Hangar Dergisi - Ege Meslek Yüksekokulu
Transkript
Hangar Dergisi - Ege Meslek Yüksekokulu
BAŞLARKEN... Yrd.Doç.Dr. M.Necdet YILDIZ Ege Üniversitesi Ege Meslek Yüksekokulu Uçak Teknolojisi Programı Koordinatörü Değerli dostlarımız, destekçilerimiz, yöneticilerimiz, hocalarımız, öğrencilerimiz ve tüm havacılık gönüllüleri, uzun bir yaz arasından sonra 3. Sayımızda tekrar sizlerle beraber olmaktan mutluluk duyuyoruz. Sakın tüm yaz boyunca tatilde olduğumuz için dergimizi çıkarmayı ihmal ettiğimizi zannetmeyin. Tam tersi, özellikle öğrencilerimiz yaz boyunca çok çalıĢtılar, Haziran boyunca yılsonu sınavlarına girip çıktılar, Temmuz boyunca stajlarının 1. Bölümünü, Ağustos boyunca da stajlarının 2. Bölümünü sektörün önde gelen firmalarında yaptılar, Eylül‘de de kısa bir tatil yapıp yeni döneme baĢladılar. Bu nedenle 3. Sayımızı ancak Ekim-2011‘de hazır hale getirebildik. Yaz dönemi hem bizler hem de öğrencilerimiz için gerçekten çok verimli geçti. Bizler öğrencilerimize staj imkanı veren firmalarımızı daha yakından tanıma ve iĢbirliğimizi geliĢtirme imkanı bulduk, öğrencilerimiz de Temmuz ve Ağustos aylarında 2 farklı iĢyerinde çalıĢarak hem bilgi ve görgülerini arttırdılar hem de sektörün farklı alanlarını tanımıĢ oldular. Öğrencilerimize staj imkanı veren TAI, TEI, HMS Makine, PFW Havacılık, LISI Aerospace, Kale Havacılık, Fokker Elmo, Atalan Makine, Alp Havacılık, THY Teknik, MNG Teknik, Atlas Jet, Onur Air ve Turkish Engine Center yöneticilerine, değerli zamanlarını ayırarak öğrencilerimizle ilgilenen tüm firma çalıĢanlarına teĢekkürü bir borç biliyoruz. Eylül ayının 3. Haftasında 2011-2012 öğretim yılına baĢladık. Bu öğretim yılında aramıza 30 yeni öğrencimiz daha katıldı. Böylelikle program olarak toplam 60 öğrenci sayısına ulaĢtık. Aramıza yeni katılan 1. Sınıf öğrencilerimize hoĢ geldiniz diyoruz. Umarız yeni öğrencilerimiz de geçen sene öğrenime baĢlayan ve bu sene 2. Sınıfta bulunan ilk öğrencilerimiz gibi çok kısa sürede havacılık büyüsüne kapılırlar ve bir daha kopmamak üzere bu mesleğe bağlanırlar. Saygılarımla. Ege Üniversitesi Ege Meslek Yüksekokulu Adına Sahibi Prof.Dr. Semih GÜNEġ / Ege Meslek Yüksekokulu Müdürü Sorumlu Müdür Yar.Doc.Dr. Mehmet Necdet Yıldız / Uçak Teknolojisi Programı Koordinatörü Yayına Hazırlayan Alperen DOĞRU / Öğretim Görevlisi Yayın Ekibi BaĢkanı Mesut Can ULUSAN YAYIN Ekibi BarıĢ TUNALI Erkan AYLAK Gökhan POYRAZ Burak ATĠK Emircan TIRAMPAOĞLU Hüseyin ÇOLAK Burak ÇEKĠRDEK Ceyhun VARDARLI Osman AKIN Kapak Tasarımı Serap Sönmez GÜNDEM Grafik Tasarım Mesut Can ULUSAN HANGAR Dergisi ĠletiĢim Bilgileri Tel: 0 232 311 14 74 Fax: 0 232 388 75 99 AHMET EROĞLU EĞĠTĠM TESĠSĠ Fatih Mahallesi 1099. Sokak No: 114 Sarnıç-Gaziemir/ĠZMIR uç[email protected] Egemyo.ege.edu.tr/aviation ġubat 2011 Çok Değerli Hangar Okurları ve Sevgili Öğrenciler Ege Üniversitesi Ege Meslek Yüksekokulu Uçak Teknolojisi Programı bu yıl ikinci grup öğrencilerini eğitim hayatına katarak sayısal olarak iki katına çıktı. Geçen yıl okulumuzda Ahmet Eroğlu Eğitim Tesislerinde eğitim hayatına baĢlayan öğrencilerimiz yaz stajlarını tamamlayarak okullarına geri döndüler ve bu yıl yeni arkadaĢlarına almıĢ oldukları eğitim ve öğrenimleri konusunda rehberlik etmektedirler. Programımızın açılıĢını takiben okulumuz öğrencileri tarafından çıkartılan Hangar Dergisi bu yıl yeni öğrencilerimizle daha büyük bir güç kazanarak, daha çok okuyucu kitlesine ulaĢmak amacındadır. Daha önce de vurgulamıĢ olduğum gibi gelecekte Hangar Dergisini yazılı olarak basmak hedeflerden bir tanesini teĢkil etmektedir. Havacılık dünyada ve ülkemizde hızlı bir Ģekilde geliĢmektedir. Burada önemli olan ileri teknoloji uygulamasının üretimden kullanıcıya sunum, kullanım dahil havacılığın her safhasında yer almasıdır. Sevgili öğrencilerimize, bu eğitim öğretim döneminin baĢarılarla dolu olması dileğiyle, sevgi, hoĢgörü, sağlık ve mutluluklar diler sevgiler sunarken 2011 yılı Ege Meslek Yüksekokulu Mezuniyet Töreninde yapmıĢ olduğum konuĢmayı buradan sizlerle paylaĢmak istiyorum; Sağlık Olsun, Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlama, Yarım saat erkene kurulsun saatin.. Kedi gibi gerin, ohh ne güzel yine uyandım diye sevin.. Pencerini aç, yağmur da olsa, fırtına da olsa nefes al derin derin Yüzüne su çarpma, adamakıllı yıka yüzünü serin serin, Geceden hazır olsun, yarın ne giyeceğin. Ona harcayacağın vakitte bir dilim ekmek kızart Çek kızarmış ekmek kokusunu içine Bak güzelim kahvaltının keyfine.. Ayakkabıların boyalı olsun, kokun mis, Önce sana güzel gelsin aynadaki siluetin Çık evinden neşeyle, karşına ilk çıkana gülümse, aydınlık bir gün dile Sonra koş git işine, dünden, önceki günden, Hatta daha da eskiden yarım ne kadar işin varsa hepsini tamamla, Ohhh şöyle bir hafifle... Bir güzel kahve ısmarla kendine, seni mutlu eden sesi duymak için alo de Hiç işin olmasa da öğle üzeri dışarı çık, Yağmur varsa ıslan, güneş varsa ısın, hatta üşü hava soğuksa Yürü, yürürken sağa sola bak, öylesine değil, görerek bak Çiçek görürsen kokla, köpek görürsen okşa, çocuk görürsen yanağından makas al.. Sonra, şöyle bir düşün, kimler sana yol açtı, Sen çok dar da iken kimler seni ferahlattı, Hani kapını kimsenin çalmadığı günlerde kimler kapını tıklattı? Ne kadar uzun zamandır aramadın onları değil mi? Hadi hemen uğrayabilirsen uğra, arayabilirsen ara, Hatırlarını sor, öyle laf olsun diye değil, kucaklar gibi sor.. Bu sadece onların değil, senin de yüreğini ısıtacak, yüzünde güller açtıracak.. Günün güzeldi değil mi? Akşamın da güzel olsun.. Yemeğin ne olursa olsun, masanda illaki kumaş örtü olsun.. Saklama tabakları, bardakları misafire Sizden ala misafir mi var bu dünyada... Ailecek kurulun sofraya, öyle acele acele değil, vazife yapar gibi hiç değil, Şöyle keyife keyif katar gibi, lezzete lezzet katar gibi, Eksik bıraktıklarını tamamlar gibi tadına var akşamının.. Gece evinde, dostların olsun Sohbet mezen, kahkahan içkin olsun, Arkadaşım, hayat bu daha ne olsun? Ama en önce ve illa ki sağlık olsun !.. Can Yücel in Sağlık Olsun isimli bu Ģiirine Sn. Selma Er'in Ģu sözleriyle konuĢmamı tamamlamak istiyorum; Kalbinizden sevgi, Bedeninizden sağlık, Ruhunuzdan huzur, Yuvanızdan mutluluk eksik olmasın ġartlar ne olursa olsun her zaman UMUDUNUZ olsun Gerekirse hayata sıfırdan baĢlayacak gücünüz olsun Yeter ki; sağlık olsun ġansınız bol Yolunuz açık olsun.... Prof.Dr. H.Semih GÜNEġ 28.Eylül.2011 Ege Meslek Yüksekokulu Mezuniyet Töreni KonuĢması ĠÇĠNDEKĠLER DÜNYA DEVLERĠ VE EGE ÜNĠVERSĠTESĠ ĠSTANBUL‘DA BULUġTU Atatürk Ve Havacılık 01 Dünya Devleri ve Ege Üniversitesi Ġstanbul’da BuluĢtu 02 Hangarımız Açıldı 03 Ġzmir’de Staj Yapan Öğrencilerimiz 04 NURĠ DEMĠRAĞ 07 Ana UçuĢ Kontrol Yüzeyleri 09 Türk Tasarımı Uçak Havalanıyor 11 Geleceğin Uçağı Çamur Çulluğu 12 AIRBUS ÇıldırmıĢ Olmalı! 13 THY’den Bir Ġlk 14 T129 Helikopteri Ġlk UçuĢunu GerçekleĢtirdi 15 Atak ġimdide Suudi’lere Gidiyor 16 Dost DüĢman Ayrımı Yapan Yazılım MillileĢti 17 TAI’den Anka Ġçin Olağanüstü Hal 18 Uçak Fabrikaları Asli Görevine Dönüyor 19 HaberleĢme Uydularında Önemli Bir Adım Atıldı 20 MNG Teknik Çinlilerin Oldu 21 A400M Sertifikasyon Testlerini Tamamladı 22 MNG Teknik Türkiye’de Bir Ġlk Olacak 23 Bu Uçakta Olan Bir ġey BaĢka Uçakta Yok! 24 BOEING 787 DREAMLINER 25 PW TEC Türkiye - Ġstanbul’da Operasyon Direktörü 27 ĠSMAĠL YAVUZ 29 Eski Bir Mezar Yazıtı 35 VEGA 36 Seydiköyden Gaziemire 37 Verigo Nedir? 39 Sonsuz Mağara 40 BELUGA 42 Antik Mısırda Çıkan Planör Modeli 43 NURĠ DEMĠRAĞ ĠSMAĠL YAVUZ HANGARIMIZ AÇILDI ATATÜRK VE HAVACILIK 1 " avacılarımız, bütün ordu ve donanmamız gibi vatanı H korumaya anık kahramanlardır. Büyük millet, bu soyak evlatları ile kendini mutlu sayabilir." Mustafa Kemal ATATÜRK Havacılarım Yurdunu Böyle Savunur 1934 yılı Ekim ayında, Çanakkale Boğazı'nda yapılan deniz - hava müĢterek manevrada, düĢmanı temsil eden beĢli Breguet uçak koluna, bulunduğu yerde saldırı yapan Hawk avcı uçaklarından biri, dalıĢ yaparken Breguet uçak kolunun sağındaki uçağa çarptı. Her iki uçak, manevrayı yöneten yüksek komuta heyetinin bulunduğu muhribin 25 metre kadar önünde denize düĢtüler. YüzbaĢı Bedri Ģehit oldu. Bu üzücü olay, baĢta MareĢal Fevzi Çakmak tarafından büyük bir heyecan ve üzüntü ile izlenmiĢ, manevra bitiminde durum Atatürk'e anlatılmıĢtır. Atatürk o yılın Cumhuriyet Bayramı gecesi, âdet edindikleri üzere, Ankara Palas salonlarında davetlisi bulunan, geçit törenine katılmıĢ havacı pilotlarla sohbet sırasında birden havacılara: "DüĢman donanması en hassas bölgemize yaklaĢmaktadır. Bombanız, merminiz bitti, ne yaparsınız" diye sordular. Bütün pilotlar: "Hayatımız bedeli dahi olsa gemilere uçağımızla çarparız" cevabını verdiler. Atatürk bu cevap üzerine, bir Ģeyler öğrenmek için çevresinden ayrılmayan kordiplomatiğin duyacağı biçimde: "-Benim havacılarım hayatları pahasına da olsa vatanını böyle savunur" diyerek gürledi. Ġntihar pilotluğunun çaresizlik içinde, ideal bir saldırı biçimi olacağını pilotlarına benimseten Ata'mız olmuĢtur. Bir süre sonra yapılan araĢtırmada pilotlarımızın, oy birliği ile benimsedikleri bu taktik, böylece tarihe mal edilmiĢ oluyordu. Ġkinci Dünya SavaĢı'ndan beĢ yıl evvel gerektiğinde Türk pilotları tarafından uygulanacak bu saldırı biçimini, belki de Japonlar bizden öğrenip tatbik etmiĢlerdir. Mesut Can ULUSAN Kaynak: www.bilginozkaynak.com/ BĠZDEN HABERLER 2 DÜNYA DEVLERĠ ve EGE ÜNĠVERSĠTESĠ ĠSTANBUL’DA BULUġTU AEI (Aircraft Engineers International) 39. Yıllık Uluslararası Kongresi, TALTA ev sahipliğinde Ġstanbul‘da gerçekleĢti. 5 – 9 Ekim tarihleri arasında gerçekleĢen AEI Uluslararası Kongresine 43 ülkeden temsilciler ve Ege Üniversitesi Uçak Teknolojisi Programı öğrencileri katıldı. AEI BaĢkanı Robert Alway yaptığı resmi açıklamada, resmi olarak Ġstanbul‘da hiç bulunmadıklarını, TALTA‘nın ev sahipliğinden duydukları mutluluğu dile getirdi. Toplantının ana teması Dünya‘da geliĢen yeni teknolojiler konusunda bilgi alıĢveriĢinde bulunmaktı. Robert Alway, ‗ Yeni teknolojiler, yeni bakım eğitimleri ve yeni araĢtırmaları beraberinde getiriyor. Güvenlik konusunun içine bunlar da giriyor. Gereken eğitim ve standartların var olması, kazaların en aza indirilmesi amacıyla bu kongreyi her sene Dünya‘nın farklı Ģehirlerinde düzenliyoruz‘ diye konuĢtu. TALTA BaĢkanı Yavuz Güver ise yaptığı açıklamada ‗ Organizasyonun Türkiye‘de düzenlenmesi gerçekten zor bir süreçti. 39 senedir Dünya‘nın birçok ülkesinde gerçekleĢtiriliyordu. Böyle bir organizasyonun Türkiye‘de yapılıyor olması Türk Sivil Havacılı için çok faydalı ve yararlı olacaktır‘ dedi. Misafirler arasında EASA Standardizasyon Direktörü Francesco Banal ve Ege Üniversitesi Uçak Teknolojisi Programı öğrencileri de yer almıĢtı. Dünya Havacılığının önde gelen isimleri ile Uçak Teknolojisi Programı öğrencileri arasında keyifli dakikalar yaĢandı. ÇeĢitli iĢ birlikleri yapılması konusunda ilk adımlar atılmıĢ oldu. Biz öğrencileri, Uluslar arası Uçak Mühendisleri Kongresi‘ne davet eden ve bizlerden yardımlarını hiçbir zaman esirgemeyen TALTA BaĢkanı Sayın Yavuz Güver, Genel Sekreter Yardımcısı Sayın M. Bucan Çolak ve Gaziemir Belediye BaĢkanı Sayın H. Ġbrahim ġenol‘ a katkılarından dolayı çok teĢekkür ederiz. Erkan AYLAK & M. Can ULUSAN Gökhan POYRAZ & BarıĢ TUNALI BĠZDEN HABERLER 3 HANGARIMIZ AÇILDI Ege Üniversitesi Ege Meslek Yüksekokulu‘na bağlı olarak 2010-2011 öğretim yılında faaliyete baĢlayan Uçak Teknolojisi Programımızın eğitim-öğretimini sürdürmekte olduğu Ahmet Eroğlu Eğitim Tesisi‘nin 2. Bölümü olan ve aynı zamanda dergimize de ismini veren ―Hangar‖ binamızın açılıĢ töreni, 24 Mayıs 2011 tarihinde, büyük bir katılımla gerçekleĢtirilmiĢtir. Eroğlu ĠnĢaat firması tarafından yapılan Hangar binamızın açılıĢ törenine, Ege Üniversitesi Rektörü, Ege Üniversitesi Senatörleri ve Öğretim Üyeleri, tesisimizin Ana binasını ve açılıĢı gerçekleĢen Hangar binasını Üniversitemize hibe eden Eroğlu Ailesi, Gaziemir Kaymakamı, tesisimizin yerini Belediye adına Üniversitemize hibe eden Gaziemir Belediye BaĢkanı ve Yardımcıları, Programımızın oluĢumuna çok değerli katkılarda bulunan Hava Teknik Okullar Komutanı, Uçak Bakım Okulu Komutanı ve Komutanlıkta görevli subayların yanı sıra sektörün önde gelen kuruluĢlarından THY Teknik, Kale Havacılık, PFW Havacılık, Türk Hava Kurumu, Starragheckert Havacılık, Türk Hava Yolları Teknisyenleri Derneği, Ege Serbest Bölgesi A.ġ., Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği, Sarnıç ĠĢadamları Derneği gibi pek çok kurum, kuruluĢ ve sivil toplum örgütünden üst düzey temsilciler, öğrencilerimiz ve ilgi duyan halkımız katılmıĢlardır. AçılıĢı yapılan Hangar binamız, toplam 1350m² kapalı alana sahip olup, orta büyüklükte 4 adet genel havacılık uçağını barındırabilecek kapasitedir. Hangar binamız içinde hangar alanının yanı sıra Kaynak ve BirleĢtirme Atölyesi, Motor Atölyesi, Makine Atölyesi, Boya ve Kompozit Atölyesi, Ölçme Laboratuarı, Malzeme Deposu, Jeneratör ve Kompresör Odası, 40 kiĢilik bir Derslik, 20 kiĢilik bir Toplantı Salonu ve çeĢitli amaçlar için kullanılabilen 10 adet büro bulunmaktadır. Hangar alanı ve atölyelerde, 3 fazlı 220V/380V-50Hz standart elektrik hatlarının yanı sıra, 115V-400Hz AC ve 28V DC enerji hatları, basınçlı hava hattı, su hattı ile ısıtma, soğutma ve havalandırma sistemleri bulunmaktadır. Ayrıca hangar önünde hava araçlarının manevra yapabilecekleri bir alan da bulunmaktadır. Hangar binamızın ve genel olarak tüm eğitim tesisimizin planlanmasından son haline gelmesine kadar maddi manevi destekleri olan ve emeği geçen tüm kurum, kuruluĢ ve kiĢilere teĢekkürü bir borç biliyoruz. ERKAN AYLAK BĠZDEN HABERLER 4 ĠZMĠR’DE STAJ YAPAN ÖĞRENCĠLERĠMĠZ 1.Sınıf sonunda 8 haftalık Endüstriye dayalı öğretimde bizler stajlarımızı Ġzmir, Ġstanbul, Ankara ve EskiĢehir‘deki uçak bakım ve üretim Ģirketlerinde tamamladık. Bu ayki sayımızın ―Bizden Haberler‖ köĢesinde Ġzmir‘deki staj yerlerini tanıtacağız. STAJ YAPILAN YERLER VE ÖĞRENCĠLERĠMĠZ: ġĠRKETLER: ONUR AIR LISI AEROSPACE PFW FOKKER ELMO HMS MAKĠNE STAJ YAPAN ARKADAġLARIMIZ 04.07.2011 – 29.07.2011 / 08.08.2011- 09.08.2011 SADULLAH SERT & AHMET PARLAK & MUSTAFA CANARSLAN KAAN BAYRAMOĞLU AHMET PALAK, ATĠLLA SÖNMEZ BERKANT ÖZSOY & & KAAN BAYRAMOĞLU MUSTAFA ERKAN BERKANT ÖZSOY ATĠLLA SÖNMEZ & ABDULLAH ġAHĠNOLU BATUHAN ZENGĠN FERUZ ALTAY,HASAN YAMAN BOZKUġ ÇELĠK ,ERBĠL AZIN, SÜLEYMAN & GÜNGÖR RASĠM SARI STAJ YERLERĠ HAKKINDA; ONUR AIR Türk havacılık sektöründe her zaman ilklere imza atma misyonunu ilke edinen Onur Air, 33 uçaklık filosu ve 7890 koltuk kapasitesi ile Türkiye'nin en büyük özel havayolu Ģirketidir. 1992 yılından bu yana üstün hizmet kalitesini ön planda tutarak havacılık sektöründe güvenle hizmet veren Onur Air, 2003 yılından itibaren de uluslararası uçuĢlarınının yanına tarifeli iç hat uçuĢları eklemiĢtir. Türkiye'nin en büyük özel havayolu Ģirketi olan Onur Air günümüzde dıĢ hatlarda 20 ülkede 80 noktaya, iç hatlarda ise 12 noktaya sefer düzenlemektedir.Türkiye'de EN9110:2005 Kalite ve Standardizasyon Belgesi'ne sahip ilk ve tek havayolu kuruluĢu olan Onur Air; uçuĢ güvenliği, zamanında operasyon ve uygun fiyatlı uçuĢ politikasıyla yolcularına daima değer katarak sürekli büyümektedir. Bizlere staj imkanı sunan ONUR AIR’e ve bizlerle ilgilenen Metin ONAY, Sezer BAHTĠYAR, Osman GÜLER, Aytaç MERT, Ġhsan GÜNGÖR, Halil SEVER, Erkan ÇETĠNTAġOĞLU ve staj koordinatörü Osman ÖZEN’e gönülden TEġEKKÜR EDERĠZ. BĠZDEN HABERLER 5 LISI AEROSPACE Fastener Technology BESTAS Ġzmirdedir. ġirket LISI Grubunun Aerospace bölümüne dahildir. Tarihçe: Nisan 1993, Havacılık sektörü için bağlantı elemanları temin etmek üzere FTC ve LOCKHEED MARTIN firmasının FTC firmasını kurması. Temmuz 2001, FTC‘nin LISI Grup tarafından alınması. Ekim 2001, FTB‘ nin Ege Serbest Bölgesinde taĢınması. 2004, Airbus ve Snecma tarafından onaylanması. 2008, Tüm NADCAP Sertifikaları; GE, PWA, RR onayları. 2008, BAE ve EFA Sertifikasyonu. 2009, 300 çalıĢan, 5600 m² üretim alanı tamamı NADCAP onaylı, tam onaylı entegre olmuĢ ve Boeing hariç tüm baĢlıca OEM‘ lere hala Villefranchede-Rouergue‘ un uzak tesisi olarak hareket ederek sevk yapıyor. Bölümler: Tedarik Zinciri Bölümü , Mali ve Ġdari ĠĢler Bölümü, Endüstriyel Servisler Bölümü, Üretim Bölümü Mühendislik Bölümü VE Kalite Bölümü Bizlere staj imkanı sunan LISI AEROSPACE’e ve bizlerle ilgilenen staj koordinatörü Ali Naki KARADAĞ’a gönülden TEġEKKÜR EDERĠZ. PFW TARĠHÇE: ġubat 2003, Firmanın KuruluĢu Eylül 2003, Ġlk Sevkiyat (Basınç Duvarı ve Basınç Zemini-Aırbus için) Nisan 2005,Ġlk Sevkiyat ( Rat TaĢıyıcı – Aırbus için) Aralık 2005, Yönetim Sistemi ISO EN 9100 uygunluk onayının alınması Ağustos 2006, Ġlk Sevkiyat Bükümlü Çelik Borular ( Aırbus için) Ekim 2006, Alman Havacılık Kurumu‘ndan EASA Part 21 G‘ye göre Üretim Organizasyonu onayının alınması Aralık 2007, Ġlk Sevkiyat Bükümlü Titanyum Borular ( Boeing için) Mayıs 2009, Ġlk sevkiyat Ġç Flap ( Airbus için) Bizlere staj imkanı sunan PFW’ya ve bizlerle ilgilenen Üretim Müdürü Kaan GÜLAT’ a gönülden TEġEKKÜR EDERĠZ. BĠZDEN HABERLER 6 FOKKER ELMO Fokker Elmo, Fokker Elmo Technologies Ģirketlerinden biri olup havacılık ve uzay sanayii için ileri teknoloji ürünler ve sistemler üretip geliĢtirmektedir. Ayrıca uçak Ģirketleri ve iĢletmecileri için detaylı bakım servisleri sunmaktadır. 2009 yılında, 3500 çalıĢanıyla grubun cirosu 602 milyon Euro‘ya ulaĢmıĢtır. ġirketin Hollanda, Türkiye,Çin, Kanada ve Amerika‘da tesisleri bulunmaktadır. Fokker Elmo uçak ve uçak motorları elektrik bağlantı sistemlerinde uluslararası platformada uzman kabul edilmektedir .Ġzmir Ege Serbest Bölgesi‘nde bulunan tesis, uçak ve uçak motor kablolama sistemleri üretiminde faaliyet göstermektedir. Fokker Elmo Türkiye‘nin havacılık ve savunma sanayii sektörü liderlerinden bir çok müĢterisi vardır.ġirket, Lockheed Martin, Boeing Company, AgustaWestland, Airbus Military, Hamilton Sundstrand ve Pratt & Whitney Ģirketleri ile iĢbirliği yapmaktadır. Bizlere staj imkanı sunan FOKKER ELMO’ya bizlerle ilgilenen Ġnsan Kaynakları Müdürü Ġrem KOZANOĞLU’na ve Üretim Mühendisliği ġefi Pınar EGEMEN’e gönülden TEġEKKÜR EDERĠZ. HMS MAKĠNA : 1979 yılında otomotiv sanayine hassas torna parçaları üretmek amacıyla Ġzmir'de kurulmuĢtur.2000 yılında organizasyonu ve ortaklık yapısı komple değiĢen Ģirket, üretim kapasitesini arttırıp, yeteneklerini geliĢtirerek günümüzdeki yapısına kavuĢmuĢtur. 2005 baĢında AOSB‘deki yeni fabrikasına taĢınan HMS, Ġzmir‘de yerleĢik önemli iĢleme firmalarından birisi olup, toplam satıĢlarının %80‘inden fazlasını AB ülkelerine yapılan ihracatlar oluĢturmaktadır. Halen 10‘u Mühendis, 8‘i Teknisyen ve çoğunluğu meslek lisesi mezunu olmak üzere toplam 105 kiĢinin çalıĢtığı Ģirketimiz 6600 m2 alan üzerine kurulu 5000 m2 'lik son derece modern binasında faaliyetlerini sürdürmektedir. Temel politikasını, "Uygun fiyatlı ürünleri, zamanında ve müĢteri isteklerine uygun olarak sunmak" olarak belirleyen HMS her türlü uzun vadeli proje ve iĢbirliklerine açıktır. Havacılık ve Uzay Sanayi Helikopter, uçak, roket, askeri haberleĢme cihazlarına ait mekanik parçalar, mekanizmalar. Bizlere staj imkanı sunan HMS MAKĠNA ’ya üretim müdürü Onur ÖZTÜRK ve işletme sorumlusu Demet MEYDAN’a gönülden TEġEKKÜR EDERĠZ. BARIġ TUNALI Kaynak: www.onurair.com.tr www.lisi-aerospace.com www.pfw.de www.fokkerelmo.com www.hmsmakina.com HAVACILIK TARĠHĠ 7 NURĠ DEMĠRAĞ Türkiye Cumhuriyeti demiryolları inĢaatının ilk müteahhitlerinden ve cumhuriyet devrinin ilk sayılı milyonerlerinden, kardeĢi Abdurrahman Naci Demirağ ile birlikte servetlerini Türkiye'nin sanayi kalkınmasında büyük iĢlere yatırmıĢ ve iĢ hayatının yanında geniĢ ölçüde hayırsever insan olarak tanınmıĢ bir kiĢi. 1886 yılında Sivas'ın Divriği kasabasında doğdu. Bu kasabanın eĢrafından Mühürdarzade Ömer Bey'in oğludur, annesinin adı AyĢe Hanımdır. Babasını henüz üç yaĢında iken kaybetmiĢ, annesinin himaye ve teĢvik kanadı altında otodidakt olarak yetiĢmiĢtir. RüĢdiye tahsilini memleketinde yapmıĢ ve aynı rüĢdiyeye muallim tayin edilmiĢ, Ziraat Bankasının açtığı bir müsabaka imtihanını kazanarak, bu bankanın önce Kangal, sonra Koçkiri Ģubelerinde çalıĢmıĢtır. Maliye Bakanlığının açtığı bir imtihanı da kazanarak, bankacılıktan maliye hizmetine geçmiĢ, Ġstanbul'a gelerek Maliye'nin her kademesinde seçkin bir memur olarak calıĢmıĢ ve 1918-1919 arasında 32-33 yaĢlarında iken Maliye MüfettiĢi olmuĢtur. Divriği ile alakasını kesmeyerek, Ġstanbul'da BeĢiktaĢ'a yerleĢmiĢtir. Kendi kaydına göre 56 altın (252 kağıt lira) birikmiĢ parası ile sigara kağıtçılığına baĢlamıĢ ve "Türk Zaferi" adını verdiği bir sigara kağıdı çıkarmıĢtır. O acı ve karanlık günlerde " Türk Zaferi Sigara Kağıdı" fevkalade rağbet görmüĢ, o zamanki soyadı ile Mühürdarzade Nuri Bey'e hayli para kazandırmıĢ, 252 lirasi üç sene içinde 84 000 lira olmuĢtur. Daha sonra, Cumhuriyet hükümeti'nin Türkiye Demiryolları ve Ģoseleri ile baĢladığı büyük imar iĢini benimseyerek, devlete en uygun tekliflerle müteahhitlik hayatına atılmıĢtır. "İlk Türk Demiryolu Müteahhidi, ilk kazmayı vurduğu yerden itibaren azminin ve imanın bütün kuvvetiyle ilerlemeye ve bütün geçtiği yerleri, demir ağlarla örmeye başladı." Fakat Nuri Bey'in muvaffakiyeti, Samsun'dan Erzurum'a kadar geçtiği yerleri demir ağlarla örmekten ibaret kalmadı. O büyük iddiasının tahakkukuna calıĢtı. Samsun'dan baĢlayan ilk tahakkukuna müteaakip (FevzipaĢa-Diyarbakır) (Afyon-Antalya) (Sivas-Erzurum) (Irmak-Filyos) hatlarında 1012 kilometrelik demiryolu yaparken, diğer büyük inĢaat iĢlerine de atıldı. Bursa'da Sümerbank'in Merinos, Karabük'te Demir ve Çelik, Izmit'te Selüloz, Sivas'ta Çimento fabrikalarıyla, Istanbul'da Hal binasını ve Eceabad - Hava soĢesini de yapti. ġunu da ilave etmek lazımdır ki Nuri Bey, bütün bu büyük eserlerinin önünde ve muhitlerinde, hayrat ceĢmeler yapmayı unutmamıĢtı, nitekim bu ceĢmelerin adeti kırk sekizi aĢmıĢtır" HAVACILIK TARĠHĠ 8 Nuri Demirağ, 1936 yılında havacılık sanayiinin ilk temellerini atmaya baĢladı. Ġlk iĢ olarak 10 yıllık devreyi kapsayan bir plan - program hazırlattı. Bu program gereği, BesiktaĢ Barbaros Hayrettin Ġskelesinin yanında Tayyare Etüd Atölyesini kurdu. Bu tayyare atölyesi kısa bir sürede dev bir fabrika haline geldi. YeĢilköy'de Elmas PaĢa çiftliğini tayyare meydanı yapmak için satın aldı. 1000 X 1300 metre boyutlarında düz bir tayyare alanı yaptırdı. Bunun bir örneği de o sıralar Avrupa'nın en modern havaalanı olan Amsterdam'da vardı. 1937-1938 yılı içinde Türk Hava Kurumu 10 okul uçaği ve 65 planör sipariĢinde bulundu. Ġstanbul fabrikalarında yapılan ilk yerli Türk uçağı, 1941 yılı ağustosunda Nuri Bey'in doğduğu yer olan Divriği'ye uçarak gidip gelmiĢti. Halkı da heyecanlandıran bu tür gösterilerin yararlı olduğunu düĢünen Nuri Bey, Eylül ayında 12 uçaklık bir filoyu, Bursa, Kütahya, EskiĢehir, Ankara, Konya, Adana, Elazığ ve Malatya rotasında uçurarak halka kendi tayyarelerimizle göklerimizi kendimizin koruyabileceğini göstermek ve onlara inanç vermek istemiĢtir. Nu.D.38 tipi yolcu ucağı, tamamen Türk mühendis ve iĢçilerinin ortaya çıkardıkları Türk tipi bir uçaktır. 6 kiĢilik yolcu ucağının çift pilot kumandası bulunmaktadır. Saatte 325 kilometre hız yapabilmekte ve 1000 KM uçabilmektedir. Türk Hava Kurumu, Nuri Demirağ'ın fabrikalarına sipariĢ vermiĢ olduğu bu uçakları almaktan vazgeçmiĢtir. " uri Demirağ, Cumhuriyet Tarihinde üçüncü kez çok partili hayata geçişte (1945) ilk muhalefet partisi olan N Milli Kalkınma Partisi'nin kurucuları arasında yer aldı ve genel başkanlığını üstlendi"Partinin resmi muamelesi 26/8/1945'te ikmal edilmiĢ olmakla birlikte, Nuri Demirağ 'artik yeter' sloganı ile 6/7/1945'te ortaya atılmıĢ ve bir siyasi parti kurma teĢebbüsüne fiilen o tarihte geçilmiĢtir. "Böylece Nuri Demirag sadece memleketin iktisadi kalkınmasında değil, siyasi hayatta tek partili rejimi yıkım işinde de öncü ve liderdir "1946 seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi ile Demokrat Parti'nin çetin seçim mücadelesinde Nuri Demirağ'ın Partisi seçimde kazanamadı ve Milli Kalkınma Partisi günden güne eriyerek siyasi sahadan tamamen silindi ; fakat 1954 seçimlerinde Nuri Demirağ Demokrat Parti'den Sivas'ta müstakil aday gösterildi ve Nuri Demirağ bu suretle Sivas Mensubu olarak Büyük Millet Meclisine girdi. Meclisteki hayatı uzun sürmedi, 13 kasım 1957'de vefat etti ve Istanbul'da Zincirlikuyu Mezarlığında defnedildi. Mesude Demirağ'la evli bulunan Nuri Demirağ'in Galip ve Kayı Alp adli iki oğlu, Mefkure, ġukufe, Süveyda, Suheyla, Gülbahar ve Turan Melek adlarında kızları bulunmaktaydı. Nuri Demirağ ve Cumhuriyet Tarihi * Türkiye'de Havacılık Sanayii'nin Önderi * Seri Üretim olarak 1936'da ilk Türk uçağını yaptı. * Çok partili rejimdeki ilk muhalafet partisini kurdu. * Ankara'nin doğusuna ilk demiryolunu yaptı. * Ġlk yerli paraĢütü yaptı. * 1922'de ilk Türk sigara kagidini üretti. * Bursa'da Sümerbank'in Merinos fabrikasını kurdu. * Ġstanbul boğaz'ina özel köprü yaptırmayı projelendirdi. * Ġlk Ģehir ve köy planlarını hazırladı. * Karabük'te demir ve celik fabrikasını kurdu. *Ġzmit'te selüloz fabrikasını kurdu. * Sivas'ta çimento fabrikalarını kurdu. * Ġstanbul'daki büyük hal binasını yaptı. BARIġ TUNALI HAVACILIK TEMEL BĠLGĠSĠ 9 UÇUġ EKSENLERĠ VE ANA UÇUġ KONTROL YÜZEYLERĠ Hangar dergimizin bu sayısında uçağın havada sahip oldu hareket eksenlerini ve bu hareketi sağlayan kontrol yüzeylerini konu alacağız. UçuĢ Eksenleri: 3 türde uçuĢ ekseni vardır.Bunlar; Boyuna eksen - sağa/sola yatıĢ – yalpa (roll) Yatay eksen - aĢağı/yukarı dönüĢ – yunuslama (pitch) Dikey eksen - sağa/sola dönüĢ – sapma (yaw) Boyuna Eksen (Longitudinal axis – roll) Boyuna eksen, uçağı burundan kuyruğa kadar birleĢtiren çizgi olarak düĢünülebilir.Uçak bu eksende sağa veya sola yatıĢ yaparak dönüĢ sağlar. Yatay Eksen (Lateral axis – pitch) Yatay eksen, uçağın kanat uçlarını birleĢtiren çizgi olarak düĢünülebilir.Bu eksendeki hareket yunuslama hareketidir.Yani uçağın dalıp çıkma hareketi. Dikey Eksen (Vertical axis – yaw) Dikey eksen, uçağın ağırlık merkezinden geçen,kanatlara dik ve uçağın altına dönük eksen olarak düĢünülebilir.Bu eksende uçağın kuyruk kısmı sağa veya sola hareket ettirilerek uçağın gidiĢ yönü değiĢtirilir. HAVACILIK TEMEL BĠLGĠSĠ 10 Ana UçuĢ Kontrol Yüzyleri: 3 adet ana uçuĢ kontrol yüzeyleri vardır.Bunlar; - Kanatçık (Aileron) - Yatay dümen (Elevatör) - Dikey yön dümeni (Rudder) Kanatçık (Aileron) Kanatçıklar, kanatların firar kenarında,kanat uçlarına yakın bölgelerde bulunan,birbirini tersi yönde hareket eden yüzeylerdir. Bir kanatçık aĢağı doğru inince diğeri yukarı doğru kalkar.AĢağı inen kanatçık o kanatta kaldırma kuvvetini artırırken, yukarı kalkan kanatçık o kanatta kaldırma kuvvetini azaltır ve dolayısıyla uçak kaldırma kuvvetinin azaldığı yöne yatıĢ yapar. Kontrolü: Pilot, uçaktaki levyeyi uçağı yatıracağı tarafa doğru (sağa/sola) yatırır.Yatırdığı yöndeki kanatçık, belli bir açı ile yukarı kalkarken diğer kanatçık ise ters yönde hareket ederek aĢağı iner.Bu Ģekilde dönüĢ gerçekleĢir.Eğer bu dönme 360 dereceye tamamlanırsa buna ―tono‖ veya ―takla atma‖ hareketi denir. Yatay dümen (Elevatör) Uçakların arka kuyruk kısmında bulunan yatay veya yatayla açılı hareketli yüzeylerdir.Sabit yatay kuyruk dümeninin firar kenarında olur ve belli açılarla aĢağı yukarı hareket eder. Kontrolü: Pilot, uçaktaki levye veya simidi kendine göre iterek veya çekerek kuyruk dümenindeki hareketli yüzeyi bir eksen de etrafında aĢağı yukarı hareket ettirir.Pilot, uçağın burnunu aĢağı indirmek istiyorsa levye veya simidi ileri doğru iter ve elevatör aĢağı doğru döner.O anda o yüzeye çarpan hava uçağın kuyruğunu havaya kaldırır ve dolayısıyla burnu aĢağıya döner. Dikey yön dümeni (Rudder) Uçağa,dönme ekseni yönünde hareket ve kontrol sağlar.Sabit dikey dümenin firar kenarına bağlıdır. Kontrolü: Pilot, ayak pedallarını kullanır.Pilot sağ pedala bastığında dikey kuyruktaki hareketli rudder uçağın gidiĢ yönüne göre sağa döner ve bü yüzeye çarpan hava uçağın kuyruğunu sola doğru atar dolayısıyla burnu sağa dönmüĢ olur. EMĠRCAN TIRAMPAOĞLU HAVACILIK TEKNOLOJĠSĠ 11 TÜRK TASARIMI UÇAK HAVALANIYOR Türkiye‘de Cumhuriyet‘in baĢıdan beri havacılığa büyük ilgi oldu. Sivil havacılık teĢvik edilirken havacılık sanayiinin de temelleri atıldı. 1925 yılında Atatürk‘ün emriyle daha sonra Türk Hava Kurumu adını alacak olan Türk Teyyare Cemiyeti kuruldu. 1933‘te sivil havayolu kurmak için Havayolları Devlet ĠĢletme Ġdaresi kuruldu. Ġdare, daha sonra Türk Hava Yolları ve Devlet Hava Meydanları ĠĢletmesi‘ne dönüĢtü. Öte yandan havacılığı geliĢtirmek için bireysel giriĢimler oldu. Nuri Demirağ, 1940‘ta bugün Atatürk Havalimanı‘nın bulunduğu arazide tesisler kurdu.. Türk Sivil Havacılığı‘nın öncü isimlerinden biri de Vecihi HürkuĢ‘tur. HürkuĢ, 1924‘te Türkiye‘nin ilk uçağı Vecihi K-IV‘ü inĢa etti. Türkiye‘nin ilk özel havayolunu da kuran HürkuĢ‘un adı, bundan böyle Türk Havacılık ve Uzay Sanayi Aġ‘nin (TAI) projesi HürkuĢ‘ta yaĢayacak. TASARIM ÖZELLĠKLERĠ * Üstün aerodinamik performans, TUSAŞ tasarımı özgün kanat profili *1600 shp PT6A-68T Pratt & Whitnet turboprop motor *Beş palli alüminyum Hartzell HC-B5MA-3 pervane *60 saniye ters uçuş kabiliyeti *Arka kokpitte yüksek görüş açısı *Kabin basınçlandırma sistemi *Uçakta Oksijen Üretim Sistemi *Anti-g sistemi *Kokpit İklimlendirme Sistemi *Kuş çarpmalarına karşı güçlendirilmiş kanopi *Askeri uçaklara özgü yüksek şok dayanımlı iniş takımları *(HOTAS: Kontrol düğmeleri ve anahtarları kontrol çubuğuyla gazın üzerinde) MESUT CAN ULUSAN Kaynak: airnewstimes.com HAVACILIK TEKNOLOJĠSĠ 12 GELECEĞĠN UÇAĞI ‗ÇAMUR ÇULLUĞU‘ GĠBĠ UÇACAK Ünlü uçak üreticisi Lockheed Martin, çok az yakıtla dünyanın her yerine uçuĢlar yapabilecek bir uçak tasarladığını açıkladı Lockheed Stratoliner ismiyle üretilecek uçağın tasarımını dünyanın en ünlü uçak mühendislerinden William Black yaptı. Firma bu proje için, göç mevsiminde yere inmeden 11.6 kilometre uçabilen Avusturalya‘da yaĢayan çamur çulluğu isimli kuĢtan ilham almıĢ. Çamur çulluğunun kanatlarına benzer bir kanat sistemine sahip olacak uçak, yakıt olarak kriyojenik hidrojen kullanacak. Uçağın üstün aerodinamik özellikleri, yerçekiminin etkisini en aza indirecek ve uçak aynı çamur çulluğu gibi havada süzülerek binlerce kilometre uçabilecek. Uçağın yakın zamanda olmasa da 10 yıl içinde test üretimine baĢlaması bekleniyor. MESUT CAN ULUSAN Kaynak: airnewstimes.com HAVACILIK TEKNOLOJĠSĠ 13 AIRBUS ÇILDIRMIġ OLMALI! Airbus, dünyanın en büyük yolcu uçağını üretmeye hazırlanıyor. Yeni uçak 1000 kiĢilik yolcu kapasitesine sahip olacak... ġirketin satıĢ müdürü John Leahy yeni modelle ilgili planların 2020 yılına kadar hayata geçmesinin ―ĢaĢırtıcı olmayacağını‖ söyledi. 1000 KiĢi Kapasiteli Hâlihazırda dünyanın en büyük yolcu uçağı yine Airbus tarafından üretilen A380. Ġki katlı ve geniĢ gövdeli uçak, 70 metre uzunluğa ve 80 metrelik kanat geniĢliğine sahip. Üç sınıf konaklamaya göre düzenlenmesi halinde 525, tamamı ekonomi sınıfı olması halinde 853 yolcu taĢıyabiliyor. Üretilecek uçağın da yine iki katlı, geniĢ gövdeli ve 1000 kiĢilik yolcu kapasitesine sahip olması bekleniyor. Asya Uçak Pazarı Patlıyor Yeni uçakla ilgili planlar Çin, Hindistan ve Japonya‘daki jet pazarının patlamasıyla birlikte gündeme geldi. Airbus‘un hesaplarına göre hava trafiğindeki artıĢla birlikte önümüzdeki 20 yılda toplam 3,5 trilyon dolar değerinde 28 bin yeni uçağa ihtiyaç duyulacak. Çin Havacılık Endüstrisi Kurumu'nun (AVIC) verdiği rakamlara göre de Çinli havayolu Ģirketleri 2030 yılına kadar 4 bin 583 yeni yolcu uçağını filosuna katacak. Airbus ise Asya pazarı genelinde 4 bin yeni uçak sipariĢi almayı hesap ediyor. ERKAN AYLAK Kaynak: www.airporthaber.com HAVACILIK HABERLERĠ 14 THY'DEN BĠR ĠLK... Türk Hava Yolları yolcularının artık uçuslarda da dünya ile iletiĢimi kopmayacak. Kıtalararası uçuĢ yapan uçaklarda bulunan PLANET eğlence sistemine artık Panasonic Avionics Corporation tarafından geliĢtirilen Global Communication Suite (GCS) sistemi de dahil ediliyor. Bu sistemle birlikte yolcular, artık IFE eğlence sistemiyle dünyada ilk defa televizyon programı eĢ zamanlı izleyebilecekler. Yine yolcular koltuk arkası ekranlardan Miles&Smiles ve MüĢteri ĠliĢkileri bölümlerine online ulaĢılabilecektir. GCS sisteminin bir sonraki adımı ise kablosuz - wifi hizmeti. Kısa süre içinde ilgili kuruluĢlardan alınacak onaydan sonra Türk Hava Yolları yolcuları artık uçaklarda internet kullanabilecek, e-maillarine ulaĢabilecekler. Kıtalararası uçuĢlarda koltuk arkası ekranlardan dünyada ilk kez sunulacak canlı televizyon yayını ile baĢlangıçta BBC World, BBC Arabic ve Euronews kanalları kesintisiz olarak yolculara sunulacak olup kısa sürede bu kanallara türkçe yayın yapan kanallar ile spor kanalları eklenecektir. Türk Hava Yolları‘nın sistemin takılı olduğu/olacağı uçaklarında tüm sınıflarda koltuklarda bulunan elektrik prizleri, yolcuların satın almıĢ oldukları internet eriĢimini kesintisiz devam ettirebilmeleri için elektronik cihazlarını Ģarj edebilmelerine olanak sağlayacak. Yolcular, dünyada ilk kez koltuk arkası ekranlardan online sunulacak hizmetlerimizden faydalanabilecekler. PLANET portal aracılığı ile son dakika haberlerine ulaĢabilecekler. Miles&Smiles üyelerimiz ise hesap bilgilerine eriĢerek, mil durumları ve aktiviteleri hakkında bilgi edinebilecekler. PLANET, aynı zamanda Miles&Smiles ayrıcalıklarından faydalanmak isteyen tüm yolculara da online olarak Miles&Smiles üyeliğine baĢvuru fırsatı sunuyor olacak. Yolcular aynı zamanda uçuĢları ile ilgili geri bildirimlerini MüĢteri Hizmetleri bölümünden online iletebilecekler. Kablosuz-wifi internet ile yolcular beraberlerinde getirmiĢ oldukları dizüstü ve tablet bilgisayarlar ile Iphone, Blackberry vb. kablosuz ağ bağlantısı özelliğine sahip cihazlar vasıtasıyla kesintisiz olarak internete eriĢebilecekler. Kullanımı çok kolay olan bu sistemden yararlanacak olan tüm yolcular kredi kartlarını kullanmak suretiyle uçuĢ sırasında alacakları kullanıcı adı ve Ģifreleriyle internete bağlanabilecekler. ERKAN AYLAK Kaynak: www.airporthaber.com HAVACILIK HABERLERĠ 15 TUSAġ‘IN ÜRETTĠĞĠ T129 HELĠKOPTERĠ ĠLK UÇUġUNU BAġARIYLA GERÇEKLEġTĠRDĠ Ankara, 17 Ağustos 2011 – Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.ġ. (TUSAġ) tarafından üretilen ilk T129 helikopterinin 1. Prototipi ilk uçuĢunu 17 Ağustos 2011 tarihinde baĢarıyla gerçekleĢtirdi. T129 ―P6‖ prototipinin ilk uçuĢu TUSAġ test pilotları tarafından TUSAġ‘ın Akıncı‘da (Ankara) bulunan tesislerinde planlanan zamanında ve baĢarıyla gerçekleĢtirildi. Sabah saat 05:30‘da havalanan helikopter 90 dakika havada kalarak gerekli tüm testlerini baĢarıyla tamamladı. Helikopter piste iniĢ yaptığında projede emeği geçen tüm TUSAġ‘lı çalıĢanların alkıĢları ile karĢılandı. ―Çok baĢarılı bir test uçuĢu gerçekleĢtirdik‖ diyen TUSAġ Test Pilotları Adnan Meral ile Gökhan Korkmaztürk daha sonra tüm ekip ile baĢarılarını kutladı. ATAK Helikopter Programı, Türk Kara Kuvvetleri Komutanlığı‘nın Taarruz/Taktik KeĢif Helikopteri ihtiyacını yüksek teknolojiye sahip özgün aviyonik ekipmanların da entegre edileceği T129 helikopterleri ile karĢılamak için baĢlatılmıĢtır. Program kapsamında, T129 helikopteri, kullanıcı ihtiyaçları doğrultusunda özgünleĢtirilip üretilecektir. TUSAġ‘ta üretimi tamamlanan P6 prototipinin ilk uçuĢu, ATAK Programı‘nın önemli mihenk taĢları arasında yer almaktadır. TUSAġ‘ta üretilecek olan üç adet prototipin ilki olan P6 prototipi TUSAġ‘ın ulaĢtığı teknolojik seviyeyi göstermektedir. KuruluĢundan bugüne kadar yaptığı tüm çalıĢmalarında, Ülkemizin milli gücünü ve bunun bir alt unsuru olan askeri kapasiteyi desteleyecek teknolojik kapasiteyi geliĢtirmek amacını aklından çıkarmayan TUSAġ‘lılar, faaliyetlerini bu anlayıĢ içinde öncelikle Türk Silahlı Kuvvetleri‘nin (TSK) hava-uzay ihtiyaçlarını özgün ve egemen sistemlerle karĢılayacak kabiliyet ve ürünleri geliĢtirme ekseninde yürütmektedir. TUSAġ; vizyonu ve misyonu doğrultusunda dünyadaki emsallerinden farksız son derece modern ve eksiksiz bir tesis kurarak üretim faaliyetlerine baĢlamıĢ ve yüksek teknoloji ürünü F-16 SavaĢan ġahinler, CN-235 Hafif Nakliye/Deniz Karakol/Gözetleme Uçakları, SF-260D Eğitim Uçakları, Cougar AS-532 Arama Kurtarma (SAR), Silahlı Arama Kurtarma (CSAR) ve Genel Maksat Helikopterleri‘nin ortak üretimini baĢarıyla gerçekleĢtirmiĢtir. TUSAġ, elde ettiği deneyim ve bilgi birikiminden de faydalanarak, sabit ve döner kanatlı hava platformları, insansız hava araçları ve uydu alanlarında tasarım, üretim, modernizasyon, modifikasyon ve sistem entegrasyonu yapabilecek teknolojilere sahip olma yönünde önemli mesafeler katetmiĢtir. TUSAġ‘ta 1500‘ü mühendis olmak üzere yaklaĢık 4000 kaliteli ve deneyimli personel çalıĢmaktadır. TUSAġ, Türk Savunma Sanayisinin kurucu ve geliĢtirici lokomotifi olan T.S.K.G.V.’nin kuruluĢudur. Kaynak: www.tai.com.tr HAVACILIK HABERLERĠ 16 ATAK ġĠMDĠ DE SUUDĠ'LERE GĠDĠYOR Yerli savaĢ helikopteri Atak'a bir talip daha çıktı. Güney Kore'nin 36 adetlik helikopter ihalesine davet edilen Atak T-129'a Suudi Arabistan'dan da teklif geldi. TUSAġ, satıĢ için Suudi Arabistan'la görüĢmeye baĢladı Savunma sanayisinde artan yerlilik oranı, yurtdıĢından sipariĢleri de artırdı. Özellikle bütçesinin büyük kısmını silahlanmaya ayıran Ortadoğu ülkelerinde yapılan ihalelerde Türk firmaları aranılan Ģirketler oldu. Son dönemde Türkiye'nin bölgede artan siyasi gücüyle birlikte ihracatın önemli kalemi haline gelen savunmada kara ve deniz araçlarından sonra Ģimdi de hava araçları rağbet görüyor. Türkiye'nin ilk yerli savaĢ helikopteri Atak T-129'a bölgeden yoğun ilgi geliyor. Güney Kore'de ilk kez resmi olarak davet alan T-129'u Ģimdi de Suudi Arabistan radarına aldı. Filosunda 124 adet helikopter bulunduran Suudi Arabistan Kraliyet Hava Kuvvetleri, T-129 için devreye girdi. Türk Havacılık ve Uzay Sanayi (TUSAġ) ile AgustaWestland tarafından birlikte üretilen taarruz helikopteri için Suudi ve Türk yetkililer temasa geçti. Gelecek yılın ortasında seri üretimi gerçekleĢtirilmesi planlanan Atak helikopterinin test uçuĢu geçtiğimiz ay yapılmıĢtı. ĠLK TEKLĠF KORE'DEN Atak helikopteri ilk resmi teklifini Güney Kore'den aldı. Nisan 2012'de yapılacak 36 adetlik taarruz helikopteri ihalesinde yarıĢacak olan Atak'ın rakipleri ise ABD, Ġngiltere ve Ġtalya olacak. Atak'a ilgi gösteren Suudi Arabistan dünyada bütçesine oranla en fazla harcama yapan ülkelerin baĢında geliyor. 2009'da 41.2 milyar dolarlık savunma harcaması yapan Suudi Arabistan geçen yıl bu rakamı 42.9 milyar dolara çıkardı. Atak ile Ürdün, Malezya ve Pakistan da ilgileniyor. EN FAZLA HARCAMA ORTADOĞU'DA Türkiye yılda 100 milyar dolara yakın harcama yapan ve gelirinin önemli bölümünü savunmaya ayıran Ortadoğu'yu yakından takip etmek için Suudi Arabistan'da ofis açmıĢtı. Son olarak bu yıl Nurol Holding'in yüzde 50 ortak olduğu FNSS Savunma Sanayi Ģirketi Malezya Ordusu'na 600 milyon dolarlık 257 adet ve BirleĢik Arap Emirlikleri ile de 400 adetlik zırhlı araç için anlaĢma imzalamıĢtı. MESUT CAN ULUSAN Kaynak: airnewstimes.com HAVACILIK HABERLERĠ 17 F16 SavaĢ Uçaklarımızın Dost DüĢman Ayrımı Yapan Yazılımı Aselsan Tarafından MillileĢtirildi TSK, F-16‘ların NATO ülkeleri ve Ġsrail'in savaĢ uçakları ile gemilerini dost unsur olarak kodlayan Amerikan patentli IFF sistemini değiĢtirdi. ASELSAN savaĢ uaçakları ve gemilerinde ‗dost-düĢman‘ ayrımı yapan yazılımın yerlisini hayata geçirdi. Daha öce ‗dost ülke‘ görünen Ġsrail artık bu kategoriden çıkarken, sistem F-16‘lara monte edildi. TÜRK - Ġsrail iliĢkileri hergeçen gün biraz daha gerilirken, Türkiye savunma alanında kritik bir teknolojiyi hayata geçirdi. BaĢta F-16‘lar olmak üzere savaĢ uçakları, SavaĢ Gemileri ve Denizaltılarda Dost/DüĢman ayrımı yapan teknoloji ASELSAN tarafından yerli olarak üretildi. Böylece ABD‘den satın alınan F-16 savaĢ uçaklarının hafızasındaki yazılım nedeniyle Ġsrail‘i ‗dost ülke‘ olarak gördüğü için Ġsrail hedeflerine ateĢ edememe engeli kalkmıĢ oldu. F-16’lar Tamam Sıra Gemilerde Dost düĢman tanıma tanıtma sistemi olarak bilinen IFF (Identification Friend and Foe) sistemi ASELSAN tarafından tamamen yerli olarak üretilip kullanıma sunuldu. Ġki yılda tamamlanan ve Milli IFF olarak anılan cihazla Türkiye; Dost/DüĢman ayrımını kendisi yapabilecek. Türkiye‘ye ait unsurların tamamının birbirini tanımasını sağlayacak sistem dost atıĢı nedeniyle zaiyat verilmesi ihtimalini de ortadan kaldırıyor. Sistemin tam iĢlemesi için uçaklara, gemilere ve denizaltılara monte edilmesi gerekiyor. Bütün testlerden baĢarıyla geçen sistem Ģuan F-16‘lara monte edildi. Kısa sürede Türk Deniz unsurlarının tamamına monte edilmesi bekleniyor. Milli IFF, askeri alanda hava gözetleme ve seyrüsefer kontrolünde, hava savunma sistemlerinde, deniz ve sahil güvenlik kontrolünde ve hedef ile ilgili irtifa, kuyruk numarası, görev bilgilerinin toplanmasını sağlayacak. BURAK ÇEKĠRDEK Kaynak: www.milliyet.com.tr HAVACILIK HABERLERĠ 18 TAI'DEN ANKA ĠÇĠN OLAĞANÜSTÜ HAL ĠLAN EDĠLDĠ Milli Savunma Bakanı Ġsmet Yılmaz'ın, Türk insansız hava aracı ANKA'nın 2012'de TSK'ya teslim edileceğini açıklamasının ardından gözler Türk Havacılık ve Uzay Sanayii'ne (TAI) çevrildi. Ġsrail'den alınan Heronların motorlarında yaĢanan arıza ve iki ülke arasındaki sorunlar sebebiyle ANKA projesine hız verildi. Edinilen bilgiye göre TAI'de olağanüstü hal ilan edildi. Birçok bölüm elindeki iĢi bırakıp ANKA projesini yürüten mühendislere yardım etmeye baĢladı. Yer testleri tamamlanan ve uçuĢ denemeleri devam eden ANKA'nın önümüzdeki yıl terörle mücadelede etkin bir biçimde kullanılması öngörülüyor. 30 bin feet yüksekliğe çıkacak ANKA, 24 saat havada kalıp topladığı istihbaratı yer kontrol istasyonlarına iletecek. ANKA bu hafta içinde bir deneme uçuĢu daha gerçekleĢtirecek. Türkiye'nin Ġsrail'den aldığı Heronlar Ģu anda Batman'da. Geçtiğimiz ay 'Dağlıca' benzeri bir baskın için sınırdan sızmaya çalıĢan PKK'lı bir grup, Heronlar tarafından tespit edilmiĢti. Katırlarla ağır silahlar taĢıyan ekip, bir barakada arkadaĢlarıyla buluĢmuĢtu. Ardından F-16 savaĢ uçakları terörist grubu etkisiz hale getirmiĢti. Öldürülen teröristlerin görüntüleri Heronlar tarafından dakika dakika kaydedilmiĢti. Bu türden olumlu sonuçlara rağmen Heronlardan istenilen verim tam anlamıyla alınamıyor. Heronların beĢinin motoru arızalı. Ġki Heron tamamen devre dıĢı, diğerlerinin motorları ise bakım için Ġsrail'de. Ne zaman geleceği ise meçhul. ĠĢte tüm bu yaĢanan geliĢmelere Türkiye-Ġsrail arasındaki kriz de eklenince, 2004'ten beri yürütülen Türk insansız hava aracı ANKA projesi Savunma Bakanlığı'nın da bir numaralı gündemi oldu. Bakan Yılmaz'ın da talimatıyla ANKA projesine hız verildi. 17 metre kanat açıklığı, 9 metre boyu, 1,70 metre yüksekliği bulunan uçak, yılan hikâyesine dönen teslimat süreci sonunda Ġsrail'den alınan Heronlara da rakip olacak. ANKA, daha önceki testler sırasında iniĢ yaparken küçük bir kaza geçirmiĢti. Fakat savunma yetkilileri, Ģu an için her Ģeyin yolunda olduğunun altını çiziyor. MESUT CAN ULUSAN Kaynak: airnewstimes.com HAVACILIK HABERLERĠ 19 UÇAK FABRĠKALARI ASLĠ GÖREVĠNE DÖNÜYOR 1950'lerde kapatılıp 'tencere, traktör' üretmek için kullanılan uçak fabrikaları asli görevine dönüyor. Ġlk uçak 2 yılda hazır. 'Uzay'lı projeler yolda! Türkiye uçuĢa hazır... Türk mühendislerin 2. Dünya SavaĢı yıllarında uçak üretip ihraç ettiği, savaĢ sonrası ABD'nin Marshall yardımlarıyla kapatılan uçak fabrikaları geri dönüyor. Düdüklü tencere, traktör ve tekstil için kullanılan Ankara'daki tarihi binalarda yeniden uçak üretilecek. AkĢam'dan Hakkı Kurban'ın haberine göre, tekstil fabrikası yapılan TürkkuĢu'ndaki bina, bu yıl kurulan Türk Hava Kurumu Üniversitesi'ne tahsis edilerek, uçak üretimi sağlanacak. Türkiye'nin ilk havacılık üniversitesinin Rektörü Prof. Dr. Ünsal Ban, tencereden uçağa dönüĢün öyküsünü anlattı: 1950'LERE KADAR UÇAK YAPTIK Eğitime TürkkuĢu'nda 120 öğrenciyle baĢlıyoruz. Gelecek yıldan itibaren buradaki fabrikayı uçak fabrikasına dönüĢtürüp üretime baĢlayacağız. Türkiye, 1950'lere kadar kendi uçağını yaptı, birçoğunu Danimarka ve Hollanda'ya ihraç etti. 1941'de inĢa edilen fabrikada çok sayıda uçak yapılmıĢ. Aralarında 8-10 kiĢilik yolcu uçakları da var. KAPATILMASI ANLAġILMAZ 1950'lerden sonra anlaĢılamaz nedenlerle uçak fabrikaları kapatılmıĢ. Ankara'da uçak parçalarının üretildiği iki fabrikadan Atatürk Orman Çiftliği arazisinde olan bina önce 'düdüklü tencere', sonra 'traktör fabrikası' haline getirilmiĢ. TürkkuĢu'ndaki uçak fabrikası ise tekstile çevrilmiĢ. Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı'nın katkılarıyla tekstil fabrikasını uçak fabrikasına dönüĢtürüyoruz. AVRUPA'YLA YARIġIYORMUġUZ 1941'den itibaren Türk Hava Kurumu'nun uçak fabrikası yapılan bina, 14 bin metrekare üzerine kurulu. O günkü değeri 8 milyon TL. 600 iĢçi ve tek vardiyada o gün için yılda 5 milyon TL uçak imal edebilecek kapasitedeymiĢ. O dönem Avrupa'dakilerle aynı. Maalesef kapatılmıĢ. ASTRONOT DA YETĠġECEK Bina bize tahsis edilince iki ve dört kiĢilik eğitim uçakları üreteceğiz. Uzay yolunu da Ankara'dan baĢlatıyoruz. Astronotlarımız yetiĢecek. Astronot için ilk öğrencileri gelecek yıl alacağız. 4-5öğrencimiz astronot olarak yetiĢecek ve iki yıllık eğitimin ardından bizimle çalıĢmaya baĢlayacak. KALKIġ VAKTĠ PAZARTESĠ Prof. Ban, 'Ġlk aĢamada Ankara'da 60 Pilotaj, 60 Sivil Havacılık bölümünde olmak üzere 120 öğrenci aldık. Ġzmir'de 180 öğrenci uçak bakım teknolojisi ve kabin hizmetleri alanlarında ders görecek. Öğrenciler 2 diploma alacak. Biri bölüm diploması, diğeri ABD'ye giderek 2 yıl okuyacağı Voughn Havacılık ve Teknoloji Üniversitesi diploması olacak' dedi. CEYHUN VARDARLI Kaynak: www.skysunhaber.com HAVACILIK HABERLERĠ 20 HABERLEġME UYDULARININ ÜLKEMĠZDE ÜRETĠLMESĠ ĠÇĠN ÖNEMLĠ BĠR ADIM DAHA ATILDI Ankara, 5 Eylül 2011 - TÜRKSAT A.ġ. ile Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.ġ. (TUSAġ), TÜRKSAT-5A Milli HaberleĢme Uydusu‘nun, TUSAġ bünyesinde kurulmakta olan Uydu Montaj Entegrasyon ve Test (UMET) tesislerinde üretilmesine yönelik bir iĢbirliği anlaĢmasına imza attı. TÜRKSAT A.ġ.‘nin de finansmanına katıldığı Ankara‘daki TUSAġ tesislerinde kurulmakta olan Uydu Montaj Entegrasyon ve Test Merkezi (UMET), ülkemizde geliĢtirilecek olan haberleĢme, gözlem, bilimsel uydularının montaj, entegrasyon ve testlerinde de kullanılabilecek. Bu kapsamda, TÜRKSAT-5A haberleĢme uydusu, TÜRKSAT‘ın istekleri doğrultusunda, TUSAġ‘ın ana yüklenici olacağı proje modeli ile TUSAġ ve TÜRKSAT uzman mühendisleri tarafından beraberce, milli olarak geliĢtirilecek ve üretimi gerçekleĢtirilecektir. Ülkemizin uydu ve uzay teknolojilerindeki, her türlü teknolojik kabiliyetleri bu projede değerlendirilecektir. Bölgesinin lider uydu operatörü TÜRKSAT, uydu filosunu Dünya‘nın tamamını kapsayacak Ģekilde yerli uydularla da güçlendirmeyi hedeflemektedir. TÜRKSAT, ülkemizde uydu ve uzay teknolojilerinin geliĢmesini desteklemeye devam etmektedir. TÜRKSAT Genel Müdürü Özkan DALBAY ve TUSAġ Genel Müdürü Muharrem DÖRTKAġLI yaptıkları ortak açıklamada özetle Ģu mesajı verdiler. ―Bu proje girişimi, artan uydu ihtiyaçlarının milli olarak karşılanması açısından önemli bir teknolojik kazanım olduğu gibi, ayrıca diğer ülkelere ihracı yapılabilecek yüksek katma değerli ürünlere yönelen Türkiye’nin ulaşacağı noktayı belirtmesi açısından da son derece anlamlıdır. Çalışmalar iki şirketin her kademesinde el ele verilerek gerçekleştirilecektir ve Ülkemizdeki tüm bilimsel ve teknolojik imkanlardan yararlanılması esastır.” 5 Eylül 2011 Pazartesi günü TUSAġ tesislerinde imzalanan Protokole göre yerli haberleĢme uydusunun azami 60 ay içinde geliĢtirilerek yörüngeye yerleĢtirilmesi öngörülüyor. Kaynak: www.tai.com.tr HAVACILIK HABERLERĠ 21 MY TEKNĠK’TEN SONRA MNG TEKNĠK’TE ÇĠNLĠLER'ĠN OLDU Çinli ulaĢım devi HNA Group, Türkiye'de My Technic ve ACT Havayolları'nın ardından MNG Teknik'i de satın aldı Türkiye'de katlanarak büyüyen sivil havacılık sektörü Çinli yatırımcının ilgi odağı oldu. Geçen aylarda Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı'nda faaliyet gösteren My Technic ve ACT Havayolları'na ortak olan Çinli HNA Group, Ģimdi Türkiye'nin en büyük uçak bakım merkezi olan MNG Teknik'i satın aldı. Böylece Çinli Ģirket, Türkiye sivil havacılık pazarının önemli oyuncaları arasına girmiĢ oldu. SatıĢ görüĢmelerini doğrulayan MNG Teknik Genel Müdürü Fikret Geçkili, "Konuya iliĢkin çalıĢmaları Ankara'da MNG Holding yürütüyor. Alınan karar hakkında önümüzdeki süreçte holding bilgi verecektir" açıklamasını yaptı. Çinli grubun Türkiye pazarındaki büyümeden pay almak ve sektörde önemli bir oyuncu olmak istediğini de belirten Geçkili, "Bir sinerji arayıĢı söz konusu" dedi. BURAK ATĠK Kaynak: www.sabah.com.tr HAVACILIK HABERLERĠ 22 A400M SERTĠFĠKASYON TESTLERĠNĠ TAMAMLADI Yeni nesil nakliye uçağı Airbus Military A400M geçtiğimiz hafta bir seri önemli testi baĢarı ile tamamladı Uçak sivil ve askeri tip sertifikasını alma yolunda önemli adımlar atmaya devam ediyor. 17 Eylül‘de Grizzly1, yüksek süratle ve ağır yükle ilerlerken kalkıĢın reddedilmesi durumunda fren sisteminin kabiliyetini test eden yüksek enerji kalkıĢ testini baĢarı ile tamamladı. Hafta boyunca ayrıca gerek paraĢütçü gerekse de farklı yolcu taĢıma konfigürasyonlarında uçağın güvenli bir Ģekilde tahliye edildiğini kontrol etmek amacı ile gerçekleĢtirilen acil tahliye testleri de gerçekleĢtirildi. Yüksek enerjide kalkıĢ testi program süresince uygulanan en zorlu testlerden bir tanesi ve uçağın zarar görme riskinin yüksek olması nedeni ile de uçağın uçuĢ el kitabının hazırlanmasından önce gerçekleĢtirilen en son testlerden bir tanesi. Bu test Toulouse Havalimanı‘nda 14R pistinde maksimum kalkıĢ ağırlığında V1 hızındayken kalkıĢın iptal edilmesi senaryosu uyarınca gerçekleĢtirildi. V1 hızı pilotun kalkmaya ya da kalkıĢı iptal etmeye karar verebileceği en son hız olarak tanımlanıyor. Sonrasında uçak test otoriteleri tarafından belirlenen Ģartlara uygun olarak taksi yaparak pisti terk etti ve itfaiyecilerin frenleri ve tekerlekleri soğutması için 5 dakika süreyle durakladı. Bu testlerde standart olduğu üzere uçağın üç adet tekerleğinin de havası boĢaltıldı. Uçağın baĢka hiçbir zarar almadığı test böylece çok baĢarılı bir Ģekilde tamamlanmıĢ oldu. Acil tahliye testleri ise büyük bir kısmı tamamlanmıĢ olan ve bu yıl sonunda ilk uçuĢunu gerçekleĢtirmesi beklenen 5 numaralı geliĢtirme uçağında Sevilla, Ġspanya‘da bulunan A400M son montaj tesislerinde birkaç gün süresince gerçekleĢtirildi. Testler sırasıyla; paraĢütçüler, askeri birlikler, tıbbi tahliye konfigürasyonu ve askeri birlik - kargo karıĢık konfigürasyonlarında gerçekleĢtirildi. Airbus UçuĢ Operasyonları BaĢkanı Fernando Alonso: ―Bu testler uçağın sertifikasyon gerekliliklerini yerine getirmek açısından hayati önem taĢıyan testler ve uçağın bu testleri baĢarı ile geçtiğini görmek bizi çok gururlandırıyor. Tip sertifikasyonuna yaklaĢtığımız bugünlerde önümüzdeki birkaç hafta uçağın gücünü test etmeye devam edeceğiz‖ dedi. MESUT CAN ULUSAN Kaynak: airnewstimes.com HAVACILIK HABERLERĠ 23 MNG TEKNĠK TÜRKĠYE’DE BĠR ĠLK OLACAK… Yolcu uçaklarının kargo uçaklarına dönüĢümü artık Türkiye‘de yapılabilecek. MNG Teknik, kargo dönüĢümü için ilk uçağı hangara soktu... Türkiye‘nin iki büyük özel uçak bakım Ģirketinden biri olan MNG Teknik, kabiliyetlerine bir yenisini daha ekledi. Uçaklara C bakım yapma yetkisini almasının üzerinden 9 yıl geçen MNG Teknik, Türk Sivil Havacılık sektöründe lider olmak için büyük bir görev daha üstleniyor. MNG Teknik, MNG Havayolları‘na ait üç adet Airbus A300-600 yolcu uçağını kargo uçağına dönüĢtürmek için kolları sıvadı. Uçaklardan ilkinin dönüĢüm iĢlemi 19 Eylül‘de baĢladı. MNG Teknik böylece yolcu uçağından kargo uçağına dönüĢüm yapma kabiliyetine sahip Türkiye‘deki ilk ve tek uçak bakım merkezi oldu. Yolcu uçağından kargo uçağına dönüĢüm iĢlemi MNG Teknik tarafından MNG Teknik‘in Ġstanbul Atatürk Hava Limanı‘ndaki hangarlarında yapılacak ve bunun için satın alınan STC (Ġlave Tip Sertifikası) ile dönüĢüm kitleri kullanılacak. DönüĢüm sırasında bütün yolcu ekipmanları sökülecek, uçak kabin tabanı ve gövdesine güçlendirmeler yapılacak ve elektrikle çalıĢan büyük bir ana kargo kapısı takılacak. DönüĢtürülmüĢ kargo uçağı 52 tona kadar kargo yükü taĢıma kabiliyetinde olacak. DönüĢüm kabiliyeti halen Airbus A300 uçaklarında lider bakım sağlayıcılardan biri olan MNG Teknik‘i dünyadaki kargo dönüĢümü yapabilen birkaç bakım kuruluĢundan biri ve imalatçısı dıĢında EASA sertifikasıyla A300-600 dönüĢümü yapan dünyadaki ilk ve tek bakım kuruluĢu haline getirecek çok önemli bir adım olacak. ERKAN AYLAK Kaynak: www.airporthaber.com HAVACILIK HABERLERĠ 24 BU UÇAKTA OLAN BĠR ġEY BAġKA HĠÇBĠR UÇAKTA YOK! Türk Hava Yolları‘nın Boeing‘e verdiği 12 uçaklık B777 serisinin son üyesi Ġstanbul‘a iniĢ yaptı. Dünyanın en iyi havayolu olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Türk Hava Yolları‘nın filosuna her geçen gün yeni uçaklar katılmaya devam ediyor. Türk Hava Yolları‘nın Boeing ile yaptığı 12 uçaklık B777 filosunun son üyesi de bugün öğlen saatlerinde Atatürk Havalimanı'ndaki yoğunluk nedeniyle Ġstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı‘na iniĢ yaptı. Filosunda geçen seneye kadar Jat Airways‘ten kiraladığı 4 adet B777 uçağı bulunan Türk Hava Yolları bir sene içerisinde 12 uçaklık bir filo yaratmıĢ oldu. TC-JJP kuyruk tescili ve Ankara ismini alan 12 uçaklık filonun son üyesini diğer B777‘lerden ayıran bir özellik bulunuyor. Türk Hava Yolları‘nın Panasonic Avionics Corperation Ģirketiyle yaptığı anlaĢma ile dünyada ilk defa canlı televizyon yayınlarını bu uçakta izleyebilecekler. Ġlerleyen günlerde diğer B777‘lere de eklenecek Global Communication Suite (GCS)* sistemi ile yolcular anlık olarak canlı yayınları izleyebilecek, mil durumlarını öğrenebilecek ve Ģikayetlerini online olarak merkeze iletebilecekler. Türk Hava Yolları filosuna bugün katılan TC-JJP kuyruk tescilli Ankara isimli B777 uçağı ile filosundaki uçak sayısını da 178‘e çıkarmıĢ oldu. ERKAN AYLAK Kaynak: www.airporthaber.com HAVACILIKTAN TANITIM 25 GÖKYÜZÜNÜN YENİ KRALI BOEING 787 DREAMLINER Bütün dünyadaki havayollarının tercihlerini karĢılayan BOEĠNG Ticari Uçakları‘nın yeni modeli 787 Dreamliner süper verimli uçak olarak ön plana çıkmakta. Zirvede ki havayolu Ģirketleri uçak geliĢtirme çalıĢmalarını BOEING‘ in gözetiminde, Seattle yakınlarında Everett tesislerinde yapıyorlar. Dreamliner Ailesi Performans 787-8 Dreamliner: 14,200—15,200 km rota arasında 210-250 yolcu, 787-9 Dreamliner: 14,800—15,750 km rota arasında 250-290 yolcu taĢıyacak. 787 ailesinin üçüncü üyesi, 787-3 Dreamliner: 290-330 yolcu için uyum sağlayacak ve 4,500—5,650 km rota için uygun hale gelecek. 787 benzersiz yakıt verimi ve bununla beraber olağanüstü çevresel performans sağlayacak. 787 bugünkü aynı büyüklükteki uçaklarla kıyaslanınca uçuĢlarda yüzde yirmi daha az yakıt kullanacak, Aynı zamanda günümüzün en hızlı uçan uçaklarıyla aynı hızda (0.85 Mach) seyahat edecek. 787 özellikle çevresel iç dizaynı, daha yüksek konforla birlikte havayoluna ve yolcularına geniĢ imkanlar sunabilecek. Hava yolları kargosu daha çok gelir getiren bu uçağı sevecek. HAVACILIKTAN TANITIM 26 GeliĢmiĢ Teknoloji 787 Dreamliner, gövdesi ve kanatları dahil, ağırlıklı olarak fiber karbon kompozitlerinden üretilen ilk uçak. Bu, uçağın daha hafif, alüminyuma göre daha dayanıklı ve daha uzun ömürlü olacağı anlamına geliyor. Boeing yetkilileri, 787`nin, geliĢmiĢ çevresel performansından dolayı ticari havacılık tarihindeki en baĢarılı uçak olduğunu da belirtiyor.Günümüzün uçaklarının iskeletinin yüzde 90`ının alüminyumdan imal edildiği için çok fazla atık ortaya çıktığına dikkati çeken yetkililer, 787`lerin üretiminde kullanılacak karbon fiber kompozit malzemelerin kumaĢ gibi kesilebildiğinden, üretim ve bakım aĢamalarında daha az çöp ve zararlı kimyasal atığın oluĢmasını sağlayacağını kaydediyor. Boeing yeni uçağın motorunu geliĢtirmek için General Electric ve Rolls Royce firmalarını seçti. Motor Teknolojisindeki geliĢmelerin yüzde sekiz kadar uçak üzerinde daha fazla verim vereceği ve ayrıca bunun piyasada neredeyse iki jenerasyon atlamayı temsil edeceği sanılıyor. Orta ölçekli Ģehirleri birbirine bağlayarak hava yolu Ģirketlerine daha fazla doğrudan uçuĢ yapma olanağı tanıyacağından, 787`nin daha az yakıtla daha az hava ve gürültü kirliliğine neden olacağı belirtiliyor. 787 oluĢturan parçaların %50‘ si kompozit, %20‘ si alüminyum, %15 i titanyum, %10‘ u çelik ve diğer kalan % 5‘ i ise diğer maddelerden oluĢmaktadır. 787‘ nin %75‘ i Amerikan, diğer %25‘ i ise diğer ülkelerden gelen parçalardan yapılmaktadır. Koltuk sayısı 250-300 arasında değiĢmektedir. 787-8‘ de 210-250 arasında, 787-9‘ da 250-290 arasında, 787-3‘ de 290-330 arasında değiĢmektedir. 787 projesinin ortakları ise: Googrich, Honeywell, Rockwell Collins, Hamilton Sundstrand, Smiths, Eaton Aerospace, Moog Inc, Thales, Kidde Technologies, Parker Hannifin, Labinal, Messier-Bugatti, Monogram Systems, Panasonic, Ultra Electronics Holdings, Donldson Company Inc., Astronautics Corp. Of America BARIġ TUNALI RÖPORTAJLAR 27 PW Turkish Engine Center, Ġstanbul – Türkiye’de Operasyon Direktörü ile Röportaj Hangar: Bir röportajın olmazsa olmazı olan soru ile baĢlamak istiyorum. Okurlarımıza kendinizi kısaca tanıtabilir misiniz? Adım Bernard Schmidt. Pratt & Whitney‘e 2006 / 2007 yıllarında katıldım. ġu an PW Turkish Engine Center, Ġstanbul – Türkiye‘de Operasyon Direktörü olarak çalıĢmaktayım. Bundan önce Pratt‘ta ve baĢka Ģirketlerde Operasyon, Sürekli ĠyileĢtirme, Malzeme, Tedarik Zinciri ve Mühendislik alanlarında çeĢitli görevlerde yer aldım. Hangar: Ülkemiz de hızla büyüyen havacılık sektörüne P&W olarak çeĢitli yatırımlarla hızlı bir giriĢ yaptınız. Bu yatırım ayaklarından biri olan TEC hakkında okurlarımız için bilgi verebilir misiniz? TEC, Türk Hava Yolları Teknik ve Pratt & Whitney‘in ortak giriĢimidir. Türkiye‘de havacılık sektörünün büyümesi nedeniyle Türk firmaları için ağlarını geniĢletmek daha da fazla önem kazandı. Bu ortaklık tamamen bunu gerçekleĢtiriyor ve Türkiye‘ye daha fazla uluslararası iĢ, yetenek ve tecrübe kazandırıyor. Hangar: Siz P&W çalıĢanı olarak bir çok ülkede görev aldığınızı biliyoruz. Bununla birlikte çalıĢtığınız bu yeni ülke ve firmayı eski çalıĢtığınız kurumlara nazaran nasıl değerlendirirsiniz? Türkiye ülke olarak benim için ve ailem için oldukça güzel bir ülke. Ġnsanlar çok nazik ve bana yardımcı olma zahmetinde bulunuyorlar. Bu aynı zamanda TEC için de geçerli. TEC çalıĢanları çok yetenekli ve iyi eğitim almıĢlar. Görevlerini yerine getirebilmek için çok çalıĢıyorlar. Türkiye ve Amerika arasında iĢ felsefesi açısından bazı farklılıklar var tabii. TEC Ģirket olarak iĢi daha baĢarılı hale getirmek için her iki ülkenin de en iyi iĢ uygulamalarını kullanmaya ve geliĢtirmeye çalıĢmaktadır. Hangar: TEC‘in sahip olduğu Leed Gold sertifikası hakkında kısaca bilgilendirme yapabilir misiniz? Leed Gold sertifikası ABD merkezli YeĢil Bina Konseyi tarafından verilmiĢtir. LEED‘in açılımı ―Leadership in Energy and Environmental Design‖ yani ―Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik‖ demektir. Tesisimizde LEED Gold (altın) olma özelliğine sahip olmamıza neden olan birçok unsur vardır. Bunlardan bazıları: * Aydınlatma sistemi gün ıĢığı sensörleri ile kumanda edilir. * GeniĢ cephe pencereleri sayesinde gün ıĢığının ofis alanlarında kullanımı arttırılmıĢtır. Bu sayede elektrik ihtiyacı ve ek havalandırma ihtiyacı azaltılmıĢtır. * Yağmur suyu toplanmakta ve tesis genelinde sulama dahil olmak üzere kullanılmaktadır. * Binanın çatısı ve yollarında ısı adası etkilerine karĢı soğutma amaçlı yansıtıcı malzemeler kullanılmıĢtır. * GeliĢmiĢ havalandırma sistemleri içeriye %30 daha fazla temiz hava sağlamaktadır. Hangar: Staj‘ım sırasında çevreye duyarlılığın yanında isçi sağlığı ve güvenliği konusunda çok hassas olduğunuzu gözlemliyorum. TEC olarak olmazsa olmazlarınız nelerdir? TEC Çevreye duyarlılık ve ĠĢçi Sağlığı ve Güvenliği konusunda Pratt & Whitney‘in felsefesini benimsemiĢtir. ġirket olarak çalıĢanlarımızın güvenliğini herĢeyden önünde tutuyoruz. ÇalıĢanların güvenliğini sağlamak ve çevreye karĢı minimum etkide bulunmak iĢimizde daha da baĢarılı olmamıza olanak sağlamaktadır. TEC‘de koruyucu gözlük ve ayakkabı kullanımı zorunludur. Yaptığınız iĢin durumuna göre, çalıĢanlarımızın güvenliği için ayrıca ek talepler olabilir (örneğin kulaklık gibi). RÖPORTAJLAR 28 Hangar: TEC‘in geleceği konusunda hedefleri nelerdir? TEC gelecekte daha da büyümeyi ciddi bir Ģekilde hedeflemektedir. Kapasitemizi yıllık 200 motordan fazla olacak Ģekilde büyütmeyi hedeflemekteyiz. Bunu yerel havayolları ve Avrupa, Asya ve Amerika gibi kıtalara ait havayollarından iĢ alarak yapacağız. Aynı zamanda tesisimizde motorları test etmek için ayrı bir test cell kurmayı planlamaktayız. Böylece motorları doğrudan kendi tesisimizde test edebileceğiz ve böylelikle müĢterilerimize daha hızlı bir Ģekilde motorlarını teslim edebiliyor olacağız. Hangar: TEC olarak iĢe alacağınız çalıĢanlardan beklentileriniz nelerdir? Yeni iĢe alınacak çalıĢanlarda eğitimlerine, teknik bilgi ve deneyimlerine göre değerlendirme yapıyoruz. Bu kriterler onların iĢyerinde baĢarılı olabilmelerini sağlayacaktır. Aynı zamanda zor görevleri almaya gönüllü, farklı Ģeyleri öğrenmeye hevesli ve gerek iĢte gerekse özel hayatında farklı olabilen kiĢileri arıyoruz. Hangar: Türkiye de geliĢen havacılık üzerine üniversitelerimiz gerekli olan insan gücünü yetiĢtirmek için çalıĢmalara baĢladılar bunlardan biride Ege üniversitesi Uçak Teknolojisi bölümüdür. Bu çalıĢmalar hakkında tecrübenize göre öngörünüz nedir? Bence Uçak Teknoloji alanında daha fazla insan gücü yetiĢtirme kararı iyi bir karardır. Türkiye‘nin nüfusu büyümeye devam ediyor, aynı zamanda ekonomisi ve altyapısı da büyümeye devam ediyor. Bu nedenle Türkiye‘de havacılık sektörü de buna paralel olarak büyümekte ve sektörde teknik anlamda yeterli bilgiye sahip elemana ihtiyaç çok olacaktır. Hangar: P&W ve Türkiye‘ den Kale Grubu ortaklığında 2012 yılında faaliyetlerine baĢlayacak olan Ġzmir Ege serbest bölgesinde motor parça imalat Ģirketi kuruldu. Bu konu hakkında görüĢlerinizi alabilir miyiz? Pratt & Whitney ve Kale Havacılık San. A.ġ. (Kale Aero) ortaklığı 2009‘un baĢlarında mutabakat anlaĢması ile baĢlamıĢtır. Kale, bu ortak giriĢimin %51‘ine, Pratt & Whitney de %49‘una sahiptir. Bu ortak giriĢimle ortaklar uçak motoru parçaları üretecek ve birçok müĢteri için askeri ve ticari uçak motoru parçaları üretecek birinci sınıf üretim kapasitesine sahip olacaktır. Bu ortak giriĢim F-35 Lightning II uçağını çalıĢtıracak F135 motorunun parçalarını üretecek. F-135 parçası üretecek olan Kale Pratt & Whitney Uçak Motorları Sanayi A.Ş.’nin ürün çeşitleri sadece F-135 projesi ile sınırlı kalmayacak, ileride başka projelerde de Pratt & Whitney ile ortak çalışmalar gerçekleştirecek. Hangar: ġu anda havacılık eğitimi alan biz gençlere önerileriniz nelerdir? Havacılık eğitimi alan öğrencilere önerim kendilerini sınırlandırmamaları. Havacılık çok büyük bir sektör ve teknik bilgiye sahip olmak çok iyi ancak ek deneyime ve eğitime sahip olmak daha da iyi. Sadece teknisyenlere değil, mühendislere, denetleyicilere ve yöneticilere de bu sektörde ihtiyacımız var. Hangar: Bizlere göstermiĢ olduğunuz misafirperverlik için teĢekkür ederiz. OSMAN AKIN MAKALE 29 TUSAġ - Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A .ġ.(TAI) Havacılık Bulvarı, No:17 06980 ANKARA E-posta: [email protected] Ġsmail YAVUZ Uçak Mekanik Öğretmeni TUSAġ-Eğitim Merkezi Ege Üniversitesi Ege Meslek Yüksekokulu, Uçak Teknolojisi Programının açılması beni çok sevindirmiĢti. Nedenini kendime sorguladığımda birinci olarak havacılık mesleğine Gaziemir‘de baĢlamıĢ olmam, ikincisi ise 1911 yılında YeĢilköy‘de temeli atılan Türk Havacılığının KurtuluĢ SavaĢımızdan hemen sonra 14 Eylül 1922‘de Gaziemir‘de kurulan Seydiköy Tayyare Mektebi ile devam ettirilmesinden dolayı olduğunu anladım. Gaziemir, Cumhuriyet döneminde havacılığımızın temelinin atıldığı yer olmuĢtur. Ġlk havacılarımız burada yetiĢmiĢtir, ilk Türk Uçağı Vecihi-K-VI, HürkuĢ tarafından burada yapılmıĢ, 28 Ocak 1925‘te test uçuĢunu baĢarıyla burada gerçekleĢmiĢtir. Bu nedenle, Hava Teknik Okullarının yanında Ege Üniversitesinin Uçak Teknolojisi bölümüne sahip bir Meslek Yüksek Okulunun olması çok anlamlıdır. ESBAġ ile birlikte düĢündüğümüzde ise havacılığımızın geleceği için çok önemlidir. Bu çabalarından dolayı Sayın Prof. Dr. Semih GüneĢ beye, Saygıdeğer Eroğlu ailesine, Gaziemir belediyesine ve emeği geçen herkese saygı ve Ģükranlarımı iletirim. Çok kısa bir sürede yayıma geçen Hangar dergisinin hazırlayanlarını tebrik ediyor ve bana da yer ayırdıkları için teĢekkürlerimi sunuyorum. Bende hangar dergisine yaklaĢık olarak beĢ yıldır üzerinde çalıĢmakta olduğum ve dokuz kuruluĢ olarak incelediğim Türkiye Uçak İmalat Tarihi‘ni bölümler halinde sunmayı planladım. Bu sayımızda giriĢ bölümünü bulacaksınız ileriki sayılarda ise aĢağıdaki kronolojik sıralandırmaya göre beklide ilk defa duyacağınız bilgiler ve göreceğiniz resimlerle çalıĢmamı sunacağım. Ayrıca Hangar dergisini zaman zaman teknik havacılık bilgileri ile de desteklemeyi düĢünüyorum. TÜRKĠYE UÇAK ĠMALAT KURULUġLARI: Seydiköy Hava Meydanı (Gaziemir) 1923 – 1925,Vecihi K - VI Tayyaresi TOMTAġ - Tayyare ve Motor Türk Anonim ġirketi, 1925 – 1928 Kayseri Tayyare Fabrikası, 1930 – 1942 Vecihi –XIV Tayyaresi ve Vecihi Faham Tayyare ĠnĢaa Fabrikasi, 1930 – 1935 EskiĢehir Tayyare Fabrikası, 1932 Nuri Demirağ Tayyare Fabrikası, 1936 – 1943 Türk Hava Kurumu Etimesgut Uçak Fabrikası, 1938 – 1950 Türk Hava Kurumu Uçak Motor Fabrikası, 1948 – 1950 TUSAŞ -Türk Havacılık Ve Uzay Sanayii A.Ş. 1984 – MAKALE 30 Bu çalıĢma; Cumhuriyet tarihimizde önemli bir yer alan havacılık tarihimizi 1925 yılında kurulan TOMTAġ‘tan, 1984 yılında temeli atılan en büyük Havacılık ve Uzay Sanayimiz TUSAġ‘a kadar uzanan tarihi incelemektedir. Türkiye‘de ilk uçak fabrikası Kayseri‘de aynı yıllarda EskiĢehir‘de sonrasında Türk Hava Kurumu Etimesgut Uçak ve Gazi Uçak Motor Fabrikaları gibi devlet teĢebbüsleri ile Türkiye‘de ilk imal edilen Vecihi-XIV, MMV-1, NuD-36, THK-5A gibi uçakları içermektedir. Ġlk özel uçak imalat teĢebbüsleri 1930‘lu yıllarda Kadıköy‘de Vecihi Faham Tayyare ĠnĢaa Fabrikası, BeĢiktaĢ‘ta ve YeĢilköy‘de Nuri Demirağ Uçak Fabrikaları ile toplamda Türkiye‘de 1950 yılına kadar imal edilen yaklaĢık 400 adet çeĢitli tipteki uçakların teknik özellikleri ve kronolojik sırası ile açıklanmıĢ olarak bulacaksınız. Yine çalıĢmam içersinde Vecihi HürkuĢ, Selaaddin ReĢit Alan, Nuri Demirağ, E.Ali Yıldız, Yavuz Kansu, Mehmet Kum, ġükrü Er gibi uçak yapmıĢ veya yapımında çalıĢmıĢ kahramanların yaptıklarını ve yaĢantılarından kesitleri okuyacaksınız. TÜRKĠYE UÇAK ĠMALAT TARĠHĠNE GĠRĠġ Havacılıkta devrim, Wright kardeĢlerin 17 Aralık 1903'te Kuzey Karolina‘da sadece 12 saniye havada kalarak sadece 37 metre mesafe kat etmesidir. Türkiye‘de Havacılık, 1911 yılı Temmuz ayında YüzbaĢı Fesâ ve Teğmen Kenan‘ın Fransa‘da Bleriot uçak fabrikasının uçuĢ okuluna gönderilmeleri ve 15 Mart 1912 yılında iki adet Deperdessin tipi uçak alınmasıyla baĢlamaktadır. Uçak imalatımız ise, 24 Haziran 1923‘te Vecihi HürkuĢ ve arkadaĢlarının Halkapınar Tayyare Atölyesinde Vecihi K-VI uçağı imalatı ile baĢlamıĢtır. Vecihi K-VI uçağı, Seydiköy Hava Meydanı (Gaziemir) 1925-Gönül HürkuĢ ArĢivi Her işte olduğu gibi havacılıkta da en yüksek seviyede, gökte seni bekleyen yerini az zamanda dolduracaksın. Ey Türk Genci! Kısa zamanda gökte seni bekleyen yerini alacaksın.” Mustafa Kemal’in 15 Mayıs 1925 Türk Tayyare Cemiyetinin açılıĢ töreninde bu sözleri ile hedefin sadece güçlü bir Hava Kuvvetleri değil aynı zaman da Türk Hava Kurumu vasıtası ile uçak imalatının da yapılması olduğu açıktır. Bu düĢüncesini 7 Eylül 1925 yılında TBMM‘den onun desteği ile çıkan kanunla kurulan TOMTAġ ve bu kurumun altında 1926 yılında Kayseri Tayyare Fabrikasının kurulması ile net olarak anlıyoruz. Türkiye uçak imalat tarihimizin bugüne kadar görmediğimiz, bilmediğimiz, duymadığımız bir kenarda, köĢede kalmıĢ doğru bilgileri fotoğrafları ile birlikte günıĢığına çıkararak aslında amaç defalarca yapmıĢ olduğumuz yerli uçaklarımızın ruhunu canlandırarak ―Özgün projelerle yerli uçaklarımızı imal etme‖ yolunda ilerlememizi sağlamaktır. Geleceğimizi güçlü kurabilmemiz için geçmiĢimizi ve kim olduğumuzu çok iyi bilmemiz gerekmektedir. Ne yazık tarihimiz de defalarca hedeften sapılmıĢtır. Oysa Mustafa Kemal Atatürk‘ün 1 Kasım 1937 yılında T.B.M.M.‘nin açılıĢ konuĢmasında adeta vasiyet niteliğinde hedefi Türk havacılarına bir kez daha göstermiĢtir. “... Hava Kuvvetlerimiz için yapılmış olan üç yıllık program, büyük milletimizin yakın ve şuurlu alakasıyla, şimdiden başarılmış sayılabilir. Bundan sonrası için bütün tayyarelerimizin ve motörlerinin memleketimizde yapılması ve harp sanayimizin de bu esasa göre inkiĢaf ettirilmesi iktiza eder. Hava Kuvvetlerinin aldığı ehemmiyeti göz önünde tutarak, bu mesaiyi planlamak ve bu mevzuu layık olduğu ehemmiyetle milletin nazarında canlı tutmak lazımdır.” MAKALE 31 Atatürk bu sözleri söylediğinde Kayseri Tayyare Fabrikası o zamanki adı ile 100 adet‘in üzerinde lisans altında uçak imal etmiĢ ve gerekli teknik personel yetiĢmiĢ durumdadır. Bu sözü defalarca yerine getirilmiĢ fakat tekrar bilinçli veya bilinçsiz olarak sekteye uğratılmıĢ gerçek hedeften sapılmıĢtır. Buna sadece bir örnek 1946 yılında akrobasi- eğitim uçağı olarak dizayn edilen THK-2 kodlu uçaktır. Tamamen yerli olarak tasarlanmıĢ, üç adet prototip olarak imal edilmiĢtir. 130 HP gücünde, 4 silindirli, Gipsy-Major motoru ile donatılmıĢ olan uçağın azami servis tavanı 4950 m, azami hızı ise 250 km/saat‘tir. THK-2 Uçağı, Etimesgut Uçak Fabrikası,1946 -ġükrü Er ArĢivi Neden özgün projelerle kendi uçaklarımızı yapmalıyız? 1925 yılında Türk Tayyare Cemiyeti kurulduktan sonra çoğu gece Atatürk‘ün sofrasında bu konu üzerinde durulmuĢtur. Sadece yurtdıĢından uçak almayı değil, aynı zamanda kurulacak havacılık sanayii ile bu alanda dünyada söz sahibi bir ülke olmayı amaçlayan Atatürk, bu yemeklerden birinde kararlılığını Ģu sözlerle ifade etmiĢtir; “Eskimiş teknolojileri değil, en yeni teknolojiyi ülkeye getirmediğimiz, getiremediğimiz sürece, yabancı ülkelere bağımlı olmaktan kurtulamayız... Eski teknolojileri bize kolaylıklar tanıyarak getiren yabancı devletlerin kurnazlıklarını anlamamak için insanın ya kör ya da aptal olması gerekir... Dünya Savaşı biter bitmez, bu kara günlerde kullanılan tüm silahlar birden bire demode oluverdi. Almanlar, Fransızlar, İngilizler, Amerikalılar ellerindeki bu silah fabrikalarını uzun vadeler tanıyarak geri kalmış ülkelere satmaya çalışıyorlar. Neden? Çünkü onlar daha modernlerini, daha etkili olanlarını yapabilecek fabrikalar kurmakla meşguller. Biz yeni genç bir Türkiye kuruyoruz. Dost düĢman ülkelerin geride kalmıĢ teknolojilerine gereksinmemiz yok. Ya en yenisini kurar, onlarla boy ölçüĢürüz, ya da biraz daha sabreder, bunu yapabilecek güce eriĢmemizi bekleriz.” Bu soruya Nuri Demirağ 1936 yılında Ģöyle bir cevap bulmuĢtur. Avrupa ve Amerika‘da mühendisleriyle birlikte yaptığı incelemelerden, onların raporlarından ve bütün laboratuarları, imalat tezgâhlarını, muazzam ısı fırınlarını, presleri, imalat salonları, plan proje salonlarını inceledikten sonra Ģu karara varır; MAKALE 32 “Avrupa’dan, Amerika’dan lisanslar alıp tayyare yapmak bir kopyacılıktan ibarettir. Çünkü demode tipler için lisans verilmektedir. Yeni icat edilenler ise büyük bir kıskançlıkla muhafaza edilmektedir. Dolayısıyla kopyacılığa devam edilirse, demode şeylerle boş yere zaman geçirilecektir. O halde Avrupa ve Amerika’nın son sistem tayyarelerine karĢılık yeni bir Türk modeli yapmak lazımdır.” (BeĢiktaĢ Nuri Demirağ Tayyare Fabrikası, 1938- Mehmet Kum ArĢivi) Nuri Demirağ, NuD-36 ile NuD-38 uçaklarının tasarımları ile motor haricinde tüm parçalarını kendi fabrikasında üreterek imal eder. Bu kuram tamamıyla doğru ve geçerlidir. Lisans altında yaptığınız uçak sizin bağımlılığınızdır. Atatürk‘ün 1938 yılında vefatı ile büyük bir politik değiĢime uğrayan Türkiye, bağımsızlık hedefinden ĢaĢmıĢtır. Alınan yanlıĢ kararlar neticesinde 1925 yılında temelleri atılan uçak fabrikalarımız, Y.Müh.ġükrü Er‘in ifadesiyle, ―1950 yılında neredeyse tamamen yerli olan ―THK-15 Uğur‖ uçağını ve motorunu lisans altında, Gazi Motor Fabrikasında üretmekteyken sipariĢ alamadıklarından veya sipariĢ verilmediğinden fabrikalar, MKEK‘ye devredilerek Ģekil değiĢtirmiĢler ve uçak üretimlerini durdurmak zorunda bırakılmıĢlardır.‖ 1960‘lı yıllara gelindiğinde, dönemin Amerika baĢkanı Lyndon Johnson tarafından 05 Haziran 1964 tarihinde BaĢbakan Ġsmet Ġnönü‘ye gönderilen mektupta Kıbrıs’a yapılacak bir harekâtta Türkiye’ye ABD tarafından hibe edilen uçak ve askeri malzemelerin izni olmadan kullanılamayacağını bildirilmekteydi. Oysa gerçek 12 Temmuz 1947‘de ABD ile Türkiye arasında yapılan Truman doktrini anlaĢmasında yatıyordu. Çünkü Marsall yardımı olarak da bilinen bu anlaĢma ile 1949-1950 yıllarında Türkiye‘ye yardım olarak verilen 180 milyon dolar ve hibe edilen II. Dünya savaĢında kullanılmıĢ C-47 gibi uçakları ile kullanılmıĢ askeri teçhizatlar Türkiye‘nin yüzüne vuruluyordu. BaĢbakan Ġnönü 1964 yılında karĢılaĢtığı bu durumu Ģu sözlerle dile getiriyor: “Amerikanın sorumluluğuna inanıyordum, yanılmışım.” Ne var ki Türkiye uçak ve bomba fabrikalarını kapatılarak farkına varılmadan bağımlı olunmuĢtu. Aslında Mustafa Kemal, 6 Mart 1922 Birinci T.B.M.M. deki konuĢmasında; ―Artık vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün iĢleri Avrupa'nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi bir takım zihniyetler belirdi. Hâlbuki hangi istiklal vardır ki, ecnebilerin nasihatleri ile ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiĢtir!” diyerek bu durumu net bir biçimde öngörmüĢtü. MAKALE 33 Mustafa Kemal‘in 1923-1938 yıllarında onbeĢ yıldır sürdürmekte olduğu tam bağımsızlık politikaları cesaretle sürdürülememiĢtir. Ve Türkiye kendi tasarım uçaklarını imal eder durumda iken sipariĢlerini THK Etimesgut Uçak veya Nuri Demirağ Uçak fabrikalarına vermeyerek bu fabrikaları kapatmıĢ, sipariĢlerini Avrupa ve Amerika‘ya verir duruma getirilmiĢtir. Aslında dikkatimizi çekmesi gereken husus, yardımları vererek önümüzü kestikleri söylenen yabancı devletler değildir. Aksine bu yardımları kabul edenler veya ülkemizdeki gücü görmeyerek yardım alma peĢinde koĢulmuĢ olmasıdır. Bu durum bize çok kısa bir sürede Mustafa Kemal‘in izlediği bağımsızlık çizgisinin izlenmediğini kendine, ulusuna güvenmeyenlerin ülke yönetiminde olduklarını göstermektedir. Örneğin, KurtuluĢ SavaĢından hemen sonra kurulan ġakir Zümre Bomba Fabrikası 1939 yılında 100, 300 ve 500 kg‘lık bombalar ve mayınlar imal etmekte olup, yaptığı bombalar Kara, Deniz, Hava kuvvetlerinde kullanılmıĢtır. Yurt dıĢına da satıĢlar yapmıĢ, Yunanistan, Bulgaristan, Polonya ve Mısır gibi ülkelerden bomba sipariĢi almıĢtır. II. Dünya SavaĢına giren Yunan ordusunun bomba gereksinimi karĢılamak üzere 1937 yılında Yunanistan‘a yapılan tam 1,5 milyon liralık iĢ sözleĢmesi ile Türkiye‘de büyük bir ekonomik zafere o tarihte imza atmıĢtır. 1925 yılında Ġstanbul Haliç‘te savunma sanayii alanında Türkiye‘nin ilk ve en büyük özel sektör fabrikasının temellerini atan ġakir Zümre, 1945‘lerden sonra Amerika‘ya sipariĢ verilen uçaklarla birlikte bomba sipariĢlerin de verilmesiyle kapanmak zorunda bırakılmıĢtır. Stratejik önem taĢıyan ġakir Zümre Bomba Fabrikası ise iĢçilerinin maaĢını soba üreterek ödeyebilmiĢtir. Kaybolan bomba yapma kabiliyeti, bizim için çok çarpıcı bir örnek olduğu kadar aynı zamanda acı bir durumdur. Sadece yabancıya değil, kendi insanına güvenen ve dayanıĢma içerisinde, sipariĢleri yerli firmalara vermek, böylece yerli endüstrinin teknolojisini geliĢtirme zorunluluğumuzu anlamalıyız. Uçak fabrikalarımızın kapanmasında büyük etkisi olan Max Weston Thornburg‘un 1949 yılında Türkiye‘nin geliĢimi için hazırladığı rapora uyularak yapılan hataları iyi anlamalı ve bir daha yapmamalıyız. Çünkü Thornburg raporuna göre yerli endüstrinin gerekli olmadığı, ihtiyaç duyulan ağır sanayii araçlarının imalatı yerine Amerika‘dan satın alınmasının daha ucuza mal olacağı yazıyordu. Ne yazık ki bu rapor yanlıĢ özelleĢtirme programları ile Türkiye‘ye uygulandı. 1974 yılına gelindiğinde Kıbrıs harekâtından sonra uygulanan ambargo, bize Atatürk‘ün her alanda bağımsız politikalarının yerini bağımlı politikaların almasının göstergesidir. Ve yine Atatürk‘ün bağımsız politikalarında ne kadar haklı olduğunun ispatı değil midir? O halde bize düĢen görev, Ģartlar her ne olursa olsun doğruyu analiz edecek bireyler olmak ve böyle bireyleri yetiĢtirmek olmalı değil midir? Bugün teknolojiyi satın almak yerine teknoloji üretmek gerekliliğinin farkına varmak zorundayız. Kendi marka uçaklarımızı, kendi marka otomobillerimizi, kendi marka trenlerimizi yapmak zorundayız. Lisans altında yapılanların bize faydası olmadığı ortadadır. Günümüz Türkiye‘sinde bu hiç de zor değil çünkü gerekli donanıma sahip insanımız mevcut, tek ihtiyacımız organize olmuĢ doğru iradedir. MAKALE 34 BaĢka bir yönden bakacak olursak; bugün sivil havacılık sektöründe Türkiye‘de 200‘e yakın büyük yolcu ve kargo uçağı bulunmaktadır. Sadece Hava Kuvvetleri‘nde ise 600‘ün üzerinde çeĢitli tipte uçaklar bulunmaktadır. Sivil uçakların iyimser rakamla ortalama maliyetlerinin 150 milyon dolar, askeri uçakların ise 25 milyon dolar civarında düĢünebiliriz. Hava Kuvvetlerimizin kuruluĢundan 1911 yılından 2009 yılına kadar envanterine giren uçaklara baktığımızda yaklaĢık olarak 5765 adet uçaktır. Ve bu uçakların yaklaĢık 750 adeti lisans altında ülkemizde yapılmıĢ, diğerleri satın alınmıĢtır. Bu rakamlara Kara, Deniz Kuvvetleri ile sivil havacılığın bugüne kadar satın aldığı uçakları da kattığımızda ĢaĢırtıcı bir maliyetle karĢılaĢırız. Bunu Ģöyle de düĢünebiliriz, TUSAġ (TAI)‘de 1987–2007 yılları arası gibi 20 yıllık bir süreçte yaklaĢık olarak 500 adet uçak imalatı ve modifikasyonu yapılmıĢtır. Yirmi yıllık bir süreç bu araçların normal yenileme sürecidir. Demek ki imal edeceğimiz hava araçları için pazar gibi bir problemimiz söz konusu değildir, iç pazarımız gerek askeri gerekse sivil ihtiyaçlarımız açısından yeterlidir. Bu ülkemize en az 100.000 kiĢilik bir istihdamla birlikte müthiĢ bir finansın elimizde kalmasını da sağlayacaktır. Bugün Boeing te 158 000, Lockheed‘te 136.000 kiĢi, Airbus 52 bin kiĢi çalıĢmaktadır. Türkiye‘de ise TUSAġ (TAI) ve ona bağlı yan sanayilerle 2010 yılı itibarı ile 4 bin kiĢi civarındadır. Bu nedenle, TUSAġ – Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.ġ.(TAI) nin yanında, Alp Havacılık, Bayraktar – Kale Havacılık, Vestel Savunma Sanayi gibi ESBAġ-Ege Serbest Bölgesi ile OSTĠM-Havacılık KümeleĢmesi gibi Havacılıkta tasarım, yazılım ve üretim ile uğraĢan Ģirketleri desteklemek ve yaĢatmak Türkiye‘nin geleceği için çok büyük önem taĢımaktadır. Yine günümüzde Kale Grubunun, Pratt&Whitney ortaklığı ile F135 motorlarının bazı parçalarını Ġzmir‘de üretmesi, EskiĢehir‘de Alp Havacılık, ABD‘li Sikorsky‘nin genel maksat helikopteri üretimiyle ciddi bir konuma taĢıması ve TUSAġ‘ın yerli katkısı olan birçok projenin üreticisi ve ana üstlenici olması çok önemli adımlardır. Fakat asla unutulmaması gereken konu hedefimizin, özgün projelerle yerli hava araçlarımızı teknoloji üreterek yapmamız olmalı değil midir? Bugün Türkiye‘nin en büyük Havacılık sanayisinin içinde çalıĢan biri olarak, bunun hiçte zor olmadığını kolaylıkla söyleyebilirim. TUSAġ‘ın yanında, Alp Havacılığın, Kale Grubunun kendi uçaklarını ve motorlarını imal etmeleri, kuĢkusuz Türk Havacılığı için en büyük isteğimizdir. Hangar dergisinin daha sonraki sayılarında bulacağınız Türkiye Uçak imalat Tarihi çalıĢmamı, belirttiğim yazılı ve görsel kaynakların yanında, Vecihi HürkuĢ‘un kızı Sayın Gönül HürkuĢ ġarman hanımdan Vecihi HürkuĢ Uçakları ve Fabrikası hakkında bilgi ve fotoğrafları, Sayın Mehmet Kum beyden (1945, ĠTÜ Uçak Yük. Müh.) Nuri Demirağ Uçak Fabrikaları hakkında bilgi ve fotoğrafları, Sayın ġükrü Er beyden (1948, ĠTÜ Uçak Yük. Müh.) THK Uçak ve Motor Fabrikaları hakkında bilgi ve fotoğrafları ile birçok kez yapılan yüz yüze görüĢmeler neticesinde edinilen doğru bilgilerle desteklenmiĢtir. Değerli katkılarından dolayı cumhuriyetimizle yaĢıt Sayın Gönül HürkuĢ ġarman hanıma, Sayın ġükrü Er beye sonsuz saygı ve teĢekkürlerimi sunuyorum. Ne yazık ki bu satırlarımı tamamlamaya çalıĢırken 16 Haziran 2011 tarihinde sessiz sedasız aramızdan ayrılan ve hiçbir yardımı bizlerden esirgemeyen Türk Havacılığına ismini yazdırmıĢ, Nuri Demirağ uçaklarının Öğretmen Pilotu Sayın Mehmet KUM‘a sonsuz saygılarımla Allahtan Rahmet diliyorum. ĠSMAĠL YAVUZ FELSEFE & BĠLĠM 35 ESKĠ BĠR MEZAR YAZITI Gürültü patırtının ortasında sükunetle dolaĢ; sessizliğin içinde huzur bulunduğunu unutma. BaĢka türlü davranmak açıkça gerekmedikçe herkesle dost olmaya çalıĢ. Sana bir kötülük yapıldığında verebileceğin en iyi karĢılık unutmak olsun, bağıĢla ve unut. Ama kimseye teslim olma. Ġçten ol. TelaĢsız, kısa ve açık seçik konuĢ. BaĢkalarına da kulak ver. Aptal ve cahil oldukları zaman bile dinle onları; çünkü, dünyada herkesin bir öyküsü vardır. Yalnız planlarının değil, baĢarılarının da tadını çıkarmaya çalıĢ. ĠĢinle ne kadar küçük olursa olsun ilgilen. Hayattaki dayanağın odur. Seveceğin bir iĢ seçersen yaĢamında bir an bile çalıĢmıĢ olmazsın. ĠĢini öyle sev ki, baĢarıların bedenini ve yüreğini güçlendirirken, verdiklerinle de yepyeni hayatlar baĢlatmıĢ olacaksın. Olduğun gibi görün ve göründüğün gibi ol. Sevmediğin zaman sever gibi yapma. Çevrene önerilerde bulun ama hükmetme. Ġnsanları yargılarsan onları sevmeye zamanın kalmaz. Ve unutma ki insanların Yüzyıllardır öğrendikleri, sonsuz uzunlukta bir kumsalın tek bir kum taneciğinden daha fazla değildir. AĢka burun kıvırma sakın. O çöl ortasında yemyeĢil bir bahçedir. O bahçeye layık bir bahçıvan olmak için her bitkinin sürekli bakıma ihtiyacı olduğunu unutma. Kaybetmeyi ahlaksız bir kazanca tercih et. Ġlkinin acısı bir an, ötekinin vicdan azabı bir ömür boyu sürer. Bazı idealler o kadar değerlidir ki, o yolda mağlup olman bile zafer sayılır. Bu dünyada bırakabileceğin en büyük miras dürüstlüktür. Yılların geçmesine öfkelenme. Gençliğe yakıĢan Ģeyleri gülümseyerek teslim et geçmiĢe. Yapamayacağın Ģeylerin yapabileceklerini engellemesine izin verme. Rüzgarın yönünü değiĢtiremediğin zaman, yelkenlerini rüzgara göre ayarla. Çünkü dünya, karĢılaĢtığın fırtınalarla değil, gemiyi limana getirip getiremediğinle ilgilenir. Ara-sıra isyana yönelecek olsan da hatırla ki, evreni yargılamak imkansızdır. Onun için kavgalarını sürdürürken bile kendinle barıĢ içinde ol. Hatırlar mısın doğduğun zamanları. Sen ağlarken herkes sevinçle gülüĢüyordu. Öyle bir ömür geçir ki, herkes ağlasın öldüğünde, sen mutlulukla gülümse. Sabırlı, Ģefkatli, bağıĢlayıcı ol. Eninde sonunda bütün servetin sensin. Görmeye çalıĢ ki bütün pisliğine rağmen dünya, insanoğlunun biricik güzel mekanıdır. Xsentius, M.Ö. IX. yy. MESUT CAN ULUSAN Kaynak: candandostluk.wordpress.com FELSEFE & BĠLĠM 32 36 Vega, Lyra Takımyıldızı'nda Yer Alan En Parlak Yıldız Vega, Lyra Takımyıldızı'nın alfa yıldızı olup, bu takımyıldızın en parlak [yıldız]ıdır. Göğün beĢinci parlak yıldızıdır. Kuzey yarıküresinde Arcturus‘tan sonra ikinci parlak yıldızdır. GüneĢ‘e 25.3 ıĢık yılı uzaklıkta olduğundan GüneĢ‘e nispeten yakın bir yıldız sayılır. YaklaĢık M.Ö. 12.000 yıllarında Kutup yıldızı oldu ve 12.000 yıllarında yeniden kutup yıldızı olacaktır. GüneĢ‘ten sonra fotoğrafı çekilen ilk yıldızdır. Vega sözcüğü Arapça en nasr el vakî (avına çullanan kartal) ifadesindeki vakî (düĢen) kelimesinden Latince yoluyla Türkçeye geçmiĢtir. ġemsül Ģümus olarak da bilinir. Dünya'dan yaklaĢık 26 ıĢık yılı uzakta olan Vega, belirgin bir mavi ıĢıkla parlar ve 0,03 ile 0,04 arasında değiĢen görünür büyüklüğüyle, gökyüzünün en parlak 5. yıldızıdır. 1840 yılında Vega'nın paralaksının (Biri Dünya'nın merkezinden, diğeri yeryüzünde bulunan bir kimsenin gözünden çıkan iki doğrunun, bir gökcisminin merkezinde birleĢerek oluĢturdukları düĢünülen açı.) Rus gökbilimci Friedrich Georg Wilhelm von Struve tarafından bulunması, yıldızlararası uzaklıkların hesaplanması bakımından önemli bir olaydır. Vega aynı zamanda, fotoğrafı çekilen ilk yıldızdır (1850). Lir Takımyıldızı'nda yer alan Vega, Kartal Takımyıldızı'ndaki Altair ve Kuğu Takımyıldızı'ndaki Deneb'le birlikte yaz üçgeninin köĢelerini oluĢturan yıldızlardan biridir. Vega, bir zamanlar "Kutup yıldızı"ydı. GüneĢ ve Ay'ın çekim kuvvetlerinin etkisiyle, Dünya'nın ekvator bölgesindeki ĢiĢkinlik, gezegenin eksensel hareketinde bir tereddüte yol açmaktadır. Buna bağlı olarak 26.000 yılda bir oluĢan yörüngesel salınım, yıldızların gökyüzündeki konumlarını da yavaĢ yavaĢ değiĢtirmektedir. Bu nedenle Vega, yaklaĢık 11.500 yıl sonra tekrar "kutup yıldızı" konumunda olacaktır. Tayf türü A, yüzey sıcaklığı 9.500 Kelvin derece olan Vega, GüneĢ'ten yaklaĢık 50 kat daha parlak bir yıldızdır. Kütlesi ise GüneĢ'in kütlesinin 2,5 katından fazladır. Bu nedenle, iç yakıtını GüneĢ'ten çok daha hızlı tüketmektedir. Vega'nın ömrünün GüneĢ'in ömrünün %10'undan bile kısa olacağı tahmin edimektedir. Buna göre Vega, yaklaĢık 1 milyar yıl sonra sönmüĢ bir yıldız olacaktır. MESUT CAN ULUSAN Kaynak:http://www.www.wikipedia.org ĠZMĠR 37 SEYDĠKÖYDEN GAZĠEMĠRE TARĠHÇE XIV. yüzyılın baĢlarında Seydiköy Aydınoğulları Beyliği zamanında ―Gazi Umur Bey‖ tarafından, ―Seyyid Mükerremüddin Zaviyesi‖nin vakıfları arasında yer almıĢ olup, XV. Ve XVI. Yüzyıllarda demografik ve ekonomik açıdan büyük bir köy konumuna yükselmiĢtir. Civardaki diğer yerleĢmelere göre sahip olduğu bu büyüklük onu, XIX. Yüzyılın ikinci yarısından sonra nahiye merkezi konumuna getirmiĢtir. ĠĢgal yıllarında tamamıyle tahrip edilmiĢ olmasından dolayı bir ara merkezin Cumaovası‘na taĢınmasına rağmen ismi değiĢmemiĢ, mübadil göçmenlerin iskanıyla yeniden imar ve inĢa edilerek, idari merkez olma özelliğini devam ettirmiĢtir. XIX. Asrın sonlarında Aydın tren yolu ve Gaziemir adıyla anılan bir istasyonun inĢa edilmiĢ olması, özellikle yerleĢme bakımından etkileyici bir faktör olmuĢtur. 1926 yılında belediye olan Gaziemir özellikle XX. Yüzyılın ikinci yarısında, Cumhuriyet Döneminin hakim kıldığı modern Ģehircilik anlayıĢı doğrultusunda yaĢanan hızlı geliĢmelerle birlikte, Ġzmir‘in önemli metropolleri arasına girmiĢtir. 1970‘lerden itibaren yoğunluk kazanan sanayi ve ticaret merkezi haline gelmesi bunda önemli rol oynamıĢtır.Yakın zamanda devreye konulan otoyol ağı ve hava limanının da etkisiyle, ilçe hudutları dahilinde kurulmuĢ Ege Serbest Bölgesi ise bu geliĢmeyi olgunlaĢtırmıĢtır. GAZĠEMĠR’ĠN ADI NEREDEN GELĠYOR ? Gaziemir, tarihi Seydiköy‘ün üzerinde geliĢmiĢtir. XIV. Yüzyılın ilk yarısına kadar uzanan dönemde ve halen halk arasında gayr-ı resmi kullanımı devam eden ―Seydiköy‖ yanında bugün resmen kullanımda olan ―Gaziemir‖ isminin kaynağı Aydınoğulları Beyliğinin en renkli simasını oluĢturan ―Gazi Umur Bey‖ tarafından, ―Seyyid Mükerremüddin Zaviyesi‖ ne verilmiĢ olmasıdır. Günümüzde Seydiköy‘ün yerini almıĢ olan Gaziemir adı; burayı ―Seyyid Mükerremüddin Zaviyesi‖ne vakfetmiĢ olan ve babası Mehmet Bey‘in eski Türk devlet geleneği ve idare anlayıĢı doğrultusunda kendisine verdiği Ġzmir‘de ikamet ederek, hayatını savaĢlarla geçirmiĢ olan Aydınoğlu Gazi Umur Bey‘e izafeten verilmiĢ olan bir isimdir. Gaziemir ismi ―Gazi Umur‖un zaman içerisinde uğramıĢ olduğu değiĢim sonucunda yaygınlaĢan bir isim olduğudur.Gaziemir Belediyesi 1926 yılında belde belediyesi olarak kurulmuĢ olup 1980 yılına kadar belde belediyesi olarak hizmet vermiĢtir.1980-1992 yılları arasında Konak Ġlçe Belediyesi sınırlarına dahil edilmiĢtir.1992 yılından itibaren Gaziemir Ġlçe Belediyesi olarak hizmet vermektedir. ĠZMĠR 38 GAZĠEMĠR HAKKINDA Gaziemir, Ġzmir BüyükĢehir Belediyesi'ne bağlı metropol ilçelerden biridir. Batısında ve kuzeyinde Karabağlar, doğusunda Buca, güneyinde Menderes ilçeleri ile çevrilidir. Ġlçenin yüzölçümü 63 km²‘dir. Köyü yoktur, 1 beldesi (Sarnıç) bulunmaktadır. 1965'e kadar taĢıdığı tarihi ismi Seydiköy'dür. 2007 yılı sayımına göre toplam nüfusu 109.291‘dir. Bu nüfusun 86.111‘i merkezde, 23.180‘i Sarnıç beldesinde yaĢamaktadır. Kent nüfusu 2008 yılı itibariyle 88.829'dur. Gaziemir‘de 15 Ġlköğretim Okulu, 6 Orta Öğretim Kurumu bulunmakta; 18,669 öğrencinin eğitim gördüğü bu okullarda, 782 öğretmen görev yapmaktadır. Ġlçede, sağlık hizmetleri, 1 semt polikliniği, 6 sağlık ocağı, 2 sağlık evi ve 1 verem savaĢ dispanseri tarafından verilmektedir. Rumeli göçmenlerinin ağırlıklı unsuru oluĢturduğu bir nüfus yapısına sahip olan Gaziemir, günümüzde ilçe hudutları içinde bulunan askeri birliklerin çekirdeğini teĢkil eden Hava Teknik Eğitim Komutanlığı'nın kurulması ve sonraki yıllarda geliĢen UlaĢtırma Tugay Komutanlığı ile önemli bir askeri potansiyeli bünyesinde barındıran farklı bir yerleĢim birimi haline gelmiĢtir. Gaziemir, son yıllarda sanayinin ve ticaretin geliĢtiği bir bölge olarak ortaya çıkmıĢtır. Merkezde, Akçay Caddesi üzerinde tekstil ve mobilya üretim imalathaneleri ve satıĢ mağazaları yer alır. Sarnıç beldesi etrafında sanayi kuruluĢları toplanır. Gaziemir, sanayi ve ticaret gücü yanında, sahip olduğu üstün konut potansiyeliyle de önem kazanmıĢtır. Gaziemir Ġzmir'in güneye açılan en önemli kapılarından biridir. Uluslararası Adnan Menderes Havalimanı, Ege Serbest Bölgesi ,UlaĢtırma Okulu, Hava Teknik Okullar Komutanlığı, ve Uzay Kampı Türkiye Gaziemir sınırları içerisinde yer almaktadır. Ege Üniversitesi Ege Meslek Yüksek Okulu Uçak Teknolojisi Programı Ahmet Eroğlu Eğitim Tesisi Gaziemir‘in Sarnıç Beldesinde 60 öğrencisiyle eğitime devam etmektedir. BARIġ TUNALI SAĞLIK 39 Vertigo Nedir ? Vertigo havacılıkta "durum bilincini yitirme" olarak tanımlanıyor. Pilotun pozisyon, yön ve hareketlerini doğru algılamasındaki bozukluğu ifade ediyor. Vertigo, görüĢ referansının bulunmadığı, gece ve sisli havada yapılan, ufuk çizgisinin görünmediği uçuĢlarda yaĢanıyor. UçuĢ aletleri yerine kendi sezgilerine güvenen pilotlar, 1 derecelik sapmayı hissedemiyor. Pilotların bu durumla karĢılaĢmamaları için, tamamen uçuĢ aletlerini referans alması gerekiyor. Kelimenin anlamı Latince dönmek fiilinden gelmektedir. Genel anlamda baĢ dönmesi ve hareket duygusunun yitirilmesi demektir Ancak tansiyon düĢmesi ile ilgili baĢ dönmeleri bu kapsamda değildir. Vertigodan kastedilen labirentit, iç kulak iltihabı, hastalığı gibi durumlarda olan baĢ dönmesidir. Korkuya bağlı baĢ dönmesi de vertigo kapsamında yer alır. Esas oluĢ nedeni kulaklarda östaki borusu kanallarındaki küçük kılcıklardır. Bu kılcıklar bir sıvı içerisinde bir sağa bir sola doğru hareket edebilmektedir. Uçak sağa döndüğünde sıvı akıĢı sebebiyle kılcıklarda sağa doğru hareket eder ve bunu siz "sağa doğru dönüyoruz Ģu an" Ģeklinde algılarsınız. Fakat bu kılcık hareketi sıvı akıĢı sebebiyle bir süre sonra eski haline takrar geri döner. ĠĢte bu süreden sonra siz hala uçakla sağa dönüyorsunuzdur fakat kılcıklarınızda bir hareket olmadığı için sanki düz gidiyormuĢ gibi bir hisse kapılırsınız. iĢte biz buna vertigo olmuĢsunuz diyoruz. Vertigo genelde bulut içinde veya mesafe görememe koĢullarında gerçekleĢir. Özellikle deniz üzeri uçulan geçe uçuĢları, bulut içi uçuĢlar ve sis vertigoya davetiye getirmektedir. Bu koĢullarda aletler yerine duyularınıza güvenirsiniz ve vertigo yaĢarsınız. Vertigo zamanla algısı kazanılan bir alıĢkanlıktır ve zamanla insan bu duruma alıĢır. Bir süre sonra nerde vertigo olup olmadığınızı bilir duruma gelirsiniz. Özetle Vertigo yön duygusunun kaybıdır. Pilotun "alçalıyor muyum? yükseliyor muyum? düz mü uçuyorum? ters mi uçuyorum?" Sorularına kesin yanıt veremediği durumdur. Her pilotun baĢına gelebilir. Bu olaydan doğan ölümcül sonuç, kaptanın sezgileriyle hareket etmesinden kaynaklanır. Sağa yatmıĢ bir uçağı daha da çok sağa yatırır. Peki ne yapmalı ? KarĢılaĢılan bu durumda uçucu; 1 Vertigo olduğunu kabul etmelidir. 2 Aynı duyguyu yaĢamayan bir ikinci pilot Ģayet varsa uçağın kontrolü ona devredilmelidir. 3 Kesinlikle dıĢarıya bakılmamalıdır. 4 UçuĢ aletlerle sürdürülmelidir. 5 Düz uçuĢa geçilmelidir BARIġ TUNALI Kaynak: www.goklerdeyiz.tr DOĞA 40 SONSUZ MAĞARA Orta Vietnam'ın ücra bir noktasında bulunan ve "dağ nehri mağarası" anlamına gelen Hang Son Doong; Dünya‘nın belki de en büyük yeraltı geçidi. Hang Son Doong‘un içine 40 katlı binalardan oluĢan 1 kilometrelik bir blok sığabilir. Mağaranın içinde bir orman mı? Hang Son Doong‘un uzun süre önce çöken tavanından giren ıĢık sayesinde bitkiler her yanı sarmıĢ. Laos sınırı yakınlarındaki sarp Phong Nha-Ke Bang Ulusal Parkı'nın içinde gizlenen mağara, Annamit Dağları'ndaki çoğu henüz haritalandırılmamıĢ 150 kadar mağaradan oluĢan sistemin bir parçası. Ekip ilk araĢtırma gezisinde 60 metrelik çamurlu bir kalsit duvar yollarını kesene dek, Hang Son Doong mağarasının dört kilometresini keĢfedebilmiĢti. Bu duvara Vietnam Seddi adını vermiĢlerdi. Duvarın üstünde bir açıklık ve belli belirsiz ıĢık olduğunu fark etseler de, arkasında ne olduğunu anlayamamıĢlardı. Bir yıl sonra geri döndüler. Deneyimli yedi İngiliz mağaracı, birkaç bilim insanı ve bir şerpa. Bu kez mümkünse duvarı tırmanmak, galeriyi ölçmek ve yapabilirlerse mağaranın ucuna kadar gitmek istiyorlardı. İzlediğim patika, tavandan kopup mağaranın zeminine düşmüş olan, bina büyüklüğünde kaya bloklarından oluşan zorlu bir çöküntü yığınının arasında kayboluyor. Başımı yukarı kaldırıyorum, ama kafa lambamın minicik ışığı, yıldızsız bir gökyüzüne benzeyen devasa mağaranın karanlığında yok olup gidiyor. Bana bir 747'nin rahatlıkla park edebileceği kadar büyük bir alanda olduğumu söylediler, ama bunu bilmemin yolu yok; kafama bir uyku tulumu geçirmişim gibi, karanlıkta hiçbir şey göremiyorum. Karanlığın derinliğini hissetmek için kafa lambamı kapatıyorum. İlk başta hiçbir şey yok. Ama sonra, gözlerim alıştıkça, ileride soluk, belli belirsiz bir ışık görüp şaşırıyorum. Taşlı zeminde dikkatlice yolumu buluyorum; heyecandan neredeyse koşmaya başlayacağım. Ayaklarımın altından sağa sola fırlayan taşların sesi, görünmez galeride yankılanıyor. Dik bir yamaca tırmanıp dağlardakilere benzer bir bayırı aşınca, donakalıyorum. Güneş ışığı, dev bir şelale gibi mağaraya doluyor. Işığın tavandan içeri aktığı delik inanılmaz büyük; en az 90 metre çapında. DOĞA 41 Galeri belki 90 metre eninde, tavan ise yaklaşık 240 metre yüksekliğinde: 40 katlı binalardan oluşan bütün bir New York bloğunu alacak kadar geniş. Tavan yakınlarında incecik bulutlar bile var. Tepeden gelen ışık mağara zemininden 60 metre yüksekliğe uzanan, üstü eğreltiotları, palmiyeler ve başka orman bitkileriyle kaplı kalsitten bir kuleyi de ortaya çıkarıyor. Devasa bacanın kenarlarında asılı sarkıtlar, taşlaşmış buz saçaklarını andırıyor. Yüzeyden birkaç yüz metrelik sarmaşıklar sarkıyor; ebabiller pırıl pırıl ışık huzmesine bir dalıp bir çıkıyorlar. Jonathan Sims bana yetişiyor. İlerideki ışıklı galeriyle aramızda, yandan bakınca köpek patisine benzeyen bir dikit yükseliyor. " ökmüş bu düdene, yani tepemizdeki şu bacaya vardığımızda bir başka mağaracıylaydım. İkimizin de dört Ç yaşında birer oğlu vardı, dinozorlar konusunda uzman sayılırdık. Bu manzara bize Sör Arthur Conan Doyle'un Kayıp Dünya kitabından bir sahne gibi gelmişti,"diyor. "Arkadaşım bacaya doğru keşfe çıktığında ona 'Dinozorlara dikkat et!' demiştim ve adı da öyle kaldı." Yirmi yıl önce bu keĢif gezisinin liderliğini üstlenen Howard Limbert ile eĢi Deb, 1970'lerden beri Vietnam'a giden ilk mağaracılar oldular. O günlerde Vietnam'ın mağaraları efsanevi olsa da, henüz araĢtırılmamıĢtı. 1941 yılında Ho ġi Minh, Japonlar ve Fransızlara karĢı yürüteceği isyanı Hanoi'nin kuzeyindeki Pac Bo Mağarası'nda planlamıĢ, Vietnam SavaĢı sırasında binlerce Vietnamlı, Amerikan bombardımanlarında mağaralara saklanmıĢtı. Ġngiltere'nin kuzeyindeki Yorkshire vadilerinden gelen ve deneyimli mağaracılar olan Limbert çifti Hanoi Bilim Üniversitesi'yle temasa geçmiĢ, sayfalarca izin belgesi aldıktan sonra 1990'da bir keĢif gezisi düzenlemiĢlerdi. O günlerden itibaren 13 kez geri gelmiĢler; dünyadaki en uzun nehir mağaralarından birini -Son Doong'dan çok da uzak olmayan 19 kilometrelik Hang Khe Ry- keĢfetmekle kalmamıĢ, bugün yılda 250 bin yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği, 857,5 kilometrekarelik Phong Nha-Ke Bang Ulusal Parkı'nı oluĢturmaları için Vietnamlılara da yardımcı olmuĢlar. Yerli halkın gelirini ciddi anlamda artıran turistler, parkla aynı adı taĢıyan gösteri mağarasını, Hang Phong Nha'yı görmeye geliyorlar. HÜSEYĠN ÇOLAK NATIONAL GEOGRAPHIC HAYVANLAR ALEMĠ 42 BELUGA YaĢam alanı arktik ve arktik altı denizler olan bu (nadiren karadenizde rastlanır) memeli için kullanılan "beluga" adı, Rusça'da "beyaz" anlamına gelen Белуха(belukha) sözcüğünden türemiĢtir. Hayvanın Latince olan bilimsel adı ise "beyaz (leucas), yüzgeçsiz (-apterus) yunus (delphin-)" anlamını taĢır. Büyüklük: Beyaz balina 5 metreye kadar uzayabilir ve bu haliyle de çoğu diĢli balinadan küçük ama yine diĢli balinalar içinde sınıflanan yunuslarınçoğundan büyüktür. Erkekler, genellikle, diĢilerden büyük olur; erkekler 1,5 ton ağırlığa ulaĢabilirken, diĢiler yaklaĢık 1 tonda kalır. Yeni doğmuĢ bir beyaz balina yaklaĢık 1,5 metre uzunluğa ve 80 kg ağırlığa sahiptir. Ayırıcı Özellikler: EriĢkin bir beyaz balina yanılgıya yer bırakmayacak kadar tipik bir hayvandır: * Rengi tamamen beyazdır. * Bir sırt yüzgeci yerine, aynı anatomik bölgede bir çıkıntısı vardır. Sırt yüzgecinin olmayıĢı, hayvanın bilimsel cins adında belirtilen bir özelliktir: Delphinapterus adındaki "-apterus", Latincede "yüzgeçsiz" anlamına gelen bir sözcüktür. Bilim insanları, sırt yüzgeci yerine bir sırt çıkıntısı geliĢmesinin evrimsel açıklamasını, buz altı ortamlara uyum ya da olası bir ısı koruma yolu olarak yapmaktadır. * Alın bombesinin çok çıkık, yuvarlak ve yumuĢak oluĢu nedeniyle, baĢ yapısı tüm diğer balinalardan farklıdır. Bu çıkıklığın sebebi, yunusların da dahil olduğu diĢli balinaların çoğunda bulunan melon dokusunun beyaz balinada oldukça büyük oluĢudur. Beyaz balina, sinüslerinde hava dolaĢtırarak, bu melonun Ģeklini değiĢtirebilmektedir. * Yine diğer hiçbir balinada bulunmayan bir özellik olarak, beyaz balinanın boyun omurları birbirine kaynamamıĢtır ve hayvan baĢını yanlara ve yukarı-aĢağı kısmen oynatabilmektedir. * Özellikle beslendiğinde belirgin olmak üzere, beyaz balinanın gövdesi yuvarlaktır ve baĢ ve kuyruğa doğru incelir. Hayvan büyüdükçe, kuyruk yüzgeci de büyür ve giderek daha gösteriĢli kıvrımlara kavuĢur. Kısa ve geniĢ göğüs yüzgeçleri neredeyse kare Ģekillidir. MESUT CAN ULUSAN Kaynak: http://tr.wikipedia.org MERAK KÖġESĠ 43 Antik Mısır Mezarlarında Bulunan Planör Modeli Pek çok medeniyetin geride bıraktığı izlerde, hava ulaĢımının bilinenden çok daha eski dönemlerde kullanıldığı anlaĢılmaktadır. Mayaların kalıntılarında, Mısır piramitlerindeki resimlerde, Sümer yazıtlarında bu durum açıkça görülmektedir. Kalıntılardan anlaĢıldığı kadarıyla bundan binlerce yıl önce de insanlar, planörler, uçaklar, helikopterler benzeri araçları yapmakta ve kullanmaktaydılar. GeçmiĢ medeniyetlerinin hava ulaĢımını kullandıklarına iĢaret eden delillerden biri, Mısır'da bulunan planör modelidir. 1898 yılında arkeologlar tarafından bulunan bu planör modelinin MÖ 200 yıllarında yapılmıĢ olduğu ortaya çıkarılmıĢtır. Bundan yaklaĢık 2200 yıl öncesine ait bir planör modelinin ortaya çıkarılması elbette olağanüstü bir durumdur. Bu, evrimci tarih anlayıĢını temelden sarsan arkeolojik bir buluĢtur. Söz konusu modelin teknik özellikleri incelendiğinde ortaya çok daha ilginç bir manzara çıkmaktadır. Bu ahĢap model, günümüzün en ileri teknolojisiyle yapılan Concorde uçaklarda olduğu gibi, hızdan minimum kayıpla maksimum yük taĢıyabilecek Ģekilde tasarlanmıĢtır. Bu durum, Antik Mısırlıların çok iyi aerodinamik bilgisine sahip olduklarını da göstermektedir. MÖ 200 yılına ait olduğu tahmin edilen ahĢap planör modeli. Abydios Tapınağı'nın duvarlarında Dr. Ruth Hiver tarafından bulunan bu resimlerdeki araçların, günümüzde de kullanılan helikopter, jet ve uçak gibi araçlarla olan benzerliği dikkat çekicidir. MESUT CAN ULUSAN Kaynak: www.kabatasdevri.com
Benzer belgeler
HAVACILIK TEMEL BİLGİSİ 9 Uçak sistemleri
Ege Üniversitesi Ege Meslek Yüksekokulu‘na bağlı olarak
2010-2011 öğretim yılında faaliyete baĢlayan Uçak
Teknolojisi Programımızın eğitim-öğretimini sürdürmekte
olduğu Ahmet Eroğlu Eğitim Tesisi‘n...
Hangar Dergisi - Ege Meslek Yüksekokulu
Ege Üniversitesi Ege Meslek Yüksekokulu bünyesinde bu yıl eğitim-öğretime baĢlayan Uçak Teknolojisi
Programı dergimiz adının da ilham kaynağı Hangar‟ına kavuĢuyor…