Fazla Kiloların Suçlusu Tayt Mı?

8
saray
Sayı:97- 30 Haziran 2013
İşte Meryem Uzerli’nin dönüş şartı
Muhteşem Yüzyıl’ı ani bir kararla bırakan Uzerli
dönebilir ama. Meryem Uzerli, geçtiğimiz ay
‘tükenmişlik sendromu’ yaşadığını iddia ederek
Almanya’ya döndü. Uzerli, bir sağlık merkezinde tedavi gördüğünü söylese de ‘Muhteşem
Yüzyıl’ dizisinden istediği zammı alamadığı için
Türkiye’yi terk ettiği konuşuluyor. Uzun süredir
sesi soluğu çıkmayan Uzerli’ye Türkiye’den
teklif üstüne teklif yağıyor.
İşte Uzerli’nin şartları:
‘HAFTADA 4 GÜN ÇALIŞIRIM’
Eylül ayında başlayacak olan yeni yayın dönemine hazırlanan yapımcı firmalar, projelerinde
oynaması için Meryem Uzerli’yi ikna etmeye
çalışıyor.
Ancak güzel oyuncunun Türkiye’ye ve setlere dönmek için birdizi şartı olduğu öğrenildi.
Uzerli’nin en önemli şartı tabii ki alacağı ücret.
‘Muhteşem Yüzyıl’dan bölüm başına 12 bin 500
euro kazanan Uzerli, şimdi bölüm başına 25 bin
euro istiyor. Ünlü oyuncunun diğer bir şartı ise
haftada sadece 4 gün çalışmak.
Dünyanın En Güçlü 100 Ünlüsü
Fazla Kiloların
Suçlusu Tayt Mı?
Seda Sayan, Yeni Bir Tartışmanın
Fitilini Ateşledi! Sayan, Türk Kadınının Şişmanlamasının Nedenini...
Seda Sayan’ın tayt tespiti ünlü
modacılar arasında kriz yarattı!
Geçtiğimiz günlerde televizyon
programında zayıflama konusunu
işleyen Sayan, ilginç saptamalarda bulundu... Kadınların kilo sorunlarıyla ilgili yorumların yapıldığı
programda, son noktayı Sayan
koydu.
GÖBEĞE, KALÇAYA BÜRÜNDÜK
Kilolarından şikayetçi kadınların
kıyafetlerine dikkat etmeleri gerektiğini belirten Sayan, programında
şöyle konuştu: “Türk kadınının bu
kadar şişmanlamasının sebebi
tayttır. Ne zaman ki tayt moda
oldu; kadınlarımız göbeğe, kalçaya büründü. Çünkü tayt esnediği
için kadınlar kilo aldıklarını fark
etmiyor. Oysa kumaş pantolon
öyle mi? Düğmesi kopar, fermuar
kavuşmaz, böylece hemen alarm
verir. Bence zayıflamak istiyorsanız, taytlara veda edin.”
MANTIKSIZ DİYEN DE VAR
Ünlü modacılar ve diyetisyenler
de bu konuda ortak bir görüşe varamadı. Kimi rahat kıyafetlerin kilo
algısında sorun yaratabileceğini
belirtirken, kimi de bu düşüncenin
mantıksız olduğunu belirtti. İşte
taytın kilo alımı konusunda algı
sorunu yaratıp yaratmadığı konusunda ünlü modacı ve diyetisyenlerin yorumları...
ALGIDA SORUN YARATABİLİR
“Genellikle kadınlar likralı kıyafetler yüzünden ne kadar kilo alıp
verdiklerini anlamıyor. Ben ne çok
dar ne de çok bol giyinmelerini
öneriyorum. Çok dar giyindiklerinde dolaşım bozukluğu olduğu
için selülit riski artıyor. Ama kendi
bedenlerinden bir beden küçük
kıyafet aldıklarında, kilo verme
motivasyonları artıyor. Likralı kıyafetler ise algıda sorun yaratabilir.”
SEDA SAYAN’IN TESPİTİ DOĞRU
“Tespit doğru... Likralı malzemelerden yapılan kıyafetler giyildiğinde, kişi bir beden büyüse bile
anlamayabilir. Pratik olarak görülen bu kıyafetler aslında oldukça tehlikeli. Kadınlar taytı uzun
tuniklerle kombinledikleri için,
kusurlarını da çok fazla görmüyor
olabilirler. Tayt giyenlere tavsiyem;
kilonuzu kontrol altında tutun ve
haftada bir kez tartılın.”
TAYT GİYEREK 25 KİLO VERDİM
“Modacı ve aynı zamanda bir
kadın olarak bu görüşe katılmıyorum. 85 kilodan 60 kiloya
düştüğüm dönemde hep sıkı ve
toplayan taytlar giydim. Bu sayede
de forma kavuştum. Ama burada
önemli olan; doğru, sıkı ve bedeni
toplayan taytı bulmak. Kadınlar bu
taytları kullanmayı tercih etmeli.
Üzerine de kısa, belde bir tişört
giymek yerine uzun tunikler giymeliler.”
Sezen Aksu Benim İçin Tanrıça Gibi
İş, ekonomi ve finans dünyasının önde
gelen dergilerinden Forbes, ‘Dünyanın En
güçlü 100 Ünlüsü’ listesini açıkladı.
İş, ekonomi ve finans dünyasının önde
gelen dergilerinden Forbes, ‘Dünyanın En
güçlü 100 Ünlüsü’ listesini açıkladı. Listede
son iki yıldır ikinci olan ABD’li sunucuOprah Winfrey bu yıl yeniden zirveye tırmandı.
Geçen yıl listede birinci sırada yer alan
şarkıcı Jennifer Lopez, bu yıl 12’inci sırada
yer aldı. Oprah Winfrey’i, ‘Born This Way
Ball’ Dünya Turu ile 80 milyon dolar gelir
elde eden Amerikalı şarkıcı Lady Gaga,
yönetmen Steven Spielberg, Beyonce
ileMadonna ise izledi. Haziran 2012 ve
Haziran 2013 aralığında, 77 milyon dolarlık
gelir elde eden Amerikalı TV yıldızı Oprah
Winfrey, listede 5’inci sırada yer alan ve
aynı zaman aralığında 125 milyon dolar
kazanan Madonna’dan, 48 milyon daha az
kazanmasına karşın, Forbes’un listesinde
birinci sırada yer aldı.
Forbes’un, değerlendirmeyi ünlülerin yıllık
kazançlarının yanı sıra, kendilerine ilişkin
gazete, TV ve dergilerde çıkan haberler,
sosyal iletişim siteleri Facebook veTwitter’da kendilerini izleyen hayranlarının
sayısının ve kamuoyu oluşturma konusunda etkilerinin de değerlendirilmeye katıldığını açıkladı. Britney Spears’ın ve Adele’in
‘Dünyanın En Güçlü 100 Ünlüsü’ listesinde, Rihanna 13., futbolcu David Beckham
19., Leonardo Dicaprio 21., Tom Cruise
27., Oscar ödüllü Amerikalı film yıldızı Angelina Jolie 41. Sırada yer aldı.
‘Kısa ve Acısız’, ‘Temmuzda’,
‘Solino’, ‘Duvara Karşı’ ve ‘Yaşamın Kıyısında’ gibi filmlerin ödüllü Türk asıllı Alman yönetmeni
Fatih Akın’ın ‘Sinema, Benim
Memleketim’ isimli kitabı geçen
ay piyasaya çıktı. Akın, kitapta;
her filminde şarkılarına yer verdiği ve ‘İstanbul’un Hatırası- Köprüyü Geçmek’ isimli 2004 yapımı
belgeselde oynamaya ikna ettiği
Sezen Aksu’ya olan hayranlığını
da dile getirdi.
KENDİMİ MUHAMMED ALİ
SANDIM
Ünlü yönetmenin, ‘Sinemam, Benim Memleketim’ isimli kitabında
yer alan anekdotlardan bazıları
şöyle:
Türk kız arkadaşım “Benimle
sahte evlilik yapar mısın?” diye
sormuştu. Öneriden esinlenip
‘Duvara Karşı’yı çektim.
‘Duvara Karşı’, yaptığım ilk yenilikçi ve ödünsüz filmdir. Zor insanlara karşı her zaman zaafım
vardı. Birol Ünel zor bir kişilikti;
senaryoyu onun için yazmıştım.
Sibel Kekilli’yi 500 kadın arasından seçtim. ‘Porno filmler
çeviren bir Türk kızı ne menem
bir şeydir’ düşüncesi aklımı çeldi
ama filmlerini hiç izlemedim.
‘Duvara Karşı’yı çekmek için
yola çıkanlar filmin sonunda
başka insanlara dönüştü. Birol,
‘Yaşayan en seksi erkek’ seçildi... Berlin’de Altın Ayı kazandıktan sonra kendimi Muhammed
Ali gibi hissettim.
7
saray
Sayı:97 - 30 Haziran 2013
Galatasaray takımı Erbil’de dotluk maçı yapacak
vetine sıcak baktığını kayBir işadamı, Erbil’de dostluk detti. Haffaf: “Galatasaray
maçı yapmak amacıyla Ga- başkanı Adnan Polat tüm
yıldızlarıyla dostluk maçı
latasaray’ı kente getirmeyi
için Galatasaray’ı Erbil’e
planlıyor. Erbilli işadamı
göndermeyi kabul etti. TaNafi Haffaf Saray’a yaptığı
kım kentte birkaç gün kalaaçıklamada, Erbil ve takımını sevdiği için Türkiye’nin cak” dedi.
Güçlü Türk takımının tüm
en büyük futbol takımlarınyıldızlarıyla Eylülde Erbil’de
dan Galatasaray’ı Erbil’e
olacağına dair Polat’tan
getirmeyi planladığını söykesin söz aldığını dile getiledi.
ren işadamı Haffaf: “amaHedefinin dostane ilişkiler
cım şahsi çıkar elde etmek
kurmak ve maç oynamak
değil. Erbil sevdası beni
olduğunu dile getiren Hafsevketti” diye konuştu.
faf, Galatasaray başkanı
Adnan Polat’la bu konuda
konuştuğunu, Polat’ın daSaray-Özel
Ön liberoya sürpriz Brezilyalı
Saray-Ajanslar
Gökhan İnler’in Galatasaray’a
gelmek için yıllık 3.5 milyon
Euro’da diretmesi, Melo için
de Juventus’un 6 milyon
Euro’dan aşağı inmemesi sonucu Cimbom’un gündemine
yeni bir isim geldi.
Sarı kırmızılılar, Sao Paulo
takımında forma giyen Wellington’ı listesine aldı. 22 yaşın-
Brezilya mı
İspanya mı?
daki orta saha oyuncusunun
maliyetinin, diğer iki alternatife göre çok daha düşük
olması ve gençliği nedeni ile
ön plana çıktığı ifade edildi.
Draxler 60 milyon euroyu elinin tersiyle itti
Saray-Ajanslar
Alman futbolunun yeni
yıldızı olarak görülen Schalke 04’lü 19 yaşındaki
Julian Draxler’e iki Avrupa
kulübünden 5 yıllık sözleşme karşılığında 60 milyon
euro önerildiği ancak genç
oyuncunun kendi takımıyla
yeniden anlaşmayı seçtiği
iddia edildi
lmanya’nın en yüksek traj-
lı gazetesi Bild’in internet
sayfasındaki habere göre,
Schalke 04’lü Julian Draxler
için İspanyol Real Madrid
ile İngiliz Manchester City
takımları 45 milyon euro
bonservis ve 5 yıllık sözleşme için 60 milyon Euro
önerdi.
Henüz 19 yaşındaki Alman
yıldızın 5 yıllık sözleşme
için teklif edilen 60 milyon
euroyu reddederek, takımı
Schalke 04’le sözleşme
yenilediği belirtildi.
Schalke yöneticisi Horst
Heldt ve Draxler’in menejeri Roger Wittmann’ın
Düsseldorf kentindeki “Breidenbacher Hof” otelinde
Real Madrid ve Manchester
City takımları yetkilileriyle
görüşmeler gerçekleştirdiği
belirtildi.
Saray-Ajanslar
Konfederasyon Kupası finalde Brezilya ile İspanya karşı
karşıya gelecek Üçüncülük
maçını Uruguay ile İtalya oynayacak
Brezilya’da düzenlenen FIFA
Konfederasyonlar Kupası,
Brezilya-İspanya finaliyle
sahibini bulacak. Brezilya’nın
Rio de Janeiro kentindeki final
karşılaşması, 1 Temmuz Pazartesi Irak saatiyle 01.00’de
oynanacak. Maracana Stadı’ndaki finali Hollandalı hakem Bjorn Kuipers yönetecek.
Ev sahibi Brezilya, kupada
oynadığı 4 karşılaşmayı da
kazanarak, finale çıktı. Oynadığı 3 grup maçını kazanan
İspanya ise yarı finalde İtalya ile golsüz berabere kaldı.
İspanyollar, rakiplerini penaltı
atışları sonunda 7-6 mağlup
ederek, finale adını yazdırdı.
Bu arada Brezilya FIFA Konfederasyonlar Kupası’nı daha
önce 3 kez kazandı. Son 2 organizasyonda şampiyonluğa
ulaşan “Sambacılar”, üst üste
üçüncü kez kupanın sahibi
olmayı hedefliyor.
İspanyolların ise FIFA Konfederasyonlar Kupası’nda
henüz şampiyonluğu bulunmuyor.
-Üçüncülük maçı
FIFA Konfederasyonlar Kupası’nda üçüncülük maçında ise
yarı finalde kaybeden Uruguay ile İtalya karşılaşacak.
Salvador kentindeki Fonte
Nova Arena’da yarın Irak
saatiyle 19.00’da oynanacak
karşılaşmayı, Cezayirli hakem
Djamel Haimoudi yönetecek.
6
saray
Sayı:97- 30 Haziran 2013
Şeyhül İslam İbrahim Efendi Haydari
Haydari ailesinin Erbil’e yerleşim tarihi
kısmı ise Erbil’e yerleşti.
Ailenin Maveran köyünde inşa ettiği medreseden onlarca din adamı
icazet almıştır”.
Deniliyor ki; Erbil’i kontrolü altına alan İngiliz
ordusu Maveran köyüne
baskın düzenleyerek buradaki medreseyi ateşe
verir. Ancak köy halkı
medreseyi yeniden inşa
eder.
Din adamı ve büyük şair
Şeyhül İslam İbrahim
Efendi Haydari
Şirzat Şeyh Muhammet Adı İbrahim Efendi Sabgatullah Asım Haydari
olan Şeyhül İslam İbraUzun tarihiyle Erbil
him Efendi Haydari şiir
meşhur ailelerin yurdu
çalışmalarında “Hazaniolmuştur. Bu aileler şeye” mahlası kullanıyordu.
hirde somut izler bırak1865’te Erbil’de dünyaya
mışlardır. Bu ailelerin
gelen Şeyhül İslam İbrabiri de Haydari ailesidir.
Erbil’e din, irfan ve diğer him Efendi Haydari, baalanlarda büyük hizmet- bası, amcası ve dönemin
din adamlarından dini
leri dokunan Haydari
eğitim almıştır. Medreseailesinin büyük dedeleri
Muhammet Biraldin, Kü- den icazet aldıktan sonçük Molla ailesiyle birlik- ra fıkıh ve şeriat okumak
için İstanbul’a gitti. Cizte 400 yıl önce İran’dan
Irak Kürdistan bölgesine re ve Naib bölgelerinde
görev yaptı. İstanbul’da
göç etti.
özel bir komisyonun deTarihçi Zübeyr Bilal
netiminde imtihana tabi
İsmail, ailenin Erbil’e
tutulan Şeyhül İslam İbyerleşmesi ile ilgili şu
bilgilere yer vermektedir: rahim Efendi Haydari,
“Haydari ailesinin büyük imtihanı büyük bir başadedeleri ilk olarak Herir rıyla tamamlayarak “yarkasabasına yerleşti. Ar- gıç” ünvanını kazandı.
Suudi Arabistan’ın Cidde
dından ailenin bir kısmı
şehrinde ticaret ve suçla
Maveran köyü diğer bir
mücadele mahkemesi-
nin başkanlığını yaptı.
Ardından Musul’da
genel iddia görevinde
bulunan Şeyhül İslam
İbrahim Efendi Haydari,
tapuda ardından da Diyarbakır’da kadı olarak
çalıştı. 1898’de eğitim
yüksek konsey üyeliğine gelen Haydari, buna
paralel olarak bir hayır
kurumunun müdürlüğünü de yaptı.
Sultan Abdülhamit köş-
Din adamı, birinci dünya savaşının ardından vefat eden Sultan
Reşat’ın halefi Sultan
Vahidettin’e yakın olmaya çalıştı. Hicri 1333
yılında “Şeyhül İslam
ve Müftil anam” görevine seçilen Haydari, bir
süre “Medresetül vaizin”
vaizler medresesinde
mezhepler ve tarikatlar
tarihi dersini verdi. Burada “İslami mezhep ve
künün yüksek kurul
sorumlusu Hacı Ali’nin
yardımıyla Abdülhamit’e
yakın olmayı başaran
Haydari, Osmanlı sultanından büyük bir hürmet
görmüştür.
tarikatlar” adında çok
değerli bir esere imza
atan Haydari, Osmanlı
hilafetine yaptığı büyük
hizmetler karşılığında
1918’de yeniden Şeyhül
İslam görevine seçildi.
Hicri 1328’de Sadrıazam
Ali Paşa kabinesinde
Şeyhül İslam görevini
yeniden kazanmayı başaran Haydari, 15 Recep 1328 yılında Salih
Paşa kabinesi döneminde emekliye ayrıldı.
1924’te Yasin Haşimi kabinesinde Vakıflar Bakanı olan Haydari, 1925’de
Ayan Meclisi üyeliğini
kazandı. Bu görevinde
1931 yılına kadar kalan
Haydari, aynı yıl Bağdat’ta gözlerini hayata
yumdu.
Haydari esmer tenli,
zayıf yapılı, uzun boylu,
siyah sakallı ve karizmatik bir kişiliğe sahipti.
Kendisi ayrıca nazik,
yumuşak, gözü tok, zeki
ve latife söylemeyi seven biriydi.
Büyük alim Ahmet Hilmi, hicri 1318’de kaleme aldığı eserde
Şeyhül İslam İbrahim
Efendi Haydari’den söz
etmiştir. Hilmi eserinde Haydari için şunlara yer vermektedir:
“Şeyhül İslam İbrahim
Efendi Haydari irfan
sahibi ıslah yanlısı bir
din adamıydı. Kendisi
ayrıca Türkçe, Kürtçe,
Arapça ve Farsça şiir
yazan büyük bir şairdi.
Haydari’nin birçok eseri
bulunuyor”.
Erbil Vakıflar Dairesi Müdürü Hüseyin:
Diğer dinlerden insanlar Müslüman oluyor
Röp: Karvan Kava
Erbil Vakıflar Dairesi Müdürü Seyit Kemal Hüseyin, yaklaşan mübarek
Ramazan ayı için yaptıkları hazırlıkları anlattı.
Saray’a röportaj veren
Hüseyin, diğer dinlerden
insanların Müslüman olduğu haberlerini doğruladı. Yetkili, Ramazan’ın
son 10 gününde camilerin sabaha kadar açık
olacağını kaydetti.
Saray: Mübarek Ramazan ayı için yaptığınız
hazırlıklardan söz eder
misiniz?
K. Hüseyin: Daire olarak
din adamlarıyla birlikte Ramazan programı
hazırlıyoruz. Mesela bu
ayın son 10 günü camiler
sabaha kadar açık olacak.
Saray: Erbil’de bazı insanların din değiştirdikleri
söyleniyor. Daire olarak
bu konudaki tavrınızı öğrenebilir miyiz?
K. Hüseyin: İnsanlar
düşünce özgürlüğüne
sahiptir. Birçok insan
Müslüman oluyor. Fetva
komisyonu olarak mahkemeye yazı yazarak din
değiştirenlerin Müslüman
olmasına yardımcı oluyoruz.
Saray: Cuma hutbelerinin
çoğu tekrardan ibarettir.
Bunun çözümü nedir?
K. Hüseyin: Hutbeler
zaman ve şartlara göre
değişir. Biz din adamlarının hutbelerinde ilim,
irfan ve Efendimizin hadislerine odaklanmalarını
istiyoruz.
Saray: Müezzinlerin sesi
güzel değil diye şikayetler var. Ne dersiniz?
K. Hüseyin: Vakıflar Bakanlığında 3 ayda bir ses
testi yapılıyor. Başaranların ünvanını değiştiriyoruz. Kimini müezzin kimisini ise hafız yapıyoruz.
Saray: Bölge hükümeti
olarak neden zekat kurumu inşa etmiyorsunuz?
K. Hüseyin: Zekat kurumu inşa ederek fakirlere
yardım etmek için bakanlar kuruluna yazı yazdık.
İnsanlar düşünce özgürlüğüne sahiptir. Birçok
insan Müslüman oluyor.
Fetva komisyonu olarak
mahkemeye
yazı yazarak
din değiştirenlerin Müslüman olmasına yardımcı
oluyoruz.
5
saray
Sayı:97 - 30 Haziran 2013
Celal Cambaz:
Arap atının fiyatı 30 bin doları buluyor
niciler Federasyonu Başkanı
olarak Erbil, Süleymaniye,
Duhok ve Kerkük’te müsabakalar düzenliyoruz” dedi.
Erbil’de binicilik ve diğer spor
dallarına büyük bir önem veriliyor. Cambaz’a göre kentte
Arap atının fiyatı 10 bin dolar
ile 30 bin dolar arasında
değişiyor.
Cambaz’ın diğer bir mesleği
de hayvan alıp satmaktır. Erbil hayvan pazarında büyük
ve küçük baş hayvan alıp
satan Cambaz diğer kentlere
de hayvan ihraç ettiklerini
söyledi.
Sanatla da haşırneşir olan
Cambaz amcasıoğlu Eskender’in müzisyen olduğunu
hatırlattı. Aynı zamanda Kürdistan Sanatçılar Sendikası
üyesi de olan Cambaz, aile
ortamında kimi zaman şarkı
söyleyip eğlendiklerini belirtti. Sesinin güzel olduğu-
Saray-Erbil
Cemal Cambaz olarak tanınan Cemal Hamad Cambaz
1950’de Erbil’in Tacil mahallesinde doğdu. Aile olarak
“at yetiştiriciliği” anlamına
gelen cambazlık yaptıklarını ifade eden Cambaz “bu
meslek baba ve dedelerimizden bize kaldı. Vaktiyla
Erbil’de araba çok azdı.
Dolayısıyla insanlar taşıma
aracı olarak at kullanırdı. At
ayrıca tarım faaliyetlerinde
de kullanılırdı. Biz at alıp satıyorduk. Ancak araba sayısı
çoğalınca bizim meslek de
tarih oldu”.
Şu günlerde zenginler zevk
için çifliklerinde at yetiştiriyorlar. Bu konuda bize bilgi
veren Cambaz, “Şu günlerde insanları at yetiştirme
merakı salmış. Ben de at
yetiştiriyorum. Kürdistan Bi-
nu ifade eden Cambaz,
birkaç ay önce Erbil’de
“Erbilliler eğlencesi” adı
altında bir tören düzenlediklerini, törene kentin
meşhur ses sanatçıları
şarkı ve türküleriyle renk
kattıklarını belirtti. Kültür
Bakanlığının talebiyle yılda bir böyle törenler düzenlediklerini dile getiren
Cambaz, törene yetkililerin de ilgi gösterdiklerini
kaydetti.
“Çocukluğumda futbol,
basketbol ve atletizm de
oynardım. Selah Putros,
Şehap Ahmet Hallak,
Azat Muhammet, Hasan
Ömer, Ömer Çöli, Muhammet İbrahim ve Avni
Seyit Ahmet benim çocukluk arkadaşımdırlar.
Beraber spor yapardık.
Bugün de spor yapıyorum” diye devam etti.
Ses sanatçısı ve eski peşmerge Hillop Kasap:
Makam ve hoyrat okumaya devam ediyorum
Saray-Röp
Ses sanatçısı ve Kürdistan
Yurtseverler Birliği (KYB)
saflarında peşmergelik
yapan Hillop Kasap, 50
yıllık sanat ve peşmergelik
hayatı hakkında bilgi verdi.
Gerçek adı Behçet Asaf Ali
olan Hillop Kasap, 1933’te
Erbil’in Araplar mahallesinde doğdu.
“Babam demirci idi. Ancak
amcaoğullarım kasaplık yapardı. Ben de bu mesleğe
gönül verdim” dedi.
“Meslektaşlarım İlyas Kasap, Muhsin Ali, Abdullah
Köprülü, Abdok Kasap ve
Arap Kasap ile birlikte çalışıyordum” diyen Hillop Kasap, başta KDP saflarında
mücadele ettiğini hatırlattı.
1948’de Avukat Avni Yusuf
tarafından KDP’ye katıldığını ifade eden Hillop, 14-15
yaşlarında katıldığı KDP’de
altmışlı yıllara kadar devam
ettiğini söyledi.
Celal Talabani’nin KDP’den
ayrılması neticesinde kendisinin de ayrıldığını dile
getiren yaşlı ses sanatçı,
“ o zamanlar bize Celali
KDP’lilere ise Malali derlerdi. O gün bugün bize her-
kes düşman kesildiği için
Erbil bize cehennem oldu”
dedi.
“Ancak ben yanlış yapmadığım ve kimseye zararım
dokunmadığı için ciddi
sorunlarla karşı karşıya
kalmadım. Ancak yine bana
herkes laf sokurdu. Yetmişli
yıllara kadar iki parti arasında sorun vardı. Ardından
Molla Mustafa ve parti yetkililerimiz karşılıklı af çıkardılar. Bir ara Bekreco’da
kaldıktan sonra Erbil’e
döndük. KYB 1977’de devrim ilan ettiğinde pankartlar
asarak bildiri yayınladık.
Parti adına faaliyet gerçekleştirerek üniforma ve ayakkabı alarak peşmergeye
gönderdik” diye konuştu.
Celal Talabani ile defalarca
buluştuklarını dile getiren
Hillop Kasap, Talabani ile
Hacı Umran ve KYB Erbil
Şubesinde birçok kez buluştuklarını söyledi.
Sanatı annesinden öğrendiğini ifade eden Hillop
Kasap, “Çocukluğumdan
beri şarkı söylerdim. Annem bana hoyrat okurdu.
O zamanlar Haydar Keçel
ve Mışko’nun makam okuduklarını diyebilirim. Tabi ki
Hacı Cemil, Abdullah Defzen, Kör Sabır, Hac Hasan
Kuta Çaycı, Nuri Mala Nadir
ve Cemile’yi de unutmamak lazım. Segah, rast,
bayat, mansuri, seba, hicaz,
çargah, divan ve nihavent
makamı, hoyrat ve kerem
okurdum. Biz sadece eğlencelerde şarkı söylerdik.
Bugün de belli yerlerde söylüyorum” diye devam etti.
Bayız Çayhanesi onarım bekliyor
Saray-Erbil
Erbil’in 30’luk caddesi üzerinde, bakanlar kurulu yanında
bulunan Bayız Çayhanesi
onarım bekliyor. Erbil’in yakın
tarihine damgasını vuran eski
kahvelerden Bayız Çayhanesi 1958 yılında merhum
Bayız İsmail Nanakeli tarafından inşa edildi.
Şimdi kahvenin bulunduğu
mahalle adını söz konusu
çayhaneden alıyor.
Eskiye özlem duyan bazı ileri
gelen ve yetkili Bayız Çayhanesi’nin müdavimleri arasında yer alıyorlar.
Kahve sahibi, hükümeti
işyerini onarmaya davet etti.
Karhi Aziz Saray’a verdiği
demeçte, yakın tarihimize
damga vuran Bayız Çay-
hanesi’nin vaktiyle Piştivan
Sadık tarafından onarıldığını
söyledi. Onarımın 18 milyon
dinara mal olduğunu ifade
eden Aziz, bu paranın yarısını kendisinin ödediğini hatırlattı.
Kahvenin onarıma ihtiyaç
duyduğunu dile getiren işyeri
sahibi, Erbil tarihinde iz bırakan Bayız Çayhanesi’nin
korunmasının öneminin altını
çizdi.
Özlem gidermek için yetkililerin kahvede buluştuklarını
ifade eden Aziz, “Bir müddet
evvel bize ziyarete gelen
Sadi Pire, işyerimizi onaracaklarına söz verdi” diye
konuştu.
Aziz, antik kahvenin aslına uygun
onarılması gerektiğini de belirtti.
4
saray
Sayı:97- 30 Haziran 2013
Dünyanın en uzun ve en kısa anayasası
* Ahenk Nakşibendi
Hindistan anayasası dünyanın en uzun anayasası
olarak biliniyor. 448 maddelik
anayasa 100 kez tadil edildi.
İngilizce yazılan anayasa
(117369) kelimeden oluşuyor.
En kısa anayasa ise ABD
anayasasıdır. Bugüne kadar
yürürlükte olan bu anayasa
sadece 7 maddeden oluşuyor. Amerikan anayasası
1787’de George Washington
tarafından hazırlandı.
Dünyanın en eski anayasaları
1-Hammurabi kanunları:
Milattan önce 2300 yılında
Sümer kralı Orugan Gina tarafından Ligiş’te yazıldı. Söz
konusu kanunların güneşten
alındığı yani gökten indirildiği
ifade ediliyor. Kanunların en
önemli maddesi, yetim ve
dul kadınların vergiden muaf
tutulması maddesidir.
2-Milattan önce 350 yılında
Yunan filozofu Aristoteles
veya Aristo, anayasayı hükümet kurumları arasında
ilişkiyi düzenlemek olarak
tanımladı.
3-Romalılar’ın milattan önce
450 yılında dönemin imparatoru için yazdıkları anayasa
12 bölümden oluşuyordu.
4-Japonlar da anayasayla
tanışan bir halktır. Bunlar
devlet ve iktidar işlerinin yasayla düzenlenmesine çalışmışlardı.
5-Medine Sözleşmesi (Vesikası)
Medine Sözleşmesi veya
Vesikası Hicretin ilk yılında
Medine’de ensar ve muhacirler ile farklı din ve inançlara
mensup kabileler arasındaki
anlaşmazlıkları sonlandırmayı ve toplumun barış içinde
yaşamasına imkan sağlamayı amaçlamıştır. İslam
devletinin ilk temelini atan
sözleşme ile Evs ve Hazrec
kabileleri arasındaki çatışma
sona ermiştir.
6-Magna Carta (Latince
“Büyük Sözleşme”) veya
Magna Carta Libertatum
(Latince “Büyük Özgürlükler
Sözleşmesi”) 1215 yılında
imzalanmış bir İngiliz belgesidir. Günümüzdeki anayasal
düzene ulaşana kadar yaşa-
nılan tarihi sürecin en önemli
basamaklarından birisidir.
Aslen, Papa III. Innocent,
Kral John ve baronları arasında, kralın yetkileri hususunu karara bağlamak amacıyla imzalanmıştır. Kralın
bazı yetkilerinden feragat
etmesini, kanunlara uygun
davranmasını ve hukukun
kralın arzu ve isteklerinden
daha üstün olduğunu kabul
etmesini zorunlu kılıyordu.
Vatandaşların özgürlüklerini
belirlemekten çok, toplum
güçleri arasında bir denge
kuran Magna Carta, kralın
sonsuz olan yetkilerini din
adamları ve halk adına sınırlamıştır. Magna Carta’nın 39.
maddesinde yer alan;
“Özgür hiç kimse kendi benzerleri tarafından ülke kanunlarına göre yasal bir şekilde
muhakeme edilip hüküm
giymeden tutuklanmayacak,
hapsedilmeyecek, mal ve
mülkünden yoksun bırakılmayacak, kanun dışı ilan
edilmeyecek, sürgün edilmeyecek veya hangi şekilde
olursa olsun zarara uğratılmayacaktır”
hükmü, vatandaşların hakları
ve özgürlükleri açısından çok
önemli kurallar getirmiş olup,
hukukun üstünlüğü ilkesinin
birçok ülkede yerleşmesine
neden olmuştur.
Devlet ile vatandaşlar ara-
sında ilişkiler düzenleyen ve
demokrasiye zemin hazırlayan anayasa bizim için de
önemlidir. Bu önemli süreçte
kendimize tarih yazmamız
gerekir.
* Milletvekili
Erbil’in mahir elleri
Necat Yasin Neccar (*)
Usta Mısto Hevleri olarak tanınan Mustafa Reşit Osman
Neccar, 1852’de Erbil Kalesi’nin
Tekiye mahallesinde dünyaya
geldi. Dini tarafı çok güçlüydü.
Allah korkusu vardı. İşinde çok
yetenekli ve başarılıydı. Dükkanı
çarşının Marangozlar Sokağındaydı.
Kale’nin çoğu evlerinde özellikle
saraylarının kapı ve pencerelerini imal etti. Bu ev ve sarayların
asma tavanlarını yaptı. Bugün
bu asma tavanlar İslami desenler
kullanılarak farklı tasarımlarla yapılıyor. Rengarenk o güzel asma
tavanlar Kale’nin bazı evlerinde
hala duruyor. Bir süreliğine Bağdat’a çalışmaya giden Mustafa
Reşit Osman Neccar, başkentten
dönerek Şaklava’da marangozluk dükkanı açar. Burada Miran
Kadir Beg için birçok işler yapar.
Beg’in evinin kapı ve penceresini
imal ederek, aşağıdaki resimlerde de görüldüğü gibi salon
kısmında bulunan pencere ve
sutünler nakışlı ağaçtan yapılmış.
Miran Kadir Beg’in oğlu Osman
Beg, Mısto ustanın 1926’da
portakal ve narenciye ağacından
yapmış olduğu 3 adet kapıyı Erbil Müzesine hediye etti. Resimlerde de görüldüğü gibi kapıların
iki tarafı nakışlıdır. Ruanduz’da
da bir süre çalışan Mustafa Reşit
Osman Neccar’ın ağaçtan bir
saat imal ettiği söyleniyor. Saat
iki saat çalışmış. Ancak ne yazık
ki şimdi söz konusu saatten eser
yok.
Kürdistan bölgesi tarihi eserler
daire müdürü Abdulrakip Yusuf, saatin eserini bulmak için
çok çalıştığını yazılarında ifade
ediyor.
1925 doğumlu Erbil’in ileri gelenlerinden Talat Neccar, Mısto
Usta için şunları söylüyor:
“Mısto Usta’nın Ortadoğu’da
benzeri yoktu. Çok mahirdi.
Tuttuğu ağaçtan harika eserler
ortaya atıyordu”.
Mısto Usta’nın Muhammet
adında bir kardeşi vardı. Kendisi Amadiye kaymakamı idi.
Ayrıca şiir de yazardı. Çalışmalarında “Muhammet Harabi”
mahlası kullanırdı. Ancak şiir
ve divanlarından şimdi eser
yok.
Mısto Usta 4’ü erkek 5 evlat
sahibiydi. Muhammetemin adlı
oğlu Süleymaniye’de Şeyh
Mahmut zamanında polis
olarak görev yapıyordu. Bekir
adlı oğlu Kerkük’te ikamet edip
baba mesleği marangoz olarak
çalışıyordu.
Said adlı oğlu orduda çavuştu.
Ancak burada marangozluk da
yapardı. Dördüncü oğlu Yasin
ise babası gibi çok mahir bir
marangozdu. Yasin’in iki oğlu
Cemal ve Azat da marangoz
olarak çalışıyorlar.
Mustafa Usta 90 yaşında Şaklava’da vefat ederek, Zeytin mezarlığına defnedildi.
Mısto Usta’nın oğlu Bekir Neccar hayatının yarısını Kerkük’te
geçirse de bağlarını Erbil’deki
akraba ve dostlarından hiç koparmadı. Çalışmalarında izler bırakmıştır. Örneğin otuzlu yıllarda
Atallah Reşit Ağa’nın sarayı için
çam ve ceviz ağacından 19 adet
kapı imal etmiştir. Bu çok değerli
kapılar oyma desenliydi.
Doksanlı yıllarda Erbil tarihi eserler müdürlüğü bu değerli kapıları
almaya çalışmış. Ancak Atallah
torunları buna karşılık 500 000
Irak dinar istemişler. Bu parayı
bulamayan müdürlük planından
vazgeçmek zorunda kalmış. Ancak bence böyle değerli bir eser
için bu para hiç de çok değil.
Ardından Ferit Oteli karşısında
bulunan saray satılarak Hoşnav
adında araba parkına dönüştürüldü. Bekir Usta’nın bu değerli
eseri de yok olup gitti.
Ne yazık ki milyonlarca para çarçur edilirken tekrarlanmayan bu
ender eserlere para yok...!
Şeyh Çöli türbesinin kapısı da
Usta Bekir’in eseri. Farklı desenli
rengarenk kapı, son dönemlerde Şeyh Çöli tamir edilirken yok
oldu. Söz konusu kapılar küçük
olsa da çok değerliydi.
Bekir Usta cami kubbelerinin
kalıbını da çok iyi yapardı. Mesela Hanaka camiinin kubbesi onun
eseri. Hatırlıyorum; altımışlı yıllarda Usta Bekir söz konusu kubbeyi
bizim imalathanemizde yaptı. Hem
de bir saatlik bir çalışma sonunda.
O zamanlar Bekir Usta, Erbil’e çok
yakın dostları Hacı Yasin ve Hacı
Reşat’a ziyarete gelmişti.
Usta Bekir Kerkük’te Şeyh Hüsamettin camiinin de kubbesini yapmıştı.
Kubbe bugün de duruyor.
1952’de çekilmiş bu fotoğrafta Mısto
Usta’nın oğulları ve bazı torunları
görünüyor. Sağdan sola: Ömer, Bekir Usta, Muhammedemin ve kucağındaki Dilşat, Edibe ve kucağındaki
çocuğu, Said Çavuş, Yasin, torunlardan biri, Bekir Usta’nın oğlu Ahmet.
3
Saray-Erbil
Bölgede yapılması beklenen
seçimlere katılacak olan bazı
Türkmen listeleri kendilerine
sadece Türkmen seçmenlerin
oy vermesini isterken diğer
bazı Türkmen listeler ise diğer
milletlerden de oy bekliyorlar.
Irak Türkmen Cephesi Siyasi
Büro Üyesi Aydın Maruf, kota
sisteminin özel bir yasayla
düzenlenmesini istedi.
Saray’a konuşan Maruf,
“Erbil Türkmenleri olarak bize
sadece Türkmen seçmenleri
oy versin istiyoruz. Çünkü
2009 seçimlerinde uydurulan
senaryoda bir Türkmen listesine
diğer milletlerin oy vermesi
sağlandı. Ki bu da ister istemez
seçim sonuçlarını etkiledi” dedi.
Ancak Türkmen Reform
Hareketi Siyasi Büro Üyesi ve
Türkmen Değişim Listesi Adayı
Muhammet İlhanlı, ITC yetkilisi
Aydın Maruf’la hemfikir değil.
Kendi çıkarlarını düşünen bazı
Türkmen seçmenlerin diğer
listelere oy verebileceğini ifade
eden İlhanlı, bu demokratik
hakkı insanlardan alınmaması
gerektiğini söyledi.
İlhanlı, “Türkmen listeleri,
kendilerine kotayla tahsis edilen
kontenjanı kazanabilmek için
yarışacaklar. Dolayısıyla Kürt ve
Hıristiyan seçmenlerin Türkmen
listelere oy vermemesi gerekir.
Çünkü bu mesele Türkmenlerden
başka kimseyi ilgilendirmez.
Bölgedeki seçmenler genel
çıkarlar gereği istedikleri listeye
saray
Sayı:97- 30 Haziran 2013
Türkmen listeleri diğer
milletlerden de oy bekliyor
oy verebilirler. Ancak Türkmen
listelere oy vermemeleri gerekir.
Çünkü kota Türkmenleri
ilgilendiren bir meseledir”diye
konuştu.
İleri Listesi, Erbil Türkmen
Listesi, Türkmeneli Listesi ve
Türkmen Demokratik Listesi
diğer millet seçmenlerin de
kendilerine oy vermelerini
istiyorlar.
İleri Listesinden Müne Kahveci,
liste olarak Türkmen, Kürt ve
Hıristiyanların oylarına ihtiyaç
duyduklarını söyledi. Kahveci
diğer milletlerle özellikle
Kürtlerle yan yana yaşadıklarını
ve aralarında sosyal ve
diğer alanlarda hiçbir fark
bulunmadığını kaydetti.
Türkmen listelerine sadece
Türkmen seçmenlerin oy
vermesini talep eden gruplarla
aynı fikirde olmadığını ifade
eden bayan Kahveci, bunun
halk içinde ırkçılığa yol açacağı
uyarısında bulundu.
Kahveci, “Kürt Türkmen
ve diğer milletler arasında
ayırım yapmamayı baba ve
dedelerimizden öğrendik. Coğrafi
olarak şu bölge Türkmenlere bu
bölge Kürtlere aittir diyemeyiz.
Erbil ve Süleymaniye’nin
sokaklarında Türkmen, Kildani
ve Asuriler yan yana yaşıyorlar.
Örneğin Kürt komşum bana oy
verdiği zaman kendisine oyuna
ihtiyacım yok diyemem” diye
konuştu.
Türkmen Erbil Listesi Başkanı
Şerdil Tahsin, milletin içinden
geldiğini söyledi. Saray’a
açıklamalarda bulunan
Tahsin, “hiçbir gün halktan
kopmadım. Ayırım yapmadan
herkese hizmet ettim. Erbil’in
tüm kesimleri beni tanıyor.
Dolayısıyla herkes bana oy
verebilir. Çünkü biz Erbil’in
tüm millet ve kesimlerinin
temsilcisiyiz. Parlamentoda
sadece bir gruba çalışmadık.
Hedefimiz hep Erbil ve Erbilliler
olmuştur” dedi.
Tahsin ellerinde Türkmen
nüfusunu belli eden bir verinin
olmaması nedeniyle kendilerine
diğer milletlerin de oy vermesinin
doğal olduğunu kaydetti.
Tahsin’le hemfikir olan Türkmen
parlamenter Yaşar Altıparmak
serbestçe oy kullanmanın
hem bir vatandaşlık hem de
demokratik bir hak olduğunu
savundu. “Anayasanın bir
maddesi, Türkmen seçmenlerin
sadece Türkmen adaylara
oy vermesine yol vermiyor”
diyen Altıparmak, Kürdistan
parlamentosu üyelerinin
sadece bir milletin temsilcisi
olmadıklarına dikkat çekti.
Türkmeneli Listesi Başkanı Salar
Enver, seçmenlerin belli listelere
oy vermeye zorlanmaması
gerektiğini söyledi. “bir millet
mensubunun diğer bir millet
adayına oy vermesini engelleyen
hiçbir yasa yoktur. Eğer Türkmen
seçmenler sadece Türkmen
adaylara oy versin desek o
zaman Kürt seçmenler de
sadece kendi adaylarına oy
versin demeliyiz. Ancak kimi
Türkmen seçmenler Kürt listelere
oy verebilir. İnsanları kimlik,
mezhep ve millet aidiyetine göre
ayıran bir tanıma karşıyız. Bu
bizi ırkçılığa götürür” dedi.
Kürdistan parlamentosunun Türkmen milletvekilleri
halkları için neler ortaya koydular?
Abdülkadir Bezirgan
Saray-Erbil
Kürdistan parlamentosunun
mevcut Türkmen milletvekilleri
geçtiğimiz 4 yılda halkları
yararına neler ortaya
koydular?. Saray bu soruya
cevap aramak için bölgesel
parlamentoda görev yapan
Türkmen milletvekillerinin
görüşünü aldı. Türkmenler
parlamentoda 3 liste ile
temsil ediliyorlar. Bu dönem
parlamento çalışmaları
20.08.2013’de sona erecek.
Parlamentoda grubu
bulunan Türkmen Reform
Hareketi Başkanı Abdülkadir
Bezirgan, geçtiğimiz 4 yıllık
parlamentoda dönemindeki
çalışmalarda tüm gruplar
özellikle Kürdistani grubu ile
Hamdiye Süleyman
uyum içinde hareket ettiklerini
söyledi.
Bezirgan, “Türkmenler
olarak 5 milletvekili ile
temsil ediliyoruz. Bu az
sayıyla hiçbir projeye imza
atamazdık. Dolayısıyla
çalışmalarda Kürdistani grubu
ile uyum içinde hareket ettik.
Bu grubun imza attığı her
çalışmada bizim de payımız
vardır” dedi.
Parlamentodaki
çalışmalarından memnun
olduğunu ve ihanette
bulunmadığını ifade eden
Bezirgan, “Kendimden
memnunum, çalıştığım
sürede Kürdistan’a
hizmet ettim. Hiçbir sorun
yaşamadık ve hiçbir engelle
karşılaşmadık. Ne kendime
Yavuz Hurşit
ne de milletime ihanet ettim”
diye konuştu.
Türkmen Erbil Listesi
Başkanı Şerdil Tahsin, seçim
zamanında verdiğim sözlerin
çoğunu yerine getirdiğini
söyledi. Saray’a konuşan
Tahsin, parlamentoda
Türkmenlerle ilgili ortaya
atılan fikir ve projelerin
hepsinin kendisine ait
olduğunu kaydetti. Projelerine
bazen Türkmen, Kürt
ve Asurilerin de destek
verdiğini hatırlatan Tahsin,
toplantılarda her zaman
Türkmen hak ve taleplerini
savunduğunu arşif ve
belgelerle kanıtlandığını
kaydetti.
“Eski bir sporcu olarak
sporculara yönelik birçok
Yaşar Altıparmak
proje sundum. Bunların
en önemlisi spora özel bir
bütçenin tahsis edilmesi
ve Kürdistan olimpiyat
komitesi yasa tasarısıdır”
diyen Türkmen parlamenter,
“sadece parlamentoda
değil devlet dairelerinde
de vatandaşların işini
kolaylaştırdım. Buna Erbil
halkı şahittir. Bir sonraki
dönemde de benzer
programlarım olacak” diye
konuştu.
Türkmen Demokratik Hareketi
Liste Başkanı Yaşar Altıparmak,
Türkmen parlamenterler olarak
birçok çalışma ve faaliyetlerde
yer aldıklarını söyledi.
Vakıflar komisyonunda birçok
çalışma gerçekleştirdiklerini
Şerdil Tahsin
ve vatandaşların işlerini takip
ettiklerini ifade eden Altıparmak,
“Türkmenlere hizmet için çok
çalıştım. Bazı çalışmalarımız
gerçekleşerek diğer bazı
çalışmalar bekliyor. Mesela şeref
kıtasında Türkmen polislerin
de yer alması, parlamentoda
Türkmen danışman atanması
ve özel pesonel tayini bizim
imzamızla gerçekleşti. Keza
Türkmen Kültür ve Sanat
Müdürlüğünün kurulması da” dedi.
Saray olarak konuyla ilgili
Türkmen parlamenterler
Hamdiye Süleyman ve Yavuz
Hurşitle temas kurmaya
çalıştık. Ancak Türkmen
Demokratik Hareketi Listesi
üyeleri Süleyman ve Hurşit
telefonumuza çıkmadılar.
2
saray
Sayı:97- 30 Haziran 2013
Türkmenler Musul il meclisinde 6 sandalye kazandılar
Saray-Musul
Türkmenler Musul il
meclisi seçimlerinde ilk
kez 6 sandalye kazandılar.
Altı sandalyenin dördünü
Irak Türkmen Cephesi
adayları kazandılar. Beşinci
sandalyeyi bağımsız bir üye
altıncısını da İtilafi Vatani
üyesi kazandı. Bu arada
ITC’den bir yetkili Saray’a
yaptığı konuşmada Musul
vali yardımcılık görevinin
Türkmenlere verilmesini
talep etti.
Irak parlamentosunun
Türkmen üyelerinden
bayan Müdrike Ahmet,
ITC’nin Ethil ve Üsame
Nüceyfi kardeşlerin listesi
El-Müttehidün listesinde yer
aldığını hatırlattı. Listenin
kazandığı 8 adayın 6’sının
Türkmen olduğunu ifade
eden Ahmet şöyle konuştu:
“ITC adayları Lokman
Necim Ahmet, Esin Hamza
Kahya, Nurettin Kaplan ve
Leyal Muhammet Yunus’un
yanı sıra bağımsız aday ve
Muhallebiye nahiye müdürü
Abdurrahman ve İtilafi Vatani
üyesi İbrahim Muhammet
Emin seçimi kazandılar.
Böylece Türkmenler Musul
tarihinde ilk kez 6 sandalye
kazanmış oldular”.
Türkmen bayan parlamenter
Müdrike Ahmet, adaylar
arasında en çok oyu 7
binden fazla oyla Lokman
Necim’in elde ettiğini
kaydetti.
Türkmenleri temsil edecek
olan üyelerin mezhebi
konusunda bize bilgi veren
ITC üyesi Müdrike Ahmet,
“sadeca Leyla hanım şiidir.
Ancak biz Sünni- Şii ayrımı
yapmıyoruz” dedi.
Temsilcin yoksa kimse yüzüne bakmaz
dık kazanamazdık
ITC’nin seçime neden
koalisyon yaparak katıldığı
yönündeki sorumuzu
yanıtlayan Ahmet, “Seçime
güçlü ve geniş tabanlı
listelerle katılmak bizim
lehimizdedir. Bu konuda
tecrübe sahibiyiz. Vaktiyle
kendi listemizle katılmıştık,
ancak kazanamadık.
Müttehidün listesi güçlü
olduğu için kendisiyle
koalisyon yaptık” dedi.
Musul vali yardımcısı
bizden olsun
Farklı listelerle katılmış olsay- Türkmenler olarak 39
sandalyeli Musul il
meclisinde 6 sandalye
kazandıklarını dile getiren
Türkmen parlamenter,
vali yardımcılık görevini
istemenin kendi doğal
hakları olduğunu söyledi.
Ahmet: “Bu sonuca göre
valilik görevi Ethil Nüceyfi’ye
meclis başkanlığı ise
Kürtlere verilecek. O zaman
biz de vali yardımcılık
görevini talep edeceğiz”
dedi.
Geçen dönemde Musul
meclisinde temsilcimiz yoktu
Türkmenler olarak bir önceki
dönemde Musul il meclisinde
temsil edilmediklerini ifade
eden Ahmet, “dolayısıyla
Türkmen bölgeleri için hiçbir
şey yapılmadı. Allah’ın
izniyle şimdi 6 üyemiz var.
Bunların halkla iyi ilişkileri
var. Türkmen Cephesi
kadroları halka vefalılar.
Yeni temsilcilerimizin iyi
işlere imza atacaklarına
inanıyoruz. Özellikle
Reşidiye, Telafer, Karayatak,
Şirehan, Karakoyun ve diğer
bölgelerde. Bu bölgelere şu
güne kadar hiçbir hizmet
götürülmedi” diye konuştu.
6 üye gibi büyük bir ağırlıkla
mecliste bulunmanın önemi
hakkında konuşan Ahmet:
“Kendim Musulluyum.
Bir parlamenter olarak
milletim ve bölgemiz için
çok çalıştım. Bölgemiz için
birçok projeye imza attım.
Seçim kampanyası sırasında
Türkmen seçmenlerine il
meclisinde eğer temsilciniz
yoksa, kimse yüzünüze
bakmaz, kimse sizi tayin
etmez, bölgenize hizmet
götürmezler, size ne Araplar
yarar ne Kürtler dedim. Bu
mesajlarımı alan halk sandık
başına giderek temsilcilerine
oy verdiler” dedi.
Terör tehdidi ile karşı
karşıyayız
Musul’da devam eden
terör olayları ve artan
suikast eylemlerini Saray’a
değerlendiren Ahmet:
“Türkmenler olarak biz
de terör tehdidi ile karşı
karşıyayız. Özellikle
bugünlerde. Çünkü iyi bir
ağırlıkla mecliste olacağız.
Bir bayan parlamenter
olarak terör saldırılarından
defalarca kurtuldum. Bunun
tek sebebi halkımızın
Şii- Sünni ayrımı yapmıyoruz çıkarları yönünde
Musul il meclisinde
Mali Denetim Divan Başkanı Halit Hadi Çavuşlu’yu tanıyalım
Saray-Xendan
Mali Denetim Divan
Başkanlığı görevi için 12 aday
yarıştı. Ancak 7 aday yarıştan
son anda çekilince kalan 5
aday üzerinde oylama yapıldı.
Karar gereği oylamada
milletvekillerin 32/’sinin
katılması gerekiyor.
Toplam 101 milletvekilinin
katıldığı parlamentoda yapılan
oylamada Halit Hadi Çavuşlu
(75), Tarık Hurşit Salih (12),
Hamit Hasan Muhammet ve
Dr. Halit Abdülkerim (2) oy
alabildi. Böylece aldığı büyük
oyla Halit Hadi Çavuşlu bu
göreve seçildi.
Halit Hadi Çavuşlu kimdir
-Doğum tarihi ve yeri: Bağdat
1961
-Adres: Erbil, Dream City
Konut No:837
-Tel No: (00964662535145) ,
(009647504450703
-E-mail:khalidchawishli@
gmail.com
-Konuştuğu diller: Kürtçe,
Arapça, İngilizce ve Türkçe
-Tahsili: Lisans Ticaret,
Selahattin Üniversitesi 1983
-1986’da Bağdat
Üniversitesinde ticaret
yönetiminde mastır
diplomasına sahip oldu.
-Üniversitede göreve başlama
tarihi: 1 Eylül 1988
Uzmanlık alanı
-1 Şubat 1989- 14 Eylül 1989
tarihleri arası muhasebe
bölümünde mali rapor
hazırlamak.
-13 Eylül 1989- 30 Mayıs
1990 tarihleri arası İdari ve
İktisadi Fakültesi Dekan
Yardımcısı
-24 Mayıs 1994- 16 Mart
1996 tarihleri arası üniversite
kayıt müdürü.
-4 Mayıs 1996- 18 Ocak
1997 tarihleri arası İdari ve
İktisadi Fakültesi Dekanlığını
vekaleten yürüttü.
- 29 Aralık 1997- 1 Eylül 2002
tarihleri arası ticaret yönetim
bölüm başkanı oldu.
-Araştırma, inceleme,
denetim, alımsatım, ihale,
planlama ve bütçe alanlarında
kurulan 150’den fazla
komisyonun üyeliğini ve
başkanlığını yaptı.
-Pazarlama ve promisyon,
ticaret yönetimi, muhasebe,
yönetim temelleri, risk ve
sigorta, ekonomi yönetimi
konularında uzmandır.
-13 Ekim 1994- 31 Aralık
1995 tarihleri arası idari
danışmanlık yaptı. Kanada
menşeli ve hükmet
dışı TWDO örgütünün
koordinatörü olarak çalıştı.
-2008’de WFP örgütü
çalışanları için idare ve
organizasyon alanlarında kurs
açtı.
- WHO örgütünün Erbil ve
Duhok’taki çalışanları için 3
adet eğitim kursu açtı.
-27 Mayıs 2002- 31 Aralık
2003 tarihleri arası FAO
örgütünün müdürü olarak
görev yaptı.
-2004’te bir uluslararası örgüt
adına 3 adet eğitim kursu açtı.
Araştırma, seminer
ve çalıştay
-(Üretim kapasitesini
arttırmak) seminer - Musul
1992
-(Ekonomik unsurların
şirketler üzerindeki etkileri)
seminer-Erbil 1998
-(BOT yasalarına göre
yatırımı desteklemek)
seminer- Musul Üniversitesi
2011
-Muhasebe bölümü
bilim haftasını hazırlama
komisyonu üyeliği-1989
-Kürdistan bölgesinde
turizm durumu semineri
hazırlık komisyonu üyeliği1989
-Erbil işadamları ve
tüccarları semineri hazırlık
komisyonu-1989
-Irak Kürdistan bölgesi
yüksek eğitim birinci
konferansı hazırlık
komisyonu üyeliği- 2001
-1429- Şubat 2004
tarihleri arası Almanya’nın
Nörmberg kentinde
Iraklı bilim adamları için
düzenlenen kış çalıştayında
Selahattin Üniversitesini
temsil etti.
-Arap idari kalkınma
örgütünün 2004’te Mısır’da
düzenlediği yatırım ve
ticaret konferansına katılan
Selahattin Üniversitesi
heyetinde yer aldı.
-2011’de ABD’nin Ohio
kentinde düzenlenen yatırım
ve ticaret çalıştayına katılan
Selahattin Üniversitesi
heyetinde yer aldı.
-2012’de Malezya’nın Malay
üniversitesi tarafından
düzenlenen eğitim ve
eğitimciler çalıştayına
katılan Selahattin
Üniversitesi heyetinde yer
aldı.
Sayı:97- 30 Haziran 2013
3
Türkmen parlamenterler
icraatlarından söz ettiler
Türkmen listeleri kimlerden oy
istiyorlar?
3
Erbilli bir işadamı Galatasaray’ı
Erbil’e getirecek ...7
Cemal Cambaz›ın beklentileri
5
Erbil Vakıflar Müdürü zekat kurumu
istiyor
6
Saray Musul’da seçimi kazanan Türkmen adayların adını açıkladı
Musul’da ilk kez 6 sandalye kazanan
Türkmenler vali yardımcılık görevine talip
Saray Özel
Türkmenler Musul il meclisi
seçimlerinde ilk kez 6 sandalye
kazandılar. Altı sandalyenin
dördünü Irak Türkmen Cephesi
adayları kazandı. Beşinci
sandalyeyi bağımsız bir üye
altıncısını da İtilafi Vatani üyesi
kazandı. Bu arada ITC’den bir
yetkili Saray’a yaptığı konuşmada
Musul vali yardımcılık görevinin
Türkmenlere verilmesini talep
etti.
Irak parlamentosunun Türkmen
üyelerinden bayan Müdrike
Ahmet, ITC’nin Ethil ve Üsame
Nüceyfi kardeşlerin listesi ElMüttehidün listesinde yer aldığını
hatırlattı. Listenin kazandığı
8 adayın 6’sının Türkmen
olduğunu ifade eden Ahmet şöyle
konuştu: “ITC adayları Lokman
Necim Ahmet, Esin Hamza
Kahya, Nurettin Kaplan ve Leyal
Muhammet Yunus’un yanı sıra
ve İtilafi Vatani üyesi İbrahim
bağımsız aday ve Muhallebiye
Muhammet Emin seçimi
nahiye müdürü Abdurrahman
kazandılar”.
Türkmenler olarak 39 sandalyeli
Musul il meclisinde 6 sandalye
kazandıklarını dile getiren
Erbil’de şube açacak
Maliki Türkmenler için uydu kanalı kurdu
Saray-Özel
Irak Başbakanı Nuri Maliki,
Türkmenler için “Türkmen TV”
adında bir uydu kanalı kurdu.
Kanal Erbil’de de şube açmayı
planlıyor.
Kanaldan sorumlu Muhammet
Salihi, söz konusu kanal için bir
grup Türkmen ileri geleninin bir
yıl önce bir proje hazırladıklarını
söyledi. Saray’a konuşan Salihi,
projenin Maliki’ye İllerden
Sorumlu Devlet Bakanı Turhan
Mütfi tarafından sunulduğunu
kaydetti. Salihi, projenin
parlamento tarafından kabul
edildikten sonra yayına başlayan
Türkmen TV’si için Erbil’de de
şube açmak istediklerini belirtti.
Kanalın izleyeceği çizgi ve
politika hakkında bilgi veren
Salihi, kanalın tüm Türkmenlerin
şemsiyesi olacağını ve milli
davayı ön planda tutacağını
kaydetti. “Kanalda çıkmak tüm
Türkmenlerin hakkı” diyen Salihi,
Türkmen kültürü ve sanatına
önem vereceklerini de söyledi.
“Yeni kurulan televizyonun
Kerkük’te yayın yapan
Türkmeneli uydu kanalından
farklı olacak mı?” yönündeki
sorumuzu yanıtlayan Türkmen
TV sorumlusu, “Türkmeneli uydu
kanalı ile hiçbir bağlantımız,
ilişkimiz yoktur. Biz onlardan
farklı bir strateji benimsiyoruz.
Iraklı olduğumuz için merkez
hükümeti ile birlikte hareket
ediyoruz. Merkezden bütçe
ve yardım istemek hakkımız.
Çünkü gidecek başka bir yerimiz
yok. Biz yerli yapıtlara önem
veriyoruz. Erbil, Kerkük, Telafer,
Musul ve diğer bölgelerden
yapacağımız çalışmaları
ekrana getireceğiz” dedi. Kanal
olarak Erbil’de de şube açmak
istediklerini dile getiren Salihi, bu
konuda Erbil’de şubesi bulunan
Irak Medya Şebekesi ile temasa
geçeceklerini söyledi.
Salihi “Erbil milletimiz için çok
önemli” dedi.
Türkmen parlamenter, vali
yardımcılık görevini istemenin
kendi doğal hakları olduğunu
söyledi. Ahmet: “Bu sonuca göre
valilik görevi Ethil Nüceyfi’ye
meclis başkanlığı ise Kürtlere
verilecek. O zaman biz de
vali yardımcılık görevini talep
edeceğiz” dedi.
Türkmenler olarak bir önceki
dönemde Musul il meclisinde
temsil edilmediklerini ifade
eden Ahmet, “dolayısıyla
Türkmen bölgeleri için hiçbir şey
yapılmadı. Allah’ın izniyle şimdi
6 üyemiz var. Bunların halkla iyi
ilişkileri var. Türkmen Cephesi
kadroları halka vefalılar. Yeni
temsilcilerimizin iyi işlere imza
atacaklarına inanıyoruz. Özellikle
Reşidiye, Telafer, Karayatak,
Şirehan, Karakoyun ve diğer
bölgelerde. Bu bölgelere şu güne
kadar hiçbir hizmet götürülmedi”
diye konuştu.
Yazı iç sayfalarda
Taziye
Aralarında ITC Başkan
Yardımcısı Ali Haşim
Muhtaroğlu ve Selahattin Vali Yardımcısı
Ahmet Abdülvahit Koca’nın da bulunduğu bir
grup Türkmen vatandaşın şehit olduğu kanlı
Tuzhurmatu saldırısını
şiddetle kınıyoruz.
Saray çalışanları olarak
Tuz şehitleri ailelerine
başsağlığı dilerken, yakınlarına sabır, yaralılara acil şifalar temenni
ederiz.
Saray Gazetesi