Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Transkript
Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Meclis, 23 Nisan’ý Kosovalý Türklerin resmi bayramý olarak onayladý 21 resmi bayramý içeren Resmi Bayramlar Yasasýný 3 ertelemeden sonra kabul eden Kosova Meclisi, Kosovalý Türklerin resmi bayramý olarak 23 Nisan’ý onayladý. Kervan, “Ekim ayýna kadar Kosova Türkleri yasaya ek önerilerini sunabilirler” dedi. Seçim sisteminde konsensüs sağlandı Uzun zamandan beri üzerinde tartışılan Seçim Yasası ve seçim sistemi ile ilgili siyasi parti liderleri arasında konsensüs sağlandı. Cumhurbaşkanı Fatmir Seydiu, Kosova’nın tek seçim bölgesi olması, seçimlerin açık liste ile yapılması, topluluklara ayrılan kontenjanların ve yüzde 5’lik seçim barajının korunmasını karara bağlandığını açıkladı. Haberin sayfa 3’te Topluluk sorunları masaya yatırıldı Haber sayfa 11’de KOSOVA TÜRKLERÝNÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ KDTP Prizren Şubesinde 22 Haziranda seçim var SAYI: 429 YIL: 10 Perşembe , 29 Mayıs 2008 Fiyatý: 0.50 Kosova Demokratik Türk Partisi (KDTP) Prizren Þubesi Yönetim Kurulu, partinin þube seçimlerinin 22 Haziran’da yapýlmasýný karar baðladý. Yönetim Kuruluna aday olmak isteyen parti üyelerinin 17 Hazirana kadar adaylýklarý için şubeye başvurmaları gerekiyor. Parti Genel Başkanı Mahir Yağcılar da basına yayınlamış olduğu bildiri ile bugüne kadar belli sebeplerden dolayı partiden ihraç edilen adayların, bu seçimlerde aday olabilmeleri için parti içinde af niteliğinde bir karar aldığını kamuoyu ile paylaştı. K osova Demokratik Türk Partisi (KDTP) Prizren Þubesi Yönetim Kurulu, 22 Mayýs 2008 tarihinde Prizren’de düzenlediði toplantýda, KDTP Merkez Yönetim Kurulu’nun 13 Nisan 2008 tarihli seçim kararýna dayanarak, 22 Haziran 2008 tarihinde (Pazar günü) Þube Seçim Kongresi düzenleme kararýný adý. Prizren Þubesi tarafýndan sabýna daðýtýlan bildiride, “KDTP Merkez Seçim Komisyonu tarafýndan hazýrlanan 2008 Parti Seçim Programý ve Kriterleri Belgesi’nin 6’ýncý Maddesi uyarýnca, 5 Mayýs 2008 tarihine kadar Partimize üye olan herkes Parti seçimlerde seçme ve seçilme hakkýna sahiptir. Ayný Belge’nin 3’üncü Maddesi uyarýnca, aday baþvurularý, Þube tarafýndan belirlenen seçim tarihinden beþ gün önce sona erer. Bu durumda KDTP Prizren Þube Seçim Kongresi’ne katýlacak adaylarýn en geç 17 Haziran 2008’e kadar baþvurularýný tamamlamalarý gerekecek. Þube organlarýna aday olmak isteyen üyelerimiz, 27 Mayýs 2008 tarihinden itibaren Pazar hariç her gün, gündüzün Saat 11:00 ila 14:00 ve akþam Saat 19:00 ila 21:00’de Þubemize baþvurabilirler. KDTP Prizren Þubesi olarak, seçimlerin Partimiz ve halkýmýz için hayýrlý uðurlu olmasýný temenni ederiz. Tüm üyelerimize ve basýn mensuplarýna saygýyla duyurulur” deniliyor. Yağcılar’dan Genel Af Kosova Demokratik Türk Partisi Genel Başkanı ve Çevre ve Alan Planlama Bakanı Mahir Yağcılar, 22 Haziran 2008 tarihinde gerçekleşecek olan KDTP Prizren Şube Seçim Kongresi öncesinde basına yayınladığı bildiriyle, daha önce partiden ihraç edilen yada üyeliği iptal edilen adaylara genel af çıkardığını açıkladı. Yağcılar’ın kamuoyuna yayınladığı bildiride; “KDTP Tüzüğüne bağlı olağan parti seçimleri düzenleme kararı alınmıştır. Bu kararla beraber KDTP MYK tarafınca seçim komisyonu kurulmuş ve seçim takvimi ilan edilmiştir. Bu takvime göre parti seçimleri 15 Temmuza kadar gerçekleştirilmelidir. Bu seçimler Kosova Türk topluluğu için önemli olduğu kadar Kosova geneli için de önem taşımaktadır. Kosova bağımsızlık ilanından sonra ve bağımsızlık sürecinin fiilen 15 Hazirandan itibaren yürürlüğe geçmesiyle beraber, Kosova yeni bir siyasi ve uluslararası ortam içerisinde bulunacaktır. Enis TABAK Haberin devamı sayfa 3’te Cumhurbaşkanı Fatmir Seydiu Kosova’da topluluk haklarının korunmasında önemli başarılar kaydedildiğini ifade ederken, AGİT Topluluklar temsilcisi ise topluluk haklarının korunmasının ideal olmadığını belirtirken, bu konuda daha titiz çalışmanın gerekliliğine işaret etti. Haber sayfa 2’de Bulgaristan vizeleri artýk Priþtine’de veriliyor Priþtine’deki Bulgaristan Büyükelçiliðinde, Bulgaristan’a gitmek isteyen Kosova vatandaþlarý için vizeler verilmeye baþladý. Haber sayfa 6’da Türkiye Kosova’da ki komutayý Avusturya’ya devrediyor Mehmetçik, Kosova’da KFOR bünyesindeki 5 komuta bölgesinden biri olan Çok Uluslu Güney Tugayý komutasýný Avusturya ordusuna devrediyor. Haber sayfa 11’de Kosova Perşembe, 29 Mayıs 2008 Kosova Uluslararası Yönetim Gurubu (ISC) Kosova’yı görüştü K Uluslararası Sivil Bürosu Başkanı ve Başbakan Haşim Thaçi , BM Kosova Özel temsilcisi Marthi Ahtisaari’nin Kosova paket önerisinin Kosova’da başarıyla hayata geçirildiğini ve Kosova kurumlarının 15 Hazirandan sonra Ahtisaari planına göre yetkileri üstleneceğine dikkat çektiler. osova Uluslararası Yönetim Gurubu (ISC) gurubunu oluşturan 22 ülke temsilcileri Ahtisaari’nin Kosova paket önerisinin nasıl gerçekleştiğini değerlendirmek amacı ile Priştine’de bir araya geldiler. Görüşmede bağımsızlık sürecinin yanı sıra, Ahtisaari planı, ekonomik kalkınma ve Temmuz ayında yapılacak olan Bağışçılar Konferansı masaya yatırıldı. Başbakan Thaçi görüşmede hükümetinin Ahtisaari tarafından Kosova paket önerisinden çıkan görevler çerçevesinde yapmış oldu çalışmalar hakkında bilgi verdi. Thaçi, “15 Haziranda Kosova’da yeni anayasa yürürlüğe girmesiyle hem uluslararası toplumun yetkisi hem de Kosova hükümetinin sorumlulukları belli olacaktır. Biz yürütme olarak bu sorumluluğu üstlenmeye hazırız. Uluslararası toplumun da bu konuda yardımıyla Kosova genelinde otoritemizi sağlayacağız” diye konuştu. BM Kosova’da başarılı çalışmalar gerçekleştirdiğini ifade eden Thaçi, “Birleşmiş Milletlerin Kosova sürecinde vermiş olduğu katkı tartışılmaz. Kendilerine bugüne kadar Kosova’ya sunmuş oldukları yardımlardan dolayı teşekkür etmek istiyorum. Ama Ahtisaari çözüm öneri paketine göre Birleşmiş Milletlerin Kosova’da ki varlığı sona ermiştir. Ama Kosova ile BM arasında duvarların yaşanmasına karşı gelmeliyiz. Kosova’nın gelecekteki amaçlarının başında BM üyeliği bulunmaktadır” diye konuştu. ISC misyonu şefi Piter Feith ise 15 Haziranın Kosova için önemli bir gün olduğunu işaret ederken, bu tarihten sonra Kosova hükümetinin yeni yetkilere sahip olacağını söyledi. ISC misyonunun da fonksiyonel olduğunun altını çizen Feith, misyonun Kuzey Kosova’da da görevini sürdüreceğini söyledi. Uluslararası Sivil Bürosu Başkanı ve Başbakan Haşim Thaçi görüşme ardından yaptıkları açıklamada, BM Kosova Özel temsilcisi Marthi Ahtisaari’nin Kosova paket önerisinin Kosova’da başarıyla hayata geçirildiğini ve Kosova kurumlarının 15 Hazirandan sonra Ahtisaari planına göre yetkileri üstleneceğine dikkat çektiler. Topluluk sorunları masaya yatırıldı Cumhurbaşkanı Fatmir Seydiu Kosova’da topluluk haklarının korunmasında önemli başarılar kaydedildiğini ifade ederken, AGİT Topluluklar temsilcisi ise topluluk haklarının korunmasının ideal olmadığını belirtirken, bu konuda daha titiz çalışmanın gerekliliğine işaret etti. C umhurbaşkanı Fatmir Seydiu, Kosova ziyaretinde bulunan AGİT Topluluklar yöneticisi Knut Vollebek’i kabul etti. Seydiu, Volebek ile yaptığı görüşme ardından gazetecilere yaptığı açıklamada Kosova’da çalışmalarını sürdüren Sırp paralel organlarını çalışmalarına son vermesi gerekliliğine işaret ederken, “Kosova’nın geleceği ve bütünlüğü için Kosova’da çalışmalarını sürdüren paralel organların çalışmalarına son verme zamanıdır. Bu konuda herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerekmektedir” diye konuştu. Kosova’nın Sırbistan’da 11 Mayısta yapılan seçimler ile ilgili tutumuna da değinen Seydiu, Kosova’nın geleceğini bu kurumlarda değil, yerli kurumların çalışmalarında Sırpları temsil eden siyasiler ile tartışılabileceğini söyledi. Kosova kurumlarının uluslararası toplum ile işbirliği yapmasının büyük önem taşıdığını belirten Seydiu, bu işbirliğinin Kosova’nın uluslararası örgütlerine entegre olması konusunda hayati önem taşıdığını söyledi. Kosova’da toplulukların haklarının korunmasında önemli başarılar kaydedildiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı, toplulukların haklarının korunmasında uluslararası standartlara saygılı olunduğunu ve ileride de saygı duyulacağını söyledi. AGİT Topluluklar Yöneticisi Knut Volebek ise görüşme ardından yapmış olduğu açıklamada Kosova’da topluluk haklarının korunmasında önemli başarıların kaydedildiğini ifade ederken, yine de Kosova’da topluluklar arası ilişki durumunun ideal olmadığını söyledi. Her şeye rağmen bu doğrultuda bir gelişmenin sağlandığını ifade eden Volbek, Kosova’da istikrarın ve geleceğin sağlanmasında toplulukların önemli bir yapı taşını oluşturduğunu sözlerine ekledi. 2 Di Karlo : “B a ğı m s ızl ık kararımmız değişmez” Amerika Birleşik Devletleri, Kosova’nın bağımsızlığına desteğini sürdürmeye devam ediyor. Kosova ziyaretinde bulunan Amerikan yetkili Di Carlo, 15 Haziranda Anayasasının yürürlüğe girmesi ile bağımsızlık sürecinde önemli mesafelerin kat edileceğini söyledi. A BD Dışişleri Bakanı Avrasya sorumlusu Rozmari Di Carlo, Kosova üst düzey yetkilileri ile yaptığı görüşmelerde Kosova’nın bağımsızlığına vermiş olduğu desteği sürdürdü. Ziyaretleri çerçevesinde Cumhurbaşkanı Fatmir Seydiu ile bir araya gelen Carlo, görüşmede Kosova’nın bağımsızlık süreci, Kosova’da uluslararası toplumun varlığı ile ABD — Kosova ilişkileri ele alındı. Cumhurbaşkanı görüşme ardından yapmış olduğu açıklamada Di Carlo’nun ziyaretinin önemine değinirken, Carlo’ya Amerika’nın bugüne kadar Kosova’ya yapmış olduğu destek ver yardımlardan dolayı teşekkürlerini sunduğunu söyledi. Kosova kurumlarının 15 Hazirandan sonra daha fazla ve önemli yetkilere sahip olacağının altını çizen Seydiu, Kosova’nın AB ve NATO’ya üye olmak için üzerine düşen görevi üstleneceğini söyledi. Carlo, Seydiu ile gerçekleştirdiği görüşmeler ardından yapmış olduğu açıklamada Kosova’da 17 Şubattan sonra kaydedilen başarılardan memnuniyet duyduğunu söyledi. Carlo, “ABD Kosova’nın bağımsızlığını dün desteklediği gibi bugünde sürdürmektedir. Dışişleri bakanımız, Kosova’nın bağımsızlığı ABD’nin tutumunun değişmeyeceğini ve Kosova’ya desteğin artarak devam edeceğini açıkça ifade etti. Biz de hükümet olarak bu Kosova’nın bağımsızlığını destekleme taraftarıyız” diye konuştu. Kosova’ya Uluslararası Yönetim grubu toplantısına katılmak için gelen Di Carlo, Kosova’nın bağımsızlığını tanıyan devletlerin sayısında artışın olacağının altını çizdi. Carlo, “Kosova’da bulunmaktan çok mutluyum. Sizin vasıtanız ile Kosova vatandaşlarının bağımsızlığı bir daha kutlamak istiyorum. Bağımsızlık ilan edildiği tarihten bugüne de kaydedilen başarılardan, özellikle de Ahtisaari çözüm öneri paketi çerçevesinde kabul edilmesi gereken yasaların ile yeni Anayasanın kabul edilmesinden büyük memnuniyet duymaktayız” diye konuştu. Kosova’nın en büyük sorunu olan ekonomik kalkınmaya ABD olarak yardımda bulunmaya hazır olduklarını ifade eden Di Carlo, “Biz gerek ekonomik yardım gerekse diğer yardımlar için Kosova anayasasının yürürlüğe gireceği ve hükümetin yeni yetkileri üstleneceği 15 Haziranı sabırsızlıkla bekliyoruz” diye konuştu. Uluslararası toplum yetkilileri arasında Kosova’da AB’nin yeni EULEX görevinin sürdürülmesi için tartışmalar yapıldığını belirten Di Carlo, “AB tarafından Kosova’da planları hazırlayan bir ekibimiz mevcut. ICO’nun başında Piter Feith bulunuyor. ABD’nin de bu misyonda görev alması için tartışıyoruz. Biz de bu yönde çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu. ABD ile Kosova arasındaki ilişkilerine de değinen Di Carlo, “Kosova ile yapacağımız ilişiler için tartışmalar sürüyor. Kosova’ya ne kadar daha çok yardımda bulunacağımızı tartışıyoruz. Ama ABD ile Kosova arasında ilişkilerin çok iyi bir seviyede yürütüleceği konusunda hiçbir kuşkumuz bulunmamaktadır” diye konuştu. 3 Perşembe, 29 Mayıs 2008 Kosova KDTP Prizren Şubesinde 22 Haziranda seçim var B u siyasi durum ve realite, vatandaşların her günkü hayatı açısından da önemli olacaktır. Daha iyi hayat şartlarının sağlanması için daha iyi yönetim ve çalışmalara ihtiyaç duyulacaktır. Reformlara ihtiyaç duyulacaktır. Ancak reform ve kalkınma yolu, zor ve dikenli olacaktır. Bu arada Türk topluluğunun da bu yolda yerini bulması gerekecektir. Anayasanın sunduğu olanaklar, Anayasanın fiilen uygulanması ve verilen hakların yaşatılması için daha iyi toplumsal örgütlenmeye ihtiyaç duyulmaktadır. Bilindiği gibi her başarılı örgütlenmenin temelinde birlik, beraberlik, siyasi ve sivil kenetlenme ve her bireyin mücadeleciliği yatmaktadır. Dolayısıyla bu seçimler yeni Kosova gerçeğinde, Kosova Türk topluluğu için yeni bir sayfadır ve yeni bir fırsattır. Birlik ve beraberliğin sağlandığı, siyasi ve sivil örgütlerin kucaklandığı, her bireyin ortak çıkarlara odaklandığı seçim sonuçlarını arzulamaktayız. KDTP Seçim Komisyonun aldığı kararlarına göre 5 Mayıs 2008 itibariyle parti üyesi olmuş her bireye seçme ve seçilme hakkı verilmektedir. Seçimlerin demokratik ve şeffaf olması için kriterler belirlenmiş ve bu süreçte denetimin yapılması kararlaştırılmıştır. Bu isteklerin yerine getirilmesinin en iyi yolu demokrasi ve parti kürsüsüdür. Toplumsal birlik ve beraberliğin sağlanması, çeşitli dedikodulara son verilmesi, topluluğumuzun yek vücut olması hayati önemi taşımaktadır. Dolayısıyla bu birliği sağlama amacı adına Genel Başkan olarak genel af anlamını kullanarak, bugüne kadar partiden ihraç edilen üyelerin, son seçimlerde bağımsız aday veya başka partilerde aday olarak katılan bireyleri, bugüne kadar çeşitli sebeplerden üye olmayan saygın soydaşlarımızı aday listelerinde yer almalarını davet ediyorum. Tüzüğümüz uyarınca bu konudaki yetki Şubelere aittir. Dolayısıyla Şube Yönetim Kurullarında bu karara uyulmasını rica ediyorum. Bu seçimlerin önemini dikkate alarak tüm partilileri en büyük ciddiyet ve sorumlulukla seçim sürecine katılmalarını davet ediyorum. Seçimlerin adil, şeffaf ve demokratik olmasını temenni ediyorum. Bu seçimleri son dönemlerde zedelenmiş olan imajımızı düzeltme fırsatı olarak görüyorum. Seçimlerden güçlü, enerjik ve moral dolu çıkmalıyız. Kosova’da bizi bekleyen zorluklar karşısında yek vücut olarak başarılı olabiliriz. Anayasamızdaki Türkçe’mizin canlı olması, Bayrağımızdaki yıldızımızın parlaması ve 23 Nisan Bayramımızı neşe dolu kutlanması bizim görevimizdir. Ancak birlik ve beraberlik sayesinde başarılı olabiliriz. Bu vesileyle KDTP seçimlerinin başarılı gerçekleşmesini ve hayırlara vesilelere olmasını diliyorum. Seçilecek adaylarımıza şimdiden başarılar diliyor, seçilmeyecek adaylarımıza da, seçilenleri denetim altında tutup, topluluk çıkarlarımızın gerektirdiği durumlarda da seçilen temsilcilerimizi desteklemelerini bekliyorum” ifadeleri yer alıyor. Seçim sisteminde konsensüs sağlandı Uzun zamandan beri üzerinde tartışılan Seçim Yasası ve seçim sistemi ile ilgili siyasi parti liderleri arasında konsensüs sağlandı. Cumhurbaşkanı Fatmir Seydiu, Kosova’nın tek seçim bölgesi olması, seçimlerin açık liste ile yapılması, topluluklara ayrılan kontenjanların ve yüzde 5’lik seçim barajının korunmasını karara bağlandığını açıkladı. A htisaari çözüm öneri paketi çerçevesinde kabul edilmesi gereken Seçim Yasası ile ilgili Cumhurbaşkanı sürecin hızlandırılması ile ilgili yapmış olduğu girişimler sonuç verdi. Cumhurbaşkanının, siyasi parti temsilcileri ile hafta sonu gerçekleştirmiş olduğu yuvarlak masa toplantısında Kosova’nın tek seçim bölge olması, seçimlerin açık listeler ile yapılması, topluluklara ayrılan kontenjan ile yüzde 5’lik barajın korunması konusunda fikir birliğine varıldı. Cumhurbaşkanı Fatmir Seydiu Kosova parlamentosunda yer alan parti liderleri ile yaptığı toplantıdan sonra basına verdiği demeçte, Kosova Seçim Yasa Tasarısının tüm parti liderleri onayı ile kabul edildiğini ve en geç 15 Haziran 2008 tarihine kadar Kosova Meclisi’nde görüşüleceğini bildirdi. Kararın içeriğinde de bahseden Cumhurbaşkanı, Kosova’da seçimler bir bölgede yapılacağını bildirirken, “Yuvarlak masa toplantısına katılan siyasi liderler ile dokuz yıldan sonra ilk defa bir yasa üzerinde konsensüs sağlandı. Toplantıda üzerinde fikir birliğine vardığımız yeni Seçim Yasasına göre seçimlerin bir bölgede yapılması yönünde karar aldık. Ahtisaari’nin çözüm öneri paketi uyarınca seçimlerin açık listelerle yapılması ve kadınların mecliste temsiliyeti konusunda karar aldık” diye konuştu. Toplantıda yeni seçim yasası ile ilgili yeniliklere de değinen Seydiu, UNMIK yönergesinde değişikliklerin yapıldığını söyledi. Fatmir Seydiu, yeni Seçim Yasa Tasarısının, geçen seçimlere kıyasen, çok sorunlara sebep olduğu için tercihli listede 10 adayın yerine 1 adaya oy verilmesini, parti liderine oy verilmemesinin öngördüğünü de belirtti. Toplantıda Kosova’da seçim bölgelerinin artması önerileri olduğunu belirten Seydiu, bu öneriler destek almadığını söyledi. Seydiu, “Kosova’da 7 yada daha fazla seçim bölgesinin olması yönünde öneriler toplantıda gündeme getirildi. Ama biz yine de eski sisteme yani tek seçim sistemine sadık kaldık” diye konuştu. Kosova yeni Seçim sisteminin uluslararası toplum uzmanları yardımı ile hazırlandığını ifade eden Seydiu, yeni yasa tasarısının Avrupa standartlarına uygun bir şekilde yapıldığını söyledi. Yuvarlak masa toplantısında Kosova yeni Seçim yasasında % 5 barajın kalması karar kabul edildi. Başbakan yardımcısı Ram Manay toplantı ardından yaptığı açıklamada yuvarlak masa toplantısının ana noktası demokrasinin direğini oluşturan seçimlerin tartışıldığını söyledi. Aday listesinde parti adayların hangi yerde olacağının önem arz etmeyeceğini ifade eden Manay, “Önceki seçimler aday listesinde yer alan ilk on adaya avantaj sağlıyordu. Bu da parti listeleri oluşturulduğu zaman adaylar arasında anlaşmazlıklara yol açıyordu. Bu yüzden de yeni yasa tasarısı ile bunun önüne geçilecektir” diye konuştu. Kosova Meclisi tarafından kabul edilmesi beklenen Yeni Seçim Yasasına göre “Bir artı” sistemine göre seçmen bir oyunu başkana ve diğer oyunu ise istediği diğer bir adaya verme hakkına sahip olacak. Kosova yeni Seçim Yasası’nın mecliste anayasasının yürürlüğe girmesinden önce kabul edilmesi bekleniyor. Kosova H a r a d i n a y , hükümete yüklendi K osova’nın Geleceği için İttifak (AAK) Parti Başkanı Ramuş Haradinay Yakova’da yaptığı bir konuşmasında, hükümeti yeteneksiz, hazırlıksız, somut planı olmayan ve rüşvet olaylarına karıştığı gerekçesiyle eleştirdi. Haradinay, “Ne yazık ki Kosova’yı şu anda rüşvet olaylarına karışık olan bir yönetim tarafından yönetilmektedir. Halkımız artık bu kişilerin kim olduğunu ve neler yaptıklarını öğrenmiş bulunuyor” diye konuştu. Halkın her şeyi çok iyi gözlemlediğini ve zamanı geldiği zaman suçluları cezalandıracağını ifade eden Haradinay, hükümetin etkisiz politikaları da kabul edilemez olarak değerlendirdi. Hükümetin bu şartlar altında da sağlıklı çalışmadığına dikkat çeken Haradinay, “Şu an hükümetin getirmiş olduğu durum kabul edilemez. Devlet kendi işlevliğini Kosova’nın dört bir yanında yapamaz durumda. Bu yüzden de şu anki hükümetten cesaretli adımlar atmasını beklemek hayalden öteye gitmeyecektir” diye konuştu. A Rupel: Avrupa Birliği Kosova’da görev alacak vrupa Birliği Dönem başkanı Slovenya Dışişleri Bakanı Dimitry Rupel, Kosova’da Avrupa Birliği varlığını belirlendiği şekilde temsil edileceğini ifade ederken, Kosova’da ki AB misyonunda herhangi bir değişikliğin söz konusu olmadığını söyledi. Misyonun Kosova’da ne zaman göreve başlayacağı hakkında açıklama yapmaktan kaçınan Rupel, “Misyonun Kosova’da ne zaman göreve başlayacağı ile ilgili bir tarih vermem doğru olmaz. Ama misyonun Kosova’da en kısa zaman içinde göreve başlaya- Y cağını ifade edebilirim” diye konuştu. Avrupa Birliği içinde Kosova’nın bağımsızlığı konusunda bir fikir ayrılığının olduğunu kabul eden Rupel, “Ama bu birliğin Kosova’ya göndereceği misyonları etkilememektedir. Birlik üyeleri olarak EULEX ve Sivil Ofisin Kosova’da görev almasını destekliyor ve arzuluyoruz” diye konuştu. UNMIK’in yetkilerini AB’ye ne zaman devredeceğini de açıklamaktan kaçınan Rupel, herkesi bu konularda biraz beklemeye davet etti. Kosovalılarla görüşen Dora'ya yaylım ateşi unanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyani, Kosova yüzünden Atina’da yaylım ateşine tutuldu. Bakoyani’nin, Bulgaristan’da yapılan Güneydoğu Avrupa zirvesinde, gelecekte olası bir KKTC devletine örnek teşkil etmemesi için tanımadığı Kosova’nın Dışişleri Bakanı İskender Huseni ile gizli görüşmesi Atina’da büyük tepki çekti. Ana muhalefetteki Pasok Partisi’nden yapılan açıklamada "Bakoyani suçüstü yakalandı" denildi. Başbakan Kostas Karamanlis’in bu görüşme için önceden haberdar olmadığı ve memnuniyetsizliğini dile getirdiği öne sürüldü. Hükümet Sözcüsü Yardımcısı Evangelos Andonaros, birkaç dakika süren bu görüşme için açıklama yapma gereği duymadıklarını belirterek, tepkileri yatıştırmaya çalıştı. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Yorgos Kumuçakos ise görüşmenin önceden programlı olmadığını söyledi. : 4 27 ý y a S KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ Haftalýk gazete Sahibi ve Genel Müdürü: Mehmet BÜTÜÇ Yazı İşleri Müdürü: Sencar KARAMUÇO Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO Kültür: Ýskender MUZBEG Yayýn Koordinatörü: Taner GÜÇLÜTÜRK Balkan ve Ankara Muhabiri: Erhan TÜRBEDAR Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK Muhabirler Koordinatörü: Enis TABAK Muhabir: Yüksel POMAK Spor: Ýsmail MAKASÇÝ, Abdülkadir BIYIKLI Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ Yazýlarda ortaya atýlan fikirler, yazarlara aittir. Gazetemizin resmi görüþü deðildir. Yazýlarýn sorumluluðu yazarlara aittir. e-mail: [email protected] [email protected] Adres: Adem Yaþari No: 8, Prizren/Kosova Tel. 029 623 503 Fax: + 381 (0)29 623 503 Perşembe, 29 Mayıs 2008 4 UNMIK’in yeni yöneticisi kim olacak? Kosova’da UNMIK’in geleceği ne olacağı bilinmezken şimdi de yeni Kosova UNMIK yöneticisinin kim olacağı tartışılmaya başlandı. Yeni yönetici olarak Francesko Bastagli’nin ağır bastığı iddia edildi. A htisaari çözüm öneri paketi çerçevesinde savaştan sonra UNMIK’in yürütmüş olduğu görevi Avrupa Birliği misyonunun üstlenmesi gerekiyor. Ama bu konuda çeşitli senaryolar kamuoyunda tartışılmaya devam ederken, UNMIK Yöneticisinin yerine kimin geçeceği gündeme oturdu. Şu anki UNMIK Yöneticisi olan Rüker’in 15 Hazirandan sonra yeni anayasanın yürürlüğe girmesiyle Birleşmiş Milletler ile sözleşmesi sona eriyor. Adını açıklamaktan kaçınan bir diplomat, BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun’un yerine yeni yönetici arayışına başladığı iddiasında bulundu. Mun’un listesinde birkaç kişi olduğunu ifade eden diplomat, bunlar arasında en önemlisinin İtalyan diplomat Francesko Bastagli olduğu iddiasında bulundu. İtalyan diplomat, üç yıl kadar 2002 ila 2005 yılları arasında UNMIK’in sivil yönetimi şefi olarak görev yapmıştı. Kosova’da görevde bulundu. Bastalgi, Kosova’da görevde bulunduğu dönem içinde UNMIK’ten Kosova kurumlarına yetkilerin devredilmesi yetkilisi görevini yürütmüştü. Bastagli ayrıca 2007 yılına dek Batı Sahara’da BM Genel Sekreteri Özel temsilcisi olarak görev yaptı. Bastagli, 34 yıldan beri BM örgütünde göreve yapmaktadır. Schefer: “NATO Kosova’da istikrarı sağlamaya görevlidir” N ATO Genel Sekreteri Yap Hop De Schefer, Bulgaristan ziyareti çerçevesinde Başbakanı Sergey Stanişev ile bir araya geldiği görüşmede Kosova sorununu gündeme getirdi. Görüşmede Kosova’nın bağımsızlığı ile istikrarsının bölgeye sunacağı destek görüşüldüğü bildirildi. Schefer ve Stanişev görüşme ardından düzenledikleri basın toplantısında Kosova’da ve komşu ülkelerde istikrarın bölgenin geleceği için büyük önem taşıdığını ifade ettiler. Sırbistan ile ilişkilere de değinen NATO Genel Sekreteri Schefer, geçen ay Bükreş’te düzenlenen NATO zirve toplantısında Belgrat’ın NATO’ya üye olması için reformların yapılması sinyalini gönderdiklerini söyledi. Banka: Raiffeisen Bank Yeni Dönem Hesap No: 1502001000171635 Yeni Dönem KTM Þirketi Danýþma Kurulu: Baský: Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý) “SIPRINT” basýmevi Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný) Prizren Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi) Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý) Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný) “Yeni Dönem” Kosova Türk Medyasý Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni) yayýnýdýr. 5 Perşembe, 29 Mayıs 2008 Kosova Ekonomik kalkınma için stok lazım! K osova, Avrupa’nın en yoksul ülkelerinden birini oluşturuyor. Bağımsızlığın kazanılmasından sonra yaşam standardının düzenlenmesi beklenirken, günden güne ekonomideki çalkantılar hayatı daha derinden etkilemeye devam ediyor. Kosova İstatistik Kurulu 2008 yılının geçen yılın Nisan ayına kıyasen açıklamış olduğu enflasyon rakamlarında bir yılda enflasyonun yüzde 13.6’lık bir atış gerçekleştiğini açıkladı. Geçen yılın Nisan ayına kıyasen en büyük zammın yüzde 68.3 ile yağda yaşandığı gözlerden kaçmazken, bunu yüzde 58.2 ile ekmek ile buğdayda yaşandığı açıklandı. Kosova Ticari ve Endüstri Bakanı Lütfi Jarku konu ile ilgili yaptığı açıklamada, başında bulunduğu bakanlığın yapılan zamlara müdahale yetkisi olmadığını savundu. Jarku, artışların nedeninin Kosova’da fiyatların pazar ekonomisinden dolayı yaşandığını söyledi. Bakanlığının bu zamların önüne geçilmesi için yedek stokların kurulması için yasal temel oluşturmak için çalıştığını belirten Jarku, bu stoklar sayesinde zamların önüne geçilebileceğini söyledi. Jarku, “Yedek stoklar yasa tasarısı hazırlanmasının son aşamasında bulunuyor. Bu tamamlandıktan sonra kabul için meclise havale edilecektir” diye konuştu. Kosova hükümeti bu güne dek yoksul ailelere yardım etme konusunu masaya yatırılmadığını ifade eden Jarku, “Bu sorunu görüşme sorumluluğu Çalışma Bakanlığı ve Sosyal Bakanlığı ya da Ekonomi ve maliye bakanlığı tarafından ele alınıp, çözüme kavuşturulmalıdır” diye konuştu. Kosova vatandaşlarının en önemli sorununun işsizlik olduğuna dikkat çeken Jarku, yiyeceklere yapılan zammın da hayatı daha da zorlaştığını söyledi. Ekonomi uzmanları karamsar Kosovalı Ekonomi uzman Safet Gırcaliu, Kosova’da yapılan zamları önlemek için yedek stokların kurulması gerekliliğine işaret etti. Gırcaliu, yedek stokların yardımı ile pazarda fiyatların atmasını önleyebileceğini söyledi. Kosova hükümetinin en kısa bir süre içinde gıda ve diğer maddelerin toplanması için stratejik stoklar kurması gerektiğine işaret eden Gırcaliu, aynı zamanda yerli üreticilerin de stimüle etmesi gerektiğini söyledi. “Cumhurbaşkanı Günü” kutlandı C umartesi günü ‘Cumhurbaşkanı Günü’ Priştine’de Bağımsızlık Konutunda törenle kutlandı. Cumhurbaşkanı Fatmir Seydiu törende yapmış olduğu konuşmada, Kosova tarihinde 24 Mayıs gününün özel bir önem taşıdığını vurguladı. Seydiu, “24 Mayıs günü bağımsızlık savaşı, özgürlük ve demokrasi için önemli bir gündür. Çünkü, 24 Mayıs 1992 günü Kosova kurumlarının kurulma temelleri atılmıştır. Bunun yanı sıra 1991 yılının Eylül ayında düzenlenen halk oylaması ile Kosova’nın bağımsızlığı ilan edilmiştir. Bu önemli günde her Kosova vatandaşı, İbrahim Rugova ve Fehmi Agani gibi Kosova için hayatlarını vermiş olan büyük siyasetçileri hatırlamalıdırlar” diye konuştu. Törenin yapıldığı eski Kosova Yazarlar Birliği şimdiki Bağımsızlık evin önemine de değinen Seydiu, “Bu evde Arnavut siyasi partileri planlarını tasarlamış, Anayasa Bildirgesi, Bağımsızlık Bildirgesi, seçimlerin yapılması, sosyalist Yugoslavya’da Arnavutların durumu ve diğer önemli sorunların çözümü için kararlar alınmıştır” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Seydiu, konuşmasının sonunda eski merhumlar Cumhurbaşkanı İbrahim Rugova’ya, efsanevi UÇK Komutanı Adem Yaşari ile Kosova’nın bağımsızlık sürecinde yaşamını kaybeden kişilere teşekkür etmeyi ihmal etmedi. Törende, Kosova’nın üst düzey görevlileri, Kosova Demokratik Birliği temsilcileri ve merhum Başkan İbrahim Rugova’nın aile üyeleri de hazır bulundu. Kutlama öncesinde Cumhurbaşkanı Seydiu’nun eski merhum Cumhurbaşkanı İbrahim Rugova’nın anıtına çelenk bıraktı. Okullarda þiddetti yasaklayan Memorandum imzalandý O kullarda þiddet olaylarýna son vermek adýna Güvenlik Memorandumu imzalandý. Priþtine’de yer alan ‘Sami Frasheri’ Lisesi’nde imzalanan memorandumu, Eðitim, Bilim ve Teknoloji Bakaný Enver Hoxhaj, Ýçiþleri Bakaný Zenun Pajaziti, Adalet Bakaný Nekibe Kelmendi, Çalýþma ve Sosyal Esirgeme Bakan Yardýmcýsý Cerç Deday ve Kosova Yargý Konseyi’nden Recep Hacimusa imzaladýlar. Anlaþma okullarda þiddet olaylarýna son vermek amacýyla Ýçiþleri Bakanlýðý ile Eðitim Bakanlýðý arasýnda ortak bir hareket planýnýn oluþturulmasýný içeriyor. Eðitim Bilim ve Teknoloji Bakaný Enver Hocay konu ile ilgili yapmýþ olduðu açýklamada, “Memorandum, okullarda þiddet olaylarýnýn önüne geçilmesi açýsýndan önemli bir adým hüviyetindedir. Memorandum ayrýca bir yönetim komitesinin kurulmasýný da öngörmektedir. Bu komitenin içinde, memorandumu imzalayan tüm bakanlýklar yer alacaktýr” diye konuþtu. Kosova gündemi Sencar Karamuço Devlet içinde devlet K osova ile Sýrbistan arasýnda kýsa bir zaman içinde þiddetini kaybettiði bir mücadele yaþanýyor. Bugüne kadar tarihin tozlu sayfalarýnda Kosova ile ilgili büyük mücadeleler veren iki tarafý bu sefer karþý karþýya getiren olay Kosovalý Sýrplarýn kimin tarafýndan yönetileceðinden kaynaklanýyor. Sýrbistan, baðýmsýzlýk ilanýndan sonra hukuksal olarak kaybettiði kutsal topraðý Kosova’yý NATO müdahalesinden sonra Sýrplarýn yoðun olarak yaþadýðý bölgelerde hayata koyduðu paralel organlarý hukuksal olarak hayata geçirmek istiyor. Yani Kosovalý Arnavutlarýn, Miloþeviç’in Kosova’nýn özerkliliði iptal etmesinden sonra Kosova kamu kurum ve kuruluþlarýnýn çalýþmalarýný boykot etmesi politikasýný bu sefer resmi olarak Sýrbistan yürütme arzusu peþinden koþmaktadýr. Çünkü, baðýmsýzlýk ilaný ve uluslar arasý toplumun önemli aktörlerin baðýmsýzlýðý kabul etmiþ olmasýndan sonra Sýrbistan ancak bu paralel yönetim organlarý ile Kosova üzerinde hak sahibi olabilenin yollarýný aramaktadýr. Kosova’da söz sahibi olma konusunda Sýrbistan’ýn son þansý olan bu olay son günlerde Sýrp dýþ ve iç politikasýnýn en önemli önceliði konusuna denk düþüyor. Sýrbistan bu paralel belediye yönetimlerini 11 Mayýs seçimlerinden galip çýkan Kosovalý Sýrp siyasiler ile hayata geçirmeyi arzu etmektedir. Sýrbistan Hükümetinin Kosova’dan Sorumlu Bakaný hafta baþýnda gerçekleþtirmiþ olduðu Kosova ziyaretinde, Kosovalý Sýrplara bu konuda hazýr olmalarý çaðrýsýnda bulunmasý Sýrbistan’ýn bu olaya ne kadar önem verdiðini kanýtlar niteliktedir. Sýrbistan yönetimi bu paralel organlarýn kurulmasýna gerekçesini ve hukuksal boyutunu hiçbir zaman kararlarýný kabul etmekten kaçýndýðý Birleþmiþ Milletlerin 1244 nolu kararýna dayandýrmaktadýr. Sýrbistan’ýn bu tavrý “Denize düþen, yýlana sarýlýr” atasözü ile örtüþmektedir. NATO müdahalesinden sonra Kosova’da ki BM misyonuna Kosova’yý bölecek gözü ile bakan Sýrbistan, baðýmsýzlýk ilanýndan sonra misyonuna kurtarýcý gözü ile bakmaktadýr. Baþka bir deyiþle Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný ilan ettiði Ahtisaari çözüm öneri paketi çerçevesinde Kosova’da yönetimi denetleyecek olan Avrupa Birliði Misyonuna UNMIK’i tercih etmektedir. Buradan da görüleceði gibi Sýrbistan artýk olaya kötünün iyisi, dostumdur felsefesi ile bakmaktadýr. Sýrbistan yönetimi devlet içinde devleti andýran bu paralel sistemi oluþturmak için hazýrlýklarý tamamlama arifesi içinde bulunuyor. Bu strateji çerçevesinde bir hafta yada on gün içinde Kosova’da Sýrplarýn yoðun olarak yaþadýklarý Mitroviça, Novobýrdo, Zveçan, Leposavliç, Zubin Potok ve Þtýrpçe’de pararlel organlarýn kurulup hayata geçirilmesi bekleniyor. Sýrbistan tarafýndan bütün bunlar yaþanýrken, Priþtine olaya elinde yetki olamamasýndan dolayý tepki vererek karþýdan izleme durumunda kalmýþ bulunuyor. 15 Haziran ile Anayasanýn yürürlüðe girmesini bekleyen Priþtine ancak UNMIK’ten yetkileri devralmasýndan sonra olaya müdahale edebilecek olmasý Sýrplarý bu konuda avantajlý kýlmaktadýr. UNMIKin de olaylara müdahale etmeye yanaþmamasý ve sadece 11 Mayýsta Kosova’da yapýlan seçimleri geçersiz saymasý Kosova’yý devlet içinde yeni bir devletin kurulmasýna itmektedir. Baðýmsýzlýk ilaný ile yönetim konusunda var olan karmaþanýn son bulmasýný beklerken, bu paralel organlarýn hayata geçmesi durumunda Kosova’da yönetim tam anlamý ile bir karmaþaya dönecektir. 6 Kosova Prizren’in Osmanlý saat Fevzi Karamuço kulesini Kanada onarýyor Quo vadis Kanada’nýn Uluslararasý Tarihi Miras Vakfý tarafýndan onarýmý baþlayan 400 yýllýk tarihi Osmanlý Saat Kule’si 90 yýl aradan sonra yine çalýþacak. Kosova? Perşembe, 29 Mayıs 2008 K osova baðýmsýz oldu. 41 ülke baðýmsýzlýðý tanýndý. Baðýmsýzlýk ile Kosova artýk kendi kaderini kendi çizme hakkýna sahip oldu. Baþka bir deyiþle, Kosova devlet olma fonksiyonuna sahip oldu. 15 Haziranda yeni anayasanýn yürürlüðe girmesi bekleniyor. Anayasanýn yürürlüðe girmesi ile Kosova tam anlamý ile kendi ayaklarýnýn üstünde durma fonksiyonuna sahip olacak. Kosova, Anayasanýn yürürlüðe girmesi ile kendi ayaklarýnda durma, kendi gözleri ile görme yetkilerine sahip oluyor. Ama il etapta kendi adýmlarý atmasý zor gibi gözüküyor. Çünkü 15 Hazirana artýk iki haftadan az bir zaman kaldý. Bu tarihe dek Kosova’nýn geleceði açýsýndan önemli çözülmemiþ sorunlar bulunmaktadýr. Ahtisaari planý ile 15 Haziranda Kosova Meclisi tarafýndan kabul edilen yeni anayasa yürürlüðe girecek. Yeni Anayasanýn yürürlüðe girmesi ile UNMIK’in Kosova’da görevi sona eriyor. Bunun yerine ICO (Uluslararasý Sivil Dairesi) ve EULEX denilen AB Misyonu göreve baþlýyor. Teorideki tarifi bu. Ama pratikte bunun hayata geçirilmesi konusunda problemler bulunuyor. Evdeki hesap, çarþýda uymuyor. Çünkü, baðýmsýzlýk ilaný ile UNMIK misyonunun görevi sona ermesi gerekirken, misyon halen varlýðýný sürdürüyor. Rusya ve Sýrbistan BM 1244 sayýlý karar göre UNMIK’in gelecekte de bu görevini sürdürmesini istiyor. Diðer taraftan Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyan devletler ise UNMIK’in görevi sona ermesi için baský yapýyor. Onlar, Kosova’da dokuz yýl görev yapan UNMIK yerine artýk EULEX (Yasa ve düzenin güçlenme misyonu) misyonunun görev almasý taraftarý. Slovenya’da bir araya gelen AB yetkilileri, Kosova’da EULEX misyonu ile ilgili herhangi bir geri adýmýn söz konusu olmadýðýný ve misyonun planlandýðý gibi görevine baþlayacaðýný açýkça ifade etmeleri, bu konudaki kararlýlýklarýný açýkça gözler önüne serdi. Kosova’da UNMIK’in kaderi ile tartýþmalar sürerken Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyan devletler arasýnda Kosova’da Marhi Ahtisari’nin paket önerisinin gerçekleþmesini izleyecek Kosova için Ýzleme gurubu kuruldu. Priþtine’de 22 Mayýs’ta üçüncü defa bir araya gelen bu grup, Kosova’nýn geleceði ile ilgili yapýlmasý gereken konularý masaya yatýrdýlar. UNMIK’in Kosova’da görevi için diplomaside de tartýþmalar sürüyor. Bu konuda en iyi çözümün bulunmasý amaçlanýyor. Yani, iki tarafý memnun edecek bir çözüm aranýyor. Bu çözüm bulma görevini BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun üslendi. Mun’un, bu günlerde bu konu ile ilgili karar almasý bekleniyor. Kosova kurumlarý yeni anayasanýn yürürlüðe girmesi ile yönetimde tüm yetkilere sahip oluyor. EULEX ise polis, savcý ve yargý alanýnda Kosova’ya yardým için geliyor. Onlar Kosovalýlara tarafsýz çalýþma usul ve tekniklerini öðretecekler. Kosova statüsünün çözülmesinde olduðu gibi þimdi de UNMIK misyonunun var oluþu ile ilgili AB ve ABD bir yandan Rusya ve Sýrbistan diðer yandan sorunlar ortaya çýkýyor. 1999 yýlýndan beri Kosova’da UNMIK bünyesinde yapýlan deðiþmeler ile ilgili Rusya’nýn da yer aldýðý BM Güvenlik Konseyi tarafýndan karar alýnmadan yapýlmýþtýr. Ama Kosova’da yeni anayasanýn yürürlüðe girmesi ile UNMIK bünyesinde deðiþmelerin yapýlmasý kaçýnýlmazdýr. Çünkü baðýmsýzlýðýna kavuþan Kosova UNMIK’ten artýk yetikleri devralmasý gerekmektedir. Kosova’da demokrasinin geliþimi için hayati önem taþýyan bu konuda uluslararasý toplumda üzerine düþen görevi yerine getirmelidir. U zun zaman hizmet vermediði için bakýmsýz kalan Prizren’in Osmanlý döneminden kalan Saat Kulesi en nihayet eski haline getirilip, adýna yakýþýr bir þekilde Saat Kulesi olarak hizmet vermeye hazýrlanýyor. Prizren ziyaretinde bulunan Kanada’nýn Uluslararasý Tarih Miras Vakfý heyeti tarihi Saat Kulesinin içler acýsý durumunu tespiti üzerine hemen devreye geçti. Prizren Kültür ve Tarih Eserlerini Koruma Kurumu ile ortaklaþa gerçekleþen çalýþmalar sonucu Osmanlý Saat Kulesi eski haline kavuþacak. Osmanlý Saat Kulesinin onarým projesine 8.000 euro tutarýnda destek saðlayan Kanada’nýn Uluslar arasý Tarih Miras Vakfý, üç yýl önce Prizren’in Maraþ semtindeki Çýnar-Anýt Aðacý’nýn çevresini düzenleme projesine 16.000 euro deðerinde destek saðlamýþtý. Dört yýl önce Fransa tarafýndan desteklenen projeyle Priþtine’nin Osmanlý Saat Kulesi’nden sonra Prizren’in Osmanlý Saat Kulesi’nin de onarým çalýþmalarý baþladý. Sýrada Rahovça ve Mamuþa’daki “Mahmut Paþa” Saat Kuleleri de onarýlmayý bekliyor. Bulgaristan vizeleri artýk Priþtine’de veriliyor K Priþtine’deki Bulgaristan Büyükelçiliðinde, Bulgaristan’a gitmek isteyen Kosova vatandaþlarý için vizeler verilmeye baþladý. onuyla ilgili açýklamayý hafta içerisinde Kosova ziyaretinde bulunan Bulgaristan Dýþiþleri Bakaný Yardýmcýsý Milen Keremedchiev ile ayrý ayrý gerçekleþen görüþmeleri ardýndan Kosova Ýçiþleri Bakaný Zenun Payaziti ve Adalet Bakaný Nekibe Kelmendi yaptý. Bulgaristan Dýþiþleri Bakaný Yardýmcýsý Milen Keremedchiev, vizelerin Avrupa Birliði istemleriyle uyumlu olacaðýný, vize fiyatlarýnýn da diðer AB üye ülkeleriyle uyumlu olacaðýný açýkladý. Keremedchiev, Bulgaristan’a turist göndermek için ilgi gösteren iki turistik acente ile anlaþma sürecinde olduklarýný ve gelecek yýldan itibaren Bulgaristan vizeleri için dolaysýz bir þekilde baþvurunun gerçekleþebileceðini söyledi. Avrupa Birliði ve Sýrbistan arasýnda daha önceden anlaþmanýn var olmasý nedeniyle, Eski Yugoslavya pasaportlarýna sahip olanlar için vize fiyatýnýn 35 Euro olacaðýný belirten Keremedchiev, böyle bir anlaþmasý olmayan tüm devletler için vize fiyatýnýn 60 Euro olacaðýný açýkladý. Kosova Cumhuriyeti Bulgaristan’la vize kolaylýðýna dair herhangi bir anlaþma imzalamýþ deðil. B Thaçi: “Hükümet, yargıda reforma kararlı” aşbakan Haşim Thaçi, Kosova Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Kurumu tarafından düzenlenen ‘Geçiş döneminde adalet’ konulu yuvarlak masa toplantısına katıldı. Başbakan, yuvarlak masa toplantısında yapmış olduğu konuşmasında, “Yerli kurumlar yargıda reformların yapılması ve bunun uluslararası standartlara ulaşması doğrultusunda gereken kapasitelere sahiptir. Bu sürecin kolay gerçekleşmeyeceğini, ancak gerçekleştirmek için çok kararlı olduğumuzu vurgulamak isterim” dedi. 7 Perşembe, 29 Mayıs 2008 Balkan ER H AN TÜ R BE D AR Ankara Mektubu E-posta:[email protected] E konomistler: Sýrbis tan için en iyisi Avr upa yanlýsý hükümet olacaktýr Yeni Sýrp hükümetini kurma amaçlý görüþmeler kritik safhaya girerken, yerel ekonomistler ülkenin en çok Avrupa entegrasyonunu hýzlandýracak bir kabineden yarar saðlayacaðýný söylüyorlar. S ýrbistan’daki siyasi partiler bu ayýn baþlarýnda yapýlan parlamento seçimlerinin ardýndan yeni hükümeti kimin kuracaðý konusundaki müzakereleri sürdüredursunlar, Belgradlý ekonomistler Sýrbistan Cumhurbaþkaný Boris Tadiç liderliðindeki Avrupa yanlýsý Demokrat Parti (DS) etrafýnda oluþan koalisyonun dýþ yatýrýmcýlarýn güvenini kazanma olasýlýðýnýn çok daha fazla olduðu görüþündeler. Ekonomistler, Avrupa entegrasyonu uðruna, DS merkezli bir hükümetin enflasyon sorunuyla baþa çýkýp ülkenin ekonomik istikarýný koruyacaðýný da söylüyorlar. Kurulacak hükümet, 11 Mayýs seçimlerinde 20 sandalye kazanan Sýrbistan Sosyalist Partisi etrafýndaki koalisyona baðlý durumda. Sosyalistler Radikaller ve Sýrbistan Demokratik Partisi (DSS) ile görüþmelere baþlamasýna karþýn planlar suya düþtü. Sosyalist koalisyondaki bazý liderler þimdi DSS ile müzakereleri sonlandýrýp DS ile görüþmelere baþlamak istiyorlar. DSS ve Radikaller, Sýrbistan’ýn SAA yoluyla Kosova’nýn 17 Þubat’taki baðýmsýzlýðýný dolaylý yoldan tanýmýþ olacaðýný öne sürerek anlaþmayý geçersiz ilan edeceklerini iddia ediyorlar. Belgradlý ekonomist Sasa Cogociç <i>Southeast European Times</i>’a verdiði demeçte, Sýrbistan Radikal Partisi ve Sosyalist koalisyonun yeni hükümeti kurmasý halinde, dýþ yatýrýmcýlarýn Belgrad’ýn AB ile iliþkileri nasýl yürüttüðünü görene kadar ihtiyatlý davranacaklarýný söyledi. Ancak Cogoviç, DS ve Sosyalistlerin iktidar olmasý halinde, “politikalarýna aþina olduklarý ve 2000 yýlýndan beri iþbirliði yaptýklarý yetkililer yönetime gelecekleri için” yatýrýmcýlarýn geri durmayacaklarýný belirtti. Ekonomist Jurij Bajec, Sýrbistan’ýn “gelecek dönemde yýllýk %7’lik bir GSYÝH büyümesi saðlamaya yetecek bir doðrudan dýþ yatýrýmý saðlayacak bir hükümete ihtiyacý olduðunu” söyledi. Bajec, “Bunun gibi bir þey için de yýlda 3 milyar avro deðerinde doðrudan dýþ yatýrým akýþý ve uzun ödemesiz sürelere sahip 2 milyar avroluk elveriþli krediler gerekiyor.” dedi. Ekonomist, bu kadarlýk doðrudan dýþ yatýrým giriþinin ancak “AB’nin Sýrbistan’ýn ekonomik ortaðý olduðunu anlayan” Avrupa yanlýsý bir hükümetle elde edilebileceðini de ekledi. Bajec, “Avrupa standartlarýný uygulayacak Avrupa yanlýsý bir hükümet yalnýzca Avrupa’dan deðil, Rusya, Çin ve Hindistan da dahil olmak üzere bütün dünyadan gelecek yatýrýmcýlar için güvenlik ve istikrarý güvence altýna alacaktýr.” dedi. Ancak bazýlarý farklý görüþte. Ekonomist Jovan Dusaniç yabancý çýkarlarýn Sýrbistan’a daha çok özelleþtirmeler yoluyla yatýrým yaptýklarýný, yeþil alan yatýrýmlarýnýn bunun yanýnda ufak kaldýðýný söyledi. Dusaniç Belgrad merkezli Politika gazetesinin özel bir ekinde yayýnlanan yazýsýnda, yeni hükümeti kim kurarsa kursun, petrol sanayii ve elektrik kuruluþu gibi büyük varlýklarýn satýþý yoluyla dþ yatýrým çekmenin zor olmayacaðýný ileri sürdü. Ekonomist Rusya ve Çin örneklerini kullanarak, yeþil alan yatýrýmlarý konusunda iktidarda kimin olduðu veya ülkenin uluslararasý itibarýnýn ne olduðunun deðil, ülkenin yatýrýmcýlara ne gibi þartlar sunduðunun önemli olduðunu söylüyor. B BH mahkemesi Bosnalý Sýrp polis memurunu 13 yýla mahkum etti H Mahkemesinin Savaþ Suçlarý Dairesi eski bir Bosnalý Sýrp polis memuru olan Zeljko Lelek’i 13 yýl hapse mahkum etti. Mahkeme sanýðý 1990’larýn baþlarýnda Visegrad kasabasýnda Bosnalý Müslümanlara iþkence ve zulüm ve Müslüman kadýnlara tecavüz etmekten suçlu buldu. Öte yandan Lahey savaþ suçlarý mahkemesi (ICTY) iki Bosnalý Sýrp ve bir Kosovalý gazeteciyi þartlý tahliye etti. Eski bir yüksek rütbeli Bosnalý Sýrp ordu komutaný olan Radivoje Miletiç ve Sýrp Cumhuriyeti (SC) Ýçiþleri Bakanlýðýnda görevli eski bir komutan yardýmcýsý olan Ljubomir Borovcanin’in, 26-30 Mayýs 2008 arasý dönemi SC’de geçirmelerine izin verildi. Mahkeme ilk savunma tanýðýný 2 Haziranda dinleyecek. Sýrbistan Soykýrým Suçlamasýndan Dolayý Tekrar Mahkemede H ýrvatistan’ýn Uluslararasý Adalet Divaný’nda Sýrbistan ile Karadað devletlerine karþý açmýþ olduðu soykýrým davasýna istinaden ön duruþmalar 26 Mayýs Pazartesi günü görülmeye baþlandý. Yaklaþýk 9 yýl önce, Birleþmiþ Milletlerin “Soykýrým Suçunun Önlenmesi ve Cezalandýrýlmasý Sözleþmesi”nin ihlal edildiði gerekçesiyle, Hýrvatistan, Sýrbistan ve Karadað’a karþý dava açmýþtý. Söz konusu davada, 1991—1995 yýllarý arasýnda Hýrvatistan’da soykýrýmýn gerçekleþtiði ve bu suçu iþleyen Sýrp silahlý güçlerin, istihbaratçýlarýn ve deðiþik milis güçlerin faaliyetlerinin doðrudan doðruya Sýrbistan ve Karadað yetkililerinin kontrolü altýnda olduðu belirtiliyor. Bu yüzden Hýrvatistan, Sýrbistan’ýn soykýrýmdan suçlu bulunmasýný ve tazminat ödemesini talep ediyor. 26-30 Mayýs 2008 tarihleri arasýnda sürecek olan ön duruþmalarda, sadece davayla ilgili Uluslararasý Adalet Divaný’nýn yargýlama yetkisi üzerine gelen itiraz hakkýnda ifadeler alýnacak. Hýrvatistan 2 Temmuz 1999’da, o sýralarda Yugoslavya Federal Cumhuriyeti’ni oluþturan Sýrbistan ve Karadað’a karþý, Soykýrým Suçunun Önlenmesi ve Cezalandýrýlmasý Sözleþmesi’nin IX. maddesine dayanarak dava açmýþtý. Bu madde gereðince, Soykýrým Sözleþmesi’nin yorumu, uygulanmasý veya yerine getirilmesine iliþkin olarak sözleþmeci taraflar arasýnda çýkan uyuþmazlýklar Uluslararasý Adalet Divaný’na sunulacaktýr. Sýrp yetkililer, Soykýrým Sözleþmesi’nin IX. maddesine belirtilen koþullar saðlanmadýðý gerekçesiyle, Hýrvatistan’ýn açmýþ olduðu soykýrým davasýna Uluslararasý Adalet Divaný’nýn bakmaya yetkili olmadýðýný savunuyor. Bir baþka ifadeyle, Belgrad, davanýn açýldýðý sýrada Yugoslavya Federal Cumhuriyeti’nin Birleþmiþ Milletler üyesi olmadýðýný ve Soykýrým Sözleþmesi’ni imzalamadýðýný belirterek, Uluslararasý Adalet Divaný’ndan davayý reddetmesini talep ediyor. 20 Mart 1993’te Bosna-Hersek de Sýrbistan’a karþý soykýrým davasý açmýþtý. Sýrp yetkililer ayný söylevle Uluslararasý Adalet Divaný’nýn Bosna davasýna da bakmaya yetkili olmadýðýný savunmuþ, ancak mahkeme üç sefer davaya bakmakla yetkili olduðunu açýklamýþtýr. Bu þekilde Birleþmiþ Milletler üyesi olmadan da Yugoslavya Federal Cumhuriyeti’nin “davalý” olabileceðini kararlaþtýran Uluslararasý Adalet Divaný, ilginç bir þekilde, ayný ülkenin “davacý” olma hakkýný tanýmamýþtýr. Hatýrlatmak gerekirse, Nisan 1999’da Yugoslavya Federal Cumhuriyeti, kendisine yönelik bombardýman yüzünden bazý NATO ülkelerine karþý Uluslararasý Adalet Divaný’nda dava açmaya kalkýþýnca, Birleþmiþ Milletler üyesi olmadýðý gerekçesiyle talebi reddedilmiþtir. Bu yüzden, Hýrvatistan’ýn soykýrým davasýnýn görülmesine iliþkin Uluslararasý Adalet Divaný’nýn nasýl bir karar alacaðý belirsiz olduðu söylenebilir. Bosna-Hersek’in Sýrbistan ve Karadað’a karþý açmýþ olduðu soykýrým davasýna istinaden Uluslararasý Adalet Divaný’nýn 26 Þubat 2007’de aldýðý karar, Hýrvatistan’ý kendi soykýrým davasýndan oldukça soðutmuþtu. Hatta o sýralarda Hýrvatistan’da, soykýrým davasýndan vazgeçip, Sýrbistan ile bir çeþit anlaþmaya gidilmesi gerektiði yönünde tartýþmalar yürütülmüþtü. Hýrvatistan’ý böyle bir karamsarlýða iten neden, Srebrenitsa belediyesiyle sýnýrlý olsa dahi, Uluslararasý Adalet Divaný’nýn Bosna-Hersek’te soykýrýmýn iþlendiðini teyit etmiþ, ancak Sýrbistan’ýn bu soykýrýmdaki rolü hakkýnda yeterince delilin bulunmadýðýný söylemiþ olmasýydý. Bilindiði gibi, Uluslararasý Adalet Divaný’nýn Srebrenitsa’da soykýrýmýn iþlendiðine yönelik karar almasýný kolaylaþtýran unsurlardan birisi, daha önce Eski Yugoslavya Üzerine Uluslararasý Ceza Mahkemesinin bazý þahýslarý Srebrenitsa’da soykýrým iþlemiþ olmaktan suçlu bulmuþ olmasýydý. Oysa söz konusu ceza mahkemesinde hiç kimse Hýrvatistan’da soykýrým iþlemekten suçlu bulunmamýþtýr. Soykýrým hukukunda önemli yer alan “özel kasýt”ýn kanýtlanmasý gereði yüzünden, devleti deðil, bir bireyi bile soykýrýmdan suçlu bulmak oldukça zordur. Hýrvatistan’ý Uluslararasý Adalet Divaný’nda temsil eden Ývan Þimonoviç bir seferinde Sýrbistan liderlerinin Hýrvatistan’da iþlenen suçlara karýþtýklarýný gösteren saðlam kanýtlara sahip olduklarýný açýklamýþtý. Ancak yine de, dava görüþülmeye baþlarsa, Hýrvatistan zorlu bir ispatlama süreciyle yüzleþecektir. Uluslararasý Adalet Divaný’nýn, Hýrvatistan’ýn açmýþ olduðu soykýrým davasýna bakmaya yetkili olup olmadýðýný 2008’in sonbaharýna kadar açýklamasý bekleniyor. Bu konuda Hýrvatistan’ýn lehine bir karar çýkarsa, Uluslararasý Adalet Divaný’nýn davayý hükme baðlamasý en az iki yýl sürebilir. Diðer taraftan, Hýrvatistan’ýn soykýrým davasý görüþülmeye baþlarsa, Sýrbistan’ýn da ayný mahkemede Hýrvatistan’a karþý benzer bir soykýrým davasý açmasý gündeme gelebilir. Dünya Turu Latin Amerika’nýn AB’si: Unasur Latin Amerika’daki 12 ülke, siyasi ve ekonomik entegrasyonu güçlendirmek amacýyla Güney Amerika Birliði’ni (Unasur) kurdu. Brezilya’nýn ev sahipliði yaptýðý zirvede, 12 ülkenin devlet baþkanlarý, Güney Amerika Ülkeleri Birliðini (Unasur) kuran anlaþmayý imzaladýlar. Ancak, liderler savunma ve ticaret konularýnda görüþ farklýlýklarýný aþamadýlar. Brezilya Devlet Baþkaný Luiz Inacio Lula da Silva, zirvedeki konuþmasýnda, Avrupa Birliði’nin bölgesel versiyonu olarak yorumlanan Unasur’u selamlayarak, diðer Latin Amerika ve Karayip ülkelerini de bu giriþime katýlmaya davet etti. Güney Amerika’nýn küresel aktör olduðunun iþaretlerini verdiðini, hükümetler arasýndaki farklýlýklarýn ise bir canlýlýk yarattýðýný belirten Da Silva, “bazýlarýnýn kýtamýzda görmek istediði istikrarsýzlýk, hayatýn, özellikle siyasi hayatýn emaresidir. Sokaklarda protesto gösterisi yapan insanlar olmadan demokrasi olmaz” dedi. Köhler yeniden cumhurbaþkanlýðýna aday Almanya Cumhurbaþkaný Horst Köhler, 23 Mayýs 2009 tarihinde yapýlacak cumhurbaþkanlýðý seçiminde ikinci kez aday olacaðýný açýkladý. Köhler, yaptýðý açýklamada, vatandaþlardan büyük destek gördüðü için cumhurbaþkanlýðý seçiminde yeniden aday olmak istediðini söyledi. Almanya’da geçen yýllarda önemli geliþmeler saðlandýðýný, ancak hala eksiklikler bulunduðunu belirten Köhler, “Bu ülkenin bana verdiklerini bir parça olsun geri vermek istiyorum. Bu nedenle de elimden gelen her þeyi yapmak istiyorum” diye konuþtu. Lübnan’da Miþel Süleyman yeni cumhurbaþkaný Lübnan’da General Miþel Süleyman, yeni cumhurbaþkaný seçildi. General Süleyman, 18 aydýr derin siyasi krizden bir türlü çýkamayan ve Katar’ýn baþkenti Doha’da Arap Birliðinin giriþimiyle yapýlan müzakerelerde anlaþmaya varýlmasýný takiben bugün parlamentoda yapýlan seçimle ülkenin yeni cumhurbaþkaný oldu. Oturuma katýlan 128 milletvekilinden 118’i Genelkurmay Baþkaný Süleyman’ýn Cumhurbaþkaný seçilmesi yönünde oy kullandý. Lübnan’ýn yeni cumhurbaþkaný Miþel Süleyman, Suriye ile diplomatik iliþki kurulmasý çaðrýsýnda bulundu. Süleyman, seçilmesinin ardýndan mecliste yaptýðý konuþmada, Lübnan ve Suriye arasýnda, “iki ülkenin yararýna olacak diplomatik iliþkiler, her ülkenin sýnýrlarýna ve egemenliðine karþýlýklý saygý çerçevesinde kardeþçe iliþkiler” istediklerini söyledi. Almanya Lizbon Anlaþmasý’ný onayladý AB anayasasý olarak kabul edilen Lizbon Anlaþmasý, Alman Eyalet Temsilciler Meclisi (Bundesrat) tarafýndan onaylandý. Toplantýya katýlmayan Sosyal Demokrat Parti (SPD) üyesi Berlin Eyaleti Baþbakaný Klaus Wowereit, çekimser oy kullanma kararýyla, sosyal ve adil olmadýðý gerekçesiyle anlaþmaya karþý çýkan koalisyon ortaðý Sol Parti’yi yumuþatmýþ oldu. Bundestag ve Bundesrat tarafýndan kabul edilen Lizbon Anlaþmasý’nýn yürürlüðe girebilmesi için Cumhurbaþkaný Horst Köhler tarafýndan da imzalanmasý gerekiyor. Carter: Clinton artýk býrakmalý ABD’nin eski baþkanlarýndan Jimmy Carter, Demokrat Partinin baþkan aday Dünya Almanya’da þiddet arttý, suç azaldý Almanya Ýçiþleri Bakaný Wolfgang Schaeuble, 2007 yýlýnda suç iþleyen gençlerin sayýsýnýn 2006 yýlýna göre azaldýðýný, ancak þiddete baþvuran gençlerin sayýsýnýn arttýðýný söyledi. A lmanya Federal Ýçiþleri bakaný Wolfgana Schaeuble, Brandenburg Eyaleti Ýçiþleri Bakaný Jörg Schönbohm ile birlikte düzenlediði basýn toplantýsýnda, 2007 Yýlý Suç Ýstatistik Raporunu açýkladý. Yaþlarý 14 ile 18 arasýnda deðiþen ve suç iþledikleri için gözaltýna alýnan gençlerin sayýsýnýn 2007 yýlýnda bir önceki yýla göre yüzde 0,4 oranýnda azaldýðýný bildiren Schaeuble, ancak þiddet olaylarýna karýþan gençlerin oranýnýn ayný dönem içinde yüzde 4,9 oranýnda arttýðýný söyledi. Schaeuble, suç iþleyen iþleyen Almanlarýn sayýsýnýn yüzde 1,4 oranýnda artarak 1 milyon 804 bin 605’e yükseldiðini, yabancýlarýn sayýsýnýn ise yüzde 2,5 gerileyerek 490 bin 278 olduðunu ifade etti. Schaeuble, Almanya’da iþlenen suç olaylarýnýn azalmasýnýn ve bu olaylarýn açýklýða kavuþturulma oranýnýn artmasýnýn memnuniyet verici olduðunu, ancak özellikle içkinin tesiriyle gençler arasýndaki þiddet olaylarý ve kadýnlarýn iþlediði suç olaylarýnýn artmasýnýn da üzücü olduðunu ifade etti. Suç iþleyen yabancý gençlerin sayýsýnýn sorulmasý üzerine de Schaeuble, bunun istatistiklerde ayrýca kaydedilmediðini belirtti. 8 adaylarýndan Hillary Clinton’un artýk yarýþý býrakmasý gerektiðini söyledi. Carter, süper delege olarak bilinen birçok Demokrat Partili ileri gelenin, 3 Haziranda ön seçimlerin sona ermesiyle Hillary Clinton ya da rakibi Barack Obama’yý destekleyip desteklemeyeceðini açýklayacaðýný belirtti. Bu yarýþýn sonucunun belli olduðunu belirten Carter, eski bir baþkan olarak kendisinin bir süper delege olduðunu hatýrlatarak, Clinton’un bu yarýþý býrakmasýnýn zamanýnýn geldiðini kaydetti. Medvedev’in Çin gezisinde iki önemli karar Schönbohm da, hýrsýzlýk, dolandýrýcýlýk ve soygun olaylarýndaki azalmanýn memnuniyet verici olduðunu, ancak yoðun bir þekilde artýþ gösteren kredi kartý dolandýrýcýlýðýna karþý mücadele etmeleri gerektiðini söyledi. Bakan Schaeuble’nin açýkladýðý Suç Ýstatistik Raporuna göre, Almanya’da 2007 yýlýnda suç iþlediði için gözaltýna alýnan 490 bin 278 yabancýnýn, 108 bin 055 tanesi Türk. Türkleri 33 bin 291 kiþiyle Polonyalýlar, 24 bin 607 ile Ýtalyanlar, 20 bin 331 ile Sýrplar, 15 bin 040 ile Romanyalýlar, 13 bin 654 ile Ruslar ve 12 bin 713 ile Iraklýlar izliyor. Hapisteki Özbek kadýna insan haklarý ödülü Özbekistan’da hükümetin 3 yýl önce bir protesto gösterisinde güç kullanmasýný eleþtirdiði için hapsedilen Özbek kadýn, insan haklarý ödülüne layýk bulundu. O Perşembe, 29 Mayıs 2008 n tane insan haklarý örgütünün ortaklaþa verdiði, Martin Ennals Ýnsan Haklarý Savunucularý Ödülü’nün, bu yýl Özebkistan’da hapiste bulunan Muteber Tadjibaeva’ya verilmesi kararlaþtýrýldý. Tadjibaeva, bundan 3 yýl önce Özbek hükümetine karþý bir gösteride, polisin aþýrý güç kullanmasýný eleþtirdiði için tutuklanmýþtý. Ýnsan haklarý gruplarý yaptýklarý açýklamada, hala hapiste bulunanTadjibaeva’nýn saðlýk durumunun kötü olduðunu belirterek, hemen serbest býrakýlmasýný istediler. Açýklamada, Tadjibaeva’nýn “insan haklarý için mücadele etmenin, ölüm ve hapisle sonuçlanabilen tehlikeli bir faaliyet olduðu bir ülkede fevkalade cesur bir kadýn olduðu” belirtildi. Özbekistan’ýn doðusundaki Andican kentinde 2005 Mayýs’ýnda gerçekleþen hükümet karþýtý ayaklanmalarý bastýrýrken polisin, 700 kiþiyi öldürdüðü iddia ediliyor. Eylemin üstünden üç yýl geçmesine raðmen Özbekistan, olaya karýþanlara hala baský uyguluyor. Ödül adýný, Uluslararasý Af örgütünün ilk genel sekreteri Ýngiliz avukat Martin Ennals’dan alýyor. Rusya Devlet Baþkaný Dimitriy Medvedev’în Çin gezisinde, iki ülkenin lideri ABD’nin füze savunma sistemi kurma planlarýný kýnadýklarýný açýkladý ve Çin’e, Rusya’nýn yardýmýyla bir milyon dolar deðerinde nükleer tesis kurulacaðýný açýkladý. Çin Devlet Baþkaný Hu Jintao ile Pekin’i ziyaret etmekte olan Rusya Devlet Baþkaný Dýmitri Medvedev’in imzaladýðý ortak açýklamada, ABD’nin füze savunma sistemi kurma planlarý kýnandý ve “Her iki taraf da, dünyanýn çeþitli bölgelerine konuþlandýrýlanlar dahil küresel savunma sistemleri oluþturulmasýnýn ya da bu tip iþbirliði planlarýnýn, stratejik dengeye ve istikrara yardýmcý olmayacaðýna, silahlarýn kontrolü ve yayýlmasýnýn önlenmesi sürecine zarar vereceðine inanmaktadýr” denildi. Koçaryan’a ömür boyu maaþ jesti Ermenistan’da göreve yeni gelen Cumhurbaþkaný Serj Sarkisyan, kendinden önceki cumhurbaþkaný Koçaryan’ýn ömür boyu bin dolar emekli maaþý almasý için bir karar çýkardý. Türkiye karþýtý tutumuyla tanýnan Ermenistan’ýn eski Cumhurbaþkaný Robert Koçaryan’ýn desteði ile Nisan ayýnda göreve gelen yeni ermeni lider Serj Sarkisyan, Koçaryan’ýn ‘hizmetlerini’ unutmayarak kendisine ömür boyu bin dolarlýk emeklilik maaþý baðladý. Ýngiltere’de sigara yasaðýný geniþletme planý Ýngiltere Saðlýk Bakaný Alan Johnson, sigara yasaðýný geniþleterek, sigara satýþýnýn tezgah altýna indirilmesini istiyor. Johnson, Ýngiliz yayýn kuruluþu BBC’ye yaptýðý açýklamada, Ýskoçya’nýn, dükkanlarda açýkta sigara satýþýný yasaklama giriþimini olumlu bulduðunu söyledi. Johnson, Ýngiliz hükümetinin de ülke genelinde benzer bir kuralý yürürlüðe koymayý düþündüðünü ifade etti. Ýngiltere’de sigara yasaðýnýn geniþletilmesi kapsamýnda, sigara makinelerinin yasaklanmasý gibi öneriler bulunuyor. Ýþ yerleri, lokanta ve barlarda sigara yasaðýnýn bulunduðu Ýngiltere de sigaraya aðýr vergiler de getirilmiþ durumda. Etiyopya’da eski diktatöre ölüm cezasý Etiyopya’nýn eski lideri Albay Mengistu Haile Mariam, gýyabýnda ölüm cezasýna çaptýrýldý. Etiyopya’nýn eski diktatörü Mengistu Haile Mariam ile ilgili, on yýla yakýn bir süredir devam eden davaya bakan yüksek mahkeme, Mariam’ýn cezasýný idama çevirdi. Mariam hakkýnda, 11 Ocak’ta verilen karar ise müebbet hapis cezasýný öngörüyordu. Mahkeme, Mengistu’yla birlikte 18 kiþiyi daha idam cezasýna çarptýrdý. 1991 yýlýnda iktidardan düþtükten sonra Zimbabve’ye sýðýnan Mengistu, 1977 ve 78 yýllarýnda estirdiði terörle soykýrýmdan suçlu bulunmuþtu. Mengistu, 1974’te son imparator Haile Selasiye’yi deviren cuntanýn üyesiydi. Zimbabve, kendisine sýðýnan Mengistu’yu iade etmeyeceðini açýklamýþtý. Dünya Turu 9 Türkiye Perşembe, 29 Mayıs 2008 Gül, Japonya’ya gidiyor Türkiye Cumhurbaþkaný Abdullah Gül, resmi ziyaret için 3 Haziran’da Japonya’ya gidiyor. Gül’ün heyetinde devlet bakanlarý Kürþad Tüzmen ve Mehmet Þimþek ile TOBB Baþkaný Rifat Hisarcýklýoðlu’nun da aralarýnda bulunduðu 150’ye yakýn iþadamý da yer alacak. T ürkiye Cumhurbaþkaný Abdullah Gül’ün 3-8 Haziran tarihlerin arasýndaki seyahati, Türkiye’den Japonya’ya cumhurbaþkaný düzeyinde gerçekleþtirilecek ilk ziyaret olacak. Cumhurbaþkaný Gül, Japon Ýmparatoru Akihito ve diðer üst düzey devlet görevlileriyle biraraya gelecek. Türkiye’de yatýrýmlarý bulunan Japon þirketlerinin üst düzey yöneticileriyle de görüþecek olan Gül, iki ülke iþadamlarý arasýnda Tokyo’da düzenlenecek Ýþ Forumu ile Osaka’da düzenlenecek Yatýrým Forumu toplantýlarýna da katýlacak. Cuhurbaþkaný Gül, 7 Haziran’da da Kushimoto kentinde Ertuðrul Þehitlik Anýtý’ndaki anma törenine katýldýktan sonra Osaka’ya geçerek ziyaretini tamamlayacak. Yunanistan Genelkurmay Baþkaný Türkiye’de Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Yaþar Büyükanýt’ýn davetlisi olarak Türkiye’ye gelen Yunanistan Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Dimitros Grapsas’ýn temaslarý baþladý. Y unanistan Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Dimitrios Grapsas, Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Yaþar Büyükanýt’ý Genelkurmay Karargahý’nda ziyaret etti. Orgeneral Büyükanýt, resmi davetlisi olarak Türkiye’ye gelen konuk Genelkurmay Baþkaný’ný resmi törenle karþýladý. Ýki ülke milli marþlarýnýn çalýnmasýnýn ardýndan Orgeneral Grapsas, tören kýtasýný selamladý. Büyükanýt ve Grapsas’ýn karargah binasýna geçiþleri sýrasýnda bando tarafýndan Yunan ezgileri seslendirildi. Orgeneral Grapsas’ýn Þeref Defteri’ni imzalamasýndan sonra, iki komutan el sýkýþarak basýn mensuplarýna poz verdi. Atatürk ve Venizelosu örnek verdi Görüþmenin baþlangýcýnda basýn mensuplarýnýn kýsa bir süre görüntü almasýna izin verildi. Bu sýrada, Konuk Genelkurmay Baþkaný Türkiye ile Yunanistan’ýn ortak bir þansý olduðunu, Venizelos ve Atatürk gibi çok büyük iki lidere sahip olduðunu dile getirdi. Grapsas, “Bu iki lider oldukça önemli. Savaþtan sonra büyük emek vererek iki halkýn barýþý için gayret gösterdiler. Onun için görevimiz, bugün bu iki büyük liderin adýmlarý üstünde bu yola devam etmek. Tarihe hakkýný vermek istiyorsak ve halklarýmýzý dediðimiz kadar çok seviyorsak bunu yapmalýyýz” diye konuþtu. Orgeneral Büyükanýt da Grapsas’ýn sözlerine aynen katýldýðýný belirterek, ziyaretin önemine iþaret etti. Orgeneral Büyükanýt, “Venizelos ile Atatürk, çok kýsa sürede barýþ saðlamýþlardýr. Atatürk 1933’te Yunan Büyükelçisiyle yaptýðý görüþmede þunu söylüyor: ‘Askerler hep savaþ yaparlar zannedilir ama onlar barýþý da iyi yaparlar.’ Güvenlik þemsiyesini askerler olarak biz saðlayabilirsek, politikacýlar da daha iyi diyalog kurabilirler” dedi. Erbakan’ýn ev hapsi baþladý Kapatýlan RP’nin son genel baþkaný Necmettin Erbakan hakkýnda verilen 2 yýl 4 aylýk cezasýný çekmek üzere Altýnoluk’taki yazlýðýnda... Ýstanbul’dan Atlasjet Havayollarýna ait tarifeli uçakla Edremit Körfez Havaalaný’na gelen ve uçaktan korumalarýnýn yardýmýyla inen Erbakan, tekerlekli sandalye ile kendisini bekleyen özel otomobile bindirildi. Polis eskortu eþliðinde, Altýnoluk beldesindeki yazlýðýna giden Erbakan, burada, yolda kendisine eþlik eden polislere teþekkür etti. Erbakan, daha sonra, cezasýný çekeceði evine çekildi. Kapatýlan RP’nin son genel baþkaný Necmettin Erbakan, “Kayýp Trilyon” davasýnda “özel belgede sahtecilik” suçundan yargýlandýðý mahkemece 2 yýl 4 ay hapse mahkum edilmiþti. Hükümet, Gül’ün araya girmesinden memnun Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Cumhurbaþkaný Abdullah Gül’ün yargý-hükümet gerilimiyle ilgili yaptýðý açýklamayý olumlu bulduðunu belirterek, Gül’ün Yargýtay Baþkaný’yla yaptýðý görüþmenin de faydalý olduðunu söyledi. T ürkiye Hükümeti Sözcüsü ve Baþbakan Yardýmcýsý Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantýsýnýn ardýndan gazetecilerin sorularýný yanýtladý. Çiçek, Cumhurbaþkaný Abdullah Gül’ün yargý ile hükümet arasýndaki gerilime iliþkin yaptýðý açýklamayý þöyle deðerlendirdi: “Sayýn Cumhurbaþkanýn takdirleridir. Ben o konuya girmek istemem. Ama bu ülkenin insanlarý, bu ülkenin kurumlarý olarak her türlü konuyu görüþerek konuþarak çözmek en doðru, en makul yoldur. Dolayýsýyla bu tür bir geliþmeyi þahsen olumlu karþýlarým. Netice itibariyle yargý da bizimdir, hükümet de bu ülkenin hükümetidir. Parlamento da bu ülkenindir. Dün açýkça da ifade etmeye çalýþtýðým gibi, devletin bu 3 erki biri diðerinin hasmý deðildir, düþmaný deðildir, rakibi deðildir, alternatifi de deðildir. Anayasaya göre herkesin görev, yetki ve sorumluluklarý bellidir ve her erkin görevi bu ülkenin huzur, refah içerisinde yaþamasýný temin etmektir Anayasadaki kurallar çerçevesinde. O nedenle devletin birliðini, milletin birliðini ve bütünlüðünü temsil eden Sayýn Cumhurbaþkanýnýn olaylar karþýsýnda böyle bir çaba içinde olmasý da kendi takdirleridir. Ýçeriðini bilemem ama faydalý bir görüþme olduðunu düþünüyorum.” GAP 3.8 milyon kiþiye iþ verecek GAP Eylem Planý’ný Diyarbakýr’da açýklayan Türkiye Baþbakaný Recep Tayyip Erdoðan, projeyle birlikte 3.8 milyon kiþiye iþ saðlanacaðýný, 1.8 milyon hektar alanýn suya kavuþacaðýný söyledi. Plan kapsamýnda bölgede kalkýnma ve cazibe merkezleri kurulacak. H ükümetin 6 aydýr hazýrladýðý ve yaklaþýk 28 milyar YTL’lik büyüklüðe sahip olan GAP Eylem Planý’nýn ayrýntýlarýný Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan Diyarbakýr’da açýkladý. Erdoðan, Diyarbakýr Ziya Gökalp Spor Salonu’nda düzenlenen GAP Eylem Planý tanýtým toplantýsýna yaptýðý konuþmada, Güneydoðu, Doðu ve Ýç Anadolu bölgeleri baþta olmak üzere Türkiye’nin refah ve istikrarý için çok önemli olan büyük bir hamleye start vermek üzere bir aya gelindiðini belirtti. “Diyarbakýr’da bu büyük hadisenin ilaný için buluþmaktan memnuniyet duyduðunu” ifade eden Erdoðan, þöyle devam etti: “Finansman kaynaðýmýzý belirledik, yapýlacak iþleri somut bir takvime baðladýk. Bu projeler gerek bölge insanýmýz, gerek Türkiye’nin her tarafýnda bütün milletimiz için talih deðiþtirecek ve bunun yanýnda tarihe bir yeni dönemin baþlangýcý olacak önemli oranda sonuçlar üretecektir.”Yapýlacak yeni düzenlemeyle TRT’nin bir kanalý bundan böyle bölgedeki dilleri sürekli olarak anons eder hale geleceðini belirten Erdoðan, “Hem sosyoekonomik kalkýnmayý saðlayacak olan yeni eylem planýmýz, hem yeni yayýn açýlýmýmýz, toplumsal yapýmýzý, birlik ve bütünlüðümüzü güçlendiren bir sosyal restorasyon meydana getirecektir” dedi.Erdoðan, GAP’ýn olumlu sonuçlarýnýn sadece bölgeye deðil tüm Türkiye’ye yansýyacaðýný söyledi. GAP projesinin 1.8 milyon hektar alanýn sulanmasýný saðlayacaðýný belirten Erdoðan, yýlda 27 milyar kilovatsaat elektrik üretiminin saðlanacaðýný, kiþi baþý gelirin yüzde 209 artacaðýný ve toplamda 3.8 milyon kiþiye iþ imkanýnýn saðlanacaðýný kaydetti.Erdoðan, 2008 yýlýnda 1 milyar YTL’lik ek ödenekle bölgedeki yatýrýmlarýn toplam kamu yatýrýmlarý içindeki payýnýn yüzde 7’den yüzde 12’ye yükseltileceðini söyledi. Baþbakan Erdoðan, GAP’ýn dýþýndaki diðer bölgelerin de eðitim, sulama, içme suyu ve saðlýða yönelik yatýrýmlarý kapsamýnda ilave 1.3 milyar YTL’lik kaynak aktarýlacaðýný ifade etti. Güncel 10 Türkiye Kosova’da ki komutayý Tuðgeneral Tarçýn, Avusturya’ya devrediyor Kosova’da veda turlarýna baþladý Perşembe, 29 Mayıs 2008 Mehmetçik, Kosova’da KFOR bünyesindeki 5 komuta bölgesinden biri olan Çok Uluslu Güney Tugayý komutasýný Avusturya ordusuna devrediyor. T Enis TABAK ürkiye, geçtiðimiz yýl Almanya’dan devraldýðý Çok Uluslu Güney Tugayý Komutanlýðý’ný, 29 Mayýs tarihinde yapýlacak devir teslim töreniyle Avusturya’ya devredecek. Tuðgeneral Uður Tarçýn komutasýndaki Türk askeri, profesyonellik, disiplin ve icra faaliyetleriyle askeri çevreler tarafýndan son derece baþarýlý olarak deðerlendirilen bir yýllýk emir komuta döneminde gerek barýþ ve istikrarýn saðlanmasý gerekse de sosyal faaliyetleriyle Kosovalýlarýn büyük takdirini kazandý. Kosova’da genel ve yerel seçimlerin yapýldýðý, ardýndan Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn ilan edildiði, Kosova Anayasasý’nýn Meclis tarafýndan onaylandýðý ülkede, siyasi geliþmeler açýsýndan kritik bir dönemde KFOR’da komutayý üstlenen Mehmetçik önemli bir sýnavý baþarýyla vermiþ oldu. NATO harekatýnýn sona erdiði 1999 yýlýndan bu yana Kosovalýlarýn hep yanýnda olan Mehmetçik, soylu çalýþmalarý ve baþarýlý projelerle halkýn gönlünde taht kurdu. Kosova’nýn Güney Komuta bölgesinde barýþ ve istikrarýn muhafaza edilmesi misyonunu eksiksiz yerine getiren Mehmetçik, sosyal ve yardýmlaþma faaliyetleriyle de halkla yakýnlaþma konusunda diðer ordulara örnek oldu. Kosova’da KFOR bünyesinde 16 bin asker görev yapýyor. Türk birliði ise Prizren bölgesinde 800 asker ile görevini sürdürüyor. Mehmetçikten anlamlý hediyeler M ehmetçik, güvenlik ve istikrarýn teminin yaný sýra Kosova eðitimine destek sunmaya devam ediyor. Mehmetçik, Türkiye’de duyarlý insanlarýn Kosovalý kardeþlerine armaðan etmiþ olduklarý kitap ve CD’leri Kosovalý öðrencilerin kullanmasý için Gençlik Merkezine hediye etti. Çok Uluslu Güney Tugayý Basýn Sözcüsü Binbaþý Vedat Yumþak konu ile ilgili yapmýþ olduðu açýklamada, “Bildiðiniz gibi Mehmetçik olarak hayatýn her alanýnda Kosovalý dost ve kardeþlerimizin yanýnda olmaya çalýþýyoruz. Ýmkanlarýmýz dahilinde tabi ki yine bu kapsamda sivil askeri iþbirliði projelerimiz çerçevesinde kardeþlerimizin yanýnda olmaya devam ediyoruz. Son bu kitap yardým faaliyet benim þahsýmla ilgili bir olay. Yaklaþýk bir ay önce Türkiye’ye izne gittiðim sýrada kýzýmýn okulunu ziyaret ettim ve oradaki yetkililer ile Kosova’da ki kardeþlerimizden bahsettim. Onlarýn burada ne kadar güç þartlarda eðitimlerine devam ettiklerini bahsettim ve kendilerinden buraya yardýmda bulunmalarýnýn yani armaðan göndermelerinin çok uygun olacaðýný ifade ettim. Bunun üzerine okulun öðretmenleri ve müdürü iki günlük kýsa bir çalýþma ile yaklaþýk 100 civarýnda kitap ve 30 -40 kadar müzik CD’sini temin ederek, Kosovalý kardeþlerine iletilmek üzere bana teslim ettiler. Bizde burada faydalý olacaðýný düþündüðümüz Gençlik Merkezine bu emanetleri teslim ettik. Bu küçük bir faaliyet ama faaliyetin devamýnýn geleceði konusunda iyimserim” diye konuþtu. Alpay HALKO Önümüzdeki Perþembe günü gerçekleþecek olan devir teslim töreniyle bir yýllýk süresini tamamlayacak olan Prizren’deki Çokuluslu Güney Tugayý Komutaný Tuðgeneral Uður Tarçýn, veda turlarýna baþladý. Y Enis TABAK arýn gerçekleþecek olan devir teslim töreniyle bir yýllýk süresini tamamlayacak olan Prizren’deki Çokuluslu Güney Tugayý Komutaný Tuðgeneral Uður Tarçýn, veda turlarýna baþladý. Geçtiðimiz yýl Alman askerinden Çokuluslu Güney Tugayý Komutanlýðý’ný devralan Türk askeri, bir yýllýk baþarýlý görevi ardýndan 29 Mayýs Perþembe günü görevini Avusturya askerine devredecek. Görevinin sona ermesine kýsa bir süre kala veda turlarýna baþlayan Tuðgeneral Tarçýn, sorumlu sahasý olan güney bölgesi Prizren Belediye Baþkaný Ramadan Muya’yý ziyaret ederek vedalaþtý. Yaklaþýk bir saat süren ikili görüþmeler ardýndan basýnýn karþýsýna çýkan iki temsilci, Prizren bölgesinde durumun güvenli ve sakin olduðunu belirttiler. Basýnýn sorularýný da yanýtlayan Baþkan Ramadan Muya ve Tuðgeneral Uður Tarçýn, son bir yýl içerisinde gerçekleþtirdikleri karþýlýklý iþbirliðinden memnun olduklarýný dile getirdiler. Tarçýn, görevi süresince Prizren bölgesinde durumun sakin olduðunu ve Çok Uluslu Güney Tugay sorumluluk sahasýnda insanlarýn barýþ, huzur ve güvenini saðladýklarýný söyledi. Türk askerinin sivil halkla iþbirliði çerçevesinde çok baþarýlý iþlere imza attýklarýný ifade eden Tuðgeneral Tarçýn, Prizren halký tarafýndan çok iyi karþýlandýðýný ve Kosova’dan güzel anýlar ve dostluklarla ayrýlacaðýný dile getirdi. Muya da Tuðgeneral Uður Tarçýn’a veda ziyareti için teþekkür ederek Türk KFOR’u ile bugüne kadar yapýlan iþbirliðini baþarýlý olarak deðerlendirdi. Muya, Türk KFOR’unun Prizren ve diðer bölgelerde eðitim ve saðlýk alanýnda büyük iþler yaptýðýnýn altýný çizdi. Basýn toplantýsý ardýndan Prizren Belediye Baþkaný Ramadan Muya, Tuðgeneral Tarçýn’a katkýlarýndan dolayý bir tablo hediye etti. 11 K Güncel Perşembe, 29 Mayıs 2008 Meclis, 23 Nisan’ý Kosovalý Türklerin resmi bayramý olarak onayladý osova Meclisi geçen oturumunda Resmi Bayramlar Yasasýný onayladý. 21 Resmi Bayramý içeren yasayý 46 milletvekili evet derken, 32 milletvekili karþý çýktý ve 9 milletvekili çekimser oy kullandý. Resmi Bayramlar Yasasýna göre, Kosova’nýn resmi bayramlarý 3 kategoride sýnýflandýrýldý. Birinci kategorideki resmi bayramlar arasýnda, Yeni Yýl, 17 ÞubatBaðýmsýzlýk Günü, 9 Nisan- Anayasa Günü, 1 Mayýs- Ýþçiler Günü ve 9 Mayýs- Avrupa Günü yer alýyor. Kosova’da 2 Müslüman bayramý yaný sýra 4 Hýristiyan olmak üzere toplam 6 dini bayram da resmi olarak kutlanacak. En fazla tartýþmalara yol açan bayramlar arasýnda ‘Ad — hoc’ Komisyonu’nun önerisi üzerine ‘anma niteliðini’ taþýyacak bayramlar oluþturdu. Arnavut siyasi partilerinin ýsrarý üzerine Arnavutlarýn 3 milli bayramý yasaya isimleri deðiþtirilerek eklendi: 28 Kasým- Ulusal Bayrak Günü yerine Arnavutlar Günü, 12 Haziran- Kurtuluþ Günü yerine Barýþ Günü, 6 Mart Þehitler Günü yerine de Gaziler Anma ve Hatýrlama Günü olarak resmi bayramlar listesine geçti. Sýrp topluluðu temsilcileriyle yapýlacak görüþmelerden sonra Resmi Bayramlar Yasasýna 2 Sýrp milli bayramýnýn da eklenmesi öngörülürken, Kosova’da yaþayan diðer topluluklar da kendi bayramlarýný resmi olarak kutlayacaklar. Kosova Meclisi’nin onayladýðý devlet bayramlarý yasasýna göre, Kosova’da yaþayan Türk, Sýrp, Boþnak, Goralý, Roman ve Aþkalilerin bayramlarý da resmi olarak kutlanacak. Komisyon çalýþmalarýna katýlan ve 23 Nisan’ý Türk Bayramý olarak teklif eden Kosova Demokratik Türk Partisi (KDTP) Milletvekili Enis Kervan, 7 + Parlamento grubu adýna ‘Ad — hoc’ Komisyonunda Arnavut Milli Bayramlarý yaný sýra topluluklarýn da bayramlarýnýn kutlanmasý mücadelesini verdiðini söyledi. Bunun sonucunda 23 Nisan- Türkler Günü, 8 Nisan- Romlar Günü, 15 Þubat- Aþkaliler Günü, 28 Eylül- Boþnaklar Günü ve 6 MayýsGoralýlar Günü olarak kutlanacak. ‘Ad — hoc’ Komisyonu Baþkaný Fehmi Mujota, Resmi Bayramlar Yasasýnýn uzlaþma soucu kabul edildiðini ifade ederken, Kosova Hükümeti’nin önerdiði tasarý geçtiði süreçte deðiþikliklere uðradýðýný da belirtti. Kosova’da 2000 yýlýndan bu yana Türk topluluðu ve Türkiye Kurumlarýnýn kutladýðý 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramý önümüzdeki yýldan itibaren resmi olarak Türkler Günü olarak kutlanacak. Türk KFOR’undan haberler 22 Mayýs tarihinde, Ýstanbul’un “Özel Sezin” Okullarý öðrencilerinin gönderdiði giyim eþyalarý, Ýstanbul’dan temin edilen diðer kýrtasiye malzemeleri, bir video kamera ve bir fotoðraf makinesi Türk Helikopter Birliði mensuplarýnca Yablaniça Köyü “Þar” Ýlköðretim Okulu öðrencilerine teslim edildi. Daha önceleri olduðu gibi bu kez de Türk Helikopter Birliði mensuplarý giriþimiyle Türkiye’den temin edilen yardýmlar Kosovalý çocuklarýn yüzünü güldürdü. Türk KFOR’u Prizren’de çevre faaliyeti düzenledi Türk KFOR’ Prizren’nin “Motrat Qiriazi” ilköðretim örencileri ile birlikte Çevre temizlik faaliyeti düzenledi. Çok sayýda öðrenci ve Türk KFOR‘u mensubunun katýldýðý temizlik faaliyeti okul önünden baþlayarak Prizren’nin Maraþ semtine kadar devam etti. Faaliyete Kosova Türk Tabur Komutaný Kurmay Yarbay Kerim Acar ve KDTP Milletvekili Müferra Þinik de katýldý. Türk KFOR‘u tarafýndan tahsis edilen otobüslerle Kosova halký arasýnda Karabaþ Baba Mezarlýðý olarak da bilinen Osmanlý Mezarlýlýðý öðrenciler tarafýndan temizlendi. Kervan: “Ekim ayýna kadar Kosova Türkleri yasaya ek önerilerini sunabilirler” KDTP Milletvekili Enis Kervan, Resmi Bayramlar Kanununun 5.3. maddesine göre, Ekim ayýna kadar Kosova Türklerinin resmi bayramlar takvimine yeni bayramlar ekleme ve önerme haklarýna sahip olduklarýný vurguladý. Önerilerin Cumhuriyet Bayramlar Komisyonuna sunulabileceðini ifade eden Milletvekili Kervan, buna göre yeni önerileri komisyon, Kosova Hükümeti ve Kosova Baþkanýyla ortaklaþa istiþare halinde belli olacaðýný kaydetti Kervan, kanuna göre, Kosova Türklerinin Belediye düzeyinde de resmi bayramlarýný önerme haklarýna sahip olduklarýný belirtti. 23 Nisan’ýn Kosova Türklerinin resmi bayramý olarak kabulünü Yeni Dönem gazetesine deðerlendiren Kervan, “Genelde Ahtisari paketinden çýkan yasa tasarýlarý Ad-Hoc komisyonunda deðiþikliðe uðramaz. Türkçe’nin resmiyeti düzeyiyle ilgili topluluklara ait yasa tasarýsýnda vermiþ olduðum mücadele bu yasa tasarýsýný deðiþtirmeye yetmedi. Ben de o yasalar paketine komisyon toplantýsý ve meclis oturumunda hayýr demiþtim. Bu sefer de deðiþiklik olmasaydý tabii ki hayýr diyecektim. Elbette ki komisyon üyesi olarak Arnavut topluluðunun üç bayram önerisini destekledim. Ama deðiþikliklere Türk Toplumunun önerisinin de eklenmesini ýsrar ettim. Ýki gün önce meclis oturumunda yasanýn ilk okunuþu sýrasýnda da bu öneride bulunmuþtum. Üç gün süren komisyonu toplantýlarý Ad-Hoc sýrasýnda vermiþ olduðum mücadele ve lobicilik çalýþmalarý netice verdi. Ve KDTP’nin almýþ olduðu karara göre Kosova Türklerinin resmi bayramý olarak 23 Nisan’ýn kutlanmasý önerisini resmiyete dökmeyi baþardýk. Bu baþarý sonrasý diðer topluluklarýn da bayramlarýnýn resmileþmesine vesile olduk. Topluluklarý temsil eden tek milletvekili olarak diðer topluluklarýn bayramlarýnýn yasaya önererek destekte eklenmesini bulundum. Bu kazaným, ýsrarlý olunduðu ve gerçekler doðrultusunda mücadele edildiði halde çoðunluk topluluk ile istiþareyle, uluslararasý camianýn da desteðini alarak baþarýnýn elde edilebileceðini en iyi bir þekilde göstermiþtir. Bu vesileyle tüm Kosovalý Türklere resmi bayramlarýný kutlarým. Ayrýca bu süreçte esirgemedikleri destekler için komisyondaki Arnavut parlamenter gurup milletvekillerine ve uluslararasý camia temsilcilerine Yeni Dönem aracýlýðýyla teþekkür ederim” dedi. Taner Güçlütürk Türkçem Dergisi anadil nöbetine devam ediyor O n yýldýr yayýn etkinliðini sürdüren Türkçem Çocuk Dergisi’nin Mayýs sayýsý okurlar eline ulaþmýþ bulunuyor. Çocuklarýn seve seve okuduklarý Türkçem Dergisi bu kez de zengin bir içerik taþýyor. Kapakta Türkçenin ilk ansiklopedik sözlüðünü hazýrlayan ve Doðumunun 1000. Yýlý vesilesiyle UNESCO tarafýndan 2008 yýlý Kaþgarlý Mahmut’un yýlý olarak ilan ediliþini konumlayan logoya yer verilmiþ. Ayrýca, Prizren Türk tiyatrocularýnýn Konya’da düzenlenen “Bin Nefes Bir Ses” Uluslararasý Türkçe Tiyatro Yapan Ülkeler Festivali’nde Kosova’yý baþarýyla temsil ediþi, son dönemlerde þiirleriyle dikkatleri üzerine toplayan Taner Güçlütürk’ün “Yörük Düðünü” adlý þiiriyle Cojep’in bu yýl uluslararasý düzeyde düzenlediði Türkçe þiir yarýþmasý bölümünde ikinciliði elde adiþinin haberi yer alýyor. Nasrettin Hoca’dan Keloðlan’a, Ergenekon Destaný’ndan masal, öykü, çeþit içerikte yazýlara, ad yapmýþ þairlerin þiirlerine, sizden gelen þiir ve resimlere, eðlence ve daha nice ilgi ile okuyacaðýnýz bir sürü zengin içerikle Türkçem dergisi sizlerle buluþuyor. Türkçem Dergisi Editör yazýsýnda da vurgulandýðý gibi, “…Anadilimizin güzelliðiyle yeni yeni günlere ulaþmak, anadilimizin kývraklýðýyla nice yengileri göðüslemek, Balkanlarda bu dilin nöbetine durmak gururluca ve inançla!” iþte böyle bir anlayýþ içinde yayýn hayatýný devam etkemkte… Güncel Eski Otomobiller Prizren’de yarýþtý Perşembe, 29 Mayıs 2008 12 Kültürel eserleriyle açýk müzeyi andýran Kosova’nýn tarihi Prizren þehri, bu sefer de tarihe tanýklýk eden eski otomobilleri aðýrladý. Z amana direnen 70’lik “güzeller” Prizren’de boy göstererek, eski kaldýrýmlarda adeta defile yaptý. Balkan ülkelerinin en yaþlý otomobilleri tüm ihtiþamlarýyla tarihi Þadýrvan Meydaný’nda görücüye çýktý. Otomobil sahipleri de yaþlý “güzellerinin” yanýnda gururla poz verdi. 1929-1972 yýllarýný kapsayan çeþitli marka otomobiller, Prizrenlileri adeta büyüledi. Eski otomobil meraklýlarý ve turistler, güneþ altýnda parýldayan tarihi otomobillerden uzun süre gözlerini alamadý. Cami ve kiliselerin arasýnda yer alan meydanda gün boyu duran eski otomobiller, özellikle pazar günü Prizren’e ziyarete gelen turistlerin ilgi odaðý oldu. Prizren, Kosova’nýn baðýmsýzlýða kavuþmasýnýn ardýndan ilk defa Bosna, Karadað, Sýrbistan, Makedonya ve diðer Balkan ülkelerinden gelen 30 kadar “motorlu“ misafirini aðýrladý. Organizasyonu, tarihi kent Prizren’e çok yakýþtýðý þeklinde yorumlayan otomobil meraklýlarý, eski otomobiller arasýnda en çok 1929 model Oldsmobile’a ilgi gösterdi. Saray Bosna’dan gelen otomobil sahibi Senad Huseni, böyle bir organizasyona katýlmaktan son derece mutlu olduðunu belirtti. Huseni, Kosova’da Balkan ülkelerinden gelen eski otomobiller “revüsünün” deðiþik bir organizasyon olduðunu ve halk tarafýndan her zaman büyük ilgi gördüðünü söyledi. Oldtimer Club tarafýndan organizasyonu yapýlan ve Prizren Belediyesi tarafýndan desteklenen bu ilginç aktiviteyi Prizren Kültür Çöpler nereye aittir? D ünya Çevre Günü nedeniyle Prizren’in Þadýrvan Meydanýnda Resul Yusufi tarafýndan sergi açýldý. Çevreye karþý duyarlýlýðý teþvik etmek ve bunu davranýþlara yansýtarak örnek olmak amacýyla yola çýkan Yusufi, Prizren halkýnýn yoðun ilgisiyle karþýlaþtý. Birçok yerel ve uluslararasý sergilerde eserleriyle dikkati üzerine çekmeye baþaran Resul Yusufi, çevre korunmasýna katkýda bulunmak amacýyla çöplerden oluþan sergiyi Þadýrvan’da açtý. Yusufi bu sergisine “Çöpler nereye aittir?!” ismini verdi. Yusufi tarafýndan baþlatýlan temizlik kampanyasýný çok sayýda kuruluþun desteðini ve takdirini topladý. Yusufi’nin yazýp yönettiði çok sayýda Pantomim oyunu da bulunuyor. Kare Bulmaca No: 54 Soldan Saða 1. Kuzey Avrupa’da bir ülke 2. Bir Peygamber - Prizren’li þarkýcý Þekerci 3. Sodyum’un kýsaltmasý- Seçkin -Alfabenin dördüncü harfi 4. Alfabenin ilk harfi- Bayan tenisçi ÞiefiRadyum2un kýsaltmasý 5. Masonlar Derneði Üyesi- Ýng. Danslý, içkili eðlence yeri 6. Yolcu Ve turistlere imkaný saðlayan çelikten dolap Geçen haftaki bulmacanın çözümü NO:53 Müdürü Adnan Yaðcýlar’ýn eþliðinde gezen Prizren Belediye Baþkaný Ramadan Muja, misafirlerle tek tek ilgilendi. 1972 model “Jeep” sahibi Eþref Qafleshi de kendisinden çok sevdiði otomobilini ilk defa Kosova’da bu organizasyonda teþhir etmekten mutluluk duyduðunu söyledi. Ýsviçre’de yaþayan Qafleshi, buralarda eski otomobillerin korunmasý ve bu tutkunun geliþtirilmesi gerektiðini belirtti. Saray Bosna’dan gelen 1929 model Mercedes marka spor otomobil de, sergilenen otomobiller arasýnda fazlasýyla ilgi gören “yaþlý güzeller” arasýnda yer aldý. Otomobil sahibi Mirhat Hadzidediç, kendini az çok ayrýcalýklý hissettiðini söyledi.”Yaklaþýk 80 yýllýk bu modeldeki nadir bir otomobile sahip olmak bir ayrýcalýk olsa gerek. Organizasyonda yer aldýðým için mutluyum. Þirin Prizren’e bu organizasyon çok yakýþtý” diye konuþan Hadzidediç, bu aktivitede katýlýmcý sayýsýnýn giderek artacaðýndan emin olduðunu söyledi. Organizatör Oldtimer Club Baþkaný Ehat Oreshka, organizasyonun çok beðenildiðini ve gelenek halini alacaðýný bildirdi. Oreshka, baðýmsýz Kosova’ya Balkan ülkelerinden gelen eski otomobil sahiplerinin de son derece memnun olduklarýnýn altýný çizdi. Bu yaz sýcak ve eðlenceli geçecek! Yaz boyunca “Zizu” barda Türkçe canlý müziðin zevki yaþanacak. Makedonya’nýn ad yapmýþ “Süleyman&Sultan Calls” gurubunun solisti Süleyman Sait, bundan böyle her Çarþamba akþamý Bayan`da yani “Zizu” Bar`da sahne alacak.Türkçe ve Ýngilizce popüler müziði yaný sýra pop ve rock eserlerinin en seçkin örneklerinin seslendirileceði gecede sizi de aramýzda görmek istiyoruz.Bayan’ýn misafirperverliði ve Süleyman Sait’in zengin repertuarýyla yaz gecelerine unutulmaz anlar katmak istiyorsanýz, arkadaþlarýnýzla, dostlarýnýzla ve sevdiklerinizle birlikte her Çarþamba akþamý Zizu Bar’a bekliyoruz. Canlý performans ile Türkçe müziðin en seçkin örnekleri gecelerinize yýldýz gibi düþecek! Unutmayýn Çarþamba akþamlarý Zizu Bar’da çok eðlenceli geçecek! Yaza Merhaba Partisi Tarih: 4 Haziran 2008 Yer: Bayan-Zizu Bar Saat: 21:00 Hazýrlayan: Abdülhadi Taduþka Yukarýdan Aþaðýya 1. Hýrvatistan’ýn bir futbol takýmý (zagreb’in) 2. Eskiden kullanýlan sopa- Beygir 3. Sodyum’un kýslatmasý- ‘’Great Systems Elektrik’‘ 4. İyotun kýslatmasý- ABD’li aktör Flin 5. Ýtalya’da bir kent 6. Erkek sanatçý þentürk- Potasyum2un kýsaltmasý 7. Refugee Fondacion teah - Baryum’un kýsaltmasý 8. Arnavutça var- Bayan Aktör Eva 9. Türkiye’nin baþkenti Sarp, Dona, eto, Damar, Na, Kino, A,C, Þans, KS, Adamo, Aaf, Rona, Tina 13 Perşembe, 29 Mayıs 2008 Fahri Mermer... Yazar,gazeteci, şair... O, sadece iyi bir yazar, baþarýlý bir gazeteci deðil,en önemlisi çocuklarýna,ailesine baðlý bir ebeveyin,ailevi görevlerini yerine getirebilen eðitici, ögretici bir baba, evinin direði idi. Hayatýmdaki en deðerli güvenceyi, en deðerli varlýðý çaðrýþtýran babamdý. “Baba” derken bile içimdeki cesaretle derdim, çünkü ona güvenir, ondan güç alýrdým. Þimdi de yazýlarýný, þiirlerini okurken, arkadaþlarýnýn,çevresindeki onun deðer verdiði çoðu insanýn ona verdiði deðeri görmek bana ve aileme gurur veriyor. Hala, şiirleriyle, yazilariyla yaþatýlýyor... Küçükken, babam bana çok masal anlatýrdý,benim için þiirler yazardý. Onu hep masallarýn baþ kahramaný yapardým,çünkü o benim her zaman baþ kahramanýmdý. Büyürken de anlatamadýðý, söyleyemediði ama gözbebeklerinden anladýðým dile gelmez sevgiydi babam. Her çocuðun sevdiði ve kendini yerine koyduðu bir masal kahramaný vardýr. Ben de “Kýrmýzi Baþlýklý Kýzý sever ve hep kendimi onun yerine koyardým. Babamýn masaldaki rolü de canavar kurtu vuran avcý idi. Bunu kendisi de “AKŞAM OLUNCA” şiirinde şöyle dile getirmiş: “Akþam olunca caným sýkýlýr onu bunu düþünmekten ve alýrým kýzýmý yanýma dalarýz masallar dünyasýna o kýrmýzý baþlýklý kýz olur beni avcý yapar ve hemen kurdu vurmamý ister” Bir dediðimi iki etmemiþ, bize hiçbir sýkýntýsýný yansýtmadan sevgi ve þefkatle yaklaþmýþ, her zaman elimden tutup doðru yolu göstermiþ bir babanýn evladý olmak ne güzel bir duygu. Ben de onu çok sever yanýndan ayrýlmazdým. Arkadaþlarým hayret ederlerdi bir kýz çocuðunun babasýna bukadar baðlý olmasýna.Babam ilk öðretmenimdi!... Yazý yazmayý, kitap okumayý,þiiri,vatan,millet,bayrak sevgisini,imanýn en büyük erdem olduðunu,dürüstlüðü,doðruyu,güzeli,insanlýðý... kýsacasý her þeyi ondan öðrendim. Þimdi aramýzdan ayrýlalý yedi yýl oldu. Çocuklarýnýn en verimli çaðlarýnda,ona ihtiyaçlarýnýn en çok olduðu dönemde aramýzdan ayrýldý. Ýnsan her þeye alýþýyor, hayat devam ediyor desek de “baba” kelimesi geçen her cümlede içim cýz ediyor. Bazen de gözlerim doluyor babamla geçirdiðimiz günleri düþünürken. “Akan her damla gözyaþýmda, yüreðimde koca bir ateşsin BABAM”... Sigaranýn zararlarýný anlatýrdý bize. Ýçmeyin sakýn derdi ama elinden de düþürmezdi mereti. Belki de en yakýn arkadaþý, dert ortaðý oydu, kimbilir. Fakat o arkadaþ onun ona davrandýðý kadar adil davranmadý. Buradan arkadaþlarýmýzý iyi seçmemiz gerektiði dersini de alýyoruz. “Seni ne kadar çok sevdiðimizi, ne kadar çok özlediðimizi anlatmaya kelimeler yetersiz kalýr. Þimdi dualarýmýz seninle. Seni çoook seviyoruz BABAM”... “baban”dediler ey babam! Analdým ama sana konduramadým... bir ulu çýnardýn gözümde dallarýna benzerdi kollarýn of!!! Kollarýný özledim babam! Çok zamandýr sarýlmadýn... NUREL MERMER Güncel Türkçenin Kosova’sý Y Mutluluk Yayýlabilir ýllar önce bir yerde bir þey okumuþtum. Birçok yönden derin düþününce ortadaki zincirlerini bulmuþtum. Yaþadýðýmýz hayatta, özellikle toplumsallýk içindeyken bizi zincirleme etkileyen bazý özellikleri görmüþtüm. Bunlar da çok basitti. Tek þartý istemek. Hayatýmýzda, kendimizden çýkýp insanlara; dostlarýmýza, tanýdýklarýmýza veya hiç tanýmadýklarýmýza yönelirken nasýl davrandýðýmýz oldukça önemlidir aslýnda. Küçük, oldukça basit söz ve eylemler çok büyük bir mekanizmayý harekete geçirebiliyor. Nasýl mý? Þöyle: Bindiðiniz bir taksiden inerken sürücüye,”Bu yolculuk için teþekkür ederiz. Arabayý çok iyi kullandýnýz” demek gibi... Taksi sürücüsü kýsa bir þaþkýnlýk anýndan sonra kendine gelecek ve mutlu olacak. Bir þey söylese de söylemese de olaydan olumlu yönde etkilenecektir. Bu sayede de, sizden sonra trafikte geçireceði sürede daha sakin, dikkatli ve anlayýþlý olacaktýr. En azýndan olma ihtimali doðacaktýr. “Ýnsan tek baþýna toplumu ne kadar etkileyebilir, dendiðini duymak zor deðil. Tek baþýna deðil ki. Az önceki örnekle sürücünün gününe renk katýldýðý muhakkak. Varsayalým ki otuz müþterisi olacak. Sürücü bu otuz müþteriye iyi davranacak, çünkü biri ona iyi davrandý. Bu müþteriler de kendi elemanlarýna, tezgâhtarlara, garsonlara, hatta kendi ailelerine iyi davranacaklar. Sonuçta bu iyi niyet yüzlerce kiþiye yayýlabilir. Hiç de fena deðil, ne dersiniz?” “Peki, bu sürücünün, bizim iyi niyetimizi baþkalarýna geçireceðini nereden bilebiliriz?” “Bilemeyiz. Mantýðýn hatasýz olmadýðýný bildiðimiz için, o günümüzde 10 farklý kiþiyle iliþki kurmakla gerçekleþme ihtimali doðurulmuþ, arttýrýlmýþ olunur. Eðer 10 kiþiden üçünü mutlu edebilirsek, sonuçta kaba hesapla 3000 kadar kiþinin tavýrlarýný dolaylý olarak etkileyebiliriz.” Bu bahsettiðim mantýk kusursuz olmayabilir ancak, iþe yaramasa bile bize ne kaybettirir ki? Alpay ÝÐCÝ Ýnsanlara selam vermek ve onlarý saymaktan ne kötülük gelir? Gelmez elbet. Posta çalýþanlarýnýn, paranýn yaný sýra ihtiyaçlarý olan bir þey, onlara, ne kadar iyi söylenmesi.”Ama iyi çalýþtýklarýnýn çalýþmýyorlar ki!” diyebilirsiniz. “Ýyi çalýþmýyorlar, çünkü iyi çalýþýp çalýþmadýklarýný kimsenin umursamadýðýný düþünüyorlar. Neden kimse onlara güzel bir þey söylemiyor?” Düþünmekte fayda var. SULTAN-I YEGÂH Þamdanlarý dolanýnca eski zaman sevdalarýnýn Baþlar ay doðarken saltanatý sultan-ý yegâhýn Nemli yumuþaklýðý tende denizden gelen ahýn Gizemli kanatlarý ruhta ölüm karanlýðýnýn Baþlar ay doðarken saltanatý sultan-ý yegâhýn Yansýyan yaslý gülüþmelerdir karasevdalý suda Bülbüller kýrýlýr umutsuzluktan yalnýzlýk korusunda Eylem daðýlmýþ gönül tenha çalgýlar kýþ uykusunda Ölümün tartýþýlmazlýðý nihayet anlaþýlsa da Baþlar ay doðarken saltanatý sultan-ý yegâhýn Bir baþkasýnýn yaþantýsýdýr dönüp arkamýza baksak Çünkü yaþadýklarýmýz baþkasýnýn yargýsýna tutsak Su yasak rüzgâr yasak açýk kapýlar yasak Belki bu karanlýkta yasaklarý yasaklasak Baþlar ay doðarken saltanatý sultan-ý yegâhýn Attila Ýlhan Fot o : Na fi z L ok v i ça Agim Rifat ÞÝÝRÝN ATEÞÝ Teþfik etmek, Kosova Türk þiirinin yolunu açýp tekrar tekrar ateþini yakmak adýna, bundan böyle bu sayfada usta þair Agim Rifat Yeþeren, her hafta bir þiirle çýkacak karþýnýza sevgili okuyucular. Ýstanbul Sana Yakýþýrdý -Orhan Veli’ye- Diþ fýrçasýna Son haliyle sarýlmýþ Son dizelerin Hatýrlattý bana da Masmavi göklerden Bembeyaz bir martýnýn düþüþünü d e n i z e Þehrin en can alýcý yerinde O þehrin ki senden önce Öyle bir kimliði yoktu Adý yoktu Kitabý Senden sonra da olmayacaktý Ve Ne Boðaziçi’nde durdu gemiler Ne Üsküdar’da türküler Güzel kadýnlar hala güzel Hala öyle çeþni ezel Rakýlar çeþit çeþit Sen böyle mi olacaktýn Gözlerin kapalý Ýstanbul’u dinlemeyecektin Ýstanbul böyle mi olacaktý Kültür Perşembe, 29 Mayıs 2008 Balkan Türk Þiiri 14 PORTRE III Hazýrlayan: Agim Rifat -cahit sýtký tarancý- karanlýðý sevmemiþ dedelerimiz onlarýn ardýndan biz de küstük karanlýða bir avuntudur çöker üzerimize karanlýðýn ardýndan aydýnlýða kavuþtukça kimler sevmedi sevilmedi yirmi yaþýnda kimimiz mecnun olduk kimimiz şirin bahara sevindik yalvardýk kýþa hep sevdiklerimiz yüzünden küstük yaşama yitirilen sevilere aðladýk sevgiyi ararken gözbebeklerinde sevdiklerimizin koþuþtuk yeþil vadilerde kýzýl daðbaþlarýnda masmavi gökyüzünde uçtuk turnalar gibi þiir yazdýk güne övgü yerine yanýbaþýmýzda hep günler kalsýn diye çaldýðýmýz ýþýnlarýný güneþin gizlediksede geceye karanlýðý yitiremedi gözlerimiz. Suat Engüllü O Yoksa Ben de Yokum!!! Hayal þehrimi de al götür Yýktýrma en son umudumu Duydun mu yýkýlan taþlarýn çýðlýðýný Kopardýlar eti týrnaðýndan þimdi Bu topraklarda hüznün türküsü seslenir Elimde umutlarýn kýrýntýlarý kalmýþ Ne Vardar ovasýnýn þalvarlý kýzlarý Ne de Debreli Hasanýn martini kalmýþ... Sessiz fýrtýnalara benzer þimalin Haykýrsanda döksen içini be... döksen içini... Ne geçmiþteyim ne de bugünde Bir saða bir sola dönmüþ hüznüm Yýkýlmýþ mihrabýn taþýný taþýrým sýrtýmda Aðýr gelmez tüy gibidir yükün Asker selamý ile karþýlanýrdým her sabah Üstünden geçtiðim yollar utansýn þimdi Akmadý, akamadýn Vardara Seni götürmesin hiçbir güç mezara Sen bendeysen vatan olur bu toprak Sen yoksan neye yarar ki mýzrak Vatan senin olduðun yerdir bana... Edaný özledim Sedasýný yürüyen yollarýn Sen bayraðýmsýn benim Yükseklerde dalgalanýrsýn ancak Ýnmeyen sancaksýn Fatihin emanetisin yaþanacak Var olmak için sebep bul da gel Çýk meydana ey asker Bastýðýn yerden yücel Beþyüzyýlýn hatrýna, arkana bakmadan gel Gel mihrabým, geliþinle yýk hüznümü Selam ver yine, asker duruþunla geçenlere... Elvedalar yakýþmadý sana Sen varoluþun sancaðýsýn Gitmek helal olmaz ki sana Geçilmez sensiz bu diyarlarda Topraktan varol, deðiþmeden dön yine... Korkarým ki tozunu silecekler Korkarým ki, tamamen deðiþtirecekler Korkularýmý yýk ta gel Ben, olduðum gibi varým Varolduðum gibiyim de De ki, deðiþmesin geleceðim De ki, yetim kalmayalým De ki yanmayalým De ki burdayým bre burdayým... Öksüz kaldý bir yaným, Karþýnda bir düþman doðdu Nasýl bakacaksýn ona Nasýl karþý karþýya kalacaksýn Karpoþla... Ýçim yanýyor Yangýnlarýn sebebi yokoluþun Var etmem lazým seni Sen ölmeyen askersin Geçemiyorum Geçmeyeceðim de Senden geçmeyeceðiz bre... Tutunduðum dalsýn yaþayacak Sen varsýn diye burdayým Ne Tuna ne Meriç ne Vardar Þimdi söndüremez içimdeki ateþi Sen olmazsan neye yarar bu gurbet Gurbetleri yaþatanlar utansýn ... Bilemedik istemeyi Sahip çýkamadýk Ellere veriliþinde yumrukladýk göðsümüzü Þimdi neye yarar bu kahramanlýk Neye yarar gidene baþ kaldýrýþ Ucuza sattýlar seni Ucuz kahramanlýklara tok bu yürek Masa devir gönlünü yak yak bre Yumrukla þimdi boþ duvarlarý Neye yarar onsuz direniþ Sen kötüsün, korumadýn Sen benden kötüsün savunmadýn Kavgalar diz boyu almýþ baþýný giderken Etimizi yedik, baþýmýzý eðdik Ne birliktir þimdi yaþanan ne dirlik Ellerin aklý ile baþsýz beyinler Ben burda ben olduðum için varým Kendim olmayacaksam neye yarar Neye yarar yaþayýþým... Neye yarar yakarýþým... Neye yarar anlýmýn teri... Neye yarar þimdi neye... Beni ayýrýn herkesten Bende yýkýlayým mihrab gibi Kýzgýn sulara atayým kendimi Gün kaybolma günüdür Çilemde býrakýn beni Dargýným O yoksa ben de yokum bre, yokum þimdi.... Leyla Þerif EMÝN “Köprü Dergisi”, “Vardar Nehri Kýyýsýndaki Osmanli Eserleri” konulu 27. sayýsýnda yayýmlanmýþtýr. 15 Perşembe, 29 Mayıs 2008 Ýnsan duygusunu, düþünce ve hayalini yansýyan bir ayna olarak sanat ve kültür.. PRÝZREN’DE KÜLTÜR, SANAT VE ÞAÝRLÝK GELENEÐÝ IX ÞEYH HACI ÖMER LÜTFÝ EFENDÝ HAZRETLERÝ - a H (1870–1929) acý Ömer Lütfi Efendi. 13.1.1870 yýlýnda Prizren — Kosova’da doðdu. Öz adý Ömer, soyadý ve mahlasý Paçariz’dir. Dedeleri Gora’ daki Rapça köyünden gelmedir. Dedesi, imam Hatip olarak Prizren’e geldiðinde anadilleri kýsa bir zaman sonra Türkçeye dönmüþtür. Babasý Mustafa Efendi Prizren’de tanýnmýþ din âlimlerinden bir olarak, burada 50 yýl imamlýk görevini yapmýþtýr. Yakup ve Mehmedali adýndaki iki kardeþi vardýr. Ömer Lütfi Efendi Prizren’de iptidaiye ve Rüþtiye’yi bitirdikten sonra, lise olmadýðýndan tahsiline bir müddet devam edemez. Bu sýrada, babasý onu terziliðe verir. Kendisinin de dediði gibi, tam bir ay boþ iðne geçirir. Öyle ki, ustasý ondan sadece dükkâný temizlemesini ve su getirmesini ister. Bu durumu öðrenen babasý, Ömer Lütfi’yi oradan alýr ve 1887 yýlýnda Ýstanbul’da Fatih Medresesinde bulunan aðabeyi Mehmedali’nin yanýna gönderir. Ýstanbul’da çok sevdiði Harbiye Okuluna yazýlmak istediyse de, Ekrem ve Hacý Rüstem Þporta adlý iki arkadaþýnýn etkisinde kalýp ve Fatih Medresesine kaydolunur. 1892 yýlýnda Prizren’e vaki bir dönüþünde, þehrin tanýnmýþ þahsiyeti Hasan Efendi ve Türk subayý Ýsmail Efendi ile birlikte Yakova’ya gider ve burada melâmete intisap eder. Ýntisabýndan sonra Ýstanbul’a döner ve derslerine devam eder ve yeni yeni þiirler yazmaya baþlar. Bu þiirlerinin birkaçý Ýlan-i Meþrutiyete kadar Sultan II. Abdülhamid’i övenlerden olduðundan þair, Sultan tarafýndan deðerlendirilmiþtir. Ýlân-i Meþrutiyetten sonra II. Abdülhamid hapishaneye kapatmak istediði zaman (1892/93) Jön Türkler meydana çýkar. Öyle ki Ömer Lütfü, devletin gözüne düþerek hapsedilir. 1901 tarihinde aðabeyi Mehmedali’nin Prizren’e dönmesiyle, Ömer Lütfi de hemþerisi Ali Tevfik ile birlikte Kahire’ye gider. Türkçe ve Farsçadan baþka Arapçayý da çok iyi bildiðinden, güçlük çekmeden El-Azhâr. Üniversitesine girer ve öðrenimini burada devam ettirir. Bundan sonra. Onun ilginç yolculuklarý baþlar. 1902 yýlýnda hacca gider. Oradan dönüþte Sudan’a uðrar. 8 Mart 1905 tarihinde, Prizren’e Hacý Ömer olarak döner ve dönüþü, Ýstanbul yoluyla gerçekleþmiþtir. Selanik’e vardýðýnda Hafýz Vehbi Traka’dan kardeþi Mehmedali’nin bir yýl önce Prizren’de öldüðünü haber alýr. 1907 yýlýnda “Hürriyet” ilân olduktan sonra Hacý Ömer Lütfü, siyasi faaliyetine kendini tamamýyla baðlar. Bu siyasi faaliyeti sayesiyle Ýttihat ve Terakki Genç Türk Kulübünün baþkaný olur ve kýsa zamanda siyasi alanda da ününü ve ismini duyurtmaya baþarýr. Hatta bu yönde, büyük bir otorite saðlayan Hacý Ömer Lütfi Efendi, saðladýðý bu otoritesiyle 1911 yýlýnda Talat Paþa çaðrýsýyla Yemen’de beliren bir Arap Ayaklanmasýný bastýrýp, Ýsyankârlarý Türk Devletine baðlamakla görevlendirilir. Bu iþi baþardýktan sonra, tekrar Sudan’a gider. Oradan Girit’e geçer ve Prizren’e döner. Osmanlý Devletinin yýkýlmasýyla, Jön Türk hareketine katýlan Hacý Ömer Lütfi’nin I. Dünya savaþýnýn hemen ardýndan Kosova’daki Sosyalist Ýþçi Hareketini benimseyerek bu hareket için muhtelif faaliyetlerde bulunmuþtur. O dönemde Kosova’da önemli bir siyasi adam olan Hacý Ömer Lütfi Efendi, Sosyalist Birliðine sunmuþ olduðu yardýmlarý sayesiyle, 1920 yýlýndaki seçimlerde Sosyalist Partisi mebusu olmuþtur. Bu dönemde Sosyalist Partisinin propagandasý anlamýný taþýyan “Çiftçi ve Ýþçi Kardaþlarýma” þiirini de yazmýþtýr. Bu sebeplerden dolayý Hacý Ömer Lütfi polisler tarafýndan izlenerek birkaç defa evi basýlmýþtýr, hatta kendide birkaç defa emniyete çaðrýlmýþtýr. Ayný yýl sosyalist faaliyetlerin yasaklanmasý üzerine, gördüðü lüzum üzerine kendini siyasetten alýkoyan Hacý Ömer Lütfi tam anlamýyla melâmete yönelmiþtir. Divanýnda yer alan aþaðýdaki son mýsrasýnýn da bu sebeple yazýldýðýna inanýlmaktadýr. Karýþma Lütfi kesretle Yakin ehli, muhabbetle Þeref bul ehl-i vahdetle Olurlar vakf-ý mana… Prizren’e döndüðünde kýsa bir zaman sonra Þeyh Hulusi Efendi Melami Tekkesi Þeyhi olur. Þeyhliði esnasýnda devlet tarafýndan verilen her türlü yardýmý reddeder ve gece gündüz ihvanýyla sanki onlarýn mürþitleri deðilmiþ gibi baþ baþa verip melâmet zevkini sürdürür. Bu aþký ve zevkini, hayatýnýn sonuna dek devam ettirir. Hacý Ömer Lütfi 25,10.1928 tarihinde doðduðu yer olan Prizren’de Hakk’ýn rahmet deryasýna göçer. Terzi Mahalle Mezarlýðýnda gömülüyken, oranýn hastane yapýlmasý sebebiyle, naþý-kemikleri þehir mezarlýðýna nakledilir ve bu mezarlýðýn hemen giriþinin sað tarafýnda Sofi Baba Türbesi ardýnda defnedilir. Yakýnlarý Hacý Ömer Lütfi’nin son günlerini þöyle anlatmýþlardýr: Hacý Ömer Lütfi’nin hayatýnýn sonu yaklaþmýþtý. Heyecanlý ve aðýr yaþam koþullarý kendisinde büyük izler býrakmýþtý. Erken yaþlandý ve çöktü. Yaþamýnýn sonunda olduðunu hissederken tamamen tekkeye ve onun için tek gerçek varlýk olduðunu, iyiliðin ve mutluluðun haklý bir kaynaðý olan Allah’a yöneldi. Oldukça çok yazýyor, ama bu yazdýklarý artýk siyasi anlamlý veya bir çaðrý deðildi, bunlar sýrf kendi için ve kendi nefsi için yazdýðý dini þiirlerdi, Tamamen kendine kapanarak doðal yaþamla her çeþit iliþkiyi kesmiþti. Bazen kendisini gerçekler götüren ve gizemcilikten alýkoyan tek þey çok sevdiði ilk evladý Þükriye idi. Baba ve kýz arasýndaki sevgi karþýlýklýydý. Babasýnýn ölümünden bir yýl sonra Þükriye de henüz beþ yaþýnda iken vefat etmiþtir Zamanýnýn büyük bir kýsmýný Hacý Ömer Lütfi ibadet ederek tekkede geçirirdi. Sonra rahatsýzlanýp yataða düþtü. Rahatsýzlýðýn yirmi birinci günü cuma idi. Çok zayýftý. Can vermeden önce baþý altýndaki yastýk altýndan bir meblað çýkararak gömülme masraflarýný karþýlamak için onu bekleyenlere verdi. Verdikten sonra son arzusunun da Tekke avlusunda deðil þehir mezarlýðýnda gömülmesini bildirmiþtir. Hacý Ömer Lütfi’nin bütün zaman yanýnda olan ve en çok sevdiði ihvanlarýndan Fafýz Fethi Efendi, Þeyhi Hacý Ömer Lütfi’nin vefatýyla ilgili yazmýþ olduðu “Prizrenli Hacý Ömer Lütfi Efendinin Tarihi Ýrtihali Þiirinde” Raif VIRMİÇA Kültür Hacý Ömer Lütfi’nin ölümünün ne zaman gerçekleþeceðine dair önceden bildiðini þu mýsralarla dile getirmektedir. Söyledi FETHÝ sýr iþin eliyle, þeyhimiz gitti sararyi vahdete. Göçmeden evvel yirmi gün tamam, Söyledi tarihi bak kudrete. Dert gamle söyledi tarihini, Yusuf’i aldi Hüdayi cennete. Tarih vefatý 25 teþrinievvel 1929 Arabî tarih 22 cemaziyülevvel 1348 Cuma günü defnolunmuþtur. Rahmetullahi aleyhi. Hacý Ömer kendine sadýk, gururlu ve onurluydu. Yazýlmamýþ bir kurala göre Tanrý yolundan dönüp ve ne kadar güvenceli ve insancýl olan baþka bir yola düþen þeyh (siyasete) hiçbir zaman baðýþlanmayacaðýný biliyordu, bu yüzden tekkenin avlusunda gömülmeyi istememiþti dolayýsýyla Allah’ýn kulu olarak piþmanlýk ve vicdan azabý çektiði için kendini bu çeþit cezalandýrmaya yönlendiðine inanýlmaktadýr. Hacý Ömer Lütfi’nin ölümü bütün müritlerini ve Prizren halkýný üzmüþtü. En çokta müridi ve öðrencisi olan Hafýz Fethi’yi üzmüþtü, çünkü Hafýz Fethi Þeyhi ve öðretmeni olan Hacý Ömer Lütfi’yi babasýndan daha fazla seviyordu. Þeyhine büyük sevdadandýr ki onun ölümünden sonra büyük üzüntü duyan Fethi þeyh ve öðretmenine çok sayýda þiirler yazmýþtýr. Metnin devamýnda ilk defa burada yayýnlanmamýþ divanýndan þu þiirini aktarmaya hacet gördük. Her dem ki geçer yâdý azýnýn hatýrýmdan Eþkým yerine kan dökülür didelerimden Hicran ateþi yaktý beni külli külletti Mecnun gibi daðda gezerim ol kederimden Berk sanmayýnýz mülki semade gürünendir Ahu þeririmdir çýkýyor hep ciðerimden Dünya gözüme muzlim olup ayrý düþünce Ol ruhi revan mürþidi can Þeyh Ömer’imden FETHÝ nice þat ola bu gönül ruhi Revansýz Sevmýþtým ani ben ziyade üst pederimden. Hacý Ömer Lütfi Efendi, Türk edebiyatýnda geniþ yer saðlayýp mührünü vuran bir þahsiyettir. XIX ve XX. asýrlarý birbirine baðlayan köprüde yaþayan bir þair olarak, bütün eserleriyle yeter derecede tanýnmýþtýr. Estetik tarih ve siyasi anlayýþý iþleyiþi, eserlerinde kuvvetlidir. Anlam nitelikleri, dil telleri bakýmýndan kendisinden önce geçen buralardaki þairler içinde Türk edebiyatýna yeni çaðdaþ unsurlarýný taþýmýþtýr. Maalesef kendisinden sonra muhtelif sebeplerle az yetiþen ihvanlarýnýn sadece az bir bölümü üstatlarýnýn getirdiklerini sürdürebilmiþlerdir. Hacý Ömer Lütfi’nin yetiþtirdiði âþýk ve ihvanlardan en önemlisi Hafýz Ahmet Fethi Efendidir. Hacý Ömer Lütfi, yazmýþ olduðu eserleriyle, halk eþitliði için büyük bir savaþçý olduðu yanýnda, kardeþliði ve halka eðilmeyi cesaretle savunur. Þiir verimliliðiyle bu topraklarda yetiþen Türklerin içinde birinci sýrayý alýr. Onun çok sayýda eserleri, birkaç çeþit el yazmada, hatta kendi el yazmasýnda arþiv ve þahsi kütüphanelerde bulunmaktadýr. Maalesef bütün bu el yazmalar bugüne kadar bir araya toplanamamýþtýr ve yayýnlanmamýþtýr ki bu Kosova Türk Edebiyatý için büyük bir kayýptýr. Hacý Ömer Lütfi, Ýstanbul’daki medrese sýralarýnda bulunduðu dönemde yazdýðý þiirlerinin birkaçýný orada çýkan Fen ve Edep ve Tercüman-ý Hakikat gazetesinde yayýmladý. Prizren’de bulunduðu zamanlarda Üsküp’te yayýmlanan Hak, Top, Mücahide-i Milliye ve Sosyalist Fecri gazetelerinde basýlmýþ, öteki el yazmalarýnýn bir bölümü de çok daha geçlerde yayýmlanmýþtýr. (Devam edecek) Kültür-Sanat Perşembe, 29 Mayıs 2008 16 Eurovision’da zafer Rusya’nýn, Deli 7. oldu S 53. Eurovision Þarký Yarýþmasý’nýn finalinde 272 puan toplayan Rusya birinci oldu. Yarýþmaya Mor ve Ötesi’nin “Deli” isimli þarkýsýyla katýlan Türkiye ise 7. sýrayý aldý. ýrbistan’nýn baþkenti Belgrad’da yapýlan 53. Eurovision Þarký Yarýþmasý’nda birinciliði Rusya kazandý. Dima Bilan, ‘Believe’ isimli parçasýyla 272 puan topladý ve ilk sýrayý aldý. 2006 yýlýnda Yunanistan’ýn Baþkenti atina’da yapýlan yarýþmaya da katýlan Dima Bilan, ülkesine ilk Eurovision birinciliðini getirdi. Rusya’yý, 230 puanla Ukrayna ve 218 puanla Yunanistan izledi. Türkiye’yi “Deli” adlý þarkýyla temsil eden Mor ve Ötesi ise yarýþmada 138 puanla 7. oldu. Sýrp televizyonu RTS’nin yönetimi altýnda yayýnlanan 53. Eurovision Þarký Yarýþmasýnýn finali, Avrupa’nýn yaný sýra Ýspanyol resmi televizyon istasyonu TVE tarafýndan kablodan ABD, Güney Amerika, Kuzey Afrika, Avustralya, Japonya’dan da izlendi. Yarýþmayý 100 milyon kiþinin izlediði tahmin ediliyor. Mor ve Ötesi: Çok iyi sonuç 53. Eurovision Þarký Yarýþmasýnda Türkiye’yi temsil eden Mor ve Ötesi grubunun gitaristi Kerem Özyeðen, yarýþmayý 7. olarak bitirmelerini “kendileri için çok iyi bir sonuç” olarak nitelendirdi. Kerem Özyeðen, “Yarýþmada komþu ülkelerin birbirini kollamasý eminim ki etkili oldu, ama yine de biz birçok insana ulaþtýk ve kendi dilimizde iyi müzik yapmaya çalýþan bir grubun bu renkli cümbüþ içinde baþarýlý olduðunu gösterdik” diye konuþtu. En çok dikkat çekenin Türkiye’ye 8 puan veren Ýngiltere olduðunu belirten Özyeðen, Rus sanatçý Dima Bilan’ýn birinci olmasý konusuyla ilgili olarak, bunu “doðru bir sonuç” olarak görmediðini kaydederek, sözlerini þöyle sürdürdü: “Gerçek þu ki, Eurovision’da en sevilmeyen karakter olarak görülüyordu, ama Ruslarýn Dünya Paten Þampiyonu Evgeni Pluþenko’yu Dima’nýn basýn toplantýsýna getirmeleri ve maddi açýdan büyük propaganda ve promosyon yapmalarý muhakkak Rusya’nýn lehine oynadý. Bu akýllý bir giriþimdi, ama benim için 1 numara deðil. Bence 1 numara olmasý gereken ülke Ukrayna veya Yunanistan’dý ve öyle de gözüküyordu.” “Yarýþmayý 7. olarak bitirmemiz bizim için çok iyi bir sonuç” diyen Özyeðen, beklemedikleri yerlerden Türkiye’ye puanlar geldiðini ifade ederek, “Ancak Gürcistan ve Yunanistan’dan, promosyon turu yaptýðýmýz ülkelerden puan gelmemesi beni biraz þaþýrttý” dedi. Yarýþmanýn baþýnda beklediklerinden daha iyi puan topladýklarýný, ancak sonuna doðru gelen puanlarýn azaldýðýný belirten Özyeðen, “Eurovision benim için en güzel olaylardan biri. Burada geçirdiðimiz en güzel tecrübelerden biri, diðer ülkelerden müzisyenler, sahne iþçileri ve sanatçýlarla bir araya gelmek ve deneyimi paylaþmak. Aslýnda farklý müzik türlerinin de ortak noktalarda nasýl buluþabildiðini gördük. Ön yargýlarýn aþýlmasý konusunda iletiþimin ne kadar önemli bir faktör olduðunu da fark ettik” dedi. Eurovision Þarký Yarýþmasýna Türkiye’den katýlan heyetin baþkaný Kürþat Özkök de, sýralamada ilk 7 ülke arasýnda yer alan Türkiye’nin, ev sahibi Sýrbistan’ýn yaný sýra kendi dilinde þarký söyleyen tek ülke olduðunu hatýrlattý. Özkök, “Bu anlamda biz kendimizi baþarýlý olarak görüyoruz” dedi. Harun Tekin Ve Burak Güven “Deli” adlý þarkýyý seslendiren Mor ve Ötesi grubunun diðer elemanlarý Harun Tekin ile Burak Güven ise “Türkiye’ye iyi hisle döndüklerini” söylediler. En Ýyi Yönetmen ödülü Ceylan’ýn 61. Cannes Film Festivali’nde En Ýyi Yönetmen ödülünü Nuri Bilge Ceylan aldý. Ceylan ödülünü kucaklarken, “Benim yalnýz ve güzel ülkeme ithaf ediyorum” dedi. Ceylan, üçüncü kez Cannes’da ödül alarak bir rekora da imza attý. 6 1. Cannes Film Festivali muhteþem bir törenle sona erdi. Oscar’dan sonra sinema dünyasýnýn en önemli ödülleri kabul edilen Cannes’a üçüncü defa katýlan Nuri Bilge Ceylan yine bir ödül almayý baþardý. Ceylan’ýn “Üç Maymun” filmiyle En Ýyi Yönetmen ödülünü aldýðý festivalde Altýn Palmiye’ Fransýz yönetmen Laurent Cantet “Entre les murs” isimli filmine gitti. ‘Üç Maymun’, Sean Penn’in baþkanlýðýný yaptýðý ve Sergio Castellitto, Natalie Portman, Alfonso Cuaron, Apichatpong Weerasethakul, Alexandra Maria Lara, Marjane Satrapi, Rachid Bouchareb’den oluþan jüri tarafýndan deðerlendirildi. Ceylan’ýn rakipleri arasýnda Changeling (Clint Eastwood), The Palermo Shooting (Wim Wenders), Adoration (Atom Egoyan), Che (Steven Steven Soderbergh) gibi güçlü isimler vardý. Jüri baþkaný Sean Penn’in anonsundan sonra kürsüye gelen Ceylan, “Bu ödülü birisine ithaf etmek istiyorum... Yalnýz ve güzel ülkem Türkiye’ye...” dedi. Sonucun kendisini þaþýrttýðýný belirten Ceylan, “Büyük onur duydum” diye konuþ- Bu Eurovision’un yorucu geçtiðini kaydeden Tekin ve Güven, “Kaliteli müzik ve þarký getirdik. Mutluyuz, büyük tecrübe sahibi olduk. Önümüzdeki yýl Eurovision’a katýlacak sanatçýlara kolay gelsin” dediler. Önümüzdeki yýl Rusya’da yapýlacak Eurovision Þarký Yarýþmasýnýn iki yarý final ve bir finalle sonuçlanmasý bekleniyor. Türkiye önümüzdeki yýl yine yarý finalde yarýþacak. Avrupa Yayýn Birliðinin (EBU) yeni puanlama sisteminde yarý finalde yüksek puan toplayabilecek ülkenin o ülkelerle ayný grupta olmasý bu yýl olduðu gibi engellenecek. Önümüzdeki yýl EBU’ya en çok para yatýrýmý yapan Ýngiltere, Fransa, Ýspanya ve Almanya ile Belgrad’daki yarýþmayý kazanan Rusya doðrudan finalde yarýþacak. tu ve “Üç Maymun”u festivalin yarýþma bölümüne alan ve kendisini En Ýyi Yönetmen seçen jüriye teþekkür etti. Nuri Bilge Ceylan, 1995 yapýmý ‘Koza’ adlý ilk kýsa filmiyle Cannes’da yarýþmaya seçilmiþti. 2003 yýlýnda ‘Uzak’ Jüri Büyük Ödülü ile erkek oyuncu ve 2006’da ise ‘Ýklimler’ ile Cannes Film Festivali Büyük Yarýþma bölümüne katýlýp Fipresci Ödülü’nü kazandý. Ceylan, ‘Üç Maymun’la üçüncü kez Altýn Palmiye adayý olarak ve üçüncü kez ödül alarak bir rekora imza attý. Altýn Palmiye Cantet’nin Dünyanýn en önemli film festivallerinden biri olarak sinema sektörünün kalbinin attýðý Cannes’da büyük ödül Altýn Palmiye’yi ise Fransýz yönetmen Laurent Cantet “Entre les murs” isimli filmi aldý. Fransa’ya kendi ülkesinde tam 21 yýl sonra bir Altýn Palmiye getiren film, Fransýz toplumunun eðitime bakýþýný yansýtýyor. Altýn Palmiye ödülünü Robert de Niro takdim etti. Kim, hangi ödülü kazandý? Altýn Palmiye’den sonra gelen büyük ödülü ise bu yýl Ýtalyan yönetmen Mateo Garrone’nýn “Gomorrah” isimli filmi aldý. - En Ýyi Senaryo ödülünü Jean Pierre Luc Dardenne’nin “Le Silence de Lorna” isimli filmi kazandý. Ödülü, geçen yýl bu ödülü kazanan yönetmen Fatin Akýn takdim etti. - En Ýyi Erkek Oyuncu ödülü, yönetmen Steven Soderbergh’in “’Che” filmindeki rolüyle Benicio del Toro’ya verildi. Ödülü, del Toro’ya ünlü Fransýz oyuncu Valerie Lemercier verdi. - En Ýyi Kadýn Oyuncu ödülünü, Walter Salles’in yönettiði “Linha de Passe” isimli filmdeki rolüyle Sandra Corbeloni kazandý. Ödülü Fransýz oyuncu Jean Reno anons etti, ancak Corbeloni bebeðini yeni kaybettiði için törene katýlamadý. Jüri ödülünü, Paolo Sorrentino’nun “Il Divo” isimli filmi aldý. Festivalde, Altýn Kamera ödülünü “Hunger” filmindeki baþarýsýyla Steve McQueen alýrken, en iyi kýsa metrajlý filmin ödülünü ise “Megatron” Marian Crisan kazandý.22 filmin Altýn Palmiye için yarýþtýðý 61. Cannes Film Festivali’nde Catherine Deneuve ile Clint Esatwood’a da özel ödül verildi. Fransýz oyuncu Edouard Baer’in sunduðu ödül törenini, dünyanýn bir çok ülkesinde televizyon kanallarý canlý yayýnladý. 61. Uluslararasý Cannes Film Festivali, Barry Levinson’un yönettiði kara mizah “What Just Happened” isimli filmin gösterisi ile sona erdi. Üç Maymun Türkiye’den ana yapýmcýlýðý Zeyno FilmZeynep Özbatur tarafýndan gerçekleþtirilen film, Türkiye-Fransa-Ýtalya ortak yapýmý olarak gerçekleþti.Baþrollerinde Yavuz Bingöl, Hatice Aslan, Ahmet Rýfat Sungar ve Ercan Kesal’ýn yer aldýðý filmin senaryosu Ebru Ceylan, Ercan Kesal ve Nuri Bilge Ceylan tarafýndan yazýldý. Çekimleri ise üç ay sürdü. Küçük zaaflarýn büyük yalanlara dönüþerek parçaladýðý bir ailenin gerçeði örtbas ederek her þeye raðmen bir arada kalma çabasý. Altýndan kalkamayacaðý acýlara ya da sorumluluklara maruz kalmamak adýna gerçeði bilmek istememek, onu görmemek, duymamak, hakkýnda konuþmamak ya da günümüz tabiriyle “Üç Maymun”u oynamak, onun varolduðu gerçeðini ortadan kaldýrýr mý? Ta n ı t ı m CEM TOPSAKAL ve Bedrettin KORO (2007) KOSOVA’DA YAÞAYAN TÜRKÇE EÐÝTÝM, Prizren: Bay Yayýnlarý, 192 sf., ISBN: 978-9951-514-00-2. 17 Perşembe, 29 Mayıs 2008 C Doç. Dr. S. Dilek YALÇIN-ÇELÝK* em Topsakal ve Bedrettin Koro’nun Kosova’da Yaþayan Türkçe Eðitim adlý kitabý, 2007 yýlýnda, Prizren’de, Bay (Balkan Aydýnlarý ve Yazarlarý) yayýnlarý tarafýndan basýlmýþtýr. Kitap büyük boy, 192 sayfadan oluþmaktadýr. Yazarlarýmýzdan Cem Topsakal, 1968 yýlýnda Amasya’da doðmuþtur. 1989 yýlýnda, Ýstanbul Üniversitesi, Hukuk Fakültesi’nde lisans programýný tamamladýktan sonra 1997 yýlýnda Van Yüzüncü Yýl Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü’ne baðlý olan Eðitim Yönetimi ve Denetimi alanýnda yüksek lisans programýný, 2003 yýlýnda da Marmara Üniversitesi Eðitim Bilimleri Enstitüsü’nde Eðitim Bilimleri doktora programýný bitirmiþtir. Kendisi 2004 yýlýndan itibaren üç yýl süre ile Priþtine Üniversitesi, Prizren Eðitim Fakültesi, Türkçe Sýnýf Öðretmenliði Bölümünde öðretim üyesi olarak çalýþmýþtýr. Þu anda Van Yüzüncü Yýl Üniversitesi, Eðitim Fakültesi’nde öðretim üyesi olarak görevine devam etmektedir. Kitabýn diðer yazarý Bedrettin Koro, 1947 yýlýnda Prizren’de doðmuþtur. Priþtine Üniversitesi, Felsefe Fakültesi Tarih Bölümü’nde 1976 yýlýnda lisans, 1984 yýlýnda da yüksek lisans programýný tamamlamýþtýr. 1971-1983 yýllarý arasýnda Prizren’de öðretmen olarak çalýþan Bedrettin Koro, 1983 yýlýnda Prizren Pedagoji Kurumu’nda Türk eðitimi sorunlarý konusunda danýþman olmuþ, 1992 yýlýnda Eðitim Bakanlýðýna baðlý olarak tarih dersi müfettiþliklerinde bulunmuþtur. Kendisi, 2001 yýlýndan itibaren Kosova Eðitim Bilim ve Taknoloji Bakanlýðý’na baðlý olan Prizren Eðitim Dairesi’nde, Türk topluluðu eðitim uzmaný olarak görevine devam etmektedir. Ayný zamanda Priþtine Üniversitesi, Prizren Eðitim Fakültesi, Türkçe Sýnýf Öðretmenliði Bölümü’ne konuk öðretim üyesi olarak dersler vermekte, ders kitaplarý ve bilimsel yayýnlar hazýrlamaktadýr. Kosova’da Yaþayan Türkçe Eðitim adlý kitap, görüldüðü gibi alanýnda uzman ve deneyim sahibi iki kiþinin ortak birikimleri sonucu ortaya çýkmýþtýr. Kitap, Kosova’da eðitim öðretim konusunda önemli bilgiler içeren, boþluklarý dolduran bir nitelik taþýmaktadýr. Bununla birlikte þu gerçekliðe dikkat çekilmelidir. Kosova’daki Türkçe eðitim öðretim konusu, daha önceki dönemlerde de çeþitli yazarlar ve uzmanlar tarafýndan ele alýnmýþtýr. Nevzet Hüdaverdi’nin Priþtine’de Türkçe Eðitim adlý kitap boyutundaki çalýþmasý bir yana, Prof. Dr. Nimetullah Hafýz’ýn, Doç. Dr. Dilek Yalçýn Çelik’in, Yard. Doç. Dr. Cevdet Þanlý’nýn, Yard. Doç. Dr. Cem Topsakal’ýn ve yine Bilim Uzmaný Bedrettin Koro’nun Kosova’daki Türkçe eðitimi ve öðretimi üzerine yayýnlanmýþ makaleleri bulunmaktadýr. Hal böyle ise de, gerek kitap, gerekse makaleler, Kosova’daki Türkçe eðitimi bütünü ile ele alamamakta, konu bir þekilde sýnýrlandýrýlarak iþlenmektedir. Örneðin Nevzat Hüdaverdi, sadece Priþtine’deki Türkçe eðitim konusu üzerinde dururken, makaleler, yüksek eðitim programlarý eðitim stratejileri üzerinde yoðunlaþmaktadýr. Dolayýsýyla Kosova’da Yaþayan Türkçe Eðitim adlý kitabýn, Kosova “genel eðitim sistemini ve bu sistem içerisindeki Türkçe eðitim ve öðretimin yerini belirleme” gayreti ile, kitap boyutunda ve yoðunluðunda yazýlmýþ olmasý önemlidir. Bütüncül bir perspektiften Kosova eðitim sistemi ve Türkçe eðitimin çok yönlü bakýþ açýsý ile irdelenmesi, bunun bilimsel bir metotla iþlenmesi yönüyle bir ilki baþarmasý da dile getirilmesi gereken bir konudur. Kosova’da Yaþayan Türkçe Eðitim adlý kitap, “Önsöz”, “Tablo, Þema, Grafik Listeleri”, “Giriþ” ve “Kaynakça” dýþýnda on bir bölümden oluþmaktadýr. Birinci bölüm “Kosova’da Türkçe Eðitim ve Öðretime Bir Bakýþ”, ikinci bölüm “Kosova Eðitim Yöntemi”, üçüncü bölüm “Kosova Eðitim Sistemi ve Eðitim Ýstatistikleri”, dördüncü bölüm “Kosova Türk Cumhuriyetleri ile Türk ve Akraba Topluluklarýndan Öðrenci Getirme Projesi”, beþinci bölüm “Eðitim Plan ve Programlarý”, altýncý bölüm “Ders Kitaplarý ve Yardýmcý Araç Gereçler”, yedinci bölüm “Kosova’da Türkçe Ýlk, Orta ve Yüksek Öðretimde Kadro Durumu ve Öðretmen Yetiþtirmenin Önemi”, sekizinci bölüm “Kosova’da Türkçe Eðitim Öðretiminde Öðretmenlerin Hizmetiçi Eðitimi”, dokuzuncu bölüm “Kosova Türk Toplumu Kurum, Kuruluþ ve Üyelerinin Türkçe Eðitim Sorunlarýna Yaklaþýmý ve Çözüm Önerileri”, onuncu bölüm “Kosova’da Eðitimin On Yýllýk Stratejisi” ve on birinci bölüm “Kosova’da Türkçe Eðitim-Öðretimin Geleceði” baþlýklarýný taþýmaktadýr. “Önsöz” kýsmýnda, çalýþmasýnýn genel plâný, çerçevesi ve sýnýrlarý hakkýnda bilgi verilmektedir. “Kosova’da Türkçe Eðitim ve Öðretime Bir Bakýþ” baþlýðýný taþýyan birinci bölümde, Kosova’daki Türkçe eðitim ve öðretimin tarihsel bir perspektiften ele alýndýðý görülür. Bu bölüm, üç alt baþlýk halinde düzenlenmiþtir. 1455-1912 yýllarýný kapsayan “Osmanlý Dönemi”, 19121945 ve ya 1951 yýllarýný kapsayan “Yugoslavya Krallýðý Dönemi” ve 1951-1999 yýllarýný kapsayan “Sosyalist Yugoslavya Dönemi”. Bölüm, kitabýn ileriki sayfalarýnda, bölgedeki eðitim ve öðretimin yapýsýný veren ince detaylara geçilmeden önce, okurunu, tarihsel bir bilgi ile donatmakta, onun konu hakkýnda birikim ve bilgi sahibi olmasýna yardýmcý olmaktadýr. Geneli ve bütünü kavrayan okur, Kosova’da Türkçe eðitim ve öðretimin hangi dönemlerde, nasýl bir geliþim sergilemiþ olduðunu kavramaktadýr. Diðer yandan burada iþlenen konu baþlýklarý, tarihsel perspektif ve bilgi, araþtýrmacýlar için esin kaynaðý olabilmektedir. Bu konular, eðitim bilimcileri dýþýnda tarih, edebiyat, sosyoloji, antropoloji gibi alanlarda çalýþanlarýn farklý bakýþ açýlarý ile yeniden ele alarak yorumlayabilecekleri, zenginlik katacaklarý konular olmaktadýr. Ýkinci bölüm, “Kosova Eðitim Yöntemi” baþlýðýný taþýmaktadýr. Kosova’ya, NATO’nun 1999 yýlýnda müdahalesinden sonra eðitim yönetiminde ve sisteminde deðiþmeler olmuþtur. Bu deðiþimler ve Kosova’da eðitim konusu, 19992007 yýllarýný kapsayan dönem ile sýnýrlandýrýlmýþ, en yeni bilgiler ýþýðýnda, bu son dönem eðitim ve öðretimi tartýþmaya açýlmýþtýr. “Kosova Eðitim Sistemi ve Eðitim Ýstatistikleri” baþlýðýný taþýyan üçüncü bölümde, 2002 yýlýnda Kosova Eðitim Bilim ve Teknoloji Bakanlýðý’nýn yeniden düzenleyerek kurduðu eðitim yapýsý göz önünde bulundurularak, eðitim kurumlarý istatistiki bilgilerle deðerlendirilmektedir. Buna göre, okul öncesi eðitim, ilkokul ve alt orta öðretim, üst orta öðretim, özel eðitim, yüksek öðretim kurumlarý tek tek verilmiþ, öðrenci (kýz, erkek), öðretmen ve öðretim üyesi profili çýkartýlmýþ, mezunlarýn durumlarý veriler ýþýðýnda belirlenmiþ, özel eðitime tabi kiþilerin sayýlarý ve durumlarý sergilenmiþtir. “Kosova Türk Cumhuriyetleri ile Türk ve Akraba Topluluklarýndan Öðrenci Getirme Projesi”, baþlýðýný taþýyan dördüncü bölümde, Türkiye Cumhuriyeti’nin Türk ve Akraba topluluklarýnýn eðitim düzeyini arttýrmak, yetiþmiþ insan gücü gereksinimini karþýlamaya yardýmcý olmak, Türk dostu yeni bir nesil geliþtirmek amacýyla baþlattýðý bir yüksek öðretim projesinden söz edilmektedir. Bu projeye göre, Türkiye Cumhuriyeti, 1992-1993 eðitim öðretim döneminden itibaren günümüze kadar Türk Cumhuriyetleri ile Türk ve Akraba Topluluklarýnýn seçtiði öðrencilere devlet bursu tahsis ederek Türkiye Üniversitelerinde yüksek öðrenim imkaný saðlamaktadýr. Kitabýn bu bölümünde, kýsa adýyla “Büyük Öðrenci Projesi” kapsamýnda Kosova’dan Türkiye’ye gidecek öðrencilerin seçimi, devlet burslusu öðrencilerin sayýsý, öðrencilerin branþlarýna göre daðýlýmlarý, mezuniyet ve baþarý durumlarý istatistiki bilgiler ýþýðýnda verilmiþ ve bölüm sonunda bir tartýþma kýsmý oluþturulmuþtur. Tartýþma bölümü önemlidir. “Büyük Öðrenci Projesi” kapsamýnda Kosova’dan Türkiye’ye gidecek öðrencilerin durumu, Kosova’ya döndükten sonraki sonuçlarý deðerlendirilirken verilen öneriler okurlar tarafýndan dikkate alýnmalýdýr. Beþinci bölüm, bilindiði gibi, “Eðitim Plan ve Programlarý” baþlýðýný taþýr. Burada, Kosova eðitim programlarýnýn hangi ilkeler üzerine kurulu olduðu, programlarýn anahtar þemalarý, program konularýnýn yeni eðitim boyutlarý çerçevesindeki durumu, program alanlarý ve ilgili dersler, Kosova’da 2001 yýlýndan itibaren geçerli olan yeni müfredat çerçevesi gibi temel konular iþlenmiþ, açýklamalar yapýlmýþ, örnekler verilmiþ, istatistiki bilgiler sunulmuþtur. “Ders Kitaplarý ve Yardýmcý Araç Gereçler” konusunun iþlendiði altýncý bölümde, öncelikle tartýþýlan konu ders kitaplarýnýn durumudur. Savaþ sonrasýnda, 2005 yýlýna kadar Türkçe ders kitaplarýnýn yayýnlanamadýðý Kosova’da bu tarihten sonraki geliþmeler anlatýlýr. Özgün tarzda yazýlmýþ olan Türkçe, tarih, resim ve müzik ders kitaplarý, Türk öðretmenleri tarafýndan Türk dili, tarihi ve kültürüne uygun olarak hazýrlanmaktadýr. Diðer ders kitaplarý Arnavutça’dan tercüme edilmektedir. Kosova’da Türkçe eðitim konusunda ders kitabý yazýmý aþamasýnda da özel komisyonlar kurulmuþ, hâlâ eksiklikler bulunmasýna raðmen bu alanda önemli adýmlar atýlmýþtýr. Kosova’da eðitim ve öðretimde yardýmcý araç ve gereçlerin ekonomik nedenlerden ötürü basýlamadýðý gerçeði gözler önüne serilmiþtir. Yedinci bölüm “Kosova’da Türkçe Ýlk, Orta ve Yüksek Öðretimde Kadro Durumu ve Öðretmen Yetiþtirmenin Önemi” baþlýðýný taþýmaktadýr. Türkler, Kosova Geçici Yönetimi Anayasal Çerçevesi gereðince, Kosova ilk ve orta öðretim yasasý ve Kosova yüksek öðretim yasasý hükmünce Kosova’da eðitim ve öðretimin her kademesinde anadilinde öðrenim görme hakkýna sahiptir. Bu gerçeklikten yola çýkan yazarlarýmýz, 2005-2006 eðitim öðretim yýlýndan itibaren Kosova’da dört kent ve iki köyde Türkçe eðitim ve öðretim yapýlmýþtýr. Bu altý yerleþim bölgesinde yer alan öðretim kurumlarýndaki öðretmen kadrosu, öðretim üyelerinin sayýsý ve unvanlarý, öðretmen yetiþtirme gereksinimi, öðretim kurumlarýndaki kalifiyeli ve kalifiyesiz derslerin durumu, Türkçe öðretimde görev yapan öðretmenlerin branþlarý, yaþ gruplarý, ihtiyaç duyulan kadrolar ve öðretmenlikle ilgili kontenjanlar gibi meseleler tek tek sergilenmiþ, sonuç ve öneriler sunulmuþtur. Sekizinci bölümde, “Kosova’da Türkçe Eðitim Öðretiminde Öðretmenlerin Hizmetiçi Eðitimi” anlatýlmaktadýr. Öðretmenlerin meslek yaþamlarý boyunca zaman zaman performans ve yeterliklerini arttýrmak ve meslekî bilgi ve becerilerini geliþtirmek amacýyla hizmetiçi eðitim adýyla düzenlenen etkinliklerin Kosova’daki durumu, 2000 yýlýndan itibaren kitapta yer almaktadýr. Bu bölümde, hizmetiçi etkinlik ve seminerlerin ne zaman, nerede yapýldýðý, kaç öðretmenin katýldýðý, hizmetiçi eðitimin hangi konularý kapsadýðý gibi meselelere açýklýk getirilmiþ, sorun ve çözüm önerileri sunulmuþtur. Dokuzuncu bölüm, “Kosova Türk Toplumu Kurum, Kuruluþ ve Üyelerinin Türkçe Eðitim Sorunlarýna Yaklaþýmý ve Çözüm Önerileri” konusuna ayrýlmýþtýr. Bilindiði gibi 1999 yýlýnda, NATO’nun Kosova’ya müdahalesi ile baþlayan yeni dönem içerisinde, bölgede, eðitim sorunlarýna yeni yaklaþým ve öneri biçimleri ortaya çýkmaya baþlamýþtýr. Bu amaçla, kitabýn bu bölümünde, 1999-2006 yýllarý arasýnda Türkçe eðitim konusunda ortaya problemlerin sergilendiði görülmektedir. “Kosova Türk Öðretmenler Derneði’nin Prizren UNMIK Valisi’nden istekleri”, “Türk Demokratik Birliði Partisi’nin Priþtine Üniversitesi Rektörlüðü’nden istemleri”, “Türk Demokratik Birliði Partisi Milletvekillerinin UNMIK Eðitim ve Bilim Bölüm Baþkanýndan Ýstekleri” þeklinde sýralanan açýklamalar dikkat çekicidir. Yine eðitim sorunlarý ve çözümleri için Kosova eðitim kurultaylarýnýn düzenlenmesi ve bunlarýn dile getirilmesi, istekler, varýlan ya da ulaþýlamayan hedeflerin anlatýldýðý bu bölüm, bence kitabýn deðerli ve önemli kýsýmlarýndan birisidir. Onuncu bölüm, “Kosova’da Eðitimin On Yýllýk Stratejisi” ve on birinci bölüm “Kosova’da Türkçe Eðitim-Öðretimin Geleceði” baþlýklarýný taþýmaktadýr. Onuncu bölüm açýklamalar ile deðerlendirmeleri bir arada sunarken on birinci bölümde istatistikler, tablo ve þemalar ile Kosova’nýn gelecekteki eðitimi konusunda beklentilerinin açýklandýðý görülmektedir. Kitap, zengin ve yeterli bir kaynakçaya sahiptir. Bu, çalýþmanýn hazýrlanmasý aþamasýnda yazarlarýnýn birikimlerini yaptýklarý ön hazýrlýk çalýþmalarý ile destekledikleri anlamýna gelmektedir. Sonuç olarak þu denilebilir. Kosova’da Türkçe eðitim, kýsa bir süre sekteye uðramýþ olsa da, yaklaþýk altý yüz yýllýk bir geçmiþe sahiptir. Kosova’da Yaþayan Türkçe Eðitim adlý kitap, bu tarihsel süreci göz önüne alarak Kosova’daki Türkçe eðitimi çok yönlü irdelemeyi amaç edinmiþtir. Bunun için eðitim kurumlarý, öðretmenler, öðrenciler, ders araç ve gereçleri ile eðitim mekanlarý, eðitim sorunlarý gibi temel konular bilimsel bakýþ açýsý ile ele alýnmýþtýr. Kitap, konuyu sunuþ biçiminin yaný sýra, uyguladýðý bilimsel yöntem ile de önemli bir örnek olmuþtur. Eðitim kuramlarý, tarihsel geliþim süreci ve tarihî eleþtiri metodu, sentez ve analiz metotlarý, genelden özele ya da özelden genele ulaþma, istatistiki verileri kullanma ve tablolar yolu ile açýklamalarý destekleme gibi birçok metodu bünyesinde barýndýrmaktadýr. Bu yönüyle Kosova’da Türkçe eðitim ve öðretim konusunda anlatýlanlar kadar anlatým biçiminde de baþarýya ulaþmýþ bir ilk durumundadýr. * , Hacettepe Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatý Bölümü Öðretim Üyesi, Ankara, Türkiye Sağlık Ç Perşembe, 29 Mayıs 2008 En iyi doðal ilaç, balýk 18 Balýk ve diðer su ürünlerinden haftada üç kez düzenli þekilde tüketmenin, vücudun tüm gereksinimini karþýladýðý belirtildi. anakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Su Ürünleri Fakültesi Avlama ve Ýþleme Teknolojisi Bölümü Öðretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nermin Berik, balýk ve diðer deniz ürünlerinin, insanlýk tarihi boyunca baþlýca besin kaynaklarýndan olduðunu, insanlarýn yerleþik düzene geçmeden önce bile kolay elde edilebildiði için balýk ve diðer deniz ürünlerinin en çok tüketilen besinler arasýnda yer aldýðýný belirtti. Su ürünlerinin besin bileþimleri bakýmýndan insanýn gereksinim duyabileceði tüm maddeleri içerdiðini bildiren Yrd. Doç. Dr. Berik, bu “muhteþem maddeleri” alan ve hareketli bir yaþam süren insanýn saðlam bir zihin ve vücuda sahip olacaðýný söyledi. Yrd. Doç. Dr. Berik, su ürünlerinin gýda olarak iyi ve kaliteli protein kaynaklarý arasýnda yer aldýðýný, yüzde 18-25 oranýnda protein içerdiðini belirterek, “Su ürünlerinin içerdiði protein biyolojik olarak deðerlidir ve her besindeki protein içeriðinde bulunmayan insan için elzem amino asitleri ideal oranlarda içerir” dedi. A, K ve D vitamini deposu Balýk etinin, kemik geliþiminde, gözün farklý ýþýklara uyum saðlamasý ve görebilmesinde, vücudun baðýþýklýk sisteminin güçlendirilmesinde önemli rolü olan A vitamini; kalsiyumun kemiklere yerleþmesi, kemik saðlýðý ve geliþiminde görevli olan D vitamini ve özellikle kanýn akýþkanlýðýnda görevli K vitamini bakýmýndan oldukça zengin olduðunu belirten Yrd. Doç. Dr. Nermin Berik, þunlarý söyledi: “Haftada üç kez düzenli balýk ve diðer su ürünlerinden tüketme vücudun tüm gereksinimi karþýlýyor, her gün tüketmenin ise bir zararý olmuyor. Balýk etinin yað içeriðini temel olarak uzun zincirli çoklu doymamýþ yað asitleri oluþturur. Bu yað asitleri göz saðlýðý, kanýn akýþkanlýðý, beyin fonksiyonlarý, kalp krizi, kalp damar hastalýklarý, damar sertliði, depresyon, migren, eklem romatizmalarý, þeker hastalýðý, yüksek kolesterol ve tansiyon ile kanser gibi pek çok hastalýktan korunmada önemli saðlýk etkilerine sahiptir.” “Halk saðlýðýný koruyacak doðal ilaç” Yrd. Doç. Dr. Nermin Berik, söz konusu olumlu etkilerinin saðlanabilmesi için haftada en az 300 gram yaðlý balýk tüketiminin önerildiðini, uzmanlarýn hamilelik ve emzirme döneminde olan kadýnlarýn anne ve çocuk saðlýðý açýsýndan haftada en az 3-4 kez balýk tüketmesi gerektiðine iþaret ettiðini kaydetti. Halk saðlýðýný koruyacak baþlýca doðal ilacýn su ürünleri olduðunu vurgulayan Berik, bu ürünlerin bebeklerden, yaþlýlara, hastalardan, sporculara, hamilelerden kýsýrlýk tedavisi görenlere kadar herkesin sofrasýnda yer alabilecek koruyucu ve destekleyici ender gýdalar arasýnda bulunduðunu söyledi. Kansere karþý gýda rehberi O DTÜ Gýda Mühendisliði Bölümü öðretim görevlisi Dr. Uður Göðüþ’ün, son yýllarda dünya genelinde görülme sýklýðý artan çeþitli kanser türlerinden korunma ve tedavi sürecinde tüketilmesi faydalý olan besinlerle ilgili “Kansere Karþý Gýda Rehberi” isimli kitabý çýktý. Dr. Uður Göðüþ, Pehlivan Yayýnlarýndan piyasaya sürülen kitabýnda, kansere doðrudan etkisi olan gýdalar, beslenme türünün kanserle iliþkisi, seçilecek gýdalarýn tüketilmesi ile kanserden korunma yollarý ve tedavi sürecinde hangi yiyeceklerin tüketilmesi gerektiði gibi birçok konuya açýklýk getiriyor. Araþtýrmalara göre, kanser vakalarýnýn yüzde 65’inin doðrudan alýnan gýdalarla ve beslenme tipine baðlý geliþtiðini belirten Göðüþ, bunlarla birlikte sigara ve alkol tüketimi ile hareketsiz yaþam biçiminin benimsenmesinin bu oraný yüzde 85’e çýkardýðýný bildirdi. Kanserden korunmada ve zararlý oksidanlarýn dýþarý atýlmasý için antioksidan tabletlerin kullanýlmasý ya da bundan zengin asidik ve narenciye meyvelerin tüketilmesini öneren Göðüþ, antioksidan kullanýlýrken B ve C vitaminlerinin tercih edilmesini, karaciðer ve böbrekte yaðlanmaya neden olduðu için A ve E vitaminlerinden uzak durulmasýný öneriyor. Kansere yakalanmadaki risk faktörleri Göðüþ, hareketsiz yaþam biçimi, sigara ve alkol tüketimi, yaðlý kýrmýzý et ve et ürünleri, yaðlý kanatlý et ve et ürünlerinin yenilmesi, fazla yaðlý gýda tüketimi, unlu mamullerin alýnmasý, yemeklerde fazla tuz kullanýlmasý, sebze, meyve, baklagil, su ve tam buðday gýdalarýnýn tüketimine önem verilmemesinin kansere yakalanma riskini artýrdýðýný belirtti. Kansere karþý mücadelede baðýþýklýk sisteminin kuvvetli olmasýnýn en önemli silah olduðuna dikkati çeken Göðüþ, baðýþýklýk sisteminin güçlenmesi için bol antioksidan alýnmasý gerektiðini vurguladý. Soya proteinleri ve lifli gýdalarýn kansere etkisi Göðüþ’ün, kitabýnda yer verdiði bilgilere göre, soya fasulyesi ve soyalý ürünlerde bulunan soya proteinler, hayvansal proteinlerin kalitesine yakýn bitkisel protein grubunu oluþturuyor ve içindeki “daidzein” ve “genistein” maddeleri özellikle prostat ve göðüs kanseri riskini azaltýyor, kontrol altýna alýyor. Brokoli, karnabahar, beyaz lahana gibi iç içe yapraklý, dallý ve köklü sebzeler de içindeki “isotiyonat” adlý maddenin etkisiyle kanser oluþumunu engelliyor. Bu madde, en çok brokolide bulunuyor. Kansere karþý korunmada, sebze ve meyvelerin, kabuk, zar, sap, çekirdek gibi sindirilmeyen kýsýmlarýný oluþturan lifli gýdalar tüketilmeli... Kansere karþý korunmada, sebze ve meyvelerin, kabuk, zar, sap, çekirdek gibi sindirilmeyen kýsýmlarýný oluþturan lifli gýdalarýn tüketilmesi gerekiyor. Bu nedenle özellikle mide ve baðýrsak kanserinden korunmak için patates kýzartýrken kabuklarýnýn soyulmamasý, elma, þeftali, domatesin kabuklu tüketilmesi öneriliyor. Çünkü, lifler sayesinde kanserojen maddelerin baðýrsaklardan emilerek kana karýþmasý ve diðer organlarda kanser oluþturma riski azalýyor. Bitkisel yaðlarýn kýzartmalarda çok az ve bir kez kullanýlmasý, ayrýca sucuk, salam ve ýzgara yapýlan gýdalarýn sýk tüketilmemesi gerekiyor. Ýçerdiði Omega 3 yað asitleri dolayýsýyla kansere karþý koruyucu olan balýk tüketilmesi, günde 8-10 adedi geçmeyecek þekilde kabuklu yemiþ yenilmesi, havuç, domates, soðan, sarýmsak, kereviz, enginar ve semizotunun mutfakta bol kullanýlmasý, sütsüz bitter çikolata tüketilmesi ve sentetik östrojen haplarý yerine soya ve soyalý ürünlerdeki bitkisel östrojenlerin tercih edilmesi, hazýr turþu, ekmek, kek ve çorba gibi gýdalardan uzak durulmasý, un, tuz ve þekerin olabildiðince az tüketilmesi öner- iliyor. Özellikle enginar ve kereviz, kandaki kolesterolün fazlasýný safra asidine dönüþtürerek, kolesterolün dengede tutulmasýný saðlýyor, damar kireçlenmesine karþý koruyor, proteinlerin kan, kemik, hormon, sinir ve hücre yapýmýnda daha rahat kullanýlmasýný saðlýyor, kandaki yað ile toksiklerin dýþký ile atýlýmýnýný saðlayarak kansere yakalanma riskini azaltýyor. Et ve et ürünlerinin 65-70 dereceden fazla ýsý düzeyinde piþirilmemesi, bu ürünlerin sýnýrlý tüketilmesi, aþýrý yaðlý yemeklerden uzak durulmasý gerekiyor. Güçlü bir antioksidan olan C vitamini içeren meyve ve sebzelerin her gün düzenli olarak tüketilmesi öneriliyor. Özellikle gýdanýn ekþilik ve sululuk oraný arttýkça C vitamini oranýnýn da arttýðýna dikkat çekiliyor. Ancak bu besinler tüketilirken doðrama, parçalama, ýsýtma, ýzgara ve haþlama sýrasýnda vitamin deðerinin azaldýðý belirtilerek, mümkün olduðunca iþlem görmeden taze tüketilmesi tavsiye ediliyor. Prostat ve mide kanserlerine yakalanma riskini düþürmede özellikle yeþil ve sarý renkte olan portakal, limon, muz, þeftali, kayýsý, brokoli, ýspanak, maydanoz, semiz otu gibi gýdalarýn tüketilmesi gerekiyor. Mantarlarýn da kansere karþý koruyucu etkisi olduðu, baðýþýklýk sistemini kuvvetlendirdiði ifade ediliyor. Ahududunun da kansere yakalanma riskini azalttýðý, özellikle siyah ahududunun yemek borusu kanserine yakalanma riskini düþürdüðü, tümör oluþumundan itibaren de tümörün geliþimini yavaþlattýðý belirtiliyor. Birçok ülkede sýk tüketilen yosunun da hücrelere kanserojen madde giriþini engelleme özelliðine sahip olduðu, yer elmasýnýn da hücre içine toksik giriþini önlediði, bu nedenle mevsiminde bu tür gýdalarýn tüketilmesi gerektiði tavsiye ediliyor. Fazla demir alýmý risk faktörü Normal þartlarda kan hücrelerinin çoðal- Kanser vakalarýnýn yüzde 65’inin doðrudan alýnan gýdalarla ve beslenme tipine baðlý olarak geliþtiðini belirten Dr. Uður Göðüþ, “Bunlarla birlikte sigara ve alkol tüketimi, hareketsiz yaþam biçiminin benimsenmesi halinde bu oran yüzde 85’e çýkýyor” dedi. malarý ve kan yapýmý için demir yönünden zengin gýdalarýn tüketilmesinin önemli olduðu, ýspanakta ve pek çok bitkisel gýdada bulunan demirin, “kaliteli” demir olmadýðý, kýrmýzý et, balýk, kanatlý etleri ile yumurtada bulunan demirin ise “sindirilebilir, kana karýþabilir” özellikli ve yüksek oranlý olduðu belirtiliyor. Araþtýrmalara göre, kandaki fazla miktardaki demir içeriði ile kanser arasýnda sýký iliþki bulunuyor. Özellikle baðýþýklýk sistemi zayýf, genetik olarak kansere yatkýn bireyler, ihtiyacýndan fazla demiri, et ve et ürünleri ile vücutlarýna aldýklarýnda kansere yakalanma riski artýyor. Bu nedenle, kansere yakalanma riski genetik nedenlerle yüksek olan bireylerin özellikle demir yönünden kan testlerini düzenli yaptýrmalarý öneriliyor. Kansere karþý mücadeledeki ilk adým ise karaciðer saðlýðýnýn korunmasýndan geçiyor. Vücuda zararlý ürünler ve mikroplar, karaciðerde etkisiz hale getirildiði için karaciðer tahrip oluyor ve baðýþýklýk sistemi zayýflýyor. Bu nedenle karaciðere zarar verebilecek gýdalardan uzak durulmasý gerekiyor. 19 Perşembe, 29 Mayıs 2008 Gençlik DOSTLUÐA DAÝR.. Kýrlangýcýn biri, bir adama aþýk olmuþ. Pencerenin önüne konmuþ, bütün cesaretini toplamýþ, röfleli tüylerini kabartmýþ, güzel durduðuna ikna olduktan sonra, küçük sevimli gagasýyla cama vurmuþ. Týk..... Týk......Týk.... Adam cama bakmýþ.Ama içeride kendi iþleriyle uðraþýyormuþ. Meþgulmüþ! Kimmiþ onu iþinden alýkoyan? Minik bir kýrlangýç! Heyacanlý kýrlangýç, telaþýný bastýrmaya çalýþarak, derin bir nefes almýþ þirin gagasýný açmýþ, sözcükler dökülmeye baþlamýþ. Hey adam!Ben seni seviyorum. Nedenini niçinini sorma. Uzun zamandýr seni izliyorum.Bugün cesaret buldum konuþmaya.Lütfen pencereyi aç ve beni içeri al.Birlikte yaþayalým. Adam birden parlamýþ: Yok daha neler? Durduk yerde sen de nerden çýktýn þimdi? Olmaz, alamam,demiþ.Gerekçeside pek sersemceymiþ: Sen bir kuþsun! Hiç kuþ, insana aþýk olur mu? Kýrlangýç mahçup olmuþ.Baþýný önüne eðmiþ.Ama pes etmemiþ, bir süre sonra tekrar pencereye gelmiþ,gülümseyerek bir kez daha þansýný denemiþ: Adam, adam!Hadi aç artýk þu pencereni.Al beni içeri! Ben sana dost olurum.Hiç canýný sýkmam! Adam kararlý, adam ýsrarlý: Yok ,yok ben seni içeri alamam demiþ.Biraz da kaba mýymýþ, neymiþ lafý kýsa kesmiþ.Ýþim gücüm var, git baþýmdan. Aradan bir zaman geçmiþ, kýrlangýç son kez adamýn penceresine gelmiþ: Bak soðuklar da baþladý, üþüyorum dýþarýda. Aç þu pencereyi al beni içeri.Yoksa, sýcak yerlere göç etmek zorunda kalýrým.Çünkü ben ancak sýcakta yaþarým.Piþman olmazsýn, seni eðlendirirm. Birlikte yemek yeriz, bak hem de sen de yalnýzsýn’ yanlýzlýðýný paylaþýrým, demiþ. BAZILARI GERÇEKLERÝ DUYMAYI SEVMEZMÝÞ! Adam bu yalnýzlýk meselesine içerlemiþ.Pek bir sinirlenmiþ: Ben yalnýzlýðýmdan memnunum,demiþ. Kuþtan onu rahat býrakmasýný istemiþ.Düpedüz kovmuþ. Kýrlangýç , son denemesinden de baþarýsýzlýkla çýkýnca,baþýný önüne eðmiþ, çekip gitmiþ. Yine aradan zaman geçmiþ.Adam, önce düþünmüþ, sonra kendi kendine itiraf etmiþ:Hay benim akýlsýz baþým; demiþ.Ne kadar aptallýk ettim! Beklenmedik bir anda karþýma çýkan bir dostluk fýrsatýný teptim. Niye onun teklifini kabul Sizden Gelenler... Bir Umut Düşer Yüreğime Akþam olunca, bir umut düþer yüreðime Belki sesini duyarým diye gün batýnca hava kararýnca, bir hüzün çöker yüreðime. Sensizlik kabusum olur her gece. Korkarým düþlerimden, bir gün bu þehir sokaklarýnda caddelerinde, beni göremezsen eðer sakýn hic üzülme. Sevda çeke çeke ýssýz bir köþede yýðýlýp kalmýþtýr de, kendi kendine. Ýnan ki aþktýr ölüme bile deðer, zaten senin yokluðun ölümden de beter. Gülümser Çakal Bilmedin Sen beni hiç tanýmadýnki, hiç bilmedin sana olan etmedim ki? Þimdi böyle kös kös oturacaðýma , keyifli vakit geçirirdik birlikte. Piþman olmuþ olmasýna ama iþ iþten geçmiþ.Yine de kendi kendini rahatlatmayý ihmal etmemiþ: Sýcaklar baþlayýnca, kýrlangýcým nasýl olsa yine gelir.Ben de onu içeri alýr, mutlu bir hayat sürerim. Ve çok uzunca bir süre, sýcaklarýn gelmesini beklemiþ.Gözü yollardaymýþ. Yaz gelmiþ, baþka kýrlangýçlar gelmiþ. Ama...... Onunki hiç görünmemiþ. Yazýn sonuna kadar penceresi açýk beklemiþ ama boþuna. Kýrlangýç yokmuþ! Gelen baþka kýrlangýçlara sormuþ ama gören olmamýþ.Sonunda danýþmak ve bilgi almak için bir bilge kiþiye gitmiþ.Olanlarý anlatmýþ. Bilge kiþi gözlerini adama dikmiþ ve demiþ ki: “KIRLANGIÇLARIN ÖMRÜ 6 AYDIR....” HAYATTA BAZI FIRSATLAR VARDIR, SADECE BÝR KEZ ELÝNÝZE GEÇER VE DEÐERLENDÝRMEZSENÝZ UÇUP GÝDER! HAYATTA BAZI ÝNSANLAR VARDIR, SADECE BÝR KEZ KARÞINIZA ÇIKAR;DEÐERÝNÝ BÝLMEZSENÝZ KAÇIP GÝDERLER! VE ASLA GERÝ DÖNMEZLER! Dikkatli olun.... Farkýnda olun..... Ve bir düþünün bakalým; Acaba siz bugüne kadar pencerenizden kaç kýrlangýç kovaladýnýz? tutkumu Bazen yaný baþýmdaydýn, ben sana ulaþamadým, bazen de çok uzaklardaydýn, sesimi bile duymadýn. Sen beni hiç tanýmadýn ki hiç bilemedin çektiðim acýlarý gecelerce aðladýðýmý, karanlýða isyanýmý ve çaresizliðimi anlamadýn. Sen beni hiç tanýmadýn ki ben ise mutluydum yanýnda sen farkýnda olmasan bile ben seni beklentisiz sevdim, Ben seni öylesine sevmek için sevdim Sen bilmedin.... Meyrem Vehapi Ýlk imza Keita’dan T Spor ransferin hýzlý takýmlarýndan olmasý beklenen Barcelona, ilk transferini resmen tamamladý. Katalan ekibi, Sevilla’nýn orta saha oyuncusu Seydou Keita ile sözleþme imzalarken, Portekizli Deco’nun takýmdan ayrýlmasý kesinleþti. Transfer dömeninin baþýndan itibaren Keita’yý transfer etmek için yoðun çaba harcayan Barcelona sonunda Del Nido’yu ikna etti ve 14 milyon euro ödeyerek Malili yýldýzý renklerine baðladý. Pep Guardiola’nýn en çok istediði isim olan Keita, Katalan ekibiyle 4 yýllýk sözleþme imzalarken, sözleþme süresince 90 milyon euro getirirse serbest kalacak. Mestella stadý çöktü, 4 ölü ! V alencia’nýn maçlarýný oynadýðý Mestalla Stadý’nda yapýlan inþaat sýrasýnda iskele çöktü. Ýspanya 1. Futbol Ligi (La Liga) takýmlarýndan Valencia’nýn maçlarýný oynadýðý Mestalla Stadý’nda yapýlan bir inþaat sýrasýnda iskelenin çökmesi sonucu 4 iþçinin öldüðü bildirildi. Stadý büyütmek için yapýlan çalýþmalar sýrasýnda kurulan yaklaþýk 20 metre yüksekliðindeki metal inþaat iskelenin çökmesi sonucu 4 iþçinin öldüðü belirtildi. Verilen bilgilerde, iþçilerin 20 ile 30 yaþlarý arasýnda olup, ikisinin Ýspanyol, Bolivya ve Ekvator vatandaþlarý olduklarý kaydedildi. Kazada yaralananlarýn da olduðu açýklandý. FIFA Irak’ý men etti! F IFA, ‘hükümetin futbola müdahale etmesi’ gerekçesiyle, Irak’ý müsabakalardan 1 yýl men etti. FIFA yöneticileri, Avustralya’nýn Sydney kentinde düzenlenen FIFA Ýcra Kurulu toplantýsýnýn ilk gününde, Irak Futbol Federasyonu’na (IFA) müsabakalardan 1 yýl men cezasý verdi. Irak Hükümeti geçen hafta, Irak Milli Olimpiyat Komitesi ile IFA da dahil, tüm spor federasyonlarýnýn laðvedildiðini açýklamýþtý. Ýcra Kurulu, cezanýn, Irak hükümetinin perşembe gününe kadar “fesih kararýný ortadan kaldýrdýk” yönünde yazýlý bir açýklama yapmasý halinde ortadan kalkabileceðini belirtirken, FIFA Baþkaný Sepp Blatter, “Irak hükümetinin fesih kararýnýn Irak’ý Dünya Kupasý elemelerinden alýkoyacaðýna inanamýyorum. Irak Milli Takýmý, geçen yýl Malezya’da Asya þampiyonu olduðunda, ülkesine umut ve neþe getirmiþti” dedi. 2 Kaka` ameliyat oldu 007’de dünyada yýlýn futbolcusu seçilen AC Milanlý Kaka, sezonun bitmesinin ardýndan býçak altýna yattý.Dizine artroskopi yapýlan yýldýz futbolcunun ameliyatýnýn iyi geçtiði açýklandý. Buna karþýn Brezilyalý oyuncunun sahalara ne zaman döneceði konusunda bir açýklama yapýlmadý.Kaka’nýn, önümüzdeki ay Paraguay ve Arjantin ile oynanacak Dünya Kupasý eleme maçlarýnda forma giymeme olasýlýðýnýn bulunduðu belirtildi.Ameliyat öncesi sorularý yanýtlayan Kaka ise, hazýrlýk maçlarýnda olmasa bile15 Haziran‘daki Paraguay ve 18 Haziran’daki Arjantin maçlarýnda oynayacagýný düþündüðünü söyledi. Perşembe, 29 Mayıs 2008 Leverkusen’de Labbadia dönemi B ayer 04 Leverkusen, Bruno Labbadia’yý teknik direktörlük görevine getirdi. Alman Birinci Ligi (Bundesliga) takýmlarýndan Bayer 04 Leverkusen, Bruno Labbadia’yý teknik direktörlük görevine getirdi. Leverkusen Kulübü tarafýndan bugün tanýtýlan Labbadia’yla, iki yýllýk bir sözleþme imzalandýðý bildirildi. Alman ikinci ligi takýmlarýndan SpVgg Greuther Fürth’te daha önce görev yapan Labbadia, geçen hafta görevine son verilen Michael Skibbe’nin yerine getirildi. Ýtalyan kökenli Labbadia, Alman milli takýmýnýn yaný sýra Budesliga’da Bayern München, Werder Bremen ve 1. FC Kaiserslautern takýmlarýnda forma giymiþti. Egemen Trabzonspor’da ! T ransfere hýzlý giriþ yapan Trabzonspor, Bursaspor’lu Egemen’i transfer etti. Trabzonspor, Bursaspor’un takým kaptaný Egemen Korkmaz ile 3 yýllýðýna anlaþmaya vardý. Trabzonspor Kulübü Asbaþkaný Hayrettin Hacýsalihoðlu, yeni sezonda güçlü bir takým oluþturmak için transfer çalýþmalarýný sürdürdüklerini söyledi. Asbaþkan Hacýsalihoðlu, daha önce görüþtükleri Bursasporlu Egemen ile 3 yýllýk anlaþmaya vardýklarýný belirterek, “Egemen bugün Bursaspor kulübüyle yaptýðý görüþmede bir sonuca varamayýnca, biz de daha önce yaptýðýmýz görüþmeler doðrultusunda kendisiyle anlaþmaya vardýk. Egemen’in Trabzonspor’a güç katacaðýna inanýyoruz. Kendisi çok deneyimli ve tecrübeli bir oyuncu” diye konuştu. Almanya’nın en iyisi Ribery B ayern Münih’in lig şampiyonluğunda büyük katkısı olan Franck Ribery, Kicker’in düzenlediği ankette Bundesliga’nın en iyi oyuncusu seçildi… 268 futbolcunun bulunduğu ankette Kicker dergisi Frank Ribery’nin Bundesliga’da yılın oyuncusu olduğunu açıkladı. Oyların yüzde 57.8 ini talya Milli Takýmý’nýn ve AC Milan’ýn 30 yaþýndaki orta saha kazanan Fransız oyuncu, oyuncusu Gennaro Gattuso, kulübüyle 3 yýllýk sözleþme imzal- yüzde 24.8 lik oy oranıyla ikinci sıradaki Luca adý.Düzenlenen basýn toplantýsýyla kulübünde kaldýðýný açýkToni’nin açık ara önünde layan ve transfer dedikodularýna açýklýk getiren Gattuso, “Kulüpten ayrýlmýyorum; çünkü aklýmda hiçbir þüphe yok. Futbol yer aldı.Werder Bremen’in vazgeçilmezlerinden Brezilyalı oyunkurucu Diego da kariyerime Milan’da son vereceðim. Kesin olarak 2011 yýlýna oyların %8.5 ini alarak üçüncülüğe yerleşti. 25 yaşındaki Ribery, kadar buradayým. 2011’den sonra neler olacaðýný hep birliklte yaşadığı sakatlıklara rağmen Bayern’de oynadığı futbolla göreceðiz” dedi. 1999-2000 sezonunda AC Milan’a gelen Ýtalyan oyuncu, 1 Seri izleyenleri kendisine hayran bıraktı. Bayern, Ribery’nin de iyi oyunuyla hem Lig Şampiyonluğu’na hem de Almanya Kupası’na A, 2 Þampiyonlar Ligi, 2 UEFA Süperkupa, 1 Ýtalya Ligi uzandı. Süperkupa ve 1 Dünya Kulüpler Kupasý þampiyonluðu yaþadý. Milan Gattuso ile yeniledi! Ý
Benzer belgeler
Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
sahipliği yaptı. Türkiye ve KKTC dışında Kosova, Bosna Hersek,
Makedonya, ve Bulgaristan’dan delegasyonların katılımı ile düzenlenen etkinliklerin açılışını TBMM 22. Dönem Başkanı Bülent Arınç
yapt...