gosbsad
Transkript
gosbsad
OCAK-HAZİRAN 2011 SAYI: 23 GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERGİSİ Başbakanlık Doğu Marmara Kalkınma Ajansı: Yönetimci Anlayıştan Girişimci Anlayışa Erkan Ayan Doğu Marmara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Uginox’dan ArcelorMittal’e, ArcelorMittal’den Aperam’a: Birleşmelerin Yarattığı Bir Dev Hasan Tugay Aperam Paslanmaz Çelik San. ve Tic. A.Ş. Genel Müdür İşi de, Vizyonu da: “Yüksekler” Kemal Kaya Kaya Yapı San. ve Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı 28 Haziran Seçimleri GOSB’un Demokratik Yönetim ve Barış Projesinin Birinci Aşaması Adil Kanıöz GOSBSAD Yönetim Kurulu Başkanı GOSB seçimlerinde oy kullanacaklar DİKKAT! Sanayiciler adına her şeyi yine sanayiciler yapmalı Ömer Sarıoğlu Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı GOSB'da Barış: İlk adım bölge seçimlerde ortak liste Sanayiciler kendi kendini yönetebilmelidir Dr. Sait Türek Manisa Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı daha büyük hedeflere... GOSBSAD İÇİNDEKİLER G SB ® 6 GOSBSAD MESAJI 28 Haziran Seçimleri GOSB’un Demokratik Yönetim ve Barış Projesinin Birinci Aşaması Adil Kanıöz Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı 10 İÇİNDEKİLER 17 Vahit Yıldırım OSBDER Yönetim Kurulu'nda 18 GOSB Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi 19 GOSB, yüzme havuzunu açtı AB Sürecinde Sanayi ve Çevre toplantısı gerçekleştirildi 20 GOSBSAD Masa Tenisi Turnuvası 2011 ŞAMPİYON "Alsim Alarko" 22 OSB'LER GÖRÜŞ Sanayiciler adına her şeyi yine sanayiciler yapmalı GENEL SEKRETER MESAJI Tunçer Gömeçli Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği Genel Sekreteri 12 GOSB'DAN HABERLER Ömer Sarıoğlu GOSB seçimlerinde oy kullanmak için yapılması gerekenler Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Kuruluş Protokolünden, Ana Sözleşmeye 15 GOSBSAD Başkanı, GOSB katılımcılarını ziyaret ediyor 16 GOSBSAD Dernek Merkezi Taşındı Yarınınızı Bugünden Şekillendirin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Tunçer Gömeçli GOSBSAD Genel Sekreteri Editör: Burçin Yeşiltepe Sanayiciler kendi kendini yönetebilmelidir İdare Merkezi: Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği GOSB Kemal Nehrozoğlu Cad. Teknopark, High Tech Bina 1. Kat A8 Gebze 41480 Kocaeli Tel: 0 262 677 11 77 Faks: 0 262 677 11 78 GOSBSAD 26 14 GOSBSAD Adına İmtiyaz Sahibi: Adil Kanıöz GOSBSAD Yönetim Kurulu Başkanı Yayın Kurulu: Necmi Sadıkoğlu Ayşe Serra Sayman Ünal Öz GOSB’da Seçim 28 Haziran’da 13 Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği Yayın Organı Dr. Sait Türek Manisa Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011 3 GOSBSAD İÇİNDEKİLER 30 Baskı: Özgün Ofset Yeşilce Mah. Aytekin Sok. No: 21 4. Levent - İstanbul Tel: 0 212 280 00 09 GOSBSAD Dergi Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği tarafından üç ayda bir yayınlanır. Ulusal-Türkçe-İlmi 44 Başbakanlık Doğu Marmara Kalkınma Ajansı: Yönetimci Anlayıştan Girişimci Anlayışa Yapım: Mavi Tanıtım ve İletişim Rasim Paşa Mah. Ayrılıkçeşme Sok. No: 122 Kadıköy 34500 İstanbul Tel: 0 216 418 59 31 Faks: 0 216 348 95 22 Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. Yayınlanan yazılardan kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz. BÖLGEDE YATIRIM İÇİMİZDEN BİRİ İşi de, Vizyonu da: “Yüksekler” Kemal Kaya Kaya Yapı Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Ayan Doğu Marmara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri 36 50 GOSB TEKNOPARK İlacın Ar-Ge’si: Klinik Araştırma YAKIN ÇEVREMİZDEN İstanbul Deri Organize Sanayi Bölgesi Celal Kopuz İstanbul Deri Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı 40 İÇİMİZDEN BİRİ Uginox’dan ArcelorMittal’e, ArcelorMittal’den Aperam’a: Birleşmelerin Yarattığı Bir Dev 56 OFİS YAŞAMI 58 YAKIN ÇEVREMİZ: GEZİ GOSBSAD Osman Hamdi Bey Müzesi ve Evi 4 Hasan Tugay Aperam Paslanmaz Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Genel Müdür OCAK-ŞUBAT-MART 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ 60 ÜYELERDEN HABERLER 67 Yönetici Kitaplığı GOSBSAD MESAJI 28 Haziran Seçimleri GOSB’un Demokratik Yönetim ve Barış Projesinin Birinci Aşaması tışmak, zaman kaybından ve esas problemlerle çözümlerini göz ardı etmekten başka bir yarar sağlamaz. Bu yüzden 28 Haziran seçimlerini, GOSB’un demokratik ve rasyonel yönetimine geçiş projesinin birinci aşaması olarak konumlandırıyoruz. Haklı haksız sorgulaması yapmadan, GOSB üzerinden kavga edilmesine, bunun medya üzerinden devam etmesine, GOSB’un adının bu kavga ortamında anılmasına asla razı olamayız. Bu konuda bütün arkadaşlarımızdan özveri bekliyoruz. GOSB Yönetimlerinde görev almamış asil ve yedek olarak 14 yeni arkadaşımızla ve ortak ve tek liste ile seçimlere gidiyoruz. Bunun anlamı, daha önce ve şimdi görev alan arkadaşlarımız başarısız oldular demek değildir. Bu bir nöbet değişimidir ve vizyon yenileme olayıdır. Bu bir hizmet sırasının savulmasıdır. Bazı arkadaşlarımız onlarca yıldır, bir şekilde GOSB yönetimindeler, bütün görev alan arkadaşlarımız ellerinden geleni yaptılar, bundan sonra da hizmet edebilirler. Bazen, bir dönem bu gibi pozisyonlarda görev almamak, bölgemize ve kendi kariyerlerine yapılan en büyük hizmet olabilir. Bu bakımdan şimdiki ve önceki yöneticilerimize teşekkür ediyoruz. Adil Kanıöz GOSBSAD Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı 6 B azı guruplar, insanlar ve isimler üzerinden tartışmayı sever ve çözüm ararlar. Bazıları olaylar üzerinden tartışır. Bazıları ise fikirler, projeler, sistemler ve vizyon üzerinden tartışır. Biz GOSB sanayicileri olarak fikirler, demokratik değerler, projeler ve vizyon üzerinden tartışmak ve konuşmak istiyoruz. İsimler ve olayları tarOCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Daha önce hiç görev almamış sanayici kardeşlerimizin de GOSB’a hizmet edebilmelerinin önünü açmalıyız. Bölgemizde katılımcı sanayici adedimiz 156 (105 katılımcı sanayicimiz derneğimiz GOSBSAD üyesi). Bu güne kadar yönetim kurullarında görev alan katılımcıların, görev almayanlara oranı, toplam katılımcılarımızın %5 ini geçmez. Yani bölgemizi yönetecek daha çok arkadaşımız var. Diğer taraftan, dernek üyesi olsun olmasın, Tembelova genişleme alanımız dâhil, bütün arkadaşlarımız, bölgemizi en iyi şekilde yönetecek birikime sahiptir. Onlara güveniyoruz. Yeni seçilecek arkadaşlarımız, GOSB’un demokratik, çoğulcu, rasyonel, sanayi odaklı ve barışçı yönetilmesinin yolunu açacaklardır. Bu, iyi bir şey... Ancak, bürokrasi ve arkasındaki yönetim iradesi bu işin gerisinde kalmış, sanayi odaklı hizmet anlayışını işletmelerimizin ayağına götürememiş, onun yerine işletmelerimiz bürokrasinin ayağına gelsin diye beklenmiş. Yeni seçilecek sanayici arkadaşlarımız ve mevcut üst bürokrat yöneticilerimiz GOSB’u OSB kanun ve yönetmeliğine göre yönetecekler. Ancak mevcut kanun ve yönetmeliğin her satırını sanayici lehine nasıl yorumlayacağız diye özel gayret gösterecekler. Aldıkları her kararın, yaptıkları her uygulamanın; üretim bu kararımın neresinde, aş ve iş neresinde, refah ve ülke kalkınması neresinde diye sorgulayacaklar ve sorgulamalıdırlar. Sanayi odaklı hizmet anlayışı budur. OSB kanun ve yönetmeliklerinin gerekçesi ve vizyonu da bunu işaret etmektedir. Sonuç olarak, 2/3 oranında işletmelerimiz yapı kullanma izni almış gibi fiilen çalışıyor, iş, aş, vergi, istihdam ve refah üretiyor. Ülke kalkınmasına katkısı devam ediyor. Bundan daha değerli ne olabilir. Ama biz bu işin kırtasiyesi yok diye, genel kurula geçmek, bu keyfi ve şantiye yönetiminden kurtulmak adına, zaman kaybediyoruz. Bu bir vizyon işi, sanayi odaklı hizmet misyonunu özümseme işi. Bu konuda kararlıyız; yeni seçilecek, daha önceki yönetimlerde görev almamış arkadaşlarımız, Tembelova genişleme alanımız dâhil, OSB kanunu ve yönetmeliği gereği ve acil olan, bu yeni vizyon sürecini hızlandıracak ve Bölgemizi en kısa zamanda Genel Kurula götüreceklerdir. GOSB yönetimini birlikte yeniden yapılandırıyoruz. Bölge yönetimini çağdaş yönetim anlayışına göre konumlandırıyoruz. Yönetim Kurulumuz Ana politikaları ve Sanayi odaklı hizmet anlayışlarımızı ortaya koyuyor, bütçeliyor. GOSB üst bürokrasisi bu politikaları uyguluyor. Mevcut yönetim uygulamaları kesin değişmeli, değişecek. Yönetim anlayışları değişecek, değiştirmeliyiz. İşletmelerimiz GOSB’un hizmetinde değil, GOSB işletmelerimizin hizmetinde olacaktır. Bu seçimlerde, çağdaş, demokrasiyi içselleştirmiş bir GOSB yönetimi için birlikteliğimizi, çoğulcu, barışçı ve şeffaf yönetim anlayışımızı, bölgemize ve bütün ülkeye göstermek istiyoruz ve göstereceğiz. Çünkü GOSB ülkemizin örnek OSB’si. Biz GOSB’lu katılımcı sanayicileriz. Bütün katılımcı sanayicilerimizden rica ediyoruz. Onları göreve davet ediyoruz. Derneğiniz GOSBSAD’ı mail, faks veya telefon ile bilgilendirin. Bu seçimlerde, yönetimde görev almaya talip olun (dernek üyesi olmak şart değil, Tembelova genişleme alanı dâhil). Ortak ve tek liste oluşturacağız. Elimizi taşın altına koyacağız. Özel kanunu, çok ortaklı bir yapısı olan bölgemizi kesinlikle, demokratik, çoğulcu, katılımcı ve rasyonel bir şekilde yöneteceğiz. Bu sürecin önünde olabilecek engelleri tek tek kaldıracağız. Bunu birlikte yapacağız. Bu bir demokratik yönetim projesidir. Bu bir barış projesidir. Sanayi odaklı hizmet projesidir. Daha önce ve şimdi bölge yönetiminde görev alan sanayici arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Müteşebbis Heyet sisteminin keyfi yönetim anlayışına yatkın düzeninde, ellerinden geldiği kadar ve GOSB üst bürokrasinin doğru bilgilendirmeleri çerçevesinde görev yapmışlardır. Ancak sorun sistemden kaynaklanmaktadır, vizyondan kaynaklanmaktadır. 26 yıldır süren GOSB’a sinmiş bu keyfi düzeni GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011 GOSBSAD OSB kanun ve yönetmeliğinin 6. Maddesi, “işletme aşamasında OSB’ler Genel Kurul ile yönetilir” diyor. OSB’lerde Genel Kurul şartlarını düzenleyen 18. Madde ise; “OSB’deki kurulacak toplam işletme sayısının 2/3 ünün yapı kullanma izni alması durumunda Genel Kurulun oluşum süreci başlar” diyor. Aslıda bölgemizde 2/3 oranında işletmemiz fiili olarak yapı kullanma izni almış gibi, hatta bir adım daha ileri giderek üretim aşamasına geçmiş bile. 7 GOSBSAD MESAJI birlikte değiştiriyoruz. Yeni arkadaşlarımıza fırsat verelim. Onların önünü açalım. Demokratik yönetim projemizin ikinci aşaması ise Genel Kurul yönetimidir. Bunun anlamı, demokratik, çoğulcu, katılımcı, çağdaş ve rasyonel yönetim anlayışı demektir. Kazanan GOSB ve Sanayicilerimiz, kaynak israfının önlenmesi açısından ise ülkemiz olacaktır. Yeni yönetimde görev alacak, asil ve yedek 14 sanayici arkadaşımız sanki bir öncül ve mini GenelKurul gibi çalışacak, onların demokratik, çoğulcu yönetim vizyonu ve iradesi, Bölge üst bürokrasinin sanayi odaklı hizmet anlayışı ve desteği ile, ilgili kanun ve yönetmeliklere uygun olarak yasal prosedürleri yerine getirecek. En kısa zamanda, GOSB’u yasal hakkı olan Genel Kurul yönetimi seçimlerine davet edeceklerdir. Genel Kurul çalışmalarımızı başından beri desteklediğini beyan eden ve katkı sunan Valimiz ve Müteşebbis Heyet başkanımız Sn. Ercan Topaca’nın şahsında bütün Müteşebbis Heyet üyelerimize teşekkür ediyoruz. Onlar her zaman GOSB’un yararına ne varsa onu yaptılar ve GOSB’a destek oldular. Bu günden sonrada daima GOSB’un yanında olacaklardır. Bu ikinci aşama… 2011 yılı sonuna kadar gerçekleşmesini planladığımız Genel Kurul sonrası GOSB’da yeni bir dönem başlayacak. Sanayicimizin gerçek anlamda doğrudan demokratik yönetim iradesi Genel Kurul’da oluşacak. Bütün yatırım ve yönetim kararlarını katılımcı sanayicilerimiz onaylayacak. Bütçe disiplini kapsamında takip ve denetçisi olacaktır. Demokratik süreçlerin işleyişinde olduğu gibi, bazen yakın bir mesafeyi uzun yoldan gitmek en uygun çözüm olabilir. Her eylemimizi GOSB kültürüne yakışır şekilde yapacağız. Yapmalıyız! Bütçe ve hedeflere dayalı, rasyonel ve planlı yönetim anlayışı ile GOSB işte o zaman tanışacak. Gebze Organize Sanayi Bölgemiz için yeni bir dönem başlayacaktır. Not: Değerli arkadaşlarımız. Kafa karışıklıklarını önlemek ve içinde bulunduğumuz yasal süreci netleştirmek adına, OSB kanun ve yönetmeliğindeki terminolojiyi kullanarak, yasal durum hakkında bir iki konuda açıklama yapmak istiyorum. 28 Haziran seçimleri, katılımcı sanayiciler olarak kendi aramızdan Müteşebbis Heyete üye seçme toplantısıdır. Bu seçiminin OSB kanun ve Yönetmeliğine göre adı; Katılımcıların Müteşebbis Heyete dâhil olmaları seçimidir. Genel kurul değildir. Bütçesi yoktur. Yönetmelik madde 14/2 ye göre; Müteşebbis Heyete girecek katılımcı sanayiciler kendileri veya temsil ve ilzama yetkili temsilcilerinin Müteşebbis Heyetin belirlediği gün ve saate, Müteşebbis Heyet başkanı veya vekili başkanlığında toplanarak yapılacak seçimle belirlenir. GOSBSAD 28 Haziranda yapılacak seçim toplantımızda, 14 katılımcı sanayici arkadaşımızı 7 asil 7 yedek üye olarak, Müteşebbis Heyete seçeceğiz. Bu arkadaşlarımızın oluşturacağı Müteşebbis Heyet ve GOSB Yönetim Kurulu bizi en kısa zamanda Genel Kurula götürecek. Böylece GOSB’un Demokratik Yönetim projesi, Genel Kurul yönetimi tamamlanmış olacaktır. 8 Benim daha önceki yazılarımda kullandığım ve şu ana kadar OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ GOSB’un yükselmesi, ülkemizin yükselmesi demektir. Birliğimiz beraberliğimiz demektir. 28 Haziran Müteşebbis Heyete üye seçim toplantımız ve devamında ve en kısa zamanda yapacağımız, ikinci aşama ve esas amacımız olan Genel Kurul yönetimimizin, GOSB’a ve ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz.l yapılan seçimlerin Genel Kurul olmadığını vurgulamak anlamında ortaya attığım “Esas Genel Kurul” ve daha sonra başka arkadaşlarımızın ortaya attığı “Öz Yönetim” gibi kavramlar ve tanımlamaların kanun ve yönetmelikte yeri yoktur. OSB kanun ve yönetmeliğinin dilini (Terminolojisi) kullanmak, konunun daha kolay anlaşılmasını sağlayacaktır. Buna göre; 28 Haziran seçimlerimiz, “Müteşebbis Heyete üye seçme toplantısı”dır. 2011 yılı (bu yıl) içinde yapacağımız ikinci toplantı ise “Genel Kurul”dur. Bilgilerinize sunarım. GOSB yönetimi için zaman ayırma ve emek verme noktasında özveride bulunabilecek değerli katılımcı sanayici veya temsilcisi arkadaşlarımızın, 28 Haziran seçimlerinde aday olarak görev almasını, elini taşın altına koymasını bu demokratik ve çoğulcu sürece katılmasını bekliyoruz. GOSDSAD üyesi olsun olmasın ilgili arkadaşlarımızın, aşağıdaki iletişim noktalarımızı bilgilendirmelerini önemle bekliyoruz. l İletişim Bilgilerimiz: E posta: [email protected] Genel Sekreterlik Tel: 0262 677 11 77 Genel Sekreterlik Mobil Tel: 0532 514 01 52 28 Haziran seçimlerini Demokrasi ve Barış Projesinin ilk adımı olarak görüyor ve seçimlere, asil ve yedek olarak 14 yeni arkadaşımızla, ortak ve tek liste ile gidiyoruz. GOSBSAD Yönetim Kurulu GENEL SEKRETER MESAJI duyurumuz var. Dernek Merkezimiz taşındı. Yeni adresimiz; “GOSB Kemal Nehrozoğlu Cad. Teknopark High Tech Bina 1. Kat A8”. Diğer iletişim bilgilerimizde bir değişiklik yok. Bu yıl ilk defa düzenlediğimiz ve GOSB için bir başka ilk olan Masa Tenizi Turnuvamız Alsim Alarko’nun şampiyonluğu ile sona erdi. Dereceye giren ve giremeyen tüm takımları kutluyor, salonlarını turnuvaya tahsis ederek bizlere destek veren Alarko Alsim, Arçelik LG, Aygaz, Sandoz ve Mersen firmalarına çok teşekkür ediyoruz. Tunçer Gömeçli GOSBSAD Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği Genel Sekreteri 10 Değerli Katılımcılar ve Üyelerimiz, S on zamanlarda GOSB gündeminde iki konu var; Bunlardan biri GOSB katılımcılarını Müteşebbis Heyet’te temsil edecek üyelerin seçimi diğeri de Müteşebbis Heyet’ten Genel Kurula geçiş. Dergimizin bu sayısı ağırlıklı olarak bu iki konuyu ele alıyor. Geçen sayımızda yer alan Dernek Başkanımızın yazısında, Müteşebbis Heyet’ten Genel Kurul’a geçiş süreci ve bu konuda Dernek Yönetiminin görüşü detaylı bir şekilde açıklanmıştı. Bu sayımızda aynı konu, Türkiye’nin önde gelen iki organize sanayi bölgesi; Manisa ve Çerkezköy Organize Sanayi Bölgeleri başkanları Dr. Sait Türek ve Ömer Sarıoğlu’nun bakış açılarından ele alınıyor. İki başkan “Sanayicileri sanayicilerin yönetmesi gerektiği” görüşünde birleşiyorlar. GOSB katılımcılarının genel görüşü de aynı doğrultuda. 28 Haziranda yapılacak, Müteşebbis Heyet’te GOSB katılımcılarını temsil edecek üyelerin belirleneceği seçimlere çok az bir zaman kaldı. GOSBSAD bu seçimleri, Demokrasi ve Barış Projesinin ilk adımı olarak görüyor ve tavrını; “seçimlere, GOSB Yönetimlerinde görev almamış asil ve yedek olarak 14 yeni arkadaşımızla, ortak ve tek liste ile gidiyoruz” cümlesi ile özetliyor. Konunun detayları Başkanın Mesajında. Bu yazıyı önemli buluyor ve ilgi ile okunacağına inanıyoruz. Derneğimiz ve faaliyetlerimiz ile ilgili iki OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu ve Yalova illerinde yoğun bir faaliyet gösteren ve özellikle KOBİ kapsamındaki kuruluşlara önemli katkılar sağlayan Doğu Marmara Kalkınma Ajansının Genel Sekreteri Erkan Ayan ile yapılan röportajımız, KOBİ’ler ve girişimci adaylarına önemli mesajlar içeriyor. Uluslararası bir marka olan Aperam Paslanmaz Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş. (daha önceki adı ile Arcelor Mittal) ve bir Türk firması olarak uluslararası rekabet dünyasında başlarda yer almayı vizyon edinmiş Kaya Yapı Sanayi ve Ticaret A.Ş. bu sayımızın GOSB misafirleri. Kendi alanlarının önde gelen kuruluşları olan bu iki üyemizin bilmediğiniz yönlerini ilginç bulacaksınız. Şule Mene Sağlık Ar.Eğ.Dan.San.Tic.Ltd.Şti (Mene Research), bir çoğunuzun hiç bilmediği, ilacın argesi olan “klinik araştırma” alanında faaliyet gösteren bir Teknopark firması. Belki GOSB katılımcıları Şule Mene’yi ve firmasını tanımıyor ama uluslararası bilinirliği hiç de azımsanacak gibi değil. Klinik araştırma hepimizi ilgilendiren oldukça hayati bir konu. Deri sanayicilerinin bir zamanlar çoğunun yer aldığı Kazlıçeşme’den göçünü birçoğumuz hatırlarız. Nereden nereye ve nasıl geldiklerinin hikayesini ve şimdi nasıl bir yerde olduklarını eminim pek bilen yoktur. Modern tesisleri ile İstanbul Deri Organize Sanayi Bölgesi sayfalarımızda. Sanat sayfamızda bir Gebzeli, Eskihisarlı Osman Hamdi Bey ve müzesi var. Ve… ödüller, ödüller, başarılar… GOSB katılımcısı kuruluşların başarılı haberleri… Bu tür haberlerimiz hiç bitmeyecek. Saygılarımızla.l SERÇEŞME SOFRASI Şiirselliğin lezzetle buluştuğu yer Atatürk Mah. Fevzi Çakmak Cad. Şekerpınar Köyü No: 150 Şekerpınar Köyü / Gebze / Kocaeli Telefon: (0262) 658 08 33 - 658 08 34 - 658 12 70 Faks: (0262) 658 12 71 www.sercesme.com GOSB’DAN HABERLER GOSB’da Seçim 28 Haziran’da Toplantının gündemi GOSB katılımcısı gerçek ve tüzel kişilerin kendilerini Müteşebbis Heyette temsil edecek 7 asıl ve 7 yedek üyeyi seçimle belirleyecekleri toplantı, 28 Haziran 2011 Salı günü Saat 14.00’te GOSB Yönetim Merkezi ve Sosyal Tesisleri Konferans Salonu’nda yapılacak. M GOSBSAD evcut yönetimin görev süresinin 2 Temmuz tarihinde son bulacak olması nedeniyle yenilenmesi gereken seçimler için 28 Haziran tarihinde yeterli çoğunluk sağlanamazsa, ikinci toplantı yine aynı yer ve saatte 12 Temmuz 2011 tarihinde çoğunluk aranmaksızın yapılacak. 12 Seçimde, GOSB katılımcısı sıfatını kazanmış gerçek ve tüzel kişilerle, GOSB tarafından 49 yıllığına arsa tahsis işlemi yapılan kiracılar, katılımcı olarak oy kullanabilecek. Katılımcıların kiracıları ise katılımcı sıfatına sahip olmamaları nedeniyle oy kullanamayacaklar. OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ 1. GOSB Müteşebbis Heyet Başkanı veya Vekili tarafından yapılacak açılış konuşması. 2. Bir Divan Başkanı ile iki kâtip üyenin seçilmesi. (açık oyla) 3. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı 4. Divana Seçim tutanaklarını imzalama yetkisinin verilmesi. 5. GOSB Müteşebbis Heyetinde görev alacak 7 asıl, 7 yedek üyenin GOSB Katılımcıları arasından seçilmesi. (Seçimler, hücre ve sandık kullanılarak kapalı oyla ve açık tasnif usulü ile yapılacak.) 6. Kapanış Seçim sonucunda belirlenecek katılımcı temsilcisi üyeler ile Müteşebbis Heyeti oluşturan kurum ve kuruluşlar tarafından bildirilecek üyelerden oluşacak yeni Müteşebbis Heyet ilk toplantısını 13 Temmuz 2011 tarihinde yapacak.l GOSB’DAN 2.Gerçek Kişiler İçin 1.Tüzel Kişiler İçin c. Oy kullanacak gerçek kişiye ait ikametgâh belgesi Tüzel kişi temsilcisi olan gerçek kişilerin, tüzel kişinin tescilli ana sözleşmeleri gereğince temsil ve bağlayıcı işlem yapma yetkisine sahip olduklarına dair son 3 ay içinde düzenlenmiş ve ilgili ticaret sicil memurluğunca tasdik edilmiş bir belgeyi ibraz etmeleri gerekir. a.Münferit imza yetkisi için: Şirketi temsil ve ilzama yetkili olduğuna dair imza sirküleri ve ticaret sicil gazetesinin noter tasdikli örneği, b.Müşterek imza yetkilileri için: Şirketi temsil ve ilzama yetkili olduğuna dair imza sirküleri ve ticaret sicil gazetesinin noter tasdikli örneğine ilaveten, müşterek imza yetkilileri tarafından onaylanmış, oy kullanacak kişinin belirtildiği, katılımcının antetli kağıdına yazılmış yetkilendirme yazısı, (Yetkilendirme yazısı ile oy kullanma yetkisi, sadece tüzel kişiliğin imza sirkülerinde adı geçen kişilere verilebilir). c. Oy kullanacak tüzel kişi temsilcisi olan gerçek kişiye ait ikametgâh belgesi a.Tek hisseli olması durumunda: İmza beyannamesi b.Ortaklık durumunda: Oy kullanacak ortağa diğer ortak/lar tarafından verilen noter tasdikli seçme/seçilme hakkı veren vekâletname ve ortakların imza beyannameleri, 3.Vekaletname verilmesi a.Katılımcılar noter tasdikli vekâletname ile temsil edilebilir. Vekil sıfatıyla Genel Kurul’a katılanlar ancak bir katılımcıyı temsil edebilir. b.Vekâlet veren temsil ve bağlayıcı işlem yapmaya yetkili gerçek kişiye ait Ticaret Sicil Memurluğunca tasdik edilmiş belgenin ibraz edilmesi gerekir. Vekâletnamede katılımcının açık unvanı, ait olduğu genel kurul toplantısının tarihi, vekilin adı soyadı, vekâleti verenin adı soyadı ve imzasının bulunması şarttır. Bu bilgilerden herhangi biri bulunmayan özel veya genel vekâletnameler geçersizdir. Vekâletnameler, ait olduğu toplantı ve hukuken bunun devamı sayılan genel kurul toplantısı için geçerlidir. Gündemin değiştirilmemesi kaydıyla nisabın yokluğu, azlığın talebi veya genel kurulun kararıyla yahut herhangi bir nedenle toplantının ertelenmesi halinde yapılacak toplantılar hukuken önceki toplantının devamı sayılırlar. c. Oy kullanacak olan vekil kişiye ait ikametgâh belgesi. l YETKİ BELGESİ ÖRNEĞİ VEKALETNAME ÖRNEĞİ (ANTETLİ KÂĞIDA - 1. Madde için) (NOTER ONAYLI - 3. Madde için) GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ’NE GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ’NE 4562 sayılı OSB Kanunu ve OSB Uygulama Yönetmeliği gereği, GOSB katılımcılarının GOSB Mütevelli Heyeti’ne dahil olmaları amacıyla 28 Haziran 2011 Salı günü saat 14.00’de Gebze Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Merkezi ve Sosyal Tesisleri Konferans Salonunda, çoğunluğun sağlanamaması durumunda 12 Temmuz 2011 tarihinde yine aynı yer ve saatte düzenlenecek olan genel kurul toplantısında Şirketimize temsile, oy vermeye ve gerekli belgeleri imzalamaya yetkili olmak üzere, GOSB katılımcı temsilcisi ……………………....nu YETKİLİ tayin ediyorum. 4562 sayılı OSB Kanunu ve OSB Uygulama Yönetmeliği gereği, GOSB katılımcılarının GOSB Mütevelli Heyeti’ne dahil olmaları amacıyla 28 Haziran 2011 Salı günü saat 14.00’de Gebze Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Merkezi ve Sosyal Tesisleri Konferans Salonunda, çoğunluğun sağlanamaması durumunda 12 Temmuz 2011 tarihinde yine aynı yer ve saatte düzenlenecek olan genel kurul toplantısında Şirketimizi temsile, oy vermeye ve gerekli belgeleri imzalamaya yetkili olmak üzere, GOSB katılımcı temsilcisi ……………………....nu vekil tayin ediyorum. GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011 GOSBSAD O y kullanacak kişilerin seçim günü, toplantı saatinden önce, nüfus cüzdanı, pasaport veya sürücü belgesi ile GOSB Yönetim Merkezi ve Sosyal Tesisleri’nde hazır bulunması ve aşağıda yazılı belgelerin de 31.05 2011 tarihine kadar GOSB Bölge Müdürlüğü’ne iletilmesi gerekiyor. HABERLER GOSB seçimlerinde oy kullanacaklar dikkat! 13 GOSB’DAN HABERLER KURULUŞ PROTOKOLÜNDEN, ANA SÖZLEŞMEYE O rganize Sanayi Bölgesi kurulması; öngörülen yerde varsa sanayi odası, yoksa ticaret ve sanayi odası, o da yoksa ticaret odasından en az biri ile talepleri halinde il özel idaresi veya OSB’nin içinde bulunacağı il, ilçe veya belde belediyesinin, Büyükşehirlerde büyükşehir belediyesinin ve ihtisas OSB’lerde konuyla ilgili mesleki kuruluş ve teşekküllerin temsilcilerince imzalı ve Valinin olumlu görüşünü muhtevi kuruluş protokolünün Bakanlıkça onaylanması ve sicile kaydı ile tüzel kişilik kazanır. Kuruluş protokolü; a) OSB’nin unvanını, b) Adresini, c) OSB’nin oluşumuna katılan kurum ve kuruluşların katılma payı oranlarını ve müteşebbis heyette temsil edilecekleri üye sayılarını, GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ ANA SÖZLEŞMESİ Amaç ve Dayanak Madde 4: 4562 sayılı OSB Kanunu (kanun) ve buna bağlı olarak hazırlanmış olan OSB Uygulama Yönetmeliği (Yönetmelik) çerçevesinde Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nin kuruluş ve işletilmesini gerçekleştirmek üzere kurulmuş, GOSBSAD kuruluş aşamasının tamamlanması ile işlevi tamamlanmış olan kuruluş protokolünü, işletme 14 üzere iş bu ana sözleşme hazırlanmıştır. aşamasında Kanunun 25. Maddesi gereği tüzel kişiliğin ana sözleşmesi olarak değiştirmek OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ ç) Katılma paylarının ödeme şekil ve şartlarını, d) OSB’nin organlarında görev alan asil ve yedek üyelerin adları ile temsil ettikleri kurum ve kuruluşları, e) Katılımcıların karma veya ihtisas şeklinde sektör grupları ile Bakanlığın gerekli gördüğü hallerde, belirlediği OSB’de yer tahsis edilecek özel ya da tüzel kişilerin temel vasıfları ve iştigal konularını, f) Temsil ve ilzamla yetkilendirilmiş üyelerini, g) Yürürlüğe giriş koşulu, imzaları ve tarihini, ğ) Valinin olumlu görüşünü içeren Bakanlığa sunuş dilekçesini, h) Bakanlık onay bölümünü ihtiva eder. Gebze Organize Sanayi Bölgemizde de halen bu tür bir Kuruluş Protokolü geçerlidir. Yani, kuruluş aşaması halen aşılmamış durumdadır. Bölge katılımcılarımız, artık çoktan hak edilmiş olan “işletme aşamasına” geçilmesi ve Kuruluş Protokolünün, Ana Sözleşmeye dönüşmesini arzulamaktadır. Bölgemizin Organları, Kuruluş Protokolümüzde yer aldığı şekliyle; Müteşebbis Heyet, Yönetim Kurulu, Denetim Kurulu ve Bölge Müdürlüğü’nden oluşmaktadır. Ana Sözleşmeye geçildiğinde ise Bölge Organlarımız; Genel Kurul, Yönetim Kurulu, Denetim Kurulu ve Bölge Müdürlüğü olacaktır. Kuruluş Protokolünde yer alan” Müteşebbis Heyet” tanımlamaları yerini “Genel Kurula” ve böylece, Kuruluş Protokolü yerini Ana Sözleşmeye bırakacak ve bölge katılımcıları kendi kendilerini yönetiyor olacaktır. Bunu için ihtiyaç duyulan şey; ilk Genel Kurulu toplamaktır. Beklenti; aşağıdaki paragrafın yazılacağı gündür.l Flormar, Alp Şenbay Tayaş, Şevket Taycı Torun Metal, Ahmet Torun Ulus Metal, Ragıp Tunalılar GOSBSAD Colgate Palmolive, Gürkan Ünal HABERLER Alsim Alarko, Alper Kaptanoğlu GOSB’DAN GOSBSAD Başkanı, GOSB katılımcılarını ziyaret ediyor GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011 15 GOSB’DAN HABERLER GOSBSAD Dernek Merkezi Taşındı Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği GOSBSAD, 1 Nisan 2011 tarihi itibariyle GOSB Teknopark’a taşındı. 0262 677 11 77/79 olan telefon ve 0262 677 11 78 olan faks numaralarında herhangi bir değişiklik olmadı. Dernek merkezinin yeni adresi şöyle: GOSB Kemal Nehrozoğlu Cad. Teknopark High Tech Bina Kat 1 A8 GOSB katılımcılarının %50 ortağı olduğu, bölgemizin en büyük yatırımı Teknoparkın bilinirliği ve bölge sanayicimizin sahiplenmesi adına hayırlı olmasını diliyoruz. GOSB Tadım Jale Yücel Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Öğrencilerine GOSBSAD’dan Seminer Yarınınızı Bugünden Şekillendirin GOSBSAD Genel Sekreteri Tunçer Gömeçli, bu yıl ilk stajlarını yapacak olan GOSB Tadım Jale Yücel Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Öğrencileri ile buluştu. GOSBSAD Sözlerine “10 sene sonra kendinizi nerede görmek istiyorsunuz?” sorusu ile başlayan Gömeçli, verilen cevaplardan sonra “Bunun için mücadele etmeye hazır mısınız?” sorusu ile devam etti. 16 K onuşmada; okulda öğrenilenlerin ve edinilen becerilerin son derece önemli olduğu, işle ilgili bilgi ve becerinin çalışma hayatının olmazsa olmazları olarak görüldüğü, fakat sadece bunların yeterli olmayacağı, okullarda ders olarak okutulmayan çok önemli başka konularda da donanımlı olmak gerektiği konusu işlendi. OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Önemli olanın; “Makbul Kopya” değil, “kendi hedeflerini koyabilen BİREY” olmak olduğunun vurgulandığı söyleşide; öncelik ve hedef belirleme, plan yapma, kontrol etme, değerlendirme, raporlama, organize etme, işbirliği, katılımcılık, iletişim becerileri, araştırma, değişime uyum sağlama, inisiyatif kullanma, zorluklardan korkmama, kendini geliştirme gibi kavramlar üzerinde duruldu. Söyleşi; “Öğrenin, kendinizi geliştirin ve donatın. Bildiğinizi, yaptığınızı ve benzerlerini yapabileceğinizi gösterebilin” mesajı ile son buldu.l HABERLER O GOSB’DAN Vahit Yıldırım OSBDER Yönetim Kurulu'nda rganize Sanayi Bölgeleri Derneği (OSBDER) 3. Olağan Genel Kurulunu 14 Mayıs 2011 tarihinde Çeşmede gerçekleştirdi. Gündemdeki konuların görüşüldüğü ve değerlendirmelerin yapıldığı Genel Kurulda, faaliyet raporu ile son dönemde yapılan çalışmalar tanıtıldı. Derneğin gelişen ve genişleyen yapısı ve işlevleri ile üyelerin ortak sorunlarının da dile getirildiği Genel Kurulda, Yönetim ve Denetleme Kurulu Üyeleri seçildi. lü bir ekonominin de göstergesi sayılması gerektiğini belirten Tuncay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin 2000 yılında ihraç ettiği üründe, ithal girdi payı yüzde 58 iken, 2008 yılında bu rakam yüzde 64’e çıkmıştır. Hammadde ve malzemede ithalatın payı örneğin elektronikte yüzde 83’e, ana metal ve işlenmiş metalde yüzde 80’e çıkmıştır. Bu, her 100 liralık ihracatın sadece 36 lirasının Türkiye’de katma değer olarak yaratıldığı, gerçek ihracatın 36 lira olduğu anlamına gelmektedir. Kriz döneminde ihracat içindeki ithalat bileşeninin payı daha da artmıştır. Nitekim, büyümenin istihdama yansımaması da bunu göstermektedir.” dedi. Genel kurulda seçime tek liste ile gidildi. Oy birliği ile kabul edilen listeye göre Anadolu OSB Başkanı Hüseyin Kutsi Tuncay, OSBDER’in yeniden genel başkanı seçildi. Yönetim Kurulu Hilmi Uğurtaş (İzmir Atatürk OSB), Vahit Yıldırım (Kocaeli Gebze OSB), Sait Türek (Manisa OSB) ve Ömer Sarıoğlu’ndan (Çerkezköy OSB) oluştu. Denetim Kurulu’na Murat Önay (Dudullu), Lütfi Çakır (Bilecik 1 OSB) ve Mustafa Kösemusul (Sakarya 1 OSB) seçilirken, Yücel Güngör, Bülent Bozdağ ve İsmet Çalışkan Onur Kurulu üyesi oldu.l GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011 GOSBSAD Genel Kurul’un açılışında konuşan dernek başkanı Hüseyin Kutsi Tuncay, Artvin hariç bütün illerimizde OSB bulunduğunu, buralarda 1 milyonu aşkın çalışanın istihdam edildiğini hatırlattı. İnşaat halindeki OSB’lerin tamamlanması ve doluluk oranının %100’e ulaşması halinde, toplam istihdamın yaklaşık 2 milyon olacağının tahmin edildiğini ifade eden Tuncay, “Türkiye’de tüketilen elektrik enerjisinin %50’sini sanayi, sanayide tüketilen elektrik enerjisinin %50’sini ise OSB’ler tüketmektedir. Yarattığı istihdam, gerçekleştirdiği üretim ve ihracatla ekonomi içinde çok önemli bir rolü üstlenen OSB’ler, planlı, çevreye duyarlı bir sanayileşmenin de olumlu örnekleri olarak karşımıza çıkıyor.” dedi. Tuncay, güçlü OSB’lerin güçlü ekonomi ve ülke anlamına da geldiğini vurguladı. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın son yıllarda OSB’lere büyük bir ilgi göstermesine rağmen sorunların devam ettiğine işaret eden Tuncay, “Bu sorunlar, OSB’lerin teşvik politikalarının dışında tutulması, uygulanan indirimlerin kaldırılması veya indirim oranlarının düşürülmesi, bazı OSB’lerin yasada yapılan değişiklikle sanayi ve ticaret odalarının meclisleri tarafından yönetiliyor olması, OSB’ler üzerindeki fon (enerji fonu, KOSGEB payı v.b) yükleri, OSB’lere verilen desteklerin azaltılması ve uygulanan yanlış politikalar sonucunda doluluğun sağlanamaması, altyapı sorunları şeklinde sıralanabilir” dedi. Türkiye’nin OSB’lere ihtiyacı olduğunu, güçlü OSB’lerin aynı zamanda güç- 17 GOSB’DAN HABERLER GOSB Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi hizmete girdi K atılımcısına sunduğu hizmet çeşitliliğini her geçen gün artıran GOSB, Ortak Sağlık Ve Güvenlik Birimi’ni hizmete aldı. GOSB Bankalar Merkezi’nde yer alan Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi (OSGB) 7 gün 24 saat GOSB katılımcılarına ve civardaki işletmelere hizmet verecek. GOSBSAD GOSB Bankalar Merkezi’nde yer alan 120 metrekare alanda 12 personel ile faaliyet gösterecek olan Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi (OSGB) 7 gün 24 saat GOSB katılımcılarına ve civardaki işletmelere hizmet verecek. 18 Ovam İş Sağlığı ve Güvenliği Danışmanlık Özel Sağlık ve Eğitim Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. ile yapılan anlaşma gereği GOSB katılımcılarına verilecek hizmetler kapsamında; İşyeri Sağlık ve Gözetim Hizmetleri, Poliklinik Hizmetleri, İşe Giriş Sağlık Muayeneleri, Periyodik Sağlık Muayeneleri, İşe Dönüş Sağlık Muayeneleri, İş kazalarında ilk yardım ve başka bir sağlık kuruluşuna sevk işlemleri, Günlük vizite işlemleri, Acil durumlar için 7/24 hasta nakil ambulansı ve acil müdahale ekibinin sağlanması, Meslek hastalıklarından korunma, güncel sağlık konuları ve talep edilen tıp ve sağlık konuları üzerine, iş sağlığı ve güvenliği eğitici belgesine sahip eğitmenler tarafından eğitim verilmesi yer alıyor. OSGB’nin 8 Haziran 2011 tarihinde yapılan açılışına, Kocaeli İl Özel İdare Müdürü İrfan Çakmak, Gebze İlçe Emniyet Müdürü Şevket Karayiğit, GTO Başkanı Nail Çiler, GESİAD Başkanı Halit Uçar, Genel Sekre- OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ teri Vedat Dönmez, GGOSB Çevre ve İmar Müdürü Figen Akdemir, Ziraat Bankası Dilovası Şube Müdürü İzzettin Kardaş, İş Bankası İzmit Şube Müdürü Leman Toklu, GOSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Turhan Önalan, Yönetim Kurulu Üyeleri Ümit Şişmanoğlu ve Tuğrul Derman, GOSB Bölge Müdürü Ali Haydar Bulut, Özel Ovam Tıp Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Kalkan, Genel Müdürü Zehra Kalkan, Ovam İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Berat Aydoğan’ın yanı sıra Gebze iş dünyasının pek çok ismi katıldı. GOSB Ortak Sağlık Ve Güvenlik Birimi’nin açılışında konuşma yapan GOSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Turhan Önalan “Bölgemizdeki bir açığı kapadık, katılımcılarımız, fabrikalarında oluşan sağlık sorunlarını artık çok daha kısa sürede çözecekler.” dedi. Önalan ayrıca, OSGB’nin hizmet vereceği binayı kullanıma veren Mass Arıtma firmasına da teşekkür etti. Ovam İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Berat Aydoğan ise “Ülkemizin önemli sanayi kuruluşlarını bünyesinde bulunduran GOSB’da işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda hizmet vermekten büyük onur duymaktayız. Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi’mizde vereceğimiz hizmetin kalitesinin GOSB’a yakışır seviyede olacağından kimsenin şüphesi olmasın.” dedi.l GOSB’DAN G OSB’da, sosyal donatı alanlarına yeni bir alan daha kazandırıldı. GOSB Sosyal Tesisleri bünyesinde 1999 yılından itibaren kaba inşaatı bitirilmiş şekilde duran yüzme havuzu tamamlanarak hizmete alındı. 1 Haziran 2011 tarihinde yapılan GOSB Havuz’un açılışı, Gebze ve Kocaeli Protokolü, Çevre OSB’ler ve GOSB Katılımcıları ile GOSB Yönetim Kurulu Üyelerini bir araya getirdi. Personelin de hazır bulunduğu canlı müzik eşliğinde gerçekleştirilen etkinlikte, GOSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Turhan Önalan bir konuşma yaptı. 2010 yılı Ekim ayında ince inşaat ve mekanik tesisat işlerinin yapımına başlanan ve Mayıs ayında tamamlanan alanda; 315m2 büyüklüğünde yüzme havuzu, 16 m2 büyüklüğünde çocuk havuzu, 950 m2 HABERLER GOSB, yüzme havuzunu açtı güneşlenme terası, 550 m2 teras cafe ile soyunma odaları, wc/duşların yer aldığı 275 m2 büyüklüğünde bir hizmet binası da yer alıyor. Çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapması planlanan GOSB Havuz’un, GOSB katılımcıları için bir buluşma noktası olması planlanıyor.l AB Sürecinde Sanayi ve Çevre toplantısı gerçekleştirildi A B Sürecinde Sanayi ve Çevre toplantısının açılış konuşmalarını GOSB Yönetim Kurulu Başkanı Vahit Yıldırım ve Çevre Yönetimi Genel Müdür Yrd. Eyüp Yahşi yaptı. Çevre ve Orman Bakanlığı uzmanlarınca çevre izni ve lisansı, atık yönetimi, hava kirliliği, gürültü kontrolü, atıksu ve kimyasallar yönetimi konularında çevre mevzuatı uygulamaları kalabalık bir din- leyici kitlesine aktarıldı. Katılımcı firma temsilcilerinin, Bakanlık ve İl Çevre ve Orman Müdürlüğü yetkilileriyle biraraya gelme fırsatı bulduğu toplantı, soru-cevap bölümüyle sona erdi.l GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011 GOSBSAD Çevre ve Orman Bakanlığı ve OSB Üst Kuruluşu’nun katkıları ile düzenlenen “AB Sürecinde Sanayi ve Çevre” konulu bilgilendirme toplantısı, 12 Mayıs 2011 tarihinde GOSB Yönetim Merkezi’nde yapıldı. 19 GOSB’DAN HABERLER GOSBSAD Masa Tenisi Turnuvası 2011 ŞAMPİYON "Alsim Alarko" dışında favori takımlar maçlarını rahat bir şekilde kazandılar. Yarı finale kalan takımlar içinde herhangi bir sürpriz isim yoktu. Turnuvanın başında şampiyonluğun en büyük adayı olarak görünen Alsim Alarko tahminde bulunanları yanıltmadı ve ipi zorlanmadan göğüsledi. Finallere Nasıl Gelindi GOSBSAD G 20 OSBSAD tarafından düzenlenen ve 22 Şubat günü oynanan maçlarla başlayan “GOSBSAD Masa Tenisi Turnuvası 2011”, 22 Mart tarihinde yapılan yarı final ve Final maçları ile sona erdi. Grup eleme maçları Alsim Alarko, Arçelik LG, Aygaz, Mersen ve Sandoz firmalarının salonlarında, yarı final ve final maçları da Alsim Alarko firmasının salonunda oynandı. Grup maçlarında yaşanan bir iki sürpriz OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Dört grupta oynan eleme maçları sonunda Alsim Alarko, Mersen, Sandoz (A) ve Alarko Carrier gruplarında birinci olarak, Arçelik LG, Eczacıbaşı Girişim, Procter & Gamble ve Tekno Kauçuk da gruplarında ikinci olarak çeyrek finale yükseldi. Çeyrek final Maçlarında; Alsim Alarko, Eczacıbaşı Girişim’i; Mersen, Procter & Gamble’yi; Alarko Carrier, Arçelik LG’yi ve Sandoz (A)’da Tekno Kauçuk’u yenince turnuvanın dört favori takımı beklenildiği gibi yarı finalist oldu. Yarı Final maçlarında Sandoz (A) takımını 4-1 yenen Alsim Alarko ve Mersen’i 4-1 GOSB’DAN HABERLER yenen Alarko Carrier finalde karşı karşıya geldi. Final Maçını 4-1 kazanan Alsim Alarko “GOSBSAD Masa Tenisi Turnuvası 2011” in ve Gebze Organize Sanayi Bölgesinde düzenlenen ilk Masa Tenisi Turnuvasının şampiyonu oldu. Turnuvanın ilk dört sıralaması şöyle: Şampiyon :Alsim Alarko :Alarko Carrier Üçüncü :Sandoz (A) Dördüncü :Mersen Turnuva sonunda yapılan kupa töreninde GOSBSAD Yönetim Kurulu Başkanı Adil Kanıöz tarafından; Birinci ve İkinci takıma Kupa ve bu iki takımın sporcularına plaket, 3. ve 4. Takımla- ra “Başarı Plaketi” salonlarını açan ve turnuvanın gerçeklemesine önemli katkılarda bulunan Alsim Alarko, Arçelik LG, Aygaz, Mersen ve Sandoz firmaları ile turnuvanın gerçekleşmesine yaptığı kişisel katkılar nedeniyle Alsim Alarko firmasından Murat Eriş’e teşekkür plaketleri verildi. Turnuva öncesi 10 Şubat tarihinde, turnuvaya katılan takımların sorumluları ile yapılan toplantıda turnuvanın amacı, oybirliği ile” Masa Tenisine ilgiyi arttırmaya katkıda bulunmak ve masa tenisine gönül verenler arasında tanışıklığı ve dostluğu geliştirmek” olarak belirlenmişti. 22 Mart akşamı kupa töreninde bu amacın gerçekleşmiş olduğu tüm katılımcıların gözlerinden okunuyordu. 2011 Turnuvası, 2012 yılı için beklentileri arttıran bir başlangıç ve bir tanışma oldu.l GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011 GOSBSAD İkinci 21 OSB’LER GÖRÜŞ Sanayiciler adına her şeyi yine sanayiciler yapmalı Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi; Çerkezköy ilçesi, Kapaklı ve Karaağaç beldeleri olmak üzere üç belediye sınırı içerisinde kalan yaklaşık 1234 hektar alanı ile Türkiye’nin en büyük ve en köklü sanayi bölgelerinden biridir. Ömer Sarıoğlu GOSBSAD Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı 22 OSB’ler ilk başlangıçlarında neden Müteşebbis Heyet ile yönetilmeyi benimsemişlerdir? O SB’lerin Müteşebbis Heyet ile yönetilmeye başlaması benimseme değil bir zorunluluktur. Çünkü OSB kurulacak her il veya ilçede güçlü bir Sivil Toplum Örgütü yok. Dolayısıyla atılacak adımlarda ilin mülki amirinin işin içinde olması gerekir. Aynı zamanda kamulaştırma için de bir kamu kurumunun işin içinde olması gerekir. Tüm bunlar Müteşebbis Heyetin oluşturulmasını zorunlu kılmıştır. 1960 yılında başlayan planlı kalkınma döneminde yerel dinamiklerle bu adımların atılması öngörülmüştür. Bu amaçla, sanayinin “lokomotif” sektör olduğu saptanmış ve ekonomik dengenin kurulması, ekonomik ve toplumsal kalkınmanın birlikte gerçekleştirilmesi, belli bir hızda büyüme ve sanayileşmeye önem verilmesi gibi uzun vadeli hedefler belirlenmiştir. Belirlenen hedefler doğrultusunda; ülkede sanayinin geliştirilmesi amacıyla uygulamaya konulan pek çok teşvik tedbirlerinden biri olan OSB uygulamalarına, ilk olarak 1962 yılında Bursa OSB’nin kurulmasıyla başlanmıştır. Bursa OSB, Dünya Bankası’ndan alınan kredi ile gerçekleşti- OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ rilmiştir. Daha sonra Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde bir fon oluşturulmuş, devlet bütçesinden fona kaynak aktarılmış ve bu fondan OSB’ler kredilendirilerek, yapımlarına başlanmıştır. OSB’lerin kurulması, o tarihlerde 5 yıllık kalkınma planlarındaki hedefler doğrultusunda, Bakanlar Kurulu Kararları ile gerçekleştirilmiştir. Bakanlar Kurulu kararı ile OSB kurulması kararlaştırıldıktan sonra OSB’lerin alt yapı yatırımlarının yüzde 99’u kurulan bu fondan karşılanmıştır. yüzde 1’i ise, OSB’yi kuran il özel idareleri, ticaret ve sanayi odaları/sanayi odaları veya ticaret odaları, dernekler ile yerel yönetimler tarafından karşılanmıştır. Yıllar içerisinde yeni model oluşmuş kredi kullanmadan tamamen yatırımcının finansmanı ile gerçekleşen yeni bir model geliştirmiştir. Bu model şu anda Türkiye’de pek çok OSB tarafından da kullanılmaktadır. Özellikle gelişmiş yörelerdeki OSB’lerin neredeyse tamamı devletten 1 TL bile kredi kullanmadan yatırımlarını gerçekleştirmektedir. Bu yatırımlar kuruluş aşamasında OSB’nin kurulduğu bölgenin yerel dinamikleri vasıtası karşılanmaktadır. Yerel dinamikleri de belediyeler, ticaret ve sanayi odaları, dernekler, il özel idareleri ve belediyeler oluşturmaktadır. 2000 yılında çıkan ve ardından bazı düzenlemelerin yapıldığı OSB Kanunu ile OSB Yönetimlerine pek çok yetki verilmiş- tir. OSB tüzel kişiliğinin görev ve yetkileri kendi bütçesi ve gelir kaynakları ile imar planları ve altyapı projelerini yaparak inşasını tamamlamak, gerekli olan her türlü altyapı ve sosyal tesisleri yapmak ve işletmek, “TEK DURAK OFİS” mantığı ile OSB’ de faaliyet gösteren sanayicilerin her türlü izin, ruhsat ve bürokratik işlemlerini kaynağında sonuçlandırmak şeklinde özetlenebilir. Müteşebbis Heyet yönetimiyle, Genel Kurullarını yapmış kendi kendini yöneten OSB’lerin yönetim anlayışları arasındaki en büyük fark karar alma süreçleridir. Direkt sanayiciler tarafından yönetilen OSB’lerde problemler daha hızlı çözülebilmektedir. Zaten, Türkiye’de OSB’lerin kuruluş ve işleyişinde kamunun görev ve etkisinin minimuma indirilerek özel sektöre adeta “KENDİN YAP, KENDİN İŞLET” denilmektedir. Bu kapsamda; OSB’ lerin kuruluşunda görev alan oda, belediye ve il özel idaresi gibi kurumların görevleri, OSB’ de yer alan sanayicilerin 2/3’ ünün üretime geçmesi OSB’deki kurulacak toplam işletme sayısının 2/3 ünün işyeri açma izni ibraz etmek sureti ile belgelenmesi veya Bakanlık kredisi kullanan OSB’nin kredi borcunun ödendiğinin belgelenmesi ile genel kurulun oluşum süreci başlar ve genel kurulun toplanarak yönetim ve denetim kurulu üyelerini seçmesiyle müteşebbis heyetin görev süresi sona erer. Rasyonel ve çoğulcu yönetilen bir Organize Sanayi Bölgesi için, genel kurulların yapılıp sanayicinin kendi kendini yönetmesi en güzel yönetim biçimidir. İlgili kanun ve yönetmenliğimiz, sanayi bölgelerinin esas genel kurul Yönetimine bir an önce geçmesini istiyor. Bunun sebeplerini şöyle açıklayabiliriz: Doğrudan demokratik ve çoğulcu yönetim ile bölgeler yönetilecek. Bunun anlamı, katılımcı sanayicilerin oluşturduğu genel kurul, müteşebbis heyetin yerini alacak, tek yetkili onay makamı olacak. Genel Kurul’da OSB’leri oluşturan sanayiciler toplanacak; bütün yatırım kararlarını, belirleyecek miktar ve rutin harcamalar dışındaki harcama kararlarını, menkul ve gayrimenkullerin nasıl değerlendirileceğini, genel kurullar belirleyecek. Kısacası sanayiciler adına her şeyi yine sanayiciler yapacak. Sizin Bölgenizde Müteşebbis Heyet yönetiminden özyönetime geçiş sürecinde sorun yaşandı mı? Geçiş süreci nasıl oldu? Türkiye’nin sayılı OSB’lerinden olan Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi her konuda olduğu gibi bu konuda da örnek olma özelliğini gösterdi. Kanunda belirlenen tüm şartları yerine getiren Bölgemiz ilk genel kurulunu 2003 yılında gerçekleştirdi. Genel Kurulda, Müteşebbis Heyetin 1 yıl GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011 GOSBSAD OSB’lerin Müteşebbis Heyet ile Yönetim sürecini nasıl tanımlarsınız? Müteşebbis Heyet yönetimi ile OSB içinde yer alan sanayicilerinden oluşan Yönetim Kurulu ile yönetim arasındaki temel farklar size göre nelerdir? Her iki yönetim avantaj ve dezavantajları ile ilgili neler söyleyebilirsiniz? 23 OSB’LER GÖRÜŞ daha görev yapmasına karar verildi. Onların bilgi ve tecrübelerinden yararlanmak adına. 2004 yılından bu yana da Genel Kurulumuzu gerçekleştirerek sanayicilerimize hizmet ediyoruz. Bu arada bölgemizin genel kurulunun gerçekleşmesinde o dönemde ve şuanda görevde olan tüm kamu kurum ve kuruluşlarına teşekkür etmek istiyorum. Yönetim Kurulu ile yönetilen OSB’leri sundukları hizmet açısından değerlendirdiğimizde, siz bölgeniz için neler yaptınız/yapıyorsunuz? Katılımcılarımızın desteği ve güveniyle göreve geldiğimiz günden bugüne alt ve üst yapı gelişimini hızlandıran, kendi sa- GOSBSAD nayicisi ile iç içe şeffaf yönetim anlayışını benimseyen bir Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu olduk. Sanayicilerimizin hiçbir sorunla karşılaşmadan üretimlerini gerçekleştirebilmeleri için var gücümüzle geceli gündüzlü çalıştık. Sanayicilerimizin cebinden tek kuruş çıkmadan hatta kendi teşvikimizi kendimiz oluşturarak bugünlere geldik. 24 Yeri, oturmuş yapısı ve eksiksiz altyapısıyla bölgemiz yatırım için en iyi imkanlara sahip. Bütün bürokratik işlemler ‘tek durak ofis’ anlayışıyla bölgeden çıkmadan gerçekleştiriliyor. Katılımcılara en avantajlı fiyattan elektrik ve doğalgaz veriyoruz. OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ 2005’ten bu yana yaptığımız yatırımlara bir bakarsak yaklaşık bedeli 200 milyon dolar. Ve bu rakamı sanayicimize hiç yansıtmadan gerçekleştirdik. OSB’nizi kısaca tanıtır mısınız? 1976 yılında kurulan Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi; Çerkezköy ilçesi, Kapaklı ve Karaağaç beldeleri olmak üzere üç belediye sınırı içerisinde kalan yaklaşık 1234 hektar alanı ile Türkiye’nin en büyük ve en köklü sanayi bölgelerinden biridir. İstanbul’a yakınlığı ve geniş ulaşım olanakları nedeniyle Bölgemiz, İstanbul sanayisinin gelişme alanı olma özelliği taşımaktadır. Bölge dahilinde toplam 338 sanayi parseli bulunmakta olup, bu parsellerden 258’i üretim, inşaat ve proje aşamasındadır. Bu tesislerden 29’u yabancı yatırımcılara aittir. Bunun dışında küçük sanayi sitesinde 43 adet küçük (3.000 m2 altında) parsel bulunmakta olup, bu parsellerden 16’sı üretim, inşaat ve proje aşamasındadır. Çeşitli ölçeklerdeki bu firmalarımızda yaklaşık 35.000 kişi istihdam edilmektedir. Bölgemiz’in Türkiye Ekonomisine Katkısı: Bölgemiz bünyesinde bulunan farklı ölçeklerdeki üretim tesislerimizin büyük çoğunluğu Türkiye’nin önde gelen sanayi kuruluşlarındandır. İSO tarafından açıklanan 2009 yılı Türkiye’nin En Büyük İlk 500 Sanayi Kuruluşu Listesi’nde 20 Bölge Firmamız, KOBİ’lerin en büyükleri olarak nitelendirilen İkinci 500 Sanayi Kuruluşu Listesi’nde 17 Bölge firmamız yer almayı başarmıştır. Bununla birlikte 2009 yılının En Büyük 1.000 İhracatçı Firması arasında 21 Bölge firmamız bulunmaktadır. Bölge sanayicilerimizin üretimlerinin büyük bir kısmı ihracata yöneliktir. Bölgemizin yıllık ihracat rakamı tahmini olarak 1 Milyar 600 Milyon Dolardır. Bölgemizden ağırlıklı olarak başta İngiltere ve Almanya olmak üzere Avrupa Birliği Ülkelerine, Türki Cumhuriyetlere, çeşitli Arap Ülkelerine ve ABD’ye ihracat yapılmaktadır. Sanayicimizin global pazarda rekabet gücünü arttırmak, ülkemiz ekonomisine yatırım ve istihdam anlamında daha randımanlı katkı sağlayabilmeleri açısından Bölgemizin hizmet kalitesi her geçen gün geliştirilmektedir. l OSB’LER GÖRÜŞ Sanayiciler kendi kendini yönetebilmelidir Dr. Sait Türek GOSBSAD Manisa Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı 26 O yapısı hazırlanmış arsa üreterek kar elde etme amaçlarını ön plana çıkarmışlardır. II. Dünya Savaşı sonrasında OSB uygulamaları Devlet Politikaları haline dönüşmüş, buna bağlı olarak teşvik ve desteklerin yapıldığı, çarpık sanayileşmeyi ve çevre sorunlarını önleyici uygulamalar kendini göstermeye başlamıştır. Dünyada OSB’ler ilk olarak 19.y.y. başlarında İngiltere’de düzenli bir oluşum içerisine girmişlerdir. Sanayinin belli bir plan ve disiplin dâhilinde kurulmasının sanayinin daha hızlı gelişmesine katkı sağladığı görülmüştür. Buna bağlı olarak özellikle 20.y.y. başlarından itibaren, başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkelerde OSB uygulamaları yaygınlaşmaya başlamıştır. Bu ilk uygulamalarda OSB’leri inşa eden özel sektör firmaları sanayi tesisleri için alt Ülkemizde ise OSB uygulamalarına ilk olarak 1962 yılında Bursa OSB’nin kurulması ile başlanmıştır. Bursa OSB’yi Manisa, Eskişehir, Gaziantep ve Erzurum OSB’lerinin kurulması takip etmiştir. Önceleri OSB’lerin faaliyetleri sadece “31.01.1982 tarihli ve 17561 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Fonlar Yönetmeliği”ne göre yürütülmekteydi. Bu yönetmelik büyüyen ve gelişen OSB’lerin ihtiyaçlarına cevap vermekten çok uzaktaydı. Özellikle kredi OSB’ler kuruluş aşamalarında neden Müteşebbis Heyet ile yönetilmeyi benimsemişlerdir? SB’lerin kuruluş şeklini değerlendirebilmek için önce OSB’lerin oluşmasındaki amaçlar ile OSB’lerin tarihsel gelişimine göz atmak gerekmektedir. OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ sözleşmelerinde taraf olamamak, kendi adına kamulaştırma yapamamak, teminat gösterememek gibi problemlere bile cevap bulunamıyordu. “Müteşebbis Heyet”e katılan kurum ve kuruluşlar adına bu ve buna benzer işlerin yapılmasına mecbur kalınıyordu. OSB’lerin kuruluş ve işleyiş esaslarının bir düzene koyulması “15.04.2000 tarih ve 24021 sayılı Resmi Gazete”de yayınlanan “4562 sayılı OSB Kanunu” ve bu kanun gereği olarak çıkartılan “Uygulama Yönetmeliği” ile gerçekleşmiştir. Bu tarihsel gelişim sürecini özetledikten sonra “Müteşebbis Heyet” ile yönetilme neden benimsenmiştir sorusuna gelirsek, gerek “Fonlar Yönetmeliği” gerekse “4562 Sayılı OSB Kanunu” kuruluş aşamasında “Müteşebbis Heyet”lerin oluşumuna yer vermiştir, doğru olan da aslında budur. Sanayileşme yolunda bulunan kentlerin gelişme planları içerisinde, OSB’lerin amaçlarına uygun alanları tahsis etmesi ve alt yapı hizmetlerinin tesisi için kentlerin konuyla ilgili kurumlarının bir araya gelerek OSB kurması kadar doğru ve makul bir şey olamaz. “Müteşebbis Heyet”ler OSB’lerin kuruluşundan işletme aşamasına gelişine kadar olan süreçte varlıklarıyla çok önemli bir görevi yerine getirmektedirler. Burada altını ısrarla çizeceğimiz konu “Müteşebbis Heyet”in görev süresinin kuruluş aşaması ile sınırlı olduğudur. Yasa ile de belirlenen şartlar oluşur oluşmaz (işletme aşamasına geçildiğinde) yönetim, OSB’lerin gerçek sahipleri olan kendi sanayicilerine kayıtsız ve şartsız olarak devredilmelidir. OSB’lerin “Müteşebbis Heyet” ile Yönetilmeleri sürecini nasıl tanımlarsınız? OSB’ler ilk kuruluş aşamasında; yer seçiminden, fabrikaların üretime geçmesine kadar olan süreçte kanunda da belirtildiği gibi OSB’nin kurulacağı alandaki yerel, kamu kurum ve kuruluşları ile meslek odaları yetkililerinden seçilen kişilerden oluşan “Müteşebbis Heyet”in görev alanı çok geniş ve önemlidir. Özellikle “çarpık sanayileşmeye engel olmak, çevre sorunlarını önlemek, kentleşmeyi yönlendirmek, kaynakları rasyonel kullanmak, kısacası sanayiyi düzen ve disiplin içersine alabilmek” noktasında sorumlukları oldukça fazladır. “Müteşebbis Heyet”, OSB’nin kurulacağı yerin tespiti, alt yapısının hazırlanması ve OSB içersinde hangi sektörlerin yer alması gerektiği gibi temel konularda kararlar alıp uygulatmakla görevlidir. “Müteşebbis Heyet” devresi kuruluş sürecidir, üzerine kurulacak bina için atılan temelin sağlamlığı nasıl çok büyük önem taşıyorsa, OSB’ler için de, kuruluş aşamasındaki bu devre çok büyük önem taşımaktadır. GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011 GOSBSAD O tarihlerde ki 57 nci Hükümet (üçlü koalisyon hükümeti) çeşitli baskı grup ve kurumların tesirinde kalmadan bu kanunu çıkartarak sanayinin gelişmesi yolunda çok önemli tarihi bir görevi yerine getirmiştir. Bundan sonraki dönemlerde de bazı çıkar çevrelerinin 4562 Sayılı OSB kanununun özünü bozma yönündeki girişimleri mevcut iktidar tarafından itibar görmemiştir. 27 OSB’LER GÖRÜŞ “Müteşebbis Heyet” ile Yönetilen OSB ile Sanayicilerinin kendi aralarından seçtikleri Kurullar tarafından yönetilen OSB arasındaki farklar nelerdir? OSB’ler belli bir aşamaya geldikten yani “kendi yönetimlerini oluşturabilecek sanayi kuruluşu sayısına ulaştıktan” sonra derhal “GENEL KURUL” toplanmalı ve sanayicilerin kendi aralarından seçtikleri yönetimler iş başına geçmelidir. Bu durum aynen müteahhit–apartman kat malikleri ilişkisine benzer. Müteahhit; apartmanı planlar, altyapıyı hazırlar, binayı tamamlar ve daireleri tek tek satıp mülk sahiplerine teslim ettikten sonra, apartmanın yönetimini de kat malikler kuruluna devreder. OSB’ler deki durum aynen bu şekildedir politikalarına,stratejik kararlara ve uygulamanın boyutlarına da bizzat kendisi iştirak etme hakkına sahip olmalıdır. Enerji temini, arıtma tesisi, ara eleman yetiştirecek eğitim tesisleri, lojistik köylerin oluşturulup işletilmesi ve güvenlik sistemleri bu konuların başında yer almaktadır. Sanayici fabrikasını kurup işletmeye geçtikten sonra kendi kendisini yöneterek bölgesini geliştirmek için çalışma yapılmasını isteyecektir. Sanayicinin, seçimlerin başka platformlarda yapıldığı, kendisinin seçimlerde belirleyici ve söz sahibi olamadığı “Müteşebbis Heyetler”in, kendisinin en önemli yaşam bölgesini sevk ve idare etmesine izin vermesini beklemek herhalde mümkün değildir. “Müteşebbis Heyetler” geçmişte bizim bölgemizde de yaşandığı gibi OSB’de oluşan kaynakları kendi kurumlarının menfaatleri doğrultusunda kullanmayı hedef kabul edip, bu konuda her koşulu zorlamaya çalışacaktır. İşte bu andan itibaren sanayicinin “Müteşebbis Heyet”e olan güveni sarsılacaktır. Kendi kendini yönetme isteği konuşulmaya başlandığından itibaren menfaat çatışması su yüzüne çıkacak bölgede huzur ve sükûn ortamının oluşabilmesi için tek çıkar yolun “GENEL KURUL” olduğu net olarak görülecektir. Peki Manisa OSB’de Müteşebbis Heyet Yönetiminden Öz Yönetime geçiş sürecinde sorunlar yaşadınız mı? GOSBSAD ve en basit anlatım ile müteahhit–apartman örneğinde olduğu gibi her OSB’de uygulanmalıdır. 28 “Müteşebbis Heyeti” oluşturan kurumların mantığı ile sanayicilerin mantığı birbirinden çok farklıdır. “Müteşebbis Heyet” üyeleri OSB’de kurulu sanayi kuruluşlarını kendi kurumları için rant kapısı olarak görmektedir. Oysa sanayici global ekonomi içerisinde rekabet edebilmek için büyük bir savaşın içine girmiştir, bu sebeple en iyi alt yapı hizmetlerini ekonomik maliyetler ile kapısında görmek istemektedir. Sanayici, kendisinin tek başına yapamayacağı, birçok müşterek alt ve üst yapı faaliyetinin OSB tarafından yapılmasını ve oluşturulmasını isteme hakkına sahiptir Bu gibi faaliyetlerdeki önceliklere,uygulama OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Manisa Organize Sanayi Bölgesi, Türkiye’de mahkeme kararı ile “GENEL KURUL” yapan ilk ve tek OSB’dir, bu durum bile bizim o süreçte yaşadığımız sorunları anlatmak için yeterlidir. “4562 Sayılı OSB Kanunu”nun çıktığı 2000 yılından, Genel Kurul yaptığımız “11 Temmuz 2008” tarihine kadar geçen 8 yıllık süre içerisinde yaşanan hukuk mücadelesinin sonunda kazanan sanayicimiz olmuştur, bu başarıda sanayicinin birlik ve beraberliğinin de rolü çok büyük olmuştur. “Genel Kurul” ile yönetilen OSB’leri sundukları hizmet açısından değerlendirdiğimizde, sizin yönetiminiz Manisa OSB için neler yaptı/yapıyor? “Genel Kurul”u takiben Bölgemizin asıl sahipleri olan sanayicilerimizin kendi ara- larından seçtikleri,bölgemiz sanayicilerinden oluşan “Yönetim Kurulu” işin başına geçerek kaybedilen yılları geri kazanabilmek amacıyla büyük bir hızla çalışmalara başlamıştır. Eksik yatırımları tamamlamış, yeni yatırımları ve projeleri devreye alarak Bölgemizin gelişmesini ve cazibe merkezi haline dönüşmesini sağlamıştır. 2008 yılının son çeyreğinde yaşanan global kriz esnasında dahi yeni sanayi yatırımları yapılmış, oluşan güven ve huzur ortamı sayesinde sanayi kuruluşlarımız kriz ortamını fırsata dönüştürecek çalışmaları yapacak moral ve motivasyonu bulmuşlardır. Manisa OSB’yi kısaca tanıtır mısınız? Manisa Organize Sanayi Bölgesi, gerek coğrafi konumu, gerek ulaşım olanakları gerekse iş gücü temini noktasında yatırımcısına pek çok avantajlar sunmaktadır. Bölgemiz Manisa–İzmir Karayolu üzerinde, Manisa’ya 5,5 km, İzmir’e 31 km mesafede Manisa Şehrinin batısındadır. İzmir Adnan Menderes Havaalanına 60 km/50 dakika, İzmir Limanına 45 km/40 dakika yakınlıkta, Türkiye’nin 3 büyük şehri İzmir-Bursa-İstanbul Karayolu üzerindedir. Bölgemiz toplam 9.591.600 m2 alan üzerinde kurulmuş olup faaliyete geçmiş ve yatırım aşamasında olan yerli, yabancı ve yabancı ortaklı toplam 145 tane firma mevcuttur. 140 MW kurulu güce sahip “Enerji Santrali” ile sanayicisine kesintisiz elektrik hizmeti vermektedir. Manisa OSB, Ege Bölgesinde sanayicisine Doğalgaz temin eden “İlk OSB”dir. İzmir Alsancak ve Aliağa Biçerova limanlarına Demiryolu bağlantılı “Lojistik Köyü”müz bulunmaktadır. 51.462 m2 alan üzerinde kurulmuş olan 21.500 m3 /gün kapasiteli “Merkezi Biyolojik ve Kimyasal Atıksu Arıtma Tesisi”miz faaliyetine kesintisiz devam etmektedir. Bölge sınırlarımız içerisinde yer alan “Eğitim Kampüsü”nde yapmış olduğumuz 2010-2011 öğretim yılında eğitime başlayan “Manisa OSB Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi”nde sanayicimizin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağı yetiştirilmektedir. Bünyesindeki güçlü “İtfaiye Birimi”nin varlığı, Bölgemiz içerisinde ki “Emniyet Teşkilatına ait Polis Merkezi” sayesinde alınan güvenlik tedbirlerinin etkin kullanımı, katılımcı firmalara başta enerji olmak üzere diğer alt yapı hizmetlerini kaliteli ve ekonomik tarifeler üzerinden yansıtması, sektörlerinde lider konumunda bulunan firmalarının varlığı, Manisa OSB’nin tercih edilirliliğinin başlıca gerekçelerinden sadece bir kaçıdır. Aslında her şeyden önce Sanayicilerin kendileri tarafından ve kendileri arasından seçtikleri “Yönetim Kurulu” tarafından yönetilmesi, Manisa Organize Sanayi Bölgesini “Farklı ve Güçlü” kılan bir faktör olarak ön plana çıkarmaktadır.l GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011 GOSBSAD Türkiye’de OSB’ler arasında en ucuz enerji bedeli uygulaması, bizim yönetimi devir almamızdan itibaren Manisa OSB’de olmuştur. Sanayicisine ucuz enerji temini konusunda “Genel Kurul”la yönetilen OSB’lerin diğerlerine kıyasla çok büyük avantajlar sağladığı yadsınamaz bir gerçektir. Bu noktada Enerji konusundaki yatırımlarımızın devam ettiğini ifade etmek isterim. Ayrıca diğer alt yapı hizmetlerinde de firmalarımıza diğer OSB’lere oranla kaliteli hizmetleri, en ekonomik tarifelerden sunmanın haklı gururunu yaşamaktayız. Bu konularda “Genel Kurul” yapan OSB’lerin tatlı bir rekabet içersinde olduğunu da iftiharla söyleyebilirim, aynı zamanda bu OSB’ler her konuda işbirliği ve dayanışma içerisindedirler. 29 BÖLGEDE Başbakanlık Doğu Marmara Kalkınma Ajansı: YATIRIM Yönetimci Anlayıştan Girişimci Anlayışa Erkan Ayan GOSBSAD Doğu Marmara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri 30 Önüne kattığını değiştiren ve dönüştüren küresel rekabet olgusu, bölgesel kalkınma kavramı ve politikalarına da önemli değişiklikler getirdi. Yeni bölgesel kalkınma anlayışında, yerel dinamiklerin tespiti ve harekete geçirilmesi büyük önem kazandı. Bölgesel kalkınma, geçmişte olduğu gibi, merkezi yönetimle hükümetin müdahalesine dayanan tavandan-tabana bir yaklaşım yerine; yerel, bölgesel, ulusal ve hatta uluslararası aktörlerin katılımıyla gerçekleşebilecek bir süreç olarak karşımıza çıktı. Küreselleşme sürecinde amaçları ve araçları değişen bölgesel kalkınma politikalarının yeni kurumları da Bölgesel Kalkınma Ajansları (BKA) oldu. Küresel rekabetin aktörleri haline gelmeye başlayan BKA’lar ülkemizde de yapılanmalarını sürdürüyorlar. Dergimiz okurları için bölgemizde varlık gösteren Doğu Marmara Kalkınma Ajansı ya da kısa adıyla MARKA’nın Genel Sekreteri Erkan Ayan ile amaçlarını, faaliyetlerini ve desteklerini konuştuk. OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Doğu Marmara D oğu Marmara, teknoloji ve ArGe’nin Türkiye’de en iyi yapılandığı ve organize hizmet alanlarının en iyi şekilde kurgulandığı bir bölgemiz. Kocaeli, Sakarya, Bolu, Düzce, Yalova illerinin neredeyse hepsinde birer ya da ikişer tane teknoparkımız var. Kocaeli’nde dört teknopark ve TEKMER’imiz var. Dolayısıyla GOSB Teknopark da bunların içinde kendi özel teşebbüsü, kendi gayretleriyle uluslararası bağlantıları kurdu ve Türkiye’ye model olan yapısıyla diğerlerini de sürükleyen bir teknoparkımız. Bölgemizde; Ar-Ge ve teknolojinin geliştirilmesi, sanayimizin ihtiyaç duyulan ürün çeşitlendirme, yenileme, geliştirme, yeni ürünlerde belli patentler elde etme noktasındaki çalışmalarına mali destekler veriyoruz. Ar-Ge ve Yenilikçilik Mali Destek Programı Sayın Sanayi ve Ticaret Bakanımızın katılımıyla açıklanan ‘Ar-Ge ve Yenilikçilik Mali Destek Programı’ bu amaçla kurgulanmış bir program. Buradaki temel amacımız; elinde bir patenti olan ya da bir patent üretme çalışması yapan ya da patentli bir ürünü ticarileştirmiş fakat belli bir atılım daha yapmak isteyen, dolayısıyla ürününü dünyada daha rekabet edebilir tarzda sunmak isteyen tüm işletmelerimize 25 bin lira ile rularını almıştık. Daha spesifik anlamda destek olabilmek için bu programı gerçekleştirmiş olacağız. Bölgemizde patent ve markalaşma yönüyle başvuruların, patentleşmiş ürünlerin sayısının artmasına da vesile olmayı düşünüyoruz. Bu programımızın toplam büyüklüğü 5 milyon lira. Burada çok seçici davranacağız. Özellikle, alacağı patentlerle, bölgemizi bir noktaya götürebilecek nitelikte projelerin seçimine ağırlık vermek istiyoruz. Tabi teknoparklar ile üniversitelerin işbirliklerine de daha DOĞU MARMARA KALKINMA AJANSI (MARKA), sorumlu olduğu Kocaeli, Sakarya, Bolu, Düzce, Yalova illerindeki kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasında işbirliği ve eşgüdüm sağlayarak bölge kalkınma stratejileri hazırlayan, bölge kaynak ve potansiyellerinin yerinde ve etkin kullanılmasıyla bölgenin kalkınmasını hızlandırmak ve küresel rekabette güçlendirmek amacıyla çalışmalar yürüten tüzel kişiliği haiz bir kamu kurumudur. Ar-Ge ve Yenilikçiliğe Alışmak Başvuruları Temmuz ayının 15’ine kadar alacağız. Burada işlemleri kolaylaştırmak için Türkiye’de ilk defa farklı bir uygulamayla başlıyoruz. Mali destek programlarının, Türkiye’deki kamu kurumları arasında, ilk defa internetten başvurusunu alacağız ve internetten birçok eğitim yapacağız. Fiziksel eğitimlerimizi de yapacağız ama online yazma eğitimlerini sürekli olarak, internetten yapmaya devam edeceğiz. Dolayısıyla bu destek programının, insanların Ar-Ge ve yenilikçiliğe nasıl alıştırılabileceği noktasında bir yaklaşımı olmasını istiyoruz. Çünkü Türkiye’de neyin Ar-Ge, GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011 GOSBSAD 400 bin lira arası mali destek sağlamaktır. KOBİ’lere yönelik olarak, toplam projenin yüzde 50’si mertebesinde mali destek sağlayabiliyoruz. Burada KOBİ ölçeğini baz almamızın nedeni, özellikle büyük sanayi kuruluşlarımızın rekabette zaten Ar-Ge’yi, yenilikçiliği temel felsefe olarak benimsemelerinden kaynaklanıyor. Bunu özellikle, KOBİ’lerimize bu felsefeyle kendilerini çeşitlendirme, rekabet, Ar-Ge ve innovasyon yoluyla kendilerini geliştirme imkanı sunmak amacıyla dizayn ettik. Bölgemizdeki KOBİ’lerde biz bu hareketi de görüyoruz. Yani birçok ürünü farklı şekilde yapmaya çalışan, farklı teknolojik makinelerde yapmaya çalışan KOBİ’lerimizin de daha önceki mali destek programlarında başvu- farklı bir öncelikle bakacağız. Yani hazır bu altyapıyı da kullanıyor, oradaki insan kaynağından, hizmetlerden yararlanıyor olması bir avantaj olacak. 31 BÖLGEDE Bölgede Yatırım İçin 17 Neden YATIRIM 1 2 3 4 5 Doğu Marmara: Türkiyedeki tüm yolların (otoyol, karayolu, demiryolu, denizyolu, havayolu) kesiştiği Türkiye’nin kalbi. 6 Yabancı yatırımların tercihi 12 İmrenilen yaşam kalitesi 7 Türkiye’nin Ar-Ge ve teknoloji merkezi 13 Türkiye’nin en gelişmiş alt yapısına sahip bölgesi 8 Türkiye’nin en çok yatırım alan bölgesi 14 Bölgesel ve uluslar arası iş birliğinde bağlantı noktası 9 Türkiye’nin karlı bölgesi 15 Türkiye’nin satın alma gücü en yüksek bölgesi 10 Türkiye’nin sanayi başkenti 16 Türkiye dış ticaret merkezi 11 İdeal yatırım ortamı 17 Türkiye’nin doğal turizminin merkezi Türkiye’nin en iyi ekonomik potansiyeline sahip bölgesi, Organize, düzenli sanayi ve hizmet yapılanması. Nitelikli iş gücü merkezi Türkiye’nin en büyük kuruluşlarının tercihi neyin yenilikçilik projesi olduğunun ayrımını yapabilecek kurum, kuruluş, değerlendirici uzman ya da hoca sayısında bile zorluk yaşayabiliyoruz. Ama bölgemizdeki potansiyele güveniyoruz. Bu noktada üniversitelerimizle sıkı görüşmelerimiz var. Üniversitelerarası işbirliği açısından iyi bir ağımız var. GOSBSAD KOBİ’lerin Rekabet Gücünün Arttırılması Programı 32 Kendilerini geliştirmek isteyen KOBİ’lerin bu noktadaki Ar-Ge anlayışlarına güveniyoruz. Dolayısıyla bölgemizde çok farklı bir programı da Türkiye’de ilk defa bu şekilde, kalkınma ajansları arasında uygulamış olacağız. Buna ilave olarak da mevcut KOBİ’lerimizin imalat, üretim, insan kaynakları, pazarlama alanındaki kapasitelerini geliştirerek ulusal ve uluslararası alanda rekabetini sağlamaya yönelik olarak da ‘KOBİ’lerin Rekabet Gücünün Arttırılması Programı’na çıkıyoruz. Bunun bütçesi de 7 milyon lira. Burada 10 bin lira ile 300 bin lira arası mali destek vereceğiz. Yine proje bedelinin yüzde 50’sine kadar mali destek sağlayabileceğiz. KOBİ’lerin hem kapasitelerini, hem maliyetlerini, hem de OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ farklılaşmalarını sağlayacak çalışmalarına destek sağlamaya gayret edeceğiz. İlaveten kalite belgelerinin alınması, onunla ilgili ölçüm laboratuvarı vb. kurmak istiyorlarsa desteklenecekler. Yanısıra, çevresel sürdürülebilirliğin sağlanmasına yönelik olarak, enerji verimliliğinde maliyetleri etkileyen çevresel etkenlerin birtakım yatırımlar yapılmasını gerektirmesi halinde, destek sağlamaya çalışacağız. Güzel Örnekler Dolayısıyla bu programımız da aslında bütünleyici bir program. Geçtiğimiz yıl bu programın bir benzerini uyguladık. Güzel örneklerle karşılaştık: Gebze’den bir firmamız TEYDEB’den bir destek almış. Biliyorsunuz o da TÜBİTAK-TEYDEB Teknoloji ve Yenilikçilik Destekleme Programı. Almış, fakat ticarileştirememiş. Kurmuş, yapmış, ticarileşmesi için şu anda biz destek veriyoruz. Kapasitesi olan bir innovasyon projesinin ticarileşmesini biz destekliyoruz. Firma yurtdışında 5-6 kapıya daha gitmiş oluyor, ihracat kapısı da bulmuş oluyor. Bu noktada iki program aslında birbirlerini çok güzel bütünleyici programlar. Ar-Ge’sini yapmış, patentini almış kurum ve kuruluşlarımıza da bu noktada destek vermiş oluyoruz ki; sadece Ar-Ge yapmakla işin bitmediğini de kurumlarımızın çok iyi bildiğini düşünüyoruz. Temel Öncelik: Dünya ile Rekabet Bizim temel önceliğimiz, bölge planımızda da birinci amacımız, rekabet gücünün arttırılması yani dünyada rekabet edebilmek. Mesela otomobil üretiyoruz, otomobili dünyadaki diğer üreticilerden daha farklı ya da aynı kaliteden üstün kalitede ve daha düşük maliyette veremezsek tercih edilmeyiz. Dolayısıyla artık üretemeyecek noktaya geliriz. Bütün bunları KOBİ’lerimizin rekabet edebilir, ayakları yere sağlam basan, geleceğe doğru emin adımlarla ilerleyebilen kuruluşlar olması için yapıyoruz. Tabi ki burada teknik altyapının iyileştirilmesi, kapasitelerinin arttırılması, Ar-Ge ve yenilikçilik programlarıyla da kurumların bu noktadaki revizyonlarının, farklılaşmayı getirdiğini ve maliyet düşürücü olduğunu görüyoruz. şu anda kalkınma ajansları arasında 2011 yılında mali desteğe ilk çıkan kurum biziz. Diğer ajanslarımız henüz çıkmıyor. Biz bu dönemi bölge KOBİ’lerimizin en iyi şekilde değerlendireceğine inanıyoruz. “Başarının yaygınlaşması için, GOSB’u diğer kurum ve kuruluşlara, OSB’lere de örnek gösteriyoruz. Elimizden gelenleri diğer ajanslara da anlatarak bu enerjinin Türkiye çapında yaygınlaşması için de çalışıyoruz.” “Gebze ve GOSB’a Bakışımız Çok Farklı” mak zordur; dolayısıyla bunun daha farklı çalışmalarla desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Burada da gerek GOSB yönetiminin gerekse diğer tüm ekibin bunun bilincinde olduğunu biliyoruz. O yüzden yapılan çalışmalarda, sağ olsunlar, büyük destek veriyorlar. Bu vizyonda giderse daha farklı noktalarda da yüksekte kalmaya devam edileceğine inanıyoruz. Ar-Ge desteği yazılım ürünlerini kapsıyor mu? Yazılımın da patenti olursa aynı kapsama giriyor. Neticede bir başvurunun ilk defa yapıldığının TPE tarafından belgelenmesi yeterli bizim için. Orada fiziksel ürün önemli ama tabii fiziksel ürünü çalıştıracak otomasyon mekanizması da çok önemli. Mühim olan onun bize başvuracak kuruluş tarafından belgelenmesi. GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011 GOSBSAD Bizim Gebze’ye bakışımız çok farklı. Kendini geliştirme potansiyeli yüksek, bugüne kadar yaptıklarıyla da gerek rekabetçi gücünü, gerekse uluslararası piyasada var olma gücünü ispat etmiş bir bölgemiz. Gebze ve tabi GOSB’a verdiğimiz önem de çok farklı. GOSB yaptığı çalışmalarla diğer OSB’lere, diğer kuruluşlara da örnek olan cidden güzel bir yapılanma. Oradaki sanayicilerimizin gayretli çalışmalarında, biz de yanlarında olmak için, elimizden gelen ne gayret varsa göstermek için çabalıyoruz. Başarının yaygınlaşması için, GOSB’u diğer kurum ve kuruluşlara, OSB’lere de örnek gösteriyoruz. Elimizden gelenleri diğer ajanslara da anlatarak bu enerjinin Türkiye çapında yaygınlaşması için de çalışıyoruz. Tabi ki bir başarının sürdürülebilmesi çok zordur. Dolayısıyla bizim bölge olarak daha çok çalışmamız gerekli. Yani Gebze ve GOSB şu anda belli noktalara ulaşmış ama bu noktada durabilmek de o kadar kolay değil. Yükseklerde dur- 33 BÖLGEDE YATIRIM Kalkınma Ajansları Niçin Kuruluyor? Kalkınma Ajansları, kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmek, kaynakların yerinde ve etkin kullanımını sağlamak ve yerel potansiyeli harekete geçirmek suretiyle, ulusal kalkınma plânı ve programlarda öngörülen ilke ve politikalarla uyumlu MARKA nasıl çalışır? Yasal dayanağın sağladığı avantaj ve güçle; kamu kesimi, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve üniversiteler arasındaki işbirliği ve eşgüdümü sağlar. GOSBSAD Ulusal kalkınma planı çerçevesinde bölge gelişim planı hazırlar ve bölge gelişim stratejilerini belirler, bölgenin geleceğini planlar. 34 Bu stratejiler doğrultusunda girişimcilere mali destekler sunar. Kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının gelişimi için teknik destek verir. Yatırım destek ofisleri ile bölgede yatırım yapmak isteyen girişimcilere yol gösterir,işlemlerini tek elden takip eder. Bölge potansiyellerinin, iş ve yatırım imkanlarının ulusal ve uluslararası platformda tanıtımını yapar, yatırımları bölgeye yönlendirir. OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ olarak bölgesel gelişmeyi hızlandırmak, sürdürülebilirliğini sağlamak, bölgelerarası ve bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak amacıyla kurulmaktadır. “Hükümet Kadar Güçlü, Özel Sektör Kadar Esnek ve Atak” Türkiye’deki bölgesel gelişme planlarına yeni bir yaklaşım getiren Bölgesel Kalkınma Ajansları (BKA) ile ilgili süreç; 8 Şubat 2006 tarihinde 5449 sayılı Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanun’un kabul edilmesiyle birlikte başladı. Bu dönem öncesi uygulanan bölgesel gelişme politikaları bölgelerarası eşitsizliklerin giderilmesi önceliği üzerine kurulmuş iken, söz konusu Kanun ile Türkiye’de de artık bölgesel rekabet önceliği kabul edilmiş oldu.Bölgesel gelişmedeki bu yeniliğin, bölgelerdeki planlama ve gelişme sorunlarının özel sektöre devredilmesi ile bölgelerin ekonomik anlamda yabancı sermaye çekme, finansman sağlama ve yatırım yapma konularında daha fazla serbestliğe kavuşmalarıanlamında iki önemli sonuca yol açması bekleniyor. l YAKIN ÇEVREMİZDEN İstanbul Deri Organize Sanayi Bölgesi şim planının İmar ve İskan Bakanlığınca onaylanması ile Arsa Ofisince 642 hektarlık bir alanda kamulaştırma çalışmalarına başlandı. Bölgenin kurulacağı alana kadar bütün altyapı ihtiyaçları, yol-içme ve kullanma suyu, elektrik enerjisi, haberleşme için telefon santrali, altyapılar İSKİ, TEK İstanbul Telefon Başmüdürlüğü, YSE İstanbul İl Müdürlüğü gibi Kamu Kuruluşların Maliye Bakanlığı’ndan sağlanan ödeneklerle gerçekleştirildi. Celal Kopuz Bölgenin bundan sonraki kuruluşu, altyapı tesislerinin Bölge içindeki dağılımı ve şebekelerinin yapımı mülkiyet sorunları ve Bölgenin her türlü maddi sorumluluğu, Deri sanayinin temsilcisi olan Organize Kazlıçeşme Deri Sanayicileri Derneği’nin içinde olduğu; Valilik, Belediye Başkanlığı, Sanayi Odası ve Ticaret Odası temsilcilerinin de yer aldığı Müteşebbis Heyetçe yüklenildi. İstanbul Deri Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın kredi desteği ile Tuzla’da kurulan İstanbul Kazlıçeşme Organize Deri Sanayicileri Derneği, 1982 yılında İstanbul Deri Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Teşekkülü tarafından imzalanan protokol ile “İstanbul Deri Organize Sanayi Bölgesi” kurulmuş oldu. Bölge ile ilgili gelişmeleri Yönetim Kurulu Başkanı Celal Kopuz aktarıyor. GOSBSAD İstanbul Deri Organize Sanayi Bölgesi’nin kuruluşundan bugünlere gelişini bizlere anlatabilir misiniz? 36 1 981 yılında İstanbul Valiliğince yapılan çalışmalar ve zamanın Sıkıyönetim Sivil İşler Koordinasyon Kurulu ile mutabık kalınması sonucu Bölgenin Tuzla’da AydınlıOrhanlı köylerinin arasındaki bugünkü mevkide kurulmasına karar verildi. 1982 yılından itibaren 1/25000 lik yerleOCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Kuruluş yılarında henüz Organize Sanayi Bölgeler kanunu mevcut olmadığından Sanayi Bakanlığı Fonlar Yönetmeliğine göre işler yönetilmiş, gerek kamulaştırmalar ve mülkiyet sorunu henüz tamamen çözülmeden, gerekse Bakanlıkça sağlanan kredilerin karşılığındaki arsa ipoteklerinde Hükmi Şahsiyeti olmayan Müteşebbis Heyette, bu gibi sorunlar Organize Kazlıçeme Deri Sanayiciler Derneğince üstlenilmiştir. 4562 sayılı OSB Kanunu Bölge kurulduktan yıllar sonra 2000 yılında çıkmıştır. Bölge içindeki tüm altyapılar; l40 km Aydınlatılmış Beton veya Asfalt Yol l 25 km İçme Kullanma Suyu Şebekesi l 30 km atıksu kanalizasyon Şebekesi l 150 adet Trafo l 35 km Elektrik Enerji Nakil hattı l 3 adet yılda 3.5 milyon m³lük hacmi olan gölet l 1 Adet günde 36.000 m³ suyu fiziksel, kimyasal, biyolojik olarak arıtabilen Atıksu Arıtma Tesisi; Sanayi Bakanlığının kredi desteği ile (ki bu krediler 2002 yılına kadar sanayicimizce son kuruşuna kadar geri ödemiştir.) Müteşebbis Heyetçe yaptırılmıştır. 1993 yılında Bölge başlangıçta 180 adet inşa edilen Deri Fabrikası ile faaliyete başlanmıştır. Burada çekilen en büyük zorluk; henüz arazinin kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış ve imar planına göre oluşan sanayi parsellerinin tapusu alınmamış iken gerek Merkezi hükümetin gerekse İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının baskıları sonucu yapıların ruhsatları alınamadan fabrikalar inşa edilmek zorunda kalınmıştır. Bölgemiz 1993 yılından sonra planlanan gelişme alanlarında da genişleme çalışmalarını sürdürmüş yan ve yardımcı sanayiciler de Bölgede yerlerini almış ve son aşamada 400 sanayi parseli oluşmuş ve yüzde 95 oranında doluluk sağlanmıştır. Başlangıçta sadece Deri Sanayi için kurulan Bölgede; Boş ve Atıl kapasitenin kalmaması için 1996 yılında DPT ve Sanayi Bakanlığından alınan izinlerle, Bölgede deri haricindeki diğer sanayi sektörlerine Deri ile uyumlu olmak ve Arıtma Tesisine zarar vermemek koşuluyla açılmıştır ve Bölge gelişmeler sonucu 750 hektarlık bir alana büyümüş olup, derinin dışında; l Deri Kimyasalları ve Deri makinaları imalatı l Gemi inşa sanayi l Soğuk ve sıcak metal sanayi, vb gibi çeşitli sanayi kollarının da bulunduğu bir Bölge haline gelmiştir. l Ayrıca Bölgemizde işlem hacmi Türkiye de 1. sırada olan Deri ve Endüstri Serbest Bölgesi kurulmuş ve birçok yabancı sermaye ile beraber kurulmuş tesislerle faaliyet göstermektedir. GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011 GOSBSAD Günümüze kadar kamulaştırmalar peyder pey sonuçlandırılmış ve 2002 yılından itibaren çıkan 4562 sayılı OSB Kanunu ile yetkinin Bölgemize verilmiş olması ile bu ruhsatsız fabrika ve işletmeler ruhsatlarını alabilme imkanına kavuşmuşlardır. Günümüzdeki yönetimimiz kalan ruhsatsız yapı ve işletmeleri ruhsata kavuşturmak için çalışmalarını hızla sürdürmektedir. 37 YAKIN ÇEVREMİZDEN muru; Arıtma Tesisi’nin iyileştirilmesi kokunun önlenmesi ve bunlardan tasarruf sağlanması için Arıtmanın iyileştirilmesi ve Biogaz elde edilmesi tesisinin yapımı bir Alman Firmasına ihale edilmiş ve birkaç ay sonra tamamlanarak hizmete girecek. Ayrıca Bölgedeki tüm fabrikaların ve işletmelerin ruhsatlandırılması ve denetim yönetimimizce yapılmaktadır. İDOSB’nin de içinde yer aldığı Tuzla ve Gebze bölgesinin gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Çevre OSB’ler ile birlikte neler yapılabilir? Bölgemiz etrafında bulunan diğer OSB’ler ile yapılacak olan koordinasyon toplantılarında ortak sorunlara ortak çözümler bulunabilir. Deri Organize Sanayi Bölgesindeki üretim yapan firmaların ortak özellikleri nelerdir? Bölgemizde üretim yapan gerek Deri Sanayicileri gerekse diğer sektörlerdeki sanayicilerin ortak özelliği; Deri veya Deri ile uyumlu olmak ve çevreye saygılı üretim yapan ve Türkiye’nin en önde gelen ortak Atıksu Arıtma Tesisi olan, bol ve geniş yeşil alan ve ağaçlandırma alanları olan modern bir Bölgede çalışıyor olmalarıdır. GOSBSAD Sanayiciler için İDERİ OSB ne gibi hizmetler yapıyor? 38 Bölge yönetimimiz; sanayicilerimize en ekonomik ve en kaliteli hizmet verme garantisi içindedir Başta indirimli fiyattan elektrik enerjisi Bölge içindeki kendine ait su kaynakları olan göletlerden temin edinilen ve kendi imkanlarımızla yaptırılan temiz su arıtma tesisinde arıtılan en ucuz ve en kaliteli sanayi suyu en ekonomik şartlar içeren haberleşme imkanı (telefon ve internet v.b.) ve tüm diğer alt yapı hizmetleri ile çevre için çok önemi olan Atık Su Tesislerinin işletilmesini sağlıyoruz. Devamlı şikayet konusu olan Arıtma ÇaOCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Organize Sanayi Bölgemizdeki sanayicilerin ve OSB olarak sizlerin temel sıkıntılarınız nelerdir ? Bölgemizin OSB Kanununun çıktığı 2000 yılından çok çok önceki yıllarda kurulmuş olması ve mülkiyet (tapu) yapı ruhsatı gibi sorunların hallolmadan inşaatların yapılmış olması, günümüzde ruhsat işlemleri hızlandırılarak ve elden geldiğince kolaylaştırılarak yapılmasına rağmen halen % 100 sonuçlandırılması zamana ihtiyaç göstermektedir. Ayrıca bir sıkıntı da Bölgemize gelen ve su kaynaklarımız olan göletlerimizi besleyen derelerden Bölge dışından açıktan atıklar gelerek kirlilik ve koku yapıyor. Bu da her türlü arıtma ve çevre tedbirlerini alan Bölgemizin ve sanayicimizin haksız yere suçlanmalarına sebep oluyor. Mülkiyet ve ruhsat sorunlarının çözülmesi için işlemlerin daha hızlı sonuçlanması değişikliklerin yapılarak ruhsatsız çalışmanın önüne geçilebilir. İSKİ’nin açıktan derelere gelen atıksulara engel olmak için atıksu kolektörlerini ve dere ıslah projesini acil hızlandırılması kokuya ve çevre kirliliğine son verecektir. l GOSB Uginox’dan ArcelorMittal’e, ArcelorMittal’den Aperam’a: İÇİMİZDEN BİRİ Birleşmelerin Yarattığı Bir Dev Firmanız kuruluşundan bugüne nasıl geldi anlatabilir misiniz? K Hasan Tugay GOSBSAD Aperam Paslanmaz Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Genel Müdür 40 Yepyeni adıyla Aperam, Türkiye’deki kuruluşundan bugüne GOSB’da büyüyen bir dünya şirketi. 2011 Şubat’ına dek ArcelorMittal adıyla anılan paslanmaz çelik şirketi bundan böyle Aperam adıyla varlık gösterecek. Ürün çeşitliliği ve genişliği açısından açık ara rekabet eden şirket bu yeni yapılanmayla iddiasını daha da büyütüyor. Karbon çeliği pazarında 1 numara ArcelorMittal ise; aynı isimle, aynı çatı altında yola devam ediyor. OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ uruluş resmi olarak 1998’in başında oldu. Tabii kuruluş aslında; fizibilitelerin yapılması, altyapının oluşturulması, beyin jimnastiğinin yapılması itibariyle daha da öncelere gidiyor. Gebze Organize Sanayi’ye girişimiz 99 yılının başıdır. Yanlış hatırlamıyorsam 98’in Mart ya da Nisan ayında araziyi aldık, hemen inşaata başladı. O tarihte bir acele içindeydik. Makinelerin siparişlerini o tarihte, daha burayı almadan, vermiştik. Dolayısıyla bizim buraya gelişimiz çok hızlı bir şekilde oldu. Kuruluşumuzda ismimiz Uginox’du. O tarihte ana ortağımız Fransız Usinor’du. Uginox ismini kullandık, çünkü paslanmaz çelikte Uginox ismi aslında Türkiye’de ve birçok ülkede iyi bilinen bir markaydı. Öyle ki paslanmaz çelik almak için “bir Uginox ver” denirdi. Kuruluşta ortaklı kurulduk. Primex adlı yine çok uluslu, daha çok çelik ticaretiyle iştigal eden Alman şirketle beraberdik. Çünkü o zamanlar Ugi’nin Türkiye, Cezayir ve İran’daki temsilcisi Primex grubuydu. Böyle bir yapılanma olunca Primex de ortak olmak istedi ve biz kuruluşta yüzde 35 Primex, yüzde 65 de Usinor olarak faaliyete geçtik. Sonrasında ana yapı hiç değişmedi ama zamanla isim değişti. Primex, ArcelorMittal olup 2008 yılına kadar bizimle beraberdi. Fransa’da değişiklikler oldu. Şimdi tam yılını hatırlayamıyorum ama galiba 2000’li yıllardaydı, Arcelor oluştu. Fransızlar’ın Usinor grubu, Belçikalılar’ın TradeArbed grubu, Sidmar ve Arbed yine aynı gruptaydı, birleştiler. Bir de İspanya’dan Aceralia diye bir grup. Arcelor ve Mittal’in birleşmesi 2007’de ise bu sefer Arcelor ile Mittal’in evliliği söz konusu oldu. Aslında iyi de bir birliktelik oldu. Çünkü Mittal eski Sovyet ülkelerinde ve Doğu Bloğu’ndaki özelleştirmelerde çok aktif, Amerika’da çok aktif, biz oralarda o kadar aktif değiliz. Buna karşı Mittal Avrupa’da zayıf, biz Avrupa’da çok kuvvetliyiz, Güney Amerika’da kuvvetliyiz, Kuzey Amerika’da Mittal kuvvetli. Böyle güzel bir sinerji oluşmuş oldu. Bu birliktelikle isim tekrar değişti; Arcelor isminin bir değer ifade etmesi, Mittal’in bir isim değeri olması nedeniyle iki isim de muhafaza edildi ve ArcelorMittal ortaya çıktı. O tarihten itibaren bütün şirket isimleri dünya çapında ArcelorMittal ismiyle anılmaya başladı. Bütün şirketlerle beraber biz de buradaki ismi değiştirdik. ArcelorMittal İstanbul Paslanmaz Çelik Sanayi Ticaret A.Ş. olarak faaliyete geçtik ve devam ettik. Ve Aperam Son gelişmemiz çok yeni bir yapılanma, yine dışarıdan kaynaklı bir yapılanma değişikliği oldu. ArcelorMittal’in son dönemde aldığı bir kararla biraz bizim eski uygulamaya dönülmüş gibi oldu; paslanmaz çelik aktivitesiyle karbon çelik akti- vitesini birbirinden ayıralım dendi. Bu da bizim hep savunduğumuz bir şeydir. Aslına bakarsanız her ikisi de çelik olmakla beraber gerek üretim cycleı, gerek müşteri kesimi, gerek hizmet ettiğimiz sektörlere baktığımız zaman birbiriyle pek sinerjisi de olmuyor. Yani paslanmaz çelik kendi dünyası içinde bir dünya, karbon çeliği kendi dünyası içinde. Şimdi ArcelorMittal dediğiniz zaman karbon çelikleri anlaşılıyor, Aperam dendiğinde de paslanmaz çelik. Yeni isim Aperam olarak tescil edildi, Aperam diye gidecek. Şirketin dünya çapındaki yerinden söz eder misiniz? Karbon çeliğinde açık ara bir numarayız. Paslanmaz çelikte dünyada kaç numarayız dediğimiz zaman değişiyor o. Toplamayı yaptığınız yere göre değişiyor. Şimdi Çin dünyada bir numara oldu. Ama Çin’deki fabrikalar enteresandır, karbon çeliği de üretir, paslanmaz çeliği de üretir, topladığınız zaman karbon çeliği ile paslanmazda bir numarada gözükür ama ne kadarı paslanmaz ne kadarı karbon o biraz belirsiz. Ama baktığınız zaman paslanmaz çelikte şu anda kapasite olarak en büyük TİSCO gözüküyor. TİSCO Çin fabrikasıdır. Bu alanda çok sayıda şirket yok galiba... Var. Şimdi şu var: en büyük derken tonajdan bahsettiğiniz zaman tonaj biraz da hamallıktır. Aslında malı satarken ne kadar değer katıyorsunuz? Bunlar çok önemli. Çin’deki fabrikaya baktığınız zaman, evet, dünyada bir numara. Yarın diyelim ki biz bir numara olduk, TİSCO iki numara oldu, Çin hükümeti bir karar alıp şu fabrikayla şu fabrikayı birleştirdim diyebilir ki, gene GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011 GOSBSAD Yani Aceralia, Usinor ve Arbed grubu birleştiler. Bu birleşim aslında çok büyük bir karbon çeliği devi ortaya çıkarttı. Bunların içinde de TradeArbed grubundan gelen ALZ firması ile bizden gelen Ugin birleştiler ve işte Arcelor’un paslanmaz yapısı da bu şekilde oluşmuş oldu. Tabi bunlar oluşurken bizim buradaki çelik merkezi faaliyetimizde bir değişiklik olmadı. Malzeme Fransa’dan geliyordu, bu oluşum olduktan sonra Belçika’dan da gelmeye başladı. Brezilya’da büyük bir fabrikamız vardır, eski Acesita, Arcelor grubunundu. O da bu işin içinde oldu ve yapı bugüne kadar, bu şekilde geldi. 41 GOSB İÇİMİZDEN BİRİ numarayız. Çünkü sonuçta biz bir çelik merkeziyiz ama arkamızda bir fabrikanın olduğu çelik merkeziyiz. Dolayısıyla araştırması, geliştirmesi, yeni ürünlerin piyasaya çıkartılması konusunda tabii ki bambaşka bir yerdeyiz. bir numara olur. O yüzden en çok volümü ben yapacağım diye ortaya çıkmanın bence bir anlamı yok. Ama ne kadar sağlıklı iş yapıyorsunuz, bu değerlendirmeler açısından bakıldığında Uzakdoğu’nun rakamları pek saydam değildir. Ama Avrupa içine döndüğünüz zaman Avrupa’daki volümde Almanlar bizden daha ileridir. Öte yandan kriz dönemine baktığımız zaman; krizden kim daha başı dik çıktı derseniz kesinlikle ArcelorMittal çıkmıştır. Herkes darbe aldı, darbe almadım diyemezsiniz ama şöyle söyleyeyim o krizden yaralanmadan çıkan biziz. Türkiye’deki varlığınız için ayırt edici ne söyleyebilirsiniz? Bir kere ürün çeşitliliği açısından, ürün genişliği açısından bence kesinlikle bir GOSBSAD “Türkiye’nin önü çok açık” 42 Türkiye’deki çelik merkezi, Avrupa’da, grup içinde en başarılılardan birisidir. Bizim grupta yeni bir çelik merkezi kuruluyorsa oraya gidecek olan ekip evvela buraya gelir, Türkiye’de eğitim görür. Biz eğitiriz. Çünkü Türkiye’nin kendine has özellikleri var. Bizim double currency dediğimiz hani hem Türk Lirası ile muhasebe yapacaksınız, hem euroyla, dolarla yapacaksınız. Raporlaması çift para birimi olduğu için bunların hepsini de takip edebileceksiniz. Avrupa’daki bir çelik merkezi fabrikasına mal alırken, İstanbul’dan Ankara’ya mal gönderiyor gibidir. Dolayısıyla ne gümrük işi bilirler, ne ithalat bilirler. Biz burada ihracat yaparız, ithalat yaparız, paramızı aldığımız, ithal ettiğimiz yere göre kurumuzu hatch ederiz. Akreditif açarız, akreditif alırız. Böyle baktığınız zaman, bunu aynı sayıda insanla, hatta daha az sayıda insanla çok daha yüksek performansla yaparız. Ve aynı noktadan çıkıp bunu genele koyduğumuz zaman, Türkiye’nin geleceği diye baktığımız OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Önümüzdeki dönem için yeni ürünler açısından söyleyebileceğiniz çalışmalar var mı? Paslanmaz çeliğin yaklaşık yüzde 9-10’unu ihtiva eden nikel, paslanmazcının en büyük sıkıntısıdır. Buna biz de dahiliz, fabrika da dahil. O yüzden herkesin aslında beraber uğraştığı bir konu bu: Fiyatı oynaklık göstermeyen, daha stabil bir ürünle piyasaya nasıl cevap verebiliriz? Asıl sorumuz bu ve piyasalarda yavaş yavaş bir ferritik kaliteye doğru bir dönüş var. Paslanmazın paslanmazlık özelliğini asıl veren, krom. Ferritiklerde krom yüksektir, 17-17,5 krom vardır içinde. O yüzden şimdi yavaş yavaş ferritik paslanmaz çelik üstünde çalışıyorlar bütün fabrikalar. Ferritik gradelerin mekanik özellikleri tabi 304’lere göre zayıf. Daha zor şekillenebiliyorlar, daha zor kaynak tutuyorlar. Ama buna karşı fiyat olarak çok uygundur. Şimdi burada birtakım başka alyaj elementle- zaman, hani krizden darbe alındı, evet, herkes yara aldı biraz ama Avrupa’yla, Amerika’yla kıyasladığımızda bizim hakikaten önümüz açık. Bundan sonra uçağın burnunu havaya kaldırırken biz çok daha hızlı kalkarız. Çünkü Avrupa’da belli birtakım hantallaşmalardan, oradaki problemlerden dolayı yapılandıralamayan yerler bu arada yeniden yapılandırıldı. Aslına bakarsanız kapatıldı ve birçok işlerini Türkiye’ye transfer ettiler. O artık geldi, geri gitmez. Bizim müşterimiz olan iş kollarında, davlumba, evye gibi işler Türkiye’ye geldi. Tamam, bizden birtakım kap-kacak işi Çin’e doğru gitti, fakat birtakım malzemelerde işler de Almanya’dan, İtalya’dan Türkiye’ye geldi. Bosch Siemens’in bugün buradaki assetleri artık Avrupa’nın en büyük assetlerindendir. Yeni yatırım yapıldığında Bosch Siemens Almanya’ya yapmıyor. Merkezleri orada ama yatırımlar buraya yapılıyor. Yani böyle baktığınız zaman siyaseten biz kendi kendimize başımızı belaya sokmazsak Türkiye’nin önü çok açık. riyle, başka birtakım proseslerde düzenlemelerle ferritikler bu işlere daha uygun hale getirilmeye çalışılıyor. Bu işte bayağı yol katedildi. Bugün beyaz eşyada ve daha birçok alanda yavaş yavaş stabilize ferritikler kullanılıyor. İlk kuruluşunuzda GOSB’u seçtiniz? Türkiye’de neden O da bir hikayedir aslında. Yer ararken dolaşmadığımız yer kalmadı. Coğrafik olarak İstanbul yakınlarında bir yer olmalıydı. O tarihlerde de acaba karşıda mı olsun, bu tarafta mı olsun diye düşünüyorduk. Bizim Alman ortağın fikri daha çok Avrupa yakasında olması tarafındaydı. Aslına bakarsanız o tarihlerde müşterilerin çoğunun merkezleri Avrupa’dadır ama malı göndereceğiniz yer genelde hep Anadolu yakasındadır. Sonra epey bir tartışma oldu. Ben o dönemler hem paslanmaz, hem de karbon çeliği satıyordum ve bu bölgede müşterilerimiz vardı. Yani bölgeyi biliyordum. Dedim ki: “burada böyle bir sanayi bölgesi var, bölge çok güzel, altyapısıyla hazır, arazi hazır, limanlar yakın”. O dönem Uzakdoğu’dan mal gelirken konteynırlarla gelir ama bizim mallar asıl normal gemide gelir. Normal gemide geldiği zaman ya Haydarpaşa’da gelecek ya Diliskelesi’ne gelecek. Dolayısıyla işin lojistik anlamı da burada. Sonra malı da göndereceğiniz zaman yüzde 70-80 buradaki yerlere gidiyor, karşıya çok fazla mal gitmiyor zaten. Öyle deyince Fransızlar yavaş yavaş ikna oldular. Sonra geldik buraları gezdirdik ama burada da arazi yok. Sonra bulduk araziyi. Sağ olsun o dönem Sertaç Hanım çok yardım etti bize. Araziyi bulduk, inşaata başladık. İnşaata başladığımız gün inşaatı yapan firma Pekintaş geldi buraya ve ilk iki konteynırı koydular, dört telefon hattı bağlandı. Türkiye’de hiçbir yerde inşaata, şantiyeye başlarken asfalt yoldan gelemezsin, elektriğini legal olarak alamazsın, öyle sana dört tane hat telefon verip de “hadi buyurun telefonunuz çalışıyor” demezler. Hakikaten de yabancı geldiği zaman uçaktan iniyor, Atatürk Havalimanı’ndan buraya gelene kadar aslına bakarsanız bırakın İstanbul’u, Türkiye hakkında bir fikir sahibi oluyor. Buraya gelen birçok Fransız’dan Fransa’da böyle sanayi bölgesi yok dendiğini duydum. GOSB gibi küçük sayılabilecek bir bölgede aynı alanda önemli isme sahip üç tane şirket oldunuz. Bu ilginç bir tesadüf. Ben burada biraz kendimle gurur duyuyorum. Çünkü ben yatırımın buraya yapılması için Fransızları ikna etmeye çalışırken epey dil döktüm. Şimdi bir yandan da tabi kendi kendime muhakeme yapıyorum acaba benim gönlüm burada da ondan mı ikna etmeye uğraştım? Yoksa hakikaten rasyonel karar bu muydu diye. Rasyonel karar buymuş demek ki; herkes hakikaten buraya geldiğine göre demek biz o zaman doğru kararı vermişiz. Ama arazi fiyatlarının bu kadar artmasıyla acaba bugün bir gelişme projemiz olsa burada kalabilir miyiz, yoksa gelişme projesini başka bir yere mi taşımak zorunda kalırız? Burada ciddi bir sıkıntı var. Hakikaten bugünkü fiyatlar içinde sanayicinin buraya gelip, bizim sanayi kolumuzda yeniden bir yatırım yapması çok kolay bir iş değil. l GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011 GOSBSAD Şimdi bunlar üzerine çalışılıyor. Bakıyoruz Japonlar da bunların üzerinde çalışıyor. Yavaş yavaş herkes daha iyi bir ürünü nasıl yaparız veya en azından pahalısıyla rekabet edebilen bir ürünü daha ucuza mal ederiz diye uğraşıyor. Tabi o zaman müşterilerimizle beraber çalışmalarımızda bazı şeyleri geliştirmeye çalışıyoruz. Zira müşteri de bundan nemalanacaksa o zaman belki preslerinde biraz değişiklik yapması gerekecek, belki biraz dizaynda, ufak tefek kalıplarda oynamak gerekecek ama yavaş yavaş bu tarafa doğru bir gidiş de var. Benim tekrar vereceğim mesaj, bu gibi ürün geliştirmede, bu gibi bir yeni ürünün ortaya çıkartılmasında tabi ki bir fabrikayla evli olmak başka bir avantajdır. 43 GOSB İşi de, Vizyonu da: İÇİMİZDEN BİRİ “Yüksekler” Kemal Kaya GOSBSAD Kaya Yapı Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı 44 Kaya grubu nasıl oluştu, nereden başladı? Kıvılcımı kim attı? 1 969 yılında İstanbul’da kurucumuz ve babamız Sabri Kaya tarafından başlatılmış ve 1980’de tüzel kişilik haline getirilmiş. O zamanlar Türkiye ticaretinin kalbi İstanbul Perşembe Pazarı’nda bu temel atılmış ve ilk önce Teknik Teknolojik Halatlar Grubu dediğimiz grupla ticari yaşam başlamış. Daha sonra 1996 yılında, yeni neslin tam anlamıyla işe katılmasıyla, ayrıca ikinci bir tüzel kişiliğin de kurulmasıyla iş sağlığı güvenliği, özellikle yüksekte çalışan insanların düşmesini engelleyecek teçhizatların tasarımı, üretimi, montajı, kurulumu, ihracatı konularında çeşitli faaliyetler ve iş üniteleri eklenmeye başlamış. İkinci nesil 1996 yılından itibaren işi tamamen profesyonel olarak ele almış; ama onun öncesini saymıyoruz tabi, biz yedi yaşından beri iş hayatının içindeyiz. Firma ticari faaliyetleri dört ana başlıkta yürütüyor. Birincisi, Kaya Robes dediğimiz Kaya Halat, teknolojik halatlar. İkincisi, Kaya Safe dediğimiz OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ 80’li yıllarda Türkiye’de aslında ciddi bir sanayileşme yok ve sanayileşmede aslında çok bilinç de yok. Hani çok gelecek öngörüsü yok. O noktada bu işlere yönelmek, bu kapıdan girmek nasıl bir şey? Oradaki vizyonun oluşumunda ikinci neslin çok önemli bir etkisi var. İkinci nesilde artık herkes okullarından mezun olmuş, askerliğini yapmış vs. İşi gerçekten profesyonelce ele almaya başladığımız gün biz, o ilk iki yıl içinde, önümüzdeki beş yılın, on yılın planlarını yapmaya başladık. İş planları yapmaya başladık. Bu arada tabi onlarca ülke gezdik, gördük, kendi mesleğimizle ilgili araştırmalar yaptık, fuar ziyaretleri yaptık. Bu konularda üretim ve hizmet veren özellikle Avrupa’da ve dünyanın diğer kıtalarındaki meslektaşlarımızın gidişatlarını yerinde inceledik. Bazılarından özel eğitimler aldık, içlerinde bulunduk. İş sağlığı güvenliği konularında, teknik teknolojik halatlar konusunda ve bunların hizmetleri kısmında Türkiye’nin nasıl bir gelişim göstereceğine, nasıl bir ihtiyacı olacağına dair bir projeksiyon çıkardık. Hatta 2020 yılının gerçeklerini dikkate alarak bir vizyon oluşturmaya çalıştık. O vizyonla birlikte birtakım hedefler koyduk. Bu hedeflere ulaşmak için çeşitli stratejileri yazılı hale getirdik ve bunları sürekli güncellemeye başladık. O vizyona ve hedeflere şöyle kabaca bir göz attığı- mızda; Türkiye’nin dünyanın her açıdan çok önemli bir noktasında olduğu, uluslararası global şirketlerin Türkiye’yi her anlamda bir merkez olarak kullanacağı, büyük şirketlerin sağlık, emniyet, çevre politikaları ile bizim diğer ürettiğimiz mal ve hizmetlerle ilgili algısı, standartları, anlayışları, metotları bizim nasıl bir yol izlememiz gerektiğini ortaya çıkardı. O zaman dedik ki: “biz dünyanın en gelişmiş makine parkuruyla, dünyanın en son versiyonundaki ulusal standartlarını baz alarak -gerek NATO, gerek EN, gerek British standartlar, gerek Lloyd ve Class kuruluşlarının gereklilikleri- gerek hammadde, gerek metodoloji, gerek iş disiplini ve diğer artışlarla ilgili en üst seviyede gereksinimlerimizi tanımlayalım”. Bunlarla ilgili kimlerle çalışacağımızı, nasıl bir müşteri profiline hizmet vereceğimizi yazılı hale getirdik. O profilde de askeri kurumlar, sivil savunma, itfaiye, uluslararası şirketlerin iş sağlığı güvenliği ihtiyaçları gibi her söktörle ilgili birçok dal çıkarttık. Ticari denizcilikten, askeriyeden tutun da, diğer kamu kuruluşlarından sahil güvenlik kıyı emniyete, tüm kurum-kuruluşlara, gıdaya, mobilyaya kadar girdik. Bu arada eğitim ve danışmanlığın bilincini oluşturmak için 2000 yılından 2005 yılının sonuna kadar ücretsiz yayınlar, kitaplar, seminerler, çalıştaylar ve toplantılarla otellerde, iş yerlerinin yemekhanelerinde, konferans salonlarında, sahalarında kısaca her nerede imkan bulduysak bu bilinçlenmeyi arttırmaya dair birçok çalışma yaptık. Bu arada eş zamanlı olarak da bütün ürünlerimizi sertifikalandırdık. Tasarım yatırımı yaptık, kalıp yatırımları yaptık. GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011 GOSBSAD kişisel koruyucu donanımlar, iş güvenliği ekipmanları ve sistemler. Üçüncüsü, iş sağlığı güvenliğini ilgilendiren tüm alanlarda - başta yine pilot konu, yüksekte çalışma olmak üzere- eğitimler vermek. Dördüncü konu da, iş sağlığı, güvenliği konularında yurtdışında ve içinde büyük çaplı uluslararası projelerin sağlık, emniyet, çevre proje yönetimlerini üstlenmek, oradaki bütün prosedürsel işlemlerden, satın almaların yönetimine kadar sağlık, emniyet, çevre konusunda ne kadar yapılması gereken iş varsa tamamını paket olarak hizmet veriyoruz. Bu kadar kısa tutalım isterseniz. 45 GOSB Türkiye bu konuda nasıl bir pazar? GOSBSAD İÇİMİZDEN BİRİ 46 Bizim başladığımız yıllarda inanılmaz derecede yetersiz bir bilinç vardı. Bugün Türkiye’deki şirketlerin global şirketlerle ortak yatırım yapıp yurtdışında uluslararası proje yönetim şirketleriyle, denetçi şirketlerle çalışmalarının yanısıra iş güvenliği bilincini bütün idari teknik şartnamelere yerleştirmiş, bu konuda ciddi yaptırımları olan, işi alma aşamasında şartnamesine koymuş olan bazı Amerikan, İngiliz, Alman şirketlerinin buradaki operasyonları bu bilinci sağlamaya yönelik epeyce görev yaptılar. Burada çalışanlar, mühendisler, proje yöneticileri, tasarımcılar bu konulardan o yabancı kültüründen dolayı, onlarla iş yaptığımız için otomatikman haberdar oldular. Onlara uymak zorunda oldular, bir bilinç oluşmaya başladı. Bu arada bizim gibi bir iki firma bu konuda seminerler, konferanslar, yayınlarla desteklemeye çalıştı. Odalar bu konuda bu bilincin artmasına dair çeşitli çalışmalar yaptı. Zannediyorum son 6-7 yıldır iş sağlığı güvenOCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ liği konularında iki yıllık üniversitelerde bölümler açıldı. Daha sonra son 4-5 yıldır yüksek lisans açıldı. Bizim de birçok personelimiz iş sağlığı güvenliği konusunda yüksek lisans yapmıştır. İş sağlığı güvenliği konusunda ilk defa dört yıllık bir lisans programı Yeni Yüzyıl Üniversitesi’nde açılıyor. Onu da Yeditepe’deki hocamız açıyor, bu konudaki tek profesördür. Beş, altı tane de doçent var. O kadar. Yani akademik olarak yetişmiş insan sayımız da çok az bizim. Yine bu konuda birtakım dergiler oluşmaya başladı. Bu bilince biz de, şirket olarak, çok ciddi katkıda bulunduğumuzu düşünüyorum. Bugün yılda en az 7-8 bin kişiye uygulamalı eğitimler veriyoruz. En küçük eğitimimiz üç tam günlük. En az 8 bin kişiye 10 saat işbaşı eğitimleri veriyoruz. Binlerce kişi ayrıca elimizden geçiyor. Yani sağlık taramaları, kontroller, ilk bilinçlendirme eğitimleri vs. konusunda çok sayıda insan bizim yaptığımız iş gereği elimizden geçiyor. Bu arada idealist Türk şirketleri, büyümek isteyen vizyonel şirketler, birçok etkileşimden dolayı, iş sağlığı güvenliğine önem vermeye başladılar. Bu konuda Çalışma Bakanlığımızın yayınladığı çeşitli yönetmelikler, kontrollerin, denetlemelerin biraz artması erken oldu. Bu arada çeşitli iş kazalarının medyaya taşınması etken oldu. Bu konuda artık medyanın da yazıyor, çiziyor olması bu bilincin artmasına dair pozitif etkide bulunuyor. Sizin yaptığınız çalışmalar herhalde bu minimum standartların önünde. Her ne kadar bilincin arttığını söylüyorsanız da o kuruluşlar bu minimum standartları karşılamak üzere gerekli, hatta reaktif, davranışlarda bulunuyorlar. Proaktif önleyici konulara pek giren yok. Bununla nasıl baş edebiliyorsunuz? Çok zor. Yani o kadar zorlandığımız, hani bir firmanın ömrüne mal olan, inanılmaz sabır isteyen bir konu. Bu bilinçlenmeyi sağlamak için yapılan dünya kadar çalışma var ve belki bilinç düzeyinde yüzde 1’e gelebildik. Bir kere ilkokul seviyesinden itibaren yeni bir nesil yetiştirmemiz gerektiğine inanıyoruz biz. Bu işi Milli Eğitim Bakanlığı’nın ele alması lazım. Hani trafik kazalarında her yılda 100 kişi ölüyorsa 40 kişi de yüksekte çalışmada ölüyor. Oransal olarak çok daha fazla insan ölüyor. Hepi- miz araç kullanıyoruz ama hepimiz yüksekte çalışmıyoruz. Bakın, yüzde 42 trafik genel kazalar, yüzde 14 düşmeler. Ölüm nedenleri mi? Ölümlü iş kazaları. Burada bir rasyo da var. Bir kere biz evdeki hanımdan camı silmeye gelen temizlikçiye, genel müdürden şantiye yöneticisine, birim yöneticisinden işçiye, herhangi bir konuda taşeronun bünyesinde çalışan bir insana kadar bu bilinçlenmeyi ülke olarak, bakanlıklar olarak, kamu olarak –kamu başta- sağlamadığımız müddetçe, kamu, önleyici bir kültür geliştirmediği sürece bizim bunu aşmamız mümkün değil. Yani biz bu yüzde 1 bilinçlenmeyi yüzde 5’e getireceğiz, Kemal Kaya Kemal Kaya, 1969 Sivas’ta doğdu. 1987 AEML Endüstri Meslek lisesi Makine Ressamlığı bölümünü bitirdi. 1993 Bilkent Üniversitesi İç Mimari ve Çevre Tasarımı bölümünden mezun oldu. 1993-1996 yılları arasında Baytur İnşaat, Yüksel İnşaat ve A/Y mimarlık firmalarında Şantiye Şefi / Proje Şefi görevlerinde bulundu. 1996 yılında Kaya Yapı Ltd. Şti.’nin kuruluşunda yer aldı. 1996-2004 yıllarında Tasarım, Ar-Ge, Üretim, Pazarlama, Kalite, Satın Alma, İhracat ve Eğitim bölümlerinin yönetiminde görev aldı. 1999-2009 yılları arasında 20’den fazla ülkede pazar araştırması, üretim teknolojileri, Ar-Ge, İSG eğitim ve simülasyon alanları ile ilgili çeşitli amaçlarla çalışmalarda bulundu. 2001-2005 yılları arasında Eğitim departmanının kurulumu çalışmalarında yer aldı ve birçok kamu ve özel kuruluşa yüksekte çalışma ve İSG eğitimleri verdi. 2004-2009 yılları arasında firmanın Genel Müdürlüğü’nü üstlendi. Şirket iştigal konularında çeşitli yayın ve kitapların yazımı ve oluşturulmasında görev aldı. 2010 yılı başından itibaren firmanın Yönetim Kurulu Başkanı olarak görevine devam etmektedir. Yönetim sistemleri, Kalite, Yatırım, Sağlık-Emniyet-Çevre konularında yurt dışından ve içinden çok sayıda eğitim, danışmanlık ve sertifika alan Kaya evli ve iki çocuk babası olup, İngilizce bilmektedir. İkinci nesil nasıl yetişti? Sonuçta siz kendi kendinize mi mimar olmaya karar verdiniz, babanız mı? Birinci nesil korkunç vizyonel bir kere. Kurucumuz Sabri Bey. İkinci nesil bu işi operasyonel olarak gerçekleştirmiş. Vizyonu bence kesinlikle birinci nesil koymuş. Birinci neslin hakkını teslim etmek lazım. Hala işin başında. Ta okuduğumuz dönemden, ortaokuldan itibaren boş vakitlerimizde iş hayatının içindeydik. Yahudi gibi düşünür babam hep. Bazı Yahudi arkadaşları vardır, derler ki “sen bizden daha fazla Yahudi’sin.” Benim çocuklarım on, on üç yaşında, babam beni üç yıldır uyarıyor çok geç kaldınız diye. Bir çocuğun iş hayatı eğitimi yedi yaşında başlar der. Biz yedi yaşında başladık aşağı yukarı. İyi okullarda okutmaya gayret etti biGEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011 GOSBSAD yüzde 10’a getireceğiz, yüzde 20’ye, yüzde 30’a getireceğiz. Yüzde 100 gibi bir hedefimizin olması lazım ülke olarak. Avrupalı, Amerikalı bu işe 50-60 yıl evvel başlamış. Dolayısıyla sokakta 15 yaşındaki bir çocuk kask takmıyorsa polis durduruyor, cezasını ailesine gönderiyor. Hiç şakası yok. 16-18 yaşından sonra da kendisine gönderiyor. Onlar birkaç yıl sonra bize de gelecek. Bizde de bisiklette kasksız olmak yasaklanacak. Daha öğrenmemiz gereken çok şey var. En önemlisi –kişisel görüşümtoplumun tamamen bilinçlendirilmesi ve ilkokuldan itibaren tüm bundan sonraki nesile verilmesi ki, böyle bir çalışmayı yaptığınızda sonuçlarını 20-25 yıl sonra alırsınız. Bu ülke bunu yapmak zorunda. Hali hazırdaki risk altında çalışan insanlara da tabi öncelik vererek, 20 milyon civarında çalışan var galiba Türkiye’de aşağı yukarı yüzde 50-55 kayıt dışı çalışılıyor zannediyorum, kayıtlarda 9 milyon civarında insan gözüküyor ama zannediyorum çalışan sayımız 20 milyon civarında. Bu kayıt dışının da ciddi bir şekilde önüne geçilmesi gerektiğini düşünüyorum. 47 GOSB İÇİMİZDEN BİRİ rinci nesil bizi. Hem okul, hem iş hayatını birlikte vermeye gayret etti. Biz mesleklerimizi kendimiz seçtik. Yani ailemizin ne kadar etkisi oldu bilmiyorum. Ben kararımı ortaokulda vermiştim mesela. Bugün benim çocuklarım ilkokulda verdiler kararlarını ve değiştirmediler, hala aynı devam ediyorlar. Makine ressamlığı okuduk. Ondan sonra yolumuz Bilkent Tasarım ve Mimarlık Fakültesi’ne düştü. Ben ilk mezunlarındanım aşağı yukarı. GOSBSAD Ortaklık yapmak isteyen hangi sanayiciyle konuşursanız konuşun kesinlikle yüzde 90’ı sizin söylediğinizi başka bir şekilde ama aynı mantıkla ifade ediyor. 48 Beş yıldır bizi kesmeye çalışıyorlar. Yani dünyanın ilk 5’teki firmalarının üçü temas etti bir kere. Dördüncü sıradaki firma bunu çok agresif bir şekilde yaptı. Fransız bir firmaydı. CEO’ları defalarca geldi, mali işler direktörü geldi, MR’ımızı çekmeye çalıştılar. Biz o zamanlar bir vizyon koyduk dedik ki: “bu şirket önümüzdeki beş yılda buraya, on yılda buraya gelecek, geçmişimizdeki trend de bu. Sizinle masaya, bu değerlemeyi dikkate alarak oturabiliriz.” Paris’te bir toplantı yaptık, dediler ki: “bizim sizin geleceğinizle işimiz yok, değerlendirmelere geçmişe göre bakacağız” falan. Dedik ki: “geleceğiyle ilgilenmediğin bir şirketle aynı masada ne işin var o zaman?” Öyle bir cevabı beklemiyorlardı. Biz o konudaki işbirliğini çok nazikçe, diplomatik bir davranışla karşımıza almadan, yanımıza alarak, öteleyerek o ilişkiyi soğuttuk. Bugün bir numarayla muhatabız. Dördüncü toplantımızı yaptık. Bu müzakereler biraz daha sürebilir. Eğitim ve danışmanlık alanında belki şirketin bir bölümü, bir stratejik iş ünitesi globalleşebilir. Globalleşmeye hiç karşı değiliz. Yani bu sektörün, bu şirketin, bu ülkenin sağlayacağı katma değerleri dikkate alırız, gereklilikleri dikkate alırız, zorunlulukları dikkate alırız. Bazen işbirliği yapmanın, ortak yatırım yapmanın, globalleşmenin tersine çok pozitif etkileri vardır. Hiç karşı değiliz ama yerli bir marka olarak mutlak suretle bazı çekirdek işlerimizde çok önemli global bir marka olacaktır Kaya markası. Bu konuda çok iddialı bir vizyona sahip bu şirket. Şu anda butik, orta ölçekli bir şirket. Son on yıllık büyüme hızı ortalama yüzde 30-35 arasındadır. Konsolide olarak söyOCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ lüyorum yeni birimler, özellikle eğitim ve danışmanlığın büyüme hızları biraz daha yüksek. Danışmanlık şirketi iki yaşında ama bugün Türkiye’nin en önemli projelerini yönetiyor. Dünyanın en önemli projelerini yönetiyor. Buna 28+2 yıl demek daha doğru olur. Eğitim 5 yaşında ama onun öncesinde bir 25 yıl var. Bir de 5 yıl ücretsiz yayınlar, bilgilendirmeler, pazarlamalar vs.ler oluşturmayla geçen bir sürü zaman var. Bugün Türkiye’nin en saygın kurumları bu şirketten eğitim alıyorlar. Askeriyeyle geliştirdiğimiz bazı Ar-Ge projeleri var. Envanter Kontrol Merkeziyle, Deniz Kuvvetleri’yle, Hava Kuvvetleri’yle yaptığımız bazı projeler var. Bunlar çok ciddi katma değerler sağladı. Bir tanesini Deniz Kuvvetleri’nin gelmişinde, geçmişinde, kuruluşundan bu yana en başarılı tek örnek olarak çıkarttılar. Son 10 yıldır bütün savaş gemilerinin, firkateynlerin bağlama, yedekleme, kurtarma halatlarının tamamını biz yapıyoruz. Onu da yapan tek şirket biziz Türkiye’de. Yönetim Kurulu üyemiz Ali Kaya ile Deniz Kuvvetleri’nin içinde CNN Türk bir saate yakın canlı yayın yaptı. Yerlileştirmeyle ilgili örnek proje olarak yayınladılar. Yaptığımız işi yapacaksak; bütün kıtalara, bütün dünyaya satılabilecek kalitede, satılabilecek tasarım gücüne sahip, satılabilecek patent tescil gücüne sahip, satılabilecek standart altyapısına sahip ve işleve sahip, ambalajından etiketine, diğer unsur ve sunumlarına kadar en doğrusu, en iyisi olması lazım. O zaman mutlaka Ar-Ge’ye zaman ayıracaksınız, para ayıracaksınız, bütçe ayıracaksınız, tasarımcı ayıracaksınız. Onun diğer bileşenleriyle, hani kalıp tasarımlarından o işin imalat, prototiplerine kadar ciddi bir sabır göstereceksiniz. Örneğin bir projemiz var üç yıldır devam eden, şu anda test aşamasında, yakında piyasaya sunacağız. Dünyada bir numarayla yarışıyor ve 11 patent var sadece bir üründe. Şu an Türkiye’de sadece bizim yaptığımız yeni, bir yaşında bir yaşam hattımız var. Bunu dünyada beş ya da altı firma yapıyor; bir tanesi de biziz. Ama o tasarım tamamen özgün, bize ait detaylar içeriyor, patentler içeriyor ve şu anda ilk büyük kurumsal işimizi Amerikalı bir şirketten aldık. 50 bin metrekare tamamen bütün kapalı alanını, biz yapıyoruz. Bütün o gereklilikleri, sertifika gücünü sağlıyoruz, patentimiz var, “product liability insurance”’ımız var. Bugün yaptığımız bütün ürünlerin tamamı sigortalıdır. Bu meslekte, bu işi yapan bu sigortaya sahip olan da tek şirketiz ayrıca. Bu tür başarılı onlarca projemiz var. Savunma konusunda da bu markalara ek olarak ciddi bir yapılanma gündeme gelebilecek mi? başka bir şeye gerek yoktur. O kadar temiz bir iş yapıyoruz. Sağlığa ve çevreye zararlı olabilecek bir şeyi hem aile felsefesi gereği, hem mesleğimizin iş sağlığı güvenliği, çevre olması sebebiyle, hem sağlık, emniyet, çevre konularındaki politikalarımız gereği, insan kaynakları politikalarımız gereği ürettiğimiz herşeyi bu politikalara uygun üretmek durumundayız. Binamız da yine öyle. Çevreye duyarlı, insana duyarlı bir bina. LEED Platin’e başvurusu yapıldı, Türkiye’de Amerika LEED’e kayıtlı ilk beş projeden bir tanesidir. Ama çeşitli nedenlerle projeyi erteleme kararı aldık ve bugüne kadar geldik. Tapular da iki gün önce geldi. Birkaç hafta içinde ana karar alınır tamamını mı yapalım, bir kısmını mı yapalım, nasıl hareket edelim, bunun iş planını, projeksiyonunu gözden geçireceğiz. Finansal nakit akışını gözden geçireceğiz. Verilen kararı uygulayacağız. Kaya Defence, gelecek yakında. İkinci çeyreğin sonunda Defence’in web sitesi, katalogu ayrı bir stratejik iş ünitesi olarak açılacak. Arkasından Kaya Construction açılacak. Belki ilk işimiz de Anadolu’da bir iş olacak, henüz adını açıklamayalım veya o Amerikalı şirketin işleri olabilir Construction ile ilgili. İnşaat, yapı, kurulum, montaj… Peki neden GOSB’u tercih ettiniz? 99’da karar verildi. Türkiye’nin sanayi kalbi Kocaeli ve İstanbul’un sınırı olacak diye. Hatta o zaman OSB olmamıştı daha. Tuzla Boya Vernik Organize Sanayi Bölgesi’nden bir yer aldık. Ama 2020 yılı vizyonunu dikkate aldığımızda bizim öyle bir sitede, öyle bir alanda bu işi yapamayacağımız, bu işi daha doğru bir organize sanayi bölgesinde, daha büyük bir alanda, daha prestijli bir alanda yapmamız gerektiğiyle ilgili bir vizyon çıktı. Bundan altı yıl evvel GOSB’a projemizi anlattık ve sağ olsunlar dediler ki: “bu proje sağlık, emniyet, çevre politikası gereği GOSB’un da çok önemsediği bir meslek. Böyle bir şirketin, böyle bir yapının GOSB’da olması bizi de çok sevindirir.” Ayrıca bizim bütün üretimlerimizde, bütün işlerimizde çevreyi kirletecek hiçbir unsur yoktur. Elimizi yıkarız, Şu anda bütün üretimimizi GOSB’da yapıyoruz. Kendi ana üretimlerimizin dışında tasarımı, kalıpları, patent, tescil, test, muayene, sertifikasyon, sigorta tüm işleri bize ait olup üretimini dışarıda yaptırdığımız, hem yurtdışında hem burada, diğer tedarikçilerimize yaptırdığımız onlarca ürün var. Her şeyi bizim üretmemiz mümkün değil. Birçok aksam bizim adımıza dışarıda yapılıyor.l GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011 GOSBSAD Dünyanın Bir Numarasıyla Yarışan Ürün 49 GOSB TEKNOPARK İlacın Ar-Ge’si: Klinik Araştırma Klinik araştırma konusunda neler yapıyorsunuz? Bunları çok kısaca anlatabilir misiniz? GOSBSAD M 50 ene Research bir klinik araştırma organizasyonu. Bu, dünyada çok bilinen bir terim. Klinik araştırma; yenilikçi, innovative ürünlerin geliştirilmesiyle ve insanlara kazandırılmasıyla ilgili bir organizasyon. Bir ilacın molekülden eczaneye, sizin alımınıza ulaşmasına kadar geçen bir hikayesi var ve bu hikaye yaklaşık 10 yıl sürer. İlk önce laboratuvarda bir molekül var, daha sonra bunun hayvan deneyleri var. Hayvan deneylerinde başarılı olanlar Faz-1 olarak adlandırdığımız, bu ilacın hangi dozda, hangi gramda, hangi formda verileceğiyle OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Ülkemizde 30 yıllık bir geçmişe sahip klinik araştırmalar alanında Türk menşeili tek uluslararası kuruluş olan Mene Research, GOSB Teknopark merkezli çalışıyor. Mene Research, klinik araştırmalar alanında, molekül bulunduktan sonraki aşamalar dışında bütün ayakları bir arada bulunduran geniş bir servis yelpazesine sahip kuruluş olarak rakiplerinin arasından sıyrılıyor. Öyle ki, İngiltere ofislerinde “hayır, bu iyi bir molekül değil, boşuna yola çıkmayın” ya da “evet, siz bu yola devam edebilirsiniz” diyerek ince değerlendirme araştırmalarını yapabilen bir ekipleri var. Bir molekülden ruhsatlı ilaç olmaya giden o uzun süreç ile bu sürecin ardındaki merak edilenleri Şule Mene’ye sorduk. ilgili bizim sağlıklı görünümlü dediğimiz bir grupta çalışılıyor. Buradan alınan bütün verilerle daha sonra Faz-2’ye geçiliyor. Artık hastalarda çalışmaya başlıyoruz. Hastalarda daha geniş bir yelpazede çalışıyoruz. Daha sonra eğer veriler uygunsa Faz-3’e geçiyoruz. Bu sefer daha büyük bir grupta, 300-500 kişilik bir grupta çalışıyoruz. Bütün bu datalar dünyadan toplandıktan sonra, her ülkenin ilgili sağlık bakanlıklarından o ilacın ruhsat alabilmesi için bu verilerin oluşturulması gerekiyor. Çok doğal olarak, bu çalışmalar yapılmazsa, herhangi bir yeni ilacın birtakım hastalıkların tedavisi için kullanılabilecek hale getirilmesi mümkün değil. Yani siz bir şeyi laboratuvarda yapıp ondan sonra da paketleyip insanlara satamazsınız. Onlarla ilgili bütün ön çalışmaları yapmış olmanız gerekir. Mene Research’ün Rolü leniyor. Ve “evet, doğru, bu ilaç, bu grup hastaların tedavisi için etkilidir” dendikten sonra sizler ruhsat dosyalarınızı hazırlıyorsunuz, bakanlıklarınıza veriyorsunuz. İlaçlar artık eczanede veya doktorlar ya da sizin için erişilebilir hale geliyor. Şu an uğraştığınız projelerden bahsedebilir misiniz? Biz genelde, erken faz dediğimiz daha molekül, gelişmiş ve ilk gönüllülerin kullanılacağı aşamalardaki çalışmalara büyük öncelik veriyoruz. Therapeutic alan dediğimiz daha çok kardiyovasküler, yani tansiyon ilaçları, stentler, kalp stentleri, kateterler -çünkü biz tıbbı cihazlarda da çalışma yapıyoruz- CNS dediğimiz sinir sistemi hastalıkları, parkinson, depresyon, alzheimer, multiple skleroz dediğimiz hasta gruplarımız var. Bir grubumuz da onkoloji. Onkoloji grubunda çok farklı alanlarda çalışmamız var. Meme kanseri, over kanseri dediğimiz yumurtalık kanseri, melanoma dediğimiz agresif deri kanserleri, akciğer kanseri, bütün bunlarla ilgili şu anda yaptığımız çalışmalar var. Bir diGEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011 GOSBSAD Bizim Mene Research olarak görevimizi söyleyeyim. Biz nerede rol alıyoruz? Laboratuvarlardan çıkmış, hayvan deneyleri bitmiş, sonrasında gönüllülerde denenmiş, daha sonra Faz-2 dediğimiz hastalara o ilk geçtiği anlar ile Faz-3 dediğimiz daha geniş hasta gruplarında bu uluslararası projelerin Türkiye ayağını yapmakla görevliyiz. Kimlerle çalışıyoruz? Üniversitelerle çalışıyoruz. Örneğin “melanoma” dediğimiz bir kanser türüyle ilgili Amerika’da geliştirilmiş bir aşının tüm dünyada hastaları var, bir grup hastası da Türkiye’den bu çalışmalara katılıyor. Gerçek bir örnek vereyim: böyle bir çalışmada örneğin Ankara Üniversitesi’nde hematoloji bölümünde hematolog-onkolog bir araştırmacıyla çalışıyoruz ve Türkiye’den dünyadaki bu global çalışmaya bir hasta katılmış durumda ve o hasta yaklaşık bir yıldır hem ilacını alıyor hem de birtakım testleriyle beraber izleniyor. Bütün o bilgiler güvenilir olarak merkez data management’a gönderiliyor. Tüm dünyadaki bu çalışma bitip bütün bu datalar analiz edildikten sonra FDA’e gidiyor. Deniyor ki bizim çalışmamızın sonucu bu. FDA bizim Sağlık Bakanlığımız gibi Amerika’nın Sağlık Bakanlığı. Eğer bu molekül Avrupa’da bulunmuşsa o zaman da EMEA dediğimiz Avrupa Birliği’nin bir sağlık kuruluşu var, bu datalar orada ince- 51 GOSB TEKNOPARK ğer grup, bence çok önemli, orphan drug dediğimiz yetim ilaçlar. Dünyada öyle bir hasta grubu var ki; bu kişiler için ilaç şimdiye kadar hiç geliştirilmemiş. Çünkü bu hastaların sayısı çok az. Kişinin bir enzim eksikliği var, 12 yaşında ölecek ama sizin bu ilacı geliştirmeniz, üretmeniz, bundan para kazanmanız çok kolay olmadığı için hiç kimse çalışmamış. Yani aslında farklı alanlarda, kazanç gözetmeksizin, kişilerin ömürlerini uzatabilmek için yaptığımız yetim ilaç çalışmalarımız var. Dolayısıyla Mene Research çok geniş bir yelpazede, kanser, kardiyovasküler, yetim ilaçlar, medikal araçlar alanında uluslararası çalışmaların Türkiye’deki ayağını yürütmekte. Yetim ilaçlar da uluslararası bir çalışma mı? Tabi ki. Bu fikirler Türkiye’deki bir profesörden de çıkabiliyor. Bunun bir örneği var: Behçet Uz’un tüm dünyaya hediye ettiği, kendi ismini de verdiği bir hastalığın tanımı. Şu anda Behçet çalışmasıyla ilgili uluslararası bir proje yürütüyoruz ve bu projenin uluslararası koordinatörü de bir Türk hekim. Amerika’nın yürüttüğü bir projeyi burada yapmıyoruz; aslında biz burada proje üretip hem Türkiye’de, hem birçok ülkede bu projeyi yaptırıyoruz. Klinik araştırma nedir? Klinik araştırma gönüllülerle yapılan ve belli bir sağlık sorununu hakkında önceden belirlenmiş, cevabı bilinmeyen bir soruyu aydınlatmaya yönelik bilimsel bir araştırmadır. Dikkatle planlanmış klinik araştırmalar, insanlardaki hastalıklara karşı yeni tedavi yöntemleri geliştirilmesi açısından en güvenli ve hızlı yöntemlerdir. GOSBSAD Klinik araştırmalar çeşitli tiplerde olur. Bunlara örnekler aşağıda verilmiştir: 52 a) Belirli bir hastalıktan korunmaya yönelik uygulamalar (örneğin aşı çalışmaları) b) Yeni tedavi yöntemlerini araştırmak veya bilinen bir tedavi yönteminin daha etkin kullanım şeklini bulmaya yönelik çalışmalar (örneğin yeni bir antibiyotik OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Siz bir tıp doktorusunuz ve bu işe nasıl ve neden başladınız? Bir tıp doktoruyum ve doktorluk da yaptım. Fakat daha sonra eğitimime Amerika’da devam ettim. Amerika’da da Harvard’da bir master programını bitirdim ve döndüğümde bir Amerikan firmasının research bölümünde Türkiye’de göreve başladım. 1993’te Türkiye’nin klinik araştırmalarda ilk yönetmeliği çıktı ve benim başladığım yıllar o zamana denk geliyor. Türkiye’de bu işe ilk başlayan kişilerden biriyim ve baktığınızda iki büyük Amerikan şirketi, ondan sonra da bir Avrupa, bir Danimarka şirketi... Buralarda devamlı olarak research yaptık. Uluslararası research’ü, bunun kurallarını ve bizim lokal kanunlarımızı çok çok iyi bilmeniz gerekiyor. Daha sonra tabi siz dünyada da tanınıyorsunuz. Bunun için özel bir şey yapmanıza gerek kalmıyor. Çünkü çok fazla uluslararası toplantıya katılıyorsunuz, onlar sizi tanıyorlar. Tabi dünyada da böyle bir trend var. Daha önce yabancı ilaç firmalarının içinde research departmanları olurdu. Tabi araştırma giderek pahalı hale gelen bir şey. Tüm dünyada yaklaşık son 20 yıldır bir trend başladı. İlaç firmaları araştırma departmanları kurmak yerine, sadece ilaç araştırmasını yapan spesifik veya kanser ilacının araştırılması. Günde iki kez kullanılan bir ilacın tek seferde kullanımının aynı etkiyi daha az yan etkiye neden olarak yapıp yapmayacağı da bir klinik araştırma konusu olabilir) c) Yeni tanı yöntemlerinin geliştirilmesi d) Ciddi hastalığı olan kişilerde yaşam kalitesini geliştirmeye yönelik çalışmalar Klinik araştırmalar ‘çalışma protokolü’ adı verilen bir plana göre yürütülür. Çalışma protokolünde, hangi hastaların çalışmaya katılabileceği, yapılacak tanı testleri ve diğer işlemlerin isimleri ve yapılma zamanları, kullanılacak ilaçlar ve dozları, tedavi süresi ve araştırmanın ölçülebilir hedefleri yazılı olarak belirtilir. Çalışmaya katılan her gönüllü çalışma kuralları hakkında biliglendirilerek, mutlaka yazılı onayı alınır. uluslararası olan tek firma şu anda Mene Research. İngiltere’de, Amerika’da bir ofisimiz var. Ayrıca Ankara teknoparkta bir ofisimiz var. Amerika’daki ofisimiz Maryland Üniversitesi’nde yine bir teknoparkın içinde. Dolayısıyla biz hep çalıştığımız yerlerde bir üniversite, bir teknopark, bir Ar-Ge bölgesinde olmaya ve yenilikçi birtakım çalışmalar yapmaya önem veriyoruz. Klinik Araştırmalar Derneği’nden sözettiniz. O zaman, ülkemizde bu alanda ciddi anlamda bir sektörden söz edebiliriz. Klinik Araştırma Derneği 2006 yılında kuruldu. Bugün 3 binin üstünde üyesi var ve üyelerin birçoğu yabancı. Meclisten geçirilmiş bir yasamız da var ve Türkiye’de bununla ilgili gene çok ciddi kılavuzlar ve yönetmeliğimiz var. AB ile paralel yürüyen, Avrupa’da ne varsa, hangi yöntem uygulanıyorsa Türkiye’de de aynı yöntemin uygulandığı sistemler mevcut. Bizim evet rakiplerimiz diyelim ya da bizim gibi çalışan meslektaşlarımız var Türkiye’de. Sayıları yaklaşık 7-8 tane. Bunlardan 2-3 tanesi uluslararası firma. Uluslararası firmaların Türkiye ofisleri olarak yürüyor. Ama benim bildiğim, eğer yanlışsa düzeltilebilir, Türk olup yabancı ülkelerde ofisleri olan, yani aslında Türk olan ama Örneğin uluslararası bir proje geldi. Hasta ile ilgili birtakım kriterleri olan bu protokolü Türkiye’de uygulayabilmeniz için öncelikle bu alanda çok deneyimli araştırmacılarla çalışmanız gerekiyor. Bu alanda hangi araştırmacıyla çalışabileceğimizi saptamak için bütün literatürleri tarıyoruz. Tabi onlar için de bunlar çok büyük şans. Düşünün; hastasına tedavi üstüne tedavi yapılmış ve hepsinde başarısızlık sağlanmış ve en az 7-8 yıl sonra elinize gelmesi beklenen bir ilaçla hastanıza son şansı verebilir olan bir protokol gelmiş. Birçok araştırmacı bundan çok heyecanlanıyor. Dolayısıyla araştırmacı ben bu projeye katılmak isterim dediğinde, bu birkaç merkez de olabiliyor, örneğin Çapa’ya da gidebilirsiniz, Hacettepe’ye de gidebilirsiniz. Daha sonra bizim etik kurul dosyalarımız hazırlanıyor. Lokal etik kurullardan bunların onaylarının alınması gerekiyor. Biz hangi projeyi yapıyoruz, kime yapıyoruz, hastaya ne vereceğiz, hastaya zararı olacak mı, bu hastalar sigortalı mı, biz bu hastaları nasıl takip edeceğiz, bir şey olursa ne yapacağız, bütün bunların olduğu bir dosya. Etik kurul onayları alındıktan sonra dosyalar bakanlığa gidiyor. Bakanlıkta da bir inceleme var. Tabi bu Türkiye’ye özgü bir şey değil. Tüm dünyadaki sistem bu. Önce etik kurul, sonra uluslararası otoritenizin verdiği onay ile artık yurtdışından o ilaç, o experimental dediğimiz, piyasada satılmayan ilaç Türkiye’ye özel giriyor. Bütün bunların sayıları bellidir. Hangi hastaya vereceksiniz? Ne dozda vereceksiniz? Kullanılmayan ilaçlar tekrar toplanır imha edilir, hiçbir şekilde gönüllü GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011 GOSBSAD firmalara bu işi devretmeye karar verdiler, outsource etmeye karar verdiler. Çünkü çok pahalı bir iş. Onun yerine bu tür klinik araştırma organizasyonları oluşmaya başladı. Mene Research de o oluşan organizasyonlardan bir tanesi. Uluslararası çok fazla ilişki nedeniyle zor olmadı. Tabi ki bakanlıklarla, etik komitelerle çok bir arada çalışmışlığımız, mesailerimiz var. Çünkü ülkemizde de bunun üst standartlarda yapılması için çok çaba harcandı. Bütün bunlar bir araya geldiğinde proje teklifi noktasında hiçbir sıkıntı yaşamadık. Tam tersi biz, gelen projelerde “biz bunu yaparız” ya da “yapmayız” ayrımını yapabilir hale geldik. O anlamda da aslında şanslıyız. Laboratuvar üzerine değil de o ikinci, üçüncü faz dediğimiz gönüllüler üzerinde bu işi yapıyorsunuz. O organizasyon nasıl gelişiyor? Gönüllüleri nasıl izliyorsunuz? O sonuçları nasıl alıyorsunuz ya da nasıl geliştiriyorsunuz? 53 GOSB TEKNOPARK olmayan bir başka hastaya verilme şansı yoktur. Korkunç bir record-keeping sistemi var. Tabi hastanız örneğin üç haftada bir ilacını alıyor ve daha sonra da tetkike gidiyor. Siz o tetkikleri topluyorsunuz. Bu arada şunu da söylemek isterim: Siz klinik çalışma hastası, bir çalışmaya girdikten sonra hiçbir şekilde ne sigortasına, ne özel sigortasına, ne de kişinin kendisine hiçbir şey charge edemezsiniz. Bütün her şeyi, bütün tedavileri, testleri, ilaçları, yol masrafları dahil çünkü o kişi kendisi için bir şans bulmuştur ama aynı zamanda da bilime hizmet etmektedir. Çünkü oradan gelecek data yarın diğer kanser hastaları için piyasaya çıkacak bir ilaç için kullanılacak. O yüzden bu misyon çok önemlidir. Hasta her istediği anda çalışmadan çıkma hakkına sahiptir. Bütün bunlar yazılıdır. Ve çıktığında da en iyi şekilde tedavi edileceği de garantidir. Siz bu dataları toplayıp -bu söylediğim şey de yaklaşık 3-5 yıl 100 bin molekül x 1 milyar dolar = 1 ruhsatlı ilaç Bir molekülün laboratuvarda bulunmasından ruhsata kadar geçen süreç yaklaşık 10 yıl ve bir molekül için harcanan para en az 1 milyar dolar. En kötüsünü size söyleyeyim: Yaklaşık 100 bin molekül bu şekilde laboratuvarlardan yola çıkıyor, fakat bu 10 yıllık hikayesini başarıyla tamamlayabilen sadece 1 molekül oluyor. Dolayısıyla bir ilacı keşfetmek, bir hastalığı tedavi edebilmek için bir şeyi geliştirmek çok pahalı, çok meşakkatli, çok riskli, yatırımı çok zor olan bir süreç. sürüyor- data merkezine bütün dünyadan bu hastalar toplandıktan sonra evet, bu ilaç bu dozda güvenlidir, etkilidir, kanser küçülmüştür ya da hastanın ömrü çok uzamıştır, hayat kalitesinde artış vardır, o projeyle ilgili her ne varsa, böyle bir data ortaya çıkar. GOSBSAD Siz doğru araştırmacıyı, doğru üniversiteyi, doğru gönüllüyü bulup… 54 Biz gönüllüyü bulmayız. Araştırmacının işidir. Biz hastaya hiç dokunmayız ve bu etik bir şeydir. Bizi görmez hasta. Hasta bunu bilir mi? Tabi ki. Doktor anlatır: Size şu tedaviyi yaptık, bu tedaviyi yaptık ama böyle bir tedavi opsiyonu daha var, denemek ister OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ misiniz? Eğer bu olmazsa size şu, şu tedavileri deneyeceğiz, buna katılır mısınız, katılmaz mısınız? Riskleri budur, yararları budur. Bunların hepsi size zaten planlı geliyor. Yani bunu siz planlamıyorsunuz. Şimdi planladıklarımız var, planlamadıklarımız var. Mesela bugün stent çalışması yapıyoruz, yine uluslararası alanda çok büyük bir Türk firması bu. Şu anda onların projelerini yazıyoruz, biz planlıyoruz. Diyoruz ki; bu proje, bu şekilde yapılacak. Şu kadar merkez katılacak. Çok yeni bir çalışma bu, böbrek damarları da daraldığında stent takıyoruz şu anda. Bununla ilgili proje yazıyoruz. Bunların bütün datalarını inceliyoruz. Hangi tür hastalarda denenecek, hastalar nasıl seçilecek, ne yapılacak her şey baştan planlanıyor. Öyle mi? Aynen. Ama nasıl yapıyoruz? Ama siz, bunu en iyi ben yazdım diyemezsiniz. Hem dünyada, hem Türkiye’de bu işi çok iyi bilen ünlü kişiler var, onlarla beraberiz. Biz yazıyoruz, diyoruz ki: “bu doğru mudur?” “6 ay değil de 9 ay izlersek daha iyi olabilir, çünkü biz restenozu 9 ayda görüyoruz” diyor. Dolayısıyla siz masada oturup ben çok güzel bir kitap yazdım diye yazamazsınız. Tüm bilimsel verileri ve tecrübeli kişileri bir araya getiriyoruz. Bir yerde monitör görevi yapıyorsunuz değil mi? Araştırmayı siz yapmıyorsunuz. Biz implement conduct ediyoruz. Implemente ediyoruz onu. Ondan sonra izliyoruz. Gönüllüyü bulan ve gönüllüye yapılması gerekenleri uygulayan biri mi var? Evet. Ama onun nasıl uygulaması gerektiğini, uygulayıp uygulamadığını, doğru yapıp yapmadığını, sonra toplanan dataların güvenli olup olmadığını, daha sonra bu topladığımız dataların analizini “Evet, şu kadar hasta izlenmiş, şu, şu işlemler yapılmış ve daha sonra da bu bulunmuştur” raporlamasını yapıyoruz. Yenilikçilik ve Ar-Ge çalışmaları konusunda neler yapıyorsunuz? İlaç araştırmalarında bir ülkenin ilaç geliştirebilmesi için, yani “biz de bu ilacı Şimdi sarf malzemesinin inovasyonu ne kadar olur? Uluslararası birisi iplik yapı- yorsa siz de aynısını yapıyorsunuz bu bir Ar-Ge değildir. Başka bir formülden bir iplik olabilir gibi. Yaptığınız iplik oluştuktan sonra “evet, yara kapandı, ben şu anda kendimi yok edebilirim” diyorsa, böyle bir şey yapıyorsanız evet, bu önemli bir ArGe. Her yaptığınız şey bir öncekinden iyi olmak zorunda. Mesela FDA de öyledir. Bir ilaç var piyasada, bir firma diyelim ki bir ilaç daha getiriyor. Diyor ki: “piyasadaki ilaç kadar güvenli ve etkiliyim ben.” FDA diyor ki “hayır, zaten var.” Ama siz diyorsanız ki: “ben piyasadaki ilacın aynısını yaptım, ama ondan günde iki tane alınıyor, benimkisinden günde bir tane alındığında etkili”, bu bir faydadır. Çünkü hastaya günde bir tane aldırarak ilaçla ilgili uyumunu artırıyorsunuz. Dolayısıyla Ar-Ge dediğimiz şey hep bir öncekinden iyi olmak. Aynısını yapıyorsanız biz bunu gelişim olarak kabul etmiyoruz.l “Üç aylık ömrü vardı” Bir tek hasta için yaklaşık iki yıldır uğraşıyorum. Hastanın bütün vücuduna yayılmış bir kanseri vardı. Şu anda hepsini küçülttük akciğerde ve büyümüyor. Orada duruyor ve iki yılı geçirdi. Normalde üç ay ömrü vardı. Şimdi bu benim için başarıdır. Ben başka bir şeye bakmam. Ve bunlar böyle milim milim ölçülüyor. Herhangi bir yere bir şey atlıyor mu? Çünkü o ilaç yarın piyasaya çıktığında bu tür hastalara vereceksiniz. Eğer ilaç etkileniyorsa da etkileniyor demeniz lazım ki, yarın ilaç piyasaya çıkıp acayip acayip şekilde kullanılmasın. Dolayısıyla yaptığımız iş çok ince bir noktada. Biz doğru yaparsak piyasaya çıkan ilaç etkili olacak. Yoksa bir yerlere hizmet etmiş olursunuz. GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011 GOSBSAD bulduk, bu molekülü bulduk” diyebilmesi için yaptığımız bu işi en az bir yüz yıl yapmış olmamız gerekiyor. Çünkü research bir disiplin işi. Research bir öğrenme süreci. Siz laboratuara girip ben molekül yaptım diyemezsiniz. Bugün Amerika’nın, İngiltere’nin, Avrupa’da İsviçre’nin molekül bulmasının sebebi 150 yıldır klinik araştırma yapmalarıdır. Bizim sürecimize baktığımızda 30 yıldır araştırma yapıyoruz. Bu bir kültür meselesi. Ama Türkiye ilaç bulmaya çalışıyor mu? Çalışıyor. Ama bunun için çok iyi yatırımların olması lazım. Sizin bir molekülü Faz-1’e getirebilmeniz için minimum 5-6 milyar dolarlık bir facility’ye ihtiyacınız var. Eğer ki devlet böyle bir facility kurarsa siz üniversite öğretim üyesi olarak dersiniz ki: “benim böyle bir aday molekülüm var, bu facility’de gideyim bunu geliştireyim.” Yoksa sizin bir aday molekülünüz varsa gidip 5 milyarlık facility kurmak zorunda kalırsanız bunu geliştiremezsiniz. Dolayısıyla devletin ilk başta böyle bir altyapı çalışması yapmış olması gerekiyor ki bunlar ilerlesin. Güzel şey şu: 30 yıldır artık araştırmacılarımız bu işi yapıyorlar. İlk klinik uygulamalarla ilgili eğitim aldılar, çoğu sertifikalı. Bilgi düzeyimiz yurtdışıyla aynı fakat birikim düzeyimiz için daha çok zaman geçmesi gerekiyor. Ama tıbbi cihazlarla ilgili biraz daha iyimserim aslına bakarsanız. Çünkü tıbbi cihazları geliştirmek, daha iyi bir model haline getirmek, bir şey daha eklemek ya da yeni bir şey oluşturmak açısından ilaçta olduğundan daha az bir zamana ihtiyaç var ki şu anda Türkiye’de var. 55 OFİS YAŞAMI Ofisin Sağlıklısı Sizi de Sağlıklı Yapar Hayatımızın büyük bir bölümünü işyerinde geçiriyoruz. Bu zamanın önemli bir kısmı ise çoğu kesim için bilgisayar başında oturmak demek… Ofislerdeki ışık ve havalandırma düzeninden, masaların açısına kadar birçok etmen ise yaşam kalitesine yansıyor. Bunların üzerine, hatalı oturma düzeni, yanlış ekipman seçimi, hatalı oturuş ve hareketleri de ekleyince, günümüzde “ofis hastalıkları” adını verilen bir alandan söz ediyoruz. Ofis hastalıkları, bireylerin hayatına olumsuz etki yarattığı gibi, iş verimini de olumsuz etkiliyor. Peki, yoğun iş hayatını ruh ve beden sağlığına zarar vermeden sürdürmek için neler yapılabilir? Aslında bunun için birçok pratik yol var. O fiste günde 10-12 saat boyunca durağan pozisyonlarda çalışan kişilerde sırt, boyun, bel, diz ve ellerde hareketsizlikten dolayı birçok sağlık sorunu ortaya çıkıyor. Uzmanlar, işyerinde en sık yapılan yanlışlardan birinin dizleri 90 derecelik açıyla tutarak oturmak olduğunu söylüyor. Çünkü diz kapağındaki kıkırdak arkadaki kemikle temastan yumuşak hale geliyor. Uzun süre aynı pozisyonda kalınca da, ayağa kalkıp gezince bile geçmeyen diz ağrıları ortaya çıkıyor. Ofis çalışanlarının karşılaşacakları sağlık sorunları ve çözüm önerileri hakkında bazı küçük ip uçları: Sırt ve boyun ağrılarının nedeni sadece hareketsizlik mi? Masa başında çalışarak yapılan işler nedeniyle en çok sırt, boyun, bel ağrıları, omuz ve diz sorunları ile geliniyor. Ağrı kasta belli bir noktada odaklanıyor, kasın hareket kuşağı içinde spazm oluşuyor. Adale kasılıyor, kasıldıkça ağrı oluyor. Ağrı spazmı, spazm da ağrıyı yaratıp kısır döngü oluyor. Kronik boyun ağrılarında kişi başını sağa sola çevirmekte bile sıkıntı çekiyor. Röntgen, MR çekiliyor, basit boyun fıtığı olduğu söyleniyor, ameliyata kadar gidiyor. Sırt ve boyun ağrıları hareketsizlik nedeniyle yoğunlaşıyor. Bu ağrıların en sık nedenlerini; gerginlik, yetiştirme kaygısı, rekabet duygusu, işe dair kaygılar ve mesainin geç saatlere kadar uzaması oluşturuyor. Bu ağrıları gidermek için ne yapmalıyız? GOSBSAD Sırt üstü yüzmek sırt ve bel kaslarının hareket ettirilmesi açısından büyük fayda sağlıyor. Bunun yanısıra şiddetli ağrıların giderilmesi amacıyla iyi bir fizik tedavi ve fizyoterapi gerekiyor. Psikolojik desteğin yanısıra bazı antidepresan ilaçlardan da yararlanılıyor. Eğer ağrılı noktalar çok artarsa, bazen nodüllerin içine ağrı kesiciler yapmak gerekebilir. İşe de yarar. 56 OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Ağrıyı azaltmak için işyerinde nasıl düzenlemeler yapabiliriz? Bilgisayar kullanmak nedeniyle ne gibi sorunlar oluşuyor? Mouse kullanmaktan dolayı parmağı oynatan tendon kılıflarında sıvı birikiyor. Bu durumda klavye kullanmayı bırakmak lazım. Çünkü parmaklarda da ağrı ortaya çıkıyor. Dinlendirmek ve buz yapmak sorunu gideriyor, ama vücut isyan ediyor. El ve dirsekte sinir sıkışması oluyor. Bu durumda eli dinlendirmek, sabitleyici basit ateller kullanmak, ilaç tedavisi önerilebiliyor, bazen de ameliyat gerekiyor. Sürekli oturmak dizlere nasıl zararlar veriyor? Dizin 90 derecelik bir açıyla kıvrılarak iş yapılması bütün gün, diz kapağı arkasın- daki kıkırdağı bozuyor. Bu rahatsızlığa ‘tiyatro bulgusu’ deniliyor. Çünkü bu sorunu yaşayan kişiler, tiyatro ve sinemaya gittiklerinde en uçtaki koltuğa koridora doğru dönerek otururlar. Uzun süre aynı yerde oturamazlar ve dizlerinde ağrı ortaya çıkar. Bu nedenle bacakların uzatılarak oturulması, masa altına yükseltici konulması gerekiyor. Merdiven inip çıkma sırasında dizlere üç kat, çömelmede sekiz kat, yürümede vücudun bir katı kadar ağırlık biniyor. Ağrılara karşı haftada kaç gün ne kadar süre yüzmek gerekiyor? Uzun oturmalarda, kuyruk sokumu kemiği zorlanır, kalçasında yağ dokusunun az olduğu kadınlarda bu sorun sık görülüyor. Bu durumda oturulan koltuk yumuşak minderlerle desteklenmeli, ortası delik minderler kullanılmalıdır. Tüm bu ağrılara karşı ise günde 20 dakika, haftada üç gün sırtüste yüzmek faydalıdır. Su içinde kollar kenara konularak bisiklet çevirilmesi ve ayakların çırpılması da ağrılara karşı iyi gelir. Spor yapmak ağrıları gidermede etkili oluyor mu? Eğer spor salonda yapılıyorsa, koşu bandını rampa haline getirmeden düz konumda yürümek gerekiyor. Çünkü eğimli koşularda dize binen yük artıyor. Açık havada toprakta, çimde koşu veya yürüyüş yapmak daha yararlı oluyor.l Ofis Egzersizleri Eller: Sağ elinizi öne doğru uzatın. Sol elinizle sağ bileğinizi aşağı doğru bükerek çekin. Elinizi 5 saniye kadar bu konumda tutun, daha sonra 5 saniye boyunca yukarı doğru bükün. Bu hareketi diğer elinizle de tekrar edin. Omuzlar: Ellerinizi havaya kaldırın ve bu sırada kürek kemiklerinizi sıkıştırın. Rahatlayın. Hareketi 3 kez tekrar edin. Sırt: Omurganızı yukarı doğru esnetin ve bir kaç saniye bu pozisyonda tutun. Rahatlayın. Hareketi 3 kez tekrar edin. Kollar: Kollarınızı iki yana bırakın ve birkaç saniye serbestçe sallayın. Rahatlayın. Hareketi 3 kez tekrar edin. GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011 GOSBSAD Ofiste monitör tam karşıda olmalı. Koltuğun arkası dik olmalı, dizler 90 derece açıyla tutularak oturulmamalı. Sırt arkasına destek yapılmalı. Daha az görülen ama oldukça yer tutan sorunlardan biri dirsek ve el-bilek hastalıkları. Dirseğin tam arkasında bir kese var. Bu kese içi boşaltılmış hava yastığına benziyor. Dirseğin masadaki zorlayıcı hareketleriyle yumurta akı gibi bir sıvı oluşuyor, ağrılara yol açıyor. Tedavisi buz uygulamak, keseyi boşaltmak, bazen de kesenin alınmasıyla yapılıyor. 57 YAKIN ÇEVREMİZ Osman Hamdi Bey Müzesi ve Evi bey konağı, Eskihisar beldesinin merkez sayılan kısmının batı tarafında, sahile paralele bir yerdedir. Binanın bulunduğu arsa sahile paralel olup, bahçesi ağaçlık ve kuzeye doğru yükselen bir tepe üzerindedir. Köyün batı tarafında yer alan sahildeki köşk ve eklenti binalarına resim stüdyosunu (resimhane) ve kayık barınağını (kayıkhane) yaptırır. Giriş katının ahşap kapılarının tablalarına 1901-1903 yıllarında yaptığı çok güzel çiçek resimlerinin her biri bugünkü tablolarının değeri düzeyindedir. O GOSBSAD ‘Kaplumbağa Terbiyecisi’ isimli tablosuyla istisnasız tüm sanatseverlerin yakından tanıdığı ünlü Türk ressamı, müzecisi ve arkeologu Osman Hamdi Bey’in 26 yıl boyunca yaz aylarını geçirdiği Gebze, Eskihisar'daki köşkü, bugün müze olarak kullanılıyor. 58 smanlı İmparatorluğunun son dönemlerinde Gebze ve civar köyleri özellikle yönetimin üst düzey kişileri için yazları gelinip kalınan gözde sayfiye yerleri arasında yer almaktadır. Osman Hamdi Bey’in babasının da Eskihisar köyünde bir konağı vardır. Osman Hamdi Bey Eskihisar’ı babasının Gebze’deki konağına gittikleri sırada tanımıştır. Gençlik yıllarında burada 28 dönümlük bir arazi satın alır. 1884 yılında deniz kenarındaki bu güzel koyda bir köşk yaptırır. Planını kendisinin çizdiği bu yapı, Fransız Mimarisinden izler taşır. Yapının kiremit, tuğla, ahşap aksamı gibi teknik malzemeleri, Fransa Lyon’dan gemi ile getirilmiştir. Eskihisar’ı çok seven Osman Hamdi, resmi ve ilmi çalışmalarından arta kalan zamanda ilk fırsatta ailesiyle bu eve gelmiş ve evin değişik odalarında bahçede ve resim atölyesinde resim yaparak zamanını geçirmiş Osman Hamdi Bey 1884 yılından itibaren ömrünün neredeyse tüm yazlarını Eskihisar köyünde geçirmiştir. Günümüzde Müze olarak hizmet veren Osman Hamdi OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Köşk ve eklenti binaları 1. Dünya Savaşı sıralarında karargâh komutanının emrine verilmiştir. Atatürk ve İsmet İnönü Kurtuluş Savaşı’nın çeşitli evrelerinde bu köşkte kalmışlardır. Sonraları Osman Hamdi Bey’in köşkü uzun süre kaderine terk edilmiştir. 1945’de çıkan bir yangın ile üst katı yanmış. Ancak, 1966larda köşk, müştemilat ve korusu Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca tescil ettirilip kamulaştırılKaplumbağa Terbiyecisi, 1905 Osman Hamdi Bey Osman Hamdi Bey’in kişisel eşyaları, aile resimleri ve yapmış olduğu resim çalışmalarının birebir ölçekli geniş bir koleksiyonu Müzede yer almaktadır. Müzenin en ilginç tarafı, üst kattaki odalardan birisinde Osman Hamdi Beyin resim çalışmalarından “Çiçek Düzenleyen Kız”’ tablosunun yapıldığı (ressamın modeliyle birlikte çalıştığı) anın üç boyutlu modellerle canlandırıldığı son derece estetik bir düzenlemeye sahip sunumdur. Burada izleyicinin tablonun yapıldığı ana gönderilmesi ve belleğinde hoş duygularla müzeden ayrılması amaçlanmıştır. Osman Hamdi’nin bir yapıtının gerçekle ilişkilendirilmesi, modern müzecilikte eğlendirerek öğretmeye dayalı sergileme anlayışının en üst seviyesini göstermektedir. l GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011 GOSBSAD mıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından köşk ve eklenti binaları iki yıl süren onarım çalışmalarıyla bugünkü haline dönüştürülerek müze haline getirilmiştir. 24.03.2006 tarihine kadar Kocaeli Müzesi Müdürlüğüne bağlı birim olarak hizmet veren Müze, bu tarihten sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yapılan protokolle, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığına geçmiş ve Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı, Müzeler Şube Müdürlüğü tarafından yapılan teşhir tanzim çalışmaları ve çevre düzenlemesi ile galeri müze özelliği verilerek yeniden faaliyete girmiştir. Müzenin içindeki dekorasyon (perde, mobilya, örtü) tamamen dönem özelliklerine göre hazırlanmıştır. 59 ÜYELERİMİZDEN HABERLER TAYSAD, Tedarik Sanayi Ödülleri sahiplerini buldu Patent/Faydalı Model Birincisi Arfesan A.Ş. G Patent/Faydalı Model İkincisi Bant Boru A.Ş. GOSBSAD ebze Organize Sanayi Bölgesi’nde üretim yapan, Arfesan A.Ş., Bant Boru A.Ş. ve Autoliv Cankor Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği’nin 4 Mart 2011 tarihinde gerçekleştirdiği 33. Olağan Genel Kurulu’nda ödül aldı. 60 4 Mart 2011 günü TOSB'da gerçekleştirilen Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği 33. Genel Kurulu'nda başarılı sanayiciler ödüllendirildi. GOSB'da faaliyet gösteren Arfesan A.Ş., Bant Boru A.Ş. ve Autoliv Cankor A.Ş. TAYSAD ödüllerine layık görüldüler. 33. Genel Kurul Toplantısını TAYSAD konferans salonunda Devlet Bakanı Zafer Çağlayan’ın katılımı ile gerçekleştiren Taşıt Araçları Yan Sanayiciler Derneği kurul toplantısına Çayırova Kaymakamı Abdullah Selim Parlar ve Çayırova Belediye Başkanı Ziyaettin Akbaş’ta katıldı. Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Kocaeli Valisi Ercan Topaca, Çayırova Kaymakamı Abdullah Selim Parlar, Dilovası Kaymakamı Hasan Göç, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Çayırova Belediye Başkanı Ziyaettin Akbaş, Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker, TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Celal Kaya, sanayici iş adamlarının ve patent alan sanayi kuruluşlarının katıldığı programda sanayinin ve sektörün bulunduğu durum, ihracat oranları ve Türkiye’nin sanayideki gelişimi ele alındı. Başarılı firmalar ödüllendirildi Genel kurulda ayrıca 2010 ödülleri sahiplerini buldu. Üç kategorisi ödüllerin birin- OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ İhracat Üçüncüsü Autoliv Cankor A.Ş. cilerine plaketini Bakan Çağlayan verdi. Patent/Faydalı Model Ödülleri alanında sırasıyla Arfesan, Bant Boru ve Elba ile Makersan ilk üç dereceyi paylaştı. Eğitim ödüllerinde ise ilk üç sırayı Farplas, Hasçelik ve Kanca aldı. İhracatta ise Bosch Sanayi, CMS Jant ve Autoliv Cankor ödül alırken, sıralamada 4 ve 10. sıralarda yer alan Federal Mogul Piston, Valeo Otomotiv, Componenta, Hayes Lemmerz Jantaş, İnci Akü, Mako Elektrik ve Cevher Döküm firmaları ise tebrik plaketi ile ödüllendirildi.l ÜYELERİMİZDEN Türkiye Futbol Federasyonu ve Türk sporunun en büyük destekçilerinden Ülker işbirliği ile son bir ayda 120 bin çocuk daha futbolla buluştu. Bu şenlikle birlikte Ülker ve TFF, HERKES için FUTBOL projeleri ile 220 bin çocuğu sahaya çıkarttı, en mutlu anlarını paylaştı. Ü lker, Türkiye Futbol Federasyonu’nun 2007 yılında başlattığı HERKES için FUTBOL programı kapsamında düzenlenen farklı ölçeklerde etkinliklere destek veriyor. Yıldız Holding Kurumsal İletişim Genel Müdürü Zuhal Şeker; son 1 ayda MEB, TFF ve Ülker’in desteği ile 81 ilde düzenlenen Futbol Şenliği ve ona ek olarak 60 noktada yıl boyunca faaliyette olan Futbol Teknik Eğitim Merkezleri arasında 19 ilde gerçekleştirilen turnuvalarda 120 bin çocuğun daha futbolla buluştuğunu söyledi. Bu sayı ile 2007 yılından bu yana gerçekleştirdikleri projeler ile 220 bin çocuğa ulaştıklarını ve onları sahaya çıkarttıklarını vurgulayan Zuhal Şeker, federasyonlarla işbirliği içinde yılsonuna kadar erişilecek çocuk sayısını 300 bin’e çıkarmayı hedeflediklerini belirtti. Çok yönlü gelişime dayalı bu projelerde, çocukların futbol yolu ile sosyalleşmeleri hedeflendi. MEB-TFF-Ülker işbirliğinde Mayıs ayında düzenlenen Futbol Şenliği, 81 ilde düzenlendi.l Yıldız Holding Kurumsal İletişim Genel Müdürü Zuhal Şeker HABERLER Ülker ve TFF ile 220 Bin Çocuk Sahaya Çıktı DSM'nin yeni logosu G OSB katılımcısı, sağlık, gıda ve malzeme alanında faaliyet gösteren global bir şirket olan Royal DSM N.V. yeni kurumsal logosu ve “Bright Science. Brighter Living™” (Aydınlık Bilim, Daha Aydınlık Yaşam) sloganı ile bir kimya şirketinden; sağlık, gıda ve malzeme alanlarında etkin bir Yaşam ve Malzeme Bilimleri şirketine dönüşümünü ilan etti. DSM’in CEO’su Feike Sijbesma, yeni logo ile ilgili konuşmasında DSM’nin dönüşü- münü; “Büyüme odaklı yeni stratejimiz, bu yoldaki kültür değişimimiz ve Tek DSM felsefemiz ile yeniden yapılanma sürecimiz tamamlanmıştır, şimdi yeni DSM’i iç ve dış dünyaya gösterme zamanıdır.” şeklindeki sözleri ile açıkladı. Royal DSM N.V. pazarda gıda ve besin takviyeleri, kişisel bakım, yem, ilaç, tıbbi cihazlar, otomotiv, boya, elektrik ve elektronik, yaşam koruyucular, alternatif enerji ve biyo-bazlı malzemeler konularında faaliyet gösteriyor.l GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011 GOSBSAD Şirket yöneticileri, DSM’nin yeni logosunun şirketin, günümüz insanları ve gelecek kuşaklar için daha aydınlık yaşamlar yaratma misyonunu temsil ettiğini vurguluyor ve logonun karışık ve üst üste kapanmış renklerinin, insanlarının çeşitliliğini, yetenek ve teknolojilerin kombinasyonunu, çeşitli iş gruplarının (gıda, sağlık ve malzeme) birlikte çalışmasını ve dinamik hareketliliği ifade ettiğini söylüyorlar. 61 ÜYELERİMİZDEN HABERLER Aygaz İklim Değişikliği Liderler Grubu üyesi oldu Aygaz Genel Müdürü Yağız Eyüboğlu TÜSİAD ve REC Türkiye işbirliği ile kurulan, farklı sektörlerinden öncü firmaların yöneticilerini bir araya getirerek, iklim değişikliği ile mücadele ve düşük karbon ekonomisine geçiş için yürütülen çalışmalara şirketlerin daha aktif desteğini sağlamayı amaçlayan İklim Değişikliği Liderler Grubu’na yeni bir isim eklendi. Aygaz Genel Müdürü Yağız Eyüboğlu da İklim Platformu’nun üyeleri arasına katıldı. İklim değişikliğine karşı kamuoyundaki farkındalığı artırmak amacıyla 2010 yılından bu yana Türkiye genelinde, “Yarın Hava Nasıl Olacak?” projesini sürdüren Aygaz, “Liderler Grubu”na katılarak sürdürülebilir kalkınma yolundaki çabalarını yeni bir platforma da taşımış oldu. “İklim Platformu”nun başlıca çalışma alanları; • Şirketlerde iklim değişikliği konusunda kurumsal yapının güçlendirilmesi ve risk yönetimi için araçlar geliştirilmesi, • Şirketlerin karbon azaltım T ÜSİAD ve REC Türkiye işbirliği ile kurulan, farklı sektörlerinden öncü firmaların yöneticilerini bir araya getirerek, iklim değişikliği ile mücadele ve düşük karbon ekonomisine geçiş için yürütülen çalışmalara şirketlerin daha aktif desteğini sağlamayı amaçlayan İklim Değişikliği Liderler Grubu’na yeni bir isim eklendi. Aygaz Genel Müdürü Yağız Eyüboğlu da İklim Platformu’nun üyeleri arasına katıldı. “İklim Platformu”nun başlıca çalışma alanları; lŞirketlerde iklim değişikliği konusunda kurumsal yapının güçlendirilmesi ve risk yönetimi için araçlar geliştirilmesi, GOSBSAD l Şirketlerin karbon azaltım çalışmalarının desteklenmesi ve kaynak verimliliğinin teşvik edilmesi, 62 l Şirketlerin rekabet gücünün korunması için zamanında, erişilebilir ve doğru veri kaynaklarının sağlanması, l Sektörel karbon azaltım yükümlülüklerinden kaynaklanabilecek muhtemel risklerin analiz edilmesi. l Ulusal iklim değişikliği politikalarının geliştirilmesinin desteklenmesi. OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Tüm dünyada iklim değişikliğiyle mücadele ve düşük karbon ekonomisine geçiş yolunda yürütülen çalışmalara destek sağlamak amacıyla kurulan İklim Platformu’na üye olan şirketlerin üst düzey yöneticileri, uluslararası yapının Türkiye ayağını temsil eden “Türkiye İklim Değişikliği Liderler Grubu”’nu oluşturuyor. Platform, düşük karbon merkezli yeni bir ekonomi ve kalkınma modelinin şekillendiği günümüzde şirketlerin beklenen değişime hızlı, verimli ve maliyet-etkin bir çerçevede uyum sağlaması için araçlar geliştiriyor. Konuyla ilgili Aygaz Genel Müdürü Yağız Eyüboğlu ise şöyle konuştu: “Enerji verimliliği çalışmalarımıza devam etmekte, etkin bir atık yönetimi geliştirmekte, doğal kaynaklarımızı korumak için tüketimimizi azaltmakta ve çevreci bir yakıt olan LPG’yi geliştirerek kentsel hava kalitemizi artırmaktayız. Sürdürülebilir kalkınma yolundaki çabalara, İklim Değişikliği Liderler Grubu’yla da katkı sağlamaya çalışacak ve örnek uygulamaların artması için gösterilecek çabalara ortak olacağımız için mutluluk duyuyoruz” dedi.l HABERLER Alarko Carrier, hızlı ve etkin biçimde bilgi alışverişi sağlayan sosyal paylaşım sitesi Facebook’ta özel bir sayfa kurdu. Hızlı ve interaktif iletişimin kapısını açan Alarko Carrier, yeni sayfası ile tüketici kitleleriyle doğrudan iletişime geçebilecek. ÜYELERİMİZDEN Alarko Carrier, Facebook sayfası ile sosyal medyada T eknolojinin, özellikle internet teknolojisinin hızla geliştiği günümüzde, iletişim platformları da buna bağlı olarak dinamik bir şekilde değişime uğruyor ve bu süreç yeni olanakları da bereberinde getiriyor. Alarko Carrier facebook’a üye olan kişi ve kuruluşlar, bu sayfa üzerinden Alarko Carrier ile ilgili her türlü yeni bilgiye anında ulaşma olanağına sahip olabiliyor, beğeni ve yorumlarını hızlı bir şekilde iletebiliyor ve paylaşabiliyor. Alarko Carrier facebook sayfasına; www. facebook.com/alarkocarrier adresinden ulaşılabilir. Alarko Carrier facebook üzerinden Alarko Carrier ile ilgili haber, eğitim, satış, reklam, ürün tanıtımları, çeşitli yarışmalar ve etkinlikler gibi faaliyetlerin çok daha hızlı bir şekilde paylaşılması planlanıyor. Ayrıca sayfayı beğenenlerin sayfa üzerinden yaptıkları paylaşımlara, yapacakları yorumlarının hızla değerlendirilmesi ve yanıtlanması interaktif iletişim açısından ayrı ve hızlı bir kanal açıyor. Daha sonraki süreçte yeni paylaşım platformları ile sayfanın kapsamı genişletilecek. Sayfadaki gelişmeler tüm kullanıcılarla paylaşılacak. Alarko Carrier facebook sayfasındaki paylaşımları izleyebilmek, katılabilmek ve yorum ekleyebilmek için “beğen” ikonunu tıklamak gerekiyor.l Facebook Nedir? ABD’de bir üniversite öğrenci platformu olarak tasarlanan sosyal paylaşım sitesi facebook 7 yıl içinde tüm dünyada 500 milyondan fazla kullanıcıya erişti. Önce okullar ve kişiler arasında yayılan facebook’a günümüzde büyük şirketler de katılıyorb 4 Şubat 2004 tarihinde Harvard Üniversitesi 2006 sınıfı öğrencisi Mark Zuckerberg tarafından kurulan facebook, öncelikle Harvard öğrencileri için kurulmuştu. İlk sene Amerika Birleşik Devletleri’ndeki tüm okullar facebook’da mevcuttu. Üyeler önceleri sadece söz konusu okulun e-posta adresiyle üye olabiliyordu. Daha sonra ağ içine liseler ve bazı büyük şirketler de katıldı. 11 Eylül 2006 tarihinde facebook tüm e-mail adreslerine, bazı yaş sınırlandırmalarıyla açıldı. Kullanıcılar diledikleri ağlara; liseleri, çalışma yerleri ya da yaşadığı yerler itibarıyla katılabiliyor. Facebook Temmuz 2007’de, 34 milyon üyesiyle dünyanın en büyük üniversite tabanlı kullanıcılarına sahip oldu. Alexa istatistiklerine göre facebook 31 Ekim 2010’da; dünyanın en fazla ziyaret edilen 2., Türkiye’nin 5. en fazla ziyaret edilen sitesidir. Facebook’un şu anda 500 milyondan fazla aktif kullanıcısı bulunmaktadır. GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011 GOSBSAD Alarko Carrier öncü ve yenilikci bir şirket olmanın bilinciyle, ilk aşamada, önemli sosyal paylaşım ağlarından biri olan FACEBOOK platformunda bir fan sayfası açtı. Alarko Carrier, bu yolla hem yetkili satıcı, yetkili servis, dış tedarikçi firmalar gibi iş ortakları hem de Alarko Carrier’la iletişim kurmak isteyen tüketiciler, müşteriler, mühendisler, meslek odaları, sektör temsilcileri ve ilgili sivil toplum kuruluşları ile hızlı ve doğrudan bir iletişim ortamı yaratmayı amaçlıyor. 63 ÜYELERİMİZDEN HABERLER Bilim ilaç “Karbonsuz” iş ortakları zirvesi düzenledi Kurumsal sorumluluk bakış açısıyla özellikle 2009 yılından itibaren sürdürülebilirlik konusunda ciddi çalışmalar yapan Bilim İlaç, geçtiğimiz günlerde “Sürdürülebilirlik için Kurumsal Sorumluluk” temalı “İş Ortakları Zirvesi”ni paydaşlarının katılımı ile gerçekleştirdi. K myclimate Turkiye urumsal sorumluluk bakış açısıyla özellikle 2009 yılından itibaren sürdürülebilirlik konusunda ciddi çalışmalar yapan Bilim İlaç, Mayıs ayında “Sürdürülebilirlik için Kurumsal Sorumluluk” temalı “İş Ortakları Zirvesi”ni paydaşlarının katılımı ile gerçekleştirdi. 2009 yılından itibaren faaliyetlerinden kaynaklanan karbon ayak izini hesaplayan Bilim İlaç, düzenlediği İş Ortakları Zirvesi dolayısıyla oluşan 5.8 ton karbon ayak izini sıfırlamak için İzmir yakınlarındaki Kores Rüzgar Santrali’nin karbon emisyon azaltım sertifikalarına kaynak aktardı. myclimate Türkiye – İklim Koruma Ortaklığı, İsviçre kökenli kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan ve gönüllü karbon denkleştirme konusunda dünya liderleri arasında yer alan myclimate’ın Türkiye ortaklığıdır. myclimate Türkiye, denkleştirme için “önle-azalt-denkleştir” ve “elinden gelenin en iyisini yap ve geri kalanı denkleştir” prensipleri çerçevesinde sunduğu kapsamlı hizmet seçeneklerini bilimsel tabanlı ve sektörel odaklı olarak geliştirmeye özen göstermektedir. Türk İlaç sektörünün son 5 yılda en fazla büyüyen şirketi olan Bilim İlaç, sürdürülebilirlik konusundaki çalışmaları ile de sektöre ve paydaşlarına yol gösteriyor. 2011-2014 stratejik planı kapsamında karbon ayak izinin azaltılmasına yönelik faaliyet planı hazırlayan Bilim İlaç; 2014 yılı sonunda, 2009 yılı gerçekleşmesine göre karbon ayak izini yüzde 7 azaltmayı hedefliyor. GOSBSAD Karbon ayak izi sıfır zirve 64 İş ortakları ve tedarikçilerini bilinçlendirmek amacıyla “Sürdürülebilirlik için Kurumsal Sorumluluk” temalı İş Ortakları Zirvesi’ni gerçekleştiren Bilim İlaç, kendi çalışmalarından örnekler sunarak, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakabilmek adına öneri ve tavsiyelerde bulundu. Bilim İlaç, kendi faaliyetlerinin küresel OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ iklim değişikliğine olan etkisini görmek ve bu konuda gerekli önlemleri alabilmek amacıyla 2009 yılından beri faaliyetlerinden kaynaklanan karbon ayak izini hesaplamaktadır. Bu çalışmalar çerçevesinde gerçekleştirmiş olduğu geniş katılımlı “İş Ortakları Zirvesi”nin iklim değişikliğine olan etkisini, İsviçre’li sivil toplum örgütü myclimate’ın Türkiye ortaklığı olan myclimate Türkiye ile hesaplamıştır. Yapılan hesaplamada; katılımcıların etkinlik mekanına ulaşımları sonucunda oluşan karbon salınımları, etkinlik esnasında kullanılan araç ve gereçler, aydınlatma, ısıtma, soğutma nedeni ile kullanılan enerji, etkinlik esnasında servis edilen ikramların hazırlanması ve kullanılan malzemelerin etkinlik alanına taşınması, baskılı materyaller, stantlar, broşürler ve etkinlik esnasında ortaya çıkan atığın bertaraf edilmesi esnasında ortaya çıkan karbon salınımları dikkate alınmıştır. Yapılan hesaplamalar sonucunda, düzenlenen etkinliğin karbon ayak izi 5,81 ton olarak hesaplanmış ve Bilim İlaç’ın bu etkinliği sonucunda oluşan karbon ayak izini myclimate Türkiye’nin karbon denkleştirme (nötrleme) projeleri portföyünde bulunan ve gönüllü karbon standartları arasında en yüksek kriterlere sahip Gold Standard tarafından belgelendirilmiş olan İzmir yakınlarındaki Kores Rüzgar Santrali’nin karbon emisyon azaltım sertifikaları ile nötrlenmiştir. Gerçekleştirdiği karbon denkleştirme uygulaması sonrasında Bilim İlaç, düzenlediği “İş Ortakları Zirvesi” için “karbon nötr” belgesi almaya hak kazanmıştır.l ÜYELERİMİZDEN Aksistem’in ihracat başarısı HABERLER Aks Elektromekanik San. ve Tic. A.Ş., 2010 yılında Elektrikli Isıtıcılar ve Klimalar ürün kategorisi ihracatında göstermiş olduğu performans ile İstanbul Elektrik Elektronik Makine ve Bilişim İhracatçıları Birliği üyesi firmalar arasında dördüncü sırada yer aldı. PAGEV’den Farmamak’a büyük ödül TÜYAP’ta düzenlenen 20. Uluslararası İstanbul Plastik Endüstrisi Fuarı Plast Eurasia’da yapılan törenle birincilik ödülünü Farmamak adına İş Geliştirme ve Pazarlama Yöneticisi Barbaros Yalçınkaya aldı. Aldıkları ödülü değerlendiren Farmamak’ın Genel Müdürü Kurt Kuruç “Farmamak olarak sektöre değer katan çalışmalar yürütüyoruz. Yaptığımız Ar-Ge çalışmalarıyla sektöre öncülük ediyoruz. Ürünlerimiz ödül kazanıyor. PAGEV’den aldığımız ödül de bunun göstergesi” dedi. Farmamak tarafından geliştirilen, Yüksek Gaz bariyerli, Çok Katlı COEX Polipro- Bu yıl altıncısı düzenlenen PAGEV Plastik Teknoloji Ödülleri Yarışması’nda, plastik işleme teknolojisi kategorisinin birincisi Farmamak oldu. pilen Folyo, üstün oksijen ve aroma bariyeri olma özelliği ile; gıda alanında başta zeytin, kırmızı et ürünleri, beyaz et ürünleri, deniz mahsulleri, unlu mamuller, süt ürünleri gibi tüketimin yoğun olduğu alanlarda kullanılıyor ve gıda ürünlerinin raf ömrünü uzatıyor. l GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011 GOSBSAD 3 0 yılı aşan sektör tecrübesi ve imza attığı ilklerle bilinen ambalaj üreticisi Farmamak, Türkiye ve yakın coğrafyada bir ilk olan “Yüksek Gaz Bariyerli, Çok Katlı COEX Polipropilen Folyo Üretim “ projesi ile PAGEV Plastik Teknoloji Ödülleri Yarışması’nda plastik işleme teknolojisi kategorisinde büyük ödülü kazandı. Söz konusu ürünü Türkiye ve yakın coğrafyadaki ülkeler arasında üreten tek firma Farmamak. 65 ÜYELERİMİZDEN HABERLER Geleceğin liderlerinden “geleceğe miras” kareler Darüşşafaka Cemiyeti Yönetimi Kurulu Başkanı Zekeriya Yıldırım ve P&G Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Karpat T GOSBSAD “P&G olarak önceliğimiz, bugün hayalleri olan çocuklara destek vererek onları güzel yarınlara hazırlamak. İki yıldır sürdürdüğümüz “Hayalden Gerçeğe” projesi ile Türkiye’de çocukların ne kadar sorumluluk sahibi olduğuna yakından şahit olduk. Çocuklarımız arkadaşlarını, ailelerini ve çevrelerini düşünüyor. Onların “hayal ortaklığı” bize de ilham verdi.” 66 oplumda yaşamları iyileştirmeyi amaçlayan P&G, “Yaşa, Öğren ve Başar” Global Yardım Platformu’nun Türkiye projesi “Hayalden Gerçeğe” ile geleceğin liderlerinin hayallerine ortak olmaya devam ediyor. 2009’da P&G Türkiye ve Darüşşafaka Cemiyeti iş birliği ile başlatılan proje, Darüşşafakalı öğrencilerin önderliğinde Türkiye’ye yayılıyor. Darüşşafakalı çocukların Türkiye’nin kültürel değerlerini geleceğe aktarma isteğiyle filizlenen hayalleri; İstanbul, Mardin, Hasankeyf, Amasra ve Safranbolu’ya gerçekleşen gezilerle yeşermeye başladı. Farklı bölgelerden çocukların hayalleri bu kez fotoğraf karelerinde hayat buldu. 11 Mart’ta ‘Nişantaşı Sofa Otel’de gerçekleşen Hayalden Gerçeğe - Geleceğe Miras Fotoğraf Sergisi açılışına P&G Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Karpat ve Darüşşafaka Cemiyeti Yönetimi Kurulu Başkanı Zekeriya Yıldırım’ın yanı sıra Darüşşafakalı öğrenciler ve Mardin, Hasankeyf, Amasra ve Safranbolu’dan 48 öğrenci katıldı. Kültürsanat ve bilim dalında geleceğin liderlerini yetiştirmek ve çocukların hayallerini gerçeğe dönüştürmek amacıyla tasarlanan “Hayalden Gerçeğe” projesinin ilk adımı 2010 Nisan ayında Darüşşafaka Eğitim OCAK-HAZİRAN 2011 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ P&G Türkiye ve Darüşşafaka Cemiyeti iş birliği ile geleceğin liderlerini yetiştirmeyi ve çocukların hayallerini gerçeğe dönüştürmeyi hedefleyen “Hayalden Gerçeğe” projesi kapsamında çocuklar ilk fotoğraf sergisini açtı. Türkiye’nin tarihi ve kültürel değerlerine ev sahipliği yapan İstanbul, Mardin, Hasankeyf, Amasra ve Safranbolu’da çocukların objektifine yansıyan çarpıcı kareler ilk olarak Nişantaşı Sofa Otel’de sergilenmeye başlandı. 46 fotoğraftan oluşan “Geleceğe Miras” Fotoğraf Sergisi, İstanbul’da çeşitli alışveriş merkezlerinde de toplumla buluşacak. Kurumları bünyesinde “Hayalden Gerçeğe Fatin Gökmen Planetaryumu”nun hizmete açılmasıyla atılmıştı. Hayallerde yolculuk 2010-2011 eğitim döneminde İstanbul, Mardin, Hasankeyf, Amasra ve Safranbolu’ya uzandı. Darüşşafakalı öğrenciler ve bölge çocukları tarihi, kültürel ve doğal hazineleri fotoğraf karelerinde harmanladı. Fotoğraf sanatçısı Ömer Serkan Bakır’ın önderliğinde gerçekleştirilen eğitimlerde çocuklar fotoğraf çekmenin inceliklerini öğrendi. Geziler boyunca çocukların çektiği onlarca fotoğraf, ilk olarak İstanbul’da çeşitli noktalarda, ardından bölgelerde sergilenecek. Sergi açılışına katılan P&G Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Karpat, 2009 yılında başlattıkları “Hayalden Gerçeğe” projesiyle pek çok çocuğun hayallerini gerçekleştirdikleri için mutlu olduklarını söyledi: “P&G olarak 174 yıldır tüketicilerimizin hayatlarına dokunarak yaşamlarını iyileştirecek kalitede ve değerde ürünler üretmeye devam ediyoruz. Hedefimiz “Yaşa, Öğren ve Başar” Global Yardım Platformu ile her yıl milyonlarca çocuğa ulaşmaktır. Türkiye’de kurumsal olarak ve markalar bazında yaptığımız projelerle her yıl yaklaşık 3 milyon çocuğun yaşamında anlamlı değişimler yaratmaya çalışıyoruz” dedi.l YÖNETİCİ KİTAPLARI Kurumsal Yağ Sanatı 30 Saniyede Ekonomi Stratejik Düşünmek Yekta Özözer Donald Marron David J. Collis ISBN: 9789753226264 ISBN: 9789944702492 ISBN: 978-605-5655-65-5 E ğer; İş yaşamınızda iyice daraldıysanız, Çok yoğun çalışıyorsanız, gelen giden size iş yüklüyorsa, Millet gözünüzün önünde yağ çekerek yükseliyor, siz ise yerinizde pati atıyorsanız, İşleriniz bir türlü bitmiyorsa ve önünüzde evraklar, bilgisayarınızda e-postalar yığılmışsa, Eline güç veya para geçince karakteri değişen tanıdıklarınız varsa, Siz çalışıyorken, iş kariyerde yükselişe gelince başkaları önünüze geçiyorsa, Şirketinizde birileri hep sizin sırtınızdan geçiniyorsa, Patronunuzun, amirinizin veya müşterilerinizin, hatta eşinizin (!) istekleri bitmiyorsa, İş yaşamına girmeyi hedefliyorsanız ama gördükleriniz sizi ürkütüyorsa, Bu kitabın içindeki komik öyküler, anekdotlar ve çözümler nokta atışı yaparak size ilaç gibi gelecek. Kendinizi ve her gün yaşadığınız iş ortamını aynada görmenizi sağlayacak, ülkemiz iş dünyasından kopup gelen son derece esprili ve mizahi yedi ayrı hikayeyle trajikomik halimizin farkına varmakla kalmayıp tecrübeyle kanıtlanmış çözümleri de okuyarak iş yaşamınızı doğru yönlendirme fırsatı yakalayacaksınız.l 160 Sayfa, Caretta Yayınları, Mayıs 2011 111 Sayfa, Optimist Yayınları, Mayıs 2011 K B 30 Saniyede Ekonomi, en bilinen 50 iktisat teorisini ele alıyor ve onları iki sayfa, 300 kelime ve bir resmi aşmadan, yarım dakika içinde açıklamayı ‘başarıyor’. İktisat birdenbire ekonomik durumdn çok daha eğlenceli hale geliyor ve çok daha fazla anlam ifade ediyor. Bütün bu yol boyunca Adam Smith, David Ricardo ve Alfred Marshall gibi modern iktisadın kurucu babalarıyla da karşılaşıyor, Marksizm’den Merkantilizm’e Neoklasik Büyüme’den Karşılaştırmalı Üstünlük teorisine ve daha pek çok şey hakkında “kısa” bir kurs alma şansını yakalıyorsunuz. Stratejik düşünmeyi bir süreç olarak görmek için ne yapmalısınız? eynesyen İktisat ya da Serbest Piyasa Kapitalizmi mi? Monetarizm, Oyun Teorisi ya da GÖrünmez El mi? Tabii ki, hepsinin ne anlama geldiğini biliyorsunuz. Yani, muhakkak hepsini duymuşsunuzdur. Ama bu iktisat teorileri hakkında bir akşam yemeğinde tartışmaya katılabilecek ya da finansal bilginizle bir bar sohbetinde göz kamaştırabilecek kadar bilgi sahibi misiniz? 30 Saniyede Ekonomi, 20. yüzyılda yaşanan ekonomik gelişmeleri daha iyi anlamak için ev hanımlarından iktisat öğrencilerine, üst düzey yöneticilerden akademisyenlere herkesin okuması gereken bir eser.l aşarılı bir yönetici olmak içinrakiplerin ve sektörün analizinden enformasyonu yorumlamaya kadar-stratejik düşünmenin ayırt edici becerilerinde ustalaşmanız ve bu becerileri işinize nasıl uygulayacağınızı bilmeniz gerekir: Stratejik Düşünmekle şunları öğreneceksiniz: Stratejik düşünme nedir ve neden değerlidir? Stratejik düşünen kimselerin sergilediği kişisel özellikler, davranışlar, tutumlar ve bilişsel kapasite nedir?Cep Yönderi Dizisi HakkındaCep Yönderi Dizisi yöneticilerin iş yaşamında her gün karşılaştıkları en yaygın meydan okumalara ivedi çözümler öneriyor. Dizi içinde yer alan her kitapta, güçlü ve zayıf yanlarınızı tespit etmeye ve kritik becerilerinizi keskinleştirmeye yarayan kullanışlı araçlar, testler ve gerçek yaşamdan alınmış örnekler yer alıyor. İster masa başında, ister bir toplantıda ya da yolda olun, bu cep kitapçıkları size işinizin günlük talepleriyle daha hızlı, daha kavrayışlı ve daha etkin bir biçimde başa çıkma imkânını verecektir.l GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-HAZİRAN 2011 GOSBSAD 160 Sayfa, Sistem Yayıncılık, Mayıs 2011 67
Benzer belgeler
gosbsad
Sorumlu
Yazı İşleri Müdürü:
Tunçer Gömeçli
GOSBSAD
Genel Sekreteri
Editör:
Burçin Yeşiltepe
GOSB Olağan Mali Genel Kurulu Yapıldı
MAYIS-HAZİRAN 2013 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Daha Güçlü Bir GOSBSAD için Üyelik Geliştirme Sanayi Bakanı
Necmi Sadıkoğlu
Ayşe Serra Sayman
Ünal Öz
GOSB Genel Kurul Yönetimine Geçiyor
Sorumlu
Yazı İşleri Müdürü:
Tunçer Gömeçli
GOSBSAD
Genel Sekreteri
Editör:
Burçin Yeşiltepe