TÜRKİYE
Transkript
TÜRKİYE
PARALİMPİK PARALYMPIC TURKEY EKİM/OCTOBER 2012 Sayı/Nr:4 TÜRKİYE PARALİMPİK YÜKSELİŞ / THE RISE OF PARALYMPICS MUSLU TARİH YAZDI / MUSLU WRITES HISTORY GOALBALL MUCİZESİ / THE GOALBALL MIRACLE MASA TENİSİNDE ÇİFTE ZAFER / DOUBLE VICTORY IN TABLE TENNIS LONDRA PARALİMPİK OYUNLARI LONDON PARALYMPIC GAMES N YAVUZ KOCAÖMER TMPK BAŞKANI NPCT PRESIDENT icolas Felcon, 25 yaşında engelli bir Uruguaylı gazeteci… Felcon, Paralimpik Oyunları sonrası izlenimlerini kaleme aldığı yazısında, iletişimci ve engelli biri olarak Londra’da yaşadığı deneyimi hayret ve övgü dolu sözlerle dile getirirken, Paralimpik Oyunları’nın sadece sporcular açısından değil, engelli diğer insanların da hayata, dünyaya katılımını ve entegrasyonunu sağladığı için önemli olduğunun altını çiziyor. Yaşadığı deneyimden oldukça etkilendiği görülen Uruguaylı genç muhabir, Olimpiyat Parkı’nda ve oyunların gerçekleştirildiği tesislerde herkes gibi engelli insanların da rahatının, konforunun düşünüldüğünü vurguladığı yazısında, “Britanya halkı her türlü erişilebilinirlik ile yaşıyor. Tüm alt yapıları Paralimpik Oyunları büyüklüğündeki bir etkinliği düzenlemek için yeterli zaten… Her sokak bloğunun ortasında, görme engelli kişiler tarafından ayırt edilebilinir doku değişikliği, tüm sokaklarda kolay hareket kabiliyetine uygunluk ve tekerlekli sandalye rampaları var. Mağazalar çoğunlukla kolay erişime uygun, toplu taşıma araçlarında tekerlekli sandalye için tam güvenlik sağlayan üniteler mevcut” diyor. Katılmamak mümkün değil... Sekiz yıl sonraki Paralimpik Oyunları’nı da umarım İstanbul’da izler ve benzer değerlendirmelerde Nicolas Felcon, a 25 year old handicapped journalist from Uruguay… In his article depicting his impressions following the Paralympic Games, Felcon expresses his praise and awe of the experience he had in London as a correspondent and a handicapped individual, emphasizing that the Paralympic Games are important as they allow the participation and integration of athletes as well as other handicapped people. Impressed due to his experience, the young correspondent from Uruguay stresses in his article that the welfare and comfort of everyone including the handicapped has been considered at the Olympic Park and the facilities where the games are held and states, “The British people live with all kinds of accessibility. Their entire infrastructure is adequate to host an event the size of the Paralympic Games… There is a texture change that can be distinguished by blind people in the middle of every street block; there are wheelchair ramps in all the streets that are suitable for easy mobility. Stores are easily accessible, mass transit vehicles have units that provide full security bulunur bu genç gazeteci... 2012 Paralimpik Oyunları’nı izleyen, Londra’da o havayı teneffüs eden hemen herkes mutlaka farklı deneyimler, kazanımlar elde etti. Buna ev sahibi ülkenin organizatörleri dahil... 29 Ağustos akşamı yapılan açılış töreni, hazırlanış ve sunuş bakımından biraz uzun da olsa mükemmeldi. Unutulan şey, 11 dereceye düşen hava sıcaklığında 4200’den fazla engelli sporcunun stadyumda bekletilmesiydi. Nitekim Amerikalılar, Kış Oyunları’na gider gibi kalın montlar ve yün başlıklar ile seremoniye çıktılar. Tekerlekli sandalyeli ve ampute sporcuları o soğukta saatlerce ayakta veya sandalyelerinde bekletmenin yaratacağı sıkıntı ve böylelikle oluşabilecek sağlık sorunları düşünülmemişti. 2012 Paralimpik Oyunları’yla ilgili deneyimlerden söz ederken, 80 bin kişilik Olimpiyat Stadı’nda tanık olduğumuz o muhteşem atmosferi de unutamayız. Atletizm yarışmaları süresince hafta içi sabah seanslarında her gün yaklaşık 75 bin kişi tribünleri doldurdu. Akşam seanslarında ise oturacak yer yoktu. İngiliz atletler doğal olarak tezahürattan en büyük payı alırken, kazanan ve kaybeden tüm sporcular tribünlerin yoğun desteği ile yarıştılar, alkışlandılar… Kanımca Londra Paralimpik Oyunları’nın asla unutulmayacak en önemli sahnesi buydu. for wheelchairs”. One must agree with this... I hope that this young journalist watches the Paralympic Games eight years later in Istanbul and makes similar comments... Everyone who watched the 2012 Paralympic Games, who took part of the mood in London, had different experiences and gains. Albeit a bit long, the opening ceremony held on the evening of August 29th was perfect in terms of its preparation and presentation. When discussing the experiences concerning the 2012 Paralympic Games, we must not forget the magnificent atmosphere we witnessed in the 80 thousand capacity Olympic Stadium. Throughout the track & field contests, every day nearly 75 thousand spectators filled the stands in the morning on weekdays. There was no room to sit on evening sessions. While British athletes naturally took the major share of the cheering, all the athletes, winners and losers competed with the intense support of the fans and were applauded… In my opinion, this was the most unforgettable scene of the London Paralympic Games. PARALİMPİK TÜRKİYE 3 İÇİNDEKİLER / INDEX 8 19 PARALİMPİK YÜKSELİŞ MUSLU TARİH YAZDI THE RISE OF PARALYMPICS MUSLU WRITES HISTORY 28 33 MASA TENİSİNDE ÇİFTE ZAFER MADALYA AVCISI YAMAÇ DOUBLE VICTORY IN TABLE TENNIS YAMAÇ HUNTS DOWN MEDALS 35 37 GELECEĞİN ŞAMPİYONU PODYUMDAKİ GÜMÜŞ PERİ FUTURE CHAMPION SILVER FAIRY ON THE PODIUM PARALİMPİK TÜRKİYE 4 40 44 GOALBALL MUCİZESİ DOĞAN HANCI BRONZA ATTI THE GOALBALL MIRACLE DOĞAN HANCI IS ANCHORED AT BRONZE 47 50 JUDODA DUYGULUYUZ SERİYİ BECERİKLİ TAMAMLADI JUDO BELONGS TO DUYGU BECERİKLİ COMPLETES THE SERIES IN WEIGHTLIFTING PARALİMPİK TÜRKİYE PARALYMPIC TURKEY EKİM/OCTOBER 2012 - Sayı/Number: 4 Bu dergi Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin resmi yayın organıdır. Üç ayda bir yayınlanır. TMPK ADINA SAHİBİ - PUBLISHER ON BEHALF OF NPCT: A.YAVUZ KOCAÖMER GÖRSEL YÖNETMEN / ART DIRECTOR: ALİCAN SEZER YAYIN KURULU - PUBLISHING BOARD: ALİ KİREMİTÇİOĞLU - İBRAHİM GÜMÜŞDAL - MURAT AĞCA DR. NURETTİN KONAR BASKI / PRINTING: MART MATBAACILIK SANATLARI TİCARET VE SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ ADRES: Merkez Mah. Ceylan Sok. No:24 Nurtepe - Kağıthane / İstanbul TEL: +90 212 321 23 00 pbx FAX: +90 212 295 11 07 www.martmatbaa.com.tr YAYIN YÖNETMENİ VE YAZI İŞLERİ MD. EDITOR IN CHIEF AND MANAGING EDITOR: HAMİT TURHAN YÖNETİM MERKEZİ / ADMINISTRATION BUREAU: Türkiye Milli Paralimpik Komitesi / National Paralympic Committee of Turkey - Balmumcu, Hattat Halim Sokak, No:13/1 Beşiktaş - İstanbul TEL: +90 212 347 93 35 FAX: +90 212 347 97 19 E-MAIL: [email protected] www.tmpk.org.tr Bu dergideki yazılar yazarların kişisel görüşlerini yansıtır. Bunlardan TMPK sorumlu tutulamaz. PARALİMPİK TÜRKİYE 5 PARALİMPİK YÜKSELİŞ İNGİLTERE’NİN BEŞKENTİNDE 10 GÜN SÜREN XIV. PARALİMPİK OYUNLARI TÜRKİYE AÇISINDAN BİRÇOK İLKLERE SAHNE OLDU. 2000 SYDNEY’E BİR, 2004 ATİNA’YA SEKİZ, 2008 BEIJING’E 16 SPORCU GÖNDEREN TÜRKİYE, 2012 LONDRA’DA 67 SPORCU İLE YER ALDI. ATİNA VE BEIJING’E ORANLA MADALYA SAYISINI BEŞE KATLADIĞIMIZ LONDRA’DA İLK KEZ 10 DALDA YARIŞTIK, İLK KEZ TAKIM SPORLARINDA YER ALDIK. THE RISE OF PARALYMPICS HALTERDE NAZMİYE MUSLU DÜNYA VE PARALİMPİK REKORLARINI KIRARAK ALTIN MADALYA KAZANIRKEN, ATICILIKTA KORHAN YAMAÇ, MASA TENİSİNDE NESLİHAN KAVAS, HALTERDE ÇİĞDEM DEDE, JUDODA NAZAN AKIN GÜMÜŞ, JUDODA DUYGU ÇETE, HALTERDE ÖZLEM BECERİKLİ, OKÇULUKTA DOĞAN HANCI BRONZ MADALYA ALDI. AYRICA, MASA TENİSİ GÜMÜŞ, GOALBALL MİLLİ TAKIMIMIZ DA BRONZ MADALYA KAZANMA BAŞARISINI GÖSTERDİ. THE 15TH PARALYMPIC GAMES LASTING 10 DAYS AT THE CAPITOL OF THE UK WERE THE STAGE OF MANY FIRSTS FOR TURKEY. HAVING SENT ONE ATHLETE IN 2000 TO SYDNEY, EIGHT IN 2004 TO ATHENS, 16 IN 2008 TO BEIJING TURKEY TOOK PLACE IN LONDON 2012 WITH 67 ATHLETES. IN LONDON, WHERE WE WON FIVE TIMES MORE MEDALS THAN ATHENS AND BEIJING, WE COMPETED IN 10 BRANCHES FOR THE FIRST TIME AND WE WERE IN ON TEAM SPORTS. İ WHILE NAZMIYE MUSLU BROKE THE PARALYMPIC AND WORLD RECORDS TO REACH THE GOLD MEDAL IN WEIGHTLIFTING, KORHAN YAMAC IN SHOOTING, NESLIHAN KAVAS IN TABLE TENNIS, CIGDEM DEDE IN WEIGHTLIFTING, NAZAN AKIN IN JUDO WON THE SILVER MEDAL AND DUYGU CETE IN JUDO, OZLEM BECERIKLI IN WEIGHTLIFTING, DOGAN HANCI IN ARCHERY WON THE BRONZE MEDAL. BESIDES, TABLE TENNIS DEMONSTRATED THE SUCCESS TO GET THE SILVER MEDAL AS WELL AS THE GOALBALL TEAM THE BRONZE MEDAL. ngiltere’nin başkenti Londra, XXX. Yaz Olimpiyat Oyunları’nın ardından, 29 Ağustos - 9 Eylül 2012 tarihleri arasında XIV. Paralimpik Oyunları’na ev sahipliği yaptı. 2012 Londra’ya tarihinin en kalabalık sporcu kafilesiyle iştirak eden Türkiye, madalya sayısını 2004 Atina ve 2008 Beijing’e oranla beşe katladı. Daha önce 2000 Sydney Paralimpik Oyunları’na bir, 2004 Atina’ya beş dalda sekiz, 2008 Beijing’e yedi dalda 16 sporcuyla iştirak eden Türkiye, 2004 Atina’da atıcılıkta Korhan Yamaç ile bir altın, bir bronz, 2008 Beijing’de okçulukta Gizem Girişmen ile bir altın, masa tenisinde Neslihan Kavas ile bir bronz madalya kazanmıştı. Londra’da atıcılık, atletizm, futsal, goalball, halter, judo, masa tenisi, okçuluk, tekerlekli sandalye basketbol ve yüzme olmak üzere 10 dalda mücadele eden sporcularımız, bir altın, beş gümüş, dört bronz madalya kazanma başarısını gösterdi. Halterde Nazmiye Muslu PARALİMPİK TÜRKİYE 10 Dünya ve Paralimpik Oyunları rekoru kırarak şampiyonluğa ulaşırken, atıcılıkta Korhan Yamaç, masa tenisinde Neslihan Kavas, halterde Çiğdem Dede, judoda Nazan Akın gümüş, halterde Özlem Becerikli, okçulukta Doğan Hancı, judoda Duygu Çete bronz madalya elde etti. Türkiye, Paralimpik Oyunları tarihinde ilk kez takım sporlarında da tekerlekli sandalye basketbol, masa tenisi, futsal, goalball takımlarıyla yer alırken, masa tenisi takımımız gümüş, goalball takımımız bronz madalya kazandı. 2012 Londra Paralimpik Oyunları’nda Çin 95 altın, 71 gümüş, 65 bronz madalya ile sıralamada birinciliği alırken, Rusya 36 altın,38 gümüş, 28 bronz madalya ile ikinci, Büyük Britanya 34 altın, 43 gümüş, 43 bronz madalya ile üçüncü oldu. Türkiye bir altın, beş gümüş, dört bronz ile madalya tablosunda 43. sırayı aldı. 2012 Londra Paralimpik Oyunları’nda 164 ülkeden toplam 4250 sporcu mücadele etti. Londra Paralimpik Oyunları’nın 29 Ağustos 2012 akşamı yapılan açılış töreni görkemli bir gösteriyle sahnelendi. Olimpiyat Parkı içinde yer alan 80 bin kişilik Olimpiyat Stadyumu’nda gerçekleştirilen ‘Aydınlanma’ temalı açılış töreninde, dünyaca ünlü İngiliz fizikçi ve evrenbilimci Profesör Stephen Hawking de yer aldı. Profesör Hawking'in ‘Zamanın Kısa Tarihi’ isimli kitabından kısa bir bölümün okumasıyla ve dev bir şemsiyenin sahnenin ortasına yerleştirilmesiyle başlayan törende, üç bin gönüllü görev yaptı. Renkli görüntülere sahne olan tören boyunca dünyaca ünlü İngiliz oyun yazarı ve şair William Shakespeare'in ‘The Tempest’ oyunu ve bu oyundaki ‘Miranda’ ve ‘Prospero’ gibi bazı karakterler canlandırıldı. Birçok engelli kişinin rol aldığı törende, Newton'ın yerçekimi kanunu anlatıldı. Dev elmaların konulduğu stadyumda, seyircilere tören öncesi dağıtılan elmaları ısırmaları söylendi ve stadyumdaki seyirciler de açılış şovuna dahil edildi. Oyunların açılışına katılan İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth’i stadyuma gelişinde Uluslararası Paralimpik Komitesi (IPC) Başkanı Sir Philip Craven karşıladı. Kraliçe'nin locadaki yerini almasının ardından İngiliz milli marşı okundu ve Büyük Britanya bayrağı göndere çekildi. Törende, kraliyet tahtının ikinci sıradaki varisi Cambridge Dükü William ile eşi Kate, İngiltere Başbakanı David Cameron ile eşi Samantha Cameron ve Londra Belediye Başkanı Boris Johnson’ın dışında, Almanya Cumhurbaşkanı, Avusturya Devlet Başkanı, İsviçre Devlet Başkanı, İspanya Başbakanı, Portekiz Başbakanı, Avustralya Genel Valisi, Ekvator Devlet Başkan Yardımcısı, Kenya Devlet Başkan Yardımcısı, Mairitius Devlet Başkan Yardımcısı, Rusya Federasyonu Başbakan Yardımcısı, Ukrayna Başbakan Yardımcısı, Monaco Prensi, Suudi Arabistan Prensi, çeşitli ülkelerin üst düzey temsilcileri ve devlet başkanları eşleri de hazır bulundu. PARALİMPİK TÜRKİYE 11 Kraliçe II. Elizabeth & Sir Philip Craven After hosting the 30th Summer Olympic Games, Britain’s capitol London hosted the 14th Paralympic Games on 29 August - 9 September 2012. Participating in London 2012 with the most crowded athlete delegation of its history, Turkey increased the number of its medals five times compared to Athens 2004 and Beijing 2008. Participating previously with one athlete to 2000 Sydney Paralympic Games, in 2004 with eight athletes in five branches to Athens, in 2008 to Beijing with 16 athletes in seven branches, Turkey had won one gold and bronze in 2004 at Athens in shooting with Korhan Yamaç, one gold in 2008 at Beijing with Gizem Girişmen in archery, one bronze medal in table tennis with Neslihan Kavas. Competing in London in the branches of shooting, track & field, footsall, goalball, weightlifting, judo, table tennis, archery, wheelchair basketball and swimming totaling 10 branches in all our athletes managed to win one gold, five silvers, and four bronze medals. While Nazmiye Muslu broke the Paralympic and World records to reach the gold medal in weightlifting, Korhan Yamac in shooting, Neslihan Kavas in Table Tennis, Cigdem Dede in weightlifting, Nazan Akin in Judo obtain the silver and Ozlem Becerikli in weightlifting, Dogan Hancı in Archery and Duygu Cete PARALİMPİK TÜRKİYE 12 Gösteriler ve sporcuların geçit töreninin ardından Londra Olimpiyat Oyunları Düzenleme Komitesi (LOCOG) Başkanı Sebastian Coe ile Uluslararası Paralimpik Komitesi (IPC) Başkanı Sir Philip Craven konuşma yaptı. LOCOG Başkanı Coe, "Spor neyin yapılabileceğini, nelere ulaşılabileceğini gösterir. Biz de bunu burada, Paralimpik Oyunları’nda göreceğiz" dedi. IPC Başkanı Craven da, Londra'nın Paralimpik Oyunları’na ev sahipliği yapmasından duyduğu memnuniyeti ifade etti ve Paralimpik sporculara seslenerek, "Burada tüm dünyaya ilham kaynağı olacaksınız" diye konuştu. Konuşmaların ardından İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth, "2012 Londra Paralimpik Oyunlarını açıyorum" diyerek startı verdi. Paralimpik bayrağı, Birleşik Krallık 22 yaş altı Paralimpik Basketbol Takımı tarafından taşındı ve Paralimpik marşı eşliğinde göndere çekildi. Paralimpik meşalesi stada, Afganistan'da bacaklarını kaybeden İngiliz asker Joe Townsend tarafından getirildi. Townsend meşaleyi Paralimpik sporcu David Clarke'a, Clarke ise Paralimpik Oyunları’nda İngiltere'ye ilk altın madalyayı kazandıran okçu Margaret Maughan'a devretti. Maughan, stada getirilmeden önce ülkede 580 kişi tarafından taşınan meşaleyle Paralimpik ateşini yaktı. Törende, engellilere pilotluk eğitimi veren İngiliz yardım kuruluşu ‘Aeorbility’ alçak uçuş gösterisi yaptı. Olimpiyat Stadı’nda ‘Big Bang’i temsil eden bir kürenin belirmesinin hemen ardından havai fişek gösterisine geçildi. Altı Paralimpik sporcu ve Paralimpik Oyunlar’da daha önce yarışan sporcular altın tekerlekli sandalyeler üzerinde stadyuma uçtu ve 4.5 metre uzunluğundaki esnek sırıklar üzerinde çıkan dansçıların Rihanna’nın şarkısı eşliğinde performansları başladı. Açılış töreni, Beverley Knight, Lizzie Emeh ve Caroline Parker'ın birlikte seslendirdiği "I Am What I Am" şarkısı ve havai fişek gösterisiyle son buldu. in Judo won medals. The Turkish Paralympic Commitee participated for the first time with the team events like wheelchair basketball, table tenis, futsal and goalball and our Table Tenis team won the silver and our Goalball team the bronze medal. For the first time in its history of Paralympic Games, Turkey participated in wheelchair basketball, table tennis, footsall, goalball teams, our table tennis team won the silver medal and goalball team won the bronze medal. While China took first place in the rankings in the 2012 London Paralympic Games with 95 gold, 71 silver, 65 bronze medals, Russia came in second with 36 gold, 38 silver, 28 bronze medals, Great Britain was third with 34 gold, 43 silver, 43 bronze medals. Turkey had one gold, five silver, four bronze medals to come in 43rd. In the London 2012 Paralympic Games a total of 164 nations participated with a total of 4250 athletes. The opening ceremony of the London Paralympic Games held on the evening of 29 August 2012, was the scene of a magnificent stage show. The theme of the ceremony was “enlightenment” in the 80 thousand spectator Olympic Stadium located in the Olympic Park where British physicist and astronomer Professor Stephen Hawking was also present. The ceremony started with a reading of a brief passage from Hawking's book ‘A Short History of Time’ and a gigantic umbrella was placed in the middle of the stage, continuing with the assistance of three thousand volunteers. Throughout the colorful ceremony, William Shakespeare's play ‘The Tempest’ and certain characters in this play such as ‘Miranda’ and ‘Prospero’ were enacted. Newton's Law of Gravity was also the subject in the ceremony attended by many handicapped people. Giant apples were placed at the stadium and fans were asked to bite the apples distributed earlier, thus including the spectators into the opening show. Queen Elizabeth the 2nd was met by the President of the International Paralympic Committee (IPC) Sir Philip Craven. Following the seating of the Queen, the British national anthem was sung and the flag of Great Britain was flown on the pole. The ceremony was attended by the Duke of Cambridge William and his wife Kate, British PM David Cameron and his wife Samantha Cameron and the Lord Mayor of London Boris Johnson, as well as the President of Germany, President of Austria, President of Switzerland, PM of Spain, PM of Portugal, Governor of Australia, Vice President of Ecuador, Vice President of Kenya, Vice President of Mauritius, Deputy PM of the Russian Federation, Deputy PM of Ukraine, Monaco Prince, Saudi Arabia Prince, senior representatives of various countries and wives of the statesmen. Following the shows and the parade of the athletes, the London Olympic Games Organization Committee (LOCOG) President Sebastian Coe and International Paralympic Committee (IPC) President Sir Philip Craven gave speeches. LOCOG President Coe said, "Sport demonstrates what may be done, what can be accomplished. We shall see this here, at the Paralympic Games". IPC President Craven expressed the satisfaction of London hosting the Paralympic Games and added to all Paralympic athletes, "You shall be a source of inspiration to the entire world". Following the speeches Queen Elizabeth gave the start saying, "I am opening the 2012 London Paralympic Games". The Paralympic flag was carried by the UK’s U22 Paralympic Basketball Team and was hoisted on the staff accompanied by the Paralympic march. The Paralympic torch was brought to the stadium by the British soldier who lost his legs in Afghanistan Joe Townsend. PARALİMPİK TÜRKİYE 13 BAYRAĞIMIZI GİRİŞMEN TAŞIDI Londra Paralimpik Oyunları'nın açılış töreninde Oyunlar’a katılan 166 ülkeden dört binden fazla atlet alfabetik sıraya göre ülkelerinin bayraklarıyla stada girdi. Açılışta Türk bayrağını 2008 Beijing Paralimpik Oyunları'nda altın madalya kazanan okçumuz Gizem Girişmen taşıdı. 2012 Londra Olimpiyat Oyunları'nda, erkekler 400 metrede mücadele eden ve Olimpiyat Oyunları’nda yarışan ilk ampute atlet olarak tarihe geçen Oscar Pistorius da ülkesi Güney Afrika'nın bayrağını taşıyan isimdi. Açılış töreni öncesi ve sırasında Olimpiyat Parkı çevresi ile Olimpiyat Stadı'nda geniş güvenlik önlemleri alındı. Seyirciler, çok sayıdaki güvenlik noktalarında x-ray cihazları ile arandıktan sonra stada girdi. Tören öncesinde polis helikopterleri herhangi bir güvenlik zaafı yaşanmaması için Olimpiyat Stadı'nın etrafında uçtu. Townsend passed the torch to Paralympic athlete David Clarke, Clarke in turn passed it to archer Margaret Maughan who is the archer having won the first Paralympic gold medal for the UK. Maughan lit the Paralympic flame with the torch that was carried by 580 people before being brought to the stadium. The British aid foundation ‘Aeorbility’ that gives flight instruction to the handicapped performed a low altitude exhibition. Following the appearance of a sphere representing the ‘Big Bang’, a fireworks show was performed. Six Paralympic athletes and athletes who competed in the Paralympics earlier flew into the stadium on golden wheelchairs and dancers on flexible poles of 4.5 meters started to perform accompanied by Rihanna’s song. The opening ceremony ended with Beverley Knight, Lizzie Emeh and Caroline Parker singing "I Am What I Am" and a fireworks show. OUR FLAG BEARER WAS GİRİŞMEN More than four thousand athletes from 166 nations entered the stadium at the opening ceremony of the London Paralympic Games bearing their national flags in alphabetical order. At the opening the Turkish flag was carried by the archer who had won the gold medal in 2008 at the Beijing Paralympic Games, Gizem Girişmen. Oscar Pistorius, who competed in the London 2012 Olympic Games in the men’s 400 meters, going into the annals of history as the first amputee athlete to compete in the Olympic Games, bore the flag of his nation South Africa. Extensive security measures were taken before and during the opening ceremony. RIO TOOK OVER THE FLAG Following the completion of the competition lasting 10 days, the London 2012 Paralympic Games ended with the closing ceremony held on the evening of 9 September 2012 at the Olympic Stadium. The Turkish flag was borne at the closing ceremony by weightlifter Nazmiye Muslu, who won the Paralympic gold medal by breaking the world and Paralympic records. Six athletes selected to the International Paralympic Committee Sports Council, including national archer Gizem Girişmen saluted the spectators and presented flowers to representative volunteers. Kim Gavin was the art director of the ceremony, where British band Coldplay and American singers Rihanna and Jay-Z took the stage. The Paralympic flag was turned over at the ceremony by Lord Mayor of London Boris Johnson to Rio’s Mayor Eduardo Paes and the Paralympic flame was extinguished. PARALİMPİK TÜRKİYE 15 Boris Johnson Eduardo Paes Sir Philip Craven İngiliz asker Joe Townsend PARALİMPİK TÜRKİYE 16 BAYRAĞI RİO TESLİM ALDI 10 gün süren yarışmaların tamamlanmasının ardından, 2012 Londra Paralimpik Oyunları 9 Eylül 2012 akşamı Olimpiyat Stadyumu’nda düzenlenen kapanış töreni ile sona erdi. Kapanış töreninde Türk bayrağını oyunlarda Dünya ve Paralimpik rekoru kırarak altın madalya kazanan milli halterci Nazmiye Muslu taşıdı. Milli okçu Gizem Girişmen'in de aralarında yer aldığı Uluslararası Paralimpik Komitesi Spor Konseyi'ne seçilen altı sporcu seyircileri selamladı ve gönüllülere temsilen çiçek verdi. Sanat direktörlüğünü Kim Gavin'in yaptığı törende, dünyaca ünlü İngiliz müzik grubu Coldplay ile ABD'li sanatçılar Rihanna ve Jay-Z sahne aldı. Kapanışa imzasını atan Coldplay , konser tadında gerçekleşen seremonide Rihanna ve Jay-Z düetlerinin de bulunduğu 16 parça seslendirdi. Kapanışta üç saatlik canlı performansını sergileyen Coldplay kadar, solo parçalar seslendiren Rihanna ve Jay Z de olumlu yorumlar aldı. Törende Paralimpik bayrağı Londra Belediye Başkanı Boris Johnson tarafından Rio Belediye Başkanı Eduardo Paes'e teslim edildi ve Paralimpik ateşi söndürüldü. PARALİMPİK TÜRKİYE 17 MUSLU TARİH YAZDI TÜRKİYE’NİN SPORCU KATILIMI VE PERFORMANSI BAZINDA BAŞARI GRAFİĞİNİ KATLADIĞI 14. PARALİMPİK OYUNLARI’NDA ALTIN MADALYA HALTERDE NAZMİYE MUSLU’DAN GELDİ. 40 KİLODA YARIŞAN SPORCUMUZ 106 KİLOLUK KALDIRIŞI İLE PARALİMPİK OYUNLARI REKORUNU KIRARAK ŞAMPİYON OLDU. SONRASINDA 109 KİLOLUK DÜNYA REKORU DENEMESİNDE DE BAŞARILI OLAN MUSLU UNUTULMAZ BİR BAŞARIYA İMZA ATTI. MUSLU WRITES HISTORY THE GOLD MEDAL CAME FROM NAZMİYE MUSLU IN WEIGHT LIFTING DURING THE 14TH PARALYMPICS WHEREIN TURKEY OBSERVED A MAJOR INCREASE IN ATHLETE PARTICIPATION AND PERFORMANCE. COMPETING AT 40 KILOS, OUR ATHLETE BROKE THE PARALYMPICS RECORD WITH A LIFT OF 106 KILOS AND BECAME CHAMPION. ALSO SUCCESSFUL SUBSEQUENTLY AT A WORLD RECORD ATTEMPT OF 109 KILOS, MUSLU ACHIEVED AN UNBELIEVABLE FEAT. 2 012 Londra Paralimpik Oyunları'ndaki tek altın madalyamız halterde bayanlar 40 kiloda Nazmiye Muslu'dan geldi. 2008 Beijing Paralimpik Oyunları'nda bronz madalyayı kıl payı kaçırarak dördüncü olan Muslu, Londra'da bu kez işi şansa bırakmadı. Kariyerinde Dünya dördüncülüğü ve Avrupa Şampiyonluğu bulunan sporcumuz, Excel Arena'da yapılan müsabakalarda 40 kiloda podyuma çıktı. İlk hakkında 100, ikinci hakkında 104 kiloyu kolaylıkla geçen Nazmiye Muslu, üçüncü hakkında 106 kiloyu da rahatlıkla kaldırdı ve Paralimpik Oyunları rekoru kırarak Our only gold medal in the London 2012 Paralympics came in the women’s weightlifting 40 kilos from Nazmiye Muslu. Fourth in 2008 at the Beijing Paralympics missing bronze by a hair, Muslu did not leave it to chance in London. Having a fourth place in the World Championship and European Championship during her career, our athlete rose to the podium at the Excel Arena in the 40 kilos. Easily lifting 100 on her first try and 104 kilos on her second, Nazmiye Muslu, easily lifted 106 kilos on her third try and rose to the championship by breaking the Paralympics record. Chinese Zhe Cui won silver with 97 kilos and Zoe Newson from the UK lifted 88 kilos to reach for bronze.Using the right to break the world record to athletes winning the gold medal, Muslu went on the podium once more with the cheering of the fans, also succeeding with this and increased her own world record of 106.5 kilos to 109 kilos. PARALİMPİK TÜRKİYE 20 şampiyonluğa ulaştı. Milli haltercimizin ardından Çinli Zhe Cui 97 kilo ile gümüş, Büyük Britanya'dan Zoe Newson 88 kilo ile bronz madalya aldı. Altın madalya kazanan sporculara verilen Dünya rekoru kırma hakkını da kullanan ve salonu dolduran seyircilerin yoğun tezahüratları arasında bir kez daha podyuma çıkan Muslu, bunda da başarılı oldu ve 106.5 kilo ile kendisine ait olan Dünya rekorunu 109 kiloya çıkardı. Nazmiye Muslu, önceki rekoru bu yıl Şubat ayında Dubai'de yapılan uluslararası turnuvada kırmıştı. Nazmiye Muslu had broken the previous record at the international tournament held in Dubai during February of this year. Born on 13.06.1979, Nazmiye Muslu started weight lifting in 2005 at the Konya Meram Municipal Sports Club. Coached by Emin Görmüş, Muslu covered a long distance in a short time to come in first in 2007 at the European Championship, which was the first international event she competed in and managed to qualify for 2008 Beijing Paralympics. During her first Paralympics experience in Beijing Muslu came in fourth, became World Champion in 2010 and 2012 and won two international tournaments and broke two world records. Chosen the best athlete by the Konya Amateur Sports Clubs Federation in 2011, Muslu's objective is to win a championship medal at the 2020 Paralympics and then quit weight lifting. Nazmiye Muslu Zoe Newson Zhe Cui 13.06 1979 tarihinde doğan Nazmiye Muslu, haltere 2005 yılında Konya Meram Belediyesi Spor Kulübü'nde başladı. Emin Görmüş'ün antrenörlüğünde kısa zamanda büyük aşama kaydeden Muslu, 2007 yılında Yunanistan'da yarıştığı ilk uluslararası organizasyon olan Avrupa Şampiyonası'nda birincilik kürsüsüne çıkarken, aynı zamanda 2008 Beijing Paralimpik Oyunları için de kota almayı başarmıştı. İlk Paralimpik Oyunları deneyimi olan Beijing’de dördüncü olan Muslu, 2010 ve 2012 Dünya Şampiyonaları ile uluslararası turnuvalarda elde ettiği şampiyonlukların yanı sıra iki de Dünya rekoruna ulaşmıştı. Konya Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu’nca 2011’in bedensel engelli sporcusu seçilen Muslu'nun hedefi, 2020 Paralimpik Oyunları'nda da podyuma çıkıp şampiyonluk madalyası ile haltere nokta koymak. PARALİMPİK TÜRKİYE 21 BİR YEMİN ETTİ Kİ… SHE SWORE TO IT… HENÜZ ÜÇ YILLIK HALTERCİYKEN İLK PARALİMPİK DENEYİMİ OLAN 2008 BEIJING’DE MADALYAYI KILPAYI KAÇIRMASI ONUN BUGÜNKÜ NOKTAYA ULAŞMASINDA BÜYÜK ETKEN OLMUŞ… O GÜNDEN SONRA HALTERE BAKIŞ AÇISI DEĞİŞMİŞ… ÖNCELERİ SEVMEDEN YAPTIĞINI BELİRTTİĞİ BU SPORA SONRADAN ADETA AŞIK OLMUŞ VE 2012’DE KÜRSÜYE ÇIKMAK İÇİN KENDİ KENDİNE ANT İÇMİŞ… SONUÇ; DÖRT YIL SONRA LONDRA’DA DÜNYA VE PARALİMPİK OYUNLARI REKORLARIYLA GELEN ALTIN MADALYA… S on Paralimpik Oyunları’nda bir altın, beş gümüş, dört bronz olmak üzere toplam 10 madalya kazanan Türkiye tarihi bir başarıya imza atarken, bunda en büyük pay kuşkusuz haltercilere aitti. Londra'ya dördü bayan ikisi erkek toplam altı sporcuyla giden Türk halterciler, bayanlarda elde edilen üç madalya ile Paralimpik Oyunları tarihimize de damga vurdu. Ülkemizi 40 kiloda temsil eden Nazmiye Muslu'nun Paralimpik ve Dünya rekorlarını kırarak elde ettiği altın madalya ise spor kamuoyumuzun son aylardaki moda deyimiyle 'pastanın çileği' idi... Nazmiye Muslu'nun bu görkemli zaferi aslında kendisi ve kendisini tanıyanlar açısından hiç de beklenilmeyen bir hadise değildi. Henüz üç yıllık halterciyken ilk Paralimpik deneyimi olan 2008 Beijing'de bronz madalyayı kılpayı kaçırması Nazmiye Muslu için Londra'nın ilk işaret fişeği olmuş. Çünkü bu olay Nazmiye'nin haltere bakış açısını değiştirmiş. Sevmeden yaptığı bu spora o zaman aşık olmuş ve 2012'de madalya alacağına dair kendi kendine ant içmiş. Sonuçta; inancının, kararlılığının ve çalışkanlığının ödülünü aldı Londra’da, hepimizi gururlandırarak… Nazmiye Muslu haltere 2005 yılında Hatice Polat isimli bir arkadaşının ısrarıyla başlamış. Başlamış başlamasına ama halteri bir türlü sevememiş. Hem zamanının önemli bir kısmını almasından, hem de çocukluktan beri birlikte büyüdüğü arkadaşlarından kopmasından dolayı istemeye istemeye sürdürmüş bu işi.... 2007'de Avrupa Şampiyonu olmasına, annesi ile babasının desteğine rağmen bu durum 2008 Beijing Paralimpik Oyunları'na kadar böyle devam etmiş. PARALİMPİK TÜRKİYE 24 MISSING THE MEDAL BY A HAIR’S LENGTH WHEN SHE WAS ONLY A WEIGHTLIFTER OF THREE YEARS, AT THE 2008 BEIJING, HER FIRST PARALYMPIC EXPERIENCE, WAS INSTRUMENTAL IN HER REACHING HER CURRENT STATUS… AFTER THAT DATE HER OUTLOOK ON WEIGHT LIFTING HAS CHANGED… SHE LATER FELL IN LOVE WITH THIS SPORT THAT SHE SAID SHE DID NOT ENJOY IN THE PAST AND SWORE SHE WOULD GO ON THE PODIUM IN LONDON… THE RESULT: THE GOLD MEDAL THAT CAME IN LONDON FOUR YEARS LATER WITH WORLD AND PARALYMPIC GAMES RECORDS… Beijing’de kimilerine göre beklenmedik, kimilerine göre ise beklenen bir performans göstererek dördüncü olması onu bir hayli etkilemiş. Madalyayı kılpayı kaçırmasına çok üzülmüş ama haltere bakış açısı da doksan derece değişmiş bu arada... Sevmediği bu işe sonradan adeta aşık olmuş… Devamını kendisinden dinliyoruz: "Beijing'de ayağıma kadar gelen fırsatı tepmiştim. Bu durum beni oldukça üzdü. Eve kapanıp günlerce ağladım. O kadar etkilendim ki, inanılmaz bir hırs bastı. Çok çalışacağıma ve 2012 yılında madalya alacağıma dair kendi kendime yemin ettim. O günden sonra halter hayatımın vazgeçilmez bir unsuru oldu. Halteri artık çok seviyordum. Günlerim iki salon arasında geçiyordu. Bir yandan mesleğim olan kuaförlüğü yürütüyor, ardından halter salonuna geçiyordum. Antrenörüm Emin Görmüş ile her gün saatlerce çalışıyordum. Bunun meyvelerini kısa zamanda toplamaya başladım. Önce 2010 yılında Malezya'da yapılan Dünya Şampiyonası'nda, ardından da 2012 yılında Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki Uluslararası Turnuva'da birinci oldum. Her iki organizasyonda kırdığım Dünya rekorları ise Londra'da neler yapabileceğimin ilk göstergeleriydi." While Turkey has achieved a historical success in the recent Paralympic Games by winning one gold, five silver and four bronze medals totaling 10, the major share in this feat belonged to the weight lifters. Four women and two men Turkish weightlifters, six in all went to London, putting a stamp on our Paralympic Games history with the three medals that the female weightlifters won. Representing our nation at the 40 kilo category, Nazmiye Muslu's gold medal, which she won breaking both Paralympic Games and World records was the ‘icing on the cake’... Nazmiye Muslu's magnificent victory was not at all unexpected for her and those who know her. Barely losing the bronze medal at 2008 Beijing while she was only three years into her weight lifting career was the first sign of what may happen in London for Nazmiye Muslu. As she fell in love with the sport of weightlifting that she initially did not enjoy, due to a change in outlook after Beijing; she swore to herself that she will win a medal in 2012. In conclusion, she made us all proud by receiving the reward for her belief, decisiveness and hard work… Nazmiye Muslu started weightlifting in 2005 with the insistence of her friend Hatice Polat. However, she just couldn’t like weightlifting. It took too much of her time and caused her to break away from her friends she grew up with and she unwillingly kept up with weightlifting... This went on even though she became European Champion in 2007 and her parents kept supporting her until the 2008 Beijing Paralympic Games. Expected by some and unexpected by others, her performance at Beijing and being fourth made an impact on her. It upset her to barely miss a medal, but her outlook on weightlifting completely changed... She fell in love with weightlifting that she hated earlier… PARALİMPİK TÜRKİYE 25 Doğuştan engelli doğan Nazmiye Muslu, hayata hiç küsmediğini belirterek, "Bazı sporcular vardır, evinden dışarı çıkamazken spor sayesinde kendileriyle barışırlar ve hayata karışırlar. Ben onlardan değildim, mutlu ve neşeli bir insandım. Engelimi hiç bir zaman mutsuzluk kaynağı yapmadım. Hep sosyaldim, hep arkadaşlarım oldu. Hatta halteri ilk başta sevmememin en büyük nedeni de sosyal hayatımı kısıtlamasıydı. Ama artık bu konuda bir denge sağlamayı başardım. Arkadaşlarımla daha az görüşüyor olsam da halterin bana kattığı maddi manevi zenginlikleri hiçbir zaman göz ardı edemem" diyor. Nazmiye Muslu Sıddıka Muslu We hear the rest of the story from her: "I missed my chance at Beijing. This made me very sad. I shut myself in and cried for days. It made such an effect on me that I became unbelievably ambitious. I made an oath to work hard and win a medal for sure in 2012. Since then weightlifting became a crucial aspect of my life. I now loved weightlifting. I spent my days between the hairdressing salon that is my career and the weightlifting hall. I worked for hours daily with my coach Emin Görmüş. I started obtaining the rewards of this shortly. First I won the 2010 World Championship in Malaysiaand the UAE 2012 International Tournament. World records at both events were the preliminary signs of London." Born with her handicap, Nazmiye Muslu indicates that she never gave up on life and says, "Some athletes become social thanks to sport. I was not one of them. I was already happy and joyous. My handicap never PARALİMPİK TÜRKİYE 26 İsmail Muslu upset me. I always had friends and I was outgoing and I did not initially like weightlifting due to having to restrict my social life. Now I have balanced this out. Although I see my friends less, I cannot overlook the material and spiritual wealth weightlifting supplies to me". Stating that there are responsibilities that being a Paralympic Games champion puts on her shoulders in addition to the pride she receives, our national weightlifter went on to say: "There is a classic saying, going to the summit is easy but staying there is hard… This is why I intend to work harder than ever. I have no intention of losing my position. The gold in London is not the end of everything. I’ll be there in 2016 and 2020… I’ll end my sports career by rising to the podium first in Rio De Janeiro then in 2020 If 2020 takes place in Istanbul, it will be a great jubilee for me. Then I can break the record of my idol Naim Süleymanoğlu!" Paralimpik şampiyonluğunun kendisine yaşattığı gururun yanı sıra omuzlarına bazı sorumluluklar da yüklediğini kaydeden milli sporcumuz sözlerini şöyle noktalıyor: "Klasik bir söz vardır; zirveye çıkmak değil, orada kalmak önemli diye... İşte ben de bunun bilincinde bir sporcu olarak bundan sonra çok daha fazla çalışacağım. Bulunduğum yeri uzun süre kimseye kaptırmaya niyetim yok. Yaşım 33 ama bu sporu daha uzun yıllar yapabilirim. Zihnen ve bedenen buna hazırım. Londra'da altın aldım, her şey bitti diye bir şey yok. Bunun 2016'sı var, 2020'si var… Önce Rio De Jenerio'da, ardından da 2020'de kürsüye çıkarak spor hayatımı noktalayacağım. Hele 2020 İstanbul'da olursa, benim için inanılmaz bir jübile olur. Böylece Naim Süleymanoğlu ağabeyimin rekorunu da kırabilirim!" MASA TENİSİNDE ÇİFTE ZAFER DOUBLE VICTORY IN TABLE TENNIS LONDRA’DA BAŞARILI BRANŞLARIMIZDAN BİR DİĞERİ MASA TENİSİ İDİ... 2008 BEIJING’İN BRONZ MADALYALI SPORCUSU NESLİHAN KAVAS FERDİ MÜSABAKALARDA PARALİMPİK OYUNLARI İKİNCİSİ OLURKEN, NESLİHAN KAVAS, KÜBRA ÖÇSOY, ÜMRAN ERTİŞ’TEN OLUŞAN BAYAN MİLLİ TAKIMIMIZ DA ÜLKEMİZE MASA TENİSİNDE İKİNCİ GÜMÜŞ MADALYAYI GETİRDİ. ANOTHER ONE OF OUR SUCCESSFUL SPORTS IN LONDON WAS TABLE TENNIS... NESLİHAN KAVAS, WHO HAD WON THE BRONZE IN BEIJING 2008, WON SECOND PLACE AT THE INDIVIDUAL CONTESTS OF THE PARALYMPICS, WHILE OUR TEAM OF NESLİHAN KAVAS, KÜBRA ÖÇSOY, ÜMRAN ERTİŞ WON THE SECOND SILVER MEDAL IN TABLE TENNIS. Neslihan Kavas M asa tenisçcilerimiz 2012 Londra Paralimpik Oyunları'nda tarih yazarak gurur kaynağımız oldular. Türkiye, bu dalda Neslihan Kavas’ın ferdi ikinciliği ile gümüş madalyaya uzanırken, Neslihan Kavas, Kübra Öçsoy ve Ümran Ertiş'ten oluşan Bayan Milli Takımımız da gümüş madalyaya ulaştı. Bayanlar sınıf 9'da mücadele eden Neslihan Kavas, A Grubu'ndaki ilk maçında Polonyalı Karolina Pek'i 3-0 yenerek Oyunlar'a galibiyetle başladı. İkinci maçında Çinli Lina Lei'ye 3-0 kaybeden Kavas, gruptaki son maçında bir diğer Çinli Liu Meng'i 3-0 yenerek yarı finalin kapısını açtı. Neslihan Kavas yarı finalde Çin'den Meili Liu'nun karşısına Neslihan Kavas Kübra Öçsoy Table tennis players made us proud in the London 2012 Paralympic Games. Turkey won the silver medal with the individual second place finish by Neslihan Kavas, while our Women National Team consisting of Neslihan Kavas, Kübra Öçsoy and Ümran Ertiş also won the silver medal. Competing in the Women’s Class 9, Neslihan Kavas beat Polish Karolina Pek by 3-0 in her first match of the Group A, starting the games with a victory. Losing to Chinese Lina Lei by in her second match by 3-0 Kavas beat another Chinese Liu Meng'i 3-0 during the last game of the group to rise to the semi final. Neslihan Kavas faced Chinese Meili Liu in the semi final. At çıktı. Büyük bir çekişmeye sahne olan müsabakada rakibini 3-2 mağlup eden Kavas böylelikle adını finale yazdırdı. Kavas'ın finaldeki rakibi ise grup maçlarında mağlup olduğu Çinli Lina Lei'ydi. Excel Arena'daki finalde güçlü rakibi karşısında karşılaşmaya iyi başlangıç yapan milli masa tenisçimiz ilk üç seti 8-11, 11-8, 11-7'lik sonuçlarla 2-1 öne geçti. Bu üstünlüğü sonraki setlerde sürdüremeyen Neslihan Kavas, 5-11 ve 7-11 kaybettiği setlerle maçtan 3-2 yenik ayrıldı ve gümüş madalyada kaldı. Eskişehir Çağfen Spor Kulübü'nün sporcusu olan 25 yaşındaki Kavas, daha önce 2008 Beijing Paralimpik Oyunları’nda da bronz madalya almıştı. Ümran Ertiş the end of a great struggle, beating her rival by 3-2, Kavas made it to the final. Kavas's opponent in the final match was Chinese Lina Lei, who had beaten her in the group matches. Starting well at the final match in Excel Arena, our national table tennis player was ahead after the first three sets of 8-11, 11-8, and 11-7 by a score of 2-1. Not able to hang on to this lead, Neslihan Kavas lost the last two sets by 5-11 and 7-11 losing the match by a final score of 3-2 and making do with the silver medal. As a player of the Eskişehir Çağfen Sports Club, 25 year old Kavas had won the bronze medal in 2008 at the Beijing Paralympics. PARALİMPİK TÜRKİYE 29 Masa tenisindeki ikinci gümüş madalyamız yine bayan sporcularımızdan geldi. Neslihan Kavas, Kübra Öçsoy ve Ümran Ertiş'ten oluşan Milli Takımımız, Sınıf 6-10 takım müsabakalarının ilkinde Rusya'yı zorlu bir mücadelenin ardından 3-2 yenerek yarı finale yükseldi. Ekibimiz yarı finalde de Polonya'yı çok çekişmeli geçen bir maçta 3-2 yenerek adını finale yazdırdı. Oyunlar'ın dokuzuncu gününde Excel Arena'da altın madalya için sahne alan Bayan Milliler, güçlü bir kadroya sahip Çin'e 3-0 yenilmekten kurtulamadı. Milli takım oyuncularımızdan Kübra Öçsoy Lina Lei'ye 3-0, Neslihan Kavas ilk maçında Lie Fan'a 3-2, ikinci maçında da Lina Lei'ye 3-0 mağlup olunca gümüş madalya ile yetinmek zorunda kaldık. Türkiye böylece Goalball Milli Takımımızdan sonra tarihinde ikinci kez takım sporlarında gümüş madalya elde etti. Takım kaptanı Neslihan Kavas da Londra Paralimpik Oyunları'ndaki ikinci gümüş kariyerindeki üçüncü Paralimpik madalyasına ulaştı. Bayanlar masa tenisi sınıf 1-3 takım mücadelesinde ise Türkiye, çeyrek finalde ev sahibi Büyük Britanya'ya 32 yenilerek madalya şansını kaybetti. Hatice Duman ve Nergiz Altıntaş'tan oluşan milli takımımız Büyük Britanya karşısında ilk üç sette 2-1 öne geçmesine rağmen karşılaşmadan 3-2 mağlup ayrıldı. Kübra Öçsoy Neslihan Kavas Lei Lina Our second silver medal in table tennis came from women athletes. Neslihan Kavas, Kübra Öçsoy and Ümran Ertiş who make up our national team, beating Russia after a tough challenge in the first of the Class 6-10 team matches by a score of 3-2 and rose to the semi final. Our team was able to beat Poland after a seesaw match in the semi final by 3-2 to reach the final. Taking the stage at the Excel Arena on the ninth day of the games for the gold medal, our nationals were beaten by China at 3-0 as the Chinese had a stronger roster. We had to make do with the silver medal as our team’s player Kübra Öçsoy lost to Lina Lei by 3-0, PARALİMPİK TÜRKİYE 32 Liu Meili Neslihan Kavas lost in her first match to Lie Fan by 3-2, and to Lina Lei by 3-0 in her second match. Turkey obtained a silver medal for the second time in history at team sports after the Goalball National Team. Team captain Neslihan Kavas won her second silver at the London Paralympic Games and third Paralympics medal in her career. In the women’s table tennis class 13 team contest Turkey lost to host Great Britain by a score of 3-2 in the quarter finals and lost its chances for a medal. Our team of Hatice Duman and Nergiz Altıntaş was in front in the first three sets by 2-1, but lost in the end by a final score of 3-2. MADALYA AVCISI YAMAÇ 2004 ATİNA PARALİMPİK OYUNLARI’NDA ATICILIKTA BİR ALTIN, BİR BONZ MADALYA KAZANAN OHAL GAZİSİ EMEKLİ YÜZBAŞI KORHAN YAMAÇ, ÜÇ KATEGORİDE YARIŞTIĞI LONDRA’DA 10 METRE HAVALI TABANCADA GÜMÜŞ MADALYA KAZANDI. MİLLİ ATICIMIZ 25 METRE KARIŞIK TABANCADA DÖRDÜNCÜ, 50 METRE KARIŞIK TABANCADA DA BEŞİNCİ OLDU. T ürkiye'nin Paralimpik Oyunları'ndaki en tecrübeli ve başarılı isimlerinden milli atıcı Korhan Yamaç 2012 Londra'yı es geçmedi. Oyunlar’ın ilk gününde erkekler 10 metre havalı tabancada sahne alan Yamaç ülkemize gümüş madalya kazandırdı. Elemelerde 566 puan toplayarak 31 sporcu arasında beşinci sırayı alarak finale yükselen Korhan Yamaç, finalde 98.7 puan elde etti ve toplamda 664.7 puana ulaştı. Korhan Yamaç’ın bu derecesiyle elemelerde 567, finalde ise 97.7 puan alan Güney Koreli Seakyun Park arasında eşitlik oluştu. İki sporcunun finali aynı puanda tamamlaması ile altın madalya alacak sporcuyu belirlemek üzere shoot-off atışı yapıldı. Güney Koreli sporcu 10.8 puanlık atışla altın madalyaya uzanırken, Korhan Yamaç 9.9 puanla gümüş madalyanın sahibi oldu. Oyunlar'da beşinci gün 25 metre karışık tabanca kategorisinde yeni bir sınava çıkan Yamaç, bu kez madalyayı az farkla kaçırarak dördüncülükle yetindi. Yamaç, 573 toplam puanla 22 sporcu arasında ikinci sırayı alarak ilk sekize girdi YAMAÇ HUNTS DOWN MEDALS RETIRED VETERAN CAPTAIN KORHAN YAMAÇ, WHO WON ONE GOLD AND ONE BRONZE MEDAL IN SHOOTING AT THE ATHENS 2004 PARALYMPICS, COMPETED IN THREE CATEGORIES IN LONDON, WHERE HE WON A SILVER MEDAL IN THE 10 METERS AIR PISTOL. HE CAME IN FOURTH IN THE 25 METERS MIXED PISTOL AND FIFTH IN THE 50 METERS MIXED PISTOL. ve finalde mücadele etmeye hak kazandı. Finalde arzuladığı performansı sergileyemeyen milli sporcumuz 190.1'lik derecesiyle toplamda 763.1 puanda kaldı ve bu dalda dördüncü oldu. Londra Paralimpik Oyunları’nın sekizinci gününde üçüncü kez sahne alan Korhan Yamaç, erkekler 50 metre karışık tabancada da beşincilik aldı. Milli atıcımız, elemelerde 532 puanla yedinci sırada en iyi sekiz atıcının mücadele ettiği finalde yarışmaya hak kazandı. Finalde 91.8 puan elde eden Yamaç, iki sıra daha yükseldi ve beşinciliği elde etti. Üçüncü kez katıldığı Paralimpik Oyunları'nı bir gümüş madalya ile tamamlayan Korhan Yamaç, böylelikle kariyerinin üçüncü Paralimpik madalyasına ulaştı. OHAL Gazisi olarak görev yaptığı Türk Silahlı Kuvvetleri'nden 2004 yılı Mart ayında Piyade Yüzbaşı rütbesi ile emekli olan Korhan Yamaç, aynı yıl Atina'da düzenlenen Paralimpik Oyunları'nda 50 metre serbest tabanca dalında bronz, 25 metre spor tabanca dalında altın madalya kazanmıştı. PARALİMPİK TÜRKİYE 33 Korhan Yamaç Park Seakyun One of the most successful names of Turkey in the Paralympics, national shooter Korhan Yamaç was present at London 2012. On the first day of the games Yamaç won a silver medal in the men’s 10 meters air pistol. Korhan Yamaç rose to the final, picking up 566 points in the qualifiers at fifth place among 31 shooters, as he obtained 98.7 points in the final, rising to a total of 664.7 points. Korhan Yamaç tied with the 567 points in qualifying and final 97.7 points of South Korean Seakyun Park. As the two shooters had exactly the same points in the final, a shoot-off was used to determine the gold medal winner. The South Korean shooter reached for gold by making shots worth 10.8 points, while Korhan Yamaç won the silver medal at 9.9 points. On the fifth day of the games in the 25 meters mixed pistol Yamaç barely missed a medal to reach fourth place. Yamaç came in second with 573 total points between 22 shooters, going into the last eight and won the PARALİMPİK TÜRKİYE 34 Lee Juhee right to compete in the final. He did not perform the way he wanted in the finals and he had a final score of 190.1 with 763.1 points in total and was fourth. His third event on the eighth day of the London Paralympics was the men 50 meters mixed pistol where he was fifth. The national shooter came in seventh at 532 points in qualifying going to the final with the best eight shooters. Winning 91.8 points in the final Yamaç rose two more ranks and achieved fifth place. Korhan Yamaç won the third Paralympics medal of his career during the London Paralympic Games, his third Paralympics. Retiring in March of 2004 from the Turkish Armed Forces with the rank of Infantry Captain, where he was serving as a veteran due to his disability in the Martial Law Region, Korhan Yamaç had won bronze in the 50 meters freestyle pistol and a gold medal in the 25 meters sports pistol at the Athens Paralympics in the same year. GELECEĞİN ŞAMPİYONU FUTURE CHAMPION SPORCULARIMIZIN LONDRA PARALİMPİK OYUNLARI’NDA ELDE ETTİĞİ BAŞARILAR ARASINDA NAZAN AKIN’IN AYRI BİR YERİ VAR… O HENÜZ 19 YAŞINDA ÇOK GENÇ BİR GÖRME ENGELLİ JUDOCU VE O YARINLARIN ŞAMPİYONU… KATILDIĞI İLK PARALİMPİK OYUNLARI’NDA GÜMÜŞ MADALYA KAZANAN AKIN, 2011 YILINDA DA AVRUPA İKİNCİSİ OLMUŞTU. NAZAN AKIN HAS A SPECIAL PLACE AMONG SUCCESSES ACHIEVED BY OUR ATHLETES AT THE LONDON PARALYMPIC GAMES… SHE IS A BLIND JUDO WRESTLER AT ONLY 19 YEARS OF AGE AND IS THE CHAMPION OF TOMORROW… WINNING A SILVER MEDAL AT THE FIRST PARALYMPICS SHE EVER ENTERED, AKIN WAS RANKED SECOND IN EUROPE IN 2011. Nazan Akın 2 012 Londra Paralimpik Oyunları'ndaki beş gümüş madalyamızdan biri 19 yaşındaki görme engelli bayan judocumuz Nazan Akın'dan geldi. Oyunlar'ın üçüncü gününde B3 sınıfı +70 kiloda tatamiye çıkan Akın, çeyrek finalde Bulgar Ivomira Mihaylova'yı ippon ile yenerek yarı finale yükseldi. Yarı finalde Fransa'dan Celine Manzuoli ile karşılaşan milli judocumuz bu rakibini de ipponla yenerek adını finale yazdırdı. Genç sporcumuz final karşılaşmasında Çin'den Yanping Yuan ile karşılaştı. Akın, rakibi karşısında iyi bir müsabaka çıkarmasına rağmen ipponla yenilmekten kurtulamadı ve ikincilik kürsüsüne çıktı. Londra'da gümüş madalya kazanan milli judocumuz aynı Nazan Akın One of our five silver medals at the London 2012 Paralympics belongs to 19 year old blind woman judo wrestler Nazan Akın. Going on the tatami on the third day of the games in the B3 class +70 kilos, in the quarter final Akın beat Bulgarian Ivomira Mihaylova by ippon to rise to the semi final. Meeting French Celine Manzuoli in the semi final, our judo wrestler also beat this opponent by ippon and moved up to the final. At the final match, she met Yanping Yuan from China. Despite an even struggle against her rival, Akın lost by ippon and won second place. Winning the silver medal in London, our national judo wrestler also had her birthday on the same day. Born on PARALİMPİK TÜRKİYE 36 gün iki mutluluğu birlikte yaşadı. 1 Eylül 1993 tarihinde Diyarbakır'da doğan Nazan Akın, 19 yaşına Paralimpik Oyunları gümüş madalyası ile birlikte girmiş oldu. Spor hayatını antrenörü Meriç Özdeş nezaretinde Ankara Göreneller Spor Kulübü'nde sürdüren Nazan Akın, 2008'de Almanya'daki Uluslararası Turnuva üçüncülüğü ve 2009'da Türkiye'de düzenlenen Uluslararası Turnuva'da ikinciliğinin ardından 2011 yılında Londra'da Avrupa ikinciliğini elde etmişti. 30 yaşına kadar judoya devam etmeyi planlayan milli sporcumuz, en az üç Paralimpik Oyunları'nda daha ülkemizi temsil etmeyi ve şimdilik gümüş madalyalarla süslü kariyerini gelecekte altın madalyalarla zenginleştirmeyi hedefliyor. Yuan Yanping Zoubida Bouazoug Irina Kalyanova September 1st, 1993 in Diyarbakır, Nazan Akın entered her 19th year along with the silver medal of the Paralympics. Sustaining her sports career under the supervision of her coach Meriç Özdeş at the Ankara Göreneller Sports Club Nazan Akın, has a third place finish at the International Tournament in Germany in 2008 and second place in 2009 at the International Tournament in Turkey, followed in 2011 by second place of Europe in London. Planning to continue in judo until she is thirty years old, she plans to represent Turkey in at least three more Paralympics and to enrich her career decorated with silver medals until now, with gold medals in the future. PODYUMDAKİ GÜMÜŞ PERİ SILVER FAIRY ON THE PODIUM Çiğdem Dede LONDRA’DA PARALİMPİK OYUNLARI’NA DAMGA VURAN BAYAN HALTERCİLERİMİZDEN ÇİĞDEM DEDE 44 KİLODA 109 KİLOLUK KALDIRIŞI İLE İKİNCİ OLDU. KARİYERİNDE BİR DÜNYA DÖRDÜNCÜLÜĞÜ OLAN GAZİANTEPLİ SPORCU İLK KEZ KATILDIĞI PARALİMPİK OYUNLARI’NDA SERGİLEDİĞİ ÜSTÜN PERFORMANS İLE ÖNEMLİ BİR BAŞARI ELDE ETTİ. 2 012 Londra Paralimpik Oyunları'nda bayanlar halterdeki ikinci madalyamız Çiğdem Dede'den geldi. Oyunlar'da 44 kiloda podyuma çıkan Dede, gümüş madalyanın sahibi oldu. İlk hakkında 105 kiloyu kaldıramayan Çiğdem Dede, ikinci hakkında başaılı olup bu kiloyu geçti. Üçüncü ve son hakkında 109 kiloyu deneyen milli sporcumuz bu ağırlığı kaldıramadı ve ikinci hakkındaki 105 kiloluk derecesi ile gümüş madalyanın sahibi oldu. Bayanlar 44 kiloda altın madalya 109 kiloluk kaldırışıyla Nijeryalı Ivory Nwomokorie'ye giderken, bronz madalyayı Ukrayna'dan Lidiia Soloviova aldı. 27.02.1980 Gaziantep doğumlu olan Çiğdem Dede, küçük yaşlarda vurulan yanlış iğne sonucu engelli olan bir sporcu... PARALİMPİK TÜRKİYE 38 OUR WOMAN WEIGHTLIFTER ÇİĞDEM DEDE WHO MADE A MARK AT THE LONDON PARALYMPICS WAS SECOND IN THE 44 KILOS WITH A 109 KILO LIFT. POSSESSING A WORLD FOURTH PLACE IN HER CAREER THE ATHLETE FROM GAZIANTEP DISPLAYED A SUPEROR PERFROMANCE AT THE PARALYMPIC GAMES THAT SHE ENTERED FOR THE FIRST TIME. Haltere 2007 yılında başlayan Dede, kısa süreye önemli başarılar sığdırdı. Antrenörlüğünü Emrah Arslan'ın yaptığı milli halterci 2010 yılında Birleşik Arap Emirlikleri'nde düzenlenen Uluslararası Turnuva'da ikinci, Malezya'daki Dünya Şampiyonası'nda dördüncü, Avusturalya'daki Uluslararası Darwin Turnuvası'nda ikinci oldu. 2011 yılında Dubai'de yapılan Uluslararası Turnuva'da da ikinci olarak Londra Paralimpik Oyunları'na katılma hakkı kazanan Dede, çıktığı bu ilk Paralimpik sınavında büyük bir başarı göstererek gümüş madalyaya ulaştı. Yaşamını Gaziantep'te sürdüren Dede, spor hayatını Ankara Güven Spor Kulübü'nde devam ettiriyor. Çiğdem Dede, 2016 ve 2020'de de Paralimpik Oyunları’na katılmayı ve kürsüye çıkmayı hedefliyor. Çiğdem Dede The second gold medal in women’s weightlifting at the London 2012 Paralympic Games came from Çiğdem Dede. Going to the podium at 44 kilos during the games Dede won the silver medal. Unable to lift 105 kilos in her first try, Çiğdem Dede made it at this weight on her second try. Trying 109 kilos on her third and last turn, she could not lift this weight and earned the silver medal with the 105 kilo lift at her second successful lift. The gold medal at women’s 44 kilos went to Nigerian Ivory Nwomokorie with a lift of 109 kilos, while Ukrainian Lidiia Soloviova won the bronze. Born on 27.02.1980 in Gaziantep, Çiğdem Dede became handicapped due to the reaction she had to an injection at an early age... Starting to lift weights in 2007, Dede achieved Ivory Nwokorie Lidiia Soloviova significant successes in a short time. Trained by Emrah Arslan, the national weight lifter was second at the International Tournament held in 2010 at the UAE, fourth in the World Championship held in Malaysia, second in the International Darwin Tournament held in Australia. Winning the right to participate in the London Paralympic Games by coming in second in the International Tournament held in 2011 at Dubai, Dede was able to win the silver medal in the first Paralympics she entered. Living in Gaziantep, Dede maintains her sports career at the Ankara Güven Sports Club. Çiğdem Dede aims to be present at the 2016 and 2020 Paralympics and to be up there at the podium. PARALİMPİK TÜRKİYE 39 GOALBALL MUCİZESİ THE GOALBALL MIRACLE GÖRME ENGELLİ SPORCULARIMIZ LONDRA PARALİMPİK OYUNLARI’NDA ÜÇÜNCÜ OLARAK OLİMPİYATLAR VE PARALİMPİK OYUNLARI TARİHİMİZİN İLK TAKIM SPORLARI MADALYASINI GETİRDİ. YARI FİNALDE FİNLANDİYA KARŞISINDA ALINAN ŞANSSIZ YENİLGİ ALTIN MADALYA UMUTLARIMIZI YOK ETTİ. MİLLİLERİMİZ ÜÇÜNCÜLÜK MAÇINDA LİTVANYA’YI 4-1 YENDİ. G erek Paralimpik'te, gerekse Olimpiyat'ta takım sporlarında madalyası bulunmayan Türkiye'ye bu alanda ilk büyük başarıyı Goalball Milli Takımımız yaşattı. 2012 Londra Paralimpik Oyunları'nda sahne alan Ay-Yıldızlı ekibimiz ilk kez katıldığı bu büyük organizasyonda büyük bir başarıya imza atarak bronz madalyanın sahibi oldu. Gökhan İnce'nin antrenörlüğünde, Abdullah Aydoğdu, Hüseyin Alkan, Mehmet Cesur, Tekin Okan Düzgün, Tuncay Karakaya ve Yusuf Uçar'dan oluşan Goalball Milli Takımı, Oyunlar'da İsveç, Büyük Britanya, Finlandiya, Brezilya, ve Litvanya'nın yer aldığı A Grubu'nda mücadele etti. Copper OUR BLIND ATHLETES WON OUR FIRST TEAM SPORTS MEDAL IN THE HISTORY OF OLYMPICS AND PARALYMPIC GAMES BY ACHIEVING A THIRD PLACE FINISH IN THE LONDON PARALYMPICS. THE UNLUCKY LOSS AGAINST FINLAND DURING THE SEMI FINAL MATCH DESTROYED OUR HOPES FOR A GOLD MEDAL. OUR GOALBALL PLAYERS BEAT LITHUANIA BY A SCORE OF 4-1 AT THE THIRD PLACE MATCH. Box'ta oynanan müsabakalarda grubundaki ilk maçında İsveç'i 9-2 mağlup eden milliler, daha sonra sırasıyla Büyük Britanya'yı 7-1, Finlandiya'yı 4-0, Brezilya'yı 4-1 yendi. Grubundaki son maçında Litvanya ile 2-2 berabere kalan Goalball Milli Takımımız, 13 puanla grup lideri oldu ve çeyrek finale yükseldi. Çeyrek finalde Cezayir ile eşleşen Ay-Yıldızlı ekibimiz, rakibini 3-1 mağlup etmeyi başardı ve adını yarı finale yazdırdı. Yarı finalde Finlandiya ile karşılaşan Türk Milli Takımı daha önce grupta 4-0 yendiği rakibi karşısında bu kez bekleneni veremedi ve salondan 2-0 yenik ayrılarak final şansını kaybetti. Goalball Milli Takımı Goalball National Team PARALİMPİK TÜRKİYE 41 PARALİMPİK TÜRKİYE 42 Oyunlar'ın dokuzuncu gününde bronz madalya için Litvanya karşısına çıkan Goalball Milli Takımımız, daha önce grupta 2-2 berabere kaldığı rakibi karşısında maça çok iyi başladı ve arka arkaya attığı gollerle 2-0 öne geçti. Devre sonuna doğru Litvanya bir gol bulmasına karşın, üstünlüğünü ikinci yarıda da sürdüren takımımız, iki gol daha atarak maçtan 4-1 galip ayrıldı ve bronz madalyaya uzandı. Altın madalyayı ise finalde Brezilya'yı 8-1 yenen Finlandiya kazandı. Goalball Milli Takımımızın aldığı bronz, Türkiye'nin Olimpiyatlar ve Paralimpik Oyunları tarihinde takım branşlarında kazanılan ilk madalya oldu. 2000 yılında Görme Although Turkey did not have any medals in team sports in either the Paralympics or Olympic Games, the first success was obtained in this area by our Goalball National Team. Our Crescent-Star team took place in a major event for the first time at the London 2012 Paralympics Games achieving a significant success to win the bronze medal. Coached by Gökhan İnce, Abdullah Aydoğdu, Hüseyin Alkan, Mehmet Cesur, Tekin Okan Düzgün, Tuncay Karakaya and Yusuf Uçar constitute our National Goalball Team competed against Sweden, Great Britain, Finland, Brazil and Lithuania in Group A. During matches played at the Copper Box our team beat Sweden by 9-2, then overcame the UK by a score of 7-1, Finland by 4-0, Brazil by 4-1. Tied at 2-2 against Lithuania in its last match of its group, our National Goalball Team was group leader with 13 points and rose to the quarter final. Matched against Algiers in the quarter final, our Crescent-Star team managed to defeat its rival by a score of 3-1, rising to the semi final. In the semi final our Crescent-Star team met Finland and lost its chances to rise to the final by losing 2-0 although it had beaten them by 4-0 in the group. Meeting Lithuania on the ninth day of the games for the Engelliler Spor Federasyonu'nun kurulmasının ardından faliyete geçen goalball branşında Milli Takım ilk kez 2003 yılında kuruldu. Aynı yıl içinde Kanada'da katıldığı 2. Dünya Oyunları'nda 28 ülke arasında sonuncu olan Goalball Milli Takımı, kısa zamanda büyük bir aşama kaydetti. 2005 yılında ABD'de yapılan 5. Dünya Gençler Goalball Şampiyonası'nda üçüncülüğü elde eden Milli Takımımız, aynı dönemde Avrupa Goalball A Ligi'ne de yükselmeyi başardı. Son olarak 01-10 Nisan 2011 tarihleri arasında Antalya'da yapılan Dünya Oyunları Goalball Şampiyonası'nda ikinci olan milliler bu sonuçla 2012 Londra Paralimpik Oyunları'na katılmaya hak kazandı. bronze medal, our National Goalball Team led by 2-0 against this rival that it had earlier tied at 2-2 in the group with back to back goals. Although Lithuania managed to score a goal towards the end of the period, our Crescent-Star team maintained its superiority in the second half by scoring two more goals and won the match by 4-1 to win the bronze medal. The goal medal was won in the final by Finland winning 8-1 against Brazil. Our Goalball National Team won the first medal by winning bronze, in the history of either the Paralympics or Olympic Games. The goalball branch was created in 2000 after the foundation of the Blind Sports Federation, with the National Team established in 2003. Coming in last during the 2nd World Games in Canada, among 28 nations, our Goalball National Team achieved a lot in a short time. Our National Team obtained third place in 2005 during the 5th World Youth Goalball Championship, also rising to the Europeam Goalball A League. Finally, our Crescent-Star team came in second on 01-10 April 2011 in Antalya during the World Games Goalball Championship and won the right to participate in the 2012 London Paralympics. PARALİMPİK TÜRKİYE 43 DOĞAN HANCI BRONZA ATTI DOĞAN HANCI IS ANCHORED AT BRONZE 2007 KARADENİZ OYUNLARI ŞAMPİYONU ERZURUMLU SPORCU GEÇEN YIL KATILDIĞI İKİ ULUSLARARASI TURNUVADA OLDUĞU GİBİ LONDRA PARALİMPİK OYUNLARI’NDA DA ÜÇÜNCÜ OLDU. CHAMPION AT THE 2007 BLACK SEA GAMES, THE ATHLETE FROM ERZURUM WAS THIRD AT THE LONDON PARALYMPIC GAMES AS IN THE TWO INTERNATIONAL TOURNAMENTS HE ENTERED LAST YEAR. L ondra'da okçuluk branşındaki tek madalyamız Doğan Hancı'dan geldi. Hancı üçüncülük maçında İspanyol rakibini yenerek ülkemize bronz madalya kazandırdı. Erkekler okçuluk ferdi açık sınıfta mücadele eden sporcumuz Oyunlar'ın ilk gününde sıralama atışlarına çıktı. Royal Artillery Barracks'ta yapılan müsabakalarda toplam 28 sporcunun yarıştığı sıralama atışları sonunda 671 puanla üçüncü sırayı elde eden Doğan Hancı ikinci tura yükseldi. İkinci turu maç yapmadan geçen milli sporcumuz, üçüncü turda İsveçli Robert Larsson'u 7-1 mağlup ederek çeyrek finale çıktı. Çeyrek finalde Slovak Peter Kascak'ı da 7-3 yenen Hancı adını yarı finale yazdırdı. Finale kalabilmek için Finlandiya'dan Jare Forsberg'un karşısına çıkan milli okçumuz, çekişmeli bir mücadelenin ardından rakibine 6-4 mağlup olmaktan kurtulamadı. Hancı'nın bronz madalya müsabakasındaki rakibi ise İspanyol Guillermo Gonzalez Rodriguez'di. Rakibine karşı çok iyi bir müsabaka çıkaran Doğan Hancı, İspanyol'u 6-2 mağlup ederek bronz madalyanın sahibi oldu. Erzurum Okçuluk İhtisas Kulübü'nün sporcusu olan Doğan Hancı'nın antrenörlüğünü Hikmet Dumanoğlu yapıyor. 32 yaşındaki Erzurumlu sporcumuz, 2007'de Karadeniz Oyunları'nda şampiyon olarak ilk kez dikkatleri üzerine çekerken, 2011 yılında İngiltere’de ve Türkiye'de gerçekleştirilen iki uluslararası turnuvada bronz madalya kazanmayı başardı. Doğan Hancı'nın da bundan sonraki hedefi 2016 Paralimpik Oyunları'nda altın madalyanın sahibi olmak. Doğan Hancı Our only medal in London for the branch of archery came from Doğan Hancı. Hancı defeated his Spanish rival in the match for third place to win the bronze medal. Competing in the men’s archery individual open class, he qualified on the first day of the games. At the end of the qualifying held at the Royal Artillery Barracks, obtaining third place against 28 athletes with 671 points, Doğan Hancı rose to the second round. Passing the second tour without a match, our national athlete defeated Swedish Robert Larsson by a score of 7-1 in the third round to move to the quarter final. Also winning at the quarter final against Slovakian Peter Kascak by 7-3, Hancı rose to the semi PARALİMPİK TÜRKİYE 46 final. Up against Finland's Jare Forsberg for the final, he could not escape from a 6-4 defeat. Hancı's opponent at the bronze medal match was Spanish Guillermo Gonzalez Rodriguez. Performing well against this opponent, Doğan Hancı defeated the Spaniard by 6-2 to win the bronze medal. An athlete of the Erzurum Archery Club, Doğan Hancı is coached by Hikmet Dumanoğlu. The 32 year old archer from Erzurum had become champion in 2007 at the Black Sea Games and managed to win bronze medals in two international tournaments held during 2011 in the UK and Turkey. Doğan Hancı's next objective is to win the gold medal at the 2016 Paralympics. JUDODA DUYGULUYUZ PARALİMPİK OYUNLARI’NDA MADALYA KAZANDIĞIMIZ DALLARDAN BİRİ DE JUDOYDU… BAYANLAR 57 KİLODA GÜÇLÜ RAKİPLERLE MÜCADELE EDEN DUYGU ÇETE, BRONZ MADALYA KAZANARAK ŞEREF KÜRSÜSÜNE ÇIKMA BAŞARISINI GÖSTERDİ. JUDO BELONGS TO DUYGU ONE OF THE BRANCHES WHERE WE WON A MEDAL IN THE PARALYMPICS WAS JUDO… FIGHTING AGAINST POWERFUL RIVALS IN THE WOMEN’S 57 KILO CATEGORY, DUYGU ÇETE WON THE BRONZE MEDAL TO SUCCEED IN MOUNTING THE HONORS PODIUM. Duygu Çete P aralimpik Oyunları tarihinde judoda ilk madalyamızı Londra’da Duygu Çete ile kazandık. Bayanlar 57 kiloda mücadele eden görme engelli sporcumuz üçüncülük maçında ABD'li rakibini yenerek bronz madalyayı boynuna astı. Oyunların ikinci gününde B3 sınıfında tatamiye çıkan Çete, çeyrek finalde Japonya'dan Mayumi Yoneda'yı ippon ile yenerek yarı finale yükseldi. Judocumuz, yarı finalde Azerabaycan'dan Afag Sultanova PARALİMPİK TÜRKİYE 48 ile başa baş mücadele etmesine rağmen karşılaşmayı yuko ile kaybetti. Duygu Çete, bronz madalya maçında ise Amerikalı Cynthia Paige Simon ile karşılaştı. Rakibi karşısında baştan sona üstün olan Duygu Çete, rakibini waza-ari ile mağlup ederek Türkiye'ye bronz madalya kazandırdı. 1989 Gümüşhane doğumlu olan Duygu Çete, antrenörü Mesut Kapan nezaretinde İzmir Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü'nde spor yaşamını sürdürüyor. Londra öncesi katıldığı bir çok uluslararası turnuvada madalya kazanan Duygu Çete'nin başarıları arasında; 2008 yılında Uluslararası Turnuva üçüncülüğü (Almanya), Avrupa Şampiyonası üçüncülüğü (Macaristan), 2009'da Uluslararası Turnuva ikinciliği (Almanya), 2010'da Dünya Şampiyonası We won our first medal in the history of the Paralympics in judo in London with Duygu Çete. Our blind athlete competing in the women’s 57 kilos defeated her rival from the USA in the third place match and won the bronze medal. On the second day of the games, she was in the B3 class going on the tatami, Çete was matched against Japanese Mayumi Yoneda beating her by ippon in the quarter final to rise to the semi final. Although our athlete was in the semi final against Azerbaijani Afag Sultanova, losing by yuko despite a head-to-head struggle. Duygu Çete met American Cynthia Paige Simon in the bronze medal match. Superior against her opponent from start to end, Duygu Çete beat her rival with waza-ari üçüncülüğü (Türkiye), Dünya Takımlar Şampiyonası ikinciliği (Türkiye), 2011'de de Avrupa Şampiyonası ikinciliği (Londra) bulunuyor. Duygu Çete, Paralimpik Oyunları’nda şampiyon olmadan judoyu bırakmayacağını söylüyor. to win Turkey the bronze medal. Born in 1989 in Gümüşhane, Duygu Çete is coached by Mesut Kapan at the Izmir Metropolitan Municipal Sports Club. Winning medals in many international preLondon tournaments, Duygu Çete's successes include; third place in the 2008 International Tournament (Germany), third place in the European Championship (Hungary), 2009 second place in the International Tournament (Germany), third place in 2010 at the World Championship (Turkey), second place at the World Teams Championship in 2010 (Turkey), in 2011 second place at the European Championship (London). Duygu Çete insists that she will not quit judo before becoming Paralympics champion. PARALİMPİK TÜRKİYE 49 HALTERDE SERİYİ BECERİKLİ TAMAMLADI BECERİKLİ COMPLETES THE SERIES IN WEIGHTLIFTING BAYANLAR HALTERDE 2012 PARALİMPİK OYUNLARI’NA DAMGA VURAN TÜRKİYE, NAZMİYE MUSLU VE ÇİĞDEM DEDE’NİN ELDE ETTİĞİ ALTIN VE GÜMÜŞ MADALYALARIN ARDINDAN ÖZLEM BECERİKLİ İLE DE BRONZ MADALYA KAZANDI. 56 KİLODA YARIŞAN SPORCUMUZ 118 KİLOLUK KALDIRIŞI İLE MADALYAYA ULAŞTI. PUTTING ITS STAMP ON THE WOMEN’S WEIGHTLIFTING CATEGORY OF THE 2012 PARALYMPIC GAMES, TURKEY WON A BRONZE MEDAL WITH ÖZLEM BECERİKLİ FOLLOWING THE GOLD AND SILVER MEDALS OBTAINED BY NAZMİYE MUSLU AND ÇİĞDEM DEDE. THE 56 KILO ATHLETE WON THE BRONZE MEDAL WITH A 118 KILO LIFT. K elimenin tam anlamıyla Londra'ya damga vuran bayan haltercilerimizden üçüncü madalya Özlem Becerikli'den geldi. Paralimpik Oyunları'nda Nazmiye Muslu’nun altın, Çiğdem Dede’nin gümüş madalyalarının ardından ülkemizi 56 kiloda temsil eden Özlem Becerikli de bronz madalya ile seriyi tamamladı. Oyunlar'ın dördüncü gününde podyuma çıkan milli haltercimiz, ilk hakkında 115, ikinci hakkında 117, üçüncü hakkında 118 kiloyu kaldırarak 2012 Londra Paralimpik Oyunları üçüncüsü oldu. Bu kiloda birinciliği 142 kiloyla Mısırlı Fatma Omar, ikinciliği 135 kiloyla Nijeryalı Lucy Ejike elde etti. Spora 2009 yılında başlayan va halen Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kağıtspor'un bünyesinde antrenörü Şule Şahbaz nezaretinde halter yaşamını sürdüren 32 yaşındaki sporcumuz, daha önce katıldığı dört büyük organizasyondan da madalya çıkarmayı başarmıştı. 2010'da Malezya'daki Dünya Şampiyonası'nda üçüncü olan Becerikli, 2011 yılında Birleşik Arap Emirlikleri'nde yapılan iki uluslararası turnuvada bir gümüş, bir bronz madalya kazanırken, Avusturalya'da gerçekleştirilen Arafura Oyunları'nda da üçüncülük kürsüsüne çıktı. Doğuştan engelli olan Özlem Becerikli, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin Dikimevi'nde terzilik yapıyor. İşinden artan kalan bütün zamanını haltere harcayan Becerikli'nin en büyük hayali bundan sonraki 2016 Rio De Jenerio Paralimpik Oyunları'nda altın madalya kazanmak. Our women weightlifters who literally made their mark on London, won their third medal with Özlem Becerikli. Following the gold medal of Nazmiye Muslu and silver medal of Çiğdem Dede at the Paralympic Games, representing our country at the 56 kilo category, Özlem Becerikli completed the series with a bronze medal. Going onto the podium on the fourth day of the games, our national weight lifter picked up 115 kilos in her first try, 117 kilos in her second try and 118 kilos in her third try to be third at the London 2012 Paralympic Games. First place lift of 142 kilos was accomplished by Fatma Omar from Egypt, while the second place lift of 135 kilos came from Nigerian Lucy Ejike. Starting weightlifting in 2009 and currently Özlem Becerikli continuing her career at the Kocaeli Metropolitan Municipality Kağıtspor Club, coached by Şule Şahbaz, the 32 year old athlete managed to obtain medals at the four major events she entered previously. Coming in third in 2010 at the World Championship in Malaysia, Becerikli won one silver and one bronze medal in 2011 at two international tournaments held in the UAE, also coming in third at the Arafura Games held in Australia. Özlem Becerikli, who is born handicapped, is a seamstress at the Kocaeli Metropolitan Municipality Tailor Shop. Spending all the time she has left over from her work to weightlifting, Becerikli's biggest dream is to win the gold medal at the 2016 Rio De Janeiro Paralympic Games. ENGELLERİ AŞAN ADAM THE MAN WHO OVERCAME OBSTACLES GÜNEY AFRİKALI ATLET PROTEZ EKİPMANIYLA 2012 LONDRA OLİMPİYAT OYUNLARI’NDA ENGELSİZLERLE YARIŞAN İLK ENGELLİ ATLET OLARAK TARİHE GEÇTİ. VAROLMA MÜCADELESİ OLARAK GÖRDÜĞÜ OLİMPİYAT’TA YARIŞMA DAVASINI ULUSLARARASI SPOR TAHKİM MAHKEMESİ’NE (CAS) TAŞIYAN VE HAKLI BULUNAN PISTORIUS, 2012 LONDRA’DA HEM OLİMPİYAT HEM DE PARALİMPİK OYUNLARI’NDA YER ALDI. 1 THE SOUTH AFRICAN ATHLETE WENT DOWN INTO HISTORY AS THE FIRST HANDICAPPED ATHLETE TO COMPETE WITH THE NON-HANDICAPPED WITH THE PROSTHESIS IN THE 2012 LONDON OLYMPIC GAMES. TAKING HIS CASE TO THE INTERNATIONAL COURT OF ARBITRATION (CAS) FOR HIS RIGHT TO COMPETE IN THE OLYMPICS THAT HE DEEMS TO BE A STRUGGLE FOR EXISTENCE AND JUDGED TO BE JUSTIFIED PISTORIUS PARTOOK IN BOTH THE OLYMPIC AND PARALYMPIC GAMES IN 2012 LONDON. 986 yılında Güney Afrika'nın Johannesburg kentinde iki fibula kemiğinden yoksun bir şekilde doğan Oscar Pistorius engelleri spor yaparak aşmak istedi. Protez bacaklarıyla ilk olarak sutopu, ardından tenis, kriket ve rugbye merak salan Pistorius, atletizm hayatındaki ilk önemli başarısını 2004 Atina Paralimpik Oyunları'nda 200 metrede altın, 100 metrede bronz madalya alarak elde etti. Bacaklarında bulunan karbon fiber özel ekipmanlarla koşan Pistorius, atletizm dünyasında yavaş yavaş adından söz ettirmeye başlıyordu. Uluslararası Atletizm Federasyonu’nun (IAAF) 'Avantaj sağlayan herhangi bir ekipmana sahip bir sporcu Olimpiyat Oyunları'nda yarışamaz' şeklindeki kuralı, Güney Afrikalı atletin 2008 Beijing Olimpiyat Oyunları’na katılma hayallerini sona erdirdi. Beijing Paralimpik Oyunları'nda 100, 200 ve 400 metrede altın madalya kazanan Oscar Pistorius, varolma mücadelesi olarak gördüğü davasını Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi’ne (CAS) taşıdı. CAS'taki davasında, kullandığı protezin avantaj değil, özellikle start anında kendisine dezavantaj yarattığına dikkat çeken Oscar Pistorius'un savunması haklı bulunudu ve CAS, Güney Afrikalı atlete uygulanan yasağı kaldırdı. Oscar Pistorius 2011 yılında Daegu'da yapılan Dünya Atletizm Şampiyonası'nda bayrak yarışında gümüş madalya kazanan Pistorius, 2012 Londra Olimpiyat Oyunları’nda iki kategoride yarıştı. Pistorius ilk olarak 400 metre elemelerinde piste çıktı. 45.44'lük derecesiyle kendi adına sezonun en iyi derecesini yaparak serisinde ikinci oldu ve yarı final koşmaya hak kazandı. Yarı finalde daha kötü bir derece yapan Güney Afrikalı atlet 46.54 ile yarışı sonuncu tamamladı ve finale kalamadı. Pistorius'un da koştuğu 400 metre yarı final serisinde Kirani James finişi ilk gören isim olurken, 19 yaşındaki Grenadalı sporcu yarış sonrası yanına gittiği Pistorius'un isminin yazılı olduğu göğüs numarasını hatıra olarak aldı. Kirani James, yarışın ardından "O hepimize ilham kaynağı oldu. Onunla yarışmak benim için de bir onur" açıklamasında bulundu. Oscar Pistorius 2012 Londra Olimpiyat Oyunları’nda ikinci olarak 4x400 bayrak yarışında mücadele verdi. Eleme serisinde Güney Afrika ekibinde bayrağı üçüncü sırada taşıyacak olan Pistorius, kendinden önceki arkadaşı Ofemtse Mogawane’in Kenyalı Vincent Mumo Kijlu ile çarpışıp düşmesiyle önce büyük hayal kırıklığı yaşadı. Yapılan itiraz sonrası yetkililer Güney Afrika takımının yarış dışı kalmasında Mogawane’in suçunun bulunmadığı gerekçesiyle Pistorius ve arkadaşlarına final koşma hakkı tanıdı. Pistorius’un da yer aldığı Güney Afrika takımı finalde 3:03.46 ile sekizinci olurken yarışın birinciliğini Bahamalar, ikinciliği ABD, üçüncülüğü Trinidad Tobago elde etti. Born in 1986 in Johannesburg, South Africa missing both fibula bones, Oscar Pistorius had a desire to overcome his handicaps by participating in sports. He played first water polo and then successively tennis, cricket and rugby with his artificial limbs. He obtained his first significant success in track & field at the Athens 2004 Paralympic Games by winning gold in the 200 meters, and bronze medal in the 100 meter race. Running with special carbon fiber limbs, Pistorius’s name started to come up more often in the track & field community. His desire to compete at the 2008 Beijing Olympic Games did not take place due to the rule of the International Athletics Federation (IAAF) that “an athlete possessing any equipment that provides an advantage cannot compete in the Olympic Games”. Winning the gold medals at the Beijing Paralympic Games in the 100, 200 and 400 meter races, Oscar Pistorius took his case to the International Court of Arbitration for Sports (CAS). Drawing attention to the fact that the prosthesis he is using is causing him a disadvantage rather than an advantage at the start during the trial at CAS, Oscar Pistorius's defense was found to be justified and the South African athlete’s ban was lifted. In 2011 during the Daegu World Track & Field Championship, Pistorius won the silver medal in the relay race and raced in two categories in the 2012 PARALİMPİK TÜRKİYE 54 London Olympic Games. Pistorius first went out on the race track in the 400 meters qualifications. He achieved his best of the season with a time of 45.44 and was second in his heat and won the right to run in the semi finals. Coming in with a slower time in the semi final, the South African athlete completed the race in last place with a time of 46.54 and did not reach the final. During the 400 meter semi-final heat where Pistorius also ran, the winner of that heat was Kirani James. The 19 year old athlete from Grenada went to Pistorius and took his hest number as a souvenir. After the race Kirani James announced, "He was a source of inspiration for all of us. It was an honor for me to race with him". Oscar Pistorius competed for the second time in the 2012 London Olympic Games during the 4x400 relay race. To carry the baton for the third time in the qualifying heat for the South African team, Pistorius had a disappointment as the runner before him, his teammate Ofemtse Mogawane collided with Kenyan Vincent Mumo Kijlu and fell. After an appeak officials granted Pistorius and his teammates the right to run in the final as Mogawane was not to be blamed for South African to be out of the running. Including Pistorius, the South African team came in eighth in the final with a time of 3:03.46; Bahamas won, USA was second and Trinidad Tobago was third. PISTORIUS ŞAŞIRTTI PISTORIUS SURPRISES U luslararası Spor Tahkim Mahkemesi’nde (CAS) verdiği hukuk mücadelesi sonrası protez bacaklarıyla 2012 Olimpiyat Oyunları’na katılan ve Olimpiyatlarda mücadele eden ilk Paralimpik atlet olarak tarihe geçen Oscar Pistorius, iki haftalık aradan sonra bu kez 2012 Paralimpik Oyunları’nda sahne aldı. Ne var ki Pistorius’u burada en iddialı olduğu erkekler 200 metre yarışında hiç ummadığı kadar zorlu bir rakip bekliyordu. 200 metrede Brezilyalı Alan Cardoso Oliveira’ya geçilmesi Pistorius için büyük hayal kırıklığı olurken, Londra Paralimpik Oyunları’nın da sürpriz neticelerinden biriydi bu… Londra Olimpiyat Stadı’ndaki mücadelede Brezilyalı Oliveira 21.45’lik derecesi ile altın madalyaya uzandı. Oscar Pistorius 21.52 ile gümüş madalya aldı. Yarışı 22.46’lık derecesi ile tamamlayan ABD’li Blake Leeper ise kürsünün üçüncülük basamağına çıktı. 2004 Atina ve 2008 Beijing Paralimpik Oyunları’nın 200 metredeki altın madalyalı atleti, nefes kesen mücadele sonrası rakibinin birinciliğiyle ilgili itiraz içeren görüşler dile getirse de, Uluslararası Paralimpik Komitesi Pistorius’un iddialarını çürüten açıklamada bulundu ve yarışı kazanan Brezilyalı atletin protez ölçülerinin standarta uygun olduğu belirtildi. Participating in the 2012 Olympic Games with his prosthesis legs after the legal struggle he gave at the International Sports Arbitration Tribunal (CAS) and going down into history as the first Paralympic athlete to compete in the Olympics, Oscar Pistorius took center stage at the 2012 Paralympic Games after a two week break. However, an unexpectedly challenging rival was waiting for Pistorius in the men’s 200 meter race where he had the most confidence. In the 200 meters, as one of the surprise results of the London Paralympic Games, Brazilian Alan Cardoso Oliveira passed Pistorius, who was greatly disappointed… Brazilian Oliveira won gold with a time of 21.45 at the London Olympic Stadium. Oscar Pistorius took the silver medal at 21.52. Completing the race with a time of 22.46, Blake Leeper from the USA was third. The gold medal winning athlete at the 2004 Athens and 2008 Beijing Paralympic Games in the 200 meters, objected to the first place finish of his rival after a breathtaking contest, the International Paralympic Committee made an announcement that contradicted the claims of Pistorius and indicated that the prosthesis dimensions of the Brazilian athlete who won the race were in conformance with the standards. PARALİMPİK TÜRKİYE 55 Fotoğraf / Photo: Kaan Verdioğlu GİRİŞMEN’E BÜYÜK ONUR MİLLİ OKÇUMUZ LONDRA’DA YAPILAN OYLAMADA DOKUZ İSİMDEN OLUŞAN ULUSLARARASI PARALİMPİK SPORCU KONSEYİ’NE SEÇİLDİ. GİZEM GİRİŞMEN, 2016 RIO PARALİMPİK OYUNLARI’NA KADAR BU GÖREVİNİ SÜRDÜRECEK. 2 012 Londra Paralimpik Oyunları'nda bir altın, beş gümüş, dört bronz madalya kazanarak büyük bir başarıya imza atan Türkiye, bir zafer de masada elde etti. 2008 Beijing Paralimpik Oyunları Şampiyonu milli okçumuz Gizem Girişmen, Londra'da yapılan seçimde Uluslararası Paralimpik Sporcu Konseyi'ne girdi. Türkiye Milli Paralimpik Komitesi tarafından konseye aday gösterilen Girişmen, Uluslararası Paralimpik Komitesi bünyesinde, sporcuların da katılımıyla yapılan oylama sonucunda dokuz asil üyeden biri olmayı başardı. Gizem Girişmen, 2016 Rio de Janerio Paralimpik Oyunları'na kadar görev yapacak. GREAT HONOR TO GİRİŞMEN OUR NATIONAL ARCHER WAS SELECTED TO THE NINE PERSON INTERNATIONAL PARALYMIC ATHLETE COUNCIL AT THE VOTING HELD IN LONDON. GİZEM GİRİŞMEN WILL MAINTAIN THIS TASK UNTIL THE 2016 RIO PARALYMPIC GAMES. Sporcu Konseyi'ne seçilmesinden dolayı hem kendisi, hem de Türkiye adına çok mutlu olduğunu söyleyen Gizem Girişmen, "Öncelikli görevim sporcuların etkin bir şekilde temsil edilmesi; önerilerinin, sorunlarının, projelerinin dile getirilmesi… Ayrıca, engelli spor dalları ile ilgili farkındalık yaratmak ve sporcuların performans ve emeği ön planda tutularak elçi görevinin üstlenilmesi de yine görevlerim arasında… Paralimpik Oyunlar ve engel ile ilgili çeşitli konferanslar verdim, söyleşilerde bulundum. Yıllar içinde kazandığım deneyimimi Paralimpik Hareket’e ve Uluslararası Paralimpik Komite’ye etkin katkıya dönüştürmek istiyorum” dedi. PARALİMPİK TÜRKİYE 57 ULUSLARARASI PARALİMPİK SPORCU KONSEYİ NEDİR? Uluslararası Paralimpik Sporcu Konseyi, Paralimpik sporcuların uluslararası örgütlenme içindeki sesi, Uluslararası Paralimpik Komitesi ile sporcular arasında bir köprü ve uygulama sürecine etkin katkı sağlayan katılımcı bir temsil organıdır. Konsey, sporcuların temsilini Uluslararası Paralimpik Komite’nin tüm komite ve komisyonlarında sağlamakla kalmaz; Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nde de sağlar. Bu sayede, Paralimpik Hareket için evrensel farkındalık ile bugünün ve geleceğin Paralimpik sporcuları için fark yaratır. Sporcu Konseyi’ne seçilebilmek için ön koşul etkin bir paralimpik sporcu (son iki yaz veya kış paralimpik oyunundan en az birinde yarışmış sporcu) olmaktır. Paralimpik Yaz Oyunları’ndan altı, Paralimpik Kış Oyunları’ndan üç olmak üzere toplam dokuz üyesi vardır. Achieving a significant success by winning one gold, five silver and four bronze medals at the London 2012 Paralympic Games, also obtained a victory at the table. Champion of the 2008 Beijing Paralympic Games, our national archer Gizem Girişmen,was elected in London to the International Paralympic Athletes Council. Nominated to the council by the National Paralympic Committee of Turkey, Girişmen succeeded in becoming one of the main members as a result of the voting held by athletes as well at the International Paralympic Committee. Gizem Girişmen will serve in this function until the 2016 Rio de Janeiro Paralympic Games. Indicating that she is extremely satisfied both on her own behalf and for Turkey Gizem Girişmen said, "My primary task is to efficiently represent athletes, the consideration of suggestions, problems and projects… It is also among my duties to create awareness on handicapped sports branches and being an ambassador to highlight the performance and labors of athletes… I gave various conferences and interviews on Paralympic Games and handicaps. I would like to transform years of experience into contributions to the Paralympic Movement and the International Paralympic Committee”. Gizem Girişmen WHAT IS THE INTERNATIONAL PARALYMPIC ATHLETES COUNCIL? The International Paralympic Athletes Council is the voice of the Paralympic athletes within the international organization. It is a participatory representation body that is a bridge between the International Paralympic Committee and athletes, providing effective contributions to the implementation process. The Council represents athletes in all the committees and commissions of the International Paralympic Committee as well as the International Olympic Committee. This was it creates universal awareness for the Paralympic Movements and a difference for the Paralympic athletes of the future. The preliminary condition to be elected to the Athletes’ Council is to be an active Paralympic athlete (to have competed in at least one of the most recent summer or winter Paralympic games. It has a total of nine members, six from the Paralympic Summer Games and three from the Paralympic Winter Games. PARALİMPİK OYUNLARI UYGARLIK SINAVIDIR PARALYMPIC GAMES ARE A TEST OF CIVILIZATION B AHMET ÇAKIR ZAMAN GAZETESİ SPOR YAZARI ZAMAN DAILY SPORTS WRITER ana göre insanlığın en önemli buluşlarından biri de spordur. Bugün başta futbol olmak üzere gerek takım halinde gerekse bireysel olarak yapılabilen sayısız spor dalı hayatımızı güzelleştiren etkenler arasında önemli bir yer tutuyor. Elbette ki sadece seyretmeyi değil o sporları kendi çapında yapmayı da içeriyor bu düşüncem. Sadece seyretmek çok da sporun ruhuna uygun bir durum değil, 'yapma' işi sporun tanımına da varlık PARALİMPİK TÜRKİYE 58 nedenine de çok daha yakışıyor. Engelli insanların spor yapabilmesi elbette ki çok daha anlamlı ve değerli. Hele bizimki gibi henüz uygarlık yolunda emekleme durumundaki ülkelerde engellilerin spor yapabilmeleri neredeyse mucize olarak görülebilir. Çünkü onların yaşama koşullarını iyileştirme yolunda çok daha yaşamsal nitelikteki işler epeyce eksik kalmışken spora sıra gelmesi için epeyce beklemek gerekebilir. Bu açıdan Paralimpik sporunu önemsiyor ve mümkün olabileceği kadar ileri adımların atıldığını görüp seviniyorum. Elbette ki sorunların ve sıkıntıların sayılamayacak kadar çok olduğunu biliyorum. Ancak bu normal spor düzenimiz için de böyle. Dolayısıyla ahlayıp vahlamanın çok da anlamı yok. Sporumuzla ilgili temel sorun, bir politikasının olmayışı ve nasıl yönetileceğine bugün bile karar verilememiş olması. Bir spor politikanız olmadığı zaman her türlü çaba eksik kalabiliyor, amaca ulaşmakta sıkıntılar yaşanabiliyor. Çünkü politika, izlenecek yol demek. Hedefe ulaşmak için nasıl bir yol izleneceğini bilmediğiniz zaman, oraya ulaşmanız da mümkün olamıyor. O zaman iş dönüp dolaşıp kişisel çabalara dayanıyor. Gerek spor dünyamızda gerekse işin Paralimpik boyutunda böyle insanlar var. Kendini bu işlere adamış olan insanlar, hiçbir engele kulak asmadan birşeyler yapmaya çalışıyor. Elbette ki çok yoruluyor hatta bıkıp beziyorlar ama asla vazgeçmiyorlar. Onların sayesinde hiç değilse bugün bulunduğumuz noktaya gelebilmiş olmanın buruk mutluluğunu yaşıyoruz. Paralel Olimpiyat anlamına gelen Paralimpik’in en görkemli buluşmalarından biri 2012 Londra'da oldu. İngilizler sadece Olimpiyatı değil bunu da görkemli Sport is one of humanity’s major inventions. Countless branches of sports that can be performed either in teams or individually make our lives more meaningful in the present day. Naturally, one needs to participate in sports, not just be a spectator. Only watching is not suitable for the spirit of sport; the act of ‘doing it’ befits the existence of sports much better. It is much more meaningful and valuable for handicapped people to perform in sports. Especially in countries like ours, which are still in the crawling stage in civilization, it can be regarded as a miracle for the handicapped to participate in sports. One may have to wait quite a while for sports to be in question, as there are many deficiencies in their lives that need to be improved in their vital functions. This is why Paralympic sports are important and it is gratifying that significant steps forward are taken. Naturally, there are many problems and frustrations. But, this is the case for our regular sports events too. Therefore, there is not too much point in whining and complaining. The fundamental problem regarding our sports is that there is no policy for it and that even today no decision is taken as to how it is supposed to be administered. When there is not sports policy, all efforts may be missing, problems can occur in reaching targets. Policy means the road map. When you have no road map to reach the target, it is not possible to reach it. Then it is back to personal efforts. Such people exist in our sports community and the Paralympic dimension. People who are devoted are trying to accomplish things without biçimde organize ederek dünyanın takdirini bir kez daha kazandılar. Oyunların kendisiyle birlikte açılış ve kapanış törenleri de harikaydı. Katılan sporcular da onları izleyenler de kafalarındaki tüm engelleri silmiş gibiydiler. Normal oyunlarla Paralimpik arasında hiçbir fark görmediler. Bu durum bizi çeşitli bakımlardan düşündürdü. Ülkemizde organize edebilmek için büyük çaba gösterdiğimiz 2020 Olimpiyat Oyunları’yla ilgili olarak neler yaşanabileceğini kafamızdan geçirmeden edemedik. Dünyanın en büyük ve güzel kentlerinden biri olan İstanbul'a elbette ki Olimpiyat çok yakışacak. Ancak herşeyi gerektiği gibi yapabilecek miyiz? Özellikle Paralimpik Oyunlar’ını da aynı kalitede düzenleyebilecek miyiz? Londra 2012'de bir kez daha gördük ki Olimpiyatlar aslında bir uygarlık sınavıdır. Yani düzenlediğiniz oyunların kalitesi aynı zamanda sizin ne kadar uygar bir ülke olup olmadığınızın da göstergesidir. Kuşkusuz kazanılacak madalyalar, yarışmaların gerçekleşeceği ortamlar, tribünlerin ne kadar dolacağı gibi sorunlar da yaşamsal önem taşımaktadır. Ancak Paralimpik Oyunları konusundaki performansımız bunların hepsinden daha belirleyici olacaktır. Çünkü bundan sonra asıl uygarlık sınavı orada verilmektedir. minding any obstacles. They get sick and tired of it all, but they never give up. We have the bitter satisfaction of having arrived thus far today to this point, thanks to them. One of the showiest meets of the Paralympics that mean Parallel Olympics, took place in London 2012. The British won the appreciation of the world once more with a magnificent event just like the Olympics. As well as the games themselves, the opening and closing ceremonies were also excellent. It was as though the participating athletes and the fans watching them had wiped out all the handicaps in their minds. To them, there was no difference between the Olympics and the Paralympics. This situation is thought provoking in many aspects. One must think of what can take place concerning the 2020 Olympic Games that we are making great efforts to host in our country. Of course, as one of the largest and most beautiful cities of the world, Istanbul deserves the Olympics. But, will we be able to do everything as required? Specifically, will we be able to organize the Paralympic Games at the same quality? We saw once more at London 2012 that the Olympics are actually a test of civilization. The quality of the games you host is also an indicator of how civilized a country you are. Doubtless, medals to be won, the environment in which contests will be carried out, how full the stands will be are also vital problems. However, our performance about the Paralympic Games is more important than all of the above. That is where the actual test of contemporary civilization is conducted. PARALİMPİK TÜRKİYE 59 SPORCULARIMIZIN ALDIKLARI SONUÇLAR Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takımımız, A Grubu'nda oynadığı ilk maçta Amerika Birleşik Devletleri'ni 59-50 mağlup ederek, oyunlara iyi bir başlangıç yaptı. Güçlü rakibi karşısında ilk yarıyı da 31-25 önde tamamlayan milli takımımız, salondan 59-50 galip ayrılmayı başardı. Milli basketbolcularımız, gruptaki ikinci maçında son Paralimpik Oyunları şampiyonu Avustralya'ya 71-64 yenildi. Millilerimiz üçüncü maçta İtalya'yı 65-60 mağlup ederek grubunda maç fazlasıyla ilk sıraya yükseldi. Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takımımız grupta dördüncü maçta İspanya'ya 6764 yenildi. Milli basketbolcularımız Güney Afrika ile gerçekleştirdiği son karşılaşmalarında rakibini 79-54 yenerek çeyrek finale yükseldi. Millilerimiz çeyrek finalde Paralimpik Oyunları’nın evsahipliğini yapan Büyük Britanya'ya 75-70 yenilerek çeyrek final mücadelesini kaybetti. İspanya ile karşılaştığı 5-8'incilik maçında rakibine 86-78 mağlup olan Türkiye 7-8’incilik maçında Polonya’yı 76-74 yenerek Paralimpik Oyunlarını yedinci olarak tamamladı. Paralimpik Oyunları'nda ilk kez yer alan Futsal Milli Takımımız ilk maçında Çin ile karşılaştı. İlk yarısı 2-0 millilerimizin yenilgisiyle kapanan karşılaşmanının sonucunda 4-0 kazanan rakibimiz Çin büyük avantaj elde etti. İkinci maçında Brezilya ile karşı karşıya gelen Futsal Milli Takımımız rakibine 4-0 mağlup oldu. Futsal Milli Takımı son karşılaşmasında Fransa'ya 1-0 yenilerek finale kalma şansını kaybetti. Milli Takım 5-8'incilik maçında İran'a 1-0 mağlup oldu. Futsal Milli Takımımız son maçında Büyük Britanya'ya 2-0 mağlup olarak Paralimpik Oyunları mücadelesini sekizinci olarak tamamladı. Bayanlar masa tenisi takım sınıf 13'te Nergiz Altıntaş ve Hatice Duman'dan oluşan Milli Takımımız eleme turunda Tayland’ı 3-2 ile geçerek adını çeyrek finale yazdırdı. Millilerimiz çeyrek finalde Büyük Britanya’ya 3-2 mağlup olarak elendi. Bayanlar okçuluk açık takım eleme turunda Hatice Bayar, Gizem Girişmen ve Özlem Hacer Kalay'dan oluşan Okçuluk Milli Takımımız İtalya’ya 183-175 yenilerek yarı finale kalamadı. PARALİMPİK TÜRKİYE 60 Erkekler okçuluk açık takım eleme turunda Zafer Korkmaz, Özgür Özen ve Oğuzhan Polat'tan oluşan Okçuluk Milli Takımımız Malezya’yı 197-190 yenerek çeyrek finale çıktı. Sporcularımız çeyrek final mücadelesinde Rusya’ya 212-199 yenilerek yarı final şansını yitirdi. Bayanlar judo 52 kiloda Gülhan Kılıç, çeyrek finalde Ramona Brussig ile karşılaştı. Milli judocumuz, Alman rakibine ippon ile mağlup oldu. Gülhan Kılıç bronz madalya için çıktığı repesaj maçında Brezilyalı Michele Ferreira’ya da kaybederek elendi. Bayanlar atıcılık 10 metre havalı tüfek yarışmalarında Aysel Özgan finallere kalma mücadelesinde 10. olarak ilk sekize giremedi ve elendi. Erkekler atıcılık 10 metre havalı tüfek yarışlarında Savaş Üstün 29 kişinin mücadele ettiği finallere katılma mücadelesinde 23. Olarak elendi. Erkekler bireysel Recurve W1-W2 sınıfında Küçükçekmece Dostluk Engelliler Spor Kulübü Sporcusu Mustafa Demir, Malezya'dan Zin Zülfiki Mat’ı 6-4 mağlup ederek son 16’ya kaldı. Mustafa Demir sonraki turda Tayvan’dan Lung Hui Tseng 6-2 mağlup olarak madalya şansını kaybetti. Aynı kategoride mücadele eden Özgür Özen, Tayvanlı Hua Chen Chung’u 6-2 yenerek son 16 turuna yükseldi. Özgür Özen de, İran’dan Roham Shahabipour’a 6-0 mağlup olarak elendi. Erkekler judo -81 kiloda Yasin Çimciler, elemelerde İranlı rakibi Sayed Mirhassan Nattajsolhdar'a yenilerek çeyrek finale kalma mücadelesini kaybetti. Erkekler okçuluk ferdi açık sınıfta Abdullah Şener, elemelerde İtalyan rakibi Alberto Simonelli'ye 6-4 yenilerek madalya şansını kaybetti. Errkekler judo -73 kiloda Halil İbrahim Önel, elemelerde Alman rakibi Sebastian Junk'u yenerek çeyrek finale kaldı. Bu turda Rusya Federasyonu'ndan Shakhban Kurbanov'a yenilen Halil İbrahim Önel, repesaj karşılaşmasında Venezuela'dan Mauricio Briceno'ya da yenilerek madalyaya ulaşamadı. Bayanlar judo 63 kiloda Şerife Köseoğlu, çeyrek finalde Çinli Tong Zhou'ya waza-ari puanıyla mağlup oldu. Fin Paivi Tolppanen ile repesaj maçına çıkan Köseoğlu burada da ipon puanıyla yenildi ve bronz madalya şansını değerlendiremedi. yenilerek yarı finale kalamadı. Erkekler okçuluk ferdi açık sınıfta Erdoğan Aygan ilk Aynı kategoride mücadele eden Hatice Bayar ilk maçında Norveçli John Olav Johansen'i 6-0 yenerek olarak Kanada’dan Lyne Tremblay’ı 6-0 mağlup ederek ikinci eleme turuna kaldı. Erdoğan Aygan bu turda son 16 isim arasına kaldı. Milli okçumuz, Ukrayna’dan Finlandiyalı Jere Forsberg'e 6-4 yenilerek çeyrek final Roksolana Dzoba-Balian’ı da 6-4 mağlup ederek adını kapısından döndü. çeyrek finale yazdırdı. Bayar, çeyrek finalde Erkekler halter 56 kiloda Turan Mutlu Excel İtalya’dan Veronica Floreno'ya 6-2 mağlup olarak Arena'da tüm hakları sonrasında toplam 150 kilo mücadelesini madalyasız tamamladı. ile 10. sırada kaldı ve madalya alamadı. Aynı kategoride Özlem Hacer Kalay ilk Masa tenisi bayanlar sınıf 3'te 18 yaşındaki turu maç yapmadan geçerken, Finlandiya’dan sporcumuz Hatice Duman B Grubu'nda ilk Maria-Saana Sinasalo’yu 6-2 mağlup ederek karşılaşmasında Fransız Marie-Christine çeyrek finalist oldu. Özlem Hacer Kalay da, Fillou’ya 3-1 mağlup oldu. Duman, ikinci İtalya’dan Elisabetta Mijno'na 6-2 maçında Slovenyalı Mateja Pintar'a da 3-1 kaybederek yarı finali göremedi. yenilerek Paralimpik Oyunları’na veda etti. Erkekler halter 60 kiloda İzzettin Kanat Masa tenisi bayanlar sınıf 3'te bir diğer tüm hakları sonrasında 180 kilo ile sporcumuz Nergiz Altıntaş E Grubu'nda yaptığı ilk dördüncülükte kaldı. karşılaşmada Meksikalı Edith Sigala’yı 3-2 yendi. Semih Deniz Bayanlar okçuluk bireysel açık'ta Gülbin Su, Altıntaş, gruptaki ikinci karşılaşmasında Büyük Ukrayna'dan Kseniya Markitantova'yı 6-4 mağlup Britanyalı Jane Campell'a 3-1 mağlup oldu ve ederek çeyrek finale yükseldi. Milli okçumuz bu çeyrek finale çıkamadı. Masa tenisi bayanlar Sınıf 10'da Ümran Ertiş, turda Rusya Federasyonu’ndan Marina A grubundaki ilk karşılaşmasında Polonya'dan Lyzhnikova’ya 6-0 yenilerek mücadelesini noktaladı. Natalia Partyka'ya 3-0 mağlup oldu. Ertiş, ikinci Erkekler okçuluk bireysel recurve ilk eleme maçında Mısır'dan Angham 3-0 yenerek yarı final karşılaşmasında Zafer Korkmaz, Güney Koreli Yong Ok iddiasını sürdürdü. Sporcumuz gruptaki son Kim'i 6-0 mağlup ederek ikinci ön eleme turuna kalmayı karşılaşmasında Çinli Qian Yang'a 3-0 yenilnce yarı başardı. Bu turda da Büyük Britanya'dan Kenny Allen'ı 6final yolu kapandı. 4 mağlup eden Korkmaz çeyrek finalde Rusya Yüzmede Özlem Baykız bayanlar 400 metre Federasyonu'ndan Oleg Shestakov' 6-4 yenilerek elendi. serbest elemelerinde 6. oldu ve finallere kalma hakkı Erkekler okçuluk bireysel recurve ilk eleme kazanamadı. Özlem Baykız bayanlar 200 metre bireysel karşılaşmasında Oğuzhan Polat, Polonyalı Wiktor Patryas'ı karma SM6 yarışında da 3.39.14'lük derecesiyle serisinde 6-2 mağlup ederek ikinci ön eleme turuna kalmayı yedinci olarak elendi. başardı. Oğuzhan Polat ikinci eleme turunda Büyük Bayanlar halter 48 kiloda yarışan Yasemin Ceylan 114 Britanya'dan Phil Bottomley'i 6-4 yenerek çeyrek finale kilo kaldırarak 4. oldu. yükseldi. Milli okçumuz çeyrek finalde ABD'den Eric Erkekler masa tenisi sınıf 4'te Bennett'e 7-3 yenilerek yarı finale Abdullah Öztürk, ön elemelerdeki ilk kalamadı. maçında Slovenya'dan Andrej Erkekler atletizm 1500 metre T13 Mezsaros'u 3-0 mağlup etti. İkinci yarışının ilk elemesinde Semih maçında Tayvanlı Wen-Hsin Lin'i de 3-1 Deniz 4:01.91dereceyle yedinci oldu ve mağlup ederek çeyrek finale yükselen elendi. 400 metre T12 yarışında da Abdullah Öztkürk, Fransa'dan Maxime mücadele eden sporcumuz ilk elemede Thomas'a 3-1 yenilerek yarı finale yarışı tamamlayamadı. 800 metre T12 çıkamadı. yarışının ilk elemesinde aldığı Erkekler atıcılık 10 metre havalı Yasemin Ceylan üçüncülük de Deniz’e final koşmak için tüfek karma yarışlarında Savaş Üstün 44 yetmedi. sporcu arasında 29. olarak final vizesi alamadı. Erkekler atletizim 400 metre T12 yarışında Mehmet Bayanlar okçuluk bireysel W1/W2 sınıfında 2008 Nesim Öner ön elemede 52.53’lük derecesiyle yarışı üçüncü Beijing’in altın madalyalı ismi Gizem Girişmen, ilk turu tamamladı. Bu sonuç sporcumuza yarı final için yeterli maç yapmadan geçtikten sonra Büyük Britanya’dan Kate olmadı. Öner, 800 metre T12 yarışının eleme serisinde de Murray’i 7-1 mağlup ederek çeyrek finale yükseldi. ikinci olmasına rağmen sıralamaya giremeyerek finalde Girişmen, çeyrek finalde İran’dan Zehra Nemati'ye 6-0 yarışamadı. PARALİMPİK TÜRKİYE 61 Fotoğraflar / Photos: Kaan Verdioğlu Beytullah Eroğlu Atıcılık 25 metre karma tabanca SH1’de Yunus Bahçeci Yüzme bayanlar 100 metre kurbağalama SB6 yarışında toplamda 535 puan alarak ilk sekize giremedi ve elendi. Özlem Baykız 1:53:95'lik derecesiyle finale kaldı. Milli Bayanlar masa tenisi sınıf 7'de Kübra Öçsoy, ilk maçında yüzücümüz final yarışında 1:54:60'lık derecesiyle yedinciliği Fransa'dan Anne Barneoud'u 3-1 mağlup etti. Öçsoy, elde etti. Hollanda'dan Kelly van Zon ile karşılaştığı Saray Rehabilitasyon Merkezi'nde yetişmiş olan özel ikinci maçta 3-1 mağlup olmasına sporcumuz Ayşegül Tahtakale, bayanlar gülle atma F20’de rağmen üçüncü maçta Arjantin'den 8.41 metrelik atışıyla 11. sırayı aldı. Giselle Munoz'u 3-0 yenerek yarı finale Atletizm erkekler 800 metre T46’da Cahit çıktı. Kübra Öçsoy bu turda Rusya Kılıçaslan ön elemelerde 1:59:14 ile kişisel en iyi Federasyonu'ndan Yulia Ovsyannikova'ya derecesini yaparak sekizinci oldu, ancak finallere 3-2 yenildi ve finale kalamadı. Kübra Öçsoy kalamadı. üçüncülük karşılaşmasında da Ukraynalı Yüzme erkekler 50 metre sırtüstü S5 elemelerinde Viktoriia Safonova'ya 3-1 yenilerek bronz Beytullah Eroğlu 43.11'lik derecesiyle grubunda madalyaya uzanamadı. dördüncü oldu ve finale kalamadı. Atıcılık 25 metre karma tabanca SH1’de Atıcılık 50 metre karma tabanca SH1 Korhan Yamaç, toplamda 573 puan alarak ilk elemelerinde Korhan Yamaç yedinci olarak finale sekize girdi ve finallere katılma hakkı kazandı. kalırken, Yunus Bahçeci 24. ve Cevat Karagöl 14. Yamaç'ın final atışlarında dördüncü olarak bu olarak final vizesi alamadılar. Yamaç finalde 623.8 sınıfta madalyayı kıl payı kaçırdı. puan toplayarak beşinci oldu. Atıcılık 50 metre karma tüfek SH1’de Savaş Yüzme bayanlar 50 metre kelebek S6 Üstün toplamda 576 puanla 48 kişi arasında 34. elemelerinde yarışan Özlem Baykız 41:05'lik Cevat Karagöl Sırayı alarak elendi. derecesiyle finale kaldı. Yüzücümüz finalde Yüzmede bayanlar 50 metre serbest S6 yarışlarında Özlem 42.91'lik derecesiyle sekizinci oldu. Baykız elemelerde 38.04'lük derecesiyle grubunda dördoüncü Yüzme erkekler kelebek S5 elemelerinde Beytullah Eroğlu olarak finale kalmaya hak kazandı. Sporcumuza finalde 42:27'lik derecesiyle finale kaldı. Yüzücümüz finalde 41.44'lük 37.95'lik derecesi madalya için yeterli olmadı. derecesiyle yedinci olarak madalyaya ulaşamadı. Atletizm bayanlar 1500 metre T12’de Sümeyye Özcan, Yüzme bayanlar 100 metre serbest S6 yarışlarında Özlem rehberi İbrahim Kızılkaya ile koştuğu final yarışında 5:10:68 lik Baykız elemelerde 1:29:64'lük derecesiyle beşinci oldu ve derecesiyle yedinci oldu ve madalya alamadı. finale kalamadı. Atletizm erkekler 1500 metre T46’da Cahit Kılıçaslan 4.08 Yüzme erkekler 100 metre Serbest S5’te Beytullah Eroğlu ile grubunda dördüncü olarak finale kaldı. Kılıçaslan finalde elemelerde 1:38:45'lik derecesiyle altıncı oldu ve finalde 4:00:77'lik derecesiyle sekizinci oldu. yarışmaya hak kazanamadı. PARALİMPİK TÜRKİYE 62 PARALİMPİK DEVRİM PARALYMPIC REVOLUTION Ü HAMİT TURHAN PARALİMPİK TÜRKİYE YAYIN YÖNETMENİ SPOR YAZARI PARALYMPIC TURKEY EDITOR IN CHIEF SPORTS WRITER lkemizin yaşadığı en önemli paradokslardan biri de engelliler sporu konusundaydı. Nüfusunun yüzde 12'sinin, -ki bu 8.5 milyon civarında bir rakama tekabül ediyor- engelli olduğu bir ülke, engelliler sporunda nasıl bu kadar geri olabiliyordu? Gelişmiş ülkelerin engelli insanları yarım asırdır spor sahalarında boy gösterirken, bizim engellilerimiz neden ortada gözükmüyordu? Bunun elbette çok derin sosyoekonomik ve psikolojik sebepleri vardı. Ancak çok azını sıralayabiliriz: Yaşam alanlarının engellilerin kullanımına uygun olmayışı, ailelerin engelli bireylerinden utanarak onları eve hapsetmesi, engellilerin 'Neden ben?' sorusu eşliğinde hayata küsmesi, engellilere iş imkanlarının yaratılmaması, meslek sahibi olamamaları gibi nedenler, Türkiye'yi bu konuda dünyanın en sabıkalı ülkelerinden biri haline getirmişti. Bu durum 1990'lı yılların ortalarına kadar sürdü. Bu tarihlerde bir takım gönüllü insanlar, kurum ve kuruluşlar ortaya çıkmaya başladı. Kimi kendisi engelliydi, kiminin de ailesinde engelli vardı. Bir kısmı da, ne kendisinde, ne de ailesinde engelli yokken, sadece empati kurarak bu işe soyundu. Başta, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Başkanı Yavuz Kocaömer olmak üzere bu gönüllü ordusu, o tarihlerden itibaren canla başla çalıştı. Önce devlet mekanizmasını, ardından da toplum dinamiklerini harekete geçirmeyi One of the major paradoxes in our country is about sports for the handicapped. In a country where 12 percent of the population, corresponding to a figure of around 8.5 million, how could sports for the handicapped be so far behind? While handicapped people of developed countries are on fields doing sports for half a century, how come our handicapped are not around? For sure, this has very deep socio-economic and psychological reasons. To list a few: Living areas are not suitable for the use of the handicapped. Families are ashamed of handicapped members and lock them up at home. Handicapped give up on life asking themselves, 'Why me?'. There aren’t job opportunities for the handicapped, they cannot have professions, All these reasons gave Turkey a bad record in the world in this area. This lasted until the mid 1990's. At that time certain volunteer individuals, institutions and establishments came out. Some were handicapped; some had handicapped members in their families. Yet some others had not başardılar. Engelli federasyonları kuruldu, sponsorlar işin içine çekildi, engelli bireylerimizin spor yapabilmesi için teşvik edici hamleler yapıldı, maddi-manevi destek sağlandı, engelliler yüreklendirildi, özgüvenleri artırıldı ve engelli sporları bu şekilde çığ gibi büyüdü. Ülkemiz, Sydney'de sembolik olarak bir, Atina'da sekiz, Pekin'de 16 sporcuyla temsil edilirken Londra'ya 67 sporcuyla çıkarma yapıldı. Bu sayının 2016 Rio De Jenerio'da iki misline çıkması kuvvetle muhtemel… 2012 Londra Paralimpik Oyunları'na katılan 67 engelli sporcumuzun mücadelesine 10 gün boyunca tanıklık yaptım. Onlarla birlikte heyecanlandım, onlarla birlikte gururlandım. Sergiledikleri performans, kazandıkları 10 madalya göğsümü kabarttı. Engelli sporunun ülkemizdeki kısacık geçmişini gözümün önüne getirdiğimde ne büyük işler başarıldığını bir kez daha anladım. Gelişmiş ülkelerin bundan yarım asır önce geçtiği süreçleri, Türkiye'nin ancak 21. yüzyılda geçiyor olması, 67 sporcumuzun Londra'da akıttığı teri daha anlamlı hale getirdi. Sydney'den Londra'ya, sadece 12 yıl içerisinde böyle bir ivmenin yakalanması Türk insanının dinazminin, azminin, yeteneğinin açık bir göstergesidir. Bir devrim olarak niteleyebileceğimiz 'Paralimpik Hareket', İstanbul'un 2020 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları'na adaylığında da en büyük kozumuz olacaktır. Emeği geçenlere, öncülük yapanlara selam olsun. handicaps of their own or in their families, but empathized and got involved. Led by the National Paralympic Committee of Turkey President Yavuz Kocaömer, this army of volunteers worked hard since then. I witnessed the struggle of our 67 handicapped athletes who participated in the London 2012 Paralympic Games for 10 days. I got excited with them, I was proud of them. I felt the pride of the performance they displayed and the 10 medals they won. When considering the brief past of the handicapped sports in our country, I understood once more the magnitude of the achievement. The fact Turkey is undergoing the process that developed countries underwent half a century ago, in the 21st Century, made the sweat of our 67 athletes in London more meaningful. Worthy of being qualified as a revolution, the 'Paralympic Movement' shall be our trump card in Istanbul's candidacy for the 2020 Olympic and Paralympic Games. Salute to those who made contributions and acted as pioneers. PARALİMPİK TÜRKİYE 63 2012 LONDRA PARALİMPİK OYUNLARI MADALYA TABLOSU 2012 LONDON PARALYMPIC GAMES MEDAL TABLE ÜLKE SIRALAMASI 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 PARALİMPİK TÜRKİYE 64 Çin Halk Cumhuriyeti Rusya İngiltere Ukrayna Avustralya Amerika Birleşik Devletleri Brezilya Almanya Polonya Hollanda İran Güney Kore İtalya Tunus Küba Fransa İspanya Güney Afrika İrlanda Kanada Yeni Zelanda Nijerya Meksika Japonya Belarus Cezayir Azerbaycan Mısır İsveç Avusturya Tayland Finlandiya İsviçre Hong Kong Norveç Belçika Fas Altın 95 36 34 32 32 31 21 18 14 10 10 9 9 9 9 8 8 8 8 7 6 6 6 5 5 4 4 4 4 4 4 4 3 3 3 3 3 Gümüş Bronz 71 38 43 24 23 29 14 26 13 10 7 9 8 5 5 19 18 12 3 15 7 5 4 5 2 6 5 4 4 3 2 1 6 3 2 1 0 65 28 43 28 30 38 8 22 9 19 7 9 11 5 3 18 16 9 5 9 4 2 11 6 3 9 3 7 4 6 2 1 4 6 3 3 3 Toplam 231 102 120 84 85 98 43 66 36 39 24 27 28 19 17 45 42 29 16 31 17 13 21 16 10 19 12 15 12 13 8 6 13 12 8 7 6 ÜLKE SIRALAMASI 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 47 47 50 51 52 52 52 52 52 52 58 59 59 61 62 63 63 65 65 67 67 67 67 67 67 73 74 74 Macaristan Sırbistan Kenya Slovakya Çek Cumhuriyeti Türkiye Yunanistan İsrail Birleşik Arap Emirlikleri Letonya Namibya Romanya Danimarka Angola Bosna Hersek Şili Fiji İzlanda Jamaika Makedonya Hırvatistan Bulgaristan Irak Kolombiya Arjantin Portekiz Taipei Malezya Singapur Kıbrıs Etiyopya Hindistan Suudi Arabistan Slovenya Özbekistan Venezuella Endonezya Sri Lanka Altın 2 2 2 2 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 Gümüş Bronz 6 3 2 1 6 5 3 2 1 1 1 1 0 0 0 0 0 0 0 0 2 2 2 2 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 0 0 0 6 0 2 3 4 4 8 5 1 0 0 0 4 1 0 0 0 0 0 0 3 1 1 0 4 2 2 1 1 0 0 0 0 0 0 2 1 1 Toplam 14 5 6 6 11 10 12 8 3 2 2 2 5 2 1 1 1 1 1 1 5 3 3 2 5 3 3 2 2 1 1 1 1 1 1 2 1 1 PARALİMPİK TÜRKİYE 65 ‘ÇOK OLUYORMUŞUZ ARTIK!’ ‘WE WERE TOO MUCH!’ TÜRKİYE MİLLİ PARALİMPİK KOMİTESİ GENEL SEKRETERİ İBRAHİM GÜMÜŞDAL, LONDRA’DAKI XIV. PARALİMPİK OYUNLARI’NDA PEK ÇOK MUTLULUK YAŞADI. ELDE EDİLEN BAŞARILAR, KAZANILAN MADALYALAR BAMBAŞKA DÜNYALARA GÖTÜRDÜ ONU… TEKERLEKLİ SANDALYE BASKETBOL TAKIMIMIZIN ABD’Yİ YENDİĞİ MAÇ SONRASI YAŞANANLAR İSE İLGİNÇTİ. ÇEŞİTLİ ÜLKELERİN BAŞKAN VE GENEL SEKRETERLERİ KENDİSİNİ KUTLARKEN, BİRÇOĞU ÖVGÜLERİNİ O BİLDİK REKLAM FİLMİNDEKİ GİBİ “AMA ÇOK OLUYORSUNUZ SİZ ARTIK” ŞEKLİNDE DİLE GETİRDILER. TMPK GENEL SEKRETERİ’Nİ DUYGULANDIRAN BIR DİĞER OLAY, MİLLİ OKÇU GİZEM GİRİŞMEN’İN OYUNLARA KATILAN SPORCULARIN OYLARIYLA DOKUZ İSİMDEN OLUŞAN IPC SPORCU KONSEYİ’NE SEÇİLMESİ İDİ. LONDRA’DAKI SONUÇLARIN ÖNEMLİ VE SEVİNDİRİCİ OLDUĞUNU, ANCAK BUNUNLA YETİNİLMEMESİ GEREKTİĞİNİ VURGULAYAN GÜMÜŞDAL, BİR SONRAKİ PARALİMPİK OYUNLARI’NA HAZIRLANIRKEN BESYO MEZUNU BİNLERCE GENCİN ENGELLİLER SPORU İÇİN HAREKETE GEÇİRİLEBİLECEĞİNİ BELİRTİYOR VE “BU DURUMDA 2016 RIO’DA SADECE ATLETİZM VE YÜZMEDE 6070 SPORCUMUZ OLUR” DİYOR. NATIONAL PARALYMPIC COMMITTEE OF TURKEY SECRETARY GENERAL İBRAHIM GÜMÜŞDAL EXPERIENCED MANY SATISFYING MOMENTS AT THE 15TH PARALYMPIC GAMES IN LONDON. THE SUCCESSES ACHIEVED AND THE MEDALS WON TOOK HIM TO ALTOGETHER DIFFERENT WORLDS… WHAT HAPPENED AFTER OUR WHEELCHAIR BASKETBALL TEAM DEFEATED THE USA WAS INTERESTING. WHILE PRESIDENTS AND GENERAL SECRETARIES OF VARIOUS NATIONS WERE CONGRATULATING HIM, OTHERS PRAISED HIM AS IN THE FAMILIAR COMMERCIAL, “YOU ARE TOO MUCH”. ANOTHER EMOTIONAL ISSUE FOR THE NPCT SECRETARY GENERAL WAS THAT NATIONAL ARCHER GIZEM GIRIŞMEN WAS SELECTED TO THE IPC ATHLETES COUNCIL CONSISTING OF NINE NAMES ELECTED BY ATHLETES’ VOTES. STRESSING THAT THE RESULTS IN LONDON WERE IMPORTANT AND SATISFYING, BUT THAT WE MUSTN’T STOP THERE, GÜMÜŞDAL INDICATES THAT THOUSANDS OF PHYSICAL EDUCATION COLLEGE GRADUATES COULD BE MOBILIZED FOR THE NEXT PARALYMPIC GAMES AND SAYS, “IN THIS CASE IN 2016 RIO WE CAN HAVE 60-70 ATHLETES IN JUST TRACK & FIELD AND SWIMMING”. Fotoğraflar / Photos: Zeki Kurtuluş P aralimpik Türkiye’nin bu sayısının konuğu Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Genel Sekreteri İbrahim Gümüşdal… Londra’da gerçekleşen XIV. Paralimpik Oyunları sonrası birçok konuda sorularımızı yanıtlayan Gümüşdal, engelliler sporunun dünü bugünü ve yarınına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. - TMPK Genel Sekreteri gözüyle 2012 Londra Paralimpik Oyunları’nı genel olarak değerlendirir misiniz? Nasıl buldunuz organizasyonu? Nasıl bir Paralimpik Oyunları oldu? - “Genel sekreter olarak ayrım yapmaksızın, sadece bir sporsever gözüyle baktığımda tek kelime ile muhteşem bir Paralimpik Oyunları yaşadık. 2008 Beijing Paralimpik Oyunları için de herkesin fikir birliğine vardığı, ‘En mükemmel Paralimpik Oyunları’ denildiği esnada Beijing’de Britanya Büyükelçiği’nde verilen bir resepsiyona katılmıştım. Londra 2012 Organizasyon Başkanı Sebastion Coe o gün orada yaptığı konuşmada “…evet burada en mükemmel Paralimpik Oyunları’nı birlikte izliyoruz ama emin olun 2012 Londra bundan daha iyi olacak” demişti. ‘İyi’, ‘mükemmel; bunlar göreceli kavramlar, kişiden kişiye değişebilir değerlendirmeler... Beijing’e haksızlık etmeden hemen belirteyim, bence Sebastian Coe haklı çıktı. Tesisler açısından değerlendirdiğimde Beijing’e yaklaşmak zor, Londra daha ziyade rasyonel tesisleşmeyi tercih etmiş, oyunlar bittikten sonra neredeyse stadyum hariç, tüm tesislerin konstrüksiyonu demonte olacak şekilde düzenlenmiş. Londra’yı öne çıkartan The guest of this issue of Paralympics Turkey is the Secretary General of the National Paralympic Committee of Turkey İbrahim Gümüşdal… Answering many of our questions in many issues after the 15th Paralympic Games held in London, Gümüşdal made assessments on the yesterday, today and tomorrow of handicapped sports. - Could you generally assess the London 2012 Paralympic Games through the eyes of the NPCT Secretary General? How did you find the organization? How were the Paralympic Games? - “Without discrimination as the secretary general, through the eyes of a sports fan, it was a magnificent Paralympic Games. There was a consensus about the 2008 Beijing Paralympic Games, when they were called the ‘perfect Paralympic Games’ I was in Beijing at a reception held at the British Embassy. Londra 2012 Organization Chairman Sebastian Coe said in his speech on that day “…yes we are watching the perfect Paralympic Games here, but be sure that London 2012 will be better”. ‘Good’, ‘perfect’; these are relative concepts, assessments may vary from person to person... Without being unfair to Beijing, I must say that Sebastian Coe was right. As PARALİMPİK TÜRKİYE 68 fark tesislerde değildi, bu tesislere gelen seyircilerin belirgin Paralimpik spor bilincinin hemen hemen tüm müsabakalarda öne çıkmasıydı. Bilhassa seyircilerin arasında gördüğüm çocuk sayısı neredeyse gelenlerin dörtte birini kapsıyordu. O kadar ki, tribün ana girişlerinde bisiklet emanet yerlerinin yanında ondan daha büyük ‘çocuk arabası emanet yerleri’ doluydu.” - Türkiye’nin Oyunlara öncekilerden çok daha fazla sayıda sporcu ile katılması ve elde edilen sonuçlarla ilgili görüşleriniz nelerdir? - “Bilindiği gibi Türkiye 2000 yılında Sydney Paralimpik Oyunları’na kontenjan tanınarak sadece bir sporcuyla katılmış, 2004 Atina’da bu sayı yine bir kısmı kontenjan olarak sekiz sporcuya çıkarken, 2008 Beijing’de 16 sporcuya ulaşmıştı. Londra’daki sporcu sayımız 67… Hamit Turhan & Burada kısa bir bilgi aktarayım; görme İbrahim Gümüşdal engelliler ‘futbol a5’ branşında bir takım dört görme engelli futbolcu, ve bir gören kaleciden oluşur. Katılan takıma sekiz futbolcu artı iki kaleci kontenjanı tanınır, ancak sporcu kafilesine sadece bu 8 görme engelli futbolcu dahil edilir, kaleciler ise teknik kadro olarak tanımlanır, yani aslında Londra kafilemiz 69 sporcudan oluşmuştur. Sonuçta ister 67 ister 69 sporcu olsun bu, çok kısa bir süreçte engelli sporunda çok büyük adımlar atıldığının resmidir. 67 sporcumuzun değişik 10 dalda yarışmaları, bedensel engellilerin yanı sıra görme engelli sporcularımızın yüksek sayıda katılımı, kafilede zihinsel engelli sporcumuzun bulunması, takım branşlarındaki varlığımız uluslararası camiada artı bir değerlendirme unsuru olarak görüldü.” far as facilities, Beijing is hard to beat, London preferred to build rational facilities, when the games are over, except for the stadium all facilities can be uninstalled. What set London apart were not facilities, it was the highlighting of the distinct Paralympic sports awareness of spectators coming to these facilities in almost all of the contests. The number of children among spectators was almost one fourth of all those who came. At the main entrances of the stands there were as many pram storage spaces as the bicycle racks.” - What are your views concerning Turkey’s participation in the games with a lot more athletes than previously and the results obtained? - “As is known, Turkey entered the 2000 Sydney Paralympic Games with only one athlete by the provision of a quota, this figure rose to eight in 2004 Athens through partially a quota and reached 16 athletes in 2008 Beijing. The number of our athletes in London is 67… In the blind ‘football a5’ branch a team consists of four blind footballers and one seeing goalkeeper. The participating team is allowed eight players who are blind plus two seeing goalies. - Londra’da Türkiye’nin kazandığı madalyalarla ilgili ne gibi değerlendirmeler yapıldı? - “Oyunlar esnasında karşılaştığım tüm yabancı dostlarım bu başarımızı samimiyetle kutladılar. Bundan çok büyük onur duydum. Zira önceki yıllarda, ki buna federasyonda atletizmden sorumlu yönetici iken katıldığım müsabakalar dahil, bahsettiğim dostlarım o zamanlar elde edemediğimiz yada az elde ettiğimiz başarılarımızı beni teselli edercesine kutlarlardı. Şimdi ise neredeyse diş bileyerek hani bir reklam var ya “Ama çok oluyorsunuz” tarzında kutlamaları kabul etmek gerçekten keyifli ve fazlasıyla onur vericiydi. Bana bu keyifli anları yaşattıkları için tüm sporcu kardeşlerimi tekrar kutluyorum.” - Avrupa, Dünya Şampiyonaları, Paralimpik Oyunları gibi üst düzey organizasyonlarda sporcularımızın ve takımlarımızın parlak başarılar elde etmeye başlaması nasıl gerçekleşti? - “Bu sorunun cevabını vermek bana düşmez diye düşünüyorum. Malum sportif faaliyetler ilgili engelli spor federasyonlarımız tarafından yürütülüyor. İzlediğim kadarı ile çok ama çok çalıştılar, sporcularımızın hayatları son sene neredeyse sadece kamp ortamlarında geçti, azmettiler diyeceğim ama onlar engelli. Yani ‘azim’ onların yaşamlarının kanıksanmış bir parçaları. Çok daha fazla çalıştılar diyelim ve hak ettikleri yere vardılar. Eminim kendileri tarafından yükseltilen bu çıta yakın bir zamanda daha yukarılara yine kendileri ve onları takip eden yeni sporcularımızla çıkartılacak, bizlere daha büyük sevinçler yaşatacaklardır.” But only the 8 blind footballers are included in the delegation of athletes. Goalkeepers are defined as technical staff. Actually, our London delegation had 69 athletes. Whether there were 67 or 69 athletes, this is proof that great steps were taken in handicapped sports in a very short time. 67 athletes competing in 10 different branches, high participation of blind athletes as well as physically handicapped, presence of mentally handicapped athletes in the delegation our presence in team branches were seen as added values in the international community.” - How were the medals won by Turkey evaluated in London? - “All my foreign friends I encountered throughout the games sincerely congratulated this success. I was greatly honored by this. In previous years, including the contests I entered when I was a track & field official in the federation, the friends I mentioned used to console us due to the lack of the success or congratulate us because of the little success we did have. It was really enjoyable and honoring to accept congratulations as though they were irritated in the manner of the commercial “You are too much”. I congratulate all my athletes for making me go through these enjoyable moments.” - How is it that our athletes and teams are achieving bright successes in top level events such as European, World Championships and the Paralympic Games? - “It is not up to me to answer this question. Sports activities are conducted by concerned handicapped sports federations. As far I could see, they worked very hard, the lives of our athletes were spent almost completely in camps during the last year. They were determined, since they are handicapped, ‘determination’ is part of their lives. They worked so hard that they reached the place that they deserve. I am sure that they will set the bar higher and higher very soon and that they will provide more and more joy to us with their future successes and those of their successors.” - Do the handicapped sports still have obstacles they must overcome in Turkey? If there are, what are they and what solutions do you recommend? -“Thank you for this question… Sure there are problems and this is the best time to discuss these problems. It is the right time to talk, discuss and solve problems after a successful event. PARALİMPİK TÜRKİYE 69 - Türkiye’de engelliler sporunun her şeye rağmen hala aşılması gereken sorunları var mı? Varsa, nedir bunlar ve ne gibi çözümler önerirsiniz? - “Teşekkür ederim sorunuza… Tabii ki sorunlar var ve bu sorunları konuşmanın en iyi zamanı bence. Böylesine başarılı geçen bir organizasyondan sonra konuşmak, tartışmak ve çözmek için tam zamanıdır. Özellikle şu soruları yöneltelim engelli sporunun içinde olan her kesime, yani kendimize: Bütün bunları biz nasıl başardık? Başarırken dahi hatalarımız oldu mu? Daha iyisini nasıl yapabiliriz? Başarıyı da analiz eden soruları kendimize sorup cevaplamamız lazım ki, gelecek arkadaşlarımız bu yaşadıklarımızdan dersler çıkarabilsin.” - Evet hep başarılardan söz ettik, ancak Londra’da dikkatimizi çeken bir konu var; Paralimpik Oyunları’nın lokomotifi iki branşı atletizm ve yüzmede biraz gerilerde değil miyiz biz hala? Neden böyle? - “Yaramı deştiniz. Madalya sayısı en fazla spor dalı olan atletizmde 170 final yapıldı, yüzme de onu takip ediyor. Fark etmişsinizdir her iki branşta da tüm engel grupları yarışır. Sporcular burada klasifikasyon ile engel durumlarına göre sınıflandırılır ve öyle yarışırlar. Tüm Paralimpik Oyunları’nda dağıtılan madalya sayısının neredeyse yüzde altmışı bu iki branşa verilmiştir. Keza katılımcı sporcu sayısı da o ölçüde yüksektir. Biz bu iki branşta katılım açısından geçmişe nazaran önemli artış elde ettik, Beijing’de bir olan atlet sayımız Londra’da beş oldu. Azımsanmayacak bir sayı bence, keza yüzmede ilk kez iki sporcumuz kota alarak geldi Londra’ya ve bunlar finallerde yarıştılar. Yüzmede final bu ülke tarihinde bir ilk… Buna rağmen atletizm ve yüzmede oldukça gerilerde olduğumuzu söyleyebilirim. Öncelikle tesislere engelli sporcular açısından ulaşım ve erişim sorunu hala var. Havuza gidip gelmeler engelli sporcu için antrenmlardan daha fazla efor sarf etmesine neden olabiliyor ama esas sorun yeterli sayıda antrenörümüzün olmayışıdır. Örnek verecek olursam, yüzme branşında bir antrenörümüz var; Osman Çullu… Kendisi Kahramanmaraş’ta yaşıyor, hem görme hem de bedensel engelliler spor federasyonlarımızın milli takım antrenörü, bildiğim kadarıyla yardımcısı yok. Şimdi bu antrenör tek başına ne yapabilir? Bu şartlarda Londra’ya iki bedensel engelli yüzücü götürebildiyse büyük bir başarı, bir de onlara final yüzdürdü bu arkadaşımız.” - Madem bu konuda yaranızı deştik istemeyerek, ne yapılması gerekir sizce? Her ne kadar spor ilgili engelli spor federasyonların yönetimindedir deseniz de, nihayetinde siz de belirttiğiniz gibi bedensel engelliler spor federasyonunda görev almıştınız. - “Bu bir süreç, öncelikle başta engelli spor federasyonlarımızın yöneticileri, teknik sorumluları olmak üzere tüm paydaşların bir araya gelip bir sistem üzerinde uzlaşmaları gerekir. Paydaşlar derken, Spor Genel Müdürlüğümüzü, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’ni, hatta atletizm ve yüzme federasyonlarımızı kast ediyorum. Düşündüğüm proje şu: Gerek atletizm gerekse yüzme Türkiye’nin tek noktasından idare edilemez. Bize gerekli olan bol miktarda antrenörü yetiştirmek için antrenör seminerleri düzenleyelim, bunun için samimi olduğumuz, bu branşlarda dünyada öncü olan ABD, Almanya, Hollanda, Rusya gibi ülkelerde bize antrenör hocaları gönderebileceklerini söyleyen dostlarımız var. Bizim yapacağımız, her branş ve engel gurubu için antrenör adaylarını bulmak. Bu da çok kolay, ülkemizde BESYO mezunu binlerce gencimiz var, adaylarımızı bunların arasından ülkemizin çeşitli bölgelerinden seçelim, eğitimlerini başarıyla tamamladıktan sonra görevlendirelim. Şöyle ki, her antrenör çevresinde çalıştırabileceği azami değişik engel gurubundan beş engelli sporcuyu tarayıp bulsun -Osman Çullu gibi- , sonra bu antrenörümüze çalıştıracağı her engelli sporcu için belirli bir meblağ ödeyelim. Göreceksiniz en kısa zamanda çok fazla yüzücümüz ve atletimiz olacaktır. Yukarıda bahsettiğim tüm paydaşlar tarafından oluşturulacak bütçe ile 2016 Rio’da yüzücü ve atlet sayımız 70-80 sporcu olması hiç de ulaşılamaz bir rakam değildir. Böyle bir projeye sponsor olmak isteyen de mutlaka çıkacaktır.” Fotoğraf: Kaan Verdioğlu Özlem Baykız PARALİMPİK TÜRKİYE 70 Topkapı Sarayı Topkapı Palace - Atletizmde beş kişilik kotadan bahsettiniz. Yanılmıyorsam önceki sayımızda yazdığımız gibi bu sayı daha fazlaydı. Bir de Hamide Kurt Londra’ya neden götürülmedi? - “Londra 2012 Paralimpik Oyunları’na katılım kriterleri atletizm branşında 2009 sonlarında IPC tarafından açıklandı ve tüm engelli federasyonlarımıza tebliğ edildi. Atletizmde de bazı diğer branşlarda olduğu gibi ‘kota’ uygulaması vardır. Belirlenen A veya B barajını aşmanın direkt katılım olarak algılanması yanlıştır. Konuyla ilgili duyurularda kota formülü açıkça belirtilmiştir. Federasyonlarımızın atletizm sorumluları bu konuyu atlamışlar, sporcularını da direkt olarak baraj derecelerine odaklamışlar. Neticede A barajını geçen sekiz sporcumuz varken, bize tahsis edilen kota dört sporcuda kaldı. Bir sporcumuza da TMPK olarak kotalar belirtmeden önce yapılması gereken ve barajı geçen tüm sporcularımız için yaptığımız biparti başvurusuna olumlu yanıt aldık ve görme engelli bayan atletimiz Sümeyye’yi bu haktan yararlandırarak katılımcı sayımızı beşe çıkarttık. IPC atletizm tarafından bize tanınan dört kişilik kota kullanımının belirlenmesini de direkt olarak her üç federasyonumuza bıraktık. Kendi aralarında yaptıkları oldukça çekişmelere sahne olduğunu duyduğumuz toplantılarda hemen sonuç alınamadı ve sonunda kendi aralarında seçtikleri, bizim dahil olmadığımız bir heyet belirlediler. Kota dağılımında iki görme, bir bedensel, bir de zihinsel engelli sporcumuzun Londra kafilesinde yer alması kararlaştırılmış ve bu isimler nihai akreditasyon işlemleri için komitemize bildirildi. Hamide Kurt’un gönderilmemesi öncelikle bende üzüntü yarattı, zira demin de bahsettiğim gibi atletizm konusundaki bilgi birikimimin yanı sıra bu spora gönül vermişliğim var. Hamide’yi 14 yaşından beri tanır ve takip ederim. T54 olan sınıflandırmasını kendisi için daha uygun olan T53 sınıfına geçişi için IPC atletizm We should ask ourselves and everyone involved in handicapped sports: How did we succeed all this? Did we commit errors in succeeding? How can we do better? We should ask ourselves and answer questions analyzing success so that our future colleagues can derive lessons from our experiences.” - We spoke of successes, but there is an issue that attracts our attention in London; aren’t we a little behind in two branches that are the locomotives of the Paralympic Games, track & field and swimming? Why is this the case? - “You are opening a wound. In track & field where there is the largest number of medals, there were 170 finals, swimming follows it. You must have noticed that all handicap groups compete in both branches. Athletes are classified according to their handicap status and compete. Almost sixty percent of all medals distributed in all the Paralympic Games are issued to these two branches. Therefore, there is a high number of athletes participating. We obtained a significant increase in both these branches compared to the past, while we had only one athlete in Beijing, we had five in London. This is a figure that cannot be PARALİMPİK TÜRKİYE 72 yetkilileri nezdinde uzun uğraşlar verdiğimi artık söyleyebilirim. Sağ olsun kendisi de bizleri mahcup etmedi ve yeni sınıflandırması ile önce Londra için geçerli olan A barajını geçti, ardından da Haziran 2012’de Hollanda’da yapılan Avrupa engelliler atletizm şampiyonasında 200 metre yarışında birinci geldi. Buna rağmen neden Londra kafilesine alınmadı sorusuna tarafsız kalma durumunda olduğumdan cevap veremiyorum. Kota dağılımında tahminimce her üç federasyonun da temsil edilmesi söz konusu oldu. Hamide daha çok genç, bu azmiyle daha çok başarılara imza atacak ve başta önümüzdeki 2013 Dünya Engelliler Atletizm Şampiyonası olmak üzere tüm uluslararası şampiyonalarda ülkemizi en iyi şekilde temsil edecektir.” - Londra öncesi Ankara’da SGM yeni binasında yaşadığınız bir olay var. Bunu burada paylaşmak ister misiniz? - “Aslında konuyu tekrar gündeme taşımak istemem, zaten Başkanımız Sayın Yavuz Kocaömer gerek Posta gerekse Milliyet’teki köşesinde yazmıştı. Ama bir şey paylaşmam gerekiyorsa şunu üzülerek söyleyebilirim; konferans salonuna girdiğimde engelli spor federasyonları başkanlarımızın üçü de oradaydı. En azından temsil ettikleri engelliler adına bir reaksiyon gösterebilirlerdi, ‘Bizi bilgilendirmek için İstanbul’dan gelen yetkilinin söyleyecekleri bizler için önemlidir, lütfen kendisinin aktif katılabileceği küçük bir toplantı odasına geçelim’ denilebilirdi. Zira, dayanışma temsil ettiğimiz engelli camiası için çok önemli bir davranış biçimidir, burada bir üst makama karşı gelmeme duyarsızlığına kapılmak doğru bir davranış olamazdı. Neyse fazla uzatmaya da gerek yok. Spor Genel Müdürlüğü yetkilileri de yaşananlarla ilgili üzüntülerini dile getirdiler, umarım tekrarı tarafımca veya bir başka engelli arkadaşım tarafından yaşanmaz.” overlooked, in the same manner in swimming two of our athletes received quotas to come to London and they competed in the finals. This is a first in our national swimming history… Despite these, I can say that we are quite behind in swimming and track & field. There is still a problem of transportation and access to facilities by handicapped athletes. The round trips to the pool may cause handicapped athletes to expend more effort than the training, but the real problem is the lack of sufficient coaches. - Since we unwittingly opened your would in this area, what needs to be done? In as much as you say sport is under the administration of the concerned sports federations, as you mentioned you were also assigned a job at the physically handicapped sports federation. - “This is a process. All the stakeholders in it, including officials and technical staff of the handicapped sports federations must gather around and agree on a system. When I say stakeholders, I mean the Sports General Directorate, the National Paralympic Committee of Turkey, in fact our track & field and swimming federations. - Paralimpik Oyunları’na aday bir kentin alt yapısını engelli insanlarımız ve engelli sporcularımız açısından nasıl buluyorsunuz? - “Şu an için yeterli bulmak fazla iyimserlik olur diye düşünüyorum. Ama çok hızlı ve olumlu çalışmalar var. Örneğin, bugün burada İstanbul’un tarihi yarımadasında sizinle tekerlekli sandalyemle saatlerdir dolaşıyorum, eskiden bu mümkün değildi. Istanbul 2020 gündeme geldiğinden beri biraz da komitemizin uyarı ve hatırlatmalarıyla bazı düşünceler değişmeye başladı. Daha yapılacak çok iş var, inanıyorum ki ilgili kurumlar en kısa sürede bu açığımızı kapatacaklardır.” - İstanbul, 2020 Paralimpik Oyunları’na ev sahipliği yapabilir mi? Bu noktada örneklemek gerekirse; Londra’da olan, bizde olmayan nedir? Ya da bizde olup da Londra’da olmayan… Sultanahmet Camii Sultanahmet Mosque İstanbul’un 2020 Paralimpik Oyunları’na aday olması büyük bir heyecan yaratırken, kentteki tüm tarihi, turistik, sosyal ve sportif tesisler engellilerin erişebilirliği için yeniden elden geçiriliyor. While the Istanbul’s candidacy for the 2020 Paralympic Games creating a great excitement, all the history of the city, tourist, social and sports facilities is being overhauled for the accessibility for the people with disabilities. - “Almanların bir atasözü vardır: ‘Wo ist die Wille, dort ist der Weg.’ Yani, ‘İstedikten sonra yol bulunur’ ya da ‘İsteğin olduğu yerde yol da vardır’… İşte tam böyle; biz istersek tabii ki yaparız, yapanlardan farklı değiliz, yeter ki isteyelim ve istediğimizi gerçekleştirmek için de doğru bilgileri bir araya getirelim. Sadece yaptım demek için enerjimizi boşa harcamadan, sorarak, öğrenerek daha da iyilerini yapabiliriz. Londra’da olanlarla kendimizi mukayese etmeye kalkarsak yanılgılara düşebiliriz, hatta morallerimiz bozulabilir. Yukarıda da belirttiğim gibi bu bir süreç, aklın yolu bir; eksiklerimiz belli, bunları tamamlamak için Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. ‘Bizde olup da Londra olmayan nedir’ sorusuna biraz ironi yapalım: şundan eminim eğer 2020 İstanbul’da olursa, bizim gönüllü sürücülerimiz görevleri gereği yabancı misafirleri gidecekleri adreslere kesinlikle navigasyon kullanmadan zamanında yetiştireceklerdir. Londra’da birçok müsabakaya ve resepsiyona başkanımla birlikte sırf bu nedenle geciktiğimizi hatta gidemediğimizi de belirtmiş olayım.” PARALİMPİK TÜRKİYE 73 - Sportif aktiviteleri izlemenizin dışında Londra’da ne gibi faaliyetleriniz oldu? - “Sportif faaliyetler federasyonlarımız tarafından yürütülmektedir. Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin öncelikle yönetimsel olarak çok önemli görevleri var. Kafilemizin akreditasyon işlemlerinden tutun da, Oyunlar Köyü’ne yerleşime, her türlü iletişim ve ulaşıma kadar… Kısacası, kafilenin oradaki yaşamı ile ilgilenen kafile sorumlusu (chef de mission) arkadaşlarım Demirhan Şerefhan ve Ali Kiremitçioğlu’na bu vesileyle tekrar şükranlarımı sunarım. Onların insanüstü gayretleriyle kafilemiz Londra’da sorunsuz bir şekilde sadece müsabakalara odaklandı. Buna ek olarak, oyunlarda ziyaretimize gelen ve bizlere destek veren sayın bakanlarımız Fatma Şahin ve Suat Kılıç ile Sümeyye Erdoğan ve ekibine kaldıkları süre içinde refakat ettiler. Genel Sekreter olarak, Paralimpik Oyunları esnasında başkanım Yavuz Kocaömer ile birlikte diğer ülkelerle ikili temaslarda bulunduk. Bunun yanı sıra, gerek sponsorumuz BP ile birlikte verdiğimiz resepsiyonda ev sahibi olarak, gerekse davet edildiğimiz diğer ülkelerin resepsiyonlarına (Büyük Britanya, ABD, Almanya, Hollanda vs.) katılarak ülkemizi temsil ettik.” Ayasofya Hagia Sophia This is the project I am considering: track & field or swimming may not be administered from a single point in Turkey. We must conduct trainer seminars to raise the large number of trainers that we need. We have friends in countries such as the USA, Germany, Holland and Russia, which are pioneers in the world in this field, who are close to us and are able to send us trainers’ trainers. What we need to do is to find the candidate trainers for every branch and handicap group. That is very easy. We have thousands of youth in our country who are graduates of physical education and sports colleges. Let’s pick our candidates from among them from various regions of our country. Let’s assign them after they successfully complete their training. Each trainer shall then scan his or her surroundings to find a maximum of five handicapped athletes from different handicap groups –such as Osman Çullu - , then we pay this trainer a certain fee for each handicapped athlete he or she will train. You will see that in a short time we will have a large number of swimmers and athletes. Through a budget to be created by all the stakeholders I mentioned above, it is not impossible to have in 2016 Rio 70-80 athletes in track & field and swimming. Such a PARALİMPİK TÜRKİYE 74 project will definitely attract sponsors.” - You mentioned a quota of five in track & field. If I am not wrong, this number had been higher as we wrote in our previous issue. Also why was Hamide Kurt not taken to London? - “The London 2012 Paralympic Games participation criteria for the track & field branch were announced at the end of 2009 by the IPC and were notified to all the handicapped federations. As in other branches, there is a quota implementation in track & field. It is wrong to perceive qualification in the A or B class as direct participation. The quota formulation was clearly explained in the announcements on the subject. Track & field officials of our federations missed this point and focused athletes on qualification times. At the end, while there were eight athletes qualifying in group A, there were only four athletes in the quota assigned to us. We also received a positive reply to our application for an extra athlete that we made as the NPCT before the quotas were announced and we increased the number of our participants to five by also including our blind woman athlete Sümeyye, taking advantage of this right. - Londra’da sporcularımızın aldığı başarılı sonuçlar hepimizi gururlandırdı. En çok nelerden etkilendiniz? - “Öncelikle tüm sporcularımızı katılımlarından dolayı kutluyorum. Orada Olimpiyat Stadı’nda kafilemizin geçişini bana ayrılan yerden takip etmek anlatılmaz bir duygu. Beijing’de 27 kişi olan kafile sayımız Londra’da 113 kişiydi. Yani tören esnasında Türk bayrağımız önde neredeyse 100 metre finiş noktasına vardığında maraton kapısından kafilenin sonu daha yeni çıkıyordu. Bak, bak hep Türkiye, çok hayal ettiğim bir sahne, bunu yaşatanlardan Allah razı olsun diyorum. Kazanılan her madalya ayrı bir gurur ne neşe We left it up to the three federations to determine the utilization of the quota recognized to us by IPC track & field. They could not come to terms during the meetings they had and they created a board they elected among themselves that we were not included in. In the quota distribution they decided to include two blind, one physical and one mentally handicapped athlete in the London delegation and these names were notified to our committee for final accreditation transactions. It made me especially sad that Hamide Kurt was not sent, as I have a special bond with track & field. I have known and followed Hamide since she was 14 years old. I gave quite a struggle with the IPC track & field officials in order to change her T54 classification to T53 that was more suitable for her. She did not disappoint us and she qualified in group A that was required for her new classification, then she won first place at the 200 meter race in the European Handicapped Track & Field Championship in June 2012 in Holland. I cannot answer why she was not taken into the London delegation despite this, since I must remain unbiased. All three federations had to be represented in the quota distribution. Hamide is still very young, she can achieve many successes in the kaynağımız oldu, Nazmiye’nin altını, ardından inatla dünya rekorunu kaldırmasını başka hangi duyguyla satırlara dökebilirsiniz ki… Biliyorsunuz Olimpiyatlarda bir söylem vardır, ‘En çok altın madalyaya, bir de bronz madalyaya sevinirsiniz’ diye… Gümüş alanlara haksızlık etmeyelim ama onların sevinci daha finale kaldıkları an başlamış oluyor ve final sonrası kaçırılan altının ardından ‘Ne yapalım bu da az mı’ tesellisi yaşanıyor. Belki biraz insafsızca… Ben tüm gümüşlerimizi de altınmış gibi kabul ediyor, bizlere yaşattıkları duygulardan dolayı hepsini alınlarından öpüyorum. future with this determination and she will represent our country in the best manner in all international championships, starting with the 2013 World Handicapped Track & Field Championship.” - Can Istanbul host the 2020 Paralympic Games? What does London have that we don’t have? Or anything we have that London doesn’t… - “Germans have a proverb: ‘Wo ist die Wille, dort ist der Weg.’ It means ‘When there is a will, there is a way’… If we want to, sure we can do it. We are no different than those who do. We just have to want to do it and bring together what we know. We can do even better, not just for the sake of doing it, without wasting our energy, we can ask and learn. If we compare ourselves to London, we can be misled, we may even be demoralized. As I said earlier, this is a process. We do not need to reinvent the wheel to complete these. I can use some irony to answer what we have that London does not. If 2020 is in Istanbul, our volunteer drivers shall make it on time to the addresses they are destined to go without the aid of navigation. I must say that we were late or sometimes even did not make it to many contests and receptions in London due to this reason.” PARALİMPİK TÜRKİYE 75 Bronz demişken; Paralimpik Oyunları’na ilk kez katılan ve üçüncülük maçına çıkan goalball takımımızın, kazandıkları bu karşılaşmada yaşattıklarını burada tarif etmem imkansız. Yeri gelmişken, madalya almadığımız ama almış kadar bizleri mutlu eden olaylardan birini de yüzmede yaşadık. İlk defa katıldığımız bu branşta Özlem Baykız ve Beytullah Eroğlu final yüzdüler. Türk spor tarihinde hatırladığım kadarıyla bu bir ilk. Onları bu duruma getiren değerli hocaları, yokluklar içinde var ettiği için Osman Çullu’yu da onlar kadar kutluyorum. Nedense antrenörlerimizi yeterli şekilde yad etmiyoruz, halbuki onlar da sporcularımızın bu başarılarında çok önemli paya sahipler. Tüm branşlardaki antrenörlere ve teknik ekiplere sonsuz teşekkürler. Sportif anlamda büyük bir süksemizi de paylaşayım. Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımımız ilk maçta dünya devi ABD’yi yendi. Oyunlar boyunca gerek kaldığımız tüm Paralimpik Komite başkan ve genel sekreterlerinin konakladığı otelimizde, gerekse oyunları izlediğim localarda bu galibiyete ilişkin kutlamalara muhatap oldum. Birçoğu hani o meşhur reklam filminde olduğu gibi ‘Çok oluyorsunuz siz de artık’ tarzında yaklaşımda bulundular… Bir yönetici olarak en çok onurlandığım olaylardan birini de kapanış töreninde yaşadım. Tüm ülkelerin Paralimpik Komitelerince ‘IPC Sporcu Konseyi’ için önceden aday adayı gösterilen sporcular, IPC tarafından elenir ve Paralimpik Oyunları esnasında tüm katılımcı sporcular tarafından seçilmek üzere adaylar oylamaya sunulur. Seçim neticesi de kapanış töreninde açıklanır. Daha evvel Lareuss - Successful results obtained by our athletes in London made us all proud. What affected you the most? - “First of all, I congratulate all our athletes due to their participation. It is an unbelievable feeling to watch the parading of our delegation from the place reserved to me at the Olympic Stadium. In Beijing our delegation was consisting of 27 people, in London we were 113 people. During the ceremony, when the Turkish flag at the front arrived at the 100 meter finish line, the end of the delegation was just coming out from the marathon gate. Seeing this long line of Turkish athletes was a scene I dreamed of for a long time. God bless those who made this possible. Every medal we won was a source of pride and joy, Nazmiye’s gold and then lifting the world record with perseverance, emotions were intense… There is a saying at the Olympics, ‘Gold and bronze medals make you happiest’… Not to be unfair to those winning silver but their joy start when they reach the final and they are consoled after missing the gold at the final, ‘well, this is something’. This may be unfair… I accept all our silver medals as though they were gold and I praise them all for the happiness they gave us. As far as bronze is concerned; the feelings that our goalball team that went out for the third place match, participating for the first time in the Paralympic Games, gave me are also indescribable. Swimming made us as happy as if we had won received medals, although we did not win any. Özlem Baykız and Beytullah Eroğlu swam in the final at this branch we entered for the first time. This is a first in the Turkish sports history. I congratulate their esteemed coach Osman Çullu, just as much as them. In its first match our Wheelchair Basketball Team beat world giant USA. Throughout the games, I was congratulated due to this victory at our hotel where all Paralympic Committee presidents and PARALİMPİK TÜRKİYE 76 ödülü için aday gösterdiğim ve ülkemiz spor tarihinde ilk kez bir sporcumuzun böyle bir ödülde yarıştığı Gizem Girişmen’i bu kez IPC Sporcu Konseyi’ne aday göstermiştik. IPC tarafından adaylığı kabul edilen sporcumuzun Londra’daki kapanış seremonisi sırasında ‘Gizem Girişmen, Turkey’ anonsuyla kazandığını duymak ve onu platformda görmek de tarif edilemez bir mutluluk anıydı benim için… Genç ve başarılı kardeşlerimin IPC nezdinde yönetimsel anlamda da ülkemi temsil edebilmeleri çok önem verdiğim bir konudur. Umuyorum diğer sporcu kardeşlerim de bu ve benzeri uluslararası kuruluşlarda Gizem’le açılan bu yolda ilerleyeceklerdir.” - Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin kısa ve uzun vadede bundan sonraki hedefleri nelerdir? - “2008 yılından beri TMPK yönetim kurulu üyesi olarak genel sekreterlik görevini yürütüyorum. Nerelerden nerelere geldiğimizi atlatmaya kalksam ilave bir sayı çıkartılması gerekecek. Bu çok zor, meşakkatli ama aynı anda fevkalade keyifli süreç içinde önemli bir çalışmamız olan ‘Paralimpik Okul Günleri’ devam ediyor, hatta o konuda çok önemli bir adım attık; Mili Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu’nca okullarda zorunlu olan spor dersi müfredatına ‘Paralimpik Okul Günleri’ ekleniyor. Bu engelliliğin toplum olarak algılanmasında çok önem verdiğimiz bir konu. Diğer süren çalışmalarımızın devamı konusunu da Kasım ayı içinde yapacağımız olağan genel kurulumuzun seçeceği yeni arkadaşlarımıza bırakmak en doğrusu olacaktır.” general secretaries stayed and at the booths where we watched the games. Many said, ‘You guys are too much’, as in the famous commercial… I was also greatly honored as an official at the closing ceremony. Athletes nominated to the ‘IPC Athletes Council’ by the Paralympic Committees of all nations are eliminated by the IPC and nine candidates are voted to be selected by all athletes during the Paralympic Games. The results of the voting are announced at the closing ceremony. Nominated earlier for the Lareuss award, competing for the first time for such an award in the sports history of our nation, Gizem Girişmen was nominated to the IPC Athletes Council. IPC had accepted her candidacy and to hear that she won with the announcement ‘Gizem Girişmen, Turkey’ and seeing her on the platform was also an indescribable moment of happiness for me… - What are the future objectives of the National Paralympic Committee of Turkey from now on in the short and long term? - “I have been acting as the secretary general since 2008 as a member of the board of the NPCT. You will need an additional issue to explain where we started and where we arrived. In this difficult and arduous but at the same time extremely enjoyable process, the ‘Paralympic School Days’ continues as an important project. We took a major step in this area; ‘Paralympic School Days’ is going to be added to the sports lessons curriculum that is obligatory in schools by the Board of Education of the National Ministry of Education. This is an issue that we deem to be very important for the social perception of being handicapped. As far as our other ongoing work, it will be best to leave this to our new colleagues to be elected by the general assembly that will be convened in November.” OLİMPİYAT OYUNLARI’NDAN DA 5 MADALYA TURKEY WINS FIVE MEDALS AT OLYMPIC GAMES 14 . Paralimpik Oyunları öncesinde 27 Temmuz - 12 Ağustos 2012 tarihleri arasında Londra’da düzenlenen 30. Yaz Olimpiyat Oyunları’nda Türkiye iki altın, iki gümüş, bir bronz olmak üzere toplam beş madalya elde etti. Londra'da ülkemize ilk Olimpiyat altınını tekvandoda Servet Tazegül getirdi. Atletizm kadınlar 1500 metrede Aslı Çakır Alptekin tarihi bir başarıya imza atarak Olimpiyatlar tarihinde Türkiye'ye atletizm dalında ilk altın madalya sevincini yaşatırken, aynı yarışta Gamze Bulut gümüş madalyanın sahibi oldu. Tekvando kadınlar 67 kiloda Nur Tatar finalde kaybedip gümüş madalya alırken, grekoromen güreş 120 kiloda Rıza Kayaalp de bronz madalya kazandı. Rıza Kayaalp, Nur Tatar, Servet Tazegül, Aslı Çakır Alptekin, Gamze Bulut Turkey won two gold, two silver and one bronze, totaling five medals at the 30th Summer Olympic Games held in London before the 14th Paralympic Games. The first Olympic gold was won in London by Servet Tazegül in taekwondo. While Turkey won its first track & field gold in its Olympic history at the women’s 1500 meters with Aslı Çakır Alptekin, Gamze Bulut won the silver medal in the same race. While Nur Tatar lost the final match to win the silver medal in the women’s taekwondo 67 kilos, in Greco roman wrestling 120 kilos Rıza Kayaalp won the bronze medal. BOĞAZİÇİ’NDE BİR İLK PARALİMPİK TÜRKİYE 78 A FIRST ON THE BOSPHORUS TÜRKİYE MİLLİ OLİMPİYAT KOMİTESİ’NİN 24. KITALARARASI YÜZME YARIŞI’NDA BEDENSEL ENGELLİ ALPER CEYLANTEPE 41 ÜLKEDEN 1181 SPORCU ARASINDA 6.5 KİLOMETRELİK PARKURU İLK 50 ARASINDA TAMAMLAYARAK 48. OLDU. İSTANBUL BOĞAZI’NDAKİ ZORLU MÜCADELEDE SEKİZ ENGELLİ YÜZÜCÜ YER ALDI. DURING THE 24TH INTERCONTINENTAL SWIMMING RACE OF THE NATIONAL OLYMPIC COMMITTEE OF TURKEY, PHYSICALLY HANDICAPPED ALPER CEYLANTEPE COMPLETED THE 6.5 KILOMETER COURSE IN THE TOP 50 TO COME IN 48TH AMONG 1181 ENTRANTS FROM 41 NATIONS. DURING THE TOUGH CHALLENGE AT THE BOSPHORUS ISTANBUL THERE WERE EIGHT HANDICAPPED SWIMMERS. PARALİMPİK TÜRKİYE 79 T ürkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin Samsung Electronics sponsorluğunda düzenlediği 24. Kıtalararası Boğaziçi Yarışları yüzme, kano ve kürek dallarında 15 Temmuz 2012 Pazar günü İstanbul Boğazı’nda yapıldı. 41 ülkeden çeşitli yaş gruplarında kadın-erkek 1181 sporcunun katıldığı yüzme yarışında bedensel engelli Alper Ceylantepe, İsmet Ayık, Ali Uzun, Recep Ateş, Ahmet Karagün ve Cihat Hikmet, görme engelli Erhan Koçak ve Özel Sporcular’dan Caner Ekin de yer aldı. Kanlıca Vapur İskelesi’nden onar dakika arayla verilen üç ayrı startla başlayıp 6.5 kilodmetrelik mesafe sonrası Kuruçeşme Cemil Topuzlu Parkı’nda sona eren Recep Ateş yarışmada 678 erkek, 180 kadın Türk yüzücü ile 248 erkek, 75 kadın yabancı yüzücü mücadele etti. '2 Kıta 1 Yarış' sloganıyla gerçekleştirilen 24. Boğaziçi Kıtalararası Yarışları’nı, Caner Ekin organizasyona Onur Konuğu olarak davet edilen ABD’li efsane yüzücü Mark Spitz de izlerken, engelli yüzücülerden Alper Ceylantepe genel klasmanda ilk 50 arasına girerek 48. oldu. Yarışı süresinde tamamlayan diğer engelli yüzücülerden İsmet Ayık 138., Ali Uzun 178. Erhan Koçak 535., Recep Ateş 658., Ahmet Karagün 857. sırayı aldı. Yüzme yarışında genel klasman birinciliğini son iki yılın şampiyonu Hasan Emre Musluoğlu elde ederken, Rusya’dan Evengy Bezruchenko ikinci, İngiltere’den William Ellis üçüncü oldu. The 24th Intercontinental Bosphorus Swimming Races organized by the National Olympic Committee of Turkey under the sponsorship of Samsung Electronics in the branches of swimming, canoe and rowing were held on Sunday, 15 July 2012 at the Bosphorus in Istanbul. During the swimming race wherein manwoman 1181 athletes from 41 nations at all age groups participated, physically handicapped Alper Ceylantepe, İsmet Ayık, Ali Uzun, Recep Ateş, Ahmet Karagün and Cihat Hikmet, visually handicapped Erhan Koçak and Special Athlete Caner Ekin were also included. The race started at the Kanlıca Boat Pier with starts of ten minute intervals, ended after a course of 6.5 kilometers at the Kuruçeşme Cemil Topuzlu Park with 678 male, 180 female PARALİMPİK TÜRKİYE 80 Bedensel engelli Alper Ceylantepe, genel klasmanda 48. sırayı aldı. Turkish swimmers and 248 male, 75 female foreign swimmers competing. Held with '2 Continents 1 Race' slogan, the 24th Intercontinental Bosphorus Swimming Races were watched by the honor guest legendary swimmer from the USA, Mark Spitz, while physically handicapped swimmer Alper Ceylantepe entered the top 50 in the general rankings to become 48th. Other handicapped swimmers completing the race within the allotted time İsmet Ayık was 138th, Ali Uzun 178th, Erhan Koçak 535th, Recep Ateş 658th, and Ahmet Karagün 857th. The winner of the overall rankings in the swimming races was the champion of the past two years Hasan Emre Musluoğlu, with Russian Evengy Bezruchenko second, followed by the third place finisher from the UK, William Ellis.
Benzer belgeler
TÜRK?
Bu dergi Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin resmi yayın organıdır. Üç ayda bir yayınlanır.
paralimpik
Bu dergi Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin resmi yayın organıdır. Üç ayda bir yayınlanır.
paralimpik
Bu dergi Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin resmi yayın organıdır. Üç ayda bir yayınlanır.