Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Transkript
Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Şehzadeler Şehri Manisa, Balkanlıları konuk etti Şehzadeler Şehri Manisa, AK Gençliğin örgütlemiş olduğu I. Dostluk ve Kardeşlik Günleri çerçevesinde “Balkan Buluşması”na ev sahipliği yaptı. Türkiye ve KKTC dışında Kosova, Bosna Hersek, Makedonya, ve Bulgaristan’dan delegasyonların katılımı ile düzenlenen etkinliklerin açılışını TBMM 22. Dönem Başkanı Bülent Arınç yaptı. KDTP Genel Başkanı Mahir Yağcılar ve milletvekilleri Müfara Şinik ile Enis Kervan, Manisa ziyareti çerçevesinde bir araya geldiği üst düzey yetkililerden Kosova’ya yatırım temennisinde bulundular. KOSOVA TÜRKLERÝNÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ SAYI: 430 YIL: 10 Baþbakan Haþim Thaçi, seçim zamanýnda eðitimcilere vermiþ olduðu zam sözünü kýsa bir zaman içinde tutacaðýný ve 1990 1999 yýllarý arasýnda eðitimcilerin stajlarýnýn da hükümet kararý ile kabul edileceðini söyledi. Perşembe , 5 Haziran 2008 Fiyatý: 0.50 B B Kosova yine karanlýklara gömüldü Kosova B Termik Santrali arızasının dolayı hafta sonundan beri Kosova genelinde uzun süreli elektrik kesintileri uygulanıyor. Kosova Elektrik Kurumu yetkilisi Sinani, sorunun hale olması için çalışmaların devam etiğini ifade ederken, Bakan Pula, elektriksizliğin sorumlusunun elektrik kurumu yetkileri olduğunu söyledi. Haber sayfa 4’te Baþbakandan eðitimcilere zam müjdesi aþbakan Haþim Thaçi, hafta sonu beraberindeki bakan arkadaþlarý ile birlikte Klina belediyesini ziyaret etti. Klina belediye yetkilileri ile gerçekleþtirmiþ olduðu görüþme ardýndan, belediye bünyesinde görev alan eðitimciler ile akþam yemeðinde bir araya geldi. Baþbakan Thaçi burada yapmýþ olduðu açýklamada, Kosova eðitimcilerine zam yapýlacaðýný müjdeledi. Baðýmsýzlýk ilaný ile önemli bir dönemecin geride kaldýðýna Haberin sayfa 12’de iþaret eden Thaçi, “Kosova Cumhuriyetinin baðýmsýzlýðýnýn tanýmasý planlandýðý þekilde devam ediyor. Sadece bu gün iki ülke Liberya ve Siera Leone Kosova’yý baðýmsýz ve egemen devlet olarak tanýyan iki ülke. Ama bizim gayemiz baðýmsýzlýðýmýzýn bütün uluslararasý toplum tarafýndan tanýnmasý ve Kosova’nýn AB ve NATO’ya üye olmasýdýr” diye konuþtu. Haber sayfa 4’te Türkiye Komutayý Avusturya’ya devretti Çok Uluslu Güney Tugay Komutanlýðýnýn (ÇUGTK) konuþlandýðý Kosova Prizren Kýþlasý’nda bugün devir teslim töreni gerçekleþti. undan bir yýl önce Türk Silahlý Kuvvetleri tarafýndan emir ve komutasý devralýnmýþ olan Çokuluslu Güney Tugayý Komutanlýðý’nýn emir ve komutasý Avusturya Askerine geçti. NATO tarafýndan Kosova’da icra edilen KFOR harekatýnýn 5 bölge komutanlýðýndan biri olan Çokuluslu Güney Tugayý Komutanlýðý’ný büyük bir baþarýyla tamamlayan Türk askeri, gerçekleþen devir teslim töreniyle Tuðgeneral Uður Tarçýn komutayý Avusturyalý Tuðgeneral Robert Prader’e devretti. Askeri kýta selamý ve komuta ülkelerinin istiklal marþlarýnýn okunmasý ardýndan veda konuþmasý yapan Çokuluslu Güney Tugayý Komutanlýðý Komutaný Tuðgeneral Uður Tarçýn, “12 ay boyunca Çok Uluslu Güney Görev Komutaný olarak Kosova’da görev yapmak ve bunu herhangi bir sorun olmadan bitirmek benim için çok onurlu ve ayrýcalýklýdýr” dedi. Prizrenliler, Kosova heyetini konuk etti Haber sayfa 5’te Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin 10 Tırlık Yardımı Kosova'ya Ulaştı Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin Kosova'ya Yaptığı 10 Tırlık Yardım Başkent Prizren'e Ulaştı. Yardımlar Arasında 2 Minibüs, 2 Makam Aracı, 1 Çöp Aracı ve 7 Tır Gıda Bulunuyor. Haber sayfa 5’te 2. Uluslararası Sanat Köprüsü başladı Haberin devamı sayfa 3’te Açık Hava Müzesi olan Prizren, dünyanın değişik ülkelerinden gelen ressamları ağırlıyor. Haber sayfa 6’da Kosova Avrupa Parlamentosu, Anayasayý ve Kosova devletini destekliyor B rüksel’de Avrupa Parlamentosu ve Kosova Meclisi arasýnda yapýlan görüþme yayýnlanan ortak bir bildiri ile sona erdi. Avrupa Parlamentosu ve Kosova Meclisi yetkilileri tarafýndan yayýnlanan bildiride Kosova yeni Anayasasý ve Kosova devleti desteklendi. Bildiride, “Kosova statüsünün genel çözümü giriþimi ile uyumlu olan Kosova yeni anayasasýný destekliyoruz. Bundan dolayý anayasanýn tamamen yürürlüðe girmesinden yanayýz” deniliyor. Bildirinin devamýnda iki parlamento yetkilisinin BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun’dan EULEX’in Kosova’da görevine baþlanmasýnda çözüm bulmasý isteniyor. Belgrat’tan Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn tanýmasýna karþýlýk Belgrat’a Avrupa perspektifinin verilmesi vaat ediliyor. Slovenya Avrupa Parlamentosu üyesi Jelko Kacin, Avrupa ve Kosova parlamenterleri arasýnda yapýlan iki günlük görüþmeyi baþarýlý olarak deðerlendirirken, Kosova’nýn entegrasyonlara katýlýmýnýn uluslararasý toplum tarafýndan baþarýlý bir adým olarak deðerlendirildiðini söyledi. Kosova Meclisi üyeleri ile yapýlan görüþmeyi tarihi bir adým olarak deðerlendiren Kacin, ilk defa toplantýda Kosova bayraðýnýn gündeme geldiðini söyledi. Avrupa Parlamentosunun Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýdýðýna dikkat çeken Kacin, Kosova’nýn uluslararasý entegrasyonlara katýlmasýný destekleyeceðini söyledi. Kosova Cumhuriyetinin bayraðýnýn Avrupa Parlamentosu önünde göndere dikilmesi ile ilgili Sýrplarýn protestolarýna da deðinen Kacin, “Kosova’nýn Avrupa’da yeri vardýr. Bu sýradan deðil, tarihi bir görüþmeydi” diye konuþtu. Toplantýya katýlan Meclis Baþkaný Yakup Krasniçi, Avrupa Parlamentosu tarafýndan Kosova için sunulan destek için teþekkür etti. Meclis Baþkaný Krasniçi, “Biz, Avrupa Birliði ve Avrupa Parlamentosu tarafýndan Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný için sunduðu her tür desteði selamlýyoruz. Özellikle Batý Balkan ülkelerini Avrupa perspektifi için sunduðu desteði selamlýyoruz” diye konuþtu. Meclis Baþkaný Krasniçi, Avrupa parlamentosu milletvekili Doris Pak’a Kosova Meclisi ve kurumlarýnýn çok uluslu bir toplumun kurulmasý, demokrasileþme, ekonomi geliþme ve diðer alanlarda sunduðu etkinlikler hakkýnda bilgi verdi. Krasniçi, “Marthi Ahtisaari’nin planýný zorla ve uzlaþmak için, ama Kosova’da uluslar arasý birliðini memnuniyetle kabul ettik. Bundan dolayý bizde göreve baþlayacak EULEX için gecikme beklemiyorum. Kaybetmek için zamanýmýz yoktur” diye konuþtu.Toplantý ardýndan Priþtine’ye dönen meclis heyetti düzenlediði basýn toplantýsýnda Avrupa Parlamentosu yetkilileri ile yaptýklarý görüþmeleri olumlu olarak deðerlendirdiler. Meclis Baþkaný Yakup Krasniçi Kosova’nýn geleceði, topluluklarýn güvenliðinin saðlanmasý, Kosova yeni anayasasýnýn yürürlüðe girmesi hazýrlýklarý ve diðer güncel geliþmeler hakkýnda bilgi verdiklerini söyledi. Perşembe, 5 Haziran 2008 2 BM ve NATO’nun 15 Haziran sonrasý için ortak tutumu yok N ewyork’ta bir araya gelen BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun ve NATO Genel Sekreteri Jap Hoop De Schefer Kosova’yý görüþtüler. Ýki uluslararasý örgütün üst düzey yetkilisi gerçekleþtirdiði görüþmede 15 Haziran’da yürürlüðe girecek yeni Kosova anayasasý ardýndan UNMIK ve EULEX’in durumu için ortak bir tutuma varamadýlar. Newyork’ta gerçekleþen görüþme hakkýnda resmi açýklama yapýlmazken, bu görüþmenin “özel” olduðu deðerlendirildi. BM Basýn Sözcüsü, Mun ile Schefer arasýnda yapýlan görüþmeyi “özel” olarak deðerlendirirken, görüþme hakkýnda geniþ açýklamada bulunmadý. BM Basýn Sözcüsü Brendon Varma, “Anlatacaðým çok þey yok. BM Kosova’da BM 1244 sayýlý karara göre 1999 yýlýndan beri görevde bulunuyor. Güvenlik konseyi kararý olmadan, bu yönde hiç bir deðiþme olmayacak” dedi. Ýki uluslar arasý üst düzey yetkilisi arasýnda yapýlan görüþme hakkýnda açýklama yapýlmazken, görüþmenin baþarýsýz sonuçlandýðý belirtildi. Kosova’da UNMIK ve EULEX arasýnda sorunun çözümüne deðinen Sözcü Varma, “Biz uluslararasý birliði yetkilileri ile bu sorunun çözümü için sürekli temaslarda bulunuyoruz” dedi. Marthi Ahtisari’nin önerisine göre, Kosova yeni anayasasýnýn 15 Haziran’da yürürlüðe girmesiyle, Kosova’da 1999 yýlýndan beri görevde bulunan UNMIK’in yerini AB ülkeleri tarafýndan görevlendirilen EULEX misyonu üstlenmesi öngörülüyordu. Ancak konu bu güne kadar çözülmedi. Mun ve Solana anlaþamadýlar B rüksel’de 29 Mayýs’ta bir araya gelen BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun ve Havier Solana Kosova’da 15 Haziran’da yürürlüðe girecek yeni Kosova anayasasý ardýndan UNMIK ve EULEX arasýnda yapacaklarý görevler konusunda anlaþamadýlar. BM örgütüne göre Kosova’da görevde bulunacak EULEX ve AGÝT görevlerini BM örgütü himayesinde, önceki dört kademeden biri olarak sürdürmesi isteniyor. Buna göre EULEX yöneticisi Ýv De Kermabon ve AGÝT yöneticisi Tim Guldiman BM Genel sekreterine sorumlu olmalarý, onlara rapor sunmalarý isteniyor. Brüksel ise Marthi Ahtisari’nin paket önerisine dayanarak, KFOR Komutanýnýn ICR (Uluslararasý toplum) yetkilisine sorumlu olmasýný istiyor. Kosova’da EULEX’in göreve baþlanmasýna en büyük tepkiyi Rusya ve Sýrbistan gösteriyor. Çünkü Rusya ve Sýrbistan UNMIK’in Kosova’da süresinin devam etmesini istiyor. K Kosova 15 Hazirana dek milli marþý olacak osova yeni anayasasýnýn 15 Haziranda yürürlüðe girmesiyle Kosova tarihinde ilk defa kendi milli marþýna da sahip olacak. Meclis, tarafýndan yayýnlanan konkura 134 besteci kendi eserleri ile katýldý. Meclis komisyonu konkura katýlan 134 eserden üçünü bir üst elemeye katarak, bu üç eser arasýnda Kosova’nýn resmi milli maþý seçilecek. Resmi olmayan açýklamaya göre besteci Mendi Menciç’i tarafýndan bestelenen milli marþýn Kosova milli marþý olacaðý iddia edildi. Besteci Mendi Menciç tarafýndan bestelenen Kosova milli marþý, savaþ veya devrimi andýrmamakla birlikte, marþ Avrupa’ya ait bir milli marþ özelliðini taþýyor. Besteci Menciç’in müziðinin kazanmasý halinde, müziðe güfte için konkur yayýnlanacak. Meclis tarafýndan yayýnlanan konkur, milli marþý güftesiz, sadece müzik olarak talep edilmiþti. Kosova Cumhuriyetinin 17 Þubata ilan edilmesi ile bayraðý ve armasý kabul edilirken, üçüncü devlet iþareti de 15 Hazirana dek kabul edilmesi bekleniyor. 3 Perşembe, 5 Haziran 2008 Türkiye Komutayý Avusturya’ya devretti Kosova Ç ok kritik bir dönemde görev yaptýklarýný vurgulayan Tuðgeneral Uður Tarçýn, bu baþarýnýn faaliyetin gerçekleþtirilmesinde bizzat yer alarak yaþamýn deðiþik alanlarýnda dil, din, ýrk ayrýmý arkasýnda görevlerin bir birlik ruhuyla yapýlmasýnýn yattýðýnýn altýný çizdi. Birçok sosyal yapmadan her Kosovalýya hizmet sunmanýn mutluluðunu yaþadýklarýný ifade eden Tarçýn, bundan böyle de Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta Barýþ Cihanda Barýþ” ilkesi çerçevesinde görevlerini sürdürecekleri kaydetti. Tarçýn, “Ülkeme barýþ için uluslararasý bir birliðin emir komutasýný yürütmenin gururuyla dönerken buradaki arkadaþlýk ve anýlarýmý daima hatýrlayacaðýný dile getirdi. KFOR Komutaný Korgeneral Xavier Bout de Marnhac, Tarçýn’ýn bir yýllýk göreviyle ilgili konuþurken, bir yýl boyunca Çok Uluslu Güney Komutanlýðý çok baþarýlý bir þekilde liderlik yaptýðýna dikkati çekti ve bu bölge ziyareti sýrasýnda üstün nitelikli askeri personel ile karþýlaþmasýndan duyduðu mutluluðu ifade etti. Tuðgeneral Uður Tarçýn’a takýlan NATO Madalyasý ardýndan, tugaya baðlý helikopter birlikleri gösteri düzenlediler. Bayrak devir tesliminin ardýndan davetlilere kokteyl verildi. Devir teslim törenine KFOR Komutaný Korgeneral De Marnhac, Türk Eþgüdüm Bürosu Baþkaný Mustafa Sarnýç ve diðer üst düzey sivil ile askeri uluslararasý ve yerel yetkililer katýldý. 1999’da NATO’nun Sýrbistan’a gerçekleþtirdiði operasyonun ardýndan Birleþmiþ Milletler denetimi altýna giren Kosova 17 Þubat 2008 tarihinde baðýmsýzlýðýný ilan etti. Barýþ gücü KFOR bünyesinde 36 ülkeden 16 bin 500 asker bulunduðu Kosova’da Türk ordusu, Kosova’nýn güney bölgesinde Türklerin yoðun yaþadýðý Prizren’de görev yapýyor. Geçtiðimiz yýl güney bölgesinin komutasýný 1 yýl süreyle devralan Türk Silahlý Kuvvetleri, Kosova’da ki 500 kadar asker sayýsýný 800’e çýkarmýþtý. Manter: “Kosova baðýmsýz bir ülkedir, statüsü çözülmüþtür” ABD Belgrat Büyükelçisi Kameron Manter, Belgrat’ta yayýnlanan “Veçernye Novosti” gazetesine verdiði bir demeçte ABD’nin Sýrbistan ve Kosova’nýn baðýmsýzlýðý hakkýndaki tutumunu açýkladý. A BD’nin Kosova ile ilgili tutumunu dile getiren Büyükelçi Manter, “Kosova baðýmsýz bir ülkedir. Kosova’nýn statüsü çözüldü. Her zaman komþu ülkeler arasýnda pratik sorunlarýn çözülmesinden yanayýz. Priþtine ile Belgrat arasýnda yada diðer ülkelerle görüþmelerin yapýlmasýna karþý deðiliz” dedi. “Avrupa yanlýsý yoksa radikallerin yer alacaðý partiler ile iþbirliðinde bulunmak isterdiniz?” þeklindeki gazetecinin sorusuna Büyükelçi, seçmenlerin seçimlerde en çok oy verdikleri parti ile iþbirliðinde bulunmak istediðini belirti. Büyükelçi Manter, “Koþtuniça ve Þeþel arasýnda kurulacak bir koalisyonun baþarýlý olacaðýna inanmýyorum. Sýrp halkýnýn bekleyiþlerini ve hak ettiklerini yerine getireceklerine inanmýyorum” dedi. Radikal partisi ile görüþmeyeceklerini belirten Büyükelçi, 15 yýl güçlüklerle karþýlaþan bir halkýn böyle bir þey hak etmediðini, geleceðini Avrupa’da görmeyi hak ettiðini söyledi. osova’da UNMIK ve EULEX misyonu görevinin sürdürülmesi için tartýþmalar sürerken, konunun BM Güvenlik Konseyinde görüþülmesi ABD’nin Kosova’yý tanýdýktan öngörülüyor. Resmi olmayan açýklamalara göre, BM Genel Sekreteri Ban sonra iki ülke arasýndaki iliþkilere deðinen Büyükelçi Manter, “O Ki Mun UNMIK’in yeniden örgütlenmesi önerisinde bulunacaðý belirtildi. BM Genel Sekreteri tarafýndan hazýrlanacak UNMIK’in yeni örgütlenmesi zamandan sonra Sýrbistan siyasi lidkonusunun BM Güvenlik Konseyinde görüþülmesi bekleniyor. Siyasi gözlemcil- erleri ile görüþme fýrsatým yoktu. er BM Genel Sekreteri tarafýndan hazýrlanacak önerinin, Rusya tarafýndan tepki Ama farklý insanlarla, iktisatçýlarla, bizden yardým alan belediye yetkile karþýlanmasý bekleniyor. BM Güvenlik Konseyi gündeminde bu konunun ne zaman görüþüleceði ilileri ile görüþtüm. ABD her yýl hakkýnda açýklama yapýlmazken, 15 Haziran’da yeni Kosova anayasasýnýn yürür- farklý küçük belediyelere 50 milyon dolar deðerinde yardýmda bulunuylüðe girmesi ardýndan görüþüleceði sanýlýyor. or. Bu insanlardan AB’ne üye ve ABD ile dost olmak istediklerini gördüm” dedi. “ABD Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyan ülkelerin sayýsýnýn daha çok olmasýný ister miydi” sorusuna Büyükelçi Manter, “Her ülke kendi iradesine göre Kosova’yý tanýyabilir. Baský yok. Kosova’nýn baþarýlý bir devlet olmasýný istiyoruz. Balkanlarda barýþ ve istikrarýn saðlanmasý için Sýrbistan da baþarýlý bir devlet olmasýný istiyoruz” dedi. Balkanlarda barýþ ve istikrarýn saðlanmasýna deðinen Büyükelçi Manter, “Tüm Balkan ülkeleri, bunlar arasýnda Sýrbistan ve Kosova AB’ne entegre olmalarý gerekir. Sosyalist Yugoslavya’nýn tüm devletleri ve diðer Balkan ülkeleri AB’ne üye olmalýdýr. AB’de tüm Balkan ülkeleri için yer var” dedi. ABD’nin EULEKS sorununa nasýl baktýðý sorusuna Büyükelçi Manter, “Bu bileþik bir sorundur. Bölgeye en iyi çözüm bulmak için görüþmeler yapýlýyor” dedi. ABD Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn tanýmasý için Avrupa ve diðer devletlere baský yaptý mý sorusuna Büyükelçi Manter, “Tarafýmýzdan baský yapýlmadý. Avrupa ve diðer ülkelerin yöneticileri ile konuþtuðunuz zaman, kimse baský yapýlmadýðýný ve kendi iradesine göre karar aldýklarýný belirtiler. Bu onlarýn hakkýdýr” dedi. UNMIK’in yeniden yapýlanmasý Güvenlik Konseyinde görüþülecek K Kosova Perşembe, 5 Haziran 2008 Baþbakandan eðitimcilere zam müjdesi Y eni Anayasasýnýn yürürlüðe girmesine de deðinen Baþbakan Thaçi, 15 Hazirandan sonra Anayasasýnýn yürürlüðe girmesi ile Kosova Hükümetinin Kosova genelinde bütün yetkilere sahip olacaðýný söyledi. Kosova’da eðitimcilerin durumuna aðýr olduðunun da bilincinde olduklarýnýn altýný çizen Thaçi, “Parti olarak seçimlerde eðitimcilerin maaþlarýna zam yapýlacaðý sözünü vermiþtik. En kýsa biz zaman içinde vermiþ olduðumuz bu sözü tutacaðýz. Çünkü, bir devletin kalkýnmasý için en önemli noktayý eðitim oluþturmaktadýr. Bu yüzden de eðitimcilerimiz hak ettikleri deðeri alacaklardýr” diye konuþtu. Baþbakan ayrýca, 1990 ila 1999 yýllarý arasýnda iþten alýnan eðitimcilerin stajlarýnýn da bir hükümet kararý ile kabul edileceðini belirtti. Savunma Bakaný aranýyor! Y eni Anayasanýn yürürlüðe girmesiyle Kosova yeni bir bakanlýða daha kavuþuyor. Baþbakan yardýmcýsý Hayredin Kuçi konu ile ilgili yaptýðý açýklamada Anayasa yürürlüðe girmeden önce Anayasa gereði oluþturulmasý gereken Savunma Bakanlýðýnýn da kýsa bir zaman içinde oluþturulacaðýný söyledi. Bu konu ile ilgili çalýþmalarýn sona yaklaþtýðýna dikkat çeken Kuçi, Savunma Bakanlýðý koltuðuna PDK Partisi tarafýndan önerilecek olan adayýn oturacaðýný söyledi. Bu koltuða kimin oturacaðý konusunda halen bir karar almadýklarýný ifade eden Kuçi, “LDK ile yapmýþ olduðumuz koalisyon gereði Savunma Bakanlýðý PDK’ya verilmesi öngörülmüþtür. Savunma Bakaný PDK seçecektir. Ama Savunma Bakanlýðý koltuðuna kimin oturacaðý ile ilgili halen bir karar almýþ deðiliz. Savunma Bakaný yaný sýra Dýþiþleri Bakan Yardýmcýsý da ilerleyen günlerde seçilecektir” diye konuþtu. Kosova kendi Ýstihbarat Örgütüne kavuþuyor görüþülüyor ve 15 Hazirandan önce bir çözüm bulunacaðýna inanýyorum.” dedi. Baþbakan Haþim Thaçi de Ýpek’te hükümetin düzenlediði toplantýsýnda Ýstihbarat örgütünün Anayasanýn yürürlüðe girmesinden sonra kurulacaðýný ifade etti. Muhalefet konudan rahatsýz K osova yeni anayasasýnýn 15 Haziranda yürürlüðe girmesi ile uluslararasý toplumun Kosova kurumlarýna çok sayýda yetkileri devredilmesi bekleniyor. Bu yetki devri çerçevesinde Ýstihbarat alanýnda da yetkiler de devredilecek. Baþbakan Yardýmcýsý Hayredin Kuçi konu ile ilgili yapmýþ olduðu açýklamada, Kosova makamlarýnýn yeni anayasa iki hafta içinde yürürlüðe girmeden önce Kosova Ýstihbarat Teþkilatý’nýn yönetim yapýsýný kurarak ilk müdürünü atayacaklarýný söyledi. Kuçi, “Bu konu baþbakan ve cumhurbaþkaný tarafýndan : 4 30 ý y a S KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ Haftalýk gazete Sahibi ve Genel Müdürü: Mehmet BÜTÜÇ Yazı İşleri Müdürü: Sencar KARAMUÇO Muhalefete bulunan AAK Partisi Baþkaný Ramuþ Haradinay, Baþbakan ve kurmaylarýný Ýstihbarat Örgütüne kendi çevrelerini yerleþtirmekle suçladý. Bunu etik olamayan ve hukuka karþý bir yapýlanma olarak deðerlendiren Haradinay, bu konuda bütün partilerin desteðinin alýnmasý gerektiðini söyledi. Baþbakan yardýmcýsý Hayredin Kuçi, Haradinay’ýn açýklamalarýný asýlsýz olarak deðerlendirirken, Ýstihbarat örgütüne þimdiye dek halen kimsenin seçilmediðini söyledi. Parlamento, Kosova Ýstihbarat Teþkilatý’nýn tüzüðünü belirleyen yasanýn yaný sýra eski BM elçisi Martti Ahtisaari’nin planýnda bir çok yasayý hýzlý þekilde onayladý. Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO Kültür: Ýskender MUZBEG Yayýn Koordinatörü: Taner GÜÇLÜTÜRK Balkan ve Ankara Muhabiri: Erhan TÜRBEDAR Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK Muhabirler Koordinatörü: Enis TABAK Muhabir: Yüksel POMAK Spor: Ýsmail MAKASÇÝ, Abdülkadir BIYIKLI Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ Yazýlarda ortaya atýlan fikirler, yazarlara aittir. Gazetemizin resmi görüþü deðildir. Yazýlarýn sorumluluðu yazarlara aittir. e-mail: [email protected] [email protected] Adres: Adem Yaþari No: 8, Prizren/Kosova Tel. 029 623 503 Fax: + 381 (0)29 623 503 Kosova yine karanlýklara gömüldü 4 K osova B termik santralý B bölümünde yaþanan arýza yüzünden Kosova tekrar karanlýða gömüldü. Kosova Elektrik Kurulu Basýn sözcüsü Nezir Sinani konu ile ilgili yaptýðý açýklamada, pazartesi öðleden sonra B 2 termik santralýnda yaþanan arýzayý gidermek için çalýþmalarýna baþladýklarýný söyledi. Kosova B 2 termik santralýnda arýzayý gidermek için ABC kýsýntý planýnýn uygulanacaðýný belirten Sözcü Sinani, bu plan çerçevesinde A tüketiciler 4 + 2, B tüketicilere 3+3 ve C tüketicilere 2+4 kýsýtlamalar uygulanacaðýný söyledi. Kosova B termosantralinin kazanlarýnda 15 metrelik üç açýðýn meydana geldiðini açýklayan Sinani, KEK ekiplerinin arýzalarýn ortadan kaldýrýlmasý için çalýþmalarýna aralýksýz devam ettiðini duyurdu. Meydana gelen olayýn ardýnan Enerji ve Madencilik Bakaný Justina Pula basýna verdiði demecinde olayla ilgili soruþturma açacaklarýný duyurdu. Ayrýca bu tür olaylarýn art arda meydana gelmesinden dolayý KEK üst düzey yöneticilerini suçlayan Pula, cezalýlarýn gereken cezaya çarptýrýlacaðýný söyledi. Salý günü meydana gelen arýzadan sonra sadece Kosova B santrali tarafýnca üretilen 250 megavat saattlýk üretimle ve Arnavutluk’tan saatte 100 megavat enerji ihracý ile Kosova’nýn günlük 9000 megavat saatlik elektrik ihtiyacýný karþýlamaya çalýþan KEK, 12 saatlik elektrik kesintilerini uygulamaya koydu. A Alman askeri Kosova’da göreve devam lman parlamentosu Bundestag düzenlediði son toplantýsýnda Kosova’da KFOR birlikleri çerçevesinde görevde bulunan Alman askerlerinin süresini uzatma kararý aldý. Almanya hükümeti Baþbakan Angela Merker baþkanlýðýnda düzenlediði toplantýsýnda Kosova’da görevde bulunan Alman KFOR askerlerinin görev süresinin bir yýl daha uzatma kararýnýn alýndýðýný açýkladý Almanya Dýþiþleri Bakaný Frank Volter Þtaynmayer, Bundestag’da yaptýðý konuþmasýnda Kosova hükümetinin ýsrarý üzere NATO birliklerinin ve Alman askerlerinin Kosova’da görevini sürdüreceðini söyledi. Þtaynmayer, “Priþtine hükümeti Kosova’da KFOR birliklerinin görevlerini sürdürmeleri yönünde istemlerde bulundular. Bundan dolayý NATO olarak bu talebe olumlu yanýt verdik. Bu yüzden de Kosova’da görevimizi icra etmeye devam edeceðiz” diye konuþtu. Kosova’nýn baðýmsýz ve egemen bir devlet olduðuna dikkat çeken Þtaynmayer, Kosova’yý bu güne dek AB’nden 20 kadar devlet tanýdýðýný belirtirken, Kosova ve Bölge ülkelerinin geleceðinin Avrupa perspektifi olmasý gerektiðini savundu. Banka: Raiffeisen Bank Yeni Dönem Hesap No: 1502001000171635 Yeni Dönem KTM Þirketi Danýþma Kurulu: Baský: Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý) “SIPRINT” basýmevi Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný) Prizren Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi) Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý) Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný) “Yeni Dönem” Kosova Türk Medyasý Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni) yayýnýdýr. 5 Perşembe, 5 Haziran 2008 M Kosova Prizrenliler, Kosova heyetini konuk etti anisa’da düzenlenen 1. Balkan Buluþmasýna katýlmak için Türkiye ziyaretinde bulunan Kosova heyeti, Ýstanbul’da Prizrenliler Derneði tarafýndan konuk edildi. Prizrenliler Derneði lokalinde bir araya gelen Türkiye’deki Prizrenliler ile Kosovalý Prizrenliler hasret giderdi. Prizrenliler Derneði Baþkaný Nezih Liman konuklarý selamlayan konuþmasýnýn ardýndan, Prizrenliler Derneðinin çalýþmalarý hakkýnda bilgi verdi. Derneðin Ýstanbul’da Türkiye ile Kosova arasýnda bir köprü vazifesi gördüðüne dikkat çeken Liman, derneðin tam anlamý ile bir konsolosluk görevi gördüðünü söyledi. Türkiye’deki Prizrenli ve Kosovalý öðrencilere çeþitli faaliyetler ile destekte bulunduklarýný ifade ederken, amaçlarýnýn Türk iþadamlarýnýn Kosova’da yatýrým yapmalarýný saðlamak olduðunu söyledi. Kosova Demokratik Türk Partisi Milletvekili Müfera Þinik, Kosova’da ki Türk toplumunun sorunlarýndan bahsetti. Türk toplumunun Anayasanýn 5’nci maddesinden duyduðu memnuniyetsizliði dile getiren Þinik, Türkçe konusunda mücadelenin süreceðini söyledi. Prizrenliler Derneðinin çalýþmalarýnýn gerek Prizren’de gerekse de bütün Kosova’da takdirle karþýlandýðýn altýný çizerken, bu çalýþmalarýn artarak devam etmesini arzuladýðýný söyledi. Kosova Demokratik Türk Partisi Milletvekili Enis Kervan, öncelikle Kosova heyetini kabulünden dolayý Prizrenliler Derneði yönetimine þükranlarýný sunarken, yoðun çalýþmalar ardýn- dan Kosova’da 23 Nisanýn Türk Bayramý olarak kutlanmasýnýn baþarýldýðýný söyledi. Þu anda bu konuda çalýþmalarýn sona ermediðinin altýný çizen Kervan, bu bayramýn resmi bayramlar gibi yani o günde kurumlarýn çalýþmamasý için Bakanlar Kurulunun karar almasý gerekliliðine iþaret etti. VAKAT Koalisyonu Milletvekili Þpresa Murati ise yapmýþ olduðu konuþmasýnda Ýstanbul’da özellikle de Prizrenliler Derneðinde bulunmaktan memnuniyet duyduðunu ifade ederken, derneðin çalýþmalarýný övgü ile izlediðini söyledi. Milletvekilleri Topbaþ ile görüþtü KDTP Milletvekilleri Müfera Þinik ile Enis Kervan ve VAKAT Koalisyonu Milletvekili Şpresa Murati, Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkaný Kadir Topbaþ ile bir kýsa bir görüþmede bulundular. Milletvekilleri, Topbaþ’a Kosova ilgili kýsa bilgiler verirken, Topbaþ’ý Kosova’yý davet ettiler. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin 10 Tırlık Yardımı Kosova'ya Ulaştı Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin Kosova'ya Yaptığı 10 Tırlık Yardım Başkent Prizren'e Ulaştı. Yardımlar Arasında 2 Minibüs, 2 Makam Aracı, 1 Çöp Aracı ve 7 Tır Gıda Bulunuyor. A Enis TABAK nkara Büyükşehir Belediyesi Kosova halkını yine unutmadı. Kasım 2007 de gönderdiği 5 tır gıda yardımı ardından Ankara Büyükşehir Belediyesi, bu kez de Kosovalı ihtiyaç sahiplerinin yanı sıra Prizren ve Mamuşa Belediyelerine büyük yardımlarda bulundu. Prizren'e varan tırlar üzerlerinde, "Ankara Halkının Kosova Halkına Hediyesidir" yazıları bulunuyor. Türk bayraklarıyla süslü tırlar, şehir merkezinden geçerken sirenler çaldı. Konvoy yerel halk tarafından büyük sevgiyle karşılandı. Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından Prizren ve Mamuşa'da inşa edilen 2 büyük park da geçtiğimiz ay yapılmaya başlanmıştı. Parkların, 4-5 Haziran tarihleri arasında Kosova'ya gelecek olan Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek tarafından açılması bekleniyor. Prizren Belediye Başkan Vekili Ercan Şpat, Ankara'daki makamlara ve Ankara halkına yardım ve desteklerinden dolayı teşekkürlerini iletti. Kosova gündemi Sencar Karamuço Anayasa sorunlara çözüm olabilecek mi? K osova gündemi her zaman olduðu gibi yine sýcak. Statü görüþmeleri derken, seçim, baðýmsýzlýk ilaný, tanýma süreci, Anayasasýnýn kabulünden sonra iyice ýsýnýna gündem þimdi Anayasanýn yürürlüðe girmesi ve sonrasýnda oluþacak olan duruma kilitlenmiþ bulunuyor. Anayasanýn var olan yetki karmaþasýnýn çözüp çözmeyeceði belirsizliðini korumasý Kosova’nýn geleceðini de tehdit etmeye devam ediyor. Çünkü, baðýmsýzlýðýn ilan edildiði Ahtisaari planýna göre geçiþ döneminden sonra yürürlüðe girmesi öngörülen Anayasa ile Kosova’da yeni bir sayfanýn açýlmasý planlanýyordu. Bu yeni sayfada Kosova kurumlarý tam anlamý ile yönetim konusunda UNMIK’ten yetkileri devralacak ve geleceðini Avrupa Birliði ile danýþarak çizecekti. Ama özellikle Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna karþý çýkan Ortodoks dünyasý buna þiddetle karþý çýkmasý yeni sayfanýn açýlmasýnda en önemli engel olarak durmaya devam ediyor. Bu da Kosova ile ilgili uluslararasý arenada bir prestij savaþýna dönüþmüþ olduðunu kanýtlar nitelikte bulunuyor. Batýlý ülkeler Kosova’da Avrupa Birliði’nin söz sahibi olacaðý EULEX ve ICO sivil misyonun görev almasýný savunurken, Kosova’nýn baðýmsýzlýða karþý çýkan ülkeler ise UNMIK’in Kosova’da görevini sürdürmesini destekliyor. Her iki tarafta kendi istemlerini birbirlerine kabul ettirmek için çeþitli diplomatik baský araçlarýna baþ vurmayý ihmal etmiyorlar. Hafta boyu bu konuda yapýlan bütün giriþimler ve mekik diplomasisi sonuç vermezken, taraflar birbirlerini suçlar açýklamalar imza atmaya devam ediyorlar. 15 Haziranda yeni Kosova Cumhuriyeti Anayasasýnýn yürürlüðe girmesi ile uluslararasý toplumun Kosova’da varlýðýný nasýl sürdüreceði ile ilgili tam bir belirsizlik hakim. Ama geçen hafta ABD’nin de Avrupa Birliði misyonu içinde yer alacaðý yönünde yapýlan açýklamalar, UNMIK’in Kosova’da ki varlýðýnýn 15 Haziranda olmasa bile yýl sonuna dek iþlevselliðini kaybettireceðini kanýtlar nitelikte bulunuyor. Çünkü, ABD’nin de içinde yar alacaðý misyon hem daha iþlevsel olacaktýr hem de alacaðý kararlar uluslararasý arenada kabul görecektir. Ama bu konuda nelerin yaþanacaðýný bekleyelim ve görelim diyorum. Ama bunun yanýnda asýl önemli olan Anayasanýn yürürlüðe girmesinden sonra Kosova kurumlarýnýn buna hazýrlýklý olup olmadýðý? Hükümet yetkileri devralma konusunda hazýr olduðunu açýkça lanse etmiþ bulunuyor. Bu yetki devri çok büyük bir sorumluluk olduðu gibi profesyonel çalýþma ve disiplinini de gerektiriyor. Çünkü UNMIK’in Kosova’da ki yetkilerini Kosova kurumlarýna devretmesinden sonra Kosova artýk kendi kaderini kendi çizme hakkýna sahip olacaktýr. Bu büyük bir sorumluluk olduðu gibi iç politika açýsýndan büyük bir gücü de ifade ediyor. Çünkü, bu yetki devri çerçevesinde Kosova’nýn ilk defa bir ordusu olacaðý gibi Kosova kendi Ýstihbarat Örgütüne de sahip olacaktýr. Hükümet ile muhalefet partileri arasýnda bu kurumlarda yer kapma savaþý yaþanabilecektir. Þu anda bir iç çekiþmeyi kaldýramayacak kadar hassas olan Kosova, bu karmaþadan büyük yararlar alacaktýr. Bu kýrýlgan zeminde hükümet ve muhalefete büyük görev ve sorumluluk düþmektedir. Kosova’nýn geleceði için kader belirleyici olan bu sýnavda, kiþisel çýkarlar deðil de ulusal çýkarlar göz önünde bulundurulmalýdýr. Ancak bu þekilde Kosova hak edeceði, geleceðine kavuþacaktýr. Kosova Perşembe, 5 Haziran 2008 Fevzi Karamuço K 6 2008 Avrupa Þampiyonasý baþlýyor... osova sýcak ve zorlu bir siyasi gündemi geride býraktý. Bu çerçevede Kosova baðýmsýzlýðýna kavuþtu. Baðýmsýzlýðý streslerle bekleyen Kosovalýlar, yaþadýklarý stresleri atmaya çalýþýyorlar. Bu stresler önümüzdeki günlerde yapýlacak olan Avrupa Þampiyonasý ile atmaya çalýþacaklar. Kosova milli takýmýný yer almayacaðý þampiyonada, ABD’nin de tem takýmý olmadýðý için Kosovalýlar, baðýmsýzlýðýný tanýyan AB güçlü devletlerini tutacaktýr. Kosovalý Türkler ise tabi ki Türkiye Milli takýmýný destekleyeceðiz. Kadýnlarýn huzurunu bozacak olan spor þöleni yani 2008 Avrupa Futbol Þampiyonasý Cuma günü baþlýyor. Ýki yýldan beri sabýrsýzlýkla beklenen þölen ilk düdükler baþlýyor. Þampiyonada yer almak için eleme maçlarýndan vize alan takýmlarý ekranlarýmýza konuk oluyor. Evlerinde bir televizyon olan aileler arasýnda televizyonun izlenmesi ile ilgili sorunlar yaþanacaktýr. Tartýþma evde kadýnýn mi yoksa erkeðin mi sözünün geçeceði üzerine yapýlacaktýr. Ýki yýllýk bir süreç boyunca elemelerde baþarý göstererek ilk ikinci sýrayý takýmlar Ýsviçre ve Avusturya’nýn ortak düzenlediði 2008 Avrupa Futbol Þampiyonasýna birincilik için birbirleriyle yarýþacaklar. Bir ay sürecek olan futbol þöleninde, futbol ustalarý ve cambazlarý birbirlerine üstünlük kurmak için tüm hünerlerini sergileyecekler. Birçok güçlü Avrupa Birliði takýmlarýnda siyahi oyuncular da o ülkeler için ter dökecekler. Bu ülkelerin sömürgelerinden sosyal nedenlere vaat edilen Avrupa devletlerine ekmek parasý için kazanmak gelen velilerin yerine onlarýn çocuklarý yeni vatanlarý için Roma’da gladiyatörler gibi mücadele edecekler. Beyaz Fransa milli takýmýnda sömürgelerinden gelen gençler, yeni ülkelerinin formasýný taþýyacaklar. Yeni ülkenin milli marþýný okuyacaklar. Var güçleri ile bu formayý hak ettiklerini göstermeye çalýþacaklar. Kendilerini ülkenin beyaz oyuncularý gibi ayný seviyede olduklarýný kanýtlamak isteyecekler. Fransa takýmýnda bu renkler çok belirgin. Afrika’daki sömürgelerden gelen gençler Fransa takýmýný süsleyecek. Bu forma altýnda Araplar, Cezayirliler diðer sömürgelerden büyük umutlarla gelen oyuncular ter dökecek. Avrupa zengin ülkelerinin banliyölerde yaþayan yabancý ama bu ülkelere farklý yollarla giren gençler, baþarý ile taþýyacaklarý milli formlar ile gerek kendi toplumunda gerekse de Fransa’da hak ettikleri yeri alacaktýrlar. Bunlar bu onuru futbol karþýlaþmalarýnda gösterecekleri performans ile kazanabilecekler. Diðerleri ise protestolarla toplumdan dýþlandýklarýna dikkat çekmek için birbirleriyle yarýþacaklar. Ama Avrupa milli takýmlarý formasýný giyecek bu gençler, ter döktükleri için kazandýklarý þöhretten dolayý buna gerek kalmayacak. Onlar bu þeklide yeni vatanlarýnýn kalbini kazanacaklar. Afrika’dan gelen çocuk bu hakka þansa sahip olamayacak. Talih kuþu çok az Afrikalý çocuðun baþýna konacak. Taraftarlar ise kendi baþýna bir olay yaratacaklar. Dünyanýn farklý bölgelerinden gelecek olan insanlar, statlarý süsleyecek ve takýmlarý ateþleyecekler. Ýki yýlda bir defa yapýlan Avrupa þampiyonasý için ayýrdýklarý paralarýný bu uðurda harcayacaklar. Parasý ve þampiyonaya vizesi olmayan ülkelerin taraftarlarý ise televizyon ekranlarý önünde kalmayý mecbur kalacaklar. Milli bayraklar, iþaretler ile taraftarlarýn süsleneceði gibi her yerde bunlarla süslenecek. Pankartlar ile “milli yýldýzlar” göklere yükseltilecek. Taraftar yüzlerini milli bayraklarýna boyayýp, takýmýný destekleyecektir. Avrupa’da bir ay içinde futbol ile yatýp, kalkacak. Futboldan baþka bir þey konuþulmayacak. Futbol, goller ve kaçýrýlan goller ile gündemden düþmeyecek.Siyasetçiler de bu sürede rahat nefes alabilme þansýna sahip olacaklar. Yarým finale kadar nefes alacak olan siyasiler, yarý finalden sonra localardaki yerlerini alacaklardýr. Ýyi olan kazansýn diyoruz ve Türkiye’yi destekliyoruz... 2. Uluslararası Sanat Köprüsü başladı Açık Hava Müzesi olan Prizren, dünyanın değişik ülkelerinden gelen ressamları ağırlıyor B Enis TABAK u yıl ikincisi gerçekleşen “2.Uluslararası Sanat Köprüsü” ressamlar kolonisi dünyanın değişik ülkelerinden katılan ressamların katılımıyla başladı. Hafta içerisinde Ambient restoranda çok sayıda davetlinin katılımıyla gerçekleşen kokteyle Prizren Belediyesi Başkanı Ramadan Muya olmak üzere çok sayıda davetli katıldı. “2. Uluslararası Sanat Köprüsü” ressamlar kolonisinin açılış kokteylinde bir konuşma yapan festival girişimcisi Besnik Krajku, böyle önemli bir etkinliğin Prizren’de yapılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Krajku, bağımsızlığını ilan eden Kosova’da bu Türk sanatsal etkinliklerin artarak devam edeceğinin altını çizdi. Karajku’nun konuşmasının ardından bir konuşma yapan Prizren Belediye Başkanı Ramadan Muja, Prizren’in böyle sanatsal faaliyetlere ihtiyaç duyduğunu ve bugün olduğu gibi geçmişte de Prizren’in, Kosova’nın sanat merkezi olduğunu söyledi. Muja “Prizren’de sanatsal faaliyetleri artırmak bizim en önemli vazifemizdir” şeklinde konuştu. Kokteylin ilerleyen saatlerinde “Lorenc Antoni” müzik okulu öğrencileri davetlilere, klasik müzik dinletisi sundu. Bir hafta sürecek olan 2’nci Uluslararası Sanat Köprüsü Ressamlar Kolonisine başta ev sahibi Kosovalı ressamları olmak üzere Türkiye, Arnavutluk, Makedonya, Sırbistan, Karadağ ve Hollanda’dan tanınmış ressamlar bir araya geldi. Osmanlı’dan kalma tarihi eserleriyle açık hava müzesini andıran Prizren, ünlü ressamların adeta ilham kaynağı. Ak dere kenarındaki açık havada tuvallerine Prizren’in tarihi eserlerini fırçalarıyla tuvallerine işleyen ressamlar, 6 Haziranda gerçekleşecek olan kapanış töreni ardından Kosova’dan ayrılacaklar. Dünyanın değişik ülkelerinden katılan ressamların eserleri festivalin son günü sanat severlerin beğenisine sunulacak. Antalya, Kosova'ya Cami İnşa Edecek Kosovalı yetkililer Antalya Valiliği, Antalya İl Müftülüğü ve Antalya İlçe Müftülükleri'yle gerçekleştirilen görüşmeler ardından Prizren'de "Antalya Camisi"nin yapılması karara bağlandı. T Enis TABAK ürkiye, Kosova'da Türkiye Diyanet İşler Başkanlığı temsilciliği yanı sıra değişik alanlarda da burada yaşayan Müslüman halkın yanında oluyor. Son olarak Prizren bölgesinde Antalya Valiliği, Antalya İl Müftülüğü ve Antalya İlçe Müftülükleri'yle gerçekleştirilen görüşmeler ardından Prizren'de "Antalya Camisi"nin yapılması karara bağlandı. Antalya temsilcileriyle gerçekleşen görüşmelere Türkiye Diyanet İşler Başkanlığı Kosova Koordinatörü Tevfik Yücesoy, Prizren İslam Birliği Başkanı Lütfü Balık, Prizren Baş İmamı Ali Vezaj eşlik etti. Görüşmeler neticesinde Antalya İl Müftülüğünün sevk ve idaresi ile cami inşaatına başlanacağı prensip kararı alındığı bildirildi. Süreç aşamaları ile ilgili değerlendirmeler ve finansal kaynağın sağlanmasını müteakip caminin inşaatına başlanacağı bildirildi. 7 Perşembe, 5 Haziran 2008 Balkan Makedon seçimlerinde büyük zafer Gruevski’nin Makedonya’nýn iktidar partisi erken seçimlerde kesin bir zafer kazandý, ancak þiddet olaylarý ve usulsüzlükler ülkenin demokrasi itibarýný zedeleyebilir. M akedonya’da 1 Haziran Pazar günü yapýlan erken seçimler, 120 sandalyelik parlamentoda 60’tan fazla sandalye alan iktidardaki VMRO-DPMNE partisinin kesin zaferiyle sonuçlandý. Ancak uluslararasý yetkililer bir kiþinin öldüðü ve çok sayýda kiþinin yaralandýðý çatýþmalardan duyduklarý endiþeyi dile getirdiler. Görevdeki baþbakan Nikola Gruevski partisinin “tarihi bir zafer” kazandýðýný söyledi. “Makedonya Cumhuriyeti’nin yeniden doðuþu devam ediyor.” diyen Gruevski öyle devam etti: “Bu, Makedonya için ve sözlerini tutabileceklerini gösteren güçler için büyük bir zaferdir.” Baþbakan, ülkenin kuzeybatýsýnda meydana gelen usulsüzlüklere raðmen seçimlerin büyük oranda adil ve demokratik bir þekilde geçtiðini söyledi. Oylarýn %98’ sayýldýðýnda, VMRO-DPMNE 440 bin oy toplamýþken Sosyal Demokratlar liderliðindeki muhalif Güneþ koalisyonu 215 bin oy aldý. Katýlým 805 bin 844, baþka bir deyiþle kayýtlý seçmenlerin %58’i oranýnda gerçekleþti. Sonuçlar, o zamanlar sýcak tartýþmalara konu olan Gruevski’nin daha güçlü bir iktidar kazanmak umuduyla erken seçime gitme kararýný haklý çýkarmýþ gibi görünüyor. Ancak çýkan þiddet olaylarý Makedonya’nýn, AB üyeliðine hazýr olduðunu göstermeye çabaladýðý bir dönemde imajýný zedeleyebilir. En ciddi olay, Üsküp’ün hemen dýþýndaki Aracinovo’da sandýklar açýlmadan önce yaþandý. Olayda bir iþi öldü ve birinin durumu kritik olmak üzere dokuz kiþi yaralandý. Þiddet olaylarý, iki etnik Arnavut partisi -Ali Ahmeti’nin Demokratik Bütünleþme Birliði (DUI) ve Menduh Taci liderliðindeki Arnavut Demokrat Partisi (DPA)- arasýndaki sert siyasi mücadeleden kaynaklanýyor. Ahmeti’nin partisi Pazar günü %11,1 oranýnda oy alýrken, Gruevski’nin bir önceki hükümetinde koalisyon ortaðý olan DPA %10,2 oy aldý. DUI, çok sayýda personel ofisinin saldýrýya uðradýðýný söyleyerek rakibini Ahmeti’ye suikast düzenlemeye çalýþmakla suçladý. Bu arada DPA da, silahlý DUI eylemcilerinin seçmenleri sindirdiði ve polisin iþine karýþtýðýný ileri sürdü. Devlet seçim komisyonu baþkaný Jovan Josifovski, “Bu tip olaylar, bu ülkeye seçimlerin yürütülmesiyle ilgili olarak verilecek notu artýrmayacaktýr.” dedi. AB temsilcileri de endiþelerini dile getirdiler ve seçmenlerin oy kullanamadýklarý yerlerde seçimlerin tekrarlanmasýný istediler. Makedonya’nýn ilk kadýn baþbakaný olma umutlarý besleyen Sosyal Demokrat lider Radmila Sekerinska Pazar günü yenilgiyi kabul ederek Gruevski’yi tebrik etti. Ancak Sekerinska seçimlerin yaþanan geliþen olaylarý sert bir dille de eleþtirdi. “Makedonya bu seçimlerin bedelini pahalýya ödeyecek.” diyen Sekerinska, bunun “Makedonya’da düzenlenmiþ en kötü seçimler olduðunu” söyledi. Romanya’da seçimlere düþük katýlým damgasýný vurdu Ý lk sonuçlara göre, 1 Haziran Pazar günü yapýlan birinci tur yerel seçimlerde seçmenlerin %50’sinden azý oy kullandý. 3 bin 200 belediye baþkaný, 40 bin il ve ilçe meclis üyesi ve 41 il ve ilçe meclis baþkanýný seçmek için yaklaþýk 18 milyon Rumen vatandaþýnýn oy kullanma hakký bulunuyordu. Yalnýz Bükreþ belediye baþkanlýðý için toplam 19 aday yarýþtý. Demokratik Liberal Parti (PDL) adayý Vasile Blaga ve baðýmsýz Sorin Oprescu 15 Haziran’da yapýlacak ikinci tur seçimlerde karþý karþýya gelecekler. Ýlk turda Bükreþli seçmenlerin yalnýzca %30’u oy kullandý. Köstence ve Cluj-Napoca dýþýndaki büyük þehirlerin çoðunda ilk turda belediye baþkanlarý seçilemeyerek ikinci tur gerekli oldu. Köstence’de, Sosyal Demokrat Parti üyesi Radu Mazare oylarýn %63’ünü alarak görevde yeni bir döneme hak kazandý. Cluj-Napoca’da ise, PDL adayý Emil Boc oylarýn %75’ini alarak tekrar seçildi. Bazý oy sandýklarýnda farklý partilerin destekçileri arasýnda çýkan olaylara polis müdahalede bulundu. ER H AN TÜ R BE D AR Ankara Mektubu E-posta:[email protected] 1 Makedonya’da Olaylý Meclis Seçimi Haziran Pazar günü, Makedonya halký erken meclis seçimi için sandýk baþýna gitti. Kamuoyu yoklamalarýnýn daha önce iþaret ettiði gibi, Baþbakan Nikola Gruevski’nin liderliðindeki “Daha Ýyi Makedonya Ýçin” merkez sað ittifaký zaferle çýktý. Yirminin üzerinde seçim biriminde þiddet olaylarý ve hile iddialarý yüzünden askýya alýnan oylamanýn, iki hafta içinde tekrarlanmasý bekleniyor. Mevcut seçim sonucuna göre, 120 kiþilik Makedonya meclisinde Daha Ýyi Makedonya Ýçin koalisyonunun 63 milletvekili, “Avrupa Ýçin Güneþ Koalisyonu”nun ise 28 milletvekili bulunacak. Diðer taraftan, etrafýnda Arnavutlarý toplayan Demokratik Bütünleþme Birliði 15, Arnavut Demokratik Partisi ise 12 milletvekilini meclise göndermeyi baþardý. Baþka iki daha küçük siyasi partinin de mecliste birer milletvekili bulunacak. Makedonya’daki seçime damgasýný vuran, yaþanan þiddet olaylarýydý. Bir ölü ve sekiz yaralý ile sonuçlanan bu þiddet olaylarý, ayný zamanda 28 kiþinin gözaltýna alýnmasýna sahne oldu. Seçim kampanyalarý sýrasýnda da þiddet içeren olaylarýn yaþanmýþ olmasý, seçim gününde nelerin yaþanabileceðinin bir habercisi olduðu söylenebilir. Makedonya polisinin verdiði bilgilere göre, yaklaþýk otuz seçim biriminde deðiþik olaylar yaþandý. Seçim kutusuna el koymak, seçim sandýðýna giden yolu kapatarak ve silah kullanarak halký oy kullanmaktan caydýrmak, silah zoruyla seçim sandýðýna birden fazla oy atmak, Makedonya’daki seçimde yaþanan temel hadiseler arasýndaydý. Bütün bu olaylar ise, Arnavutlarýn yoðunlukta yaþadýðý bölgelerde vukuu buldu. Ülkedeki Arnavutlarý temsil eden Demokratik Bütünleþme Birliði ile Arnavut Demokratik Partisi, yaþanan þiddet olaylarýndan dolayý birbirlerini karþýlýklý suçluyor. 1 Haziran seçimi, Makedonya’nýn Avrupa Birliði’nden tam üyelik müzakere tarihini almayý beklediði bir dönemde gerçekleþti. Bu yüzden, seçim gününde yaþanan þiddet olaylarýnýn Makedonya’nýn Avrupa Birliði üyeliðini daha fazla geciktirebileceðinden endiþelenenler var. Þimdilik Avrupa Birliði yetkililerinden, þiddetin eþlik ettiði seçime üzüldükleri ve bazý sandýklarda seçimin tekrarlanmasýný talep ettikleri yönünde açýklamalar geldi. Avrupa parlamenteri Doris Pack ise, yaþanan þiddet olaylarý çerçevesinde, Makedonya’daki Arnavut siyasi bloku içinde yeterince demokrasi anlayýþýnýn bulunmadýðýný açýkladý. Makedonca yayýn yapan medya kaynaklarý, þiddet olaylarý sadece Arnavutlar arasýnda yaþanmýþ olmasýna raðmen, bunun dünya kamuoyunda bütün ülkenin imajýný zedelediði görüþünde hemfikir. Seçim sonucuna gelince, sürpriz olmadýðý ve daha önce yapýlan kamuoyu yoklamalarýyla örtüþtüðü söylenebilir. Daha Ýyi Makedonya Ýçin koalisyonunun baþýný çeken Makedon Dahili Devrimci Örgütü—Makedon Ulusal Birliði Demokratik Partisi’nin büyük bir farkla seçimi kazanacaðý beliydi. Nitekim, söz konusu partinin lideri olan Baþbakan Nikola Gruevski, bu yüzden ülkeyi erken seçime götürmeye razý oldu. Baþbakan Gruevski’nin liderliðindeki sað koalisyon tek baþýna hükümeti kurabilecek kadar oy almýþ olmasýna raðmen, iktidarý Arnavut siyasi partilerinden en azýndan biriyle paylaþmak zorundadýr. Çünkü, Makedonya’daki iç çatýþmalarý sona erdiren ve 2001 yýlýnda imzalanan Ohri Barýþ Anlaþmasý gereðince, içinde Arnavutlara ait bir siyasi parti bulunmadan, Makedonya’da hiçbir hükümet kurulamaz. Makedon Dahili Devrimci Örgütü—Makedon Ulusal Birliði Demokratik Partisi’nin alýþýlmýþ iktidar ortaðý Arnavut Demokratik Partisi’dir. Ancak, 2001 yýlýndaki çatýþmalarda yer alan Arnavut militanlar tarafýndan oluþturulan Demokratik Bütünleþme Birliði muhalefette kalmaktan “sýkýldýðýný” ve iktidar olmayý çok arzuladýðýný açýk olarak belli ediyor. Bu yüzden, ülkedeki istikrarýn korunmasý için, Batýlý ülkelerin Baþbakan Gruevski’nin yeni hükümeti kurma çalýþmalarýna müdahale etmesi bekleniyor. Makedonya’da yaþayan Türklere gelince, 1990’larýn baþlarýndan bu yana Türkleri etrafýnda toplayan Türk Demokratik Partisi, Daha Ýyi Makedonya Ýçin koalisyonunun listesinden seçime katýldý. Yapýlan koalisyon anlaþmasý gereðince Türk Demokratik Partisi’nin yeni kurulacak hükümette bir bakaný olacak. Türk Demokratik Partisi’nin oylarý, kurulan iki yeni siyasi parti tarafýndan bölündüðü için ise, Türklerin yeni mecliste sadece bir milletvekili bulunacak. Dünya Terör suçlularýnýn yeni Guantanamo’su Dünya Turu Kýbrýs Rum Kesimi’nde kanserojen süt alarmý Kýbrýs Rum Kesimi’nde, kanserojen aflatoksin maddesi içerdiði tespit edilen onlarca ton süt imha edildi. Kýbrýs Rum Kesimi’nde tonlarca sütün kanserojen madde içermesi yetkilileri alarma geçirdi. Þu ana kadar 75’ten fazla çiftlikte kanserojen madde içeren süt tespit edildi ve yaklaþýk 170 ton süt imha edildi. Tonlarca hellim peyniri ve diðer süt ürünlerine de analiz yapmak üzere tedbir amaçlý el konuldu. Bolivya’da Yoksullar Özerklik Diyor Ýki eyalette yapýlan referandumda, özerklik yanlýlarý galip çýktý. Referandum sýrasýnda, özerklik isteyenler ile polis ve Morales’in partisi yandaþlarý arasýnda çatýþma çýktý. Bolivya’daki referandumlar, Devlet Baþkaný Evo Morales’in önceliði fakir yerli halka veren ve toprak reformuna yönelik planlarýný sekteye uðratabilecek nitelikte. Gerginliði de yükselten halk oylamalarýna, kuzeydeki Pando ve Beni bölgesindeki referandumlar eklendi. Puerto Rico’da Clinton Kazandý Amerika Birleþik Devletleri’nde Demokrat Partinin baþkan adaylýðý yarýþýnda sona yaklaþýlýyor. Puerto Rico adasýnda yapýlan ön seçimi açýk farkla Hillary Clinton kazandý. Sandýklarýn kapanmasýnýn hemen ardýndan Amerikan TV’leri çýkýþ anketlerine dayanarak, Clinton’un rakibi Barak Obama önünde açýk ara zafer kazandýðýný bildirdi. Bu durumda, Clinton, bu adadan çýkacak 55 delegenin çoðunu kazanacak. Ancak genel delege yarýþýnda Obama‘nýn gerisinde kalan Clinton’a Puerto Rico galibiyetinin yetmeyeceði kaydediliyor. Hafta sonuna kadar Obama’nýn baþkan adaylýðýný kazanacak delege sayýsýna ulaþmasýnýn beklendiði yorumlarý yapýlýyor. Putin: Ýran nükleer silah peþinde deðil Rusya Baþbakaný Vladimir Putin, Ýran’ýn nükleer silah edinmeye çalýþmadýðýný söyledi. Le Monde gazetesine demeç veren Rusya Baþbakaný Vladimir Putin, “Ýran’ýn nükleer silah peþinde olduðuna inanmýyorum. Bunun iþareti yok” dedi. “Acemler gururlu insanlar” diyen Putin, “Egemenliklerinden yararlanarak sivil nükleer enerji hakkýný kullanmak istiyorlar. Bence Ýran, þimdiye kadar hukuk alanýnda hiçbir ihlalde bulunmadý. Uranyum zenginleþtirmeye de haklarý var” ifadesini kullandý. Batý dünyasý, Ýran’ý nükleer silah peþinde koþmakla suçluyor, Tahran yönetimiyse nükleer programýnýn barýþçýl olduðunu söylüyor. BM’den Butto soruþturmasý istendi Pakistan, eski Baþbakan Benazir Butto’nun öldürülmesiyle ilgili BM soruþturmasý açýlmasýný resmen talep etti. Benazir Butto’nun eþi Asýf Ali Zerdari, Ýslamabad’daki Uluslararasý Sosyalist Asya-Pasifik Komitesi toplantýsýndan sonra gazetecilere yaptýðý açýklamada, soruþturma talebini BM’ye yolladýklarýný belirtti. Butto’nun iktidarýn en büyük ortaðý Pakistan Halk Partisi’nin lideri Zerdari, Dýþiþleri Bakaný Þah Mahmud Kureyþi’nin konuyu BM Genel Sekreteri Ban KiMun ile bizzat görüþmek için New York’a gideceðini de söyledi. Misket bombasý için anlaþma onaylandý Misket bombalarýnýn kullanýmý yasaklayan anlaþma, 100’den fazla ülkenin Ýngiltere’de yayýmlanan The Guardian gazetesi, ABD’nin terör zanlýlarýný “yüzer hapishane” olarak kullanýlan gemilerde tuttuðuna dair iddialara yer verdi. B ir insan haklarý kuruluþu olan Reprieve’in bu konudaki iddialarýný gündeme getiren “The Guardian” gazetesi, uygulamanýn gerekçesinin terör zanlýsý olarak tutulan kiþilerin sayýlarýnýn ve yerlerinin gizli tutulmasý olduðuna dair görüþlere dikkat çekti. ABD’ye ait yüzen hapishanelerin dünyanýn hangi bölgesinde ve hangi ülkelerin karasularýnda olduklarýna dair bilgilerin toparlanmaya çalýþýldýðýný duyuran gazete, ABD yönetiminden de bu konudaki bilgileri kamuoyuna açýklamasýnýn istendiðini kaydetti. Guardian, Reprieve’in konuyla ilgili raporunda Baþkan Bush’un “artýk bu uygulamaya son verildi” açýklamasýna raðmen, 2006 yýlýndan bu yana 200 yeni “iþkence seyahatinin” daha yapýldýðý, terör zanlýlarýnýn sorgulanmak üzere ABD’den dünyanýn baþka ülkelerine taþýndýðý iddiasýnýn yer aldýðýný bildirdi. “Hapishane gemilerin” de bu amaçla kullanýldýðý iddiasýna yer veren gazete, Reprieve’in ABD’nin bu amaçla kullandýðý gemi sayýsýnýn 17 civarýnda olabileceðine dair tahminine de dikkati çekti. Gazete, USS Bataan ve USS Peleliu’nun da aralarýnda bulunduðu bu gemilerin Ýngiltere ve ABD tarafýndan deniz üssü olarak kullanýlan Hint Okyanusundaki Diego Garcia’da bulunduklarýna dair kuþkulara da yer verdi. Reprieve avukatlarýnýn, özellikle USS Ashland adlý geminin 2007’nin ilk aylarýnda Somali civarýnda yaptýðý operasyonlara dikkati çektiði de belirtildi. Guardian, ayný tarihlerde Somali, Kenya ve Etiyopya güçleri tarafýndan düzenlenen sistematik operasyonlarda pek çok kiþinin yakalanýp FBI ve CIA ajaný olduklarý tahmin edilen kiþilerce sorgulandýðý, bunlardan 100’e yakýnýn daha sonra “yok olduðu” iddiasýna da dikkati çekti. Guardian, Washington’un halen 26 bin kiþiyi yargý önüne çýkarmaksýzýn gizli cezaevlerinde tuttuðunu, 2001 yýlýndan bu yana, bu cezaevlerinden 80 bine yakýn kiþinin geçtiðini belirtiyor. ABD’de Obama Zaferini Ýlan Etti D emokrat Parti’nin 6 aylýk baþkan adaylýðý maratonu sona erdi. Barack Obama, Eski Baþkan Bill Clinton’un eþi Hillary Clinton’dan fazla delege topladý ve zaferini ilan etti. Amerika’daki demokratlarýn baþkanlýk yarýþýndan galip çýkan siyahi aday Obama þimdi adaylýðýný açýklamaya hazýrlanýyor. Rakibi Hillary Clinton ise, Obama’nýn baþarýsýný övmekle birlikte, yenilgiyi henüz açýkça kabul edemedi. Ajanslar, Obama’nýn baþkan yardýmcýsý için düþündüðü isimler arasýnda Clinton’ýn da bulunduðunu belirtiyor. Kasým ayýnda yapýlacak seçimlerde demokratlarýn adayý olmasýna kesin gözüyle bakýlan Barack Obama, Kenyalý müslüman bir babanýn oðlu. Din tercihini hrýstiyanlýktan yana kullanan siyahi aday 47 yaþýnda. Obama, önseçimlerin ardýndan, eleþtiri oklarýný Cumhuriyetçilerin baþkan adayý John McCain’e çevirmekte gecikmedi. Obama’ya göre, 71 yaþýndaki McCain’in Bush’tan farký yok. Perşembe, 5 Haziran 2008 8 temsilcilerinin katýldýðý konferansta onaylandý. Ýrlanda’nýn baþkenti Dublin’deki konferansa eksiksiz olarak katýlan 111 ülkenin temsilcileri, yaklaþýk 10 gün süren görüþmelerin ardýndan üzerinde uzlaþma saðlanan anlaþmayý onayladý. Konferansa baþkanlýk eden Daithi O’Ceallaigh, bugünkü toplantýnýn açýlýþýndaki konuþmasýnda, “kabul edilen anlaþma metninin resmen onaylanmasýný öneriyorum” dedi. Anlaþmanýn, Norveç’in baþkenti Oslo’da 2-3 Aralýkta resmen imzalanmasý bekleniyor. Çin, ABD ve Rusya gibi ülkeler, misket bombasýnýn yasaklanmasýna iliþkin sürece katýlmamýþtý. AÝHM, AIDS’li kadýný haksýz buldu Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi (AÝHM), AIDS hastasý olduðu için Ýngiltere’ye sýðýnma talebinde bulunan ve talebi reddedilen AIDS hastasý Ugandalý kadýnýn Ýngiltere aleyhinde açtýðý davada kadýný haksýz buldu. Ülkesinde tedavi olamayacaðý için Ýngiltere’ye sýðýnma talebinde bulunan AIDS hastasý 34 yaþýndaki kadýn, Ýngiltere adaletiyle 10 yýllýk mücadelesinin ardýndan Avrupa Mahkemesine baþvurdu. AÝHM, Ýngiltere’nin tavrýnýn insanlýk dýþý ve insan haklarýna aykýrý olmadýðý sonucuna vardý. Lehmann Gmb gemicilik firmasýndan bugün yapýlan açýklamada, Lehmann Timber adlý geminin, önce gün geç saatlerde Aden Körfezi’nde saldýrýya uðradýðý kaydedildi. Merkezi Luebeck’de bulunan firma konuyla ilgili ayrýntýlý bilgi vermedi. Merkezi Kenya’da bulunan Doðu Afrika Gemi Yardým Programý yetkilileri de geminin, önceki gün kaçýrýlan 2 gemiden biri olduðunu belirtti, ancak diðer gemi ve adý açýklanan gemiyle ilgili baþka bilgi vermedi. Deniz korsanlarýnýn bu yýl içinde Somali açýklarýnda 26 gemiye saldýrdýðý belirtiliyor. Ahmedinejad: Ýsrail yakýnda yok olacak Ýran Cumhurbaþkaný Mahmud Ahmedinejad Ýslam devrimi lideri Ayetullah Humeyni’nin ölümünün 19. yýldönümünde, mezarýnýn baþýnda düzenlenen anma töreninde yaptýðý konuþmada, “zalimlerin egemen olduðu dönemin sona erdiðini, artýk ABD gibi þeytani güçlerin ortadan kalkacaðýný, dünyaya adalet ve huzurun egemen olacaðýný” ileri sürdü. “Zorba güçler, ABD ve siyonist rejimin yok olmasýnýn geri sayým zili çaldý” diyen Ahmedinejad, “Artýk siyonist rejim, kendi varlýk felsefesini yitirmiþtir. 60 yýldýr cinayet ve iþgal üzerine kurulan bu siyonist rejim yeryüzünden silinecek. Çok yakýn bir gelecekte Ýmam Humeyni’nin dileði gerçekleþecek ve bu fesat kaynaðý rejim yok olacak” diye konuþtu. Çin yaralarýný sarmaya çalýþýyor Deprem felaketinin üzerinden üç hafta geçti. Çinli depremzedeler þimdilerde hayata yeniden baþlama mücadelesi veriyor. Resmi rakamlara göre 12 Mayýs’ta ülkeyi sarsan 7.9 büyüklüðündeki depremde 69 bin kiþi hayatýný, milyonlarca kiþi de evini kaybetti. Depremden kurtulanlar yakýnlarýný ve evlerini kaybetmenin acýsý içinde hayata yeniden baþlama mücadelesi veriyor. Askeri birlikler enkaz kaldýrma çalýþmalarýna yardýmcý oluyor. Ýki kimyasal madde fabrikasýnýn yýkýldýðý Yinghua kasabasýnda ayakta kalan binalar da yýkýlma tehlikesi ile karþý karþýya. Depremzedeler için öncelikli konu, ev sahibi olmak. Giyecek ayakkabýsý olmayan yoksul halk, ev sahibi olabilmek için devlet yardýmýna muhtaç. Çin, milyonlarca evsizi, yeni yerlerde yapýlacak evlere kavuþturmayý planlýyor. Ancak projenin tamamlamasý üç ila beþ yýl alacak. Dünya Turu 9 Perşembe, 5 Haziran 2008 Türkiye Türkiye, Kyoto Protokolünü imzalýyor Türkiye, küresel ýsýnmaya yol açan sera gazlarýnýn salýmýnýn azaltýlmasýný öngören Kyoto Protokolü’nü imzalayacak. Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, protokolle ilgili düzenlemenin en kýsa sürede Meclis’e gönderileceðini söyledi. B Kurulunun akanlar ardýndan açýklamaya yapan Hükümet Sözcüsü ve Baþbakan Yardýmcýsý Cemil Çiçek, küresel ýsýnmayla mücadeleyi öngören Kyoto Protokolü’nü imzalamaya karar verdiklerini açýkladý. Çiçek, sera gazý sorunlarýnýn azaltýlmasý ve sýnýrlandýrýlmasýný hukuki açýdan baðlayýcý duruma getiren bu protokolün 1997 yýlýnda imzalandýðýný, 2005 yýlýnda ise yürürlüðe girdiðini anlattý. Çiçek, þöyle konuþtu: “Bugün itibarýyla 176 ülke bu protokole taraf olmuþtur. Bu protokolün ilk 5 yýllýk uygulamasý bitmek üzeredir, bundan sonrasý için de hazýrlýklar baþlamýþtýr. Türkiye, bu protokolü kendine has nedenlerle baþlangýçta imzalamamýþtýr. Ýmzalanmamýþ olmasý, bu görüþmelerin de belli ölçüde dýþýnda kalmasýný mümkün kýlmaktadýr. Yeni dönemle ilgili hazýrlýklar baþladýðýnda Türkiye’nin çekinceleri olacaksa ya da kendine has þartlarý gündeme getirecekse bunu benimseyip, bu sürece daha aktif katýlmasý gerekecektir. Onun için de bu protokolün onaylanmasý hükümetimizce benimsenmiþtir. Kýsa sürede TBMM’ye de gönderip, burada da onaylanmasý icap edecektir.” Hükümet Sözcüsü Çiçek, þunlarý söyledi: “Kyoto’yu imzalamanýn bundan sonra da çok büyük bir anlamý var, çünkü bu sözleþmeye taraf olmadýðýnýz takdirde ilk 5 yýllýk uygulama sonuçlarýyla ilgili bir hazýrlýk yapýlýyor bundan sonraki dönemi planlayan bir hazýrlýk. Siz, bunu imzalamadýðýnýz taktirde bu çalýþmaya aktif E olarak katýlamazsýnýz. Ýkincisi ülkenizin özel þartlarý varsa katýlmadýðýnýz bir sözleþmeye de çalýþmaya da bunlarý dahil edemezsiniz. O nedenle Türkiye’nin geçmiþte bunu imzalamamakta kendine göre gerekçeleri olabilir, artýk onlar geride kalmýþtýr. 2012 yýlýndan sonraki çalýþmalara daha aktif bir þekilde katýlabilmesi için bunu benimsemesi gerekiyor” Sera gazý emisyonu yüzde 60 azaltýlacak Birleþmiþ Milletlerin 1997 yýlýnda Japonya’da düzenlediði çevre toplantýsýnda katýlýmcý hükümetler tarafýndan kabul edilen Kyoto Protokolü, geliþmiþ ülkelerin sera etkisi yaratan gazlarýn salýnýmýný 2008-2012 yýllarý arasýnda yüzde 5.2 düþürmelerini öngörüyor. Türkiye geliþmiþ ülkeler seviyesindeki yaptýrýmlara tabii tutulduðu için bugüne kadar anlaþmaya taraf olmaktan kaçýndý. Türkiye, protokolü imzaladýðýnda þu anda dünya toplam emisyonunun yüzde 1.3’ü kadar olan sera gazý emisyonunu yüzde 60 azaltarak yüzde 0.5’e çekmek zorunda kalacak. BM Ýçin Baþkentte Diplomasi Trafiði kim’de yapýlacak oylama öncesi Türkiye’de yoðun bir diplomasi trafiði var. Türkiye, Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi geçici üyeliðine adaylýk yarýþýnda son dönemeçte....Ekim ayýnda yapýlacak oylama öncesinde tüm baþkentlerle yoðun bir diplomasi trafiði yürütülüyor. Ekim ayýnda Birleþmiþ Milletlerin toplanacak 63 üncü genel kurulu, 2009-2010 yýlý güvenlik konseyi geçici üyelerinin hangi ülkeler olacaðýna karar verecek. Türkiye, Avusturya ve Ýzlanda ile yarýþýyor Türkiye’nin rakipleri Avusturya ve Ýzlanda... Birleþmiþ Milletlere üye 192 üyenin 128’inin oyunu alacak iki ülke yarýþý kazanacak. Türkiye bu yarýþý kazanmak için tüm uluslararasý konferanslarda ve ikili görüþmelerde adaylýk için destek arýyor. Fahri Baþkonsoloslar ve özel büyükelçiler Türkiye’nin büyükelçilikleri olmayan 67 ülkede temaslarda bulundu. Önümüzdeki dönemde iki büyük zirve ile de destek arayýþý sürecek. Türkiye-Karayýp topluluðu ve Afrika zirvesi.... Özel sektör destek arayýþýnda Türkiye’nin üyeliðine destek için özel sektör temsilcileri de devrede... Ýþadamlarý, tüm temaslarýnda konuyu dile getiriyor. Cumhurbaþkaný Abdullah Gül ve Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan da destek için muhataplarýna mektup yazdý. Türkiye þu an için adaylýðý garantilemiþ gibi görünüyor. Ancak, Avusturya’nýn Avrupa Birliði ülkelerinden, Ýzlanda’nýn da 5 Ýskandinav ülkesinden alacaðý destek Türkiye’yi daha aktif olmaya itiyor. Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi geçici üyeliði Türkiye açýsýndan büyük bir fýrsat olarak deðerlendiriyor. Bu noktada “Kýbrýs” gibi önemli konularda Türkiye’nin tüm taraflarý doðru bilgilendirmesi için adaylýk, çok önemli bir fýrsat olarak görülüyor. Babacan: AB üyeliðimiz diðerlerine benzemeyecek Dýþiþleri Bakaný Ali Babacan, Türkiye’nin Avrupa Birliði üyeliðinin diðer ülkelerin üyeliðine benzemeyeceðini söyledi. A lman “Frankfurter Allgemeine Sonntagszeitung” gazetesine mülakat veren Babacan, “Türkiye’nin birçok AB üyesi ülkeden farklý bir kültürü var. Ancak gittikçe daha fazla Avrupa Birliði ülkelerinin deðerlerini paylaþýyor. Türkiye’de Ýslamiyet, demokrasi ve modernlik birleþiyor.” dedi. Türkiye’nin üyelik için gerekli þartlarý 2013 yýlýna kadar yerine getireceðini söyleyen Babacan, ancak AB’nin Türkiye’yi almaya ne zaman hazýr olacaðýný bilemediklerini belirtti. Adalet ve Kalkýnma Partisi’ne yönelik kapatma davasýyla ilgili olaraksa Babacan, “Mahkeme ne karar verirse versin, kabul etmek zorundayýz” diye konuþtu. Babacan türban tartýþmalarýyla ilgili bir soru üzerineyse “Üyesi olduðum partinin bu konuda açýk bir görüþü var. Ýnsanlar baþörtüsü takýp takmayacaklarýna özgürce karar vermeliler” ifadesini kullandý. Iglesias dünya turnesine Türkiye’den baþladý “Kadife sesli” lakabýyla tanýnan ve romantik þarkýlarýyla pek çok kiþinin kalbinde taht kuran ünlü Ýspanyol þarkýcý Julio Iglesias, Kuruçeþme Sortie’de konser verdi. Konseri sanat, iþ ve medya dünyasýndan çok sayýda sanatsever izledi. Ý stanbul Boðazý kýyýsýnda açýk havada gerçekleþtirilen konserde Julio Iglesias, aþk þarkýlarýný seslendirirken, vokalistleriyle yaptýðý danslar da dikkati çekti. Iglesias, þarký aralarýnda Ýstanbul’un kendisi için birçok aþk demek olduðunu ifade ederek, “Ýstanbul’a ilk kez yýllar önce gelmiþtim. Sonra birçok kez buraya gelmemin bir tek nedeni vardý; geçirdiðim muhteþem zamanlar ve muhteþem anýlar” dedi. Iglesias, “Bu ülkeye aþýðým. Siz beni dünyanýn en zengin sanatçýsý yapýyorsunuz. Konser vermeye ihtiyacým yok ama bu ilgi beni ayakta tutuyor” diye konuþtu. Konser boyunca aþk yaþamýyla ilgili espriler yapan Iglesias, “Aþk yaþamým o denli büyük bir efsane ki aynaya çýplak bakamýyorum. Çünkü gerçek korkunç” diyerek izleyicileri güldürdü. Konseri sanat, iþ ve medya dünyasýndan çok sayýda sanatsever izledi. Güncel 10 “Sanat Köprüsü” ressamlarý Prizren’de buluþturdu Perşembe, 5 Haziran 2008 II. Uluslararasý “Sanat Köprüsü Ressamlar Kolonisi” karma sergisi için Prizren’de bulunan Gültekin Serbest ve Þevkat Ýþlegen ile resim ve ressamlýk üzerine bir röportajda bulunduk. Gültekin Serbest öncelikle Prizrenli olarak doðduðunuz yerdesiniz neler hissediyorsunuz? Kosova’ya tabi ki ilk geliþim deðil çünkü ben çocuk yaþlarýmdayken ailemle birlikte Türkiye’ye göç ettik. Tabi o yýllardan bu yana bir çok defa buraya gelme imkaným oldu. Mesela geçen yýl burada bir faaliyete katýlma fýrsatým da oldu. Bu yýl da bu resim sergisine Türkiye’den arkadaþýmla katýldým. Bu þehirde olmak çok güzel. Þevkat Haným siz Kosova’ya ilk defa geldiniz neler hissetiniz? Evet sizin de deðiniz gibi Kosova’ ya ilk geliþim. Gültekin beyin daveti üzerine bu önemli sanat buluþmasýna katýlmak ve buradaki sanatçýlarla ve sanat severlerle buluþmak istedim. Ressamlýk dýþýnda Gültekin Serbest kimdir? Ben 1955 yýlýnda Prizren’in Kurila mahallesinde doðdum. Küçük yaþtayken ailemle birlikte Türkiye’ye göç ettik. Tahsilimi Türkiye’de tamamladým, Gazi Üniversitesi Resim bölümü mezunuyum ve 25-30 yýla yakýn bir zamandýr da Türkiye’de profesyonel ressamlýk yapýyorum. Tabi ki göç etmekle buradaki baðlarýmýz kopmuþ deðil buradaki dostlarýmýz, akrabalarýmýz, sanatçý arkadaþlarýmýz var onlarla baðlarýmýz hiçbir zaman kopmadý. Uzaktan da olsa sýk sýk görüþme, diyalog kurma imkanýmýz oluyor..Þahsi adýma söylemem gerekirse sanatçý olarak bu imkaný bulduðum içinde mutluyum. Size de ayný soruyu soralým Þevkat Ýþlegen kimdir diye soracak olursak neler söylersiniz? Ben kendimi kýsaca þöyle ifade edeyim. Ben üniversitenin Sanat Grafik bölümü mezunuyum ve 32 yýldýr bu iþi yapýyorum. 26 yýldýr Öðretim Üyeliði görevini de yaptým, emekli oldum. Þimdi Ýzmir’de ki atölyemde grafik resimlerimi hem yapmaya hem de öðretmeye devam ediyorum. Aslýnda benim yaptýðým teknik biraz farklý Türkiye’de bilinen bir teknik ,ilgiyle izlenen bir teknik. Bölümümüz biraz aðýr ve az hata kabul eden bir meslek. O yüzden de ön çalýþmasý biraz daha fazla zaman alýyor. Diyebilirim ki resmi seçmem kadar özgün baskýyý da seçmem de bana göre çok doðru bir seçimdi. Zaten bilinçli ve sevgi dolu olmasa bu kadar yýl devam etmezdi sanýrým. Tabi ki diðer arkadaþlarýmýzýn yaptýðý iþlerle bizim yaptýðýmýz iþleri pekiþtirerek güzel þeyler ortaya koymaya çalýþýyoruz. Bunlarýn elbette hem görgü hem de tekniði ilerletme açýsýndan bizlere çok büyük getirisi oluyor. Sayýn Serbest 25-30 yýla yakýndýr ressamlýk yapmaktasýnýz neden baþka bir meslek deðil de ressamlýk? Çok güzel bir soru. Aslýnda çocukluðumdan beri resme çok meraklýydým, hatta ilk okulda resmi o kadar çok seviyordum ki sýnýfta sýnýfýn ressamý diyorlardý buda bana ayrý bir heyecan veriyordu. Ben kendimi bildim bileli resim yapmak istedim, resim tutkusuyla iç içe olmak istedim, hatta üniversite dönemine geldiðim zaman Ýktisat üniversitesini kazanmama raðmen gitmedim ve tekrar Gazi Üniversitesinin Resim Bölümü sýnavlarýný bekledim ve kazandým ve devam ettim. Bu sayede bir dönem öðretmenlik yapma imkaný da buldum. Fakat baþka bir þehre tayin olduktan sonra da sadece resim yapacaðým dedim ve bu yolu tercih ettim ve þu ana kadar resim sanatçýsý olarak hayatýma devam ettim. Gültekin Bey’e sorduðum soruyu size de sormak istiyorum neden baþka bir þey deðil de resim? Aslýnda geriye dönecek olursak ben üniversitede Matematik Bölümünü kazandým ve bir yýl okudum çünkü resim bir geometridir, matematiðe de dayanýr. Fakat daha sonralarý ömür boyu bu mesleði yapamayacaðýmý anladým ve tekrar sýnava girdim ve Sanat Grafik bölümünü kazandým bu günlere kadar geldim. Gerçekten bu iþi çok seviyorum diyebilirim ki yaþama tarzým deðil yaþam biçimim. Gültekin Serbest Gültekin Bey peki bu kadar uzun bir zaman diliminde çizdiðiniz kaç resminiz var? Aslýnda bu zamana kadar bende kendime hep bunu sordum. Bunlarýn tam olarak sayýsýný pek tutamadým. Fakat çok resim yaptým, bir gün bu sorunun bana sorulacaðýný biliyordum, ama ortalama söylemem gerekirse yaptýðým resimlerin sayýsý 1000’in üzerindedir. Peki 30 yýllýk zaman dilimde resimleriniz nerelerde sergilendi? Son sergilerimden bahsetmek gerekirse resimlerimi geçen yýl Prizren ’in Mahmut Paþa hamamýnda sergileme imkanýný buldum. Türkiye’nin bir çok yerinde 25’in üzerinde kiþisel sergilerim var ve þu an sayýsýný hatýrlayamadýðým birçok karma grup sergilere de katýldým Yurt dýþýn da bir çok yerde bulundum. Avrupa’nýn deðiþik yerlerinde örneðin Ýtalya’nýn yaný sýra Amerika’da yaþadýðým bir dönemde sergilerim oldu. Bundan mada iki sene önce Pakistan Ýslamabad’ta, Moldova gibi bölgelerde resimlerimi sergileme fýrsatým oldu. Þevkat Haným siz farklý bir teknikle çalýþýyorsunuz. Buda hem þehriniz hem de þahsýnýz için çok güzel projelere imza atmak demek oluyor. Bu projelerinizden ve sergilerinizden bahsedebilir misiniz? Tabi ki seve seve sizlerle paylaþabilirim. Benim yurt içinde çeþitli illerde 32 tane kiþisel sergim oldu. Bunun dýþýnda 12 tane yurt dýþý sergim oldu. Bunlarýn bazýlarý Tokyo , Stokholm, Paris, Floransa, Brüksel Almanya ‘da Essen Bremen Köln gibi yerlerde sergilerim oldu . En sonunda da 2007 yýlýnýn Ekim ayýnda New York’ta bir sergim oldu. Oradaki sergi de harikaydý. Çünkü orada Brodway Galeri benim 4 resmimi en tanýnmýþ bölgelerde sergiledi. Buda hem þahsým adýna hem de Türkiye adýna övünülecek bir þey. Bununla tabi ki hem tekniðimi hem de Türkiye’yi tanýtma imkanýmda oluyor.. Bununda verdiði haz hiçbir þeyle ölçülemez. Ve her an þükrediyorum iyi ki bu mesleði seçtim ve iyi ki bu yolda ilerliyorum. Gültekin Bey klasik bir soru olacak belki ama þu ana kadar çizdiðiniz en özel resim hangisiydi? Tahmin edersiniz ki bir sanatçý için resimlerini ayýrmak çok kolay bir þey deðildir . Bende dahil bütün sanatçýlar her tualin baþýna oturduðu zaman bu resim benim en güzel resmim olacak diyerek büyük bir heyecanýyla resme Þevkat Ýþlegen baþlarýz. Aslýnda bana göre ressamlýðýn en enteresan yaný da resmin ban göre bir bir serüven olmasýdýr. Baþlarsýnýz ama sonunu göremezsiniz, yada hayal ettiðiniz sonucun çok farklý bir yerinede ulaþmýþ olabilirsiniz. Ama þu ana kadar Kosova’da gerçekleþtirmeye çalýþtýðým eski Osmanlý döneminin Haliç’ini Galata Kulesini üstten panoramik görüntüsünü geçen yýl bir buçuk metrelik bir resim olarak gerçekleþtirdim ve iþte bu resim benim en özel resimlerimden biri diyebilirim. Bende iþte bu yýlki sergide bu resmin küçük bir örneðini Prizren’li sanatçýlar ve sanatseverlere göstermek için böyle bir kompozisyonu seçtim. Peki bundan sonraki çalýþmalarýnýzda Prizren’ e özel resimleriniz olacak mý, yada þöyle diyelim bundan sonraki resimleriniz de Prizren olacak mý? Aslýnda bu soruyu sorduðunuz için teþekkür ederim çünkü benim bu güne kadar ki en büyük arzum büyük bir heyecanla, doðduðum þehrin resmini yapmaktý. Geçen yýl dediðim gibi katýldýðým resim sergisinde, ben aþaðýda dere boyunda Sinan Paþa camisini, Taþ köprüsünü , Kýz Kulesi ve Ýstanbul’un manzarasýyla sentez yaptým ve geçen yýl ilk defa bu tutkumu gerçekleþtirdim. Tabi ki bundan sonra da yine resimlerimde Prizren’i belki yine Ýstanbul’la veya baþka bir þehirle kucaklaþtýrarak iki köprüyü birbirine baðlamak istiyorum. Bizim de amacýmýz bu katýldýðýmýz Sanat Köprüsü sergisine resimlerimizle iki þehri birbirine baðlamak Þevkat Haným sohbetimizin sonuna yaklaþýrken size de son olarak sormak istediðim bir soru var. Bundan sonra çalýþmalarýnýzda Prizren yer alacak mý ? Benim dediðim gibi yaptýðým resimler farklý bir teknikle yapýlýyor ve ön hazýrlýklarý uzun bir zaman alýyor. Ama diyebilirim ki Kompozisyonlarýmda ve çektiðim fotoðraflarda muhakkak Kosova Prizren olacak. Gülay Krasniç 11 Perşembe, 5 Haziran 2008 Ta n ı t ı m Her aileye gereken bir kitap Raif Výrmiça ve KOSOVA’DA TARÝH, KÜLTÜR, GELENEK VE GÖRENKLERÝMÝZ B ugün Raif Výrmiça gibi ad yapmýþ çok yönlü bir araþtýrmacý yazar için bir þeyler yazmak veya onun bütün çalýþmalarýyla ilgili bir tanýtýmda bulunmak, çok zor bir iþin olduðunu bildirirken bunu yapmak için ilkin yazarýn bütün yapýtlarýný okumak dýþýnda yayýnlamýþ olduðu bütün makale ve diðer yazý ve etkinliklerini de iyi bir biçimde bilmek, tanýmak ve bulmak gerekir. Yeni Dönem gazetesinin kurucularýndan biri olan Výrmiça ve yayýn hayatýna baþladýðý ilk gününden beri bu gazeteye büyük katkýlarda bulunan kiþi olarak, Yeni Dönem Medyasýnda çalýþmaya baþladýðým ilk günden itibaren yorumlarýyla, araþtýrma makaleleriyle, tefrikalarýyla, TV yapýmlarýyla ve son yayýnlanan kitabýyla kendilerini iyi tanýdýðýmý, diðer çalýþmalarýný da yakýndan izlediðimden dolayý, bir gazeteci olarak kendileriyle ilgili böyle bir deðerlendirmede bulunmayý amaç edindim. Artý yazýlarýný zevkle okuyan bir okuru ve takipçisi olarak, TV belgesellerini yakýndan izleyen ve bazen kendileriyle Televizyonda ortaklaþa yayýnlar yaparak, onu daha yakýndan tanýmak fýrsatýnda olduðum için büyüðüm olan Raif Výrmiça’yla ilgili böyle bir tanýtýmda bulunmak benim için mutluluk ve bir þeref ve olduðunu da ifade etmek istiyorum. Yaþam öyküsü ilginç olan Výrmiça’nýn hayatýnýn bugüne kadar çeþitli yönlerde ve konular üzerinde çok baþarýlý gelip geçtiðini ve hala da devam ettiðini söylemek gerekir. Gazeteci olarak bugüne kadar yayýmladýðý yüzlerce yorum ve diðer yazýlarýnda, özellikle bura Türk halkýnýn güncel, duyarlý, çözüm bekleyen çeþitli konularýna el uzattý ve okurlarýn beðenisini ve takdirini kazandý. Özellikle bura Osmanlý mimari eserleriyle ilgili araþtýrma yazýlarýndaki gözü pekliði ve eleþtirisel yönüyle okurlar arasýnda büyük ilgi uyandýrmýþtýr ki bu konuda bugüne kadar ister Türkiye’de ister de Kosova’da toplam 13 kadar kitabý yayýmlanmýþtýr. Bu yörelerde bu tür çalýþmalarýn ilkini oluþturan bu eserlerin asýl ruhuna ve esas manasýna nüfus etmekle, Výrmiça, sadece bu eserlerin deðil, bu eserler sayesinde yüzyýllarca burada yaþamakta olan Türk halkýnýn damgasýný ve kimliðini de ortaya çýkararak, çok güvenli kaynak eserleri yaratmýþtýr. Gazetecilik, yayýmcýlýk ve dergicilik meslekleri yaný sýra Výrmiça, uzun yýllar Prizden’in Fen, TIP, Teknik ve Ekonomi meslek liselerinde, meslek (hukuk) dersleri öðretmeni olarak görev yapmaktadýr. Bu tür çalýþmalarýn sadece kitaplarda deðil, baþka yerlerde de gün yüzü görmesi için, bütün maddi sýkýntýlara raðmen, Výrmiça, Türk halkýna gönüllü bir hizmet anlamýný taþýyan Kosova Türk Araþtýrmacýlar Derneðini kuruyor ve bu dernek çerçevesinde “Medeniyet” araþtýrma-bilim dergisini yayýmlamakla bu insancýl misyonunu bu yönde de devam ettirmeye baþlamýþtýr. Výrmiça, Kosova’da yapýlan her yönlü araþtýrmalarý daha geniþ bir çevreye tanýtmak ve bu tür araþtýrmalara ilgi gösteren genç ve diðer araþtýrmacýlarý da teþvik etmek amacýyla, Výrmiça “Medeniyet adý altýnda yayýnlamýþ olduðu araþtýrma bilim dergisinde çeþitli müelliflerden hazýrlanan her yönlü araþtýrmalara yer vermiþtir ve dergi kýsa bir zamanda geniþ kamuoyun ilgisini çekmeye baþlamýþtýr. Výrmiça’nýn yayýnlamýþ eserlerini ve yazýlarýný okuduðunuzda, bilim ve inceleme bilgilerini içeren eserlerinin arasýnda þu önemli mesajda ortaya çýkmaktadýr: Verilen mesajda Výrmiça, bura Türklerin din, dil, gelenek, Výrmiça, son yýllarda bu özelliði yanýnda, Yeni Dönem TV yaptýðý belgesel yayýnlarý ve tefrika çalýþmalarý onun bu konularda da ne kadar baþarýlý olduðu bu güne kadar yapýlan yorumlardan ve deðerlendirmelerden kanýtlanmaktadýr. Araþtýrýlmamýþ, incelenmemiþ ya da yeterince önem verilmemiþ bu tür çalýþmalarda, Raif Výrmiça bir araþtýrmacý sýfatýyla kimseye ödün vermiyor ve bu yeni çalýþmalarýyla ve yayýnlanmýþ olan yeni eserleriyle baþarý zincirindeki halkalara, çok önemli çalýþmalar ve eserler ekleyerek Türk ve bura Müslüman toplumuna büyük hizmetler vermektedir. Výrmiça’nýn bu nevi iþlere var olan büyük sevgisi ve hüneri yanýnda bir Türk olarak, bize ait olan her þeyimizi, daha doðrusu kimliðimizi ispat eden bütün edinimlerimizi diriltmeye çalýþmaktadýr. Son yayýnlanan kitabý da bu amaçla basýlmýþtýr. Onun yapmýþ görenek, örf, adet, sanat, folklor, müzik, gazete, dergi, tek sözle kültür ortamýnýn kendine özgü, “kavgaya hazýr” olduðuna tüm varlýðýyla inandýðýný ve Türkleri inkâr edenlere bu kaynak eserlerinde delillerle cevap vermeye çalýþmaktadýr. Bunu bir ilke olarak kabul eden Výrmiça, artýk yazmaktan hiç vazgeçmemiþ ve gazeteciliði ikinci bir meslek olarak deðil, birinci meslek olarak kabul edip bu sahada günümüze kadar çeþitili gazete ve dergilerde de sayýsýz yorumlar, gezi yazýlarý, araþtýrma yazýlarý, kültür yazýlarý, eðitim yazýlarý, deðerlendirmeler ve yüzlerce diðer türde yazýlar yayýnlamaya devam etmiþtir ve kendisini tekdir edici bir dereceye kadar geliþtirmiþtir. Görülmemiþ bir hevesle ve büyük bir istekle yaþamýnýn her dakikasýný uzmansal bir þekilde deðerlendirmesini yapmaya çalýþan Výrmiça, kendi araþtýrma sahasýndaki çalýþmalarýna gün bugün çok baþarýlý bir þekilde hala devam etmektedir. Çok çalýþkan bir kimliðe sahip olduðunu bildiðim olduðu bu çalýþmalarýyla bura Osmanlý mimarisinin tanýtýmýnda ortaya koyduðu bu hükümle, toplumun yapmadýðý bir iþi kendi baþýna yaparak elindeki þartlar ve imkânlar dâhilinde dile getirerek baþarmýþtýr. Bütün bunlarý ise bizlere Výrmiça, yatkýn ve arý bir dille, zevkli bir tarzda ve bütün delillerle emanet ediyor. Son yýllarda yaptýðý öðretmenlik, gazetecilik, araþtýrmacýlýk ve dergicilik-yayýmcýlýk iþinden zevk duyduðunu, bu iþte kendini bulduðunu belirten ve yorulmak nedir bilmeyen Výrmiça, yayýnlamýþ olduðu son eserlerinde de aþk derecesinde sevdiði milletini ve bu millete atalarýndan miras kalan örf, adet, gelenek ve göreneklerini geniþ kamuoyuna tanýtmaktadýr. Výrmiça yayýnlamýþ son eseriyle yine de bir ilke imza atarak ve varlýðýmýzý belirleyecek mihenk taþlarýmýzdan örf, adet, gelenek ve göreneklerimizle ilgili bütün özellikleri kaleme alýp bu eserinde ayrýntýlý bir þekilde dile getirmektedir ve bu edinimlerimizin unutulmuþluktan gün yüzüne çýkarma özleminde bulunma arzusuyla böyle bir çalýþmaya giriþtiðinde amacýný da belirlemiþtir: “Oluþturduðumuz bu eserimizle, bizi biz kýlan bu varlýklarýmýzýn diðer edinimlerimizle birlikte hayatýmýzýn kopmayan parçalarý olmakla birlikte, bu topraklarda geleceðimizi ve mevcudiyetimizi belirleyecek ve yaþatacak unsurlarýmýzýn baþýnda geldiklerinden dolayý, kitabýn bir kaynak eseri olarak kullanýmýnda büyük deðeri olacaðýna inanmaktadýr” Çünkü Výrmiça’ya göre “belirli bir tarih döneminde, toplumsal-ekonomik ve sosyal-politik koþullarý altýnda yaþatýlan örf, adet, gelenek ve göreneklerimiz, kültürel ve maddi deðerler içinde yer alýrken, bugün onlarýn incelenmesi ve araþtýrýlmasý eskilerde olduðu gibi, bugün de buralarda yaþamakta olan Türk ve diðer Müslüman toplumunun geçmiþinin incelenmesi ve araþtýrmasý yönünden, özel bir deðer taþýmaktadýr. Výrmiça eserinde, Kosova’da Osmanlý medeniyetinin mihenk taþlarý olarak hala her günkü hayatýmýzda devam eden gelenek ve göreneklerimizi güzel bir teknik tarzýyla yedi ana baþlýk altýnda ve 350 kadar özgün fotoðrafla okurun zevkine sunmaktadýr. Bahar tören ve gelenekleri, Düðün tören ve gelenekleri, Doðumla ilgili adet, inanç ve gelenekler, Sünnetle ilgili adet ve gelenekler, Ölümle ilgili adet ve gelenekler, Batýl Ýnançlar, Halk Kýyafetleri. Sonuçta, Gerçek bilgilerin bayraðýný sallayarak okurun zevkine armaðan edilen bu eser, kendine özgü bir dille tarih sayfasýna hakkýyla varlýðýný yazdýrýp odaklamaktadýr. Dolayýsýyla Výrmiça, atalarýmýzdan boynu bükük kalan çoðu eserimizi ve diðer varlýk ve edinimlerimizi yayýnlamýþ olduðu eserleriyle ve diðer araþtýrma çalýþmalarýyla Türk sevgisi kimliðiyle diriltmeye çalýþmakla, millet malýnýn yaþatmasýnda kurtarma ve koruma sebebiyle çaba sarf etmektedir. Sonunda böyle bir kitabý bize armaðan eden Sayýn Raif Výrmiça’yý tebrik ediyor. Maddi katkýlarýndan dolayý Türk Temsil Heyeti Baþkanlýðýný kutluyor, bu tür yapýtlarýn devamýný temenni ediyorum. Bu değerlendirme sanatla uyanmak kitap tanıtımından aktarılmıştır. Güncel A Şehzadeler Şehri Manisa, Balkanlıları konuk etti k Parti Gençlik Kollarının girişimi ile Manisa’da I. Dostluk ve Kardeşlik Günleri çerçevesinde “Balkan Buluşması” gerçekleştirildi. Organizasyona Türkiye’nin yanı sıra Kosova, BosnaHersek, Makedonya, Bulgaristan, Yunanistan katılırken, buluşmada gözlemci statüsü ile Kıbrıs Türk Cumhuriyeti delegasyonu da yer aldı. 29 Mayıs 2008 Perşembe günü Manisa’nın Sultan Murat Meydanında bir araya toplanan bakan, milletvekili gibi üst düzey temsilcilerin ile sivil toplum kuruluşları yöneticilerinden oluşan konukların katılımı ile etkinlikler resmen başladı. Törenin açılışını yapan Türkiye Büyük Millet Meclisi 22. dönem Başkanı Bülent Arınç, Ak Gençlik tarafından organize edilen bu etkinliğe katılım gösteren bütün misafirleri selamlarken, bu buluşmanın önemine değindi. Osmanlıdan bu yana Balkan coğrafyasında kendi benliklerini korumaya çalışan soydaşlar ile her zaman yakından ilgilenmeye çalıştıklarına vurgu yapan Arınç, bu ilginin her geçen gün aratarak sürmesi gerekliliğine işaret etti. Ardından Manisa Belediye Mehter takımı konuklara uzun zaman hafızalarından silinmeyecek bir gösteri icra etti. Sultan Murat Meydanındaki açılış etkinliği kortej yürüyüşü ile son buldu. Sempozyumun açılışını Arınç yaptı I. Dostluk ve Kardeşlik Günleri “Balkan Buluşması” çerçevesinde "Ortak Bir Kültürün Mirasçıları Balkan Buluşması" konulu konferans düzenlendi. Konferansın protokol konuşmalarında konuşan törenin örgütleyicisi AK Gençlik Manisa AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Selman Alkış, Manisa Gençlik Kolları olarak bu önemli buluşmayı tertiplemenin gururunu yaşadıklarını ifade ederken, bu buluşmanın geleneksel hale dönüşmesini arzuladıklarını dile getirdi. Alkış, “Ortak bir medeniyetin yeniden inşasını ilke haline getirmeyi amaçladığımız için buradayız. Biz istedik ki Balkanlardaki Türk kardeşlerimizi baba ocağında bir araya getirelim. Baba ocağı şehzadeler şehri Manisa'da sizleri ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bugün buluşmanın birincisi ile sizinle bir arada bulunuyoruz. Ama amacımız bunu bir defa ile sınırlamak değil de bunu geleneksel hale getirmektir” diye konuştu. AK Parti Gençlik Kolları Genel Başkanı Hakan Tütüncü ise gençlik kolları himayesinde yapılan bu buluşmanın Türkiye’ye Balkanları birinci ağızdan Şehzadeler Şehri Manisa, AK Gençliğin örgütlemiş olduğu I. Dostluk ve Kardeşlik Günleri çerçevesinde “Balkan Buluşması”na ev sahipliği yaptı. Türkiye ve KKTC dışında Kosova, Bosna Hersek, Makedonya, ve Bulgaristan’dan delegasyonların katılımı ile düzenlenen etkinliklerin açılışını TBMM 22. Dönem Başkanı Bülent Arınç yaptı. KDTP Genel Başkanı Mahir Yağcılar ve milletvekilleri Müfara Şinik ile Enis Kervan, Manisa ziyareti çerçevesinde bir araya geldiği üst düzey yetkililerden Kosova’ya yatırım temennisinde bulundular. bilgilendirmek adına önemli bir fırsat olarak değerlendirirken, bu buluşmanın sadece Manisa ile sınırlı kalmamsını bu ve bunun gibi buluşmaların diğer şehirlerde de düzenlenmesini arzuladıklarını ifade etti. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi Dünya üzerinde farklı coğrafyadaki Türklerin çeşitli zorunlu sebeplerle farklı dilleri konuşmasına rağmen aynı ortak duyguyu paylaştığını ifade ederken, "Bu coğrafya üzerinde paylaşıp geliştireceğimiz projeler olduğu gibi kendi medeniyet havzamızdaki değerlerin tüm insanlıkla paylaşılması gerekmektedir. Bu projeleri birlikte üretmek, birlikte uygulamak gerekiyor. Artık bu işi duygusallıktan çıkarıp icra noktasına koymalıyız. Bu çerçevede Türkiye büyük bir ülke olarak ve coğrafi konumu olarak elbette üzerine düşeni dost ve kardeş ülkeleri için yapmaktadır, bundan sonra da aynı heyecanla yapmaya devam edecektir” diye konuştu. TBMM 22 Dönem Başkanı ve Ak Parti Manisa Milletvekili Bülent Arınç, bugün Manisa’nın Balkan Türkleriyle olan kardeşlik bağının gelişmesinin önemine işaret ederek, "Balkanlarda hala hayatiyetlerini sürdüren Evlad-ı Fatihanla, bugün bir hüzün ifadesi olarak söylenen Osmanlı'nın yetimleriyle bütün gönül beraberliğimizi en üst noktada sürdürmemiz lazım" dedi. Bunun için pek çok dernek, pek çok kuruluş olduğunu anlatan Arınç, şöyle konuştu; "Balkan buluşması dediğimiz zaman bu sadece davet edilen folklor ekiplerinin gösterilerinden ibaret kalmamalı. Biz daha fazlasını istiyoruz. Asırlarca aynı bayrak altında bulunduğumuz o topraklardan 100 yıl kadar önce Türkiye'ye geldik. Bu topraklarda buluştuk. Ama orada çok büyük hatıralar var. Orada varlığımız devam ediyor. Bu varlığımız o kadar güçlendi ki orada bu kardeşlerimiz artık hükümet ortağı, bakanlıklarda, çok önemli noktalarda görev aldılar." Kosova'nın bağımsız olduğunu anlatan Arınç, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye'nin diğer kardeş ülkeleriyle artık çok daha ilgisi var. Bunlar hamasi nutuklar olarak değil gerçekleşen projelerle daha da güçleniyor. Balkanlar dendiğinde, Kosova'yı andığımızda, Bulgaristan'dan bahsettiğimizde, bütün diğer kardeş ülkelerden söz ettiğimizde bu sadece ah vahtan veya davet edilmiş folklor gösterilerinden ibaret olmamalı. Düşüncelerimizi, fikirlerimizi, geleceğimizi de konuşmalıyız. Bu çok akılcı yaklaşımlarla olur. Hükümetler bazında yapılan işlerle, sivil toplum kuruluşlarının yapacağı çalışmalarla ve ticari ilişkilerimizi artırmakla mümkün olur. AK Parti Gençlik Kolları zor olanı başardı ve böyle bir toplantıyı düzenledi” diye konuştu. Sempozyumda Balkanlar tartışıldı İki oturumdan oluşan konferansta konuşmacılar, kendi ülkeleri ile ilgili güncel konulara ve oradaki Türklerin durumlarını konu alan birer tebliğ sundular. Birinci oturumda Yunanistan adına Batı Trakya’nın unutulmaz merhum lideri Sadık Ahmet’in eşi Işıl Sadık Ahmet, Kosova heyeti adına Kosova Demokratik Türk Partisi Başkanı Mahir Yağcılar ve Bulgaristan Heyeti adına Nazife Ahmedova birer tebliğ sundular. Birinci oturuma başkanlık eden Celal Bayar Üniversitesi'nden (CBÜ) tarihçi Perşembe, 5 Haziran 2008 12 Profesör Mehmet Çelik, Türkiye olarak Balkanlardaki soydaşlar ile yakından ilgilenilmediğine dikkat çekerken, “Gözlerimiz farklı olsa da gönül bağımız aynı. Siz son bir yüzyıla yakın Balkan toraklarında yetim olarak yaşamak durumunda kaldınız. Çünkü bizler burada eskiye yönelik hafızamızı kaybettik. Ama bu buluşmanın bizim yüzyıldan beri silinmiş olan hafızamızı geri getireceğini düşünüyorum” diye konuştu. Sempozyumda ilk tebliği sunan Işıl Sadık Ahmet, eşinin yani merhum Batı Trakya liderinin bir planlı eylemle öldürüldüğünü ifade ederken, eşinin ölmediğini halen Batı Trakya’da olduğu gibi bütün Balkanlarda da Türk Toplumunun bir sembolü olarak yüreklerde yaşadığına dikkat çekti. Balkanlarda uzun bir Osmanlı yönetiminin hüküm sürdüğünü ve Osmanlının Balkan coğrafyasından çekilmesinden sonra da Batı Trakya’da olduğu gibi diğer bölgelerde de Türklerin yaşamını sürdürmeye devam ettiğin altını çizen Ahmet, Osmanlıların Balkanlardaki tapularının oradaki Türkler ile Osmanlı eserleri olduğunu belirtti. Batı Trakya’da Türk topluluğunun Balkanların diğer bölgelerindeki Türklere oranla en güç bir durumda olduğuna vurgu yapan Işıl Sadık Ahmet, “Sadece Batı Trakya’da değil de Balkanların tüm diğer bölgelerinde azınlık olarak yaşamak çok zor. Türkiye’deki sizler bu ülkenin ve bu bayrağın kıymetini bilin” diye konuştu. Kosova Demokratik Türk Partisi Genel Başkanı ve Çevre ve Alan Planlama Bakanı Mahir Yağcılar konuşmasına öncelikle Kosova’nın ilan etmiş olduğu bağımsızlığı ilk tanıyan ülkelerden biri olan Türkiye’ye teşekkür ederek başladı. Kosova’nın yeni bağımsızlığına yeni kavuşmuş bir devlet olduğuna dikkat çeken Yağcılar, 15 Haziranda Anayasasının yürürlüğe girmesi ile önemli bir dönemeci de gerisinde bırakacağını söyledi. Anayasa ile Kosova’da Türk Dilinin konumunu koruduğunu ifade eden Yağcılar, Türk Dilinin Türklerin yoğun olarak yaşadığı belediyelerde resmi dil olduğunu söyledi. Balkanlardaki diğer Türklere oranla Kosovalı Türklerin daha büyük haklara sahip olduğunu savunan Yağcılar, ama bazı noktalarda kimi bazı eksikliklerin de varlığına işaret etti. Kosovalı Türklerin Kosova ile Türkiye arasında bir köprü vazifesi gördüğünü hatırlatan Yağcılar, Türkiye ile Kosova arasında doğal bir bağın varlığına işaret etti. Türkiye’nin TİKA gibi kuruluşlar ile Kosova’da varlığını sürdürdüğünü belirten Yağcılar, Türkiye ile Kosova arasında her alanda işbirliğinin en üst düzeye çıkarılması isteminde bulundu. Bulgaristan ile ilgili tebliğ sunan 13 Perşembe, 5 Haziran 2008 Nazife Ahmedova, Bulgaristan tarihinde Türk toplumunun tarihinden ve tarih boyunca Türkler yapılan haksızlıklardan bahsetti. Sempozyumun ikinci oturumunun başkanlığını Ege Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Koray Başol yaptı. Balkanların Türkiye açısından önemli bir yer işgal ettiğine dikkat çeken Başol, yemek, kültür, müzik gibi noktaların birleştirici unsur olduğunu söyledi. Bosna Hersek adına sempozyumda konuşan Senad Sepiç, Türkiye’nin bugüne kadar Bosna’ya sunmuş olduğu desteklerden dolayı müteşekkir olduklarını söyledi. Bosna’nın son yıllarda yeni bir yapılanmadan geçtiğini ifade eden Sepiç, Bosna olarak Avrupa Birliği’ne bütünleşmeyi arzuladıklarını söyledi. Sempozyumda Makedonya’yı temsil eden İsmail Ali, konuşmasına “fikir adamlarının şehri Manisa’ya biz uzaktaki yakınlarınızı ziyaret etmeniz bizleri onurlandırmıştır” diye başladı. Balkanlardaki diğer devletlerdeki Türk Toplumları gibi Makedonya’daki Türk toplumunun da aynı sıkıntı ver zorluklarla karşılaşıldığının altını çizen Ali, genel itibari ile en büyük eksikliğin sosyal alanlarda hissedildiğini söyledi. Bundan sonra Türkiye’nin Balkanlar ile ilgili dış politikasını oluştururken ora Türkleri ile danışarak oluşturması temennisinde bulunan Ali, ancak bu şekilde başarılı olunabileceğini söyledi. Gözlemci statüsü ile sempozyuma katılan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti temsilcisi Özgen Görgüneri, KKKC’li Türklerinin dünü, bugünü ve yarını ile ilgili bir tebliği sundu. Sempozyumun ardından katılımcılara ev sahipleri tarafından çeşitli hediyeler verildi. Arınç, Kosovalı misafirlerle yakından ilgilendi Sempozyumun birinci oturumunun sonucunda ev sahibi olarak misafirler ile yakından ilgilenen Bülent Arınç, en büyük ilgiyi Kosovalı konuklara gösterdi. Bakan Mahir Yağcılar ve Milletvekilleri Müfera Şinik ile Enis Kervan ile yakından ilgilenen Arınç, Kosova Türk Toplumunun sorun- Güncel Türkçenin Kosova’sý larını birinci ağızdan dinledi. TRT de konuk etti TRT’de “Memleketten Haber Var” programı, Balkan Buluşması için Manisa’da bulunan Kosova Demokratik Türk Partisi Başkanı Mahir Yağcılar, Milletvekilleri Müfera Şinik ve Enis Kervan’ı misafir etti. Kosovalı üst düzey yetkililer programda Kosova’da ki güncel durum, Kosova’nın geleceği ve Kosova Türk Toplumunun sorunlarını dile getirme fırsatı buldular. Manisa Vali’si konukları konuk etti Buluşma için Manisa’da bulunan Balkanlı konuklar, Cuma günü Manisa Valisi Celalettin Güvenç’i ziyaret ederek, valilik çalışmaları ile bilgi aldılar. Balkanlı konuklar, ora topraklarda yaşayan soydaşların beklentilerini birinci ağızdan valiye ilettiler. Kutsi’den muhteşem konser Ak Parti Gençlik Kollarının girişimi ile Manisa’da I. Dostluk ve Kardeşlik Günleri çerçevesinde “Balkan Buluşması” Perşembe gecesi havai fişekler eşliğinde Kutsi konseri ile son buldu. En üst düzey Kosova’dan delegasyon Manisa’da düzenlenen Balkan Buluşmasında en üst delegasyon olarak Kosova delegasyonu boy gösterdi. Delegasyon olarak Kosova’yı, Kosova Demokratik Türk Partisi Başkanı ve Çevre ve Alan Planlama Bakanı Mahir Yağcılar, KDTP Milletvekili Müfera Şinik, KDTP Gençlik Kolları Başkanı ve Milletvekili Enis Kervan, VAKAT Koalisyonu Milletvekili Şpresa Murati, Prizren Eğitim Sorumlusu Orhan Volkan, Prizren Belediyesi Meclis Üyeleri Müvvedet Bako ve Enis Subi, KDTP Kadın Kolları Başkan Yardımcısı Feda Derviş, Priştine Hanımeli Türk Kadınlar Derneği Başkanı Liriye Gaş, Kosova Parlamentosundan Suzan Cinci ile medya mensuplarının aralarında bulunduğu bir heyet temsil etti. Ben Çeroki Alpay ÝÐCÝ “Yüzyýllardýr halkýmýn üzerine merhamet gözyaþlarý döken þu sonsuz gökyüzü bir gün deðiþebilir. Bugün açýk gözüken gökyüzü yarýn bulutlarla kaplanabilir. Sözlerim, asla yer deðiþtirmeyen yýldýzlar gibidir. Þef Seattle her ne söylerse Vaþington’daki büyük þef ona, güneþin ya da mevsimlerin dönüþüne inandýðý ölçüde inanabilir. Vaþington’daki büyük þef bize dostluk ve iyilik dilekleriyle birlikte, bizden topraklarýmýzý satýn almak istediðini bildirmiþ. Onun, bizim arkadaþlýðýmýza çok fazla ihtiyacý olmadýðýný biliyoruz. Merak ediyoruz ki, gökyüzünü ve topraðýn sýcaklýðýný nasýl satýn alabilir ya da satabilirsiniz?” diðer bazý kabilelerle karþýlaþmýþlardýr. 19. yüzyýlda, Avrupalý kâþifler batýya doðru göç ederken Kýzýlderili kabileleri de kendi topraklarýndan sürülmüþlerdir. Bu dönem batýda Apaçi, Siyu ve Komançi ve diðer kabilelerle yapýlan utanç verici savaþlar dönemidir. Þimdi bu utançlýklarýn, bu soykýrýmlarýn adý bile güç bela anýlýyor. Oysa koskocaman bir kültür tarzý, yaþayýþ tarzý bu savaþlarla çok büyük yaralar almýþtý. Bu savaþlardan geriye kalan çok az sayýda yerli ise, Rezervasyonlar (Kýzýlderililer için ayrýlmýþ sýnýrlý araziler) olarak bilinen küçük bir alanda yaþamaya mecbur edilmiþlerdir. Kýzýlderililer 1952 yýlýna kadar Rezervasyon denilen toplama kamplarýnda yaþamaya zorlanmýþlardýr. Kýzýlderililerin hâlen önemli miktardaki kýsmý bu bölgelerde yaþamaktadýr. Bu da açýkça bir tecrittir, dýþ dünyayla baðlarýn kesilmesi veya sýnýrlandýrýlmasýdýr. Ey gözünü sevdiðimin Amerika’sý... Dünyada demokrasiymiþ, insan haklarýymýþ diye baðýrýrken aslýnda kendi içindeki utançlýklarý örtmeye çalýþýyormuþ da biz anlamýyormuþuz. Bu rezervasyonlarý ben Amerika’da bulunmuþ bir büyüðümden de bizzat dinledim. Tek kelimeyle alçaklýk. 1626 yýlýnda Hollandalýlarýn satýn aldýðý New York‘ta günümüzde 85.000’den fazla Kýzýlderili’nin yaþadýðý söylenmektedir. 2007 yýlýnýn Aralýk ayýnda, en önemli Kýzýlderili kabilelerinden biri olan Lakota Siyularý ABD vatandaþlýðýndan çekildiklerini ve kendi devletlerini kuracaklarýný ilan etmiþlerdir. Topraklarý beþ ayrý ABD eyaletinin sýnýrlarý içerisinde olan Lakotalar’ýn bu giriþiminin sonuçlarý henüz kesinleþmemekle birlikte, Kýzýlderililerin büyük soykýrýmdan bu yana ilk baðýmsýzlýk giriþimleri olarak tarihe geçmiþtir. Birçok açýdan önemlidir ve takdire þayandýr. Sizlere bu sefer Kýzýlderili diye andýðýmýz insanlardan söz etmek istedim. Yeni Dönem’in sütunlarýnýn elverdiði ölçüde bundan söz açabildim. Kýzýlderililer denilen bu insanlarýn, bizim kültür dairemizle ne kadar yakýn olduklarýný anlatmak için daha çok söz ve kanýt var. Türklerin binlerce yýl önceki inanç sistemleri Þamanlýk ile Kýzýlderililerin inançlarýndaki denklik ve benzerlikleri dinlemeye deðerdir. Kýzýlderili diliyle Türk dilinin sözlerindeki benzerlikler... Eski geleneklerdeki ortaklýklar... Bütün bunlarý bilmek bizim için dünyaya apayrý bir bakýþ açýsý gibidir çünkü bütün bunlar bize, Türk kültür dairesinin ne kadar geniþ olduðunu gösterebilecek bilgilerdir. Mustafa Kemal Atatürk, ölümünden önceki son yýllarda özellikle Amerika’nýn ortasýndaki Maya vb. uygarlýklarýn Türklerle olan baðlantýlarýna dair çalýþmalara önem vermiþti. Mu uygarlýðý, kayýp kýta Atlantis... O gün için ve hatta bugün için bile bilinmeyen birçok gizli þeyin ortaya çýkarýlmasý için bilim adamlarýný yönlendiriyordu. Saðlýðý bu çalýþmalarýn geliþtirilmesine elvermedi ve 1938’de Hakk’ýn rahmetine kavuþtu. Onun sonrasýndaysa bu çalýþmalar layýkýyla sürdürülemedi ve açýlabilecek çok büyük bir bilim dönemi de açýlamadý. Oysa daha bilmediðimiz ne çok þey vardý bize dair. Ýnþallah biz, bir þeyler yapabilme durumunda oluruz. Onayda Kýzýlderili kabilesi reisi ve Amerika Yerlileri Sosyal Ýþler Daire Baþkaný M. Franklin Keel, 1999 yýlýnda Türkiye’de katýldýðý bir Türk Dünyasý kurultayýnda, dinleyicilere ve onlarýn þahsýnda bütün Türklere, bütün dünyaya Kýzýlderililer hakkýnda çok anlamlý sözler söylemiþ, bilgiler vermiþtir. Keel, konuþmasýnda atalarýnýn Baykal Gölü ve Yenisey-Tuva bölgesinden Alaska üzerinden Amerika kýtasýna göç ettiklerini ifade eder. Kýzýlderililer ile Türklerin DNA yapýlarýnýn ayný olduðunu söyler, gen yapýlarýnýn da çok benzerlikler gösterdiðini sözlerine ekler. Ayrýca, Amerika’daki bir diðer Türk topluluðunun da Saka Türkleri olduðu üzerinde durulur. Bugün, Saka (Saha) Türklerinin özerk devlet yapýsýyla yaþadýklarý Yakutistan (Saha Eli) Cumhuriyeti’nin de Bering Boðazý’nýn ve dolayýsýyla Alaska’nýn hemen yaný baþýnda olduðunu hatýrlatmak gerekebilir. Efendim, ben M. Franklin Keel’in metninin aslýna ulaþamadým, bulduðum bir aktarýmdan yararlandým. Aktarým metninde ayrýca, MÖ. 1500 yýllarýna ait ve Saka Türklerine ait olduðu söylenen Göktürk harfli tablet de bu göçün kanýtlarýndan biri olarak sayýlmaktadýr. Fransýz dil bilimcisi Dumesnil’in de Kýzýlderili dilinde 320 kadar Türkçe söz tespit ettiði yazýlýdýr. Edindiðim bilgilere göre, Buzul Çaðý’nýn en þiddetli döneminde, M.Ö. 34.000 - M.Ö. 30.000 yýllarýnda, dünyadaki suyun önemli bir bölümü büyük kýtasal buz katmanlarý hâlindeymiþ. Bunun sonucunda, Bering Denizi bugünkü düzeyinden yüzlerce metre daha aþaðýdaymýþ ve Asya ile Kuzey Amerika arasýnda, adýna Beringia denilen, bir kara köprüsü oluþmuþ. Beringia’nýn, en geniþ döneminde 1.500 kilometre kadar olduðu sanýlýyor. Nemli ve aðaçsýz bir tundra olan bölge, otlar ve diðer bitkilerle kaplýymýþ ve bu da ilk insanlarýn yaþamak için avladýklarý büyük hayvanlarý, buraya çekiyormuþ. Kuzey Amerika’ya ilk ulaþan insanlar, yeni bir kýtaya ayak bastýklarýný muhtemelen tahmin bile etmediler. Atalarýnýn binlerce yýldýr yaptýðý gibi Sibirya kýyýlarýnda av peþinde, hayat peþinde koþmaya devam etmiþlerdi. Amerika kýtasýna, çok sonralarý gelen ilk yerleþimciler Seminol, Çeroki ve Miþuki kabileleri ile karþýlaþmýþlar. Ýspanyol kâþifler ise Kaliforniya’da Soson, Payitu, Kahula, Mevuk ve Fot o : Na fi z L ok v i ça Agim Rifat ÞÝÝRÝN ATEÞÝ Teþfik etmek, Kosova Türk þiirinin yolunu açýp tekrar tekrar ateþini yakmak adýna, bundan böyle bu sayfada usta þair Agim Rifat Yeþeren, her hafta bir þiirle çýkacak karþýnýza sevgili okuyucular. Ne Kaldı Ki -Suzi Çelebi’ye- Şeker ezmeleri kadife yumuşakları uğruna Geleneğini göreneğini anasını satanlar Tarihi bir karanlıktır atam Öyle bir karanlıktır ki sorma Gözlerimden akar Bilirsin sen Bilirsin sen efendim namus nedir Kavga nedir kılıç ne Nasıl ekmek kahreder tuz nasıl kör eder Toprak tükenmez ya Bilirsin sen Dil bizim vatanımız Dağlara damlara kaldırımlara serptiğin dilinin Devamıyım atam Delisiyim divanesiyim Bir türküdür yaşam ki sorma sokak sokak söylenir Bilirsin Şimdi insanlar birbirine daha yakın ama Daha yalnız Her Allah’ın günü kanserden ölüyoruz kazadan enfarktüsten terörden Sinemada bir filmdir dersin oturmuş seyrediyoruz Önümüzde burnumuzda kıtlıklar kırımlar Çağdaş dünyanın en büyük ayıbı İşte göç işte Balkan Yazık oldu ya efendim Utanıyorum soframdan Bırak anlatamam Hele bu can bu beden bu ten Bu çiçekten çiçeğe arı Bu kadın bu koku bu evren Bilirsin sen Bilirsin sen ölmezim davul nedir Zurna nedir düğün ne Nasıl Mecnun Kerem olur Kerem nasıl od olur Sevda tükenmez ya Bilirsin sen Kendimizden başka bize ne kaldı ki Kültür Perşembe, 5 Haziran 2008 Balkan Türk Þiiri 14 Hazýrlayan: Agim Rifat GELİN SEYREDELİM PRİZREN ŞEHRİNİ Diyorlar Rumeli’nindir incisi Kosova’nın güzellik birincisi Aşık olur yabancı seyircisi Gelin seyredelim Prizren şehrini Tırmansaydık koca Svilen dağına Varırdık Bülbüldere bağlarına Üzümlerin doyulmuyor tadına Gelin seyredelim Prizren şehrini Burasını sorarsan antik yurdu Çok gelenler beğenip yuva kurdu Allaha şükür eski göçler durdu Gelin seyredelim Prizren şehrini Sivri minaresi gökleri deler Ovasında koyun kuzusu meler Sayısız ermişleri vardır derler Gelin seyredelim Prizren şehrini Kesme taştandır şahane köprüsü Türk mimarisinin güzel türküsü Üstünden geçer kentlisi köylüsü Gelin seyredelim Prizren şehrini Tekkelerinde yapılır zikirler Kendisinden geçer şeyhler dervişler Nevruzda hayran kalır seyirciler Gelin seyredelim Prizren şehrini İki yakayı birleştiren nehir Suyu pak balıklara olmaz zehir Şar dağlarından buralara gelir Gelin seyredelim Prizren şehrini Hamamları Türk mimari eseri Altın parayla ölçülmez değeri Yabancının sık sık olur seferi Gelin seyredelim Prizren şehrini Göbeğindedir eski Medresesi Sokağında akmaz oldu deresi Acep bunun bulunmaz mı çaresi Gelin seyredelim Prizren şehrini Sadece bir değirmeni çalışır Çarklar köpüklü sularla kapışır Tabakhane mahalleye yakışır Gelin seyredelim Prizren şehrini Şahane kartal bakışlı kalesi Ardından selâm verir Kız kulesi Durmaz akar berrak suyla deresi Gelin seyredelim Prizren şehrini Merkezdedir Körağa mahallesi Nazlı durur eski Saat kulesi Bugündür Arkeoloji müzesi Gelin seyredelim Prizren şehrini Hoş görünür mübarek gecelerde Mevlitler okunur cami evlerde Korunmuştur dinimiz müminlerde Gelin seyredelim Prizren şehrini Meşhur geçer Ramazan geceleri Fırıncı atar güzel pideleri Teravih sonrası ziyaretleri Gelin seyredelim Prizren şehrini Dini bayramları sever çocuklar Elbise biçtirir anababalar Sevindirir yeğenleri dayılar Gelin seyredelim Prizren şehrini İnsanlar kutlar bahar bayramları Doldurur geniş çayır ovaları Gezer hovarda yanık aşıkları Gelin seyredelim Prizren şehrini Hıdırellezler görkemli kutlanır Toçila çeşmesinden su alınır Gençlerimiz salıncakta sallanır Gelin seyredelim Prizren şehrini Ovasında sebzeleri yetişir Bahçesinde meyveleri gelişir Ağaçlarda kumruları sevişir Gelin seyredelim Prizren şehrini Zengindir eski halk gelenekleri Bizde taht kurmuştur örf adetleri Kolay yerde bulunmaz benzerleri Gelin seyredelim Prizren şehrini Şairi yazarı tiyatrocusu Bestekâr şarkıcısı folklorcusu Hepsidir Türklüğün koruyucusu Gelin seyredelim Prizen şehrini Bilim adamı araştırmacısı Edebi dalındaki yazıncısı Açar kapıyı uluslararası Gelin seyredelim Prizren şehrini Daltulum, Karabaş Baba, Kırk Pınar Halkın eğlencesine oluyor dar Gençler birbirine seçiyor yar Gelin seyredelim Prizren şehrini Durmaz çalışır sanat dernekleri Basılır şair yazar eserleri Hayran kalır yabancı yerlileri Gelin seyredelim Prizren şehrini Yerli radyosuyla gazetesinde Aşıklar belirir her köşesinde Yazılar çıkar çeşit dergisinde Gelin seyredelim Prizren şehrini SAFETOĞLU döktü bunca sözleri Etkilesin gelecek nesilleri Fikrindedir sayısız çeşitleri Gelin seyredelim Prizen şehrini Ahmet S.İğciler 15 Ýnsan duygusunu, düþünce ve hayalini yansýyan bir ayna olarak sanat ve kültür.. PRÝZREN’DE KÜLTÜR, SANAT VE ÞAÝRLÝK GELENEÐÝ X ÞEYH HACI ÖMER LÜTFÝ EFENDÝ HAZRETLERÝ - b Hacý Ömer Lütfi’nin siyasi, didaktik ve çocuk þiirlerinde, o zamanlarda Türkiye’de yayýlmakta olan Tanzimat edebiyatýnýn büyük etkisi açýkça görülmektedir. Zaten bununla þair buralarda geniþ bir çapta yer alan Türk Divan Edebiyatýnýn sýnýrlarýný aþarak, onun yerine Türk Tanzimat Edebiyatýný yaymaya muvaffak olmuþtur. Hacý Ömer Lütfi bu topraklarda ilk çocuk þairlerinden birini oluþturmaktadýr ve bu topraklarda (Türkçe yazýlan) çocuk edebiyatýnýn kurucularýndan biri sayýlmaktadýr. Çünkü Osmanlýlardan sonra Kosova’da Türkçe yazýlan ilk çocuk þiirini Hacý Ömer Lütfi’nin yazmýþ olduðu “Kýzýma Ninni” þiiridir. Bu þiir ile Hacý Ömer Lütfi’nin Kosova Çocuk Edebiyatýna bir çýðýr açtýðý söylenmektedir. Bu yüzden bu þiir, Kosova Türk Edebiyatý Çocuk Þiirinin uzak bir geçmiþi olmasý bakýmýndan önemli bir deðer taþýr. Üstelik bu þiir yazýlýþ diliyle, deyiþiyle, biçimiyle, içeriðiyle de klasik ve çaðdaþ bir çocuk þiir anlamýný taþýmaktadýr. Dolayýsýyla Hacý Ömer Lütfi’nin Kosova Türk Çocuk Edebiyatýna bu þiiri miras býrakmasý, bu dalýn veya türün muhtelif açýlardan kökenine inilmesini zorunlu kýlmaktadýr. Söz konusu þiirinde, þair büsbütün baþka bir vezin kullanarak, folklor öðelerinden de yararlanmýþtýr. Ninani tatlý bebeðim, Ninni sensin yüreðim Sensin yüreðim ninni. Pek hanýmsýn, pek haným Sensiz sýkýlýr caným Ninni taze civaným Taze civaným ninni. Ay parçasýdýr yüzün Pek nazlý bakar gözün, Ninni tatlýdýr sözün Tatlýdýr sözün ninni. ÞÜKRÝYE’MÝN NÝNÝSÝ Ninni kýzýmý ninni Ninni gözümü ninni Ninni kuzumu ninni Kuzumu ninni ninni. Güzel Allah yaratmýþ Koynuma bir nur atmýþ, Ninni can param yatmýþ, Atmýþ can param ninni. Sen pek tatlý gülersin Benden gamý selersin, Ninni güzel melersin Güzel melersin ninni. Uyu büyü güzelim Büyü de ol sað elim, Ninni tatlý emelim Tadý emelim ninni. Ninni seni yavrumu Ninni ninni yavrumu, Ninni ninni yavrumu Ninni yavnýmu ninni. Annen güzel avutur Süt içirir büyütür, Ninni söyler uyutur Söyler uyutur ninni. Ninni Þükriyeciðim Ninni güzel çiçeðim, Nmni küçük meleðim Küçük meleðim ninni. Hoþtur seninle halim Kalmaz gam ve melâlin, Ninni taze nihalim Taze nihalim ninni. Ninni gönlüm süruru Sen meleksin ya hüri Ninni gözümün nuru Gözümün nuri ninni. Baðýþlasýn Yaradan Saklasýn her beladan, Ninni uyu sefadan Uyu sefadan ninni. Ninni hoþ nilimsin Ninni gonca gülümsün, Ninni sen bülbülümsün Sen bülbülümsün ninni. Ninni caným sefasý Ninni altýn elmasý Ninni gönlüm elmasý Gönlüm elmasý ninni. Kýzým baban gelecek Elmas küpe alacak, Ninni annen salacak Annen salacak ninni Beþiðindir boyalý Yastýðýndýr oyalý Ninni yuvan sefalý Yuvan sefalý ninni. Ninni kanaryacýðým Yavrum sen bir tanesin Pek büyük niþanesin, Ninni bir dür danesin Bir dür danesin ninni. Hakka emanet seni Sen aden sensin beni Ninni gönlüm gülþeni Gönlüm gülþeni ninni. HACI ÖMER LÜTFÝ’NÝN ESERLERÝ 1. Ninni: özgün el yazýsýyla kâðýt parçalarýnda yedi çocuk þiiri yazýlýdýr. Þiirler Türkçedir. 2. Divan: ölçümü, 21X 14 cm, 305 sayfa, 347 þiir. Þiirler Türkçedir. 3. Tevârih: ölçümü, 21 X 14 cm, 358 sayfa, 317 þiir. Þiirler Türkçedir. 4. Munâcat bi-Kâdil-il-Hâcât: ölçümü, 21 X 14 cm, sayfa 165, 132 þiir Þiirler Türkçedir. 5. Niyazi Hasretlerinin Þeyh Attâir Arizâsýnýn Tahmisi: ölçümü 18 X 12 cm, 31 sayfa, 7 þiir. Þiirler Türkçedir. 6. Edip Nüktedan Þair Kûdsi Beyân Rühi Efendinin Ýnþa Buyurduklarý Manzûmun Tahmisi: ölçümü 17 x 14 cm. 116 sayfa 24 þiir, Þiirler Türkçedir. 7. Ukdet -Husûs ve Zübdet-ül-Füsûs: ölçümü 18 X 12 cm, 190 sayfa, 34 þiir. Þiirler Türkçedir. 8. Ýrsâd-ý Tâlib: ölçümü 21 X 14 cm. 116 sayfa, 24 þiir. Þiirler Türkçedir. 9. Tevhid-i Bâri ve Tagdis-i Ýlahi: ölçümü 21 X 14 cm, 114 sayfa. 49 þiir. Þiirler Türkçedir. 10. Mevizalarým Ýhvanýma: ölçümü 21 X 14 cm. 25 sayfa, 15 þiir. Þiirler Türkçedir. 11. Manzûme Münâzere-i Rûzu Þeb: ölçümü 21 X l4 cm. 24 sayfa, 11 þiir. Þiirler Türkçedir. 12. Ýktibâsât: ölçümü 18 X 12 cm. 48 sayfa, 9 þiir, Þiirler Türkçedir. 13. Hadîkat-us-Sâlik ve Hakikat-ül– Menâsýk: ölçümü 21 X 14 cm. 48 sayfa, 34 þiir kýsa birkaç düzyazý þiir ve yazýlar Türkçedir. 14. Sýrr-ý Ezân-ý Muhammedi: ölçümü 21 X 14 cm. 64 sayfa, 20 þiir. Þiirler Türkçedir. 15. Terci-i Bend ve Terkib’i Bend: ölçümü 21 X 14 cm. 40 sayfa, 33 þiir. Þiirler Türkçedir. 16. Müslümânlýk: ölçümü 21 X 14 cm. 9 sayfa, 1 þiir. Þiir Türkçedir. 17. Baba Hikmet’e: ölçümü 21 X 14 cm. 14 sayfa, 8 þiir. Þiirler Türkçedir. 18. Kur’an-ý Azim: ölçümü 21 X 14 cm. 16 sayfa, 1 þiir. Þiir Türkçedir. 19. Hilyet-ül-Ekâbir: ölçümü 21 X 14 cm. 142 sayfa, 54 þiir. Þiirler Türkçedir. 20. Na’t-i Þerif: ölçümü 15 X 30 cm. 34 sayfa, 18 þiir. Þiirler Türkçedir. 21. Essalâtu ve-s-Selâmu âlâ Hayr-ulEnâm: sayfa ____, 9 þiir var, Þiirler Arapçadýr. 22. Hac Hediyeleri: ölçümü 16 X 10 cm. 176 sayfa, 23 þiir. Þiirler Türkçedir. 23. Leyle-i Mirâc. ölçümü 17 X 11 5 cm. 12 sayfa. 3 þiir. Þiirler Türkçedir. 24. Ýlhâm-ý Kâbe: ölçümü 22 X 15 cm. 17 sayfa. Derli toplu 1 þiir. Þiir Türkçedir. 25. Tefric-i Sadr bi Tevess-ül Ashâb-ý Bedr: ölçümü 21 X l4 cm. 20 sayfa, 32 þiir. Þiirler Türkçedir. 26. Ma’neviyyât-ý Askeriye: ölçümü 21 X 14 cm. sayfa ___, 32 þiir. Þiirler Türkçedir. 27. Vasiyetnime: ölçümü 21 X 14 cm. 8 sayfa, 2 þiir. Þiirler Türkçedir. 28. Yemen Seyahât-nâmesi: ölçümü 20 X 13 cm. 67 sayfa. 1 düzyazý ve 1 þiir var. Yazý ve þiir Türkçedir. 29. Tevhid-i Hakiki: ölçümü 16 X 11 cm. 13 sayfa, 2 þiir. Þiirler Türkçedir. 30. Beyân: ölçümü 16 X 11 cm. 14 sayfa, 3 þiir. Þiirler Türkçedir. 31. Vilâdet-i Seyyid-ül-Vücût Münâsebetiyle Söylenilen Na’t-ý Þerif: ölçümü 75 X 10 cm. 43 sayfa, 13 þiir. Þiirler Türkçedir. 32. Hayâtý Muellimat, yahud Bir Ye’s-i Azim: ölçümü 15 X 10 cm. 20 sayfa, 3 þiir. Þiirler Türkçedir. 33. Nasihâitý, Derviþâne: ölçümü 21 X 14 cm. 27 sayfa, 15 þiir. Þiirler Türkçedir. 34. Beþaret-i Muhammediyye: ölçümü 16 X 10 cm. 60 sayfa, 10 þiir. Þiirler Türkçedir. 35. El-Münebbihat-ý Ýslâmiyye: ölçümü 15 X 10 cm. 29 sayfa,1 þiir. Þiir Arapçadýr. 36. Kudûm-i Þehr-i Siyâim: ölçümü 18 X 12 cm. 31 sayfa, 12 þiir. Þiirler Türkçedir. 37. Ziya-ul Usna fi Esma-il Hüsnâ: ölçümü 21 X 14 cm. 33 sayfa, 18 þiir. Raif VIRMİÇA Kültür Perşembe, 5 Haziran 2008 Þiirler Arapçadýr. 38. Teþâcüre-i A’zâ-i Cismâniyye ve Tefâhür-i Kuvâi-yi Ýnsâniye: Ölçümü 21 X 14 cm. 24 sayfa, 24 þiir. Þiirler Farsçadýr. 39 Kasîde-i Mezkûze Tercümesi: ölçümü 17 X 12 cm. 6 sayfa,1 þiir. Çeviri Türkçedir. 40. Tercüme-i Emâli: Ölçümü 21 X 14 cm. 19 sayfa, 3 þiir Çeviri Türkçedir. 43. Neser-ul-Melâli, Kenz-ül-Me’ali Tercümesi: ölçümü 21 X 14 cm. 38 sayfa, 1 þiir. Çeviri Türkçedir. 42. Gülþen-i Râz Tercümesi: ölçümü 21 X 14 cm. 61 sayfa, Soru ve yanýtlardan kýýruludur. Çeeviri þiirler Türkçedir. 43. Tercüme-i Hikem: öçümü 21 X 14 cm. 8 sayfa, 1 þiir, þiir Türkçedir. 44. Futûhât-ý Mekkiyye Tercümesi: çevir Türkçedir 45. Biser-nâme Tercümesi: ölçümü 21 x 14 cm, 12 sayfa, 1 þiir. Çeviri Türkçe’dir. 46. Edder-ül-Yetim fi Tasvir: ölçümü 21 X 14 cm. 19 sayfa, 6 baþlýk altýnda düzyazý, Arapçadýr. 47. Hâfýz Þirâzi’nin Birkaç Beytine Takkir Eylediði Tercümesi: ölçümü 21 X 14 cm. 303 sayfa, 45 gazel. Çeviri Türkçedir. 48. Cenâb-ý-Þeyah Þemsettin Tibrizi Kaddese Sirreehu Nazm ettiði bir Eserinin Ýah ve Tercümesi: ölçümü 21 X 14 cm. 24 sayfa, 1 þiir. Þiir Türkçedir. 49 Kaside-i Münferice Tercümesi: ölçümü 18 X 13 cm. 4 sayfa, 1 þiir. Çeviri Türkçedir. 50. Ýmâm-i Zühid Tâc-ül-Abidin Kudvetül-Muhakkikin Eb-ül-Me’alý Ibn-ül-ülHalebi Hazretlerinin Arabiy-ül-ibare Bir Eserinden Mütercem: ölçümü 17 X 11, 9 sayfa, Þiir ve düzyazýdan oluþur. Çeviri Türkçedir. 51. Abdülgani Hazretlerinin Tevhid-i Risâle-i Fevâid Risâlesinin Tercümesi: ölçümü 17 x 10 cm. 11 sayfa, 3 baþlýklý düzyazý, Tercüme Türkçedir. 52. Salât-i Ýfâle Tercümesi: ölçümü 17 x 10 cm. 11 sayfa, 1 þiir. Çeviri Türkçedir. 53. Þerh-ül-Fâz Ýstilah-ül-Kavm Tercümesi: ölçümü 17 X 11 cm. 58 sayfa, 1 baþlýk altýnda düzyazý. Çeviri Türkçedir. 54. Keþf-ül-Gutâ-il-Halý, an Rumûzât-ý Ýdris-ül Muhtefi: ölçümü 21 X 14 xm. 43 sayfa, düzyazý ve þiirden oluþur. Þiir ve düzyazý Türkçedir. 55. Hüsn-i Hitâb: ölçümü 15 X 10 cm. 54 sayfa, 39 þiir. Þiirler Türkçedir. 56. Üsküdarlý Mustafa Hâþim Efendi Hazretlerinin Vâridât Manzumelerinden Bazý Parçalarýn Tahmisleri: ölçümü 16 X Il cm. 61 sayfa, 16 þiir.. Tahmisler Türkçedir. 57. Cihâd-ý Mukaddes Kahramanlarýna “Yadigâr-ý Zafer”: ölçümü 15 x 10 cm, 113 sayfa, 17 þiir ve birkaç düzyazý. Hepsi Türkçedir. 58. Þerh-ý Ýrþâd-ul-Ýbâd il-es-Sebîl-ürReþâd: Ölçümü 17 X 12 cm, Ozanýn þerh ettiði þiirinin yazýlarýdýr. 35 sayfa. Türkçedir. 59. Hâl-ý Hizýrdaki Ýslamiyet: ölçümü 15 x 10 cm. 95 sayfa, Türkçedir. 60. Sosyal Þiirleri: ölçümü 35 x 10 cm. 42 sayfadýr. 61. Ýlâhiler: ölçümü 21 x l4 cm, 28 sayfadýr. E minim birçok okur az sonra söyleyeceðim þeyler yüzünden bana bozulacak, fakat yazýyý sonuna kadar okursalar belki de bana hak vermiþ olurlar. Mesele milli takýmýn Avrupa þampiyonasýnda birilerine böyle bi fark falan da atmasý deðil. (Bu arada milli takýma da baþarýlar dileyelim yeri gelmiþken). Bu konu kafamda aslýnda þöyle cereyan etti. Çocukluðumda olan bitenleri analiz etmeye çalýþýrken bir de þimdiki durumla karþýlaþtýrayým dedim. O da ne? Çocukluðum ile bu günüm arasýnda deðiþim olarak müthiþ bir fark var. Þöyle ki þu son 10-15 yýlda dünya olarak geçirdiðimiz deðiþim daha eski dönemlerde 50-100, daha de eskiye götürdüðümüzde 100-200 sene içinde ancak gerçekleþebilen deðiþimlerdir. Asýrlar boyu bu deðiþimler insanoðlunun birçok vasýf ve dýþ faktörünü deðiþtirmiþ fakat bunlardan bazýlarý ayný olarak tutunmayý baþarabilmiþtir. Dediðim gibi bu hýzlý deðiþim süreci sonunda tutunmayý baþarabilen ender þeylerden biri olan Kültür-Sanat ve toplumun can damarý olarak adlandýrabileceðimiz ailedir. Aile ile 4-2 arasýndaki farký hala çözemeyenler varsa az daha beklesin. Toplumun can damarý dediðimiz aile geleceðimiz için de bir tür sigorta görevini üstlenmektedir. Maalesef ki Batý’nýn þu an bulaþtýðý “modern aile” hastalýðýna biz de yavaþ yavaþ kapýlmaktayýz. Çok fazla yaþama olanaðým olmasa da komþu ve büyüklerin ikaz ve kulak çekmelerine yetiþmiþ birisiyim. Oysa günümüzde yeni neslin komþu veya bir yana, kendi anne büyükler babalarýnýn bile ikazlarýný dikkate almama eðilimini görüyoruz. Ne acý deðil mi? Oysa ki Mevlana’nýn þu sözü bence çok þey ifade ediyor “gençliðin aynada göremediðini anne baba tozlu tuðlada görür”. Yaþadýðýmýz ortamda intihar ve cinayet gibi toplumsal hastalýklarýn temelinde aslýnda fertlerin içe kapanmasýnda ve kendini toplumdan soyutlamasýnda en büyük sebep olarak gösterilebilir. Aile ile iletiþim kurmama, toplumdan kendini soyutlama ardýndan da yeni arayýþlarýn sonucu olarak bu Kare Bulmaca No: 55 Soldan Saða 1. Zýrhlý silahlý bir araç — Prizren’li sanatçý Fiþar 2. Eski Uganda diktatörü Amin - Amfiteatrýn ortasýnda boða güreþi alan 3. Radyumun kýsaltmasý - Vietnam’ýn eski adý Azotun kýsaltmasý 4. Alfabenin ilk harfi — Saldýrýþ, hücum, hamle — ABD’lý aktör Marvin 5. Roma’yý yakan imparator - Güzellik yarýþmalarda kazanýlan unvan 6. Ýnsan, erkek kiþi — Alkolsüz bir oryantal içecek Geçen haftaki bulmacanın çözümü NO:54 Perşembe, 5 Haziran 2008 16 gibi durumlarla karþýlaþmak mümkün. Caner SÜLEYMAN Ýnsanýn geçmiþte ve [email protected] þimdi sosyalleþmenin çerçeve ve boyutuna bakacak olursak; mahalle arasýnda düzenlenen futbol maçlarýn yerini Play Station’lar, saklambaç oyununun yerini de Counter Strike tarzý bilgisayar oyunlarý almýþ durumda. Yani kendini tekrar aile ve sosyal çevreye genç nesiller yavaþ yavaþ kendini aile geri dönüþ yaptýrtmasý için elektrikve toplumdan soyutlamaya baþlamýþ lerin “4 saat yok, 2 saat var” sistemine durumda. acil bir þekilde dönülmesini talep ediyDayý,teyze,hala,amca ziyaretleri de orum. En azýndan elektrik olmadýðý Bayram zorunluluðu derecesine saatlerde insan çevresiyle hiç deðilse indirgenmiþ bir vaziyette.Nine ve 2-3 kelime konuþmak zorunda kalýyor. dedelerimizin masallarýný, arkadaþlarla Jeneratör sorununa da çözümü, dünyachat’leþmeye, ailece oturup “odunlu da artan petrol fiyatlarý ile beraber benþporette kompir kaynatma” nýn yerini zin fiyatlarýnýn artmasýnda görüyorum. de televizyon dizileri almýþ bulunuyor. Sonuç olarak aile yapýsýnýn bozulBu sorunun çözülmesi için de mamasý ve bahsettiðimiz durumlarýn devletten baþka yardým isteyebile- meydana gelmemesi için benim aklýma ceðimiz yer yok. Onu da devlet eksik böyle bir fikir geldi. Baþka bir fikri olmasýn yapmýyor deðil de araya jener- olan? atör faktörü giriyor. Þöyle ki insanlarýn Elyazmasý Hep 4-2 olsun Hazýrlayan: Abdülhadi Taduþka Yukarýdan Aþaðýya 1. Arnavut’luðun baþkenti 2. Her tarafý suyla kaplý kara parçasý - Edona Laloþi 3. Nýkelin kýsaltmasý - bir tür papaðan 4. Alfabenin 14. harfi - bir tur bomba Japonya’da kullanýlmýþtýr 5. Eski BM genel sekreteri 6. Pirinç ve þekerden elde edilen bir tür raký borun kýsaltmasý 7. Teniste bir bölümün bitiþi — Holibde’nin kýsaltmasý 8. Ýngilizce giriþ — ABD’li bayan aktör Taylor 9. Türkiye’nin bir þehri ege bölgesinde Danimarka, isa, irfan, na elit ,k ,a ,graf, ra, mason, bar, otel, kasa İlhami Hapçi 9.yılında rahmetle anıyoruz. Ömer, Rebiye, Ersun, Edishun, Suat, Aygül Hapçi Mehmet Spahi 11.yılında rahmetle anıyoruz Teyzen: Müfide Eşi: Agim Kuzenlerin: Akif, Aysel, Nafiye Bürhan Kırle Ölümünün 2. haftasında rahmetle anıyoruz. Seni hiçbir zaman unutmayan: Eşi: Arife Oğulları: Tinsel ve Tansel Kızı: Tansu Gelinleri: Bahar ve Dicle Torunları: İzlem ve Bartu Güncel Hayat kurtaran 7 besin Baþarý için sevgi þart... 17 Perşembe, 5 Haziran 2008 Ýþte Amerika’nýn en iyi uzmanlarýnýn hazýrladýðý besin reçetesi: Amerikan Kanser Araþtýrmalarý Enstitüsü (AICR), 2007’ye saðlýklý bir baþlangýç yapmanýz için, vücudu kanser, kalp krizi, Alzheimer ve diyabet gibi ciddi rahatsýzlýklara karþý koruyan besinlerin listesini açýkladý. Ýþte Amerika’nýn en iyi uzmanlarýnýn hazýrladýðý besin reçetesi: Kalbi koruyor BADEM: Her gün, bir çay fincanýn yarýsýný dolduracak miktarda, yani 30 gram badem yemeyi ihmal etmeyin. Omega-3 asitli yaðlarý açýsýndan oldukça zengin bir besin olan badem, kandaki kötü kolesterol (LDL) oranýný yüzde 4.4 oranýnda düþürüyor. Badem böylece damar týkanýklýklarýný önleyerek, dolaþým sisteminin düzenli olarak çalýþmasýný saðlýyor; kalbi koruyor. Diyabeti önlüyor KAHVE: Günde iki fincan kahve, özellikle orta yaþlardan sonra görülen Parkinson ve Tip-2 diyabete karþý vücudu koruyor. Kahvede bulunan kafein maddesi, diyabete yakalanma riskini yüzde 35 azaltýyor. Ayrýca aðrý kesici özelliði de bulunuyor. Ancak kahveyi mutlaka kalsiyum deposu olan sütle için. Böylece kafeinin kemikleri zayýflatmasýný engellemiþ olursunuz. Sinirleri rahatlatýyor TARÇIN: Her yemekten sonra içinde bir miktar tarçýn bulunan bir tatlý yemeyi unutmayýn. Tatlý yemek istemiyorsanýz, küçük bir çay kaþýðý dolusu tarçýný doðrudan suya ekleyerek içebilirsiniz. Tarçýn kan þekerini düzenliyor, ayrýca sinir sistemini rahatlatýyor. Öte yandan köri baharatýnýn içinde bulunan Tumerik adlý maddenin eklem iltihabýný ve romatizmayý önlediðini unutmayýn. Patatesi haþlayýn PATATES: Antioksidanlar yönünden çok zengin. Amerikan Tarým Dairesi’ne göre en yararlý 100 besinler arasýnda 17 nci sýrada yer alýyor. Akciðer kanseri, diyabet ve kalp krizine karþý koruyor. Ancak patatesi kýzartmak yerine, yaðsýz bir þekilde haþladýktan veya fýrýnda piþirdekten sonra yemeyi tercih edin. Kaslar için faydalý SEBZE ÇORBASI: Doyurucu ancak kalorisiz bir yiyecek olduðu için özellikle kilo vermek isteyenlerin bir numaralý tercihi. Ayrýca, özellike sebze çorbasý sodyum bakýmýndan zengin. Bir kase sebze çorbasýnda 500 miligram sodyum bulunuyor. Sodyum, sinir sistemi ve kaslarýn düzenli olarak çalýþmasýný saðlýyor. Ayrýca vücuttaki sývý miktarýnýn dengesini düzenliyor. Ancak günde 1500 miligramdan fazla sodyum tansiyon ve kalp rahatsýzlýklarý konusunda tam bir ters etki yaratýyor. Kansere karþý birebir ZEYTÝNYAÐI: Zeytinyaðý kanser riskini azaltýyor. Günde 25 ml. zeytinyaðý alanlarýn idrarlarýnda, hücrelere zarar veren ‘8oxodG’adlý maddenin seviyesinin azaldýðýný ortaya çýkardý. Zeytinyaðý kanserin yanýsýra iyi kolesterol (HDL) oranýn artmasýný saðlayarak kalbi koruyor. 1 çorba kaþýðý zeytin yaðýnda 120 kalori bulunuyor. Bu nedenle günde 6 çorba kaþýðýný geçmeyin. Kanseri engelliyor ÇAY: Siyah veya yeþil olsun, çayýn her türü kanser riskinin azaltýlmasýnda etkili bir rol oynuyor. Çay, kadýnlarda rahim kanserine yakalanma riskini yüzde 50 azaltýyor. Göðüs kanseri içinse bu oran yüzde 60’a kadar çýkýyor. Çay ayrýca Alzheimer ve kalp krizine karþý vücudu koruyor. Anne-baba sevgisi ve þefkatine doyan çocuklarýn hem özgüveni hem de okul baþarýsý ikiye katlanýyor. B aðýmsýz Eðitimciler Sendikasý AR-GE Kurulu Eðitim Uzmanlarý tarafýndan hazýrlanan rapora göre, anne baba sevgisi ve þefkatiyle doyan çocuklarýn hem özgüveni, hem de okul baþarýsý daha yüksek oluyor. Çocuklarýnýn yetiþmesi için anne-baba tarafýndan yapýlan maddi fedakarlýklar, çocuklarýn mutlu ve baþarýlý olmasý için yeterli gelmiyor. Fiziksel ve zihinsel durumu normal olan çocuklardaki baþarýsýzlýðýn anne-babanýn tutumundan ve aile fertleriyle olan iliþkilerinden ileri geldiði vurgulanan rapora göre, huzurlu bir ev ortamý olmayan, annebaba ve kardeþleriyle paylaþma eksenli diyalog kuramayan, sevgi ve hoþgörüye dayalý iliþkiler geliþtiremeyen çocuklar, okul hayatýnda da uyumsuz ve baþarýsýz oluyor. Okulunu, özellikle baþarýlý arkadaþlarýný ve dolayýsýyla ders çalýþmayý da sevmiyor. Hazýrlanan raporda, çocuðun sevgi ve þefkate olan ihtiyacýnýn hayatýnýn her aþamasýnda büyük rol oynadýðý ve diðer maddi ihtiyaçlarýndan daha önemli olduðu vurgulanarak, anne ve babasýnýn sevgi, þefkatine doyan bir çocuðun kendisini güven ve huzur içinde hissedeceðine, baþarýlý ve mutlu bir birey olarak yetiþeceðine iþaret edildi. Bu duygunun, çocuðun öðrenim hayatýný olumlu yönde etkilemesinin yanýnda, istikrarlý arkadaþlýklar ve dostluklar kurma, mutlu olacaðý mesleði seçme, mesleðinde baþarýlý olma, hayattan zevk alma, mutlu bir yuva kurma gibi yaþamýn ileriki süreçlerinde de etkisi olduðuna dikkat çekildi. Çocuklarýn baþarýsýzlýðýný etkileyen ailevi faktörler arasýnda, anne babalarýn çocuklarý arasýnda ayrým yapmaktan, sevgi, þefkat ve ilgilerini eþit olarak gösterememekten de kaynaklandýðý belirten raporda, “Kardeþler arasýndan birinin diðerinden daha az sevildiðine þüphe duyulmasý, onun psikolojik ve akademik geliþiminde çatýþmalar ve gerilemeler meydana getirebilmektedir. Bu yüzden okuldaki baþarýsý ve arkadaþlýk iliþkileri de olumsuz yönde etkilenecektir. Anne baba tarafýndan kardeþler arasýnda mukayese yapýlmasý ne kadar yanlýþsa, baþarýlý olan tanýdýk diðer çocuklarý örnek göstererek kendi çocuðunun da öyle olmasýný istemek o kadar hatalýdýr. Bu yanlýþlýk maalesef birçok anne baba tarafýndan yapýla gelmektedir” denildi. Araþtýrma raporunda, büyük kent okullarýnda daha yoðun olmakla birlikte öðrencilerin 23’te 1’inde görülen, “okul baþarýsýnda düþüþ, arkadaþ iliþkilerinde sorunlar, sosyalleþmeye karþý ilgisizlik, tahammülsüzlük, her þeye karþý çýkma, agresifleþme, madde kullanma eðilimi, öfke patlamalarý” gibi negatif tepkilerin ülkemizde son yýllarda artýþ gösteren, “ayrýlýk, boþanma, göç, ekonomik zorluklar, hastalýklar, sosyokültürel uyumsuzluklar, cinsi veya fiziki istismar, iþsizlik, ekonomik sýkýntýlar, ikinci evlilik gibi etkenler yanýnda anne babanýn; madde baðýmlýlýðý, okur-yazar olmamasý, çocukluðunda yeterli sevgi görmemesi, çocuktan aþýrý beklenti içinde olmasý, suça bulaþma ve sabýkalý olmasý, iþyerindeki sorunlarý, çocuða dönük aþýrý korumacýlýk ve aþýrý kontrol, yeni bir kardeþ doðumu” gibi nedenlerle oluþan psikolojik sorunlarýn çocuklara doðrudan yansýtýlmasý sonucunda oluþtuðu belirtilirken, anne babaya düþen görevin, negatif etkenleri en aza indirmek ve sorunlarý olabildiðince çocuklara yansýtmamak olduðu kaydedildi. Çocuðun yetiþmesinde ve hayata adým atmasýnda aile ortamýnda, onlarý stres etkeninden mümkün olduðunca korumaya çalýþmak gerektiðinin altýný çizen uzmanlar, çocuklarda oluþabilecek “depresyon, stres bozukluðu, tik bozukluklarý, konuþma bozukluklarý, davranýþ deðiþiklikleri, reaktif baðlanma bozukluðu, dissosiyatif bozukluklar, kaygý ve uyku bozukluklarý” gibi psikiyatrik durumlara karþý anne babalarýn hekim yardýmý almasý gerektiðine dikkat çekildi. Sağlık Perşembe, 5 Haziran 2008 Aþýrý þiþmanlýk psikolojiyi d e b o z u y o r ABD’de yapýlan bir araþtýrmada, fiziksel saðlýk sorunlarýna etkisi bilinen obezite (aþýrý þiþmanlýk) ile psikiyatrik rahatsýzlýklar arasýnda da baðlantý kuruldu. B ir ulusal saðlýk araþtýrmasýndaki 40 bin ABD’linin verilerinin deðerlendirildiði çalýþmada, obez eriþkinlerin normal aðýrlýktaki eriþkinlere göre depresyon, anksiyete ve diðer psikiyatrik rahatsýzlýklarý geçirme riskinin iki kat daha fazla olduðu ortaya kondu. Çalýþmada ayrýca, çok aþýrý olmayan þiþmanlarda da anksiyete görülme oranýnýn arttýðý görüldü. Araþtýrmacýlar, çalýþmanýn, kilo fazlalýðýyla psikiyatrik rahatsýzlýklar arasýnda neden baðlantý bulunduðunu ortaya koyamadýðýný, ancak bulgularýn, aþýrý kilolularda psikiyatrik rahatsýzlarýn daha yaygýn olduðuna iþaret ettiðini kaydetti.Bazý psikiyatrik ilaçlarýn kilo alýmýna yol açabilmesinin, çalýþmadaki bulgularý açýklamadýðý da belirtildi.Connecticut Ünversitesinden Dr. Nancy M. Petry, obez hastalarýn bu tür saðlýk sorunlarý açýsýndan kýsa süre izlenmesinin yararlý olabileceðini söyledi. Dr. Petry’nin ayný üniversiteden meslektaþlarýyla yaptýðý çalýþma, “Psychosomatic Medicine” dergisinin Nisan 2008 sayýsýnda yayýmlandý. L Ani bebek ölümlerinin nedeni bakteri mi? ondra’daki Great Ormond Street Çocuk Hastanesi’ndeki bilim adamlarý, ani ölüm vakalarýna rastlanan yüzlerce bebekte, yüksek miktarlarda ve ayný türde olan bir mikroorganizmaya rastladý. Ýngiltere’de her yýl 250 bebek ansýzýn ve beklenmedik bir þekilde ölüyor. Ancak bunlarýn pek azýnýn nedeni anlaþýlabiliyor. Týp dergisi Lancet’ta yayýmlanan yeni bir araþtýrma ise bebeklerin ani ölümlerinin bakteriyel bir hastalýkla baðlantýsý olabileceðini ortaya koydu. Ýngiltere’de yapýlan yeni bir araþtýrma, Araþtýrma kapsamýnda aniden ölen 500’ü aþkýn bebeðin otopsi sonuçlarý gözden geçir- bebeklerde görülen ve nedeni bilinmeyen ani ölüm vakalarýnýn, zararlý olma potansiyeli ilmiþ.Bu vakalarýn çoðunda, kayýtlara göre, ölüm nedeni belirsizmiþ. Ve araþtýrmacýlar, taþýyan bir tür bakteriye baðlý olabileceðini ortaya koydu. açýklanamayan ölüm vakalarýnýn yarýsýnda, yüksek seviyelerde ve tehlikeli olma potansiyeli taþýyan bakterilere rastlamýþlar. Özellikle de “stafilokok oreus” ve “ekoli” adlý bakteriler bunlar. Bir teoriye göre bu bakteriler enfeksiyona yol açmamakla beraber, vücutta toksin üreterek bebeðin ölümünü tetikliyor olabilir. Ancak Ýngiltere’deki Kraliyet Pediyatri ve Çocuk Saðlýðý Akademisi’nin Baþkaný Profesör Alan Craft, bu teori doðru olsa bile ölümleri durdurmak için hiçbirþey yapýlamayacaðýný ve bulunan bu bakterilerin hepimizin vücudunda çoðu zaman bulunabilen türler olduðunu söylüyor. Aþýrý sýcak uyuþturuyor Ekolojik dengedeki deðiþiklik ve aþýrý sýcaklar insan psikolojisini bozuyor. Psikolog Yüksel Çýrak, “Aþýrý sýcak gevþetiyor ve uyuþturuyor. Gerginlik anýnda ise bireyi çok olumsuz etkiliyor” dedi. Ý nönü Üniversitesi Eðitim Fakültesi Eðitim Bilimleri Bölümü Psikolojik Danýþmanlýk ve Rehberlik Ana Bilim Dalý Öðretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Yüksel Çýrak, aþýrý sýcaklarýn insan psikolojisini olumsuz etkilediðine iliþkin veriler olduðunu söyledi. Yüksel Çýrak, küresel ýsýnmanýn son yýllarda hava sýcaklýklarýnda meydana getirdiði artýþýn insan psikolojisi üzerinde etkisine iliþkin kapsamlý bir araþtýrmanýn henüz yapýlmadýðýný söyledi. Ýklim deðiþikliklerinin ve yüksek sýcaklýklarýn insan psikolojisi üzerinde etkisi olduðunu belirten Çýrak, “Bu konuyla ilgili bazý veriler var, ama çok net sonuç veren veriler deðil. Ancak yüksek sýcaklýklarýn, ekolojik deðiþmelerin, ýsýdaki deðiþmelerin, iklimdeki deðiþmelerin insanýn psikolojik yapýsý, saðlýðý, davranýþlarý üzerine mutlaka etkisi var” dedi. Sýcaklarýn artmasýnýn insan psikolojini etkilemesinin ýsýnýn maddeyi deðiþtirmesi gibi doðrudan bir etki oluþturmayacaðýný anlatan Çýrak, þöyle devam etti: “Bu deðiþiklikler belki yavaþ yavaþ oluþan hýzlý olmayan deðiþiklikler. Ýnsanýn binlerce yýllýk geliþim süreci içinde, belli bir çevresel yapýya göre genetik yapýsý geliþmiþ durumda. Belli bir çevre, iklim, ýsý koþullarýna ondaki deðiþime göre bu biyolojik yapýmýz þekillenmiþ durumda. Son 30-40 yýlda da dünya daha fazla ýsýndý, sýcaklarýn etkisi arttý. Ýnsanýn genetik yapýsý buna o kadar çabuk uyum saðlayacak düzeyde deðil. Bu nedenle insanlar yüksek sýcaklýklar karþýsýnda zorlanýyor.” Aþýrý sýcaklarýn bireylerde bazý olumsuz davranýþlara yol açtýðýyla ilgili bazý bulgularýn olduðuna dikkati çeken Çýrak, “Bazý bulgular da aþýrý sýcaklarýn insanlarý gevþettiði, biraz uyuþturduðunu gösteriyor. Ancak belli zamanlarda, belli gerginlik anlarýnda aþýrý ýsýnýn bireyler, topluluklar, gruplar üzerinde olumsuz etkilerinin olduðu görülüyor”dedi. Egzersiz yaþam kalitesini artýrýyor Gazi Üniversitesi Beden Eðitimi ve Spor Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Erdal Zorba, hareketsiz yaþamdan kaynaklanan sorunlardan korunmanýn ve kurtulmanýn yolunun bilinçli olarak egzersiz yapmaktan geçtiðini söyledi. G azi Üniversitesi Beden Eðitimi ve Spor Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Erdal Zorba, Gaziantep Üniversitesinin düzenlediði “Yaþam Kalitesinin Yükseltilmesinde Egzersizin Rolü” konulu toplantýda yaptýðý konuþmada, tüm ülkelerde giderek artan kalp ve dolaþým sistemi rahatsýzlýklarý, kemik bozulmalarý ve obeziteye yüksek oranda hareketsiz yaþamanýn neden olduðunu belirtti. Egzersizin bilinçli yapýlmasý koþuluyla en etkili koruyucu saðlýk hizmetleri arasýnda deðer- 18 lendirilebileceðini kaydeden Prof. Dr. Erdal Zorba, “(Yarým doktor candan, yarým imam imandan eder) diye bir söz var. Yanlýþ beden eðitimi insaný hem bedeninden hem canýndan eder. Hareketsiz yaþamdan kaynaklanan sorunlardan korunmanýn ve kurtulmanýn yolu bilinçli olarak egzersiz yapmaktan geçiyor” dedi. Prof. Dr. Zorba, yaþam kalitesinin yüksek olmasýnda düzenli yaþama alýþkanlýðýnýn önemli pay sahibi olduðunu vurgulayarak, sözlerini þöyle sürdürdü: “Düzenli yaþama alýþkanlýðý içinde saðlýklý bir çevrede yaþamak var. Kiþinin kendisiyle ve toplumla barýþýk olmasý var. Herhangi bir saðlýk sorununun bulunmamasý var. Sigara içmemek, saðlýklý bir cinsel yaþam sürmek var. Düzenli yaþama alýþkanlýklarý içinde elbette spor yapmak var, egzersiz var. Hatta spor ve egzersiz düzenli y a þ a m a alýþkanlýklarý içinde en önemli yeri tutuyor diyeb i l i r i z . Düzenli yaþama alýþkanlýklarýna sahip olanlarla, bu alýþkanlýklardan hiçbirine s a h i p olmayanlar arasýnda yaþam süresi bakýmýndan 30-40 yýllýk bir fark var. Düzenli yaþama alýþkanlýðýna sahip olanlar yani yaþam kalitesi yüksek olanlar uzun yaþýyor.” 19 Perşembe, 5 Haziran 2008 Gençlik Eski aþkýnýza veda edin!... Eski iliþkilerin hatýralarý yeni iliþkiyi boðar. Yeni iliþkiyi yaþatmak için eskilerin aðýrlýðýndan kurtulmayý öðrenmelisiniz. Ýþte kurtulmanýn yollarý... Tek Baþýna Mutlu Olmak! “ Mutlu deðiliz, öyleyse mutluluk diye bir þey yoktur, onu ancak özleyebiliriz.” Anton Çehov, Üç Kýz Kardeþ adlý oyununda kahramanlarýndan birine böyle söyletir. Rusya taþrasýnýn kasvetli gecelerinden birinde üç kýz kardeþ pencereden yaðan kara bakar, bir anlam ararlar yaþamda, bir güzellik, bir deðer... Bulamazlar, bulamayacaklardýr da! Yalnýz üç kýz kardeþ deðil, Çehov’un bu oyunundan baþka yapýtlarýndaki kiþiler de, “Tüm sanatçýlar, düþünürler mutluluk diye bir þey ararlar, ararlar... Bulduklarý anda yitirirler. Daha doðrusu bir sis, bir düþ olduðunu anlarlar sonunda. Mutluluk, bir arayýþ, bir özleyiþ olmalý derler kendi kendilerine.” Gazetede okumuþtum, Amerikalý ünlü araþtýrmacý Dr. Gallup, “insan mutluluðunun nedenlerini” bulmak amacýyla geniþ bir soruþturmaya giriþmiþ. Ben, böyle soruþturmalardan bir sonuç alýnacaðýna inananlardan deðilim. Diyelim, bin kiþiye, yüz bin kiþiye, bir milyon kiþiye sordular: “Mutluluðun nedenini anlatýr mýsýn?” Alacaklarý yanýtlar þunlar olabilir: Mutluluk, zenginliktir, saðlýktýr, aþktýr, uzun yaþamdýr, ünlü olmaktýr, vb. vb.. Ya da hepsini birden kendi kiþiliðinde toplamaktýr, hem zengin, hem saðlam, hem sevmiþ sevilmiþ, hem de uzun yaþamýþ, ün kazanmýþ olmaktýr. Baþka ne diyecekler? Hani, ünlü masalda tek gömlekli çobanýn mutluluðunu ödemesi gibi padiþahýn... Yitirilecek bir þeyi olmamak da bir mutluluk nedeni olabilir. Zengin, param çalýnacak diye, güzel sevgilisi olan, bir gün onu baþkasý elimden alacak diye, saðlam kiþi, ya hastalanýrsam diye, ünlü biri, günü gelir tanýnmaz olursam diye üzülecek, korkacak, yaþadýðý anlarýn tadý, kýsacasý mutluluk saydýðý þey de yitip gidecek elinden... Dr. Gallup, diyor ki: “Ýnsanlarýn mutluluðunun ne dereceye kadar onlarýn maddi koþullarýna baðlý olduðunu ortaya çýkarmaya çalýþacaðýz? Kiþilerin korku ve umutlarý, dinsel inançlarý, kadýnýn dünyadaki yeri hakkýndaki düþüncelerinden hareket ederek onlarý nelerin mutlu ettiðini bulmalý.” *** Mutluluk nedir? Bir Çin þairi, Li Ta-Po’ya göre þudur: “Bana, mutluluk nedir diye mi soruyorsunuz siz? Size yolu sorduktan sonra þarký mýrýldanarak yürüyüp giden küçük bir kýz.” Hafýz’a göre ise: “Dostlar, bir þarap testisi, boþ zaman, bir kitap, çiçekler arasýnda bir köþecik.” Felicien Marceau’ya göre: “Ne istediðini bilmek ve onu olanca gücüyle istemek.” Jokai’ye göre: “En azla yetinmek.” Tolstoy’a göre: “Bende olanlarý sevmek, olmayanlarýn üzerine düþmemek.” Eflatun’a göre: “Bilge ve iyi olmak.” Aisklos’a göre: “Dengini bulmak.” Bakýn, bunca ünlü kiþi kendilerine göre anlamýþlar mutluluðu. Biraz da kuþkuyla, inanmazlýkla... Var mýdýr öyle bir þey, diyerek. Ah, olsaydý, ne güzel olurdu, diye iç çekerek? Kimi de kesin mi kesin, örneðin Napolyon, “Mutluluða asla inanmadým” demiþ, kesmiþ... Maugham ise “Dünyada herkese yetecek kadar mutluluk yoktur” buyurmuþ. Ýngiliz yazarý ekmek, su, hava gibi bir þey sayýyor mutluluðu. Yetmiyor o zaman da!.. Dünyada açlýk çeken milyonlar, milyonlar var. Karný aç. Kiþi mutluluk nedir arar mý, düþünür mü? Bir dilim ekmek bulduðunda mutludur. Baþka biri ise sabah akþam üç öðün yer, gezer, tozar, akþamüstü ufka bakar, “Ah caným çok sýkýlýyor, çok mutsuzum” diye iç geçirir. Kendi açýlarýndan ikisi de haklýdýr mutsuzluðunda?.. *** Mutluluk bir düþ, bir hayal, bir insan icadý!.. Elle tutulmayan þeylerden her zaman kuþku duymalý. Dünyamýzýn korkudan, açlýktan, ezilmiþlikten kurtulmasýdýr her þeyden önce önemli olan. “Bir yanda ölüler, bir yanda diriler / gel keyfim gel” demiþti Anday bir þiirinde. Onun gibi bir yanda açlar, bir yanda toklar, bu durum ortadan kalkmadan tüm insanlýk belirli bir eþitlik düzeyine, bir kurtuluþa, çýkýþa ulaþmadan “mutluluk arayýcýlarý” havanda su döven, renkli kelebekler avlayan kimseler olmaktan ileri gidemeyeceklerdir. Ama, “Ben mutluyum” diyenler de vardýr elbet: Parasý var diye, karýsý güzel diye, evi rahat diye, yarýný güvenli diye, en iyi yemekleri yiyorum diye!.. Bunun adý mutluluk olmamalý derim ben. En güzel sözü, Albert Camus söylüyor Veba’sýnda: “Bir insanýn tek baþýna mutlu olmasý utanýlacak bir þeydir.” Oktay Akbal E ðer her yeni iliþkiyle birlikte eskinin hatýralarý kaybolsa, hayat daha eðlenceli olabilirdi. Ne var ki, eski sevgilinin sizi bir yýl boyunca en iyi arkadaþýnýzla aldattýðýný kolay kolay unutamazsýnýz. Yeni saç modeliniz karþýsýnda, eski modeli daha iyiydi demesi de hafýzanýzdan kolay silinmez. Maalesef bu eski yaralar her an yeniden açýlma ve size stres verme gücüne sahip. Zaman geçtikçe, eski yaralar birikir, yeni iliþkiye bilinçli veya bilinçsiz olarak taþýdýðýnýz bir duygusal yük oluþturmaya baþlar. “Sizi geçmiþte yaþatan her türlü hatýra sizin için bir yüktür” diyor iliþki uzmaný ve “The Truth About Love” (Aþk Gerçeði) adlý kitabýn yazarý Pat Love. “Bu yük kendini deðiþik þekillerde ifade edebilir. Onu bir terk edilme korkusu olarak veya yanlýþ bir iliþkiden vazgeçme kapasitesi olarak hissedebilirsiniz.” Neyse ki eski iliþkilerin izlerinden kurtulmak için senelerce terapi görmek zorunda deðilsiniz. Yapmanýz gereken tek þey, yeni iliþkinizi sabote etmeye baþlamadan önce onlarýn yükünden kurtulmaktýr. En önemli þey sizi olumsuz etkileyen þeyleri tespit etmek. Çiftlerin en çok yakýndýklarý eski iliþki izlerini tespit edip, onlarý kontrol altýnda tutmak için bir davranýþ kýlavuzu oluþturduk. Tavsiyelerimizi uygulayýn ve eski yaralarýn iþkencesinden sonsuza dek kurtulun. Aþk yarasý 1: Yenilgiye uðramýþ ego Yersiz çýkýþlarýnýza ve korkularýnýza bir ad koyduktan sonra, onlarla savaþmak ve onlardan sonsuza dek kurtulmak çok kolay. “Excess Baggage” (Fazla Bagajlar) adlý kitabýnda psikolog Judith Sills size ilk olarak özsaygýnýzý yeniden bulmanýzý öneriyor: “Eski sevgilinize ve aþaðýlama stiline konsantre olmak yerine, kendinize konsantre olmaya çalýþýn. Bir günlük tutun ve her ay kendinize olan þikayetlerinizi not edin. Size destek olan arkadaþlarýnýzla ve ailenizle birlikte daha çok vakit geçirin.” Bir özsaygý kazanma þekli daha: “Fearless Living” (Korkusuz Yaþamak) adlý kitabýnda yazar Rhonda Britten þu gerçeði vurguluyor: “Kabul ettiðiniz her iltifatla kendinizi mükemmel görmeye adým atmýþ oluyorsunuz.” Aþk yarasý 2: Cinsel güvensizlik Sevdiðiniz insan tarafýndan yatakta yetersizlikle suçlanmak kadar gurur kýrýcý bir þey olabilir mi? Hayýr! Cinsel heyecan o kadar güçlü olabilir ki, insanda felç etkisi yaratabilir. Yapmanýz gereken tek þey yavaþ yavaþ ilerlemek: Her þeyden önce erkeðinizle iyi dost olun. Belli bir rahatlýk seviyesini yakaladýktan sonra, geçmiþteki yetersizliklerden daha az korkmaya baþlayacaksýnýz. Yataktaki yeteneklerinizde güven kazandýkça, daha rahat hareket edebilme kapasitesini yakalayacaksýnýz. Aþk yarasý 3: Deðersiz hissetmek Birisi sizi terk ettiyse, alnýnýzda “Terk edilmiþ” damgasý taþýdýðýnýzý sanmayýn. “The Dumbest Relationship Mistaes Smart People Make” (Akýllý Ýnsanlarýn Yaptýðý Aptalca Ýliþki Hatalarý) adlý kitabýn yazarý Carolyn N. Bushong, þunlarý tavsiye ediyor: “Sizi terk edenin eksilerini düþünün. Ona karþý cephe oluþturmanýza gerek yok, hakkýnda gerçekçi deðerlendirmeler yapmanýz yeterli.” Onun kafanýzdaki imajýný yerle bir etmek yerine, yapabileceðiniz daha önemli þeyler var: deðersizlik kompleksinden kurtulmak. Düþünce olarak kendi kendinizi yenilgiye uðratýrsanýz, özgüveninizi ve saygýnýzý kaybedersiniz. Çare mi? Kendinize bakýþ açýnýzý deðiþtirin ve baþkalarý tarafýndan iyi görünmek için ilk önce kendinize deðer verin. Kýsa sürede olumlu düþüncelerinize inanmaya baþlayacaksýnýz. Aþk yarasý 4: Yýkýlmýþ hissetmek Aldatýlmýþ olan kadýnlarýn çoðunda bu düþünce hakim: Bütün erkekler ayný. Karþýlarýna çýkan her erkek tersini ispat edene kadar kendilerini suçlular kervanýnda bulacaklardýr. Bu tür kadýnlar her yeni erkeði bitmez tükenmez sorularla sorguya çekerler. Ama unutulmamasý gereken bir þey var: Merakla sorgulama arasýndaki çizgi çok ince ve onu farkýnda olmadan geçmek çok kolay. Her sohbetinizin bir sorgu-araþtýrmaya benzememesine dikkat etmelisiniz. Þunlarý düþünün: Sevgilinizi aradýðýnýzda hemen cevap vermemesi sizi kuþkuya düþürür mü? Ona “Günün nasýl geçti?” diye sormak yerine “Bütün gün ne yaptýn?” diye sorduðunuz oldu mu? Cevabýnýz evetse, kuþku ve kýskançlýk girdabýna kapýldýðýnýzý bilin. Eski sevgililerin açtýðý yaralarý kapatmak çok zor ama yeni iliþkinizi yaþatmak istiyorsanýz, bunu yapmak zorundasýnýz. Aldatýldýktan sonra yalan söylemeyen bir kiþiyi de yalancýlýkla suçlamanýz anlaþýlýr bir durum. Ancak, yeni bir iliþkide bir güven seviyesini yakalayamazsanýz, ilerde büyük tartýþmalar yaþayabilirsiniz. Yaranýzýn kapanmasýný saðlamak için erkeklere yine güven kredisi vermek gerekiyor. Eski sevgilinizden almayýp, yeni sevgilinizden aldýklarýnýzý düþünün. Arkadaþlarýnýzdan korkunuzu frenlemek için yardým isteyin. Ve asla unutmayýn: Eðer yeni bir iliþkiyse, eski iliþkinin kötü tecrübelerini yaþayacaðýnýz inancýyla baþlarsanýz, kendi kötü kehanetlerinizin kurbaný olabilirsiniz. Sýrf dürüstlüðünü deðil, sevgilinizin diðer olumlu yönlerini görmeye, onlara inanmaya çalýþýn. Spor Perşembe, 5 Haziran 2008 “Terim varsa ben yokum” [email protected] Gökhan Ünal Trabzonspor’da ! ürk futboluna yön veren başkanlar sýralamasýnda Aziz Yýldýrým’a ayrý bir paragraf açmak lazým. Onun yerinde başkasý olsa geçen sezon kaçan şampiyonluktan sonra takýmý daðýtýrdý. Ama sayýn Yýldýrým, takýmý bir arada tutup, takýma yeni takviyeler de yapýyor. Bu ne anlama geliyor? Bir kere bu başkanýn kendine has yapýsýndan kaynaklanýyor. Çok önemli olaylardan sonra hemen o anda açýklama yapmayýp, bir hafta sonra konuşacaðým diyor. Başka kulüplerin başkanlarý ise o anda alýyor sazý eline başlýyor söylenmeye. Aziz Yýldýrým’ýn ikinci farký, arkasýndaki yöneticilerin gücü. Ýþ dünyasýnda özel teşebbüsün en tepesinde olan işadamlarý ile çalýþýyor. Onlarýn Aziz Yýldýrým’a kattýðý vizyonu da göz ardý etmemek gerek. Aziz Yýldýrým’ýn Fenerbahçe kadar Türk futboluna da katkýsý için medya diðer kulüpler onun işini kolaylaştýrmalýdýr. Kulüpler Birliði başkaný olmasý ile bana göre Türk futbolu önümüzdeki yýllarda yeni kazanýmlar elde edecektir. Sadece ona önyargýyla bakmasýnlar. A Milli Takým’ýn EURO 2008 kadrosundan çýkartýlan Yýldýray Baþtürk, Fatih Terim’in yönetiminde bundan sonra hiçbir zaman oynamayacaðýný söyledi. Çýktý Alýn Arkadaþýnýza Gönderin Bize Yazýn galleria zoom Kicker dergisine konuþan milli futbolcu Yýldýray Baþtürk, Türk Milli Takýmý formasýný severek giydiðini ancak Fatih Terim yönetiminde bundan sonra hiçbir zaman oynamayacaðýný söyledi. Derginin haberinde, Türkiye Futbol Federasyonu’na, Halil Altýntop ve özellikle Yýldýray’ý kadrodan çýkartmasý nedeniyle taraftarlarýn protesto amacýyla yaklaþýk 18 bin elektronik posta gönderdikleri belirtildi. Çok sayýda spor otoritesinin daha önce Yýldýray’ý sadece kadroda deðil, ilk 11’de olmasýný bekledikleri ifade edilen haberde, Terim’in kararýn arkasýnda, sportif nedenler yerine kiþisel nedenlerin bulunduðunun tahmin edildiði kaydedildi. Terim’in, þüphe duyduðu durumda yurt dýþýnda oynayan oyuncular yerine Türk ligindeki futbolcularý tercih ettiði ileri sürülen haberde, Feyenoord Rotterdam takýmýnda iyi bir sezon geçiren Nuri Þahin‘in de dikkate alýnmadýðý belirtildi. T ransferin hýzlý ismi Trabzonspor, Kayserispor’un golcü futbolcusu Gökhan Ünal’ý renklerine baðladý.Transfer çalýþmalarýný sürdüren Trabzonspor, Kayserispor’un golcü futbolcusu Gökhan Ünal’ý renklerine baðladý. Ankara AMBROSÝA Ýþ Merkezi’nde düzenlenen imza törenine, Bayýndýrlýk ve Ýskan Bakaný Faruk Özak, Trabzonspor Kulübü Baþkaný Sadri Þener, bordo-mavili kulübün yöneticileri ve AK Parti Kocaeli Milletvekili Osman Pepe katýldý. 26 yaþýndaki golcü futbolcu, törende 1 yýlý opsiyonlu 4 yýllýk ön protokole imza attý. Mourinho resmen Ýnter’de ! P ortekizli teknik adam Mourinho, Ýnter ile 3 yýllýk sözleþme imzaladý. Rakipleriyle girdiði polemikler ve kendini beðenmiþ tavýrlarýyla futbol dünyasýnda ayrý bir yeri olan Jose Mourinho’nun Ýtalya macerasý da beklendiði gibi baþladý. Inter ile 3 yýllýk sözleþmeye imza atan ve yýllýk 7 milyon pound alacaðý açýklanan Mourinho, ilk basýn toplantýsýnda çalýþmadan geçirdiði 8 ayýn hiçbir þey kaybetmediðini gösterdi. Sözlerine çok özel bir takýma geldiðini belirterek baþlayan Portekizli teknik adam, “Çok büyük bir teknik adam olduðum doðru ama özel ben biri olmak istemiyorum. Her zaman kendiminin ve deðiþmem beklenemez: Ben böyleyim isteyen kabullenir” dedi. Ýþinde hýrsý nedeniyle çok baþarýlý olduðunu ifade eden Mourinho, “Ben Ýtalya’da çalýþmayý çok istiyordum, bu þansý bana verdikleri için Moratti ve Branca’ya çok teþekkür ederim. Benim için farklý bir deneyim olacak. Ýyi þeyler yapacaðýmý herkes görecek, sanýrým yaþayacaklarýmýz sizin de çok hoþunuza gidecek” þeklinde konuştu. Inter taraftarý þimdi Portekizli’nin eski öðrencileri Lampard, Drogba ve Essien’i San Siro’ya getirmesini bekliyor. Zambrotta Milan’da M ilan, Barcelona’da forma giyen Ýtalyan savunma oyuncusu Zambrotta’yý renklerine baðladý.Çýktý Alýn Arkadaþýnýza Gönderin Bize Yazýn galleria zoom Zambrotta’nýn Ýspanya günlerine son verip Serie A’ya geri döneceði söylentileri uzun zamandýr Avrupa futbol kamuoyunu meþgul ediyordu. Gelen haberlere göre sonunda beklenen oldu. Ýtalyan Milli Takýmý’nda da forma giyen yýldýz futbolcu 8,5 milyon euro bonservis bedeli karþýlýðýnda Barca’dan Milan’a transfer oldu.Eski Juveli futbolcunun Milan’la üç yýllýðýna anlaþtýðý belirtildi. Zambrotta kýrmýzý siyahlý ekibin formasýný giydiði sürece senelik 3 milyon euro kazanacak. AbdülKadir BIYIKLI / İstanbul T Aziz Yýldýrým, Emre Belezoðlu ve Trabzonspor Fenerbahçe yakýnlaşmasý Emre Fenerbahçe’de nerede oynayacak Emre Belezoðlu transferinin yankýsýndan sonra herkes bu soruyu soruyor; ‘Emre Fenerbahçe’de nerede oynayacak’? Emre’nin oynadýðý bölgede orta alan. O bölgede başta Alex var. Alex’i kesmek imkansýzsa, Zico Emre’yi nasýl kullanacak? Bana göre bu sene Fenerbahçe iki 10 numara ile oynayacak. Alex’in oyundan düştüðü an Emre, Emre’nin oyundan düştüðü an Alex devreye girecektir. Ama her ikisi de oyundan düşerse bu sefer Fenerbahçe iki eksikle oynama riskini göze almalýdýr. Bu arada Selçuk, Maldonado, Aurelio, Deniz ve Appiah’ýn olduðu bir bölgede Emre’yi almak büyük düşünmektir. Zico’yu anlamak! Türk futbolu zamanýnda çok hocalarý yedi bitirdi. Daha önce Hiddink’i, Löw’ü, Osieck, Lucescu’yu hocadan saymayýp yollamadýk mý? Şimdi de sýra Zico’da. Geçen sene Fenerbahçe medyasýnýn bir kýsmýyla diðer kulüplerin medyasý birleşip Zico’yu yemek üzereyken Şampiyonlar Ligi imdada yetişti. Ve Zico spor yazarlarýna, takým yazarlarýna tokat gibi cevap verdi: “Ben hocayým ama siz gazeteci deðilsiniz’ dedi. Şimdi ayný medya yeni bir hoca arayýþýnda ama Aziz Yýldýrým’a yediremezler. Zico ile devam kararý ve takýmýn bozulmamasý çok doðru kararlardýr. Trabzonspor Fenerbahçe yakýnlaşmasý Trabzonspor ile Fenerbahçe şampiyonluklarda sürekli çekişme içinde olmuş, zaman içinde bu mücadele şiddete bile varmýþ. Oysa iki kulüp seneler önceden oyuncu alýþ verişinde bile bulunmuş. Trabzon’dan Ýstanbul’a gelen oyuncular Fenerbahçe’de oynamayý tercih etmiş. Bugün Trabzonspor camiasýn yakýndan tanýdýðý Serdar Bali’nin babasý Zekeriya Bali Fenerbahçe’nin eski oyuncusudur. Yine efsane Ali Kemal Denizci ve onun kardeşi Osman Denizci, Şenol Ustaömer, Hasan Vezir, hep Trabzon orjinli, Trabzonspor camiasýna mal olmuş eski futbolculardýr. Senelerdir iki camia arasýnda süren gerilim, Atay Aktuð döneminden bu yana azalmaya başladý. Özellikle şimdiki başkan Sadri Şener zamanýnda iki kulüp eskisi gibi birbirine daha da yaklaşacak. Sadri Şener ile Aziz Yýldýrým iki iyi dost. Oyuncu transferlerinde birbirlerine nazik davranýyorlar. Bir de Aziz Yýldýrým olduðu her ortamda Trabzonspor’un haklarýný bir Trabzonsporlu gibi savunuyor. Başkanlarýn, yöneticilerin bu davranýþýnýn herkese örnek olmasýný diliyorum.
Benzer belgeler
Kosova
BD’nin Kosova ile ilgili tutumunu dile getiren Büyükelçi Manter, “Kosova baðýmsýz bir
ülkedir. Kosova’nýn statüsü çözüldü. Her zaman komþu ülkeler arasýnda pratik sorunlarýn
çözülmesinden yanayýz. ...
Perşembe, 16 Ağustos 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma
görevde bulunuyor. Güvenlik konseyi kararý olmadan, bu yönde hiç bir deðiþme olmayacak” dedi.
Ýki uluslar arasý üst düzey yetkilisi arasýnda yapýlan görüþme hakkýnda açýklama yapýlmazken,
görüþmeni...
Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
birlikte Klina belediyesini ziyaret
etti. Klina belediye yetkilileri ile gerçekleþtirmiþ olduðu görüþme ardýndan,
belediye bünyesinde görev alan eðitimciler
ile akþam yemeðinde bir araya geldi.
Baþ...