Perşembe, 30 Ağustos 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma
Transkript
Bağımsız Türk Adayı Cemil Luma G eçen pazartesi akşamı ESNAF İE Derneği Başkanı Cemil Luma dernek binasında gerçekleşen Yönetim Kurulu toplantısında, kendi milletvekilli adaylığını resmi olarak açıkladı. Gerçekleşen toplantıda dernek başkanı Cemil Luma, “Ben doğal vatandaşlık hakkımı kullanarak, önümüzdeki Kosova Parlamento seçimlerinde Bağımsız Türk Milletvekili Adayı olarak seçime katılmaya karar verdim. Bu konuda da sizlerden destek bekliyorum. Yıllardır esnaflar olarak beraberce Kosova Türk toplumuna önemli katkılarda bulunduk. Bir vatandaş olarak biriken siyasi, ekonomi ve sosyal sorunlarımızı beraberce dile getirdik. Maalesef Türk toplumunun sorunları yeteri düzeyde Kosova parlamentosunda dile getirilmedi. Bundan dolayı da ben bu seçimlere Bağımsız Türk Milletvekili Adayı olarak katılacağım ve yine hep beraber, sizin de yardımlarınızla bu sorunların ortadan kalması için çalışacağım” dedi. ESNAF İE Derneği Yönetim Kurulu Üyeleri oy birliğiyle önümüzdeki Kosova Parlamento seçimlerinde Cemil Luma’nın Bağımsız Türk Milletvekili Adayı olarak siyasi sahneye çıkmasını onayladı ve her tür desteği sunacakları sözünü verdiler. KOSOVA TÜRKLERÝ`NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ SAYI: 392 YIL: 9 Perþembe, 30 A ğ ustos 2007 Fiyatý: 0.50 Türkiye’nin yeni Cumhurbaþkaný Abdullah Gül AK Parti Kayseri Milletvekili, Dýþiþleri Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý Abdullah Gül, 3. tur oylama sonucunda 339 oyla Türkiye Cumhuriyeti`nin 11. Cumhurbaþkaný seçildi. Ayný gün Meclis Baþkaný Köksal Toptan’dan mazbatasýný alan Gül, Sezer’den görevi devralarak, köþkte kutlamalarý kabul etti. A bdullah Gül, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde salý günü yapýlan 3. tur seçimlerde oylamaya katýlan 448 milletvekilinden 339’unun oyunu alarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin 11. Cumhurbaþkaný oldu. Diðer cumhurbaþkaný adaylarý MHP Milletvekili Sabahattin Çakmakoðlu 70, DSP Milletvekili Tayfun Ýçli ise 13 oy aldý. Oylamada 24 oy boþ çýkarken, 2 oy da geçersiz sayýldý. Abdullah Gül’ün, Türkiye Cumhuriyeti’nin 11. Cumhurbaþkaný seçildiðinin resmen açýklanmasýnýn ardýndan, ilk ziyaretçileri TBMM Baþkaný Köksal Toptan ile Cumhurbaþkanlýðý Özel Kalem Müdürü ve Dýþ Politika Baþdanýþmaný Büyükelçi Zergün Korutürk oldu. Korutürk, Gül’ün oyunu kullanarak TBMM’den dönmesinin ardýndan Dýþiþleri Konutu’na gitti. Korutürk, o andan itibaren izlenecek program hakkýnda Cumhurbaþkaný Gül’e kýsa bir brifing verdi. Bu kapsamda 10. Cumhurbaþkaný Ahmet Necdet Sezer’in nasýl bir devir teslim töreni arzu ettiði konusunda da Gül’ü bilgilendirdi. TBMM Baþkaný Köksal Toptan, Türkiye’nin 11. Cumhurbaþkaný seçilen Abdullah Gül’e mazbatasýný Dýþiþleri Konutu’nda sundu. Mazbatasýný Toptan’dan alan Gül, Cumhurbaþkanlýk andýný içmek için tekrar meclise geldi. 11. Cumhurbaþkaný olarak seçilen Abdullah Gül, TBMM Genel Kurulu’nda ant içerek görevine resmen baþladý. Gül, teþekkür konuþmasýnda görevde bulunacaðý süre içerisinde bütün vatandaþlarý kucaklayacaðýný belirterek, “Tarafsýzlýðýmý titizlikle koruyacaðým ve devlet organlarýnýn uyumlu çalýþmasýný saðlamak için elimden gelen bütün gayreti göstereceðim” dedi. Cumhurbaþkaný Gül, TBMM Genel Kurulunda andiçmesinin ardýndan yaptýðý teþekkür konuþmasýna, “Ülkemiz demokrasisinin ne kadar olgun- laþtýðýný hem kendimize hem de bütün dünyaya bir kez daha gösterme fýrsatý bulduðumuz bir dönemden geçiyoruz” diyerek baþladý. Abdullah Gül, Köþk’teki devir teslim öncesinde Anýtkabir’i ziyaret ederek, çelenk býraktý ve Anýtkabir özel defterini imzaladý. Görevi devraldý, Gül Çankaya’da Çankaya köþkünde görevi devralan Gül daha sonra kutlamalarý kabul etti. Gül’ü ilk kutlayanlar arasýnda Türkiye Baþbakaný Recep Tayyip Erdoðan yer aldý. Erdoðan’ýn yaný sýra Meclis Baþkaný Köksal Toptan, birçok bakan ve milletvekili de Gül’ün cumhurbaþkanlýðýný kutlamak için Çankaya Köþkü’ne akýn etti. devamı sayfa 11’de Görüşmelere kaldığı yerden devam Kosova statü ek görüşmelerinin birinci durağını oluşturan Viyana görüşmeleri tarafların katılımı ile bugün yapılacak. Kosova’nın üst düzeyde temsil edileceği görüşmelere Sırbistan daha alt bir heyet ile temsil edilecek. İki tarafın bir araya gelmeyeceği görüşmelerde Troyka, öğleden önce Kosova heyeti ile görüşürken, öğlenden sonra ise Sırbistan heyeti ile bir araya gelecek. T emas Artı gurubu tarafından Kosova statüsünün belirlenmesi 120 gün ek olarak saptanan taraflar arasında görüşmeler bugün fiilen Viyana’da başlıyor. ABD, AB ve Rusya temsilcilerinden oluşan Temas Arı Troyka’sı bugün iki tarafla ayrı görüşmelerde bulunacak. Troyka bugün öğleden önce ilk olarak Kosova Müzakere heyeti ile bir araya gelecekken, öğleden sonra da Sırbistan heyetti ile görüşecek. Viyana’da bugün başlayacak olan görüşmelere Kosova tarafını tam kadro yani Müzakere heyeti ile temsil edilmesi beklenirkne, Belgrat’ın Sırbistan Dışişleri Bakanı Vuk Yeremiç başkanlığında temsil edilmesi bekleniyor. Yeremiç’in yanında heyetin içinde Sırbistan hükümeti Kosova bakanı Slobodan Samarciç ile iki Kosovalı Sırp temsilcisi Mirko Yakşiç ve Goran Bogdanoviç’in katılması bekleniyor. Sırbistan heyetinde yer almaları beklenmeyen Cumhurbaşkanı Boris Tadiç ve Başbakan Voyislav Koştuniça’nın Troyka’nın görüşmeler ile ilgili kuralları açıklamadığı için görüşmelere katılmayacakları bildirildi. Kosova Müzakere ekibi pazartesi düzenlediği son toplantısında Viyana görüşmelerine Priştine’nin görüşmelerde müzakere heyeti ile temsil edilmesi kararını aldı. Müzakere heyeti basın sözcüsü Skender Hüseni konu ile ilgili yaptığı açıklamada Priştine’nin Viyana görüşmeler platformunu, Troyka üyelerine Kosova’da aktarmış oldukları tutumları içerdiğini söyledi. Müzakere heyetinin Viyana’da Troyka’ya hiç bir yazılı öneride bulunmayacağını belirten Hüseni, öneri ve isteklerin sözlü olarak yapılacağını söyledi. Görüşmeler platformuna da değinen Hüseni, platformu oluşturan Kosova’nın bağımsızlığı, toprak bütünlüğü ve Marthi Ahtisari’nin Kosova çözüm öneri paketinin hiçbir şekilde tartışılmayacağına vurgu yaparken, bu üç noktada yapılacak her tür değişmelerin sadece Kosova’yı değil, bölgeyi olumsuz etkileyeceğini söyledi. Belgrat’ta görüşmelere katılacağı ile ilgili açıklamada bulundu. Ama Kosova Müzakere heyetine kıyassen Sırbistan görüşmelerde daha alt bir heyet ile temsil edilecek. Sırbistan Dışişleri Bakanı Vuk Yeremiç başkanlığındaki heyet ile temsil edilecek. Yeremiç, görüşmelerde kendisine kimin eşlik edeceği ile ilgili açıklma yapmazken, görüşmelerde Sırbistan hükümeti Kosova sorumlu bakanı Slobodan Samarciç ile iki Kosovalı Mirko Yakşiç ve Goran Bogdanoviç yanı sıra cumhurbaşkanı ve başbakanın danışmanları da yer alması bekleniyor. Sırbistan hükümeti Kosova bakanı Slobodan Samarciç B 92 kanalına verdiği demeçte Viyana’da 30 Ağustosta yapılacak görüşmelerin danışma niteliği taşıdığından Belgrat’ın görüşmelere bir siyasi heyet ile katılacağını söyledi. Viyana’da bugün başlayacak olan görüşmeler dünya kamuoyu tarafından dikketle izleniyor. Viyana görüşmelerinden sonra taraflar arasında bir sonraki görüşmelerin New York’ta yapılması bekleniyor. New York görüşmelerinden önce Priştine- Belgrat — Troyka arasında bir görüşmenin yapılması bekleniyor. Kosova Ýþliger, nabýz yoklamak için Kosova’da Kosova statü ek görüþmelerinin üç sac ayaðýndan biri olan Ýþinger, 30 Aðustosta Viyana’da yapýlacak olan görüþmeler öncesi Kosova tarafýnýn nabzýný yoklamak için Priþtine’yi ziyaret etti. Basýnýn israrýna raðmen Kosova temaslarý boyunca açýklama yapmaktan kaçýnan Ýþliger, hiçbir açýklama yapmadan Priþtine’den ayrýldý. T emas Arti Gurubu Troyka’sýnýn AB temsilcisi Alman diplomatý Wolfgang Ýþinger Kosovalý liderler ile bir araya geldi. Ýþinger’in Kosova üst düzey yetkililerinden Baþkan Fatmir Seydiu ve Baþbakan Agim Çeku ile yaptýðý görüþme ardýndan gazetecilere açýklama yapmaktan kaçýndý. Ýþinger ziyaretleri çerçevesinde Kosova Müzakere ekibi üyeleri, Meclis Baþkaný Kol Beriþa, PDK Baþkaný Haþim Thaçi ve Uzmanlar gurubu koordinatörü Blerim Þala ile bir araya geldi. Gazetecilerin ýsrarýna raðmen Ýþinger, bu temaslarýndan sonra da açýklama yapmadý. Ýþinger’in Kosova yetkilileri ile yaptýðý görüþmelerle ilgili yapýlan açýklamada Ýþniger’in görüþmelerde hiçbir öneride bulunmadýðý, 30 Aðustosta yapýlacak görüþmeler ile ilgili Priþtine’nin nabzýný yokladýðý bildirildi. Baþbakan Agim Çeku, Ýþinger ile görüþmesi ardýndan gazetecilere yaptýðý açýklamada, Kosova ile Sýrbistan’ýn ek görüþmelerde yapýcý ve olumlu iki baðýmsýz devlet olarak hareket etmesi gerekliliðine iþaret ederken, “Ýlerleme saðlanmasýnýn tek yolu uluslararasý toplumun Marthi Ahtisari’nin Kosova çözüm önerisi ile ilgili var olan ortak görüþü kabul etmektir” dedi. Kosova Meclis Baþkaný Kol Beriþa görüþme ile ilgili hiçbir açýklamada bulunmazken Meclis Baþkanlýðý görüþme ile ilgili yayýnladýðý bildiride “Görüþmede Viyana’da 30 Aðustosta yapýlacak görüþmelerin masaya yatýrýldýðý” bildirildi. Ýþinger ile yaptýðý görüþme ardýndan gazetecilere açýklamalarda bulunan PDK Baþkaný Haþim Thaçi, Ýþinger’e görüþmeler esnasýnda Kosova’da barýþ ve istikrarýn süreceðini ve Kosova statüsünün belirlenmesi için tüm uzlaþma yollarýna baþ vurmaya hazýr olduklarýný dile getirdiðini ifade etti. Thaçi, “Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile sonuçlanacak her tür anlaþma imzalamaya hazýrýz. Priþtine, baþlangýçta sivil, uluslararasý toplum denetiminde bir uzlaþmaya hazýrdýr. Priþtine, bunun dýþýnda hiçbir anlaþmayý kabul etmeyecek. Çünkü baðýmsýzlýk, Kosova vatandaþlarý için kabul edilebilecek tek uzlaþmadýr” dedi. ABD ve AB’nden 10 Aralýktan sonra yeni Kosova gerçeðini kabul etmeleri isteminde bulunan Thaçi, Rusya’nýn Kosova’nýn baðýmsý- Çeku, baðýmsýzlýk için destek istedi Ç eku, 120 günlük dönem sonunda AB üyelerinin 10 Aralýktan sonra Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn tanýmasý ile ilgili Kosova siyasi liderleri ile ortak çalýþmalar yürütülmesi gerekliliðine iþaret ederek, bir bakýma AB’den destek istedi. Kosova UNMIK Yöneticisi Joachim Ruecker ve Baþbakan Agim Çeku sýralý haftalýk görüþmelerinde Kosova’daki mevcut durum ile Viyana’da yapýlacak olan görüþmeler masaya yatýrýldý. Ruecker ile Çeku toplantý ardýn- dan ortak bir basýn toplantýsý ile basýnýn karþýsýna çýktýlar. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn ilan edilmesi gerekliliðine iþaret eden Baþbakan Çeku, sorunun çözümü ile ilgili uzlaþmanýn sadece Kosovalýlar arasýnda deðil, uluslararasý toplum ve AB üyeleri arasýnda da saðlanýlmasý gerektiðini söyledi. Çeku, 120 günlük dönem sonunda AB üyelerinin 10 Aralýktan sonra Kosova’nýn baðýmsýzlýðý tanýmasý ile ilgili Kosova siyasi liderleri ile ortak çalýþmalarýn yürütülmesi gerekliliðine vurgu yaptý. zlýðýný engellememesi için destek istediðini ifade etti. Thaçi, “10 Aralýktan sonra Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn tanýmasý ile ilgili ortak bir karara varýlacaðýna inanýyorum” dedi. Viyana’da 30 Aðustosta yapýlacak görüþmeleri de deðerlendiren Thaçi, “Kosova tarafý için tek çözüm baðýmsýzlýktýr” dedi. Thaçi, Kosova’da yaþayan tüm topluluklara eþit haklar verecek, komþular özellikle de Belgrat ile iyi komþu iliþkilerinde bulunacak, NATO ve AB’ne üye olacak baðýmsýz bir Kosova’dan yana olduðunu belirtti. ORA Baþkaný Veton Suroi, Troyka’nýn AB temsilcisi Wolfang Ýþinger ile akþam yemeðinde bir araya geldi. ORA Haberleþme Bürosu tarafýndan görüþme ile ilgili yayýnlanan bildiride, “Suroi’nin görüþmede Kosova ile Sýrbistan’ýn iki baðýmsýz devlet olarak AB’ye üye olmalarý gerekliliðine” iþaret ettiði bildirildi. Wolfang Ýþinger, Kosovalý liderler ile gerçekleþtirdiði görüþmelerden sonra Kaçanik belediyesine baðlý Blerane köyünde merhum oðlu adýna yaptýrdýðý ve oðlunun ismini taþýyan Florian Ýþinger köy okulunu ziyaret etti.Wolfang Ýþinger, Kosova’ya yaptýðý iki günlük ziyareti ardýndan temaslarda bulunmak üzere Belgrat’ta geçti. UNMIK Yöneticisi Joachim Ruecker, Baþbakan Çeku ile her zaman sorunlarý görüþebildiklerine vurgu yaptý. Kosova statü görüþmelerinin devam ettiðine dikkat çeken Ruecker, 120 gün sonunda nelerin olabileceði ile ilgili konuþmak istemediðini söyledi. UNMIK’in BM 1244 sayýlý kararý uyarýnca Kosova kurumlarý ile iþbirliðini sürdürdüðünü hatýrlatan UNMIK Yöneticisi, bugüne kadar bu iþbirliði sayesinde Kosova’da önemli baþarýlara imza attýklarýný söyledi. UNMIK Yöneticisi Ruecker’e görevinin sonuna kadar bilgi vermeye devam edeceðini belirten Çeku, son görüþmede hükümetin görev süresinin sonuna kadar üzerinde duracaðý beþ nokta hakkýnda bilgi verdiðini söyledi. Perþembe, 30 Ağustos 2007 P Amado, AB’yi göreve çaðýrdý 2 ortekiz Dýþiþleri Bakaný, Kosova’nýn Avrupa’nýn kalbinde bir sorun olduðunu ve bu yüzden AB’nin bu konuda elini taþýn altýna sokmasý gerekliliðine iþaret ederken, birliði sorunun çözümünde daha açýk bir politika izlemeye davet etti. AB Dönem Baþkaný Portekiz Dýþiþleri Bakaný Luis Amado, Priþtine’ye yaptýðý ziyaret çerçevesinde Kosova UNMIK Yöneticisi Joachim Ruecker, KFOR Komutaný General Roland Kater, Baþkaný Fatmir Seydiu, Baþbakan Agim Çeku ile bir araya geldi. Kosovalý üst düzey yetkilileri ile yaptýðý görüþmeler ardýndan açýklama yapan Amado, Kosova sorununun bileþik bir sorun olduðuna dikkat çekerken, bu sorunun çözümünün çok zor olduðunun farkýnda olduðunun bilincinde olduðunu belirtirken, AB’nin bu sorunun çözümünde daha açýk olmasý gerekliliðine iþaret etti. 120 gün sürecek olan Kosova görüþmelerini de deðerlendiren Amado, görüþmelerin bir anlaþma ile sonuçlanabileceði konusunda iyimser olmadýðýný, bu yüzden de AB’nin Kosova statüsünün belirlenmesi için daha yapýcý bir rol üstlenmesi gerekliliðine iþaret etti. Kosova’nýn Avrupa’nýn kalbinde bir sorun yarattýðýna dikkat çeken Portekiz Dýþiþleri Bakaný, Avrupa’nýn bu soruna seyirci kalamayacaðýndan sorunun çözümüne katkýda bulunacaðýný söyledi. Konuk Dýþiþleri Bakaný ile gerçekleþtirdiði görüþme ardýndan basýnýn karþýsýna çýkan Baþkan Fatmir Seydiu, Kosova tarafýnýn Viyana ek görüþmelerinde takýnacaðý tutum ile ilgili bilgi verdiklerini söyledi. Kosova için baðýmsýzlýðýn tartýþýlmaz olduðunu hatýrlattýklarýný belirten Seydiu, bundan sonra Sýrbistan ile ek görüþmeler yapmayý kabul edemeyeceklerini belirti. Diðer taraftan Baþbakan Agim Çeku görüþme sonrasý yaptýðý açýklamada, Kosova sorunun Avrupa’nýn büyük bir sorunu olduðuna dikkat çekerken, bu sorunun adaletli bir þekilde yani baðýmsýz ile çözülmemesi halinde Kosova’nýn bundan sonra da sorun olmaya devam edeceðini ifade etti. Avrupa Birliði’nin Kosova için büyük önem taþýdýðýnýn altýný çizen Baþbakan, Kosova ve bölge ülkelerinin esas amacýnýn birliðe üye olmak olduðunu söyledi. Çeku, bu beþ nokta arasýnda, Kosova Müzakere heyetine görüþmelerde destek vermek, Marthi Ahtisari’nin Kosova çözüm öneri paketi çerçevesinde kabul edilmesi gereken yasalarý yasalaþtýrmak, standartlarda ilerlemeler kaydetmek, su, elektrik, sosyal sorunlar gibi hayati önem taþýyan sorunlarý çözmek, vatan- daþlarý bilgilendirmek bulunduðunu bildirdi. Kosova’da bu yýlý yapýlmasý planlanan seçimleri de deðerlendiren Çeku, seçimlerin statü ile kýyaslanamayacaðýna dikkat çekerken, “UNMIK Yöneticisi Ruecker’den seçimden iki gün önce Kosova Meclisi’nin görev süresini uzatmasýný istedik” dedi. 3 Perþembe, 30 Ağustos 2007 Sarkozy’den birlik çağrısı Kosova Kosova sorunu yakından izleyen liderlerden biri olan Sarkozy, Kosova sorunun ilk önce bir Avrupa sorunu olduğuna dikkat çeken Sarkozy, bu yüzden AB üyelerini bu konuda birlik ve beraberliğe davet etti. G ü ze l s ö zl e r Çilesiz elde edilen þeyler, mirastan gelen mal gibidir; geliþi emeksiz, gidiþi de üzüntüsüz olur. (M. F. GÜLEN) F ransa Cumhurbaşkanı Nikola Sarkozy, dünyanın farklı ülkelerinde görevde bulunan Fransa Büyükelçilerine hitaben yaptığı konuşmasında Kosova sorununa da yer ayırdı. ABD ve Rusya’ya seslenen Sarkozy, Kosova sorununun bir Avrupa sorunu olduğuna dikkat çekerken, bu yüzden AB üyelerini Kosova konusunda birlik ve beraberlik içinde olmaya davet etti. Sarkozy, “AB üyeleri Kosova ile ilgili sorumlulukları ve yardımları üslenmelidirler. Balkan ülkelerinin uzun vadeli bir süreci AB’nin geleceğidir” dedi. Kosova sorununu çıkmaz bir sokağa girmek olarak nitelendiren Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, Priştine ve Belgrat’ı iki taraf için uygun bir anlaşma yapmaya davet etti. Sarkozy, Fransa’nın uluslararası denetimi altında bağımsız bir Kosova desteklediğini belirtirken, “Fransa olarak taraflar arasında var olacak her tür anlaşmayı kabul edeceğiz” dedi. Ahtisari, artık çözüm istiyor Kosova’ya uluslararası denetim altında bağımsızlık öneren planın mimarı Ahtisari, yaptığı açıklamada Kosova’nın bağımsız olması gerekliliğine işaret etti. Ahtisari, bugünlerde yakalanan şansları çözüm için son şans olarak değerlendirirken, 10 Aralığın ertesinin çözüm zamanı olduğuna belirtti. BM Kosova özel temsilcisi eski Finlandiya başbakanı Marthi Ahtisari, Slovenya’nın Bled turistik merkezinde AB Genişleme konferansında Kosova statü sürecine de değindi. Avrupa’nın çözmesi gereken ilk sorunun Kosova sorunu olduğunun altını çizen Ahtisari, çatışmalara yol açabilecek olan sorunun çözümü için bugünlerin son şans olduğunu söyledi. Hazırladığı Kosova çözüm öneri paketinin Kosova için en iyi çözüm olduğuna dikkat çeken Ahtisari, önerisinin hayata geçmesi için AB ülkeleri arasında önümüzdeki dönemde diplomatik alanda kararlılık olması gerektiğini söyledi. Ahtisari, “Kosova sorunun çözümü için tam zaman dilimi içinde bulunuyoruz. Kosova’nın Sırbistan egemenliği altına dönmesi düşünülemez. Ayrıca uluslararası toplum tarafından Kosova’da yaşanan boşluk da kabul edilemez” dedi. Kosova sorununun belirlenmemesini Batı Balkan için büyük tehdit olarak nitelendiren Ahtisari, Kosova sorununun 10 Aralıktan hemen sonra Temas Artı gurubunun görüşme sonuçlarının açıklamasının ardından çözülme zamanının geldiğini yani 10 Aralıktan hemen sonra sorunun çözülmesi gerektiğini savundu. Kosova sorununun belirlenmesi ile ilgili yapılan son çalışmaların başarılı sonuçlanacağına inanmadığını belirten Ahtisari, iki taraf arasında büyük farklılıklara işaret ederek, Belgrat, Kosova’nın bir özerk bölge olarak Sırbistan himayesinde kalmasını istiyor. Kosovalılar ise bağımsızlıktan başka bir seçenek istemiyor. İki taraf arasında yapılacak olan görüşmelerde yeni hiç bir şey ortaya atmayacaktır “dedi. Blet’e düzenlenen AB Genişleme toplantısına katılan Sırbistan Dışişleri Bakanı Vuk Yeremiç’in Ahtisari’nin konuşmasına karşı konuşulmasına izin verilmediğinden Yeremiç, konukların onuruna verilen öğle yemeğini terk ederek protestosunu dile getirdi. BM Kosova özel temsilcisi Marthi Ahtisari, konuşma yapmadan önce toplantıyı tertipleyenlerden konuşmasına cevap nitelikte kimseye söz verilmemesi şartı ile konuşmayı kabul etti. Sırbistan Dışişleri bakanı Vuk Yeremiç, kendisine cevap hakkı verilmediğinden değil de, taraflı uygulama yüzünden terk ettiğini söyledi. Petersen, AB’yi eleþtiri Eski Kosova UNMIK Yöneticisi Petersen, Kosova sorunun çözümünün gerekliliðine iþaret ederken, AB’nin soruna yaklaþýmýný eleþtirdi ve sorunun çözümü için AB’yi daha fazla sorumluluk almaya davet etti. K osova eski UNMIK yöneticilerinden Danimarkalý diplomat Soren Yesen Petersen “Özgür Avrupa” radyosuna verdiði demeçte AB’nin Kosova ile ilgili siyasetinden üzüntü duyduðunu belirtirken, “AB kendi geleceðini ilgilendiren bir karar alacak yerde, görüþmelerin devam edilmesi kararý ile yetindi” dedi. Kosova statüsünün kýsa bir zaman içinde çözüme kavuþacaðýný ile ilgili duyduðu inancý dile getiren Petersen, Rusya’nýn bu konuda olumsuz tavýr takýnmaya devam etmesi konusunda yanýldýðýný söyledi. Petersen, “Kosova’da UNMIK Yöneticisi görevlisi bulunduðum sýrada Temas Artý gurubu, Güvenlik Konseyi ve diðer uluslararasý toplum etkenlerinin Kosova’da statüko durumunun devam edemeyeceðinin farkýnda olduðunu düþünüyordum. Görevim süresince sorunun çözüleceðine inanýyordum. Ama düþündüklerimin halen gerçekleþmemiþ olmasý beni çok üzmektedir” dedi. Troyka’nýn AB’de temsilcisi Wolfgang Ýþinger’in “Taraflar aralarda uzlaþýrsa Kosova’nýn parçalanmasýný kabul edebiliriz” açýklamasýný üzüntü ile karþýladýðýný belirten Petersen, Kosova’nýn parçalanmasýnýn çok kötü bir fikre tekabül ettiðini belirtirken, “Bu fikir Kosovalý Sýrplar için çok kötü bir sonuçtur. Çünkü, Kuzey Kosova dýþýnda 2/3 Sýrplar yaþamaktadýr. Eðer Kosova parçalanýrsa 2/3 Sýrp da kurban edilecektir. Bu sonuç sadece Kosova’yý deðil, bölgeyi de istikrarsýzlýða sevk edecek” dedi. Kosova’ya baðýmsýzlýk tanýnmayýncaya kadar Kosova’nýn fonksiyonel bir devlet olamayacaðýna dikkat çeken Petersen, Kosova sorununun belirlen- mesi bölgedeki durumu daha da olumsuz etkileyeceðini belirtirken, “Statükonun sürmesi sadece Kosova’yý deðil, diðer bölge ülkelerinin de ekonomilerinin geliþimini olumsuz etkileyecektir” dedi. BM Kosova özel temsilcisi Marthi Ahtisari’nin hazýrladýðý Kosova çözüm öneri paketini bir uzlaþma evraký olarak gördüðünü ifade eden Petersen, bu önerinin Kosovalý Sýrplara büyük garantiler saðladýðýný ve Kosova’nýn uluslararasý denetime olanak saðladýðýný belirtti. Petersen, “Ahtisari’nin önerisi herkes tarafýndan kabul edilebilecek bir plandýr. Güvenlik Konseyi’nin bu öneriyi kabul edilmemesi üzücü bir olay” dedi. Taraflar arasýnda 120 gün yapýlacak görüþmelerin hiçbir yenilik getirmeyeceðine duyduðu inancý dile getiren Petersen, görüþmelerin 120 gün deðil de 120 yýl dahi sürecek olsa taraflarýn birbirine tam ters tutumlarýndan dolayý bir anlaþma saðlanmasýný beklemeyi rüya olarak deðerlendirdi. 4 Kosova Khalilzad: “Kosova statüsü Belgrat nazlanmaya Rusyasız da çözülebilir” devam ediyor Perþembe, 30 Ağustos 2007 Kosova’nın bağımsızlığı için en çok mesai harcayanların başında bulunan Khalilzad, Kosova’nın bağımsızlığına desteğini sürdürdü. Kosova sorunun çözme zamanı geldiğine dikkat çeken Khalilzad, sorunun Rusyasız da çözülebileceği ile ilgili sinyal verdi. A BD’nin BM Büyükelçisi Zalmay Khalilzad Viyana’da yayınlanan “Die Presse” gazetesine verdiği demeçte Rusya’nın BM Güvenlik Konseyi’nde Kosova sorunun belirlenmesine karşı çıkmasına rağmen sorunun çözülebileceğine işaret etti. Kosova sorunu bu yada başka bir şekilde çözülebileceğini hatırlatan Khalilzad, “Çözüm için 10 Aralığa kadar zamanımız bulunuyor. Troyka, 10 Aralığa kadar BM Genel Sekreterine rapor sunacak. Rusya ile ortak bir çözüm bulmak çok önemlidir. Ama çözüm bulunamıyor diye Kosova’da belirsizlik devam etmemelidir. Kosova’da mevcut durum Avrupa’nın bölgesel güvenliğine büyük bir tehdittir” dedi. Sizin konuşmalarınızdan Kosova sorununun bağımsızlıkla sonuçlanacağı anlamını çıkarabilir miyiz gazetecinin sorusuna Khalilzad, bu konu ile ilgili Ahtisari’nin ortak bir çözüm sunduğunu hatırlatırken, bunun dışındaki çözümlere da baş vurulabileceğini söyledi. Rusya’nın Marthi Ahtisari’nin Kosova çözüm öneri paketini neden kabul etmediği ile ilgili bir gazetecinin sorusuna Khalilzad, bunun Rusya’nın Balkanlarda stratejisine bağlı bir etken olarak nitelendirirken, “Rusya’nın dış siyasetti saygı değer bir siyaset seviyesine geldi” dedi. Öğretmenlere %12 zam Her yeni eğitim yılının başlarında dile getirilen zam bu yıl greve gidilmeden aşıldı. Eğitim Sendikası, hükümetin önerdiği %12’lik zammı başta kabul etmeye yanaşmazken, son toplantıda siyasi durumun göz önünde bulundurulduğunu ifade ederek zammı kabul etti. K osova’da eğitimcileri bir araya toplayan Eğitim, Bilim ve Kültür Birleşik sendikası ile Hükümet yetkilileri cuma günü yaptıkları görüşmede Kosova eğitimcilerin maaşlarına % 12 zam yapılması konuşunda anlaşmaya vardılar. Bu anlaşma Kosova eğitimcilerinin yanında sağlık işçileri ve kamu hizmetlerinde çalışan işçileri de kapsamaktadır. Kosova Eğitimciler Sendikası tarafından konu ile ilgili yapılan açıklamada “mevcut durumdan” dolayı bu öneriyi kabul ettikleri belirtildi. Sendika, hükümet tarafından kendilerine önerilen % 12 zammı kabul etmeyeceklerini duyururken, son toplantıda “mevcut siyasi” durumu göz önünde bulundurarak bu önerinin kabul edildiğini duyurdular. Basit bir matematik hesabı yapacak olursak eğitimciler, sağlık işçilerine ve kamu işçilere 20 avroluk yani 80 ekmek fiyatında bir zam yapılmış olduğunu söyleyebiliriz. Uzun zamandan beri maaşlarına zam isteyen eğitimciler ile işçiler bu amaçlarına ancak yıllar sonra kavuşabildi. Eğitimcilere bu zamdan önce son defa 3 avroluk bir zam yapılmıştı. : 3 92 ý y a S KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ Haftalýk gazete Sahibi ve Genel Müdürü: Mehmet BÜTÜÇ Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO Kültür: Ýskender MUZBEG Kosova Eğitim, Bilim, Kültür Birleşik sendika yetkilileri zamla ilgili gazetecilere hiçbir açıklamada bulunmazken, anlaşma ile ilgili bir bildiri yayınladılar. Bildiride şunlar deniliyor: “Kosova tüm belediye eğitimcileri sendikaları olarak hükümetin bize sunmuş olduğu önerinin eğitimcilerin gereksinmelerini yerine getirmeye yeterli olmadığı sonucuna vardı. Ama Kosova’da mevcut durum ile öğrencilere karşı insancıl görevimizi göz önünde bulundurarak hükümetin bu önerisini kabul ettik”. Sendika ve hükümet yetkilileri arasında var olan anlaşma ile eğitim sendikası ilk okullardaki beşinci sınıfların sorunu da tatlıya bağlandı. Hükümet, beşinci sınıflarda boş kalan öğretmenlere yıl boyunca maaş vermeye devam edecek. Kosova eğitim sendikası cuma günü öğleden önce hükümet yetkilileri ile gerçekleşen toplantı mizahi bir hava içinde geçti. Bazı sendika işçileri, hükümet tarafından kendilerine önerilen % 12 zammın Kosova Başkanlığı, Hükümet ve Eğitim Bakanlığı işçilerine yapılmasını önerdi. Yayýn Koordinatörü: Taner GÜÇLÜTÜRK Balkan ve Ankara Muhabiri: Erhan TÜRBEDAR Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK Kadýn: Sezen HASKUKA Gençlik: Sinem ÞÝÞKO Çocuk Sayfasý: Eda BÜTÜÇ Spor: Ýsmail MAKASÇÝ Luan MORÝNA Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ Yazýlarda ortaya atýlan fikirler, yazarlara aittir. Gazetemizin resmi görüþü deðildir. Yazýlarýn sorumluluðu yazarlara aittir. e-mail: [email protected] [email protected] Adres: Adem Yaþari No: 8, Prizren/Kosova Tel. 029 623 503 Fax: + 381 (0)29 623 503 Perşembe günü yapılacak olan Kosova statüsü ek görüşmeler ile ilgili kuralların açıklanmamasını bahane olarak gösteren Belgrat, görüşmelere daha alt seviyede bir heyet ile katılacağını duyurdu. Dışişleri Bakanı Yeremiç’te bunu doğrularken, Troyka’yı kuralları açıklamaya davet etti. B elgrat, Viyana’da 30 Ağustos perşembe yapılacak günü görüşmeler için hala görüşmeye katılacak heyeti seçemedi. Sırbistan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada Viyana’da yapılacak görüşmeler ile ilgili kurallar açıklanan kadar, heyet üyelerinin saptanmayacağını bildirildi. Konu ile ilgili açıklma yapan Sırbistan Dışişleri Bakanı Vuk Yeremiç, Viyana görüşmeleri ile ilgili kurallar açıklanana kadar görüşmelere katılacak olan heyet üyelerini saptamayacaklarını belirtti. Yeremiç, “Görüşme kuralları açıklandığı zaman, görüşme heyetini saptayacağız. Gerçek anlamında görüşmeler hala başlamadı. Şu anda görüşmelerin ne şekilde yapılacağı ile ilgili fikir alış veişleri başladı. Viyana’da 30 Ağustos’ta başlayacak görüşmelerde tarafımızca önerilen görüşme kurallarının dikkate alınmasını istiyoruz” dedi. Viyana’da 30 Ağustosta yapılacak görüşmelere siyasi danışmanlar katında katılacaklarını belirten Yeremiç, görüşmelerde Sırbistan hükümetinin tutumunun savunulacağını ifade ederken, “Gerçek görüşmeler başlayınca görüşme heyeti üyeleri saptanacaktır. Görüşme kuralların saptanmasının yanında görüşmelerin yapılma sürecinin tanımının da yapılması gerekiyor. Görüşmelerde Ahtisari’nin hiçbir kuralının olmamsı gerekiyor” dedi. Kosova sorunun çözümü ile ilgili bir ölçüde iyimser olduğunu ifade eden Yeremiç, Kosova’da durumun birkaç ay öncesine kıyasen daha iyi olduğunu söyledi. Yeremiç, “Uluslararası toplum, zoraki bir çözümün olumsuz sonuçlara yol açacağının farkında” dedi. Sırbistan yetkilileri son günlerde yaptıkları açıklamalarda Troyka’yı “görüşme kurallarını” açıklamaya davet edildi. Belgrat, görüşme kurallarını açıklamadıkça görüşmelere siyasi danışmanlar katında temsil edileceğini açık bir şekilde ifade etti. Son açıklmalara bakıldığı zaman görüşmelere Cumhurbaşkanı Boris Tadiç ve Başbakan Voyislav Koştuniça’nın katılmayacak gibi gözüküyor. Viyana’da yapılması beklenen görüşmelere Sırbistan Dışişleri Bakanı Vuk Yeremiç, Sırbistan Hükümeti Kosova sorumlusu Slobodan Samarciç, Kosova Sırp liderlerinden Makro Yakşiçile Sırp siyasetçi Goran Bogdanoviç’in katılması bekleniyor. Görüşmelere Cumhurbaşkanı Tadiç ve Başbakan Koştuniça’nın siyasi danışmanlarının da katılması bekleniyor. Banka: Raiffeisen Bank Yeni Dönem Hesap No: 1502001000171635 Baský: “SIPRINT” basýmevi Prizren “Yeni Dönem” Kosova Türk Medyasý yayýnýdýr. Yeni Dönem KTM Þirketi Danýþma Kurulu: Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý) Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný) Cemil Luma (Esnaf ÝE Derneði Baþkaný) Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi) Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý) Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný) Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni) Kosova Ekmek fiyatları geriye alındı 5 Perþembe, 30 Ağustos 2007 Kosova’da 7 Ağustos’ta ekmek fiyatlarına yapılan zamda, geri adım atıldı ve ekmek fiyatları eski fiyatına düştü. Yapılan zam ile ekmek fiyatları 25 centen 40 cente yükselmişti. Zaten Avrupa’nın en fakir bölgesi olarak bilinen ve nüfusunun yarısından fazlasının işsiz olduğu Kosova’da büyük tepki ve protestolar ile karşılandı. gisinin alınmayacağını ifade etti. Kosova hükümeti osova hükümeti düzenlediği son ekmeğe zam yapılması ardıntoplantısında halkın tepkisini dikkte dan fırıncıları ekmek alarak bakanlıklar arasında bir komisyonun zammını geri almaya kurulmasını kararlaştırdı. UNMIK davet etti. Hükümetin yöneticisi Joachim Ruecker, katma değer vergisini bakanlıklar arasında çalışakaldırmasından sonra cak olan bu komisyonun fırıncılar da geri adım Kosova’ya ithal edilecek atmayı kabul ederek ekmek un, mısır ve buğday fiyfiyatlarını tekrar 25 cente düşürdü. atlarının gümrüğe tabi Kosova Tarımcılık Bakanlığı ile Çalışma olmadan Kosova’ya ve Sosyal Bakanlığı fırıncıların ekmek fiyatgirmesinin sağlanması için larına zam yapmalarını eleştirirken, bunu hakgörevlendirildi. Hükümet Basın sözcüsü sız kazanç olarak değerlendirdiler. Tarımcılık Ulpiyana Lama konu ile ilgili yaptığı açıklaBakanlığı yetkisizlik yüzünden zamlara müdamada bu kararın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde Kosova’ya ithal edilecek halede bulunma hakkı olmadığı bildirdi. olan un, mısır ve buğdaydan katma değer ver- K Kosova’ya hoş geldiniz; maaşı Kosova’nın uluslararası yetkililer ile onların danışmanları için bir cennet olduğunu söylersek fazla abartmışız olmayız. ABD Başkanı George Bush, Kosova’da görev yapan uluslararası yönetici ve danışmanların aylık gelirlerini duyunca şaşa kalacağı kesin. A lmanya’da yayınlanan “Bild” gazetesinde yayınlanan bir haberde dünyanın en güçlü ülkeleri olarak bilinen G 8 ülke yöneticilerinin Kosova’da görevde bulunan uluslararası yetkilileri ile onların danışmanlardan daha az bir gelir elde ettiklerini gün yüzüne çıkardı. “Bild” gazetesine göre, ABD Başkanı George Bush’un aylık gelirinin 24.167 avro, Rusya Başkanı Vladimir Putin 4.860 avro, Japonya Başbakanı Hu Jintao 274, Büyük Britanya Başbakanı Gordon Brown 23.334, Angela Merker 20.427, Romano Prodi (İtalya) 18.900, Fransa Cumhurbaşkanı Nikola Sarkozi 6.600 avro olduğunu okuyucuları ile paylaştı. Kosova’da görevde bulunan uluslararası yetkililer ve danışmanları yalınız Kosova standartlarının üstünde değil, dünya standartlarının üstünde bir gelir elde ettikleri bir gerçek. Bir bakıma Kosova’da görev yapan yönetici ve onların danışmanları aralarında kim daha fazla gelir elde edecek yarışına girdiklerini söyleyebiliriz. James Jonson, Priştine havalimanı yönetici danışmanı görevlisi olarak altı aylık görev süresinde 108 bin avro gelir elde ederken, Priştine hava limanı uluslararası görevlisi olarak bir yıl için içinde 205 bin avroluk bir gelirin sahibi oldu. PTK eski uluslararası yöneticisi Gavin Jeffri’nin 2004 ila 2006 yılları arasında aylık geliri 30.000 avro. PTK’de görevde bulunan sekiz uluslararası yöneticisi yılda 4 milyon avroluk aylık bir gelire sahip oldular. İrlandalı ESBİ firması, Kosova Elektrik Kurumunu yönetmek için Kosova hükümetinden yönetim için 30 milyon avroluk bir ödenek aldı. ESBİ firmasının yöneticisi John Eşi’nin aylı geliri 40 bin avro. KEK eski yöneticilerinden uluslararası uzmanı Joe Taşer, KEK’in kendisine dünya standartları üstünde verdiği maaştan memnun olmadığından KEK’in kasasından 4 milyon avroyu kendi hesabına geçirdi. Kosova’da farklı UNMIK görevlerinde bulunan kişiler Kosova bütçesinde kalan paralardan yararlanma fırsatlarını geri çevirmediler. UNMIK eski yetkililerinden Simon Haselock bir danışmanlık firması kurarak aralarında Kosova eski Başbakanı Bayram Kosumi’nin de bulunduğu birçok kişi ve kuruluşa danışmanlıkta bulunuyor. Başbakan Agim Çeku’nun danışmanları Carne Rosse ve Nicholas White da Kosova’da kullanılabilecek olan fırsatları görerek “Independent Diplomat” danışmanlık firmasını kurdular. Kosova’da görev yapan danışman ve uzmanların bir bölümünün maaşı Kosova bütçesinden karşılanırken diğerlerinin maaşları ise Batı devletleri ile uluslararası örgütler tarafından karşılanıyor. Meclis Başkanı Kol Berişa ile Başbakan Çeku’nun iki danışmanının maaşını hükümet ödüyor. Başkan Fatmir Seydiu’nun ise hiçbir danışmanı bulunmadığından Seydiu, Kosova bütçesine ağırlık vermiyor. Kosova yumurtlayan tavuk olmaya devam ettiği sürece bu yumurtaları toplayacak daha çok sayıda kişi karşımıza çıkacaktır. Kosova gündemi Sencar Karamuço Kosova sorununda neredeyiz? Þ adýrvan meydaný hafta boyunca baðýmsýzlýk çýkmazý sanatsal bir bakýþ açýsý ile protesto edildi. Sanatçý Resull Yusuf’inin, Kosova’nýn baðýmsýzlýk karmaþasýný, þehir meydanýna yerleþtirdiði bir yatakta uyuyan vitrin bebeðinin “baðýsýzlýða kadar uyandýrmayýn” sloganý ile eleþtirdi. Bu protesto bir bakýma atrýk halkýn da çözüm istediðinin bir haykýrýþý niteliði taþýyordu. Halkýn da bu protestoya destek vermesi bunu kanýtlar nitelikte idi. Bir bakýma halkýn kafasýnda Kosova’nýn geleceði ile ilgili çok sayýda soru iþaretleri belirmeye baþladý. Kosova nereye gidiyor? Statü görüþmeleri ne zaman ve nasýl sonuçlanacak? Kosova baðýmsýz olacak mý? Kosova BM üyeliði dýþýnda bir baðýmsýzlýða hazýr mý? Bunlar gibi daha bir çok soru cevabýný beklemek için sýraya girmiþ durumda. Kosova statü sürecinin tam bir çýkmaza girdiði bir gerçek. Güvenlik Konseyi’nde o kadar çaba sonuç vermezken, sorunun çözümü için kurtarýcýlýða Temas Artý Gurubu soyundu. Gurup, taraflar arasýnda sorunun müzakere edilebilmesi için ABD, AB ve Rusya’nýn birer temsilcisinin yer aldýðý bir Troyka oluþturdu. Troyka, geçtiðimiz hafta her iki baþkente de ziyaretlerde bulunarak taraflarýn Viyana görüþmeleri öncesi fikir ve önerilerini dinledi. Yani bu iki baþkentte Troyka’nýn yaptýðý ziyaretler ile ek statü görüþmeleri için de start verilmiþ oldu. Bugün taraflar sürecin ikinci ayaðýný oluþturan Viyana ayaðýnda taraflar ayrý ayrý Troyka üyeleri ile bir araya gelecek. Beraber görüþme yapmayacak olan taraflarýn ayný ortamda nefes alýp vermeleri bile uluslararasý toplum için büyük bir baþarý olarak nitelendiriliyor. Bu gibi adýmlarýn taraflarýn görüþme kültürünü geliþtireceði düþünülüyor. Uluslararasý toplum da herkes gibi bu ek görüþmelerden bir sonuç çýkmayacaðýný farkýnda. Ama uluslararasý iliþkiler açýsýndan olaya bakýldýðý zaman sorunlarýn barýþçýl yollarla yani müzakereler yolu ile çözülme ilkesi çerçevesinde görüþmlerin yapýlmasý konusunda baský uygulanýyor. Bu bakýmdan uluslararasý toplum taraflarý bir araya getirmek için çaba harcýyor. Ama taraflarýn önceki performans ve deneyimlerine bakacak olursak bu ek görüþmelerden de bir sonuç çýkmayacaðý açýk. Yani bu görüþmeler zaman kaybýndan baþka bir þeyi ifade etmiyor. Taraflar eski tezlerinden vazgeçmedikçe görüþmelerden hiçbir baþarý saðlayamayacaklarýný söylemek iddialý bir tahmin olmayacaktýr. Her iki tarafta baþtan beri çizmiþ olduðu çizgilerin dýþýna çýkmayacaðýný ek görüþme kararýnýn alýnmasýndan sonra kamuoyu ile paylaþmýþtý. Yani Priþtine, Ahtisari çözüm öneri paketi çerçevesinde diretecekken Belgrat ise bunun tam tersi bir tutum takýnacaktýr. Bu tutum ve davranýþlar da açýk bir þekilde çözümsüzlüðün sürmesine etki etmeye devam edecektir. Taraflarýn bu ek görüþmlerden hiçbir baþarý elde edemeyecekleri ile ilgili can alýcý bir açýklama Eski Kosova UNMIK Yöneticilerinden Soren Yesen Petersen’den geldi. Petersen, taraflarýn eski tutum ve isteklerinde geri adým atmamalarý durumunda görüþmelerin 120 gün deðil de 120 yýl sürmesi halinde taraflarýn bir anlaþmaya varmayacaðýný dile getirdi. Petersen’in hafta içinde yapmýþ olduðu bu tespite katýlmamak elde bile deðil. Doðru söze ne denir. Taraflarýn bugün yapýlacak olan görüþmelere farklý þekillerde baktýklarý da gözlerden kaçmamaktadýr. Sýrp tarafý bugün yapýlacak olan Viyana görüþmelerini teknik ve danýþma temaslarý olarak görürken, Priþtine ise görüþmleri Kosova statüsünün çözümü olarak benimsemiþ durumda. Yani taraflarýn görüþmelere bakýþ açýlarý bile farklý. Bu yüzden görüþmelri bir çözüm umudu olarak gören Kosova tarafý görüþmelerde tam kadro hazýr bulunacakken, Sýrp tarafý ise Priþtine’ye oranla daha alt bir heyet ile Sýrbistan Kosova Bakaný Slobodan Samarciç’in baþkanlýðýnda bir heyet ile temsil edilmesi bekleniyor. Sonuç olarak, taraflar baþka bir arabulucu etrafýnda Kosova sorununa çözüm bulmak için bir araya geliyor. Ama taraflarýn zýt tutumlarda diretmeleri Kosova’da statükonun devam edeceði anlamýna geliyor. Bu görüþmelerin galibinin kim olacaðýný görüþmeler sonucunda göreceðiz. lar, nı Kosova No comment Fev zi K ara muço T emas Artý Gurubu Üçlüsünün AB temsilcisi Wolfang Ýþinger, sürüsünden ayrýlarak tek baþýna Kosova’ya ziyaretinde bulundu. Barýþ güvercini gibi elinde zeytin dalý ile gelen Ýþinger, susmayý tercih etti. Geçen defa Wizner ve Harçenko ile yaptýðý ziyaret sýrasýnda iki taraf arasýnda yapýlacak görüþmeler ile ilgili açýklamalarda bulunmuþtu. Ama bu son defa ise görüþmeler ile ilgili beklenen açýklamalarý no coment þeklinde geçiþtirmeyi uygun gördü. Ýþinger, Kosova’ya Priþtine’nin 30 Aðustos’ta Viyana’da yapýlacak görüþmelerden önce tansiyonunu ölçmek için geldi. Ýþinger’in hiçbir açýklama yapmadan Kosova’dan ayrýlmasý Kosovalý vatandaþlara düþünme olanaðýný vermiþ oldu. Çünkü, Ýþinger’in önceden belirttiði gibi Üçlü’nün görüþmeler ile ilgili öneride bulunma hakký olmadýðýný, onlar sadece taraflarýn önerilerini dinleyeceklerini dile getirmiþti. Ýþniger’in basýna hiçbir açýklama yapmamasý önem arz etmektedir. AB temsilcisinin Sýrbistan’dan önce Kosova’ya gelmesi de diðer önemli bir geliþmedir. Kosova’nýn Avrupa’nýn merkezinde bulunduðu ve önemli bir stratejik öneme sahip olduðundan bu kanayan yarayý durdurma görevi Avrupa’ya aittir. Ama Avrupa bu yönde bu güne kadar hiçbir önlem almadý. Avrupa daha kararlý bir siyaset ile sorumun çözümüne dahil olmalýdýr. Bugüne kadar bu aðýrlýðý ABD üslendi. AB’nin bu konuda etkinsizliðini Kosova eski UNMIK Yöneticilerinden Soren Yesen Petersen ifade etti. Petersen, gazetecilere yaptýðý bir açýklamada AB’nin Kosova siyasetinden duyduðu üzüntüyü dile getirirken, AB’yi sorunun çözümü için göreve davet etti. AB’nin 27 üyesi arasýnda Kosova sorununun belirlenmesi ile ilgili bir uyum saðlamanýn zorluðuna dikkat çeken Petersen, AB’nin Kosova sorununun çözümünde baþ rolü üslenmesi gerektiðini söyledi. Petersen’e göre, AB üyeleri arasýnda kimi bazý ülkelerin inisiyatifi eline almasý gerektiðini, aksi takdirde soruna çözüm bulmanýn imkansýzlýðýna dikkat çekti. Avrupa Birliði’nin Kosova siyasetini yetersiz olduðunu AB dönem Baþkaný Portekiz’in Dýþiþleri Bakaný Luis Amado’da dile getirdi. Amado, “AB’nin Kosova sürecinde etkin olmadýðý sürece Kosova’ya bir çözüm bulmak çok zordur. Kosova Avrupa’nýn bir bölümü olduðu için Kosova sorunu ile ilgili sorumluluðu üslenmelidir” dedi. Bütün bunlar artýk AB’nin Kosova konusunda daha etkin bir siyaset izleyeceðinin ilk belirtileri. Bundan sonra AB’nin Kosova konusunda elini taþýn altýna sokacaðýný söyleyebiliriz. Ýþinger’in Kosovalý siyasiler ile yaptýðý bire bir görüþmelerde önem- li açýklamalarda bulunduðunu biliyoruz. Ama bu açýklamalarýn ne olduðu ile ilgili hiçbir bilgiye sahip deðiliz. Resmi olmayan bazý kaynaklardan Ýþinger’in Kosova statüsünün bu yýl içinde belirlenmeyeceðini ve Priþtine’nin görüþme sürecini takip etmesini istediði gelen haberler arasýnda. Ýþinger’in Kosova üst düzey yetkilileri ile yaptýðý görüþmeler ardýndan sadece PDK Baþkaný Haþim Thaçi gazetecilerin karþýsýna çýktý. Ýþliger ile yaptýðý görüþmeyi olumlu olarak deðerlendirirken, Ýþliger ile yaptýðý görüþme yerine Kosova’da çok uluslu bir toplumun kurulmasý gerekliliðine dikkat çekmeyi tercih etti. Ýþliger, iki günlük ziyaret sýrasýnda hiçbir açýklamada bulunmazken oðlunun ismini taþýyan ve kendi ailesi tarafýndan inþa ettirilen okul binasýný da ziyaret etti. Basýn mensuplarýnýn bütün ýsrarlarýna raðmen açýklama yapmayan Ýþliger, yanýndakilere yeni görevi ile ilgili açýklamada bulunurken þunlarý söyledi: “Þimdiki görevim, Kosova ile ilgili yeni bir adým atmak, Kosova’yý Batý deðerleri ile zenginleþtirmek, görevlerim arasýnda bulunmaktadýr. Gördüðünüz gibi iyi bir yoldayýz” dedi. Üçlü ek görüþmelerde taraflarýn kalplerini kazanmak için çaba harcayacaktýr. Onlar, önceden öneri toplama misyonunda bulunacaklarýný belirttiler. Yani onlar da 16 ay süren görüþmelerde bir anlaþma saðlanamadýðýný dikkate alarak 120 günlük bu ek görüþmelerde bir anlaþmaya varýlmasýnýn zorluðun farkýndalar. Ýþinger geçenlerde yaptýðý bir açýklamada taraflar arasýnda bir uzlaþmanýn saðlanamamasý durumunda bu konuda kendileri deðil de taraflarýn suçlu olacaðýný söyledi. Ýþinger, “Eðer baþarý saðlanýrsa o zaman bu onlarýn ortak baþarýsýdýr. Eðer baþarýsýz olursa o zaman bu bizim deðil onlarýn baþarýsýzlýðý olacaktýr” dedi. Gitti gidecek hala, hiç ötmemiş olması çok tuhaf bir durum Sürüsünden ayrılan Avrupalı aramıza gelmiş. E Perþembe, 30 Ağustos 2007 43 yıl sonra bir araya geldiler 6 min Durak ilk okulunu Türkçe olarak bütün-leyen 1963/1964 nesli 22 Ağustos Perşembe günü mezuniyetlerinin 43. yıldö-nümü kutladılar. Kutlamaya öğretmenleri Süleyman Ran-dobrava da katıldı. Dershanelerinde sıralarına oturan öğrencileri isimleriyle tek tek cedverdeki sıralamaya göre ça-ğıran hocaları, onların mezuniyetlerinden sonraki çalışmaları ve yaşamlarıyla ilgili anılarını dinledi. Ders ardında şehir gezisine çıkılırken, Veli Şahin ile Gafur Gurman’ın kabristandaki mezarları ziyaret edildi. İstanbul Üniversitesinde ders veren Fevzi Tüfekçi gibi birçok sınıf öğrencisi yurt dışına göç ettikleri için törene katılamadı. Söz konusunu neslin öğrencileri arasında şu isimler yer alıyordu: Vehbi Telal, Veli Şahin, Ramiz Orhan, Mahir Emir, Yusuf Kaçamak, Rüjdi Opoya, Prof. Fevzi Tüfekçi, Ecc. İsmet İspahi, Gafur Gurman, Mahmud Emir, Besire Mustafa, Minire Cin, Şükran Lokviça, Melahat Takyacı, Dr. Besire Alo, Eda Şero, Nimet Bütüç, Mediha Gurizi, Selvet Potokçu, Naciye Galo, Rafet İpçi, Naşide Haşan, Ürmet Berişa ve Agim Rifat Yeşeren. Bu öğrencilere ders veren öğretmenler arasında Aliriza Deda (Matematik ve Coğrafya dersleri), Slavimir Saviç (Rusça), Boro Zivgoreviç (Sırpça-Boşnakça), Süleyman Randobrava (Tarih, Biyoloji, Kimya ve Beden Sağlık Eğitimi), Muhamed Şerif (Türk Dili ve Edebiyatı) vardı. Tören akşam saatlerinde sınıf öğrencilerinden birine ait okul lokantasında devam etti. Müzik, eğlence, güzel yemek ve sohbetler eşliğinde devam eden geceye sınıf öğretmenleri Süleyman Randobrava ve misafir olarak Zahit Volkan davet edildi. Gece eğlence eşliğinde sabahın erken saatlerine kadar sürdü. Berat Kandilinde eller semaya kalktı 27 Ağustos Pazartesş akşamı Berat Kandili Prizren’in Sinan Paşa Camii’nde yatsı namazı öncesinde dualarla ve okunan Mevlidi-Şerif’le kutlandı. Kılınan namazın ardından Mehmetçik tarafından kandil simidi dağıtıldı. Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkanlığı Kosova Temsilcisi ve Sinan Paşa Camii İmamı Tevfik Yücesoy mevlithanlar eşliğinde okuduğu Mevlidi-Şerif kalabalık cemaat tarafından ilgi ve beğeniyle dinlendi. Kosova’nın daha iyi geleceği için duaların zikredildiği gecenin sonunda Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet Komutanlığı mensupları tarafından Sinan Paşa Camii önünde simit dağıtıldı. Gençler, izcilik kampında buluş tu P rizren Genç Şar İzcileri Derneği, Türk Taburu’nun desteğiyle 26-27-28 Ağustos 2007 tarihlerinde Dağ Evi’nde kamp kurdu. Üç gün içerisinde 11-22 yaş arası 50 çocuğun katıldığı kampını akşam Çok Uluslu Güney Tugay Komutanı Tuğgeneral Uğur Tarçın ve Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet Komutanı Binbaşı Kerim Acar ziyaret etti. Genç izciler, kamp süresince öğrendiklerini sergiledi ve izci andını içtiler. Tuğgeneral Uğur Tarçın izcilere yaptığı konuşmada oğlunun da izci olduğunu söyledi ve bu içtikleri anda ömür boyu sadık kalmalarını diledi. Tuğgeneral Tarçın, birkaç gün sonra başlayacak olan yeni okul yılında gençlere başarılar dilerken, burada kurdukları dostlukları evlerine dönünce de devam ettirmelerini istedi. Tuğgeneral Tarçın, kampa katılan tüm izcilere sertifikalarını verdikten sonra onlarla beraber akşam yemeği yedi ve gençler ile uzun uzun sohbet etme fırsatına sahip oldu. İzci ateşi etrafında toplanan Türk, Arnavut, Boşnak ve Rom gençler müzik eşliğinde geç saatlere kadar eğlendiler. İzciler kampından ayrılmadan önce Çok Uluslu Güney Tugay Komutanı Tuğgeneral Uğur Tarçın’a ve Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet Komutanı Binbaşı Kerim Acar’a Şar İzcileri Derneği tarafından birer teşekkür belgesi verildi. Türk KFOR’unun maddi manevi desteğiyle gerçekleştirilen kampın amaçları arasında genç izcilerin doğa bilincinin artırılması, sağlıklı yaşamın öneminin öğretilmesi amaçlar arasında yer alıyordu. İzcilere çadır kurmak, yön tespitinde bulunmak, pusula ile harita okumak konularında bilgi verilirken, Prizren Genç Şar İzcilerinin Kampı salı günü sona erdi. Güncel Prizren, Sincan Belediyesiyle kardeş şehir oldu 7 Perþembe, 30 Ağustos 2007 Ankara’nın Sican Belediyesi ve Kosova’nın Prizren Belediyesi arasında kardeş şehir anlaşması imzalandı. Sincan, Prizren’ in Kosova dışında 3. kardeş belediyesi olurken; Sincan bir ilki gerçekleştirdi ve ilk kez Türkiye dışında bir belediye ile kardeş şehir anlaşması imzaladı. 23 Ağustos Perşembe günü belediye başkanlık binasında düzenlenen törenli oturumunda, Prizren ile Sincan Belediyesi kardeş şehir anlaşması, meclis üyelerinin oy çoğunluğuyla imzalandı. Prizren Belediye Başkanı Eçrem Krüeziu’nun yürüttüğü meclis toplantısında Sincan Belediye Başkanı Hasan Altın ve beraberindeki heyet de hazır bulundu. Heyette Sincan Belediyesi Meclis Üyesi Sinan Özyön, Osman Akdoğan, Osman Öztürk ve Ramazan Kabasakal da yer aldı. Prizren Belediye Başkanı Eçrem Krüeziu, Türkiye’de belediyelerin etkili bir yerel yönetime sahip olduğunu belirterek, “Bizler Sincan ziyareti sırasında onların tecrübe ve projelerinden çok şey öğrendik” dedi. Krüeziu, kardeş belediye çalışmalarından kısaca bilgi verdikten sonra Prizren Belediyesi’nin Almanya’nın Bingen ve İtalya’nın Firenca belediyelerinden sonra Sincan ile de kardeş belediye olmanın mutluluğunu dile getirdi. Törende sözü alan Sincan Belediyesi Başkanı Hasan Altın, bir ay önce Sincan Belediyesi Meclisinde düzenlenen toplandıda Prizren ile kardeş şehir anlaşmasının imzalanmasına yönelik onay çıktığını ve Sincan Belediyesi için böyle bir anlaşmanıın ayrı bir önem taşıdığını vurguladı. Sincan Belediyesinin Türkiye dışındaki bir belediyeyle ilk defa kardeş şehir anlaşması imzaladığını kaydeden Altın, Kosova’yı ve Prizren’i çok yakında güzel günlerin beklediğini ifade etti. “Bizler, bu zor günlerinizde kardeş şehriniz olmayı tercih ettik” diyen Altın, bu anlaşma çerçevesinde kültürden altyapıya kadar her türlü desteği sunmaya hazır olduklarını ifade etti. Bunun sadece kağıtta kalmayacağını belirten Başkan Altın, açılışı birlikte yapılacak Sincan Belediyesine ait bir caddeye Prizren isminin verileceğini ifade etti. Başkan Altın’ın, “Umarız diğer gelişimizde Prizren’i bağımsız Kosova’da buluruz” konuşması alkış seline tutuldu. Protokolün imzalanması ve karşlıklı hediyeleşmelerin ardından basına açıklamada bulunan Başkan Krüeziu, kendilerini onurlandıran bu Fot o H aber K anşlaşma sayesinde proje tekniği ve Sincan Belediyesinin tecrübelerinden yararlanılması konusunda kazancımızın olacağına inandığını söyledi. Dünyada şehirleşmede birincilik ödüllerini kazanan bir belediyenin yerel sorunlara çözüm üretme usüllerini ve hatta metro ulaşımı gibi projelerin örnek alınabileceğini ifade etti. Yakında işadamları ve sanayicilerinden oluşan bir heyet ile Prizren Belediyesine ziyaret düzenlemeyi ve incelemelerde bulunmayı planlaştırdıklarını ifade eden Sincan Belediyesi Başkanı Hasan Altın ise kimi engeller ortadan kalktığı halde Türk yatırımcısının Kosova’ya yatırım yönünden ilgisinin büyük olduğunun altını çizdi. Varılan mutabakat sonucu iki belediye arasında şu konularda işbirliği planlanıyor: 1. Şehir planlaması, sağlık, çevre ve belediyenin sosyal projeleri konularında teknik ve uzman değişimini gerçekleştirmek, 2. Her iki belediyede devam eden projelerle ilgili bilgi almak amacıyla karşılıklı ziyaretlerde bulunmak, 3. Sincan ve Prizren arasında ticari ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla her iki şehrin sanayi ve ticaret odaları arasında karşılıklı işbirliğini teşvik etmek, 4. İki kardeş ülkenin halkları arasında işbirliğinin güçlendirilmesi için karşılıklı kültürel ve folklor programlar, sergiler: sportif ve diğer etkinlikler düzenlenmesini teşvik etmek. osova Türk Taburu’nun gıda paketleri Yanova’daki yardıma muhtaç ailelere ulaştı. Hafta içerisinde TİKA, Diyanet, KDTP temsilcileri ve basın mensuplarının yer aldığı bir heyetle Yanova’yı ziyaret eden Kosova Türk Taburu mensupları, 55 aileye Türk Kızılayı’nın gönderdiği gıda yardımlarını dağıttı. Gıda paketleri, yardıma muhtaç ailelerin yüzünü güldürdü. BİLDİRİ 26 Ağustos 2007 tarihinde Prizren’de gerçekleşen Kosova Demokratik Türk Partisi Merkez Yönetim Kurulu toplantısında Kosova’da yapılacak genel seçimler konusu ele alındı. Kosova’nın önemli ve kritik bir dönemden geçtiği vurgulanan toplantıda, bu dönemde tüm Kosovalıların sağduyuyla ve birlik beraberlik içerisinde davranmasının gereği bir daha yinelendi. Bu çerçevede Kosova Türk Toplumu ve tek partisi olan Kosova Demokratik Türk Partisi, tüm siyasi gelişmeleri yakından takip ederek Kosova’nın geleceğine dair tüm sorumlulukları üzerine alma hazırlılığını bildirmektedir. Diğer taraftan seçimlerle ilgili MSK tarafından alınan kararlar üzerine KDTP çalışmalarını devam edeceğini ve buna bağlı olarak seçim sürecine de katılacağını bildirmektedir. Aday listelerinin tercihli olmasını selamlarken, yapılacak Kosova Meclisi, Belediyeler Meclisi ve Belediye Başkanlık seçimlerine adayların belirlenmesi ve gereken işlemlerin yapılması kararlaştırılmıştır. Gelecek toplantı için şubeler tarafından adayların belirlenip MYK’una iletilmesi istenilmiştir. Seçim süreci ve sonucunda, daha yüksek başarı ve sonuçlara ulaşılması amacıyla, her şubenin kendi bölgesinde çalışmalarına devam ederek faaliyette olan dernek ve diğer kuruluşlarla seçim süreciyle ilgili danışması istenmektedir. Parti ve adayların sertifika süresinin 7 Eylül 2007 tarihine kadar devam ettiği hatırlattırılarak tüm işlemlerin parti sorumluları tarafından kurallara uygun bir şekilde zamanında yerine getirilmesi istenildi. Toplantıda bir daha KDTP’nin Kosova Meclisi seçimlerine katılması için hiçbir imzaya gerek olmadığı ve herhangi diğer bir engelin de var olmadığı belirtildi. Oysa Gilan, Mitroviça, Vuçitırın ve Yanova(Lipyan)’da KDTP Şubelerinin belediye seçimlerine katılmaları için şubelerinin 100’er seçmen imzasına gerek duyduğu hatırlatıldı. Kosova Türk Toplumunun bu dönem seçimlerine de tek siyasi partisi olan Kosova Demokratik Türk Partisi ile katılması önemle vurgulandı. Toplantıda, bu dönemde ve seçim sürecinde, topluluğumuz arasında birlik ve beraberliğin korunması ile tek sesle hareket edilmesinin, Kosova Türk Topluluğu açısından ne denli önemli olduğunun altı bir daha çizildi. Yaz futbol okulu sona erdi P rizren ve yöresinde gençlerin, yaz tatillerini daha faydalı bir şekilde geçirmeleri ve kötü alışkanlıklardan uzak kalmaları maksadıyla Türk KFOR’u tarafından “Sultan Murat” Kışlasında açılan yaz futbol okulu başarıyla sonuçlandı. 8 ayrı yaş grubunda toplam 110 gence 25 Ağustos Cuma günü sertifikaları ile çeşitli hediyeler verildi. “Sultan Murat” Kışlası spor sahasında düzenlenen törende öğrenci velileri yanında çok sayıda da davetli de hazır bulundu. Törende konuşma yapan Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet Komutanı Kurmay Binbaşı Kerim Acar, yaz futbol okulu projesinin başarıyla tamamlanmasından memnuniyet duyduğunu belirtti. Amaçlarının başında futbol bilgi ve becerileri geliştirmek olduğunu söyleyen Binbaşı Acar, “Futbol, bilginizi ve becerilerinizi, oyun sevginizi ve Fair-Play ruhunu, futbol oyun kurallarını, sosyal gelişimlerinizi, duygularınızı kontrol etmenizi, en önemlisi hayallerinizi üst seviyelere taşımaktı” dedi. Binbaşı Acar, eğitim ve eğlencenin bir arada olduğu programının başarılı geçmesinin çocukların güler yüzlerinden de okunduğunu belirtirken, yakında başlayacak yeni eğitim yılında tüm çocuklara başarılar diledi. Yaz futbol okuluna katılan çocuklar adına teşekkür konuşması yapan Tolga Kasımlar, 54 günde futbolda yeni bilgilerin yanı sıra yeni dostluklar da edindiklerini söyledi. Kasımlar, programa katılmakla özgüven kazandıklarını belirtirken, Mehmetçik’e teşekkür etti ve gelecek yılda da benzer bir programın düzenlenmesini diledi. Törenin sonunda, futbol hünerlerini konuşturan gençlere sertifika ile tişört hediye edildi. H Makedonya Alev Süleyman Makedonya Kültür 30 Aðustos Bakanlýðý söz verdi Üsküp Taş köprüsünde yýkýlan mihrap, Aralýk ayýna kadar yeniden yaptýrýlacak ükümet kararýyla, Üsküp’ün Taþ Köprüsünde yýkýlan mihrabýn onarým iþleriyle görevlendirilen Makedonya Kültür ve Bilim Bakanlýðý, yýkýlan mihrap, bu yýlýn aralýk ayýna kadar, kendi yerinde yeniden yaptýrýlacaðýna dair vaat etti. Kamuoyuna konuyla ilgili verilen açýklamada diðerleri yaný sýra, mihrabýn onarým iþleri þimdiden baþlatýldýðý yer almaktadýr. En kýsa bir dönem içerisinde mihrabýn onarým iþlerinin baþlatýlacaðýný ve aralýk sonuna kadar tamamlanacaðýna dair söz verildi. Makedonya’da tarihi eserlerin korunmasý ve onarýmýyla yetkili olan Üsküp tarihi eserleri koruma kurumu tarafýnca bu amaç için ihale açýlmýþ bulunmaktadýr. Onarým projesi de hazýrlanmýþtýr. Onarým projesi, Hükümetin ikinci dereceli komisyonlarýna deðerlendirmeye sunulmuþ, aynýsý için onay beklenmektedir. Kültür alanýnda Devlet sekreteri Elizabeta Kançevska—Milevska’nýn sözlerine göre, onarým Projesine ait Hükümet komisyonlarý tarafýnca onay çýkýnca, onarým iþlerine baþlanacak. Mihrabýn bu kadar gecikmeyle onarýmý yapýlmasý sorusuna Kançevska, prosedür çalýþmalarýnda duraksamalarýn olduðundan kaynaklandýðýný baþka hiçbir sebep veya engel olmadýðýný açýkladý. Makedonya Milli Konzervasyon Merkezi’nin eski Müdürü Behicüddin Þehabi’nin suçlamalarýna cevaben, Makedonya’da mihrabýn onarýmý ve dolayýsýyla Osmanlý döneminden kalma tarihi ve kültür eserlerin korunmasýnda bilinçli veya kasýtlý sorunlar asla yapýlmadýðýný da dile getirdi. Hatýrlanacaðý üzere, 2002 yýlýnda taþ köprüsünde yapýlan onarým iþleri sürerken, sözde iþçilerin dikkatsizliði yüzünden mihrap son taþýna kadar yerinden yýkýlmýþtý. Olayýn faili olarak, onarým projesinin sorumlusu Vasil Ýlyov yükümleniyordu. Üsküp tarihi eserleri koruma kurumunun müdürü Yani Antoniev haziran ayýnda konuyla ilgili yapmýþ olduðu basýn toplantýsýnda mihrabýn onarýmý haziran ayýnda baþlayacaðýna dair haber vermiþti. Gün bu gün, mihrabýn onarýmýyla ilgili bir taþ bire yerinden oynanmadýðýna hepimiz þahidiz. Taþ köprüsünün onarýmýyla ilgili yetki hükümete devredilince, ümit ediyoruz ki hak yerini bulacak, yetkililerin sorumluluk bilinci artacak ve nihayet yýktýrýlan mihrap kendi yerinde yeniden onarýlacak. Baþkent Üsküp yetkilileri bundan 12 yýl önceleri dillere destan olan taþ köprünün onarým projesini baþlatmýþtý. Onarým sonucu güzelim taþ köprüsün orijinalliðine büyük zarar yapýldýðý hakikattir. Üsküp þehrin sembolü olan taþ köprüsünün onarýmý, inþaatýna harcanan zaman kat be kat fazla zaman harcandýðý herkesin malý. Tüm istenmedik olay ve geliþmelere raðmen, 6 asýrlýk Taþ köprüsünde yýktýrýlan mihrabýn nihayet kendi yerinde yaptýrýlacaðýna dair verilen vaatler umarýz eskisi gibi suya düþmez, gerçekleþir. Bu hepimizin arzumuzdur. M. Ali Balkan öðrencileri gençlik kampý düzenlendi 17-26 Aðustos tarihleri arasýnda Türkiye’nin Zonguldak ili Eðerli ilçesindeki 100. yýl dinlenme tesislerinde, “2007 Gençlik Kampý” çerçevesinde Balkan öðrencileri bir araya geldi. 9 günlük geziye Bulgaristan, Makedonya, Romanya, Kosova ve Türkiye’den toplam 25 öðrenci katýldý. Ö ðrenciler birinci günden itibaren 9 ile 12 saatleri arasýnda kamp çerçevesinde Tarih ve Türkçe dersleri görmeye baþladý. Bu derslere öðrenciler büyük ilgi gösterdiler. Öðleden sonra ise serbest aktiviteler düzenlendi. Akþam yemeðinden sonra düzenlenen sohbetlerde ise her gece bir ülke tanýtýmý yapýlýyor, bir de oyun oynanýyordu. Ders ve sohbetler dýþýnda öðrencilere üç günde bir þehir gezisi düzenleniyordu. Sýrasý ile Safranbolu, Amasra ve Bolu ziyaret edildi. Zonguldak Valisi Yavuz Erkmen ve Kozlu Belediye Baþkaný Hüdai Dökmeci’nin daveti üzerine bir günlük Zonguldak gezisi düzenlendi. 2007 Gençlik kampýnýn organizasyonu Balkan Evi, Zonguldak valiliði ve TÝKA katkýlarýyla düzenlenmiþtir. Balkan Evi adýna Hülya Uluyurt organizasyon hakkýnda þunlarý söyledi: “Her yýl düzenlenen yaz okullarýndan bir proje daha. Her zaman Ýç Anadolu’da düzenliyorduk bu kez baþka bir mekanda, yani Batý Karadeniz’de. Amasra’ya giderek doðal güzelliklerini, Safranbolu’da ise Türk evlerini ve kültürünü öðrendik. Türkçe ve tarih dersleri gördük. Amacýmýz Türkçe’yi ve tarih bilgilerimizi pekiþtirmek. Gelecek nesillere kültürümüzü aktarmak. Balkan ülkelerinde ki Türk soydaþlarýn arasýnda görüþ alýþveriþi saðlamaktýr” dedi. Kampa Makedonya’dan 5 öðrenci katýldý. Bülent S. — Fulya N. Perþembe, 30 Ağustos 2007 8 Zafer Bayramý O smanlý Ýmparatorluðu Türk inancý, Türk devlet idare geleneðinden, örf ve adetlerinden çok uzak bir şekilde idare edilmesi neticesinde, çöküþ dönemi baþlamýþtýr. Milletimizin kendi evlatlarýna kendi gençliðine güvenmeyip, başka milletlerin sözlerine güvenmesi sonucunda asýrlardýr Türk olan topraklarýmýz bir bir elimizden çýkmaya baþlamýþtýr. Birinci Dünya Savaþý sonunda imzalanan Mondros mütarekesi ve Sevr antlaþmasýyla Türk yurdumuz elimizden alýnmaya baþlanmýþtýr. Mehmet Akif’in milletimize hediye ettiði Ýstiklal Marþýnda dediði gibi: Ben ezelden beridir hür yaþadým, hür yaþarým; Hangi çýlgýn bana zincir vuracakmýþ? Þaþarým! Kükremiþ sel gibiyim, bendimi çiðner, aþarým. Yýrtarým daðlarý, enginlere sýðmam, taþarým Elbette bu duygularý, bu inancý taþýyan bir milletin hapsedilmeyi kabul etmesi hürriyetinin elinden alýnmasý imkansýzdýr. Ýþte bütün bu geliþmeler karþýsýnda bir Rumeli evladý olan Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayýs 1919’da Samsun’a çýkmasýyla asýrlardýr fetihlerle alýþan Türk milleti hem kendi tarihinde hemde dünya tarihine bir ilk olarak geçecek olan muhteþem kurtuluþ savaþý’ný baþlattý. Büyük Türk milletinin düþmüþ olduðu zor durumda çarenin ancak kurtuluþ savaþýnda olduðuna inanmýþtýr. Mustafa Kemal, ordularýna: “Hattý müdafaa yoktur sathý müdafaa vardýr. Bu sathý, bütün vatandýr. Vatanýn her karýþ topraðý vatandaþýn kanýyla ýslanmadýkça terk olunamaz.” Emri halkýna, ordusuna karþý beslediði inancýn büyüklüðünü göstermektedir. Kurtuluþ savaþýnýn zaferle sonuçlandýðý 30 Aðustos Zafer günü, ayný zamanda Yüce Türk milletinin yeniden doðduðu gündür. Batýlý ülkeler ve onun maþalarý Türk milletini yok etme hayalinin Ege denizinin derinliklerinde gömüldüðü gündür. 30 aðustos aslýnda 19 Mayýs’ta Türk milletinin kalbine düşen var olma ümitlerinin hayalle kalmayýp gerçek olduðu gündür. Varlýðýmýzýn ebediyene dek korunmaya doðru atýlan ilk adýmdýr. Her iki tarihte ki geliþmeler karþýsýnda var olan inanç Türk milletine rehber olmasý gerek. Her Türk gencinin kýlavuzu olmasý gerek. 30 Aðustos Zaferi Türk milletinin milli gücünü tamamýyla ortaya koyduðu zaman, nelere ulaþacaðýnýn önemli bir göstergesidir. Millete hizmet, Türklüðe hizmet, sadece koltuklarda oturarak olmayacaðýný, baþkalarýna umut baðlayarak gerçekleþmeyeceðini görebiliyoruz. Bu büyük buluşma oturarak, hikayeler anlatarak deðil bizzat meydana inip halkla kucaklanmakla baþlar. Siyasi baþarýyý elde etmek sadece halký yanýnýza alarak yapabiliyorsunuz. Mustafa Kemal Atatürk bu konuda şöyle diyor : Bir insan kendini, milletle beraber hissettiði zaman, ne kadar kuvvetli buluyor bilir misiniz? Bunu tariff müşküldür. Biz tarihimizi sadece eðlenmek için deðil, geleceðe doðru Türklük þuuru ve bilinci geliþtirmek için kullanmamýz gerek. Tarihimizden çýkarýlmak istendikten sonra çýkarýlacak çok ders var. Yeri gelmiþken Turgut Özakman’ýn “Þu Çýlgýn Türkler” adlý eserin ben Türk’üm diyen herkesin okumasýný ýsrarla tavsiye ediyorum. Rabbim milletime bir daha savaş göstermesin ama gösterdiði takdirde de ay yýldýz için daha binlerce güneşi batýrmaya hazýrýz. Konkur “Internacional Telemarketing”, Priştine, Prizren ve İpek’te Almanca iyi bilen ve iletişim yeteneğine sahip işçi aramaktadır. İlgilenenler Priştine tel: 038248791 İpek tel: 03932857 Prizren tel: 044899462 telefonları aracılığıyla irtibata geçebilirler. 9 Perþembe, 30 Ağustos 2007 Dev alevler altýnda Yunan trajedisi Balkan E RH A N T ÜR B E DA R Ankara Mektubu E-posta:[email protected] V aþington, Birleþmiþ Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararý olmadan da, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýma yolunu araþtýrýyor. Ancak bunu, Brüksel ile birlikte yapmak istiyor. Bir baþka ifadeyle, Vaþington bütün AB üyesi ülkeleri olmasa bile, bu ülkeler arasýndan “önemli bir bölümünü” Kosova konusunda yanýna çekmeye çalýþýyor. Oysa, BM Güvenlik Konseyi kararý çerçevesinde Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna “evet” diyen bazý AB ülkeleri, Kosova’ya tek taraflý baðýmsýzlýðýn tanýnmasý fikrine daha temkinli yaklaþýyor. Y unanistan orman yangýný faciasýnýn yasýný tutmaya devam ediyor. Bir haftaya yakýn süredir devam eden yangýnlarda 64 kiþi hayatýný kaybederken, binlerce kiþi de evsiz kaldý. Ýktidar, yangýnlarý bir sabotaj olarak görürken, muhalefet partileriyse, yangýnlardan dolayý hükümeti suçluyor. Yunanistan tarihinin en büyük yangýn felaketlerinden biriyle mücadele ediyor. Baþta Mora Yarýmadasý, Atina ve Eðriboz adasýný etkisi altýna alan yangýnlarda can kaybý 62’ye yükseldi. Antik Olympia kentiyse alevlerden son anda kurtarýldý. Yunan hükümeti, yangýnlarýn sabotaj kaynaklý olduðu görüþünde. Baþta Avrupa Birliði üyeleri olmak üzere birçok ülke yangýnlarýn kontrol altýna alýnabilmesi için yardým seferberliði baþlattý. Giderek yayýlan yangýnlarý Yunanlý yetkililer “eþi benzeri görülmedik bir felaket” diye tanýmlýyor, muhalefetse yangýnlardan Karamanlis yönetimini suçluyor. Ýngiliz Guardian gazetesi, olimpiyatlarýn doðum yerini kurtarmak için canla baþla mücadele verildiðini duyururken, karamsar bir S tablo çizdi. Antik Olympia kentini içine alan ilin yerel yöneticilerinden birinin, “Tarihimizi korumak için elimizden geleni yapýyoruz fakat, bu arada hepimizin fareler gibi yanýp ölmesinden korkuyorum” ifadesine yer veren gazete, muhalefet partilerinin, itfaiyenin baþýna tecrübesiz siyasi yandaþlarýný atadýðý için Karamanlis hükümetini suçladýðýný kaydetti. Hak yerini bulmaya devam ediyor araybosna savaþ suçlarý mahkemesi 24 Aðustos cuma günü Bosnalý bir Sýrp’ý 19921995 etnik temizliðinde oynadýðý rolden ötürü 12 yýl hapse mahkum etti. Eski polis memuru Nenad Tanaskoviç, Müslümanlarý evlerinden atmak, erkekleri kadýnlardan ayýrmak ve en az iki evi bizzat ateþe vermekten suçlu bulundu. Tanaskoviç’in yer aldýðý saldýrýlar Visegrad bölgesinde meydana geldi. Bosnalý Sýrp güçleri tarafýndan gözaltýna alýnan Müslüman erkeklerin büyük bölümü infaz edilirken, kurbanlarýn kalýntýlarý toplu mezarlarda bulundu. Kurbanlarýn yakýnlarý ve hak savunucu gruplar, hafif bulduklarý cezadan uðradýklarý hayal kýrýklýðýný dile getirdiler. Kadýn Savaþ Kurbanlarý derneðinin bir temsilcisi, Tanaskoviç’in büyük olasýlýkla daha aðýr suçlar iþlediðini ancak savcýlarýn AB’nin Kosova Tutumu bunlarý düzgün þekilde soruþturmadýklarý ve mevcut bütün tanýklarý çaðýrmadýðýný söyledi. Hatýrlatmak gerekirse, Avrupa Birliði (AB) Güvenlik ve Dýþ Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana ve Almanya Dýþiþleri Bakaný Frank-Walter Steinmeier yaptýklarý ortak bir açýklamada, Ahtisaari raporunu desteklediklerini Brüksel adýna belirtmiþlerdi. Fransa, Almanya, Ýngiltere ve Ýtalya gibi AB ülkeleri, bireysel olarak da Ahtisaari raporuna destek verdiler. Aslýna bakýlýrsa, Ahtisaari raporuna kuþkuyla yaklaþan AB ülkeleri; Yunanistan, Romanya, Slovakya, Ýspanya ve Güney Kýbrýs Rum Kesimi’dir. Bu ülkeler, genel olarak Rusya’nýn Kosova konusundaki endiþelerini paylaþýyor ve Kosova’nýn diðer sorunlu bölgelere emsal teþkil edebileceðine inanýyor. Bu ülkelerin de desteðini almak amacýyla, BM Güvenlik Konseyi’ne sunulmak üzere Vaþington ve Brüksel tarafýndan hazýrlanan karar tasarýsýnýn giriþ kýsmýnda, Kosova sorununun özel bir durum teþkil ettiði, bu yüzden Güvenlik Konseyi tarafýndan bir emsal olarak dikkate alýnmayacaðý belirtiliyor. BM Güvenlik Konseyi bünyesinde bir kararýn alýnmaya çalýþýlmasý durumunda, Ýspanya, Slovakya ve Romanya’nýn Ahtisaari raporuna yönelik net tutumlarýný, Brüksel’in genel tutumuyla eninde sonunda uyumlu hale getirecekleri söylenebilir. Ancak, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný, BM Güvenlik Konseyi’ni devre dýþý býrakacak þekilde tanýma giriþimlerinin, Brüksel’in iþini zorlaþtýracaðý ortadadýr. Olasý tek taraflý tanýmalar durumunda nasýl bir tutum sergileyeceði hususunda, AB üyelerinden Almanya bile fikir beyan etmekten çekiniyor. Brüksel, AB üyesi ülkelerin, Kosova’nýn statüsü konusunda bölünmüþ olduklarý yönünde bir görüntü vermelerinden çekiniyor. AB böyle bir bölünmüþlüðü 2003 yýlýnda Irak krizinde yaþadý. Ayrýca, bölgeye yönelik etkin bir ortak dýþ politika izleyemediði için, AB 1990’larda Balkanlar’da baþarýlý olamadý. Neticede, Kosova’nýn statüsü konusunda belirli bir uyum içinde adým atamamasý durumunda, Birliðin uluslararasý sistemdeki prestiji ve güvenilirliðinin tekrar zedelenmesi söz konusudur. Brüksel kulislerinde, Kosova kaybýnýn telafisi olarak, Sýrbistan’a hýzlandýrýlmýþ bir AB üyeliði önerildiði belirtiliyor. Ancak, Belgrad, Sýrbistan’ýn AB üyeliðinin, Kosova statüsünün belirlenmesinden ayrý tutulmasý gerektiðinde ýsrar ediyor. Bu yüzden Brüksel, Sýrbistan ile Kosova arasýnda baþlatýlan ilave müzakerelerde taraflara, bir anlaþmaya varmalarý yönünde baský uygulamaya baþladý. Kosova’nýn nihai statüsünün belirlenmesinin yöntemi konusunda, Vaþington ve Brüksel arasýnda görünürde bir fikir birliði olmasa bile, Kosova’nýn baðýmsýz olmasý gerektiði konusundaki duruþlarýnýn esasta ayný olduðu gözden kaçýrýlmamalýdýr. Bu yüzden, ABD ve AB ülkelerinin çoðunluðunun, Rus vetosunu devre dýþý býrakacak þekilde, yani BM Güvenlik Konseyi kararý olmadan da Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýma stratejisini izleyecekleri belirtilebilir. Vaþington ile Brüksel’in Sýrbistan ile Kosova arasýnda yaklaþýk 120 günlük ilave müzakereleri kabul etmelerinin ise, AB ülkelerine Kosova’nýn statüsü hakkýndaki görüþlerini belirli ölçüde uyumlulaþtýrmak için zaman kazandýrdýðý söylenebilir. Sonuçta, Sýrbistan’ýn Kosova’yý dondurulmuþ bir sorun olarak muhafaza etme stratejisi baþarýsýzlýða mahkum gözüküyor. Bazý kaynaklarda, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný ilan etmesi durumda, daha ilk hafta içinde yaklaþýk 60 ülkenin bu baðýmsýzlýðý tanýyabileceði iddia ediliyor. Ancak, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný ilk olarak hangi ülkelerin tanýyabilecekleri hususunda þimdilik çok fazla spekülasyon yapýlmýyor. Dünya Turu BM birlikleri bir yıl daha Lübnan’da BM Güvenlik Konseyi, Lübnan misyonun süresini 1 yıl uzattı. Güvenlik Konseyi üyelerinin onayladığı karar tasarısıyla birlikte Lübnan’daki taraflara ateşkese uyma çağrısı da tekrarlandı. BM’nin Lübnan’daki misyonunu yürüten UNIFIL 13 bin askerden oluşuyor. Lübnan karasularında Hizbullah’ın kaçak silah ticaretini önlemede görev yapan 1000 askerden oluşan Alman birliklerinin görev süresi de Çarşamba günü Berlin hükümeti tarafından uzatılmıştı. ABD Arnavutluk'u kutladı ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Ulusal Güvenlik ve Silahsızlanmadan Sorumlu Müsteşarı Donald A. Mahley 24 Ağustos Cuma günü yaptığı açıklamada, Arnavutluk'un Kimyasal Silahlar Anlaşması uyarınca beyan ettiği kimyasal silah stoğunun imhasını tamamlayan ilk ülke olduğunu söyledi. Geçtiğimiz ay Arnavutluk, Sovyetler Birliği ile yakın ilişkileri bulunduğu dönemden kalma yaklaşık 16 ton silahın imhasını tamamladı. Hastane yandı, bakan istifa etti Başkent Kuveyt’in 30 kilometre kadar batısındaki El Cahra kenti hastanesinde çıkan yangının ardından istifasını sunan El Mübarek’in istifasının kabul edildiği bildirildi. El Mübarek, 2005 yılı haziran ayında Kuveyt’in ilk kadın bakanı olarak ülkenin tarihine geçmişti. Önce planlama ve kalkınma bakanı olarak görev yapan El Mübarek, daha sonra ulaştırma bakanı olmuş, geçen Mart ayında kurulan hükümette de sağlık bakanlığına getirilmişti. Maliki'den Amerikalı Senatörlere eleştiri Irak Başbakanı Nuri el Maliki, görevden ayrılmasını isteyen Amerikalı senatör Hillary Clinton ve Carl Levin'i sert bir şekilde eleştirerek, demokrasiye saygı gösterilmesini istedi. Maliki "Irak'ı kendi köylerinden biriymiş gibi gören Amerikalılar var“ diye konuştu. Bu arada Irak’ta Şiilerin Kerbela kentindeki kutlamaları için alınan güvenlik önlemlerine rağmen, bir intihar saldırısında yedi kişinin yaşamını yitirdiği bildirildi. Bağdat’da yaşanan saldırıda otuz kişinin de yaralandığı haber veriliyor. Fransa’nın eski başbakanı Barre öldü Fransa'nın eski başbakanlarından Raymond Barre'nin öldüğü bildirildi. Avrupa Komisyonu üyeliği de yapan 83 yaşındaki Barre, Jacques Chirac'tan başbakanlığı 1976 yılında devralmıştı. Barre, daha sonra bu görevi Sosyalistlerin 1981'de kazandığı seçim zaferinden sonra François Mitterrand'a bırakmıştı. Barre'nin bir süreden beri hasta olduğu biliniyordu. İ Dünya Abbas ve Olmert Kudüs'te buluştu Perþembe, 30 Ağustos 2007 İsrail Başbakanı Ehud Olmert ve Filistin Özerk Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas Kudüs'te bir araya geldiler. srailli bir yetkilinin verdiği bilgiye göre, taraflar, Kudüs'ün statüsü ve Filistinli mülteciler sorunu gibi temel konuları ele aldılar. Associated Press ajansına açıklama yapan ancak ismini açıklamayan yetkili, "İki lider, ilk kez böylesi konuları etraflıca görüştüler." Yetkili ayrıca, Olmert'in "iki devletli bir çözüme ulaşmak için bu sorunlar tartışılmalı", dediğini de aktardı. Taraflar ayrıca, Birleşmiş Milletler tarafından sonbaharda düzenlenecek olan Orta Doğu konferansında görüşülecek konuları ele aldılar. Amerika Birleşik Devletleri tarafından önerilen konferans, Washington'da düzenlenecek. İsrail başbakanlık ofisinde yapılan görüşme de önce Filistin ve İsrail heyetleri bir araya geldi, ardından da Abbas'la Olmert birebir görüştüler. Toplantıdan bir gün önce açıklama yapan Abbas, Kasım ayında düzenlenecek olan konferans "bazı prensiplerin açıklanmasıyla" sınırlı kalırsa, bunun "boşa zaman kaybetmek" anlamına geleceğini söyledi. İsrailli kaynaklar, görüşmelerin içeriğinin tam olarak açıklanmasını beklemediklerini, ancak Abbas'ın İsrail askerlerinin Batı Şeria'dan tamamen çekilmesi I Irak İçişleri Bakanlığı sözcüsü, saldırganlardan ikisinin öldürüldüğünü, gözaltına alınanlar da olduğunu açıkladı. Sözcü Abdül Kerim Halaf, saldırganların hangi gruba ait olduklarını söylemedi, 'suçlular' olarak nitelendirdiği bu kişilere saldırı düzenlemeleri için para ödendiğini belirtti. Güvenlik kuvvetleri kent merkezinde denetimin sağlanması için önümüzdeki saatlerdeki gelişmelerin kritik olacağını BM'den çevre uyarısı BM İklim Raporu’nda, önümüzdeki on yıllık dönemlerde çevre dostu enerji tüketimi konusunda uyarıda bulunuldu. Viyana’da başlayacak olan Dünya İklim Konferansı öncesinde raporu sunan Yvo de Boer, gelecekteki ekonomik büyümenin iklim koruması ile birlikte gerçekleşmesi gerektiğini vurguladı. Avusturya’nın başkenti Viyana’da bugün başlayacak olan konferansa katılacak olan 1.000’in üzerinde delege, çevre sorunlarının daha yoğun gözetilmesi konusunda müzakerelerde bulunacak, ayrıca işletmelere ve kamu kurulaşlarına tavsiye kararları alacak. Polikovskaya soruşturmasında tutuklama gibi bazı temel konuların da gündeme getirebileceğini belirtmişlerdi. İsrail daha önce, Kudüs'ün statüsü, Filistinli mülteciler sorunu ve İsrail'in nihai sınırları gibi konuları konferans öncesinde görüşmeyeceğini açıklamıştı. İki lider en son Ağustos başlarında Batı Şeria'nın Eriha kentinde bir araya gelmiş böylece Olmert ilk kez başbakan sıfatıyla bir Filistin kentine konuk olmuştu. Daha önceki görüşmeler Kudüs ya da Mısır'da yapılmıştı. Eriha'daki görüşmelerde Olmert, Abbas'a bir Filistin devletinin "mümkün olduğu kadar hızlı" bir şekilde kurulması için çabalayacağını söylemişti. Kerbela'da dini törenlere fren rak polisi Kerbela'da çıkan çatışmalar sonrası kentte toplanan yüz binlerce Şii hacıdan kenti terk etmelerini istedi. Irak hükümeti de kente takviye askeri birlik gönderdiğini açıkladı. Güvenlik güçleri ve silahlı kişiler arasında çıkan çatışmalarda 25 kişi öldü, en az 35 kişi yaralandı. Kerbela'da iki büyük türbe yakınlarında polisle silahlı kişiler arasında çatışmalar sürüyor. Sürekli silah sesleri duyulan kentten dumanlar yükseldiği bildiriliyor. 10 Rusya'da geçen yıl Ekim ayında öldürülen araştırmacı gazeteci Anna Politkovskaya soruşturması kapsamında gözaltına alınan 10 kişinin sekizi hakkında tutuklama kararı çıkarıldı. Politkovskaya öldürülmeden önce, Çeçenistan'daki insan hakları ihlalleri ve işkence iddialarını araştırıyordu. Gazetecinin öldürülmesi, Rusya’da basın özgürlüğü ile ilgili kaygıları artırmıştı. Kongre’de yumruklar konuştu Bolivya’da Devlet Başkanı Evo Morales’in, Anayasa Mahkemesi yargıçlarını görevden alma girişimi Kongre üyelerini birbirine düşürdü. İktidar milletvekilleriyle Morales’in girişimini engellemeye çalışan muhalefet milletvekilleri arasındaki sözlü münakaşa, kısa sürede kavgaya dönüştü. İngiliz askerleri Basra'dan çekiliyor İngiltere Basra’daki askerlerinin sayısını yeniden azalttı. İngiliz ordusundan yapılan açıklamada, Basra’daki askerlerin bir kısmının dün gece çekildiği, geri kalanların da kenti iki hafta içinde terk edeceği bildirildi. Geri çekilme kararının Basra’daki görece güvenli ortama bağlı olarak alındığı belirtildi. Taliban Güney Kore ile uzlaşma istiyor söylüyor. Şiiler 12 imamdan sonuncusu olduğuna inandıkları Muhammed elMehdi'nin doğumunun 800. yıl dönümü için Kerbela'ya akın etmişlerdi. Associated Press, olaylar sonrası kentte sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini duyurdu. Irak'ta benzer dini etkinliklerde yoğun güvenlik önlemleri alınıyor zira son yıllarda hacı adaylarına yönelik çeşitli bombalı saldırılar düzenlenmişti. Şiiler için büyük önem taşıyan bu dini ziyaretler, Saddam Hüseyin yönetiminde ise yasaklanmıştı. 19 Güney Koreli’yi elinde tutan Taliban güçleri Seul ile doğrudan görüşme istiyor. Taliban tarafından yapılan açıklamada, rehinelerin serbest bırakılması için yeni öneriler beklendiği belirtildi. Bir ay önce kaçırılan Güney Koreli rehinelerle ilgili görüşmeler on gün önce sonuçsuz kesilmişti. Taliban, rehinelerin serbest bırakılması karşılığında hapisteki yandaşlarının serbest bırakılmasını istiyor. Afganistan hükümeti ise bu talebi ilkesel olarak reddediyor. Taliban’ın elindeki Alman rehinenin serbest bırakılması çabaları da şimdiye kadar sonuç vermedi. Afganistan Savunma Bakanı Abdülrahim Vardak, Alman rehineyi ellerinde tutanlarla birkaç kez anlaşmaya varıldığını, ancak son anda rehinenin serbest bırakılmasından vazgeçildiğini söyledi. Dünya Turu 11 Perþembe, 30 Ağustos 2007 Türkiye kısa kısa Büyükanýt Zafer Bayramý’ný sert mesajla kutladý 30 Aðustos mesajýnda; üniter yapýyý sindiremeyen bölücüler ve laik yapýyý aþýndýrmaya çalýþan þer odaklarýna, TSK’ya saldýrýlara dikkat çeken Büyükanýt, Atatürk’ün vatandaþlýk tanýmýnýn da altýný çizdi. Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Yaþar Büyükanýt, “Üzülerek ifade ediyorum ki yaþadýðýmýz günlerde hem ülke içinden hem de ülke dýþýndan Türk Silahlý Kuvvetleri’ne karþý yapýlan saldýrýlar artmýþ bulunmaktadýr. Bu saldýrýlarýn amacý, TSK mensuplarý tarafýndan çok iyi bilinmektedir” dedi. Büyükanýt, Türkiye’nin üniter yapýsýný içine sindiremeyen bölücüler ile laik yapýyý sistematik bir yaklaþýmla aþýndýrmaya çalýþan þer odaklarýný Türk ulusunun çok açýk olarak izlediðini kaydetti. Büyükanýt’ýn mesajýnýn, geçmiþ yýllardan farklý olarak, 30 Aðustos’tan 3 gün önce yayýnlanmasý dikkat çekti. THY’de kriz sona erdi Türkiye Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Murat Baþesgioðlu, Türk Hava Yollarý (THY) A.O ve THY Teknik A.Þ ile Türkiye Sivil Havacýlýk Sendikasý (Hava-Ýþ) arasýnda uyuþmazlýða neden olan toplu iþ sözleþmesinde anlaþma saðlandýðýný bildirdi. Baþesgioðlu, grev ve lokavt kararlarýnýn taraflarýn isteðiyle kaldýrýlacaðýný ve bir mutabakat imzalanacaðýný belirterek, en kýsa sürede de 21. dönem toplu iþ sözleþmesinin gerçekleþtirileceðini kaydetti. Seyrantepe için 128 milyon YTL’lik teklif Ali Sami Yen stadyumu yerine Seyrantepe’de kurulacak yeni spor kompleksinin ihalesi için 10 firma ve konsorsiyum þartname alýrken ihaleye 5 teklif geldi. Seyrantepe’de kurulacak yeni spor kompleksinin ihalesinde en yüksek teklifi 128 milyon YTL ile Kuzu Ýnþaat verdi. Hükümet yeni maaþ sistemi önerdi Hükümet ve memur sendikalarý arasýnda yürütülen toplu görüþmelerin beþinci turu tamamlandý. Hükümet, memurlara derecekademe maaþ sisteminden grup sistemine geçilmesini önerdi. Hükümet ile memur sendikalarý arasýndaki toplu görüþmelerin 5. turu sona erdi. Devlet Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý Mehmet Ali Þahin baþkanlýðýndaki toplantýya, Türkiye Kamu-Sen Genel Baþkaný Bircan Akyýldýz, Memur-Sen Genel Baþkaný Ahmet Aksu, yetkili sendikalarýn genel baþkanlarý ve Kamu Ýþveren Kurulu üyeleri katýldý. Yeni sistemde artýk derece-kademeden vazgeçip bir grup sistemine geçmeyi düþündüklerini belirten Þahin, “Hiçbir kamu görevlisinin maaþýnda düþme olmayacak. Çok büyük bir kitlenin maaþýnda yüzdeliklerin dýþýnda artýþlar olacak” dedi. Þahin, ek ödeme alan ve almayan memurlar arasýndaki 360 YTL’lik farkýn 3 yýl içinde kapanacaðýný söyledi. Türkiye Türkiye’nin yeni Cumhurbaþkaný Abdullah Gül Gül’ün cumhurbaþkanlýðý 101 pare top atýþlarýyla kutlandý Abdullah Gül’ün 11. Cumhurbaþkaný seçilmesi nedeniyle Ege Ordusu Komutanlýðý tarafýndan Ýzmir Cumhuriyet Meydaný’nda 101 pare top atýþý yapýldý. Cumhurbaþkaný Abdullah Gül’ün TBMM’nde ant içmesinin ardýndan Ege Ordusu Komutanlýðý’na baðlý 57. Topçu Tugayý tarafýndan Cumhuriyet Meydaný’nda top atýþý gerçekleþtirildi. 11. Cumhurbaþkaný Abdullah Gül için 2. Ordu Komutanlýðý’nda 101 pare top atýþý gerçekleþtirildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yapýlan oylama sonucu 11. Cumhurbaþkanlýðý görevine seçilen Abdullah Gül için Erzincan’da 101 pare top atýþý gerçekleþtirildi. Dünyadan Abdullah Gül’e tebrik yaðmuru Abdullah Gül’ün Türkiye Cumhuriyeti’nin 11. Cumhurbaþkaný seçilmesinin ardýndan dünya liderlerinden tebrik yaðdý. Abdullah Gül’ü ilk tebrik eden Devlet Baþkaný, Almanya Federal Cumhuriyeti Cumhurbaþkaný Horst Köhler oldu. Köhler, Gül’ün cumhurbaþkanlýðý nedeniyle yayýnladýðý kutlama mesajýnda, “Almanya ile Türkiye’yi uzun yýllardan beri çok sayýdaki insani baðlarla da zenginleþen ve canlýlýk kazanan dostane ve fevkalade çok yönlü iliþkiler birbirine baðlýyor. Almanya’nýn, Türkiye’yle olan iyi iþbirliðini sürdüreceðinden eminim. Bundan sonraki reform süreci ve Avrupa Birliði’ne yakýnlaþmanýn devamý için Türkiye’ye çok baþarýlar diliyorum” dedi. Abdullah Gül’e yeni görevindeki bir diðer kutlama, bir zamanlar üyesi olduðu Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nden geldi. Meclis Baþkaný Rene van der Linden, Gül’ün Cumhurbaþkanlýðý’nýn, Türkiye’nin Avrupa’ya uyumu konusunda olumlu olacaðýný söyledi. Almanya Baþbakaný Angela Merkel, Türkiye’nin 11. Cumhurbaþkaný seçilen Abdullah Gül’e bir kutlama mesajý gönderdi. Angela Merkel mesajýnda, “Cumhurbaþkaný seçilmenizden dolayý sizi kalpten kutluyorum. Türkiye ve Almanya, iki önemli ortak ve birbiriyle dostça baðlýdýrlar. Yeni görevinizde de iliþkilerimizin derinleþmesine ve ortak arzularýmýza, özellikle Avrupa’nýn ve Atlantik Birliði’nin esenliðine önem vereceðinize inanýyorum” ifadesini kullandý. Merkel ayrýca Gül’e baþarýlar diledi. Almanya Dýþiþleri Bakaný Frank-Walter Steinmeier, 11’inci Cumhurbaþkaný Abdullah Gül’e bir kutlama telgrafý gönderdi. Pakistan Devlet Baþkaný Pervez Müþerref, Cumhurbaþkaný seçilen Abdullah Gül’e kutlama mesajý gönderdi. Müþerref mesajýnda, Abdullah Gül’ün 11. cumhurbaþkaný seçilmesinin “cesaretlendirici” olduðunu belirterek, “Seçilmeniz, Türk halkýnýn adanmýþ liderliðinize olan güven ve itimadýnýn bir göstergesidir” ifadesini kullandý. ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, Abdullah Gül’ü Cumhurbaþkaný seçilmesi nedeniyle kutladý. Wilson, Gül’e gönderdiði kutlama mesajýnda, “Türkiye’nin demokratik kurumlara baðlýlýðý ile hukukun üstünlüðü bir kez daha gücünü ve saðlamlýðýný kanýtlamýþtýr” dedi. S Bravo çocuklar! ezer'in hakkını Sezer'e verelim: İlkeli, namuslu, dürüst bir Cumhurbaşkanı oldu. Evet, içe kapalıydı, Köşk'ün dünyayla temasını kesti; bence gerektiğinde Demirel gibi toparlayıcı, yatıştırıcı bir rol üstlenemedi, ama Köşk'te sağlam durdu. Hukuku savundu. Hükümete karşı denge unsuru oldu. İhtirassız, olgun bir Cumhurbaşkanlığı sergiledi. Hali tavrı, sıradanlığı, tevazuu ile içimizden biriydi. Onu emekli hayatına yolcu ederken, bu yazıda kendisi ve eşinden çok çocuklarına teşekkür etmek istiyorum. *** Ülkeyi yönetenlerin çocuğu olmak ağır iştir. Hakkınız olan hayatı yaşayamaz, istediğiniz işi yapamaz, hediye veremez, alamazsınız. Mevkiden nemalanma derdinde değilseniz, ağır bedel de ödersiniz: Mesela İsmet İnönü'nün oğlu Ömer gibi olmadık bir trafik kazasıyla ilişkilendiriliverirsiniz. Ama hevesliyseniz, Özal'ın çocukları gibi magazin malzemesi haline geliverirsiniz. Bazen de meslektaşımız Taki Doğan'a saldıran bakan oğlu gibi asabileşirsiniz. *** Sezer'lerin 3 çocuğu var. 7 yıl boyunca hiçbir yerde adlarını duymadık. Bir olaya karışmayı bırakın, Köşk'e girip çıktıklarına, ortalıkta dolaştıklarına, bir konuda görüş açıkladıklarına tanık olmadık. Herhangi bir kamu görevlisini "Sen kiminle konuştuğunun farkında mısın?" diye terslediklerini, birilerine "Yakinimdir" diye kart verdiklerini duymadık. Bir vakar içinde kendilerini gizlemeyi, objektiflerden, kamuoyu ilgisinden, dedikodulardan uzak durmayı başardılar. Ve Bayar'lardan, Gürsel'lerden, Korutürk'lerden devralınan bir geleneğe sahip çıktılar. *** Sevindirici olan şudur: Gül ailesinin de 3 evladı var; yaşça daha küçükler. Ama biz onların da şu ana kadar Başbakanlık ve bakanlık yapmış babalarının nüfuzuna sığınarak taşkınlıklar yaptıklarını görmedik. Onlar da yaşlarından beklenmeyen bir olgunlukla göz önüne çıkmamaya özen gösterdiler. Bir örnek vereyim: Gül'lerin büyük oğlu Ahmet Münir, okulu bitirdikten sonra bir işyerinde staj yapmış. Mağazalara dağıtıma çıktıkları kamyonun şoförüyle sohbet ediyormuş. O sırada radyo, Dışişleri Bakanı Gül'le ilgili bir haber yayımlamaya başlamış. Şoför o gün tanıştığı ve "Nerelisin?" muhabbetiyle "Kayserili" olduğunu öğrendiği gence "Sen Gül'ü tanır mısın?" diye espri yapmış. Genç gülümseyince, "Baban ne iş yapıyor?" diye sormuş: Ahmet Münir yalan da söylemeden kaçamak bir cevap bulmuş: "Dışişleri'nde çalışıyor." *** Hatırlarsınız, Ahmet Münir, yine "Dışişleri Bakanı'nın oğlu" olduğu dönemde, polisten kaçan iki hırsız, gece yarısı arabayla ters yönden otoyola girip kendi arabasına çarptığında da polislere babasının kimliğini açıklamamış, hatta kazayı yurtdışında olan babasına ancak ertesi gün haber vermişti. Bu tavrın Köşk'te de devam edeceğini umuyor, bekliyoruz. Belki onlar için ağır bir kıskaç bu; ama Türkiye'de pek az insana kısmet olan bir ayrıcalığın bedeli... Evet, ülkeyi yönetenlerin çocukları, bazen istikballerini zora sokma pahasına akçeli işlere, ticarete dalmamalı, bir "gemicik" dahi almamalıdır. Güle güle Zeynep, Ebru, Levent... Hoş geldiniz Ahmet, Kübra, Mehmet... Bayrağa mukayyet olun! Can Dündar’ın 28.08.2007 imzalı yazısı Milliyet Gazetesi’nden alınmıştır. Kültür/ Sanat Datça’yý þair seli vurdu Datça 1. Uluslararasý Þiir Buluþmasý Ardýndan Perþembe, 30 Ağustos 2007 12 Datça ün yapmýþ dünya şairlerinin adlarýný sokaklara vererek hem bir ilke imza attý hem de þiirin sinesinde güzellik, barýþ ve evrensellik olduðunu bir kez daha kanýtsattý. T Zeynel BEKSAÇ arihçi Strabon “Tanrý yarattýðý kulunun uzun ömürlü olmasýný isterse, onu Datça Yarýmadasý’na býrakýr” diye söylenir. Ancak eksik söylenmiþ, Datça uzun ömür kaynaðý olduðu kadar, sevinç kaynaðýdýr da… “Sevinç Kaynaðý” diye Datça tanýtýmýna adanmýþ kitapta diðerleri arasýnda þunlar da vurgulanmaktadýr: “…Bir akşamüzeri, ufuk çizgisinin üzerinde renkten renge geçen bulutlar dans ederken, Knidos Feneri’nin ýþýðý ay ýþýðýyla buluþurken; patikalarda kekik kokusu buram buram içinize dolarken; büklerden birinde gök mavisi sularda kulaç atarken; daldýðýnýz kayalýklarýn arasýnda orfoz sürüleriyle burun buruna gelirken duyduðunuz mutluluk hiçbir þeyle ölçülmez. Datça, Anadolu’nun þifalý otlar kitabýdýr. Datça’dan baðdan daðdan, taþtan kumdan çiçek fýþkýrýr dersek yeridir. Zengin Akdeniz bitki örtüsü, özellikle bahar mevsiminde gökkuþaklarýný yere indirir sanki. Doða, Datça’ya öylesine cömert davranmýþtýr ki; dalgalar çiçek açan badem aðaçlarýný alkýþlar gibidir. Her badem çiçeði yapraðý yere düþtüðünde; bir balýk sýçrar denizden. Datça iþte ordadýr, o balýðýn gümüþi pýrýltýsýnýn gökyüzünün mavisiyle buluþtuðu, rüzgarýn güneþin saçlarýný taradýðý yerde…” Özetli bir þekilde Datça tarihine bir göz atarsak þöyle tanýmlamak mümkün: Datça Tarýmadasý’nýn tarihi denize baker. en lezzetli bademini yaratan aðaçlar Þubat ayýnda Datça’yý düðün yerine çevirmekte… Evet, Datça’yla ilgili bu bilgileri verdikten sonra, bizim Datça’ya gidiþimizin asýl nedenine sözü baðlayalým. Datça kollarý sývayýp bir þiir buluþmasý yapalým demiþ. Dünya þairlerinin bir araya geleceði bir Belediyesini, Ümit Yaþar Iþýkhan’ý, Feyyaz Saðlam’I, yüreklerini ortaya koyan tüm þairleri, bu güzelim etkinliðin üst düzeyde yaþanmasý için vermiþ olduklarý katkýlarý nedeniyle herkese selam olsun. Datça, geleneksel halini almalý. Datça bunu hak ediyor. Tarihi dokusuyla, gözyaþý gibi deniziyle, adýný anmadýðýmýz nice güzellik- Şairler toplu halde etkinliði gerçekleþtirelim demiþler. Ve 1924 Aðustos tarihleri arasýnda bizim de Kosova’yý temsilen hazýr bulunduðumuz Datça 1. Uluslararasý Þiir Buluþmasý düzenlendi. Düzenliyenler: Datça belediyesi, kadim þair dostumuz Ümit Yaþar Iþýkhan ve baþta Feyyaz Saðlam olmak üzere KIBATEK vardý. Þiir Buluþmasýna on ülkeden þair ve yazar katýldý. Ünlü þair Can Yücel’in mezarýna yapýlan ziyaretle baþlayan Datça 1. Uluslararasý Þiir Buluþmasý’nda Azerbaycan’dan Prof.Dr. Elçin Ýsgenderzade, Ürdün’den Şiir buluşmasının Mimarları Filistin kökenli Ümit Yaşar Işıkhan ve Feyyaz Sağlam þair-yazar activist Aisha Khawaja Razem ve Nebile El Hatip, Datça topraklarýnda bilinen ilk insane Kosova’dan þair, yazar, ressam Zeynel topluluðu Karialýlardý. Onlar buraya yerleþtiklerinde tarih 4000 yýl önceydi…Sonra Beksaç, Suriye’den Arap Yazarlar Birliði Mikenler ve Dorlar Datça güneþinin altýnda veAsya Afrika Yazarlar Biriliði genel sekreteri Dr. Ali Akle ORSAN, þair-yazar uygarlýklar kurdular. Onlarý Lidyalýlar, Persler, Büyük Ýskender, Rodoslular, Roma Nazmiye Ekrad, Meryem Hayrbek, Abdülkadir El Esved, KKTC’den þair Ayþe ve Bizanslýlar izledi. Bölge, Osmanlý egeTural, Bulgaristan’dan þair Nurten Remzi, menliðine girdikten sonra 1909’da Türkiye’den KIBATEK Baþkaný Dr. Reþadiye adýný aldý. Feyyaz Saðlam, Genel Sekreteri Atila Er, Tekir Burnu’ndaki Dorlarýn kurduðu Mevlüt Kaplan, Almanya’da yaþayan þair Knidos’tan önce, bir Knidos daha vardý! Ayhan Can, Kanada’da yaþayan þair Bu eski Knidos’un toprak altýndaki kalýnO.Hakan Arslan, Ayten Mutlu, Yelda týlarýný ortaya çýkarmak için Dalacak Karataþ, Halim Yazýcý, Mehmed Karasu, Burnu’ndaki Burgaz ve Emecik yolu Ümit Yaþar Iþýkhan ve Hüseyin Türün yer üzerindeki sarý Liman’da kazýlar yapýlýyor. aldýlar. Burgaz kazýlarýnda iki liman, deniz surlarý Şiir Buluþmasýný Datça’da görevli olarak ve þarap imalathanesi ortaya bulunan þair dostumuz Ümit Yaþar Iþýkhan çýkarýlýyor.Emecik’te 1998’de baþlayan kazýlarda bir Apollon tapýnaðý bulunuyor… yönetti.Amfitiyatro’da gerçekleþen müzik ve þiir dinletileri Datçalýlar tarafýndan Datça, yýllar boyunca 3 “B” ile, Badem, yoðun ve büyük ilgi ile izlendi. Bal ve Balýk’la anýldý. Yarýmada boyunca Datça şiirle bütünleşen bir ortam oldu. Şiir kovanlarý her yerde görebilir, lokantalarda Datça’ya, Datça þiire yakýþtý. Datça taze balýk yiyebilirsiniz hala. Türkiye’nin doðal güzelliðinde pekiþtirmek ve bütün dünyaya barýþ ve dostluk mesajýný vermek amacýyla bu kararýn Belediye tarafýndan coþkuyla alýndýðýný belirtti. Türkiye’ye ve özellikle Datça’ya gelen turistlerin artýk kendi ülkelerinden olup dünyaya mal olmuþ þairlerinin sokaklarýný gezmek ve Datça anýlarýnda kendi kültürlerinden bir deðer ile ayný sokakta buluþmalarý uluslararasý dostluðun ve barýþýn saðlanmasýnda da önemli bir iþlev kazanacaðýný belirten Erol Karakullukçu, her yýl düzenlenecek uluslararasý þiir festivali kapsamýnda onbeþ ülkenin tanýnmýþ þair adlarýný Datça’nýn deðiþik sokaklarýna verileceðini ve bu özelliðiyle Datça’nýn Dünya þiir kenti olarak turizm potansiyelini destekleyeceðini ifade etti. Þiir Buluþmasý çerçevesinde Barýþ konulu bir de panel düzenlendi. Þairler barýþ konusundaki görüþlerini dile getirdiler. .. Gene bu etkinlik çerrçevesinde Yunus Kýrýlmýþ, Sumru Aðýryrüyen, Mehmet Fazýl Karasu ve Suriye’den gelen sanatçýlarýn dile getirdikleri parçalar þiir buluþmasýna ayrý bir deðer ve renk kattý. Datça 1. uluslararasý Þiir Buluþmasý bu ve daha nice güzelliklerle yaþandý. Datça’dan, Datçalýlardan, þair dostlardan, adlarý sokaklara verilen dünya þairlerinden ayrýlýrken, bu güzellikleri yaþamýþ olmaktan duymuþ olduðumuz mutluluk sonsuzdu. Ancak bütün ayrýlýklar gibi, Datça’dan ayrýlmak leriyle dünya çapýnda bir þiir buluþmasýna dönüþmesini hak adiyor. Datça’ya bu yakýþýr. Belediye baþkaný ve tüm Datçalýlarýn da ayný görüþü paylaþmasý, Datça þiir buluþmasýnýn kýsa zaman içerisinde adýný dünyaya duyuracaðýna kesin gözüyle bakýyoruz. Zaten ilk adým atýlmýþ oldu. Dünya þairleri artýk Datça’da. On beþ sokak ünlü dünya þairlerinin adýný taþýyor. Datça’da ölümsüzleþen ve Datça sakinlerinin yüreklerine sinen: Nazým Hikmet, Luis Datça Belediye Başkanı Erol Karakullukçu’ya Aragon, Samet Kosova Yazarlar Birligi teşekkür belgesi sunarken Vurgun, Bertolt Brecht, Mahmud Derviþ, F.Garcia Lorca, Mayakovski, da yüreðimizin bir parçasýnýn Datça’da Muhammed Ýgbal, Neruda, Nizar Kabbani, kaldýðýný da vurgulamadan edemeyiz. Halil Cibran, Ýzzet Sarayliç, Þiirsel güzelliklerle kal, hep barýþçýl yarýnW.Shakespeare, Aisha Kawaci ve Yannis lara koþ DATÇA! Ritsos sokaklarý var. Yani, Dünya þiirinin devleri Datça’da yaşamaya devam edecek. Datça Belediye Baþkaný Erol Karakullukçu, bu giriþim ile Türkiye’nin en batý ucu ve medeniyetin beþiði olarak bilinen Datça’nýn dünya þairlerine sahip çýkarak þiirin evrensel barýþ ilkesini gerek turizm Tiyatronun dev isimleri gerekse kültürel Musfik Kenter ve Aisha Khawaja Razem birlikte olarak Datça’nýn Kültür/ Sanat Gölge, Ağustos konseriyle Yeni sezonda yeni oyun 13 Perþembe, 30 Ağustos 2007 6. yıldönümünü kutluyor 2001 yılında Prizren’de kurulan “Gölge” Gurubu, 31 Ağustos Cuma akşamı vereceği konserle aynı zamanda kuruluşunun altıncı yıldönümünü kutlayacak. Gitarda Kenan Spahiu, bass gitarda Sezgin Curi, davulda Edin İbrahimi ve klavyede Caner Süleyman’ın yer aldığı rock müziği gurubu, bugüne kadar birçok üyesi değişti. İlk defa kendi başına konser düzenleyecek olan Gölge Gurubu, bu konserin sürekli gelen talep üzerine düzenlendiği ve gurubun çalışmalarında daha azimli ve heyecanlı kıldığı ifade edildi. Uzun süre unutulmayacak ve herkesin keyif alacağı bir konser ve gösteri için herkesi Cuma gecesi Mullini ye bekliyoruz... P rizren’in “Nafiz Gürcüali” Türk Tiyatrosu, yeni oyun sezonunda yeni bir oyunla seyircilerin karşısına çıkmak için son hazırlıklarını yapıyor. Yılmaz Erdoğan’ın “Haybeden Gerçeküstü Konuşmalar” adlı oyunun yönetmenliğini usta tiyatrocumuz Nafiz Gürcüali yapıyor. 1 Eylül'de sahneye konması beklenen Yılmaz Erdoğan’ın, Gürbüz Vural takma adıyla gazetelerde yayınlanan makalelerinden oluşan oyun daha sonra kitap halinde de basılmıştı. Bir evli çiftin komik bir şekilde konuşmalarının yansıtıldığı oyunda genç tiyatro sanatçılar Gençer Tatar ve Didem Cibo rol alıyor. Demet Akbağ ve Yılmaz Erdoğan’ın “Haybeden Gerçeküstü Aşk” başlığıyla oynadığı oyun Türkiye’de büyük beğeni topladı. “Haybeden Gerçeküstü Konuşmalar” tiyatro oyunun dekoru Etem Kazaz, müziği Deniz Dadale’ye ait. Oyunun reji asistanlığını ise Hayrullah Şkurtak yapıyor. Yılmaz Erdoğan’ın “Haybeden Gerçeküstü Konuşmalar” tiyatro oyunun galası 1 Eylül 2007 tarihinde Prizren Kültürevi salonunda sunulacak Oyunun tekrarının 2 Eylül’de sahneye konması bekleniyor. Prizren Kültür Evi “Nafiz Gürcüali” Türk Tiyatrosunun en son 14.06.2006 tarihinde Nafiz Gürcüali yönetmenliğinde sahneye koyduğu “Tarla Kuşuydu, Juliyet” adlı oyunu Ferizovik’te düzenlenen Kosova Tiyatroları festivalinde en önemli ödülleri kazanmıştı. İslam dünyasının yeni sesi: Sami Yusuf İngiliz aktör Jeremy Irons’ın başkanlığını yaptığı büyük jüri, Özer Kızıltan’ın Takva filmini, “Saraybosna’nın Kalbi” ödülüne layık gördü. Bununla birlikte Kızıltan, 25 bin avroluk bir ödülün de sahibi oldu. S rcan Vuletiç'in yönettiği "It's Hard To Be Nice / İyi Olmak Zor" adlı filmin gösterimiyle 17 Ağustos'ta başlayan 13. Saraybosna Film Festivaline BosnaHersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Makedonya, Sırbistan ve Türkiye de dahil olmak üzere yaklaşık 30 ülkeden 176 film katıldı. On gün süren festivalin son gününde ödüle layık görülenlere ödüller dağıtıldı. Buna göre festivalde En İyi Film Ödülü'nü Özer Kızıltan'ın yönettiği Takva filmi kazandı. En İyi Erkek Oyuncu Ödülü "It's Hard To Be Nice / İyi Olmak Zor" filmindeki rolüyle Saša Petrovic'in olurken, En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'ne "Egg / Yumurta" filmindeki rolüyle Saadet Işıl Aksoy layık görüldü. Özel Jüri Ödülü'nü Teona StrugarMitevska'nın yönettiği "I'm from Titov Veles / Ben Titov Veles'denim" isimli film kazandı. Özel Mansiyon ödülünü ise "Iszka's Journey / Iszka'nın Yolculuğu" filminden Maria Varga elde etti. Festivalde bu kategoride jüriyi Jeremy Irons, Meinholf Zurhorst, Frederick Maire, Özgü Namal ve Andrea Štaka oluşturdu. Festivalin belgesel film dalında ise En İyi Belgesel Film, yönetmenliğini Namık Kabil'in yaptığı "Interrogation / Sorgu" adlı eser seçildi. İnsan Hakları Ödülü'nü Andrey Paounov'un yönettiği "The Mosquito Problem and Other Stories / Sivrisinek Sorunu ve Diğer Hikayeler" isimli eser kazanırken, belgesel dalında Mansiyon Ödülü'ne ise Marko Popovic'in yönettiği "Echo / Eko" isimli eser layık görüldü. Belgesel dalındaki Jüri'de ise Tarık Samarah, Stefan Haupt ve Adela Peeva yer aldı. Festivalin kısa film dalında yapılan değerlendirmede En İyi Kısa Film Ödülü'nü Adrian Sitaru'nun yönettiği "The Waves / Dalgalar" isimli eser kazandı. Özel Mansiyon Ödülü'nün Marton Szirmai'nin yönettiği "Tripe and Onions / İşkembe ve Soğanlar" adlı eser, kazandı. Kısa film dalında diğer bir Özel Mansiyon Ödülü ise yönetmenliğini Marko Šantic'in yaptığı "The Hole / Delik" isimli eserin oldu. Azeri asıllı Sami Yusuf, İslam ve toplumsal konuları işleyen müziğiyle özellikle Müslüman ülkelerde her geçen gün hayran kitlesini artırıyor. Times dergisine göre Yusuf, İslam’ın en büyük rock starı. M üzik piyasası, Azeri kökenli İngiliz şarkıcı Sami Yusuf’u konuşuyor. Times dergisinin İslam’ın en büyük rock starı olarak lanse ettiği 27 yaşındaki Yusuf, geniş bir dinleyici kitlesine ulaşmayı başardı, üstelik hayran sayısını giderek artırıyor. Bugüne kadar 2 milyon kopya satan albümleriyle adından söz ettiren genç şarkıcıyı cazip kılansa aralarında Türkçe’nin de bulunduğu farklı dillerde şarkılar yapması, şarkılarında da toplumsal konularla din temasını işlemesi. İstanbul’da da bir klip çeken Yusuf, şarkılarıyla İslam’ın batı dünyasındaki kötü imajını yıkmaya çalıştığını söylüyor: “Bence birçok Müslüman genç kimlik krizi içersinde. İşte bu noktada benim gibi şarkıcılar diyor ki bakın hem İngiliz hem Müslüman olabilirsiniz, ya Müslüman’sınız ya İngilizsiniz diye bir şey yok.” Shrek’in dördüncüsü hazırlanıyor “Shrek Üç”ün gösterime girmesinin ardından “Shrek” fırtınası başka mecralarda da devam edecek. T oplam yapım bütçesi 370 milyon doları bulan Üç “Shrek” filminin dünya sinema hasılatı 2 milyar 137 milyon doları geride bıraktı. İlk iki “Shrek” filminin DVD satışları 90 milyon adete ulaştı. Türkiye sinemalarında “Shrek” filmleri 1 milyon 482 bin 512 kişi tarafından izlendi. Yılın en iyi animasyon filmi dalında Oscar ödülü kazanan “Şrek” serisi, en iyi uyarlama senaryo ve en iyi özgün şarkı dallarında da Oscar ödülüne aday gösterildi. “Şrek” serisinin ilk iki bölümü Cannes Film Festivali’nde büyük ödül Altın Palmiye için yarışmaya layık bulundu. Shrek’in dördüncü bölümü için de hazırlıklar erken başladı. Ancak sinemaseverlerin “Shrek 4”ü izlemek için epeyce bir beklemesi gerekecek. DreamWorks Animation ile Paramount, yeşil dev “Shrek”in dördüncü bölümünü 10 Mayıs 2010’da vizyona çıkaracak. Dördüncü bölümün yönetmeni henüz belirlenmedi ama senaryo yazarının Tim Sullivan olacağı şimdiden açıklandı. Konu akışı hakkında hiçbir ipucu verilmeyen “Shrek 4” ile ilgili olarak DreamWorks’te geliştirme çalışmasının devam ettiği, animasyon işlemlerine ise 2007 yılı içerisinde başlanabileceği konuşuluyor. DreamWorks Animation Başkanı Jeffrey Katzenberg, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada beşinci “Shrek”in de yapılacağını bildirdi. Kültür Perþembe, 30 Ağustos 2007 14 ÝZLENÝMLER Mevlana’nýn Sarayova’da Yayýnlanan Mesnevi’sine Çeviri Açýsýndan Genel Bir Bakýþ - III UNESCO’nun 2007 yýlýný Dünyada Mevlana Hoþgörü Yýlý olarak kutlama kararý Mevlana’nýn, dolayýsýyla Türk kültürünün dünyada tanýtýlmasý için bir fýrsattýr. Hoþgörüye muhtaç dünyamýzda Mevlana hoþgörüsünün — Mevlana felsefesinden yayýlan huzur verici aydýnlýðýn paslanmýþ kalplere, hýrslý beyinlere yeni, 21. yüzyýla özgü bir biçimde hitap etmesinin çok yönlü yararlarý olacaktýr. Kosova Türk aydýnlarý, dernekleri ve kuruluþlarý olarak bu Mevlana Hoþgörü Yýlý’nda etkinliklerimizi Mevlana’nýn kendi aramýzda olduðu gibi, iç içe yaþadýðýmýz diðer toplumlar arasýnda da tanýtýlmasý alanýnda çalýþmalýyýz. Mesnevi’nin I.cildinde açýklayýcý bilgilerden sonra, Mevlana’nýn Mesnevi’ye yazdýðý önsözün çevirisi yapýlmýþtýr. Önsöz çevirisi genelde baþarýlýdýr çünkü okuyucu bu önsözden Mesnevi’nin güzelliklerini, derinliklerini ve amacýný kolayca anlayabilir. Ne var ki, önsöz çevirisinde bazý eksikler de göze çarpmaktadýr. Örneðin: a) Aydýnlatma aracý olan kandillerin konulduðu yer anlamýna gelen kandillik kelimesi svjetiljka, kandil sözcüðü de zarulja olarak çevrilmiþtir. Kandil sözcüðü çeviride de kandil, kandilj, kandilja olarak kalmalýydý çünkü bu sözcüðe Boþnak dilinde sýk sýk rastlanmaktadýr (10). b) ”Mesnevi... bir kandilliktir adeta. Bir doðuþu, bir parýldayýþý var ki, günaydýnlý sabahlara eþittir.” Bu bölümün çevirisi þöyle yapýlmýþtýr: “Mesnevija je kao svetiljka u kojoj se nalazi zarulja cije su zrake svjetlije od zore.” Demek oluyor ki, sabahlara eþit sözcükleri svetlije od zore (yani sabahlardan daha aydýnlýk) biçiminde çevrilmiþtir. c) Reddedilemiyen delil sözcüklerinin jasni dokaz, (yani ayan delil); olgun erler’in dobri ljudi (yani iyi insanlar); izin ve imkan vermezler’in zabranjeno je (yani yasaktýr) biçiminde tercümesi de anlam ve öz bakýmýndan düþündürücüdür. Mevlana’nýn kendi eliyle yazmýþ olduðu ilk on sekiz beyit sanki özel bir dikkat ve ilgiyle tercüme edilmiþtir. Çeviride çevirinin yapýldýðý dile özgü bir akýcýlýk, bir müzik belirgindir. Ýþte bir örnek: Slusaj ovak naj, sto prica, kazuje Na rastanke on se zali, tuguje Od Najistana otkad me ustrgose Zbog mog placa musko, zensko uzdise (Fejzulah Hacibayriç çevirisi) SÝNAN PAÞA CAMÝÝ Kosova’da Osmanlı Mimari Şaheserlerinden... (4) O Raif VIRMÝÇA narýmdan önce Sinan Paþa Camiindeki tezyinatýn XIX. yüzyýla, yani Emin Paþa Camiin inþa edildiði 1247/1831-32 yýla ait olduðuna inanýlmaktaydý. Çünkü Emin Paþa Camiin inþa edilmesinden sonra (her iki camiin arasýnda büyük bir benzerlik olduðu için) Sinan Paþa Camiinde de tahribat gören süslemelerin de yenilenmesine gidildiðine inanýlmaktaydý. Aslýnda bu düþüncenin yanlýþ olduðu ancak camideki kubbe onarým iþlerinin baþlamasýyla ortaya çýkmýþtýr. Onarým esnasýnda cami giriþin hemen üzerinde süsleme içinde küçük boyutlu 1281-1864 yýlýný belirleyen bir seneye rastlanmýþtýr. Bu ise Sinan Paþa Camiindeki tezyinatýn Emin Paþa Camii zamanýnda deðil, ondan 32 yýl sonra yapýldýðýný ispatlamýþtýr. Bu tarih yaný sýra 1972 yýlýnda camide baþlatýlan onarým esnasýnda, kubbede kazýnan nemli sýva altýnda bu dönemden daha eski döneme ait baþka bir sývanýn da var olduðu ortaya çýkmýþtýr. Dolayýsýyla bu eksi sývanýn bulunmasýyla camide malum 1281-1864 yýlýndaki sývadan daha önce bir sývanýn var oluþu ve bu eski sýva ve sývadaki tezyinatýn da camin inþa yýllarýna ait olduðu anlaþýlmýþtýr. Bu kazýlar esnasýnda eski sývanýn üzerinde eski döneme ait bir sürü Arabesk tezyinatý da ortaya çýkýnca, bunun en belirli örneðini de kubbe merkezinde bulunan Ayet-el Kürsünün yazýlýþ þekli-tezyinatýdýr. Aynýca bu kazýlar esnasýnda Arapça yazýlý daha iki tarihi seneye rastlanmýþtýr: 1038/1628 yýlý ve sene-i tamir 1096/1684—85 seneleri. Birinci tarih camiin ilk tezyi- Ý S K EN D ER M UZ B EG Duy þikayet etmede her an bu ney Anlatýr hep ayrýlýklardan bu ney Der ki feryadým kamýþlýktan gelir Duysa her kim gözlerinden kan gelir (Feyzi Halýcý çevirisi) Mesnevi’nin ilk on sekiz beytinde çevirmen hece sayýsýna da dikkat etmiþ, hemen de tüm mýsralarý on bir heceden oluþturmuþtur. Mesnevi’nin sonunda çevirmen kimi beyitlerle ilgili not ve yorumlarý, önce de belirtildiði gibi, “Mesnevi Þerif, Þerhi Ankarevi” kitabýna göre yapmýþtýr. Yine de çevirmen kendi çeviri özgürlüðünden yararlanarak kimi yorumlara yerel elemanlar katmýþtýr (11), böylece Mevlana’yý ve Mesnevi’yi Bosna halkýna ve bu dili kullanan insanlara, her þiir severe yakýnlaþtýrmýþtýr çünkü Mevlana hayatý boyunca “halkla konuþur ve bu konuþma þiir olurdu.” (12) Mesnevi’nin II. cildinde de çevirmenin bir açýklamasý (s. I — II), Mevlana’nýn II. cilde yapmýþ olduðu açýklama (s.3), 3810. beyitle sona varan Mesnevi eserinin II. cildi (s. 5 — 228), kimi beyitlerle ilgili not ve yorumlar (s. 229 — 326), ad ve kavramlar dizini (s. 327 — 341), Mesnevi beyitleri ve Kur’an ayetleri listesi (s. 343 — 347) ve içindekiler (s. 349 — 353) yer almaktadýr. Demek oluyor ki Mesnevi dersi Sarayova’nýn bugüne kadar süren geleneðidir. Mesnevi’nin I. ve II. cildinin çevirisi, yorumu, çevirmenin doðrudan doðruya sözlü çeviri iþinin ve natýna, yani camiin inþa yýlý olarak kabul ettiðimiz (1615) senesinden 14 yýl sonraki döneme, ikinci tarih de ayný bu tezyinatýn 1096-1684-85 yýllarýnda yenilenme dönemine ait olduðu ortaya çýkmýþtýr. Bu süslemeler yaný sýra kubbe altý kemerlerde yeþil renk üzerine kýrmýzý, sarý, mavi ve beyaz renklerle iþlenmiþ büyük gül resimleri (madalyon ve rozetler) bulunmaktadýr. Kubbenin bir bölümünde ve köþelerinde çeþitli geometrik þekiller, ölü doða, içlerinde turuncu renkte çiçeklerin bulunduðu zarif vazolar ve þekil bakýmýndan belirsiz kýrmýzý ve yeþil renkte bitki figürlerinin iþlendiði hassas süslemeler yer almaktadýr. Resimleme sanatýnda özel bir üslup sayýlan Arabesk süslemeyle birlikte doðu sanatçýlýkta var olan düþsellik, ruhanilik, sabýr, incelik ifadelerin belirginleþtiði süslemeler Sinan Paþa Camii tezyinatýný doruk noktasýna ulaþtýrmýþtýr. Bu süslemelerden baþka anlatýþýnýn bir sonucudur. Doðrudan doðruya sözlü çeviri ise “önceden tercüme edilmiþ bir metnin okunmasý deðildir” (13). Bu iþte çevirmen dinleyicilerin seviyesine göre davranmýþ, halk deyimlerini kullanmýþ, ayný zamanda tasavvuf düþüncesi ve Doðulu alegori özelliðinin korunmasýna mutlaka dikkat etmiþtir. Mesnevi’nin burada bir bakýþ attýðým I. ve II. cildi çeviri açýsýndan baþarýlýdýr, deðerlidir. (10)Bkz. Kandilj sözcüðü, Abdullah Skaliç, Turcizmi u Srpskohrvatskom jeziku, IV baský, Svjetlost, Sarajevo, 1979, s. 391. (11)Örneðin Mesnevi’nin çevirirsi, not ve yorumlar bölümünde yerel elemanlardan þöyle yararlanýlmaktadýr: “Mesnevi’nin baþlangýcýnda okumayý ney sesleri izler. Mesnevi derslerinde de ney dinlenir. Hala SArayova’da ney çalan bazý kimseler vardýr.” (Mesnevija, I. s. 269), “Rubtahta aracýlýðýyla bir yerin yerel zamaný belli edilir. Gazi Hüsref Beð camiinde de birkaç rubtahta vardýr. Prof. Muhammed Pasiç bu rubtahtalarý kullanýrdý, bunlarý kullanmasýný bana o öðretmiþtir.” (Mesnevija — I, s. 273) vb. (12)Abdülbaki Gülpýnarlý, Mevlana Celaleddin, Hayatý, Felsefesi, Eserlerinden Seçmeler, IV. Basým, Ýnkilap Kitabevi, Ýstanbul, 1985, s. 259. (13) Bkz. Mesnevija II, Sarayevo, 1987, s. 1. kubbe merkezine doðru eski Arap hurufatýyla iki metre büyüklüðünde Ayeti Kürsünün de yer almasý cami tezyinatýna apayrý bir güzellik vermektedir. Ayeti Kürsü harflerinin ince siyah renkte dal, yaprak ve çiçeklerle süslü olduðu görülmekte. Sinan Paþa Camiinde yer alan süslemelerin bir kýsmý, özellikle cami duvarlarýnýn alt kýsýmlarýnda bulunan süsler, bakýmsýzlýk yüzünden hasara uðramýþtýr. En yakýn bir zaman içerisinde onarýma baþvurulmazsa, söz konusu süslemelerin tamamen yok olacaðýna tanýk olacaðýz. Arka, sol ve sað duvarlarýn alt kýsýmlarýndaki zevahir bir hayli üzücü ve her gün duvarlardan yeni bir bölümün düþmesi, bu güzelim camiin iç görünüþünde çirkin bir tabloyu oluþturmaktadýr. Prizren Ýslâm Birliði veya ana ülkemiz Türkiye bir an önce el uzatýp, camide gereken onarým iþlerin yapýlmasýný üstlenmektedir. (Sürecek) (Son) 15 Perþembe, 30 Ağustos 2007 Bulmaca No: 17 Güncel Türkçenin Kosova’sý SUYUN ÝÇÝNDE AKARKEN H Hazýrlayan: Abdülhadi Taduþka Soldan Sağa 1. Türkiye’nin bayan aktör ve sanatçının adı ve soyadı 2. Bir şeyin dış yüzü, yüzey - Odun yarmak için bir araç (alet) 3. Müzikte bir nota - Süsü gösterişi olmayan, yalın - Dinar 4. Efe - Altın ve gümüş işlemeli ipek kumaş - Müzikte bir nota 5. Bazı harflerin üzerine koyulan ufak işaret - Bayan aktör harfi 6.İki nokta arasındaki uzunluğu ölçmeye yarayan aygıt. Yukarıdan Aşağıya 1.Türkiye’nin Bayan sanatçısı Ersoy (Türkiye’nin Divası) 2. Baston, sopa - Alfabenin 18. ve 6. harfi 3. “National Theatre” - Alfabenin 5. 14. ve 15. harfi 4. URA - Belli amaçlarla kurulmuş konutlar topluluğu 5. Kemal Sunal’ın oynadığı bir film (Okulda bir sınıf) 6. Rus araba markası - Erden 7. Klementina’nın kısaltması - “Volt Transmision” 8. Binek hayvan, beygir - ABD’li bayan aktör Demi 9. Çok değerli, az görülür, Seyrek görülen. Bulmacanın çözümü NO:16 Makedonya, omo, aptal, si, alev, a, t, akıl, tn, alkış, çay, ritm, sema Ailemizin deðerli üyesi ve yaþamýmýzýn deðerli varlýðý Daþuriye Barut’u Aramýzdan ayrýlýþýnýn 4. yýlýnda rahmetle anýyoruz. Yokluðun her geçen yýl hasretinle birlikte de özlemini da alev gibi yüreðimizi daðladý. Sevgini ve yerini hiçbir þey dolduramadý. Dört yýl geçti ama kalbimizin her atýþýnda bizle birlikte vardýn. Her zaman bizle yaþayacak, dualarýmýz hep senle olacaktýr. Ruhun þad, mekkanýn Cennet olsun. Barut Ailesi Naciye Krasniç Sevgili ve deðerli annemiz, baba annemiz Sen bu dünyadan göç etsende her zaman hatýrlayacak ve hiç sönmeyen yýldýzýmýz olarak kalacaksýn. Deðerli sözlerin ve nasihatlerin, hele o güler yüzünle, sevgi dolu kalbinle geçen günlerimizi yüzünle, sevgi dolu kalbinle geçen günlerimizi unutmamýz mümkün deðil. Evin her köþesinde senden kalan hatýralarla dolu, hep hayalinle yaþýyoruz artýk. Yine düneþ sensiz doðup batýyor. Ve her güneþ doðusunda biz yine, sensiz yalnýzýz. Sensiz geçen her günümüzde gözlerimizden yaþ, yüreðimizdeki acýn hiç sönmedi. Aramýzdan ayrýlýþýnýn 3. yýlýnda seni unutmadýk ve unutmayacaðýz... Ruhun þad, mekkanýn Cennet olsun. Oğlun: Haci Rüjdi, Gelinin: Haci Adile, Torunların: Yaver, Daver, Erdoğan, Erzincan Alpay ÝÐCÝ erkes bildiði iþi yaparsa, o iþlerden çok büyük hayýr gelir. Ýþler saðlam ve uzun ömürlü olur. Hayat felsefemde bu iki cümle büyük önem arz eder. Bir iþi ya tam yapacaksýn ya da mümkünse hiç yapmayacaksýn. Ýstisnaî durumlardan söz etmiyorum; onlar ayrý. Bu köþede yazmaya baþladýðýmdan beri hep ayný þeyi söyledim. Size Türkçeye dair, Türkçeyle baðlantýlý konulardan söz edeceðim. Öyle de yaptým; yapmaya da devam edeceðim. Ancak, Kosova’mýz farklý bir yer. Sorunlarýnýn hayatiyeti hâlen ortadan kalkmýþ deðil. Hâlen kritik süreçler ve kritik dönemeçler mevcut. Sanýrým kolay kolay da bitmeyecek bu kritiklikler. Size Türk Dünyasý coðrafyasýndan ve Türkçesinden kýsmen söz açmýþtým. Bazý bölgelerden dem vurmuþtum. Daha bahsedilecek çok yer var. Coðrafya geniþ, Türkçenin sýnýrý çok çok geniþ. Ancak, ülke geliþmeleri o kadar çarpýcý ki kendimi bu konulara eðilmekten alýkoyamýyorum; koymamalýyým da zaten. Kosova’nýn geleceðine dair önemli hamleler yapýlýyorken bu durumlara müdahil olmamak ve sadece seyirci kalmak, Kosova’nýn geleceðinde yer almamak sonucunu doðurabilir. Bu yüzden herkes geliþmelerden haberdar olmak zorundadýr. Kosova’daki Osmanlý eserlerinin korunmasý, onarýlmasý meselesi, her zaman karþýmýza çýkan meselelerdendir. Araplar kalkýp Osmanlý-Türk mimarîsiyle örülmüþ bir minareyi Arap camisine çeviriyor, sonra biz isyana kalkýþýyoruz ama cami o hâlinde kalýyor. Baþka birileri ata yadigârý tarihî köprülerimizi yýktýrýyor, yýkýmýn son aþamasýnda durdurup kurtarabilirsek ne âlâ. Aksi takdirde arkasýndan soðuk su içmek durumundayýz. Bu ve bu durumlara yakýn meselelerde ihmalin nereden kaynaklandýðý malum. Eðer bir Osmanlý eserleri gerçeði varsa ve bunlarýn savunulmasý þartsa ona göre de yapýlanmanýn olmasý þarttýr. Þu an somut bir öneride bulunmayacaðým. Sadece mantýksal bir açýklamada bulunmakla yetineceðim. Osmanlý eserleri konusunda geliþmiþ kiþiler var. Bunlarý ayarlayýp, bu alanlarda öncü kýlmak, eserlerin envanterini çýkarmak, bir çözüm olabilir. Ýþlerde uzmanlaþmak hem disiplini saðlar hem de refahý getirir. Ýþte, bu yazýnýn ilk cümleleri de bu yüzdendi. Gazetemizin, Kültür Bakaný Vekili ve KDTP Mitroviça Þubesi Baþkaný Sayýn Ergin Köroðlu ile yaptýðý söyleþide çok güzel cümleler vardý. Kosova’nýn genelinde ve Mitroviça’da yapýlanlar, saðlanan geliþmeler... Kendisi bir görevde ve görevinin gereklerini yerine getiriyor. Üstelik koskocaman bir milletin temsilcisi olarak milletinin hizmetinde. Bu vesileyle deðerli büyüðümüze, yaptýðý çalýþmalardan, giriþimlerden dolayý teþekkür ediyorum. Sayýn Köroðlu’nun da dediði gibi, “Vakit kaybetme lüksümüz yok”. Abdül Fraþeri Ýlkokulu’nda Türkçe eðitime yönelik bir rezalet olmuþ. Yazýlarýmda sürekli kullanýyorum çünkü önemli: Kosova kurulurken herkes dikkatli olmalý ve düþüncelerini iyice tartmalýdýr. Bu ülkeyi hangi temeller üzerine kurmak istediklerine kiþiler iyi karar vermeli ve vardýklarý kararlarýnýn yaratacaðý sonuçlarý da önceden görmelidirler. Ben, Türkçeye yönelik bu çifte standarttan feci derecede sýkýldým. Siz sýkýlmadýnýz mý?! Bunu yapanlar sýkýlmadý mý? Ýnsanlar kendilerine gelsinler. Türkçeye dair giriþilen en ufak bir hareketi bile lanetlerim. Türkçeye dokunan eller kýrýlmalýdýr. Ýþin bir diðer ve önemli tarafýný da Türk kesimi oluþturmaktadýr. Disiplinli bir þekilde hak aramaya çalýþmalý. Hak aramanýn kolaylaþmasý için de yönetim kademelerini etkilemek gerekiyor. Kosova’nýn geleceði Türkler olmadan ol-A-mayacaðýna göre, Türklerin de bu geleceðe iyi hazýrlanmalarý gerekmektedir. Arnavut kardeþlerimizin de bunu bir kez daha deðerlendirmelerinde ciddi faydalar vardýr. Yukarýda da dediðim gibi, size Türkçeden bahsedeceðim ve bahsediyorum da. Türkçe her alanda ve her zamanda. Abdül Fraþeri ilkokulunda rezalette de var, Mitroviça’daki okul durumlarýnda da var. Böyle güçlü bir dil herkesçe bilinmeli. Öncelikle de biz, bu dilin konuþurlarý ve sahipleri olarak Türkçeyi her bakýma bilmek zorundayýz. Bu konuda Kosova’da yapýlabilecek çok þey var. Saðlýðým elverdiðince bu konuya eðileceðim. Türk dilinde 8. sýnýflar için tarih kitabýnýn çýktýðýný öðrendik. Henüz kitabý inceleme fýrsatým olmadý ama yapýmýnda emeði geçenlere baþta Sayýn Bedrettin Koro’ya teþekkürü bir borç bilirim. Kültürel anlamda atýlan her adým, gelecek için dikilmiþ fidanlardýr. Bu konuya eðilen herkes çok deðerlidir. Bu baðlamda, diðer kitaplarýn da birkaç sýnýf için bir-iki ay içinde çýkmasý bekleniyor. Kosova için eðitimin önemi tartýþmasýz çok çok önemlidir. Çocuklarýmýzý olmasý gerektiði gibi yetiþtirmeliyiz. Onlarýn yetiþme þekilleri, Kosova’nýn geleceði açýsýndan belirleyici olacaktýr. Mesela, Arnavutça eðitim alýp Türklere karþý tarihî bir kinle yetiþtirilen bazý çocuklar artýk büyüdüler ve onlar, bu topraklar için patlamaya hazýr birer bombadýrlar. Bu ülkenin huzurunda her an birer bomba gibi patlayabilirler. Neyse ki vicdansýz hocalarýn kin yüklemeleri her çocukta etki yaratmýyor. Onlar çocukluklarýyla bile doðrularý görüp sapkýn düþüncelerden uzak duruyorlar. Bu örnek bile eðitimin önemini gösteriyor. Ne diyelim; bir akýntý var. Süreç iþliyor ve bir þeyler oluyor. Hayýrlýsý olsun. Kültür H amile kadýn dokuz aydan geçen daha 10 gün sonra doðum RAÝF VIRMÝÇA yapmazsa, doðum yollarýnýn kapanýk olduðuna inanýlýr ve bu durumu gidermek için, ilkin üç köprüden geçirilir ve sonra da mahallenin çeþmesinden su içirilir. Uç köprüden ve çeþmeden su içen hamile kadýnýn üç günde akan su gibi kolaylýkla doðum yapacaðýna inanýlmaktadýr. Ana karnýndaki bebeðin ters yönde olduðundan dolayý normal sürede doðumun olmadýðýna inanýldýðý için hamile kadýnýn ailesi tarafýndan “Tezcir Baba” türbesine gömlek (mintan) götürülür. Götürülen gömleðin ters tarafý mezar üzerine serilir, bir süre durduktan ve dua okunduktan sonra, mezar üstündeki gömlek yüzüne çevrilip alýnýr ve evde doðum yapmasý beklenen hamile kadýna giydirilir. Artý Doðum yollarýnýn açýlmasý için evde mevcut olan bütün sandýklar, dolaplar, yüklükler, kapýlar ve kilitler açýlýr. Anahtarý kaybolmuþ olan bir kilit varsa onu suya atarlar ve daha sonra bu su ile doðumu bekleyen gebe kadýný yýkarlar. Geç kalan doðumun baþlamasý için “Fadime Ana Eli” çiçeði suya atýlýr, bu çiçek suda açýlýnca ayný su hamile kadýna içirilir. Bu yönde gebe olan kadýnýn ekmek turalarýyla kuþlarý beslemesi de tasfiye edilir. Hamilelik döneminin en önemli konularýndan birisini de doðacak çocuðun cinsiyetinin saptanmasý ve öðrenilmesi. Týbbi açýsýndan günümüzde bu konu bir sorun olmadýðý için, çok daha önceleri bu sorunun çok önemli olduðunu vurgulamak gerekir. Bu yüzden çok daha önceleri hamile kadýnýn karnýnda bebeðin cinsiyetini anlamak için yapýlan muhtelif adet ve yorumlar arasýnda: kadýnýn fiziksel görünümü, yedikleri, davranýþlarý, çocuðun ana karnýnda oynama süresi, sancýnýn geliþ biçimlerine göre deðerlendiriliyordu. Bu durumlar yaný sýra çocuðun cinsiyetini anlamak maksadýyla, odada, þilte veya minderin altýna, bir tarafta makas diðer tarafta ise býçak gizlenir. Hamile olan kadýn odaya girdiðinde saklý olan makas üstüne oturursa kýz, býçaðýn saklý olduðu yerde oturursa erkek çocuk doðuracaðýna inanýlmaktadýr. Prizren’in Kurila semtinde, kadýn gebeliði sýrasýnda al yanaklý ve güzel yüzlü ise, oðlan, karný büyük ve yukarýda ise, kýz doðuracak þeklinde yorumlanýr. Aynýca yeni doðum yapmýþ bir annenin, hemen doðumdan sonra gebe kalýrsa, erkek doðuracaðýna inanýlýr. Gebeliðin üç ayýna kadar, hamile kadýnýn karnýndaki bebeðin erkek olmasý için Kuran okutulur. Doðum sýrasý Doðumun ailede yarattýðý sevincin eþe Perþembe, 30 Ağustos 2007 16 Gelenek ve Göreneklerimiz Tefrika (17) Doðumla ilgili adet, inanma ve gelenekler - 2 dosta duyurulmasý ve paylaþýlmasý çevresine oturan köklü bir gelenektir. Doðum dünyanýn her yerinde olduðu gibi Prizren’de de her zaman mutlu ve unutulmayan bir olay olarak kabul edilmiþtir. Dünyaya gelen her çocuk sadece anne babanýn deðil ayný zamanda akrabalarý, komþularý ve geniþ aile efradýný sevindirmektedir. Çünkü her doðum ailenin akrabalarýn soyunun, sayýsýný artýrarak devamlýlýk saðlanmaktadýr. Dolayýsýyla sayýnýn artmasý gücün ve dayanýþmanýn artmasý bakýmýndan büyük önem taþýmaktadýr. Özellikle küçük topluluklarda ve etnik gruplarda aileler nüfuslarýnýn çokluðu oranýnda kendilerini güçlü ve dayanýklý hissetmektedirler. Halkýmýzda yaygýn olan “çocuk ailede ocaðý tutturur” sözü de Prizren Türk toplumunun bu konudaki deðer yargýsýný ve aileye bakýþ açýsýný ortaya koymaktadýr. Diðer bir boyutuyla incelendiðinde, doðum kadýna duyulan saygýnlýðý artýrdýðý gibi, onun aile, akraba ve grup içerisindeki yerini de saðlamlaþtýrmaktadýr. Baba ise evlat sahibi olarak gele- ceðe güvenle bakmakta, ayný zamanda da akrabalarý ve yakýnlarý arasýnda saygýnlýk kazanmaktadýr. Çünkü çocuðu olmayan kadýn yakýnlarý tarafýndan ne kadar küçümsenirse, erkek de ayný þekilde çevresinden gelen baskýnýn erkek yerine konulmamanýn toplumsal ve ruhsal ezikliðin duymaktadýr. Bu yüzden doðum veya evlat sahibi olmak Anaya benlik ve bütünlük, babaya güven, aileye güç kazandýran ve yaþamýn baþlangýcý olarak nitelendirilirken insan unsurunda büyük bir ehemmiyet taþýmaktadýr. Yaþamýn baþlangýcý olan doðum en önemli geçiþ dönemlerinden olup, gelenek, görenek, adet ve inanmalar doðum öncesinden hatta çocuk sahibi olma isteðinden baþlayarak birtakým adetlere uymaya bu adetlerin gerektirdiði iþlemleri yerine getirmeye zorlamýþtýr. Böylece doðum daha önce belirttiðimiz gibi annenin gebe kalma isteðinden baþlayarak, yüzlerce âdetin, inanmanýn, dinsel ve büyüsel özlü iþlemin istilasýna uðrayarak adeta onlar tarafýndan yönetilmektedir. Gelinin oðlan evine geldiði ilk gününde kucaðýna bir çocuk, özellikle erkek çocuk verilir. Gerdek öncesi gelin yataðýnda bir erkek çocuk yuvarlatýlýr. Yapýlan bu iþlemler gelinin çocuk doðurmasýnýn aile içinde önemini belirten davranýþlardýr. Günümüzde Prizren’de doðumlar genelde hastanelerde yapýlýrken, geçmiþte doðumlar evde ve mahallenin belli ve yaþlý kadýnlarý tarafýndan yani “nuna” dediðimiz ebeler tarafýndan gerçekleþmekteydi. Sancýlarýn baþlamasýyla gebe olan kadýn kimsenin olmadýðý bir odaya götürülür ve doðum baþlamadan önce yanlarýna sýcak su, makas veya jilet, iplik, leðen ve doðum için gereken diðer malzemeler hazýrlanýr. Tabi ki burada doðumu yapacak “nuna” kaynana ve yardým için daha bir yakýn da bulunur. Doðumun iyi geçmesi için bu esnada hamilenin sýrtý ve karný da sývalanarak ovulur. Doðacak çocuðun nunaya benzeyeceðine inanýldýðý için, nunanýn akýllý, bilgili dürüst, bir kadýn olmasýna dikkat edilir. Doðan çocuðun göbeði kýrmýzý veya beyaz iplikle baðlanýr Göbek baðý ise özel yapýlmýþ býçakla veya kaynatýlmýþ jilet ile kesilir. Çocuðun birkaç nesil ve kuþak yetiþtirmesi için bu býçak kapý sövesindeki aralýða geçirilir ve bir müddet orada kalýr. Doðumdan birkaç gün sonra kuruyan çocuðun göbek kabuðu emin ve gizli bir yerde korunur. Doðum esnasýnda erkek çocuk annesinden utandýðý için yüzükoyun, kýz çocuk ise sýrtüstü doðduðuna inanýlmaktadýr. Doðum Sonrasý Çocuðun uzun ömürlü olmasý için, doðan çocuk bir kalbura veya eleðe konulur ve mahalleye çýkarýlýr, sokaktan ilk geçen kadýndan göbeðin kesmesi islenir. Yeni doðan erkek çocuðu unlarýn bulunduðu niçvaya (un sandýðýna) götürülür, býyýklarý aðarýncaya kadar uzun ömürlü olmasý için, undan býyýk yapýlýr. Aynýca uzun ömür için yeni doðan çocuðun önünden kaynatýlmýþ iki yumurta da kýrýlýr. Doðumdan hemen sonra haberi duyan kýz anasý kýzýný görmek için damattýn evine gelir ve burada haþlama gününe kadar kalýr. Bu adetler yaný sýra doðan çocuðun ömürlü olmasý için nikâhlý olan 40 erkekten para toplanýr ve bu paralarla uzun ömürlülüðün simgesini oluþturan olan mavi taþlý gümüþ bir küpe satýn alýnýr ve çocuðun sað kulaðýna takýlýr. Ziyaret esnasýnda toplanan saçýlýk paralarýyla uzun ömürlülüðün simgesi olan bakýrdan veya topraktan iþli bir mutfak kabý da alýnýr ve bu kap özel bir yerde korunur. Çocuðun altýn gibi uzun ömürlü olmasý yönünde doðum haberini ilk duyan kiþi elini altýn bir eþyaya sürer. Genelde erkek çocuðun uzun ömürlü olmasý için, düþen göbek parçasý özel bir yerde korunur. (Sürecek) 17 To p l u m Perþembe, 30 Ağustos 2007 Din ve Toplum [email protected] [email protected] M. Tevfik Yücesoy KUR’ANDAKÝ SURELERÝN FAZÝLETÝNE DAÝR K ur’an Surelerinin fazileti, onlarýn sevaplarýyla ilgilidir. Hadislerde Kur’an’ýn faziletine dair birkaç misal þöyle verilebilir: Ýtkan,II/194-198). Havassu’l-Kur’an için de kýsaca þöyle birkaç misal verebiliriz: Fatiha Suresi: Ne Tevrat’ta, ne de Ýncil’de onun bir benzeri vardýr. Fatiha Kur’an’ýn en büyük suresidir. Bakara Suresi: Her þeyin bir zirvesi var, Kur’an’ýn da zirvesi Bakara Suresidir. Þeytan, Bakara Suresinin okunduðu evden kaçar. Ayet’l-kürsi: Kur’an’ýn en üstün ayeti de Bakara suresindeki ayete’l-kürsidir. Amene’r-Resul: Kim bir gece Bakara suresinin son iki ayetini okursa, o gecenin þerrinden korunmasý için ona yeter. Kehf Suresi: Kim baþýndan on ayet okursa, Deccalin fitnesinden korunur. Mülk Suresi: onu okuyana þefaat eder, onu kabir azabýndan kurtarýr. Ýhlas Suresi: Kur’an’ýn dörtte birine denktir.(bk. Suyutî, Kur’an: Devalarýn en hayýrlýsýdýr. Fatiha: Rukyedir; ilaçtýr, panzehirdir. Her derde þifadýr. Ayete’l-Kürsi: Yatakta okunduðu zaman sahibini sabaha kadar korur. Sabah okunduðunda, akþama kadar sahibini korur. Ýhlas-Felak-Nas; Hz. Peygamber(a.s.m) her gece yatarken, bunlarý okuyup avucuna üfler ve ellerinin yetiþtiði yerlerine kadar vücuduna sürer(bk. Ýtkan II/208-211). Bizim asýl görevimiz, Kur’an’ýn manevî eczanesinden ilim, irfan ve takvayla ilgili ilaçlar alýp onlarý yaþamaktýr. Kur’an’ý razý ettiðimiz zaman o da bize þifa olacaktýr. Kur’an’ýn sahibi olan Allah’ý razý ettikten sonra, hiçbir þeye ihtiyaç kalmaz. Eðer o razý olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Caným Annemiz Ayşe Krasniç Ömrünün en güzel baharýndayken Bizleri yanlýz býraktýn Bizden ayrýlýþýnýn ardýndan tam 5 yýl geçti Özlem dolu, sevgi dolu, göz yaþý dolu tam 5 yýl... Seni her zaman hatırlayanlar: Eşin: Sefedin. Oğulların: Harun, Haris, Hadis. Gelinlerin: Seanda, Funda. Torunların: Elif, Ermal, Metin ve Arti. Bir bilsen yýllarýn ne kadar uzun ve zor geçtiðini Ne kadar acý verdiðini Annem. Þu an Allah katýndasýn ve bizlere Cennet kapýlarýndan güler yüzünü Her zaman ki gibi hissetiriyorsun. Seni hiçbir zaman unutmayacaðýz Kalplerimizde hep yaþatacaðýz... Ruhun þad, mekkanýn Cennet olsun... Ýki günah Dini sohbetler Ý ki günâhtan çok korkmalýdýr. Birisi, emrinde olan insanlara zulmetmek. En büyük zulüm, onlarýn Ýslâm bilgilerini öðrenmelerine, ibâdet yapmalarýna mâni’ olmaktýr. Ýkincisi, din ve dünya yolunda hâin olmak. Her günâhtan korkmalýdýr. Bir kimse, bir günâh işlemek istese, fakat Allahü teâlâdan korkarak ondan vazgeçse, Hak teâlâ o kimseye Cennet-i a’lâda bir köşk ihsân eder. Allahü teâlâ Bekara sûresinde, “Þüphesiz ki Allah, hem çok tevbe edenleri, hem de kötü alýþkanlýklardan ve kötü ahlâktan temizlenenleri sever” buyurmaktadýr. Tevbe edip hidâyet yoluna yönelenlere hareket tarzý þöyle olmalýdýr: 1) Onu sevmelidir. Çünkü tevbesini kabûl etmekle Allah onu sevmiþtir. 2) Allahýn onu tevbesinde dâim eylemesi için kendisine duâ etmelidir. 3) Onu kendine örnek edinmelidir. 4) Onunla oturup sohbetlerde bulunmalý, ona yardým etmelidir. Allahü teâlâ, onun tevbesini kabûl etmekte kendisini dört þeyle þereflendirir: 1) Sanki hiç günâh işlememişçesine onu günâhlardan temizler, 2) Onu sever, 3) Üzerine þeytaný musallat etmez, kendisini ondan korur. 4) Dünya hayâtýný terk etmezden önce onu korkudan emîn kýlar. Allahü teâlâ Fussilet sûresinde þöyle buyurmaktadýr: (“Rabbimiz Allahtýr, deyip de sonra istikamete gelenler, iþte onlarýn üzerine, “Korkmayýn, tasalanmayýn, va’d olunduðunuz Cennetle sevinin!” diye diye melekler inecektir.) Kişinin tevbesi dört şeyde belli olur: 1) Dilini lüzûmsuz sözlerden, gýybetten, yalandan koruyorsa, 2) Kalbinde hiçbir kimseye ne hased, ne de düþmanlýk beslemiyorsa, 3) Kötü kişilerden uzak duruyorsa, 4) Ölüme hazýrlanarak geçmiþ günâhlarýna nedâmet duyuyor, onlara tevbe, istigfâr ediyor ve Rabbinin tâatýna yöneliyorsa. Hadis-i þerifte buyuruldu: Þu üç þeyin, üçü veya biri bulunmayanýn, ibadetleri fayda vermez: 1Günahlardan alýkoyan takva. 2- Ýyi geçinmeyi saðlayan güzel ahlâk. 3- Sefihi karþýlayan hilm, yumuþaklýk. dediði zaman, bunu cânu gönülden tasdîk ederek söylemeli ve buna uygun davranmalýdýr. Resulullahý son peygamber, Ýslamiyeti son din olarak kabul etmelidir. Bugün için, baþka hak Hazýrlayan: din olduðuna da Prof. Ahmed YARDIM inananýn “tasdik”te samimi olmadýðý anlaþýlýr. Ýnsanlarla olan günlük konuþmalarda yalan söylememeli, doðru sözden ayrýlmamalýdýr. Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki: “Ey ümmetim ve eshâbým! Doðruluða yapýþýnýz! Size doðruluk gerek. Þüphesiz ki doðruluk, insaný iyiliðe sevkeder. Ýyilik de Cennete götürür. Kiþi doðru oldukça ve dâimâ doðru insan olarak kalma yollarýný araþtýrdýkça Cenâb-ý Hakkýn nezdinde sýddîk, çok doðru, sâdýk insan olarak yazýlýr. Yalandan sakýnýn. Zîrâ þüphesiz ki yalan insaný harâmlara, kötülüklere sevkeder. Bunlar da Cehenneme götürür. Kiþi yalancý oldukça ve yalan söyleme yollarýný araþtýrdýkça, Cenâb-ý Hakkýn nazarýnda çok yalancý insan olarak yazýlýr.” Huzeyfe ibni Yamânî hazretleri buyurdu ki: “Resûlullahýn zamanýnda bir adam bir yalan söyledi mi bu münâfýk kabul edilirdi, yanî bu bir yalan onun münâfýklýðýna alâmet sayýlýrdý. Hâlbuki bugün ben, sizden birinin günde on yalanýný duyuyorum” Günümüzde yalan çok yaygýnlaþtý. Ýnsan kendisini yalancýlýða alýþtýrýr, onu kendisine huy edinirse, durumu tehlikeli olur. Yalancýlýðýn ve söylediði yalanlarýn günâhý kendisine yüklendiði gibi, o husûsta kendisine uyanlarýn günâhý da yine kendisine yüklenir. “Va’dettiðiniz zaman va’dinizi yerine getiriniz” cümlesi, kulun Allaha olan va’dlerini de, kullara olan va’dlerini de içine alýr. Kulun Allaha olan va’dlerinde durmasý, ölünceye kadar îmânda sebât eylemesi ve kulluk vazîfelerini gereði gibi ve vaktinde edâ etmesidir. Kullara olan va’dlerinde durmasý ise, günlük yaþayýþýnda onlara vermiþ olduðu her türlü sözünü yerine getirmesidir. Her Müslümanýn en büyük arzusu ahýrette Cennette olabilmek. Hepimiz, þu kýsa dünya hayatý öyle böyle geçer, çünkü sayýlý günler, ya ahýret hayatýnda Allah korusun sonsuz olarak Cehennemde kalýrsam benim hali nice olur, korkusu ve endiþesi içindeyiz. Aslýnda Cennete gidebilmek o kadar zor bir iþ deðil. Zaten Cenab-ý Hak, insana gücünün üzerinde yük yüklememiþtir. Günlük hayatýmýzý, Cenab-ý Hakkýn emrettiði doðrultuda dizayn etmemiz kafi. Bu ayrýca, geçici dünya hayatýmýz için de, mutlaka yapýlmasý gereken, bize dünya rahatlýðý da saðlayan þeyler. Bunlarý Peygamber efendimiz altý maddede özetlemiþ; bunlar yapýldýðý takdirde, Cennet için kefil oluyor, garanti veriyor. Resûl aleyhisselâm buyurdu ki: “Ey ümmet ve eshâbým! Siz bana, altý þeyi tekeffül ediniz. Bu altý þeye riâyet edeceðinize söz veriniz. Ben de size Cenneti tekeffül edeyim, Cennetlik olacaðýnýza dâir size söz vereyim: 1- Konuþtuðunuz zaman doðru söyleyiniz! 2- Va’dettiðiniz zaman va’dinizi yerine getiriniz! 3- Size bir þey emânet edilince, emânete hýyânet etmeyiniz! 4- Kendinizi zînâdan koruyunuz! 5- Gözlerinizi harâma yumunuz! 6- Ellerinizi harâmdan çekiniz, harâma yaklaþtýrmayýnýz!” “Size bir þey emânet edilince ona hýyânet etmeyiniz” sözü de hem Allah ile kul arasýndaki emânet, hem de kiþi ile diðer insanlar arasýndaki emânete þâmildir. Zîrâ emânetler iki kýsýmdýr: 1- Allah ile kul arasýnda olan emânetler, 2- Ýnsanlarýn birbirleri arasýnda olan emânetler. Allah ile kul arasýndaki emânetler, Allahü teâlâlanýn kuluna farz kýldýðý ibâdetlerdir. Bunlar, Allahýn birer emânetidirler. Onlarý vaktinde edâ etmek kulun üzerine farzdýr. Kullarýn birbirleri arasýndaki emânetlere gelince, bunlar da gerek para, mal, gerek söz, gerekse diðer husûslarda birbirlerine býraktýklarý emânetlerdir. Hangi husûsta olursa olsun, kiþinin kendisine býrakýlan emâneti ona hiç halel getirmeden sâhibine teslim etmesi gerekir. “Zînadan korumak” ifâdesine gelince; bu iki türlü olur: 1- Harâmdan kendisini bizzât korumakla. 2Başkasýnýn mahrem yerlerini görmesine fýrsat vermemekle. Resûl aleyhisselâm buyurdu ki: “Allah bakana da bakýlmasýna fýrsat verede de lânet etsin.” “Gözlerinizi harâma yumunuz” ifâdesinin izâhý da þöyle: Ýster kadýn olsun, isterse erkek olsun, bir kimsenin, dînen bakmasý câiz olmayan yerlerine bakmamasý gerekir. Bunlardan baþka, Allahýn verdiði o gözlerle, dünyaya ve dünya malýna da kýskançlýkla, hased ile bakýlmamalýdýr. Nitekim Allahü teâlâ buyurur: “Sakýn, kendilerini denemek için onlardan bir kesimini faydalandýrdýðýmýz dünya hayatýnýn çekiciliðine, gözlerini dikme! Rabbinin ni’meti hem daha hayýrlý, hem de daha süreklidir.” Ýþte Cennetlik olmanýn çok kolay altý maddelik formülü.. Cennete gitmek çok kolay! Doðruluk Cennete götürür Resûlullah efendimiz bütün hayýrlarý bu altý þeyde toplamýþtýr. Bu altý þeyden birincisi olan, “Konuþtuðunuz zaman doðru söyleyiniz” cümlesine kelime-i tevhîd de girer, insanlarla olan konuþmalar da. Yanî kiþi, “Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resululluh” Ýki emanet Gençlik Stres, Stres yine Stres... Ý þ hayatý, ev, çocuklar, ödenecek fatura, kredi kartý borçlarý ve okul taksitleri gibi þeyler, büyük þehirlerde yaþayanlarýmýz için kalabalýk, trafik, gürültü, ekonomik sorunlar derken bu kadar koþuþturmaca arasýnda kendimize, hobilerimize ve en önemlisi sevdiklerimize yeteri kadar zaman ayýramamak yaþantýmýzda gün geçtikçe artan bir stres faktörünün oluþmasýna zemin hazýrlamaktadýr. Aslýnda stres bir hastalýk deðildir ve kontrol altýnda tutulduðunda yeni alternetifler yaratmak konusunda düþünmeye sevk edici, ayný zamanda hayatý daha üretken hale getirmek için motive edicidir. Ancak aþýrý stres zihinsel, ruhsal ve fiziksel açýdan saðlýðýmýzý olumsuz yönde etkileyen bir tehdit unsurudur. Yoðun ve uzun süreli stres altýndayken dolaþým sistemine adrenalin ve stres hormonlarý salgýlanýr, bu hormonlar kalp hastalýklarý, yüksek tansiyon, þeker hastalýðý, baðýþýklýk sisteminin zayýflamasý gibi saðlýk açýsýndan risk yaratabilecek problemlere neden olabilirler. Ayrýca aþýrý stres altýndaki kiþilerde yeme- içme bozukluklarý, uykusuzluk, huzursuzluk, sinirlilik, iþtah kaybý ya da aþýrý yeme eðilimleri, sigara ve alkol baðýmlýlýðýnýn artmasý, konsantrasyon eksikliði, isteksizlik, sürekli yorgunluk, gibi iþ ve sosyal yaþantýmýzý son derece olumsuz etkileyecek belirtiler de görülmektedir. Ýnsanlarý strese sokan faktörler ve bunlarla mücadele yöntemleri kiþiden kiþiye göre deðiþiklik gösterse de, genellikle hayatýmýzda alýþýk olmadýðýmýz ve ilk kez karþýlaþtýðýmýz olaylar evlilik, boþanma, hamilelik, doðum yapmak, sevilen birinin ölümü, saðlýk problemleri, iþten çýkarýlma, yeni bir ortama adapte olmayý gerektiren yeni bir iþe girme, farklý bir þehir ya da ülkeye taþýnmak çoðu insan üzerinde strese yol açmaktadýr. Ayrýca hipertiroid, aþýrý hareketsizlik ve kötü beslenme gibi unsurlarýn da strese yol açtýðý göz önünde bulundurulmalýdýr. Stresten Korunmak Ýçin: Dengeli ve saðlýklý bir beslenme programý uygulayýn Fazla kilonuz olduðunu düþünüyorsanýz ki bu da sizin görüntünüzden ve giyim þeklinizden hoþnut olmamanýza yol açacaðý için, ayrýca hareket kapasitenizi sýnýrlayacaðý için sizi strese sokacaktýr. Bu konuda bir diyetisyene müracaat ederek yardým almalýsýnýz. Kesinlikle sizin vücut yapýnýza uygun olmayan ve çok düþük kaloroli þok diyetler uygulamayýn. Beslenmenizde omega 3 ve omege 6 yað asitleri açýsýndan zengin olan balýk, Perþembe, 30 Ağustos 2007 birden yetiþemez. Zamanýnýzý iyi kullanýn gerek evde gerek iþ yerinde günlük ve haftalýk plan ve programlar yapmak size yardýmcý olacaktýr. “Hayýr” diyebilmeyi baþarmalýsýnýz. En yakýnlarýmýz bile bazen içinde bulunduðumuz stresi ve koþturmacayý gözardý ederek çok talepkar ya da bencil olabilirler. protein açýsýndan zengin olan et ve süt ürünlerine, seratonin hormonu salgýlanmasýna yardýmcý olan karbonhidratlara ve lifli gýdalara özellikle yer verin. Hergün düzenli olarak 1,5 lt kadar su tüketin ve özellikle stres altýndayken terlemeden dolayý su kaybýný ve aðýz kuruluðunu önlemek için su için. Haftada 3 gün egzersiz yapýn, en azýndan 1 saat kadar yürüyün . Özellikle açýk havada yapýlacak egzersizler stresle baþa çýkmada etkili olan hormonlarýn salgýlanmasýna yardýmcý olur. Hergün çok geç saatlerde olmamak kaydýyla belirli bir saatte yatmayý ve sabahlarý belirli bir saatte kalkmayý alýþkanlýk haline getirin. Uykunuzu yeterince aldýðýnýza emin olun. Hatta daha kaliteli bir uyku için yatmadan önce ýlýk bir duþ alýn, sýcak bir bardak süt ya da bitki çayý için, rahatlatýcý müzik dinleyin ya da hoþunuza gidecek birþeyler okuyun. Ýþle veya ertesi gün yapacaklarýnýzla ilgili hiçbir þey düþünmeyin. Çok yoðun bir tempoda çalýþýyorsanýz, belirli aralýklarla mola verin, dik oturun, gözlerinizi kapatýn ve 10 dakika kadar zihninizi boþaltýn. Sevdiðiniz þeyleri ve olmak istediðiniz bir yeri hayal edin. Belirli aralýklarla iþ yerinde dolaþýn, yürüyün ya da merdiven inip çýkýn bu kan dolaþýmýnýzýn harekete geçmesine yardýmcý olacaktýr. Ne olursa olsu eve iş getirmeyin. Eþinize, sevdiklerinize, çocuklarýnýza mutlaka zaman ayýrýn. Bu süreleri dolu dolu, kaliteli bir þekilde geçirin. Aile birliðinin korunmasýna ve aile baðlarýnýn güçlendirilmesine önem verin. Düzenli aralýklarla aile büyüklerinizi arayýn ve ziyaret edin. Gün içinde kendinize ve hobilerinize zaman ayýrýn. Bu kitap okumak yada müzik dinlemek, yürüyüþ yapmak, sevdiðiniz bir arkadaþýnýzla bir kafede oturup sohbet etmek de olabilir. Evde ya da iþ yerinde yapabileceðinizden fazla sorumluluk almayýn. Ýþlerinizi daima aciliyet ve önem sýrasýna göre yapýn kimse ayný anda herþeye Gerak evde gerek iş yerinde eðer ihtiyacýnýz varsa mutlaka yardým, destek isteyin. Siz bunu dile getirmedikçe insanlarýn farketmesini beklemeyin. Sizi zorlayan, samimiyetine inanmadýðýnýz ve size keyif vermeyen kiþilerle bir arada olmayýn. Bu eskiden çok samimi olmanýza raðmen þimdi size hiçbirþey ifade etmeyen bir okul arkadaþýnýz bile olabilir. Ýnsanlarýn boþ yere vaktinizi çalmasýna izin vermeyin. 18 Ýnançlarýnýzý güçü tutun. Bu iç huzurunuz açýsýndan önemlidir. Ýhtiyacý olanlara maddi, manevi yardým edin. Bu sizin kendi gözünüzdeki deðerinizi arttýracaktýr. Her yolu denemenize raðmen stresiniz ile baþa çýkamýyorsanýz mutlaka bir uzman psikolog veya psikiyatristten yardým alýnýz. 21 Mart - 20 Nisan Bu hafta, sevdiðiniz bir akrabanýza veya arkadaþýnýza yardým etmeniz, destek olmanýz gerekebilir. Bu hafta meydana gelecek ay tutulmasý, ayný zamanda, kuvvetlenen sezgilerinize iþaret ediyor. Bu hafta öðreneceðiniz, bir arkadaþýnýzý veya ait olduðunuz çevreyi ilgilendiren gerçekler ya da bu kiþilerin size karþý tavýrlarý ve sizi ilgilendiren hareketleri, sizi çok fazla zorlayacak. 21 Nisan - 20 Mayýs etmenizi gerektirebilir. Bazý konularda, yardým ya da danýþmanlýk almak istiyorsunuz. 22 Haziran - 22 Temmuz Sizin için stres kaynaðý olan Bu hafta, iþinizden uzaklaþmamanýz sizin olaylara ya da öfkelendiren için iyi olacak. Ani geliþen olaylar, iþiniz ve durumlara farklý açýlardan bakkariyerinizle ilgili sorunlara yol açabilir. mayý deneyin. Neden sonuç Çalýþtýðýnýz sektörün dýþýnda bir iþ arayaþýna 21 Mayýs - 21 Haziran girebilirsiniz. iliþkileri üzerinde düþünün. Ýnsan Ýliþkilerinde empati kura- Yurtdýþý, iletiþim sektörü, hukuk veya aile bilmeyi öðrenin. Unutmayýn her üyelerinizle ilgili ani geliþmeler meydana gelebilir. Alacaðýnýz haberler, acil hareket zaman biz haklý olamayýz. Stresiniz ve öfkeniz ile baþa çýkmayý öðrenin. Acele karar vermeyin, nefes alma tekniklerini deneyerek sakinleþmeye çalýþýn, sonradan piþman olacaðýnýz sözler sarf etmeyin. Gerekirse bir süre bulunduðunuz ortamý terk edin ve sakin kafa ile durumu yeniden deðerlendirin. Ýyimser olmayý, gülümsemeyi ve esprili olmayý ihmal etmeyin. Sýkýntýlý anlarýnýzda baþarýlarýnýzý kendinize hatýrlatýn ve gelecek için neler yapmak istediðinizi liste yaparak planlayýn. 23 Temmuz - 22 Aðustos Bu hafta, beklediðiniz bir para gelmeyebilir veya ödemeniz gereken bir parayý ödemekte zorlanabilirsiniz. Maddi konularda ciddi bir sýkýntý oluþabilir. Haftanýn ilk yarýsýnda, güç mücadelelerine girmemelisiniz. Bu hafta, mevcut işinizle ilgili oluşacak ani geliþmeler, yorucu ve yýpratýcý bir çalýþma gerektirebilir ya da iþ de, güvenliðinizi sarsabilecek konuþmalar, kendinizi savunmanýzý gerektirebilir. 23 Eylül - 22 Ekim 23 Aðustos - 22 Eylül Bu hafta, mevcut iliþkinize resmiyet kazandýrabilir veya iliþkiyi sonlandýrma kararý alabilirsiniz. Partnerinizle veya yakýn bir arkadaþýnýzla yaþayacaðýnýz gerginlik ya da alacaðýnýz bir haber sizi üzebilir. Bu hafta, ailenizi veya evinizi ilgilendiren konularda, ani deðiþiklikler meydana gelebilir. Bun dikkat etmeli, ayný zamanda, iþ de hata yapmamaya ve oluþan her tür konumda sakinliðinizi korumaya çalýþmalýsınız. 23 Ekim - 21 Kasým Bu hafta, sevgilinizin, iþ arkadaþýnýzýn, ortaðýnýzýn veya baþka bir yakýnýnýzýn ortaya çýkan gerçek yüzü veya bu kiþi hakkýnda duyduðunuz haberler, sizi çok þaþýrtarak üzebilir. Unutmayýn ki þu anda sizi çok üzen ya da kýzdýran bir olayý 22 Kasým - 20 Aralýk bir yýl sonra muhtemelen Bu hafta kendini daha az düþünmeye baþlayahatýrlamýyor olacaksýnýz. caksýn, çünkü bir insana odaklý kalacaksýn. Ev, aile ve özel hayatýn çok yoðun enerjiler, geliþmeler altýnda kalacak. Ev içindeki Geçmiþte olanlarla çok fazla hareketin çoðalmasý seni gergin tutabilirsin. 21 Aralýk - 19 Ocak uðraþmayýn. Gelecek için planlar yapýn ancak bunun için Bu haftaya yoðun enerjiler altýnda baþlayacaksýn, özellikle iletiþimle baðlantýlý geliþmeler kafanýzý çok yormayýn. En seni çok heyecanlý ve coþkulu kýlabilir. Yeni önemlisi içinde bulunduðunuz kararlar açýða çýkabilir. Fiziksel hareketliliðin aný yaþayýn. artmasý saðlýðýna, çalýþmana neden olabilir. Belirli aralýklarla tatile çýkýn. Özellikle doða ile içiçe olabilecek imkanlar yaratýn. 20 Ocak - 18 Þubat Duygusal enerjini çok fazla olmasý bu hafta seni hayallere ve sorumluluklara yakýn tutacak. Hafta sonu ise insanlarla iyi iletiþim kurmak seni özgürleþtirebilir, rahat iletiþim kurabilir, geliþme saðlayabilirsin. 19 S Perþembe, 30 Ağustos 2007 Sağlık ve Spor aðlýklý olmak, insan mutluluðunun en öncelikli parçasýdýr. Saðlýklý olmadýðýmýzda yaþam kalitemizde düþüþ olduðunu ve hata yeterince zevk alamadýðýmýzý hissederiz. Saðlýk genellikle kendiliðinden var olan bir durum olarak algýlanýr. Oysa ki saðlýðýmýzý koru- mak için çaba göstermemiz gerekmektedir. Saðlýklý bir yaþam için alýnmasý gereken önlemlerin pek çoðu günlük yaþamýmýzda uygulamamýz gereken küçük ve kolay çabalardan oluþur. Nerede olursa olsun günlük yaþamý düzenleyen bazý temel kurallarýn bilinerek uygulanmasý, saðlýðýn korunmasýný ve diðer bireylerle paylaþtýðýmýz yaþamý kolaylaþtýrýr. Bu kurallardan en önemli bazýlarý temizlik, saðlýklý beslenme, bedensel ve zihinsel çalýþma, düzenli yaþam, sigara, alkol, uyarýcý ve uyuþturucu maddelerden uzak durma, kazalardan korunma, sorun- Çaðlayan nedir ? Ç aðlayan yüksek bir yerden daha alçak bir yere düþen akarsudur. Genellikle bir ýrmak ya da çayýn sert kayaçlý bir yöreden daha yumuþak kayaçlý bir yöreye geçtiði kesimlerde oluþur. Yumuþak kayaçlarýn daha hýzlý aþýnmasý dik bir uçurumun oluþmasýna yol açar. Böylece sular bu uçurumdan aþaðýya dökülür. Buzul hareketlerinin ýrmak yataklarýný akan sulardan daha derin biçimde oymasýyla ortaya çýkmýþ çaðlayanlar da vardýr. Çaðlayanlar elektrik üretmeye yarar. Güzel manzaralarýyla da çok çekici yerlerdir. Örneðin Antalya’daki Manavgat Çaðlayaný ilin görülmeye deðer yerlerindendir. E Homeros ski Yunanlý þair Homeros’un 8.yüzyýlda yaþadýðý sanýlýr. Dünyanýn en güzel destanlarýndan sayýlan Ýlyada ve Odysseia’yý o yazmýþtýr. Homeros’a iliþkin hemen hiç bilgi yoktur. Sakýz Adasý’nda yaþadýðý söylenir. Ýlyada’nýn konusu Yunanlýlar’la Troyalýlar arasýndaki Troya Savaþý’dýr. Odysseia ise savaþtan dönen Yunanlý Kral Odysseus’un baþýna gelenlerin öyküsüdür. 19. ve 20. yüzyýllarda arkeologlar birçok kazý yaparak Troya kentinin kalýntýlarýný ortaya çýkarmýþlardýr. Eski Troya kenti Çanakkale yakýnlarýndadýr. Homeros’un ölümünden sonra destanlarý dinsel törenlerde okundu. Çeþitli yazarlar yapýtlarýnda bu destanlardan esinlendiler. Bazý araþtýrmacýlar bu destanlarýn çok sayýda þairin ürünü olduðunu düþünür. Ama çoðunluk Ýlyada ve Odysseia’yý Homeros’un yazdýðý kanýsýndadýr. Fýkralar ALLAH’IN RAHMETÝ N asrettin Hoca bir gün camdan dýþarý bakýyormuþ. Birden yaðmur yaðmaya baþlamýþ. Bu arada Nasrettin Hocanýn hiç sevmediði komþusu yaðmurdan ýslanmamak için koþa koþa evine gidiyormuþ. Nasrettin Hoca sormuþ niye kaçýyorsun yaðmurdan komþu? Allah’ýn rahmetinden hiç kaçýlýr mý? Bunu duyan komþu evine yürüyerek gitmeye karar vermiþ. Bir gün yine ayný derecede yaðmur yaðmýþ. Bu sefer komþusu Nasrettin Hocaya sormuþ komþu niye Allah’ýn rahmetinden kaçýyorsun? Hoca þöyle cevap vermiþ: Ben Allah’ýn rahmetinden kaçmýyorum ki ben Allah’ýn rahmetine basmamak için zýplaya zýplaya gidiyorum... Ý larla baþa çýkmada doðru ve uygun yöntemler kullanmadýr. Spor ise bir çok derde deva... Spor yapan çocuklar, enerjilerini sporla boþalttýklarý için dersin baþýna oturduklarýnda daha verimli çalýþýr ve boþa vakit geçirmezler. Yaþýtlarýna göre daha az hastalýklara yakalanýr ayrýca, daha çabuk iyileþir. Takým ruhuna sahip olduklarý için de yalnýzlýk hissetmez ve kendilerini dinleyecek bol zamanlarý kalýr. Gençlik döneminde de bu çaðýn dinamizmini sporla deðerlendirdikleri için alkol ve sigaradan uzak kalýrlar. Gençliðin aþýrý heyecanýný spora aktarmak, olaylara yaklaþýmlarda daha serinkanlý olmayý saðlar. Ayný zamanda gençler için çok gerekli olan kendine güven duygusu ve ifade yeteneði artar. Yediklerine, içtiklerine ve uykularýna dikkat ettikleri için de iyi beslenir. Ýpek nedir ? pek, ipekböceðinin ürettiði yumuþak, parlak bir liftir. Ýpekböceði bir týrtýldýr ve bu lifi kendine koza örmek için üretir. Ýnsanlar bu liften iplik yapar ve kumaþ dokurlar. Ýpek çok saðlamdýr. Boyanýnca da çok gösteriþli olur. Bazen ipeðe baþka lifler karýþtýrýlarak döþemelik ve perdelik kumaþlar yapýlýr. Ýpek dokumacýlýðý bundan 4.600 yýl önce Çin’de baþladý. 16. yüzyýl ile 20. yüzyýl arasýnda Ýtalya ve Fransa’da büyük geliþme gösterdi. Ýpek en çok dut ipekböceðinden elde edilir. Bu böceðin diþisi 200-500 yumurta býraktýktan sonra ölür. Yumurtalardan çýkan minik týrtýllar dut yapraðýyla beslenir. Hýzla büyüyerek 20-30 günde 7-8 santimetreyi bulur. Büyümesi tamamlanýnca yemeyi býrakýr ve incecik ipek liften çevresine bir koza örer. Ýnsanlar ipek elde etmek için üretme çiftliklerinde ipekböcekçiliði yaparlar. Kozalarýn ipeði elle ya da makinelerle çözülerek çile haline getirilir. Bir kozadan 450 ile 900 metre arasýnda kesiksiz iplik çýkabilir. Bu iplikler tezgahlarda dokunarak kumaþ yapýlýr. HOÞÇA KALIN Dersler bitti tatil geldi Hem sevindik hem üzüldük Öðretmenin hepimize Hoþça kalýn çocuklar dedi. Bir sevinç var içimizde Türkülerle ayrýldýk birlikte Karnelerimizdeki baþarý Sevinç yarattý içimizde. Arkadaþlar hoþça kalýn Tatilinizi iyi geçirin Dersler günü yaklaþýnca Okulda buluþalým. YAREM VIRMÝÇA “Emin Durak” Ýlkokulu II. sýnýf öðrencisi Tekerlemeler Kim kime dum duma, Curcuna da curcuna. Gelir gelmez Cuma, Yuva yapmýþ avucuma. Kuþlar konar usulca, Can katar canýmýza. Masal masal maliki, Saydým baktým on iki. Ocak, Þubat, Mart, Sözünü iyi tart. Nisan, Mayýs, Haziran, Çalýþkanlara hayran. Temmuz, Aðustos, Eylül, Kimi düldül, kimi bülbül. Ekim, Kasým, Aralýk, Süt içelim lýk lýk. Allý pullu aylar, Birbirini kovalar. Dýþý yeþil, içi kýrmýzý, aþta insan olmak üzere Meyvelerin yýldýzý. bütün omurgalýlar aðýz, Dilimledim ince ince, akciðerler ve ses telYiyelim oyundan önce. lerini kullanarak ses çýkarýr. Þeker karpuz kan mý kan, Ýnsanýn sesi konuþmasýna, Yemeyen çýksýn oyundan. þarký söylemesine, mýrýldanBoynunda bir termos, masýna, baðýrmasýna olanak Cýr cýr öter Aðustos. verir. Ýnsan sesinin oluþmasý Ne týslar, ne toslar, için önce akciðerlerden gelen Tozu dumana katar. hava soluk borusuna dolar ve Ahlara vahlara, buradan dýþarý çýkar. Soluk Paydosta paydos. borusunun üst bölümünde gýrtDaðdan gelir hop hop, lak yer alýr. Gýrtlakta ses telAyaðýnda altýn top. leri bulunur. Sert lifleri Výzýr výzýr výzýldar, andýran ses telleri týpký bir Petek petek bal yapar. kemanýn telleri gibi iþ görür. Akciðerlerden gelen havayla titreþir ve insan sesinin çýkmasýný Arýcýk toplar getirir, Kendi yemez yedirir. saðlarlar. Ýnsanlar gýrtlak kaslarý, aðýz, dudak ve diþlerinin yardýmýyla bu sesleri sözcüklere dönüþtürürler . B Ýnsan sesi nasýl oluþur ? Spor Turkcell Süper Ligde 3. Hafta TAKIMLAR Galatasaray Beşiktaş Kayserispor Trabzonspor Ýstanbul B. Ankaragücü Fenerbahçe Bursaspor Denizlispor G.Antepspor Sivasspor G.Birliði Vestel Manisa G.Oftaşspor Konyaspor Ankaraspor Kasýmpaþa Çaykur Rize Ankaraspor-Konyaspor Denizlispor-V.Manisaspor Kayserispor-Kasýmpaþa Galatasaray-Ankaragücü 39 39 37 26 36 36 36 34 34 33 23 33 33 33 32 31 30 30 TOPLU SONUÇLAR: Fenerbahçe-Sivasspor Gençlerbirliði-Bursaspor Gaziantepspor-Beşiktaş Ýstanbul B.-G.Birliði O. Trabzonspor-Ç.Rizespor 1-1 3-2 2-0 1-0 ÞAMPÝYONLAR LÝGÝ ÖN ELEME RÖVANÞ MAÇLARI: Beşiktaş - FC Zürih 20.15 Anderlecht - Fenerbahçe 20.30 Lig, gollerle baþladý K osova 1. Süper Ligin 2007/2008 sezonunun ilk haftasý cumartesi ve pazar günleri yapýlan maçlar ile start aldý. Birinci haftaya damgasýný Besiana’yý 5:0’lýk skor ile geçen Priþtine Futbol takýmý ile KEK’i 5:1 ile geçen Trepça 89 takýmlarý damgasýný vurdu. Birinci haftada oynanan maçlarýn altýsýný ev sahipleri kazanýrken, iki maç ise beraber sonuçlanýrken, toplam 25 gol atýldý. Toplu sonuçlar Priþtine Trepça 89 Þçiponya Drita Vlaznimi Trepça 2 Korrik Hüsi UEFA KUPASI ÖN ELEME RÖVANŞ MAÇLARI: Galatasaray - Slaven Koprivnica 20.00 Kayseri Erciyesspor - Maccabi Tel Aviv 18.00 1-0 1-3 0-1 1-0 5-1 4. HAFTANIN PROGRAMI: 31 Aðustos Cuma: Bursaspor-Trabzonspor 20.00. 1 Eylül Cumartesi: Konyaspor-Denizlispor, Çaykur Rizespor-Ýstanbul Büyükþehir Belediyespor, Ankaragücü-Gençlerbirliði 19.00. Beşiktaş-Kayserispor 20.00. 2 Eylül Pazar: Gençlerbirliði OFTAÞ Spor-Fenerbahçe 18.00, Sivasspor-Gaziantepspor, KasýmpaþaAnkaraspor 19.00, Vestel ManisasporGalatasaray 20.00. Puan Durumu B Denizlispor’un bana ihtiyacý olduðunu söyledi. Ben de kendisine yeni bir çýkýþ yapmak için Denizlispor’a ihtiyacým olduðunu bildirdim ve bu transfer gerçekleþti. Kendi adýma çok mutluyum” dedi. 5:0 5:1 1:0 1:1 2:1 2:1 2:1 1:1 (3:0) (4:0) (0:0) (0:0) (1:0) (1:0) (0:0) (0:1) 3 3 3 3 3 3 1 1 1 1 0 0 0 0 0 0 1 ile 2 Eylülde oynanýlacak 2. hafta maçlarý: Besiana — Flamurtari; Kosova (V) — Hüsi; Besa - 2 Korriku; Kosova Ovasý - Trepça; Gilan — Vlaznimi; Drenica — Drita; KEK — Þçiponya ve Priþtine — Trepça 89 Bugün Denizli’ye gelen golcü futbolcu, kulüp binasýnda düzenlenen törende kendisini yeþilsiyahlý renklere baðlayan sözleþmeyi imzaladý. La liga kan aðlýyor ! Baþkan Ali Ýpek ile Baþkan Yardýmcýlarý Mehmet Özsoy, Gani Köseoðlu, yöneticiler Hakan Bakýrsoy ve Haluk Lenger’in katýldýðý törende konuþan Gökhan, Denizlisporlu olmaktan mutluluk duyduðunu belirterek, “Ali Ýpek Baþkaným Drenthe baltayý taþa vurdu R Besiana KEK Dreniça Gilan Kosova Ovasý Besa Kosova (V) Flamutrari 1. Priþtine 2. Trepça 89 3. 2 Korrik 4. Trepça 5. Vlaznimi 6. Þçiponya 7. Flamurtari 8. Gilan 9. Drita 10. Hüsi 11. Dreniça 12. Kosova Ovasý 13. Besa 14. Kosova (V) 15. KEK 16. Besiana Gökhan Güleç Denizli’de ! eþiktaþ’ta kadro dýþý kalan Gökhan Güleç, Denizlispor’la anlaþtý. Beþiktaþ’ta Ertuðrul Saðlam’ýn bu sezon kadrosunda düþünmediði forvet oyuncusu Gökhan Güleç, Denizlispor’la 1 yýllýðýna kiralýk olarak anlaþtý. Denizlispor, Beþiktaþ Teknik Direktörü Ertuðrul Saðlam’ýn kadroda düþünmediði Gökhan Güleç’i bir yýllýðýna kiralýk olarak renklerine baðladý. Perþembe, 30 Ağustos 2007 S evilla’da forma giyen 22 yaþýndaki Antanio Puerta kalp krizi sonucu hayatýný kaybetti. Ýspanya Birinci Futbol Ligi (La Liga) takýmlarýndan Sevilla’da forma giyen 22 yaþýndaki Antanio Puerta yaþamýný kaybetti. Sevilla’nýn, geçen hafta sonu Getafe ile oynadýðý lig karþýlaþmasýnda kalp krizi geçirerek hastaneye kaldýrýlan Puerta, kritik dönemi atlatamayarak hayatýný Kazada, Drenthe’nin arabasýnýn yitirirken, genç futbüyük hasar görmesine karþýn, bolcu için La Liga’da futbolcu ve araçtaki diðer 3 yas ilan edildi. kiþinin araçtan sorunsuz çýktýklarý öðrenildi. Oldukça sinirli olduðu söylenen Şampiyonlar Ligi 3. Kulübün, futbolcularý serbest býraktýðý pazar Drenthe’nin alkol kontrolünün negatif çýktýðý ön eleme turu rövanþ akþamý eðlenmeye çýkan Drenthe’nin eþi ve 2 kýz kaydedildi. maçýnda Yunanistan’ýn AEK Atina takýmýyla karþýlaþacak olan anchester United’ýn yýldýz oyuncusu Ole Sevilla da yönetici ve Gunnar Solskjaer, uzun süren sakatlýðýný teknik kadro ise Puerta’nýn durumundan sonra UEFA’ya yenemedi.28 Aðustos 2007 baþvurup maçýn ertelenmesini talep etti. 12:02Manchester United’ýn altýn yedeði Ole Gunnar Sevillalý futbolcular, Puerta’nýn ölümünden dolayý derin Solskjaer, uzun süren sakatlýðýný yenemedi ve futüzüntü yaþadýklarýný ve bu þekilde sahaya çýkmak istemedikbolu býrakma kararý aldý. 11 yýldýr United formasý lerini söylediler. UEFA da bunun üzerine yarýn oynanacak giyen Solskjaer, attýðý 126 golle Kýrmýzý karþýlaþmayý erteleme kararý aldý. Þeytanlar’ýn en önemli golcülerinden biri olmuþtu. eal Madrid’in yeni transferi Drenthe, polis arabasýna çarparak trafik kazasý yaptý.28 Aðustos 2007 14:41Ýspanya’nýn Real Madrid takýmýna bu sezon baþýnda transfer olan Hollandalý Roytson Drenthe’nin, pazartesi günü sabaha karþý 04.30’da polis arabasýna çarparak trafik kazasý yaptýðý belirtildi. arkadaþýnýn bulunduðu otomobil, sabaha karþý Madrid’in merkezinde karþý yönden gelen polis arabasýna çarptýðý, kazada sadece polis arabasýndaki bir polisin yaralandýðý bildirildi. Solskjaer futbolu býraktý ! M
Benzer belgeler
Perşembe, 22 Kasım 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma
görüþmede ortaya attýðý Hong Kong modeli yerine Oland modelini gündeme getirdi. Sýrbistan heyeti üyeleri Baþkan Bortis
Tadiç ve Baþbakan Voyislav Koþtuniça, Kosovalýlara verilecek
olan özerkliðin f...
Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
artmasýnda
kullanýlmasýnýn
gerekliliðine iþaret ettiler.
AB’nin Kosova’da misyonu bu ay içinde
baþlanmasý bekleniyor. Bu yardýmýn da
Kosova’nýn baðýmsýzlýðý kazanmasýndan
sonra gelmesi bekleniyor.
Perşembe, 16 Ağustos 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma
AB Dönem Baþkaný Portekiz Dýþiþleri Bakaný Luis Amado,
Priþtine’ye yaptýðý ziyaret çerçevesinde Kosova UNMIK
Yöneticisi Joachim Ruecker, KFOR Komutaný General Roland
Kater, Baþkaný Fatmir Seydiu, B...
Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
halkýnýn iradesinin bir yansýmasýdýr. Bunlardan dolayý da bize
düþen görev bu çözüm öneri paketini desteklemektir” dedi.
ABD Dýþiþleri Bakan Yardýmcýsý Daniel Frid, Kosova
Meclisi tarafýndan kabul ...
Newsletter
Bakaný ile gerçekleþtirdiði görüþme ardýndan basýnýn karþýsýna
çýkan Baþkan Fatmir Seydiu, Kosova tarafýnýn Viyana ek
görüþmelerinde takýnacaðý tutum ile ilgili bilgi verdiklerini
söyledi. Kosova i...