Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Transkript
Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Kosova Üniversite Eðitiminde Yeni Bir Geliþme TOBB Baþkaný Rýfat Hisarcýklýoðlu UPÜ YK Baþkaný Fehmi Azemi ve TOBB ETÜ Rektörü Prof. Dr. Tahsin Kesici TOBB Genel Sekreteri Ýsmail Köksal “TOBB Kosova’ya sunabileceði en iyi desteði sundu. TOBB-ETÜ Biriminin Kosova’da açýlmasý saðlanýrken, Kosova’da Türkçe üniversite eðitiminde yeni bir adým atýlmýþtýr, yeni nesillere yeni bir kapý açýlmýþtýr. Bu fýrsatý çok iyi deðerlendirmemiz gerekiyor.” devamý sayfa 6-7’de KOSOVA TÜRKLERÝ`NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ 19 Mayýs Bayramý Prizren ve Priþtine’de kutlandý SAYI: 378 YIL: 9 Perþembe, 24 Mayýs 2007 Fiyatý: 0.50 19 Mayýs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramý, Kosova’da büyük bir coþkuyla kutlandý. Prizren’de “TÜMED” Derneði tarafýndan kapalý spor salonunda yapýlan etkinlikte, konuklar ve izleyiciler unutulmaz anlar yaþadý. Öte yandan Pazar akþamý Priþtine’nin Gerçek derneðinde 19 Mayýs Gençlik Bayramý vesilesiyle eðlence düzenleyen Priþtine Üniversitesi Filoloji Fakültesi Türkoloji Bölümü öðrencileri, müzik eþliðinde gönüllerince eðlendi. P Taner GÜÇLÜTÜRK rizren’de kurulan Türkiye Mezunlarý Derneði tarafýndan organize edilen þenlikte konuþmalar, halk danslarý, modern danslar ve þarkýlardan oluþan kültürsanat programýnda, Atatürk ilkelerine olan baðlýlýk dile getirildi. Türk Temsil Heyet Baþkaný Albay Engin Görücü, Türk, Arnavut ve Boþnak bayraklarýyla süslenmiþ salonda yetkililer ile vatandaþlara hitaben bir konuþma yaptý. Görücü, 19 Mayýs’ýn önemine deðinerek, ülkelerin kalkýn- masý ve geliþmesinde en önemli görevi gençlerin üstleneceðini ifade eden Mustafa Kemal Atatürk’ün, bu önemli günü Türk gençliðine adadýðýný hatýrlattý. Albay Görücü, “Kosova halkýnýn yaþadýðý sýkýntýlý günler bitmiþtir. Artýk kültür, ekonomi, sanayi ve kalkýnma alanlarýnda yeni bir mücadele baþlamýþtýr. Bu mücadeleden Kosova’nýn baþarýlý çýkabilmesi için bütün gençlerimize vermiþ olduðumuz destek artarak devam edecektir” dedi. d ev a m ý s a y f a 8 ’ d e Shcuk ile Krüzeiu Kosova Statüsünü Görüþtü UNMÝK Þefi Yardýmcýsý Steven Shcuk Prizren Belediyesi Baþkaný Eçrem Krüeziu ile yaptýðý görüþmede Güvenlik Konseyi kararýnýn Birleþmiþ Milletler Kosova Statü Özel Temsilcisi Marti Ahtisaari paketinin aynasý olacaðýný belirtti. U Yüksel POMAK NMÝK Þefi Yardýmcýsý Steven Shcuk 17 Mayýs Perþembe günü Prizren Belediyesini ziyaret ederek, Prizren Belediyesi Baþkaný Eçrem Krüzeiu ile görüþtü. Görüþme ardýndan açýklamada bulunan Shcuk Güvenlik Konseyi kararýnýn Birleþmiþ Milletler Kosova Statü Özel Temsilcisi Marti Ahtisaari paketinin aynasý olacaðýný belirtti. Shcuk bu konuda Kosova yerel temsilcilerine çok büyük sorumluklarýn düþtüðünü belirterek, dolayýsýyla Kosova’da yaþayan halkýn daha kaliteli bir yaþam sürdürmeleri için uygun zeminin yaratýlacaðýný vurguladý. d e v a mý sa y f a 8 ’d e Suroi: “Kosova baðýmsýzlýðý sürecinde Türkiye’nin büyük önemi var” K Enis Tabak osova’nýn en etkin partilerinden ORA Partisi Genel Baþkaný ve Kosova Müzakere Heyeti Temsilcisi Veton Suroi, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna doðru yaklaþtýðý þu günlerde Türkiye’nin büyük rol oynayabileceðini söyledi. Suroi kendilerinin Türkiye ile düzenli olarak irtibatlarýnýn olduklarýný bilakis kendisinin her defasýnda New York’ta Birleþmiþ Milletler-BM Türk Büyükelçisiyle bir araya gelerek görüþmelerde bulunduklarýný söyledi. Türkiye’nin Kosova nihai statüsü konusu sýrasýnda yerinin çok önemli olacaðýna inandýðýný söyleyen Suroi: “Kosova Topluluklar Danýþma Kurulunda Türkiye’nin olduðu gibi Kosovalý Türklerin rolü ve katkýlarý çok yapýcýydý ve sürece her zaman dahildiler”dedi. Suroi: “Kosova Demokratik Türk Partisi-KDTP bu süreçte en aktif partilerden biriydi. Partinin genel baþkaný Mahir Yaðcýlar ve diðerleriyle çok iyi iliþkilerimiz ve ortak tecrübelerimiz var. Kosovalý Türklerin tutumu her zaman Kosova baðýmsýzlýðýndan yanaydý. Türk partisinin tutumlarý her zaman dinamikti ve yapýcýydý. Kosova Türk toplumunun baðýmsýz Kosova’daki rolü diðer etnik topluluklar arasýndaki yeri de çok önemli olacak. Doðal olarak Türklerin tarihe dayanan bir duruþu var. Öyle ki çok önemli bir faktör olarak hizmet vereceklerine inanýyorum. Ayný zamanda Türkiye ile olan iliþkilerde de ayný yapýcý tutumu sergileyeceklerine inanýyorum. Bizleri çok iþ bekliyor. Yasal çalýþma dahi yoðun bir gündem bekliyor. Öyle ki bu sürece sonunda sadece Anayasa deðil, dinamik bir geleceðe ilerleyeceðimizi umuyorum”þeklinde konuþtu. P Edirne heyeti Kosova’da riþtine’nin “Gerçek” Kültür Spor Derneði ev sahipliðinde 25 Mayýs Cuma günü saat 19.30’da Trakya Üniversitesi üyeleri ve Trakya Ateþ Dans Grubu Priþtine’nin Ulusal Tiyatrosunda konser sunacak. 55 kiþilik heyet ayný programla bu akþam saat 20:00’de Prizren kültür evinde Prizrenli sanatseverlerle bir arada olacak. Bu arada 25-26 Mayýs tarihlerinde Prizren ziyaretinde bulunacak olan Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Enver Duran ve beraberindeki heyet, “Esnaf” Ýþadamlarý Derneðinin ev sahipliðinde, 55’in üzerinde Kosovalý doktorun 2007 yýlýnda Türkiye’de gördüðü uzmansal kurslar projesi yaný sýra, 2007 yýlýnýn diðer faaliyetleri ile 2008’de etkinliklerin geniþletilmesi ve mevcut iþbirliðin pekiþtirilmesi amacýyla bir dizi görüþmelerde bulunacaklar. Kosova Ýslam ülkelerinden Kosova’ya destek Ýslam Konferansý Örgütü’nün son düzenlenen toplantýsýnýn gündemini Kosova oluþturdu. Arnavutluk’un Ahtisari çözüm önerisi çerçevesinde hazýrladýðý Kosova ile ilgili karar kabul edildi. Kararla Kosova süreci desteklenirken, üstü örtük bir þekilde Kosova’nýn baðýmsýzlýðý desteklendi. Ý slamabat’a 15 ila 17 Mayýs’ta düzenlenen Ýslam Konferansý Örgütü toplantýsýnda Kosova sorunu gündemin ana noktasýný oluþturdu. Ýslamabat’a bir araya gelen Ýslam konferansý Örgütü’ne üye 37 dýþiþleri bakanlarýnýn imzaladýðý Kosova ile ilgili karar kabul edildi. Kabul edilen kararda Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile ilgili herhangi bir ibareye rastlanmazken, Ahtisari’nin uluslararasý denetim altýnda baðýmsýzlýk önerisi destekleniyor. Ýslam Birliði Örgütü üye Dýþiþleri bakanlarý tarafýndan kabul edilen ve yedi noktadan oluþan karar Arnavutluk tarafýndan hazýrlandý. Kararýn birinci noktasýnda “BM Güvenlik Konseyi’nde Kosova sorunu ile ilgili yeni bir karar alma dönemine girildiði” belirtiliyor. Ahtisari’nin çözüm önerisi ile ilgili kararda “Ahtisari’nin çalýþmalarý ve yaptýðý çalýþmalar desteklenirken, onun bu yönde yapmýþ olduðu çalýþmalarýn bölgede istikrarýn saðlanmasýnda önemli katkýda bulunacaðý” fikri savunuluyor. Diðer beþ noktada da uluslararasý birliðinden Kosova sorununun yapýcý biçimde çözülmesi, bölgede istikrarýn saðlanmasý, Ýslam ülkelerinden Kosova’ya yardýmda etmeleri gibi noktalar yer almaktadýr. Pakistan’da düzenlenen Ýslam Konferansý örgütü toplantýsýnda Kosova’yý Baþbakan yardýmcýsý Lütfi Haziri temsil etti. Haziri toplantý sonrasý gazetecilere verdiði demeçte “Kosova baþ müzakere ekibi adýna Ýslam Konferansý örgütü toplantýsýna katýldým. Orada 40 kadar, özellikle de Kosova sorununun çözümüne karþý çýkan bazý ülke temsilcileri ile bir araya gelme þansýn sahip oldum” dedi. Ýslam Konferansýna Kosova heyetinin davet edilmesine raðmen katýlmamasý Ýslam Konferansý Örgütü üyelerinin tepkisini çekti. Özellikle Baþkan Seydiu ve ORA Baþkaný Veton Suroi’nin katýlmamalarýna sert bir þekilde kýnandý. ORA Baþkaný Veton Suroi sekiz aydan beri Ýslam ülkelerine gerçekleþtirdiði ziyaretlerde Kosova’nýn baðýmsý- Prizren’de Bisiklet Þampiyonasý düzenlendi Yarýþmaya 8 bisiklet kulübünden 28 yarýþmacý katýldý. H zlýðý için destek ziyaretlerinde bulunmuþtu. Hata Suroi, yaptýðý yoðun çalýþmalar sayesinde Ýslam Konferansý Örgütü’nün gündemine Kosova’yý aldýrmayý baþarmýþtý. Kosova Müzakere heyeti, Kosova heyetinin Ýslam Konferansý Örgütü toplantýsýna katýlmasý bazý devletlerde tepkilere yol açacaðý gerekçesi ile toplantýya katýlmama kararý aldý. Ama Baþkan Seydiu ertesi gün kararýný deðiþtirirken Malezya’da temaslarda bulunan Veton Suroi ile Baþbakan yardýmcýsý Lütfi Haziri’nin toplantýya katýlmasýný istedi. Ama Veton Suroi Kosova Müzakere heyetinin kararý olmadan bu toplantýya katýlmayý kabul etmedi. Baþbakan yardýmcýsý Lütfi Haziri Ýslam konferansý toplantýsý ile ilgili yaptýðý açýklamada “Ýslam ülkelerinin Kosova’nýn baðýmsýzlýðýndan yana olduklarýný” söyledi. Kosova’nýn Ýslam Konferansý Örgütü toplantýsýna mecburen katýlmasý gibi bir zorunluluðu olmadýðýna vurgu yapan Haziri, Kosova bu örgüte üye olmadýðýný ve Kosova’nýn toplantýya katýlmamasýnýn hiçbir þeyi de deðiþtirmeyeceðine iþaret etti. Haziri, bu ayýn sonunda ya da haziran ayýnýn baþlangýcýnda Güvenlik Konseyi’nde Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile ilgili bir karar alýnacaðýný ileri sürdü. Ýslamabat’a düzenlenen Ýslam Konferansý örgütü toplantýsýnda Kosova kararýný hazýrlayan Arnavutluk, toplantýda kabul edilen deklarasyonu önemli olarak deðerlendirdi. Arnavutluk Dýþiþleri Bakanlýðý Genel Sekreteri Ferit Hoca, Arnavutluk BM Güvenlik Konseyi’ne sunulan çözüm öneri paketinin paket esas alarak bu kararý hazýrladýklarýný ifade etti. Hoca’ya göre, bu karar Kosova’da ve bölgede barýþ ve istikrarýn saðlanmasýnda önemli katkýlar saðlayacaðýna inandýklarýný belirtti. Kararýn, Ýslam ülkelerini Kosova’da yatýrým yapmaya davet ettiðini belirten Hoca, ayrýca uluslararasý toplumdan da Kosova’nýn ekonomik geliþme saðlamasý için yardýmlarýn gerekliliðine iþaret edildiðini ifade etti. Hoca, Ýslam Konferansý örgütü üyelerinin Ahtisari tarafýndan hazýrlanan Kosova çözüm öneri paketine sunmuþ olduklarý desteklerden dolayý teþekkür etti. Kosova hükümeti düzenlediði son toplantýsýnda Ýslamabat’a Kosova ile ilgili kabul edilen kararý selamladý. afta sonu Prizren’de Bisiklet Þampiyonasý düzenlendi. Kosova Bisiklet Federasyonu tarafýndan düzenlenen Þampiyonayý Yakova’dan 137 numaralý Alban Delia kazandý. 75 kilometrelik yarýþta Mitroviça’dan Zenel Haciu ikinci ve Yakova’dan Þkýlçim Buþati üçüncülüðü elde etti. Genç yarýþmacýlar arasýnda Taulant Þala birinciliði elde ederken, Kameniça’dan Ýsuf Misini ikinci, Ýpek’ten Kuþtrim Mula da üçüncü oldu. Yarýþmaya 8 bisiklet kulübünden 28 yarýþmacý katýldý. Perþembe, 24 Mayýs 2007 Sýrbistan, alýþ – veriþten memnun deðil 2 S on günlerde gündemi meþgul eden Sýrbistan’a Kosova’ya karþýlýk Avrupa Birliði üyeliði verileceði söylentisi dile getiriliyor. Koþtuniça, bu konu ile ilgili yaptýðý açýklamada Kosova’yý dünyalara deðiþtirmeyeceklerini söyledi. Sýrbistan Baþbakaný Voyislav Koþtuniça, Belgrat medyasýna son günlerde gündeme oturan Avrupa Birliði’nin Kosova’ya karþýlýk Sýrbistan’ý birliðe alacaðý ile ilgili yapýlan açýklamalarý deðerlendirdi. Koþtuniça, Kosova’yý o kadar sevdiðini ve ne AB’ye ne de dünyada hiçbir þeye deðiþtirmeyeceðini söyledi. Koþtuniça, “Hükümetimiz Kosova’dan asla vazgeçmemek gibi bir ortak tutum içindedir. Bunu AB’ne üye olmak için bile kabul etmeyeceðiz” dedi. Topraklarýnýn % 16’sýný hiçbir þey için feda etmeyeceklerini belirten Koþtuniça, Kosova’nýn Sýrbistan’ýn ayrýlmaz bir parçasý olduðunu tekrarladý. Koþtuniça, “Kosova’yý birilerine feda etmek iyi bir þey olsaydý bizden öncekileri de bunu yapardý” dedi. Lahey Savaþ suçlularý mahkemesi ile iþ birliðe hazýr olduklarýný belirten Baþbakan Koþtuniça, bu iþbirliðinin uluslararasý toplumun Kosova’yý Sýrbistan’dan parçalamayý vazgeçtikleri zaman gerçekleþtireceklerini söyledi. Sýrbistan’ýn geleceði Kosova’ya baðlý F ransýz Büyükelçi, Sýrbistan’ýn geleceðinin içindeki sorunlarý çözümde olduðunu söyledi. Terral, Sýrbistan’ýn Kosova sorununu ile Lahey Savaþ suçlularý mahkemesi ile iþbirliðinde bulunmasý halinde kýsa bir zaman içinde AB’ne üyesi olabileceðini söyledi. Fransa Belgrat Büyükelçisi Jean François Terral yaptýðý açýklamada Sýrbistan’ýn bugün iki sorunla karþý karþýya kaldýðýný söyledi. Terral, “Kosova, Sýrbistan’ýn çözüme kavuþturulmasý gereken birinci sorunudur. Bu sorunun çözüme kavuþturulduðu zaman Sýrbistan’ýn Avrupa entegrasyonuna kapýlarý aralanacaktýr. Sýrbistan diðer bölge ülkelerine kýyasen bu entegrasyona kýsa bir zaman içinde kavuþacaktýr” dedi. Terral, Sýrbistan’ýn çözmesi gereken ikinci sorunun Lahey Savaþ suçlularý mahkemesi ile iþbirliði olduðunu söyledi. Sýrbistan’ýn bu sorunu çözmesinin zor olmayacaðýný belirten Terral, Sýrbistan’ýn iyi angaje olmasýyla bu sorun çözülebileceðini ifade etti. Büyükelçi Terral Sýrbistan Cumhurbaþkaný Boris Tadiç ile yaptýðý görüþmede Sýrbistan’dan Kosova için artýk açýk ve net konuþma talebinde bulunduðunu söyledi Terral, “Sýrbistan’ý bu süreçte büyük güçlükler bekliyor. Kosova için artýk açýk konuþmalýyýz. Kosova, Sýrbistan’ýn en büyük sorundur. Bu sorun çözüme kavuþturulduðu zaman Sýrbistan’a Avrupa Birliði kapýlarý aralanacaktýr. Artýk Sýrbistan’ýn gerçekçi olmasýnda yarar vardýr” dedi. Büyükelçi Jean François Terral Belgrat’a Fransa Büyükelçisi görevine baþlamadan önce üç buçuk yýl Dýþiþleri Bakanlýðý Sýrbistan masasý sorumlusu görevini yürüttü. Kosova’dan neler var? Sus, nazar deðmesin eðitimlerin maaþýna zam yapýlacak. 3 Perþembe, 24 Mayýs 2007 Kosova Rusya’ya AB’den yakýn markaj Avrupa Birliði, Kosova sürecinde yapýcý bir rol oynamasý için Rusya’yý adeta markaj altýna aldý. Avrupalý yetkililer, Rus meslektaþlarý ile gerçekleþtirdikleri görüþmelerde büyük çaba sarf etmelerine raðmen þu anda Rusya’yý bu konuda ikna etmiþ gibi görünmüyorlar. R usya’nýn Samara kentinde AB ile Rusya arasýnda iki günlük zirve toplantýsý düzenlendi. Toplantýnýn ana noktasý Rusya’nýn Ahtisari’nin Kosova çözüm öneri paketi ile ilgili tutumunun deðiþtirilmesi oluþturdu. Ýki gün süren toplantýda AB yetkilileri, Rusya ile olan farklý görüþleri gidermek için çaba sarf etmelerine raðmen burada herhangi bir baþarý elde edemediler. Rusya’nýn Kosova ile ilgili tutumunda deðiþme olmazken. Ruslar bu güne dek ortaya attýklarý tutumlara sadýk kalacaklarýný ifade ettiler. Almanya Kanselarý Angelina Merker, Avrupa Komisyonu Baþkaný Hoze Manuel Baroso ve AB Ortak Siyaset ve Güvenlik yüksek temsilcisi Haviyer Solana, Rusya Baþkaný Vladimir Putin ile yaptýklarý görüþmede Rusya’nýn BM Kosova özel temsilcisi Marthi Ahtisari tarafýndan hazýrlanan Kosova çözüm öneri paketinin kabul etmesini için ikna etmeye çalýþtýlar. Zirve toplantýnýn ilk gününde formel görüþmeler olmazken, Baþkan Putin öðle yemeðinde Kanseler Merkel ve Baroso ile bir araya geldi. Samara’da cumartesi günü taraflar arasýnda toplantýmým sonra taraflar düzenledikleri basýn toplantýsýnda gazetecilerin sorularýný yanýtladýlar. Rusya Baþkaný Putin, toplantýda Balkanlar baþta olmak üzere güncel uluslararasý sorunlarýn ele alýndýðýný belirtti. Zirve toplantýsýnýn yapýcý olduðunu belirten Putin, taraflarýn þimdiki sorunlara çözüm bulmak için çaba gösterdiklerini söyledi. Putin, “Rusya ve Avrupa Birliði’nin kýtamýzda ve dünyada barýþ ve istikrarýn saðlanmasý için çaba göstereceðine inanýyorum” dedi. Rusya Dýþiþleri Bakaný Sergey Lavrov görüþme ile ilgili yaptýðý açýklamada Rusya’nýn görüþmelerin devam etmesi ve Kosova statüsünün çözümünün Belgrat ve Priþtine’ye uygun olarak çözülmesinde yana tutumlarýnýn devam ettiðini söyledi. Lavrov, “Biz taraflar aralarýnda uygun bir çözümün varýlmasý için görüþmelerin devam etmesinden yanayýz. Kosovalý Sýrplar ile Kosovalý Arnavutlarýn aralarýnda anlaþacaklarý bir çözümden yanayýz. Rusya olarak uluslararasý toplumun Kosova sorununun ivedi çözülmesinden vazgeçmesini istiyoruz. Uluslararasý hukukun tüm hükümleri yerine getirilmesinden yanayýz” dedi. Almanya Baþbakaný Merkel, Baþkan Putin ile yaptýðý görüþmenin önemli olduðuna vurgu yaparken, görüþmeler baþlamadan önce konkre sonuçlarýn alýnmasýnýn beklenmemesi gerektiðini söyledi. Diðer taraftan Brüksel’den yapýlan açýklamada Rusya’nýn BM Güvenlik Konseyi’nde olasý vetonun Avrupa Birliði ile Rusya iliþkilerine olumsuz etki edeceði bildirildi. BBC kanalý tarafýndan yapýlan açýklamada AB ile Rusya arasýnda Kosova statüsü ile ilgili derin anlaþmazlýk olmadýðýný dünyaya duyurdu. Avusturya BM Büyükelçisi Volfgang Petriç konu ile ilgili yaptýðý açýklamada, “Ruslar, Kosova’da bir savaþýn cereyan ettiðini bilmeliler. Avrupalýlar Ruslara bir þeyleri açýklamalýdýrlar. Kosova, Avrupa’nýn bir parçasýdýr. Avrupa bu yüzden bu çatýþmanýn sona ermesi için ilgilenmektedir. Rusya tüm sorumluluklarýn bilincinde olarak Avrupa’yý desteklemelidir” dedi. Rus Parlamentosu Dýþiþleri bakanlýðý Yüksek Þura yöneticisi Mihail Margelov, Avrupa Birliði’nin Rusya’nýn Kosova ile ilgili tutumunu deðiþtiremeyeceðini söyledi. Margelov, “Rusya iki tarafý tatmin edecek bir çözümden yanadýr. Rusya kimseden çekindiði bir durum yoktur. Avrupalýlar Kosova’ya uluslararasý denetim altýnda baðýmsýzlýðýn olumsuz sonuçlarýndan kaçýnmalýdýrlar” dedi. Almanya Dýþiþleri bakanlýðý yetkilisi Gernot Eder, Samara kentinde düzenlenen AB ile Rusya zirve toplantýsýnda AB’nin Rusya’yý Marthi Ahtisari’nin Kosova paket önerisini kabul etmesi için ikna turlarýna baþladýðýný söyledi. Sýrbistan Etnik iliþkiler forumu baþkaný Duþan Yanyiç Sýrp medyasýna yaptýðý açýklamada, “Samara görüþmelerinin ana maddesinin enerji konusu oluþturdu. Moskova için bu toplantý G 8 için hazýrlýk toplantýsý hüviyetindeydi.” dedi. ABD son zamanlarda AB ile tutumlarýný yaklaþtýrdýðýný belirten Yanyiç, son zamanlarda AB üyeleri arasýnda bazý sorunlar ortaya çýktýðýna vurgu yaptý. Yanyiç, “AB üyeleri arasýnda Kosova konusunda belirgin farklar vardýr. Bu farklar bazý AB ülkelerin Rusya ile iþbirliðin yapýlmasýna yol açabilir. Almanya’nýn bu çatýþmaya katýlmasý için herhangi bir çýkarý yoktur. Almanya, Washington ve Moskova arasýnda arabuluculuk yapmaya çalýþýyor. Rusya ise Fransa’ya doðal gaz satmayý amaçlýyor. Bu gerçekleþirse Rusya, Avrupa Birliði’nin doðal gaz ile ilgili %65’lik piyasasýnýn sahip olacak. Bu çok ciddi bir þeydir. Bununla Kosova sorunu çözülebilir” dedi. Samarada yapýlan zirve toplantýsýnda AB ile Rusya arasýnda ilk defa hiçbir doküman imzalanmadý. ABD Dýþiþleri Bakaný Condelise Rice’nin Baþkan Putin ile yaptýðý görüþme ardýndan Kosova statüsü ile ilgili sert ifadelerinden kaçtýðý gözlerden kaçmadý. Güzel sözler Ýnsanlar baþaklara benzerler, içleri boþken baþlarý havadadýr, doldukça eðilirler. (MONTAÝGNE) Arnavutluk’tan Dýþiþleri Bakaný Kosova’yý ziyaret etti. Arnavutluk Dýþiþleri Bakaný, Arnavutluk’un Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný desteklediðini belirtirken, Kosova sorununun çözüme kavuþturulmasý bölge istikrarýný olumlu etkileyeceðini söyledi. Arnavutluk Dýþiþleri Bakaný Lulzim Baþa üç günlük bir ziyaret için Kosova’ya geldi. Kosova ziyareti çerçevesinde Baþa ilk olarak Kosova UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker ile bir araya geldi. Kosova UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker görüþme ile ilgili yaptýðý açýklamada görüþmenin ana konusunu Kosova sorununun belirlenmesi oluþturduðunu söyledi. Arnavutluk Kosova’da UNMIK çalýþmalarýný sürekli desteklediðini belirten Baþa uluslararasý toplumun Kosova’da Kosova siyasileri ile Kosova kurumlarý ile çalýþmalarýný desteklediklerini belirtti. Arnavutluk’un Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný desteklediðini belirten Baþa, “Arnavutlar ile ABD’nin Kosova ile ilgili tutumu aynýdýr” dedi. Arnavutluk Dýþiþleri Bakaný Lulzim Baþa Kosova üst düzey yetkilileri ile yaptýðý görüþmelerde Arnavutluk’un Kosova’nýn baðýmsýzlýðýndan yana olduðunu, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn bölgede istikrarýn saðlanmasýnda ve bölge ülkelerin Avrupa entegrasyonlarýna katýlmalarýna katkýda bulunacaðýný dile getirdiðini söyledi. Arnavutluk Dýþiþleri Bakaný Lulzim Baþa, Kosova ziyareti sýrasýnda Baþkan Fatmir Seydiu, Baþbakan Agim Çeku, Meclis Baþkaný Kol Beriþa, PDK baþkaný Haþim Thaçi, ORA Baþkaný Veton Suroi, LDD Baþkaný Necat Daci ile bir araya geldi. Ziyaretleri çerçevesinde Priþtine Üniversitesi, merhum Kosova Baþkaný Ýbrahim Rugova’nýn ailesini, Prekazi’da bulunan Adem Yaþarý anýt mezarýný ziyaret etti. Arnavutluk Dýþiþleri Bakaný Lulzim Baþa, Arnavutluk Demokrat partisi üyesi olarak Kosova’da UNMIK Adalet departmanýnda beþ yýl kadar görevde bulunmuþtu. Toplantý ile ilgili fikir ayrýlýðý Kosova Kosova Baþkaný Seydiu ile ORA Baþkaný Suroi, Ýslam Konferansý Örgütü toplantýsý ile karþý karþýya geldi. Son düzenlenen Müzakere heyeti toplantýsýnda Kosova heyetinin toplantýya katýlmamasý yönünde karar alýnýrken, Seydiu bu fikrini deðiþtirerek Suroi’nin toplantýya katýlmasýný istedi. Suroi, Seidiu’nun bu kararý tek baþýna veremeyeceðini belirterek, toplantýya katýlmayý kabul etmedi. K osova Müzakere ekibi þimdiye dek sorunsuz ve baþarýlý bir þekilde çalýþtýðý herkes tarafýndan taktirde karþýlanýyordu. Zaman zaman anlaþmazlýklar baþ göstermesine raðmen kýsa bir zaman dilimine giderilirdi. Bu günlerde yine bir anlaþmazlýk patlak verdi. Söz konusu anlaþmazlýk Baþkan Seydiu ile ORA Baþkaný Veton Suroi arasýnda cereyan etti. Malezya’dan dönen Veton Suroi, havalimanýnda Brüksel’e gitmek için bekleyen Baþkan Seydiu ile Kosova heyetinin Ýslam Konferansý örgütü toplantýsýna katýlmamasý ile ilgili sert bir þekilde tartýþtý. Baþkan Seydiu, Pakistan’da düzenlenen Ýslam Konferansý Örgütü toplantýsýna Kosova heyetinin katýlmasýna izin vermezken, konferansa sadece Baþbakan yardýmcýsý Lütfi Haziri’nin katýlmasýný uygun gördü. ORA Baþkaný Veton Suroi, 54 Ýslam ülkesinin katýlacaðý Ýslam Konferansý Örgütü toplantýsýna Kosova heyetinin de katýlmasý için sekiz aylýk bir diplomasi trafiðinde bulunmuþtu. Suroi, Kosova heyetinin bu toplantýya katýlmasýndan yana olduðunu yaptýðý açýklamalarýnda sürekli dile getiriyordu. Kosova Müzakere heyetinin düzenlenen son toplantýsýnda Kosova’nýn Pakistan’da düzenlenecek olan toplantýya katýlmasýnýn dünyada olumsuz yankýlar bulacaðý göz önünde bulunularak Kosova’nýn heyet olarak toplantýya katýlmamasýný kararý alýndý. Ama Baþkan Seydiu sonra bu kararý deðiþtirerek, Malezya’da bulunan Veton Suroi’ye Kosova adýna bu toplantýya katýlabileceði ve Lütfi Haziri’yi de yanýna almasýný söylediði ileri sürüldü. Veton Suroi konu ile ilgili Expres gazetesine konuyu deðerlendirdi. Suroi, “Önceleri yaptýðýmýz hazýrlýklar çerçevesinde bu toplantýya katýlacaktýk. Ýslam Konferansý örgütü ile geçen yýlýn aralýk ayýndan beri sürekli temas : 3 78 ý y a S içindeyiz. Ýslam Konferansý örgütü Genel Sekreteri ile Kosova’nýn toplantýya katýlmasý için anlaþmaya vardýk” dedi. Kosova müzakere ekibinin son toplantýsýna deðinen Suroi, “Toplantýya katýlým için ortak bir karar alýnamadý. Ýyi niyet olarak ben geri adým atmak zorunda kaldým. Çünkü baþlangýçta beri bu toplantýya katýlmamýz gerektiðini düþündüm. Bu yüzden de iyi niyet göstererek konunun büyümemesi için geri adým attým” dedi. ORA Baþkaný Veton Suroi Müzakere heyetinin son toplantýsýnýn ardýndan temaslarda bulunmak üzere Malezya’ya hareket etti. Kosova Müzakere heyetti Basýn sözcüsü Skender Hüseni, Malezya’da bulunan Suroi’ye Ýslamabat’a yapýlacak Ýslam Konferansý örgütü toplantýsýna katýlmasý yönünde Baþkan Seydiu’nun mesajýný iletti. Ama, ORA Baþkaný Veton Suroi, Kosova Müzakere heyetinin kararýn sadýk kalarak toplantýya katýlmayarak Priþtie’ye dönmeyi uygun gördü. Suroi, “Seydiu tarafýndan tek taraflý alýnan karar üzerine benim toplantýya katýlmam doðru deðil. Çünkü, bu kararýn Kosova Müzakere heyeti toplantýsýnda oy birliði ile alýnmasý gerekir. Kimse benden heyetin ortak kararý olmadan toplantýya katýlmamý beklemesin. Malezya’da bulunduðum süre içinde Bakan Haziri bana ikimizin Kosova’yý Ýslam Konferansý Örgütü toplantýsýnda temsil etmemizin istendiðini iletti. Baþ müzakere heyeti bizlerin bu toplantýya katýlmasý için herhangi bir karar almadý. Ben de bu yüzden bu toplantýya katýlmamayý uygun gördüm” dedi. Suroi, Kosova heyetinin Ýslam KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ Haftalýk gazete Sahibi ve Genel Müdürü: Mehmet BÜTÜÇ Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO Kültür: Ýskender MUZBEG Balkan ve Ankara Muhabiri: Erhan TÜRBEDAR Muhabirler: Taner GÜÇLÜTÜRK Enis TABAK Yüksel POMAK Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK Kadýn: Sezen HASKUKA Gençlik: Sinem ÞÝÞKO Çocuk Sayfasý: Eda BÜTÜÇ Spor: Ýsmail MAKASÇÝ Luan MORÝNA Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ Konferansý Örgütü toplantýsýna katýlmamasýnýn sorumlusu olarak Baþkan Seydiu’yu gösterirken sekiz ay çalýþmasýný hiçe sayýldýðýný ifade etti. Baþkan Seydiu, Veton Suroi ile Priþtine hava limanýnda yaþanan olayý deðerlendirirken, bu tür olumsuz olaylarýn ortak çalýþmalarý olumsuz bir þekilde etkileyeceðini belirtirken, bu tartýþmayý gereksiz bir gürültü olarak yorumladý. Karar deðiþikliði hakýnda da açýklamalardan bulunan Seydiu, “Konuyu daha geniþ bir açýdan baktýktan sonra, toplantýya Kosova’dan bazý kiþinin katýlmasýnýn gerekli olduðu kanýsýna vardým. Sayýn Suroi ve Haziri’nin toplantýda Kosova’yý temsil etmesini istedim” dedi. ORA Baþkaný Suroi, Baþkan Seydiu’nun kendi baþýna bu tür kararlarý alma hakký olmadýðýna dikkat çekerken Kosova Baþ müzakere ekibi toplantýlarýnda kararlarýn oy birliði ile alýndýðýný tekrarladý. Baþkan Seydiu ise Suroi’nin bu yönde yapmýþ olduðu açýklamalarýný asýlsýz olarak deðerlendirirken önceleri olduðu gibi bugünde bu tür kararlar almaya yetkili olduðunu ifade etti. Seydiu, “Benim müzakere heyeti baþkanlýðý dýþýna Kosova Baþkaný da olduðumu kimse unutmasýn. Ben devletimin dýþ siyasetini de yönettiðim bir gerçek. Þimdiye kadar çok defa Müzakere heyeti dýþýnda kararlar aldým. Ortaklaþa çalýþmanýn öneminin farkýndayým. Kosova müzakere heyeti toplantýsýnda, Ýslam Konferansý Örgütü toplantýsýna katýlamama kararý alýndý. Ama 24 saat içinde bu kararý ben yeniden gözden geçirdim. Malezya’da bulunan Suroi’ye toplantýya katýlmasýný istedim. Haziri ile kendisinin bu toplantýya katýlmasý ortaklaþa alýnmýþ bir karardý” dedi. PDK Baþkaný Haþim Thaqi, iki taraftan Kosova statüsünün sonuna yaklaþtýðýmýz bir dönemde bu tür tartýþmalardan vazgeçmeleri çaðrýsýnda bulundu. Yazýlarda ortaya atýlan fikirler, yazarlara aittir. Gazetemizin resmi görüþü deðildir. Yazýlarýn sorumluluðu yazarlara aittir. e-mail: [email protected] [email protected] Adres: Adem Yaþari No: 8, Prizren/Kosova Tel. 029 623 503 Fax: + 381 (0)29 623 503 4 LDK Semboller için sorumlu Perþembe, 24 Mayýs 2007 K osova sembollerinin bugüne kadar hala kabul edilmemsinin sorumlusu olarak LDK partisi gösteriliyor. Ýsimlerini açýklamak istemeyen PDK ve ORA yetkilileri Express gazetesine yaptýklarý açýklamalarda Kosova devlet sembollerinin hala kabul edilmemesinin tek sorumlusunun LDK partisi olduðunu ileri sürdüler. Merhum Baþkan Ýbrahim Rugova hayata gözlerini yummadan önce Kosova için yeni devlet sembolleri hazýrlatmýþtý. Ama bu gün bu semboller hala kabul edilemiyor. Bu sembollerin kabul edilebilmesi için partiler arasýnda fikir birliðine varmalarý gerekiyor. Rugova tarafýndan hazýrlatýlan sembollerin müzakere heyeti tarafýndan kabul etmemesi LDK içinde sorunlara yol açýyor. Baþkan Seydiu Danýþmaný Ram Manay, LDK’nýn Rugova’nýn önerdiði bayraðýn devlet bayraðý olmasýndan yana olduðunu ifade etti. Manay, “LDK, Baþkan Rugova’nýn bayraðýnýn Kosova devletinin resmi bayraðý olmasýndan yanadýr. Bu sorunun ertelenmesinden yana deðiliz. Bu sorunun çözülmesinden yanayýz. Bunu çözmek için elimizden geçeni yapacaðýz” dedi. Kosova Müzakere heyeti ve Meclis Baþkanlýk Divaný bu sorunu ele aldýklarýný belirten Manay, Kosova devlet sembolleri için konkur verileceðini ileri sürdü. Manay, “Kosova Müzakere heyeti ile Meclis Baþkanlýk Divanýnýn gündeminde bu konu bulunduðunu biliyorsunuz. Konuyla ilgi gerektiði zaman ilan verilecektir. Bununla ilgili Kosova Meclis Baþkanlýk Divaný bir karar aldý. Kriterler için uyumun saðlanmasý gerekmektedir. Devlet sembolleri için ilan zamanýnda verilecektir” dedi. PDK Asbaþkaný Hayredin Kuçi, LDK’nin Kosova Devlet Bayraðý ile ilgili tutumunu yorumlamadan kaçýnýrken “Ben kimsenin düþüncesine karþýlýk vermek istemiyorum. Ama bu sorunun kýsa bir zaman içinde çözüleceðine inanýyorum” dedi. Kosova Devlet sembolleri sorunu geçen yýlýn sonbaharýndan beri gündemde yer tutmaya devam ediyor. Ama bu süre zarfýnda þimdiye dek konkre bir sonuca varýlamadý. Kosova Meclisi Baþkanlýk Divaný devlet sembolleri için bir konkur yayýnlama kararý aldý. Baþbakanlýk Basýn Sözcüsü Ulpiyana Lama Kosova Müzakere heyetti toplantýsý ile ilgili yaptýðý açýklamada “Baþbakan gösterilmeye çalýþýldýðý gibi bu süreci týkayan deðil sorunun çözümünden yana olduðunu bilmeniz gerekiyor” dedi. BM Kosova Baþmüzakerecisi Marthi Ahtisaari’nin hazýrlamýþ olduðu çözüm öneri paketinde Kosova’nýn yeni sembollerine de yer vermiþti. Öneriye göre Kosova sembollerinin kabulü için kararýn mecliste üçte iki oyla kabul edilmesi gerekmektedir. Kosova sembollerinin kabul edilmesi için BM Güvenlik Konseyi’nde yeni kararýn alýnmasý þart deðil. Ama baðýmsýzlýðý yeni devlet sembolleri ile kutlamak çok daha makbuldür. Kosova Baþmüzakere Heyeti üyeleri Anayasa, Devlet sembolleri ve seçimler için ortaklaþa kararýn alýnmasý için anlaþtýlar. Banka: Raiffeisen Bank Yeni Dönem Hesap No: 1502001000171635 Baský: “SIPRINT” basýmevi Prizren “Yeni Dönem” Kosova Türk Medyasý yayýnýdýr. Yeni Dönem KTM Þirketi Danýþma Kurulu: Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý) Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný) Cemil Luma (Esnaf ÝE Derneði Baþkaný) Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi) Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý) Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný) Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni) 5 Perþembe, 24 Mayýs 2007 Kosova Yeni sembollerle ilgili anlaþmazlýk sürüyor K osova’nýn baðýmsýzlýðýný kazanmasýnýn beklendiði bu günlerde Kosova siyasileri yeni sembollerde ilgili bir anlaþmaya varamýyorlar. Kimi siyasiler bu konuda acele etmeye gerek olmadýðýný ifade ederken, kimileri de baðýmsýzlýðýn bu yeni simgelerle kutlanmasýnýn gerekliliðine iþaret ediyorlar. Kosova Baþ müzakere heyeti cuma günü düzenlediði toplantýsýnda Kosova devletinin sembolleri görüþüldü. Kosova müzakere heyetini oluþturan Kosova siyasi parti baþkanlarý Kosova devletinin baðýmsýzlýðýný kazanmasýndan sonra kullanýlacak olan devlet sembolleri için bir anlaþmaya varamayarak bir bakýma Kosova vatandaþlarýný pasaportsuz býraktýlar. Baþbakan Agim Çeku, Kosova baþ müzakere ekibi toplantýsý ardýndan yaptýðý açýklamada toplantýda devlet sembolleri ile ilgili bir anlaþmaya varamadýklarýný dile getirirken, þu anda Kosova baðýmsýzlýðýný eski sembollerle bekleyeceðini belirtti. Kosova’nýn en kýsa bir zaman diliminde baðýmsýzlýðýna kavuþmasýnýn en büyük amaçlarý olduðunu belirten Baþbakan Çeku, devlet sembollerinin kabul edilmesinin kolay bir iþ olmadýðýný ifade etti. Çeku “Kýsa bir zaman içinde baðýmsýzlýða kavuþmayý bekliyoruz. Baðýmsýzlýða haftalar kaldý. Birkaç hafta gibi kýsa biz zaman diliminde devlet sembollerine kavuþmak kolay bir iþ deðil. Bunun için siyasilerin ortak kararlarý ile vatandaþlarýn bu konudaki düþünceleri önemli. Yeni seçeceðimiz semboller þimdiye dek benliðimizi koruduðumuz, savaþtýðýmýz ve baðýmsýz olacaðýmýz sembollerden farklý olacaktýr” dedi. Kosova’nýn kendi sembollerine sahip olmasý gerekliliðine iþaret eden Baþbakan Çeku bunun için ciddi adýmlarýn atýlmasý gerektiðini söyledi. Çeku, Kosova baðýmsýzlýðýna kendine has sembolleri olmadan kavuþabileceðini belirtirken “Kosova baðýmsýzlýðýný kazandýðý gün, büyük bir ihtimalle yeni semboller kabul edilmemiþ olacaktýr. Þimdiye dek kullanmýþ olduðumuz sembollerimiz ile baðýmsýzlýðýmýza kavuþacaðýz” dedi. Express gazetesinin Baþbakan Çeku’nun son S toplantýda Kosova kurumlarýnýn kullanacaðý semboller ile pasaportlara basýlacak olan geçici sembollerin önerisinde bulunduðu haberi yayýnladý. Baþbakan Çeku’nun Kosova UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker ile yaptýðý görüþmede bu öneride bulunduðunu ve Rüker’i bu konuda ikna etmeyi baþardýðý ileri sürüldü. Bu kaynaða göre Kosova devletinin geçici sembollerine karþý ORA Baþkaný Veton Suroi bulunduðu belirtirken Kosova’nýn geçici evraklara ihtiyaç duymadýðýný belirtirken, geçici evraklarýn Kosova bütçesine yük olacaðýný söylediði ileri sürüldü. Kosova Baþ müzakere ekibi Basýn sözcüsü Skender Hüseni toplantý ile ilgili yaptýðý açýklamada taraflarýn konu ile ilgili aralarýnda daha çok çalýþmalarý gerektiðini söyledi. Hüseni, “Müzakere heyetinin bu konu ile ilgili daha çok danýþmalarý gerektiði sonucuna varýldý. Bu konu tekrar ilerideki toplantýlarda ele alýnacaktýr” dedi. Baþkan Seydiu Arnavutluk Dýþiþleri Bakaný Lulzim Baþa ile yaptýðý görüþme ardýndan gazetecilerin sorularýný yanýtladý. Son toplantýda karar alýnamayan sembollerle de ilgili açýklamalarda bulunan Seydiu, kimsenin bu konuda endiþe duymamasý gerektiðini belirtirken Kosova’nýn devlet sembollerine kavuþacaðýný söyledi. Baþkan Seydiu, “Devlet sembollerinin hala kabul edilmemiþ olmasý hiçbir þeye olumsuz etki etmiyor. Müzakere heyeti arasýnda birlik vardýr. Biz iþimizi yapýyoruz. Kosova’nýn eninde sonunda kendi sembolleri olacaktýr. Bundan kimse kuþku duymasýn” dedi. PDK Baþkaný Haþim Thaçi bu konu hakkýnda yaptýðý açýklamada “Kosova baðýmsýzlýðýna ve kendi sembollerine sahip olacaktýr” dedi. ORA Baþkaný Veton Suroi sembollerle ilgili yaptýðý açýklamada Kosova’nýn önümüzdeki hafta içinde yeni sembollere kavuþmasý gerektiðini söyledi. Suroi, “Kosova baðýmsýzlýðýna kazandýktan sonra vatandaþlarýn Kosova cumhuriyeti yazan ve kendi sembollerine sahip pasaport sahibi olmalarý önemlidir. Ýnþallah bunu önümüzdeki hafta içinde hallederiz” dedi. Sohlstrom “Kararlý çözümden yanayým” ohlstrom, Kosova sorunun çözülmesinin tam zamaný olduðuna vurgu yaparken, Güvenlik Konseyi’nde Kosova ile ilgili alýnacak karar içeriðinin hazýrlýklarýna baþlandýðýný belirtirken, Ahtisari planý paralelinde bir çözümden yana olduklarýný tekrarladý. AB Kosova özel temsilcisi Ýsveçli Torbyorn Solshtrom “Özgür Avrupa radyosuna” verdiði demeçte BM Güvenlik Konseyi’nde Marthi Ahtisari’nin Kosova paket önerisi uyarýnca hazýrladýðý Kosova paket önerisinin, alternatifi olmadýðýný söyledi. Rusya’nýn Güvenlik Konseyi’nde veto kullanýp kullanmayacaðý sorusuna Sohlstrom, “ABD ile diðer Güvenlik Konseyi üyeleri Rusya ile soruna çözüm bulmak için çalýþmalarýný sürdürüyorlar. Üst düzey seviyede görüþmeler yapýlýyor. Avrupa Birliði ile Rusya arasýnda bu konuda görüþmeler yapýldý. New York’ta yeni karar metni için görüþmeler baþlamak üzere. Kosova için artýk çözümün bulunacaðý konusunda iyimserim” dedi. Kosova için yeni kararý içeriliði için spekülasyon yapmak istemediðini belirten Sohlstrom, metnin karar içeriliðinin hazýrlanmasý için biraz zaman alacaðýný söyledi. Sohlstrom, “Karar elemanlarý için spekülasyon yapmak istemiyorum. Bizim için bu karar Kosova’ya yeni ufuklar açacaktýr. Marthi Ahtisari’nin paket önerisini gerçekleþtirecek bir kararýn alýnmasý artýk büyük önem arz etmektedir” dedi. Kosova’da görevde bulunacak AB misyonunu UNMIK ile kýyaslayan Sohlstrom, ikisinin arasýnda büyük farklar olacaðýný ifade ederken, “Önceleri Kosova’yý uluslararasý toplum yönetti þimdi ise sorumluluk Kosovalýlara ait olacaktýr” dedi. Kosova yeni anayasa çalýþmalarýna deðinen Sohlstrom, çalýþmalarýn iyice ilerlendiðini ama BM Güvenlik Konseyi kararýný beklediklerini söyledi. Sohlstrom, “Anayasa çalýþmalarýnda hatýrý sayýlýr ilerlemeler kaydettik. Ama, bu konuda þu anda karar alma hakkýmýz yok. Anayasa komisyonunu kurmak için Güvenlik Konseyi kararýný bekliyoruz. Ayrýca Kosova siyasi liderlerinden kurumlar arasýnda yönetimin nasýl paylaþacaðý ile ilgili fikirlerini bekliyoruz” dedi. Kosova Meclisi heyeti Prizren ziyaretinde Ziyaret sýrasýnda “Gjon Buzuku” Lisesinde gerçekleþtirilen toplantýya Türk ve Boþnak öðrencilerinin davet edilmemesi Türk ve Boþnak öðrencileri tarafýndan protesto edildi. A GÝT tarafýndan desteklenen “Meclis Haftasý” çerçevesinde bugün Kosova Meclis Baþkaný Kol Beriþa, Meclis Baþkanlýk Kurulu üyeleri ve Prizren yöresi milletvekilleri Prizren’i ziyaret ettiler. Prizren Belediye Meclisinde Belediye yetkilileri ve yörenin belediye baþkanlarýyla temaslarda bulunan Meclis Baþkaný Kol Beriþa Baþkanlýðýndaki heyet, onaylanan birkaç yasa ile semboller konusunda memnuniyetsizliðini dile getirdi. Beriþa, “Bu yýl içerisinde onaylanmasý beklenen 126 yasadan sadece 5’i onaylandý. Bunun baþlýca sebebi de Kosova nihai statüsüdür” dedi. Beriþa, semboller konusunda tüm siyasi partiler arasýnda anlaþma olmasý gerektiðini ifade etti. Güvenlik Komisyonu Baþkaný Naim Maloku ise, onaylanmasý gereken 126 yasa arasýnda 14’ünün güvenlikle ilgili olduðunu kaydetti. Maloku, “Biz parlamento olarak bu meclisin yurtta ve yörede durum her ne olursa olsun yasalarla ilgili üzerine düþen sorumluluðu yerine getirmelidir” dedi. Kol Beriþa ve beraberindeki heyet, Kültür Evinde Prizren vatandaþlarýyla ve Prizren’in “Gjon Buzuku” lisesinde öðrencilerle bir araya geldiler. Belediye Baþkaný Eçrem Krüeziu ile de görüþen heyet, akþam Kültürevi salonunda Prizren ve yöresi vatandaþlarýyla bir araya geldiler. Benzeri ziyaretlerin Kosova’nýn diðer belediyelerine de gerçekleþtirilmesi bekleniyor. Lise ziyareti Türk ve Boþnak milletvekilin protestosuna sahne oldu “Gjon Buzuku” Lisesinde öðrencilerle gerçekleþtirilen toplantýda Kosova Demokratik Türk Partisi Genel Baþkaný ve Milletvekili Mahir Yaðcýlar ile 6+ Parlamento Grubu Baþkaný Cezair Murati protesto etti. Mahir Yaðcýlar, 3 dilde eðitim görülen okulda toplantýya sadece Arnavut öðrencilerin davet edilmesi nedeniyle üzüntülerini dile getirirken, Türk ve Boþnak öðrencilerin neden davet edilmediðini öðrenmek istedi. Cezair Murati de Prizren’de topluluklarýn beraber yaþadýðýný hatýrlatýrken Boþnak ve Türk öðrencilerin toplantýya davet edilmemesini kýnadý. Türk ve Boþnak milletvekilleri, protesto olarak programla öngörülen diðer toplantýlara katýlmadýklarý öðrenildi. Shcuk ile Krüzeiu Kosova Statüsünü Görüþtü U NMÝK Þefi Yardýmcýsý Steven Shcuk ayrýca Prizren Belediyesi Baþkaný Eçrem Krüeziu’yu yapmýþ olduðu çalýþmalardan dolayý tebrik ederken, Prizren’in hem kültür açýsýndan, hem de görünüþ açýsýndan yaný sýra standartlarýn yerine getirilmesi açýsýndan örnek olduðunu söyledi. Shcuk bu görüþlerini “Baþkan Krüeziu zor bir süreçten geçti fakat, çok baþarýlar elde etti” sözleriyle vurguladý. UNMÝK Þefi Yardýmcýsý Steven Shcuk Prizren Belediyesi Baþkaný Eçrem Krüeziu ile yeni projeler hakkýnda görüþtüklerini de ifade ederken, Kosova’yý sürekli gezdiðini fakat, Prizren’de ki geliþmeleri hiçbir kentte bulamadýðýný ifade ederken, bunun kentin geliþmesinin açýk bir örneði olduðunu belirtti. Prizren Belediyesi Baþkaný Eçrem Krüeziu belediye çalýþmalarýndan memnuniyetini dile getirirken, bunun daha da ileriye götüreceklerini belirtti. Krüeziu Prizren Belediyesinin þimdiye dek olduðu gibi bundan sonra ve her zaman örneksel olarak kalmasý için elinden geleni yapacaklarýný belirtti. Röportaj Kosova Üniversite Eðitiminde K Perþembe, 24 Mayýs 2007 6 ESNAF ÝE Derneði Baþkaný Cemil Luma ile Röportaj osova’da eðitim söz konusu olunca, savaþ sonrasý dönemde bir patlama yaþamasýna raðmen, hâlâ kaliteli ve dünya eðitimine uygun bir düzeyde deðildir. Hele üniversite eðitiminde çok büyük eksiklikler var. Son yýllarda çok sayýda üniversitelerin (lisanslý ya da lisansýz) açýlmasý, buradaki toplumu kötü anlamda etkilemektedir. Öðrencilerin düþüncesi ya kaliteli bir üniversiteye eðitime devam etmek ya da Kosova dýþýnda eðitim görmek. Bu konuda ikinci versiyon gündemde. Geçen hafta Ankara’dan dönen ESNAF ÝE Derneði Baþkaný Cemil Luma’dan bilgi almak üzere ricada bulunduk ve kendileri özel olarak Yeni Dönem gazetesine bu bilgileri vermeyi seve seve kabul etti. Sayýn Cemil Bey, Ankara’daki TOBB ile gerçekleþtirdiðiniz son görüþmelerden bilgi alabilir miyiz? Kosova’da Türk Dilinde üniversite eðitimi þu anda Türkiye’de okumak için mecbur kalan çocuklarýmýz, Türkiye Cumhuriyeti’nin Büyük Öðrenci Projesi çerçevesinde kendi üniversite eðitimini yapmaktadýrlar. Ancak bu büyük proje kapsamýnda kendi anadilinde mezun olan lise öðrencilerinin üniversite eðitimine ilgi gören gençlerimizin tamamýnýn yararlanma þansý yok. Bu konuyu aþmak için, son iki yýldan bu yana ESNAF ÝE Derneði’nin Türkiye’deki çok önemli kurumlarla gerçekleþtirdiði görüþmeler esnasýnda, Kosova’da Türk Dilindeki eðitim sorunu da gündemde tutulmuþtur. Zaman süresi içerisinde geliþtirdiðimiz giriþimlerle, bu konuda en büyük desteði sunabilecek kurumun TOBB olduðu görülmüþtür. Çünkü bu dönem içerisinde TOBB Yöneticileri Kosova’da yaþayan Türklerin ve diðer Kosovalýlarýn sorunlarýný dikkate almýþ ve kendi sorunlarý gibi kabul ederek, bu sorunlarýn çözülmesi konusunda her tür desteðin sunulacaðý sözünü vermiþlerdir. Bu giriþimleri yaparken amacýmýz Kosova’daki gençlerimize daha büyük perspektifler yaratarak; eðitilmiþ, vizyonu olan ve Kosova’nýn her kurumunda yer alabilecek güçlü kadro yetiþtirmektir. Bunu vurgularken biraz da geçmiþe gitmem gerekecek. Yukarda vurguladýðým gibi, Kosova’da ilköðretimden baþlayarak Türk Dilindeki eðitimi canlandýrmak için, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliði — TOBB Yöneticileri ile temasa geçtik, baþta TOBB Baþkaný Rifat Hisarcýklýoðlu ve Genel Sekreter Ýsmail Köksal olmak üzere, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nin (ETÜ) bir birimini Kosova’da açmak için istemimizi ortaya attýk. Bu görüþmelerde TOBB Baþkaný Rifat Hisarcýklýoðlu ve Genel Sekreter Ýsmail Köksal, Kosova’daki durumumuzu iyi bildikleri için, bu giriþimlerin tüm Kosovalýlara çok faydalý olabileceði inancýyla yeþil ýþýk yaktýlar. Her ne kadar bu giriþim TOBB için ek bir yük ve büyük bir görev olabileceði bilincinde olan TOBB yöneticileri, toplumumuza destek sunmak için bu giriþimleri seve seve kabul etmiþtir. Az önce konuþmanýzda TOBB ETÜ biriminin Kosova’da açýlmasýndan bahsettiniz. Üniversitede hangi dillerde eðitim yapýlacaktýr? Evet, biricik amaç Balkanlarýn bu bölgesinde bir avuç kalan, ancak büyük çýrpýnýþlara dimdik, yüzü ak, ayakta kalma, ayakta kalýrken gelenek ve göreneklerini yaþatmak, Türk Dilini, Türk kimliðini ve eðitimini yarýnlara aktarmak, birinci görevimiz oldu hep. Doðal ki bu üniversitede Türkçe de eðitim yapýlacaktýr. Bizler bu uðurda yüreðimizi, zamanýmýzý, bir sözle her þeyimizi faturasý ne olursa olsun ortaya koymuþ, en küçük bir çýkar beklentisi içerisinde olmadan, bu toplumun çýkarlarý ve kazançlarý için dört elle sarýlmýþýzdýr. Bu iþ bundan böyle de bu þekilde devam edecektir. Bu amaçlarý ve hedefleri gerçekleþtirebilmek için, TOBB tarafýnca sunulan desteði çok iyi deðerlendirmemiz gerekecektir. Çünkü bu üniversitede eðitim görecek gençle- rimiz dünya çapýnda kaliteyi yakalayarak, kendilerini ayný þekilde dünya çapýnda iþ yapabilecek birer uzman olarak yetiþtirecektir. Üniversitenin temel dili Ýngilizce olacaktýr, yaný sýra Türkçe, Arnavutça ve Boþnakça dillerinde de eðitim görülecektir. Bu ortamda Türk Dilinde eðitim görecek gençlerimiz, eðitim sýrasýnda Arnavut Dilini de öðrenerek, üniversiteden mezun olduktan sonra, onlarýn Kosova’da iþ bulma sorunu çok kolaylaþacaktýr. Bu gençleri öyle yetiþtirmemiz gerekecek ki, toplumumuzu en iyi bir þekilde tüm Kosova kurumlarýnda ister devlet kurumlarý olsun ister de bakanlýklardaki görevler olsun, hazýr ve kaliteli yetiþmiþ birer kadro olarak yer alacaklardýr. Hazýrlýk süreci nasýl gerçekleþti? Ankara’daki 14 Mayýs görüþmelerinde, üniversitenin açýlýþ konusu ilk defa ele alýnmadý. Daha önce de bu konuyla ilgili yapmýþ olduðum görüþmeler vardý. O görüþmelerin neticesinde almýþ olduðum olumlu sonuçlardan sonra, Kosova’ya döndüm ve ikili hazýrlýklarý yapmaya baþladým. Nasýl bir üniversite açýlacak, kadro ve giriþim kurulunda kimler yer alacak, Kosova’da yatýrýmcýlarýn bu konuda ilgi alaný nedir, aynýca Arnavut ve Boþnak dilinde kadro ne durumdadýr diye tüm bu araþtýrmalarý gerçekleþtirdim. Diðer yandan Kosova Eðitim Bakanlýðýna baþ vurarak kanun gereði þartlarý da yerine getirmek için, Kosova Eðitim Bakaný Agim Veliu ile görüþüldü. Kosova’da Türkiye TOBB ETÜ biriminin açýlmasý ve Türk Dilinde eðitimin olmasý deðerini kendilerine açýkladýk ve bu konuda böyle bir üniversiteye çalýþma izni, lisansý ve- rilmesi için baþvuruda bulunduk. Bakan Agim Veliu böyle bir giriþimi tamamen destekleyeceðini ve çok olumlu gördüðünü dile getirirken, gereken iþlemlerin yapýlmasý için kolaylýklarý saðlayacaðýný dedi. Hazýrlýklarýn hýzlanmasýna sebep olan Bakan Veliu, Ýþadamý Fehmi Azemi ile ayný fikirde olduðumuz için, bu projenin beraberce giriþimlerine baþladýk. Hazýrlýklar çok hýzlý bir þekilde baþladý, Giriþim Kurulu üyeleri seçildi ve Kosova’da gereken ön hazýrlýklar yapýldý. Üniversite kaydýný yapmak için gereken Bakanlýða baþ vuruldu, Kosova’da ve uluslararasý camiada ad yapmýþ öðretim görevlileriyle iliþkiler kuruldu ve üniversite mekaný beli oldu. Ankara’da TOBB’da ilk görüþmemizin kararýna göre, tüm iþlemlerden sonra, yani bize Kosova’da düþen görevleri tamamladýktan sonra, görüþmelerimizin devamý olarak 14 Mayýs 2007 tarihi belirledik. Elimizdeki tüm evraklarla Ankara’ya hareket ettik. Ankara’daki görüþmelerde hangi somut adýmlar atýldý? Ankara’ya iþadamý-yatýrýmcý Fehmi Azemi ve Prof. Dr. Ýsak Mustafa ile beraber hareket ettik. Görüþme esnasýnda, bizlerin Kosova’da yaptýðýmýz hazýrlýklarý dile gelirken, ayný þekilde Ankara’da da TOBB-ETÜ de gerektiði hazýrlýklarý tamamlamýþtý. Kosova’da açýlacak olan birimin bir çalýþma gurubu seçilmiþti ve bu konuda TOBBETÜ Rektörü Prof. Dr. Tahsin Kesici bizlere desteklerin sunulacaðýný bildirirken, ayný zamanda öðrenci yetiþtirme konusunda çok özen, özveri ve kaliteli eðitimin gerektiðini de vurguladý. Rektör ile gerçekleþtirdiðimiz görüþmeden sonra, her iki tarafýn çalýþma gruplarý ortak bir toplantý yaptý ve TOBB-ETÜ’nün hazýrlamýþ olduðu protokol metni bir daha detaylý bir þekilde gözden geçirildi. TOBB-ETÜ çalýþma grubunda Çalýþma Grubu Baþkaný Prof. Dr. Süleyman Sarýtaþ ve üniversitenin diðer uzman kadrosu yer aldý. Toplantýdan çýkan metnin son versiyonuna üniversite ismi, adresi ve 7 Röportaj Yeni Bir Geliþme Perþembe, 24 Mayýs 2007 diðer bilgiler eklenerek, törenli bir þekilde protokolü Uluslararasý Priþtine Üniversitesi adýna Yönetim Kurulu Baþkaný Fehmi Azemi ve TOBB-ETÜ adýna Üniversite Rektörü Prof. Dr. Tahsin Kesici imzaladý. Protokol imzalandýktan sonra daha kimlerle ve hangi konularda görüþtünüz? Görkemli protokol imzalandýktan sonra, Kosova heyetini TOBB Genel Sekreteri Ýsmail Köksal Bey kabul etti. Görüþme esnasýnda bizler Genel Sekreter Ýsmail Köksal Bey’e Priþtine’de açýlacak olan üniversite hakkýndaki durumu aktardýk. Aynýca çok sýcak ve dostça bir ortamda, Kosova’nýn genel durumundan da bilgiler sunuldu. TOBB Genel Sekreteri Ýsmail Köksal Bey, TOBB her zaman Kosova’nýn deðiþik yönlerindeki geliþmeye, özellikle eðitim ve ekonomi alanýnda büyük destekler sunacaðýný ifade ederek, “Bizler Türkiye’de Arnavutlarý kardeþ olarak kabul etmiþiz, dileðimiz aynýca Kosova’da da Arnavutlar orada yaþayan Türkleri kardeþ gibi kabul etsin, oradaki Türklere sahip çýksýn ve her tür desteði versin” dedi. Kosova heyeti de baþta Yönetim Kurulu baþkaný Fehmi Azemi olmak üzere, “Biz de sizin bu düþüncelerinizle hemfikiriz, çünkü yüzyýllarca ayný kültürü paylaþtýk. Bundan sonra da bu kültürü korumak için Kosova’da yaþayan Türk kardeþlerimizle beraber hareket edeceðiz” dedi. Aynýca bu üniversitenin kurulmasýyla bir amaç daha gerçekleþecektir, o da Türk Dilinde yüksek eðitim yaþayacak ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti de Kosova’da kendisini daha güçlü bir þekilde hissettirecektir. Ayrýlmazdan önce TOBB Genel Sekreteri Ýsmail Köksal bizlere, “TOBB þimdiye kadar olduðu gibi, bundan sonra da sizlere her tür desteði en güçlü bir þekilde sunacaktýr” dedi. TOBB görüþmelerimizden sonra heyetimiz Türkiye Cumhuriyeti Baþbakanlýðýnýn kimi makamlarýyla da bu konu üzerine görüþmelerde bulundu, ki bu görüþmelerde açýlacak olan üniversite konusu takdirle karþýlandý ve onlarýn da desteði alýndý. Gelecekte de bu makamlarla daha sýký bir iþbirliðinin yapýlma kararý alýndý. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliði’nin Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi nasýl bir üniversite? Türkiye her alanda olduðu gibi eðitimde de kendini yenilemek zorundadýr. Bu gerçeðin bilincinde olan Türk iþ dünyasýnýn en büyük çatý örgütü yýllardýr sürdürdüðü sosyal sorumluluk faaliyetlerinin en önemlisini Türkiye Odalar ve Borsalar Birliði Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesini kurarak hayata geçirmiþtir. Üniversite 21. yy. üniversitelerinin temel karakteri olan çaðdaþ bir üniversite olarak tasarlanmýþtýr. Bu çatý altýnda bilimin evrenselliðini ve dünyadaki gidiþatý doðru algýlamýþ, alanýnda çaðdaþ bilgi ve yeteneklerle donanmýþ, kültür deðerlerimize baðlý ülkesini seven ve geliþmesine büyük katkýda bulunacak gençler yetiþmektedir. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Türkiye’nin en yetenekli öðrencilerinin Türkiye’nin geleceðine yön verecek, bilgi birikim ve ideale sahip kendine güvenen, lider kiþilikli dünyadaki yaþýtlarýyla rekabet edebilecek bireyler olarak mezun olacak bir eðitim sistemini benimsemiþtir. Türkiye’de bir ilk ortak eðitim programý ve üç dönemli eðitim Amerika ve Avrupa’nýn önde gelen üniversitelerinde, yýllardýr uygulanan ortak eðitim modeli Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi tarafýndan uygulamaya sokulmuþtur. Bu modelde öðrenciler uluslararasý standartlarda ve sürede teorik eðitim alýyorlar. Ancak her eðitim ve öðretim yýlýnda bir dönem kendi aralarýnda iþ yerlerinde çalýþarak pratik eðitimden geçiyorlar. Öðrenciler iþ yerlerinde bir ortak eðitim amiri gözetimi altýnda çalýþýyorlar. Bu amir öðrencinin iþ yeri deneyim ve eðitiminden sorumludur. Öðrenci kendi alanýndan baþka bir yerde çalýþtýrýlýyor. TOBB ETÜ öðrencileri 2. sýnýftan itibaren üç yýl eðitim görürler. Her eðitim öðretim yýlýnda en az 3.5 ay olmak üzere bir dönemi iþ yerinde eðitim ile geçirirler. Mezun olduklarýnda yaklaþýk bir yýllýk deneyimle iþ piyasasýna girerler. Böylece hem teorik pratik arasýndaki uçurum ortadan kalkar hem de iþ bulma oranlarý yükselir. Kosova’da açýlacak olan Uluslararasý Priþtine Üniversitesi ayný sistemle eðitimi uygulayacaktýr. Kadro oluþturmakla, ana hedefimiz Kosova’da Türk Dilindeki üniversite eðitimini yeni bir eðitim sistemiyle uygulamaya baþlatmaktýr. Son olarak þunu da dersem yanlýþ olmaz diye düþünüyorum, o da Kosova Türk toplumu hep beraber el ele verip bu hedefleri gerçekleþtirmek için tam desteðini sunmalýdýr. Çünkü Türkiye’mizin sunmuþ olduðu bu destekleri sadece ve sadece titiz ve dürüst bir çalýþmayla hak etmiþ oluruz. TOBB Kosova’ya sunabileceði en iyi desteði sundu. TOBB-ETÜ Biriminin Kosova’da açýlmasý saðlanýrken, Kosova’da Türkçe üniversite eðitiminde yeni bir adým atýlmýþtýr, yeni nesillere yeni bir kapý açýlmýþtýr. Bu fýrsatý çok iyi deðerlendirmemiz gerekiyor. Peki Cemil Bey, eðitim dört dilde olacak diyorsunuz. Bu üniversite kadrosu nasýl oluþacaktýr, öðretim görevlileri kimler olacak? Türk Dilindeki öðretim görevlileri TOBB-ETÜ desteðiyle ihtiyaç duyulan bölümlere bu üniversite öðretim görevlilerini saðlayacaktýr. Uluslararasý Priþtine Üniversitesi’nin eðitim programý TOBB-ETÜ eðitim programýna göre olacaktýr. Çünkü TOBB-ETÜ eðitim programý detaylý bir þekilde çok deðerli hocalar tarafýndan incelenmiþtir ve bu konuda ayný þekilde Priþtine’de de açýlacak olan üniversitede uygulanacaktýr. Bu uygulama gerçekleþirken, Türk Dilindeki bölümlere Kosova Türk kadrosu da gerekecektir, misal olarak Türkiye’de uygun bölümlerden yüksek lisans nice ki mastýra ve doktora yapan uzmanlar bu kadroda yer alacaktýr. Arnavut Dilindeki bölümlerde ise Kosova’da var olan uzman kadro yaný sýra Arnavutluk’tan uluslararasý ad yapmýþ yaklaþýk daha on akademisyen öðretim görevlisi olarak katýlacaktýr. Boþnak Dilinde ise Makedonya’dan dört, Bosna ve Hýrvatistan’dan da sekiz uzman hoca görev alacaktýr. Tüm bu kadroya Almanya’dan ve Amerika’dan altý kiþilik bir kadro katýlacaktýr. Çünkü bu üniversitenin amacý sadece Kosova deðil, daha geniþ çaplý bir bölgede uzman kadro yetiþtirmektir. Aynýca aldýðýmýz ortak bir karara göre, en geç bir ay içinde Priþtine’de bu yeni açýlacak üniversitenin promosyonu yapýlacak ve bu tanýtýma Türkiye’den TOBBETÜ’den de bir heyetin katýlmasý beklenmektedir. Bu tanýtýmda üniversite hakkýnda kamuoyuna daha detaylý bilgiler sunulacaktýr. Sayýn Cemil Bey, bu bilgileri sunduðunuz için Yeni Dönem medyasý adýna teþekkür ederim, çok yönlü ve çok baþarýlý çalýþmalarýnýzýn devamýný dilerken, yeni açýlacak olan bu üniversite de hepimize hayýrlý uðurlu olsun diyorum. Sað olun, teþekkür ederim. Ben de hepimize hayýrlý olsun diyorum ve sizin de baþarýlý çalýþmalarýnýzýn devamýný dilerken, saygýlarýmý sunarým. Mehmet BÜTÜÇ Güncel/Kosova 19 Mayýs Bayramý Prizren ve Priþtine’de kutlandý Þölende söz alan TÜMED Baþkaný Altay Mýsýrlý da gençlerden, toplumun temel taþý olduðunu, kendine güvenen, saygýlý, hoþgörülü, devlete ve topluma faydalý bireyler olmalarý beklentisi içersinde olduklarýný belirtti. TÜMED Baþkaný Mýsýrlý, gençlere, “Bizim için çok deðerlisiniz, çok güçlüsünüz ve bunu hiçbir zaman kaybetmeyin ve bu gücü her zaman kendinizde görün” þeklinde seslendi. Þölende Prizren, Priþtine, Gilan, Mitroviça ve Mamuþa’dan Türk, Arnavut ve Boþnak olmak üzere 9 kültürsanat derneði ve 3 okulun müzik grubu, halk ve modern danslarý icra ederek sevilen þarkýlarý okudular. Öte yandan Pazar akþamý Priþtine’nin Gerçek derneðinde 19 Mayýs Gençlik Bayramý vesilesiyle eðlence düzenleyen Priþtine Üniversitesi Filoloji Fakültesi Türkoloji Bölümü öðrencileri, müzik eþliðinde gönüllerince eðlendiler. Priþtineli çok sayýda gencin de katýldýðý eðlencede Türkoloji Bölümü öðretim görevlileri, Priþtine Lisesi Türkçe Eðitimde görev yapan öðretmenl, TÝKA ve Türk Eþgüdüm temsilcileri de yer aldý. 10. yýl marþýný hep bir aðýzdan söyleyen Priþtineli gençler, gecenin sonunda canlý olarak klarnet eþliðinde yapýlan darbuka eðlencesiyle coþtular. Priþtine’de 19 Mayýs Resepsiyonu Kosova Demokratik Türk Partisi Gençlik Kollarý tarafýndan 19 Mayýs Gençlik Bayramý vesilesiyle Priþtine’de verilen resepsiyonda Kosova Baþbakaný Agim Çeku, çok sayýda Bakan ve yardýmcýlarý, siyasi parti liderleri, Kosova Eþgüdüm Bürosu temsilcileri, Kosova Türk Taburu Komutaný Yarbay Mehmet Partigöç, Kosova’da görev yapan Türk Polis Kontenjaný Baþkaný Yüksel Çelik, TÝKA Kosova Temsilcisi Metin Arslanbaþ, Toplum Sivil Örgütleri tem- silcileri ve çok sayýda davetli hazýr bulundu. Davetlileri selamlayan KDTP Gençlik Kollarý Baþkaný ve Kosova Kültür Bakaný Danýþmaný Enis Kervan, Kosova’da da yýllardýr 19 Mayýs Bayramý’nýn kutlandýðýný hatýrlaratak, “Bugün biraraya gelmemizi, 19 Mayýs Bayramý’nýn gelecekte Kosova’da resmi bir bayram olmasý yönünde atýlan ilk adým olarak görmekteyiz” ifadesini kullandý. Kosova Baþbakaný Agim Çeku, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün Türkiye’ye olduðu kadar bütün dünyaya da ait olduðunu belirterek, “Atatürk örnek alýnacak dünya lideridir. Atatürk, bir liderin ülkesi için neler yapabileceðinin en güzel örneðidir. Atatürk’ün tarihi kararlarý ile çalýþmalarý, uygar dünyanýn da bir parçasý olmuþtur” dedi. 19 Mayýs’ýn çok önemli bir bayram olduðunu kaydeden Baþbakan Çeku,”Bu bayramý biz de resmileþtirmeliyiz. Kosovalý Türklerin bu bayramý kutlamalarý sevindiricidir” ifadesini kullandý. Türkiye’nin Kosova’ya verdiði desteði deðerlendiren Baþbakan Çeku, Türkiye’nin, Kosova’nýn doðal, ayný zamanda da güçlü bir müttefiki olduðunu söyledi. Kosova’nýn statü sürecinde her zaman baðýmsýzlýktan yana net tavýr aldýðýný hatýrlatan Kosova Baþbakaný Agim Çeku, hiçbir zaman þüpheye mahal vermeyecek þekilde Kosova’ya en iyi çözümün baðýmsýzlýk olduðunu her platformda ifade ettiðini, buna bizzat Ankara ziyaretinde tanýk olduðunu hatýrlattý. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn büyük destekçisi olan Türkiye’nin Ýslam Birliði Konferansý’nda Kosova lehine karar çýkarýlmasýnda büyük rol oynadýðýnýn altýný çizen Baþbakan Çeku,”Arzumuz, Türkiye’nin, statünün belirlenmesinden sonra da desteðini sürdürmesidir. Türkiye gibi güçlü bir müttefiðe sahip olmak bizi güçlü kýlýyor” dedi. Baðýmsýzlýk sürecine de deðinen Çeku, bu konuda iyimser olduðunu, baðýmsýzlýk hedefine yakýn olduklarýný, Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi’nde Kosova’ya baðýmsýzlýk tanýyacak kararýn bir kaç hafta sonra çýkacaðýný umut ettiðini belirtti. Baþbakan Çeku, konuþmasýnda Výçýtýrýn Belediyesi Türk Dili’nin resmi kullanýmýna yeþil ýþýk yaktý K Výçýtýrýn Belediyesi Siyasi ve Maliye Komitesi, KDTP Výçýtýrýn Þubesinin baþvurusu üzerine Türkçe’nin bu belediyede resmi dil olmasýný kabul etti. onuyla ilgili KDTP Výçýtýrýn Þubesinin istemini 10 Mayýs 2007 tarihinde görüþen Výçýtýrýn Belediyesi Siyasi ve Maliye Komitesi, yasanýn da saðlamýþ olduðu haklar çerçevesinde, Výçýtýrýn’da gerekli yüzdeliði saðlayamadýðý, ancak geleneksel bir dil olduðu göz ününde bulundurularak, buradaki Türk toplumunun belediye yetkililerine ve kurumlarýna yapacaklarý yazýlý ile sözlü baþvurularýný istemleri üzerine Türkçe olarak almaya ve kullanmaya haklarý olduðu vurgulandý. Výçýtýrýn Belediyesi Meclis Baþkaný Muharem Þabani imzalý açýklama, geçen Cuma günü KDTP Výçýtýrýn Þubesi tarafýndan basýna daðýtýldý. KDTP Výçýtýrýn Þubesi Baþkaný Arif Kera ise, konuyla ilgili açýklamasýnda bu kararý memnuniyetle karþýladýklarýný ifade etti. Výçýtýrýn Belediye Meclisi’nin ilk oturumunda Výçýtýrýn’da Türkçenin geleneksel dil kapsamýnda resmi kul- lanýmda dil olmasý konusunu gündeme almaya kararlaþtýran Výçýtýrýn Belediyesinde, þimdilik iktidar ve muhalefet temsilcilerinin oluþturduðu Siyasi ve Maliye Komitesi konuya olumlu yaklaþýyor. Výçýtýrýn Belediyesi Meclisinin de ayný tutumu sergilemesi halinde Výçýtýrýn’da da Türkçe’nin resmi kullanýmda dil olarak ilan edilmesi bekleniyor. Benzeri baþvurular üzerine Türkçe’nin Mitroviça’da resmi kullanýmý kabul edilirken, þimdilik Priþtine ve Gilan Belediyelerinin alacaðý kararlar bekleniyor. Perþembe, 24 Mayýs 2007 8 Kosovalý Türklere þu sözlerle seslendi:”Siz Kosova’da yaþayan Türk topluluðu vatanýnýz Kosova’ya büyük hizmet yapmaktasýnýz. Kosova’yý baðýmsýzlýða götüren süreçte savunduðunuz yapýcý tutumunuz, azýnlýkta olan bir topluluðun rahatça çoðunlukta olan bir topluluk ile nasýl bütünleþtiðini, Kosova’da rahatça yaþayabildiðini, Kosova’yý kendi vataný olarak kabul ettiðini, diðer yandan Kosova’daki çoðunluðun, azýnlýk haklarý çerçevesinde kimliðini, kültürünü, geleneðini muhafaza etmesi ve geliþtirebilmesi için yeterli imkan ve zemin temin etmesi için biz siyasilere yol göstermiþtir. Bu bize gurur vermekte ve gelecekte toplumumuzu hangi þekilde geliþtirmemiz gerektiði konusunda yol gösterici olmaktadýr. Kosova’da Türk topluluðu, Kosova’yý vataný olarak kabul etmekte henüz hazýrlýk belirtemeyen diðer azýnlýklara da örnek oluþturmaktadýr. Geleceðin Kosova’sý,çok etnikli, herkesin kendi bayramýný kutlayabaliceði bir ülke olacaktýr”. KDTP Genel Baþkaný ve milletvekili Mahir Yaðcýlar da resepsiyonda yaptýðý konuþmada, 70 yýl önce ulu önder Atatürk’ün ünlü nutuðundaki sözlerin bugün de güncel olduðunu ve Kosova þartlarýnda da güncelliðini koruduðunu söyledi. Yaðcýlar,”Kosova’nýn geleceði gençlerin umutlarý ve kararlýlýðýna baðlýdýr. Kosova’yý ileri götürecek gençlerdir.Kosova’yý ve baðýmsýzlýðý ayakta dimdik tutacak gençlerdir” ifadesini kullandý. 9 A Perþembe, 24 Mayýs 2007 Türkler’in partisi birinci sýrada Balkan vrupa Parlamentosu’nda Bulgaristan’ýn temsil edecek 18 milletvekilinin belirlenmesi için dün yapýlan seçimde üyelerinin çoðunluðunu Türkler’in oluþturduðu Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) en fazla oyu olarak birinci sýraya yükseldi. Resmi olmayan sonuçlara göre katýlým oranýnýn yüzde 29 olarak gerçekleþtiði seçimde Hak ve Özgürlükler Hareketi geçerli oylarýn yüzde 26’sýný aldý. Sofya Belediye Baþkaný Boyko Borisov’un lideri olduðu GERB (arma) geçerli oylarýn yüzde 25,7’sinin sahibi olurken Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) oylarýn yüzde 25,4’ünü aldý. Irkçý ve aþýrý milliyetçi ATAKA partisinin oylarý yüzde 16 olurken 2’inci Simeon Ulusal Hareketi (NDSV) ise yüzde oylarýn yüzde 7’sini aldý. Bu durumda Avrupa parlamentosuna HÖH 5 , GERB 5, BSP 5 , ATAKA 2 ve NDSV 1 milletvekili gönderecek. Her 10 seçmenden 7’sinin sandýk baþýna gitmediði seçimin resmi olmayan sonuçlarýnýn açýklanmasýnýn ardýndan siyasi parti liderleri basýn toplantýsý düzenleyerek sonuçlarý deðerlendirdiler. AHMET DOÐAN SONUÇTAN MEMNUN HÖH lideri Ahmet Doðan basýn toplantýsýnda yaptýðý konuþmada partisinin seçime çok iyi hazýrlandýðýný belirterek , “Verdiðimiz emeðin karþýlýðýný aldýk. Avrupa’nýn deðerini algýlayan seçmenimiz bizi ülkenin en büyük siyasi gücü yaptý” dedi. Seçim kampanyasý döneminde aþýrýlýktan hep kaçtýklarýný ifade eden Doðan, rakip partilerin ise tam tersine etnik gerginlik yaratacak giriþimlerde bulunduðunu ifade etti. Doðan, “Ancak Bulgaristan vatandaþlarý bunlara en güzel yanýtý sandýkta verdi” diye konuþtu Erken genel seçim tartýþmalarýný gündeme getirmenin bir anlamý olmadýðýný da sözlerine ekleyen Doðan, “Erken genel seçime gerek yok. Mevcut iktidara alternatif göremiyorum” dedi. Bulgaristan Sosyalist Partisi Genel Baþkaný ve Baþbakan Sergey Staniþev de basýn toplantýsýnda koalisyon hükümetini oluþturan partilerin seçimde oylarýn yaklaþýk yüzde 60’ýný aldýðýný belirterek bunun da hükümete destek anlamýna geldiðini söyledi. Partisinin son genel seçime göre oy kaybýna uðradýðýný itiraf eden Staniþev sözlerini þöyle sürdürdü: “Biz seçmenimize Avrupa Parlamentosu seçiminin önemini tam olarak anlatamadýk. Ayrýca vatandaþlarýmýzýn Avrupa Birliði’nden çok fazla beklentileri var. Bunlarýn hemen yerine gelmesini istiyorlar. Tabii ki bu bir zaman meselesi . Biz elimizden geleni yapmaya devam edeceðiz. Ancak mesajý aldýk . Gereði neyse yerine getireceðiz”. Irkçý ve aþýrý milliyetçi görüþleriyle tanýnan ATAKA partisinin Genel Baþkaný Volen Siderov ise basýn toplantýsýnda yine Hak ve Özgürlükler Hareketi’ne ve Türkiye’ye kin kustu. Seçimlerde hile yapýldýðýný HÖH’nin seçmenlerin oyunu satýn aldýðýný öne süren Siderov, HÖH listesinden seçilen milletvekillerinin Bulgaristan’ýn deðil Türkiye’nin menfaatleri doðrultusunda çalýþacaklarýný söyledi. Siderov , “Avrupa Parlamentosu’na Sofya’nýn deðil, Ankara’nýn milletvekilleri gidiyor. Yakýnda Bulgaristan’da Türkçeyi resmi dil olarak da ilan edebilirler” diye konuþtu. Siderov, Baþbakan Sergey Staniþev’in de derhal istifa etmesi gerektiðini ileri sürdü. Y Bakoyanni: 2008 Kýbrýs Ýçin Kritik unanistan Dýþiþleri Bakaný Dora Bakoyanni, 2007 yýlýnda Kýbrýs sorununun çözümünün mümkün olmadýðýný, ancak 2008’in “kritik fýrsat penceresi olduðunu” söyledi. Rum Kesimi’nde yayýmlanan Fileleftheros gazetesine demeç veren Bakoyanni, Kýbrýs Rum halkýnýn Annan Planý aleyhinde oy kullandýðýný ve planýn tarih olduðunu kaydetti. Bakoyanni, bir soru üzerine, “Kýbrýs halkýnýn parçasý olarak Kýbrýslý Türklerin çözüm istediði” görüþünü belirterek, bu konuda net bir teþvik bulunduðunu, Kýbrýs sorunu çözümlendiðinde Kýbrýslý Türklerin, Avrupalý vatandaþlarýn tüm haklarýndan yararlanacaðýný ve bunun, yaþamlarýnda büyük bir deðiþikliðe yol açacaðýný vurguladý. Yunanistan Dýþiþleri Bakaný, Kýbrýslý Türk ve Rumlarýn tam olarak ayný çözümü istemesinin mümkün olmadýðýný, uzun vadede herkesin arzularýna yanýt veren bir sonucun olacaðýna inandýðýný belirtti. Dora Bakoyanni, 2007’de Kýbrýs sorununun çözümünün mümkün olmadýðýný, kritik fýrsat penceresinin 2008 yýlý olduðunu dile getirdi. E RH A N T ÜR B E DA R Ankara Mektubu E-posta:[email protected] Karadeniz’in Deðiþen Dinamiði (1) N ATO’nun Mart 2004’teki geniþleme dalgasýnda, diðer ülkeler arasýnda Bulgaristan ve Romanya’nýn da Ýttifakýn üyeliðine alýnmasýyla, Karadeniz’in güney kýyýlarý dýþýnda, batý kýyýlarý da NATO’nun sýnýrlarý oldu. Diðer taraftan, 1 Ocak 2007’de Bulgaristan ve Romanya’nýn gerçekleþen Avrupa Birliði (AB) üyeliði neticesinde, Birliðin de yeni sýnýrý Karadeniz’in batý kýyýlarýna uzandý. Bütün bunlar ise, Karadeniz bölgesini ister istemez Avrupa-Atlantik güvenliðinin önemli bir parçasý haline getirdi. Günümüzde Karadeniz bölgesi, Amerika ve AB’nin gözünde, Doðu ile Batý arasýnda bir “enerji köprüsü” ve organize suçlar ile terörizm gibi bazý tehditlerden Avrupa’yý koruyan “kalkan” gibidir. Bulgaristan ve Romanya ise, sahip olduklarý jeopolitik konumlarý yüzünden, söz konusu enerji köprüsünün ve kalkanýn önemli bir unsuru olarak kendilerini görüyor. Amerika’nýn Karadeniz stratejisi iki sütuna dayanýyor. Birinci sütun, Amerika’nýn bölge ülkelerinden lojistik destek bulmasýna baðlýdýr. Ýkinci sütun ise, Karadeniz’i de kapsayacak þekilde NATO ve AGÝT’in eylem alanlarýnýn geniþletilmesinden ibarettir. Karadeniz stratejisin ilk sütununda Amerika’nýn belli bir baþarýyla ulaþmasýný saðlayan Bulgaristan ve Romanya’dýr. Þöyle ki her iki ülke kendi topraklarýnda Amerikan üslerinin kurulmasýna izin vermiþ bulunuyor. Bulgaristan ve Romanya’ya deneme amaçlý ilk birkaç yüz Amerikan askerinin, 2007’nin ikinci yarýsýnda konuþlandýrýlmasý bekleniyor. Washington açýsýndan bakýldýðýnda, Amerika’ya dost iktidarlarca yönetilen hem Bulgaristan, hem de Romanya’nýn coðrafi anlamda stratejik bir konumu vardýr. NATO’nun sýký destekleyicisi olan bu iki ülke, bir taraftan Ýttifakýn sýnýrlarýný Karadeniz’e açýyor, öbür taraftan Kafkasya ile Orta Doðu’ya yönelik bir “sýçrama tahtasýný” oluþturuyor. Diðer taraftan, Orta Asya ve Hazar bölgesi petrollerinin Akdeniz ve Avrupa’ya taþýnmasý çerçevesinde, Bulgaristan ve Romanya üzerinden geçmesi öngörülen bazý boruhattý projeleri de bulunuyor. Amerika açýsýndan hem Bulgaristan, hem de Romanya iyi birer müttefik olarak algýlanýyor ise de, Karadeniz stratejisi açýsýndan, Washington’un Romanya’ya daha çok önem verdiði söylenebilir. Yukarýda belirtildiði gibi, Amerika’nýn, NATO ve AGÝT’in eylem alanlarýnýn Karadeniz’i de kapsamasý yönünde bir isteði bulunuyor. Amerika’nýn Karadeniz stratejisinin bu ikinci sütunu ise, Karadeniz bölgesindeki sorunlarýn uluslararasýlaþtýrýlmasýný gerektirdiði söylenebilir. Bunun sayesinde, her þeyden önce bölgesel sorunlarýn çözümünde AGÝT’in etkin rol almasý saðlanabilecek. Diðer taraftan, sorunlar uluslararasýlaþtýrýldýðý ölçüde, NATO’nun Aktif Çaba Operasyonu’nun (Operation Active Endeavour) görev alanýnýn, Akdeniz’den Karadeniz’e doðru geniþletilmesi daha kolay meþrulaþtýrýlabilecek. Neticede, Amerika NATO aracýlýðýyla donanmasýný Karadeniz’e yerleþtirme fýrsatý elde edebilecek. Bu noktada, Türkiye ile Amerika arasýnda ve kýsmen Türkiye ile Romanya arasýnda bir sorun doðuyor. Çünkü, NATO’nun Aktif Çaba Operasyonu’nun Karadeniz’e de geniþletilebilmesi için, Türk boðazlarýndan geçiþ rejimini düzenleyen 1936 tarihli “Montrö Boðazlar Sözleþmesi”nin deðiþtirilmesi gerekiyor. Nedenine gelince, bu sözleþmenin, bölge dýþý ülkelerin uçak gemilerine yasak, diðer savaþ gemilerine ise tonaj ve zaman bakýmýndan sýnýrlamalar getirmesidir. Bir baþka ifadeyle, Montrö Boðazlar Sözleþmesi’nin mevcut hali, Amerika’nýn donanmasýný Karadeniz’e sokmasýna müsaade etmiyor. Ýþte bu noktada, Türkiye ile Rusya Federasyonu’nun çýkarlarý örtüþmektedir. Türkiye boðazlar üzerindeki hakimiyetini, Rusya ise Karadeniz çevresindeki etkinliðini yitirmemeye özen gösteriyor. Nitekim, 2006 yýlýnda, NATO’nun Aktif Çaba Operasyonu’nun Karadeniz’e de geniþletilmesi üzerine Amerikan önerisini, Türkiye ve Rusya ortaklaþa reddetmiþtir. Amerika’nýn Karadeniz bölgesiyle ilgili jeopolitik ihtiyaçlarý, Bulgaristan ve Romanya’daki yönetimlerin hedefleriyle tutarlý gözüküyor. Her þeyden önce, bu her iki Balkan ülkesi, Avrupa Güvenliði ve Savunma Politikasý’nýn yanýsýra, Amerika’nýn da güvenlik þemsiyesine ihtiyaç duyuyor. Bir baþka ifadeyle, ne Bulgaristan ne de Romanya kendi güvenliklerini tamamen Avrupa’ya emanet etmek istiyor. Diðer taraftan, Amerikan üslerinin, Bulgaristan ve Romanya ordularýnýn modernizasyonuna katký saðlayacaðýna yönelik bir beklenti bulunuyor. Nitekim, hem Bulgaristan, hem de Romanya’nýn savunma ve güvenlik sektörlerinin reform edilmesinde, en büyük baðýþlar Amerika’dan geldi. Kendi topraklarýnda Amerikan üslerine izin veren Bulgaristan ve Romanya’nýn bundan ekonomik beklentileri de var. Þöyle ki, bu ülkelerde güvenlik pekiþtiði ölçüde, her iki ülkenin, hatta bölgenin, dolaysýz yabancý yatýrýmlar açýsýndan daha cazip hale geleceðe inanýlýyor. Bununla birlikte, hem Bulgaristan, hem de Romanya, Amerika ile iliþkilerini geliþtirdikleri ölçüde, Washington’dan daha çok siyasi ve ekonomik destek elde edebileceklerini düþünüyor. (Sürecek) Dünya 10 Müslüman sayýsý Gazze Ateþ Altýnda Katolikleri geçti Ý Perþembe, 24 Mayýs 2007 A merikan enstitüsü World Christian Database’in (WCD) son verilerine göre yeryüzünde Müslüman sayýsýnýn Katolikleri geçmiþ olmasý Katolik dünyasýnýn merkezi Vatikan’da alarma yol açtý. Enstitü rakamlarýna göre 1.1 milyar Katolik’e karþýn 1.3 milyar Müslüman bulunuyor. Vatikan’a baðlý Papalýk Konseyi Dinler Arasý Diyalog Kurulu Baþkaný Monsenyör Felix Machado L “Genelde istatistikler yanýltýcý olabilir. Örneðin 2000 yýlýndan 2005’e kadar Katoliklerde sadece yüzde 6.7’lik bir artýþ olmuþ. Sanýrým Enstitü sadece vaftiz olanlarýn sayýsýný veriyor. Afrika’nýn kuytu bölgelerinde, Amazon’da yaþayan Katolikler bu istatistiklerde yer almamýþ gibi görünüyor. Bu verileri resmi olarak kabul edemeyiz” dedi. WCD’ye göre Hýristiyanlýðýn diðer mezheplerine mensup olanlarýn sayýsý ise 2,1 milyar. Lübnan’da Çatýþmalar Sürüyor übnan ordusu Trablus kenti yakýnlarýnda bulunan bir Filistin mülteci kampýna yönelik tank ve topçu saldýrýsýný sürdürüyor. Filistinli kaynaklar, saldýrýlarda 8 sivilin öldüðünü duyurdu. Saldýrýlarda 20 kiþinin de yaralandýðýný belirten Filistinli kaynaklar, ölü sayýsýnýn artmasýndan endiþe edildiðini kaydetti. Nahr El Bared mülteci kampýný kuþatan Lübnan ordusu kaynaklarý, çatýþmalarda öldürülen bir militanýn Almanya’daki tren saldýrýsý giriþiminin þüphelisi olduðunu duyurdu. Saddam El Hacib adlý militanýn, Lübnanlý askerlerin baskýn düzenlediði bir binada ölen 10 Fetih El Ýslam militaný arasýnda bulunduðu belirtildi. El Hacib, Almanya’daki saldýrý giriþimiyle ilgili olarak Lübnan’da gýyabýnda yargýlanýyordu. Bu arada, Beyrut’ta bir otomobile yerleþtirilen Ýçki içene ibrikli teþhir Ýran’da alkol aldýðý tespit edilen gençler boyunlarýna tuvalet ibrikleri geçrilerek eþekler üzerinde sokaklarda gezdirildi. Ýran’da gençliði hedef alan “yakýn markaj” bundan 1 ay önce baþladý... Önce sokakta þeriata aykýrý örtündüðü tespit edilen 17 bin kadýn uyarýldý. Hatta giyim maðazalarýna “þeriat mankenleri” yerleþtirilerek kadýnlara nasýl örtünmeleri gerektiði gösterildi. Sonra sýra saçlarýný Batýlý tarzda kestiren erkeklere geldi. Ve son olarak dün halkýn huzurunu bozduklarý gerekçesiyle rejim muhalifi 1000 genç erkek tutuklandý. Ancak bu kiþilerin tutuklan- bombanýn patlamasý sonucu bir kadýn öldü, 10 kiþi yaralandý. Çatýþmalarýn, bir banka soyguncusunun peþindeki Lübnan güvenlik kuvvetlerinin, Filistin mülteci kampýnda evlerde arama yaparak, bir kiþiyi gözaltýna almak istemesi üzerine çýktýðý belirtiliyor. Çatýþmalarda ölenlerin 22’sinin güvenlik görevlisi, 17’sinin militan, kalanýnýn da sivil olduðu bildirildi. masýndan çok, gençlere karþý maskeli polisin tutumu Ýran gazetelerinde manþete çýktý. Ýran polisi, “serseri” olarak nitelendirdiði ve alkol kullandýðý tespit edilen gençleri teþhir etmek amacýyla boyunlarýna tuvalet ibrikleri astý, eþeklerin üzerine bindirerek caddelerin ortasýnda gezdirdi. Tahran baþsavcýlýðý bile bu uygulamayý kýnadýklarýný açýkladý. Baþsavcý yardýmcýsý Reza Jafaari, “Polis haddini aþtý. Bu ülkede kanunlar var” dedi. ‘Kürtler Kerkük’teki petrole sahip olmamalý’ Ýngiliz düþünce kuruluþu Chatham srail’in Gazze’ye yönelik saldýrýlarýnda (20.05.2007) bu yana ölenlerin sayýsý, 5 Filistinlinin daha vurulmasýyla 14’e çýktý. Filistin Baþbakaný Ýsmail Haniye, Ýsrail’in sivilleri hedef aldýðýný belirterek, halkýn korkunç bir katliamla karþý karþýya bulunduðunu söyledi. Ýsrail kuvvetleri, Gazze Þeridi’nin kuzeyinde bir otomobile hava saldýrýsý düzenledi. Saldýrýda Ýsrail’e roket atmaya hazýrlandýðý bildirilen Ýslami Cihat mensubu 4 Filistinli öldü. Ýsrail, sabah saatlerinde de silah atölyesi olduðunu ileri sürdüðü bir binayý bombalayarak, 1 Filistinliyi öldürdü. Ýsrail’in dün düzenlediði iki ayrý saldýrýda da, 8’i bir milletvekilinin yakýný, 9 Filistinli hayatýný kaybetmiþti. Hava saldýrýlarý yüzünden Gazze’nin bir bölümünde elektrikler de kesildi. Ýsrail Ýç Güvenlik Bakaný Avi Dichter, radyodan yayýnlanan konuþmasýnda, Baþbakan Haniye ile Hamas’ýn sürgündeki lideri Halid Meþal’i de vurabilecekleri tehditinde bulundu. Öte yandan Gazze’de Ýsrail’in saldýrýlarýný kýnayan protesto gösterisi yapýldý, intikam çaðrýsýnda bulunuldu. Gazze Þeridi’nden Ýsrail’e Kassam roketi saldýrýlarý da sürüyor. “Meclis ahýr gibi” dedi iþinden oldu A fganistan’da, meclisin “ahýrdan daha kötü” olduðunu söyleyen kadýn milletvekili görevinden azledildi. Malalay Joya, özel bir televizyon kanalýyla yaptýðý röportajda, “Bir ahýr çok daha iyidir. Hiç deðilse orada yük taþýyan bir eþek ve süt veren inek bulunur. Parlamento bir ahýrdan daha kötü durumda” demiþti. 2005 seçimlerinde meclise giren 28 yaþýndaki kadýn haklarý savunucusu milletvekili Joya’nýn görevinden azledilmesi için mecliste yapýlan oylama öncesinde, bu röportaj milletvekillerine izletildi. Joya, daha önce de mücahit liderlerini sert þekilde eleþtirmiþti. House raporunda, Kürtler’in Kerkük’teki petrole sahip olmalarýnýn önlenmesi gerektiðine dikkati çekti. Irak’taki Kürtler’in otonomi için Türkiye’deki Kürtler’i kýþkýrttýðýný belirten rapor, ABD’nin de Türkiye’nin Türkmen politikasýný olumsuz etkilediðini vurguladý. Kuruluþun mayýs raporunda “Türkiye ve Kürtler” konusuna yer verildi ve Irak’ýn komþularýyla iliþkileri de deðerlendirildi. Iraklý Kürtler’in Türkiye’deki Kürtler’i uyarmasýna karþý Türkiye’yi uyaran raporda þu ifadelere yer verildi:”Kürdistan Bölgesel Hükümeti’nin birleþmesi tamamen durdurulamazsa bölgeye daha fazla dikkat etmek gerekir. Düny a Turu Kürtlerin Kerkük’ü iyice kapatarak petrol kaynaklarýnýn kontrolüne sahip olmalarý önlenmeli.” Darbecilerin þahý Amerikan Merkezi Haberalma Örgütü CIA 1948’de, “Örtülü Operasyonlar Bölümü” de bir yýl sonra kuruldu. CIA, bu tarihten 1987’ye kadar dünyanýn birçok ülkesinde rejimleri deðiþtirdi ve çok kanlý darbelerin yolunu hazýrladý. CIA’nýn kurguladýðý, tetiklediði veya düzenlediði darbeler sonucu dünyada “altý milyon” insanýn yaþamýný yitirdiði tahmin ediliyor. Türkiye New-York’ta Türk Günü Kim bunlar?.. Yürüyüþü 11 T Perþembe, 24 Mayýs 2007 ürk-Amerikan Dernekleri Federasyonu öncülüðünde 26’ýncýsý bu yýl düzenlenen geleneksel Türk Günü Yürüyüþü, New York’ta geniþ bir katýlým ve büyük bir coþkuyla yapýldý. Manhattan’da 56’ýncý Cadde ile Madison Avenue köþesinden baþlayan yürüyüþ renkli görüntülere sahne oldu. Yürüyüþe soðuk hava ve yaðmura raðmen Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Nabi Þensoy, New York Baþkonsolosu Mehmet Samsar, Azerbaycan Devlet Bakaný Nazým Ýbrahimov ve diðer diplomatlarla, Türk vatandaþlarý katýldý. Amerikan-Türk toplumundan binlerce kiþinin yol boyunca Türk bayraklarýyla katýldýðý yürüyüþte, Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti, Kanada, Bulgaristan, Azerbaycan, Ahýska, Karaçay, Kazakistan ve diðer ülkelerden gelen Türk topluluklarý da yeraldý. Yürüyüþe katýlanlarýn giysilerinin çoðunun renginin kýrmýzý-beyaz olmasý New York caddelerine çarpýcý bir görüntü oluþturdu. Türkiye’nin Birleþmiþ Milletler temsilciliði ve Konsolosluðu’nun bulunduðu Türkevi’nin yakýnýnda sona eren yürüyüþün ardýndan, Türk Amerikan Derneði Federasyonu Baþkaný Atilla Pak’ýn yaptýðý konuþmayla Türk Festivali baþladý. Ayný gün ise Zürih’te, 19 Mayýs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramý ile ayný günde kutlanan Türk Günü Þenliði, izleyenlere çifte bayram yaþattý. Ýsviçre’deki Türk derneklerinin organizasyonuyla, Zürih’te düzenlenen Türk Günü Þenliði, Türk toplumunun yoðun katýmýyla coþku içinde kutlandý. Þenlikle, bu ülkedeki birlik ve beraberliðini perçinleyen Türk toplumu, yaþadýðý toplumun ayrýlmaz bir parçasý olduðunu da dile getirdi. Türk Günü Þenliði ayrýca, Ýsviçre’nin sözde soykýrým iddialarýyla ikili iliþkilerde yaþanan gerilim sonrasý, Türk ve Ýsviçre toplumunu da kaynaþtýrdý. Türkiye’nin Bern Büyükelçisi Alev Kýlýç, þenliðin Türk toplumunun birlik ve beraberliðine önemli katkýda bulunduðunu söyledi. Ankara Ulus’ta patlama O lay yerine Ankara’nýn çeþitli hastanelerinden çok sayýda ambulans bölgeye sevkedildi. Emniyet Müdürlüðü’ne baðlý bomba uzmaný ekipler de Anafartalar’a ulaþtý. Ankara Valisi Kemal Önal, patlamanýn Anafartalar Çarþýsý’nýn önündeki durakla çarþý kapýsýnýn belki de kapýnýn iç bölümünde olduðunu söyledi. Bölgeye giriþ ve çýkýþa izin verilmezken, güvenlik kordonunun arkasýndan yaralýlarýn ve çevreye saçýlan kol ve bacak parçalarýn ambulanslara yerleþtirildiði görüldü. Ulus’taki patlamalarda yaralananlar SSK, Ankara Numune Hastanesi ve çevredeki diðer hastanelere kaldýrýldý. Vatandaþlarýn bazýlarý ambulanslarla getirilirken bazýlarý da vatandaþlarýn araçlarýyla ve kendi imkanlarýyla geldi. Yaralýlardan kimliði henüz belirlenemeyen iki kiþinin durumun aðýr olduðu bildirildi. Ulus’daki patlamada ilk belirlemelere göre kimliði belirlenemeyen 4 kiþinin yaþamýný yitirdiði bildirildi. Bu arada 4 kiþiden birinin canlý bomba ihtimali üzerinde duruluyor. Ulus’taki patlama ile ilgili olarak terör ve organize suçlara bakmakla görevli Ankara Aðýr Ceza Mahkemesi Savcýlýðý olaya el koyarak soruþturma baþlattý. Þehir çarþýsýnda esnaflýk yapan Mehmet Yýlmaz, AA muhabirine olay sýrasýnda yaþadýklarýný anlattý. Yýlmaz, patlama sesiyle birlikte yola çýktýklarýný ve sesle birlikte alev çýktýðýný gördüklerini söyledi. Bu sýrada bir kiþinin yandýðýna tanýk olduklarýný anlatan Yýlmaz, kiþinin üzerine kilim örterek ve suyla söndürmeye çalýþtýklarýný bildirdi. MEYDANLARA çýkan insanlar, sanki uzaydan gelmiþ yaratýklarmýþ gibi, hem Türkiye’de, hem dýþarýda merak uyandýrdýlar. Sordular: “Kim bunlar?..” Batý medyasý bu yüzden meydanlardaki görüntüyü birinci haber olarak verdi, izleyen Batýlýlar þaþýrýp öyle baktýlar. Bizim gazetelerde ise meydandakilerin tanýmý, ya da analizi yapýlýyor. Bakýyorlar: “Bunlar kim?..” Onlar; meydanda gözüksün gözükmesin, gazete okuyanlar. Yazýlý medyanýn toplam tirajý 5 milyonsa, bir gazeteyi üç-beþ kiþi okuyorsa, eh iþte o kadar... Onlar; Ti-Vi dizilerinden önce “haberlere” de bakarlar. Ortalama çocuk sayýlarý; iki, bilemediniz üç. Holdingleri, bankalarý, yabancý sermaye ile ortaklýklarý, sermaye örgütleri yok. Zaten çok paralarý da olmaz. Bilgisayarlarý vardýr. Tarikatlarý, dergáhlarý, þýhlarý da olmaz onlarýn. Ýnançlarý yüreklerinde, dualarý sessiz, ibadetleri gösteriþsiz, dinin iyi ahlak olduðunun bilincindedir onlar. Dinlerini çýkarlarý için, siyasi ya da ticari sermaye olarak kullanmaktan utanýrlar. Peygamber’e de laf söyletmezler, Atatürk’e de. Onlar; bir torba nohuta-makarnaya satýlmazlar. Akýllarý vardýr. Toplumun aptal yerine konulduðu iç politikalar karþýsýnda canlarý sýkýlýr, onursuz dýþ politikalar karþýsýnda gururlarý kýrýlýr. Sahtekár, ikiyüzlü, kaypak deðildir onlar... Hýrsýz ve yaðmacý iktidarlarla suç ortaðý olmazlar. Merhametlidirler. Ama mangal gibi yürekleri... Ýhanete tepkileri... Bayraða sevdalarý... Cumhuriyet’e inançlarý... Türkiye hálá ayakta duruyorsa, kutsal Anadolu devrimine sadakatleri vardýr onlarýn... Türkiye’dir onlar... (Bekir Coþkun’un yazýsý Hürriyet’ten alýnmýþtýr) Ankara’dan baþladý Samsun’da sonlandý C umhuriyet mitinglerinin sonuncusu dün Samsun’da gerçekleþti. Tertip Komitesi’nin açýkladýðý rakama göre 300 bin kadar Cumhuriyet sevdalýsý, Cumhuriyet Meydaný’ný bayraklarla donattý. Ankara’da 14 Nisan’da baþlayan cumhuriyet mitinglerinin sonuncusu; Ýstanbul, Manisa, Çanakkale, Marmaris ve Ýzmir’in ardýndan dün Atatürk’ün kurtuluþ mücadelesini ateþlediði Samsun’da gerçekleþtirildi. 19 Mayýs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramý’ndan bir gün sonra düzenlenen mitingte, katýlýmcýlarýn çoðunluðunu kadýnlar ve gençler oluþturdu. 33 sivil toplum örgütünün “Farkýndayýz, 20 Mayýs’ta Samsun’dayýz” sloganýyla organize ettiði miting için vatandaþlar, saat 08.30’dan itibaren ellerinde Türk bayraklarýyla Cumhuriyet Meydaný’na akýn etti. Vatandaþlar 8 ayrý polis noktasýnda arandýktan sonra miting alanýna alýndý. Türk bayraklarý ve Atatürk posterlerini dalgalandýrdýlar. Kültür B Gelenek ve Göreneklerimiz Bahar Törenleri ve Geleneklerinden ugün dünyanýn bütün toplumlarýnda çeþitli bayramlar vardýr. Bu bayramlar ferdi, dini ve milli bayramlar olmak üzere üç kümede toplanýr. Dini ve mili bayramlarýn ne anlam taþýdýðý bilinirken, Ferdi bayramlarýn muhtevasýnda doðum, sünnet, evlenme ve diðer gelenek halini almýþ adetlerimizin gerçekleþmesi yer almaktadýr. Bu bayramlar dýþýnda, halk hayatýndan, hayat felsefesinden, insan vicdanýndan doðmuþ, doðanýn deðiþmesinden kaynaklanan ve topluma mal olmuþ Bahar Bayramlarý da vardýr. Bahar Bayramlarý, genellikle ilkbahar, mevsiminde yapýlan zengin ayin ve törenlerle kutlanmaktadýr. Kýþýn soðuðundan ve karýndan kurtuluþ, yeþeren can bulan doðaya duyulan sevginin þekillendirdiði Bahar Bayramlarý her toplumda ve insan hayatýnda büyük bir ehemmiyet taþýmaktadýr. Doðanýn canlanmasý ve tekrar yaþamaya baþlamasý demek olan bahar mevsimimin geliþi dünyanýn neresinde olursa olsun insan yaþamýnda önemli bir olaydýr. Baþka sözlerle Baharýn gelmesi kuþkusuz her toplumda büyük sevincin yaratýlmasýna sebep olur. Bu bakýmdan her toplum baharýn geliþiyle ilgili ayrý ve kendine özgü törenler düzenlerler. Ýlkbahar mevsimin baþlangýcý ve bitimi bu Bahar Bayramýn temelini oluþturur. Bu þekilde insanlar bugünlerde çeþitli törenler, ayinler ve eðlence biçimlerini ortaya koyarlar. Öyle ki Bahar bayramlarýn kutlanmasý felsefe, mitolojik ve folklorik bir özellik kazanmýþ ve çoðu toplumlarýn vazgeçilmez gelenek, görenek ve adetleri arasýna girmiþtir. Türk toplumlarýnda baharla ilgili gelenek ve töreler oldukça çeþitlidir ve farklýdýr. Ancak Bahar Bayramý geleneðinin Türklerde tarihin en eski dönemlerine kadar indiði görülmektedir. Türklerde çok eskiden baharýn geliþi, doðanýn canlanýþý, destanlarda, masallarda, türkülerde, þiirlerde, âþýklarýn beyit ve kopuzlarýnda, sazlarýnda terennüm edilir ve bahardan coþkuyla söz edilir. Türk toplumunda baharýn geliþi Sularýn çoðalmasý, karlarýn eriyip dað baþlarýnýn görünmeye baþlamalarý, dünyanýn nefesinin ýsýnmasý, yani havalarýn ýsýnmasý, türlü çiçeklerin açýlmasý, yeryüzüne yemyeþil bir ipek kumaþýn serilmesi, hayvanlarýn yavrulamalarý, çoðalmalarý olarak yorumlanmaktadýr. Türk topluluklarýnda gibi bütün Müslüman toplumlarýnda da hemen hemen ayný biçimde Bahar Bayramlarý çeþitli þenliklerle kutlanýr. Bahar bayramlarýnýn özelliklerinden biri, halkýn öbek öbek mesire yerlerine gitmesidir. Halk bu yerlerde akþama kadar oturup yer içer ve kýþtan kurtulup bahara kavuþmuþ olmanýn sevinci ile eðlenir. Bir gün önce börekler yapýlýr, yumurtalar kaynatýlýr ve diðer yemekler yapýlýr. Uzun süren kýþtan sonra baharýn geliþini müjdeleyen belirtiler görülünce, bütün halký bir telaþ alýr. Çünkü baharýn geliþini belirten otlarýn yeþermesi, çiðdem ve menekþelerin açmasý, ýsýnan hava hayvanlarýn kýrlara salýnmasý, göçmen kuþlarýn gelmesi, doðayla iç içe olan tarým ve hayvancýlýkla uðraþan çiftçinin tarlasýyla kucaklaþmasý baþlayýnca, insanlarda yeni umutlar doðmaya baþlar. Prizren, Kosova’nýn en önemli il ve kültür merkezlerinden birini oluþturmaktadýr. Eski ve yeni kültürlerin kaynaþmasý ve çok sayýda Osmanlý mimari anýtlarýna ve diðer tarih ve kültür eserlerine sahip olan Prizren’in çok zengin bir tarihi de vardýr. Asýrlara uzanan medeni ve ziynet dolu tarihimizin ve ecdadýmýzýn bizlere emaneti olan dini, sosyal ve kültür Perþembe, 24 Mayýs 2007 Tefrika (3) 12 “Daltulum” eserlerinin en çoðunu kapsamý yanýnda atalarýmýzdan kalan örf, adet, gelenek, görenek ve diðer edinimlerimizin burada hala capcanlý yaþatýlmasý, Prizren kentinin Balkan ve Rumeli kentlerinin baþýnda geldiði geniþ kamuoyunda kabul edilen bir gerçektir. Zaten Prizren’de yaþayanlarýn günlük hayatlarýnýn da adeta bir parçasý olan bütün bu eserler ve edinimiler kentin her köþesine damgasýný vurmuþ, geçmiþten günümüze Prizren’i, “Anýtlar, Müzeler ve Þairler” kenti mertebesine mahzar etmiþtir. Atalarýmýzýn gidiþinden günümüze kadar durmayan göçler, bozgunlar, yýkýmlar, acýlar ve sýkýntýlar muhtevasýnda, yaþamak zaruri yetinde kalan Türklerin sayýsý ehemmiyetli bir þekilde azalmasýna raðmen ve tam bir azýnlýk hayatýný sürdüren Türkler bilinç ve saðduyusu ile geleceðe olan itikadýný hiçbir zaman yitirmemiþtir aksine, asýrlar boyunca yurt bildiði ve edindiði bu topraklarýnda hiç bitmeyen buranlar muhtevasýnda zaman zaman yalnýz da kalsa yine de zengin ve uygar geçmiþinin birikimine güvenmeyi geleceðini saðlamak açýsýndan ilke kabul etmiþtir. Bu aþamada Türklerin, günümüze kadar yapmýþ olduklarý muhtelif alanlardaki faaliyetler sayesinde, eðitimiyle, sanatýyla, kültürüyle ve hala capcanlý yaþatmýþ olduðu örf, adet, gelenek, görenek ve diðer edinimleriyle kendi benliðini ve mevcudiyetini devam ettirmeye ve günümüze kadar dimdik ayakta tutmaya baþarmýþtýr. Lakin zaman ilerledikçe eski geleneklerimiz çaðdaþ toplumun etkisinde kalarak unutulmuþ ama bir bütün olarak sönmemiþtir. Çaðdaþ toplumun tesirinde kalmalarýna raðmen çoðu geleneklerimiz hala her günkü hayatýmýzýn bir parçasý olmakla birlikte, nesilden nesle aktarýlarak www.yenidonem.org RAÝF VIRMÝÇA günümüze kadar yaþatýlmaktadýr. Çünkü Türk halký hem çaðdaþ olmaktan hem de atalarýndan kalan geleneklerinden pek kolay vazgeçmez. Biz gelenek ve göreneklerimiz adý altýnda baþlattýðýmýz bu belgesellerimizin bu bölümünü 20-25 yýl önce kitlevi bir biçimde bugün ise daha az bir þekilde kutlanan Bahar Bayramlarýmýzdan Daltulum bahar bayramýný halkýmýza bütün özellikleriyle anýmsatmak ve canlandýrmak maksadýyla biz 14 Marta öðrencilerimizi buraya toplayýp bu bahar bayramýn muhtevasýnda zamanýnda yapýlan adet ve geleneklerimizi bu belgesel yayýnýmýzla teþhir etmeye çalýþacaðýz Prizren’de bahar bayramlarý çok eskiden beri kutlanmaktadýr. Yaþam koþullarýnýn deðiþimi bu tür bayramlarýnýn unutulmasýna neden olmasýna raðmen gene de halkta bu bayramlarýn bazýlarý mühürlenmiþ ve büyük coþkuyla hasla kutlanmaktadýr. Bütün Müslüman âleminde asýrlardan beri “Nevruz”, “Hýdrelez” ve “Hýdýr Nebi” diye üç büyük bahar bayramý topluluklar arasýnda kutlanan ve bilinen bayramlarýn baþýnda gelmektedir. Ýlkbaharýn muþtulayýcýlarý olan bu bahar bayramlarýn þerefine bütün topluluklarda kendine has olmuþ görkemli ve muhtelif þenliklerle düzenlenir. Çeþitli törenlerde düzenlenen bu þenlikler her topluluðun örf ve adetlerine göre gerçekleþtirilmektedir. Asýrlar boyunca Prizren’de büyük bir coþkuyla kutlanan bu bahar bayramlarý yaný sýra Prizren’e has olan ve kutlanan diðer bahar bayramlarý da vardýr nice ki: Daltulum, Kocakarý Soðuðu, Kýrlangýç Fýrtýnasý, Ayva Baharý, Öküz Soðuðu, Hýdrlez, Nakýs Salý, Hýdýr Nebi ve Ali Günü. Ýlkbaharýn geliþini bildiren bütün bu bahar bayramlarýn þerefine halkýmýz tarafýndan çeþitli ve görkemli þenlikler düzenlenir ve bu þenlikler çerçevesinde törenler de yapýlýr. Prizren halkýnda ilkbaharýn geliþi yukarýda sözünü ettiðimiz Nevruz”, “Hýdrelez” ve “Hýdýr Nebi” bahar bayramlarýndan daha önce yani cemrelerin düþmesiyle kutlanmaya baþlanýr. Cemrenin ilkbahara doðru, yedi gün aralýkla önce havaya, sonra suya ve sonunda topraða düþmesiyle oluþturulan bir sýcaklýk yükseliþidir. Sürecek 13 Perþembe, 24 Mayýs 2007 Kültür ÝZLENÝMLER Ö Köprü yle köprüler var ki dere kýyýlarýný, boðaz kýyýlarýný birbirine baðlar; akraba, eþ veya dostlarýn birbirine kavuþmasýný saðlarlar… Bu köprü baþka köprü… Öyle köprüler var ki, örneðin Üsküp’ten akan Vardar’daki Taþköprü, Prizren’den geçen Temizce’deki Taþköprü; Edirne Köprüsü, Mostar Köprüsü, Drina Köpüsü vb., bir tarihi belgeleyen, yüzyýllarca yaþatan kültür eserleridir, hepsi birer anýttýr ayrýca… Bu köprü baþka köprü… Bu köprü, gönül dostlarýný birbirine baðlayan; sanatçýlara, yaratýcýlara, her þeyden çok gençlere kucak açan bir köprüdür: Söz KÖPRÜ aylýk kültür ve sanat dergisine aittir. KÖPRÜ dergisi henüz beþ yaþýnda. Üsküp’te çýkýyor. Ýddialý. Ýsabeti bir yaklaþýmla bizi ilgilendiren konular hakkýnda yorumlar getirmekte, fikir üretmekte; uzun zaman kenarda býrakýlmýþ konularý gündeme taþýmaktadýr: Yücel ve Yücelciler, Balkanlarda Osmanlý Medeniyeti, Burmalý Camii ile Kaybettiklerimiz, Kanayan Yaramýz: Beyin Göçü, ÝS KE N DE R MU Z BE G Edebiyatýmýz, Türk Kültür merkezi … Bu ve buna benzer konularý ayrý ayrý sayýlarda dile getirmekte, çaðdaþ yaklaþýmlarla aydýnlatmaya çalýþmakta; yarýna dönük önerileri dile getirmektedir. Henüz beþ yaþýnda. Genç yani. Derginin Baþ ve Sorumlu Yazarý Leyla Þerif de genç, Yayýn Kurulu üyeleri de. Hem de, gençlik bilgileri ile emektarlarýn görgüsü arasýnda kopmaz baðlar kurmak amacýyla Danýþma Kurulu’na Fahri Kaya gibi, Avni Engüllü gibi dergicilikte ve kültür tarihimizde görgüye sahip, deneyimli aydýnlarýmýza da yer vermektedir. Köprü beþ yaþýnda. Jübile. Baþ ve Sorumlu yazar Leyla Þerif diyor ki: Her yýl bize saðlýklý tecrübeler kazandýrmaktadýr. Her gelen yeni bir yýlla dergimizde de bazý deðiþiklikler yapmaya çalýþýyoruz…. Yeni açýlýmlar gerçekleþtirdik,… Sanat fidanlýðýmýz ve folklorumuzdan bölümlerimiz ile kitap tanýtýmýna devam ediyoruz. Üsküp’te çýkan KÖPRÜ dergisinin bir an önce Kosova’da düzenli bir biçimde daðýtýlmasý dileðiyle burada Leyla Þerif’in “Gönüle Nasihat þiirini sizinle paylaþmak istiyorum. Mehmet Âkif’te “Medeniyet” (9) Büyüklerimiz G örüldüðü gibi Akif’in karþý çýktýðý, eleþtirdiði, “bölücü, vahþî, maskara mahluk, saðýr ruhlu, hissiz, kundakçý, kahpe, yüzsüz, tek diþi kalmýþ canavar” olarak nitelediði “medeniyet” Batý medeniyeti, dolayýsýyla Batý’dýr. Bu medeniyet “mimsiz” bir medeniyettir ki o da “deniyyet”tir. “Deniyyet” alçaklýk, aþaðýlýk anlamýna gelmektedir. Kendi milleti dýþýnda kalan milletlere her türlü alçaklýðý, kahpeliði ve zulmü reva gören bir anlayýþ hangi medeniyetin ürünüdür? Bu gün hangi sebeple olursa olsun, Ortadoðu’yu kana bulayacak, binlerce masum insanýn mahvýna sebep olacak, nice Ýslam beldelerini yerle bir edecek Irak Savaþý’ný baþlatmak için ellerini ovuþturarak, aðzýnýn suyunu akýtarak bekleyen ABD nasýl bir medeniyetin temsilcisidir? Böyle bir medeniyete karþý çýkmak sadece aklî deðil, yüreðinde birazcýk da olsa his taþýyan- larý harekete geçirecek vicdânî bir mesele deðil midir? Medeniyet ve Din Özellikle Tanzîmat’tan sonra bir çok fikir adamý, Osmanlýyý Avrupa’dan geri býrakan faktörün ‘din” olduðunu, dinin terk edilerek ilerleyebileceðimizi savunmuþlardýr. Bu fikre karþý çýkan M. Akif, birçok mýsrada medeniyet ile ilerleme arasýnda iliþki kurmuþ, din ile medeniyet arasýndaki iliþkiyi de gözler önüne sermiþtir. Nasýl olmuþ da o fâzýl medeniyyet, o kemâl, / Böyle bir kavmin içinden doðuvermiþ derhâl? (1990, s. 159) Bu beyitte, medeniyetin faziletle ilgisi ortaya konulmuþtur. Ýslâm medeniyeti fazileti, insanî deðerleri üstün tutan bir medeniyettir. Ýslam’dan önceki cahilliye dönemlerinde, kýzlarýný diri diri topraða gömecek kadar vahþî ve Leyla Þerif GÖNÜLE NASÝHAT Kýyameti yaþadýn Ararken doðruyu bu þehirde Sallandýn yýprandýn ey gönlü Ýnsanlýk var sandýðýn yüreklerde. Þimdi biçarelerdesin Renksiz mevsimlerde gezmektesin Tükeniþlerin varoluþunu beklerken Yelkovan koþturdun erken. Bu dünyaya gelen geçen hep dalgýndý Saatler ayarlamýþ önceden Ölüm fermanýn yazýlmýþ inceden Bu yaþa gelince sen, Soran olmadý halin ne idi genç iken. Susuz almýþ topraklarýn, dostsuz kalmýþ ýrmaklarýn Söz verip tutmayanlar, sil git defterden! Vaatlerde bulunan, eþ dosttan þikayetçi olandan Medet umma sen gönül. Ýnsan içinde aðlayandan, þerefini beþ paraya satandan Onur nedir bilmenden, uzak dur gönül Kara gün dostu, ak gün postu cahil bir kavimden Hz. Ömer gibi medeniyet üstatlarý çýkmasý, Ýslam medeniyetinin fâzýl bir medeniyet olduðunu gözler önüne serer. Bizim de var medeniyyetle âþinâlýðýmýz... (1990, s. 196) M. Akif, gerçek medeniyeti Batýda arayanlara, Osmanlý’nýn medeniyet harikasý olan tarihi yapýlarýný (Fatih Camii vs.) göstererek medeniyetin sanatla ilgisini ortaya koyar. Gerçekte, sanatýyla, mimarisiyle biz de gerçek bir medeniyete sahibiz. Süveyþ’i yardý herif... Akdeniz’le Þab Denizi / Bitti. Öyle ya, bizler de kendi fikrimizi / Çýkarmýþ olsak eðer, þimdi, kuvveden fi’le, / Kucaklaþýr medeniyetle din tamamýyle. (1990, s. 223) M. Akif bu mýsralarda, bazý aydýnlarýn medeniyetle dinin birleþemeyeceði, dinin ilerlemeye engel olduðu þeklindeki düþüncelerinin aksine, medeniyetle dinin kucaklaþabileceði fikrini verir. Akif’e göre medeniyetle din birbirine zýt kavramlar deðildir. Ýslam milletleri, Ýslâm’ý en güzel yaþadýklarý devirlerde, bütün dünyaya diyen boþ laf diyor. Her iki günde senle olaný seç, zira dünya bozuldu Mutluluðunu kýskanan, periþan halini seyredenler oldu. Gençlere barikat var, baþarýlýysan dibe çekilirsin Aman ha gön lapayým derken kaþýný çizdirirsin Koltuk deyip tutturanlar, hizmet diye susturanlar Eli kolu baðlý kalanlar þaþýrtmasýn gönül. Suya atanlar, çamura batýranlar ileri deyip geri çekenler Övüp arkandan sövenler, vataný satan hainler, Cenneti krediyle ödeyenler, ders verip çile satanlar Ezdirip bezdirmesin gönül. Unutma karþýna seven de çýkar sevmeyen de Seveni de sev sevmeyeni de. Hakkýný teslim etme herkese Bileni de var bilmeyeni de. Çok iyi olsan enayi derler, Zulmedene zalim, Alim olana çok bilmiþ, Kamil olaný seç daim! Ýlimden þaþma, bilgini parayla satma Derdin varsa El-Fatiha önderlik yapacak bir medeniyet kurmuþlardýr. Endülüs Emevî Devleti’nin, Selçuklu ve Osmanlý Ýmparatorluklarýnýn en güçlü dönemleri, Ýslam’ýn en iyi anlaþýldýðý ve yaþandýðý dönemler olarak medeniyetle dinin birlikteliði fikrini doðrulamaktadýr. Tarih bunun en doðru ve en güzel þahididir. Said Nursî de bu konuda þunlarý söyler. “Hýristiyanlýðýn malý olmayan mehâsin-i medeniyeti ona mâl etmek ve Ýslâmiyet’in düþmaný olan tedenniyi ona dost göstermek, feleðin ters dönmesine delildir” (Nursî, 2001, s.457) diyen Said Nursî, Ýslâmiyet’in ilerlemeye engel olmadýðýný ifade etmekte ve Müslümanlarýn Ýslâmî hakikatlere baðlýlýklarý nisbetinde ilerlediklerini, temeddün ettiklerini (medenileþme), Ýslâm hakikatlerinden uzaklaþtýklarý nisbette de gerilediklerini, vahþete ve tedennîye düþtüklerini tarihi delil göstererek anlatýr. (Nursi, 1995, s. 29) Medeniyetle dinin kucaklaþabileceði fikri Osmanlý’nýn çöküþ dönemlerinde pratikte gösterilememiþse de, fikir olarak vardýr. Akif’e göre yapýlacak iþ, bu fikri bir an önce hayata geçirmek olacaktýr. Röportaj Batýk Bir Projeden Kurtarýlan Malzeme Tiyatro Günlüðü (1) Bir televizyon projesiyle çýktýk yola... Batýrdýðýmýz projeden kurtardýðýmýz malzeme, bir gazete röportajlar dizisi doðurdu. Doðrusuyla, yanlýþýyla; eksiðiyle, tamýyla bir tadýmlýk Tiyatro Günlüðü sunuyoruz... bilimsellik, nesnellik, güncellik, tamlýk iddialarýný ortaya atmadan, ama onlara sadýk kalarak. Giriþ 24 Mayýs 2007’den aylar önce, görev yaptýðým medya kuruluþunda, benim içimde öteden beri var olan eþik bekçiliðinden baþka iþler de yapmak dürtüsü harekete geçti ve doðrudan üretime katýlmak isteðim depreþti. Haftalýk bir TV programý idi yapmak istediðim. Siyasetten uzak, günlük haber takibinden sýyrýlmýþ ama gene güncel ve toplumsal olmasý nedeniyle de siyasi uzantýlarý olan bir Haber Belgesel Program taslaðý oluþturdum. Yapýmcýlýðýný benim üstlendiðim programýn Yönetmenliðini Asým Vetim yapacaktý; sunuculuðunu ise Sezen Haskuka ile birlikte yürütecektik. Kamerada kiminle, kurguda kiminle çalýþacaðýmýzý aþaðý yukarý belirlemiþ, hatta programýn taslak jeneriðini bile yapmýþtýk. Ýþe tiyatroyla baþladýk, Nafis Gürcüali, Etem Kazaz, Bekir Hocalar, Deniz Dadale, Asým Mongovci, Hayrullah Þkurtak ve Mehmet Bütüç ile ayrý ayrý görüþmelerde bulunduk. Alim Rifat Yeþeren, Raif Buþ ve Yunus Þimþek ile de temasa geçtik, genç tiyatroculardan da birkaç kiþiyi projenin kapsamýna almayý hedefledik. Ama iþ uygulamaya gelince tökezledik. Önce, tasarladýðýmýz sunum dekorunu ve arka planýný elde edemedik, sunumu promter üzerinden yapmak bir çýkmaza sürüklendi, kurgudaki yoðun trafik oturaklý bir çalýþmaya olanak tanýmadý. Burada sayamayacaðýmýz onlarca ayrýntý iþi uzattýkça uzattý; nihayetinde baþlatýlan giriþim, filizlenemeden sönmeye yüz tuttu. Ama elimizde hedeflediðimizin tamamý olmasa bile, yukarýda adlarýný saydýðým tiyatrocularla yaptýðýmýz görüþmelerden çýkardýðýmýz çok güzel bir malzeme kaldý. TV programý olmadý ama bu batýk projeden malzemeyi kurtarma yolunun en kârlý iþ olacaðýný düþündük. Ýþte bu haftadan itibaren baþlayan dizi, söz konusu tamamlanmamýþ batýk projeden kurtarýlan malzemenin gazete için iþlenmiþ halidir. Projenin tamamlanmadýðýnýn ve görüþmemiz gereken tiyatrocular listesinin sona ermediðinin farkýndayýz. Devamýný inþallah daha büyük bir TV projesinde getiririz. Temasa geçip röportajý gerçekleþtiremediðimiz ve öngörüp görüþemediðimiz tüm tiyatroculardan özür dileyerek baþlýyoruz yola. Ayrýca bir özrü de TV projesine baþlayýp yarý yolda býraktýðým arkadaþlarým hak ediyor. Tabi potansiyel izleyiciler de... Uzunca bir giriþten sonra, koyulalým yola... Kosova’da tiyatro nasýl baþladý? Ne zamandan beri var? Bu soruyu yönlendirdiðimiz bütün tiyatrocularýmýz “Ezelden beri var” der gibiler. Ama ezeli belgeleyecek bir belge yok. Usta Tiyatrocu ve perdelere kýsýtlamak doðru deðildir bence. Çünkü meddah tiyatrosu kahvelerde bir kiþinin kendi mimikleriyle hareketleriyle anlattýðý bir hikayedir. Bu da bir tiyatro türüdür. Biz buna ‘tiyatro deðildir’ diyemeyiz. Tiyatro sokakta da oynanýr... her yerde oynanýr tiyatro. Tiyatro geniþ bir anlam taþýr ve sadece perdelerin arasýnda ve dört duvar arasýnda kýsýtlanmýþ bir yer deðildir tiyatro.” Yýllarca ayný sahnenin tozunu yutan tiyatro sanatçýlarýmýzdan bir grup. Bu sahnede provalarýný yapýp, bu sahnede seyircinin karþýsýna çýktýlar. Yönetmen Nafis Gürcüali: “Kosova’da Türk tiyatrosunun tarihçesi biraz kapalý bir kutu gibidir. Çünkü yazý olarak elimizde fazla bir þey yok. Ama duyumlara göre Türk tiyatrosu Kosova’da bilhassa Prizren’de çok eskilerde baþlamýþ. Mesela resmi bazý yazýlara göre Türk tiyatrosu ilk olarak bir dernekte bir tiyatro gösterisi ile baþlamýþ” diyor ve duraksamadan ekliyor “Tabi ki Osmanlýnýn burada var olmasýyla da çeþitli tiyatrolar vardý. Bildiðimiz gibi o dönemlerde gölge tiyatrosu, meddahlýk çok geliþen bir türdü. Her yerde oynanýrdý ve mutlaka bu topraklarda da bizden öncekiler bu oyunlarý icra etmiþlerdir. Ama maalesef bu hususlar pek araþtýrýlmadý inþallah bundan sonra daha iyi araþtýrmalar olur. Tahsilli gençler yetiþir ve bu konularda daha ayrýntýlý bilgilere sahip olurlar.” Biz Batý klasiði olarak bilir ve ele alýrýz tiyatroyu ama meddahlýk ve ortaoyunu da bir çeþit tiyatro olarak deðerlendirilebiliyordu. Nafis Gürcüali, tiyatroyu dört duvar arasýna sýkýþtýrmayan ve perdelerden ibaret görmeyen tiyatrocularýmýzdan biriydi. Ona göre tiyatro her yerde, hatta sokakta bile oynanabilirdi: “Aslýnda tiyatro her yerde oynanýr, sýrf Bugünün klasik anlamýndaki tiyatrolar, mekâný yani binasý, sahnesi, yönetmeni, oyuncusu, yazarý ve tüm teknik ve sanat ekipmanlarý olan bir yerdi. Bu ‘fazla klasiðe’ gelemiyordu bizim tiyatrocular ya da böyle bir imkaný hiçbir zaman bulamamýþlardý. Nafis Gürcüali, tiyatro anlayýþýný sergiledikten sonra þunlarý da eklemeden edemiyor: “Eðer siz bir çatý altýnda oynanmýþ tiyatrolarý sorarsanýz, o zaman 50’li yýllarda imkanlara göre baþlamýþtýr bu. O zaman sinemalar kurulmuþ ve bu salonlar çok yönlü kullanýlmýþ yani sinema salonlarý konserler için de, tiyatro için de kullanýlmýþ. Ýþte buralarda bizim halkýmýz, sivrilmiþ gençlerimiz kendi çabalarýyla oyunlar hazýrlamýþ ve sahnelemiþlerdir.” Eski tiyatroculardan Mehmet Bütüç ise, “1951 yýlýndan önce de bazý derneklerde, kýsaca skeçler oynanmýþ. Düðünlerde ve bazý özel toplantýlarda kimi oyuncular oyunlar yazmýþ düzenlemiþ, sahnelemiþ. 1951 yýlýnda ise Doðru Yol derneðinin kurulmasýyla ilk olarak resmi bir biçimde baþlýyor tiyatro kolu” diyor. Tiyatronun ne zamandan beri baþlayýp nasýl devam ettiðine en yalýn ve belki de en doðru cevabý Deniz Dadale veriyor: “Orasýný ben bilemeye- Perþembe, 24 Mayýs 2007 14 ceðim, yani orasýyla ilgilenmiyorum, ben yapýlana bakýyorum ve biz milletimize çok büyük bir hizmet verdik.” Kosova’da Türk tiyatrosunun nasýl baþladýðýna ve baþladýðý zamanki tarih hakkýnda takvimlerin ne dediðine iliþkin bilgilerin kesin ve net olmadýðýný herkes söylüyor. Usta tiyatroculardan Bekir Hocalar þöyle özetliyor durumu: “Evlerde, düðünlerde, derneklerde, toplantýlarda tiyatroya baþlamýþlar; oyunculuða yetenekli insanlar ilk yeteneklerini sergilemiþler. Bayaðý yetenekli insanlarýmýz var bu konularda. Böyle baþlamýþlar ve bir tiyatro oluþmuþ...” Rumeli Türk Tiyatro Sanatçýlarý Derneði Baþkaný Etem Kazaz da benzeri þeyler söylüyor. Etem’in söylediði kelimeleri seçiþindeki temkinlik, bu flu tabloyu ortaya koyuyor. Þöyle diyor Etem Kazaz: “Kosova’da tiyatronun baþlangýcý üzerine konuþmak büyük bir meziyet. Ben ancak hocalarýmdan ya da yazarlardan aldýðým bilgilere ve belgelere dayanarak konuþabilirim. Kosova’da tiyatronun baþlangýcý eskiye dayanýyor. Osmanlý döneminde tiyatro varmýþ; daha sonra da çeþitli tiyatro etkinlikleri yapýlmýþ ama bunlar hep belli bir kertede, belli bir seviyede yapýlmýþ olan tiyatrolar. Biz baz olarak Gayret Derneðinde yapýlan etkinlikleri ele aldýk. Gayret Derneðinin bir þenlik toplantýsýnda yerli yazar Durmiþ Selina’nýn bir oyunu oynanýyor. Biz bu oyunu baz olarak alýp, geçen sene tiyatronun 70’inci yýlýný kutladýk. Ama biz þunu demiyoruz: Kosova’da tiyatro bununla baþladý diye. Tiyatro Osmanlý Döneminde de vardý, ara dönemde de vardý. 1935’li yýllarda ise bir þenlik toplantýsýnda resmi þekilde tiyatronun var olduðunu görüyoruz. 10 yýl önce tiyatronun 60. yýlýný kutlamýþtýk; geçen yýl da 70. yýlýný kutladýk. Ama birileri çýkar der ki tiyatro 72, 73 yýllýktýk biz bu iddialarý de deðerlendirmeye açýðýz ama bunu belgelere dayandýrmak lazým. Biz belgelere ve tiyatro sanatçýlarýndan aldýðýmýz bilgilere göre bu tarihi saptadýk.” Ortada saptanan ve tiyatrocularýn çoðunca benimsenen bir tarih var. Bu tarihten ileriye dönük olarak da yapýlan bir dizi etkinlik ve çalýþma. En çok gündemde olan profesyonelleþme ise tiyatronun çözüme kavuþturulmamýþ en büyük sorunlarýndan biri olarak kalmaya devam ediyor. Çünkü bu durum her þeyden önce tiyatro yapmayý, bir tiyatro oyununu sahnelemeyi zorlaþtýrýyor. Tiyatro yapmak, hele hele bir azýnlýk toplumunun mensuplarý olarak baþarýlý bir tiyatro geleneði ortaya koyabilmek çok zor. Haftaya: Tiyatro Yapmanýn Koþullarý 15 Perþembe, 24 Mayýs 2007 Türkçenin Kosova’sý G YOÐUNLUK ökyüzü yine karardý. Akrep ve yelkovanýn mücadelesi her zamanki gibi... Bu süre içinde neler yapýldý? Peki ya yapýlamayanlar? Zaman daralýyor ve ben iþlerimin hepsini bugün de bitiremedim. Yahu ne kadar kýymetli bir þeymiþ bu zaman! Bunu yeni anlamadým ama yine anladým! Dostlar, “zaman”a takmýþ bir hâldeyim bu aralar. Birkaç günde halletmem gereken iþleri bitiremeyiþim beni iyice daraltýyor. En basit þeyden en karmaþýðýna kadar her konu ve yerde zamanýn önemi ortada. Kendimle ilgili bir konuda, zaman yönetimi eksikliði veya diðer sebeplerden dolayý zamaný deðerlendiremediðim vakit sorun çýkýyor. Kiþisel konunun dýþýnda, toplumsal bir mevzuda da durum ayný; zaman ilerliyor ama Kosova baðýmsýzlýðýna ulaþamýyor mesela. Zaman ilerliyor ama küresel ýsýnma konusunda gerekenler yapýlmýyor. Bu böyle sürüp gider. Birçok konuda hep olmasý gereken nedir, nasýldýr diye düþünülür. “Normal” aranýr. Bu mantýðý zamana yöneltirsek; yirmi dört saat nasýl yetmez? Uykunun haricindeki zamaný düþünüyorum, üstelik altý saat kadar uyuyorum, buna raðmen sýkýntý var. Büyük ihtimalle sebebi yine benim çünkü böyle bir yoðunlukta yaþayan benim. Bunu seçen de benim. Neyse mesele sadece benle sýnýrlandýrýlabilecek bir mesele deðil. Beni bilirsiniz, kiþisellikten de bahsetmekle beraber toplumsal konulara dönmeyi tercih ederim. “Ben”den çýkýp “biz”e giden yolculuðun yolcusuyum. Doðduk, büyüyoruz ve kaçýnýlmaz bir þekilde her geçen yýlla beraber sorumluluklarýmýz artýyor. Gayet tabii ki bu durum doðal bir süreç; þaþacak bir þey deðil. Takýldýðým nokta yaþamýmýzýn geneliyle ilgili. Sabah uyanýlýyor, kahvaltýdan sonra herkes kendi iþine gidiyor. Kimisi iþ yerine, kimisi evinin baþka bir odasýna, kimisi çarþýya, pazara... Bir mesleði veya uðraþý olup da iþ yerine Hazýrlayan: Abdülhadi Taduþka Güncel Alpay ÝÐCÝ gidenler için zaman yönetimi daha da önemli oluyor. Zira onlara ait zaman azalýp, iþ yerine ait zaman artmýþ oluyor. Çalýþan veya çalýþmayan olsun fark etmez, zamaný iyi deðerlendirmek þart. Kalkýp yaþadýðýnýz bölgenin sorunlarýndan sýrayla söz etmeyeceðim. Çoðundan haberdarsýnýz. Ancak, kaçýna yönelik çözüm önerileriniz veya fikirleriniz var acaba? Fikrin oluþmasý için düþünmek lazým. Düþünmek için zaman lazým. Bir de bilgi ve kaynak lazým. Jüpiter gezegeniyle ilgili düþünecek bir insanýn önce Jüpiter’le ilgili bilgiye sahip olmasý gerekir. Ardýndan da o bilgileriyle düþünmeye baþlayýp bilgisini geliþtirmeye baþlar. Güneþ sisteminin en büyük gezegeninin Jüpiter olduðunu okuyup öðrendikten sonra düþünme baþlar. Neyse, Jüpiter’e takýlmayýn; ondan önce düþünülmesi gereken çok daha önemli konular var. Jüpiter çok uzakta; orada da kalsýn! Kültürümüze dair her kiþinin yapmasý gereken çok þey var. Herkes bir yerinden tutup kültürünü geliþtirmeye çalýþmalý; bunun için uðraþmalý. “Zaman” da burada devreye giriyor. Kültürümüze dair bilgi edinmek için zaman lazým. Þimdi düþünmek lazým; Sabah iþe gidip akþam dönen bir kiþi ne zaman ve ne kadar bilgi edinebilir? Bilgisayar misali çalýþmadýðýmýza göre, bilgi sahibi olmamýz bir yükleme iþlemine baðlý deðil. Burada kabaca iki yol var. Birisi bilgiye ancak, sunulduðu zaman ve tesadüflerle ulaþmak. Diðeri de bilgiyi aramak; onun için zaman ayýrmak. Birincisini seçenlere söylenecek pek bir þey yok. Orada zaman yönetimine çok da ihtiyaç yok. Günün getirdikleri ve zaman akýþýna göre yaþanýr. Sabah olur, iþe gidersin; mesai biter eve dönersin. Ýþ ve evdeki zamanda da belli þekilde davranýlýr ve günler geçer. Diðer tercih ise çok daha zor; yorucu bir eylem. Ben de zaten ikinci tarz üzerinde kafa yoruyorum. Zira ikinci tarzý seçenlerdenim. Hayatýn koþturmacasý bizi yeterince uðraþtýrýyor ve zamanýmýzýn epey bir kýsmýný alýyor. Bu koþturmacanýn bitiminde de yorgunluk baþladýðý için dinlenme dönemi baþlýyor. Peki, bilgiye ne zaman ulaþacaðýz. Bilgi elbette çift kilitli sandýklarýn içinde deðil. Etrafýmýzda bilgiler dolu ancak, onlarý görmek ve algýlamak lazým. Kafanýzý daha fazla teorik cümlelerle yormayýp iþi somutlaþtýracaðým. Bugünkü yaþam tarzýmýz ve yaþam þartlarýmýzýn geçmiþimizle yakýndan alakasý var. Hepimiz ayrý ayrý þeyleri miras edindik ve onlarý kullanýyoruz. Kiþilerden çýkýp milletleri düþündüðümüzde de durum ayný oluyor. Milletler de atalarýnýn mirasýný devraldý. Bugünkü iyi hâlleri de geçmiþlerinden, bugünkü kötü hâlleri de geçmiþlerinden kaynaklanýyor. Örneðin, Kosova’nýn durumu ve baðýmsýzlýðý... Varýlan nokta, geçmiþte yapýlanlarýn sonucu veya sonuçlarý. Ne ekilirse o biçilir. Geçmiþten gelen iyi þeyleri alýp onlarla yaþamak güzel; buna denecek þey yok. Peki, geçmiþten devralýnan sýkýntýlarý da ayný þekilde sürdürmek mi lazým? Yanýt, tabii ki hayýr. Bugünkü sorunlarý iyi yorumlayabilmek için geçmiþini bilmek gerekiyor. Ýþte, geçmiþini “bil”mek için de “zaman” gerekiyor. Kiþi ailesini, çevresini, ülkesi ve milletini iyi bilmeli. Bilirse hareket etmesi kolaylaþýr. Bilirse þunu görür; geçmiþten geleceðe uzanan tek parça bir çizginin bir parçasý olduðunu görür. Öteki hâlde kendisini nokta sanýr ve nokta küçüktür. Evet efendim. Bu aralar zaman diyorum baþka bir þey demiyor. Çünkü bilmemiz gereken çok þey var. Büyük bir uygarlýðýn sahipleriyiz ve yaþanýlanlar çok. Bu yüzden de dinlenmeye ve eðlenmeye de zaman ayýrarak bilgiyi edinmeliyiz. Dinlenmek ve eðlenmek sözlerinin üzerinde bir kez daha durmak istiyorum. Sürekli okumak olmaz; asla olmaz. Bilmek çok önemlidir, güzeldir ve bilginin sonrasýnda düþünmek ve harekette bulunmak gelecektir. Zamanla da politika üretmeye baþlýyor olacaðýz. Ýþte o zaman da daha deðerli olacaðýz. Bütün bunlar için bize lazým olan þey zamaný iyi yönetmektir. Zamanýmýzý bölüp ayrý ayrý þeyler yapmayý baþarýrsak çok daha geliþkin bireyler olmaya baþladýðýmýzý göreceðiz. Televizyona ayýrdýðýmýzý zamaný bir kez daha düþünelim. Dilerim zaman konusunda baþarýlý oluruz. Hayatýmýzdaki kalýplara bir kez daha bakalým ve okumaya zaman ayýralým. Soldan Saða (Horizontal) 1. Zýhýrlý bir araç — G.S. eski futbolcusu ... Erdem 2. Batý Avrupada bir ülke 3. Tantal’ýn kýsaltmasý — Bayan aktör ... Farao — Cemil Luma 4. Alman erkek ismi — Radiyum — Adale 5. Niton — Türkiye’de bir kent — Enis 6. Alýnmýþ bir þeyi geri verme — Cennet, cehennem arasýnda bir yer 7. Vucuda, ellere sürülen teneye yumuþaklýk verir — Bir çiçek Yukarýdan Aþaðýya (Vertical) 1. Dünyada en büyük batan gemi (1912) yýlýnda 2. B.M. eski genel sekreteri Kofie — Argonun kýsaltmasý 3. “National Geograpihc” — Süsü gösteriþi olmayan, yalýn 4. Bayan Amerikan aktör ... Besinger — Soluk, nefes, zaman, çað 5. Türkiye’nin eski para birimi 6. Baba, büyük babalardan her biri — At, öküz hayvanlarýn týrnaklarýna çakýlan demir 7. Müzikte bir nota — Bir renk (Siyah) 8. Eski biçime sokmak — Kýrmýzý, kýmýz 9. Bir bilim Bulmacanýn çözümü NO : 2 Adem, Real, Nur, Fevzi, KR, Nona, Þ, A, Kind, SA, Rasat, Ton, Alit, Cins To p l u m Din ve Toplum [email protected] [email protected] M.Tevfik Yücesoy P ÇÖREK OTU eygamberimiz (s.a.v.) 14 asýr önce þöyle buyurmuþtu: “Þu kara tanede (çörek otu) ölümden baþka her derde deva vardýr.” O zamanlardan günümüze kadar geçen asýrlar boyunca, bu ufak taneli gýdada her hastalýða þifanýn olabileceðine birçok kimse dudak bükmüþtü. Ama Maren Franz adlý bir Alman çörek otunun saðlýðýmýz üzerindeki faydalarýný araþtýrýp, bu konudaki yayýnlarý bir araya getirdi. Sonuçta, “Tabiattan Gelen Þifâ Kaynaðý: ÇÖREKOTU” adýyla bir kitap ortaya çýkardý. Üstelik, Peygamberimizin çörek otuyla ilgili hadisinin kendisini uyardýðýný ve bu sözü rehber alarak bu kitabý hazýrlamaya giriþtiðini önsözde belirterek... Ýnsan vücudu, doymamýþ yað asitlerini üretemediði için, dýþarýdan almaya mecburdur. Bir gram çörek otu yaðý, bu açýdan günlük ihtiyacýmýzý karþýlamaktadýr. Çörekotunun faydalarý: • Mikrop, virüs ve mantarlara karþý öldürücü tesire sahiptir. • Ýfraz boþaltýcý ve solunum borusunu geniþleticidir. • Kan þekerini düþürür. • Damar hastalýklarýný önler. • Hazmý kolaylaþtýrýr. • Vücuttaki zehirleri süzerek atar. • Ýdrar söktürücü özelliði ile safraya iyi gelir. • Yaralarýn çabuk iyileþmesini ve hücrelerin yenilenmesini hýzlandýrýr. • Alerjiyi önler. • Savunma sistemini dengeler. • Hormon sistemini ve ruh hâlini saðlamlaþtýrýr. • Çocuklarda özellikle sinir ve deri hastalýklarýna, astým ile alerjiye iyi gelir. • Çörek otu ürünleri hamilelik devresindeki þikayetleri azaltýr. Yan tesiri olmayýp, bu devredeki hanýmlara ve bebeklerini ana sütüyle besleyenler için süt kalitesinin bebeðe daha yarayýþlý olmasýný saðlar. •Egzamalý deriye sýk sýk çörek otu yaðý sürüldüðünde deri çabuk iyileþir. Yine deri hastalýklarýnda mikrop öldürücü tesirinden dolayý çok fayda verir. Çörek otu savunma (immun) sistemini güçlendirdiðinden, kanser, AIDS gibi çaðýn hastalýklarýna karþý tavsiye edilmektedir. Yine tansiyon ve ateþ düþürücü ve tabii antibiyotik tesirleriyle yaygýn hastalýklara þifa olmaktadýr. Baþta astým ve polen alerjisi olmak üzere alerjik hastalýklara, saç dökülmesine ve kepeðe karþý da tesirlidir. Maren Franz’ýn kitabýndan naklettiðimiz bu satýrlar, çörek otunu “ölümden baþka her derde deva” olarak tarif eden Peygamberimizin (a.s.m.) yüceliðini gözler önüne sermektedir. Çünkü Efendimiz (a.s.m.) çörek otunun henüz yeni keþfedilen bu mucizevî özelliklerini asýrlar öncesinden, kýyamete kadar gelecek olan insanlarýn en iyi anlayacaðý þekilde ifade etmiþtir: “Çörek otuna kýymet verin. Zira o ölümden baþka her derde þifadýr.” Fahri MERMER Gazetecimizin ölümünün 6. yýlýnda saygýyla anýyoruz. Katkýlarýný hiçbir zaman unutmayacaðýz. Yeni Dönem KTM çalýþanlarý Perþembe, 24 Mayýs 2007 16 Prizren’in yýkýlan ilk resmi binasý eski mimari üslubunu koruyarak yenilenecek B ugünlerde Prizren’in Tabakhane semtinde (“Remzi Ademaj” caddesinde) bulunan eski þehir birliði ve belediye binasýnýn ek kýsmýnýn yýkým çalýþmalarý sürüyor. Yýkým kararý Prizren Belediyesi tarafýndan alýnýrken, konuyla ilgili basýna yapýlan açýklamada, yýkým nedeninin dinlenme-eðlence mekkanlarýnýn oluþturulmasý amacýyla gerçekleþtirildiði vurgulandý. Yapýnýn bulduðu yerin belediye mülkiyetine ait olduðunun altý çizilen açýklamada, kamuoyunun belediye yürütme kurulu giriþimlerinin tüm yasal süreç ve incelemeleriden geçtiðine dair bilgilendirildiði ifade edildi. 20. yüzyýlýn ilk yarýsýna kadar Þehir Birliði ve Belediye Binasý olarak hizmet veren yapý, onarým çalýþmalarý ardýndan kurumsal gözetim altýna alýnacak. Prizren’in ilk resmi binasý özelliðine sahip yapýnýn, 1953 yýlýna kadar þehrin sivil hizmetlerine ortam saðladý. Ardýndan belediye hizmetleri Prizren Birliði Merkezine geçti. Belediye Meclisi aldýðý kararla, bina eski mimari üslubunu koruyarak yenilenecek. Binanýn arka kýsmýnda yýkýlacak ek yapý alaný ise dinlenme yeri olarak vatandaþlarýn hizmetine sunulacak. Eski belediye binasýnýn arka kýsmýndaki bu alan sýk sýk gasp edilirken, çoðu defa da çöp alanýnda dönüþüyordu. Osmanlý döneminde Tanzimat üslubuna göre inþa edilen bina, Kosova vilayetine gelen son Osmanlý hükümdarý Sultan Reþat tarafýndan ziyaret edilmiþti. Mebusan FÝÞAR Sevgili kýz kardeþim, biricik teyzemiz bir yýl önce beklemediðimiz bir anda aramýzdan ayrýldýn. Bizi acýlara boðdun. Bu ayrýlýða bir türlü alýþamadýk. Seni çok özledik. Bir an olsun unutmadýk. Sen hepimizin kalbinde yaþýyorsun. Her zaman yaþayacaksýn. Ölümünün birinci yýlýnda seni saygý ve rahmetle anar, mekanýnýn cennette olmasýný Yüce Allah’a her an dua ediyoruz. Seni acýyanlar: Kýz kardeþin: Naciz, Yeðenlerin: Ajda,Aynur, Figen ve Mehdi; Kýz kardeþinin damatlarý: Mehmedali, Celal; Torunlarýn: Ezo ve Enda Fahri MERMER Ölümünün 6. yýlýnda seni derin üzüntüyle anýyoruz. Yokluðun hiç eksik olmadý kalbimizde, yattýðýn yerde nur, mekanýnýn cennet olsun. Abin: Faruk, Eþi: Ümran, Kýzý: Nuran, Oðlu:Sencar Deðerli oðlum, abimiz... Fahri MERMER Ölümünün 6. yýlýnda seni rahmetle anar mekanýnýn cennette olmasý için Yüce Mevla’ya duacýyýz. Seni hiçbir zaman unutamayan: Annen: Rabiya Kýz kardeþlerin: Nazan ve Suzan 17 Güncel Saçlarýnýz yaza hazýr mý? Perþembe, 24 Mayýs 2007 Saçlarýn mat ve bakýmsýz görünmesine yol açan sebepleri ortadan kaldýrýn. Yazý bakýmlý ve güzel saçlarla karþýlayýn. Saðlýklý ve güzel saçlara sahip olmak için tek yapmanýz gerekenin saçlarýnýzý kestirmek olduðunu düþünüyorsanýz, yanýlýyorsunuz. Saç bakýmýnda beslenmeden, fýrça seçimine kadar dikkat etmeniz gereken pek çok þey var. B ve E vitaminleri yararlý Saçlarý kesmenin daha hýzlý uzamalarýna yol açtýðý söylenir ancak saçlar kesildiðinde deðil, yaz aylarýnda havanýn sýcak olduðu zamanlarda daha hýzlý uzar. B ve E vitaminlerinden zengin beslenmek saç saðlýðýný korur daha esnek, parlak olmalarýný saðlar. Bu yüzden kepekli pirince, yeþil sebzelere sofranýzda mutlaka yer açmalýsýnýz. Saçýnýza uyguladýðýnýz ürünlerin kaliteli olmasý da çok önemli. Mutlaka saç yapýnýza uygun bir þampuan tercih edin. Kalitesiz ürünler Ayrýca saç taraðý ya da fýrça seçimi de çok önemli. Kullandýðýnýz taraðýn kaliteli olmasýna dikkat edin. Keskin metal ya da plastik uçlar saçlarýnýzýn uçlarýnýn kýrýlmasýna neden olur. Toplama þekilleri de saç kýrýlmalarýnda çok etkili. Sýký toplamak yerine genelde rahat kalmalarýný tercih edin. Kurumuþ ve yýpranmýþ saçlarý en iyi canlandýrma yöntemi zeytinyaðý tedavisidir. Saçlarýnýza parlaklýk vermek ve beslemek için 2 çorba kaþýðý zeytinyaðýný ýsýtýn. Çabuk kýrýlan saçlara Bunu yavaþ yavaþ tüm saç derinize yedirin. Sýcak suda ýslattýðýnýz bir havluyu sýktýktan sonra bir türban gibi baþynýza sarýn. Havlu soðurken bu iþlemi iki veya üç defa tekrarlayarak, baþýn yaðý iyice emmesini saðlayýn. Sonra saçlarýnýzý yýkayarak, iyice durulayýn. Bu bakým türü, özellikle çabuk kýrýlan saçlar için çok yararlýdýr. Saça göre bakým Ýnce ve cansýz saçlar: Saç serumlarý kýrýlan uçlarý düzleþtirmede son derece iþe yarar. Parmaklarýnýzýn arasýna bir damla alarak yýpranmýþ saç uçlarýna uygulayýn. Saçlara hacim ve hareket kazandýrmak amacýyla, saç diplerine (geri kalan yerlere deðil) köpük sýkýn. Saç kurutma makinesiyle kurutun. Yaðlý saçlar: Saç derisinde biriken sebum adlý yað hücrelerinin fazlalýðý düzensiz þampuanlama, terleme ya da hormonal dengesizlikten kaynaklanýyor olabilir. Saçýnýzý arýndýrýcý bir þampuanla yýkayýn. Krem içermeyen þampuanlardan kullanýn. deðiþmelere neden olur. Parfüm ve eau de parfume`lerin buzdolabýnda Dalgalý saç: Dalgalý saç genellikle kuru olur, bu nedenle nemlendirici içeren þampuan ve kremlere gerek vardýr. Islak saça uygulanan serumlar saç tellerini yumuþatýr. Serum ve köpükler saçtaki kývrýmlarý vurgular. Kalýn ve sert saçlar: En kolay saç tipi, ama sürekli bakým ve kontrol gerektirir. Fazla kýsa kestirmemeye dikkat edin. Kývýrcýk saçlar: Bu saçlarýn yapýsý büyük çeþitlilik gösterir, ancak önünüzdeki seçenekler sýnýrlýdýr. Doðal haliyle býrakýn, iyi bakýn ve örme, topuz gibi modeller uygulayýn. Daha etkileyici olmak için... Bazý ufak detaylar bayanlarýn hayatýný kolaylaþtýrmakla birlikte farkýnda olmadýklarý güzelliklerin de habercisi olurlar... Parfümün ömrünü uzatmak istiyorsanýz... Aldýðýmýz parfümleri açtýktan sonra iyi koþullarda saklarsak, kokularý 6 ay ile bir yýl arasýnda dayanýr. Gün ýþýðý ve hava ile temas, parfümleri bozan oksidasyonu saðlayan faktör- lerin baþýnda gelir. Bu nedenlerden dolayý, parfüm þiþesinin kapaðý, kullandýktan sonra sýký bir þekilde kapatýlmalý ve parfümün gün ýþýðýndan korunmasý için tercihan kutusunda saklanmalýdýr. Parfümlerin buzdolabýnda saklanmasý parfümünün dengesini bozar ve kokusunda saklanmamalarý gereklidir. Eðer soðutulmuþ ve tazeleyici bir ürün kullanmak istiyorsanýz aftershave veya cologne formlarý almalýsýnýz. Bu ürünler buzdolabýnda da saklanabilirler. Kokunun kalýcýlýðý ortalama 3 saattir. Bir parfümün cilde tatbik edilmesinden sonra kokunun kalýcýlýðý ortalama 3 saat kadardýr. Yýkandýktan sonra, cilde nemlendirici yaðlar sürülmüþ ve daha sonra parfüm tatbik edilmiþse süre uzar. Deniz seviyesinden yükseklere çýktýkça parfümün etkisini kaybetmesi hýzlanýr. Daha sýcak havalarda ve nemin yüksek olduðu durumlarda kalýcýlýk artar. Parfümün saça ve saç diplerine uygulanmasýda yanlýþtýr. Saçýn ve saç diplerinin yaðlý ortamý, parfümün yapýsýný deðiþtirebilir ve kokuyu bozabilir. Ayrýca parfümünüzdeki alkol, saçlý derinizin kurumasýna neden olabilir. Parfümünüzün kalýcýlýðýný ve etkinliðini artýrmak istiyorsanýz, parfümünüzü nabýz hissettiðiniz deri noktalarýna, boyun, kulak arkasý, bilekler, dirsek içi bölgelerine tatbik etmelisiniz. Pýrýl pýrýl saçlar.... Kuru saçlarý nemlendirmek ve canlandýrmak için olgun bir muzu iyice ezin. Bir çay kaþýðý bademyaðýyla karýþtýrýp saçýnýza friksiyon yaparak uygulayýn. 20 dakika beklettikten sonra durulayýn. Sonuca inanamayacaksýnýz. Saçý yaðlý olanlara da bir tavsiyemiz var; aloe vera içeren bir parça saç jölesiyle ayný miktarda þampuaný karýþtýrýn. Karýþýma bir çorba kaþýðý limon suyu katýp saçýnýza uygulayýn. En az iki haftada bir bu maskeyi yapýn; saçýnýzýn yað oraný normale dönecek. Daha dolgun dudaklar... Dudaklara dudak renginin bir ton koyusu ile çerçeve yapýlýp içi yalnýzca parlatýcý þeffaf bir ruj ile boyanarak kullanabilirsiniz veya yüzünüze fondöten sürerken biraz da dudaklara sürerek renk farkýný azaltýr, makyaja hazýrlarsýnýz. Kullanacaðýnýz rujun bir ton koyusu ile çerçeve yapýp içini ruj ile doldurarak daha kalýcý bir makyaj elde edersiniz. · Dudaklar ince ise; fondötenlenen dudaklarýn bitimine kemik rengi bir kalemle ince bir çerçeve çizilir ve parmak uçlarýyla iyice daðýtarak hattýn keskinliði azaltýlýr. Daha sonra dudak kalemi ile çerçeve çizilir ve içi uygun renk ruj ile boyanýr. · Açýk renk rujlar dudaðý daha dolgun gösterir. · Kalýn dudaklar, koyu renkli rujla daha ince gösterilebilir. Etkileyici gözler... Süngerli far fýrçanýza biraz toz far alýn. Fazlasýný hafifçe üfleyerek atýn ve gözkapaklarýnýza nazikçe tatbik edin (Farýn rengi çok parlak, çok belirgin olmamalý ve yüzünüzün bütümünde çok aykýrý durmamalý). Daha sonra farýnýzýn birkaç ton daha koyusu ile gözün þakaða yakýn ucundan baþlayarak bir bölge yapýn. Bunun için, fýrçanýzý göz ve kaþ arasýndaki çukur olan bölgede hafifçe sürtün. Ucu inceltilmiþ yumuþak bir göz kalemi ile gözkapaðýnýn üstüne, kirpiklerin hemen dibine ince bir hat çekin. Gözün ucunda bu hattý hafifçe dýþarý, þakaða doðru uzatýn. Alt kirpik diplerine de ince bir hat çekin ve pamuklu çubukla hafifçe daðýtýn. Daha sonra kirpiklerinizi bol bol rimelleyin. Saðlýklý bir yüz... Yüzünüze saðlýklý, ýþýklý bir görünüm vermek için allýk kullanmalýyýz. Büyük, yumuþak bir allýk fýrçasýna biraz ton allýk alýp fazlasýný üfleyerek atýn. Fýrçayý yüzünüze bastýrmadan, son derece hafif deðdirerek þakaklara doðru sürünüz. Amaç yüzünüzde kýzýlýmsý lekeler yaratmak deðildir, allýðýn çok ama çok az kullanýlmasý, iyice daðýtýlmasý ve hafifçe renklendirmesi çok önemlidir. Dudaklarýnýza renksiz veya renkli bir ruj sürerek makyajýnýzý tamamlamalýsýnýz. Bunun için de önce bir dudak kalemi ile hem dudak kusurlarýný düzeltmek, hem de dudaðýn çevresini belirterek rujun daha düzgün sürülmesini saðlamalýsýnýz. E Gençlik Ruhum nasýr baþladý ziyet aþklar vardýr ya, ya kýz sevmez ya oðlan. Seven taraf elinden geleni yapsa da diðer taraf bencilliðin ve egonun beslenmesine alýþtýðýndan ve bu hissin kavurucu tadýndan sevgiyi, insanlýðý, doðrularý unutur. Ýstemem de istemem diye tutturur. Ancak bu istememe duygusunun illa ki, karþý tarafýn ýsrarla istemesi ve gözü yaþlý, gönlü sýkkýn Leyla Mecnun sevgisi ile beslenmesi þarttýr. Tekamül var ya, adam olacaðýz, ruhumuzu yükselteceðiz. Eh tabii ki bunun için de çeþitli sýnavlardan da geçmek lazým. Sanki birisi sizi istemeyen o caným ego güzeline doðru iter durur. Beyniniz durmaz, geceleri uyku gelmez, gelse de rüyalardan geçilmez. Ertesi gün sanki programlanmýþ gibi o tarafa doðru meyledersiniz. Sebepli ama aslýnda sebepsiz bir telefon. Olmadý geçerken bir uðriim dedim muhabbeti. Olmadý yüz yüze görüþecek baþka bir bahane. Önceleri gurur ve haysiyet duygularý ayaklanýr hatta kýzgýnlýk ve öfke tepeye çýkar iner. Hýrsýnýzdan aðlamalarýnýza, yalnýzlýðýnýzýn gönül acýsý eklenir. Herkesle onu konuþur, denize düþmeden yýlanlarla sarmaþ dolaþ yaþarsýnýz. Hiçbir þey yapmak istemezsiniz. Sanki yaþamsal olarak o kiþiye yapýþmýþsýnýzdýr. Gayet obsessif davranýþlar sergilersiniz. Etraftan çeþitli destekler veya köstekler gelir. Anlýk teselli mükafatlarýdýr bunlar. Alýr kullanýr ve yine ayný boþluða düþersiniz. Karþý tarafsa ayný bönlükte hayatýna devam etmektedir. Beslenir de beslenir. Sevgili tombul egocuðu artýk kendiden daha önde yürümektedir. Zamanla bu beðenilme ve istememe konusu bir tarafta alýþkanlýk yapar. Karþý tarafýn onu aramadýðý günlerde her gün, her saat düzenli ve de lezzetli beslenmeye alýþmýþ zavallý egocuðu aç kalmaktadýr. Önceleri anlamaz. Bir huzursuzluk, bir doymayan açlýk basmýþtýr bedenini. Çikolata mý yesemmm, yoksa sigaraya mý baþlasam?... Olmadý kendime daha fazla bakýp, biraz daha cilalanýp yeniden önünde dolaþsam, biraz daha beðenilsem, öyle beðenilsem ki istemediðimde hayýr dediðimde bütün egom bir yýllýk gýdasýný alsa. Bu da iþe yaramaz. Egocuðu kýrgýn ruhcuk küser, kýzar. Olsun der, ben öyle deðerliyim, öyle güzelim, öyle bulunmaz kumaþým ki istediðim yerden beslenirim. Baþkalarý benim kýymetimi daha fazla bilir. Burada en komik taraf nedir bilir misiniz? :) O þirin egocuk kendini baþkalarýna, onu seven o gözle, onu öven o dille anlatýr. Ama caným Aþýk Veysel o zaman da bunu zaten çok net dile getirmiþtir; “Güzelliðin Perþembe, 24 Mayýs 2007 beþ para etmez bendeki bu aþk olmazsa.” Evet! Hikayenin bir sonu hep olur. Ama bu hikayelerin sonu her zaman aynýdýr. Bir tarafýn bencillikleri ve beslemek zorunda olduðu egosuyla, diðer taraf oldukça törpülenmiþ ve kendinde ciddi bir þeyler halletmiþtir. Bir taraf güzelliðim, yakýþýklýlýðým, dünyasal özelliklerim, hayranlarým derken ( ki aslýnda korkularým, endiþelerim, güvensizliklerim demektedir ), öbür taraf olduðum gibiyim ve bu beni huzurlu kýlýyor demeye baþlar. Bir tarafýn birlikte geçirmek, paylaþmak istemediði zamanlarda, öbür taraf ruhunun sükunetini yakalama anlarýný hissetmiþtir. Artýk sevgi onun kendi taþýdýðý bir duygu bir enerji haline gelmiþtir. Alýþ veriþi bir taraf tamamlamýþ ve kendi hayatýnda daha saðlam bir ruhla devam etmek üzere yola çýkmýþtýr. Bakýþ açýsý deðiþmiþ sonuç olarak büyümüþtür. Baþka sýnavlar, baþka deneyimler beklemektedir artýk onu. ªiºman egocuk da baºka beslenecek gönüller bulmak üzere hala dolaþmaktadýr. Bazen diðerlerinin tekamülüne, geliþmesine ve büyümesine sebep olan bu ‘Yaþam Görmeyenleri’nin, görevlerinin bu olup olmadýðýný da düþünmüyor deðilim. Ne dersiniz :) A ve Þve K Bir garip mengene yüreðimi sýkar Bir kuþun kanadýnýn gölgesi düþse yüreðine Kýskanýrým. Ben mavzerde fiþek Ben ki kýný da býçaðým Gökyüzünü paslý bir maviye Yeryüzünü kýzýla boyarým Ýsterim ki mutluluk gölgen olsun Gözlerinin gülen týlsýmý hiç bozulmasýn Ben bir bedevinin su aradýðý gibi Arýyorum þimdi seni Ve nasýl özlüyorsa yarasalar geceyi Bende seni öyle özlüyorum Eylülün geldiðini Sýzlamasýndan anlýyorum dizlerimin Bilir misin karanlýk bir gecede Yalnýzlýðýn insana nasýl koyduðunu Bilir misin kara bir karýncanýn Beyaz kalbi gibi bir hisle sevdiðimi seni Bilir misin içinde aþk geçmeyen þiirleri yazmadýðýmý A Ve Þ Ve K Harfleri Mazi urganýn ucuna baðlýdýr, benim gönlümde Bir tren penceresinden el salladýðým gün Siyah saçlý bir kýza Bir otogarda býraktým bu harfleri Sol göðsümün üstünde muska gibi Sakladýðým resmi uzayýp giden Yollara býraktým Mutlu bir evliliðin sýrlarý Karým ve ben bir evliliði sonsuz yapmanýn sýrlarýný keþfettik... Haftada iki kere, güzel bir restorana gideriz, biraz þarap, biraz güzel yiyecek... Salý günleri o gider, Cumalarý ben... Ayrý yataklarda yatarýz... Onunki Ýzmir’de, benimki Ýstanbul’da... Karýmý her yere götürürüm.. Ama her seferinde dönüþ yolunu bulur... Yýldönümümüz için karýma nereye gitmek istediðini sordum... O da “Uzun zamandýr gitmediðim bir yer olsun” dedi... Mutfaðý önerdim... Her zaman elele tutuºuruz... Eðer elini býrakýrsam, hemen alýþveriþe baþlar... Elektrikli blender’ý, elektrikli tost makinesi, elektrikli ekmek kýzartýcýsý var... Bana diyor ki “çok fazla ývýr 18 zývýr var ve oturacak tek bir yer yok” Ben de ona elektrikli sandalye aldým... ªunu her zaman hatýrlayýn... Evlilik boþanmanýn birinci nedeni... Ýstatistiksel olarak, boþanmalarýn %100’ü evlilikle baþlýyor... Karýma 18 aydýr tek bir söz söylemedim... Onun sözünü hiç bir zaman kesmek istemem... Son kavgamýz benim suçumdu... Karým bana “televizyonda ne var” diye sordu... Ben de “toz” dedim... Baþlangýçta ; Tanrý dünyayý yarattý ve dinlendi... Sonra erkeði yarattý ve dinlendi... Sonra kadýný yarattý... O zamandan beri ne Tanrý, ne de erkek dinlenebildi... 21 Mart - 20 Nisan Bu hafta sana özgürleþme ve iyi iletiþim kurma þansýný verecek. Hayat bizimse onu iyi yorumlamalýyýz. Çünkü yanlýþ yorumlar, gerçekleri yansýtmaz. Ve insanlar söylediklerini gerçek sanýrlar. Yüzün nereye dönük? Nereye ve kime? Bir türlü açýlmayan hazine sandýðý ve laneti, kaderine nasýl bulaþtý? Eðer hayatýný film yapsalardý, muhtemelen komedi olurdu, sen eminim kendi haline herkesten daha fazla gülerdin. 21 Mayýs - 21 Haziran Bu hafta üzerindeki aðýrlýktan kurtulacaksýn. Rahatlýðýnýn artmasý seni romantik, iyimser ve de sanatsal kýlacak. Yardým etmek ve de yardým almak kolaylaþacak. Çok farklý ortamlar ve de deðiþik insanlar hayatýna bolluk olacak. Hayat bize ne getirecek? Bu hafta geliþmeler senin gelecekle ilgili beklentilerini orijinal kýlacak. Bir insanýn senin hayatýndaki etkisi yardýmlar ve de ortak paylaþýmlar sonucunda büyüyebilir. 23 Temmuz - 22 Aðustos 22 Haziran - 22 Temmuz Bu hafta sosyal hayatýn ve de arkadaþlarýnla iliþkilerin seni çok rahat, iyimser ve de keyifli kýlacak. Kendine daha fazla zaman ayýrabilirsin. Ýç dünyanda, gizli bir aþk bu hafta sana farklý olma þansýný sunacak. Bu hafta kendini oldukça rahat bir halde bulacaksýn. Sosyal hayatýn, arkadaþlarýnla iliþkilerin ve de aþk hayatýn deðiþik olaylarla renklenebilir, güzel paylaþýmlar, anlamlý paylaþýmlar ortaya çýkabilir. 23 Eylül - 22 Ekim 21 Nisan - 20 Mayýs 23 Aðustos - 22 Eylül Bu hafta sana kimseyi takmadan kendi bildiðince hareket etme þansýný sunacak. Farklý seçimlerinle hayatýný renklendirebilirsin. Deðiþik ortamlarda bulunman iþ ve aþk açýsýndan sana rahatlýk, baþarý getirebilir. Bu hafta duygusal açýdan kendini çok farklý hissetmen davranýþ deðiþikliði sergilemene ve de her zamanki düzeninin dýþýnda hareket etmene neden olabilir. Özgürlüðünü her þeyin üzerinde tutabilirsin. 23 Ekim - 21 Kasým 22 Kasým - 20 Aralýk Bu hafta iletiþim kurmak hayatýna bir tür rahatlama, iyimserlik ve de mutluluk getirebilir. Bazý özel konular ise hayatýna heyecan aþýlayabilir. Duygularýndaki yoðunluk ve hassasiyet seni biraz huzursuz edebilir. 20 Ocak - 18 Þubat Bu hafta aþk hayatýnda sürpriz geliþmelerle karþýlaþabilirsin. Kendini özgür hissetmen güzel ortamlarda, güzel insanlarla keyifli vakit geçirmeni saðlayabilir. Maddi ve manevi açýdan kendini güvende ve de mutlu hissedebilirsin. Bu hafta aþk hayatýna deðiþiklik getirebilir. Özel bir insanla iletiþim kurmak engelsiz olacak. Belki bu nedenle iç dünyanda biraz gergin ve de heyecanlý olabilirsin. Ýyimserliðin artmasý maddi ve de manevi açýdan rahat hareket etmeni saðlayabilir. Ýletiþim kurmak bu hafta sana güzel haberlerle mutluluk taþýyabilir, fakat bir tür gizlilik içersinde bu gerçekleþebilir. Kendine ve de ailene daha fazla zaman ayýrmaya baþlaman seni çok keyifli tutacak. 21 Aralýk - 19 Ocak 19 Þubat - 20 Mart 19 Bilim Dünyasý R Perþembe, 24 Mayýs 2007 Venüs oma güzellik ve aþk tanrýçasýnýn adýný taþýyan güneþten sonraki ikinci gezegendir. Sabah ve akþam onu gördüðünüzde, veya bir teleskopa sahip olacak kadar þanslýysanýz, ismi konusunda ayný fikirde olursunuz. Bununla birlikte bu gezegene düþecek kadar þanssýzsanýz, gerçekten çok kötü olabilir. Venüs’ün atmosferi bütünüyle sülfürik asit bulutlarýyla kaplý, ýsý deðiþmez þekilde 482.2 C derecedir. Ve rüzgarlar yüzeyde saatte yüzlerce millik hýzla sürekli eserler. Venüs’ün atmosfer basýncý, dünyada okyanuslardaki yaklaþýk yarým millik derinlik basýncýyla aynýdýr. Son derece tehlikeli bir yerdir. Venüs’e giden iki uzay aracý birkaç resim çekip geri dönecek kadar zaman bulamadan atmosfer basýncý altýnda ezilmiþ, çok yüksek sýcaklýk sonucu erimiþlerdir. Venüs göründüðünde, ay dýþýnda, gökyüzündeki en parlak yýldýzdýr. Bu gezegen o kadar parlaktýr ki çok kez Tanýmlamayan Uçan Obje (UFO) olarak rapor edilmiþtir. Birçok insan hareket etmediðini fark edene kadar onun iniþ yapan bir uçak olduðunu yanýlgýsýna düþer. Venüs’ün benzersiz sayýlacak özelliklerinden biri, dünya yörüngesinin tersine dönmesidir. Dünya ve gezegenlerin çoðu batýdan doðuya dönerken, Venüs doðudan batýya doðru döner. Bu sadece baþlangýç; Venüs’ün kendi çevresinde dönüþünü tamamlamasý, yani bir “gün” ü 243 dünya günü sürer. Bu 225 dünya günü süren bir Venüs “yýl”ýndan daha uzundur. Eðer Venüs’ün yüzeyinde dursaydýk ve sülfür bulutlarý gitmiþ olsaydý, güneþ gün içerisinde batýdan doðuya hareket ediyor gibi görünecekti. Buna raðmen Venüs’ün kendi etrafýnda bir turu tamamlamasý 243 gün, güneþin ayný yerde görünmesi için geçecek süre sadece 117 gün olacaktýr. Günü 243 yada 117 dünya günü de saysanýz, öðlen yemeði için uzun bir süre olurdu. Gezegenin yüzeyi çoðunlukla sülfürik asitten oluþmuþ ince bir bulut örtüsü ile kaplýdýr. Bu bulut örtüsü gezegenin sýcaklýðýný kurþun eritmeye yetecek kadar ýsýtýr. Ve yüzeydeki atmosfer basýncý, dünyadaki basýncýn hemen hemen 90 kat fazlasýdýr. Bu yüksek basýnç ve çok yüksek ýsý bileþiminden oluþan büyülü yere yalnýzca iki uzay aracý indi. Rus Venera bu konuk sevmez gezegende erimeden ve ezilmeden önce yalnýzca 90 dakika yüzeyde kalmayý ve görevini yerine getirmeyi baþarabildi. Venüs’ün zehirli atmosferine ve þiddetli fýrtýnalarýna ilave olarak, hala aktif olan volkanlarý, püskürmeye ve atmosfere kimyasal maddeler yollamaya ve çok miktarda lav akýtmaya devam etmektedir. Venüs görevi yapan Macellan, bize Venüs’ün daðlarla, volkanlarla ve lav ovalarýyla birlikte bir bilim kurgu filmine layýk, çok garip bir yer olduðunu gösterecek radar haritalarý yollamýþtýr. D Denizatý enizatý küçük bir balýktýr. Baþý ata benzediði için bu adla anýlýr. En az 5, en çok 30 cm. uzunluðunda olur. Denizatlarý tropik ve ýlýman bölge denizlerindeki su yosunlarý arasýnda yaþar. Suda dik biçimde yüzer ve sýrt yüzgeçlerini hýzla sallarlar. Yüzmedikleri zaman kuyruklarýyla sarýldýklarý deniz bitkilerine tutunurlar. Denizatlarýnýn diþleri yoktur. Yiyeceklerini hortuma benzeyen aðýzlarýyla emerek alýrlar. Karides yavrularýný ve baþka küçük deniz hayvanlarýný yerler. Diþi denizatlarý yumurtalarýný erkeklerin karnýndaki bir keseye býrakýr. Erkek denizatý, yumurtalarý yavrular çýkana deðin taþýr. Yavru denizatlarý yumurtadan çýktýktan sonra bir süre daha erkeðin kesesinde kalýr. Bu süre 5 ile 7 hafta arasýnda deðiþir. Yavrular anne babalarýný çok küçük birer kopyasý gibidir. Denizatlarý balýktan çok satranç taþlarýndan ata benzer. Onur (Hamolar) Kukus Safet Hamolar M Spor Katliamdan dönüldü açýn gözlemci ve temsilcileri, yaþananlarý geniþ bir biçimde raporlarýna yazdý. Raporlarda, Facianýn eþiðinden dönüldü. Taraftarlar olaylarý daha karþýlaþma öncesi baþlattý” denildi.. Galatasaray taraftarýnýn Fenerbahçe derbisinde çýkardýðý olaylarýn, sarýkýrmýzýlý kulübe faturasý çok aðýr olacak. Ali Sami Yen Stadý’ndaki karþýlaþmanýn gözlemci, temsilci ve hakemlerinin olaylarý F geniþ bir biçimde raporlarýna yazdýklarý; raporlarýn ise aðýr olduðu öðrenildi. Raporlarý bugün inceleyecek olan Futbol Federasyonu Hukuk Kurulu, dosyayý Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’na sevk edecek. Galatasaray’ýn en az üç maç seyircisiz oynama ve para cezasý alacaðý sýzan haberler arasýnda. Sahada 10.000 sandalyenin kýrýldýðý bildirildi. F.Bahçe bayraðý Everest’in zirvesinde enerbahçe’nin 100. Yýl Kutlamalarý kapsamýnda “Fenerbahçe Dünya Zirveleri’nde” projesinin son ayaðý olan “Everest Týrmanýþý”ný gerçekleþtiren kulübün daðcýlarý Tunç Fýndýkçý ve Mustafa Kalaycý Everest’in zirvesine Fenerbahçe bayraðýný diktiler. Daðcýlar Tunç Fýndýk ve Mustafa Kalaycý, Everest’in zirvesinden yaptýklarý telefon baðlantýsýnda þunlarý söyledi: “Gün doðumu ile birlikte Everest’in zirvesine týrmanmýþ bulunuyoruz. Fenerbahçe ve Türk bayraklarýný Everest’in zirvesine dikmiþ olmanýn gururunu yaþýyoruz. Fenerbahçemizin 100. yýlýnda bayraðýmýzý dünyanýn zirvesinde dalgalandýrýyor olmak bizim için büyük bir gurur ve mutluluk. Bu baþarýnýn tüm Fenerbahçe camiasýna hayýrlý olmasýný diliyoruz.” T Beþiktaþ’tan tarihi rekor urkcell Süper Lig’in bitimine 1 hafta kala 2. sýrayý garantileyen Beþiktaþ, bu sezon gol bakýmýndan kýsýr bir sezon geçirdi. Ligde oynadýðý 33 maçta ancak 43 gol atabilen siyah-beyazlýlar, tarihi bir rekora imza atarak, son 23 yýlýn en az gol attýðý sezonunu yaþadý. Ezeli rakipleri 62 gollü Fenerbahçe ve 58 gollü Galatasaray’ýn çok gerisinde kalan siyah-beyazlýlar, bu sezon gol üretmekte oldukça zorlandý. 1983-84 sezonunda 33 maçta 39 gol atabilen siyah-beyazlýlar, o sezondan bu yana geçen yýllarda, bu kadar az gol atmamýþtý. ýrmýzýSiyahlý ekibin 41 yaþýndaki futbolcusu Alessandro Costacurta, 20 yýllýk lig kariyerine son noktayý koydu. Þampiyonlar Ligi Finali’nde Liverpool’la karþýlaþacak olan Milan’ýn, evinde Udinese’ye 2-1 yenildiði mücadelede Kýrmýzý-Siyahlý ekibin 41 yaþýndaki futbolcusu Alessandro Costacurta, 20 yýllýk lig kariyerine son noktayý koydu. Takým arkadaþlarý Costacurta’nýn formasýný giyerek tecrübeli oyuncuyu havaya fýrlattýlar. Duygu dolu anlar yaþayan Costacurta, “Herkese çok teþekkür etmek istiyorum. Burada harika yýllar geçirdim. K Siyah-beyazlýlar, 1983-84 sezonunu 4. sýrada tamamlarken, bu sezonu ise 2. sýrada bitirdi. Milan Costa Curta oldu ! 26. hafta maçlarý ertelendi Perþembe, 24 Mayýs 2007 D ünya futbol sahalarýnda olduðu gibi Kosova’da da tatsýz olaylar yaþanma baþladý. Kosova Futbol þampiyonasý 25. haftasýnda Ýpek ve Kosova ovasýnda oynanan maçlarda tatsýz olaylar çýkarken bu maçlar tatil edildi. Kosova Spor Bakaný Astrit Haraçia, Kosova Futbol Federasyonu yetkilileri ile yaptýðý görüþmede futbol sahalarýnda yaþanan þiddet olaylarý yüzünden 26. hafta futbol maçlarýný erteleme kararý aldý. Kosova’da futbol altyapýsýndaki çatlaklara deðinen Bakan Haraçia, bakanlýðýnýn Kosova’da futbol alt yapýnýn yeniden oluþturulmasý için yardýmda bulunmaya hazýr olduðunu söyledi. Ýlk olay Kosova derbisi olarak sayýlan Besa - Priþtine maçýnda cereyan etti. Besa’nýn 2:1 öne geçmesi ardýndan olaylar çýktý. Olaylar kontrol altýna alýnamadýðýndan hakem maçý tatil etmek zorunda kaldý. Diðer bir olay Kosova Ovasý ve Lap maçýnda gerçekleþti. Tribünlerden gelen bir yabancý madde ile yaralanan konuk takým oyuncusunun yaralanmasýndan sonra konuk takým oyuncularýný sahadan çekti. Kosova Spor ve Gençlik Bakaný, Kosova Futbol Federasyonu yetkilileri ile yaptýðý görüþmede Kosova futbolunda yaþanan son olaylarý görüþtü. Toplantýda Kosova Futbol Süper Lig Þampiyonasý maçlarýnda sýk sýk yaþanan þiddet olaylarýný önlenmesi konusu ortaya atýldý. Kosova futbolunun geliþmesi için bu tür olaylara dur denmesi istenirken, son hafta yaþanan tatsýz olaylarýn faillerinin cezalandýrýlmasý istendi. Federasyonu Baþkanýndan basýn toplantýsý Kosova Futbol Federasyonu Baþkaný Sabri Haþani, Kosova futbol sahalarýnda son hafta yaþanan tatsýz olaylar yüzünden Cuma günü basýn toplantýsý düzenledi. Baþkan Haþani, Kosova Spor ve Gençlik bakaný Astrit Haraçia ile yaptýðý görüþme hakkýnda bilgi verirken, Kosova futbolundaki durumun ve son hafta yaþanan þiddet olaylarýnýn toplantýnýn ana konusunu oluþturduðunu vurguladý. Baþkan Haþani, bu tür olumsuz olaylarýn sona ermesi ve Kosova futbolunun saðlýklý bir zemine oturtulmasýný istedi. Baþkan Haþani, “Esas amacýmýz Kosova futbolunda olumsuz olaylarla karþýlaþmak deðil, Kosova futbolunu uluslar arasý arenaya taþýmaktýr” dedi. Kosova Futbol þampiyonasý maçlarýnda yaþanan son tatsýz olaylara deðinen Baþkan Haþani, bu tür olaylarýn Kosova sporuna gölge düþündüðünü söyledi. Haþani’ye göre, Kosova futbolunda olumsuz olaylarý ortadan kaldýrýlmasýnýn kulüp yöneticilerinin büyük rolü olduðunu söyledi. Haþani, “Kosova futbolunun kalitesinin yükselmesi için hepimiz çaba göstermeliyiz” dedi. Kosova futbol þampiyonasýnýn sürmesinden yana olduðunu belirten Baþkan Haþani, bu tür olaylarýn bir daha yaþanmamasýný istedi. Romario 1000. golü attý B rezilya Ligi’nde Vasco de Gama formasý giyen ve ilerlemiþ yaþýna raðmen kariyerinde 1000 gol barajýný aþmak için sahalarda ter döken Brezilyalý ünlü futbolcu Romario, bu emeline sonunda ulaþtý. Romario, takýmýnýn Pazar günü Sport Recife’yle yaptýðý ve 3-1 kazandýðý maçta penaltýdan attýðý golle kariyerinin 1000. golüne imzasýný attý. Vasco de Gama’nýn Sao Januario Stadyumu’nda oynanan maç, Romario’nun golünden sonra yaklaþýk 15 dakika durdu. Romario’nun göz yaþlarýna engel olamadýðý gol sevincine çok sayýda taraftar ve diðer futbolcularýn yaný sýra karþýlaþmayý takip eden medya mensuplarý da katýlýnca saha içerisindeki gol sevinci dakikalarca sürdü. Romario’nun kutlamalarda sýrtýnda 1000 yazan özel numaralý bir forma giymesi dikkat çekti. Romario maçtan sonra yaptýðý açýklamada, baþta ailesi ve arkadaþlarý olmak üzere kendisine destek veren herkese teþekkür etti.
Benzer belgeler
Perşembe, 29 Kasım 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma
etmeye çalýþtýlar. Zirve toplantýnýn
ilk gününde formel görüþmeler
olmazken, Baþkan Putin öðle
yemeðinde Kanseler Merkel ve
Baroso ile bir araya geldi.
Samara’da cumartesi günü
taraflar arasýnda to...
Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
görüþmelerin devam etmesinden
yanayýz. Kosovalý Sýrplar ile Kosovalý
Arnavutlarýn aralarýnda anlaþacaklarý
bir çözümden yanayýz. Rusya olarak
uluslararasý toplumun Kosova sorununun ivedi çözülmesin...