Mart - Keskinoğlu
Transkript
MART 2015 Sayı:209 Piliç Eti İhracatı İvme Kazandı Ülkemizde piliç eti sektörü son beş yılda hızla ilerleyerek büyük bir gelişme göstermiş ve gıda sanayi içerisinde önemli bir konuma gelmiştir. 2010 yılında ülkemizde yapılan toplam piliç eti ihracatı 228 milyon 750 bin dolar iken 2014 yılında bu rakam 682 milyon 770 bin dolara ulaşarak yüzde 200’e yakın bir artış göstermiştir. Kanatlı sektörü, ülkemizde doğrudan 600 bin, dolaylı olarak da 2,5 milyon kişiye istihdam sağlamaktadır. Görüldüğü gibi ülkemizde kanatlı sektörü son yıllarda yarattığı istihdam ve ülke ekonomisine katkıları ile giderek ivme kazanan bir sektör konumuna gelmiştir. Yaptığı ihracat atakları ile kendini her geçen gün geliştiren ve hedeflerini arttıran piliç eti sektörü, Irak pazarından sonra Afrika pazarında da üstünlük sağlamıştır. 2013 yılında Türkiye’den Afrika’ya yapılan piliç eti ihracatı 56 milyon dolar olarak gerçekleşirken, 2014 yılında bu rakam 63 milyon dolar seviyelerine çıkarak yüzde 13 artmıştır. 2015 yılında ise bu pazara 70 milyon dolar seviyelerinde piliç eti ihracatı yapılması hedeflenmektedir. Keskinoğlu olarak bizlerde, Afrika’ya 2014 yılında gerçekleştirdiğimiz piliç eti ihracatımızı bir önceki yıla oranla yüzde 182 gibi rekor bir seviyede arttırarak 12 milyon dolar olarak gerçekleştirdik. Yaptığımız pazar araştırmaları sonucunda ve tüketici isteklerini de göz önüne aldığımızda pazarda elde ettiğimiz bu başarı bizim için gurur kaynağı olmuştur. Şirket olarak önem verdiğimiz bu pazardaki 2015 hedefimiz ise 20 milyon dolar civarında piliç eti ihracatı yapmak. Ayrıca 2015 hedeflerimiz arasında pazar potrföyümüze yeni ülkeleri katarak toplam piliç eti ihracatımızı 85 milyon dolara çıkartmak gelmektedir. 2015 yılının Türk kanatlı sektörü için iyi bir yıl olacağı inancındayım. Sektörümüz gerek iç pazarda gerekse global pazarda yaptığı başarılı çalışmaları ile ülke ekonomisine katma değer sağlayan önemli sektörlerin başında gelmektedir. Şirket olarak bizlerde üzerimize düşen görevleri layıkıyla yerine getirmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Dünya Tüketiciler Günü Kutlaması’nda Keskinoğlu ve Ravika’ya Anlamlı Ödül 1963 yılında yumurta üretimine başlayan ve yıllar içinde kendisiyle birlikte sektörün gelişimine de öncülük eden şirketler grubumuz, son yılların en anlamlı ödüllerinden birine layık görüldü. Markalar için, en yüksek başarı kriterinin tüketici takdiri olduğu günümüzde, hem zeytinyağı hem de yumurta alanındaki markalarıyla sınavı başarıyla geçen şirketimiz, Tüm Tüketicileri Koruma Derneği tarafından geçtiğimiz günlerde Dünya Tüketiciler Günü Kutlaması kapsamında gerçekleştirilen törende, Türkiye’nin en beğenilen markaları arasında yer alarak “Tüm Tüketicilere Tavsiye Ediyoruz” sertifika- sı ve plaketine layık görüldü. Şirketler grubumuz, Tüm Tüketicileri Koruma Derneği tarafından verilen bu ödülle birlikte sunulan “Tüm Tüketicilere Tavsiye Ediyoruz” logosunu, 2015 yılı boyunca Keskinoğlu Yumurta ve Ravika Zeytinyağı’ndaki tüm ürün ambalajlarında ve diğer tanıtım faaliyetlerinde kullanmaya da hak kazanmış oldu. Perakende yumurta pazarında yüzde 72 pazar payı bulunan, 2006 yılında kurduğu Ravika ile zeytinyağı pazarında ise yüzde 7’lik paya ulaşan şirketimiz, Türkiye genelindeki tüm ulusal ve yerel zincir marketlerde, 50 bini aşkın noktada tüketiciyle buluşuyor. Şirketler Grubumuza İnsana Saygı Ödülü “Şirketler grubumuz geçen yıl olduğu gibi bu yıl da, İnsan Kaynakları Zirvesi’nde “İnsana Saygı Ödülü”ne layık görüldü.” Türkiye’nin en büyük insan kaynakları platformlarından birisi olan Kariyer.net tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen “İnsan Kaynakları Zirvesi Ödülleri” geçtiğimiz günlerde Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen törende sahiplerini buldu. İnsan kaynakları alanındaki başarılı çalışmaları öne çıkarmak ve kamuoyu ile paylaşmak amacıyla düzenlenen İnsana Saygı Ödülleri kapsamında toplam 201 firma ödüle layık görüldü. Ödüller 10.000’in üzerinde başvuru alan ve bu başvuruların yüzde 99’undan fazlasını 21 gün içinde adaya özel olarak yanıtlayan firmaların yanı sıra en çok istihdam yaratan, en çok başvuru alan firmalara verildi. Şirketler grubumuz geçen yıl olduğu gibi bu yıl da, İnsan Kaynakları Zirvesi’nde “İnsana Saygı Ödülü”ne layık görüldü. Şirketimizin insana verdiği değerin ödüllendirilmesinden mutlu olduklarını ifade eden yönetim kurulu üyemiz Esin Keskinoğlu Onaran “İnsan kaynakları politikamız gereği, bir şirketin en değerli varlığının insan olduğuna inanıyoruz. Çalışanlarımız ve aramıza katılacak olan yeni arkadaşlarımız ile etkili iletişim kurmak bizim en temel prensiplerimiz arasında bulunmaktadır. Şirketimiz başvuru sürecinde iş arayan arkadaşlarımıza değerlendirmeleri en adil ve en hızlı bir şekilde yaparken, onların kendilerini en iyi ifade edebileceği pozisyonları çok detaylı bir şekilde inceliyor. Bu incelemeler sonucunda ise gerekli pozisyonlara işe alımlar yapılıyor. Gerek şirket çalışanlarımıza gerekse aramıza yeni katılacak arkadaşlarımıza gösterdiğimiz değer aldığımız bu ödülün en büyük göstergesidir. Çalışmalarımızın bu şekilde ödüllendirilmesinden büyük mutluluk duyuyoruz” dedi. Şirketler Grubumuz Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü Kutladı “Şirketler grubumuz ‘Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ kapsamında şirket çalışanlarının ve Akhisar Halkı’nın kadınlar gününü kutladı.” Şirketler grubumuz “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” kapsamında şirket çalışanlarının ve Akhisar Halkı’nın kadınlar gününü kutladı. Şirketler grubumuz tarafından hem şirket içinde hem de Akhisar’da düzenlenen etkinlikler renkli 2 görüntülere sahne oldu. “Kadına Şiddete Hayır” yazılı tişörtlerle ilçemizde ve şirketimizde kadınlara karanfil dağıtan şirket çalışanlarımız, kadına verdiği değeri de bir kez daha kanıtladı. Şirket olarak, gerek sosyal medyada, gerekse yapılan organizasyonlar ile kadınların daima yanında yer almaya çalıştıklarının altını çizen yönetim kurulu üyemiz İsmail Keskinoğlu “Kadının olmadığı, rol almadığı bir toplumun sağlıklı gelişmesi mümkün değildir. Cumhuriyetimizin odak noktasında yer alan kadınlarımız, modern ve çağdaş günlere gelmemizde önemli görevler başarmıştır. Bizlerde bu inançla şirket olarak son yıllarda kadın çalışan sayımızı arttırarak, Türkiye ortalamasının üzerine çıkardık. Şu anda şirketimizde 1500’ün üzerinde kadın çalışanımız bulunuyor. Çünkü biliyoruz ki toplumu geleceğe taşıyan kadınlardır. Keskinoğlu olarak tüm kadınlarımızın Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlarız” dedi. Kanatlı İhracatına Kuzey Irak’ta Uygunanan Vergi Kaldırıldı Piliç eti sektörünün en büyük pazarlarından biri olan Irak’a geçtiğimiz yıl 433 milyon dolarlık piliç eti ve 299 milyon dolarlık yumurta ihracatı gerçekleşmiş, 2015 yılında da bu ihracatın artarak devam etmesi hedeflenmiştir. Geçtiğimiz günlerde Kuzey Irak Hükümeti tarafından Türk Tavukçuluk sektörüne getirilen vergi uygulaması sektörde büyük sorunlara neden olmuştu. Irak hükümetinin vergi uy- gulamasını hayata geçirdiği günden itibaren özverili çalışmalarda bulunan ve Sektör Kurulu Başkanı sıfatıyla konuyu yakından takip eden Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekçi’nin aralıksız sürdürdüğü özverili çalışmalar ve Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ile yürüttüğü görüşmeler sayesinde söz konusu vergi uygulaması, çok kısa bir zaman diliminde çözüme ulaşmıştır. Türk kanatlı sektör firmalarına piliç eti ihracatında, ton başına 290 dolar ve yumurta ihracatında ise tır başına 4 bin dolar olarak getirilen ilave vergi uygulamasının sona ermesiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Keskin Keskinoğlu “Irak, hem yumurta hem de piliç eti ihracatında Türkiye’nin en büyük pazarıdır. 2014 yılında Türkiye’den yapılan toplam piliç eti ihracatının %53‘ü, toplam yumurta ihracatının ise yüzde 87’si Irak’a yapılmıştır. Ülkeye yaptığımız ihracatta bu şekilde bir vergilendirme devam etseydi sektör bundan olumsuz etkilenecekti. Sektörümüz için bu denli önemli olan Irak pazarıyla ilgili hassasiyetleri ve özverili çalışmaları için başta Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekçi’nin şahsında tüm hükümet yetkililerimize sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz. Sektör olarak, 2015’te Irak’a yapılacak yumurta ve piliç eti ihracatının toplamda 800 milyon doları aşmasını hedeflemekteyiz” dedi. “Piliç eti sektörünün en büyük pazarlarından biri olan Irak’a geçtiğimiz yıl 433 milyon dolarlık piliç eti ve 299 milyon dolarlık yumurta ihracatı gerçekleşmiş, 2015 yılında da bu ihracatın artarak devam etmesi hedeflenmektedir.” Keskinoğlu Üniversite Öğrencilerine Destek Vermeye Devam Ediyor “Celal Bayar Üniversitesi’nin 16-18 Mart 2015 tarihleri arasında gerçekleştirdiği “Kariyer Günleri” organizasyonu şirketler grubumuzun desteği ile üniversitenin mühendislik fakültesinde gerçekleşti.” Celal Bayar Üniversitesi’nin 16-18 Mart 2015 tarihleri arasında gerçekleştirdiği “Kariyer Günleri” organizasyonu şirketler grubumuzun desteği ile üniversitenin mühendislik fakültesinde gerçekleşti. Kariyer günleri toplantısının öncelikli hedefinin, öğrencilerin iş dünyası ile ilgili bilgi sahibi olmalarını ve şirketlerin işleyiş sistemlerini öğrenmelerini sağlamak olduğunu ifade eden yönetim kurulu üyemiz Hamit Keskinoğlu: “Bu organizasyonlar sayesinde öğrenciler, firmaları yakından tanıma fırsatı bulurken bir yandan da mezun olduktan sonra karşılaşabilecekleri iş olanakları ve çalışmak isteyebilecekleri şirketlerle ilgili bilgi sahibi olabiliyorlar. Öte yandan firmalar, bu organizasyonlar yoluyla kendilerini tanıtma fırsatı yakalarken; başarı sırlarını ve başarıya giden yolda belirledikleri temel değerleri de öğrencilerle paylaşabiliyorlar.” dedi. Organizasyona katılan öğrenciler, şirketler grubumuza ait stantta staj başvuru formları ve iş başvuru formlarını doldurarak, ön mülakata tabi tutuldular. Ayrıca etkinliğe katılan öğrenciler gün boyunca birbirinden lezzetli ürünlerimizi de tatma fırsatı yakaladılar. 3 VİTAMİNLERİN BROİLER YETİŞTİRMEDEKİ ÖNEMİ Sahada kullanılan vitamin ve mineraller; hayvanların canlı ağırlık artışında, stres oluşumunun engellenmesinde, bağışıklık sisteminin aktif bir şekilde çalışmasında ve bunun gibi bir çok doku ve organın stabil çalışmasını sağlayan önemli bir konuma sahiptir. Vitaminler genel olarak iki kısma ayrılmaktadır. Bunlar; • Yağda eriyen vitaminler (A, D, E, K vitaminleri) • Suda eriyen vitaminler (C, B1, B2, B6, B12, Niasin, Pantotenik asit, Biotin, Folik asit, Karnitin vitaminleri) YAĞDA ERİYEN VİTAMİNLER Vitamin A Görme purpurunun oluşumuna katılarak, görme fonksiyonunda, deri ve mukozanın epitel hücrelerinin oluşum ve fonksiyonuna katılarak, koruyucu vitamin olarak görev yapmaktadır. A vitamini noksanlığına bağlı olarak; iştah azalması, alınan yemin yeterince değerlendirelememesi, gelişme geriliği ve canlı ağırlık kaybı gibi spesifik olmayan semptomların yanı sıra göz yaşı salgısının artmasına, keratin tabakasında hiperkeratoz, körlük, bakteriyel ve paraziter enfeksiyonlara yüksek eğilim meydan gelmektedir. Vitamin D Kalsiyumun bağırsaklardan iyi bir şekilde absorbe edilmesini sağlar. Böbrek tubuluslarından geri rezorpsiyonunda rol oynayarak vücuttan fosfor atılımını azaltır. D vitamini noksanlığı dengesiz kalsiyum ve fosfor alımı ile birleşince genç organizmada raşitizm (gelişmekte olan kemiklerdeki kalsiyum biriki- Mustafa Kahya 4 mindeki düşme) yetişkinlerde ise osteomalazi (gelişmiş kemiklerde kalsiyum kaybı) yol açar. Vitamin E Kimyasal yapı itibarı ile bir tokol olup antisterilite vitamin olarak da bilinir. E vitamini yağda çözünen önemli bir antioksidandır ve özellikle hücre zarları ve lipoproteinlerde önemli antioksidan işlevler görmektedir. E vitamini özellikle bağışıklık sistemi hücrelerinin parçalanmasını önlemektedir. Noksanlıklarında ensefalomalasi, vücut yağlarında oksidasyon eğiliminde artış, eksudatif diatez şekillenmektedir. Vitamin K Eksikliğinde kan pıhtılaşma faktörlerinin yetersiz kontrasyonuna bağlı olarak kanama eğilimini artırır. İbik ve sakalar anemik görünümde olmaktadır. SUDA ERİYEN VİTAMİNLER Vitamin C • Kollojen yapımında • İntraseluler fibriller maddelerin oluşumunda • D3 vitamininin aktif formunun oluşumunda görev alır. Rasyona C vitamini ilavesi kortikosteroid salınımını düzenleyerek kanatlının sıcak stresine karşı direncini arttırmakta kabuk kalitesini iyileştirmektedir. C vitamini kanatlı bünyesinde sentezlense de hastalık ve stres halinde sentezlenme sıfıra kadar iner ve kısa sürede tükenir. Vitamin B1 Kasların ve sinir sisteminin faliyeti için gereklidir. Yetersizliğinde iştahsızlık, stres, canlı ağırlık artışında azalma görülmektedir. Akhisar’da bulunan 50 bin kapasiteli çiftliğinde yaptığı üretimle bu ayın başarılı üreticileri arasında yer aldı. Kendilerini tebrik eder, başarılarının devamını dileriz. Vitamin B2 Vitamin eksikliğinde büyümede azalma, dilde kızarma, yanma hissi, tahriş, çatlaklar, gözlerde kaşıntı, katarakt oluşumu, kilo kaybı, sindirim sorunları oluşur. Vitamin B6 Eksikliğine bağlı olarak hareket bozuklukları, sinirsel aktivitede yavaşlama, paralizler, ayakta duramama gözlenmektedir. Vitamin B12 Eksikliğinde dışkıda yem atımı, ayaklarda bükülme, tüylerde kabarıklık, canlı ağırlık artışında azalma görülmektedir. Niasin Broiler sahada eksikliğine bağlı olarak gelişme geriliği, dermatitis, bacakta çarpıklık, tüylerde kabarma, iştah azalması görülmektedir. Pantotenik Asit ATP sentezinde görev almaktadır. Eksikliğine bağlı olarak iştah kaybı, gaga köşesinde, ayak parmaklarında ağaç kabuğu benzeri kabuklaşmalar, tüylerde kabarma, depigmentasyon gözlenir. Biotin İyi bir ayak derisi oluşumunu sağlamaktadır. Noksanlığında iştah kaybı, gaga, göz kapakları çevresinde ayak tabanı ve parmaklarda kabuk bağlaması ve çatlaklarla seyreden dermatit gözlenmektedir. Folik Asit İştah kaybı, tüylerde kabarma, servikal paralizlere bağlı olarak boyunda gerginlik görülmektedir. Karnitin Enerji ihtiyacının karşılanması için karnitine gereksinim vardır. Trigliserid ve kollestreol seviyelerini düşürerek kalp fonksiyonlarını artırır. Akhisar’da bulunan 50 bin kapasiteli çiftliğinde yaptığı üretimle bu ayın başarılı üreticileri arasında yer aldı. Kendilerini kutlar, başarılı çalışmalarının devamını dileriz. Remzi Özbek Süt Mısır ve Buğdaylı Tavuk Suyu Çorba Hazırlanışı: Tavuk göğüs etlerini küp şeklinde doğrayın. Doğramış olduğunuz etleri tencerede kavurun. Etler kızarmaya başladığında üzerine unu ekleyin ve bir süre daha kavurmaya devam edin. Daha sonra tavuk suyunu ve sütü ilave edin ve kaynayınca hazırladığınız çorbanın altını kısın. Tane mısır ve buğdayı ekleyin. 30 dakika kadar pişirin. Tuz, karabiber ekleyin. Son olarak maydanozu ince ince doğrayın ve çorbaya ekleyin. Sıcak olarak servis edin. Malzemeler: 1 paket Keskinoğlu piliç göğüs eti 1 çay bardağı tane mısır (konserve) 2 çay bardağı buğday (önceden haşlanmış) 2 çay bardağı süt 1 kutu Keskinoğlu Tavuk Suyu ½ çay bardağı un 4-5 dal maydanoz Tuz Karabiber Ravika zeytinyağı Acılı ve Yer Fıstığı Ezmeli Tavuklu Sandviç Hazırlanışı: Kutudan çıkardığınız Keskinoğlu fileto fit ürününü acı toz kırmızı biber ile harmanlayın ve 10 dakika kadar bekletin. Çavdar ekmeklerinin iç yüzeylerine yer fıstığı ezmesini sürün. Son olarak ekmeklerin içerisine tavuk etlerini yerleştirin ve diğer ekmeği üzerine kapatarak servis edin. Malzemeler: 2 dilim çavdar ekmeği 1 kutu Keskinoğlu Fileto Fit 70 g yerfıstığı ezmesi 2 tatlı kaşığı acı toz kırmızı biber 5 OSMAN BODUR Divan Suits G Plus’da Executive Şef olan Osman Bodur ile mesleğe başlama hikayesi, başarısının sırları, mutfakta olmazsa olmazları ve Türk Mutfağı hakkında sizlerin de keyifle okuyabileceği bir sohbet gerçekleştirdik. “Önce işini seviyorsun, aşık oluyorsun, yaptığın işler beğenildikçe, takdir gördükçe insanın daha fazlasını başarmak için kendinde hırs oluşuyor zaten.” 6 Bizlere mesleğe başlama hikayenizi anlatır mısınız? Mesleğe ortaokul ve lise yıllarında yaz tatili dönemlerinde memleketim Çorum‘da çıraklık yaparak başladım. Zamanla çok severek ve hırsla yapmaya başladığım mesleğimi, daha fazla bilgi katmak ve kendimi geliştirmek için lise öğrenimimi tamamladıktan sonra İstanbul’da yapmaya karar vererek İstanbul’a yerleştim. İstanbul’da çeşitli restaurant ve cateringlerde görev aldıktan sonra Mövenpick Otel, The Grand Tarabya Otel, Retaj Royal Otel’de farklı pozisyonlardaki görevimi en iyi şekilde yaparak kariyerime şu anda Divan Suits G Plus’ta devam etmekteyim. Sizi yaptığınız işe yönlendiren ve başarılı olmanızda en etkili olan olaylardan bahsedebilir misiniz? Önce işini seviyorsun, aşık oluyorsun, yaptığın işler beğenildikçe, takdir gördükçe insanın daha fazlasını başarmak için kendinde hırs oluşuyor zaten. Sizce yaptığınız işte başarılı olmanın yolu akademik eğitimden mi yoksa alaylı olmaktan mı geçiyor? Ben alaylıyım, mesleği ustalarımın yanında öğrendim, mesleki bilginiz ne kadar olursa olsun eğitim seviyeniz düşük ve zamanın teknolojisine, kültürüne ayak uyduramazsanız başarı yakalamanız imkansızdır. Eğitim tabiki de çok önemli ama şu an ki eğitim sistemimizdeki en büyük eksikliğimizin teorik bilgiye ağırlık verilmesi neticesinde yeni şef adaylarımızın mutfağa adım attıkları zaman pratiklerinin çok zayıf olması. Akademik eğitiminizi mesleğinizle bütünleştirip, teorik bilginin pratiğe dönüştüğü anda başarı kaçınılmaz olacaktır. Kısaca eğitim her şeyde olduğu gibi mutfakta da olmazsa olmazımızdır. Türk şeflerle yabancı şefler arasında sürekli bir mukayese söz konusu. Sizin bu konudaki fikirlerinizi öğrenebilir miyiz? Şu anda eğitimiyle ve mesleğiyle kendini kanıtlamış çok değerli Türk şeflerimiz var artık, üniversiteli aydın görüşlü şefler yetişiyor. Tabiki yabancı şefler bunu bizden daha önce başardıkları için onların ön planda olduğunu görüyoruz. Lorraine Sinclair, Maximilian J.W. Thomae, Andreas Erni, David Hoyle, Giovanni Terracciane gibi uluslararası deneyimleri olan çok iyi şeflerle çalışma fırsatı yakaladım ama şu an Türk şeflerde onlardan geride değiller. Uluslararası arenada Türk şeflerinin yeri nedir? Uluslararası alanda Türk mutfağı denildi mi; döner, şiş kebap, Türk şef denildi mi de kebapçı olarak bakılırdı. Şimdi Arkeolojik kazılarda çıkan çanak çömlek ve mutfak malzemelerinin üzerindeki kalıntıları inceleyip o çağlarda neler kullanıldığını, ne yemekler yapıldığını araştıran çok değerli şeflerimiz var. Peki, Türk mutfağı dünyada ne kadar tanınıyor, bu konudaki çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz? Pek çok uluslararası yarışmalar düzenleniyor, tanıtımlar, fuar organizasyonları yapılıyor ama daha fazla desteklenmeli. Türk mutfağının ürünlerini sunan restoranlar olması lazım. İtalyan mutfağı Türkiye’de bile her köşe başında var. Bizim ise belli başlı büyük kentlerde bir iki tane gerçek Türk mutfağı restoranımız var. İnsanlar bu yemeklerin tadına bakmazlarsa o mutfağın nasıl bir mutfak olduğu konusunda bilgi sahibi olamazlar. Maalesef güneydeki otellerimizde de herşey dahil sistemde verilen hizmetlerle, açık büfe yemeklerle de mutfağımızı tanıtmak çok zor. Mutfağınızda olmazsa olmaz dediğiniz malzemeler var mı? Zeytinyağı… Elle toplanmış, ısıl işlem görmeden meyvesinden yağ çıkarılmış bir zeytinyağının ve taze kekiğin buluşması harika bir şey. Dünya mutfakları arasında yapmaktan ve yemekten en çok keyif aldığınız yemek nedir? Malaysian Style Chicken Curry. Asya baharatların kısık ateşte kavrulup mutfak robotundan çekilerek hazırlanması ile elde edilen karışımla, tavuk etinin pişirilmesiyle oluşan harika bir lezzet. Tam bir Uzakdoğu lezzet esintisi. Mesleğe başlamak, iyi bir şef olmak isteyen kişilere önerebileceğiniz püf noktaları nelerdir? Azim, çok çalışmak, araştırmacı olmak, çok seyahat etmek ve yeni lezzetler ortaya çıkarabilmek. Mesleğinize dışarıdan bakıldığında çok keyif verici görünüyor. En keyifli yanı ya da size göre zorluk gösteren kısımlarından bahseder misiniz? Evet, severek yapıldığında işine aşık olduğunda çok keyif verici ama, hizmet sektöründesiniz ve herkesin “Ben alaylıyım, mesleği ustalarımın yanında öğrendim, mesleki bilginiz ne kadar olursa olsun eğitim seviyeniz düşük ve zamanın teknolojisine, kültürüne ayak uyduramazsanız başarı yakalamanız imkansızdır.” eğlendiği saatler sizin en yoğun olduğunuz zamanlardır, çok fedakarlık ve özveri isteyen bir iştir. Son olarak Keskinoğlu ürünlerini nasıl buluyorsunuz? Hormonsuz ve doğal ürünleri tüketiciye sunmaları çok güzel. Ürün yelpazesi çok geniş ve kullanımı pratik ürünler işlerimizi oldukça kolaylaştırmaktadır. 7 MENENJİT SU OL Menenjit, beyni saran zarların iltihaplanmasıyla oluşan, hemen tedavi edilmezse işitme kaybı, beyin hasarı ve ölümle sonuçlanabilen ciddi bir bakteriyel enfeksiyondur. Hastalığa yakalananların %95’i 5 yaş altındaki çocuklardır. Kalabalık ortamlarda bulunan çocuk ve erişkinler daha fazla risk taşırlar. Bazı virüs türleri de daha hafif bir menenjit tablosuna yol açabilirler. Belirtileri Nelerdir? Ateş, şiddetli başağrısı, halsizlik, iştahsızlık, ensede ağrı veya ense sertliği, bilinç bulanıklığı, uyku hali, kusma, parlak ışığa bakamama, ciltte basmakla solmayan lekeler, havale geçirme menenjitin belirtileri olabilir. Menenjit, birkaç gün süren bir üst solunum yolu enfeksiyonu veya barsak enfeksiyonu gibi de başlayabilir. Devamında çocuğun tablosu ağırlaşır, diğer belirtiler de ortaya çıkmaya başlar. Bebeklerde belirtiler daha zor anlaşılabilir. Yüksek veya düşük vücut ısısı, huzursuzluk, kucağa alınınca geçmeyen ısrarlı ağlamalar, uyku hali, beslenmede isteksizlik, kafadaki bıngıldağın normalden bombe olduğu farkedilebilir. Nasıl Bulaşır? Mikrop, solunum yoluyla veya ellerle vücuda alınır. Menenjiti Önlemek Mümkün mü? Hijyen kurallarına uymak, sık sık elleri yıkamak tehlikeli mikropların vücudumuza ulaşmasına engel olacaktır. Bu konuda, çocuklarımıza örnek olmalı, küçük yaşta iyi alışkanlıklar kazandırmalıyız. Özellikle çocuklarda önemli menenjit etkenleri olan H.influenza ve Pnömokok adlı bakterilerden aşıyla korunmak mümkündür. Anne sütü almanın, pekçok başka faydaları yanında, bebekleri menenjitten de koruduğu gösterilmiştir. Tanı ve Tedavi Nasıl Yapılır? Bakteriyel menenjit, tıbbi bir acildir. Çocuğun durumundan şüphelenirseniz, hemen doktorunuza başvurmalısınız. Doktor, çocuğu muayene edecek, kesin tanı için beyin omurilik sıvısından örnek alacaktır (Bu işlemin sanılanın aksine çocuğa herhangi bir zararı yoktur, işlemin yapıldığı bölgede sinir dokusu bulunmamaktadır). Bakteriyel etken söz konusuysa, hemen antibiyotik tedavisine başlanacak, çocuk büyük olasılıkla hastanede izleme alınacaktır. Bazen, hastayla temastaki kişilere de koruyucu ilaç verilebilir. Eğer viral bir menenjit söz konusuysa, antibiyotiklerin tedavide yeri yoktur. Ağrı kesici, ateş düşürücü, sıvı tedavisi gibi rahatlatıcı yöntemlerle hasta takip edilecektir. Bir an için sen su olduğunu düşün. Su denli özel, su denli yararlı ve su denli çok, tükenmez… İnanıyorum ki gerçekten de öylesin. Ama ister çeşmelerden dökül, ister göklerden yağ, ister nehirler dolusu ak; dibi olmayan bir kovayı dolduramazsın. Yani seni dinlemeyenlere sesini duyuramazsın… Unutma daha çok bağırdığında daha çok dinlenmezsin, gürültünün parçası olursun yalnızca. Suyun yanında olanlar suyu en az içenlerdir. Çünkü; “Su nasılsa burada, gerek yok ki suyu kana kana içmeye” diye düşünürler… Tıpkı, sesini sürekli duyanların seni dinlemedikleri gibi. Ormandaki hiçbir hayvan, ırmağın gürültüler koparan yerinden su içmeye çalışmadı şimdiye dek. Hepsi, hep sabahın en sakin anını bekledi; suyun durgun yerlerini bulabilmek için. Gittiler ve sakin sakin gereksinimlerini giderdiler. Onlar için en uygun olan kendi istedikleri zamanda. Sen, hep bir su olduğunu düşün. Su gibi güzel, su gibi yararlı, su gibi vazgeçilmez… Ve su gibi yaşam kaynağı olduğunu düşün. Ama su gibi yaşatıcı ol. Su gibi yıkıcı, sürükleyici ve öldürücü değil. Suysan tarlalarını basma insanların, yuvalarını yıkma, ocaklarını söndürme; sana “felaket” denmesin! Suysan bir bardağa sığabil ki damarlara girebilesin. Su gibi özel, su gibi güzel, su gibi yararlı, su gibi gerekli ve su gibi bitmez tükenmez olduğunu da unutma. Ayrıca su gibi sakin olabileceğin gibi, su gibi de “kıyametler” koparıcı olabileceğini unutma… Vadiler varken önünde ve ovalar varken, yayılabileceğin küçük ırmaklara ayırabiliyorsan kendini ve bardaklara bölebiliyorsan, yaşam verirsin çevrene. Yoksa hep duyulmayan, dinlenmeyen, korkulan ve kaçılan olursun seller, afetler gibi. Tercih elindeydi hep ve hep de “senin” ellerinde olacak… Ya tutmayı öğreneceksin dilini ya da hiç durmadan konuştuğun için, yalnızca bomboş ve anlamsız sesler çıkartan birisi olduğunu zannettireceksin çevrendeki insanlara! Ama yapman gereken şu değil mi? Düşüneceksin ne zaman ne söyleyeceğini. Düşüneceksin kimin dinleyip dinlemediğini, kimin anlayıp anlamadığını. Düşüneceksin anlatmak istediklerinin ne kadarını anlatabildiğini… Hatta anlayanların anladıklarının da senin anlattıklarının ne kadarı olduğunu düşüneceksin… Konuşmak için en uygun zamanı bekleyecek, en az ama en uygun sözcükleri seçmeye çalışacaksın. Yolcuların, önceden aldıkları biletleri ceplerinde olduğu halde, saatlerini kontrol ederek, zaman yaklaştığında, vapurun kalkacağı iskelede hazır olmaları gibi, sen de fikrini bildireceğin kişinin “kıyıya yanaşmasını” bekleyeceksin. Demeyeceksin “Ben canım isteyince giderim iskeleye, vapur da o saniyede gelmek zorunda”. Demeyeceksin “Ben aklıma geleni aklıma geldiği biçimde söylerim. Karşımdaki de değil duymak, değil dinlemek, anlattığımdan bile fazlasını anlamak zorunda.” Keşke öyle olsaydı. Keşke haklı olsaydın, ama maalesef değil… Ağzını açıp “Şelaleden dökülen suyu” içmeye çalışan bir tavşan gördün mü hiç? Ya da önüne çıkan ağaçları bile sürükleyen bir selden susuzluk gidermeye uğraşan bir ceylan gördün mü? Kaplanlar bile içebilmek için suyun durulmasını bekler; beyni olan her canlı gibi!.. Hadi… Sen şimdi “su olduğunu” düşün ve kendini “su gibi” hisset. Su gibi özel, su gibi güzel, su gibi berrak, su gibi yararlı. Su gibi yaşam kaynağı ve su gibi bitmez tükenmez olduğunu anımsa. Ama yine su gibi “bir küçük bardağın içine” sığdır ki kendini girebilmeyi öğren insanların damarlarına. Yaşam ver… Vazgeçilmez ol! Kaynak: İnternet Kaynak: İnternet 8 PAHALI EV Adam büyük bir sevinçle karısının yanına geldi. – Müjde karıcığım dedi. Hani hep bana “Daha pahalı bir evde oturmak istiyorum” diyordun ya. Artık istediğin olacak. Karısı heyecan içerisinde sordu: – Nasıl yani? Daha pahalı bir eve mi taşınıyoruz yani? Ev mi aldık? – Hayır, ev sahibi kiraya zam yaptı. Plasebo Sensin Değişim Zihinde Başlar Yazar: Joe Dispenza Sayfa Sayısı: 368 Basım Yeri: İstanbul Yayın Yılı: 2015 Son Mektup Yönetmen: Özhan Eren Oyuncular: Tansel Öngel, Nesrin Cevadzade, Hüseyin Avni Danyal, Bülent Şakrak, Barbara Sotelsek Tür: Aksiyon, Dram, Savaş, Tarih Süre: 122 Dakika Yapım: 2015 Avrupa’da 1914’te 1. Dünya Harbi’nin başlamasından kısa bir süre sonra Türkler de kendilerini harbin içerisinde bulurlar. Harpte Almanya ile beraber hareket eden Osmanlı İmparatorluğu tarih sahnesinde son yıllarını yaşar. O günlerde gönüllü olarak Çanakkale’ye giden ve orada tanışan Pilot Yüzbaşı Salih Ekrem ile Nihal Hemşire, bir yandan vazifelerini yerine getirmek için koştururken, diğer yandan da Fuat isminde kimsesiz bir çocuğu korumak için birlikte mücadele etmeye başlarlar. İngilizlerin bir hava baskınında Salih Yüzbaşı’nın ona yardımı sayesinde kurtarılan kimsesiz çocuk Fuat, Nihal hemşirenin kanatları altına sığınarak Salih Yüzbaşı ile Nihal’in daha da yakınlaşmasına vesile olur. Bu beraberlik kısa sürede “harp şartlarında dile getirilemeyen” büyük bir aşka dönüşür. 18 Mart’a kadar süren çatışmalarda Salih Ekrem Yüzbaşı, Nihal Hemşire, Nusrat Mayın Gemisi’nin Kaptanı Hakkı Yüzbaşı, Doktor Ragıp Yüzbaşı ve Erika Hemşire bir yandan bütün gayretleri ile vatan müdafaasına koşarken, diğer yandan da ayrılmaz dostluklar kurarlar. Plasebo Sensin, sağlığınız ve yaşamınız için bedeninizde mucizeleri nasıl gerçekleştirebilceğinize ilişkin bir kullanma kılavuzu. En hafif deyimle muhteşem. O, belki de sizin tek reçeteniz. Zihniniz yaptığınız herşeyin başarısı ya da başarısızlığı açısından inanılmaz derecede önemlidir... Plasebo Sensin, elinizdeki en önemli kaynağınızı güçlü bir şekilde keşfetmenizi sağlıyor ve genel olarak tüm alanlardaki başarınız için size bir çok edimsel araçlar kazandırıyor. Plasebo Sensin’de, paylaşılanların ne kadar gerçek olduğunu, yaşamsal tehdit içeren hastalıklara sahip kişilerle olan deneyimlerimden biliyorum. Bedensel deneyimler zihnin inandığı şeylerden ibarettir... Hepimiz kendi özümüzle uyarabileceğimiz şifayı yaratma potansiyeline sahibiz. Burada bütün mesele bu potansiyeli nasıl harekete geçireceğimizi öğrenmemizdir. Okuyup öğrenin. 9 Keskinoğlu, Sosyal Medyada Kampanyalarına ve Etkinliklerine Devam Ediyor 17 209 10 Yanlış Bilinen Doğrular 11
Benzer belgeler
Nisan - Keskinoğlu
Celal Bayar Üniversitesi’nin
16-18 Mart 2015 tarihleri
arasında gerçekleştirdiği “Kariyer Günleri” organizasyonu
şirketler grubumuzun desteği
ile üniversitenin mühendislik
fakültesinde gerçekleşti....
Ekim - Keskinoğlu
2015 yılında ise bu pazara 70 milyon
dolar seviyelerinde piliç eti ihracatı yapılması hedeflenmektedir. Keskinoğlu
olarak bizlerde, Afrika’ya 2014 yılında
gerçekleştirdiğimiz piliç eti ihracatımızı...
Şirketler Grubumuz, Rusya`nın En Büyük Market
2015 yılında ise bu pazara 70 milyon
dolar seviyelerinde piliç eti ihracatı yapılması hedeflenmektedir. Keskinoğlu
olarak bizlerde, Afrika’ya 2014 yılında
gerçekleştirdiğimiz piliç eti ihracatımızı...
Haziran - Keskinoğlu
dolar seviyelerinde piliç eti ihracatı yapılması hedeflenmektedir. Keskinoğlu
olarak bizlerde, Afrika’ya 2014 yılında
gerçekleştirdiğimiz piliç eti ihracatımızı bir önceki yıla oranla yüzde 182 gib...
Ocak - Keskinoğlu
Akhisar’da bulunan 50 bin kapasiteli çiftliğinde yaptığı üretimle bu
ayın başarılı üreticileri arasında
yer aldı. Kendilerini kutlar, başarılı
çalışmalarının devamını dileriz.
Şubat - Keskinoğlu
“İnsan Kaynakları Zirvesi Ödülleri”
geçtiğimiz günlerde Lütfi Kırdar
Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen törende sahiplerini buldu.
İnsan kaynakları alanındaki başarılı çalışmaları öne çıkarmak v...
Tavvuk Restoran`da Geleneksel İftar Yemeği
Akhisar’da bulunan 50 bin kapasiteli çiftliğinde yaptığı üretimle bu
ayın başarılı üreticileri arasında
yer aldı. Kendilerini kutlar, başarılı
çalışmalarının devamını dileriz.