paralimpik
Transkript
paralimpik
PARALİMPİK PARALYMPIC TURKEY NİSAN/APRIL 2012 Sayı/Nr:2 TÜRKİYE YOLCULUK VAR LONDRA’YA / ON THEIR WAY TO LONDON PARALİMPİK DEV ADAMLAR / PARALYMPIC GIANT MEN KOŞ HAMİDE KOŞ / RUN HAMİDE RUN BU ONUR PISTORIUS’UN / THIS HONOR BELONGS TO PISTORIUS BU YOLDA YALNIZ DEĞİLİZ BİZ ! WE ARE NOT ALONE ON THIS ROAD! K YAVUZ KOCAÖMER TMPK BAŞKANI NPCT PRESIDENT ısa süre önce Türkiye Milli Paralimpik Komitesi olarak 2016 yılına dek işbirliği anlaşması imzaladığımız BP Türkiye ile yaptığımız sponsorluk anlaşmasına ilişkin detaylara dergimizin ilk sayısında yer vermiştik. Aynı zamanda Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’nın da ana sponsoru olan bu dev kuruluş ile oluşturduğumuz işbirliği kapsamında ilkin Ocak ayında BP İstanbul merkez ofis binasında çalışanlara bir seminer vererek işe başladık. Peşi sıra, bu yıl Türkiye’deki faaliyetlerinin 100. yılını kutlayan şirketin Şubat ayı sonunda Antalya’da düzenlenen bayiler toplantısındaydık. ‘Engellilik’ ve ‘Paralimpik Oyunlar’ konusunda bilgi ve tecrübelerimizi orada da Türkiye’nin dört bir yanından gelen akaryakıt bayileriyle paylaşma imkanı bulduk. BP’nin desteklediği Paralimpik ve Olimpik milli sporcularımız da toplantıda bizimle birlikteydiler. Antalya’da ikinci gün konferans salonunda ilginç bir etkinlik gerçekleşti. Gruplar halinde yarışan bayiler, parçalanmış tekerlekli sandalyeleri monte etme konusundaki becerilerini sergilediler. Monte edilen her The first issue of our journal had provided details concerning the sponsorship agreement signed with BP Turkey by the National Paralympic Committee of Turkey a short while ago to last until the end of 2016. Within the scope of the collaboration we initiated with this giant organization that is also the main sponsor of the Olympic and Paralympic Games, we started work with the first seminar given to the employees at the BP Istanbul headquarters building in January. Subsequently, we attended the dealers meeting of the company that is celebrating the 100th anniversary of its operations in Turkey this year, in Antalya at the end of February. We had the opportunity to share our knowledge and experience in the areas of ‘Disability’ and ‘Paralympic Games’ there with fuel dealers coming from all corners of Turkey. Our Paralympic and Olympic national athletes supported by BP were also present with us at the meeting. During the second day of the meeting in Antalya, an interesting event took place in the conference hall. Competing in groups, dealers displayed their skills in assembling wheelchairs that were in disassembled condition. Every sandalye ihtiyaç sahiplerine dağıtılmak üzere Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı’na (TESYEV) teslim edildi. Her sandalyeye renkli kalemlerle gönderileceği kişiye özel mesajlar yazıldı. Gerçekten anlamlı ve hoş bir düşünceydi. BP Türkiye yetkililerine yaratıcılıkları ve katkıları için ne kadar teşekkür etsek azdır. Antalya’daki toplantının bitiminde etrafımı saran akaryakıt bayilerinin içtenlikleri karşısında ise duygulanmamak mümkün değildi. Engelli insanlarımıza yardım edebilmenin önemini anlamakla kalmayıp, bunun yaşamlarında nasıl bir eksiklik olduğunu burada fark ettiklerini dile getiren onlarca pırıl pırıl yüreğe sahip bu insanlar eminim ki ‘engelliler’ konusunda artık çok daha farklı bakış açısı ve farklı düşünceler içerisindeler. Samimiyetle yaklaşan, destek olmak istediklerini dile getiren bu değerli dostlara ve onlar gibi düşünüp aynı duyguları paylaşan herkese buradan bir kez daha şükranlarımızı sunuyorum. Bir kez daha anlıyorum ki, biz bu yolda asla yalnız değiliz… Biz gün geçtikçe büyüyor, çoğalıyoruz… wheelchair that was assembled was delivered to the Disabled Sports Aid and Education Foundation of Turkey (TESYEV) in order to be donated to those who need them. Messages that were special to the person receiving them were written on each chair with color pens. It was truly a meaningful and pleasant thought. We cannot thank BP Turkey officials enough for their creativity and their contributions. It was impossible not to be moved by the sincerity of the fuel dealers who surrounded me at the end of the meeting in Antalya. These people with magnificent hearts, not only understood the importance of helping our disabled people, but also said that they noticed this void in their lives here in the meeting. I am sure that they possess widely different thoughts and a point of view concerning the ‘disabled’ now. I would like to take this opportunity to thank once more from here, these esteemed friends who approach with sincerity and stating that they want to provide support and also everyone who thinks like they do and share the same feelings. I understand once more that we are never alone in this journey… We are growing and multiplying with every passing day… PARALİMPİK TÜRKİYE 3 İÇİNDEKİLER / INDEX 7 12 YOLCULUK VAR LONDRA’YA KOŞ HAMİDE KOŞ ON THEIR WAY TO LONDON RUN HAMİDE RUN 20 28 ENGELLERİ FARKLI, AMAÇLARI AYNI YÜREKLERİYLE BAŞARANLAR THEIR HANDICAPS ARE DIFFERENT, THEIR TARGET IS THE SAME SUCCEEDING WITH THE HEART 36 44 ÖMÜRLERİ HAVUZDA GEÇİYOR PARALİMPİK DEV ADAMLAR THEY DEDICATED THEIR LIVES TO THE SWIMMING POOL PARALYMPIC GIANT MEN PARALİMPİK TÜRKİYE 4 59 66 PARALİMPİK OYUNLARI (2) BU ONUR PISTORIUS’UN PARALYMPIC GAMES (2) THIS HONOR BELONGS TO PISTORIUS 68 75 ERZURUM’UN EN ÖZEL KONUKLARI BP’NİN 100. YIL COŞKUSU ERZURUM HOSTED ‘SPECIAL GUESTS’ BP 100TH ANNIVERSARY ENTHUSIASM PARALİMPİK TÜRKİYE PARALYMPIC TURKEY NİSAN/APRIL 2012 - Sayı/Number: 2 Bu dergi Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin resmi yayın organıdır. Üç ayda bir yayınlanır. TMPK ADINA SAHİBİ - PUBLISHER ON BEHALF OF NPCT: A.YAVUZ KOCAÖMER GÖRSEL YÖNETMEN / ART DIRECTOR: ALİCAN SEZER YAYIN KURULU - PUBLISHING BOARD: ALİ KİREMİTÇİOĞLU - İBRAHİM GÜMÜŞDAL - MURAT AĞCA DR. NURETTİN KONAR BASKI / PRINTING: MART MATBAACILIK SANATLARI TİCARET VE SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ ADRES: Merkez Mah. Ceylan Sok. No:24 Nurtepe - Kağıthane / İstanbul TEL: +90 212 321 23 00 pbx FAX: +90 212 295 11 07 www.martmatbaa.com.tr YAYIN YÖNETMENİ VE YAZI İŞLERİ MD. EDITOR IN CHIEF AND MANAGING EDITOR: HAMİT TURHAN YÖNETİM MERKEZİ / ADMINISTRATION BUREAU: Türkiye Milli Paralimpik Komitesi / National Paralympic Committee of Turkey - Balmumcu, Hattat Halim Sokak, No:13/1 Beşiktaş - İstanbul TEL: +90 212 347 93 35 FAX: +90 212 347 97 19 E-MAIL: [email protected] www.tmpk.org.tr Bu dergideki yazılar yazarların kişisel görüşlerini yansıtır. Bunlardan TMPK sorumlu tutulamaz. PARALİMPİK TÜRKİYE 5 YOLCULUK VAR LONDRA’YA ON THEIR WAY TO LONDON TÜRKİYE, 14. YAZ PARALİMPİK OYUNLARI’NA TARİHİNİN EN KALABALIK SPORCU KAFİLESİ İLE GİDECEK. 1992 BARCELONA VE 2000 SYDNEY PARALİMPİK OYUNLARI’NDA SEMBOLİK BİRER, 2004 ATİNA’DA SEKİZ, 2008 BEIJING’DE 16 SPORCUSU YARIŞAN TÜRKİYE, LONDRA’DA ŞİMDİDEN 65 PARALİMPİK SPORCU İLE YER ALMAYI GARANTİLEMİŞ DURUMDA… TURKEY WILL TRAVEL TO THE 14TH SUMMER PARALYMPIC GAMES WITH THE MOST CROWDED ATHLETE DELEGATION OF ITS HISTORY. COMPETING AT THE 1992 BARCELONA AND 2000 SYDNEY PARALYMPIC GAMES WITH ONE EACH ATHLETE SYMBOLICALLY, WITH EIGHT ATHLETES IN ATHENS 2004, 16 ATHLETES IN 2008 AT BEIJING, TURKEY HAS ALREADY GUARANTEED PARTICIPATING WITH 65 PARALYMPIC ATHLETES IN LONDON… İ ngiltere’nin başkenti Londra’da 29 Ağustos - 9 Eylül 2012 tarihleri arasında gerçekleştirilecek 14. Paralimpik Yaz Oyunları için geri sayım sürerken, oyunlarda Türkiye’yi temsil edecek sporcularımızın sayısı 31 Mart 2012 tarihi itibariyle 67’ye ulaştı… İlki 1960 yılında Roma’da yapılan Paralimpik Oyunları’na 23 ülkeden 400 sporcu katılırken, 1964 yılında Tokyo’da 21 ülke 375 sporcu vardı. 1968’de İsrail’in Tel Aviv, 1972’de Almanya’nın Heidelberg, 1976’da Kanada’nın Toronto, 1980’de Hollanda’nın Arnhem, 1984’de İngiltere’nin Stoke Mandeville ve ABD’nin New York kentlerinde gerçekleştirilen Paralimpik Yaz Oyunları, Güney Kore’nin Seul kentindeki 1988 oyunlarından itibaren Olimpiyat Oyunları’nın hemen ardından aynı yıl aynı kentte düzenlenmeye başladı. 1992’de İspanya’nın Barcelona, 1996’da ABD’nin Atlanta, 2000 yılında Avustralya’nın Sydney, 2004 yılında Yunanistan’ın Atina, 2008 yılında Çin’in Beijing kentleri, Olimpiyat Oyunları’nın peşi sıra Paralimpik Oyunları’na ev sahipliği yaptı. Beijing’de gerçekleştirilen son Paralimpik Yaz Oyunları’nda 146 ülkeden 3951 elit engelli sporcu mücadele etti. 1960 Roma Paralimpik Oyunları’nda ve sonrasında Tokyo, Tel Aviv, Heidelberg, Toronto, Arnhem, Stoke Mandeville/New York ve Seul’de Türk sporcuları yoktu. 32 yıl sonra 1992’de Barcelona’daki 9. Paralimpik Oyunları’na ilk kez bir sporcu gönderen Türkiye, 1996’da Atlanta’yı da pas geçerken, 2000 Sydney Paralimpik Oyunları’na yine bir sporcu gönderdi. İlginçtir, bu tarihte bile Türkiye’de henüz Milli Paralimpik Komitesi bulunmuyordu. PARALİMPİK TÜRKİYE 8 Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin 2002 yılında A.Yavuz Kocaömer’in çabaları ve önderliğinde İstanbul’da kurulmasının ardından Paralimpik sporlar ülke genelinde ivme kazandı. 2004 Atina Paralimpik Oyunları’na beş dalda sekiz sporcu, 2008 Beijing Paralimpik Oyunları’na yedi dalda 16 sporcu ile katılan Türkiye, Atina’dan bir altın, bir bronz, Beijing’den bir altın, bir bronz madalya ile döndü. Engelli sporlarıyla çok geç tanışmış olmasına rağmen Türkiye’nin elde ettiği madalyalar uluslararası otoriteleri dahi hayrete düşüren ve adeta imkansız gibi görülenbir hızlı gelişmenin meyveleriydi. 1998 yılında Türkiye’de sadece 18 olan engelli spor kulübü sayısı 14 yılda 21 kat artarak günümüzde 385’e ulaştı. Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin kurulduğu 2002 yılında Türkiye genelindeki lisanslı engelli sporcu sayısı sadece 2 bin civarındayken, günümüzde bu rakamın 30 binlere ulaşmış olması da çarpıcı bir gerçek… Ve şimdi, bu yıl 2012 Londra Paralimpik Oyunları’nda Türkiye tarihindeki en kalabalık kafile ile yer alacak. 31 Mart 2012 tarihi itibariyle Londra Olimpiyat Oyunları’na katılması kesinleşen 53 sporcusu bulunan Türkiye’nin, aynı tarih itibariyle Londra Paralimpik Oyunları’na katılacak sporcu sayısı 65’e ulaşmış durumda. Bedensel engellilerde 41, görme engellilerde 24 sporcumuzun Londra’daki 14. Paralimpik Oyunları’na katılması kesinleşti. Bunlar arasında üç de takımımız yer alıyor. Bedensel engelliler tekerlekli sandalye basketbol takımı, görme engelliler goalball milli takımı ve görme engelliler futsal milli takımı Londra takım sporlarındaki temsilcilerimiz olacak. Türkiye’nin 2012 Londra Paralimpik Oyunları’na katılması kesinleşen spor dalları ve sporcular şöyle: BEDENSEL ENGELLİLER Atletizm: Hamide Kurt, Cahit Kılıçarslan Atıcılık: Korhan Yamaç, Cevat Karagöl, Aysel Özgan. Masa Tenisi: Neslihan Kavas, Kübra Özsoy, Ümran Ertiş, Abdullah Öztürk, Nesim Turan, Nergiz Altıntaş Halter: Yasemin Ceylan, Çiğdem Dede, Nazmiye Muslu, Özlem Becerikli, İzzettin Kanat Okçuluk: Gizem Girişmen, Özlem Hacer Kalay, Hatice Bayar, Gülbin Su, Zafer Korkmaz, Oğuzhan Polat, Özgür While the countdown continues for the 14th Paralympic Summer Games to take place in the UK capitol London on August 29th – September 9th 2012, the number of our athletes to represent Turkey at the games has reached 67 as of 31 March 2012… While 400 athletes from 23 countries participated in the Paralympic games held in Rome in 1960, in 1964 there were 21 countries and 375 athletes in Tokyo. Held in 1968 in Tel Aviv, Israel, in 1972 in Heidelberg, Germany, in 1976 in Toronto, Canada, in 1980 in Arnhem, Holland, in 1984 in Stoke Mandeville, UK and New York, USA, starting with the 1988 games held in Seoul, South Korea it has been held at the same city and during the same year as the Olympic Games. In 1992 Barcelona, Spain, in 1996 Atlanta, USA, in 2000 Sydney, Australia, in 2004 Athens, Greece, in 2008 Beijing, China were hosts to the Paralympic Games following the Olympic Games. During the last Paralympic Games held in Beijing, 3951 elite handicapped athletes from 146 nations competed. At the 1960 Rome Paralympic Aysel Özgan Games and in the aftermath, there were no Turkish athletes in Tokyo, Tel Aviv, Heidelberg, Toronto, Arnhem, Stoke Mandeville/New York and Seoul. Sending an athlete for the first time after 32 years in 1992 to the 9th Paralympic Games in Barcelona, Turkey took a pass in 1996 at Atlanta and sent again only one athlete to the 2000 Sydney Paralympic Games. It is interesting that there was still not a National Paralympic Committee established in Turkey. With the establishment in Istanbul of the National Paralympic Committee of Turkey in 2002 with the efforts and leadership of A.Yavuz Kocaömer, Paralympic sports gained momentum throughout the country. Participating with eight athletes in five branches in the 2004 Athens Paralympic Games and 16 athletes in seven branches in the 2008 Beijing Paralympic Games, Turkey returned from Athens with one gold and one bronze and one gold and one bronze medal from Beijing. Although Turkey introduced handicapped sports very late, the medals won by Turkey were the fruits of a rapid development that looked almost impossible that surprised even international authorities. There were only 18 clubs with handicapped sports in 1998, but this Özen, Abdullah Şener, Doğan Hancı, Mustafa Demir, Erdoğan Aygan Yüzme: Beytullah Eroğlu, Özlem Baykız Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takımı: 12 sporcu GÖRME ENGELLİLER Atletizm: Suat Öner, Semih Deniz, Nesim Öner, Zülfikar Süre Judo: Duygu Çete, Serdar Aydın, Gülhan Kılıç, Yücel Yılkıran Goalball Erkek Milli Takımı: 6 sporcu Futsal Milli Takımı: 10 sporcu figure increased 21-fold in 14 years to reach 385 in the present day. While the number of licensed handicapped athletes was only around 2000 in 2002 when the National Paralympic Committee of Turkey was established, it is a striking reality that this figure has reached 30 thousand in the current day… And now, this year Turkey will take place in the 2012 London Paralympic Games with the largest delegation in its history. While Turkey has 53 athletes whose participation in the London Olympic Games is finalized as of 31 March 2012, the number of athletes to participate in the London Paralympic Games has reached 65. It has become definite that 41 physically handicapped and 24 blind athletes will participate in the 14th Paralympic Games in London. There are also three teams among them. The physically handicapped wheelchair basketball team, blind goalball national team and blind footsall team will represent us in London in the team play. The sports branches and athletes to definitely enter the 2012 London Paralympic Games in London are as follows: PHYSICALLY HANDICAPPED Track & Field: Hamide Kurt, Cahit Kılıçarslan Shooting: Korhan Yamaç, Cevat Karagöl, Aysel Özgan. Table Tennis: Neslihan Kavas, Kübra Özsoy, Ümran Ertiş, Abdullah Öztürk, Nesim Turan, Nergiz Altıntaş Weightlifting: Yasemin Ceylan, Çiğdem Dede, Nazmiye Muslu, Özlem Becerikli, İzzettin Kanat Archery: Gizem Girişmen, Özlem Hacer Kalay, Hatice Bayar, Gülbin Su, Zafer Korkmaz, Oğuzhan Polat, Özgür Özen, Abdullah Şener, Doğan Hancı, Mustafa Demir, Erdoğan Aygan Swimming: Beytullah Eroğlu, Özlem Baykız Wheelchair Basketball National Team: 12 athletes BLINDS Track & Field: Suat Öner, Semih Deniz, Nesim Öner, Zülfikar Süre Judo: Duygu Çete, Serdar Aydın, Gülhan Kılıç, Yücel Yılkıran Goalball Men’s National Team: 6 athletes Footsall National Team: 10 athletes PARALİMPİK TÜRKİYE 9 Hamide Kurt KOŞ HAMİDE KOŞ! RUN HAMİDE RUN! BAŞLIK YABANCI DEĞİL. ENGELLİ SPORLARININ TANITIMI İÇİN HAZIRLANAN BILLBOARD AFİŞLERİNDEN BİRİNIN YÜZÜ OLAN HAMİDE KURT İÇİN HAZIRLANMIŞ BİR SLOGAN. ONU TANIYINCA BUNUN HİÇ DE BOŞUNA ÜRETİLMEDİĞİNİ ANLIYORSUNUZ. ÜLKEMİZİ LONDRA'DA TEMSİL EDECEK OLAN MİLLİ SPORCUNUN DÖRT YIL ÖNCE BAŞLADIĞI ATLETİZMDE KAT ETTİĞİ MESAFE TAM BİR AZMİN ZAFERİ HİKAYESİ… THIS TITLE IS NOT UNFAMILIAR. IT IS A SLOGAN PREPARED FOR THE BILLBOARD PANELS OF HANDICAPPED SPORTS DISPLAYING HAMIDE KURT AS THE FACE OF HANDICAPPED SPORTS. WHEN YOU GET TO KNOW HER, YOU REALIZE THAT IT IS NOT UNJUSTIFIED. THE ACHIEVEMENT OBTAINED IN TRACK & FIELD THAT SHE STARTED FOUR YEARS AGO BY THE NATIONAL ATHLETE TO REPRESENT OUR COUNTRY IN LONDON, IS A COMPLETE STORY OF DETERMINATION LEADING TO VICTORY… PARALİMPİK TÜRKİYE 13 T ürk spor tarihinin dönüm noktalarından biri olmaya aday olan 2012 Londra Paralimpik Oyunları'na hızla yaklaşıyoruz. Gün geçmesin ki, bir engelli sporcumuz daha Londra vizesi almasın. Tarihimizin en kalabalık sporcu kafilesiyle gideceğimiz oyunlardaki hedeflerimiz de buna paralel yükseliyor. Türkiye artık birçok branşta birçok sporcuyla madalya kovalayacak. İşte onlardan biri de Hamide Kurt… 28 Kasım-7 Aralık 2011 tarihleri arasında Birleşik Arap Emirlikleri'nin Sharjah kentinde düzenlenen Dünya Bedensel Engelliler Atletizm Oyunları'nda (IWAS World Games) 200 metrede A barajını, 400 ve 800 metrelerde de B barajını geçerek “Londra'da ben de varım” diyen Hamide Kurt spora başlayalı henüz dört yıl olmasına rağmen büyük bir başarıya imza attı. Bu kadar kısa zamanda böylesine üstün bir başarının sahibi olan Hamide Kurt'un hikayesine ‘tam bir azmin zaferi öyküsü’ dersek hiç abartmış sayılmayız. Gelin hep birlikte onun bu sıra dışı hikayesine odaklanalım: 25.12.1993 tarihinde İstanbul'da doğan Hamide Kurt, aslen Sinoplu… Emekli bir baba ile ev hanımı bir annenin iki çocuğundan biri... Halen açık lise 3. sınıfta öğrenci olan Hamide Kurt da 9 yaşına kadar normal bir çocuk olarak yaşamını sürdürmüş. Bu yaştan sonra ise engelli hayatıyla yüzleşmiş. Geçirdiği bir trafik kazası sonucu tekerlekli sandalyeye mahküm olmuş. Tabii bununla birlikte ülkemizdeki milyonlarca engellinin yaşadığı sorunlarla da baş etmek zorunda kalmış. Kazanın kendisinde yarattığı travmayla bir müddet hayattan kopmuş, kendisini eve kapatmış. Dışarı çıkmak içinden gelmemiş. Kendisini We are rapidly approaching the 2012 London Paralympic Games that is probably going to be one of the turning points of Turkish sports history. With every passing day, another one of our handicapped athletes qualifies for London. In parallel, our targets are rising in the games to which we will go with the most crowded delegation of athletes in our history. As of now, Turkey is going to reach for medals with many athletes in many branches. One of them is Hamide Kurt…Staking her claims for London during 28 November -7 December 2011 in Sharjah, United Arab Emirates at the World Physically Handicapped Track & Field Games (IWAS World Games) by qualifying the in A group in 200 meters, and B group in the 400 and 800 meters, Hamide Kurt achieved a worthy success even though it has only been four years since she has started participating in sports. It is not exaggeration to call Hamide Kurt's story a complete ‘victory of determination’, as she has succeeded so much in such a little time. Let us now all focus on her extraordinary story: Born on 25.12.1993 in Istanbul, Hamide Kurt is originally from Sinop… She is one of the two children of a retired father and a housewife mother... Currently a student at the open high school in her third year, Hamide Kurt maintained her life as a normal child until the age of 9. At this age she was left face to face with the life of a handicapped individual. She was bound to a wheelchair following a traffic accident she suffered. Naturally, she was forced to deal with the problems that millions of PARALİMPİK TÜRKİYE 14 arkadaşlarından ve çevresinden tamamen soyutlamış. Sokakta, parkta arkadaşlarıyla oyun oynayamamış. Bir yıl boyunca okula dahi gidememiş. Bu süreçte ailesi kendisine büyük destek vermiş ve psikolojik olarak çökmemesi için ellerinden geleni yapmışlar. Onu yeniden hayata hazırlamışlar… Bir dönemlik aranın ardından Hamide tekrar okula başladığında ilk gün duygusal anlar yaşanmış. Arkadaşları onu tekerlekli sandalyede görünce ağlamışlar. Daha sonra bağırlarına basmış ve her konuda yardımcı olmaya başlamışlar. Okulda rampa olmadığı için sınıfa arkadaşlarının omuzlarında girebiliyormuş. Sandalyeyi de elleriyle sınıfa taşıyorlarmış. Bu şekilde günler günleri, aylar ayları kovalamış. Zamanla yeni durumuna Hamide de alışmış, ailesi de, arkadaşları da... 2008 yılına gelindiğinde, kızını sosyal hayata adapte edebilmek için annesi Dilber Hanım bir gün Bağcılar Belediyesi'ne giderek engellilerle ilgili faaliyet olup olmadığını sormuş. Engellilerle ilgili birimin başındaki Ahmet Karaca, "Kızını bir görelim, ona göre yönlendirelim" demiş. Ertesi günü Hamide Kurt, Ahmet Bey'in karşısındaymış. Karaca, kendisini atletizme yönlendirmiş. Ve Hamide Kurt'un başarılarla dolu sporculuk yaşamı böylece başlamış. Pırıl pırıl, hayat dolu bir genç kız Hamide Kurt. Özgüveni yüksek. Belli ki spor onda önemli değişiklikler yapmış. Tekerlekli sandalye koşusunda 200, 400 ve 800 metrelerde yarışan Hamide Kurt'a bunu soruyoruz; sporun hayatında yaptığı değişiklikleri... Sayılamayacak kadar çok olduğunu söylüyor. Ve devam ediyor: handicapped people experience in our country. For a while she broke off from life due to the trauma that the accident caused and locked herself in. She did not feel like going outside. She completely removed herself from her friends and surroundings. She could not play with her friends on the street, at the park. She could not even go to school for a whole year. During this time, her family gave her a great deal of support and did the best they could in order to prevent her from collapsing psychologically. They got her ready to face life again… There were emotional moments when she started back in school after this interval, on Hamide’s first day. Her friends cried when they saw her in the wheelchair. Later on, they embraced her and started to help her in every aspect. Since there was no ramp at the school, she had to be carried to the classroom on the shoulders of her classmates. They had to carry the wheelchair by hand to the class as well… In this manner, days and months went by as time went on. In time Hamide, her family and her friends got accustomed to this new situation... When the year 2008 came along, her mother went into the Bağcılar City Hall in order to adapt her daughter back into some sort of social life. Ahmet Karaca, who heads the unit for the handicapped, said "Let us see your daughter and we will direct her accordingly". Next day, Hamide Kurt was in Ahmet Bey's office. Karaca pointed her towards track & field. And thus, Hamide Kurt's sports career full of successes had started. "Spor yapmaya başlamadan önce annemle evden okula, okuldan eve gidip geliyordum. Arada sırada dışarı çıkıyordum. Spor hayatıma girdikten sonra herkes beni tanımaya başladı. Arkadaşlarımın sayısı çoğaldı. Kendime olan güvenim arttı. Bir şeyleri başarabilmek bana güç verdi. Kendimi daha mutlu hissetmeye başladım. Spor sayesinde fiziksel gücüm arttıkça da, daha önce yapamadığım birçok işimi kendim yapmaya başladım. Ayrıca birçok ülke görüp, yeni kültürler tanıma olanağına kavuştum. İyi ki spor yaşamıma girmiş. Şimdi sporsuz bir hayat düşünemiyorum." Tekerlekli sandalye koşusu da malzemelerinden dolayı birçok engelli branşı gibi pahalı bir spor olduğu için maddi olarak altından kalkıp kalkamadığını ve kimlerden destek aldığını sorduğumuzda ise ilk olarak ailesinden söz ediyor: "Diyebilirim ki, ailem her şeyim. Babamın emekli maaşıyla geçiniyoruz. Ancak buna karşın beni hiç bir şeyden mahrum etmezler. Her konuda maddi-manevi desteklerini esirgemezler. Okulumu bitirmem için de büyük çaba gösteriyorlar. Ben de onların bu gayretlerine karşılık elimden geleni yaparak başarılı olmaya çalışıyorum. Ayrıca Bağcılar Belediyesi, Bedensel Engelliler Spor Federasyonu ve Spor İl Müdürlüğü de spor yaşamım boyunca desteklerini hiç esirgemediler." Hamide Kurt is a sparkling girl full of life. She is full of selfconfidence. It is obvious that sports have changed her significantly. As she is competing in the 200, 400 and 800 meter distances in the wheelchair races, this is exactly what we ask Hamide Kurt; changes brought about in her life by sports... She indicates that they are too many to count. And she starts out: "Before being involved in sports, I used to back and forth between my school and my home. I used to go out seldom. After sports entered my life, everyone started to recognize me. The number of my friends increased. My self confidence soared. Succeeding at something empowered me. I started to feel happier. As my physical strength increased thanks to sports, I started to do things that I could not do before on my own. In addition I got to see many countries and had the possibility of meeting new cultures. It is such a good thing that sports entered my life. Now, I cannot think of a life without sports." As the wheelchair run is an expensive sport like many handicapped branches due to required materials, when we ask her if it is a financial strain and who supports her, she mentions primarily her family: "I can say that my family is everything to me. We get by on my dad’s retirement benefits. However, they do not hold anything back for me. They never restrain any financial-spiritual support from me. They are also expending a great deal of effort for me to graduate from school. I try to be worthy of all their efforts and try to be successful. In addition the Bağcılar Municipal Administration, the Sports Federation for the Handicapped and the Provincial Sports Directorate have always provided support to me throughout my sports career." Becoming a national athlete within one year after starting sports, successes started to come back to back for Hamide Kurt. Not descending from the first place podium for the past successive years at the Eurasia Marathon, Kurt came in fifth place at the 2009 Mediterranean Games in the finals of the 800 meter run. Subsequently she qualified for the 2012 London Paralympic Games with a victory in Sarjah. At the World Physically Handicapped Track & Field Games held in the United Arab Emirates, she came in third in 200 meters with a time of 34:84 to qualify for group A, coming in again in third place in the 400 meters with a time of 1:64:44 she qualified for group B, she took second place in 800 meters with a time of 2:19:62 qualifying for group B. Indicating that she made this her objective in 2010, Hamide Kurt expresses that the largest share in her raising the bar belongs to her coach Ömer Çantay. Stating that participating in the London games was a primary target for her, but that she is not finished with this, Hamide Kurt explains that her initial objective is to run in the finals and then to win a medal. Maintaining her preparations at various camps, about to face her final test before London, at the European Championship in June, the national athlete points out that she needs to enter more international events in order to acquire more competitive experience. PARALİMPİK TÜRKİYE 15 Spora başladıktan bir yıl sonra milli olan Hamide Kurt için başarılar arka arkaya gelmeye başlamış. Son üç yıldır Avrasya Maratonu'nda birincilik kürsüsünü kimseye kaptırmayan Kurt, 2009 Akdeniz Oyunları'nda 800 metrede final koşarak beşinci olmuş. Ardından kendisini 2012 Londra Paralimpik Oyunları'na taşıyan Sarjah zaferi gelmiş. Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki Dünya Bedensel Engelliler Atletizm Oyunları'nda 200 metrede 34:84 ile üçüncü olarak A barajını, 400 metrede 1:64:44 ile yine üçüncü olarak B barajını, 800 metrede de 2:19:62'lik derecesiyle ikinci sırayı alarak B barajını geçmeyi başarmış. 2010 yılında kendisine böyle bir hedef koyduğunu kaydeden Hamide Kurt, çıtayı yükseltmesinde en büyük payın antrenörü Ömer Çantay'a ait olduğunu belirtiyor. Kurt, barajı geçtiği yarışlarda yaşadıklarını ise şöyle anlatıyor: "Doğrusunu söylemek gerekirse barajı geçeceğimi beklemiyordum. Yarışma süresince derecelerimi takip eden milli takımdaki antrenörüm Nuray Sev Özdemir, yarışma bitiminde kronometresindeki derecenin Paralimpik barajını geçtiğini, ancak yine de resmi sonuç açıklandıktan sonra kesinlik kazanacağını söyleyince duyduklarıma inanamadım. Daha sonra sonuçlar açıklandı. Tüm arkadaşlarım, kafiledeki herkes çığlık çığlığaydı. Rüyalarım gerçek olmuştu. Bu, tarifi imkansız bir mutluluk benim için." Londra'ya katılmanın kendisi için birinci hedef olduğunu, ancak işinin bununla bitmediğini söyleyen Hamide Kurt, ilk etapta final koşmayı, ardından da madalya almayı hedeflediğini anlatıyor. Hazırlıklarını çeşitli kamplarla sürdüren, Londra öncesi son sınavını Haziran'daki Avrupa Şampiyonası'nda verecek olan milli sporcu, yarışma tecrübesi edinebilmesi için daha fazla uluslararası müsabakaya ihtiyaç duyduğunu belirtiyor. Kurt ayrıca sırtındaki skolyozundan dolayı buna uygun bir yarışma sandalyesine de gereksinimi olduğunu sözlerine ekliyor. Hamide Kurt'a Londra'da başarılar dilerken, son olarak toplumdan ve devletten beklentilerinin neler olduğunu soruyoruz. Cevabı düşündürücü: "Sadece kendim için değil, diğer tüm engelli sporcular adına da konuşacağım. Spor sahalarını herkes gibi eşit kullanmak istiyoruz. Yaşadığımız yerlerde fiziksel engellerle karşılaşmak istemiyoruz. Devletimiz bizlere imkan sağladığında ülkemize büyük başarılar getirebileceğimizi görmelerini ve Ay-Yıldızlı bayrağımızı göndere çektireceğimize inanmalarını istiyoruz. Bunun için de her konuda destek bekliyoruz." Kurt also adds that she needs a racing chair that is suitable to her condition due to the scoliosis in her back. While wishing the best of luck to Hamide Kurt, we finally ask her what her expectations are from the government and society at large. Her answer is thought provoking: "I am going to speak not just on my own behalf, but also in the name of all handicapped athletes. We want to be able to use sports fields equally as everyone else. We do not want to encounter physical barriers in the places where we live. We want them to see that we can bring major achievements to our country when our government provides us the means and to believe that we will let our Crescent and Star flag fly at the pole. We expect support in every area for this." Kurt, talks about the races where she qualified for the groups as follows: "To tell the truth, I did not think I could qualify. When my coach in the national team, Nuray Sev Özdemir, who followed my times throughout the competition, said that the time on her timer qualified for the Paralympics, but that it would be definite when the official results are announced, I could not believe what I was hearing. Later on, the results were announced. All my friends, everyone in the delegation were screaming with joy. My dreams had come true. This was a hard to describe happiness for me." PARALİMPİK TÜRKİYE 17 ATLETİZM A tletizm 1960 yılından beri Paralimpik Oyunları’nın bir parçasıdır ve en geniş etkinlik alanlarından birisidir. Ayrıca büyük sayıda izleyici ve sporcu kitlesini cezbeden bir spor dalı olup 100'den fazla ülkede uygulanmaktadır. Sporcular her etkinlikte kendi fonksiyonel sınıflandırılmalarına göre yarışır. Bazıları tekerlekli sandalye ile bazıları protez ile yarışır, görme engelli olanlar ise bir kılavuz rehber alabilmektedirler. Paralimpik programdaki etkinlikler şunlardır: Parkur etkinliği: Sprint (100m, 200m, 400m), orta mesafe (800 m, 1500 m); uzun mesafe (5.000 m, 10.000 m) ve relay yarışları (4x100 m, 4x400 m) Mesafe etkinliği: Maraton Saha etkinliği: Yüksek atlama, uzun atlama, üç adım atlama, disk, gülle atma, cirit. Kombine etkinlikler: Pentatlon Londra 2012 oyunlarında, 1.100 sporcu 170 madalya etkinliği için yarışacaktır. ATLETİZM HAKKINDA Bir koşucunun hızı, bir atıcının ve bir atlayıcının gücü, bir mesafe koşucusunun dayanıklılığı seyirciyi atletizme çeken nedenler arasındadır. Paralimpik Oyunları'nda atletizm etkinlikleri sporcu ve seyircilerin büyük ilgisini görüyor. Yarışmalarda çok çeşitlilik ve fazla sayıda etkinlikler sunuluyor. Atletizm 1960 yılından bu yana Paralimpik Oyunları’nın parçası olmuştur ve etkinlikler tüm engel gruplarındaki erkek - kadın sporculara açıktır. Teknolojideki gelişmeler ve atletlerin spora kendilerini adamışlığı hayal edilemeyecek başarıları getirmiştir. Bazıları tekerlekli sandalye yarışırlar, diğerleri protez ve görme/işitme engelliler ise görebilen bir arkadaşının rehberliği ile… Sporcular her yarışma için kendi fonksiyonel sınıflamasına göre rekabet ederler ve bu etkinlikler mümkün olduğunca çok sayıda sporcu katılımıyla belirlenir. ATLETİZM İÇERİĞİ Parkur etkinliği: sprint (100m, 200m, 400m), orta mesafe (800m, 1500m), uzun mesafe (5.000 m, 10.000 m) ve relay yarışları (4x100 m, 4x400 m) Atlama etkinlikleri: yüksek atlama, uzun atlama ve üçlü atlama Kombine etkinlikler: Pentatlon (parça ve parkur etkinlikleri, atlama ve atma etkinlikleri, etkinlikler sporcuların sınıflandırma bağlı olarak yapılır!) 2009 yılında Atletizm dünya çapında 100' den fazla ülkede uygulanmaktadır ve IPC koordinasyonu ile IPC Atletizm Spor Müdürü ve Teknik Komitesi tarafından yönetilir. YARIŞMA TANIMI Yarışma programının içeriği: maraton, pentatlon, atıcılık, atlama, parkur ve saha etkinlikleridir. Bu, en çok sayıdaki erkek ve kadın sporcuların ve etkinliklerin en fazla sayıda olduğu bir spor dalıdır. Her sporcu, spor kendisine has bir spor sınıfında yarışır. SPOR MALZEMELERİ Bir çok atletizm etkinliği özel spor ekipman gerektirir.( Örneğin: disk, veya cirit.) Ek olarak sporcular IPC Atletizm kurallarında belirtilmiş olan yardımcı cihazları kullanabilirler. Tekerlekli sandalyeler atletizm etkinliklerinde spor ekipmanları olarak kabul edilirler. Atletizm tekerlekli sandalyesi çok hafif olmalıdır. Tekerlekli sandalye boyutları ve özellikleri IPC Atletizm kurallarında açıkça belirtilmiştir. Protez cihazlar amputelerde kullanılabilirler. Bu özellikle spor yarışmalarında taleplere dayanacak şekilde geliştirilmiştir. IPC kurallarına göre, etkinliklerde parça bacak protezlerin kullanımını gerekmektedir. Ancak alan etkinliklerinde protezlerin kullanımı isteğe bağlıdır. Halat veya diğer cihazlar, görebilen rehberlere bağlanmak için görme engelli atletler tarafından kullanılabilecektir. Akustik cihazlar (veya görüşlü arayan kişiye), göstermek için atlama etkinliği kalkışında, atıcı hedef bölgesinde vs. kullanılabilir. TARİHÇE Atletizm genel olarak Antik Yunan dönemine kadar uzanan uzun bir geçmişe sahiptir. Engelli sporcular için tekerlekli sandalye yarışı ilk olarak 1952 yılında, İngiltere'de Stoke Mandeville Hastanesi’nde, 2. Dünya Savaşı gazileri için düzenlendi. Atletizm 1960 yılının başından beri Paralimpik Oyunları'nın bir parçası olmuştur. Sonraki 20 yıl içinde engelli sporcular ek gruplar halinde Paralimpik yarışmalara katıldılar. ATHLETICS A thletics has been a part of the Paralympic Games since 1960 and being that it offers the largest number of events, it attracts the largest number of athletes and spectators. It is practiced by athletes in more than 100 countries, and those athletes compete according to their functional classification in each event. Some compete in wheelchairs and some with prostheses, while those who are visually impaired receive guidance from a sighted guide. The events on the Paralympic programme include: Track events: Sprint (100m, 200m, 400m); middle distance (800m, 1,500m); long distance (5,000m, 10,000m) and relay races (4x100m, 4x400m) Road event: Marathon Field events: High jump, long jump, triple jump, discus, shot put, javelin Combined events: Pentathlon At the London 2012 Games, 1,100 athletes will compete in 170 medal events. ABOUT THE SPORT The speed of a sprinter, the strength of a thrower, the power of a jumper and the endurance of a distance runner are what draw the crowds to Athletics. The track and field events at the Paralympic Games attract the largest number of athletes and spectators. They offer a wide range of competitions and the largest number of events. Athletics has been part of the Paralympic Games since 1960 and events are open to male and female athletes in all disability groups. Advances in technology and athletes' dedication to the sport have made once unimaginable feats become realities. Some compete in wheelchairs, others with prostheses and athletes with blindness/visual impairment compete with the guidance of a sighted companion. Athletes compete according to their functional classifications in each event and these events are continually being redefined to include as many athletes as possible. Athletics includes: Track events: sprint (100m, 200m, 400m), middle distance (800m, 1500m), long distance (5,000m, 10,000m) and relay races (4x100m, 4x400m) • Road event: Marathon • Jumping events: High jump, long jump and triple jump • Throwing events: Discus, shot put, javelin • Combined events: Pentathlon (track and road events, jumping events and throwing events, depending on the athletes' classification) In 2009, Athletics is practiced by athletes in more than 100 countries worldwide and governed by the IPC with coordination from the IPC Athletics Sports Manager and Technical Committee. COMPETITION DESCRIPTION The competition programme includes Track and Field events, Throwing and Jumping events, the Marathon and Pentathlon. It involves the largest number of male and female athletes and the largest number of events. SPORTS EQUIPMENT Many athletics events require specific sports equipment for example, the discus, shot or javelin. In addition athletes may use certain assistive devices as specified in the IPC Athletics rules. This technology continues to advance at a rapid rate. Wheelchairs are considered to be sports equipment in track and field events. Athletics wheelchairs tend to be very lightweight. The dimensions and features of wheelchairs are clearly specified in the IPC Athletics rules. Prosthetic devices may be used by amputees. These have been specifically developed to withstand the demands of sports competition. IPC rules require the use of leg prostheses in track events; however, the use of prostheses in field events is optional. Rope tethers or other devices may be used by runners with a visual impairment to link with their sighted guides. Acoustic devices (or a sighted "caller") may be used to indicate takeoff in jumping events, throwing target areas, etc. HISTORY Athletics in general have a long history dating back to the times of the ancient Greeks. For athletes with a disability, the first organized competitions began in 1952 when Wheelchair Racing was included at the Stoke Mandeville Hospital in England within the framework of the Games organized for World War II veterans. Athletics has been part of the Paralympic Games since the very beginning in 1960. Over the next twenty years, additional groups of athletes with a disability were able to join the Paralympic competition. PARALİMPİK TÜRKİYE 19 ENGELLERİ FARKLI 2012 LONDRA PARALİMPİK OYUNLARI’NDA TÜRKİYE’Yİ BEDENSEL ENGELLİLER HALTER VE GÖRME ENGELLİLER JUDO DALLARINDA TEMSİL EDECEK SPORCULARIMIZ MADALYAYA YÖNELİK YOĞUN BİR ÇALIŞMA DÖNEMİ GEÇİRİYOR. OUR ATHLETES TO REPRESENT TURKEY IN THE BRANCHES OF PHYSICALLY HANDICAPPED WEIGHT LIFTING AND BLIND JUDO AT THE 2012 LONDON PARALYMPIC GAMES ARE GOING THROUGH AN INTENSIVE TRAINING PROGRAM IN ORDER TO WIN MEDALS. AMAÇLARI AYNI THEIR HANDICAPS ARE DIFFERENT, THEIR TARGET IS THE SAME 2 012 Paralimpik Oyunları için geri sayım sürerken, Londra’daki oyunlarda adından söz ettirecek ülkelerden biri de Türkiye… Bilek güreşi ve futbolda dünya devleri arasında yer alan, tekerlekli sandalye basketbolu, atletizm, okçuluk, atıcılık, masa tenisinde madalyalara abone olan başarıla ülke Paralimpik sporlarımıza son dönemde görme engelliler judo ve bedensel engelliler halteri eklendi. Günümüzde her iki spor dalında da önemli bir atılım yaşanıyor. Bedensel engelliler halterinde Türk sporcuları uluslararası podyumlarda adeta kürsüden inmez oldu. Dubai’de düzenlenen son uluslararası turnuvada çok sayıda sporcumuz sahne alırken, bayanlar 40 kiloda 2010 yılının Dünya şampiyonu Nazmiye Muslu toplam 106.5 kilo kaldırarak altın madalyaya ulaşmasının yanı sıra, bu derecesi ile yeni dünya rekoru kırdı. Dubai’de diğer sporcularımız da yaklaşan 2012 Londra Paralimpik Oyunları öncesinde elde ettikleri derecelerle ümit verdiler. 44 kiloda Çiğdem Dede 106 kilo kaldırarak altın madalyaya ulaşan ikinci sporcumuzdu. Dede aynı zamanda Türkiye rekorunu da yeniledi. 48 kiloda Yasemin Ceylan 102 kilo ile gümüş, 56 kiloda Özlem Becerikli 114 kilo ile bronz madalya aldılar. Organizasyonu iki altın, bir gümüş, bir bronz madalyayla tamamlayan Bedensel Engelliler Halter Milli Takımı, Londra 2012 Paralimpik Oyunları’na hazır olduğunu gösterdi. Halterde son yıllarda yükselen başarı grafiğinin perde arkasında dört antrenörün önemli emeği ve payı var. Mehmet Yılmaz, Nuri Baydar, Arif Kıran ve Yasin Arslan spor yaptıktan sonra antrenörlüğü tercih eden ve günümüzdeki başarı hikâyesine isimlerini yazdıran hocalar… Bedensel Engelliler Halter Milli Takımı teknik kadrosundan Arif Kıran, artık tamamen Londra Paralimpik Oyunları’na kilitlendiklerini belirterek “Çok ciddi bir hazırlık dönemi geçiriyoruz. Kondisyona yönelik antrenmanlar yapıyoruz. Oyunlar yaklaştıkça teknik ve taktik ağırlıklı çalışacağız. Halterde bizim dışımızda birçok ülke ilerleme kaydetti, bunu göz ardı edemeyiz. Tüm ülkeler engelliler sporuna artık daha fazla önem veriyor. Dolayısıyla rekabet arttı. Sporcularımızın şu anki performansları bizi memnun ediyor. Engelli olmalarına karşın inanılması güç kilolar kaldırıyorlar. Ben PARALİMPİK TÜRKİYE 22 engeli olmayan sporcular da çalıştırıyorum ama engellilerin performansı gerçekten şaşırtıcı” diyor. Görme Engelliler Judo Milli Takımı’nda da Londra 2012 Paralimpik Oyunları öncesinde benzer bir heyecan yaşanıyor. Sporcularımız Londra’da madalyaya erişebilmek için çalışmalarını büyük arzu ve özveri ile sürdürüyor. Milli judocular yoğun kamp çalışmalarının dışında özel turnuvalara katılıyor ve bu turnuvalarda bir anlamda Paralimpik Oyunları’nın provasını gerçekleştiriyor. Teknik direktör Yavuz Yolcu yönetimindeki milli takım kadrosunda Gülhan Kılıç, Duygu Çete, Şerife Köseoğlu, Halil İbrahim Önel, Serdar Aydın, Sabri Yur ve Yasin Çimciler yer alırken, sporcularımız her geçen gün gelişme kat ediyor. Altyapıdan yetişen genç isimler de Görme Engelliler Judo Milli Takımı’nın ilerleyen yıllardaki yıldızları olmaya aday… Son dönemde gençlere yöneliş ve buna ilişkin planlamanın kısa sürede meyve verdiği gözlemleniyor. 2009 yılında görme engelli Sergen Gündüz, Dünya Gençler Judo Şampiyonası’nda 55 kiloda altın madalya kazanarak milli takıma kadar yükselirken, bu sürecin ardından çok sayıda sporcu büyük turnuvalarda önemli dereceler almayı başardı. 2011’de Avrupa Judo Şampiyonası’nda Duygu Çete ve Gülhan Kılıç gümüş madalya kazanırken Nazan Akın bronz madalyaya erişmiş, Erkek Judo Milli Takımı takım halinde Avrupa ikincisi olmayı başarmıştı. Görme Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Abdullah Çetin, judoda yaşanan gelişmeleri değerlendirirken, “Yönetim, teknik ekip ve sporcu dayanışmasının en güzel örneğini yaşıyoruz. Sporcularımızın Paralimpik Oyunları’nda yüzümüzü güldüreceğinden eminim” diyor. Teknik Direktör Yavuz Yolcu ise, Londra 2012 Paralimpik Oyunları sürecini, öne çıkan isimleri ve ileriye dönük hedefleri şöyle dile getiriyor: “2012 Paralimpik Oyunları kuşkusuz en büyük hedefimiz… Londra’da başarıyla mücadele edip, ülkemize madalyalarla dönmek istiyoruz. Kamp çalışmalarımız oldukça yoğun geçiyor ve katıldığımız turnuvalarla kendimizi test ediyoruz. Madalyaya yakın çok sayıda sporcumuz var. Uluslararası şampiyonalarda madalyalar alan Duygu Çete, Gülhan Kılıç gibi isimler yine kadromuzda olacak. Geçen yılın Avrupa ikincisi Erkek Milli Takımımız da bizi umutlandırıyor.” As the countdown for the 2012 Paralympic Games continues, one of the nations to have its name heard is Turkey… Becoming one of the world giants in arm wrestling and football, subscribing to medals in wheelchair basketball, track & field, archery, shooting, table tennis, our successful national Paralympic Sports have had blind judo and physically handicapped weight lifting added recently. A major leap is taking place presently in both sports branches. It is almost as though Turkish athletes are never coming down from the podium in international competitions. While many of our athletes took the stage during the most recent international tournament held in Dubai, in the women’s 40 kilos, the 2010 World champion Nazmiye Muslu lifted a total of 106.5 kilos to reach the gold medal in addition to breaking a world record with this lift. Our other athletes in Dubai provided hope with the lifts they achieved before the pending 2012 London Paralympic Games. In the 44 kilos, Çiğdem Dede lifted 106 kilos to become our second athlete to win a gold medal. Dede at the same time renewed the Turkish record. In the 48 kilos Yasemin Ceylan won the silver with 102 kilos, while in the56 kilos Özlem Becerikli won the bronze medal with 114 kilos. Completing the event with two golds, one silver and one bronze medal, our Physically Handicapped Weightlifting National Team proved that it is ready for the London 2012 Paralympic Games. There is a significant labor and share of four trainers behind the background of the rising success graphic in recent years in weightlifting. Mehmet Yılmaz, Nuri Baydar, Arif Kıran and Yasin Arslan are the coaches that prefer becoming trainers after being involved in the sport and having their names engraved in today’s success story… Arif Kıran from the Physically Handicapped Weightlifting National Team technical staff, indicated that they are now completely locked onto the London Paralympic Games and said, “All countries are paying more attention to handicapped sports. Thus, competition has increased. Performances of our athletes are currently satisfactory. They are lifting unbelievable weights despite the fact that they are handicapped. I am training non-handicapped athletes but the performance of the handicapped is truly surprising”. There is a similar excitement surrounding our Blind Judo National Team before the London 2012 Paralympic Games. Our athletes are maintaining all their work with a great desire and sacrifice in order to be able to win medals in London. While Gülhan Kılıç, Duygu Çete, Şerife Köseoğlu, Halil İbrahim Önel, Serdar Aydın, Sabri Yur and Yasin Çimciler are included in the national team roster trained by head coach Yavuz Yolcu, our athletes are making headway with every passing day. Young names coming up from the grass roots are candidates to become the stars of the Blind Judo National Team in the coming years… It has been observed in recent times that the orientation towards the youth and related planning is bearing fruits in a short time. While in 2009 blind Sergen Gündüz rose to the national team by winning a gold medal in the World Juniors Judo Championship in the 55 kilos, this was followed by a large number of athletes winning important places in major tournaments. While in 2011, Duygu Çete and Gülhan Kılıç won silver medals in the European Judo Championship, Nazan Akın had achieved a bronze medal; the Men’s Judo National Team had managed to come in second in Europe as a team. President of the Blind Sports Federation Abdullah Çetin assessed developments taking place in judo and said, “We are experiencing the best example of the solidarity between the administration, technical team and athletes. I am sure that our athletes will put a smile on our faces at the Paralympic Games”. Head Coach Yavuz Yolcu summarizes the process of the London 2012 Paralympic Games, the names that are highlighted and the future oriented targets as follows: “Doubtless our biggest target is the London 2012 Paralympic Games… We want to successfully compete in London and return to our country with medals” PARALİMPİK TÜRKİYE 23 Nazmiye Muslu HALTER ‘Halter’, kelime karşılığı olarak ‘ağırlık kaldırma’ demektir. Amaç sporcuların kendi aralarında en fazla ağırlığı kaldırmak için mücadele etmesidir. Bedensel engelli halterde tek stil vardır ve bunun ismi ‘BencPress’dir. Yarışma, sehpa üzerinde yatan sporcunun yukarıda askıda duran kiloyu yardımcıların gözetiminde kaldırıp göğsüne kadar indirdikten sonra tekrar askı pozisyonuna getirmesi ile gerçekleşir. Yarışmanın Uluslararası Paralimpik Komitesi WEIGHTLIFTING The purpose of weightlifting is for athletes to compete amongst each other with the aim to lift the heaviest weights they can. In the weightlifting for the handicapped there is only one style and it is called the ‘Bench Press’. The contest takes place with the athlete lying on the bench to pick up the weight suspended above and lower it to his/her chest with control from helpers then bring it back up to the suspended position. The name of the contest determined by the International PARALİMPİK TÜRKİYE 26 (IPC) tarafından belirlenen ismi 'Powerlifting' dir. Bedensel engelliler halteri erkek ve bayan yarışmacılar tarafından yapılmakta olup, sporcular kendi kilolarındaki rakipleri ile yarışırlar ve bunlar ‘Sıklet’ kelimesiyle ifade edilir. Bedensel engelliler sporunda sıkletler şu kilolardan oluşmaktadır: Erkekler: 48, 52, 56, 63, 70, 75, 84, 95, 100, +-100 kg Bayanlar: 40, 44, 48, 53, 57, 63, 67, 74, +-75 kg. Yarışma öncesinde tartılan sporcuların hangi sıkletlerde yarışacağı belirlenir. Paralympic Committee (IPC) is 'Powerlifting'. Weightlifting for the physically handicapped is done with men and women competitors and the athletes compete with rivals in their own weight categories. The weight categories in sports for the physically handicapped are made up of the following gradients: Men: 48, 52, 56, 63, 70, 75, 84, 95, 100, +-100 kg Women: 40, 44, 48, 53, 57, 63, 67, 74, +-75 kg. Athletes are weighed before the contest to determine which weight category they will compete in. JUDO P aralimpik Oyunları'ndaki judo karşılaşmalarının engelsiz sporcuların karşılaşmalarından tek farkı, minderin yarışma alanını ve bölgeleri gösteren bir dokuya sahip olmasıdır. Oyunlarda, görme engelli sporcuların katılabildiği karşılaşmalar Uluslararası Judo Federasyonu'nun (IJF) koyduğu kurallara göre yapılır. Judo, Paralimpik Oyunlar'ın programına 1988 Seoul Oyunları'nda alınmış ve bundan dört yıl sonra Barcelona'da yapılan 1992 Paralimpik Oyunları'na, judo dalında 16 delegasyonu temsilen 53 sporcu katılmıştır. Görme Engelliler Spor Birliği (IBSA) Judo Komitesi, Uluslararası Judo Yarışması Yönetmeliği’nin genel kurallarını 2001 yılında şöyle belirlemiştir: - Yarışmalarda IJF kurallarına mümkün olduğunca uygunluk sağlanabilmesi için, adı geçen kurum tarafından önceden belirlenmiş hakemlik normlarına, (daha sonra olabilecek değişiklikler dahil) tamamen uyulacaktır. Bu JUDO The only difference of the judo competition between the athletes in the Paralympic Games and those who are non-handicapped is that the mat has a texture that differentiates the area of the competition and the zones. The meets where blind male athletes can participate are administered according to rules imposed by the International Judo Federation (IJF). Judo was taken into the program of the Paralympic Games during the 1988 Seoul Games and four years later during the Barcelona 1992 Paralympic Games, 53 athletes representing 16 delegations participated. The Blind Sports Association (IBSA) Judo Committee determined the general rules of the International Judo Competition Directive as follows in 2001: - In order to conform as much as possible to the IJF rules, the arbitration rules previously determined by this institution (including amendments that could occur subsequently) shall be fully followed. As it is precluded in the annual seminars held by the International Judo normlarda, Uluslararası Judo Federasyonu tarafından yapılan yıllık seminerlerde öngörüldüğü gibi değişiklikler yapılabilecektir. - IBSA yarışmalara katılma yeterliliği için aşağıdaki kategorileri belirlemiştir: a) Gözlerden herhangi birinde ışığın algılanamıyor olması veya ışık algılanıyor olsa da bir elin şeklini hiçbir mesafeden veya yönden fark edememe durumu. b) Elin şeklini 2/60’lık görme derinliği ve/veya 5 dereceden daha az görme alanı fark edebilenler. c) 2/60’lık görsel derinlikten 6/60’lık görsel derinliğe ve/veya 5 dereceden daha fazla ve 20 dereceden daha az görme alanı olanlar. Sınıflandırmalar en iyi gözle ve en iyi görme düzeltme desteğiyle yapılmalıdır. (Örneğin, kontakt lens veya düzeltici lens kullanan tüm sporcular, yarışmada lensleri takacak olsalar da olmasalar da, sınıflandırma aşaması için lenslerini takmalıdırlar.) - Yukarıda belirtilmiş olan görüş sınıflandırmalarında, sporcu sağır olsa da kabul edilir. Federation, it shall be possible to make amendments in these rules. - IBSA has determined the following categories for adequacy to enter the contents: a) The state where light cannot be perceived in any one of the eyes or even if light may be perceived, the shape of a hand cannot be noticed under any distance or direction. b) Those who can notice the shape of a hand with a 2/60 visual depth and/or less than 5 degrees of the line of sight. c) Those with 2/60’lık visual depth to 6/60 visual depth and/or those with a line of sight more than 5 degrees but less than 20 degrees. Classifications must be made with the best eye and the best sight correction support. (i.e., all athletes using contact lenses of corrective lenses must wear their lenses for the classification step whether or not they will be wearing the lenses during the contest.) - Within the sight classifications indicated above, the athlete shall also be accepted even if he/she is hearing impaired. PARALİMPİK TÜRKİYE 27 GÖNÜL GÖZÜYLE GÖREN SEEING BY SPIRIT SUCCEEDING WITH THE HEART YÜREKLERİYLE BAŞARANLAR PARALİMPİK OYUNLARI'NDA ÜLKEMİZİ TEMSİL EDECEK GOALBALL MİLLİ TAKIMI HAZIRLIKLARINI YOĞUN BİÇİMDE SÜRDÜRÜYOR. BU AŞAMAYA GELEBİLMEK İÇİN UZUN YILLAR ÇABA GÖSTERDİKLERİNİ BELİRTEN TEKNİK DİREKTÖR GÖKHAN İNCE’YE GÖRE LONDRA’DA KÜRSÜYE ÇIKACAK GÜÇTEYIZ. THE GOALBALL NATIONAL TEAM TO REPRESENT OUR COUNTRY AT THE PARALYMPICS GAMES INTENSELY MAINTAINS IT PREPARATIONS. INDICATING THAT IT TOOK LONG YEARS OF TOIL TO ARRIVE AT THIS STAGE, HEAD COACH EXPRESSES HIS BELIEF THAT WE ARE STRONG ENOUGH TO ACHIEVE A PODIUM PLACE IN LONDON. 2 012 Paralimpik Oyunları'nda takım sporlarında bir branşta daha varız. Tekerlekli sandalye basketbolundan sonra Goalball Milli Takımımız da Londra vizesi almayı başardı. Temeli 1993 yılında Ankara'da atılan, uzun ve zahmetli bir çalışmanın sonunda bugünlere gelen Goalball Milli Takımı, 1-10 Nisan 2011 tarihlerinde Antalya'da yapılan Dünya Şampiyonası'nda ikinci olarak oyunlara katılma hakkını elde etti. Başarıda en büyük pay sahiplerinden olan Teknik Direktörü Gökhan İnce'ye geçmişten bugüne neler yaptıklarını, nasıl hazırlandıklarını, hangi koşullarda çalıştıklarını, sporcularla nasıl iletişim kurduklarını ve Paralimpik Oyunları'ndaki beklentilerini sorduk. 18 yıllık emeğinin karşılığını almış olmanın haklı gururunu yaşayan İnce, kısa sayılacak bir zaman diliminde bu aşamaya gelen bir takımın devamını da getireceğine inanıyor ve hedeflerini iki kelimeyle ‘kürsüye çıkmak’ diye açıklıyor. Eh bize de söyleyecek fazla söz kalmıyor bu durumda. Haydi hayırlısı diyor ve Gökhan İnce'ye kulak veriyoruz: - Goalball Milli Takımı’nın tarihsel gelişimini anlatır mısız? Paralimpik Oyunları'na katılmaya hak kazanana kadar ne gibi süreçlerden geçtiniz? Goalball ülkenmizde ilk olarak 1993 yılında Ankara Gören Eller Görme Engelliler İlköğretim Okulu’nda verilen bir eğitim semineri ile başladıktan sonra, ülkemizde diğer görme engelli ilköğretim okullarında da aynı şekilde gelişerek yaygınlaştı. 2000 yılında Görme Engelliler Spor Federasyonu'nun kurulmasıyla birlikte Görme Engelliler İlköğretim Okulları Goalball Turnuvaları ve Türkiye Şampiyonaları düzenlenmeye başladı. 2003 yılında faaliyete geçirilen gelişim kamplarına okul takımlarında We are present in one more branch in team sports at the 2012 Paralympic Games. After the wheelchair basketball, our Goalball National Team also managed to qualify for London. Laying its foundations in 1993 in Ankara and arriving to its current status after a long arduous process, the Goalball National Team obtained to enter the games by coming in second at the World Championship held on 1-10 April 2011 in Antalya. Having one of the largest shares in the success, we asked Head Coach Gökhan İnce what they have done from the past to date, how they prepare, under which conditions they work, how they communicate with athletes and their expectations from the Paralympic Games. Experiencing the justified pride of having received the rewards of 18 years of hard work, İnce believes that a team that achieves this level in a relatively short time will also bring in the rest and announces his target briefly as “climbing the podium”. So there is not much for us to say at this point. We wish him the best and lend an ear to Gökhan İnce: - Could you explain the historical development of the Goalball National Team? Which processes did you undergo before gaining the right to enter the Paralympic Games? Goalball was initiated in our country through a training PARALİMPİK TÜRKİYE 30 başarı gösteren sporcular davet edilerek milli takım seçmeleri yapıldı. Bu şekilde oluşturulan Goalball Milli Takımı, 2003 yılı Ağustos ayında Kanada'da yapılan 2. Dünya Oyunları Goalball Şampiyonası'na katıldı. İlk kez milli takım düzeyinde katıldığımız bu şampiyonda bütün rakiplerimize farklı yenilerek 28 takım arasında sonuncu olduk. Görme Engelliler Spor Federasyonu bu tarihten sonra goalball’de yeni bir yapılanmaya gitti. Uygulamaya konan makro plan çerçevesinde ülkemizde bulunan görme engelliler ilköğretim okullarında tarama yapıldı. Tespit edilen başarılı sporcular alt yapı imkanları daha iyi olan Ankara'daki Gören Eller Görme Engelliler İlköğretim Okulu’na yerleştirilerek antrenmanlara planlı ve düzenli şekilde katılmaları sağlandı. Görme Engelliler İlköğretim Okulu’ndan yetişen Goalball Genç Milli Takımı, 2005 yılında ABD/Colorado’da yapılan 5. Dünya Gençler Goalball Şampiyonası'nda 10 takım arasında üçüncülük elde etti. Bu şampiyona, Görme Engelliler Spor Federasyonu’nca madalya kazanılan ilk uluslararası organizasyon olarak tarihe geçti. 2007 yılından itibaren, Goalball Genç Milli Takımı'nı oluşturan başarılı sporcuların ilköğretim okulundan mezun olduktan sonra da öğrenimlerini Ankara’da sürdürebilmeleri konusunda aileleri ikna edildi. Böylelikle antrenmanlara düzenli ve sürekli katılabilmeleri sağlandı. Goalball Milli Takımı’nın çekirdeğini oluşturan sporcular için ayrıca, antrenman yaptıkları Ankara Gören Eller Görme Engelliler İlköğretim Okulu’na yakın bir apartman dairesi kiralanarak bir arada yaşamaları ve antrenman salonuna kolay gelip gidebilmeleri sağlandı. Bu düzenleme, kampları azalttığı gibi, sporcuların öğrenimlerinden geri kalmamalarına da imkan verdi. seminar given in 1993 at the Ankara Seeing Eyes Elementary School for the Blind, and became extensive in other primary schools for the blind developing similarly. With the establishment in 2000 of the Sports Federation for the Blind, Goalball Tournaments and Turkey Championships were organized with primary schools for the blind. Athletes who were successful in school teams were invited to the development camps activated in 2003 and selections were made for the national team. Thus created the Goalball National Team entered the 2nd World Games Goalball Championship held in August, 2003 in Canada. During this championship which we entered for the first time on a national team level, we were beaten by large margins by all our rivals and took last place among 28 teams. At this time, the Sports Federation for the Blind restructured Goalball. In the framework of the macro plan that was implemented, a screening was made of all the primary schools for the blind in our country. Successful athletes that were spotted were located to the Ankara Seeing Eyes Elementary School for the Blind, which has better infrastructure capabilities and it was ensured that they participated in the training in a more planned and regular manner. The Goalball Junior National Team trained at the Primary School for the Blind won third place among 10 teams in 2005 at the 5th World Junior Goalball Championship held in Colorado/USA. This championship went down into history as the first international event where a medal was won by the Sports Federation for the Blind. Since 2007, families were convinced that successful athletes who constituted the Goalball Junior National Team would continue their education in Ankara after graduating from elementary school. Thus, it was ensured that they participated in the training in a planned and regular manner. An apartment flat was leased in a location close to the Ankara Seeing Eyes Elementary School for the Blind for the athletes that make up the nucleus of the Goalball National Team where they train, and it was ensured that they live together and commute more conveniently back and forth from their training facilities. As this arrangement reduced camps, it also made sure that athletes were not left behind in their education. - Are the players of the team to compete in London established? Consisting of a total of six players for the 2012 London Paralympic Games the names in our Goalball A National Team are as follows: T. Okan Düzgün, Tuncay Karakaya, Hüseyin Alkan, Yusuf Uçar, Abdullah Aydoğdu, Mehmet Cesur. In case any of these players are injured, have low performance or cannot participate for any other reason until the end of August 2012, one of the reserve players from among Sercan Kaya, Barış Tosun, Caner Keleş, Ekrem Gündoğdu, Mehmet Toprak and Ali Korkmaz making up our Goalball B National Team. - Where and how are you preparing for the Paralympic Games? There are a total of six preparation camps and four international tournaments to prepare for the London 2012 Paralympic Games within a macro plan until the end of August 2012. In addition to these camps, due to the fact that the majority of the athletes constituting the Goalball A National Team are in Ankara, we are able to maintain our workouts at facilities of the Ankara Seeing Eyes Elementary School for the Blind, four days a week and three hours a day. - Are your working conditions adequate? Is there a difference between us and Europe in this area? We cannot say that our hall is of a proper standard for a top level team. Unfortunately, we do not have an independent hall in our country specifically for the blind... PARALİMPİK TÜRKİYE 31 - Londra’da mücadele edecek takımın oyuncuları belli mi? 2012 Londra Paralimpik Oyunları için toplam altı sporcudan oluşan Goalball A Milli Takımı oyuncularımızın isimleri şöyle: T. Okan Düzgün, Tuncay Karakaya, Hüseyin Alkan, Yusuf Uçar, Abdullah Aydoğdu, Mehmet Cesur. 2012 Ağustos ayı sonuna kadar bu sporculardan herhangi birinin sakatlanması, performans düşüklüğü vb nedenlerden dolayı herhangi bir katılamama durumu söz konusu olursa, Sercan Kaya, Barış Tosun, Caner Keleş, Ekrem Gündoğdu, Mehmet Toprak ve Ali Korkmaz’dan oluşan Goalball B Milli Takımız içerisinden yedek sporcu çağrılacak. - Paralimpik Oyunları'na nerede, ne şekilde hazırlanıyorsunuz? Londra 2012 Paralimpik Oyunları'na bir makro plan dahilinde 2012 Ağustos ayı sonuna kadar toplam altı hazırlık kampı, dört uluslararası turnuva ile hazırlanılıyor. Bu kampların dışında Goalball A Milli Takımı'nı oluşturan sporcuların çoğunluğunun Ankara'da olması nedeniyle, haftada dört gün, günde üç saat Ankara Gören Eller İlköğretim Okulu tesislerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. - Çalışma koşullarınız yeterli mi? Bu konuda Avrupa ile aramızda fark var mı? Üst düzeyde bir takım için salonumuzun yeterli standartta olduğunu söyleyemeyiz. Ülkemizde görme engellilere yönelik bağımsız bir salon yok maalesef... - Diğer ülkelere ikili temas ve kamp gibi çalışmalarınız olacak mı? Goalball Avrupa’da gelişmiş ve yaygın bir spor dalı… Yaklaşık 40 ülke takımı Avrupa Şampiyonası'nda mücadele ediyor. Türkiye Avrupa Goalball Ligi'nde A grubunda yer alıyor ve 40 takım arasında şu an dördüncü sırada... Bu nedenle birçok ülke bizi ikili kampa ve çeşitli organizasyonlara davet ediyor. Federasyonumuzun bütçesinin sınırlı olması nedeniyle çoğu kamp ve turnuvalara katılamıyoruz. - Will you have bilateral contacts and work such as camps in other countries? Goalball is a developed and widespread sports branch in Europe… Approximately 40 national teams are competing in the European Championship. Turkey is placed in European Goalball League in Group A and is now ranked fourth among 40 teams... Therefore, many countries are inviting us for bilateral camps or various organizations. Due to a restricted budget at our Federation, we are unable to participate in many camp and tournament events. - How do you train and motivate your players? What do you PARALİMPİK TÜRKİYE 32 Gökhan İnce experience before and after the workouts? Since I am a special education teacher, in addition to my coaching instruction, I am able to empathize with them. This allows me to better understand blind athletes, facilitates my instructional approach to them. I am both friends with them and their coach; in addition, I share the same household with them. I have observed that my helping them in terms of sharing and solving their problems creates a wonderful feeling of trust and comradeship among the athletes. Thus, with every passing day, their desire, ambition and determination to succeed increases. - Oyuncuları nasıl antrene ve motive ediyorsunuz? Çalışmalar öncesi ve sonrasında yaşadıklarınız nelerdir? Antrenörlük eğitimim yanında özel eğitim öğretmeni olmam nedeniyle kendimi onların yerine koyabiliyorum. Onlarla empati kurabiliyorum. Bu durum, görme engelli sporcuları daha iyi anlamamı sağlıyor, onlara eğitsel yaklaşımımı kolaylaştırıyor. Kendileriyle gerektiğinde arkadaş oluyorum, gerektiğinde aynı evi paylaşıyorum. Sorunlarını paylaşma ve çözme konusunda yardımcı olabilmemin sporcularda büyük bir güven ve dostluk duygusu oluşturduğunu gözlemledim. Böylelikle goalball’e olan istek, arzu ve hırsları, birlikte başarılı olma azimleri her geçen artıyor. - Gözleri görmeyen ya da çok az gören oyuncuları hazırlamanın zorlukları nelerdir? Goalball Milli Takımı'nı oluşturan sporcuların çoğunluğu total olarak hiç görmüyor. Bu sporcularla çalışma yaparken - What are the difficulties in preparing players whose eyes do not see at all or see very little? The majority of the players constituting the Goalball National Team are totally blind. When working with these athletes, our initial task is to consider how they will achieve the skill we are trying to impart to them and subsequently relate it to them verbally. If the athlete does not see at all, we go through the motions together. If he/she has restricted vision, we must take advantage of this limited sight to allow the performance of the skill. Later we ask the athlete to perform the skill alone and allow as much as he/she can achieve ilk olarak onlara kazandırmak isteğimiz beceriyi nasıl yapacaklarını düşünmemiz ve daha sonra sözel olarak aktarmamız gerekiyor. Sporcu hiç görmüyorsa hareketi birlikte yaparız. Eğer az görüyorsa, görmesinden yararlanarak beceriyi yapmasına fırsat vermemiz gerekir. Ardından beceriyi kendi başına yapmasını isteyerek, yapabileceği kadarına izin vermemiz, yapamadığı bölümlerde de yine birlikte yapmamız önem taşıyor. Görme engelli sporcularla çalışma yaparken çok fazla tekrara ve zamana ihtiyaç var. Sabırlı, azimli bir yapıya sahip olabilirsek onlara yaptırmak istediklerimizi gerçekleştirebiliriz. - Görme engelliler genellikle kendileriyle barışık olurlar. Bu durum milli oyuncularda da böyle midir? Halen Goalball Milli Takımımızı oluşturan sporcularımız başkaları tarafından horlanmadıkça, aşağılanmadıkça, özgüvenleri son derece gelişmiş ve kendilerini en iyi şekilde ifade edebilecek yapıdadırlar. and at the failed parts we need to do it together. You need lots of repetition and time when working with blind athletes. If you can have a patient, determined outlook, you can get them to do what we want. - The blind are generally at peace with themselves. Is this the case with national players? For as long as they are abused or mistreated by others, our athletes making up the Goalball National Team have highly developed levels of self-confidence and are able to express themselves in the best way. PARALİMPİK TÜRKİYE 33 - Kamp ortamı nasıldır? Neşeli ve arkadaşça… - Kampların dışında neler yaparlar? Milli sporcularımızın üçü devlet dairesinde hizmetli memur, ikisi lise öğrencisi, biri de lise mezunu olup serbest çalışıyor. - Günlük rutinleri nelerdir? Kamplar haricinde iş ve okulda olurlar. Haftanın dört günü antrenman yaparlar. - Yani bütün hayatları spor sahalarında geçiyor diyebiliriz... Genellikle. - Fiziksel ve zihinsel çalışma metotlarınız hakkında kısaca bilgi verir misiniz? Yapılan yüklemenin şiddet ve yoğunluğunun en iyi şekilde ayarlanması gerekir. Özgüvenlerinin artırılması için kendilerine telkinde bulunulması da metotlarımız arasındadır. - Paralimpik Oyunları'na katılmaya hak kazandığınız anda yaşadığınız duyguları anlatır mısınız? Yaklaşık 18 yıldan beri fahri olarak uğraş verdiğim bir spor dalında görme engelli sporcuları örgütleyip, bilgi ve beceriyle donattıktan sonra, onların dünyanın en üst düzey takımlarını geride bırakarak Paralimpik Oyunları’na katılma hakkı elde etmeleri ile geçmişte yaşadığım tüm zorlukları bir anda unuttuğumu söyleyebilirim. Uzun bir süredir harcadığım emeğin boşa gitmemiş olması beni sonsuz mutlu etti dolayısıyla… - Paralimpik Oyunları'ndaki şansımız nedir? Derece alabilir miyiz? Londra’da hedefimiz ilk üçe girmektir. PARALİMPİK TÜRKİYE 34 - How is the camp environment? Joyous and friendly… - What do they do outside of the camps? Three of our national athletes are civil servants, two are high school students, one is a high school graduate and is working free lance. - What is their daily routine like? Except for camps, they are either at work or at school. They train four days a week. - We can say then that all their lives are spent in the training fields... Generally, yes. - Can you briefly mention something about your physical and mental working methods? The intensity and the focus of the loading made must be adjusted in the optimal way. Making suggestions to them to increase their selfconfidence is also among our methods. - Can you tell us about your emotional state when you learned that you qualified for the Paralympic Games? I can say that I forgot all the difficulties I experienced in the past, as the blind athletes I organized and equipped with skills and competence in a branch of sports wherein I have been toiling on a volunteer basis for the past 18 years, and they won the right to participate in the Paralympic Games, leaving behind other top level teams of the world. The fact that the labors I expended for a long time did not get wasted made me infinitely happy… - What are our chances in the Paralympic Games? Can we achieve a win? Our target in London is to be in the top three. PARALİMPİK TÜRKİYE 35 ÖMÜRLERİ HAVUZDA GEÇİYOR THEY DEDICATED THEIR LIVES TO THE SWIMMING POOL LONDRA PARALİMPİK OYUNLARI’NA HAZIRLANAN BEDENSEL ENGELLİ ÜÇ MİLLİ YÜZÜCÜ YILLARDIR BÜYÜK BİR ÖZVERİ VE GAYRETLE HER GEÇEN GÜN PERFORMANSLARINI VE HEDEF ÇITASINI YÜKSELTİYOR. MİLLİ TAKIM ANTRENÖRÜ OSMAN ÇULLU, BEYTULLAH EROĞLU, ÖZLEM BAYKIZ VE NUMAN ÇAM’DAN ÇOK UMUTLU OLDUĞUNU BELİRTİYOR. B edensel engelliler yüzme dalında gösterdikleri başarı ile dikkat çeken Kahramanmaraşlı sporcular, Beytullah Eroğlu, Özlem Baykız ve Numan Çam'ın yaşamları adeta suda geçiyor.2002'den bu yana birlikte antrenman yapan milli sporcular, seyahatler haricinde yılın her günü havuzda çalışmalarını sürdürüyor. Yaklaşık 10 yıldır büyük bir özveri ve gayret gösteren üç yüzücü emeklerinin karşılığını almaya başladı. Doğuştan iki kolu olmayan Beytullah Eroğlu geçen yıl Almanya'da düzenlenen Bedensel Engelliler Yüzme Şampiyonası’nda Türkiye'ye ilk Avrupa madalyasını getiren sporcu oldu. Eroğlu ile birlikte yüzmeye başlayan Özlem THREE PHYSICALLY HANDICAPPED NATIONAL SWIMMERS PREPARING FOR THE 2012 PARALYMPIC GAMES ARE WORKING WITH GREAT SACRIFICE AND EFFORT EVERY DAY TO INCREASE THEIR PERFORMANCE AND RAISE THE BAR FOR THEIR OBJECTIVES. NATIONAL TEAM COACH OSMAN ÇULLU IS VERY HOPEFUL ABOUT BEYTULLAH EROĞLU, ÖZLEM BAYKIZ AND NUMAN ÇAM... Baykız da aynı şampiyonadan bronz madalya ile döndü. Arkadaşlarına beş yıldır eşlik eden Numan Çam'ın hedefi ise 2012 Londra Paralimpik Oyunları vizesini alarak madalya kazanabilmek… Bedensel Engelliler Yüzme Milli Takım Antrenörü Osman Çullu, çok çalışarak bugünlere geldiklerini, ancak elde ettikleri başarılarla yetinmeyeceklerini söylüyor. Üç sporcusunun havuzda büyük bir özveri ile çalıştığını kaydeden Çullu, "Yılda 365 gün havuzdayız. Kendimizi her gün kampa alıyoruz. Bu çocuklar bugünlere kolay gelmedi. Seyahatlerimizin dışındaki tüm günümüzde çalışmalarımızı sürdürüyoruz" diye konuşuyor. PARALİMPİK TÜRKİYE 37 "Suya giremez" denilen çocukların bugün tarihi başarılara imza attığını dile getiren Çullu, iki kolu olmayan Beytullah Eroğlu’nun yüzme branşında Avrupa madalyası getiren ilk Türk sporcusu olduğuna özellikle dikkat çekiyor. Her zaman önlerine bir hedef koyarak çalıştıklarını anlatan antrenör Çullu şöyle diyor: "Çok sabrettik, çok mücadele ettik. 2002'den bu yana sistemli ve düzenli bir çalışma programımız var. Her yıl bir başarı için çırpındık. Önce Türkiye şampiyonalarında, ardından uluslararası yarışlarda derece elde ettik. 2010 yılında ise Hollanda'daki Dünya Şampiyonası’nda Beytullah ve Özlem final yüzdü. İki sporcumuz da o şampiyonada altıncı oldu. Ardından 2011’de Almanya'daki Avrupa Şampiyonası'nda Beytullah bir altın, bir gümüş, Özlem de bir bronz madalya kazandı. Bu başarıyı elde edebilmek hiçbirimiz için kolay olmadı. Emeğin ve sabrın sonunda sporcularımız bu noktaya geldiler." Beytullah Eroğlu Swimmers from Kahramanmaraş who attracted attention with the successes they achieved in the physically handicapped swimming branch, Beytullah Eroğlu, Özlem Baykız and Numan Çam are just about spending their whole lives in the water. Training together ever since 2002, the national athletes are continuing their hard work in the pool every day of the year except for their trips. Showing great efforts and sacrifice for nearly 10 years, the three swimmers are starting to pick the fruits of their labor. Missing both arms at birth, Beytullah Eroğlu was the athlete who brought Turkey its first medal in the Physically Handicapped Swimming Championship held in Germany last year. Starting to swim with Eroğlu, Özlem returned from the same championship with a bronze medal. Accompanying his comrades for five years, Numan Çam's PARALİMPİK TÜRKİYE 38 target is to qualify for the 2012 London Paralympic Games and to win a medal… Physically Handicapped Swimming National Team Coach Osman Çullu indicates that it took a lot of work to achieve this status, but they will not stop at this success. Stating that these three swimmers are working with a tremendous amount of self-sacrifice at the pool, Çullu says, "We are in the pool for 365 days every year. We are placing ourselves into camp every day. It was not easy to bring these children to this state. We continue our work during all days except our trips". Expressing the fact that children about whom it was said "They cannot enter the water" are achieving historical successes today, Çullu draws attention that missing two arms, Beytullah Eroğlu is the first Turkish athlete to win a medal in Europe in the swimming branch. Hedef çıtasının şimdi daha da yükseldiğini ve tek amaçlarının 2012 Londra Paralimpik Oyunları olduğunu belirten Çullu, sporcularına güvendiğini ve madalya ile Türkiye'ye döneceklerinden emin olduğunu ifade ediyor. 2012 Londra Paralimpik Oyunları’nda kendisinden madalya beklenilen milli sporcu Beytullah Eroğlu ise hiç bir başarının tesadüfle elde edilemeyeceğinin altını çiziyor. İki arkadaşı ile birlikte günlerinin havuzda geçtiğini ifade eden Eroğlu, Paralimpik Oyunları'nı büyük bir heyecanla beklediklerini söylüyor. Özlem Baykız da, "Dokuz yıldır hayatım suda geçiyor. Çok çalışıyoruz. İnşallah emeklerimizin karşılığını alacağız" derken, Numan Çam ise tek hedefinin Paralimpik Oyunları’na vize alabilmek ve Londra’da Türk bayrağını göndere çektirebilmek olduğunu kaydediyor. Londra Paralimpik Oyunları için Kahramanmaraş, Kütahya ve Giresun illerinde sürdürülen kamp çalışmalarının yanı sıra milli yüzücüler Londra’daki oyunlardan önce Güney Afrika'da kamp yapacak. Özlem Baykız Explaining that they always have a target in front of them, Çullu goes on to say: "We have been very patient, we struggled a lot. We have a regular working schedule that is systematic since 2002. We tried for a success every year. We won first in Turkish championships, then in international races. In 2010 during the world championship in Holland, Beytullah and Özlem swam in the final. Two of our swimmers came in sixth in that championship. Subsequently, at the European Championship in Germany in 2011 Beytullah won one gold and one silver and Özlem won a bronze medal. It was not easy for any of us to achieve this success. They got here at the end of vigorous labor and patience." Indicating that the target bar has been raised even higher and that their only objective is the 2012 London Paralympic Games, Çullu states that he relies on his athletes and claims that for sure they will return back to Turkey with medals. Expected to win medals at the 2012 London Paralympic Games, national swimmer Beytullah Eroğlu highlights the fact that no success can be achieved by coincidence. Stating that his days are spent at the pool along with his two friends, Eroğlu says they are expecting the Paralympic Games with great excitement. Özlem Baykız goes on to comment, "My life has been spent in the water for the past nine years. We are working very hard. Hopefully we will get back the return of our efforts", Numan Çam indicates that his sole purpose is to be able to qualify for the Paralympics and to see the Turkish flag fly at the pole in London. Along with the camp work maintained at the provinces of Kahramanmaraş, Kütahya and Giresun for the London Paralympic Games, the national swimmers will have a camp in South Africa before the games in London. PARALİMPİK TÜRKİYE 39 YÜZME Y üzme 1960 yılında Roma'daki ilk Paralimpik Oyunları’ndan itibaren temel Paralimpik spor dallarından biri olmuştur. Yarışmacılar etkinliklerde serbest, sırtüstü, kelebek, kurbağalama ve karışık yüzme becerilerini test ederler ve her bir vuruş için işlevsel becerilerine göre sınıflandırılırlar. Londra 2012 Oyunları’nda, 600 sporcu 148 madalya etkinliği için yarışacaktır. YÜZME HAKKINDA Olimpiyat Oyunları’nda olduğu gibi Paralimpik Oyunları’nda da yarışmacılar serbest, sırtüstü, kelebek, kurbağalama ve karışık yüzme becerilerini ölçerler. 2008 Beijing Paralimpik Oyunları’nda, 80'den fazla ülkeden bedensel ve görme engelli erkek - kadın sporcu yüzmede mücadele etti. Sporcular vuruş yapmadaki işlevsel yeteneklerine göre sınıflandırılırlar. Yüzme, IPC tarafından koordine edilen IPC Yüzme Teknik Komitesi tarafından yönetilir ve Uluslararası Yüzme Federasyonu (FINA) kurallarını içermektedir. FINA kuralları, bazı yarışlarda hem opsiyonel platform hem de sualtı başlangıçlarında olduğu gibi birkaç değişiklik ile takip edilmektedir. Görme engelli yüzücüler için sinyallerin (dinleyen kişi/refakatçi) kullanımına ancak protezsiz ya da yardımcı cihaz olmadığı durumlarda izin verilir. YARIŞMA AÇIKLAMALARI Paralimpik Oyunları'nda yarışabilmek için FINA standardına göre sekiz şeritli 50metrelik havuz SWIMMING S wimming has been one of the main Paralympic sports since the first Paralympic Games in Rome in 1960. Competitors test their skills in freestyle, backstroke, butterfly, breaststroke and medley events and are classified based on their functional ability to perform each stroke. At the London 2012 Games, 600 athletes will compete in 148 medal events. ABOUT THE SPORT Since the first Paralympic Games in Rome in 1960, Swimming has been one of the main sports of the Paralympics. As in the Olympic Games, competitors measure their skills in freestyle, backstroke, butterfly, breaststroke and medley events. In 2008, athletes from more than 80 countries practice the sport, with male and female competitors having either a physical disability or blindness/visual impairment. Athletes are classified based on their functional ability to perform each stroke. Swimming is governed by the IPC and coordinated by the IPC Swimming Technical Committee, which incorporates the rules of the International Swimming Federation (FINA). The FINA rules are followed with a few modifications, such as optional platform or in-water starts for some races and the use of signals or ‘tappers’ for swimmers with blindness/visual impairment; however, no prostheses or assistive devices are permitted. A FINA standard eight-lane 50m pool is required for competition at the Paralympic Games. Events are conducted as heats for eight gerekmektedir. Etkinlik, her sınıftan sekiz rakip için yapılır ve sınıf başına en hızlı sekiz yüzücünün finalde yarışıması ile gerçekleşir. Yüzücülerin yarışı başlatmaları için çeşitli formları vardır; su altı, platformda oturarak dalış başlangıcı ya da tipik ayakta başlangıç. Yüzme yarışsı sırasında görme engelli yüzücünün havuz duvarından dönüşüveya bitiş çizgisine erişimi için refakatçisinin ona yardım etmesi gerekmektedir. Bu süreç, dokunarak şeklinde adlandırılır ve bir ‘dinleyen kişi/refakatçi’ tarafından gerçekleştirilir. Bu yüzücülerin de tüm yarışma esnasında kararmış gözlük takmaları zorunludur. TARİHÇE Yüzme 1960 yılında Roma'daki ilk oyunlardan bu yana Paralimpik programının parçası olmuştur. 2000 yılında Sydney'deki oyunlar sırasında 62 ülkeden 352 erkek ve 216 kadın ve 200,000'den fazla seyirci dokuz gün boyunca süren yüzme etkinliklerine katıldı. Paralimpik Oyunları'nda sporcuların performans seviyeleri daha yoğun ve etkin eğitim yöntemleri sonucunda yıllar içerisinde sürekli gelişme göstermektedir. SPOR MALZEMELERI Yüzme giysisi: Yüzücülerin giysisi mayodur. Sporcuların yüzme hızına, kaldırma kuvvetine veya dayanıklılığına yardımcı olabilecek herhangi bir şey kullanması yasaktır. Diğer ekipmanlar: Yüzme kapakları ve göz koruyucu gözlüklere izin verilir. Gözlük, yüzücülerin gözlerini korumanın yanı sıra su içindeki görüntüyü de iyileştirir. competitors per class and with the fastest eight swimmers per class competing in the finals. There are various forms for swimmers to start their race; in the water, a dive start sitting on the starting platform or the typical standing start. During a Swimming event, swimmers who are blind are required to have an assistant to help him/her as he or she approaches the swimming pool end wall, either to make a turn or for the finish of the race. This process is called tapping and performed by a "tapper". These swimmers are also required to wear blackened goggles in all their events. HISTORY Swimming has been part of the Paralympic programme since the first Games in Rome in 1960. During the Games in Sydney 2000, 352 men and 216 women from 62 countries participated and more than 200,000 spectators attended the Swimming events over nine days of competition. The level of the athletes' performances at the Paralympic Games have constantly improved over the years as a result of more intense and efficient training methods. SPORTS EQUIPMENT Swimming suits: The clothing for swimmers is a bathing suit. It is forbidden for athletes to use anything that may aid the swimmers speed, buoyancy, or endurance. Other equipment: Swimming caps and protective eye-goggles are permitted. The goggles protect the swimmers' eyes as well as improving their vision in the water. PARALİMPİK TÜRKİYE 41 PARALİMPİK İNSAN ! PARALYMPIC HUMAN! T HAMİT TURHAN ürkiye Milli Olimpiyat Komitesi eski Başkanı merhum Sinan Erdem, yıllar önce kendisiyle yaptığım bir söyleşide İstanbul'un Olimpiyat (o zamanlar Paralimpik kavramı henüz literatürümüzde yoktu) adaylığıyla ilgili şu ilginç ifadeyi kullanmıştı: "Bir gün İstanbul'un Olimpiyat düzenleyeceğine inanıyorum. Şüphesiz çok eksiklerimiz var. Bunlar zamanla giderilebilir. Tesisler yapılır, altyapı düzenlenir vs. Ancak insanımızı nasıl düzelteceğimizi bilmiyorum. Çünkü önümüzdeki en büyük engel Türk halkının Olimpik bilinçten yoksun olmasıdır. Olimpiyat için önce 'Olimpik insan' yetiştirmeliyiz." Sinan Erdem'in haklılığı yıllar geçtikçe ortaya çıktı. Spor denince sadece futbolu bilen, biraz da basketbola ilgi gösteren Türk insanı Olimpik branşlara hala yeterince vakıf olabilmiş değil. Son bir kaç yıldır Türkiye'de düzenlenen bazı uluslararası müsabakalar umut verici görüntülere sahne olsa da, ülke olarak henüz yeterli Olimpik bilince sahip olduğumuz söylenemez. Kaldı ki, bu meselenin sadece bir boyutu. Bir de şimdi işin olmazsa olmaz kuralı var ki, o da Olimpiyat’ın yanı sıra Paralimpik Oyunları’nı da düzenleyebilecek kapasite ve yeterlilikte olmamız gereğidir. Tesislerin ve altyapının Paralimpik Oyunları’nı da içine alacak şekilde düzenlenmesi ve revize edilmesi zorunluluğu yalın bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Elbette iş bununla da bitmiyor. Son kertede insan faktörü devreye giriyor. Nasıl ki, Olimpiyat için 'Olimpik insan' gerekiyorsa, Paralimpik için de 'Paralimpik insan' yetiştirmemiz gerekiyor. Former National Olympic Committee of Turkey President, the late Sinan Erdem had used this interesting expression regarding Istanbul's candidacy for the Olympics (the concept of Paralympics was not in our literature at that time) during an interview I had with him: "I believe that Istanbul will host the Olympic one day. No doubt, we have lots of deficiencies. These can be compensated in time. Facilities can be built; infrastructure can be arranged, etc. But, I do not know how to improve our people. The biggest obstacle we face is that the Turkish public is missing Olympic awareness. For the Olympics, we must first raise 'Olympic people'." In as much as we need to raise ‘Olympic people’ for the Olympics, we need to train ‘Paralympic People’ for the Paralympics. While equipping our people with Olympic awareness, we must not neglect the Paralympic awareness. Paralympic athletes qualified for İnsanımızı Olimpik bilinçle donatırken, Paralimpik bilinci de ihmal etmemek zorundayız. Türkiye, yakın bir zamana kadar bu sınavdan geçmiş değildi. Bu gün de durumuzun pek parlak olduğu söylenemez. Sporu yönetenlerin önemli bir kısmının hala Paralimpik bilinçten yoksun olduğunu göz önüne alırsak, sokaktaki vatandaşımıza bu bilinci nasıl aşılayacağımız koca bir muamma. Yolumuz bir hayli uzun ve çetrefilli. Türkiye'nin Paralimpik yolculuğunda lokomotif görevi görenlerin üzerindeki yük bu anlamda bir kat daha artıyor. Daha çok anlatacağız, daha çok tanıtacağız, daha çok başaracağız ki, Paralimpik olgusu toplumun kılcal damarlarına kadar nüfuz etsin. Çok şükür ki, "Sakatın da sporu mu olur" gibi çağdışı bir anlayışın henüz tam olarak terk edilemediği bir ülkede, Paralimpik vizesi alan sporcularımızın sayısının, Olimpiyat kotasını aşan sporculardan daha fazla olduğu günlere tanık olduk. Bu, Paralimpik bilincin toplumda tesis edilmesi için çok kritik bir eşiktir. Londra sınavımız bundan dolayı tarihi bir önem taşıyor. Büyük Britanya adasından Türkiye'ye yansıyacak gurur tabloları, belki de Olimpik insandan önce Paralimpik insanın ortaya çıkmasını sağlayacaktır. Ve Paralimpik bilinç, Olimpik bilince giden yolun kilometre taşlarını döşeyecektir. 8-10 yıl gibi kısacık bir zaman diliminde neredeyse yoktan var olan ve Paralimpik Oyunları’na 70'e yakın sporcusunu şimdiden göndermeyi başaran engelli sporumuza yakışan da budur. Emeği geçenler ne kadar gururlansa azdır. Sağ olsunlar, var olsunlar. the Paralympic Games than those qualifying for the Olympics, in a country where an obsolete understanding such as “Why bother with sports for the crippled?” is still not completely overcome. This is a very critical threshold for the Paralympic awareness to be installed in our society. Our London test thus carries a historical importance. Pictures of pride to be transmitted from the island of Great Britain all the way to Turkey will make it possible to ensure that Paralympic people appear before Olympic people. And Paralympic awareness will pave the milestones of the road to Olympic awareness. This is what befits our handicapped sports that appeared out of nowhere in a short time period such as 8-10 years and already succeeded to send nearly 70 of its athletes to the Paralympic Games. Those whose labor was involved cannot be proud enough. Thanks for their existence. PARALİMPİK TÜRKİYE 43 PARALİMPİK DEV ADAMLAR PARALYMPIC GIANT MEN HANİ YILLARDIR DİLİMIZE PELESENK OLAN '12 DEV ADAM' FENOMENİ VARDIR YA... İŞTE O MİSAL, ENGELLİ SPORUNUN DA ARTIK 'DEV ADAMLAR'I VAR. İSRAİL'DE LONDRA BİLETİ ALMAYA HAK KAZANARAK SPOR TARİHİMİZDE BIR İLKE İMZA ATAN TEKERLEKLİ SANDALYE A MİLLİ BASKETBOL TAKIMIMIZIN DÜNÜNÜ, BUGÜNÜNÜ, YARININI COACH MEHMET ÖNÜT VE MENAJER ZİYA NUR SEZEN İLE KONUŞTUK. THE ’12 GIANT MEN’ PHENOMENON HAS OCCUPIED OUR MINDS FOR DECADES... SIMILARLY, SPORTS FOR THE HANDICAPPED NOW HAVE THEIR OWN ‘GIANT MEN’. ACHIEVING A FIRST IN OUR SPORTS HISTORY BY QUALIFYING FOR LONDON IN ISRAEL, WE DISCUSSED THE YESTERDAY, TODAY AND TOMORROW OF OUR WHEELCHAIR A NATIONAL BASKETBALL TEAM WITH COACH MEHMET ÖNÜT AND MANAGER ZIYA NUR SEZEN. "Tekerlekli Sandalye A Milli Basketbol Takımımız Paralimpik Oyunları'nda" haberi ajanslara düştüğünde tarih 16 Eylül 2011'i gösteriyordu. Ay-Yıldızlı ekibimiz İsrail'de yapılan Avrupa Şampiyonası'nı beşinci sırada tamamlamış ve 2012 Londra Paralimpik Oyunları'na katılmaya hak kazanmıştı. Bu, Türk spor tarihinde bir ilkti. Bundan önce ne Olimpiyat ne de Paralimpik Oyunları'na takım sporlarında katılmıştık. 2000 Sydney Paralimpik Oyunları'nda sadece bir sporcuyla -o da sembolik olarak- temsil edildiğimizi hesaba It was September 16th, 2011 when the news story, "Our Wheelchair A National Basketball National Team enters the Paralympic Games” hit the news agencies. Our team with crescent and star had completed the European Championship held in Israel in fifth place and had won the right to participate in the 2012 London Paralympic Games. This was a first in Turkish sports history. Previously, we had never entered the Olympic or the Paralympic Games in team sports. If we consider that we had been represented at the 2000 Sydney Paralympic Games with only one athlete -symbolically- the significance of this success is better understood. The success achieved in the wheelchair basketball, deemed to be the locomotive of handicapped sports in Turkey, is obviously not a coincidence. Led by Galatasaray, our club teams such as Beşiktaş and Izmir Metropolitan Municipality had won major victories in the international arena. Our National Team qualifying for the London Paralympic Games is in a way a reflection of these successes. Investments made by the club teams, infrastructure leaps of the federation, the rise in the quality of the league, increase in the world class foreign players and trained coaches brought to Turkey have all contributed to the improvement of the superstructure. But, the important thing was to ensure that all these are transformed into an organization with a correct and intelligent planning. We PARALİMPİK TÜRKİYE 46 katarsak, başarının önemi çok daha iyi anlaşılır. Türkiye'de engelli sporlarının lokomotifi olarak kabul edilen tekerlekli sandalye basketbolunda gelinen nokta elbette tesadüf değildi. Çünkü, bundan önce başta Galatasaray olmak üzere Beşiktaş ve İzmir Büyükşehir Belediyesi gibi kulüp takımlarımız uluslararası arenada önemli zaferler elde etmişti. Milli Takımımızın Londra Paralimpik Oyunları'na vize alması da bir bakıma bu başarıların yansımasıydı. Kulüp takımlarının yaptığı yatırımlar, federasyonun alt yapı hamleleri, ligin kalitesinin giderek yükselmesi, Türkiye'ye getirilen dünya çapında yabancı sporcular ve eğitimli antrenörlerin çoğalması bir bakıma üst yapının değirmenine su taşımıştı. Ama bütün bunları doğru ve akılcı bir planlamayla organizasyona dönüştürmek de işin önemli parçasıydı. İşte çarkın önemli dişlilerinden ikisiyle; Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takımı Coach'u Mehmet Önüt ve menajer Ziya Nur Sezen'le yapılan ve yapılması planlanan çalışmaları konuştuk. Önüt ve Sezen, Londra öncesi neler yaşandığını, Paralimpik Oyunları'nda neler yapılabileceğini ve sonrası için ne planladıklarını anlattılar. Son olarak da sözü Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Ali Duran Karakaya'ya bıraktık. Hepsinin verdiği mesajlar netti. Mutluydular, umutluydular ve başarmış olmanın verdiği hazzı yaşıyorlardı. Ama işleri bitmemişti. Her şey yeni başlıyordu. Oyunlara gitmek kadar orada ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek de önemliydi. Bu konuda da iddialıydılar. Çünkü bugüne kadar yapmışlardı. Bundan sonra da yapacakları konusunda hiç bir tereddütleri yoktu. Tekerlekli sandalye basketbolu dünyasında artık bir Türkiye gerçeği vardı. Bu gerçeği tüm dünyaya haykırmak için de hazırdılar. discussed the work that is being done and is planned to be done with two of the teeth of the wheel; Wheelchair National Basketball Team with Coach Mehmet Önüt and Manager Ziya Nur Sezen. Önüt ve Sezen explained what had gone on before London, what can be achieved at the Paralympic Games and what they planned for the post-London period. Finally, we listened to the Physically Handicapped Sports Federation of Turkey President Ali Duran Karakaya. They all relayed clear cut messages. They were satisfied, hopeful and experienced the pleasure of having succeeded. Their jobs are not done, however. Everything is just starting. Representing our country at the games is just as important as going to the games. They are ambitious in this area as well. They had made it up to date. They have no doubt that they are going to make it from now on as well. There is now the reality of Turkey in the world of wheelchair basketball. They are ready to announce this reality to the whole world. National Team Manager Ziya Nur Sezen was the first to start. Reminding that handicapped sports were initiated in Turkey at the start of the 1990's Sezen said the following: "We are talking about a time when handicapped people were imprisoned in their homes by their families. The spark of handicapped sports is ignited in those years in Izmir. Later on, there were contacts with Germany. Söze ilk olarak Milli Takım Menajeri Ziya Nur Sezen başladı. Türkiye'nin engelli sporuyla 1990'lı yılların başında tanıştığını hatırlatan Sezen şunları söyledi: "Engelli insanların aileleri tarafından evlerine hapsedildiği bir dönemden bahsediyoruz. O yıllarda İzmir'de engelli sporunun kıvılcımı ateşleniyor. Daha sonra Almanya'yla temaslar oluyor. Takımlar kuruluyor. Ligler oluşturuluyor. Engelli federasyonları ayrıldıktan sonra da bu iş daha organize bir şekilde sürdürüldü. Milli takım düzeyinde ise inişli çıkışlı bir grafiğimiz oldu. Avrupa 2. Ligi için asansör takım olmuştuk. Bir çıkıyor, bir düşüyorduk. Ancak 2005'ten sonra başarılar gelmeye başladı. 2008'de Genç Milli Takım’ın, 2009'da da A Milli Takım'ın Avrupa ikincilikleri ateşleyici bir unsur oldu. Bugün dünyada aranılan, özel turnuvalar için davet alan bir ülke haline geldik. Tabii bunda yapılan yatırımların ve ülkemizde giderek yükselen engelli bilincinin önemli rolü var. Ayrıca Türkiye'nin taşıdığı potansiyeli de unutmamak gerekir. Dünya ortalamasına bakıldığında engellinin toplam nüfusa oranı yüzde birdir. Bu rakam bizde yüzde 10 civarındadır. Yaklaşık 8.5 milyon engelli insanımız var. Bu, çok yüksek bir sayı. Engellilerin spor alanlarına çekilmeleri konusunda artan çalışmalar sonucu ortaya önemli bir potansiyel çıktı. Üstelik Avrupa'nın en genç engelli nüfusuna sahip olduğumuzu da söyleyebiliriz. Bütün bunları bir araya getirdiğinizde milli takımların kaynağı kendiliğinden ortaya çıkıyor. Bizim yapmamız gereken doğru bir organizasyon şeması oluşturmak." Teams are established. Leagues are created. After the handicapped federations were separated, this business was maintained in a more organized manner. We had ups and downs at the national team level. We had become the elevator team for the European 2nd League. We rose up, we dropped down. However, after 2005 successes started to come. In 2008 our Juniors National Team, and in 2009 our A National Team won second place in Europe to ignite this sport. Today, we have become a nation that is sought after in the world, receiving invitations for private tournaments. Naturally, the investments made and the rising awareness of the handicapped in our country have a major role here. In addition, we mustn’t overlook the potential Turkey carries. When the world average is looked, the ratio of the handicapped to the normal population is one percent. This figure in our country is around 10 percent. We have approximately 8.5 million handicapped citizens. This is a very high figure. As a result of the increasing work for the handicapped to be drawn to sports fields, a significant potential came out. We can also say that we have the youngest handicapped population in Europe. When we bring all these together, the source of the national teams appears on its own. What we need to do is to create a proper organization chart." Coach Mehmet Önüt interjected here and said, "The fact that the number of our handicapped being so high unfortunately can be regarded as an opportunity for handicapped sports in our country. Naturally, we do not wish for that. Unfortunately, this is a reality of our country. This situation is a major factor in the momentum gained by Turkey in handicapped sports". In addition to the handicapped gradually flowing into this venue, Önüt stressed that our major teams such as Galatasaray and Beşiktaş opening branches has a tremendous share in the success of the national team and he said, "Beşiktaş has been an important source for the national team for years. The world class players brought in by Galatasaray also have a big impact on Turkish athletes. The fact that the competition in the league is high, that breakneck struggles take place are all factors that are for the benefit of the national team". Emphasizing that the point arrived in wheelchair basketball is not a surprise for him, Önüt went on to say: "For the past 5-6 years, the government, private sector, NGO’s and the media have all gotten involved. Following the movement of all of society’s dynamics, back to back successes were achieved. After proving our strength in arenas of Europe and the World, it is time for the Paralympic Games. To me this is like a snowball rolling to transform into an avalanche. We are developing new projects so successes can be permanent. We are making especially serious investments into the infrastructure. From now on, Turkish wheelchair basketball will not just be limited to London." PARALİMPİK TÜRKİYE 47 Burada söze coach Mehmet Önüt girdi ve "Maalesef engelli sayımızın bu kadar yüksek olması, ülkemizdeki engelli sporları için bir şans olarak görülebilir. Bunu biz elbette temenni etmiyoruz. Ama ne yazık ki ülkemizin bir gerçeği... Bu durum da, Türkiye'de engelli sporunun giderek ivme kazanmasında önemli bir faktör" dedi. Engellilerin yavaş yavaş bu mecraya akmasının yanı sıra Galatasaray ve Beşiktaş gibi büyük kulüplerimizin şube açmalarının da milli takımın başarısında önemli bir paya sahip olduğunun altını çizen Önüt, "Beşiktaş zaten yıllardır milli takıma önemli bir kaynak teşkil ediyor. Galatasaray'ın getirdiği dünya çapındaki oyuncuların da Türk sporcular üzerinde önemli etkisi var. Ligdeki rekabetin yüksek oluşu, kıran kırana mücadeleler hep milli takım lehine olan faktörler" diye konuştu. Tekerlekli sandalye basketbolunda gelinen noktanın kendileri için sürpriz olmadığının altını çizen Önüt sözlerini şöyle sürdürdü: "Son 5-6 yıl içinde devlet, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve medya bu işe el attı. Toplumun tüm dinamiklerinin harekete geçmesi sonucu arka arkaya başarılar geldi. Avrupa ve Dünya arenalarında gücümüzü kanıtladıktan sonra sıra Paralimpik Oyunları’nda. Ben bunu bir kartopunun yuvarlanarak çığa dönüşmesine benzetiyorum. Başarıların kalıcı olabilmesi için yeni projeler geliştiriyoruz. özellikle alt yapıya ciddi yatırımlar yapıyoruz. Bundan sonra Türk tekerlekli sandalye basketbolu sadece Londra ile sınırlı kalmayacak." Londra'ya uzanan süreçte bir takım sorunlar ve iniş-çıkışlar da yaşadıklarını ifade eden Mehmet Önüt, "Öncelikle bizim sporumuz malzeme açısından pahalı bir spor. Bir tekerlekli sandalyenin fiyatı ikinci el otomobil fiyatı kadarMalzemeyi Indicating that there have been some problems and ups and downs during the period extending to London Mehmet Önüt also said, "First of all, our sport is expensive in terms of equipment. The price of a wheelchair is almost at the level of a second hand car. Acquiring the equipment, raising the athletes to use it, taking the athletes to and from the sports gyms requires serious costs. Therefore, we need the support of the government and local administrations. In addition, rehabilitation centers must support to institutions involved in the sport. This way, we can maintain our international successes". We steered the conversation to our chances in London. Both Önüt, and Sezen gave hopeful messages. They both referred to the successes of our clubs and said that our National Team would follow the same path. Indicating that even PARALİMPİK TÜRKİYE 48 temin etmek, bunu kullanacak sporcuyu yetiştirmek, sporcuları spor salonlarına götürüp getirmek ciddi maliyetler gerektiriyor. Bu nedenle devletin ve yerel yönetimlerin desteğine ihtiyacımız oluyor. Ayrıca rehabilitasyon merkezlerinin de spor yapan kurumlara destek vermesi gerekiyor. Ki, biz de uluslararası arenada başarılarımıza devam edelim" ifadelerini kullandı. Sözü Londra'daki şansımıza getirdik. Gerek Önüt, gerekse Sezen umutlu mesajlar verdiler. Her ikisi de kulüplerimizin başarılarından söz etti ve Milli Takımımızın da aynı yoldan gideceğini söylediler. Paralimpik Oyunları'na katılmanın bile başlı başına bir önemli bir aşama olduğunu kaydeden Önüt ve Sezen sözlerini şöyle noktalıdılar: "Londra'da bir derece elde edersek kimse şaşırmasın. Bundan böyle yoğun bir hazırlık dönemi geçireceğiz. Bu branşta ekol olmuş ülkelerle ikili temaslarda bulunacağız. Almanya ve İtalya bizi davet etmişti, biz de onları davet edeceğiz. Haziran ayında İtalya'da özel bir turnuva olacak. Avustralya, ABD ve Kanada gibi önemli ülkeler de bu turnuvada yer alacak. Bir nevi mini Paralimpik Oyunları olacak. herkesin şunu anlamasını istiyoruz. Türkiye artık aranılan, davet alan bir ülke haline geldi. Devletin ve kamuoyunun da tekerlekli sandalye basketboluna bu şekilde yaklaşmasını istiyoruz. Kimseden sporcuları pohpohlamasını, sırtlarını sıvazlamasını istemiyoruz. Maddi-manevi desteklerini esirgemesinler, sporcularımızın mücadelelerine alkış tutsunlar yeter. Bizim sporcularımız engelleriyle dalga geçecek kadar kendileriyle barışıklar. Devletimiz ve yerel yönetimlerden beklediğimiz de salonların, ulaşım araçlarının ve cadde, trafik düzeninin engellilere göre tadil edilmesidir." participating in the Paralympic Games is a major achievement, Önüt ve Sezen finished as follows: "Don’t let anyone get surprised if we manage a place in London. We shall have an intense period of preparation starting now. We will make bilateral contacts with countries that became a school in this branch. Germany and Italy had invited us; we will invite them back in return. There will be a special tournament in Italy during June. Major countries such as Australia, USA and Canadawill take place in this tournament. It will be a kind of mini Paralympic Games. We want everyone to understand this. Turkey has now become a sought after country. We want the government and the public opinion to approach wheelchair basketball as such. We do not want anyone to spoil the athletes or stroke their backs. Mehmet Önüt ve Ziya Nur Sezen'in açıklamalarının ardından son olarak sözü tekerlekli sandalye basketboluna büyük emeği geçen Federasyon Asbaşkanı Ali Duran Karakaya'ya bırakıyoruz. Karakaya da Önüt ve Sezen gibi gururlu, umutlu, iddialı. 1999 Marmara Depreminde hayatını kaybeden Alman eğitmen, spor adamı Dr.Hans Joschim Trawinski'nin vefat etmeden önce kendisine Türkiye ile Avrupa arasında 20 yıl olduğunu söylediğini hatırlatan Karakaya da şöyle konuşuyor: "Biz 10 yıllık sürede bu mesafeyi kapattık. İlk kez 2009 yılında Avrupa All we want is everyone’s material-spiritual support, applause for the efforts of our athletes. Our players are so at peace with themselves that they can poke fun at their disabilities. Our expectation from our government and local administrations is for halls, transportation vehicles, street and traffic layouts to be altered to suit the handicapped." Following the declarations of Mehmet Önüt and Ziya Nur Sezen, we turn to Vice President of the Federation Ali Duran Karakaya who spent an incredible amount of effort towards wheelchair basketball. Karakaya is also proud, hopeful and ambitious just like Önüt and Sezen. Reminding that German instructor, sports personality Dr.Hans Joschim Trawinski, who died during the 1999 Marmara Earthquake told him that there were 20 years between Turkey Şampiyonası’nda kendimizi gösterdik. 2011'de de Paralimpik Oyunları'na katılma hakkını elde ettik. Bu konuda hızımız o kadar yüksek ki, bir benzetme yapmak gerekirse, sıfırdan 100'e sekiz saniyede çıktık. Avrupa'nın en genç milli takımına sahibiz. Şimdi de Yıldız Genç Milli Takımı oluşturacağız. Spor yapmak isteyen aileleri yönlendiriyoruz. Türkiye'de artık engelli sporuna karşı olan algı önemli ölçüde değişti. Bunda federasyonumuzun yaptığı çalışmaların büyük rolü oldu. Yapılanların meyvesini Paralimpik Oyunları'nda toplayacağımıza inanıyorum." and Europe, Karakaya mentioned the following: "We have closed this gap within this 10 year period. We proved ourselves for the first time in 2009 at the European Championship. In 2011 we obtained the right to participate in the Paralympic Games. We are so fast in this, that to make a comparison, it is like we go from zero to 100 in eight seconds. We have the youngest national team in Europe. Now we are going to create a Juniors National Team. We are providing direction to families who wish to be involved in sports. The perception towards handicapped sports in Turkey has considerably changed. The work our federation performed had a major role in this. I believe that we will pick the fruits of our labor at the Paralympic Games." PARALİMPİK TÜRKİYE 49 FUTSALDA DA LONDRA’DAYIZ WE’RE IN LONDON IN FOOTSALL TOO D aha önce 2012 Londra Paralimpik Oyunları’na katılmayı garantileyen Bedensel Engelliler Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takımı ve Görme Eengelliler Goalball Milli Takımı’ndan sonra Görme Engelliler B1 Futsal Milli Takımı da oyunlara katılma hakkı elde etti. Türkiyei 2012 Londra Paralimpik Oyunları’nda futsal branşında 10 sporcu ile boy gösterecek. Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Abdullah Çetin, Londra öncesi ilklere imza atmanın mutluluğunu yaşadığını belirterek, “Goalball Milli Takımımızdan sonra B1 Futsal Milli Takımımız da Cumhuriyet tarihimizde bir ilke imza atarak 2012 Londra Paralimpik Oyunları’na katılım kotası kazanmış durumda. Şu ana kadar federasyon olarak Paralimpik Oyunları’na 26 sporcu ile katılmaya hak kazandık. Bizlerden 10-15 yıl önce bu spor branşlarında faaliyet gösteren ülkeleri şimdi geride bırakmış durfumdayız. Sporcu, teknik ekip, yönetim ve kulüp dayanışmasından gelen bu başarının haklı gururunu inşallah 2012 Londra Paralimpik Oyunları’nda hep birlikte yaşayacağız. Sporcularımızın ülkemizi en iyi şekilde temsil edeceğinden kuşkum yok. Başta Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç olmak üzere Spor Genel Müdürümüz Mehmet Baykan, sporcularımıza, teknik ekiplerimize ve sporcularımızı yetiştiren kulüplerimize desteklerinden dolayı şükranlarımı sunuyorum” dedi. After the Physically Handicapped Wheelchair Basketball National Team and Blind Goalball National Team guaranteeing participation to the 2012 London Paralympic Games, the Blind B1 Footsall National Team also qualified to the games. Turkey will be represented at the 2012 London Paralympic Games in the footsall branch with 10 players. Sport Federation for the Blind of Turkey President Abdullah Çetin indicated he is very happy to have initiated many first time occasions before London and said, “After our Goalball National Team, our B1 Footsall National Team has achieved a first in the history of our Republic by qualifying for the 2012 London Paralympic Games. As a federation we have qualified 26 athletes into the Paralympic Games until now. We have left behind nations that were active in these sports branches 10-15 years before we did. We will all hopefully experience the justified pride of this success originating from the solidarity of athletes, technical team and clubs at the 2012 London Paralympic Games. I have no doubt that our athletes will represent our country in the best manner. I would like to thank primarily the Minister of Youth and Sports Suat Kılıç for his support, followed by our Sports General Director Mehmet Baykan, our athletes, technical teams and our clubs who train our athletes due to their support”. PARALİMPİK TÜRKİYE 51 LONDRA 2012’NİN MASKOTLARI ‘WENLOCK’ & ‘MANDEWİLL’ LONDON 2012 MASCOTS ‘WENLOCK’ & ‘MANDEVILLE’ L ondra 2012 Olimpiyat Oyunları ve Paralimpik Oyunları Londra Organizasyon Komitesi (LOCOG) Olimpiyat maskotu ‘Wenlock’ve Paralimpik Oyunları maskotu ‘Mandeville’i kamuoyuna tanıttı. ‘Wenlock’ ve ‘Mandevill’ Londra’da bir tasarım ajansı olan ‘Iris’ in gençlik, aile ve sanayi uzmanlarını kapsayan geniş kitleler üzerinde yaptığı yoğun araştırma çalışmaları neticesinde tasarlanıp, Olimpiyat Stadyumu inşaatından kalan taşıyıcı kirişlerden yaratıldı. Çocuk kitapları ile ünlü İngiliz yazar Michael Morpurgo’ nun hikâyesine dayanarak oluşturulan animasyon filminde maskotların nasıl yaratıldığı, duruma göre çevrelerine nasıl uyum sağladıkları gösteriliyor. ‘Wenlock’ ve ‘Mandeville’ şimdi ayrı ayrı seyahatlere çıkacaklar. Bu seyahatlerde zorlu yolları aşarak insanlarla tanışacaklar ve tanıştıkları insanları Londra 2012 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’na yönlendirecekler. ‘Wenlock’ ismi, modern Olimpiyat Oyunları hareketini Shropshire kasabasında ‘Wenlock Oyunları’ adı altında başlatan Baron Pierre de Coubertin’den ilham alınarak bulundu. ‘Mandeville’ isminde ise Buckinghamshire’daki Stoke The London 2012 Olympic Games and Paralympic Games London Organization Committee (LOCOG) introduced the Olympic mascot ‘Wenlock’ and mascot of the Paralympic Games to the public opinion. ‘Wenlock’ and ‘Mandeville’ were designed by a designed agency in called ‘Iris’ in London, as a result of long and arduous research studies performed on youth, families and industrial experts, and were built by using the carrier beams left over from the construction of the Olympic Stadium. In the cartoon created based on British children’s book author Michael Morpurgo’s story, it is depicted how the mascots are created and how they adapt to their surroundings depending on the situation. ‘Wenlock’ and ‘Mandeville’ will now go their separate ways embarking on their journeys. They will encounter challenges on their tough pathways, meet people and direct the people they meet to the London 2012 Olympic and Paralympic Games. The name ‘Wenlock’ was inspired by Baron Pierre de Coubertin who initiated PARALİMPİK TÜRKİYE 52 Mandeville Hastanesi’nden esinlenildi. 1940 yılında Dr. Ludwig Guttmann, Stoke Mandeville Hastanesi’ne geldi ve hastalıklarla mücadele eden gazileri hayata bağlamak amacıyla onların Paralimpik Hareket’in başlangıcı olarak kabul edilen Mandeville Oyunları’na spor yaparak katılmalarını sağlamaya çalıştı. Maskotları çocuklar için yarattıklarını belirten LOCOG yöneticisi Sebastian Coe, “Bu maskotlarla gençlere gurur kaynağımız olan Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları tarihimizi daha iyi aktaracağımıza inanıyorum. ‘Wenlock’ ve ‘Mandeville’ gençleri sporun değerlerine yönlendirirken, onların başarabileceklerinin en iyisi olabilmeleri için gayret göstermelerini sağlayacaktır” dedi. ‘Wenlock’ ve ‘Mandeville’ in yolculuklarındaki bir sonraki durağın tespiti için Birleşik Krallık (UK) genelinde okullararası bir yarışma düzenlendi. ‘Wenlock’ ve ‘Mandeville’, Londra’nın ikonik siyah taksilerinden esinlenilerek tasarlandı. Başlarındaki sarı ışıklar dahil benzersiz tasarım özelliklerine sahipler. ‘Wenlock’, Olimpiyat halkaları renklerinde dostluk bandı, ‘Mandeville’ ise kendi kişisel en iyi zamanını izleyip gözlemleyebilmek için bir süreölçer takıyor. Maskotların kamera görevi gören tek gözleri tanışıkları insanları, gittikleri yerleri, denedikleri sporların görüntülerini kaydedecek. the modern Olympic Games movement at the township of Shropshire under the name of the ‘Wenlock Games’. The Stoke Mandeville Hospital in Buckinghamshire inspired the name of ‘Mandeville’. In 1940 Dr. Ludwig Guttmann arrived at the Stoke Mandeville Hospital and tried to ensure the participation of veterans of World War II in the Mandeville Games, regarded as the start of the Paralympic Games in order to link them back to life by keeping active in sports. Indicating that they created the mascots for children, LOCOG administrator Sebastian Coe said, “I believe that through these mascots, we will be able to tell the youth the history of the Olympic and Paralympic Games, which is our source of pride. While ‘Wenlock’ and ‘Mandeville’ orient youth on the values of sports, they will ensure that they make efforts to be the best of what they can achieve”. An interscholastic contest was organized throughout the United Kingdom in order to determine the next stop in the travels of ‘Wenlock’ and ‘Mandeville’. Maskotlar, Londra 2012 ‘Get-Set’ eğitim programının kilit parçası özelliğine sahip. ‘Wenlock’ ve ‘Mandevill’ in yolculukları ilerledikçe öğrenciler Olimpik ve Paralimpik değerleri nasıl öğrendiğini takip etme imkânı bulacak. Yıl içinde topluma Olimpik ve Paralimpik maskotların kendi versiyonlarını yaratma şansı sunulacak. Önümüzdeki 2,5 yıl boyunca da spor adamları, ünlü kişiler ve İngiliz halkının esin kaynağı olduğu ve yarattığı değişik versiyonların oyuncakları ve koleksiyonları satışa sunulacak. Maskotlar adına kurulan http://www.london2012.com/mascots linkinden ulaşılan twitter ve facebook hesapları ile topluma maskotların yolculuğunu takip etme onlarla interaktif iletişime geçme imkanı sunuldu. Maskotların lansmanını kutlamak amacı ile online markette sınırlı sayıda t-shirt ve rozet satışı başlatıldı. LOCOG, işitme engelli insanların ulusal işaret diline uygun bir biçimde ‘Wenlock’ ve ‘Mandevill’ in hareketlerini değiştirebilmelerini sağlamayı amaçlıyor. Uluslararası Paralimpik Komitesi (IPC )Başkanı Sir Philip Craven, Londra 2012 Paralimpik Oyunları maskotunu çok beğendiğini ve anlamlı bulduğunu belirterek, “Bu eşsiz maskotun seçimi nedeniyle Londra 2012 organizasyon komitesini tebrik ediyorum. İki yıllık yolculuk boyunca, ‘Mandevill’ ‘Paralimpik Hareket’i insanlara anlatacak, Paralimpik atletlerin başarıları ile insanlara ilham kaynağı olacaktır. ‘Mandevill’in tüm dünya çocukları tarafından çok sevileceğine eminim” dedi. ‘Wenlock’ and ‘Mandeville’ were designed through inspiration from the iconic black cabs of London. Including the yellow lights at their tops, they possess unique design features. ‘Wenlock’ wears a friendship band in the colors of the Olympic rings, whereas ‘Mandeville’ wears a timepiece in order to monitor and observe the best times. The one eye of the mascots that serves as a camera will record images of the people they meet, places they visit and the sports they try out. The mascots are the key parts of the London 2012 ‘Get-Set’ educational program. As the trip of ‘Wenlock’ and ‘Mandeville’ advances, students will be able to follow how Olympic and Paralympic values are learned. Within the year, the society will be offered the chance to create their own versions of the Olympic and Paralympic mascots. During the coming 2.5 years, toys and collections of the various versions inspired and created by sports personalities, famous people and they will be offered for sale to the British public. The public is presented the possibility of monitoring the journey of the mascots and to get into interactive communications with them through the twitter and facebook accounts accessed through the www.london2012.com/mascots link created in the name of the mascots. The sale of a limited number of t-shirts and pins were initiated within the online market in order to celebrate the launch of the mascots. LOCOG intends to ensure that the change in motion of ‘Wenlock’ and ‘Mandeville’ is suitable to the national sign language. International Paralympic Committee (IPC ) President Sir Philip Craven indicates that he finds the London 2012 Paralympic Games mascot very much and finds it meaningful and said, “I would like to congratulate the London 2012 organization committee due to the selection of this unique mascot. For two years during its voyage, ‘Mandeville’ will explain the ‘Paralympic Movement’ to people; he will be a source of inspiration to people through the successes of Paralympic athletes. I am sure that ‘Mandeville’ will be liked by all the children in the world”. PARALİMPİK TÜRKİYE 53 TÜRKİYE BEDENSEL ENGELLİLER SPOR FEDERASYONU BAŞKANI MUSTAFA GÜLPINAR: B iz bir dernek veya vakıf değiliz, öncelikle bu bilinmeli… Sponsor arıyoruz ve devletin parçası olduğumuz anlaşılmadığında zorluk yaşıyoruz. Avrupa'nın en büyük deplasmanlı basketbol ligini düzenliyoruz ama ülkemizde 3.5 milyon engelli vatandaşın içinde 3500 lisanslı sporcumuz var. Londra 2012 Paralimpik Oyunları'nda başarı hedefleyen bir ülke olarak bu sayı oldukça yetersiz. Futbolda dünya üçüncüsüyüz, bilek güreşinde birinciyiz. Oturarak voleybolda yeni yeni gelişiyoruz. Keza atletizmde de öyle ama bu branşta Paralimpik Oyunlar’a sporcu götüreceğiz. Yüzme de iddialı olduğumuz kulvarlardan biri ve bunda önemli başarılarımız var. İki kolu olmayan bir kardeşimiz kelebek stilde Avrupa şampiyonu oldu. Yeni bir It must first be known that we are not a society or foundation… We are searching for sponsors and we are challenged when it is not realized that we are part of the government. We are organizing the largest on-the-road basketball league of Europe but we have 3500 licensed players from among the 3.5 million handicapped citizens in our country. This figure is quite insufficient for a country that is aiming for success at the London 2012 Paralympic Games. We are number three in the world in football; we are in first place in arm wrestling. We are newly improving in sitting volleyball. The same is true for track & field but we will take athletes to the Paralympic Games in this branch. Swimming is one of the areas where we are ambitious and we have major achievements here. Our swimmer with both arms PARALİMPİK TÜRKİYE 54 mucizeyi Londra Paralimpik Oyunları’nda gerçekleştirmek tek hedefimiz. Altı sporcumuz kesin olarak oyunlara katılma hakkı elde etti. 41 sporcumuz da kota aldı. Bu rakam Türk spor tarihinde bir ilk… Başarımızı madalyalarla süslemek istiyoruz. Tüm sporcularımız ve hocalarımıza güveniyoruz. Masa tenisi takımımız ‘wild card’ hakkından yararlanırsa Londra’da yer alacak temsilcimiz yediye çıkacak. Paralimpik Oyunlar’a doğru şekilde hazırlanabilmemiz için salonlara ihtiyacımız var. Bu konuda yaşadığımız sıkıntının çözümlenmesi gerek. Buradan engelli çocukları olan ailelere de seslenmek istiyorum. Kimse engelli çocuğunu evde saklamasın. Bizim federasyonumuz bu çocuklar için ve herkese kapımız açık… missing was European champion in the butterfly. Our sole objective is to realize a new miracle in the London Paralympic Games. Six of our athletes definitely qualified for the games. 41 of our athletes received quotas. This figure is a first in Turkish sports history… We want to decorate our success with medals. We trust all our athletes and coaches to succeed. If our table tennis team takes advantage of the ‘wild card’ pick, the number of our representatives in London will increase to seven. We need halls in order to properly prepare for the Paralympic Games. The frustration in this area needs to be solved. I also want to call on families who have handicapped children. Do not let anyone hide their handicapped children at home. Our federation is for these children and our door is open to everyone… GÖRME ENGELLİLER SPOR FEDERASYONU BAŞKANI ABDULLAH ÇETİN: S por faaliyetleri açısından 2012'de altın yılımızı yaşıyoruz. Çok başarılı bir dönem geçiriyoruz. Çıtayı yükselttik, hedeflerimiz büyük… Önümüzde Londra Paralimpik Oyunları var. İnanıyorum ki Londra'ya gidecek her sporcumuz elinden gelen mücadeleyi ortaya koyacak. Türkiye görme engelliler sporunda kendini tüm dünyaya kanıtlamış durumda... Federasyonumuzun son yıllarda ev sahipliği yaptığı müsabakalarda milli takımlarımızın aldığı önemli başarılar ve organizasyonların düzenli bir şekilde gerçekleşmesi, Paralimpik Oyunlar gibi üst düzey organizasyonların da ülkemizde en iyi şekilde yapılabileceğinin göstergesidir. Görme Engelliler B1 Futsal Milli Takımımız Londra Paralimpik We are having our golden year in 2012 as far as sportive activities. We are having a very successful period. We raised the bar, our targets are large… We are facing the London Paralympic Games. I believe that all the athletes who go to London will do the best they can. Turkey has proven itself to the rest of the world in the sports for the blind... Major successes achieved by our national team and the fact that the events were held in a successful manner during the competitions that our federation hosted in recent years are indications that top level events such as the Paralympic Games will be held in the best way in our country as well. Our B1 Footsall Blind National Team qualified for the London Paralympic Games. With this success our athletes had a first in Oyunları'na katılma hakkı kazandı. Sporcularımız bu başarıyla görme engelliler sporunda Türkiye’ye bir ilki yaşattılar. Daha önce de yine Goalball Milli Takımımız 2012 Londra vizesi alarak bunu başaran ilk takım olmuştu. İlklere imza atayı sürdürüyoruz. Bu spor dallarında bizden 10-15 yıl daha fazla tecrübesi olan ülkeleri şimdi geride bırakmış bulunmaktayız. Sporcu, teknik ekip, yönetim ve kulüp dayanışmasından gelen bu başarının haklı gururunu 2012 Londra Paralimpik Oyunları'nda da yaşayacak ve yaşatacağız. B1 Futsal Milli Takımımızın aldığı on kişilik kotayla, 2012 Londra Paralimpik Oyunları'nda Türkiye'yi temsil edecek sporcu sayısı 64'e yükseldi. Bu ülke engelliler sporu açısından önemli bir gelişmedir. Turkey in sports for the blind. Previously our Goalball National Team had qualified for 2012 London and had become the first team to succeed in this. We continue to achieve firsts. We have now left behind countries with 10-15 years more experience than we have in these sports branches. We will live and let others experience the justified pride of this success based on the solidarity of athletes, technical team, management and clubs during the 2012 London Paralympic Games. With the 10 player quota achieved by our B1 Footsall National Team, the number of athletes to represent Turkey during the 2012 London Paralympic Games went up to 64. This is an important development for the national handicapped sports. PARALİMPİK TÜRKİYE 55 ÖZEL SPORCULAR SPOR FEDERASYONU BAŞKANI GÜRDAL GÜMÜŞ: Y aptığımız araştırmalara göre Türkiye’de 100130 bin civarında zihinsel engelli birey var. Bizim ulaşabildiğimiz kesim ise sadece 10 binli rakamlar civarında... Zihinsel engelli ve otistik çocuklar sporla rehabilite edilebiliyor. Spor zihinsel engellilerin hayatını fazlasıyla olumlu yönde değiştiriyor. Gerek kendilerine, gerekse ailelerine çok ciddi anlamda katkı sağlıyor. Bu genel bilgilendirme sonrası olayın performans bazındaki değerlendirmesine gelecek olursak; sporcularımızın derecelerindeki artışlar bizi fazlasıyla memnun ediyor. Zaman geçtikçe daha da iyi olacaklar. Biz federasyon olarak her According to the research we conducted there are approximately 100-130 thousand mentally handicapped individuals in Turkey. We are only reaching about 10 thousand of these... It is possible to rehabilitate mentally handicapped and autistic children through sports. Sports change the lives of the mentally handicapped greatly. It provides major contributions both to themselves and their families. Following this general introduction, when it comes to the performance based assessment of the issue; the increase in the placements of our athletes are satisfying us greatly. They will be better as time goes on. As a federation, we want to have our voice PARALİMPİK TÜRKİYE 56 branşta sesimizi duyurmak istiyoruz. Bunun için de tüm branşlarda sporcularımızın şampiyonalara en iyi şekilde hazırlanmaları için uğraşıyoruz. Down Sendromlular Avrupa Atletizm Şampiyonası’na ilk kez katılan sporcularımız, yarı final ve final müsabakalarına katılarak önemli bir başarıya imza atmanın yanı sıra performansları ile gelecekte neleri başarabileceklerinin de sinyalini verdiler. Federasyonumuz şu an 14 dalda faaliyet gösteriyor. Özel çocuklarımız, 'atletizmde, yüzmede biz de varız' diyor. Bundan sonraki süreçte de var olmaya devam edecekler... Yeter ki bizler onlara gerekli desteği ve olanakları sunabilelim… heard in every branch. For this reason we are toiling for our athletes to prepare in the best manner in all branches. Our athletes participating for the first time to the Down Syndrome European Track & Field Championship achieved a major success by entering semi final and final competitions as well as signaling their future success with their performance. Our federation is currently active in 14 branches. Our special children are saying, 'we are present in track & field, in swimming'. They will continue to be present in the coming times... Just so we can offer them the required support and capacity… O GÜN! THAT DAY! FAİK GÜRSES 12 yıl öncesine gideceğim… CNN Türk’te çalışıyorum, o zamanlar Spor Manşet programı var… Konuğumuz Yavuz Kocaömer ile yayına girmeden tanışıyorum… Babası, ağabeyi, ailesi; bir çırpıda bir dram anlatıyor, anlatırken kararlı cümleler kuruyor... Yaşam biçimini değiştirirken neler yaptığını, yapacağını; engelli insanlara hayatını adadığını öğreniyorum. O anda, o kısacık süre içinde Yavuz Kocaömer koca bir 'Adam' olarak gözümde böylesine irileşiyor. Engelli kimdir, nedir, nasıl yaşar, ne yer ne içer, nasıl çalışırı gözümün önüne getiriyorum. Yurt genelinde, Avrupa’da, Dünya’daki engelliler gözümün önüne geliyor… Yavuz Kocaömer'in hangi hayata hizmet ettiğini daha iyi anlamaya başlıyorum; o dakikada, o en kısa sürede... Benim davaya bakış açımın değiştiği andır o gün. Tarihini hatırlamıyorum ama senesi 2000'di. Her yere koşuyorum engelli adına… Ramazan Baş çağırıyor, gidiyorum… Banu Noyan “Bir etkinlik” diyor, içinde yer alıyorum… “Bağış kampanyası” diyorlar, I am going to return to 12 years ago… I was working at CNN Türk at that time, there was a program called Sports Headlines… I meet with our guest Yavuz Kocaömer before we go on the air… He quickly tells of a drama involving his father, his brother, his family, speaking in decisive sentences... I learn what he did and will do when changing his lifestyle, how he dedicated his life to handicapped people. At that moment, in that shortest period of time, Yavuz Kocaömer is thus enlarged in my eyes as a huge 'Man'. I envision who are the handicapped, how do they live, what they eat and drink, how they work. The handicapped throughout the country, in Europe, in the world appear in front of my eyes… I start to better understand to which life Yavuz Kocaömer provides services; at that moment, in that shortest instance...That day was when my outlook on the cause has changed. I do not remember the date but the year was 2000. I am running everywhere on behalf of the İsmail Ünal’ı arıyorum… Geçenlerde "Özel sporcular için bir slogan söyler misiniz" dediler TV’de, kamera karşısına geçtim. O an geldi aklıma, “Özel sporcular ne kadar güzel ve özelsiniz Türkiye için“ dedim. "Bir kez daha alabilir miyiz" dedi kameraman, yine aynı şeyi söyledim. Her yere koşuyorum anlayacağız. Yürüyüş parkurlarını adımlarken, engelliler için araçlarının gidebileceği patikalar gördüğümde kendi kendime seviniyorum. Özel sporcuların kayak şampiyonasını izlerken kendimden geçiyorum. Her Paralimpik Oyunlar gelip çattığında bizimkilerin başarısı için ne diyeceğimi kafamda tasarlıyorum. Onlar madalya kazanınca kendimden geçiyorum. Azimlerini, kararlılıklarını, hayata tutunuşlarını izlerken gözlerimden yaş gelmiyor; gerçek profesyonellerin tembelliğini hatırlayıp, bilakis onların çalışkanlığına alkış tutuyorum. Ben ne yapıyorum biliyor musunuz? Sadece sizin emirlerinizi bekliyorum... handicapped… Ramazan Baş calls me, I go… Banu Noyan says, “One event”, I am involved in it… They say “Donation campaign”, I call İsmail Ünal… Recently they said "Can you say a slogan for special athletes?" I went on camera on TV. It came to me at that time and I said, “Special athletes how beautiful and special you are for Turkey“. The cameraman said, "Can we do a retake?” I said the same thing. I am running all over as you can see. I became elated when I see paths that the vehicles for the handicapped can enter when walking on trekking courses. I am up in the air when watching the ski championship of special athletes. At every Paralympic Games, I am envisioning what I will say about the success of our delegations. I become joyous when they win medals. My eyes do not tear up when observing their determination, decisiveness and the way they hang on to life; I remember the laziness of true professionals and I applaud their hard work. You know what I am doing? I am just awaiting your orders... PARALİMPİK TÜRKİYE 57 PARALİMPİK OYUNLARI (2) PARALYMPIC GAMES (2) - Çeşitli kaynaklarda farklı açılımları olan ‘Paralimpik’ kelimesinin günümüzde kabul edilmiş gerçek anlamı ve varsa bunun hikayesi nedir? - Paralimpik kelimesinin günümüzde kabul görmüş olan anlamı ‘Paralel Olimpiyatlar’dır. Her ne kadar 1948 yılında Sir Guthmann tarafından başlatılan Engelli Olimpiyatları, 2. Dünya savaşı sonrası Dr. Guthmann’ın kliniğinde bulunan savaş gazileri -genellikle parapleji rahatsızlığı olanlar- ile başlattığı bu hareket 1960 Roma Paralimpik Oyunları’yla bugünkü halini almıştır. Kısacası sadece ‘paralize’ rahatsızlıkları olan sporcular değil, buna ilaveten kol ve ayak ampute, Cerebral palsi (beyin felci), polio (çocuk felci), görme engelli , diğer engelli grupları cücelik gibi- ve son olarak tekrar Paralimpik ailesine dahil edilen zihinsel engellilerden oluşan engelli sporcular Paralimpik Oyunları’nda yer almaktadırlar. Tekrarlamakta fayda var; ‘Paralimpik’ kelimesi bugünkü anlamıyla tarihçesinde bazı kaynaklarca referans gösterilse de, paralize kelimesine atfen kullanılmamaktadır. Sıklıkla karıştırılan bu hatalı kelime anlamının dergimizin ilk sayısında da yaşanmış olması, o makaleyi hazırlayan arkadaşımızın da tamamen farklı kaynaklardan aldığı bilgilerdeki eksik değerlendirmen kaynaklanmıştır. Bu sorunun yanıtı komitemizin resmi web sayfasında (www. tmpk.org.tr) tüm açıklığı ile mevcuttur. - Paralimpik Yaz ve Kış Oyunları bugüne dek hangi kentlerde düzenlendi? Bu organizasyonlara iştirak eden ülke ve sporcu sayıları hakkında bilgi verebilir misiniz? - Bu sorunun yanıtını bir tablo ile yanıtlamak detaylarıyla sanırım daha uygun olacaktır. YAZ OYUNLARI YIL 1952 1960 1964 1968 1972 1976 1980 1984 1988 1992 1996 2000 2004 2008 2012 ŞEHİR Stoke Mandeville Roma, Italya Tokyo, Japonya Tel Aviv, Israil Heidelberg, Almanya Toronto, Kanada Arnhem, Hollanda Stoke Mandeville, Büyük Britanya & New York, USA KATILAN ÜLKE SAYISI 2 23 21 29 43 38 42 41 (UK) 45 (USA) Seoul, Kore 61 Barcelona, İspanya 82 Atlanta, USA 103 Sydney, Avsutralya 122 Atina, Yunanistan 136 Pekin, Çin 150* London, Büyük Britanya KATILAN SPORCU SAYISI 130 400 375 750 984 1657 1973 1100 (UK) 1800 (USA) 3013 3021 3195 3843 3806 4000* KIŞ OYUNLARI Yıl 1976 1980 1984 1988 1992 1994 1998 2002 2006 2010 2014 ŞEHİR Örnsköldsvik, İsveç Geilo, Norveç Innsbruck, Avusturya Innsbruck, Avusturya Tignes-Albertville, Fransa Lillehammer, Norveç Nagano, Japonya Salt Lake City, USA Torino, Italya Vancouver, Kanada Sochi, Rusya PARALİMPİK TÜRKİYE 60 KATILAN ÜLKE SAYISI 17 18 21 22 24 31 32 36 39 45* KATILAN SPORCU SAYISI 250 + 350 457 397 475 492 571 416 477 650* - Türkiye Milli Paralimpik Komitesi ne zaman kuruldu? - Türkiye’de Ulusal Paralimpik Komitesi 2002 yılında kurulmuş ve aynı yıl Uluslararası Paralimpik Komitesi’nin (IPC) üyesi olmuştur. - Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin mevcut yönetim kurulu hangi isimlerden oluşuyor? - Ahmet Yavuz Kocaömer (Başkan), Mehmet Baykan (Spor Genel Müdürü - Doğal Üye), Ahmet Hüsnü Güreli (Başkan Yardımcısı), Ahmet Ali Ağaoğlu (Başkan Yardımcısı), Demirhan Şerefhan (Başkan Yardımcısı) , İbrahim Gümüşdal (Genel Sekreter), Nurettin Konar (Genel Sekreter Yardımcısı), Berrin Altınöz (Genel Sekreter Yardımcısı), Kazım Ali Kiremitçioğlu (Sayman Üye), Şenes Erzik (Üye), Abdullah Güven (Üye), Alpaslan Baki Ertekin (Üye), Mustafa Veysel Gülpınar (Üye), Abdullah Çetin (Üye), Gürdal Gümüş (Üye) Yedek Üyeler: Ümit Deniz Kurt, Murat Mazhar Ağca, Meral Canlı, Gizem Girişmen, Ali Bahadır, Uğur Becerikli - Uluslararası Paralimpik Komitesi çatısı altında yer alan engellilerle bağlantılı diğer uluslararası kuruluşlar hangileridir? - Uluslararası Paralimpik Komitesi ‘International Paralympic Committee’ ( IPC ) 22 Eylül 1989 tarihinde kurulmuştur. Merkezi Almanya’da Bonn şehrindedir. 162 Ulusal Paralimpik Komitesi ve dört Uluslararası Spor Federasyonu’ndan oluşmaktadır. Bu federasyonlar; - CPISRA: Cerebral Palsy International Sport and Recreation Association (Serebral Palsi’li bireylerin spor ve rekreasyonel aktivitelerinin organizasyonundan sorumludur.) - IBSA: International Blind Sports Federation (Görme engellilerin uluslararası spor federasyonudur.) - INAS-FID: International Sports Federation for Persons withIntellectual Disability (Zihinsel engellilerin uluslararası spor federasyonudur.) - IWAS: International Wheelchair and Amputee Sports Federation (Uluslararası tekerlekli sandalye ve ampute spor federasyonudur.) Yanıtlar: İbrahim Gümüşdal (Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Genel Sekreteri) PARALİMPİK TÜRKİYE 61 - What is the real meaning of the word ‘Paralympic’ that has various denotations in different sources in the present day and if any, what is the story behind this? - The currently accepted meaning of the world Paralympic in our day is the ‘Parallel Olympics. The Handicapped Olympics was initiated by 1948 by Sir Guthmann, with war veterans – generally those who were paraplegics – present in Dr. Guthmann’s clinic after World War II and this movement took its current shape with the 1960 Rome Paralympic Games. Nowadays, in addition to athletes with ‘paralyzing’ disorders, arm and leg amputees, handicapped athletes made up those with Cerebral palsy (paralysis of the brain), polio, blindness, other handicap groups –such as dwarfism- and finally the mentally handicapped included back into the Paralympic family are included in the Paralympic Games. This is useful to repeat; the term ‘Paralympic’ is not used in reference to the word paralyzed, in as much as it is indicated as a reference by some sources in its history. The occurrence of this erroneous terminology frequently confused, also in the first issue of our journal, originates from the deficient assessment in the information that while preparing the article our colleague received from completely different sources. The answer to this question is concisely present in the official web site of our committee (www. tmpk.org.tr). - In which cities were the Paralympic Summer and Winter Games held to date? Could you provide some information regarding the countries participating in these events and their numbers? - I believe it will be more convenient to answer this question with a detailed table. - When was the National Paralympic Committee of Turkey established? - The National Paralympic Committee of Turkey was first established in 2002 and on the same year, it became a member of the International Paralympic Committee (IPC). PARALİMPİK TÜRKİYE 62 - Who are the current administrators of the present National Paralympic Committee of Turkey? - Ahmet Yavuz Kocaömer (President), Mehmet Baykan (Sports General Director – Natural Member), Ahmet Hüsnü Güreli (Vice President), Ahmet Ali Ağaoğlu (Vice President), Demirhan Şerefhan (Vice President) , İbrahim Gümüşdal (Secretary General), Nurettin Konar (Assistant Secretary General), Berrin Altınöz (Assistant Secretary General), Kazım Ali Kiremitçioğlu (Accountant Member), Şenes Erzik (Member), Abdullah Güven (Member), Alpaslan Baki Ertekin (Member), Mustafa Veysel Gülpınar (Member), Abdullah Çetin (Member), Gürdal Gümüş (Member) Reserve Members: Ümit Deniz Kurt, Murat Mazhar Ağca, Meral Canlı, Gizem Girişmen, Ali Bahadır, Uğur Becerikli - Which are the other international institutions linked to the handicapped located under the umbrella of the International Paralympic Committee? - The ‘International Paralympic Committee’ (IPC) was established on September 22nd, 1989. It is headquartered in Bonn, Germany. It consists of 162 National Paralympic Committees and four international sports federations. These federations are; - CPISRA: Cerebral Palsy International Sport and Recreation Association (It is responsible for the organization of sports and recreational activities of individuals with Cerebral Palsy.) - IBSA: International Blind Sports Federation (The international sports federation of the blind.) - INAS-FID: International Sports Federation for Persons with Intellectual Disability (The international sports federation of the mentally handicapped.) - IWAS: International Wheelchair and Amputee Sports Federation (The international sports federation of athletes who are on wheelchairs and are amputees.) Answers by: İbrahim Gümüşdal (Secretary General of the National Paralympic Committee of Turkey) GÖRME ENGELLİ ATLETLERDEN 11 TÜRKİYE REKORU 11 TURKISH RECORDS FROM BLIND ATHLETES G örme Engelliler Atletizm Türkiye Şampiyonası 11-12 Şubat 2012 tarihinde İzmir Atatürk Stadı’nda yapıldı. 26 il ve 72 spor kulübünden 128 erkek, 50 bayan sporcunun katıldığı şampiyona 11 Türkiye rekoruna sahne oldu. B1, B2 ve B3 görme keskinliğine göre gerçekleştirilen organizasyonda kırılan Türkiye rekorları, sahipleri ve dereceler şöyle: B1 BAYANLAR 200 metre: Sümeyye Özcan (31.02), 400 metre: Ayşe Özcan (01: 15.56), 1500 metre: Sümeyye Özcan (05: 23.27) B1 ERKEKLER 100 metre: Sefa Telli (12.90) Uzun atlama: Emre Yaylacı (04.46), Disk atma: Yusuf Gülmez (20,43) B2 BAYANLAR 200 metre: Aslı Adalı (32.28) B2 ERKEKLER Gülle atma: Mustafa Çakmak (10.27) B3 BAYANLAR 400 metre: Gurbet Damar (01: 08.2), 100 metre: Gurbet Damar (14.89) B3 ERKEKLER Cirit atma: Zülfikar Süre, Görme Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Abdullah Çetin, şampiyonaya yoğun katılım olmasının son derece sevindirici ve aynı zamanda görme engelli spor branşlarının gelişerek yaygınlaştığının göstergesi olduğu söyledi. The Turkey Blind Track & Field Championship was held on 1112 February 2012 at the Izmir Atatürk Stadium. The championship attended by 128 men and 50 woman athletes from 26 provinces and 72 sports clubs, was the scene of 11 Turkish records. The Turkish records, their holders and their times at the event held according to B1, B2 and B3 sight accuracies are as follows: B1 Women: 200 meters: Sümeyye Özcan (31.02) 400 meters: Ayşe Özcan (01: 15.56) 1500 meters: Sümeyye Özcan (05: 23.27) B1 Men: 100 meters: Sefa Telli (12.90) Long Jump: Emre Yaylacı (04.46) Discus: Yusuf Gülmez (20,43) B2 Women: 200 meters: Aslı Adalı (32.28) B2 Men: Shot put: Mustafa Çakmak (10.27) B3 Women: 400 meters: Gurbet Damar (01: 08.2) 100 meters: Gurbet Damar (14.89) B3 Men: Javelin: Zülfikar Süre. The Blind Sports Federation President Abdullah Çetin mentioned that the wide participation in the championship is extremely satisfying and that it is an indicator that blind sports branches are becoming constantly more developed and extensive. PARALİMPİK TÜRKİYE 63 MIMICRY !.. MIMICRY !.. ERCAN GÜVEN Nedir “Mimicry”?.. Biyolojik tarifi geniş ama bazı canlıların “mış gibi” algılanmak için başvurduğu bir kamuflaj olduğunu söyleyebilirim. Bir çeşit aldatma. Kuru bir yaprağa benzeyen kanatlarıyla düşmanlarından saklanan kelebeğin yaptığı mesela. En hızlı kuşun en keskin gözünün bile ıskalayacağı, besin değeri sıfır bir kuru yaprak… Ya da zehirli olmadığı halde zehirli akrabalarının renklerini edinerek avcılara caydırıcı mesaj yollayan kurbağa. Aynı renkten bir kurbağayı deneyip içi dışına çıkan yılan dostumuzun arkasına bakmadan uzaklaşacağı, leylek kardeşimizin anında göç edeceği bir renk armonisi. Bitkilerde yok mu? Hem de nasıl… Mis gibi kokan nektar dolu çiçeklerde hayatı bitip bitkiye yem olan sinekler kaç trilyon acaba? Sadece hayvanlar, bitkiler değil, insanlar da hatta toplumlar da kullanır mimikri denilen illüzyonu. Kişisel ilişkilerden iç ve dış siyasete kadar her yerde ve farklı dozlarda. Lakin… Mimikrinin fosladığı tek yer spordur. Orada renk, görünüş, imaj fark etmez. Hızlı, güçlü ve zeki olan kazanır. Hele konu olimpiyatsa mimikrinin kralı olsa hava… Kimse “mış gibi” yapmanızı yemez… Daha adaylıkta elenirsiniz. Mesela 2020 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları'na mı talibiz. İstediğiniz kadar siyasi mesajlar verin, kanunlar çıkarın hatta inşaata başlayın; Olimpiyat ve Paralimpik düzenleyecek “muasır medeniyet seviyesinde” değilseniz PARALİMPİK TÜRKİYE 64 avucunuzu yalarsınız. Nedir o medeniyet kıvamı? En basitinden turnusol kağıdı; Olimpiyatla birlikte üstlenilen Paralimpik Oyunları'na hazır mısınız? “Yahu havuz, stat, salon, çimen, deniz, tesis hepsi yapılacak hazırlanacak zaten Olimpiyat için. Aynı koşullarda Paralimpik sporcular da yarışır, olur biter” diyemezsiniz. Derseniz; “mimikri” durumu!.. Olimpiyat ve Paralimpik yapacağınız şehriniz hazır mı bakalım engelli insanların yaşamına?.. Kaldırımınıza çıkabiliyor mu tekerlekli iskemledeki bir engelli. Otobüsünüze binebiliyor mu? Umumi tuvaletlerinizi kullanabiliyor mu? Yardım almadan evinden çıkıp alışveriş edip sağ salim evine dönebiliyor mu? Yanıtınız “hayır”sa, niye göndersinler Paralimpik sporcuları buraya? Paralimpikte “sıkıntı” varsa, Olimpiyat adaylığınızda da sıkıntı var anlamına geliyor Dünya’da. İşte bu altyapının hazır olması lazım Paralimpik düzenlemek, dolayısıyla Olimpiyatı almak için. “Mış gibi” ile olmaz! Çaresi yok yapılacak. Engelli veya engelsiz, insana saygı duyan bir hale gelecek vatanımız. Ya medeni bir ülkesiniz ya da çıtayı yükselteceksiniz. Tüm tesislerin, kültür alışverişinin, tanıtımın ve muhtemelen maddi kazancın yanı sıra böyle bir artı değer de kazanacaksınız Olimpiyat ve Paralimpikle. Kimin aklına gelirdi, sittin senedir yaşam koşullarını bir türlü düzeltemediğimiz engelliler sayesinde “mimicry”yi bırakıp daha medeni bir hale geleceğimiz. What is “Mimicry”?.. The biological definition is quite extensive but I can say that it is camouflage utilized by certain creatures in order to be perceived as “something else”. A kind of trickery. For example what a butterfly looking like a dry leaf does, in order to hide from its enemies. A dried up leaf with a zero nutritional value to be missed by the fastest bird or the sharpest eye… Or a frog that transmits a deterrent message to predators by adapting the colors of its poisonous relatives. A color harmony wherein our snake friend who tasted a frog of the same color and was turned inside out, will run as fast as he can, where our stork brother will migrate instantly. Isn’t there any in the plant world? And how there is… I wonder how many trillion flies are becoming feed to plants that are carnivorous but are full of flowers filled with nectar and smell fragrantly? Not just animals and plants, but people, in fact societies use the illusion called mimicry. Everywhere and different doses all the way from personal relationships to domestic and foreign politics. Meanwhile… The only place where mimicry does not work is sports. In sports color, appearance, image makes no difference. The fast, strong and clever ones win. Especially if the Olympics are in question the highest form of mimicry will get you nowhere… No one will go for “pretend”… You are disqualified before becoming a candidate. For example are we vying for the 2020 Olympic and Paralympic Games. As many political messages as you broadcast, pass laws, even if you start construction; if you are not at the “current civilization level” to organize Olympics and Paralympics, it will be for naught. What is that level of civilization? Start with the simplest litmus paper; are you ready for the Paralympic Games held along with the Olympics? You cannot say, “Well everything including pools, stadiums, halls, grass, sea, facilities, will be made ready for the Olympics. Let the Paralympic athletes compete under the same conditions and be done with it”. If you say that; it is a case of “mimicry”!.. Is the city where you intend to hold the Olympics and Paralympics ready for the lives of handicapped people?.. Is the handicapped on a wheelchair able to step up to your curbs? Is he able to get on buses? Is he able to use public bathrooms? Can he leave his house without aid, go shopping and return home safely? If your answer is “no”, why should they send Paralympic athletes here? If there is a problem in the Paralympics, it means that there is a problem in your Olympic candidacy in the world. This infrastructure must be made ready, to hold Paralympics and take the Olympics. You cannot just “pretend”! There is no other way; it must get done. Handicapped or not, our country will turn into a place where humans are respected. You are either a civilized country or you will raise the bar. You will win a great plus value with the Olympics and Paralympics in addition to all the facilities, cultural exchanges, promotion and possibility of financial gains. Who would have thought that we would stop “mimicry” and become more civilized thanks to the handicapped whose living conditions we could not correct for decades. PARALİMPİK OYUNLARI’NDA İLK TÜRK KADIN YELKEN HAKEMİ FIRST TURKISH WOMAN SAILING REFEREE AT THE PARALYMPIC GAMES T ürkiye Yelken Federasyonu bünyesinde ulusal ve uluslararası organizasyonlarda hakem ve uluslararası yarış görevlisi (international race officer - IRQ) olarak hizmet veren Pınar Coşkuner Genç, 2012 Paralimpik Oyunları’nda ISAF parkur temsilcisi olarak görev yapacak. Genç, IRO sıfatıyla Paralimpik Oyunları’nda görev üstlenen ilk kadın hakemimiz olacak. Bu seviyede ilk olarak Ahmet Lütfü Mostar 2004 Atina Paralimpik Oyunları’nda görev yapmıştı. Serving as a referee and international race officer (IRO) at national and international events within the Sailing Federation of Turkey, Pınar Coşkuner Genç will take on the position of ISAF course representative at the 2012 Paralympic Games. Genç will be our first woman referee to take on a position with the title of IRO at the Paralympic Games. Ahmet Lütfü Mostar had been assigned for the first time at this level at the 2004 Athens Paralympic Games. PARALİMPİK TÜRKİYE 65 BU ONUR PISTORIUS’UN THIS HONOR BELONGS TO PISTORIUS D ünyanın en prestijli spor organizasyonlarından biri olan ve sporun oscarları olarak kabul edilen Laureus Dünya Spor Ödülleri 7 Şubat 2012 tarihinde Londra Central Hall Westminste’'de gerçekleşen parlak bir törenle sahiplerini buldu. 2011’in en heyecan verici performans gösteren sporcuları, Laureus Dünya Spor Ödülleri Akademisi üyelerinden oluşan 47 kişilik bir jüri tarafından belirlendi. Manchester United Futbol Takımı Menaceri Sir Alex Ferguson, Ajax ve Barcelona’nın unutulmaz yıldızı Johan Cruyff ve beş kez Olimpiyat şampiyonu olan Sir Zteve Redgrave gibi ünlü yıldızların katıldığı gecede engelliler ödülüne Güney Afrikalı atlet Oscar Pistorius layık görüldü. Pistorius, 100, 200, 400 metrede Oscar Pistorius dünya rekoru sahibi olup, karbon fiber yapay protez bacakları yardımıyla koşuyor. En iyi dereceleri; 100 metrede 10.91, 200 metrede 21.58, 400 metrede 45.07 saniye ve hepsi de clasT-44'ün dünya rekoru... Öte yandan, 2011'de kariyerinin zirvesine çıkan tenisçi Novak Djokovic, Avustralya Açık, Wimbledon ve Amerika Açık'ı kazanarak, dünya sıralamasının 1 numarasını İspanyol meslektaşı Rafael Nadal'dan devraldı. Djokovic'e bu performansı Laureus Ödülleri’nde 2011'in erkek sporcusu unvanını getirdi. Güney Kore'nin Daegu kentinde düzenlenen Dünya Şampiyonası’nda 5 bin ve 10 binde altın madalyaya ulaşan Kenyalı kadın atlet Vivian Cheruiyot 2011 yılının kadın sporcusu seçilirken, ‘Yılın Takımı’ ise La Liga ve Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu kimseye bırakmayan Joseph Guardiola yönetimindeki Barcelona oldu. Yılın çıkışı ödülünü golfçü Rory Mcllroy elde etti. 22 yaşındaki Kuzey İrlandalı sporcu, kariyerinde katıldığı ilk büyük şampiyona olan Amerika Açık'ı kazandığı için bu unvana layık görüldü. Yılın geri dönüşüne de yine bir golfçü Darren Clarke imza attı. 42 yaşında, 20. denemesinde Royal st. George Açık'ı kazanması Clarke’a bu prestijli ödülü getirdi. Ayrıca, İngilizlerin 1966 Dünya Kupası’nı kazanan kadrosunda yer alan Bobby Charlton ‘Ömür Boyu Başarı’, Brezilyalı eski milli futbolcu Rai de "İyilik İçin Spor" dallarında başarı ödülüne değer bulundu. The Laureus World Sports Awards deemed as the Oscars of sports as one of the most prestigious sports events in the world were presented to their holders was held on February 7th, 2012 with a brilliant ceremony at the London Central Hall Westminster. Athletes showing the most exciting performances of 2011 were determined by a 47 person jury consisting of members of Laureus World Sports Awards Academy. During the evening attended by celebrities such as Manchester United Football Team Head Coach Sir Alex Ferguson, Ajax and Barcelona’s unforgettable star Johan Cruyff and five times Olympic champion Sir Steve Redgrave, South African athlete Oscar Pistorius was found worthy of the disabled prize. Pistorius owns the world record in the 100, 200 and 400 meters and runs with the assistance of his carbon fiber artificial prosthetic legs. His best times are; in the 100 meters 10.91, in the 200 meters 21.58, in the 400 meters 45.07 seconds and they all are class T-44 world records... Meanwhile ascending to the summit of his career, tennis player Novak Djokovic, won the Australian Open, Wimbledon and US Open to take over the number one spot of the world ranking away from fellow player Rafael Nadal from Spain. This performance won Djokovic the title of Sportsman of the year at the Laureus Awards for 2011. Kenyan woman athlete Vivian Cheruiyot, who had won the gold medals in both the 5 and 10 thousand meter races during the World Championship held in Daegu, South Korea was elected Sportswoman of 2011 and the ‘Team of the Year’ was Barcelona that became champion of La Liga and Champions League under the management of Joseph Guardiola. The Breakthrough of the Year award was obtained by Rory Mcllroy. 22 year old golfer from Northern Ireland was found worthy of this award as he won the US Open, which was the first major championship he entered during his career. The winner of the Comeback of the Year award was another golfer, Darren Clarke. As he won the Royal St. George at the age of 42 on his 20th try, Clarke received this prestigious award. In addition, the footballer taking place in the team winning the 1966 World Cup Bobby Charlton won the ‘Lifetime Achievement’ award and the former Brazilian national football player Rai won the achievement award in the ‘Sport for Good’ branch. ERZURUM ‘EN ÖZEL KONUKLARINI’ AĞIRLADI ERZURUM HOSTED ‘SPECIAL GUESTS’ 2011 YILINDA ÜNİVERSİTELER KIŞ OYUNLARI’NA EV SAHİPLİĞİ YAPAN PALANDÖKEN’DE BU KEZ ÖZEL SPORCULAR YARIŞTI. ALTINCISINI ÜLKEMİZDE DÜZENLEDİĞİMİZ DÜNYA ÖZEL SPORCULAR KAYAK ŞAMPİYONASI’NDA DENEYİM VE ÖVGÜNÜN YANI SIRA BİR GÜMÜŞ, BEŞ BRONZ MADALYA KAZANDIK. THIS TIME SPECIAL ATHLETES COMPETED IN PALANDÖKEN THAT HAD HOSTED THE UNIVERSITY WINTER GAMES IN 2011. IN ADDITION TO RECEIVING EXPERIENCE AND PRAISE, WE WON ONE SILVER AND FIVE BRONZE MEDALS AT THE SIXTH WORLD SPECIAL ATHLETES CHAMPIONSHIP HELD IN OUR COUNTRY. U luslararası Zihinsel Engelliler Spor Federasyonu (INAS) ve Türkiye Özel Sporcular Federasyonu tarafından 27 Şubat - 4 Mart 2012 tarihleri arasında Erzurum Palandöken’de düzenlenen 6. Özel Sporcular Dünya Kayak Şampiyonası'nda Türkiye bir gümüş, beş bronz madalya kazandı. Cemal Gürsel Spor Salonu’nda düzenlenen açılış törenine Erzurumlular büyük ilgi gösterdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajının okunmasıyla başlayan açılış gecesi, Türkiye, Erzurum ve şampiyona ile ilgili kısa görselin ardından sporcuların bayraklarıyla salona girmesiyle devam etti. Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu Başkanı Gürdal Gümüş yaptığı açılış konuşmasında, “Bu akşam burada oldukça heyecanlı bir gece yaşıyoruz. Özel PARALİMPİK TÜRKİYE 70 çocuklarımız, aileleri, yurt dışından gelen antrenörler, sporcular hepiniz hoş geldiniz. Dünya Kayak Şampiyonası’nı Türkiye’de ilk defa düzenliyoruz. Bizler her yerde her zaman varız. Bundan sonraki süreçte de var olmaya devam edeceğiz. Doğup büyüdüğüm yer olan Erzurum’a böyle bir organizasyonla geldiğim için de ayrıca mutluyum. Bizi şereflendirdiğiniz için teşekkür ederim” dedi. INAS Başkanı Geoff Smedley de “INAS temsilcisi olarak burada bulunmanın büyük onurunu yaşıyorum. Türkiye INAS’ın en yeni üyelerinden biri olmasına rağmen büyük bir aşama kaydetti. Dünyanın her yerinde birçok organizasyon yapılıyor. INAS olarak bu organizasyonlara destek vermek en büyük arzumuz” diye konuştu. Turkey won one silver and five bronze medals at the 6th Special Athletes World Skiing Championship held on 27 February - 4 March 2012 at Erzurum Palandöken by the International Sports Federation for the Blind (INAS) and Special Athletes Sports Federation of Turkey. Citizens of Erzurum showed tremendous interest towards the opening ceremony held at the Cemal Gürsel Sports Hall. The opening evening started off with the reading of the message by Prime Minister Recep Tayyip Erdoğan, continued with the entrance of the athletes into the hall with their flags following the brief film about Turkey, Erzurum and the championship. In the opening speech made by Special Athletes Sports Federation of Turkey President Gürdal Gümüş, he said “This is an exciting evening for us here. Our special children, their families, coaches and athletes from abroad, all of you are welcome. We are holding the World Skiing Championship for the first time in Turkey. We shall be everywhere and all the time. We will continue to be present in the near future. I am especially happy to return to Erzurum, where I was born and raised for such an event. Thank you for honoring us”. INAS President Geoff Smedley said, “I am greatly honored to be here as the INAS representative. Although Turkey is one the newest members of INAS, it has made great progress. Lots of events are taking place in many parts of the world. As INAS our biggest wish is to support these events”. PARALİMPİK TÜRKİYE 71 Açılışta Erzurum ve Atatürk Üniversitesi folklor ekiplerinin gösterilerinin yanı sıra engelliler okullarından davet edilen çeşitli grupların gösterileri de ilgiyle takip edildi. Şampiyonanın ilk gününde toplam üç sporcunun katıldığı Kuzey Disiplini Klasik Stil’de 2.5 kilometrelik parkura çıkan Gülbahar Kahraman, 20.46’lık derecesiyle Türkiye’ye özel sporcular kayak tarihinde ilk madalyasını kazandırdı. Bir ay önce kayakla tanışan İstanbul Özel Dünyalar Gelişim Spor Kulübü sporcusu, alkışlar arasında finişe gelirken duygulu anlar yaşandı. Gülbahar finişte TOSSFED Asbaşkanı Feridun Özdeş’e sarılırken yarışı bitirmenin mutluluğu gözlerinden okunuyordu. Bu dalda ilk sırayı üç dünya şampiyonluğu bulunan Rus Elena Shchukina 12.12.07’lik derecesiyle kazanırken, ikinciliği İtalyan Katharina Pliger aldı. 21 sporcunun katıldığı erkeklerde ise ilk madalya Çek Cumhuriyeti’nden Dalibor Havelka’nın oldu. Kuzey Disiplini Klasik Stil’de tek tek start alan sporcular 5 kilometrelik zorlu parkurda zamana karşı mücadele etti. Havelka, 17.49.05’lik derecesiyle bu daldaki ilk madalyanın sahibi olurken, Fransa’dan Dorian Traversaz ikinci, İtalya’dan Luca Berardi üçüncü oldu. Türk sporculardan en iyi dereceyi ise Özgür Topal elde etti. Özgür yarışı yedinci sırada bitirirken, Tanju İncedemir 17, Temel Öz 18, Bahadır Bilen de 20. sırada yer aldı. Gülbahar Kahraman’ın ardından bir diğer sevindirici sonuç Tuba Tekin’den geldi. Milli sporcu 10 ismin katıldığı Alp Disiplini kategorisinde slalom dalında 1.13.12’lik derecesiyle dünya ikincisi oldu. Avustralyalı Nicole Haris 1.12.28’lik derecesiyle altın madalyanın sahibi olurken, Avusturya’dan Heidi Mackowitz 1.14.23’le üçüncü sırayı aldı. Türk kayak tarihindeki en iyi dereceye ulaşan Tuba, yarışları izlemek Alongside the shows of the folk dancing teams of the Erzurum and Atatürk Universities, shows by various groups invited from handicapped schools were watched with enthusiasm. Gülbahar Kahraman went on the course on the first day of the championship in the Northern Discipline Classic Style for the 2.5 kilometer race entered by three athletes and won the first medal for Turkey in the special athletes skiing history with a time of 20.46. Starting skiing one month ago, the Istanbul Special Worlds Development Sports Club athlete came to the finish line accompanied by applause, where emotional moments were experienced. When Gülbahar was hugging TOSSFED Vice President Feridun Özdeş, the happiness of finishing the race could be read in her eyes. First place was won in this branch by Russian Elena Shchukina, who has three world championships with a time of 12.12.07, while second place went to Italian Katharina Pliger. In the men’s participated by 21 athletes the first medal went to Dalibor Havelka from the Czech Republic. Athletes took the start one by one in the Northern Discipline Classic PARALİMPİK TÜRKİYE 72 üzere Palandöken’e gelen vatandaşları da sevince boğdu. Bu dalda erkekler kategorisinde ilk sırayı Japon Atoshi Tagawa aldı. Fransız Antonie Maure’nin ikinci olduğu yarışmada üçüncülük Gregory Sanchez ile Fransa’ya gitti. Türk sporculardan en iyi dereceyi Faik Çelik yaptı. Toplamda 1.13.80’lik dereceye ulaşan Çetin,dünya beşinciliğine ulaştı. İkinci hakkında iki kez düşerek kayak takımları çıkan Muhammed Bakırcı diskalifiye olurken, Murat Duran 18, İlker Gencer 17, Yasin Çiftçi de 21. sırada yer aldı. Style and fought against time in the tough 5 kilometer course. While Havelka won first place with a time of 17.49.05 in this branch, Dorian Traversaz from France came in second and Luca Berardi from Italy was third. The best time from among Turkish racers was obtained by Özgür Topal. While Özgür finished the race in seventh place, Tanju İncedemir was 17th, Temel Öz 18th and Bahadır Bilen came in 20th place. Another pleasing result following Gülbahar Kahraman came from Tuba Tekin. The national athlete won second place in the world in the Slalom Alpine Discipline branch entered by 10 racers with a time of 1.13.12. Austrian Nicole Haris took gold with a time of 1.12.28, while another Austrian Heidi Mackowitz came in third at 1.14.23. Obtaining the best result in Turkish skiing history, Tuba gratified all the spectators who came to Palandöken in order to watch the races. In the men’s category of this branch, Japanese Atoshi Tagawa took first place. In the race where Frenchman Antonie Maure was second, third place went to France as well with Gregory Sanchez. Şampiyonası’nın üçüncü gününde Gülbahar Kahraman ikinci bronz madalyasını aldı. Toplam üç sporcunun katıldığı Kandilli’deki Kuzey Disiplini Serbest Stil Yarışlı’nda bayanlarda altın madalyayı Rus Elena Schukina, gümüş madalyayı İtalyan Katharine Pliger kazandı. Erkeklerde ise Türk sporculardan en iyi dereceyi Özgür Topal yaptı. Topal 36.04’lük derecesiyle Çek Tomas Hawelka’nın gerisinde kalarak dünya dördüncüsü oldu. Bu kategoride şampiyonluğu 32.38’lik derecesiyle Çek Dalibor Havelka elde etti. Havelka ikinci altın madalyasını alırken, gümüş madalya İtalyan Luca Berardi’nin oldu. Palandöken’de yapılan bayanlar ve erkekler Alp Disiplini kategorisinde büyük slalom yarışları sonunda bayanlarda dünya ikincisi olan Tuba Tekin bu kez dördüncü sırada kaldı. Avustralyalı Nicole Haris yine birinci olurken, gümüş madalya Avusturyalı Heidi Mackowitz’in, bronz madalya Japon Kayo Matsumato’nun oldu. Erkeklerde Çek Cumhuriyeti’nden Jakub Novak birinci, Fransa’dan Gregory Sanchez ikinci, Japonya’dan Satoshi Tagawa üçüncü oldu. Türk sporculardan Faik Çelik 1.18.88’lik derecesiyle dünya beşincisi olurken, İlker Gencer, Yasin Çiftçi ve Muhammed Bakırcı yarışmayı tamamlayamadı. The best result from Turkish athletes came from Faik Çelik. Reaching a total time of 1.13.80, Çelik took fifth place in the world. Muhammed Bakırcı was disqualified as he fell twice in his second run and his skis came off, Murat Duran was 18th, İlker Gencer 17th, and Yasin Çiftçi took 21st place. On the third day of the Championship, Gülbahar Kahraman won her second bronze medal. During the Northern Discipline Freestyle Race at Kandilli participated by a total of three racers, the gold medal in the women went to Russian Elena Schukina, with the silver going to Katharine Pliger from Italy. In the men’s category, the best time from among Turkish athletes was achieved by Özgür Topal. Topal ran behind Czech Tomas Havelka with a time of 36.04 to become fourth in the world. The championship in this category was won by Czech Dalibor Havelka who achieved a time of 32.38. While Havelka won his second gold medal, the silver medal was Italian Luca Berardi’s. Tuba Tekin who had won world second place in the women’s at the end of the grand slalom races in the Alpine Discipline category in the men’s and women’s categories held in Palandöken, was limited to fourth place this time. Australian Nicole Harris came in first place again while the silver medal went to Austrian Heidi Mackowitz, with Kayo Matsumato from Japan winning the bronze medal. In the men Jakob Novak from the Czech Republic came in first place, Gregory Sanchez from France came in second and Satoshi Tagawa from Japan was third. Turkish athlete Faik Çelik came in fifth in the world with a time of 1.18.88, but İlker Gencer, Yasin Çiftçi and Muhammed Bakırcı could not complete the race. On the final day of the competition, in addition to her silver medal, Tuba Tekin won a bronze medal. Going out on the course in the Alpine Discipline Super Slalom, Tekin was the winner of the world’s third place with a time of 44.27. Austrian Heidi Mackowitz reached for the gold medal, while Australian Nicole Harris took silver. The Turkish athletes did not win any medals in the men’s category. Emrah Dal performed well in the last day to come in sixth place, while Çağan Kurnaz could not complete the race. PARALİMPİK TÜRKİYE 73 Yarışmaların son gününde Tuba MADALYA TABLOSU Tekin gümüş madalyanın ardından bir de bronz madalya kazandı. Alp Ülkeler Altın Disiplini Süper Slalom’da parkura Çek Cum 5 çıkan Tekin, 44.27’lik derecesiyle Rusya 3 dünya üçüncüsü oldu. Avusturyalı Japonya 2 Heidi Mackowitz altın madalyaya Avustralya 2 ulaşırken, Avustralyalı Nicole Haris İtalya gümüşte kaldı. Erkeklerde ise Türk Fransa sporcular dereceye giremedi. Emrah Avusturya Dal, son gün büyük bir performans Türkiye göstererek dünya altıncısı olurken, İspanya Çağan Kurnaz yarışı tamamlayamadı. İsveç Kandilli’deki Kuzey Disiplini Sprint Yarışları’na ise Çekler damga vurdu. Çok başarılı bir performans sergileyen Dalibor Havelka altın madalyanın sahibi olurken, vatandaşı Lukas Miko gümüş, İtalya’dan Luca Berardi dbronz madalya aldı. Türk sporculardan Özgür Topal’ın dünya dördüncülüğünü elde ettiği bu kategoride Temel Öz 13, Tanju İncedemir 16, The Czech team was the star of the Northern Discipline Sprint Races held in Kandilli. Displaying a very successful performance, Dalibor Havelka won the gold medal, with his countrymen Lukas Miko winning silver and Luca Berardi from Italy taking the bronze. Turkish racer Özgür Topal received fourth place in the world in this category, while Temel Öz came through the finish line in 13th place, Tanju İncedemir was 16th and Bahadır Bilen finished 17th. Gülbahar Kahraman took third place once more in the women’s and increased the number of bronze medals she won to three. Excitement peaked in the combined branch as well at the Special Athletes World PARALİMPİK TÜRKİYE 74 Bahadır Bilen 17’inci sırada finişi gördü. Bayanlarda Gülbahar Kahraman ise bir kez daha üçüncü sırada yer alarak bronz Gümüş Bronz madalya sayısını üçe çıkardı. 1 1 Özel Sporcular Dünya Kayak Şampiyonası'nda kombine dalında da 1 heyecan doruktaydı.. Kombine 1 bayanlarda Avustralya'dan Hicole Harris 4 2 altın, Avusturya'dan Heidi Mackowitz 2 1 gümüş, Türkiye'den Tuba Tekin bronz 2 1 madalya aldı. Erkeklerde ise Japonya 1 5 altın, Fransa gümüş, Avusturya bronz madalya elde etti. 10 ülkeden yaklaşık 82 sporcunun katıldığı şampiyonayı Türkiye bir gümüş, beş bronz madalya ile tamamladı. Şampiyona'da dereceye giren sporculara madalyaları Yakutiye Medresesi'nde düzenlenen törenle verildi. Coşkunun doruk noktasına ulaştığı törende sporcular gönüllerince eğlendiler ve bir sonraki organizasyonda buluşmak üzere birbirleriyle vedalaştılar. Skiing Championship. In the combined women, Nicole Harris from Australia won a gold medal, Heidi Mackowitz from Austria won silver and Tuba Tekin from Turkey won a bronze medal. In the men’s Japan won gold, France silver and Austria reached the bronze medal. The championship attended by 82 athletes from 10 nations was completed by Turkey with one silver, five bronze medals. Awards were presented to athletes winning medals during the ceremony held at the Yakutiye Medrese. During the ceremony where enthusiasm peaked, athletes enjoyed themselves to the utmost and bid farewell to each other until they meet again in the next event. BP 100. YIL COŞKUSUNU MİLLİ SPORCULARLA PAYLAŞTI BP SHARES ITS 100TH ANNIVERSARY ENTHUSIASM WITH NATIONAL ATHLETES BP TÜRKİYE AİLESİNİN ANTALYA’DA GERÇEKLEŞTİRİLEN BAYİ TOPLANTISINA BP’NİN SPONSOR OLDUĞU PARALİMPİK VE OLİMPİK MİLLİ SPORCULAR DA KATILDI. TOPLANTIDA YAPILAN AKTİVİTEDE BP BAYİLERİ TARAFINDAN MONTE EDİLEN TEKERLEKLİ SANDALYELER TESYEV’E BAĞIŞLANDI. PARALYMPIC AND OLYMPIC NATIONAL ATHLETES SPONSORED BY BP TURKEY ALSO ATTENDED THE DEALER MEETING OF THE BP TURKEY FAMILY IN ANTALYA. DURING THE MEETING ACTIVITY WHEELCHAIRS ASSEMBLED BY BP DEALERS WERE DONATED TO TESYEV. PARALİMPİK TÜRKİYE 75 2 012 yılında Türkiye'deki faaliyetlerinin 100. yılını kutlayan BP, Türkiye'nin dört bir yanındaki akaryakıt bayileri ile 10-11 Mart 2011 günleri Antalya'da bir araya geldi . BP Türkiye'nin bu büyük buluşmasına, BP nin desteklediği Paralimpik ve Olimpik milli sporcular da katıldı. BP ailesinin bu büyük buluşmasında, önümüzdeki dönem için öngörülen gelişmeler, yenilikler ve hedefler bayilerle paylaşıldı. Ayrıca, BP Türkiye'nin 2016 yılı sonuna kadar devam eden Türkiye Milli Paralimpik Komitesi ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi sponsorlukları kapsamında Londra 2012 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları'nda destekleyeceği milli sporcular bayiler ile bir araya geldi. BP Türkiye Akaryakıt Ülke Müdürü Richard Harding toplantıda yaptığı konuşmada, "100 yıldır büyüme vizyonu ile faaliyetlerini sürdüren BP Türkiye olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da aynı kararlılıkla çalışacağımız yeni bir döneme adım atmış bulunuyoruz. Önümüzdeki dönemde aynı hedef ve inançla büyümeye, girişimlerimizle bir asırdır yaptığımız gibi gerek enerji sektörünün Celebrating the 100th anniversary of its operations in Turkey in 2012, BP came together with fuel dealers from throughout Turkey on 10-11 March 2011 in Antalya. This extensive meeting of BP Turkey was also attended by Paralympic and Olympic national athletes supported by BP. Developments, innovations and targets precluded for the coming term were shared with dealers during this major BP family meeting. In addition, the national athletes to be support by BP Turkey in the scope of the sponsorships of the National Paralympic Committee of Turkey and the National Olympic Committee of Turkey continuing until the end of 2016 came together with the dealers. BP Turkey Country Fuel Manager Richard Harding gave a speech at the meeting and said, "As BP Turkey, we have maintained our operations with a vision to grow for the past 100 years, we have embarked on a new period wherein we will work with the same determination. We shall continue within this period to grow with the same objectives and belief, to make contributions with our initiatives to the development of the PARALİMPİK TÜRKİYE 76 gelişmesine , gerekse Türk ekonomisine katkıda bulunmaya devam edeceğiz. Milli Olimpiyat Komitesi, Milli Paralimpik Komitesi ve 13 milli sporcumuza verdiğimiz destek bizi çok mutlu ediyor. Bu mutluluğumuzu ve yapmak istediklerimizi bayilerimiz ile paylaştık. Onların da desteği ile özellikle Türkiye'de engelli nüfusun daha çok günlük hayatın içinde olması için hep birlikte çalışacağız" dedi. Bayi toplantısının ikinci gününde tüm katılımcıların ekipler oluşturarak gerçekleştirdiği aktivitede, demonte halde olan tekerlekli sandalyeler monte edilerek Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı’na (TESYEV) bağışlandı. Türkiye Milli Paralimpik Komitesi ve TESYEV Başkanı A. Yavuz Kocaömer, BP’nin desteklediği Milli Paralimpik Takımı sporcuları Kübra Öçsoy, Nergiz Altıntaş, Beytullah Eroğlu, Özlem Balkız, Suat Öner, Semih Deniz, Doğan Hancı ile Milli Olimpiyat Takımı sporculan Nazlı Çağla Dönertaş, Gülşah Kocatürk ve Göksu Üçtaş Antalya’daki toplantıya katılarak BP Türkiye bayileri ile tanıştılar. energy sector and to the development of the Turkish economy. The support we have been providing to the National Paralympic Committee of Turkey and the National Olympic Committee of Turkey, as well as our 13 national athletes satisfies us greatly. We shared this satisfaction and the things we wanted to accomplish with our dealers. With their support we shall work together in order to pull the handicapped population in Turkey back into daily life”. During the activity held on the second day of the dealer meeting with all attendees creating teams, the disassembled wheelchairs were assembled and donated to the Handicapped Sports Aid and Education Foundation of TUrkey (TESYEV). The National Paralympic Committee of Turkey and TESYEV President A. Yavuz Kocaömer, National Paralympic Team athletes Kübra Öçsoy, Nergiz Altıntaş, Beytullah Eroğlu, Özlem Balkız, Suat Öner, Semih Deniz, Doğan Hancı and National Olympic Team athletes Nazlı Çağla Dönertaş, Gülşah Kocatürk and Göksu Üçtaş attended the meeting in Antalya to meet BP Turkey dealers. UZAKLARDAN BİR MEKTUP 'Paralimpik Türkiye'nin ilk sayısının dağıtımının ardından sizlerden çok sayıda övgü ve teşekkür mesajları geliyor. Telefonla, faksla, e-postayla, mektupla kıymetli duygu ve düşüncelerini dile getiren tüm okurlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Gelen mektuplar arasında farklı ve anlamlı bulduğumuz birini burada sizlerle paylaşmayı uygun gördük. A LETTER FROM FAR AWAY We are receiving a large number of praise and thank you messages are coming from our readers following the distribution of the first issue of 'Paralympic Turkey'. We thank all our readers who state their valuable sentiments and thoughts by telephone, fax, e-mail and letters. We thought it suitable to share one of the arriving letters that we found different and meaningful with you here. Sevgili Yavuz, n çok teşekkür ederim! ı bana gönderdiğin içi ısın n say ilk nin ye’ rki noktasına ulaştığınız içi ‘Paralimpik Tü um. Bu önemli dönüm ud ok ar kad er a gil son bil n en şta içt Dergiyi ba culuğu anlatan nda ülkenin yaptığı yol rayip ve Paralimpik dünyası e ve uzantısı olarak Ka izd kem rik ediyorum. Ül Milli in siz , ken irir işt konusunda sizleri teb pik Hareketini gel im ral Pa ve rı esin rla bir po n ras Komitesi içi bölgesinde Pa ve Tobago Paralimpik ad nid Tri izi ten mi Ko Paralimpik kaynağı olarak alıyoruz. ına iki sporcu 2012 Londra Oyunlar landırdı, dostum. Biz rur gu e görüşmeyi ve ni inl be sen a rın ad ıla Or şar Ba lle/Disk Atma). Gü ve e zm (Yü uz yor göndermeyi planlı iyorum. da konuşmayı ümit ed deneyimlerimiz konusun Selamlar, Ken McKell Başkan, ralimpik Komitesi Trinidad ve Tobago Pa Dear Yavuz, key! I read cation of Paralympic Tur tulations ding me the first publi gra sen con e for cer ch sin mu y my ver you Thank you st convey to cover to cover and mu n provided on your the publication from rt warming informatio hea the and e ton les your NPC as one which mi on achieving this alympic world. I view par the in y rne piration as we jou ir PC) can hold as an ins country's history of the alympic Committee (TT vement in our country and by Par ago Tob and ad nid ic Mo the Tri asport and the Paralymp continue to develop Par Region. n bea rib extension the Ca athletes (Swimming We plan to qualify two ievements my friend. meeting you there to ach r rd you wa of for k ud loo pro I I am London 2012 Games. the for ) cus Dis ut/ and Shotp as to our experience. and speaking with you Regards, Ken McKell President, alympic Committee Trinidad and Tobago Par PARALİMPİK TÜRKİYE 77 2012 TÜRKİYE PARALİMPİK ÖDÜLLERİ KONU Sportif ya da farklı alanlarda elde ettikleri başarılar, yaptıkları yararlı hizmetlerle Paralimpik sporlara ve tanıtımına örnek katkıları olan kişi, takım, kurum veya kuruluşları kutlamak amacıyla Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nce her yıl ‘Türkiye Paralimpik Ödülleri’ verilecektir. KAPSAM Ödüller üç sınıfta dağıtılacaktır: Sportif Kariyer Tanıtım SPORTİF: Paralimpik spor dallarında ulusal veya uluslararası alanda önemli başarı elde eden sporculara ve takımlara verilir. KARİYER: Gerçekleştirdikleri işler, çalışmalar, hizmetlerle Paralimpik sporlara katkı sağlayan, gelişimine yön veren kişilere verilir. TANITIM: Toplumun Paralimpik sporları özümseyişinde etken olan, farkındalık yaratan çalışmalara imza atan isimler ile Paralimpik sporları tanıtan, tanıtımına katkı sağlayan kişi, kurum, kuruluşlara verilir. ADAYLAR 2012 Türkiye Paralimpik Ödülleri’ne aday gösterilecekler Türkiye Milli Paralimpik Komitesi tarafından belirlenecektir. Ayrıca, bu sayı ekimizde yer alan aday formunun doldurulup adresimize gönderilmesi yoluyla yapılacak başvurular dikkate alınacaktır. Aday formu Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin resmi web sitesinden (www.tmpk.org.tr) de indirilebilir. Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Yönetim Kurulu’nca oluşturulacak komisyon tarafından değerlendirilecek adaylar arasından ödüle değer bulunanlar dergimizin Ocak 2013 sayısında ve Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin resmi web sitesinde ( www.tmpk.org.tr) eş zamanlı ilan edilecektir. 2012 TURKEY PARALYMPIC AWARDS SUBJECT: The National Paralympic Committee of Turkey will issue ‘Turkey Paralympic Awards’ every year in order to celebrate the individuals, teams, institutions or establishments having exemplary contributions to Paralympic sports and their promotion with the successes they achieved and useful services they provided in sportive or different areas. SCOPE Awards shall be distributed in three classes: Sportive, Career, Promotion Sportive: Awarded to athletes and teams who achieve significant successes in Paralympic sports branches in the national and international areas, Career: Issued to individuals who make contributions to Paralympic sports with the work they do and services they provide and give direction to their development, Promotion: Given to people, institutions or establishments who are effective in the society’s assimilation of Paralympic sports and PARALİMPİK TÜRKİYE 78 create a difference with their work and those who promote or contribute to promotion of Paralympic sports. CANDIDATES Those who will be shown as candidates to the 2012 Turkey Paralympic Awards will be determined by National Paralympic Committee of Turkey. In addition applications to be made by filling out the candidate form included in the supplement of this issue will be considered. The candidate form may also be downloaded from the official web site of the National Paralympic Committee of Turkey (www.tmpk.org.tr). Those who are worthy of prizes from among the candidates to be assessed by the commission to be created by the Board of Directors of the National Paralympic Committee of Turkey will be announced simultaneously in the January 2013 issue of our journal and in the official web site of the National Paralympic Committee of Turkey ( www.tmpk.org.tr). TMPK ‘2012 PARALİMPİK SPOR FOTOĞRAFLARI YARIŞMASI’ KONU Türkiye Milli Paralimpik Komitesi (TMPK), Paralimpik spor dallarının tanıtımı ve bu spor dallarına kamuoyunun dikkatini çekmek amacıyla ‘2012 PARALİMPİK SPOR FOTOĞRAFLARI’ yarışması düzenlemiştir. Yarışma tüm Paralimpik spor dallarını kapsamaktadır. KATILIM ŞARTLARI 1. ‘Yayınlanmış Fotoğraf’ ve ‘Yayınlanmamış Fotoğraf’ olmak üzere iki dalda düzenlenecek yarışma amatör ve profesyonel herkese açıktır. 2. Yarışmaya seçici kurul üyeleri ve birinci dereceden yakınları katılamazlar. 3. Yarışmaya ‘Yayınlanmış Fotoğraf’ dalında katılacak basın mensuplarının çalışmalarının son katılım tarihine dek herhangi bir ulusal-uluslararası basın organında 2012 yılında yayınlanmış olması gerekmektedir. 4. Yarışmaya katılacak fotoğraflar JPEG formatında, 300 dpi çözünürlükte ve kısa kenarı en az 2500 piksel olarak CD’ye kaydedilmelidir. ‘Yayınlanmış Fotoğraf’ kategorisinde yer alacak fotoğrafların zarfına, fotoğrafın yayınlandığı yayın organının orijinal kupürü eklenmelidir. 5. Fotoğraflar, kenarında çerçeve ya da boşluk olmadan gönderilmelidir. 6. Bir kişi yarışmaya en fazla beş adet fotoğraf ile katılabilir. 7. Yarışmaya gönderilecek fotoğraflarda kadraj içi kırpma, renk doygunluğu, keskinlik ve kontrast düzeltmesi gibi kabul edilebilecek müdahaleler dışında hiçbir manipülasyon, başkalaştırma, oynama kabul edilmeyecektir. 8. Bir başka yarışmada derece almış fotoğrafların katılımı kural ihlali sayılacaktır. 9. Katılımcı, yarışmaya gönderdiği yapıtın tümüyle kendisine ait olduğunu diğer hususlarla birlikte kabul, beyan ve taahhüt eder. Ödül alan katımcılardan bu beyan ve kabulleri dışında hareket ettiği anlaşılanlardan elde ettikleri ödül, unvan ve her türlü kazanımları geri alınır. 10. Yarışmaya gönderilecek fotoğraflarda görünebilecek insanların, fotoğraflarının çekilmesine ve bir yarışmaya gönderilmesine, fotoğrafın internette ve basılı yayın organlarında yayınlanmasına izin verdikleri kabul edilir. Söz konusu kullanımlardan dolayı ortaya çıkabilecek anlaşmazlıkların tüm sorumluluğu yarışmacıya aittir. 11. Bu yarışmada dereceye giren ve mansiyon ödülü alan fotoğrafları Türkiye Milli Paralimpik Komitesi kendi yayınlarında ve yayım organlarında eser sahibinin ismini belirterek tanıtım amaçlı olarak kullanım hakkına sahip olacaktır. Bunun için ayrıca bir telif ödenmeyecektir. Bu fotoğrafların basım, yayın, her türlü kullanım hakkı Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’ne aittir. 12. Başvuru formuna katılımcının; isim - soyadı, adres, eviş-cep telefonunu yazması, varsa çalıştığı kurum ismini belirtmesi ve yarışmaya katıldığı fotoğrafı nerede, hangi tarihte, hangi organizasyon, yarışma ya da müsabakada çektiğini belirtmesi gerekmektedir. 13. ‘Paralimpik Türkiye’ dergisi ekinde ve Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin resmi web sitesinde (www.tmpk.org.tr) yer alan ‘Katılım Formu’ eksiksiz doldurularak CD ile birlikte zarfa konmalıdır. 14. CD'lerin posta - kargo sırasında zarar görmemesi için sertleştirilmiş ambalajlarla paketlenerek gönderilmesi önerilir. 15. Yarışmaya gönderilecek CD'ler, yarışma sonuçlarının ilan edildiği tarihten itibaren 31 Ocak 2013 tarihine kadar başvuru adresinden geri alınmadığı takdirde imha edilecektir. 16. Posta - kargo sırasında zarar gören yapıtlardan Türkiye Milli Paralimpik Komitesi sorumlu tutulamaz. 17. Katılım formunu imzalayarak gönderenler yarışmanın tüm koşullarını kabul etmiş sayılacaktır. PARALİMPİK TÜRKİYE 79 18. Katılımcılar katılım formunu imzalayarak yarışmaya iştirak etmelidir. İmzasız form ile gönderilen fotoğraflar yarışmaya alınmayacaktır. 19. Katılımcılar yarışma koşullarını aynen kabul etmiş sayılır. Şartnameye uymayan fotoğraflar ‘Seçici Kurul’ tarafından değerlendirilmez. 20. Seçici Kurul 10 kişiden oluşur ve en az altı üyesinin bir araya gelmesiyle toplanır. Yarışma sonrasında bir değerlendirme tutanağı hazırlanır. Toplantı tarihinde yeterli Seçici Kurul üyesinin bir araya gelememesi durumunda toplantı başka tarihe ertelenir. 21. Yarışma sonucu Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin resmi yayın organı ‘Paralimpik Türkiye’ dergisinin Ocak 2013 sayısı ile eş zamanlı olarak ayrıca Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin web sitesinden (www.tmpk.org.tr) duyurulacaktır. 22. Yarışma Türkiye Milli Paralimpik Komitesi tarafından düzenlenmekte olup, dünya üzerinde herkese açıktır ve katılım ücretsizdir. İLETİŞİM: Mail:[email protected], Tel: 0 212 347 93 35 Faks: 0 212 347 97 19, Eser teslim adresi: TMPK - Balmumcu, Hattat Halim Sokak, No:13/1 Beşiktaş - İstanbul NPCT ‘2012 PARALYMPIC SPORTS PHOTOGRAPHY CONTEST’ SUBJECT The National Paralympic Committee of Turkey (NPCT), has organized the ‘2012 PARALYMPIC SPORTS PHOTOGRAPHY CONTEST’ for the purpose of promoting the Paralympic sports branches and to draw the attention of the public opinion to these sports branches. The contest covers all Paralympic sports branches. PARTICIPATION CONDITIONS 1. The contest will be held in two branches as ‘Published Photograph’ and ‘Unpublished Photograph’ and is open to everyone whether amateur or professional. 2. Members of the selection board and their next of kin of the first degree cannot enter contest. 3. The work of the press members who will enter contest in the ‘Published Photograph’ branch shall be published in any nationalinternational press organ within 2012 until the last date of participation. 4. Photographs to enter contest must be recorded on a CD in JPEG format, at a resolution of 300 dpi and with the short side at least 2500 pixels. The original clip of the press organ wherein the photograph was published must be added in the envelopes of the photographs to be included in the ‘Published Photograph’ category. 5. Photographs must be sent without a frame of blank space on the edges. 6. One person can enter the contest with five photographs maximum. 7. No manipulation, alteration or play shall be accepted in the photographs to be sent into the contest other than in-frame clipping, color tone, sharpness and contrast corrections that are acceptable. 8. Participation of photographs that entered another contest shall be considered rule infractions. 9. The participant accepts, declares and promises that the work he sends to the contest fully belongs to him/her along with other issues. In case any of the prize winning contestants are understood to have acted contrary to these declarations and admittances, the prizes, titles and all gains are taken back. 10. It is assumed that the people that can be seen in the photographs that are to be sent to the contest have authorized their pictures to be taken, sent into a contest and allow the publication of the photograph on the Internet and printed press organs. All the responsibility for conflicts that may occur due to the possible uses belongs to the contestant. 11. The National Paralympic Committee of Turkey shall have the right to use the photographs that win places and receive honorable mention prizes in this contest by using the name of the owner of the work for the purpose of promotions. No additional royalties shall be paid for this. The printing, publication and all kinds of utilization rights of these photographs belong to the National Paralympic Committee of Turkey. 12. The participant must note his/her name – last name, address, home-work-mobile phone number, if any, indicate employer and where the photograph entry was taken, at which date, in which event, competition or race it took place. 13. The ‘Participation Form’ located as annexed in the “Paralympics Turkey” journal and the official web site ( HYPERLINK "http://www.tmpk.org.tr" www.tmpk.org.tr) of the National Paralympic Committee of Turkey must be fully completed and placed into the envelope with the CD. 14. It is recommended that CD's should be placed in hardened packages in order not to be harmed during postage - cargo. 15. CD's sent to the contest shall be destroyed unless retrieved from the application address from the time when results of the contests are announced until January 31st, 2013. 16. The National Paralympic Committee of Turkey cannot be held responsible for works damaged during postage – cargo. 17. Those who sign and send the participation form shall be considered to have accepted all the conditions of the contest. 18. Participants must sign the participation to enter contest. Photographs sent in with an unsigned form shall not be admitted into the contest 19. Participants are deemed to have accepted the conditions of the contest fully. Photographs that do not fit the specifications shall not be taken into consideration by the ‘Selection Board’. 20. The Selection Board meets with the gathering of at least six of its members and an evaluation report is prepared after the contest. In case the quorum of the Selection Board is not reached at the date of the meeting, the meeting is delayed to a further date. 21. The results of the contest shall be simultaneously announced on the January 2013 issue of the official publication organ of the National Paralympic Committee of Turkey, the ‘Paralympics Turkey’ and also the National Paralympic Committee of Turkey web site (www.tmpk.org.tr). 22. The contest is held by the National Paralympic Committee of Turkey, is open to everyone from all over the world and participation is free of charge. COMMUNICATION E Mail:[email protected], Phone: +90 0 212 347 93 35 Fax: 0 212 347 97 19, Address: NPCT - Balmumcu, Hattat Halim Sokak, No:13/1 Beşiktaş - İstanbul - Turkey
Benzer belgeler
TÜRKİYE
kapsamında ilkin Ocak ayında BP İstanbul
merkez ofis binasında çalışanlara bir seminer
TÜRK?
Bu dergi Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin resmi yayın organıdır. Üç ayda bir yayınlanır.
TÜRKİYE
Bu dergi Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin resmi yayın organıdır. Üç ayda bir yayınlanır.
paralimpik
Bu dergi Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin resmi yayın organıdır. Üç ayda bir yayınlanır.