Ve görüşmeler start aldı - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Transkript
Ve görüşmeler start aldı - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Lahey’in adaleti: Soykýrým var; ama Sýrbistan masum Uluslararasý Adalet Divaný, Srebrenitsa’da yaþayan 8 bin Müslüman’ýn 1995 yýlýnda Sýrplar tarafýndan katledilmesini ‘soykýrým’ olarak nitelendirdi. Ancak Sýrbistan devletinin, hukukî açýdan sorumlu olmadýðýna hükmederek Belgrad’ý akladý. B osna Savaþý sýrasýnda oðullarýný, eþlerini ve yakýnlarýný kaybeden Srebrenitsa anneleri, Lahey’deki mahkemenin, Sýrbistan’ý aklayan kararýný gözyaþlarý içinde izledi. Mahkemenin Sýrbistan aleyhine karar vermesi halinde Bosnalý Müslümanlara tazminat yolu açýlacaktý. Can ve mal kaybýna karþýlýk olarak Belgrad yönetiminden milyarlarca dolar talep etmeye hazýrlanan Boþnaklar, hayal kýrýklýðýna uðradý. Lahey’deki mahkemenin verdiði karar ‘nihai’ olduðu için temyize gitme þansý yok. Birleþmiþ Milletler’in en yüksek yargý organý olan Adalet Divaný, Boþnaklarýn kitlesel þekilde öldürüldüðü diðer olaylarýn da ‘soykýrým’ olarak kabul edilemeyeceðini belirtti. d e v a mý s a y fa 9 ’ d a KOSOVA TÜRKLERÝNÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ Ve görüþmeler start aldý SAYI: 366 YIL: 9 Perþembe, 1 Mart 2007 Fiyatý: 0.50 Merakla beklenen görüþmelerin startý verildi. Taraflar arasýnda son tango olarak görülen Viyana görüþmeleri 21 Þubatta Athisari baþkanlýðýnda heyetler arasý toplantýlar ile baþladý. V iyana’da 13 Þubata yapýlmasý gereken ama ertelenen görüþmeler 21 Þubatta “Austria Center Viena” sarayýnda 10:00 sularýnda start aldý. BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisari’nin baþkanlýðýnda startý verilen toplantýda Athisari’nin yardýmcýsý Albert Rohan, AB Kosova özel temsilcisi Stefan Lehne, UNOSEK temsilcileri ile UNMIK yöneticisini siyasi danýþmaný da hazýr bulundular. Priþtine’yi görüþmelerde Veton Suroi baþkanlýðýnda Stratejin Siyasi temsil ederken gurubu görüþmelerin ilk gününde Baþbakan yardýmcýsý ve Yerel Yönetim Bakaný Lütfi Haziri yalnýz býrakmadý. Görüþmelerde Belgrat’tý ise Leon Koen ve Slobodan Samarciç temsil ettiler. Kosova Stratejik Siyasi gurubu baþkaný Veton Suroi görüþme öncesi gazetecilere yaptýðý açýklamada Viyana görüþmelerinin Kosova’yý baðýmsýzlýða taþýyacaðýný belirtirken, “Viyana’ya bu inançla geldik ve onunla döneceðiz” dedi. Kosova statüsünün belirlenmesi ile ilgili bir yýl görüþtüklerinin altýný çizen Suroi, Viyana’ya Marthi Ahtisari’nin paketinde deðiþmeler yapýlmasý için gelmediklerini hatýrlattý. Suroi, “Biz Ahtisari’nin planýný kabul ediyoruz. Plana sadece ek önerilerde bulunacaðýz. Sonra da önerilerimizi yetkili makamlara sunacaðýz” dedi. Sýrp tarafýnýn önerilerini kabul edip etmeyecekleri sorununa Suroi, kendilerinin Sýrplara hiçbir zaman kapýlarý kapatmadýklarýný ifade erken, “Belgrat’ýn bir yýl içinde kaçýrdýðý fýrsatlarý bir yýl içinde yerine getirmek çok zor. Belgrat oradaki Sýrplar için deðil, toprak için görüþmelerde bulunuyor. Biz ise insanlar için konuþmaktan yanayýz. Halkýmýzý görüþmelerin sonunda kadar sabýrlý olmalarýný istiyoruz” dedi.Toplantý, taraflarýn Ahtisari’nin paketinin genel ilkeleri ve paketin genel deðerlendirmesi ile baþladý. BM Kosova baþ müzakerecisi Marthi Ahtisari görüþmeler baþlamadan önce görüþmelerden çýkacak sonuç için iyimser olmadýðý açýklamasýnda bulundu. Ahtisari, “Viyana’da yapýlacak görüþmelerde Priþtine ile Belgrat’ta yaptýðý ziyaretler sýrasýnda sunduðu çözüm planýnýn taraflar arasýnda bir anlaþmayla sonuçlanmasýnýn iyi bir fýrsat olduðunu söyledi. Ahtisari, “ Bu görüþmelerin yeniden baþladýðý anlamýna gelmemektedir. Þimdiye dek taraflar arasýnda 15 görüþme yapýldý. UNOSEK yetkilileri Priþtine ile Belgrat’ta 25 görüþme gerçekleþtirdi. Taraflarýn, plana yapacaklarý önerilerin birden bire kabul edilmesini beklemiyoruz. Taraflarýn birbirlerine yapacaklarý öneriler çok büyük önem arz etmektedir” dedi. Ýki taraf arasýnda görüþmelerin gelecek haftaya kadar devam etmesini planladýðýný belirten Ahtisari, 10 Martta final görüþmelerinin yapýlacaðýný söyledi. Athisari’nin yardýmcýsý Albert Rohan’ýn ise daha Athisari’ye oranla daha iyimser olduðu gözlenirken, taraflarýn paketin bazý bölümlerinde anlaþmaya varabileceklerini söyledi. Rohan, taraflarýn ademi merkezciliðin bazý noktalarý, din objeleri ile güvenlik bölgelerinin korunmasýnda taraflarýn anlaþmaya varabileceklerine inandýðýný söyledi. de vam ý s ayf a 6’ da www.yenidonem.org Bosna Savaþý sýrasýnda oðullarýný, eþlerini ve yakýnlarýný kaybeden Srebrenitsa anneleri, Lahey’deki mahkemenin, Sýrbistan’ý aklayan kararýný gözyaþlarý içinde izledi. TÝKA, Kosovalý çiftçiye sahip çýktý Türk Ýþbirliði Ve Kalkýnma Ýdaresi Baþkanlýðý-TÝKA Kosova çiftçisine sahip çýktý. Bugüne kadar her türlü destekle Kosova halkýnýn yanýnda olan TÝKA; din, dil, ýrk ayrýmý gözetmeksizin ihtiyaç sahiplerinin yanýnda olmaya devam ediyor.TÝKA Kosova Koordinatörü Metin Arslanbaþ dün Mamuþa ve Büyük Kruþa’da toplam 276 çiftçiye 24 bin 622 kilogram sera naylonu daðýttý. T Enis TABAK ürk Ýþbirliði Ve Kalkýnma Ýdaresi Baþkanlýðý-TÝKA Kosova çiftçisine sahip çýktý. Bugüne kadar her türlü destekle Kosova halkýnýn yanýnda olan TÝKA; din, dil, ýrk ayrýmý gözetmeksizin ihtiyaç sahiplerinin yanýnda olmaya devam ediyor. TÝKA Kosova Koordinatörü Metin Arslanbaþ geçtiðimiz Çarþamba günü Mamuþa ve Büyük Kruþa’da toplam 276 çiftçiye 24 bin 622 kilo aðýrlýðýnda sera naylonu daðýttý. d e v a m ý s a y f a 6 ’d a Azýnlýk medyalarý sýkýntýda Kosova’da azýnlýk dillerindeki medyalarýn karþýlaþtýklarý sorunlar, “Medya ve Azýnlýklar” konulu konferansta masaya yatýrýldý. Kosova’da savaþýn sona erdiði 1999 yýlýndan sonra azýnlýk dillerinde sayýsý hýzla artan yazýlý, görsel ve iþitsel medyanýn maddi sýkýntýlarla boðuþtuðu belirtilen konferansta, baðýþçýlarýn desteðiyle kurulan bu medyalarýn giderek azalan baðýþçý desteði yüzünden ayakta duramayacaðýna dikkat çekildi. K osova’da azýnlýk dillerindeki medyalarýn karþýlaþtýklarý sorunlar, 24 Þubat Cumartesi günü “Medya ve Azýnlýklar” konulu konferansta masaya yatýrýldý. Toplantýda Kosova’da özellikle Türkçe ve Boþnakça yayýn yapan özel medyanýn maddi durumunun alarm verici olduðu belirtildi. d e v a mý sa y fa 2 ’d e Yasalaþma sürecinde el ele Hafta içinde bir araya gelen Þuk ile Beriþa, Priþtine’de meydana gelen patlamayý kýnarken, Meclis ile UNMIK’in kanunlarýn yasalaþma sürecinde iþbirliðini süreceðini belirttiler. K osova UNMIK vekili Peter Þuk, Kosova Meclis Baþkaný Kol Beriþa ile bir araya geldi. Kosova’da son günlerde yaþanan güncel konularýn ele alýndýðý toplantýda Priþtine’nin “Dodona” semtinde yaþanan ve üç UNMIK aracýnýn kullanýlmaz hale gelmesine neden olan patlama kýnandý. Kosova Meclisi Haberleþme Bürosu tarafýndan yapýlan açýklamada Beriþa ve Þuk arasýnda yapýlan görüþmelerde UNMIK Yasalar Bürosu ile Kosova Meclisi’nin özellikle yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesinde iþbirliðinin yapýlmasýnýn ele alýndý bildirildi. Þuk ve Beriþa’nýn iki taraf arasýnda son zamanlarda yapýlan iþbirliði sayesinde baþta yasalarýn kabul edilmesi olmak üzere yürütülen iliþkilerden memnun olduklarý duyuruldu. Ýki üst düzey yetkilinin de iþbirliðinin devam etmesi için elinden gelen her þeyi yapacaklarýnýn sözünü verdiklerinin altý çizilirken son günlerde ki Kosova Ombusman seçiminde yaþanan olumsuzluklarýn da en kýsa zaman içinde çözüleceðine inandýklarý bildirildi. Beriþa ile Þuk görüþme ardýndan yaptýklarý açýklamada Kosova için büyük önem taþýyan bu dönemde her tür þiddet olayýnýn Kosova’nýn geleceði için tehlikeli olacaðýný belirtirken halký bu süreçte daha yapýcý olmaya davet ettiler. Kosova Meclis Baþkaný Kol Beriþa “Dodona” semtinde yaþanan olayý kýnarken güvenlik güçlerinin olayýn aydýnlatýlmasý için ellerinden geleni yapacaklarýna inandýðýný dile getirdi. Görüþmeye katýlan UNMIK Yasalar Bürosu þefi Aleksandar Borg Olivier, bu hafta içinde dokuz yasanýn kabul edildiðini belirtirken önümüzdeki iki hafta içinde diðer yasallarýn da kabul edileceðini ileri sürdü. Önümüzdeki günlerde kabul edilmesi beklenen yasalarla hiçbir sorun olmadýðýný belirten Olivier, bazý makamlardan yasalarla ilgili görüþ beklediklerini söyledi. Askerler görüþtü General Kater, son günlerde gündemden düþmeyen Kosova’da Arnavut Kurtuluþ Ordusu’nun gizliden oluþturulduðuyla ilgili herhangi bir kanýta ulaþamadýklarýný belirtti. FOR Komutaný Alman General Roland Kater, Sýrbistan Genel Kurmay Baþkaný General Zdravko Ponoþ ile Niþ’te bir araya geldi. Görüþme ardýndan gazetecilerin sorularýný yanýtlayan General Kater, KFOR birliklerinin Kosova’da olasý þiddet olaylarýna izin vermeyeceðini söyledi. Kosova’da Arnavut Kurtuluþ Ordusunun kurulduðuna inanmadýðýný belirten General Kater, Kosova’da yaþanan son þiddet olaylarý ardýnda adý geçen örgütün olduðuna inanmadýðýný ifade etti. General Kater “Böyle bir örgütün var olduðuyla ilgili þimdiye kadar hiçbir delile ulaþamadýk. Son günlerde Kosova siyasi liderleri baþta olmak üzere diðer yetkili makamlarla konuyla ilgili görüþmelerde bulundum. Herkes bu eylemlerin ardýnda kriminel elemanlarýn bulunduðuna inanmaktadýr. Durumu UNMIK ve yerel yönetim yetkilileri ile dikkatle izliyoruz. Þiddet olaylarýna izin vermeyeceðiz” dedi. Kosova’da güvenlik durumun sakin olduðuna dikkat çeken General Kater, Kosova vatandaþlarýnýn çoðunun þiddet olaylarýný desteklemediðini belirtti. General Kater, Kosova - Sýrbistan sýnýrýnda durumun sakin olduðunu belirtirken bazý küçük kriminel etkinliklerin ara sýra yaþandýðýný belirtti. UNMIK ve Sýrbistan üst düzey askeri yetkilileri teknik sorunlarý görüþmek için zaman zaman bir araya geliyorlar. K 2 Kosova Kosova’ya baðýmsýzlýk yok Perþembe, 1 Mart 2007 Tadiç: “Kosova’yý baðýmsýzlýða taþýyacak herhangi bir çözümü kabul etmeyeceðiz. Viyana görüþmelerinde Sýrbistan heyetti tarafýndan sunulacak öneri ile baþta Kosova’daki Sýrplar ile Arnavut olmayan diðer topluluklar güvenlik altýna alýnacaktýr” dedi. S ýrbistan Cumhurbaþkaný Boris Tadiç Belgrat ziyaretinde bulunan Bulgaristan Cumhurbaþkaný Georgi Parvanov ile bir araya geldi. Görüþme ardýndan gazetecilere açýklamada bulunan Boris Tadiç, Viyana görüþmelerinin kolay olmayacaðýný belirtirken, Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile bu yöndeki hiçbir çözümü kabul etmeyeceklerini yineledi. Tadiç gazetecilere yaptýðý konuþmasýnda Viyana’da görüþmelere katýlan heyettin Ahtisari’nin kendilerine sunduðu planýna ek önerilerde bulunacaklarýný bildirdi. Tadiç, Sýrbistan heyetti tarafýndan sunulacak öneri ile baþta Kosova’daki Sýrplar ile Arnavut olmayan topluluklarýn da güvenlik altýna alýnacaðýný ileri Ýpek’te patlama 26 Þubat sabahý saat üç sularýnda Ýpek’te patlayan 2 bomba sonucu Avrupa Güvenlik ve Ýþbirliði Teþkilatý’na ait 6 araç hasar gördü. Olayla ilgili hiçbir görgü tanýðýnýn olmadýðý ve güvenlik birimlerinin içeride olduðu belirlendi. AGÝT araç park sürdü. Sýrbistan’ýn Kosova sorununun görüþmeler çerçevesinde çözümünden yana olduðunu belirten Tadiç, Kosova’da þiddet olaylarýn önlenmesi için UNMIK ve KFOR’un sorumlu olduðunu belirtti. Bulgaristan Cumhurbaþkaný Georgi Parvanov ise görüþme sonrasý yaptýðý konuþmada BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisari tarafýndan sunulan planýn taraflar arasýnda görüþmelerin sürdürülmesine olanaðýný yarattýðýný belirtirken, Bulgaristan’ýn uluslararasý birliði tarafýndan kabul edilecek planý destekleyeceðini söyledi. yerinde bulunan araçlardan 6’sý AGÝT, 1’i Ombudsperson 2’si de yakýnlarda park edilmiþ özel araçlardan oluþuyor. Ýpek Polis Basýn Sözcüsü Avni Cevukay, park yerine iki el bombasýndan birinin patlamadýðýný, patlamada 9 araçta hasar tespit edildiðini söyledi. Polis, park yeri güvenliðine bakan kiþinin patlama sýrasýnda dýþarýda olmadýðýný, patlamanýn meydana geldiði sýrada dairelerinde bulunduðunu açýkladý. Berns, “Rusya Kosova konusunda net bir tutum sergilemedi” Amerika Devlet Sekreteri Yardýmcýsý Nikolas Berns, “Rusya Kosova hakkýnda hala net bir tutum sergilemedi” dedi. Berns, Amerika Birleþik Devletleri ile Batý ülkelerin statüyle ilgili düþüncelerinin galip geleceðini söyledi. A merika Devlet Sekreteri Yardýmcýsý Nikolas Berns, “Rusya Kosova hakkýnda hala net bir tutum sergilemedi” dedi. Berns, açýklamasýnda, Kosova’nýn nihai statüsü hakkýnda Rusya’nýn net bir tutum sergilemediðini, ancak Amerika Birleþik Devletleri ile Batý ülkelerin statüyle ilgili düþüncelerinin galip geleceðini söyledi. Berns, Ahtisari planýný açýkladýktan sonra uluslararasý topluluk tarafýnca uzlaþma saðlanacaðýný ve siyasi süreçten çözüm olarak çýkacak nihai statüyü Amerika Birleþik Devletlerinin güçlü bir þeklide destekleyeceðini ileri sürdü. edya temsilcileri, azýnlýk medyalarýnýn mutlaka Kosova hükümeti tarafýndan desteklenmesi ve bütçeden kaynak saðlanmasý gereðini ortaya attýlar. Kendi kendilerini finanse edemeyen azýnlýk medyalara pek fazla reklam da verilmediðinden þikayetçi olan medya temsilcileri, mali destek saðlanmamasý halinde azýnlýk medyalarýn yayýn hayatlarýný sürdürmelerinin mümkün olamayacaðýnýn altýný çizdiler. Konferansta, kamu kuruluþu olan Kosova Radyo Televizyon kurumunda azýnlýk dillerinde yayýn sürelerinin ve çalýþan sayýsýnýn artýrýlmasý talep edildi. Prizren yakýnlýðýndaki Boþnak köyü Reçan’da gerçekleþtirilen konferans, ABD Priþtine Ofisi ve Prizren merkezli “Etnik Topluluklarýn Entegrasyon Merkezi” tarafýndan düzenlendi. Kosova Baðýmsýz Medya Komiserliði, ABD Priþtine Ofisi, Kosova Meclisi Medya Komisyonu, Kosova Radyo Televizyonu Kurumu ve medyalara destek veren ABD’nin “ÝREX “ kuruluþu temsilcileri, azýnlýk medyalarýnýn yer aldýðý kon- feransta, Kosova’da çok uluslu, demokratik ve çok kültürlü toplumun kurulmasýnda tartýþýlmaz rölü olduðuna vurgu yapýldý. Ayrýca azýnlýk dillerindeki medyanýn entegrasyon konusunda da büyük önem taþýdýðý ifade edildi. Kosova’da gazeteler haricinde, toplam 115 radyo ve televizyon bulunuyor. Arnavutça yayýn yapan 73 radyo ve 15 televizyon, Sýrpça yayýn yapan 35 radyo ve 6 televizyon, Türkçe yayýn yapan 4 radyo ve 1 televizyon, Boþnakça yayýn yapan 7 radyo kanalý bulunuyor. Azýnlýk medyalarý sýkýntýda M www.yenidonem.org 3 Kosova Lavrov, Sýrbistan’a Ýnsanlarý sevip, sevdiðini de hissettirmek aklýn yarýsýdýr. baský yok Perþembe, 1 Mart 2007 Güzel sözler R Lavrov: “Rusya, Sýrbistan’a Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný kabul ettirmek için bir görev üstlenmeyecek” dedi. usya Dýþiþleri Bakaný Sergey Lavrov Almanya ziyareti sýrasýnda Almanya Dýþiþleri bakaný Frank Walter Steinmeier ile bir araya geldi. Almanya Dýþiþleri Bakaný Steinmeier ile yaptýðý görüþme ardýndan gazetecilerin sorularýný yanýtlayan Lavrov, “Rusya’nýn Sýrbistan’a Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný kabul etmek için görevlendirmeyeceðini söyledi. Lavrov ,“Ýki taraf yani Belgrat ve Priþtine Kosova için çözüm kararýný alabilirler. Kimse onlara baský yapamaz. Rusya bu tür oyunlara karýþamamakta kararlýdýr” dedi. Marthi Ahtisari’nin çalýþmalarýný desteklediðini belirten Lavrov, Athisari’nin Kosova için karar verme yetkisi olmadýðýný söyledi. Lavrov,“Biz sadece bu iþin tamamlanmasý için anlaþtýk. Baþka þeyler için deðil” dedi. Rusya’nýn BM 1244 kararýn gerçekleþmesinden memnun olmadýðýný belirten Lavrov, “Sadece Arnavutlarý konu alan bölümler hayata gerçekleþti” dedi. Kosova’da güvenlik duruma da deðinen Lavrov, “Kosova’yý terk etmek zorunda kalan yüzde doksan Sýrp, Rom ve diðer topluluklar hala evlerine dönemediler. Uluslararasý birliðinin çabalarýna raðmen Kosova’da hala güvenlik saðlanmýþ deðildir” dedi. Sýrbistan sonunda doðru yolu buldu B Tadiç, Sýrbistan’ýn Kosova’yý savaþla deðil, diplomatik yollarla savunacaðýný söyledi. udapeþte’de düzenlenen Belgrat’ýn bütün eski Yugoslavya Macaristan Sosyalist cumhuriyetleri ile iþ birliðini devam Demokrat partisi toplantýsýna etmeye hazýr olduðunu belirten katýlan Sýrbistan Cumhurbaþkaný Tadiç, Sýrbistan’ýn esas amacýnýn Boris Tadiç, Macaristan Baþbakaný AB ve NATO’ya üye olmak Ferenc Curçany ve Avusturya olduðunu belirtti. kanselarý ve Avusturya Sosyalist Demokrat partisi baþkaný Alfred Sýrbistan Cumhurbaþkaný Boris Guzenbauer ile bir araya geldi. Tadiç toplantýdan sonra Macaristan baþbakaný Ferenc Curçany ile bir Tadiç, Macaristan Sosyalist araya geldi. Macaristan Baþbakaný Demokrat partisi toplantýsýnda yapgörüþme sonrasý yaptýðý açýklamada týðý konuþmada Sýrbistan’ýn hükümetinin Viyana görüþmelerini Kosova’yý savaþla deðil, diplomatik özenle izlediklerini belirtirken yollarla savunacaðýný ifade etti. Kosova sorununun çözümünün Tadiç, “Sýrbistan þu anda büyük Balkanlarýn istikrara kavuþmasýna sorunlarla karþý karþýyadýr. Biz bu katkýda bulunacaðýný söyledi. sorunlarý savaþla deðil de Avrupa ölçütleri ile yani diplomatik yollarla Avusturya Kanselarý Guzenbauer, çözmek için çaba göstermekteyiz” Kosova sorununun barýþ yoluyla dedi. çözülmesinden yana olduðunu belirtirken Sýrp tarafýnýn da Avrupa’ya Viyana’daki görüþmelerin iki tarafý entegrasyonunda iyi niyet göstermememnun edecek bir sonuçla si gerektiðini söyledi. Guzenbauer, sonuçlanmasýnýn büyük önem Sýrbistan’ýn Avrupa’ya yönelik bir taþýdýðýný belirten Tadiç, bunun hükümeti göreve getirmesinin Balkanlarýn istikrara kavuþmasýna büyük önem taþýdýðýný söyledi. katkýda bulunacaðýný ileri sürdü. (M. F. GÜLEN) Bu Prizren`in yerlisidir. Üstelik de LDK üyesi deðil. Müdür olamaz. Çeku’dan Rüker’e söz K Rüker ile bir araya gelen Baþbakan Çeku, Viyana görüþmelerinde Kosova heyetinin yapýcý bir tavýr içinde olacaðýnýn sözünü verdi. osova UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker ve Baþbakan Agim Çeku geleneksel haftalýk görüþmeleri çerçevesinde cuma günü bir araya geldiler. Gerçekleþen görüþmede, Viyana görüþmeleri, BM Güvenlik Konseyi standartlar deðerlendirme toplantýsý, UNMIK yetkilerinin Kosova kurumlara devredilmesi gibi konular masaya yatýrýldý. Görüþme ardýndan gazetecilere açýklamada bulunan Baþbakan Çeku, “Rüker ile yaptýðým görüþmede ona Kosova tarafýnýn Viyana görüþmelerinde yapýcý bir tutum sergileyeceðinin sözünü verdim. Kosova statüsünün belirlenmesi için hazýrlanan dokümanýn daha fonksiyonel olmasý için çabamýzý sarf edeceðiz. Biz görüþmelerin sona ereceði 10 Martta kadar yapýcý tutumumuzu devam ettireceðiz. Ahtisari’nin nisan ayýnýn baþýnda BM Güvenlik Konseyi’ne Kosova statüsü ile ilgili “Kosova baðýmsýzlýðýný kazanmasýyla vatandaþlarýmýz kendi devlet belgelerine sahip olmalýdýrlar. Bunun gerçekleþmesinde herhangi bir gecikmenin olmamasý gerekiyor” dedi. Çeku, Kosova vatandaþlarýndan Kosova Müzakere ekibine güvenmelerini ve siyasi süreç devam ederken güvenliði ihlal etmemeleri isteminde bulundu. Kosova Baþbakaný Agim Çeku’dan Viyana görüþmeleri hakkýnda bilgi aldýðýný belirten Kosova UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker, Ahtisari’nin önerisini sayfa sayfa incelediklerini söyledi. Çeku ile yaptýðý görüþmede Kosova standartlarýnýn gerçekleþmesi konusu da deðerlendirdiklerini belirten Rüker, “BM Güvenlik Konseyi’nde Kosova ile ilgili sunacaðým raporu görüþtük. Toplantýya beraber katýlacaðýz. Mart ayýnýn ortasýnda yapýlacak toplantýda, Kosova Standartlarýnýn siyasi ve teknik deðerlendirmesini yapacaðým” önerisini sunmasý ve bizlerle paylaþmasýný bekliyoruz” dedi. Baþbakan, Rüker ile gerçekleþtirdiði görüþmede ayrýca Kosova kurumlarýna uluslararasý birliði tarafýndan yetkilerin devredilmesi konusunun da ele alýndýðýný söyledi. Baþbakan Çeku, dedi. Kosova UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker’in mart ayýnda Kosova Standartlarýnýn üç aylýk serüveni hakkýnda BM Güvenlik Konseyi’nde rapor sunmasý bekleniyor. www.yenidonem.org Kosova Sýrplardan protesto Danimarka’dan Kosovalý Sýrplar Graçaniça’da Athisari planýný protesto destek sözü ederken, Kosova’nýn Sýrbistan’dan ayrýlmasýný öngören Perþembe, 1 Mart 2007 kararlarý kabul etmeyeceklerini dile getirdiler. Sýrplarýn yoðun yaþadýklarý Graçaniça’da bir araya gelen iki bin kadar Sýrp Ahtisari’nin Kosova planýný protesto ettiler. Graçaniça’da bir araya gelen Sýrplar, Ahtisari’nin planýnýn Sýrplara karþý olduðunu ve bunun kabul edilemez olduðunu ileri sürdüler. Protesto gösterilerinde konuþan Kosova Sýrp temsilcisi Sýrcan Vasiç, protestolarýn kimseye karþý olmadýðýnýn altýný çizerken buranýn Kosova Sýrp halkýnýn meclisi olduðunu ifade etti. Sýrp yetkililer protesto gösterilerinde yaptýklarý konuþmalarda kendilerinin Ahtisari’nin sunmuþ olduðu Kosova planýna karþý olduklarýný belirtirken Sýrbistan’ýn bölünmesine yol açacak her türlü plana karþý olduklarýný ve hiçbir zaman kabul etmeyeceklerini savundular. Yetkililer, Sýrbistan’ýn Kosova’da eðitim, saðlýk ve sosyal alanlardaki hakimiyetini savunurken Athisari’nin sunduðu çözüm önerisinin ise bunlarý ortadan kaldýrýlmasýný amaçladýðýný ileri sürdüler. Yetkililer ayrýca, 27 Þubata ABD Belgrat Büyükelçiliði önünde düzenlenecek olan protestolara katýlým çaðrýsýnda bulundular. Protestolar, Graçaniça’daki Sýrp Ortodoks manastýrý etrafýný yapýlan yürüyüþ ile olaysýz bir þekilde noktalandý. D Moller, “Kosova çözüm paketini destekliyoruz. Kosova’ya dün, bugün olduðu gibi yarýn da desteklerimizi sunacaðýz” dedi. animarka Dýþiþleri Bakaný Per Stig Moeller Cuma günü Priþtine’ye yaptýðý ziyaret sýrasýnda Baþkan Fatmir Seydiu ve Baþbakan Agim Çeku ile bir araya geldi. Moeller’in Kosova üst düzey yetkilileri ile yaptýðý görüþmelerde BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisari’nin Kosova paketi ile diðer güncel konularý görüþtüðü öðrenildi. Moeller Seydiu ile yaptýðý görüþme ardýndan yaptýðý açýklamada BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisari’nin Kosova ile ilgili hazýrladýðý paketi desteklediklerini belirtti. BM Güvenlik Konseyi’nin Kosova ile ilgili alacaðý kararý destekleyeceklerini belirten Moeller, “Danimarka bölgede sorunlarýn çözülmesinde büyük çaba sarf etmektedir. Þimdiye dek sunduðumuz finans yardýmlarý ileride de sürdürmeye kararlýyýz” dedi. Ahtisari’nin BM Güvenlik Konseyi’ne sunacaðý raporun destek göreceðini belirten Alman Askerlerinin gece tatbikatý... General Fröhlich: “Þiddete Hayýr” K Enis TABAK osova’nýn statüsüne iliþkin görüþmelerin baþladýðý þu günlerde Çokuluslu Güney Tugayý Alman Komutanlýðýnýn hafta içerisinde akþam geç saatlerde düzenlediði tatbikat, olaydan habersiz vatandaþlarýn yüreklerini aðýzlarýna getirdi. Tarihi olduðu kadar kritik bir 4 dönemde geçen Kosova’da son günlerde yaþanan çatýþmalarda 2 kiþi ölmüþ, 80 kiþi de yaralanmýþtý. Herhangi bir olaya karþýn NATO’nun 5 gün süreyle baþlattýðý “Balkan Þahini” tatbikatý çerçevesinde Alman askerlerinin Prizren bölgesinde bir tatbikat düzenledi. Ana caddelerin kapatýldýðý ve askeri konvoylarýn arda arda geçtiði, köprülerin kapatýldýðý, helikopterlerin havada Moeller, Güvenlik Konseyi toplantýsýnda Kosova’nýn geleceðinin belli olacaðýný ileri sürdü. Kosova’da olumlu geliþmeleri her zaman desteklediklerinin altýný çizen konuk bakan, her zaman Kosova’ya her tür yardým sunmaya devam edeceklerinin sözünü verdi. Moeller ile yaptýðý görüþme sonrasý medya mensuplarý karþýsýna çýkan Baþbakan Çeku, Danimarka’nýn Kosova sorununun çözülmesinde takýndýðý olumu tavrýný desteklediklerini ifade erken Kosova sorununun olumlu çözülmesinin sadece Kosova’ya deðil bölgeye de olumlu etki edeceðini ileri sürdü. Çeku, “Kosova sürecinde olumlu adýmlarla ilerleniyor. Bu sürecin sonucunda Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna kavuþacaðýna inanýyorum” dedi. Danimarka’nýn Kosova’nýn yeniden kalkýnmasýnda büyük katkýda bulunduðunu için müteþekkir olduðunu ifade eden Çeku, bu tür yardýmlarýn ileride de devam edeceðine inandýðýný söyledi. uçtuðu tatbikatta olaydan habersiz vatandaþlar bir anlýk panik yaþadý. Zýrhlý araçlarý, sokaklarý dolduran askerleri biranda karþýlarýnda gören halk, yaþananlarýn bir tatbikat olduðunu öðrenince rahatladý. Kosovalý üst düzey yetkililere UNMIK binasý terasýnda brifing veren Alman askeri yetkililer, yaþanabilecek herhangi olasý bir þiddet karþýsýnda ne gibi önlemler alacaklarýný anlattý. Yaklaþýk bir buçuk saat süren tatbikat ardýndan basýn mensuplarýnýn sorularýný yanýtlayan Çokuluslu Güney Tugayý Komutaný General Hans-Joachim Fröhlich, yaþanabilecek her hangi bir þiddet olayýna karþý Kosova Polis teþkilatýyla birlikte hareket edeceklerini ve þiddet olaylarýna müsaade etmeyeceklerinin söyledi. Fröhlich, “Bizim sorumluluk bölgemizde bu tür olaylar yaþanýrsa, Alman KFOR’u olarak müdahale ederiz”ifadelerini kullandý. Fröhlich, son olarak Kosova’da güvenlik durumunun sakin olduðunu dolayýsýyla da Prizren’de de her hangi bir olayýn yaþanmadýðýný belirtti. Rusya vetolamayacak Rusya Dýþiþleri Bakaný Lavrov, Rusya olarak kendilerinin iki taraf arasýnda var olacak bir anlaþmanýn yapýlmasýndan yana olduklarýný belirtirken, Kosova ile ilgili alýnacak olasý kararý veto etmeyeceklerini yineledi. R : 3 66 ý y a S KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ Haftalýk gazete Sahibi ve Genel Müdürü: Mehmet BÜTÜÇ Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO Kültür: Ýskender MUZBEG Balkan ve Ankara Muhabiri: usya Dýþiþleri Bakaný Sergey Lavrov, Moskova’da düzenlediði basýn toplantýsýnda diðer güncel konular yanýnda BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisari’nin paketine de deðindi. Kosova statüsünün belirlenmesi için Belgrad ile Priþtine aralarýnda bir anlaþmanýn yapýlmasý gerektiðini belirten Lavrov, “Biz Rusya olarak iki taraf arasýnda var Erhan TÜRBEDAR Yazýlarda ortaya atýlan Muhabirler: fikirler, yazarlara Taner GÜÇLÜTÜRK aittir. Gazetemizin resmi Enis TABAK görüþü deðildir. Yüksel POMAK Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA Yazýlarýn sorumluluðu Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK yazarlara aittir. Kadýn: Sezen HASKUKA Gençlik: Sinem ÞÝÞKO Web: www.yenidonem.org Çocuk Sayfasý: Eda BÜTÜÇ Web tasarýmý ve günceleme: Spor:Ýsmail MAKASÇÝ,Luan MORÝNA Erhan JABLE Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ e-mail: [email protected] [email protected] www.yenidonem.org olacak bir anlaþmayý kabul edeceðiz” dedi. Rusya’nýn BM Güvenlik Konseyi toplantýsýnda veto hakkýný kullanýp kullanmayacaðý sorusuna Lavrov, bunun için gereksinme olmadýðýný ifade ederken, “BM Güvenlik Konseyi’ne Kosova ile ilgili hiçbir ön karar sunulmadý” dedi. Adres: Adem Yaþari No: 8, Prizren/Kosova Tel. 029 623 503 Fax: + 381 (0)29 623 503 Banka: Raiffeisen Bank Yeni Dönem Hesap No: 1502001000171635 Baský: “SIPRINT” basýmevi Prizren “Yeni Dönem” Kosova Türk Medyasý yayýnýdýr. Yeni Dönem KTM Þirketi Danýþma Kurulu: Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý) Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný) Cemil Luma (Esnaf ÝE Derneði Baþkaný) Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi) Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý) Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný) Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni) 5 Perþembe, 1 Mart 2007 Kosova Suroi, umut daðýttý Koþtuniça’dan Ahtisari’ye eleþtiri Sýrbistan Baþbakaný Koþtuniça, BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisari’nin “Taraflar aralarýnda statü için bir anlaþmaya varamazlar” açýklamasýný eleþtirirken Kosova statüsünün uluslararasý anlaþmalar çerçevesinde çözülmesini istediklerini dile getirdi. S ýrbistan Baþbakaný Voyislav Koþtuniça Sýrbistan’da bir dizi temaslarda bulunan Bulgaristan Cumhurbaþkaný Georgi Parvanov ile bir araya geldi. Görüþme ardýndan gazetecilerin karþýsýna çýkan Koþtunica, BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisari’nin “Taraflarýn aralarýnda statü için anlaþamazlar” açýklamasýný sert bir dille eleþtirdi. Koþtunica, “Eðer uluslararasý anlaþmalar, nice ki BM Beyannamesine, BM’nin almýþ olduðu 1244 sayýlý karara saygýlý davranýlýrsa Kosova statüsü ile ilgili bir anlaþmaya çok kýsa bir zaman içinde varýlabilir. Yok ama bunlarý dýþlayacak bir karar Kosova statüsünün kalýcý bir çözüme varýlmasýný engelleyecektir” dedi. Konuk Cumhurbaþkaný Parvanov, Viyana’da taraflar arasýnda yapýlan görüþmelerin yapýcý geçmesini temeni ederken belli edilen zaman sürecinde görüþmelerin yapýlmasýndan yana olduðunu söyledi. Haradinay Lahey’e yol aldý AAK Partisi Baþkaný Ramuþ Haradinay, Pazartesi günü Laheye yol aldý. Haradinay 5 Mart tarihinde mahkeme önüne çýkacak. Evi önünde bekleyen çok sayýda vatandaþ, Haradinay’ý hava alanýna kadar uðurladý. A AK Partisi Baþkaný Ramuþ Haradinay, 26 Þubat Pazartesi sabahý Lahey’e yol aldý. Haradinay’ý, Kosova kurum temsilcileri, Baþbakan Agim Çeku, Hükümet Bakanlarý ile iþ arkadaþlarý uðurladý. Lahey’e gitmeden önce Haradinay, parti yönetimini bir araya toplayarak süreçlere zarar veren faaliyetlerden uzak durmalarýný istedi. Kendisine yürütülen hukuki süreçle ilgili Haradinay, nihayetinde adaletin kazanacaðýný ve yakýnda Kosova’ya döneceði inancýný paylaþtý. Kosova eski Baþbakaný Ramuþ Haradinay, Lahey’e gitmeden önce yerli ve uluslararasý üst düzey yetkiliklerle yaptýðý görüþmelerde, üst düzey yetkililer, Kosova’daki süreçlere sunduðu katký nedeniyle Haradinay’ýn çalýþmalarýný takdir etti ve suçsuz olduðunu ispatlayarak Kosova Kurtuluþ Ordusunun mücadelesini temize çýkartacaðý ümidini dile getirdiler. Kosova ve Türkiye Adalet Bakanlýklarý arasýnda iþbirliði giriþimi T ürk Ýþbirliði ve Kalkýnma Ýdaresi Baþkanlýðý Kosova Program Koordinatörü Metin Arslanbaþ, Kosova Adalet Bakaný Jonuz Salihay ve yardýmcýsý Altay Suroy ile görüþmelerde bulundu. Görüþmede Türkiye ve Kosova arasýnda çok eskiye dayanan ve günümüze kadar süren dostluk iliþkilerinden duyulan memnuniyet dile getirildi. Tanýþma niteliðindeki görüþmede, Kosova ve Türkiye Adalet Bakanlýðý arasýnda iþbirliðine zemin yaratýlmasý gereðine de iþaret edildi. TÝKA Kosova Koordinatörü Metin Arslanbaþ, Kosova Adalet Bakanlýðý tarafýndan gönderilecek projelerin desteklenmesinin önem taþýdýðýný söyledi. Arslanbaþ, hakim ve savcýlara bilgilendirme ve uzmanlaþma içerikli seminerler ve ziyaretler, ayrýca TÝKA’nýn Adalet Bakanlýðý’na teknik donaným yardýmýnda da bulunmaya hazýr olduðunu bildirdi. Adalet Bakanlýklarý arasýnda bilgi deðiþtokuþu yaný sýra Adli Týp Kurumlarý arasýnda da iþbirliði gereðine iþaret edilen görüþmede, bir an önce projelerin þekillendirilmesi karara baðlandý. Viyana görüþmeleri ile izlenimlerini basýnla paylaþan Suroi, “Biz Athisari paketinin büyük bir kýsmýný kabul ettiðimizi belirttik. Görüþmeler sonrasý Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna kavuþacaðýna inancýmýz tam” dedi. V iyana görüþmelerine katýlan Kosova Strateji Siyasi gurubu baþkaný Veton Suroi Kosova’ya döndü. Veton Suroi, ORA partisi merkezinde düzenlediði basýn toplantýsýnda Kosova tarafýnýn Ahtisari paketinde yer alan önerilerin büyük bir kýsmýný desteklediðini belirtirken Sýrp tarafýnýn Kosova’nýn Sýrbistan’ýn bir özerk bölgesi olduðu tutumunu savunduðunu söyledi. Suroi “Ýki gün yaptýðýmýz görüþmelerde Ahtisari’nin paketine genel deðerlendirmede ve üç ek öneride bulunduk. Ahtisari’nin paketine yaptýðýmýz bu üç ek öneri görüþmelerimizin esas platformunu oluþturuyor” dedi. Veton Suroi, Sýrp tarafý ile Ahtisari tarafýndan sunulan planla ilgili yapacaklarý görüþmelerin baðýmsýzlýkla noktalanacaðýný ileri sürdü. Sýrbistan’dan her tür iyi niyetli adýmlarý kabul edeceklerini belirten Suroi, Kosova statüsünün belirlenmesi ardýnda Sýrbistan’la bir sürü paket anlaþma imzalayacaklarýný belirtti. Viyana görüþmelerinde taraflar aralarýnda sadece bir konu üzerinde anlaþtýklarýný belirten Suroi, o da Kosova baþkaný topluluklarla ilgili alýnan karardan memnun olmadýðý takdirde kararý yeniden meclise iade edilmesi olduðunu söyledi. Görüþmelerde Kosova’da uluslararasý birliðinin sivil ve askeri görevini sürdürmesi ile ilgili bir açýklamalarda bulunduklarýný belirten Suroi, “Kosova’da uluslararasý birliðinin sivil ve askeri görevde bulunmasýnýn Kosova yetkili makamlarý tarafýndan kabul edilmesini ortaya attýk. Kosova’da onlarýn görevde olmasý iliþkilerin kurulmasý açýsýndan önem arz etmektedir. Ýki taraf da bunu kabul edeceðine inanýyorum” dedi. Suroi’ye göre, “Kosova’da uluslararasý birliðinin görevine devam etmesinin Kosova’nýn Kuzey Atlantik örgütlerine entegre olmasýnda büyük önem arz etmektedir” dedi. Suroi, Haviyer Solana’nýn Kosova’ya yaptýðý son ziyaret sýrasýnda Kosova’nýn Avrupa Birliði’ne katýlmasý için yardýmda talep ettiklerini söyledi. Topluluklar ve Arabuluculuk Komitesi Ortak Toplantý Düzenledi Prizren Belediye Meclisi Salonunda 27 Þubat Salý günü ortak olarak Topluluklar ve Arabuluculuk Komitesi toplantý düzenledi. P Yüksel POMAK rizren Belediye Baþkan Yardýmcýsý Çemayl Kurteþi, UNMÝK ve AGÝT temsilcilerinin de katýldýðý Topluluklar ve Arabuluculuk Komitesi ortak toplantýsý 27 Þubat Salý günü Prizren Belediyesi Meclis Salonunda düzenlendi. Adnan Yaðcýlar tarafýndan yürütülen toplantýda Prizren Belediyesi Topluluklar Dairesi’nin bir aylýk raporu ve iki komitenin bundan böyle ortak çalýþmalarý konusu görüþüldü. Topluluklar Dairesi Müdürü Bedriya Eyupagiç sunmuþ olduðu raporda, son bir ay içerisinde Prizren’e 1’i Boþnak www.yenidonem.org 2’si Sýrp olmak üzere toplam 3 kiþinin geri dönüþ yaptýðýný bildirdi. Eyupagiç ayrýca yardýmlaþma kuruluþlarýnýn iþbirliðiyle geri dönüþ yapanlara yardým edileceðini de vurguladý. UNMÝK temsilcisi Sait Aticulah, Prizren’de dillerin kullanýmý ve finansý araçlarýn daðýtýmý konusunda þikâyetlerin var olduðunu belirtirken, komitelerin bu konularla daha yakýndan ilgilenmeleri gerektiðini belirtti. Jupa bölgesinde ki çöplerin belli belirsiz yerlere atýlmasýyla ilgili konuþan Prizren Belediyesi Baþkan Yardýmcýsý Çemayl Kurteþi bu konunun en kýsa bir süre içinde çözümlenmesi gerektiðini dile getirdi. Güncel Ve görüþmeler start aldý G örüþme ardýndan gazeteciler açýklamada bulunan Kosova Strateji Siyasi gurubu baþkaný Veton Suroi, Sýrbistan müzakere ekibinin Kosova’yý baðýmsýzlýða taþýyacak olan planýný kabul etmemek için direndiðini söyledi. Sýrbistan ekibinin esas amacýnýn görüþmeleri baþlangýç noktasýna getirmek olduðunu ifade eden Suroi, “Sýrbistan, Ahtisari’nin sunduðu pakette esas deðiþmelerin yapýlmasýný amaçlýyor. Bundan dolayý da tutumlarýmýzýn ortak bir noktaya nasýl varacaðýný tahmin edemiyorum. Biz karþý taraf ile bazý noktalarda anlaþma saðlamaya hazýrýz. Ama Sýrbistan’ýn izlemekte olduðu tutumu buna izin vermiyor” dedi. Sýrp tarafýnýn yeni görüþmelerin yapýlmasýný amaçladýklarýný belirten Suroi, Sýrplar Ahtisari’nin önerisini deðil, Sýrbistan’ýn 1997 yýlýnda ortaya attýðý tutumunu görüþmek istediðini söyledi. Sýrbistan Müzakere ekibi koordinatörü Leon Koen görüþme ardýndan yaptýðý açýklamada görüþmelerde Sýrbistan’ýn tutumunu açýkladýklarýný ve BM Kosova baþ müzakerecisi Marthi Ahtisari’nin kendilerine sunmuþ olduðu çözümle ilgili ek önerilerde bulunduklarýný söyledi. Koen, “Ahtisari’nin paketinde Sýrbistan’ýn Kosova üzerindeki toprak bütünlüðünü ve egemenliðini hiçe sayan bölümlere önerilerimizi sunmuþ bulunuyoruz” dedi. Sýrbistan Müzakere ekibi ikinci koordinatörü Slobodan Samarciç, Sýrp ekibinin yapýcý tavýr sergilediðini ileri sürdü. Samarciç, “Ahtisari’nin tüm planýna karþý deðiliz. Yalýnýz Sýrbistan’ýn egemenliðini ve toprak bütünlüðünü hiçe sayan bölümlere karþýyýz” dedi. Ýkinci günde de taraflardan ayný tutum Viyana görüþmelerinin ikinci gününde Ahtisari paketinde yer alan I. ek bölüm Anayasa, II. ek bölüm Topluluklarý haklarý ve IV. Ek bölüm Adalet düzeni gündemin ana noktalarýný oluþturdu. Sýrp tarafý görüþmelerin ikinci gününde Ahtisari planýna ek öneriler getirirken planda birçok deðiþme yapýlmasý isteminde bulundu. Ahtisari paketinin anayasa bölümünde deðiþmeler yapýlmasýný talep eden Sýrp tarafý, Kosova Anayasasý’nýn Sýrbistan Anayasasýna uygun olmasýný, Kosova’nýn Sýrbistan’ýn bir özerk bölgesi olduðu tanýnýn yapýlmasý yönünde tavýr bildirdiler. Üç saat görüþülen bu noktalarda taraflar farklý görüþler ortaya atarken herhangi bir somut ilerleme kaydedilemedi. Veton Suroi, görüþme ardýndan gazeteciler yaptýðý açýklamada Sýrp tarafýnýn 90’lý yýllardaki hatta 80’li yýllarda tutumunu savunduðunu söyledi. Suroi, “Aramýzdaki farklar derinleþiyor. Sýrbistan, Kosova anayasasýnýn Sýrbistan anayasasý ile uygun olmasý isteminde bulundu. Bu kabul edilemez ve anakronik’tir. Sýrbistan heyeti bununla kalmayýp Sýrbistan anayasasýnda Kosova’nýn Sýrbistan’ýn bir parçasý olduðuna dair bir maddenin konulmasýný talep etti” dedi. Sýrp heyeti görüþmelerin ikinci gününde Kosova’da Sýrp bölgelerinin kurulmasýný dile getirdiler. Sýrp heyeti üyesi Duþan Batakoviç’e göre Kosova’da Sýrplar yapýcý unsur ve dillerinin ikinci resmi dil olduðundan Sona doðru adým adým Athisari, Kosova statüsü ile ilgili planýna Mart ayýnýn ortasýna kadar son halini vereceðini belirtti. BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisari, Belgrat’ýn B 92 ve Priþtine’nin “Koha vizyon” tarafýndan gerçekleþen ortak yayýnýna verdiði demeçte “2 ila 10 Martta önerisinin final versiyonunu tamamlayacaðýný” söyledi. BM Güvenlik Konseyi’ne mart ayýnda Kosova statüsünün son þekliyle sunacaðýný belirten Ahtisari, “Temas Artý gurubunun Kosova statüsünün halkýn iradesi ile çözülmesi ilkesini destekliyor” dedi. Kosova’da hazýrlamýþ olduðu planla ile ilgili düzenlenen protestolara deðinen Ahtisari, protestocularýn çözüm planýný okumadýklarýna inandýðýný belirtti. Ahtisari, “Önerimi okusaydýlar, bunlar yaþanmazdý. Onlar hayal ettiklerini engellemeye çalýþýyorlar” dedi. Ahtisari, uluslararasý birliði tarafýndan çözüm planýnýn destekleneceðine inandýðýný sözlerine ekledi. Perþembe, 1 Mart 2007 dolayý topluluk olarak gösterilmesini kabul etmeyeceklerini söyledi. Batakoviç “Ahtisari’nin bize sunmuþ olduðu çözüm önerisinde Kosova’da Arnavutça ve Sýrpça iki resmi dil olarak kabul ediliyor. Bu gösteriyor ki Sýrp halký Kosova’da de facto yani yapýcý unsur olarak tanýmlanýyor. Þimdi ise bu haklar topluluk olarak kýsýtlanmaya çalýþýlýyor” diye konuþtu. Topluluklar haklarý görüþmelerine katýlan Fatmir Limay, Kosova’da Sýrplarýn yapýcý unsur olarak tanýmasýnýn yeni çatýþmalara yol açacaðýný ileri sürdü. Limay, “Devlet kurma konsepsiyonu çatýþmalara yol açacaktýr. Bunu Hýrvatistan, Bosna ve Kosova’da gördük. Biz baþka bir yönde çalýþmalarýmýzý sürdürüyoruz. Biz vatandaþ konseptinden yanayýz. Kosova orada yaþayan tüm vatandaþlarýnýndýr. Vatandaþlar arasýnda milliyetlerine göre farklar bulunmamaktadýr. Kosova’da vatandaþlýk ilkelerine göre bir devlet kurulmasýndan yanayýz. Tüm Kosovalýlar arasýnda hak ve görevler ayný þekilde paylaþýlacaktýr” dedi. Üçüncü noktada da yapýlan görüþmeler taraflar arasýnda anlaþmazlýklarla noktaladý. Sýrp tarafý Ahtisari paketinde yer alan polis, adalet, eðitim, kültür alanýnda Sýrplara daha yetki verilmesini talep ettiler. Sýrp heyeti tarafýndan ortaya atýlan bu ek önerileri Kosova heyeti tarafýndan kabul görmedi ve bu noktada da herhangi bir ilerleme saðlanmadý. Ekonomi sorunlar üzerinde de uzlaþma yok Viyana görüþmelerin üçüncü gününde taraflarýn ana gündem noktasýný ekonomik sorular ile özel ve kamu mülkiyet gibi oluþturdu. Kosova tarafý 6 Ahtisari paketinde yer alan önerilerin büyük bir bölümünü kabul ettiklerini açýklarken Sýrp tarafý ise hazýrladýðý ek önerilerle pakette çok sayýda deðiþmenin yapýlmasý isteminde bulundular. Kosova Strateji Siyasi ekibi ekonomi koordinatörü Skender Hüseni görüþme sonrasý gazetecilere verdiði demeçte Ahtisari paketinde yer alan ekonomik noktalarý kabul ettiklerini ifade etti. Kosova’da ekonomik sorunlarýn çözümünün kolay olacaðýný ileri süren Hüseni, Sýrp tarafý ile uzlaþmaya varýlmasýnýn çok zor olduðunu söyledi. Kosova tarafýnýn Sýrbistan’ýn uluslararasý birliðine var olan borçlarýný kabul etmeye hazýr olduðunu belirten Hüseni, bu sorunu Kosova statüsünün belirlenmesi ardýndan Belgrat’la bire bir çözeceklerini ileri sürdü. Hüseni, “Belgrat’la bu sorun bir yýl içinde çözülmezse uluslararasý arabuluculuða baþvuracaðýz. Kosova’nýn borçlanmasý sosyalist Yugoslavya’nýn borçlanmasýyla paralellik arz etmektedir. Bundan dolayý Kosova’da bu paylaþmaya katýlmalýdýr” dedi. Sýrp müzakere ekibi ekonomi koordinatörü Deyan Popoviç, Ahtisari paketinde yer alan ekonomi sorunlarýn sosyalist Yugoslavya’nýn suksesiyon (mallarýn paylaþýmý) ile ilgisi olmadýðýnýn vurgularken Badenter komisyonu tarafýndan bu sorunun çözüldüðünü söyledi. Popoviç, “Bu sorun Badenter komisyonu tarafýndan sosyalist cumhuriyetler arasýnda paylaþýlmasýna karar verilerek sonuçlanmýþtýr. Kosova Sosyalist Yugoslavya zamanýnda cumhuriyet deðildi. Bundan dolayý sosyalist Yugoslavya’nýn mallarýnýn bölünmesine katýlma hakký bulunmamaktadýr. Biz bu hakký kabul etmiyoruz” dedi. TÝKA, Kosovalý çiftçiye sahip çýktý M amuþa Belediyesini ziyaret eden TÝKA Kosova Koordinatörü Metin Arslanbaþ, Mamuþa Belediye Baþkaný Arif Bütüç tarafýndan karþýlandý. Görüþmeler ardýndan çiftçiye sera naylonlarýný daðýtan Arslanbaþ, TÝKA olarak her türsü destekle Kosova halkýnýn yanýnda olacaklarýný söyledi. Mamuþa Belediyesi Baþkaný Arif Bütüç ise, TÝKA’nýn sunmuþ olduðu yardýmlardan dolayý Türkiye’ye ve TÝKA temsilcisine teþekkür etti. Mamuþa’daki sera naylonu daðýtým ardýndan savaþ sýrasýnda en çok hasar gören ve 200’ün üzerinde kiþinin öldüðü Büyük Kruþa’ya gidildi. Burada da “Per Drini Tarýmcýlar Derneði” aracýlýðýyla 62 çiftçiye 110 kilo aðýrlýðýnda sera naylonu daðýtýldý. “Per Drini Tarýmcýlar Derneði” Ýsa Dina yaptýðý konuþmasýnda Türkiye ve TÝKA’ya teþekkürlerini sundu. Drina, zor durumda olan çiftçimize TÝKA’nýn sahip çýkmasý bizleri çok mutlu etmiþtir açýklamasýnda bulundu. 1999 yýlýndaki NATO müdahalesi sýrasýnda atýlan on binwww.yenidonem.org lerce bombanýn etkisiyle Kosova’da tarýmcýlýk büyük hasara uðradý. Açýk alanda sebzelerin yetiþmemesi nedeniyle Kosovalý çiftçi büyük zarara uðradý. Sebzelerini seralarda yetiþtirmeye baþlayan çiftçi, maddi sýkýntýlar yüzünden sera naylonlarýný alamýyordu. TÝKA’nýn bu desteði hem Kosovalý çiftçiyi hem de tüketiciyi memnun etti. 7 Perþembe, 1 Mart 2007 Güncel/Kosova Yeni Dönem Gazetesi’ne Tekzip Talebi Deðerli basýn mensuplarý, Kosova Demokratik Türk Partisi Prizren Þubesi Basýn Sözcüsü olarak, göreve baþladýðým günden itibaren faaliyetlerimizle ilgili basýna nesnel bir biçimde faaliyetleri aktarma çabasýnda içerisindeyim. Görevimi icra ederken, basýn yayýn organlarýna ve basýn mensuplarýna ayný mesafede yaklaþmak ve çalýþmalarý her zaman kolaylaþtýrmak için azami gayret sarf ettiðimi belirtmek isterim. KDTP Prizren ªubesi’nin 6 Þubat 2007 tarihinde düzenlediði toplantýda, Ahtisaari’nin öneri paketiyle ilgili 8 Þubat’ta Prizren’deki Türk sivil toplum kuruluþlarý temsilcileri, konunun uzmanlarý ve ilgili kiþilerle bilgilendirme ve danýþma nitelikli bir toplantý düzenleme kararý aldýðýna dair bir bildiri yayýnlamýþtým. 8 Þubat’ta düzenlenen toplantýyla iliþkili olarak bazý basýn yayýn kuruluþlarýnýn temsilcileri benimle temasa geçmiþtir. Kendilerine toplantýnýn basýn tarafýndan takibiyle ilgili KDTP Prizren Þubesi’nin belirlediði tutum hakkýnda bilgi verilmiþtir. Yeni Dönem Gazetesi’nin 27 Þubat 2007 tarihli baskýsýnýn 7’inci sayfasýnda yayýnlanan “KDTP Ahtisaari’nin önerisini de ‘basýna kapalý kapýlar ardýnda’ görüþtü” baþlýklý haberin son paragrafýnda, “Basýna kapalý kapýlar ardanda toplantý düzenlemeyi sürdüren KDTP’nin, Kosova Haber Gazetesi 25 Þubat 2007, Prizren eþliðinde böyle bir toplantý düzenlemesi, ‘basýna kapalý kapýlar’ tutumuna sadýk kalmadý ve basýn söz konusu iken ayrýmcýlýðý gözler önüne serdi” denilmektedir. Bu tür bir iddianýn asýlsýz olduðunu vurgularken, toplantýya katýlan Kosova Haber Gazetesi Editörü Sayýn Raif Kýrkul’un gazeteci kimliðiyle deðil, Kosova Türk toplumunun bir aydýný olarak toplantýya iþtirak ettiðini, ayný toplantýya Yeni Dönem KTM Sahibi ve Genel Müdürü Sayýn Mehmet Bütüç’ün de davet edildiðini, ancak kendilerinin bu toplantýya katýlmadýklarýný bildirme ihtiyacý duyuyorum. Toplantýyla ilgili Yeni Dönem KTM muhabiri Enis Tabak’ýn benimle devamlý temasta olduðunu ve kendisine her tür kolaylýðý saðladýðýmý da ifade etmek isterim. Ayrýca toplantýyla ilgili 9 Þubat tarihinde bir basýn açýklamasý yaptýðýmýzý ve KDTP ile toplantýya katýlan sivil toplum kuruluþlarýnýn ortak kaygýlarýný dile getirdiðimizi vurgulama gereði duyuyorum. Bu tür bir hatanýn Yeni Dönem KTM’nin çok deðerli çalýþanlarý tarafýndan düzeltileceðini umuyor, tüm kamuoyuna, KDTP Prizren Þubesi olarak Kosova Türk basýn yayýn organlarý arasýnda kimseye ayrýmcýlýk yapma ve kimseye ayrýcalýk tanýma niyetinde olmadýðýmýzý bildiririm. Saygýlarýmla, Güner Ureya KDTP Prizren Þubesi Basýn Sözcüsü Almanya’dan destek var A Shefer: “Güvenlik Konseyi’nin Ahtisari’nin paketini desteklemesini bekliyorum” dedi. lmanya Dýþiþleri Bakanlýðý Siyasi müdürü Michael Shefer cuma günü Kosova ziyareti sýrasýnda Kosova üst düzey siyasi temsilcileri ile bir dizi temaslarda bulundu. Baþkan Fatmir Seydiu ile gerçekleþtirdiði görüþme ardýndan gazetecilere açýklmalarda bulunan Shefer, Almanya’nýn Avrupa Birliði Dönem Baþkanlýðý sýrasýnda Kosova statüsünün belirleneceðine inandýðýný söyledi. Almanya olarak BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisari’nin Kosova statüsü ile ilgili çalýþmalarýný desteklediðini belirten Schefer, Kosova sürecinin baþarýyla sonuçlanacaðýna inandýðýný söyledi. Schefer, “Taraflarýn önerilerini göz önünde bulunduracak olan Ahtisari, önümüzdeki ay içinde BM Güvenlik Konseyi’ne önerisini teslim edeceðine inanýyorum” dedi. Seydiu, Shefer ile yaptýðý görüþmeyi yapýcý olarak deðerlendirirken Kosova sürecinin kýsa bir süre içinde tamamlanacaðýný ve baðýmsýzlýðýna kavuþacak olan Kosova’nýn Avrupa Birliði’ne katýlmasý yönünde çalýþmalarý sürdüreceklerini belirtti. Almanya Dýþiþleri Bakanlýðý Siyasi müdürü Michael Shefer, Seydiu ile temaslarýný tamamladýktan sonra Baþbakan Çeku ile bir araya geldi. Baþbakanlýk tarafýndan görüþme ile ilgili yayýnlanan bildiride Kosova’da mevcut durum olmak üzere BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisari’nin Kosova paketini ele alýndýðý duyuruldu. Bildiride, Baþbakan Çeku’nun Marthi Ahtisari’nin kendilerine verdiði ödevleri yerine getirmeye hazýr olduklarýný söylediði belirtiliyor. Diðer taraftan Schefer, AB’nin Ahtisari’nin planýný desteklediðini belirttiðinin altý çizilirken Kosova statüsünün çözümünde belirtilen süreçlere saygýlý davranmasýndan yana olduklarýný dile getirdiði belirtiliyor. Almanya Dýþiþleri Bakanlýðý Siyasi müdürü Michael Shefer ayrýca Kosova Meclis Baþkaný Kol Beriþa, PDK Baþkaný Haþim Thaçi ve ORA Baþkaný Veton Suroi ile de bir araya geldi. Sayýn okuyucularýmýz, Sayýn KDTP üyeleri ve üst düzey yöneticileri, 22.12. 2007 tarihli ve 366 sayýlý gazetemizde “KDTP Ahtisaari’nin önerisini de ‘basýna kapalý kapýlar ardýnda’ görüþtü” adlý haberimizle ilgili yayýnladýðýmýz ve KDTP tarafýndan gönderilen TEKZÝP mektubuna þu açýklamayý yapma gereði duyuyoruz: “Böyle kýsýtlý bilgilerle dar bakýþlý bir haber, KDTP ve yine onun basýna koyduðu engellemelerin ürünüdür. ‘Basýna kapalý kapýlar’ derken ilk önce þunu belirtmek istiyoruz. Bugüne kadar KDTP’nin sadece seçim kampanyalarý dýþýnda bütün toplantýlarýnýn basýna kapalý olmasý sadece bizim deðil bütün basýn yayýn kuruluþlarýnýn ve mensuplarýnýn dikkatini çekmiþtir. Partilerin ‘kimi’ toplantýlarýnýn basýna kapalý olmasý gerektiði de herkesçe anlayýþla karþýlanacak bir durumdur. Ancak kamuoyunun ve bilhassa Kosova Türk Toplumunun bilmesi gereken, onlarý ilgilendiren önemli konularýn da ele alýndýðý KDTP toplantýlarýn her defasýnda basýn mensuplarýna kapalý kapýlar ardýnda düzenlenmesi düþündürücüdür. Hele KDTP’nin Ahtisari’nin Kosova’nýn geleceðiyle ilgili sunduðu planý sivil toplum kuruluþlarýyla ele aldýðý son toplantýsý gibi... Veya Kosova Türklerini yakýndan ilgilendiren buna benzer hayati konularýn ele alýndýðý toplantýlar gibi.... Bugün Kosova’daki bütün siyasi partiler ve bütün kuruluþlar Ahtisari’nin paketi ve buna benzer hayati konularý halkla ve sivil toplum kuruluþlarýyla, basýnla birlikte yaptýðý toplantýlarda açýk bir þekilde ele alýrken, KDTP’nin her defasýndaki böyle bir yanaþýmý tercih etmesi, dikkatimizi çekmemesi mümkün deðildir. Devlet sýrrý teþkil etmediðini zannettiðimiz Ahtisar’i paketi karþýsýnda, KDTP ile Türk Sivil Toplum Kuruluþlarýnýn tutumu da kamuoyu için gizem içerisinde kalmasý gereken bir toplantý olmamasý gerektiði inancýndayýz. Basýna servis edilen bildirilerin ise arkasýna nasýl gizlenilebileceði, üzerinde her zaman rahatça kelime oyunlarýyla manipüle edilebileceði ve þekilden þekile sokulabileceðini vurgulamaya gerek kalmamalý. KDTP’nin basýnla iletiþim ve iliþkilerinde sadece ‘basýn bildiri yöntemini’ tercih etmesi, ayný zamanda ne derece saðlýklý bir iletiþim kurma felsefe ve mantýðýný da tercih ettiðini en güzel bir þekilde gözler önüne sermektedir. Böyle bir iletiþim dururken, basýn toplantýlarýna ve buna benzer basýn eþliðindeki organizasyonlara ne gerek vardýr deðil mi? “Yeni Dönem” Kosova Türk www.yenidonem.org AÇIKLAMA Medyasý bünyesindeki yayýn birimlerinin, okuyucusunu, dinleyicisini ve izleyicisini, geniþletilmiþ toplantýlarý yakýndan takip etmek ve ayrýntýlarýyla kamuoyuyla paylaþma giriþimleri her defasýnda KDTP tarafýndan engellenmiþtir. Muhabirlerimiz dýþarý atýlmýþ, kamermanlarýmýzýn görtüntü almasýna müsaade edilmemiþtir. Bize konan bu engellemenin sadece “Yeni Dönem” Kosova Türk Medyasýna konan bir engel deðil, onun hitap ettiði kamuoyuna da engel konulduðunun farkýnda olunmamýþtýr. Yine aynýsýný vurguluyoruz, böyle kýsýtlý bilgilerle dar bakýþlý bir haber, KDTP ve yine onun basýna koyduðu engellemelerin ürünüdür. KDTP’nin Ahtisari’nin sunduðu planýný Kosova Türk Sivil Toplum kuruluþlarýyla ele aldýðý son toplantýsýný izlemek isteyen muhabirimiz Taner Güçlütürk’e, KDTP Prizren Þubesi Yönetim Kurulu ve Medya Ýliþkiler Komisyon Baþkaný Ergin Kala tarafýndan, parti genel baþkanýndan aldýðý talimata göre toplantýnýn basýna yine kapalý olduðu bilgilendirilmiþ ve toplantýda basýn mensuplarýnýn yer alýp izleyemeyeceði vurgulanmýþtýr. Muhabirimiz Enis Tabak’a verilen demeç, bilgi ve saðlanan kolaylýklar ise Yeni Dönem adýna deðil, Türkiye’nin CÝHAN Haber Ajansý adýna olmuþtur. KDTP üst düzey yöneticileri tarafýndan konan engeller, Medyamýzýn KDTP’nin çalýþmalarýný daha yakýndan izleyebilmesini imkansýz kýlmýþtýr. Gazetemiz, radyomuz ve televizyonumuz halkýnýn ve kamuoyunun sesi olduðu gibi onun da hizmetindedir. Sýrasý geldiðinde halký ve kamuoyu adýna baþarýlarýnýzý alkýþladýðýmýz, kampanyalarda manþetlere taþýdýðýmýz gibi, sýrasý geldiðinde de yapýlan yanlýþlara göz yummayýp tenkit etme sorumluluðunu yerine getirmiþtir. Basýn mensuplarý sürekli kapýdan kovulup bacadan girmeye barýþýktýr. Engellenirse bilgiyi doðrudan deðil de dolaylý yollardan almaya beceriklidir. Tercihimiz bu deðil, sizin de olmamalý. Seçim kampanyalarýnýzda ve baþarýlarýnýzda basýný yanýnýzdan ayýrmamaya gösterdiðiniz hassasiyet gibi, önemli olan ayný cesareti ve olgunluðu da hatalarýnýz tenkit edilip dersler çýkarýrken göstermeyi öðrenebilmektir. Seçmenlerinize, üyelerinize, basýna ve toplumunuza, açýk ve þeffaf bir siyaset adýna günahýnýzla sevabýnýzla, hatalarýnýzla baþarýlarýnýzla, basýna kapýlarýnýzý açmaya hazýrsanýz, biz burdayýz. Yoksa siz hala basýn bildirilerinizin arkasýnda mý gizleniyorsunuz?” Yeni Dönem KTM Ekonomi Kosova Enerji Stratejisi 2007-2013 (1) Y Cemil LUMA Perþembe, 1 Mart 2007 Haber Yorum Analiz Kosova’nýn Bugünkü Enerji Durumu ýllar öncesi yapýlan araþtýrmalara dayanarak, Kosova’nýn bölgede enerji üretiminde lider olabileceðini göstermektedir. Kosova’da enerji üretimi genellikle linyite yani kömüre dayanarak planlarýný yapmaktadýr. Fakat yüzdelikleri daha az olsa da, Enerji ve Madencilik Bakanlýðý tarafýndan yapýlan analizlere göre kömürle çalýþan termik santralleri üretim kapasitesinin sadece %60’ýný üretmektedir. Bugünkü var olan üretim þöyle özetlenebilir. Kosova Elektrik Enerjisi Üretimi genellikle linyite, kömüre dayalý ve baðýmlýdýr. Bugün Kosova’da iki büyük kömür yataklarý kullanýlmaktadýr. Biri Kosova ve diðeri Dugacini yataklarýdýr. Bu yataklarýn linyit rezervleri 12-14 milyar ton olarak tespit edilmiþtir. Þu an yani günlük kullanýmda açýk olan iki maden ocaðý çalýþmaktadýr. Bunlarda Miraþ ve Bardhi’dýr ve bu maden ocaklarýndan termik santrallerine yýlda 7 milyon ton kömür temin edilmektedir. Kosova’da elektrik enerji daðýtýmýnýn ve iþletmesinin tümünü devlete ait olan Kosova Enerji Þirketi “KEK” yürütmektedir. Enerji bakýmýnda bugünkü aktüel durum þöyle sýrala nabilir: hizmet sektörü ve aile tüketimi elektrik harcamalarý %26’dan %75’e üretimde yükselirken, endüstri harcamalarý ise %67’den %12’ye düþmüþtür. Yapýlan araþtýrmalara Elektrik enerji kapasitesi Kosova’da son 10 yýl elektrik enerjisine ihtiyaçlarýn tüketiciler tarafýndan deðiþtiði görülmektedir. Bu dönemdeki durumun, elektrik enerji harcamalarýnda kategorilerin de deðiþmesine neden olmuþtur. 10 yýl önce fabrikalarýn tam kapasite ile çalýþmalarý, elektrik enerji üretiminin büyük bir kýsmýný tüketmekteydi. Fakat son yýllarda fabrikalarýn faaliyette olmamasý ve endüstriyel geliþmenin durmasý, elektrik tüketimi göre elektrik enerji ihtiyaçlarý þöyle görünmektedir: Elektro enerjisinin yüksek gerilim ihtiyacý yýlda %5,5 büyümektedir ve yýlda 3,769 GWh ihtiyaç vardýr. 2010 yýlýna kadar bu ihtiyacýn 4.988 GWh olacaðýný araþtýrmalar tespit etmektedir. Bu ihtiyaçlarýn ise 2020 yýlýnda 8.353 GWh olacaðý tahmin edilmektedir. En yüksek maksimum ihtiyaçlar 2005 yýlýnda 796 MW’tan 2010 yýlýnda ise 1.061 MW ve 2020 yýlýnda 1960 MW olacaðý tahmin edilmektedir. Araþtýrmalarýn orta gerilimin ise 3,9% büyümesi beklenmektedir. Taþýyýcý Hatlar ve Daðýtýmý Kosova’da bulunan bütün elektrik taþýyýcý hatlarýn uzunluðu (400KV, 220 KV ve 110 KV) 1.187 KM’dir. Kosova’da ana taþýyýcý hatlar 400 KV’lýk ve 220 KV’lýktýr ve bunlar bölge entegre sistemine baðlý olan vericilerdir. Taþýyýcý sistem komþu ülkelerle 400 KV gücüne baðlýdýr. Bir tek Arnavutluk’ta sadece 220 KV güce baðlý olmaktadýr. Daðýtým sisteminde yaklaþýk %44,4 kayýp vardýr. Bu daðýtým sisteminde %17 teknik nedenlerden enerji kaybýna uðramaktadýr. Ayný zamanda %27,4 ticari kayý- AB elektriðe ÖTV istedi Avrupa Birliði, elektriðin de enerji ürünleri kapsamýnda özel tüketim vergisine (ÖTV) tabi tutulmasýný istedi. A vrupa Birliði yetkilileri, AB Direktifleri çerçevesinde, Türkiye’de konutlarda kullanýlan elektriðe asgari yüzde 1, sanayide kullanýlan elektriðe ise yüzde 0.5 oranýnda özel tüketim vergisi uygulanmasý talebinde bulundu. T.C. Maliye Bakanlýðý bürokratlarý da, AB’ye uyum çalýþmalarý çerçevesinde özel tüketim vergisi uygulamasýnda bu yönde bir deðiþiklik yapýlabileceðine belirtiyor. Maliye bürokratlarý, Bakan Unakýtan ile Enerji Bakanlýðý’na þu öneriyi götürmeye hazýrlanýyor: “Elektrikteki yüzde 2’lik TRT payý kaldýrýlsýn ve TRT, bütçeden finanse edilsin. Bunun yerine elektriðe ya herhangi bir ayrým yapýlmaksýzýn yüzde 1’lik ya da sanayi için yüzde 0.5, konutlar için de yüzde 1 oranýnda özel tüketim vergisi getirilsin. Bu þekilde, hem elektrik üzerindeki vergi yükü azaltýlýr ve sanayicilerin elektrik fiyatlarýyla ilgili þikayetleri bir ölçüde azaltýlarak, sanayinin elektrik girdi maliyetleri düþürülür. Hem de, AB Direktifleri çerçevesinde hareket edilerek, AB’ye uyum saðlanýr.” Gelir Ýdaresi Baþkanlýðý’ndan bir üst düzey yetkili de, elektrik üzerindeki TRT payýnýn sürekli eleþtiri konusu yapýldýðýna dikkati çekerek, þu deðerlendirmeyi yaptý: “TRT payý kaldýrýlarak, bunun yerine ÖTV’nin konulmasý en akýlcý yol. ÖTV oraný www.yenidonem.org 8 plar da vardýr. Bu durumun yýllardýr devam ettiði gözükmektedir. Bunun düzeltilmesi için her ne kadar giriþimler yapýlmýþsa da, enerjide kayýplarýn azaltýlmasýný yetkililer baþaramamýþtýr. Kömür yatak zenginliði olmasýna raðmen, bir yandan eskimiþ teknoloji diðer yandan da sorumsuzluk yaný sýra yolsuzluklarýn da büyük olduðu göz önüne alýnýrsa, yýllardýr Kosova’nýn karanlýkta kalmasýný büyük ölçüde etkilemiþtir. Elektrik enerji sisteminin plansýz kesintileri, üreticilere uzun yýllardýr büyük sorunlar yaratmaktadýr. Elektriðin kesilme ve yeniden verilmesi arasýnda, dikkatsizliklerden ve sorumsuzluklardan dolayý, aynýca elektriðin öncekinden ters yöne deðiþtirilmesi, çok büyük zararlara neden olmuþtur. Ekonominin enerji eksiklikleri ve sabit olmamasý nedenlerinden dolayý, geliþmesi de imkansýzdýr. Yeni üretim sistemlerinin, kesintisiz ve sabit enerji kaynaklarýna ihtiyacý var. Dýþ yatýrýmlarýn olmamasý nedeninden, Kosova’nýn bu kötü enerji durumu en büyük ölçüde etkilenmiþtir. daha düþük tutularak, elektriðin tüketiciye maliyeti de azaltýlýr. TRT’ye de istenirse bütçeden kaynak aktarýlmasý, hem içerdeki, hem de AB nezdindeki sorunlarý çözer diye düþünüyoruz.” Elektrikte halen yüzde 18’lik KDV’nin yaný sýra brüt hasýlat üzerinden hesaplanan yüzde 2 TRT payý, yüzde 1 Enerji Fonu, sanayi kullanýmýnda yüzde 1, konutlarda da yüzde 5 oranýnda tahsilat esasýna dayalý Belediye Tüketim Vergisi bulunuyor. KDV ÝNDÝRÝMÝ ÝÇÝN ÇALIÞMA SÜRÜYOR Öte yandan Maliye Bakanlýðý’nda baþta gýda maddeleri ve turizm olmak üzere, çeþitli mal ve hizmetlerdeki KDV indirimine dönük deðerlendirme çalýþmalarý da sürüyor. Bu çalýþmalarda olasý bir KDV indiriminin, bütçeye ve iç turizme ne kadar yansýyacaðý da tartýþýlýyor. T.C. Maliye Bakanlýðý yetkilileri, turizmde yüzde 18’lik KDV’nin yüzde 8’e düþürülmesi halinde, bundan sadece dýþ operatörlerin yararlanabileceði endiþesi taþýyor. 9 Perþembe, 1 Mart 2007 Balkan Lahey’in adaleti: Soykýrým var; ama Sýrbistan masum Bosnalýlar, etnik temizlik planlarý yapan Sýrbistan’ýn, 1992-1995 yýllarý arasýnda 200 bin kiþinin ölümüne sebep olduðunu vurguluyordu. Sýrbistan ise suçlamalarý reddederek olaylarýn iç savaþ sonucu meydana geldiðini savunuyordu. Ýkinci Dünya Savaþý’ndaki Nazi soykýrýmýndan sonra BM’nin 1948’deki sözleþmesi uyarýnca soykýrýmdan ilk kez bir devletin yargýlandýðý davada karar dün açýklandý. Birleþmiþ Milletler’in en yüksek yargý organý olan Uluslararasý Adalet Divaný, Sýrbistan aleyhine açýlan soykýrým davasýnýn karar duruþmasýnda Srebrenitsa’da 1995’te Boþnaklara yönelik yapýlan katliamýn, soykýrým tanýmýnýn þartlarýný karþýladýðýný bildirdi. Kararý okuyan Adalet Divaný’nýn Baþkaný Yargýç Rosalyn Higgins, “mahkemenin, Srebrenitsa’da yapýlanlarýn, Soykýrým Sözleþmesi (1948) uyarýnca soykýrýma girdiði sonucuna vardýðýný’’ kaydetti. Srebrenitsa dýþýnda, Boþnaklarýn kitlesel þekilde öldürüldüðü diðer olaylarýn soykýrým kabul edilemeyeceðine hükmeden mahkeme, Sýrbistan’ýn Srebrenitsa soykýrýmýndan doðrudan sorumlu olmadýðý ve soykýrýma iþtirak etmediði yolundaki kararýný 13’e karþý 2 oyla aldý. Böyle kritik bir davada yargýçlarýn birlik içinde karar vermesinin ‘olaðandýþý’ olduðu belirtiliyor. Ancak ayný kararda, Sýrbistan’ýn soykýrýmý önlemeyerek uluslararasý hukuku ihlal ettiði bildirildi. Yargýçlar, Sýrp liderlerin, Bosna Sýrp ordusu üzerindeki nüfuzlarýný kullanmadýðýný belirterek, bu nüfuzun yeterince güçlü olmadýðý savunmasýný reddetti. Belgrad’ýn, ayrýca sorumlularý cezalandýrmayarak suç iþlediði de kaydedildi. Tepkiler çýð gibi büyüyor Adalet Divaný’nýn Srebrenitza kararý Boþnaklar’da hayal kýrýklýðý yarattý. Birleþmiþ Milletlere baðlý Uluslararasý Adalet Divaný’nýn, Sýrbistan devletini Srebrenitza katliamýndan aklamasý, Boþnak ve Hýrvat temsilcilerin tepkisi sürüyor. Uzmanlar, olayda maðdur olanlarýn hakkýný Bosna mahkemelerinde aramaya devam edebileceklerine iþaret ediyorlar. Bosna üçlü baþkanlýk konseyinin Boþnak üyesi Haris Sladziç, ‘’Sýrbistan ve Karadað’ýn soykýrýmdan ve soykýrýma karýþmaktan mahkum olmamasýndan üzüntü duyduðunu’’ söyledi. Boþnaklar isyan etti: Belgrad nasýl suçlu olmaz? Uluslararasý Adalet Divaný’nýn Sýrbistan’ý soykýrým suçundan aklayan kararý Bosnaklarý isyan ettirdi. Davayý izlemek üzere Adalet Divaný’nýn önünde toplanan 150 kadar Srebrenitsa Anneleri Derneði temsilcisi, Sýrbistan’ý dolaylý olarak suçlayan ifadelerin yer aldýðý kararýn, acýlarýný dindirmediði mesajý verdi. Srebrenitsa Kurbanlarý Derneði Baþkaný Münire Subasiç, “Avrupa, bir kez daha Müslümanlara karþý olduðunu gösterdi.” ifadesini kullandý. Zaman’a konuþan Edin Salkoviç, ‘’Karar yeterince adil deðil. Srebrenitsa’da 10 bin Boþnak’ýn Sýrp General Krstiç tarafýndan öldürülmesi soykýrým olarak tescillendi. Oysa BosnaHersek’te 300 bin kiþi katledildi. Bunlara neden soykýrým denilmiyor? Kararda Sýrplarýn gücünü kullanmadýðý ve bu katliamlarý durduramadýðý ifadeleri yer aldý. Bu, acýmýzý dindiremez. Karara itiraz edeceðiz.’’ dedi. 4 oðlu ile eþi, Sýrplar tarafýndan katledilen Selma Elviroviç ise, “Adalet Divaný’na soruyorum: Soykýrým olmasý için daha ne olmasý lazým? Bir milletin topyekûn yok edilmesi mi gerekir?” diye konuþtu. Adalet Divaný’nýn önünde toplanan Boþnaklar, Sýrplarý ve Sýrbistan’ý protesto etti, mahkemeden çýkan Sýrplara da “katiller” diye baðýrdý. Avrupa Birliði’nin ‘memnuniyetle’ karþýladýðý karara Hýrvatlar da tepkili. Bosna Üçlü Baþkanlýk Konseyi’nin Hýrvat üyesi Zeljko Komsiç, Belgrad’ýn soykýrýmdan mahkum olmamasýndan üzüntü duyduðunu söyleyerek, “Bosna’da olan bizler, savaþýn baþlangýcýndan itibaren neler olduðunu biliyoruz ve çocuklarýmýza ne öðreteceðimizi biliyoruz.” dedi. Bu arada, kararýn ardýndan bir açýklama yapan Sýrbistan Devlet Baþkaný Boris Tadiç, parlamentoyu, Srebrenitsa’da Boþnaklarýn katledilmesi olayýný kýnamaya çaðýrdý. Lahey’in ‘adaleti’ Miloseviç’in partisini de þaþýrttý Eski Yugoslavya Devlet baþkaný Slobodan Miloþeviç’in Sirbistan Sosyalist Partisinin lideri Ývica Daciç, Uluslararasý Adalet Divanýnýn Sýrbistan kararýnýn, Uluslararasý Savaþ Suçlarý Mehkemesinin Miloseviç’e yönelttiði suçlamalarla çeliþtiðini savundu. Daciç, yaptýðý açýklamada, “Devletimiz soykýrým yapmadýysa Miloseviç’e ve diðer eski Yugoslav liderlerine yöneltilen suçlamalarý haklý çýkarmanýn zor olacaðýný” ifade etti. Parti lideri, mahkemenin kararýnýn, Miloþeviç hakkýndaki suçlamalarý gülünç duruma düþürdüðünü ileri sürdü. Soykýrýmla suçlanan dönemin Devlet Baþkaný Miloþeviç, BM savaþ suçlarý mahkemesinde 4 yýldýr süren davasýnýn sona ermesine haftalar kala geçen yýl Lahey’de gözetim altýnda ölmüþtü. Bosna: Yüzyýlýn Davasýna Yüz Kýzartýcý Karar 20 Mart 1993’te, Birleþmiþ Milletlerin (BM) “Soykýrým Suçunun Önlenmesi ve Cezalandýrýlmasý Sözleþmesi”nin (Soykýrým Sözleþmesi) ihlal edildiði gerekçesiyle, Bosna-Hersek dönemin Yugoslavya Federal Cumhuriyeti’ne (YFC) karþý Uluslararasý Adalet Divaný (UAD) huzurunda dava açtý. 13 yýllýk bir aradan sonra dava, 27 Þubat 2006’da görülmeye baþladý ve duruþmalar 9 Mayýs 2006’ya kadar sürdü. 15 kiþiden oluþan hakimler heyeti, davayla ilgili kararý 26 Þubat 2006’da açýkladý. Açýklanan kararla ise, adaletsizlik zafer kazandý. Açýklanan kararýn metni 170 sayfa civarýnda. Nitekim kararýn açýklanmasý tam üç saat sürdü. Kararda, deðiþik hukuki-teknik hususlar tartýþýlýyor. Her þeyden evvel, dava Yugoslavya Federal Cumhuriyeti’ne açýlmýþ, bugün ise bu ülkenin yerine baðýmsýz iki devlet — Sýrbistan ve Karadað — var. Bu konudaki hukuki sorumluluklar ve UAD’nin davaya bakmaya yetkili olduðu meselesi netliðe kavuþturularak, Bosnalý Müslümanlar üzerinde soykýrým iþlenip iþlenmediði ve Sýrbistan’ýn bu konuda rolünün ne olduðu üzerine karar kýlýnýyor. Bu son hususu deðerlendirmeden önce, soykýrým hukukunu hatýrlamakta fayda var. Soykýrým Hukuku Bir tarihçi, bir sosyolog veya bir siyaset bilimcisi, çok sayýda ölümle sonuçlanan bir fiili “soykýrým” olarak nitelemeye eðilimlidir. Ancak uluslararasý hukukta durum farklýdýr. Bilindiði gibi 9 Aralýk 1948’de “Soykýrým Suçunun Önlenmesi ve Cezalandýrýlmasý Sözleþmesi” (Soykýrým Sözleþmesi) kabul edilmiþtir. Bu sözleþmenin 2. maddesine göre, soykýrým; bir milli, etnik, ýrki veya dini grubu, grup niteliðiyle, kýsmen veya tümüyle, yok etmek kastýyla; grubun mensuplarýný katletmek ya da ciddi bedensel ve psikolojik zarar vermek, grubun bedeni varlýðýnýn kýsmen veya tamamen yok olmasýna yol açacak hayat þartlarýna kasten tabi tutmak, ya da grup içinde doðumlarý önlemek amacýyla önlemler dayatmak, grubun çocuklarýný bir baþka gruba zorla nakletmektir. Ayný sözleþmenin 3. maddesi gereðince ise soykýrýmda bulunmak, bulunulmasý için iþbirliði yapmak, soykýrýmda bulunulmasýný doðrudan ve aleni surette kýþkýrtmak, soykýrýmda bulunmaya teþebbüs etmek, soykýrýma iþtirak etmek biçiminde sýnýflandýrýlan suçlardan yargýlananlara ve suçlu bulunanlara etkili cezalar verileceði belir- www.yenidonem.org ER HA N TÜ R BE D AR Ankara Mektubu tiliyor. E-posta:[email protected] Aslýnda Soykýrým Sözleþmesi’nin tam bir tanýmlar labirenti olduðu söylenebilir. Bu yüzden soykýrým araþtýrmacýlarý arasýnda tanýmlar hususunda görüþ birliði bulunmyor. Soykýrým hukukunu ayrýntýlarýyla tartýþmak, bu yazýnýn amacýný aþýyor. Ancak yine de kaba hatlarýyla, tartýþmanýn genel olarak þu dört tanýmlama çerçevesinde sürdürüldüðünü belirtmekte fayda var: “Korunan grup”, “niyet”, “saik” ve “korunan grubun tam veya kýsmi yok ediliþi”. Soykýrým Sözleþmesi’nde korunan grup milli, etnik, ýrki veya dini grup olarak tanýmlanýyor. Bu tanýmlama günümüz koþullarýnda yetersiz kalýyor ise de, bu makale açýsýndan korunan grup Boþnaklardýr. Diðer taraftan, soykýrým suçunda iki unsur aranýyor. Birincisi “actus reus”dur ve korunan grup üzerinde iþlenen suçun fiziksel unsurunu (öldürmek, bedensel veya psikolojik zarar vermek, hayat þartlarýný yok etmek vb.) oluþturuyor. Suçun ikinci unsuru “mens rea” olarak adlandýrýlmakta ve suç iþleme anýnda var olmasý gereken zihni durumu belirtiyor. Türkçe’de bu zihni duruma genel olarak “niyet” deniyor. UAD tüzüðünün 30. maddesinde, suçun bu zihni unsuru þu þekilde tanýmlanýyor. “Aksi öngörülmediði sürece, bir kiþinin iþlediði suçtan dolayý sorumlu tutulmasý ve UAD’ýn yargýlama yetkisiyle cezaya çarptýrýlabilmesi için, suçun maddi unsuru “niyet” ve “bilgi” ile gerçekleþmiþ olmasý gerekiyor. Þahýs bir davranýþta bulunmayý ve bu davranýþla ortaya çýkacak sonucun da gerçekleþmesini isterse veya söz konusu sonucun, olaylarýn doðal akýþý içinde gerçekleþeceðinin bilincindeyse, kiþinin suçun gerçekleþmesini niyet ettiði kabul ediliyor.” Soykýrým hukuku açýsýndan niyet tek baþýna yeterli deðil, suçun hangi sebeple gerçekleþtirildiði de son derece önemli. Hukukçular bu sebebi “saik” olarak adlandýrýyor. Suçun niyet ve saik unsurlarý kesinlikle birbirinin yerine geçen kavramlar deðil. Örneðin, birkaç kiþi ayný suçu iþlemeyi niyet etmiþ olabilir, ancak bunlarýn suçu iþleme sebepleri (saik) birbirinden çok farklý olabilir. Son olarak, “korunan grubun tam veya kýsmi yok ediliþi” etrafýndaki tartýþmadan anlaþýldýðý gibi, bir suçun soykýrým sayýlabilmesi için, korunan grubun ne kadarýnýn veya hangi kýsmýnýn yok edilmiþ olmasý gerektiði meselesi sorgulanýyor. devamý gelecek sayýda A Dünya Dünya’yý kurtarmak için sadece 13 yýlýmýz kaldý lmanya’nýn yüksek tirajlý gazetesi Bild, manþetten duyurduðu haberde, gizli iklim raporunu açýkladý. “Gizli iklim raporu” baþlýðý ile yayýnlanan haberde, “Dünyayý kurtarmak için sadece 13 yýlýmýz kaldý. Gereken önlemler alýnmazsa iklim felaketi yaþanacak” denildi. “Torunlarýmýz deðil, bizler maðdur olacaðýz” yazýlý haberde, 2020 yýlýna kadar iklim felaketinin önlenmesi için 10 acil önlemi açýkladý: Yenilenebilir enerji kaynaklarý yaratýlmalý. Güneþ ve rüzgar santralleri, atom santralleri kurulmalý. Otomobiller daha küçük ve hafif yapýlmalý. Hybrid otolar, benzinli otolarýn yerini almalý. Evler iyi izole edilmeli. Uçak seyahatlerine kýsýtlama getirilmeli. Daha az et tüketilmeli, metan gazý daha az üretilmeli. Özel otomobil kullanýmýndan vazgeçilerek, toplu taþým araçlarýna yönelmeli. Enerji tasarruf lambalarý kullanýlmalý, stand by’lý elektronik aletler yasaklanmalý. Daha az gübre kullanýlmalý, geliþmekte olan ülkelerde kuru tarým desteklenmeli. Geçtiðimiz günlerde Paris’te açýklanan Birleþmiþ Milletler Hükümetler Arasý Ýklim Deðiþikliði Uzmanlar Grubu Raporu’nda, küresel ýsýnmanýn son 50 yýlda yüzde 90 oranýnda insan eliyle yaratýldýðý ve asýrlarca süreceði belirtilmiþ ve 2100 yýlýna kadar sýcaklýðýn 1.8 ila 4 derece artacaðý, okyanuslardaki su seviyesinin 18 ila 59 santimetre yükseleceði vurgulanmýþtý Azýnlýk haklarý konusunda çalýþan Minority Rights Group’un (Azýnlýk Haklarý Grubu) raporunda, Irak nüfusunun yüzde 10’unu oluþturan etnik ve dini azýnlýklarýn “görülmemiþ oranda” þiddete maruz kaldýklarý ve yok olma tehlikesiyle karþý karþýya olduklarý belirtildi. “Asimilasyon, göç, ortadan kaldýrma: Irak’ta 2003’den bu yana azýnlýk toplumlarý” adlý raporda, “Irak’taki etnik ve dini azýnlýklar görülmemiþ oranda bir þiddetle karþý karþýyadýr ve ülkelerinden tamamen yok olma riski bulunmaktadýr” uyarýsýnda bulunuldu. Raporda, bazýlarýnýn 2 bin yýldan daha fazla bir süredir Irak’ta yaþadýðý belirtilen bu azýnlýk- larýn arasýnda, Türkmenler, Ermeni Hristiyanlarý, Asuri-Keldaniler, Filistinliler, Yahudiler, Bahailer ve Yezidiler’in bulunduðu, bu azýnlýklarýn, toprak ve iktidar için savaþýmýn fiilen artýþý çerçevesinde Þii, Sünni ve Kürt toplumlarýnýn hedefi olduðu ifadeleri yer aldý. Raporda, saldýrý, kaçýrýlma ve tehdit kurbaný olan bu azýnlýklarýn “güvenilmez bir durumda” olduklarý belirtildi. Raporun yazarý Preti Taneja, uluslararasý toplum ve Irak hükümetine, ülkedeki azýnlýklarýn bu özel durumunu kabul etmeleri çaðrýsýnda bulunduklarýný kaydetti. “Irak’taki Azýnlýklar Yok Olacak Mý? Ý Ahmedinejad: “Nükleer trenin freni ve geri vitesi yok” ran Cumhurbaþkaný Mahmud Ahmedinejad, nükleer programdan vazgeçmeyeceklerini belirterek, ‘’Ýran’ýn nükleer treninin freni ve geri vitesi yok’’ dedi. ÝSNA’nýn haberine göre, Ahmedinejad, baþkent Tahran’da, polis yetkilileri ve bazý din adamlarýný kabulünde, nükleer programa deðindi. Nükleer yakýt teknolojisini elde ettiklerini ve nükleer programdan vazgeçmelerinin mümkün olmadýðýný belirten Ahmedinejad, þunlarý söyledi: ‘’Ýran’ýn nükleer teknolojide ilerlemesi, freni ve geri vitesi olmayan, tek yönlü ray üzerinde hareket eden bir tren gibidir. Onda duraklama, geri vites ve fren yok. Biz daha önce bu trenin geri vitesini, Hocalý Katliamýnýn 15. Yýlý Hocalý katliamýnýn 15. yýldönümünde soykýrýmda hayatýný kaybedenler Bakü’de törenle anýldý. Ermenilerin Hocalý’da iþledikleri insanlýk suçundan, bu soykýrýmdan dünya kamuoyunu haberdar etmek amacýyla Azerbaycan’da çeþitli etkinlikler frenini söktük ve uzaða fýrlattýk’’ Ýran’a askeri saldýrý tehditlerine de deðinen Ahmedinejad, þunlarý kaydetti: ’’Düþmanlarýmýz bize güçleri yetmediði için silaha davranýyor. Silah dönemi, nükleer silahý kullanma dönemi bitmiþtir. Artýk nükleer silahlarýn bir etkisi de yoktur. Eðer nükleer silahýn bir faydasý olsaydý ABD Irak’ta baþarýlý olurdu.’’Ýran Dýþiþleri Bakan Yardýmcýsý Manuçehr Muhammedi, yeni bir BM Güvenlik Konseyi kararýna raðmen, nükleer faaliyetleri sürdüreceklerini belirterek, ‘’Savaþ dahil bütün koþullara karþý kendimizi hazýrladýk’’ dedi. düzenlendi. Cumhurbaþkaný Ýlham Aliyev, baþkent Bakü’deki Hocalý Anýtý’na çelenk koyarak saygý duruþunda bulundu. Azerbaycan Milli Meclisi de 613 Türkün katledildiði Hocalý katliamýna dünyanýn dikkatini çekmek amacýyla Azerbaycan’daki yabancý ülke büyükelçilerinin de davetli olduðu özel bir gündemle toplandý. Perþembe, 1 Mart 2007 Rumlarýn Türkleri Yok Etme Planlarý K ýbrýs Rum yönetimi eski liderlerinden Glafkos Klerides, Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos’un Kýbrýslý Türkleri hiçbir zaman toplum olarak görmediðini, onlara klasik azýnlýk haklarýndan baþka hak tanýmayý asla kabul etmediðini belirterek, ‘’Papdopulos, Kýbrýslý Türkleri azýnlýk olarak görüyor’’ dedi. Rumlarýn Kýbrýslý Türkleri yok etme planlarýný içeren Akritas Planýnýn büyük bölümünü Papadopulos’un yazdýðýný kaydeden Klerides, Papadopulos’un, 1964’te ABD Büyükelçiliðine giderek meþhur, ‘’Türkler adaya çýkmaya kalkýþýrlarsa Kýbrýs’tan Türkleri temizlemek için 1 saat 45 dakikamýz var’’ sözlerini söylediðini de doðruladý. ‘’Sonunda olacak olan, Kuzey’deki rejimin doðrudan ayrý egemenlik olarak deðil hukuki olarak tanýnmasýdýr’’ diyen Klerides, ‘’Kendisine birkaç yýl verecekler ve ayrýlýþ bugünkü bölücü hatlar temelinde gerçekleþecek’’ ifadesini kullandý. Klerides, 1960 Anayasasýnýn iþlevsel olduðunu ve Türkiye’nin arzusunun da anayasanýn iþlemesi yönünde olduðunu ifade ederek, o dönemde, Kýbrýs sorunununu, iki tarafýnýn aþýrýlarýnýn görüþtüðüne dikkati çekti. Klerides, ‘’Tasos Papadopulos’un Kýbrýslý Türkleri hiçbir zaman toplum olarak tanýmadýðýný, aksine, onlarýn (Türklerin) Kýbrýs Cumhuriyeti içerisinde azýnlýk olarak var olduklarýna inandýðýný’’ dile getirdi. ABD, Ýran’a Hava Saldýrýsý Planlarý Yapýyor P ulitzer ödüllü Amerikalý araþtýrmacý gazeteci Seymour Hersh, ABD’nin Ýran’a karþý düzenleyebileceði hava saldýrýlarýnýn planlarýný hazýrlamak üzere Pentagon’da bir birim oluþturulduðunu ve Baþkan George W. Bush’un esas hedefinin Ýran rejiminin devrilmesi olduðunu yazdý. Hersh, The New Yorker dergisinde yayýmlanan son makalesinde, isimlerini belirtmediði görevdeki ve eski yönetim yetkililerine dayanarak bu birimin, vurulabilecek nükleer ve askeri hedefler üzerinde çalýþtýðýný belirtti. Yazýda, Amerikan özel kuvvetlerinin de, Ýran’a sýzarak Tahran yönetimine karþý mücadele eden Kürt, Azeri ve Belucý gruplarýyla birlikte çalýþtýðý kaydedildi. Bu özel kuvvetlerin, hem havadan vurulabilecek hedeflere iliþkin bilgi topladýðý, hem de daha genel olarak “etnik gerginliði artýrmayý ve Ýran yönetiminin altýný oymayý amaçladýðý” yazýda dile getirildi. Hersh, Bush yönetimindeki bazý yetkililerin, askeri kanadýn karþý çýkmasýna raðmen, Ýran’ýn nükleer tesislerine karþý gerektiðinde küçük boyutlu nükleer taktik silahlar kullanýlmasý seçeneðini de göz ardý etmediðini belirtti. Yazýda, Ýran’ýn nükleer tesislerinin yaný sýra önemli bütün askeri imkanlarýnýn da potansiyel hedefler arasýnda yer aldýðýna iþaret edildi. Bush yönetiminin esas arzusunun, Tahran’daki dini rejimin devrilmesi olduðu vurgulandý. Sözcü, “ABD, Ýran ile savaþa girmeyi planlamýyor. Bunun tersini savunan her iddia, yanlýþ ve yanýltýcý” dedi. Vietnam Savaþý’nda Mai Lai katliamýný ortaya çýkarmasýnýn ardýndan Pulitzer ödülüne layýk görülen Seymour Hersh, Irak’taki Ebu Greib cezaevi skandalýný da aydýnlatan isim olarak biliniyor. Düzenlenen sergilerde yeralan fotoðraflar, Ermenilerin iþlediði bu insanlýk suçunu, bu soykýrýmý bütün çýplaklýðýyla gözler önüne serdi. Ülke Doðal Afetlerle Boðuþuyor Küresel ýsýnmanýn yol açtýðý iklim www.yenidonem.org 10 Düny a Turu deðiþiklikleri ve doðal olaylardaki þiddetlenme deðiþik ülkelerde kendini hissettiriyor. Bolivya ve Zambia þiddetli yaðýþlarýn sebep olduðu sel ve su baskýnlarýyla mücadele ediyor. Amerika Birleºik Devletleri’nin Arkansas eyaletinde ise ºiddetli hortum büyük zarara yol açtý. 11 C Perþembe, 1 Mart 2007 Baykal’dan Kuzey Irak Tepkisi HP Genel Baþkaný Deniz Baykal, ulusal egemenliðin, toprak bütünlüðünün müzakere konusu olmamasý gerektiðini belirterek, ‘’Toprak bütünlüðünü, ulusal egemenliðini tartýþma konusu yapmak isteyenlerle bunu görüþmeye hazýr olduðunu söylüyorsan, sen hiçbir kutsalý kalmamýþ bir noktaya gelmiþsin demektir’’ dedi. Baykal, partisinin TBMM grubunda yaptýðý konuþmada, hiçbir ülkenin parçalanmasýndan mutluluk duymay- I Türkiye acaklarýný ifade etti. Irak’ta yaþananlarýn acý bir tablo olduðunu dile getiren Baykal, bu durumun baþka ülkelere yansýmasý olasýlýðýnýn, sorumlu olan herkesi ilgilendirmesi gerektiðini vurguladý. Deniz Baykal, herkese saygýlarýnýn olduðunu, Türkiye’nin güvenliðini, ulusal bütünlüðünü sahiplenmek ve sürdürmek istediklerini belirtti. “Kürdistan’a Alýþýn” Açýklamasýna Tepki rak’ýn kuzeyindeki bölgesel Kürt yönetiminin lideri Mesud Barzani’nin, ‘’Kürdistan’a alýþýn’’ sözleri Türkiye’de rahatsýzlýk yarattý. Barzani’ye yanýt veren Baþbakan Erdoðan, gelecek ay Irak’ý ziyaret edeceði yönündeki haberleri de yalanladý. Bakanlar ve AK Parti’li milletvekilleri de Barzani’nin sözlerini deðerlendirdi. ‘’Bunu kendisine sormak lazým. Alýþan olur, alýþmayan olur, onu bilmek mümkün deðil tabi’’ dedi. Fýrat, ‘’Türkiye’nin siyaseti belli, açýk, net. Bu konuda tereddüt hasýl edecek bir þey yok. Baþbakan, Dýþiþleri Bakaný bu konudaki tavýrlarýný ortaya koymuþlardýr. Bunun üstüne ilave edecek bir þey göremiyorum’’ cevabýný verdi. Devlet Bakaný Kürþad Tüzmen de ayný konudaki deðerlendirmesinin sorulmasý üzerine, Türkiye’nin uluslararasý platformda, Irak’la olan iliþkilerde hep merkezi Irak hükümetini muhatap aldýðýný söyledi. ‘’Yani iç politikaya dönük birtakým sýkýntýlarý kaþýyýcý mesajlar verilmemesi lazým. Bizim Irak’ta Türkmen, Kürt ve Arap kardeþlerimiz var. Biz hepsiyle de barýþ içerisinde huzurlu bir þekilde yaþamak istiyoruz. Daha önce yaptýðýmýz çalýþmalar, bugüne kadar petrol ticareti ve petrol karþýlýðý gýda yardýmý programlarý, hep bu bölgedeki insanlarýn gelir seviyesinin artmasý, eðitim ve saðlýk hizmetlerinin iyi bir þekilde yapýlabilmesi için yaptýðýmýz çalýþmalardýr. ÖK Baþkaný Prof. Dr. Erdoðan Teziç baþkanlýðýnda oluþturulan Strateji Komisyonunca hazýrlanan rapor, kitap haline getirildi. YÖK Baþkaný Erdoðan Teziç, kitabýn önsözünde raporun son yýllarda yükseköðretim üzerinde yoðunlaþan tartýþlamalara açýklýk getirmeyi amaçladýðýný kaydederek, çalýþmanýn bunun yaný sýra doðrudan yasal düzenlemeden yola çýkýlarak yükseköðretim sorununun aþýlamayacaðý ya da bir sonuca ulaþmanýn mümkün olamayacaðý endiþesinin bir ürünü olarak ortaya çýktýðýný ifade etti. 251 sayfadan oluþan raporda, Türkiye’nin Yükseköðretim Stratejisi, ”Yükseköðretim Sistemlerinden Beklentiler: Dünya ve Türkiye’deki Yeni Eðilimler”, “Türkiye’de Yükseköðretim Sisteminin Bugünkü Yapýsý ve Performansý”, “Türkiye Ýçin Yükseköðretim Stratejisi” baþlýklarý ile ele alýndý. Kitabýn “Sunuþ” bölümünde Yükseköðretim Kurulunun sürekli olarak Türkiye’nin gündeminde önemli bir yer tuttuðu, deðiþik dönemlerde eleþtirildiði, bazý bakýmlardan baþarýlý olduðu, bazý sorunlarý çözmede ise yeterince baþarýlý olamadýðý kaydedilerek, Türkiye’nin yükseköðretim sisteminin, geliþerek 68 devlet, 25 vakýf üniversitesinden oluþan toplam 93 üniversite ile daha karmaþýk bir duruma geldiði belirtildi. Son yýllarda, üniversitelerle ilgili tartýþmalarýn öncelikli konularýnýn ”türban” ve “katsayý” konularý olduðu kaydedilerek, þöyle denildi: “Türban diye adlandýrýlan ve “Ýslami simge” haline getirilen, genç kýzlarýn örtünme biçiminin, kamusal alanda kullanýlmasýnýn yasaklanmasý ile ilgili bir ön tespit yapmakta yarar vardýr. Zira bu örtünme biçi- minin, kamusal alanda yasaklanmasý, önce ulusal yargý organlarýmýzýn, ardýndan da uluslar arasý mahkemelerin baðlayýcý kararlarýna dayanmaktadýr. Üniversiteler de diðer bütün kurumlar gibi, bu kararlara uymakla yükümlüdür. Hemen ekleyelim, bu tür yasaklamalardan hoþnut olmayanlar, bunlarýn deðiþtirilmesinin hukuki yollarýný hiç kuþkusuz kullanabilirler. Ancak, bir hukuk devletinde, kurallara ve mahkeme kararlarýna uymak bir yurttaþlýk görevi olduðu gibi, aksi yöndeki tutum ve davranýþlar karþýsýnda uygulanacak yaptýrýmlara katlanma sorumluluðu da vardýr. Bu açýklamalar dikkate alýnmadan YÖK’ü ve üniversiteleri sürekli olarak töhmet altýnda býrakmak isabetli olmamaktadýr.” Sunuþ bölümünde “katsayý” konusuna da deðinildi. Üniversiteye giriþ sýnavýnda öðrencilere uygulanan farklý katsayýlarýn, meslek liselerinden mezun olanlar için “üniversiteye giriþ yolunu týkadýðý” iddiasý ile sýð bir tartýþmanýn baþlatýlmýþ olduðu ifade edilerek, “katsayý ile ilgili düzenlemeler, ortaöðretim (meslek liseleri ve genel liseler) öðrencilerinin, üniversite giriþ sýnavýndaki baþarýlarý deðerlendirilirken, lise döneminde seçmiþ olduklarý alanlara göre kendilerine bir avantaj saðlamayý hedeflemektedir. Hiçbir ayrým yapmadan, bütün lise mezunlarýna üniversiteye giriþte tek bir katsayý uygulamasý yapmak, koþullarý eþit olmayan bir yarýþma yaptýrmakla eþ anlamlýdýr. Bu iki konu etrafýnda kümelenen tartýþmalar, yeni ufuklar açmaktan çok, týkanýklar ve gerilemeler yaratmýþtýr” denildi. Y Üniversiteye yeni model www.yenidonem.org Kerkük’te referandum olacak mý?! I rak Anayasasý’nýn 140. maddesine göre bu sene sonuna kadar Kerkük’te nüfus sayýmý, ona göre de referandum yapýlmasý gerekiyor. Aðzýný açan her Amerikan yetkilisi de “Anayasa uygulanacak” diyor; yani Kerkük’te referandum yapýlacak. Acaba öyle mi?! Çeþitli kaynaklardan derlediðim bilgilere dayanarak yazýyorum: “Sene sonuna doðru ABD, Kerkük’te referandum için uygun þartlar yok diyerek referandumu ertelerse, bu sürpriz olmaz!” Peki öyleyse neden ABD durmadan, Irak Anayasasý’nýn 140. maddesini hatýrlatýyor? “ABD’nin kendisinin de Irak’ta yeni düzeni kurmasýnýn dayanaðý Irak Anayasasý’dýr. Bunu kendisi kolay kolay delebilir mi? Bunun için zorlayýcý þartlarýn ortaya çýkmasý lazým, bu bir. Ýkincisi, ABD, Bush’un 20 bin asker takviyesiyle baþlattýðý asayiþ operasyonunda baþarý saðlamalýdýr, bu süreçte bir de baþýna Kürt ve Kerkük sorunlarýný açmak istemediði için, anayasa uygulanacak diyor.” Nüfus sayýmý?! Görüþtüðüm kaynaklar, referandumun ertelenmesine yol açacak “hukuki” faktöre de dikkat çekiyor:” Irak Anayasasý’na göre, Kerkük’te önce nüfus sayýmý yapýlacak. Ondan sonra referanduma gidilecek; Baðdat’a mý, Kürt özerk bölgesine mi baðlanmak istiyorsunuz diye!” Kerkük’te þiddetin týrmanmaya baþlamasý, Amerikalý Baker-Hamilton raporunda da “Kerkük’ün saatli bomba olmasý”nýn göstergesi sayýlmýþ ve referandumun ertelenmesi istenmemiþti. Bush yönetimi bu raporu benimsememiþ gözüküyor ama, demokrasilerde bir çözüm mekanizmasý olan referandumun Kerkük’te bir dinamit etkisi yapacaðýný Bush yönetimi de görüyor elbette. Kerkük referandumunu Sünni olsun, Þii olsun Araplar ve Türkmenler meþru kabul etmeyecek. Zaten Irak Kürdistaný’nda yüzde 99 oranýnda “evet” oyu alan “Yeni Irak Anayasasý”, Sünni Musul’da ancak yüzde 14, hele de ABD’nin adeta terör bataðýna saplandýðý Anbar eyaletinde sadece yüzde 2 oranýnda “evet” oyu alabilmiþti. “Bush yönetimi de görüyor ki, Kerkük’te mevcut þartlarda sayým ve referandum yaptýrmak, Baðdat hükümetinin Þii Araplar nezdinde de meþruiyetini kaybettirecektir; bunu görmemeleri imkânsýz. Göze almalarý da çok zor!” Zamanlama sorunu Öyleyse neden ABD çýkýp açýkça “Nüfus sayýmýný bile yapmak çok zor, referandumu bu þartlarda yapamayýz” demiyor? ABD yönetimi bunu þimdiden söylerse, anayasaya dayanan Baðdat hükümetinin meþruiyet zeminini yok etmiþ, mevcut mezhep þiddetine ‘erken’ bir Kerkük þiddeti eklemiþ, kendi çekilme takvimini çýkmaza sokmuþ olur. Ýlave 20 bin askerle Baðdat’ta ve bir ölçüde Anbar eyaletinde asayiþ saðlanabilirse, ABD bunu canýna minnet bilecek, yýl sonuna doðru bir de Kerkük yüzünden yeni bir kan ve þiddet fýrtýnasý çýkmasýný istemeyecektir! Referandum ertelenecek mi yani?”Zemin öyle kaygan ki, yine de ‘kesin’ deðil, ‘büyük ihtimalle’ demek daha iyi.” O zaman Kürtler þiddete baþvurmaz mý? “ABD’yi o çapta rahatsýz etmeyi, karþýlarýna almayý, ABD’yle birlikte Baðdat’la çatýþmayý göze alabilirler mi? Bu konuda tecrübeleri vardýr.” Herkesin lehine olan, “Kerkük Iraklýlarýndýr” formülüdür. (Taha Akyol imzalý yazý, Milliyet’ten alýnmýþtýr) Güncel BALKANLARDA KADÎM BÝR OSMANLI ÞEHRÝ : PRÝZREN Rýdvan CANIM Düþtük yollara Asfalt yerine yüreðimizi döþeyerek Göç bizim hasret bizim Bir söðüt dalý gibi soyulan Ömür bizimdi Böyle söylüyor bir þiirinde Prizrenli þair Zeynel Beksaç.. Tarihin derinliklerine doðru bir yolculuða çýkarsanýz eðer karþýnýza kanlý bir savaþ çýkacaktýr. Bir milletin padiþahýný þehit verdiði bir savaþtýr bu.. Adý Kosova Savaþý’dýr.. Uðruna Murad Hüdâvendigâr gibi bir alpereni þehid verdiðimiz Kosova.. Bu yer babamýn yeri Babamýn, babasýnýn Gidenlerimizin, soðuk kalanlarýmýzýn sýcak teri Dünyaya gelecek olanlarýmýzýn sýcak teri Bu yer benim yerim Köylümün, kentlimin Bu ter benim terim. Bu mezar dedemin mezarý Dedemin, dedesinin Gidenlerimizin kapanýk, kalanlarýmýzýn açýk mezarý Dünyaya gelecek olanlarýmýzýn açýk mezarý Bu mezar benim mezarým Köylümün, kentlimin Bu ölü benim ölüm Fethin üzerinden uzun asýrlar geçmiþ, devir dönmüþtür.. Osmanlý’nýn tam 500 yýl adaletle yönetip medeniyetler kurduðu bu topraklar bugün öksüz, üzerindekiler yetim kalmýþtýr.. Yaklaþýk ll.000 km2’lik bir toprak parçasý üzerinde, müstakil bir devlet olmanýn mücadelesini veren Kosova’da yaþayanlarýn neredeyse üçte ikisi Arnavut bugün.. Türkler de þimdi hatýrý sayýlýr bir topluluk Kosova’da.. Ülke topraklarýnda konuþulan üç dil de Arnavutça, Türkçe ve Sýrp-Hýrvatça’dan ibaret.. Kosova’nýn toplam nüfusu ise 2 milyon civarýnda. Þimdi Balkanlarda, neredeyse Ýstanbul ile beraber Türk vataný olmuþ bir þehir düþünün... Bu þehir, Osmanlý’nýn bu topraklardaki kadîm þehirlerinden biri, Prizren’dir.. Tarih boyunca Prisren, Prisrend, Prezdra, Perzerin gibi adlar taþýyan bugünkü Prizren’e giden yolumuz üzerinde Ferizaj, Stimne ve Suha Reka (Suvareka=Susuz Dere)’yý ardýmýzda býrakýyoruz birer birer.. Ýþte Osmanlý’nýn bir zamanlar “þairler yurdu” adýný verdiði Prizren.. Osmanlý þuara tezkireleri bu þehri tanýtýrken þöyle diyorlar : “Prizren’de bir erkek çocuk dünyaya gelse diviti belinde doðar”. Yani bu þehrin çocuklarý analarýndan þair olarak doðarlar. Evet, bahçeli evleriyle, cami, tekke ve mescitleriyle, çeþme ve sebilleriyle, Bitriça üzerindeki taþ köprüleriyle, han ve hamamlarýyla, hepsinden öte güzel insanlarýyla Prizren þehridir burasý.. Ýnce, bembeyaz minareleriyle Bursa’nýn maketi, þairler yurdu Prizren.. Osmanlýlarýn buralarý fethinden önce l4. asýrda, eski Sýrbistan’ýn baþkenti imiþ þairler ve ozanlar yurdu, civanlar otaðý Prizren.. Bugün 100 bini aþan nüfusuyla eskiden beri bir kültür ve ticaret merkezi olmuþ Prizren. Hatta öyle ki bir zamanlar Adriyatik denizinde Dubrovnik’in önemi ne ise Balkanlarda Prizren’in önemi de o imiþ.. Bu yüzden bazý yazarlar Prizren’e “Balkanlarýn Dubrovnik”i adýný takmýþlar. Ben de ona “Balkanlarýn Bursa’sý” adýný verdim.. Nice kavimlere yurt olmuþ, nice kültürlerle yoðrulmuþ, havasýyla ve suyuyla Balkanlarýn bu güzel þehri, güneyinde yer alan Þar daðlarýnýn kuzey eteklerine kurulmuþ.. Osmanlý ile tanýþmasý ise taa Fatih dönemine gidiyor.. Ýstanbul’un fethinden iki yýl sonraya, yani 1455 yýlýna kadar.. Bu tarihten sonra Prizren artýk bir serhat þehri, bir “akýncýlar” þehridir. Prizren’de ilk Cuma namazý Fatih tarafýndan Ortodoks kilisesinde kýldýrýlýr. Zamanla Evrenosoðullarýnýn þehri imar faaliyetleri; köprüler, camiler, hanlar, hamamlar ve daha nice eserlerle süsler Prizren’i.. Osmanlý ordularýnýn Adriyatik’in güney kýyýlarýný fethetmesiyle birlikte Prizren-Ýþkodra yolu, tabiri caizse doðubatý arasýnda bir atardamar olur. Artýk Prizren, kervanlarýn uðrak yeridir. Örneðin XVI. yüzyýlda þehrin en büyük zenginlerden biri olan Kukli Bey’in Prizren’de 117 dükkaný, 6 deðirmeni 1 kervansarayý vardýr. Romen tarihçisi Beldicenu, “Balkanlarda yeni bir kent uygarlýðýnýn ilk temellerini Türklerin burada attýðýný ve Türk kültürü etkisinin günümüzde hâlâ yaþadýðýný” söyler. Zaman izçinde Prizren’de, Arnavut, Türk ve Sýrp edebiyatýna önemli katkýlarý olmuþ çok sayýda edib yetiþir. Bunlar arasýnda, 15.000 beyitlik ünlü “Gazavatname”siyle Prizrenli tarihçi ve þair Suzi Çelebi, kardeþi Nehari Çelebi, þair Þem’i ve Sücûdî, yaþadýðý çaðda Bosna tarihini de yazan Pyeter Mazreku sayýlabilir. 17. asýrda Prizren, Balkan Yarýmadasý’nýn önemli sancak merkezlerinden biridir. Bugün ismi “Fatih Sultan Mehmed Namazgahý”’na çevrilen Namazgah, diðer ismiyle Kýrýk Cami, Suzi Çelebi, Kukli Beg ya da Saraçhane, Mehmet Paþa Külliyesi ya da Bayraklý, Beylerbeyi Sinan Paþa’nýn yaptýrdýðý Sinanpaþa, Maksut Paþa ya da Maraþ camileriyle Gazi Mehmet Paþa Hamamý, Prizren’deki Osmanlý yadigarlarýndan sadece birkaçýdýr. 18. asýr sonlarýnda Prizren, Ýstanbul, Selanik, Ýþkodra, Dubrovnik, Sarayova, Belgrad ile birlikte balkanlarýn büyük kentlerinden biri haline gelir. 19. asýr baþlarýnda ise þehirde ham derici, demirci, saraç ve terzilerden baþka mutafçý, býçakçý ve tüfekçi esnaflarý geliþir. Hatta tüfekçilik o kadar geliþir ki Prizren’de yüze yakýn tüfekçi dükkaný açýlýr. “Martinka” diye de anýlan Prizren tüfeklerinin þöhreti Anadolu ve Mýsýr’a kadar yayýlýr. Osmanlý ile fiilen beraberliði 1912 yýlýna kadar sürmüþ Prizren’in.. Bu beraberlik asýrlarýnda Prizren altýn çaðlarýný yaþamýþ tabiri caizse.. Kültür, sanat ve edebiyatta, zanaat ve ticarette bugün çoðuna hasret kaldýðý muhteþem günler yaþayan Prizren’de hâlâ Türk kültür ve sanatý adýna birbirinden deðerli ürünler veren þair ve sanatkârlarýn varlýðý insaný sevnidiriyor kuþkusuz.. Zeynel Beksaç, Osman Baymak, Naim Þaban, Murtaza Büþra, Etem Baymak, Mehmet Bütüç, Ýskender Muzbeg, Altay Suroy, Bayram Ýbrahim, Esin Muzbeg, Ahmet Ýðciler, Agim Rifat ve Özcan Micalar gibi .. Bugün 30 civarýnda ibadete açýk caminin bulunduðu þehirde, Þar Daðýnýn eteklerinde kurulmuþ Maraþ Camii’nden baþlýyoruz gezmeye Prizren’i.. Nedense Maraþ Camii isminden çok etkileniyorum. Bilindiði üzere Maraþ’ýn Elbistan kazasýnda da muhteþem bir Þar Daðý vardýr.. Hem Maraþ, hem Þar Daðý.. Ýþte Osmanlý coðrafyasýnda belki birbirinden habersiz iki ayrý güzel mekân.. Makedonyalý þair Aziz Serbest de “Prizren” adlý þiirinde bu güzel þehir karþýsýndaki duygularýný þu dizelerle dile getiriyor.. Yitirilmiþ bir ahþap evin Bir sevgiyi doðrulamasýdýr bu Cumbadan yükselen sesler gibi Derenin aðlamýsýdýr duyulan Taþ köprü neyi anlatýr bizlere Hadi artýk saçlarýný yalayan rüzgârla Prizren’in gönençli bahçývanlarýna sor Ýlkyaz ikindilerinin sessiz sokaklarýnda Nedir ihtiyar atlarýna taþýttýklarý? Prizren’in ortasýndan geçen þirin Bistriça Nehri’nin sularý hayli azalmýþ.. Ýçinde gezerek elleriyle balýk tutmaya çalýþanlarý görüyorum.. Ve Bistriça üzerindeki taþ köprülerden birinde bir hatýra fotoðrafý çektiriyoruz ardýndan.. Köprünün ayaðýnda kasetler satan delikanlýya bize Prizren’den hatýra kalacak orijinal Prizren halk müziðine dair birþeyler istiyorum ama nafile.. Türkçe birþey yok diyor.. Aah Rumeli türkülerim neredesiniz ve niçin Prizren’de yoksunuz þimdi ? Biz de Arnavutça bir müzik kaseti alýyoruz çaresiz.. Bir ara þehir merkezindeki tarihî Sûfî Sinan Paþa Camii’nin þerefesinde dalgalanmakta olan kýrmýzý bayrak dikkatimi çekiyor.. l6l5 yýlýnda aslen Prizrenli olan Sinan Paþa yaptýrmýþ bu güzel eseri.. Çarþý pazarýyla, o daracýk sokaklarýyla, köhnemiþ kahvehaneleriyle Türklüðün nabzý Rumeli’deki can damarlarýndan birisinde, burada, Prizren’de atýyor hâlâ.. Kosova’nýn þu andaki statüsü çok belirgin olmasa bile gelecekte az çok ne olabileceði konusunda yüreklere su serpen bir tablonun habercisi gibi geliyor bu bizlere.. Bayraklý Camii, yanýndaki hamamla birlikte Sultan Mehmed www.yenidonem.org Perþembe, 1 Mart 2007 12 zamanýnda Gazi Mehmet Paþa tarafýndan yaptýrýlmýþ.. Ramazan günlerinde “iftar vakti”, bu caminin minarelerine çekilen bayrakla bildirildiði için bu ismi almýþ Bayraklý Camii.. Camiin hemen yanýbaþýndaki sokakta cývýl cývýl oynaþan Türk çocuklarýna Türkiye’den getirebildiðimiz hediyeleri daðýtýyoruz.. Sevinçten neredeyse boynumuza sarýlacaklar.. Prizren’de þu anda önemli eðitim kurumlarýndan birisi de yaklaþýk 200 civarýndaki öðrencisi ile Prizren Medresesi imiþ.. Savaþ süresince de hep açýk kalmýþ burasý.. Bugünlerde Prizren’de en fazla konuþulan Suzi Çelebi köprüsünü görme(?!) fýrsatýný da buluyoruz gezilerimiz esnasýnda.. Tabii hemen yakýnýndaki Suzi Çelebi Camii ve kabristanýnda uzun asýrlarýn uykusuna yatmýþ meþhur “Gazavatname” yazarý, þair Suzi Çelebi’nin kabrini de ziyaret ediyoruz. O anda Prizrenli þair Mehmet Bütüç’ün mýsralarý geliyor hatýrýma.. “Þimdi yaðmurlar yýkar Sûzî Çeþmesi’nin susamýþlýðýný bir gözyaþý misâli Bistriça deresinde yýkanýp sevinç dolu çocuk çýðlýklarý geçmiþte kaldý renkli bir masal misâli Dalgalarýn ve köprünün seviþme türküsü duyulmaz oldu yeni tarihin gürültüsünden Unutturulmuþ Türkçem’den sessiz oldu Sûzî Camiindeki vaazlar Bi tek dizeleri duyulur kaldýrým taþlarýnda Prizren’in” Resmî yetkililer köprü için; “Zaten yýkýlmak üzereydi, aslýna sadýk kalýnarak yenisi yapýlacak” açýklamasýný yapadursun, Prizrenli dostlarýmýz, bugüne kadar bu þehirdeki —neredeyse- bütün ata-dede yâdigârý eserlerin ayný bahanelerle ya da benzer gerekçelerle tarihin derinliklerine gömüldüðünü söylüyorlar ve ne yazýk ki çoðu bu resmi açýklamalarý samimi bulmuyorlar. Köprü inþaatý devam ediyor gerçi ama bir süre sonra ortaya çýkacak köprünün ne kadar “Suzi Köprüsü” olacaðý meçhul..! Ya da mâlum..!! Üstüne üstlük Prizren Belediye Meclisi, bugünlerde düzenlediði bir toplantýyla Prizren sokaklarýnýn, meydanlarýn ve semtlerin daha çok Arnavutlarýn isimlerinden oluþan yeni isimlerini de kabul etmiþ.. Bakalým gelecek günler ne getirir.. Bu küçük þehir gezintisinin ardýndan Mehmet Bütüç’ün sahibi bulunduðu haftalýk “Yeni Dönem” Gazetesi’ne uðruyoruz kýsa süreli de olsa.. Esin Muzbeg, gazetenin genel yayýn yönetmeni.. 1912 yýlýndan bu yana, Kosova Türklerinin ilk baðýmsýz gazetesi olmuþ Yeni Dönem.. 2500’e ulaþan tiraja sahip.. Bu sayýnýn 500 kadarý Makedonya’ya gidiyormuþ.. Ve genç gazeteci Muzbeg ; “Yeni Dönem” bugün, hem ilk sayýsýnýn çýktýðý günden itibaren 6. yýlýný doldurmanýn gururunu, hem de 300’üncü sayýsýna ulaþmanýn heyecanýný yaþýyor. 300 sayýsýný telâffuz etmek dile kolay. Ýçinde hem zorlu ama azimli, hem de çok zevkli dönemler oldu. (devamý gelecek sayýda) 13 Perþembe, 1 Mart 2007 Kültür ÝZLENÝMLER A Yeni Anayasa Hazýrlýklarý ve Biz htisaari’nin Kosova’nýn Nihai Statü Öneri Paketi’ne göre Kosova’nýn ileride kendi insanlarý tarafýndan hazýrlanmýþ ve kabul edilmiþ Anayasasý olacaktýr. Yine Ahtisaari Öneri Paketi’ne göre, sözkonusu anayasa diðerleri arasýnda þunlarý mecburen saðlamalýdýr: Kosova tüm vatandaþlarýnýn eþitliðine dayanan bir multietnik birliktir; Kosova’nýn multietnik karakterinin bir belirtisi olan kendi bayraðý (…), milli marþý olacaktýr; resmi dillere gelince, Kosova’nýn resmi dilleri Arnavutça ve Sýrpça’dýr. Anlaþýlacaðý üzere, Türkçe bu mecburiyetin dýþýnda býrakýlmýþtýr. Dil konusunda böyle bir düzenleme, þimdiye kadar Kosova’da anayasal nitelikteki düzenlemelerde dillerin kapsanmasý bakýmýndan, eksik bir düzenlemedir. Bunu anlamamýz için Kosova’nýn anayasa tarihine ve eski anayasalarýndaki düzenleme kurallarýna bakmamýz yeter. Þimdiye kadar ister 1969 Anayasa Kanunu’nda, ister 1974 Anayasasý’nda ister de 1990 Kaçanik Anayasasý’nda Türkçe’ye belli bir yer verilmiþtir. Böylece, Kosova’da 1969 yýlýndan itibaren, anayasal düzenlemelere gereklik duyulduðu çeþitli zaman dilimlerinde Türkçe, dolayýsýyla Kosova’da yüzyýllarca yaþayan Türkler göz ardý edilmemiþ, Kosova Türkleri’nin sayýsý, bunu izleyen matematikler veya matematik oyunlarý nazari dikkate alýnmamýþ, aksine, Kosova’da Türkçe’nin varlýðýna anayasal nitelik kazandýrýlmýþ, dilimizin bu niteliði çeþitli zaman dilimlerinde yeniden gündeme getirilmiþ, teyit edilmiþtir yani burada Türkçe’nin garanti trendi, bir takým gelgitler dýþýnda, durmadan yükselmiþtir. Geçen yazýlarýmýn birinde bu konuyla ilgili ileri sürülen örneklerin burada bir daha belirtilmesi uygundur: 1969 Kosova Sosyalist Özerk Bölgesi’nin Anayasa Kanunu Kosova’nýn anayasa niteliðinde ilk temel yasasý sayýlan Kosova Sosyalist Özerk Bölgesi’nin Anayasa Kanunu’ndaki (1969) düzenlemelere göre Kosova SÖB`nde Arnavut, Sýrphýrvat ve Türk dilinin ve bu dillerin yazýlarýnýn hak eþitliði saðlanýr.” (madde 10, fýkra 1); Türklerin de yaþadýðý yerlerde Arnavut, Sýrphýrvat ve Türk dili ve bu dillerin yazýlarý eþit olarak kullanýlýr. (madde 70, fýkra 2). Bu Anayasa Kanunu’nda dillerin eþitliði konusunda çok sayýda düzenlemelerin yanýnda Türkçe ile ilgili þöyle somut bir düzenleme de yer almýþtýr: Bu Anayasa Kanunu “Kosova SÖB Resmi Gazetesi”nde özdeþ metinler olarak Arnavut, Sýrphýrvat ve Türk dilinde yayýnlanýr ( 153. madde, 1. fýkra). Anayasa Kanunu`nun Ýkinci Baþlýðý`nda, Kosova SÖB`nin hak ve görevleri çerçevesinde dil ve yazýlarýn hak eþitliðine özel bir yer verilmiþ, bu hak eþitliði altý maddeyle düzenlenmiþtir. 1974 Kosova Anayasasý 1974 Kosova Anayasasý’nda Türkçe ile ilgili þu düzenleme yer almýþtý: “Kosova SÖ Bölgesi’nde Arnavut, Sýrphýrvat ve Türk dilinin ve bunlarýn yazýlarýnýn hak eþitliði saðlanýr”. (madde 221). 1974 Anayasasý’nda Arnavut, Sýrphýrvat ve Türk dilinin eþitliði bir anayasal ilke olarak düzenlenmiþtir. Bu eþitlik ilkesinin Kosova’da gerçekleþtirilmesi ve dillerin eþitliði ilkesinin somut bir biçimde uygulanmasýyla ilgili koþullar yasa ile ve diðer genel düzenleme kurallarýyla saptanýr (madde 221) denmiþtir. 1990 Kaçanik Anayasasý 1990 Kaçanik Anayasasý’nda da Türkçe ile ilgili þu düzenleme yer almýþtýr: Kosova(...) nýn diðer milliyetlerinin yaþadýðý bölgelerde, Sýrphýrvat ve Türk dili ve yazýlarý da, yasaya uygun bir biçimde eþit resmi kullanýþtadýr (madde 11, fýkra 2). Görüldüðü üzere, Türk halkýnýn varlýðý baþta olmak üzere, somut toplumsal siyasal düzenin sunduðu olanaklar, bu olanaklara dayanarak Türk halký ve mensuplarý tarafýndan olduðu gibi, yýllar boyunca çeþitli görevleri üstlenen diðer kimseler tarafýndan da gerçekleþtirilen etkinlikler ve giriþimler Kosova’da Türkçe’nin anayasal nitelik kazanma sürecine katkýda bulunmuþtur. Kosova’nýn yeni anayasasý hazýrlanacaktýr. Bu anayasa hazýrlýklarýnýn baþladýðý bugünlerde biz, durumumuz ve konumumuz itibariyle her zamandan daha çok çalýþmalý, çok didinmeli; anayasayla ilgili hazýrlýklar sürecinde giriþim ardýna giriþim yapmalý, dil bakýmýndan yýllar boyunca kazanýlmýþ, son birkaç yýl içinde ise elimizden alýnmýþ haklarýmýzýn yeni anayasa ile bize iade edilmesini istemeli, dilimizin ÝS KE N DE R MU Z BE G son zamanlarda uðramakta olduðu erozyondan ötürü duyduðumuz rahatsýzlýðý her fýrsatta ve her yerde dile getirmeliyiz. Böyle bir çalýþma, giriþkenlik ve azim ister, bilgi ve görgü ister, yetenek ister. Böyle bir çalýþmanýn gerçekleþtirilebilmesi için ilgili ve yetkililer dil konusunda kiþisel çýkarlarý kenara atabilmeli, halkla bütünleþme coþkusuna ulaþma becerisine sahip olabilmelidirler. Kosova’nýn yeni anayasasý hazýrlanýrken biz dilimizin yeniden anayasal nitelik kazanmasýyla ilgili önerilerimizi sunarken siyasal otorite olarak da, sivil toplum kuruluþlarý olarak da tarihsel sorumluluk merdiveninin en son basamaðýna çýkmalý, bu basamaktan yola baþlayarak sen ben çekiþmesini kenara atmalý, dil eþitliði enginlerine topluca açýlmalýyýz. Bu enginlere doðru giderken her þeyden önce, yukarýda belirtilen anayasalardaki eþitlik ilkelerinin bizim için birer kazanýlmýþ hak olduðunu ileri sürmeli, bunu hiç çekinmeden, korkmadan ve býkmadan savunmalýyýz. Dünyada dil eþitliði ilkelerini düzenleyen çok sayýda anayasa vardýr. Biz demin belirtilen enginlere doðru giderken, dünyada dil eþitliði ilkelerine geniþ yer veren anayasalarý da örnek göstermeli, yolumuzun doðru bir yol olduðunu ispatlamalýyýz. Biz bu dönemde bütün kültürel etkinliklerimizi dilimizin yeniden anayasal ilke niteliðine ulaþmasý doðrultusunda gerçekleþtirmeliyiz. Resim sergimiz de, geleneksel etkinliklerimiz de, þiir saatimiz de, tiyatro oyunumuz da, konserimiz de, dergi ve gazetelerimiz de dilimizin anayasal niteliðini çaðrýþtýran içeriklere yer vermelidirler. Gideceðimiz her yerde, yapacaðýmýz her görüþmede bunu dile getirmeliyiz. Yani sen ben olarak deðil, halk olarak, topluluk olarak, toplum olarak bunu yapmalýyýz. Bunu herkese öyle hissettirmeliyiz ki, bizim dilimizin anayasal niteliðini çalanlar yaptýklarý bu hatanýn farkýna varmalý, bu hatayý düzeltmek için bize yanaþmalýdýrlar. Bizim burada biz olarak kalma ve dilimizi koruma stratejimizin birinci noktasý bu olmalýdýr. Kosova’nýn yeni anayasasý hazýrlanýrken bunu dil stratejimize ikinci nokta olarak yerleþtirir isek, bu, bizim bu konuda baþarýsýzlýk yolunu kendimizin seçtiðimiz anlamýna gelir. Mitroviça’da Türkçe’nin resmiyeti gündeme geliyor “Kosova haber” gazetesi internet sayfasýnda “Mitroviça’da Türkçe’nin Resmileþmesinde Ýlk Adým” atýldýðýný yazdý. Türk topluluðunun baþvurusundan sonra Mitroviça’da Türkçe’nin geleneksel dil kapsamýnda resmi kullanýmda dil olmasý için ilk adýmlar atýldý. Cuma günü, KDTP Mitroviça Þubesi baþvurusunu görüþen ilgili komiteler “evet” dedi ve Mitroviça Belediyesi’nin ilk meclis toplantýsýnda gündeme alýnmasýný karara baðladý. Türk Dili’nin görüþüleceði Mitroviça Belediye Meclisi’nin sýralý oturumunun 10 Mart 2007 tarihinde yapýlmasý bekleniyor. K DTP Mitroviça Þube Baþkaný Ergin Köroðlu, belediye meclisi iktidar partileri, muhalefet partileri, Mitroviça AGÝT ve UNMÝK temsilcileriyle gerçekleþtirdiði görüþme turlarýnda Mitroviça Türklerinin dil üzere taleplerini ileterek, bu yöndeki ilk giriþimlerini baþlattý. Köroðlu, Türkçe’nin Mitroviça’da Dillerin Kullanýmý Yasasý’na dayanarak, geleneksel bir dil olarak hiçbir baraja tabi tutulmadan “Resmi Kullanýmda Dil” olarak kabul edilmesi baþvurusunda bulunmuþtu. 23 Ocak Cuma günü Mitroviça Belediye Meclis komiteleri bu baþvuruyu görüþerek, Türkçe’nin resmileþmesi yönünde yeþil ýþýk yaktý. KDTP Mitroviça Þube Baþkaný Ergin Köroðlu, Topluluklar Komitesi’nde AGÝT temsilcisi ve Komite üyeleriyle konuyu görüþürken, ayný saatlerde Mitroviça Belediyesi Mali ve Siyasi Komitesi de Türkçe’nin resmileþmesi konusunu görüþmek üzere bir araya geldi. Komiteler, Dillerin Kullanýmý Yasasý’nýn saðladýðý olanakla, Türkçe’nin bu belediyede “Resmi Kullanýmda Dil” olarak kabul edilmesini onayladý. Prosedür gereði komiteler, kararlarýný Mitroviça Belediye Meclisi toplantýsýna sunacak. Türk Dili’nin görüþüleceði Mitroviça Belediye Meclisi’nin sýralý oturumunun 10 Mart 2007 tarihinde yapýlmasý bekleniyor. www.yenidonem.org Kültür Perþembe, 1 Mart 2007 Kosova Türk Toplumunun Mihenk Taþlarýndan “Doðru Yol” Derneði ve Kosova’da Türkçe Eðitim Gerçekler Iþýðýnda Kosova’da Türkçe Eðitimin 55. Yýldönümü TEFRÝKA 22 Emektar Öðretmenlerimizin Türk Eðitimine Katkýlarý Sayýn Necat Matrancý Raif VIRMÝÇA “Gerçekler Iþýðýnda Kosova’da Türkçe eðitimin 55. yýldönümü” kutlamalarý adý altýnda baþlattýðýmýz tefrikamýzýn ilk konuðu, Kosova’da Türkçe eðitimin çok deðerli ve en baþta gelen öðretmenlerinden “Kosova’da Türkçe Öðretimin Babasý” ve “Öðretmenlerin Öðretmeni” olarak bilinen Sayýn Necat Matrancý’dýr. 1951 yýlýnda Türk dilinde okullarýn açýlmasýyla, Prizren’de yaþayan Türk ailelerin çocuklarý ana dilinde Türkçe olarak açýlan yeni sýnýflara geçiþ yaparak eðitimlerini devam ettirmeye baþlamýþlardýr. Güçlüklerle baþlayan bu geçiþ kýsa bir zamanda büyük boyut kazanarak, Türk sýnýflarýnýn ve öðrenci sayýsýnýn artmasýna sebep olmuþtur. Dolayýsýyla o dönemdeki demokratik bir sistemin muhtevasýnda bu topraklarda Türkçe eðitimin ve Türklüðün ilk kaideleri de atýlmaya baþlanmýþtýr. Türkçe eðitimin baþlamasýyla o dönemde önemli ve deðerli bir eðitim kadrosu olarak bilinen Sayýn Necat Matrancý ve arkadaþý Ülkü Jýlta ile birlikte Devlet Türk Real Lisesinin üst sýnýflarýna öðretmen olarak tayin olurken, meslektaþlarý Cemil Þengör ve Abidin Ýmam lisenin alt sýnýflarýna tayin edilmiþti. Necat Matrancý, Türkçe eðitimin baþladýðý ilk günden günümüze kadar mesleðine sadýk kalmýþ, yüzlerce öðrenciye ders vermiþ, nesilden nesle yetiþtirdiði öðrencilerinin çoðunun þimdiye kadar ulaþtýklarý baþarýlara kuþkusuz en çok payý geçen öðretmenlerden biridir. Hayat boyunca yapmýþ olduðu çalýþmalarýnda kendi mesleðinde örnek olmuþ. Genç meslektaþlarýna ve bütün öðrencilerine her türlü yardýmda bulunmuþ, sevdalý tutumuyla öðretmen mesleðini sevdirmiþ, çalýþmalarýyla ve davranýþlarýyla öðrenciöðretmen arasýndaki sevgi ve saygýnýn nasýl olduðunun numunesini vermiþtir. Bilgisiyle ve dürüstlüðüyle öðrencileri tarafýndan büyük bir otoriteye sahip olan Necat Matrancý, öðrencilerine okumanýn, bilginin ve Türkçemizin, rengini, tadýný, içtenliðini ve bütün zenginliðini aþýlamýþ, bu Türklüðün ve Türk kalmanýn köklerini dikmeye baþarmýþtýr. 1951’lerde Türkçe okullarýn ve diðer Türk dernek ve kuruluþlarýn açýlmasýnda, daha sonraki yýllarda Türkçe eðitimimizin geliþmesinde ve Türkçe okullarýmýza yeni kadrolarýn saðlanmasýnda sunmuþ olduðu katkýlarý büyük saygýya deðerdir. Uzun yýllar doðduðu evde huzur içinde aile hayatýný sürdüren Sayýn Necat Matrancý, yaþlarýnýn ilerlemesine raðmen bizi kýrmayýp, evine konuk ederek gazetemize demeç verdi. Demeci verdiðinden dolayý ona bütün Türk öðretmenleri ve öðrencileri ve Yeni Dönem Medyasý çalýþanlarý adýna teþekkür ederek ilk önce kendilerine hayat öyküsünü anlatmasýný istedik. Necat Matrancý. 6 Aðustos 1921 yýlýnda Prizren’de doðmuþtur. Annesi Þasivar ailesinden olan Naciye hatundu, babasý Recep Þuaip Efendi de Jandarma Çavuþuydu. Küçük Necat ailenin birinci çocuðuydu. Beþ yýl sonra dünya gelen bir kýs kardeþi oldu. Bu dört kiþilik mesut ailede, Necatýn anneannesi de birlikte yaþamaktaydý. Hemen doðuþtan ve daha sonraki çocuk dönemlerinde yapmýþ olduðu davranýþ ve faaliyetleriyle yabancý dillere özel bir sevdasý ve özlemi vardý. Ýlkokulun birinci ve ikinci sýnýfýný 1927/28 okul yýlýnda bitirdikten sonra, 1929 yýlýnda babasý Recep Efendinin hizmetle Makedonya’nýn, Gradsko adýnda kasabaya tayin edilmesiyle Necat ilköðrenimin kalan sýnýflarýný bu küçük kasabada tamamladýktan sonra, Gevgeli’de liseye kaydýný yaptýrdý ve 1935/36 eðitim yýlýnda bu okuldan mezun olduktan sonra, lisenin yüksek sýnýflarýný tamamlamasý kaydýyla eðitimine Kalkandelen’de devam etti. 1941 iþgal yýlýnda ailesiyle birlikte Kalkandelen’den Prizren’e döndüler. 1941/42 okul yýlýnda Pnþtine’de Arnavut dilindeki eðitime öðretmen kadrolarýný saðlamak amacýyla Priþtine’de düzenlenen üç aylýk pedagoji kursunu bitirdi. Büyük bir baþarýyla bitirdiði kurstan sonra iki yýl Prizren belediyesine tabi olan köylerde Arnavut dilinde öðretmenlik yaptý. 14 Doðru Yol Türk Kültür Sanat Derneðinin TEFRÝKA 22 55. Kuruluþ Yýldönümü 2002 YIL ETKÝNLÝKLERÝ 1. 12.03.2002. tarihinde “Sultan Murat” kýþlasýnda konser düzenlendi. Konserden elde edilen gelir (642 E) Reþat Sinik’in ailesine verildi. 2. 04.04.2002. tarihinde “Namazgâh”ýn açýlýþ nedeninden Kültür evinde konser düzenlendi 3. 06.04. 2002. tarihinde “Namazgâh”ýn açýlýþ törenine derneðin Halk danslarý ekibi katýldý 4. 23.04.2002. tarihinde 1. Balkan Ülkeleri Çocuk Festivaline Erkan Laya Halk danslarý ekibi katýldý 5. 01.05. 2002 tarihinde demek sanatçýlarý ve folklor ekibi Manisa ve Salihlide düzenlenen Hýdrellez þenliklerine katýldý. Bu iki þehirde konserler düzenlendi. 6. 19.05.2002. tarihinde Makedonya’nýn Kocacýk köyünde Gençlik ve Spor Bayramý Uluslararasý Þenliklerine derneðimizin halk danslar ekibi katýldý. 7. 26.05.2002. tarihinde “Doðru Yol” derneði salonunda “Gerçek” dergisinin tanýtýmý yapýldý. Bu vesileyle ”Nazým Hikmet” ve “Naim Þaban” yazýn kollan üyeleri ortaklaþa bir yazýn saati düzenlediler. 8. 05.06.2002. tarihinde “Doðru Yol” demeði Tekirdað “Kiraz festivaline” folklor ekibiyle katýldý. 9. 4-5 Temmuz 2002 tarihinde “Doðru Yol” demeðinin giriþimiyle Kosova”da tüm Türk Kültür sanat dernekleri ortaklaþa faaliyetler düzenlediler. Bu etkinlikler çerçevesinde Hamamda resim sergisi, þiir dinletisi, Ata çocuklarý resitali yapýldýktan sonra Kültür evinde konser düzenlendi. 10. 15.07.2002. tarihinde TTGKK komutanýnýn devir teslim töreni için demeðimiz müzik ve folklor ekibi ile özel bir programla katýldý 11. 20.09.2002 tarihinde Demek binasýný T.C. Emniyet Genel Müdürü ve Eþgüdüm daire þefi sayýn Metin Kýlýç ziyaret etmesi þerefine folklor ekibi, Ata çocuklarý ve Rehan Kantarcý bir program düzenlediler. 12. 2002. yýlýnýn ekim ayýnda KDTP’in tanýtýmý dolayýsýyla Derneðimiz konserler düzenledi. Derneðimiz ayný amaçla Prizren’den baþka Priþtine, Gilan ve Mamuþa’da konserler düzenledi. 13. 28.Kasým 2002. tarihinde T.C. Cumhuriyeti Bayramý dolayýsýyla Kültür evinde demeðimiz konser düzenledi.10.10.2002. tarihinde Atatürk’ün ölüm yýldönümü nedeniyle tüm demeklerle ortaklaþa yapýlan programa demeðimiz de iþtirak etti. 2003 YIL ETKÝLÝKLERÝ 1. 16.01.2003 tarihinde “Doðru Yol” derneðini Kosova UNMNÝK Yöneticisi Mihayel Þtayner ziyaret etti. 2. 18.03. 2003 tarihinde TTGK konuðu olan Orgeneral Oktar Ataman’ýn þerefine hazýrlanan “Mena” restoranýnda demeðimiz bir program düzenledi. 3. 26.04.2003 tarihinde 23 Nisan Çocuk ve Egemenlik Bayramý dolayýsýyla Atat Çocuklarý Spor merkezinde düzenlenen Çocuk Þenliðine katýldý. 4. 07.04. 2003 tarihinde Ýstanbul ve Ýzmit þehirlerinden gelen bir heyet Demeðimizi ziyaret ettiler. Bunlarýn þerefine dernekte bir program sunuldu. 5. 06.05.2003 tarihinde “Doðru Yol” derneði www.yenidonem.org “Durmiþ Aslano”, “Þarski Behar”, ver “Agimi kültür- sanat demekleriyle Hýdýrlez-Bahar Bayramý nedeniyle Kültür evinde ortaklaþa bir konser düzenledik. 6. 16.05.2003 tarihinde Kutlu Doðum haftasý nedeniyle Tasavvuf müziði konseri düzenlendi. 7. 18.05.2003 tarihinde Kurila semtinde “Gençlik Parký”nýn açýlýþý nedeniyle folklor ekibi bir folklor gösterisi sundu. 8. 21.05.2003 tarihinde Azerbaycan televizyonu 45 dakikalýk bir program derneðimiz hakkýnda çizdi. 9. 04.06. 2003 tarihinde “Doðru Yol “derneði ikinci kez Tekirdað ”Kiraz festivali’ne katýldý. 10. 30.07.2003 tarihinde Mehmetçiðin Kosova’ya geliþi yýl dönümü þerefine Hamamda düzenlenen programa resim, kolu, Atat Çocuklarý ve Ýrfan Þekerci katýldý.. 11. 1 Temmuz ve 4 Temmuz 2003 tarihlerinde Derneðimiz Mamuþa ve Priþtine’de konser düzenlediler. 12. Mehmetçiðin toplu sünnet yaptýðý nedeniyle Demeðimiz 6 Temmuz Pnzren’de ve 10 Aðustos 2003 tarihinde Výçitýrýn’da sünnet törenlerini katýldý (program sundu). 13. 30.Aðustos 2003 tarihinde folklor ve müzisyen ekibi Sultan Murat kýþlasýnda bir konser düzenledi. 14. 26.09.2003 tarihinde demeðimizi T.C. Genel Emniyet Müdürü, Eþgüdüm baþkaný Metin Kýlýç ve KDTP yöneticileri ziyaret ettiler. Bu vesileyle Ata Çocuklan kýsa bir program sundular. 15. 24.10.2003 tarihinde Cumhuriyet Bayramým dolayýsýyla Taburda düzenlenen programa derneðimizin sanatçýlarý da katýldý. , 16. 17.10.2003 tarihinde derneðimizi Belgrat askeri ataþesi ziyaret etti. Derneðimizde kýsa bir program verildi. 17. 09.11.2003 tarihinde demek binasýnda Atatürk için anma saati düzenlendi. Þiir yanaþmasýnda derece alan öðrencilere ödüller daðýtýldýktan baþka Atatürk’ün sevdiði þarkýlar dile getirildi. 18. 16.11 ve 22.t 1. 2003 tarihilerinde Priþtine ve Prizren’de Baþkim Çabrat yönetiminde ilahiler konseri düzenlendi. 2004 YIL ETKÝLÝKLERÝ 1. t 7.01.2004 tarihinde 8. uluslararasý Süleyman Brina Türk Kültür Hizmet ödülü töreni yapýldý. 2. 13.02.2004. tarihinde demek binasýnda “Tekerlekli sandalye” kitabý tanýtýldý. 3. 14.02.2004 tarihinde Nüsret Diþo’ya adanmýþ bir þiir saati düzenlendi. 4. 13.03.2004 tarihinde demek binasýnda Org. Fevzi Türker’i ve Korg. Ömer Keçecigil’i aðýrladý. Bu misafirlere foklar ekibi ve Müzik gurubumuz bir program sundular. 5. Çocuk ve egemenlik bayramý dolayýsýyla 22 Nisanda Taburda ve 24 Nisanda Spor merkezinde derneðimiz programa katýldýlar. 6. 02.05.2004 tarihinde Kültür evinde Kutlu doðum hafta nedeniyle Baþkim Çabrat yönetiminde ilahiler konseri düzenlendi. 7. Gençlik Bayramý nedeniyle t 7.05.2004 tarihinde demek binasýnda Atat çocuklan ve Yazýn kolu ortaklaþa bir program yaptýlar. 8. Demeðimize 31.05 2004 tarihinde Tümgeneral Ýsmail Hakký Pekin, 09.06.2004 15 Perþembe, 1 Mart 2007 Türkçenin Kosova’sý Güncel SÝLÝNMEZ MÜHÜR G eçenlerde yolum Ýstanbul’a düþtü. Yolum ilk kez Ýstanbul’a düþmemiþti ama bu kez, uzun bir aranýn sonunda ve daha da bilinçli bir þekilde Ýstanbul’daydým. Oldukça güzel ve anlamlý bir zaman geçirdim. Evime döndüðümde, kafamdaki birçok þey tamamen yerine oturmuþtu. Zihnime, hiçbir þekilde silinmez bir mühür vuruldu. Büyüklüðünü bildiðim birçok deðeri bir kez daha tasdik ettim ve ruh ferahlýðý içinde Ýstanbul’dan ayrýldým. Bu satýrlarda, insanlýðýn en büyük devletlerinden Osmanlý Devleti’nden birçok kez söz açmýþýmdýr. Bazen doðrudan Osmanlý’dan bahsetmiþimdir, bazen de cümleler beni Osmanlý’ya götürmüþtür. Osmanlý medeniyeti uzunca bir süre bu dünyada, gerçekliðiyle yaþandý. Osmanlý Devleti’nin yýkýlmasýyla o da yok olmadý, bugüne dek geldi. Gelmesine geldi ama tarz deðiþtirdi; her geçen yýlda biraz daha silikleþti, biraz daha kayboldu, izlerinin silinmesi için çok çabalar sarf edildi... Günümüzde artýk, kulaklarda kalan hoþ bir sada oldu. Gururla ve ruh ferahlýðýyla hatýrlanan muazzam dönemler ve hayýflanmayla dile gelen ibret verici olaylar... Üsküp, Prizren, Ýzmir ve Baðdat’ýn ayný evin öz çocuklarý olduðu dönemleri düþünür, o dönemlerin nasýl zamanlar olduðunu anlamaya çalýþýrým. Bu kadar geniþ bir bölgede yüzyýllarca yaþayabilen bir devlet nasýl bir devletti? Türk, Arnavut, Arap, Yahudi, Fars, Boþnak, Yunan, Sýrp, Macar, Habeþ ve daha birçok millet bunca sene beraber yaþadý. Bunu iyice düþünmek ve anlamak lazýmdý. Ben tarihe daldýðým anlarda bu sorulara yanýtlar aradým, bunlarýn örneklerini bulmaya çalýþtým. Osmanlý döneminde doðmadýðým, yaþamadýðým için kitaplardaki bilgilerin dýþýnda, elle tutabileceðim kanýtlarýn olmasý önemliydi. Þadýrvan’ýn bekçisi Sinan Paþa Camisi’ne her dokunuþumda duyduðum güzel duyguyu Ýstanbul Sultanahmet Camisi’nde de duydum. Ýstanbul’a ulaþtýðým ilk andan itibaren o malum yerlere gitmek için zaman yaratmaya baþladým. Malum yerler dediðim de Osmanlý eserlerinden baþkasý deðil. Uzun bir aradan sonra, alanýnda geliþmiþ ve daha bilinçli olmuþ bir kiþi olarak onlarý görecektim. Onlarý algýlamam daha da kolaylaþacaktý. Halletmem gereken iþlerim bitmiþ ve esas iþim baþlamýþtý. Her yaný tarihle dolu bu þehirde ve özellikle de bu þehrin tarihî yarýmadasýnda gezerken zamanda yolculuðum baþlamýþtý bile. Bu zaman yolculuðuyla ben Osmanlý’yý bir kez daha algýlamaya çalýþýyordum. Bugünlerde dünyada düzensizlik çoktu ve düzeni kuran Osmanlý Devleti bu bakýma dikkate deðerdi. Acaba düþüncelerimde yanýlýyor muydum? Osmanlý, düþündüðüm kadar büyük ve önemli miydi? Zihnimdeki sorular çoktu. Prizrenli bir Balkan çocuðu için hiç de basit olmayan sorulardý bunlar. Biz zaten o medeniyeti doðduðumuzdan itibaren daha da belirgin biçimde yaþayan kiþileriz. Osmanlý bizim için her zaman daha farklý olmuþtur. Ýþte ben de Ýstanbul’da gezerken tarih kokan eserlere bu gözle bakýyordum. Biz, Osmanlý hoþgörüsünü Arnavut, Boþnak dostlarýmýzla beraber yaþarken görmüþ, öðrenmiþizdir. Osmanlý’nýn mimarîsini Taþ Köprü’de hissetmiþizdir. Size Ýstanbul’u sýrasýyla anlatacak deðilim. Zaten birçoðumuz Ýstanbul’u defalarca görmüþtür. Ben size kendi iç muhasebemin bir kýsmýný yansýtacaðým. Ýçimdeki silinmez mührün hükmünden söz edeceðim. Belki siz de benzer duygularý yaþamýþsýnýzdýr. Havanýn kararmaya baþladýðý bir gündü ve yaðmur hafiften yaðýyordu. Sarayburnu’nda yürüdükten sonra Sultanahmet tarafýna doðru yol almýþtým. Ýstanbul surlarýný seyrede seyrede ilerliyordum. Yanýmda arkadaþlarým vardý ve sohbet ediyorduk. Yaðmura aldýrýþ etmiyordum. Sahil yolundan içeri kývrýlýp sokaklardan geçtim ve beni karþýlayan muazzam mabetle göz göze geldim. Ýstanbul’da beni ilk karþýlayan büyük eser Fatih’in eseriydi: Aya Sofya Camisi. Yaðmur artýk yaðmýyordu, hava da son derece ýlýktý. Aydýnlatma ve ay ýþýðýyla aydýnlanan Aya Sofya, bana bilge bir derviþ edasýyla selam vermiþti. Kýzýl rengi ve kalýnca minareleriyle asýrlarýn tanýðý bilge Aya Sofya’dan öðrenilecek çok þey vardý. Fethin önemli anýtlarýndandý ve Türk Ýstanbul’un imzasýydý. Ona büyülü gözlerle bakarken kafamý azcýk çevirdiðimde dev bir eserle Türkçe’mize “bypass” gerek! Özcan MÝCALAR Kimi yazýlar ilaç gibidir. Uykuya dalmýþlarý faaliyete geçirir. Gurup çalýþmasý baþlar. Yanlýþlarý görür, gözünü, kulaðýný kapatmayanlar hemen iþbaþýna geçer hatalarý düzeltmeye çalýþýr. Ya rüyalarýna devam edenlere ne denilmeli? Kendilerinden bir gün hesap sorulmaz mý? Ne yazýk gün- begün zehirleniyor Kosova Türklerinin ciðeri. Bol oksijenle doldurmak gerek. Zehirleri temizleyecek bir güç, bir pompa gerek. Ýþte o güç bizleriz. Organlarýmýz parçalanmýþ, kalbimizde çarpýntý var. Kosova’da Türkçe’miz kalp krizi geçiriyor. Parçalarý toplayacak ilaç elimizde kendimize güvenip bypass yaptýralým Türkçe’mize. Virüs kapmadan aþý yaptýralým genç nesle. daha karþýlaþtým: Aya Sofya’nýn kardeþi Sultanahmet Camisi. Onlarý ilk kez görmüyordum. Heyecaným bundan deðil, onlarý bir kez daha yerlerinde dimdik görmektendi. Onlar geçmiþle bugünün baðlarýydý, onlar güzel günlerin yadigârlarýydý. Altý minareli Sultanahmet Camisi heybetiyle duruyordu. Ýstanbul’dan ayrýldýðýmda düþündüðüm gibi, bu ve bunlar gibi eserler Osmanlý Devleti’nin nasýl bir devlet olduðunu gösteren kanýtlardý. Onun büyüklüðü biraz da bunlardandý. Ýlk karþýlaþmalarý Topkapý Sarayý, Kapalýçarþý, Kýz Kulesi ve daha birçok eser izledi. Ýlk selamlaþma gününün akþamýnda tarihî Sultanahmet Köftecisi’nde köfte yedim. Bizim Prizren köftesini andýran köfte lezzet doluydu. Günün güzelliði köfteye ayrý bir tat katmýþtý. Benim gezdiðim yerlere, baktýðým eserlere birçoðunuz da bakmýþ olabilir. Sultanahmet köftesini tatmýþ olabilir. Bakmak deðil görmektir mesele. Eminim o eserlerden herkesin çýkaracaðý benzer ve farklý dersler vardýr. Herkes kendisine göre bir þeyler bulur. Size Ýstanbul gezimi anlatmamýn en büyük sebebi Ýstanbul’u tanýtmaktan ziyade Osmanlý’nýn soluk aldýðýný ve büyüklüðünü hatýrlatmak içindir. Ýstanbul, bu büyük medeniyetin merkeziydi. Prizren, Selanik, Halep, Kahire gücünü ondan aldý ve ona güç verdi. Topkapý Sarayý’na girdiðimde ve onun son kapýsýndan çýktýðýmda durup bakakalmýþtým. Topkapý Sarayý kapýlarýnýn büyüklüðü ve iþlemeleri beni düþüncelere sevk etmiþti. Osmanlý’yý kavramak için Ýstanbul’a, bu bahsettiðim yerlere gelmek lazýmdýr. Topkapý Sarayý’nýn en dýþ kapýsý çýkýþýnda, Aya Sofya Camisi yanýnda bulunan büyük çeþmedeki iþlemeler benim için son noktaydý. O anlarda ben sadece bu yerlerin eski hâlini, eski sahiplerini düþünüyordum. Topkapý Sarayý’ndan çýkan padiþah ilerlerken saðýnda kalan Aya Sofya’ya bakýnca neler düþünmüþtür acaba? Aklýmdan bu geçti. Osmanlý Devleti kuruldu, yaþadý ve sona erdi. Yerinde bugün birçok farklý devlet var. Bazý bölgeleri rahat ama birçok yerinde de savaþlar var. Balkanlar, bir türlü rahata ulaþmadý. Bu mantýkla ulaþamayacak da. Osmanlý Devleti egemenliðinden çýkBizleri eritip yok etmeye çalýþanlar kendini bir gün ateþte bulacak. Biz Türk gençleri kendilerinden bir gün hesap sormaz mýyýz? Türkçe’m bir dünya dilidir, anamýn dilidir. Ýnsan anasýný ret eder mi? Ýnsan canýndan vazgeçer mi? Ýnsan kolay kolay kendini katil eder mi? Türlüðümüzden vazgeçmek kendimizi katil etmek demektir. Atalarýmýza ihanettir! Türkçe’mizin aþký o kadar kolay söner mi? Biran önce temiz havanýn, oksijenin bol olduðu bir ortam yaratmalýyýz www.yenidonem.org týktan sonra bir sürü savaþ geçirdi ve hâlâ rahat deðil. Orta Doðu’nun durumu daha da kötü. Kanýn akmadýðý zaman yok. Irak’tan söz etmeme gerek yok. Televizyonlarda bazen ama beyinlerde her zaman o kötü görüntülerle yer alacaktýr. Kafkaslar’ýn altý ve üstünde de huzursuzluk eksik olmadý. Azerbaycan’ýn Karabað’ýnda Ermeni iþgali, Çeçenistan’da sorun, Gürcistan’da huzursuzluk... Afrika’nýn durumu da ayrý bir dert. Osmanlý coðrafyasý, Osmanlý Devleti’nin sonlarýnda kaynadý. Kanlarla boyandý, Osmanlý Devleti parçalandý. Yerine devletler kuruldu. Bunlardan biri olan Yugoslavya kanlarla boyanýp paramparça oldu. Filistin topraklarý oyulup Ýsrail kuruldu. Azerbaycan ile Türkiye arasýna Ermenistan sokuldu. Yunanistan’ýn Batý Trakya’daki Türkiye sýnýrý bana hep tekme indiren bir çizmeli ayaðý andýrdý. Bunlarýn yanýna birçok örnek daha getirilebilir. Bu konular beni düþündürüyor. Osmanlý’yý bir kez daha incelemeye veya ona bir kez daha hayran olmaya sebep oluyor. Son dönemlerinde yapýlan tarihî yanlýþlar da benim için büyük ibretlik olaylar oluyor. Osmanlý, sadece güzellikleriyle var olmadý. Statü üzerine düþüncelerin yürütüldüðü, kafalarýn yorulduðu böyle bir zaman bile bana Osmanlý’yý hatýrlatýyor. Geçmiþle yaþanmaz; yaþanmamalý. Bu kesin ama geçmiþten ders almak ve ondaki güzellikleri sürdürmek lazým. 1810’a, 1455’e dönülemez. Dönülmemeli ama 1455’in bu topraklara getirdiði düzenin nasýl bir þey olduðunu iyi deðerlendirmek lazýmdýr. Resmî belgelerde Türkçenin yer alýp almamasý, Türklerin haklarýnýn olup olmamasý beni cidden sýkmaða baþladý. Bu topraklardaki herkes Türkçenin derinliðini ve baðlayýcýlýðýný iyice bilmeli. Balkanlar’ý güzelleþtiren bir medeniyetin dilini bu topraklardan çýkarmaya çalýþan zavallýlarý Ýstanbul’a Sultanahmet’e davet ediyorum. Ýstanbul’a gelemezlerse de zararý yok. Prizren Þadýrvan’ýnda durup Sinan Paþa Camisi’ne iyice baksýnlar. Ýnsan isteyince küçücük bir nesneden bile koskocaman þeyler çýkarabilir. Ýstanbul, Osmanlý medeniyetinin baþkentiydi. O nedenle eserlerine bakýnca birçok þey görünebiliyor. Osmanlý yok edildi, artýk hükmü yok. Ondan bize eserleri, hoþgörüsü, anlayýþý, yaþam tarzý vb büyüklükleri kaldý. Tabii, ayný zamanda, Osmanlý’dan kötü miras da devraldýk ama örnek iyiden olur. Kosova’nýn yeni yapýlanmasýnda herkes Osmanlý’yý durup düþünmeli. kendimize, saðlýklý düþünüp saðlýklý karar vermeliyiz. Türkçe konuþuyorsak, Türkçe’miz için mücadele veriyorsak , Türkçe’mizle eðitelim çocuklarýmýzý, daha kaliteli bir eðitim ortamý yaratalým kendimize. Gün gelir, “beni niye Türkçe’mle okutmadýn” diye çocuklarýmýz hesap sormaz mý? Kendimizi eleþtirelim, eleþtiriye baþladýðýmýz an baþarýya bir adým atmýþ olacaðýmýza inanýyor yolumuz geleceðimiz aydýn olsun diyorum. Din ve Toplum M.Tevfik Yücesoy S To p l u m üzüm suyuna düþerler.Ýþte bu faydalý mikroplar faaliyete geçerek, üzüm suyunu sirkeye çevirirler. Midesi saðlam olanlarýn zevkle yediði turþular da [email protected] mikroplarýn mârifetiyle [email protected] olur. Turþusu yapýlacak ürünler ayýklanarak temizce yýkanýr. Plâstik bidon, fýçý veya küplere saðlar. koyulur. Üzerine tuzlu su doldurulur. Arzu edilirse acý Yoðurt da mikroplarýn bize biber, sarýmsak, hardal gibi bir hediyesidir. Bildiðiniz tat ve koku verici maddeler gibi, yoðurt yapmak için de katýlýr. Kapaklarý kapsüt içerisine yine yoðurt atýlarak birkaç hafta bekkatýlýr. Katýlan bu yoðurtta lenir. baþlýca iki tür bakteri Bu bekleme sýrasýnda, vardýr. Bu bakteriler ürünlerde bulunan faydalý çoðalarak sütü yoðurt mikroplar derhal çalýþmaya haline getirirler. Böylece biz de yoðurt yeme imkâný- koyulurlar. Sebze veya meyvelere güzel bir tat ve na kavuþmuþ oluruz. Bu lezzet kazandýrarak onlarý bakteriler olmasaydý, seve turþuya dönüþtürürler. seve yediðimiz çok faydalý bir gýda olan yoðurttan Peynir yapýmýnda da mikromahrum kalacaktýk. plardan yararlanýlýr. Penisilyum adý verilen küf Sirkenin nasýl hazýrmikroplarý bazý peynirlere landýðýný görenleriniz özel olarak katýlýr. Bunlar olmuþtur. Sirke çoðunlukla peynire hoþ bir koku ve üzüm suyundan yapýlýr. lezzet verir. Katýlan küf Önce üzüm sýkýlarak suyu çýkarýlýr. Bu su, birkaç hafta türüne göre, çok deðiþik tat ve lezzette peynirler elde kendi haline býrakýlýr. Bu süre içerisinde tadý, kokusu edilir. deðiþir ve üzüm suyu sirkBazý peynirlerde mavi-yeþil eye dönüþür. benekler görmüþsünüzdür. Ýþte bunlar çoðunlukla Acaba, üzüm suyu bekpenisilyum küfleridir. Bu letilmeyle neden sirke olmuþtur? Bu iþte de mikro- küflerin, antibiyotik elde edilmesinde de kullanýlýrlar. plar rol oynamýþtýr. Mikroplar toprakta, havada, Mikroplarýn peynirlere katkýsý sadece bu kadarla suda kýsaca her tarafta bulunur. Üzüm üzerinde de kalmaz. Bilirsiniz, peynir mikroplar vardýr. Bu mikro- yapýldýktan hemen sonra tüketilmez. Ýþtahla plar üzüm sýkýlýrken üzüm yenilebilmesi için birkaç ay suyuna geçerler. Ayrýca bekletilir. Bu süre havadaki mikroplar da içerisinde peynir “olgun- HÝÇ MÝKROP YEDÝNÝZ MÝ ? ize, “Hiç mikrop yediniz mi?” diye bir soru sorulsa, herhalde “Mikrop da yenilir miymiþ?!” diye cevap verirsiniz. Halbuki yediðimiz gýdalarýn birçoðu mikroplar ile hazýrlanmaktadýr. Prof. Dr Selahaddin Sert’in mikroplarla kuþatýlmýþ hayatýmýzý anlatýyor. Meselâ, her gün üç vakit soframýzdan eksik etmediðimiz ekmek, bunlardan sadece birisi. Bilindiði gibi, hamura maya denilen bir madde ilâve edilir. Ýþte, bu maya içerisinde faydalý mikroplar bulunmaktadýr. Maya mikroplarý hamura katýlmasaydý, yediðimiz ekmeðin, ne buram buram tüten kokusu, ne o lezzetli tadý, ne de sünger gibi yumuþaklýðý olurdu. Biz de kaskatý bir ekmek yemek zorunda kalýrdýk. Evimize gelecek misafir için, çeþit çeþit çörekler ve pastalar hazýrlanýr. Bunlarýn içerisine hamur mayasý veya baþka isimle satýlan mayalardan katýlýr. Ýþte bu mayalar da, pastalarýn kabarmasýný, yumuþamasýný ve tadýnýn güzel olmasýný laþarak”, daha lezzetli bir tada ve hoþ bir korkuya kavuþur. Ýþte bu olgunlaþmayý da yine mikroplar yapar. Ayrýca, olgunlaþma sýrasýnda faydalý mikroplar, çýkardýklarý bazý maddelerle, peynirdeki zararlý mikroplarý da öldürürler. Sabah kahvaltýsýnda parlak siyah rengi, kendine has bir tadý ve güzelliði ile soframýzý süsleyen zeytini, pek çoðumuz severek yeriz. Ancak, aðacýndan yeni koparýlmýþ zeytinde o nefis tat ve lezzeti bulmak mümkün deðildir. Üstelik bu zeytinler yenilemeyecek kadar da acýdýr. Bu iþte de mikroplarýn rol oynamaktadýr. Þöyle ki: Önce, zeytinler aðaçtan toplanýr. Yaralý-bereli olanlar ayrýlýr. Saðlam zeytinler, içerisinde tuzlu su bulunan fýçýlara veya havuzlara koyulur. Birkaç ay bekletilir. Ýþte bu esnada faydalý mikroplar faaliyete geçerler. Fermantasyon denilen bir olay meydana getirirler. Fermantasyon ile acýlar gider, yerini hoþ bir tada býrakýr. Mikroplar sayesinde ekmek, yoðurt yiyebiliyor, ayran içebiliyoruz. çeþit çeþit peynirler, sirke ve turþular hep mikroplarýn hediyesi. Öyle ise, bu mikroplar ordusunu bizim hizmetimize koþturan ve bize sayýsýz nimetleri yedirip içiren Allah’a þükretmeliyiz... Ölümünün 7. gününde rahmetle anýyoruz. Hamze BRAHA G eçenlerde ansýzýn geçirdiðim hastalýk esnasýnda ve yaþanan can pazarýnda Allah’u (c.c) lütfü ve izniyle tedavimin baþarýlý geçmesinde payý geçen aþaðýda adýný zikrettiðim veya zikretmediklerime en derin saygýlarýmla yürekten büyük bir insana Teþekkür etmek istiyorum. Ýlk önce atak esnasýnda hastaneye kaldýrýldýðým acil servis doktoru ve þoförüne, 3. katta bulunan dairemden kucaklarýnda taþýdýklarý ve indirdikleri teknisyenlere, hastanede ilkyardým veren nöbetçi dahiliye doktor ve hemþirelerine, hastalýðýmýn bütün esnasýnda baþarýlý tedaviyi yürüten Dr. Þemso ve diðer doktorlara, kroner ünitesi ve yoðun bakým hemþire ve teknisyenlerinden kapýcý ile temizleyicilerine kadar sonsuz teþekkürler. Tüm bu zaman içinde baþýmdan ayrýlmayan ve seferber olan çocuklarýma, hanýmýma, kardeþim ve ailesine, kýz kardeþlerim ve ailelerine ve bilhassa ertesi gün Türkiye’den gelen kýz kardeþim ve aslan gibi, Hýzýr (a.s) gibi yetiþen ve tedavimin baþarýlý geçmesinde büyük payý olan Dr. Celal’e hissettiðim dualarý ile haftalarca beni yalnýz býrakmayan tüm akraba, arkadaþ, tanýdýk bir sözle caný dostlarýma; tedavim devamýnda T.C. Kocaeli Üniversitesi Týp Fakültesi Hastanesi Kardiyoloji Bölümünden Doç. Dr. Ertan Bey’e ve Yrd. Doç. Dr. Tayfun Bey’e ve arada çalýþan tüm doktor, hemþire ve personele, tüm bu süre esnasýnda hizmetimde bulunan ve bütün hastalýðýmýn aðýrlýðýný taþýyan kýz kardeþim ve eniþteme, yeðenim Bekir Bey ve ailesine ve bilhassa yeðenim Bahar Haným ve ailesine sonsuz teþekkürler. Hepsinden Allah (c.c) razý olsun. Saygýlarýmla Dr. Güner Ramadan BUÞ Ölümünün 7. gününde rahmetle anýyoruz. Aradan yýllar geçse de dünde, bu günde, yarýnlarýmýzda, hasretinle canýmýzda, özleminle kalbimizde, hayalinle özümüzde, sýcaklýðýnla her an yer yerde bizimle birliktesin. Aldýðýmýz her nefeste sen varsýn, yaþadýðýmýz her an senle ve “senin için”... Dayýsý Ýbrahim, Eþi Makiþa, Kýzý Leyla ve Eþi Ergin, Oðullarý Erdoðan ve Ömer. Deðerli eþim, babamýz... Aramýzdan ayrýlýþýnýn 6. ayýnda seni rahmetle anýyoruz. Seni hiçbir zaman unutamýyoruz, gittiðin günden bu yana dualarýmýz hep seninle. Topraðýn bol, mekanýn cennet olsun.Seni hiçbir zaman unutamayan: Teþekkür Muharrem KÝSERÝ’yi Muharrem KÝSERÝ’yi Seni hiçbir zaman unutamayan Annen Neime, Eþin Nesrin, Kýzýn Sara, Kayýnpederin Þükrü, Kayýnvaliden Ramize ve Kayýnbiraderin Nehari. 16 Damadýmýz ve deðerli dostumuz Oðlum, eþim, babam ve damadýmýz Aramýzdan ani ayrýlýþýn bizleri derinden üzdü. Gençliðin ve yaþamýn en güzel dönemindeki ebediyete terk ediþinin acýsý içimize kor gibi düþtü. Sevginle varlýðýný, hatýralarýnla güler yüzünü unutmak mümkün olamayacak. Kalbimizin her atýþýnda bizle birlikte yaþayacaksýn. Rahmetle anar, mekanýnýn Cennette olmasý için yüce Mevla’ya duacýyýz. Perþembe, 1 Mart 2007 Tacudin ZURNACÝ Deðerli kardeþim ölümünün 3. senesinde seni rahmetle anýyoruz. Mekanýnýn cennette olmasý için yüce Mevla’ya her gün duacýyýz. Seni hiçbir zaman unutamayan: Eþin: Feriha, Kýzýn: Nadire www.yenidonem.org Ablan: Hadiye Güncel Oscar’ýn yýldýzý Köstebek 17 Perþembe, 1 Mart 2007 S inema dünyasýnýn zirvesinde yer alan Akademi Ödülleri 79. kez sahiplerini buldu. Emmy ödüllü talk showcu Ellen Degeneres’in sunduðu Oscar ödül töreninde büyük sürprizler yaþanmadý. ‘The Departed’ en iyi film dalýnda Oscar’a layýk görülürken, filmin yönetmeni Martin Scorsese en iyi yönetmen Oscar’ýný havaya kaldýran isim oldu. William Monahan da ‘The Departed’la en iyi uyarlama senaryo ödülünü kazandý. En iyi kurgu dalýnda da ödül ‘The Departed’a gitti. En iyi kadýn oyuncu ödülünü The Queen’deki performansýyla Helen Mirren alýrken, Forest Whitaker, The Last King of Scotland’daki rolüyle en iyi erkek oyuncu Oscar’ýný kucakladý. Gecenin ilk sürprizini Alan Arkin yaptý. Arkin, Dreamgirls filminde oynayan Eddie Murphy’nin favorisi olarak gösterildiði en iyi yardýmcý aktör kategorisinde ödüle, Little Miss Sunshine’daki rolüyle layýk görüldü. En iyi yardýmcý kadýn oyuncu ödülünü ‘Dreamgirls’teki rolüyle Jennifer Hudson aldý. Eski ABD Baþkan Yardýmcýsý Al Gore’un hazýrlayýp sunduðu küresel ýsýnmanýn zararlarýný konu alan belgesel film ‘Uygunsuz Gerçek’ en iyi belgesel ve En iyi orjinal þarký: I Need to Wake Up’la 2 CEMRE Ahmet S. Ýðciler dalda ödül aldý. 6 dalda aday gösterilen, Meksikalý yönetmen Guillermo del Toro’nun filmi ‘Pan’ýn labirenti’, en iyi görüntü yönetmeni, en iyi sanat yönetmenliði ve en iyi makyaj olmak üzere 3 dalda Oscar aldý. Yönetmen Alejandro González Iñárritu’nun 7 dalda aday gösterilen ‘Babil’i ise Oscarlar’da aradýðýný bulamadý ve sadece en iyi film müziði dalýnda Oscar alabildi. En iyi yabancý film, ‘The Lives of Others’la Almanya’ya gitti. En iyi kýsa metraj filmi ödülü de ‘Batý Þeria Hikayesi’nin oldu. Onur ödülüne, Ýtalyan besteci Ennio Morricone layýk görüldü. Ödülünü Clint Eastwood’un elinden alan Morricone, aralarýnda ‘Cinema Paradiso’ ile ‘Ýyi, Kötü, Çirkin’ filmlerinin de bulunduðu 400’den fazla filme müzik yaptý. Çevre kirliliðine karþý duyarlý olunmasý, sosyal bir vazife olarak ön plana çýkartýldý ve bu konudaki duyarlýlýðýyla bilinen eski ABD baþkan yardýmcýsý Al Gore ile Leonardo Di Caprio, daha fazla gayret sarfedilmesi gerektiði mesajýný verdi. George Clooney, en iyi yardýmcý aktris ödülünün takdiminden önce yaptýðý konuþmada, “Al Gore ile içerde içiyorduk. Sanýyorum artýk baþkan olmayacak” þeklinde esprisi salonda kahkahalara neden oldu. Celine Dion, Onur Ödülü alacn Morricone’ya ait ‘I Knew I Loved You’ adlý yeni þarkýsýný ilk kez seslendirdi. ‘Zarfa bir daha bakar mýsýnýz?’ Daha önce 7 kez Oscar’a aday gösterilen Martin Scorsese, hayatýnýn ilk Cemre, ilkbahara doðru, önce havada, sonra suda, nihayet toprakta, yediþer gün aralýkla meydana geldiði kabul edilen bir sýcaklýk yükseliþidir. Cemre, yanmýþ kömür parçasý, kor anlamýna gelen Arapça bir kelimedir. Cemrenin düþüþü, Kasým günlerine göre olur. Birinci cemre Kasýmýn 105’inde, ikinci cemre 112’sinde, üçüncü cemre de 119’unda düþer (20 Þubat, 27 Þubat ve 6 Mart). Üçüncü cemre artýk yýllardýr Mart ayýnýn 5’ine rastlar. Birinci cemre, kýþýn soðuk günlerini artýk arkada býrakmak üzere olduðumuzun müjdecisidir. Ýnsana ilk umut verici haberi cemreler getirir. Çünkü herkes, aðýr ve uzun soðuklu kýþ günlerinden kurtulmayý bir an önce ister ve sýcak günlerin geliþini sabýrsýzlýkla bekler. Bu nedenle cemreler düþmeye baþlayýnca, insanlarda yeni umut tohumlarýn boy verdiði iþaretleri görülür. Oscar’ýný bu yýl kazandý. Scorsese karar açýklandýðýnda, “Zarfa bir daha bakabilir misiniz?” dedi. O ana kadar, “Amerika’nýn Oscar kazanmamýþ en büyük sinemacýlarýndan biri” olarak gösterilen Scorsese, ödülü aldýðý ilan edildiðinde, “Acaba zarfa tekrar bakabilir misiniz” demekten kendini alamadý. Ýlk kez 26 yýl önce “Kýzgýn Boða” (Raging Bull) ile 1981’de en iyi yönetmen ödülüne aday gösterilen Scorsese, daha sonra “Sýký Dostlar” (Goodfellas-1991), “Günaha Son Çaðrý” (The Last Temptation of Christ-1989), “New York Çeteleri” (The Gangs of New York-2003) ve “Göklerin Hakimi” (The Aviator-2005) filmleri ile en iyi yönetmen, “Sýký Dostlar” (1991) ve “Masumiyet Çaðý” (The Age of Innocence1994) filmleri için de en iyi senaryo ödülüne aday gösterilmiþ, ancak hiç ödül alamamýþtý. KÝM, HANGÝ KATEGORÝDE KAZANDI En iyi film: The Departed En iyi yönetmen: Martin Scorsese (The Departed) En iyi kadýn oyuncu: Helen Mirren (The Queen) En iyi erkek oyuncu: Forest Whitaker (The Last King Of Scotland) En iyi sanat yönetmenliði: Eugenio Caballero ve Pilar Revuelta (Pan’s Labyrinth) En iyi belgesel: An Inconvenient Truth En iyi film müziði: Gustavo Prizren’de sýcak günlerin müjdecileri olan cemrelerle ilgili çeþitli inançlar vardýr. Derler ki, cemreler düþtükten sonra havalar ýsýnmaya, göçmen kuþlarý dönmeye, çayýrlar, ovalar yeþermeye, dað tepelerindeki karlar erimeye, kardelen çiçekleri boy vermeye baþlar. Tek sözle, cemreler düþtükten sonra bütün doða baþka türlü nefes alýr ve tüm canlýlar þen ve neþeli davranýrlar. Prizren halký, cemrelerin düþmesinden önce baharýn gelmeye baþladýðýný kumrularýn ötmesinden anlar. Çünkü bu güzelim kuþlarýn guguklamalarý baharýn geliþini bildirirler. Cemrelerin düþmesiyle, evlerde temizleme iþleri baþlar. Ýnsanlar neþeli görünür, kuþlar sevinçle uçar, rüzgârlar daha tatlý eser, çiftçi ise tarlasýna konmak için hazýrlýklarýna baþlar. Birinci cemre Kasým günlerinin 105’inde düþtüðü nedeniyle, Prizren halkýnda “Yüz on tarlaya kon” deyimi geçmektedir. Baþka bir sözle, cemrelerin düþmesiyle insanlar daha sevinçli düþünür, daha canlý hareket eder, yeni umutlar belirmeye baþlar. Bundan dolayý sýcak günlerin www.yenidonem.org Santaolalla (Babil) En iyi özgün senaryo: Michael Arndt (Little Miss Sunshine) En iyi orjinal þarký: I Need to Wake Up - Melissa Etheridge (An Inconvenient Truth) En iyi kurgu: The Departed En iyi makyaj: David Marti, Montse Ribe (Pan’s Labyrinth) En iyi kýsa animasyon: Danish Poet En iyi kýsa metraj: West Bank Story En iyi ses kurgusu: Alan Robert Murray, Bub Asman (Letters From Iwo Jima) En iyi ses miksajý: Michael Minkler, Bob Beemer ve Willie Burton (Dreamgirls) En iyi yardýmcý erkek oyuncu: Alan Arkin (Little Miss Sunshine) En iyi animasyon: Happy Feet Sinemaya uyarlanan en iyi senaryo: William Monahan (The Departed) En iyi kostüm: Milena Canonero (Marie Antoinette) En iyi görüntü yönetmeni: Guillermo Navarro (Pan’s Labyrinth) En iyi görsel efekt: John Knoll, Hal Hickel, Charles Gibson ve Allen Hall (Pirates Of The Caribbean: Dead Man’s Chest) En iyi yabancý film: The Lives Of Others (Almanya) En iyi yardýmcý kadýn oyuncu: Jennifer Hudson (Dreamgirls) En iyi kýsa metraj belgesel: The Blood Of Yingzhou District gelmesi sabýrsýzlýkla beklenir. Cemrelerin düþmesiyle günler de uzamaya baþlar. Günün uzamasý ile ilgili inançlar bir yana, zamaný mevsimlere göre deðiþtiðini görmek gerekir. Çünkü, herkesin bildiði gibi, günün uzamasý Erbainin girmesiyle baþlar. Bununla ilgili Prizren’de halk þöyle der: “Günün uzamasý horozun adým attýðý mesafeyle olur.” Yani her günün uzamasý, bir horoz adýmý kadar olurmuþ. Düþtü mü birinci cemre havaya Birden baþlar tabiat ýsýnmaya Ýkincisi suya düþtükten sonra Üçüncüsü iner geniþ ovaya Not: Yazý, yazarýn henüz yayýmlanmamýþ “PRÝZREN’DE ESKÝ HALK ÝNANÇLARI” kitabýndan alýnmýþtýr. 18 Güncel/Kosova Çeku: “Haradinay’ýn Ýhale Mobitel ve davranýþý bir örnektir” Ýpko Net’in Perþembe, 1 Mart 2007 Baþbakan Çeku haftalýk konuþmasýný, Haradinay’ýn Lahey mahkemesine gidiþi ve onun, Kosova’nýn geliþmesine yönelik katkýlarýna adadý. Kosova Baþbakaný Agim Çeku, Kosova eski baþbakaný Ramuþ Haradinay’ýn Lahey mahkemesine hareket etmeden önce, Haradinay’ýn davranýþýný örnek bir davranýþ olarak deðerlendirdi. Çeku’ya göre böyle bir davranýþ eski Yugoslavya’nýn hiçbir yerinde görülmemiþtir. Haradinay konusu ile Kosova kurtuluþ savaþý arasýnda bir baðlantý yaparak, Lahey mahkemesinde de doðruluðun hüküm süreceði inancýný belirtti. Kosova Baþbakaný Agim Çeku, Haradinay’ýn sadece kendisini deðil, kurtuluþ savaþýný da savunacaðýný vurguladý. AAK Partisi liderini barýþýn elçisi olarak adlandýran Çeku, Kosova için önemli olan tüm süreçlerde katkýsýný deðerlendirdi. Ramuþ Haradinay ve diðer arkadaþlarýnýn Lahey mahkemesiyle yüzleþmelerini Baþbakan Çeku, Kosova için büyük bir fedakârlýk ve mücadele olarak deðerlendirdi. Konuþmasýnýn sonunda Kosova Baþbakaný Agim Çeku, AAK Baþkaný Ramuþ Haradinay’ýn kýsa bir zaman içerisinde geri döneceðini ve Kosova’nýn, onun katkýsýna ihtiyacý olduðunu sözlerine ekledi. Omega 3 kalp ve böbrek için yararlý Bilim adamlarý bazý balýk çeþitlerinde bulunan Omega-3 yaðý bakýmýndan zengin gýdalarýn çok yararlý olduðunu vurguluyor. Yeni araþtýrmalarýn sonuçlarý Omega 3’ün kalp krizi ve böbrek kanserine yakalanma riskini azaltabileceðini gösteriyor. S oðuk su balýðý, somon, uskumru, alabalýk ve ton balýðý gibi en yaygýn yaðlý balýk çeþitlerinin az bir miktar da olsa civa içerdiði biliniyor. Ancak birçok bilim adamýna göre yararlarý zararlarýndan çok daha fazla. Ýsveç’in en büyük týp eðitim ve araþtýrma merkezi olan Karolinska Enstitüsü’nden Doktor Alicja Wolk, hastalarýna daha fazla balýk yemelerini tavsiye ediyor. Araþtýrmalara göre kalp krizi ve böbrek kanseri riskini azaltmasýnýn yanýnda, Omega-3 yaðý, Alzheimer hastalýðýnýn ilerlemesini de önlüyor ve depresyonu azaltýyor. Amerika Ulusal Saðlýk Enstitüsü Omega 3 yaðlarýný kullanarak alkol ve sinir bozukluðu sorunu olan hastalarý iyileþtirmek için de bir çalýþma yürütüyor. Doktorlar Omega 3 yaðlarýnýn, ani kalp krizlerine yol açan düzensiz kalp atýþý riskini de önlediðini söylüyor. Omega 3 yaðlarý ayrýca kan dolaþýmýndaki yaðlarý ve atardamarlarda týkanýklýk riskini de azaltýyor. Bu verileri duyan tüketiciler, balýk yaðý ve Omega 3 haplarý kullanmaya baþladý. Omega 3 takviyeli besinler arasýnda tahýl, margarin ve yumurta da var. Omega 3 yaðlarýyla zenginleþtirilmiþ yüzlerce ürün mevcut ve yenileri geliþtiriliyor. Amerikalýlar’dan Ahtisaari planýna tam not Amerika’lýlar, Marti Ahtisari’nin planý üzerine yaptýklarý deðiþik analizler neticesinde, Kosova’nýn nihai statüsüyle ilgili sunulan planýn þimdiye dek en iyi olduðunu, dolayýsýyla da bu planýn bir an önce resmileþtirilmesi için uluslar arasý topluluðuna çaðrýda bulundu. A merika’lýlar, Marti Ahtisari’nin planý üzerine yaptýklarý deðiþik analizler neticesinde, Kosova’nýn nihai statüsüyle ilgili sunulan planýn þimdiye dek en iyi olduðunu, dolayýsýyla da bu planýn bir an önce resmileþtirilmesi için uluslar arasý topluluðuna çaðrýda bulundu. Amerika’nýn “The New York Times” günlük ancak etkili gazetesi, makalesinde, Ahtisari planýnýn taraflarýn memnun kalmadýðý, ancak Kosova’nýn ileriye gitmesi için bu planýn iyi bir þansý ve kimi sýnýrlandýrmalarla birlikte baðýmsýzlýk saðladýðýný yazýyor. Gazete, sürecin hýzlandýrýlmasýnda Ahtisari paketinin etkili olduðunu, ancak bu yönde yaþanan duraksamalar için Avrupa’nýn sorumlu olduðunu savunuyor. Ahtisaari, statü taným içerikli önerisini BM’ye Martta iletiyor Birleþmiþ Milletler Kosova Statü Özel temsilcisi Marti Ahtisaari, statünün tanýmý içerikli önerisini BM Güvenlik Konseyi’ne Mart ayýnda ileteceðini belirtti. Ahtisaari, Kosova statüsü önerisini 2-10 Mart tarihleri arasýnda tamamlayacaðýný söyledi. Ahrtisaari Viyana müzakerelerinin, Priþtine ve Belgrat arasýnda uzlaþma için son þans olduðunu vurgularken, müzakerelerde Balkanlarda daha önce görev almýþ uzman kiþilerin yer aldýðýný ve þimdiye kadar yapýlan çalýþmalarla memnun olduðunu da belirtti. Marti Ahtisaari, durumu iyi tanýyanlarýn yorumlarý deðerlendirilirse görüþülen önerinin iyi olduðuna inandýðýný söyledi. www.yenidonem.org K osova Telekomünikasyon Denetleme Kurumu tarafýndan yapýlan açýklamada; Kosova’nýn ikinci cep telefonu operatörü lisansýný Slovenya Telekomu/Mobitel ve Ýpko Net konsorsiyumuna verilme kararýnýn alýndýðý bildirildi. Adý geçen kuruluþ alýnan bu karar ardýndan 75 milion euro deðerinde belirlenen miktarýn tamamýný Kosova Telekomünikasyon Denetleme Kurumu hesabýna yatýrdýðý ve o günden itibaren Kosova’nýn ikinci cep telefonu operatörü lisansý “Slovenya Telekomu/Mobitel ve Ýpko Net” e verilmesi resmen karara baðlandýðý açýklandý. Açýklamanýn devamýnda Kosova Telekomünikasyon Denetleme Kurumu komisyonu tarafýndan deðerlendirmeye alýnan dört þirketin notlamalarýný da basýna daðýtýldý. Bu güne kadar gizli tutulan bu notlamalara göre, Avusturya’nýn “Mobilkom” 631, “Kosmocell” 630, “Slovenya Telekomu/Mobitel ve Ýpko Net” 589 ve “Team Kosova” 630 puan aldýðý açýklandý. Avusturya “Mobilkom” þirketi yetkilileri tarafýndan yapýlan açýklamada, Avusturya’nýn “Mobilkom”þirketi daha önce de lisans için düzenlenen ihalenin yeterli derecede þeffaf olmadýðý gerekçesiyle Kosova Telekomünikasyon Denetleme Kurumuna þikayette bulunulduysa da þimdilik konu ile ilgili gereken cevabý alýnmadýðý, söz konusu kuruma üçüncü defa þikayette bulunulduðu ve mahkeme tarafýnca alýnacak kararlarýn merakla beklendiði duyuruldu. Ademi Merkeziyetçilik de masaya yatýrýldý, ancak... V iyana’daki Kosova statü müzakerelerine Salý günü devam edildi. Priþtine ile Belgrat arasýnda yapýlacak müzakerelerin gündeminde, teknik sorunlarýn en hassas noktasýný oluþturan ademi merkeziyetçilik yer aldý. Priþtine tarafý etnik esasýna dayanmayan bir vatandaþlýk âdemi merkeziyetçiliðini isterken, Belgrat, Sýrp belediyeleri için daha fazla yetkinin verilmesini ve bu belediyelerin Sýrbistan makamlarýyla daha sýký iþbirliðin kurulmasýný istedi. Kosova heyetine baþkanlýk yapan Lütfi Haziri, etnik çizgisi üzere ilkesel ayýrýmýn, tutumlarýn yakýnlaþmasýný engelleyeceðini belirtti. Haziri, “Sýrbistan heyeti, ademi merkeziyetçilik sürecine ait ilkelerini, iki topluluðun ayrýlmasý üzerine, çoðunluðun ve azýnlýðýn ayrýlmasýna, baþka deðiþle bu etnik gruplarý arasýndaki toprak ayrýmý üzerine kurmuþ bulunuyor” dedi. Haziri, Sýrp tarafýnýn Kosova konusunda, bölgesel açýsýndan ayrýlmýþ bulunan Arnavut çoðunluðu ve Sýrp azýnlýðý olarak bir yaklaþýmda bulunduðunu ifade etti. 19 Perþembe, 1 Mart 2007 Sevgili okuyucularýmýz, Düzenlediðimiz yarýþmamýz sonuçlanmýþtýr. Katýlýmlarýnýzdan dolayý teþekkür ederiz. “Ders Kitaplarým, Bilgi Kaynaðým” adlý konunun kazananlarý: 1.Aiþa Haciahmetoviç, “Mustafa Baki” Ýlköðretim okulu II-5 sýnýf öðrencisi 2. Berk Paçolar, “Emin Durak” Ýlköðretim okulu V-5 sýnýf öðrencisi 3. Hira Sipahi, “Mustafa Baki” Ýlköðretim okulu III-5 sýnýf öðrencisi “2007 Yýlýndan Beklentilerim” adlý konunun kazananlarý: 1. Senem Sipahi, “Emin Durak” Ýlköðretim okulu VI-5 sýnýf öðrencisi 2. Arzu Dýrvar, “Çiriaz Kardeþler” Ýlköðretim okulu VII-7 sýnýf öðrencisi 3. Demet Volkan “Emin Durak” Ýlköðretim Okulu VI-5 sýnýf öðrencisi Hediyelerinizi 8 Mart 2007 tarihinden itibaren Yeni Dönem binasýndan gelip alabilirsiniz. Ders Kitaplarým, Bilgi Kaynaðým B en kitaplarýmý çok severim. Kitaplarýmý güzel güzel okur, onlarý korurum, hiç yýrtmam ve içinde hiç yazmam. Bazen küçük kýz kardeþim kitaplarýmý karalýyor, ben çok öfkeleniyorum ve çok kýzýyorum. Ama kardeþimi üzmemek için sinirimi belli etmiyorum. Benim için her kitap deðerlidir. Her bir kitap insaný eðitir ve bilgi edindirir. Biz öðrencilerin bilgi kaynaðýmýz kitaplardýr. Daha bir yýl önce ders kitaplarýmdan ve öðretmenlerimden okumayý öðrendim. Þu anda ikinci sýnýfa gidiyorum ve okumayý, yazmayý tamamen çözmüþ oldum. Ben kitaplarýmdan bilgiyi, saygýyý, sevgiyi ve güzel dinimiz olan Müslümanlýðý öðrendim. Umarým bu yeni yýlda her çocuðun kitap okuma imkaný ve her çocuðun öðrenebileceði ve bilgi kaynaðý olacaðý kitabý olur. Ben öðretmenim Lumniye Muzbek’i çok seviyorum. Aiþa Haciahmetoviç 2007 Yýlýndan Beklentilerim Ben 2007 yýlýnda saðlýklý ve huzurlu bir yaþam diliyorum. Türkçe Dili’nin her yerde yaygýn olmasý bence çok önemlidir. Çünkü hemen bazýlarýmýz diðer dilleri bilmiyoruz. Kurila semtinde bulunan meydan tabelasýnda anlamsýz yanlýþlýðýn 2007 yýlýnda tekrarlanmamasýný bekliyorum. Ayrýca 2007 yýlýnda daha fazla Türkçe ders kitabýn basýlmasý biz öðrenciler için çok önemlidir. Her yýl olduðu gibi bu yýlda Kosova’nýn elektrik sorunu var. 2007 yýlýnda bu sorunun giderilmesini Ders Kitaplarým, Bilgi Kaynaðým Benim öðretmenimin bir sözü vardýr: “Kitap en iyi arkadaþtýr. Çünkü o ne küstürür, ne küser.” Ders kitaplarýmý çok temiz tutarým. Çünkü onlar benim geleceðime önem veriyor. Bazý çocuklar “derslerimi çalýþýp ne olacaðým” diyor. Bu çok yanlýþ bir karar. Bu çocuklarý uyarýyorum çalýþmazlýk yapmasýnlar ilerde piþmanlýk duyacaklardýr. Ders kitaplarýmý okuduðum zamanlar içinde hiçbir yalan olmadýðýndan kitaplarýmla gurur duyuyorum. Zaten kitaplar bizim doðruyu ve yanlýþý ayýrmamýz için basýlýyor. Kitaplar bize bilgili olma imkaný veriyor. Bilgili olursak bize neler yok neler ama bilgisiz çoban mý?, hamal mý? oluruz bilemiyorum. Bazý çocuklar “zor iþte yapamýyoruz” diyorlar. Bunlara yanýtým yine bir öðretmenimin sözü olan: “Çalýþýnca hiçbir þey zor gelmez.” Ders kitaplarýmý okumazsam uzaydaki 9 gezegeni, hücre kýsýmlarýný, duyu organlarýný, kesirleri, asal ve asal olmayan sayýlarý nereden bilebilirim. Kitaplarýmý okumazsam notlarýmýn hepsi kýrýk not olur ama ben kitaplarýmý okuyup derslerime iyi çalýþtýðým için þimdiye kadar ki tüm notlarým pek iyidir. Hayatta her insan kitap okuyup bilgi kazanmalýdýr. Bunlarý söylememe bana fýrsat verdiði için Yeni Dönem gazetesine teþekkür ederim. Berk Paçolar Ders Kitaplarým, Bilgi Kaynaðým B ence biz küçüklerin en iyi dostu ders kitaplarýdýr. Yalnýzca biz küçüklerin deðil, bizden büyük olan aðabey ve ablalarýnda en iyi dostu kitaplardýr bence. Ama bazý çocuklar ders kitaplarýný korumuyorlar, yýrtýp karalýyorlar. Size sesleniyorum kitaplarýnýzý yýrtmayýn, güzel kaðýtla sararak, kardeþlerinize kalsýn bu güzel umutla bekliyorum. Sadece bu deðil, sokaklarda gezen birçok iþsizin bu yýl iþ bulmalarý bizleri sevindirir. Çünkü sokaklarda birçok iþsiz geziniyor. Ýnþallah her yýl olduðu gibi bu yýlda sevgi, saygý, hoþgörü ve mutluluðun eksik olmadýðý bir yýl olur. Yeni Dönem gazetesinin bizlere bu yarýþmayý düzenlediði için çok teþekkür ederim ve bu yarýþma beni çok sevindirdi. 2007 Yýlýndan Beklentilerim Doðrusu 2007 yýlýndan o kadar çok beklentim yok ama bende her kiþi gibi 2007 yýlýnýn bana ve tüm çocuklara iyi bir ders yýlý ve tüm büyüklere baþarýlý bir yýl getirmesini dileri. Ýsterim kin, nefret ve savaþýn yerini, iyilik, mutluluk ve barýþ alsýn. Sevginin deðerini tüm dünya anlasýn. Ýnsanlar bu yýlda içlerindeki temiz sevgiyi daha çok ortaya atsýnlar. Çocuklar her kiþiye yeniden bir kez daha sevginin deðerini anlatsýnlar. Sevginin deðerini bilmeyen mutluluðu tatmamýþ olan insanlar bu yýlda sevginin deðerini bilip mutluluðu tatsýn. Hiçbir zaman unutmayýn: “Dünyada en büyük beklenti sevgi, dostluk ve mutluluðun bir arada 2007 Yýlýndan Beklentilerim Yeni bir yýl yeni bir baþlangýç demektir. Sevdiklerimizle, bu yeni baþlangýca baþlamamýz ayrý bir sevinçtir bizim için. Önümüzde koskoca 365 günlük bir yýl bizleri bekliyor. Kollarýný bize sonuna kadar açmýþ onun sürprizlerle dolu dünyasýna girmemizi sabýrsýzlýkla bekliyor sanki. Ýster istemez hepimiz giriyoruz ve acý veya tatlý birçok sürprizlerle karþýlaþýyoruz. Sürprizlerle beraber biz de birçok hatalar yapabiliyoruz. Ama yine de 365 gün acýsýyla tatlýsýyla bitiveriyor. 2006 yýlý da böyle baþladý ve böyle bitti. 2007 yýlýnda her þeyden önce saðlýk ve mutluluk bizimle olsun. Paranýn satýn alamayacaðý manevi deðerler bizimle oldukça biz dünyanýn en zengin insanlarý oluruz. Çevremize de bu manevi deðerlerden pay sunabiliriz. Böylece dünyamýzý, vatanýmýzý, kentimizi zor da olsa yaþanýlýr bir hale dönüþtürebiliriz. 2007 yýlýnda: ve temiz kitaplar. Biz ders kitaplarýmýzdan bilgiyi, saygýyý, sayý saymayý, resim yapmayý ve güzel dinimiz olan Müslümanlýðý öðreniriz. Bizim ders kitaplarýmýz olmasaydý düþünebiliyor musunuz? Ne kötü olurdu. Mesleðimiz olmazdý... Mesela öðretmen, doktor, mühendis ve en önemlisi yazar olamazdýk. Çünkü yazý yazmayý bilmiyor olurduk. Böylece ders kitaplarýmýzýn deðerini bilmeliyiz. Ýki yýl önce birinci sýnýfa gidiyordum. Daha ilk günlerde öðret- www.yenidonem.org Arzu Dýrvar olmasýdýr.” Ne mutlu bize ki bunu biraz olsun hissedebiliyoruz, ne mutlu bize ki bunu birazcýk da olsa anýmsýyoruz ve ne mutlu bana ki sevgi, dostluk ve merhamet dolu bir yerde yaþýyorum. Sanmanýn ki bu yazýyla dünyada dilekler gerçekleþmeyecek, sanmanýn ki bunu okuyan bazý taþ kalplilerin yüreðinde sevgi tomurcuðu yetiþmeyecek ama bilin ki bunlarý bilenin içinden sevgi, barýþ ve yüzünde gülücük eksilmeyecek. Benim ise sevgi ve dostluktan baþka 2007 yýlýnda dileyeceðim hiçbir þey yok. Çünkü dünyada en büyük varlýk sevgidir, bunu asla kimse unutmasýn. Demet Volkan - Her yerde barýþ olsun, savaþlar dursun artýk! - Filistin’de, Irak’ta masum çocuklar ölmesin! - Herkes kendi çýkarlarý için yaþamaktan vazgeçsin! - Para için insanlýk satýlmasýn! - Herkes okula gidebilme imkaný bulsun! - Afrika’da çocuklar aç kalmasýn. - Çocuklar sigaraya bulaþmasýn. - Uyuþturucu, alkol kimseye bulaþmasýn. - Herkes kitap okuyabilme imkaný bulsun. - Prizren’de yeni ders kitaplarý basýlsýn. Eski (Türkçe olan) kitaplarýmýzýn yerine yeni Türkçe kitaplar basýlsýn. Bunlar beklentilerimin sadece bir bölümü, tüm beklentilerimi yazmaya kalkýþsam satýrlar yetmez ki... Yeni bir yýlda mutluluklarýmýz denizdeki dalgalar kadar kalýcý, hüzünlerimiz deniz köpükleri kadar geçici olsun. Senem Sipahi menim A, B, C... harflerini söylüyordu. Bir de ders kitabýmýzý almýþtý eline, yazýyordu tahtada bizim için kýsa ama eðlenceli yazýlan okuma parçalarýný. Þimdi ise üçüncü sýnýftayým ders kitabýmýzda yazýlan alfabeyi çözdüm artýk. Öðretmenimin ve ders kitabýmýn sayesinde okuma parçalarýný gayretsizlikle okuyorum. Yazýyý çok kýsa bir þekilde bitirmek istiyorum bizim bilgi kaynaðýmýz ders kitaplarýmýzdýr bence. Hira Spahi T Spor Kartal Trabzon`da Karadeniz Fýrtýnasýa Kapýldý 3-2 urkcell Süper Lig’de Trabzonspor, sahasýnda 22.HAFTA K.Erciyes -V.Manisa 1: 0 Beþiktaþ’ý 3-2 yendi. Trabzonspor Teknik Direktörü Galatasaray -Denizli 1-1 A.gücü -Gaziantep 2-1 Ziya Doðan, bordo-mavili takýmýn futbolcularýnýn, ikinci Trabzon -Beþiktaþ 3-2 yarýdta maçý çevirmesini bildik- Sakarya —Bursa 1: 3 lerini söyledi. Beþiktaþ Teknik Ç.Rize -Ankaraspor 1:1 Direktörü Jean Tigana ise yenil- Sivasspor -Konya 1:3 G.Birliði -Kayseri 2:2 giden dolayý üzgün olduðunu Antalya -Fenerbahçe 1: 0 söyledi. Tigana, Trabzonspor karþýsýnda çok iyi bir ilk yarý çýkardýklarýný belirterek, ‘’Ama ikinci yarýnýn baþýnda, ilk 20 dakikada bunlarý yitirdik. Ersen Martin’in Büyükler kayýp oyuna girmesi bizi olumsuz etkiledi’’ dedi. ‘’Maçý 20 dan çevirmek bana takým olduðumuzun çaðrýþýmýný Turkcell Süper Lig’de 22. haftaya en yakýn rakibiyle yapýyor. Futbolda 45 dakikanýn uzun süre olduðunu arasýnda 7 puan farkla önde lider giren Fenerbahçe, futbolculara söyledik. Onlar da maçý çevirdi. Ýlk 10 Antalyaspor’a deplasmanda 1 - 0 maðlup oldu. dakika gol bulmak önemliydi, golü bulduktan sonra Açýlýþ maçlarýnda Galatasaray, Denizlispor’u Kayseri Beþiktaþ takýmýnýn psikolojik olarak tedirgin olaErciyesspor da Vestel Manisaspor’u konuk etti. caðýný biliyorduk. 2. gol de peþinden gelince çok Þampiyonluk mücadelesi veren Galatasaray, Ali Sami farklý bir Trabzonspor’u sahada seyretmeye baþladýk. Gerets’le 1 yýl daha G ALATASARAY’da , Beþiktaþ derbisi öncesinde sürpriz geliþme yaþandý. Sarý kýrmýzýlý kulüpte aylardýr tartýþýlan “teknik direktör” krizine son nokta konuldu ve þampiyonluk maratonunda kritik bir viraja giren G.Saray’da yönetim dün gece Erik Gerets ile Florya’da masaya oturarak, sözleþmesini bir yýllýðýna uzattý. G.Saray idarecilerinin alýnan her baþarýsýz sonucun Gerets ile olan sözleþme krizine dayanmasý üzerine takýmdaki kenetlenmeyi saðlamak adýna bu adýmý attýðý ortaya çýktý. Özellikle G.Saray yönetiminin, Belçikalý çalýþtýrýcýnýn takým içinde futbolcularýna söz geçiremediði iddialarý ve yönetimle problem yaþadýðý söylentilerinin önüne geçmek için bu kararý aldýðý ifade edildi. Ben olsam Zico’yu gönderir, Rýdvan’ý getirirdim... F ENERBAHÇE eski baþkaný Ali Þen, özel açýklamalarda bulundu. Þen, Zico’nun bu imkanlarý hiç bir yerde bulamayacaðýný kaydederek, “Ben olsam Zico’yu göndermiþtim. Rýdvan Dilmen’i takýma getirmiþtim” ifadelerini kullandý. Aziz Yýldýrým ve yönetim kurulunun bu kulübe her þeyi verdiðini söyleyen Ali Þen, söyle konuþtu: “Dünya’daki en büyük 10 takýmda ne varsa, Fenerbahçe’de de var. Zico’da çok büyük hayal kýrýklýðýna uðradým. Zico bu parayý, bu yönetimi hiçbir yerde bulamaz. Ben olsam Zico’yu göndermiþtim. Rýdvan Dilmen’i takýma getirmiþtim.” Þen, futbolculara da üzüldüðünü belirterek, “Bu verilen imkanlarý deðerlendiremiyorlar. Futbolcular bu kötü gidiþe dur diyecek. Ayýp oluyor. Hem taraftarlara, hem de Aziz Yýldýrým’a ayýp oluyor. Adam her þeyini verdi kulübe. Her takýmda 3-4 tane cazgýr futbolcu olmalý. Takýma bazen müdahale edecek. Aziz Yýldýrým futbolculara her türlü desteði veriyor. Ben de bu kadar sabýr olmazdý” diye konuþtu. Perþembe, 1 Mart 2007 Takým O P 1 Fenerbahçe 22 44 2 Galatasaray 22 38 22 36 3 Beþiktaþ 4 Kayseri 22 35 5 Konya 22 34 6 G.Birliði 22 34 7 Bursa 22 32 8 Sivasspor 22 31 9 Trabzon 22 30 10 V.Manisa 22 29 11 Ankaragücü 22 29 Yen’de karþýlaþtýðý 12 Antalya 22 29 Denizlispor karþýsýnda tutuk 13 Ankaraspor 22 27 bir oyun ortaya koyarken, 14 Gaziantep 22 27 beraberliði de zor kurtardý. 15 Ç.Rize 22 25 26 golün atýldýðý ligin bu haf16 Denizli 22 20 tasýnda 4 maçý ev sahibi 17 K.Erciyes 22 19 takýmlar kazanýrken, 2 maçta 18 Sakarya 22 16 da deplasman takýmlarý galip geldi. 3 karþýlaþma ise beraberlikle sonuçlandý. Gol krallýðý yarýþmasýnda Galatasaraylý Ümit Karan ile Fenerbahçeli Alex 12’þer golle ilk sýrada yer alýyorlar. Bu oyuncularý 10 golle Trabzonsporlu Umut Bulut, 9 golle Beþiktaþlý Bobo, 8 golle Galatasaraylý Ýliç, Vestel Manisasporlu Rafael ve Gençlerbirliði’nden Okan. 23.Hafta Bursa-Antalya Kayseri-Ç.Rize Denizli- Ankaragücü Beþiktaþ- Galatasaray Gaziantep- K.Erciyes V.Manisa -G.Birliði Ankaraspor -Sakarya Konya Trabzon Fenerbahçe- Sivasspor Barcelona’dan Muhammed’e açýk çek B arcelona, Beþiktaþ’ýn 12 yaþýndaki yýldýzý Muhammed Demirci için kesenin aðzýný açtý. Ýspanyol kulübü, yetiþtirme parasý olarak siyah beyazlýlara 3 milyon Euro önerdi. Beþiktaþ alt yapýsýndan yetiþen “Yerli Maradona” lakaplý Muhammed Demirci, özel davetle gittiði Ýspanya’da izleyenleri hayran býrakýrken, transferi için Barcelona kesenin aðzýný açtý. Witty, “Muhammed’in tekniðine S fiyat biçilmez. Bu nedenle onun tüm okul masraflarýný, aile geçimini temin edecek bir iþ teklif ediyoruz. Ayrýca Beþiktaþ Kulübü de bu transferde önemli miktarda para kazanacak. Muhammed, B takýmýnda oynarsa 1 milyon Euro, A takýmýnda yer alýrsa 3 milyon Euro’yu Beþiktaþ Kulübü’ne vermeye hazýrýz” dedi. Ronaldo’nun gönlü R.Madrid’de ezon sonunda Manchester United’ý býrakýp Ýspanya’ya transfer olacaðý iddia edilen Cristiano Ronaldo, gitmek istediði takýmý açýkladý. Barcelona ve Real’in ýsrarla istediði yýldýz, Madrid ekibinin ilk tercihi olduðunu söyledi. Portekizli yýldýzýn menajeri Jose Mendes, Ronaldo’nun idolünün Luis Figo olduðunu bu nedenle Real Madrid’te futbol hayatýný sürdürmek istediðini söyledi. Mendes, Mijatovic ve baldini ile ilk görüþmeyi yaptýklarýný bile söyledi. Real Madrid Baþkaný Calderon, Portekizli için 35 milyon pound ödemeyi düþünüyor ancak United, açýk artýrmaya 45 milyon poundtan baþlayacaðýný açýklamýþtý. ýrbistan derbisinde Kýzýlyýldýz, Partizan’a 6 yýl sonra kaybedince taraftarlar polisle çatýþtý. Sýrbistan Süper Ligi’nde þamipyonluk mücadelesi veren iki takýmdan Kýzýlyýldýz’ýn ezeli rakibi Partizan’a 4-2 yenildiði maçýn ardýndan Belgrad’da olaylar çýktý. 6 yýl sonra ilk kez Partizan’a yenilen Kýzýlyýldýz’ýn yüzlerce taraftarý, takýmlarýný prostesto etmek için Belgrad caddelerinde gösteri yaparken, taraftarý daðýtmak için müdahale eden polis, topluluðun hedefi haline geldi. Taraftarlar, güvenlik güçlerine taþ ve çeþitli maddeler atarken, polis öfkeli kalabalýða jopla karþýlýk verdi. Olaylar sonucu biri polis 13 kiþi yaralandý, 27 kiþi de tutuklandý. Sýrbistan Süper Ligi’nde 18 hafta sonunda Kýzýlyýldýz, Partizan’ýn 9 puan önünde lider durumda bulunuyor. S Belgrad’da olay var
Benzer belgeler
Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
ayrýca Kosova kurumlarýna uluslararasý birliði tarafýndan yetkilerin
devredilmesi konusunun da ele
alýndýðýný söyledi. Baþbakan Çeku,