destek bakkart - Ataköy Gazetesi
Transkript
29 MART 2009 Yerel seçimleri’nde AKP Bakırköy Belediye Başkan adayı Oğuz Satıcı gazetemize verdiği Advertorial ilan bedelini ödemediği için mahkemeye verilmişti. Hakim tarafından yemine davet edilen Satıcı ilk duruşmaya aile hekiminden rapor alarak katılmadı. 19 Nisan 2011 tarihindeki duruşmaya katılan Satıcı verdiği ilanı inkar etti ve mahkeme huzurunda ALLAH’I VE NAMUSU ÜZERİNE YEMİN ETTİ Sürekli, Etkili, Ýlkeli. 19 Ya þ ý n d YIL:19 Bakýrköy’de a 1 Numara ATAKÖY SAYI:204 MAYIS 2011 FİYAT: 2 TL Oğuz Satıcı hakim karşısına çıktı. Yemin etti. Aşağıdaki yemin mahkeme tutanaklarına geçti. 29 Mart Yerel Seçimleri’nde AKP’den Bakırköy Belediye Başkanı Adayı olduğumda davacı şirketin çıkarttığı Ataköy Gazetesi’nde tanıtımım yapılması hususunda davacı şirket yetkilisi ile reklam hususunda 11 bin 800 TL bedelle herhangi bir konuşma ve anlaşma yapmadığıma, bu bedelin seçimlerden birkaç ay sonra fatura edilmesini istemediğime, böyle bir hizmet almadığıma, davacı şirkete herhangi bir borcum bulunmadığına üzerine Allah’ım ve namusum yemin ediyorum. Bakırköy Müftüsü Zakir UZUN ‘’...Yalan söylemek günahların Türkiye ve dünyada ilk kez Bakırköy’de uygulanacak en çirkininden, ayıpların en BAKIRKÖY BELEDİYESİ’NDEN ÖRNEK PROJE fahişlerinden birisidir.’’ http://www.atakoygazete.com.tr “DESTEK BAKKART” Bakırköy’de dar gelirliler belediyenin Destek Bakkart’ı ile alışveriş öz gürlüğü yaşayacaklar. Ateş Ünal Erzen açıkladı: “İnsanlarımızın onuru kırılmadan alışverişlerini yapabilmeleri, bir elin yaptığı yardımı diğer elin görmemesi için Türkiye ve dünyada ilk kez yapılacak bir uygulama ile Bakırköy’de ekonomik durumu olmayan yurttaşlarımıza her ay düzenli olarak 200-300 TL tutarında bir yardım yapacağız” (Haberin devamı 13. sayfada) HASTANE TAŞINDI AMA ... 1999 depreminden hasarlı olarak çıkan ve tüm girişimlere rağmen güçlendirme yapılmayan Bakırköy Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi, mayıs ayı başından itibaren Halkalı’da, Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi adıyla hizmet verecek. Mevcut binanın ne olacağı ise meçhul. Ancak söylenti çok. Bir iddiaya göre bina bir özel hastaneye verilecek. Hastanenin taşınmasıyla birlikte çevre esnafı zor günler yaşıyor. ( Haberin devamı 15. sayfada) Bakırköy Müftüsü Zakir Uzun’dan Müslümanlıkta Yalan Söylemek ve Yalan Yere Yemin Etmek ile ilgili açıklama istedik. Zakir Uzun konu ile ilgili şunları söyledi. ‘’Yalan söylemek günahların en çirkininden, ayıpların en fahişlerinden birisidir. Yalan söyleyen ve yalanla meşgul olan kimseler Allah katında yalancılardan sayılır. Büyük günahlar ancak tövbe ile affedilir. Bir de karşılıklı helalleşmek gerekir. Kişi, kasıtlı olarak yalan söylüyor ve karşı tarafa da haksızlık ediyorsa bu kul hakkına da girmiş olur. Ailede, ticarette, siyasette yani sosyal hayatta yalan olmaması gerekir. Allah da öyle buyuruyor. “Emir olunduğun gibi dosdoğru ol.” Yalan her şeyin anasıdır. Yemin de ediyorsa daha kötü. Neticede o yemini bilerek yapıyorsa, bu dinde olmayacak meselelerden birisidir. Allah’tan af dilemesi, karşı taraftan af dilemesi gerekir. Alışverişte, ticarette kim ne yapmışsa, onu sahiplenmeli. Kasıtlı olarak, planlayarak yalan söylenmemeli. Hele şahitlik hiç yapılmamalı. Bunlar yapılıyorsa o zaman dinden, İslamiyet’ten, kitaptan, imandan bahsetmek biraz zor. BANKALAR ŞAŞIRDI!.. Bankaların uygulamaları ile ilgili şikayetler her geçen gün artıyor. Mevduata yıllık % 8.5 faiz veren banka hesabınızın olduğu şubede , hesabınıza para yatırttığınızda %13 masraf alıyor. Vatandaş soruyor; Bu gidişe kim dur diyecek? (Yazısı 27. sayfada) 3 110 koşucu, 1590 bağışçı ve özgürlüğe bir adım daha atan 81 engelli DEV ADIMLARLA ÖZGÜRLÜĞE DOĞRU ADIM ADIM Adım Adım Oluşumu Runtalya 2011 Maratonu’nda 110 koşucusuyla 1590 bağışçıya ulaştı ve toplamda 193.826 TL bağış topladı. Toplanan bağışlarla daha önce Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği (TOFD)’un Sosyal İşler bölümüne başvuran ihtiyaç sahipleri arasından yapılan tespitlere göre, 42 adet akülü sandalye Anadolu’ya gönderildi. 39 adet akülü sandalye ise Ataköy’de bulunan dernek merkez binasında Adım Adım Oluşumu koşucularının da katılımıyla ihtiyaç sahiplerine verildi. Birçok engelli ve ailesinin katıldığı akülü tekerlekli sandalye dağıtım törenine İstanbul Vali Yardımcısı Emin Alıcı ve TOFD Başkanı Ramazan Baş da katıldı. Ramazan Baş yaptığı konuşmada kendilerine her zaman destek olan Adım Adım Oluşumu’na teşekkür ederek grup üyelerine plaket takdim etti. Akülü tekerlekli sandalye dağıtım töreninde ayrıca Adım Adım koşucularına Cemil İpekçi tarafından özel olarak tasarlanan ve özgürlüğü simgeleyen tasarım tshirtler hediye edildi. Özcan Atamer e-mail [email protected] HANGİ YÜZLE!.. Elinizde tuttuğunuz bu gazete birkaç ay sonra 20. yılına girecek. Bir ömür sayılacak bu süre içinde gazeteyi her ay hiç aksatmadan ve gazeteciliğin tüm etik kurallarına uyarak sizlere ulaştırmaya çalıştık. Hiç kimsenin maşası olmadık. Her görüşün haberlerini tarafsızlık kuralları gereği yayınladık. Bu gazetenin siz okurlarının olduğunu bir an olsun aklımızdan çıkarmadık. Kişisel sorunlarımızı yansıtmamaya özen gösterdik. Ancak gazetemizin birinci sayfasında manşetten verdiğimiz haber ile ilgili sizleri kısaca bilgilendirmek ihtiyacı duydum. Gazetemiz seçim dönemlerinde seçime katılan partilerin istekleri dahilinde tanıtım ilanlarını yayınlıyor. 2009 yerel seçimlerinde AKP ve adayı Oğuz Satıcı kendisinin hazırlattığı tanıtım ilanlarını gazetemizde yayınlattı. Sonra bedelini ödemedi. Biz de icra yoluna başvurduk. Mahkeme devam etti, sonuç alınabilmesi için Satıcı’nın yemin etmesi gerekiyordu. Mahkemede hakim huzurunda Allah’ı ve namusu üzerine böyle bir ilan vermediğine dair yemin etti… Başta AKP Bakırköy İlçe Başkanı Mahmut Gürcan olmak üzere onlarca kişinin bildiği konu hakkında yemin etmesini doğrusu yadırgamadık. Konu tabii ki burada kapanmayacak. Kendisi hakkında tüm yasal yolları kullanacağız. Oğuz Satıcı’nın çok yakınlarındaki ve konuyu çok iyi bilen kişiler , Oğuz Satıcı’nın bu davranışını kınadıklarını ve ne gerekiyorsa yapacaklarını şimdiden bize bildirmiş durumdalar. PLASTİK KAPAKLAR OMURİLİK FELÇLİLERİNE TEKERLEKLİ SANDALYE OLARAK GERİ DÖNECEK Bakırköy Belediyesi bir kampanya başlatarak ilçede başta okullar olmak üzere Bakırköylüler’den plastik kapak toplayacak ve elde edilecek gelirle de Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği’nin belirleyeceği engellilere vücut ölçülerine göre tekerlekli sandalye alacak. Sosyal sorumluluğu paylaşmak amacıyla Bakırköy’de okullarda ve halk nezdinde plastik kapak kampanyası başlattıklarını belirten Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen,”Bakırköylü yurttaşlarımızın engelliler konusunda hassasiyeti oldukça fazla. Biz de bu hassasiyet doğrultusunda Bakırköy genelinde okulları da içine alacak şekilde plastik kapak kampanyası başlattık. Belediyemiz Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü tarafından yürütülecek kampanya ile gönüllü firma tarafından AYIN YAZISI ücretsiz toplanacak plastik kapaklar satılacak ve elde edilecek gelirle de Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği’nin belirleyeceği engelli kardeşlerimize tekerlekli sandalye alınacak. Tekerlekli sandalyeler her engelli kardeşimiz için özel olacak. Vücut ölçülerine göre tekerlekli sandalye alınacak. Bir yıl sürecek kampanya sonunda en az 50 engelli kardeşimizi sevindireceğimizi umuyorum.” dedi. Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen topladıkları plastik kapakları vermek isteyen yurttaşların ve okul yönetimlerinin Bakırköy Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü’nün 414 96 44 ve toplayıcı firmanın 571 51 12 numaralı telefonlarını arayabileceklerini de sözlerine ekledi. Bu satırları okuduğunuzda seçimlere 35 gün gibi bir süre kalmış olacak. Gazetemizi arayan çok sayıda okuyucumuz “özellikle iktidar partisi mensupları karşımıza hangi yüzle gelecekler? Bize ne söyleyecekler? Bakırköy ve Bakırköylüler’e hiçbir şey yapmadıkları gibi yaşamımızı çekilmez hale getiren uygulamalara imza atmadılar mı? Örnek mi istiyorsunuz: Ataköy’ün adeta göbeğine yapılan her biri 5 bin tonluk 7 adet uçak yakıtı tankı, Florya sahiline yapılan Akvaryum. Yanına inşaatı devam eden Otel, alışveriş merkezi, Osmaniye’de yapımına izin verilen, tüm uyarıları gözardı ederek tamamlanıp geçtiğimiz günlerde açılan Marmara Form isimli alışveriş merkezi. ” diyorlar. Florya Basınköy’e inşaatı başlatılan konutlar… Bütün bunlar yaşamımızı çekilmez hale getiren ve getirecek olan uygulamalar değil mi? Hangi yüzle gelip bizden oy isteyecekler?” diyorlar. Doğru da söylüyorlar. Her fırsatta yatırıma karşı çıkmadığımızı, projeyi tartışmamız gerektiğini, yer seçimlerinin yanlış olduğunu savunduk. Her seferinde de haklılığımız uygulamalar sonunda kanıtlandı. Bir örnek mi istiyorsunuz: Osmaniye’de ki Marmara Form ile ilgili biz dahil her kesimden yer seçiminin yanlış olduğunu, Bakırköy ve çevresinde böyle bir alışveriş merkezine ihtiyaç olmadığını, trafiği felç edeceğini, insanları mutsuzluğa sürükleyeceği söylemlerini dikkate almadılar. Zeytinburnu’ndan Bakırköy’e gelenler 20 dakikalık yolu bazen bir saatte zor geliyorlar. Bu durum bile bizi haklı kılıyor. Ataköy’de spor alanlarına yapılan kapalı spor salonunun da durumu ortada. Bir etkinlikte trafik felç oluyor. Ataköy’ün tüm yolları, yeşilalanları otoparka dönüşüyor. Zamanında bu hacimdeki bir kapalı spor salonunun yerinin yanlış olduğunu savunduk, nerede ise vatan hainliğiyle suçlanacaktık. O günlerde bize karşı cephe oluşturup bu söylemlerde bulunanlar şimdilerde günah çıkartmaya çalışıyorlar. Ama iş işten geçmiş. Artık geri dönüş yok… Özetle bizi yönetenler kapalı kapılar ardında aldıkları kararları uyguluyorlar. Sonuç onlar için önemli değil ama bizler için çok önemli. Çünkü bu uygulamalar sonunda sıkıntıyı bizler çekiyoruz, halk çekiyor… Seçime katılan partiler belli. Adaylar da belli. Bugüne kadar yapmamış olabilirsiniz. Futbol takımı tutar gibi taraf tutmuş, oyunuzu kullanmış olabilirsiniz. En azından bu sefer oyunuzun değerini bilin. Verdiğiniz her oyun sizin, ailenizin, çocuklarınızın geleceği olduğunu unutmayın… 5 DÜNYA GÖZ HASTANELER GRUBU 15 YAŞINDA Göz sağlığı alanında Türkiye’de 11, yurt dışında ise 6 ayrı noktada faaliyet gösteren ve Türkiye’nin ilk branş hastanesi ünvanına sahip olan Dünya Göz Hastaneler Grubu, 15. yılını Almanya’da açmaya hazırlandığı tam teşekküllü hastane yatırımıyla kutluyor. Dünya Göz Hastaneler Grubu’nun 15 yılda göz sağlığı alanında elde ettiği başarılar ve büyüme hedeflerini anlatan Dünya Göz Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Eray Kapıcıoğlu, Türkiye’nin Avrupa’daki ilk tam teşekküllü göz hastanesini 1 Haziran’da Frankfurt’ta açacaklarını söyledi. Dünya Göz Hastaneleri’nin hastanecilik hizmetlerindeki başarısının aynı zamanda bilimsel ve akademik anlamda da güçlü uzman bir ekiple perçinlendiğini ifade eden Kapıcıoğlu, “Almanya’dan sonra 2011 içinde İngiltere hastanemiz yolda. 2012’de Ukrayna ve Rusya hastanelerimiz de geliyor. Avrupalıların gözlerini tedavi etmeye talibiz” dedi. Hastanesi ile Almanlar başta olmak üzere tüm Avrupalılara hizmet vereceğiz. Günde 250 muayene, 50 ameliyat ve 70 lazer ameliyatı yapma kapasitesine sahip hastanemizde, Alman devlet sigortası kapsamında her türlü komplike göz ameliyatı yapılacak. Kornea hastalarına umut olacak Frankfurt’ta açılacak hastane Türkiye’de kornea bekleyen 8 bin kişiye de umut ışığı olacak. Kornea ithalatının 5 yıldır durdurulmuş olması Türkiye’de kornea sıkıntısının yaşanmasına neden oldu. Frankfurt hastanemize ithal ettiğimiz kornealar ile Türkiye’de kornea bekleyen hastaları Almanya’ya götürüp nakil ameliyatını yapacağız. Hastaların Almanya hastanemize gelişleri tarafımızdan organize edilecek. Önümüzdeki 2 yıl içinde 61 milyon Avro’luk yatırım 2011 yılında Almanya dışında İngiltere Londra’da hastane açmayı planlıyoruz. 2012 de ise Rusya, Ukrayna ve Körfez bölgesinde hastane açma planımız bulunuyor. Türkiye’de de yeni hastanelerle büyümeye devam edeceğiz. Mayıs ve Haziran ayında Adana ve Samsun’da yeni hastaneler açacağız. İzmir, Konya, Bursa ve Erzurum başta olmak üzere 6 şehirde daha olmayı hedefliyoruz. 2011’de yatırım planımızı 31 milyon avro, 2012 yatırım planımızı 30 milyon avro olarak yaptık. 2 yılda 1200 kişiye daha istihdam yaratacağız. Yatırımlarımızı tamamlayıp 2 yıl içerisinde halka açılacağız.” 15 yılda 250 bin yabancı hasta Dünya Göz Hastaneler Grubu, 15 yılda Türkiye sağlık turizminin büyümesinde öncü kurumlardan biri olmuştur. Dünya Göz Hastaneler Grubu’nda bugüne dek 250 bin yabancı hasta tedavi oldu. Geçen yıl ise 25 bin yabancı hastayı tedavi ettik. 2011 sonunda 40 bin yabancı hasta hedefliyoruz.’’ Frankfurt’a 8 milyon Avro’luk yatırım Kapıcıoğlu, Frankfurt Schaumainkai’da Mein Nehri kıyısında hizmete girecek hastanenin 8 milyon Euro’ya mal olduğunu belirten ve “Avrupa’nın gözüne bakmaya talibiz” diyen Kapıcıoğlu, Frankfurt Hastanesi ile ilgili şu bilgileri verdi: “Avrupa Birliği’nin kalbinde ilk kez bir Türk sağlık grubu tam teşekküllü hastane açıyor. 1 Haziran’da resmen hasta kabulüne başlıyoruz. Almanya 82 milyon nüfusa sahip bir ülke. Frankfurt MUHİTTİN ÜSTÜNDAĞ İLKÖĞRETİM OKULU ÖĞRENCİLERİNDEN 23 NİSAN GÖSTERİLERİ 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyleAtaköy Plus ve Galleria Alışveriş Merkezleri’nde gösterilerini sergileyen Muhittin Üstündağ İlköğre- tim Okulu 2-B ve 3-B sınıfları izleyenlere keyifli anlar yaşattı. Öğrenciler yaptıkları gösterilerle AVM ziyaretçilerinden büyük alkış aldı. Bakırköy’lü Ressam aynı zamanda CHP Bakırköy Kadın Kolları Başkanı Nermin Toy’un suluboya çalışmaları Ataköy İspirtohane Kültür Merkezi’nde sergilendi. 50 eserin bulunduğu ve “Orada Bir Köy Var Uzakta” temalı sergide, Toy, yurdun her bölgesinden unsurlara yer verirken aynı zamanda Anadolu’nun ücra köşelerindeki insanların duygularını resimlerle anlattı. Sergi ile ilgili görüşlerini aldığımız Nermin Toy, “Türkiye’nin her yerindeki insanlarımıza, topraklarımıza sahip çıkılması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle ‘Orada bir köy var uzakta’ temasını seçtim. Sergideki resimlerin her birisi yurdun bir köşesinden veya unsuru diyebiliriz. Hepsi gerçeğe dayalı resimlerdir. Kişilerin yüzlerindeki ifadelerle Anadolu’nun ücra köşesindeki insanların duygularını anlatmaya çalıştım” dedi. (Yavuz ARPACIK ) Bakırköylü Ressam Nermin Toy’un 3. Kişisel sergisi “ORADA BİR KÖY VAR UZAKTA” 7 BAKIRKÖY’DE 23 NİSAN COŞKUSU 23 NİSAN BAKIRKÖY’DE COŞKU İLE KUTLANDI 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 91. yıl dönümü Bakırköy’de düzenlenen törenlerle kutlandı. Bakırköy Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen resmi tören ve çelenk koyma töreni ile başlayan kutlamalar, Osmaniye Atatürk Spor ve Yaşam Köyü’nde, Bakırköy İlçesi’nde bulunan çeşitli okullardan gelen öğrencilerin hazırladıkları gösteriler ile son buldu. ÇOCUK FESTİVALİNDE DOYASIYA EĞLENDİLER Bakırköy Kent Konseyi Çocuk Meclisi tarafından düzenlenen Bakırköy 2. Çocuk Festivali, vatandaşlar ve çocuklar tarafından büyük ilgi gördü. Neşe Erberk Joyfull House Florya Yetenek Geliştirme ve Eğlence Merkezi ile Hayal Dünyası Oyuncakları’nın işbirliği ile düzenlenen ve 37 İlköğretim Okulu’nun katıldığı şenlik, Yeşilköy Sahili’nde gerçekleştirildi. Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, Bakırköy Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Yrd. Doç. Dr. Meltem Ünal Erzen, Bakırköy Kent Konseyi Başkanı Özcan Bilir ve binlerce çocuk ile vatandaşın katıldığı 2. Çocuk Festivali’nde Karagöz-Hacivat, kukla gösterisi, tel cambazı, çocuk yazarları imza günü, dans gösterileri, ödüllü yarışmalar, sihirbaz, masal kahramanları ve eğlenceli aktiviteler yer aldı. 2. Çocuk Festivali’nin sunuculuğunu ise, ‘’Öyle Bir Geçer Zaman ki’’ dizisiyle milyonların gönlünde taht kuran Osman (Emir Berke Zindici) yaptı. (Yavuz ARPACIK) 9 Hıristiyan dünyasının en büyük bayramı olarak kabul edilen PASKALYA BAYRAMI BAKIRKÖY’DE KUTLANDI Hıristiyan dünyasının en büyük bayramı olarak kabul edilen ve Hz. İsa'nın son yemeğini, ölümünü ve 3 gün sonra dirilişini simgeleyen Paskalya Bayramı, İstanbul’da ki kiliselerde düzenlenen çeşitli ayinlerle kutlandı. Törenlere Hıristiyan cemaatinin yanı sıra CHP Genel Sekreteri ve İstanbul 2. Bölge Milletvekili Adayı Bihlun Tamaylıgil, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı Umut Oran ve Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, Adalar Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu da katıldı. Barış ve kardeşlik mesajlarının verildiği günde CHP Genel Başkan Yardımcısı Tamaylıgil, Paskalya Bayramı’nın kardeşliğe ve dostluğa vesile olması gerektiğini belirterek “Bizleri bir araya getiren bu bayramlar umuyorum dostluğumuz ve kardeşliğimizi arttıran günler olacaktır. Bayramlardan bayrama değil, her gün buralarda olmaya özen göstereceğiz” dedi. Ataköy Cumhuriyet Anadolu Lisesi 10-A sınıfı öğrencileri Biyoloji Öğretmeni Melek Bilgen Özden yönetiminde ‘’Bizimkisi Kan Davası’’ isimli bir etkinlik düzenledi. Etkinlikte lösemi hastalığına dikkat çeken öğrenciler, lösemi hastalığı hakkında sunumlar hazırlayarak, bilgilerini diğer öğrenci arkadaşlarıyla paylaştılar. 10-A sınıfı öğrencilerinden Deniz Genç, Kardelen Kalmaz, Hakan Kesler, Tuba Salman, Beril Aksöz ve Samet Çavdaro, lösemi hastalığının nedenleri, belirtileri, çeşitleri ‘ ’ B İ Z İ M K İ S İ KA N D AVA S I ’ ’ ve tedavi yöntemleri hakkında hazırladıkları sunumları öğrenci arkadaşlarına aktardılar. Ataköy Cumhuriyet Anadolu Lisesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlikte, lösemi hastalığı ile ilgili slayt gösterilerinin yanı sıra öğrencilerin lösemi hastalığı ile ilgili yaptıkları öğretmen ve halk röportajlarına da yer verildi. Okul Müdürü Muhittin İşgüder’inde izlediği ve çok sayıda öğrencinin katıldığı etkinlik toplu şekilde çekilen hatıra fotoğrafı ile sona erdi. (Yavuz ARPACIK ) 11 TRABZON’DAN BAKIRKÖY’E “GÖNÜL KÖPRÜSÜ” Trabzonlu 40 öğrenci “Gönül Köprüsü” ile Bakırköy’e geldi Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2008 yılında başlattığı “Gönül Köprüsü” projesi kapsamında bu yıl Bakırköy ile eşleşen Trabzonlu 40 öğrenci Bakırköy’e geldi. Trabzon’un farklı okullarından Bakırköy’e gelen 40 öğrenci, Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü Ahmet Elmas tarafından karşılandı. Gezilerine Bakırköy turu ile başlayan öğrenciler 5 günlük gezi programı çerçevesinde, İstanbul’un tarihi ve doğal güzelliklerini gezme fırsatı bulurken aynı zamanda 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarına da katılarak bayram coşkusunu yaşadılar. Trabzon’dan gelen öğrencilerin farklı okullardan ve maddi durumu iyi olmayan başarılı öğrenciler arasından seçildiğini ve buna çok önem verdiklerini ifade eden İstanbul İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Süleyman Aykaç, İstanbul’a kendi imkanlarıyla gelme şansı bulamayan çocukların bu proje ile İstanbul’u tüm yönleriyle gezme imkanı bulduklarını söyledi. Aykaç, “Gönül Köprüsü” projesini uluslararası bir çalışmaya dönüştürmek içinde çalışmalar yaptıklarını bu doğrultuda İstanbul’daki 39 ilçeyi 39 Avrupa ülkesi ile eşleştirdiklerini ve yakın zamanda yurt dışı gezilerinin de başlayacağını söyledi. Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan’da, Trabzon’dan gelen çocukları Bakırköy’de görmekten dolayı mutluluk duyduklarını belirterek, kendisinin de Trabzonlu bir ailenin çocuğu olduğunu belirtti. Özcan, ayrıca ziyaret boyunca Trabzonlu öğrencileri çok iyi ağırladıklarını ve çocukların unutamayacağı 5 günlük bir gezi programı gerçekleştirdiklerini de söyledi. Ressam Kudret Ustaoğlu Dursun’un kişisel resim sergisi “SÖZ R E N K L E R İ N ” Ressam Kudret Ustaoğlu Dursun’un kişisel resim sergisi, Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi’nde sergilendi. 65 eserin yer aldığı serginin açılış kokteyline, Bakırköy Belediye Meclis Üyeleri Ohannes Karabekyan, Yervant Özuzun, Ali Erten ve Başepiskopos Aram Ateşyan ile çok sayıda davetli katıldı. Ressam Kudret Ustaoğlu Dursun sergi ile ilgili, “8 senedir yağlıboya resim çalışıyorum. Daha önce kumaş ve ahşap boyama yapıyordum. Söz renklerin çünkü renkleri çok canlı kullandım. Aslında bu benim isteyerek yaptığım bir şey değildi. Kendiliğinden ortaya çıktı.’’ dedi. Dursun, ayrıca ev hanımı olduğunu da belirterek amacının hem çocuklarına güzel eserler bırakmak hem de kendisi gibi ev hanımlarına örnek olmak olduğunu da söyledi. ( Yavuz ARPACIK ) 13 Türkiye ve dünyada ilk kez Bakırköy’de uygulanacak BAKIRKÖY BELEDİYESİ’NDEN ÖRNEK PROJE DESTEK BAKKART Bakırköy Belediyesi dar gelirli vatandaşların alışveriş yapabilmelerini sağlamak amacıyla “Destek Bakkart” uygulaması başlattı. Bakırköy Belediyesi Yardım Sandığı’ndan yardım yapılanlar ve Aşevi’nden yemek alanlar ile Yeşil Kart sahiplerinin taranmasından sonra sisteme alınan 1042 kişinin kartlarına her ay düzenli olarak 200300 TL arasında tutar yüklenecek. Ataköy Sheraton Otel’de düzenlenen toplantıyla basın mensuplarına “Destek Bakkart’’ projesini açıklayan Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, Bakırköy’de kimse aç yatağa girmesin diye projeyi başlattıklarını belirterek şunları söyledi: “İnsanlarımızın onuru kırılmadan alışverişlerini yapabilmeleri, bir elin yaptığı yardımı diğer elin görmemesi için Türkiye ve dünyada ilk kez yapılacak bir uygulama ile Bakırköy’de ekonomik durumu olmayan yurttaşlarımıza her ay düzenli olarak 200-300 TL tutarında bir yardım yapacağız. Bu kartla Bakırköy’de yoksul insan kalmayacak. Bu projemizle Bakırköy’de sosyal adaleti ve sosyal demokrasiyi ortaya koyacağız. Bu yardımları da özellikle evin kadınına ait olacak karta yapacağız. Her ayın 1’inde işçimemur maaşlarını yatırır gibi düzenli olarak bu karta para aktarılmış olacak. TÜRKİYE'NİN HER YERİNDE GEÇERLİ OLACAK Kart nakit kart özelliği taşıyor ve Türkiye’nin her yerinde bu kart geçerli olacak. Belediye bütçesi ve hayırseverlerin bağışlarıyla yapılacak yardım miktarı herkese eşit olmayacak. Evdeki engelli sayısı, öğrenci sayısı, evin kira olup olmadığı gibi kriterlere göre yardım miktarı belirleniyor. Bu amaçla belediye ekipleri yardım yapılacak kişilerin evlerini tek tek gezerek form doldurdu ve doldurulan bu formlar sisteme aktarıldı. ALKOL VE SİGARA YOK Destek Bakkart ile yapılan alışverişlerde alınabilecek ürünler tanımlı olacak. Destek Bakkart ile temel gıda alışveriş yapılabilecekken alkol ve sigara gibi ürünler alınamayacak. Katın üzerindeki çip ile alışveriş yapılabilecek temel gıda ürünleri ve temizlik malzemeleri tanımlı olacak. Destek Bakkart sahibi yurttaşımız markete gittiği zaman ezilip büzülmeden kasiyerin bile bilmeyeceği sistemle alışveriş özgürlüğünü yaşayacak. Ayrıca anlaşma yapılan market ve mağazalarda Destek Bakkart’ı olana ekstra indirimler de yapılacak. PROJENİN MALİYETİ Destek Bakkart Projesi’nin belediyeye yıllık maliyeti yaklaşık 3 ile 5 milyon TL arasında olacak. Bakırköy Belediyesi’nin yıllık bütçesinin 196 milyon lira olduğu düşünülürse bizim bütçemize maliyet oranı sadece %3-4 arasında olacak. Şu an için 1042 kişiyle uygulamaya başlıyoruz ama rakam daha da artacaktır. Ve kesinlikle kart sahipleri bankaya yıllık kart aidatı ödemeyecekler.” Öte yandan Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, Bakırköy’de belediyenin uygulamaları olan aşevi, ücretsiz dershane, ilköğretim ve lise öğrencilerine burs, ücretsiz ilaç, ücretsiz sağlık merkezleri hizmetlerine de devam edeceklerini ifade etti. Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, sorulan bir soru üzerine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da projeden haberi olduğunu ve uygulamanın Türkiye’ye örnek olmasını istediğini de açıkladı. Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’in Destek Bakkart tanıtım toplantısına gazetecilerin yanı sıra CHP İstanbul İl Başkanı Bahri Şahin, Adalar Belediye Başkanı Dr. Mustafa Farsakoğlu, Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, Maltepe Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Zengin ve 25 SORUDA DESTEK BAKKART Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar da katıldı. 1- Bakkart projenizi nasıl oluşturdunuz? 2004 yılında göreve başladığımda benim hayalim tüm Bakırköylülere ücretsiz 7/24 acil sağlık şemsiyesi altına alabilecek bir sistem kurmaktı. Bunu da Bakkart projesi ile gerçekleştirmiş olduk. 2- 7 yıldır süren Bakkart projenizdeki hedeflerinize ulaşabildiniz mi? Evet, bugün itibarıyla 130.000’i aşkın 7 yaş üzerindeki Bakırköylü BAKKART şemsiyesi altındadır. Bakkart sahibi Bakırköylüler, anlaşmalı 2.000’i aşkın mağaza ve kuruluştan %10-%50 arası indirimden yararlanırken, belediyemizin kültürel amaçlı Çanakkale, Anıtkabir, Konya, Edirne gibi gezilerinden faydalanabiliyorlar. En önemlisi Türkiye’nin neresinde olursa olsunlar 7/24 acil sağlık hizmetinden yararlanıyorlar. 3- “Destek Bakkart Projesi”nin adı nereden geliyor? Belediyemizin yaklaşık 7 yıldır başarıyla yürüttüğü BAKKART Projesi bünyesindeki ihtiyaç sahibi Bakırköylüler’e destek amacıyla yapılacak bir çalışma olduğu için adını ‘’Destek Bakkart Projesi’’ koyduk. 4-Destek Bakkart Projesi’nin amacı nedir? Destek Bakkart Projesi’yle amacımız; ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın insan onurunu zedelemeden, kendilerinin belirledikleri ihtiyaçlarını, alışverişlerini istedikleri gibi yapabilmelerine olanak sağlamaktadır. 5- Destek Bakkart’ın özelliği nedir? Destek Bakkart ihtiyaç sahibi Bakırköylü ailelerin alışverişlerini yapabilecekleri ön ödemeli bir alışveriş kartıdır. 6-Destek Bakkart bir kredi kartı mıdır? Destek Bakkart bir kredi kartı değildir. Nakit kart özelliği taşımaktadır. 7-Destek Bakkart’ı olanlara ferdi kaza sigortası gibi avantajları da olacak mı? Daha sonraki süreçte kartın içerisine Ferdi Kaza Sigortası ve benzer özellikleri katmayı düşünüyoruz. 8-Destek Bakkart’tan faydalanmak isteyen Bakırköylüler nereye başvuruyorlar? Öncelikli olarak biz Yardım Sandığımız ve Aşevimizden yemek alanların listesini ele aldık. Ayrıca Bakırköylüler kendileri de sisteme başvurmak için belediyemizin Yardım Sandığı’na başvurmaları gerekmektedir. 9-Başvuruları aile reisi mi, evin hanımı mı yapıyor? Ev hanımlarımızın aile bütçesindeki rolünün daha etkili olduğunu düşündüğümüz için başvurularında ev hanımları tarafından yapıl- masını tercih ediyoruz. 10-Destek Bakkart için taraması yapılan aile sayısı kaçtır? Yaklaşık 1000 ailenin taramasını tamamladık. İlgili birimimizin tarama çalışmaları devam etmektedir. 11- Destek Bakkart projesi’nden kaç kişi yararlanacak? Projeden başlangıç olarak araştırmaları yapılan ve tamamlanan yaklaşık 1000 aile yararlanacak. 12- Destek Bakkart Projesi’nden yararlanacak kişiler hangi kriterlere göre belirlendi? Biz bu kriterleri belediyemizin Yardım Sandığı’ndan yardım alan, yeşil kart sahibi ve aşevimizden yemek alan Bakırköylü Yurttaşlarımızı baz alarak belirledik. 13- Yardım yapılacak ailelere verilecek miktar aynı mı? Hayır, yardım miktarı yapılan saha çalışmaları sonucunda belirlenen kriterler doğrultusunda aile başına 200-300 TL arasında değişecektir. 14- Verilen miktar neye göre belirlendi. Buradaki kriterleriniz nelerdir? Ailenin ihtiyacı olan miktar, evleri dolaşan ekiplerimizin doldurduğu formlara göre şekilleniyor. Her hane için evdeki engelli sayısı, evinin kira olup olmadığı, çalışan kişi sayısı en önemli kriterlerimiz. Ayrıca hanenin ısınma şekli, okuyan öğrenci sayısı da dikkate alınan kriterlerdir. Bu veriler sisteme yüklenerek bir puanlandırma yapılmaktadır. Bu puanlama sonucunda verilecek destek tutarı belirlenmektedir. 15- Ödemeler karttaki hesaba ayın hangi günü yapılacak? Aylık olarak ödemeler her ayın sonunda bankaya yatacak. Destek Bakkart sahipleri ayın 1’i itibarı ile ön ödemeli kartlarını kullanabilecekler. 16-Aylık olarak belirlenen miktar o ay içerisinde kullanılmazsa para gelecek aya devir olacak mı? Evet devir olacak. 17- Bakırköylüler kartın kullanımından dolayı bankaya herhangi bir yıllık kart aidatı ödeyecek mi? Hayır, Bakırköylüler Destek Bakkart için bankaya yıllık hiçbir aidat bedeli ödemeyecektir. 18- Belediye kaynağı nereden bulacak? Belediye bütçesinden ayrılan kaynakla birlikte vatandaşlarımızın yaptığı bağışlar dahilinde kaynak sağlanacaktır. 19-Bu projenin belediyenize yıllık maliyeti ne olacak? Destek Bakkart Projesi’nin belediyemize tahmini yıllık maliyeti 3.000.000 TL’dir. 20- Projeniz ile belediyenizin mevcut yardım uygulamaları son bulacak mı? Hayır, bildiğiniz üzere belediyemizin aşevi, ilköğretim ve lise öğrencilerine burs gibi hizmetleri var. Bu hizmetlerimiz hiçbir kesintiye uğramadan Destek Bakkart projesi ile birlikte mevcut şekliyle devam edecektir. 21- Kart her yerde geçerli olacak mı, market ya da mağazalar belirli mi? Bakırköylüler, ‘’Destek Bakkart’’larını gıda ve temizlik ile ilgili bütün market ve mağazalarda kullanabilecek. Ayrıca Bakkart anlaşmalı üye işyerleri ve mağazalarında ekstra indirim hakları olacak. 22- Alışveriş sırasında alabileceği ürünler nelerdir? Destek Bakkart Projesi’nin amacı ihtiyaç sahibi yurttaşlarımızın temel ihtiyaçlarını karşılamak olduğu için kozmetik, kuyumcu, tekel ve benzeri lüks tüketim dışında kalan gıda ve temizlik ürünlerinde geçerlidir. 23- Destek Bakkartlı’lara özel indirim oranları ne olacak? Destek Bakkart sahiplerine mağaza ve marketler ile yapılan anlaşmalar dahilinde farklı oranlarda özel indirimler sağlanacak. Ayrıca Bakkart’a indirim yapan işyerlerinin de indirimlerinden faydalanacaktır. 24- Destek Bakkart sahibi olan Bakırköylünün kartı hangi şartlarda kullanıma kapatılacak? Sosyal kriterlerinde ve ekonomik durumunda değişiklik olduğu tarafımızdan tespit edildiğinde, ayrıca ilçe dışına taşınma gibi durumlarda Destek Bakkart kullanıma kapatılacaktır. 25-Destek Bakkart Türkiye’nin her yerinde geçerli mi? Evet, Türkiye’nin her yerinde geçerlidir. 14 - 1950 yılından beri yapıla gelen demokratik Büyük Millet Meclisi milletvekili seçimlerinin en önemlisi 12 Haziran’da gerçekleşecek; belki de Türkiye’mizin yönetim sistemini ve sosyal boyutlarını da değiştirebilecektir. Seçime hazırlanan ve parti içi yenilikler adına tercihlere baktığımızda: iktidardaki AK Parti ile CHP’nin yüzde 80’lere varan oranlarda yeni milletvekillerinin tercih edildiği gözlenmektedir. Kanaatimce bu da yapılan doğal siyasal değişimdir. N I M A Þ A Y ÝÇÝNDEN * CHP cephesinde iki-üç dönem milletvekilliği yapmalarına rağmen hala seçim bölgelerinde bile tanınmayan, meclis kürsüsünde bir kez bile öneri vermeyen bazı milletvekillerinin bu sefer listede yer almamasını alkışlamak lazım. Yeni CHP, yenilik adına tutuculuktan, eski devletçilik anlayışından sıyrılarak çeşitli kesimlerden hatta din adamlarından karma listesi yapması da doğru olduğu görüşündeyim. Yıllardır lafta kalan ‘’Kadınlar ile Gençler’’ kontenjanını yükseltmek parti kadrosunu zenginleştirmek ancak bir eksiklik olarak ta bazılarının seçilemeyecek sırada yer almış olduğu da bir yanlış olduğunu söylemek zorunluluğu vardır. Artık şu kısalmış seçim sürecinde listede yer bulamayan bazı eski partililerin, yöneticilerin unutulmuş olduklarını kabul etmekle birlikte çoğunun da değişmesi iyi olmuştur. Alınmayanlar ise kusura bakmasınlar, küsmesinler, bu değişimin bir görev devri anlayışıyla siyasetin gereği olduğunu kabul ederek tüm olanakları ile partilerini desteklemeye devam etmelidirler. Gerçek siyasi ahlak göstergesi; bu gibi partililerin hiç bir şey olmamış gibi cumhuriyet, Atatürk ilkelerine, laikliğe destek vermeleri boyunlarının borcudur. ‘’İLLEDE BEN OLAYIM’’ anlayışından kurtulmalıdırlar. Fikret TORAMAN da ikinci bir çok daha büyük orman kıyımının ortaya koyacağı manzarayı takdirlerinize sunuyorum. Son günlerde görsel ve yazılı medyada dinlediğimiz, izlediğimiz gibi bu olayın fizibilitesinin, getireceği ve götüreceği etüt edilmeden bir düşüncenin olduğunu kabul etmek lazım. İstanbul içinde yüzlerce yıllardan kalma eski, tarihi alanlar, ibadethaneler, limanlar, sahiller ve diğer korunması gereken uluslar arası değere sahip, ata yadigarı eserleri yok edilmiştir, edilmeye devam edilmektedir. Halen uygulanabilir, onaylı bir şehir planı bulunmayan 13 milyonluk İstanbul kenarda dururken, tarihi eserlerin tahribatı devam ederken şimdi tasarlanan bu projenin İstanbul’un doğusu gibi batısına doğru da uzatılarak bir yeni kaos olacaktır. Trakya Bölümü’nde Çatalca, Silivri’den itibaren batıya ve kuzeye doğru yayılması muhtemel kanal ve çevresinin, yine bu bölgenin suyunu ve akciğerini oluşturan ‘’Istıranca Dağları’’nın halini şimdiden düşünmekteyim. Ayrıca sadece kanal elli metrelik genişte yerin dışında her iki yanında oluşacak sanayileşme ve konutlaşma ayrıca arazi yağmacılığı birilerine belki rant ama İstanbul’a büyük bir haksızlık getirecektir. Yağma olayı yüz elli kilometre boyundaki her iki sahilin çok genişlemesi sonucunda bu bölgede oluşacak beton yığını kuraklığa, oksijen kaynağını öldürmeye neden olacak. Sonuç olarak ta Türkiye’ye yazık olacaktır. Aslında böyle bir teşebbüsün gerçekleşmeden önce çok yönlü fizibilitesi yapılmalı, ilgili bilim ve meslek kurumlarından özellikle İstanbul’u yöneten yerel yönetimlerden ve insanlarından görüş alınarak yapılmalıydı. O nedenle bu planlamayı önümüzdeki seçimlerde bir metre daha ileriye atlayabilmek teşebbüsüdür diyorum. Yukarıda arz ettiğim gibi halen onaylı bir şehir planı bulunmayan İstanbul’un bir bölgesinde çok daha büyük karmaşa yaratabilecek, böylesine önemli bir projenin uygulanabilirliliği de zayıflamaktadır. SİYASET ARENASI-DOĞA KATLİAMI * Bence CHP başında takdir ettiğimiz Sayın Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun aday tespiti çalışmasında 3 kişilik komisyon yerine tabanı çeşitli kesimlerden oluşan 10-15 kişi ile yapması daha uygun olacaktı diyorum. Ayrıca gerçek bir millet temsilcilerinin oluşabilmesi için sadece 29 ildeki gibi önseçim değil tüm illerde önseçimin uygun olacağı ve daha demokratik oluşum ortaya koyacağı söylenebilir. Tabi ki, Sayın Genel Başkan ve arkadaşlarının bu liste başlarına parti için çok gerekli kariyer sahibi değerleri de yerleştirmesi mümkündür ve doğrudur. Bu arada Sayın Genel Başkan’ın son Samsun, Mardin, Zonguldak ve Balıkesir konuşmaları da tek kelime ile halk tabanının beklediği bir olgunlukta idi. Bu ortaya konulan ekonomik projelerle birlikte bizlere ve yaşam kavgası veren kesimlere büyük umut vermiştir. Değerli okuyucularım özgürce düşündük- lerimizi söyleyebilmek ancak CHP içinde mümkün olduğundan, bazı ufak çapta eleştirilere yer vermiş bulunmakla kimsenin gocunmasına da gerek olmadığını ifade ediyoruz. Şimdi bu söylem ve düşünceleri ortaya koyduktan sonra tek yapılacak şeyin seçim sandıklarına çok önem vermek, onun içine girecek her oyun değerini iyice hesaplamak suretiyle partiyi güçlendirmek zorundayız. Dolayısıyla açıklanmış bulunan kusursuz projeleri lafta bırakmamak için çok çalışmak, halka inmek, inandırıcı olmak, seçmene güven vermek ve seçimi kazanmak zorundayız. Tek hedefimiz bundan sonra tartışmaları bırakarak tüm yönetimlere ve adaylara yardımcı olmak bir partilinin asil görevi olmalıdır. ÇEVRE-DOĞA SORUNLARI Bir ülkede ağaçların ve ormanın ekolojik ve ekonomik faydalarını gözden geçirecek olursak: yılda milyon metreküp toprağın denizlere ve göllere akmasının ve ülkenin çoraklanmasının nedeni orman eksiliğinden kaynaklanmaktadır. Yıllardır yazılmakta, söylenmekte olan bu eksikliğin verdiği erozyon göz önünde tutulduğunda İstanbul’un kuzeyindeki akciğer görevi yapan ve çok yerde de su havzaları oluşturan bu yeşilliklerin ve ormanların yok olacağı tahmini ile İstanbul Kanal Projesi’nin biraz hayale ve seçime yönelik yatırım olduğunu düşünüyorum. Aslında İstanbul’un çarpık yerleşimi sanayi ve meskun bölgenin birbirine karıştığı insanların nefes alamadığı yeşil alanların, sahillerin yok edildiği bir ortam- Bir başka sorunda ülkemizde milyonlarca fakir, fukara geçim savaşı verirken, hele hele İstanbul’un dünyaca ünlü trafik rezaleti ortadayken ve bunların hiçbirisine çözüm bulunmamışken böylesine tüm Türkiye’yi, Türk Ulusu’nu ayağa kaldıracak bir hayali projeye ben bilimsel olmadığını, uygulanır maddi ve sosyal açıdan işin daha da zor olduğunu, ayrıca bu tesislerin yaşam savaşı verenlere ne faydası olabileceğini de düşünmek istiyorum. Bu düşüncelerle tüm okuyucularımın ve milletvekili adaylarının seçimlerde iyi çalışmalar, başarılar ve şanslar diliyorum. 15 BAKIRKÖY’e RANT İÇİN KAN KAYBETTİRİLİYOR Bakırköy Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi HALKALI’YA TAŞINDI 1999 depreminden hasarlı olarak çıkan ve tüm girişimlere rağmen güçlendirme yapılmayan Bakırköy Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi, mayıs ayı başından itibaren Halkalı’da, Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi adıyla hizmet verecek. Mevcut binanın ne olacağı ise meçhul. Ancak söylenti çok. Bir iddiaya göre bina bir özel hastaneye verilecek. Hastanenin taşınmasıyla birlikte çevre esnafı zor günler yaşıyor. Bakırköy Yenimahalle’de bulunan ve Bakırköy’ün simgelerinden biri olan Bakırköy Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim Araştırma hastanesi, mayıs ayı başından itibaren Halkalı’da, Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi adıyla hizmet vermeye başladı. Yılda 19 bin doğumun gerçekleştirildiği Kadın Doğum Hastanesi’nin Halkalı’ya taşınmasına tepkiler artarken hastane müdürü Ayşe Ertuna; Hastanenin Bakırköy’den taşınmasından dolayı birçok insanın mağdur olduğunu belirtip, Bakırköy’den ayrılmaktan dolayı üzüntü duyduklarını fakat kendilerinin yapacakları bir şey olmadığını söyledi. Hastanenin Bakırköy’den taşınmasından dolayı oluşan tepkileri normal karşıladığını fakat Halkalı’da yapılan yeni hastanenin çok modern bir yapıya sahip olduğunu belirten Ertuna, "Bu tepkileri anlayabiliyorum. Sonuçta hastane yıllardır burada ve insanlar buraya alıştı. Çevredeki birçok esnafın geçim kaynağı hastaneydi. Bu yüzden başta esnaf olmak üzere, vatandaşların duygularını anlayabiliyorum. Bizde hastanenin taşınmasını istemezdik. Sonuçta bizde buraya göre kendimize bir düzen kurmuştuk. Ama elimizden bir şey gelmiyor. Sonuçta bizlerde birer çalışanız’’ dedi. RANDEVULU HASTALARDAN TEPKİ Bu arada hastanenin taşınması sırasında vatandaşlar bir takım sıkıntılar da yaşadı. 2-3 ay öncesinden randevu alan hastalar, hastaneye geldiklerinde doktorlarının Halkalı’da olduklarını öğrendiler ve bu durum karşısında tepki gösterdiler. Vatandaşlar, "Madem doktorlar oraya gitti neden randevu verirken bizi uyarmadılar. Saat 15.00’e randevu verdiler. 14:45’te hastaneye geldik ve bize doktorumuzun Halkalı’da olduğunu söylüyorlar. Biz 15 dakikada Bakırköy’den Halkalı’ya nasıl gideriz." diyerek hastane çalışanlarına ve doktorlara tepki gösterdiler. Hastanenin taşınmasından en çok etkilenenler ise şüphesiz hastane etrafında bulunan esnaf oldu. ESNAF KEPENK KAPATACAK Bakırköy ve çevre halkı ile hastane etrafındaki çarşı esnafı hastanenin taşınmasından dolayı duydukları üzüntü ve tepkilerini gazetemize aktardılar. Görüştüğümüz birçok esnaf hastanenin kapanmasından dolayı kepenk kapatma noktasına geldiklerini belirtti. Hastane yakınında pastane işleten Halil Akal, son bir aydır işlerinin yüzde 90 düştüğünü ve 4 eleman çalıştırırken hepsini işten çıkartmak zorunda kaldığını ifade etti. Hastanenin taşınmasından dolayı dükkanını kapatacağını da aktaran Akal, bir çok esnafın da kendi durumunda olduğunu söyledi. Bir başka esnaf Dönerci Ali Rıza Türe’de, 30 yıldır hastane sayesinde dükkanının ayakta durduğunu belirterek, işlerinin tamamen durduğunu ve ne yapacağını şaşırdığını söyledi. Hastane yakınında eczacılık yapan Nesimi Özcan da hastane açıkken eczanede çok yoğunluk olduğunu fakat son 1 aydır işlerinin bıçak kesiği gibi durduğunu ve büyük ihtimalle başka bir yere taşınacaklarını belirtti. Çarşı esnafı kepenk indirme noktasına gelmişken, hastanenin taşınmasından dolayı işten ayrılmak zorunda kalan birçok taşeron firma görevlisi de var. Görüştüğümüz bazı hastane çalışanları birçok arkadaşının Halkalı’ya uzak yerde oturmasından dolayı işten ayrılmak zorunda kaldıklarını söyledi. ( Yavuz ARPACIK ) Ambulanslar nakliye aracı gibi kullanıldı. HASTANENİN TARİHÇESİ Bakırköy Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi SSK Sultanahmet Hastanesi Hariciye ve Nisaiye Servisi adı ile 01.09.1952 tarihinde faaliyete geçti. Sultanahmet Hastanesi’nin Hariciye Servisi’nin SSK İstanbul Hastanesi’ne devredilmesinden sonra, Nisaiye ve Doğum Servisi yerinde kalarak 28.10.1959 tarihinden itibaren Bakırköy Doğumevi ve Dispanseri Başhekimliği adı altında bağımsız bir birim olarak 66 yatak kapasitesi ile faaliyetini sürdürdü. Hastanenin yatak kapasitesi 26 Nisan 1967 tarihinde 200’e, 13 Ekim 1967 tarihinde ise 400’e (300’ü doğum ve 100’ü bebek olmak üzere) çıkarıldı. Kadın Hastalıkları ve Doğum branşında asistan eğitimi 1970’li yıllarda başladı. Eski bina tahliye edilerek yıkılmış, tamamı bitirilen ve hizmet veren ek tesis ilk olarak 31 Ağustos 1975 tarihinde kullanıma açıldı. Poliklinik hizmetleri ek bina inşaatı devam ederken, Poliklinik Hizmetleri “Bakırköy Dispanseri” adı altında başka bir binada ve ayrı bir Başhekimlik olarak faaliyetini sürdürdü. Bakırköy Dispanseri, 01 Temmuz 1982 tarihinden itibaren yeni yapılan hastane poliklinik binasına taşındı. Hastanenin yatak sayısının, 28 Ocak 1986 tarihinden itibaren Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı tarafından 800 kadro yatağına çıkarılması uygun görüldü. Hastanenin adı Sosyal Sigortalar Kurumu Yönetim Kurulu tarafından, Sosyal Sigortalar Kurumu Bakırköy Doğumevi ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Baştabipliği olarak değiştirildi. Hastanenin ek tesisleri ile birlikte 21 Haziran 1986 tarihinde o dönemin Başbakanı Turgut Özal tarafından açıldı. Hastanenin kadro yatağının 464’ü Kadın Doğum yatağı, 336’sı ise Çocuk yatağı olmak üzere toplam 800 yatak ile hizmet vermeyi sürdürdü. 1988 yılında Çocuk Hastalıkları Kliniği’nde İhtisas hakkı verilip Asistan Eğitimi başladı. Hastane 19 Şubat 2005 tarihi itibari ile İstanbul Bakırköy Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi olarak Sağlık Bakanlığı’na devredildi. Hastane; Kadın Hastalıkları-Doğum, Çocuk Hastalıkları ve Çocuk Cerrahisi branşlarında 533 kadro yatağı ve 526 fiili yatak ile hizmet sundu. Hastanede mekan yetersizliği nedeniyle doğum sonundaki hasta yataklarının yerine odiyometri ve I. Düzey Yenidoğan servisi açıldı ve dolayısıyla fiili yatak sayısı 505 ’e düştü 16 GENÇ BAKKARTLILAR’A ÜCRETSİZ SAMSUN GEZİSİ Bakırköy Belediyesi tarafından uygulamaya konulan Genç Bakkart üyesi, 18-25 yaş arası gençler 20 Mayıs Cuma günü ücretsiz olarak Samsun Gezsisi’ne gidecekler. Gençlik Haftası’nda milli mücadelesinin ilk adımının atıldığı Samsun’da bulanacak gençler, Bandırma Vapuru’nu, Tütün İskelesi’ni (Atatürk’ün Samsun’a ilk çıktığı yer), Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’ni, Gazi Müzesi (Atatürk’ün Samsun’da kaldığı ev), Aminsos Tepesi’ni ve Mezarları’nı ziyaret edecekler. PINAR KUMSAL YAHŞİ CAZİBE VE BEN HAYATTA ÜÇ ŞEYDEN NEFRET EDERİM EVLAT… Kayıtlar Başladı Genç Bakkartlılar’ın Samsun Gezisi kayıtları 02 Mayıs 2011 Pazartesi günü Bakırköy Cumhuriyet (Özgürlük) Meydanı yanında bulunan Bakırköy Belediyesi Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nde (Belediye ana bina yanındaki ahşap binanın 2. katı) başladı. Samsun Gezisiyle ilgili ayrıntılı bilgi Bakırköy Belediyesi Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nün 414 96 88 ve 414 9 777 numaralı telefonlarından alınabilir, Belediyenin www.bakirkoy.bel.tr ve www.gencbakkart.com.tr siteleri ziyaret edilebilir. Ayrıca Genç Bakkart’a yeni üye olmak isteyen gençler 1 adet fotoğraf, nüfus cüzdan fotokopisi, ailesinin ya da kendisinin Bakırköy’de oturduğunu belgeleyen bir fatura ya da var ise mevcut Bakkart’ı ile Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’ne başvurabilir. BAŞKAN ÖZYALÇIN’IN ÇİFT KATLI YOL İSTEĞİ 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’in makamına geçen Halil Vedat Fıratlı İlköğretim Okulu 5-B Sınıfı etmesini diliyorum. Yalnız Bakırköy’de tek sorun olarak trafik sorununu görüyorum. Trafik sorununa çare olması açısından Bakırköy’e çift katlı yol yapılmasını istiyorum.”dedi. Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen de ,”Çocuklarımıza hayal kurmalarını öneriyorum. Hayal kuran çocuk ileride başarılı olur. Çocuklar kendilerine hedef belirlesinler. Ayrıca Belediye Başkanımız İsmail Özyalçın’a da belediyemizin öğrencisi İsmail Özyalçın, Bakırköy’e çift katlı yol istediğini söyledi. Bakırköy Belediyesi’nin yaptığı çalışmaları yakından takip ettiğini söyleyen Belediye Başkanı İsmail Özyalçın,” Belediyemizin yaşlılar, çocuklar ve engelliler için yaptıkları gerçekten güzel hizmetler var. Bunların aynen devam çalışmalarından duyduğu memnuniyetten dolayı teşekkür ediyorum. Bakırköy’de hep önceliğimiz eğitim, sağlık ve spor olmuştur. Bundan sonra da çalışmalarımız artarak devam edecek. Yalnız Bakırköy’ün trafiği için ilçe belediyesi olarak biz bir şey yapamıyoruz. Yetki ve görev tamamen Büyükşehir Belediyesi’nde.”dedi. Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, Özyalçın ve beraberindeki öğrenci heyetinin Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlayıp çeşitli armağanlar da verdi. Son zamanlarda, hayatın getirdikleri, ayy!!!!! pardon dilim sürçtü hayatın götürdükleri olacaktı. Aman her neyse ne, bana uymayan bu dünya halleri içinde, kaçırmadan izlediğim komedi dizilerinden biri Yahşi Cazibe. Bütün karakterler ayrı güzel oynuyor. Özellikle Hulisi Bey’in, evladım ben üç şeyden nefret ederim, deyip sayması yok mu… Geçen gün düşündüm, benim nefret ettiklerimi, sonra düşündüklerimi yazmaya başladım. 1-Yağışlı havada veya güzel havada fark etmez, taksicilerin müşterinin gideceği mesafeye göre, müşteri alması. 2- Yeni ayakkabı alan bay veya bayan fark etmez, ayakkabılarının altında, fiyat barkotlarını unutmaları. 3- Kişiler arasına fesatça nifak sokanlar. 4- Olmamış olan bir olayı olmuş gibi lanse edenler. 5- Demogoji yapıp, ağlama krizine giren insan türleri. 6- Memleketimin aç kalan insanlarına, tok muamelesi yapanlar. 7- Kendini olduğundan farklı gösterenler. 8- Attan inip, eşşeğe binmeyi hazmedemeyenlerin, eşşeğe binenleri küçümsemesi. 9- Ayakların baş, başların ayak olduğu memleket halleri. 10- Sinsice, içten içe bütünlüğü, beraberliği bozmaya çalışanlar. 11- Göz göre göre, oyunlar çevirip, oyunlarına alet etmeye çalışan insan türleri. 12- Kendi menfaatleri için, ruhunu satan insan türleri. 13- Söz verip, sözünün arkasında durmayan insan türleri. 14- Kişisel hakları, özgür düşünceleri yasaklayan insan türleri. 15- Sanat adına, düşünülüp, emek verilip, üretilenlere saygı duymayan, sanatçıyı hiçe sayan insan türleri. 16- Empati kurmayı beceremeyen insan türleri. 17- Kendi kişiliklerini yok sayıp, başka kişilikleri benimseyen insan türleri. SON SÖZ 1: İnsan türleri yerine istediklerinizin ismini koymanız dileği ile veya istediklerinizi düşünmeniz dileği ile… SON SÖZ 2: TÜM ÇOCUKLARIN 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMINI KUTLUYORUM. Saltanatın kaldırılması ve TBMM’NİN BİRİNCİ YILINDA kutlanmaya başlanan ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI’NIN sadece kutlamalarla kalmayıp, bu ülkenin geleceğini oluşturacak çocuklar için güvenli bir ülke ve toplum bırakmak dileği ile… 17 MAHALLE SAKİNLERİ HAYAT KURTARACAK Afetlerden sonraki ilk 72 saatte bireylerin genellikle yalnız olduğu gerçeğinden yola çıkan Bakırköy Mahalle Afet Gönüllüleri (MAG), mahalle düzeyinde afete hazırlık seminerleri düzenliyor. Afet bilincini artırmayı ve mahalle düzeyinde örgütlenerek bireylerin kendilerinin ve sevdiklerinin hayatlarını kurtarmalarını sağlamayı amaçlayan MAG, Ataköylüler Derneği’nde, “Afet Psikolojisi, Temel Yangın, Temel İlk Yardım ve Arama Kurtarma” eğitimleri verdi. 4 hafta süren ve uzman doktor, arama kurtarma uzmanı, psikolog ve itfaiye ekipleri tarafından verilen eğitimlere çok sayıda gönüllü katıldı. Bakırköy’deki MAG oluşumu hakkındaki sorularımızı yanıtlayan Ataköy Mahalle Afet Gönüllüleri Koordinatörü Halil İbrahim Altuntaş, bu tür seminerleri düzenleyebilecekleri ve toplantı yapacakları yerlerinin olmamasından dolayı çok sıkıntılı olduklarını söyledi. Sayın Altuntaş öncelikle MAG’ın tanımı nedir? MAG’ın tanımında şu geçerli, olası bir afet durumunda profesyoneller yetişene kadar ilk müdahaleyi yapmak. Malum deprem olduğu zaman sadece binalar yıkılmayacak, yollar kapanacak, köprüler yıkılacak ve bu durumda mevcut profesyonel ekiplerin bir yere yetişmesi bırakın 72 saati daha fazla günler alacaktır. Burada biz devreye giriyoruz. Kimler MAG olabilir? 18-55 yaşları arasında, mahallede uzun süredir oturan, fiziksel engeli olmayan, yüz kızartıcı suçtan hüküm giymemiş, takım çalışmasına yatkın kadın ve erkekler MAG olabiliyor. Bakırköy Mahalle Afet Gönüllüleri ne zaman kuruldu? Bakırköy’de ilk olarak 2005 yılında Osmaniye Mahallesi’nde kuruldu. Onun arkasından Ataköy ve Kartaltepe’de ve son olarak da ocak ayında Yeşilköy’de olmak üzere şu anda toplam 4 mahalledeyiz. Verdiğimiz eğitimlerle zaman içinde eksilmiş olan üyeleri tekrar canlandırmak istiyoruz. Peki kaç üyeniz var? Ataköy’de eksilmelerle birlikte şu anda üye sayımız 28’e düştü. Buradaki eğitim neticesinde yaklaşık 60 kişiye çıkacağız. Kartaltepe’de 60, Yeşilköy’de 45 üyemiz var. Ama düşünün ki, Ataköy gibi, Kartaltepe gibi mahallelerde sadece 60 kişi yeterli değil. Amacımız bunları çoğaltmak. Zaman zaman böyle eğitimler düzenleyip yeni gönüllüler katmaya çalışıyoruz. MAG üye tipleri nasıl, gençlerin, kadınların oranı ne? Gençlerimiz maalesef azınlıkta. Esas olması gereken gençlerimiz. Ama maalesef hayat şartları nedeniyle gençlerimiz çok fazla zaman ayıramıyor. Orta yaşlı katılımcılarımız var. Bayanlarımızın oranı bir hayli yüksek. Özellikle Yeşilköy’de 45 kişilik bir grupta 32 bayan var. Demek ki, bayanlar daha çok ilgi duyuyor veya vakit ayırabiliyor. Orana vuracak olursak bayanların oranı yüzde 50’yi biraz geçiyor. Yeni üyelere ulaşmak için ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? Saha çalışması yapıyoruz. Bez afişler açıyoruz. Atrium içinde bir stant kurduk, broşür dağıttık, bil- gilendirme yaptık. Fakat en etkili yolun bire bir ikna yoluyla olduğunu öğrendik. Broşür dağıtarak çok fazla etkili olduk. “YER SIKINTISI ÇEKİYORUZ” MAG olarak kamu kurum ve kuruluşları ile ilişkileriniz nasıl? Bu konuda bir hayli sıkıntılıyız. Kaymakamlıkla çalışmalarımız belli düzeyde iyi gidiyor ama belediye ile maalesef istediğimiz düzeyde çalışamıyoruz. En büyük sorunumuz, MAG olarak toplanıp eğitim verebilecek ya da toplantı yapabilecek yerimiz yok. Bizim en büyük isteğimiz belediyemizin veya kaymakamlığımızın bize bir yer tahsis etmesi. MAG adı üstünde gönüllülerden oluştuğu için, gönüllü üye ister istemez bir aidiyet hissine kapılmak istiyor. Yani ben burada topluma giriyorum, burası benim yerim demesi için, motivasyon için bu çok önemli. Bu yönde talepleriniz oldu mu peki? Bu isteğimizi zaman zaman dile getiriyoruz. Fakat bürokrasiden dolayı net bir cevap gelmiyor. Hep olumlu görüyorlar ama bir adım öteye geçmiyor. “AMAÇ DAHA FAZLA CAN KURTAMAK” Afet dediğimiz zaman genellikle deprem akla geliyor. MAG deprem dışındaki afetlere de müdahale ediyor mu? Depremin kendisi afet değildir. Deprem sonrası oluşanlar afettir. Dolayısıyla sel baskını olsun, trafik kazaları olsun, her şey afet olabiliyor. Biz sadece depremle sınırlı değiliz. Afetle ilgili tüm konulara vakıfız. Ama İstanbul’da beklenen büyük deprem olduğu için, hemen ilk akla gelen deprem oluyor. Sizce Türkiye’de ve yerele indirgersek Bakırköy’de afet bilinci var mı? Bakırköy’deki yapılar olası bir afete hazır mı? Tabi bu tarz açıklamaları bilim adamlarının ve öğretim üyelerinin yapması daha uygun olur. Bizimde bir takım bilgilerimiz var. Ama açıkçası bu konuda çok fazla yorum yapmak istemiyorum. Ataköy’ün göbeğine yapılan yakıt tankları konusunda ne düşünüyorsunuz peki? Yakıt tankları afete bir çağrıdır. Çok büyük bir risk oluşturmaktadır. Zaman zaman bunları dile getirdik, fakat maalesef belli bir aşamaya geldiği için geri dönüşü çok zor. Ama umuyoruz ki, birileri çıkar buna dur der. Ümidimizi kaybetmiyoruz. Olası afetlerde ilk anda neler yapılması konusunda vatandaşlara tavsiyeleriniz nelerdir? Bunu bir iki cümleyle kısıtlamak doğru olmaz. Bunun için bir afet bilinci oluşması gerekir. Verebileceğim en doğru mesaj insanlarımız mutlaka bunların eğitimlerine katılsın. Son olarak Bakırköylülere gazetemiz aracılığıyla neler söylemek istersiniz? MAG denince insanların aklına hep şu geliyor. Olası bir afette ilk müdahaleci. Tabi oda bir görevimiz ama bizim asli görevlerimiz afetler olmadan önce, afet kültürünün oluşmasını sağlamak. Bunun içinde zaman zaman okullarımızda ve mahallerimizde müsait olan yerlerde sakinleri bir araya toplayıp, temel afet bilinci eğitimi veriyoruz. Eğitimleri düzenlerken insanların hayatlarını etkilememe amacıyla akşam saatlerinde yapıyoruz. 36 saat eğitim veriyoruz. MAG olmak için herhangi bir ücret yok. Tabiri caizse para verip böyle bir eğitim göremezsiniz, böyle bir eğitim ayağınıza, mahallenize geliyor ve insanlar bunu kaçırmasın. Ayrıca tekrar ve altını çizerek söylüyorum, Mahalle Afet Gönüllüleri’nin yere ihtiyacı var, duyulmaya ihtiyacı var. Özellikle belediyemizle daha iyi çalışmalar içinde olmayı arzu ediyoruz. (Yavuz ARPACIK) 18 Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden anlamlı etkinlik ETKİLİ İLETİŞİM “DAMGALAMA, ANLAMAYA ÇALIŞ” Sevgili Dostlar… Özel hayatımızda, iş hayatımızda, ailemizle hatta kendimizle olan iletişimimizde “mutluluk” büyük ölçüde “iyi ilişkiler kurabilme yeteneğimize” bağlıdır. Unutmayalım ki, dünyada milyarlarca insan ve bir o kadar da karakter özelliği var. Dünya birbirinden farklı yapı ve karakterdeki insanlarla dolu. Sürtüşmelerin çoğu, kişiler arasındaki farklılıklardan kaynaklanmaktadır. İyi iletişim kurabilmenin temelinde, karakter farklılıklarının farkında olmak yatıyor. Etkili iletişim kurabilmenin en başı, insanın öncelikle kendisini iyi tanımasıdır. Kendimizi tanır ve anlarsak, davranışlarımızın nedenini de çözebilir; olumlu yönlerimizi güçlendirip, olumsuz yönlerimizi nasıl olumluya çevirebileceğimizi bulabiliriz. Hayatı ve insanları da oldukları gibi kabul ederiz. Yapılan araştırmalar, insan karakterlerinin dört farklı renkle simgelendiğini gösteriyor. Sarı çılgınlığı, neşeyi, hareketi, kabına sığamayan karakteri simgeler. Mavi asaleti ve ciddiyeti; tertipli, düzenli kuralcı ve disiplinli insanları içine alır. Kırmızı canlı ve dikkat çekici bir renktir. Gücü, kararlılığı, sahiplenmeyi ifade eder. Yeşil rahatlatıcı ve huzur vericidir. Sükunet ve uyumu temsil eder. Tanımladığımız bu dört ana karakter tipi dışında, her insanda az da olsa hepsinden bir parça bulunur. En baskın olan renk hangisiyse karakterimizi o yönlendirir. Hangi karakterden olursanız olun, diğer karakter tipleriyle uyum içinde yaşayabilirsiniz. İletişimin altın anahtarlarından biri, karşınızdaki kişiye onun arzu ettiği gibi davranmaktır. Etrafımızdakileri eleştirirken, eleştiriyi nasıl yaptığımıza dikkat etmeliyiz. Kişiyi incitmeden hatasını anlatmak, hem ilişkimizi bozmaz, hem de kişinin bu konuyu tekrar gözden geçirmesine olanak tanır. Uzmanların sandviç metodu olarak tanımladığı bir yöntemi paylaşmak istiyorum. Sandviçin bir üst kısmı, bir içi, bir de alt kısmı vardır. Kişileri eleştirmeye başlamadan önce iyi yaptığı şeylerden bahsedip, sonra neleri daha iyi yapması gerektiğini sandviçin arasına sıkıştırıp, üstüne de ona olan güvenimizden ve bundan sonra yapacağı iyi şeylerden bahsederek olayı bağlamak, çok etkili bir yöntemdir. Örneğin çocuğunuzu düşürdüğü ders notları ile ilgili eleştirirken; önce sandviçin alt kısmını eskiden ne kadar başarılı olduğunu, ne kadar muntazam ders çalıştığını söyleyip; sandviçin arasına düşürdüğü notlarından dolayı memnuniyetsizliğinizi ve ders çalışmaya yeterince zaman ayırmadığını, TV ve interneti kısıtlamak zorunda kalacağınızı ve eksik olduğunu düşündüğünüz her şeyi sandviçin iç malzemesi yaparak doldurun. Sandviçin üstünü kapatırken de ona ne kadar çok güvendiğinizi, isterse eskisinden de başarılı olabileceğini ve bunu başaracak gücü fazlasıyla onda gördüğünüzü söyleyip konuşmanızı noktalayın. Son derece dikkatli bir şekilde çocuğunuzu eleştirdiniz. Bunu yaparken de onu kırmamış ve incitmemiş oldunuz. Bütün çatışmaların temelinde insanların birbirlerini anlayamamaları vardır. Olaylara farklı bakış açılarıyla yaklaşırsak iletişim çatışmalarını da ortadan kaldırabiliriz. “Üç sandalye metodu” da yine etkili iletişim kurabilmek ve çatışmaları engellemek açısından etkili bir yöntemdir. Bir numaralı sandalyeye kendimizi oturtarak önce olaya kendi bakış açımızla bakarız. İki numaralı sandalyeye karşı fikirdeki kişiyi oturtup, olaylara ve kendimize onun açısından bakmaya çalışırız. Bu empatik bakış, karşımızdaki kişinin ruh halini anlamamıza yardımcı olur. Üç numaralı sandalye ise tanık sandalyesidir ve ilişkiye objektif yaklaşmamızı sağlar. Her davranışın altında olumlu bir niyet vardır. İnsan hayatı toprak, su, ateş ve hava karışımıdır. Önemli olan bu dört elementin ortaya çıkardığı özelliklerimizi insanlarla iyi iletişim kurabilmek için kullanmayı becerebilmektir. Unutmayın, bunu hiç kimse için değil, kendimizi mutlu etmek için yapıyoruz… Ferhan KILIÇ Esen kalın efendim... Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi (BRSHH), TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen Hastaneler ve Sağlık Merkezleri Fuarı Ekspomed 2011’e katıldı. BRSHH, ruh hastalarının toplum tarafından dışlanmaması için fuarda “damgalanma” konusunda toplumsal bilinç oluşturmak adına dört gün boyunca çeşitli etkinlikler gerçekleştirerek, önemli bir toplumsal yaraya parmak bastı. Fuar süresince BRSHH standında uzmanlar, hastalığa ve hastalara yönelik tutumların, yanlış inanışların ve önyargıların değişmesinin ancak toplumun eğitilmesiyle mümkün olacağına dair inançla, ziyaretçilere “Önyargılarından kurtul!” çağrısında bulundu. Fuardaki etkinlikle ilgili bir değerlendirme yapan BRSHH Başhekimi Doç. Dr. Erhan Kurt, toplumlarda kişi ya da grupların, yaşadıkları damga ve önyargı sebebi ile bazı hak ve menfaatlerden yoksun kaldığını belirterek, “Damga, bazen en az hastalığın kendisi kadar tehlikelidir ve bu nedenle var olan damgalama ile mücadele bir tedavi kadar etkili olup, hasta ve ailelerin yaşam sürecini olumlu etkiler” dedi. BRSHH, ziyaretçilerine “damgalama (stigma)”ya karşı toplumsal bilinç oluşturmak üzere fuardaki standında broşür, t-shirt, şapka ve rozet hediye etti. EMPATİ GÜNLERİ DESTEKÇİLERİYLE SANDALYE DAĞITIMI TOFD’nin Akülü Tekerlekli Sandalye Kampanyası’nın mesaj hattı olan 3430 duyurusu adına yapılan Empati Günleri organizasyonuna destek veren kuruluşlarla birlikte, Ataköy’de bulunan dernek merkez binasında 15 tanesi İstanbul dışı, 20 tanesi İstanbul içi olmak üzere toplam 35 adet akülü sandalye dağıtım töreni yapıldı. Yapılan barkovizyon gösterisiyle, bir babanın, çocuğunun akülü sandalyesini aldıktan sonra yaşadığı sevincini anlattığı ve derneğe gönderdiği mektup Hazım Körmükçü seslendirmesiyle sunuldu. Son olarak da Öyle Bir Geçer Zaman ki adlı dizide geçen alt yazılı bölümlerden örnekler sunuldu. TOFD Başkanı Ramazan Baş, Vali Yardımcısı Mustafa Altıntaş’tan Kanal D yönetimine özel olarak tasarlanmış plaketleri vermesini rica etti ve teşekkürlerini sundu. Kurumsal İletişim Müdürü Özlem Asmaz “Kanal D olarak bu projenin içinde yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Sonuna kadar kampanyaya destek vereceğiz” dedi. Ayrıca yıllardır derneğe gönüllü olarak destek veren Simple Reklam Ajansı’nın tasarladığı ve metrolarda, metrobüslerde, İETT’lerde yer alması için afişlerin basımını sosyal sorumluluk çerçevesinde gerçekleştiren Şedele Matbaa adına Çiğdem Uzuner’e plaket takdim edilerek teşekkür edildi. NEZİH ELBİRLER’DEN BAŞARILI KONSER Nar Sanat İstanbul Eğitim ve Kültür Sanat Derneği Türk Müziği Topluluğu, Bahçelievler Belediyesi Necip Fasıl Kısakürek Konser Salonu’nda halka açık bir konser verdi. Konserin ilk bölümünde Bestekar-Kanuni Nezih Elbirler yönetiminde Kürdili-HicazkarMuhayyeckürdi eserlerin icrası gerçekleştirildi. İkinci bölümde ise Mert Erağan yönetiminde Nihavend makamında şarkılar yer aldı. Konser sonunda topluluk tarafından icra edilen solo şarkılar izleyiciler tarafından büyük alkış aldı. 19 YEREL KULÜPLERİN VE OKUL KULÜPLERİNİN TÜRK SPORU’NA KATKILARI Bakırköy Ata Spor Kulübü tarafından gerçekleştirilen spor-eğitim panellerinin 2.si olan “Yerel Kulüplerin ve Okul Kulüplerinin Türk Sporu’na Katkıları” konulu panel Ataköy’de bulunan Olimpiyat Evi konferans salonunda düzenlendi. Moderatörlüğünü Ata Spor Kulübü Başkanı Sait Babaoğlu’nun ifade eden Özak, okul kulüplerinin Türk Sporu’na katkılarının çok fazla olduğunu belirterek artık yeni yapılan tüm okulların projesinin içinde spor salonu olmasını istediklerini belirtti. Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan’da Bakırköy genelinde tüm okullarda okul kulüplerinin kurulduğunu ifade ederek, çocukların yaptığı panele konuşmacı olarak Gençlik ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak, Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan, Bakırköy Belediyesi Kültür Müdürü Özcan Bilir ve Türkiye Su altı Sporları Federasyonu Başkan Yardımcısı Dr. Şahin Özen katıldı. Seminerin açılış konuşmasını yapan kulüp başkanı Sait Babaoğlu, seminere katılımlardan dolayı tüm panelistlere ve izleyicilere teşekkür ederek, gerçekleştirilen panelin çok önemli sonuçlar vereceğini söyledi. Sait Babaoğlu’nun konuşmasının ardından Bakırköy Ata Spor’u tanıtan sinevizyon gösterimi sunuldu. Panelde konuşan Gençlik ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak, Türkiye’de öncelikle spor zihniyetinin değişmesi gerektiğini belirterek, sporun sağlıklı yaşam için gerekli olduğunu ve ödül için spor yapılması gerektiğini vurguladı. Son dönemlerde tesisleşme anlamında çok başarılı projeler yaptıklarını ifade eden Özak, tesisleşmenin süratli bir şekilde devam edeceğini de söyledi. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ile bir protokol yaptıklarını ve bununla birlikte tüm okullarda okul kulüplerinin kurulduğunu 12 Haziran’da yapılacak genel seçimler için İstanbul 3. Bölgeden CHP Milletvekilliği aday adayı olan ancak milletvekili listesine giremeyen Yaşam Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı ve Başhekim Op. Dr. Beyzade Özkahraman, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na bir mektup yazdı. Özkahraman, mektubunda listeye girememesinden dolayı üzüntü yaşadığını ancak kesinlikle bir küskünlük içinde bulunmadığını ve parti için çalışmalarına aralıksız devam edeceğini belirtti. Beyzade Özkahraman yazdığı mektup ve son günlerde CHP’de yaşanan gelişmelerile ilgili gazetemize açıklamalarda bulundu. Özkahraman şöyle konuştu: ‘’CHP milletvekilliği aday adaylarını değerlendirme süreci yaşadı. Tabi ben ve benim gibi tabandan gelen parti emekçilerinin listelerde istenildiği gibi değerlendirilmediği şeklinde bir eleştiri gelişti. Listelerde olsak sevinirdik ama parti üst kurulları sayın genel başkanımız ve MYK böyle uygun görmüş. Bu bakımdan da çok fazla küsmek, darılmak söz konusu olmamalı. Ben kendi adıma hiç küsmedim. Hatta sayın genel başkanımıza listelerin açıklanmasının ardından mektup yazdım ve bir parti emekçisi olarak partinin emrinde olduğumu söyledim. Seçimlerle ilgili çalışmak için bir görev verilirse bu göreve de hazır olduğumu söyledim. Önemli olan benim düşüncelerimin yani sosyal demokrat dünya görüşünün hakim olması ve iktidarda olmasıdır. Bunun içinde partime güç katmak istiyorum. Ayrıca ben parti içi milletvekili yarışlarında hep önseçimi savunan bir kişiyim. Ön seçimlerde de hep başarılı oldum. Dolayısıyla sayın genel başkanımızın bu dönemde önseçim yapacağını düşünüyordum. Önseçim için çalışmalar yapabilmek amacıyla da Bakırköy’de bir seçim bürosu tuttum. Orada çalışmalarımı sürdürdüm. Ama önseçim olmadı. Yanılmıyorsam partimizin milletvekili aday adayları seçim bürosu tutan tek aday adayıydım. Buranın seçimlere kadar kirası ödendi. Ben burayı da partimin emrine vermek istediğimi belirttim. O konuda sayın genel başkandan yanıt bekliyorum.’’ Yapılacak olan genel seçimler hakkında da düşüncelerini aktaran Özkahraman, ‘CHP’nin iktidar olabileceği umudumu hep taşıyorum. Aday listeleri tabi ki önemli ama şu an için listeden çok genel başkanın tavrı, genel konjoktür, partinin genel politikaları, Türkiye halkının genelinin düşüncesini etkileyecek söylemler ve eğitim ve öğretimin yanı sıra sporu da okulda öğrenmeleri gerektiğini ve fair play ruhuna ancak bu şekilde ulaşabileceklerini dile getirdi. Bakırköy Belediyesi olarak her zaman sporun ve sporcunun yanında olduklarını ifade eden Bakırköy Belediyesi Kültür Müdürü Özcan Bilir ise, Bakırköy’de engelliler başta olmak üzere birçok kişinin spor yapabileceği alanlar oluşturduklarını söyledi. Türkiye Su altı Sporları Federasyonu Başkan Yardımcısı Dr. Şahin Dr. Beyzade ÖZKAHRAMAN’dan ÖRNEK DAVRANIŞ programların önemli olduğunu düşünüyorum.’’ dedi. Beyzade Özkahraman’ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yazdığı mektup: Sayın; Kemal KILIÇDAROĞLU CHP Genel Başkanı ANKARA 13/04/2011 Sayın Genel Başkanım Partimizin Üst Kurulları ile birlikte milletvekili listelerini hazırladınız ve YSK’ya verdiniz. Mutlu olanların yanı sıra, muhtemelen çok sayıda insanı da mutlu edemediniz. İşinizin zor olduğunu biliyorum. Büyük kentler de önseçim yapabilseydiniz belki bu kadar sıkıntıya düşmeyecektiniz. Basından öğrendiğim kadarıyla kızanlar, küsenler, eleştirenler ve hatta istifa ederek tepki koyanlar bile var. Özen ise, Türkiye’de 25 ilde halen yüzme havuzu olmadığını ve belediyelerin havuzlarını kullanmak için yüksek miktarlar ödemek zorunda kaldıklarını, ayrıca bulunan çoğu havuzun su altı sporlarını karşılayabilecek şekilde yapılmadığını da vurguladı. Panelistlerin konuşmalarının ardından Ata Spor sporcularından Canset Babaoğlu, Olimpiyat Evi’nin yanında bulunan ve birçok amatör kulübün yüzme branşında antreman yaptığı Avni Akyol Kapalı Yüzme Havuzu’nun neden yıkıldığını sordu. Bu soru üzerine Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak, soruyu cevaplandırması için İstanbul Gençlik Spor İl Müdürü Tamer Taşpınar’ı kürsüye davet etti. Tamer Taşpınar, havuzun çürük raporu nedeniyle yıkıldığını ifade ederek, “Burasını yıkmayı biz de istemezdik. Ama çürük raporu olduğu için mecburen yıktık. Yerine atletizm salonunun yapılmasının nedeni ise, bildiğiniz gibi Sinan Erdem Spor Salonu atletizm oyunları için yapılmaya başlandı fakat daha sonra proje değişikliği olunca atletizm sahası yapılmadı. Bunun için bizde buraya havuzun yerine atletizm sahası yapacağız. Ama havuzu Bakırköy’den ve Bakırköylülerden uzaklaştırmayacağız. Şu an da Büyükşehir Belediyesi ile görüşmelerimiz devam ediyor. Zeytinburnu’nda uygun bir yere daha büyük daha kapsamlı bir havuz yapacağız’’ dedi. Panelin sonunda panelistlere Bakırköy Ata Spor Kulübü Başkanı Sait Babaoğlu tarafından plaket takdim edildi. Panel toplu şekilde çekilen hatıra fotoğrafı ile son buldu. (Arzu BERATOĞLU - Yavuz ARPACIK) Ben ise farklı düşünüyorum. Bizler ormandaki tek tek ağaçlara bakıyoruz. Oysa ki siz bulunduğunuz konumunuz gereği ormanın tümünü görmek zorundasınız. Bizler madalyonun yalnızca kendimize bakan yüzünü görüyoruz, oysa ki siz arka yüzünü de görmektesiniz. Bana göre siz; ülkemiz için 2. Kurtuluş Savaşı veriyorsunuz. Bu savaştan başarıyla çıkmak zorundasınız. İşte bu noktada olumsuz düşünenlere Büyük Önderimiz Mustafa Kemal’in bir sözünü anımsatmak isterim. ‘’Mevzu bahis olan vatan ise gerisi teferruattır.’’ Önemli olan Türkiye’yi AKP iktidarından kurtarmaktadır. Bunu başarmak ve CHP’yi iktidar yapabilmek için hepimiz size yardımcı olmak zorundayız. ‘’Ben varsam her şey güzel, ben yoksam dünya batsın’’ anlayışını doğru bulmuyorum. Ben 2002 yılında parti içi demokrasinin işlevsizliği nedeni ile CHP’den istifa etmiştim. Siz Genel Başkan olduktan sonra partime geri döndüm. Sizi temiz, dürüst ve çalışkan bir insan olarak tanıyorum. O günlerdeki duygu ve düşüncelerimden hiçbir şey kaybetmiş değilim. Yine aynı duygu ve düşünceleri taşıyorum. 12 Haziran seçimleri için %40 gibi bir hedefiniz var. Umarım bunu başarırsınız. Çok doğaldır ki, bunu tek başınıza yapamazsınız. Hepimizin elimizden geldiğince çalışarak, sizlere yardımcı olmamız gerekmektedir. Ben İstanbul’da önseçim olur düşüncesiyle ocak ayı başında bir seçim bürosu tuttum. 6 aylık kirasını peşin verdim ve donattım. Burası, 3. bölgenin en stratejik yeri sayılır. Bakırköy İncirli Caddesi ile E-5 Karayolu’nun kesiştiği noktadaki köşe binanın 1. katıdır. Şayet uygun bulursanız burasını bölgemizin Seçim Koordinasyon Merkezi olarak partime tahsis etmek, kendim de bu seçimlerde bir nefer olarak görev almak ve çalışmak istiyorum. En azından benim de bu çorbada tuzum olsun. Önerimi uygun bulup bulmadığınız konusunda yanıt bekliyorum. Yolunuz uzun, yükünüz ağırdır. Her şeye karşın bu yolu yürüyecek ve bu yükü taşıyacağız. Gönlüm sizinle birliktedir, yolunuz açık olsun. En içten sevgi ve saygılarımla Op. Dr. Beyzade ÖZKAHRAMAN Yaşam Hastanesi Yön. Kur. Bşk. ve Başhekimi 20 BAKIRKÖY’DE IHLAMUR KOKUSU Bakırköy Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından Bakırköy’ün belli noktalarına ıhlamur ağacı dikimleri yapıldı. Cumhuriyet Meydanı’na inen cadde üzerine ise İstanbul’un simgelerinden olan erguvan ağaçları dikildi. Bakırköy Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü Şefi Ziraat Mühendisi Halis Karakaya, vatandaşlardan gelen istekler doğrultusunda ve daha yeşil bir Bakırköy için bu uygulamaya başladıklarını ve şu ana kadar 100 adet ıhlamur ağacı ile 20 adet erguvan ağacı diktiklerini söyledi. Karakaya, kaymakamlık önündeki kaldırımlara da ağaç dikmek istediklerini fakat İGDAŞ boruları olduğu için buna izin alamadıklarını da kaydetti. Ziraat Mühendisi Halis Karakaya, ağaç dikimlerine devam edeceklerini ve bunun için yeni ağaçların dikileceği noktaları belirleme çalışmaları yaptıklarını da sözlerine ekledi. Esra ERDOĞAN SADE VE SADECE AŞK… Bu ara aşka takmış olan ben, bu olguyu inceleme işini kendime görev edindim. Bu hafta da aşkla ilgili neler bulabilirim diye bakınırken aşkın sözlük anlamını değil de mitolojik anlamlarını keşfetme isteği ile yanıp tutuştum… Aşk belki tek kanatlı bir kuş, belki akan su, açan çiçek üzerine düşen çiğ damlasından kırılan ışık, yağmurda toprağın kokusu... Bence aşk serada çiçek değil, yapay ışıkla beslenen, üzerine gerçek gök serilmemiş ve yağmamış olan değil… Aşk tutsak değil… Aşk kelimesi nereden gelmedir, nedir bu aşk dedikleri diye merak ettim ve biraz araştırma yaptım… Tam bir tarifini bulamayınca da mitolojiden çaldım… AŞK'IN ''A''SI: BİR ADAM AŞK'IN ''Ş''Sİ: BİR ŞELALE AŞK'IN ''K''SI: BİR KADIN mış meğerse… Adam şelalenin sağında yaşıyormuş, kadın da şelalenin sol tarafında… Her gün birbirlerini görüyorlarmış ama şelaleyi aşıp birbirlerinin yanına gidemiyorlarmış… Çevrede yaşayanlar da bunun adı aşktır, iki si de seviyor ama aralarında bir engel var demişler… İngilizcesi LOVE olduğu için bu Türkçe aşkın tarifi oluyor sanırım… İngilizcesi’ni de ben uydurayım dedim… Bir Lady (bayan) varmış, bir de Other (diğeri) bunlar birbirlerini Vandalize (tahrip etmek) ediyorlarmış ki Empathize (kendini başkasının yerine koyabilmek) o zamanlar daha keşif edilmemiş… E ne de olsa herkes kendi aşkını yaşarmış… İyi de aşkı da bu taze tutuyor… Anlayamamak gizemi körüklüyor, hep sorularla yaşamak cevap arayışları merakı taze tutuyor. Kavuşamamak, özlemi körüklüyor… İlgiyi aşka odaklıyor ve diğer sorunlardan uzak tutuyor… Tuzak kuruyor… Bu tuzağa düşmenin adı tutku, soyadı şefkat oluyor… Kişi bu tuzağa düşmek için çok hevesli… Neden mi? Aşk her şeyi dışarıda bırakan bir olgu ve hayatın rutin, sıkıcı akışından sizi alıp, ta doruklara taşıyabilecek bir yaşamsal sunu, bir yaşam suyu… Var olmanın diğer adı aşk… Yaşadığını hissetmenin diğer adı… Aşkın başka bir karşılığı da sarmaşık… Bütünü ile ağacı saran dışarıdan güzel görünen ve ilk sarmaya başladığında ağacı da mutlu eden lakin sonuna doğru iyice sarmaladığında ağacın kurumasına sebep olan sarmaşık… Her şeye rağmen yaşamın anlamı olan ey aşk… En-el aşk dedirten, delirten aşk… O sadece karşı cinse hissedilen bir duygu gibi görünse de aslında herkese, her şeye ve en önemlisi de kendimize yöneltebiliyorsak güzel olan aşk… Kendine âşık olan kişi narsist değil, öz güvenlidir… Buradan yayılan bir aşk ile bütün evreni sevebiliyor ise eğer; Çocukları, kadınları, erkekleri, insanlığı, doğayı… Mutludur o zaman… O vakit; Sarmaşık kurutan değil koruyan, şelalede ayıran değil yıkayandır… Saygılarımla... BAKIRKÖY’DE LALE DEVRİ Bakırköy Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü Bakırköy geneline bu yıl 200 bin lale soğanı ekti. Bakırköy’ün Türkiye’nin misafir odası olduğunu söyleyen Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, “Türkiye’deki havaalanlarında 2010 yılında 88 milyon kişi havayolu ulaşımından yararlanırken bunun 32 milyonu da Atatürk Havaalanını kullanmıştır. Dolayısıyla Atatürk Havaalanı’nın Bakırköy’de olduğu düşünülürse Bakırköy, ülkemizin misafir odası konumundadır. Ülkemize gelen üç yabancı turistten biri önce Bakırköy’ü görüyor. Bu yüzden Bakırköy’de altyapı, kültür-sanat, eğitim, sağlık hizmetlerine önem verirken Bakırköy’ün üstyapısına da önem vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu bağlamda Bakırköy’de yeşil oranını Avrupa ortalamasına yaklaştırdık. Ayrıca Bakırköy’ün muhtelif yerlerine de 200.000 lale soğanı diktik. Şu günlerde açan lalelerle Bakırköy’ümüz bir başka güzel oldu. Lalelerin süresi geçtikten sonra da yerlerine mevsimlik çiçek dikeceğiz.”dedi. AYIN KAHKAHASI Ördek Davası :)) 3 kadına araba çarpar ve ölürler. Tam cennete gireceklerken Melek gelir ve der ki; — İçerisi ördek dolu; sakın ördeklere basmayın cezalandırılırsınız. — Tamam diyerek içeri girerler. İçerisi gerçekten ördek doludur. Ama o kadar çoklardır ki üzerine basmamak mümkün değildir. Nitekim biri basar üzerine ördeğin. Hemen Melek görünür ve yanında da çirkin bir erkek getirir, kadının koluna kelepçeler. — Bundan sonra bu adamla yaşayacaksın! der. Diğerleri; — Yandık hiç çekilmez bu herif! Bari dikkat edelim derler. Ama bir kaç gün sonra diğeri de basar bir ördeğin üzerine. Onun da koluna çirkin bir erkek kelepçeler melek. 3.cüsü; — Yooo! Ben kesinlikle basmamalıyım! O kadar dikkat eder ki, hiç bir ördeği çiğnemez. Bir yıl sonra Melek elinde yakışıklı bir erkekle görünür. Kadının koluna kelepçeler adamı. Kadın adama döner; — Yaşasın! Ördeğe basmadım diye seni bana ödül olarak yolladılar!!! Adam döner kadına ve: — Salak kadın, ördeğe ben bastım! STARLARIN DOĞUŞU YURTDIŞI DİL OKULLARI Yurtdışı eğitim kamplarımızda gençlerimiz hem İngilizcelerini geliştirecekler, hem farklı ülkeleri tanıma fırsatı elde edecekler, hem de çok eğlenecekler. Ailelerimiz; Starların Doğuşu güvencesiyle çocuklarımıza bu kampımızın ne kadar eğitici ve öğretici olduğunun farkına varacaklar. Kamp süresince kampçılarımızın İngilizce eğitimin yanı sıra şehir gezileri ile farklı ülkelerin iklimi ve diğer karakteristik özelliklerini de keşfettiklerini göreceksiniz. Starların Doğuşu deneyimli koçları ile kamp süresince kampçılarımıza sınırsız destek verecek ve yol gösterici olacaktır. Ailelerimizin merakını gidermenin ve huzurlu olmalarını sağlamanın ne kadar önemli olduğunun farkındayız. Bu sebeple gün içerisinde belirli saatlerde ailelerle iletişim kurulacaktır. Ülke: MALTA Şehir: San Gwann Fiyat: 1.650 Euro (herşey dahil) Okul: ESE European School of English Katılım Yaşı: 8-16 Süre: 15 gün Başlama Günü: 8 Ağustos 2011 Pazar Bitiş günü: 23 Ağustos 2011 Cumartesi Kurs Türü: Genel İngilizce Haftada 20 ders Konaklama: ESE Dil Okulu Kolej Yurdu Kamp tarihinden önce kamp yapılacak ülkenin vize işlemleri Starların Doğuşu ofisimizden takip edilecektir. Kamp süresinde sağlıklı beslenme konusunda ekibimiz kampçılarımıza yardımcı olacaktır. Kamp tesisimizde, karşılaşılabilecek herhangi bir olumsuz duruma karşın 24 saat sağlık hizmeti verilmektedir. Starların Doğuşu Yurtdışı Eğitim Kampımız için daha detaylı bilgi almak istiyorsanız merkez ofisimizle irtibata geçebilirsiniz. AİLELERİN KATILIMI İÇİN KONAKLAMA: Çocukları eğitim alırken Malta’da onlarla birlikte tatil yapmak isteyen aileler için okulumuz konaklama imkanı sağlayacaktır. İsteyen aileler İngilizce eğitimi alabileceklerdir ve bu ek olarak fiyata yansıyacaktır. STARLARIN DOĞUŞU KAMP ORGANİZASYONLARI İLE ÇOCUKLARINIZA FARKLI ÜLKELERİ GÖRME VE TANIMA FIRSATI VERİN. BİZİMLE GELİN FARKINIZ OLSUN... STARLARIN DOĞUŞU YAZ SPOR OKULLARI Starların Doğuşu Yaz spor okullarımız Haziran ayında başlayıp Eylül ayında sona ermektedir. Spor okullarımızda basketbol, voleybol, yüzme, tenis, dans, satranç ve drama eğitimleri verilmektedir. Gençlerimiz yaz okullarımız ile spor bilincine sahip olmakla birlikte şehrin zararlı ortamından uzak kalarak yaşam kalitelerini artıracaklardır. Gençlerimize ve çocuklarımıza yaz tatillerini en iyi şekilde değerlendirme fırsatı sunan kulübümüzün dönemleri, programları ve çalışma yerleri ise aşağıda belirtilmiştir. DÖNEMLER ATAKÖY 2011 Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe günleri olmak üzere haftada 4 gün 09:00-17:00 arasında antrenmanlar gerçekleştirilecektir. 1.Dönem: 27 Haziran 2011 - 15 Temmuz 2011 2.Dönem: 18 Temmuz 2011 - 05 Ağustos 2011 3.Dönem: 08 Ağustos 2011 - 26 Ağustos 2011 *Yüzme aktivitemiz için gerekli çoğunluk sağlandığı takdirde servis sağlanacaktır. SİLİVRİ MARMARA UYUMKENT 2011 1.Dönem 20 Haziran 2011 - 08 Temmuz 2011 2.Dönem 11 Temmuz 2011 - 29 Temmuz 2011 3.Dönem 01Ağustos 2011 - 19 Ağustos 2011 BODRUM 2011 1.Dönem 27 Haziran 2011 - 15 Temmuz 2011 2.Dönem 18 Temmuz 2011 - 05 Ağustos 2011 ÇALIŞMA YERLERİMİZ Silivri Marmara Uyumkent Sitesi Spor Tesisleri Bodrum Mahinur - Cemal Uslu Spor Tesisleri Bodrum Turgutreis Hayırlı Sabancı Spor Tesisleri Ataköy Cumhuriyet Anadolu Lisesi Spor Tesisleri İLETİŞİM MERKEZ: Ataköy 7-8 Kısım Mahalle Ata Sitesi C-7 B D:15 Bakırköy / İstanbul Telefon: 0212 570 88 01 - 661 88 01 ŞUBE: Kıbrıs Şehitleri Cad. 245 C Bodrum / Muğla Telefon: 0252 313 17 07 [email protected] www.starlarindogusu.com 25 Artık ellisine ayak basmış bizim kuşağın çocukluğundan günümüze dek hala zevkle dinlediği o güzel şarkıları söyleyen değerli sanatçı Zeki Müren’in Bodrum’da müzeye dönüştürülmüş evine giderken belleğimde birçok güzel anı canlandı. O dönemlerde çocuk olmamıza karşın Zeki Müren sayesinde Türk Sanat Müziği’ne sevgi ve saygı duymayı öğrendik. Şarkılarda anlatılmak istenen duyguları, düşünceleri algılayabiliyorduk. Neden mi? Çünkü Zeki Müren güzel Türkçemizin sözcüklerini öyle güzel telaffuz ediyordu ki, anlamamak, sevmemek olanaksızdı. Dinlediğimiz şarkıda bilmediğimiz bir sözcük geçiyorsa, kesinlikle onun anlamını büyüklerimizden sorup öğrenirdik. Sözcüklere hakkını vererek tane tane okuduğu şarkı sözlerinin anlamını bilerek dinlemek bizim Türk Sanat Müziği’ne sevgi duymamızın yanı sıra sözcük dağarcığımızın gelişmesine de neden olurdu. Beş yaşında bir çocuk ile ailenin büyüklerinin de Zeki Müren’in şarkılarını dinlemekten zevk alması işte bu nedenleydi. Yıllar geçip giderken biz de büyüyorduk ve ilk kez bir akşam çok sevgili Annem ve Babam ile yanlış anımsamıyorsam Çakıl Gazinosu’nda Zeki Müren’i dinlemeye gittik. Sade ama çok şık hazırlanmış masamızda yemeğimizi yerken Zeki Müren’in sahne almasıyla birlikte hemen herkes çatalını, bıçağını masaya bırakıp dikkatli bir biçimde onu dinlemeye başladı. Bu durum yalnızca bizim masaya özgü değildi. Tüm diğer masalardakiler de aynı davranışı sergilemişlerdi. İşte bu değerli sanatçıya gösterilen saygının ifadesiydi. Şarkılarının ardından kopan muhteşem alkışın bitiminde oldukça uzun bir listeyle kendisine gönderilen çiçekler için teşekkür etti. Ve bizim çocuklukta dinlediğimiz İlk Türk Sanat Müziği Konseri böylece belleğimize kazındı. İlerleyen yıllarda daha bir kaç kez Zeki Müren’in şarkılarını sahneden dinleme olanağı bulduğumda artık evlenmiş hatta çoluk çocuk sahibi olmuştum. Ve bizim çocuklarımızda Zeki Müren’in şarkılarıyla Türk Sanat Müziği’ni sevdiler. Bugün eğer sevgili Annem ve Babam hayatta olsalardı kuşkusuz üç kuşak bir arada değerli Zeki Müren’i dinlemekten büyük zevk duyacaktık. Sanırım bu betimleme Zeki Müren’in neden değerli bir sanatçı olduğunun göstergesi... Zeki Müren Sanat Müzesi’nin demir parmaklıklı bahçe kapısından içeri girip merdivenlerden yukarı çıkıp müzenin içine girer girmez hafiften o muhteşem sesi duyduk: “Gözlerinin içine başka hayal girmesin Bana ait çizgiler dikkat et silinmesin İstersen yum gözlerini tıpkı düşünür gibi. Benden evvel başkası seni görüp sevmesin. Kıskanırım seni, ben kendi gözümden bile Nasıl veririm seni bir gün yabancı ele. Sana gelen yollarda daima beni bekle. Benden evvel başkası seni görüp sevmesin.” Müzeyi gezerken bize hep Zeki Müren’in söylediği şarkılar eşlik etti: Mavi Gözlü Sarışın Kız Gel Gidelim Adaya Biz, Doktor Civanım, Bir Demet Yasemen Aşkımın Tek Hatırası, Manolya, Annem, Bir Yaz Yağmuru Gibi Geçiverdi Aşkımız, Mesut Bahtiyar’dan Şarkılar Dinlediniz... Yaşadığı evin salonu, oturma odası, yatak odası, aldığı ödüller, sahne kostümleri, fotoğraflar, plaklar, pikaplar, teypler, gazete kupürleri, kendisine yazılan mektuplar ve de ilk kez gördüğümüz kendisinin yaptığı resimler. Resimlerin altında o resmi açıklayan bir cümle, kendi el yazısıyla... Ve annesi Hayriye Hanım ile kereste tüccarı babası Kaya Bey’in fotoğrafları... Üst katın penceresinden denize bakarken Zeki YASEMİN BAYER BODRUM’DA ZEKİ esi’ne yatılı olarak kaydını yaptırdı. Müzeyyen Senar hayranı olan Zeki Müren ilk derslerini tambur üstadı İzzet Gerçeker’den aldı. 1949’da Acemkürdi makamında yaptığı ilk bestesi radyoda Suzan Güven tarafından okundu ve büyük dikkat çekti. Boğaziçi Lisesi’nde müzik dersleri veren Şeref İçli ve Kadri Şençalar’ın derslerini takip etti. Ayrıca Şerif İçli’nin evinde de müzik dersleri aldı. Müziğin yanında edebiyat ve sanat hayatına da ilgi duymaktaydı. Katıldığı radyo sınavını birincilikle kazandı. Sınav jürisinde Veli Kanık, Yorgo Bacanos, Refik Fersan, Fahire Fersan, Cevdet Çağla, Baki Süha gibi edebiyat ve müzik üstatları bulunuyordu. Kısa bir süre sonra radyoda 45 dakikalık canlı konser verdi. Büyük yankı uyandırdı. Radyonun önün, akın akın gelen insanlarla doldu. Zeki Müren, Güzel Sanatlar Akademisi –Mimar Sinan ÜniversitesiSüsleme Bölümü’nü kazandı ve buradan 1954’te birincilikle mezun oldu. İlk plağını 1950’de doldurdu. 1954’te yapılan teklif üzerine kamera karşısına geçen Zeki Müren, “Beklenen Şarkı” filminde başrolü Cahide Sonku ile paylaştı. Gelen gazino teklifleri üzerine ilk kez 26 Mayıs 1955’te sahneye çıktı. Saz sanatçılarına tek tip kıyafet, “ T “ biçimli sahne, perde, dekor, her 5 eserde kostüm değiştirme gibi yeniliklerle sahneye çıkan Zeki Müren büyük ilgi uyandırdı. Aynı yıl “Manolya” adlı bestesiyle ilk “Altın Plak”ını aldı. Plak, film, beste, şiir ve desinatörlük gibi çalışmalarını sürdürürken gelen tiyatro teklifiyle yönetmenliğini Cüneyt Gökçer’in yaptığı “Çay ve Sempati” adlı piyesle 1960 yılında sahne aldı. Haziran 1980’de Kuşadası’nda ciddi bir kalp spazmı geçirdi. Önce Türkiye’de, sonra Amerika Birleşik Devletleri’nde tedavi gördü. Amerika’dan Türkiye’ye döndükten sonra sağlığı açısından uygun gördüğü Bodrum’a yerleşti. Rahatsız olmasına karşın TRT’den gelen teklifi kabul ederek Bodrum’dan İzmir’e gitti. 45 yıl önce radyoda dinleyicilerine seslendiği mikrofon kendisine armağan edildi. 24 Eylül 1996 akşamı her zamanki gibi neşeli ve sevenleriyle birlikte olmanın verdiği heyecanı içinde olan Zeki Müren, armağan edilen mikrofonu aldıktan sonra rahatsızlanarak sevgi ve saygının en büyüğünü gördüğü sahnede saat 20.59’da hayata veda etti. Tüm servetini TSK Mehmetçik Vakfı ve Türk Eğitim Vakfı’na bağışladı. 15 Haziran 2000 tarihinde TSK Mehmetçik Vakfı ve Türk Eğitim Vakfı tarafından Kültür Bakanlığı’na devredilen Bodrum’daki evi, restore edilerek “Zeki Müren Sanat Müzesi” haline getirildi ve 8 Temmuz 2000’de ziyarete açıldı. İşte tüm kazandığı büyük üne karşın alçakgönüllülüğü ve nezaketi hiç elden bırakmayan, değerli sanatçı Zeki Müren’in müzeye dönüştürülmüş evinde duvarda yazılı olan yaşam öyküsü böyle... MÜREN ve ŞARKILARI Müren’in son kez çıktığı televizyon programını anımsadım. Programda fenalaşmasını izlerken herkes çok hüzünlendi ama inanıyorum ki dinleyicileri ve izleyenleri ile beraberken son yolculuğuna çıkmak değerli sanatçıyı mutlu etmiştir... Sevenleri ile vedalaşarak gitti. Çok duygusal bir veda... Müzenin bahçesinde Zeki Müren’in heykeli önünde fotoğraf çektirirken gördüğümüz kırmızı renkteki arabasının sergilendiği camekanlı mekan da güzel düşünülmüş. Ayrıca müzenin camlı verandasının girişinde Zeki Müren’in yaşam öyküsü şöyle yazılmış: ZEKİ MÜREN (1931-1996) 6 Aralık 1931 tarihinde Bursa’da doğdu. Annesi Hayriye Hanım, ev hanımı. Babası kereste tüccarı Kaya Müren. İlk musiki nağmelerini Şehadet Camii Müezzini, dedesi Bıçkıcı Mehmet Efendi’den dinledi. 3 yaşında şarkı söylemeyi öğrendi. İlköğretime Orhangazi İlkokulu’nda başladı. İlk sahneye çıkışı okuldaki oyunda çoban rolünü oynamasıyla oldu. 11 yaşında Bursa Tahtakale Ortaokulu’na başladı. Ortaokulu birincilikle bitirdi. Anne ve babası arzu etmemesine karşın onları razı ederek 1946 yılında İstanbul Boğaziçi Lis- 26 CHP İstanbul İl Başkanı Bahri Şahin ‘’13 HAZİRAN SABAHI CHP TEK BAŞINA İKTİDAR OLACAK’’ ZÜLKANÝ SÝRMEN VOLKAN KONAK… Siyasetin kızıştığı, Türkiye’deki belli sokak olaylarının yaşandığı bir dönemde siyaset yazısını bırakıp çok değerli bir sanatçımızın yaşamını konu alan ve Bakırköylü İşadamlarımızdan belli arkadaşlarımızla gün içinde yaşadıklarımızı sizlere aktarsam hiç de sıkılmayacağınızı umarak yazıma başlıyorum. Volkan Konak Trabzon’un Maçka İlçesi Hacevera Köyü’nde 27 Şubat 1967’de yaşama merhaba dedi. Yıllarını müziğin içinde geçirip çok iddialı besteler yapıp halkın beğenisini kazanan Volkan Konak’ı geçen akşam televizyonda bir programda izledim. Bu kadar donanımlı, bilgili, heyecanlı, seyirciyle bütünleşmiş, düşündüklerini seyirciye rahatlıkla aktarabilen ve toplumunda beğenisini kazanan Volkan Konak’ı kutluyorum ve başarılarının devamını diliyorum. (Biliyorsunuz Türkiye’de her şey oluyor, yazılmamış bir kitabın içeriği ile ilgili insanların başına neler gelidiğini okuyor ve izliyoruz.) Sayın Volkan Konak Türkiye’deki yaşananları çok ince espiri ile birlikte seyircilerine ve izleyenlerine aktardı. Çok da keyifli bir program izledik. Hürriyet Gazetesi yazarı Sayın Yılmaz Özdil’in yazdığı düşündürücü yazıları, Sayın Volkan Konak’ın insanın beynine yer eden ince espirilerini günlerce düşünsek ne demek istediğini tabiki anlayan anlar ama anlamak istemeyenler de yahu bu nasıl sanatçı diye geçiştirirler. 2009’da Altın Kelebek Ödülleri’nde Yılın Halk Müziği Sanatçısı, 2011 TRT müzik dalında Yılın En İyi Televizyon Müziği Programı ödülünü alan ve Kuzeyin Oğlu diye gerçekten de güzel bi isim alan Volkan Konak’ın yaşamı boyunca demokratik bir yapıya sahip olduğuna ve ülkesinin ileriye gitmesi için kendi üzerine düşen görevi yaptığına gerçekten yürekten inanıyorum. Bakırköy de yaşayan ve Bakırköy işadamlarımızdan değerli büyüklerimiz Kürşat bey kendisi Karadenizlidir. Neşeli günlerinde hayde hayde hayde der, sohbet ettiği arkadaşlarla güzel neşeli vakit geçirir. Spor elçimiz Sayın Mustafa abi ise ikinci lig üçüncü lig tüm maçları izlemeden edemez. ‘Bakın arkadaşlar yıllardan beri kulüplerde kalecilik yaptım, bu topa böyle vurulur mu , bunlar yemyeşil çimde top oynuyor biz ise çamurun içinde maç yapıyorduk aradaki farkı siz düşünün’ der ve Nezih abi hemen söze girer ‘yahu geçen gün ava gittik dolaştık dolaştık hiçbirşey bulamadık bir tek bıldırcın bile vuramadan geri geldik’ derken hemen küçük Mustafa söze girer ‘sizden avcı olmaz’ der, Nezih ağabeyi çok kızdırır. Hemen Kürşat abi küçük Mustafa’ya dünyanın altılısını oynadın kafadan bizi yatırdın çünkü sende kafa yok ki der, ortalık kahkahaya boğulur. Rehber sahibi Can abi ise yine kafenin bir köşesinde günlük ve gelecek notlarını tutar, yarış programlarını dikte eder. Evin cafe yönetiminden sorumlu arkadaşımız İsmail ise feryat eder çünkü iddiayı kendi memleketinin bir takımının galibiyetine oynadığı için iddiayı da ordan kaybeder yine hüsran der. Diğer bir köşede ise Kaya abi Orhan abi, Ergin abi ve Aret olayları ve televizyondan izledikleri yorumları tartışır. Kaya ağabeyin K. Mustafa’ya takılıp espirili konuşmaları herkesi kahkahaya boğar. Bakırköy’de teknik direktörlük yapan Tayfun abi de çıkaracağı ilk 11’leri kendi masasında düşünüp taşınıp sonunda karar verir ve takımı için günlerini saatlerini harcar. Olayları bizim bir üst katımızda sakin, neşeli olarak takip eden Melih bey ağabeymizde arada sırada aşağıdaki sohbetlere katılır. Bizleri güldürür. Her neyse ‘çay bardakta, kahve fincanda, kavga ayakta, ölüm yatakta, yıldız bayrakta, bayrak yıldızda, Kürşat, Mustafa, Nezih, Kaya, Can, Orhan, Ergin, Aret, Melih, Tayfun, İsmail, Tuncay, Hüseyin ve K. Mustafa, beylerle “EVİN KAFEDE SOHBET GÜZEL DEĞİL Mİ?” CHP İstanbul İl Başkanı Bahri Şahin, 12 Haziran’da yapılacak genel seçimlerden CHP’nin tek başına iktidar olarak çıkacağını söyledi. Bakırköylü İşadamları Derneği’ni ziyaret eden Bahri Şahin, CHP’nin seçimlerde izleyeceği politikalar hakkında bilgiler verdi. Toplantıya Bakırköy CHP İlçe Başkanı Sait Yücel, Bakırköylü İşadamları Derneği Başkanı Salim Yılmaz, CHP 3. Bölge Milletvekili adayları, CHP Bakırköy Belediye Meclis Üyeleri ve çok sayıda partili katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan BİAD Başkanı Salim Yılmaz, CHP İstanbul İl Başkanı Bahri Şahin’in ziyaretinin kendilerine mutluluk verdiğini belirterek Şahin’e teşekkür etti. Açılış konuşmalarının ardından CHP politikalarını ve İstanbul İl Başkanlığı’nın bu doğrultundaki çalışmaları hakkında katılımcıları bilgilendiren CHP İstanbul İl Başkanı Bahri Şahin, Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı 41 seçim vaadinden öne çıkan Aile Sigortası ve bedelli askerlik konularına açıklık getirdi. Aile Sigortası’nın toplumun geniş kesiminde ciddi yankılar uyandırdığını ifade eden Şahin, Türkiye’de yoksulluk sınırında yaşayan 12 milyon 700 bin insan olduğunu ve CHP’nin iktidara gelmesi durumunda ASKUR (Aile Sigortası Kurumu)’nun kurulacağını ve bu vaadin yerine getireceklerini söyledi. Bedelli askerlik konusunda da katılımcıları bilgilendiren Şahin, bedelli askerliğin daha önceki dönemlerde uygulandığını fakat CHP’nin önerdiği bedelli askerliğin diğerlerinden farklı olacağını belirterek, “Parası olanlar bedelli askerlikten yararlanabilecek ama yoksulluk envanterinde ekonomik durumu uygun olmayan fakat bu hizmetten yararlanmak isteyenlerde bedelsiz yararlanabilecek. Ve buradan elde edilen gelir TOKİ yapımında kullanılmayacak. Öğrencilerin yurt probleminin çözümünde kullanılacak.” dedi. Türkiye’nin şu anda bir yoksulluk envanterinin bulunmadığını belirten Şahin, “Şu anda yapılan yardımların yüzde 90’a yakını seçime 2-3 ay kala yapılıyor, ondan sonra bıçak gibi kesiliyor. Neden bu yardımlar insanlara keyfi bir takvimle yalnızca Ramazan ayların- da yapılıyor. Bu bilinçli, programlı, disiplinli bir çalışma şekli. Doğru değil. CHP iktidarında bu böyle olmayacak. İnsanlar yoksulsa, yoksulluklarından utandırılmayacak. AKP’nin yaptığı yardımların dağıtım günlerini hatırlayın. Ankara’da belediye aracılığıyla yapılan yardımlarda kömür dağıtılıyor ve doğalgazı olan mahallere dağıtılıyor. Böyle bir yardım olabilir mi? Ayrıca utandırıyorsunuz insanları. Kömür kamyonu geliyor elinde bir liste ile 6 numaraya 14 çuval kömür atıyor, 2 ev ileriye gidiyor 18 numaraya 4 çuval kömür atıyor, kamyonetin arkasından dolaşın hangi evin önünde kömür varsa bu ev yoksul diye üzerine çarpı koyabilirsiniz. Bu insanlık onuruna yakışır bir şey mi? Hiçbir vicdan bunu kabul etmez. 13 Haziran sabahı CHP’nin tek başına iktidarında bunlar olmayacak. ASKUR yetkilileri evleri tek tek dolaşarak hanelerin yoksulluk envanterini çıkaracak. Kimse gidip belediyeye, valiliğe ben yoksulum diye form doldurmak zorunda kalmayacak. İnsanların yoksulluk envanteri evlerinde tespit edilecek. Ve buradan elde edilen verilerle insanlara yardımlar yapılacak. Bu yardım 250-1250 arasında değişen ortalama 600 TL olan bir yardım. Bu sosyal projeyi çok temel ve basit bir düzeye indirgeyip CHP iktidar olunca 600 TL dağıtacak demek yanlıştır. 7 farklı kalemle sosyal devlet projesiyle yurttaşlarımıza destek vereceğiz. İçinde yoksulluk yardımı, okuyan çocuk yardımı, yaşlılık yardımı, eğitim yardımı, yerinde bakım, işsizlik yardımı var. CHP olarak AB standartlarında enflasyon hesaplama modelleri de getireceğiz. Gerçek rakamlar ne ise halkın önüne net şekilde koyacağız.” diye konuştu. İstanbul’un kendileri için çok önemli olduğunu da kaydeden Şahin, İstanbul’un küçük Türkiye olduğunu ve İstanbul’u kazanmaları halinde Türkiye Cumhuriyeti iktidarını da kazanacaklarını vurguladı. “Yeni CHP diyerek eski yaklaşımlar olmazdı. Adaylar açıklandığında da bunun uygulandığını gördük’’ diyen Şahin, milletvekili adayı olarak listelere giremeyenlerin kırgın olabileceklerini ama asla küskün olmamaları gerektiğini de vurguladı. (Arzu BERATOĞLU-Yavuz ARPACIK) 27 Bakırköy Belediye Meclisi CHP’li Meclis Üyesi Ferzan Özer, Marmara Belediyeler Birliği Gençlik ve Spor Komisyonu’na seçildi FERZAN ÖZER “BÜYÜK ONUR DUYDUM” Marmara Belediyeler Birliği’nin 2011 yılı Olağan 1. Toplantısı’nda yapılan seçimler sonucunda Bakırköy Belediye Meclisi CHP Meclis Üyesi Ferzan Özer, birliğin YILMAZ ÖZDİL 23 NİSAN Değerli çocuklar... Bugünkü yazı size. * Minik bi kız, kendisi gibi minicik iki kedi yavrusunu sepetten yuvaya oturtmuş, hem güneş alsınlar, hem de mahalledeki arkadaşları da sevsin diye apartmanın bahçesine çıkarmış... Tesadüf bu ya, yalaka bi gazteci komşuymuş... İşe giderken, bi de bakmış, mahallenin bütün çocukları bi sepetin başında toplanmış, cıvıl cıvıl gülücük saçıyorlar. Merak etmiş. Yanaşmış... Ki, yanaşmayı iyi bilirler. Aaaa, iki minicik kedi yavrusu... Araştırmacı gazteci olduğu için “kaç yaşında bunlar” diye sormuş. Minik kız “görmüyor musun, henüz çok minikler, gözleri bile açılmadı” demiş. Gazteci hafiften morarmış ama, hiç bozuntuya vermeyip, “isimleri ne bunların peki” diye sormuş. Minik kız, pat diye, “AKP” cevabını vermiş. Gaztecinin gözleri faltaşı gibi açılmış... Acaba yanlış mı duydum diye, tekrar sormuş, zamane çocuklarının boku ters oluyor malum, “sağır mısın, AKP işte” cevabını almış. * E bu fırsat kaçmaz tabii... Koşmuş hemen gazteci gaztesine, kaldırmış telefonu, AKP’yi aramış, vermiş gazı, vaziyet böyle böyle, “biçilmez kaftan” demiş. Hemen organizasyon ayarlanmış, kameralar mameralar mahalleye hücum, Başbakan’ın güzergâhı değiştirilmiş, 23 Nisan sabahı tesadüfen oradan geçiyormuş gibi yapılıp, zınk, minik kızın önünde durmuş makam aracı... İnmiş başbakan. Bagajdan oyuncak dağıtımının ardından, “a-aa bunlar ne böyle” demiş, minik kıza yaklaşarak, “günaydın güzel yavrum, bu minik kedilerin ismi ne bakayım” diye sormuş. Minik kız, haşırt diye, “birinin adı CHP, birinin adı MHP” demiş iyi mi! Resmi heyetin gözüne biber gazı sıkılmış gibi olmuş... Üç-beş saniye sessizlikten sonra, bizim yalaka gazteci öne atılmış, “e hani AKP diyordun” diye hesap sormuş. Dedim ya, zamane çocukları aksi oluyor biraz, “o eskidendi” demiş... “Büyüdüler artık, gözleri açıldı!” * Anne-babalarınızın siyaset miyaset diye saatlerce konuştuğu mevzular, bu tür komikliklerden ibarettir, ufak ufak ayağınız alışsın diye yazıyorum... Biliyorum, büyüklerinizi dinleyip dinleyip, endişeleniyorsunuz. Sakın... Öcü, kahkahadan korkar. Hayata hep gülümseyerek bakın. 23.04.2011 Tarihli Hürriyet Gazetesi’ndeki yazı, yazarından izin alınarak gazetemizde yayınlanmaktadır. Gençlik ve Spor Komisyonu’na seçildi. 28 Nisan Perşembe günü İstanbul Klasis Otel’de gerçekleştirilen toplantıda, yeni oluşturulan Gençlik ve Spor Komisyonu’na seçilen Ferzan Özer, 230 belediye başkanı arasından komisyona seçilmesinden dolayı büyük onur duyduğunu ifade etti. Ferzan Özer’den, Marmara Belediyeler Birliği ve seçildiği Gençlik ve Spor Komisyonu ile ilgili sorularımızı yanıtladı. Sayın Özer, Marmara Belediyeler Birliği Gençlik ve Spor Komisyonu’na seçildiniz. Halkın bildiği kadarıyla Marmara Belediyeler Birliği, Marmara Bölgesi’ndeki belediyelerin üye olduğu bir kuruluş. Birliğin amacı nedir? Marmara Belediyeler Birliği 1975 yılında kurulmuş, Marmara Bölgesi’ndeki 11 il ve 230 belediyenin üye olduğu Türkiye’nin ilk ve en büyük birliğidir. Birliğin amacı belediyelere yol göstermek. Belediyeler arası birlik ve dayanışmayı sağlamaktır. Seçildiğiniz Gençlik ve Spor Komisyonu hakkında da bilgi verir misiniz? Daha önce 5 komisyonu bulunan Marmara Belediyeler Birliği’nde komisyon sayısı 13’e çıkarıldı. Gençlik ve Spor Komisyonu da yeni kuruldu. Komisyonlara genellikle belediye başkanları üye oluyor. Her bir komisyonda 5 üye bulunuyor. Seçildiğim komisyonda 4 belediye başkanı ve meclis üyesi olarak ta bir tek ben varım. Gençlik ve Spor Komisyonu’nda, birlikte yer alan 230 belediyenin gençlik ve spor için ne yapabileceklerine karar vereceğiz. Yapılacak olan oyunları planlayacağız. Yapılacak olan ilk toplantımızda görev bölümü yapacağız. Şunu bir kez daha özellikle belirtmek isterim ki, birliğe üye olan 230 belediye başkanının arasından Gençlik ve Spor Komisyonu’na seçilmem Bakırköy Belediyesi ve benim için büyük bir onur ve şereftir. Yeşilköy'de yıllardır inşaat halindeki boş bina TİNERCİ YUVASINA DÖNDÜ Yeşilköy Serbestli Caddesi Aslan Sokak sakinleri son zamanlarda tedirgin günler geçiriyor. Çevre sakinleri yıllardır yapılmayan bir inşaatta özellikle gece geç saatlerde tinercilerin dolduğunu ve binanın adeta tinerci yuvasına dönüştüğünü belirtiyorlar. Gazetemizi arayarak sıkıntılarını bildiren çevre sakinleri, “Beş yıldır ana arter üzerindeki binaya çevreden her türlü insan, tinerciler, çöp toplayıcıları girip çıkıyorlar. Binanın tinerci yuvası haline dönüşmesinden dolayı tedirgin günler geçiriyoruz. Gece geç saatlere kadar gürültü çıkaran bu insanlar bu binayı adeta mesken tuttu. Bu konuda çevre sakinleri olarak Bakırköy Belediyesi’ne ve Kaymakamlığa başvurmamıza rağmen çözüm getirmediler. Utanç verici manzara halen devam ediyor” diyorlar. BANKALAR ŞAŞIRDI!.. Bankaların uygulamaları ile ilgili şikayetler her geçen gün artıyor. Mevduata yıllık % 8.5 faiz veren banka hesabınızın olduğu şubede, hesabınıza para yatırttığınızda %13 masraf alınıyor. Vatandaş soruyor; Bu gidişe kim dur diyecek? Bankalarda bulunan apartman yönetimlerine ait hesaplara apartman aidatlarnı yatıranlardan bazı bankalar bir süredir masraf alıyor. Yönetimler hesaplarını masraf almayan bankalara kaydırıyor. Ataköylüler Derneği Başkanı Özcan Atamer Finasbank Atrium şubesinde bulunan dernek hesabına bir arkadaşı tarafından 200 TL yatırmasını rica etti. Banka hesap sahibi olmadığı gerekçesiyle 200 TL için 26.50 TL masraf aldı. Aynı banka mevduatlara yıllık faiz olarak brüt %8.5 verirken hiçbir masraf olmamasına karşın hesaba yatırılan para için yaklaşık %13 masraf alması “Mantık bunun neresinde? Bankalar adeta vatandaşı soyuyor.” şeklinde yorumlanıyor. Bazı bankaların bu uygulamaları ”Kim dur diyecek?” sorusunu da akla getiriyor. 28 Kokusu rahatsız mı ediyor? Karideslerin haşlanırken çıkardığı pis kokudan kurtulmak için, karideslerin baş kısımlarını haşlamadan önce koparıp atın ve haşlanma suyuna bir dilim limon ekleyerek kaynatın. BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ? Sarımsak... Sarımsak içeriğinde bulunan kükürtlü bileşikler ile kanser, kalp ve damar hastalıkları riskini azaltır. Bunun yanında kan yağlarının ve yüksek tansiyonun düşmesinde etkilidir. Püf noktası!.. Kurumaya başlayan maskaranızın kıvamını korumak ve ömrünü uzatmak için, maskaranızın içine birkaç damla badem yağı ekleyin. Böylece hem maskaranızın kıvamı yumuşayacak hem de badem yağı her uygulamada kirpiklerinize bakım yapacaktır. Sağlığınız için yeşil çay için Yeşil çay içeriğinde bulunan polifenolik bileşikler ile kanser ve kalp ve damar hastalıkları riskini azaltır. Aynı zamanda içeriğindeki katesinler sayesinde metabolizma hızını arttırır. Bu etkisinden yararlanabilmek için günde 2 fincan yeşil çay tüketimi yeterli olacaktır. Yolsuzlukta Sağlık Sektörü Liderliğini Korudu Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanlığı, 2010 Raporu'nda yer alan bilgilere göre sağlık sektörü, birinciliği bu yıl da kaptırmadı. Geçen yıl gerçekleştirilen 155 yolsuzluk operasyonundan 54'ü sağlık sektörünü hedef aldı. Bu operasyonlarda 322'si kamu görevlisi olmak üzere 902 kişi gözaltına alındı. 42'si kamu görevlisi olmak üzere 135 kişi tutuklandı. 155 yolsuzluk operasyonunda sağlığı, yerel yönetimler 36, adli hizmetler 26, eğitim 11, maliye 10, tarım 9, bayındırlık 5 ve enerji sektörü 4 operasyonla takip etti. Bu operasyonlarda da 451'i kamu görevlisi olmak üzere bin 308 kişi gözaltına alındı; 114'ü kamu görevlisi olmak üzere 286 kişi tutuklandı. Türkiye'nin, Uluslararası Saydamlık Örgütü'nün geçen yıl yayınladığı Yolsuzluk Algılama İndeksi'nde 178 ülke arasında 56. sırada yer aldığı anımsatılan raporda şu saptamalara yer verildi: 2009'da olay sayısı 2008'e oranla yüzde 74 artış gösterirken 2010'a gelindiği zaman bir önceki yıla göre yüzde 20 oranında bir artış görüldü. Ayrıca, 2009'da yakalanan şüpheli sayısı 2008'e oranla yüzde 129 artış gösterdi. Bu sayı 2010'daise bir önceki yıla oranla yüzde 2 artmıştır.' Sağlık, önceki yılda en çok yolsuzluk yapılan sektörler listesinin ilk sırasında yer almıştı. Paramızı Almayı Unuttuk Yemişlerin en tatlısı KAYISI! Kayısı sindirime, kulak ağrısına, ateşe, cilt hastalıklarına ve daha pek çok sağlık sorununa iyi gelir. Kayısı yağı ise yaraların ve incinmiş kasların tedavisinde kullanılabilir. Kayısı astıma, cilt rahatsızlıklarına, ateşe ve anemiye iyi gelmektedir. Kayısı çekirdeğinin kanseri tedavi edici bir özelliği olduğu savunulmaktadır. Kayısı yağı kulak ağrısının tedavisinde kullanılmaktadır. Kayısı yağının cildi tedavi edici özelliği kozmetik sektöründe de bolca kullanılmaktadır. Çoğu bakım kreminde kayısı aroması tercih edilmesinin sebebi budur. En büyük örümcek fosili Moğolistan’ın iç kesimlerinde araştırmacılar şimdiye dek kayıtlara geçen en büyük örümcek fosilini buldular. 165 milyon yıl önce yaşadığı varsayılan “golden orb weaver” cinsi dişi örümcek 15 cm uzunlukta. Araştırmaya katılan ABD’nin Kansas Üniversitesi’nden Profesör Paul Selden,“ Bugüne kadar ki en büyük örümcek fosili ”dedi. Günümüzde de hala yaşayan bu örümcek türü ördüğü devasa, altın renkte ağlarla tanınıyor. Püf Noktası!.. Mutfak fayanslarınızı sildiğiniz deterjanlı suyun içine bir avuç tuz ilave edin. Tuz fayanslara yapışmış yağ ve is lekelerinin kolayca çıkmasını sağlayacaktır. Unutkanlık, dikkatsizlik ve ihmalkarlık sonucu son 5 yılda alınmayan ikramiye tutarı, Milli Piyango'nun bu dönem verdiği büyük ikramiyelerin toplamını aştı. Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü verilerinden derlenen bilgiye göre; 2006-2010 döneminde vatandaşlar, şans oyunlarında kendilerine isabet eden 163 milyon 848 bin 213.9 liralık ikramiyeyi almadı. Zaman aşımına uğrayarak idareye kalan ikramiye miktarı, 5 yılda 2'ye katlandı. 2006'da 22 milyon 607 bin 116.6 liralık ikramiye vatandaş tarafından tahsil edilmezken; bu rakam 2007'de 23 milyar 479 milyon 988.8, 2008'de de 33 milyon 246 bin 407.9, 2009'da 40 milyon 918 bin 226.7, 2010'da ise 43 milyon 596 bin 473.7 lira olarak belirlendi. İran’da ev köpeğine yasak geliyor Kadınların dar pantolon giymesinin, erkeklerin jöle sürmesinin yasaklandığı İran’da yeni bir yasak daha gündemde. Ülkede 39 milletvekili köpek beslemeyi ve gezdirmeyi yasaklayan bir teklifi meclise sundu. Teklif, köpek gezdirenlerin hayvanlarına el konulmasını ayrıca 100 ile 500 dolar arasında para ceza verilmesini öngörüyor. Öneriyi getiren milletvekilleri, gerekçelerinde, köpek gezdirmenin, Batılı ülkelerden özenilen toplumsal, kültürel bir sorun olduğunu ve önüne geçmek için teklif sunduklarını açıkladı. Alkol testi gibi kanser teşhisi Çok yakında hastaların kanser olup olmadığı bir elektronik cihaza üflenmesiyle anlaşılabilecek. İsrail’de bilim adamları, kanserli hücrelerden nefese karışan kimyasal belirtileri tespit eden bir ‘Elektronik Burun’ geliştirdi. Araştırmacılar 22 baş ve boyun kanseri, 24 akciğer kanseri ve 36 sağlıklı insana yaptığı testlerde elektronik burundan doğru teşhisi aldılar. Cihaz kullanılmaya başlandığında erken teşhis edilmezse en ölümcül kanser türleri arasında yer alan akciğer, baş ve boyun kanserine karşı büyük umut olacak. Doğumda kadın memura izin müjdesi Devlet Personel Başkanlığı, kadın memura doğum izni sonrası çocuğunu emzirmesi için ilk 6 ay günde 3 saat, ikinci altı ayda günde 1.5 saat süt izni verileceğini bildirdi. Yapılan açıklamada çoğul gebelikte, doğum öncesi sekiz haftalık analık izni süresine iki hafta daha ekleneceği, beklenen doğum tarihinden sekiz hafta öncesine kadar sağlık durumunun çalışmaya uygun olduğunu tabip raporuyla belgeleyen memurun, isteği halinde doğumdan önceki üç haftaya kadar kurumda çalışabileceği belirtildi. Ayrıca erken doğum sebebiyle doğum öncesi analık izni kullanamayan memurun bu süreyi doğum sonrası analık izni süresine ilave edebileceği, annenin ölümü durumunda ise hak kazandığı izinlerin memur babaya devredileceği kaydedildi. 5 Liradaki İmza Başa Geldi Merkez Bankası Başkanı’nın değişmesi, günlük hayatımızda kullandığımız paraları da etkileyecek. Halen dolaşımda bulunan paralarda Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz’ın ve bir başkan yardımcısının imzası bulunuyor. İmzası bulunan başkan yardımcısı banknota göre değişiyor. Başkanlığa atanan Erdem Başçı’nın 5 liralık banknotlarda imzası bulunuyor. Başçı şimdi başkan yerine imza atacak. Piyasada 2010 yılı sonu itibarıyla 1 milyar 62 milyona adet banknot dolaşıyor. Söz konusu banknotların tamamında Yılmaz’ın imzası yer alıyor. Yeni basılacak paralarda Başçı’nın imzası olacak. Böylece, piyasadaki paralarda hem Yılmaz’ın hem de Başçı’nın imzası bulunacak. Merkez Bankası’nın verilerine göre, halen piyasada 47.9 milyon adet 200 TL, 219.4 milyon adet 100 TL, 243 milyon adet 50 TL, 138.6 milyon adet 20 TL, 136 milyon adet 10 TL, 120.1 milyon adet de 5 TL bulunuyor. Altın için şok tahmin! Altın fiyatlarının 2014 yılına kadar 2 bin doları geçebileceği tahmin edildi. Standard Chartered tarafından hazırlanan rapora göre altının onsu 2014'e kadar 2 bin 100 dolara, 2020'ye kadar ise 5 bin dolara ulaşabilir. Raporda Asya ülkelerinden gelen talep artışının bu yükselişte etkili olacağı kaydedildi. Öte yandan Asya'nın gelişmekte olan piyasalarıyla altın fiyatları arasında güçlü bir ilişki olduğu ifade edildi. Uluslararası piyasalarda altının onsu dün 1.476 dolarla yeni bir rekor kırmıştı. Altın fiyatları şu sıralar 1.457 dolar seviyesinde seyrediyor. 29 - Çiftçilere zarar veren böceklerden bugün bilinen bir milyon civarında böcek türü olduğunu, tüm böcek türlerinin sayısının ise 10 milyon civarında olduğunu, - Arıların bazı çiçeklerden yaptığı balların zehirli olduğunu, bu zehrin arıları etkilemediği için arıların bu çiçeklerden de nektar topladıklarını, ancak yaptıkları balın insanları zehirlediğini ve bu zehirli bala deli bal dendiğini, - Dünyada yaşayan en büyük hayvanların mavi balinalar olduğunu, balinaların 30 fil ağırlığında ve futbol topu büyüklüğünde gözlerinin olduğunu, - Balinaların balık olmadıklarını, deniz de yaşayan memeli hayvanlar olduklarını, - Balinaların yavrularını doğurup, sütle beslediklerini ve karada yaşayan canlılar gibi akciğeri ile nefes aldıklarını, - Yavru Mavi balinaların 7 metre Boyunda ve 3 ton ağırlığında doğduklarını, bu hayvanların çok büyük olmalarına karşın başlıca besinlerinin sürüler halinde yaşayan ve kirli denilen bir çeşit karides olduğunu, - Denizlerde yaşayan çoğu gözle görülemeyecek kadar küçük bitki ve hayvanlara plankton denildiğini, bitkisel planktonların dünyadaki tüm ormanlardan daha fazla oksijen ürettiğini, - Planktonların olmadığı bir deniz hayatının düşünülemeyeceğini, - Birçok balığın ve diğer deniz canlılarının bu planktonları yiyerek yaşadıklarını, planktonlar olmazsa, karalarda da hayatın olmayacağını, - Her solucanın 32 bölümden oluştuğunu, -Akreplerin sırtında 2 tane kanadı olan çeşitleri olduğunu ve bunların o kanatlarla uçabildiklerini, -Balıkçıl (Japon turnaları)’ların yumurtalarını rastgele suya bıraktıklarını ve bu yumurtaları zamanı gelince elle koymuş gibi bulduklarını, -Orix ve kertenkelelerin su içmeden yaşayabildiklerini, -Ceylanların su ihtiyaçlarını bitkilerden sağladıkları için, hiç su içmeden yaşayabildiklerini, Biliyor BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ? muydunuz? Diş beyazlatan besinler... Kırmızı şarap, kahve, çay ve diğer pek çok besin dişlerinizde leke bırakmasıyla bilinir. Ancak bazı besin maddeleri ise dişleri beyazlatıcı olarak işlev görür. İşte doğal yollardan ve özellikle diş fırçalama imkânınız bulunmadığında aklınızda bulunması gereken doğal diş beyazlatıcılar… Çilek: Çileği dişlerinize sürerseniz ya da sadece bir avuç çilek bile yeseniz dişlerinizin üzerinde lekeler oluşmasını engelleyecektir. Ancak dikkat etmeniz gereken nokta ağzınızı mutlaka çalkalamaktır. Çünkü çileğin içerisinde bulunan asit ve şeker uzun süre kaldığında diş minesine zarar verecektir. Portakal: Portakal kabuklarının iç tarafı dişleri beyazlatıcı olarak bilinir. Kuru portakaldan elde edeceğiniz macunu ise diş fırçası yardımıyla dişlerinize uygulayabilirsiniz. Bu işlemi haftada 1–2 kez tekrarlarsanız farkı göreceksiniz. Limon suyu: Oldukça asitli olduğu bilinen limon suyu sadece saçlarınızın rengini açmada değil, dişlerinizi beyazlatmada da etkilidir. Ancak elbette bu tarifi çok sık uygulamamanız gereklidir. Aksi takdirde diş mineniz zarar görecek ve çürüğe elverişli bir hale gelecektir. Elma sirkesi: Limon suyu gibi elma sirkesi de dişleri beyazlatmak için kullanılabilir. Karbonatla karıştırılıp dişlere sürüldüğünde elma sirkesi diş macunu görevi görecektir. Sert meyve ve sebzeler: Elma, havuç, karnabahar, armut ve diğer sert besin maddeleri dişleri temizler ve lekelerin yok olmasını sağlar. Meyveler ve sebzeler içerisindeki doğal lifler ağızda tükürük ile birleştiğinde, dişlerin arasında kalmış olan yemek artıklarını ve leke yapan bakterileri temizleyecektir. Eğer bu besin maddelerini çiğ olarak tüketemiyorsanız, suyunu da içebileceğinizi unutmayın. Sözleşmeli Personele Müjde Elektronik atık getirene indirim var Sürdürülebilir temiz bir çevre için sosyal sorumluluk kapsamındaki çalışmalarını sürdüren Electro World, elektronik atık konusundaki bilinçlendirme faaliyetlerinde 2. yılına girdi. Darıca Faruk Yalçın Hayvanlar Alemi ve Botanik Bahçesi projesine verdiği destekle elektronik atık toplama ve doğal yaşamı koruma konusunda bilinçlendirme çalışmalarını pekiştiren Elektro World, yılda 500 bin ilköğretim öğrencisine doğal yaşam ve sürdürülebilirlilik eğitimi verilmesini hedefliyor. Elektro World Türkiye Genel Müdürü Bahadır Özbek, “Elektronik atık getirene ürünlerde indirim sağlayarak atık toplamayı teşvik ettik. Mağazalarımızda elektronik atık toplama alanları oluştururken, aynı zamanda eve teslimat yaptığımız müşterilerimizin elektronik atıklarını kapılarından aldık” Püf Noktası!.. Saksı çiçeklerinizi canlandırmak için yumurta haşladığınız suyu çiçeğin toprağına dökün. Yumurtanın suyu çiçeklerinizin daha canlı ve gür büyümelerini sağlayacaktır. Sağlık Bakanlığı, 4/B statüsünde çalıştırdığı sözleşmeli personelin 'Hizmet Sözleşmesi'nde çeşitli düzenlemeler yaparak, Bütçe Kanunu kapsamında Maliye Bakanlığı'ndan gerekli vizeyi aldı. Sözleşmede yapılan değişikliklerle 4/B sözleşmeli personelin; yurt dışında geçici süreli görevlendirilmesine, giyim yardımı ve aile yardımı ödeneğinden yararlandırılmasına ve her sekiz saatlik fazla çalışma süresi için bir gün izin kullanmasına imkân sağlandı. Ayrıca, sözleşme düzenlendiğinde personelden 80–120 TL arasında damga vergisi alınmasını gerektiren ibare de 6111 sayılı torba yasa kapsamında sözleşme metninden çıkarıldı. İzlenme rekorları kırıyor ABD’li Keenan Cahill, internetin yeni fenomeni oldu. Chicagolu 16 yaşındaki gencin genetik ve ömrü kısaltan bir hastalık yüzünden boyu sadece 1.26 metre. Hayatı ise 13 yaşında sahip olduğu bilgisayar kamerasıyla değişti. O zamandan bu yana ünlü şarkıcıların parçaları üzerine playbek yapıp internete koyuyor ve izlenme rekorları kırıyor. Sevdiği şarkıcıların başında Katy Perry geliyor. Nitekim, Katy Perry performansıyla şimdiye kadar internette 37 milyon kez izlenmiş. Şimdi ise Perry, 50 Cent gibi ünlüler, onunla sahneye çıkmak için kapısını çalıyor. Püf Noktası!.. Gözlerinizin yorgunluğunu almak, koyu renk halka ve şişlikleri gidermek için papatya çayı kullanabilirsiniz. Poşet papatya çayını demleyin, dondurucuda poşetleri dondurduktan sonra 10 dk. kadar gözlerinize kompres yapın Türkiye “Cepkolik” Çıktı İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Yahya Arıkan, Türkiye'de 17 yılda cep telefonuna ödenen toplam tutarın 20 milyar doları aştığını belirtti. Geçen yıl büyük çoğunluğu ithal olan cep telefonlarına cihaz satın alma bedeli olarak yaklaşık 2,4 milyar dolar ödendiğini dile getiren Arıkan, resmi rakamlara göre, 1994 yılından 2010 yılı sonuna kadar Türkiye'de kayıtlı cep telefonu sayısının 132 milyon adeti aştığını kaydetti. Türkiye'de, 17 yıllık sürede neredeyse kişi başına 2 cep telefonunun tüketildiği ya da kullanıldığına dikkati çeken Arıkan, 3G hizmetiyle, internete cepten kolay ulaşımın yanı sıra cihazlarda MP3 çalar, kamera, FM radyo gibi özelliklerin, yeni cep telefonu cihazı satın almayı cazip hale getirdiğine işaret etti. Açıklamada yer alan tabloda, 2010'da Türkiye'de kayıtlı 15 milyon 936 bin 78 adet cep telefonuna 2 milyar 422 milyon 283 bin 856 dolar ödendiği, 1994-2010 yılları arasında kayıt altına alınan 132 milyon 58 bin 38 adet cep telefonuna ödenen tutarın ise 20 milyar 72 milyon 821 bin 472 doları bulduğu bilgisine yer verildi. Selülitin de çaresi var Kadınların kabusu olan selülitle, savaşta inancınızı kaybetmeyin. Uzmanlara göre, hayat tarzında yapılacak değişikliklerle portakal görünümüne veda etmek mümkün. Halk arasında estetik bir sorun gibi algılanan selülit bilinenin aksine, oluştuğu bölgede kan dolaşımını engellediği için varis, damar tıkanıklığı, kronik ağrılar, kan dolaşımına bağlı cilt hastalıklarına yol açan, kas ve kemik dokusunun kanlanmasına neden olan bir hastalık çeşidi. Selülitten kurtulmanın yollarını anlatan Estetik Uzmanı Dr. Nihat Dik, selülitin deri altı dokuda biriken yağ olduğunu, bu yağ dokusuna bağlı olarak da bölgede sıvı biriktiğini, biriken sıvılar o bölgede dolaşımı yavaşlattığı için daha fazla yağ birikmesine yol açtığını ve kısır döngüye girdiğini söyledi. Gözle görülen selülit dokusunun, sırf yağ nedeniyle girintili çıkıntılı bir görünüm ortaya çıkarmadığını anlatan Dik, dokudaki yağ hücrelerinin suyu çekip tamamen suyla şişip dolaşımı bozması nedeniyle selülitin oluştuğunu ifade etti. İşte Dik’ten selülite çözüm yolları: - Sabah kalkınca ve akşam yatmadan önce limonlu ılık su için. - Atıştırmayı bırakın. Azar azar ve sık sık yemeyi tercih edin, asla aç kalmayın. - Soya lesitinli kremler kullanın. - Öğünlerden 30 dakika önce bir iki bardak su için, yemekte su içmeyin. - Tuz tüketimini azaltın. - Banyoda kese yapın. - Taze sıkılmış bitki çaylarını ve meyve sularını tercih edin. - Haftada 4-5 gün 30-45 dakikalık tempolu yürüyüş yapın. - Etkili masaj gibisi yok. Selülit masaj aleti edinin. - Elma-armut ve bunun gibi kabuklu meyveleri yiyin. - Selülitli bölgeye masaj yapın. - Yediklerinizi mutlaka not edin. Yalakalık doğuştan geliyor ABD’deki Brown Üniversitesi’nin araştırması Neurosceince dergisinde yayımlandı: “ Bazı insanlar, ‘yalakalık’ geniyle’ doğuyor. Beynin bir yanı söyleneni yaptırıyor, diğer yanı tecrübelere dayalı hareket ettiriyor. DARP- 32 adlı geni taşıyanlar beyninin sadece söyleneni yapma kısmını kullanıyor.” 30 04 NİSAN 2011 PAZARTESİ Ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen tarafından açıldı. Gündem maddelerinin sıralarının değiştirilmesine oybirliği ile karar verildi. Meclis üyesi rahmetli Şükrü Sürmen’in isminin uygun bir sokak, kavşak ya da parka verilmesine dair AK Parti Grubu tarafından verilen yazılı önergenin oybirliği ile kabulüne karar verildi. Meclis toplantılarının haftada 5 gün yapılmasına dair CHP Grubu tarafından verilen yazılı önergenin 4 vet oya karşın oyçokluğuyla karar verildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde Belediyemiz 2010 mali yılı faaliyet raporu meclis üyelerine dağıtıldı. Görüşmelerin 08.04.2011 Cuma günü yapılmasına oybirliğiyle karar verildi. Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü başlıklı 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 96. ve 97. maddelerine ve 6111 sayılı Torba Yasa’da öngörülen değişikliğe uyum saplanması amacıyla 2011 mali yılı ücret tarifesinde değişiklik yapılamasına dair evrakın Tarife Komisyonu’na havalesinin oybirliğiyle kabulüne, 5393 sayılı yasanın 19. maddesi gereği kalan süre için yapılan Meclis 1. Başkan Vekilliği seçimlerinde meclis üyesi Hasan Ersoy’un 24 oy alarak seçilmesine, 5393 sayılı yasanın 19. maddesi gereği kalan süre için yapılan Meclis 2. Başkan Vekilliği seçimlerinde meclis üyesi Cavit Ganiç’in 24 oy alarak seçilmesine, 5393 sayılı yasanın 19. maddesi gereği kalan süre için yapılan divan katiplikleri seçimlerinde 24 oy alan Şebnem Şan ve Pınar Ünsal’ın asil olarak seçilmelerine yine 24 oy alan Suna Ergün ve İlknur Meral’in yedek olarak seçilmelerine, 5393 sayılı yasanın 33. maddesi gereği encümen üyesi olarak 1 yıllık süre için Sefa Birinci 24 oy, Uğur Beceren 24 oy, Serdal Kılavuz 24 oy alarak seçilmelerine, Harita Komisyonu’na 1 yıllık süre için Cavit Ganiç, Mehmet Başaran, Şebnem Şan, Servet Deniz ve Bedroz Avedikyan’ın 24 oy alarak oyçokluğuyla seçilmelerine, Çevre ve Sağlık Komisyonu’na 1 yıllık süre için Yervant Özuzun, Bahar Sunman, İlknur Meral, Gürsel Alparslan ve Suna Ergün 24 oy alarak oyçokluğuyla seçilmelerine, Deprem ve Doğal Afet Komisyonu’na 1 yıllık süre için Cavit Ganiç, Ferzan Özer, Şebnem Şan, Pınar Ünsal ve Semih Cemali’nin 24 oy alarak oyçokluğuyla seçilmelerine, İmar ve Şehircilik Komisyonu’na 1 yıllık süre için Bedroz Avedikyan, Uğur Özhabeş, Cavit Ganiç, Ferzan Özer, Adnan Türkoğlu’nun 24 oy alarak oyçokluğuyla seçilmelerine, Tüketiciyi Koruma Komisyonu’na 1 yıllık süre için Ali Kenan Kır, Suna Ergün, İlknur Meral, Pınar Ünsal, Ali Erten’in 24 oy alarak oyçokluğuyla seçilmelerine, Altyapı Komisyonu’na 1 yıllık süre için Selim Malgaz, Servet Deniz, Coşkun Alagöz, Semih Cemali, Mehmet Başaran’ın 24 oy alarak oyçokluğuyla seçilmelerine, Hukuk Komisyonu’na 1 yıllık süre için Coşkun Alagöz, Levent Gökçe, Yervant Özuzun, Servet Deniz, Gürsel Alparslan’ın 24 oy alarak oyçokluğuyla seçilmelerine, Engelliler Komisyonu’na Ramazan Baş, Bahar Sunman, Ferzan Özer, Uğur Beceren, Kenan Zülaloğlu’nun oybirliği ile seçilmelerine, AB ve Dış İlişkiler MART 2011 BELEDÝYE MECLÝSÝ’NDE NELER GÖRÜÞÜLDÜ Komisyonu’na 1 yıllık süre için Bahar Sunman, Cavit Ganiç, Ohannes Karabekyan, Ali Kenan Kır, İlknur Meral’in 24 oy alarak oyçokluğuyla seçilmelerine, Tarife Komisyonu’na 1 yıllık süre için Yervant Özuzun, Ali Erten, Şebnem Şan, Suna Ergün, Semih Cemali’nin 24 oy alarak oyçokluğuyla seçilmelerine, Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Komisyonu’na 1 yıllık süre için Adnan Türkoğlu, Selim Malgaz, Servet Deniz, Pınar Ünsal, Ohannes Karabekyan’ın 24 oy alarak oyçokluğuyla seçilmelerine, Bütçe Plan Komisyonu’na 1 yıllık süre için Kenan Zülaloğlu, Bahar Sunman, Gürsel Alparslan, Cavit Ganiç, Serdal Kılavuz’un 24 oy alarak oyçokluğuyla seçilmelerine, Gençlik ve Spor Komisyonu’na 1 yıllık süre için Levent Gökçe, Kenan Zülaloğlu, Hasan Ersoy, Selim Malgaz, Uğur Özhabeş’in 24 oy alarak oyçokluğuyla seçilmelerine, Kadın Sorunları Komisyonu’na 1 yıllık süre için Bahar Sunman, Gürsel Alparslan, Şebnem Şan, Suna Ergün, Pınar Ünsal’ın 24 oy alarak oyçokluğuyla seçilmelerine, Ulaşım ve Trafik Komisyonu’na 1 yıllık süre için Cavit Ganiç, Coşkun Alagöz, Servet Deniz, Yervant Özuzun, Levent Gökçe’nin 24 oy alarak oyçokluğuyla seçilmelerine, Eğitim ve Kültür Komisyonu’na 1 yıllık süre için Gürsel Alparslan, Kenan Zülaloğlu, Servet Deniz, İlknur Meral, Pınar Ünsal’ın 24 oy alarak oyçokluğuyla seçilmelerine, 2010 Avrupa Kültür Başkenti ve Sanat Komisyonu’na Bahar Sunman, Ohannes Karabekyan, Selim Malgaz, Servet Deniz, Ali Erten’in 24 oy alarak oyçokluğuyla seçilmelerine, T.C Marmara ve Boğazlar Belediyeler Birliği’ne Sefa Birinci, Uğur Özhabeş, Ferzan Özer’in 24 oy alarak asil üye seçilmelerine, Adnan Türkoğlu ve Ali Erten’in 24 oy alarak yedek üye olarak seçilmelerine karar verilerek birleşim, Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen tarafından 06.04.2011 Çarşamba günü saat 16:00’da toplanmak üzere kapatıldı. 06 NİSAN 2011 ÇARŞAMBA Ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından açıldı. 2010 yılı Denetim Komisyonu Raporu okutularak meclise bilgi verildi. Geçen birleşime ait zabıt özeti okundu, oybirliğiyle kabul edildi. Geçen birleşime ait zabıt özeti okunmadan 2010 yılı Denetim Komisyonu Raporu okunduğundan söz konusu komisyon raporunun okunmuş olarak kabul edilmesinin oylanmasına dair CHP Grubu tarafından verilen sözlü soru önergesinin oybirliğiyle kabulüne karar verildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde, 1- Özel Kalem Müdürlüğü başlıklı İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli ve asayiş hizmetlerinde kullanılmak üzere binek oto talebine dair başkanlık teklifinin oybirliğiyle kabulüne, 2- Özel Kalem Müdürlüğü başlıklı Macaristan’da Türkiye ve Macar İzleri konulu proje kapsamında 19-23 Nisan 2011 tarihleri arasında 7 kişilik heyetin Macaristan’ın Budapeşte iline yapacağı ziyarete 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 75. ve diğer ilgili maddeleri uyarınca gidiş-dönüş uçak biletlerinin Bakırköy Belediyesi Özel Kalem Müdürlüğü bütçesinden karşılanmasına dair başkanlık teklifinin oybirliğiyle kabulüne, 3- Sağlık İşleri Müdürlüğü’nün Çalışma Yönetmeliği’ne dair Hukuk Komisyonu Raporu’nun oybirliğiyle kabulüne, 4- Fen İşleri Müdürlüğü’nün Çalışma Yönetmeliği’ne dair Hukuk Komisyonu Raporu’nun oybirliğiyle kabulüne, 5- Geleneksel Uluslararası Yeşilköy Halk Dansları Festivali’ne dair Bütçe Plan Komisyonu Raporu’nun 3 ret oya karşın oyçokluğuyla kabulüne, 6- Sivil Savunma Uzmanlığı’na ödenek aktarımına dair Bütçe Plan Komisyonu Raporu’nun oybirliğiyle kabulüne, 7- Sivil Savunma Uzmanlığı’nın Çalışma Yönetmeliği’ne dair Hukuk Komisyonu Raporu’nun oybirliğiyle kabulüne, 8- İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü’nün sergi salonu ücret tarifesine dair Tarife Komisyonu Raporu’nun oybirliğiyle kabulüne, 9- 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 96. ve 97. maddelerine ve 6111 sayılı Torba Yasa’da öngörülen değişikliklere uyum sağlamak amacıyla Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü’nün 2011 mali yılı ücret tarifesinde değişiklik yapılmasına dair evrakın Tarife Komisyonu Raporu’nun oybirliğiyle kabulüne, 10- Meclis üyesi Ali Kenan Kır’ın görevli bulunduğu komisyonlardan istifa ettiğine dair dilekçesi okundu. Tüketiciyi Koruma Komisyonu ve Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Komisyonu’na 08.04.2011 tarihinde yeni üyeler seçileceği bildirilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından 08.04.2011 Cuma günü saat 16:00’da toplanmak üzere kapatıldı. 08 NİSAN 2011 CUMA Gelmeyen üyelerin izinli sayıldığı, çoğunluğun bulunduğu tespit edilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından açıldı. Geçen birleşime ait zabıt özeti okundu, oybirliğiyle kabul edildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde Tüketiciyi Koruma Komisyonu’na Semih Cemali, 25 kabul, 5 çekimser oya karşın oyçokluğuyla seçilmesine, Avrupa Birliği ve Dış ilişkiler Komisyonu’na Pınar Ünsal’ın 25 kabul, 5 çekimser oya karşın oyçokluğuyla seçilmesine, Bakırköy Belediye Başkanlığı’nın 2010 yılı Faaliyet Raporu daha önceden gruplara dağıtıldığından dolayı okunmuş olarak kabul edilmesinin oybirliğiyle kabulüne, Bakırköy Belediye Başkanlığı 2010 yılı Faaliyet Raporu’nun 5 ret oya karşın oyçokluğuyla kabulüne karar verilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından 02.05.2011 Pazartesi günü saat 16:00’da toplanmak üzere kapatıldı. Meclis oturumlarýnýn tamamýný gazetemizin www.atakoygazete.com.tr sitesini ziyaret ederek okuyabilir ve sesli olarak dinleyebilirsiniz. Bakırköy Belediye Meclisi’nin 1. ve 2. Meclis Başkan Vekilleri, Divan Katipleri ve komisyon üyeleri belli oldu. BELEDİYE MECLİSİ’NDE YENİ DÖNEM Bakırköy Belediye Meclisi’nin nisan ayı oturumlarında yapılan seçimlerde geçen dönem Meclis 1. Başkan Vekilliği görevini yapan Hasan Ersoy tekrar seçilerek görevine devam ederken, geçen dönem Meclis 2. Başkan Vekilli olan Ali Kenan Kır’ın yerine ise, Cavit Ganiç görev aldı. Divan Katipliklerine ise, asil olarak Şebnem Şan ve Pınar Ünsal, yedek olarak ise Uğur Beceren ve İlknur Meral seçildi. Bakırköy Belediye Meclisi’nde yapılan seçimler sonucu yeni dönemde komisyonlara seçilen isimler ise şu şekilde: Tüketici Koruma Komisyonu: Semih Cemali, Suna Ergün, İlknur Meral, Pınar Ünsal, Ali Erten. Engelliler Komisyonu: Ramazan Baş, Bahar Sunman, Ferzan Özer, Uğur Beceren, Kenan Zülaloğlu. Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Komisyonu: Adnan Türkoğlu, Selim Malgaz, Servet Deniz, Pınar Ünsal, Ohannes Karabekyan. Kadın Sorunları Komisyonu: Bahar Sunman, Gülsel Alparslan, Şebnem Şan, Suna Ergün, Pınar Ünsal. 2010 Avrupa Kültür Başkenti ve Spor Komisyonu: Bahar Sunman, Ohannes Karabekyan, Selim Malgaz, Servet Deniz, Ali Erten. Harita Komisyonu: Mehmet Başaran, Cavit Ganiç, Şebnem Şan, Servet Deniz, Bedroz Avedikyan. Deprem ve Doğal Afet Komisyonu: Cavit Ganiç, Ferzan Özer, Şebnem Şan, PınarÜnsal, Semih Cemali. Altyapı Komisyonu: Selim Malgaz, Servet Deniz, Coşkun Alagöz, Cemali, Mehmet Başaran, AB ve Dış İlişkiler Komisyonu: Bahar Sunman, Cavit Ganiç, Ohannes Karabekyan, Pınar Ünsal, İlknur Meral. Bütçe Plan Komisyonu: Kenan Zülaloğlu, Bahar Sunman, Gürsel Alparslan, Cavit Ganiç, Serdal Kılavuz. Ulaşım ve Trafik Komisyonu: Cavit Ganiç, Coşkun Alagöz, Servet Deniz, Yervant Özuzun, Levent Gökçe. Çevre ve Sağlık Komisyonu: Yervant Özuzun, Bahar Sunman, Gülsel Alparslan, Suna Ergün, İlknur Meral. İmar ve Şehircilik Komisyonu: Bedroz Avedikyan, Uğur Özhabeş, Cavit Ganiç, Ferzan Özer, Adnan Türkoğlu. Hukuk Komisyonu: Coşkun Alagöz, Levent Gökçe, Yervant Özuzun, Servet Deniz, Gülsel Alparslan. Gençlik ve Spor Komisyonu: Levent Gökçe, Kenan Zülaloğlu, Hasan Ersoy, Selim Malgaz, Uğur Özhabeş. Eğitim ve Kültür Komisyonu: Gülsel Alparslan, Kenan Zülaloğlu, Servet Deniz, İlknur Meral, Pınar Ünsal. Tarife Komisyonu: Ali Erten, şebnem Şan, Suna Ergün, Semih Cemali, Yervant Özuzun. T.C Marmara Belediyeler Birliği Komisyonu: Sefa Birinci, Uğur Özhabeş, Ferzan Özer, Adnan Türkoğlu, Ali Erten. 31 Bakırköylüler oturduğunuz mahallede yaşanan gelişmelerden ne kadar haberdarsınız? MAHALLENİZDE NELER OLUYOR? Bakırköy’deki 14 mahalle muhtarı ile görüşerek mahallelerinde son aylarda yaşanan gelişmeler hakkında bilgi aldık. Bu ayki sayımızda Ataköy 3-4-11 Kısım, Ataköy 7-8-9-10 Kısım, Yenimahalle, Osmaniye, Yeşilyurt, Cevizlik ve Kartaltepe Mahalleleri’nde yaşananları sizlere aktarıyoruz. OSMANİYE ATAKÖY 3-4-11 KISIM Mahalle Muhtarı Fehamet Berk: Mahallemizdeki aydınlatma problemlerini BEDAŞ’ın katkılarıyla çözüyoruz. Şu an eski halinden çok iyi durumda. Ulaşım konusunda; Eminönü hat talebimiz olumsuz karşılandı, bizde Beyazıt seferinin Ataköy'e uzatılmasını istedik bu konuda ısrar edeceğiz, ayrıca Taksim-Ataköy dolmuş durağı istedik, bekliyoruz. Özellikle bozuk olan kaldırımların onarımı, dolmuş olan mazgalların temizliği yapıldı, Remzi Kazancıgil Caddesi’ndeki otoparkın zemin düzeni ve mazgal konulması için belediye tespit yaptı. En büyük sıkıntımız; mahallemizde bir sağlık ocağı bulunmaması. Bununla ilgili girişimlerimiz oldu fakat şu ana kadar sonuç alamadık. Mevcut binalarla çözümü düşündük. En kısa sürede çözüleceğini umuyoruz. Bunun dışında mevcut basketbol sahalarımız yeterli değil ve düzenlenmesi gerekiyor.Bu arada mahallemizde bulunan Muhittin Üstündağ İlköğretim Okulu’nun İstanbul Bilgi Yarışması’nda Bakırköy birincisi olması da bize gurur verdi. ATAKÖY 7-8-9-10 KISIM Mahalle Muhtarı Aylin Keserkaya: Mahallemizde son aylarda yaşanan gelişmeleri söyleyecek olursak; Atatürk Hava Limanı Pisti’nin uzatılması ile ilgili davayı kaybettik. Temyize başvurduk. Onun sonucunu bekliyoruz. Ayrıca onun akabinde yakıt tankları konusu çıktı. Sizin de yakından takip ettiğiniz bu olayla ilgili gereken çalışmalarımızı yaptık. Yüzlerce imza topladık fakat halen bir sonuç alamadık. İnşaat bitmek üzere. Bunun dışında özellikle bahar aylarının gelmesi havaların ısınmasıyla birlikte Şirinevler tarafından gelen kaykaycı çocuklar geceleri geç saatlere kadar B4 Blok’un önünde kayıyor, gürültü çıkarıyorlar. Bu konuda çok şikayet aldık. Bununla ilgili Bakırköy Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ile görüştük. B4 Blok’un önündeki o zemini kaykay yapmaya elverişsiz duruma getirmek istiyoruz. Ayrıca ağaç budama, mazgalların temizliği gibi rutin çalışmalar periyodik olarak yapılıyor. Mahalle Muhtarı Serdar Uzunoğlu: Mahallemizde son aylarda birçok gelişme yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Öncelikle mahallemizde Ziraat Bankası Şubesi açıldı. Ayrıca Marmara Forum AVM’nin hizmete girmesi mahallemize her açıdan canlılık getirdi. Mahallemizdeki gençlerimize iş fırsatı doğmuş oldu. Bunun dışında Bakırköy Belediyesi Çocuk Ağız Diş Sağlığı Merkezimiz açıldı. Burada çocuklarımıza ücretsiz diş hizmeti verilmeye başlandı. Ayrıca elektrik direklerimizi yeniledik, ağaç budamalarımız yapıldı. YENİMAHALLE Mahalle Muhtarı Nihat Şahin: Mahallemizde son aylarda ve yıllardır yaşanan önemli gelişmelerin başında Kadın Doğum Evi Hastanesi’nin Halkalı’ya taşınması ve hala öğrenime açılmayan Bakırköy Taş İlköğretim Okulu var. Kadın Doğum Evi’nin nisan ayında taşınacağı söyleniyor. Bu mahallemiz ve mahalle esnafımız açısından son derece olumsuz bir gelişme olacak. Bu hastane mahallemizde birçok esnafa ekmek kapısı oluyordu. Bakırköy Taş İlköğretim Okulu’nun yerine ise bütün girişimlerimize ve mahallelilerin karşı çıkmasına rağmen Çıraklık Meslek Okulu yapılacak. Mahallemizin en büyük sorunu bu iki konu. Onun dışında ağaç budamalarımız yapıldı. Bozuk olan kaldırımlarımız yenilendi. YEŞİLYURT Mahalle Muhtarı Sedat Mumcuoğlu: Mahallemizde tüm Bakırköy’ün genelinde olduğu gibi ağaç budamalarımız yapıldı. Bozuk olan kaldırımlarımız yenilendi. Ayrıca daha öncede gazetenizde yer aldığı gibi mahallemizde Başak Sokak’ta bulunan Yasemin Apartmanı’nın son birkaç ayda sol tarafa doğru eğilerek yan yatması nedeniyle endişe içindeyiz. Gerekli yerlere başvurmamıza rağmen bu konuda halen bir sonuç alamadık. CEVİZLİK Mahalle Muhtarı Gönül Çavuşoğlu: Mahallemizde son aylarda yaşanan en önemli gelişme muhtarlığımızın yan sokağındaki otopark konusu. Orasını bir şahıs, yıllar önce Milli Emlak’tan satın almış. Sonra orası bir dönem öyle kör kaldı. Şu anda orasını otopark olarak kiralamış. Mahkeme süreci uzun yıllar devam etti. Sonra davayı o şahıs kazandı. Şu an belediye karşı dava açtı. Belediye tabi ki orayı vermek istemiyor. Otopark’ın içerisine park etmesi gereken araçlar yola park ediyor. O problem vatandaşa yansıyor. O sokakta kimse rahat geçemiyor. Ambulans gelse giremiyor. Biz bütün Bakırköy’deki ağaçları budattık. Bir tek o sokağa girip budayamadık. Sokaktakiler mağdur durumda. Bunun bir an önce sonuçlanmasını istiyoruz. Ayrıca özellikle sahildeki cafelere bakan cephede oturan vatandaşlarımız cafelerden dolayı şikayet ediyorlar. Bu şikayetleri sık sık duyuyoruz. Ayrıca şunu da belirtmek istiyorum çöp yasağının gelmesi ile birlikte artık vatandaşlarımız daha dikkat ediyorlar. Eskiden olduğu gibi evinin penceresini açıp çöpleri atmıyorlar ve çöp toplama saatinden önce çıkarmıyorlar. Bunu da özellikle belirtmek istiyorum. KARTALTEPE Mahalle Muhtarı Yılmaz Ufuk: Mahallemizde son aylarda yaşanan önemli bir gelişme yok. Ağaç budamalarımız yapıldı. Bazı sokaklarımızdaki bozuk kaldırımlarımız düzeltildi. Yaz aylarının gelmesi ile birlikte kaldırım taşlarının boyanmasını düşünüyoruz. Bunun dışında kayda değer bir gelişme olmadı. YAVUZ ARPACIK Gelecek sayımızda ise, Basınköy, Şenlikköy, Zuhuratbaba, Zeytinlik, Ataköy 2-5-6 Kısım, Ataköy 1.Kısım ve Yeşilköy Mahalleleri’ndeki yaşanan gelişmeleri gazetemizde bulacaksınız. TEKNOLOJÝ DÜNYA SI GÖKHAN ATAMER [email protected] 5000 iPAD 2 TÜRKİYE’DE 6 SAATTE TÜKENDİ Apple'ın Türkiye'deki tek yetkili distribütörü olan Bilkom'un Japonya ile aynı anda satışa sunduğu iPad 2'lerin tamamının satılması yalnızca 6 saat sürdü. Cihazın Türkiye'de en çok tercih edilen modeli 64 GB'lık 3G'li modeli olurken satış fiyatları ise şöyle: Wi-Fi modeller için 16 GB 1080 TL, 32 GB 1332 TL, 64 GB 1549 TL iken Wi-Fi ve 3G modeller için 16 GB 1367 TL, 32 GB 1619 TL, 64 GB 1835 TL. Çift çekirdekli A5 işlemci kullanan cihaz iPad'in A4 işlemcisine göre iki kat daha hızlı. Ön ve arka kamerası da bulunan cihazın grafik işlemleri de eski iPad'e göre dokuz kat daha iyi performans sunuyor. 600 grama kadar ağırlığı düşürülen ikinci iPad'in inceliği ise iPhone 4'ten bile daha iyi. Kalınlık demiyoruz zira iPad 2'nin ölçüsü 8.8 mm. Jiroskopu da bulunan cihazın siyah ve beyaz olmak üzere iki farklı rengi bulunuyor. 39 dolara ayrıca satılan kablo ile HDMI çıkışı da sunan iPad 2 10 saat pil ömrü sunuyor. Cihazın müthiş özellikleri yanısıra eleştirilen birçok özelliğinin de bulunduğunu hatırlatmak lazım, özellikle düşük çözünürlüklü kamerası... 11 Mart'ta ABD'de satışa çıkan iPad 2, 25 Mart'tan itibaren diğer pazarlarda da satışa çıktı. iPad 2'nin ABD’deki fiyatları ise 16 GB'lık Wi-Fi'li model 499 dolarla başlıyor ve 64 GB'lık 3G'li modelde 829 dolara kadar çıkıyor. Bilkom’un çok fahiş bir fiyatla ürünü piyasaya sürmemesi bence çok doğru bir karar ve ikinci el satış yapan ve önceden ürünü paralel ithalatla getirip fahiş fiyatlarla rant elde etmeye çalışanların planlarını bozacağa benziyor. TWITTER ARTIK TÜRKÇE DE KONUŞUYOR Bu aralar dünyanın en popüler ağları arasında Facebook ile beraber ilk sırada gelen Twitter'dan güzel bir haber var. Sitede uzun süredir devam eden Türkçeleştirme çalışmaları sonuç verdi ve sitenin kullanılabildiği diller arasına Türkçe de eklendi. Sitedeki Türkçe dil desteği çalışmaları gönüllü kullanıcıların katkıları ile yürütülüyor. O yüzden halen Türkçe'ye çevrilmemiş bölümlerle karşılaşmak mümkün. Türkçeleştirme çalışmalarına katkıda bulunmak ve sitenin daha iyi bir Türkçe ile kullanıcılarına ulaşmasına aracılık etmek isterseniz translate.twttr.com adresinden siz de sürece katılabilirsiniz. Türkçe dilini etkinleştirmek için Twitter'da oturum açtıktan sonra Settings bölümünden Language menüsü altında yer alan Türkçe seçeneğini tercih etmeniz gerekiyor. Save tuşuna bastıktan sonra tekrar Twitter şifrenizi girerek siteyi Türkçe olarak kullanmaya başlayabilirsiniz. ATAKÖY FACEBOOK GROUPON’A RAKİP OLACAK SİTE AÇTI Kullanıcı sayısı 600 milyona yaklaşan Facebook, bu dev potansiyeli nakte çevirme adına yaptığı atılımlara bir yenisini daha ekledi. Internetin son dönemdeki moda trendlerinden fırsat siteleri alanına el atan Facebook ABD'nin beş şehrinde pilot uygulama başlattı. Atlanta, Austin, Dallas, San Diego ve San Francisco’daki Facebook kullanıcılarının deneyebileceği sistem, Facebook'un temel özelliklerinden biri olan paylaşım konusunu da merkeze alıyor. Kullanıcıların yaptıkları satın almaları arkadaşlarıyla paylaşabildikleri sistem "Deals on Facebook" adını taşıyor. Bu alandaki en çok bilinen sitelerden birisi olan Groupon geçen yıl Google tarafından satın alınmak istenmiş, ancak 5 milyar dolarlık cazip teklif Groupon tarafından reddedilmişti. Facebook kullanıcılarının sitenin mantığına uygun olarak özellikle sosyal aktiviteleri paylaşabilecekleri sistemin dünya geneline ne zaman yayılacağı konusunda açıklama yapılmadı. SONY PLAYSTATION NETWORK HACKLENDİ Playstation kullanıcılarının buluştuğu online platform Playstation Network bir dizi hacker saldırısından sonra kapandı. Bir haftadır kapalı bulunan Playstation Network'ten gelen haberler sadece hackleme ile sınırlı kalmadı. Sony'den yapılan açıklamada hacker'lar tarafından ele geçirilen bilgiler arasında kullanıcılara ait bilgilerin de ele geçirilmiş olabileceği açıklandı. Sistemin hacklendikten sonra iki haftadır kapalı kalması ise merak uyandırıyor. Öte yandan bu fırsatı değerlendiren Microsoft'un Xbox Live'ı tam bu arada ücretsiz hale getirmesi de oldukça manidar karşılandı. Çalınan bilgilerin arasında kredi kartı bilgilerinin de bulunma ihtimali söz konusu. Playstation 3 ve PSP kullanıcılarının buluşma platformu Playstation Network Kasım 2006'dan bu yana hizmet veriyor. Sistemin 75 milyondan fazla kullanıcısı bulunuyor. SAHİBİNDEN ZARARINA SATILIK MySpace Bir zamanlar fırtınalar estiren MySpace, sahibi News Corp. tarafından zararına satışa çıkarıldı. Sabık sosyal ağın muhtemel alıcıları arasında daha önce de Vevo ve Bebo'yı satın alan Criterion Capital Partners da bulunuyor. Wall Street Journal'in iddiasına göre News Corp.'a teklif veren altı şirket var ve satış ile ilgili sürecin bu ay içinde start alması bekleniyor. MySpace'in talipleri arasında bir Çinli şirketin bulunduğu iddiası da gazetede yer aldı. Süreci yakından izleyen kaynaklardan alınan bilgiye göre pazarlıkların sonuçlanmasının ardından MySpace'in yeni sahibinin Haziran ayında belli olması bekleniyor. MySpace'in son açıklanan mali verilere göre News Corp'a kaybettirdiği para 156 milyon dolar idi. PLAYSTATION 4 VE YENİ XBOX 2014’TE GELECEK Bugün konsollar oyun dünyası için belirleyici bir role sahip. Zira oyun geliştiriciler oyunları genelde konsollara göre geliştirip, daha sonra PC'ye adapte ediyor. Hal böyle olunca da yeni nesil konsollar gelmeden olağanüstü grafiklere sahip, "devrim" olarak nitelendirilebilecek grafiklere sahip oyunlar da gelmiyor. Peki, bunun gerçekleşmesi için daha ne kadar beklemek gerekecek? Playstation 4 ve yeni Xbox ne zaman piyasada olacak? Gawker Media'nın oyun blog sitesi ÝMTÝYAZ GENEL Taner SAHÝBÝ, KÜÇÜKTEPE Hukuk Danýþmaný: Av. YÖNETMEN VE SORUMLU YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ Ofset Baský ; ÜNÝFORM Özcan ATAMER Renk Ayýrým; FÝLMEVÝ Haber Koordinatörü AYLIK BÖLGE GAZETESÝ Ýdare Yeri: Ýncirli Caddesi Yeþilada Sokak No:2/1 Gökhan ATAMER Ýstanbul Aylýk Süreli Ferhat yayýnApt. Kat: 1 D:4 Bakýrköy / Haber Merkezi Tel: (0-212) 543 86 64-543 86 65-543 86 47 Fax: 543 86 16 YIL: 19 Sayý: 204 MAYIS 2011 Yavuz ARPACIK Ataköy Gazetesi, Yurtgün Ýç ve Dýþ Ticaret A.Þ. Arzu BERATOĞLU tarafýndan yayýnlanmaktadýr. [email protected] Köþe yazýlarýndaki sorumluluk, yazarlarýna aittir. GAZETEMÝZ BASIN AHLAK YASASINA Gazetemizde yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahibine aittir UYMAYI TAAHHÜT ETMÝÞTÝR Kotaku'ya göre bu gelişme 2014'ten önce olmayacak. Kotaku'nun iddiasına göre özellikle Xbox'un bu alanda daha önce bir hamle yapması gerekiyor. Zira Sony, PlayStation 3'ü Microsoft'tan bir yıl sonra çıkarmıştı. Buna göre ilk hamlenin önce Microsoft'tan gelmesi bekleniyor ve 2014'de yeni bir Xbox ile tanışma olasılığımız bulunuyor. Ancak Xbox takımının şu an düşündüğü nokta, oldukça üst düzey özelliklere sahip bir konsol yapıp, bir süre düşük satışlarla ilerlemeyi göze alıp almayacağı konusu. PHILIIPS TV PAZARINDAN ÇIKTI Philips yeni CEO'su Frans van Houten yönetiminde radikal bir karara imza attı ve sürekli zarar eden TV bölümünü devrederek bu sektörden çekiliyor. Hong Kong menşeli TV üreticisi TPV'ye işi devredecek olan Philips ortaklık şeklinde kurulacak bu işbirliği ile yeni yapıda yüzde 30 hisseye sahip olacak. Büyük ortak TPV'nin Philips hisselerini satın alma haklarına sahip olduğu da açıklanırken, ilgili birimlerde görev yapmakta olan 3600 Philips çalışanı için herhangi bir işten çıkarma planının planlanmadığı da bildirildi. Özellikle fiyat faktörünü kullanan Asyalı üreticiler karşısında büyük sıkıntı yaşayan Philips'in yeni yapı ile nasıl bir performans sergileyeceğini hep birlikte göreceğiz. Konu ile ilgili olarak yapılan resmi açıklamada ise şu ifadelere yer verildi: "Philips, ikinci bir beş yıl için otomatik olarak yenilenmek kaydıyla, ilk beş yıl için, ortak girişimin belirli temel performans göstergelerini karşılamasına tabi olarak, ortak girişime Philips markasını kullanma hakkı verecektir. Ortak girişim 2012’de herhangi bir isim ücreti ödemeyecek, 2013’ten itibaren en az yılda 50 Milyon Euro’luk isim ücreti ödeyecektir. 2013 mali yılı için ödenecek isim hakkı satışların yüzde 2.2’si kadar olacaktır. 2014 yılından itibaren, ortak girişimin ödeyeceği yıllık isim ücreti satışların yüzde 2.2’si olup belirli performans kriterlerine bağlı olarak, bir değişken bileşenle satışların maksimum yüzde 3’üne kadar çıkarılabilir." eBAY, Gittigidiyor.com’U SATIN ALDI GittiGidiyor.com ve eBay’ın yaptığı ortak açıklamada, anlaşmanın, eBay’in, GittGidiyor.com’un Nisan 2007’de edindiği yüzde 10 azınlık hissedarlığının devamı niteliğinde olduğu, satın alma işleminin tamamlanması ile birlikte eBay’in, GittiGidiyor.com hisselerinin yaklaşık yüzde 93’üne sahip olacağı bildirildi. Anlaşma şartlarının ise henüz açıklanmadığı belirtildi. Açıklamaya göre, Serkan Borançılı, Burak Divanlıoğlu ve Tolga Kabataş tarafından kurulan ve merkezi İstanbul’da bulunan şirket, 150’den fazla çalışana sahip. 5 Şubat 2001’de kurulan GittiGidiyor.com’un, 6,4 milyon kayıtlı kullanıcısı bulunuyor. Yapılan ortak açıklamada hisse alımını değerlendiren eBay Avrupa Kıdemli Başkan Yardımcısı Doug McCallum, 2007 yılından beri, GittiGidiyor.com’dan, çalışanlarından ve e-ticaret yaklaşımından etkilendiklerini belirterek, "GittiGidiyor.com’un hisselerini ilk satın aldıktan sonra, son derece heyecan verici bir e-ticaret pazarında, mükemmel bir işe girmekte olduğumuzu biliyorduk. GittiGidiyor.com’dan öğrenebileceğimiz çok şey var. Keza paylaşabileceğimiz de" yorumunu yaptı. GittiGidiyor.com Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Borançılı, bir eBay iştiraki olmanın, GittiGidiyor.com için büyük bir gurur kaynağı olduğunu belirterek, "Tamamen bir eBay iştiraki olmakla, gelişimimizi hızlandırırken, dünya standardı uygulamalardan yararlanıyor ve Avrupa’nın en hızlı büyüyen e-ticaret pazarlarından birindeki lider konumumuzu perçinliyor olacağız" değerlendirmesinde bulundu. Hukuk Danýþmaný: Av. Taner KÜÇÜKTEPE Ofset Baský : ÜNÝFORM Renk Ayýrým : FÝLMEVÝ Ýdare Yeri: Ýncirli Caddesi Yeþilada Sokak No:2/1 Ferhat Apt. Kat: 1 D:4 Bakýrköy / Ýstanbul Tel: (0-212) 543 86 64-543 86 65-543 86 47 Fax: 543 86 16 Ataköy Gazetesi, Yurtgün Ýç ve Dýþ Ticaret A.Þ. tarafýndan yayýnlanmaktadýr. Gazetemizde yayýnlanan yazý ve fotoðraflar kaynak gösterilmeden kullanýlamaz 24 “İstanbul genelini geçen yıl ve bu yılı karşılaştırdığınızda, alışveriş merkezi sayısının artışına rağmen cirolarda herhangi bir azalma yok. Pelican Mall olarak, daha ziyade yakın çevremizde yer alan Avcılar halkına, İstanbul Üniversitesi öğrencilerine ve E-5 den geçen arabalı yolculara hitap ediyoruz. Gezmesi kolay, aradığınızı hemen bulabildiğiniz, gün ışığından maksimum derecede faydalanan bir alışveriş merkeziyiz.” Ziyaretçileri; kaliteli, keyifli, konforlu bir ortamda diğer Alışveriş Merkezleri’nden farklı etkinlik, kampanya ve promosyonlarla yönettiği, Alışveriş Merkezi’ni çekim noktası haline getiren, AVM Pazarlama ve Halkla İlişkiler Müdürleri’nin en önemli görevleri “İletişim-İnsan İlişkileri” olarak gösteriliyor. Çünkü alışveriş merkezleri; ziyaretçileri, mağazaları, çalışanları ve patronları ile çok yönlü bir 'hizmet sektörüdür'. Ve bu hizmet sektöründe insan ilişkilerinin, iletişimin iyi olması gerekir. Pazarlama Müdürleri de bu iletişimi sağlayan gizli kahramanlardır. Çalışma saatleriniz nasıl? Alışveriş merkezleri ziyaretçiye 10:00-22:00 arası hizmet verir ama 24 saat açıktır. Ben 9.30 gibi gelirim, hızlıca bir avm turu sonrası günlük yapılacak işlerimi planlarım. Genel Müdürümüz’le her sabah güne küçük bir toplantıyla başlarız. Önceki gün neler yaptık, o gün neler yapacağız konuşuruz. Sonrasında da güne başlarız. AVM sektörü söyleşilerimizin bu ayki konuğu Pelican Mall Alışveriş ve Yaşam Merkezi Pazarlama Müdürü Esra Yıldırım Arslan. Kendinizden biraz bahseder misiniz? İstanbul Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri bölümü mezunuyum. Hemen arkasından İşletme Master’ı (MBA) yaptım. 2,5 yıllık evliyim. Ne kadar süredir Pazarlama Müdürlüğü yapıyorsunuz ve burada çalışıyorsunuz? Üniversite okurken başladım çalışma hayatıma. Önce Haber Türk Tv’de program asistanı olarak çalıştım. Sonra Hürriyet dergi grubunda yer alan bir dergide haber sayfalarını hazırladım. Okulum bittikten sonra butik bir Halkla İlişkiler ajansında müşteri temsilcisi olarak görev yaptım. Sonrasında Astoria Alışveriş Merkezi ile bu sektöre adım attım. 212 İstanbul Power Outlet Alışveriş Merkezi, Torium Alışveriş Merkezi ve şimdi Pelican Mall Alışveriş ve Yaşam Merkezi... Pelican Mall’de de diğerlerinde olduğu gibi açılış öncesinde başladım. İşinizden bahsedebilir misiniz? Halkla ilişkiler ve pazarlama neler yapar? Yıllık medya planlaması, medya satın alması, pazarlama bütçesinin planlanması, AVM içerisinde yapılan etkinliklerin ve aktivitelerin planlanması, bütçelenmesi ve gerçekleştirilmesi, medya satın alması, reklam ve halkla ilişkiler çalışmalarının planlanması ve kontrolü, kiracılar ilişkileri, ziyaretçi memnuniyeti, kısa süreli ve uzun süreli stand kiralanması yapılan işlerden sadece bir kaçı diyebilirim. Nasıl bir ekiple çalışıyorsunuz? İş hayatınızdaki öncelikleriniz ve prensipleriniz nelerdir? Genel Müdürümüz Berna Yüksel koro şefimiz diyebilirim. Reklam pazarlama - halkla ilişkiler departmanımız ben dahil 4 kişiden oluşuyor. Birlikte ziyaretçilerimizin Pelican Mall’ den memnuniyetle ayrılmalarını hedefliyoruz. Sosyal sorumluluk projelerine verdiğiniz önem ne oranda? Sosyal sorumluluk projelerine çok önem veriyoruz. Bağlantıda olduğumuz 3 dernek ve yakında gerçekleştireceğimiz birkaç projemiz var ama henüz netlik kazanmadığı için açıklayamıyorum. Günümüzde avmlerin her geçen gün sayısı artıyor. Bu rekabet ortamı yaratıyor ve siz bu rekabet ortamında öne çıkmak için neler yapıyorsunuz? Türkiye’de özellikle de İstanbul’da her gün yeni bir AVM açılıyor. Haliyle Pelican Mall'da bu rekabetin içinde. Rekabette nasıl bir farklılığınız olacak? Müşterilere neler sunacaksınız? Biz daha ziyade neighborhood dediğimiz konsepte dahiliz. Anadolu yakasından bize çok ziyaretçi gelsin diye öncelikli bir hedefimiz yok. Yakın çevremizde yer alan Avcılar halkına, İstanbul Üniversitesi öğrencilerine ve E-5 den geçen arabalı yolculara hitap ediyoruz. Gezmesi kolay, aradığınızı hemen bulabildiğiniz, gün ışığından maksimum derecede faydalanan bir alışveriş merkeziyiz. Ziyaretçilerimizi yormuyoruz. Peki Pelican'ı diğer Avm’lerden ayıran özellikler nelerdir? Avcılar E-5 üzerinde, 17.000 öğrencinin okuduğu 4 fakültenin yer aldığı İstanbul Üniversitesi’ne, 2.000 kadar beyaz yakalının çalıştığı iş merkezlerine 5 dakikalık mesafede yer alan, rahat ulaşım imkanlarına sahip Pelican Mall Alışveriş ve Yaşam Merkezi, bu ve benzeri sebeplerin yanı sıra sahip olduğu fiziksel özellikleri ve hedef kitlesiyle, İstanbul’da bulunan diğer bölgesel alışveriş merkezlerinden çok farklı ve ayrıcalıklı bir noktada bulunuyor. E-5 tarafında önünden 20’ye yakın otobüs hattının ve günde 40.000’e yakın özel aracın geçmesi, metrobüs hattının ise 2011 yılı içerisinde Beylikdüzü’ne kadar ulaşacak olması, arka kısımda ise minibüs hatlarının sık aralıklarla yolcu taşıması Pelican Mall Alışveriş ve Yaşam Merkezi’ni lokasyon anlamında oldukça güçlü kılıyor. Türkiye AVM sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Bazı şehirlerde hiç AVM yokken bazı şehirlerde de sıklıkla AVM’lerin olmasını neye bağlıyorsunuz? Türkiye’nin AVM sektöründeki hızlı gelişimini değerlendirir misiniz? Avrupa’da bin kişiye düşen kiralanabilir alan 200 metrekaredir. Türkiye’ de bu rakam 78 metrekaredir. Söylediğiniz gibi bazı bölgeler alışveriş merkezine doymuş, bazı bölgelerde ise alışveriş merkezi ihtiyacı hissedilmektedir. İstanbul genelini geçen yıl ve bu yılı karşılaştırdığınızda alışveriş merkezi sayısının artışına rağmen cirolarda herhangi bir azalma yok. Mevcut ziyaretçiler daha çok para harcamaya başlıyor. Bununla birlikte her bir alışveriş merkezinin ortalama istihdamı 1.500 kişidir. Dolayısı ile her açılan alışveriş merkezi binlerce kişi için iş umududur. Avrupa metrekare rakamlarına bakalım ama Türkiye’de yaşadığımız gerçeğini de unutmayalım. ARZU BERATOĞLU 33 BİR AVUÇ MUTLULUĞU YETERLİ GÖRENLER Zihinsel engelli insanların ortak özelliği sevgiye muhtaç olmaları, siz bu insanlara bir adım attığınız zaman o size on adım geliyor, eğer size zarar verecek bir davranışta bulunuyorlarsa da bu hataları bile çok masumane oluyor. Yemeği, gezmeyi, dansı çok seviyorlar. Çünkü kolay mutlu oluyorlar, çünkü beklenti içinde değiller. Onlar için hayattaki tek beklenti mutlu olmak. Zihinsel engelli çocukların en iyi eğitim, rehabilitasyon ve bakım şartlarına kavuşabilmeleri için ihtiyaç duydukları olanak ve imkanları oluşturan Nakipoğlu Eğitim Kültür Sanat Vakfı (NEKSAV), zihinsel engelli çocukların, aileleri ve toplumla iç içe yaşayarak sosyalleşmelerini ve özgüven kazanmalarını sağlayarak, bağımsız birey olmalarına yardımcı oluyor. NEKSAV Rehabilitasyon ve Terapi Merkezi Halkla İlişkiler Sorumlusu Görkem Şahin ve Okul Öncesi Öğretmeni Nursen Arı ile zihinsel engellilere yönelik verilen eğitimler hakkında konuştuk. NEKSAV Rehabilitasyon ve Terapi Merkezi’nde, yaşıtlarına göre farklı gelişim gösteren bireylerin, her biri farklı alanlarda uzmanlaşmış eğitimcilerin ortak görüşleri doğrultusunda değerlendirildiğini ve her bireye özgü bireysel eğitim programları oluşturulduğunu kaydeden Halkla İlişkiler Sorumlusu Görkem Şahin, “1 yaşındaki bebekten tutunda 40 yaşındaki yetişkine kadar 150 zihinsel engelli öğrencimiz var. 13 kişilik eğitmen kadrosu ile zihinsel engelli insanları topluma kazandırmaya çalışıyoruz. Merkezimizde ana sınıfımız, hobi sınıfımız var. Öğrencilerimizi çarşamba günleri Bakırköy Belediyesi Atatürk Spor ve Yaşam Köyü’nde spora götürüyoruz ve burada öğrencilerimize yüzme öğretiyoruz. Yüzemeyenler ise basketbol oynuyorlar. Yürüme güçlüğü çekenlere fizyoterapi veriyoruz. Aynı zamanda uzman psikoloğumuz, öğrencilerimiz ve onların aileleri ile her zaman diyalog içinde bulunuyor” dedi. Şahin, NEKSAV Rehabilitasyon ve Terapi Merkezi’ne gelmek için, zihinsel engelli bireylerin devlet hastanesinden alınmış raporlarının olması gerektiğini ve (RAM) Rehberlik Araştırma Merkezleri tarafından yönlendirilmeleri gerektiğini de belirtti. Okul Öncesi Öğretmeni Nursen Arı ise, zihinsel engellilerin eğitiminde, gelişim alanlarını baz aldıklarını ifade ederek, şunları söyledi: “Öğrenci geldiği zaman, en az 3 kere onun performansını alırız ve o çocuğa yönelik bir yıllık plan çıkarırız. Ondan sonra eğitime başlarız. Fiziksel gelişimde ne ihtiyaçları var, sosyal gelişimde ne ihtiyaçları var, dil gelişiminde ne ihtiyaçları var, bunları ayrıştırırız. Ama bu çocukların öncelikli olarak ilk öğrenmesi gereken öz bakımdır. Öz bakımdan kasıt, kendi kendine tuvalete gidebilmesi, yemeğini yiyebilmesi, üstünü giymesidir. Çünkü her zaman annesi babası yanında olmayacak. Bu çocuk yalnız başına kaldığında hayatı tek başına idame ettirebilmeli. Ondan sonra akademik gelişmeye başlarız. Her türlü kavramı öğretiriz. Hatta bazı çocuklarımız öğrenmeye açıktır. Okuma-yazma öğretiriz. Az bir oran ama öğrenen çocuklarımızda var. İkinci öncelikli hedefimizde sosyal gelişim. Bu çocuklar sosyal ortamda hep itilip kakılmış çocuklardır. Bazı aileler çocuğundan utanıyor. Sanki engelli olmak çocuğun suçuymuş veya kendileri bir suç işlemişlerde Allah onları böyle cezalandırmış gibi düşünerek çocuklarını toplumdan saklama niyetindeler. Biz bu çocukları sürekli toplumla kaynaştırmaya çalışıyoruz. Yemeklere götürüyoruz, restoranda yemek yerken oradaki insanlar, sahilde yürürken karşılaştıkları insanlar, bunlar hep bir kaynaşmadır. Sosyal bir projedir. Bu tür çocukları olanlar lütfen evlerinde tutmasınlar, rehberlik araştırma merkezlerine götürsünler, onların rehberliği eşliğinde çocuklarına uygun bir okul bulup oraya yönlendirsinler. Erken yaşta bu çocukları eğitim uygulama okullarına göndersinler.” Nursen Arı, okul öncesinden başlayan çocukların gelişiminin diğer çocuklara göre çok farklı olduğunu da vurgulayarak, “Benim elime 4 yaşında bir çocuk gelmişti. Buraya geldiğinde hiçbir şekilde konuşmuyordu, şimdi okumaya geçmek üzere, neden bu çocuk diğer arkadaşlarından bu kadar önde çünkü eğitime erken başladı.” dedi. ( Arzu BERATOĞLU ) Zihinsel engelli öğrencilerden muhteşem müzikal Nursen Arı, “Yaptığımız gösteriler, tiyatrolar, müzikaller asla eğlenmek amaçlı değil, eğitim amaçlıdır. Biz çalışırken çok eğleniyoruz ama birinci amacımız eğitim. Çocuğun kendini en güzel ifade ettiği yer sahnedir. Özellikle kalabalık grupların önünde çocuklar rolünü oynadığında kendini değerli hisseder. Değerli hissedince ve alkış alınca toplumla engelli bireyler arasında yakınlaşma oluyor. Toplumdaki insanlarda onları bu şekilde gördüğü zaman bu insanlardan korkmuyor. Kaç tane normal insan çıkıp ta o sahnede bu çocukların sergilediği beceriyi gösterebilir.” dedi. Arı ayrıca, zihinsel engelli çocukların imkan verildiği zaman neleri başarabildiklerini müzikal ile birlikte tekrar gördüklerini ve bu tür gösterileri sık aralıklarla tekrarlayacaklarını da söyledi. “ YARİM İSTANBUL” Nakipoğlu Eğitim Kültür Sanat Vakfı (NEKSAV) Rehabilitasyon ve Terapi Merkezi öğretmen ve öğrencileri “Yarim İstanbul’’ isimli bir müzikal gösterimi sundu. Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen müzikale, Bakırköy Kaymakamı Yakup Vatan, Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan ve çok sayıda engelli ile ailesi katıldı. Gerçekleştirilen “Yarim İstanbul” isimli müzikal ile ilgili görüşlerini aldığımız NEKSAV Rehabilitasyon Merkezi Okul Öncesi Öğretmeni 35 BİR ZİYARET, ÇOK MUTLULUK Bizleri büyüten, üzerimizde sonsuz emekleri olan yaşlılarımız. Kimisi bir telefon çaldığında ‘yüreğim hopluyor, arayanım soranım var diye seviniyorum’ diye tarif ederken, kimisi de ‘karşımda beni dinleyen birini bulduğumda yalnızlığımdan arınıyorum’ diye tarif ediyor onlara yapılan ziyaretleri. Bakırköy Şefkat Huzur Evi sakinlerinden bahsediyoruz. Bazıları eşini kaybetmiş; “ Evin içinde bir sesti, nefesti. Birlikte gezmeye giderdik, yürüyüş yapardık.” diye anlatıyor eşlerini ve ekliyor onu çok özlüyorum diye. Bazısı ise yakınıyor oğlum, kızım aramıyor beni; yalnızım burada diye. Sefaköy Bilgi Evi İyilik Kulübü öğrencileri Bakırköy’de hizmet veren Şefkat Huzur Evi sakinlerini ziyaret etti. Öğrenciler, huzurevi sakinleriyle kahvaltı yapıp, sohbet ettiler. Büyük bir mutlulukla öğrencileri karşılayan huzurevi sakinleri, “Burada iyi bir bakım görüyoruz. Ama yine de eksiğiz. Çocuklarımızdan, akrabalarımızdan uzağız. Gençlerin bu ziyaretleri de bizleri çok mutlu ediyor. Yalnızlığımızdan kurtulup, unutulmadığımıza kanaat getiriyoruz. Bazen hiç tanımadığımız insanlar sürekli bizi ziyaret ediyorlar ve kendi çocuklarımızdan, akrabalarımızdan daha yakın oluyor bizlere.” diyerek bu ziyaretin onları mutlu ettiğini dile getirdi. Ziyaretten duydukları memnuniyeti her haliyle belli eden yaşlılar, öğrencilere; yüzlerindeki çizgilerin adı da diyebileceğimiz hayat tecrübelerini anlatıp, onlarla dertleştiler. GÖZLERİNDEKİ MUTLULUK Ziyaret boyunca öğrenciler ve yaşlılar samimi bir ortam yaratarak keyifli zaman geçirdi. Öğrenciler, yaşlıların boynuna sarıldık- larında huzurevi sakinlerinin gözlerindeki mutluluk görülmeye değerdi. Yalnızlıklarını huzurevinde kendi yaşıtlarıyla paylaşan yaşlılara bu ziyaret farklı bir heyecan verdi. Carousel, “Her Yeni Yaşa Yeni Bir Otomobil” kampanyasında plakaları ve araç anahtarları, sahiplerini buldu. CHERY MARKA ANAHTARLAR TESLİM EDİLDİ Carousel Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nin, 15. yaş gününe özel hazırladığı dev kampanyasında otomobiller şanslı sahiplerini buldu. Carousel’in her yeni yaşına özel düzenlediği ve her yıl büyük ses getiren kampanyalarının sonuncusu olan “Her Yeni Yaşa Yeni Bir Otomobil” kampanyasında talihliler plakalarını ve araç anahtarlarını törenle teslim aldılar. 29 Eylül 2010 – 15 Şubat 2011 tarihleri arasında her 100 TL’lik alışveriş yapan müşterisine 15 adet Chery marka son model bir otomobil kazanma imkânı sağlayan Carousel’in, “Her Yeni Yaşa Yeni Bir Otomobil” kampanyasına 25.622 kişi katıldı ve toplam 95.300 adet kupon toplandı. 37 Nazlı BOSTAN & Evren BİNER Nişanlandı MUTLU GÜNLER Hakimlik stajına devam eden Nazlı Bostan ile Avukatlık cübbesini birkaç gün önce giyen Evren Biner Eskişehir Roof Garden Hotel’de yapılan törenle nişanlandılar. Nişan yüzüklerini Yargıtay üyesi Hakim Mesut Balcı taktı. Nişan törenine Ayşe- Gürsel Bostan ve Rasime-Semih Biner’in aile yakınları ile Nazlı ile Evren’in yakın arkadaşları katıldı Bakırköy Cumhuriyet İlköğretim Okulu 4/B sınıfı öğrencilerinden 11 Mart 2011 Japonya depremini yaşayan çocuklar için anlamlı proje “BENİM ADIM ÇOCUK” tim Okulu sınıf öğretmeni Havva Ünal, 3 hafta gibi kısa bir sürede projeyi tamamladıklarını belirterek, “Eğitimde İyi Örnekler Projesi kapsamında yapılan çalışma sonucu ortaya çıkan ‘Benim Adım Çocuk’ kitabı, 27 öğrencinin sınıfta kendi yazdıkları öykülerden oluşuyor. Okulumuzda imza günü düzenleyerek 500 adet kitap sattık. Elde edilen 4.500 TL geliri de Japonya’da depremi yaşayan çocuklara gönderdik. Japonya Konsolosluğu’nu ziyaret ederek, kitabı kendilerine de verdik, çok memnun oldular. Daha önce bireysel resim, yazı gibi iletiler olmuş ama böyle kapsamlı bir projeyi görünce şaşırdılar. Ve okulumuzu ziyaret etmek istediklerini söylediler.” dedi. Bakırköy Cumhuriyet İlköğretim Okulu 4/B sınıfı öğrencileri, 11 Mart 2011 Japonya Depremi’ni yaşayan çocuklar için kitap yazdı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın düzenlemiş olduğu “Eğitimde İyi Örnekler” Projesi kapsamında sınıf öğretmeni Havva Ünal’ın organizasyonuyla 4/B sınıfından 27 öğrencinin yazdığı kısa hikayeler kitap haline getirildi. 500 adet basılan “Benim Adım Çocuk” isimli kitap, okulda düzenlenen imza günü ile vatandaşlara satıldı. Basılan kitapların tamamı satılırken elde edilen 4.500 TL gelir Japonya’nın İstanbul Konsolosluğu’na verildi. Projenin mimarı olan Bakırköy Cumhuriyet İlköğre- Ünal, projeye destek veren okul idaresi ve öğrenci velilerine de gazetemiz aracılığıyla teşekkür etti. Kitapta “Ece’nin Tatili” isimli bir öykü yazan 4/B sınıfı öğrencisi Elif Ece Yılmaz ise, Japonya’daki depremde mağdur olan çocukların acısını paylaştıklarını ve tamamen içinden geçenleri yazdığını söyledi. Bir diğer öğrenci Ali Kemal Makas da “Yaşam Özgürlüktür” isimli bir öykü yazdığını ifade ederek, televizyonlarda Japon çocukları gördüğünde çok üzüldüğünü fakat yapılan kitabın ise kendilerini çok sevindirdiğini belirtti. (Yavuz ARPACIK ) 39 DÜNYA ÇOCUKLARI KÜÇÜKÇEKMECE’DE BULUŞTU KOMŞU İLÇELER: KÜÇÜKÇEKMECE Küçükçekmece Belediyesi ve CIOFF işbirliğiyle bu yıl ikincisi düzenlenen ‘Uluslararası Çocuk Festivali’ 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında, Küçükçekmece’ de gerçekleştirildi. Etkinliklerde, film gösterimlerinden halk oyunlarına, tiyatro oyunlarından animatör gösterilerine kadar birçok faaliyet yer aldı. Litvanya, Endonezya, Rusya, Çin, Almanya ve KKTC’den gelen minik Bu yıl üçüncüsü düzenlenen RADEV Artı Ödülleri, Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde yapılan törenle sahiplerini buldu. Kokteyl eşliğinde başlayan programa, Kızılay Genel Başkanı Tekin Küçükali, Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, sanatçılardan Coşkun Sabah, Selami Şahin, Ahmet Selçuk İlkan, Kenan Işık, Ali Tekintüre ile sanat ve radyo dünyasından birçok davetli katıldı. Tören öncesinde RADEV Genel Başkanı Yusuf Erbaş, bir konuşma yaptı. Konuşmanın ardından davetliler İlhan Selçuk'un yazdığı 'Cam Bebek' adlı şiiri hep beraber seslendirdi. Daha sonra geçilen ödül töreninde sahneye davet edilen konuklara tek tek ödülleri takdim edildi. Kültür sanat dalında yılın pozitif belediyecilik ödülü Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay’a verildi. Ödülü almak için sahneye çıkan Aziz Yeniay’a ödülü RADEV Genel Başkanı Yusuf Erbaş verdi. Yeniay, ödülü almaktan gurur duyduğunu belirterek, Küçükçekmece'nin modern bir ilçeye dönüşmesi için üç ayağı bulunan bir sistem oluşturduklarını söyledi. misafirler, kendi kültürlerinden örnekler sunarak festivale renk kattılar. Ay yıldız ve kırmızı beyazın hakim olduğu programda, coşku ve eğlence bir aradaydı. Festival kapsamında bir kısmı Türk aileleri tarafından misafir edilen, Litvanya, Endonezya, Rusya, Çin, Almanya ve KKTC’den gelen yabancı çocuklar, kendi yörelerine özgü halk danslarını sergilediler. Renkli görüntülere sahne olan program, Küçükçekmece Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü Derneği tarafından kurulan halk oyunları ekibinin Kırklareli yöresine özgü halk oyunu gösterisiyle son buldu. Halkalı, Cennet, Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezleri’nde yapılan programların kapanışında ise ‘Hepsi’ grubu birbirinden hareketli parçalarını çocuklar için söyledi. Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay’a RADEV’den anlamlı ödül N E G AT İ F İ P O Z İ T İ F E Ç E V İ R E N B A Ş KA N verecekler. Ardından dereceye giren takımlar “Final Ödülleri”ni alacaklar. 6 ve 10 arası sıralamaya giren 5 topluluk “Bölge Ödülü”, 11 ve 30 arası sıralamaya giren 20 topluluk da “Katılımı Teşvik Katkısı" ile ödüllendirilecek. KÜÇÜKÇEKMECE’NİN GURURU OLDULAR Küçükçekmece Belediyesi Gençlik Spor Kulübü Derneği Halk Oyunları Ekibi başarılarıyla göz doldurdu. 2011 yılında katıldığı her yarışmada birinci olan ekip Türkiye Halk Dansları yarışması finalinde boy gösterecek. Türkiye’nin 81 ilinden katılan adaylar “Türkiye’nin Tüm Renkleri Buraya” sloganıyla yola çıkan yarışmada, “stilize dal” kategorisinde hünerlerini sergiledi. Topluluklar önce Gaziantep –İstanbul –Ankara –Ordu – İzmir Bölge Yarışmaları’na katıldı. Bu yarışmalar sonunda genel klasmanda Küçükçekmece Belediyesi Gençlik Spor Kulübü'nün Halk Oyunları Ekibi’nin de aralarında bulunduğu finale kalan beş topluluk, büyük finalde “Türkiye’nin en iyisi” olmak için yarışacak. Finalist ekipler, 17 Mayıs 2011 tarihinde düzenlenecek yarışma gecesinde şampiyonluk için mücadele 41 BAHÇELİEVLER’DE KUPA COŞKUSU Türkiye çapında gerçekleştirilen kulüpler ve okullar arası şampiyonalarda İstanbul birincisi olan Bahçelievler Şirinevler Spor Kulübü U-17 Futbol ve Elit Gençler Koleji Erkek Basketbol Takımları, kazandıkları şampiyonluk kupalarıyla, Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu’nu makamında ziyaret ettiler. Belediye Başkanı’nın, Türk Sporu’na ve gençliğine spor tesisleriyle destek verdiğini KOMŞU İLÇELER: BAHÇELİEVLER olabileceklerini her fırsatta ispatladıklarını ifade eden Başkan Develioğlu; “Türk sporunun alt yapısına sunduğumuz tesisler ve geleceğimiz olan gençlerimize verdiğimiz destek binlerce kere helal olsun” dedi. belirten şampiyon sporcular, başkanımıza ödüllerimizle teşekküre geldik dediler. Belediye Başkanı Osman Develioğlu’da sporcuları kabulünde yaptığı konuşmasında, Türkiye Şampiyonaları’nda İstanbul’u temsil etmeye hak kazanan takımların Bahçelievler’den çıkmasının kendileri için ayrı bir övünç kaynağı olduğunu belirterek genç sporculara başarılar diledi. Gençlerin, kendilerine olanak verildiğinde ne derece başarılı 23 Nisan Armağanı ÇOCUKLARA “POLYANNA” KİTABI Bahçelievler Belediyesi, İlköğretim çağındaki öğrencilere, Pollyanna hikaye kitabı, anaokulu çağındaki miniklere ise boyama kitaplarını ücretsiz olarak dağıttı. Belediye Başkanı Osman Develioğlu’nun da katıldığı kitap dağıtım töreninde, ilköğretim 1-2-3 sınıflara Polyanna kitapları sunuldu. Çocuklara masal, hikaye gibi değişik kitaplar sunarak, okuma kültürüne destek vermek istediklerini belirten Başkan Develioğlu “Bu defa da çocuklarımıza kitap olarak Pollyanna’yı özellikle seçtik. Çünkü, “Polyanna’cılık” diye hepimizin bildiği bir tabir vardır. Polyanna’cılık; kayba uğradığımızda, elimizde kalanları fark etme ve sevinme becerisidir. Polyanna’cılık bardağın dolu yanını fark etmektir. Çocuklarımıza bu duyguları aşılamak için faydalı olacağını düşündüğümüz bu kitapları, Dünya’da tek olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı öncesi dağıtarak da sevinmelerini istedik” dedi. Öte yandan belediye tarafından bastırılan 10 bin adet Pollyanna kitabı ile 5 Bin adet boyama kitabının ilçedeki tüm ilköğretim ve anaokulu sınıflarına dağıtılacağı da bildirildi. Aile İçi Şiddet Yerine Sevgi ve Saygı AİLE İÇİ ŞİDDETE SON Bahçelievler Belediyesi, Gezginler Derneği ve Dünya Umut Kadınları Derneği’nin ortaklaşa düzenlediği, “Aile İçi Şiddettin Önlenmesi ve Sağlıklı İletişim Konferansı” Bahçelievler Belediyesi, Yeni Sahne Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Özellikle ev kadınlarının ağırlıklı olarak katıldığı konferansta, Prof. Dr. Orhan Kural “Yaşamın aldatıcı şovlarına değil, yaşamın kendisine özen gösterilmeli. Siz, pembe düşlere değil, gerçeğe inanın. Çünkü inandığınız sizin yaşamınızdır” dedi. Dünya Umut Kadınları Derneği Başkanı Marziye İlhan ise “Şiddeti yok edecek koşullara Türkiye mutlaka ulaşmalı. Ekonomik, sosyolojik, psikolojik tüm veriler, gelişmiş ülke seviyesine çıkmalı. Ülkemiz kadını da, gelişmiş Dünya düzeyine ulaşmalıdır ki şiddet aile içinden kalksın, yeri sevgi ve şefkate bırakılsın” diye konuştu.Riccon İlhan Doğan’da; Aile içi şiddeti yenecek gücün, insanın iradesi olduğunu ifade ederek, bunu başarmanın sevgiyle mücadeleden geçeceğini vurguladı. Vefat Eden Meclis Üyesi Arkadaşlarının Adını Parka Verdiler BELEDİYE MECLİSİ’NDEN VEFA ÖRNEĞİ Bahçelievler Belediye Meclisi’nin oybirliğiyle aldığı kararla geçtiğimiz yıl vefat eden CHP’li Belediye Meclis Üyesi Sırma Doğan’ın adı ilçedeki bir parka verildi. Yenibosna Cem Evi yanında yeniden düzenlenerek Sırma Doğan adını alan parkın açılışına Bahçelievler Kaymakamı Şevket Cinbir, Belediye Başkanı Osman Develioğlu, İlçe Emniyet Müdürü Mehmet Aslancan, Belediye Meclis Üyeleri, Cem Vakfı Genel Müdürü Hıdır Akbayır, merhumun kızı ve eşi Murat Doğan ile çok sayıda vatandaş katıldı. Parkın açılışında konuşan Belediye Başkanı Osman Develioğlu, “Uzun yıllar Bahçelievler halkına hizmet ederek emeği geçen merhum arkadaşımızın adını, belediye meclisimizin aldığı kararla bir parkımıza vermenin buruk mutluluğunu yaşıyoruz” dedi. AK Parti ve CHP’li Meclis Üyelerinin verdiği ortak önergeyle Belediye Meclisi’nin geçtiğimiz günlerdeki olağan oturumunda oybirliğiyle alınan kararla ismi parkta yaşatılacak olan Sırma Doğan, geçtiğimiz yıl, uzun süredir tedavi gördüğü hastalığa yenik düşerek vefat etmişti. Öte yandan park açılışı dolayısıyla merhum Sırma Doğan anısına ağaç dikilirken, belediye tarafından da vatandaşlara ücretsiz fıstık çamı dağıtıldı. 42 LİONSLAR’DAN SAĞLIK SEMİNERİ ARAÇ KİRALAMANIN GÜVENLİ ADRESİ... KAYBOLMAYA SON ; YENİ NAVİGASYON SİSTEMLERİ HAVALİMANI TRANSFER HİZMETLERİ OTEL TRANSFER HİZMETLERİ KISA SÜRELİ / UZUN SÜRELİ ARAÇ KİRALAMA ŞEHİR DIŞI ARAÇ KİRALAMA REHBERLER EŞLİĞİNDE ŞEHİR TURLARI ATAKÖY 1.KISIM ÇARŞI NO:14 BAKIRKÖY/İSTANBUL TEL: 0212 661 70 80 GSM: 0533 931 96 56 WEB: WWW.ATAKOYRENTCAR.COM E-MAİL: İLETİSİ[email protected] Ünlü mankenler, Siirtli kızlar için podyuma çıktı “YENİ İNCİLER” PROJESİ’NE BÜYÜK DESTEK Ünlü modacı Cengiz Abacıoğlu, uzun bir aradan sonra ilk defilesini Siirtli genç kızların eğitimi için düzenledi. Şişli Belediyesi’nin ev sahipliğinde, Siirt Emniyet Müdürü Recep Güven, ve Yeşeren Umutlar Derneği’nin organizasyonu ile gerçekleştirilen defile, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapıldı. Siirt’te yaşayan, ekonomik gelir durumları elverişli olmayan genç kızların eğitimi için planlanan “Yeni İnciler Projesi”’ne, sosyal sorumluluk çalışmalarıyla adından söz ettiren Siirt’li emniyet müfettişi İnci Akoy öncülük etti. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün gelini Fatoş Sarıgül’ün de aralarında bulunduğu çok sayıda hayırseverin destek verdiği projede, Ebru Şallı, Tülin Şahin, Pınar Tezcan, Yüksel Ak gibi ünlü mankenler podyuma çıktı. Siirt’ten İstanbul’a gelen 85 genç kız da geceye katıldı. Birçok ünlü mankenin podyuma çıktığı defilenin geliri, Siirtli 85 genç kızın eğitimi için harcanacak. 118-E Liıons Yönetim Çevre Kulüpleri tarafından Bakırköy Belediyesi ve ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile sağlık semineri düzenlendi. Yunus Emre Kültür Merkezi’nde düzenlenen seminerde, Prof. Dr. Nevin Dinçağ Diyabet, Metabolik Sendromu ve Şişmanlık konularında, Prof. Dr. Ahmet Dinçağ ise, Can Suyu ve Tiroid konularında öğrencileri bilgilendirdiler. Seminer sonunda, Topkapı Lions Kulübü Başkanı Özcan Hakcan, Panel, Seminer ve Konferanslar Komite Başkanı Cevahir Mekik ve 3. Kesim Başkanı Ali Sina Mengi tarafından Prof. Dr. Ahmet Dinçağ ve Prof. Dr. Nevin Dnçağ’a plaket takdim edildi. Konferansın sonunda ise, sanatçı baha Boduroğlu tarafından öğrencilere mini bir konser verildi. MAHALLE SAKİNLERİ HAYAT KURTARACAK Afetlerden sonraki ilk 72 saatte bireylerin genellikle yalnız olduğu gerçeğinden yola çıkan Bakırköy Mahalle Afet Gönüllüleri (MAG), mahalle düzeyinde afete hazırlık seminerleri düzenledi. Afet bilincini arttırmayı ve mahalle düzeyinde örgütlenerek bireylerin kendilerinin ve sevdiklerinin hayatlarını kurtarmalarını sağlamayı amaçlayan MAG, Ataköylüler Derneği’nde, “Afet Psikolojisi, Temel Yangın, Temel İlk Yardım ve Arama Kurtarma” eğitimleri verdi. 4 hafta süren ve uzman doktor, arama kurtarma uzmanı, psikolog ve itfaiye ekipleri tarafından verilen eğitimlere çok sayıda gönüllü katıldı. ( Yavuz ARPACIK ) ( Yazısı 17. sayfada) DR.BEYZADE ÖZKAHRAMAN’DAN ÖRNEK DAVRANIŞ ‘’13 HAZİRAN SABAHI CHP TEK BAŞINA İKTİDAR OLACAK’’ 12 Haziran’da yapılacak genel seçimler için İstanbul 3. Bölgeden CHP Milletvekilliği aday adayı olan ancak milletvekili listesine giremeyen Yaşam Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı ve Başhekim Op. Dr. Beyzade Özkahraman, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na bir mektup yazdı. Özkahraman, mektubunda listeye girememesinden dolayı üzüntü yaşadığını ancak kesinlikle bir küskünlük içinde bulunmadığını ve parti için çalışmalarına aralıksız devam edeceğini belirtti. (Yazısı 19. sayfada) Bakırköy Belediye Meclisi CHP’li Meclis Üyesi Ferzan Özer, Marmara Belediyeler Birliği Gençlik ve Spor Komisyonu’na seçildi FERZAN ÖZER: “ ONUR DUYDUM “ CHP İstanbul İl Başkanı Bahri Şahin Marmara Belediyeler Birliği’nin 2011 yılı Olağan 1. Toplantısı’nda yapılan seçimler sonucunda Bakırköy Belediye Meclisi CHP Meclis Üyesi Ferzan Özer, birliğin Gençlik ve Spor Komisyonu’na seçildi. 28 Nisan Perşembe günü İstanbul Klasis Otel’de gerçekleştirilen toplantıda, yeni oluşturulan Gençlik ve Spor Komisyonu’na seçilen Ferzan Özer, 230 belediye başkanı arasından komisyona seçilmesinden dolayı büyük onur duyduğunu ifade etti. (Yazası 27. sayfada) CHP İstanbul İl Başkanı Bahri Şahin, 12 Haziran’da yapılacak genel seçimlerden CHP’nin tek başına iktidar olarak çıkacağını söyledi. Bakırköylü İşadamları Derneği’ni ziyaret eden Bahri Şahin, CHP’nin seçimlerde izleyeceği politikalar hakkında bilgiler verdi. (Yazası 26. sayfada)
Benzer belgeler
CHP 3. bölge Milletvekili adayı Oktay EKŞİ
610 metrekare kapalı ve 90 metrekare de açık
alanı bulunan 3+teras katlı Bakırköy Sanat Evi ve
Kent Müzesi’nde; küratörlüğünü Araştırmacı-Yazar
Turgay Tuna’nın yaptığı, kendi koleksiyonlarında
yer ...
Ataköy Gazetesi 199
Adım Adım Oluşumu
Runtalya 2011 Maratonu’nda 110 koşucusuyla 1590
bağışçıya ulaştı ve
toplamda 193.826 TL
bağış topladı.
Toplanan bağışlarla
daha önce Türkiye
Omurilik Felçlileri
Derneği (TOFD)’un
...
biliyor musunuz? - Ataköy Gazetesi
Başkan Yardımcısı ve İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı Umut Oran
ve Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, Adalar Belediye
Başkanı Mustafa Farsakoğlu da katıldı.
Barış ve kardeşlik mesajları...
GERİ SAYIM BAŞLADI
29 MART 2009 Yerel seçimleri’nde AKP Bakırköy Belediye Başkan adayı Oğuz Satıcı gazetemize verdiği Advertorial ilan bedelini ödemediği için mahkemeye verilmişti. Hakim tarafından yemine davet edile...
biliyor musunuz? - Ataköy Gazetesi
Paskalya Bayramı, İstanbul’da ki kiliselerde düzenlenen çeşitli ayinlerle kutlandı.
Törenlere Hıristiyan cemaatinin yanı sıra CHP Genel Sekreteri ve
İstanbul 2. Bölge Milletvekili Adayı Bihlun Tama...
tar(he kara leke olarak geçeceks(n(z
Avrupa ülkesi ile eşleştirdiklerini ve yakın zamanda yurt dışı gezilerinin de başlayacağını söyledi.
Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan’da, Trabzon’dan gelen çocukları Bakırköy’de görm...