÖRÜLMEMİŞ UYGULAMA BURASI ESİR KAMPI MI” BAŞLIKLI HABERİMİZE Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan’ın Edirne Milli Eğitim Müdürlüğü’ne atanması ile boşalan Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne Hasan Yıldız getirildi. Hasan Yıldız’a görevinde başarılar dileriz. HASAN YILDIZ KİMDİR? 01.09.1954’te doğdu, öğretmenlik mesleğine 05.12.1977 başladı. Çeşitli okullarda yöneticilik ve öğretmenlik görevini yaptıktan sonra İstanbul ili Sarıyer İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde Şube Müdürü olarak görev yaptı. İstanbul ili Maltepe İlçe Milli Eğitim Müdürü, Sultanbeyli İlçe Milli Eğitim Müdürü, Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü, Kars İli Digor İlçe Milli Eğitim Müdürü, İstanbul İli Adalar İlçe Milli Eğitim Müdürü, İstanbul Milli Eğitim Müdür Yardımcısı ve Gaziosmanpaşa İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevlerinde bulundu. İstanbul Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı’nı yürütmek üzere görevlendirildi. Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü iken, İstanbul İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı olarak atandı ve 29.11.2005 tarihinde İstanbul Milli Eğitim Müdür Yardımcısı olarak göreve başladı. 06.01.2010 tarihinde Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü iken, 01.02.2010 tarihinde İstanbul İl Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı görevini yürütmek üzere görevlendirildi. Bakanlıkça Müdür Yardımcılığı görevi uzatılmayarak 05.01.2012 tarihinde asli kadrosu olan Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne getirildi. Hasan Yıldız evli ve iki çocuk babasıdır. “Ataköy 9-10 Kısım’da bulunan A-4 Blok yönetimi; binalarının etrafını tellerle çevirip çitlerinin üzerine esir kampları, fabrikaların, askeri bölgelerin, havaalanlarının, sınır bölgelerinin çevresinde kullanılan düzlemsel jiletli tel kaplayarak tehlikeli bir uygulamaya imza attı. Çocukların kafa, büyüklerin bel hİzasına gelen JİLETLİ TELLER büyük tehlike yaratıyor. Binanın hemen yanında bulunan Atatürk İlköğretim Okulu öğrencilerİnin kullandığı bu güzergahta yapılan uygulama büyük tehlike oluşturuyor. Büyük sorunlar yaşanmadan ilgililerin müdahale ederek bu jiletli tellerin kaldırmalarını sağlaması gerekiyor.” Haberimiz üzerine Bakırköy Kaymakamı Yakup Vatan soruşturma başlattı. Yakup Vatan imzasıyla Bakırköy Belediyesi ve Bakrköy İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne gerekenin yapılması için yazı gönderildi. Haberi okuyan çok sayıda semt sakini gazetemizi arayarak “Böyle bir uygulamayı yapanlar utanrmıyor mu? Gizleyecek bir şeyleri mi var. Bu jiletli teller derhal kaldırılmalıdır” diyorlar. 30 02 OCAK 2012 PAZARTESİ Ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından açıldı. İlknur Meral ve gelmeyen üyelerin izinli sayılmalarına oybirliği ile karar verildi. Gündem okunu, Kadın Sorunları Komisyonu'nun Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu olarak değiştirilmesine dair CHP tarafından verilen önergenin gündeme alınmasının oybirliği ile kabulüne karar verildi. Eklenmiş şekliyle gündemin oybirliği ile kabulüne karar verildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde, 1Denetim Komisyonu üye seçimi için adaylar belirlendi. 25 meclis üyesi gizli oy kullandı. Yapılan gizli oylamada Ali Kenan Kır, Bahar Sunman, Semih Cemali, Uğur Beceren ve Ali Erten'in seçilmelerine karar verildi. 2-Yazı İşleri Müdürlüğü'nün 2012 evlenme ücret tarifesinde evlenme cüzdan bedeli sehven dahil olarak yazıldığından evlenme cüzdan bedeli hariç olarak düzeltilmesine dair başkanlık teklifinin 3 ret Mehmet Emin Ertekin, Ayhan Can, Ramazan Baş oya kaşın oyçokluğuyla kabulüne, 3- Yazı İşleri Müdürlüğü'nün 2012 mali yılı sonuna kadar yapılacak her türlü iç ve dış temas gezisine katılacak olan katılımcıların belirlenmesi, görevlendirilmesi ile, ilgili kurumlarla yazışmalar yapması için başkanlık makamına yetki verilmesine dair başkanlık teklifinin 1 ret Ramazan Baş oya karşın oyçokluğuyla kabulüne karar verilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından 04 Ocak 2012 Çarşamba günü saat 16:00'da toplanmk üzere kapatıldı. 04 OCAK 2012 ÇARŞAMBA Ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim, Meclis 2. Başkan Vekili Cavit Ganiç tarafından açıldı. İlknur Meral, Bahar Sunman, Ferzan Özer, Ramazan Baş ve gelmeyen üyelern izinli sayılmalarına oybirliği ile karar verildi. Geçen birleşime ait zabıt özeti okundu, oybirliği ile kabul edildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde, 1- İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü'nün 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 49. maddesi 3. fıkrası gereğince OCAK 2012 BELEDÝYE MECLÝSÝ’NDE NELER GÖRÜÞÜLDÜ? tam zamanlı olarak çalıştırılan ve 2012 yılı içinde de çalıştırılmasına dair başkanlık teklifinin oybirliği ile kabulüne, 2- Sağlık İşleri Müdürlüğü'nün, Sakızağacı Mahallesi Kenedy Caddesi'nde no 200 adresinde bulunan ve daha önce Kızılay Tıp Merkezi olarak hizmet veren binamızda ayakta 2. basamak tanı ve tedavi hizmetleri verilmek üzere Bakırköy Belediyesi Tıp Merkezi kurulmasına dair başkanlık teklifinin oybirliği ile kabulüne, 3- İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü'nün, Belediye ve Bağlı Kuruluşları ile Mahalli İdare Birlikleri Norm Kadro İlke ve Standartlarına Dair Yönetmelik gereği çeşitli nedenlerle boşalarak norm fazlası olan 6 adet işçi kadrolarının iptaline dair başkanlık teklifinin oybirliği ile kabulüne, 4- Temizlik İşleri Müdürlüğü'nün, çalışma yönetmeliğine dair dosyanın Hukuk Komisyonu'na havalesinin oybirliği ile kabulüne, 5- Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü'nün görev ve çalışma yönetmeliğine ek yeni görev alanı ilaveine dair dosyanın Hukuk Komisyonu'na havalesinin oybirliği ile kabulüne, 6- İmar ve Şehircilik Müdürlüğü'nün Şenlikköy Mahallesi 285 ada 9-10 parsele ait plan tadilatı teklifine dair dosyanın İmar ve Şehircilik Komisyonu'na havalesinin oybirliği ile kabulüne, 7- Kadın Sorunları Komisyonu'nun, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu olarak değiştirilmesine dair önergenin Kadın Sorunları Komisyonu'na havaleinin oybirliği ile kabulüne karar verilerek birleşim, Meclis 2. Başkan Vekili Cavit Ganiç tarafından 06 Ocak 2012 Cuma günü saat 16:00'da toplanmak üzere kapatıldı. 06 OCAK 2012 CUMA Ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından açıldı. Gelmeyen üyelerin izinli sayılmalarına oybirliği ile karar verildi. Geçen birleşime ait zabıt özeti okundu, oybirliği ile kabul edildi. AK Parti, belediye mülkiyetindeki taşınmazın işgal durumu, Bakırköy Yeraltı Çarşısı ve belediye mülkiyetindeki taşınmazlar hakkında 3 adet sözlü soru önergesi verdi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde, Fen İşleri Müdürlüğü'nün ilçemiz yol yapım ve onarım işinin 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 67. maddesi gereğince 2012 ve 2013 yılları arasında olmak üzere 2 yıl süreyle ihaleye konması hususunda yetki verilmesine dair başkanlık teklifinin 4 çekimser oya karşı oyçokluğu ile kabulüne, Hukuk İşleri Müdürlüğü'nün 05.11.2009 tarih ve 71 nolu belediye meclis kararı ile Cumhuriyetçi Eğitim ve Kültür Merkezi Vakfı'na 25 yıllığına tahsis edilmesine dair kararın iptali hakkındaki başkanlık teklifinin 4 çekimser oya karşı oyçokluğuyla kabulüne, Hukuk İşleri Müdürlüğü'nün Cennet Mahallei 54 pafta 949 ada 110 parsel sayılı yerde bulunan taşınmazın 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15 H ve 18 E maddesine istinaden 25 yıl süreyle kiraya verilmesine dair başkanlık teklifinin oybirliği ile kabulüne, İmar ve Şehircilik Müdürlüğü'nün Yeşilköy Mahallesi 795 ada 26 parsele ait imar durumu hakkındaki dosyanın İmar Komisyonu'na havalesinin oybirliği ile kabulüne, Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü'nün 2012 yılı tarifesinde değişiklik yapılmasına dair Tarife Komisyonu'nun raporunun düzeltilmiş şekliyle 4 çekimser oya karşı oyçokluğuyla kabulüne, Zabıta Müdürlüğü'nün aylık maktu fazla çalışma ücretlerine dair Bütçe Plan Komisyonu raporunun oybirliği ile kabulüne, Özel Kalem Müdürlüğü çalışma yönetmeliğinden Hukuk Komisyonu ve Bütçe Plan Komisyonu ortak raporunun 4 ret oya karşı oyçokluğuyla kabulüne karar verilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından 06 Şubat 2012 Pazartesi günü saat 16:00'da toplanmak üzere kapatıldı. Meclis oturumlarýnýn tamamýný gazetemizin www.atakoygazete.com.tr sitesini ziyaret ederek okuyabilir ve sesli olarak dinleyebilirsiniz. CHP’liler yarım kalan ve yeniden ihale edilen işleri Başkan Topbaş’a sordu: ”İHALELERE SONRADAN HERHANGİ BİR ARTIŞ YAPILMIŞ MIDIR?” MIDIR İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) 2012 yılı ocak ayı toplantılarında CHP İBB Meclis Üyeleri Dr. Hakkı Sağlam ve Serdar Bayraktar’ın hazırladıkları ve oy birliği ile başkanlık makamına havale edilen yazılı soru önergelerinde; Kadıköy’de İSKİ tarafından ıslahına başlanan ve çalışmaları yarım kalan “Seyit Ahmet Deresi” ve Beyoğlu Kasımpaşa’da ihalesi bir kez daha yenilenen “Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Divanhane Binası restorasyonu” ihalesi konularını İBB Meclis gündemine getirerek aşağıdaki soruları İBB Başkanı Kadir Topbaş tarafından yazılı cevaplamasını istediler. Kadıköy “Seyit Ahmet Deresi” ıslahı neden yarım kaldı? Anılan ihalede sonradan herhangi bir artış yapılmış mıdır? “Kadıköy’de bulunan ve İSKİ tarafından ıslahına başlanan “Seyit Ahmet Deresi” halen tamamlanmadığı bilinmektedir. Bu kapsamda; 1.İş hangi tarihte ihale çıkarılmıştır? Muhammen bedel ve ihale tutarı nedir? 2.Anılan dere ıslahına hangi tarihte başlanılmıştır? Hangi tarihte bitirilecektir? 3.Islah edilecek dere güzergâhının başlangıç ve bitiş noktası nedir? 4.Toplam imalat miktarı ve tutarı ne kadardır? En son hak ediş tarihi ve tutarı ne kadardır? Kontrolü kim tarafından yapılmıştır? (en son hak ediş raporunun eklenmesi) 5.Anılan ihalede sonradan herhangi bir artış yapılmış mıdır? Yapılmış ise hangi iş kalemlerinde yapılmıştır? Tutarı ne kadardır? 6.Bu iş ile ilgili bugüne kadar intikal eden herhangi bir şikâyet var mıdır? Varsa nedir? İdari ve adli sonuçları nedir? 7.Bu iş ile ilgili yargıya intikal eden herhangi bir suç duyurusu veya dava var mıdır? Varsa her dereceden karar sonuçları nedir? Kararların mercii, tarih esas ve karar sayısı nedir? (karar örneklerinin eklenmesi) 8.Yapılan imalat iş planı ile ne kadar uyumludur? Gecikme varsa gerekçeleri nedir? Divanhane Binası restorasyonu ihalesi neden ikinci kez yenilendi? İhaleye kaç kişi girmiş ve teklif vermiştir? “Beyoğlu Kasımpaşa’da bulunan “Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Divanhane Binası restorasyonu” ihalesinin yenilendiği ve iş mahallinin teslim edildiği asılan tabeladan anlaşılmaktadır. Bu kapsamda; 1.İlk yapılan ihalenin muhammen bedeli ve ihale bedeli ne kadardır? İşyeri teslimi ne zaman yapılmıştır, işe başlama ve bitiş tarihleri nedir? 2.İhalenin yenilenme gerekçesi nedir? 3.İlk ihalede idarenin herhangi bir kusuru var mıdır? Varsa kusuru bulunanlar hakkında yapılan idari işlem var mıdır? Varsa sonuçları nedir? 4.Şu anda başlanan (2.İhale) muhammen bedeli ve ihale bedeli ne kadardır? 5.İhaleye kaç kişi girmiş ve teklif vermiştir? İlk 3 teklif ne kadardır? 6.Yer teslimi, işe başlama ve bitiş tarihi nedir? 31 SEMT PAZARLARININ MARKALARINDAN YEŞİLKÖY ÇARŞAMBA PAZARI YENİLENDİ Bakırköy Belediyesi ve İstanbul Pazarcılar Odası tarafından yenilenen Yeşilköy Çarşamba Pazarı açıldı. Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, İstanbul Pazarcılar Odası Başkanı Mesut Şengül ve milletvekilleri Mevlüt Aslanoğlu ile Sebahat Akkiraz’ın da katıldığı törenle açılan Yeşilköy Çarşamba Pazarı A’dan Z’ye yenilendi. 18 bin metrekare alan üzerine kurulu Yeşilköy Çarşamba Pazarı’nın altyapısı tamamen değiştirilirken üstü de çelik kon- strüksiyon ile kapatıldı. Yeşilköy Çarşamba Pazarı’nda ayrıca kafeterya, tuvalet, zabıta hizmet noktası da bulunuyor. BAKIRKÖY BELEDİYE BAŞKANI ATEŞ ÜNAL ERZEN, “PAZARCILARIN BAĞIRMAMASI SAÇMALIK” İstanbul’da bulunan 358 semt pazarından sadece 14’ünün alanda olduğunu ve bunların da 5 tanesinin Bakırköy’de bulunduğunu bildiren Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, “Bakırköy’de bulunan 7 semt pazarımızdan 5’ini bağıran pazarcıları görürsünüz. Yeni hal kanunuyla ürünlerin üzerine kimlik kartı uygulamasını ise doğru buluyorum” dedi. PAZARCILAR ODASI BAŞKANI MESUT ŞENGÜL, “YASANIN DEĞİŞMESİ İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ” Yeşilköy Çarşamba Pazarı’nın İstanbul’un en modern pazarı olduğunu bildirerek sözlerine daha sokaktan kurtardık. Hepsi trafiği etkilemeyecek alanlara alındı. Bakırköy, pazarlarıyla Avrupa Birliği’ne girmiştir. Bu bağlamda 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren Avrupa Birliği normlarına uyalım diye çıkartılan Yeni Hal Yasasıyla beraber pazarcıların bağırmasının engellenmesini tamamen saçmalık olarak buluyorum. Pazarlarda pazarcıların vatandaşları rahatsız etmeden bağırmaları bir ritüeldir. Yurttaşlarımız belirli bir samimiyeti bulduğu için pazarlara geliyor ki AB ülkeleinden İspanya’ya Portekiz’e gidin pazarlarda başlayan Mesut Şengül ise, “Sıcaktan ve soğuktan etkilenmeyen sandviç panelle pazarın üzeri kapatıldı. Ayrıca sosyal donatılar da var. Pazarlara hizmet bugün Bakırköy Belediyesi’nin yaptığı gibi olur. Yoksa pazarcıların bağırmasını engelleyerek hizmet edilemez. Biz kesinlikle bu uygulamaya karşı çıkıyoruz. Ve bu yasanın engellenmesi için elimizden geleni yapacağız. Her pazarcı esnafımız tepki olarak 50 TL’yi vererek bağırmaya devam edecek” şeklinde konuştu. ÇÖP KONTEYNERINDA KOY KALDIR DÖNEMİ BAŞLADI Güngören Belediyesi örnek bir projeyi daha hayata geçirdi. Vatandaşların evlerinden düzensiz çöp çıkartıp çevre kirliliğine yol açmasının önüne geçmek için belediye ekipleri, pilot bölgelerde çöp konteynerlarında koy kaldır dönemini başlattı. Türkiye’deki bütün belediyelerde olduğu gibi Güngören’de de vakitsiz çöp çıkartılması hem insan sağlığını hem de çevre kirliğini tehdit eder duruma geldi. Avrupa Kültür Başkentliği’ni başarıyla yürütmüş bir şehri geleceğe taşıma noktasında önemli adımlar atan Güngören Belediyesi, bu sorunu örnek bir projeyle ortadan kaldırdı. Ana arterlerdeki sabit çöp konteynerlarını kaldıran Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri, plastik konteynerlarla koy kaldır dönemini başlattı. İlk etapta cadde üzerindeki vatandaşları ve esnafı broşürler ve anons araçlarıyla bilgilendiren ve uyarılarda bulunan ekipler, ertesi gün uygu- lamaya geçti. Güngören’in önemli caddeleri olan İnönü, Posta, Bağlar ve Ahmet Kutsi Tecer caddelerinde 17:00 ile gece 02:00’a kadar çöp çıkarma saatleri olarak belirlendi. Vatandaş ve esnaf çöplerini belirlenen saatlerde çıkartıyor ve gece yarısı ekipler gelip çöplerde birlikte konteynerları da kaldırıyor. 30’un üzerinde çöp konteynerını pilot uygulama için kullanmaya başladıklarını dile getiren Güngören Belediye Başkanı Ş. Yücel Karaman, “Metal konteynerların yerine taşınabilir ve hafif olması nedeniyle plastik konteynerları caddelere yerleştiriyoruz. Uygulamamız şuan için başarılı. Vatandaşlarımızın bilinçlenmesi için ne gerekiyorsa yapacağız. Almanya’da 2 haftada bir toplanır çöpler, Bunun bir haftasında evsel ikinci haftasında ise geri dönüşümlü atıklar toplanıyor. Biz de ise her gün çöp toplanıyor. Ülke ekonomisini ve vatandaşımızın parasını daha iyi yerlerde değerlendirip yatırıma kaydırabiliriz ama çöp harcamaları nedeniyle bunu başarmakta zorlanıyoruz. Vatandaşlarımızı çöp çıkarma konusunda bilinçli davranmaya yönlendirebilirsek daha temiz sokaklar ve daha bilinçli bir toplum oluşturmuş olacağız. Uygulamaya destek olan herkese teşekkür ediyorum” dedi. TEKNOLOJÝ DÜNYA SI GÖKHAN ATAMER [email protected] 2016’DA ÜÇ MİLYAR INTERNET KULLANICISI OLACAK Google tarafından, Boston Consulting Group'a (BCG) yaptırılan araştırmaya göre, bu artışın büyük bölümü mobil aygıtlar ve cep telefonlarının daha yaygın kullanımından gelecek. Tahminler, bu sektörün 2,3 trilyon dolarlık hacminin 4,2 trilyona çıkacağı yönünde. Yapılan araştırma, gelecek dört yıl içinde, dünya nüfusunun yarısının, yaklaşık üç milyar kişinin internet kullanacağını öngörüyor. Eldeki veriler, her yıl yaklaşık 200 milyon kişinin ilk kez internet kullanmaya başladığını gösteriyor. Ancak internet sektörü uzmanları, geleneksel kablolu ağlar ve masaüstü bilgisayarlarla internete bağlanmanın geçmişte kalacağını vurguluyor. Akıllı telefonların fiyatlarındaki düşüş dikkate alındığında, 2016 yılında tüm internet kullanıcılarının yüzde 80'inin internete cep telefonlarını kullanarak bağlanacağı belirtiliyor. Bu rakamlar etkileyici görünse de, küresel ekonomiyle kıyaslandığında hâlâ küçük bir oran. 2010 yılında, G20 ülkelerinde internet ekonomisinin 2,3 trilyon dolar değerindeydi. Bu rakam İtalya ve Brezilya gibi ülkelerin ekonomilerinden büyük olsa da G20 ülkelerinin toplam ekonomisinin sadece yüzde 4,1'ine denk geliyor. Araştırmayı yapan BCG, raporunda, 'yeni internet' diye tanımladığı bir sürece girildiğini belirtiyor. Raporda şu başlıklar öne çıkıyor: * Internet kullanımı artık bir lüks olmaktan çıkacak. * Internet kullanıcılarının yüzde 80'i gelişmekte olan ekonomilerde yaşıyor olacak. Tahminler, gelecek dört yıl içinde Çin'de 800 milyon kişinin internet kullanıyor olacağı yönünde. Bu rakam, Amerika Birleşik Devletleri, Hindistan, Fransa, Almanya ve İngiltere'deki toplam internet kullanıcısı sayısından daha büyük. * Kullanıcıların yüzde 80'i internete cep telefonlarından bağlanacak. * Internet daha 'sosyal bir ortam' haline dönüşecek. Özellikle ticarette müşteriler ve şirketler arasındaki sanal iletişim, etkileşim ve sosyal paylaşım artacak. Internet kullanımındaki bu artış eğilimine, bir başka temel değişim daha eşlik edecek. Uzmanlar, 2015 yılında, otomobillerden, evlerdeki ısıtıcılara kadar yaklaşık bir trilyon cihazın internete bağlı hale geleceğini tahmin ediyor. Araştırma kuruluşu BCG, şirketlerin ve işyerlerinin dijital değişime uyum sağlaması gerektiğini vurguluyor. FACEBOOK’TA ZAMAN TÜNELİ’NE GEÇMEK ARTIK ZORUNLU Bir Facebook sözcüsü 25 Ocak günü yaptığı açıklamada Zaman Tüneli'ne (Timeline) geçişin artık kullanıcılar açısından zorunlu hale geldiğini duyurdu. Açıklamada kullanıcıları bilgilendirmeden herhangi bir değişikliğin yapılmayacağı vurgulandı. Kullanıcıların kendi profiline girip uygulamayı başlattıktan sonra yedi günlük bir süre içinde profillerinde gerekli değişiklikleri yapmalarının da mümkün olduğu ifade edildi. Profil sayfasının yerini ATAKÖY alan Zaman Tüneli'nde kullanıcıların tüm paylaşımları geriye doğru kronolojik bir biçimde sergileniyor. Böylece paylaşılan tüm bilgiler bir hayat hikayesi şeklinde tek bir sayfada toplanıyor. Bazı kullanıcılar bir zamanlar Facebook üzerinden paylaştıkları ve artık unutmak istedikleri fotoğrafların yeni uygulama ile tekrar karşılarına çıkmasından rahatsız. Hamburg eyaleti veri koruma görevlisi Johannes Caspar yedi günlük sürenin çok kısa olduğunu savunarak kullanıcılara en az dört haftalık bir süre tanınması gerektiğini vurguluyor. Caspar, “Eğer Zaman Tüneli'ne geçip geçmeme konusunda bir seçim yapma imkânı kalmayacak olursa, verilerin internette ifşa edilmesi konusunda sosyal baskı daha da yükselecektir” uyarısında da bulunuyor. Schleswig-Holstein eyaleti veri koruma görevlisi Thilo Weichert ise “Facebook’un tutumu aşırı derecede küstah” diye konuştu. Weichert, düzenlemenin bugüne kadar verilen güvencelere aykırı olduğunu da sözlerine ekledi. ÇİP ÜRETİMİNDE YENİ DÖNEM Silikona ciddi bir alternatif olarak gösterilen molibdenit maddesinden üretilen ilk mikroçipler test aşamasına geldi. Uzmanlar bir tür metal olan molibdenitin mikroçiplerin çok daha az enerjiyle çalışmasını ve daha ince olmasını sağlayacağını söylüyor. MoS2 olarak adlandırılan molibdenit, koyu renkli doğal bir mineral ve alaşımları güçlendirmekte sıkça kullanılıyor. İsviçre merkezli ekip ise molibdenitten ilk kez mikroçip üretmeyi başardı. Uzmanlar bu maddenin halihazırda elektronik cihazlar için başlıca bileşen olan silikona göre daha ince tabakalar üretmekte kullanılabileceğini söylüyor. Bu da molibdenit ile daha küçük, daha esnek çipler geliştirilmesinin önünü açıyor. Dahası iletken olan ancak fazla genleşmeyen bu madde, çiplerin çok daha az enerji tüketmesini sağlayacak. Lozan'daki Nano-ölçekli Elektronik Sistem ve Yapılar Laboratuvarı'nın (LANES) yöneticisi Prof. Andras Kis, araştırma sonuçlarını Amerikan Kimya Derneği'ne bağlı ACS Nano Journal'de yayınladı. BBC'nin sorularını yanıtlayan Kis, silikona alternatif arayışında bu maddeyi özellikle çok kolay ve bol bulunduğu için seçtiklerini kaydetti ve dünyada bu maddeden yaklaşık 19 milyon metreküp olduğunu iletti. Molibden metalinin bir türü olan molibdenit, halihazırda motor yağlarında ve plastik maddelerin güçlendirilmesinde kullanılıyor. Profesör Kis'in ekibi elde ettikleri çok ince bir mikroçipe altı transistörü seri bağlayarak bazı basit mantık işlemleri yapmakta kullandı. Bu çok basit bir devre olsa da, Profesör Kis daha karmaşık tasarımlarla, silikonla üretilenlerden çok daha ince mikroçipler geliştirilebileceğini söylüyor. Kis, "Silikonun sorunu hayli reaktif olduğu için çok fazla inceltilememesi" diyor. Silikonda yüzeyin kolayca oksitlendiğini, bunun da tabaka çok inceltildiğinde, elektrik akımını aktarım niteliğini bozmaya başladığını kaydediyor. Bu nedenle silikon en fazla iki nanometre kalınlığına indirilebiliyor. Uzmanlara göre MoS2 ile kalınlık 3 atoma dek düşebilir, bu da çiplerin üç kat küçülmesi anlamına geliyor. Çiplerin küçülmesi cihazların da küçülüp daha az enerji kullanmasının önünü açıyor. Dahası molibdenit hem sağlam hem esnek olduğundan, kıvrılarak kullanılacak cihazlar ya da cilde yerleştirilecek elektronik devreler için de cazip bir seçenek yaratıyor. Kis, "molibdenitten bir levhayı esnetirseniz, uzunluğu yüzde 10'a kadar artar. Bu büyük bir fark. Aynı şeyi silikon ile yapmaya kalkarsanız cam gibi kırılır" diyor. Elektronik sektöründe tam bir hakimiyeti olan silikona alternatif geliştirme girişimleri bir süredir gündemde. Molibdenitin bu alanda en ciddi rakibi, yarıiletken bir tür karbon olan grafen. En hızlı ve en ince iletken olarak tanımlanan grafen üzerinde yapılan çalışmalar geçen yıl iki uzmana Nobel ödülü getirdi. Ancak İsviçreli uzmanlara göre molibenitin grafene göre ÝMTÝYAZ SAHÝBÝ, GENEL YÖNETMEN Hukuk Danýþmaný: Av. Taner KÜÇÜKTEPE VE SORUMLU YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ Ofset Baský ; ÜNÝFORM Özcan ATAMER Renk Ayýrým; FÝLMEVÝ Haber Koordinatörü AYLIK BÖLGE GAZETESÝ Ýdare Yeri: Ýncirli Caddesi Yeþilada Sokak No:2/1 Gökhan ATAMER Ferhat Apt. Kat: 1 D:4 Bakýrköy / Ýstanbul Aylýk Süreli yayýn Haber Merkezi Tel: (0-212) 543 86 64-543 86 65-543 86 47 Fax: 543 86 16 YIL: 19 Sayý: 211 OCAK 2012 Yavuz ARPACIK Ataköy Gazetesi, Yurtgün Ýç ve Dýþ Ticaret A.Þ. Arzu BERATOĞLU tarafýndan yayýnlanmaktadýr. [email protected] Köþe yazýlarýndaki sorumluluk, yazarlarýna aittir. GAZETEMÝZ BASIN AHLAK YASASINA Gazetemizde yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahibine aittir UYMAYI TAAHHÜT ETMÝÞTÝR daha avantajlı. Grafenin işlenmesi için 70 Kelvin'e (203.15 derece) dek soğutulması gerekiyor. Bu, nitrojeni sıvıya döndürebilecek kadar soğuk. Bununla birlikte uzmanlar molibdenitin yaygın şekilde ticari kullanıma girebilmesinin 10 ile 20 yıl alabileceğini düşünüyor. TELEKOM ŞİRKETLERİ BULUTA 13.5 MİLYAR DOLAR HARCADI Dünya çapında telekom şirketlerinin bulut hizmetlerine yatırımlarına bakıldığında ABD şirketlerinin başı çektiği görülüyor. Avrupalı telekom şirketleri tüm miktarın yalnızca yüzde 7’sini oluşturdu. Dünya çapındaki tüm telekom şirketlerinin bulut hizmetlerine yatırımları 2011 yılında 13.5 milyar dolar oldu. Avrupalı telekom şirketlerinin payı sadece yüzde 7’de kaldı. Kuzey Amerika ve Asya telekom şirketleri 12 milyar dolar ile tüm yatırımların yüzde 90’ını oluşturdu. Deutsche Telekom, Orange, Portugal Telecom ve Telefonica’nın yer aldığı Avrupalı şirketlerin bulut bilişim hizmetleri sunmak için yatırımları 945 milyon dolarda kaldı. Araştırmanın sahibi Informa Telekom ve Medya’nın yaptığı araştırmaya göre, Avrupalı operatörlerin bulut bilişime ilgileri oldukça düşük ancak her geçen zamanda artıyor. Örneğin dünya çapında 2010 yılında 80 operatör aktif olarak bulut hizmeti sunarken bu rakam 2011’de 127 operatöre yükseldi. Operatörlerin sundukları bulut bilişim hizmetlerine bakıldığında ilk beş sırada; hizmet olarak altyapı, depolama, tümleşik iletişim, iş geliştirme uygulamaları ve güvenlik yer aldı. Ülkemizde de rakamları tam olarak bilmesek de geçtiğimiz ay Türk Telekom yeni nesil bulut bilişim hizmetleri vermeye başladığını açıklamıştı. WINDOWS ŞİFRESİ GÖRÜNTÜLÜ OLUYOR Windows 8'in tasarımında çalışan mühendislerden biri tarafından internet blog’unda yapılan açıklamada, tablet bilgisayar ve akıllı cep telefonlarının açılışında girilmesi gereken şifrelerin harf ya da rakamlardan değil resimlerden oluşacağı belirtildi. Kullanıcıların ürünleri çalıştırabilmeleri için, tercih ettikleri bir görsel üzerinde belirli hareketleri artarda yapmaları gerekecek. Window 8'de yer alacak yeni özelliği tanıtan mühendis Zach Pace, birçok kullanıcının tercih ettikleri basit şifrelerin yerine, alt edilmesi daha güç bir güvenlik uygulaması sunmayı hedeflediklerini söyledi. Pace ayrıca dokunmatik ekranlarda harf ve rakamlardan oluşan şifre girişinin kullanıcılar tarafından zahmetli bulunduğunu, yeni uygulamayla şifre girme sürecinin kolaylaşacağını belirtti. Surrey Üniversitesi'nden Profesör Alan Woodward, yeni şifre sistemine dair ilk hesaplamaların, güvenlik açısından eski şifre düzenine göre bir eksiklik olmadığını ortaya koyduğunu söylüyor. Sophos güvenlik şirketinden Graham Cluley ise, uygulamanın daha "ilginç ve kolay" olmasına rağmen yeni güvenlik zaafları doğurabileceğini düşünüyor. Cluley, bankamatiklerde yaşanan, kullanıcıların şifrelerinin el hareketlerinin izlenerek tespit edilmesi durumuyla, görüntülü şifre kullanımı sırasında da sıklıkla karşılaşılabileceğini söylüyor. INTEL’DEN STRATEJİK BİR ATAK İşlemci devi Intel, Real Networks'ün elinde bulunan 190 patent ve 170 patent uygulamasını satın aldı. Intel, bu alımla birlikte mobil platformlarda gücünü daha da artırmayı planlarken, özellikle yeni yeni yaygınlaşmaya başlayan ultrabook'lar için de önem arz ediyor. Bu patentler ile akıllı telefon, ultrabook ve dijital medyada yeni atılımlar yapabilmeyi hedefleyen Intel'in alımından sonra Real Networks, sattığı patentlerin bir kısmını kullanmaya devam edecek. Gelecek jenerasyon video codec’lerini kapsayan patentler ile Intel'in neler yapacağını ise zaman gösterecek. Hukuk Danýþmaný: Av. Taner KÜÇÜKTEPE Av. Öner AYBEK Ofset Baský : ÜNÝFORM Renk Ayýrým : FÝLMEVÝ Ýdare Yeri: Ýncirli Caddesi Yeþilada Sokak No:2/1 Ferhat Apt. Kat: 1 D:4 Bakýrköy / Ýstanbul Tel: (0-212) 543 86 64-543 86 65-543 86 47 Fax: 543 86 16 Ataköy Gazetesi, Yurtgün Ýç ve Dýþ Ticaret A.Þ. tarafýndan yayýnlanmaktadýr. Gazetemizde yayýnlanan yazý ve fotoðraflar kaynak gösterilmeden kullanýlamaz Ataköy Marina Park'ta “Cafe 7. Brasserie” Kasım ayı başından itibaren hizmete başladı. Cafe 7. Brasserie; müşteri odaklı bir yaklaşımla daha küçük ve samimi ortamlar yaratarak, ülkemizin gittikçe değerleri kaybolan semt/mahalle cafe-restorantları konseptiyle Bakırköy ve Ataköylülere hizmet veriyor. Cafe 7. Brasserie’nin vizyonu; güvenilirlik ve yiyecek-içecek kalitesini hem lezzet hem de hijyen olarak üst seviyede tutmak önceliğiyle, müdavimleri olan bir ortam yaratıyor. Sabahları 7’de hizmet kapısını açan Cafe 7. Brasserie; kahvaltı seçenekleriyle birlikte, dünyanın en kaliteli kahve markalarının yanında özellikle Türk damağına uygun pide çeşitleriyle de beğeni kazanıyor. Öğle yemeklerinde; başta çevredeki iş yerlerinde çalışan profesyonel yöneticilerle, semt sakinlerine; huzurlu bir ortamda hafif ama doyurucu, lezzetli Akdeniz ve İtalyan menüsü sunuyor. Akşam saatlerinden itibaren ise günün yorgunluğundan çıkmaya çalışan müşterilerine, deniz otobüsüyle seyahat edenlerden de katılımlar olarak; içten sevgi dolu bir ortamda, Cafe 7. Brasserie ekip çalışanları hizmet veriyor. Menüde makul fiyatlı İtalyan, Fransız, Güney Afrika, Şili şaraplarıyla birlikte Türkiye’nin de marka olmuş içecekleri yer alıyor. Çok beğenilen pide, pizza çeşitleriyle birlikte özel soslu bonfilesi de damak zevki açısından tercih sıralamasında önde geliyor. Ayrıca, özel günler için yapılacak organizasyonlara da ev sahipliği yaparak mekanın tadını çıkartabilirsiniz... BİLGİ İÇİN Telefon (212) 559 33 07 www.cafe7brasserie.com 33 Mimar Sinan İlköğretim Okulu öğrencilerine uygulamalı deprem eğitimi “OKULUMUZ DEPREME HAZIRLANIYOR” “Depreme Hazırlıkta En İyi Uygulamalar” çalışmaları kapsamında İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Türkiye Deprem Vakfı işbirliği ile uygulanmaya başlayan “Okulumuz Depreme Hazırlanıyor” projesi kapsamında Ataköy 78 Kısım'da bulunan Mimar Sinan İlköğretim Okulu öğrencilerine uygulamalı olarak deprem eğitimi verildi. Proje kapsamında okul bahçesine getirilen mobil deprem simülasyon eğitim aracında, Türkiye Deprem Vakfı eğitmenlerinden Süheyla Sezan tarafından öğrencilere deprem sırasında ve sonrasında yapılması gerekenler anlatıldı. Okul öğrencilerinin tamamına gün boyunca gruplar halinde verilen eğitimlere bazı öğretmenler de katıldı. İlk olarak İstanbul'da başlayan ve Türkiye çapında uygulanacak olan proje ile bilgi ekikliği, belirsizikler ve çaresizlik hissi ile beslenen korku yaklaşımları, hazırlıklı olma ve güvende olma duygusuna dönüştürülmekle birlikte, okul yönetimi, öğrenciler, okul aile birlikleri ve velilerin çalışmalara katılımcı olmaları, aynı zamanda olumlu çalışmaları kamuoyunda paylaşarak hazırlıkların hızlandırılması ve doğru yönde bilinçlendirmeye katkıda bulunulması amaçlanıyor. Türkiye Emekli Subaylar Derneği resim sergisi “RENKLERDE EL İZİMİZ GÖZ NURUMUZ” Aşk mı? İş mi? Sağlık mı? 2012’ye özel yorumlarıyla Astrolog Rezan Kiraz Carrefour SA BAHÇEPARK AVM’deydi! ECE Türkiye tarafından yönetilen CarrefourSA BAHÇEPARK Alışveriş Merkezi, değişim rüzgârını her aktivitesine yansıtıyor! Ocak ayında CarrefourSA BAHÇEPARK Alışveriş Merkezi’nin gerçekleştirdiği etkinlikle, tüm ziyaretçiler ünlü astrolog Rezan Kiraz’ın 2012’ye özel yorumlarını ilk ağızdan dinleme fırsatı buldu. Astrolog Rezan Kiraz’ın 2012’den beklenenleri ve merak edilenleri Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TUSED) Bakırköy Şubesi, üyelerinin ve kursiyerlerinin yağlı boya resimlerinden oluşan 4. Karma resim sergisini sanatseverlerle buluşturdu. “Renklerde El İzimiz Göz Nurumuz” isimli sosyal faaliyetleri sıkça gerçekleştirdiklerini ifade ederek, “4 yıldır düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz sergimizi bu yıl ilk defa Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi’nde sanatseverle buluşturduk. Sergide dernek üyelerinin ve anlattığı CarrefourSA BAHÇEPARK sergi, Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi’nde sanat severlerin beğenisine sunulurken, sergide Ressam Saliha Akay tarafından eğitim alan 30 kursiyer tarafından hazırlanan toplam 60 eser yer aldı. Serginin açılış törenine katılan Türkiye Emekli Subaylar Derneği Bakırköy Şube Başkanı Hamdi Demir, dernek olarak kültürel, sanatsal ve kursiyerlerin resimlerini insanların beğenisine sunduk. Ayrıca sergide benimde bir kaç tane eserim var. Karma bir sergi’’ dedi. Türkiye Emekli Subaylar Derneği Bakırköy Şubesi’nin eğitim, kültür, sanat ve sosyal alanlarda hızlı bir şekilde devam ettiğini de kaydeden Demir, Haziran ayında Yunus Emre Kültür Merkezi’nde yine bir sergi açacaklarını da belirtti. Alışveriş Merkezinde gerçekleşen etkinlikte, ziyaretçileri ayrıca çok özel bir dekorasyon karşıladı. CarrefourSA BAHÇEPARK AVM ziyaretçilerinin kişiye özel astroloji haritalarının incelendiği etkinlikte, 2012 yılında hangi günlerin kritik, hangilerinin şanslı günleri olduğu ve önemli zamanların astrolojik yorumları yapıldı. Ziyaretçilerin doğduğu andaki Güneş, Ay ve Güneş Sistemindeki diğer gezegenlerin pozisyonlarına göre yapılan bu yorum sayesinde ziyaretçiler kendilerini yeniden tanıma fırsatı yakaladı. 35 CAROCARD İLE ALIŞVERİŞ YAPTILAR C H E R Y OTOMOBİL SAHİBİ OLDULAR Carousel Alışveriş ve Yaşam Merkezi 16. yılında 3 şanslı müşterisini 2012 model 3 Chery otomobille sevindirdi. 16. yılında 3 adet Chery otomobil dağıtarak ziyaretçilerini memnun eden Carousel Alışveriş ve Yaşam Merkezi, CHERY- Niche LUSSO 2.0, Chery-Chance LUSSO ve Chery-Tiggo3 LUSSO modelleriyle şanslı talihlileri otomobillerine kavuşturdu. Kampanyaya toplamda 80 bin 217 kişi katıldı. 1 Kasım - 31 Aralık 2011 tarihleri arasında Carousel CaroCard ile 50 TL ve katları tutarında alışveriş yapanlar arasında yapılan çekiliş ile Selda Macunlar (Chery Tiggo Lusso), Elif Böhürler Akasman (Chery Chance Lusso 2.0) ve İsmet Hakan Yemenoğlu (Chery Niche Lusso 2.0) Chery otomobil sahibi oldular. Carousel Alışveriş ve Yaşam Merkezi'nin otomobil kampanyasına katılarak Chery otomobilleri almaya hak kazananlar, gerçekleştirilen anahtar teslim töreniyle otomobillerini aldılar. Carousel Alışveriş ve Yaşam Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Mermer, Carousel AVM İcra Kurulu Üyesi Orhan Demir ve Carousel Genel Müdürü Özkan Şenyüz'ün katılımlarıyla gerçekleştirilen törende, talihlilere anahtar ve plakaları Yüksel Mermer, Orhan Demir ve Özkan Şenyüz tarafından teslim edildi. Yeşilköy Rotary Kulübü Meslekte Başarı Ödülü GAZETECİ YAZAR KENAN AKIN'A VERİLDİ Yeşilköy Rotary Kulübü tarafından Basın Konseyi 2. Başkanı Gazeteci-Yazar Kenan Akın'a 2012 yılı ''Rotary Meslekte Başarı Ödülü'' verildi. Törene Yeşilköy Rotary Kulübü üyeleri, Yeşilköy Rotary Kulübü 2011 - 2012 Dönem Başkanı İskender Gürkaya, Yeşilköy Rotaract Kulübü Dönem Başkanı Sena Mercan Kılıç ve İstanbul Gazeteciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Engin Köklüçınar katıldı. Gecenin açılış konuşmasını yapan Yeşilköy Rotary Kulübü Dönem Başkanı İskender Gürkaya, ''Rotary iş ve meslek gruplarının oluşturduğu bir hizmet kulübüdür. Bugün kulübümüzün geleneksel olarak verdiği meslekte başarı ödülünü Gazeteci-yazar Kenan Akın'a vermenin mutluluğunu yaşıyoruz. Sayın Kenan Akın meslek hayatında 53 yılı geride bırakmış, çok değerli bir gazeteci büyüğümüz. Akın, meslek hayatında yaptığı başarılı çalışmalar ile hem meslektaşlaına hem de bize örnek oldu. Çalışmalarında meslekte yüksek ahlaki standartların yaygınlşmasını teşvik ederek, özellikle genç meslek sahiplerini yüreklendirerek, onların da yararlı çalışmaları için önder oldu'' dedi. Gürkaya'nın konuşmasının ardınan Yeşilköy Rotary Kulübü Guvarnör Yardımcısı Uğur Özgökör tarafından Gazeteci Kenan Akın'ın özgeçmişi okundu. Gazeteci Kenan Akın'a “Rotary Meslekte Başarı Ödülü”, Yeşilköy Rotary Dönem Başkanı İskender Gürkaya, Kulüp Guvarnür Yardımcısı Uğur Özgöker ve Yeşilköy Rotaract Kulübü Dönem Başkanı Sena Mercan Kılıç tarafından takdim edildi. Rotary Meslek Hizmet Ödülü alan Gazeteci Kenan Akın ödülünü aldıktan sonra "Cezayir' de Fransız Vahşeti" konulu bir konuşma yaptı. Aslen Mardin'li olan ve çok iyi Arapça bilen Basın Konseyi 2. Başkanı Kenan Akın Cezayir' de bizzat kendi yaptığı röportajlardan alıntı yaparak ve kendi çektiği filmleri göstererek Fransız'ların Cezayir'de yaptıkları soykırımı ilk kaynaklardan anlattı. Akın, ''Fransa Senatosu'nun sözde ermeni soykırımını inkar edenlerin cezalandrılmasını içeren yasayı kabul etmesinı bir savaş ilanı olarak kabul ediyorum'' dedi. Fransa'da 500 bin Ermeni seçmen bulunuğunu da dile getiren Akın, bu yasanın tamamen Sarkozy'nin seçim hamlesi olduğunu söyledi. Ödül töreninin arından Gazeteci Kenan Akın Rotary kulüp defterini imzaladı. BİR ÖDÜL DE YEKTA VARİLCİ'YE Gecede ayrıca Türiye Cumhuriyeti Amatör Daktilografi sürat şampiyonu olması ve F Klavye üzerine yaptığı çalışmalardan dolayı Yekta Varilci'ye ''Rotary Meslek Hizmet Ödülü'' verildi. Varilci'ye ödülü Yeşilköy Rotary Kulübü Dönem Başkanı İskender Gürkaya ve Yeşilköy Rotary geçmiş dönem Guvarnör Yarımcısı Ömür Şengün tarafından takdim edildi. 37 BİLİYOR MUSUNUZ? Yaşam süreci içinde hemen herkes birkaç kez devlet dairelerine gider. Bu dünyanın her ülkesinde böyledir. Gelişmiş ülkelerde yaşayanlar bizdeki kadar devlet dairelerine gitmez. Pek çok konuyu elektronik ortamda çözüme kavuşturur. Bizde ise hemen herkes doğumundan ölümüne kadar devlet dairelerinde işlerini çözmeye çalışır. İlçemizde devletin birimlerinde işler nasıl yürüyor, sorumlulukları neler? Örneğin Kaymakamlık Yazı İşleri Müdürü’nün görev ve sorumlulukları nelerdir? Filiz Hanım, öncelikle kendinizden bahseder misiniz? oluşumuna esas çalışmanın ilk muhatabıdır. Bundan sonra Yazı İşleri Müdürlüğü konunun enine boyuna araştırmasını yapar, ilgili mevzuatı arar, dosyanın evveliyatını ve Kaymakam kararına esas bilgileri derleyip toplar. Bu yönü ile Yazı İşleri Müdürlüğü Kaymakamlığın hafızası, karargahı ve ilçenin envanter merkezidir. Aynı zamanda Yazı İşleri Müdürü İl İdaresi Kanunu gereğince Kaymakam başkanlığında oluşturulan İlçe İdare Kurulu’nun asli ve temel unsuru olarak görev yapıyor. İl İdaresi Kanunu’nun yanı sıra en çok vatandaşı ilgilendiren konulardan Taşınmaz Mal Zilyetliği’ne yapılan tecavüzlerin önlenmesini teminen gerçek veya tüzel kişilerin zilyed bulunduğu taşınmaz mallarla, devlete ait veya devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlere veya menfaati umuma ait olan taşınmaz mallara yapılan tecavüz veya müdahalelerin önlenmesi suretiyle tasarrufa ilişkin güvenliği ve kamu düzenini sağlayan görevlerin evrak işlemlerini yapıyoruz. Yapılan işlemlerin Yönetmeliğe uygunluğu her zaman denetlendiği gibi kaliteli, standartlara uygun hizmeti yakalayabilmek adına da personele gerekli eğitimleri sıklıkla veriyoruz. Görevlerimiz arasında Mahalli İdareler Şefliği olarak Genel İdare ile Yerel Yönetimler arasında koordinasyon ve kolaylaştırıcı görevi deruhte 15.04.1958 tarihinde Başkomiser olan babamın görev yaptığı yer olan Çıldır’da doğdum. Yeşilin her tonunun hakim olduğu doğa harikası Artvin İli’ndenim. Evliyim, tahsil hayatı devam eden iki evlat sahibiyim. Meslek Yüksek Okulu Kamu Sevk ve İdaresi Bölümü mezunuyum. 1976 yılında Hacettepe Üniversitesi’nde başladığım memuriyet hayatımı İçişleri Bakanlığı Özel Kalem Müdürlüğü’nde sürdürürken eş durumu tayini nedeni ile İpsala Kaymakamlığı, müteakiben Zeytinburnu Kaymakamlığı ve Beşiktaş Kaymakamlığı derken 2000 yılından beri de Bakırköy Kaymakamlığı’nda görevime devam ediyorum. Bakırköy Kaymakamlığı Yazı İşleri Müdürü’sünüz. Yazı İşleri Müdürü’nün görev ve sorumlulukları nelerdir? Yazı İşleri Müdürü ne yapar? Biz sorduk. Filiz Yeşil Ayrancı cevapladı. ederken seçim güvenliği de Kaymakamlık Makamınca yerine getiriliyor. Hizmetlerimiz arasında kanunların takibi ve ilanı, ilgili birimlere ulaştırılması ayrı bir önem arz ediyor. Hukuk işleri şefliği, planlama, koordinasyon, şehit ve gazi işlemleri, bilgi işlem şefliğince de gerekli donatımların sağlanmasının yanı sıra şu anda sayamadığımız, sayılması mümkün olmayan birçok ayrıntılı görev alanımız vardır. Birkaç örnek verebilir misiniz? Mesela ilçenin protokol, kutlama görevlerinin yanı sıra uygulamada birlik ve beraberliği sağlamak, sıkıntıları dile getirerek çözümler bulmak amacıyla muhtarlarımızla yaptığımız toplantılardaki Kaymakamlık Yazı İşleri sekreterya hizmetlerinin yanı sıra insan Müdürü’nün görevi nedir hakları kurulu görevleri, toplum düzenini, dendiği zaman konuya genel ahlâkı, genel sağlığı, çevreyi ve kurumsal bazda ekonomik düzeni korumak amacıyla Kababaktığımızda Yazı İşleri hatler Kanunu gereklerini yerine getirmek Müdürlüğü ile Kaymakam görevi, internet toplu kullanım sağlayıcıları ve Kaymakamlığın biri ve ticari amaçla internet toplu kullanım birinden bağımsız ve ayrı sağlayıcılarının yükümlülükleri ve değerlendirilmesi doğru sorumlulukları ile denetimlerine ilişkin olmaz. Bu itibarla öncelikle görevleri yerine getirmek, ilçemizde Kaymakamlık ve mevcut lokallerin her türlü iş ve işlemleri, Kaymakamın durumunu tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik tespit etmek lazım. Bunun çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, için de İl İdaresi zararların tazmin edilmesini sağlamak Kanunu’nun genel yapısına adına var olan Tüketicinin Korunması Fotoğraftakiler; İsmail Şahin, Gülefer Parlak, Yücel Şentürk, Filiz Ayrancı Yeşil, bakmak lazım. Burada Hakkındaki Kanun’un uygulanması, Bilgi Nejla Dolanbay, Murat Karakuş, Faruk Fidan anlaşılacağı üzere Edinme Yasası’nın uygulanması, yabancı Kaymakamlık İlçe Genel İdaresi’nin başıdır. yanı sıra 2946 sayılı yasaya göre lojman resmi belgelerin tastiki Kaymakam da başkent bakanlıkların üst düzey ilçe tahliyesi, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu mecburiyetinin kaldırılmasına temsilcisi olarak konuşlandırılımıştır. Bu sıfatla gereğince kapıcı tahliyesi, 2942 sayılı dair Lahey sözleşmesi Kaymakamlığın diğer kamu yöneticileri ile Kamulaştırma Kanunu gereğince alınan kapsamında anılan bakanlık ilçe örgütleri üzerinde teftiş, denetim, bilirkişi seçimi, askerlik kararları, sözleşmeye taraf ülke koordinasyon, soruşturma, inceleme gibi yetkileri muhtaçlık tespitleri ile ilgili hepsinin vatandaşlarının kendi bulunuyor. müracaatları alınır. Çoğu da mahallinde ülkelerinde düzenlettikleri Kaymakamın ayrıca değişik mevzuatlardan kayyapılan inceleme ve tahkikat sonrasında belgeleri taraf olan diğer naklanan birçok görevi bulunuyor. Bu görevlerin dosya tam tekamül ettirildikten sonra ülkelerde doğrudan yürütülmesinde ayrıca yine kanun, tüzük, yönetkarar makamının önüne konulur. Bu kullanmaları bu suretle meliklerden kaynaklanan 50’nin üzerinde kurum hizmetler büyük bir sorumluluk, dikkat, işlemlerde külfetin ve kuruluşlara başkanlık ediyor. Yine özveri ve itina gerektiren konulardır. azaltılmasını, kolaylığın ve Kaymakamlığın vatandaşların can ve mal Birimlerimizin hizmet verdiği hükümet süratin sağlanmasını teminen güvenliğini sağlayan, onları tecavüz ve değişik konağının bakımı ve onarımının yanı sıra yapılan apostile işlemleri, müdahalelerden koruyan diğer makamlarda vatandaşa en iyi hizmeti sunabilmek adına kamu hizmeti ile ilgili görülmeyen olağanüstü yetkileri de bulunuyor. memurların görev alanının iyileştirimesinde gerekli şikayetlerin incelenmesi gerekiyor ise sorumlular Böylesine kapsamlı ve girift görev alanı içerisinde olan alt yapının oluşumunda Yazı İşleri hakkında işlem yapılması, Başbakanlık İletişim kaymakamlık sürekli kararlar almak zorunda Müdürlüğü’nün emeği vardır. Merkezi (BİMER) yoluyla yapılan şikayetlerin kalıyor. Kaymakamlığın hükümet temsilciliği sıfatı Biz bu görevleri kendi içimizde Valilik ve değerlendirilerek ilgili birimlere iletilmesi gibi ile yürüttüğü bu görevlerin hukuka uygun, verimli Kaymakamlık Birimleri Teşkilat, Görev ve Çalışma önemli, zamana dayalı ve periyodik olarak devam ve süratli bir biçimde yerine getirilmesi için ciddi Yönetmeliği’ne göre oluşturulan örgüt yapısı ile eden görevleri Kaymakamımızın yönlendirmesi bir karargah hizmetine ihtiyacı bulunuyor. İşte bu yapmaya çalışıyoruz. Tüm bunların yanı sıra bütün doğrultusunda ekibim ile birlikte zaman mevhumu da Kaymakamlık Yazı İşleri Müdürlüğüdür. Yazı vatandaşların ve kurumların evrakları gözetmeksizin Bakırköy halkına hizmet ediyoruz. İşleri Müdürlüğü bütün karar süreçlerinin Kaymakamlık süzgecinden geçirilmek suretiyle Arzu BERATOĞLU 39 BİLİYOR MUSUNUZ? Yaşam süreci içinde hemen herkes birkaç kez devlet dairelerine gider. Bu dünyanın her ülkesinde böyledir. Gelişmiş ülkelerde yaşayanlar bizdeki kadar devlet dairelerine gitmez. Pek çok konuyu elektronik ortamda çözüme kavuşturur. Bizde ise hemen herkes doğumundan ölümüne kadar devlet dairelerinde işlerini çözmeye çalışır. İlçemizde devletin birimlerinde işler nasıl yürüyor, sorumlulukları neler? Örneğin Maliye Bakanlığı Mal Müdürü’nün görev ve sorumlulukları nelerdir? Sebahattin Bey kendinizden bahseder misiniz? olduğumuz iş ve işlemlerde Yönetim dönemi hesabı olarak Sayıştay’a hesap vererek, yapılan iş ve işlemlerin yetki ve sorumluluk içinde olduğu ve meri kanun ve kararnameler, tüzükler, yönetmeliklere, genelgelere ve de tüm mevzuata uygun olduğunu ibra ettirmiş oluyoruz. Varsa yanlış iş ve işlemler sorumlular adına zimmete alınarak oluşmuş ise kamu zararı, bu zararın tahsilatını sağlıyoruz. Eğer bu zarara kendimiz sebep olmuş isek kendimiz bu oluşan kamu zararını ödüyoruz. Onun için ödeme esnasında çok dikkatli oluyoruz, her ödemenin mevzuata uygunluğu, çok önemlidir. Bu giderlerin içinde devletin yapmış olduğu harcamalar, kamuda çalışan işçi ve memurların maaşları, fazla mesaileri gibi özlük haklarının ödemelerini yapıyoruz. Bakırköy İlçesi’nde bizim 75 tane tahakkuk dairemiz var. Tahakkuk dairesi derken birim olarak hizmet yapan ve karşılığında bir harcaması olan, personelinin özlük giderleri, hizmetin yürütülmesinde gerekli olan zorunlu giderler; ısınma, aydınlatma, mefruşat, kırtasiye, haberleşme ve de hizmet alımlar gibi yapmış olduğu harcamaların ödemelerini biz yapıyoruz. Ayrıca adli ve idari para cezalarını tahsil ediyoruz. Yine bizim kendi adımıza tahsilat yapan muhasebe yetkilisi mutemetlerimiz var. Onların değerli kağıtlardan ve cezalardan bizim adımıza tahsil ettikleri paraları tahsil edip, getirip bize teslim ediyorlar. Biz de aldığımız bu paraları hazine hesabına yatırıyor, teslim ediyoruz. hesaplarından çıkışını yapıyoruz. Bu arada her kurum kendi taşınır mallarını taşınır kontrol yetkilileri var. Bu görevli memurlar bu kurum adına taşınır malların kayıtlarını yapıyorlar, düşümlerini yapıyorlar. Bu taşınırlarda herhangi zayi olursa bunun hesabını vermek zorunda. Veremediği zaman eğer kamu zararı oluşmuş ise, ilgili görevli kişi adına kendi tahakkuk dairesi zimmet çıkarıyor. Bu zimmet çıktıktan sonra biz de o çıkan zimmet üzerine kişiden onu tahsil ediyoruz. Ayrıca 2022 sayılı kanuna göre 65 yaşını doldurmuş güçsüz ve kimsesiz Türk vatandaşları ile özürlü ve muhtaç Türk vatandaşların maaş işlemlerini de biz yapıyoruz. Bunların müracatlarını alıyoruz, gerekli incelemeyi, mal varlığı araştırmasını yaptıktan sonra maaş bağlanmasını hak ediyorsa, gerekli kriterlere uyuyorsa onun işlemlerini tamamlayarak Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Vakfı Mütevelli Heyeti tarafından karar verilmesi için bu vakıfa gönderiyoruz. Mütevelli heyet tarafından muhtaçlığına karar verilenler, maaşlarının bağlanması için sosyal güvenlik kurumuna gönderiyoruz oradan maaşları bağlanıyor. Ayrıca Mal Müdürü olarak İl İdaresi kanununa göre İlçe idare kurulunda görev alıyoruz, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın mütevelli heyetinde görev alıyoruz, diğer kanunlarla yetki verilen kurul ve heyetlerde görevimizi yürütüyoruz. 6183 sayılı yasanın 90. maddesine göre gayrimenkullerin satışında görevli oluyoruz. 1962 Ardahan Göle doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi Göle’de tamamladım. Yüksek öğrenim olarak, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi İş İdaresi Bölümü mezunuyum. Evli, 3 çocuk babasıyım. 8 yılı memur, 18 yılı da yönetici olmak üzere toplam 26 yıldır Maliye teşkilatında görev yapıyorum. 1985 yılında İzmir Muhasebe Müdürlüğü'nde göreve başladım. Daha sonra sırasıyla Tokat’ın Başçiftlik İlçesi’nde 4 yıl, Gümüşhane’nin Kürtün İlçesi’nde 3 yıl ve Muğla'nın Dalaman İlçesi’nde 8 yıl görev yaptıktan sonra 2008 yılının eylül ayında Bakırköy'de göreve başladım. Maliye Bakanlığı İstanbul Defterdarlığı Bakırköy Mal Müdürü’sünüz. Mal Müdürlüğü bir ilçede hangi işleri yapar? Mal Müdürü’nün görevleri nelerdir? Biz sorduk. Sebahattin Aydın cevapladı. Bakırköy Mal Müdürlüğü'nde görev yapan ekip hakkında da bilgi verir misiniz? Mal Müdürlüğü bir ilçede Maliye Bakanlığı'nın birimidir, Mal Bizim teşkilatımızın yapısı memurdan başlar. Şef, uzman, müdür Müdürlüğü İl’de Defterdarlığa, Bakanlık’da Muhasebat Genel yardımcısı ve müdür ilçelerde görev yapar. Gelir, gider, milli Müdürlüğü’ne bağlı bir birimdir. Dolayısıyla Mal Müdürü bir emlak servisleri var. Her servisin memurları var, memurların bağlı ilçede Maliye Bakanlığı'nı temsil eden en yetkili amirdir. Mal olduğu şefleri var. Onlarında üzerine müdür yardımcısı var, Müdürlüğü yapmış olduğu hizmetleri, başta 5018 Sayılı Kamu hepsinin iş ve işlemlerinde bir üstüne karşı ve nihayi olarak da Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu olmak üzere meri kanunlar ve müdüre karşı sorumlulukları var. Müdür de bütün bu iş ve 178 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile teşkilatımızın kuruluş işlemlerin tam ve zamanında yapılmasından, ve görevleri belirleyen kanun ve diğer yürürlüktekanunlar ve mevzuata uygunluğundan, tutulan ki mevzuat çerçevesinde yürütüyor. 178 Sayılı kayıtların, çıkarılan cetvel ve tabloların ve de Kanun Hükmünde Kararname’nin ek 20. maddeistatistiki bilgilerin doğruluğundan sorumludur. sine göre, Mal Müdürü ilçe maliye teşkilatının Her ne kadar müdür yardımcısı ve uzman amiri olup işlemlerin mevzuata uygun olarak kadrosu olsa da her iki kadroda arkadaşımız yürütülmesini sağlar. Mal Müdürlüğü vezne ve yoktur. Müdür yardımcısı arkadaşımızın tayini muhasebe servisi ile gerekli görülen yerlerde başka yere çıktı. Şu anki iş hacmi durumuyla tahakkuk, tahsilat, milli emlak ve hazine müdür yarımcısı pek de zaruri değil. Toplam 14 avukatlğı gibi servislerden oluşur. Bu arkadaşımız burada görev yapıyor. Müdür, şef, bahsettiğim servisler daha çok vergi dairelerinin veznedar ve memur arkadaşlar. olmadığı ilçelerde mevcuttur. İstanbul gibi Gazetemiz aracılığıyla Bakırköylü büyük illerin ilçelerinde vergi dairesi olduğu için vatandaşlara neler söylersiniz, vermek vergi gelirlerinin tahakkuk ve tahsilatına biz istediğiniz mesajlar nelerdir? bakmıyoruz. Biz yalnız devletin vermiş olduğu Bakırköy huzurlu bir ilçe, burada görev yapmak hizmet karşılığında yüklenmiş olduğu, taahhüt çok güzel. Ben Bakırköy’de 3 yıldır görev ettiği ödemeleri, mevzuata uygunluğunun yapıyorum. Halkın öğretim seviyesi yüksek ve kontrolünü yaparak, ekinde olması gereken bu nedenle daha anlayışlı. Aynı zamanda belgelerin tamam olup, olmadığına bakarak bilinçli, yapılan işlemleri sorguluyor. O yönüyle yüklemiş olduğu ödemeleri yapıyoruz. 5018 de iyi. Çünkü aynı zamanda bizimde araştırma sayılı kanunun Muhasebe hizmet ve muhasebe ve kendimizi geliştirmeye zorlamış oluyorlar. yetkilisinin yetki ve sorumluluklar başlıklı 61. Elimizden geldiği kadar vatandaşa karşı, maddesinde “ Muhasebe hizmet; gelirlerin ve kanunların bize verdiği görevlerimizi kusursuz alacakların tahsili, giderlerin hak sahiplerine olarak yerine getirmeye çalışıyoruz ama mutlaödenmesi, para ve parayla ifade edilebilen ka zaman zaman bizlerinde eksiği değerler ile emanetlerin alınması, saklanması ilgililere verilmesi, gönderilmesi Fotoğraftakiler; Nadire Türkay, Fatma Denizci, Duran Kapıcı, Hacer Körtaş, Nilgün Nur, Melahat Devrim, oluyordur. Bunları telafi etmeye çalışıyoruz. Vatandaşlara diyeceğimiz her zaman için ve diğer tüm mali işlemlerin kayıtların Zeki Kaymak, Sebahattin Aydın, Arif Ekinci, Nazım Sezgin, Murat Demir, Saliha Kapıcı, Çiğdem Palas biz onların hizmetindeyiz. Kanunların bize yapılması ve raporlanması işlemleridir. Bu verdiği yetki ölçüsünde vatandaşlarımıza hizmet etmeye devam işleri yürütenler Muhasebe yetkilisidir. Muhasebe yetkilisi, bu Mal Müdürlüğü devlet adına merkezi yönetim bütçesindeki, edeceğiz. Eleştiriye her zaman açığız. Eğer eksiğimiz, hatalarımız hizmetlerin yapılmasından ve muhasebe kayıtlarının usulüne bütün ödemeleri hak sahiplerine öder. Gerekli var ise vatandaşlarımızın uygun, saydam ve erişilebilir şekilde tutulmasından sorumludur. kontrolleri yaptıktan sonra ödemelerimizi yapıyoruz. bunları dile getirmesini, bize Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin muhasebe Ayrıca bize teslim edilen değerli kağıtları ve söylemelerini bekliyoruz. hizmetleri Maliye Bakanlığınca yürütülür. emanetleri, bu emanetler içinde teminat mektupları Gerek kendi adıma gerekse Muhasebe yetkilileri ödeme aşamasında, ödeme emri belgesi ve ve adliyeden teslim edilen diğer ziynetleri teslim memur arkadaşlarım adına ekleri üzerinde; alıp, ilgilisi olan Darphaneye teslim ediyoruz. bir yanlış uygulama bir a) Yetkilinin imzası, Ayrıca, Taşınır Mal Yönetmeliği’ne göre her kurum şikayet varsa gerek bana b) Ödemeye ilişkin ilgili mevzuatında sayılan belgelerin tamam kendisine ait dayanıklı taşınır mallar ile tüketime gerek, Kaymakam beye iletirolmasını, yönelik malların da kayıtlarını tutuyoruz. Bunlar lerse biz de bu eksikliklerimizi c) Maddi hata bulunup bulunmadığını, kurumların hizmetin ifasında kullandığı demirbaşlar, tamamlarız ve onlara daha iyi d) Hak sahibinin kimliğine ilişkin bilgileri, koltuk, sandalye, bilgisayar, taşıtlar ve kırtasiye gibi hizmet vermeye çalışırız. Bu kontrol etmekle yükümlüdür. Burada görüldüğü gibi 5018 sayılı tüketime yönelik mallar. Bunlar kurumların vesile ile Tüm Bakırköylü kanun, Mal Müdürü’ne Muhasebe yetkilisi unvanı altına alarak, zimmetlerine kayıtlı. Kurum taşınır mal kayıtlarını kendileri vatandaşlarımızın yeni yıllarını kutluyor, yeni yılın onlara ve tüm sorumluluklarını ve yetkilerini belirlemiştir. Bizler Mal Müdürü yapıyor, biz bunların hesaplara alınmasını yapıyoruz. Ayrıca haklımıza sağlık ve mutluluk getirmesini diliyorum, her şeyin kadrosunda, aynı zamanda eskiden 1050 sayılı kanuna göre kırtasiye masrafları gibi yıl içinde tüketilen malzemelerin 3 ayda gönüllerince olması arzusu ile saygılar sunuyorum. sayman sıfatı ile yürüttüğümüz iş ve işlemleri, şimdi 5018 sayılı bir çıkışını yapıyoruz. Demirbaşların yıpranma, hurdaya ayrılma kanunla Muhasebe yetkilisi olarak yürütüyoruz. Yapmış Yavuz ARPACIK gibi durumlarda onların muhasebe kayıtlarını yaparak devlet 40 T E Z A T L A R Ş E H R İ “ İS TAN BUL ” Olimpiyatı yok. Olimpiyat Stadı var. 3 kilometreyi 3 saatte gidersin... Formula pisti var. Baraja ev yapıyorlar. Çeşmelerden deniz suyu akıyor. Mısır Çarşısı'nda mısır bulamazsın. Manifaturacılar Çarşısı'nda plak satılıyor. Sahaflarda, halı var. Kapalıçarşı, turistlerin çarşıya çıktığı gün, kapalı. Akmerkez, mavi. Şehirlerarası yolcu otobüslerinin yüzde 99.9'u Anadolu'ya gider... Otogarı Avrupa'da. Bakırköy, hem bakır, hem köy... Altınşehir, hem altın hem şehir, gecekondu! Ataşehir? Kadıköy'e bağlı. Ahırkapı'ya gemi bağlanıyor! Bayrampaşa'nın adı bayram, kendi cezaevi. Yedikule zindanlarında konser veriliyor. Sultanahmet Cezaevi desen, 5 yıldızlı otel... Topkapı Sarayı, Çırağan Sarayı, Dolmabahçe Sarayı... Garibanın üç kuruşa karnını doyurduğu yerlerin adı da, "simit sarayı..." Bostancı'da bostan yok. Tahtakale'de kale yok. Tarlabaşı'nda tarla yok. Etrafta ev mev yokken bakkal dükkanı açan adama şaşkın demişler... Şaşkınbakkal'da ev almak New York'tan pahalı! Beşiktaş'tan Üsküdar'a geç, 2 kilometre... Parayla. Beşiktaş'tan Florya'ya git, 22 kilometre... Bedava... "Ortasından boğaz geçen, hem Asya'ya hem Avrupa'ya, iki kıtaya basan dünyadaki tek şehir" derler... Peki Çanakkale ne? "Zeynep Kamil Hanımefendi'nin hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz" falan da derler... Halbuki, Zeynep hanımefendi, Kamil kocası. Tarihi hipodromda Ramazan şenliği yapıyorlar... Türkiye'nin en büyük kumarının oynandığı Veliefendi, şeyhülislam! Polonezköy Muhtarı Daniel Ohotski, 5'inci göbek, doğma büyüme İstanbul’lu... İstanbul Belediye Başkanı, Artvinli. Şişli Başkanı Erzincanlı, Eminönü Başkanı Malatyalı, Pendik Başkanı Sakaryalı, Ümraniye Başkanı Balıkesirli, Üsküdar Başkanı Trabzonlu, Kadıköy Başkanı Muşlu, Gaziosmanpaşa Başkanı Kastamonulu... En ünlü restoranı, Konyalı! Gazi Osman Paşa da Tokatlı'ydı zaten. Depremde, evden çık! Karda, evden çıkma! Yağmurda, üst kata çık! Dolayısıyla... "Tasarım" dediğin kavram, dünyada en çok İstanbul'a yakışır! Tek pürüz var... Yabancı konuklara adresi iyi tarif etmek lazım... Çünkü malum, Galata Köprüsü'nü de Galata'da bulamazlar! Adı Galata... Kendi Balat'ta. (Internetten Alıntıdır) 41 SEN YETER Kİ SPOR YAP Spora ilgiyi artırmak ve başarılı sporcular yetişmesine katkıda bulunmak amacıyla amatör spor kulüplerine destek veren Küçükçekmece Belediyesi bu yıl da ilçede bulunan amatör kulüplere malzeme yardımı yaptı. İlçede sporun gelişebilmesi için hiçbir fedakarlık ve yatırımdan kaçınmayan Küçükçekmece Belediyesi, formadan tekmeliğe toplamda 8 bin adet spor malzemesini Küçükçekmece Nikah Sarayı’nda düzenlenen şölenle dağıttı. Küçükçekmece Amatör Spor Kulüpleri Destekleme Derneği’yle ortaklaşa düzenlenen yemekli toplantıya Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, Belediye Başkan Yardımcıları, Meclis Üyeleri, İstanbul Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Başkanı Ali Düşmez, Küçükçekmece Amatör Spor Kulüpleri Destekleme Derneği Seymen Gençtürk, İlçe Gençlik ve Spor Müdürü Nedim Hayri Eğin, amatör kulüp başkanları, yöneticileri ve sporcular katıldı. SAĞLIKLI BİREYLER YETİŞİYOR Sunuculuğunu ünlü spor spikeri Ersin Düzen’in yaptığı şölende GELECEĞİN YILDIZLARI YETİŞTİRİLİYOR “Sporda kaybeden yoktur, spor yapan kazanır” bilinciyle spor alanındaki hizmetlerine devam eden Küçükçekmece Belediyesi kış spor okullarının startını verdi. 2005 yılından bu yana Küçükçekmece Belediyesi tarafından düzenlenen kış spor okulları, bu yıl da 1000 öğrenciye futbol, basketbol, voleybol, tekvando, karate ve jimnastik olmak üzere 6 farklı kategoride eğitim verecek. Bu sayede çocuklar ve gençler; çevreden edinilebilecek zararlı alışkanlıklardan uzak tutularak, boş zamanlarını en verimli şekilde spor yaparak geçirme imkânı bulacak. Sporda alt yapıya önem veren, fair play ruhuna uygun sporcular yetişmesi için çalışmalar yürüten, Küçükçekmece Belediyesi’nin yaz ve kış spor okullarından günümüze dek toplamda 23 bin öğrenci yararlandı. 4 ay sürecek spor çalışmalarında eğitim görecek tüm öğrencilere Küçükçekmece Belediyesi tarafından eşofman takım, bere ve çanta hediye edilecek. Kış spor okulları 21 Mayıs 2012 tarihinde sona erecek. KOMŞU İLÇELER: KÜÇÜKÇEKMECE konuşan Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, sporun insan hayatındaki önemine ve ilçedeki sportif hedeflere dikkat çekti. Sporun gençleri kötü alışkanlıklardan kurtarmak ve onların sağlıklı bireyler olarak yetişmesi bakımından çok önemli olduğunu ifade eden Başkan Yeniay, dünyada hızla artan obezitenin önüne sporla geçilebileceğini söyledi. Amatör sporun mutlaka desteklenmesi gerektiğini belirten Başkan Yeniay, 2012 yılı Spor Başkent’i seçilen İstanbul’un bir ilçesi olarak hedeflerinin spor altyapısını geliştirmek olduğunu vurguladı. 42 M U T L U G Ü N L E R Elena Zykova & Noyan Demirtaş Evlendiler Nikaha Zykova ve Demirtaş ailelerinin akraba ve dostları ile Elena ve Noyan’ın yakın arkadaşları katıldı. BELKIS AKKALE 150 KİŞİLİK KOROYU YÖNETİYOR Bakırköy Belediyesi tarafından oluşturulan Bakırköy Belediyesi Türk Halk Müziği Korosu’nu Belkıs Akkale yönetiyor. İlkokul sırasında öğretmeni tarafından keşfedilerek Türk Halk Müziği söylemeye başlayan 57 yaşındaki Belkıs Akkale Pazar günleri 16.00-19.00 saatleri arasında Bakırköy Belediyesi İspirtohane Kültür Merkezi’nde öğrencileriyle buluşuyor. Türk Halk Müziği’ne gönül veren çeşitli yaş ve meslek grubundan 150 kişiyle çalışmalarını sürdüren Belkıs Akkale yönetimindeki Bakırköy Belediyesi Türk Halk Korosu ilk konserini geçtiğimiz ay Bakırköy Belediyesi Atatürk Spor ve Yaşam Köyü’ndeki Ferit Aysan Kapalı Spor Salonu ve Kültür Merkezi’nde verdi. Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen de, “Türk Halk Müziği’nin yaşayan efsanelerinden Belkıs Akkale’nin belediyemizin korosuna hocalık yapması bizlere gurur veriyor” dedi. Bu arada koro yetkilileri Bakırköy Belediyesi Türk Halk Müziği Korosuna erkek korist alınacağını, ilgilenenlerin 414 97 77 (dahili 8401) numaralı telefondan bilgi alabileceğini söylediler. 43 KOMŞU İLÇELER BAHÇELİEVLER İSTANBUL FİZİK TEDAVİ REHABİLİTASYON EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ YENİBOSNA EK HİZMET BİNASI HİZMETE AÇILDI İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ek Hizmet Binası, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu tarafından hizmete açıldı. Bahçelievler Belediyesi tarafından yaptırılarak 3 yıllığına bedelsiz olarak, İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne, Ek Hizmet Binası olarak hizmet vermesi için verilen merkezin açılışına İlçe Kaymakamı Şevket Cinbir, İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu, İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız ve İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Başhekim Op. Dr. Sırrı Aksu ile vatandaşlar katıldı. . Törende konuşan İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu “Sağlıklı alt yapıyı oluşturmaya özen gösteriyoruz. Bahçelievlerimiz de bu konuda özenle çalışıyor” dedi. İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu “2012 yılında, İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi yerine, Valimizin de desteğiyle 400 yataklı fizik tedavi hastanesini aynı yerde gerçekleştirmeye çalışacağız” dedi. Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu “Bölgemizde, Devlet Hastanesi inşaatı sürüyor. Önümüzdeki yıl da, İl Sağlık müdürlüğümüzün yeni hastane yatırımı, bölgemizi sağlık konusunda alt yapı olarak güçlendirecek” dedi. Bahçelievler Belediye Başkanlığı’na ait yapı, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon hastalarının tedavisi için hazırlanarak 70 hasta yatak kapasitesi ve 10 poliklinik hizmeti ile halka hizmet verecek. Fizik tedavi ve rehabilitasyon, Nöroşirurji, (Beyin ve Sinir Cerrahisi) Nöroloji, Ortopedi, Dahiliye, Hidroklimatoloji (Havuz tedavisi), Üroloji, polikliniklerinin bulunacağı ek hizmet binasında, Fizik tedavi ve Rehabilitasyon hastaları yatarak tedavi edilecektir. Ayrıca iki hidroklimatoloji havuzunda havuz tedavisi de uygulanabilecek. SEVGİ PAYLAŞILDIKÇA YÜCELİR Bahçelievler Belediyesi Ayhan Songar Sevgi Evi tarafından takip edilen hastaların yaptığı, resim, dikiş ve el sanatlarından oluşan ürünlerin sergilendiği yılsonu sergisinin açılışı İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İlçe Kaymakamı Şevket Cinbir, İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu ve Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu tarafından yapıldı. Yaşları 25 ile 60 arasında değişen ve sosyal ve duygu durum bozukluğu taşıyan hastaların el emeği ürünlerinin yer aldığı sergiyi gezen Vali Mutlu hastalarla bir süre sohbet etti. En kısa zamanda Sevgi Evi’ni de ziyaret edeceğini belirten Vali Mutlu, “Böyle bir merkezi halkın hizmetine sunduğu için Belediye Başkanı Osman Develioğlu’na İstanbul halkı adına teşekkür ediyorum” dedi. Sergide resimleri sergilenen hastalar adına Ayhan Karayalçın ve Yüksel Sal tarafında Vali Hüseyin Mutlu ve Belediye Başkanı Osman Develioğlu’na birer yağlı boya tablo hediye edildi. Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde açılan sergide; 70 yağlıboya tablo, 150 parça el sanatları ürünü ve 120 parça dikişnakış ürün sergilendi. T A R L A D A N G E Ç M E K İ S T E M E Y E N T A K S İ L E R E C E Z A YA Z I L I R M I ? KÖPRÜ TOPRAK YOL AYAMAMA DERESİ Airport AVM / Kültür Üniversitesi Yenibosna Metro İstasyonu’nun önünden geçip Ayamama Deresi kenarından sağa dönüp; Airport AVM ve Kültür Üniversitesi’ne gidiliyor. Aynı yoldan köprüyü geçerek Ayamama Deresi’nin karşısına geçiliyor. Ayamama Deresi kenarına yapılan gümrüksüz otopark çalışmaları sırasında burada bir toprak yol oluşmuş. Bu yolla EGS Blokları’na ve havaalanına gidilebiliyor. Tarladan geçen bu yolu bilen araç sahipleri bu yolu kullanıyor. Özellikle yağışlı havalarda taksiciler bu yoldan geçmek istemiyorlar. Bazı yolcular imar planlarında bulunmayan bu yolu kullanmak istemeyen taksicileri şikayet ediyor. Büyükşehir Zabıtası da taksicileri bulup Kabahatlar Kanunu’na göre 82 TL ceza yazıyor. Zabıta bu cezayı yazabilir mi? (Yazısı 29. sayfada) Yeşilköy Rotary Kulübü Meslekte Başarı Ödülü GAZETECİ-YAZAR KENAN AKIN'A VERİLDİ Yeşilköy Rotary Kulübü tarafından Basın Konseyi 2. Başkanı Gazeteci-Yazar Kenan Akın'a 2012 yılı ''Rotary Meslekte Başarı Ödülü'' verildi. (Yazısı 35. sayfada) UYUŞTURUCU İLE MÜCADELEYE ADANMIŞ BİR HAYAT Kişisel olarak 1997 yılından bu yana uyuşturucu ile savaşan Polis Memuru İsa Altun, uyuşturucu madde zararlarına karşı okullarda madde bağımlılığıyla ilgili olarak sergiler açıyor. Yazdığı yazılarla aileleri ve gençleri uyaran Altun “Bir Kereden Çok Şey Olur” adlı kitabı ile de madde bağımlılığı konusunda toplumu bilinçlendiriyor. (Yazısı 27. sayfada) YAYA KALDIRIMI OLMAYACAK MI? Ataköy 7-8 Kısım’da çarşı alanı olarak ayrılan arsa Toki tarafından satışa çıkartılmış, Ataköy İmamı tarafından satın alındığı için yerin adı İmam’ın Yeri olarak anılmaya başlanmıştı. Sonra bu yeri Gül İnşaat adına Çetin Gül aldı. Ticaret alanı imar planlarında konut alanına çevrildi.(!) Sonra ne mi oldu? Konut alanına çevrilen bu yerde 25 işyeri de yapıldı. Fotoğraflarda da göreceğiniz gibi yaya kaldırımı da unutuldu mu? Ataköylüler yetkililerden ve inşaat sahiplerinden cevap bekliyor.
Benzer belgeler
biliyor musunuz? - Ataköy Gazetesi
müracaatlarımızı yaptık ve ilk sayımız Şubat 1989 yılında
yayınlandı. Çok büyük ilgi gördü. Çalışmalarımız ve faaliyetlerimizden herkes haberdar oluyordu.
1992 yılında Ataköy’ün diğer kısımlarında ...
kadınlara özel cami
Denetleme Şube Müdürlüğü bir çalışmaya imza
atarak İstanbul’da görev yapan Emniyet Müdürlüğü
Trafik Şubesi’ne bağlı emniyet mensuplarına
trafikte engellilerin yaşadıkları sıkıntılar hakkında
bilgil...
bu bina ve arsa uzman inşaat a.ş.`nin işgalinde
20 yıldır bizlerle bu zorlu mücadeleyi yürüten,
her koşulda bizlerle birlikte bu yolda yürüyen,
bizlere destek veren, doğrunun ve haklının yanında
olan, Bakırköy’e - Bakırköylüler’e sahip çıkan siz...