topkapı sarayı`nın
Transkript
topkapı sarayı`nın
SİMİT SARAYI SİMİT SARAYI’NIN ÜCRETSİZ DERGİSİDİR NO:19 EYLÜL SEPTEMBER 2014 Kalp kırıklarına ‘Yara Bandı’ oldu Soner Sarıkabadayı He is ‘A Plaster’ for heartbreaks TOPKAPI SARAYI’NIN 30 BÜYÜK SIRRI! 30 GREAT SECRETS OF THE TOPKAPI PALACE TÜRK KAHVESI TURKISH COFFEE SULTANLAR ŞEHRI BURSA BURSA, CITY OF SULTANS EN ILGINÇ FESTIVALLER THE MOST AMAZING FESTIVALS AMSTERDAM GEZI REHBERI AMSTERDAM TRAVEL GUIDE DEKORASYON ÖNERILERI DECORATION TIPS EYLÜL 2014 • NO: 19 ED İ TÖ R ED I TO R- I N - C H I EF Büyümeye devam! We keep on growing Değerli Simit Sarayı Dostları, Geride bıraktığımız yaz mevsimi boyunca, yurt içi ve yurt dışında yeni mağazalarımızla büyümeye devam ettik. Özellikle Ege Bölgesi’nde gördüğümüz yoğun ilgi bizleri çok heyecanlandırdı. İzmir Optimum, İzmir Konak, Denizli, Salihli, Kütahya ve Seferihisar Simit Sarayı mağazalarımızın ardından önümüzdeki günlerde hizmete girecek Folkart Towers ve Alsancak mağazalarımızı da Egeli lezzet tutkunlarıyla buluşturacağız ve yıl sonuna kadar Ege Bölgesi’nde en az 11 mağazaya ulaşacağız. Bu ay ayrıca bizleri çok gururlandıran bir haber aldık. Simit Sarayı olarak iş dünyasının en prestijli ödülü olan Avrupa İş Ödülleri’nde ulusal şampiyon olduk. Bu yıl sekizincisi düzenlenen Avrupa İş Ödülleri 2014/15’te ‘BP Yılın Hedefli Sapmasız Büyüme Stratejisi Ödülü’ kategorisinde Ulusal Şampiyon olarak Türkiye’yi temsil edeceğiz. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da Fanta Müzik Festivali kapsamında gençler ve kendini genç hissedenlerle buluşmaya devam ediyoruz. Simit Sarayı Lezzet Karavanımız, 16 Ağustos -27 Eylül tarihlerinde 47 gün boyunca 16 ili dolaşarak milyonlarca müzikseverin festival coşkusuna ortak olacak ve lezzetlerimizi onlarla paylaşacağız. Festival ile ilgili detayları ilerleyen sayfalarımızda bulabilirsiniz. Ünlü milli futbolcumuz Arda Turan ile gerçekleştirdiğimiz ve ilk kez geçen ay yayınlanan yeni reklam kampanyamız büyük beğeni topladı. Yeni yayın döneminde TV ekranlarında olacak yeni reklam filmimizi de beğeneceğinize inanıyorum. Ülkemize gelen yabancı turistlerin ilgisi ve dünyanın birçok ülkesinde açtığımız mağazalarımızda müşterilerimize sadece lezzetlerimizle değil dergimiz aracılığıyla da dokunmak amacıyla dergimizi bu ay ilk kez Türkçe ve İngilizce olarak hazırladık. Önümüzdeki aylarda bize yol göstermesi için yeni formatımız ile ilgili düşüncelerinizi bizlerle paylaşmanızı rica ederiz. Eylül demek elbette okulların açılması demek. Yeni eğitim yılına da merhaba demeye hazırlandığımız bu günlerde, okul heyecanını yaşayan tüm çocuk ve gençlerimize başarılı bir yıl dilerken, onları beslenme saati için Simit Sarayı’nın besleyici ve doyurucu tatlarını denemeye davet ediyoruz. Aslında bu ay çok anlamlı bir gün ile başlıyor; “1 Eylül Dünya Barış Günü”. Ünlü filozof Simachus’un “Niçin hep birlikte barış ve uyum içinde yaşamayalım? Hepimiz aynı yıldızlara bakıyoruz, aynı gezegenin üzerindeki yol arkadaşlarıyız ve aynı gökyüzünün altında yaşıyoruz” sözlerinden hareketle dünyanın dört bir yanında devam eden ve hepimizi büyük üzüntüye boğan tüm savaşların bir an önce sona ermesini, barışın ve huzurun egemen olduğu bir dünyada hep birlikte mutlulukla yaşamayı diliyorum. Dear Friends 0f Simit Sarayı, We continued to grow with our new stores in and out of the country throughout the summer. The intensive interest we got especially in the Aegean Region stirred us very much. Following our İzmir Optimum, İzmir Konak, Denizli, Salihli, Kütahya and Seferihisar Simit Sarayı stores; we will introduce our Folkart Towers and Alsancak stores very soon to the Aegean gourmets and by the end of the year we will have at least 11 stores in the Aegean Region. We also received news which made us proud. We are crowned as the national champion in the most prestigious awards of the business world, the European Business Awards. We will represent Turkey as the National Champion in the BP Target Neutral Growth Strategy of the Year Award in European Business Awards 2014/15 which will be held for the eighth time this year. We also continue to meet the youth and those who feel young as we did last year within the scope of Fanta Music Festival. Our Simit Sarayı Taste Caravan will travel to 16 provinces in 47 days and share the enthusiasm of millions of music lovers from August 16 to September 27; we will share our tastes with them. You can find further details about the festival on the next pages. Our new commercial campaign which we realized with the celebrity soccer player Arda Turan and which was first broadcasted last month won great recognition. I am positive that you will also like our new commercial film to be shown on TV screens in the new broadcast season. We prepared our magazine in Turkish and English this month for the first time in return to the interest of foreign tourists visiting our country in order to touch our customers across the world not only by our flavors, but also by our magazine. Please do share your opinions about our new format to lead us in the forthcoming months. Of course, September means the start of the new school year. Wishing a successful academic year to all our children and youngsters who are excited by the start of the new school year, we are also inviting them to try the nutritious and satisfying tastes of Simit Sarayı during their lunch break. As a matter of fact, this month begins with a very meaningful day: “September 1st, World Peace Day”. Setting off from the words of famous philosopher Symmachus, “Why should not we all live in peace and harmony? We all look on the same stars, we are companions on the same planet and live under the same sky”, I wish the heartbreaker wars all over the world will end in no time and we all live in a world full of peace and serenity. With my warmest wishes, Abdullah Kavukcu Simit Sarayı İcra Kurulu Başkanı ve CEO Abdullah Kavukcu Simit Sarayı Chairman of Board and CEO 3 İ Ç İ N D EK İ LER C O N T EN T S 20 No • Issue no 18 Eylül • September 2014 3 Editör Editor-in-Chief 4İçindekiler Contents 10 Müşterilerimiz Simit Sarayı’nı anlattı Our customers tell about Simit Sarayı 12 Benim Simit Keyfim My Bagel Delight 14 Yeni mağazalarımız açıldı Our new store has been opened 20 Topkapı Sarayı’nın 30 büyük sırrı Thirty Great Secrets of the Topkapı Palace 32 Soner Sarıkabadayı Soner Sarıkabadayı 38 Karşı konulamaz cazibe: Türk kahvesi Irresistible attraction: Turkish coffee 46 Amsterdam’da görmeniz gereken yerler Must see places in Amsterdam 54 İşe giderken bunları giymeyin! Do not wear these in the workplace! 60 Dünyanın en ilginç festivalleri The most amazing festivals of the world 72 Sultanlar şehri Bursa Bursa, The city of Sultans 80 Küçük evlere özel dekorasyon önerileri Decoration tips for small houses 86 Başarılı bir Instagram hesabı için... Tips for a successful Instagram account 46 92 Kokuların gizemli dünyası Mysterious world of scents 98 Sonbahara özel beslenme önerileri Nutritional suggestions for the autumn 102 Güzel köyler cenneti: Selimiye The paradise of beautiful villages: Selimiye 110 En yeni teknoloji ürünleri The newest technological products 116 Altın Koza Film Festivali Golden Boll Film Festival 118 Kültür sanat Art and culture 122 Mağazalarımızın adresleri Addresses of our stores 124Astroloji Horoscope 128 Bulmaca Sudoku 4 110 54 İMTİYAZ SAHİBİ PUBLISHER İcra Kurulu Başkanı Executive President ABDULLAH KAVUKCU Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu) Managing Editor Esma Tuncer Aydos Yapım Production HI’STANBUL PRODÜKSİYON Şifasuyu Yolu Üstü Sok. No: 30 Oksizen Konakları 4/2 Maden Mahallesi, Sarıyer, İstanbul Genel Yayın Yönetmeni Chief Editor Ayhan Bölükbaşı [email protected] 60 Yayın Direktörü Publishing Director Zeynep Kasapoğlu [email protected] Görsel Yönetmen Art Director Çağrı Ece [email protected] 32 Editör Editor Ece Öziş [email protected] Yazı İşleri Editorial Uras Benlioğlu, Özcan Yılmaz Füsun Tansu, Simay Erdem Fotoğraf Photography Caner Kasapoğlu [email protected] 98 Yayın Kurulu Editorial Board Seçil Çiçek, Gülcan Gümüş, Hande Eldemir, Kübra Erkan, Cihangir Önalan Baskı Printing Uniprint Basım San. Ve Tic. A.Ş. Ömerli Köyü, İstanbul Cad. No: 159 Hadımköy 34455 İstanbul Tel: (0212) 798 28 40 Faks: (0212) 798 20 63 Yönetim Yeri Place of Management Büyükdere Cad. Apa Giz Plaza No: 191 Levent/İstanbul Tel: (0212) 398 03 98 www.simitsarayi.com Yayın Türü Type of Publishing Yerel Süreli Local Periodical Bu dergide yayımlanan tüm yazı ve fotoğrafların hakları Simit Sarayı Yatırım ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Bu yayındaki tipografik hatalardan Simit Sarayı Yatırım ve Tic. A.Ş. sorumlu değildir. Dergide yer alan ürünlerin fiyatlarında haber vermeden değişiklik yapılabilir. Ürünler stoklarla sınırlıdır. All rights pertaining to the articles and photographs published in this magazine are property of Simit Sarayı Yatırım ve Tic. A.Ş. Simit Sarayı Yatırım ve Tic. A.Ş. is not responsible for the typographical errors in this magazine. Prices of the products in this magazine are subject to change without prior notice. Products are limited in stocks. www.simitsarayi.com facebook.com/simitsarayi twitter.com/simitsarayi 5 H A B ER N E WS Simit Sarayı Türkiye’yi temsil edecek Yurt içi ve yurt dışı mağazaları ile dünya markası olma yolunda emin adımlarla yürüyen Simit Sarayı, Avrupa İş Ödülleri 2014/15’te (European Business Awards) Türkiye için yarışacak. İ ş dünyasının en prestijli ödüllerinden biri olan ve bu yıl sekizincisi düzenlenen Avrupa İş Ödülleri 2014/15’in ilk turunda rakiplerini geride bırakan Simit Sarayı, ‘BP Yılın Hedefli Sapmasız Büyüme Stratejisi Ödülü’ (The BP Target Neutral Growth Strategy of the Year Award) kategorisinde Ulusal Şampiyon olarak Türkiye’yi temsil edecek. 2007 yılından bu yana Avrupa’da farklı sektörlerden binlerce firmayı inovasyon, liderlik, sosyal sorumluluk, pazarlama, büyüme stratejileri, çalışan bağlılığı, süreç yönetimi ve müşteri sadakati alanlarında değerlendiren Avrupa İş Ödülleri en iyi uygulama örneklerini teşvik etmek, yarattığı yeniliklerle öne çıkan şirketlerin tanıtımını ve gelişimini desteklemek amacıyla düzenleniyor. Avrupa İş Ödülleri’nde Türkiye’yi temsil edecek olmaktan büyük gurur duyduklarını belirten Simit Sarayı İcra Kurulu Başkanı Abdullah Kavukcu, “Simit Sarayı, herkesin bildiği gibi Türkiye’nin markası… Hedefimiz Türkiye’nin markasını, dünya markası yapmak. Bunun için en iyisini yapmak için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Halen yurt içi ve yurt dışında 200’ü aşkın mağazamızda 8.600 çalışanımızla her gün 650 bin misafiri ağırlıyoruz. 2018 yılında Türkiye’de 440, yurtdışında 560 olmak üzere toplam 1000 mağazaya ulaşmayı hedefliyoruz. İş dünyasının en prestijli ödülü olan Avrupa İş Ödülleri’nde ulusal şampiyon olarak ülkemizi temsil edecek olmak bizi çok onurlandırdı” dedi. Avrupa İş Ödülleri’nin ikinci aşamasında Simit Sarayı, Ruban d’Honneur (Onur Kurdelesi) için yarışacak. Yarışmada bu yıl tüm Ulusal Finalistler jürinin değerlendirmesi için özel bir video hazırlayacaklar. Jüri değerlendirmesine ek olarak aynı anda internet üzerinden de oy kullanılarak, en beğenilen Ulusal Şampiyonlar seçilerek kazanan şirketler belirlenecek. 6 Simit Sarayı will represent Turkey Simit Sarayı, on its way to be a global brand has been named as a National Champion in The European Business Awards sponsored by RSM International; a prestigious competition supported by businesses leaders, academics, media and political representatives from across Europe. T he European Business Awards now in its 8th year engaged with over 24,000 business from 33 European countries this year and 709 companies from across Europe have been named today as National Champions; going through to the second phase of the competition. Simit Sarayı, competed with the best businesses in Turkey to win the accolade of representing Turkey in The BP Target Neutral Growth Strategy of the Year Award. Abdullah Kavukcu, The CEO of Simit Sarayı said “We’re very proud to be selected to represent Turkey as a National Champion. Sİmit Sarayı is Turkey’s brand and our target is make it a global brand. We welcome 650.000 guest each day in our more than 200 store in Turkey and abroad with our 8600 employees. We aim to reach 1000 stores in 2018, 440 of them in Turkey and 560 in other countries. The European Business Awards is widely recognised as the showcase for Europe’s most dynamic companies and we are now looking forward to the next round of the judging process where we can explain in more depth how we are achieving business success.” A panel of judges made up of Europe-wide business leaders, academics and entrepreneurs will view the National Champions’ videos, and award the best of this group the coveted ‘Ruban d’Honneur’ status. Ruban d’Honneur recipients will then go on to the grand final in 2015. All of the National Champions will also take part in a public vote to decide ‘Public Champions’ for each country. Simit Sarayı’na Altın Örümcek ödülü Simit Sarayı web sitesi, internetin Oscarları olarak da bilinen Altın Örümcek’te , ‘Yiyecek-İçecek Kategorisi’nde en iyi site seçilerek, ‘Altın Örümcek Web Ödülü’nün sahibi oldu. T ürkiye’de internet teknolojileri kullanılarak gerçekleşen en iyi projelerin ödüllendirildiği ve bu yıl 12’incisi düzenlenen Altın Örümcek Web Ödülleri töreni, 4 Eylül’de TİM Maslak Show Center’da gerçekleştirildi. ‘İnternetin Oscarları’ olarak da bilinen ödül töreninde, www.simitsarayi.com adresinde yer alan Simit Sarayı web sitesi, ‘Yiyecek-İçecek Kategorisi’ kategorisinde en iyi site seçilerek, Altın Örümcek Web Ödülü’nün sahibi oldu. 318’i aşkın finalistin 38 farklı kategoride yarıştığı 12. Altın Örümcek Web Ödülleri’nde bilişim, medya ve iş dünyasının önde gelen isimlerinin yer aldığı 43 kişiden oluşan jüri üyeleri, finalistleri ön eleme, grup elemeleri ve final değerlendirmeleri olmak üzere üç aşamalı eleme sürecinden geçirdi. Başvuruların tasarım, içerik, özellik/işlevsellik, kullanılabilirlik, standart uygunluğu ve çapraz tarayıcı uygunluğu olmak üzere beş değerlendirme kriteri baz alınarak incelendiği yarışmada jüri değerlendirmesinin yanı sıra gerçekleştirilen halk oylamasında ise 318 web sitesi için toplam 15 bin oy kullanıldı. Simit Sarayı web sitesinin başarısını değerlendiren Simit Sarayı İcra Kurulu Başkanı Abdullah Kavukcu, “İnternet dünyasını değerlendiren en itibarlı yarışma olan Altın Örümcek’te kazandığımız başarıdan büyük gurur duyduk. Bu ödül, teknolojiyi kullanırken doğru adımlar attığımızı bizlere bir kez daha kanıtladı. İnternet sitemizde emeği geçen tüm arkadaşlarımı tebrik ederim” dedi. Golden Spider Award to Simit Sarayı Simit Sarayı website has been selected as the best website in Food and Drink Category in the Golden Spider Awards which is known as the Oscar Awards of Internet and rewarded with the “Golden Spider Web Award”. T he 12th of Golden Spider Web Awards Ceremony rewarding the best projects implemented via Internet technologies in Turkey took place in the TIM Maslak Show Center on the 4th of September this year. Simit Sarayı website: www.simitsarayi.com has been selected as the best website in Food and Drink Category in the ceremony which is known as the Oscar Awards of the Internet and won the “Golden Spider Web Award”. With more than 318 finalists competing in 38 categories, 43 jurors including outstanding names from the information sector, media and business world offered to finalists a three-stage elimination process including a preliminary round, a group qualification round and a final evaluation. Applications were screened based on five evaluation criteria including design, content, features/functionality, usability and standard compliance and browser cross compliance in the competition where a total of 15 thousand people voted via web for 318 websites alongside the jury evaluation. Simit Sarayı Chief Executive Officer Abdullah Kavukcu commented on the success of Simit Sarayı website: “We are really proud of our success in the Golden Spider, the most prestigious competition of the Internet world. This reward once more proved that we are on the right track for using the technological opportunities. I sincerely congratulate all my friends who contributed to our Internet site.” 7 A DV ER TO R I A L Türk Kahvesi’ne Simit Sarayı imzası Geleneksel tatların modern adresi Simit Sarayı, odun ateşinde kavrularak hazırlanan eşsiz bir tada sahip olan Türk Kahvesi’ni şık ambalajı içinde sunuyor. Türk Kahvesi Turkish Coffee 8 Türk Kahvesi Turkish Coffee SIMIT SARAYI SIGN ON THE TURKISH COFFEE F Simit Sarayı, the contemporary address of traditional tastes, presents the Turkish Coffee in a chic packaging and with unique flavor thanks to roasting on wood fire. arklı lezzetleri ve sunumları kadar ambiyansıyla da dikkat çeken Simit Sarayı, geleneksel tat Türk Kahvesi’ne kendi yorumunu katarak, hem tadıyla hem de kokusuyla dost sohbetlerini taçlandırıyor. “Bir kahvenin kırk yıl hatırı var” mottosuyla odun ateşinde kavrularak hazırlanan, keyif anlarının vazgeçilmez lezzeti Türk Kahvesi, Simit Sarayı’nın üstün kalitesi ile karşınıza çıkıyor. Simit Sarayı Türk Kahvesi, 250 gr ve 100 gr olarak farklı ambalajlarda, keyif anlarını tatlandırmak isteyenler, sevdiklerine hem lezzetli hem de şık bir hediye vermek isteyenler için satışa sunuluyor. D rawing attentions not only by its distinguished tastes and presentations but also with its ambiance, Simit Sarayı now adds its own interpretation to the taste of traditional Turkish Coffee to crown friendly talks with both its flavor and also its smell. Prepared by roasting on wood fire with the motto “a cup of coffee brings friendship that lasts forty years”, Turkish Coffee, the indispensable flavor of pleasurable moments, is now being offered with the superior quality of Simit Sarayı. Simit Sarayı Turkish Coffee is being offered to the market in different packages of 250 and 100 g for those who wish to sweeten their pleasurable moments with their beloveds by giving them a delicious and chic gift. 9 H A B ER N E WS Simit Sarayı için ne dediler? Simit Sarayı’nın Levent’teki mağazasını ziyaret ettik ve misafirlerimizden mağazalarımızla ilgili görüşlerini dinledik. Duyduklarımız bizi çok mutlu etti… DEMET YILMAZ REKLAM SATIŞ SORUMLUSU Burası benim için bir dinlenme noktası S imit Sarayı genelde buluşma noktamız. Buradaki simit, geleneksel simit tadıyla çok lezzetli... Üstelik ürünlerin kalitesini ve hijyen koşullarına dikkat edilerek üretildiğini biliyoruz. Ben simit Sarayı’nın çayını da çok beğeniyorum. Bazen lezzetli bulduğum pastalarından da yiyorum. Buraya çok sık geliyorum, benim için aynı zamanda bir dinlenme noktası… ESMA AKMAN - YÖNETICI ASISTANI Çalışanların ilgisinden çok memnunuz S imit Sarayı mağazalarının sakin ve sessiz bir ortamı var. Simidi çok seviyorum, çay ve simit eşliğinde sohbet etmeye bayılıyorum. Bu yüzden Simit Sarayı mağazaları arkadaşlarla buluşma yerim. Birazdan uzun zamandır görüşmediğim bir arkadaşımla bir araya geleceğiz. Buluşma noktamız burası. Genelde hep Simit Sarayı’nda buluşurduk zaten. Burada en çok salata ve çorba tercih ediyorum. Diyet yapmıyorum ama salataları çok güzel, salatanızı istediğiniz malzemelerle hazırlayabiliyorsunuz. İhtiyacımız olduğunda hemen çalışanlara iletiyoruz, bize yardımcı oluyorlar, ilgilerinden çok memnunuz. Simit Sarayı’nı seviyorum ve fırsat buldukça sık sık gelmeye çalışıyorum. ESMA AKMAN – EXECUTIVE ASSISTANT We are very happy with the interest of the employees S imit Sarayı stores have a tranquil and silent ambiance. I love bagels, I love chatting accompanied with tea and bagel. So, Simit Sarayı is the rendezvous of my friends and I. In a while I will meet with a friend of mine whom I haven’t seen for ages. This is our meeting place. We were often meeting at Simit Sarayı anyway. I mostly order salad and soup here. I’m not on diet, but they have delicious salads and you can prepare your salad with the ingredients you like. Whenever we need anything, we tell it to the employees and they help us, we are very satisfied with their attention. I love Simit Sarayı and try to visit here occasionally. 10 DEMET YILMAZ – ADVERTISEMENT SALES SUPERVISOR This is my resting point G enerally, our meeting point is Simit Sarayı. The bagel here has the traditional bagel flavor and it is very delicious… Furthermore, we know about its quality and that it is made under hygienic conditions. I also like the tea at Simit Sarayı. Sometimes I eat some of the cakes which I find delicious. I visit here frequently and this place is also a resting point for me… What did they say about Simit Sarayı? We visited Simit Sarayı in Levent and listened to the opinions of our guests on our stores. We were very happy with what we heard… ESIN UYSAL - TAHSILAT UZMANI Ispanaklı böreğini çok seviyorum H aftada 3-4 gün geliyorum Simit Sarayı’na. En çok ıspanaklı böreğini seviyorum. İşyerime de çok yakın olması benim için avantaj, böylelikle öğle arasında kendime daha fazla vakit ayırabiliyorum. İLKER ÇEVIKER - ELEKTRIK TEKNIKERI Börekler favorim S imit Sarayı’na haftada iki-üç gün geliyorum. Ortamı güzel, servisi, çalışanları çok iyi. Çalışanlar son derece güler yüzlü ve ilgililer. Yiyecek- içecekler ise zaten çok güzel. Simit Sarayı’nın böreklerini seviyorum, kıymalı ve peynirli böreği favorim. Tahinli çörekleri de çok lezzetli. İLKER ÇEVİKER - ELECTRICIAN My favorite is the pastries I am coming to Simit Sarayı two-three days a week. The ambiance is nice and the service and employees are pretty good. Employees are always smiling and attentive. Food and beverages are, of course, very good. I like the pastries of Simit Sarayı and its pastries with minced meat and cheese are my favorites. Tahini pies are also very delicious. ESİN UYSAL – COLLECTION SPECIALIST I like the pastry with spinach I come to Simit Sarayı 3-4 days a week. I like the pastry with spinach most. Besides, it’s very close to my workplace which is an advantage for me, thus, I can save more time for myself during lunch break. 11 KEYİF EN J OY M EN T Instagram’da Simit Sarayı keyfi İster mağazada, ister yolda... Belki simit, belki sadece bir bardak demli çay... Siz paylaştınız, biz yayınlıyoruz. Sağlık ve mutlulukla, daha nice güzel anlarınıza ortak olmayı dileriz... Simit Sarayı pleasure in Instagram Whether in the store or on the way… It may be a bagel or a glass of strong, brewed tea… You shared and here we are publishing it. We wish to share your many happy moments healthily and happily… 12 Bu etİketle paylaştığınız fotoğrafların kullanım hakkı Sİmİt Sarayı’na aİt olacaktır. ile ilgili Simit Sarayı nızı fotoğrafları ı #simitsaray n, laşı etiketi ile payde iz im derg ! yayınlayalım hotos Share your p arayı about Simit S ayı tag r with #simitsapublish l il w and we Sarayı them in Simit Mag. 13 H A B ER N E WS Safranbolu Simit Sarayı lezzetleri ile tanıştı Simit Sarayı’nın yerli ve yabancı turistlerin de uğrak yeri olan Safranbolu’daki ilk mağazası 25 Ağustos 2014 tarihinde açıldı. Safranbolu Simit Sarayı Safranbolu met the flavors of Simit Sarayı The first store of Simit Sarayı in Safranbolu, a tourism center frequently visited by domestic and foreign tourists was opened on August 25th, 2014. Z engin menüsü ve uygun fiyatlı ürünleri ile her gün 07.00 - 24.00 saatleri arasında hizmet veren Safranbolu Simit Sarayı, ilk günden itibaren lezzet tutkunlarının buluşma noktası haline geldi. 180 metrekare dış, 180 metrekare iç alanı, ferah atmosferi, şık ve sıcak dekorasyonuyla büyük ilgi gören Safranbolu Simit Sarayı’nın menüsünde; klasik simit ve simit çeşitlerinin yanı sıra açma, poğaça ve pideden börek çeşitlerine, dürümden sandviçe, kurabiyeden pastalara, ızgaralardan makarnaya, salatadan dondurma çeşitlerine kadar zengin bir ürün gamı yer alıyor. Safranbolu Simit Sarayı Adres: Atatürk Mah. Eğitimciler Caddesi No:3 Safranbolu Tel: 0370 712 00 37 14 G iving service between 07:00 and 24:00 every day with its rich menu and reasonable prices, Safranbolu Simit Sarayı has become the meeting point of gourmets since the first day. Attracting great interest with its 180-squaremeter exterior and 180-squaremeter interior area and elegant and cozy decoration, Safranbolu Simit Sarayı has a rich menu including a wide range of products from traditional bagels to buns, pastries and pies along with wraps, sandwiches, cookies, cakes, barbeques, macaronis, salad types and ice-cream. Safranbolu Simit Sarayı Address: Atatürk Mah. Eğitimciler Caddesi No:3 Safranbolu Phone: 0370 712 00 37 Bursa Setbaşı Simit Sarayı Simit Sarayı mağazalarını yeniliyor Yurt içi ve yurt dışında 200’ü aşkın mağazasında 8 bin 600 çalışanıyla faaliyet gösteren Simit Sarayı, yeni konsept ve kurumsal kimlik çalışmaları doğrultusunda mağazalarını yenilemeye devam ediyor. Renovated stores from Simit Sarayı Adıyaman Simit Sarayı R enevasyon kapsamında Bursa Setbaşı Simit Sarayı ve Adıyaman Simit Sarayı mağazaları yeni yüzleri ile kapılarını açtı. Modern dış cepheleri, ferah atmosferleri, şık ve sıcak dekorasyonları, Simit Sarayı lezzetlerini bir arada görme imkânı sunan geniş vitrinleri ile lezzet tutkunlarının büyük beğenisini kazanan yeni mağazalardan Bursa Setbaşı Simit Sarayı her gün 06.0002.00, Adıyaman Simit Sarayı mağazası ise 07.00-23.00 saatleri arasında hizmet veriyor. Bursa Setbaşı Simit Sarayı ve Adıyaman Simit Sarayı menülerinde klasik simit ve simit çeşitlerinin yanı sıra açma, poğaça ve pideden börek çeşitlerine, dürümden sandviçe, kurabiyeden pastalara, ızgaralardan makarnaya, salatadan dondurma çeşitlerine atıştırmalık, doyumluk ve keyiflik zengin ürün gamı yer alıyor. Operating with 8,600 employees in over 200 stores in the country and abroad, Simit Sarayı continues to renovate its stores. B ursa Setbaşı Simit Sarayı and Adıyaman Simit Sarayı stores opened their doors with their new faces within the scope of renovation. With modern facades, spacious atmospheres, elegant and cozy decorations and large showcases which allow exhibition of Simit Sarayı flavors together, Bursa Setbaşı Simit Sarayı, which is one of the new stores admired by the gourmets, is open between 06:00 and 02:00 and Adıyaman Simit Sarayı is open between 07:00 and 23:00 hours every day. Bursa Setbaşı Simit Sarayı and Adıyaman Simit Sarayı have rich snack, taste and palatal delight menus that include a wide range of products from traditional bagels to buns, pastries and pies along with wraps, sandwiches, cookies, cakes, barbeques, macaronis, salad types and ice-cream. Bursa Setbaşı Simit Sarayı Adres: Hocalızade Mah. Atatürk cad. Kaya apt. no: 1 Osmangazi, Bursa Tel: 0224 225 11 63 Bursa Setbaşı Simit Sarayı Address: Hocalızade Mah. Atatürk cad. Kaya apt. no: 1 Osmangazi, Bursa Phone: 0224 225 11 63 Adıyaman Simit Sarayı Adres: Hacı Ömer Mah. Atatürk Bulvarı No:212 Adıyaman Tel: 0416 216 16 05 Adıyaman Simit Sarayı Address: Hacı Ömer Mah. Atatürk Bulvarı No:212 Adıyaman Phone: 0416 216 16 05 15 Ş EF B İZ D EN FRO M O U R C H EF Fırında Palamut YAPILIŞI Öncelikle fırın tepsisine domatesleri ve soğanları yuvarlak şekilde -metal para kalınlığında- kesiyoruz ve yatay şekilde tavaya diziyoruz. Daha sonra üzerine zeytinyağı ve tuz ile harmanladığımız palamutları diziyoruz. Üzerine sivribiberleri ve limonu yerleştiriyoruz. Son olarak üzerine biraz tuz, karabiber, kekik, defne ve zeytinyağı gezdiriyoruz. 150200 derecede ısıtılmış fırında 40-45 dakika pişirdikten sonra balığınız hazır. MALZEMELER 4 adet palamut (temizlenmiş sırttan ikiye bölünmüş) 3 adet domates 2 adet beyaz soğan 3 adet yeşilbiber 2 adet limon 3 çorba kaşığı Zeytinyağı Karabiber, nane ve tuz Bonito Scallop 4 TO 6 PERSONS PREPARATION TIME: 10 MINUTES BAKING TIME: 40 MINUTES INGREDIENTS 4 bonitos (cleaned, slit into two) 3 tomatoes 2 white onions 3 green peppers 2 lemons 3 tablespoons of olive oil Black pepper, peppermint and salt 16 DIRECTIONS First, slice tomatoes and onions in circular form –as thich as a coin– and lay them on a pan. Then, lay the bonitos which are mixed and blended with olive oil and salt. Set green peppers and the lemon on them. Finally, season with salt, blackpepper, thyme, bay leaf and sprinkle some olive oil. Cook for 40 to 45 minutes in a pre-heated oven at 150-200. 4-6 kişilik Hazırlama süresi: 10 dakika Pişirme süresi: 40 dakika Tarif: Şef Zafer Nalbaş H A B ER N E WS Masaya servis edilecek ürünler kamera karşısına geçti Durmaksızın gelişen ve misafirlerine en lezzetli ürünleri en iyi şekilde sunmak için her geçen yün yeni fikirleri hayata geçiren Simit Sarayı’nda ‘masaya servis’ de yapılması planlanıyor. Products to be served to the table are in front of the camera Y akın zamanda duyurusu yapılacak masaya servis ürünlerin fotoğraf çekimi ağustos ayında yapıldı. Self servis, dünyanın birçok ülkesinde kullanılan, misafirlerin diledikleri ürünleri hızla almalarına olanak veren bir hizmet türü. Bugüne kadar Simit Sarayı mağazalarında uygulanan bu yöntem gelecekte de devam edecek. Fakat ilerleyen aylarda birkaç mağazada belirli menü grupları ve ürünlerin masaya servis olarak misafirlere sunulması planlanıyor. Burada belirleyici unsur, özel olarak hazırlanan ürünleri misafirlerin Simit Sarayı’nın özgün dekorasyonunda masada bekleyebilmesine olanak vermek. Masaya servis edilmesi planlanan menü grupları ve ürünlere dair fotoğraf çekimleri, 14-15 Ağustos tarihleri arasında, Levent’teki Simit Sarayı Mağazası’nda gerçekleştirildi. Styling’ini Eda İldam’ın yaptığı çekimde fotoğrafçı ise Serkan Tunç oldu. Pastırmalı dil peynirli açık pideden, kavurmalı yumurtaya, simit tabağından ton balıklı salataya kadar geniş bir ürün grubunu kapsayan çekimlerde iştahlar da kabardı. Ever-improving and constantly coming up with new ideas in order to serve the most delicious products in the best way possible, Simit Sarayı is now planning to offer “service to the table”. P hoto-shooting of the “service to the table” products to be announced soon was done in August. Common in many countries, self-service is a method of service which allows the guests to get the products they want quickly. Adopted in Simit Sarayı stores to date, this method will be used in the future, too. In the meantime, certain menu groups and products are planned to be served to the table in a few stores. The main theme here is to allow the guests to wait for the specially-prepared products at the table in the authentic decoration of Simit Sarayı. Photo shooting of the menu groups and products which are planned to be served to the table was done in the Simit Sarayı store in Levent on 14th and 15th of August. Styling of the shooting was carried out by Eda İldam and photographer was Serkan Tunç. A diverse range of products from pide with pastrami and string cheese to kavurma omelet and from bagel dish to tuna salad were involved in the shooting and whetted appetite. 17 H A B ER N E WS Simit Sarayı Karavanı Fanta Gençlik Festivali ile Türkiye’yi geziyor 13. yılında, müzik ve eğlenceyi Türkiye’nin dört bir yanına Athena ve Hadise ile taşıyan Fanta Gençlik Festivali Türkiye’nin dört bir yanında müzikseverlerle buluşuyor. Simit Sarayı karavanı da şehir şehir gezerek, festival sırasında acıkanlara birbirinden leziz ürünlerini ulaştırıyor. 1 2 yıl içinde toplam 89.500 km yol yaparak, sanatçıları 6 milyon izleyiciyle buluşturan, Türkiye’nin en büyük mobil müzik festivali Fanta Gençlik Festivali bu yıl 16 Ağustos’ta İstanbul’daki ilk konser ile başladı. 13. Fanta Gençlik Festivali kapsamında Athena ve Hadise müzikseverlerle buluşurken, Türkiye’nin dört bir yanına müzik ve eğlenceyi taşınmış oluyor. Sadece bunlar mı? Birbirinden lezzetli ürünleriyle Simit Sarayı Karavanı da konser yapılan tüm şehirleri gezerek, etkinlik alanına gelenlere açlıklarını unutturuyor… Festivali Rotası 20 Ağustos – Ankara / Ankamall, 23 Ağustos – Samsun / Batıpark, 25 Ağustos – Kayseri / Sümer Tesisleri, 18 27 Ağustos – Malatya / Belediye Şenlik Alanı, 29 Ağustos – Elazığ / Fırat Üniversitesi, 5 Eylül – Şanlıurfa / GAP Arena, 7 Eylül – Gaziantep / Gaziantep Üniversitesi, 9 Eylül – İskenderun / Anıt Meydanı, 11 Eylül – Adana / M1, 13 Eylül – Mersin / Güneş Festival Alanı, 16 Eylül Salı – Antalya / Beachpark, 19 Eylül Cuma – İzmir / İnciraltı, 22 Eylül – Bursa / Asmerkez, 24 Eylül – İzmit / Outlet Center, 27 Eylül - Eskişehir Festivali nasıl izleyebilirsiniz? FANTA Gençlik Festivali’ne katılmak için FANTA ürünlerinin üzerindeki renkli açma halkalarından veya kapaklardan toplam 10 puan toplayarak festival süresince anlaşmalı davetiye dağıtım noktalarından veya festival günü, festivalin yapılacağı mekânın kapısından davetiyenizi alabilirsiniz. Festivale dair anlık paylaşımlar, görseller ve tüm bilgiler için ise şu adresi ziyaret edebilirsiniz: www.fanta.com.tr - https://www. facebook.com/fantagenclikfestivali Simit Sarayı Caravan Travels Around Turkey in the Youth Festival Bringing music and entertainment all around Turkey with Athena and Hadise in its 13th year, Fanta Youth Festival meets with music lovers across Turkey. Simit Sarayı Caravan travels from one city to the other to bring delicious foods to those who get hungry during the festival. T aking a distance of 89 thousand 500 kilometers in 12 years to bring the artists together with 6 million people, Turkey’s greatest mobile music festival Fanta Youth Festival started on the 16th of August this year with the first concert in Istanbul. While Athena and Hadise meet with music lovers, 13th Fanta Youth Festival brings music and entertainment across Turkey. Is that all? Simit Sarayı Caravan also travels to all concert cities to make the activity attendants forget their hunger with its delicious foods. Fanta Youth Festival route August 20 – Ankara / Ankamall, August 23 – Samsun / Batıpark, August 25 – Kayseri / Sümer Facilities, August 27 – Malatya / Municipality Festival Area, August 29 – Elazığ / Fırat University, September 5 – Şanlıurfa / GAP Arena, September 7 – Gaziantep / Gaziantep University, September 9 – İskenderun / Anıt Square, September 11 – Adana / M1, September 13 – Mersin / Güneş Festival Area, September 16 Tuesday – Antalya / Beachpark, September 19 Friday – İzmir / İnciraltı, September 22 – Bursa / Asmerkez, September 24 – İzmit / Outlet Center, September 27 - Eskişehir How to attend the Festival? To attend Fanta Youth Festival, you can get your invitation from the contracted invitation distribution points throughout the Festival by collecting 10 points from the colored opening rings or caps on Fanta products or from the festival area gate on the date of the activity. For instant shares, visuals and all information about the Festival please visit: www.fanta. com.tr // https://www.facebook.com/ fantagenclikfestivali 19 H A B ER N E WS Topkapı Sarayı’nın 30 Büyük Sırrı Topkapı Sarayı Osmanlı padişahlarının yaşadığı, içinde 4.000’e yakın insan bulunduğu, o günün koşulları düşünüldüğünde bağımsız bir devlet gibi yönetilen özel bir saraydı… 400 yıl boyunca cihan imparatorluğunun merkezi olmuş, şimdi dünyanın en gizemli müzelerden biri olan Topkapı Sarayı’nın gizemlerini çözmeye bir ömür yetmez, ama biz giriş mahiyetinde bilinmeyenleri sizin için araştırdık. Yazı: Ayhan Bölükbaşı Fotoğraflar: Caner Kasapoğlu 20 30 Great Secrets of the Topkapı Palace… Topkapı Palace was a special place in which the Ottoman Sultans and almost 4,000 people lived and, considering the conditions of the time, it was managed like a state… A life will not suffice to solve the mysteries of Topkapı Palace, which had been the center of a worldwide empire for 400 years and which is now a museum; however, we searched unknown points for you as an introduction. 21 H A B ER N E WS Verse at Bab-ı Hümayun On the main gate of Topkapı Palace, that is the Sultanate Gate, is the 13th verse of Saff Sura. This verse is a prayer which the janissaries used to say before a military campaign and reads “Oh Mohammad, herald the help of Allah and a victory soon to Moslems!”. Selam Gate Only sultans could enter from this gate on horse; grand viziers and other statesmen used to get down their horses while passing through here. Selam Gate which has been the symbol of Topkapı Palace, was also the symbol of loyalty to the state. Bab-ü Saadet The gate to the grandeur of Topkapı Palace and the beginning of sultan’s residence. Symbolizes the dominance of empire over the world with its unique appearance. Even grand viziers were not allowed to pass through this gate which was built by Fatih Sultan Mehmet. Bab-ı Hümayundaki ayet Topkapı Sarayı’nın ana kapısı yani Saltanat Kapısı’nın üstünde Saff Suresinin 13’üncü ayeti yazılıdır. Bu ayet sefer öncesi yeniçerilerin okuduğu duadır ve “Ya Muhammed Allah’tan bir yardım ve yakında gerçekleşecek bir zafer! Müminlere bunları müjdele” der. Selam Kapısı Bu kapıdan sadece padişahlar atla girebilirdi, sadrazamlar ve diğer devlet erkânı buradan geçerken atlarından inerlerdi. Topkapı Sarayı’nın simgesi haline gelen Selam Kapısı devlete bağlılığın da simgesiydi. Bab-ü Saadet Topkapı Sarayı’nda ihtişamın kapısı, padişahın ikametgâhının başlangıcıdır. Eşsiz görünümüyle imparatorluğun dünyaya hâkimiyetini simgeler. Fatih Sultan Mehmet tarafından inşa ettirilen kapıdan içeriye sadrazamların bile geçmesine izin verilmezdi. Kara Ağalar Mescidi Mihrabı Orta Afrika’dan İstanbul’a getirilen köleler, haremin güçlü koruyucuları oldu. Osmanlı’da onlara ‘Kara Ağalar’ deniyordu, padişahlara ve ailelerine yakınlıkları nedeniyle devlet yönetiminde bile görev aldılar. Sarayda öyle yükseldiler ki kendilerine ait ‘Mescidi Mihrab’ları bile oldu. 22 Saltanat Kapısı Sultanate Gate Mihrab of Kara Agalar Mascid Slaves brought from Central Africa were powerful protectors of Harem. They were called Black Agas (Kara Agalar) in the Ottoman Empire; they even served in state administration because of their close relations with the sultans and their families. They were so promoted to higher ranks that they even had their own ‘Mascid Mihrab’. Tower of Justice We can say that it was the eye of Ottoman in Istanbul. Sultans used to hear the divan meetings from the Tower of Justice which is the highest place of the palace. On the 45-meter high tower, the following verse is written: “Justice for one hour is better than praying for eighty years.” Sultan’s sofa It is the most beautiful and largest salon in Harem; sultans used to live here with their families and wishing merry holidays, chats and ceremonies were held here. The salon which has no fireplace is warmed up by the circulation of hot water coming from the hamam in the channels below the hall. Doğukan Aydın bu yaz, Topkapı Sarayı’nda yerli ve yabancı turistleri hatıra fotoğraflarına konuk olmuş. Genç bir yeniçeriyi canlandırdığı kostümü içinde Simit Sarayı lezzetleriyle kameramızı gülümsedi Doğukan... Bu sahne aslında bir o kadar gerçek, çünkü Padişahın belirli dönemlerde yeniçeriler için simit pişirtip dağıttırdığı biliniyor... This summer, local and foreign tourists had souvenir photos taken with Doğukan Aydın. Doğukan smiled for our camera with Simit Sarayı tastes in his Janissary costume . This scene is somehow true, as the Sultan is known to order bagels to baked and distributed to the janissaries at certain times. The object hanging from the ceiling of Sultan’s room has a meaning. It resembles the world and signifies that the world is ruled from this room. 23 H A B ER N E WS Harem Hastanesi Harem Hospital Adalet Kulesi Osmanlı’nın İstanbul’daki gözüydü diyebiliriz. Sarayın en yüksek yeri olan Adalet Kulesi’nden padişahlar divan toplantılarını dinlerdi. 45 metre yüksekliğindeki kulede şu ayet yazar: “Bir saatlik adalet, seksen yıllık ibadetten hayırlıdır.” Hünkâr Sofası Haremin en güzel ve büyük salonudur, padişahların ailesiyle birlikte yaşadığı, bayramlaşma, sohbet ve merasimlerin yapıldığı yerdir. Ocak bulunmayan salon hamamdan gelen sıcak suyun sofanın altındaki kanallarda dolaşması ile ısıtılır. III. Murad Has Odası Selsebili Mimar Sinan tarafından tasarlandı ve inşa edildi, Osmanlı mimarisinin ulaştığı nokta açısından eşsiz bir örnektir. ‘Selsebil’ cennetteki berrak su demektir, Osmanlı mimarisindeki anlamı ise göze ve kulağa huzur verecek şekilde düzenlenmiş yapay çağlayandır. 24 III. Murad Has Odası Selsebili Selsebil in Murad III’s Room Odalisques’ Mascid Access to this mascid from the golden road is through a mother-of-pearl inlaid gate. It was built parallel to the Sultan’s Mascid in Enderun (a school in the palace), thus women used to attend the prayer of the Sultan and students in the Enderun. Harem Hospital It was built in the garden of Harem after the great fire in 1665; the reason why it was built so far to the Harem was to avoid from epidemics. Selsebil in Murad III’s Room It was designed and built by Sinan the Architect; it is a unique example which shows the level the Ottoman architecture had reached. ‘Selsebil’ means the crystal clear water in the heaven and its meaning in the Ottoman architecture is the artificial waterfall arranged to give peace to the eyes and ears. Zoo Garden of Topkapı Palace was resembling a fabulous zoo. While deer, antelopes and peacocks were walking around on the flowery roads of it, there was even a lion house and also an elephant garden. Color of Sultanate Topkapı Palace flourished this year; more than 100 thousand flowers were planted in its gardens, but the color of each flower was selected with care. Since the color of sultanate is purple which also symbolizes grandeur, hundreds of thousands of purple hyacinths and violets embellished the gardens of the palace. Saltanatın Rengi... Color of Sultanate... Cariyeler Mescidi Altın yoldan bu mescide sedef kakmalı bir kapıyla çıkılır. Enderun’un hünkâr mescidine paralel inşa edilmiştir, böylece padişah ile Enderun öğrencilerinin kıldığı namaza kadınlar da katılırdı. Harem Hastanesi 1665’deki büyük yangından sonra Harem bahçesine yapıldı, Harem’den bu kadar uzakta yapılmasının sebebi salgın hastalıklardan korunmak içindi. Hayvanat Bahçesi Topkapı Sarayı’nın bahçesi masalsı bir hayvanat bahçesini andırıyordu. Çiçeklerle bezeli yollarında geyik, ceylan, tavuskuşu dolaşırken, bir tane de aslanhâne hatta fil bahçesi vardı. Saltanatın Rengi Topkapı Sarayı bu yıl adeta çiçek açtı, bahçelerine 100 binden fazla çiçek ekildi, ancak ekilen her çiçeğin rengi 25 H A B ER N E WS özenle seçildi. Saltanatın rengi ihtişamı da simgeleyen mor olduğu için, yüzbinlerce mor sümbül ve menekşe sarayın bahçelerini süsledi. Kutsal Emanetler Havuzu 1518’de, Osmanlı’nın ilk halifesi Yavuz Sultan Selim kutsal emanetleri İstanbul’a getirdi ve Has Oda’ya yerleştirdi. Aynı gün şöyle bir ferman yayınlandı: “Kırk Hafız Gece Gündüz Huzur’u Mukaddese Kur’an tilavet ede ve kıyamete kadar Kur’an sesi susmaya…” Böylesi önemli bir odanın hemen önündeki havuzda, dışardan toz gelmesin diye padişah ve saray halkı ellerini yıkardı. Ziyaret bittiğinde de ellerini yıkarlardı ki, odadaki kutsal tozlar dışarıya çıkmasın. Sofa Köşkü Adını önüne serilen rengârenk lale bahçesinden aldı. Bir tarafı alabildiğine güneşli, diğer yanıysa gölge… Padişahlar öyle çok sevdi ki burayı kimi zaman yemeğini yedi eşsiz boğaz manzarası eşliğinde, kimi zaman spor müsabakaları seyretti, bazen de diplomasiyi şekillendirdi. Eşsiz manzarası ve mimarisiyle türünün tek örneği. Pool of Sacred Relics Yavuz Sultan Selim, the first caliph of the Ottomans brought the sacred relics to Istanbul in 1518 and put them in the Private Room. On the same day he announced an imperial order as below: “Let Forty Hafizes chant the sacred Koran day and night so that sound of Koran never stops until the Doomsday…” In the pool just before such an important room, Sultan and palace residents used to wash their hands to keep the dust away which might come from outside. They used to wash their hand also after the visit so that the sacred dust inside the room cannot go outside. Sofa Manor It was named after the colorful tulip garden in front of it. One part of it is very sunny and the other side is in shadow… Sultans loved this place so much that they occasionally dined there before the unique panorama of Bosporus or watched sports competitions and sometimes they shaped the diplomacy. With its unique panorama and architecture, it is the sole example of its kind. Prophet Moses’ Scepter Prophet Moses comes to the Red Sea with his tribe; the impassable sea lies in front of them and behind them was the merciless pharaoh. Prophet Moses raises his scepter, hits the water with all his might and the Red Sea splits into two and gives way. Did you know that the most important symbol of Judaism, Prophet Moses’ miracle scepter is under protection in the Sacred Relics section of Topkapı Palace? Prophet Mohammad’s Cardigan Chest Hz. Musa’nın Asa’sı Hz. Musa kavmiyle Kızıldeniz kıyısına gelmiştir, önlerinde geçit vermeyen deniz, arkalarında amansız firavun ve ordusu vardır. Hz. Musa asasını kaldırır, tüm gücüyle suya vurur ve Kızıldeniz ikiye ayrılıp yol verir. Yahudi inanışının en önemli simgesi Hz. Musa’nın mucize asasının Topkapı Sarayı’nda Kutsal Emanetler bölümünde korunduğunu biliyor muydunuz? 26 When Ka’b bin Zuhayr repents and converts to Islam, he reads a poem to Prophet Mohammad for which Prophet Mohammad is moved and the prophet makes him wear his cardigan; this cardigan then became the symbol of following the path of the prophet. Ottoman sultans took over the protection of this cardigan which is the symbol of caliphate. Hazreti Muhammed’in Hırka Sandığı Ka’b Bin Züheyr, tövbe edip müslüman olduğunda Hz. Muhammed’i bir kaside okur, bunun üzerine çok duygulanan Hz. Muhammed sırtındaki hırkasını ona giydirir ve bu hırka peygamber yolunda gitmenin ve halifeliğin simgesi haline gelir. Osmanlı padişahları da halifeliğin simgesi hırkanın koruyuculuğunu üstlenmişlerdir. Spoonmaker’s Diamond According to the legend, a French officer named Pigot buys the Spoonmaker’s diamond from the Madaras Maharajah in India in 1774 and takes it to France. After a while, the diamond is offered for sale again and bought by Napoleon’s mother and she wore this on her chest for a long time. However, when Napoleon was sent to exile, his mother compulsorily offers the diamond for sale to save her son. Just then, a man of Tepedelenli Ali Pasha who was visiting France buys the diamond paying 150 thousand gold and brings it to Pasha. During the reign of Mahmud II, Tepedelenli Ali Pasha was killed due to rebellion against the state; his assets were seized and all his property was sent to the Ottoman Treasury. Thus, the diamond which was bought from Napoleon’s mother enters into the treasury. Kaşıkçı Elması Efsaneye göre 1774 yılında Pigot adında bir Fransız subayı, Kaşıkçı Elması’nı Hindistan’ın Madaras Mihracesi’nden satın alıp Fransa’ya götürür. Bir zaman sonra tekrar satılığa çıkartılan elması Napolyon’un annesi satın alır ve uzun süre göğsünde taşır. Ne var ki, Napolyon sürgüne gönderildiği zaman, oğlunu kurtarabilmek için, annesi de elması mecburen satılığa çıkartır. İşte o sırada, Fransa’da bulunan Tepedelenli Ali Paşa’nın bir adamı, paşa adına 150 bin altın ödeyerek elması satın alır ve paşaya getirir. II. Mahmud zamanında, Tepedelenli Ali Paşa, devlete karşı ayaklandığı gerekçesiyle öldürülür, paşanın varlıklarına el konulur ve tüm mal varlığı Osmanlı hazinesine gönderilir. Böylelikle, Napolyon’un annesinden satın alınan elmas hazineye girmiş olur. Collection of Manuscripts An aircraft on her way to London suddenly lands in Istanbul. The passenger in it was a president. In order to see just one work of art, he directly goes to Topkapı Palace with special permission. His purpose was to see a unique book written about his own nation’s roots and history. The president examines the book in Topkapı Palace Museum and leaves again for London. This book is “Camiü’t-Tevarih” written by Reshiduddin, the famous Mongolian historian. And the visitor was the President of Mongolia… Topkapı Palace Museum has a magnificent collection which includes limited manuscripts in the world. Ferman “I, sultan of sultans and khan of khans, Shadow of the God who crowns the rulers, the khan and sultan of the Mediterranean, Black Sea, and Byzantium and Anatolia Yazma Eserler Koleksiyonu Kaşıkçı Elması Spoonmaker’s Diamond Londra’ya giden uçak birden İstanbul’a iniş yapar. İçindeki yolcu bir ülkenin cumhurbaşkanıdır. Özel izinle sadece tek bir eser görmek için doğruca Topkapı Sarayı Müzesi’ne gider. Amacı kendi ulusunun, kökeni ve tarihi hakkında yazılmış yegâne eseri çok özel bir kitabı görmektir. Cumhurbaşkanı, Topkapı Saray Müzesi’ndeki kitabı inceler ve yeniden Londra’ya doğru hareket eder. Bu kitap ünlü Moğol tarihçisi “Reşidüddin’in Camiü’t-Tevarih’i”dir. Ziyaretçi ise Moğol Cumhurbaşkanı…Topkapı Sarayı Müzesi dünyanın sayılı yazma eserlerinin bulunduğu muhteşem bir koleksiyona sahiptir. Ferman “Ben ki sultanlar sultanı, hakanlar hakanı, hükümdarlara taç veren Allah’ın yeryüzündeki gölgesi, Akdeniz’in ve Karadeniz’in ve Rumeli’nin ve Anadolu’nun ve Azerbaycan’ın ve Şam’ın ve Halep’in ve Mısır’ın ve Mekke ve Medine’nin ve Kudüs’ün ve bütün Arap diyarının ve 27 H A B ER N E WS and Azerbaijan and Damascus and Aleppo and Egypt and Mecca and Medina and Jerusalem and all of the lands of Arabian and Yemen and all of many other countries; Son of Bayezid, Son of Sultan Selim, Sultan Suleiman Khan… You, Francis, the king of France...” begins the word of the Ottoman sultan… this was the word of his magnificent reign… Imperial Orders are the greatest witnesses of Ottoman sultans’ will… Empire changes and order of the sultan becomes a law by means of it… Yemen’in ve nice memleketlerin sultanı ve padişahı Sultan Bayezid Han oğlu Sultan Selim Han oğlu Sultan Süleyman Han’ım... Sen ki Fransa vilayetinin kralı Fransuva’sın…” işte böyle başladı sözlerine Osmanlı hükümdarı… Bu onun iktidarının ihtişam kelamı… Fermanlar Osmanlı padişah iradesinin en büyük şahidi... İmparatorluk değişir, padişahın emri onunla kanun olur… Kanuni Tuğrası Batı’nın ‘muhteşem’ diye andığı bir sultanın icraatları iz bıraktı elbet… Doğu’nun ‘Kanuni’si Sultan Süleyman adalet dağıttığı her yere imzasını bıraktı… Osmanlı tarihinin en uzun süre tahtta kalan padişahına ait bu simge, çeşitleri arasında günümüzde en çok bilinen Osmanlı sembolü halini aldı… Suleiman’s Signature En eski Türk geleneklerinden biri… Milletin savaş gücünü büyük ölçüde şekillendirdi. Dünya değişti, silahlar gelişti ama bu teknik önemini hiç yitirmedi. Atlı okçuların siperlikleri ise Avrupa’ya ilham verdi. Bu miğferler İngilizler tarafından kullanılan ‘lobsterhelmet’ yeni istakoz kuyruklu miğferlerin atası oldu. Actions of a sultan who is called ‘the magnificent’ by the West of course left traces… East’s ‘Law Maker’, Sultan Suleiman, left his signature in everywhere he brought justice… This symbol of the Ottoman sultan who sat on the throne for the longest period in the Ottoman history is now the most renowned Ottoman symbol from among its kind… Bağdat Köşkü Horsemen Archery Miniatures Atlı Okçuluk Minyatürleri IV. Murad Bağdat seferine çıkarken kendinden emindi. Yola çıkarken talimatını verdi ve zaferini taçlandıracak anıtın inşaatını başlattı. Dediğini de yaptı, Bağdat’ı aldı. Ancak döndüğünde zafer köşkünde oturmak nasip olmadı. O öldüğünde köşkün süslemeleri yapılıyor ve Hz. İbrahim’den bahseden çiniler işleniyordu duvara… III. Selim dönemine ait bir cep saati Osmanlı İmparatorluğu’nda saatlerin yeri büyüktü. Padişahlar kimi zaman hediye ettikleri bir hançerin Bağdat Köşkü Baghdad Manor One of the oldest Turkish traditions… It shaped the war power of the nation to a great extent. The world has changed, arms have been improved, but this technique never lost its importance. Helmets of horsemen archers inspired Europe. These helmets were the ancestors of ‘lobsterhelmet’ used by the English.A Pocket Watch from Selim III Period: Watches were very important in the Ottoman Empire. Sultans sometimes attached the watch at the tip of a dagger they gave as a gift and sometimes to the top of a tower… Pocket watches had this much importance in the Ottoman country… A pocket watch from Selim III period was taken from the secret archives of Topkapı Palace and almost two hundred-year-old story of this watch is revived today. Baghdad Manor When setting off for Baghdad, Murad IV was very sure of himself. Before he set out, he gave his order and started the construction of a monument what will crown his victory. He did what he said and conquered Baghdad. However, when he was back, he could not stay in his victory manor. Manor’s 28 embellishments were going on when he was dead and china telling about Prophet Abraham was being put on the wall… Fountain of Executioners Just behind the fountain were the residing places of the executioners of Topkapı Palace and guilty people were executed in front of the fountain. Executioners who were generally selected from the deaf and mute used to wash their bloody hands and belongings such as axes, sword, etc, which they used in the execution here… ‘Cabbage’ and ‘Okra’ Columns The contention between ‘Cabbage Eaters’ and ‘Okra Eaters’ was similar to the competition between Fenerbahçe and Galatasaray football clubs today… Çelebi Mehmed knew the importance of cavalry troops in the battle fields and established new troops one after the other… He named one of them ‘Cabbage Eaters’ after the delicious cabbages of Merzifon where he was residing then… He also established troops for his son, Murad. This time it was Amasya’s famous Okra which gave its name… These troops were named ‘Okra Eaters’ and the challenge between these two cavalry troops grew to a great competition and both parties had crowded fan groups. Two sighting columns are the only remnants from those competitions which challenged centuries… Sultanate Chariots They were indispensable in the Ottoman Dynasty… These private vehicles used by the sultan and his family used to bring the grandeur of the Ottoman Empire with their dazzling workmanship to wherever they went. Kapıdağlı’s Selim III painting During his reign Selim III decides to have his portrait painted. Sultan likes this painting which was painted by an ottoman painter of Greek origin. When the subject is Selim III, this painting is remembered for ages. Çeşm-i Bülbül Nightingale’s eye emerged at the end of the 19th century when Selim III sent Mevlevi Cellatlar Çeşmesi Fountain of Executioners ucuna iliştirirlerdi saati, kimi zaman bir kulenin tepesine… İşte cep saatlerinin de böyle bir yeri vardı Osmanlı ülkesinde… III. Selim döneminden kalan bir Osmanlı cep saati Topkapı Sarayı’nın gizli arşivlerinden çıkartılıyor ve bu saatin yaklaşık iki yüzyıllık hikâyesi, günümüzde yeniden canlanıyor. Cellatlar Çeşmesi Çeşmenin hemen arkasında Topkapı Sarayı cellatları ikamet ediyordu, suçluların infazı ise çeşmenin önünde gerçekleşiyordu. Genellikle sağır ve dilsizlerden seçilen cellatlar infaz sırasında kanlanan ellerini ve infazda kullandıkları batla, kılıç gibi eşyayı bu çeşmede yıkıyordu... ‘Lahana’ ve ‘Bamya’ sütunlar Günümüzde Fenerbahçe ile Galatasaray futbol kulüpleri arasındaki rekabet ne ise Osmanlı İmparatorluğu’nda ‘Lahanacılar’ ile ‘Bamyacılar’ arasındaki çekişme de oydu… Çelebi Mehmed savaş meydanlarında süvari birliklerinin önemini biliyor ve ard arda yeni birlikler kuruyordu… İçlerinden birine, o sırada ikamet ettiği Merzifon’un lezzetli lahanalarının adını verdi, ‘Lahanacılar’ dedi… Bir birlik de oğlu Murad için kurdu. Bu kez onlara adını veren Amasya’nın meşhur bamyasıydı… Birlik ‘Bamyacılar’ adını aldı… Ve iki süvari birliği arasındaki güç gösterisi büyük bir çekişmeye ve yoğun bir taraftar grubuna sahip oldu. Bu müsabakalardan geriye ise yüzyıllara meydan okuyan iki nişantaşı kaldı… Saltanat Arabaları Onlar Osmanlı Hanedanı’nın vazgeçilmezleri … Padişah ve ailesinin kullandığı bu özel araçlar göz kamaştırıcı işçiliğiyle Osmanlı görkemini gittiği her yere taşıyordu. Kapıdağlı’nın III. Selim tablosu III. Selim, iktidarı sırasında kendi portresini yaptırmaya karar verir. Rum asıllı bir Osmanlı ressamının yaptığı bu eseri padişah çok beğenir. Yüzyıllardır III. Selim denince gözlerimizin önüne hep o tablo gelir. Çeşm-i Bülbül Çeşm-i bülbül 19’uncu yüzyılın sonunda III. Selim’in Mevlevi dervişi Mehmet Dede’yi cam tekniklerini öğrenmek için Venedik’e göndermesiyle ortaya çıkmıştır. 29 H A B ER N E WS Dervish Mehmet Dede to Venice to learn glass techniques. Mehmet Dede developed the opal glass technique he learnt in Venice upon his return in his workshop in Beykoz and brought forward the eye of the nightingale. Nightingale’s eye is a work of art that requires patience and imagination. Mehmet Dede Venedik’te öğrendiği opal cam tekniğini dönüşte Beykoz’da açtığı atölyede geliştirmiş ve ortaya bülbülün gözünü getirmiştir. Çeşm-i Bülbül sabır ve hayal gücü gerektiren bir sanat eseridir. Baklava Alayı Ramazan ayı Osmanlı Devleti’nin genelinde olduğu gibi Topkapı Sarayı’nda da heyecanla kutlanırdı. Yüzyılın sonlarında ortaya çıkan bu gelenek çerçevesinde padişah yeniçerileri divan meydanına çağırır ve onlara ödül olarak baklava dağıtırdı. Yeniçerilerin padişahın bir iltifatı olarak İstanbul’un simgesi olan cevizli baklavayı kabul etmelerini izlemek için İstanbul halkı sokaklara dökülürdü. Bir siniyi 10 yeniçeri paylaşırdı. Silahtar ağa, yeniçerilerin gerçek lideri olan padişah adına ilk siniyi teslim aldıktan sonra diğer sinileri ikişer yeniçeri alırdı. Her bölüğün amirleri önde, baklavaları taşıyanlar arkada kışlaya doğru bir tören edasıyla yürünürdü. Baklava Parade Month of Ramadan was also celebrated in Topkapı Palace enthusiastically as it was across the Ottoman State. Within the frame of this tradition which emerged at the end of the century, sultan used to call the janissaries to the Divan Square and distribute baklava as an award. Residents of Istanbul used to take the roads to watch janissaries accepting the walnut baklava which is the symbol of Istanbul. 10 janissaries used to share one tray. After the Armorer Aga was handed in the first tray in the name of the sultan who was the actual leader of janissaries, other trays were delivered by two janissaries. Leaders of each division used to walk in the front and those carrying the baklava trays used to follow them to the barracks as if in a military parade. Distribution of Noah’s Pudding Aşüre Dağıtımı Muharrem Ayı’nın 10’uncu günü geldiğinde Topkapı Sarayı’nda herkesi bir heyecan sarardı, çünkü aşure ikramı zamanı demekti o gün geldiğinde. Padişahın şahsi kileri bu özel günü için açılır, içeriden aşure yapmak için en güzel ürünler alınır ve kazanlar kaynamaya başlardı. Helvacıbaşıların pişirdiği saray aşuresi ilk olarak padişaha ardından da Harem’e sunulurdu. Kuşhane Mutfağı Osmanlı Sarayı’nda çok geniş bir mutfak kültürü vardı. Sarayda yaşayan hemen her gruba ayrı ayrı mutfaklarda yemek çıkıyordu. Günde 4.000 kişiyi doyurabilen dev mutfak zincirinin en önemli halkalarından biri de kuşhane mutfağıydı. Bu mutfakta yalnızca padişaha özel yemekler yapılırdı. Tek kişilik tencerelerde yapılan bu yemekler sadece padişahın sofrasında yer alırdı. Mutfağın adı içinde bolca kuş eti kullanıldığı ve tek kişilik tencerelerden dolayı burası ‘kuşhane’ diye anılırdı. 30 Sultanın odasında tavanda asılan bu küre “dünya bu odadadan yönetiliyor” anlamını taşıyor... The object hanging from the ceiling of Sultan’s room has a meaning. It resembles the world and signifies that the world is ruled from this room. When it is 10th of Month of Muharrem, every person in Topkapı Palace got excited, because on that day Noah’s pudding was offered. Sultan’s personal cellar used to be opened for this particular day, best grains were taken to make Noah’s pudding and boilers were put on fire. Noah’s pudding made by the cooks of the palace was first offered to the sultan and then to Harem. Aviary Kitchen Ottoman Palace had a very wide culinary culture. Meals were cooked in separate kitchens for almost each group living in the Palace. One of the most important links of the giant kitchen chain that could feed 4,000 people every day was the aviary kitchen. Only special dishes used to be cooked in this kitchen for the sultan alone. The dishes cooked in one-person pans used to be put to the table of sultan alone. Due to the plenty amount of bird meat used in the kitchen and the one-person pans, this kitchen was called ‘aviary’. RÖ P O R TA J 32 I N T ERW I E V SONER SARIKABADAYI ‘Adhesive Plaster’ for broken hearts Kalp kırıklarına ‘Yara Bandı’ oldu Müzik piyasasının uzun zamandır yokluğunu hissettiği bir söz yazarı, besteci ve aynı zamanda vokal Soner Sarıkabadayı… A lyric writer who has been missed for a long time in the music market, a composer and at the same time a performer: Soner Sarıkabadayı… Röportaj: Ayhan Bölükbaşı 33 RÖ P O R TA J B I N T ERW I E V u yaza şarkılarıyla kim damgasını vurdu diye soracak olursanız yanıtı çok basit; tabii ki Soner Sarıkabadayı! Aşk acısı çekenlerin hislerine mükemmel şekilde tercüman olan Sarıkabadayı dergimizin sorularını yanıtladı… Yeteneğinizi nasıl fark ettiniz ve müzik yolculuğunuz nasıl başladı? İlk şarkımı anneme dinletmiştim. Benim olduğunu söylediğimde inanmadı ve bana: “Kim söylüyor bu şarkıyı? Hadi gerçeği söyle oğlum” dedi. Yani annem şarkıyı o kadar çok beğenmişti ki benim yazmış olabileceğime ihtimal vermiyordu. Benim için bundan güzel bir haber olamazdı. Bu işin ciddiyeti o gün netleşti bende… Artık planlarımı, tercihlerimi ve gerektiğinde seçimlerimi müzik üzerine yapacağımı biliyordum. Hangi sanatçılar sizin eserlerinizi seslendirdi? Murat Boz, Sertab Erener, Sibel Can, Işın Karaca, Demet Akalın, Röya, Mustafa Ceceli, Kutsi, Mustafa Sandal, Emre Altuğ, Altay, Murat Dalkılıç, Kibariye, Özcan Deniz, Yonca Lodi şarkılarımı paylaştığım birbirinden değerli sanatçılardan bazıları… İlk olarak BBG evinden tanıdığımız Tarık benim yazmış olduğum bir şarkıyı seslendirdi. Çok uğurlu geldiğini söyleyebilirim. Yazdığınız, bestelediğiniz bir şarkı piyasaya sunulduğu an milyonların hayatına giriveriyor, bu biraz çocuğunuz evden ayrılmış hüznü yaşatıyor mu size? Nasıl bir duygu? Bir şarkımın dinleyicilere ulaşması, onların hayatlarında yer bulması, çocuğunuzun okuldaki derslerinde yakaladığı bir başarıdan sonra onunla gurur duymaya benziyor. Belki de bu yüzden şarkıları çoğu zaman bir öğrenciye benzetiyorum. Dersine çalışırsa, öğretmenini dinlerse, yani konunun özünü kavrarsa, karşısına çıkan soruların hepsini doğru cevaplıyor. Sizin çıkış albümünüz ‘Buz’… O günleri okuyucularımızla paylaşır mısınız? Benim dinleyenlere kendi sesimle “Merhaba” dediğim şarkıdır Buz. Çok özeldir yani… Bir de çok uzun zaman 34 I f you ask us who has put a mark on this summer with his/her songs, the answer is, of course, Soner Sarıkabadayı! Translating the feelings of the lovelorn excellently, Sarıkabadayı answered our magazine’s questions… How did you realize your talent and how did your music journey start? I had my mom listen to my first song. When I said it is mine, she did not believe me and said: “Who is singing this song? Come on son, tell me the truth.” I mean, mom loved the song so much that she did not even think that it might be possible that it was written by me. No news could be better than this for me. The work became so serious for me on the very same day… I knew that from then on I was going to make my plans, preferences and, if necessary, choices for the music. Which singers performed your works? Murat Boz, Sertab Erener, Sibel Can, Işın Karaca, Demet Akalın, Röya, Mustafa Ceceli, Kutsi, Mustafa Sandal, Emre Altuğ, Altay, Murat Dalkılıç, Kibariye, Özcan Deniz, and Yonca Lodi are some of the esteemed artists I shared my songs… Tarık, whom we know from BBG House, is the first person who performed a song written by me. I can say that he brought me good luck. When a song written and composed by you is released to the market, it directly enters into the lives of millions; does this make you feel as if your child left home? What kind of a feeling is it? Reaching the audience and entering in their lives with my songs feels like being proud of your child when he/she achieved a success in the school. Maybe because of this I often think of the songs as students. If the student studies his/her lessons, listens to the teacher, I mean, if he/she gets to the core of the subject, he/she gives correct answers to all questions. Your debut album is ‘Ice’… Could you tell about those days to our readers? It is a song by which I said “hello” to my listeners with my own voice. I mean it is very special... It also waited too long. Exactly 10 years… The song was a classic among us anyway before it was released. I thank again; to the one who made me write it, who had it loved and who loved it… You touch the human soul with your music and moving lyrics. How do you combine the words with notes? How does a song come to life? This is a process which I do not exactly know, but as I am a lyricist, it is normal to think that I know it. I just do it without knowing what and how to do and the way I should use to make it. I express this in this way since the day I wrote my first song. ‘Plaster’ is the best song of this year; can you tell us the ‘Plaster’? I hope ‘Plaster’ has been good for everyone as it has been for me. Naturally, I try the songs on me first. I like being inspired by what have been felt rather than the words, I mean, things spoken. It is more pleasurable for me. You are a Sagittarius; do you believe in horoscope? And do you have the characteristics of your sign? Yes, though partly, I believe in it. I have some of the characteristics of Sagittarius. There are also some characteristics of Sagittarius which I do not attribute to myself, but as a result I am a Sagittarius… I am very fond of my freedom, loneliness and dreams. From whom did you inherit this talent and Sarıkabadayı bir şarkı nasıl doğuyor sorusunun yanıtını kendisinin de bilmediğini söylüyor. Sarıkabadayı says that he too does not know the answer to the question how a song was born. bekledi. Tam 10 yıl… Zaten daha şarkı çıkmadan bizim aramızda klasik olmuştu. Tekrar teşekkür ederim, yazdırana da, sevdirene de, sevene de… Müziğinizle ve etkileyici güftelerle insan ruhuna dokunuyorsunuz? Sözlerle notaları nasıl birleştiriyorsunuz? Bir şarkı nasıl doğuyor? Bu tam olarak ne şekilde gerçekleştiğini bilmediğim bir süreç ama ben şarkı yazarı olduğum için bildiğimin düşünülmesi de çok normal. Neyi, nasıl, hangi şekilde yapmam gerektiğini bilmeden sadece yapıyorum. Bunu ilk şarkımı yazdığım günden beri bu şekilde ifade ediyorum. ‘Yara Bandı’ bu yılın en iyi şarkısı, bize ‘Yara Bandı’nı anlatır mısınız? Umarım ‘Yara Bandı’ bana iyi geldiği gibi, yaraları olan herkese de çok iyi gelmiştir. Şarkıları önce kendimde deniyorum doğal olarak. Kelimelerden yani konuşulanlardan ziyade hissettirilenlerden esinlenmeyi seviyorum. Bana daha zevkli geliyor. Burcunuz Yay, burçlara inanır mısınız? Ve burcunuzun özelliklerini taşıyor musunuz? Evet, kısmen de olsa inanıyorum. Yay burcunun özelliklerinden taşıdıklarım var. Yay burcunun kendime konduramadığım özellikleri de yok değil ama Yay’ım sonuçta… Özgürlüğüme, yalnızlığıma ve hayallerime çok düşkünüm. Sizin yeteneğiniz kimden miras ve kardeşleriniz sizin kadar şanslı mı? Annem ev hanımı olmasına rağmen muhteşem bir sesi ve 35 RÖ P O R TA J I N T ERW I E V yorumu var ve annemin eşsiz sesini dinleyerek büyüdüm. Babam da bağlama çalardı. Onların yeteneklerinin birleşimiyim diyebilirim. Başka alanlarda çalışıyor olsalar da abimin ve ablamın müzik kulakları çok iyidir. İstanbul’a ne zaman geldiniz? Liseden mezun olduktan bir sene sonra İstanbul’a üniversite için geldim. İlk gördüğümde ne hissettiğimi hatırlamıyorum ama küçük bir şehirden geldiğim için muhtemelen çok kalabalık bulmuşumdur. Yıldız Teknik Üniversitesi İktisat bölümünde geçirdiğim bir yılın ardından yine aynı üniversitede Sanat ve Tasarım Fakültesi’nde Klasik Gitar bölümünü kazandım ve 2006 yılında mezun oldum.Hayallerle dolu günlerdi. Çok yalnız hissettiğim zamanların da az olduğu söylenemez. Ama kendimi müziğe, şarkılara teslim ettim ve şansıma çok inandım. Sizin için arkadaşlık ne demek? Neredeyse bütün çocukluk arkadaşlarımla aramda devam eden bir bağ var. Arkadaşlık benim için araya ne kadar zaman girerse girsin kaldığın yerden devam edebilmektir. Boş vakitlerinizde ne yaparsınız? Benim şarkılarıma ayırmadığım hiç bir boş vaktim yok. Çok çalışarak geleceğimi ve hayallerimi haketmem gerekiyor. Şarkı da yazmıyorsam, dinleniyorumdur. Soner Sarıkabadayı sizce kimdir? Kendinizi nasıl tanımlarsınız? Benden beklenenden daha büyük hayallere sahip bir şarkı yazarıyım. Kendinize verdiğiniz sözler oldu mu? Kendime verdiğim sözlerin haddi hesabı yok diyebilirim. Yani kendime verdiğim sözleri tutmaya çalışmakla geçiyor ömrüm. Peki, en sevdiğiniz yemek hangisi? Mutfakta nasılsınız, yemek yapabilir misiniz? En sevdiğim yemek kavramından ziyade her şeyin en iyisini yemek konusu ile ilgileniyorum. Kimin, neyi, nasıl pişirdiğiyle ilgili... Annem bunları çok iyi bilir ve uygulardı. Annemin sayesinde damak tadımın doğru bir seviyeye geldiğini düşünüyorum. Yemek yapmayı bilmiyorum ama kendime spordan sonra protein shake hazırlayabiliyorum. Bu sayılır mı? (gülüyor) Son sorum simit üzerine olacak, simidi nasıl seversiniz? Simidin sevmediğim bir hali yok desem… 36 Soner Sarıkabadayı yazdığı ilk şarkıyı annesine dinlettiğinde annesi sormuş: “Kim söylüyor bu şarkıyı? Hadi gerçeği söyle oğlum!” Listening the first song of Soner Sarıkabadayı, his mother asked: “Who is singing this song? Come on son, tell me the truth.” are your siblings lucky as you are? My mother has a wonderful interpretation and voice although she is a housewife and I was grown listening to my mother’s unique voice. My father was playing the bağlama. I can say that I am a combination of them. Although they are engaged in other areas, my elder brother and elder sister both have quite fine musical ears. When did you come to Istanbul? After finishing high-school, I came to Istanbul for university education. I do not remember how I felt when I first saw here, but I should have found it as a crowded city since I was coming from a small city. After a year I attended Yıldız Technical University, Department of Economics; I got into the Classical Guitar Department in the Art and Design Faculty of the same university and I was graduated from there in 2006. Those days were full of dreams. Also, it cannot be said that the days I felt too lonely were very few. However, I delivered myself to the hands of music and songs and trusted my luck very much. What does friendship mean for you? There is an ongoing link between almost all my childhood friends and me. For me, friendship means to resume the connection no matter how much time has elapsed. Who is Soner Sarıkabadayı in your opinion? How do you define yourself? I am a song writer who has greater dreams than expected from me. Have you ever promised yourself anything? I can say that the promises I made to myself are countless. I mean, my life is passing by trying to keep the promises I made to myself. Well, what is your favorite dish? How do you get along with kitchen, can you cook? I am interested in eating the best of everything rather than the concept of my favorite dish. It is related to who cooked what and how… My mother knew and applied these very well. I think my palatal delight has come to the right level thanks to my mother. I don’t know how to cook, but I can prepare myself a protein shake after doing physical exercise. Does that count? (he laughs) My last question will be about bagel; how do you like bagel? Let me tell you that there is not any type of bagel which I do not like. H A B ER N E WS Bir kültür mirası: Türk kahvesi ‘Köpüklüsü makbul’ denen, hatırı 40 yılı geçen, izdivaç yolunda damatlara soğuk terler döktüren ve daha nice gelenekle nefis kokusunu kültürümüze işleyen Türk kahvesi, bizim için sadece bir içecek değil, adıyla şanıyla bir kültür mirası… Ece Öziş 38 A cultural heritage: Turkish coffee Turkish coffee; referred to be more desirable when foamy, having a memory that lasts 40 years, leaving grooms about to be married in cold sweat and penetrating to our culture with its wonderful smell, is not only a beverage, but also a mighty cultural heritage for us… Ece Öziş 39 H A B ER N E WS Y “Y emeğin üstüne de bir kahve iyi gider”, “Misafirlere kahve yap kızım”, “Mis gibi koktu, olsa da içsek”, “Kahve bahane, sohbet şahane” cümlelerini ya kurdunuz ya da duydunuz... Türk kahvesi her gün öyle veya böyle, bir şekilde günlük yaşantımızın bir parçası. Her ne kadar biz de bu eşsiz tatla biraz geç tanışsak da, Avrupa’ya örnek olmamızdan mütevellit kahve Türklerin medar-ı iftiharı. Öyküsü ise lezzeti kadar acı ve tatlı... Kahvenin keşfini keçilere borçluyuz! Kahve bugünkü şeklini almadan önce yüzyıllar boyunca ekmekle karıştırılarak tüketilen bir ağaç meyvesinden öteye gidemedi. 11’inci yüzyıldan itibaren tüketilen kahve bitkisi doyurucu olması sebebiyle tercih edilirdi. İnsanların bugünkü haliyle kahveyi keşfi ise 14’üncü yüzyılda gerçekleşti. Hatta insanlardan önce kahvenin tadına başkaları vardı: keçiler! Rivayete göre bugün adı Etiyopya olan Habeşistan’da keçileri güden çobanlar, hayvanlarda garip bir durum gözledi. Bir ağacın meyvelerinden yiyen keçiler, daha canlı ve hareketli oluyor, yerlerinde duramıyordu! Çobanlar bu durumu hemen derviş Şazili’ye anlattılar, derviş de gözlemlemek için bu ilginç meyvenin suyunu kaynatıp içti. Ama o da ne? Aynı canlılık, aynı değişim... Böylece insanoğlu resmen kahveyi keşfetti. Adına da ‘Şazili’ dendi. Kahvenin adı nereden geliyor? Kahvenin adıyla ilgili söylemler bununla sınırlı değil. Bu konuda pek çok rivayet var. Ancak birçok uzmana göre ‘kahve’ adı Arapça ‘kahwa’dan geliyor. Habeşistan’da kahvenin keşfedildiği bölgenin adı ise ‘Kaffa’. Kim bilir belki de adını bu bölgeden alıyordur… Kahvenin bulunmasından sonra tüketim şekli bugünkünden farklıydı. Bugünkü gibi kahveyi sulu bir içecek haline getirenler Yemenliler oldu. Tevekkeli değil ‘Yemen kahvesi’ adını sık sık duymuşsunuzdur. Kahvenin adı burada da kendince bir yorum kazandı, zira Yemen’de kahveye ‘bun’ dendi. Kızıldeniz’in doğusundaki Muha kasabasının kahveye hitabı ise ‘moka’. Adı ne olursa olsun tadı ve etkisi herkes için aynıydı ve farklı kültürlerin kahveye seslenişi hep aynı tınıda oldu: İngilizler coffee dedi, Fransızlar café, Yunanlılar kafes, Almanlar kaffe, Türkler kahve... Kahve Türklerle buluşuyor Kahvenin etkisi o kadar büyük ki, hakkındaki rivayetler yüzyıllar boyunca kulaktan kulağa yayıldı. Kahvenin Türklerle buluşmasına dair de günümüze iki rivayet kaldı. Birinci rivayete göre, kahveyi Osmanlı topraklarına Hukm ve Şems adlı iki Suriyeli tacir getirdi. Bir diğer rivayete göre ise kahveyi Türklerle buluşturan Yemen valisi Özdemir Paşa oldu. Kanuni Sultan Süleyman’ın saltanatı sırasında Osmanlı sarayına giren kahve, binbir itinayla 40 Kahve çekirdekleri... Coffee seeds... ou have either uttered the sentences “A cup of coffee is good for digestion after the meal”, “Make a cup of coffee for our guests, sweetie”, “Smells sweet, I wish we could have a cup”, “Coffee is a good excuse for a nice conversation” or at least have heard these... Turkish coffee, in one way or another, is a part of our daily lives. Although we were introduced to this unique taste a bit late, coffee is a source of pride for Turks as we set an example for Europe. Its story, on the other hand, is as sweet and bitter as its taste... Coffee was nothing more than a tree fruit baked with bread for centuries until it has reached its current form. The coffee plant was being consumed since the 11th century as it was a filling food. Invention of coffee as its current form took place in the 14th century. In fact somebody else has enjoyed coffee before human: goats! Rumor has is that the shepherds herding the goats in Abyssinia, which is referred to as Ethiopia, observed something strange in animals. Goats which have eaten the fruits of a tree were more vibrant and active and kept fidgeting! Shepherds told this to dervish Şazili, who then boiled the water of this interesting fruit and drunk it for observatory purposes. What he experienced was the same vigor and change... Thus, mankind officially discovered coffee and named it ‘Şazili’. Where was the word ‘coffee’ derived from? Rumors about the origins of the name coffee are not limited to that story. There are many stories about it. However, according to most experts, the name “coffee” originates from the Arabic expression “kahwa”. The name of the region in Abyssinia where coffee was first discovered is ‘Kaffa’. Who knows, maybe it was name after this region… Following the discovery of coffee, its first form of consumption was different than the way it is consumed today. It was the Yemenites who first consumed coffee as a beverage as it is consumed now. It’s no wonder that you have frequently heard the expression ‘Yemenite coffee’. The name of coffee had yet another interpretation as Yemenites used to call coffee ‘bun’. People of Muha town located to the east of the red sea called it as ‘moka’. Whatever it is called, its taste and effect was the same for everyone and different cultures addressed coffee always in the same tone: The British called it as coffee, The French as café, The Greek as kafes, Germans as kaffe and Turks as kahve... Coffee has such a tremendous effect that the rumors about it travelled on the grapevine for centuries. Two of the rumors about coffee’s meeting with Turks survived until this day. The first rumor says that two Syrian merchants named Hukm and Şems brought coffee to the Ottoman land. It was Yemen governor Özdemir Pasha who first introduced coffee to Turks according to the second rumor. Coffee entered the Ottoman Palace during the reign of Sultan Süleyman and prepared with the utmost care and presented to the Sultan. There used to be coffee making classes in the Harem. Those who made coffee for the Sultan were named as “chief coffee makers”. Loyal and discreet people were selected for this task. Called coffee beans “black gold”, Turks exhibited their cooking skills in preparing this beverage. They interpreted coffee hazırlanıp Sultan’a servis edildi, Harem’de güzel kahve pişirme dersleri verildi. Sultan’ın kahvesini pişirenlere de ‘kahvecibaşı’ rütbesi verildi. Bu rütbeye sadık ve sır tutmasını bilen kişilerin seçilmesine özen gösterilirdi. Kahve çekirdekleri için ‘kara altın’ diyen Türkler, mutfaktaki hünerlerini bu içecekte de gösterdi. Kendine has bir pişirme yöntemiyle, kahvenin tadını yoğunlaştırarak yeni bir yorum kattı. Avrupalıların da ilk kez bu haliyle tanışacağı kahve, yeni pişirme yöntemiyle bundan böyle ‘Türk kahvesi’ olarak anılacaktı. Saray mutfağından evlere de taşan kahve günlük hayatta sıkça tüketilmeye başlandı. Kahve çekirdeklerini kavuran Türkler, daha sonra çekirdekleri döverek cezvede pişirdi ve her gelen misafire ikram etti. Böylece Osmanlı’da kahve ikramı giderek bir ritüel haline geldi. Kimi zaman misafirlere kahveden önce lokum ikram edilir, ardından acı bir kahve sunulurdu. Kimi zaman da içine çiçek suyu ya da kakule katılarak kahveye aroma verilirdi. Osmanlı sarayında ise kahvenin yıldızı IV. Mehmed döneminde parladı. Sarayda sadece Yemen kahvesi tercih edilirken, fincanlar yalnızca İznik ve Kütahya çinisinden yapılırdı. İçenlerin eli yanmasın diye de gümüş veya altın bir zarfla kulp vazifesi görülürdü. Kahve içme keyfi tüm şehre sirayet etti ve Tahtakale’de birçok kahvehâne açıldı. Kahve müdavimleri kahvehânelerde günün her saati bir araya gelip kitap okumaya, şiir ve edebiyat sohbetleri yapmaya, satranç ile tavla oynamaya başladı. Sosyal hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelen kahvehâneler adeta birer kültür yuvasıydı. Devlet meselelerinin de konuşulduğu kahvehâneler zaman zaman sarayın tepkisiyle karşılaşıp yasaklansa da, bu engeller Türk halkını kahve sevdasından caydırmaya yetmedi. 41 H A B ER N E WS Ayrılmaz ikili: Türk kahvesi ve lokum. Best friends: Turkish coffee and lokum. 42 making in a new style by making the taste of coffee more intense applying a unique cooking method. First introduced to Europeans in this form, coffee was to be referred as “Turkish Coffee” due to its cooking method. Transferred from the royal kitchen to ordinary households, coffee was started to be consumed regularly. Turks, who roasted coffee beans, crushed them later on and cooked in coffeepots before serving to every guest visiting the house. Thus, coffee serving slowly became a ritual in the Ottoman Empire. At times, Turkish delight was served to the guests which is followed by a bitter tasting coffee. Sometimes coffee was aromatized by adding flower juice or cardamom. Coffee consumption flourished at the Ottoman Palace during the period of Mehmet the Fourth. While only Yemenite coffee was preferred at the palace, the petticoats were only made of İznik and Kütahya ceramic. A case made of silver or gold was used as a handle in order to prevent hands from burning. Coffee drinking habit spread to the entire city and lots of coffee shops were opened in Tahtakale. Regular visitors of such coffee shops started gathering at the shops any time of the day and they were reading books, playing chess and backgammon and involving in deep conversations about poetry and literature. Coffee shops became an indispensible part of the social life and they served as cultural centers. Even though the coffee shops where politics were also discussed were banned from time to time following the reaction of the palace, these obstacles were not big enough to deter Turkish people from enjoying coffee. The fame of coffee which confirmed its place in everyday life of people also drew the attention of ambassadors and merchants who set foot on Ottoman land. Stories about Turkish coffee told especially by merchants from Venice and Marseilles in Italy travelled on the grapevine in Europe. It was the Ottoman ambassador Süleyman Ağa who first introduced Turkish coffee to Europe. Süleyman Ağa, who was sent to France on a diplomatic mission did not forget to take sacks of coffee with him on way to Paris. Turkish coffee he offered to the French elite who visited him became Ne kadar köpük o kadar lezzet! More bubbles more flavour! Günlük hayatta kendine sağlam bir yer edinen kahvenin ünü, Osmanlı topraklarına gelen elçi ve tacirlerin dikkatinden kaçmadı elbet. Özellikle Venedikli ve Marsilyalı tacirlerin İtalya’da anlata anlata bitiremediği Türk kahvesi Avrupa’da kulaktan kulağa yayılıyordu. Türk kahvesini Avrupa ile bizzat tanıştıran ise Osmanlı Sefiri Süleyman Ağa oldu. Diplomatik sebeplerle Fransa’ya gönderilen Süleyman Ağa, Paris’e giderken yanında çuvallar dolusu kahve götürmeyi ihmal etmedi. Kendisini ziyaret eden Fransız sosyetesine ikram ettiği Türk kahvesi kısa zamanda çok sevildi. Süleyman Ağa’nın hoşsohbetliği ve nüktedanlığı da kahve muhabbetlerini taçlandırıyor, Fransız ileri gelenleri arasında kahve ziyaretleri bir ayrıcalık sayılıyordu. Türk kültürüne olan hayranlık öylesine gelişti ki, Paris’teki Louvre Sarayı’nda bir oda Türk odası olarak düzenlendi. Bu odada bulunanlar Türk kadınları gibi giyiniyor ve Türk kahvesi içiliyordu. Türk kahvesinin Avrupa’ya yayılmasıyla ilgili daha bilindik bir başka rivayet ise II. Viyana Kuşatması sırasında yaşananlar. Kuşatmanın ardından Osmanlı ordusu geri çekilirken, ardında çuvallar dolusu kahve bıraktı. Çuvalların içindekileri gören Avusturyalılar, bu tuhaf maddeyi deve yemi zannederek denize dökecekti ki, George Kolschitzki yetişti. Türkleri yakından tanıyan bir casus olan Kolschitzki, kahveleri alarak Viyana’da bir kahvehâne açtı. Böylece Avusturyalılar da kahvenin eşsiz lezzetinden nasibini aldı. Kahvenin Avrupa kültürüne 43 H A B ER N E WS etkisi bu kadar büyük olunca sanatçıların da ilgisinden kaçmadı bu lezzet. Alexander Dumas, Moliere, Honore de Balzac, Victor Hugo’nun yanı sıra Türklere olan ilgisiyle tanınan Pierre Loti tarihe kahve tutkunluğu ile adını yazdırmış isimlerden sadece birkaçı. Fransız yazar Pierre Loti bu sevdası nedeniyle İstanbul’daki kahvehânelere sık sık uğrardı. Bu sebeple en sevdiği semt olan Eyüp’te bir kahvehâneye adı verildi. Kahveye olan düşkünlüğü ile bilinen ünlü besteci Bach ise bu tutkusu için ‘Kahve Kantatı’nı besteledi. Türkler sayesinde kahveyle tanışan Avrupalılar, uzun yıllar boyunca onu Türk kahvesi usullerine göre pişirerek tüketti. Zaman içerisinde kahvenin çeşitleri çoğaldı, Avrupa’da tüketim usulleri değişti, yetiştirilme alanı Afrika’dan Güney Amerika’ya kadar genişledi. Ancak içecekten çok bir kültürün temsilcisi olan Türk kahvesi telvesiyle servis edilmesi sebebiyle hâlâ dünyada tek. Kültürümüze öylesine işledi ki kahvenin kokusu, her sabah yaptığımız kahvaltının adına esin kaynağı oldu. Bugün kahvaltı kelimesini kullanıyorsak sebebi, sabahları kahve öncesi yediğimiz yemeğin ‘kahve altı’ olmasıdır. Canınız mı çekti? Kahveyle ilgili bunca bilgiden sonra canınız köpüklü bir Türk kahvesi içmek isteyebilir. Çok şanslısınız çünkü dergisini okuduğunuz Simit Sarayı’nın birçok mağazasında bu lezzet var. Güzel, bol köpüklü bir Türk kahvesi söyleyin ve kahvenizi yudumlarken klasik müziğin kahve müdavimi üstadlarından Bach’ın “Kahve Kantatı”nı dinleyip bestedeki şu sözleri hatırlayın: “Ah kahve ne kadar tatlı, binlerce öpücükten daha güzel...” 44 very popular shortly after. Süleyman Ağa’s sociable manners and humorous nature crowned the conversations accompanied by coffee and coffee meeting were considered as a privilege among the French elite. Admiration of Turkish culture was so intense that one of the rooms in Louvre Palace was redecorated as a Turkish room. Women in this room dressed up like Turkish women and Turkish coffee was served. Another story about Turkish coffee’s becoming widespread in Europe is the experiences during the second Vienna siege. Ottoman army left behind bags of coffee while retreating after the siege. Austrians thought that this weird stuff to be camel food and they were about to dump it into the sea when George Kolschitzki arrived at the scene. Kolschitzki, a spy who knew Turks very well, took the coffee and opened up a coffee shop in Vienna. Thus, Austrians started to enjoy the unique taste of coffee. The tremendous effect of coffee on European culture drew the attention of artists as well. Alexander Dumas, Moliere, Honore de Balzac, Victor Hugo’nun and Pierre Loti, who was known for his interest in Turks, are just some of the names who were known as coffee addicts in history. French writer Pierre Loti used to visit the coffee shops in Istanbul due to his love for coffee. Therefore, a coffee shop in Eyüp, his favorite district in Istanbul was named after him. Famous composer Bach, known for his love for coffee, composed “Coffee Cantata” in honor of this passion of his. Craving for some? After all this information about coffee, you may want to drink a foamy Turkish coffee. You are very lucky: Simit Sarayı, as in the name of this magazine serves this taste. Now order a nice and well-foamed Turkish coffee and listen to the coffee connoisseur of the classical music maestro J.S. Bach’s “Coffee Cantata” remembering the lyrics: “Ah! How sweet coffee tastes, more delicious than a thousand kisses...” S E YA H AT T R AV EL Tarih ve sanatın kalesi AMSTERDAM A Fortress of history and art Tarihi şehir yapısı, kanalları, müzeleri ve sanatsal etkinlikleri ile Amsterdam başınızı döndürecek bir güzelliğe sahip. With its historical city, canals, museums and art events, Amsterdam has a dazzling beauty. 46 47 S E YA H AT T R AV EL N o one would guess that the cosy fishing village established in the 12th century on the banks of the Amstel River was to become one of the most important cities in the world. Being a cosy fishing village once, Amsterdam is now the capital city of Holland and also one of the most important cities in the world. Drawing attention with its architecture dating back to 17th Century, the city attracts millions of people each year from all over the world. Old town is composed of canals entwined together to form a crescent. There are 165 canals and 281 bridges in Amsterdam. Also referred to as the Venice of the North, this city is an interesting place with an altitude of 6 meter below the sea level. The Amstel river passing through southeast of the city gives its name to the famous Amstel beers and also supplies water to the canals of the city. It would be fair to call Amsterdam a city of arts, where you may encounter narrow, long and charming buildings next to each other. The most convenient way to move around in Amsterdam where you can see people from any nation on the streets is riding a bicycle. We brought together for you the 10 major spots to visit in the city where bicycle is used not as an alternative means of transport, but as a main one … A mstel Irmağı’nın kıyısında, 12. yüzyılda kurulan şirin balıkçı köyünün gelecekte dünyanın en önemli şehirlerinden biri olacağını kimse bilmiyordu. O yılların şirin balıkçı köyü Amsterdam, bugün hem Hollanda’nın başkenti hem de dünyanın en önemli şehirlerinden bir tanesi. 17. yüzyıldan kalma mimarisiyle dikkat çeken şehre her yıl milyonlarca insan, dünyanın hemen her yerinden akın akın geliyor. Kentin eski bölümü iç içe geçmiş ay biçimindeki kanallardan oluşuyor. Amsterdam’da 165 kanal, bin 281 köprü bulunuyor. Bu nedenle Kuzeyin Venedik’i olarak da anılan şehir deniz seviyesinin 6 metre altında olan rakımı ile de ilginç bir yer. Şehrin güneydoğusundan geçen Amstel nehri ünlü Amstel biralarına da adını verirken şehirdeki kanallara da can suyu dağıtıyor. Birbirine yapışık şekilde sıralanan dar, uzun ve sevimli binalara hemen her yerde rastlayabileceğiniz Amsterdam için tam bir sanat şehri diyebiliriz. Sokaklarında gezerken her milletten insanı görebileceğiniz Amsterdam’da dolaşmanın en kolay yolu ise bisiklet kullanmak. Bisikletin alternatif bir ulaşım aracı değil temel ulaşım araçlarından biri olarak kullanıldığı şehirde ziyaret etmeniz gereken 10 önemli noktayı sizler için derledik… 1 - Dam Meydanı Amsterdam’ın tarihi bölgesinde, merkez tren istasyonunun yaklaşık 750 metre güneyinde yer alıyor. 13’üncü yüzyılda inşa dilen Dam Meydanı, Amsterdam’ın hatta tüm Hollanda’nın en bilinen meydanı. Zuiderzee Denizi’nin taşmasını ve çevresine zarar vermesini engellemek amacıyla yapılan meydan, zamanla etrafına inşa edilen binalarla bir cazibe merkezi haline geldi. İnsanların yanı sıra çok sayıda güvercine de ev sahipliği yapan meydanda birçok kafe, mağaza ve önemli yapılar 48 1 - DAM SQUARE Dam Meydanı Dam Square It is located in the historical area of Amsterdam, 750 meters to the south of the central station. Built in the 13th century, Dam Square is the most famous square not only in Amsterdam, but also in entire Holland. Built in order to prevent Zuiderzee Sea from overflowing and thus damaging its surroundings, the square became a point of attraction in time thanks to the buildings constructed around it. There are many cafes, shops and important buildings in the square which became a home to many pigeons as well as people. The most prominent of these buildings is Amsterdam Royal Palace located at the west end of the square. Many important spots including Madame Tussaud’s Museum are located in this square. 2 - LEIDSEPLEIN SQUARE Another important square of Amsterdam is Leidseplein square, the most vibrant part of the city. There are many restaurants, pubs and shops in the square. There are events taking place almost on a daily basis here in this square which is one of the most touristic and amusing centers of Amsterdam. You may come across street performers all over the square. Shops, restaurants, cafes, bars, cinemas, theaters, night clubs: you name it the square has it. Used as a parking spot by the farmers who came to the city for business in the 17th Century, the square is now one of the most important places in Amsterdam. bulunuyor. Bu yapılardan en öne çıkanı ise meydanın batı ucunda bulunan Amsterdam Kraliyet Sarayı. Madame Tussaud’s Müzesi dâhil birçok önemli nokta bu meydanda bulunuyor. 2 - Leidseplein Meydanı Van Gogh Müzesi Van Gogh Museum 3 - MUSEUMS Van Gogh Museum: Vincent Van Gogh is a real mad man as well as being a genius. If you want to take a closer look at the works of this famous painter who left an important mark in the art history of the world, then we Çiçek Pazarı Flower Market Amsterdam’ın önemli meydanlarından bir diğeri de şehrin en hareketli yeri olan Leidseplein Meydanı. Meydanda birçok restaurant, pub ve alışveriş yapabileceğiniz mağaza var. Amsterdam’ın en turistik ve en eğlenceli merkezlerinden biri olan bu meydanda hemen her gün bir etkinlik yapılıyor. Sokak sanatçılarına meydanın her yerinde rastlamanız mümkün. Mağaza, restoran, kafe, bar, sinema, tiyatro, gece kulübü, ne arıyorsanız bu meydanda bulabilirsiniz. 17. yüzyılda şehre iş için gelen çiftçiler tarafından park yeri olarak kullanılan meydan bugün Amsterdam’ın en önemli yerlerinden biri. 3 - Müzeler Van Gogh Müzesi: Vincent Van Gogh bir dahi olmasının yanında gerçek bir çılgın. Dünya sanat tarihinde önemli bir iz bırakan bu ünlü ressamın eserlerine daha yakından bakmak istiyorsanız sizi Van Gogh Müzesi’ne alalım. Müzede Van Gogh’a ait 200 resim, 500 çizim ve 700 den fazla mektup sergileniyor. Stedijk Müzesi: Van Goh’a doydunuz ve sırada ne var merak mı ediyorsunuz? Hemen söyleyelim; bir sonraki randevunuz Picasso, Monet, Kardinsky ve daha birçok ünlü sanatçıyla. Stedjik Müzesi’nde sizi bekliyorlar, onları fazla bekletmeyeceğinize eminiz. Rijksmuseum: Hollanda Ulusal Müzesi’nde 8 bin parça eser sergileniyor. Müzede Rembrandt, Frans Hals ve Johannes Vermer gibi dünya çapında tanınan sanatçıların önemli eserlerini yakından görebilirsiniz. Madame Tussauds: İşte mükemmel fotoğraflar çektirebileceğiniz bir müze! Dünya çapında üne kavuşmuş sanatçıların, siyasi liderlerin bal mumundan yapılmış heykellerinin yer aldığı müzede birçok tanıdık isime rastlayacaksınız. 4 - Çiçek Pazarı Laleleriyle ünlü Hollanda’nın en önemli şehirlerinden biri olan Amsterdam’ın çiçek ihtiyacını karşılayan Çiçek Pazarı’na hoş geldiniz! Dünya genelinde pek çok şehirde bir çiçek pazarıyla karşılaşabilirsiniz ama Amsterdam Çiçek Pazarı, onlardan çok farklı çünkü su üzerinde kurulu. Bin bir renkli çiçeklerin arasında sergilenen hediyelik eşyalar dikkatinizi çeker mi bilemeyiz ama Çiçek Pazarı’nda ilginç hediyelik eşyalar da satılıyor. Turistler tarafından oldukça rağbet gören Çiçek Pazarı her gün açık. 49 S E YA H AT T R AV EL 5 - Vondelpark Amsterdam’ın en bilinen parkı Vondelpark, şehrin güneyinde yer alıyor. Leidseplein’a yürüyerek 5 dakika uzaklıktaki park, Leidseplein’dan Amstelveeneweg’e kadar uzanıyor. Şehre çok yakın olmasına rağmen Amsterdam’ın gürültüsünden uzak olan Vondelpark’ta oyun parkları, yürüyüş ve koşu parkurları bulunuyor. Doğanın tadını çıkartabileceğiniz piknik alanlarında kartpostal gibi bir manzarayı izleyerek dinlenebilirsiniz. Adını ünlü Hollandalı yazar Johannesvan den Vondel’den alan parkta birçok sanatçı kendi performansını sergiliyor. Amsterdam’ın en büyük parkı olan Vondelpark’ı yılda yaklaşık 10 milyon kişi ziyaret ediyor. Artis Hayvanat Bahçesi Artis Zoo Vondelpark invite you to Van Gogh Museum. There are 200 paintings, 500 drawings and more than 700 letters of Van Gogh in the museum. Stedijk Museum: You had enough of Van Gogh and wondering what is next? Let us tell you now: your next appointment is with Picasso, Monet, Kardinsky and many other famous artists. They are waiting for you at Stedjik Museum, and we surely know that you won’t keep them waited. Rijksmuseum: There are 8 thousand pieces of art on exhibition at the Holland National Museum. You may take a closer look at the major works of the worldwide known artists such as Rembrandt, Frans Hals and Johannes Vermer at the museum. Madame Tussauds: Here is a perfect museum to be photographed! You will see many familiar names in the museum presenting wax sculptures of world-famous artists and political leaders. 4 - FLOWER MARKET Welcome to the flower market which supplies Amsterdam, one of the major cities of Holland famous for its tulips, with flowers! You may encounter a flower market in many cities in the world, however, Amsterdam flower market is a lot different than the rest as it is built on water. We do not know if the souvenirs flourished among the flowers of thousand colors would attract you, but there are surely interesting ones among them. Being a main tourist attraction, Flower Market which is open every day. 5 - VONDELPARK Vondelpark, the best known park of Amsterdam, is located at the south of the city. A 5 minute walk away from Leidseplein, the park stretches from 50 Leidseplein to Amstelveeneweg. There are playgrounds, walking and running tracks in Vondelpark which is so close to the city yet away from all the noise. You may rest in the picnic areas where you can enjoy the nature watching a view like a postcard. Many artists stage their own performances in the park which is named after the famous Dutch writer Johannes van den Vondel. Vondelpark, the biggest park in Amsterdam, is visited by approximately 10 million people a year. 6 - ARTIS ZOO Don’t think of any ordinary zoo. There are more than 6 thousand species of animals in the Artis Zoo. Located at Plantagebuurt, the zoo can be referred to as one of the green paradises of Amsterdam. You must spend a day at the Artis Zoo, visited by 1.2 milyon people a year, to see it properly. 7 - WINDMILLS You should go to Zaanse Schans located to the North of Amsterdam on the banks of Zaan river to see windmills closely. Zaanse Schans takes one into a historical journey with its windmills, old shops and wooden houses dating back to 17th Century. It is quite easy to reach the village. After a 20 minute ride on the train you took from Amsterdam central, you get off at KoogZaandijk station. After a 15 minute walk, you reach Zaanse Schans. If you would like to get in the windmills, you need to buy a ticket for 2 Euros. Originally built in order to prevent floods, windmills were used to discharge water into canals. Also, grains, oil and tobacco were processed using the energy produced by these windmills. 8 - BEGIJNHOF The most important feature of this courtyard dating back to 14th Century is its being home to the house numbered 34. The house in the courtyard is important because it is the oldest house in Amsterdam. There is also a Renovated British Church in this historical courtyard where you may visit between 08.00 – 17.00 hours. Dating back to 15th century, the church has a medieval tower which was also built in that period and still standing. Yel değirmenleri Windmills 6 - Artis Hayvanat Bahçesi Hayvanat bahçesi deyince aklınıza öyle sıradan bir hayvanat bahçesi getirmeyin. Artis Hayvanat Bahçesi’sinde 6 bin çeşidin üzerinde hayvan bulunuyor. Plantagebuurt’ta yer alan hayvanat bahçesi, Amsterdam’ın yeşil cennetlerinden bir diğeri olarak nitelenebilir. Yılda 1.2 milyon insanın gezdiği Artis Hayvanat Bahçesi’ni hak ettiği şekilde dolaşabilmeniz için bir tam gününüzü ayırmanız gerekiyor. 7 - Yel değirmenleri Yel değirmenlerini yakından görebilmek için Amsterdam’ın kuzeyinde yer alan, Zaan nehrinin kıyısında kurulu Zaanse Schans’a gitmeniz gerekiyor. ZaanseSchans 17. yüzyıldan kalma yel değirmenleri, eski dükkânları ve ahşap evleriyle insanı tarihte yolculuğa çıkarıyor. Köye ulaşım çok kolay. Amsterdam’ın merkezinden kalkan trene binerek yaklaşık 20 dakikada Koog-Zaandijk istasyonunda iniyorsunuz. 15 dakikalık bir yürüyüşün ardından Zaanse Schans’a varıyorsunuz. Değirmenlerin içini de görmek istiyorsanız 2 Euro’luk bir bilet almanız gerekiyor. Asıl kuruluş amacı sel baskınlarını önlemek olan yel değirmenleri, suları kanallara boşaltmak için kullanılıyormuş. Aynı zamanda bu değirmenlerden elde edilen güçle tahıl, yağ, tütün işleniyordu. 51 S E YA H AT T R AV EL 9 - CANAL HOUSES 8 - Begijnhof You may see the canal houses, which make Amsterdam even more beautiful, all over the city. We surely know that living in these houses built on water would be a really interesting experience. The interest shown in these houses built on canals which change the atmosphere of the city is increasing year by year, therefore their prices have been on the rise. Flower pots and flowers placed on the parts of these houses facing the water makes them look beautiful in a different way. 14. Yüzyıl’dan kalma bu avlunun en önemli özelliği 34 numaralı eve ev sahipliği yapması. Avludaki evin önemi, Amsterdam’daki en eski ev olmasından kaynaklanıyor. 08.00 – 17.00 saatleri arasında ziyaret edebileceğiniz bu tarihi avluda ayrıca İngiliz Yenilenmiş Kilisesi de bulunuyor. 15. yüzyıldan kalan kilise yine o dönemde inşa edilmiş ve hâlâ ayakta kalan bir ortaçağ kulesine sahip. 9 - Kanal Evleri Amsterdam’ın güzelliğine güzellik katan kanal evlerini şehrin her yerinde görebilirsiniz. Suyun üzerindeki bu evlerde yaşamanın gerçekten de ilginç bir tecrübe olacağına eminiz. Şehrin havasını değiştiren kanal üstüne inşa edilmiş bu evlere olan ilgi her geçen yıl artıyor ve bu nedenle fiyatları da yükseliyor. Bu evlerin suya bakan kısımlarına konulan saksılar ve çiçekler onlara ayrı bir güzellik katıyor. 10- SIMIT SARAYI 10 - Simit Sarayı Amsterdam’a gittiniz ve bu kadar yer dolaştınız. Hem yoruldunuz hem de bu geziden büyük bir keyif aldınız ama sanki bir şeyler eksik. “Bu güzel geziyi bir de simit ve çayla taçlandırsak” diyorsanız hem Amsterdam’da hem de Hollanda’nın diğer bölgelerindeki Simit Sarayı mağazaları sizleri bekliyor. İşte Hollanda’da simit ve çay hasretinizi dindirebileceğiniz mağazalarımızın adresleri. • Amsterdam Simit Sarayı Kinkerstraat 224 1053EM Amsterdam • Amsterdam Dam Meydanı Simit Sarayı Nieuwendijk 224 1012 MX • Den Haag Simit Sarayı Hobbemaplein 99 2526JD Den Haag • Den Haag Simit Sarayı Gedemtegracht 88, 2512KB Den Haag • Deventer Simit Sarayı Pikeursbaan, 78 A, 7411GW Deventer • Lijnbaan Simit Sarayı Lijnbaan 119A 3012 ENRotterdam • Beijerlandselaan Simit Sarayı Beijerlandselaan42-44 3074 EK Rotterdam • Meent Simit Sarayı Meent 15A 3011 JARotterdam • Amsterdam Simit Sarayı Arena Stadium (Yakında açılacak) • Amsterdam Simit Sarayı Doppermarkt (Yakında açılacak) • Eindhove Simit Sarayı Nieuw Straat 23 Eindhoven (Yakında açılacak) • Utrecht Simit Sarayı Vredeburg 150-151 (Yakında açılacak) • Almere Simit Sarayı Almere Central Station (Yakında açılacak) 52 Kanal Evleri Canal Houses You went to Amsterdam and visited so many places. You feel both tired and enjoyed your visit, but it feels as if something is missing. If you say “what if we could crown this beautiful visit with Turkish bagel and tea”, Turkish Bagel House in Amsterdam and in other regions of Holland are waiting for you. You may find below the addresses and coordinates of the bagel houses where you may quench your thirst for Turkish Bagel and tea. • Amsterdam Simit Sarayı Kinkerstraat 224 1053 EM Amsterdam • Amsterdam Dam Meydanı Simit Sarayı Nieuwendijk 224 1012 MX • Den Haag Simit Sarayı Hobbemaplein 99 2526 JD Den Haag • Den Haag Simit Sarayı Gedemtegracht 88, 2512 KB Den Haag • Deventer Simit Sarayı Pikeursbaan, 78 A, 7411 GW Deventer • Lijnbaan Simit Sarayı Lijnbaan 119A 3012 EN Rotterdam • Beijerlandselaan Simit Sarayı Beijerlandselaan 42-44 3074 EK Rotterdam • Meent Simit Sarayı Meent 15A 3011 JA Rotterdam • Amsterdam Simit Sarayı Arena Stadium (Opening soon) • Amsterdam Simit Sarayı Doppermarkt (Opening soon) • Eindhove Simit Sarayı Nieuw Straat 23 Eindhoven (Opening soon) • Utrecht Simit Sarayı Vredeburg 150-151 (Opening soon) • Almere Simit Sarayı Almere Central Station (Opening soon) TA S A R I M D ES I G N Bunları işe giderken giymeseniz daha iyi Zihinleri tazeleyen, yararlı fikirler ve estetik tavsiyeler dünyasına hoş geldiniz. Memleketimde konu giyim oldu mu, herkes bir fikir sahibi. Sıradışı bir şey görüldüğünde hemen “Zevkler ve renkler tartışılmaz” denir. Durun! Konu iş kıyafeti ise, zevkler ve renkler kesinlikle tartışılır. Better not to wear this for work Welcome to the world of useful ideas and aesthetic tips which freshen minds. When it comes to clothing, everybody has an idea. “Every man to his taste” say people when something extraordinary is at stake. Stop! Tastes can absolutely be debated when it comes to business attire. 54 GÜNEŞ TULGA ILE TASARIM DÜNYASI [email protected] File çorap, yüksek topuk ayakkabı… İşe giderken bir daha düşünün… People are free to wear whatever they want. But when it comes to work, it is makes sense to dress up nice and appropriate for the job. 55 TA S A R I M D ES I G N H angi ölçekte olursa olsun, her kurumsal şirketin önem verdiği kriterler ve vermek istediği mesajlar vardır. Ve gayet tabii, çalışanların bu imaja ters bir görüntü sergilemesi istenmez. Bu durumda erkek çalışanlar daha şanslıdır. Takım elbise, gömlek ve kravat üçlüsüne klasik renk tercihleri eklenince erkekler hemen her ortama uyan bir kıyafete sahip olurlar. Fakat kadınların işi biraz daha karmaşıktır. Konu uzun ve detaylı, o yüzden “Nasıl giyinmeli?” sorusundan önce, “Nasıl giyinilmemeli?” sorusuna yanıtlar vermek istiyorum. Kariyerinizin amatör görüntü vermemesi için giyiminiz kesinlikle ‘profesyonel’ izlenimi vermelidir. Karşınızda iş kadınlarının en çok yaptığı kıyafet hataları: Yüksek topuklu ayakkabı mı? 6 cm’den yüksek topuklu ayakkabı, burnu açık sandalet ve her türden parmak arası terlik işyeri için uygun değildir. Ayakkabılar kıyafetin son noktasıdır, seçici olmanız gerekir. Ayakkabı ayağınıza tam oturmalıdır, kalitesi, duruşu, rahatlığı ve kıyafetiniz ile uyumu çok önemlidir. Ayağı sıkan ayakkabılar dikkatinizi dağıtır, işinize konsantre olamazsınız. Gözalıcı renklerdeki 56 N o matter how large it is, every corporation has criteria it attaches importance to and messages to give. And of course, employees are asked to adapt to this image. Men are luckier in such a case. The trio of a suit, shirt and tie along with a classic color choice, provide men with an outfit which is almost appropriate for every occasion. Unfortunately, the situation is a bit more complex for women. This is a long and exhaustive issue, so I want to talk about “what not to wear” before “what to wear”. To avoid looking like an amateur, your clothes should definitely create a “professional” impression. Here are some mistakes made by business women about their clothes: High-heels? Heels higher than 6 cm, peep toes and any kind of flip-flops are not appropriate for business places. Shoes are the complementary part an outfit, so you should be choosy. Shoes should fit exactly to your feet. Its quality, look, comfort and harmony with your clothes are very important. Shoes pinching the feet would distract you, and you cannot concentrate to your job. Flashy-colored shoes attract a great deal of attention, so I say don’t use them at work. Tip: You may choose wedges if you go with heeled shoes. Combining your skirts with flat shoes would look very nice in summer. Another stylish alternative is loafer shoes. Stay away from the duo of light-colored shoes and dark-colored stockings. Dress up and use accessories, but how much? Fancy, flowery, feathery hair pins with knotted ribbons… Stockings with stones, patterns and laces. Attractive, noisy, distracting jewelry… Sparkling or neon-colored glasses… Stay away from those at work… Tip: Let simple and elegant watches, ballshaped earrings, thin chains, and small pearl necklaces be your friend. Sit pat on the classics and do not forget: “Little is always precious”. Do not roll up your sleeves unless you are not on a ship’s deck Avoid from rolling up your sleeves or wearing short or very long pants at work. The length of trouser legs is very important. Trousers should only be long enough to cover the ankle. Ehen trying to decide on the length of your trousers, try it with the shoes you plan to wear with it. Tip: Your trouser legs should not be too short or too long. Be careful about the pile-up of the cloth. Your pants should reach 1-2 cm above the sole, not less, not more. Choosing the right length will make you look longer. Jacket sleeves do not shrink when washed! It is common in our country to use longer jacket sleeves than international standards. Perhaps we think that it will shrink when washed! But be careful, a too long jacket sleeve will make you look short and bulky. Tip: The most aesthetic jacket sleeve reaches exactly the finish line of wrist bone. Cuffs of your shirt appearing under the jacket sleeve are acceptable. ayakkabılar ise çok fazla dikkat çeker, iş yerinizde kullanmayın derim. Tavsiye: Özellikle topuklu ayakkabılarda dolgu topuk tercih edebilirsiniz. Yaz aylarında babetler eteklerinizle çok hoş kombin olur. Mokasenlerde aynı şekilde şık bir alternatiftir. Açık renk ayakkabı ile koyu renk külotlu çorap ikilisinden uzak durun. Takıp takıştırmak, nereye kadar? Fazla ve şakırdayan takılar dikkati söylediklerinizden çok kendilerine çekerler. İşyerindeki takı seçiminiz sadeden yana olmalıdır. Too many and noisy jewelry draws people’s attention instead of things you say. You should choose simple jewelry at work. Süslü, çiçekli, kurdeleli, tüylü, fiyonklu saç tokaları... Taşlı, desenli, dantelli, file çoraplar. Göze çarpan, ses çıkaran, dikkat dağıtan takılar... Işıltılı veya neon renkli gözlükler... Bütün bu saydıklarımdan işyerinde uzak durun… Tavsiye: Sade ve zarif saatler, top küpeler, ince zincirler, minik inci kolyeler dostunuz olsun. Klasiklerden şaşmayın, unutmayın “Az her zaman çoktur”. Gemideyseniz paçaları sıyırın Paçaları sıvamak veya kısa/ uzun pantolon boyu işyerinde kaçınmanız gerekenler arasında. Pantolonun paça boyu çok önemlidir. Pantolon boyu, ayak bileğini kapatacak kadar uzun olmalıdır. Pantolon boyunuza karar verirken, onu giyeceğiniz ayakkabıyla denemek gerekir. Tavsiye: Paçalar ne çok kısa, ne de çok uzun olsun. Kumaş yığılma yapmasın. Paçanızın boyu ayakkabı tabanından 1- 2 cm yukarıda bitsin. Doğru paça boyu, sizi olduğunuzdan daha uzun gösterir. Ceket kolu yıkanınca çekmez! Bizde ceket kolunun uluslararası standartlardan daha uzun bırakılması oldukça yaygın. Yıkanınca çeker falan diye düşünüyoruz herhalde! Aman dikkat, gereğinden uzun ceket kolu sizi kısa ve hantal gösterir. Tavsiye: En estetik ceket kol boyu, bilek kemiğinin hemen bitiş çizgisidir. Gömlek manşeti ceket kolundan gözükebilir. 57 TA S A R I M D ES I G N Empty you pockets Cebinizi boşaltın Ceplerin şıngır şıngır bozuk paralarla, çakmak, cep telefonu gibi eşyalarla doldurmak hiç hoş durmaz. Gömlek cebine kalem takmayın hem şık durmaz hem de tükenmez kalemler akabilir. Mendil cebi hariç dış ceplerin hiçbiri kullanılmak için yapılmamıştır. Tavsiye: Ceket cepleri çoğunlukla dikilerek kullanılması engellenir. Dikişleri söküp kullanıma açmayın. Gömlek cebi zaten hiç kullanılmaz. Pantolondaki cepleri de baseninizi daha belirgin hale getirmesinin önüne geçmek için paça boyu yaptırırken kestirtip, kapattırın. Bu sayede gereksiz potluklardan kurtulursunuz. Bakımsızlık kadar kötü ne var? Yağlanmış, jöleli, donuk ve sağlıksız görünen saçlar… Kirli, parlak ya da pul pul dökülen bir cilt… Çatlamış, kirli görünümlü eller... Yenmiş ya da kirli tırnaklar… Ter kokusu ya da aşırı parfüm kokusu… Ütüden parlamış kumaş veya çift iz yapılmış pantolon çizgileri… Aşırı doldurulmuş, şekli bozulmuş çanta görüntüsü... Boyalı, dipleri uzamış, bakımsız duran saçlar, abartılı makyaj… Tüm bu saydıklarımızdan lütfen uzak durun. Kaçık çorap kâbusu! Çok önemli bir toplantı öncesi kaçıveren çorap şehir efsanesi değildir. Belki oje, tutkal falan sürüp daha fazla ilerlemesine engel olabilirsiniz ama karizmanız da azıcık zedelenebilir. Tavsiye: Çantanızda 1- 2 yedek çorap bulundurun ve sivri uçlu cisimlerden her daim uzak durun. Plaj kıyafetlerini sadece plajda Etek boyu diz hizasında olursa şık bir görünüm elde edersiniz. A skirt ending on your knees or a bit lower will provide you with a quite elegant look. Filling your pockets with stuff like coins, lighter, cell phone, etc. will not look nice. Do not hang a pen on your shirt’s pocket; it does not look stylish and pens may spill ink on you. Except for the hanky pocket, none of the outer pockets is meant to be used. Tip: Most of jacket pockets are stitched so that they cannot be used. Do not remove the stitches. Shirt pockets are never used. When you give your trousers to a tailor to correct the length, have your trousers’ pockets cut and stitched in order to make your hip look less pronounced. In this way, you can get rid of the baggy look. Is there anything that looks worse than being poorly groomed? Greasy, gelled, dull and unhealthy hair… Dirty, oily or flaky skin… Cracked, dirty hands… Bitten or dirty nails… Smell of sweat or excessive perfume… Clothes shining because of ironing or double ironing lines on trousers… Bags looking deformed because of excessive filling… Died, poorly groomed hair which needs to touch-up the roots, excessive make-up… Please stay away from all of these. The nightmare of laddered stockings! It is not an urban legend to have your stockings laddered before a very important meeting. You may prevent them from running by applying nail polish or glue on it but your charisma may be damaged a little. Tip: Carry 1 or 2 backup stockings in your bag and always stay away from sharp objects. Wear your beach clothes only at the beach Plaj elbiseleri rahattır ama işyerine plajda giyeceğiniz etek ve elbiselerle gelmek rahatlıktan çok boşvermiş bir görüntüye sahip olmanıza sebep olur. Tavsiye: Klasik kesim elbiseler iyi bir alternatiftir ve blazer ceketlerle çok hoş kombin olurlar. Klasik temel parçalar edinin. Beach clothes are comfortable but coming to work with beach skirts and dresses will make you look like not caring. Tip: Classic cut dresses are a good alternative and they make a nice combination with blazer jackets. Buy some classic basic pieces. Son söz Last word İmajınız için zaman, çaba ve para harcamaktan kaçınmayın. Asla israf olarak düşünmeyin geleceğinize ve insanların üzerinde bırakacağınız etkiye yatırım yapıyorsunuz. Yine görüşelim… 58 Do not avoid spending time, effort and money for your image. Never think of it as a waste, you are investing in your future and the influence you will make on people. See you soon F ES T İ VA L F ES T I VA L Dünyanın en ilginç festivalleri Kaçırılan prensesler, geçen yıldaki kötü anıları sildiğine inanılan gelenekler, eski ibadet ritüelleri, can sıkıntısını gidermek için icat edilenler… Dünyanın dört bir tarafında binlerce turistin de katılımıyla gerçekleşen festivallerin ortaya çıkış hikâyeleri farklı olsa da sürdürülmelerinin nedeni ortak: Eğlence! Müfit Yılmaz Renklerin Festivali D ol Jatra ve Basantotsav adıyla da bilinen Holi, Hindu renklerin festivali anlamını taşıyor. Festival, kış sezonunun sonunda düzenleniyor. Festivalin açılış anlarında en çok kullanılan selamlama, ‘Happy Holi’ (Mutlu Holi’ler) oluyor. Holi, düzensiz kentleşme ve kalabalık nüfusun neden olduğu huzursuzluğu insanların üzerinden alarak toplumun rahatlamasına yardım ediyor. Festivale katılanların üzerine sulu boyalar püskürtülüyor, insanlar çamurlu sulara atılıyor. Bhang adlı festivale özgü içeceğin bolca tüketildiği Holi gününde, sosyal bariyerler bir günlüğüne de olsa kaldırılıyor ve Hintliler sınıf farkı olmadan beraber eğleniyor. Festival, bu noktada ortaya çıkan sözüyle, ‘bura na mano holihai’ değer kazanıyor. Anlamı ise ‘kafaya takma, Holi’deyiz.’ İnsanların evlerini süsledikleri, birbirlerine hediyeler aldıkları ve özel yemekler hazırladıkları Holi, Hindu takvimindeki en sevilen günlerden biri kabul ediliyor. 60 World’s most interesting festivals Kidnapped princesses, traditions believed to erase bad memories of the last year, old religious rituals, and those invented to get rid of boredom… Even though the stories behind the festivals held all around the world with the participation of thousands of tourists differ, the reason to maintain them is the same: Fun! Müfit Yılmaz Festival of Colors H oli, also known as Dol Jatra and Basantotsav, means the festival of colors in Indian. The festival is organized at the end of the winter. The mostly used greeting at the beginning of the festival is “Happy Holi”. Holi helps people relax removing the unrest caused by the unplanned urbanization and overcrowded population. People color each other with colored water and jump into muddy waters. On the Holi day, people consume Bhang, a drink specific to the festival, and social barriers are removed for one day and Indian people have fun together with no class difference. The featuring saying of the festival is “bura na mano holihai”, and it means “Don’t worry, we’re at Holi”. The Holi festival, during which people ornament their homes, give gifts to each other and cook special meals, is accepted as one of the most favorite days of the Hindu calendar. 61 F ES T İ VA L F ES T I VA L Domates Fırlatma E ğlence katsayısının yüksekliği sebebiyle katılımın da çok yüksek olduğu Domates Fırlatma festivali ‘Tomatina’, her yıl ağustos ayının son çarşamba günü İspanya’nın Bunol kasabasında düzenleniyor. Valensiya yakınlarındaki kasabada festivalden dolayı son yıllarda yaşanan aşırı doluluktan dolayı, kasaba meclisi katılımı biletle zorunlu kılmış. 2013’ten bu yana 10 Euro fiyatlı bileti almayanlar Bunol’a da sokulmuyor. Domates Fırlatma gününde, Bunol’un Plaze del Pueblo meydanına kamyonlar dolusu domates getiriliyor. Domatesler, fiyatın İspanya’da en ucuz olduğu Extremadura bölgesinden alınıyor. Saat 11 civarında savaş başlıyor. Su topunun ateşlenmesi, ‘atış serbest’ anlamına geliyor. O andan itibaren, herkes kendisi için savaşmaya başlıyor ve ortalık domates kaosuna dönüşüyor. Savaş öncesinde katılımcılara koruyucu gözlük ve eldiven takmaları öneriliyor. Ayrıca, çarpma şiddetini azaltmak için domatesin fırlatılmadan önce sıkılması kuralı var. Fazlasıyla uyulmayan kurallarla yapılan savaş, bir saat sonra yeniden su toplarının ateşlenmesiyle sona eriyor. 62 Tomatina T omatina”, the Tomato Throwing festival with a high level of participation as it is full of fun, is organized in Bunol town of Spain on the last Wednesday of August, every year. The town council made tickets obligatory due to the overcrowding in the last years in the little town located near Valencia. Since 2013, those who do not buy the ticket sold for 10 Euro are not accepted to Bunol. On the Tomato Throwing day, trucks full of tomatoes are brought to the Pueblo Square in Bunol. Tomatoes are bought from Extremadura region, where the price of tomatoes is the cheapest in Spain. The war starts about 11 am. The firing of the water ball means “free fire”. From that moment on, everyone fights for oneself and the tomato chaos begins. Participants are recommended to wear protective glasses and gloves before the war begins. There is also a rule for squashing tomatoes before throwing to avoid injuries, but the rules are not followed largely and the war ends with the firing of water balls again after one hour. 63 F ES T İ VA L F ES T I VA L Peynir Yuvarlama Festivali E n eğlenceli ve eski geleneklerden biri olan Peynir Yuvarlama Festivali, her yıl mayıs ayında Birleşik Krallık’ın Coopers Hill kasabasında düzenleniyor. İzleyici sayısı sadece beş bin dolaylarında kalsa da, yuvarlanan peynirin ardından yamaçtan aşağı inen onlarca insanının görüntüsü internetin vazgeçilmezleri arasındaki yerini alıyor. Yuvarlanan peyniri yakalamayı başaran birinci geliyor ve peşinde koştuğu o dev ve yuvarlak peynirin sahibi oluyor. Peynirin yuvarlanacağı gün hava şartlarına göre değişebiliyor. Kasabaya adını veren tepe, yarışma öncesinde titiz bir bakımdan geçiyor. İlk olarak, yamacın iki tarafına güvenlik amaçlı ahşap çit çekiliyor. Yamacın başında, genelde küçükbaş hayvan taşımak için kullanılan ama etkinlik için radyo istasyonuna dönüştürülen iletişim kamyonu park ediyor. 64 Cheese-Rolling Festival C heese-Rolling Festival, one of the funniest and oldest traditions, is organized in Coopers Hill town of the United Kingdom every year in May. Although the number of participants is around five thousand, videos showing tens of people running behind cheese blocks rolling down the hill are included among favorites of the Internet. The person who manages to catch the rolling cheese becomes the champion and takes the giant cheese roll she/he caught. The cheese rolling day may change according to the weather. The hill, after which the town is named, undergoes a meticulous maintenance process before the competition. First of all, a wooden fence is built on two sides of the slope for security reasons. A truck which is generally used to transport cattle is turned into a radio station and parked on top of the slope. 65 F ES T İ VA L F ES T I VA L Buz ve Kar Festivali E ğlencenin yerini sanata bıraktığı Harbin Buz ve Kar Festivali, her yıl bir aydan uzun bir süre boyunca ziyaretçilere olağanüstü buz heykelleri görme şansı veriyor. 30’uncu Uluslararası Harbin Buz ve Kar Festivali’ne ocak ayında ev sahipliği yapan Çin, dev boyutlardaki çeşitli buzdan heykelleri ışık oyunlarıyla mükemmel bir görsel şölene çeviriyor. Her yıl 5 Ocak günü başlayan ve bir aydan uzun süren festival, Heilongjiang eyaletinin başkenti Harbin’de düzenleniyor. Kuzeydoğu Çin’in arktik iklime sahip kenti Harbin, sınırsız doğal buz ve kar kaynağıyla heykeltıraşlar için mükemmel bir sanat yeri olduğu gibi, her yıl yüz binlerce turisti de kendine çekmeyi başarıyor. 1985’ten bu yana düzenlenen festivalde mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri, en etkileyici buzdan fenerlerin yer aldığı Zhaolin Parkı. Songhu Nehri’nden alınan suyun buza dönüştürüldüğü, işlendiği ve aydınlatıldığı heykellerle dolu olan park, turistlerin de gözde mekânlarından. 66 Ice and Snow Festival T he Harbin Ice and Snow Festival where fun gives way to art, provides its visitors with the chance to see incredible ice sculptures for a duration of more than one month every year. China hosted the 30th International Harbin Ice and Snow Festival in January last year, and turned huge ice sculptures into an excellent visual show with the plays of light. The festival starts on January the 5th every year in Harbin, the capital of Heilongjiang, and lasts for more than one month. Harbin is located in North East China and has an arctic climate. Therefore, it is a perfect place for ice sculptures with its unlimited natural ice and snow sources and attracts hundred thousands of tourists each year. One of the must-see places in the festival which is organized since 1985 is the Zhaolin Park where most impressive ice lanterns can be seen. The park, where the water taken from the River Songhu is turned into ice, processed and illuminated as brilliant sculptures, is one of the favorite locations of tourists. 67 FES T İ VA L F ES T I VA L Portakallar Savaşı İ spanya’nın domatesi varsa, İtalyanların da portakal festivali var! Hem de tam 500 tonluk bir festival. İtalya’nın antik Ivrea kasabasında kutlanan Portakallar Savaşı, ilginç bir özgürlük hikâyesinden doğan bir festival. Efsane ise şöyle: 12’nci ya da 13’üncü yüzyılda, bir tiran tarafından yönetilen Ivrea’da genç bir kız düğün gecesi tiran tarafından zorla alıkonur. Ivrea’nın zorba yöneticisi, lord olarak genç kızla ilk kez kendisinin beraber olma hakkı olduğunu savunur. Genç kız, zorba lordu eline geçen bir kılıçla kafasını uçurarak öldürür ve bağımsızlık savaşını başlatır. Halk, lordun adamlarına karşı kılıç ve mızrak değil ama portakallarla savaşır. Her yıl düzenlenen Portakallar Savaşı’nda, zırhlı askerler bir arabanın üzerinde kendilerini portakal yağmuruna tutan halkla savaşıyor ve doğal olarak kaybediyorlar. 68 Battle of Oranges I f Spain has tomatoes, then Italians have oranges! And it is a festival of 500 tons of oranges. The Battle of Oranges celebrated in antic Ivrea town of Italy is a festival arising from an interesting freedom story. Here is the legend: In the 12th or 13th century, in Ivrea governed by a tyrant, a young girl was abducted by the tyrant on her wedding night. The bully tyrant said that as the lord, he had the right to sleep with the girl before anyone else. The young girl cut off the lord’s head with a sword and started the battle of freedom. The people fight against the men of the lord with oranges, not with swords or spears. In the Battle of Oranges organized every year, armored soldiers on a cart fight against the people who assail with oranges and needless to say, they lose the fight. Violetta, the miller’s daughter who cut off the lord’s head, takes her place in the battle in her white dress with a red hood. Violetta throws yellow flowers and candies to her supporters instead of oranges. 69 F ES T İ VA L F ES T I VA L Redneck Yaz Olimpiyatları A BD’nin güney eyaletlerindeki halkı ve kültürünü temsil eden ‘redneck’ kavramından adını alan Redneck Yaz Oyunları, bolca eğlence ve yarış içeren bir festival. Festivalin başlangıcı, 1996 yılında Atlanta’nın olimpiyatlara ev sahipliği yapmasıyla başladı. Redneck kültürünün evlerinden biri olan Georgia’nın başkentinde olimpiyatların düzenlenecek olması birçok şakaya kaynak oldu ve yerel halk kendi yaz oyunlarını başlatmaya karar verdi. İlk oyunlar için program belirlendikten sonra duyurular yapıldı. Organizatörler, en fazla 500 kişi beklerken karşılarında 5 bin kişi bulunca, Redneck Yaz Oyunları da kalıcı oldu. Geride kalan 10 yılda, bir gün süren oyunlara katılanların sayısı 100 bine ulaştı. Yarışmacıların çamur dolu havuzlara atladıkları, klozet gibi tuhaf nesneler fırlattıkları, karpuz çekirdeklerini en uzak mesafeye tükürmeye çalıştıkları komik yarışmalar, kısa zamanda o kadar ilgi çekmeye başladı ki ABD’nin dört bir yanındaki haberlere konu oldu. 70 Redneck Summer Olympics R edneck Summer Olympics, named after the concept of “redneck” representing the people and culture in southern states of the USA, is a festival with a lot of fun and competition. The festival started in 1996 when Atlanta hosted the Olympic Games. Many jokes were cracked on the organization of Olympic Games in the capital of Georgia, one of the houses of Redneck culture, and local people decided to start their own summer games. After the program is determined for the first games, announcements are made. Organizers were expecting about 500 people to join the event, but more than 5000 people came to the event. Thus, Redneck Summer Games has become permanent. In the following 10 years, number of people joining the games organized in one day reached to 100 thousand. Funny competitions in which competitors jumped into muddy pools, threw weird objects like water closets, tried to spit out watermelon seeds farthest attracted so much attention that it became a subject told in the news all over the USA. 71 S E YA H AT T R AV EL Sultanlar şehri BURSA City of Sultans 72 İstanbul’dan arabalı feribotla sadece bir buçuk saat uzaklıktaki Osmanlı’nın ilk başkentine, tarih kokan Bursa’ya doğru yola koyulmaya ne dersiniz? Bursa gezisi, doğal güzellikleri, lezzetleri ve alışveriş olanaklarıyla size unutulmaz bir tatil sunuyor… Zeynep Kasapoğlu How about setting off to the first capital of Ottoman Empire, city of Bursa which is pulsated with history which is just one and a half hour away from Istanbul with car? Bursa trip offers you an unforgettable vacation with its natural beauties, tastes and shopping opportunities … Zeynep Kasapoğlu 73 S E YA H AT T R AV EL W İ e go up to the comfortable passenger hall on the second floor after parking our car in the car ferry departing from Istanbul, Yenikapı. We have delicious Turkish bagels with us which we bought from Simit Sarayı. We buy ourselves two glasses of tea at the cafeteria of the ferry and sit on our seats with magazines in our hands. The city we are off to is one of the largest and most important cities in today’s Turkey... Bursa is the first capital of the Ottoman Empire as well. The ferry is berthing to Mudanya port as soon as one and a half hours. We arrive in Bursa following a half an hour drive from the ferry. stanbul Yenikapı’dan kalkan arabalı feribota önce aracımızı park ediyor, sonra üst kattaki konforlu yolcu salonuna çıkıyoruz. Yanımızda Simit Sarayı’ndan aldığımız nefis simitler var. Feribottaki kafeteryadan demli birer bardak çayımızı da alıp elimizde dergilerle koltuklarımıza kuruluyoruz. Gittiğimiz şehir, günümüz Türkiye’sinin en önemli ve en büyük şehirlerinden biri... Bursa aynı zamanda Osmanlı Devleti’nin ilk başkenti. Çok değil bir buçuk saat sonra feribot Bursa Mudanya iskelesine yanaşıyor. Aracımızla feribottan indikten sonra yaklaşık yarım saatlik bir yolculuk sonunda Bursa’ya varıyoruz. Bursa’nın fethi Uzaktan bakınca sırtını Uludağ’a yaslamış gibi duran ve dağın eteklerine kurulmuş olan bu şehir Osmanlılar tarafından alındığında, sadece hisar içindeki alandan ibaretmiş. Orhan Gazi şehri hisarın dışına çıkararak ilk olarak Orhan Gazi Külliyesi’ni kurmuş. Surlar dışında mevcut yerleşmeye yakın noktalara cami, hamam, imarethane, darüşşifa, medrese gibi kamu yapıları inşa ettiren Osmanlı’nın bu ikinci sultanı, bu sayede şehirde yaşam alanları oluşturmuş. O tarihten sonra Bursa, Osmanlı’nın başkentliğini üstlenmiş… Ta ki I. Murad başkenti Edirne’ye taşıyana kadar. Sonrasında ise uğruna karadan gemilerin yürütüldüğü şehir, İstanbul, başkentliği üstlenmiş. Başkent değişmiş olsa da Osman Gazi’nin her torunu Bursa’ya önem vermeye devam etmiş. Bunda Bursa’nın İpekyolu üzerinde olmasının ve pek çok şehzadenin bu şehirde sancak görevi üstlenmesinin de payı büyük. İpekyolu’nunda bir durak Bursa ne kadar modernleşirse modernleşsin şehrin sokakları hâlâ tarih kokuyor. Ulu Cami ile Orhan Camii arasındaki geniş alana yayılan ve 1492 yılında II. Bayezid tarafından yaptırılan iki katlı Kozahan böyle hissetmemizin nedenlerinden biri… Tarihi İpek Yolu’nun Bursa’daki durağı olan bu hana girdiğinizde, büyük şehrin tüm karmaşası arkanızda kalıyor. Kendinizi handaki dükkânların vitrinlerinde ve kapılarında gördüğünüz ipek eşarplardaki renk cümbüşünün içine bırakıyorsunuz. İngiltere Kraliçesi Elizabeth’in de Bursa ziyareti sırasında kendine ipek bir şal aldığı çarşıdaki bu renk cümbüşü, 74 Bursa Kapalıçarşı Bursa Grand Bazaar Conquer of Bursa When this city, which gives as impression as if it leans on the Mount Uludağ when seen from far, was conquered by the Ottomans, it was only an area surrounded by the castle. Orhan Gazi has moved the city out of the castle and first established a complex of buildings adjacent to the mosque (külliye). The second Sultan of the Ottomans who had public buildings such as mosques, baths, alms houses, hospitals, madrasahs built in the area out of the city walls, had thus formed living areas in the city. From then on, Bursa became the capital of the Ottoman Empire… Until Murad the First moved the capital to Edirne. Afterwards, Istanbul, the city for which ships were transported over land, has become the capital. Even though the capital was changed, each one of the grand children of Osman Gazi kept valuing Bursa. This is mostly because Bursa is located on the silkroad and many princes were appointed there as flag officers. A stop on the silkroad No matter how modern Bursa gets, streets of the city smells history. The two-story Kozahan, spreading in the large area between Ulu Mosque and Orhan Mosque and was built in 1492 during the period of II. Bayezid is one of the reasons why we feel this way … When you enter this inn which is the Bursa stop of the historical silk road, you leave all the chaos of a big city behind. You let yourself into the riot of colors of the silk scarfs on the windows and doors of the shops. This array of bright colors at the bazaar where the Queen of England, Elizabeth bought herself a silk scarf during her visit to Bursa continues even in the coffee cups of the tea houses in the courtyard of the bazaar. You may encounter all kinds of people living in the city at the coffee shops in the courtyard of the bazaar. Especially young students of Uludağ University which is considered to be one of the most important universities in Turkey roam around. The Clock Tower You can see the clock tower, one of the symbols of the city, in the park just next to the mausoleums of Osman Gazi and Orhan Gazi famous both for its view of the city and for the shade its trees provide. The view from the area where the tower is located offers different joys during day and night… You may take a small coffee or tea break in the cafeterias here. Ulu Mosque at the foot of Uludağ ‘Ulu’ is a word from old Turkish and it means “great”. This is the meaning of Uludağ whose summit is invisible in foggy air. Ulu Mosque has a scale worthy of its name, in fact it is the biggest mosque ever built by Turks. This mosque built during the period of Yıldırım Bayezid has twenty domes and two minarets. The pulpit symbolizes the avlusundaki çaycıların kahve fincanlarında bile devam ediyor. Çarşısının avlusundaki kahvehanelerde şehirde yaşayan her kesimden insanla karşılaşmanız mümkün. Özellikle de Türkiye’nin en önemli üniversitelerinden biri kabul edilen Uludağ Üniversitesi’nin genç öğrencileriyle... Saat Kulesi Osman Gazi ve Orhan Gazi türbelerinin hemen yukarısında şehri tepeden görebileceğiniz manzarası kadar ağaçlarının gölgesi ile de meşhur parkta şehrin simgelerinden biri olan Saat Kulesi’ni görebilirsiniz. Kulenin bulunduğu bu alanın manzarası gündüz başka gece başka güzel… Buradaki kafeteryalarda çay ve kahve içip gezinize küçük bir mola vermeniz mümkün. Uludağ’ın eteğinde bir Ulu Cami ‘Ulu’, Eski Türkçe’de bir kelime ve ‘büyük’ demek. Sisli havalarda bakıldığında zirvesi dumandan görünmeyen Uludağ’ın ismi bu anlamdan geliyor. Ulu Cami de ismine yakışır derecede büyük, hatta geçmişten günümüze Türklerin yapmış olduğu en büyük cami. Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılan bu camide, yirmi kubbe ve iki minare var. Minber bütünüyle kâinatı sembolize ediyor. Minberin giriş kapısının üzerindeki kitabede altın yaldızla Osmanlıca olarak Yıldırım Bayezid Han tarafından yaptırıldığı yazıyor. Camide Güneş Sistemi’nin kabartma formlarla işlendiği bir alan var. Gezegenlerin her biri yörünge hareketleriyle birlikte, küresel kabartma motifler halinde, Güneş’e olan uzaklık ve aralarındaki büyüklük karşılaştırmaları da verilerek olması gereken yerlerde duruyor. Ulu Cami’nin bir özelliği de İslam dünyasındaki en yüksek mertebeli beşinci ibadethane olması. En yüksek mertebe Mekke’deki Mescid-i Haram, ikincisi Medine’deki Mescid-i Nebevi, üçüncüsü Kudüs’teki Mescid-i Aksa ve dördüncüsü de Şam’daki Emeviye Camii. Beşinci olarak kabul edilen Bursa Ulu Cami’nin yanında aynı mertebeyi paylaşan Diyarbakır’daki Ulu Cami ise Anadolu’da yapılan ilk cami olma özelliğini taşıyor. İpek Yolu üzerindeki Bursa, altı asırdır ticari önemini koruyor. Bursa, yoğun sanayileşme hamlesiyle bugün dünyaca ünlü yerli ve yancı şirketlerin üretim alanlarına ev sahipliği yapıyor. Özellikle otomotiv şirketlerinin bulunduğu sanayi bölgesi, Türkiye’nin ihracatına ciddi bir katma değer sunuyor. Karagöz ve Hacivat’ın şehri Bursa Eski ve anlatması zevkli bir hikâyeye “Doğruluğu kesin değildir, çok çeşitli rivayetler vardır” diye başlamak, o hikâyeden bir şeyler alır götürür daha başlamadan. Hele herkes farklı şeyler duymuşsa, kendi anlattığınızı beğendirmek çok daha zordur. Karagöz ve Hacivat da işte böyle bir hikâyenin Bursa’da yaşamış iki kahramanı. 75 S E YA H AT T R AV EL Haklarında çok fazla rivayet var. Bu rivayetlerden en sık kullanılana göre Orhan Bey Bursa’yı fethettikten sonra şehre kendi adını taşıyan bir cami yaptırmak ister. Yurdun dört bir yanına haber salınır ve caminin inşaatında çalışacak usta ve kalfalar aranmaya başlar. Caminin inşaatında çalışmak için demirci ustası Karagöz ve yapı kalfası Hacı İvad (Hacivat) Bursa’ya gelirler. Cami yapılırken bunlar karşılıklı nükte ve şakalarla hiç durmadan birbirine sataşırlar. Bir süre sonra inşaattaki diğer işçiler etraflarında toplanıp onları seyretmeye ve çokça gülüp eğlenmeye başlarlar. Caminin bir türlü bitmeyişine kızan Orhan Bey’e sebep olarak bu iki işçi gösterilir. Bu kötü iftiranın sonu iki arkadaşın ölümüyle sonlanır. Orhan Gazi ise bir süre sonra bu ölümlere Saat Kulesi The Clock Tower universe. The inscription above the entrance door of the pulpit says it was ordered by Yıldırım Bayezid Khan in the Ottoman language. The mosque includes an area where the Solar System is engraved on a relief. Each of the planets is standing where they should be along with their distance to the sun and a comparison of their size and orbital movement in round relief motives. Another feature of Ulu Mosque is that it is the fifth-ranked place of worship in the Islamic world. The first rank belongs to the Mescid-i Haram in Mecca, the second is Mescid-i Nebevi in Medina, the third Mescid-i Aksa in Jerusalem and the fourth Emeviye Mosque in Damascus. The Ulu Mosque in Diyarbakır sharing the same rank as Bursa Ulu Mosque enjoying the fifth rank is the first mosque built in Anatolia. Located on the silkroad, Bursa has been commercially important for the last six centuries. Bursa is now home to the production facilities of world-famous domestic and international companies thanks to its industrialization thrust. Especially the industrial zone where automotive companies are located makes a significant contribution to the export volume of Turkey. Bursa, the city of Karagöz and Hacivat To start an old and enjoyable story by saying “Its authenticity has not been confirmed, there are lots of rumors”, takes the spirit of that story away even before starting to tell it. It is much more difficult to draw attention to what you tell especially if everybody has heard of different stories. Karagöz and Hacivat, who lived in Bursa are the protagonists of such a story. There are numerous rumors about them. According to the most mentioned of those rumors, Orhan Bey wants to have a mosque built in the city after he conquered Bursa. Announcements are made across the whole country and masters and headworkers are sought to be employed in the construction of the mosque. Blacksmith Karagöz and construction headworker Pilgrim İvad (Hacivat) come to Bursa to work at the construction of the mosque. During the 76 construction of the mosque, the duo keeps teasing each other with jokes and wits. After a while, other workers at the construction site start to gather around them and have a good laugh watching them. Orhan Bey, who was angry that the mosque was still incomplete, was told that the construction cannot be completed because these two workers. This awful defamation results in the death of these two friends. After a while, Orhan Gazi is saddened with these deaths. According to another rumor, Orhan Gazi has dreamt of Hacivat and Karagöz. Sheik Mehmet Küşteri, one of the famous scholars of Bursa, makes leather figures of Karagöz and Hacivat to ease the pain of the Sultan. He reflects the figures on a curtain and makes them talk like Hacivat and Karagöz and he amuses the audience with jokes. Orhan Bey commands that this performance and the memory Yeşil Camii Yeşil Mosque çok üzülür. Yine bir rivayete göre Hacivat ve Karagöz Orhan Gazi’nin rüyasına bile girmiştir. Bursa’nın ünlü bilginlerinden Şeyh Mehmet Küşteri padişahın bu üzüntüsünü gidermek için Karagöz ve Hacivat’ın deriden figürlerini yapar. Bunları bir perdeye yansıtarak onlar gibi konuşturur, şakalarla izleyenleri güldürür. Orhan Bey de bu oyunun ve dolayısıyla Karagöz ve Hacivat’ın anısının yaşatılması için emir verir. Bursa’nın kültürel mirası olan Karagöz oyunu bugün de yaşıyor. Dünyaca ünlü olan bu gölge oyunu, Bursa’daki Karagöz ve Hacivat anıtının hemen karşısında bulunan Karagöz Evi’nde haftanın belirli günlerinde oynuyor. Cumalıkızık Köyü Karagöz ve Hacivat Bursa’ya kadar gelmişken uğramadan dönmemeniz gereken yerlerden biri de Cumalıkızık Köyü. Osmanlı kırsal mimarisinin en görkemli köy yerleşimlerinden biri olarak günümüze kadar gelmeyi başaran Cumalıkızık, Uludağ’ın güney eteklerinde kurulan 700 yıllık bir yerleşke. Açıkhava müzesi olarak kabul edilen köy aynı zamanda UNESCO dünya tarihi mirası listesine girmeye de aday. Yürüdüğünüz 77 S E YA H AT T R AV EL sokakların taş döşenmiş yollarının ortası suyun akışına izin vermek için biraz çukurdur. Yağmur suları bazen de köyün tepesindeki kaynak suyunun aktığı bu su yolu sokakların serinlemesini de sağlar. Bursa’nın dar sokakları bu köyde yeniden şekil bulur, öyle ki, bazı sokaklar iki kişinin yan yana yürümesine imkân vermeyecek kadar dardır. of Karagöz and Hacivat lives on. Karagöz performances, the cultural heritage of Bursa are still alive. This world-famous shadow play is shown in the Karagöz House located just across the Karagöz and Hacivat monument in Bursa on certain days of the week. Kestane şekeri almadan asla! Cumalıkızık Village Kestaneşekeri aslında Akdeniz ve Avrupa kültürüne özgü bir tat. Bursa’ya bu tadı getiren ise Ali Şakir Tatveren. 1930’da Bursa’da ilk dükkânını açan Tatveren, bugün Kafkas Şekerleri olarak bilinen markanın ilk temsilcisi. Akla gelebilecek en güzel Bursa hediyeliklerinden. ‘İskender kebap’ın yurdu İskender kebap ya da kısaca iskender, Türkiye’nin en Cumalıkızık Köyü Cumalıkızık Village One of the places that must be seen in Bursa is the Cumalıkızık Village. Managed to survive until today as one of the most magnificent rural settlements of the Ottoman period, Cumalıkızık is a 700 yearsold settlement founded at the southern foot of Uludağ. The village which is considered as an open air museum is also nominated for the UNESCO world heritage list. Stonepaved roads of the streets you walk are a little hollow in the middle to allow the flow of water. This water way into which rain water and the spring water above village pour keeps the streets cool. Narrow streets of Bursa takes another form in this village such that some of the streets are so narrow that two persons cannot walk side by side. Mausoleums of Osman Gazi and Orhan Gazi Osman Gazi gave his name to the Ottoman Empire which was to expand in centuries and reign in a wide geography. We don’t know if he could imagine the state he established was to become an empire during the period of his descendant Sultan Suleiman and to have such an enormous reputation, yet he had told his son Orhan Gazi his place of burial before his death. While Bursa siege was still on, he told his son that he would like to be buried under the silver domed building. The silver domed building which was one of the chapels belonging to Saint Elias Monastery was later on transformed into a small mosque and Orhan Gazi was buried in there. Osman Gazi Mausoleum is one of the major places to see during your visit to Bursa. The reason that it is worth seeing is not that this small mosque has a tremendous and ostentatious look, but that it is being a very small, modest and plain building for the founder of such a big state. This plain structure is also dominant in the 78 meşhur yemeklerinden biri. Anavatanı Bursa olan bu yemeğin dönerden farkı, etin üzerine dökülen tereyağı, domates sosu, dönerin altına yerleştirilen pide parçaları ve hafiflik vermesi için tabağın kenarına konulan yoğurdu… 1860 yılında Bursalı Mehmetoğlu İskender Efendi tarafından Bursa Kayhan Çarşısı’nda icat edilen iskender, Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetleri arasında… Osman ve Orhan Gazi türbeleri mausoleum of his son Orhan Gazi. Just next to these two statesmen, are the tombs of the other members of the dynasty. Tombs of the soldiers of Bursa who fell martyr during the Salvation War which Turkey started to get rid of the enemy invasion after the First World War are also located in the garden of the tombs … Another famous descendant of the Ottomans who was reminded to us with the TV series “The Magnificent Century” which was aired in Turkey as well as many other countries lies in the heart of Bursa. The mausoleum of Prince Mustafa, son of Sultan Suleiman, was raided by visitors following the episode in which the Prince died. However, you can only visit the garden of the mausoleum due to the renovation works expected to last for three years. Candied chestnuts are actually a flavor of the Mediterranean and European cultures. It is Ali Şakir Tatveren who brought this flavor to Bursa. Opened up his first shop in Bursa in 1930, Tatveren is the first representative of the brand which is now known as Kafkas Confectionery. It is one of the most beautiful Bursa souvenirs that come to mind. Home of the Iskender Kebab İskender kebab or iskender in short, is one of the most famous dishes in Turkey. The difference between this dish whose hometown is Bursa from döner is the butter, tomato sauce, bits of pita laid under döner and yoghurt placed on the side of the plate to provide a light taste … Kestane şekeri Candied chestnuts! İskender Kebap Iskender Kebab Osman Gazi, yüzyıllar içinde hızla genişleyerek büyük bir coğrafyada hüküm sürecek Osmanlı Devleti’ne kendi adını verdi. O yıllarda kurduğu bu devletin, torunu Kanuni Sultan Süleyman döneminde imparatorluk seviyesine erişeceğini ve topraklarıyla birlikte namının bu kadar büyüyeceğini tahmin etmiş miydi bilinmez ama ölmeden önce unutulmamak adına oğlu Orhan Gazi’ye gömüleceği yeri vasiyet etmişti. Bursa kuşatması henüz bitmemişken, oğluna gümüş kubbeli yapının altına gömülmek istediğini söylemişti Osman Gazi. Gümüş kubbeli yapı o zamanlar Saint Elias (Elia-İlyas) Manastırı’na ait şapellerden biriyken, daha sonra mescide çevrildi ve Osman Gazi bu mescide gömüldü. Bursa’ya gelip de görülmeden asla gidilmeyecek yerlerin başında geliyor Osman Gazi Türbesi. Görülmeye değer olmasının sebebi mescidin muazzam ve gösterişli bir yapıya sahip olması değil. Tam tersine bu kadar büyük bir devletin kurucusu için oldukça küçük, gösterişten uzak, sade bir yapı bu türbe. Osman Gazi Türbesi’nde olduğu gibi oğlu Orhan Gazi’nin türbesine de bu sadelik devam ediyor. Bu iki devlet adamanın hemen yanlarında ise hanedanın diğer üyelerinin mezarları bulunuyor. Türbelerin bulunduğu bahçede, Türkiye’nin birinci dünya savaşı sonrası düşman işgalinden kurtulmak için başlattığı Kurtuluş Savaşı’nda şehit düşen Bursalı askerlerin de kabirleri bulunuyor… Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu Şehzade Mustafa türbesinin ise üç yıl sürmesi beklenen yenilenme çalışmaları nedeniyle bugün sadece bahçesini gezebiliyorsunuz. 79 D EKO R A SYO N D EC O R AT I O N Küçük evlere büyük illüzyonlar Ev dekorasyonu ciddi iştir! Ne fazla sadelik gösterir çabalarınızı ne de fazla şatafat yansıtır şıklığınızı. Önemli olan ayarı iyi tutturmak ve evinizin şartlarını göz önünde bulundurmak. Ece Öziş 80 Big illusions for small houses Home decoration is a serious job! Neither excessive plainness shows your efforts nor does excessive glamour reflect your elegance. The important thing is to set it very, very correctly and of course take the status of your house into consideration honestly. Ece Öziş 81 D EKO R A SYO N D EC O R AT I O N E skilerin saray yavrusu evlerinin yerinde yeller esiyor artık. Dedelerinizden aile mirası bir ev kalmadıysa, yeni inşa edilen evlerin büyük bir bölümü küçük ebatlarda. Bu durum evinizi dekore ederken sizi sıkıntıya düşürebilir. Ancak doğru tercihlerle evinizi olduğundan çok daha büyük gösterebilirsiniz. Birinci ve en önemli kurallarda biri: Duvar rengi... Ne yaparsanız yapın, ama mutlaka duvarlarınızda açık tonlar kullanın! Çünkü koyu renklerin aksine açık tonlar evinizi olduğundan daha ferah ve aydınlık gösterir. Ancak bu demek değil ki, koyu renkler korkulu rüyanız olsun. Tek bir duvarda yapabileceğiniz renk hareketi ve doğru bir geçişle evinizi şık ve hareketli gösterebilirsiniz. Perdelerle odayı daraltmayın Küçük ev dekorasyonunun kilit noktalarından biri de perde seçimi. Perde evin elbisesidir ve beyler her ne kadar fazla önemsemese de kadınlar için vazgeçilmezdir. Belki siz de kat kat dökülen, üst üste farklı tonlarla kombinlenen, kalınlı, inceli, desenli, püsküllü perdeleri Kapalıyken dört kişilik gözüken katlanan masalar hem size yerden tasarruf sağlar hem de kalabalık misafirlerinizi ağırlamak sorun olmaz. Extension tables which look like four-person tables when closed will save you space and hosting your crowded guests will be easier. P alatial houses of old times are gone forever. Unless you do not have a family inheritance house from your ancestors, most of the newly built ones have small dimensions. This may put you in trouble while decorating your house. However, with correct selections, you can show your house larger than it really is. Primary and one of the most important decisions is: The color of walls. No matter how you do it, but always use light shades on your walls! Because, unlike dark colors, light shades will show your house more spacious and brighter than it really is. However, this does not mean that dark colors are your nightmare. With a color motion you will make on a single wall and the right passage, you can show your house as a chic and brisk place. Do not narrow the room with curtains One of the key points in decoration of a small house is selection of curtains. Curtain is the dress of home and although the gentlemen do not care, it is indispensable for ladies. You may love thick and fine multilayered, draped, patterned and fringed curtains that can be combined in different shades on top of the other. However, if your salon is small, you may have to give up on this love. Because, it will not be wrong if we say that the recipe for small homes is roller blinds. Start of your draperies is also a part of the illusion at your home. If your ceiling is not very high, curtains should be hanged just below the ceiling so that your room will look higher. So, you have already painted the walls and selected the draperies. Now it’s time to come to one of the most attention drawing details of home: your chair. In fact, you do not have too many choices for a small salon. In any case, the chair you will choose will not be too sumptuous and large. Maybe you can buy a small, compact corner set and add an ottoman near it or you may combine a love seat or sofa with a chic wing chair. You can avoid eyestrain in your small house if you use your pattern choice on smaller details such as pillows, an ottoman or wing chair. There is another fact about small salon decoration, which is now known by all of us: Power of mirrors! Mirrors create a brighter 82 environment by reflecting the sunlight and at the same time they will show your house larger than it really is by the depth perception they will create. Furthermore, you can also use them on your walls as a lovely accessory in various different forms and patterns. Bed bases As the years pass by your furniture will increase; knickknacks and souvenirs you kept at home will spurt forth from everywhere. So, choosing your bed or chair with a base will be your lifesaver. Also, with small and chic boxes which you will put around your home, you can both obtain a beautiful appearance and also pack small gadgets away. Odanız küçükse, ince kenarları olan koltuklar tercih edebilirsiniz. Bu size yer kazandırır. If your room is small, you can prefer chairs with thin edges. This will give you more space. seviyor olabilirsiniz. Ancak salonunuz küçükse bu sevdanızdan birazcık feragat etmeniz gerekecek. Zira küçük evlerin ilacı stor perdeler desek yeridir. Perdenizin başlangıç yeri de evinizdeki illüzyonun bir parçası. Tavanınız çok yüksek değilse, perdeler tavanın hemen altından asılmalıdır ki odanız daha yüksek görünsün. Desenleri berjer koltuğa saklayın Duvarları boyadınız, perdeleri seçtiniz. Şimdi sıra evin en dikkat çekici detaylarından birine, koltuğunuza geldi. Küçük salon için çok fazla seçeneğiniz yok aslında. Her halükarda seçtiğiniz koltuk fazla görkemli ve büyük olamayacaktır. Belki küçük, derli toplu bir köşe takımı alıp yanına bir puf iliştirebilir ya da salonunuzun ebadına göre ikili veya üçlü koltuğu şık bir berjerle kombinleyebilirsiniz. Desen seçiminizi yastıklarda ya da puf, berjer gibi daha küçük detaylarda kullanırsanız küçük evinizde göz yorgunluğundan kaçınmış olursunuz. 83 D EKO R A SYO N D EC O R AT I O N Küçük salon dekorasyonu ile ilgili bir gerçek daha var ki, artık hepimizin malumu: Aynaların gücü! Gün ışığını yansıtarak evinizde daha aydınlık bir ortam yaratan aynalar, aynı zamanda oluşturduğu derinlik algısıyla da evinizi olduğunda geniş gösterecektir. Üstelik farklı farklı biçim ve desende çerçevelerle duvarınızda hoş bir aksesuar olarak da kullanabilirsiniz. Bazalı yataklar Eviniz yıllandıkça eşyalar çoğalır, ıvır zıvırlar, atamadığınız hatıralar evinizin her yerinden fışkırır. Bu nedenle yatağınızı ya da koltuğunuzu bazalı seçmeniz sizin için son derece kurtarıcıdır. Aynı zamanda evin çeşitli alanlarına koyacağınız küçük, şık kutularla hem güzel bir görünüm elde edebilir hem de küçük alet edevatı ortadan kaldırabilirsiniz. Aydınlatma seçimi Ev küçüldükçe önemi büyüyen bir detay daha var. Aydınlatmadan bahsediyoruz. Aydınlatma seçimi evinizin aydınlık bir görünüme kavuşması son derece mühim. Bunun için avizelerinizin yüksekliğini doğru ayarlamanızın yanısıra, birden fazla ışık kaynağı kullanmanız da istediğiniz görünümü elde etmenize yardımcı olacaktır. Ev sahibini en çok zorlayan oda biçimi dar ve uzun gelen dikdörtgen biçimli odalardır. Eğer salonunuz dikdörtgen biçimindeyse ilk yapmanız gereken odak 84 Büfeye gerçekten ihtiyacınız var mı bir düşünün... Just think; do you really need a sideboard? There is one more detail which gain further importance as the house gets smaller. We are talking about illumination. Selection of lighting is very important for your home to have a bright appearance. For this, in addition to hanging your chandeliers at the correct height, using more than one light source will also help you to obtain the appearance you desire. Suggestions for rectangular salons Rooms that challenge the homeowners most are the narrow and long, rectangular-shaped rooms. If your salon is rectangular, the first thing you should do is to take the focus point to the longest wall. Window on the short wall may look at the landscape and a very chic wallpaper can decorate it; no worries! Just do not take the longer wall from your center. If you have the possibility, spruce up your salon with a fireplace or place your television set on the longer wall. Because, as you draw the attentions to the shorter walls, you will cause your room look longer than it really is. And this will make the general angle become narrower. If you take these details into consideration and show your creativity at difficult times, just live it up! Important thing is to know what you want, shape your desires according to the conditions of your home and be realistic. When you look at the photographs of the first and last appearance of your home, you will not believe the illusion before you! Do we all have a Houdini inside us or what? Frequent decoration errors Selecting the furniture before determining the wall color: Mind yourself and select your furniture according to your wall color. Because the harmony of the chairs with the walls will be the first thing to catch the eyes when entered into the house. Poor illumination: Illumination is extremely important for all houses, but especially for small houses. While your home will glitter and look spacious when correctly illuminated, wrong selection of illumination may cause your home look darker and smaller than it really is. Hanging the curtains from top of the windows: One of the most frequent errors in decoration is misaligning the hanging level of curtains. The lower the level the curtains are hanged from, the lower the room will look. However, the higher the hanging level of the curtain is, the more the depth is; even when the curtains are hanged just below the ceiling, your room ceiling will look even higher. Style mess: Decide which home style you would like to have. Shopping will be your second step following this. If you do not have a specific idea about your style, your home may look more mediocre than you ever think of. For example, an antique coffee table you will buy for your home which you furnished in modern style may not look as nice as you imagined. Surplus furniture: Let’s agree on one point; you are not obliged to close every wall in your room and fill everywhere with furniture. The more you fill your room, the smaller it will appear. The thing you should pay attention at this point is being able to move comfortably in your room. Puflar tekli koltuklardan daha az yer kaplar. Cam sehpalar da ışığı geçirerek odanızı daha ferah gösterir. Ottomans occupy less area than single chairs. Glass coffee tables pass the light and show your room more spacious. noktasını en uzun duvara çekmektir. Küçük duvarın penceresi manzaraya bakabilir, çok şık bir duvar kâğıdı süsleyebilir, varsın olsun! Siz uzun duvarı merkezinizden çıkarmayın. İmkânınız varsa bir şömine ile şıklaştırın veya televizyon ünitenizi uzun duvara yerleştirin. Çünkü küçük duvarlara ilgiyi çektikçe, odanızın olduğundan da uzun görünmesine sebep olursunuz. Bu da genel açının daralmasına yol açar. Tüm bu detayları dikkate alır, zor alanlarda yaratıcılığınızı konuşturursanız, değmeyin keyfinize! Önemli olan ne istediğinizi bilmek ve isteklerinizi evinizin şartlarına göre şekillendirip, gerçekçi olmak. Evinizin ilk haliyle son halinin fotoğrafına bakınca karşınızdaki illüzyona inanamayacaksınız! Hepimizin içinde birer Huduni mi var ne? Sık yapılan dekorasyon hataları Duvar rengini belirlemeden mobilya seçmek: Siz siz olun, mobilyanızı duvar renginize göre belirleyin. Zira koltuklarla duvarların uyumu, eve ilk girildiği anda göze çarpacaktır. Yetersiz aydınlatma: Her ev için, ama özellikle de küçük evler için aydınlatma son derece önemlidir. Doğru aydınlatıldığında eviniz ışıl ışıl ve ferah görünürken, yanlış aydınlatma seçimi nedeniyle evinizin olduğundan da karanlık ve küçük görünmesine sebep olabilirsiniz. Perdeleri pencere üstünden başlatmak: Dekorasyonda en sık yapılan hatalardan biri perdelerin asım hizasını ayarlayamamaktır. Perdeler ne kadar düşük seviyeden başlarsa, oda o kadar basık duracaktır. Oysa perde ne kadar yüksekten başlarsa, hatta tavanın hemen altından asılırsa derinlik giderek artacak ve odanız bir o kadar yüksek tavanlı görünecektir. Stil karmaşası: Öncelikle hangi tarzda bir eve sahip olmak istediğinize karar verin. Alışveriş bundan sonraki ikinci adımınız. Tarzınız konusunda belirli bir fikre sahip olmazsanız eviniz düşündüğünüzden daha vasat bir görünüme bürünebilir. Örneğin son derece modern tarzda döşediğiniz evinize alacağınız antika bir sehpa salonunuzda sandığınız kadar hoş durmayabilir. Mobilya fazlası: Bir konuda anlaşalım, odanızın her duvarını kapatmak, her yeri mobilya ile doldurmak zorunda değilsiniz. Siz odanızı doldurdukça, odanız o kadar küçük görünecektir. Burada dikkat etmeniz gereken odanızda rahat hareket edebilmenizdir. 85 H A B ER N E WS Başarılı bir Instagram hesabı için ipuçları Facebook ile Twitter’ın siyasete ve tartışmalara boğulmuş yorucu yapısından bunaldıysanız bir de Instagram’ı deneyin. Instagram, hayata bakışınızı sözlerle değil fotoğraflarla yansıtableceğiniz, tartışmadan uzak bir sosyal medya platformu. Müfit Yılmaz Tips for a successful Instagram account Try Instagram if you are bored of being drowned in politics and discussions at Facebook and Twitter. Instagram is a discussion-free social media platform where you can reflect your view of life by means of photographs instead of words. 86 87 H A B ER N E WS T witter’da yaşanan takipçi çılgınlığı veya Facebook’ta beğeni alma saplantısı birçokları için geride kalmış olabilir. Ancak bu durumun sebebi insanların ilgi çekme saplantısından kurtulmuş olmaları değil, tersine giderek politik ve sıkıcı hale gelmeye başlayan Twitter ve Facebook’a kıyasla Instagram’ın hızla büyümesi. Aktif kullanıcı sayısı her geçen gün artan Instagram, renkli ve şiddetten uzak dünyasıyla her yaştan sosyal medya kullanıcısını kendine çekiyor. Sayfalarını selfie ve kedi fotoğraflarına boğan milyonlarca kullanıcı, sosyal ağlarda yaşanan içerik tıkanıklığını Instagram’da da sürdürse de hayal gücü ve yaratıcılığını iyi kullanabilenler için Instagram, arkadaşların ötesine giden sayısız takipçinin yer aldığı harika bir dünyanın kapılarını açıyor. Instagram, Ekim 2010’da hayata geçtikten sonra sosyal medya ağları arasında hızla yükselmeye başladı. Fotoğraf ve video paylaşımlarıyla kullanıcıların günlük yaşantılarına ait kareleri paylaştıkları sosyal ağ, Snapchat ile birlikte görüntülü paylaşımların ana portallarından biri oldu. Twitter ve Facebook, çoktan siyaset, son dakika haberciliği ve kavga ortamında boğulmuştu bile. Bugün tasarımcılar, mimarlar, yazılım geliştiriciler, gökbilimciler, modacılar, aşçılar ve sporcular gibi her alandan 200 milyonu aşkın aylık aktif kullanıcı dünyalarındaki renkleri Instagram’da paylaşıyor, tanışıyor ve şiddet ve siyasetten arınmış bir dünyada buluşuyorlar. Instagram’da başarılı bir hesaba sahip olmak için yerine getirmeniz gereken her adımda çok özenli olmak zorundasınız. Bu adımlara bakmadan önce önemli bir detayı aklınızın bir ucuna yerleştirin: Twitter için kullanılan strateji Instagram’a sökmeyebilir. İyi bir başlangıç için gerekenler Tumblr veya Flickr hesabı bulunmayan profesyonel bir fotoğrafçı olmamanız, Instagram’ı kedi veya havuz keyfi fotoğraflarıyla doldurmanız gerektiği anlamına gelmiyor. Gerçekten farklı bir şeyler paylaşmak ve arkadaş çemberini kırarak daha fazla insana ulaşmak istiyorsanız, ne yapıyor olursanız olun, gördüklerinizi daha iyi sunabilirsiniz. Bu amaç altında, uzayıp gidecek ipuçları listesinde en önemlilerine bakalım: İlk olarak, Instagram hesabınızı dikkatle oluşturmanız gerekiyor. Bu aşamada, herkes tarafından anlaşılabilecek ve akılda kalacak bir isim belirleyin. Semboller ve rakamlar kullanarak isminizi daha ilgi çekici hale de getirebilirsiniz. Bu aşamada Google’da kısa bir arama yaparak Instagram ismi oluşturan web hizmetleri de bulabilirsiniz. İkinci aşamada, güzel bir profil fotoğrafı çekmelisiniz. Bu konuda sakın esrarengiz takılmaya çalışmayın, yüzünüzü gösterin. Hatta fotoğrafınız güzel bir arka planı olan, sanatsal bir çalışma olsun. Fotoğraf düzenleme 88 T he ‘follower’ madness in Twitter or ‘like hit’ obsession in Facebook may have been left behind for many people. However, the reason for this is not people’s getting rid of the obsession of drawing attention. On the contrary, its Instagram’s quick expansion compared to Twitter and Facebook which have been more and more political and boring. With its constantly increasing active users each day, Instagram draws social media users from every age with its colorful world away from violence. Although millions of users who filled their pages with selfies and cute cat photos carry on content blockage experienced in social networks also in Instagram, Instagram opens the doors to a wonderful world where there are numerous followers beyond the number of friends for those who can use their imagination and creativity well. Instagram started rising quickly among the social networks after its launch in October 2010. This social network where users shared shots from their daily lives with photographs and videos became one of the main portals of shared images together with Snapchat. Twitter and Facebook have long been drowned in politics, last minute journalism and conflicts. Today, more than 200 million active users from every field such as designers, architects, software developers, astronomers, fashion designers, cooks and athletes share the colors of their worlds in Instagram, they meet with people in a world far from violence and politics. You need to be very meticulous in each step you take to have a successful Instagram account. Before looking at these steps, put one important detail in your mind: The strategy used in Twitter may not cut any ice with Instagram. Requirements for a good start Not being a professional photographer with a Tumblr or Flickr account does not necessarily mean to fill Instagram with cat or poolside photos. If you really wish to share something different and reach more people by breaking your circle of friends, you can present what you see in a better way whatever you are doing. For this purpose, let’s look at the most important ones among the long list of tips: First of all, you need to create your Instagram account carefully. At this stage, determine a catchy name which can be understood by everyone. You can make your name more interesting using symbols and numbers. With a short search in Google, you can also find web services which create Instagram names. In the second stage, you should take a nice profile photo. Never try to be a mysterious person in this subject; just show your face. Even, you should let your photo be an artistic work with a beautiful background. Make use of photo editing applications, but do not make the photograph unclear while trying to make it impressive. The third most significant stage in Instagram that will reveal who you are is the theme. Putting forward what you like most will allow you to find people who have common hobbies with yours. For example, if you are someone fond of terrapins, be sure that you will find hundreds of people like you. Paying care to the photographs is one of the really important things for a successful account. Instagram does not ask you to report the last minute news or share an instantaneous image. Using Twitter or Vine for this would be ideal. Select your Instagram photographs by paying attention to the details inside the frame and always use uygulamalarından da yararlanın ama fotoğrafı etkileyici yapmak isterken belirsiz bir hale getirmeyin. Instagram’da kim olduğunuzu ortaya koyacak üçüncü en önemli aşama, tema. En çok neden hoşlandığınızı ortaya koymak, sizinle ortak hobilere sahip insanları daha rahat bulmanızı sağlayacaktır. Örneğin, su kaplumbağalarına düşkün biriyseniz, sizin gibi en az yüzlerce insan bulacağınıza emin olabilirsiniz. Fotoğraflara özen göstermek, başarılı bir hesap için son derece önemli olan operasyonlardan bir tanesi. Instagram, sizden son dakika haberi geçmenizi veya anında bir görüntü paylaşmanızı istemiyor. Bunun için Twitter ve Vine’ı kullanmanız ideal. Instagram fotoğraflarınızı çerçeveye giren detaylara dikkat ederek seçin ve mutlaka, filtreleri kullanın. Emin olun sadece çizgileri keskinleştirmek bile fotoğrafın daha dikkat çekici olmasını sağlayacak. Fotoğraflarınızı çektikten sonra yapılan düzenleme, bahsettiğimiz operasyonun en önemli kısmı. Bir fotoğrafı Instagram’a taşımadan önce Vscocam’de filtreden geçirmek ve Instasize’da boyutlarını düzenlemek yararlı olabilir. Bu aşamada, uygulama platformlarında vakit harcayarak size uygun uygulamaları seçmek size kalmış. Gölgeler, renk yoğunluğu ve çerçeve kalınlığı gibi birçok 89 H A B ER N E WS detaya bu uygulamaları kullandıkça dikkat edecek ve her seferinde daha iyi düzenlemeler yapacaksınız. ‘Hikayesi olan fotoğraflar’ Türkiye’deki sosyal medya kullanıcılarının diğer ülkelere kıyasla çok daha fazla fotoğraf ve video paylaştığına dikkat çeken Uluslararası Sosyal Medya Derneği Genel Sekreteri Salih Çaktı, Instagram’a özel bir ilgimiz olduğunu söylüyor. Çaktı’ya göre Instagram sunduğu filtre seçenekleriyle kullanıcılarına ‘anı koleksiyonculuğu’ yapma fırsatı veriyor. Çaktı bu aşamada kullanıcıların Instagram’ın bu özelliğini kullanarak birer hikâye içeren fotoğraflar paylaşması gerektiğini savunuyor: Instagram üzerinde daha çok hikâyesi olan fotoğrafları görüyoruz. Instagram kullanıcıları çekmiş oldukları fotoğrafları daha çok kişiye ulaştırmak amacıyla tag dediğimiz sistemi kullanıyorlar. Örneğin yaz aylarında çekilen bir Instagram fotoğrafını daha çok kişiye ulaştırmak isteyen Instagram kullanıcısı #summer #summertime #sun #TagsForLikes #hot #sunny #warm gibi tagları kullanarak çekmiş olduğu Instagram fotoğrafını daha çok kişiye ulaştırırken farklı bir kategoride çekilen bir resim için daha farklı taglar kullanılabiliyor. Instagramda daha çok kişiye ulaşmanın ise 5 yolu var; 1- Hikâyesi olan resimler paylaşın 2- Resimlerin kaliteli olmasına özen gösterin 3- Instagram filtrelerini kullanın 4- Çekmiş olduğunuz resmi yansıtan tag’lar kullanın 5- Yorumlarınıza cevap vermeyi unutmayın Son kullanıcılar kadar e-ticaret firmaları ve kurumsal firmalar da Instagram’ı yoğun bir şekilde kullanıyor. Instagram bir nevi e-pazar yerine döndü diyebiliriz. Özellikle butik işletenler, ev hanımları üretmiş oldukları ürünleri Instagram üzerinden teşhir ederek yeni müşteriler kazanıp para kazanıyorlar. Instagram bir e-ticaret platformuna dönüyor diyebiliriz. Bir e-ticaret sitesinden farklı olarak Instagram üzerinde hikâyesi olan resimler paylaşılıyor. Ayakkabı satan bir spor markası e-ticaret sitesinden ayakkabının detaylı 90 filters. Be sure that even sharpening the lines only will make your photograph more eyecatching. Editing to be made after shooting the photographs is the most important part of the operation we mentioned. Before carrying a photograph to Instagram, it may be useful to filter it in Vscocam and edit its dimensions in Instasize. At this stage, selecting applications that are suitable for you by spending time in application platforms is up to you. You will pay more attention to many details such as shadows, color intensity and frame thickness as you use these applications more and you will make better editing each time. ‘Share photos that have a story’ Drawing attentions to the fact that social media users in Turkey share more photographs and videos compared to other countries, Salih Çaktı, Secretary General of International Social Media Association, says that we have a special interest in Instagram. According to Çaktı, Instagram gives its users an opportunity to be a ‘memory collector’ with the filter options it offers. Çaktı says that at this stage users must share photographs with a story by using this feature of Instagram: On Instagram we mostly see photographs with a story. Instagram users use a system called Tag to make the photographs they have taken to reach more people. For example: an Instagram user who wishes to make an Instagram photo taken during summer months to reach more people accomplishes this by using tags such as #summer #summertime #sun #TagsForLikes #hot #sunny #warm , he/ she may use different tags for a photo taken in a different category. And there are 5 ways to reach to more people in Instagram: 1- Share photos that have a story 2- Put photos with high quality 3- Use Instagram filters 4- Use tags that reflect the photo you have taken 5- Do not forget to answer the comments E-commerce companies and corporate firms also use Instagram as much as the end-users. We can say that Instagram turned into a kind of marketplace. Especially boutique operators and housewives exhibit their products over Instagram to gain new customers and money. We can say that Instagram is turning into an e-commerce platform. Being different than an e-commerce website, photographs with a story are being shared via Instagram. While a shoeseller sports brand is posting a detailed specialshot photo of the shoe on an e-commerce website, the same brand publishes the photograph of a woman running at the seaside at the sunset with the shoes of that brand. As we said above, Instagram is a memory collector and a platform for photographs with a story. özel çekim fotoğrafını yayınlarken aynı marka sahilde o markanın ayakkabısını giyerek güneş batarken koşan bir kadın fotoğrafı yayınlıyor. Yazımızda da dediğimiz gibi Instagram bir anı koleksiyoncusu ve hikayesi olan resimleri platformu. Lütfen hashtag kullanmayı öğrenin Bir profil oluşturmak ve profilinizin karakterini belirledikten sonra sıra, Instagram’ın daha profesyonel basamaklarına geliyor. Artık hesabınızı sosyal etkileşim, iş veya her iki amaçla da başarılı bir şekilde kullanmak zorundasınız. Başarılı kullanıcılara erişmek için yapmanız gereken ilk önemli adım, çevrenizi genişletmek. Bunun için ilk olarak ilgilendiğiniz alanlardaki kullanıcıları takip etmelisiniz. Takip etmek derken, her önünüze çıkanı takip edip sizi fark etmeleri için tüm fotoğraflarını beğenmenizden bahsetmiyorum. Başarılı bulduğunuz profilleri keşfedin, gerekirse diğer sosyal ağlarda da onları bulun ve temasa geçin. Please learn to use hashtags After creating a profile and determining the character of your profile, it’s the time for more professional stages of Instagram. Now you should use your account successfully for social interactivity, business or both purposes. The first significant step you have to take to access successful users is to expand your environment. For this, you should primarily follow the users in the areas you are interested in. When talking about following, I don’t mean to follow every person you come up to and like all their photographs to have them realize you. Discover the profiles you find successful, find them in other social networks too if necessary and establish contacts with them. ‘Antique applications’ we throw aside during the expansion stage of your environment have great importance in Twitter and Facebook. Always share your photographs in your other accounts and ensure that maximum number of people see them and feel your difference. 91 KO KU S M ELL Hatıraları zihin çekmecesinden çıkaran kokular Güney Afrika’nın en göz alıcı şehri Cape Town’da , Waterfront olarak adlandırılan sahile yakın bir otelde konaklıyorum. Otelden çıkıp kuş seslerinin sokak müzisyenlerinin şarkılarına karıştığı eğlenceli limana doğru yürüyeceğim. Işıklardan karşıdan karşıya geçip 30 metre kadar ilerliyorum ki, burnumun ucuna gelen mis gibi bir kokuyla olduğum yerde kalakalıyorum. Aldığım bu bitki kokusunu bir yerden hatırladığıma eminim. Pırıl pırıl bir akşam güneşi sokağın sol tarafındaki çimenlik alandaki ağaçların yaprakları arasından gözlerimi kamaştırıyor. Bu yeşil koku eminim tam da buradan geliyor. Sebepsizce gülümsüyorum ve birden kendimi mutlu hissediyorum. Zihnimde belli belirsiz bir hatıra canlanıyor. Türkiye’de UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan ve bir açıkhava müzesi olan Safranbolu’nun köylerinden birindeyim bu hatıramda... Uçsuz bucaksız görünen kocaman bir bostanda, ziyaretine geldiğimiz uzak akraba çocuklarıyla futbol oynuyorum. Evet, bu kokuyu sanırım gölgesinde oynadığımız o büyük ağaçlardan tanıyorum! Zeynep Kasapoğlu 92 Scents bringing old memories back I am lodging in beachfront hotel named Waterfront in Cape Town, the most attractive city of South Africa. I will go out and walk to the lively harbor where tweets of birds and songs of street musicians mix together. I passed the traffic lights and walk about 30 meters, and suddenly I was petrified with a sweet smell in front of my nose. I am sure that I know this scent from a plant. Sparkling afternoon sun glided through the leaves of trees on the lawn blinds me for a moment. I am sure that this green scent comes from there. I smile gratuitously and suddenly feel happy. A vague memory comes to my mind. In my memory, I am in a village of Safranbolu, an outdoor museum of Turkey included in UNESCO World Heritage List. I play football with children of relatives which we come to visit in a huge orchard. Yes, I think I know this scent from those big trees under which we had played. Zeynep Kasapoğlu 93 KO KU S M ELL D erin bir nefesle içinize çektiğiniz bütün o güzel kokuları bir düşünün... Annenizin pişirdiği portakallı kek kokusunu ilk ne zaman duymuştunuz? Kesilmiş çim kokusunu aldığınızda hangi güzel anılarınızı hatırlıyorsunuz? Yasemin kokladığınızda aklınıza gelen bir isim, bir ses var mı? Koku, mantık süzgecinden geçmeyip doğrudan duygularımıza ulaşan tek algımız. İşte bu yüzden bazı bildik kokuları aldığımız anda içimize derin bir huzur doluyor ve yüzümüze geniş bir gülümseme yerleşiyor... Tıpkı bana Cape Town’da olduğu gibi… İlk koku, annemizin olabilir mi? Koku hafızamızın doğduğumuz anda boş olduğunu savunan uzmanlar, bu hafızamızın ilk verisinin anne kokusu olduğunu söylüyor. Bazıları ise hamileliğin 17’nci haftasında bebekte koku algısının gelişmeye başladığını ve bebeğin annenin yediği gıdaların kokusunu daha doğmadan tanıdığını savunuyor. Plasenta sıvısının kokusuyla, bebeğin doğduktan sonra annesini emerken 94 Bir kokuyu ilk duyduğumuzda hissettiğimiz duygular, o kokunun zihnimizdeki kartına işleniyor. When we first smell a scent, the feelings we have at that moment are recorded on the card allocated to that scent in our brain. T hink about those nice scents you inhaled with deep breath… When was the first time you smelled the orange cake your mother baked? Which memories do you remember when you smell newly mowed grass? Is there any name or sound you remember when you smell a jasmine? Smell is our only sense that can reach our feelings directly without the intervention of the logic. And that’s why we are filled with tranquility and start to smile sincerely when we smell some familiar scents. Just like I experienced in Cape Town… Is it possible that our mother’s scent is the first scent in our memory? Asserting that our memory of smells is empty when we were born, the experts say that the first data in this memory is the scent of the mother. Some suggest that the sense of smell starts to develop in the baby in the 17th week of the pregnancy and that the baby knows the smell of the foods that the mother eats before the birth. If we consider that the smell of the placenta fluid and the smell that the baby perceives during breastfeeding resemble each other at a ratio of 80%, we can more easily understand why babies seem so peaceful when they are together with their mothers. After the birth, babies are exposed to many stimulants such as light and sound but the moment they feel peaceful and safe as in the mother’s womb is the moment when they sense the scent that they smelled in the placenta, namely, the moment of breastfeeding. Time goes by and we learn about new smells. A new card is opened in our minds for each scent we smelled. The smell of milk boiling over in the kitchen… Are you happy or not at that moment? Your feelings are recorded on that card. If you are sitting on a chair feeling dull when you smell the scent of grass that your neighbor mows in her garden, then the feeling recorded on the grass scent card is this dullness. Therefore, when we smell a certain scent again, we recall the feelings of that first encounter. And that is why our taste for smells changes. When I sit in coffee shops, I feel a deep tranquility. I don’t know why, but coffee reminds me of pleasant moments. A friend of mine who had worked in England and lived away from her family and home for a long time asks me for not meeting in coffee shops because, for her, coffee means her surly, uncommunicative flat mate cooking coffee in the kitchen in rainy and dark London mornings. More precisely, it means homesickness and a deep feeling of loneliness… Is this valid only for natural scents? This situation is also valid for perfumes. You may not recall the first person on which you smelled a perfume of someone you met newly, but your feelings will recall your memories with that person and your notes on that scent card. This may be an ex-lover who bothered you, your classmate you fell in love but never talked to or your manager in your former office who mistreated you… Plasenta sıvısının kokusuyla, bebeğin doğduktan sonra annesini emerken aldığı kokunun yüzde 80 oranında benzeştiğini savunan uzmanlar, annelerin bebeklerini emzirdiklerinde, bebeklerin yüzünde gördükleri huzur dolu ifadede bu tanıdık kokunun da payı olduğunu düşünüyorlar. The experts suggesting that the smell of the placenta fluid and the smell that the baby perceive during breastfeeding resemble each other at a ratio of 80% also think that this familiar smell have a role in the peaceful expression on the baby’s face during breastfeeding. aldığı kokunun da yüzde 80 oranında benzeştiğini düşünürsek, bebeklerin anneleriyle birlikte neden bu kadar huzurlu göründüklerini daha kolay anlayabiliriz. Dünyaya geldikten sonra ışık, ses gibi birden çok uyarana maruz kalan bebeklerin, tıpkı anne karnındaki gibi kendilerini huzurlu ve güvende hissettikleri an, plasentada aldıkları o kokuyu duydukları, annelerinin onları emzirdiği an oluyor... Zaman geçiyor, yeni kokularla tanışıyoruz. Her duyduğumuz koku için zihnimizde ayrı bir kart açılıyor. Mutfakta ocağa taşan süt kokusu… O an mutlu musunuz, mutsuz mu? Karta duygularınız yazılıyor. Komşunuz bahçesinin çimlerini kesiyor ve siz çimlerin kokusunu aldığınızda canınız sıkkın bir şekilde sandalyede oturuyorsanız, çim kokusuna yazılan duygu da işte bu can sıkıntısı oluyor. Bu yüzden bir kokuyu tekrar duyduğumuzda, o ilk deneyimin duygu durumunu yaşamış gibi oluyoruz. İşte bu sebepten koku beğenilerimiz de değişiyor. Ben kahve satan dükkânlarda oturduğum zaman derin bir huzur duyuyorum. Çünkü sebebini bilmediğim bir şekilde kahve bende keyifli anları çağrıştırıyor. Uzun yıllar İngiltere’de çalışan, ailesinden ve evinden uzakta yaşayan bir arkadaşım ise kahve içilen yerlerde buluşmamamızı özellikle rica ediyor. Çünkü kahve demek onun için; hiç konuşmayan asık suratlı ev arkadaşının yağmurlu ve kasvetli Londra sabahlarında mutfakta pişirdiği kahve kokusu demek. Daha doğrusu bu kokuya karışan aile özlemi ve derin bir yalnızlık duygusu demek… Sadece doğal kokular mı? Bu durum elbette parfümler için de geçerli. Yeni tanıştığınız bir insanın parfüm kokusunu ilk kimde duyduğunuzu belki hatırlayamazsınız ama duygularınız, bu insanla olan anılarınızı ve o koku kartındaki notlarınızı hemen hatırlar. Bu sizi sıkan eski sevgiliniz de olabilir, âşık 95 KO KU S M ELL olduğunuz ama bir türlü açılamadığınız sınıf arkadaşınız da ya da eski ofisinizde size kötü davranan müdürünüz de... Koku tedavileri ve aromaterapi Koku, havadaki uçucu moleküller anlamına geliyor. Her an doğada var olan ve üzerinde hiçbir müdahalenin söz konusu olmadığı bir şey olan kokuya, insanlık tarihi boyunca değer veriliyor. Çok tanrılı dinler zamanında, insanlar tanrılara soyut bir yakarışta bulunarak, kokuyla mesaj vermeye çalıştıklarını, bunun için de ağaç kabuğu, bitki kökü, reçine gibi malzemeleri ateşin üstüne atıp, onların kokusundan faydalandıklarını görüyoruz. Sadece bu kadar mı? Avrupa’da yaklaşık 400 sene boyunca kokunun, hastalık önleyici ve tedavi edici olarak kullanıldığı biliniyor. Bir dönem hastalıkların sebebi ‘kötü hava’ ve ‘kötü koku’ kabul ediliyor. Bu dönemde insanlar kötü kokulardan kaçarak iyi kokularla hastalığın önünü almaya çalışıyorlar. Bunun için de kokulu sular, sirkeler kullanıyorlar. Günümüzde aromatik bitkilerden elde edilen esans yağlarının, koku yolları üzerinden organizmayı etkilemesi ile yapılan tedavi şekline ‘aromaterapi’ adı veriliyor. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, saf esans yağlarının canlı organizmalar üzerinde ve elbette insan üzerinde de çeşitli etkileri var. Duygu durum kontrolü, antidepresan etki ve hafızanın artırılması gibi faydalar, aromaterapinin kullanıldığı temel tedavi alanlarından sadece birkaçı… Aromaterapinin bir yönü de ‘koku psikolojisi’… Fizyolojik ve psikolojik düzeydeki uzun süreli tedavi cevaplarının incelenmesinde aromaterapistler koku duyusunu irdeliyorlar. Kokular her bireyde farklı etkiler gösterebilmekle birlikte, aromaterapi uzmanları bazı kokuların genel olarak insanları belli alanlarda etkilediğini savunuyor. Buna göre Yasemin ve Ylang Ylang uçucu yağlarının, ağrı dindirme, öfori verme (coşku, hoşnutluk duygusu verme) ve uyanıklık sağlama gibi etkileri var. Lavanta, Melissa, Tıbbi Papatya, Neroli, Bergamut uçucu yağlarının yatıştırıcı ve dinginlik verici etkileri bulunur. Cymbopogon, Limon, Kuşdili, Ardıç uçucu yağlarının ise kan basıncının artmasını sağlayan ve kalp atım frekansını düşüren etkileri olduğu savunuluyor. Uzmanların bu konuda dikkat çektikleri 96 Fizyolojik ve psikolojik düzeydeki uzun süreli tedavi cevaplarının incelenmesinde aromaterapistler koku duyusunu irdeliyorlar Aromatherapy experts examine the sense of smell to analyze long term physiological and psychological responses to treatment. Smell means volatile molecules on the air. The faculty of smell has been attached value during the human history since it exists in the nature at any time and there is no intervention on it. During the polytheistic era, men had performed pure prayers for gods, tried to send messages to them by using scents, and for this purpose, burned materials such as bark, plant roots and resin and used their smell. Is that all? It is known that smells were used for preventing and treating diseases for about 400 years in Europe. For a certain period, “bad air” and “bad smell” were considered as the cause of diseases. In that period, people tried to avoid bad smells and struggle with diseases by means of nice smells. For this purpose, they used scented water and vinegar. Today, the therapy applied by causing an effect on the organism through the sense of smell using essential oils derived from aromatic plants is called “aromatherapy”. Studies show that pure essential oils have various effects on living organisms, and of course, on people. Mood control, antidepressant effect and strengthening of the memory may be listed as benefits among many treatment areas of aromatherapy… Another aspect of aromatherapy is the “smell psychology”… Aromatherapy experts examine the sense of smell for analyzing long term physiological and psychological responses to treatment. Although smells have different influences on different individuals, aromatherapy experts suggest that certain smells affect people on certain areas in general. Volatile oils of Jasmine and Ylang Ylang have effects such as relieving pain, causing euphoria (causing feelings of vigor and satisfaction) and wakefulness. Lavender, Melissa, Chamomile, Neroli, and Bergamot oils have soothing and calming effects. Cymbopogon, Lemon, Rosemary and Juniper oils are suggested to increase the blood pressure and decrease the heart rate. Another issue pointed out by experts is that aromatherapy should only be practiced by trained people… Who doesn’t like to eat chocolate? When we eat chocolate, which is a food stimulating the secretion of serotonin, the hormone that makes us feel better, and endorphin, the happiness hormone; we also smell it. We generally feel happy when we eat chocolate; it may be about our first birthday cake, or our reward for our first step. That’s why, when we smell chocolate, we feel happy as if we eat it. Results of the study conducted by Dr. Neil Martin, an expert from Middlesex University, confirm this claim. According to the study, the smell of chocolate is enough to seduce people. The smell of chocolate leads to the secretion of endorphin in the brain, thus relaxes the brain and gives happiness. In Latin, “fumum” means smoke, and “perfumum” means “through smoke”, Sevdiğiniz bir çiçek kokusunu ilk nerde duydunuz? Where did you first smell your favorite flower? bir diğer nokta da aromaterapinin mutlaka konusunda eğitimli kişiler tarafından uygulanması… Çikolatanın kokusu da mutlu ediyor “through heat”. The origin of the word “perfume” comes from this Latin word. We are able to perceive more than 10 thousand different smells by means of about 6 million tiny receptors. Dogs have 220 million receptors, and rabbits have 100 million receptors. The sense of smell is the only sense which directly goes to the smell cortex without stopping in “thalamus” in the brain. Thalamus acts as a filter against various stimulants which reach the body. Thalamus is an intermediary station for all emotional stimulants excluding smells, and its inability to act as a filter for the sense of smell affects the responses given to smells. Çikolatanın baştan çıkarıcı kokusu... Seductive smell of chocolate.... Çikolata yemeyi kim sevmez? Kendimizi iyi hissetmemizi sağlayan serotonin ve mutluluk hormonu olan endorfin üretimini uyaran çikolatayı yerken bir taraftan da kokusunu alırız. Belki ilk doğum günü pastamız, belki de ilk adım ödülümüz olan çikolatayı yediğimizde çoğunlukla mutluyuzdur. İşte bu yüzden kokusunu aldığımızda da çikolata yemiş gibi mutlu hissederiz kendimizi. Middlesex Üniversitesi uzmanlarından Dr. Neil Martin’in yaptığı araştırma sonuçları da bu savı doğruluyor, araştırmaya göre çikolatanın kokusu insanı baştan çıkarmaya yetiyor. Beyinde endorfin salgılanmasına neden olan çikolata kokusu, beyni rahatlatıp gevşetiyor ve mutluluk veriyor. ‘Parfüm’ kelimesi nereden geliyor? Duman, Latince ‘fumum’ demek. Perfumum ise ‘dumanla yükselen’, ‘ısıyla yükselen’ anlamına geliyor. Parfüm kelimesinin kökenini bu kelime oluşturuyor. Sayıları 6 milyona varan minik reseptörler aracılığıyla, 10 binden fazla değişik kokuyu algılayabiliriz. Köpekler 220 milyon, tavşanlar ise 100 milyon reseptöre sahiptir. Koku duyusu beyinde ‘talamus’a uğramadan direkt olarak koku korteksine giden tek duyudur. Talamus vücuda gelen çeşitli uyaranlara karşı bir filtre görevi yapar. Koku hariç tüm duyusal uyaranlar için bir ara istasyon olan talamus’un koku duyusunda filtre görevi yapmaması, kokuya verilen yanıtları da etkiler. 97 S AĞ LI K H E A LT H Sonbahara hazırlayacak 8 beslenme tavsiyesi Sonbaharla beraber iklim değişiminin etkisiyle vücudumuzda da pek çok değişiklik yaşanır. Bu değişimden kaçamazsınız ama üzerinizdeki etkilerini hafifletebilirsiniz. İşte tavsiyelerimiz… 98 8 nutrition tips to prepare your body and psychology to autumn Plenty of changes occur in our body along with the seasonal change when autumn arrives and this turns us upside-down. You cannot run away from the change but you can mitigate its effects. Here are our tips… W hile exposing to temperature changes with the decrease in the effect of sun during the transition to autumn from summer, our skin and metabolism begin to slow down in order to resist cold air more easily. Feelings of anxiety, depression and tiredness intensify as the effect of sun decreases. The risk of diseases such as cold, flu and bronchitis also increases during mid-seasons when it starts to be cold. Nutrition and diet expert Tuba Kayan Tapan from Şişli Florence Nightingale Hospital provides us with a “guide to nutrition in autumn” which covers many issues from preparing our body to autumn to losing weights gained in summer. Y azdan sonbahara geçişte güneşin etkisini azaltması ile ısı değişimlerine maruz kalan cilt ve metabolizma, soğuk hava ile daha kolay mücadele etmek için yavaşlamaya başlar. Güneşin etkisi azaldığı için anksiyete, depresyon ve yorgunluk hissinde artış görülür. Havaların soğumaya başladığı mevsim geçişlerinde soğuk algınlığı, grip ve bronşit gibi hastalıklara yakalanma riski de artar. Şişli Florence Nightingale Hastanesi’nden, beslenme ve diyet uzmanı Tuba Kayan Tapan, sonbahara vücudumuzun hazırlanmasından, yaz kilolarının verilmesine kadar bir ‘sonbahar beslenme rehberi’ sunuyor… Sonbaharda proteinlerin önemi artıyor. Proteins become important in autumn. Proteinleri eksik etmeyin Doku yapımı ve onarımındaki güçlü etkileri nedeniyle proteinler, günlük beslenmeden eksik edilmemelidir. Enfeksiyon geçirildiği dönemlerde, protein kaynaklarının yeterli tüketilmesi, vücutta oluşan yıkımın yapıma çevrilmesi için oldukça önemlidir. Süt, yoğurt, peynir, yumurta, et, tavuk ve balık gibi gıdalar proteinin en iyi kaynaklarıdır. Omega-3 depresyonu önlüyor Balıkta, cevizde ve sebzelerden semizotunda bolca bulunan Omega-3, depresyonu önlediği gibidepresyon tedavisinde de kullanılmaktadır. Sonbahar ayları balıkların da bollaştığı aylardır, dolayısıyla haftada üç gün balık tüketimi günlük Omega-3 gereksinimini karşılayacaktır. Eğer balık yenilmiyorsa, hap şeklinde takviye yapılmalıdır. Sağlıklı bireylerin 1000 mg Omega-3 alması, günlük gereksinmelerini karşılayacaktır. 99 S AĞ LI K H E A LT H B12 eksikliğine dikkat! B12 vitamini eksikliği, sinir sisteminde oldukça etkilidir. Yumurta, et, süt ve yoğurt gibi hayvansal ürünlerde yoğun olarak bulunur. Yüksek proteinli besinler kendinizi iyi hissetmenizi sağlayan endorfin ve serotonin hormonunu arttırır. Sonbahar aylarında beslenmenizde protein içeriği yüksek beslenmek, hem üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı sizi korur hem de Omega-3 ve B 12 vitamini içermesinden dolayı, oluşabilecek depresyon ve bunalım halini ortadan kaldırmada yardımcı olur. Balık tüketemiyorsanız, Omega-3’ü doktorunuza danışarak dışarıdan alabilirsiniz. If you cannot eat fish three times a week, you may take Omega-3 as a nutritional supplement after consulting your physician. Always have protein in your meals Daily nutrition should always include proteins as they have a strong influence on tissue construction and repair. It is important to take sufficient protein and transform the degradation into construction when you have any infection. Best protein sources include milk, yogurt, cheese, eggs, meat, chicken, fish, etc. Antioksidandan zengin beslenin Sabah yorgun uyanmayı önleyerek, mutsuz ve karamsar ruh halini ortadan kaldırmanız mümkün. Özellikle selenyum eksikliği depresyona, mutsuzluğa ve karamsar düşüncelere neden olabilir. Yumurta, tam tahıllar, Brezilya fıstığı ve ton balığı ise selenyum zengini besinlerdir. Brezilya fıstığı 1917 mg selenyum içerir. C vitamini de iyi bir antioksidandır. C vitamini bağışıklık sistemini güçlü kılar. Kuşburnu, turunçgiller, domates, biber, maydanoz, soğan, kırmızı ve mor meyveler, yeşil biber, brokoli ve yeşil sebzeler C vitamini almanızı sağlayacak besinlerdir. En az sekiz bardak su Sonbahar aylarında toksin atımını hızlandırmak ve vücudumuzu canlandırmak için günlük en az sekiz su bardağı su içilmelidir. Omega-3 prevents depression Omega-3, which is found in fish, walnut and purslane abundantly, prevents and treats depression. Autumn months abound with fish; therefore eating fish three times a week will supply the required daily amount of Omega-3. If you don’t eat fish, you should take Omega-3 as a nutritional supplement. For health individuals, a daily amount of 1000 mg Omega-3 will be sufficient. Be careful about B12 deficiency! O sekiz bardak su bitecek… You have to finish drinking that eight glasses of water… 100 Vitamin B12 deficiency is crucial for the nervous system. It is found abundantly in animal products such as eggs, meat, milk and yogurt. High-protein foods increase the level of endorphin and serotonin hormones which make us feel better. Having a diet with high protein content in autumn will protect you against airway infections and it will also help to eliminate depressive and melancholic states that may occur thanks to its high content of Omega-3 and Vitamin B12. You can remove the unhappy and pessimistic mood by preventing waking up tired in the morning. Especially, selenium deficiency may cause depression, unhappiness and pessimistic thoughts. Selenium-rich foods include eggs, whole grains, Brazilian nut and tuna fish. Brazilian nut contains 1917 mg selenium. Vitamin C is also a good antioxidant. Vitamin C makes the immune system stronger. You can take vitamin C from rosehip, citrus fruits, tomato, pepper, parsley, onion, red and purple fruits, green pepper, broccoli and green vegetables. Guava güçlü bir antioksidan kaynağıdır. Guava is a strong antioxidant source. At least eight glasses of water We should drink at least eight glasses of water every day in order to speed up the clearance of toxins and revitalize our body in autumn months. Milk and milk products not only provide protein, but also enable weight control thanks to its calcium content. Studies have shown that increasing the level of calcium uptake and consumption of milk products prevents weight gain. Therefore, adults should definitely include two glasses of milk and milk products in their diets. Required daily amount of calcium is 1000 mg. 200 cc of milk contains 240 mg calcium. We know that it is easy to write and say, but hard to achieve. However, it will make you happy to prevent the weight gained in summer from becoming permanent in autumn. You may prefer salads prepared with quinoa or rice with quinoa for this purpose. Quinoa can also conveniently be consumed by people with gluten intolerance. Individuals who cannot drink milk due to their lactose intolerance can take calcium from quinoa and five spoons of quinoa contain more calcium than a glass of milk. Guava is an antioxidant fruit. It contains a high level of lycopene and Vitamin C. Pink grapefruit is also an antioxidant-rich fruit. Avocado is a fruit having a high content of antioxidant and Vitamin E. You may eat these fruits to have a strong metabolism, control your weight and prevent depression and unhappiness in autumn. Süt ve süt ürünlerine yer açın Süt ve süt ürünleri yalnızca protein sağlamaz, aynı zamanda kalsiyum içeriği sayesinde kilo kontrolü sağlar. Yapılan çalışmalar, kalsiyum alımı ve süt ürünlerinin tüketiminin artırılmasının, kilo alımını engellediğini göstermiştir. Buna bağlı olarak, beslenme programına yetişkin bireylerin günde iki su bardağı kadar süt ve süt ürünlerini mutlaka eklemeleri gerekmektedir. Bireylerin günlük kalsiyum ihtiyacı 1000 mg’dır. 200 cc süt 240 mg kalsiyum içerir. Yazın alınan kiloları verin Bu yazmak ve söylemek kolay, ama başarması zor biliyoruz. Fakat yazın alınan kiloların sonbaharda kalıcı hale gelmesini engellemek sizi de mutlu eder. Bunun için kinoa ile yapılan salatalar, ya da kinoa pilavını tercih edebilirsiniz. Kinoa gluten intoleransı olanların da rahatça tüketebildiği bir besindir. Laktoz intoleransı olup da süt içemeyen bireyler de beş yemek kaşığı kinoa ile bir su bardağı sütten daha fazla kalsiyum almaktadırlar. Guava antioksidan meyvelerden biridir. İçinde yüksek oranda likopen ve C vitamini bulunur. Pembe greyfurt da antioksidandan oldukça zengindir. Avakado da antioksidan olan E vitamininden oldukça zengin bir meyvedir. Sonbaharda güçlü bir metabolizmaya sahip olabilmek, kilo kontrolü sağlamak, depresyon ve mutsuzluk yaşamamak için bu besinleri tüketebilirsiniz. 101 S E YA H AT T R AV EL Marmaris yolundaki muhteşem duraklar Marmarisli üç kız kardeşten en nazlısı Selimiye Köyü’ne ulaşmak için geçeceğiniz yollar bile o kadar güzel ki... Marmaris’ten Datça yönüne direksiyonunuzu kırın, Bozburun ayrımından sola sapın, size söz veriyoruz, her kilometrede göreceğiniz güzellikler ve uğrayacağınız köyler yolculuğunuzu eşsiz kılacak. Yazı: Ataman Erkul Fotoğraf: Ayhan Bölükbaşı 102 Gorgeous stops of vacation on the way to Marmaris Even the roads are such a beauty on the way to Selimiye Village which is the most delicate of the 3 sisters of Marmaris… Turn your steering wheel towards Datça direction from Marmaris; take a left from Bozburun joint. We promise you: the beauty you will see on every single kilometer and the villages you will step by will make your trip unique. 103 S E YA H AT T R AV EL W T e decide to spend our vacation in Selimiye and hit the road. What on earth is that? The stops we drop by are so beautiful that we can’t stop ourselves from telling about them. So, let’s write what we saw on our holiday route that eventually reaches Marmaris and give a lot of idea for those who intend to go on a vacation in September or October. atilimizi Selimiye’de geçirmeye karar veriyor ve yola koyuluyoruz. O da ne, uğradığımız duraklar o kadar güzel ki, bunları anlatmadan geçmek, güzelliği kendine saklamak olur. Öyleyse sonu Marmaras’e gelecek tatil rotamızda karşılaştıklarımızı yazalım ve eylül - ekim ayında tatile gitmeyi planlayanlar için bol bol fikir verelim... İlk durak: Orhaniye Köyü Selimiye’ye giderken Hisarönü Körfezi’nden önce Orhaniye Köyü sizi kucaklayacak. Çarşaf gibi denizi, koyu saran sık çam ormanlarının suya yansıyan eşsiz rengi, sahil şeridiyle burası son derece etkileyici bir manzaraya sahip. Yöre halkı Marmaris’in üç güzel köyüne “üç kız kardeş” diyor... Bu üç kız kardeşten Hisarönü’ne First stop: Orhaniye Village Kızkumu On the way to Selimiye, before Hisarönü Gulf, Orhaniye Village will embrace you. This place has a very impressive view with its calm sea, the unique color of intense pine forest that covers up the bay reflecting on the water and its coastline. The locals call three beautiful villages of Marmaris “three sisters”… Of these three sisters, “Kızkumu” which is located on the road to Hisarönü is a must-visit bay. “Kızkumu” line which feels like walking on the sea, is a shallow, sandy area which divides the bay into two right in the middle. For this reason, don’t be surprised when you see people walking in the middle of the sea. Again, Orhaniye Village with the castle remainders belonging to Baybassos Ancient City which is located on an island in the middle of the bay, welcomes the explorers as both a center of natural beauty and a spot of historical wealth… Turgut Village The next stop in the amazing route is Turgut Village. The rich variety of products of the carpet store in the entrance of the village attracts attention and you find out that this is the biggest carpet store around Marmaris. You can see the remainders of the ancient era belonging to Hygassos ancient city in Turgut Village Bay. It is believed that touring around the a-centuryold plane tree located in the square of village makes your wish come true. While sipping on your tea in the cafe of the village, seeing the tourists touring around, you can join into the crowd. A peaceful holiday destination: Selimiye After Turgut Village, another amazing destination in the middle of the green, 10 4 Selimiye Village is waiting for you. This place is the first on the list of the most stopped-by destinations of blue cruise boats. The sea is clean and calm. Especially the restaurants placed around the dock serving usually to the boats and large and small pensions located on the coastline look very cute. The neighborhood is full of an infinite and unique quietness. Castle remainders from ancient times can be seen around the village of which the ancient name is Hydas. This village which can be defined as the most beautiful of three sisters, with its untouched nature and the sea, is the favorite of not only the boaters but also of those who look for a quiet and far away vacation. It is possible to walk into the sea, you can lie down on the hammocks placed inside the sea and swim to the little island in the middle of the sea. You can watch the fish as bright as it is in an aquarium. Here, Beyaz Güvercin Otel and Palmetto Resort Otel are two special addresses that we can recommend. You can choose the suitable one for you, of the boutique hotels which will provide you a different holiday with both their kitchen and their accommodation options. giden yol üzerinde yer alan ‘Kızkumu’ mutlaka uğranması gereken bir koy. Sanki denizin üstünde yürüyormuş hissi uyandıran ‘Kızkumu’ şeridi, koyu tam ortasından ikiye bölen, denizdeki sığ, kumluk bir alan. Bu sebeple denizin ortasında yürüyen insanları görünce şaşırmayın. Yine koyun ortasındaki bir adada bulunan Baybassos Antik Kenti’ne ait kale kalıntıları ile Orhaniye Köyü; hem bir doğal güzellikler merkezi hem de tarihi zenginlikler noktası olarak keşfedenlerini buyur ediyor kendine... Turgut Köyü Muhteşem rotadaki bir sonraki durak ise Turgut Köyü. Köyün girişindeki halı satış mağazasının çeşit zenginliği dikkati çekiyor ve öğreniyorsunuz ki burası Marmaris çevresinin en büyük halı satış merkezi. Turgut Köyü koyunda da Hygassos antik kentine ait antik çağ kalıntılarını görebiliyorsunuz. Köyün meydanında yer alan asırlık çınar etrafında tur atmanın, dileklerinizin kabul olmasını sağladığına inanılıyor. Köy kahvesinde çayınızı yudumlarken ortalıkta dört dönen turistleri görünce kendinizi tutamayıp, kalabalığın arasına karışabilirsiniz. Huzur dolu tatil beldesi: Selimiye Turgut Köyü’nden sonra sizi yeşillikler içindeki bir başka muhteşem durak olan Selimiye Köyü bekliyor. Burası, Marmaris-Bodrum arasında seyreden mavi Selimiye 105 S E YA H AT Bozburun 106 T R AV EL Our recommendation for dining is the “Aurora Restaurant”. This is a place where you can have a dinner along a nice chat with Mr. Hüseyin, have a taste of gourmet dish and propose to your lover with its romantic ambiance in front of the dock at night. My recommendation for you in the restaurants where there is also special service for the boats is, of course, sea food and fresh Aegean fish… Bozburun When you leave Selimiye to continue with the stage, you reach the largest accommodation unit of the area after exactly nine kilometers, Bozburun. This place has been given the status of municipality. Better known by yachters, Bozburun is one of the most virgin places of the region. There are many little bays around that can be reached by boat. Other features of Bozburun are International Bozburun Gullet Festival organized every year in October and gullet races within the organization. In Bozburun, it will help you relax to spend your time romantically in the boutique hotels, to eat the fish you hunted, to get on the boat of hotel to step onto the mainland, to have sunbath on the hammock in the garden, and walking in the sea. The places we can recommend in Bozburun are Sabrina’s and Bozburun Yacht Club, really good places for you to make a surprise for your spouse or girlfriend/boyfriend. To reach these hotels which have no land route to reach, you have to wait for them to pick you up with a boat from that point. Bozburun yolculuk teknelerinin en sık uğradığı yerlerin başında geliyor. Deniz suyu tertemiz ve durgun. Özellikle iskele çevresinde toplanmış ve genelde teknelere hizmet veren lokantaları ve sahil şeridinde bulunan irili ufaklı pansiyonları son derece şirin görünüyor. Çevreye sonsuz ve eşsiz bir sükunet hakim. Antik ismi Hydas olan köyün çevresinde de eski çağlardan kalma kale kalıntıları göze çarpıyor. Üç kız kardeşin en güzeli olarak tanımlayabileceğimiz bu köy, el değmemiş doğası ve deniziyle sadece teknecilerin değil sessiz, sakin ve uzak bir tatil arayanların da gözdesi. Denize her noktadan girmek mümkün, deniz içine yerleştirilmiş hamaklarda yatabilir, denizin ortasındaki küçük adacığa kadar yüzebilirsiniz. Denizin içindeki balıkları akvaryum berraklığıyla izleyebilirsiniz. Burada Beyaz Güvercin Otel ve Palmetto Resort Otel önerebileceğimiz iki özel adres. Hem mutfağı hem de konaklama opsiyonlarıyla farklı bir tatil geçirmenize neden olacak butik otellerden size uygun olanını tercih edebilirsiniz. Restoran önerimiz ise ‘Aurora Restaurant’. Hüseyin Bey’le keyifli bir sohbet eşliğinde yenecek bir akşam yemeği hem farklı gurme tatları alabileceğiniz hem de gece limana karşı romantik ortamıyla sevgilinize evlenme teklif edebileceğiniz bir mekân. Bölgeye gelen tekneler için özel servisin de yapıldığı restoranlarda yemeniz için tavsiyem, elbette deniz mahsulleri ve taze Ege balıkları... Bayır Village You will see many jeep convoys on the road between Marmaris and Datça. After Bozburun, there is Bayır Village; the favorite stop of the safari tours in this region with the convertible jeeps which especially appeals to the foreign tourists. Bayır Village is established on the ancient Smyrna city and it is rumored that there is a temple dedicated to the health god Asklepios in the place where there is the village mosque at the moment. But you can’t find any trace of the temple in question that made it to today. Bozburun Selimiye’den çıkıp etaba devam ettiğinizde, tam dokuz kilometre sonra yörenin en büyük yerleşim birimine, Bozburun’a ulaşıyorsunuz. Burası, belediyelik statüsü verilmiş bir belde. Daha çok yatçıların bildiği Bozburun, bölgenin en bakir yerlerinden biri. Küçük tesisleri ve çevresinde tekneyle ulaşılabilecek çok sayıda minik koyu var. Bozburun’un bir diğer özelliği ise her yıl ekim 107 S E YA H AT T R AV EL ayında yapılan Uluslararası Bozburun Gulet Festivali ve organizasyon bünyesinde gerçekleştirilen gulet yarışları. Bozburun’daki butik otellerde romantik vakit geçirip, tuttuğunuz balığı yemek, anakaraya çıkmak için otelin teknesine binmek, bahçede hamakta güneşlenip, denize girmek sizi bolca dinlendirecektir. Bozburun’da önerebileceğimiz tesisler Sabrina’s ve Bozburun Yatch Club gerçekten sevgilinize, eşinize güzel bir sürpriz yapabileceğiniz mekânlar. Karayolu olmayan bu otellere ulaşmak için Bozburun merkeze gelip, o noktadan sizi tekneyle almalarını beklemeniz gerekiyor. Bayır Köyü Marmaris-Datça yolunda bol miktarda jip konvoyuna rastlıyorsunuz. Özellikle yabancı turistlerin rağbet ettiği, üstü açık jiplerle, bu bölgede yapılan safari turlarının en gözde uğrak noktası Bayır Köyü geliyor Bozburun’dan sonra. Bayır Köyü, antik Syrna kenti üzerinde kurulu ve köy camiinin bulunduğu yerde, sağlık tanrısı Asklepios’a adanmış bir tapınağın olduğu söyleniyor. Ancak söz konusu tapınaktan bugüne ulaşan herhangi bir iz göremiyorsunuz. 108 Marmaris Turunç Otel Çiftlik Village The last hidden paradise of the route is Çiftlik Village. The village is surrounded by a green pine forest. Coarse-sanded beach in the bay is the favorite of those who know the neighborhood well whereas the beautiful beach which forms the complete bay is especially quite calm outside of the hours when the boats step by. Marmaris, the center of tourism Marmaris, one of the first places where tourism has emerged in Turkey, is a featured holiday destination not only with its center but also with the bays and the nature where green and blue meets… Marmaris should be evaluated separately from the villages, because we can talk about an entirely different tourism in this region. In fact, the topic which deserves attention the most about the center of Marmaris is the nightlife. One of the best entertainments in the world is in “Marmaris Bars Street”. You can feel dizzy while watching young people entering the colorful venues in groups, or by the great ambiances of the venues you visit. The most prominent venues where sometimes DJ’s get an earful or sometimes the artists on the stage present live performances are Back Street and Arena. The area which is close to the center of Marmaris and featuring good hotels is called Uzunyalı. Apart from the preferable restaurants, there is a well-organized beach and a clean sea. This area offers little venues which can be preferred by those who won’t want to go to the street of bars. Turunç, a town of Marmaris, attracts attention with its beautiful view you see after going through that crooked road. Turunç Hotel is one of the oldest and most-preferred hotels of this town which had no land route access in the past. This paradise covered in a little bay and pine trees can be the place for those who prefer a quiet vacation. If you want to taste “pine honey” while you are already in Marmaris, then Osmaniye village is the place for you. The only livelihood of this village which is reached by a fork in a road on the way to Turunç is the pine honey. Furthermore, there is a honey museum built in the village with the contribution of Marmaris Chamber of Commerce. You can see the influence of honey in every dish from the main course to snacks. You should at least taste the pine honey and experience this privilege. Çiftlik Köyü Rotanın son gizli cenneti ise Çiftlik Köyü. Köyün her tarafı çepeçevre yemyeşil çam ormanı. Koydaki, iri kumlu plaj, yöreyi bilenlerin gözdesi olduğu gibi koyun tamamını oluşturan harikulade kumsalı ise özellikle teknelerin uğrak verdiği saatlerin dışında oldukça sakin. Turizmin merkezi Marmaris Türkiye’de turizmin ilk başladığı yerlerden biri olan Marmaris, yeşille mavinin kol kola geçtiği sadece merkeziyle değil köyleri, koyları ve doğasıyla da özellikli bir tatil beldesi... Marmaris merkezi köylerinden ayrı değerlendirilmeli çünkü tamamıyla taban tabana zıt bir turizm söz konusu bölgede. Marmaris merkezle ilgili aslında en fazla bahsedilmesi gereken konu gece yaşamı. Dünyanın en iyi eğlencelerinden biri Marmaris Barlar Sokağı’nda geçer. Birbirinden renkli mekânlara gruplar haline girip çıkan gençlerden başınız dönebilir, başınızı bu döndürmezse gittiğiniz mekânlardaki muhteşem ortamlar bunu yapabilir. Zaman zaman DJ’lerin müzik ziyafeti çektiği, zaman zaman sahnedeki sanatçıların konser verdiği bu mekânlardan en ön plana çıkanlar ise Back Street ve Arena. Marmaris merkeze çok yakın olan ve genelde iyi otellerin bulunduğu alanın adı Uzunyalı. Bölgede tercih edilebilecek restoranların dışında, iyi düzenlenmiş bir plaj ve temiz bir deniz var . Akşam barlar sokağına gitmek istemeyenlerin tercih edebileceği ufak mekânlar bu bölgede yer alıyor. Marmaris’e bağlı bir belde olan Turunç ise virajlı yolu ve o yolu katettikten sonra karşınıza çıkan güzel manzarasıyla dikkat çekiyor. Eskiden karayolu olmayan bu beldenin en eski ve tercih edilen otellerinden biri Turunç Otel. Küçük bir koy ve çam ağaçlarıyla bezeli bu cennet sessiz tatili tercih edenlerin mekânı olabilir. Marmaris’e gelmişken ‘çam balı’ tatmalıyım diyorsanız Osmaniye köyü tam sizlik. Turunç’a giderken bir yol ayrımıyla gelinen bu köyün bütün geçim kaynağı çam balı. Hatta Marmaris Ticaret Odası’nın katkılarıyla bir de bal müzesi yapılmış köye. Köyde ne yiyelim dediğinizde ise ana yemekten ara yemeğe her şeyde bir bal etkisi görebiliyorsunuz. Şifa niyetine de olsa çam balından tatmalı ve bu ayrıcalığı yaşamalısınız. 109 T EK N O LOJ İ T EC H N O LO GY iPhone’a özel powerbank Turkcell ile fit kalın! T urkcell’in yeni akıllı bilekliği T-Fit, formunu korurken teknolojinin gücünden faydalanmak isteyenler için satışa sunuldu. Sağlıklı ve zinde bir yaşamı hedefleyenler Turkcell T-Fit sayesinde, atılan adım sayısı, kat edilen mesafe ve harcanan kalori gibi bilgileri takip edebiliyor. Aynı zamanda saat ve titreşimli alarm özelliği taşıyan bileklik, uyku kalitesi hakkında da bilgi veriyor. D ataStar, İsveçli üretici CasePower’ın iPhone’lara özel kılıf şeklinde tasarlanmış yedek şarj birimlerini satışa sundu. iPhone 4/4S için ayrı, iPhone 5/5S için ayrı modeli olan ürünler telefona kılıf şeklinde takılarak şarj işlemi yapıyor. Bu sayede hem taşınması kolay oluyor, hem de şarj için ayrı bir kablo gerekmiyor. Stay fit with Turkcell! T urkcell’s new smart wristband T-Fit has been offered for sale for those who would like to make use of the power of technology while keeping fit. Those who are after a healthy and fit life can follow up the information like the number of steps taken, distance travelled, and calories spent. Also featuring a clock and a vibrating alarm, the wristband provides information about the quality of sleep. Ryse: Son of Rome PC’ye taşınıyor! R yse: Son of Rome bu sonbaharda PC’ye çıkıyor. Crytek, oyunu dijital kanallarda yayınlarken aynı zamanda Deep Silver ile yaptığı ortak yayıncılık anlaşması sonucu oyunun kutulu versiyonu da raflarda yerini alacak. Ryse’ın PC versiyonu, ayrıca oyunun ilk çıkışından beri piyasaya sürülen dört DLC paketini de içerecek. Ryse PC versiyonu, oyunun ilk çıkışıyla birlikte DLC olarak piyasaya sürülen tüm içeriği kapsayacak. Powerbank specially designed for iPhone D ataStar has launched the spare charging units designed by Swedish manufacturer CasePower as special cases for iPhones. The products that come in separate models for iPhone 4/4S and iPhone 5/5S are attached to the phone as a case and charge it. Thus, it is easy to carry and a separate charging cable is no more a requirement. Ryse: Son of Rome moves to PC! R yse: Son of Rome will be available for PCs this fall. While Crytek publishes the game on digital channels, boxed version of the game will be on the shelves thanks to the joint publishing agreement made between Deep Silver and Crytek. PC version of Ryse will also include the four DLC package issued since the game first came out. Ryse PC version will include the entire content which was issued as DLC along when the game first came out. 1 10 Huzurlarınızda iPhone6 M erakla beklenen iPhone 6 sonunda tanıtıldı. Apple CEO’su Tim Cook’un da katılımıyla gerçekleştirilen etkinlikte iPhone 6’nın iki versiyonu bulunduğu açıklandı. iPhone 6 4.7 inç ekrana, iPhone 6 Plus ise 5.5 inç ekrana sahip. İki yeni cihaz, Apple’ın ürettiği en ince cihazlar olarak da tarihe geçti. Yeni iPhone’larda A8 isimli yeni ve gelişmiş bir işlemci kullanılıyor. Böylece mevcut iPhone’lara kıyasla yeni iPhone’lar neredeyse yüzde 50 oranında daha hızlı çalışıyor. Apple Introduces iPhone 6 E agerly-awaited iPhoe6 has finally been introduced. iPhone6 was declared to have two versions in the activity performed with the participation of Tim Cook, CEO of Apple. iPhone6 has a 4.7” screen, while iPhone6 Plus has a 5.5” screen.These two new devices have also been the thinnest devices ever produced by Apple. A new and improved processor called as A8 is being used in the new iPhones. Thus, new iPhones are almost 50% faster than the current iPhones. Uygulama yüklerken dikkat! Y eni yapılan bir araştırmaya göre tüm Android uygulamalarının yüzde dokuzu, yani neredeyse her on tanesinden biri, ya tamamen ya da kısmen zararlı yazılım. Bu güncel bilgiler Cheetah Mobile’in 2014’ün ilk yarısı için sunduğu güvenlik raporundan. Cheetah, 24.4 milyon örnek dosya topladı ve bunların 2.2 milyonu virüs olarak tanımlandı. Firmanın söylediğine göre, bu 2.2 milyon virüs, 2012’deki oranların 20.5 katı. Be careful when downloading applications! A ccording to a recent research, nine per cent of all android applications which means almost one out of ten applications contains partially or completely harmful software. This up to date information is taken from the 2014 first quarter safety report compiled by Cheetah Mobile. Cheetah has gathered 24.4 million sample files and 2.2 million of them have been defined as virus. According to the firm, these 2.2 million viruses correspond to 20.5 times of the figures in 2012. TP-Link’ten hızlı modem T P-LINK, kablosuz internet bağlantısında yeni nesil standart olan ve yüksek hızlarda kablosuz internet bağlantısı sağlayan 802.11ac destekli yeni modemini satışa sundu. TP-LINK’in yeni nesil kablosuz ağ standardını destekleyen Archer serisinin yeni üyesi Archer D5, çift kanallı bir modem/router. Zengin özellikleri ile hem ev hem de küçük ofisler için uygun olan TP-LINK Archer D5, toplamda 1200Mbps kablosuz hıza erişebiliyor. Fast modem from TP-Link T P-LINK has introduced its new 802.11ac supporting model, the new generation standard in wireless internet connection which provides wireless internet connection at high speed. Archer D5, the new member of Archer series of TP-LINK which supports new generation wireless network standard is a double channel modem/router. TP-LINK Archer D5 which is both suitable for homes and offices with its rich features can reach an aggregate wireless speed of 1200Mbps. 111 T EK N O LOJ İ T EC H N O LO GY Simit Sarayı’na Felaket Kurtarma Merkezi B ilgi ve iletişim teknolojileri alanında yenilikçi ve yaratıcı çözümler sunan Netaş, Türkiye’de bir ilke imza atarak, Microsoft Azure çözümüyle Simit Sarayı’na ‘Felaket Kurtarma Merkezi’ (FKM) kurdu. Simit Sarayı’nın Bilgi ve İletişim Teknolojileri sistemlerinin çalışamaz hale gelmesi durumunda, kısa bir sürede tekrar çalışmasını ve uzaktan erişilmesini sağlayan FKM, Netaş tarafından oluşturuldu. Acer Aspire Switch 10 Türkiye’de! A cer Aspire Switch 10, dört farklı kullanım moduyla her ihtiyaca uyum sağlıyor. Dizüstü bilgisayar modu –tam boy klavyeli tam fonksiyonel bir dizüstü bilgisayar. Tablet modu –tablet gibi kullanılabilir. Ekran modu –içerik görüntülemek için ekran moduna geçiş yapılabiliyor. V modu – uçakta, seyahat ederken veya bir kahve sehpasının üzeri gibi sınırlı alanlarda film izlemek için idealdir. Acer Aspire Switch 10 is now in Turkey! A cer Aspire Switch 10 satisfies every need with its four different using modes. Notebook computer mode - a fully functional notebook with full size keyboard Tablet mode - can be used as a tablet Screen mode - possible to switch to screen mode to display content V mode – ideal for watching movies in limited areas like planes or a coffee table. Disaster Recovery Center for Simit Sarayı O ffering innovative and creative solutions in the field of Information and Communication Technologies, Netaş broke a new ground by installing “Disaster Recovery Center“ (DRC) in Simit Sarayı using Microsoft Azure solution. Providing reactivation and remote access in the event of Information and Communication Technology systems of Simit Sarayı becoming inoperable, DRC was installed by Netaş. Trafikte vakit kaybetmeyin T omTom, yeni TomTom GO serisini Türkiye’de piyasaya sürdü. Yeni TomTom GO cihazları, Ömür Boyu TomTom Traffic ve Ömür Boyu Ücretsiz Harita Güncellemesi ile birlikte geliyor. Bu yeni seri, akıllı rota planlama özelliği ve basitleştirilmiş kullanıcı etkileşimi sunuyor. Don’t waste time in the traffic T omTom has offered its new TomTom GO series in Turkey. New TomTom Go devices comes with Lifelong Free Map Update and Lifelong TomTom Traffic. This new series offer smart route planning feature and simplified user interaction. 112 Fotoğraf canavarı S ony, kaliteli görüntüleme imkanına ve kolay taşınabilirliğe değer veren fotoğrafçılar tarafından beğenilen Cybershot RX100 ailesine yeni bir üye daha ekledi: Cyber-shot RX100 III. Yaratıcılık ve esneklik sunan yapısının yanı sıra Exmor R CMOS görüntü sensörüyle de dikkat çeken Cyber-shot RX100 III, detaylarla dolu fotoğraflardan canlı Full HD videolara kadar pek çok görüntü kaydedebiliyor. Photograph Monster S ony has added a new member to its Cyber-shot RX100 family appreciated by photographers who value quality imaging facility and easy transportability: Cyber-shot RX100 III. Cyber-shot RX100 III which attracts attention not only with its structure offering elasticity, but also with its Exmor R CMOS image sensor, can record various images from detailed photographs to vivid Full HD videos. Hem Android’li hem Ambilight! A ndroid işletim sistemi ile çalışan televizyonları piyasaya süren TP Vision, Android ile çalışan Philips UHD Ambilight TV yelpazesinin son üyesini duyurdu; Philips 65PUS9809. Bu yeni model; TV izleme deneyimini daha da zenginleştiriyor. Google tarafından onaylanan Google PlayStore erişimi ve mevcut Philips Smart TV özellikleri; çok çeşitli içerik, oyun, uygulama ve hizmetlere erişim sağlıyor. Both Android and Ambilight! T P Vision which released television sets operating on Android operating system, has announced the most recent member of its Philips UHD Ambilight TV range operating on Android: Philips 65PUS9809. This new model further enriches the TV watching experience. Google Playstore access approved by Google and the existing Philips Smart TV features provide a great deal of content, games, applications and services. 113 T EK N O LOJ İ T EC H N O LO GY Twitter’da 100 Kişiden 9’u sahte! T witter ’da yapılan bir araştırma aslında tahmin edilen ancak bu güne kadar rakamlara dökülmemiş bir gerçeği ortaya çıkardı. Twitter’da her 100 kişiden 9’u bot yani sanal kullanıcı çıktı. SEC’de yayınlanan belgelere göre Twitter mevcut bot sayısını açıkladı. Bu açıklamaya göre Twitter ’ın 271 milyon kullanıcısından yaklaşık 23 milyonu gerçek bir insan değil yani bir bot. Escort Joye’lar tanıtıldı E scort Joye 7 inç (ES702, ES704 ve ES712B) tablet modellerinde 4 çekirdek işlemci ve IPS ekran teknolojisi bulunuyor. Tabletteki 7 inç ekranın, net görüntüler ve metinler için 1024x600 piksel ekran çözünürlüğü ve 1 GB RAM ile akıllı kılıf da bulunuyor. 7 inçlik modelleri 2 farklı konfigürasyon ve 3 model seçeneğiyle satışa sunuldu. Escort Joyes have been introduced E scort Joye 7” (ES702, ES704 and ES712B) tablet models are equipped with 4 core processors and IPS screen technology. 7” screen of the tablet has a screen resolution of 1024x600 pixels for clear picture and text, 1 GB RAM and a smartcase. 7” models have been offered for sale in 2 different configurations and 3 models. 9 out of 100 persons in Twitter are fake! A researched conducted on Twitter revealed an truth that has never been told in figures before. 9 out of 100 users on Twitter turned out to be bots, i.e. virtual users. According to the documents published in SEC, Twitter has announced the existing bot number. According to this announcement, 23 million out of 271 million Twitter users are not real human beings but bots. Tivibu’su olan TV! Jabra Sport Wireless+ Türkiye’de! A TV with Tivibu! Jabra Sport Wireless+ is now available in Turkey! T TNET’in TV platformu Tivibu, sunduğu hizmetlere bir yenisini daha ekledi. İnternete bağlanabilen ve internet üzerinden yayın alabilen yeni nesil akıllı TV’ler için geliştirilen Tivibu Smart TV uygulaması, yeni arayüzleri ile Arçelik ve Beko Smart TV’lerde de yerini aldı. T TNET’s TV platform Tivibu, added another one to the services it offers. Tivibu Smart TV application developed for new generation smart TVs which can connect to the Internet and receive broadcasts via Internet, now comes with Arçelik and Beko Smart TVs equipped with a new interface. 114 M obil tüketici pazarına yönelik hands-free iletişim ürünleri geliştiren dünyanın lider kablosuz iletişim markası Jabra, profesyonel sporcuların tavsiyeleri doğrultusunda, yoğun idmanları sırasında sporculara üstün hareket özgürlüğü sağlayan özel bir kablosuz kulaklık tasarladı. Kulağa kolaylıkla kilitlenen Jabra Sport Wireless+, sporcuların ayrılmaz bir parçası olacak. Kulaklığın kulağa kolay kilitlenme özelliği kaymasına ve düşmesine engel oluyor. D eveloping hands-free communication products for mobile consumer market, the world’s leading wireless communication brand Jabra has designed a special wireless headphone that provides athletes with superior freedom of movement during their intensive training sessions in line with the recommendations of professional athletes. Jabra Sport Wireless+ which lock on the ear easily will be an inseparable part of athletes. Headphone’s easy lockon property prevents it from sliding or falling down. H A B ER N E WS 100’üncü yılda Altın Koza heyecanı L umieres Kardeşler dünyayı sinemayla 1896 yılında tanıştırdı. Sinema dediysek, sakın gözünüzde günümüzdeki uzun metrajlı filmler gibi bir film canlandırmayın. İlk filmin tek görüntüsü bir trenin gardan hareketini gösteriyordu ve izleyenler büyük bir şaşkınlık yaşamıştı. Türk sinemasının ilk filmi ise günümüze kadar hiçbir kopyası ulaşmamış olsa da ‘Ayastefanos Abidesinin Yıkılışı’ydı. Bu filmin çekilmesinden bu yana tam 100 yıl geçti. Bu nedenle 15-21 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek olan 21. Altın Koza Film Festivali bu yıl daha da büyük bir önem taşıyor. Yarışmaya başvuru yapan 45 eserden, 12’si jüri önüne çıkmaya hak kazandı. ‘En İyi Film’ 116 2014 yılında Türk sineması tam 100’üncü yaşına bastı. İşte bu nedenle 21. Altın Koza ödülleri bu yıl her zamankinden daha büyük bir heyecana sahne olacak. seçilecek eser, 350 bin TL’lik ödülün sahibi olacak. Festival kapsamında yapılacak, Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nın finalistleri şöyle: • Balık – Derviş Zaim • Beni Sen Anlat – Mahur Özmen • Deniz Seviyesi – Nisan Dağ, Esra Saydam • Firak – Halil Özer • Gittiler: Sair ve Meçhul – Kenan Korkmaz • İçimdeki Balık – Ertan Velimatti Alagöz • Neden Tarkovski Olamıyorum? – Murat Düzgünoğlu • Nergis Hanım – Görkem Şarkan • Silsile – Ozan Açıktan • Toz Ruhu – Nesimi Yetik • Yağmur – Kıyamet Çiçeği - Onur Aydın • Yola Çıkmak – Evren Erdem Finalist filmlerden yedisi ilk film olarak karşımıza çıkıyor. Filmlerden sekizinin Türkiye prömiyeri ise yine festival kapsamında yapılacak. En İyi Film seçilecek eserin 350.000 TL’lik ödülün sahibi olacağı yarışmanın sonuçları 20 Eylül gecesi yapılacak Kapanış Töreni’nde belli olacak. 15 Eylül’de başlayacak Altın Koza Film Festivali’nde, Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nın yanı sıra Ulusal Öğrenci Filmleri Yarışması ve Akdeniz Ülkeleri Kısa Film Yarışması düzenlenecek. Özel gösterimler, söyleşiler, sergiler ve atölye çalışmaları ise yine festival haftası boyunca sanatseverleri bekleyen diğer etkinlikler olacak. Golden Boll excitement at 100th anniversary L umiére Brothers introduced cinema to the world in 1896. Never dream of a feature-length film when we use the term ‘cinema’. The only image in the first film was departure of a train from the train station and the audience gazed at this with astonishment. The first film of the Turkish cinema, on the other hand, is the “Destruction of Ayastefanos Monument”, although no copy of it has survived today. It has been 100 years since the shooting of this film. For this reason, the 21st Golden Boll Film Festival, which will be held between September 15 and 21, will have a greater significance. 12 out of 45 applicant works were shortlisted for the jury. ‘Best Film’ will also win the TL 350,000 prize. Finalists in the National Feature Film Competition to be held within the scope of the festival are: • Balık (Fish) – Derviş Zaim • Beni Sen Anlat (You Tell Me) – Mahur Özmen • Deniz Seviyesi (Sea Level) – Nisan Dağ, Esra Saydam • Firak (Separation) – Halil Özer • They Went: Other and Unknown – Kenan Korkmaz • İçimdeki Balık (Fish in Me) – Ertan Velimatti Alagöz • Neden Tarkovski Olamıyorum? (Why Can’t I Be Tarkovski?) – Murat Düzgünoğlu • Nergis Hanım (Lady Nergis) – Görkem Şarkan • Silsile (Chain) – Ozan Açıktan • Toz Ruhu (Dust Spirit) – Nesimi Yetik • Yağmur (Rain) – Kıyamet Çiçeği (Flower of Apocalypse) - Onur Aydın • Yola Çıkmak (Set Off) – Evren Erdem Seven of the finalist films are the debut films of their directors. Premiere of eight of the films in Turkey will be held within the scope of the festival. Results of the competition where the Best Film will win TL Turkish cinema is turning 100 in 2014. For this reason, the 21st Golden Boll Awards will witness an excitement greater than ever this year. 350.000 prize, will be announced at the Closing Ceremony to be held in the evening of September 20th. Along with the National Feature Film Competition in the Golden Boll Film Festival that will start on September 15, National Student Films Competition and Mediterranean Countries’ Short Films Competition will also be organized. Among the other activities waiting for the art lovers throughout the festival week are special presentations, talks, exhibitions and workshops. 1 17 S İ N EM A C I N EM A Grace of Monaco Hollywood’un Altın Çağı’nın en büyük yıldızlarından biri olan Grace Kelly, kariyeriyle ilgili her şeyin yolunda gittiği bir dönemde âşık olur ve Monako Prensi, Prens 3. Rainier ile yaşadığı aşk, onu çok sevdiği mesleğine son vermek zorunda bırakır. İkili, yüzyılın düğünü olarak adlandırılan görkemli bir düğünle evlendikten sonra ünlü aktris resmi olarak Monako Prensesi olur. Saray hayatına ve bu çevrenin kurallarına uyum sağlamaya çalışan ‘Monako Prensesi’nin karşılaştığı tek güçlük bu olmaz. Bu dönemde meydana gelen ve Fransa ile Monako arasında patlak veren politik krizler genç krallığı günden güne daha fazla yıpratmaya başlar. Grace of Monaco One of the greatest stars of all times in the Hollywood’s Golden Age, Grace Kelly falls in love while everything was going well in her career and the love she lived with the Prince of Monaco, Prince Rainier 3, pushes her to quit her beloved profession. After the couple got married in a glamorous wedding ceremony which was called the wedding of the century, the celebrity actress becomes the official Princess of Monaco. Trying to keep pace with the aristocratic life and follow the rules of the palace environment, the ‘Princess of Monaco’ encounters other challenges too. Political crises of the time between France and Monaco start wearing the young kingdom more day by day. Açlık Oyunları: Alaycı Kuş Bölüm 1 Arı Maya Yine eski bir çizgi film karakteriyle karşı karşıyayız. Sevimli Arı Maya’nın maceralarını anlatan bu filmle birlikte Arı Maya’yı ilk kez 3D formatıyla izleyebileceksiniz. Sadece minikler değil, Arı Maya’yı seven her yaştan yetişkinin de izleyebileceği bu filmde, bol bol sevgi var. Maya the Bee Here again we meet an old cartoon character. You will be able to watch lovely Maya the Bee in 3D format for the first time in this adventure. The film which can be seen not only by the kids but also by the adults from all ages includes plenty of love. 118 Büyük bir ilgiyle karşılanan Susan Collins imzalı Açlık Oyunları serisinin üçüncüsü olan filmde Katniss Everdeen, evi 12’nci Bölge’nin tamamen yıkıma uğradığını öğrendiğinde neler olup bittiğini görebilmek için oraya geri döner. Karşılaştığı manzara korkunçtur. Kazananların kaldıkları evler dışında her şey harabeye dönmüş, insanlar artık yeraltında yaşamaya başlamış ve hükümetin ölümcül politikasının karşısında hayatta kalmak için mücadele etmektedirler. The Hunger Games: Mockingjay Part 1 In the third motion picture of Susan Collins’ bestseller Hunger Games trilogy, Katniss Everdeen goes back to her hometown of 12th District when she learns that it was totally demolished. What she sees is terrifying. All houses other than those of the winners are completely ruined; people started to live under the ground and are fighting to survive against the fatal policy of the government. Labirent: Ölümcül Kaçış Film, 16 yaşındaki Thomas’ın bir asansörde uyanması ile başlıyor. Kim olduğunu, neden asansörde olduğunu bilmeyen Thomas, asansörün kapılarının açılmasıyla birlikte, kendi yaşlarında birçok erkek çocuğunun arasında bulur kendini. Tuhaf olan, onlar da neden orada olduklarını bilmemektedir. Bu gizemli labirent dünyasının içinde kaybolan gençler durumu anlamaya çalışırken siz de gerilime doyacaksınız! The Maze: Runner The film starts with 16-year old Thomas waking up in a lift. Having no idea who he is and why he was in the lift, once the gates of the lift open, Thomas finds himself among a group of boys at his age. The weird thing is that they too do not know why they are there. While the youngsters who are lost in this mysterious maze are trying to comprehend the situation, you will be satisfied with suspense. Ninja Kaplumbağalar 3D Bazılarımız için çocukluğumuzun en unutmaz çizgifilmi olan Ninja Kaplumbağalar bu kez beyazperde uyarlamasıyla karşımızda. Hikâye biraz tanıdık… New York şehrinin eski parlak günleri geride kalmıştır. Zira Shredder ve başında olduğu Foot Clan örgütü, emniyetten siyasete kadar her türlü resmi birimi ele geçirip, şehri istedikleri gibi yönetmekte kararlıdır. Usta Splinter’ın uzun yıllardır yeryüzüne hiç çıkartmadığı dört ninja kaplumbağa Leonarda, Raphael, Michelangelo ve Donatello ise kimliklerini açığa çıkarmak pahasına bile olsa Shredder ile savaşmak istemektedirler. Eğer Yaşarsam Teenage Mutant Ninja Turtles 3D Ninja Turtles, the most unforgettable cartoon film of our childhood for some of us, is coming with its silver screen adaptation this time. The story is a bit familiar... New York City’s old and bright days are history now. Because, Shredder and the Foot Clan he is leading is decisive to grab all official units from security to politics to manage the city as they wish. The four Ninja Turtles, namely Leonardo, Raphael, Michelangelo and Donatello, whom Master Splinter has not allowed to go up to the earth, wants to fight Shredder even for the cost of disclosing their identities. Başarılı bir müzisyen olma hayalleri kuran Mia Hall, müzikal kariyerine Juilliard Konservatuarı’nda devam etmekle hayatının aşkı Adam’ın yanında olmak arasında bir karar vermek zorunda kalır. If I Stay Dreaming of becoming a celebrity musician, Mia Hall thought the hardest decision she would ever face would be whether to pursue her musical dreams at Juilliard or follow a different path to be with the love of her life, Adam. 119 K İ TA P BOOK Yüzyıllık Yalnızlık ve Marquez’e giriş 2014 yılında kaybettiğimiz ünlü yazar Gabriel Garcia Marquez’in en meşhur eseri olan Yüz Yıllık Yalnızlık kitabını satın aldığınızda daha önce bu kitabı okumuş insanlardan şöyle bir yorum duymanız mümkün: “Demek başlıyorsun, öyleyse şimdiden kolay gelsin…” B u yorum gözünüzü korkutmasın, çünkü kast edilen kitabının dilinin zorluğu değil. Aksine Marquez’in anlatımı onca betimleme ve insanı şaşırtan ifadelere rağmen son derece akıcı. Kitabın diğer romanlardan farkı; görece olarak hayalmiş gibi gelen ama hepsi son derece gerçek kabul edilen olaylar örgüsünün bir örümcek ağı gibi karışık görüntüsünün altında, esasında son derece bilinçli bir motifin yatması... Şu işe bakın, Marquez’in üslubunu anlatmaya çalışırken bile yalın ifadeler kullanmak pek mümkün değil! Belki de Yüzyıllık Yalnızlık’ı tanıtmak için Marquez’in kendisine söz vermek daha doğru... Marquez’e ait bu yazı şimdiye dek yazılmış bütün eser tanıtımlarının içinde kendine son derece özel bir yer edinen bir eser takdimi aynı zamanda: “Yüzyıllık Yalnızlık’ı yazmaya başladığımda, çocukluğumda beni etkilemiş olan her şeyi edebiyat aracılığıyla aktarabileceğim bir yol bulmak istiyordum. Çok kasvetli kocaman bir evde, toprak yiyen bir kız kardeş, geleceği sezen bir büyükanne ve mutlulukla çılgınlık arasında ayrım gözetmeyen, adları bir örnek bir yığın hısım akraba arasında geçen çocukluk günlerimi sanatsal bir dille ardımda bırakmaktı amacım. Yüzyıllık Yalnızlık’ı iki yıldan daha kısa bir sürede yazdım, ama yazı makinemin başına oturmadan önce bu kitap hakkında düşünmek 15, 16 yılımı aldı. Büyükannem, en acımasız şeyleri, kılını bile kıpırdatmadan, sanki yalnızca gördüğü olağan şeylermiş gibi anlatırdı bana. Anlattığı öyküleri bu kadar değerli kılan şeyin, onun 120 duygusuz tavrı ve imgelerindeki zenginlik olduğunu kavradım. Yüzyıllık Yalnızlık’ı büyükannemin işte bu yöntemini kullanarak yazdım. Bu romanı dikkat ve keyifle okuyan, hiç şaşırmayan sıradan insanlar tanıdım. Şaşırmadılar, çünkü ben onlara hayatlarında yeni olan bir şey anlatmamıştım, kitabımda gerçekliğe dayanmayan tek cümle bulamazsınız.” Yazarın bu açıklamasında insanı ilk etkileyen unsur, şüphesiz kitaba yön verdiği konusunda şüphe bırakmayan büyükannenin hikâye anlatım biçimidir. Fakat yazar kitabında doğrudan bu yöntemi kullanmaz. Gerçek olanla gerçek dışının hemhal olduğu, düşle sahici olanın biraraya geldiği bir anlatım üslubu geliştirir Marquez. Bütün bunlar yanyana durmalarına bazense iç içe geçmelerine rağmen birbirlerine zarar vermezler. Bir başka deyişle sahici olmayan sahici olanın yanında öyle bir durur ki, bir süre sonra okuyucu da anlatılanın düş mü yoksa gerçek mi olduğunu düşünmeyi bir kenara bırakıp, yazarın sunduğu zengin hayal dünyasında kendini kaybeder. Zira sanatta da bu akımın adına yaşattığı his nedeniyle “büyülü gerçekçilik” adı verilir. Gabriel Garcia Márquez, Miguel Angel Asturias, AlejoCarpentier, Carlos Fuentes, Jorge LuisB orges, Patrik Suskind, İsabella Allend, Günter Grassve Angela Carter’ın başı çektiği birçok sanatçı bu akıma uygun eserler üretirler. Yüzyıllık Yalnızlık kitabı da büyülü gerçekçiliğin en büyük romanlarından biri kabul edilir ve bu sayede biz büyülü gerçekçilik terimine bir şekilde aşina olabiliriz. Gabriel Garcia Marquez Yüzyıllık Yalnızlık’ı okumaya başlamadan evvel insanın zihnini meşgul eden konulardan uzaklaşmak isteyip istemediğine bir karar vermesi gerekiyor. Çünkü kitap öylesine etkileyici ki, kapağını her çevirdiğinizde zihninizde yankılanan satırların izinden kendi hayalinizde kurduğunuz o büyük eve, bahçeye, sürekli yeni doğan ve peşi sıra aynı ismi alan çocuklarla dolu bir dünyaya giriyorsunuz. Kitabı bırakmak istemediğiniz gibi çıktığınız bu zihin yolculuğunda kimi zaman yorulup ara vermek istemeniz de son derece olağan geliyor. Bu soluklanmalar bir yanıyla zihninizdeki bulutları dağıtırken bir yanıyla da kitaba dönmek için tekrar güç toplamayı arzu etmenizle devam ediyor... Yüzyıllık Yalnızlık’ı okuduysanız, belki tekrar okumanın vakti gelmiştir, çünkü edebiyatçılar bu kitabı her okuyuşlarında farklı tatlar aldıkları konusunda neredeyse hemfikirler. Eğer okumadıysanız, eylül, Marquez’le tanışmak için son derece uygun bir ay. Unutmadan, kahvenizi termosta için ki, siz okurken soğumasın... One Hundred Years of Solitude and an introduction to Marquez It is possible to hear this kind of comments from the people who previously read this book when you buy the best-known work of the famous author Gabriel Garcia Marquez whom we lost in 2014, One Hundred Years of Solitude: “So you’re starting, then good luck…” D on’t be intimidated by this comment, because what meant here is not the difficulty of the book’s language. On the contrary, narration of Marquez is very fluent in spite of many descriptions and surprising expressions. The difference of the book from the other novels is that under the complicated image of plotline like a spider web which seems like a dream but all accepted real lies an extremely conscious pattern… Look, it’s not even possible to use simple expressions while telling about the style of Marquez! Maybe it is better to let Marquez tell about One Hundred Years of Solitude… This piece of writing by Marquez is also a very special presentation among the literary presentation written so far: “When I started to write One Hundred Years of Solitude, I was looking for a way to narrate everything that influenced me in my childhood via literature. My goal was to leave behind my childhood days among a sister who eats soil, a grandmother who sees the future and many relatives with one name that do not distinguish happiness from madness in a huge, gloomy house. I wrote the One Hundred Years of Solitude in less than two years, but it took me 15, 16 years to think about this book before sitting in front of my typing machine. My grandmother used to tell me the most horrifying things cold bloodedly, like they were ordinary things she saw. I understood that what make her stories so valuable are her senseless attitude and the wealth of her images. I wrote the One Hundred Years of Solitude using this method of my grandmother. I knew people who read this novel with attention and pleasure, who didn’t get surprised at all. They didn’t get surprised, because I hadn’t told anything new in their lives; you can’t find one sentence in my book that isn’t based on reality.” The first impressive point in this explanation of the author is the narrating style of the grandmother which undoubtedly dominated the book. However, the author doesn’t directly use this method in the book. Marquez develops a narrating style where the real and the unreal interact and the imagination and the reality comes together. None of these harm each other, although they stand together and sometimes intertwine. In other words, the imagination stands beside the real so well that the reader stops thinking if what’s told is real or imagination after a while and gets lost in the rich fantasy world of the author. This trend in art is called “magical realism” because of the feeling it gives. Many artists, mainly led by Gabriel Garcia Marquez, Miguel Angel Asturias, Alejo Carpentier, Carlos Fuentes, Jorge Luis Borges, Patrick Süskind, Isabella Allende, Günter Grass and Angela Carter produce in accordance with this trend. One Hundred Years of Solitude is accepted as one of the best novels of magical realism and thanks to it we can somehow familiarize ourselves with the term magical realism. Before starting to read One Hundred Years of Solitude, one should decide if they want to get away from those which occupy their mind. The book is so impressive that every time you turn the cover, you enter that big house, that garden you imagine from the trace of the rows echoing in your mind, to a world full of children being borned one after another and named all the same. Besides not wanting to put the book down, from time to time it is natural to get tired and take a break from this mental journey. These breaks continue to scatter the clouds in your brain on one level and on another they continue with you wanting to regain your power… If you have already read One Hundred Years of Solitude, maybe it’s time to read it again, because literature people almost agree on that they get a different taste every time they read this book. If you haven’t read it, September is a good month to meet Marquez. Before we forget, drink your coffee from a thermos, so it won’t get cold while you read… 121 S İ M İ T S A R AY I A D R ES LER İ S I M I T S A R AY I A D D R ES S ADANA Adana Optimum Simit Sarayı Yüreğir Hiltonsa Kavşağı, Optimum AVM ADAPAZARI Adapazarı Simit Sarayı Cumhuriyet Mh. Çark Cd. No: 6 Adapazarı, Sakarya Adapazarı Üniversitesi Simit Sarayı Sakarya Ünv. Kantin Simit Sarayı Esentepe Kampüsü SerdivanAdapazarı-Sakarya Hendek Güney Simit Sarayı Tem Yolu, 157. Km, Otoyol Hizmet Tesisi, Parkshop Hendek Kuzey Simit Sarayı Tem 157. Km Otoyol Hizmetleri tesisi. Parkshop * Serdivan Park AVM Simit Sarayı Arabacı Alanı Mah., Mehmet Akif Ersoy Cad. ADIYAMAN * Adıyaman Simit Sarayı Hacı Ömer Mah., No: 212 ANKARA *Ulus Simit Sarayı Ulus İşhanı, B Blok No: 1 Altındağ *Ankara Opet Simit Sarayı Eti Mah., Celal Bayar Bulvarı, 45, Maltepe *Gölbaşı Simit Sarayı Bahçelievler Mah., 28584. Sok. No: 3/E Gazi Üniversitesi Karşısı *Karanfil Simit Sarayı Karanfil Sok. No: 24/C Kızılay *Sıhhiye Simit Sarayı Cihan Sok., No: 1/C-1/D *Optimum Simit Sarayı Eryaman Ayaş Yolu No:93 (Yakında) ANTALYA Havaalanı Simit Sarayı Havalımanı İçi, 2. Dış Hatlar Terminali Zemin Kat, No: 150 Havaalanı Bite To Go Simit Saray Havalimanı içi 2. Dış Hatlar Terminali Zemin Kat, No: 50 *Lara Simit Sarayı İsmet Gökhan Cad., Kayacan Apt., No: 115/2 Lara-Antalya *Güllük Simit Sarayı Anafartalar Güllük Cad., Cennet Apt., No: 14/3 Antalya Üçkapılar Simit Sarayı Sinan Mah., Atatürk Cad., No: 11/A Uçar İşhanı *Antalya Kapalıyol Simit Sarayı Balbey Mah. Kazım Özalp Cad. No:30/A Murat Paşa *Alanya Simit Sarayı Şekerhane Mah. Atatürk Cad. No:13 Alanya *Alanya Mahmutlar Simit Sarayı Hacı Ömer Mah. Atatürk Bulvarı No:212 Alanya BİLECİK Bilecik Simit Sarayı Gazipaşa Atatürk Bulvarı, No: 32/1-2 BOLU Gölköy Kampüsü Simit Sarayı Sosyal Aktivite, No: 27-29-30 BURSA İmam Aslan Simit Sarayı İmam Aslan Dinlenme Tesisleri, Yeni Yalova Yolu 5. Km. Gemlik *Görükle Trio Simit Sarayı Sakarya Mah., Atatürk Cad., No: 101 *Nilüfer Simit Sarayı İhsaniye Mah. Şehit Zeki Burak Okay Cd. No: 14/A Nilüfer Kent Meydanı Simit Sarayı Uluyol Kıbrıs Şehitleri Cad., No:145 Osmangazi *Kent Meydanı AVM Simit Sarayı Kıbrıs Şehitleri Cad., No: 64 1B-01 Osmangazi * Fomara Simit Sarayı Aktar Hüssam Mah., Fevzi Çakmak Cad., No: 29 Osmangazi Opet Simit Sarayı Yeni Yalova Yolu, 13. Km No: 34 Ovaakça * Setbaşı Simit Sarayı Selçuk Hatun Mah., Atatürk Cad., Kaya Apt., No:1 Setbaşı 122 ÇANAKKALE Çanakkale Simit Sarayı Cevatpaşa Mh. Kayserili Ahmetpaşa Cd. No:23/a Merkez/Çanakkale (Yakında) ÇORUM *Çorum Simit Sarayı Gazi Cad., No: 31/B DENİZLİ * Denizli Simit Sarayı Altıntop Mah., Mimar Sinan Cad., Öztürk İş Merkezi, No: 1 EDİRNE Edirne Simit Sarayı Talatpaşa Asfaltı, No: 134 ESKİŞEHİR Eskişehir Anadolu Üniversitesi Simit Sarayı Anadolu Üniversitesi, Yunus Emre Kampüs İçi, *Eskişehir Hamam Yolu Simit Sarayı Arifiye Mah. Hamam yolu Cad.No:78/1 Odunpazarı GAZİANTEP *Gaziantep Forum Simit Sarayı Yaprak Mah. İstasyon Cad. No:76 GÜMÜŞHANE *Gümüşhane Simit Sarayı Karşıyaka Mah. Osmanbey Cd. No:9 Merkez ISPARTA *Isparta Simit Sarayı Buğday Cad., No: 34 Iyaş Park Simit Sarayı Süleyman Demirel Bulvarı Iyaş Park Avm (Yakında) İSTANBUL *Aksaray Simit Sarayı Millet Cad., Tanburi Cemil Çıkmazı Sok., No: 4/A Fatih-Aksaray *Atatürk Havalimanı 1 Simit Sarayı Dış Hatlar Terminali, 34149, Yeşilköy *Atatürk Havalimanı 2 Simit Sarayı Dış Hatlar Terminali, 34149, Yeşilköy Atatürk Havalimanı 3 Simit Sarayı Dış Hatlar Terminali, 34149, Yeşilköy. Atatürk Havalimanı 4 Simit Sarayı İç Hatlar Geliş, 34149, Yeşilköy Atatürk Havalimanı 5 Simit Sarayı Dış Hatlar Terminali 34149, Yeşilköy Bağcılar Simit Sarayı Çarşı Cad., No: 6/A Bağcılar Bahariye Simit Sarayı Osmanağa Mah., Bahariye Cad., No: 18 Kadıköy Beşiktaş Simit Sarayı Sinanpaşa Mh. Köyiçi Cd. No:25 Beşiktaş (Yakında) Beşyüz Evler Simit Sarayı Hürriyet Mahallesi, Eski Edirne Asfaltı, No: 178 Küçükköy-G.O.P *Beycity Simit Sarayı Merkez Adres: Batıköy Mah. M. Kemal Bulvarı D Blok No: 9/3-4-5-6 Mğz: Cumhuriyet Mağazası, Atatürk Bulvarı No: 18 Beylikdüzü Simit Sarayı Mahalle Beylikdüzü Cumhuriyet Mah. Hürriyet Cd. No:15/E Esenyurt Beykent Simit Sarayı Beykent Siteleri, Beykent Üniversitesi Kampüs İçi. B.Çekmece Beykent Ayazağa Simit Sarayı Ayazağa Mah., Beykent Üniversitesi Kampüsü G-23 Sokak, No: 74 Carousel AVM Simit Sarayı Zeytinlik Mah. Halit Ziya Uşaklıgil Cad. Carousel AVM Kat: 2 NO: 1 Bakırköy Cennet Simit Sarayı İstanbul Cennet Mah., Hürriyet Cad., No: 53/C K.Çekmece Cevahir AVM Simit Sarayı Meşturiyet Mah., Büyükdere Cad., Cevahir Avm., 87/A, Şişli *CNR Simit Sarayı CNR Fuar Merkezi, Hall-4-6-7-8, 34149 Yeşilköy *Çapa Simit Sarayı Millet Cad., No: 159 Fatih Çayırbaşı Simit Sarayı Rasimpaşa Mah., Rıhtım Cad., No: 58/A Kadıköy Çeliktepe Simit Sarayı Çeliktepe Mah., İnönü Cad., No: 2/2.Çeliktepe-Kağıthane Dudullu Simit Sarayı Asyapark AVM Zemin Kat, Dükkan 44-45. Ümraniye Esenyurt Simit Sarayı Merkez Mah., 19 Mayıs Bulvarı, Esenyurt İş Merkezi., No: 2 Etiler Simit Sarayı Nispetiye Cad., No: 144 Eyüp Simit Sarayı İslambey Mah., Kalenderhane Cad., No: 3334065 Eyüp *Forum İstanbul Bayrampaşa Simit Sarayı Kocatepe Mahallesi, Paşa Caddesi 34045 * Güneşli Park Simit Sarayı Güneşli Mah., Koçman Cad., Güneşli Park AVM, No: 39/E Halitağa Simit Sarayı Osmanağa Mah., Halitağa Cad., Çam Apt., No: 25/14 Kadıköy Hasanpaşa Simit Sarayı Hasanpaşa Mah., Kurbağalıdere Cad., No: 14/B Kadıköy Sahrayıcedid Simit Sarayı Sahrayıcedid Mah. Mengi sk. No/26 Kozyatağı Kadıköy/İstanbul (Yakında) Hisarüstü Simit Sarayı Nispetiye Cad., 6. Sok., No: 21. Rumelihisarüstü-Sarıyer İncirli Simit Sarayı Ömür Plaza Önü, Şair Orhan Veli Sok., No: 22 Daire 3 İncirli-Merter İstiklal Simit Sarayı Katip Mustafa Çelebi Mah., İstiklal Cad., No: 3 Beyoğlu Kadıköy Simit Sarayı Söğütlüçeşme Cad., No: 10 Kadıköy Altıyol Simit Sarayı Mahmutbaba Sk. No:1 Hasanpaşa Kadıköy (Yakında) Kartal M1 Simit Sarayı Orta Mahalle Yalnız Selvi Cad., No: 58/A Kartal-Yakacık *Kartal Bankalar Simit Sarayı Bankalar Cad. No:80 Kartal-İstanbul * Kavacık Simit Sarayı Acar Çarşı Rüzgarlı Bahçe Mahallesi Cumhuriyet Cad., No: 10 Beykoz Koçtaş-Beylikdüzü Simit Sarayı Sakarya Cad., E5 Üzeri Yan Yol, Beylikdüzü Kozyatağı Simit Sarayı Eski Üsküdar Yolu, Topçu İbrahim Sok., No: 2/1 Ataşehir *Kuştepe Simit Sarayı İnönü Cad., No: 28 Şişli * Levent Anıt Simit Sarayı Büyükdere Cad. No: 148 Levent, İstanbul 4. Levent Simit Sarayı Eski Büyük Dere Cad., Cem Sultan Sok., No: 2/A Kağıthane Maltepe Simit Sarayı Feyzullah Mah., Bağdat Cad., No: 104/15. Maltepe Marmara Park Simit Sarayı Güzelyurt Mah. 1. Cadde, Esenyurt-İstanbul *Maslak Simit Sarayı Ahi Evren Cad., Nazmi Akbacı Ticaret Merkezi, No: 208-209-210 Maslak * Merkez Efendi Simit Sarayı Seyitnizam Mahallesi, Balıkçı Çırpıcı Yolu No: 70 2 Etap- Zeytinburnu Mecidiyeköy Meydan 1 Simit Sarayı Büyükdere Cad., No: 48 Mecidiyeköy Meydan 3 Simit Sarayı Büyükdere Cad., No: 58/2 Mecidiyeköy Meydan 4 Simit Sarayı Büyükdere Cad., No: 26/A *Mecidiyeköy Stadyum Simit Sarayı Büyükdere Cd. No:61 Şişli Merter Simit Sarayı Şair Ahmet Kutsi Tecer Cad., Aras Apt., No: 5/C Merter Metrocity Simit Sarayı Esentepe Mah. Büyükdere Caddesi, No: 171B/2 Levent Optimum Simit Sarayı Optimum Outlet ve Eğlence Merkezi, E5 Üzeri, 1. Kat, No: 32 Göztepe Osmanbey Simit Sarayı Halaskargazi Cad., No: 114/D Osmanbey-Şişli İZMİR Folkart Towers Simit Sarayı Adalet Mah. Mana Bulv. No:37 35530 İzmir Seferihisar Simit Sarayı Kuşadası Cad., No: 79 İzmir Optimum Simit Sarayı Akçay Cad., No: 101, Optimum Outlet AVM. Gaziemir Alsancak Simit Sarayı Kültür Mh. Gül Sokak. Alsancak (Yakında) * Konak Simit Sarayı Akdeniz Mh. Gazi Blv. Konak KARABÜK * Safranbolu Simit Sarayı : Atatürk Mah. Eğitimciler Caddesi No:3 Safranbolu KAYSERİ * Kayseri Simit Sarayı Selimiye Mah., O. Kavuncu Blv., BYZ Garage AVM, Z33, Melikgazi KOCAELİ Gebze Simit Sarayı Hacı Halil Mah., Hükümet Cad., No: 100. Gebze Gölcük Simit Sarayı Merkez Mah., Cumhuriyet Cad., Anıt Park İçi, No: 8. Gölcük İzmit Simit Sarayı Alemdar Cad., No: 26. İzmit İzmit N City Avm Simit Sarayı Karabaş Mah., Oramiral Salim Dervişoğlu Cad. No:102 KONYA Selçuklu Simit Sarayı Alaadin Bulvarı, No:13 KÜTAHYA Kütahya Simit Sarayı Servi Mah., Mithatpaşa Cad., Çarşı Hilton AVM, Sitesi B/1-15 MALATYA * Malatya Park AVM Simit Sarayı İnönü Mah. İnönü Cad. No: 192/Z55 MANİSA Salihli Simit Sarayı Kurudere Cad., No: 4 MERSİN * Mersin Forum Simit Sarayı Güvenenler Mah., 20. Cad., Forum AVM A BL. NO: 1 Yenişehir NEVŞEHİR *Nevşehir Simit Sarayı 2000 Evler Mah. Zübeyde Hanım Cad. No: 143 SAMSUN *Terminal Simit Sarayı Hafif Raylı Sistem Üniversite Son Durağı. Atakum *Vefa AVM Simit Sarayı Orta Mah. Kızılay Cad. NO: 48/12 Çarşamba *Samsun Piazza Simit Sarayı Çarşamba Cad., No: 52 Z-53 Eski Otogar Mevkii, Canik ŞANLIURFA * Şanlıurfa Piazza Simit Sarayı 11 Nisan Fuar Caddesi Piazza AVM içi, zemin kat. * Şanlıurfa Cadde Simit Sarayı Bamyasuyu Mah., 148. Sok., Palmiye Apt., No: 3, Merkez TEKİRDAĞ Çorlu Simit Sarayı Kazimiye Mah., Omurtak Cad., Yeni Park Karşısı, No: 164/A VAN Van Simit Sarayı Cumhuriyet Cad., No: 72 *Van Erciş Simit Sarayı Vanyolu cad. Devlet Hast. Karşısı Burak Apt. Zemin Kat Erciş YALOVA Yalova Simit Sarayı Yali Cad., No: 41/a ABD New York Simit Sarayı 435 Fifth Avenue New York NY 10016. (Yakında) ALMANYA Berlin Simit Sarayı Karl-Marx strasse 82 (Yakında) Frankfurt Simit Sarayı Kaiserstrasse 44 Frankfurt am main, GPRS: 50°06’32.3”N 8°40’11.4”E * Düsseldorf Simit Sarayı Worringerstraße 142 40210 Düsseldorf , GPRS: 51°13’18.2”N 6°47’40.4”E * Mannheim Simit Sarayı Kurpfalzstraße R1, 1 68161 Mannheim. (Yakında) * Köln Venloer Simit Sarayı Venloer Strasse 280, Köln GPRS: 50°56’53.2”N 6°55’15.8”E DUBAİ Dubai Simit Sarayı (Yakında) BELÇİKA * Antwerpen Simit Sarayı de Keyserlei 13-15 2018 Antwerpen, GPRS: 51°13’03.9”N 4°25’01.6”E HOLLANDA *Amsterdam Simit Sarayı Kinkerstraat 224 1053 EM Amsterdam, GPRS: 52°21’56.2”N 4°51’58.3”E Amsterdam Simit Sarayı Doppermarkt Yakında Amsterdam Dam Meydanı Simit Sarayı Nieuwendijk 224 1012 MX Amsterdam Simit Sarayı Arena Stadium Yakında *Den Haag Simit Sarayı Hobbemaplein 99 2526 JD Den Haag , GPRS: 52°04’02.9”N 4°17’53.1”E *Den Haag Simit Sarayı Gedemtegracht 88, 2512 KB Den Haag, GPRS: 52°04’37.6”N 4°18’56.1”E *Deventer Simit Sarayı Pikeursbaan, 78 A, 7411 GW Deventer, GPRS: 52°15’12.5”N 6°09’50.6”E Lijnbaan Simit Sarayı Lijnbaan 119A 3012 EN Rotterdam, GPRS: 51°55’09.5”N 4°28’37.0”E * Beijerlandselaan Simit Sarayı Beijerlandselaan 42-44 3074 EK Rotterdam, GPRS: 51°53’46.2”N 4°30’46.6”E * Meent Simit Sarayı Meent 15A 3011 JA Rotterdam, GPRS: 51°55’26.6”N 4°29’08.6”E Eindhove Simit Sarayı Nieuw straat 23 Eindhoven (Yakında) Utrecht Simit Sarayı Vredeburg 150-151 (Yakında) Almere Simit Sarayı Almere Central Station (Yakında) IRAK Irak Simit Sarayı (Yakında) İNGİLTERE Londra Simit Sarayı West One Shopping Centre 381383 Oxford Street, Mayfair Llondon W1C 2JS (Yakında) İSVEÇ İsveç Simit Sarayı Mall of Scandinavia (Yakında) KIBRIS *Gazi Magusa Simit Sarayı Doğu Akdeniz Üniversitesi, GPRS: 35.1447414, 33.9092411 Girne Amerikan Üniversitesi Simit Sarayı Girne Amerikan Üniversitesi Karmi Kampüsü Girne Liman Simit Sarayı Girne Ercan Havalimanı Simit Sarayı Kıbrıs Ercan Havalimanı Dış Hatlar Gidiş Terminali KATAR Katar Simit Sarayı (Yakında) MISIR * New Cairo Simit Sarayı Al Salam Axis, Awal Al Qahera Al Gadida, Behind 90th Street, Mobil Station, New Cairo, GPRS: 30°01’14.9”N 31°25’54.4”E SUUDİ ARABİSTAN Mekke Simit Sarayı Abraj Al Bait Center, Zam Zam Tower, Haram Holy City Of Makkah, Mekke, GPRS: 21°25’09.2”N 39°49’32.4”E Zam Zam Tower Simit Sarayı Makkah ZamZam Tower (Promod) (Yakında) Hilton Mall Simit Sarayı Makkah Hilton Mall (Yakında) Makkah Mall Simit Sarayı Makkah Mall (Yakında) Al Noor Simit Sarayı Madina Al Noor Mall (Yakında) Arab Mall Simit Sarayı Jeddah Arab Mall (Yakında) Jeddah Airport Simit Sarayı Jeddah Airport (Yakında) ÜRDÜN Ürdün Simit Sarayı (Yakında) 123 * MUTFAK KONSEPTLI MAĞAZALARIMIZ Pendik Sahil Simit Sarayı Doğu Mah., Ankara Cad., No: 136 Pendik *Pendik Marina Simit Sarayı Batı Mah. Sahil yolu Marintürk İstanbul Cityport Tic. Merkezi E blok Alt kat 20-21 Pendik Profilo Avm Simit Sarayı Gülbahar Mah., Profilo AVM Yolu, No: 311 Mecidiyeköy Rıhtım Simit Sarayı Osmanağa Mah., Rıhtım Cad., No: 16 Kadıköy Sabiha Gökçen Dış Hatlar Simit Sarayı Sabiha Gökçen Uluslararası Hava Limanı, Dış Hatlar Tarafı Dl. 500 Sabiha Gökçen İç Hatlar Simit Sarayı Sabiha Gökçen Uluslararası Hava Limanı İç Hatlar, Gelen Yolcu Katı, Al 302 ve Al1606 Salacak Simit Sarayı İskele Cad., No: 14 Üsküdar Sanayi Mahallesi Simit Sarayı Yeşilce Mah., Eski Büyükdere Cad., No: 59 4. Levent Sancaktepe Metro Garden Simit Sarayı (Yakında) Sirkeci Simit Sarayı Ankara Cad., No: 215 Fatih Soğanlık Simit Sarayı Atatürk Cad., No: 118 Kartal *Plato Simit Sarayı Plato AVM, Fatih Bulvarı, Emir Cad., No: 3-97 Sultanbeyli Sultangazi Simit Sarayı Cebeci Mah., 1. Cebeci Cad., No: 21 Sultangazi Sultançiftliği Simit Sarayı 50. Yıl Mah., Eski Edirne Asfaltı, Burda Market Bitişiği Şirinevler Simit Sarayı Şirinevler Mah., Yaman İş Merkezi, No: 2 B. Evler Taksim Simit Sarayı Şehit Muhtar Mah., Yeni Tarlabaşı Cad., No: 6 Taksim *Taksim Meydan Simit Sarayı Sıraselviler Cad., No: 1 Beyoğlu Taşdelen Simit Sarayı Sultançiftliği Mah., Turgut Özal Bulvarı, No: 127/1 Çekmeköy TT Arena Simit Sarayı 1 Huzur Mah., TT Arena Stadı, K8 Kapı Girişi, Giriş Kat Aslantepe TT Arena Simit Sarayı 2 Huzur Mah., TT Arena Stadı K8 Kapı Girişi 4. Kat TT Arena Simit Sarayı 3 Huzur Mah., TT Arena Stadı K8 Kapı Girişi 4. Kat TT Arena Simit Sarayı 4 (Dış Alan) Huzur Mah., TT Arena Stadı Aslanlı Yol TT Arena Simit Sarayı 5 Huzur Mah., TT Arena Stadı, K8 Kapı Girişi, Giriş Kat Aslantepe TT Arena Simit Sarayı 6 Huzur Mah., TT Arena Stadı, K8 Kapı Girişi 4. Kat Aslantepe Ulusoy Ataşehir Simit Sarayı Kayışdağı Mahallesi Dudullu Yolu Caddesi No:40 Ataşehir Ulusoy İkitelli Simit Sarayı Basın Ekspres Yolu, Cemal Ulusoy Cad., Ulusoy Yazahanesi, İkitelli Üsküdar Simit Sarayı Mimar Sinan Mah., Dr. Fahri Atabey Cad., No: 17/2. Üsküdar * Vialand Simit Sarayı Yeşilpınar Mahallesi, Girne Caddesi, Vialand AVM, Yeşilpınar, Eyüp Vialand Temapark Simit Sarayı Yeşilpınar Mahallesi, Girne Caddesi, Vialand AVM, Yeşilpınar, Eyüp Viaport-Kurtköy Simit Sarayı Yenişehir Mah., Dedepaşa Cad., Viaport AVM, No:2/3 Kurtköy White Hill AVM Simit Sarayı Karadolap Mh. Atatürk Cd. No: 13 D: 22 Yeşilpınar-Eyüp Yenibosna Koçtaş Simit Sarayı Koçtaş AVM * Yenikapı Simit Sarayı Aksaray Mustafa Kemalpaşa Cad., No: 56 Fatih *Zeytinburnu Simit Sarayı 58. Bulvar No: 112 212 AVM Simit Sarayı Mahmutbey Merkez Mah., Taşocağı Cad., No: 5 K: 2 Bağcılar-İkitelli A S T RO LOJ İ A S T RO LO GY Zodyak’ın en düzenli burcu Başak BAŞAK (24 AĞUSTOS – 22 EYLÜL): İş güce öyle bir dalmışsınız ki kendinizi unutup gitmişsiniz. Ama bu kadarı da artık fazla. Biraz da kendinizi düşünmenin zamanı geldi de geçiyor bile. Sahile inip bir yürüyüş yapın, yeni müzikler keşfedin, uzun zamandır izlemek istediğiniz bir filmi seyredin. Kendinize ayırdığınız zaman iş hayatında da daha aktif olmanızı sağlayacaktır. Sorumluluklarınız arttıkça harcamalarınız da çoğalabilir. Ancak özel hayatınızda bu harcamalara biraz dikkat etmenizde fayda var. Aşırıya kaçmanız ay sonunda sıkıntıya düşmenize sebep olabilir. Dekorasyon önerileri Doğayı o kadar çok seviyorsunuz ki, evinizde bunu hissetmek mümkün! Mis gibi sabunlar, mumlar evinizin her köşesinde göze çarpabilir. Çiçek Elementi: Toprak Yönetici Gezegeni: Merkür Rengi: Sarı, Yeşil Taşı: Zebercet, Koyu Safir Madeni: Cıva Niteliği: Değişken Uğurlu Sayıları: 6 Uyumlu olduğu burçlar: Boğa, Oğlak Uyumsuz olduğu burçlar: Akrep, Aslan, Kova ve taş desenli duvar kâğıtları da evinizde natürel bir hava yaratarak hoşunuza gidebilir. İnce zevkleriniz ve mükemmeliyetçiliğiniz nedeniyle mobilyalarınızın kaliteli olması sizin için önemli. Çok süslü olmasına gerek yok, zira kaliteli olmakla süslü olmak arasında bir bağ yok öyle değil mi? Bu nedenle sadelikten yana olan siz Başaklar için beyaz, bej, gri, mavi gibi açık tonlar yerinde bir tercih olacaktır. Bir Başak burcunun evindeki huzurun yolu temizlik ve düzenden geçer. Bu nedenle fazla küçük aksesuarlar, incik boncuklar size göre değil. Dağınıklığı ortadan kaldırmak için dolap düzenleyiciler, kutular kullanabilirsiniz. Beslenme önerileri Tatlıya olan merakınız aklınız başından almaya yetiyor! Hele o çikolata yok mu, yemeden duramıyorsunuz. Ancak bu kadar şekerleme merakı size zarar verebilir. Özellikle kalp sağlığınız için tatlı tüketimini kontrol altına almanıza fayda var. Cilt sağlığınız için kavun, elma ve armut tüketebilirsiniz. Protein kaynağı olarak yağsız sığır ve kuzu eti tüketebilirsiniz. Stresli anlarınızda sindirim sorunları yaşayabilirsiniz. Bu nedenle bağırsaklarınızı yormayacak ürünleri tüketmenizde fayda var. Aşırı baharatlı, yağlı ve tuzlu yiyeceklerden uzak durun. Peynir, yağsız yoğurt, esmer pirinç, limon, zeytin gibi yiyecekler sofranız baş tacı olmaya aday. 124 THE NEATEST SIGN IN ZODIAC Virgo (August 24 - September 22): You’ve been so absorbed in business that you have long forgotten yourself. But this is too much. It’s high time that you think a little bit of yourself now. Just go down to the seaside and take a walk, discover new kinds of music, watch a film that you have been longing for. The time you save for yourself will make you more active in your business life. As your responsibilities increase, your expenditure can also increase. However, it will be of your benefit if you pay a little bit more attention to these expenses in your private life. Going too far may cause you problems at the end of the month. DECORATION SUGGESTIONS You love nature so much that one can feel this at your home! Fragrant soaps and candles can be seen in every corner of your home. Flower and stone-patterned wallpapers can create a natural atmosphere in your home which you will like. Because of your fine tastes and perfectionism, having quality furniture is very important for you. It doesn’t have to be too embellished, because there is no correlation between quality and embellishment, true? For you Virgos, who are for simplicity for some reason, light shades such as white, gray and blue will be a correct preference. Path to the peace in a Virgo’s home passes through cleanness and order. For this reason, too small accessories and gewgaws are not for you. You can use cupboard organizers and boxes to eliminate the mess. NUTRITION SUGGESTIONS Your fondness for sweets is enough to Element: Earth Ruler Planet: Mercury Color: Yellow, Green Gemstone: Chrysolite, Dark Sapphire Metal: Mercury Modality: Mutable Lucky Numbers: 6 Compatible zodiac signs: Taurus, Capricorn Incompatible zodiac signs: Scorpio, Leo, Aquarius sweep you off your feet! And that chocolate, you can’t stay without it. However, this much fondness for confectionery can harm you. It will be of your benefit to control sugar consumption especially for your cardiac health. You can consume melons, apples and pears for your skin care. You can eat non-fat beef or lamb to get proteins. You may experience digestion problems at your stressful moments. Therefore, it will be of your benefit if you consume products which will not tire out the intestines. Keep away from excessively spiced, fatty and salty foods. Foods such as cheese, light yoghurt, brown rice, lemon and olive are candidates to be held dear at your table. 125 A S T RO LOJ İ A S T RO LO GY KOÇ BOĞA İKİZLER Görevlerinize daha rahat konsantre olabileceğiniz, yeni anlaşmalara ve projelere adım atabileceğiniz bir dönemdesiniz. Başarının anahtarının çok çalışmak olduğunu en iyi siz bilirsiniz ve bunun için gayretleriniz hiç de boşa değil. Etrafınızda sizden sürekli bir şeyler talep eden kişiler olabilir. Aldığınız kararları ölçüp tartmaya ve daha akılcı hareket etmeye çalışın. Patlamaya hazır saatli bir bomba gibisiniz. Zaman zaman öyle tepkiler veriyorsunuz ki çevrenizdekileri şaşırtıyor, pire için yorgan yakıyorsunuz. Biraz daha sakin ve sabırlı olun. İşleri yoluna koymak için dinginliğe ihtiyacınız olacak. Kendinizi ifade etmekte zaman zaman zorlansanız da, çevrenizdekilerle konuşmak sorunlarınızı çözmenizde yardımcı olacaktır. Sorumluluklarınız çoğaldıkça gerginlikleriniz de artıyor. Bu durum detaylara daha fazla boğulmanıza ve kendinizi stres altında hissetmenize neden olabilir. Kriz yönetiminin üstesinden gelmeye çalışın ve her şeyi yoluna koyacağım derken dikkat edin sağlığınızdan olmayın. Unutmayın, hiçbir şey sizin sağlık ve huzurunuzdan daha önemli değil. Üstelik sorunları çözmenin sandığınız kadar zor olmadığını göreceksiniz. (March 21 – April 20): The panther inside you wakes up in the business life! You are in a period where you can more easily concentrate on your duties and step in to new agreements and projects. You are the one who knows the key to success is to work very hard best and your efforts for this are never for nothing. There may be people around you who continuously demand something from you. Try to weigh your decisions and act more rationally. (April 21 – May 21): You are like a time bomb ready to explode. You have such reactions from time to time that you surprise your environment and you to cut off nose to spite the face. Be a little bit more tranquil and patient. You will need tranquility to set the things right. Although from time to time you have difficulty to express yourself, talking to the people around you will help you solve your problems. (21 MART – 20 NISAN): Aries (21 NISAN – 21 MAYIS): Taurus (22 MAYIS – 21 HAZIRAN): Gemini (May 22 – June 21): As your responsibilities increase, your tension also increases. This may cause you to drown in the details and feel yourself under stress. Try to accomplish crisis management and be careful not to lose your health. Remember: nothing is more important than your health and peace. Besides, you will see that solving the problems is not as difficult as you think. YENGEÇ ASLAN TERAZİ Kapınızı çalan fırsatlar sayesinde yoğun günler sizi bekliyor. İş hayatında kendinizi gösterebilir, yeteneklerinizi sergileyebilirsiniz. Ancak hata yapmaktan ve hayal kırıklığı yaşamaktan da bu kadar korkmayın. Yaptığınız hatalar, bir sonraki adımda daha başarılı olabilmenizin anahtarı. Kendinizi kanıtlamak için gösterdiğiniz çabalar, sizi biraz yıpratabilir. Ara sıra dinlenmeye de vakit ayırmalısınız. Eylül ayının taze havası sizi de canlandırdı. İçinizdeki pozitif enerji çevrenize öyle bir yansıyor ki, etrafınızdakiler gözleriniz sizden alamıyor. Bu durumu kariyerinize bir avantaja dönüştürebilirsiniz. İkili ilişkilerinizde ise fazla hassas olmayın. Aşırı duygusallık doğru kararlar almanıza engel olabilir. Ailenizin sizden beklentilerini yerine getirirken daha sabırlı olmayı deneyin. Çevrenizdekilerle yaşadığınız gerginlikler, beklenmedik aksaklıklar yüzünden zaman zaman kontrolü kaçırdınız ve bu durum sizi hayli hırpaladı. Tüm bu stresten biraz uzaklaşmanızda fayda var. Yakınlarınızla tartışmaya girmekten kaçının, size kendinizi kötü hissettiren kişilerden uzak durun. Biraz tazelenme vakti geldi de geçiyor bile. Sevgilinizle gezintiye çıkın, yakın arkadaşlarınızla buluşup kafa dağıtın. (22 HAZIRAN – 22 TEMMUZ): Cancer (June 22 – July 21): Very busy days are waiting for you thanks to the opportunities you get. You can assert yourself and exhibit your capabilities in business life. But do not be so much afraid of making mistakes and experiencing disappointments. The mistakes you have made so far are the key to your success in the next step. Efforts you spend to prove yourself can wear you down a little. 126 (23 TEMMUZ – 23 AĞUSTOS): Leo (July 23 - August 23): The fresh September air revived you too. The positive energy inside you is so reflected on your environment that the people around you cannot take their eyes off of you. You can turn this situation to an advantage in your career. Don’t be so sensitive in your personal relations. Too much sensitivity can hinder the right decisions you would make. Try to be more patient while carrying out the expectations of your family. (23 EYLÜL – 23 EKIM): Libra (September 23 – October 23): You lost control from time to time due to tensions you experienced with your surrounding and unexpected inconveniences and this bothered you a lot. It will be of your benefit to get away from all these issues. Avoid having discussions with your relatives and keep away from people who make you feel bad. It’s high time to refresh yourself now. Take a short trip with your darling, hang out with your close friends. AKREP YAY OĞLAK Son zamanlarda biraz fazla bitkin düşmüş olabilirsiniz. Uykunuzu almaya özen gösterin ve işlerinizi yoluna koymak için yeni bir planlama yapın. Kararlılığınız hedeflerinize ulaşmak için en büyük yardımcınız. İkili ilişkilerinizde her zamankinden daha canlı ve hareketli günler geçirebilirsiniz. Eğlenceye ihtiyacınız var ve iyimserliğiniz hayatınızla ilgili gelişmeleri akışına bırakmanıza yardımcı olabilir. Yoğunluk ve hızlı tempo sizin yaşam tarzınız! Bu tip durumların üstesinden gelmeyi o kadar iyi başarıyorsunuz ki, sizin yerinizde başkası olsa stres küpü olur. Oysa soğukkanlılığınız ve pratik zekânız, aksaklıkların üstesinden gelmenizi sağlıyor. Bu durum ideallerinizi hayata geçirmeniz için de en büyük yardımcınız. Karşınıza çıkan fırsatları iyi değerlendirin. Günlük yaşamın stresinden kurtulmak isteyenler peşinize takılsın. Çünkü siz bu işi çoktan çözmüşsünüz. Kendinize verdiğiniz değer her şeyin ötesinde ve sosyalleşmek sizin hayat felsefeniz. Bu özelliğinizi stres kontrolünde de kullanmalısınız. İkili ilişkilerde zaman zaman gerginlikler yaşayabilirsiniz. Ancak terslikleri fazla kafaya takmamaya çalışın. Sağlığınıza dikkat etmenizde fayda var. (24 EKIM – 22 KASIM): Scorpio (October 24 – November 22): You might have been a little bit overtired recently. Try to take care to of sleeping well and make new plans to get the things straight. Your decisiveness is your greatest help on the path to your targets. You can have more brisk and lively days than ever in your personal relations. You need entertainment more than ever and your optimism may help you let the developments in your life slide. KOVA (23 KASIM – 21 ARALIK): Sagittarius (November 23 – December 21) Intensity and fast tempo is your lifestyle! You cope with this kind of situations so well that anyone in your shoes could not survive. But your calmness and your ingenuity allow you to come over the inconveniences. This is your greatest aid in materializing your ideals. Make the best of the opportunities you encounter. However, do not forget to keep your expectations down to earth and to establish communication with your environment more kindly. Capricorn (December 22 – January 20): Let those who wish to get rid of the stress of daily life follow you. Because, you have long solved this. Your selfesteem is beyond anything and socializing is your philosophy of life. You should use this feature of yours in stress control too. You can occasionally experience tensions in your personal relations. However, try not to mind adversities too much. You would rather take care of your health. BALIK (21 OCAK – 18 ŞUBAT): (19 ŞUBAT – 20 MART): Ailenizle olan ilişkilerinizde biraz daha dikkatli olmanız gerekebilir. Sevdiklerinizi kırmak en son isteyeceğiniz şey. Kişisel kaprislerinizden ve takıntılarınızdan arınmaya çalışın ve çevrenizdekilerle daha yapıcı iletişim kurmaya çalışın. Mali açıdan hesaplarınızı gözden geçirmeniz ve yeni bir ödeme planı geliştirmeniz gerekebilir. Yeni başlangıçlar ve yakınlarınızdan gelecek destek sizi rahatlatabilir. Zaman zaman tepkilerinizi kontrol etmekte zorlanıyorsunuz ancak bu durumu kontrol altına almaya çalışın. Yoğun iş temposuna dalıp sorumluluklarınızı ihmal etmeyin. İkili ilişkilerinizde ise gerginlikten uzak durmaya çalışın. Eylülde kısa seyahat planları yapabilirsiniz. Biraz uzaklaşmak size tazelenmeniz için ihtiyacınız olan enerjiyi verebilir. Bu sayede ikili ilişkilerinizi de düzene sokabilirsiniz. (January 21 – February 18): You may need to be more careful in your relations with your family. Hurting your beloveds is the last thing you will wish. Try to get rid of your personal caprices and obsessions and establish more constructive communication with those around you. You may have to review your financial accounts and develop a new payment plan. New startups and support from your close friends can relieve you. But do not let your guard down. (February 19 – March 20): You occasionally have a hard time to control your reactions, but try to take this under control. Do not neglect your responsibilities while being absorbed in the intensive business rhythm. Try to stay away from stress in your personal relations. You can plan short trips in September. Going a bit away may give you the energy you need for refreshment. Thus, you can put your personal relations in order. Aquarius (22 ARALIK – 20 OCAK): Pisces 127 S U D O KU SUDOKU KOLAY / EASY 1 128 2 1 2 3 4 3 4 SUDOKU ORTA / MODERATE 5 6 5 6 7 8 7 8 129 S U D O KU SUDOKU ZOR / DIFFICULT 9 130 10 9 10 11 12 11 12
Benzer belgeler
DeMokRASİYe SAhİp çIkMA günü!
Baskı Printing
Uniprint Basım San. Ve Tic. A.Ş. Ömerli Köyü, İstanbul Cad.
No: 159 Hadımköy 34455 İstanbul
Tel: (0212) 798 28 40 Faks: (0212) 798 20 63
Yönetim Yeri Place of Management
Büyükdere Ca...
Müzik bir terapi yöntemi olabilir mi?
Baskı Printing
Uniprint Basım San. Ve Tic. A.Ş. Ömerli Köyü, İstanbul Cad.
No: 159 Hadımköy 34455 İstanbul
Tel: (0212) 798 28 40 Faks: (0212) 798 20 63
Yönetim Yeri Place of Management
Büyükdere Ca...