Untitled - Tilkinin Dilinden
Transkript
Untitled - Tilkinin Dilinden
Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 By fikirbaz by-nc-sa Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 EDİTÖRDEN... Ağustos 2009 Nihad KARSLI [email protected] Sevgili Dostlar, Bu sayıyı değerlendirmeden evvel önceki sayımızda Özgür Yazılım üstadlarından Murat Koç ile sevgili Size bu ayki editör yazımı Pardus 2009'da hazır gelen yöneticimiz Serdar Gündüz'ün yaptığı söyleşi hakkında OpenOffice.org kelime işlemci programınından Pardus proje müdüründen itiraz geldi. İtirazı aynen yazıyorum. Her ne kadar "writer" dese de kısa sürede yayımlıyoruz. Ancak, şunu belirtmeliyimki sayın Koç'un kendine gelecektir. itiraza konu olan beyanlarının altına bende imzamı Öncelikle kişisel olarak bir şeyi açıklamam gerek: Uzun atarım. Bu itirazı yapan sayın müdüre de (anlar mı zamandır GNU/Linux kullanıyorum. Hatta fanatik bilmem) cevaben: Her şey sizin çekicinizin etrafında çArŞı'lıyım denebilir. Beş senedir de yerli dağıtımımıza dönmüyor. Lütfen insanları koyun yerine koymayınız. destek oluyor, elimden ne geliyorsa katkıda bulunmaya Yetkilerinizi empati içinde kullanınız ve etrafınızdaki çalışıyorum. Bu katkımı istemeyen; Ali Işıngör ve genç insanlarla da müdür değil ağabey gibi davranınız; Erkan Tekman gibi Pardus projesinin başı ve en yakın onların özgür ve yaratıcı, fark yaratan düşüncelerine engel söz sahibi olan; kişiler olsa da destek vermeye devam olmayınız. Eğer bir hata yaptınız ise; ki bence yaptınız; ediyorum. Nedeni de yerli dağıtımın sahibinin vergi bunu açıklayıp sıcak ve dostca içiniz rahat şekilde veren bu halkın olduğunu düşünmemden dolayıdır. Bu işlerinize devam ediniz. PLO yapıcı olmayan hiçbir kişiler eline çekiç geçtiğinde her yere çivi çakmak gibi muhalefet yapmadı, yapmayacaktır da. bir görevleri olduğunu düşündüklerinden benim görüş Gelelim bu sayımızın tanıtımına. Bu sayımız ölmeyen ve alanım dışındalar. acıyı kaleme alan şair Can Yücel'e adanmıştır. Can Baba Pardus 2009, aslında benim doğum günü hediyem. Her "Şairler ölmez sadece yer değiştirir. Yıldızlar daktilonun ne kadar bana bunu tepside sunmasalarda beş yıllık tuşlarıdır demiştir." Biz, Can Yücel'i anıyorsak yıldızlar emeğimin karşılığı doğum günümde bu dağıtımın onun parmaklarını gezdirdiği harftir elbette. Evet şairler çıkması benim için çok değerli. Bu nedenle Pardus ölmez. projesi müdürlüğüne ve 2009 sürüm yöneticilerine Bu sayımız nedendir bilmiyorum ama çok zengin bir teşekkür ederim. içeriğe sahip. Değerli Özgür Yazılımcı üstadımız Necdet Pardus 2009 bu projenin en büyük adımı olmuştur ve Yücel ve Ubuntu medyasının parlak ismi Ronnie artık geçmiş sürümlerdeki kabul edilemez hataların TUCKER ve Zenwalk dağıtımı şefi Jean Philippe tekrarlanmayacağı umudunu en azından bana vermiştir. Guillemin ile söyleşiler içermekte. Ve yine intihal "Bana vermiştir" desem de izlediğim ve gördüğüm yapılmadan özgür yazılım arşivine yerleşecek birçok yeni kadarıyla herkeste aynı fikirde. Artık Pardus ciddi bir ve ilginç, değinilmemiş konularda makale, faydalı bilgi, dağıtım olduğunu ve özgür dünyada söz sahibi nasıl yapılır belgeleri içermekte. olduğunu son sürümüyle kanıtlamıştır. Tek eksiği ise Az önce "nedendir bilmiyorum" dedim ama galiba marka-patent gibi kapitalist alışkanlıklarıdır ki, bunu da gerçekten özgür ve özgürlük isteyen bir tavrımız PLO-PKD çözecektir. Çözüme ulaşıldığı vakit Pardus olduğundan Özgür Yazılım dostları her geçen gün özgürleşecektir. yanımızda olmayı sürdürmektedir. Bu ay da birçok Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 arkadaşımız aramıza katılmıştır. Tüm özgürlüğe ve özgür yazılımı destekleyen seven insanlara saygılarımı sunuyor ve sözü Can Yücel'e bırakıyorum. YAŞASIN CAZIN GETİRDİĞİ DEVRİM Hiçkimse kalmadı Çiçekler çarpık açıyorlar Ampüller eğriydi Merdivenlerden çıkamıyordum Tavan basıktı Sifon işlemiyordu Sıçamıyordum İşeyemiyordum Bir ölü militan baharı Bir apartman dairesinde bekliyordum Ben ki beklemeyi sevmem Beklemek benim için bir azap olduğuna göre Beni gazaba getirir Tramvay ihtiyarı duraklarında bekleye bekleye İhtiyarlamış bir komünist olarak Gitardan çıkan tın sesleri Beni yeniden adam edecektir Havada havva olan bir adem Ve yaklaşırken bütün güzellikleri baharla birlikte Arkadaşlarım olan cazcılar Elbette bulacaklar bir acıbadem Ve biz yaşamayı yeniden kuracağız Bu zıkkım denilen ritim Ve stringtin Hepimiz yaşamaktaki inkılap içinde değiliz Yaşasın cazın getirdiği devrim. CAN YÜCEL Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 MEDYADA GNU/LİNUX Ağustos 2009 Kemal KARATAŞ [email protected] GNU/Linux hakkında yapılan haberlerin doğruluğu ne durumda? Dünya Bilişim piyasası, 90'lı yılların piyasa hakimi Microsoft, FOSS topluluğunu umursamıyordu. Çünkü, sadece küçük bir azınlık vardı karşılarındda. Ama piyasa her zaman bir şirketin istediği gibi yürümez. Google'ın, Microsoft'a karşı dayanması, bu şartların değiştiğinin ilk belirtilerinden biriydi. Özellikle Google'ın şirket karlarını, GNU/Linux topluluklarına dolaylı yollardan dağıtması organize bir ekibin oluşmasını sağladı. Debian tabanlı Linux dağıtımların ya da ulusal dağıtımların dünyada başlamasıyla, Medya kuruluşları ve internet haber portalları, GNU/Linux toplulukları, mantığı, organizasyonu hakkında yazılar yayınlanmaya başladılar. Bu linux haberleri bazen, Microsoft haberlerinden daha çok ilgi gördü. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Bu durumda, twitter vb. Gibi sitelerde, objektif uygulamayı yansıtmayan metodlar da kullanıldı. Türkiyedeki bilişim haber siteleri de, buna benzer hareketleri tekrarladı. Türkiyede, Chip, Pclabs gibi haber siteleri Windows kullanıcıları çoğunluğuna hitap eden siteler. Ayrıca, Chip dergi piyasasında da Windows ağırlıklı haberleri insanlara duyuruyor. Bu tabii ki, Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 MEDYADA GNU/LİNUX Ağustos 2009 Kemal KARATAŞ [email protected] bir seçim meselesi. Bu hareketi kötü niyetle algılamamak lazım. Ama, ne zaman Windows'un hezimetini anlatan bir yayınlansa, bu haberler ortadan yok oluyor bir anda. Windows Vista, ne Microsoft iş ortağı büyük şirketler, ne de ev kullanıcıları tarafından ilgi görmediği gibi, sürekli eleştiri aldı. Ama bilişim haber portallarında bu haberleri görmek mümkün olmadı. Tam tersi, ne zaman, bir Linux sistem açığı çıksa, en güncel olarak duyuruldu. Linux toplulukları'nın başarısı aynı hızda kullanıcılara sunulmadı. Bu tezat tavır, ne kadar objektif bakış açısını yansıtır acaba? Bu duruma en yakın örnek, yakın bir zamanda yaşandı. Chip haber portalında, ''Linux çekirdeğinde, Unix'e kadar uzanan bir güvenlik açığı bulundu. Artık en güvenli işletim sistemi değil'',diyen bir haber yayınlandı. Bu haberin THE H Open Source portalında Orijinal versiyonunda, '' Red Hat Enterprise Linux 2.6.18 ve 2.6.30 versiyonlu Çekirdek derlemesinde güvenlik sorunu olduğu, diğer dağıtımlar ya da diğer RHEL versiyonlarında sorun olmadığını'' açıkladı. Şimdi Orijinal kaynaktaki haberi kullanıcı kitlesinden kimler okuyabilir? Kimler ulaşabilir? Bu bir çeviri ya da kaynak sitesi hatası da olabilir, bir haberin yabancı sitelerde birden çok versiyonu yayınlanır. Ama ulaştığı kitlenin büyüklüğüne göre, bu tip yanlış çeviriler ya da haberin kaynağının kontrol tam kontrol edilmemesi, yanlış bilgilndirmenin bilerek ya da bilmeyerek katkı sağlayan ön yargılarını insanlara kabul ettiriyor. Twitter tarzı, üyelerin oylamalarına göre haberin güncel olup, olmaması belirlenen sitelerde kullanılan farklı metodlar da var. Microsoft Vista ya da Windows 7 hakkında eleştirel bir haber yayınlandığında, toplu olarak oylamalarla, o haber görünmez hale getirebiliyor. Ama bu durum, GNU/Linux toplulukları'nın başarısını anlatan bir haber olduğunda yine yok ediliyor. Arka sayfalara gönderiliyor. Bu durumda, Linux hakkında hiçbir şey bilmeyen kullanıcı, aklındaki önyargıyı değiştirme imkanı bulamıyor. Bu kadar özgür yazılıma destek veren farklı dağıtımların emekleri görmezlikten geliniyor. Bunun bariz örneği, Pardus 2009 versiyonu ya da Ubuntu 9.04 incelemesi önce yabancı bilişim sitelerinde görülüyor. daha sonra, popüler bilişim haber portallarında görüyoruz. Bu chip ya da pclabs gibi haber portalı işlevi gören siteler, bunu bilerek yapıyor diyemem. Onlar, bilgisayar kullanıcılarının güvendiği internet haber portallarından. Ama, burada sorumlu olan kişiler, özgür yazılım topluluğunda olan sorumlulardır. Kendi içlerinde, linux haber portalı işlevi gören sitelere tam destek vermeleri çok önemli. Topluluk siteleri, kendi dağıtımları ile ilgili haberleri, linux haber portallarında yayınlatmalı. Haber sektöründen tamamiyle elini çekmelidir. Böylece yanlış bilgilendirme ya da önyargıları arttıran haberler karşısında, bu kadar eli kolu bağlı olmaz bizlerin. Aynı sorunlar, Windows hakkında yayın yapan Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 sitelerde olmadı mı? Tabii ki, oldu. Ama bu sorunları, kendi alanlarında uzmanlaşarak çözdüler. Sorun çözmek için kurulan siteler, kendi işlevlerini yaptı. Windows'un güncel gelişmelerini izleyen siteler, insanları bilgilendirdi. Böylece, kimse kimsenin alanına girmemiş oldu. Her dağıtım, kendi gelişmesini izler. Bu özgür yazılım topluluğunun ruhudur. Ama ortak yaşanan sorunlarda, tek bir ortak kararla hareket etmek, yanlış bilgilendirme ya da gelişmeleri görememe gibi sorunları çözücektir. Sonuçta, herkesin amacı ortak. Bu değişen ve gelişen Bilişim piyasasında kazanan, kullanıcıların özgürlüğü olsun. Özgür ve Objektif habercilikle bilgilenmesi olsun. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 ZENWALK GELİŞTİRİCİ ŞEFİ JEAN PHILIPPE GUILLEMIN İLE RÖPORTAJ Ağustos 2009 Hüseyin SARIGÜL [email protected] Bize biraz kendinizden bahsedermisiniz? 37 yaşında, evli, 2 erkek çocuk babasıyım ve Telindus Corporation'da güvenlik mühendisi olarak çalışıyorum. Fransa'da Nantes şehri yakınlarında yaşıyorum. Biri Jazz Dörtlüsü, diğeri profesyonel Blues grubu olmak üzere iki grupta gitar çalıyorum, her ay 1-2 konser veriyoruz. Frédéric Boulet "bipbip" :Proje Yöneticisi, Depo Bakımcısı, Sürüm notları düzenleyicisi Gerard Monpontet "gmg" gözlemcisi, Paketçi, Testci : Slackware paket Vincent Kergonna "vincent" Yansı yöneticisi : Web sunucusu / Sevdiğim Renk için değil. : Yeşil, fakat kıyafetler Sevdiğim Hayvan : Ewok Peter Faasse "prfaase" SevdiğimYazar : Iain Banks Sevdiğim Gitarist : Wayne Krantz Michael Verret "axxium" : Alt proje yöneticisi, Webmaster, X11 bakımcısı, Paketçi, CD satış yöneticisi Sevdiğim Oyuncu : Kevin Spacey Mark Colclough "markc" : Geliştirici, Paketçi Sevdiğim Yönetmen : Quentin Tarantino Thibaud Guerin "guth" : Geliştirici, Paketçi Sevdiğim Komedyen : Chuck Norris. Emmanuel Bailleul "son|c" : Sunucu paketleri Şu an hangi projelerde çalışıyorsunuz? Pedro "_PN_boy" : Paketçi, Testçi Sadece bir projem var; o da Zenwalk. Eskiden esas olarak güvenlik araçları olmak üzere bir çok geliştirme projesinde yer alırdım. Ancak şu anda Zenwalk yeterli. Aymeric O. "Ejis" Testçi Zenwalk takımında kimler var? Tanıtabilirmisiniz. Zenwalk Projesi'ne, GNU-Linux'un iç yapısını öğrenmenin bir yolu olduğu için başladım. Bir Tabiki Fred Broders "Ugly Dolphin" : Çizim tasarımcısı : KDE Bakımcısı : Müzik paketçisi, Zenwalk projesi nasıl başladı? Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 işletim sistemi inşa etmek, onu derinlemesine anlamak için çok iyi bir yoldur, çünkü bazı şeyler beklendiği gibi gitmediğinde, sorunları çözmek için kendi başınasınız. Zenwalk Projesi'ne başladığımda paketlemeden yansılara, kodlamadan site yönetimine kadar her şeyi Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 ZENWALK GELİŞTİRİCİ ŞEFİ JEAN PHILIPPE GUILLEMIN İLE RÖPORTAJ Ağustos 2009 Hüseyin SARIGÜL [email protected] kurulum üzerinde olumlu bir yan etkisi var; Zenwalk modern sistemlere 20 dakika kadar kısa bir sürede kuruluyor. Geliştirmeciler kurulumdan hemen sonra bir projeye başlayabilir, çünkü Zenwalk düzenleyicilerle ve en yaygın kütüphaneler ile birlikte geliyor. Orta düzeydeki kullanıcılar onu hiçbir eklentiye gerek duymadan kelime işlemci ya da çoklu ortam oynatıcısı olarak kullanabilir. Örneğin, Inkspace uygulamasını eklemek isterlerse, iyi bir DSL bağlantısı sağlandığında Netpkg ile birkaç dakika içinde kolayca kurabilirler. ben ele alırdım. Şimdi proje yönetimi dahil, her şey Zenwalk Proje Takımı tarafından ele alınıyor. Zenwalk'daki işim; yönetim araçlarının geliştirilmesine, çekirdek ayarlarına, masaüstü tasarlamaya ve stratejik evrim kararları vermeye indirgendi. Bu kuruluş boş zamanlarımı asıl hobim olan gitarla geçirmeme, okumama ve ailemle ilgilenmeme olanak sağlıyor. Zenwalk'un geliştirilmesindeki amaç nedir? Rasyonellik ve performans. Zenwalk, verilen bir görev için yalnızca bir uygulama sağlayan rasyonel bir sistem olarak tasarlandı. İşlemleri en kolay ve en hızlı yollarla işleyen uygulamalar seçildi. Bunun aynı zamanda Performans amacı sistemin global tasarımı ile elde edildi. Bütün makul paketlerin sağlandığı büyük dağıtımların aksine, birçok grafiksel kütüphane ve ultra-generic çekirdek ile Zenwalk çekirdek ayarlarından (CPU ve I/O zamanlayıcı, sürücü seçimi, dosya seçimi) grafiksel arayüzün ayalarına kadar performans için tasarlanmaktadır. Zenwalk'un felsefesi nedir? Zenwalk “GNU Linux Dağıtımı” olarak değil, “GNU-Linux İşletim Sistemi" olarak tasarlandı. Zenwalk'u kurduğunuzda iyileştirilmiş görüntüsüyle her bir görev için bir uygulamayı seçip kullanıma hazır hale getirebilirsiniz. Ön tanımlı paketler, Zenwalk geliştiricileri tarafından, kullanıcılar için en iyi ve kullanışlı uygulamaları sağlamak için dikkatle seçilmiştir. Orta düzeydeki bir kullanıcı başlangıçta her şeyi ayarlamak zorunda değildir, ancak dilerse daha sonra biz ona ayarlar için yol gösteriyoruz. Zenwalk geliştiricisiyken hayatınızda neler değişti? Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Her zaman bir Geek (bilgisayar delisi) idim, bu yüzden değişen bir şey yok :) Zenwalk neden diğer dağıtımlardan daha iyi? Zenwalk daha iyi değil, Zenwalk farklı. Diğer Linux sistemlerinden o kadar farklı ki sonuç olarak ya onu seversiniz ya da unutursunuz. Zenwalk çok özel bir şeye sahip, bu biraz spor arabalar gibi; hızlı, şık görünümlü, iyi ayarlanmış, zarif ve havalı Ama esasında onların standart aile arabalarından daha iyi olduğunu söyleyemezsiniz. Zenwalk'un XFCE ve GNOME versiyonlarını denedim. Her iki versiyonda kararlı sürümdü. Niçin prensip olarak Gnome ya da XFCE desteklemeyi Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 ZENWALK GELİŞTİRİCİ ŞEFİ JEAN PHILIPPE GUILLEMIN İLE RÖPORTAJ Ağustos 2009 Hüseyin SARIGÜL [email protected] seçtiniz? versiyonu ile devam edecek misiniz? GTK tabanlı bir masaüstü ortamı seçtik çünkü bu şekilde grafiksel araçlarla iyi bir performans elde etmek daha kolay oluyor. KDE paketçileri KDE versiyonu yaratmayı memnuniyetle karşılıyor. Entegrasyon seviyesi ciddileşirse, alt proje olarak destekleriz ve bu mükemmel bir şey olur. Ana KDE'miz uzun zamandır bu projenin hayalini kuruyor ama bir türlü bu projeye başlamak için zaman bulamıyor. Belki de gönüllüler ona yardım etmek ister? Zenwalk mükemmelleştirmeyi amaçlıyor, bu yüzden aynı anda iki farklı grafik kütüphanesinin yüklemesini sağlayamaz.(Aynı anda varsayılan olarak hem Qt 'nin hem de GTK'in olması performans için iyi olmayacaktır. XFCE Gnome'dan daha hızlı, bu sebeple Zenwalk'un masaüstü ortamı XFCE'dir. GNOME ve KDE paket desteğimiz sayesinde alternatif olarak sağlanıyor. Son zamanlarda Enlightenment'ı denedim, kabul etmem gerekir ki heyecan verici şeylere sahip, belki de bir göz atmaya değer. KDE versiyonu çıkaracak mısınız? Başarınıza KDE En yaygın dağıtımlardan başka işletim sistemi kullanmak istemeyenler, kurulum esnasında uzun ayarlama bölümlerinden ve kesin olmayan yazılım kümelerine erişen Synaptic benzeri paket yönetiminden memnun olanlar Zenwalk'u bir avantaj olarak görmeyebilir. Neden Zenwalk'u seçtiniz? İsim olarak mı? Evet. Zenwalk “Nextstep”(Sonraki Adım”)miş gibi geliyor. :) Zenwalk dışında farklı dağıtımları denemeyi ister misiniz? İstiyorsanız neden olduğunu bize neden olduğunu açıklar mısınız? Çok isterdim ama, son zamanlarda hiç zamanım yok. :) Zenwalk'un avantajları nelerdir. Zenwalk'un kullanıcılar için herhangi bir dezavantajı olduğunu düşünüyor musunuz? Varsa açıklayabilir misiniz? Zenwalk'un iki tip kullanıcı için avantajları vardır; birincisi, etkili programlar kullanmak isteyenler ve program avına çıkarak ve entegre etmeyle vakit geçirmek istemeyen kişilerdir. Bu kullanıcılar Pardus-Linux.Org e-dergi entegre ettiğimiz uygulama setlerinden hoşlanacaklar ve basit klavye yönetimli kurulumunu beğenecekler. İkincisi ise, sistemlerini kişiselleştirmekten hoşlanan kişilerdir. Eklenti paketleri kurmak, script yazmak, belki de kendileri için paketler yaratmak... Bu kullanıcılar Netpkg paket yöneticisinin paket deposu ile iletişimini ve Slackware'den aldığımız anlaşılabilir sistem yapısını beğenecekler . Sayı 11 Ağustos 2009 Netpkg sisteminiz oldukça verimli ancak bence paket yönetiminde yeteri kadar programa sahip değilsiniz. Bu problemi nasıl çözmeyi düşünüyorsunuz? Şu anda zaten çok fazla paket mevcut (2000'den fazla). Slackware için onaylanmış her paketin Zenwalk için de onaylanacağı şekilde Slackware uyumluluğunu artıracağız. Dağıtımınızın Slackware'e benzer ve ondan farklı özellikleri nelerdir? Zenwalk Slackware'e göre genellikle daha yeni versiyonlu yazılımlara sahip; ancak zaman zaman Slackware yetişiyor.Gelecekte yalnızca Slackware'ın sağlamadığı önemli özellikleri tutacağız, zaman harcamaya değmeyecekleri bırakacağız. Devam edeceklerimiz; Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 ZENWALK GELİŞTİRİCİ ŞEFİ JEAN PHILIPPE GUILLEMIN İLE RÖPORTAJ Ağustos 2009 Hüseyin SARIGÜL [email protected] * İyileştirilmiş çekirdek * İyileştirilmiş init scriptleri * Masaüstü ve grafiksel araçlar * Dikkatlice seçilmiş uygulamalar (Görev başına 1) * Yönetim araçları ve paket yöneticisi. Geliştirici olmak nasıl? Hayatınızın her aşamasında bir geliştiricisi misiniz? Rüyalarınızda kodlar görüyor musunuz? Ben programcıdan daha çok Jazz&Blues gitaristiyim. Şöyle diyelim; hayatımın çoğu bölümünde sanatçıyım ve kod yazma da sanattır. Her neyse, kabul etmeliyim ki art arda birkaç gün kod yazdığım zamanlar genellikle uyumama yardımcı oluyor, eşim saatlerdir uyurken benim kafamda algoritmalar dönüyor. Sırada zor bir sorum var, Zenwalk'u seçmeseydiniz hangi dağıtımı seçerdiniz? Kolay soru; Slackware :) Linux dağıtımlarının hangi özelliğini daha çok seviyorsunuz? Çoklu ortam araçları. Gelecek için planlarınız nedir? E17 yeteri kadar olgunlaştığında Enlightment'a geçebiliriz, ama bu kesin değil. Ancak bir şey kesin; yalnızca özellik eklenen paketleri tutarak, Slackware eşdeğer inşa paketi çıkarttıkça bu paketlerin sayısını azaltacağız. Bir sonraki Zenwalk versiyonu müthiş olacak; varsayılan dosya sistemi EXT4, Kernel 2.6.30, otomatik ayarlı GRUB2, geliştirilmiş başlangıç zamanı, birçok yazılım güncelleştirmesi, OpenOffice ... Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Hayalinizdeki Zenwalk'un geleceği nedir? Başlangıçtan bu yana Zenwalk sürekli ilerleyen bir iş, bence bu sorunuza, aramızda tartıştığımız noktalar dışında teknik bir cevap yok. Ubuntu'nun Debian için yaptığı şekilde, Slackware tasarım felsefesinin değerini artırmak için geniş bir kullanıcı kitlesi tarafından benimsenmiş olarak görmek en büyük hayalim. Zenwalk'u denedik, Linux kullanıcıları için iyi bir seçim, ve çok başarılı bir Linux versiyonu. Her şey için teşekkür ederiz. İyi günler. Projemize dikkat çektiğiniz için teşekkür ederiz :) Röportaj : Hüseyin SARIGÜL [email protected] Çeviri : Sercan TAYLAN Yazarın notu : Bu mükemmel çeviriyi yapan Sercan TAYLAN 'a Teşekkür ederim. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 C++'TA NESNE YAPISI VE NESNEYE YÖNELİK PROGRAMLAMA C++ ın Kısa Tarihi C++, 1980'lerin başlarında Bjarne Stroustrup tarafından geliştirilen C'yi kapsayan, genel amaçlı bir programlama dilidir. İlk olarak C With Classes (Sınıflarla C) olarak adlandırılmış, 1983 yılında ismi C++ olarak değiştirilmiştir. C++ dili 1979'da ABD'de Bell Laboratuvarları'nda geliştirilmiştir. C++'ı C'den ayıran ve C++'ın nesne yönelimli bir dil olmasına da olanak sağlayan en temel özellik, sınıflardır. Sınıflar sayesinde yeni veri türleri yaratılabilir veya varolan türlerden yenileri türetilebilir. Ayrıca miras sayesinde bir sınıf tanımıyla yazılmış kod, o sınıf türünden türetilmiş yeni sınıflarla da çalışabilir. Nesneye Yönelik Programlama Neden Ortaya Çıkmıştır? Yordamsal Programlama ile geliştirilen programlar sürekli uzuyor ve karmaşıklaşıyordu. Yazılımların karmaşıklığı ve boyutları sürekli artıyor, bu da hataları bulmayı zorlaştırıyordu. Ayrıca yazılım geliştirmek için gereken süre sürekli artıyordu. NYP bunlara bir çözüm olarak ortaya çıkmıştır. Sınıf Yapısı Sınıf yapısının temel mantığı nesneler oluşturmaktır. Nesneleri birbirinden ayıran durum(veriler) ve davranışlar(metodlar) vardır. Nesneler birbirleri arasında haberleşebilir. C++’ta class örneği Ağustos 2009 Mehmet SARIGÜL [email protected] // sınıf örneği #include <iostream> using namespace std; class sinif { public: //public veriler class Dikdortgen { int x, y; public: void set_degerler (int,int); int alan () {return (x*y);} }; private: // private veriler protected: void Dikdortgen::set_degerler (int a, int b) { x = a; y = b; } // protected veriler }; Sınıfların temel özellikleri 1 Veriler : Veriler (int, char, string vb.) üç farklı erişim kuralı ile tanımlanabilir. Bunlar public,private ve protected’tır. - Public veriler sınıfın içinden ve dışındaki herkes tarafından erişilebilen verilerdir. - Private veriler sadece sınıfın kendi içinde erişebileceği verilerdir. - Protected verilere sınıfın içinden, arkadaş sınıflardan ve bu sınıftan miras yolu ile türetilen sınıflardan erişilebilir. 2 Metodlar : Metodlar da veriler gibi üç farklı şekilde tanımlanabilir. Ayrıca metodların bir geri dönüş değeri de vardır. Örnek olarak; Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 int main () { Dikdortgen rect; rect.set_degerler (3,4); cout << "alan: " << rect.alan(); return 0; } Burada gördüğünüz gibi daire sınıfının içinde public olarak iki tane metod tanımlanmış. Bu metodların iki çeşit yazılma biçmi vardır. Bunlardan biri inline denilen tanımlama yerinde metod yazılması (alan metodunda olduğu gibi), yada sınıfın dışında sınıfın ismini vererek :: operatörü ile tanımlanmasıdır.(Daire metodunda olduğu gibi ) Bunların arasındaki fark derlemeyle alakalıdır. Çok derine inmeyelim ama kısa metodlarınızı inline tanımlamanız programınıza hız kazandıracaktır. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 C++'TA NESNE YAPISI VE NESNEYE YÖNELİK PROGRAMLAMA Burada başka dikkat çekmem gereken bir özellik ise metodun başında tanımlanan verilerin derleğici tarafından private olarak algılanmasıdır. Yani üstte integer olarak tanımlanan x ve y private verilerdir ve dışarıdan erişilemezler. Bu tip bazı verilerin private olarak tanımlanması sınıfın kullanımını kolaylaştırır ve kullanıcıyı sınıfın karmaşıklığından uzak tutar. - Class yapısı ile struct yapısındaki farklılıklardan biri de başta tanımlanan verilerin struct’larda public classlarda ise private olmasıdır. 3 Constructors and destructors(yapıcı ve yıkıcılar): Tanımladığınız her fonksiyonun bir yapıcı ve yıkıcısı vardır. Bunları siz tanımlamasanız bile derleğici boş olarak otomatik olarak tanımlar. Bunların ne işe yaradığına gelince: #include <iostream> using namespace std; class Dikdortgen { int width, height; public: Dikdortgen (int,int); int alan () {return (width*height);} }; Dikdortgen::Dikdortgen (int a, int b) { width = a; height = b; } Ağustos 2009 Mehmet SARIGÜL [email protected] int main () { Dikdortgen rect (3,4); Dikdortgen rectb (5,6); cout << "rect alan: " << rect.area() << endl; cout << "rectb alan: " << rectb.area() << endl; return 0; } } height = b; void Dikdortgen::set_degerler (int a, int b) { width = a; height = b; } Bu kodda sınıfla aynı isimde tanımlanan metot contructor’dur. BU fonksiyon nesne yaratılırken çalıştırılır. Bir sınıfın birden fazla farklı parametreler alan contructor’ları olabilir. Burada tek bir constuctor tanımlaması yapılmış. Bu yüzden siz bu sınıftan nesne yaratacağınız zaman bu contructoru kullanmak zorundasınız. Ama sınıf şu şekilde olsaydı Burada gördüğünüz gibi iki contructor tanımlanmış. Nesneyi oluştururken verdiğiniz parametrele bakarak bunların hangisini çalıştıracağına derleğici karar verir. ; #include <iostream> using namespace std; class Dikdortgen { int width, height; public: Dikdortgen (int,int); Dikdortgen (); set_degerler(int,int); int alan () {return (width*height);} }; class Dikdortgen { int *width, *height; public: Dikdortgen (int,int); ~Dikdortgen (); int alan () {return (*width * *height);} }; Dikdortgen::Dikdortgen () { width = 0; height = 0; } Dikdortgen::Dikdortgen (int a, int b) { width = new int; height = new int; *width = a; *height = b; } Dikdortgen::Dikdortgen (int a, int b) { width = a; Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Şimdide deconstructor’a bir göz atalım. Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 C++'TA NESNE YAPISI VE NESNEYE YÖNELİK PROGRAMLAMA Dikdortgen::~Dikdortgen () { delete width; delete height; } int main () { Dikdortgen rect (3,4), rectb (5,6); cout << "rect alan: " << rect.alan() << endl; cout << "rectb alan: " << rectb.alan() << endl; return 0; } }; Burada ~ işareti kullanılarak tanımlanan fonksiyon decontructordur ve sınıfla aynı ismi alır. Bir sınıfın tek bir contructoru olabilir. Bu method nesne silindiğinde çalıştırılır. Genelde kullanım amacı belleği boşaltmaktır. Burada nesne yaratılırken new anahtar kelimesi ile veriler için yer ayrılıyor. Daha sonra nesne silineceği zaman ise delete anahtar kelimesi ile alınan alan geri iade ediliyor. 4 Inheritance ( Miras ): Miras kavramı NYP’nin temel kavramlarından biridir. Temelde olan bir sınıftan daha kapsamlı bir sınıf oluşturmaya dayanır. Ana sınıfa yeni özellikler eklenebilir istenilirse bazı özellikleri değiştirilebilir. Kullandığınız programların bir çoğu yeni sınıfların çeşitli sınıflardan inherit edilmesi ile oluşturulmuştur. Bunun nasıl yapıldığına bir göz atarsak; Ağustos 2009 Mehmet SARIGÜL [email protected] class arac { protected: char renk[20]; int teker_sayisi; public: arac(); ~arac(); void calis(); void dur(); public bisiklet::bisiklet() { teker_sayisi = 2; } Burada en başta tanımladığımız arac sınıfı ana sınıfımız. Daha sonra ‘:’ operatoru ile üst sınıfın özelliklerinide taşıyan yeni sınıflar oluşturduk. Oluşturduğumuz bisiklet sınıfınında araba sınıfınında renk ve teker_sayisi verilerini alttaki sınıflarda kullanabiliriz. Bu veriler protected olduğu için dışardan erişilemez ama alt sınıflardan erişilebilirler. class araba: public arac { protected: char yakit_turu[10]; public: araba(); }; 5 Polymorphism public araba::araba() { teker_sayisi = 4; } #include<iostream> -- Overloading - Overloading tanımlanmış bir metodun alt sınıf içinde yeniden tanımlanmasıdır. Bunu bir örnek üzerinde açıklamak daha kolar olacak. using namespace std; class sekil { public: void virtual display() { cout<<"ben bir sekilim ";} float virtual alan() { return 15; } }; class bisiklet: public arac { protected: char korna_sesi[10]; public : bisiklet(); } Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 C++'TA NESNE YAPISI VE NESNEYE YÖNELİK PROGRAMLAMA Ağustos 2009 Mehmet SARIGÜL [email protected] class daire: public sekil { int r; public: void display() { cout<<"ben bir daireyim"; } float alan() { return 15; } }; class kare: public sekil { int width,height; public: void display() { cout<<"ben bir kareyim"; } float alan() { return width*height; }; }; int main () { sekil *a; daire b; a=&b; a->alan(); a->display(); getchar(); } Burada sekil sınıfından daire ve kare olmak üzere iki sınıf oluşturulmuş. Bunların ikiside aynı sınıftan inherit edilmiş olmasına rağmen şekil nesnesi bir kareye atandığında alan fonksiyonu çağrıldığında kare için karenin alanı şekil nesnesi bir daireye atandığında alan fonksiynu çağrıldığında dairenin alanı dönecektir. NYP nin bu özelliğine Polymophism denir. Not: Eğer virtual sözcüğü kullanılmasaydı şekil için alan çağrıldığında her zaman şekil sınıfı içindeki alan fonksiyonu çağrılırdı. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 NYP programlama dilleri arasında bazı farklılıklar göstersede temel mantık aynıdır. Bazen yordamsal programlamadan nesneye yönelik programlamaya geçiş programcılar için sıkıntı olabilmektedir. Ama programların çok daha hızlı geliştirilebilmesi ve kullanılan sınıfların yeniden kullanılabilir olması gibi özellikleri nedeni ile NYP günümüzün en popüler programlama yöntemidir. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 GÖKYÜZÜNDEKİ ÖZGÜRLÜK: FLIGHTGEAR Ağustos 2009 Doğukan Korkmaztürk d.korkmaztü[email protected] Özgürlüğü gökyüzünde arayanlar! İşte karşınızda gökyüzündeki özgürlük; FlightGear. Kendinizi bu özgür uçuş simülatörü önünde kaybedeceksiniz. Sizi grafikleri ve geliştirilebilir özellikleriyle büyüyecek. komutunu vermemiz yeterlidir. FlighGear, ücretli rakiplerinden hiçbir eksiği olmayan hatta fazlaları olan bir uçuş simülatörüdür. Rakiplerine oranla çok küçük boyutlu olması ve GPL lisansı altında dağıtılması bu simulatörü bilgisayarınıza kurmanızı kolaylaştıracak özellikleri arasında. “Peki neden küçük boyutlu?” dediğinizi duyar gibiyim. Oyunun küçük olmasının sebebi dünyanın tüm bölgelerinin olmaması. Ancak bu hiç sorun değil çünkü dünyanın istediğiniz bölgesini FlightGear'ın internet sitesinden indirip kurabilmeniz mümkün. FlightGear'da ilk dikkatimi çeken şey ayrıntılara çok önem verilmesiydi. Örneğin bir helikopterin kapılarını açıp-kapatmak, bir bombardıman uçağının bomba kapaklarını açıpkapatmak mümkün. Bu da sümilatörümüzdeki gerçekliği arttıran özellikler arasında. Sözü daha fazla uzatmadan yazımızın “kurulum” bölümüne başlamak istiyorum. Kurulu boyutu: 430.1 MB Kurulum FlightGear Pardus 2009 depolarında mevcuttur. Kurmak için Pisi arayüzünü veya konsolu Paketin boyutu: 201 MB İlk Uçuş kullanabilirsiniz. Simülasyonumuzu kurduk ve artık uçuşa hazırız. Ancak uçak ve hava alanı seçimlerini konsoldan yapmamız gerek ve muhtemelen bu özellik simülatörümüzün en büyük dezavantajı. İlk olarak konsolu açalım ve; Arayüz İle Kurulum fgfs –show-aircraft Arayüz aracılığı ile kurulum yapmak için Pisimizi açtıktan sonra arama kutucuğuna “flightgear” yazıp “Ara” butonuna bastıktan sonra çıkan 2 paketi kurmanız yeterlidir. Pisimiz FlightGear'ın bağımlılıklarını kendisi kurcaktır. komutunu verelim. Bu komut bize FlightGear'da bulunan uçakları gösterecektir. Bu uçak sayısını arttırmak mümkün. Ama bunun için yazımızın Konsol İle Kurulum Konsoldan kurmak için konsolu açtıktan sonra ; sudo pisi it flightgear Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 GÖKYÜZÜNDEKİ ÖZGÜRLÜK: FLIGHTGEAR Ağustos 2009 Doğukan Korkmaztürk d.korkmaztü[email protected] devamını okumanız gerekiyor. Konuya dönelim, bu komutu yazdığımızda karşımıza bir liste çıkacaktır. Bu listede istediğiniz bir uçak seçin. Ardından konsola; fgfs -–aircraft=İstediğiniz Uçağın Adı komutunu verelim. İşte heyecan başlıyor, simülatörümüz açıldı. Uçağın temel kullanım tuşlarını burada yazacağım. Uçaktan uçağa ekstra tuşlar eklenebiliyor. Not: Uçağımızı Numpad'den kontrol edeceğiz. Bu yüzden klavyedeki Numlock ışığının yandığından emin olun. 9 = Uçağımızın motorlarındaki gücü arttırır. 3 = Uçağımızın motorlarındaki gücü azaltır. 2 = Uçağımızın burnunu yükseltir. 8 = Uçağımızın burnunu alçaltır. 4 = Uçağımızı sol tarafa yatırmamızı sağlar. 6 = Uçağımızı sağ tarafa yatırmamızı sağlar. 5 = Tüm kontrolleri ilk haline getirir. V = Kamera açısını değiştirir. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 G = İniş takımlarını kapatır. Shift+G = İniş takımlarını açar. Shift+B = Frenleri açar/kapatır. F3 = Ekran görüntüsünü alır. Artık havalanabiliriz... İpucu: Faremizin sağ tuşuna tıklayarak yönlendirme işini faremiz ile yapabiliriz. Sağ tuşa bir kez daha tıklarsak baktığımız yönü değiştirebiliriz. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 GÖKYÜZÜNDEKİ ÖZGÜRLÜK: FLIGHTGEAR Ağustos 2009 Doğukan Korkmaztürk d.korkmaztü[email protected] Uçak seçimi yapmayı “İlk Uçuş”bölümünde anlatmıştım. Artık FlightGear'da yeni uçağımızı, helikopterimizi veya arabamızı kullanabiliriz. Yeni Bölge Eklemek Simülatörümüze dünyanın istediğimiz bölgesini ekleyebilmek gibi bir şansımız var. Bu sayede dünyanın istediğimiz yerinden istediğimiz hava alanından kalkabileceğiz. Peki bu işi nasıl yapacağız? Öncelikle http://www.flightgear.org/Downloads/scenery1.0.1.html adresinden dünyanın istediğimiz herhangi bölgesini indirmemiz gerek. İndirmek için istediğiniz bölgeyi içine alan kareye basmanız yeterli. Her bir karenin boyutu yaklaşık 120-80 mb arasında değişiyor. Yeni Uçaklar Eklemek Sadece oyunla beraber gelen uçaklarla sınırlı değiliz. FlightGear'ın internet sitesinden de ekstra uçaklar indirip kurabiliriz. Bunun için ilk olarak http://www.flightgear.org/Downloads/aircraft/ sitesinden beğendiğiniz uçakları indirmeliyiz. Ayrıca bu sitede FlightGear için helikopter, paraşütlü adam hatta araba bile bulabiliriz :) Beğendiğimiz uçağı sitesinden indirdikten sonra indirdiğimiz yere gelelim ve sağ tıklayıp “Arşivi Buraya Aç, Dizin Yapısını Koru” seçeneğine basalım. Dosyamızın indirme işlemi bitince bulunduğu dizine geldikten sonra indirdiğimiz dosyaya sağ tıklayıp “Arşivi Buraya Aç, Dizin Yapısını Koru” seçeneğine basalım. Bu seçeneği işaretleyince bulunduğunuz dizinde yeni bir dizin oluştuğunu göreceksiniz. Şimdi bu dizini /usr/share/FlightGear/Aircraft dizininin içine taşımamız gerekiyor. Bunun için “su” komutu ile root olduktan sonra konsola: cp -R /dizinin/bulunduğu/yer /usr/share/FlightGear/Aircraft/ yazmamız yeterlidir. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Oluşan yeni dizinin içine girelim. Bu dizinde Airports. Objects ve Terrain adlı üç tane dizin olacak. Bu dizinlerin içeriklerini /usr/shrare/FlightGear/ dizinindeki uygun yerlere taşımamız gerekiyor. (Örneğin Airports dizininin içeriğini /usr/shrare/FlightGear/Airport/ dizinin içine taşımamız gerekiyor) Taşıma işlemleri bitince sıra hava alanımızı seçmekte. Bunun için öncelikle hava alanlarının ICAO ID denen kod adlarını öğrenmemiz Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 GÖKYÜZÜNDEKİ ÖZGÜRLÜK: FLIGHTGEAR Ağustos 2009 Doğukan Korkmaztürk d.korkmaztü[email protected] gerekiyor. http://worldaerodata.com/countries/ bu adres hava alanlarının kod adlarını öğrenmekte bize yardımcı olacaktır. Artık hava alanımızın kodunuda öğrendiğimize göre uçuşa başlayabiliriz. Konsolu açıp fgfs -–airport=Kod_Ad yazdığımızda kendimizi yazdığımız hava alanında bulacağız :) İstanbul Atatürk havaalanı için bu komut fgfs -–airport=LTBA şeklinde. Ayrıca uçak ve havaalanı komutlarını beraber kullanabilirsiniz. Bunun için konsola fgfs --airport=kod_ad -–aircraft=istediğiniz_uçak yazmanız yeterlidir. Artıları -Daha sonradan eklenebilen bölgeler ve hava taşıtları. -Küçük boyutlarına rağmen tatmin edici grafikler. -Bağlantılı uçuş özelliği. -İnce detaylara dikkat edilmiş olması. Eksileri -Hava alanı ve taşıt seçiminin konsoldan yapılması. -Her ne kadar arttırılabilse de mevcut bölgelerin çok az olması. Evet bu yazımızda FlightGear adlı uçuş simülatörünü tanıdık. Gördüğümüz gibi paralı rakiplerinden aşağı kalmayan özgür bir uçuş simülatörü FlightGear. Aslında FlightGear'ın burada yazdıklarımızdan çok daha fazla özelliği var ancak biz en önemlilerine yer verdik. Bu simülatörle uçmaya başladığınızda inmek istemeyeceksiniz :-) Daha sonraki yazılarımızda görüşmek üzere Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 GNU/LİNUX ALTINDA SESLİ SLAYT GÖSTERİLERİ NASIL YAPILIR? Ağustos 2009 Serdar GÜNDÜZ [email protected] Merhaba. Bu sayımızda Nasıl yapılır bölümümüzde Sesli slayt gösterinin Gnu/Linux altında nasıl yapıldığını göreceğiz. Temmuz ayının son pazar gününde kardeşlerimle birlikte yaptığım Çamlıca-Kanlıca gezisinde 1.3 megapikselli cep telefonumla çektiğim resimlerden bir slayt gösterisi yapacağım. Arka planda çalacak müziğide söylemiyorum, sürpriz olsun. Sunumumuzu Pardus 2008 deposunda bulunan Smile adlı yazılımı kullanarak hazırlayacağız. 2009 depolarında henüz mevcut değil. Yüzlerce pisi paketinin 2009 için uyumlu hâle getirilmesi gerekiyormuş. Her yeni sürüm çıktığında bu işlemleri baştan yapmaları zaman kaybından başka birşey değil. Debian, ubuntu ve türevlerinin hangi versiyonunu kullanırsan kullan getdeb.net adresinden indirdiğin deb paketlerini sistemine kurabiliyorsun. Bu da Pardus geliştirici ekibine bir eleştiri olsun. İşimize bakalım; ilk önce Smile'yi sistemimize kuralım. Pisi paket yöneticisinden veya konsoldan sudo pisi it smile komutuyla pardus 2008.2 deposundan kurulum yapıyoruz. Qt4 bağımlılığı ile birlikte yaklaşık 19 MB'lık bir veri çekerek kurulum yapıyoruz. Smile adlı yazılım, Pardus>Programlar>Grafik Programları>Smile (Slayt gösterisi uygulaması) yolunu takip ederek uygulamayı başlatıyoruz. Seçmemiz istenen görüntü yayın formatları; PAL 4/3, PAL 16/9, NTSC 4/3 Eğer projemizi televizyondan da izlemek istersek PAL 4/3 standardını seçmeliyiz. Görüntü yayın formatlarıyla alakalı ayrıntılı bilgiye sahip değilim. İlgilenen arkadaşlar wikipedia'ya başvurabilirler. Proemize dönelim, resim eklemek için menüde bulunan Slayt Ekle butanuna video eklemek için Görüntü Ekle butonuna tıklıyoruz. Karşımıza küçük bir uyarı penceresi çıkıyor. Yapacağımız sunumun hangi dizine kaydedileceğini belirtim tamam'ı tıklıyoruz. açılan pencerederesimlerimizin bulunduğu dizin altına düşüp ctrl+a kombinasyonuyla ya da dilersek tek tek seçip en altta bulunan film şeridine ekliyoruz. Projemizi başlatmak için yeni butonuna tıklıyoruz. Projemizin hangi formatta olmasını seçeceğimizi soran bir pencereyle karşılaşıyoruz. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Film şeridindeki resimlere sağ tıklayarak önceden kaydedilmiş, ogg, mp3 ve wav formatlı ses izlerini ekleyebiliyoruz. Yine sağ tıklamayla açılan menüden slayt ekle -çıkar ve düzenle işlemlerini yapabiliyoruz. Şimdi herhangi bir resmi düzenleyelim. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 GNU/LİNUX ALTINDA SESLİ SLAYT GÖSTERİLERİ NASIL YAPILIR? Ağustos 2009 Serdar GÜNDÜZ [email protected] Tüm düzenlemeleri yaptıktan sonra sağ üstteki kapat butonunu tıklayarak düzenleme işlemlerini bitiriyoruz. şimdi resimlerimize efektler verelim. Sağ taraftaki 3 sekmeli panelde efektler adlı sekmeyi tıklayıp resimlerimize efektler veriyoruz. Efekt verme işlemleri de bittikten sonra müzik ekleyelim. İlk slaytımıza sağ tıklayıp açılan menüden ses izi ekleyi seçiyoruz. Film şeridinin altında turuncu renkte bir müzik seridi eklendiğini göreceksiniz. Sağ taraftaki Temel ayarlar panelinden renk ve şeffaflık ayarlarını, menünün altındaki kes, sil, dönüş ve geri yükle butonlarıyla da çaşitli düzenlemeler yapabiliyoruz. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 GNU/LİNUX ALTINDA SESLİ SLAYT GÖSTERİLERİ NASIL YAPILIR? Ağustos 2009 Serdar GÜNDÜZ [email protected] Şimdi işimizi bitirip slayt gösterimizi bitirelim. Menüdeki slayt gösterisi oluştur butonuna tıklayarak slayt gösterimizi oluşturuyoruz. Karşımıza slayt gösterimize bir isim vermemizi, slayt formatını belirlememizi ve kalite düzeyini seçmemizi isteyen bir pencere çıkıyor. İsim verip formatı belirleyip kaliteyi de normal olarak seçiyorum. Format menüsünde 3 seçenek var. mpeg2, xvid, dv ve flv formatlarından istediğimizi seçiyoruz. Ben mpeg2'yi tercih ettim. Başlat butonuna tıkladığımızda slayt gösterimiz oluşturuluyor. Efekt sayınıza ve resim sayınıza göre bu süre değişecektir. ortalam 3-5 dakikada sunumuzun başta belirttiğiniz dizin altın oluştuğunu göreceksiniz. Müziğimizi resimlerin gösterim süresine göre ayarlamak için film şeridine sağ tıklayıp slayt gösterisinin süresini müziğe göre ayarla butonuna tıklıyoruz. Parametreler sekmesinden istersek geçiş görüntülerini de ekleyebiliriz. Smile adlı yazılımın yeteneklerini gösterebilmek için her slayta bir kaç geçiş efekti ekledim. Bu nedenle biraz karmaşık görüne bilir. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 GİMP İLE SİYAH BEYAZ FOTOĞRAFLARIN RENKLENDİRİLMESİ Tekrar merhaba. Bu gimp makalesinde eski fotoğrafların daha doğrusu siyah beyaz fotoğrafların renklendirilmesi üzerinde duracağız. Ağustos 2009 Hüseyin SARIGÜL [email protected] Resim menüsünden image properties e tıklayalım. Şimdi fotoğrafımızın özelliklerini gözden geçirelim. Benim kullandığım fotoğrafın renk uzayı griölçekli Öncelikle hemen arşivden eski bir fotoğrafımızı çıkarıyoruz. ve yazıcının ayarlarını değiştirirerek gri ölçekli olarak tarıyoruz. Siyah beyaz fotoğrafı renkli modda tarasanız dahi Gimp kullanarak Gri ölçekli moda çevirebilirsiniz. Tabiki Gimp programından SANE'yi çalıştırarak fotoğrafları tarayabilirsiniz. Ayrıca fotoğrafın gerçek boyutu bellekte kapladığı boyut ve çözünürlük gibi bilgilerde verilmiş. Sizin açtığınız fotoğraf RGB color ise o zaman o fotoğrafı öncelikle gri ölçekli yapmanız gerekir daha sonra tekrar renkli yani RGB yapmanız gerekli. Bunun için Resim ----> kip ---->Gri ölçekli daha sonra tekrar Resim ----> kip ----> RGB yolunu izlememiz lazım. İkinci yol renkler menüsünden desaturate yolunu izleyebiliriz. Gimp programınızı açalım ve resmimizi gimp programında açalım. Burada luminosity 'i seçip Tamam butonuna tıklayalım. Reneklendirmeye başlamadan önce muhakkak fotoğrafın kipinin RGB olmasına dikkat ediyoruz. Daha sonra araç kutusundan serbest seçim aracını (Free Selection Tool) seçiyoruz. Fotoğrafımızı açtık. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 GİMP İLE SİYAH BEYAZ FOTOĞRAFLARIN RENKLENDİRİLMESİ Araç kutusunda en soldaki kipin seçili olduğuna dikkak ediyoruz. Aslında birbirine ekleyeceğimiz birden fazla seçim olduğu için soldan ikinci kipide seçebilirdik. Ağustos 2009 Hüseyin SARIGÜL [email protected] Aynı şekilde noktadan soktaya seçim yapıyoruz + ve - tuşları işle fotoğrafı büyütüp küçültebilir. Kaydırma tuşları ile fotoğrafı kaydırabiliriz. Bir noktadan başladık ve tüm yüzü tek bir seferde seçtik. Bunun için soldan ikinci kipi seçiyoruz veya Shift tuşuna basılı kalarak seçime başlıyoruz. seçime başlıyoruz. yüz, boyun ,ön kol, el gibi bunların hepsini seçeceğiz. öncelikle yüzü seçmeye başlayalım. şimdi eli bilek ve ön kolu seçime dahil etmemiz lazım. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Bunlarıda seçime dahil ettik Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 GİMP İLE SİYAH BEYAZ FOTOĞRAFLARIN RENKLENDİRİLMESİ Ağustos 2009 Hüseyin SARIGÜL [email protected] menüsünden kanala kaydet'e tıklayalım. Artık katmanlar/Kanallar /Yollar penceresinde seçimin kaydedildiğini görebilirsiniz. Eğer kanallar penceresini göremiyorsanız. Windows- kaydetmeye geldi. İsterseniz feather ( Tüy ) uygulayarak veya tüy uygulamadanda seçimi kaydedebilirsiniz. Ben 5 Pixel ( Benek) feather uyguluyorum. Bunun için seç menüsünden feather'e tıklıyorum açılan pencereden 5 değerini giriyorum. Şimdi seçimimizi kaydedelim bunun için seç Daha sonra gözleri kaşları dudakları gerdanlığı ve bilezikleri seçimden çıkarmamız gerekiyor. Bunun için soldan üçüncü kipi seçmeli (Geçerli seçimden çıkar ) veya CTRL tuşuna basılı kalarak seçime başlamalıyız. Şimdi teker teker gözleri kaşları dudakları bilezikleri hepsini seçimden çıkarıyoruz. Tümünü seçimden çıkardıktan sonra sıra seçimi Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 GİMP İLE SİYAH BEYAZ FOTOĞRAFLARIN RENKLENDİRİLMESİ Ağustos 2009 Hüseyin SARIGÜL [email protected] --->Dockable Dialogs---->Kanallar yolunu izleyiniz. Şimdi dudakları seçelim. Daha sonra tekrar feather (tüy) uyguluyoruz ve kanala kaydediyoruz. Daha sonra tekrar renk dengesini açıp dudakları kırmızı yapalım. Şimdi sıra renklendirmede. Bunun için renkler menüsünden renk dengesine tıklayalım. Açılan pencereden sarı ve kırmızı değerlerini arttıralım. Ben 63 0 -50 olarak ayarladım ve tamam butonuna tıkladım. menüsünden none veya SHIFT + CTRL +A tuş kombinasyonunu kullanalım. yani hiçbirşey seçmeyelim. Daha sonra serbest seçim kipinden en soldakini yani tek seçimi tekrar tıklayalım. 88 kırmızı verdim . Görüldüğü gibi yüzü renklendirmiş olduk. Şimdi sırada gözleri ve dudakları ardından kolye ve bilezikleri renklendirmek var. Şimdi seç Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 GİMP İLE SİYAH BEYAZ FOTOĞRAFLARIN RENKLENDİRİLMESİ Ağustos 2009 Hüseyin SARIGÜL [email protected] şimdi elbiseyide renklendirelim. Aynı şekilde seçeceğiz ve tüy ( Feather ) uygulayacağız. Tekrar Seç menüsünden none veya CTRL + SHIFT + A ya tıklıyoruz. Sonuç başarılı. Elbiseyide seçtik 5 Pixel (Benek) feather ( tüy) uygulayalım. daha sonra seçimimizi kaydedelim. Daha sonra renklerden renk dengesini açarak Elbiseyi renklendirelim. Kırmızı olsa güzel olur bence 100 -38 -37 değerlerini uyguladım. Gayet güzel oldu. Şimdi tekrar Seç menüsünden none veya CTRL + SHIFT + A ya tıklıyoruz. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Simdi sıra gözlerde irisi seçip gözbebeğini çıkartıyoruz. Eğer gözde iris üzerinde herhangi bir ışık parlaması varsa onuda çıkartalım. Seçtiğimiz alan çok büyük olmadığı için 2 Pixel (benek) feather (tüy) vermemiz yeterli olur. Renkler menüsünden renk dengesini açtım. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 GİMP İLE SİYAH BEYAZ FOTOĞRAFLARIN RENKLENDİRİLMESİ Ağustos 2009 Hüseyin SARIGÜL [email protected] Şimdi sıra pastayı renklendirmde çilekli pasta olduğu için pastanın üstü kırmızı ortadaki yapraklar yeşil olmalı öncelikle pastanın üst kısmını seçip ortadaki yaprakları seçimden çıkartırız. 100 -33 -26 değerlerini giriyorum. Yaklaşık olarak kahverengi göz elde ettik. Şimdi sıra kaşlarda kaşları seçiyoruz. Ben 4 Pixel(benek) feather (tüy) uyguluyoruz ve biraz koyulaştırıyoruz. Bunun için renkler menüsünden Eğriler'e tıklayarak açılan panceredeki eğriyi ortasına fare ile tıklayıp biraz aşağı çekelim. Şimdi sıra yapraklarda yapraklar yeşil olmalı. Yaprakları seçelim Ben 5 pixel (benek) feather uyguluyoum. Daha sonra renkler menüsünden yine renk dengesini açıyoruz. Evet pastanın üstünü seçtik ve yaprakları seçimden Böyle bir hata mesajı alırsanız muhakkak layer çıkardık. 5 pixel (benek) tüy uygulayalım. seçimimizi (Katman) penceresinde katmanımızın seçili kaydedelim ne olur ne olmaz tekrar ihtiyaç olduğundan emin olunuz. duyabiliriz. Şimdi benzer yöntemle renklendirelim. Renkler menüsünden renk dengesini açalım. 100 -63 -50 değerini uyguluyorum. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 GİMP İLE SİYAH BEYAZ FOTOĞRAFLARIN RENKLENDİRİLMESİ 53 100 40 vererek istediğim yeşil rengini elde ediyorum. Ağustos 2009 Hüseyin SARIGÜL [email protected] En son karton ve bilezik ve boyundaki gerdanlık kaldı. Kartonu seçtim ve 5 pixel feather uyguladım Daha sonra renk dengesinden 36 -36 -100 değerlerini giriyorum. Foroğrafı renklendirmemiz bitmek üzere sadece arka plan kaldı . arkaplan sadece tek renkten oluştuğu için Fuzzy select tool ile seçiyorum. Bu aynı renkten bölgeleri seçmemiz için kolay bir yoldur. Fuzzy Select Tool Alt sınır değerini biraz yüksek tuttum 70 gibi ve 5 pixel feather uyguluyorum. Sonuç mükemmel. Şimdi keki seçiyoruz ve 5 pixel feather uyguluyoruz. Daha sonra yine renk dengesinden 23 -36 100 değerlerini vererek yaklaşık olarak istediğim rengi elde ediyorum. Kartondaki yaprakları 0 100 0 olarak renklendiriyorum En son gerdanlık ve bilzikler. Gerdanlık ve bilezikleri seçtikten sonra 2 pixel(Benek) tüy değeri giriyorum ve tekrar aynı şekilde renklendiriyorum. 21 -27 -100 değerlerini uyguluyorum. Yaklaşık olarak altın rengine yakın bir renk elde ettik Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Daha sonra Bucket Fill Tool 'u seçelim daha sonra araç kutusunda altta görülen Pattern fill'de uygun bir pattern seçip arkaplanı bu pattern ile döşeyelim. sadece seçimin üstüne tıklamamız yeterlidir. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 GİMP İLE SİYAH BEYAZ FOTOĞRAFLARIN RENKLENDİRİLMESİ Ağustos 2009 Hüseyin SARIGÜL [email protected] Şimdi seç menüsünden none veya SHIFT + CTRL +A tuş kombinasyonunu kullanalım. yani hiçbirşey seçmeyelim. Son olarak fotoğrafı biraz keskinleştirelim. Bunun için renkler menüsünden brigtness kontrast yolunu izleyelim Parlaklık değerini -16 kontrast değerini 12 yaptım. Ve final :D Dersimiz burada sona eriyor. Gelecek sayıda buluşmak üzere Mutlulukla kalın sevgiyle kalın GNU / Linux ve Gimp ile kalın. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 INKSCAPE İLE DERS PROGRAMI YAPALIM Haydi Inkscape ile ders programı yapalım. Ağustos 2009 Hüseyin SARIGÜL [email protected] "Dikdörtgen aracı dikdörtgenler ve kareler oluşturur" Öncelikle programızı açalım. Aşağıdaki gibi bir pencere karşınıza çıkacak. Şimdi ortadaki beyaz alana bir dikdörtgen çizelim. Tıkla-sürükle-bırak tekniği ile çiziyoruz. " Seçici aracı" Ardından çizdiğimiz diktörtgenin üzerine sağ tuşla tıklayıp açılan menüden "Doldur ve Çiz"e tıklayalım. Doldur ve çiz penceresini açmak için ikinci yol, dikdörtgen seçili iken Shift + Ctrl + F tuş kombinasyonunu kullanmaktır. Daha sonra bu dikdörtgenin içini beyaz yapalım, bunun bir çok yolu var. Birincisi, pencerenin alt kısmında bulunan renk paletine tıklayarak istediğiniz rengi seçmektir. Burada solda ToolBox'ı yani araç kutusunu görüyoruz. Burada bir çok araç mevcut, derslerimiz ilerledikçe her aracın ne işe yaradığını öğreneceğiz. İlk olarak araç kutusundaki dikdörtgene tıklayalım ya da F4 tuşuna basalım. Eğer farenin sağ tuşu ile renklerden birinin üzerine tıklanırsanız bir menu açılacaktır. Burada "Set Fill"; içini boya, "Set Stroke"; dışını yani kenar çizgilerini boya anlamı taşımaktadır. Eğer renkli bir ders programı hazırlamak isterseniz, dilediğiniz rengi seçebilirsiniz. Daha sonra araç kutusundan seçici araca yani ok simgesine tıklayalım ya da F1 tuşuna basalım. Bu araç nesneleri seçebilmemizi, döndürebilmemizi, büyütüp küçültmemizi sağlar. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Burada üç sekme görmekteyiz. "Doldur" sekmesinde dikdörtgenin içinin rengini belirliyoruz. Dikdörtgen gradient (renk tayfı) olarak boyanabilir ya da hiçbir renk seçilmeyebilir, renk seçmemek dikdörtgenin içinin saydam olmasına neden olur. Aşağıda görülen butonlara tıklayarak oluşacak değişiklikleri izleyelim. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 INKSCAPE İLE DERS PROGRAMI YAPALIM Ağustos 2009 Hüseyin SARIGÜL [email protected] Son sekme ise çizgi stilini ayarlar. Burada genişlik değerini arttırıp 6 px yapalım. Dikdörtgenin üzerine sağ tuşla tıklayıp, ardından "Çiftle"ye tıklayalım. Şimdi iki tane üst üste dikdörtgenimiz var, üsttekini sürükleyip yana koyalım. Dikdörtgenin içinin rengini belirlemek için burada farklı renk seçme metodları mevcut; RGB / TDP(HSL) / CMYK / TEKERLEK / CMS gibi. Ben tekerlekten seçimi daha uygun buluyorum. Bu şekilde istediğiniz rengi seçebilirsiniz. Daha sonra ikisini birden seçip sağ tuşla "Çiftle"ye tıklayalım. Bu kez yine taşıyıp yanına koyuyoruz. Tekrar aynı işlemi yapıyoruz. Ayrıca "Blur" bulanıklaştırmak için, "Opacity" görünürlüğünü opaklaştırmak veya saydamlaştırmak için kullanılır. İkinci sekme ise dış kenar rengini değiştirmenizi sağlar. Dikdörtgenimizin son şekli aşağıda görüldüğü gibi olmalı. Üzerine tıklandığınızda beliren oklarla dikdörtgeni yeniden boyutlandırabilirsiniz. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Şimdi hizalamamız gerekir. Bunun için hepsini seçelim. Nesne menüsünden "Hizalama ve Dağılım"a tıklayalım ya da Shift + Ctrl + A tuş kombinasyonunu kullanalım. Hizalama ve dağılım penceresi açıldı. Burada hizalama seçeneklerini görüyoruz. Simgelerin ne işe yaradığı yaklaşık olarak anlaşılıyor. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 INKSCAPE İLE DERS PROGRAMI YAPALIM Ağustos 2009 Hüseyin SARIGÜL [email protected] Ardından Nesne menüsünden "Grupla"ya tıklayalım ya da Ctrl+G tuş kombinasyonunu kullanalım. Bu işlem, gruplamak istediğimiz dikdörtgenlerin tek bir nesne gibi davranmasını sağlar. Dikdörtgelerin üzerine sağ tıklayıp "Çiftle"ye tıklayalım. Şimdi oluşan yeni dikdörtgenleri alta taşıyalım. Daha önce yaptığımız gibi alt alta 8 satır oluncaya dek bu işlemi tekrar edelim. Ders programımızın son durumu şu şekilde olmalı. Şimdi günleri yazalım. Bunu yapmak için Araç kutusundaki A harfine yani metin aracına tıklayalım. Burada şu iki kontrole tıklayalım. Yatay hizala Şimdi düşey olarak hizalamamız gerekiyor. Tekrar hepsini seçelim. Hizalama ve dağılım penceresini kapalıysa; Nesne menüsünden hizalama ve dağılıma tıklayalım. Veya Shift + Ctrl + A tuşlarına tıklayalım. Hizalama ve dağılım penceresi tekrar açıldı. Burada şu iki kontrole tıklayalım. Yatay aralıkları eşit tut. Düşey hizala Düşey aralıkları eşit tut Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Metin Aracı Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 INKSCAPE İLE DERS PROGRAMI YAPALIM Ağustos 2009 Hüseyin SARIGÜL [email protected] Daha sonra boş bir alana tıklatıp ilk günü yazalım. Bundan sonra da seçici aracını tıklayarak (ok simgesi ) Yazılarımızı boyutlandırıp yerlerine yerleştirelim. Daha sonra tüm günleri ve dersleri yazalım. Son olarak ders programımızı bitirelim. Inkscape profesyonel, açık kaynak kodlu ve ücretsiz bir programdır. Inkscape ile yapabilecekleriniz hayal gücünüzle sınırlı. Inkscape yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Bir sonraki sayıda görüşmek dileğiyle. İyi günler. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 İŞLETİM SİSTEMLERİ VE DONANIMSAL İLİŞKİLER Ağustos 2009 Aydın BEZ [email protected] www.ozguryazilimsendikasi.org Son dönemlerde bilgisayarların kalbi sayılacak işlemcilerin özellikleri her açıdan bir hayli arttı. İçinde bulunduğumuz zaman diliminde i386 (32 Bit) mimarili işlemciler yerlerini x64_86 (64 Bit) mimarili işlemcilere bırakırken, çift çekirdek dönemi de aşılmış bulunmakta. Hatta üç, dört çekirdekli işlemciler piyasada yerlerini çoktan almış durumda. diğer işlemci üreticilerine, piyasaya girmek isteyen yeni oyunculara ne yer ne de olanak sağlıyor. Haliyle bu iki firmanın kullandığı teknolojiler, ürettikleri modeller ve üretimin en başından itibaren belirledikleri destek politikaları da hem işletim sistemlerine hem de bilgisayarların bileşenleri olan donanımların gelişimine doğrudan etki ediyor. Bunun dışında en önemlisi ise işlem hızı artan işlemcilerin peşi sıra bilgisayarların diğer bileşenleri olan ekran kartının, ana kartın, güç kaynaklarının ve soğutucuların, sanal belleklerin de; yani donanımların; zorunlu yükseliş yapmasını, donanım üreticilerin yeni yatırımlarla Ar-Ge faaliyetlerini güçlendirmelerini, atılımlar ve yenilikler yapmasını sağlamasıdır. İşlemci pazarının sürekli gelişimi bilgisayarların gelişimi için bir nevi itici güç olmuştur. Örnek verecek olursak her iki işlemci üreticisi de ana kart bileşenlerini ve ekran kartlarının üretimini, gelişimini doğrudan etkilemektedir. AMD’nin, ekran kartı ATI’yi satın alarak büyümesi her iki ürünün; işlemci ve ekran kartı; sorunsuzca çalışmasını, birbirini desteklemesini, sonuçta ise üründen alınacak verimin artmasını sağladı. Ancak bu bahsettiğimiz verimli, uyumlu ve sorunsuz çalışma, kaynak kodunun kapalılığını kendisine esas ilke olarak benimseyen işletim sistemi üreticisi firmaların ürünlerinde söz konusuydu. AMD ne yazık ki hâlâ özgür yazılıma yeterince destek vermemekte; bunun birçok nedeni olabilir ama en baskın olanı ise pazar hâkimi işletim sistemine yaranarak hâlâ gerisinde olduğu Intel’in pazar payından pay kapmaktır. Kısa Bir Piyasa Analizi : İşlemci üretimi yapan ve yüksek teknolojiye sahip olan iki firma; Intel ve AMD; piyasada tekelleşerek Bugün, özgür yazılım ve GNU/Linux dağıtımlarını kullananların ekran kartında öncelikli tercihi özgür yazılıma destek veren ve felsefesinden de haberdar olan Nvidia ürünleridir. Tabii ki, Nvidia da pazardan pay alabilmekte ve özgür yazılıma sürekli destek vererek sadık kullanıcı kitlesi yaratmakta. Ancak bu, özgür yazılım ve GNU/Linux dağıtımları kullananların da Nvidia’nın isteklerine sürekli boyun eğecekleri anlamına gelmemekte. Neticede erişime Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 açık olan kaynak kodunu değiştirme, kullandıkları dağıtıma göre düzenleme, hataları geliştirici ve kullanıcı topluluklarına iletme hakkı her an ellerinin altında. Burada söz konusu olan karşılıklı bir ilişkidir. Öte yandan Intel firması da özgür yazılım ve GNU/Linux dağıtımlarında ürünlerinin verimli ve sorunsuz çalışması ve de müşteri kaybını önlemek amacıyla sürücü yayınlamaktadır. Son günlerde piyasaya duyurduğu Netbook'lar üzerinde verimli çalışması için tasarlanan Moblin Linux ile de özgür yazılım alanında bir ürünle boy göstermeye başlamıştır. (dipnot 1) Bunun yanı sıra IBM, Sun, Oracle, Novell, HP, Google gibi bilişim devleri de özgür yazılımın ve GNU/Linux dağıtımlarının piyasadaki tekelciliği delmesi üzerine, bu yeni ve farklı iş modeli karşısında yeni çözümler üretmiş, destekleyici projelerle özgür yazılımın gelişmesine katkıda Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 İŞLETİM SİSTEMLERİ VE DONANIMSAL İLİŞKİLER Ağustos 2009 Aydın BEZ [email protected] www.ozguryazilimsendikasi.org atağına. Bu atağa erken yanıt veren ise özgür yazılım dünyası olmuştu. Bugün birkaç dağıtım dışında çift çekirdek ve 64 Bit teknolojisini desteklemeyen GNU/Linux dağıtımı yok gibidir. Hatta Debian (dipnot 2) ve Gentoo (dipnot 3) GNU/Linux dağıtımları yaklaşık on ikiyi aşkın işlemci mimarisine sahip sistemleri desteklemekte, bunlara yönelik derlenen Kernel (çekirdek) ile dağıtımlarını sunucularda kullanıcılarla paylaşılmaktadır. bulundukları gibi kendilerine de yeni stratejiler çizmişlerdir. Öte yandan kimi hazır sistem üreticilerinin de piyasaya sundukları bilgisayarları GNU/Linux dağıtımları yüklü olarak satmaları gibi (Dell’in dizüstü bilgisayarlarına yükleyerek satması), hiçbir şey yüklemeyerek de satmaları (UbuntuAcer’ın dizüstü bilgisayarlarına FreeDOS yüklemesi) dolaylı ve piyasada bilinirliği arttırıcı destekler olarak söz konusudur. Yazılım Cephesinin Gelişime Cevabı Peki, donanımların sürat kazanan gelişimine işletim sistemleri ve yazılımlar cephesinden ne yanıt geldi? Bilindiği gibi AMD 64 bit sınıfındaki ilk işlemcisini piyasaya sürdüğünde; piyasa hâkimi, kaynak kodunun kapalılığını esas ilke olarak benimseyen, ücretli işletim sistemi üreticisi hazırlıksız yakalanmıştı piyasanın bu genç oyuncusunun Üstelik GNU/Linux dağıtımları işlemcinin kalitesi, başarımı, fiyatı ve hatta gözleri, kapalı kaynak kodlu işletim sistemi kullanmaktan başka seçeneklerin olabileceğini görmez olmuş kullanıcılar için son derece önemli olan hızı ne olursa olsun hemen hemen tüm sistemlerde çalışabilmektedir. (dipnot 4) Kısaca GNU/Linux dağıtımları işlemci beğenmemezlik yapmadan destekledikleri sistemlere kurulup düşük donanımda son derece verimli bir şekilde çalışırlar. Üstelik her türlü özelleştirme, bağımsızlaştırma ve özgürleştirme eylemleriyle kişiye ve kuruma özel tam verimlilik esasına göre istenilenleri yapar. Özgür yazılım ve GNU/Linux dağıtımlarının en güzel yanı özgür oldukları için hiçbir sınırlamalarının olmayışıdır. Ancak kaynak kodunun kapalılığını esas ilke benimseyen ücretli tekel işletim sistemi ve yazılımlar; işlemci seçebildikleri gibi tüketicinin alım gücüne göre de kendilerini sınırlar. Gerçi fiyatı ne kadar yüksek olursa olsun genel kanının aksine tam verimlilik sağlayacakları da şüphelidir. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Örnek verilecek olursa; MS Windows işletim sistemleri pazarlamasında tüketiciye ulaştırılan görsellerde sürekli inanılmaz şeyler yapılır, anlatılır ve tüketicinin beklentisi daima yüksek tutulur, satın alacağı üründen karşılıksız haz alması sağlanır. Bir nevi koşullandırma ile ürün satılır ama sunulan fayda kısıtlıdır. Ürünü satın almak isteyen kişi teknoloji mağazasına gittiği zaman almak istediği üründe kendisine pazarlanan özelliklerin olmadığı kısıtlı sürümlerle geliri ölçüsünde yetinmek zorunda kalır. Bu durum MS Windows Vista ve Windows Seven ürünlerinde yoğun bir biçimde yaşandı, yaşanıyor da. Reklâmlardaki görsellerde tema, görsellikler ve dokunmatik ekran özellikleri sürekli kullanıldı. Ancak bu ve diğer birçok işlev MS Windows Vista AeroPremium (Ultimate) Edition ve MS Windows Seven Home Premium'da yer aldı ki, bu ürünlerin fiyatı da neredeyse bir bilgisayar fiyatı kadar. Üstelik tüketicinin gelirince ödeyebileceği fiyatla sahip olduğu işletim sistemi, bir üst seviye ürünün de gizli gizli pazarlamasını yapmaktaydı (aslında bu eylem biraz değil temelli korsana yönelimi de arttırmaktadır). Nasıl mı? MS Windows XP, Vista ve Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 İŞLETİM SİSTEMLERİ VE DONANIMSAL İLİŞKİLER Seven'ın Starter ve Home Edition ürünleri işlemcinin, diğer donanımların özelliği ne olursa olsun üçten fazla uygulama çalıştırmamak (dipnot 5), kimi yönetim paneli ve sınırlı özelleştirmeler sunan uygulamacıkları içermemek, güvenlik açısından zaaflar taşımak gibi tuhaf özelliklere sahiptiler.(dipnot 6) Üstelik bu durumu anlamayan tüketiciler soluğu teknik servisçilerin ya da ürünü satın aldıkları mağazanın garanti kısımlarında aldılar. Sorunları ise basit ve ortaktı: “Bilgisayarım yavaş çalışıyor, kasılıyor.” Çözüm de öteleyici ve tek oldu: Yeniden MS Windows XP ya da Vista kurulumu (bilinen adı ile format atmak) ya da donanım yükseltmesi. Yaşanan bu durum kimi kaynak kodu kapalı yazılımlar için de geçerlidir; var olan bir paketin, uygulamanın eski olması yüzünden kurulmayı, çalışmayı reddedenler olacağı gibi işlemciyi desteklemeyip bir hata raporu dahi vermeden (gerçi verse de anlaşılmayacaktır: çünkü verilen mesaj da kapalıdır!) anında kapananlar, donanımı verimsiz kullananlar vs… Ağustos 2009 Aydın BEZ [email protected] www.ozguryazilimsendikasi.org Çünkü bu mağazalardan insanlar yüksek fiyata içindeki parçaların dahi ne işe yaradığını bilmeden (örnek elma tatlıdır ve evde, elde yiyecek doğru düzgün bir şey yoksa açlığı keser) bin dolarlarla ifade edilen ürünler, hizmetler almaktalar, ancak verimli kullanabilmekteler mi? O ayrı bir sorun. Kısa bir örnek: Milyar lira vererek satın alınan güvenlik korumasından yoksun bilgisayarını (ki ödediği bedele sadece belirli bir süre kullanım hakkını satın aldığı işletim sisteminin fiyatı da dahildir) 30-100 TL arasında bir bedele katlanıp koruma, güvenlik paketleri satın almak akıllarına gelmez. Satın alınan bu işletim sisteminin de neden güvenlik araçlarıyla birlikte satılmadığı da ayrı bir inceleme konusudur. çalıştırıldığında uzun süreler çalışmaktadır (dipnot 7); her kapalı kaynak kodlu, ücretli işletim sistemi kullanıcısının deyimiyle “format zamanı gelmekte”, “iki işlem yapıyorum kasılıyor”, “müzik dinlerken İnternet'e giremiyorum” gibi serzenişlerle teknik servislerin yolunu tutmaktadır. Üstelik satın alınan ürün ya da hizmet daha ömrünü tamamlamadan ki, elektronik ürünler içlerine su girmediğinde ve düzgün elektrik akımında Manifesto ve Sonuç Fayda-Maliyet ve Verimlilik Üzerine İnsan ekonomik bir varlıktır; daima sahip olduklarını genişleterek refahını arttırmak ister. Bunun için çalışır ve kazandığı para ile de refah sağlayacak, yaşamını sürdürecek, işlerini kolaylaştıracak tüketimler yapar. Aradaki değiştokuş ile para, ürün ve hizmetler el değiştirir. Burada esas ilke her iki tarafın da kazanç sağlamasıdır. Yukarıda özetlediklerimizden hareketle kaynak kodunun kapalılığını esas ilke benimseyen ücretli tekel işletim sistemi ve yazılımlar; bilişim okuryazarlığının gelişmesini engelledikleri gibi, faydaverimlilik ilişkisini de bozmaktadır.(dipnot 8) Bunun aksine özgür yazılım bilgi okur-yazarlığının gelişimine tam destek sağlamakla birlikte faydamaliyet denkleminde insanlığa tam verimlilik Bugün mantar gibi her yerden biten teknolojik ürünhizmet satışı, pazarlaması yapan mağazalar, internet siteleri; bilişim okur-yazarlığı olmayan, pazardan meyve-sebze alır gibi teknoloji tüketen insanlara yöneliktir. Pardus-Linux.Org Sattığı ürünün elbet kusurunu bilen kimi acar, girişken teknolojik ürün-hizmet mağaza zincirleri; dönemsel olarak gazetelerde çarşaf çarşaf "Şu kadar bedelle bilgisayarlarınıza bakım yapıyoruz" reklâmları yayınlamakta, hatta hastalığın seyrini kontrol eder gibi ileriki zamanda yeniden kontrol için tarih ve muayene kontrol kartı dahi vermekteler. e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 İŞLETİM SİSTEMLERİ VE DONANIMSAL İLİŞKİLER Ağustos 2009 Aydın BEZ [email protected] www.ozguryazilimsendikasi.org sağlamaktadır. Özgür yazılımlar, kullanıcıya sadece yazılımın kullanım hakkını vermez, tamamı ile sahip olmasını sağlar ve geliştiriciden de bu özveriyi yapmasını; yarattığı yazılımı GNU-GPL ile lisanslamasını bekler. Üretilenin satılmasına da karşı çıkmaz, ama kaynak kodunun açık olmasını şart koşar, çünkü kaynağa erişim ile bilginin gelişiminin güvenli sağlanacaktır. Bu yüzden özgür yazılımların ve GNU/Linux dağıtımları; - İşlemci seçmez, - Donanım ayrımı yapmaz, - Nedensiz yere kapanmaz değil, kapanırlar ve hiç değilse kullanıcıya geliştirici ve kullanıcı topluluğuna iletilmek üzere bir hata mesajı bırakır, - Sınırsızca donanıma bağlı (ya da zorunluluğundan) olsun olmasın özgürleştirilebilir, - Esnekleştirilebilir, - İstenildiği gibi kurcalanabilir, (eğer yönetici haklarıyla; yani super user, su; bu işi yapıyorsanız tehlikeli olabilir, ama çekinmeyin deneyin) - Ücretsiz ve sınırsızca paylaşılabilir, - Beğenmediğiniz ya da hatasını gördüğünüz yeri varsa değiştirebilir, değiştiremezseniz dahi geliştirici veya kullanıcı topluluklarına isteğinizi iletip değişikliğin yapılmasını isteyebilirsiniz, - Üretici tarafından “artık desteğimiz çekilmiştir, yeni sürüm satın alınız” gibi anlamsız dayatmalara maruz kalmazsınız. - En önemlisi “crack” bulmak için virüslü âlemlerde dolaşmazsınız, - Tam verimlilik, tam güvenlik ve her alanda özgürlük sizin emrinizdedir. Özgür Yazılım Vakfı'nın ifadesiyle belli başlı dört özgürlüğü barındırır: - Her türlü amaç için yazılımı çalıştırma özgürlüğü (özgürlük 0). - Yazılımın nasıl çalıştığını inceleme ve kendi gereksinimleri doğrultusunda değiştirme özgürlüğü (özgürlük 1). Yazılımın kaynak koduna erişim bunun için bir ön şarttır. - Yeniden dağıtma ve toplumla paylaşma özgürlüğü (özgürlük 2). - Yazılımı geliştirme ve gelişmiş haliyle topluma dağıtma özgürlüğü (özgürlük 3). Böylece yazılım bütün toplum yararına geliştirilmiş olur. Yazılımın kaynak koduna erişim bunun için de bir ön şarttır. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Bir yazılım, ancak bütün kullanıcıları bu hakların tümüne sahip oldukları zaman özgür bir yazılım olur.(dipnot 9) Bu özgürlüklere sahip olmak, kimseden izin almamayı ve izin için hiçbir bedel ödememeyi de içerir.(dipnot 10)” Özgür yazılımların ve GNU/Linux dağıtımlarının teknolojik ürün-hizmet mağazalarında satıldığını asla göremezsiniz; çünkü özgür yazılım ücretsizdir. Bu, bilginin de özgür olması, sınırlandırılmaması ve paylaşılarak yeniden üretilip, yetkinleştirilerek verimli hale getirilmesini kendisine ilke edinmesinden ileri gelmektedir ve biz, Özgür Yazılım gönüllüleri bu ilkelere sımsıkı bağlıyızdır. Çünkü amacımız yüzyılların birikimi olan bilginin gelişimin önünü kesmek değil onu geliştirmek, yetkinleştirmek, verimli hale getirmek ve insanlığın hizmetine bedelsizce sunmaktır. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 İŞLETİM SİSTEMLERİ VE DONANIMSAL İLİŞKİLER Ağustos 2009 Aydın BEZ [email protected] www.ozguryazilimsendikasi.org ________________________________ Dipnotlar: Dipnot 1: http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=moblin ve http://moblin.org/about-moblin Dipnot 2: Debian GNU/Linux'un desteklediği işlemci türleri için lütfen bakınız: http://www.debian.org/CD/http-ftp/#stable Dipnot 3: Gentoo GNU/Linux'un desteklediği işlemci türleri için lütfen bakınız: http://www.gentoo.org/main/en/where.xml Dipnot 4: Buradaki “tüm sistemler” derken donanım üreticilerinin Özgür Yazılım’a ve kaynak kodunun açıklığı ilkesine düşmanca davranmamaları kastedilmiştir. Yoksa bilindiği gibi kimi donanım üreticileri sadece MS Windows işletim sistemlerinde çalışabilmek için kendilerini kar getiren anlaşmalarla şartlandırdıkları gibi Özgür Yazılım’a sınırlı destek veren ve ürününün sorunsuz, tam verimli çalışabilmesi için gerekeni yapmak yerine baştan savmakta, donanıma ise işletim sistemi seçiciliği yaptırmaktadır. Dipnot 5: Bakınız: PCLab Forumları, http://www.pclabs.com.tr/2009/02/04/windows-7versiyonlari/ Dipnot 6: Bakınız: http://www.winsupersite.com/showcase/windowsxp_h ome_pro.asp Dipnot 7: Örneğin bu makaleyi kaleme alan yazar bu yazıyı 1999 model bir IBM Net Vista bilgisayara kurulu olan Arch 2009.2 (Masaüstü yöneticisi: LinuxXfce 4.6) GNU/Linux dağıtımını kullanarak yazmaktadır ve kullandığı sistem evini su basmazsa bir on yıl daha yaşayacaktır. Belki de 30 sene! Dipnot 8: Bir önceki makalemi konunun açıklaması için affınıza sığınarak bakınız olarak ekliyorum: http://aptalkutusu.wordpress.com/2009/04/19/bilgisaya r-kapsar-insan-yasamini-bolum-iki-bilisim-okuryazarliginin-neresindeyiz/ Dipnot 9: Bilindiği gibi kaynak kodunun kapalılığını esas ilke olarak benimseyen işletim sistemi ve yazılım üreticisi firmalar, tüketicinin aldığı şeyin program Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 olmadığını, sadece programı kullanma izni olduğunu savunur. Dipnot 10: Kaynak: http://www.gnu.org/philosophy/free-sw.tr.html Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 NECDET YÜCEL RÖPORTAJI Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org Dergi ekibi [email protected] Necdet Yücel kimdir? Tanıyabilir miyiz? Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünde öğretim görevlisi olarak çalışıyorum. 8 yaşında bir oğlum, mutlu giden bir hayatım var. Matematik, bilgisayar mühendisliği ve fizik alanında okudum. Üniversitede algoritma ve bilgisayar ağları derslerini veriyorum.Yaklaşık 10 yıldır Linux kullanıyorum. Linux'la tanışmam üniversitede araştırma görevliliğine başladığım döneme rastlar. İlk Linux'u (SuSE) arkadaşım Kemal Ökmen ile birlikte kurmuştuk. Özgür yazılımlarla yeni tanıştığım dönemde onlarca dağıtım kurup denediğim, donanımları tanıtmaya uğraştığım zamanları iyi hatırlıyorum. O dönemlerde, camiadan çok kişiden yardım aldım. Linux listelerinden çok şey öğrendim. Öğrendiklerimi deneyebileceğim bir ortamda olduğum için şanslıydım. Ben, bir şeyler öğrendikçe bunları çalıştırmak için bilgi işleme gidip gelmeye başladım. O zamanki çalışma arkadaşlarım ve daire başkanımız ileri görüşlü, gelişmeye açık insanlar olduğundan servisleri özgür yazılımlar kullanarak vermeye başladık. Hala benzer bir ekiple eskisinden farklı heyecanlarla çalışmaya devam ediyoruz. Hep çok şanslı biri oldum (ya da ben iyi olanları hatırlıyorum). Çok iyi insanlarla karşılaştım, yaptığım işlerin zamanlaması iyi oldu, istemeye bile çekineceğim şeyler benim önüme çıktı, yani ben yoldayken hep yeşil ışık yandı. Bir kere niyetiniz özgür yazılım kullanmak olunca camia size kucak açıyor zaten. 2000'de Linux listelerine bir şeyler sorarak katıldım herhalde bu camiaya. Hayatımda en çok çalıştığım, okuduğum dönemlerden biriydi o dönem. Zamanla ben de elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalıştım insanlara. Her seminerde, toplantıda anlatırım bunu, Özgür yazılım camiasına nasıl karıştınız? Bugüne kadar hangi projelere katkınız bulundunuz? Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 burada da söylememde bir sakınca yok. Hani "Linux kullandığımızda nereden destek alacağız ?" diye bir soru vardır ya (sanki başka işletim sistemlerinde böyle bir destek varmış gibi), ben bütün paramı versem alamayacağım desteği bu camiadan aldım. Hiç görüşmediğim, konuşmadığım insanlardan gece üçte, dörtte hayat kurtaran yardımlar aldım. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 NECDET YÜCEL RÖPORTAJI Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org Dergi ekibi [email protected] Sonradan bazılarıyla görüşme, tanışma fırsatı buldum. Bazılarıyla samimi arkadaş olduk. 10 yıldır karşılaşma fırsatı bulamadığım ama netten tanıdığım isimler de var elbette ama camianın önemli bölümünü tanıyorum diyebilirim. Bir süre LKD'nin seminer çalışma grubunda görev aldım. O dönem camiadan en çok insanla tanıştığım dönem oldu. Seminer konuşmacısı olabilecek hemen hemen herkesle yazıştım, tanıştım. Mutlulukla hatırladığım bir yıldır benim için. Sonra yine bir dönem içinde yer almaktan gurur duyduğum oluşumlardan biri belgeler.org'dur. Nilgün Belma Bugüner'in hala özveriyle sürdürdüğü bu projenin içinde öğrencilerimle birlikte bir yıl kadar bulunduk. O bir yıl da çok verimli bir zaman dilimiydi. Değişen şartlarla iki ekipten de ayrıldım ama az önce yazdığım gibi güzel işlerdi. Yürütücülerinden biri olduğum "Ulusal IPv6 Protokol Altyapısı Tasarımı ve Geçişi Projesi" de (www.ipv6.org.tr) içerisinde bulunduğum en önemli araştırma faaliyetidir. Gazi Üniversitesi ve Ulakbim ile birlikte çalıştığımız bu projenin yaygın etkisi çok büyük olacak diye düşünüyorum. Bu camiaya bir katkım olmuşsa bunun öğrencilerim kanalıyla olduğunu düşünürüm. Bazılarının adını atlayıp onları kırmaktan çekinmesem bir çırpıda "O da mı sizin öğrenciniz ?" diyeceğiniz kadar çok isim sayabilirim. Onların yanı sıra, adı camiada bilinmeyen ama bu işlerin içinde olan bir çok öğrencim var. Elbette onlara bildikleri herşeyi ben öğretmedim ya da ben olmasaydım onları tanımayacaktınız filan demiyorum ama onlarla Einstein'ın matematik hocasıymışım gibi gururlanmaya hakkım olduğunu düşünüyorum. Özgür yazılım size ne kazandırdı? Özgür yazılımın üzerimdeki toplam katkısını ölçmek elbette mümkün değil ama ben çok fazla olduğunu düşünüyorum. İlk olarak başka türlü tanışma fırsatı bulamayacağım insanlarla tanıştım, samimi oldum. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 projelerin, çalışma gruplarının üyesi oldum, iyi işler yapmaya çalıştım. (Bu bölümü yeniden okuduğumda sanki biraz geçiştirmişim gibi algılanabileceğini gördüm. Ama doğrusu insanın en büyük zenginliğinin arkadaşları olduğunu düşündüğümden, bunun benim için ne kadar önemli olduğunu daha nasıl anlatsam bilemedim.) Bilişim camiasına temel bilimlerden katıldığım için daha önceden özgür Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 NECDET YÜCEL RÖPORTAJI Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org Dergi ekibi [email protected] olmayan yazılımlarla ilgili temelden bir fikrim yoktu. Bir matematikçi olarak; (mesleğe matematikçi olarak başlamıştım) yapılan çalışmanın tamamının yayınlanmaması, sadece sonucun gösterilmesi gibi bir fikre sahip olmadığımdan özgür yazılım felsefesi bana tam da olması gereken şey gibi geldi. İşin doğal olanı buydu zaten. Bu yüzden "Özgür yazılım felsefesiyle tanıştım, hayatım değişti" diyemem. Özgür yazılımla tanışmak istemeyen öğrencileriniz oluyor mu? Evet ise tepkiniz nasıl oluyor? Bu soruyla ne kastetdiğinizi anlıyorum ;) Nasıl matematik dersinde integralle tanışmak istemeyen bir öğrenci olmuyorsa ya da olanlar için yapacak bir şey bulunmuyorsa bence bilgisayar mühendisliği öğrencisi için de durum aynı. Eğer öğrencilerimi bir kaç yüz dolarlık bir yazılım kullanmaya mecbur etseydim, o zaman bana "Bizi gücümüzün üzerinde harcama yapmaya veya kırılmış program kullanarak hırsızlığa zorluyorsun" diye itiraz edebilirlerdi diye düşünüyorum. Ben onlara tamamı kendi malları olan programları kullanmaya ve öyle programlar yazmaya yönlendiriyorum (böyle de harika birisiyim). Sizce özgür yazılım kullananlar yaşama daha özgür mü bakıyor yoksa bu sadece bir yazılımdır mı diyor? Sizin açınızdan durum nasıldır? Böyle bir genelleme yapmak hatalı olur diye düşünüyorum. Bilgisayar kullanıcılarının önemli bir kısmı kullandığı yazılım özgür olup olmamasıyla ilgilenmiyor. Kullanıcıların büyük çoğunluğu bilgisayarı, işlerini görmek için bir araç olarak kullanıyor. Ofis paketi özgürmüş değilmiş onların derdi olmuyor bu. Ama kullandıkları program çalıntı mı değil mi onların derdi olmalı. Aynı işi yapan ücretsiz programlar varken neden tonla para verdiklerini herhalde biri söylemeden de kendileri dert ediyorlardır diye düşünüyorum. Bakkaldan bir sakız çalmayı ya da çalıntı olduklarını bildikleri sakızı almayı aklından bile geçiremeyecek insanların, bir kaç yüz dolarlık yazılımları kaçak kullanmaya nasıl elleri varıyor pek anlayamıyorum. Ben hayata giderek daha fazla özgür bakıyorum diye düşünüyorum. Artık benim inandıklarım dışında da doğrular olabileceğini kabul edebiliyorum mesela. Bu şekilde düşünmem yıllarımı aldı diyebilirim. Özgür yazılımlar insanın hayata bakışını değiştirmek için biraz takviyeye ihtiyaç duyar diye düşünüyorum. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 NECDET YÜCEL RÖPORTAJI Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org Dergi ekibi [email protected] Wine, VirtualBox, Mono gibi projelerin özgür yazılım dünyasını zehirlediğini düşünüyor musunuz? Özgür yazılım dünyasının bir iki yazılımla zehirlenemeyecek kadar büyüdüğünü ve yaygınlaştığını düşündüğüm gibi yukarıda adı geçen projelerin tehlikeli değil, faydalı araçlar oldukları kanaatindeyim. VirtualBox bizim de kullandığımız, bence harika bir yazılım. Masaüstü ortamlarından hangisi, niçin size cazip geliyor? Gnome-Mono projesi ve bu projenin geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz? Linux kullanmaya başladığımdan bu yana KDE kullanıyorum ama Gnome araçlarını da severek kullandım hep. Sonuçta işimi hangi programla daha kolay, daha verimli, daha az uğraşarak yapabiliyorsam onu tercih ediyorum. Şimdi 10 yıllık bir alışkanlıktan sonra başka bir masaüstü kullanmayı tercih etmem. Hele ki donanımların bu kadar yüksek olduğu bilgisayarları kullanırken KDE'nin yıllar önce yapabildiği şeyleri yapamayan daha light masaüstlerini kesinlikle kullanmam. Eskiden sırf öğrenmek için deneyebilirdim ama artık "Yazıcıdan çıktı alabiliyorum" diye sevinme dönemlerini geçtik. Çok düşük donanıma sahip bir bilgisayarım olsaydı o zaman başka şeyler söyleyebilirdim belki ama 128 MB RAM'li bilgisayar kalmadı artık herhalde. Türkiye'de bir özgür yazılım şirketinin kurulup, başarılı olma şansı nedir? Ben işini iyi yapan her şirketin başarılı olma şansının olduğunu düşünüyorum. Elbette bunu sadece üniversitede çalışmış, hiç özel bir firmada görev almamış biri olarak söylüyorum. Programı değil de, desteğini satmayı planladıktan sonra yazılımın özgür olmasının nasıl bir problemi olabilir bilemiyorum. Hayatta bilmediğim bazı şeyler de olduğunu hesaba katmak lazım tabi ;) Çoğu kamu kuruluşu ve üniversitelerin ısrarla kapalı kodlu yazılımlara yönelmesini ve oluşturulan sistemlerin genelde ortam bağımlılığı içermesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce ne zamana kadar böyle devam edecek? Benim görebildiğim kadarıyla kamu kurumları özellikle kapalı kaynak kodlu olsun demiyor. Çoğunun bir alternatifleri olduğundan haberleri yok. Yani belki "Bunun bedavası da var" diye duymuş oluyorlar ama herkesin aklında bir destek mevzusu var. Yukarıda sorduğunuz gibi özgür yazılımlara destek verebilecek firma sayısının ve büyüklüğünün artmasıyla bu sorunun bir miktar önüne geçmek mümkün olabilir. İnsanların ve kurumların alışkanlıkları bu konuda sıralamada arkalarda gelir diye düşünüyorum. Çünkü bilgisayar kullanıcılarının önemli bir bölümü bilgisayarla sadece işlerini yapıyorlar, geri kalan zamanda internette sörf yapmak, mp3 dinlemek gibi işletim sisteminden bağımsız talepleri var. Bunlar için de arkadaşlarından gördükleri yeni bir mp3 çalan programı denedikleri gibi kullandıkları yazılımların özgür alternatiflerine Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 de geçirilebilirler. İşletim sistemine bağlıymış gibi görünen bazı uygulamalar da aslında Linux veya BSD'lerde kolaylıkla çalıştırılabilir olmasına rağmen yazılım firmalarının bir kısmı bunu bilmiyor, kurum çalışanları ise bilse bile zaten kısıtlı personelle çalışıldığından bir de bu işi başına almak istemiyor. Bu konu konuşulurken sıklıkla söylenen Photoshop ve AutoCAD gibi başka platformlarda da alternatifleri olmayan programların önemsenmeyecek kadar az kullanıldığını düşünüyorum ben. Mesela Adobe firmasından Türkiye'de bir yılda kaç Photoshop lisansı sattığını öğrensek bu sorunu konuşmayız bile. Bence bu konu kamu kurumlarının kendi inisiyatiflerine düzeltenin notu : doğru yazımı bu şekilde bırakılamayacak kadar önemli bir konu. Ne zamana kadar sorusuna cevap vermek zor. Hangi GNU/Linux dağıtım(lar)ını kullanıyorsunuz? Dağıtım seçiminde özel bir nedeniniz oldu mu? İlk kurduğum dağıtım SuSE idi. Hemen arkasından RedHat, aradan 4-5 yıl geçince de Debian kullanmaya başladım. Hala sunucularda Redhat ve Debian kullanıyorum. Debian'ı özgürlük konusundaki ısrarı için tercih ediyorum. Bir gün ben kullanmasam bile devam etmesini isteyeceğim projelerden biridir Debian. Redhat'i eski alışkanlıkların devamı olarak, uzun yıllardır verdiğimiz servislerin devamlılığı amacıyla kullanmaya devam ediyorum. Masaüstünde de bir iki yıla kadar Debian kullanıyordum. Nispeten basit işlerin bile zaferle kazanılması gereken savaşlar gibi Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 NECDET YÜCEL RÖPORTAJI Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org Dergi ekibi [email protected] önüme çıkmasına biraz ara vererek Pardus kullanmaya geçtim. Zaten Debian kullanırken de masaüstüm Pardus gibi olduğundan pek yabancılık çekmedim. Pardus günlük işlerimin hepsini kolaylıkla, "bilgisayarla uğraşmadan" yapabildiğim bir işletim sistemi. Belki ben kolay işler yapıyorumdur ama değil başka bir işletim sistemine, başka bir dağıtıma bile ihtiyaç duyduğum olmuyor. İki faklı Pardus topluluğu tarafından çıkarılan Pardus ağırlıklı elektronik dergiler ve Ubuntu ağırlıklı Sudo ile genel olarak GNU/Linux'u ele alan Enixma adlı dergileri Türkiye'de özgür yazılıma yaptıkları katkı açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye'de ve dünyada özgür yazılımın dününü, bugününü ve yarınını nasıl değerlendiriyorsunuz? Pardus Türkiye'deki özgür yazılım adımlarının neresindedir? Kolay olan ikinci sorudan başlayayım. Bence çok açık ki Pardus Türkiye'deki en büyük özgür yazılım projesi. Tabi böyle söyleyince bugüne kadar başka bir şey yapılmadı diye anlamamak gerekir. Farklı topluluklar tarafından yapılmış, hala yapılan çok başarılı işler var. Pardus'un başarısından bahsederken diğerlerini de kırmamak, yok saymamak gerek. Özgür yazılım zaten özveriyle, karşılıksız yapılan bir şeyken bir de sanki onların değerini bilmiyormuş gibi yapmak bu işle uğraşanları gereksiz yere üzer. Bence buna dikkat etmek lazım. Pardus özgür yazılım konusundaki farkındalığı ve kullanılırlığı çok büyük ölçüde arttırdı. Pardus'un etrafında toplanan kullanıcı kitlesi Türkiye'de başka bir yazılım etrafında toplanmamıştı bugüne kadar. Geliştirici topluluğu da her ne kadar köklü dağıtımlarla karşılaştırılamayacak seviyede bile olsa ekibe katılıp ayrılanları da sayarsanız önemli bir bilgi birikiminin oluşmasına imkan sağlamıştır diye düşünüyorum. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Uzun bir süre e-dergileri sanki birer belgelendirme çabasıymış gibi algıladığımdan buralara harcanan emeğe yazık olduğunu düşündüm. Şimdilerde ise konuyu basının bir kolu olarak görüyorum ve destekliyorum. Pardus ağırlıklı birden fazla derginin Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 NECDET YÜCEL RÖPORTAJI Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org Dergi ekibi [email protected] olmasında anormal bir durum yok bence. Sayılarının gelecekte daha da artacağını tahmin ediyorum. Ubuntu kullanmadığım için Ubuntu dergilerini okumuyorum. Haberleri zaten günlük olarak ulusal ve uluslararası haber kaynaklarından takip ettiğim için dergilerden ilk defa duyduğum bir haber olmuyor. Benim için bir bilgilenme kaynağı da olmadığı için tanıtıcı yazıları da okumuyorum. Belki magazin merakından sadece dergilerdeki röportajları okuyorum. Pardus'un diğer dağıtımlara göre artılarını ve eksilerini nasıl sıralarsınız? Yukarıda bir yerlerde de söylemeye çalıştım; ben artık gündelik işlerimi bilgisayarla boğuşmadan yapmak istiyorum. Pardus burada karşımıza çıkan sorunların büyük çoğunluğunu halletmiş bir dağıtım. Örneğin 802.1x bağlantısı yapması gereken sıradan birine bunu anlatabilmeliyim ben. Konsolu aç, root ol, şu dosyayı düzenle, sonra şu komutu çalıştır demek kesinlikle bir çözüm değilken Pardus'un kendi Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 geliştirdiği araçlarla bu ve benzeri işler kolayca yapılabilir durumda. Pardus'u bizim çocukların yapması onu kullanmak için yeterli bir neden olamaz bence. Yani sempati ile yaklaşmak için veya destek olmak için elbette yeterlidir ama işinizi yaparken işten çok onunla uğraştığınız bir dağıtımı uzun süre kullanamazsınız. Pardus, yapmak için odaklandığı işi çok iyi yapıyor. Henüz genç bir dağıtım olması ve iş gücünün az olması nedeniyle belgelendirmesinin arttırılması için de zaman gerekiyor. Burada son kullanıcıya yönelik değil de geliştiricilere yönelik belgelerden bahsediyorum. Özellikle Pardus teknolojilerinin belgelerinin mutlaka arttırılması gerekli. Dağıtımın Türkçe olması, geliştirenlerin Türkçe anlamaları bence ciddi bir avantaj. Başka dağıtımlarda bir hatayı bildirmek için mutlaka İngilizce gerekirken bizim çocuklara konuştuğumuz gibi derdimizi anlatabiliyoruz. Nispeten kısıtlı paket deposu olması da eksi bir not olarak düşülebilir. Bunu söylerken geliştirici sayısı 1000'in üzerinde olan, 15 yıldır geliştirilen Debian ile karşılaştırma yapmak haksızlık gibi durabilir ama son kullanıcı bunlarla ilgilenmez, ilgilenmesi de gerekmez. Paketi olmayan programların kaynak koddan kurulabileceğini son kullanıcıya anlatmak mümkün değil. Yine de hızla büyüyen bir paket deposu var. Aynı hızda artan geliştirici sayısı ile desteklendiğinde paketlerle ilgili taleplerin kısa vadede karşılanabileceğini düşünüyorum. Bence Pardus'un en ciddi eksiği kullanıcının karşısına çıkan anlaşılmaz hata mesajları. Bunlar elbette düzeltilmez şeyler değil, her geçen sürümde durumun daha iyiye gittiğini görüyorum. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 NECDET YÜCEL RÖPORTAJI Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org Dergi ekibi [email protected] geçen bir dönemin ardından hakettikleri bir tatil de var. Okullar açıldığında çalışmaya başlayıp Pardus'un 64-bit sürümü için bir çalışma hazirandan önce sürümü çıkartırız diye tahmin başlatıldığını ve bu çalışmanın içinde olduğunuzu ediyorum. Kasım başında ayrıntılı bir takvim öğrendik. Bu çalışmanın Pardus'a neler kazandıracağını ve yol haritasını paylaşabilir misiniz? duyurur ve ona uyarız. Çanakkale'de yıllardır bilgisayar mühendisliği öğrencileriyle özgür yazılımlarla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Bu yıl bir takım olarak bir projede yer almaya karar verdik. Kendimiz bir projeye başlamak yerine zaten aktif olarak geliştirilen Pardus'la ilgili bir çalışma yapalım dedik. Pardus geliştiricilerinin ve Erkan Tekman'ın samimi ve cesaretlendirici yaklaşımlarıyla Pardus'un 64 bit portunu hazırlamaya karar verdik. Bu portu hazırlamak, bilgisayar mühendisliği öğrencileri açısından bakıldığında oldukça öğretici bir çalışma olacak. Bu büyük işi bir öğrenme projesi olarak görüyoruz. Bence üniversitedeki çalışma ortamı Kripton gibi olmalı. Kripton'da normal biri olanların farklılıkları, oradan ayrıldıklarında anlaşılır, Superman gibi. Bu projeye kalkışmamız bile öğrenciler açısından olumlu bir etki yarattı diyebilirim. Tamamladığımızda çok daha büyük ve kalıcı etkileri olacaktır. Bu proje tamamlandığında Pardus diğer büyük dağıtımlar gibi bir 64-bit portuna sahip olacak. Pardus'un başka bir mimariye nasıl port edildiğinin belgelendirmesi yapılmış olacak. Bence en az bunlar kadar değerli bir katkı da Pardus'u iyi tanıyan, porting heyecanını yaşamış ondan fazla yeni geliştirici yetişmiş olacak. Yol haritası için kesin tarihler vermem şimdilik mümkün değil, çünkü projede çalışacakların önemli bir kısmı öğrenci ve yaz stajları var. Hem yoğun Pardus'un daha yaygın bir şekilde kullanılması için ne tür çalışmalar yapılmalı? Nereden başlanmalı? Türkiye ve dünya çapında ayrı ayrı düşündüğümüzde Pardus'un yaygın olarak kullanılmasının önündeki en büyük engeller nelerdir? Pardus'un kullanımının yaygınlaşmasının önündeki engeller, Pardus'un kendi başına başa çıkabileceği şeyler değil bence. Kamu kurumlarını için bir devlet iradesinin ortaya konması gerektiğini düşünüyorum. Tabi bunu söylerken öncelikle devletin internetten verdiği hizmetlerin (ilsis.meb.gov.tr gibi) sadece tek bir işletim isteminden ulaşılabilir olmaktan çıkarılması lazım. Bazı kurumların kullandıkları Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 yazılımlarında yenilenmesi gerekebilir ama olayın geneli düşünülecek olursa bu maliyetler eklendiğinde bile yine de karda oluruz. Pardus'un desteğini profesyonel olarak verebilen firmaların ortaya çıkmaları da süreci hızlandıracaktır. Bahsettiğim şey "Şu listeye mail atın" şeklinde değil de desteğin seviyesine göre telefonla veya yerinde destek vermek. Bu kurumların özgür yazılımları tercih etmesinin önündeki ciddi bir engel bence. Beklediğiniz fakat bulamadığınız bir soru varsa cevabını verir misiniz? Beklediğimden de fazla soru buldum ;) Çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim. Okurlarımıza son soruyu siz sormak ister misiniz? Sadece soru sormanın iyi bir şey olduğunu hatırlatmak isterim. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 UBUNTU FCM DERGİSİ EDİTÖRÜ RONNIE TUCKER İLE RÖPORTAJ Ağustos 2009 Hüseyin SARIGÜL [email protected] Kendinizi kısaca tanıtabilir misiniz. Nisan 2007 ye denk geliyor. Tabiki. Ben Ronnie Tucker, özgür ve bağımsız bir ubuntu e-dergi'si olan FCM(Full Circle Magazine)nin editörüyüm ve yarı zamanlı bir sanatçıyım. Özgür yazılıma katkılarınızı öğrenebilir miyiz? FCM Macerası nasıl başladı. Hangi fikir ekseninde oluştu ? FCM nin doğuşu birilerinin fikri olarak Ubuntu forumlarıyla olmuştur. Benim maceram Yeni bir magazin oluşturmayı düşünen birinin gönderisini yanıtlamamla başladı. Ama cevap gelmedi. Bende bunu kendim yapmaya karar verdim ve forumda bununla ilgili yeni bir konu açtım. Birkaç saat içinde içlerinde şu anda hala fcm de çalışan Robert Clipsham, Rob Kerfia'nında olduğu bir çok kişiden yanıt aldım. Eğer ubuntuforums'ta bu iletileri ararsanız hala oralarda bir yerde olduklarını görebilirsiniz. Hımm. Bu konuda pek bir şey söyleyemem çünkü ben bir programcı değilim. Ama FCM gibi fikirler özgür yazılımın gelişmesine ve benim gibilerinde özgür yazılım birlikteliğine katkı yapabilmemi sağlamakta. Daha önce herhangi bir e-dergide çalıştınız mı? Hayır daha önce hiç. Bu kadar zamanımı alacağını bilseydim büyük ihtimalle böyle bir işe hiç kalkışmayacaktım. Neden Ubuntu? İlk olarak çok sevdiğim linux işletim sistemi kubuntuydu. Daha sonra 8.10 piyasaya çıktığında ubuntu kullanmaya başladım. Geçen zaman içinde Ubuntu'da neler değişiyor? Ubuntu her altı ayda bir piyasaya sürülüyor. Yani her zaman yeni. Ubuntunun avantaj ve dezavantajları nelerdir. Dediğim gibi altı ayda bir yeni bir sürümünün çıkması büyük bir artı. Başka bir artı ise topluluk içinde ubuntu kullanıcılarına desteğinin çok iyi olması. Başka bir dağıtım kullanıyor musunuz? Nedeni nedir? Asus EEE 701 dizüstü bilgisayarımda Enlightenment masaüstü destekli Puppy Linux kullanıyorum. 701 çok güçlü değil bu yüzden hafif bir işletim sistemine ihtiyacım var. Linux puppy yavaş bilgisayarlar için mukemmel bir tercih. Peki ismini neden Full Circle Magazine koydunuz? Bir arkadaşım bana bu ismin uygun olacağını söyledi. Gerçektende iyi bir isim çünkü Ubuntu'nun simgesi olan (circle of friend) i de ifade ediyor. Linuxten beklentileriniz nelerdir. Ne zamandan beri editörlük görevindesiniz. En başından beri editörüm. Benim hatırladığıma göre Ronnie Tucker'ın Labrador Puppy adlı çalışması Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Umarım linux gelişir popülarite kazanır ve kitleler tarafından desteklenerek kullanılan en iyi işletim sistemi haline gelir. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 UBUNTU FCM DERGİSİ EDİTÖRÜ RONNIE TUCKER İLE RÖPORTAJ Ağustos 2009 Hüseyin SARIGÜL [email protected] FCM neden bu kadar sevildi? Pardus hakkındaki düşünceleriniz nelerdir. bunu okumaktan zevk alıyor. FCM yeni kullanıcı kitlelerini hedef aldı ve ayrıca daha iyi kullanıcılar içinde makaleler yayınlandı. Ama genelde makalelerin yeni kullanıcılar için yararlı olması ve sıkıcı olmaması büyük bir önem taşımaktadır. . Bir devletin adım atması ve linux işletim sistemine destek vermesi, linux'e adapte olmak istemesi çok güzel. Web sitenizi ziyaret ettim sanatsal çalışmalarınızı gördüm.Bu konuda birşeyler soylemek istermisiniz. Pardus'u duydunuz mu? Kullanma imkanı bulabildiniz mi? Çevirileri sürekli olarak devam ettirmek gerçekten zor, ve zaman alıcı. Bazıları başlıyor ve bir iki çeviriden sonra bırakabiliyor. Ama ben her zaman söylüyorum eğer kendi dilinizde FCM'niz yoksa bana e-mail ile haber verin ve kendi takımınızı kurun. Şu ana kadar hakkını vermem gereken ve gerçekten iyi iş çıkaran fransız, italyan ve çin takımları var. FCM için çeviri takımları kuruluyor. Kalıcı bir çeviri takımları kurma konusunda bir planınız varmı? Pardus hakkında çeşitli şeyler duydum ama kullanma fırsatım olmadı. Birkaç yıldır yağlı boya ve pastel boya çalışmaları yapmaktayım. Bu çalışmalar beni rahatlatmakta ve FCM den ve bilgisayardandan biraz olsun uzaklaşmamı sağlamakta. FCM Özgür yazılım dergisimidir. Yoksa Ubuntu dergisimi bu konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir. Evet bizede özgür yazılım dergisi diyorlar. Ama asıl amaç yeni yazılımlar geliştirmekten ziyade ubuntuda çeşitli şeyleri nasıl yapabileceğimizi göstermek. Biraz sizin hakkınızda konuşalım. FCM nin editoru olmak nasıl bir duygu. Ronnie Tucker'ın A Horse of Course adlı çalışması Linux topluluğuna destek vermek çok güzel. Bazen bir ayı kendime ayırmak istiyorum ama biliyorumki yeni fikirler ve konular hakkında bir sürü e-mail yağacak. Ama bunun olması aslında güzel çünkü bunun anlamı biz güzel bir şey üretiyoruz ve insanlar Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Ronnie Tucker 'ı Our Dog Dusty adlı çalışması Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 UBUNTU FCM DERGİSİ EDİTÖRÜ RONNIE TUCKER İLE RÖPORTAJ Sizce hangisi daha önemli. Linus Torvalds mı Richald Stallman mı [email protected] Dans denince? İnsanlar bazen Stallman ismini gereksiz görüyor Torvalds hakkında biraz fazla heyecanlanıyorlar. Ama şunu unutmamalıyızki Stallman olmasa ne Linus olurdu nede GNU. Dolayısıyla Stallman biraz daha fazla krediyi bence hakediyor. Aşk, evlilik ve özgürlük hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Aşk güzel birşeydir ama evliliği özgürlüğünüz için bir tehlike olarak görüyorsanız benim inancım tamda Franklinin söylediği gibi " Hürriyetlerini geçiçi olarak güvende olmak için bırakabilen insanlar ne hürriyete nede güvenliği hakkederler. " Ağustos 2009 Hüseyin SARIGÜL Dans konusunda umutsuz bir vakayım. Yazmayı tercih ederim. Türkiyeye tatil amaçlı geldinizmi ? üzgünümki hayır. Peki türk yemekleri? Çok çeşitli yabancı yemekler yedim ama henüz türk yemeyi yeme imkanı bulamadım. Gelecek planlarınıznelerdir FCM yi olabildiğince sürdürmek istiyorum. Peki FCM nin geleceği nedir sizce. Sadece devam etmeli. Daha fazla destek olmak bizim için yararlı olabilir. Bizi destekleyen Apress,No starch,SAMS ve Prentice Hall gibi firmalar bize incelememiz için kitaplar yolluyorlar. Ama ayrıca incelemek için donanım sahibi olmakta iyi olurdu. Belki bir gün dergimiz basılı olarak yayınlanabilir ama bunun için çok fazla para ve organizasyon gerekli. Dijital halinde olduğu gibi bir gün Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 yayınlansa bile Full Circle Magazine'i sadece basılması için gereken para çok fazla. Kesinlikle satılmasını düşünmüyorum. FCM yi inceledik. Gerçekten çok başarılı bir iş çıkarmışsınız. Bizimle bu ropörtajı yaptığınız için teşekkür ederim. Benimle röportaj yapmak istediğiniz için asıl ben size teşekkür ederim. Benimle beraber FCM yi yayınlamakta emeği geçen herkese Rob, Robert'e tüm okuyuculara ve makale yazarlarına tüm çeviri takımlarına teşekkür ederim. FCM yi her ay yayınlamaya devam edecektir. Size ve pardus ailesine başarılar diliyorum. Saygılarımı sunuyor çalışmalarınızda başarılar diliyorum. FCM okumanın ayrıcalığını sürekli yaşamak dileklerimle. Röpotaj Hüseyin SARIGÜL [email protected] Çeviri : Mehmet Sarıgül YAZARIN NOTU : Bu mükemmel çeviriyi yapan Mehmet SARIGÜL 'e teşekkür ederim. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 PHP DERSLERİ (BİRİNCİ BÖLÜM) Ağustos 2009 Mehmet SARIGÜL [email protected] PHP bir sunucu taraflı programlama dilidir. Dinamik web sayfaları oluşturmada kullanılır. PHP derslerimize başlamadan önce PHP için gerekecek olan HTML bilgilerini öğreneceğiz. HTML (Hyper Text Markup Language) İnternette dolaştığımız tüm web sayfaları aslında html kodlarıdır. Bu kodlar tarayıcılarımız tarafından derlenir ve web sayfaları olarak yansıtılır. HTML’in “Merhaba Dünya”’ sı ; <html> <head> <title>İlk Sayfamız</title> </head> <body> Merhaba Dunya </body> </html> Öncelikle bir text dosyası oluşturun ve içine üstteki kodları yapıştırın. Daha sonra uzantısını .html olarak değiştirip web tarayıcınızda açın. Web sayfasındaki “Merhaba Dunya” yazısını görebilirsiniz. Sayfada boş bir yere sağ tıklayıp “Kaynak kodunu görüntüle” dediğinizde, yazdığınız kodları görebilirsiniz. <h4>Linux Nedir?</h4> Şimdi kodu açıklamaya başlayalım. </p> <html> - Html kodlarının hepsini kapsayan html tag’idir. </body> <p> <b>Linux</b> <i>özgürlüğün</i> ta <u>kendisidir.</u> </html> <head> - Html kodunun başlığını ve script kodlarını içeren bölümdür. Html kodundan hemen sonra yerleştirilir. <title> - Bu bölüme yazdıklarınız sayfanın başlığı olarak gözükür. <body> - Html kodlarını içeren ana kısımdır. Sayfanın içindeki tüm yapılar burada oluşturulur. Şimdi daha karmaşık bir kodu inceleyelim. Bu sayfadaki yeni tag’lerimize bir göz atalım. <html> <hx> - Başlık tag’idir. Buradaki x; 1 ile 6 arasında bir sayıdır. h1 en büyük başlık boyutunu, h6 en küçük başlık boyutunu gösterir. <head> <p> - Paragraf tag'idir. Paragraflar bu tag içine alınır. <title>İkinci Sayfamız</title> <i> - İtalik yazılmak istenen yerler bu tag içine alınır. </head> <b> - Kalın yazılmak istenen yerler bu tag içine alınır. <body> Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 PHP DERSLERİ (BİRİNCİ BÖLÜM) Ağustos 2009 Mehmet SARIGÜL [email protected] <u>- Altı çizgili yazılmak istenen yerler bu tag içine alınır. <a> - Başka bir sayfa ya da resim için link eklemede kullanılır. <html> Şimdi de tablo oluşturalım. <head> <html> <title>İlerliyoruz. Oldu 3. sayfa</title> <head> </head> <title>Hadi Tablo Yapalım.</title> <body> </head> <img src=”resim.jpg” alt=”resim” /> <body> <a href=”resminadresi.html”>Bu resmin sitesine gitmek için tıklayınız.</a> <table border=”1”> </body> </html> Buradaki yenilikler link ve resim ekleme. <td>23</td> </tr> </table> </body> </html> <tr> <td>İsim</td> <td>Yaş</td> </tr> Resim eklemek için img tag'ini kullanıyoruz. Src'ye <tr> resmin adresini, alt'a ise resmin üstüne fare imleci ile gelindiğinde hangi bilginin ekranda görüneceğini <td>Mehmet</td> yazıyoruz. img tag'inin açıldığı yerde kapandığına dikkat edin. Bazı tag'ler farklı yerlerde açılıp <td>21</td> kapanırken bazıları img gibi açıldığı yerde kapatılır. <img> - Resim eklemek için kullanılan tag'dir. <td>Ali</td> <table> - Bu tag tablo oluşturmak için kullanılır. Border kısmı ise sütunlar arasındaki kenarların ne kadar kalın olacağını belirler. <tr> - Tablodaki bir satırı temsil eder. </tr> <td> - Tablodaki bir sütunu temsil eder. <tr> Şimdi de bir form oluşturalım. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 PHP DERSLERİ (BİRİNCİ BÖLÜM) Ağustos 2009 Mehmet SARIGÜL [email protected] <html> yöntemidir. Birden fazla satırlı metin kutusu oluşturur. <head> <title>Kayıt Formu</title> </head> Şimdilik bu kadar HTML bilgisi bize yeterli. Artık PHP'ye adım atmanın zamanı geldi. <body> PHP kodları nasıl yazılır? <form name=”form1” method=”post” action=”sayfa2.php”> PHP kodları html kodları içine <? ?> ya da <?php ?> tagleri içinde yazılır. Yazım kuralları C programlama diline benzer. PHP dosyalarının genel kullanılan uzantısı .php dir. Tek satırlık bilgi "//" kullanılarak, çok satırlık bilgi "/**/" kullanılarak yazılabilir. Her satırın sonuna ";" konur. Veriler tanımlanırken herhangi bir tip belirtmeye gerek yoktur ama veri adları $ işareti ile başlar. Şimdi bu söylediklerimize kod içinde bir göz atalım. Bir kullanıcı kayıt formu oluşturduk. Buradaki kullanıcı etkileşim tag'lerine bakacağız. Ad: <input type=”text” name=”ad”/><br/> Soy ad: <input type=”text” name=”soyad”/><br/> Yas: <input type=”text” name=”yas”/><br/> Eklemek istediğiniz şeyler:<br/> <textarea name=”Bilgi”></textarea> <input type="submit" name="submit"> </form> </body> </html> <form> - Kullanıcıdan bilgi almak için gerekli olan formları oluşturmada kullanılır. Method kısmına daha sonra değineceğiz. Action kısmı ise bu form onaylandığında sayfanın nereye yönlendirileceğini ve bilgilerin nereye yollanacağını gösterir. <input> - Kullanıcıdan giriş almak için gerekli olan tag'dir. Type kısmına “button, checkbox, file, hidden, image, password, radio, reset, submit, text” girdileri yazılabilir. "File" kullanıcıdan dosya almak için, "password" şifre girişi için, "radio" çoktan seçmeli giriş için, "reset" formu resetleyecek buton oluşturmak için, "submit" formu onaylayacak butonu oluşturmak için, "text" ise kullanıcıdan yazı girişi almak için kullanılır. Diğer type özelliklerine gerektiğinde değineceğiz. <textarea> - Kullanıcıdan metin almanın başka bir Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 <?php // ben bir bilgi satırıyım echo “ilk php kodumuz”; echo “<i>echo komutu ile html tagleri yazılabilir!</i>”; ?> Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 PHP DERSLERİ (BİRİNCİ BÖLÜM) Ağustos 2009 Mehmet SARIGÜL [email protected] echo "ilk: ".gettype($ilk)."<br/> sayi: ".gettype($sayi)."<br/> bool: ".gettype($bool); Float : Kayar noktalı sayı yani rasyonel sayı değerleri alır. ?> String : Metin değerlerini alır. Gördüğünüz gibi tanımlama yaparken tip otomatik olarak tanımlanıyor. Burada yeni olan başka bir şey ise fonksiyon kullanmak. PHP'de C programlama dilinden de alışkın Not: PHP dosyaları browser yardımı ile direk olarak açılamaz. Öncelikle bilgisayarınıza PHP sunucu kurmanız gerekin. Bunu nasıl yapacağınızı bilmiyorsanız forumumuzu ziyaret ederek bununla ilgili konuları inceleyebilirsiniz. Link: http://forum.parduslinux.org/viewtopic.php?f=187&t=14164 olduğumuz birçok tanımlı fonksiyon mevcut. Echo komutu ile html dosyasının içerisine istediğiniz Bunların hepsini liste olarak vermek yerine, zamanı gelince kullanarak öğreneceğiz. Burada kullanılan kodu yazdırabilirsiniz. Bu kodu çalıştırdıktan sonra sağ tuşa tıklayıp sayfanın kaynağını görüntüleyelim. gettype fonksiyonu tek bir parametre alıyor ve aldığı değişkenin tipini bize dönüyor. Parametre fonksiyonlara gönderilen değerlerdir, parantez içine Şimdi de birkaç değişken tanımlayalım. yazılır ve virgül ile ayrılır. "." ise PHP'de string(metin) birleştirme işlecidir. Eğer birden fazla PHP'de değişken tanımlamak çok kolaydır. Çünkü string'i birleştirmek isterseniz araya "." işlecini değişken tipi tanımlamanız gerekmez. Sizin yazmanız gerekir. değişkene ilk değer atadığınız yerde değişkenin tipi otomatik olarak tanımlanır. Veri Tipleri <?php PHP'deki belli başlı veri tipleri; $ilk = "Ben bir string değişkeniyim"; Boolean : True veya false değerini alır. $sayi =5; İnteger : Tamsayı değerlerini alır. $bool = false; Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Daha sonra array tipine de değineceğiz. Koşullandırma Her programlama dilinde olduğu gibi PHP’de de koşullandırma komutları vardır. Bunlar, if-else ve switch-case komutlarıdır. Hemen bir örnek ile koşullandırmaya göz atalım. <?php $sayi = 5; if($sayi % 2 == 0 ) echo “Çift bir sayıdır”; else echo “Tek bir sayıdır”; ?> Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 PHP DERSLERİ (BİRİNCİ BÖLÜM) Ağustos 2009 Mehmet SARIGÜL [email protected] If işlevinden sonra if’in içindeki koşulun doğruluğunda çalıştırılacak kod parçası yazılır. Eğer kod parçası 1 satırdan fazla ise kodun { } içine alınması gerekir. Küçük veya eşittir $a, $b'den küçük veya ona eşitse sonuç TRUE olur. $a <= $b Büyük veya eşittir $a, $b'den büyük veya ona eşitse sonuç TRUE olur. $a >= $b % işlemi kalan bulma işlemidir. 5%2 = 1 dir. Dolayısıyla koşullandırmanın ilk kısmı false(yanlış) olur ve atlanır, else içindeki kısmı çalıştırılacaktır. Şimdi de güzel ve diğerlerine göre karışık bir örnekle "==" işleci ise eşitlik işlecidir. İki tarafının birbirine eşit olduğu durumlarda true, eşit olmadığı durumlarda dersimizi kapatalım. false değeri döner. Bu karşılaştırma işleçlerine bir göz <?php atalım. $a == $b Eşittir. $a ve $b aynı değere sahipse sonuç TRUE olur.($a ve $b nin tipleri farklı olabilir.) Aynıdır $a ve $b aynı değere sahipse ve tipleri de aynıysa sonuç TRUE olur. $a === $b Eşit değildir $a ve $b aynı değere sahip değilse sonuç TRUE olur. $a != $b Eşit değildir $a ve $b aynı değere sahip değilse sonuç TRUE olur. $a <> $b <head> </head> <body> <form action="<? echo $_SERVER['PHP_SELF']; ?>" method="post"> <input type="text" name="ad"> if($_POST['submit']) <input type="text" name="soyad"> { <input type = "submit" name="submit"> if(strlen($_POST['ad'])==0) </form> echo "Ad girmediniz"; </body> else if(strlen($_POST['soyad'])==0) </html> echo "Soyad girmediniz"; Farklıdır $a ve $b aynı değere sahip değilse veya türleri aynı değilse sonuç TRUE olur. $a !== $b <html> else echo "Adınız ".$_POST['ad']." Soyadınız $a < $b Küçüktür $a kesin olarak $b'den küçükse sonuç ".$_POST['soyad']; TRUE olur. } $a > $b Büyüktür $a kesin olarak $b'den büyükse ?> sonuç TRUE olur. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 PHP DERSLERİ (BİRİNCİ BÖLÜM) Ağustos 2009 Mehmet SARIGÜL [email protected] basılmadıysa false’tur. Bu yüzden PHP dosyası açıldığında bu kısım çalışmaz, formu onaylayıp yeniden çağırdığımızda çalışır. Ad girilmeyen durum. Ad girilip soyad girilmeyen durum. Ad ve soyad girilen durum. Öncelikle HTML kodumuzu inceleyelim. HTML kodumuzun içinde basitçe bir form oluşturulmuş. Bu formun içinde yazı girilecek iki adet alan ve bir onaylama butonu var. Form tag'i için gördükleriniz ise: Action : Formun onaylandığında yani submit butonuna basıldığı zaman nereye yönlendirileceğini gösterir. Burada action içinde gördüğünüz kısım standart bir PHP ifadesidir ve form onaylandığında aynı PHP dosyasına gönderilmesi gerektiğini gösterir. Method : Formda veri yollamada kullanılacak yöntemi gösterir. İki yöntem vardır. Post ile gönderilen veriler güvenli olarak iletilir. Get ile gönderilen veriler ise url'ye eklenerek yollanır. Dolayısıyla kullanıcı tarafından görülebilirler. Bazı gizliliği olmayan durumlarda get yöntemi kullanılır. Yani bu form onaylandığında geriye, sunucudaki PHP dosyasına gönderilir. İf kısmının içindeki kodu incelersek burada yeni bir fonksiyon göreceğiz. Strlen() fonksiyonu içindeki stringin uzunluğunu döner. Yani if(strlen($_POST['ad'])==0) ; ad ismi ile gelen verinin uzunluğunun sıfır olup olmadığına bakar. Eğer ad text'ine herhangi bir veri girilmemişse bu uzunluk sıfırdır ve ‘echo "Ad girmediniz";’ ile hata verilir. İkinci else if kısmı ise bu if koşulunun yanlış olması ile çalıştırılır ve bu sefer soyad girilip girilmediğine bakılır. Son else kısmı ise isim ve soyisim girildiği durumlarda bu isim ve soyismi ekrana yazar. Bu derste neler öğrendik; PHP kısmına gelirsek : İlk if koşulumuzun içine bakalım. Burada kullanılan $_POST bir dizidir. Diziler aynı türdeki birden çok veriyi sıralı olarak tutan yapılardır. $_POST[‘submit’] dediğimizde bu gelen input verisinden, adı submit olanın değerini bize döner. Bu bizim butonumuzun değeridir ve bu değer butona basıldıysa true, Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 - Basit HTML ve form yapısı. - PHP kod yazım kuralları - PHP’de fonksiyonlara giriş - PHP’de veri türleri - PHP’de basit kullanıcı bilgi formu - PHP’ koşullandırma işleçleri Gelecek dersimizde dizilere biraz daha yakından bakacağız, kendi fonksiyonlarımızı yazacağız ve döngüler konusunu işleyeceğiz. PHP ile ilgili her türlü sorunuz için forumumuzdan yardım isteyebilirsiniz. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 PYGTK VE GLADE İLE ARAYÜZ TASARIMI pyGTK, GNOME masaüstü ortamının naif grafik araç takımı olan GTK için oluşturulmuş Python Wrapper'ını tanımlayan kısaltmadır. GTK'nın naif dili “C” olmasına rağmen, pyGTK de en az C kadar iş görmekte ve hatta geliştirme kolaylığından dolayı tercih edilmektedir. PyGTK ile geliştirilen yazılımlar sadece GNOME ortamında değil, KDE'de ve hatta Mac OS ile Windows üzerinde de kullanılabilir. Buna en güzel örnek Gimp'tir. Zira GTK'nın açılımı da GIMP Toolkit'tir. Bu ismin nedeni, GTK'in başlarda GIMP'i oluşturabilmek için geliştirilmiş olmasıdır. Bu yazıda Python ile kullanılan wxPython, pyQT, Tkinter gibi diğer grafik araç takımlarıyla pyGTK'nın karşılaştırmasını yapmayacağım. Web tamamen bu tartışmalarla dolu ve konu hakkında herkesin bir fikri var. Bence hepsinin farklı alanlarda kendilerine has avantajları ve dezavantajları bulunmakta. En iyisi siz hepsine bir göz atın ve kendi kararınızı verin. Ağustos 2009 Can Mustafa ÖZDEMİR [email protected] http://www.gotocan.com Bu anlatımda ilk olarak basit bir hesap makinesi yapacağız. Hesap makinesi yapımının çok zevkli olmadığının ve neredeyse bütün tutorial'ların bununla başladığının farkında olmama rağmen entrybox ve buton işlemleri gibi temel öğelerin en basit şekilde kullanıldığı uygulama olduğunu düşündüğümden, giriş uygulaması olarak bunu seçtim. Başlamadan önce Glade ile arayüz tasarımının çalışma mantığı üstüne ufak bir demeç verelim. Eğer Qt Designer ile önceden tanışıklığınız varsa Glade size ilk etapta biraz tuhaf gelecektir. Glade ile tasarlanan arayüzler otomatik olarak kod oluşturmaz. Siz yazdığınız kodun içinden oluşturduğunuz Glade projesini (arayüzünü) çağırırsınız. Ayrıntıya girmeden tasarıma geçiyorum, zaten ne demek istediğimi birazdan anlayacaksınız. Arayüz tasarımı: Glade'i açtığımızda karşımıza şöyle bir ekran gelmeli: Bu anlatımdan azami şekilde faydalanabilmek için zaten biliyor olmanız gerekenler: 1 Temel python bilgisi 2 Nesneye yönelik programlama bilgisi 3 Gerekli paketleri yükleyebilecek kadar GNU/Linux bilgisi pyGTK tasarlayabilmek için gerekli paketler: 1 GTK 2 pyGTK 3 Python 4 Glade 3 Herşey hazırsa başlayalım! Bu anlatımda ilk olarak basit bir hesap makinesi yapacağız. Hesap makinesi Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 PYGTK VE GLADE İLE ARAYÜZ TASARIMI Bu ekran büyük ihtimalle sizde Türkçe olacaktır. “Proje dosya formatı” olarak “Libglade”'i seçiyoruz ve ekranı kapatıyoruz. Pencere kapandıktan sonra karşımızda tertemiz bir arayüz belirir. Ağustos 2009 Can Mustafa ÖZDEMİR [email protected] http://www.gotocan.com Vertical Box: Ekranı yatay parçalara böler. Pencereyi küçültüp büyütürken içerik de pencereye oranla boyut değiştirir. Araç eklerken kutu numarasını belirtmek gerekir. Table: Horizontal ve Vertical Box'lar gibi içeriği yatay ve dikey parçalara böler. Fakat yatay ve dikey parçaların sayısı eşittir. Pencereyi küçültüp büyütürken içerik de pencereye oranla boyut değiştirir. Araç eklerken kutu numarasını (x,y) şeklinde belirtmek gerekir. Sol tarafta araçlar kutusundan "Toplevel" başlığı altından “Window”a tıklamalısınız. Layout: Ekranı piksellere böler. Pencere boyutu, araç boyutlarını etkilemez. Araç eklerken koordinatlar (x,y) şeklinde girilir. Bu sayede bomboş ve saydam ana pencere taslağımız görünür hale gelecektir. Şimdi sırada bunu doldurmak var. Başlamadan önce GTK'da packing yöntemlerinden de kısaca bahsedelim: Horizontal Box: Ekranı dikey parçalara böler. Pencereyi küçültüp büyütürken içerik de pencereye oranla boyut değiştirir. Araç eklerken kutu numarasını belirtmek gerekir. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 PYGTK VE GLADE İLE ARAYÜZ TASARIMI Diğer içericilere (container) kendiniz göz atıp ne işe yaradıklarını öğrenebilirsiniz. Biz buradaki örnekte sadece Horizontal Box kullanacağız. Siz pencere tasarımını istediğiniz şekilde yapabilirsiniz. Ağustos 2009 Can Mustafa ÖZDEMİR [email protected] http://www.gotocan.com Yukarıdaki tabloya göre, yandaki araçları tıkladıktan sonra pencere üstünde ayırdığımız alanlara sırayla tıklarak yerleştirelim. İşlem sonunda elimizde şöyle bir sonuç olmalı: Şimdi yine sol taraftan Horizontal Box simgesine ve ardından penceremize tıklayalım. Çıkan kutucuğa “5” yazıp devam edelim. Böylece penceremizi dikey olarak 5 parçaya ayırmış olduk. Basit bir hesap makinesi yaptığımız için 20 basamaklı sayılar üstünde işlem yapmak gibi bir amacımız yok. O nedenle giriş (entry) araçlarını biraz kısaltmakta fayda var. Bu sırada butonumuzun ve etiketimizin üstündeki yazıları değiştirip, comboboxentry'mıza gereken değerleri atayalım. Tüm bunları Glade'in sağ alt tarafında bulunan özellikler (properties) bölümünden yapalım. Bu beş parçaya farklı araçlar ekleyeceğiz. Tasarım yaklaşık olarak şöyle olmalı: 1. Kutu - İlk sayı için giriş - (entry) 2. Kutu - İşlem seçimi - (comboboxentry) 3. Kutu - İkinci sayı için giriş - (entry) 4. Kutu - Sonuç - (label) 5. Kutu - Hesapla butonu - (Button) Pencere (window1) özelliklerinde, common başlığı altında visible seçeneğini “Yes” olarak belirleyin. Eğer bunu yapmazsanız pencere hiç bir zaman görüntülenmeyecektir. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 PYGTK VE GLADE İLE ARAYÜZ TASARIMI Ağustos 2009 Can Mustafa ÖZDEMİR [email protected] http://www.gotocan.com Şimdi ilk olarak entry1'e tıklayalım ve yine Common sekmesi altında genişliği değiştirelim. Aynı işlemi entry2 için de uygulayalım. Ben 8 değerini verdim, siz daha kısa ya da daha uzun yapabilirsiniz. Comboboxentry'mizi seçtikten sonra genel özellikler (General) bölümünden içeriği (Items) dolduralım. Buraya makinemizin yapmasını istediğimiz şeyi, yani dört işlemi girelim. Etiketin üstündeki yazıyı da yine etiketin genel özelliklerinden değiştirebiliriz. Ben açılıştaki yazı olarak “= 0” kullandım. Siz isterseniz boş da bırakabilirsiniz. Ne de olsa işlem yapıldığında burası değişecektir. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 PYGTK VE GLADE İLE ARAYÜZ TASARIMI Ağustos 2009 Can Mustafa ÖZDEMİR [email protected] http://www.gotocan.com İşlev atamayı öğrendiğimize göre şimdi de, ana pencerenin kapatma tuşuna tıkladığımızda kapanması için bir işlev daha oluşturalım. Bu kez window1'e, ya da ana penceremizin adı neyse ona tıklayıp, özellikler altında sinyaller bölümünde “GTKObject”i bulup “destroy” eylemine “on_window1_destroy” işlevini atıyoruz. Glade ile burada işimiz bitti sayılır. Oluşturduğumuz arayüzü bir yere kaydedelim. Dosya uzantısı .glade olmalıdır. Ben “proje1.glade” ismiyle kaydettim. Siz de öyle yaparsanız iyi olur. Ya da birazdan kodlarda “proje1.glade” yazan yeri, kendi verdiğiniz isimle değiştirmelisiniz. Artık işin zevkli kısmına, yani kodlamaya geçebiliriz. :) Kodların oluşturulması: Butonun üstünde yazacak olan yazıyı da etikete uyguladığınız yöntemle değiştirebilirsiniz. Fakat buton için gerçekleştirmemiz gereken son bir işlem daha var. Butona işlev atamalıyız. Sinyaller (Signals) sekmesi altında “clicked” yazısının sağındaki alana çift tıklatın ve “on” yazın, Glade burada size bir işlev ismi önerecektir. Bu büyük ihtimalle “on_button1_clicked” olur. İsterseniz işlev adını “Husamettin” olarak da değiştirebilirsiniz, yalnız daha sonra kodlarda işlevi çağırırken bu adı kullanmalısınız. Pardus-Linux.Org e-dergi Arayüzü kaydettiğimiz dizin içerisinde yeni bir dosya yaratalım ve “ilkgui.py” adını verelim. Sonu .py olmak kaydıyla istediğiniz adı verebilirsiniz. Dosyanın başına şunlar yazılmalı: #!/usr/bin/env python #-*-coding:utf-8-*import sys try: import pygtk pygtk.require("2.0") except: print "pygtk paketi yüklenmemiş" pass try: import gtk import gtk.glade except: print "gtk ya da gtk.galde paketlerinden en az biri yüklenmemiş" sys.exit(1) Sayı 11 Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 PYGTK VE GLADE İLE ARAYÜZ TASARIMI Bu sayede pygtk için temel kütüphaneleri çekiyoruz ve bunu yaparken versiyon sorguluyoruz. Eğer pygtk sürümümüz 2.0 ve üstü değilse ya da Glade desteğimiz yoksa program sonlanıyor. Eğer böyle bir şeyle karşılaşırsanız, gerekli paketleri tekrar kurmaya çalışın. Bu kısımda bir sorunla karşılaşmazsanız, her şey yolunda demektir. Arayüz sınıfımızı oluşturmaya başlayabiliriz. Klasik şekilde sınıfımızı oluşturalım: class pyMain: def __init__(self): Bundan sonra, ilk olarak arayüz dosyamızı, kodlarımıza çekmek olacaktır: Ağustos 2009 Can Mustafa ÖZDEMİR [email protected] http://www.gotocan.com gtk.glade.XML(self.gladefile, “window1”) ifadesiyle window1 adlı penceremizin tüm haritasını koda çekiyoruz. Eğer merak ettiyseniz glade dosyasını bir editör ile açın. Sıradan bir XML dosyası olduğunu göreceksiniz. Sırayla devam edelim: class pyMain: def __init__(self): self.gladefile = "proje1.glade" self.wTree = gtk.glade.XML(self.gladefile, "window1") dic = {"on_window1_destroy" : gtk.main_quit , "on_button1_clicked" : self.on_b1_clicked} self.wTree.signal_autoconnect(dic) class pyMain: def __init__(self): self.gladefile = "proje1.glade" self.wTree = gtk.glade.XML(self.gladefile, "window1") “proje1.glade” adını verdiğimiz dosyayı kodumuza çektik ve onu gladefile olarak adlandırdığımız değişkene atadık. Nesne tabanlı programlamayla arası iyi olmayanlar için belirtmeliyim, “self” ifadesini hiç kullanmasaydık, program çalışırdı ama ileride aşamalarda arayüzden yeni bir şey çekmek istediğimizde, gladefile değişkenimizi __init__ fonksiyonu dışında kullanamazdık. Yani self. ifadesi bu açıdan birazcık global ifadesine benzer. İkinci satırda self.wTree adlı bir değişken yarattık. Tabiki bunlara Türkçe isimlerde verebilirdik (Türkçe karakter kullanmadan) ama gladefile ve wTree değişken isimlerini kullanmak bir pyGTK geleneğidir. İleride kodlarınızın evrensel bir boyut kazanması açısından bu alışkanlığı kazanırsanız iyi olur diye düşünüyorum. Pardus-Linux.Org e-dergi Python'da degisken = {a:b, c:d} gibi ifadelerin sözlük oluşturduğunu hatırlayacaksınız. Biz de burada grafik araçlarına atadığımız işlevlerin kodlarımız içinde nasıl çağırıldığını belirten bir sözlük oluşturduk. Bu sayede oluşturacağımız fonksiyona self.on_button1_clicked yazmak yerine self.on_b1_clicked yazabiliriz. Sonra ise wTree değişkenimize sözlükteki yeni fonksiyon isimlerimizi self.wTree.signal_autoconnect(dic) ile tanıttık. Aslında bu kadar kısa kodlar için buna gerek yoktu ancak yöntem olarak aklınızın bir köşesinde bulunması iyi olur. class pyMain: def __init__(self): self.gladefile = "proje1.glade" self.wTree = gtk.glade.XML(self.gladefile, "window1") dic = {"on_window1_destroy" : gtk.main_quit , "on_button1_clicked" : self.on_b1_clicked} self.wTree.signal_autoconnect(dic) Sayı 11 Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 PYGTK VE GLADE İLE ARAYÜZ TASARIMI self.ent1 = self.wTree.get_widget("entry1") self.combob = self.wTree.get_widget("comboboxentry1") self.ent2 = self.wTree.get_widget("entry2") self.lab1 = self.wTree.get_widget("label1") Şimdi araçlar içinden kullanacaklarımıza birer isim vermeliyiz. Üstünde hiç bir değişiklik yapmayacağımız ya da değer almayacağımız statik araçlar için bu işlemi yapmaya gerek yoktur. Dikkat ederseniz button1 adlı butonumuzu buraya hiç dahil etmedik. Onun sadece sinyalini isimlendirmekle yetindik. Tüm bu değişkenleri birazdan yazacağımız işlemi yapacak olan fonksiyonda kullanacağız. Ağustos 2009 Can Mustafa ÖZDEMİR [email protected] http://www.gotocan.com Nihayet, hesabı yapacak olan gerçek işleme geçtik. Önce giriş araçlarından değerleri alıp değişkenlere atıyoruz. Sonra bu değişkenler üstünde işlem yapacağız. Dikkat ettiyseniz entry araçları ile comboboxentry aracından değer alırken farklı komutlar kullandık. Bunun nedeni comboboxentry aracının bir liste aracı olmasından kaynaklanmaktadır. Giriş araçlarından normal yollarla veri alırken, comboboxentry aracında aktif öğeyi alıyoruz. Her şey tamamsa işleme geçebiliriz. def on_b1_clicked(self, widget): self.ilk = self.ent1.get_text() self.islem = self.combob.get_active_text() self.ikinci = self.ent2.get_text() class pyMain: def __init__(self): self.gladefile = "proje1.glade" self.wTree = gtk.glade.XML(self.gladefile, "window1") if self.islem == "+": self.lab1.set_text("= %s"%float(float(self.ilk + float(self.ikinci))) if self.islem == "-": self.lab1.set_text("= %s"%float(float(self.ilk) – float(self.ikinci))) dic = {"on_window1_destroy" : gtk.main_quit , "on_button1_clicked" : self.on_b1_clicked} self.wTree.signal_autoconnect(dic) self.ent1 = self.wTree.get_widget("entry1") self.combob = self.wTree.get_widget("comboboxentry1") self.ent2 = self.wTree.get_widget("entry2") self.lab1 = self.wTree.get_widget("label1") if self.islem == "*": self.lab1.set_text("= %s"%float(float(self.ilk)*float(self.ikinci))) if self.islem == "/": self.lab1.set_text("= %s"%float(float(self.ilk)/float(self.ikinci))) def on_b1_clicked(self, widget): self.ilk = self.ent1.get_text() self.islem = self.combob.get_active_text() self.ikinci = self.ent2.get_text() Bu kısımda klasik python kodlarını kullanıyoruz. İşlem adını verdiğimiz değişken (comboboxentry'den aldığımız değer) eğer “+” ise topla, “-” ise çıkar, “*” ise çarp, “/” ise böl komutlarını veriyoruz. Sınıfımızı burada tamamladık. Son olarak dosyanın en altına: Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Can Mustafa ÖZDEMİR [email protected] http://www.gotocan.com Sayı 11 Ağustos 2009 PYGTK VE GLADE İLE ARAYÜZ TASARIMI if __name__ == "__main__": app = pyMain() gtk.main() Satırlarını yazıyoruz ki, kodlar çağırıldığında çalışabilsin. Nesne tabanlı programlamaya uzak olanlar için bir ekleme yapmalıyım. app = pyMain() ile sınıfımızı örnekliyoruz. Br sınıf örneklenmeden çalışmaz. gtk.main() ile de GTK'dan ana penceremizi talep ediyoruz. if __name__ == "__main__": ifadesinin anlamı, kabaca, “Dosya doğrudan çağırılmışsa” demektir. Eğer bunu yapmasaydık, kodlarımız sadece bir sınıf olarak kalacaktı ve ancak başka komutlarla örneklenmesi gerekecekti. Kodların tamamlanmış hali aşağıdadır... Dosyaların bulunduğu klasörde komut satırından “python ilkgui.py” komutunu verdiğinizde çalışacaktır. Esenlikler... Pardus-Linux.Org e-dergi Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 KEDİLER VE PENCERELER Ağustos 2009 Oğuz Kırat [email protected] Merhaba, bu yazımda Pardus kediciğinin ne olduğundan ve pencereyle arasındaki farklılıklardan söz etmeyi düşünüyorum. Dün gece, bir kedi ile Linux dağıtımları arasında ne tür bir ilişki olabilir diye uzunca düşündüm. Kediler çok farklı dillerde konuşabilir (Miyav, Meow, Miau,Miaou): Pardus uluslararası sürümü çok farklı dilleri desteklemektedir ve asıl amacı işletim sisteminde Türkçe'nin düzgün kullanılmasıdır. Kedi sevenler topluluğu vardır, ama pencere sevenler topluluğu yoktur. Kediniz hastalandığında ya da yeni maması alerji yaptığında buraya başvurabilirsiniz, pencere sorunlarınız için pencereciye gitmeniz gerekir: Pardus açık kaynak kodlu olduğu için bir programda bir sorun olduğunda Dünya'daki geniş geliştirici topluluğundan yardım alabilirsiniz. İşletim sistemindeki bir sorunu siz bile çözebilirsiniz. Kedinizin bağışıklık sistemi ve derisi vardır, pencereler yağmurda su sızdırır: Pardus ve Linux, pencerelere göre daha güvenlidir. Olası bir yara herhangi birinden bulabileceğiniz tentürdiyot ile kolayca temizlenir ve kapatılır. Ancak pencereniz kırıldığında her yere saçılan cam parçalarını toplamak zorunda kalırsınız. Ayrıca bunlar ayağınıza da batar. Kediniz en son hücre yapısını kullanır: Kediniz en son ökaryot hücre yapısı ve gelişmiş hücre çekirdeği (Linux çekirdeği) ile gelir. Hücre zarı ihtiyacı olan besinleri (donanımlar) otomatik olarak tanır. Ayrıca su yüklenmesi durumunda hücre içi su oranı kolayca dengelenir. pardus tulliana'dır. Yani kısaca Pardus. Kediniz kol, göz, bacak gibi organlarla gelirken, pencereler sadece kol ile gelir, perde için ayrıca para ödemek zorunda kalırsınız: Pardus ile ihtiyacınız olan ofis, mesajlaşma, ortam yürütücü, DVD yazıcı gibi programlar ücretsiz olarak gelir. Pencereniz de her biri için para ödemek zorunda kalırsınız (Korniş, perde vb...) Kedinizle oyun oynayabilirsiniz: Pardus'ta hem Linux hem de birçok Windows oyununu yüksek performans ile çalıştırabilirsiniz. Kediler ücretsizdir: Sokaktan bir kedi alıp bakımını üstlenebilirsiniz ancak dışarıdan alacağınız her pencere için para ödemek zorunda kalırsınız. Pardus ücretsizdir. Sokağa, yani internet'e çıkarak sizde bir tane edinin. Kendi kedinizi üretebilir ve satabilirsiniz: Yeni bir kedi üretebilir ve onu satabilirsiniz. Özgür lisans sayesinde Pardus'u değiştirebilir ve kendi işletim sisteminizi oluşturup ücretli ya da ücretsiz olarak dağıtabilirsiniz. Kediler hareket edebilirler: Pardus, netbook ve diz üstü bilgisayarınızı yormadan tüm işlerinizi kolayca gerçekleştirmenize olanak verir. Kedinizin tüylerini istediğiniz gibi tarayabilir, boyayabilirsiniz: Pardus'un dış görünüşü çok sevimlidir ve dışarıdan yüklenebilen tema desteği vardır. Birçok kedi türü vardır: Linux tabanlı ve sizin ihtiyaçlarına cevap verecek birçok dağıtım vardır. Burada bahsettiğim sevimli kedicik ise Panthera Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Kedinize verdiğiniz mamanın içinde ne olduğu kutusunda yazar: Pardus'a yükleyeceğiniz programların bir çoğu da açık kaynak kodlu olduğundan, yüklediğiniz programın sistemde ne yaptığını ve nasıl çalıştığını kolayca öğrenebilirsiniz. Dışarıdan bir kedi edindiğinizde kimse bir şey demez ama bir pencere söktüğünüzde hırsız olursunuz: Pencerenizi korsan kullanıyorsanız, yasalara göre hırsız sayılırsınız. Oysa kediler özgürdür. Kedinizi YALI'nın yolundan geçerek evinize aldığınızda, yönetmek için TASMA'yı kullanarak adeta bir KAPTAN gibi onu yönetebilir ve mamasını vermek için gel PİSİ PİSİ komutunu verebilirsiniz: Yalı, Pardus'un kurulum aracı; Tasma, yönetim aracı; Kaptan, masaüstü sihirbazı; Pisi de program, paket yöneticisidir. Küçük evlerde kediler pek beslenmez ama geniş evlerde beslenir: Ev kullanıcıları genelde pencere kullanırlar, oysa kedi ve türevleri büyük makinelerde yani sunucularda kullanılmaktadır. Bizim amacımız tüm evlere bir kedicik vermektir. Kedilerin o sevimliliğini görünce soğuk pencereden daha iyi olduğunu herkese anlatabilmektir. Şimdi benim size önerim, soğuk pencerenin karşısına geçip dışarıyı seyretmektense, kedinizi alın ve özgürce dışarı çıkın. PARDUS 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Zeki BİLDİRİCİ [email protected] Hepimizin dört gözle beklediği, göz bebeğimiz Pardus'un 2009 sürümü “Pardus 2009” çıktı ve çoktan bilgisayarlarımızdaki yerini aldı. Birçok yenilikle karşımıza çıkan Pardus 2009, birçok yenilikle beraber hız, kararlılık ve kullanım kolaylığı özelliklerini de muhafaza ederek karşımıza çıktı. Yeni masaüstü ortamı KDE4 yanı sıra birçok programı en güncel halleriyle deposundan sunan Pardus 2009 birçok yerli ve yabancı kullanıcı tarafından beğenildi ve çok olumlu eleştiriler aldı. Yeni masaüstü ortamı KDE 4 masaüstü ortamında son teknolojiyle karşımıza çıksa da bazı kullanıcıların kafalarında bazı soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Özellikle performans konusunda yeni kullanıcıların bazı sorunlar yaşadıklarını gözlemleyebiliyoruz. Forumlarda ve posta listelerinde gözüme çarpan bu sorunların çözümü ve kullanıcıların kafalarında soru işaretlerini gidermekte fayda var . Temel sorunlar ve sorulara üzerinden hızlı hızlı ve madde madde gidelim. Pardus 2009 KDE4 ile çok uyumlu,nazar değmesin şu andaki en iyi KDE4 ortamlı linux dağıtımı KDE4 ün KDE3.x serisine göre daha ağır olduğu izlenimi var, bu tamamen bir yanılsamadır, KDE4 üzerinde birçok uygulama KDE3 serisine göre daha az sistem kaynağı tüketmektedir. KDE4 üzerinde yaşadığınız yaşayacağınız performans sorunları %90 ihtimalle sistem tercihlerinizden kaynaklanıyordur. Yüksek ve normal konfigürasyonlu makinelerde herhangi bir performans problemi yaşamanız pek kolay değildir. Düşük konfigürasyonlu makinelerde ise birkaç özelliği kapatarak en az KDE3 platformu hızında masaüstü ortamı elde edebilirsiniz. Şöyle ki eğer Pardus 2009 kurdunuz ve performans sorunu yaşıyorsanız ; Ekran kartınızı Görüntü Yöneticisinden (Sistem Ayarları --> Ekran-->Aygıtlar) doğru şekilde tanıtıp doğru ekran kartı sürücüsünü yüklediniz mi ? Ekran kartı sürücünüzü görüntü yöneticisinden veya Paket Yöneticisinden yüklemeyi untumayınız.3D desteğiniz açık mı ? 3D Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 desteği için konsoldan : glxinfo | grep -i “direct rendering” komutu ile görebilirsiniz. Veya Konqueror'u açıp adres çubuğuna sysinfo:/ yazarak sisteminize göz atabilirsiniz. Ekran kartınız düşük konfigürasyonda bir kart ise Sistem ayarlarından Masaüstü-> Masaüstü Efektlerinin kapalı olduğuna emin olunuz. PARDUS 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Zeki BİLDİRİCİ [email protected] Düşük konfigürasyona sahip bir bilgisayarınız varsa Masaüstü Aramasını (Stringi Servisi) kapalı tutmanızda fayda var,değişiklikleri izleyip sürekli indeksleme sisteminizi ara ara kasabilir kilitleyebilir. Dosya yöneticisi Dolphin, çok büyük boyutlu PDF dosyalarının olduğu klasörlerde yanıt vermekte gecikebilir, bu KDE kaynaklı bir hata, Dolphin PDF önizlemelerini oluştururken zorlanabiliyor, gerekli hata kaydı kde hata takip sisteminde mevcut, düzeltilecektir. Geniş bir Müzik arşiviniz varsa (çok gigabayt :) ) Amarok 2 ilk koleksiyon taramasında bilgisayarınızı kasabilir. Bu küçük noktaların dışında eğer sisteminizde bir durağanlık veya ağırlık varsa, konsoldan veya Yakuake üzerinden vereceğiniz “top” komutu ile bilgisayarınız üzerinde olağan dışı işlemci yükü ve sistem kaynağı tüketen program ve servisleri gözetleyip anormallikleri http://hata.pardus.org.tr adresine bildirmekten çekinmeyiniz. Tekrar ediyorum, KDE4 ile performans düşüşü yaşamanız pek olası değildir. Ben eski bilgisayarımda (5 yıllık) Athlon ~2.8 işlemci 512 mb ram ve 128 Mb ati 9550(en düşük seri) ekran kartı sistemimde KDE4 ortamında KDE3 ile aşağı yukarı aynı performansı aldığımı söyleyebilirim. Pardus 2009 ve Görselleri Pardus dağıtımı diğer büyük dağıtımlar gibi her yeni sürümünde kendine has bir görsel komposizyon oluşturmakta. Bu komposisyondaki görselleri ; Grub arkaplanları (Grub Splash),açılış arkaplanları(Bootsplash), masaüstü yükleniyor ekranları(Splash Screens), duvar kağıtları, simgeler ve sistem renkleri olarak kabaca sayabiliriz. Bu komposizyonu Pardus 2009 Teması olarak adlandırabiliriz. Pardus 2009 Teması sanırım birçok kullanıcının beğenisini topladı, malum renk tartışmaları netleşmese de ( Lal,Mor) sürpriz tema rengi kullanıcılar tarafından çok olumlu eleştiriler aldı. Kişisel değerlendirmeme gelirsek, bence Pardus 2009 Teması birçok yönden çok başarılı, fakat bazı yönlerden Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 PARDUS 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Zeki BİLDİRİCİ [email protected] ise başarısız ve özensiz olarak hazırlanmış. Bu özensizliklerin arkasında bazı yanlış kararlar olduğu görüşündeyim. Lansman rengi, sürüm logosu ,bootsplash ve diğer açılış arkaplanları çok çok güzel( Gimp Openoffice.org vb ), bir tek Digikam’da biraz oynamaya gerek var, ama ışık topları fikri çok güzel olmuş ve çok hoşuma gitti. Hoşuma gitmeyenlere ise iki temel konuya değineceğim, Simge Seti Milky ve Duvar kağıtları. Biraz açık konuşacağım üzgünüm. Önce Duvar kağıtları: Duvar kağıtları galerisinde öyle ahım şahım, kimlik kişilik gösterecek kalitede duvar kağıtları malesef yok, birkaç resim güzel fakat gerisi bana bir anlam ifade etmedi. Her duvar kağıdının köşesine Cihan İncebel Copyright koymak sizce anlamlı mı ? Zaten duvar kağıdı seçicisinde, Duvar kağıdının yaratıcısı yazıyor,İnsanların gözüne gözüne Cihan İncebel i sokmanın bir anlamı var mı ? Kaldı ki isim zaten her duvar kağıdında aynı yerde değil bazılarında panelin altında yarısı görünmüyor. 50.000 den fazla insana gereksiz yere yapılacak bir reklam . Dediğim gibi zaten seçicide “Yazar” bilgileri mevcut, fazlasına ne gerek var ? Air duvar kağıdının kenarında Nuno Pinheiro yazsa , bu milyon kişinin gözüne sokulsa hoş mu olurdu ? Sonuçta böyle bir dağıtımda gelecek duvar kağıdının hakkının korunduğu böyle göze sokulmamalı, Creative Commons, GPL veya Copyright vurgusu dediğim gibi duvar kağıdı seçici üzerinden belirtilebilirdi. Kullanıcılar ve özgür yazlım tutkunları rahatsız edilmeyebilirdi. İkinci olarak maalesef Milky simge seti ! Eleştirilerimi direk yazacağım kimse alınmasın. Anlaşılmıyor Neredeyse hiçbir plasma temasıyla uyumu yok, plasma teması sadece Oxygen ile Air’dan ibaret değil ! Simgeler ecik bücük, herkes dev ekran bir bilgisayara sahip değil ki. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Simgeler çok eksik, onca çalışmaya rağmen Oxygen simge seti bile hala % 50 bitmiş durumda. Simgeler hatalı,en basitinden pisi içindeki ağ simgesi samba simgesi değil mi,veya ağ kategorisinde Windows Live bayrağı ile özgür internet programlarının ne alakası PARDUS 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Zeki BİLDİRİCİ [email protected] var ? Dolphin simgesi ve paket yöneticisi simgesinin ne olduğunu bile anlayamadım. Pisi de kurulu paketleri göster simgesi, daha çok paket kaldır simgesine benzemiyor mu ? Paket yöneticisinin çok sevdiğimiz kedicikli simgeleri nerede acaba ? Yükleme slaytlarında güzelce varken, menüdeki anlaşılmaz simge ne sizce ? Çok basit +(ekleme),-(kaldırma) simgeleri olması gerekirken, ekleme ve kaldırma simgelerinin ne olduğunu anlayamadım bile. Simgelerin sınırları belli değil, beyaz arka planda kayboluyorlar, ne oldukları belli olmuyor. Eğer Milky default olacaksa bu başlatıcı simgesi (beyaz üzerine turuncu çizgili Pardus) acaba hangi plasma temasına,ve renk şemasına uyacak af edersiniz ? Milky plasma temasının adı geçmişti, ama ortalarda yok sanırım, ama olsa da başka türlü bir kişiselleştirme bu simge seti ile imkansız. Ben simgelerin birçoğunun ne olduğunu anlayamadım, anlaşılabilirlik ve çağrışım her simgeye 2 dakika bakıp ne olduğunu anlamaya uğraşmak mı ? Yoksa sadece bilgisayarı kolay kullanabilmek mi ? Ben bilgisayarımı kolay kullanmak istiyorum, bu simgelerden hiçbirşey anlamadım. Nispeten tecrübeli kullanıcıyım, Pardus’u bırakın bilgisayarla ilk kez tanışacak kişiler ne yapacaklar acaba ? Ben anlayamadım , onlar nasıl anlayacaklar ? Oxygen simge setinin en önemli özelliği gerçeğe yakın simgeler kullanarak insanlarla bilgisayarın kolay anlaşabilmesini sağlamaktı, böylece Windows ortamından gelenler zorluk çekmeyecek, gerçek simgelerle bilgisayarla ilk kez tanışan insanlar zorluk çekmeyecekti. Ee peki Milky üzerinde bu sembolizm akımı nasıl olacak ? Güldürürken mi düşündürecek ? Klasör simgesi gibi bir klasör gördünüz mü ? Vs vs vs … Bazı simgeler çok güzel,ama bütün olarak ne kişisel zevkime ne de mantığıma hitap etmiyor. Önerim şu, Pardus 2009 a default olarak sunulmasın, ama Kaptan’da seçenek olarak sunulsun, seçilince pisi Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 indirip kursun çok fantastik değil mi Özetle görüşlerim olumsuz, ve Pardus 2009 kurulumundan sonra yaptığım ilk iş simge setini değiştirip Oxygen seçmek oldu. Fakat sistem öntanımlı simgeleri Milky olduğu için bazı pencerelerde hala anlamını çözemediğim “Kaldır” simgesi ile PARDUS 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Zeki BİLDİRİCİ [email protected] karşılaşıyorum. Gül gibi Oxygen simge seti varken böyle güzel bir sürüm hazırlanmışken böyle bir maceraya hiç gerek yok. Bunlar benim fikrim. Hala simge setinin çok iyi olduğunu düşünüyorlarsa buyursunlar Kde-Look’a, er meydanına, koysunlar bizde boyunu görelim. Bilgisayarınızda Mutlaka bulunması Gereken Programlar Klişesi : Windows vs Pardus Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Bilgisayar kullanıcılarının birçok internet sitesinde göremeye alışık olduğu “klişe” konulardan olan başlığımızı üzere, bu klişe de diğerleri gibi Windows platformuyla ilgili olarak sıkça kendine gündemde yer bulmakta. Bende esen rüzgar ile Windows'taki bu programlarla Pardus üzerindeki programları şöyle bir kafa kafaya çarpıştırayım dedim, bakalım hangi yumurta daha sağlam çıkacak. Aslında galip baştan belli, çünkü aşağıdaki listede Windows programları çoğunlukla ücretli veya deneme süresi sınırlı iken Pardus programları tamamen ücretsiz ve paket deposundan iki tıklama ile kurulabilir durumda :) Evet başlayalım, bunun için http://www.chip.com.tr/galeri/20-farklikategoride-40-muthis-yazilim_957_01.html bu adresteki 20 Farklı Kategoride 40 farklı program adlı listesini temel alalım. Başlıyoruz. Üstte Windows programı altta ise Pardus programını yazalım. Avira Antrivirus Personal Free : Adı üzerinde kişisel kullanımı ücretsiz antivirüs yazılımı. Pardus virüs geçirmezdir,Pardus üzerinde çalışabilecek bir virüs yoktur,dolayısıyla antivirüse ihtiyacınız yoktur. Ancak taşınabilir bellekler ve Windows kurulu disk bölümlerinizi tarayabilmeniz için depoda çok güçlü bir antivirüs olan ClamAv(KlamAv arayüzü) mevcuttur, bununla windows virüslerini imha edebilirsiniz. Ad Aware Free: Bu da sisteminizden spyware,malware ve çeşitli trojanları temizlemeniz için bir araç, diğerleri gibi üst PARDUS 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Zeki BİLDİRİCİ [email protected] versiyonları ücretlidir. Pardus üzerinde zararlı yazılımlar da çalışmaz,size bir zarar veremez :) Free Download Manager: İnternetten dosya indirmek için bir program,indirmelerinizi duraklatıp devam ettirebilirsiniz Pardus üzerinde kurulu gelen yetenekli Kget programı ile çok daha hızlı ve kolay bir indirme işlemi gerçekleştirebilirsiniz. Getright Download Manager: Tıpkı yukarıdaki Freeware Download Manager gibi aynı işlevi yapar. Pardus üzerinde kurulu gelen yetenekli Kget programı ile çok daha hızlı ve kolay bir indirme işlemi gerçekleştirebilirsiniz. Pictomio, bilgisayarınızda bulunan resimleri görüntülemenize imkan veren ve aynı zamanda bu resimleri slayt şov formatına dönüştürebilen bir araçtır. Pardus üzerinde kurulu gelen Digikam uygulaması çok çok daha ileri boyuta bir dijital fotoğraf yönetim uygulamasıdır. Aklınıza gelebilecek her türlü işlemi gerçekleştirebilirsiniz. Sayısız resim düzenleme özelliğinin yanı sıra, resimlerinizden takvim yapabilir, tek tıklama ile resimlerinizi Digikam üzerinden facebook,picasaweb,flickr ve diğer web sitelerine zahmetsizce yükleyebilirsiniz ACDSee Photo Manager 2009: Tanıdığınız bir resim görüntüleme ve düzenleme aracıdır. Pardus üzerinde kurulu gelen Digikam programının yanı sıra Gwenview programı tahmin edebileceğinizden daha ileri kolaylıklar sunmakta, gelişmiş arşiv yönetimi ve ek özellikleriyle şu anda tartışmasız en iyi resim gösterici ve resim düzenleme programıdır. Google Picasa: Google’ın resim arşivleme ve düzenleme aracı ile bilgisayarınızdaki bütün resimlere hakim olabilirsiniz. Ve bunları Picasaweb ve blogger sitelerinize yükleyebilirsiniz. Pardus üzerinde Digikam ve Gwenview ikilisi, Pisaca’ya kafa Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 tutmanın ötesinde birçok yönde daha ileri özelliklere sahiptirler. Bunun yanı sıra dilerseniz Picasa’yı Pardus’a da kolayca kurabilirsiniz. AutoPhoto Editor: Rakiplerine göre daha zayıf bir fotoğraf düzenleme aracı. PARDUS 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Zeki BİLDİRİCİ [email protected] Pardus üzerindeki alternatifleri Digikam ve Gwenview ve diğer resim düzenleme araçlarının rakibi olamaz. Free Ultra Video Editor: AVI, MPEG ve WMV gibi birçok video formatını destekleyen ve ücretsiz bir video düzenleme aracı. Pardus üzerinde ücretsiz olarak profesyonellerin kullandıkları video düzenleme araçları sizi beklemekte, film stüdyolarından reklam ajanslarına birçok uzman Avidemux, Kino, Kdenlive programlarını kullanmaktadır. Fazla söze gerek yok. SuperDVD Video editor: Adı üzerinde bilgisayarınızdaki çokluortam dosyalarınızdan DVD oluşturma aracı. Pardus üzerinde Avidemux, Kino, Kdenlive yanı sıra Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 QDVDAuthor ile bu işlemlerinizi kolaylıkla yapabilirsiniz Free Video Converter: Free Video Converter ile videolarınızı farklı video formatlarına dönüştürebilirsiniz. Pardus platformu size çoklu ortamda çok daha güçlü bir altyapı ve ileri düzeyde işlem yağma fırsatı sağlar, ister kolay arayüz olan Mconverter ile isterseniz konsol üzerinden daha detaylı ve ileri düzeyde dönüştürme işlemlerinizi ffmpeg ile gerçekleştirebilirsiniz Total Video Converter: Ses ve videolarınızı farklı formatlara çevirmenizi sağlayan bir program. Pardus platformu size çoklu ortamda çok daha güçlü bir altyapı ve ileri düzeyde işlem yağma fırsatı sağlar, ister kolay arayüz olan Mconverter ile isterseniz konsol üzerinden daha detaylı ve ileri düzeyde dönüştürme işlemlerinizi ffmpeg ile gerçekleştirebilirsiniz Audacity: Ücretsiz bir ses düzenleyicisi olan Audacity ile ses dosyalarınızı düzenleyebilir ve kayıt işlemini gerçekleştirebilirsiniz. Pardus açık kaynaklı olan Audacity’nin gerçek yuvasıdır :) Nero9 ve Express Burn : Bu iki program ile CD/DVD yazabilir ve imaj dosyası oluşturabilirsiniz Pardus üzerinde yetenekli K3b ve işinin ehli Brasero ile işler çok kolay. OpenOffice.org: Microsoft Office’in güçlü bir alternatifi olan OpenOffice.org, kelime işlemciden hesap tablosuna ve PowerPoint tarzı sunum uygulamalarına kadar birçok açıdan Microsoft’un popüler paketi Office ile boy ölçüşebilecek kullanışlı bir Ofis paketi. Pardus açık kaynak ofis paketi olan OpenOffice.org’un PARDUS 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Zeki BİLDİRİCİ [email protected] ait olduğu gerçek evidir. Comodo Firewall Antivirus ve Zone Alarm Security Suite: Hem güvenlik duvarı hem de antivirüs fonksiyonları bulunan güvenlik yazılımları. Pardus üzerinde antivirüse gerek yok demiştir. Güvenlik duvarı ise Pardus’un en güçlü yönlerinden biri, geliştiricilerin yazdığı güvenlik duvarı bir ateş duvarı olmaktan öte. Ayrıca Knazar programı da bilgisayarınızı ve korumada çok önemli işlevlere sahiptir. Winzip,7zip,WinRar : Dosya sıkıştırma ve arşivleme programları. Pardus üzerindeki en yetenekli programlardan olan Ark arşiv yönetici kurulu gelmekte ve bütün formatlarda size destek sunmaktadır. PersonalWebkit ve Antenna Web desing Studio: Dreamweaver ve ExpressionWeb programlarına alternatif web sitesi yaratmanızı sağlayan yazılımlar. Pardus üzerinde Quanta+ , NVU ve Kompozer ile web tasarım,kodlama ve web sitesi oluşturmayla ilgili bütün ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz. Ccleaner : Sistem üzerindeki hayli dağınık durumdaki işe yaramayan geçici sistem dosyalarını,önbellekleri, çöp kutusunu ve kayıt defterindeki gereksiz girdileri silmeye yarayan bir sistem bakım aracı. Pardus üzerinde fazla temizliğe gerek yoktur, önbelleği ve geçici dosyalarızı Sweeper siler süpürür, viledalar. :) Filezilla: Ücretsiz ve yetenekli bir ftp istemcisidir. Pardus diğer açık kaynaklı uygulamalar gibi Filezilla’nın da anavatanıdır. Partition Magic: Sabit diskinizi bölümlere ayırmanızı ve var olan bölümlerin boyutlarını değiştirebilmenizi sağlayan bir program. Pardus üzerinde bu işin gerçek ehli olan Gparted ve QParted ile çok daha güvenli bir disk yönetimine sahip olursunuz. Bittorent: Birçok bittorent uygulaması ile p2p dosya paylaşımı yapabilirsiniz, Bitcomet,utorrent Azureus gibi uygulamalar popülerdirler. Pardus üzerinde şimdiye kadar ki en kolay kullanıma sahip bittorent istemcisi Ktorrent mevcuttur, dahili tarayıcısı ile torrent duyuru sitelerini gezebilir, dahili torrent arama motorları ile tek tıklama ile dosyaları indirmeye başlayabilirsiniz. Limewire: P2P ağlardan dosya paylaşımı yapmanızı sağlayan bir program. Pardus üzerinde limewire’ı paket yöneticisinden iki tıklama ile kurabilirsiniz. Epeyce bir liste oldu umarım Pardus kullanmanın güzelliklerine biraz dikkat çekebilmişimdir. Daha fazlasını merak ediyorsanız Windows üzerindeki programların Pardus eşdeğerlerini gösteren güzel bir liste burada pardus vikisinde mevcut . Bu programların tamamını paket yöneticisinden sadece iki tıklama ile kurabilirsiniz. Hepsi ücretsiz ve özgür şekilde sizi beklemekte. Son olarak benim en sevdiğim Windows ve Pardus farkları, Pardus üzerinde virüslerle,antivirüslerle boğuşmaya gerek olmaması, güzenli ve korkusuzca internette gezinme,sistemimin çökeceğinden korkmama, Gün geçtikçe performansı düşen bir sistem yerine, hergün ilk günkü gibi, hatta daha iyi bir sisteme sahip olma. Format çilesi,onlarca sürücü cd’si içinde boğulmama,İnternet'in çöplüklerinde sürücü arama derdinin olmaması, Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Zemberek yazım denetleyicisi ile yazım programları dışında tüm sistemde imla denetiminin zahmetsizce ve otomatik yapılabilmesi, En güzeli ise internet hızımı sonuna kadar kullanabilme,windows 4 vitesli Murat iken Pardus 5 vitesli Doğan'dır :) Sevdiğim farkların sadece bir kısmı bunlar. Sizde özgürce bir adım atın ve bilgisayarınızın tadına varın. Pardus ile tanışın : http://www.pardus.org.tr Intel , AMD ve GNU/Linux Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Kemal KARATAŞ [email protected] IDC'ye göre x86 işlemcilerin piyasada üretimi azaldı IDC, donanım üretici firmaların, masaüstü, dizüstü, mobil işletim sistemi alanındaki satış ve üretim sonuçlarını değerlendirdi. En önemli sonuçlarından biri, geçen yıla göre x86 işlemci üretimi %70 düştü (Global Krizin etkisi yadsınamaz) . Ama geçen yıla göre, intel-amd rekabetinde, İntel önde kapatıyor piyasada. İntel, atom işlemcileri ile amd'nin yapamadığı performansı, netbook piyasasında yaptı. Özellikle mobil piyasada ve netbook piyasasında İntel'in hakimiyeti tartışmasız durumda. Bu durumu, İntel'in özgür yazılıma destek vermesi de kesinleştirdi. İntel'in 'Moblin' projesi ile nasıl özgür yazılıma destek verdiğini, hepimiz biliyoruz. Teknolojide vazgeçilmez trend, ürünlerin küçülmesi. Küçülmesi de, işlemci piyasası'nın bu duruma kendini entegre etmesi demek. İntel'in atom işlemci serisi de buna hitap ediyor. Amd ise geçen birkaç yılda, bu trend'e uyum sağlayamıyor. Bu sebeple, piyasa %86,9 intel, %12,6 ile Amd arasında paylaşılıyor. Hatta Amd hala düşüşe devam ediyor. Bunun şirketin kendi strateji hatalarından kaynaklanan sebepleri var. Ama özgür yazılım, gnu/linux dağıtımlardaki performans sorununun da bunda payı var. Amd/Ati ikilisinin olduğu donanımlardan sürekli şikayet geliyor. Amd, ati firmasını satın almadan bu kadar uyumsuz bir durum olsa bile, bu kadar şikayet edilmiyordu. Ama linux dağıtımların kabusu haline gelen ati firması görünüyor şu an. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Bu durumu, İntel-Nvidia ikilisi ile karşılaştırmak lazım. Popüler olan linux dağıtımlarının hepsi bu iki donanım üreten firmada sıkıntısız çalışıyor. Driver ve performans konusunda, çok kaliteli. Özellikle dizüstü ve mini dizüstü ürünlerde, şikayetler gittikçe azalıyor. Hem Windows, hem Linux performansında iyi olan bu avantaj, Amd'nin piyasada düşmesinde önemli bir etken oldu. Windows, Machintosh ve Linux sistemlerinde en az sorunla çalışan intel işlemciler, Amd'nin hataları ile daha da büyüdü. İleride piyasaya hakim olabilicek olan mini dizüstüler (Netbook) , intel ile uyumla çalışıyor. Ama daha Amd performansı muamma. Büyüyen linux topluluklarına en çok destek veren İntel, bu desteği'nin karşılığını önümüzdeki dönemlerde de alıcaktır. Ama burada piyasada olan değişikliklere uyum sağlamak önemli. Büyüyen güç GNU/Linux topluluklarına destek nasıl piyasada büyümeye dönüşür, bunu Amd görsün artık. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Oğuzcan NAS GTK TABANLI MÜZİK ÇALICILAR [email protected] Linux'ta Müzikçalarlar Her bilgisayarın olmazsa olmazlarındandır müzikçalarlar. Bu konuda; Linux dünyasında, konuda olduğu gibi, birçok alternatifiniz var. Bunlardan GTK ile yazılmış olan birkaç tanesini inceleyelim. Rhythmbox Adını okuması, yazmasından daha kolay olan bu oynatıcı kendi alanında en popüler olanı (Tamam, Amarok daha popüler ama gtk'dan bahsediyoruz). Popülerleşmesindeki nedenlerden biri ise gnome tabanlı bir çok dağıtımla beraber gelmesi. Artıları: Eklentiler, kusursuz linnotify desteği. Last.fm, jamendo, magnatune desteği, çevrimiçi radyo dinleyebilme ve podcast özelliği. Kullanıcı dostu kontroller. Şarkılar arasında hızlı arama. Eksileri: Nispeten zayıf arayüz. Last.fm özelliklerinin yetersiz olması. Banshee Benim favorim. Ubuntu'da Rhythmbox'un yerine getirilmesi uzun süre tartışıldı. Fakat geliştirici ekipteki anti-monocular banshee'yi şiddetle reddetti. Buna rağmen banshee gelişmiş özellikleri ve harika arayüzüyle göz dolduruyor. Artılar: Harika arayüz. Şarkılarda hızlı arama, kullanıcı dostu kontroller, Libnotify uyumluluğu. Gelişmiş Last.fm desteği. Hiç çalınmamış veya henüz eklenmiş parçaları ayrıca listeleyebilmesi. Çevrimiçi radyo ve podcast. Şarkı/Sanatçı önerileri. Vidyo da oynatabiliyor. Eksiler: Türkçe desteğinin olmaması, herhangi bir çevrimiçi mağazayı desteklemiyor. Quod Libet Düşük özellikli bilgisayarların baştacı. Arayüzü pek de iyi olmasa da bilgisayarı çok yormayan, sade, akıllı bir müzikçalar. Artıları: Nispeten iyi eklenti desteği, düşük kaynak kullanımı, libnotify uyumluluğu. Eksileri: Alışması zor ve kullanışsız arayüz, podcast ve last.fm desteği yok. Türkçe desteği yok. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 GTK TABANLI MÜZİK ÇALICILAR Ağustos 2009 Oğuzcan NAS [email protected] Listen Music Player Koleksiyon düşkünlerinin, dinlediği şarkı/şarkıcıyı tanımak isteyenlerin biricik oynatıcısı. Artıları: Kusursuz libnotify desteği. Wikipedia'yı kullanarak sanatçı hakkında araştırma yapabilme. Çeşitli hizmetleri kullanarak şarkı sözlerini bulabilme, kolay playlist oluşturma/kaydetme. Last.fm desteği. Çevrimiçi radyo ve podcast. Eksiklikleri : Kullanışlı arayüz. Şarkılarda arama. Türkçe desteği yok. Yetersiz Last.fm özellikleri. Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Murat Koç Röportajına Dair Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Nihad KARSLI [email protected] Pardus Proje Yöneticisi Sayın Erkan Tekman, Pardus-eDergi'nin 10. Sayısı için gerçekleştirmiş olduğumuz, bizim hiçbir yönlendirmemizin olmadığı ve sansürlemeden yayımladığımız Murat Koç ile yaptığımız röportajda geçen "Aynen ozgurlukicin.com alan adının Erkan Tekman'a ait olmasının ortaya çıkması üzerine TÜBİTAK'a devretmesi gibi pazarlama hataları vardır." cümlesinin gerçeklerle uyuşmadığını ve 31 Mayıs 2007 tarihinde [email protected] e-posta adresine attığı elektronik postanın [1] 19. paragrafında ("Son olarak" kelimeleri ile başlamaktadır.) konuyu aleniyete aktardığını ve "ortaya çıktığında devredilmesi" gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirtti. PARDUS 2009 Yazışmanın orijinalini http://www.pardusedergi.org/files/sayi-11/Erkan_Tekman.pdf adresinde bulabilirsiniz. Afiş Kategorisi : Hangisi Mantıklı? - Oğuz Kırat Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009 Pardus-Linux.Org e-dergi Sayı 11 KİTAP TANITIMI: GTK+/GNOME PROGRAMLAMA Ağustos 2009 Serdar GÜNDÜZ [email protected] ÖNSÖZ İÇİNDEKİLER Linux, yakın tarihin en ilgi çekici olaylarından bir tanesi; bir kişinin önderliğinde, sadece bir kaç satır kod ile başlayan bu proje şimdi 20 milyondan fazla kullanıcıya ulaşmış durumda. Bilgiyi paylaşmak, serbest yazılım adı altında dağıtmak için çaba göstermek isteyen yazılımcılardan, Oracle, IBM, Intel gibi bilgisayar devlerine kadar uzanan bir hikayenin öyküsü bu. Bölüm 1. GİRİŞ Bölüm 2. GTK+ ve BİLEŞENLERİ GTK+ Kurulumu GLIB Listeler GLIB ile Bellek İşlemleri Makefile Oluşturma XWindows Uygulamaları Geliştirme ve GTK+’a Giriş GTK+ Başlangıç Konumuna Getirme GTK Penceresi Pencereleri Kontrol Etmek Bileşenlerin Kullanımdan Kaldırılması veya Saklanması Bileşenlerin Olaylarını Yakalama Bileşenleri Olaylarından Ayırma Bir GTK+ Bileşenini Ekleme Tablolara Göre Bileşenleri Yerleştirme Temel Bileşenler ve Kullanımı Özet Bölüm 3. GNOME KÜTÜPHANESİ KULLANIMI Özet Bölüm 4. GLADE İLE UYGULAMA GELİŞTİRME Glade ile Daha Kapsamlı Örnekler Linux Sistem Yöneticisi Özet Bölüm 5. SİSTEM BİLGİLERİNE ERİŞİM Hem masaüstüne, hem de sunucu pazarına yönelik olan bu ürün, ücretsiz olmasıyla birlikte kaliteyi de temsil ediyor. Serbest yazılımın doğasında varolan ihtiyaca göre yenileme ve geliştirme dürtüsü, Linux ile en üst seviyeye çıkıyor. GTK+/GNOME Programlama Ali VARDAR GTK-/GNOME, Linux altında görsel program tasarım ortamı sunan yardımcı bir kütüphanedir. C bilen programcılar için GTK+/GNOME'ın öğrenilmesi ve onunla görsel program tasarlanması oldukça kolaydır. Bu kitap Linux'un güçlü ve güvenilir mimarisini kendi profesyonel iş yaşamına koymak isteyen ve Linux ortamında profesyonelce tasarlanmış görsel ara yüzlü uygulamalar geliştiren bilişimciler ve bilişim ile ilgili konularda okuyan öğrenciler için hazırlanmıştır. GTK+/GNOME Programlama, Türkiye'deki ilk Linux programlama kitabı olmasının yanı sıra yazılımcıların Linux’un olanaklarını görmeleri açısından da bir katalizör niteliği taşıyor. Ali Vardar'ın GTK deneyimi okuyucuya, sıkıcı olmayan saf bilgiyi veriyor. Linux ile yazılım geliştirmeye merak salan her programcıya GTK+/GNOME Programlama’yı tavsiye ediyor, çalışmalarını, önerilerini, hazırladıkları kaynak kodlarını GNU lisansı altında açmaya davet ediyorum. Gelecek A.Ş’nin destek verdiği ve Papatya Yayıncılık tarafından basılan ilk Türkçe Linux programlama kitabının yararlı olması dileğiyle. Görkem Çetin Pardus-Linux.Org Ek-A: Bileşenlere Göre Sinyal Listesi Kaynakça Dizin e-dergi Sayı 11 Ağustos 2009
Benzer belgeler
Untitled - Tilkinin Dilinden
Size bu ayki editör yazımı Pardus 2009'da hazır gelen
yöneticimiz Serdar Gündüz'ün yaptığı söyleşi hakkında
OpenOffice.org kelime işlemci programınından
Pardus proje müdüründen itiraz geldi. İtiraz...
Hydrogen - Tilkinin Dilinden
Her zaman bir Geek (bilgisayar delisi) idim, bu
yüzden değişen bir şey yok :)
Zenwalk neden diğer dağıtımlardan daha iyi?
Zenwalk daha iyi değil, Zenwalk farklı. Diğer Linux
sistemlerinden o kadar ...