artısı var

TÜRKİYE’NİN
İKİNCİ EL
OTOMOBİL
REHBERİ
Her Ay 500
İkinci El Araç
OCAK 2011
ARTISI
VAR
CHEVROLET
CRUZE
İKİNCİ EL
TESTİ
Renault Megane
Grand Scenıc
YENİLİK
KLASİK
SORU-CEVAP
INFINITI M SERİSİ
Subaru WRX STI
Alfa Romeo
1750 GTV
BARIŞ DİKER
YANITLIYOR
EDİTÖRDEN
F. Levent Gençağa
DOD Marka Yönetimi Pazarlama Yöneticisi [email protected]
Merhaba,
Yayınlanmaya başladığı günden bu yana ilginiz ve görüşlerinizle geliştirdiğimiz DOD dergisinin 2011 yılındaki ilk sayısıyla
tekrar sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.
Dergimizin yayın hayatına başlamasının ardından, dört seneyi
geride bıraktığımız bu yılda, 40’ıncı sayımızı sizlerle paylaşıyor olmak bize ayrı bir heyecan veriyor. Bu sayımız itibariyle
sizlerden gelen görüş ve öneriler çerçevesinde dergimizde
fark yaratacak bir yeniliğe daha imza atıyoruz. Dergimizde
her ay yer vermeye başladığımız ikinci el test bölümümüzde,
sizlere DOD sistemi üzerinden satışa sunulan farklı araçların
testlerini, değerlendirme sistemini, ekspertiz bilgilerini ve
sürece ilişkin detayları iletiyor olacağız.
Otomotiv sektörü için oldukça hareketli geçen bir yılın ardından yeni ümitlerin, yeni planların ve tabi ki yepyeni modellerin heyecanıyla, 2011 yılının da otomotiv sektörü için geçtiğimiz yılı aratmayacak bir şekilde geçmesi hepimizin ortak
temennisi. Yeni Audi A6, yeni VW Jetta, yeni Ford Focus, Renault Latitude, VW Amarok, yeni Citroen C4, Peugeot 508 gibi
modellerin bu yıl ülkemiz yollarına çıkacak olması, şimdiden
tüm otomobilseverlerin sabırsızlanmasına yol açıyor. Pazara
girecek bu yeni oyuncularla birlikte rekabetin çok daha yüksek seviyelerde gerçekleşeceği bir yıl bizleri bekliyor.
İkinci el sektörü açısından değerlendirdiğimizde ise, bu yılın, 2010 yılına nazaran daha hareketli geçeceğini öngörmek-
teyiz. Şüphesiz bu noktada en önemli etken olarak, otomotiv
pazarında her geçen gün hızla büyüyen hacmiyle önemli bir
yeri olan operasyonel filo kiralama sektörünün etkisi öne çıkıyor. 2011 yılında operasyonel filo kiralama pazarında kiralamadan dönerek satışa sunulacak araçların, toplam pazar
içerisinde önemli bir büyüklüğü ifade ettiğini gözönüne aldığımızda; ikinci elde aradığı araca sahip olmak isteyenler için
fırsatlarla dolu bir yıl olacağını şimdiden ifade edebiliriz.
Bizler için 2011 yılının ayrı bir önemi daha bulunuyor.
Türkiye’nin ilk ve en büyük kurumsal ikinci el markası olarak Doğuş Oto Değerlendirme – DOD markamızın 10’uncu
yılını geride bıraktığımız yeni yılın ilk döneminde, DOD 10. Yıl
İletişimi ile televizyondan gazetelere kadar farklı mecralarda sizlere ulaşacağız. Markamızın kurumsal yapısı ve öncü
kimliğiyle otomotiv sektörüne kazandırdıklarını, esprili bir
reklam filmiyle zihninizde çağrıştıracağımız bu mesajlarda,
“İkinci elde her söylenene inanmamak gerektiğini” ve bu anlamda kurumsal bir muhatap güvencesinin önemini bir kez
daha sizlere hatırlatmış olacağız.
Dergimiz, hizmetlerimiz ya da araç alım satımı ile ilgili öğrenmek istediğiniz her türlü sorunuz ve görüşleriniz için bizlerle [email protected] mail adresinden ya da 0212 456 54 00
numaralı telefondan irtibat sağlayabilirsiniz.
Önümüzdeki ay görüşmek üzere...
Saygılarımızla,
Erman YERDELEN
Doğuş Grubu İletişim Yayıncılık ve
Ticaret A.Ş.'yi temsilen Yönetim
Kurulu Başkanı ve İmtiyaz Sahibi
Yönetim Yeri
Doğuş Grubu İletişim Yayıncılık ve
Tic. A.Ş. Eski Büyükdere Caddesi
USO Center No: 61 34389 Maslak /
İstanbul Tel: (212) 335 00 00
Genel Yayın Yönetmeni
Mehmet Kara
(Sorumlu Müdür)
Editör
Levent Gençağa
Görsel Yönetmen
Kemal Toğanç
Katkıda Bulunanlar
Edmon Bekyan, Sinem Eroğlu,
Mert Uyan, Murat Ovacık,
Basım Yeri
Promat Basım Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Evren Mahallesi, Evren 1 Oto Sanayi
Sitesi Yanı, Esenyurt İstanbul
Tel: (0212) 690 63 63
"DOD'un fiyat ve görüntü
değiştirme hakkı saklı olduğundan
DOD bu konularda güncelleme
yapabilir. Tipografik hatalardan
DOD sorumlu değildir. Resim, fiyat
ve bilgilerde yazım hatası olduğu
takdirde ilgili Yetkili Satıcı'daki bilgi
ve fiyatlar geçerli olacaktır. KDV ve
diğer vergilerdeki değişiklikler ve
gelebilecek yeni vergiler fiyatlara
aynen yansıtılacaktır. Kredi ödeme
seçenekleri, kredi başvurusu VDF
tarafından onaylandığı takdirde
geçerlilik kazanacaktır."
BUSINESS
dergisinin okurlarına ücretsiz hediyesidir.
.
.
.
r
a
l
l
ı
Y
u
l
t
u
M
3
HABERLER
Kia Cerato 6. viteste
2
Audı A3’e 340 HP’lik RS3
Sportback seçeneği
Audi’nin yüksek performanslı RS ailesi, 340
beygir gücündeki 2.5 litrelik beş silindirli
turbo motora sahip RS3 Sportback ile
genişledi. 0-100 km/s hızlanmasını 4.6
saniyede tamamlayan RS3 Sportback, yedi
ileri S-tronic şanzımanı, quattro çekiş
sistemi ve 19 inç jantlarıyla dikkat çekiyor.
RS3 Sportback, yüksek performansına
karşın 100 km’de ortalama olarak 9.1
litre yakıt tüketerek aynı zamanda
tutumlu da olduğunu kanıtlıyor. Karbon
fiber takviyeli plastikten (CFRP) üretilen
çamurlukları, Xenon plus farları, baklava
desenli antrasit ızgarası, geniş hava
girişleri, mat alüminyum görünümlü yan
aynaları, büyük tavan spoyleri, iki adet
elips seklindeki egzoz çıkışı ve parlak
siyah renkli difüzörü, RS3 Sportback’in
standart modelle arasındaki farkı
ortaya koyuyor. Kabinde ise gümüş
kontrast dikişlerin yer aldığı Nappa
deriyle döşenmiş spor koltuklar,
özel tasarlanan vites kolu ve
göstergeler dikkat çekiyor.
009 yılının sonunda tamamen yenilenerek
pazardaki yerini alan Kia Cerato, bir
önceki modelden daha sportif olan hatlarıyla
dikkat çekiyor.
Kia, Cerato modelini artık, 6 ileri manuel
ve otomatik sanzıman seçeneğiyle satışa
sunuluyor. Yeni geliştirilen 6 ileri otomatik
şanzıman, kesintisiz geçişlerle konforu
artırıyor. Otomatık şanzımanda yer alan
“manuel mod” yardımıyla vitesler, direksiyon
üzerinden değiştirilebiliyor. 6 ileri düz
vites seçeneği ise bir yandan rahat vites
Audi A1’e Euro NCAP’ten 5 yıldız
A
udi’nin en küçüğü A1, Euro NCAP
güvenlik testinden 5 yıldızla çıktı. A1
elde ettiği bu sonuçla kendi segmentinin en
güvenli araçlarından biri oldu.
A1, hava yastıkları, koruyucu barlar,
alüminyum gövdesi ve daha birçok güvenlik
önlemleriyle ön, arka ve yan çarpışma
testlerinden en yüksek puan olan 5 yıldızı
aldı. A1 ayrıca bebek yolcu güvenliği
testinden de başarıyla çıktı.
AB Ulaştırma Bakanlığı, otomobil
kuruluşları, sigorta kurumları, tüketiciyi
koruma dernekleri, üniversiteler ve
araştırma kurumları tarafından oluşturulan
bir konsorsiyum tarafından gerçekleştirilen
Euro NCAP testleri, Avrupa’da satılan
otomobillerin her yönden gelebilecek
çarpışmalara karşı dayanıklılığını ölçüyor.
4
Mazda3’e dİzel dopİngİ
2010 Aralık ayında satışa sunulan
Mazda3 Dizel, yeni 6 ileri manuel
şanzımanı ve geliştirilen motoruyla daha
yüksek performans ve daha düşük yakıt
tüketimi sunuyor. Geliştirilen 1.6 litre
dizel motor, önceki nesile kıyasla yeni
turbosu sayesinde daha yüksek tork
(30 Nm) ve beygir gücüne (5 HP) sahip.
Yeni motor sayesinde Mazda3 Dizel, 100
km’de 4.4 litre yakıt tüketiyor.
Euro NCAP çarpışma testinde beş
yıldız alan Mazda3 Dizel’de; ABS, EBD,
Fren Asist, Çekiş Kontrol Sistemi (TCS),
DSC, ön, yan ve perde havayastıklarının
yanı sıra ani frenlemelerde arkadan
gelenleri uyaran yeni Acil Durdurma
Sinyali (ESS) standart olarak yer alıyor.
Lotus Formula 1’e
Renault ile dönüyor
Mercedes-Benz Vıto ve
VIano'YU YenileDİ
Ford Transit Connect
Taksİ ABD'DE
New York için düzenlenen 26 bin 500
adetlik taksi ihalesinde finale kalan
Gölcüklü Ford Transit Connect Taksi,
ABD’nin New England bölgesinde
göreve başladı. Boston Cab Dispatch
şirketine teslim edilen araçlar yola
çıkarken Connecticut eyaletinden iki
şirket 40 adet doğalgazla çalışabilen
2011 model Ford Transit Connect Taksi
siparişi verdi.
Kuzey Amerika’da görev yapmaya
başlayan ilk Türk taksi olan Ford
Transit Connect’in tercih edilmesinde,
V8 motorlu taksilere göre yüzde 30
oranında yakıt tasarrufu sunan 2.0
litrelik motor ve kabin genişliği önemli
rol oynadı.
geçişleriyle kullanım kolaylığı sunarken
kabin içi ses seviyesinde iyileşme ve günlük
kullanımda yakıt ekonomisi sağlıyor.
Cerato’da gerçekleştirilen yalıtım
çalışmalarıyla kabinde duyulan motor, yol
ve rüzgâr sesi önemli ölcüde azaltıldı. Yeni
Cerato’da ayrıca ABS, EBD, BAS, TCS ve
CBS ve ESC (Elektronik Denge Kontrolü) gibi
gelişmiş güvenlik özellikleri yer alıyor.
Cerato ülkemizde, sedan ve coupe gövde
tipiyle, 1.6 lt. CVVT benzinli motor ve 5 farklı
donanım paketiyle satışa sunuluyor.
Hyundai i10 daha güçlü ve tutumlu
H
yundai i10 modelinin dış ve iç tasarımı
yeniledi, yeni motor ve donanım
özellikleri ekledi. Şehir trafiğinde eğlenceli
bir kullanım sunmak için tasarlanan i10’un
ikinci kuşağında; altıgen radyatör ızgarası,
yeni tip ön farlar, arka stoplar, ön sis
farlarıyla daha güncel görünüme kavuşan ön
ve arka tampon ilk dikkat çeken yenilikleri
oluşturuyor. Prime donanım paketinde; metal
görünümlü orta konsol, yenilenen gösterge
paneliyle mavi aydınlatma farklı bir atmosfer
oluşturuyor. Giriş seviyesi olan Mode
donanım paketinde ise sürücü havayastığı,
klima, EBD (Elektronik Fren Gücü Dağılımı)
ve BAS (Fren Destek Sistemi) takviyeli ABS
fren sistemi, uzaktan kumandalı merkezi kilit
ve alarm, immobilizer, direksiyon simidinden
kontrol edilebilen altı hoparlörlü, iPod, USB
ve harici bağlantılı radyo/CD/MP3 çalarlı
müzik sistemi, manuel şanzıman için vites
değiştirme göstergesi, yükseklik ayarlı
sürücü koltuğu standart olarak sunuluyor.
Yeni i10’un geliştirilen 1.1 litrelik
motorunun gücü 69 beygire ulaşırken 100
km’de 4,7 litre olan ortalama tüketimiyle
eski modele oranla yakıtta yüzde 5 tasarruf
ediyor. 0-100 km/s hızlanması 15 saniyeye
tamamlayan i10, 156 km/s maksimum sürate
ulaşıyor. i10’da dört kademeli otomatik
şanzıman seçeneği de sunuluyor.
Mercedes, hafif ticari araç sınıfının önemli
oyuncularından Vito ve Viano’yu yeniledi.
Yeni modeller; artan güvenlik özellikleri,
yenilenen motor ve şanzımanları sayesinde
daha yüksek gücünün yanı sıra daha düşük
tüketim ve emisyon değerlerine kavuştu.
Viano’nun yenilenen yürüyen aksamı ise
sürüş konforu ve güvenliğini artırıyor. Viano,
markanın otomobil modellerini anımsatırken
yeni kabiniyle de onlar kadar konforlu bir
alan sunuyor. Viano’da sunulan motor
seçenekleri CDI 2.0 (136 HP), CDI 2.2 (163
HP), V6 3.5 (258 HP) benzinli ve CDI 3.0 V6
(224 HP) dizelden oluşuyor. Sürücü mahalli
daha ergonomik hale gelen Vito’nun yolcu
taşımacılığı için üretilen modellerinde, araç
içi de daha çekici hale getirilirken güçleri 95
ile 258 HP arasında değişen dört dizel ve bir
benzinli motor seçeneği kullanıldı.
Genii Capital ve Lotus plc Grubu, 2011 FIA
Formula 1 Dünya şampiyonasında Lotus
Renault GP adı altında yarışacaklarını
açıkladılar. Bu birlikteliğin, Lotus Grubu’nun
gelecekteki spor modelleri için ticari ve
teknolojik fırsatlar yaratması da bekleniyor.
Lotus adı, 2010 yılında, Group Lotus lisansı
altında Formula 1’e geri döndü. Bu tarihi
açıklama, otomobil üreticisi Lotus’un ana
şirketi Proton’un tam desteğiyle geri dönüşü
anlamına geliyor. Renault, sponsorluk
anlaşmasına göre 2017 sezonunun sonuna
kadar motor tedarikçisi olarak desteğini
sürdürecek.
Lotus Renault GP 2011 şampiyonasına,
1980’li yıllarda Lotus ve Renault’nun
son işbirliklerinde kullandıkları meşhur
siyah ve sarı renklerin yeni bir yorumuyla
katılacak.
Ekip, Robert Kubica’nın üç podyumuyla
2010 şampiyonasındaki markalar
sıralamasında beşinci oldu. Yeni takım,
önümüzdeki sezon prestijli isimlerle
mücadele etmek üzere ilk adımlarını atmaya
başladı bile.
Opel, FIat'LA EL SIKIŞTI
YENİ TİCARİLER YOLDA
Fiat Grubu (Fiat Group Automobiles SpA,
Torino, İtalya) ve Opel GmbH (Rüsselsheim,
Almanya), 2011 yılı Aralık ayından itibaren
Opel’in çeşitli modellerini kapsayan
araçlarının Fiat tarafından üretilmesi
için sözleşme imzaladı. Fiat grubu
tarafından üretilecek model, 2011 yılının
son çeyreğinde Opel Combo hafif ticari
aracın yerini alacak. Yeni modeller, Fiat’ın
Bursa’daki fabrikasında, Doblo modeliyle
aynı platformda üretilecek ve 2012
Ocak ayından itibaren Avrupa ve Kuzey
Amerika dışındaki diğer pazarlardaki
Opel ve Vauxhall bayilerinde satılacak.
Proje kapsamında 2011 yılı için altı bin
araç üretilmesi planlanırken, proje
sonuna bu rakamın 250 bine ulaşması
bekleniyor. Fiat tesislerinde üretilecek
yeni Opel ticari aracın model çeşitleri
için Rüsselsheim, Almanya’daki Opel
tasarım ekibi ve Torino, İtalya’daki
Fiat Grubu, otomobil mühendisliği
ve tasarım grubuyla birlikte işbirliği
yaparak yeni modellerin gelişimine
aktif olarak katılacak.
5
VİTRİN
Klasik
tutkunlarına...
B
Klasik tutkunlarına...
MW’nin 1975-1983 yılları arasında ürettiği
E21 kodlu 3 serisi, uzun yıllar otomotiv
sektöründe büyük ses getirmişti. Kendi
segmentinde altı silindirli motora sahip ilk
otomobil olan 3 serisinde, serinin farklı motor
hacimli versiyonlarını birbirlerinden kesin bir
çizgiyle ayırabilmek için iki litre hacminde motora
sahip versiyonlar çift farlara sahipken; diğer
modeller tekli farlarla donatılmıştı. Die-cast
modellerinde kalitesi ve işçilik detaylarıyla öne
çıkan AUTOart markası da, BMW’nin bu efsanevi
modelini göz ardı etmiyor ve gerçeğine sadık
kalarak aracın 1/18 ölçekli modelini pazara
sunuyor. Başarılı işçiliğiyle dikkat çeken
modelin farklılığını, özellikle gerçeğine uygun
şekilde mavi iç döşemeleri ve halı kaplı zemini
yansıtıyor. Motor kaputu içerisinde hortumlara
kadar düşünülmüş detaylar ve metal kaput
sabitleme çubukları, klasik tutkunlarının
ilgisini çekecek ayrıntılar.
Mercedes-Benz’in 1950’li yıllarda W111
şasisi üzerine inşa ettiği 220 SE Coupe
modelinin ardından, 1960’lı yılların sonuna
doğru pazara sunduğu 280 SE Coupe modelinin
de otomotiv sektöründe ayrı bir yeri bulunuyor.
O dönem için sahip olduğu klima, hidrolik
direksiyon, deri döşeme gibi önemli donanımların yanısıra farklı renklerde tercih
edilebilen iç döşeme ve tavan kaplamasıyla da öne çıkan araç, günümüzdeki lüks
coupe araçların da öncü modelleri içerisinde yer alıyor. Aracın orjinaline sadık
kalınarak AUTOart firması tarafından üretilen 1/18 ölçekli modeli de, aracın
gerçeğindeki tüm detaylara verilen önemi başarıyla yansıtıyor. Boya kalitesi ve
gerçeğiyle neredeyse aynı olan rengiyle öne çıkan modelin, iç mekanda oldukça
detaylı planlanan kaplamaları, koltuk ayar mekanizmaları ve zeminin halı
görünümlü kumaş ile kaplanması da model ile ilgili göze çarpan diğer ayrıntılar.
Lastiklerden, kabindeki döşemelere kadar her şey
orijinaline sadık kalınarak oluşturulmuş. Detaylı bilgi
için www.dekalo.com web adresini inceleyebilirsiniz.
Lamborghını AKSESUVARLAR ÇOK MODA
Asus, Lamborghini ile gerçekleştirdiği çalışma sonucunda ürettiği VX2, VX5,
VX6 dizüstü bilgisayarları ve ZX1 kodunu taşıyan cep telefonunun ardından bu
değerli oyuncakları saklamanız ve yanınızda taşıyabilmeniz için özel çantalar
da tasarladı. Bu güzel aksesuarlar Lamborghini sırt çantası, dizüstü bilgisayar
çantası ve kablosuz fareden oluşuyor. WX-kablosuz fare; 10 metreye ulaşan
menzili, 640GB HDD özelliği ve çizilmelere dayanıklı parlak dış yüzeyiyle dikkat
çekiyor. Bu şık farenin beyaz ve siyah renk seçeneği bulunuyor.
12.1 inçlik HIZ MAKİNESİ
Computex Teknoloji Fuarı’nda sergilenen özellikle
otomobil tutkunları tarafından ilgi gören ASUS’un
Lamborghini amblemli dizüstü bilgisayarı VX6,
12.1-inçlik ekranı ve Intel Atom D525 işlemcisiyle öne
çıkıyor. NVIDIA Optimus grafiklere ve Bang & Olufsen
ses sistemine sahip olan VX6’nın satış fiyatı (ABD)
800 dolar olarak belirlendi.
6
7
Artısı Var
Chevrolet’nin kompakt sınıftaki temsilcisi
Lacetti’nin yerini almasının ardından dünya
genelinde büyük bir satış başarısı elde eden Cruze,
yeni motoruyla bu ayki test konuğumuz oldu.
D
Yazı: Levent
Gençağa
Fotoğraflar:
Sinem Eroğlu
Cruze, geniş ve
heybetli görünümüyle
dinamik bir duruş
sergiliyor. Özellikle
önden bakıldığında
Amerikan Amerikan
modelleriyle olan
benzerliği dikkat
çekiyor.
8
aha önce Daewoo kökenli Kalos ve Lacetti gibi modelleriyle sessiz sedasız pazarda yer alan Chevrolet, bu sefer yeni
nesil Opeller’le ortak stratejilerin bir ürünü olan Cruze ile
rekabet çıtasını oldukça yükseklere taşımayı başardı. General Motors’un “Delta II” olarak adlandırılan platformunda üretilen ilk model olan Chevrolet Cruze, markanın Avrupa
ve ABD müşterilerinin beklentilerinden hareketle geliştirdiği
önemli bir model. Grubun global stratejileri çerçevesinde, dünya genelinde Chevrolet, Holden, Daewoo gibi markalarla aynı anda birçok
değişik pazara sunulan aracın geliştirilmesinde farklı coğrafyalardan
(ABD, Güney Kore, Almanya, Avustralya) birçok mühendis ve tasarımcı görev almış. Bu sayede farklı tüketici gruplarının beklentilerini
aynı anda karşılayabilen ve bu başarısını dünya genelinde elde ettiği
yüksek satış rakamlarıyla ortaya koyan Cruze modeli yaratılmış.
Chevrolet Cruze, markanın artan iddiası ve yeni stratejileri çerçevesinde atılmış önemli bir adımı temsil ediyor. Cruze’un tasarım ekibinde yer alan mühendisler bu durumu “Hedefimiz sadece
yenilikçi değil, aynı zamanda devrimci bir araç yaratmaktı. Cruze
ile Chevrolet modelleri için dünya çapında tamamen yeni bir tasarım anlayışını açık bir şekilde ortaya koyarak ileriye doğru büyük
9
nedeniyle rüzgârlı havalarda kapağın tam
olarak açılması güçleşirken, zaman zaman
istem dışı kapanma eğilimi de ortaya çıkıyor.
Chevrolet Cruze, markanın artan iddiası ve yeni stratejileri
çerçevesinde atılmış en önemli adımlardan birini temsil ediyor.
Performans ve sürüş özellikleri
Yandan bakıldığında
coupe modelleri
andıran Cruze arka
bölümde daha sade
hatlara geçiş yapıyor.
Donanım
ABS
S
ESP
S
Hava yastığı
S/S/S
sürücü/yolcu/yan
Klima
S
Radyo/CD çalar
S
Teknik Özellikler
Chevrolet Cruze 1.6 LS
Motor
Sıralı / 4 silindirli,
benzinli
Yerleşim
Önde, enlemesine
Silindir hacmi
1598 cc
Maksimum güç
124 HP
Şanzıman
5 ileri manuel
Son hız
190 km/s
0-100 km/s
10.9 sn
Aktarma
Önden çekiş
Yakıt türü
Benzin
İç mekân
Frenler (ön/arka) Hava kanallı disk / disk
Tüketim (ş.içi - ş.dışı) 9.0 / 5.4 lt / 100 km
Depo kapasitesi
60 lt
Bagaj hacmi
450 lt
Fiyat
33,431 TL
Tasarım, fiyat, zengin donanım
Bagaj kapağı, dizel motor
seçeneği eksikliği
İki farklı rengin kullanıldığı
kabin sportif hatlarla birleşince
Corvette modellerini andırıyor.
ve iddialı bir adım atmayı hedefledik” diye
açıklıyorlar.
Farklı pazarların beklenti ve taleplerinin
başarılı bir sentezi olarak ifade edebileceğimiz Cruze, neredeyse herkes tarafından
oldukça beğenilen iddialı bir tasarıma sahip. Bu başarılı tasarımının yanısıra yüksek
donanım seviyesi ve uygun fiyatlarıyla da
Cruze, üst sıraları hedeflediğini açıkça ortaya koyuyor. Cruze, standart donanımında
sunduğu sekiz hava yastığı, ESC (elektronik
stabilite kontrol programı), ABS, hız sabitleme sistemi, yol bilgisayarı, 16 inç alüminyum alaşım jantlar, klima gibi önemli
özelliklerine karşın 31 bin 982 TL gibi cazip
10
bir fiyatla sunuluyor. Bu noktada, aracın
yeni kavuştuğu 1.6 lt hacminde, 124 HP güç
sunan motorunun yanı sıra Euro NCAP çarpışma testlerinden aldığı 5 yıldızı da gözönüne aldığımızda Cruze, kompakt sedan
sınıfında rekabeti iyiden iyiye etkiliyor.
Dış tasarım
Otomobilin dış tasarımı kesinlikle çok
etkileyici. Sportif ve dinamik hatlara sahip
olan aracımız, trafikte kendini belli etmeyi başarıyor. Geniş ve heybetli görünen ön
ızgarayı iki parçaya bölen gövde rengi kalın şerit ve bunun üzerinde bulunan büyük
Chevrolet logosu araca güçlü bir karakter
sağlıyor. Bu yapısıyla aracın ön kısmı tam
bir Amerikan otomobili görünümüne sahip. Ön kısımda yer alan geniş pancurunun
yanısıra yukarıya doğru sivrilen farlar ve
geniş ön tampon da, aracın güçlü ve sportif yapısını destekliyor. Önde sergilenen bu
farklı ve iddialı tasarım, arka kısımda yerini
sadeliğe bırakıyor. Araca yan profilden bakıldığında, coupe’leri andıran eğimli tavan
çizgileriyle dinamik ve farklı bir görünüm
ortaya çıkıyor.
Kompakt sedan sınıf ortalamalarının
ölçülerine sahip olan Cruze, 4597 mm’lik
uzunluğu ve 1788 mm’lik genişliğiyle bu sınıftaki beklentileri rahatlıkla karşılıyor.
Aracın dış görünümünü belirleyen dinamik ve sportif dokunuşların etkilerini iç
mekanda da görebilmek mümkün. Aracın
dış tasarımında görülen V formlu yapı, başarılı bir şekilde iç mekânda da görülüyor.
İç mekânın oldukça güçlü ve sportif görünümü, iki renkli tasarım anlayışıyla birleşerek Corvette modellerini çağrıştırıyor.
Ön konsolda yer alan koltuk kumaşı kaplamaları, kokpitte alışılmış uygulamaların dışında kalarak fark yaratıyor ve iç mekanda
daha elit bir görüntü sağlıyor.
Opel Insignia’dan tanıdığımız direksiyon
simidi üzerinde yer alan kumanda elemanları sadece müzik sistemiyle sınırlı. Direksiyon simidinde ve orta konsol çevresinde kullanılan alüminyum görünümlü malzemeler
oldukça sportif ve şık. Bilgi ekranı ve kontrol
üniteleri orta konsolun üzerinde yer alıyor.
Ön konsolun üzerinde ise oldukça kullanışlı,
kapaklı bir göz bulunuyor. Ergonomik bir yapıya sahip olan orta konsolda, geceleri hoş
bir görünüm sergileyen mavi renkli göstergeler öne çıkıyor. Sinyal kolunun üzerinde
yer alan yol bilgisayarının kullanımı ise alış-
kanlık gerektiriyor. İç mekândaki bu önemli
artıların yanısıra geliştirilmesi gereken bazı
noktalar da var. Koltuk sırt ayar mekanizmalarının kullanım zorluğu, koltukların yetersiz destekleri ve kapı içlerinde kullanılan
plastiğin kalitesi, aracın bütününe bakıldığında biraz daha geliştirilmesi gereken noktalar olarak dikkatimizi çekiyor.
A ve C sütunlarının eğimli ve kalın yapısı
görüş açılarını zaman zaman sınırlasa da,
bir süre sonra bu duruma alışılıyor ve bir
sorun olmaktan çıkıyor. Arka alanda yeterli
bir diz mesafesi sunulması avantaj sağlarken, eğimli C sütunu, uzun boylulular için
zaman zaman sorun yaratabiliyor.
Arka koltuklarının yatırılabilmesiyle daha
da genişleyebilen bagaj alanı 450 lt’lik bir
hacime sahip ve sınıf ortalamasının içinde. Bagaj kapağının dışında yeri çok kolay
bulunamayan bir tutamak yer alırken, iç
kısmında tutamak olmaması, yağışlı havalarda elinizin kirlenmesine yol açıyor. Bagaj
kapağının ince yapısı ve kapatırken çıkan tiz
ses, aracın geneline bakıldığında “Daha iyi
üretilirmiş” düşüncesini doğuruyor. Bu tiz
sesin yanısıra bagaj kapağının ince yapısı
Test aracımızın en önemli farklılığı kaputunun altında yatıyor. Ülkemizde sadece 1.6
lt hacminde benzinli motor ünitesiyle sunulan Cruze’da, daha önce performans değerleri nedeniyle eleştiri oklarının hedefinde
yer alan 113 HP gücündeki motorun yerini,
yine aynı hacimde 124 HP gücünde bir motor
almış. 1,3 ton ağırlığındaki araca tatminkar
bir performans sağlayan bu yeni motor, alt
devirlerde biraz cansız olsa da devir arttıkça sürücüsüne hızlanma isteği hissettirmeyi
başarıyor. Yaptığımız ölçümlerde 100 km’de
ortalama dokuz litrelik bir tüketim değeri
elde edilen aracın en büyük dezavantajıysa,
yakıt fiyatlarının oldukça yüksek olduğu ülkemizde henüz dizel motor seçeneğine sahip olmaması. Öyle ki, sektör tecrübelerimiz
çerçevesinde aracın sahip olduğu tasarım,
kalite, fiyat ve konfor özelliklerinin yanına
dizel motor seçeneği de eklendiğinde özellikle operasyonel filo kiralama sektöründe
çok büyük talep göreceğini öngörüyoruz.
Bildiğiniz gibi bu segment araçlar içerisinde,
operasyonel filo kiralama sektöründe halen
tüketici tercihleri Ford Focus, VW Jetta, Renault Fluence, Toyota Corolla ve Fiat Linea
modellerinin dizel motor seçenekleri üzerinde yoğunlaşmış durumda.
Ara hızlanmalar konusunda sürücüsüne bir sorun yaratmayan ünitenin yüksek
hızlara çıkma isteği rahatlıkla hissediliyor.
Motor yüksek devirlerde daha atak bir yapı
sergilerken motor sesi de artıyor. 5 ileri
manuel şanzımana sahip aracımız, gerek
sürüş özellikleri gerekse de yakıt tüketim
değerleri gözönüne alındığında 6 ileri bir
şanzıman seçeneğiyle çok daha iyi sonuçlar
verebileceğinin sinyalini veriyor.
Başarılı bir performans sunan fren sistemi ise aracın sahip olduğu birçok güvenlik
donanımıyla birlikte güvenli sürüş konusunda sürücüsüne destek sağlıyor.
Sonuç
Kompakt segmentte sahip olduğu iddialı
tasarımla adından sıkça söz ettiren Cruze,
en büyük dezavantajı olan performans sorununu 124 HP’lik yeni motoruyla ortadan
kaldırmayı başarıyor. Aracın yüksek konfor
ve güvenlik donanımlarına sahip olmasına
karşın 30 bin TL seviyesindeki fiyatı rekabet
gücünü bir kat daha artıran etkenlerden.
Bu noktada Cruze’un Türkiye pazarında
daha üst noktalara oynaması için eksik olan
en önemli nokta, ülkemizde büyük talep
gören dizel motor seçeneğinin olmaması.
11
2TESTİ
.EL
Renault Megane
Grand Scenic
2008 model / 27.405 km
1.6 16V Privilege
30.500 TL
Bu sayımızdan itibaren sizlerden gelen talepler çerçevesinde ikinci el
araçlarla ilgili bir test bölümüne başlıyoruz. Araçların teknik verileri,
donanımları, sürüş izlenimleri gibi birçok bilgiyi bulabileceğiniz
bu test yazılarımızda, aynı zamanda, DOD güvencesiyle satışa
sunulan araçların geçirildiği kontrol ve işlemler hakkında da
detayları bulabileceksiniz. Büyük ilgi göreceğini umduğumuz bu
yeni bölümümüzün ilk konuğu DOD City Ataşehir tesislerinde satışa
sunulan 2008 model Renault Grand Scenic II modeli.
Yazı: Levent Gençağa Fotoğraflar: Sinem Eroğlu
DOD Araç Görünüm Yenileme işlemine tabi
tutulan aracın kabin içi tüm detaylarıyla,
sıfır kilometre araçlardan farksız temizlikte
bir görünüm sergiliyor.
12
Sahip oldukları geniş iç hacimle, kalabalık
ailelerin konforlu yolculuklar yapabilmesi için
geliştirilen MPV sınıfındaki araçların atası olan
Renault Scenic’ın yeni jenerasyonu, sınıfının en
iyilerinden biri olarak kabul ediliyor.
G
eçmişte kalabalık aileler tarafından stationwagon ve sedan araçlarda yoğunlaşan talep 90’lı yılların sonunda yön değiştirmiş ve
farklı markalar tarafından arka arkaya MPV
(multi purpose vehicle) araçların pazara sunulmasıyla bu yeni segmente doğru önemli
bir eğilim göstermişti. Renault tarafından
ilk kez 1996 yılında üretilerek MPV sınıfının
bugünkü gelişmiş ve çok çeşitli yapısına
gelmesine öncelik eden modellerden biri
olan Scenic modeli de, tüketici tercihlerinde yaşanan bu değişimde önemli bir rol üstlenmiş ve 1997 yılında Avrupa’da Yılın Otomobili ödülünü almayı başarmıştı. Scenic
modelinin ülkemizde otomobilseverlerle
buluşması ise 1998 yılında gerçekleşmişti.
O dönem ülkemizde sadece 1.6 litre (90 HP)
ve 2.0 litre (115 HP) motor seçenekleri ile
satışa sunulan Scenic, bugün piyasadaki
üçüncü nesliyle, 1.4 turbo benzinli motor
seçeneğinden, 1.5 Dci dizel motor seçeneklerine kadar birçok motor ve donanım alternatifleriyle pazarda yer alıyor.
Bu sayımızla birlikte başladığımız ikinci
el test bölümümüzün ilk konuğu olan aracımız ise, markanın ülkemizde 2004 yılında
pazara sunduğu ikinci nesil Scenic ailesinin
yedi kişilik oturma alanına sahip olan ağabeyi Grand Scenic’in makyajlı versiyonu.
Renault mühendislerinin başarılı çalışmalarının ürünü olan araç, uzatılmış aks
aralığına rağmen orta sınıf bir otomobil
uzunluğunda bir ölçüye sahip ve istenildiğinde yedi koltuklu hale gelebilen modüler
yapısıyla önemli bir avantaj sunuyor.
İç mekan
Testimize konuk olan Grand Scenic’in çift
renkli kokpiti ve açık renkli iç döşemeleri
üst sınıf araçları çağrıştırıyor ve araca oldukça kaliteli bir görünüm sergiliyor. Aydınlık ve ferah bir yapıya sahip olan aracın,
açık renk döşemelerinin olduğu kadar, geniş cam yüzeylerinin de bu hissi güçlendirdiği kesin. Otomobilin iç mekanında kullanılan malzeme kalitesi selefine göre oldukça yüksek, hatta sınıfının üstünde bile sayılabilir. Testimize konuk olan araç henüz
iki yaşında ve sadece 27.405 km’de olma-
sının yanısıra, ilk sahibi tarafından oldukça
titiz kullanılmış. DOD tarafından satışa sunulan tüm araçlara uygulanan “DOD Araç
Görünüm Yenileme” işlemlerinden geçen
araç, tabir yerindeyse sıfır kilometre araçlara nazire yaparcasına, temizliğiyle öne çıkıyor. Bu noktada aracın durumunun iyi olması kadar, DOD’un uzman ekipleri tarafından gerçekleştirilen araç görünüm yenileme işlemleri sırasında uygulanan iç mekan dezenfektasyon işlemlerinin yanı sıra koltuk, kokpit, bagaj içi, kapı içleri, kol
dayama yerleri, tavan ve taban döşemeleri gibi tüm noktalarda özel maddeler yardı-
mıyla uygulanan detaylı temizlik işlemlerinin de etkisi yüksek.
Aracın kokpitini incelediğimizde, Renault
tarafından dijital olarak tercih edilen gösterge tablosunun ön konsolun ortasına yer almasının araca farklılık sağladığını görüyoruz,
kullanımı ise alışkanlık gerektiriyor. Silecek
kolunun üzerindeki butonlar yardımıyla kumanda edilen bu dijital gösterge tablosu,
aynı zamanda yol bilgisayarını da bünyesinde
barındırıyor. Her türlü bilgiye erişebilmenin
oldukça kolay olduğu bu ekranda, anlık yakıt
tüketimi, ortalama hız, kalan yakıtla katedilebilecek mesafe gibi birçok bilgi sürekli
13
Teknik Özellikler
Renault Grand Scenic 1.6
16V Privilege
Model
2008
Kilometre
27.405 km
Motor
Sıralı / 4 silindirli,
benzinli
Yerleşim
Önde, enlemesine
Silindir hacmi
1598 cc
Maksimum güç
110 HP / 6000 d/d
Maksimum tork
152 Nm / 4200 d/d
Şanzıman
5 ileri manuel
Son hız
185 km/s
0-100 km/s
12 sn
Aktarma
Önden çekiş sistemi
Tüketim
(Ş.içi - Ş.dışı)
9.9 / 6.2 lt/100 km
Depo kapasitesi
60 lt
Araç fiyatı
30,500 TL
Geniş yaşam alanı, donanım,
çok iyi DOD 101 Nokta Ekspertiz
sonucu, 6 ay DOD garantisi,
MPV sınıfı için cazip fiyat
Performans, yüksek devirlerde
artan motor sesi
Donanım
ABS
S
ESP
/
Hava yastığı
S/S/S
sürücü/yolcu/yan
14
Klima
S
Radyo/CD çalar
S
takip edilebiliyor. Gösterge tablosunun alt
bölümünde ise diğer Megane II modellerinden tanıdığımız dijital klima ve müzik sistemi
bulunuyor. Vites kolu bu tarz araçlarda son
dönemin trendine uygun olarak orta konsola konumlandırılmış ve kullanımı oldukça
pratik. Scenic’in sürücü ve yolcu tarafında
ayrı ayrı yer alan kol dayama kısımlarıysa
farklılık gösteriyor. Patenti Fransız üreticiye
ait olan bu bölüm, altında 15 litrelik dev bir
göz barındırıyor ve ileri geri hareket edebilen
fonksiyonel bir yapıya sahip. Arka koltukları
istenilen yöne kaydırılabilen veya çıkartılabilen aracın en büyük farklılığı ise bagajda zemine gömülü olan ve istenildiğinde kolaylıkla
kurulumu yapılan ek koltukları. Bu şekilde
istenildiğinde yedi kişinin rahatlıkla seyahat
edebilmesine olanak veren yapısıyla Grand
Scenic; fonksiyonellik anlamında bizden tam
not alıyor. 533 lt’lik bagaj hacmi ise bu segment araçlar içerisinde yeterli seviyede.
Üretildiği dönem itibariyle Megane ailesinin en üst donanımlı versiyonlarını ifade eden
Privilege donanım seviyesinde olan araç, sahip olduğu sekiz havayastığı, ABS, EBD, fren
destek asistanı, sis farları gibi önemli güvenlik donanımlarının yanısıra geniş bir konfor
aksesuarı listesine de sahip. Anahtarsız kartlı çalışma sistemi, karanlık sensörlü farlar,
direksiyondan kumandalı müzik sistemi, deri
kaplı direksiyon ve vites topuzu, hız sabitleyi-
ci, çift bölgeli dijital klima, alüminyum alaşım
jantlar, torpido gözü soğutması, yol bilgisayarı, yan cam perdeleri, elektronik katlanabilir
dikiz aynaları, radyo CD/MP3 çalarda aracımızda yer alan diğer önemli özellikler.
Dış tasarım
Renault mühendisleri, büyük bagajı ve
modüler yapısıyla istenildiğinde yedi kişiyi
rahatlıkla taşıyabilen bu aracı 4493 mm’lik
uzunluk ve 1810 mm’lik genişlik ölçülerine
sığdırmayı başarmışlar. Aracın iç mekanında
sunulan ferah yapıya karşın dış ölçülerinin
orta sınıf bir araçtan büyük olmayan ölçüleri,
özellikle şehir içi kullanımlarda ve park manevralarında büyük avantaj sağlıyor. Önde
büyük farları ve geniş ızgarasıyla dikkat çeken araç, diğer Scenic modellerinden farklılığını ancak yan profilden bakıldığında ortaya koyuyor. Aracın bütünüyle uyumlu bir görünüm sergileyerek araca "Grand" özelliğini
sağlayan bu uzatılmış bölüm, oldukça şık görünüyor. Dev bir bagaj kapağının bulunduğu
arka bölüm ise sade ve heybetli. İkinci el testimize konuk olan Grand Scenic modelin en
üst donanım seviyesi olan Privilege versiyonunda; tamponlar, yan koruma çıtaları ve dikiz aynaları gövde rengi olarak sunulmuş. Bu
görünümüyle Megane Grand Scenic, iç mekanında olduğu gibi dışarıdan bakıldığında
da çok prestijli görünüyor.
Aracın genç yaşı ve düşük kilometresinin
bir avantajı olarak, karoserinde herhangi
bir olumsuzluk yer almıyor. DOD Araç Görünüm Yenileme işlemleri sırasında uygulanan pasta-cila ve boya koruma işlemleriyle araç sıfır kilometre showroomlarına
yakışacak bir görünüm sunuyor.
Grand Scenic’in, bir aracın DOD sistemi
üzerinden satışa sunulması için mutlaka geçmesi gereken 101 Nokta Ekspertiz kontrollerinin sonucu da oldukça iyi. DOD’un uzman
ekibi tarafından kaporta-boya durumundan,
motor aksamına kadar gerçekleştirilen kontrollerde hiçbir olumsuz bulguya rastlanmayan
aracın herhangi bir değişen parçası bulunmuyor. Yapılan kaporta/boya kontrollerinde, aracın sadece tamponlarının ve sol arka kapısının boyanmış olduğu tespit edilmiş ki günümüz trafik koşullarında çok sık rastlanabilecek boyalı parçaların, sadece bu parçalarla sınırlı olması da aracın bir diğer önemli avantajı. 2008 model olan aracın lastikleri de gerek
yaşı, gerekse de yıpranma payı itibariyle kullanım tarzına göre yaklaşık 10-15 bin km veya iki
yıl daha kullanılabilir durumdalar.
Performans ve sürüş özellikleri
DOD'da araçlar yeni sahiplerine teslim
edilmeden önce iç mekanlarında koltuk
döşemeleri, kapı içleri, bagaj, kokpit, taban
ve tavan döşemeleri dahil tüm detaylarıyla
dezenfekte edilerek temizleniyor. Daha
sonra araçların dış kısmında pasta-cila ve
boya koruma işlemlerinin yapıldığı DOD Araç
Görünüm Yenileme işlemlerine tabi tutuluyor.
Renault tarafından uzun yıllardır çeşitli modellerinde tercih edilen 1.6 lt'lik 110 HP gücündeki motor ünitesi yer alıyor. Maksimum
tork değeri olan 151 Nm’yi 4200 d/d’da sunan aracımız, 0-100 km/s hızlanmasını ise ölçümlerimizde 12 sn’de gerçekleştirdi. Bu segmentte yer alan araçlar için iyi dereceler sunan aracın testimizde sergilediği performans
ve elde ettiğimiz veriler, aracın durumun ne
denli iyi olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Şehir içinde elde ettiğimiz 10 lt/100 km’lik tüketim değerleri de bu segmentte yer alan benzinli bir otomobil için bir hayli başarılı.
Aracımızın motor aksamının detaylı incelemelere tabi tutulduğu DOD 101 Nokta
Ekspertizi raporunun mekanik kısmını incelediğimizde, aracın motor, şanzıman ve yürür aksamında hiçbir olumsuz bulguya rastlanmadığını görüyoruz. Aracın altı ay süreyle sahip olduğu DOD Garantisi’de bu anlamda araca bir önemli artı daha kazandırıyor.
Sonuç
Dergimizde bu sayımızda başladığımız
ikinci el testinin ilk konuğu olan 2008 model
27.405 km’deki Renault Grand Scenic, gerek
DOD 101 Nokta Ekspertiz sonuçlarına, gerekse de test izlenimlerimize göre oldukça
iyi bir otomobil. Aracın sıfır km araçlara yakın derecede temiz olması, Megane ailesinin
en üst donanım seçeneğine sahip olması,
genç yaşı ve 27 bin 405 km'de olması çok
önemli avantajları. Bu noktada DOD güvencesi ve kurumsallığıyla satışa sunulan bu
araçta sunulan altı aylık DOD Garantisi ve
MPV sınıfında yer alan bu yüksek donanımlı
araca özel uygulanan 30 bin 500 TL’lik cazip
fiyatı, aracı kaçırılmaması gereken bir seçenek haline getiriyor. İşin içine ikinci elde DOD
markasının sunduğu kurumsal güvence de
girince, bu araca sahip olmak isteyenlerin
acele etmesi gerekiyor.
DOD'da satışa sunulan araçlar kaporta boya
aksamından motor aksamına kadar detaylı
kontrollerin yapıldığı 101 Nokta Ekspertiz'inden
geçiyor. Aracın mevcut durumuyla ilgili tüm
detayların yer aldığı 101 Nokta Ekspertiz
raporu müşterilere sunuluyor. Bu şekilde DOD
müşterileri ikinci elde kurumsal bir güvence
altında geçmişi ve mevcut durumu bilinen
araçlara sahip oluyorlar.
Aracımız, yaşı ve kilometresi itibariyle oldukça diri ve iyi bir kondisyona sahip. Henüz
sadece 27 bin 405 km’de bulunan aracımızda,
15
Otomobil tutkunlarının
ve özellikle motor
sporlarına ilgi duyanların
vazgeçilmez modellerinden
olan Subaru WRX STI
yenilendi. Daha dinamik
hatlara ve gelişmiş
özelliklere sahip olan yeni
model, performansı ve
sunduğu sürüş deneyimiyle
iddiasını artırdı.
WRX STI, 0-100 km/s hızlanmasını 5.2 saniyede tamamlıyor. Yumuşak geçişlerin
gerçekleştirildiği 6 ileri manuel şanzıman
hızlanmaların keyifli geçmesini sağlıyor.
Süspansiyon sistemi geliştirilerek yeni
modele daha yüksek yol tutuş performansı ve manevra kabiliyeti kazandırıldı. Ön ve
arka yaylar daha sert, denge çubukları ise
daha kalın olanlarla değiştirilerek otomobilin tutunma kabiliyeti bir üst seviyeye ulaştı.
WRX STI’ın yüksek hızlarda yere yapışması için F1 otomobillerini bile kıskandıracak
büyüklükte bir kanat kullanıldı. Kanat büyük olmasına karşın gözü yormuyor. Çok
kollu 18 inç BBS jantlar, Subaru’nun alışık
olduğumuz geleneksel jantlarından farklı;
gözler bazen altın renginde olanları arıyor.
Çok meraklısı olduğu için belki ilerleyen tarihlerde opsiyonel olarak sunulabilir.
den, yakıt tasarrufu sağlayan yumuşak şehir
içi kullanımına kadar farklı ayarları bir buton
yardımıyla yerine getirebiliyor. Bütün bunlar
gerçekleşirken Boxer motorun içinizi ürperten sesi de sizi yalnız bırakmıyor. Markanın
öne çıkan özelliklerinden olan Simetrik Sürekli Dört Çeker (AWD) sistemi ise en zorlu
koşullarda bile zorlanmamanızı sağlıyor.
Otomobil standart konumdayken gücün
yüzde 41’i ön, yüzde 59’u arka tekerleklere,
isteğe bağlı olarak da ön ve arka tekerlekler
arasında farklı yüzdelerle aktarılabiliyor.
WRX STI’da kullanılan Super Spor Brembo
fren sistemi, Elektronik Güç Dağıtıcı (EBD)
sistemiyle koordineli çalışarak optimum
frenleme sunuyor. Sistem yanal g-sensörü,
direksiyon açısı ve fren pedalına uygulanan
basınç değerlerini hesaba katıp keskin
Edmon Bekyan
I,
Subaru WRX ST
da
m
nı
sakin kulla
la
konforlu olmak
birlikte tahrik
edildiğinde
yarışlarda elde
leri
ettiği deneyim
n
te
ek
sergilem
kaçınmıyor.
Böylesine
kabiliyetli
bir otomobili
ven
kullanmak gü
.
or
veriy
TI
S
X
R
W
Su baru
i
t
ş
i
t
e
y
e
d
r
Pistle
ı
t
k
ı
ç
a
r
a
l
l
o
y
16
B
eş kapılı versiyonunun ardından
merakla beklenen sedan WRX
STI, yenilenen tasarımı ve artan
aerodinamik yapısıyla sahip olduğu potansiyeli gözler önüne sergilemekten
çekinmiyor. Yeni model, dikkat çekici tasarımı, performanslı Boxer motoru ve geliştirilen süspansiyon sistemiyle sınıfındaki
modellere adeta baş kaldırıyor.
Rallilerde birçok zafere imza atarak
Subaru’nun imajına en büyük katkıyı sağlayan
Impreza WRX STI, yeni modelle birlikte artık
Impeza kelimesi olmaksızın sadece Subaru
WRX STI olarak adlandırılıyor. Yeni tamponlar, farlar ve siyah panjurdan oluşan burun tasarımı dinamik ve güzel bir görünüm sunuyor.
Aynı şey, belirginleşen çamurlukları ve yeni
egzoz çıkışlarıyla, arka bölüm içinde geçerli.
Yerini aldığı modelden daha yüksek performansa ve sürüş dinamiklerine sahip
olan yeni modelde 300 beygir gücündeki 2.5
litrelik Boxer motor yer alıyor. Maksimum
torkun 407 Nm’ye ulaştığı turbo beslemeli
SI- DRIVE (Subaru Akıllı Sürüş)
Yeni WRX STI’da, sürücünün yol koşulları
veya kendi kullanım karakteri doğrultusunda seçim yapmasına olanak tanıyan üç farklı
sürüş modu sunuluyor. SI-DRIVE fonksiyonunda yer alan ‘Akıllı’, ‘Spor’ ve ‘Aktif Spor’
seçeneklerinden birini tercih ederek otomobilin potansiyelinden sonuna kadar istifade
edebiliyorsunuz. Gerçekleştirilen tercihe
göre sürücüler en heyecan verici sürüşler-
Yarış tipi koltuklar, spor direksiyon ve metal
pedallar, otomobilin ruhuna uyum gösteriyor.
virajlardaki kuvvetli frenlemelerde otomobilin
kaymasını engellemek için arka tekerleklere
birbirinden bağımsız fren uyguluyor.
Yarı evcil
Yarışçı ruhuna rağmen günlük kullanımda
da konforlu bir sürüş sunabilmesi için kabinde elektronik klimadan Bluetooth’a kadar
herşey düşünülmüş. Yarış tipi deri koltuklar estetik oldukları kadar İzmir, Pınarbaşı
Pisti’nde gerçekleştirdiğimiz sürüş deneyiminde test ettiğimiz gibi virajlarda yerinizde
kalmanızı da sağlıyor. Ünlü yarışçı Hakan
Dinç’in usta pilotajında gerçekleştirdiğimiz
turlarda WRX STI neler yapabileceğini sergiledi. Günlük kullanım için de uygun olmakla
birlikte WRX STI, ister asfaltta ister toprakta
olsun her an yarışa katılmaya hazır, pistler
için tasarlanan yarı evcilleşmiş bir model.
Yumuşak kullanımda konforlu olsa da tahrik edildiğinde atağa geçmekten sakınmayan
bu model, tamamen sizin ruh halinize uyum
gösteriyor. Sağ ayağınızın altında böylesine
bir gücün, gerektiğinde bütün beklentilerinizi
karşılamak için hazır olduğunu bilmek güven
ve mutluluk veriyor.
17
Infiniti’nin sportif sedan formülü
M Serisi
tirme durumlarında direksiyon tepkisini artırmaya yönelik seçici frenleme uyguluyor.
M serisinde, Kör Nokta Müdahale Sistemi
ve Dinamik Viraj Performansı İyileştirme
Sistemine gibi yeni güvenlik özelliklerine
ek olarak, Akıllı Sabit Hız Kontrolü, Şerit
Değiştirme Uyarısı, Şerit Değiştirme Engelleme Sistemi, Mesafe Kontrol Desteği,
Akıllı Fren Desteği, Önden Çarpışma Uyarısı ve Ön Çarpışma Öncesi Emniyet Kemeri
Etkinleştirici sistemleri de yer alıyor.
Ahşap kaplamalar gümüş tozuyla
parlatılıyor
Sportif tasarımı, performanslı motor seçenekleri, yenilikçi güvenlik ve konfor
özellikleriyle dikkat çeken M serisi, lüks sedan sınıfına hareket getirdi. Edmon Bekyan
I
nfiniti, klasik otomobil anlayışı ve tasarımlara yeni bir soluk getirme hedefini,
yeni sedan modeli sportif M serisiyle
gerçekleştirmeyi amaçlıyor. İlk olarak
Kasım ayının başında gerçekleştirilen İstanbul Autoshow Fuarı’nda görücüye çıkan
yeni modelde 3.7 litre V6 benzinli ve 3.0 litre
dizel motor seçenekleri yer alıyor. 316 beygir gücündeki 3.7 litrelik motor, 7 ileri otomatik adaptif şanzımanla birleştirilerek M
serisine sportif sürüş karakteri kazandırıyor. Infiniti M’de gaz kelebeği ve şanzıman,
vites kolunun arka kısmında yer alan ve sürücünün istediği sürüş modunu seçmesine
imkan veren düğmeyle uyumlu çalışıyor.
Sürücü, Standard, Eco, Sport ve Snow sürüş modlarından birini seçebiliyor.
Sportif sedanlar sınıfında yer alan M se-
18
risi, Infiniti’nin konsept modeli Essence’in
dikkat çekici profilinden yola çıkılarak tasarlandı. M serisi, yenilikçi tasarımının yanı
sıra sahip olduğu teknolojik donanımlarla
da öne çıkıyor. Arkadan itişli olan yeni model; sunduğu performans özellikleri, adaptif
teknolojisi, yarış motoru tasarımı, başarılı
ağırlık dağılımına sahip gelişmiş şasi tasarımı, sportif yol tutuşu ve 4 Tekerlekte Aktif
Direksiyon (4WAS) sistemiyle birlikte kullanılan süspansiyon sistemiyle de iddiasını
ortaya koyuyor. Sınıfının en uzun dingil mesafesine sahip M serisi, geniş iç mekânıyla
konforlu yolculuklar sunuyor.
Diğer Infiniti modellerinde olduğu gibi
M modelinde de, kapılar, motor kaputu ve
bagaj kapağı, ağırlığı azaltmak için alüminyumdan üretildi.
Dünyanın ilk Kör Nokta Müdahale
Sistemi (BSI) M serisinde
Infiniti tarafından geliştirilen ve dünyada
ilk olma niteliği taşıyan Kör Nokta Müdahale
Sistemi (BSI), gelişmiş güvenlik teknolojisinde ulaşılan noktayı simgeliyor. Kör noktadaki
araçlar konusunda sürücüyü görsel ve işitsel olarak uyaran BSI sistemi, sürücünün bu
uyarıları dikkate almaması ve direksiyonu kör
noktadaki aracın bulunduğu yöne çevirmesi
durumunda otomatik olarak devreye giriyor
ve aracın kolayca eski konumuna gelmesi
için direksiyon hareketine müdahale ediyor.
M serisinde virajların daha yumuşak ve
dengeli alınabilmesi için her bir tekerlekte
ayrı fren ve motor torku kontrolünü sağlayan elektronik denge programı kullanılıyor.
Bu sistem, S virajlarda ve hızlı şerit değiş-
Deri ve ahşap malzemesinin uyum içinde
kullanıldığı kabinde her detaya büyük önem
verilmiş. Gelenekselliği modernlikle buluşturan ve gümüş tozuyla ayna gibi parlatılmış
el işi piyano siyahı ahşap kaplamalarla özgün desenlere sahip alüminyum detaylar,
kabinde şık ve sıcak bir atmosfer yaratmış.
Yeni M serisi donanım açısından da oldukça zengin. Infiniti’ye özgü detaylar arasında
yer alan ve ön panelde bulunan analog saat,
yeni üçgen formuyla şıklık ve teknolojiyi bir
araya getiriyor. Gösterge panelindeki elektrolimune göstergeler, güzel görünmelerinin yanı sıra okumayı da kolaylaştırıyorlar.
Ergonomik olarak konumlandırılan kontrol
düğmeleri ise kullanımı kolaylaştırıyorlar.
Infiniti M’in diğer standart donanımları arasında; Bi-Xenon adaptif ön farlar, Bose ses
sistemi, 10-yönde otomatik ayarlanabilen
ısıtmalı deri ön koltuklar, ısıtmalı direksiyon
simidi ve Michelin Green Guide özelliğine
sahip navigasyon sistemiyle birlikte kullanılan 8 inç VGA renkli dokunmatik ekranlı
Connectiviti+multimedya platformu yer alıyor.
Sportif sedanlar sınıfında yer alan
M serisi’nde 3.7 lt. benzinli ve 3.0 lt. dizel
motor seçeneği yer alıyor.
Ahşap, deri ve alüminyum detayların yer
aldığı kabinde yer alan elektrolimune
göstergeler, güzel görünmelerinin yanı sıra
okumayı da kolaylaştırıyor.
sunulan Orman Havası (Forest Air) ile sürücüyle yolcular zinde ve stressiz yolculuk
yapıyorlar. Benzersiz klima sistemiyle kabin
içinde mükemmel sıcaklık, nem ve kirlilik
kontrolü sağlanıyor. Tokyo Üniversitesi’yle
ortak çalışmalar sonucu geliştirilen bu koku
sistemi, alışılagelen araç kokularından tamamen farklı. Sürücü ve yolcuların soludukları havanın kalitesini yükseltmek üzere
geliştirilen bu sistem sayesinde, daha sakin,
daha zinde bir solunum düzeyi sağlanıyor.
Infiniti M’de dikkat çeken diğer bir yenilik
de Bose Motor Gürültüsü Düzenleme (EHC)
teknolojisine sahip 16 hoparlörlü Bose Studio Surround ses sistemi. Kokpitte istenmeyen sesleri, titiz bir şekilde tanımlayıp
hoparlörün ses dalgaları üzerinde ayarlamalar yaparak minimum seviyeye çeken ve
rahatsız edici düşük frekanslı motor gürültüsünü azaltan bu sistem, kabindeki daha
sessiz ve huzurlu ortamın da garantisi.
Orman havasıyla zinde yolculuklar
Infiniti’nin en gelişmiş klima kontrol sistemi olan ve ilk kez M serisi’nde kullanıma
19
Alfa Romeo 1750 GTV’nin
spor göstergeleri sürücünün
en kolay okuyacağı şekilde
konumlandırıldı. 1.779 cc.
hacmindeki motor, 118 beygir
güç üreterek GTV’ye keyifli bir
kullanım sağlıyordu.
Klasik İtalyan tarzı
Alfa Romeo 1750 GTV
Alfa Romeo ve markanın tutkunları için özel bir model olan 1750 GTV,
performanslı motoru ve gelişmiş süspansiyon sistemi sayesinde kullanım
zevki yüksek modeller arasında yer alıyor.
A
lfa Romeo’nun en güzel ve yaşlanmayan tasarımlarından olan 1750
GTV, 1967 yılında üretilmeye başlandı ve 1972 yılına kadar başarılı
bir grafik çizdi. 1970 GTV üretilmeden önce
1963 yılında prototipi üretilip fabrikada gerçekleştirilen etkinlikle dünyaya tanıtıldı. Ardından Frankfurt Otomobil Fuarı’nda, 1750
GTV’ye dönüşmeden önceki hali olan Giulia
Sprint GT veya diğer adıyla Bertone Coupe
görücüye çıkartıldı ve seri üretime başlandı.
Giulia Sprint GT’nin sportif yol tutuş sergileyebilmesi için süspansiyon sistemine büyük
özen gösterildi. Yumuşak geçişlere sahip
olan 5 ileri manuel şanzımanın kullanıldığı
20
Giulia Sprint GT’nin ön ve arka frenleri diskten oluşuyordu. Otomobil, virajlı yollarda
sunduğu zevkli kullanım sayesinde kısa sürede adından söz ettirmeyi başardı.
Bu başarılı çalışmayı 1967 yılında 1750
GTV izledi. 1750 GTV ile birlikte 1750 Berlina sedan ve 1750 Spider modelleri de Alfa
severlere tanıtıldı.
Giulia Sprint yenilendi 1750 GTV oldu
Giulia Sprint GT’nin yerini alan 1750 GTV,
çok daha gelişmiş bir modeldi. En önemlisi
motorun silindir hacmi 1570 den 1779 cc’ye
yükseltildi. Beygir gücü de buna paralel
olarak 118’e ulaştı. Artan gücü sonuna ka-
dar yola aktarabilmesi için 5. vitesin oranı
daha uzun tutuldu. Kağıt üzerinde Giulia
Sprint GT ile yakın değerlere sahip olsa da
1750 GTV’nin yüksek hızlara çıkmaya hevesli motoru, yeni modeli kullanımı daha
keyifli bir otomobil haline getirdi.
Yeni modelin şasisinde de önemli değişiklikler yapıldı. Arka süspansiyona anti-roll
bar eklendi. 155/15 ebadında olan lastikler
ise daha geniş olan 165/14 olanlarla değiştirildi. Ön disk frenlerin çapı, motorun artan
performansını karşılayabilmeleri için büyütüldü. Bütün bu değişiklikler daha başarılı
yol tutuş ve frenleme kabiliyeti sağladı.
Alfa Romeo’nun Amerikan pazarında da
satışa sunduğu 1750 GTV modelinde, pazarın
emisyon kurallarına uygun olarak karbüratör yerine enjeksiyon sistemine yer verildi.
Tasarım açısından da Giulia Sprint GT’den
farklılıklar içeren 1750 GTV’in burun kısmı
yeniden şekillendirildi ve dörtlü far grubu
kullanıldı. Arka çamurluklar ise daha belirgin
hale getirildi. İlk üretim modellerinin tamponları Giulia Sprint GT’ninkilerle aynı olmasına karşın ilerleyen dönemde yenilendi.
Kabininde değişikliklerden nasibini alan
1750 GTV’de yenilenen devir ve km göstergelerinin yer aldığı ön panel adeta baştan
yaratıldı. Göstergeler yenilenmekle kalmadı, sürücünün daha kolay okuyabileceği şekilde konumlandırıldı. 2+2 kişilik kabindeki
koltuklar yenilenirken cam, kapı ve havalandırma sisteminin kolları da değiştirildi.
Marka için olduğu kadar Alfa severler için
de önemli bir yere sahip olan 1750 GTV modelinden beş yıl içinde 44 bin 269 adet üretildi.
21