Birlikte nice yıllara
Transkript
Birlikte nice yıllara
265 AYLIK HAVACILIK DERGİSİ 2146-6394 ARALIK 2013 YIL:22 www.uted.com.tr HUDSON NEHRİ PİSTİ Birlikte nice yıllara 1968 UÇAK Rİ YENLE TEKNİS EĞİ DERN Ümit Sayıl Uçak Teknisyenleri Derneği Başkanı Aircraft Technicians Association President [email protected] Değerli okurlar, saygıdeğer meslektaşlarım, Dear readers and colleagues, Bu ay yine oldukça yoğun bir gündem içerisindeyiz. Öncelikle henüz faaliyete geçen THY Habom Uçak Bakım Merkezi’nin ülkemize hayırlı olmasını, sektörümüze yeni imkanlar sağlamasını ve meslektaşlarımız için yeni kapılar açmasını diliyorum. Sektörümüz için vardiyalı çalışma 7/24 esasıyla devam etmektedir, bu bir zorunluluk olabilir fakat bu zorunluluk, biz çalışanlar için ciddi anlamda fedakarlık gerektirmektedir. Bizler bayram, hafta sonu, özel gün, resmi tatil ve diğer hiçbir duruma bakmaksızın belirtilen vardiya çizelgesine göre çalışmaya, operasyonu yürütmeye çalışmaktayız. Gerek özel ve ailevi hayatımızda, gerekse biyolojik olarak ciddi sorunlar yaşamaktayız. İdareci konumundaki karar mekanizmaları bu sistemde çalışmadıkları için sistemin bizler üzerindeki etkilerini, yaşadığımız sorunları görememektedir. Bizler artık uykusuz, kronik bitkin, yorgun ve isteksiz bir hayat yerine daha yaşanabilir, sevdiklerimizle güzel ve mutlu bir hayat, yine vardiyalı ama en azından izinlerimizin daha anlamlı ve verimli olacağı bir düzenin değerlendirilmesini arzu ediyoruz. Kısaca; mutlu çalışan verimlidir. Hava-İş Sendikası Genel Kurulu’nun sektörümüz, özellikle de teknik camia için güzel bir başlangıç olmasını ümit ediyoruz, haklı isteklerimizin bundan sonra karşılık bulması en büyük arzumuzdur. Diğer yandan SHGM tarafından hazırlanan ve 15 Şubat 2014’te yürürlüğe girecek olan SHY-66 yönetmeliğinin EASA Part 66’yı baz alarak hazırlanmış olduğu anlaşılmaktadır, beklentimiz mevcut lisansların EASA’ya dönüşüm süreçlerinin artık başlaması, meslektaşlarımızın tüm dünyada uçan uçaklara hizmet verirken, artık tüm dünyada kabul edilen yetkilerle her yerde hizmet verebilmesidir. Globalleşen dünyada yurtdışından gelip burada çalışan teknik personeller varken, neden Türkler diğer ülkelerde bu hizmeti veremesin? We have once again a really tight agenda this month. Firstly, I wish the Turkish Airlines Habom Aircraft Maintenance Center will bring good luck to the country, new capabilities to the sector, and new job opportunities for our colleagues. Our sector works 7 days 24 hours, this might be a necessity, but one should not disregard that it means serious self sacrifice for the employees. We are trying to continue operations on religious or official holidays, special days, and any other occasion with no exceptions in line with the shift schedule. We face problems in both our private and family lives along with biological difficulties. The decision mechanism, the managers, cannot exactly see these problems that we feel, as they to not work in such a system. We do not want a sleepless, inveterately tired and reluctant life but a happy and beautiful one with the ones we love; a system still in shift, but that offers at least more meaningful and fruitful free time. In short, only a happy employee may be productive. We hope that the Hava-İş General Assembly will become a good start for the whole sector, particularly the technical community. We wish that our rightful demands will be addressed. On the other hand, it is clear that the SHY-66 regulation by the Directorate General of Civil Aviation (DGSA), which will be valid from Feb. 15, 2014, is based on the EASA Part 66. We wish that a process of shifting the current licenses to EASA will begin and our colleagues, who serve for all aircraft of the world will be enabled to serve anywhere with an internationally recognized authorization. As the world globalizes, we have foreign staff working in Turkey, but why cannot our friends work in other countries? Değerli meslektaşlarım; UTED’in kuruluşunun 45., kesintisiz her ay yayınlanan UTED Dergi’nin de 22. yılını tamamlamış bulunuyoruz, bu gurur siz değerli üyelerimizindir. Öncelikle UTED’in kurucu üyelerine, bugüne kadarki yönetim kurullarına, ayrıca mesleğine, emeğine sahip çıkan siz değerli üyelerimize ve bu kurumu ayrıcalıklı hale getiren tüm çalışanlara teşekkür ediyorum. Dear colleagues, We are celebrating the 45th year of UTED, and 22th anniversary of the UTED Magazine, this pride belongs to you, our members. I would like to thank our founding members, all the boards until today, our members who stand behind their labor and profession, and all the employees who make this association privileged. Saygılarımla. Regards. 3 58 UTED İstanbul Cad. Üstoğlu Apt. No: 24, Kat: 5 Daire: 8 Bakırköy/İstanbul Tel: 0212 542 13 00/543 29 74 Faks: 0212 542 13 71 www.uted.com.tr www.uteddergi.com www.uted.org [email protected] 16 Toprağın altı, suyun vatanı YERALTI NEHİRLERİ inde iş listes r a p i s nsa’nın Luftha ak var der 300 uç ansa or h t f u L craft in 300 air pipeline İmtiyaz Sahibi Uçak Teknisyenleri Derneği Adına Ümit Sayıl Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Sefa İnan / [email protected] Basın-Yayın Sekreterliği İsmet Şahin / [email protected] Elif Aydemir /[email protected] Yazı Kurulu Kıvanç Bayezit, Arif Sankaya, Ahmet Akpınar, İsmet Şahin, Elif Aydemir, Dr. Handan Diker Katkıda Bulunanlar Şebnem Bayezit, Hasan Büber, Mehmet Ertek, Volkan Kamar, Nazım Potur, Barış Sönmez f Ischo Jens B 06 28 14 Ajanda Almanya'da bir Türk şehri 22 PORTRE: NEJAT UYGUR MÜNİH 24 45. YIL 40 TEKNİK: HIZ GÖSTERGESİ 42 KUTLAMA 44 KAZA ARAŞTIRMA: HUDSON NEHRİ PİSTİ 48 TEMEL TÜKETİCİ HAKLARI 52 TEKNİK: UÇAKLARDA BUZDAN KORUNMA SİSTEMLERİ 54 ÇOCUKLAR İÇİN: BENİMLE OYNAR MISIN? 56 HOBİ: HAYDİ ELLER ÇAPAYA 38 Dirty Dozen 3 ası Takım Çalışm YAPIM Umar İletişim Hizmetleri Ltd. Şti. Harman Sok. No: 31/1 34153 Florya - İstanbul Tel: 0212 573 15 65 [email protected] www.umariletisim.com BASKI Elma Basım Yayın ve İletişim Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti. Halkalı Cad. No:164 B-4 Blok Sefaköy - Küçükçekmece İstanbul Tel: 0 212 697 30 30 Yayın Türü: Aylık, süreli, yaygın 34 UTED’E ABONE OLABİLİRSİNİZ Dergimize abone olmak için yıllık abone ücretini banka hesabımıza yatırdıktan sonra dekontu bize fakslamanız yeterli. Uted dergisi her ay adresinize gönderilecektir. Lütfen ayrıntılı bilgi için derneğimizle irtibata geçiniz. 4 Haberler UTED dergİsİnİn geçmİş sayılarına web sİtemİzden ulaşabİlİrsİnİz. MİNYATÜR 61 MAKALE 62 SAĞLIK: ÇOCUKLARDA GÖZ BOZUKLUĞU 64 YASAKSIZ KİTAPTAN SAĞLIK ÖNERİLERİ 66 BULMACA 5 Haberler / NEWS Dev birleşmeye bakanlık onayı merikan Adalet Bakanlığı, dünyanın en büyük havayolu şirketini oluşturacak American Airlines-US Airways birleşmesinin tüketicilerin yüzlerce milyon dolar zararına yol açabileceği yolundaki uyarısından üç ay sonra, 12 Kasım günü uzlaşma sağlandığını ve itirazını geri çektiğini açıkladı. Bakanlıkla varılan uzlaşma kapsamında, kurulacak yeni şirket Washington’daki Reagan National Airport’taki baskın konumunu gevşeterek rekabet koşullarının gelişmesine katkı sağlayacak, böylelikle buradan ana destinasyonlara yapılan uçuşların fiyatlarının düşük kalması sağlanacak. Washignton Times’ın haberine göre, bazı yetkililer bu durumun yine de bazı küçük destinasyonlara uçuşları sonlandırabileceğini düşünüyor. American Airlines Üst Düzey Yöneticisi Thomas W. Horton ise anlaşmayı “sağ duyulu çözüm” olarak değerlendirdi. Anlaşmanın ardından US Airways’in New York Stock Exchange’deki hisseleri yüzde 1.1 yükselişle hisse başına 23.52 dolara, yani 2007’den bu yana en yüksek seviyesine ulaşırken American Airlines hisseleri aynı günü yüzde 26’lık bir yükselişle 12 dolardan kapattı. İki dev şirketin da filolarını tamamen birleştirip tek bir havayolu kuruluşu olmalarının birkaç yılı bulması bekleniyor. US JustIce Department sIgnals green lIght for gIant merger Three months after warning that creating the world’s largest airline could cost consumers hundreds of millions of dollars, the Justice Department Nov. 12 announced that it had reached a settlement and dropped its opposition to the merger of American Airlines and US Airways. The deal requires the merged airline to relax its stranglehold on Washington’s Reagan National Airport, a mandate that will increase competition and could lower fares for flights to major cities. But it also may end some direct flights to smaller communities, officials said. American Airlines chief executive Thomas W. Horton called the agreement a “common-sense solution.” Shares of US Airways briefly surged to the highest point since late 2007 before closing up 1.1 percent at $23.52 on the New York Stock Exchange. American Airlines shares finished 26 percent higher at $12. Authorities say that it would take the two giants a couple of years before they fully integrate their fleets. GE AvIatIon motor testi için alternatif yakıt arayışında E Aviation, kasım ayının başında jet motoru testlerinde kullandığı yakıtları temin ettiği kaynakları 2016 yılından itibaren çeşitlendireceğini açıkladı. Motor testi sahaları için yılda 10 milyon galonun üzerinde jet yakıtı satın alan şirket, GE motorlarının üretim ve geliştirme testleri için Washington merkezli D’Arcinoff Group’tan (DG) selülozik sentetik biyoyakıt alımı için anlaşma imzalandığını ilan etti. 10 yıllık anlaşma kapsamında GE Aviation yılda 500,000 galon düşük emisyonlu jet yakıtı almayı taahhüt ediyor. DG’den gelecek yakıt şirketin Ohio eyaletindeki Peebles tesislerinde kullanılacak. GE AvIatIon looks for alternatIve fuel sources for engIne testIng GE Aviation announced early in November that it is set to broaden its fuel source beginning in 2016. The company which consumes more than 10 million gallons of jet fuel annually at its engine testing centers has inked a deal to purchase cellulosic synthetic biofuel from the Washington, D.C.-based D’Arcinoff Group (DG), to be used for production and development testing of GE jet engines. The 10-year agreement calls for GE’s baseline commitment of 500,000 gallons annually of the low-emissions jet fuel to be used at the company’s main jet engine testing facility in Peebles, Ohio. EmIrates, 777X motoru için ekstra itiş gücü istiyor mirates Airline şirketi, General Electric’in (GE) Boeing 777X için geliştirmekte olduğu GE9X motorunun Dubai’nin aşırı sıcak yaz koşullarında daha iyi performans sağlayabilmesi için başlangıçta planlanandan daha yüksek bir itiş gücüne sahip olmasını talep ediyor. Emirates Başkanı Tim Clark, Aviation Week dergisine verdiği demeçte, “Su enjeksiyon sisteminin iptalini telafi etmek için fazladan itiş gücüne ihtiyaç var” dedi. Clark, bu talebin hem 777-8X hem de -9X varyantları için geçerli olduğunu belirtti. Bugüne dek 777X alacağını ilan eden tek havayolu Lufthansa oldu ancak dergimizin yayına hazırlandığı sırada Emirates’in de alım kararı ilan etmesi bekleniyordu. Orijinal GE9X için “100,000-lb”lik bir itiş gücü planlanmıştı fakat bu yeni taleple rakamın 105,000 lb’ye kadar çıkabileceği tahmin ediliyor. Emırates wants more thrust for 777X engıne Emirates Airline wants the proposed General Electric (GE) GE9X engines for the Boeing 777X to provide even more thrust for the aircraft than originally planned, to reach sufficient performance levels in Dubai’s extremely hot summer conditions, Aviation Week has reported. “The extra thrust is needed to compensate for the cancellation of the water injection system,” Emirates President Tim Clark tells Aviation Week. The increased power requirement “applies to both variants”—the 777-8X and -9X. The only airline that has already committed to buying the aircraft is Lufthansa but Emirates was expected to announce a purchase decision when UTED went to print. The GE9X, originally targeted at the “100,000-lb.”-thrust range, is understood to have had its thrust increased to as much as 105,000 lb. in response to Emirates’ demands. 6 7 Haberler / NEWS AIrbus, MRO Network’ü dağıtmaya hazırlanıyor viation Week dergisinin edindiği bilgiye göre Airbus, bakım onarım tedarikçilerinin evriminin bir üretici tarafından yeterliliklerin ileriye taşınması çabalarının demode olduğu gerekçesiyle MRO Network’ü feshediyor. Airbus’ın müşteri hizmetleri ve destekten sorumlu Başkan Yardımcısı Tom Anderson’ın dergide yer verilen ifadelerine göre, ağın 17 üyesine Airbus yetkilileri tarafından konuyla ilgili olarak doğrudan bilgilendirme yapıldı. Standart üye sözleşmelerinde yer alan fesih süresinin tamamlanmasıyla, ağın 2014 başlarında resmi olarak dağıtılması öngörülüyor. Tom Anderson, “Üyelerimizle ağı kapatmakta olduğumuz konusunda iletişim kurmuş durumdayız” dedi. AIrbus to wInd down MRO Network Airbus, reasoning that the evolution of maintenance providers has rendered a manufacturer-led competency improvement effort obsolete, is disbanding its MRO Network, Aviation Week has learned. The 17 network members have heard directly from Airbus executives and received formal letters explaining the move, Airbus Senior Vice President-Customer Services and Support Tom Anderson tells Aviation Week. The network will be officially terminated in early 2014, following a contractually obligated notification period in the standard member contract. “We’ve had communication with [members] that we’re winding down the network,” Anderson says. Paraşütçülerden Cumhuriyet Bayramı rekoru matör serbest paraşütçüler, Cumhuriyetin 90. yılını gökyüzünde bir rekora imza atarak kutladı. THK Gökçen Havacılık Efes Atlayış Merkezi’nde gerçekleştirilen antrenmanlarla, 24 Ekim -29 Ekim tarihleri arasında, önce 2010 yılına ait olan 17’li Türkiye çoklu tutuşması rekorunu ilk önce 18’li ardından 20’li ve 29 Ekim günü de 24’lü çoklu tutuşma ile kıran serbest paraşütçüler, Efes semalarında unutulmaz bir Cumhuriyet Bayramı hediyesi vererek Türkiye’de serbest paraşütçülüğün geldiği noktayı göstermiş oldu. FAI temsilcisi Türk Hava Kurumu gözlemcileri tarafından da tescil edilen 24’lü Türkiye çoklu tutuşma rekoru, Casa tipi uçaktan yapılan atlayışta kırıldı. Freefly skydIvers break record on RepublIc Day Turkish freefly skydivers marked the 90th year of the Republic Day with a record-breaking diving on Oct. 29. Divers had already broken the 2010 country-record of 17-man linked diving by linking 18 divers and 20 divers consecutively during the trainings at the THK Gökçen Aviation Diving Center the week before. The 24-man linked diving on Nov. 29 was a great Republic Day present for the audience, and also was a proof for the improvement in the sport. FAI representative Turkish Aero nautical Association also registered the record broken by divers who jumped off a Casa plane. 8 Lockheed: Türkiye ilk F-35’lerini 2017’de alabilir Turkey may receIve fIrst F-35’s In 2017: Lockheed ockheed Martin Başkan Yardımcısı Steve O’Bryan, geçtiğimiz ay Vatan gazetesine verdiği röportajda Türkiye’nin F-16’ların yerine geçirmek üzere ortağı olduğu F-35 projesi kapsamındaki ilk iki siparişini 2017 yılında teslim alabileceğini söyledi. Türkiye, yeni nesil F-35 uçaklarının üretim projesindeki 9 ülkeden biri ve uçağın üretiminde de rol oynuyor. F-35’lerin F135 adı verilen motor parçaları Türkiye’de İzmir’deki fabrikalarda üretiliyor. Toplam 100 adet F-35 uçağının Türkiye’ye teslim edilmesinin planlandığını hatırlatan O’Bryan, ilk iki teslimatın Türkiye’ye bağlı olduğunu da kaydetti. ABD’li yetkili, “Türkiye ile 250 milyon doların üzerinde bir yatırım kontratımız var. Türkiye F-35’in çok kayda değer bir bölümünü üretiyor. Bu parçalar sadece Türk uçakları için değil, aynı zamanda bütün müttefiklerimizin alacağı 3,100 uçak için üretiliyor. Bu endüstri yıllar boyu havacılık alanında üretime devam edeceği için ekonomik getirisi yüksek olacak” dedi. Şirketin bugüne dek 100 adet F-35 ürettiğini ve sayı artıkça fiyatın da başta planlanandan daha aşağıya indiğini söyleyen O’Bryan, “Şu an itibarıyla, bir F-35 uçağı, 6 yıl içinde planlanandan %55 daha ucuza mal olacak diye bekliyoruz. Bu fiyatı düşürmeye devam edeceğiz ve 5. nesil F-35’ler 4. nesil uçaklarla aynı fiyata gelebilir” dedi. F-35 pilotlarının giyeceği kaskta da bazı radarların bulunacağını söyleyen yetkili, “Kasklarla ilgili gerçekten de bazı problemler yaşadık ama ABD hükümeti de, alternatif kask üretimi yapmamızın gerekli olmadığını onayladı. Son zamanlarda yapılan değişikliklerle bu yeni kask örnekleriyle artık bir problemimiz yok” dedi. Lockheed’in simulatörleri Türkiye’ye geldi ve Türk pilotlar bu araçlarla eğitimlere başladı. Turkey may receive in 2017 its initial two F-35s, which are scheduled to replace F-16’s, the main fighters in Turkey’s air force, Lockheed Martin Vice President Steve O’Bryan said in an interview with daily Vatan last month. Turkey is one of the nine countries in the development Project of the new generation F-3 Joint Fighter Project and is also taking a role in the production process. The engine parts named F135 are being manufactured at the facilities in the Aegean province of İzmir. Noting that Turkey is scheduled to receive a sum of 100 items of F-35 jets, O’Bryan said the timing of the first delivery was still related to Turkey’s approval. “We have a more than $250 million investment contract with Turkey. Turkey is manufacturing a noteworthy part of the F-35. These parts are being produced not only for Turkey but the 3,100 jets to be used by our allies. This industry will keep generating revenues as it will be continuing production for the aviation sector,” he said. The company has so far produced 100 items of F-35 jets, O’Bryan said, noting that the the prices were going down as the number increased. “For today, we expect that in 6 years the cost of a single F-35 jet will go 55 percent below the initial plan and we will keep lowering the cost. Maybe the cost of the fifth generation F-35s will be equal to that of the fourth generations.” The helmets of the F-35 pilots will include some detectors, the executive also said. “We really had some problems with the helmets, but the U.S. government has already approved that there was no need to develop an alternative one. With the recent modifications, we have no problems with the new helmets.” Lockheed has already sent simulators to Turkey for the Turkish pilots to start training. 9 Haberler / NEWS Dünya havacılığı İstanbul’da buluştu ünya Havacılık sektörünün temsilcileri, Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nin (IATA) İstanbul’da 5-7 Kasım tarihlerinde düzenlediği 22. AVSEC Konferansı’nda bir araya geldi. Etkinlik kapsamında düzenlenen, atölyeler, tartışma panelleri ve forumlar, üst düzey sektör ve hükümet temsilcilerini buluşturdu. ICAO Genel Sekreteri Raymond Benjamin, Türkiye Sivil Havacılık Genel Müdürü Bilal Ekşi, Türk Havayolları Genel Müdürü Temel Kotil, ABD TSA Direktörü John Pistole, IATA Genel Direktörü ve CEO’su Tony Tyler ve CATSA CEO’su Angus Watt etkinliğin ana konuşmacılarıydı. Tyler burada yaptığı açılış konuşmasında “Havacılık sektörü bir yol ayrımında. Küresel yolcu sayısı 2017’de 4 milyona yaklaşacak ve mevcut güvenlik sisteminin eskiyen sistemleri ve güncel olmayan uygulamaları bununla baş edemeyecek,” dedi. Temel Kotil ise, Türkiye’nin havayolu ulaşımında en iyi teknoloji ve donanımı aldığını belirterek, “Türkiye uçuş güvenliğinde de uçuş emniyetinde de lider pozisyonda” dedi. Etkinliğin ilk gününde bölgesel konulara odaklanılarak Ortadoğu, Asya Pasifik ve Avrupa’daki zorluklardan ve yeni olanaklardan bahsedildi. İkinci gün Watt’ın konuşmasıyla başlarken, üçüncü günde “İnsan Teknolojiye Karşı” konusu ele alındı. AvIatIon sector meets at AVSEC Istanbul Representatives of the world aviation sector convened at the The International Air Transport Association’s (IATA) 22nd AVSEC Conference in Istanbul between Nov. 5 and 7. The event combined a series of workshops, tracks and plenary discussions, bringing together high-level industry and government representatives. ICAO Secretary General Raymond Benjamin, Turkey’s Director General of Civil Aviation Bilal Ekşi, Turkish Airlines Chief Executive Officer Temel Kotil, U.S.’s TSA Director John Pistole, IATA Director General & CEO Director Tony Tyler and CATSA CEO Angus Watt were the keynote speakers at the event. “Aviation security stands at the crossroads. Global passenger numbers will be approaching 4 billion per year by 2017 and the ageing systems and outdated procedures of the current security system will not be able to cope,” Tyler said in his opening inauguration. Kotil said Turkey was purchasing the best technology and equipment in air transportation, “Turkey is in a leader positioning in flight safety and security,” he said. The first day focused on regional matters, providing invaluable information about pressing issues and opportunities in the regions of the Middle East, Asia Pacific and Europe. The second day started with a keynote speech by Watt On the last day, “ Human versus Technology” issue was discussed. 10 “Jet adam” Fuji Dağı’na uçtu sviçreli maceraperest havacı özel “jet kıyafetiyle” son uçuşunu Japonya’nın ünlü Fuji Dağı’na yaparak tutkusunu ilk kez Asya kıtasına taşımış oldu. “Jetman” adıyla da bilinen Rossy, dört motorlu karbon-Kevlar kanatlarıyla yaptığı uçuşla, Fuji Dağı’nın Dünya Mirasları listesine alınışını kutladığını açıkladı. Gözü pek havacı böylelikle dokuzuncu uçuşunu tamamlamış oldu. Jetman flIes to Mount FujI Tony Tyler Uçaklar çarpıştı, herkes kurtuldu Swiss adventurer Yves Rossy completed a flight near the iconic Japanese landmark, Mount Fuji, in his custom-built jet suit, his first such flight in Asia Mr Rossy, also known as “Jetman”, performed his stunt on the four engined carbon-Kevlar jetwing to celebrate Mount Fuji’s designation as a world heritage site. The daredevil completed a total of nine flights between Oct. 28 and Nov. 3. BD’nin Wisconsin eyaletinde havada çarpışan iki küçük uçaktaki toplam dokuz paraşütçü ve iki pilot, kazadan küçük yaralarla kurtuldu. Paraşüt eğitmeni Mike Robertson’ın 3.600 metre yükseklikte günün dördüncü ve son atlayışını yapmasından saniyeler önce içinde bulunduğu uçağa diğer paraşütçüleri taşıyan ikinci bir uçak çarptı ve tüm yolcular havaya savruldu. ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), Superior Gölü yakınlarında meydana gelen kazanın nedenini araştırdıklarını açıkladı. Skydive Superior’ın eğitim danışmanı ve eğitmen Robinson tüm paraşütçülerin günün son atlayışını yapmakta olduğunu ve uçakların da nizami uçtuğunu söyledi. No causalItIes as two planes crash In mId aIr Nine skydivers and two pilots survived with only minor injuries after their planes collided in midair over Wisconsin, the Guardian has reported. Skydiving instructor Mike Robinson was at around 3,600 meters, just seconds away from his fourth and final jump of the day, when a second plane carrying other skydivers struck the aircraft he was in, sending them all tumbling toward the ground. Officials with the Federal Aviation Administration (FAA) were investigating the cause of the Nov. 2 crash near Lake Superior, FAA spokesman Roland Herwig has said. Robinson, an instructor and safety adviser for Skydive Superior, said the skydivers had gone up for their last jump of the day and the two planes were flying in formation. Montreal Havalimanı’nda yangın, beş yaralı ransa’nın Montreal Havalimanı’nda pistteki bir yangının bir uçağa sıçraması sonucunda beş kişi hafif şekilde yaralandı. Yetkililer, 5 Ekim günü saat 17:00 sularında meydana gelen kazada, yangının bir bagaj bandından Kazablanka’dan gelen ve boşaltılmakta olan Royal Air Maroc uçağına sıçradığını belirttiler. Uçağın dumanla dolması sonucu Boeing 767’nin uçuş personeli tarafından boşaltıldığı ifade edildi. Uçakta bulunan 250 kişi tahliye gereçleriyle uçaktan indirildi. Dumandan etkilenen yedi kişiye olay yerinde müdahale edilirken, bunlardan beşi daha sonra hastaneye sevk edildi. Birkaç kişinin daha tahliye sırasında yaralandığı ifade edildi. FIve Injured at Montreal aIrport fIre Five people were slightly injured after a fire on the tarmac at France’s Montreal’s Trudeau airport on Nov. 5. The fire broke on a baggage belt unloading a Royal Air Maroc flight arriving from Casablanca just before 5 p.m., according to reports. A cloud of smoke filled in the plane, as the airline personnel evacuated the Boeing 767. Some of the 250 passengers had to slide out on emergency escape gear, a report said. Seven were treated for smoke inhalation on the spot, with five of them were sent to hospital for treatment. A few also suffered lower-body injuries during the escape. 11 Haberler / NEWS Kötü hava Dubai AIrshow’a engel olamadı ava muhalefeti nedeniyle yaşanan bir günlük sıkıntıya rağmen, dünyanın önemli havacılık organizasyonlarından Dubai Air Show, bir kez daha yeni anlaşmaya ve lansmana sahne oldu. Boeing’in beklenen 777X serisi buradaki lansmanla 777-8 ve 777-9 isimlerini alırken Reuters’in yayınladığı bir rapora göre uçakların liste fiyatları sırasıyla 349.8 milyon dolar ve 377.2 milyon dolar olarak açıklandı. Uçak üreticisi, Emirates, Qatar ve flydubai ile de anlaşmalar imzaladı. Airbus ise Emirates ile bir A380 sipariş anlaşması imzaladığını ancak sözleşmenin detayları üzerinde çalışıldığını açıkladı. Şirket ayrıca The Libyan Wings ve Air Algeria ile de memorandumlar imzaladı. Sert rüzgar ve yoğun yağmur, 21 Kasım’da serginin son gününe darbe vururken, katılımcılara “Dubai Airshow kötü hava koşullarından dolayı bugün için kapatılmıştır. Lütfen sergi alanına girmeyiniz” uyarısında bulunuldu. Airshow, 22 Kasım’da devam etti. Bad weahter no hamper for DubaI AIrshow Dubai Air Show, a leading aviation exhibition, witnessed a bunch of deals and launchings again this year, despite the difficulties derived from bad wheather conditions. Boeins’s 777X series became the 777-8 and the 777-9 when the aircraft was launched at the air show. The list prices for the new jets are $349.8 million and $377.2 million respectively, Reuters said in a note. Boeing said the Emirates, Qatar and flydubai deals were commitments. Airbus said the Emirates A380 deal was an order, but that contractual details were being finalized. The company also signed memorandum of understandings with The Libyan Wings and Air Algeria. The show was closed on Nov. 21, its scheduled closing day after heavy winds and rain hit the region overnight. “The Dubai Airshow is closed today due to severe weather conditions; please do not travel to the show venue,” the organizers said on their website. The exhibition site opened for an extra day on Nov. 22. 12 YENİ HATLAR SHD-T-35 lisansı sınırlamalı olarak SHY-66’ya dönüşüyor 2007 tarihli Hava Aracı Bakım Personeli Lisans Yönetmeliği (SHY 66-01) yürürlükten kaldırılırken, 15 Şubat 2014 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek olan yeni yönetmeliğin detayları, teknisyenlerin tam bir geçiş için yeni sınavlar vermeleri gerektiğini ortaya koydu. Buna göre, 16 Mayıs 2007 tarihinden önce SHD-T-35 lisansının verdiği haklar, ek bir sınav gerektirmeksizin fakat sınırlamalı olarak yeni gelen SHY-66 lisansına dönüştürülmek ve kategorisiyle sınırlı kalmak kaydıyla, bu yönetmeliğin yayımlandığı tarihten itibaren 5 yıl süreyle geçerliliğini koruyacak. Genel Müdürlük tarafından yeni yönetmeliğe göre belirlenen temel bilgi gereklilikleri ve temel sınav standartları arasındaki farklılıkları yansıtmak üzere, SHDT-35 lisansından SHY-66 lisansına dönüştürülen lisanslara sınırlamalar getiriliyor. Sınırlamalar ancak, sınırlanmış modüllere ya da alt modüllere ilişkin sınavların başarılı bir şekilde tamamlanması ve gerekli görülürse sınırlama konularını içeren deneyimin lisans sahibi tarafından ispatlanması halinde kaldırılabilecek. RestIrcted lIcence shIft from SHD-T-35 to SHY-66 As some details about a new regulation that will replace the terminated May 2007 Air Vehicle Maintenance Personnel Regulation (SHY 66-01) on Feb. 15, 2014 have been revealed, it is observed that technicians will face new exams for full transmission. Accordingly, rights granted by the SHD-T-35 before May 16, 2007, will be valid but restrictedly for five year starting from the implementation of the new regulation without an additional examination, and under condition that it would be turned into the new SHY-66 license and it will fall under the SHY-66 category. The licenses that will be shifted into SHY-66 from SHD-T-35 will have restrictions in order to reflect the basic information requirement and basic examination standard differences between the two licenses, which are determined by the Directorate General of Civil Aviation. These restrictions will be lifted only when examinations about the restricted modules or sub-modules and possible experience requirements are fulfilled. İ N E Y t dör hat ŞIRNAK ERZURUM MARDİN 9 3 29 EDREMİT .99 ’DEN BAŞLAYAN FİYATLARLA VERGİ DAHİL .99 ’DEN BAŞLAYAN FİYATLARLA VERGİ DAHİL Haberler vİzyona gİrecekler Danışman (29 Kasım) Kaldırım Serçesi "Edith" Oliver Dahan’ın bol ödüllü “Kaldırım Serçesi” filminde Edith Piaf rolünü Marion Cotillard canlandırırken, Jil Aigrot da onun şarkı söylediği sahnelerdeki sesi olur. Piaf’ın şarkılarının yorumcusu olarak filmdeki ve konser sahnelerindeki performansıyla dünya çapında ünlenir. Jil Aigrot, Edith isimli yeni gösterisiyle 14 Aralık’ta Türker İnanoğlu Maslak Show Center’da olacak. Beyazgül Dans Gösterisi Yolu Osmanlı hareminden Hollanda Sarayı’na uzanan bir cariyenin olağanüstü aşk hikayesini anlatan dans gösterisi, 31 Aralık akşamı Hoca Paşa Kültür Merkezi’nde. Klasik yılbaşı kutlamalarından sıkılanlar için bir alternatif olan gösteri, Osmanlı saray dansları ve egzotik oryantal dansları modern dansla harmanlayarak 17. yüzyılda yaşanmış gerçek bir aşk hikayesini anlatırken aynı zamanda dönemin günlük saray yaşamından sahneler sunuyor. Emel Sayın'dan müzik şöleni Türk sanat müziğinin en sevilen seslerinden Emel Sayın, 14 Aralık’ta, Bostancı Gösteri Merkezi’nde dinleyicisiyle buluşuyor. Yıllandıkça kıymetlenen şarkılarının yer aldığı repertuvarıyla Sayın, kaçırılmayacak bir müzik ziyafeti sunuyor. Doktor Uyku Stephan King’in, en beğenilen romanlarından Medyum’un (The Shining) unutulmaz karakterlerinden Danny Torrance, “Doktor Uyku” olarak geri döndü. Çocukluğunda bir kışını geçirdiği Overlook Oteli’nin “sakinlerinden” bir türlü kurtulamayan Dan, yıllarca bir şehirden diğerine sürüklenirken, sonunda ufak bir New Hampshire kasabasına yerleşir, bir bakımevinde işe girip, kalan “ışıltısını” ölmekte olan insanları rahat ettirmekte kullanır. Orada Dan’e “Doktor Uyku” adını verirler. İyi ile kötü arasındaki epik savaşın hikayesi olan Doktor Uyku, Medyum’un sadık okurlarını memnun ederken King’le bu kitapta tanışacakları da hayal kırıklığına uğratmayacak. 14 Karman Çorman Mümtaz İşbilir, son derece varlıklı bir işadamıdır. Bir sabah yanında çalışan Fethi Güven maaşına zam istemek için gelir, çünkü zengin bir kızı babasından isteyecektir. “Şu an kazandığım para evleneceğim kızı mutlu etmeye yetmez” der. Oysa istediği kız Mümtaz Bey’in kızıdır ve olaylar karışır. 2 perdelik komedi, 16 Aralık’ta Kozyatağı Kültür Merkezi Gönül Ülkü Gazanfer Özcan Sahnesi’nde... Counselor, üst düzey, saygı duyulan ve nişanlısı Laura ile huzurlu bir hayat süren başarılı bir avukattır. İtibarının sarsıldığı günler ise ekonomik sıkıntılarla boğuştuğu ve daha fazla paraya ihtiyaç duyduğu sırada başlar. Başrollerinde Michael Fassbender, Javier Bardem, Brad Pitt, Penelope Cruz ve Cameron Diaz gibi birbirinden ünlü oyuncuların rol aldığı Danışman’da Pulitzer Ödüllü yazar McCarthy, ilk defa senaryo yazarlığına soyunuyor. Ridley Scott’ın yönetmenliğini yaptığı film, yazarın kendine özgü zekası ve mizah anlayışını yansıtıyor. Hobit: Smaug'un Çorak Toprakları (12 Aralık) Hobbit üçlemesinin ilk filmi Hobbit: Beklenmedik Yolculuk’un devam filmi, Misty Dağları’ndan başarıyla geçen Thorin ve beraberindekilerin Mirkwood ormanındaki zorlu maceralarına odaklanıyor. Yanlarında Gandalf olmadan ormanı geçmek zorunda olan Hobbitler insanların yaşadığı bölgeye ulaştığında Bilbo Baggins’in cücelerle olan anlaşması da son bulacak. Yalnız Dağ’a ulaşmak zorunda olan ekip ulu ejder Smaug’un saklandığı inine giden gizli kapıyı bulabilecekler mi? Bu İşte bir Yalnızlık Var (13 Aralık) Birkaç yıl öncesine kadar bir rock grubunda çalan, besteler yapan ve zamanında parlak bir gelecek vaat eden, 30’larının sonlarındaki eski müzisyen Mehmet, müzikten uzaklaşmış, boşanmış ve kıt kanaat geçinen bir adamdır artık... Filmde Engin Altan Düzyatan, Özgü Namal, Emin Gürsoy, Ümit Erdim, Wilma Elles, Atiye rol alıyor. 15 RÖPORTAJ / INTERVIEW sundu. Yine geçen yıl 1.8 milyon ton ağırlığında kargo taşıdık. Şirketimizde toplam 117,000 kişi çalışıyor. Bu kış sezonunda daha önceki hiçbir sezonda olmadığı kadar çok noktaya uçuyoruz. Uçuş ağımız, 81 ülkede 211 destinasyona yayılıyor ve merkezimiz de Avrupa’nın kalbinde. Lufthansa Türkiye birimi için neler söylemek istersiniz? Türkiye bizim için her zaman çok önemli bir pazar oldu ve Türkiye’ye/Türkiye’den uçuş frekansımız haftada 100 civarında. Önümüzdeki yaz İstanbul’a servislerimizi günde dört uçuşla güçlendirmeyi planlıyoruz. Türk müşterilerimizin bizden beklediği yerel yiyecek ve içecekleri uçaklarımızda sunuyoruz ve uçuş esnasında ortaya çıkan tüm talepleri karşılamaya çalışıyoruz. İkram ve uçuş eğlencesi konularında Türk müşterilerimiz için şirket olarak yerel unsurlarla hizmet vermeyi sürdüreceğiz. Lufthansa, Türkiye’deki pazarın iyi ve sürdürülebilir bir pazar olduğu görüşünde. Lufthansa’nın sipariş listesinde 300 uçak var Lufthansa’nın satış ve gelir yönetiminden sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Jens BIschof, İstanbul’daki bir toplantıda, şirketin Türkiye de dahil olmak üzere, global ölçekte filo ve hizmet yatırımlarını artıracağını söyledi. 300 aircraft in Lufthansa order pipeline Jens BIschof, the Lufthansa board member end chIef commercIal offIcer, says durIng a recent Istanbul vIsIt that the aIrlIner Is set to boost Investments In the fleet and servIces globally, not excludIng Turkey. ufthansa’nın mevcut pazar konumundan söz eder misiniz? Lufthansa sadece bir havayolu şirketi değil, birçok havacılık faaliyetini bünyesinde barındıran geniş bir grup ve bu vesileyle sizlerle bazı rakamları paylaşmak isterim. Yılda 30 milyar euroluk gelirlerimizle dünyanın en büyük havacılık grubuyuz. 600 uçağımızla Avrupa’nın en büyük filosunu yönetiyoruz ve geçtiğimiz yıl dünya çapında 100 milyonun üzerinde yolcu taşıdık. Ayrıca hava kargo, uçak ikramı ve teknik servis, yani bakım onarımın gibi başkaca havacılık hizmetleri de sunuyoruz. İkram birimimiz geçtiğimiz yıl 500 milyon öğün yemek 16 an you tell us about the market positioning of Lufthansa? Lufthansa group itself is not only an airline, but a broad group with a lot of aviation activities, so I would like to highlight a few numbers here. With 30 billion euros of revenues a year, we are the largest aviation group in the world. We operate Europe’s largest fleet with well over 600 airplanes and last year we flew more than 100 million passengers on our airplanes throughout the world. We also carry other airline activities such as air cargo, airline catering and technical business, which is maintenance and repair. Our catering served more than 500 million meals last year. We Jens BIschof Lufthansa Türkiye’nin iki ay kadar önce göreve başlayan genel müdürü Stefan Löcherbach’ın zorlu bir ortamda çalışacağını söylemiştiniz. Nedir bu zorluklar? Löcherbach ile sadece iki aydır çalışmıyoruz, kendisi 22 yıldır Lufthansa’da. Satış operasyonumuzda çok başarılı bir lider. İki yıl Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da çalıştıktan sonra buraya terfi oldu. Zorlu koşullar derken bazı diğer ülkelerde olduğu gibi güç ekonomik koşullardan söz etmiyorum, rekabet ortamını kastediyorum. Burada çok iyi ve rekabetçi bir konumda olduğumuzu hissediyoruz. Başka havayolları ve yakın iş ortağımız Türk Hava Yolları da sürekli kendilerini geliştiriyor ve yeni hatlar açıyor. Bu nedenlerle Löcherbach’ın satış hedefleri de oldukça sıkı. Muhtemel bir Lufthansa–Türk Hava Yolları ortaklığı geçtiğimiz günlerde gündemi epeyce meşgul etti. Mevcut durum nedir? İş ortaklığımıza her iki tarafın da büyük bir saygı duyduğunu vurgulamalıyım. Ortak girişimimiz Sun Express’ten de oldukça memnunuz. Türk Hava Yolları ile uzun süreli bir ilişkimiz olduğundan sürekli yeni işbirliği alanları arıyoruz ve bunu yakın zamanda da yaptık. Güçlendirilmiş bir işbirliği her iki tarafın da çıkarına olacaktır. Şu noktada bir ortak zemin bulamadık ama kapılar da kapanmış değil. Muhtemelen gelecekte yeni zeminler arayacağız. İstanbul’da yapılması planlanan üçüncü havalimanı sizin buradaki işinizi nasıl etkiler? Böylesi altyapı yatırımları bölgenin gelişimi adına çok kritik. Bu altyapı yatırımlarının iyi kara ulaşımı bağlantılarına sahip olmaları çok önemlidir. Örneğin, İstanbul’da trafiğin ne kadar yoğun olabildiğine bu sabah Atatürk Havalimanı’ndan gelirken şahit olduk. Bu kadar büyük bir havalimanı için iyi ve hesaplı bir bağlantı, başarının önemli bir parçası. Lufthansa için yeni bir havalimanı her zaman yatırımlarla birlikte gelir. Yeni loca ve yer tesisi yatırımları yapıyoruz. Yine de bu limanın rolü henüz tam olarak belli değil, bu yüzden yatırımlarımızın ne ölçüde yoğun ya da derin olacağı konusunda biraz dikkatli davranmayı tercih ederim. Ancak hiç şüphe yok ki eğer yeni bir ortamda hizmet verecekseniz, iyi tesisleriniz olması gerekir. 17 RÖPORTAJ / INTERVIEW carried 1.8 million tons of cargos. The company employs a total number of 117,000 people. This winter season, we are serving more destinations in a winter schedule than ever before. Our network is spread out over 211 destinations in 81 countries and we have our home at the heart of Europe. How about Lufthansa Turkey? Turkey has always been a very important market for us and we are at about 100 frequencies a week in flights from and to Turkey. We are in preparation to increase our services to Istanbul as of next summer with four daily flights to Istanbul. We have all the local food and beverage offerings on board, which our Turkish customers expect from us and we are trying to cater all the needs on board. We will continue to operate our corporate local touches especially for our Turkish customers when it comes to catering and flight entertainment. The market environment in Turkey is a good and sustainable one, according to Lufthansa. Jens bıschof (O) ve çalışma arkadaşları lufthansa'nın türkiye'ye dair ve küresel planlarını istanbul'daki bir basın toplantısında aktardı. Jens BIschof (C) anD COLLEAGUES unveıled lufthansa plans for Turkey and and a global level at a press meetıng ın ıstanbul. You have mentioned that Stefan Löcherbach, the new Lufthansa Turkey general manager who came to office about two months ago, will work in a challenging environment. Can you elaborate on the challenges? We did not just hire Löcherbach two months ago. He has been with Lufthansa for 22 years. He is a very successful leader in our sales operation. After two years in Riyadh, Saudi Arabia, I promoted him to here. What I mean with a challenging environment, it is obviously not the economic situation like we find in other countries, but the definitely the competitiveness. We feel ourselves in a very good, competitive position here. Many airlines and also our close partner Turkish Airlines are also upgrading and trying to introduce a lot of flights. For these reasons Löcherbach’s sales targets are also very stretched. A probable Lufthansa–Turkish Airlines partnership has recently been hot on the agenda? What is the current situation? I would like to emphasize that our partnership is very well respected from both sides. We are also very satisfied with our joint venture, Sun Express. Since we have a longstanding relationship with Turkish Airlines, we are always exploring new possible fields of cooperation and we also did that recently. An enhanced partnership has also been for mutual benefits for both sides. At this point we weren’t able to find a common ground, but the doors are not closed. We will most probably seek new grounds in the future. How would a planned third airport in Istanbul affect your local business? Such infrastructural investments are very crucial for the economic development of the region. It is important for these infrastructural investments to really have good ground connections to the airport. For example, while coming from Atatürk this morning we have witnessed how heavy the traffic can get in Istanbul. Getting a good and affordable connection could be a very important piece of the successful launch of a huge airport. 18 lufthansa'nın üzerinde çalıştığı "premıum economy class," ekonomi ve busıness sınıflarının arasında konumlanıyor. the "premıum economy class" that lufthansa ıs workıng on ıs spotted between the current economy class and busıness classes. Lufthansa’nın yakın gelecekteki büyüme planları nelerdir? 59 adetlik uzun mesafeli uçak siparişi listemizi yeni tamamladık, böylelikle beklemekte olan siparişlerimiz toplam 300 uçağa çıktı ki 10 yıl içinde teslim edilecek olan bu uçakların liste fiyatı 36 milyar euronun epey üzerine çıkıyor. Biz sadece A380’lerin Avrupa’daki en büyük operatörü ve Boeing 747-8 jumbo jetin lansman ortağı değiliz, aynı zamanda 2020’de teslim alacağımız Boeing 777-9x’in de lansman ortağıyız. Tüm bu girişimlerimiz iki esas ihtiyaca hizmet ediyor. Ekolojik ve ekonomik yararlar. Bu yeni nesil uçaklarda yakıt tüketiminin ne ölçüde azaltıldığını tahmin edebilirsiniz. Bu da Lufthansa’nın rekabetçi konumunu daha da güçlendirecektir. Bu etkileyici sipariş listemiz sayesinde her yıl filomuzu yüzde 10 oranında yenileyebileceğiz. Daha önce bahsettiğim 30 milyar euroluk filo yatırımının yanı sıra havadaki hizmetlerimiz için de büyük yatırımlar For Lufthansa, a new airport always comes with new investments. We new are investing in lounges, ground facilities. However, the role here in this airport is not clear yet so I would be careful at this point on heavy or deep these investments would be. But there is no question that if you operate in a new and fresh environment you have to have some good facilities. What are the near-future fleet-growth plans of Lufthansa? We have recently completed our order list for 59 more long-range planes, which increases Lufthansa airplane orders in the pipeline to 300 items with a list price of well over 36 billion euros in a 10year delivery schedule. We are not only the largest operator of the A380 in Europe, not only the launching customer of the Boeing 747-8 jumbo jet, but we also will be the launching customer of the Boeing 777-9x, which we will receive from 2020. These attempts have served to two essential needs: ecological and 19 RÖPORTAJ / INTERVIEW "Lufthansa Technik dünyada uçak üreticisi olmayan şirketler arasında en büyük bakım, onarım ve tadilat şirketi." "Lufthansa TechnIk Is the bIggest maIntenance and repaIr and overhaul provIder not beIng a manufacturer In the world. " Sizin tüm bu yatırım planlarınızı Avrupa’daki ekonomik krizin sona ermekte olduğuna dair bir ipucu olarak görmemiz mümkün mü? Lufthansa kendisine güveniyor, aksi halde bu yatırmalara girmezdi. Daha geçen hafta 2013 en düşük kar öngörümüzü 600 ila 700 milyon euro olarak netleştirdik. Bu rakam, geçtiğimiz senenin üzerinde. Evet, biz de krizin bazı etkilerini özellikle Güney ve Güneybatı Avrupa’da gördük. Avrupa’nın dışında da zorluklar yaşayan ülkeler var. Yine de Lufthansa olarak çok iyi bir izdüşümü ve rekabetçi konumumuz var. Bu rekabetçi pozisyonumuzu gelecekte daha da güçlendirebiliriz. düşünüyoruz. Sadece “business class” için 1000 günde tamamlanacak, 1 milyar dolarlık kabin ürünleri yatırımı düşünüyoruz. Lufthansa’da yeni ne var? Şirket, uzun mesafeli uçuşları için 2014 yazının sonunda “premium economy” adı altında yeni bir kategori başlatmayı düşünüyor. Bu tüm sektör için bir referans oluşturacaktır. Uçuş eğlencesi hizmetlerimizin içeriğini aşamalı olarak Nisan 2014’e kadar yenileyeceğiz. Bugünün seyahat dünyasında hava hizmetleri kadar önemli olan yer hizmetlerimize baktığımızda ise, sadece Frankfurt’ta on beşinci locamızı açtık. Lufthansa olarak tüm dünyada 70 loca işletiyoruz ki bu rakam ortaklarımızla birlikte işlettiğimiz localar dahil edildiğinde 900’ü buluyor. Frankfurt’ta ayrıca dünyadaki tek first class terminaline sahibiz. Bu bir terminal, loca değil. Yeni “premium economy” sınıfını nasıl konumlandırıyorsunuz? Bugün için konforlu bir ekonomi sınıfımız ve tamamen yatabilen koltuklarla hizmet verdiğimiz business sınıfımız var. Premium economy işte bu iki ürünün arasına girecek harika bir ürün. Premium economy ile iki ana kesime hitap etmeye çalışacağız: Ekonomiden premium economy’e geçebilecek ultra hassas iş seyahati yolcuları ve daha geniş ve uzun koltuklar için biraz daha para ödemeye istekli olabilecek turistik yolcular. 20 economical benefits. You can imagine that the fuel consumption of these new generation airplanes is significantly lowered. This would put Lufthansa in an even better competitive situation. With this impressive order list we will be able to renew our fleet 10 percent every year. We also see huge investments in onboard services on top of the 36 billion I have mentioned. Just for Business Class we will have invested 1 billion euros in cabin products in 1,000 days. What is new at Lufthansa? The company will introduce a “premium economy” class late summer, 2014 for long-range flights. This will be a benchmark in the industry. We will gradually upgrade the content of onboard entertainment as of April 2014. Looking at the ground, which is equally important in today’s travel world, we have just opened our 15th lounge only in Frankfurt. We are operating around 70 Lufthansa lounges around the world. This number exceeds 900 when our lounges when those we run with our partners are included. Besides we operate the world’s only first class terminal, not a lounge, in Frankfurt. How do you position the new “premium economy” class? Today, you have a comfortable economy class and you have a full-flat horizontal business class. [The premium economy] is a Lufthansa Technik hakkında neler söylemek istersiniz? Lufthansa Technik dünyada uçak üreticisi olmayan şirketler arasında en büyük bakım, onarım ve tadilat şirketi. Onların da rekabetçi konumları çok güçlü. Gelirlerinin yüzde 60 kadarını Lufthansa dışındaki şirketlerden elde ediyorlar ki bu onların sadece kurum içi bir bakım onarım firması olmadığının, dünya çapında 2000’in üzerinde her türden uçağa hizmet veren küresel bir şirket olduğunun çok önemli bir göstergesi. perfect fit in between those two different products. There are two major customer groups that we will be trying to address with the premium economy: the ultra-sensitive business travelers who would most probably upgrade to premium economy class from the economy and the leisure travelers who would definitely be willing to spend more money for a wider and longer seat. Do these investment plans signal that the bad affects of the economic crisis in Europe is coming to an end? Lufthansa is very confident, otherwise we would not take these investments. Only last week we put out a more precise forecast for our bottom-line profits for 2013, about 600 or 700 million euros. This is above the previous year. Yes, we also see some effects of the crisis, especially in southwestern and southern Europe. There are also some countries outside Europe, which are also having their challenges. Nevertheless, we as the Lufthansa have a very good footprint, a very good competitive positioning. We can even extend our competitive footprint in the future. Could you also brief us about Lufthansa Technik? Lufthansa Technik is the biggest maintenance and repair and overhaul provider not being a manufacturer in the world. They also have a very strong competitive footprint. They have about 60 percent of their revenues outside the Lufthansa group. I think this is very important in order to show that they are an internal provider but a global firm which serves over 2,000 airplanes in different types around the world. 21 PORTRE Cibali Karakolu komiserini kaybetti Nejat Uygur içimizden biriydi, Küçük insanın acizliğini, sıkıntılarını ve gerektiğinde kurnazlığını, geleneksel tiyatro üslubu içinde ustalıkla vermeyi bildi. Bize bizi anlattı... nceleri bir pilot olmayı hayal etti Nejat Uygur, evin çarşaflarını gerip yüksek bir yerden atlayarak göklerden süzülecekti. Bu fikri ondan önce deneyimleyen ağabeyi, bacağını kırarak gelecekte başarılı bir doktor oldu. Öğretmen bir anne ve subay bir babanın ortanca oğluydu Nejat. Kilis’te doğmuştu ama ilkokulu Siirt, Ezine ve İntepe gibi Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde okudu ve bu dönemde tiyatroya müsamerelerle başladı. Yeteneğini ilk keşfedenlerden biri olan İsmail Hakkı Dümbüllü ona hayatının aşkı olacak tiyatronun tohumunu ekecek hatta onu vârisi ilan ederek kavuğunu miras bırakacaktı. Daha sonra Türkiye’nin küçük Amerika olmaya çalıştığı yıllarda, Amerika’ya gitmeyi, bir gemici olmayı hayal etti. Kısa bir süre bir gemide de çalışan Uygur, bir röportajında şöyle anlatıyor bu durumu: “Benim gençliğimde herkeste Amerika’ya gitmek gibi çok yoğun bir istek vardı. Bu yüzden liman cüzdanı çıkarttım ve gemici oldum. Hiç unutmam, bir Panama şilebinde çalıştım. Gemide kimsenin canı sıkılmazdı. Onlara fıkralar anlatır, taklitler yapardım. Herkes çok gülerdi. Sonra askere gittim, orada da arkadaşlarımı çok güldürürdüm. Giderek insanların yüzünü güldürmek bende tutku oldu. Sonra da tiyatro başladı zaten.” Kurduğu “Nejat Uygur Tiyatrosu”yla uzun yıllar Anadolu’da 22 turneler yaptı. Hayatını birleştirdiği Necla Uygur’la beş oğul sahibi oldular, Süheyl ve Behzat babalarının yolundan gitti. Canlandırdığı tipler gibi hep halkın içinde yaşadı Nejat Uygur. İstanbul’da kurduğu tiyatro salonunu Taksim, Harbiye gibi daha çok elitlerin rağbet ettiği semtler yerine geleneksel hayatın yaşandığı eski bir İstanbul mahallesine, Kocamustafapaşa’ya açmıştı. Tiyatro salonu her gece yüzlerce insan tarafından dolar, seyircisi onu coşkuyla alkışlar, sevgiyle kucaklardı. Bu dönemlerde gazetelerde, dergilerde kendine pek fazla yer edinemeyen Uygur’un değeri, özel televizyonların yayına geçmesiyle, halkın neyi benimseyip neyi izlediğinin ölçümlenebilmesiyle hiçbir kesimin yadsıyamayacağı bir gerçek halini aldı. Oyunları televizyonlarda da yayınlanan Nejat Uygur, halkın kendisine duyduğu sevgi ayan beyan ortaya çıktıktan sonra kendisine burun kıvıran elitler tarafından da yerlere göklere sığdırılamaz oldu. 1998 yılında da Kültür Bakanlığı’nın verdiği Devlet Sanatçısı nişanını aldı. hayatının son yıllarında tiyatro sahnelerinde olmasına izin vermeyen sağlığı, bazı sinema filmlerinde kısa rollerde de olsa hasretimizi gidermeye el verdi. 18 Kasım’da hayata gözlerini yuman Nejat Uygur’u uğurlayan yığınların ön saflarında yer alamasalar da kıymetini her zaman bilen sevenleri onun için oradaydı. 45. yıl ATIL TÜRKMEN THY A.O. Hat Bakım Müdürlüğü / Başteknisyen koca çınarın gölgesinde “Yaklaşık yarım asırlık bu koca çınarın bugünlere gelmesinde emeği geçen tüm meslektaşlarıma teşekkürü bir borç bilirim” 5 Aralık 1968 tarihinde kurulan güzide derneğimiz UTED, 45. yaşını kutlarken, yaklaşık yarım asırlık bu koca çınarın bugünlere gelmesinde emeği geçen tüm meslektaşlarıma teşekkürü bir borç bilirim. Mesleğe başladığım ilk gün üyesi olduğum, 9 yıl yönetiminde görev aldığım derneğimizi ve her geçen gün büyüyen sektörün sorunlarına çözüm olmak adına gönüllü olarak emek veren arkadaşlarımızı bu yolda yalnız bırakmamalıyız. Toplum olmanın birinci kuralı olan birlik ve beraberliğimizi güçlendirmek adına, tüm sektördeki mesleğe adım atmış genç arkadaşlarımızı yanımızda görmek camiamızı her zamankinden daha güçlü kılacaktır. Atalarımızın dediği gibi ‘’Yalnız taş duvar olmaz’’. Saygılarımla... E T İK L İR B a d z ı m ı l ı y . 45 Z Ü Y Ü L Ç Ü G DAHA tedik. Satır e bırakalım is iz m ri le ye ü zü siz rirken en kutlarken, sö vi yerine geti ı n le lı iş yı . bu 45 ve in ü ğün ırlamak, Derneğimiz bir işlev gördü kez daha hat r ıl bi as u n n ’in ğu D u ld aralarında UTE ik duygusu o ik ve beraberl rl bi n ut verdi. ü m n u cü ir da büyük gü bize geleceğe 24 TAYYAR UÇKUN THY Teknik A.Ş. Uçak Bakım Müdürlüğü, C Kategori GERÇEK GÜCÜMÜZ “Ağabeylerimizden devraldık, genç meslektaşlarımıza emanet ediyoruz.” Toplumlarda birlik ve beraberlik her zaman bir ihtiyaç ve gerekliliktir. Hepimizin, bir gün birlik ve beraberlikle tüm sorunları aşabileceğimize ve gerçek gücümüzün farkına varacağımıza olan inancım tamdır. Mesleki hayatımın hemen başlangıcında üyesi olduğum ve bir neferi olmaktan her zaman gurur duyduğum, ağabeylerimizden devraldığımız ve genç meslektaşlarımıza emanet ettiğimiz, mesleğimizin mihenk taşı UTED’imizin bir yaşına daha ulaşmasının haklı gururunu yaşarken camiamızın sorunlarının çözümü ile birlik ve beraberliğimize hizmet eden, bu birlikteliğe karşılıksız gönül veren herkese teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyorum. 25 45. yıl ERCÜMENT TARHAN THY Teknik A.Ş. A Bakım Müdürlüğü C/S Teknisyen UTED CAMİAMIZI BÜTÜNLEŞTİRİYOR “UTED’in çeşitli toplantılara ve seminerlere katılması mesleğimizi daha geniş kitlelere tanıtıyor.” Erciyes Üniversitesi SHMYO Uçak Elektriği Bölümü’nden mezun olduktan sonra 2006 yılında THY Teknik A.Ş. Uçak Bakım Müdürlüğü’nde göreve başladım. Şu anda A Bakım Müdürlüğü Geniş Gövde R1 ekibinde görev yapmaktayım. Yaklaşık olarak 3 senedir UTED üyesiyim. Özellikle UTED üyesi olduktan sonra, derneğimizin faaliyetleri hakkında daha yakından bilgi sahibi oldum. Çeşitli zamanlarda düzenlenen etkinlikler sayesinde bize meslektaşlarımızla iş ortamı dışında da bir araya gelme fırsatını sunuyor, uçak teknisyenleri olarak camiamızın bütünleşmesine büyük katkı sağlıyor. Ayrıca çeşitli toplantılara ve seminerlere UTED’in katılması da mesleğimizi daha geniş kitlelere tanıtmamıza vesile oluyor. Aylık olarak yayınlanmakta olan dergimizde son yıllarda oldukça gelişme kaydedildi. Dergimiz daha kaliteli bir hal alarak mesleğimize yakışan bir duruma ulaştı. Derneğimiz, kurulduğu tarihten bu yana gelişerek bugünlere kadar geldi. Bundan sonrada UTED olarak biz uçak teknisyenlerinin sorunlarına daha da yapıcı bir şekilde yaklaşacağına dair olan inancım tam. Bu vesileyle UTED’in 45. kuruluş yıldönümünü kutluyorum. HAMDİ CÜNEYT KONUKÇU THY Teknik A.Ş. Uçak Bakım Müdürlüğü, C Kategori UTED DİNAMİK VE ÇÖZÜM ODAKLI “Üyelerinin sesini, mümkün olan her etkinlikte ve UTED Dergi aracılığı ile sürekli duyurmaya çalışan bir derneğin üyesi olduğum için mutlu ve gururluyum.” Kurulduğu günden bugüne, uçak teknisyenlerine birçok konuda hizmet etmiş olan derneğimiz UTED, kuruluş yıldönümünde; misyonu ve vizyonuyla çağı yakalamış, içinde bulunduğumuz sektörde hızla yaşanmakta olan ve bizi olumlu veya olumsuz etkileyen birçok köklü değişikliğe dinamik ve çözüm odaklı yaklaşımlar üretiyor. Üyelerinin sesini, mümkün olan her etkinlikte ve UTED Dergi aracılığı ile sürekli duyurmaya çalışan bir derneğin üyesi olduğum için mutlu ve gururluyum. Köklü bir geçmişe sahip olan Uçak Teknisyenleri Derneği’nin en önemli görevinin; üyeleri arasında tecrübe ve bilgi paylaşımına ortam oluşturarak, uçak teknisyenliği mesleğinin önemini ve sektördeki yerini, her bir üyesinin doğru bir şekilde öğrenmesine ve kavramasına olanak sağlamak olduğunu düşünüyorum. UTED’in kuruluşundan bugüne kadar emeği geçen herkese böyle bir değeri bize kazandırdıkları için teşekkür ederim. 26 FERHAT ERKÖSEOĞLU THY HABOM Teknisyeni BİRLİĞİN, BERABERLİĞİN SİHİRLİ GÜCÜ “Gerektiğinde dernek yönetimine yapıcı eleştirilerle yardımcı olmamız, zaman zaman elimizi taşın altına sokmaktan kaçınmamamız gerekiyor.” UTED'in kuruluşunun 45. yılında bu kuruluşu somut bir karşılık beklemeden, eskilerin deyimiyle meccanen ve yoğun bir iş temposuna rağmen, ailelerinden bile feragat ederek kuran, emek harcayan bugünlere getiren, her türlü zorluğa rağmen devam ettirmeye çalışan bir avuç fedakar meslektaşlarıma teşekkür ederek başlamak isterim. Malumunuz olduğu üzere meslekte birlik örgütlerinin kuruluş amacı o meslekteki insanların mesleki bilgi ve tecrübelerini arttırmaya yönelik faaliyetlerde bulunmak, üyelerini ve ailelerini çeşitli sosyal faaliyetlerle bir araya getirip işyerindeki monotonluktan kurtarmak. UTED’in bu konuda vasatın bayağı üzerinde olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Bununla birlikte daha yapılacak çok şey olduğu inancındayım. Bunların başında da birlik , beraberlik ve aidiyet duygusuna daha fazla önem vermek geliyor. Meslektaşlarımıza tek başına ‘’bir şey", birlikteysen ‘’her şey’’ olgusunu iyi anlatmamız lazım diye düşünüyorum. Zira iki tane 1 sayısını yalnız yazarsanız en fazla toplamından 2 sayısını elde ederken, o iki tane 1 rakamı sırt sırta verse 11’i oluşturacağı. birlikten kuvvet doğar atasözüne iyi bir örnek olur. Mesleğimizden örnek verecek olursak, kumanda kabloları buna en güzel örnektir. İncecik teller bir araya gelince nasıl güçlü olduklarını hepimiz biliriz. Halbuki aynı kalınlıkta tek bir telden yapılan kablo kopmaya karşı çok daha az direnç gösterecektir. Bu durumu Osmanlı’da, Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşımız’da ve birçok savaşta, sayıca çok yetersiz olmalarına rağmen düşmanlarını kolaylıkla mağlup eden atalarımız bize çok güzel bir şekilde göstermiştir. Bu birlikteliği ve başarıyı yakalayan insanların en büyük sırrının kişisel basit menfaatlerini göz ardı ederek bir ideal etrafında birleşmeleri olduğu aşikardır. Geleceğe yönelik olarak biz bu kurumu daha ileriye götürme kaygısını hepimiz taşımalıyız. Gerektiğinde dernek yönetimine yapıcı eleştirilerle yardımcı olmanın, zaman zaman elimizi taşın altına sokmaktan kaçınmamanın, bilgi paylaşımında asla bencil olmamanın, yönetimin eksik veya yanlışlarını kendi aramızda dedikodu şeklinde konuşmak yerine direkt olarak kendilerine iletmenin faydalı olacağı kanaatindeyim. 27 GEZİ / DESTINATION Yazı/Article: Dr. Handan Diker Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Yeditepe University Instructor [email protected] Almanya'da bir Türk kenti: MÜNİH Almanya’da kendinizi yabancı hissetmeyeceğimiz nadide şehirlerden biri Münih. Sokaklarda pek çok kişi Türkçe konuşuyor. Yine de kentin Avrupa tarihine ve kültürüne dair size anlatacak çok hikayesi var. A “TurkIsh cIty” In Germany: MunICh Is one of the rare German cItIes that you could feel lIke home. Many people on the streets speak TurkIsh. StIl, the cIty has much to tell about the Auropean hIstory and culture. 28 29 GEZİ / DESTINATION er, years. Howev ermany for G e, to er g nc in si el , av els warm have been tr t Munich fe bu ty ci es ti a ci of ih man ak Mün ust think no other Ger gelirim. Anc try to me. J ty in our coun llardır gider e yı ve i a on is the first ci ’y e im It ya m lik s. e an sa lm clos d in year na sıcak, ge any, ba i an m nt ch er ke G un t e ir ns gelmez. Öyl talking abou that remai dışında hiçb n bi gi he w iş d m in nt bir ke n the country, to my m sanki bizden that comes rgest city in ınız zamanda la ığ d ld ir rı th ay e ki th nün lmış, fact that it is bir kent düşü hep aynı ka despite the rg. r geçse bile lla ilk yı n n le e state of and Hambu de ge in la üzer nince ak wing Berlin capital of th e de llo th fo ya d an an mber lm ty A an . n ardınd largest ci ters of a nu değişmemiş Hamburg’u e headquar unich is the th M ve r lin the fo er e is B m it da Siemens, it is the ho Münih. Aslın BMW, MAN, Bavaria. As i durumunda as nt kent, bence ch ke su k ve es yü mpani k kenti üçüncü bü . of famous co inin en büyü country also Almanya’nın est yera eyalet ın av ar B pital of the al ca ca rm rı fi gy ay , it is the rich lü lo i es ün hr no ri bi şe st ch gi te ih du S in ün N d E M i M an liğ IE . S el gy , es lo ri öz N A chno bir başka d art galle . BMW, M Along side te olduğu için de başkenti museums an te here is of nt s on ke ti ın rm la ’n bu te ya zleri de ı. Alman rkish popu an city in as Tu m m e er ol G th ti at en genel merke th e i başk n easily realiz ’nın teknoloj hipliği yapa One would he de Almanya lerisine ev sa ga t en, means “t na nu sa ğu e ve e city, Münch ally high. th a sayıyı tutu re zl e of fa th e en fazla müz m en e on is s na in er , anlamı German see priest ellikle Türkl adı München hy you can The original e w in th is nt Münih’te öz k s in ke hi T th r ca I .” monks d in 1158. hiplerin ye nuz. Alman place of the was founde masında ra es ar ty görebiliyorsu n . ci ch ti 8 ur 5 he en 11 T ch K . S . the city s gothic rihi ise M ri’ demek emblem of Munich is it n kuruluş ta ‘keşişlerin ye thing about eleri ve zden. Şehri ve lis yü si ki of all. lı es bu s pı pr te ou ya iş most im most fam nü gotik alması da . etkileyici yö kirsche, the en en Marienplatz n au is , nı Fr sı ty e ci ra th and Bence bu . This art of the rsche. ki ue he e en en th av au , l e Fr ue Yo th . esi olan rence to main aven arienplatz fe M he re T zi in ke ights ns en ünlü kilis er io kn m lbi, t up and burada give direct meydanı, ka arket was se or. Eskiden eople even P m lıy pı at h Kentin ana ya he it w w re . a gö d street e where parlarmış hep buraya ed into a vivi was the plac er düello ya rn el tu ly tarifleri bile am s I va n ha s. ni şö it ri de . Today, e two si bira evle rı kurulur ve lining on th used to duel dükkanlar ve es r, buğday paza k or us le al ho fe w ka er i to lı s and be possible . Nedenin ise iki sıra cafes, shop , but it is im r yer burası bi on Günümüzde l as vı cı re l t vı ac cı nü the ex k keyifli cumartesi gü not sure of e weekends. sıralandığı ço here. At the ellikle buraya sit here at th acak öz ur to a ot e am ac de lls are also pl fe um a ha ka r nd ty fi bi ci t de en bilemiyor ne yol binası er Garten, or d the curr ilerleyecek yeni belediye mous, Englis h the old an fa de ot e B m th he ts gelirseniz ne ki si , em es lü arienplatz mazsınız. H nunda da ün end of the M koltuk bula ienplatz’ın so ’da ar tz M la r. np yo ie arden. G ar nu lu r alıyor. M the British da burada bu Bahçesi) ye z ili ng (İ n te Engliser Gar 30 31 GEZİ / DESTINATION in lt like I was ienplatz, I fe ar M of the e on us nd arou ably beca While going venue, prob A eing al kl se ti f İs el l ntra ber mys Istanbul’s ce ere. I remem addesi’nde e. th C op al ng ur kl ri E ti de İs ss an ro d Turks w ndimi bir an ologne ac Türk’ü C ow k ke in cr ço en r ly y rk da on şı s rg ka la do m. ber Turk It was la el ettim. O ü anımsıyoru River Isaar. ch high num um gibi hiss e su uş üm th üğ rm of ed rd s yo ps zi gö nk ge colla hrinde on the ba It was totally r de Köln şe . Özellikle The city lies World War II. Avrupa’da bi a yer alıyor it. e nd th ed sı ct yı ng aş ri kı re av -e S in du r nehrin e locals re damaged yara almış. th a t n kç bu , du ed Münih, Isaa ol be a nd ar in de name twee ış. Savaşı sırası during the w event for its niden onarılm an ye ar r er ye hi İkinci Dünya be y şe d er n la s ev nowne mamen yıkı The city host st, or the re her yıl 10- 20 u esnasında ta etkinlik var e Octoberfe ra th de : bi r ast time, yo ni 20 bi fe d ya e en an st th eş fe deşl Oct. 10 Munich at ry lü October to ve ün e a Münih’le öz n m d la co an pı y a er ya t. If you ev e bambaşk , celebrator i arasında ty rs as er ci fe şe hl t ri dü en ta ’e er m ih ff Eki nuz Mün a totally di lık bir tarihte yolu will witness likli ve kalaba en festivali. Bu Ş . has a ız ın ks e. The airliner rşılaşaca crowded on a Lufthansa. bir şehirle ka vi h the city’s ic e rı id un ay ts M n ou I arrived in ot that is Lufthansa’nı sp a, he nsa ad T ! ur şehirle. B re . ttim ort he a bir de hosts Luftha hansa ile gi separate airp anının dışınd rport, which al ai the va nd to ha co n Münih’e Luft n ai ri se tr inutes via Lufthansa mevcut. Şeh port is like a m ” ce n 0 nı ai 4 de la m is sa aa er av ya nt bir “h olan bura . The city ce dakikada anı durumda aircraft only e trenle 40 hr şe ikinci havaal Deutsches an nd e city is the t. . Havaalanı th or or rp of iy ai in m rı eu la us uçak ory is uz. ell-known m ndiği German hist aşabiliyorsun The most w hinin sergile t the whole ri os rahatlıkla ul ta m useum. The al an m lm e re A nc he m and scie esi adeta gy Museum, w i. Burası he lo es no üz out M ch te En ünlü Müz an ni Alm is also a which are ab or. Museum, ya orld War II, exhibited. It arak geziliy W ol d e i th es an , üz of ng Deutsches M ps hi r Bilim n cam so touc Dünya i hem de bi concentratio bulunan, 2. center, are al e ta th lık to ak bir teknoloj s uz ur saat lf ho kileyici e bir buçuk one and a ha ğer ilginç, et Ayrıca şehr d, and mpları da di ka t. si ir vi es a a feel alienate e lm ka deserv ould never w u red in Savaşı’ndan yo . cu re er se rl he re could be s is a city w i gereken ye knoloji ile tu hi te es T , na lm iz d th in rü an eğ gö ve kmeyec cation of bo chnology iz ing for a va ness how te yabancılık çe görebildiğin it ok ç ni w lo hi ği ı e I . ce as ar le ck u ac bi pi ıs K ideal rındırıla ther. If yo ek isterseniz , Munich is an rmony toge sıl birlikte ba gs ha zm in ge s th hi de T ng m ei d. doğanın na lt tire enip he tle and se and never fe sı. Hem dinl burada hem resting a lit t in this city bir yer bura llanın. Ben lo ku a t rather calm d na bu re an , ya de ay ng en ti ünih’t really wan t exhaus no ım. Sizi yorm is ad it lm ds to e tercihinizi M ru us yo ç ly beca bir yer ish people ad de ilk kez hi was probab ik de bizden iliar to Turk el m st fa Ü . gezdim, hem ng sı ei ra B bu atic. emli bir yer and system sakin ve sist . sı ba this. olması da ca 32 33 SANAT Önemli anların fotoğraflanamadığı çağlardan gelen perspektifsiz sanat dalı minyatür, bugün çağdaş ressamların elinde yepyeni çehrelere bürünüyor. Yüzyılların fotoğrafı: aman her şeyi eskitip yok ederken sanat, insanın en değerli hazineleriyle korunmaya değer bulunmuş. Kağıdın altın kadar değerli, okuma yazma bilenlerin parmakla sayılacak kadar az olduğu zamanlardan kalan nadir eserler, nadide resimlerle süslenmiş. Bir resim binlerce kelimeye bedeldir sözünü ispatlarcasına, sayfalarca yazının arasından inci tanesi gibi minyatürler parıldamış. Önceleri kitap sayfalarındaki ilk sözcüklerin baş harfini kırmızı ve büyük olarak yazmak anlamına gelen minyatür, sonra terimleşmiş ve kitap resimlerinin tamamına verilen ad olmuş. Eski kaynaklarda kitap resmi için “nakış” ve “tasvir” el yazması ressamı için de “nakkaş” ve “musavver” gibi sözcükleri kullanılıyordu. Batı’da kökeni Antik Çağ’a, Doğu’daysa İslam öncesi dönemlere kadar uzanan el yazması ressamlığı, Ortaçağ boyunca yaygın bir sanat dalı oldu. Ortaçağ’da hem Avrupa’da hem de Doğu’da, özellikle İslam çevrelerinde, çok sayıda minyatürlü el yazması üretildi. İslam dünyasında ayrı bir önem taşıyan hat sanatıyla birlikte daha da gelişen minyatür, Osmanlı’da 19. yüzyıla kadar egemen resim türü olarak süregeldi. İslam anlayışına göre putlaştırmayı yasaklayan anlayışın temelinde canlıların suretinin yapılmasının putlara karşı açılan savaş ve suretin özün yerine konularak bir tapınma nesnesine dönüştürülebileceği düşüncesi bulunmaktaydı. Buna bağlı olarak resmetmeyi hoş görmeyen bir tavrın hakim olduğu dönemlerde sanat eserlerinde, bilim ve teknikle ilgili tüm eserlerde günlük yaşama dair kitaplarda bütün temsiller İslam anlayışına ve felsefesine uygun bulunan minyatürle sağlandı. PERSPEKTİFSİZLİĞİN FELSEFESİ Bir sinema klasiği olan God Father (Baba) filminin minyatürle yansıtılması, modern çalışmalara mizahi bir örnek. 34 Günümüz modern resminin olmazsa olması perspektif, yani derinlik algısı minyatürde bulunmaz. Yaygın resim kültüründe nesneler gözden uzaklaştıkça küçülür ve netliğini kaybeder. Ayrıca manzaranın aynen görüldüğü şekilde kağıda aktarılması söz konusudur. Yani bir ağaç bir ev ve yanında duran adam gerçek boyutlarına orantılı olarak resimde yer alır. Minyatürde görülen her şey eşit netliktedir ve boyut konusunda her zaman bir orantıdan söz etmek mümkün değildir. Minyatür de tüm sanatlar gibi kendi içinde bir felsefesi ve prensipleri olan bir disiplin. Perspektif kullanmaması, bilinçli bir tercihin yansıması. Minyatür felsefi olarak zaman, mekan ve nesneleri bütünleştiren bir yapıdadır. Nesneler bir manzaradaki gibi durdukları yere göre değil, taşıdıkları 35 SANAT öneme göre kompozisyondaki yerini alır ve boyutlarını taşıdıkları önem belirler. Örneğin bir saray tasvirinde sultan minyatürün ortasında ve en büyük nesne olarak tasvir edilir. Minyatür kompozisyonunun en belirgin amacının konuyu betimlemek olduğu düşünüldüğünde, belirli bir an değil bir zaman dilimi yansıtılır. Bu sebeple bir fotoğraf karesi gibi kimin tam olarak hangi konumda olduğu değil, bu zaman diliminde olayın tasviri ve olayın kahramanlarının taşıdığı öneme göre yerleşimi yansıtılır. Kendine has felsefesiyle diğer sanatlardan ayrışan minyatür sadece edebi eserleri süslemekte kullanılmadı. Tıp kitaplarında tedavi yöntemlerinin izahında, seyahatnamelerdeki haritalarda ve günlük yaşama dair her kitapta yer aldı. Bu coğrafi haritaların en bilinenleri Kanuni Sultan Süleyman’la birlikte Doğu seferlerine katılan Matrakçı Nasuh Efendi’nin oluşturduğu harita mahiyetindeki minyatürleridir. Güzergahta yer alan durakların minyatürlerini yapan Nasuh Efendi’nin mekanı tasvir ediş şekli, önemli mimari yapıları ve yerlerin isimlerini yansıtması açısından önemlidir. Topografik anlayışla ve gerçekçi bir yaklaşımla ele alınan kale kuşatmaları, Osmanlı ordusunun yürüyüşleri, çeşitli törenleri konu alan tasvirler başlı başına sanat eserleri doğurmuştur. Piri Reis’in deniz haritaları da aynı şekilde yorumlanabilir. 17. yüzyıl sonrası elyazması eserlerin sayısındaki azalış, minyatürde de etkisini gösterdi. Levni’yle zirvesini yaşayan Türk minyatürü imparatorlukla birlikte zayıflamaya başldı. Elyazması eserlerin üretimindeki bu düşüş, minyatürün yeni yaşam alanları arayışına girmesine neden oldu. I. Ahmet Dönemi’ne rastlayan bu yıllarda, Osmanlı minyatüründe yeni bir tür olan murakkalar (albümler) özellikle daha önce ele alınmamış olan sıradan halkın günlük yaşamına ait değişik türde konuları ortaya çıkardı. Özellikle halkın günlük yaşamına ait müstehcen içerikli konuların tasvir edildiği minyatürlerin padişahlara ait albümlere kadar girebilmesi dikkat çekici bir ayrıntı. GÜNÜMÜZDE MİNYATÜR Özellikle Tanzimat sonrası Batılılaşma etkisiyle minyatür yerini yavaş yavaş bildiğimiz anlamda çağdaş resme bırakmaya başladı. Ama Batı’da olduğu gibi ülkemizde de geleneksel bir sanat olarak varlığını sürdürüyor. Birkaç yüzyıllık aradan sonra Prof. Dr. Süheyl Ünver başta olmak üzere birtakım sanat insanlarının özel çabalarıyla tekrar gün yüzüne çıkmış bu sanatın önemli temsilcileri Günseli Kato, Gülbün Mesera, Gülçin Anmaç ve Nusret Çolpan oldu. Bu değerli sanatın yaşatılması için çalışmalar devam ediyor. Minyatür alanında eğitim almak ve eser vermek isteyenlere Klasik Türk Sanatları Vakfı’nda diğer klasik Türk sanatlarıyla birlikte akademik düzeyde minyatür eğitimi veriliyor. Hobi olarak minyatür sanatını öğrenmek isteyenler ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin meslek edindirme kursları İSMEK’e başvurabilir bunun yanı sıra çok sayıda özel kurs bulmak da mümkün. Bu alanda eğitim gören ve eser veren çağdaş sanatçıların sergileri dışında bugün okuduğumuz modern yayınların kapaklarında tarihe taşınacak olayların ve yaşarken yazılan tarihin minyatür tasvirlerini görmek heyecan verici. Espri hatta bir mizah unsuru olarak bile yaşatılan minyatür örnekleri en azından bir zamanlar bu sanatın var olduğunu hatırlamaya yardımcı oluyor. 36 37 HAVACILIK Yazı: Şebnem Bayezit Ticari ve Yer Hizmetleri Eğitmeni dozen 3 Takım çalışması ört kişinin arasında geçen bir hikaye vardır. Bu dört kişinin isimleri Herkes, Birisi, Herhangi Biri ve Hiç Kimse’dir. Bir gün yapılması gereken önemli bir iş ortaya çıkmış. Herkes, Birisi’nin bu işi yapacağından eminmiş. Aslında işi Herhangi Biri de yapabilirmiş. Birisi bu duruma çok kızmış. Çünkü iş, Herkes’in işiymiş. Herkes, Herhangi Biri’nin bu işi yapabileceğini düşünüyormuş. Hiç Kimse, Herkes’in yapamayacağının farkında değilmiş. Sonunda, Herhangi Biri’nin yapabileceği bu önemli işi, Hiç Kimse yapmadığı için, Herkes, Birisi’ni suçlamış… Takım çalışması bilincine hakim olmayan bireylerden bir araya gelen ekiplerin yaşayacağı en büyük sorun, önemli işleri başarısızlıkla sonuçlandırmalarıdır. Farkındalık sahibi olmayan insanlar tarafından yapılan işlerin başarıyla sonuçlandırılamayacağı yukarıda anlatılan kıssamızdakinden daha iyi ve kısa anlatılabilir mi? 38 Takım çalışması her işte o kadar da önemli değildir diye düşünenler olabilir ancak bu da üzerinde tartışılması gereken bir konudur. Her ne kadar bireysel, tek kişinin yapabileceği bazı meslekler olsa bile bu işleri yapan kişiler de bir kurumun amaçları doğrultusunda çalıştıkları için aslında bir takımın üyesidir. Asıl konumuz takım çalışmasının ne olup ne olmadığını burada tartışmak olmadığı için bunun üzerinde fazla durmayacağım. Dirty Dozen yazı dizimizin üçüncü bölümünde takım çalışmasının havacılık alanındaki öneminden ve iyi takımlardan oluşan havayollarının tercih edilebileceğinden bahsedeceğim. Başarısız bir takımda yer alan en iyi çalışanlar bile istemeden de olsa bazı olumsuz sonuçlara neden olabilirler. Havacılıkta bireysel işlerden daha çok takım çalışmaları ön plandadır. Havayolu şirketleri teknik birim, uçucu personel, ikram personeli, yer hizmetleri personeli, muhasebe, satış ve pazarlama, bilgi işlem gibi pek çok takımdan meydana gelir. İYİ BİR EKİP NASILDIR? Bu takımlar, daha küçük başka takımlardan oluşur. Her takım önce kendi içinde uyumlu ve sorumluluk sahibi olmalıdır. Daha sonra bütün bu takımlar arasında bir uyum olması gerekir. Uçağa yapılacak teknik bakım, uçağın güvenli uçuşu, güvenli kalkış ve inişi, seyahat öncesi ve seyahatin bittiği ana kadar her aşamada yolcuya verilen hizmet ve bu hizmetin kalitesi, bu işleri gerçekleştiren bölümlerin iyi bir takım çalışmasıyla sağlanır. Bu takımlardan herhangi birinde yaşanan bir sorun, diğer takımların çalışmalarını olumsuz etkiler. Uçağa binmek için terminalde işlem yaptıran yolcuların yaşanan sorunlar nedeniyle uçaklarına geç davet edildiklerini ve rötarlar yaşandığını düşünürseniz o uçağın varacağı istasyona geç gitmesi nedeniyle yaşanacak yeni aksaklıkların birbirini izlemesi gibi pek çok yeni sorun meydana gelecektir. Eğer kaliteli hizmet veren bir havayoluysanız; yolcularınızın “Acaba sağ salim uçaktan inecek miyim?” ya da “Bu uçakta rezervasyonumla ilgili bir sorun olacak mı?” “Uçağa binerken ya bir aksilik yaşarsam, ailemle beraber yan yana oturabilecek miyim?”, "Uçakta yediğim yemek dokunur mu?” “İndiğimde bagajım çıkar mı?” “Yine suratı gülmeyen bir personel mi bize hizmet verecek?” gibi korku ve endişeleri olmaz, sizi tercih ederler. Havacılıkta güven her şeyin önünde gelir. Peki güvenilir hizmet veren bir havayolu olmak için neler yapmalı? Tabii ki güvenilir, sorumluluk sahibi, vefalı çalışanlarınız olmalı. İyi bir takımın, ekip üyelerini her zaman motive edebilen, iyi bir lideri vardır. Takım çalışanlarının birbirine, takımına ve kurumuna güveni vardır. Çalışanla çalışmayan arasındaki farkın her zaman görüleceğini bilen bir personel her zaman özveriyle çalışır. Kendisine düşen görevin ne olduğunu bilen, sorumluluk almaktan kaçmayan çalışanlar, takımı iyi bir yere getirir. Ekibindeki ve diğer ekiplerdeki meslektaşlarıyla doğru iletişimin nasıl sağlanacağını, iletişimin önemini bilen, mesleki eğitimlerini tam olarak almış, bireysel endişeleri ve korkuları olmayan, tecrübeye saygı gösterilmesi gerektiğini özümsemiş, öğrenmeye her zaman hazır çalışanlardan meydana gelen bir takımın çıkardığı iş başarılıdır. Ayrıca elde edilen bu başarı sabun köpüğü gibi değil, uzun süre devam eden bir başarı olacaktır. İyi ekipleri olan havayoluna canınızı, sevdiklerinizin canını ve malınızı gönül ferahlığıyla teslim edersiniz. Çünkü arkada çalışan takımın parçaları arasında sağlıklı, doğru bir uyum vardır. Çalışanlar arasındaki uyumsuzluk, birbirlerine saygısız davranışlar, bezginlik, kurumuna olan güven duygusundaki eksiklik, sorumluluktan kaçan insanlardan oluşan takımın yaptığı işler eninde sonunda başarısızlıkla sonuçlanır. Bu hatalar bir süre sonra buzdağına çarpan Titanic gibi asıl facianın iş işten geçtikten sonra fark edileceği bir sonuçla bitebilir. Havacılıkta sadece takımlardan bir ya da birkaçının iyi olmasıyla başarı sağlanmaz. Zinciri oluşturan halkalar ve bu halkaların birleşmesiyle daha büyük bir zincirden meydana gelen havayolu şirketlerinde bütün takımlar aynı güce, aynı sorumluluğa sahip olmalı ve birbirleriyle de yine kendi içlerinde olduğu gibi bir uyum içinde çalışmalıdırlar. Bu zincirin ne kadar sağlam olduğunu test etmemiz gerekirse sonuç ne olur? Kural her zaman şudur; herhangi bir mekanizma en zayıf olan parçası kadar sağlamdır. Daha sağlıklı bireylerden oluşan güçlü takımlara… 39 TEKNİK mb) hapsedilmiştir. Uçak deniz seviyesinde ise aneroidin içindeki basınç ile statik basınç eşit olacağından ibreler 0 fiti gösterecektir. Uçak irtifa aldığında ise statik basıncın düşmesi sonucunda aneroid genişleyecek ve altimetre ibreleri saat istikametinde olmak kaydıyla yüksekliğin artışını gösterecektir. Altimetre görünüş olarak saate benzer. Akrep yelkovan gibi boyca birbirinden farklı üç ayrı gösterge kolu vardır. I S A HIZ GÖSTERGESi (AIRSPEED INDICATOR) Yazı: Mehmet Ertek / Mühendis H ız saati, statik hava basıncı ile pitot basıncı arasındaki basınç farkını ölçen diferansiyel basınç göstergesidir. Ana uçuş aletlerinin ilk geliştirilenlerindendir. Hız saatinin görevleri aşağıdaki gibi sıralanabilir: • Kalkış için normal sürate ulaşıldığını bildirir. • Uçağı stall süratinin üzerinde tutmaya yardımcı olur. • Uçak süratinin emniyet limitleri dışına çıkması durumunda ikaz eder. • En uygun uçuş sürati için gaz ayarına yardımcı olur. • En iyi tırmanış ve süzülüş açıları hesabına esas teşkil eder. • Dalışta sürat artışı, tırmanışta sürat azalması nedeniyle düz uçuş yapılıp yapılmayacağının kontrolünü sağlar. Hava hızı deniz mili cinsinden ifade edilir. Nat = Deniz mili 40 (1852 m/saat) Gelişmiş uçaklarda pitot-statik bilgileri air data computer (ADC) bölümüne gider. Bu bilgisayar değerlendirme yaparak verileri LCD ekrana yansıtır. Ayrıca hız göstergesinde, üzerinde kırmızı beyaz çizgiler olan “Barber Pole” ibresi o anki yükseklik, basınç ve sıcaklığa göre maksimum hız sınırını gösterir. ALTİMETRE Uçakların deniz seviyesine göre yüksekliğini fit cinsinden gösteren göstergelere altimetre denilir. Statik basınçla çalışır. Statik basınç deliklerinden alınan hava basıncına göre yüksekliği ölçer. Altimetrelerin hassas elemanı aneroid olup içinde standart day (standart bir gün) basıncı (14,7 PSI, 29,93 inch/Hg, 1013,2 En uzun olan 100 fit aralığı, orta uzunluktaki kol ise 1000 fit aralığı, en kısa kol ise 10000 fit aralığı gösterir. Kadranın içinde açılmış bir pencereden de bir düğme ile ayarlanabilir barometrik basınç görülür. Kalkış yapılan veya inilecek yerin barometrik basıncı ayarlanarak doğru yükseklik değerlerinin elde edilmesi sağlanır. Bazı hava alanlarında oranın denizden yüksekliği, kontrol kulesinde büyükçe yazılır. Ya da hava trafik kontrol bu bilgiyi radyoyla verir. Uçuş sırasında ise pilotun altimetreyi değişen dış basınca göre ayarlaması gerekir. Altimetrelerin okunması: İlk önce 10.000 fitleri gösteren ters üçgen uçlu ibre okunur. Sonra 1000 fitleri gösteren ortadaki kısa ve kalın ibre okunur. Son olarak 100 fitleri gösteren üstteki uzun ibre okunur. Altimetreler üzerinde bulunan barber işareti (barber pole) alçak irtifa sembolü olup 10.000 fitin altında görülen 10.000 fitin üstünde görünmeyen uyarıcı bir ikaz sembolüdür.Barometrik ayar penceresi: Meydandaki hava yoğunluğu her zaman standart atmosfer değerinde olmadığı için o andaki meydan basıncı girilerek doğru yükseklik değeri elde edebilmek için aletin içine bir kalibrasyon sistemi yerleştirilmiştir. Bu barometrik pencereler genellikle 28,1-31,00 inç/hg veya 9501050 milibar arasında taksimatlandırılmıştır. Meydan basıncının ayarlanabilmesi için altimetrelerin sol alt köşelerinde barometrik ayar düğmesi vardır. Altimetre ayarlarında referans olarak deniz seviyesinde ısı 15°C (59°F) barometrik basınçta 29,92 inç/hg standart bir gün kabul edilmiştir. İyi ayarlanmış bir altimetrenin deniz seviyesinde standart bir günde 0 fiti göstermesi gerekir. Fakat barometrik basınçtaki değişikliklerle hava ısısındaki değişikler, altimetrenin 0 fitten daha fazla ya da az göstermesine neden olur. Örneğin, deniz seviyesinde bir uçağın altimetresi 25°C’lik sıcaklık ve 29.92 inç/hg bir barometrik basınç altında 0 fiti göstermesine rağmen hava soğur ve o yöreye bir alçak basınç gelirse altimetre 0 fitten daha fazla (100-200 fit gibi) değerler gösterir. Hava ısınır ve o yöreye bir yüksek basınç gelirse altimetre 0 fitin altında (-100 - 200 fit gibi) değerler gösterir. Sonuç olarak, altimetrenin doğru değer gösterip göstermediğini anlamak için uçak yerde ise o yerin deniz seviyesine göre yüksekliğini veya barometrik basıncını bilmek gerekir. Uçuşta ise o anda uçulan mevkideki barometrik basıncın bilinmesi ve bu basıncın barometrik pencereye işlenmesi gerekir. Bilinen barometrik basınç inç/hg ve altimetrenin barometrik penceresi mm/hg ise inç/hg değerini mm/hg değerine çevirmek için 25,4 ile çarpmak gerekir. • Kabin altimetresi (cabin altimeter): Basınçlandırılmış tüm uçaklarda bulunur ve kabin basıncını fit olarak yükseklik cinsinden gösterir. Pilot bu göstergeye bakarak kabin basıncının limitler içinde olup olmadığını kontrol eder. • Radyo altimetre (radio altimeter): 2500 fit yüksekliğin altında çalışmaya başlar. Uçaktan yere radyo sinyali gönderir ve gidip gelme süresini hesaplayıp uçakla yer arasındaki gerçek mesafeyi/yüksekliği bulur ve gösterir. Esen kalın... 41 KutLAMA Dünya Sivil Havacılık Günü kutlu olsu n T ürkiye’nin de üyesi olduğu Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’nün (International Civil Aviation Organization - ICAO) kuruluş günü olan 7 Aralık Dünya Sivil Havacılık Günü’nü bu yıl 19. kez kutluyoruz. Her şey insanoğlunun kuşlar gibi uçma hayaliyle başladı. İkarus’un güneşe yaklaştıkça eriyen balmumundan kanatları, yüzlerce yıllık çaba ve bilgi birikimiyle demirden kanatlara dönüştü ve bugün insanoğlunu göklerin hakimi konumuna getirdi. Günden güne genişleyerek büyüyen havacılık ağı tüm dünyayı sararken, havacılığı belirli prensipler çerçevesinde daha ileri seviyelere taşımak isteyen Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü, Birleşmiş Milletler’e bağlı olarak kuruldu. Örgüt, uluslararası sivil havacılığın güvenli ve düzenli bir şekilde büyümesini sağlamak, barışçıl amaçlara yönelik uçak tasarımı ve işletmesini teşvik etmek, sivil havacılık için havayolları, havaalanları ve hava seyir tesislerinin gelişimini desteklemek, uluslararası kamuoyunun güvenli, düzenli, verimli ve ekonomik hava taşımacılığı ihtiyaçlarını karşılamak hedefleriyle yola koyuldu. 7 Aralık 1944 yılında Chicago Anlaşması ile kurulan ve ülkemizin de kurucu üyesi olduğu ICAO, kuruluşunun 50. yılı olan 1994 yılında aldığı bir genel kurul kararıyla 7 Aralık’ı Dünya Sivil Havacılık Günü olarak ilan etti. İnsanın insan olduğu için elde ettiği hakların en önemlilerinden ulaşım ve haberleşme hakkının en önemli unsurlarından biri olan sivil havacılık sektörünün ve bu sektörde emek vererek hizmet sağlayanların hakkının teslim edilmesi ve sorunlarının dile getirilmesi konusunda bir vesile olan bu tarihte Dünya Sivil Havacılık Günü tüm dünyada ve Türkiye’de çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Küreselleşen dünyayla birlikte gelişen ve büyüyen sivil havacılık sektörü, her alanda ilerlemesini artırarak atılım göstermeye devam ediyor. Dünya sivil havacılığında aktif rol oynayan Türk sivil havacılığı, dünya çapında rekabet eden liderlik konumuna doğru emin adımlarla ilerliyor. Bu anlamlı gün, sivil havacılığı daha ileri boyutlara taşımada, güvenli uçuşların sağlanmasında büyük emekler veren kabin ekiplerinin, yer hizmetleri ekiplerinin, uçak mühendislerinin ve teknisyenlerinin, kısacası tüm sektörün beklenti ve sorunlarının da bir kez daha gündeme gelmesi açısından büyük önem taşıyor. 42 KAZA ARAŞTIRMA Yazı: Arif Sankaya, Hasan Büber HUDSON NEHRİ PİSTİ 5 Ocak 2009 öğleden sonra... US Airways’in 1549 sefer sayılı uçuşunu gerçekleştirecek olan Airbus A320 uçağının son kontrolleri yapılıyor. 1549 sefer sayılı uçuş New York LaGuardia Havalimanı’ndan North Carolina, Charlotte/Douglas Havalimanı’na planlanıyordu. Kokpitte 57 yaşındaki eski bir savaş uçağı pilotu olan ve ordudan ayrıldığı 1980 yılından sonrada ticari pilot olarak uçmaya devam eden Kaptan Pilot Chesley Sullenberger ve A320 tip eğitimi son uçuşunda tamamlamış bulunan İkinci Pilot Jeffrey Skiles bulunuyordu. Son günlerde New York’ta hava şartlarının kötü olmasına rağmen 15 Ocak günü hava açıktı. Uçakta 150 yolcu bulunuyordu. Kontrol İkinci Pilot Jeffrey Skiles’teydi, ekip her kalkışta izledikleri prosedürleri uygulayarak normal bir kalkış gerçekleştirdi. Aslında pilotlar günün sonunda dünyanın en ünlü pilotları olacaklarından habersizlerdi. Uçak LaGuardia Havalimanı’nın kuzeydoğusundan tırmanışa başladı ve Charlotte/ Douglas Havalimanı’na yönelmek için güneye doğru dönüş yaptı. A320’ye iki adet General Electric CFM56-5B Turbofan motoru itki sağlıyordu. Ekip 1500 metreye tırmanırken kalkış sonrası 44 kontrollerini tamamladı. 1549 sefer sayılı uçuş neredeyse 400 km/h hızla tırmanırken pilotlar hemen önlerindeki kuş sürüsünü fark ettiklerinde manevrayla çarpmaktan kurtaramayacakları kadar yakındılar. Uçak kuş sürüsüne girdiğinde her iki motoru hasarlandı ve ani bir hız kaybına uğradı. Motorların devri aniden düşmüştü. Sorun başladıktan 13 saniye sonra Kaptan Sullenberger kontrolü devralarak motorların devrini tekrar yükseltmeye çalışırken İkinci Pilot Skiles ise QRHB’tan (Acil durumlarda pilotlara hızlı bir şekilde prosedüre ulaşmalarını sağlayan el kitabından) duruma uygun prosedürü adım adım takip ediyordu. Kaptan, LaGuardia Havalimanı hava trafik kontrol kulesine acil durum ikazı göndererek havalimanına geri dönmek istediklerini iletti. Ekip bu arada prosedürü takip ederek iki motoru da yeniden normal uçuş devrine yükseltmeye çalışıyordu. Kule ekibin iniş yapabileceği havalimanlarını kaptana söylese de Kaptan Sullenberger, uçağın sahip olduğu irtifadan süzülerek bu havalimanlarından hiçbirine inemeyeceklerine karar verdi. A320 yerden sadece 400 metre yükseklikteydi ve inebileceği hiçbir havalimanı yoktu. Yolcular uçak kuş sürüsüne girdiğinden beri bekledikleri iç rahatlatan bir anons yerine kaptanın ‘çarpmaya hazırlanmaları’ anonsunu duydular. Kule son olarak ekibe birkaç kilometre uzaklıkta bulunan Teterboro Havalimanı seçeneğini sunsa da kaptan bunu yapamayacaklarını söyleyip üzerinde uçmakta oldukları Hudson nehrine ineceklerini söyledi. Yolcular pencerelerinden altlarında yükselen Hudson nehrini görebiliyorlardı. Ekip tam bir koordinasyon içinde nehre inişe konsantre olmuştu. 1549 sefer sayılı uçağın irtifası 60 metrenin altına düştüğünde kulenin radar ekranından kayboldu. Suya inişin ardından nehrin suları önce tüm uçağı kapattı, uçak ancak iyice yavaşlayınca su yüzüne çıkabildi. Bu başarılı suya inişten sonra kimsenin burnu bile kanamamıştı ekip dahil herkes şaşkındı. US Airways’in 1549 sefer sayılı uçuşu sadece 5 dakika 8 saniye havada kalabildi. Fakat bütün bunlar olurken yolcuları bekleyen yeni bir tehlike vardı, Hudson nehrinin dondurucu suyu uçağın hasarlanan kuyruk kısmından kabine doluyordu. Ekibin inanılması zor bir işi başarmış olmasına rağmen hala tamamlanması gereken tahliye prosedürleri bulunuyordu. Kaptan Sullenberger kabini kontrol etmeye gittiğinde İkinci Pilot Skiles prosedürleri tamamlamak için kokpitte kaldı. 75 milyon dolarlık yolcu uçağı, birdenbire batmakta olan bir bota dönüşmüştü. Kule ise uçağın güvenli bir şekilde indiğinden habersizdi. Yolcular kendilerine en yakın acil çıkış kapısını açtılar, kaptan 45 KAZA ARAŞTIRMA ve kabin ekibi, yolcuları kanat üstündeki acil çıkış kapılarına yönelttiler. İkinci pilot prosedürleri tamamladığında kabinin arka bölümü suyla dolmuştu bile. Pilotlar kabinde yolcu kalmadığına emin olduktan sonra kanat üstüne çıktılar. 155 kişi uçağın kanat üstünde, Hudson nehrinin ortasında kurtarılmayı bekliyordu. Acil yardım ekipleri ve çevrede bulunan vapurların yardımıyla herkes kurtarıldı. Kaza araştırmacıları bu sıradışı kazayı herkes gibi televizyondan haber aldıktan sonra kazayı incelemek için kolları sıvadılar. Kaza akşamına kadar A320 neredeyse sulara gömülmüştü. Araştırmacılar için olağan bir kaza değildi, onlar genelde kaza sebebini araştırırlardı, bu kazada sebep açıktı. Kazaya kuş çarpmasının sebep olduğunu kanıtlamak için uçağın sudan çıkarılması gerekliydi. Bir yandan da suya iniş sırasında uçaktan ayrılan sol motor özel ekipmanlar kullanılarak yapılan 3 günlük aramanın sonunda bulunabildi ve enkazın geri kalanıyla birlikte araştırılmak üzere başka bir yere taşındı. Taşımadan sonra araştırmacılar tüm kokpit konuşmalarının kayıt edildiği CVR (Cocpit Voice Recorder) ve uçuş verilerinin saklandığı FDR (Flight Data Recorder) incelemelerinin ardından ekibin kuş çarpmasından sonra acil durumu profesyonelce idare ettiklerini birbirleriyle, kuleyle iletişimlerinin ve tüm gerekli prosedürleri kusursuz uyguladıklarını gördüler. Araştırmacılar kuş çarpmasından sonra uçağın havalimanına geri dönüp dönemeyeceğini başka pilotlarla simüle ettiler, bütün pilotların piste ulaşamadan yere çakıldıklarını gördüler. Hudson’a inmek verilebilecek en iyi karardı. Kahramanlarsa yetenekli, eğitimli bir ekip ve iyi dizayn edilmiş bir uçaktı. 46 HUKUK “Bedava mı sandın, para verip aldım” diyen türkü bile varken, aldığımız ürünün beklentilerimizi karşılaması gerek. Aldığınız ürün kusurluysa ya da aldatıcı reklam sonucu bu ürünü aldıysanız korumasız değilsiniz. Satın aldığınız ürünle ilgili sahip olduğunuz hakları biliyor musunuz? oplum düzenine geçildiğinden beri insanlar farklı ihtiyaçlarını gidermek için takas yaptılar. Para icat edilmeden çok önceleri ürün karşılığı, başka bir ürün ya da hizmetle ödenirken sağlanan anlaşmayı korumak kanunların işiydi. İhtiyaçlarını gidermede başkalarına bağımlı olanların korunmasına yönelik yazılı kuralları, MÖ 1760 civarında yazıldıkları kabul edilen Hammurabi Kanunları’na kadar götürmek mümkün. Hammurabi Kanunları’nda yer alan “Bir inşaatçı herhangi bir kişi için bir bina inşa eder ve bu binayı uygun bir şekilde yapmazsa ve onun inşa ettiği bina yıkılıp sahibini öldürürse, inşaatı yapan öldürülür” maddesi, prematüre bir hukuk anlayışının ürünü olsa da tüketiciyi koruma yasası olarak kabul edilebilir. Bugün adalette kısasa kısas esas alınmasa da satın alınan ya da kiralanan ürünlerde tüketiciyi koruyan kanun ve düzenlemelerin yanı sıra çok sayıda kurum ve kuruluş var. TEMEL TÜKETİCİ HAKLARIMIZ NELER? Sağlık ve Güvenlik Hakkı 48 SATILAN MAL Güvenlik hakkı tüketiciyi, canına veya malına zarar verebilecek olan ürünlere, üretim süreçlerine ve sunulan hizmetlere karşı korunmayı kapsar. Satışa sunulan ürün ve hizmetlerin, öngörülen kullanım süresi boyunca güvenli olmalarını gerektirir. Önemli güvenlik bilgilerinin sembollerle ürün üzerine konulması ve ürünün pazara sunulmasından sonra tehlikeli hale gelmesi durumunda toplatılması ve imhası da tüketicilere sağlanan güvenlik hakkına dayanır. GERİ ALINIR! 49 HUKUK Bilgilendirilme Hakkı Tüketicinin satın alacağı ürünle ilgili, ne işe yaradığı, nasıl kullanılacağı, ürünün ne kadar dayanacağı, besin değerleri ya da kullanım kılavuzu gibi açıklayıcı bilgiler ürünle birlikte tüketiciye sunulmalı. Mal ve hizmetlerin kusurlu olması ya da vaat edilen nitelikte olamaması durumunda tüketicinin başvurabileceği merciler ve yasal prosedür hakkında bilgilendirilmesi ve yanıltıcı bilgiden korunması gerekir. Tercihte Bulunma Hakkı Tüketicinin alacağı ürünü benzer ürünler içinden kıyas yaparak seçme hakkını kullanarak satın alması için gerekli şartlar oluşturulmalıdır. Pazara, rekabete dayalı fiyatlarla sunulan aynı veya benzer kaliteli ürün veya hizmetler için seçme olanağı sunulmalıdır. Tercihte bulunma hakkının kullanılabilmesi için piyasaya farklı malların girişine olanak sağlanmalı, tek tip ürün veya hizmetin verilmesine izin verilmemelidir. Eğitilme Hakkı Tüketici, haklarını bilmek ve korumak konusunda eğitim isteme hakkına sahiptir. Eğitim programlarının temel amacı, tüketiciye ihtiyaç duyduğu bilgileri nerede ve nasıl bulacağını, bilgiyi nasıl değerlendirebileceğini ve kullanılabileceğini öğretmenin yanında, tüketicinin ürün ve hizmetleri satın alma ve kullanma becerisini geliştirmek, bir bütün olarak çevre bilincini oluşturmaktır. sözleşmeleri, reklamlar gibi birçok alanda, tüketici haklarını ve kanuna uymayanlar hakkında uygulanacak yaptırımları düzenliyor. Yapılması planlan düzenlemelerin birkaçı şöyle: GÜNCEL UYGULAMALAR * Kanunla, bankalara, üyelik aidatı olmayan kredi kartı imkanı da sunma zorunluluğu getiriliyor. * Belirli süreli kredi sözleşmesine ilişkin bir hesap açılması ve bu hesaptan sadece krediyle ilgili işlemler yapılması durumunda, tüketiciden bu hesaba ilişkin herhangi bir isim altında ücret veya masraf talep edilemeyecek. * Tüketici, vadesi gelmemiş bir veya birden çok taksit ödemesinde bulunabileceği gibi, konut finansmanı borcunun tamamını erken ödeyebilecek. Bu hallerde, konut finansmanı kuruluşu, erken ödenen miktara göre gerekli faiz ve diğer maliyet unsurlarına ilişkin indirim yapmakla yükümlü olacak. * Satışa sunulan bir seri malın ayıplı olduğunun tespiti, üretiminin veya satışının durdurulması, ayıbın ortadan kaldırılması ve satış amacıyla elinde bulunduranlardan toplatılması için Bakanlık, tüketiciler ya da tüketici örgütleri dava açabilecek. Satışa sunulan seri malın ayıplı olduğunun mahkeme kararı ile tespit edilmesi halinde, mahkeme ayıbın niteliğine göre malın satışını geçici olarak durdurma ya da ayıbı giderme kararları verebilecek. * Tüketici, herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin tüketici kredisi sözleşmesinden 14 gün içinde, taksitle satış sözleşmesinden de 7 gün içinde cayabilecek. * Sipariş edilmeyen malların gönderilmesi ya da hizmetlerin sunulması durumunda, tüketiciye karşı herhangi bir hak ileri sürülemeyecek. Değişen ürünler ve tüketim koşulları beraberinde yeni ihtiyaçlar ve düzenlemeler getiriyor. Bankadan çektiğimiz krediler, kullanılan kredi kartları, yapılan devre tatil sözleşmeleri, konut finansmanı gibi büyük tüketim kalemleri de Tüketiciyi Koruma Kanunu çerçevesinde ele alınıyor. Tüketimin en önemli ayaklarından biri olan bankalarla ilgili sorunlarda da tüketici olarak haklarımızı bilmek önemli. Bir süredir gündemde olan tüketicinin korunmasına ilişkin yasa tasarısı, geçtiğimiz ay TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Yeni kanun tüketici kredileri ve kredi kartlarıyla ilgili sözleşmeler, kart üyelik aidatları, ön ödemeli konut satış sözleşmeleri, ayıplı malların iadesi, abonelik Bugün T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözlemi Genel Müdürlüğü’nün http://www.tuketici. gov.tr/ internet adresinden ve Alo 175 telefon hattından tüketici haklarınızla ilgili tüm sorularınıza ve şikayetlerinize yanıt bulabiliyorsunuz. Sadece aldığınız ürünlerle ilgili değil, alacağınız ürünü size tanıtan reklamlarla ilgili, soru ve sorunlarınızı da bu adreslere iletebiliyorsunuz. Bunun dışında bugün tüketicinin haklarını koruma ve tüketiciyi bilgilendirme amacında 74 dernek ile iki federasyon ve vakıflar gibi kurum ve kuruluşlar da faaliyet gösteriyor. Sağlıklı Bir Çevrede Yaşama Hakkı Tüketicilerin yaşadığı çevrenin kendileri ve gelecek nesiller için sağlıklı kalması için gerekenlerin yapılmasını isteme, sağlıklı bir yaşam sürdürülebilmesi için havanın, suyun, denizlerin sağlığa tehdit oluşturacak şekilde korunmasını ve kirletilmemesini talep etme hakkını kapsar. Sesini Duyurma Hakkı Tüketicilerin korunmasına dair mevzuatın değiştirilmesinde, tüketicilerle ilgili olarak alınacak kararlarda, tüketici temsilcilerinin yer almasını gerektirir. Ürünlerin güvenliğinin belirlenmesinde de tüketici temsilcilerinin yer almasını öngören haktır. Tazmin Hakkı Satın alınan malın ya da yararlanılan hizmetin kendisinden beklenen fonksiyonu yerine getirmemesi halinde, onarılmalarını, aynısıyla değiştirilmesini, ödenen bedelin geri iadesini ve zarara uğranılması halinde yasal yollara başvurulabilmesi hakkıdır. 50 HAKLARIN TARİHİ el ya yönelik evrens tüketiciyi koruma ika Modern dünyada er Am ’de 62 düzenlemeler, 19 nitelikte ilk yasal m dünyada yankı tü ve dı pıl ya e nd ri’ tle vle De şik rle Bi tannan ilk haklar: buldu. Tüketicilere 1. Güvenlik hakkı kkı 2. Bilgi edinme ha hakkı ma lun bu 3. Tercihte a hakkı sağlaması ve sesini duyurm 4. Temsil edilme oldu. lletler ve inde Birleşmiş Mi 1970’lere gelindiğ dirge ve yasal bil da çok sayıda u luğ plu To pa ru Av de çevresindeki atarken Türkiye’de n düzenlemeye imza kendi toplumunu den esinlenerek, dı. pıl ya hukuki gelişmeler ler nleme meye yönelik düze ihtiyaçlarını gider i üyesi olan ey ns Ko pa ru r ve Av i Birleşmiş Milletle yılında kabul ettiğ Milletler’in 1985 pa ru Türkiye, Birleşmiş Av ve i er hb nması İlkeleri Re Tüketicilerin Koru aldığı tüketicilerin e ind rih ta 73 19 yıs Ma 17 in i’n ey ns Ko vrupa Konseyi 543 numaralı, “A kin iliş ına as ise nm ru ko kabul etti. Bizde a Sözleşmesi’ni” cu yu Tüketici Korunm ru ticileri ko da devletin, tüke 1982 Anayasası’n tüketicilerin ve ına as irler alm ve aydınlatıcı tedb şvik etmesine cu girişimlerini te kendilerini koruyu yılı “Tüketicinin r alsa da 4077 sa yönelik ibareler ye ında kabul edildi. yıl a Kanun” 1995 ınd kk Ha ı as nm Koru 51 TEKNİK Uçaklarda Buzdan Korunma Sistemleri Yazı: Volkan Kamar eçtiğimiz ay suyun donarak buza dönüşmesinin hem güzel yanlarından (donan şelaleler) hem de güzel olmayan, tehlike arz eden yanlarından (uçaklarda buz oluşması) bahsetmiştik. Sıcak havalarda içilen bir bardak limonatanın içine atacağımız suyun buza dönüşmesini istediğimiz zamanlar olduğu gibi uçak yüzeylerinde buz oluşumunu önlemeye çalıştığımız zamanlar da bulunmaktadır. Buz oluşturma kısmında buzdolapları hayatı kolaylaştırırken uçaklarda buzlanmanın önlenmesi aşamasında ne gibi yöntemler devreye girmektedir? Uçaklarda buz önleme sistemi kanat hücum kenarı slatları, motor kaportaları, uçuş kompartımanı pencereleri, air data sensörleri, su boşaltım çubukları için gerekli korumayı sağlar. Motor kaportaları ve slatların ısıtılma işlemi pnömatik sistemden temin edilen sıcak havayla yapılırken, air data sensörlerinin, 52 su boşaltım çubuklarının ve uçuş kompartımanı pencerelerinin ısıtılması elektriki olarak yapılır. Şimdi bu işlemlerin nasıl yapıldığını kısaca inceleyelim. Uçuş kompartımanı pencerelerinden 1, 2, 4, 5 numaralı sağ ve sol pencereler buğu ve buz oluşumunun önlenmesi amacıyla elektriki olarak ısıtılır. Air data sensörlerinin, buzlanarak yanlış bilgi vermesinin önüne geçmek için içlerindeki rezistans tipli ısıtıcılarla elektriki olarak ısıtılırlar. Su boşaltım çubukları da içlerine yerleştirilen elektriki ısıtıcılarla, uçuşta otomatik olarak, yerde uçakta elektrik olduğu zamanlarda ısıtılırlar. Kanat hücum kenarındaki slatların ısıtılması ise pnömatik hattan alınan sıcak havayla yapılır. Sistemde besleme hatları, valfler, kontrol kumandaları bulunur. Valfler kumanda edilerek açıldığında pnömatik hattan gelen sıcak hava besleme hatlarına ulaşır. Slatları ısıtan hava slat ray açıklıklarından ve boşaltma deliklerinden dışarı atılır. Motor kaportalarının ısıtılması işlemi ise hava girişinde buz oluşumunu önlemeyi amaçlar. Motor kompresörünün yüksek basınç kademesinden alınan sıcak hava engine anti ice valf aracılığıyla motor kaportalarının girişinin ısıtılmasını sağlar ve hava buradan da kaporta alt kısmındaki bir bölgeden dışarı atılır. Geçtiğimiz günlerde Rus bilimciler, su ve çamur geçirmeyen yeni bir nano bileşim bulduklarını açıkladılar. Rus bilim adamları bu nano bileşim için birçok alanda kullanılan malzemelerin ömrünü uzatacağı ve en önemlisi ise bu bileşimle uçak kanatlarının kaplanabileceği, böylece uçak kanatlarında buzlanmanın tam anlamıyla önüne geçilebileceği kanısındalar. Çalışmalarına son hızıyla devam eden bilimciler umarız bu işlemi yakın zaman içinde gerçekleştirebilir ve böylece havacılıkta buzlanmanın önüne bir nebze daha geçmiş oluruz. 53 ÇOCUKLAR İÇİN Çocuk olmak sana iyi gidiyor Hep bu sularda bu bulutlarla oyna Hep üstünü ıslat hep kirlet ellerini Ayakkabın iki günde delinsin Bir rüzgar kesinliği gibi geç sokaklardan Eskidikçe eskiyor sevinç de kaygı da Gözünden sakın sevincini Kaygılarını iyi koru Sakla şimdi oyuncak sandığında Dağda kümelenen karı güne sızan acıyı Beni unuturken sakın öldürme Yüreğime işlediğin yedi renk sancıyı Afşar Timuçin Çocuklarınızla kendi çocukluğunuzun oyuncaklarını paylaşmaya ne dersiniz? Burun kıvırırlar diye düşünüyorsanız pedagoglara ses verin. Doğru biçimde sunduğunuzda tahta oyuncaklar, model trenler, mikado kimin ilgisini çekmez ki? 54 ocukluğunuza döndüğünüzde sokakta oynadığınız lastik top, atladığınız ip ya da topacınız sizi saatlerce oynamaya teşvik eden oyuncaklar değil miydi? Tahta trenler, plastik yemek takımları, bez bebekler ne kadar sadeyse üzerinde hayal kurmaya o kadar müsaitti. Yani oyuncağın çok yalın olması, aslında çok zengin olması demekti. Bugün ağlayan çocuğa emzikmişçesine sunulan akıllı cep telefonları ya da tablet bilgisayarlar sizce çocuğunuzun hayal gücünü, psikomotor ya da sosyal becerilerini geliştirmek için ne ölçüde yeterli? Kitaptan önce dokunmatik tabletlerle tanışan çocuklar, kitaplardaki resimleri büyütmek için parmaklarıyla resimleri çekiştirmeye ya da videoymuş gibi oynatmak için üzerine dokunmaya başlıyor. Hayal gücünü kullanmasını ve sosyal bağ kurmasını engelleyen bu dijitalliğin oynanan oyuna göre şiddet eğilimi artırması, gerçeklik algısında kopukluğa neden olması ya da teknoloji bağımlılığı gibi zararlı alışkanlıklar gibi pek çok yan etki yaratması söz konusu. Yaydığı radyasyon ve uzun süre yakından bakma durumunda parlak ışığıyla gözlerde yaratacağı bozuklukların yanı sıra göz kuruluğu, aşırı yüksek sesle kullanıldığında hassas kulaklarında yaratacağı fiziksel zararlar da hesaba katılmalı. ince tahta mikado çubuklarının sağlayacağı gelişimi son teknoloji bilgisayarınız sunamıyor. Oyunun en büyük destekçisi oyuncağın ise sosyalliği teşvik edecek yapıda olması, gerekiyor. Çocuğun tek başına oynayacağı, tüm dikkatini yönelteceği elektronik eşyalar yerine kendi çocukluğunuzdan gelen üzerinde kurgu bir dünya yaratmaya yardımcı olacak basit oyuncaklar seçmek hem sizi çocukluğunuza taşıyacak hem de çocuğunuzla ortak değerli anılar biriktirmenizi sağlayacak. Raylarını severek kurduğunuz maket trenleriniz, bez bebekleriniz, topacınız... Çocuğunuz alışık olmadığı bu yeni nesneleri ilgiyle karşılayacak, özellikle de sizin bunlarla nasıl oynadığınızı gördükten sonra. Tanıştığı bu yepyeni objeler onun hayal gücünde çığır açarken, yarattığı birbirinden yeni oyun kurguları sizi şaşkına çevirecek. Yalnız oyuncaklar sizin çocukluğunuzdan diye oynama tekeli kesinlikle sizin elinizde olmamalı. “Topaçla böyle oynanır,” “Tren, şu işe yarar, böyle yapmalısın,” şeklinde yönlendirmelerden uzak durun. Sizin garlar arası gidip gelmesini istediğiniz trenlere mükellef bir sofra kurup yemek yedirebilir çocuğunuz, bu onun oyunu. Bu gibi müdahaleler hem onu kısıtlayacak hem de bir daha sizinle oynamak istemesine engel olacaktır. Çocuğunuzla geçireceğiniz bu kaliteli sürecin bir başlangıcı ve sonu olduğunu ona hissettirin. Örneğin oyuna başlamadan önce saatinizi bir saat sonraya kurun ve alarm çaldığında oyunun biteceğini ona söyleyin, alarmın çalmasına yakın ona oyun için ne kadar zaman kaldığını söyleyin, böylece kendisine özel bir vakit ayrıldığının bilinciyle hem bu sürece daha çok değer verecek hem de onu en verimli şekilde kullanmaya gayret edecektir. Ona verebileceğiniz en değerli armağan sevgi ve ilginiz, onunla çocuk olmak ve oyunlarını paylaşmaksa bunun en eğlenceli yolu. NE TÜR OYUNCAKLAR? Çocukların gelişme evresinde sadece zeka gelişimleri değil, sosyal becerileri ve bedensel aktivitelerini kontrol edecek olan psikomotor yani bedensel becerilerinin de gelişmesi gerekiyor. Dengeyi kaybetmeden yürümek ve koşmak, ileri ve geri zıplayabilmek çocuğun en temel fiziki becerileri. Bunlarla beraber parmaklarıyla küçük nesneleri tutma ve kontrol edebilme gibi ince kas gelişimiyle bağlantılı beceriler de yine sizden miras oyuncaklarla mümkün. Yani lastik bir topun ya da 55 HOBİ Haydi eller çapaya! ahçe işleriyle uğraşmak sadece ruhu dinlendirmesi açısından bile yeterince keyifli. Şehir hayatı içinde doğayla kopan bağlarınızı yeniden kurmak, küçücük bir fidenin meyve verdiğini görmek ve doğanın küçüklü büyüklü mucizelerine tanıklık etmek gibisi var mı! Gelin görün ki bahçe sadece ruhunuza değil, bedeninize de iyi gelecek. Çok taze bir araştırmanın sonuçlarına bakacak olursanız, özellikle 60 yaşın üzerinde bahçeyle uğraşmak, kalp krizi riskini kayda değer ölçüde azaltıyor. Stockholm’de 4000 kadar 60’lık delikanlıyla yapılan araştırma, düzenli bahçeciliğin en az spor kadar sağlık verici olduğunu, kalp krizi ve felç riskini de yüzde 30’a kadar düşürdüğünü ortaya koyuyor. Konu ile ilgili olarak British Journal of Sports Medicine dergisine bir makale yazan bilimciler, “Bulgularımız özellikle daha yaşlı yetişkinler için önemli çünkü bu yaş grubundaki insanlar, diğer kesimlerle kıyaslandığında günlük faaliyetler için daha çok zamana sahipler ancak istenen yoğunlukta egzersiz yapmak konusunda güçlük çekiyorlar” diyor. Araştırmanın ciddiyetinden şüphe edenler için söylüyoruz, bu sonuca 12 yıllık bir çalışmanın sonunda varılmış. Bir kısmı Karolinska Üniversitesi’nin hastanesine düzenli olarak gelen yaşlıların gündelik yaşamları üzerine bir incelemeden oluşuyor. Bazı sonuçlara ise laboratuar testleri sonucunda varılmış. Deney grubunda faydaları kıyaslayabilmek için neredeyse maraton koşan daha aktif insanlara da yer verilmiş ve bahçecilik yine de sağlıklı pozisyonunu korumuş. Bahçecilikle kardeş “alternatif sporlar” da var tabii; “Kendin Yap” başlığında toplayabileceğimiz hobi faaliyetleri, meyve toplama, araba bakımı gibi. Aslına bakarsanız, belki de marifet belli bir yaşa gelmeden pek çok gündelik faaliyeti, uğraşı bir spora dönüştürebilmekte. Örneğin, balığa çıkmayı seviyor olsanız bile –ki kıyı balıkçılığının fiziksel olarak büyük faydalar sağlayan bir spor olduğunu söyleyemeyeceğizmesele belki de evinizle balık tutmaya gittiğiniz nokta arasında hatırı sayılır bir yürüyüş parkuru yaratabilmek. Sokak hayvanlarını seviyor musunuz? O zaman, biraz uzak mahallelerdeki kedileri besleyebilirisiniz. Zaten çalışmayla ilgili olarak Guardian gazetesine görüş veren kardiyolog Tim Chico da şunu söylüyor: Benim bu araştırmadan çıkardığım mesaj çok basit. Kalp krizi riskini azaltmak mı istiyorsunuz? O zaman daha faal olun. Uzun süreler yerinizde oturmayın. Kalkın ayağa ve hareket etmenizi de sağlayacak, sevdiğiniz bir şeylerle uğraşın.” Doktor haklı, fakat bu tür “sağlıklı” tavsiyeler, sanmayın ki sadece 60 yaş üstü için. Eğer hareket etmeyi daha erken yaşlarda bir davranış biçimi haline dönüştürememişseniz, 56 yıllar sonra bırakın çapa yapmayı, televizyon kanalını değiştirmek bile size zor gelecektir. Bilimciler, bu sonuçların özellikle jimnastik salonuna gitmeyi, yüzmeyi ya da yürümeyi sevmeyen yaşlılar için iyi haber olduğunu söylüyor. Takdir edersiniz ki “bahçe sporu” daha genç insanların gündelik egzersiz ve hareket ihtiyacını karşılamak için yeterli değil. Fakat emeklilik hayalleri kurarken böylesi bir sağlık faydasını gözetmekte, hayalin bir köşesine mümkünse küçük de bir bahçe sıkıştırmakta yarar var. 57 DOĞA Yeryüzünü renkten renge boyayan yaşam kaynağı, toprağın altında da mucizeler yaratıyor. İçtiğimiz maden suyundan girdiğimiz kaplıcaya, bir hışımla göğe uzanan gayzerlerden dev yeraltı gölleri ve mağaralarına hepsinde yeraltı sularının payı var. TOPRAĞIN ALTI, SUYUN VATANI ağmurların, yeryüzü sularının yerin altına suyu geçirmeyen toprak yapısındaki boşluklara sızmasıyla ortaya çıkıyor yeraltı gölleri ve nehirleri. Yerin altını zamanla oyan bu sular, bazen nehirlerle akarak yerin yüzüne çıkarken bazen azalıp toprakta göçmelere ve büyük obrukların ve derin göllerin ortaya çıkmasına neden oluyor bazense sıkışıp kaldığı yerden tazyikli bir şekilde fışkıran gayzerleri yaratıyor. Geçtiği yerlerin yapısına bağlı olarak, içindeki kimyasalları da ısısı da değişiklik gösteriyor yeraltı sularının. Bazısı Yalova’da bir kaplıcadan kaynayarak yeryüzüne merhaba derken bazısı yumuşacık içimiyle bardaklarımıza doluyor. Tabii bu arada Afyon Gazlıgöl’ün yeşil şişeli meşhur maden suyunu da unutmamak gerek. Yeraltı nehrinin yeryüzüne çıktığı, görünür olduğu yere kaynak deniyor. Yani yerüstünde bir nehrin başladığını düşündüğümüz yer, aslında bir yeraltı suyunun günışığına varış, bitiş noktası. Başka sulara karışıp onları çoğaltan, zenginleştiren yeraltı suları, sadece başka sulara karıştığında bereket sunmuyor. Yerüstündeki nehirler gibi muhteşem hızlarla hareket edip çağlamıyor yeraltı suları, dinginler ve çok az hareket ediyorlar. Hareketleri yıl/metreyle ölçülen bu suları yeraltında saklı kalan barajlar gibi kullanmak mümkün, eski evlerin bahçesindeki kuyular gibi. 58 59 DOĞA MAKALE Yazı: Nazım Potur Yeraltı gölleri, karstik yapıları nedeniyle suların yonttuğu sarkıt ve dikitleriyle sanat galerilerindeki h eykel sergilerini andırıyor... Kaynaklar ve kaplıcalarla bildiğimiz yeraltı suları sadece sıcak yerlere mahsus değil. Bilim adamları uzun süredir Antarktika’daki buzulların altında bulunan dev yeraltı gölleriyle ilgili bilgi toplamaya çalışıyor. Radarlı uçaklar ve uzaydan uydu aracılığıyla elde edilen bilgilere göre adar 150 gölün varlığı kanıtlandı. Önümüzdeki yıllarda burada binlerce yeraltı gölünün daha bulunabileceği belirtiliyor. Antarktika’daki en büyük su kütlesi olduğu düşünülen Vostok gölünün uzunluğu 250, genişliği 40 kilometre. Gölün derinliği ise 400 metre civarında. Bundan binlerce yıl önce bu kadar soğuk olmadığı düşünülen Antarktika’da bu göllerde saklı binlerce yaşam formu bulunabileceği düşünülüyor. Hatta bu yaşam formlarının benzer yapı gösteren ve üzerinde buzdan okyanuslar bulunan Jüpiter’in uydusu Europa ve diğer gezegenlere de ışık tutabileceği ihtimali olukça heyecan verici. Doğa ananın bir heykeltıraş gibi ince ince işleyerek sunduğu bir sürü yapıta imza atmış yeraltı suları, Türkiye’deki en bilinen örnekleri Akdeniz civarında. Mersin’deki meşhur CennetCehennem mağaralarında muhteşem sarkıtlar ve dikitler hala üzerinden suları süzülürken görülesi bir manzara sunuyor. Yeraltı nehirleri ister buz altında ister kaynar sıcaklarda olsun, görüntüsüyle, içeriğinin zenginliğiyle, sırlarıyla yeryüzünün ne mucizelere kadir olduğunun ispatı niteliğinde. 60 Aslında her şey çok güzel ve çok kolay! irazcık saygı, birazcık anlama çabası, birazcık iyi niyet... İşte formül bu kadar basit. Çalışanlar neden mutsuz olur? Havacılık mesleği çok keyifli ve heyecan dolu bir çalışma alanıyken bu neden hissedilmez? Acaba ben mi yanılıyorum bu yazıyı yazarken? Herkes mutlu, heyecanlı ve keyif dolu da ben mi gözlemleyemiyorum? Herhangi birinin bir anlık kararı ve uygulaması, çevresindeki onları, onların çevresi yüzleri ve yüzlerin çevresi binleri etkileyebilir. Karar verme yetkisindeki kişi, on binlerin mutluluğunu ya da mutsuzluğunu hesaba katarak mı o kararı verir bilinmez. Maçta, anlık bir sinirle atılan bir çakmak ya da su şişesi, yaralanan, yerde kanlar içinde bir futbolcu ve iptal edilen bir maç, alınan saha kapatma cezası ve evine üzgün dönen taraftar... Belki de hafta sonu oğluyla maça gitme planı yapan babanın bunu oğluna nasıl anlatacağının hikayesi ve derin hüznü... Askerde komutanın bir kişi nedeniyle verdiği cezanın yüzlerin suçu olarak kabul edilip onların da cezalandırılması... Şirketlerde yöneticinin aldığı bir karar ve evde odasında her şeyden habersiz oyun oynayan çocuğun babasının işini kaybetmesiyle değişen hayatı ve geleceği... Bir pilotun aldığı yanlış karar sonucunda gerçekleşen çarpışma ve kararan binlerce hayat, beraberinde sel olan gözyaşları... Motorda sıkılması unutulan bir bağlantının kalkışta yerinden çıkarak düşürdüğü uçak ve yine feryatlar, gözyaşları... Görüldüğü gibi kararlar, yüzlerce binlerce insanı nasıl da mutsuz ediyor. Peki bu kararları alan kişi, aldığı kararın binleri mutsuz edebileceğini bilmiyor mu, düşünemiyor mu? Belki de bazı kararları, doğru olduğunu düşünerek alıyordur. Belki de bazı kararlar içten ve iyi niyetle de alınıyordur ancak gerçekten öyle midir, doğru ne kadar doğrudur? Tabii kararın verildiği ortam, hava sıcaklığı, hissedilen baskı, ast-üst ilişkisi gibi faktörler de ihmal edilemeyecek kadar önem arz ediyor. Dönelim başa, havacılık çalışanlarımızın her biri, "Ben olmazsam" diye başlayan cümleler kurarlar, her biri operasyonun olmazsa olmazı olduğunu öne sürebilir. Peki gerçek nedir? Gerçek yazının başında belirtildi. Birazcık saygı, birazcık anlayış, birazcık sevgi ve biraz iyi niyet. Adımlarımızı atarken, bunları cebimizde taşırsak ne kaybederiz ki... Günümüz dünyasında amaç mutlu olma çabasıdır, hiçbir zaman da “Karşımdakini mutlu edeyim” çabası olmamıştır. Belki de sihir burada alt satırdadır. Mutlu etme çabasında ve alışkanlığında bir toplum, domino taşı etkisiyle mutlu olabilecek, yüzü gülecek, yüz güldürebilecektir, hayattan ve çalışma ortamından keyif alabilecektir. Saygılar... 61 SAĞLIK ocukların dünyayı keşfetmelerinde ve bir şeyler öğrenmelerinde en büyük yardımcıları gözleridir. Renkleri, şekilleri, nesneleri görerek öğrenirler, zaman geçtikçe öğrendikleri şeylerin fiziki boyutları gittikçe küçülür, harfler ve rakamlar gibi... Günümüzde çocukların yaklaşık üçte biri görmeyle ilgili sorunlar yaşıyor. Çoğu doğuştan gelen bu sorunları elbette dünyayı yeni keşfeden ve her şeyi yeni öğrenen çocuk fark edemiyor ya da bunu sözcüklere döküp derdini anlatamıyor. Çocuğun görmeyle ilgili bir sorunu varsa bunu keşfetmekte aileye büyük görev düşüyor. GÖZLERİNİ KISIYORSA... i k e d n i r e Gözl k u l k u z bo ı n ı r a l t o n n ı s a m r ı k n şeylere atini çeke k ik d z u n kurken Çocuğu bakıyor, o k a r a ıs k i lerini gözlerin a sıkça göz d ya r o ıy l t olabilir. satırları a nu yaşıyor u r so z ö g bir kaşıyorsa 62 Çocuğunuzun bir görme sorunu yaşadığını anlamanın yolları var. Örneğin televizyonu seyrederken çok yakından bakıyor ya da dikkatini çeken bir objeye bakarken bir gözüne daha yakın tutuyorsa uzağı ya da yakını görmekte zorlanıyor olabilir. Bu durum okul çağındaki çocuklar için çok daha büyük sorunlara yol açabiliyor. Okula yeni başlayan çocuklarda, okuma yazmayı öğrenmeyi geciktiren en önemli nedenlerden biri göz bozukluğu. Bunun dışında okumayı öğrenmiş çocukların okurken satır atlamaları, okuduklarının bir kısmını anlamamalarına ve derslerdeki performanslarında düşüşe neden oluyor. Derslerde aldığı bilgilerin birbirine eklenerek çoğaldığı da göz önünde alındığında bilgi temeli sağlam olmayan çocuğun, ilerideki akademik yaşamında da zorluklar yaşaması söz konusu. Kitap okurken bir gözünü öne alması, yazıları okurken satırları parmağıyla takip etmesi ya da okurken satır atlaması, televizyon izlerken çok yakından bakması, gözlerindeki sulanma ve şişlik göz problemlerinin işaretleridir. Bu belirtiler ortaya çıktığında zaman kaybetmeden bir doktora başvurulması, en kısa sürede tanı konulması ve tedaviye başlanması açısından önemlidir. Doktorlar erken tanıyla sorunun önüne geçilmesi ve ilerlemesinin durdurulmasında başarı oranının yüksek olduğunu belirtiyor. DÜZENLİ KONTROL ŞART Çocuklarda en sık görülen göz sorunlarının miyop, hipermetrop, astigmat, göz tembelliği, gözlerde kayma olduğu belirtiliyor. Okula başlamadan önce yapılacak göz muayenesinde görme sorunları ve bu sorunlara neden olan hastalıkların tespit edilmesi ve gerekli tedbirlerin alınması oldukça önemli. Hayat boyu sağlıklı bir görüş ve gözlerin korunabilmesi için doğumdan hemen sonra yapılan ilk muayenenin ardından, görmenin alınabildiği 2-4 yaş arasında bir kontrol ve okula başlamadan önce göz muayenelerinin yapılması gerekiyor. 0-16 yaş arası göz kontrollerinin düzenli olarak yapılması için göz doktoruna başvurulması gerekiyor. GÖZÜNÜN BOZUK OLDUĞUNU NASIL ANLARSINIZ? * Göz kayması, çapaklanma ya da şişlik * Bir gözü kapatarak ya da kısarak bakma * Çok yakından okuma, satırları takip edememe * Televizyonu çok yakından izleme * Başını yana eğerek bakma * Derslere konsantre olamama, okuduğunu anlamada zorlanma * Baş ağrısı, dalgınlık göz bozukluğunun en bilinen belirtileridir. Bu belirtileri gördüğünüzde vakit kaybetmeden bir göz doktoruna başvurmanız çocuğunuzun dünyaya açılan penceresi olan görme duyusunu ve belki de gelecek yaşamındaki başarısını korumaya yardımcı olacaktır. 63 BESLENME Yasaksız kİtaptan sağlık önerİlerİ azı kitaplar yasaklıdır. Kastımız şu: Size ne yapmanız ve ne yapmamanız gerektiğini söyler. Bu tür örneklere felsefe kitaplarında da rastlarsınız, diyet kitaplarında da. Aslında bu içerikten bağımsız, yazarın okuruyla kurduğu ilişkiye bağlı bir durum. Malumunuz, yasaklara ve kurallara da en çok diyet ve egzersiz kitaplarında rastlarız. İşte yaşamının yarısını Almanya’da yarısını ise Türkiye’de geçiren bir uzman, belki de bu çokkültürlülükten ilham alarak, hem yasakları kaldırıyor hem de diyet ve egzersizi bir potada eritiyor. Sıradan “harika diyet” önerileriyle karıştırmayın, hem profesyonel sporcularla hem de sadece sağlıklı yaşamak isteyen insanlarla yıllarca sürdürdüğü çalışmaları damıtarak, denenmiş bir yaklaşım sunuyor. Onunki bir denge kültürü. Kebaptan vazgeçmeyen ama ölçüyü tutturabilecek kadar iradeli, egzersiz yapmaya bayılmayan ama bedenine saygısı gereği biraz hareket edebilecek okura sesleniyor. Arada “yoldan saptınız mı?” Eyvah, diyet çöpe gitti diyeceğinize, basitçe bir denge sağlamaya çalışın. Vücudunuzu enerjisiz bırakmadan! Araya serpiştirdiği birkaç devrimci fikir ise gerçekten dikkate değer. Beş kez yemeyin! Ahmet Tarık Ergüven’in birinci karşı çıktığı genel geçer doğru, “günde beş kez ve azar azar yemek yiyin,” önermesi. Beş öğünün vücuda gereğinden fazla enerji sağladığı ve bu enerjinin önemli bir kısmının harcanamadığını savunuyor. Bunun yerine öğünler arasına beş saat kadar bir “mesafe” koyuyor. Tabii eğer mümkünse. Öğün arası akut açlık hissini de “geçici” diye tanımlamış. Aralarda şekersiz çaylar, kahve serbest. Meyve suları ve asidik içeceklere ise “soğuk bakıyor.” Kahvaltı Ergüven’de de çok önemli. Müsli ve meyve karışımları öneriyor. Geleneksel kahvaltıyla doğrudan bir itirazı yok ama “ölçülü olunmalı” diyor. Kahvaltı, metabolizmaya, “haydi bak beden uyandı, sen de kalk ve güne başla” diyor. Ergüven’in “Paniğe Gerek Yok” adlı son kitabında, önyargısı olanlara dahi lezzetli gelebilecek kahvaltı tarifleri var. Ancak protein çok erken saatlerde önerilmiyor. Hayvansal proteinleri öğle ve akşam yemeklerine kaydırmakta yarar var yani. korkusunun insanların daha fazla yemesine neden olduğunu söyleyen çalışmalara atfen. Stresten fitness ile kaçın diyor. Sade bir odada, mümkünse düzenli saatlerde, kafein tükettikten ya da egzersiz yaptıktan yeteri kadar süre sonra uyumak, neredeyse diyet kadar önemli. Doğ ru ayakkabıcı Ve sıra geldi gündelik yaşama serpiştirilmiş harekete. Kitap, belirli bir hareket biçimi ya da egzersiz tablosu dayatmaktansa seçenekler sunmayı tercih etmiş. İçerikte merdiven çıkmak da var paten yapmak da. Yalnız, egzersizlerin sağlıklı yapılabilmesi, belirli eklem ve kaslara gereğinden fazla yüklenilmemesi için bazı önerileri var. Bazı hormonların yağ yakmayı hızlandırdığına da yer verilmiş, doğru ayakkabı seçiminin öğleden sonra yapılabileceğine de. “İyi bir koşu ayakkabısı satıcısında koşu bandı bulunmalıdır” diyor. Özellikle doğru koşu stili, fotoğraflarla anlatılmış. Yüzme ve bisiklet egzersizlerinde öneriler maksimum kalori yakmaktan çok sağlıklı kalmaya odaklanmış. Bir havlu, küçük bir top, tabure, hatta su şişeleriyle yapılabilecek sıkı egzersizler, yine fotoğraflarla gösterilmiş. Kitap bir seferde okuyup “kurtulabileceğiniz” cinsten değil. Şüpheye düşüp doğru bilgi almak istediğinizde başvurabileceğiniz bir kaynak bu daha çok. Ama ne yalan söyleyelim, daha ilk okuyuşta sağlıklı yaşamak için insana büyük bir cesaret veriyor. Kendinize bunu yapamazsınız! Saat 11.00 ila 16.00 arası öğle yemeği vakti ki bu pek çoğumuzun gündelik yaşam temposuna uygun. Öğle yemeğinde her türlü kombinasyon serbest. Yani şunun yanında bunu yiyemezsiniz demiyor. Bu saat diliminde “vücut tam performansla çalışır ve alınan besinler hızlı bir şekilde ihtiyaç duyulan yere ulaştırılır” çünkü. Sık öğünler ise “kandaki besin trafiğini alt üst eder” diyor Ergüven. Kısıtlamalara gitmemesinin sebebi ise, vücudun diyetten zarar görmesini engellemek. Özellikle vücudu çok ihtiyaç duyduğu minerallerden mahrum bırakmamak önemli. Akşam yemekleri ise porsiyonu biraz küçültülmüş bir ziyafete izin veriyor. Daha doğrusu bununla barışık. Proteinler, salatalar, sebzeler... Mümkün olduğu kadar bir arada tüketin diyor Ergüven. Ölüm korkusu yediriyor Bu bölümden sonra harika öneriler var. Örneğin ölmeyi çağrıştıran film, dizi gibi görsel uyarıcılardan uzak durun diyor; ölüm 64 65 bulmaca KAKURO Aşağıdaki büyük kutudaki boş kareleri 1'den 9'a kadar olan rakamları kullanarak öyle bir doldurun ki her sütun üstündeki, her satır da solundaki toplamı versin. İlk kutuyu biz size örnek olması için doldurduk. ÖRNEk: 13 9 13 12 16 7 4 17 9 3 16 12 18 6 18 3 17 9 2 1 5 8 6 8 3 5 3 17 18 5 4 16 7 4 23 4 9 5 16 7 4 17 3 13 18 27 6 12 15 6 38 7 2 18 16 2 17 3 1 11 4 8 6 28 4 1 13 11 9 17 5 10 6 4 1 HİDATO Büyük kutudaki boşluklanrı öyle bir doldurun ki ardışık sayıların birbirine teması dikey, yatay veya çapraz olarak kopmasın. Tıpkı ilk örnekte olduğu gibi. 47 ÖRNEK: 4 5 8 4 5 8 7 25 9 1 3 6 9 24 18 2 16 10 18 23 25 6 1 2 16 15 11 17 13 22 21 49 45 16 13 22 8 10 6 15 11 17 19 22 8 3 9 4 2 4 8 5 30 31 6 7 6 Sudoku bulmacamızı doğru cevaplandırarak [email protected] adresine ya da posta ile derneğimize gönderen 5 okurumuz, elektronik çerçeve kazanacak. 9 5 66 38 33 SUDOKU 3 9 36 27 34 4 6 1 24 40 1 1 4 21 17 18 43 14 13 12 21 20 9 15 2 8 3 2 84 Talihliler, 20 Aralık'a kadar doğru cevabı gönderen okurlarımız arasında yapılacak çekilişle belirlenecektir. Geçen ayın sudoku talihlileri: Nida Akgün, Fehmi Arı, Serhat Ozan Gürbüz, Tayyar Uçkun, Eyüp Topalak 67
Benzer belgeler
Havacılık ve Uzay Müzesi Kaşiflerin ve Gezginlerin Kenti
UÇAKLARDA BUZDAN KORUNMA
SİSTEMLERİ