Madımak Müze olsun
Transkript
Madımak Müze olsun
YIL:2 SAYI:424 35 YKR 4 TEMMUZ 2007 ÇARÞAMBA Madýmak Müze olsun Suavi Cesur’un haber yorum yazýsý sayfa 3 ‘de Hacýbektaþlýlar projesi Radyo internet üzerinden tüm dünyaya sesleniyor >2 DE Ödemiþ: “Nevþehir’e özlemi duyulan hizmetleri getireceðim” Solmaz Akalýn Yürekler yanmasýn 2 Temmuz 1993, sabahý kahvaltý masasýndayým,televizyonda sabah haberleri veriliyor,bir anda Sivas’ta 37 canýn kör ateþlerde diri, diri yandýklarýný söylüyor, nede kolay söylüyor,bir deðil beþ deðil, on deðil tam 37 can, bir an donup kalýyorum çatal elimden düþüyor, gözlerim boþ bakýyor, kulaklarým uðulduyor, ama yüreðim kan aðlýyor? Neden, nasýl, niçin sorular doðuyor kafamda, beynimdeki düþünceler firarda, isyanlarým gökyüzüne savruluyor. >2 DE 'Eþini, vatandaþýmýzý korumak Bekir Ödemiþ CHP 1. sýra Nevþehir Milletvekili Adayý istemedik, bile bile suç iþledik'desinler... Haber Kýzýlýrmak’ta sinekle mücadele Kýzýlýrmak nehri üzerinde birçok noktadan eþ zamanlý ilaçlama yapýlacaðý bildirildi. Nevþehir Valisi M Asým Hacýmustafaoðlu, Kýzýlýrmak nehri üzerinde sinekle mücadele için 3,6 milyon YTL’lik proje hazýrladýkla rýný söyledi. >6DA Filarmoni Orkestrasý Zelve Açýk Hava Müzesinde >7 DE CHP Nevþehir'de miting düzenledi Geçtiðimiz Pazartesi günü CHP Nevþehir Ýl Örgütü secim çalýþmalarýna baðlý olarak yýllardan sonra Nevþehir’de mitinð düzenledi. CHP Hacýbektaþ ve çevre ilçe örgütlerinin katýlýmýyla gerçekleþen mitingte ayrýca Edip Akbayram sahne aldý. >2 DE >7 DE ÝLAN TOPLUMSAL ÖRGÜTLENME ÇABALARI (2) Hacýbektaþ Mal Müdürlüðü’nden aldýðým 50 HA 155 plakalý araçýn vergi levhasýný kaybettim. Hükümsüzdür. Mustafa KARAKAYA Giyim malzemelerini dernek merkezlerimize býrakabilirsiniz. Tekfen Filarmoni Orkestrasý, peribacalarý ile ünlü Kapadokya Açýk Hava Müzesi’nde “Kapadokya’da Yýldýzlý Bir Gece” adlý konser verdi. >6 DA Mobilya ve beyaz eþyalar için GÜNEÞ ECZANESÝ henüz depomuz olmadýðý için Ecz. Tel: 441 29 45 olanak sahibi ve ihtiyaç sahibini buluþturuyoruz. >4 DE Ev Tel: 441 25 02 2 4 Temmuz 2007 Çarþamba 'Eþini, vatandaþýmýzý korumak istemedik, bile bile suç iþledik'desinler... Solmaz Akalýn Yürekler yanmasýn 2 Temmuz 1993, sabahý kahvaltý masasýndayým,televizyonda sabah haberleri veriliyor,bir anda Sivas’ta 37 canýn kör ateþlerde diri, diri yandýklarýný söylüyor, nede kolay söylüyor,bir deðil beþ deðil, on deðil tam 37 can, bir an donup kalýyorum çatal elimden düþüyor, gözlerim boþ bakýyor, kulaklarým uðulduyor, ama yüreðim kan aðlýyor? Neden, nasýl, niçin sorular doðuyor kafamda, beynimdeki düþünceler firarda, isyanlarým gökyüzüne savruluyor. 37 canýn neydi suçlarý, baðlamasýný çalýp türküler söylemedeki yoksa barýþa semahlar dönüp, þiirler okumak mý, yada insanlýðý yol seçip insanca yaþamak mý? Yoksa birileri gibi vatanýna hainlik yapmak mý, bir takým emperyalist ülkelerle iþ birliði yaparak, kirli paralar yiyerek ülkesini satmak mý, yoksa ordusunu, Cumhurbaþkaný’ný yada halkýný önemsemeyip cephe almak mý, yoksa aydýn, ve çaðdaþ insanlarýmýzý katledip sonrada elini kolunu sallayarak aramýzda dolaþanlar mýydý?. Þimdi soruyorum sizlere (NEYDÝ 37 CANIN SUÇU)?... Nasýl unutulabilir bunlar nasýl unuturuz. Yaralar yüreðimizde nasýl tutmuþ, Maraþ’ý bir yanda, Çorum’u bir yanda, ya Gazi Mahallesi ve Sivas. Ey halkým ayný acýlarý taþýyoruz yüreklerinizde, ayný dava yollarýnda koþuyoruz. Hep ayný türküleri söylüyoruz hep bir aðýzdan, özgürlük kokan, barýþ kokan? Tikenli tellerle, hayin kurþunlarla ve idam sehpalarýyla doldurulmuþ mücadele yollarýnda. Artýk sen, ben ikiliði bitmeli diyorum, tek yumruk,tek yürek olmalý karanlýklarý, aydýnlýklarý yarýnlara hep birlikte taþýmalý geleceðin nesillerimize yetiþen gençlerimize , umut dolu sevgiye barýþ dolu bir vatan býrakalým. Bundan sonra canlar yanmasýn, gözler aðlamasýn güllerim solmasýn bir daha böylesi(ACILAR YAÞANMASIN YÜREKLER YANMASIN) UNUTMADIK UNUTULMAZKÝ Susturuldu yürekler Maraþ Ýlinde Biz onlarý unutmadýk unutulmaz ki Kan damladý açan gonca gülüme Biz onlarý unutmadýk, unutulmaz ki Gazi Mahallesi hedef birde Çorum’da Takýldý kelepçeler ipler boyunda Ýdam sehpasýnda daraðacýnda Biz bunlarý unutmadýk unutulmaz ki Otuz yedi caným Sivas’ta yandý Ýnsanlýk yokmudur sizde, onlarda candý Nice uður mumcularsa kana bulandý Biz bunlarý unutmadýk unutulmaz ki Kahpe kurþunlara hedef oldular Ýþkence altýnda bir bir soldular Suçumuz neydi ki caným aldýlar Biz bunlarý unutmadýk, unutulmaz ki Gerici yobazlar kýydýlar bize Gölge düþürmek isterler laikliðimize Prangalar takýlamaz bu dilimize Biz bunlarý unutmadýk, unutulmaz ki Asildir soyumuz Ali’den geldik Hacýbektaþ Veli’yi yolumuz birildik Biz bunlarý unutmadýk, unutulmaz ki Solmaz insanlýk yoluna koydu serini Dönmem ben bu yoldan yüzsen derimi Benden sonra gelen nesil alsýn yerimi Biz bunlarý unutmadýk, unutulmaz ki CHP Kadýn Kollarý Kurul Üyesi Bugün Ýstanbul (Beþiktaþ) 14. Aðýr Ceza Mahkemesi'nde ilki görülen 'Hrant Dink cinayeti' davasýnda, Dink'in eþi Rakel Dink'in mahkemede yaptýðý konuþmayý 'tarihsel bir belge' olarak aynen yayýnlýyoruz. Sayýn Baþkan, Sayýn Hakimler, Benim hikayem 1915’in artýklarýndan olan Ermeni Varto Aþireti’nde baþlar. 1959’da Mardin’de, þimdi Þýrnak’a baðlý olan Ermeni Varto Aþireti’nde doðdum. Þimdi buraya Yolaðzý köyü denmekte. Varto Babamýn Büyükbabasý’nýn adý Vartan’dan geliyor. Aþiretten kalanlarýn tümü 1978’de Ýstanbul’a geldiler. O güne kadar köy yaþamlarý boyunca ve o günden sonra da yan köylerin aðalarýnýn çýkardýklarý sahte tapularla açýlan mahkemelere git gelle uðraþtýlar. Yan köyler ki onlar da bizim topraklarýn üzerinde kurulmuþtur. Haklarýný aradýklarý için dayaklar, yaralanmalar, bir iki de mucizevi bir þekilde ölümden kurtulma olaylarý yaþadýlar. Babam, aslýný ve dinini inkâr etmeden onurlu bir yaþam sürdürdü, halen davasý süren topraklarda yüreði ve aklý kalarak, üç sene önce Brüksel’de, çocuklarýndan “ilgileneceðiz” sözünü alarak gözlerini bu hayata kapadý. Asla korkak davranmadý, tembel olmadý, kimsenin emeðine gözünü dikmedi ve bizi asla kinle büyütmedi. Yatýlý okulda tanýþtýðým birlikte büyüdüðümüz, sevdiðim, Çutag diye seslendiðim, eþim Hrant Dink’le evlendik. Bu arada bu yatýlý okul kampýmýzý da elimizden aldýlar. Ýsa Mesih’in yardýmý ile her türlü zorluklarýn üstesinden geldik, ülkemizin sorunlarýna, söylemlerine birlikte üzüldük. Þimdi de acý acý aðlýyorum. Þimdiye kadarki yaþamýmýzda ya horlandýk ya hakarete uðradýk, veya Ermeni kelimesini küfür olarak duyduk. Bunlarý gazetelerde, televizyonlarda, nüfus dairelerinde memurlardan en yetkili aðýzlara kadar her yerde iþittik, iþitiyoruz. Bazen bu ülkenin vatandaþý deðilmiþiz gibi, sanki baþka yerden göç etmiþiz gibi davranýldý. Bunlarýn hepsi halen yapýlmakta ve bu yapýlanma bu anlayýþ, bu karanlýk, bebeklerden katil yaratmaya devam etmekte. Meseller 21:3’te der ki; "Rab kendisine kurban sunulmasýndan çok, doðruluðun ve adaletin yerine getirilmesini ister." Bugün burada bu katil olmuþ bebekler var, onlarý yaratan karanlýk nerede? Karanlýk dediðim belirsiz birileri deðil. Bu karanlýðýn parçalarýný Valilikte, Jandarmada, Silahlý Kuvvetler’de, MÝT’te, Emniyet’te, Hükümet’te, Muhalefet’te, mecliste olmayan partilerde, hatta basýnda ve sivil toplum kuruluþlarýnda bulabilirsiniz. Bunlar adý saný belli insanlar, görevleri belli insanlar. Durmadan düþman yaratýp bebekleri katil yetiþtiriyorlar ve bunu Türkiye’ye hizmet diye yapýyorlar. Bunlarý Agos’un önünde Sabiha Gökçen haberinden sonra ve eþimin mahkemelerinin önünde de gördük. Ama nedense adalet ya da hukuk onlara ulaþmýyor, ulaþmak istemiyor. Çünkü biraz ileri giderse kendisinin içinde de bunlardan olduðunu görecek. O halde eðer; siz bu karanlýktan deðilseniz ve bu karanlýðý tasvip etmiyorsanýz, onlara katýlmýyorsanýz, üzerine gitmeye cesaret edin ve bu dosyalarda set çekilmiþ noktalarýn setlerini yýkýn. Sizin aracýlýðýnýz ile Tanrý’nýn adaleti yerine gelsin ki bu davanýn sonunda biraz olsun Türkiye’nin yüzü gülsün, aydýnlanmaya baþlama noktasý olsun. Sayýn Hakim, eþim yazdýðý, düþündüðü ve konuþtuðu için yargýlandý. Hiç suçu olmadýðý halde bu devlet anlayýþý sayesinde suçlu bulundu. Bana göre devletin çoðu söylemleri bölücülük, hakaret, aþaðýlama içeren, bunlar gibi katil bebekleri cesaretlendiren ve çoðaltan nitelikte. Velhasýl bu karanlýk pýnarýn baþý devlet aðzý ve anlayýþýdýr. Bu söylemlerden ve söyleyen kiþilerden þikayetçiyim. Ben, bildiðim Nuh’tan beri bu topraklarda yaþayan bir halkýn artýðý olarak, bugün çocuklarýmla kendimi Türkiye’li birer Ermeni ve eþit vatandaþ olarak görmek, hissetmek istiyorum. Atasözümüz der ki "aslýný inkâr eden haramzadedir". Aslýný inkâr edenden ya da saklayandan ne bekleyebilirsiniz? Yalan bir temelde nasýl iyi bir bina, iyi bir karakter kurabilirsiniz? Güvenilebilir mi size sormak isterim. Yani aslýmýzý inkâr etmediðimiz için düþman mýyýz? Sevgili eþim de tembellik ekmeðini yemedi, yalan solumadý, haksýzlýk yapmadý, hiçbir zaman ne ülke içinde ne ülke dýþýnda vatanýna karþý bir sözde veya davranýþta bulunmadý, her zaman gerçeðin yanýnda olduðu gibi, onun gerçek evladý ve gerçek vatandaþýnýn olmasý gerektiði gibi yaþadý, karþýlýðýnda kalleþ kurþunlar hak görüldü. Sonuç olarak adalet size göre ne olursa olsun eþimi geri getirmeyecek, hiçbir sonuç benim eþimi kaybetmemle eþdeðer olmayacaktýr. Fakat hiç olmazsa Türkiye’nin ve vatandaþlarýnýn kazancý olsun. Adalet mülkün temeli ise; ben bu temeli arýyorum. Türkiye’nin bu temele oturmasýný istiyorum. Ezberde deðil yaþamlarda, söylemlerde görmek istiyorum. Dolayýsý ile görevli ve sorumlu olanlarýn hepsinin “eþini, vatandaþýmýzý koruyamadýk, korumak istemedik, bile bile suç iþledik, özür diliyoruz” demelerini talep ediyorum. Devleti temsil etmekte olan sayýn mahkemeden bütün bu suçlularýn hakettiði cezalarý almalarýný talep ediyorum. Hiçbirine yüreðimde kin beslemiyorum, tam tersine hepsini zavallý görüyorum ve acýyorum. Onlar için, her þeyi bilen, herþeyi gören, gelmiþ ve gelecek olan Ýsa Mesih’ten sevgisine ve adaletine göre merhamet diliyorum. Bu merhamete ihtiyaçlarý olduðunu, vicdanlarýnda Tanrý’nýn Ruhu aracýlýðý ile hissetmelerini diliyorum. Sizden de sorumluluðunuzun gereðini talep ediyorum. Saygýlarýmla, Rakel Dink (sesonline.net) GEREKLÝ TELEFONLAR Kaymakam 441 30 09 Kaymakamlýk Yazý Ýþ. 441 34 10 Sos. Yar. ve Day. 441 39 77 Özel Ýdare 441 31 01 Nüfus 441 31 02 Belediye Baþkanlýðý 441 37 44 Milli Eðitim Müd. 441 30 16 Halk Eðitim Müd. 441 30 48 Askerlik Þubesi 441 30 10 Kapalý Spor Salonu 441 35 20 Devlet Hastanesi 441 30 15 Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32 Tapu Sicil 441 32 49 C.Savcýlýðý 441 30 18 Adliye 441 35 38 Adliye 441 30 18 Kütüphane 441 30 19 H.B.V Kültür Merkezi 441 33 94 Müze 441 30 22 Turizm Danýþma 441 36 87 Emniyet Amirliði 441 26 97 Karakol Amirliði 441 36 66 Jandarma 441 30 52 Ýlçe Tarým 441 30 20 Lise 441 37 74 Kýz Meslek Lisesi 441 31 08 Mal Müdürlüðü 441 30 56 Kadastro 441 35 37 Karaburna Belediye 453 51 30 Kýzýlaðýl Belediye 455 61 29 PTT. 441 35 55 T.M.O. 441 30 11 Ziraat Bankasý 441 33 26 Þoförler Cemiyeti 441 30 74 Esnaf Odasý 441 37 42 Tarým Kredi Koop. 441 32 76 TEDAÞ 441 31 42 Çiftci M . K . Baþkanlýðý 441 36 80 Sulucakarahöyük Gzts 441 39 47 S.S 35 nolu Taþýyýcýlar koop 441 20 06 Nevþehir Seyahat 441 30 43 Þanal Seyahat 441 33 59 Mermerler Seyehat 441 21 73 Dergah Taksi Duraðý 441 25 25 4 Temmuz 2007 Çarþamba pankartýmýzý 30 Haziran Cumartesi günü 2 Temmuz Sývas katliamý nedeniyle Hacýbektaþ Veli Kültür Derneði’nin düzenlediði panelde, panelist Muzaffer Ýlhan Erdost ABD Emperyalizminin, ülkemiz üzerindeki tahhakkümünü devam ettirebilmek adýna, yerli iþbirlikçilerini ve tetikçilerini kullanarak, nasýl faili meçhul cinayetler iþlettiðini, toplu katliamlarý gerçekleþtirdiðini belgelere dayalý olarak anlattý. Paneli; Konu hakkýnda bilgi sahibi olan insanlarýn dýþýnda, hiçbir þey bilmeden oradan oraya savrulan, kimin neyin niçin peþine düþüldüðünü bilmeden, hareket halinde olan insanlarýnda, bu somut gerçekleri görmek, unuttuklarýný hatýrlamak için 500 kiþilik salonu doldurmalarýný ve dinlemelerini isterdim. unutulma-sýn, Almanya’da Çünkü; Bu kültürden olan Suavi dazlaklar Türkiye’de yobazlar” insanlarýn farklý düþüncesi Cesur Sývas semalarýnda yankýlanýyor. farklý inanç biçimleri olsa da, Çok sýký güvenlik önlemleri ortak paydalarý 2 Temmuzdur. var, buna raðmen yürüyüþ kolu 14 Yýldýr 2 Temmuz’da Madýmak Oteli’ne Sývas’ta bir araya gelerek yöneldiðinde, 35 insaný diri diri yürüyen, yurtiçi ve yurt dýþýndaki Alevi Bektaþi örgütleri, ilerici ve yakan zihniyetin tosuncuklarý korteje saldýrma aydýnlar, madýmak otelinin et lokanta sý deðil, ya kalkýþýyor. Bu gözü dönmüþ ve kana susamýþ müze olmasý talep ediyorlar. tosuncuklar güvenlik tarafýndan engellenmeseler, 2 Yýl önce kurulan Hacýbektaþ Veli Kültür haklý taleplerini dile getiren barýþ ve kardeþlik Derneði, geçen yýl olduðu gibi bu yýl da Sývas’ta sloganlarý atan 5-6 bin kiþinin içerisine yalýn idi. 2 Temmuz sabahý 14 kiþilik bir gurupla kýlýç dalacaklar. düþtük Sývas’ýn yollarýna. Þehrin giriþinde kimlik Bu da gösteriyor ki; Bu zihniyet ( Irkçý kontrolünden geçtikten sonra, yolu bilen Milliyetçi Dayatmacý) asla deðiþmez. arkadaþlarýn kýlavuzluðunda Alibaba Saldýrý girýþimini alkýþlarla ýslýklarla Mahallesi’ndeki Cem Evi’ne yöneliyoruz, zira protesto ederek yolumuza devam ediyoruz. gelen katýlýmcýlarýn toplanacaðý ve yürüyüþün Bunlar için deðiþtiler, daha esnek daha baþlayacaðý alan orasý. hoþgörülüler gibi vs laf edenlerin, bay-raktarlýk Yürüyüþ baþlamýþtý aracýmýzdan inerek yapanlarýn, kiþisel çýkarlarý için takla atanlarýn, “MADIMAK MÜZE OLSUN SÝVAS aðababalarýna protokol ikram edenlerin kime, UNUTULMASIN, HACIBEKTAÞ VELÝ neye niçin hizmet ettiklerini, artýk bu toplumun KÜLTÜR DERNEÐÝ” pankartýmýzý açýyoruz, görmesi lazým alkýþlarla karþýlanýyoruz. Madýmak Oteli levhasýný gördüðümde Yürüyüþ kortejinin hemen baþýnda yerimizi yukarýdan aþaðýya süzüyorum, alttaki “Sebatibey alýyoruz. 5-6 bin kiþilik yürüyüþ korteji 1 Km Kebab” yazýsýný görüyorum. Ýçim acýyor, den fazla yol güzergahýna yayýlýyor. Gündeme tüylerim ayaða kalkýyor. Ýki gün önceki panelde, uygun sloganlar “Yobazlar yaktý Devlet baktý, olayýn canlý tanýðý Ali Balkýz”ýn anlattýklarý Gün gelecek devran dönecek katiller halka canlaný yor beynimde.” Saldýrýlar karþýsýnda üst hesap verecek, Madýmak müze olsun Sývas katlara çýkmak, savunma pozisyon larý, umutla Madýmak Müze olsun TEKÝN TÝCARET & KURUYEMÝÞ Düðün,Niþan,Sünnet,Mevlüt,Cenaze Toplantýlarýnýzda Masa Sandalye Çadýr ve Tüm Düðün Malzemeleri Kiraya Verilir. Ayrýca Alkol kuruyemiþ Çeþitlerimizle Hizmetinizdeyiz. Ramazan TEKÝN ve Oðullarý Merkez:2.Pazar Yeri MUCUR/KIRÞEHÝR Tel:812 56 62 Gsm:0532 394 88 85-0544 425 40 95 Þube:Karaburna Yolu Üzeri Cafer Baðýþ Apt. Altý Hacýbektaþ/NEVÞEHÝR kurtarýlmayý beklemek, zaman geçtikçe umutlarýn tükeniþi, bu umutsuzluk içerisinde dýþarýda salyalarý-ný akýtarak heykeli yerinden söken, kýran,tekmeleyen bununla da hýrsýný alamayan ve heykeli týrmalayan güruh.” Avrupa da Ortaçað karanlýðýnda yaþananlar, 21. yüzyýla 7 kala benim ülkemde yaþanýyor. Valilik binasýnýn Emniyet Müdürlüðü’ nün ve askeri garnizonun Madýmak Oteli’ne çok yakýn olduðunu öðreniyoruz arkadaþlarla. 1993 de yakýlan canlarýn ( Yazar Þair Sanatçý) nasýl tezgahlanarak, nasýl planlanarak yakýldýðýný yok edildiðini daha iyi anlýyoruz. 80”e yakýn demokratik kitle ve sivil toplum örgütü’nün, dernek ve vakýflarýn katýlýmýyla gerçekleþtirilen yürüyüþün ortak talebi Madýmak”ýn müze olmasý idi, ama hala öyle deðil. Almanya nýn Solingen kenti’nde Alman faþistler tarafýndan yakýlan ev, devlet tarafýndan müzeye dönüþtürüldü. Almanya Cumhurbaþkaný yýldönümü nedeni ile müzeye yaptýðý ziyarette, ölenlerin anýsýna müze önünde diz çöktü ve tüm dünyadan, olanlar için Alman halký adýna özür diledi. Madýmak müze olana kadar her yýl 2 Temmuz da, duyarlýlýk gösterecek tüm insanlarla Sývas ta buluþmak dileðiyle. Baþsaðlýðý Bala Mahallesi sakinlerinden Bayram MERT Hakka yürümüþtür. Ailesine ve yakýnlarýna baþsaðlýðý dileriz. 4 Temmuz 2007 Çarþamba Giyim malzemelerini dernek merkezlerimize býrakabilirsiniz. Mobilya ve beyaz eþyalar için henüz depomuz olmadýðý için olanak sahibi ve ihtiyaç sahibini buluþturuyoruz. > Temel gýda, kömür konusunda toplu ve üretilen yerden alýma dayalý çalýþmamýz sürüyor. Zeytin, bal, zeytinyaðý, çay ve peynir kalemlerinde bir tecrübeye sahip olduk. Mantýðýmýz organik gýdalarý ucuza, gerek üreticiden alýp aradaki tüccar karýný ortadan kaldýrýp iþçi ve iþsizin saðlýk beslenme koþullarýna birazcýk katkýda bulunmak... Bu çalýþmaya katýlacak olanlar o ay ya da haftadaki ürün zincirine katýlýr, kendisinin ne kadar ya da kaç kilo alacaðýný beyan eder. Sonra da ürün tesliminde kendi payýna düþen ücreti öder. Bazý ürünlerde ürünün daha ucuz alýnabilmesinde ödemenin nakit yapýlmasý gerekebiliyor. O zaman tüm zincir üyelerinden kaporalar toplanýr, kendi zincir temsilcilerince... Yine yaptýðýmýz ve yaygýnlaþtýrdýðýmýz temel bir çalýþma da þu: "Toplu Pazarlýk Yoluyla Ýndirimli Alýþveriþ" Mesela bir iþ yerinde 100 kiþi çalýþýyorsunuz. Her biriniz aylýk mutfak masraflarýna belli bir harcama yapýyorsunuz ve bu harcamayý tek baþýnýza pahalý bir biçimde yapýyorsunuz. Oysa üç beþ marketi dolaþsanýz, "Biz 100 kiþi olarak sizden alýþveriþ yapacaðýz, ne kadar indirim yaparsýnýz?" diye sorsanýz, en fazla indirimi yapandan alýþveriþinizi yapsanýz bütçenize çoluðunuz çocuðunuz için bir parça katký yapmýþ olursunuz. Hayat suyunu bulmak Biz gelip geçici hevesler, tikleþmiþ reflekslerden biri olmak için deðil, tarihi ve bu lanet zengin yazgýsýný deðiþtirecek hayat suyunu bulmak ve sahipsiz kýlmak için uðraþýyoruz. Vicdan ve maneviyat vurgularý iþte bu zeminden, iklimden kendiliðinden türüyor... Ýlçemizdeki yeni toplumsal örgütlenme çabalan içinde önemli bir örnek teþkil eden Bir-Umut (Bir-\J likte Umut) Derneði üyeleri ile yaptýðýmýz söyleþiye devam ediyoruz. Bir-Umut Derneði üyeleri her tür ez-cjinlikmaðduriyet-yok sayýlma ve horlanma halini bütün insanlýk alemine ait bir trauma saydýklarýný ve dolayýsýyla dertlerini ve meramlarýný ifade etmeye çalýþtýklarý sözcüklerin her yerde ve herkesçe, her tarihte yerini, anlamýný bulmuþ olduðuna inandýklarýný söylüyorlar. Söylemlerindeki vicdan ve maneviyat vurgusu gibi: Çaðrýlarýnýzda, yazýlarýnýzda vicdan ve maneviyat vurgusu çokça geçiyor. Bu vurgu bu çalýþma için neyi ifade ediyor? Ezilme ve yok sayýlma halini idrak ediþimizin, kalbimizde ve zihnimizdeki etkisindendir. Bizi harekete geçiren duyarlýlýklarýmýzýn-farkýndalýklarýmý-zýn dayandýðý 'normatif bir düzeyi de anlatmaktadýr. Neticede hayata ve beþeri iliþkilere dair bir dünyanýn içinden konuþuyoruz. Bu vurgularýn bizi böyle TOPLUMSAL ÖRGÜTLENME ÇABALARI (2) davranmaya-yaþamaya yönelten 'tinselliðimiz'! daha iyi ifade ettiðini düþünüyoruz. Dinsel deðil tinsel vurgular bunlar. Ýnsanýn kalbiyle rabýtasý olmadan ifade edilmiþ akli belagatten ne kadar korkarsak ve mesafeli olursak o kadar iyi. Her tür ezginlik-maðduriyet-yok sayýlma ve horlanma halini, aslýnda bütün insanlýk alemine ait bir 'travma' saymaktayýz, sadece yaþayanlara ve farkýnda olanlara ait deðil. Dolayýsýyla derdimizi, meramýmýzý ifade etmeye çalýþtýðýmýz sözcüklerin her yerde ve herkesçe, her tarihte yerini-anlamýný bulmuþ, ayýrt etmiþ olduðuna inandýðýmýz için. O yüzden; biz Sultanbeyli'de yoksul olandan kendini/çocuðunun sýnýfýný ayýran aileyi ve bunu yapan yöneticiyi anlýyoruz... Yine Tuzla'ya ya da diðer yoksul hanelerinin içine zehirli pisliklerini gizlice gömen zenginin düþüncesini de biliyoruz. Ne aðlanýp sýzlanýyoruz, þaþýrýyoruz ne de seviyoruz onlarý... "Her þeyin bedeli var zenginliðinin de", zaten biz bu idrak ediþler nedeniyle bencillikle aramýzdaki mesafenin yakýn olmasýný istemiyoruz, yakýnsa "insanlýðýmýz problemlidir" diyoruz. Ýnsanlýðýmýz problemli ise, yoksul evlerinde doðan çocuklarýn el mahkûm karbonhidratla beslenerek Boðaziçi Üniver-sitesi'nde okuyabilme ihtimali olduðunu düþünebiliriz. Ya da Ülker'in sahibi ile ayný cennette olabileceðimize inanmaya devam ederiz. Yoksulun aklýnda suni bir sis olduðunu biliyoruz, gözündeki suni pus gibi. Dünyada her þey zenginin istediði gibi, yazgýyý ve kaderi onlar belirliyorlar. Ölçüyü, kuralý, yasayý, adabý zenginler be-lirliyor. Ezilenin, garibanýn payý-naysa onaylamak, þaklabanlýk, dilencilik, yavþaklýk, yalakalýk ya da yapay olan her þeyi, her tür dengeyi kýrmak kalýyor. Çocuðunun okul önlüðü için ölümü, hapsi göze alýp hýrsýzlýk yapmak zorunda kalan annelerin, eþinin ve çocuklarýnýn bilgisinde fuhuþa yönelen anne kadýnlarýn var olduðunu, sayýlarýnýn oldukça yüksek olduðuEleþtirel bir muhabbet nu ve sýrf bedenleri hazza düþkün olduðu için bu "iþi" yapmadýklarýný biliyoruz. Yasanýn maðdur, dinin mazlum, hayýrseverin yardýma muhtaç, patronun ucuz emek, güçlerini iþtah açýcý olarak gördüðü insanlar aslýnda kendilerinin varlýk olma hallerini fark ettikleri an bambaþka bir güzellikte dünyanýn kurulduðunu idrak ederler. Biz o anlarý çoðaltýyoruz. Unutmayalým 20. asýrdan sonra evrensel bir aþk hikayesi yoktur. Çünkü henüz yoksullar ezilenler kendi tarihlerini yazmadýlar, bu sefer yazýyý bilmediklerinden deðil yazmamalarý, çünkü onlar yazgý deðiþtirince yazar. Ve yalnýz ezilene, yoksula aittir bu çaðda aþk. O yüzden her kim aþýk olmak isterse; bencillikten, paradan, mülkten, kariyerden, iktidardan ve bilcümle pislikten arýna, tez vakit yoksullarýn yurduna vara. Biz gelip geçici hevesler, tikleþmiþ reflekslerden biri olmak için deðil, tarihi ve bu lanet zengin yazgýsýný deðiþtirecek hayat suyunu bulmak ve sahipsiz kýlmak için uðraþýyoruz. Vicdan ve maneviyat vurgularý iþte bu zeminden, iklimden kendiliðinden türüyor. » Simge olarak neden kargayý seçtiniz? Sabahýn ilk ýþýklarýyla kentin sokaklarýna çýktýðýnýzda, çokluk halinde iki tür canlý görürsünüz. Biri iþlerine gitmeye çalýþan ya da iþlerinde çalýþan iþçiler diðeri kargalardýr. Çokluklarý ve halleri birbirine pek benzer. Ýkisi de kendi cinslerine ait toplam sayýmda yer bulurlar. Bunun dýþýnda yok sayýlmak 'kaderleriymiþ' gibidir. Karga, en dayanýþmacý canlýlardandýr. Kendisine karþý bir saldýrý olduðu zaman, birlik haliyle muhakkak cevabýný verir. Karganýn sesinin çirkin olma nedeninin hikâyesi; aslýnda gençken karganýn sesinin güzel olduðu, sevgilisine yüksek sesle þarkýlar söyleyerek, ses tellerini bu sevda için harap ettiði þeklindedir. Modern hayatta insanýn yaþadýðý her yerde yaþarlar ve asla bir kafeste karga düþünülemez. Kuþlar âleminde de bir kuþ gibi itibar görmezler, yok sayýlýrlar. Kargaya dair bilebildiðimiz bu halleri, biraz da duygusal kalýplarla, iþsizlerin, ezilenlerin haliyle örtüþtürdüðümüz için simge olarak kullandýk. » Ne tür insanlar çabalarýnýza ortak oluyor? Öncelikle belirtmekte yarar var ki, her kesimden her görüþten insan bize ihtiyaçlarý için baþvurmakta. Ýþ gücünün niteliði, yaþ ve cinsiyet bakýmýndan ise: Aðýrlýklý olarak vasýfsýz ve güvencesiz çalýþanlarýn oluþturduðu iþçi kesimlerinden insanlar, iþ bulmalarýna yardýmcý olunabileceði kaygýsýyla BirUmut'a baþvuruyorlar. Son zamanlarda, eðitimli-yüksekokul bitirmiþ insanlar da (özellikle sözel bölümlerden mezun olanlar daha aðýrlýklý) baþvuruyorlar. Düþük ücretli iþler bile olsa çalýþmak istediklerini beyan etmekteler. Vasýfsýz, eðitimsiz ya da az eðitimli kesimler daha çok iþ sorunu yaþýyorlar. Ev kadýnlarý ve emekliler yoðun olarak iþ arýyorlar ve genelde çok düþük iþlerde çok aðýr koþullarda bile olsa çalýþmayý göze alýyorlar. Bize baþvuranlar içinde aðýrlýklý bir yerleri var. Lise mezunu olmak, þayet meslek lisesi deðilse iþveren açýsýndan bir vasfa tekabül etmiyor artýk. Dolayýsýyla vasýfsýz kesimlere oldukça kalabalýk "düz lise" mezunlarýný da katmak gerekir. » Kadýnlarýn ve gençlerin çalýþmalarýnýza katýlým düzeyi nedir? devam edecek 4 Temmuz Çarþamba Barýþ AKARSU Barýþ Akarsu 29 Haziran 1979 da bir yaz çocuðu olarak Zonguldak’ta dünyaya geldi. Annesi Hatice Hanim ve Babasý Selahattin Bey’in ilk çocuðu olan Barýþ’ýn birde 1982 doðumlu Nesrin adýnda kýzkardesi vardýr. Barýþ’ için ailesinin yeri çok farklýdýr özellikle Ali Dedesi nin yeri Barýþ için çok özeldir. Onun sayesinde küçük yaslarda denizciliði ve balýkçýlýðý öðrenmiþ ve bu ikisi de Barýþ in vazgeçilmezleri arasýna girmiþtir. Bu yüzdendir ki Balýðý ve deniz ürünleri çok sever hatta bu konuda da “Denizden Babam Çýksa Yerim” der ilk – Orta – Lise eðitimini küçük yaslarda yerleþtikleri Amasra’da tamamlayan Barýþ, çocukluðu ve ilk gençliðini bu þirinmi þirin güzel mi güzel Karadeniz Kasabasýnýn kumsallarýnda deniz ile iç içe geçirmiþtir. Lisedeyken Yelken sporuna da gönül veren Barýþ bu sporu Amasra Yelken Kulübünde profesyonel olarak da yapmaya baþlamýþtýr. iyi bir çizer de olan Barýþ bu özelliðini de Yelken Klüpte yelkenlilerin üzerine yaptýðý amblemler ve çizimlerle de göstermiþtir. Barýþ in müzik yolculuðu ise çok küçük yaslara kadar dayanýr. ilkokuldayken elinde blok flüt sokakta öyle dolaþtýðýný söyler. Ama esas müzikle tanýþmasý Amasra’ya gelen müzisyen aðabeylerinden etkilenerek çalmayý öðrendiði klavye gitar ve mýzýkasý ile baslar. Barýþlarýn evinde ise Ruhi Su Cem Karaca sürekli dinlenen sanatçýlardýr ki Cem Karaca nýn Barýþ üzerindeki etkisi yadsýnamaz bir gerçektir. Barýþ, o dönemlerde dinlemeye baþladýðý 70 lerin 80 lerin rock, hard rock ve heavy metal grup ve sanatçýlarýný hala dinlemeye devam eder ve onlarýn yerinin bir baþka olduðunu her zaman dile getirir. Amasra kumsallarýnda çok sevdiði denizle ve müzikle iç içe geçen bir gençlikten sonra hayat kavgasýnýn içine girerek çeþitli isler yapan Barýþ Antalya’da Animatörlük ve müzisyenlikten sonra Karadeniz Ereðlisine gelerek burada 4 yýl boyunca çeþitli Barlarda, Yerel televizyon ve radyolarda programlar yapar. Ve Karadeniz Ereðlisindeyken de pek çok insanin dikkatini çektiði o dönemlerde de Ýstanbul a gelmek ve müzik yaþantýsýný burada devam ettirmek ve müzik adýna eðitim alarak kendini geliþtirme isteði gün geçtikse artarken ve bir þekilde Ýstanbul a gelmeyi düþünürken televizyonda gördüðü Akademi Türkiye yarýþmasýnýn tanýtým reklamlarý dikkatini çeker, son dönemde tüm televizyon kanallarýnda sýkça yayýnlanmakta olan yarýþmalara genel olarak karþý olan Barýþ önceleri bu yarýþmayla da ilgilenmez daha sonra Akademide verilecek olan eðitim fýrsatlarý dikkatini çeker ve 1. olmak ya da gündemde kalmak için deðil bu eðitimi alabilmek için Akademiye baþvurur ama Türk Halký 7 den 77 ye deðil 3 ten 99 a daha ekranlarda 1776. Amerikan Baðýmsýzlýk günü; Amerikan Kongresi Britanya'dan baðýmsýzlýðýný ilan etti. 1848. Karl Marx ve Friedrich Engels'in yazdýðý Komünist Manifesto yayýmlandý. 1932. Ýçiþleri Bakaný Þükrü Kaya otomobiliyle Ankara'dan Ýstanbul'a giden ilk kiþi oldu. 1946. Amerika Birleþik Devletleri Filipinler'in baðýmsýzlýðýný tanýdý. 1948. Türkiye- Amerika Birleþik Devletleri Ýktisadi Ýþbirliði Anlaþmasý imzalandý. 1954. Ýstanbul Dolmabahçe Stadý'nda kadýnlar arasý futbol maçý yapýldý. 1968. Ýþçiler Ýstanbul Kazlýçeþme'deki Derby Lastik Fabrikasýný iþgal etti. Ýþgal 5 gün sürdü. 1976. Ýsrail komandolarý, Filistinlilerin kaçýrdýðý uçaktaki 100 rehineyi Uganda'nýn Entebbe göründüðü ilk gün Barýþ’ý çok sever. Barýþ’ýn bu kadar sevilmesinin nedeni sesi ve karizmasý kadar insancýllýðý, duygusallýðý, yapýcý tavýrlarý arkadaþlýðý ve paylaþýmcý olmasý ve içten tavýrlarýdýr. Hayat felsefesi olarak tam bir rocker olan ve bu þekilde yasayan Barýþ müzik tarzýný da buna göre þekillendirmiþtir. Yarýþmaya girmesinden itibaren herkes Barýþ’a Barýþ Mançu ve Cem Karaca’nýn veliahdý dese ve öyle görse de Barýþ konuyla ilgili her seferinde her iki ustayý da çok sevdiðini ve onlarýn yerlerinin asla doldurulamayacaðýný ama bu söylenenlerden onur duysa da yine de kendi çizgisini ve tarzýný oluþturmak istediðini ve büyük üstadlarýn da yasasalar kendisine ayni öðüdü vereceklerini hep dile getirmiþtir. Barýþ 2004 Temmuzda Akademi Türkiye Yarýþmasýný 1. olarak tamamlamasýna raðmen maalesef kazandýðý hiç bir ödülü yarýþmayý düzenleyen kuruluþlarýn aralarýndaki bir takým anlaþmazlýklardan dolayý alamamýþ ve bundan ötürüde bir ilke imza atmýþtýr. Yarýþma boyunca sürekli 1. olan Barýþ’a Amasra ve Karadeniz Ereðli halkýnýnda desteði yadsýnamaz. Onlarýn kalbindeki yerinin her zaman bir baþka olduðunu söyleyen Barýþ Final gecesi canlý yayýnla Karadeniz Ereðlisine baðlanýldýðýnda kendisi için toplanan kalabalýðý görünce göz yaslarýný tutamamýþtýr. Yarýþma boyunca her hafta böyle güzel ve unutulmaz anlar yasamýþlardýr Barýþ ve sevenleri. Yarýþmadan sonra uzun süredir gelmeyi ve yasamayý düþündüðü Ýstanbul’a yerleþmiþ ve müzik çalýþmalarýna burada devam etmiþtir. Akademiden hemen sonra yurdun dört bir yanýnda sayýsý 100 ü geçen çeþitli konserler vermiþtir. Her konserinde bir öncekinden daha da devleþtiði sahnede canlý performansýnýn muhteþemliði ile kendisini dinlemeye gelen herkesi büyülemiþtir. Herkesin ortak bir görüþüde günden güne konserden konsere muhteþem bir performansa sahip olduðudur. Ayrýca katýldýðý hiç bir TV programýnda playback yapmamýþ her zaman canlý söylemeyi tercih etmiþtir. Bu konudaki hassasiyetini 1 Eylül Dünya Barýþ gününde Bodrum Kalesinde göstermiþ olup sahneye çýkan herkesin playback yaptýðý bir organizasyon olmasýna raðmen çýplak sesle enstrüman olmadan “GEL GÖR BENI AÞK NEYLEDÝ” yi söylemiþ ve kaleyi inletmiþtir. Barýþ 14 Ocak 2005 te Seyhan Müzik ten Serdar Öztop un prodüktörlüðü ile yaptýðý ilk albümü Islak Islak’ý piyasaya çýkarmýþtýr.Bu albümden ayni yýl içerisinde Islak Islak, Kimdir O ve Amasra parçalarýna klip çekmiþ ve bunlar televizyonlarda müzik kanallarýnda yayýnlanmýþtýr. içinde bulunduðumuz su sýralarda yani Ocak 2006 da Mavi parçasýnýn klibi TV kanallarýnda gösterilmeye baþlanacaktýr. Herkesin kliplenmesini en çok istediði parçalardan “Gel Gör Beni Aþk Neyledi” parçasýna 2. albümünü çýkardýktan sonra bile olsa mutlaka klip çekmek istediðini söyleyen Barýþ ‘in yarýþmanýn ilk günlerinden beri oluþmuþ olan bir fanclupi vardýr. Bu fanclup’in adi B.A.G olup açýlýmý Akademi günlerinden kalmadýr Barýþ i Anlayanlar Grubu dur. içinde bulunduðumuz su günlerde 2. albümün hazýrlýklarýna baþlayan Barýþ albüm için yoðun bir çalýþma dönemine girmiþtir. Bu albüme söz ve müziði kendisine ait eserlerde koymayý düþünen Barýþ bu konuda da çalýþmalarýný devam ettirmektedir. Biz B.A.G. olarak ona sonuna kadar inanýyoruz. Her geçen gün artan hayran kitlesi ve sevenleriyle 2006 yýlý Barýþ Akarsu yýlý olacaktýr. 2006 yýlýn da Vurdum en dibine adlý albümünü çýkarmýþtýr. havaalanýnda bir operasyonla kurtardý. 1981. Uluslararasý 9. Ýstanbul Film Festivali'ne katýlan Sovyet Bolþoy Bale Topluluðu'ndan balerin Galina Çursina Amerikan Konsolosluðu'ndan sýðýnma isteðinde bulundu. 1994. Türkiye'nin Atina Büyükelçiliði Müsteþarý Ömer Haluk Sipahioðlu Atina'da uðradýðý silahlý saldýrý sonucu öldü. Suikastý 17 Kasým örgütü üstlendi. 1995. Türk Silahlý Kuvvetleri PKK'ya karþý sýnýr ötesi "Ejder Operasyonu"nu baþlattý. 1996. Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi, Halkýn Demokrasi Partisi, HADEP Genel Baþkaný Murat Bozlak ve 39 parti yöneticisini tutukladý. Bugün Doðanlar: 1546. Osmanlý Sultaný III. Murad, 1574-95 arasýnda hüküm sürdü. 1807. Ýtalyan birliðini saðlamak için mücadele veren Giuseppe Garibaldi. 1927. Ýtalyan sinema oyuncusu Gina Lollobrigida. 1848.Fransýz romancý ve politikacý François Rene de Chateaubriand. 1934. Radyum elementini keþfeden, 2 kez Nobel fizik ödülü sahibi Polonya kökenli Fransýz fizikçi Marie Curie. Curie Paris'te Pantheon'a gömülen tek kadýn oldu. 6 Bölge Haberleri 4 Temmuz 2007 Çarþamba Kýzýlýrmak’ta sinekle mücadele Ünlü, Avanos Belediye Baþkaný Mustafa Körükçü, DSÝ Kayseri Bölge Müdürü Sedat Özpýnar, Saðlýk Müdürü Salim Aytekin, Tarým Müdürü Muhlis Atay, Çevre ve Orman Müdürü Eren Bircan katýldý. NEVÞEHÝR Sulucakarahöyük Kýzýlýrmak nehri üzerinde birçok noktadan eþ zamanlý ilaçlama yapýlacaðý bildirildi. Nevþehir Valisi M Asým Hacýmustafaoðlu, Kýzýlýrmak nehri üzerinde sinekle mücadele için 3,6 milyon YTL’lik proje hazýrladýklarýný söyledi. Toplantýda konuþan Vali Hacýmustafaoðlu, sinekle mücadele için Kayseri ve Nevþehir bölgesini içine alacak 3,6 milyon YTL’lik bir proje hazýrlandýðýný bildirdi. Proje kapsamýnda ilaçlama çalýþmalarýnýn yapýlacaðýný belirten Vali Hacýmustafaoðlu, özellikle Kýzýlýrmak nehri üzerinde ayný anda birçok noktadan eþ zamanlý ilaçlama yapýlmasýnýn programlandýðý söyledi. Nevþehir’de sinekle mücadele çalýþmalarýný deðerlendirmek amacýyla Valilik Toplantý salonunda Vali M. Asým Hacýmustafaoðlu baþkanlýðýnda yapýlan toplantýya Vali Yardýmcýsý Ömer Faruk Ateþ, Avanos Kaymakamý Mehmet Filarmoni Orkestrasý Zelve Açýk Hava Müzesinde Burcu Ceren ALTUÐ-NEVÞEHÝRTekfen Filarmoni Orkestrasý, peribacalarý ile ünlü Kapadokya Açýk Hava Müzesi’nde “Kapadokya’da Yýldýzlý Bir Gece” adlý konser verdi. Ýlginin oldukça fazla olduðu konserde orkestra rüzgar nedeniyle Tchaikovsky’ nin eserlerini seslendiremedi. Nevþehir’in Avanos ilçesi sýnýrlarýndaki Zelve Açýk Hava Müzesi’ nde gerçekleþtirilen konsere yurdun dört bir yanýndan klasik müzik tutkun larý katýldý. Açýk Hava Müzesi içinde oluþturulan platformda konser veren Filarmni Orkestrasý, Sarasate, Kodalli ve Karayev'in ünlü eserlerini ve yerel Kickboks Federasyonu Baþkanýnýn ziyareti NEVÞEHÝR Sulucakarahöyük Türkiye Kickboks Federasyonu Baþkaný Salim Kayýcý, beraberindeki heyetle Nevþehir Valisi M. Asým Hacýmustafaoðlu’nu ziyaret etti. Federasyon As Baþkaný ve Avanos Kaymakamý Mehmet Ünlü, Gençlik ve Spor Ýl Müdürü Mehmet Budak’ýn da bulunduðu ziyarette konuþan Vali Hacýmustafaoðlu, Kickboks Türkiye Büyükler ve Yýldýzlar Þampiyonasýna Nevþehir olarak ev sahipliði yapmaktan mutluluk duyduklarýný ifade etti. Nevþehir’in her türlü spor müsabakalarý için gerekli alt yapýya sahip olduðunu belirten Vali Hacýmustafaoðlu, iklimi nedeniyle son zamanlarda bir spor dalýndan takýmlarýn kamp için Nevþehir’i tercih ettiklerini söyledi. Türkiye Kickboks Federasyonu Baþkaný Salim Kayýcý da Kickboks sporu hakkýnda bilgiler vererek, Türkiye’de 50 bini linaslý sporcu olmak üzere yaklaþýk 130 bin sporcunun olduðunu söyledi. Kickboks sporuna 6 yaþýnda baþlanýp, 45 yaþýna kadar sürdürülebileceðini de kaydeden Kayýcý, bu spora bayanlarýn da ilgili duyduðunu, bayanlarýn takým halinde daha baþarýlý olduklarýný ifade etti. çalgýlar eþliðinde yerel eserleri de seslen dirdi. Tekfen Filarmoni, dünyaca ünlü klasik bestecilerin eserlerinin yaný sýra, utta Yurdal Tokcan, neyde Ercan Irmak, kanunda Göksel Baktagir ve zarb ve defte Yinon Muallem eþliðinde 19. yy. bestekarlarýndan Kemani Sebuh ve Azeri kompozitörler Kara Karayev ile Adel Gerai’nin eserlerini otantik bir yorumla seslendirdi. 1992 yýlýnda Karadeniz Oda Orkestra sý adý ile kurulan ve Karadeniz Ekono mik Ýþbirliði’ne üye ülkelerin sanatçý larýndan oluþmasý nedeniyle “Üç De nizin Sesi” olarak bilinen Tekfen Filarmoni Orkestrasý repertuvarý ve içlerinde Bulgaristan’ýn ‘Kaval’ý, Rusya’nýn ‘Domra’sý, Kazakistan’ýn ‘Kýlkobuz’u, Azerbaycan’ýn ‘Kemança’ sý, Ukrayna’nýn ‘Bandura’sý, Gürcistan’ ýn ‘Salamuri’si, Yunanistan’ýn ‘Buzuki’ si ve Türkiye’nin ‘Ut, Ney, Baðlama ve Kanun’larý gibi yerel enstrümanlarla klasik müzik severlere unutulmaz bir gece yaþattý. Yerel enstrümanlarý klasik müzikle birleþtirerek büyüleyici bir müzikal zenginlik yakalayan Tekfen Filarmoni Orkestrasýný þef Saim Akçýl yönetti. Nevþehir Valisi M. Asým Hacýmustafaoðlu ve eþi Nebahat Hacýmustafaoðlu da konseri ilgiyle izleyenler arasýndaydý. Vali Hacýmustafaoðlu, konser sonunda orkestrayý yöneten Þef Saim Akçýl'ý tebrik ederek, çeþitli hediyeler verdi. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi ihaleye çýkýyor NEVÞEHÝR/Kozaklý Nevþehir’in Kozaklý Ýlçesindeki Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’nin 20 Temmuz 2007 tarihinde ihaleye çýkarýlacaðý bildirildi. Nevþehir Valiliðinden yapýlan açýklamaya göre, Saðlýk Bakanlýðý tarafýndan ihale edilecek olan Kozaklý Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi, Nevþehir Devlet Hastanesi’ne baðlý olarak vatandaþlara hizmet verecek. Hidrotermal Saðlýk Tesisinin, 7 – 8 milyon YTL’ye mal olacaðý ve yýl içinde hizmete sunulmasý bekleniyor. 4 Temmuz 2007 Çarþamba CHP Nevþehir'de miting düzenledi Baykal, "Seçim meydanýný býrakýp sizin yapmadýðýnýz görevi yapýyorum. Býrakýn teþekkürü, susun bari. Sanki suç iþlemiþim gibi bana kýzýyor, beni suçluyorlar. Barzani'ye, Talabani'ye boyun eðiyor, Türkiye'nin hakkýna sahip çýkan Deniz Baykal'la çatýþmaya kalkýyor" dedi. Aydýn Þimþek HACIBEKTAÞ CHPNevþehir Ýl Örgütü secim çalýþmalarýna baðlý olarak yýllardan sonra Nevþehir’de mitinð düzenledi. CHP Hacýbektaþ ve çevre ilçe örgütlerinin katýlýmýyla gerçekleþen mitingte ayrýca Edip Akbayram sahne aldý. Nevþehir'de Telekom Meydaný' nda düzenlenen mitinginde CHP Genel Baþkaný Deniz Baykal katýlýmcýlara hitaben bir konuþma yaptý. Sivas'ta Katliamý’nýn 14 yýl önce yaþanan acý olaylarýn yýl dönümü olduðunu hatýrlattý. Baykal yapmýþ olduðu konuþmada konuyla ilgili olarak "Acý olaylarý hep birlikte yaþadýk,yaþanan acýlardan düþmanlýk çýkarmak istemiyoruz ama yaþadýðýmýz acýlarý da unutmamamýz, böyle acý olaylarý bir daha yaþamamamýz lazým. Bizim tarihimizde Madýmaklar bir daha olmasýn, Yunus Emreler, Hacý Bektaþlar, Mevlanalar olsun" diye konuþtu. Baykal, yolsuzluklara son vermek gerektiðini ifade etti. Yoksullukla mücadelenin yolsuzlukla mücadele edilerek ortadan kaldýrýlabilecegini belirten Baykal mitinge katýlan kalabalýða hitaben "Türkiye'de yolsuzluk var mý?" diye sordu. Alanda bulunana kalabalýktan "Var" yanýtýný alan Baykal, "Yani diyorsunuz ki kazanýn dibi delik, içine ne kadar su koysan kazan su tutmuyor... Lehimleyelim mi bu kazaný? Ýktidara Baykal, Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan ile MHP Genel Baþkaný Devlet Bahçeli arasýnda Öcalan'ýn idamý ile ilgili olarak yaþanan tartýþmalar ve "ip" polemiðine deðinrek, terör konusunun idam tartýþmasýna indirgenmesinin çok yanlýþ olduðunu ifade etti. Baykal terörle mücadelede etkin bir politikaya olan ihtiyacý dile getirerek, geldiðimizde ilk iþ, kazaný lehimlemek" diye konuþtu. Baykal, Sosyalist Enternasyonalin Cenevre'de yapýlan toplantýsýndan da söz etti. iktidar partisinden bu nedenle kendisine eleþtiri yöneltildiðini belirten Türkiye'nin terörle mücadelesinde tutarlý, etkin bir politika uygulamamasýnýn terörün devam etmesine neden olduðunu belirtti. Konuyla ilgili olarak Baykal “Terör örgütü elebaþýsý yakalanmýþtýr. Þimdi gereken, terörle kararlý bir mücadele yapýlmasýdýr, olmayan budur. Buna son vermenin bir yolunu bulmak zorundayýz. Bu yanlýþ bir tartýþma. Önemli olan her gün yeni þehitler vermemiz. Terörün geçmiþiyle deðil, bugünkü hali ve geleceðiyle meþgulüz. Terör konusunda yapacak þeyleri yok. Baþtan aþaðý gevþekler. Terörle mücadelenin ilk koþulu bu Hükümet'ten kurtulmak." þeklinde konuþtu. Ödemiþ: “Nevþehir’e özlemi duyulan hizmetleri getireceðim” Bekir Ödemiþ CHP 1. sýra Nevþehir Milletvekili Adayý Aydýn Þimþek HACIBEKTAÞ Edinilen bilgilere göre Nevþehir CHP Ýl Örgütü bir süreden beri devam eden seçim çalýþmalarýna hýz verdi. 22 Temmuz 2007 tarihinde gerçekleþtirilecek olan seçimlerde partisinin bir oy patlamasý yaþayacaðýný öne süren Nevþehir CHP Ýl Baþkaný Çetin, "Bu seçimlerde Nevþehir tarihinde görülmemiþ bir oy alacaðýz. Buna inanýyoruz ve bunun için tüm teþkilatlarýmýzla iþbirliði içerisinde çalýþmalarýmýzý sürdürüyoruz" þeklinde açýklamalarda bulundu. CHP Nevþehir 1. sýra milletvekili adayý ise Ürgüp ilçesinde 8 yýlý aþkýn bir süredir belediye baþkanlýðý yaptýðýný, Nevþehir'in sorunlarýný ve vatandaþlarýn isteklerini çok iyi bildiðini kaydetti. Milletvekili seçilmesi durumunda Nevþehir'e özlemi duyulan hizmetleri getirebilmek için gayret göstereceðini belirten Ödemiþ, "Bu seçimlere sosyal demokratlarýn yýllardýr özlemini çektiði bir ittifak ile giriyoruz. Bunun avantajýný kullanarak partimizin oy oranýný artýrmayý hedefliyoruz. Bilindiði üzere ülkemiz hem siyasi anlamda hem de ekonomik anlamda gerçekten zor günler geçiriyor. Cumhuriyet tarihinde ilk defa manevi deðerlerimiz bu kadar tartýþýlýr hale geldi. Son 5 yýl içinde durumu iyi olan hiç kimseyi görmüyorum. Bunlarýn çözümü için biz bu çalýþmanýn içerisine girdik. Hepimizin ortak hedefi yaþayanýn daha iyi þartlarda yaþadýðý bir Nevþehir'i oluþturmak" diye konuþtu. Partinin 2. sýra milletvekili adayý Kani Atasever de, geçmiþ yýllarda 'nýn çeþitli kademelerinde görev yaptýðýný ve eðitim alanýnda Nevþehir'in ve Türkiye'nin sorunlarýný çok iyi bildiðini vurguladý. Atasever, ülkenin en büyük sorunlarýndan birinin eðitim sorunu olduðunu kaydederek, "Eðitim, kalkýnmanýn temelini oluþturur. Bir ülke ekonomik, sosyal ve kültürel açýdan kalkýndý ise temelinde eðitim vardýr. Bu bakýmdan kendi alaným olan eðitimle ilgili hizmet verebilmek için CHP'den aday oldum" dedi. Parçalý Bulutlu En Yüksek 0C 27 En Düþük 0C 10 Belediyeler susuzluk korkusuyla tehlikeli yollara mý sapýyor? Musluklardan týs sesi gelmesinden korkan Ýstanbul'da büyükþehir park ve bahçelerde kuyuyla su arýyor. Ankara'daysa 'Kýzýlýrmak'ýn suyu' tartýþma baþlattý Haber bültenlerinde, gazeelerde tekrar tekrar yer alan 'dibi görünmüþ' barajlar, büyük kentleri tedirgin ediyor. Bunlardan sonuncusu Alibeyköy Barajý'ydý. Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkaný Kadir Topbaþ'sa Alibeyköy Barajý'nýn dibinin görünmesinin o derece büyük bir alarm konusu olmadýðýný söyledi. Dün bir açýklama yapan Topbaþ, iki gündür su veremediði iddia edilen Alibeyköy Barajý'nýn, Ýstanbul'un toplam tüketiminde zaten çok cüzi bir orana denk geldiðini söyledi. Ýstanbul yazlarý günde 2.5 milyon metreküp su tüketiyor. Ýstanbul'da halen 317 milyon metreküp su rezervi olduðunu belirten Topbaþ, "Oradaki eksilme, düþüþ tabii ki Alibeyköy Barajý açýsýndan önemli ama Ýstanbul'un totali açýsýndan çok önemli deðil, o kadar büyük deðil. Suyumuzu dikkatli kullanýrsak yaðýþ sezonuna girinceye kadar bu bizi götürecek" dedi. ÝSKÝ yetkililerinin verdiði bilgiye göre de Alibeyköy'den perþembe günü 57 bin, çarþamba günü 92 bin metreküp su çekildi. Yeraltýna dönüþ Topbaþ, önceki gün de su sýkýntýsýný aþmak için sondaj baþlattýklarýný söylemiþti. Topbaþ, "Þu anda 12 noktada sondoajla park ve bahçelerde kuyu açma çalýþmalarýna baþladýk. 100'e yakýn noktayý tespit ettik. Yeraltý sularýndan istifade etmek istiyoruz. Deniz suyuyla ilgili çalýþmalar var, uzun soluklu. Melen çayýnýn ilk etabýný 20 Ekim 2007 için programladýk" demiþti. Ýstanbul Ziraat Mühendisleri Odasý Baþkaný Ahmet Atalýk'sa bunu çok tehlikeli buluyor: "Kuraklýk yaþanan bölgelerde yeraltý sularý stratejik sulardýr. Sadece kurak olmayan dönemlerde kullanýlýrlar. Aþýrý kullaným sularýn kirlenmesine neden olur ve temizlenmesi de mümkün olmaz." Barajlarýn yüzde 36.73'ü dolu Ýstanbul'da dün itibarýyla 317 milyon metreküp su kaldý (toplam rezervin yüzde 36.73'ü). Kente dokuz barajdan su veriliyor. 36 milyon metreküplük Alibeyköy bunun küçük bir kýsmýný saðlýyor. 'Kýzýlýrmak'ýn tadý kötü ama, zararsýz' RADÝKAL - ANKARA - Kýzýlýrmak suyunun Ankaralýlarý kanser yapacaðýna yönelik iddialara yanýt veren Ankara Büyükþehir Belediyesi Basýn Müþaviri Avni Kavlak, "Birinci sýnýf su olduðunu kimse iddia etmiyor, sülfat oraný yüksek, tadý kötü ama saðlýða da hiçbir zararý yok. Kýrýkkale 20 yýldýr bu suyu kullanýyor, onlar insan deðil mi?" dedi. Kavlak, "Çaresiz bu su içilecek. Ýçimini kolaylaþtýrmak için gerekirse harmanlayacaðýz" diye konuþtu. DSÝ ve ASKÝ'nin ortak açýklamasýnda da "Kýzýlýrmak suyunun Saðlýk Bakanlýðý'nýn ilgili yönetmeliðine uygun. TAEK deneyleriyle de radyoaktivite yönünden insan saðlýðýna zararlý maddelerin olmadýðý tespit edilmiþtir" denildi. Saðlýk Bakanlýðý yetkilileri de tüm dünyada nehir sularýnýn arýtmadan geçirilirse içme suyu olarak kullanýldýðýný vurguladý. Yetkililer "Arýtma iþlemleri yapýlmadan nehir suyunu tahlil etmemizin hiç- bir anlamý yok" dedi. "Ne tanrý ne global ýsýnma, sorumlu Gökçek" diyen Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF), tarýmsal ve kimyasal atýklarla kirlenen Kýzýlýrmak'ýn suyunun Ankaralýlarý kanser edeceðini savunuyordu. (Radikal) Elektrikte en sýcak rekor kýrýldý Türkiye'de sýcaklarla artan klima kullanýmý, elektrik tüketimini rekor düzeye 28.145 MW'ye çýkardý. Bu tüketim geçen yýl en fazla 26.648 MW'ydi. TEÝAÞ Genel Müdürü, 'Turizm bölgelerindeki tüketim artýþý yüzde 20' dedi ANKARA - Türkiye son 78 yýlýn en sýcak günlerini yaþarken, klima ve soðutucularýn sürekli çalýþmasýyla elektrik tüketimi de her gün rekor üstüne rekor kýrýyor. Daha önce en yüksek deðere 26 bin 648 megavat (MW) ile geçen yýlýn aralýk ayýnda ulaþan Türkiye'nin pik elektrik tüketimi (elektrik kullanýmýnýn bir anda ulaþtýðý en yüksek nokta), çarþamba günü rekor kýrarak 27 bin 469 MW'yi buldu. Çöl sýcaklarýnýn ertesi gün de devam etmesi üzerine perþembe günü elektrik tüketimi 28 bin 145 MW ile Türkiye tarihinin bugüne kadarki en yüksek noktasýna ulaþtý. Ýki gün üst üste pik yaptý Türkiye'nin pik elektrik tüketimi bu hafta iki gün üst üste rekor kýrdý. 27 Haziran Çarþamba günü saat 11:00'de anlýk elektrik tüketimi 27 bin 469 MW'yi buldu. Çarþamba günü saat 11:00-12:00 arasýndaki elektrik talebi ise ortalama 27 bin 349 MW seviyesindeki üretimle karþýlanabildi. Çarþamba günü Türkiye'nin günlük toplam elektrik üretimi 582.5 milyon kilovat saati (kWh), tüketimi ise 577.3 milyon kilovat saati buldu. Üretimin 434.2 milyon kWh'ý kömür ve doðalgazla çalýþan termik santrallardan, 148.2 milyon kWh'si ise hidroelektrik santrallarýndan (HES) karþýlandý. Türkiye'nin pik elektrik tüketimi daha önce en yüksek noktaya 26 bin 648 MW'yle 27 Aralýk 2006 tarihinde ulaþmýþtý. O gün üretimin tahminleri aþan tüketimi karþýlamakta yetersiz kalmasý nedeniyle elektrikte sistem marjinal fiyatý 14-15 kuruþ seviyelerinden, bir anda sekiz kat artýþla 11 YTL seviyesine fýrlamýþtý. Tüketim yüzde 15 arttý Çarþamba günü Türkiye'de bir elektrik sýkýntýsý yaþanýp yaþanmadýðýný öðrenmek için aradýðýmýz Türkiye Elektrik Ýletim A.Þ. (TEÝAÞ) Genel Müdürü Ýlhami Özþahin, bu rekorun 28 Haziran Perþembe günü egale olduðu bilgisini verdi. "Her gün bir önceki günkü rekoru egale ediyoruz" diyen Özþahin, perþembe günü saat 11:20'de 28 bin 145 MW ile yýlýn en yüksek tüketiminin gerçekleþtiðini belirtti. Perþembe günü 587 milyon kWh'lik elektrik tüketildiðini kaydeden Özþahin, "Bu tüketimler geçen yýlýn ayný günlerine göre yüzde 15 oranýnda bir artýþý gösteriyor. Bazý bölgelerde bu artýþ, özellikle Antalya gibi turizm bölgelerinde yüzde 20'lere yakýn" diye konuþtu. iþe yaradý Hava sýcaklýklarýnýn artacaðý haberleri üzerine TEÝAÞ bir süredir alarma geçmiþti. Olasý talep artýþýný karþýlamak amacýyla da bazý termik santrallarda devam etmekte olan bakým-onarým çalýþmalarý durdurulmuþ ve gerektiðinde devreye sokulmak üzere emre amade hale getirilmiþti. TEÝAÞ Genel Müdürü Ýlhami Özþahin, tüketimin en yüksek noktaya ulaþtýðý çarþamba ve perþembe günleri ülke çapýnda genel bir sýkýntý olmadýðýný, ancak lokal bazý sýkýntýlar yaþandýðýný söyledi. Özþahin, bu sýkýntýlarýn bazý bölgelerde iletim hatlarýný etkileyen orman yangýnlarýndan, bazý bölgelerde ise gerilim düþüklüðünden kaynaklandýðýný ifade ederek, "Üretim yokluðundan kaynaklý bir elektrik kesintisi olmadý" görüþünü dile getirdi. 'Nazar deðmesin' "Ülke genelinde bir elektrik sýkýntýsý yaþanýp yaþanmadýðý" sorusuna Özþahin, "Saat þu an 11:47, inþallah nazar deðmez, çok iyiyiz" karþýlýðýný verdi. Özþahin, tüketimin neden 11:00-12:00 saatlerinde yoðunlaþtýðý sorusu üzerine, o saatlerin klima kullanýmýnýn yaný sýra sanayi tüketiminin ve büro çalýþmalarýnýn yoðunlaþtýðý saat olduðunu, tüketimin bu saatlerde maksimum seviyeye ulaþtýðýný ifade etti. Ýlhami Özþahin, önümüzdeki günlerde elektrik tüketiminin ne olacaðý konusunda tahmin yapmanýn zor olduðunu, bunu büyük ölçüde hava sýcaklýklarýnýn belirleyeceðini kaydederek, "Olaðanüstü haller oluþuyor. Son 78 yýlýn en yüksek sýcaklarýný yaþýyoruz. Her sýcaklýk derecesinde bizim tüketimimiz biraz daha artýyor. Bu böyle sürüyor" dedi. Elektrik tüketimindeki olasý bir artýþý karþýlamak üzere ne kadarlýk üretim kapasitesinin "emre amade" olduðu sorusuna ise Özþahin, "Biz zaten bu kadarýný (28 bin MW seviyelerini) tahmin ediyoruz. Bu kadarýný karþýlarýz. Bundan fazla da olacaðýný tahmin etmiyorum. Üzerine çýkarsa sýkýntý olabilir" þeklinde konuþtu. Fiyatlara sýnýrlý yansýdý Elektrik tüketiminde yaþanan rekor artýþýn serbest piyasada belirlenen elektrik fiyatlarýna yansýmasý sýnýrlý oldu. Bu hafta salý günü itibariyle geçen haftaya göre yaklaþýk yüzde 6,6 ile yüzde 14,9 arasýnda artan sistem marjinal fiyatýndaki artýþ, tüketimin tepe yaptýðý çarþamba ve perþembe günlerinde salý gününe ilave olarak saat dilimleri itibarýyla 3-4 kuruþ seviyesinde oldu. Fiyat artýþýnýn sýnýrlý kalmasý, TEÝAÞ'ýn isabetli tüketim tahmininde bulunup özellikle kamuya ait elektrik üretim tesislerinin her an devreye girmek üzere emre amade tutulmasýyla saðlandý. Þanlýurfa'da kuþlara da klima Þanlýurfa'da sýcaktan bunalan güvercinler, kuþçu kahvelerinde klimalarla serinletiliyor. Kuþ meraklýlarýnýn, özellikle güvercin besleyenlerin yoðunlukta olduðu kentte, her biri binlerce YTL'den satýlan özel güvercinleri sýcaktan korumak amacýyla bazý önlemler alýndý. Kuþ meraklýlarýnýn buluþma yeri olan Kuþçular Kahvesi'nin bir köþesine içi su dolu bakýr leðen konuldu. Leðendeki suda yýkanan güvercinler, meraklýlarýn da ilgi odaðý oldu. Bunun yaný sýra, kuþlar bulunduklarý bölümde hortumla su tutularak serinletilmeye çalýþýldý. Bu da yetmeyince güvercinler klimalarýn üzerine tünedi.