Perşembe, 29 Kasım 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma
Transkript
Öðretmenler Günü Kosova’da da kutlandý Türk Öðretmenler Günü Kosova’da Öðretmenler Derneði tarafýndan düzenlen törenle kutlandý. Kosova Türk Öðretmenler Derneði Geçici Heyeti Baþkaný Özcan Micalar’ýn açýlýþ konuþmasýyla baþlayan törende Micalar, Öðretmenler Günü’ne has yazýlmýþ olan þiirleri okudu. Törende bir konuþma yapan emekli öðretmen Salih Lika, Kosova’da 1951 yýlýndan bu yana Türkçe eðitimin verildiðini ve kendisinin de bu misyonda yer aldýðýný söyledi. s a y f a 11 ’ d e KDTP seçimi deðerlendirdi Kosova Demokratik Türk Partisi Pazar akþamý Priþtine’de düzenlediði toplantýda 17 Kasým seçimlerini deðerlendirdi. KDTP Merkez Yönetim Kurulu, resmi sonuçlarýn henüz açýklanmamasýna raðmen eski seçimlerdeki yüzdeliðini koruduðu deðerlendirmesinde bulundu. sayfa 3’te KOSOVA TÜRKLERÝNÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ Son tango da baþarýsýz SAYI: 405 YIL: 9 Perþembe, 29 Kas ı m 2007 Fiyatý: 0.50 Viyana yakýnlýðýndaki Baden kasabasýnda Temas Grubu arabulucu troykasý yönetiminde Priþtine ve Belgrat heyetleri arasýndaki ek müzakerelerin üç gün süreli son raunt görüþmeleri dün sona erdi. Gergin bir hava içinde geçen ve hiçbir ilerlemenin saðlanamadýðý görüþmelerde taraflar eski tutumlarýna sadýk kalarak, aralarýnda sorunun çözümü konusunda hiçbir anlaþmaya varamayabileceklerini de dile getirmiþ oldular. V iyana yakýnlarýnda Baden’de taraflarý son defa bir araya getiren geliþmeler baþladýðý gibi noktalandý. Taraflar bugüne kadar olduðu gibi görüþmelerde kendileri çalýp kendileri oynadýlar. Yani çözüm konusunda ileriye dönük adým atatmamýþ oldular. Troyka himayesinde yapýlan görüþmede taraflar üst düzey yetkilileri ile hazýr bulundular. Þimdiye dek en üst düzey heyet ile görüþmelere katýlan Kosova Müzakere heyetti bu geleneði sürdürürken, Sýrbistan heyeti bu sefer tam kadro görüþmelere katýldý. Viyana yakýnlýðýnda bulunan Baden kasabasýnda görüþmeler pazartesi günü 20:00 sularýnda tamamlandý. Taraflar arasýnda görüþmeler 15:00 baþladý ve 16:30 tamamlandý. Resmi olmayan bir kaynaða göre bir buçuk saat süren görüþmede taraflar ilk günden beri savunmuþ olduklarý tutumlarý savunduklarý ifade edildi. Taraflar ardýndan Troya ile ayrý birer görüþmede bulundular. Kosova Müzakere heyetti basýn sözcüsü Skender Hüseni, görüþmeler arasýnda yaptýðý açýklamada taraflarýn ayný pozisyonlarda kaldýklarýný ve ileriye yönelik hiçbir adým atýlmadýðýna dikkat çekti. Hüseni, “Taraflar giriþ konuþmalarýnda bu güne dek ortaya atmýþ olduklarý tutumlara sadýk kaldýlar. Þimdiye kadar bir yenilik yýk. Belgrat bu güne dek özerklik tutumuna sadýk kalýrken, Priþtine ise Kosova ile Sýrbistan’ýn egemen sa yf a 1 0’ da Türkçenin 7. Uluslararasý Þiir Þöleni Üsküp’te yapýldý “Þiirin hoþ sedasý Makedonya’nýn inci þehri Üsküp’te yükseldi” T ürkiye Yazarlar Birliði olarak ilkini 1992’de Bursa ve Konya’da gerçekleþtirdiði Türkçenin Uluslararasý Þiir þölenlerinin 7’cisi, ad yapmýþ Üsküp’lü þair Yahya Kemal Beyatlý’nýn anýsýna “KÖPRÜ” Kültür Sanat ve Eðitim Derneði Ýþbirliðiyle Makedonya’nýn baþkenti Üsküp þehrinde düzenlendi. ve baðýmsýz iki devlet iliþkileri vizyonunu dile getirmiþtir” dedi. Belgrat’ýn görüþmede hiçbir yeni öneride bulunmadýðýný ifade eden Hüseni, Belgrat özerklik vizyonuna sadýk kalarak Hong Kong ve Oland adalarý modeli önerisinde bulundu. Sýrbistan Baþbakaný Voyislav Koþtunica, Priþtine’nin baðýmsýzlýk odaklý tutumu nedeniyle müzakerelerde bir adým ilerlemenin kaydedilmediðini söyledi. Koþtunica, Priþtine heyetinin statü sonrasýný görüþme taleplerine karþý çýkarak troykaya son iki yýlda Kosova’da standartlarýn uygulanmasýnýn görüþülmesini önerdi. Sýrbistan’ýn BM Güvenlik Konseyi kararlarýna saygý göstereceðini belirten Koþtunica, Kosova ile ilgili kararýn sadece Güvenlik Konseyi tarafýndan alýnabileceðini vurguladý. Görüþmelerin ikinci gününde de deðiþen bir þey olmadý. Taraflarýn eski tutumlarýný sürdürmesinden dolayý görüþmelerde bir ilerleme saðlanmadý. deva mı sayf a 6’ da Rüker: Kosova’nýn geleceði olmalýdýr KDTP’den anlamlý yardým faaliyeti s a yf a 2’ d e devamı sayfa 11’de Arnavutlar Bayrak Gününü Kutladý s a y f a 11 ’ d e Kosova Rüker: Kosova’nýn geleceði olmalýdýr K osova UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker Belgrat’a “Heinrich Boell” vakfý tarafýndan düzenlenen yuvarlak masa toplantýsýna katýldý. Yuvarlak masa toplantýsýna katýlan Rüker, toplantýda Kosova’da mevcut durum hakkýnda bilgi verdi. Kosova’nýn belli bir gelecekle kalamayacaðýný belirten Rüker, uluslararasý toplumdan Kosova statüsünün belirlenmesi için bir çözüm bulunmasý gerekliliðinin altýný çizdi. Rüker, “Kosova perspektifsiz kalamaz. Uluslararasý toplum iki taraf arasýnda görüþmeler baþarýsýzlýkla sonuçlanýrsa, Kosova için bir çözüm bulmalýdýr” dedi. Temas Artý Gurubu Troykasý tarafýndan yürütülen ek görüþmelerin baþarýlý sonuçlanacaðý konusunda ümitli olduðunu belirten Rüker, “Taraflar arasýnda bir anlaþmanýn imzalanacaðý konusunda ümitliyim” dedi.Kosova’da güvenliðin memnun edici bir seviyede olduðuna dikkat çeken Rüker, KFOR birliklerinin Kosova’yý denetimi altýnda tutuðunu söyledi. Rüker, “KFOR özenle Kosova’da durumu izliyor. KFOR þiddet olaylarýna yol açacak þiddet gruplarýný da denetimi altýnda bulunduruyor” dedi. “Heinrich Boell” vakfý tarafýndan düzenlenen yuvarlak masa toplantýsýna Kosova ve Metohiya Sýrp listesi baþkaný Oliver Ývanoviç de katýldý. Rüker, Brüksel’de Kosova UNMIK Yöneticici Rüker, “Kosova perspektifsiz kalamaz. Uluslararasý toplum iki taraf arasýnda görüþmeler baþarýsýzlýkla sonuçlanýrsa, Kosova için bir çözüm bulmalýdýr” dedi. Rüker, Kosova konusunda çözüm istiyor Kosova UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker CEFTA toplantýsýna katýlmak üzere Üsküp’e hareket etti. Toplantý ardýnda gazetecilere açýklamada bulunan Rüker, Kosova statüsünde statükonun kabul edilemezliðine iþaret ederken, sorunun bir an önce çözülmesi gerekliliðine iþaret etti. PDK Baþkaný Haþim Thaçi’nin 10 Aralýktan sonra Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn ilan edileceði sorusuna Rüker, görüþmelerin sürdüðü bu süreçte bu konu ile ilgili yorum yapmak istemediðini söyledi. Rüker, “Uluslararasý toplumun Kosova statüsü için yürütülmekte olan görüþmelerini olumlu deðerlendirmesinden büyük mutluluk duymaktayým” dedi. Kosova’da gerçekleþen seçimleri de deðerlendiren UNMIK Yöneticisi, seçimlerin uluslararasý standartlara uygun bir þekilde yapýldýðýný bunun da demokrasinin bir kanýtý olduðunu söyledi. Kosova’da seçimleri eski UÇK komutaný Haþim Thaçi’nin kazanmasýnýn hiçbir sakýnca yaratmayacaðýný ifade eden Rüker, UÇK’nin terörist bir örgüt olmadýðýný ve Kosova’nýn tarihi sürecinde önemli rol oynadýðýnýn söyledi. Kosova nihai statü görüþmelerinin uzun bir süreç olacaðýný belirten Rüker, Temas Artý Gurubunun konu ile ilgili tutumunun kýsa bir zaman içinde ortaya çýkacaðýný söyledi. Taraflar arasýnda Kosova nihai statü görüþmeleri 10 Aralýkta tamamlanmasý gerektiðini tekrarlayan Rüker, sürecin uluslararasý toplum tarafýndan desteklenmesi gerektiðini söyledi. Makedonya Baþbakaný Nikola Gruevski, Kosova’da gerçekleþen demokratik seçimlerden büyük bir memnuniyet duyduðunu söyledi. Kosova UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker AB Siyasi ve Güvenlik Komitesinin konuðu olarak Brüksel’e gitti. Rüker, AB Siyasi ve Güvenlik Komitesinde yaptýðý konuþmada AB’nin Kosova’da görevi üslenmesi çaðrýsýnda bulundu. AB’den Kosova’da görevine baþlamasý gerektiðinin altýný çizen Rüker, misyonun görev almasýnýn statünün belirlenmesine etki etmeyeceðini söyledi. UNMIK Yöneticisi, “AB’nin Kosova’da ve bölgede istikrarýn saðlanmasý için görevi devralma zamaný gelmiþtir. AB misyonunun baþlanmasý için hazýrlýklarýn BD Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna verdiði desteðini sürdürmeye tamamlanmasý gerekdevam ediyor. ABD Dýþiþleri Bakaný basýn sözcüsü Þon mektedir” dedi. Mekkormak düzenlediði basýn toplantýsýnda ABD’nin UNMIK Basýn Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna sahip çýktý. ABD’nin Kosova siyasetinde sözcüsü Aleksandar Ývanko konu ile ilgili hiçbir deðiþiklik olmadýðýný ifade eden Mekkormak, Washington’un yaptýðý açýklamada “ AB Troyka temsilcisi Ýþinger ile sürekli temaslarda bulunduðunu Kosova’da AB misy- söyledi. Mekkormak, “Kosova statü görüþmelerinin baðýmsýzlýkla onun baþlamasý Kosova sonuçlanacaðýna inanýyoruz” dedi. s t a t ü s ü n ü n ABD üst düzey yetkilileri Kosova’nýn geleceði ile bu güne kadar deðiþtirmeyeceði gibi bu Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný destekler açýklamalara imza atmýþtý. ABD statüsün bölünmez bir Baþkaný George Bush’ta Arnavutluk, ziyaret sýrasýnda Kosova’nýn kýsmýný oluþturacaktýr” baðýmsýzlýðýna açýkça destek vermiþti. dedi. A ABD baðýmsýzlýk taraftarý Perþembe, 29 Kasım 2007 2 Reynard: Ahtisaari planý gündeme gelebilir Fransa’nýn Kosova Ofisi Þefi Tieri Reynard, yaptýðý açýklamada sürecin darlýðýna iþaret ederek, taraflarý yapýcý olmaya davet etti. Reynard, Kosova’nýn tek taraflý adýmlardan kaçýnmasýna gerektiðine dikkat çekerken, Priþtine’nin olasý bu tür adýmlarý Avrupa Birliði ile koordineli bir þekilde atmasý gerektiðini savundu. K osova’da görevini tamamlayan Fransa Priþtine Eþgüdüm Bürosu þefi Tieri Reinard Kosova baþkaný Fatmir Seydiu ve Baþbakan Agim Çeku ile veda görüþmesinde bulundu. Fransa Priþtine Eþgüdüm Bürosu þefi Tieri Reinard görüþme ardýndan gazetecilere yaptýðý konuþmada Priþtine ile Belgrat arasýnda görüþmelerin baþarýsýzlýkla sonuçlanmasý durumunda Ahtisari çözüm öneri paketinin yeniden gündeme geleceðini söyledi. Reinard, “10 Aralýða dek taraflar arasýnda anlaþma saðlanamazsa o zaman AB, Marthi Ahtisari’nin Kosova çözüm öneri paketini yeniden gündeme getirmek zorunda kalacaktýr” dedi. Fransa’nýn Kosova statüsünün belirlenmesinde AB içinde oynamasý gereken rolu oynayacaðýný belirten Reinard, ülkesinin taraflar arasýnda bir anlaþmanýn imzalanacaðýna inandýðýný söyledi. Fransa’nýn Rusya ve Sýrbistan’ý Troyka tarafýndan hazýrlanacak olan öneriyi kabul etmesi için ikna etmeye çalýþtýðýný ifade eden Reinard, ülkesinin Avusturya’da yapýlacak olan görüþmelerin sonucunu beklediðini söyledi. Reinard, “Bu tarihten sonra görüþmeler baþarýsýzlýkla sonuçlanýrsa AB sorumluluðunu almaya hazýrdýr. Baþkanýmýz Sarkozy, birkaç defa Marthi Ahtisari’nin Kosova plan en iyi çözüm olduðu belirtti. Fransa, AB’nin UNMIK’ten yasalarýn üstünlüðünün saðlamasýnda ve polis birlikleri denetimi için Kosova’da misyonu devralmaya hazýrdýr” dedi. Reynard, Kosova müzakere heyetinin bugüne kadar yaptýðý çalýþmalarý överken, diðer kurumlarýn da buna benzer faaliyetler yürütmesi gerektiðini dile getirdi. Müzakere heyeti ve diðer Kosova kurumlarýnýn þu anda iki önemli görevi bulunduðuna dikkat çeken Reynard, bu görevlerin Ahtisaari planýnýn uygulanmasý ile ekonomik reformlarýn hayata geçirilmesi olduðunu söyledi. Kosova siyasi liderlerinin aralarýnda birlik ve beraberliði devam ettirmeleri gerekliliðine iþaret eden Tieri Reinard, Belgrat’tan Kosova ile iþbirliði anlaþmasýný kabul etmesi isteminde bulundu. Kosova sorununun Rusya ne de ABD’nin bir sorunu olmadýðýnýn altýný çizen Reinard, bu Avrupa’nýn sorunu olduðunu söyledi. Reinard, “AB, Batý Baklanlarýn istikrara kavuþmasý görevini üslenecektir” dedi. Reinard açýklamasýnýn sonunda Fransa Cumhurbaþkaný Sarkozy’nin “Kosova’nýn baðýmsýzlýðý kaçýnýlmazdýr” sözlerini hatýrlattý. Reinard’ýn ardýndan sözü alan Baþkan Fatmir Seydiu, Kosova’da kurumlarýn bir an önce kurulmasýnýn önemine deðindi. Kosova’da hükümet ile ilgili koalisyonlar ile ilgili açýklama yapmaktan kaçýnan Seydiu, “görevini sürdüreceðini” söyledi. Baþkan Seydiu “sürece hizmet etmek istiyorum. Kosova’nýn hizmetinde bu sürecin olmasý çok önemlidir” dedi. Baþbakan Agim Çeku, görüþme ardýndan yaptýðý açýklamada Fransa’nýn Kosova statüsü sürecinde önemli rol oynadýðýný belirtirken, Fransa halkýnýn Kosova statüsünün adil çözümünden yana olduðunu söyledi. 3 Perþembe, 29 Kasım 2007 Kosova Gü ze l s ö z l e r Bir yengece, doðru yürümesini asla öðretemezsiniz. (ARÝSTOPHANES) KDTP seçimi deðerlendirdi Kosova Demokratik Türk Partisi Pazar akþamý Priþtine’de düzenlediði toplantýda 17 Kasým seçimlerini deðerlendirdi. KDTP Merkez Yönetim Kurulu, resmi sonuçlarýn henüz açýklanmamasýna raðmen eski seçimlerdeki yüzdeliðini koruduðu deðerlendirmesinde bulundu. K osova Demokratik Türk Partisi, geçen seçimler seviyesinde baþarý yüzdeliðini koruduðunu temsil konusunda ise bir artýþýn olabileceði deðerlendirmesinde bulundu. KDTP Merkez Yönetim Kurulu, yayýnladýðý bir bildiride Parlamentoda, milletvekili sayýsýnýn 3’ten 4’e çýkma olasýlýðý, Prizren belediyesinde 4 Meclis üyesi, Priþtine ve Gilan belediyelerinde birer Meclis üyelerinin çýkarýlmasýnýn bir baþarý olduðunu niteledi. KDTP Merkez Yönetim Kurulu, bu seçimlerden memnun olduklarýný ifade ederek, destekçilerine teþekkür etti. KDTP yayýnladýðý bildiride þu ifadelere de yer verdi: “KDTP, seçim pusulalarýnda, seçim yerlerindeki levhalarda ve duyurularda Türk dilinin kullanýlmamasýný kýnamakta, oy sayma iþlemlerindeki gecikmelerden ve teknik sorunlardan dolayý rahatsýzlýðýný dile getirmekte ve Kosova Merkez Seçim Komisyonu’nu ve sekreterliðini daha profesyonel davranmalarýna davet etmektedir. KDTP nihai seçim sonuçlarý açýklandýktan sonra hem merkezi hem de yerel seviyede seçim analizlerini yapacaktýr. Bu analizler çerçevesinde merkezi ve yerel makamlara görevliler seçilecek ve partinin seçim sonrasý yapýlandýrýlmasý gerçekleþecektir. Tüm adaylar ve üyelerimizden her zaman olduðu gibi, bundan böyle de Parti faaliyetlerinde aktif olmalarýný ve önerilerde bulunmalarýný beklemektedir. KDTP tarafýndan, hem merkezi hem de yerel düzeyde iktidar ortaklýlýðýnda bulunulmasý öneminin altý çizilmektedir. Dolayýsýyla yeni Kosova Hükümeti, Kosova Meclisi ve Belediye organlarýnýn yönetilmesiyle ilgili, KDTP her tür görüþmelere açýk olacak ve partilerden gelecek tüm teklifler, parti organlarý tarafýnca deðerlendirilecektir.” AB’den Kosova ile ilgili B planı Avrupa Birliği’nde Kosova nihai statüsüne ilişkin alternatif planların geliştirildiği iddia edildi. Almanya’da yayımlanan Frankfurter Alamayne Zaytung gazetesi söz konusu iddialara yer verdi. A lmanya’nın günlük gazetelerinden Frankfurter Alamayne Zaytung Kosova’nın bağımsızlığına ilişkin B planının bulunduğunu öne sürdü. Gazetede yer alan habere göre Kosova önce kendi bağımsızlığını tek taraflı olarak ilan edecek, ardından da Avrupa Birliğindeki ülkelerin çoğu ile Amerika Birleşik Devletleri bu bağımsızlığı tanıyacak. Kosova ile Sırbistan tarafı arasında Troyka arabuluculuğunda düzenlenen müzakerelerin sonuna yaklaşıldıkça değişik nihai statüye ilişkin spekülasyonlar da çeşitleniyor. Ýþinger, süreçten karamsar A B Troyka temsilcisi Vo l f g a n g Ýþinger ilk defa resmi olarak iki taraf arasýnda yapýlacak olan görüþmeler öncesi karamsar olduðunu söyledi. Troyka arabuluculuðunda yürütülen görüþmelerin b a þ a r ý y l a sonuçlanacaðýna ve iki ülkenin aralarýnda Ýþinger, taraflarýn aralarýnda bir anlaþmaya bir iþbirliðine girevarmalarý için çok az þans olduðuna dikkat ceðine inanmadýðýný çekerken, sürecin çözümü konusunda karamsar belirten Ýþinger, olduðunu ilk defa itiraf etmiþ oldu. “Taraflarýn aralarýnda anlaþmasý için çok da tamamlanacak olan görüþmeler ardýnaz þans vardýr” dedi. Ýþinger, Kosova dan BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun’a statüsünün belirlenmesi ile ilgili taraflar görüþmeler ile ilgili rapor sunmasý bekarasýnda anlaþmaya varmasalar dahi iki leniyor. Troyka bu rapor hazýrlýklarý ayrý ülke olarak iþbirliðinde bulunmalarýný çerçevesinde aralýk ayýnýn ilk günlerinde beklediklerini söyledi. Ýþinger, “Taraflar Belgrat ile Priþtine’yi ziyaret edecekler. statünün çözümü konusunda aralarýnda bir Diplomatik kaynaklara göre Brüksel’de 7 anlaþmaya varamasalar bile iki ayrý ülke Aralýkta düzenlenecek olan Temas Artý olarak iþbirliði yapmalarýný bekliyoruz” Gurubu toplantýsýndan sonra Troyka’nýn dedi. 120 gün içinde Kosova statüsünün görevinin tamamlanacaðý iddia edildi. belirlenmesi için Priþtine ile Belgrat’ý tat- Rusya Dýþiþleri Bakaný Sergey Lavrov’un min edecek bir çözüm bulunmasý için bu toplantýya katýlýp katýlmayacaðý hala yeterli çabayý gösterdiklerini ifade eden belirsizliðini koruyor. Temas Artý Gurubu Ýþinger, “Kimse Troyka’nýn çözüm bulmak Dýþiþleri Bakanlarýný bir araya getirecek için çaba göstermediðini söyleyemez” olan bu toplantý ardýndan AB’nin Kosova dedi. statüsü ile ilgili bir karar tasarýsý hazýrlanTroyka’da fikir ayrýlýðý Taraflar arasýnda yapýlan beþinci bire bir görüþmede Troyka üyeleri arasýnda anlaþmazlýðýn görüþmeler öncesi su yüzüne çýktýðý belirtildi. Rusya Troyka temsilcisi Aleksandar Bocan Harçenko ve AB Troyka temsilcisi Volfgang Ýþinger arasýnda “belirsiz statü” için çýktýðý ileri sürüldü. Troyka, Priþtine ile Belgrat arasýn- masý için altyapý da tamamlanmýþ olacaktýr. Brüksel’de 13 ila 15 Aralýkta düzenlenecek olan AB baþkan ve baþbakanlar zirve toplantýsýnda bu kanun tasarýsýnýn kabul edilmesi bekleniyor. Troyka tarafýndan BM Genel Sekreterine sunulacak rapor ile ilgili tartýþmalarýn 19 — 20 Aralýkta tartýþýlmasý bekleniyor. Ama Noel bayramý dolayýsýyla tartýþmalarýn yeni yýla da sarkmasý ihtimaller arasýnda bulunuyor. Müzakere heyeti görüþme öncesi bir araya geldi Kosova Müzakere Heyeti 120 günlük ek statü görüþmelerinin son etabýna katýlmadan önce bir araya gelerek, durum deðerlendirmesi yaptýlar. Heyet, Sýrbistan’ýn baðýmsýzlýðý kabul etmemsi durumunda hiçbir anlaþmaya imza atmayacaklarýný dile getirdiler. K osova Müzakere heyetti Avusturya Baden kentinde 26 ila 28 Kasýmda yapýlacak olan görüþme öncesi bir araya geldi. Baden’de yapýlacak olan son bire bir görüþmelerin ele alýndýðý toplantýda Belgrat ile hiçbir anlaþma imzalanmayacaðý tutumu kabul edildi. Kosova Müzakere Heyetti Basýn sözcüsü Skender Hüseni konu ile ilgili yaptýðý açýklamada Sýrbistan’ýn yeni Kosova’nýn gerçeðini yani baðýmsýzlýðýný kabul ettiði zamana kadar hiçbir anlaþmanýn imzalanmayacaðýný söyledi. Kosova’nýn uluslararasý toplum tarafýndan ortaya atýlan gündeme saygýlý davranacaðýnýn altýný çizen Hüseni, 10 Aralýktan sonra uluslararasý toplum ile Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn ilan edilmesi için gerekli danýþmanýn yapýlacaðýný söyledi. Hüseni, “10 Aralýktan sonra atacaðýmýz ilk adým Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný ilan etmek ve bu baðýmsýzlýðýn uluslararasý toplumdan tanýmasýný istemektir. Kosova baðýmsýzlýðýný Marthi Ahtisari tarafýndan hazýrlanan Kosova çözüm öneri paketi uyarýnca uluslararasý toplum ile koordineli bir þekilde hayata geçirecektir” dedi. Kosova’da yeni kurumlarýn kýsa bir zaman içinde kurulacaðýný ifade eden Hüseni, bu önemli kararýn alýnmasýnda kurumsal boþluk olmayacaðýný söyledi. Seçimlerden sonra Müzakere heyetti baþkanlýk görevinin sorun yaratmayacaðýný ifade eden Hüseni, Kosova Müzakere heyetti üyelerinde 10 Aralýða kadar yada yeni seçimlerden ortaya çýkan durumlardan dolayý bir deðiþmenin olmayacaðýný söyledi. Washington ve AB’nin Belgrat’ýn katý tutumu yüzünden hiçbir anlaþma saðlanamayacaðýnýn farkýnda olduðuna dikkat çeken Hüseni, Sýrbistan tarafýndan Kosova statüsünün belirlenmesinde ortaya atýlan tutumlarý ciddiyetsizle suçladý. Hüseni, Baden’de yapýlacak olan görüþmelerle Troyka arabuluculuðunda yürütülen ek görüþmelerin tamamlanacaðýný söyledi. : 4 05 ý y a S KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ Haftalýk gazete Sahibi ve Genel Müdürü: Mehmet BÜTÜÇ Genel Yayın Yönetmeni: Esin MUZBEG Kosova Perþembe, 29 Kasım 2007 Kosova nereye doðru gidiyor? 4 Kosova statüsü ek görüþmelerin sonuçlanmasýna doðru geri sayým devam ediyor. Kosovalý liderlerin bu süreç sonunda uluslararasý toplumla koordineli bir þekilde baðýmsýzlýðýn ilan edileceði açýklamalarý ardýndan bazý ülkeler de bu konuda tutumlarýný açýkladýlar. K osova’nýn baðýmsýzlýðýný ilk günden beri destekleyen Ýsviçre, Kosova statüsü ile ilgili tutumunu 10 Aralýktan sonra kesin olarak açýklayacaðýný duyurdu. Ýsviçre Baþbakaný Micheline Calmy - Rey konu ile ilgili yaptýðý açýklamada Ýsviçre tutumunun 10 Aralýktan sonra herkese ilan edileceðini söyledi. Ýsviçre Baþbakaný, “Ýsviçre’nin tutumu Kosova’nýn formel baðýmsýzlýðý yönünde olacak” dedi. Rey, PDK Baþkaný Haþim Thaçi’nin Kosova Waþington ve Brüksel’in onayý ile baðýmsýzlýðýný ilan edeceði açýklamasýný selamladý. AB Ortak Dýþ Politika ve Güvenlik Yüksek temsilcisi Haviyer Solana, Fransa Cumhurbaþkaný Nikola Sarkozy ile Paris’te yaptýðý görüþme ardýndan yaptýðý açýklamasýnda 10 Aralýða kadar taraflarýn aralarýnda bir anlaþmaya varamamalarý durumunda Kosova sürecinin nasýl süreceði hakkýnda raporun BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun’a sunulacaðýný söyledi. Avusturya’nýn Baden kasabasýnda taraflar arasýnda düzenlenecek son görüþmeleri deðerlendiren Solana, 10 Aralýktan önce taraflarýn aralarýnda anlaþmaya varabileceklerine inandýðýný belirtti. Paris’te Fransa Cumhurbaþkaný Sarkozy ile yaptýðý görüþmeyi de deðerlendiren Solana, “Sarkozy ile AB ülkeleri arasýnda Kosova sorunu hakkýnda birliðin saðlanmasý S Koþtuniça: Baðýmsýzlýğı konuþmayýn ýrbistan Baþbakaný Voyislav Koþtuniça Sýrp kamuoyuna yaptýðý konuþmada “Kosova’nýn tek taraflý olarak baðýmsýzlýðýný ilan etmesi durumunda buna üzülmemeleri” çaðrýsýnda bulundu. Koþtuniça, “Kosova’nýn tek taraflý baðýmsýzlýðýný ilan edilmesi durumunda bunu gerçek baðýmsýzlýk olarak algýlamayýnýz. Kimsenin Sýrbistan’ýn anayasasý ve BM normlarýna aykýrý olarak topraklarýný alýp baþka bir devlete verme hakkýna sahip deðildir” dedi. Kosova’nýn her zaman Sýrbistan’ýn ayrýlmaz bir bölümü olduðunu ve olmaya da devam edeceðini ifade eden Koþtuniça, ABD ne de baþka birinin Sýrbistan’ýn topraklarýný alma hakkýna sahip olmadýðýný söyledi. Koþtuniça, Priþtine’nin tek taraflý baðýmsýzlýðýný ilan edilmesinin hiçbir deðeri olmayacaðýný söyledi. Bakanlarýndan Kosova’nýn Yazı İşleri Müdürü: Sencar KARAMUÇO Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO Kültür: Ýskender MUZBEG Yayýn Koordinatörü: Taner GÜÇLÜTÜRK Balkan ve Ankara Muhabiri: Erhan TÜRBEDAR Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK Muhabirler Koordinatörü: Enis TABAK Spor: Ýsmail MAKASÇÝ Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ Yazýlarda ortaya atýlan fikirler, yazarlara aittir. Gazetemizin resmi görüþü deðildir. Yazýlarýn sorumluluðu yazarlara aittir. e-mail: [email protected] [email protected] Adres: Adem Yaþari No: 8, Prizren/Kosova Tel. 029 623 503 Fax: + 381 (0)29 623 503 olanaklarýný görüþtüklerini ve görüþme sürecine þans verilmesi konusunda uzlaþmaya vardýk” dedi. Solana, Top’i ile buluþtu Brüksel ziyaretinde bulunan Arnavutluk Cumhurbaþkaný Bamir Topi, AB Ortak Dýþ Politika ve Güvenlik Yüksek temsilcisi Haviyer Solana ile bir araya geldi. Görüþme ardýndan açýklamada bulunan Solana, önümüzdeki haftalarda taraflarýn “herkes için kabul edilecek bir çözüm için katkýda bulunmalarý gerekliliðine iþaret ederken, “Aralýk ayýnýn ortasýnda Kosova için önemli bir olay olacaktýr. Herkesi tatmin edecek bir çözüm bulunmasý için hepimiz bu konuya angaje olmalýyýz” þeklinde konuþtu. Solana ayrýca Arnavutluk’tan Balkanlarda istikrarýn saðlanmasý için yapýcý katký sunmalarý beklentisi içinde olduklarýný söyledi. Arnavutluk Cumhurbaþkaný Bamir Topi, Kosova’nýn baðýmsýz olmasý gerekliliðine iþaret ederken, Arnavutluk’un Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný kabul etmeye hazýr olduðunu söyledi. baðýmsýzlýðý ardýndan hazýr olmalarý çaðrýsýnda bulunan Koþtuniça, Sýrbistan’ýn bu yaban kuruluþun kurulmasýndan sonra güçlü ve beraberliðini göstermesi gerektiðini söyledi. Kosova’nýn Sýrbistan’ýn ayrýlmaz ve dokunulmaz bir kýsmý olduðunu tekrarlayan Koþtuniça, “Sýrbistan hükümeti, Kosovalýlarýn her tür giriþimini tasvip etmeyecektir. Kosovalý Sýrplarýn Kosova’da kalmalarý, onlarýn meclisi ve hükümetinin Belgrat olduðunu bilmeleri çok önemlidir. Kosovalý Sýrplar tüm siyasi haklarý olan Sýrbistan vatandaþlarýdýr” dedi. Banka: Raiffeisen Bank Yeni Dönem Hesap No: 1502001000171635 Yeni Dönem KTM Þirketi Danýþma Kurulu: Baský: Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý) “SIPRINT” basýmevi Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný) Prizren Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi) Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý) Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný) “Yeni Dönem” Kosova Türk Medyasý Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni) yayýnýdýr. 5 Kosova Perþembe, 29 Kasım 2007 Rusya ve Sýrbistan ayný yolun yolcusu S Sýrbistan’ýn en büyük destekçisi olan Rusya’nýn Dýþiþleri Bakaný Sergei Lavrov, Kosova statüsü için Troyka tarafýndan yürütülen görüþmelerin son tarihinin 10 Aralýk olduðunu söyledi. Lavrov, ancak bu tarihin müzakereler için bir sonu ifade etmediðini bildirdi. ýrbistan Dýþiþleri Bakaný Vuk Yeremiç Moskova ziyareti sýrasýnda Rusya Dýþiþleri Bakaný Sergey Lavrov ile bir araya geldi. Kosova sorunu masaya yatýrýlan toplantýda her iki tarafta konu ile ilgili ayný görüþü paylaþtýklarýný dile getirdiler. Sýrbistan ve Rusya Dýþiþleri bakanlarý, Kosova sorununun uluslararasý hukuk esasýna göre çözülmesi gerektiði fikrinde birleþtiler. Görüþme ardýnda basýna düzenlenen toplantýda Sergei Lavrov ve Vuk Yeremiç, Kosova sorununun BM Güvenlik Konseyi çerçevesinde çözülmesi gerekliliðine iþaret ettiler. Kosova sorununun çözülmesinde her tür suni sürenin saptanmasýna karþý olduklarýný belirten Lavrov, çözümde BM 1244 sayýlý kararý ile Temas Artý Gurubu ilkelerine saygý gösterilmesi gerektiðini söyledi. Görüþmelerle ilgili taraflarýn aralarýnda anlaþmalarý için bir sürenin çizildiðini kabul ettiklerini ifade eden Lavrov, Troyka’nýn görev süresinin 10 Aralýkta son bulacaðýný söyledi. Troyka’nýn bu süreç sonucunda görüþmeler ile ilgili hazýrlayacaðý raporu Birleþmiþ Milletler’e sunacaðýný ifade eden Lavrov, raporun sunulmasýnýn taraflarýn artýk görüþmeyecekleri anlamý taþýmayacaðýný söyledi. Lavrov, Rusya olarak görüþmelerin taraflarýn aralarýnda Mesiç: “Sýrbistan istikrarsýzlýðýn kaynaðý” anlaþýncaya dek sürmesi taraftarý olduklarýnýn altýný çizerken, 10 Aralýk sonrasýnda yeni ek görüþmeler için bastýracaklarý sinyalini vermiþ oldu. Sýrbistan Dýþiþleri Bakaný Vuk Yeremiç, Sýrbistan’ýn Rusya’nýn Kosova sorunu ile ilgili sunduðu destekten dolayý büyük memnuniyet duyduðunu söyledi. Sýrbistan’ýn Avusturya’da Arnavutlarla görüþmelere hazýr olduðunu belirten Yeremiç, Sýrbistan’ýn egemenliðini ve toprak bütünlüðünden kimsenin vazgeçmelerini beklemesini istedi. Yeremiç, Kosova’ya özerklik tanýmaya her zaman hazýr olduklarýný tekrarladý. Uluslararasý toplumun Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný ilan etmesini önleyeceðine inandýðýný belirten Yeremiç, þiddet kullanmadan baðýmsýzlýk kararýný iptal edeceklerini söyledi. Yeremiç, “Sýrbistan bu kararý iptal etmek için siyasi, diplomatik, ekonomi ve hukuki araçlarý kullanacaktýr. Sýrbistan þiddet kullanmadan, bu kararý iptal etmek için elinden geleni yapacaktýr” dedi. Sýrbistan’ýn egemenliði ve toprak bütünlüðünü ihlal edecek yasadýþý hiçbir olayý kabul etmeyeceðini tekrarlayan Yeremiç, bu dramatik olayýn bölgeye olumsuz etki edeceðini söyledi. Hýrvatistan Cumhurbaþkaný Stipe Mesiç Belgrad B 92 kanalýna verdiði demeçte Bosna Hersek ve Kosova’da istikrarsýzlýðýn kaynaðýnýn Belgrat’tan baþka biri Hýrvatistan Baþkaný Stipe Mesiç Sýrbistan’ý olmadýðýný söyledi. BM Kosova içinde istikrarsýzlýðý barýndýrmakla suçladý. özel temsilcisi Marthi Ahtisari Mesiç, Kosova için tek çözüm yolunun tarafýndan hazýrlanan Kosova Ahtisaari çözüm öneri paketi çözüm öneri paketinin sorunun olduðunu söyledi. çözümü için en uygun yol olduðunu belirten Mesiç, Sýrbistan’ýn uzlaþmaz tutumunun sorunun çözülmemesine etki ettiðini ifade etti. Mesiç, Sýrbistan bu uzlaþmaz tutumundan dolayý bütün Balkan yarýmadasýný tehdit ettiðini söyledi. Taraflarýn statü görüþmelerinde aralarýnda bir anlaþmaya varamayacaklarýna dikkat çeken Mesiç, “Bir taraf hemen baðýmsýzlýk taraftarý iken diðer taraf ise baðýmsýzlýðýn hiçbir zaman verilememsi taraftarý. Bu tablodan da görünebileceði gibi taraflarýn aralarýnda bir anlaþmaya varmalarý uzak bir ihtimal” dedi. Belgrat’ýn Kosova’da uyguladýðý politikayý Bosna Sýrp Cumhuriyetinde de uyguladýðýna dikkat çeken Mesiç, Hýrvatistan’ýn Bosna’yý bir bütün olarak kabul ettiðini söyledi. Bosna’nýn parçalanmasýna da karþý olduklarýný ifade eden Mesiç, Hýrvatistan’ýn Bosna Hersek ile iyi iliþkilerden yana olduðunu söyledi. Kosova gündemi T Sencar Karamuço Yerinde saymak araflarýn aralarýnda bir anlaþmaya varmalarý için uzatýlan ek görüþmelerin sona ermesine ramak kala son görüþmelerde de bu konuda somut bir adým atýlamadý. Yani 10 Aralýða kadar taraflarýn aralarýnda anlaþmalarý için artýk ümitler baþka bahara kaldý. Taraflarýn da görüþmelere bakýþý ve görüþmelerdeki tutum ve davranýþlarý tezimi doðrular nitelikte. Her iki tarafta kendi bildiðini okumaya kararlý ve kendi gözünde yaratmýþ olduðu doðruyu tartýþmaya kapatmýþ olduðu bir süreç içinde bulunuyoruz. Bir bakýma her iki tarafta kendi menfaatlerine uygun oynamayý tercih ederken, sürecin baþarýsýzlýkla sonuçlanmasýndan dolayý birbirini suçlamakla olayý kývýrmaya çalýþýyor. Teorik olarak her iki tarafýn da gözüyle tezlerine bakacak olursak ikisinin de haklý olabileceðini söyleyebiliriz. Ama bunun pratikte uygulamaya koymamýz imkansýza denk düþmektedir. Çünkü her iki tarafta birbirinden o kadar ayrý köþelerde duruyor ki onlarý bir araya getirmek için sihirli bir deðneðe ihtiyaç duyulmaktadýr. Böyle bir güç elimizde olmadýðýndan dolayý sürecin þarampole yuvarlanmasýna tanýklýk etmekten baþka bir þey elimizden gelmiyor. Taraflar da süreçte kaybedenin kendisi olmamasý için süreci kývýrmaya çalýþýyor. Bu da otomatikman sorunun çözümüne deðil de çözümsüzlüðüne etki ediyor. Bu ayný senaryoyu üç gündür sürdürülen Baden görüþmelerinde þahit olduk. Bütün baský ve çaðrýlara raðmen taraflar arasýnda yapýlan bire bir görüþmeler hüsranla sonuçlandý. Baþka bir deyiþle taraflar ilk gün baþladýklarý noktada kalmayý tercih ettiler. Ýki yýla aþkýn bir süredir sürdürülen görüþme maratonunda taraflarýn çözüm konusunda hiçbir adým atmamýþ olmalarý trajikomik bir geliþme. Yani taraflar bu uzun maratonda yerinde saymayý uygun gördüler. Bunu yapmakla taraflar bir bakýma sorunun çözümünü uluslararasý topluma býrakmýþ oldular. Yani taraflar aralarýnda bir anlaþmayý deðil de uluslararasý toplumun kendilerine sunacaðý bir zorlamayý kabul etme durumuna gelmiþ bulunuyorlar. Bu dakikadan sonra Kosova’nýn geleceði uluslararasý toplumun adaletine býrakýlmýþ oldu. Bu çýkýþ noktasýndan hareket edecek olursak süreç sonunda taraflardan birinin üzüleceði açýk bir ihtimal olarak karþýmýzda duruyor. Taraflarýn birbirinin tam karþýtý talepleri ve bu taleplerde diretmeleri bu sonucu doðurdu. Þimdi uluslararasý toplumun Kosova’ya biçeceði çizgiyi takip etmekten baþka bir çare kalmýyor. Troyka arabuluculuðunda sürdürülen görüþme faslýnda arka planda durmayý seçen batýlý devletlerin sahne alma zamaný geldi. Süreci destekler açýklamalarla takip eden ülkeler ister istemez bu haftadan itibaren devreye girmeleri lazým gelmektedir. Çünkü statünün çözümü konusunda taraflarýn yüz yýlda sürmesi halinde bir anlaþmaya varamayabileceklerini açýk bir þekilde dile getirmiþ oldular. Bu dakikadan sonra sorunun çözümü artýk taraflardan çýkarýlýp uluslar arasý arenaya taþýnacaktýr. Ek görüþmeler öncesi yapýlan sýký ve çetin pazarlýklarý da birbirini takip edecektir. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn koyu savunucusu ABD’nin AB’yi yanýna alarak Rusya ve Sýrbistan’a baský yapmasýna þahit olacaðýz. Çünkü ABD, Priþtine’nin ek görüþmelere katýlýmýný Rusya’nýn gönlünü almak ve AB’nin sorun ile ilgili açýk bir tutum almasý olarak nitelendirmiþ ve katýlýmýný saðlamýþtý. Priþtine, ABD’nin bu isteðini sorgulamadan kabul etmiþ ve 120 günlük ertelemeyi tereddütsüz kabul etmiþti. Buradan da görüldüðü gibi Priþtine, üzerine düþen bütün istekleri yerine getirmiþtir. Þimdi sözünü tutma sýrasý ABD’ye gelmiþtir. Þimdi ABD’de Priþtine’ye vermiþ olduðu baðýmsýzlýk sözünü tutma zamaný gelip çatmýþtýr. Sonuç olarak, taraflarýn aralarýnda bir anlaþmaya varmalarý için yürütülen 120 günlük ek görüþmelerde baþarýsýzlýkla sonuçlandý. Yani bu konuda hiçbir somut adým atýlamadý. Bu noktadan sonra Kosova’nýn geleceði tekrar belirsizliklere gebe. Bu süreçten donra çözüm bir bakýma uluslararasý topluma býrakýlmýþ oldu. Bugünden itibaren Kosova konusunda Rusya ve batýlý ülkelerin birbiri ile güç savaþýný izlemeye devam edeceðiz. Bu kadar uzun ve karmaþýk olan sürecin nasýl sonuçlanacaðýnýn en doðru tanýðý zaman olacaðýndan sonucu bekle ve görelim diyorum. Fev zi K ara muço S Kosova Baden’de de köprüler kurulmadý on defa taraflar bir araya geldiler. Ama bu defa da sonuç konusunda beklenen sonuç çýkmadý. Son tango bu defa Avusturya’da oynandý. Bu tango Viyana’da deðil de, Viyana’ya 27 kilometre uzaklýktaki Baden’de yapýldý. Taraflarýn bir araya son defa geldikleri yer “Viyan yakýnlarýndaki Baden” yada “Baden am Wien” olarak bilinmektedir. Baden, Viyana’ya yakýn Romen üslubunda inþa edilmiþ bir kasaba. Eski olduðu kadar romantik bir kasaba olarak da adýný duyurmuþ olan Baden’e Viyana trafiðinden ve yoðun yaþamdan kaçmak isteyenlerin uðrak yeri olarak bilinmektedir. Taraflar arasýnda son defa görüþmeleri örgütleyen Üçlü belki seçtikleri Baden’de son defa oltalarýyla bir sonuç alacaklarý düþüncesi ile görüþmelere katýlmýþlardý. Baden’de balýk avlamak çok zor deðil de imkânsýz bir olay oldu. Çünkü iki yýl kadar süren bir maceradan sonra son bir çýrpýnýþta amaca varmak rüyadan ibaret bir þeye tekabül etmektedir. Görüþme öncesinde de herkes bunun açýkça farkýndaydýlar. Üç gün süren görüþmelerde taraflar son defa birbirlerini görme ve birbiriyle hasret giderme fýrsatý buldular. Sýrbistan bu son tangosunda Ceki Çen’in Hong Kong’unu ve Oland adalarý modelini tekrar Kosova müzakere heyetine sundu. Kosova müzakere heyeti bu talebi eskiden olduðu gibi eleþtirerek baðýmsýzlýk dýþýnda hiçbir çözümü kabul etmeyeceklerini dile getirdi. Taraflar bu son görüþmelerde hiçbir ileriye yönelik adým atamadýlar. Þimdiye dek yapýlan görüþmelere kýyasen bu son görüþmeler konferans þeklini yapýldý. Bu þekilde yapýlmasýnýn nedeni taraflara daha fazla serbestlik vererek aralarýnda bir anlaþmaya varmalarý hesap ediliyordu. Ama bu hesap tutmadý. Çünkü taraflar eski tutumlarýndan bir adým ileriye yönelik atamadýlar. Yani taraflar eski görüþmelere nazaran üç gün bir ortamý paylaþmalarýna raðmen iki ülke arasýnda bir köprünün inþasý için anlaþamadýlar. Yani taraflar bütün baský ve telkinlere raðmen köprüyü inþa etmekte baþarýsýz oldular. Þimdi köprünün inþasý uluslararasý topluma býrakýlmýþ oldu. Uzun zaman önce yýkýlan köprüleri yeniden yapýlandýrmak zordur. Tarihin býraktýðý izlerden de kurtulmak zordur. Uluslararasý toplum da bunun farkýndaydý. Uluslar arasý toplum bu çýkmazý yani sorunu sui generis olarak deðerlendirerek sonuç bulmayý denedi. Kosova ve Sýrbistan þimdiye kadarki performanslarýna bakarak ortak bir köprünün inþa etmeleri ufukta görünmüyor. Ama onlar ortak köprülerini AB çatýsý altýnda atabilirler. Çünkü bu çatý dýþýnda taraflarý bir araya getirmek imkansýza denk düþmektedir. Kosovalýlar baðýmsýzlýk konusunda kararlý. Seçimlerden çýkan yenilik, Kosova’nýn gelecek köprüsünü inþa etme þansýna sahip. Ama Kosovalýlar bu köprüyü kendileri deðil de ABD ve AB ile inþa etmeyi amaçlýyor. Kosovalýlar yeni köprünün inþasý için planlarýný çoktan hazýr. Bugüne kadar komþu ülke Sýrbistan’a yeni iliþkiler kurulmasý önerisinde bulundular. Ama Sýrbistan’ýn buna tepkisi sert oldu. Yani Sýrbistan kendisine uzatýlan elli kabul etmeden elinin tersiyle itti. Yeni köprüden deðil, benim inþa edeceðim köprüden geçmek zorundasýnýz yanýtýný verdi. Kosovalýlar ise kendi köprülerini inþa etme zamanlarý geldiðini farkýndadýrlar. Bu köprüyü yalýnýz deðil de uluslararasý toplumla beraber inþa etmeleri gerekmektedir. Uluslararasý Üçlü mimarlarý yeni köprünün inþasý için 10 Aralýða kadar taraflara bir süre tanýmýþtý. Ýnþa için tanýnan süre iki hafta içinde sona erecek. Ama bu konuda iki tarafýn köprünün inþasý konusunda beraber hareket edeceðini söyleyemeyiz. Kosovalýlar bu tarihten sonra her gün yeni köprünün inþa planýný kamuoyuyla paylaþabiliriler. Perþembe, 29 Kasım 2007 Son tango da baþarýsýz 6 Viyana yakýnlýðýndaki Baden kasabasýnda Temas Grubu arabulucu troykasý yönetiminde Priþtine ve Belgrat heyetleri arasýndaki ek müzakerelerin üç gün süreli son raunt görüþmeleri dün sona erdi. Gergin bir hava içinde geçen ve hiçbir ilerlemenin saðlanamadýðý görüþmelerde taraflar eski tutumlarýna sadýk kalarak, aralarýnda sorunun çözümü konusunda hiçbir anlaþmaya varamayabileceklerini de dile getirmiþ oldular. K osova Baþbakaný Fatmir Seydiu g ö r ü þ m e d e Troyka’nýn bugüne kadar çalýþmalarýndan dolayý onlarý kutlarken, Sýrbistan’ý uzlaþmaz tutumundan dolayý eleþtirdi. Kosova için en iyi çözüm yolunun Ahtisaari çözüm öneri paketi çerçevesinde çözüm olduðuna dikkat çeken Seydiu, uluslararasý toplumu sorunun çözümüne destek vermesi talebinde bulundu. Sýrbistan Cumhurbaþkaný Boris Tadiç görüþmede Kosova’nýn tek taraflý baðýmsýzlýðýný ilan etmesinin istikrarsýzlýk nedeni olacaðýný ifade ederken, sorunun uluslararasý hukuk çerçevesinde çözülmesi gerektiðini savundu. Üçüncü günde de görüþmeler hiçbir ilerleme saðlanamadan noktalandý. Bütün çaba ve baskýlara raðmen taraflar eski tutumlarýna sadýk kalmalarýndan dolayý Baden’deki ümitler de suya düþmüþ oldu. Kosova Müzakere Heyeti Üyesi ve PDK Baþkaný Haþim Thaçi görüþmeler sonrasý yaptýðý açýklamada sürecin 10 Aralýkta sona ereceðini ifade ederken, bu tarihten sonra Kosova’nýn geleceði ile ilgili son sözü Kosovalýlarýn vereceðini söyledi. AB Troyka temsilcisi Alman diplomat Wolfgang Ýþinger, görüþme sonrasýnda yaptýðý açýklamada taraflarýn aralarýnda sorunu çözmeleri için yeteri kadar þans verdiklerini belirtirken, taraflarýn bunu iyi bir þekilde kullanamadýklarýna dikkat çekti. Ýþinger, taraflarýn aralarýnda 10 Aralýða dek anlaþma saðlayamamasý durumunda görüþmelerin sona ereceðini söyledi. Ýþinger, “Bu tarih taraflar aralarýnda anlaþmaya varmalarý için son fýrsattýr. Taraflar sonuna dek bu fýrsattan yararlanacaðýna inanýyorum. Troyka olarak görüþmeden sonra yani 10 Aralýkta BM Genel Sekreterine rapor sunacaðýz. Görüþmelerin 10 Aralýkta sona ereceðini ifade etmek istiyorum” dedi. Troyka’nýn Rus temsilcisi görüþmeler ile ilgili yaptýðý açýklamada görüþmelerin 10 Aralýkta sona ermemesi gerektiðini savunurken, görüþmelerin taraflarýn bir anlaþmaya varana dek sürmesi gerektiðini savundu. Süreç Troyka, müzakerelerden sonra bir kez daha Belgrat ve Priþtine ziyaret edecek ve bundan sonra da görüþmelerin deðerlendirilmesi ile ilgili bir raporu Temas Artý Grubu’na sunacak. Temas Artý Grubu da raporu BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’a iletecek. Bundan sonra da Kosova ile ilgili geleceði uluslararasý topluma havale edilecek. Bayrak günü kutlandı P riştine’de “Adem Yaşari” kışlanında 28 Kasım bayrak günü törenle kutlandı. Adem yaşari kışlasında düzenlenen törene UNMIK Vekili Sviven Şuk, Başbakan Yardımcısı ve Yerel Yönetim Bakanı Litfi Haziri, KFOR Komutanı Ksaviye de Marnak, TMK Generali Süleyman Selimi ile çok sayıda vatandaş katıldı. Törende konuşan TMK Komutanı Selimi, 28 Kasımda üç önemli olayı yani Arnavut milli bayrağını, Adem Yaşari’nin doğum gününü ve UÇK’nın kuruluşunu kutladıklarını söyledi. KFOR Komutanı Marnak konuşmasında bütün Arnavut halkının bayramını kutlarken, bu tür bayramların önemine vurgu yapan bir konuşmada bulundu. Törende konuşan Başbakan Yardımcısı Haziri, Arnavutlar açısından bu anlamlı ve önemli günle ilgili yapılan bir aktiviteye katılmanın kendisine büyük mutluluk yaşattığını ifade ederken, bu tür anlamlı günlerin Kosova’nın bağımsız olmasından sonra daha da anlam kazanacağını söyledi. Seydiu bildiri yayınladı Kosova Başkanı Fatmir Seydiu da bayrak günü dolayısıyla yayınladığı bildiride bütün Arnavutların bayramını kutladı. 7 Perþembe, 29 Kasım 2007 Balkan Zorlu geçen seçimler küçük partilere yaradý Pazar günü yapýlan seçimlerde Baþbakan Ývo Sanader’in Hýrvat Demokratik Birliði Sosyal Demokratlarý burun farkýyla geçmesine karþýn her iki parti de gerekli meclis çoðunluðunu saðlayamadý. Önümüzdeki günlerin yoðun koalisyon görüþmeleriyle geçmesi bekleniyor. Ý ktidar partisi burun farkýyla önde olmasýna karþýn koalisyon kurma potansiyeli son muhalefetinken, Hýrvatistan’da 25 Kasým Pazar günü yapýlan genel seçimlerin sonucunun netleþmesi biraz zaman alabilir. Gerek Baþbakan Ivo Sanader’in Hýrvat Demokratik Birliði (HDZ) gerekse Sosyal Demokratlarýn (SDP) þimdi meclis çoðunluðu oluþturmak için gereken 77 oyu toplamak için çýrpýnmalarý gerekiyor. Oylarýn %97’sine dayanan ön sonuçlar, HDZ’nin oylarýn %35,84’ünü toplayarak 60 sandalye aldýðýný gösteriyor. Onu %31,84 oy veya 57 sandalyeyle Sosyal Demokratlar izliyor. Üçüncü sýradaysa sekiz sandalyeyle Hýrvat Köylü Partisi (HSS), Sosyal Liberal Parti (HSLS) ve Daðlýk Bölge Ýttifaký’ndan (PGS) oluþan koalisyon yer alýyor. Hýrvat Halk Partisi (HNS) yedi sandalyeyle dördüncü durumda. HDZ genel baþkaný Sanader kutlamaya ilk baþlayan isim oldu. Sonuçlar açýklanýr açýklanmaz, Sanader partisini galip ilan etti ve Cumhurbaþkaný Stipe Mesiç’ten hükümet kurma görevini isteyeceðini söyledi. HDZ’nin parti genel merkezinde coþkulu bir atmosfer hakimdi. Ancak parti üyelerinin bir Hýrvat rock grubunun verdiði akustik konseri dinledikleri SDP ofislerinde de durum aynýydý. SDP genel baþkaný Zoran Milanoviç baþbakanlýk görevini üstlenmek için gereken sayýda oyu toplayacaðýný söyledi. Sonunda kimin kazanacaðýna küçük partiler karar verecek. Sol görüþlü HNS, SDP’nin kuracaðý bir koalisyona katýlmaya hazýr olduðunu þimdiden açýklamasýna karþýn, bu seçimlerin sonucu büyük olasýlýkla merkezci HSS-HSLS-PGS koalisyonu olacak. Parti þu anda hem Sanader hem de Milanoviç ile görüþmeleri sürdürüyor. Eski bir Hýrvat deyiþindeki gibi, en fazla parayý veren gelini alacak. Seçim sonuçlarýný ofisinden izleyen Cumhurbaþkaný Mesiç, “hükümeti kurma görevini 77 meclis oyunu net bir þekilde garantileyebilene vereceðini” söyledi. Cumhurbaþkaný seçim gecesi her iki adayla da konuþmasýna karþýn, süreç boyunca tarafsýz kalmak istediðini söyleyerek tercihleri konusunda yorum yapmaktan kaçýndý. Romanya’da referandum düþük katýlým nedeniyle geçersiz R umen halký, Strazburg’daki A v r u p a Parlamentosu’ndaki (AP) temsilcilerini seçmek üzere 25 Kasým Pazar günü sandýk baþýna gittiler. Yapýlan bu ilk Avrupa seçimlerinde 13 siyasi parti ve bir baðýmsýz aday yarýþtý. Romanya AB’ye daha Ocak ayýnda katýldý. Ayný anda, seçmenler Cumhurbaþkaný Traian Basescu’nun tek adaylý oylama sistemiyle ilgili önerisi üzerine düzenlenen ulusal referandumda oy kullandýlar. Ancak sonuçlar büyük olasýlýkla düþük katýlým nedeniyle geçersiz sayýlacak. Ön sonuçlara göre, Basescu’nun Demokrat Parti’si oylarýn %29,23’ünü alarak AP seçimlerinden galip çýktý. Sosyal Demokratlar %21,65 ile ikinci olurken, onu Baþbakan Calin Popescu Tariceanu’nun Ulusal Liberal Parti’si %13’ün biraz üzerinde oyla izliyor. Bugüne kadar Romanya’nýn AP’deki 35 sandalyesinin beþini elinde tutan aþýrý milliyetçi Büyük Romanya Partisi (PRM) büyük kayýp yaþadý. Yalnýzca %3 oy alan parti bundan böyle temsilcisiz kalabilir. Düzenlenen paralel referandumda Rumen halkýnýn %82,9’u Basescu’nun yeni sistemine “evet“ dedi. Ancak %25,5 oranýnda tahmin edilen katýlým gerekli olan %50 barajýnýn çok altýnda kaldý ve sonuçlar sayýlmayacak.Basescu, Rumen halkýnýn adaylarý parti listeleri yoluyla seçmek yerine tek tek seçmesine olanak saðlayan ve mevcut nisbi sistem yerine çoðunluk oylama sistemi getiren bir öneri getirmiþti. Ayný zamanda milletvekili sayýsýný %20 oranýnda azaltacak olan yeni sistem, Fransa’da kullanýlan iki turlu seçim sisteminin aynýsý olup, daha güçlü hükümetler kurulmasýna yol açabilir. Basescu Pazar günü yaptýðý açýklamada, “Bu referandum bana bile bir ders oldu, ancak inanmaktan ve Rumen halkýnýn siyasi sýnýfýn oluþmasýný istediðini söylemekten vazgeçmeyeceðim.” diyerek yenilgiyi kabul etti. Cumhurbaþkaný, tek adaylý oylamanýn önemini anlatmaya daha fazla zaman ayýrmýþ olmasý gerektiðini belirtti. ER H AN TÜ R BE D AR Ankara Mektubu E-posta:[email protected] K 10 Aralýk’tan Sonra osova’da bulunan oldukça gergin genel siyasi ortama raðmen, 17 Kasým seçimleri barýþçýl ve demokratik bir çerçevede gerçekleþti. Ne var ki, seçimlere katýlým oraný yüzde 45’in altýnda kaldý. Bunun en büyük sebebi, Kosova’daki sosyo-ekonomik durumun yýllardan beri düzelememiþ ve politikacýlarýn bu konuda çok fazla çözüm üretememiþ olmasýdýr. Ýktidarda olanlar bu durumdan ciddi endiþelenmeli. Çünkü, halk bunun hesabýný yakýnda sorabilir. Seçimlerin sonuçlarý hakkýnda iki not aktarmak istiyorum. PDK’nýn seçimlerden en güçlü parti olarak çýkmasýný Batýlý ülkelerin medyasýnda, “Kosova halký radikalleþti ve statü için tekrar silaha sarýlmaya hazýrdýr” þeklinde yorumlayanlar oldu. Ancak, bu yönde analiz yaparken, Rugova’nýn vefatý ile LDK’nýn bölünmesinin PDK’nýn iþine yaradýðý ve PDK seçmeninin çok daha disiplinli olduðu, dolayýsýyla toplam seçmen sayýsýnýn geri kalan yaklaþýk yüzde 55’inin de oy hakkýný kullanmasý durumunda, seçim sonucunun daha farklý olabileceði göz ardý edilmemelidir. Ýkinci notum Sýrplarýn seçimleri boykot etmesi ile ilgilidir. Daha önceki Kosova seçimlerinde olduðu gibi, bu sefer de Belgrad Kosovalý Sýrplara seçimleri boykot etmeleri için çaðrýda bulundu. Seçimlere katýlmalarý durumunda Sýrbistan’ýn uygulayacaðý deðiþik yaptýrýmlarla yüzleþecekleri tehdidiyle Belgrad, Kosovalý Sýrplarýn boykotunun geniþ olmasýný saðladý. Seçimlerin boykotunun Kosovalý Sýrplara fayda saðlayýp saðlamadýðý hususu tartýþmalýdýr. Þöyle ki, söz konusu boykot yüzünden, Sýrplarýn baskýn olduðu birçok belediyeyi de Arnavutlarýn yönetmesi durumu ortaya çýktý. Buna çözüm olarak Belgrad, Kosovalý Sýrplara “paralel yönetimler” kurduracaðýný duyurdu. Sýrbistan’ýn Kosova’da paralel yönetimler oluþturma üzerine kararý, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tek taraflý tanýmaya hazýr olan devletlerin varlýðýna iþaret ettiði söylenebilir. Diðer taraftan, “Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyan devletlere tavrýmýz, uluslararasý hukuku çiðneyen devletlere karþý olan tavrýmýzla ayný olacaktýr” diyen Rusya Federasyonu yetkilileri de, bireysel yoldan Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýmaya hazýr olan ülkelerin varlýðýna iþaret ettiði söylenebilir. Ancak, gerçekten de 10 Aralýk 2007’den sonra ne olacak? PDK lideri Haþim Thaçi, 10 Aralýk 2007’nin hemen ardýndan Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný ilan edeceklerini duyurdu. Ancak, Vaþington ve kýsmen Brüksel yeþil ýþýk yakmadýðý sürece, baðýmsýzlýk ilaný Kosova’ya çok fazla fayda saðlamaz. Diðer bir deyiþle, Kosova Sýrbistan’dan de facto baðýmsýz ise de, Batýlý ülkelerin tutumuna son derece baðýmlýdýr. Dolayýsýyla, izin verilmeden baðýmsýzlýk ilaný, Kosova’yý izolasyona, bölünmeye ve gerginliðe sürükler, uluslararasý baskýlara maruz býrakýr. Üstelik Kosova uluslararasý kuruluþlara üyelik ve baðýþ ile kredi temininde sýkýntýlar yaþayacak. Thaçi bunun fakýnda olmalý ki, baðýmsýzlýðýn ilaný hakkýnda seçim gününde verdiði sözü, sonraki açýklamalarýnda biraz yumuþattý. Dolayýsýyla, Kosova’nýn statüsü konusunda 10 Aralýðýn hemen ardýndan bir þeylerin yaþanmasýný beklemeyin. Belgrad ile Priþtine arasýnda arabuluculuk eden ABD, AB ile Rusya Federasyonu temsilcilerinin kendi arasýnda bir uzlaþmaya varýp varmayacaklarý hususu, 10 Aralýk sonrasý süreci belirleyecektir. Vaþington ile Moskova arasýnda, füze kalkanýnýn oluþturulmasý, Ýran’a yönelik tutum gibi konulardan dolayý ciddi bir uzaklaþma var. Bu yüzden, bu ikilinin Kosova konusunda herhangi bir uzlaþmaya varmalarý beklenemez. Bu Kosova’nýn iþine yarayan bir durumdur. Brüksel’e gelince, Vaþington ile Moskova arasýnda Kosova konusunda bir uzlaþma saðlamak konusunda elinden geleni yaptýðý ortada, ancak iþi zor. Brüksel’in asýl derdi, Avrupa Birliði (AB) üyesi ülkelerinden Kosova konusunda çýkan 27 sesi, tek bir sese dönüþtürmektir. Bir baþka ifadeyle, AB ortak dýþ ve güvenlik politikasý çabalarýnýn zarar görmemesi için, Brüksel AB üyesi ülkelerin Kosova sorunu karþýsýnda bölünmüþ kalmasýný istemiyor. Medya kaynaklarýnda yer alan bilgilere göre, mevcut koþullarda 27 AB üyesi ülke içinden yaklaþýk yirmisi Kosova’nýn tek taraflý baðýmsýzlýðýný tanýmaya hazýr. Ancak bu, Brüksel’in Kosova’ya baðýmsýzlýk ilaný için yeþil ýþýk yakacaðýnýn kesinleþtiði anlamýna gelmez. Önümüzdeki günlerde Brüksel kendi açýsýndan iki politikadan birini seçmek zorunda kalacak: Ya ortak dýþ ve güvenlik politikasýnýn sarsýlmamasýna aðýrlýk verecek, ya da Balkanlar’da güvenliðin korunmasýný tercih edecek... Vaþington’un Kosova’nýn statüsünün belirlenmesi üzerine çok fazla bekleme niyetinde olmadýðý açýk. Ayrýca Vaþington, Kosova için öngördüðü kendi çözüm önerisinde ýsrarlý. O da, Kosova’ya uluslararasý toplumun denetiminde olan bir baðýmsýzlýðý tanýmaktýr. 10 Aralýk’tan sonra Vaþington’un bu konuda Brüksel’e baskýlarýný artýrmasý bekleniyor. Kosova’nýn statüsünün belirlenmesi konusundaki ciddi hareketlenmeyi 2008’in ilkbaharýndan önce pek beklemiyorum. Ancak, Kosova statüsüne iliþkin mevcut statükonun daha fazla sürdürülebilirliðine de pek yer vermiyorum. Oluþturulacak olan yeni hükümetin Kosova statüsü konusundaki sabrý da, bir önceki hükümetin kadar güçlü olmayabilir, memnuniyetsizlik sokaklara, dað ve ormanlara taþýyabilir. Yine de Kosovalýlarýn endiþelenmesine gerek yok, çünkü Kosova için baðýmsýzlýk oku çoktan yaydan çýktý. Ancak, Kosova statüsünden mutlaka bir taraf memnun kalmayacaðýna göre, önümüzdeki aylar sýkýntýsýz geçmeyecek. Dünya Dünya Turu Zapatero 2008 genel seçimlerinde aday olacak Ýspanya Baþbakan Jose Luis Rodrigeuz Zapatero, lideri bulunduðu Sosyalist Ýþçi Partisi (PSOE) tarafýndan 2008 genel seçimleri için baþbakan adayý gösterildi. PSOE’nin Madrid’de yaptýðý mitingde partisinin verdiði baþbakanlýk adaylýðý teklifini kabul eden Zapatero, Ýspanya’nýn geliþmeye devam etmesi için PSOE’nin daha geniþ bir çoðunlukla iktidara gelerek, tek rakibi olan ana muhalefetteki Halk Partisi’ni (PP) yeniden maðlup etmeleri gerektiðini söyledi. Antarktika açýklarýnda gemi battý Antarktika açýklarýnda Explorer adlý büyük yolcu gemisinin batmakta olduðu ve 152 yolcu ile mürettebatýn tahliye edildiði bildirildi. Antarktika açýklarýnda su almaya baþlayan yolcu gemisinin, buzdaðýna çarptýðý bildirildi. Þili sahil güvenlik ekiplerinden bir yetkili, CNN TV’sine verdiði demeçte, Liberya bandýralý geminin, yerel saatle 01.00 sularýnda Kral George adasý yakýnlarýnda buzdaðýna çarptýðýný söyledi. Falmouth’daki Ýngiliz Sahil Güvenlik Ýstasyonu yetkilisi Neil Oliver ise gemiden tahliye iþlemlerinin tamamlandýðýný belirtti. Ýran, yerli teknolojiyle denizaltý yaptý Ýran Deniz Kuvvetleri Komutaný Tuðamiral Hüccetullah Seyyari, ‘’deniz kuvvetleri günü’‘ dolayýsýyla düzenlediði basýn toplantýsýnda, Ýranlý uzmanlarca yerli teknolojiyle denizaltý yapýldýðýný söyledi. Denizaltýyý yaparken hiç kimseden yardým almadýklarýný vurgulayan Seyyari, ‘’yerli denizaltýnýn’‘ gelecek çarþamba günü deniz kuvvetleri filosuna katýlacaðýný belirtti. Deniz kuvvetlerinin eðitim programlarý hakkýnda bazý bilgiler de veren Seyyari, Basra Körfezi ve Umman Denizi’nde Mart 2008’de, ‘’Birlik 86’‘ adlý deniz tatbikatý düzenleneceðini bildirdi. Tuðamiral Seyyari, bir hafta sürecek tatbikatta, yeni silahlarýn deneneceðini, su altý, su üstü ve hava hedeflerinin vurulacaðýný kaydetti. Rusya’da muhalefetin gösterisine müdahale Rusya’nýn baþkenti Moskova’da muhalefetin düzenlediði gösteriye polis müdahale etti. Liderliðini eski dünya satranç þampiyonu muhalif lider Garry Kasparov’un yaptýðý Öteki Rusya hareketinin düzenlediði protesto gösterisine 3 bini aþkýn kiþi katýldý. Devlet Baþkaný Vladimir Putin ve politikalarýnýn protesto edildiði gösteride konuþan Kasparov, “Korkmamalýyýz, bu rejim korkuyla besleniyor, ayakta kalýyor” dedi. Göstericilerin, Merkez Seçim Komisyonu binasýna doðru yürüyüþe geçmeleri üzerine polisin müdahalesi geldi. Polis, Kasparov da dahil çok sayýda göstericiyi gözaltýna aldý. Kremlin, 2 Aralýk’taki genel seçim öncesinde muhalefete yönelik baskýsýný artýrdý. Navaz Þerif: Müþerref ile anlaþma yapmadým Suudi Arabistan’da dönüþünde kendisini Lahor’daki havaalanýnda karþýlamak ve evine kadar eþlik etmek için toplanan kalabalýða bir kamyonun Uluslararasý Ortadoðu Konferansý U luslararasý Ortadoðu konferansý Amerika Birleþik Devletleri’nde baþladý. Amerikan Baþkaný George Bush, taraflarýn 2008 sonundan önce bir barýþ anlaþmasýna ulaþýlmasý yönünde anlaþtýklarýný açýkladý. Amerika Birleþik Devletleri’nin Maryland eyaletinde bulunan Annapolis Donanma Tesisindeki konferansýn açýlýþ konuþmasýný yapan Bush, 2000 yýlýndan beri kesik olan Filistin-Ýsrail müzakerelerinin 12 Aralýk’ta baþlayacaðýný da belirtti. Bush, “Taraflar en hassas meselelerde, birbirine saygýlý iki baðýmsýz devlet temelinde, ortak müzakerelere girecekler. Ýki devlet, birbirinin güvenliðini gözeten temelde, müzakereleri sürdürecek. Ýsrail ve Filistin taraflarý, baðýmsýz Filistin devletini kabul etmektedirler.” þeklinde konuþtu. Bush ayrýca, Filistin’in, “terörün alt yapýsýný” ortadan kaldýrmasýný, Ýsrail’in ise yerleþimlerin geniþletilmesine son vermesini istedi. Filistin Devlet Baþkaný Mahmud Abbas ile Ýsrail Baþbakaný Ehud Olmert de “sonuç bildirisi üzerinde anlaþýldýðýný” söylediler. Olmert, konferansa katýlan Arap temsilcilere de “Ýsrail devletini boykota ve ondan uzaklaþmaya son verme zamanýdýr.” diye seslendi. Öte yandan Suudi Arabistan Dýþiþleri Bakaný, Ýsrail, Suriye ve Lübnan arasýnda barýþ görüþmelerinin en kýsa sürede yeniden baþlamasý çaðrýsýnda bulundu. ABD’li diplomatlar ‘savaþ’tan kaçýyor A BD, savaþ bölgelerinde görevlendirecek diplomat bulmakta güçlük çekiyor. Irak’taki açýðý gönüllülerle aþan Washington, diðer tehlikeli ülkeler için de ayný yönteme baþvurdu. Dýþiþleri Bakanlýðý yetkilileri, 21 diplomatik misyonda görevlendirmek üzere 500’den fazla gönüllüye ihtiyaç duyulduðunu açýkladý. Öncelik, þiddet olaylarýnýn yaþandýðý Afganistan ve Pakistan’a verilecek. Diplomat açýðý olan diðer ülkeler ise Cezayir, Bosna Hersek, Sýrbistan, Suudi Arabistan, Sudan, Yemen ve bazý Afrika ülkeleri. I Dýþiþleri Bakanlýðý, gönüllülük esasýna dayanarak Baðdat Büyükelçiliði’ndeki 48 pozisyonun tamamýnýn doldurulduðunu duyurdu. Yetkililer, diðer 15 ülkedeki görevler için de gönüllü bulacaklarýndan emin olduklarýný, ancak eksik baþvuru olmasý halinde zorla görevlendirme yoluna gideceklerini belirtiyor. BM Misyonunun Yerine ABD mi Geçiyor rak Baþbakaný Nuri El Maliki, Birleþmiþ Milletlerden ülkesindeki çokuluslu gücün görev süresini 2008’de sona erecek þekilde son kez uzatmasýný isteyeceklerini açýkladý. Maliki, çokuluslu güç bünyesindeki Amerika Birleþik Devletleri’yle yeni bir güvenlik iþbirliði yapabileceklerini bildirdi. Birleþmiþ Milletler himayesindeki Amerikan güçleri ve diðer ülke birliklerinin görev süresi bu yýl sonunda doluyor. Bu sürenin uzatýlmasý için de Güvenlik Konseyi’nden onay alýnmasý gerekiyor. Irak Baþbakaný Maliki, Amerikan yönetimiyle bu mekanizmanýn yerine geçecek bir iþbirliðine hazýr olduklarýný açýkladý. Bu çerçevede iki ülke arasýnda uzun vadeli iliþkilerin 2008’de biçimlendirilmesini amaçlayan bir belge de imzalandý. Maliki hükümetinin, Amerika Birleþik Devletleri’nin Irak’taki askeri varlýðýný uzun süre devam ettirmesi karþýlýðýnda Amerikan yatýrýmlarýna öncelik tanýmaya hazýrlandýðý da öne sürülüyor. Perþembe, 29 Kasım 2007 8 üzerinden seslenen Navaz Þerif, “General Müþerref ile hiçbir anlaþma yapmadým, onunla asla müzakere etmeyeceðim” dedi. Basýnda son günlerde çýkan haberlerde, Þerif’in Müþerref ile gizli bir anlaþma yaptýðýný ve Müþerref’in 8 Ocak’ta yapýlacak seçimleri boykot etmemesi ve hatta eski rakibi Benazir Butto tarafýndan oluþturulan muhalif cepheyi baþarýsýzlýða uðratmasý karþýlýðýnda kendisinin ceza almamasýný saðlayacaðý iddialarý yer alýyordu. Gürcistan’da Seçimi Cumhurbaþkaný Gürcistan Cumhurbaþkaný Mihail Saakaþvili, erkene alýnan cumhurbaþkaný seçiminde aday olabilmek için görevinden istifa etti. Anayasa gereði istifa eden Saakaþvili seçim kampanyasý çalýþmalarýna baþladý. Parlamento, 5 Ocak 2008 tarihinde cumhurbaþkaný seçimi yapýlmasýný ve yeni cumhurbaþkaný seçilinceye kadar da anayasa gereði baþkanlýk yetkilerinin Parlamento Baþkaný Nino Burcanadze’ye devredilmesini onayladý. Saakaþvili, 7 Kasým’da artan siyasi gerginlik üzerine 15 günlük olaðanüstü hal kararý almýþ ve ardýndan da cumhurbaþkaný seçiminin 5 Ocak’ta yapýlacaðýný açýklamýþtý. Gürcistan’da erkene alýnan cumhurbaþkaný seçimine ortak adayla katýlma kararý alan Birleþik Muhalefet, Tiflis’te hükümeti protesto gösterisi yaptý. Greenpeace Peres’i protesto etti Ýsrail Cumhurbaþkaný Þimon Peres, ülkesinde çevreciler ve barýþ yanlýlarý tarafýndan protesto edildi. Greeenpeace gönüllüleri, Þimon Peres’i, “Ortadoðu’da nükleer sorun” konulu panelde, üstlerini çýkararak protesto etti. Greenpeace, nükleer silah sahibi olduðunu ne doðrulayan ne de yalanlayan Ýsrail’i ilginç bir þekilde protesto etti. Örgütün düzenlediði eylem, Tel Aviv Üniversitesi’nde Ortadoðu’daki nükleer sorunun tartýþýlacaðý ve Ýsrail Cumhurbaþkaný Þimon Peres’in de katýldýðý bir konferansta yapýldý. Venezüella sýnýrý yakýnýnda bir ton kokain Kolombiya polisinin, Venezüella sýnýrý yakýnlarýnda bir ton kokain ele geçirdiði bildirildi. Polis, baþkent Bagota’nýn kuzey doðusundaki Kukuta kenti yakýnlarýnda düzenlenen operasyonda ele geçirilen kokainin deðerinin 25 milyon dolar olduðunun tahmin edildiðini belirtti. Bölgede ortaya çýkarýlan uyuþturucu laboratuarýnýn da imha edildiði açýklandý. Brezilya’da Tribün Çöktü: 8 Ölü Brezilya’da bir stadyumda tribünün çökmesi sonucu 8 kiþi öldü. Yerel basýn yayýn organlarý, tribünün Vilanova ve Bahia takýmlarý arasýndaki maçýn sonuna doðru çöktüðünü, 8 kiþinin öldüðünü, çok sayýda kiþinin yaralandýðýný duyurdu. Globo gazetesinin muhabiri çok sayýda kiþinin metrelerce yükseklikten düþtüðünü belirtirken, CBN radyosu, 6 kiþinin olay yerinde, 2’sininse kaldýrýldýklarý hastanede öldüðünü bildirdi. Dünya Turu 9 Türkiye Perþembe, 29 Kasım 2007 Rehn’den ‘Türkiye’ye destek’ çağrısı AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, uluslararası toplumun Türkiye’nin terörle mücadelesine ve vatandaşlarını koruma çabasına destek vermesini istedi. A vrupa Parlamentosu üyelerinin terör örgütü PKK ve Irak’ın kuzeyiyle ilgili sorularını birleştirerek cevaplayan Rehn, TBMM’nin 17 Ekim’de sınır ötesi operasyon konusunda hükümete yetki verdiği tezkerede uluslararası hukuk çerçevesinde hareket edileceği, PKK terörünün hedef alınacağı ve Irak’ın kuzeyinden Türkiye’ye yönelen terör tehdidiyle ve saldırılarla mücadelenin amaçlandığı ifadelerinin yer aldığını ve operasyonun gereği, kapsamı, sınırı ve zamanının hükümetçe belirleneceğini hatırlattı. AB Komisyonu’nun terör örgütü PKK’nın saldırılarını şiddetle kınadığını belirten Rehn, Eylül ayından beri meydana gelen saldırılarda onlarca sivil ve askerin hayatını kaybettiğine dikkati çekti. Rehn, AP üyelerine verdiği yanıtta, “AB dönem başkanlığının açıklamaları doğrultusunda AB Komisyonu, bölgedeki aktörler başta olmak üzere Türkiye’nin hukukun üstünlüğüne saygı göstererek, uluslararası ve bölgesel barış ve istikrarı koruyarak ve orantısız güç kullanımından kaçınarak terörle mücadelesini ve vatankoruma daşlarını çabasını desteklemesi gerektiğini düşünmektedir. Bu değerlere saygı göstermeden ortaya konacak her türlü çaba, PKK’nın provokasyon ve şiddet stratejisinin başarısı anlamına gelecektir” ifadelerine yer verdi. AB Komisyonu’nun bu sorunun çözümünde Türk ve Irak hükümetleri arasındaki diyalog ve i ş b i r l i ğ i n i n güçlendirilmesini son derece önemli gördüğünü vurgulayan Rehn, Irak hükümetine ve Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetime Türkiye sınırına saygıyı garanti altına almaları ve Irak topraklarının hiçbir şekilde Türkiye’ye karşı şiddet için kullanılmayacağının güvencesini vermeleri çağrısında bulundu. "Annapolis'te Atmosfer İyimser" O rtadoğu barış sürecinin tartışılacağı konferans, Amerika Birleşik Devletleri'nin Annapolis kentinde başladı. Konferansta Türkiye'yi temsil eden Türkiye Dışişleri Bakanı Ali Babacan, zirvede iyimser bir hava bulunduğunu belirterek; "7 yıl aradan sonra iki devletli bir çözüm gündemde" dedi. Babacan, konferans için bulunduğu Washington'da Türk basın mensuplarıyla sohbet toplantısında bir araya geldi. Babacan, Türkiye'nin taraflara elinden geldiği olumlu katkıyı sağlamaya devam edeceğini söyledi. Filistin'in İsrail sınırına yakın bölgesinde Türk Üniversitesi kurma projesinin gündemde olduğunu anlatan Babacan, kampüste bir hastanenin de yer alacağını bildirdi. Antalya Turizmde Rekora Koþuyor Y ýlbaþýndan bu yana Antalya’ya gelen turist sayýsý, geçen yýlýn ayný dönemine göre yüzde 20 artarak 7,5 milyona ulaþtý. Geçmiþ yýllarda deniz kum güneþ üçgeni ile þekillenen turizmde çeþitlilik saðlanýnca kente turist akýný her mevsim sürüyor. Kongre turizminin de geliþtirilmesine çalýþýlan Antalya’da, kýþ aylarýnda boþ olan oteller, kongreler sayesinde odalarýný dolduruyor. Birçok konaklama tesisi futbol sahasý ve kondisyon merkezi kurunca bu yýl Antalya’da çeþitli ülkelerden binden fazla futbol takýmý kamp yaptý. Türkiye’de ortalama ömür 7 yıl arttı BM Kalkınma Programı’nın (UNDP) yayımladığı 2007 İnsani Kalkınma Raporu’nun insani gelişme sıralamasında İzlanda başı çekerken, Türkiye 84’üncü sırada yer alıyor. Rapora göre Türkiye’de ortalama ömür 7 yıl arttı, yaşam süresi 71,4 olarak belirlendi. U NDP’nin Sali İstanbul’da UNDP Türkiye Temsilcisi Mahmud Ayub tarafından açıklanan “İnsani Gelişme Raporu”ndaki BM Yıllık Endeksi’nde İzlanda başı çekiyor. Ülkelerin ortalama ömür, eğitim ve ayarlanmış gerçek gelir alanlarındaki seviyelerini ölçen İnsani Gelişme Endeksi’nde Türkiye 177 ülke ve alan içinde 84. sırada bulunuyor. Raporda, 2006 yılında Türkiye’nin bu endekste 0.757’lik bir endeks değeriyle 92. sırada yer aldığı belirtilirken, bu sıralamanın raporun hazırlanış sürecinde elde bulunan 2004 yılı verilerine dayandığının altı çiziliyor. İNSAN ÖMRÜ ORTALAMA 7 YIL ARTTI Rapora göre, Türkiye’nin temel insani kalkınma göstergelerindeki ilerleme son 15 yılda tutarlı kaldı. Ülke 1990 ve 2005 arasında taban göstergelerin tümünde ilerleme gösterdi ve bu süre içinde ortalama ömür yaklaşık 7 yıl arttı. Kişi başına düşen yurt içi hasıla ise üçte biri geçen oranda arttı. Benzer insani gelişim endeksi değerlerine sahip, coğrafi olarak da yakın üç ülkenin uzun dönemli gelişimlerini birbirleriyle karşılaştırmanın yararlı olacağının ifade edildiği raporda, bu çerçevede Türkiye, Ürdün ve Lübnan’ın 1990’da benzer insani gelişim endeksi değerlerine sahip olduğu bildirildi. Bu üç ülkedeki değerler 1990 ile 2005 arasında artış gösterirken, Türkiye diğer iki ülkeye göre biraz daha iyi bir performans gösterdi. Raporda bunun, insani gelişim endeksi değer göstergelerindeki artışın sonucu olduğu ve ayrıca insani gelişimdeki gerçek ve devamlı ilerlemenin bir işareti niteliği taşıdığı kaydedildi. TÜRKİYE’DE ORTALAMA YAŞAM SÜRESİ 71,4 Halen Türkiye’nin 2005 yılındaki 0,775 oranındaki insani gelişim endeksi değeri, OECD ülkelerinin 0,916 oranındaki bölgesel ortalamasının altında. Bu oran, bütün gelişmekte olan ülkelerdeki 0,691 orandan ve orta düzeyde insani gelişim endeksi değerine sahip ülkelerdeki 0,698 oranından ise yüksek. Rapora göre Türkiye, insani gelişim endeksi değeri oranında OECD bölgesi içinde son sırada. Türkiye’de, ortalama yaşam süresi raporda 2005 yılı için 71,4 olarak belirlenirken, 15 yaşın üzerindekiler için okuma-yazma oranı yüzde 87,4, kişi başına düşen gayri safi milli hasıla ise 8,407 dolar olarak tespit edildi. İlk kez 1990 yılının İnsani Gelişme Raporu’nda tanıtılan İnsani Gelişme Endeksi, BM ortaklarından ve diğer resmi kaynaklardan edinilen en son verilere dayanılarak, ortalama yaşam süresi, yetişkinlerde okur-yazarlık, ilköğretim, ortaöğretim ve üst öğretime kayıt ve gelir düzeyleri incelenerek hazırlanıyor. Ölçümler, ülkelerin sunduğu verilere dayanıyor ve Endeks düzenli olarak yeniden uyarlanıyor. 2007 İnsani Gelişme Endeksi, Çin’in özel yönetim bölgesi olan Hong Kong ve işgal altındaki Filistin toprakları dahil olmak üzere 175 BM üye ülkesinin 2005 istatistiklerini değerlendiriyor. Bu yılki İnsani Gelişme Endeksi sıralaması, aralarında Afganistan, Irak ve Somali gibi 17 BM üyesi ülkeyi yetersiz güvenilir veri eksikliği sebebiyle içermiyor. AFRİKALI ÇOCUKLARIN ÖMRÜ 40 YIL Tümü Afrika’nın güneyinde bulunan yirmi iki ülke “düşük insani gelişme” kategorisinde yer alıyor. İnsani Gelişme Endeksine göre, bu ülkelerin onunda, her beş çocuktan ikisi 40 yaşına kadar yaşayamayacak. Endekse göre, bu oran Zambiya’da her iki çocuktan bir çocuğa denk geliyor. Buna karşılık sıralamada yer alan ilk 20 ülkeden sadece Danimarka ve ABD’de çocukların yüzde onundan azı 60 yaşına kadar yaşayamayacak. Brezilya, Çin ve Hindistan dahil olmak üzere birçok ülkede insani gelişmenin son 30 yılda arttığı belirtilen raporda, ancak bazı ülkelerde gerileme görüldüğü, toplamda 16 ülkenin insani gelişme endeksinin 1990 yılına oranla daha düşük olduğu belirtiliyor. Kültür Perþembe, 29 Kasım 2007 10 Türkçenin 7. Uluslararasý Þiir Þöleni Üsküp’te yapýldý “Þiirin hoþ sedasý Makedonya’nýn inci þehri Üsküp’te yükseldi” T ürkiye Yazarlar Birliði olarak ilkini 1992’de Bursa ve Konya’da gerçekleþtirdiði Türkçenin Uluslararasý Þiir þölenlerinin 7’cisi, ad yapmýþ Üsküp’lü þair Yahya Kemal Beyatlý’nýn anýsýna “KÖPRÜ” Kültür Sanat ve Eðitim Derneði Ýþbirliðiyle Makedonya’nýn baþkenti Üsküp þehrinde düzenlendi. 21 Kasým tarihinde baþlayan 7. Uluslar arasý Þiir Þöleninin açýlýþ konuþmalarýný yapan Türkiye Yazarlar Birliði Baþkaný Doç. Dr. Hicabi Kýrlangýç, Osmanlýnýn ruhuyla buluþmanýn maneviyatýný yaþadýklarýný, Üsküp’lü þair Yahya Kemal Beyatlý’yý anmanýn ve Evladý Fatihan diyarý ile Türk Dünyasýndan þair ve yazarlarla bir araya gelmenin mutluluðunu paylaþtýklarýný ifade etti. “Ruhun dili bütün dillerden müstanidir. Mevlana der ki, ‘Ruhlarýn buluþmasý için ne Arapça, ne Farsça, ne de baþka bir dil gerekmez” þeklinde konuþan Baþkan Kýrlangýç, barýþ, sevgi ve dostluk içerisinde bir yaþam için tarihten gelen ruhani bir bütünlüðü yaþamak, Türkçe’mizin zenginliðini paylaþmak ve Türkçe yazan kalemlerimizle dostluðun daha da pekiþtirilmesini amaçladýklarýný söyledi. Yahya Kemal Beyatlý’nýn anýsýna düzenlenen buluþmada ünlü üstadý saygýyla andýklarýnýn altýný çizen Türkiye Yazarlar Birliði Baþkaný Doç. Dr. Hicabi Kýrlangýç, Yahya Kemal’in Türkiye ve Balkanlar arasýnda bir köprü olduðunun alýný çizdi. Açýlýþa katýlan Makedonya Yazarlar Birliði Baþkaný Mateya Matevski, ÝstanbulBeyoðlu doðumlu olduðunu, dedelerinin ve ebeveynlerinin sevgi ve nostaljilerini taþýyarak, “Ýstanbul, sevgi ve nostalji ölümsüzdür. Tuna nehrinden geçerken Türk yazar dostumla kadehlerimizi MakedonTürk dostluðuna kaldýrýyorduk. O Üsküp doðumlu Türkiye yazarý, ben ise Ýstanbul doðumlu Makedonya yazarýydým. Bu dostluk Struga þiir akþamlarýna kadar uzanýr...” dedi. “Burada zaten evinizdesiniz, kalacaðýnýz süre çerisinde þiirin evrenselliðiyle birlikte dostluðumuzu hissederek güzel anlar geçirmenizi dilerim” diyen Baþkan Matevski, 1974 yýlýnda ad yapmýþ þair Fazýl Hüsnü Daðlarca’nýn Struga þiir akþamlarýnda aldýðý altýn ödülle Türkiyeli ile Makedon yazarlarý arasýndaki bu dostluðun her geçen yýl daha da pekiþtiðini ifade etti. Makedonya Türk Edebiyatýnýn önde gelen isimlerinden Fahri Kaya, Makedonya ve Ýki yýlda bir düzenlenen Türkçenin Uluslararasý Þiir þölenleri daha önce, Bursa/Konya, Almatý (Kazakistan), Aþgabad (Türkmenistan), Girne (Kýbrýs), Strazburg (Fransa) ve Akmescid (Kýrým-Ukrayna) þehirlerinde yapýlmýþtý. Rüstem Berhudi’ye ve Cevdet Paþa büyük ödülünü Türkiye’den Metin Önal Mengüþoðlu’na verdi. Þölende yer alan katýlýmcýlara berat takdimi ardýndan misafirler “KÖPRÜ” Kültür Sanat ve Eðitim Derneðini ziyaret ettiler. “KÖPRÜ” Kültür Sanat ve Eðitim Türkçenin 7. Uluslararasý Þiir Þöleni katılımcıların toplu hatıra fotoğrafı Rumeli coðrafyasýnýn Türk edebiyatýndaki yeri üzerine konuþurken, son yüzyýl içerisinde Yahya Kemal Beyat’lý ile Mustafa Kemal Atatürk gibi iki önemli insaný yetiþtirmenin ve onlarla ayný ülkenin hemþehrisi olmanýn mutluluðunu, gururunu yaþadýklarýný dile getirdi. Dr. Ridvan Caným’ýn “Balkanlarda Türkçe þiir” ve Dr. Abdülkadir Hayber’in Yahya Kemal Beyatlý üzerine sunum yaptýklarý þölenin devamýnda, Yahya Kemal ve Makedonya Þiir Fasýllarý düzenlendi. Ayný günün akþamýnda Yahya Kemal Beyatlý anýsýna TRT Türk Tasavvuf Musikisi Topluluðu tarafýndan tasavvuf müziði ve Rumeli Türküleri konseri düzenlendi. 7. Uluslararasý Þiir Þöleni ertesi gün Mevlana ve Mehmet Akif Þiir Fasýllarý ile Balkanlarda Türk Þiiri ve Türk Edebiyatý konulu atölye çalýþmalarýyla devam etti. G ü n ü n s o n u n d a Mevlana, Þah Ýsmail Hatayi ve Cevdet Paþa büyük ödülleri v e r i l d i . T ü r k i y e Ya z a r l a r B i r l i ð i , Türkçenin 7. Uluslararasý Þiir Þöleninde M e v l a n a ö d ü l ü n ü Özbekista nlý Mir Aziz Azam’a, Þah Türkçem Dergisi Sahibi Şair - yazar Zeynel Beksaç, Türkiye Ýsmail Hatayi Yazarlar Birliği Başkanı Doç. Dr. Hayati Kırlangıç, Köprü Dergisi ödülünü AzerBaş ve sorumlu yazarı Leyla Şerif ve Kosova Türk Yazarlar baycan’dan Derneği Genel Sekreteri Taner Güçlütürk Derneðinin çalýþmalarý ve amacý üzerine konuþan Dernek Baþkaný Hüsrev Emin, bugüne kadar gerçekleþtirdikleri çalýþmalardan bahsetti. “Baþlýca amacýmýz Balkanlarda Türk edebiyatýný yaþatmak ve Makedonya Türk Edebiyatýnýn devamý açýsýndan yeni nesillerin yetiþtirilmesi ile yeni eserlerin basýlmasýnda gerekli desteði ve a l t y a p ý y ý oluþturmaktýr” diyen Emin, bu teþviki saðlamak g a y e s i y l e “Köprü” Kültür Sanat Edebiyat d e r g i s i n i yayýnladýklarýný ifade etti. Türkiye Yazarlar Birliði iþbirliðiyle böyle bir organizasyona imza atmanýn ve Üsküp’lü þair Yahya Kemal Beyatlý’yý anmanýn mutluluðunu yaþadýklarýný ifade eden Emin, Türkiye ile Balkanlardaki Türk edebiyatý arasýnda iliþkilerin devamý ve daha da güçlendirilmesi açýsýndan köprü vazifesi görerek çalýþmalarýný sürdüreceklerinin altýný çizdi. “KÖPRÜ” Kültür Sanat ve Eðitim Derneðini gezen misafirlere Üsküp ve tarihiyle ilgili bir sinevizyon gösterisi de sunulurken, ikram ve derneðin yayýnlarýndan hediyeler sunuldu. Ertesi gün, þölenin devamý Ohri, Struga, Mavrovo, Kalkandelen ve Üsküp ziyaretleriyle devam etti. Struga ziyareti sýrasýnda Hatayi þiir faslý düzenlendi. Çekilen hatýra fotoðraflarý, imzalý eserlerle hediyeleþmeler ve pekiþen yeni dostluklar ile unutulmaz anýlarla 25 Kasýmda sona eren Türkçenin Uluslararasý Þiir þölenlerinin 7’cisi, Kosova-Sultan Murat Hüdavendigar Türbesi ziyaretiyle noktalandý. Türk Dünyasýnýn en büyük edebî organizasyonu olarak kabul edilen þölene Türkiye ile Türk devlet ve topluluklarýndan yüzün üzerinde þair-yazar, edebiyatçý, sanatçý ve gazeteci katýldý. Türkiye’den; A. Ali URAL, Âdem TURAN, Âdem YAZICI, Ahmet MURAT, Ali GÜNVAR, Arif DÜLGER, Bahaattin KARAKOÇ, Turan Korkmaz (Cafer TURAÇ), Cahit KOYTAK, Cevdet KARAL, Mehmet AYCI, Nilay ÖZER, Nurettin DURMAN, Osman KONUK, Osman ÖZBAHÇE, Ahmet MERCAN, A. Vahap AKBAÞ, Ali K. METÝN, Ali AYÇÝL, Müþtehir KARAKAYA, M. Atilla MARAÞ, M. Önal MENGÜÞOÐLU, M. Ruhi ÞÝRÝN. Makedonya’dan; Fahri KAYA, Avni ENGÜLLÜ, Esad BAYRAM, Sabahattin SEZAÝR, Muharrem YAHYA, Leyla ÞERÝF, Nusret Diþo ÜLKÜ. Kosova’dan; Ýbrahim ARSLAN, Ýskender MUZBEG, Zeynel BEKSAÇ, Taner GÜÇLÜTÜRK, Rezan ZÝBORÇA, Ethem BAYMAK. Ve, Türk Dünyasýnýn kalbi durumundaki diðer ülkelerden; Rüstem BEHRUDÝ (Azerbaycan), Ramiz RÖVÞEN (Azerbaycan), Fevzi Ekrem TERZÝ (Irak) Atamurat ATABAY (Türkmenistan), Þehribostan GELDÝMEMEDOVA (Türkmenistan), Nazira MATYAKUBOVA TOHTABOYEVNA (Karakalpakistan), Ýlya IVANOV (Çuvaþistan), Azamet YOLDAÞBEYEV (Baþkurdistan), Nasýr FEYZ (Ýran), Hasan ÞEYDAYÝ (Þehram Þeydayi) (Ýran), Mahmud DESTPÝÞ (Ýran), Halil MUSTAFA (Yunanistan), Rahmi ALÝ (Yunanistan), Sarsekov YARAS (Kazakistan), Baurcan YAKUP (Kazakistan), Kamil TOPÇU (Bulgaristan), Hüseyin Kerim ECE (Hollanda), Fatih OKUMUÞ (Hollanda), Emel EMÝN (Romanya), Fazlitdinov Behzod KURBANBAYEVÝC (Özbekistan) Mir Aziz AZAM (Özbekistan), Dilaver OSMANOV (Kýrým), Zakir KURTNEZÝROF (Kýrým), Cýrgalbek KASABOLOTOV (Kýrgýzistan), Rusu VASÝLÝSA (GagavuzyaMoldova), Staev NÝNA (GagavuzyaMoldova), Harid FEDAÝ (Kuzey Kýbrýs), Firuze MÜSLÝMOVA (Tataristan), Cemaleddin Latiç (Bosna). 11 Güncel Perþembe, 29 Kasım 2007 paketlerin daðýtýmýna diðer günlerde de devam edileceði bildirildi. Ayrýca ilerleyen günlerde de park yapýmýnda kullanýlacak malzemelerin de daðýtýlacaðý bildirildi. Konuya ilgili bir açýklama yapan Kosova Demokratik Türk Partisi Genel Baþkaný Mahir Yaðcýlar, “Bugün paketlerin daðýtýmýna durumu daha aðýr olan ailelerden baþladýk, daðýtým diðer günlerde de devam edecektir. Bu yardýmlar Ankara Büyükþehir KDTP, Ankara Büyükþehir Belediyesinin temin Belediyesi tarafýndan seçim etmiþ olduðu yardým paketlerinin daðýtýmýna öncesinde gönderilen yardýmbaþladý. KDTP Genel Baþkaný Mahir Yaðcýlar, 70 lardýr. 1 ay önce bizim Ankara avro deðerindeki yardým paketlerinin daðýtýmýna ziyaretimiz sýrasýnda Melih Gökçek ile yaptýðýmýz ilerleyen günlerde de devam edeceðini söyledi. görüme, Türk Eþgüdüm eçen hafta içerisinde Ofisi ile Prizren Kosova Demokratik Belediyesinin Türk Partisi içinde görüþmeleri neticesinde gýda, giyecek ve hijyen de bu alýnan karar kesinmalzemelerin bulunduðu leþmiþ ve yardým paketyardým paketleri daðýtýmýna leri gönderilmiþtir. Bu baþladý. Ankara Büyükþehir sayede de Ankara Beldiyesi tarafýndan gönderB ü y ü k þ e h i r ilen yardým paketleri ilk olarak Belediyesine teþekkürKüçük Kruþa’da 80 kadar lerimizi sunuyorum. savaþ maðduru aileye gönderPaketlerin daðýtýmýna ildi. Daha sonra Prizren’de ilerleyen günlerde de ihtiyacý sahibi ailelere yardým devam edileceðini belirtmek istiyorum” dedi. paketleri daðýtýldý. Aile baþýna 5 paketin düþtüðü yaklaþýk 70 avro deðerindeki yardým Gülay Krasniç KDTP’den anlamlý yardým faaliyeti G T Öðretmenler Günü Kosova’da kutlandý ürk Öðretmenler Günü Kosova’da Öðretmenler Derneði tarafýndan düzenlen törenle kutlandý. Kosova Türk Öðretmenler Derneði binasýnda gerçekleþen törene öðretmenlerimiz yaný sýra Kosova Demokratik Türk Partisi- (KDTP) Genel Baþkaný Mahir Yaðcýlar, TÝKA Kosova Koordinatörü Metin Arslanbaþ, Prizren Eðitim Fakültesi öðretim üyeleri ile Kosova Türk Taburu’ndan yetkililer de katýldý. Kosova Türk Öðretmenler Derneði Geçici Heyeti Baþkaný Özcan Micalar’ýn açýlýþ konuþmasýyla baþlayan törende Micalar, Öðretmenler Günü’ne has yazýlmýþ olan þiirleri okudu. Törende bir konuþma yapan emekli öðretmen Salih Lika, Kosova’da 1951 yýlýndan bu yana Türkçe eðitimin verildiðini ve kendisinin de bu misyonda yer aldýðýný söyledi. Ardýndan SAÝB Komutaný Çok Uluslu Güney Tugayý Komutaný Tuðgeneral Uður Tarçýn’ýn gönderdiði mesajý okudu. Konuþmalarýn ardýndan törene katýlan eðitimcilere birer kitap hediye edildi. Tören verilen bir kokteyle sona erdi. Enis TABAK Arnavutlar Bayrak Gününü Kutladý 28 Kasým Arnavutlarýn Bayrak günü tüm Kosova’da coþkuyla kutlandý. 28 Kasým 1912’de Ýsmail Kemal’in Arnavut bayraðýný dikip baðýmsýzlýðý ilan etmesi Arnavutluk’ta resmi bayram iken, tüm Arnavut dünyasýnda da Bayrak Günü olarak kutlanýyor. Bayrak günü çerçevesinde Prizren’de düzenlenen çeþitli etkinliklerle de Bayrak Günü kutlandý. 28 Kasým Arnavutlarýn Bayrak günü Prizren Kültür Evinde 27 Kasým Salý günü resmi bir törenle kutlandý. Prizren Belediyesinin, diðer kültürel kurumlar, siyasi partiler ve TMK iþbirliðinde düzenlediði Törenli Akademiye çok sayýda davetli katýldý. Törenli kutlamanýn yaný sýra Arnavutluk’un Berat þehrinden gelen 3 ressamýn sergisi de açýldý. Prizren Belediyesi Yürütme Þefi Mübera Mustafa ve Tarihçi Þkelzen Raca birer konuþma yaptýlar. Mustafa ve Raca, Arnavut ulusu için Bayram Gününün öneminden bahsederek, çaðdaþ Arnavut ulusunun baðýmsýzlýðýný ilan ettiði bu günün tüm Arnavutlar için ayrý bir öneme sahip olduðunu vurguladýlar. Törene belediye yetkilileri, TMK mensuplarý, siyasi parti temsilcilerinin yaný sýra çok sayýda vatandaþ da katýldý. Törenli Akademide etnik topluluk temsilcileri de yer aldý. Kosova Demokratik Türk Partisi KDTP’den Genel Baþkan Mahir Yaðcýlar ve Prizren Þubesi Baþkaný ile Belediye Baþkan Yardýmcýsý Ercan Þpat’ýn yaný sýra Boþnak temsilcilerinden Çemail Kurteþi ve Cezayir Murati de törene katýlanlar arasýnda bulundu. Kosovalý Hayýrsever iþ adamýndan anlamlý destek K osovalý iþadamýndan Mehmetçik Vakfý’na anlamlý yardým. Türkiye Cumhuriyetinde son günlerde terör örgütü PKK’nýn Türk askerine yönelik gerçekleþtirdiði hain saldýrýlar Kosova’da üzüntüyle karþýlandý ve lanetlendi. Türkiye’de duyarlý vatandaþlarýn giriþimiyle Mehmetçik Vakfý’na yapýlan desteklerin ardýndan bu destek seline Kosova’dan da katký geldi. Kosovalý iþadamý Naser Morina, Prizren’de konuþlu bulunan Kosova Türk Taburu Komutanlýðý aracýlýðýyla Mehmetçik Vakfýna Bin Euro yardýmda bulundu. Kosovalý iþadamý Naser Morina’nýn bu anlamlý davranýþý karþýlýðýnda Kosova Türk Taburu Görev Kuvvet Komutanlýðý Komutaný Kurmay Yarbay Kerim Acar da, Morina’ya verdiði baðýþ için teþekkür plaketi verdi. Yarbay Acar, Morina’nýn bu anlamlý giriþiminden dolayý Mehmetçikler adýnda kendisine teþekkürlerini iletti. Enis TABAK Kültür Hazırlayan: İskender Muzbeg Dünyanýn Dört Bir Yanýnda Mevlana (XI) UNESCO’nun 2007 yýlýný Dünyada Mevlana Hoþgörü Yýlý olarak kutlama kararý Mevlana’nýn, dolayýsýyla Türk kültürünün dünyada tanýtýlmasý için bir fýrsattýr. Hoþgörüye muhtaç dünyamýzda Mevlana hoþgörüsünün — Mevlana felsefesinden yayýlan huzur verici aydýnlýðýn paslanmýþ kalplere, hýrslý beyinlere yeni, 21. yüzyýla özgü bir biçimde hitap etmesinin çok yönlü yararlarý olacaktýr. Kosova Türk aydýnlarý, dernekleri ve kuruluþlarý olarak bu Mevlana Hoþgörü Yýlý’nda etkinliklerimizi Mevlana’nýn kendi aramýzda olduðu gibi, iç içe yaþadýðýmýz diðer toplumlar arasýnda da tanýtýlmasý alanýnda çalýþmalýyýz. J. Norton (Ýngiltere): Ýngiltere’de Mevlana Konya’da düzenlenen II. Milletlerarasý Mevlana Kongresi’nde (3-5 Mayýs 1990, Selçuk Üniversitesi) Ýngiliz bilim adamý J. Norton Ýngiltere’de Mevlana konulu bir bildiri sunmuþ, bu bildiride ötekileri arasýnda þunlarý vurgulamýþtýr: “Bildiri, Mevlana ve Mevlevi tarikatýndan Ýngiliz halkýnýn nasýl haberdar olduðu ve Mevlana ve öðretisinin günümüzde konuyla ilgilenenler tarafýndan nasýl algýlandýðýný kapsamaktadýr. Bildiride kaynak olarak, Osmanlý döneminden günümüze kadar Mevleviler konusunda bilgi edinmiþ Batýlý seyyahlarýn raporlarýna baþ vurulmakta ve bu raporlarýn ortaya koyduðu farklý algýlayýþ biçimi ve önyargýlara deðinilmektedir. Mesnevi’nin Ýngilizce çevirileri ve bunlarýn Ýngiliz toplumunda hem edebi olarak hem de insan ruhuna hitap eden eser olarak nasýl da söz karþýlandýðýndan edilmektedir. Bu arada bildiride Ýngiliz okurlarýnýn edinebileceði baþvuru kitaplarýnda Mevlana ve öðretisinin nasýl gösterildiði incelenmekte, Mevlevi müziði, ve sema’nýn Ýngiliz insanýný nasýl etkilediðine deðinilmektedir. Deðinilen bir baþka konu da, Mevlevi sema gruplarýnýn Ýngiltere’yi ziyaretleri ve bunun insanlarýn Mevlana’ya baðlanmalarýndaki etkisi ve Mevlana’ya ve öðretisine baðlý kiþilerin akademik konferans ve baþka çalýþmalara katkýlarýdýr. Ayrýca, þu konular da bildiride ele alýnmaktadýr: Ýngiltere’de üniversite düzeyinde verilen derslerde Mevlevi öðretisinin kapsamý, Ýngiltere’de oluþturulan Mevlevi gruplarýnýn durumu ve uygulamalarý ve Mevlevi öðretisinin izoterik çalýþmalarla uðraþan kurumlarýn müfredatý üzerindeki etkisi. Öte yandan, deðinilen bir baþka konu da Ýngiliz televizyonundaki Mevlevi gösterisidir. Bildiri (...) bir Mevlevi grubunca gerçekleþtirilen ve çok baþarýlý geçen Ýngiltere ziyaretininneden Osmanlý tarihinin eksik býraktýðý noktalarý tamamlayan önemli belgeler… RAÝF VIRMÝÇA SUZÝ ÇELEBÝ GAZAVATNAMESÝ - 2 15.000 beyit olarak yazmýþ olduðu Gazavatname, tarihsel ve þiirsel açýsýndan uzun yýllardýr çok sayýda ad yapmýþ bilim adamlarýn ilgisini çekmiþtir. Maalesef Gazavatname’nin bütün olarak bir yerde bulunmamasý, kesin olarak kaç beyitten oluþtuðu bugüne kadar belli edilmemiþtir. Agâh Sýrrý Levent’in 1956 yýlýnda yayýnlamýþ olduðu “Gazavatnameler ve Mihaloðlu Ali Bey’in Gazavatnamesi“ eserinden sonra, Suzi Çelebi Gazavatnamesinin bugün 4 ayrý yerde bölümlerinin bulunduðu anlaþýlmýþtýr. Bugün mevcut olan Gazavatname’nin bu bölümlerinden 1688 beytin “Preussische Staatabibliothek” Berlin Kütüphanesi’nde, diðer 217 beytin de Zagreb’teki Þarkiyat Bölümünde bulunmaktadýr. Gazavatname’nin bu bölümlerinin Berlin Kütüphanesi nüshalarýnda da mevcut olduðu bilinmektedir. Bundan baþka Levent’in elinde bulunan bir bölüm Gazavatneme beyitlerinin (son bölümlerin) de Ankara Millet Kütüphanesi’nde “Tarih-i Mihalzade Ali Beg” adýyla kayýtlý olduðu da bilinmektedir. Araþtýrmacýlarýn baþýný aðrýtan konu- lardan biri Suzi’nin Gazi Ali Bey Mihaloðlu ile katýldýðý akýnlarýn tümünün yazýp yazmadýðý konusudur. Genel olarak Gazavatnemelerle, özellikle de Suzi Gazavatnamesi ile ilgili bugüne kadar yapýlan araþtýrmalarýn en önemlisini, 1956 yýlýnda Türk Tarih Kurumu yayýnlarýnca yayýnlanan Agâh Sýrrý Levent’in “Gazavatnameler ve Mihaoðlu Ali Beyin Gazavatnamesi” adlý eseri oluþturmaktadýr. Suzi, yazmýþ olduðu Gazavatnamesinde Gazi Ali Beyin gazalarýný yazarken, ayný zamanda onun þahsi hayatýndan da kimi kesitleri aktarmýþtýr. Bundan baþka Gazavantnamede fetihlerden konuþulurken, bunlar çok güzel bir þiir üslubuyla dile getirilmektedir. Ali Beyin gazalarýný yazarken Suzi bizim yörelerimiz için de kimi bilgileri vermiþtir. Bugüne kadar yayýnlanmýþ olan Gazavatname beyitlerinin, hiçbirinde Suzi’nin hayatý hakkýnda bilgi verilmemektedir. Oysa Levent, “Suzi’nin Gazi Ali Beyin gazalarýný yazmadan önce, bazen kendine hitap ettiðini de bildirmektedir ve örneðini vermiþtir Ur imdi söz topýn meydan senündür Gelen gitdi bugün devran senündür Mihaloðlu Ali Beg âleminden Gazalarda geçen âli deminden Ne gördün ne iþitdünse beyan it Cihana gün gibi anlýyan it Rivayet söyle kýldýlar bilenler Nice yýl yel gibi bile yelenler Þair bu beyitlerle yalnýz gördüklerini yazmakla yetinmeyerek, baþkalarýndan iþittiklerini de anlatacaðýný söylüyor ki bu sözlerinden, þairin Ali Beyin yanýna sonradan geldiðini göstermektedir. Perþembe, 29 Kasım 2007 12 olabileceði geliþmelerin deðerlendirilmesiyle son bulmaktadýr. Not: J. Norton (Ýngiltere): Ýngiltere’de Mevlana baþlýklý tebliðini Konya’da 3-5 Mayýs 1990 tarihinde Selçuk Üniversitesi tarafýndan düzenlenen II. Milletlerarasý Mevlana Kongresi’nde sunmuþ, bildiri özeti Selçuk Üniversitesi II. Milletlerarasý Mevlana Kongresi, 35 Mayýs 1990, Konya BÝLDÝRÝ ÖZETLERÝ baþlýklý kitapta yayýnlanmýþtýr (sf. 29). Mevlana: “Ben, sevgilinin gül bahçesinden ve ezel meyhanesinin mahallesinden geldiðim için gözlerime hoþ bir hayal geldi, bak da gör... Mest oluþun sermayesi benim. Varlýðýn, var olmanýn gayesi de benim. Manen yükselen melekleþen de benim, nefse uyup aþaðýlara düþen de benim. Ben, dönüp duran gökyüzü gibiyim. Ta ezelde, baþlangýçta, yaratýldýðým yerden geldim. Ben, ilahi emanet olan ruhla anlaþtým, dost oldum. Dönüp gittim, tekrar geldim, pergel gibi bir noktanýn etrafýndan dönüp durdum”. Levent’in yayýnlamýþ olduðu eserinde tüm gazalarýn kapsandýðý denilemez. Fakat büyük bir çoðunluðun tüm olarak kapsandýðý söylenebilir. Bu doðru deðilse de, bu tür araþtýrmalarla uðraþan kiþilere bu konuda büyük bir kaynaðý oluþturan bu kitabýn bugün bile çok önemli olduðunu vurgulamak gerekir. Suzi’nin Gazavatnamesi bugün bu türde yazýlan Gazavatnamelerin en eskisini oluþturmaktadýr. Bu yüzden o zamanda kullanýlan Türkçenin bu Gazavatname sayesinde araþtýrýlmasýnýn yapýlmasýnýn son derece önemli olduðuna inanmaktayým. Gazavatnamenin diðer bir özelliði de onun orijinalliðidir. Çünkü Gazavatname’de o dönemdeki akýnlarýn en gerçek bir biçimde, Suzi’nin onlara iþtirak ederek yazdýðý anlaþýlmaktadýr. Bazý belgelerde Suzi’nin 15.000 beyitten ibaret sanýlan Gazavatname’sinin sadece 1796 beyitten veya 3.592 mýsradan olduðu ileri sürülmektedir. Gazavatname mesnevi türünde yazýlan bir eserdir yani eserde birinci beyittin ikinci beyitle baðlantýsý saðlanmýþtýr. Eser Hamdele ve Salveleyle baþlamaktadýr. Bundan sonra, Gazi Ali Bey hakkýnda geniþ bir giriþ ve ondan sonra da akýnlar hakkýnda beyitler yer almaktadýr. Metnin devamýnda Suzi Çelebinin ölümsüz olan Gazavatnamesini çok önemli bir Osmanlý eseri olarak ilk defa Yeni Dönem gazetesinde tefrika biçiminde yayýnlamaya hacet gördük. (Sürecek) 13 Perþembe, 29 Kasım 2007 Yo r u m Ýrfan Þekerci baþkanlýðý döneminde Dogru Yol” Derneði etkinlikleri… 1912 yýlýndan 1951 yýlýna kadar geçen dönemde Kosova’da güçler, bozgunlar, yýkýmlar, acýlar ve sýkýntýlar içerisinde, 1. ve ÝÝ. Dünya savaþlarýný da yaþamak zorunda kalan Türklerin sayýsý ehemmiyetli bir biçimde azalmýþtýr. Bunun sonucunda tam bir azýnlýk yaþantýsý sürdüren Türkler, bilinç ve saðduyusu ile geleceðe olan inancýný hiçbir zaman yitirmemiþtir. Asýrlar boyunca yurt bildiði ve edindiði Rumeli topraklarýnda hiç bitmeyen buranlar muhtevasýnda zaman zaman yalnýz da kalsa yine de zengin ve uygar geçmiþinin birikimine güvenmeyi geleceðini saðlamak açýsýndan ilke kabul etmiþtir. Türk halkýnýn tarihten gelen bu bilincinin farkýnda olmayanlar bu olguyu 1951 yýlýna kadar gizlemeye çalýþmýþ, lakin 1951 yýlýnda Türklerin yeniden sahneye çýkmasýyla Kosova, burada yaþamakta olan diðer halklar ve azýnlýklar gibi Türklerin de yurdu olduðu inkâr edilemez bir duruma gelmiþtir ve Kosova Türklüðü, bu kopukluða raðmen, baþta eðitimiyle, okullarýyla, dernekleriyle, sanatýyla, kültürüyle. örf, adet. gelenek, görenek ve diðer edinimleriyle kendi varlýðýný devam ettirmeye ve günümüze kadar dimdik ayakta tutmaya baþarmýþtýr. Ý kinci Dünya savaþýndan sonraki dönemi kendine has þartlar altýnda kýymetlendirmeye çalýþtýðýmýzda, bu dönemde bilakis 1951 yýlýnda meydana gelen toplumsal geliþmeler, burada yaþamakta olan Türk halkýnýn yeniden doðuþu yanýnda “DOÖRU YOL” Derneðinin kuruluþunu da beraberinde getirdiðini görmüþ oluruz. Kosova Türkleri için bir dönüm noktasýný oluþturan 1951 yýlýnda Prizren’de Türk dilinde ilk ve ortaokullar yaný sýra “DOÖRU YOL” Derneðinin ve diðer Türk kurum ve kuruluþlarýn açýlmasý ve geliþmesi yanýnda bura Türk halkýnýn da yeniden sahneye çýkýp kültür, sanat ve müzik alanýndaki geliþmesini de saðlamýþtýr. Doðru Yol” derneði gerek halkýmýzýn varlýðý, gerek kültürel deðerlerimizin korunup iþlenmesi, gerekse eðlence yaþamýnýn zenginleþtirilmesi bakýmýndan bu derneði kuran, onu büyük bir titizlik ve itinayla koruyan, geliþtiren küçük büyük, her yaþta üyenin nedenli büyük ve soylu bir görevi üstlenip bunu baþarýyla gerçekleþtirmiþ olduklarý kendiliðinden ortaya çýkmýþtýr. Bugün bir ekol olarak bilinen bu demekte kuruluþundan günümüze kadar Türk kültürünün ve sanatýnýn dehasý sergilenip geniþ bir çevreye Türk kültürün ve sanatýn damgasý bu demekte yetiþen yüzlerce sanatçýnýn katkýlarýyla vurulduðu bir gerçektir. “Doðru Yol” bugün 56 yaþýnda. Bu 56 yýl süresince ‘Doðru Yol” derneðini birçok kiþi yönetti bu derneðin sýrlarýndan yüzlerce yaþlý, genç, kadýn, erkek üye gelip geçti, tümü de bu derneðe bir þeyler verdiler, onu yüceltiler. Günümüzde de bu derneði yönetenler ona üye olarak etkinlikleriyle onu yaþatanlar, ayný soylu görevi baþarýyla sürdürüp onu yüceltiyorlar, sanata ve kültüre olan saygý ve sevgilerinden olacak ki hep baþarýlý ve etkin olmuþlar, sanattan ve müzikten bir an olsun ayrý ve uzak kalamayacaklarýný göstermiþlerdir. Kuruluþundan günümüze kadar Doðru Yol” derneðinde sýrasýyla 26 baþkan görev yapmýþtýr. Ýlk dönemlerde bu derneðin baþkanlarý görevine, siyasi sahnede Türkleri temsilen aydýn kiþilerimiz seçilirken daha sonraki yýllarda bu demekte büyümüþ ve geliþmiþ sanatçýlarýmýz, þairlerimiz ve diðer dernek üyelerimiz dernek baþkalýlarý görevine seçilmiþtir. Derneðe seçilen bütün baþkanlar, yapmýþ olduklarý etkilikleriyle bu derneðe bir þeyler kazandýrmaya çalýþmýþtýr ve derneðin ayakta kalmasý ve topluma faydalý olmasý için elinden geleni yaptýklarýna inanýlmaktadýr. Dolayýsýyla Doðru Yol derneðinin dönem etkinliklerinin deðerlendirmesini yaptýðýmýz bu yayýnla derneðin en son baþkaný Sayýn Ýrfan Þekerci’de Doðru Yol’da büyüyen ve 45 yýlýný bu demekte geçiren ses ve saz sanatçýlarýmýzýn baþýnda olduðunu da bildirmekte hacet görüyoruz. Ýrfan Þekerci 15 Mart 2005 tarihinde yeni seçilen Yönetim Kurulu tarafýndan oy biriliðiyle Doðru Yol Derneði Baþkaný görevine seçilmiþtir. “Doðru Yol” derneðine ilk olarak 1964 yýlýnda ses sanatçýsý olarak gelmiþ ve kýsa bir zaman sonra cümbüþ ut ve ilk olarak 1968 yýlýnda derneðe baðlamayý getirerek bu demekte Türk Halk Müziði alanýnda yeni bir dönemi baþlatmýþtýr. O güne kadar sanat orkestrasý ile söylenen türküler bu sanatçý sayesinde baðlamayla söylenmeye baþlanmýþtýr. “Yeþil Turnalar” baðlama kolunun kurucusu olan Þekerci bu kolun 1969 yýlýnda ilk dönem baþkaný da olmuþtur. Derneðin mümtaz sanatçýlarýndan bir olan Þekerci, çoðu yerli türkülerimizi derlemiþ ve bu türkülerimizin ustasý olarak kendisini geniþ bir çevreye tanýtmýþtýr. Derneðin hemen hemen bütün konser ve diðer faaliyetlerine katýlan sanatçý çok sayýda Priþtine Radyo ve TV’ sinde türküler çizmiþtir ve okumuþtur. Dernek baþkaný görevine gelmesiyle, hemen demekten uzak kalan çoðu deðerli üyeleri yeniden toplamaya baþarmýþtýr, demekte dostluk rüzgârlarýn estirilmesine vesile olarak, derneðin etkiliklerini büyük bir hýzla baþlatmýþtýr. Ýrfan Þekerci döneminden önceki dönemi bilakis 1999 Kosova savaþý sonrasý döneme ait dernek çalýþmalarýna kýyasen, Doðru Yol’ derneðinin Ýrfan Þekerci döneminde yapýlmýþ olan umumi faaliyetlerindeki sanatsal ifade, bütün zarifliðiyle seyircisini yeniden büyülemeye baþarmýþ, Türk müziðinin ve sanatýnýn yüksek boyuttaki anlayýþýný yeniden dile getirmekte büyük baþarýlara imza atmýþtýr. Çünkü bu dönemki faaliyetlerin doðrudan doðruya bir baðlýlýk içinde olmasý, demekte Þekercinin sayesinde bir bütünlüðün saðlanmasý yanýnda Prizren halkýnýn da yeniden günlük yaþamýna girerek ve onun da bir parçasý olmakla her konserinde veya baþka bir gösterisinde damgasýný vurarak, bulunduðu ortama özellikle de demekte hoþ ve güzel bir havanýn ve durumun saðlanmasýna neden olmuþtur. Ýrfan Þekerci’nin baþkanlýk döneminde yapýlan çok sayýda faaliyetler, Doðru Yol derneðinin kýsa zamanda eski seviyesine kavuþmasýný saðlamýþ, “Doðru Yol” derneðinin Kosova’da eþi ve benzeri olmayan ve Türk Musikisinde tek ehli olan derneklerden biri olduðunu bir daha ispatlamaya baþarmýþtýr. Bunu baþarmak için de sanatçýsýna bilakis müzisyenine þarkýcýsýna, folklorcusuna ve diðer sanatçýlara saygý göstererek, sanatçýlarýn eþit düzeyde hareket etmesini saðlamýþ, hoþgörü bir hava içinde, ahenkle gerçekleþen faaliyetlerle ancak baþarýnýn mutlak olmasý inancýyla ve bu özelliklerin bilinci içinde olan dernek baþkaný Ýrfan Þekerci, bu göreve gelir gelmez yapmýþ olduðu yeni bir örgütlenmeyle demekte hoþ bir ortam ve hava aksettirmekle dernek içinde dernekten uzak olan bütün sanatçýlarý bir araya toplamaya baþarmýþtýr. Dolayýsýyla bugüne kadar çizmiþ olduðu bütün planlarýný tek tek gerçekleþtirmekte baþarýlý olan Þekerci, bunu baþta ses ve saz sanatçýsýna sunmuþ olduðu destek ve saygýya dayanan bir eda ile baþardýðýna inanmaktadýr. Ýrfan Þekerci baþkanlýðý döneminde dernekteki bu canlanma o yýlda yayýn hayatýna yeni baþ1ayan Yeni Dönem TV ve gazetenin dernekle ilgili yayýnlamýþ olduðu yayýnlarýyla yeniden gündeme oturarak, halkta derneðin uzun bir uykudan uyandýðý izlenimini vermekteydi. Tabi ki Þekerci’nin döneminde en büyük canlanma Nevzat Þundo’nun teveccühünde Türk Sanat Müziði kolunda, müteakiben emektar sanatçý Sayýn Baþkim Çabrat’ýn teveccühündeki Türk Tasavvuf Müziði Kolunda ve Halk Danslarý Kolu yanýnda Atatürk’e ait sunmuþ olduklarý resitallerle Liriye Diþo’nun yönetmiþ olduðu Ata Çocuklarý kolunda da hissedilmiþtir. Dolayýsýyla bu dönem dernek faaliyetleri muhtevasýnda sadece bu üç kolun, katýlmýþ olduklarý uluslararasý þenlikler ve þölenler hariç, 44 konser vermesi diðer kollarýn bir veya sýfýr etkinlikte olduklarýný ispatlamýþ ve derneðin taþýyýcýlarý olduðunu ve Doðru Yol Derneðinin ancak gerçek ve ehli olan bu kollar vasýtasýyla ayakta durmasýný ve ileride de duracaðýný ispatlamýþtýr. ARADA BİR “DOÐRU YOL” Derneðinin gelmiþ geçmiþ baþkanlarýnýn en baþarýlý baþkaný Ýrfan Þekerci Ý r f a n Þekerci baþkanlýðýnýn en RAÝF VIRMÝÇA b ü y ü k baþarýsý Sayýn Baþkim Çabrat’ýn yönetiminde Türk Tasavvuf Müziði Kolunun “Doðum Kutlu Haftasý” ve Geleneksel Türk Tasavvuf Müziði Ramazan Konserlerinin her yýl Prizren, Kosova ve Makedonya’nýn muhtelif yerlerinde düzenlenmesi yaný sýra bu dönemde bir ilke de imza atýlarak derneðin Türk Tasavvuf Müziði kolunun, Konya’da her yýl Hz. Mevlana’nýn ölüm vuslat yýldönümü nedeniyle düzenlemekte olan “Þeb-i Aruz” þenliklerine, akabinde de Kosova-Prizrenliler Kültür ve yardýmlaþma derneði misafiri olarak Ýstanbul’da hemþerilerine mevlit, tasavvuf ve diðer müzik konserlerin tertiplenmesidir ve bu konserlerde ilk olarak Baþkim Çabrat’ýn Prizren þairlerinden derlemiþ ve bestelemiþ olduðu ilahilerin sunulmasý ve icra edilmesidir. Aynýca Þekerci döneminde Türk Tasavvuf Müziði koluyla dernek tarafýndan daha bir ilke imza atýlarak, Arnavutluk Turnuvasý gerçekleþerek, Ýþkodra þehrinde bu kolun büyük Tasavvuf Müziði konseri düzenlemesidir. Sadece Türk Tasavvuf Müziði kolunun deðil ayný düzeyde Nevzat Þundo yönetiminde Türk Sanat Müziði kolunun ve bu kolda faaliyet gösteren sanatçýlarýn da hayali olan bir ilke imza atýlmýþtýr. Yani bu kolun mümtaz sanaçýlarýndan oluþun bir ekip V. Uluslararasý Sapanca Þiir Þölenine katýlarak þölen çerçevesinde sunulan sýralý temsiller yaný sýra geniþ bir kitleye Açýk Hava Türk Sanat Müziði Konserinin sunulmasýdýr ve bu konserde sanat müziði yaný sýra Rumeli ve Prizren þarký ve türkülerinin büyük bir ustalýkla. icra edilmesidir. Akabinde yine Ýstanbul Prizrenliler Kültür ve yardýmlaþma derneði misafiri olarak Boðaziçi Gezisi Prizren Türküleri Þöleni yaný sýra Kadý Köy Yunus Emre Kültür Merkezi büyük salonunda geniþ bir kitleye Türk Sanat Müziði Halk Konserinin sunulmasýný ve konserin olumlu yansýmalarýný anmak gerekir. Bu dönemde Folklor Ekibinin de sýralý olarak Yalova Uluslararasý Folklor festivaline ve diðer þenliklere katýlmasý yanýnda Ata Çocuklarýnýn da Türkiye Turnuvasýnda göstermiþ olduklarý baþarýlarýnýn olumlu yansýmalarýný da anmak gerekir. Ýrfan Þekerci döneminde Doðru Yol derneðinde büyüyün sanatçýlardan: Reþit Ýsmet’in 40. Talat Mitroviça’nýn 40. ve Baþkim Çabrat’ýn 45 sanat yýldönümlerinin büyük bir baþarýyla kutlandýðýný ve bu kutlamalarýn da dernek faaliyetlerinde büyük ehemmiyet taþýdýðýný vurgulayarak, bu kutlamalara çok sayýda dýþtan konuðun da katýldýðýný bildirmekte hacet görüyoruz. Bu dönemde sadece konserler deðil bazý dernek kollarýnýn ve derneðin mümtaz sanatçýlarýnýn Yeni Dönem Televizyonu yeni yýl programa katýlmalarýný. Türkiye’nin bazý TV kanallarýna konuk olmalarý ve çizimler yapmalarýný, derneðe yapýlan bütün ziyaretler esnasýnda derneðin Türk Sanat Müziði kolunun, Halk danslarý kolunun, bilakis Ata Çocuklarý’nýn sunmuþ olduklarý programlarýnýn da büyük önem taþýdýðýný ve gelen konuklar sayesinde dernek faaliyetlerinin daha geniþ bir kitleye tanýtýlmasýnda büyük etkisinin olduðunu vurgulamak gerekir. (Devamı gelecek sayıda) Güncel Zehra (Cibo) Kemal 6. ayýnda rahmetle anýyoruz Aramýzdan ayrýlalý 6 ay oldu. Seni hiç unutmadýk hiçbir zamanda unutmayacaðýz. Ruhun þad mekanýn cennet olsun . Seni hiç unutmayacak olan: Oðlun: Kemal, Gelinin: Zeynep, Torunlarýn: Oktay, Nehal, Orhan Suzan (Krasniç) Kýrýk’ý Caným anneciðim, deðerli kýzýmýz, eþim, kýzkardeþimiz Ölümünün 40. gününde rahmetle anýyoruz. Ansýzýn hastalýðýn bizi yýktý. Hele ölümünbizi yaþa boðdu. Dünyamýzý kararttý. Henüz hayatýnýn baharýný yaþarken, yavrularýný býrakýp cennet bahçesine bir kuþ gibi uçup gittin. Oysa yaþanacak çok þey vardý. Sensiz geçen her günümüzde gözlerimizden hiç yaþ bitmeyecek, yüreðimizde ki alev hiç sönmeyecek. Annen seni bekler. Kapý açýlýnca gözleri seni arar. Bakýþýný özledi. Yerin boþ. Sen bizim solmayan gülümüz, ýsýtan güneþimizdin. Þu yürekler seni asla unutmayacak. Her kalp atýþýmýzda bizlerle yaþayacaksýn. Cennet bahçesinde rahat olman için yüce Allah’a duacýyýz. Ruhun þad olsun. Annen: Refiye, Eþin: Cimþit, Kýzýn: Emel, Oðullarýn: Ýsmet ve Eren, Kardeþlerin: Kenan ve Ergin, Kýzkardeþlerin: Miryeta ve Fahire Bulmaca No: 29 Hazýrlayan: Abdülhadi Taduþka Soldan Saða Yukarýdan Aþaðýya 1. Orta Amerika’da bir ülke 2. ABD’li erkek aktör Marfi — Pop þarkýcý ..... Doðulu 3. Sarayevo araba plaký — ABD’li sanatçý Tarner — Atom 4. Mehmet — Fransýz aktör Venturo — Ýki tarla arasýndaki sýnýr 5. Japonya’da bir kent — Karýþýk renk; kýrmýzý 6. Ýþitme, duyma — Küçük tekne kaptaný Geçen haftaki bulmacanın çözümü NO:28 1. Bir Amerikan futbol takýmý 2. Evin oturmaö çalýþma veya yatma yeri — Selenyum’un kýsaltmasý 3. Müzikte bir nota — Mikroskop camý 4. Trityum’un kýsaltmasý — “Türkiye iþbirliði kalkýnma ajansý” 5. Japonya’lý rejiser Kurosova 6. Fransa araba markasý — Radyo 7. Zagreb’te rafine þirketi — Alfabenin ilk ve 6. harfi 8. Arnavut’ça var — Fenerbahçe eski Baþkaný Þen 9. Ananasgillerdenö sýcak ülkelerde yetiþen bir aðaç Kaka, erik, ala, adana, ri, amin, r,t, kron. El, aleks, eto, lika, aris Türkçenin Kosova’sý Karlý Daðlardaki Sýr” ve Daha Birçoklarý 138 gün ve 150 bin kilometre aþýlmýþ. “Karlý Daðlardaki Sýr” belgeselini çekebilmek için harcanan emeðin bir cümle ile bilançosu bu. Aslýnda harcanan emek sadece bu cümleyle de sýnýrlý deðil. Belgeseli oluþturabilmek için tam dört yýl süren bir çalýþma söz konusu. Baykal Gölü’nün kuzeybatýsýndan doðup, Kuzey Buz Denizi’ne dökülen Lena Irmaðý kýyýsýndaki Lena kaya resimlerinden, Ýzmir Konaklý’daki kaya resimlerine kadar 64 ayrý alana uzanan meþakkatli bir yolculuk. Kýrgýzistan’daki Saymalýtaþ’a ulaþmak için týrmanýlan 3 bin 800 metre bir yükseklik ve inilen 3 bin 500 metre derinliðindeki bir çanak. Dondurucu soðuklarda ve tehlikeli yüksekliklerde geçirilen haftalar ve aylar. Televizyon ekranlarýnda izlediðimiz ve “Bilmediðimiz neler varmýþ” deyip kýsa bir cümle ile geçiþtiriverdiðimiz belgeselleri yapmak büyük bir uðraþ istiyor. Ýþte yakýnda TRT ekranlarýna gelecek olan Karlý Daðlardaki Sýr adlý belgesel de yýllar süren bir emeðin sonucu ortaya çýkan yapýmlardan biri. Ýstanbul Televizyonu yapýmcýlarýndan Servet Somuncuoðlu’nun bir merak sonrasý baþladýðý belgesel macerasý, oldukça zorlu geçmiþ. Kazakistan’daki “Tamgalýsay” kaya resimlerinden etkilenen Somuncuoðlu, tarih öncesi Türk tarihine ýþýk tutacak bir belgesel hazýrlamayý düþlemiþ: “2004 yýlýnda Kazakistan’da Tamgalýsay’daki kaya resimlerini gördüðümde baþka bir dünya olduðunu düþündüm. Kazakistan’dan Kýrgýzistan’a geçtik, ayrýlacaðýmýz gece Biþkek’te yaþayan Türklerden biri bana Saymalýtaþ’ý görmem gerektiðini söyledi. Saymalýtaþ demek “süslemeli, iþlemeli taþ” demekmiþ. Kýrgýzistan’da Fergana Vadisi’ndeki Tanrý Daðlarý’nýn kollarýndan Aladaðlar bölgesindeki Saymalýtaþ’ta yüz bin kaya resmi bulunuyormuþ. Bundan çok etkilendim ve bütün zorluklarýna raðmen oraya gitmeye karar verdim. Zira 3 bin 800 metre yüksekliðe týrmanýp sonra 3 bin 500 metredeki bir çanaða inecektik. Kaya resimleri bu çanak içinde yer alýyordu. Bu hiç de kolay bir iþ deðildi. 2005 yýlý temmuz ayýnda bazý dostlarýmýn da katkýsýyla gidip sayýsýz fotoðraf çektim oralarda, Atlas dergisinin 2005 Aralýk sayýsýnda yayýnlandý bu çalýþmam. Belgesel çekme fikri kafama yerleþtiðinde bunu TRT’ye önerdim. Ben bu belgeseli TRT’ye önerdiðimde çok zorlu bir iþin içine girdiðimi az çok tahmin ediyordum zaten.” Belgesel için Rusya, Moðolistan, Kazakistan, Kýrgýzistan, Azerbaycan ve Türkiye’de yapýlan çalýþmalarda incelemeler, 138 gün, çekim çalýþmalarý ise 93 gün sürmüþ. Çalýþmalarýn sürekli daðlarda yapýldýðý düþünülürse belgesel çekmenin hiç de kolay bir iþ olmadýðý gözler önüne daha kolay seriliyor. Tanrý Daðlarý’nýn uzantýsý olan Ala Daðlar’da, 3 bin 500 rakýmdaki Saymalýtaþ’ta yer alan 10 bin kaya üzerindeki yüz bin kaya resmi, dünya televizyonlarý arasýnda ilk kez TRT tarafýndan görüntüleniyor ve böylece tarihin gizem dolu sýrlarýna ulaþýlmaya çalýþýlýyor. Somuncuoðlu, 2006 yýlýnda çekimleri baþlayan belgeselin çekim zorluklarýný sanki o günleri yeniden yaþýyormuþ gibi heyecanla anlatýyor: “Biz gittiðimizde temmuzdu ve kar yaðýyordu. Bir taraftan fýrtýna esiyordu, çok korkunç bir soðuk vardý ve iliklerimize iþliyordu ve bu da çalýþmalarýmýzý oldukça etkiliyordu. En ufacýk bir dikkatsizlik hayatýmýza bile mal olabilirdi. Bazen kayalarýn üstünde daracýk alanlarda görüntü çekmeye çalýþan kameraman arkadaþlarým Cengiz Karadeniz, Tamer Bolu, Orhan Yaþar’ýn olaðanüstü performans ve büyük bir özverilerini unutamam. Hepimiz hedefe kilitlenmiþtik. Kaya resimlerinin gün doðmadan baþýnda olunmasý gerekiyordu. Bizim çalýþma sistemimizde sabah gün doðumu, akþam gün batýmý çalýþma saatlerimizdi. Sabah 04:00’da yani gün doðarken alandaydýk. En zorlu çekimlerimiz Saymalýtaþ’da oldu ama Hakkâri / Yüksekova Gevaruk Yaylasý’ndaki çekimler de zordu; zira 2 bin 800 metreye çýktýk ve bitirdik Allah’a þükür.” Perþembe, 29 Kasım 2007 14 Alpay ÝÐCÝ 30 ayrý alanýn mukayeseli görüntü ve bilgilerinin yer aldýðý belgesel için kat edilen yollar ve ülkeler oldukça kabarýk. Orta Asya âdeta didik didik ediliyor belgesel için. Orhun Abideleri’nden baþlayan araþtýrmalar Gobi Çölü’ne kadar uzanýyor ve kaya resimleri macerasý önemli ipuçlarýna ulaþýlmasýný saðlýyor. Somuncuoðlu’nun tespitlerine göre, Orta Asya’daki kaya resimleri ile Türkiye’de, Hakkâri’deki kaya resimleri ayný. Somuncuoðlu belgeselin bilim adamlarý arasýnda yeni bir tartýþmaya yol açacaðý inancýnda: “Ben bir bilim adamý deðilim ama gördüklerimle ve bildiklerimle mantýk çerçevemde vardýðým sonuçlar var. Bir kere tarih bugüne kadar okuduðumuz þekilde deðil. Yani bu yazýlmýþ tarih paradigmasýný kabul etmek mümkün deðil. Bunlarýn belgelerini gördükten sonra modern tarihte Türklerin göçebe bir millet olarak tanýtýlmasýný yanlýþ buluyorum. Türklerin on bin yýl önce yerleþik medeniyeti var. Ýnanmayan gider bakar. Hakasya’da, Altay’da ve Tuva’da 300 — 500 dönümlük mezarlýklar var. Göçebenin mezarý olur mu? Orta-Asya’nýn her yeri Türk kültür ve medeniyetinin tarih öncesine dayanan izleri ile dolu ama bu izler asla “Türk” diye tanýmlanmýyor, “Orta Asya Halklarý” olarak tanýmlanýyor ve bu tanýmlamada ýsrar ediliyor. Oysa; Avrasya coðrafyasýnýn tarih içindeki en belirgin üst kimliði “Türk” kimliðidir, çünkü günümüzde bile Ýstanbul’dan Pekin’e kadar “Türkçe” konuþarak gidebilirsiniz. Bu noktadan bakýnca, Batý’nýn “Orta — Asya Halklarý” ve “göçebe” tanýmýný kabul etmek mümkün deðildir, Türk tarihi bir “dolma — taþma” tarihidir, tarihsel gerçeklik budur. Türklerin göçü sadece ekonomiktir. Türkler Anadolu’ya 1071’de falan gelmemiþler M.Ö. 5000’de 6000’de Anadolu’dalar ve çok net olarak söyleyebiliriz bunu. Çünkü Hakkâri’deki steller ve kaya resimleriyle Altay Daðlarý’ndaki, Moðolistan’daki, Kýrgýzistan’daki, Kazakistan’daki kaya resimlerinin kodlarý ortaksa, duyuþ, düþünce, ifade ediþ tarzlarý ortaksa; yaþanan tarih de ortaktýr. Bunu bilimsel olarak tescil etme makamýnda deðilim ama bir mantýk süzgecinden geçirerek bunu çok rahatlýkla söyleyebiliyorum. Kaya resimleri hep ayný. Yani güneþ adamlar, ok yay damgalarý, Güneþ kültü resimleri Hakkâri’deki kaya resimleri ile ayný. Kars Kaðýzman’dakiler de ayný. Kars Kaðýzman Camuþlu Köyü, Kurban Aða Maðarasý, Çallý Köyü yani Þaban Köyü diye geçer. Erzurum’daki Karayazý, Cunni Maðarasý’ndaki tahminen 40 civarýndaki Türk damgasý, Ordu Mesudiye’de Eski Türk alfabesiyle yazýldýðý kesinleþen üç satýr yazý, bunlar hep ayný... Yazý geç döneme ait ama en erken döneme biz Kars’ta ve Hakkâri’de rastlýyoruz. Hakkâri coðrafya olarak da Türklerin göç ederek ilk geldikleri yer. Þimdi biz bunu ortaya koyacaðýz belgeselde. Sonraki tartýþmalar bilim adamlarýnýn tartýþmalarýdýr. Ýþte belgesiyle birlikte görünenler bunlar. Bugün devam eden bu anlamsýz kavgaya belki de bir ýþýk tutacak tespit ettiklerimiz. Bu tarihsel gerçeklik Hakkâri’nin Gevaruk Yaylasý’nda 2800 metre yükseklikte duruyor. Ýnanmayan gitsin baksýn. Bu yazýmda çoklukla alýntýlara yer verdim zira, söylenenler çok hoþ ve anlamlý. Benim de bu sayfada dönüp dönüp belirttiðim bazý yaklaþýmlarý destekleyen bir nitelik arz ediyor. Her yeni okumamda “Türklere dair bilinmeyen o kadar çok þey var ki” biçimindeki düþüncem pekiþiyor. Gerçekten de bilinmeyenler çok fazla. Bilinmeyenler, “bilinen” olmaya baþladýkça bir þeyler daha da berraklaþacaktýr. 7-14-21-28 Aralýk 2007/4 Ocak 2008 tarihlerinde, saat 22:30’da TRT2 ekranlarýndan, bu muhteþem belgeseli hep beraber izleyeceðiz. Aldýðým bilgiler bunlar. Belgesel haberini alýr almaz, bunu gazetede duyurmam gerektiðini düþündüm. Bu, kaçýrýlacak bir þey deðildi. Her kim bu tarz iþler yapar ise, duyurmasý, destek olmasý benden. 15 Perþembe, 29 Kasım 2007 Araştırma Bir milletin düþünce ve içtimai tarihini aydýnlýða kavuþturma anlamýný taþýyan … Kosova Efsaneleri E RAÝF VIRMÝÇA fsaneye göre zamanýnda Výçýtýrýn’da 3 kardeþ varmýþ. Bir gün Sitnitsa deresi üzerinde bir köprü yaptýrmaya karar vermiþler ve kurbanýn kimin tarafýndan kesileceði için bahse girmiþler. Bahse göre bu iþi eþlerine bildirmeyeceklerini ve iþler baþlayýnca kimin eþi ilk defa þantiyeye gelirse o kurban olacaktýr diye anlaþmýþlar. Ýki büyük kardeþ daha kurnaz olduklarýndan dolayý köprünün inþaatýný ve bu bahsi eþlerine anlatmýþlar. Küçük kardeþ ise saf olduðundan dolayý anlaþtýklarýna göre eþine anlatmamýþ. Köprü yapýmýnýn ilk gününde küçük kardeþin eþi öðlen yemeðini hazýrlayýp, kocasýna götürmek için þarký söyleyerek yola koyulmuþ. Fakat o gece kurban olacak diye bir rüya da görmüþtü. Þantiyeye geldiðinde köprünün yapým iþlerinin baþladýðýný görmüþ. Küçük kardeþin eþi þantiyeye ilk geldiðinden dolayý, anlaþtýklarýna göre, onun kurban olmasý gerekiyordu. Kurban edilmeden önce eþi kocasýna, bak kocacýðým ben gece rüyamda bugün kurban olacaðýmý gördüm, öyle ki ölümden korkmuyorum, fakat senden bir ricam var demiþ. Beni kurban ettikten sonra bir mememi mezar dýþýnda býrak, küçük oðlumuz süt emzirsin diye. Ve kocasý da bu dediðini yerine getirmiþ. Köprü bitinceye kadar küçük kardeþ öksüz kalan oðlunu alýp her gün meme emzirmek için annesinin yanýna götürüyormuþ. Köprü bitmiþ çocuk da büyümüþ. Fakat kocasý eþinin okuduðu þarkýsýný hiçbir zaman unutmamýþ. Dile dile efendim Bilin nedir yetim Her gün mezarýma getirin Çocuðum mememi emzirsin Herkes o zaman bilsin kýymetini yetimin. ROGOÇÝCA TÜRBESÝ EFSANESÝ Bugün yöre halký arasýnda bu türbeyle ilgili çok ilginç bir efsane mevcuttur. Efsaneye göre burada Tefrika (3) VIÇITIRIN TAÞ KÖPRÜSÜ EFSANESÝ Baðdat’tan gelen bir þehit yatmaktadýr. Bir savaþ esnasýnda baþý kesilmiþ, kelesini koltuðu altýna alarak oradan uzaklaþmýþ. Rogoçitsa’ya geldiðinde bura halký onun baþsýz yürüdüðünü görmüþ. Bunu fark eden þehit de orada düþüp kalmýþtýr. Halk ise ona saygý göstererek bu türbeyi yapmýþtýr. Etrafýna ördükleri duvar üstüne çatý inþa etmek isteyen halkýn bu arzusu ise gerçekleþememiþ, çünkü gündüz inþa ettikleri çatý geceleyin çökmüþtür. Ayný efsaneye göre bu þehit her gece kalkar, abdest alýp namaz kýlarmýþ. Bunun için yöre halký türbede sürekli olarak bir ibrik su ve bir havlu bulundururmuþ. DOBURÇAN KÖY EFSANESÝ I. Efsaneye göre, “Türklerin bu yörelere gelmesinden önce Doburçan’da bir kilise varmýþ. SýrpOrtodoks cemaatinden Dobri adýnda bir þahýs kilisenin avlusuna büyük bir çan yaptýrm ý þ . Efsaneye g ö r e sesinin Preþova’ya k a d a r yankýlandýðý, bu ç a n Dobri’nin Çaný adýný alarak, bu yerleþim yerinin de bu adla anýlmasýna s e b e p olmuþ. Ses uyumu neticesinde Dobriçan da sonunda Doburçan adýný almýþtýr. II. Efsaneye göre, Kosova Savaþýndan 20 yýl sonra bu yörelere yayýlan Osmanlý savaþçýlardan bir bölümü buraya gelip, köyün giriþinde bugün mezarlýðýn (önceleri þehitler mezarlýðý) bulunduðu yerde bulunan bir meyhaneye girmiþler. Burada Sýrp askerleriyle karþý karþýya gelen Osmanlý askerleri arasýnda çatýþma çýkýnca, 10 Osmanlý askeri ve 20’den fazla Sýrp askerinin öldüðü bildirilir. Sað kalan askerlerden birinin kardeþi burada þehit düþtüðünden dolayý buraya yerleþmeye karar verir ve o tarihten sonra bu yörede gittikçe Osmanlýlarýn sayýsý artmaya baþlamýþtýr. MEHMET DEDE EFSANESÝ Çok daha önceleri Nobýrda’da kýþ günlerinde, bazen de yaz günlerinde, bir çeþit eðlence olarak türlü oturmaklar örgütlenirmiþ. Bu oturmaklarda, yemeklerle yaný sýra müzik, türkü ve çeþit oyunlar oynanýyormuþ. Bu oyunlarýn arasýnda “fincancýk oyunu” çok oynanýlan oyunlardan biriymiþ. Efsaneye göre, bir kýþ gecesi bu türbe yakýnlýðýndaki bir evde, insanlar fincancýk oynuyormuþ. Oynayan gruplarýn birinde, ihtiyar ve çok fakir bir adam varmýþ. Adý da Mehmet Dede’ymiþ. Gruplarýn anlaþmalarýna göre, oyundan sonra helva yapýlacak ve oyunu kaybeden grup helvayý ödeyecekmiþ. Böylece Mehmet Dedenin grubu oyunu kaybetmiþ. Grup üyeleri, helvanýn ödenmesine Mehmet Dedenin de katýlmasýný istemiþler. Mehmet Dedenin ise parasý yokmuþ. Bu yüzden çok üzülmüþ ve dýþarýya çýkmak için arkadaþlarýndan izin istemiþ. Fincancýk oynadýklarý tepsiyi alýp dýþarýya çýkmýþ. Dýþarýda büyük bir kar yaðmýþ. Tepsiyi kartoplarýyla doldurup içeriye girmiþ. Ýçeriye girince kartoplarý sýcak helva olmuþ. Bundan sonra Mehmet Dede, kimseye hiçbir þey söylemeden dýþarýya çýkmýþ. Arkadaþlarý nereye gittiðini öðrenmek için ardýndan koþunca, Mehmet Dedeyi hiç bir yerde bulamamýþlar. Onun sadece terliklerini bulmuþlar. Daha geçlerde, Nobýrdalýlar terliklerini bulduklarý yerde, Mehmet Dedeye bir türbe yaptýrmýþlar. KOCA BABA EFSANESÝ Mevcut olan efsanelerde Koca Babanýn ölümü iki çeþit anlatýlmaktadýr: Bir efsaneye göre, Zamanýnda Nobýrda’ya karþý yapýlan büyük saldýrýlarda çok sayýda Osmanlý askerlerinin þehit düþtüðü esnada, “Muçi Baba” adýnda denilen yerde Koca Babanýn da þehit düþtüðüne inanýlmaktadýr. Saldýrý esnasýnda kafasý kesilmiþ ve kafasýný koltuðu altýna alýp, Buçe daðýnýn tepesine kadar çýkan Koca Baba burada durmuþ ve ondan sonra da burada ölmüþtür. Öldüðü yerde gömülmüþ ve ayný yerde kendisine de halk tarafýndan türbe yaptýrýlmýþtýr. Bu efsaneye göre, eðer onu kafasýný koltuðu altýnda taþýrken kimse görmeseymiþ, o yine dirilir ve onu artýk hiç kimse öldüremezmiþ, daha doðrusu o ölümsüzlüðe kavuþurmuþ, diye denilmektedir. ÝSHAK BABA EFSANESÝ TÜRBESÝ Yanovalýlar, büyük ve güçlü Osmanlý Ordusunun Marmara Boðazýndan I. Sultan Murat’ýn kumandasýnda Kosova’yý fethetmeye geldiðini öðrendikten sonra, Yanova üzerindeki “Babina Vrata” (Nine Kapýsý) adýndaki bayýra toplarý çýkarýp, oradan Türk Ordusuna saldýrmaya baþlamýþlar. Sultan Murat bunu görünce, ordusunun daha büyük bir öncü birliðini, Suriyeli olan Ýshak adýnda bir askerin yönetmenliðinde, bugünkü Þaþkovats köyünde bulunan “Babina Vrata” bayýrý yanýndaki Veletin bayýrýna göndermiþ. Türklerin galip geldiði bu savaþta, Sultanýn öncü birliði ve Yanovalýlar arasýnda müthiþ bir savaþ yürütülmüþ. Bu savaþta Ýshak yaralanmýþ ve yaralý olarak Yanova’ya doðru saldýrýlarýna devam etmiþ. Türbenin bulunduðu yerde þehit düþerek, daha sonra orada gömülmüþ. (Sürecek) To p l u m Âfetü’l ilmi en- Din ve Toplum M. Tevfik Yücesoy HADÝS GÜLDESTESÝ nisyânü. Ýlmin âfeti unutkanlýktýr. Et-tebessümü sadakatün. Tebessüm etmek sadakadýr. Et-tuhûru þatru’l îman Temizlik imanýn yarýsýdýr. Sûmû tesýhhû. Oruç tutunuz, sýhhat bulunuz. Es-salâtü imâdü’d-dîn. Namaz dinin direðidir. Talebü’l helâli cihâdün. Helal peþinde koþmak cihattýr. Ed-dêllü alel-hayri kefâilihi. Hayra vesile olan yapan gibidir. El-kelimetü’t-tayyibetü sadakatün. Güzel söz sadakadýr. El-mecâlisü bi’l-emaneti. Meclislerdeki sözler emanettir. El-cennetü dâr-ül eshýya. Cennet cömertler yurdudur. Es-savmü nýsfu’s sabr. Oruç sabrýn yarýsýdýr. Es-sabru nýsfu’l iman. Sabýr imanýn yarýsýdýr. Es-sabru ýnde sadmeti’l ûlâ. Sabýr, ilk þok anýnda gösterilir. Efdalü ibadeti edvemühâ. Ýbadetin faziletlisi devamlý olandýr. Men samete necâ. Dilini tutan kurtuldu. Re’sü’l-hikmeti mehâfetullah. Hikmetin baþý, Allah korkusudur. Ed-duâü silahu’l mü’min. Dua mü’minin silahýdýr. Ev işlerine yardım edecek bayan temizlikçi aranmaktadır. Tuzsuz mahallesinde: Ev tel: 244 — 510 Cep tel: 044 354 — 960 [email protected] [email protected] Ýsmah yüsmah lek. Müsamaha et ki sen de göresin. Perþembe, 29 Kasım 2007 16 “Türkçe Sýnýf Öðretmenliði Bölümü” mezun vermeye devam ediyor 2003 / 2004 Eðitim yýlýnda Prizren Eðitim Fakültesi’nde faliyetlerine baþlayan Türkçe Sýnýf Öðretmenliði Bölümü ilk sýnavlarýný baþarýyla tamamlayan ve düzenli olarak uygulamaya giden bu öðrenciler en sonunda “bitirme sýnavý” için nesil mezunlarýný vermeye devam ediyor. Geçtiðimiz Pazartesi günü Eðtim Türkiye’den Fakültesi’nde gelen hocalarýn oluþturduðu komisyon karþýsýnda bitirme sýnavýna giren 5 öðrenci daha mezun oldu. Baþarýlý olarak geçerli not alan bu 5 öðrenci öðretmenliðe ilk adýmlarýný atmýþ oldular. Türkçe Sýnýf Öðretmenliðinin bugüne kadar 15 öðrenci mezun oldu. Eðitimde problemleri olan ve öðretmenlik kadrosunda sýkýntýlar yaþayan Türkçe eðitimi bu yeni mezunlarla daha da rahat bir nefes alacaktýr. 4 yýl komisyon karþýsýna çýktýlar. Öðrenciler 4 yýl içinde yapmýþ olduklarý ödev, aktivite ve çalýþmalarýný, uygulamalardaki gözlemlerini dosyalar halinde teslim ettiler ve bunun devamýnda komisyona 2 de sunum yaptýlar. Komisyonu oluþturan deðerli hocalarýn deðerlendirme ve gözlemleri sonucu bu öðrenciler mezun olma hakký kazandýlar. 26 Kasým Pazartesi günü bu bölümden Ferdi Kovaç, Leyla Pala, Sinem Meça, Yusuf Çesteneci ve Berhal Begler mezun olmayý baþardýlar. Ferdi KOVAÇ Es-salâtü nûr’ul-mü’min. Namaz mü’minin nûrudur. En-nedemü tevbetün. Piþmanlýk tövbedir. Hüsnü’s-suâli nýsfu’l-ilm. Güzel soru, ilmin yarýsýdýr. Ýzâ gadýbte fe’sküt. Öfkelendiðinde sus. Kesretü’d-dahiki tümîtü’l kalb Çok gülmek kalbi öldürür. Es-savmü cünnetün. Oruç kalkandýr. Es-subhatü temneu’r-rýzk Sabah uykusu, rýzka engeldir. El-hamrü ümmü’l-habâis. Ýçki kötülüklerin anasýdýr. El kanâatü mâlün lâ yenfed. Kanaat bitmez bir sermayedir. El-hayâü mine’l îman. Hayâ, imandandýr. El-mer’ü alâ dîni halîlihî. Kiþi, arkadaþýnýn dini üzeredir. 17 Güncel Perþembe, 29 Kasım 2007 Ýki dost küsünce bir dil yok oldu Ýki ihtiyar Meksikalý arkadaþ kavga edip küsünce, yalnýzca ikisinin konuþtuðu yerli dili konuþulmaz oldu. M eksika’nýn güneydoðusundaki Tabasco eyaletinde yaþayan iki ihtiyar, Zoque halkýnýn dilini hatýrlayan son iki kiþi. Olmeca’lardan gelen Zoque’ler, Meksika’da Chiapas, Oaxaca ve Tabasco eyaletlerine daðýlmýþ ve nüfusu çok küçülmüþ bir yerli etnik grup. Ülkenin kuzeyindeki Monterrey kentindeki Meksika Yerli Dilleri Enstitüsü Baþkaný Fernando Nava, bunun, Meksika’da konuþulan 364 yerli dilinin karþý karþýya olduðu tehditlerin dramatik bir örneði olduðunu söyledi. Meksika Yerli Dilleri Enstitüsü Baþkaný Fernando Nava, dünyada Ýndo-Amerikan dil grubuna mensup 11 dil ailesi bulunduðunu ve bunlarýn her birinin Meksika’da en az bir dille temsil edildiðini de ekledi. Ama Fernando Nava, Meksika’da konuþulan 364 yerli dilinden yirmiyi aþkýnýnýn þu anda tamamen yokolma tehlikesiyle yüzyüze olduðunu söyledi. Yokolmaya en yaklaþan diller ise Nava’ya göre Aþaðý Californiya bölgesinde konuþulan Cucapa, Sonora’da konuþulan Seri, Coahuila’da konuþulan Kikapu ve Chiapas’da konuþulan Aguacateco. Dünyada konuþulan bütün dillerin yarýsý Meksika’nýn da aralarýnda bulunduðu 8 ülkede yoðunlaþýyor. Çok sayýda dilin konuþulduðu diðer yedi ülke ise Brezilya, Hindistan, Papua Yeni Gine ve Kamerun. New York’ta 1,3 milyon kiþi aç “Açlýða Karþý Koalisyon” adlý derneðin yayýmladýðý yýllýk raporda, 8,25 milyon nüfuslu kentte 1,3 milyon kiþinin açlýk çektiði, bunlardan 400 bininin çocuklar olduðu belirtildi. Raporda, aþevlerinden daðýtýlan çorbaya talebin 2006’dan beri yüzde 20 dolayýnda arttýðý, kentin yoksulluktan en çok mustarip olan bölgelerinin Bronx ve Brooklyn olduðu kaydedildi. Kentte her gün 1200 noktada çorba daðýtan derneðin müdürü Joel Berg de, ekonominin giderek zayýfladýðýný, dolayýsýyla durumun daha da kötüleþeceðini ifade etti. ABD hükümetinin genellikle gönüllülerin çalýþtýðý derneklere gýda baðýþlarýný dikkate deðer ölçüde azalttýðýný söyleyen Berg, “Bu, özellikle de bayramlarýn baþladýðý dönemde, durumu daha da dramatikleþtiriyor” dedi. Dernek, raporlarýný geleneksel olarak Þükran Gününden önce yayýmlýyor. Bin yýl önce de çikolata varmýþ C ornell Üniversitesi’nden John Henderson öncülüðündeki arkeologlar, Orta Amerika ülkelerinden Honduras’ýn kuzeyindeki Ulua vadisinde yaptýklarý kazýda bulduklarý çömlek parçalarýnda, çikolatanýn kaynaðý olan ve yalnýzca kakao tarlalarýnda görülen theobromine maddesinin kalýntýlarýný bulduklarýný söyledi. Çömlek parçalarýnýn Ý.Ö. 1100 yýlýna ait olduðunu belirten arkeologlar, böylelikle çikolatanýn daha önce bilinenden 500 yýl önce kullanýldýðýný ortaya çýkardýklarýný bildirdiler. Arkeologlar, çömleklerin biçiminin, kakaonun düðün ve doðum gibi önemli törenlerde sunulduðunu gösterdiðini de kaydettiler. Yoksa evrim zamaný mý yaklaþýyor? Ýklimin tamamen farklýlaþtýðý en belirgin üç dönemi inceleyen ABD’li araþtýrmacýlar, milyonlarca yýl geriye gidip çarpýcý sonuçlar buldu: Tarih öncesi çaðlardaki ani deðiþimler, yeni çevreye uyum saðlama çabasýna giriþen insanýn ilk atalarýnýn ve bazý baþka canlýlarýn evrimini de tetikledi. ABD’li araþtýrmacýlar, iklim dönüþümlerinin insan evrimini þekillendirdiðini savunuyor. Journal of Human Evolution dergisinde yayýmlanan araþtýrmaya göre, Afrika’nýn doðusunun tarih öncesi iklimindeki ani deðiþimlerle çevre yeniden þekillendi, önceden bol bulunan yiyecek ve su kaynaklarýnda kýtlýk ortaya çýktý ve ilk insanlar büyük baský altýnda yeni dünyaya uyum saðladý. New York’taki Adelphi Üniversitesi’nden uzmanlar, Afrika’nýn doðusundaki çok eski göllerle ilgili bir coðrafi inceleme yürüttü ve iklimde en ani ve belirgin deðiþimlerin yaþandýðý üç dönemi 2.5 milyon, 1.5 milyon ve 1 milyon yýl öncesi olarak belirledi. Bu tarihler, ilk insan türü ‘Homo habilis’in, kuvvetli bir maymun türü olan ‘Australopithecus afarensis’in ve daha geliþmiþ insan türü olan ‘Homo erectus’un ortaya çýkýþýyla örtüþüyor. Araþtýrmayý yürüten, Londra Üniversitesi Çevre Enstitüsü Baþkaný Mars Maslin, “Bir zamanlar dünya cennet bahçesi gibiydi; bol taze su, ormanlar, nehirler, insanlarýn kolay yaþayabileceði açýk alanlar vardý. Sonra birden gündüz sýcaklýk 45 dereceye yükseldi, suyun kýtlaþtýðý günler baþladý” diye anlatýyor. Araþtýrmaya göre ‘hominid’ler, yani ilk insanlar ve diðer basit türler, bu yeni çevreye uyum saðlamak zorunda kaldý. Bu sýrada insanlar da, ‘Homo habilis’ ve ‘Homo erectus’ta görüldüðü gibi büyük beyinler geliþtirdi, basit kesme aletleri yapabilme ve etkili avlanma gruplarý oluþturabilme gibi beceriler edindi. Maslin, “Hominid’in evrimleþen yeni türlerinin yüzde 80’i, iklimin bu ‘darbe dönemleri‘nde oluþmuþ. Bu durum, yeni insan türlerinin, iklimin son derece deðiþken olduðu zamanlarda ortaya çýktýðýný gösteriyor. Ancak bunlarýn nemli dönemler mi, kuru dönemler mi yoksa bunlara geçiþ dönemleri mi olduðunu henüz bilmiyoruz” diyor. Küresel ýsýnma raporlarý karamsarlaþýyor Son olarak çevre ve yardým kuruluþlarýnýn ortaklaþa yayýnladýklarý bir rapora göre, küresel ýsýnma nedeniyle kötüleþen hava koþullarý ve yükselen deniz seviyesi, Asya ve Pasifik’te onlarca yýldýr görülen sosyo-ekonomik geliþmeyi tersine çevirebilir. K üresel ýsýnmayla ilgili yayýnlanan raporlarýn içeriði giderek karamsarlaþýyor. Aralarýnda Greenpeace ve Oxfam gibi kuruluþlarýn da bulunduðu 35 organizasyonun yayýmladýðý rapora göre, küresel ýsýnma Asya ve Pasifik’teki sosyal ve ekonomik ilerlemeyi tersine çevirebilir. Bölgedeki toplumlarýn küresel ýsýnmanýn etkilerini þimdiden hissettiðini kaydeden rapora göre acil harekete geçilmeli. Rapor, küresel ýsýnmayla ilgili gelecek ay Bali’de yapýlacak toplantýlarda uluslararasý toplumun, artan seragazý salýmlarýný kontrol etmek için harekete geçmemesi durumunda bölgedeki toplumlarýn korkunç bir gelecekle karþý karþýya kalacaðýný belirtiyor. Raporda bununla ilgili örnekler de veriliyor. Çin ve Hindistan’da kuraklýðýn arttýðý, Bangladeþ’in de seller ve doðal afetlerle boðuþtuðu kaydediliyor. Raporda dikkat çeken bir baþka husus da, Pasifik adalarýndaki bazý yerleþim birimlerinin yükselen deniz seviyesi nedeniyle boþaltýlmak zorunda kalýndýðý. Buna bir de buzullarýn erimesinin yarattýðý zarar ekleniyor.Rapor, zengin ülkelerden sera gazý salýmýnýn önemli ölçüde azaltýlmasý konusunda sorumluluk almalarýný ve ayrýca geliþmekte olan ülkelere yeþil teknoloji saðlamalarýný istiyor. Toplumlara küresel ýsýnmayla mücadelede daha fazla kaynak saðlanmasý, felaketlere acil müdahalenin daha iyi organize edilmesi de raporda istenen diðer önlemler. Ya ş a m Perþembe, 29 Kasım 2007 18 Gripten korunmanýn yolu, saðlýklý beslenme U Kýþ aylarýnýn en belirgin hastalýklarýndan grip ve nezleden korunabilmenin, “saðlýklý, yeterli ve dengeli beslenme” ile mümkün olabileceðini unutmayýn... zmanlar kýþ mevsiminin baþladýðý bu günlerde, yeterli ve dengeli beslenmenin, saðlýðýn korunmasý açýsýndan büyük önem taþýdýðýna dikkat çekiyor. Havalarýn soðumasý ile birlikte genellikle yaðlý ve þekerli besinlere eðilimin artmasý, kapalý ortamlarda ve gecelerin uzamasý nedeniyle televizyon baþýnda fazla zaman geçirilmesi dolayýsýyla vücut aðýrlýðýnda istenmeyen yönde deðiþiklikler oluþabildiðe dikkat çeken uzmanlar, kýþ aylarýnda grip ve nezleden korunabilmenin yolunun saðlýklý, dengeli ve yeterli beslenme ile mümkün olabileceðini ifade ediyorlar. Uzmanlar yayýnladýklarý bir açýklamada, saðlýklý beslenme için þu önerilerde bulunuldu: Dört besin grubunda bulunan çeþitli besinlerden, günde en az 3 ana, 3 ara öðünde yeterli miktarda tüketilmeli. Savunma sistemini güçlendirici etkisi olan A ve C vitamini gibi antioksidan vitaminleri içeren havuç, brokoli, kabak, lahana, karnabahar, maydanoz gibi sebzelerin yaný sýra portakal, mandalina, elma gibi meyveler yenilmeli. Gerek C vitamini ihtiyacýnýn karþýlanmasýnda gerekse de sývý alýmýna katký saðlamasý açýsýndan taze sýkýlmýþ meyve sularýnýn tüketimi sýkça yapýlmalý. Baðýþýklýk sisteminin güçlendirilmesinde önemli etkiye sahip E vitaminini saðlamak için yeþil yapraklý sebzeler, fýndýk, ceviz gibi yaðlý tohumlar ve kuru baklagiller yeteri miktarda tüketilmeli. Kýþ aylarýnda mahrum kalýnan güneþ ýþýnlarý, vücudun D vitamini ihtiyacýný karþýlayamamasýna neden olur. Balýk, çoklu doymamýþ yað asitleri (omega 3), kalsiyum, fosfor, selenyum, iyot minerallerinden alýnmalý. Yað tüketimine özellikle dikkat edilmeli, katý margarin, tereyaðý ve yoðun yaðlý etlerden uzaklaþýlmalý. Kilo kontrolününü saðlanmasý için saf þeker ve þekerli besinler yerine kepekli ekmek, makarna, bulgur gibi tam tahýl ürünlerinin tüketilmesine dikkat edilmesi gerekir. Enerjisi yüksek hamur tatlýlarý yerine sütlü tatlýlar ve meyve tatlýlarýnýn tercih edilmesi ve hareketsizlik nedeniyle artan sindirim problemlerinin önlenmesi için fiziksel aktivite yapýlmalý. Vücut ýsýsýný dengede tutabilmek amacýyla bol sývý alýmý yapýlmalý. Her gün en az 2-2,5 litre su içilmeli. Tatl ı Gıdalar Vücudu Isıtmıyor (ýsýtýr) diye yenilen bol kalorili bu tatlýlar, daha sonra verilemeyecek ölçüde fazla kilolara dönüþür. Çünkü, kýþ aylarý insanlarýn en az hareket ettiði dönemdir ve sýcak tutacaðý düþünülerek alýnan bu kalorili gýdalar, kilo problemlerine yol açar.” Tatlý yerine, hareket S oðuk havalarda tatlý gýda almak insan vücudunu ýsýtýr diye biliriz. Oysa ki tatlý gýdalar insaný sýcak tutmadýðý gibi, bol kalorili bu tatlýlar, daha sonra verilemeyecek ölçüde fazla kilolara dönüþüyor.. Selçuk Üniversitesi Týp Fakültesi Öðretim Üyesi Beslenme Uzmaný Yrd. Doç. Dr. Gürcan Kýsakol, “soðuk havalarda tatlý gýdalar almanýn insaný sýcak tuttuðu” görüþünün tamamen yanlýþ olduðunu söyledi. Kýsakol, yaptýðý açýklamada, kýþ aylarýnda soðuktan etkilenmemek için, sýcak tutacaðý düþünülerek aþýrý miktarda tatlý yenmesinin saðlýklý olmadýðýný ifade etti. Isý vermesi için pekmez, helva ve benzeri tatlý yiyeceklere aðýrlýk vererek, vücudun ihtiyacýndan fazla yemenin doðru olmadýðýný vurgulayan Kýsakol, þunlarý kaydetti: “Soðuk havada tatlý gýdalarýn insaný sýcak tuttuðu görüþü tamamen yanlýþtýr. Nedense halk arasýnda böyle bir inanýþ var. Üstelik Aþýrý soðuklarda üþümeyi azaltmak için tatlý yemek yerine, hareket edilmesini öneren Kýsakol, vücudu normalin dýþýnda alýnan bir besinle ýsýtmanýn mümkün olmadýðýný aktardý. Kýsakol, saðlýklý bir kýþ geçirmek, vücudu hastalýklara karþý korumak ve direnç kazanmak için C vitamini bulunan sebze ve meyvelere aðýrlýk verilmesi gerektiðini sözlerine ekledi. 23 Eylül - 22 Ekim Grup içersinde yer almalýsýnýz, yeni insanlarla tanýþabilir ve iyi iletiþimler ve iliþkiler kurabilirsiniz. Karþýnýza kendinizi ve iliþkilerinizi geliþtirebileceðiniz fýrsatlar çýkabilir. Kiþiliðinizi kendinize zarar verebilecek bir silah gibi kullanmamaya dikkat etmelisiniz. Sizin gibi aþýrý enerjik bir insan bu sözü sýk sýk tekrarlamalý. 22 Kasým - 20 Aralýk Mesleki konularda ya da eðitiminizle ilgili konularda ani kararlar vermekten kaçýnýn. Yaratýcý gücünüzü ve yeteneklerinizi ortaya çýkarabilir ve çevrenizdeki insanlarý kiþiliðinizle etkileyebilirsiniz. Parlak sözlerin etkisi altýnda kalarak kendinizi yýpratabilirsiniz. Dengeli ve kararlý davranmaya gayret ederek terslikleri önleyebilirsiniz. Þu aralar aþýrý derece harcama yapmaktan kaçýnýn. 20 Ocak - 18 Þubat 23 Ekim - 21 Kasým 21 Aralýk - 19 Ocak Her þeyin yolunda gitmesini saðlamak için tedbirli davranmalýsýnýz. Sýkýntýlý anlarýnýzda kendinizi zorlamamalý ve yalnýzlýðýn getireceði güvene sýðýnmalýsýnýz. Aþýrý gergin tavýrlarýnzla sevdiðiniz insaný kýrabilir ve onunla aranýzýn açýlmasýna neden olabilirsiniz. Sosyal faaliyetlerde son dece baþarýlý olabilirsiniz. 19 Þubat - 20 Mart 23 Eylül - 22 Ekim Grup içersinde yer almalýsýnýz, yeni insanlarla tanýþabilir ve iyi iletiþimler ve iliþkiler kurabilirsiniz. Karþýnýza kendinizi ve iliþkilerinizi geliþtirebileceðiniz fýrsatlar çýkabilir. Kiþiliðinizi kendinize zarar verebilecek bir silah gibi kullanmamaya dikkat etmelisiniz. Sizin gibi aþýrý enerjik bir insan bu sözü sýk sýk tekrarlamalý. 22 Kasým - 20 Aralýk Mesleki konularda ya da eðitiminizle ilgili konularda ani kararlar vermekten kaçýnýn. Yaratýcý gücünüzü ve yeteneklerinizi ortaya çýkarabilir ve çevrenizdeki insanlarý kiþiliðinizle etkileyebilirsiniz. Parlak sözlerin etkisi altýnda kalarak kendinizi yýpratabilirsiniz. Dengeli ve kararlý davranmaya gayret ederek terslikleri önleyebilirsiniz. Þu aralar aþýrý derece harcama yapmaktan kaçýnýn. 20 Ocak - 18 Þubat 23 Ekim - 21 Kasým 21 Aralýk - 19 Ocak Her þeyin yolunda gitmesini saðlamak için tedbirli davranmalýsýnýz. Sýkýntýlý anlarýnýzda kendinizi zorlamamalý ve yalnýzlýðýn getireceði güvene sýðýnmalýsýnýz. Aþýrý gergin tavýrlarýnzla sevdiðiniz insaný kýrabilir ve onunla aranýzýn açýlmasýna neden olabilirsiniz. Sosyal faaliyetlerde son dece baþarýlý olabilirsiniz. 19 Þubat - 20 Mart 19 Perþembe, 29 Kasım 2007 Bir gün yaþlanýp geçmiþe baktýðýmda yanlýzca bir ömür boyu yaþadýðýmý farketmek istemem bir ömür eni de yaþamýþ olmayý isterim Hayat orada ve daha sonra da deðil tam burada ve þimdi Her yeni gün tüm dertleri ve sevinçleriyle sonsuz hayatýn bir ifadesini buluyoruz kapýmýzda Ya onu içeri buyur eder yaþarýz, yada görmezden geliriz. Yaþlandýðýmýzda asla Þunu yapamadým, yada “þuna piþmaným” demeyeceðim sadece þunu diyeceðim: Hiçbir þey için piþman deðilim. Yaþamaya geldim dünyaya ve istediðim gibi yaþadým... Aðacýn yaþý: Bir aðacýn gövdesinden alýnan kesit incelendiðine en dýþtaki kabuk kýsmýndan sonra içe doðru daireler görürüz. Bu dairelerden her biri aðacýn yaþadýðý bir yýlý gösterir. Dairelerin arasýndaki bölüm aðacýn bir yýlda ürettiði odun hacmini belirtir. Bu daireleri sayarak aðacýn kaç yýl yaþadýðýný anlayabileceðimiz gibi aralarýndaki bölgenin dar oluþundan o yýlýn kurak geçtiðini, aksine geniþ ise sulak geçtiðini çýkartabiliriz. Bunlarý biliyor musunuz? Piþman olmamak Çocuk Nisa. G. Okçabol Gölün ortasýndaki kent: Ýtalya’daki Venedik kenti bir göl içindeki 188 adacýðýn üzerine kurulmuþtur. Yollar yerine kanallar vardýr ve herkes araba yerine gondollar (bir tür kayýk) kullanýr. Kanallarýn üzerinde geçen 400’ün üzerinde köprü vardýr Venedik’te. Dil izi: Parmak izine benzeyen, tek ve benzersiz tek iz “dil izidir.” Bozuk musluk: Bozuk bir musluk 10 dakikada bir kahve fincanýným oldurur ve 1 yýlda 11.100 litre su ziyan eder. Kurtlar Elmanın İçine Nasıl Giriyor? K urtların tam da en tatlı elmaların içine girdiklerini sık sık görürüz. Kurt,elmanın içinde gelişerek onu kendine ev ve besin deposu yapar. Kurdun öyküsü yaz ortasında küçük bir sineğin meyve bahçesinde uçmasıyla başlar. Sinek bulduğu en olgun elmanın üzerine konar. Sonra vücudunun altındaki küçük ve sivri boruyu elmaya daldırır. Bu borudan elmaya yumurtalarını bırakır. İşte bu yumurtalardan çıkan canlılar hiç de annelerine benzemezler, küçük küçük beyaz kurtlar olurlar. Sonbahara dek besin depolarını kemirip dururlar. Elma yere düşünce,toprağa giren bu kurtların çevrelerinde ayrı ayrı bir kabuk belirir. Bu kabuk kurtların kışlık evidir. Bu evin içinde şaşılacak olaylar gelişir. Kurt burada yazın elmaların oluşmaya başladığı çağda ortaya çıkan bir sinek olmaya hazırlanır. Para: Kaðýt ve bozuk paralar tek para türü deðillerdir. Tarih boyunca para olarak hayvan diþleri, metal bilezik ve kolyeler, deniz kabuklarý, balta baþlarý, býçaklar, tuz kütleleri ve hatta çay bitkisinin yapraklarýndan oluþan tomarlar bile kullanýlmýþtýr. Yer çekimi: Dünya çok büyüktür. Çok aðýrdýr. Üzerindeki cisimleri kendinde çeker. Havaya sýçrayýn. Yere doðru çekildiðinizi görürsünüz. Havaya bir þey atýnýz, attýðýnýz þeyin yere doðru çekildiðini görürsünüz. Bu çekiþ yer çekimini adýný alýr. Yerçekimi her þeyi yer üzerinde tutar. Tutmasýyla bütün insanlar, arabalar, gemiler, oyuncaklar havada uçuþur, dururdu. Fotoðraf makinasý: Fotoðraf makinasý deklanþörüne basýldýðý zaman mercekten içeri saniyenin onda biri kadar bir süre için ýþýk yansýr. Bu ýþýk fotoðraf makinasýnýn içinde bulunan filmin üzerinde görüntünüzü oluþmasýný saðlar. Buna neden ise filmin üzerini kaplayan kimyasal maddelerdir. Yalnýz bu filmin kart üzerine geçirilmesi bazý iþlemlere baðlýdýr. Bazý makinalarda bu içeride olduðu için film çekildikten sonra karta basýlmýþ olarak alýnýr. Amberin Sırrı 20 ile 30 milyon yıl önce bir kırkayak bir ağacın yapışkanına saplanıp kaldı. Bu şey reçine yani ağacın özsuyu idi. Kırkayağın üzerine daha fazla reçine salgılandı ve onu sonsuza dek sürecek altın görünümlü bir mezara hapsetti. Eski çağlarda yaşayan böcekler, yapraklar, örümcekler, sürüngenler ve yaşayan diğer canlılar amberin içinde mükemmel bir şekilde korunmuş ve böylece ağacın reçinesinde fosilleşmiştir. Ölümlerinden milyonlarca yıl sonra bile amberin içinde canlı gibi görünürler. Ağacın öz suyu (reçine) katılaştığında ve fosilleştiğinde amber şekillenir. Tarihte insanlar amberi bir ödül olarak almışlar, çoğunlukla onu mücevher yada süs eşyası yapmışlardır. Amberin içerdiği fosillerin en değerlisi sürüngen fosilidir. 30 milyon yıllık bir kertenkelenin satış fiyatı 25,000$ dır. Amberin içinde korunmuş dinozor fosilinin DNA’sı kopyalanabilir mi? Bilim adamları bunun olamayacağını söylüyor. Öðretmenim Senin için en güzel hediye Bizim çalýþmamýzdýr. Seni ne kadar sevdiðimi asla anlatamam, Sen bizim için çok çabaladýn, Sen bize okumayý, yazmayý öðrettin Seni hepimiz çok seviyoruz öðretmenim Çok çok teþekkürler Burak Luma G Galatasaray’ýn koltuk sevdasý alatasaray, Trabzon’da son dakikalarda güldü. Turkcell Süper Lig’de 13. haftanýn son maçýnda Trabzonspor ile karþýlaþan sarý-kýrmýzýlýlar, sahadan 10’lýk skorla galip ayrýldý ve liderlikteki yerini korudu. Sarý-kýrmýzýlýlar bu sonuçla ligdeki 9. galibiyetini alarak 31 puan ve averajla Sivasspor’un önünde liderliðini sürdürdü. Rakibinin yenilmezliðine son vermek amacýyla çýktýðý maçta, 105 gün sonra buluþtuðu taraftarýný mutlu edemeyen Trabzonspor ise 16 puanla 10. sýrada kaldý.Sivasspor’un zirve yürüyüþü sürüyor. Turkcell Süpe Lig’in 13. haftasýnda ligin güçlü ekiplerinden Kayserispor’u aðýrlayan kýrmýzý-beyazlýlar, sahadan 1- 0’lýk skola galip ayrýldý. Sahasýnda oynadýðý 7. maçý da kazanan ‘Yiðidolar’, puanýný 31’e çýkardý. Fenerbahçe, Turkcell Süper Lig’in 13. haftasýnda Ankaraspor’u 4-2 yendi. Brezilyalý yýldýz Alex sergilediði futbol ve attýðý 3 golle maça damgasýný vurdu. Sarý-lacivertli takým, zaman zaman etkili oynadýðý maçtan 4-2 galip ayrýldı. Beþiktaþ, Turkcell Süper Lig’in 13. haftasýnda deplasmanda karþýlaþtýðý Gençlerbirliði OFTAÞ’ý 1-0 maðlup etti. Ýki takýmýn da pozisyon üretmekte zorlandýðý maçýn tek golünü 35. dakikada Bobo kaydetti. Siyah-beyazlýlar ligde 3 hafta sonra galibiyete ulaþarak, çarþamba günü Þampyionlar Ligi’nde yapacaðý Marsilya maçý Spor Gençlerbirliði - Trabzonspor Konyaspor - Ankaragücü Kasýmpaþa - Bursaspor Denizlispor - Fenerbahçe V.Manisaspor — Gaziantepspor Ankaraspor - Sivasspor Kayserispor — OFTAÞ Galatasaray - Ýstanbul B.Þ.B. Beþiktaþ - Ç.Rizespor O, Prizren sporunun yüz aký Kuralar çekildi G üney Afrika Cumhuriyeti’nde 2010 yýlýnda düzenlenecek FIFA Dünya Kupasý’nýn Avrupa Elemelerinin kuralarý çekildi. Statüye göre toplam 9 grupta oynanacak eleme karþýlaþmalarý sonrasýnda, gruplarýnda ilk sýrayý alacak takýmlar doðrudan finallere gidecek. Gruplarda en iyi puan ve averaja sahip 2. sýradaki 8 takým ise play-off mücadelesi verecek. Play-off maçlarý sonrasýnda 4 takým daha finallere katýlmaya hak kazanacak. Güney Afrika Cumhuriyeti’nde, 11 Haziran-11 Temmuz tarihleri arasýnda yapýlacak 2010 Dünya Kupasý Finalleri, 9 ayrý þehirdeki toplam 10 statta oynanacak. öncesi moral buldu. Genelde orta saha mücadelesi þeklinde geçen karþýlaþmada, siyah-beyazlýlar çok fazla etkili olmazken, bulduðu tek pozisyonda da Ýlhan ve kaleci Recep’in büyük hatasýndan yararlanan Bobo’nun attýðý golle galibiyete ulaþtý. Ýstanbul B.Þ.B. 0 - 2 Denizlispor OFTAÞ 0 - 1 Beþiktaþ Fenerbahçe 4 - 2 Ankaraspor Ankaragücü 1 - 0 V.Manisaspor Bursaspor 1 - 0 Konyaspor Ç.Rizespor 2 - 0 Kasýmpaþa Gaziantepspor 2 - 2 Gençlerbirliði Sivasspor 1 - 0 Kayserispor Trabzonspor 0 - 1 Galatasaray Perþembe, 29 Kasım 2007 Puan Durumu 1. Galatasaray 31 2. Sivasspor 31 3. Fenerbahçe 25 4. Beþiktaþ 24 5. Denizlispor 21 6. Ankaragücü 21 7. Kayserispor 20 8. Ýstanbul B.Þ.B. 18 9. OFTAÞ 17 10. Trabzonspor 16 11. Konyaspor 16 12. Bursaspor 15 13. Gaziantepspor 15 14. V.Manisaspor 13 15. Ç.Rizespor 13 16. Gençlerbirliði 10 17. Ankaraspor 8 18. Kasýmpaþa 7 2010 Dünya Kupasý Finalleri’nde gruplar þöyle oluþtu: 1. Grup: Portekiz, Ýsveç, Danimarka, Macaristan, Arnavutluk, Malta 2. Grup: Yunanistan, Ýsviçre, Moldova, Letonya, Lüksemburg 3. Grup: Çek Cumhuriyeti, Polonya, Kuzey Ýrlanda, Slovakya, Slovenya, San Marino 4. Grup: Almanya, Rusya, Finlandiya, Galler, Azerbaycan, Liechtenstein 5. Grup: Ýspanya, Türkiye, Belçika, Bosna Hersek, Ermenistan, Estonya 6. Grup: Hýrvatistan, Ýngiltere, Ukrayna, Belarus, Kazakistan, Andora 7. Grup: Fransa, Romanya, Sýrbistan, Litvanya, Avusturya, Faroe Adalarý 8. Grup: Ýtalya, Bulgaristan, Ýrlanda Cumhuriyeti, Kýbrýs Rum Kesimi, Gürcistan, Karadað 9. Grup: Hollanda, Ýskoçya, Norveç, Makedonya, Ýzlanda. Kosova boksunun yıldızı Gorda, Avrupa ve dünya baþarýsýna oynuyor Genç sporcumuzun yedi yýldýr birincilikleri göðüslediði Prizren Boks Kulübü, ne Prizren Belediyesi, nede Kosova hükümetinin ilgi ve desteðini bulamamýþ bir kulüp. Kulüpteki antrenör ile gençler, sporu ve boksu sevdikleri için yapýyor. Baþarý ve çalýþmalarýný daha istikrarlý, daha iyi koþullarda devam ettirebilmek için destek bulacaðýna inan kulüp, gençlerin azmi ve baþarý hevesleri köreltmek deðil, onlarý teþvik etmek amacýyla imkanlarý çerçevesinde çalýþmalarýný sürdürüyor. M ahmud Gorda, 1987 Prizren doðumlu. 2001 yýlýndan bu yana boksla uðraþýyor. “Motra Çiriyazi” ilkokulu ardýndan týp okuluna kaydýný yaptýrdý. Ancak spor faaliyetlerinin yoðunluðu yüzünden orta okul eðitimini yarýda býrakmak zorunda kaldý. Gorda, koþullarý ve imkanlarý kýsýtlý ama büyük baþarýlara imza atan Prizren Boks Kulübünde (1971) toplam 6 genç arasýnda baþarýsýný en önde sürdüren sporculardan biri. Bugüne kadar Prizren’de, Kosova çapýnda ve Kosova dýþýnda birçok turnuvalara katýlan genç sporcumuz, 2001-2005 yýllarý arasýnda her müsabakada birincilik elde etti. 2005 yýlýnda Prizren’in en iyi sporcusu ve Kosova’nýn en iyi boksörü seçilen Gorda, 2002 ila 2005 yýllarý arasýnda da genç yarýþmacýlar arasýnda birincilikteki yerini korumayý sürdürdü. Geçen yýl Liplyan’da düzenlenen bireysel þampiyonada birinciliði aldý. 2006 yýlýnda Yakova’da en iyi teknik boksör ödülü, yine ayný yýl Prizren’de düzenlenen boks turnuvasýnda birinciliði sürdürdü. Gorda’nýn 2006 yýlýnda kaydettiði baþarýlarý arasýnda Arnavutluðun Ýþkodra þehrinde “IABA” turnuvasý ve Durs þehrinde Kosova-Arnavutluk karþýlaþmasýnda kazandýðý birincilikleri de bulunuyor. Bu yýl Çekya’nýn Ostrava þehrinde 22 ülkeden en iyi boksörlerin yarýþtýðý Avrupa Turnuvasýnda ilk dörde girdi. 27 Ekim tarihinde Mitroviça’da düzenlenen bir baþka boks karþýlaþmasýna Priþtine’li Liridon Rukiç’i (60 kg) dördüncü roundta yendi. 24-25 Kasým tarihlerinde “Adem Yaþari”yi anma müsabakalarýna katýlacak olan Gorda’nýn baþarýsýný sürdürmesi bekleniyor. Gorda, bugüne kadar katýldýðý toplam 64 boks karþýlaþmasýnda elde ettiði 53 galibiyet, 9 maðlubiyet ve 2 berabere neticeyle sonuçlanan spor çizelgesine 2001 yýlýnda 48 kiloyla baþladý, 2007’de 60 kiloyla sürdürüyor. Spordaki baþarýsýný hocalarý Baþkim Kabaþi, Nehat Laya ve Avdi Karamani’ye borçlu olduðunun altýný çizen genç sporcumuz, 2002-2007 yýllarý arasýnda sadece Prizren’i deðil, Kosova ulusal boksunu da temsil ediyor. Boksu erkek sporu olarak nitelendiren Gorda, her zaman sporun bu dalýna ilgi duyduðunu ve boksu sevdiðini vurguluyor. Þimdiden sonra da bu ilgi ve sevgisinin süreceðine inancýnýn tam olduðunu kaydeden Gorda, Kosova’nýn nihai statüsüyle birlikte Kosova’daki spor altyapýsý ve koþullarýnýn iyileþmesiyle birlikte, Avrupa ile dünya çapýnda yarýþmayý amaçlýyor ve daha büyük baþarýlara imza atmayý hedefliyor. Türkiye’deki boks þampiyonasý ve yarýþmacýlarýný yakýndan takip ettiðini belirten Gorda, Türkiye’de boksla uðraþan genç arkadaþlarýyla ayný ringi paylaþmayý, Türkiyeli boks sevdalýlarýný da Kosova’da aðýrlamayý arzuluyor. “Yeteneðimi, kondisyonumu ve baþarýmý hocalarýma, bu aþamaya gelinceye kadar desteklerini esirgemeyen aileme þükran borçluyum” diyen Gorda, Kosova sporunu ve zor imkanlara raðmen genç neslin azimli baþarýsýný layýkýyla temsil etmeye kararlý olduðunu söylüyor. Prizren Boks Kulübü antrenörlerinden Baþkim Kabaþi, bugüne kadar kulüplerine ve genç oyuncularýna teþvik amaçlý destek bulabilmek için Prizren Belediyesi Spor Müdürlüðüne birkaç defa baþvuruda bulunduklarýný, ancak maalesef bekledikleri ilgi ve desteði göremediklerini ifade ediyor. “Bizim oyuncularýmýz sporu ve boksu sevdikleri için yapýyor. Hiçbirimizin þimdiye kadar maddi beklentisi olmadý. Ön planda hep boks sevgisi vardý. Baþarýlarýmýza baþarý katmak ve çalýþmalarýmýzý daha iyi koþullarda sürdürebilmek için bir süre sonra baþlattýðýmýz sponsor arayýþlarýmýz da netice vermedi” diyen Kabaþi, Kosova’da bunca baþarýya raðmen destek bulamayan ve sponsoru olmayan tek spor kulübü olduklarýna dikkati çekiyor. Gençlerin azmi ve kulübe üye sporcularýn baþarý hevesleri köreltmek deðil, teþvik etmek amacýyla imkanlarý çerçevesinde çalýþmalarýný sürdürdüklerini belirten Kabaþi, Prizren Belediyesinin spora teþvik amacýyla sponsor olabilecek þirketleri vergiden muaf tutmasý durumunda destek bulabileceklerini ümit ediyor. Kabaþi, baþlattýklarý destek arayýþlarýna elbet bir gün bir yerden destek bulacaklarýna dair ümitlerinin tükenmediðini dile getiriyor ve Kosova gençliðinin zararlý uðraþýlara yönelecek yerde spora teþvik etmeye, onlarý çok kýsýtlý imkanlara raðmen desteklemeyi sürdüreceklerine inanýyor.
Benzer belgeler
Perşembe, 22 Kasım 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma
arasýnda ayrým yapýlmasýna ve yeni seçimlerin yapýlmasýna izin vermeyeceklerini söyledi. Þtrpçe’de tansiyonun artmamasý gerekmediðini ifade eden Rüker, bu belediyenin çok uluslu olduðunu ve ileride...
Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Baþbakan Haþim Thaçi de Ýpek’te
hükümetin düzenlediði toplantýsýnda Ýstihbarat
örgütünün Anayasanýn yürürlüðe girmesinden
sonra kurulacaðýný ifade etti.
Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Reynard, Kosova müzakere heyetinin bugüne kadar yaptýðý
çalýþmalarý överken, diðer kurumlarýn da buna benzer faaliyetler
yürütmesi gerektiðini dile getirdi. Müzakere heyeti ve diðer
Kosova kurumlar...
Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Viyana yakýnlýðýndaki Baden kasabasýnda Temas Grubu arabulucu troykasý
yönetiminde Priþtine ve Belgrat heyetleri arasýndaki ek müzakerelerin üç gün
süreli son raunt görüþmeleri dün sona erdi. Gergi...