Daha Güçlü Bir GOSBSAD için Üyelik Geliştirme Sanayi Bakanı

Transkript

NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2010
SAYI: 20
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERGİSİ
Daha Güçlü Bir GOSBSAD
için Üyelik Geliştirme
Adil Kanıöz
GOSBSAD Yönetim Kurulu Başkanı
Sanayi Bakanı Nihat Ergün
GOSB'u ziyaret etti
GOSB Katılımcıları, Kocaeli
İli 2009 Yılı Kurumlar
Vergisi Rekortmenleri
Listesinde Ön Sıralarda
GOSB Atık Su Arıtma
Tesisi tamamlanıyor
Yanıbaşımızda
Bir Okul Büyüyor!
GOSBSAD
İÇİNDEKİLER
6
GOSBSAD Mesajı
İÇİNDEKİLER
16
18
GOSB ve Şanlıurfa OSB
“Kardeş OSB” oldu
Sanayi Bakanı Nihat Ergün
GOSB'u ziyaret etti
GOSBSAD Adına
İmtiyaz Sahibi:
Adil Kanıöz
GOSBSAD Yönetim
Kurulu Başkanı
Yeni vizyon
Adil Kanıöz
Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri
Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
8
Genel Sekreter Mesajı
22
Tunçer Gömeçli
Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri
Derneği Genel Sekreteri
10
24
GOSB'dan Haberler
GOSBSAD’da
yönetim değişikliği
11
GOSBSAD Yönetimi
GOSB – TADIM Jale Yücel
Teknik ve Endüstri Meslek
Lisesi'ni ziyaret etti
www.gosbsad.org.tr
yakında internette
12
GOSB Atık Su Arıtma Tesisi
tamamlanıyor
Doktora Öğrencilerimizi
Ar-Ge Taleplerinize
Yönlendirebiliriz
GOSB, Güzeller OSB VE
Plastikçiler OSB'nin işbirliği
26
Eğitim
Yanıbaşımızda
Bir Okul Büyüyor!
32
Küresel Ekonomi
Toronto Zirvesi'nin
ardından
Daha Güçlü Bir GOSBSAD
için Üyelik Geliştirme
Zekeriya Yıldırım
14
GOSB Katılımcıları, Kocaeli
İli 2009 Yılı Kurumlar
Vergisi Rekortmenleri
GOSB’da Süpermarkalar
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Sanayicileri
Derneği Yayın
Organı
T.C. Merkez Bankası eski Başkan Vekili
34
Sorumlu
Yazı İşleri Müdürü:
Tunçer Gömeçli
GOSBSAD
Genel Sekreteri
Editör:
Burçin Yeşiltepe
Yayın Kurulu:
Muzaffer Koşan
Necmi Sadıkoğlu
Ayşe Serra Sayman
Ünal Öz
İdare Merkezi:
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Sanayicileri Derneği
GOSB Yönetim
Merkezi ve Sosyal
Tesisleri Şahabettin
Bilgisu Cad. No: 613
PK: 0072
Gebze 41480 Kocaeli
Tel: 0 262 677 11 77
Faks: 0 262 677 11 78
Çelik Endüstrisi
Çelik üzerine...
Mesut Özdöl
Erdemir A.Ş. eski Satıştan Sorumlu
Genel Müdür Yardımcısı
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2010
GOSBSAD
G SB
®
3
GOSBSAD
İÇİNDEKİLER
38
55
Be>Think>Innovate
ya da Grundfos
Yapım:
Mavi Tanıtım ve
İletişim
Rasim Paşa Mah.
Ayrılıkçeşme Sok.
No: 122 Kadıköy
34500 İstanbul
Tel: 0 216 418 59 31
Faks: 0 216 348 95 22
Baskı:
Özgün Ofset
Yeşilce Mah. Aytekin
Sok. No: 21
4. Levent - İstanbul
Tel: 0 212 280 00 09
İçimizden Biri
Çevre
Şahabettin Bilgisu Çevre
Ödülleri Verildi
56
Yaşamın Renkleri
Konuklarının Şekillendirdiği
Otel: Hegsagone
58
Twitter’da verimli pazarlama
için 10 altın ipucu
Okay Barutçu
Grundfos Pompa San. ve Tic. Ltd. Şti.
Genel Müdür
46
GOSBSAD Dergi
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
tarafından üç ayda
bir yayınlanır.
Dr. Müjdat Arabacıoğlu
Mavis Yapay Görme Yazılım Ltd. Şti.
Genel Müdür
Ulusal-Türkçe-İlmi
50
60
Yakın Çevremizden
Eskihisar Kalesi
Teknopark
Görüntü işleme ve
yapay görme
Yazıların sorumluluğu
yazarlarına aittir.
Yayınlanan yazılardan
kaynak gösterilmeden
alıntı yapılamaz.
Yeni Teknolojiler
62
Üyelerimizden Haberler
“Alarko Carrier’ın Küçük
Ressamları” Yarışması
63
Migros'ta çevreci olan
kazanıyor
64
"Geleceği Değiştirebilir
misiniz?"
65
GOSB'un Renkleri
Eczacıbaşı, sürdürülebilir
kalkınmayı yaşam
felsefesine dönüştürüyor
Ressam Canan Özenen ile;
Müziğini çağıran resimler
P&G ve Migros 500 sporcu
için engelleri kaldıracak
66
"Yılın Yatırımı" ödülü
Betek'in
GOSBSAD
Linde Gaz, güven vermeye
devam ediyor...
67
4
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Arçelik-LG evlerin
yarısına göz koydu
GOSBSAD
MESAJI
Yeni vizyon
Adil Kanıöz
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Yönetim Kurulu
Başkanı
D
eğerli GOSB Katılımcı Sanayiciler, 7 Mayıs 2010 tarihinde GOSBSAD genel kurulumuzu bize yakışan bir olgunluk içinde
yaptık. Genel kurulumuza katılan ve katılamayan bütün üyelerimize, Yeni GOSBSAD yönetimine seçilen 23 arkadaşım adına, teşekkür ediyorum.
GOSBSAD
Sivil toplum kuruluşu (STK) olan GOSBSAD’ın, bir
Demokrasi Platformu olarak konumlandırılması ve
çalıştırılması, ülkemizin ulaştığı Demokrasi seviyesinin bir gereği olduğu gibi, evrensel değerlerin içselleştirilmesi açısından da önemli ve önceliklidir.
Bu Genel Kurulumuzla, önemli bir iş başardık. Derneğimizin Demokrasi Platformunda bütün gruplar
birlikte çalışma kararlılığımızı vurguladık.
6
Bundan böyle bütün üyelerimizle; Bölgemiz odaklı, Çoğulcu, katılımcı, şeffaf
ve Ortak akıl yürütme metodolijisine
uygun yöntemlerle birlikte çalışacağız.
liktir. Bu konuda biz GOSB olarak çok
şanslıyız. Sivil toplum kuruluşu olan
Derneğimiz ile Demokrasi ve Danışma
Platformu, örgütlü ve hazır.
Karşı görüşleri teşvik edeceğiz. Çünkü
karşı görüşler bazen en uygun çözümler olabileceği gibi, bazen de ufak bir
katkı ile en iyi çözüm olabildiği, ortak
akıl yürütme yöntemlerinin doğası gereğidir.
Derneğimiz GOSBSAD On beş yıl önce
kurulmuş, bölgesine sahip çıkmış ve
Gebze Organize Sanayi Bölgesinin,
Türkiye’nin örnek OSB olmasının önünü açmıştır. Ülkemiz OSB’leri için çok
önemli bir örnektir.
Bu bütünleşmede katkısı bulunan, önceki Dernek Başkanlarımıza, Yönetim
ve Denetim kurulu Üyelerimize, Dernek Üyelerimize, yeni Yönetim adına
teşekkür ediyorum.
Bu konu sadece Gebze Organize Sanayi Bölgemiz için değil Ülkemizin bütün
OSB’leri için hayati önemdedir. Bütün
OSB’lerimize sesleniyorum. Ülkemizin
hangi Organize Sanayi Bölgesinde katılımcı olursanız olun, kendi Sanayici
Derneğinizi, STK’nizi (Sivil Toplum
Kuruluşu) kurun. Kendi OSB’nizin,
Çoğulcu, Katılımcı, Şeffaf ve rasyonel
(akılcı) yönetilmesinin önünü açın.
TOBB alt kuruluşları ve Bürokrasi bizi
yönetsin diye beklemeyin.
Genel kurulumuzdaki konuşmamda
da açıkladım. Bir yıl içinde yapılmasını
umduğumuz Esas Genel Kurulumuz
sonrası, seçtiğimiz beş sanayici arkadaşımız bizi, iki yıl yönetecek. Demokrasi ile yönetilen toplumlarda, seçimler
den seçimlere gidip oy vermek ve bizi
Yönetecekleri seçmek esas unsurdur.
Ancak yeterli değildir.
Yönetenlerin, iki yıl için denetimi ve
bir bakıma Derneğimizin küçük genel
kurul gibi çalışarak, bizi yönetenlerin
danışma ihtiyaçlarının da karşılanması, tam Demokratik ve doğru yönetilmemizi tamamlayan, diğer bir gerekli-
Biz GOSB Katılımcı Sanayicileri, Ülkemizin bütün OSB’lerine her konuda
örnek olduğumuz gibi, Demokratik
ve Sivil Yönetim anlayışının bütün
OSB’lerimizde gelişmesi konusunda
da öncüdür ve öncü olacaktır.
Değerli GOSB Katılımcı Sanayicileri,
GOSBSAD yeni yönetimi Demokrasiyi
En fazla sizin kadar biliyor, ama Tutku
derecesinde birlikte, yaşamak ve yaşatmak istiyor. ‘Hayatı olduğu gibi kabul
edip, yaşayalım. Ama yaşanabilir bir
hayat için durmadan çalışalım.’ Dernek üyesi bütün Katılımcı sanayicilerimiz; buyurun GOSBSAD Demokrasi
Platformuna, birlikte çalışalım.
Tüm okurlarımızı, saygı ve sevgi ile
selamlıyorum.l
GOSBSAD
Bu bütünleşmenin en önemli göstergesi, GOSBSAD olan dergimizin adını bu
sayımızda tekrar GOSB olarak yayınlamamızdır. Beş yıl önce ilk sayısında
olduğu gibi. Yeni Vizyonumuzun odağında Gebze Organize Sanayi Bölgesi
GOSB var. ‘GOSB’un bütününün yararına olmayan hiçbir şey, tekil olarak
Katılımcı Sanayicimizin yararına olamaz ve olmamalı.’
7
GOSBSAD
MESAJI
içinde başlatmış olduğumuz “Yüksek Lisans
Eğitimi” projemizde 16 kişilik öğrenci grubu
eğitimlerine devam ediyor. Program, ekim ayında yeni katılımlarla hız kesmeden devam edecek.
Geçen sayımızda başlayacağımızı duyurduğumuz “GOSBSAD Futbol Turnuvası”nı, uygun
saha bulmakta yaşadığımız sorun nedeniyle,
ne yazık ki başlatamadık. Pek hoşa gitmeyecek
bu haberi, aldığımız güzel bir duyum ile ileriye
dönük hoş bir beklentiye dönüştürmek istiyoruz. GOSB yönetimi almış olduğu bir karar ile
GOSB alanı içinde bir futbol sahası yaptırmak
üzere yola çıkarak inceleme ve fizibilite çalışmalarını başlattı. En kısa sürede yapmayı düşündüğümüz turnuvamızı bu defa Türkiye Futbol
Federasyonu ile işbirliği içinde gerçekleştireceğiz. Türkiye Futbol Federasyonu’nun “Herkes
için Futbol” projesi kapsamında vereceği destek
ile daha sistematik ve düzenli bir şekil alacak organizasyonun yoğun bir ilgi ile karşılanmasını
bekliyoruz.
Tunçer Gömeçli
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Genel Sekreteri
Değerli Katılımcılar ve Üyelerimiz,
7 Mayıs tarihinde yapılan olağan Genel Kurulda üyelerimiz oylarını görev değişikliği yönünde kullandı ve Dernek Yönetimini “Barış
ve Demokrasi” grubuna verdi. Ayırıcı değil birleştirici, ötekici değil çoğulcu olmak, karar alma
süreçlerine katılımı teşvik etmek, karşı görüşleri
doğru karar alma süreçlerine katkı sunanlar olarak algılamak yaklaşımı ile yola çıkarak üyelerin
desteğini alan yeni Yönetim Kurulunun yaklaşımlarının detaylarını ve üyelerini dergimiz
içinde bulacaksınız.
Bu sayıdan itibaren dergimizi yeniden “GOSB”
adı altında yayınlıyoruz. Bu küçük değişiklik,
birliktelik ve bütünleşme gibi önemli bir anlam
taşıyor.
GOSBSAD
Yönetim Kurulumuzun aldığı karar doğrultusunda web sayfamızın yapımına başladık. Kısabir süre içinde Yönetim Kurulu kararlarını,
dernek haberlerini, duyurularımızı ve ihtiyaç
duyacağınız bilgileri elinizin altında www.
gosbsad.org.tr adresinde bulabileceksiniz.
8
Yoğun bir şekilde başlattığımız bir diğer çalışma
da, “Üyeliği ve Katılımı Arttırma” projesi. Dernek Başkanımızın üzerinde önemle durduğu bu
çalışmanın detayları, “Başkanımızın Mesajı”
ve haber sayfaları içinde yer alıyor.
Devam etmekte olan projelerimiz de başarı ile
sürdürülmekte. Okan Üniversitesi ile işbirliği
Bu sayımızdan itibaren, sanayicilerimizin ilgisini çekeceğini umduğumuz, konusunda uzman
kişilerce hazırlanmış yazılara daha fazla yer verme gayreti içinde olacağız. Merkez Bankası eski
Başkan Vekili Zekeriya Yıldırım ve Erdemir eski
Satış Genel Müdür Yardımcısı Mesut Özdöl’ün
yazıları bu yönde atmış olduğumuz adımlar.
Dergimiz içinde tanıtımını yaptığımız kuruluşlardan biri; endüstriyel ortamda kullanılan
kamera ve lensler ile özel aydınlatmalar konusunda çalışmalar yürüten ve üretilen mamullerin işlemi sırasında, işlemleri kamerayla kontrol ederek daha düzgün yapılmasına yönelik
çözümler üreten Mavis Şirketi. Teknoparkımız
içinde yer alan bu kuruluşu ilginç bulacağınıza
eminiz.
Sayfalarımızın diğer misafiri ise, akışkan transferinin hemen hemen tüm alanlarında yer alan
ve kuruluş olarak yenilikçilik ve yaratıcılığa
verdiği önemle öne çıkan Grundfos Pompa Ltd.
Şirketi. Şirketin dünya çapında gelişimi son derece dikkat çekici.
Bölgemizde yer alan kuruluşlarla ilgili başarı
haberlerine sayfalarımızda olabildiğince fazla
yer ayırmak istiyoruz. Bunun için de elimizden
gelen gayreti gösteriyor ve haberleri geniş bir
yelpaze içinde taramaya çalışıyoruz. Bu sayımızda da gurur verici duyurularımız var. Biz
yine de bu konuda katılımcılarımızın desteğini
ve başarılarını bize birinci ağızdan duyurmalarını bekliyoruz.
Saygılarımla.
GOSB’DAN
HABERLER
GOSBSAD’da
yönetim değişikliği
7 Mayıs Cuma günü
yapılan olağan Genel
Kurul toplantısında
seçimi “Barış ve
Demokrasi” Grubu
kazandı.
Ayırıcı değil birleştirici,
ötekici değil çoğulcu
olmak, karar alma
süreçlerine katılımı
teşvik etmek, karşı
görüşleri doğru karar
alma süreçlerine
katkı sunanlar olarak
algılamak yaklaşımı
ile yola çıkan yeni
yönetim, seçilen 23
kişinin katılımı ile
yapılan ilk toplantıda
görev bölümü yaptı.
GOSBSAD Yönetim Kurulu
Yönetim Kurulu Başkanı
Adil KANIÖZ
Aksistem Elektromekanik San.ve Tic. A.Ş.
Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcıları
Metin AVCI
Eczacıbaşı Girişim Paz. Tüketim Ürün. San. ve Tic. A.Ş.
Muzaffer KOŞAN Alemdar Holding A.Ş.
Hasan TUGAY
Arcelor Mittal İstanbul Paslan. Çelik San. ve Tic. A.Ş.
Hakan BULGURLU
Arçelik-LG Klima San. ve Tic. A.Ş.
Turan POYRAZ
Autoliv Cankor Otomotiv Emniyet Sist. San. ve Tic. A.Ş.
Semih TAHİNCİOĞLU
Eksen Makine San. ve Tic. A.Ş.
Burak BÜYÜKFIRAT
Erdemir Çelik Servisi Merkezi San. ve Tic. A.Ş.
Ahmet Yavuz ANLAŞ
Fikssan Fikstür San. ve Tic. A.Ş.
Ercüment SARITAŞ
Sarıtaş Çelik San. ve Tic. A.Ş
Yönetim Kurulu Üyeleri
Ayşe Serra SAYMAN
Sew Eurodrive Hareket Sistemleri San. ve Tic. Ltd. Sti.
Denetim Kurulu Başkanı
Feyyaz YUMURTACI
Anfa Makine San. ve Tic. Ltd. Şti.
Denetim Kurulu Üyeleri
Can YÜCEL
Dostel Makine San. ve Tic. A.Ş.
Ulvi MALGİL
Vanterm Isı ve Makine San. ve Tic. A.Ş.
Necmi SADIKOĞLU
Hacıoğulları Boya Kimya San. ve Tic. A.Ş.
Ali ÖRGÜCÜ
Kireç ve Tuğla Kimya San. A.Ş..
Cemil MATARACI
Modern Plastik Kağıt San. ve Tic. Ltd. Şti.
Dr. Osman CANBERİ
Robotek Otomasyon Teknolojileri San. ve Tic. Ltd Şti.
Mehmet SÖZER
Sit Kimya San. Ltd. Şti.
Harun ŞENSOY
UTS Universal Takım San. ve Tic. Ltd. Şti.
Şahin ELMAS
Hazer Baba / Foseco Döküm San. ve Tic. Ltd. Şti.
İshak AYDOĞAN
Modima Sarı Mam. San. ve Tic. A.Ş.
Ünal ÖZ
Özmetal Paslanmaz Çelik San ve Tic. Ltd. Şti.
GOSBSAD
Yönetim Kurulu Yedek
Üyeleri
10
Denetim Kurulu Yedek
Üyeleri
GOSB’DAN
HABERLER
GOSBSAD Yönetimi
GOSB – TADIM Jale Yücel Teknik ve
Endüstri Meslek Lisesi'ni ziyaret etti
GOSBSAD Yönetim Kurulu
Başkanı Adil Kanıöz, Başkan
Yardımcısı Metin Avcı ve Arçelik
LG firmasından Mahmut Topaloğlu,
GOSB – TADIM Jale Yücel Teknik
ve Endüstri Meslek Lisesi Müdürü
Ümit Aşkın’ı ziyaret etti.
Okula yapılabilecek katkıları belirlemek
üzere gerçekleştirilen ziyarette, okulun
sorunları ve acil ihtiyaçları hakkında bilgi alındı. GOSB’un yapacakları yanında
GOSBSAD’ın ve hatta GOSB katılımcısı
firmaların da okula sahip çıkması gerektiğinin vurgulandığı toplantıda, öncelikli
olarak kısa vadede çözüm bekleyen ulaşım konusuna el atılması görüşü ağırlık
kazandı.
Yönetim Kurulu üyelerimiz, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ün “Eğitime yüzde 100 Destek Kampanyası” kapsamında,
birinci eğitim öğretim yılını tamamlayan
“GOSB – TADIM Jale Yücel Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi”ni ziyaretinde de yer
aldılar. l
www.gosbsad.org.tr
yakında internette
GOSBSAD
Duyuru ve haberlerimizi üyelerimize
kalıcı olarak iletmek, üyelerimizin dilek
ve önerilerini diledikleri an iletmelerini
ve ihtiyaç duydukları bilgilere anında
ulaşmalarını sağlamak üzere hazırlanmakta
olan web sitemiz yakında hizmete giriyor.
Tasarım çalışmaları devam etmekte olan
web sitemizin hizmete girmesi ile bize ve
bizimle ilgili haberlere ulaşmak isteyen
kuruluşların “doğru adres”e ulaşmaları da
sağlanmış olacak.
11
GOSB’DAN
HABERLER
Daha Güçlü Bir
GOSBSAD için
Üyelik Geliştirme
GOSBSAD Yönetim Kurulu, Genel Kurul
tarafından onaylanan vizyonlarının en önemli
parçasını oluşturan, derneğin güçlü ve lobi
yapabilen bir Sivil Toplum Kuruluşu kimliğine
kavuşturulmasını sağlamak üzere, GOSB’un
bütün katılımcılarını dernek üyesi olmaya
çağırdı.
GOSBSAD
B
12
irliktelik sağlamak, gereksiz ve
nedensiz çekişmelere bir son
vermek amacına da hizmet etmek üzere Yönetim Kurulu
Başkanı Adil Kanıöz tarafından
tüm üyelere ve henüz dernek üyesi olmamış GOSB katılımcılarına birer mektup
gönderildi. Aşağıda tam metni verilmekte
olan mektuplarda, yeni katılımlarla daha
da güçlenecek derneğin, üye hak ve haklı
taleplerini, daha güçlü bir şekilde savunma olanağı bulacağına dikkat çekildi. Derneğin, GOSB katılımcısı sanayicilerin tamamını veya büyük çoğunluğunu temsil
etmesi gerektiğine işaret edilerek, üyeliğin
geliştirilmesi için mevcut üyelerin katkı ve
kişisel desteklerinin son derece önemli olduğu vurgulandı.
Sayın GOSB Katılımcısı,
7 Mayıs tarihinde gerçekleştirdiğimiz
Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayici-
leri Derneği (GOSBSAD) genel kurulunda,
Barış ve Değerler Grubu olarak derneğimizin yönetimine seçildik.
Yönetim Kurulu başkanı ben Adil Kanıöz
dahil, Yeni yönetimi oluşturan 23 katılımcı sanayici arkadaşınızın oluşturduğu ekli
liste, bilgilerinize sunulmaktadır.
Gebze Organize Sanayi Bölgesinde yatırımınız olduğuna göre bölgenin daha iyi
yönetilmesi dernek üyesi olsun olmasın,
bütün katılımcı sanayicileri ilgilendiren
bir konu olduğu için, bu mektubu size yazıyorum.
Değerli sanayici kardeşim, ülkemizde gelişen demokrasimizle birlikte, esas Genel
Kurulu’muz sonrasında, Gebze Organize
Sanayi Bölgemizi biz katılımcı sanayicilerin kendi oylarıyla, demokratik süreçlere uygun olarak seçtiği, sanayici arkadaşlarımız yönetecek. Bu sebeple Derneğimiz
GOSBSAD’ın bir Sivil Toplum Kuruluşu
GOSB’DAN
Bu bağlamda dernek üyesi olmayan GOSB
katılımcı sanayicilerimizin, Siz dahil derneğimize üye olmasının; Gebze Organize
Sanayi Bölgesi (GOSB)’un daha iyi yönetilmesi misyonumuz adına önemli bir gelişme olacaktır.
Değerli Kardeşim, Dernek yönetimi tamamen ‘GOSB kamusu’ yararına çalışan,
GOSB’un bütününün yararını, kendi firmasının yararından önde tutan ve buna
paralel Değerlere inanan Sanayici Arkadaşlarınızdan oluşmaktadır.
Tüzüğümüze göre, Asil üye olmak için;
GOSB ile, ek veya tevsii alanlarında katılımcı olan Gerçek veya Tüzel kişilerin,
Yetkili Temsilcisi olmak, gerekmektedir.
Bu konudaki gerekli dokümanlar ekte bilgilerinize sunulmaktadır. Siz veya yetkili
bir temsilciniz de derneğe üye olabilir.
HABERLER
ve demokrasi platformu olarak yeniden
konumlandırması önem kazanmıştır.
Bilginiz için, giriş aidatımız, bir defalık
Beş bin TL, yıllık aidatımız ise bin TL dır.
İlk yıl için toplam altı bin TL bir masraf
oluşmakta ise de Vergi Usul Kanunu’na
göre, gider olarak muhasebe kayıtlarına
işlenebilmektedir.
Sivil Toplum Kuruluşu olan Derneğimiz
GOSBSAD’ın Demokrasi Platformunda,
bizlerle birlikte bulunmanız önemlidir.
Böylece Derneğimiz güçlenecek. Güçlü bir
Dernek ise, Üyelerinin Hak ve Haklı taleplerini, daha Güçlü ve Örgütlü olarak savunma olanağı bulacaktır.
Bundan da öte, Önümüzdeki veya bizden Sonraki dönemlerde, Derneğimizde
OSB Kanun ve Yönetmenliklerini birlikte öğrendiğimiz ve GOSB’un işleyişinin,
GOSB kültürünü ve Demokratik süreçleri birlikte içselleştirdiğimiz, Bölgemizi
GOSB’u Yönetecek genç sanayici Liderlerin, Derneğimiz Üyelerinden çıkacağını
düşünüyoruz.
Bu Misyon, Sivil Toplum Kuruluşu olan
derneğimizin, Çoğulcu ve Katılımcı Dernek olması ile mümkündür. Sonuç olarak,
Derneğimizin GOSB Sanayicisinin Tamamını temsil etmesi gerekmektedir. Sizin bu
konudaki kişisel Katılımınızın; Derneğinize Üye olmanızın, çok önemli olduğuna
inanıyorum.
Adil KANIÖZ
GOSBSAD Yönetim
Kurulu Başkanı
Değerli sanayici kardeşim. Güçlü bir
GOSB için, örgütlü olmak çok önemlidir.
Bu konudaki soru ve istekleriniz için bana
(0530 524 31 59) veya Genel Sekreter Tunçer Gömeçli’ye (0532 514 01 52) ulaşabilirsiniz.
"Ülkemizde gelişen
demokrasimizle
birlikte, Genel
Kurulumuz sonrasında,
Gebze Organize Sanayi
Bölgemizi biz katılımcı
sanayicilerin kendi
oylarıyla, demokratik
süreçlere uygun olarak
seçtiği, sanayici
arkadaşlarımız
yönetecek. Bu
sebeple Derneğimiz
GOSBSAD’ın bir Sivil
Toplum Kuruluşu ve
demokrasi platformu
olarak yeniden
konumlandırması önem
kazanmıştır."
Bu güzel bölgemize örgütlü olarak sahip
çıkacağınız ve katkılarınız için; GOSBSAD yönetimindeki 23 sanayici arkadaşınız adına içten teşekkürlerimi sunuyorum.
Saygılarımlal
GOSBSAD
Sayın GOSB katılımcısı, Demokrasilerde bizi yönetenleri Seçimlerden, seçimlere oylarımızla Denetlemek esastır ancak
yeterli değildir. Bu sebeple Sivil Toplum
Kuruluşları (Derneğimiz) Basın Kuruluşları (Dergimiz ve web sayfamız) gibi kurum ve kuruluşlar; Denetleme, Danışma ve
GOSB için doğru Yönetim Politikaları ve
Projeleri üretme sürecinde, bizi Yönetenlerle birlikte çalışarak, bu Misyonu belli
bir uyum içinde yerine getirmesi, Bölgemizin daha iyi yönetilme adına önemli ve
Demokratik süreçlere en uygun yöntemdir.
13
GOSB’DAN
HABERLER
GOSB Katılımcıları, Kocaeli İli 2009
Yılı Kurumlar Vergisi Rekortmenleri
Hepimizi gururlandıran Vergi Rekortmenlerimiz listedeki yerlerine göre şöyle sıralanıyor.
6.
Autoliv Cankor Otomotiv Emn. Sist. San. ve Tic. A.Ş.
(GOSBSAD Yönetim Kurulu Üyesi)
8.
Teklas Kauçuk San. ve Tic. A.Ş.
22.
Aromsa Besin Aroma ve Katkı Maddeleri San. ve Tic. A.Ş.
(GOSBSAD Üyesi)
28.
Hektaş Tic. T.A.Ş.
(GOSBSAD Üyesi)
29.
Legrand Elektrik Sanayi A.Ş.
(GOSBSAD Üyesi)
34.
Erdemir Çelik Servisi Merkezi San. ve Tic. A.Ş.
38.
Aksistem Elektromekanik San. ve Tic. Ltd. Şti.
(GOSBSAD Yönetim Kurulu Başkanı)
44.
IFF Aroma Esans Sanayi ve Ticaret A.Ş.
(GOSBSAD Üyesi)
45.
Belgin Madeni Yağlar Tic. ve San. A.Ş.
GOSBSAD Üyesi)
51.
UTS Universal Takım Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
70.
Dostel Makine San. ve Tic. A.Ş.
(GOSBSAD Denetim Kurulu Üyesi)
74.
Sandoz Grup Sağlık Ürünleri İlaçları San. ve Tic. A.Ş.
(GOSBSAD Üyesi)
96.
Arcelor Mittal İstanbul Paslanmaz Çel. San. ve Tic. A.Ş.
GOSB’da Süpermarkalar
GOSBSAD
86 ülkede
faaliyet gösteren
Superbrands jürisi
ve Nielsen'in
bin 635 tüketici
arasında yaptığı
anket sonucu
belirlenen
Süpermarkalar
içinde GOSB
katılımcıları da yer
alıyor.
14
Gıda sektörü markalarının ilk sırada yer
aldığı, finans ve bankacılık sektörünün
ikinci, teknoloji ve GSM sektörünün ise
üçüncü sırada yer aldığı süpermarkalar
listesinde; Arçelik, Filli Boya, Migros, Tadım ve Ülker (Altın Başak - Çamlıca Gazoz - Çikolatalı Gofret – Hanımeller) gibi
GOSB kaılımcısı kuruluşların markaları da
var.
Yapılan araştırmada; Superbrands kriterlerine uygun bin 46 şirketi kapsayan bir liste
hazırlandı, daha sonra bu liste Türkiye’nin
önde gelen kurumlarının tepe yöneticilerinden oluşan 14 kişilik jürinin tarafından
306 şirkete indirildi ve 306 marka, İstanbul, Ankara ve İzmir illerinde 18-56 yaş
arası tüm sosyal gruplarda bin 635 kişi
ile yüz yüze anket yöntemi kullanılarak
değerlendirildi..l
GOSB’DAN
HABERLER
GOSB ve Şanlıurfa OSB
“Kardeş OSB” oldu
P
10 Haziran’da gerçekleştirilen imza töreni GOSB Yönetim Kurulu Başkanı Vahit
GOSBSAD
"Kardeş OSB
Protokolü", Avrupa
Komisyonu (IRS)
tarafından finanse
ediliyor. Birleşmiş
Milletler Kalkınma
Programı’nın teknik
desteği ile yürütülüyor.
Projenin ulusal
faydalanıcısı da T.C.
Sanayi Bakanlığı.
rotokolde, GOSB katılımcısının kendine yeni pazarlar
bulması, Şanlıurfa sanayisinin
de yenilikçi ve rekabet gücü
yüksek bir yapıya kavuşması
hedeflenmekte. 10 Haziran 2010 Perşembe günü yapılan, Şanlıurfa Valisi Nuri
Okutan ve Belediye Başkanı Dr. Ahmet E.
Fakıbaba’nın da yer aldığı Protokol imza
törenine GOSBSAD Yönetim Kurulu ve
GOSB Müteşebbis Heyet üyeleri Ercüment
Sarıtaş ile Hakan Bulgurlu da katıldı. Toplantıda, GAP Bölgesi’ne ve Şanlıurfa’ya,
dolaylı olarak da Ortadoğu ile ticarete ilgi
duyan GOSB katılımcılarına, bölgedeki
yatırım olanakları ve şartları tanıtıldı.
16
GOSB ile Şanlıurfa OSB arasında
10 Haziran 2010 Perşembe günü
bir “ilk” gerçekleştirildi. İki OSB
arasında “Kardeş OSB Protokolü”
imzalandı. Bu protokol ile GAP
Bölgesi’ne ve Şanlıurfa’ya,
dolayısıyla Ortadoğu ile ticarete
ilgi duyan GOSB katılımcılarına,
bölgedeki yatırım olanaklarının ve
şartlarının tanıtılması sağlanırken,
GOSB katılımcısının kendine
yeni pazarlar bulması, Şanlıurfa
sanayisinin de yenilikçi ve rekabet
gücü yüksek bir yapıya kavuşması
hedefleniyor.
Yıldırım’ın açılış konuşmasıyla başladı.
Şanlıurfa Sanayisinin Yeniden Yapılandırılması (IRS) Projesi uzmanlarından Murat Candemir’in projeye ilişkin tanıtımının ardından söz alan Şanlıurfa Belediye
Başkanı Dr. Ahmet E. Fakıbaba, Urfa’nın
Türkiye’de çok özel bir yeri olduğunu ve
dünyadaki en eski yerleşim yeri olduğunu
belirttikten sonra tüm GOSB katılımcılarını
Urfa’da yatırıma davet etti. Fakıbaba’dan
sonra söz alan Şanlıurfa Valisi Nuri Okutan ise şehrin, bulunduğu konum itibariye
Ortadoğu’ya çok yakın olduğunu, havaalanının Balkanların en büyük kargo havaalanı olduğunu, yurtdışı ve komşu şehirlere
yüksek standartta otoyolla bağlandığını,
ayrıca mevcut demiryoluna ilave olarak
hızlı tren projesinin yatırım programına
alındığını belirtti.
Konuşmaların ardından imzalanan protokol çerçevesinde, Şanlıurfa OSB ve GOSB
yetkilileri periyodik olarak bir araya gelerek kurumsal işbirliğini arttıracak çalışmalar yapmayı, seminer, panel, eğitimler
düzenlemeyi, her iki OSB’nin yurtiçi ve
yurtdışı tanıtımlarının yapılmasını, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı nezdinde, bu
çalışmaları diğer OSB’ler ile paylaşmayı
hedefliyorlar.l
GOSB’DAN
HABERLER
Sanayi Bakanı Nihat
Ergün GOSB'u ziyaret etti
Gebze Organize Sanayi Bölgesi içerisinde
yapımı tamamlanarak bir süre önce hizmete
giren GOSB Tadım Jale Yücel Teknik ve
Endüstri Meslek Lisesi'ni ziyaret eden Sanayi
ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, daha sonra
Kocaeli'deki 13 Organize Sanayi Bölgesi
başkan ve bölge müdürleriyle GOSB'da
bir toplantı gerçekleştirdi.
G
ebze´de, “Eğitime yüzde 100
destek” kapsamında GOSB
ve TADIM Gıda Maddeleri
San. ve Tic. A.Ş.´nin katkılarıyla yaptırılan ve 2009-2010
eğitim öğretim yılında eğitime başlayan
TADIM Jale Yücel Teknik ve Endüstri
Meslek Lisesi´nin açılışı, Sanayi Bakanı
GOSBSAD
GOSB
Başkanı Vahit
Yıldırım ve
Kocaeli Valisi
Ercan Topaca
Nihat Ergün´ün de katıldığı törenle gerçekleştirildi. 22 bin metrekare alan üzerine
inşa edilen 24 derslikli okulun açılış töreninde konuşan Ergün, mesleki eğitimin
önemine dikkat çekerek, “Türkiye, nüfusu genç olan bir ülke. Sadece ilköğretimde 10 milyondan fazla öğrencimiz var. Bu
Yunanistan´ın nüfusundan daha fazla bir
nüfustur. Bir ülkenin nüfusundan fazla ilköğretimde öğrencimiz var. Böylesine büyük bir genç nüfusa sahibiz. Bu bizim için
büyük bir fırsat, büyük bir avantaj ama iyi
bir eğitim verilirse, onlara iyi bir gelecek
hazırlanabilirse iyi. İyi bir eğitim vermenin, iyi bir gelecek vermenin temeli de
mesleki eğitimdir. Özellikle lise eğitiminde ağırlığı mesleki eğitimin alması lazım”
dedi.
‘Mesleki Eğitim’ vurgusu
Okulun önünde düzenlenen törende konuşan Bakan Ergün, işadamların artık sadece üretelim para kazanalım noktasında
18
GOSB’DAN
Türkiye nüfusunun genç olan bir ülke olduğunu sadece ilköğretimde 10 milyondan fazla öğrencinin bulunduğunu anlatan Bakan Ergün, bunun büyük avantaj
olduğunu bildirdi. Genç nüfusa iyi eğitim
vermenin zorunlu olduğuna değinen Ergün, şunları kaydetti: ‘’Onlara iyi bir eğitim vermenin yolu da mesleki eğitimdir.
Çok büyük bir darbe yedi, mesleki eğitimde çok gerilere gittik şimdi son zamanlarda yeniden mesleki eğitimde toparlanma
var. Yüksek Öğrenim Kurulu’nun almış olduğu kararlar, haksızlıklar belirli bir oranda giderildi. Bu öğrenci ve velileri kısmen
de olsa motive etti ve mesleki eğitimin
kalitesi ve öğrenci sayısı artmaya başladı.
Daha da önemlisi sanayici ve iş adamları
da sesini çıkarmaya başladı. Çünkü mesleki eğitim olmadan Türkiye’de sanayiyi geliştirmek de mümkün değil. Ama mesleki
eğitimde öğrencilere sadece ‘sen sanayide
HABERLER
olmadıklarını ifade ederek ‘’Hem üretmek,
bunları dünyaya satmak ve ülkemizi zenginleştirmek istihdam yaratmak, bu çalışmaları yaparken aynı zamanda çevreye
duyarlı işadamı profili ortaya çıktı’’ dedi.
GOSB Başkanı
Vahit Yıldırım
Özellikle lise eğitiminin ağırlığını mesleki eğitimin oluşturması gerekiyor. Lise
eğitimde mesleki eğitimin ağırlığı yüzde
65-70 olmalı. Bugün o oranlarda değiliz
henüz. Bundan 10 küsür yıl önce mesleki
eğitim çok büyük bir haksızlığa uğradı.
Kocaeli Valisi
Ercan Topaca
işçi ol’ demek de hakça bir davranış değil.
Elbette sanayide nitelikli eleman olarak çalışacak olanlar da olacaktır ama üniversiteye gitmek, mühendis olmak ya da başka
alanlarda yükselmek isteyenin de önü açık
olmalı.”
GOSBSAD
Çayırova
Kaymakamı
Selim Parlar
19
GOSB’DAN
HABERLER
aldık, başka konularda da iş birliklere ihtiyaç var sırası bunları da sırası geldikçe
paylaşacağız. Bu ülke hepimizin, başka bir
Türkiye yok. Burayı kalkındırmak, güçlendirmek ve bu ülkede her vatandaşımızın
huzur ve güven içerisinde yaşamasını sağlamak mecburiyetindeyiz. Buna katkı sağlayan işadamlarımızı herkesi tebrik ediyor
ve kutluyorum.
GOSBSAD Yönetim
Kurulu Üyeleri ve Genel
Sekreteri, Meslek Lisesi
Müdürü Ümit Aşkın ile
beraber okul açılışında
yer aldı.
Nihat Ergün, Tadım Gıda
Maddeleri A.Ş. Yönetim
Kurulu Başkanı İsmet
Tekinalp’e, adına okul
yaptırılan merhume Jale
Yücel’in kızları Ayşegül
ve İpek Yücel’e onur
belgesi verdi.
”Herkes elini taşın altına koymalı”
GOSB’un okulun kalan inşaatlarını tamamlama konusunda hızlı hareket edeceğini, laboratuvar, atölye, spor salonlarının
da ihtiyaç olduğunu anlatan Ergün, şöyle
devam etti: ‘’GOSB bunları yapabilecek
güç ve kabiliyete sahip. Bu eksiklikler
önümüzdeki yeni öğretim yılına bu eksiklikleri yetiştirecek imkanına sahibiz. Eminim bu konuda arkadaşlar da gereken duyarlılığı göstermiş olacaklardır. Bu ülkeyi
hep beraber ileri götüreceğiz. Siyasetçisi,
işadamı, sivil toplum örgütü bu ülke hepimizin elimizi taşın altına hepimiz sokacağız. Nerede problem varsa onu çözmek
için alın terimizi el emeğimizi göz nurumuzu maddi manevi bütün gücümüzü
hep beraber seferber etmeliyiz. Çok şükür
eğitimde bu seferberlikte önemli bir rol
Kocaeli Valisi Ercan Topaca da Kocaeli’nin
315 bin ilköğretim ve ortaöğretim öğrencisiyle Türkiye’deki birçok ilin nüfusundan daha fazla öğrenci kapasitesine sahip
olduğunu belirterek şöyle dedi: ‘’Buna
üniversite öğrencilerini de eklersek 375
bin öğrencimiz bulunmaktadır. Tabi derslik sayısı toplam olarak 10 bin 500 dersliğimiz var. Derslik başına orta öğrenimde
33 ilköğretimde 30 öğrenci düşüyor. Hala
Kocaeli’de özellikle yeni kurulan ilçelerimizde özellikle derslik sınıfı olduğunu
biliyoruz.’’
GOSBSAD
GOSB Yönetim Kurulu Başkanı Vahit Yıldırım da, insana yapılan yatırımın en pahalı ancak en değerli yatırım olduğunu
ifade ederek ‘’Bizler de eğitime yüzde 100
destek kampanyası çerçevesince milli eğitim müdürlüğümüz rehberliğinde, GOSB
ve Tadım A.Ş katkılarıyla çok kıymetli bir
okul yaptırmaya karar verdik’’ dedi.
Hayırseverlere plaket
Konuşmalarının ardından Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Tadım Gıda Maddeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı İsmet
20
GOSB’DAN
HABERLER
Tekinalp’e, adına okul yaptırılan merhume Jale Yücel’in kızları Ayşegül ve İpek
Yücel’e onur belgesi verdi. Kocaeli Valisi
Ercan Topaca da hayırsever iş adamına
ve GOSB yöneticilerine vazo hediye etti.
Daha sonra Bakan Ergün ve beraberindekiler, okulun laboratuarlarını ziyaret ederek öğrencilerden yapmış oldukları projelerle ilgili bilgi aldılar.
2008 yılında yapımına başlanan, bu eğitim
öğretim yılında hizmet vermeye başlayan
GOSB TADIM Jale Yücel Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nin 10 milyon 500 bin
liraya mal olduğu bildirildi.
Kocaeli’deki 13 OSB Başkanı ve Bölge
Müdürleriyle toplantı yaptı
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün,
Kocaeli’deki 13 Organize Sanayi Bölgesi başkan ve bölge müdürleriyle toplantı
yaptı. Gebze Organize Sanayi Bölgesi idari
binasında basına kapalı olarak gerçekleştirilen toplantının ardından Bakan Ergün,
gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Kocaeli il genelindeki 13 organize sanayi bölgesi başkan ve bölge müdürleriyle
toplantıda bir araya geldiğini ifade eden
Bakan Ergün, ‘’Toplantıda organize sanayi bölgeleriyle ilgili genel değerlendirme
yaptık. Yapılması gerekenleri ve aksaklıkları konuştuk. Güzel bir koordinasyon
toplantısı oldu. Hepimiz için önemliydi’’
diye konuştu. Bakan Ergün, sorunları çözecek adımları bundan sonra hep birlikte
atacaklarını sözlerine ekledi. l
GOSBSAD
15 bin metrekare kapalı alana sahip 24
derslikli okulda 2 laboratuar ve 1 atölye
bulunuyor.
21
GOSB’DAN
HABERLER
GOSB Atık Su Arıtma
Tesisi tamamlanıyor
E
trafı denizlerle çevrili, gölleri ve
nehirleri ile bulunduğu coğrafyanın su kaynakları açısından en
şanslı ülkesi olan Türkiye’mizin
su kaynaklarının korunması
önemli çevre sorunlarından biridir. Sürdürülebilir kalkınma politikaları çerçevesinde, sanayinin ve ekonominin gelişmesi
için yapılan çalışmalarda problem oluştuğunda, tepkisel davranarak problemi çözmeye çalışmak yerine, önleyici davranarak
sorunu kaynağında gidermek prensibinin
benimsenmesi ve çevrenin korunması sağlanmalıdır. Bu prensip su ve toprak kirliliğinin önlenmesinde de aynen geçerlidir.
2872 Sayılı Çevre Kanunda değişiklik yapan 26.04.2006 Tarih ve 5491 Sayılı Kanunun Geçici 4. Maddesi “ ……………
halihazırda faaliyette olup, atıksu arıtma
tesisini kurmamış organize sanayi bölgeleri, diğer sanayi kuruluşları ile yerleşim
birimleri, bu tesislerin kurulmasına ilişkin
iş termin planlarını bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde
Bakanlığa sunmak ve aşağıda belirtilen
sürelerde işletmeye almak zorundadır.
İşletmeye alma süreleri, iş termin planının Bakanlığa sunulmasından itibaren
…………... organize sanayi bölgeleriyle
bunların dışında kalan endüstri tesislerinde ve atıksu üreten her türlü tesiste 2
yıldır..
GOSBSAD
Bu kanunun 8 . maddesi ile atıksu altyapı sistemlerinin ve katı atık bertaraf tesisleri kurma yükümlülüğü verilen kurum
ve kuruluşların , bu yükümlülüklerini,
bu maddede belirtilen süre içinde yerine
getirmemeleri halinde ………… organize
sanayi bölgelerinde 100.000 Türk Lirası
………… idari para cezası verilir.” şeklindedir.
Katılımcı firma sayısının arıtma tesisi yapılması için yeterli sayıya ulaşması sürecinde katılımcılara, faaliyetlerinden kay-
22
GOSB’DAN
Bugün gelinen aşamada, arıtma tesisinin
inşaat işlerinin yüzde90’ı tamamlanmış ve
elektrik altyapısı ile ekipmanların mon-
Arıtma tesisisi bünyesinde atıksu analizlerinin yapılacağı, ileri teknolojik cihazlarla
donatılmış bir laboratuar da yer alacaktır.
Söz konusu laboratuarda atıksu analizlerinin yapılması ile kalınmayacak, gerekli akreditasyon çalışmalarının tamamlanması
ve Çevre ve Orman Bakanlığından yeterlilik belgesi alınması sonrası bölgemizdeki
tesislere de hizmet verilecektir.
Sanayicimiz ne kazanacak
Bölgemiz atıksu arıtma tesisi ile Çevre
Kanunu ve ilgili Yönetmelikler çerçeve-
sinde tüm gereklilikler yerine getirilmiş
olacak, bölgemiz katılımcılarının atık su
kirliliğinden kaynaklanan bertaraf sorunu da bireysel çözümlerden ortak çözüm
paydasına taşınacaktır. Mevcut Su Kirliliği
Kontrol Yönetmeliğine göre, katılımcılarımızın İl Çevre ve Orman Müdürlüğünden
almakta oldukları deşarj izinleri, arıtma
tesisimizin devreye girmesi sonrası Bölge
Müdürlüğümüzden “Bağlantı İzni” olarak alınacaktır. Bu uygulama ile katılımcılarımızın bürokrasi süreci de kısaltılmış
olacaktır. Bölgemizin atık su bedeli ödeme
zorunluluğunun ortadan kalkacak olması
da bir diğer önemli kazanımdır. l
GOSBSAD
Bu süreç içinde Atıksu Arıtma Tesisi yapımı “İş Termin Planı” Bakanlığa sunulmuş ve onaylanması sonrası ihale süreci
başlatılmıştır. Projede bölgemizin ihtiyaçları göz önüne alınmış ve tesis, Fiziksel,
Kimyasal, Biyolojik Arıtma ve Çamur
Kurutma Ünitelerinden oluşacak şekilde
planlanmıştır. Arıtma tesisimizi yapılmış
ve/veya yapılacak diğer arıtma tesislerinden ayıran en önemli özellik, ileri bir
teknoloji olan çamur kurutma tesisinin de
proje kapsamında yer almasıdır. Böylelikle, arıtma tesislerinin en büyük sorunu
olarak ülke gündeminde yer bulmaya başlayan bu sorun da ortadan kaldırılacaktır.
Kurutma sistemi toplam arıtma sistemi
yapım bedeline yüzde 10 ve işletme bedeline de yüzde 40 civarında ek bir maliyet
getirmektedir. Buna rağmen GOSB sanayicileri sağlanacak avantajları göz önüne
alarak bu maliyeti üstlenmişlerdir. Bu proje ile çevresel etkiler, taşıma ve depolama
sorunları büyük ölçüde ortadan kalkacak
ve söz konusu atık, uygun kalorifik değeri
ile, çevreye zarar verici emisyonlar yaymadan, çimento fabrikalarında ek yakıt
olarak değerlendirilebilecektir. Tesisten
günde 136,3 m3 çamur çıkacağı hesaplanmıştır. Bu çamur dekantör vasıtasıyla
yüzde 25 kuruluğa getirilecek, daha sonra içerdiği su, çamur kurutma ünitesinde
yüzde8’e indirilecek ve günde 6,96 ton
kurutulmuş çamur çimento fabrikalarına
bertarafa gönderilecektir.
tajı başlamıştır. Çamur kurutma ünitesi
Almanya’da üretilmiş ve ülkemize gönderilmiştir. Kurutma ünitesi 15-20 gün içerisinde bölgemize ulaşacak ve montajına
başlanacaktır. Tüm tesisin yaklaşık 1,5 ay
içinde tamamlanarak deneme amaçlı olarak devreye alınması için atıksu kabulüne
başlanması planlanmaktadır.
HABERLER
naklanan atıksuları Su Kirliliği Kontrolü
Yönetmeliğinde belirtilen sektörel tablolardaki standartlarda arıtmaları şartıyla,
izin verildiği için bu tarihe kadar ihtiyaç
hissedilmemesi nedeniyle yapılmayan
arıtma tesisinin kanunda belirtilen sürede
yapılması zorunluluğu ortaya çıkmıştır.
23
GOSB’DAN
HABERLER
Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Ş. Komsuoğlu
GOSB Katılımcılarına Seslendi
Doktora Öğrencilerimizi Ar-Ge
Taleplerinize Yönlendirebiliriz
372.000 patent başvurusu olurken bu rakamın ülkemizde 388 adet olarak gerçekleştiğini söyledi.
Prof. Dr. Komsuoğlu, devletin Ar-Ge çalışmalarına vermekte olduğu desteğin yeterli olmadığını, bu konuda sanayicilerin
katkılarının son derece önemli olduğunu
vurguladığı konuşmasında, Sanayi ile
üniversitenin işbirliği içinde olmasının ve
doktora tezlerinin üretime dönüştürülmesinin önemine dikkat çekti.
17 Haziran tarihinde GOSB katılımcılarına hitap eden Prof. Dr. Komsuoğlu,
Türkiye’de 44.000 araştırmacı olduğunu
ve bu konuda dünya ülkeleri arasında 17.
sırada olduğumuzu, Japonya’da her yıl
GOSB katılımcılarına çağrı yapan Prof. Dr.
Komsuoğlu; “Ar-Ge taleplerinizi üniversitemize iletin, doktora ve yüksek lisans
öğrencilerimizi o konuya yönlendirelim.
Ar-Ge bütçesini firma karşılarken, gerekli
çalışmayı üniversite olarak biz üstlenelim.
Böylece her iki taraf da fayda sağlasın”
dedi.l
GOSB, Güzeller OSB VE Plastikçiler
OSB'nin işbirliği
GOSBSAD
K
24
ocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından koordine edilip yapımı
GOSB, GGOSB (Gebze Güzeller
Organize Sanayi Bölgesi) ve GEPOSB (Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi) tarafından
ortaklaşa üstlenilecek olan Gebze–Mutlukent kuzey kavşağının inşaatına başlandı.
Fen İşleri Müdürlüğü’nün katkılarıyla düzenlenen ve Gebze Belediyesi, AYKOME
(Altyapı Koordinasyon Merkezi), İSU, Palgaz, SEDAŞ, Türk Telekom, Superonline
teknik ekiplerinin yanı sıra GOSB, GGOSB
ve GEPOSB yetkililerinin katıldığı toplantı
da çalışmanın detayları paylaşıldı. Kavşak
çalışmaları kapsamında, kavşak dönüş
noktalarında ilave katılım şeridi ile şerit
genişletilmesinin yanı sıra sinyalizasyon
sisteminin yenilenmesi ve asfalt onarımı
ile kavşaktaki trafik yükünün hafifletilmesi ve trafik güvenliğinin sağlanması hedefleniyor.
Çalışmaların, ilgili kurumların da katkılarıyla yaklaşık 1 ayda tamamlanması beklenmektedir. l
GOSB
EĞİTİM
Yanıbaşımızda
Bir Okul Büyüyor!
GOSB içinde,
GOSB’lular
tarafından
kurulmuş ve
geleceği GOSB
tarafından
şekillendirilecek
olan GOSBTadım Jale
Yücel Teknik ve
Endüstri Meslek
Lisesi Müdürü
Ümit Aşkın ile
konuştuk.
Açılacak Yeni Bölüm ve Alanlar
GOSBSAD
Bilgisayar laboratuarı
26
Meslek lisemiz bir protokol ile hayata geçirildi. İmzalanan protokol gereğince, 20092010 eğitim öğretim yılında, Tadım Gıda
Maddeleri Şirketi ana bina nın, GOSB
yönetimi ise 5 atölye ve 1 kapalı spor salonu nun inşasını üstleneceklerdi. Tadım
Gıda Maddeleri Şirketi ana binayı bitirdikten sonra, atölyelerin açılması düşünülen alanları belirlenmediği için, GOSB
yönetimi de biraz temkinli hareket etmek
istedi. Çünkü bu, tamamen sanayicilere
dönük bir proje olacak. Sanayici “Ben şu
alanlarda ara eleman istiyorum” diyerek;
görüşünü bildirecek, GOSB yönetimi de
danışman firmalarla irtibat kurarak istenilen atölyeler konusunda taahhütlerde
bulunacak.
Okulumuzda eğitime başladığımızda malzemelerimiz ve hatta sıralarımız bile yoktu. Donatımla ilgili tüm ihtiyaçlarımızı bir
sene boyunca GOSB yönetimi karşıladı.
Bu proje bazında çalışmayı başlatmak için,
GOSB yönetimine bağlı olarak bir eğitim
takımı oluşturuldu ve okulun sorunları ile
açılacak bölümlerin neler olacağı konuşuldu. Okulumuzun, uygulanacak programlar doğrultusunda ve 2010-2011 dönemine yetişecek şekilde Anadolu Teknik Lisesi
Bilişim Teknolojileri adı altında eğitim hayatına devam etmesine karar verildi.
Bunun ötesinde, yine GOSB firmalarının
altyapısına göre gıda, kimya, endüstriyel
otomasyon ile bunların altında mekatronik programlarını içerecek ElektrikElektronik, Bilişim Teknolojileri, Endüstriyel Otomasyon, Gıda, Kimya alanlarında
toplam 5 atölye olacak. Kurulacak atölyeler bizim 21 dönümlük arazimiz üzerinde
yer alacak.
Çayırova Kaymakamı ve
GOSB Başkanı'nın ziyareti
Lise Müdürü
Ümit Aşkın ve
öğretmenler
24 Kasım
Öğretmenler
Günü kutlaması
Bizim projemiz, şu anda 6 bin metrekare üzerinde oluşturulmuş 24 derslik ve 8
laboratuardan oluşuyor. Laboratuarların
5’i donanımlı, diğerleri İngilizce, Tarih,
Müzik dersliği olarak kullanılıyor. Kalan 3
laboratuar da donatılacak tabii ki. Binanın
alt bölümünde, büyük bir beden eğitimi
salonumuz mevcut. Kapalı spor salonu
demeyeyim fakat yeterli büyüklükte ve
en azından bizim öğrencilerimizin soğuk
günlerde beden eğitimi derslerinde rahatlıkla kullanabildiği, folklor ve müzik eğitimini yaptırabildiğimiz gerçekten düzenli
bir alan. En önemlisi de ana bina içinde
bulunuyor olması.
Sınırlı İmkanlarla En İyisi
Nasıl Yapılır?
İlerleyen dönemlerde, arıtma tesisi bittiğinde aramızdaki sınır ağaçlandırılacak
ve ana bina ile arıtma tesisi arasına atölyeler inşa edilecek. Şu anda üzerinde çalışmakta olduğumuz projeye göre; tek
oturumlu dört kat üzerine, altta büyük
bir konferans salonu bulunan, üstünde
elektrik-elektronik, endüstriyel bakım
onarım, gıda ve kimya programları için
atölyeleri olan bir bina düşünülüyor.
Milli Eğitim çalışanları olarak biz, bu projeyi; özel şirketlerle irtibat kurup, okulumuzu gerçekten ara elemanı yetiştirecek
stratejik bir okul haline nasıl getirebiliriz
ana fikriyle şekillendirmeye çalışıyoruz.
Bunun için de, bir entegre eğitim firması
olan danışman firmamızla çalışma içindeyiz. Danışman firmamız şu anda projelendirme aşamasında olan dersliklerin,
atölyelerin yüzde 100 doluluk oranına
göre projelendirme çalışmalarını yapıyor.
Burada amacımız, donatılan atölyelerin,
öğrencilerin yetiştirilmesi yanında, firmalarla kurulacak bağlantılarla döner sermayenin okula katkısını sağlamak ve çalışan
öğrencilerin de yarın firmalara gittiğinde
zorluk çekmemesine yönelik olarak işleyen bir düzen kurmaktır.
Projenin diğer bir ayağı da firmalarda çalışan işçilerin ve teknikerlerin, kendi öğretmenlerimiz tarafından mesai saatleri
sonrası firma içinde uygun olan bir saatte
eğitime tabi tutulmasıdır. Bu eğitimleri,
Öğrenciler eğitim yılı başında
okul bahçesine ilk çam ağacını diktiler
GOSBSAD
Bununla ilgili olarak Sayın Başkanımız ile
birlikte yeni açılan ENKA Endüstri Meslek
Lisesi’nin binalarını gezdik. Yine Vahit Yıldırım Bey ile Haydarpaşa Teknik Lisesi’ni
ayrıca Ali Sarmaşık Bey ile İzmit Endüstri
Meslek Lisesi’ni ziyaret ettik. Yani GOSB
Yönetimi, başta Başkanımız Vahit Yıldırım
bey olmak üzere örnek teşkil edecek her
ayrıntıyı inceleyerek, en iyiyi ortaya koymaya çalışıyorlar. Bu uğraşılarından dolayı onlara gerçekten teşekkür ediyoruz.
27
Fizik laboratuarı
GOSB
EĞİTİM
bir üst kademedeki teknik ekipte bulunan
mühendisler için özel eğitim şirketleri aracılığıyla yapmayı düşünüyoruz.
GOSB yönetimi projeler konusunda temkinli hareket ediyor, “yaptığımız işi düzenli yapalım, hatasız ve geri dönüşsüz
eylemler planlayalım, attığımız her adım
bu okul için, biz en güzelini yapalım” şeklinde bir düşünce içindeler.
En İyi Ara Eleman Yetiştiren
Okul Olmak
Jale Yücel
21 Mart 1964 yılında
Gaziantep’te doğdu.
İlköğrenimini
İstanbul İlhami
Ahmed Örnekal
İlköğretim
Okulu’nda ve liseyi
Işık Lisesi’nde
tamamladı. İstanbul
Üniversitesi Hukuk
Fakültesi’nden mezun
oldu. Ardından
evlendi. İpek ve
Ayşegül adında iki
kızı var. 8 Nisan
2006 tarihinde elim
bir trafik kazası
sonucu vefat ederek
aramızdan ayrıldı.
Okul binası ortağı
olduğu Tadım Gıda
tarafından yaptırıldı.
Tabi bizim de GOSB yönetiminden taleplerimiz oluyor. Çocukların sosyal alanda da
yetiştirilmesi adına büyük bir kapalı spor
kompleksi düşünüyoruz, mesela.
Bununla ilgili olarak Vali yardımcılarıyla,
Milli Eğitim Müdürlüğü’yle de görüşülüyor. Biz bu kompleksin yine okula yakın
bir alanda, firmaların da ihtiyaç halinde
kullanabileceği, ama okulun da kullanımında olan, okulda çocukların sportif faaliyetlerini gerçekleştirebilecekleri bir yer
olmasını istiyoruz.
Buna paralel olarak ilerleyen dönemde,
okulumuzun pansiyonlu bir okul olması
düşünülüyor. Çünkü biz sadece yakın çevremize hitap eden bir okul olmak yerine,
sesimizi iyi duyurup; Kars’tan, Van’dan,
Erzurum’dan, Edirne’den, Hatay’dan,
Mersin’den kısacası Türkiye’nin dört
bir köşesinden öğrenci almak istiyoruz.
Biz herkese; “Gebze Organize Sanayi
Bölgesi’ndeki okulda yetişen öğrenci,
mezun olduğunda gerçekten iyi bir ara
eleman olarak firmalarda aranan eleman
pozisyonunda oluyor ve biz de burada
okumalıyız” dedirtmek istiyoruz.
Okulumuzun bulunduğu bölgede bir peyzaj çalışması da düşünülmekte... Diğer taraftan, “biraz büyük düşünelim” diyerek
ve belediyelerin yapmış olduğu modern
parkları örnek alarak, peyzaj çalışması
düşünülen alanda 7’sinden 70’ine insanların rahat rahat kullanabildiği; tırmandığı,
zıpladığı, herkesin mutlu olduğu bir parkımız olsun ve çocuklarımızın ders aralarında desarj olabilsinler istiyoruz. O alanın
dersler haricinde teknik eğitim ve sosyal
faaliyetlerde de kullanılmasını, bununla
birlikte spor alanlarının çoğaltılmasını istiyoruz.
Bunun bir ötesinde de çocuklarımızı sıradan bir meslek lisesi mezunu kalıbından
çıkarıp, mezun olduktan sonra mühendislik fakültelerinin herhangi bir dalında
okuyabilecek düzeyde yetiştirmeyi arzuluyoruz. Buradan mezun olduktan sonra,
çocuk arkasına dönüp baktığında: “Ben
bu okulda şu alanı başarıyla bitirdim. Bu
okul bana resimde şu katkıyı sağladı, bana
folklorda veya müzik alanında şu katkıyı
sağladı, sosyal alanda da en azından bir
çalgı aleti çalabilecek pozisyondayım” diyebilmeli.
Çocukların yetişmesi yönünde , böyle kapsamlı düşündüğümüz projeler var. Bu da
tabi kendi başımıza oldukça zor. Özel katkılar gerektiriyor.
GOSBSAD
Beklenmeyen Başarılar
28
Çayırova Belediye Başkanı'nın ziyareti
Ben bir örnek vereyim size. Sene başında
başkanımızla folklorla ilgili konuşurken
“ben bunu çözerim” dedi. Dedim ki “nasıl çözeriz?” “Benim şu anda firmamda
çalışan uluslararası folklor eğitmenim ve
dernekleri var” dedi. “Ben görüşeyim,
okula göndereyim, her şeye de kefilim”
dedi. Geldiler, görüştük. Bu arada ismini
anmakta da fayda görüyorum, Güngör
Yıldırım Bey. Geldiler, 3-4 ay gibi kısa bir
sürede, haftada 2 saat gelerek çalıştırdıkla-
rı kızlarımız; bizi o kadar iyi temsil ettiler
ki; 19 Mayıs’da stadyuma çıkardık. 9-10
kişiden oluşan kız ekibimiz, Anadolu Ateşi gibi, biraz Karadeniz yöresinden esinlenen, karışık potpuri türünde çok hareketli, bir oyun çıkarttılar ve gururlandık.
Demek ki birileri buna ön ayak olunca bu
çocuklar yetişebiliyor ve istenince oluyor.
Toplantılarımızda bu konunun üstünde ısrarla duruyoruz.
Mesela bir karikatür yarışması haberi geliyor. “Bizim çocuklar meslek lisesi öğrencisi, bunlar karikatürde başarılı olamaz”
diyemeyiz. Biz bu yarışmaları öğrencilere
sunacağız. Bu çocuklar bizim geleceğimiz.
Hiç bilemezsiniz kimin hangi yetenekleri
gizli içerisinde. Her insan çok farklı bir şey
düşünüyor, çok farklı bir şey çıkartıyor ortaya. Biz böyle düşündük ve çocuklarımızı
ilden, ilçeden gelen bütün yarışmalara katmaya çalıştık Çok da güzel sonuçlar elde
GOSB-Tadım Jale Yücel Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi, Tadım Gıda
Maddeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve GOSB katılımcıları tarafından
ortaklaşa yaptırıldı. 2008-2009 yılında geçici olarak Hatice Bayraktar Endüstri Meslek Lisesi’nde 90 öğrenciyle eğitim öğretime başlandı. Okul binası 2009-2010 eğitim öğretim yılında bitti. Şu an okulda
elektrik-elektronik teknolojileri alanı bulunmakta olup, 2010-2011
eğitim-öğretim yılında Anadolu Teknik Lisesi bilişim teknolojileri
alanı ve Anadolu Meslek Lisesi endüstriyel otomasyon, kimya, gıda
bölümleri açılacaktır.
Okulda bilgisayar, fizik, kimya, biyoloji laboratuarları, 2 elektrik laboratuarı, çok amaçlı salon, teknik resim sınıfı, beden eğitimi salonu ve her
branş için ayrı derslikler bulunmaktadır.
rincilik gibi bir sevinç bizim için. Bu başarı
sonrasında İl Milli Eğitim Müdürümüz,
İlçe Milli Eğitim Müdürümüz ve Kaymakamımız da teşekkürlerini sundular. Gerçekten de iyi bir derece. Bunlar haricinde
karikatür yarışmalarına katıldık, resim yarışmalarına katıldık.
“Ekolojik Köy” ile Gelen Birincilik
İlçe Milli Eğitim Müdürümüz 5 Haziran
Dünya Çevre Günü münasebetiyle Çayırova Belediyesi’nde düzenlenecek bir yarışma olacağını ve ödül olarak da, birinci
olanlara yarım altın verileceğini söyledi.
Biyoloji öğretmeni ve elektronik alan şefimizin önderliğinde bir ekip oluşturuldu.
Bir ay içinde metan gazının üretilip, yakılarak enerjiye dönüştürüldüğü, güneş
enerjisi, rüzgar enerjisi ile son derece hareketlilik içeren bir tasarım geliştirdiler.
Neredeyse masa büyüklüğünde, güzel bir
görüntü çıktı ortaya. Çayırova’da birinci
olduk. Şunu hissettik orada; “İstenince ve
Okul öğrencilerinden başarılı
sporcu Halil Altay
İlçe Emniyet Müdürü'nden
madalyasını alıyor
ettik. Küçük bir şey gibi görünebilir ama
bu büyüdükçe öğrencilerin aşkının, şevkinin arttığını gördük. Okula bağlılıklarının
körüklendiğini gördük. Örneğin; sportif
alanda; “bizim spor alanımız yok, yapamayız” demedik.
GOSBSAD
Şu an bir futbol sahası lazım, “yok” demedik. Çocuklarımıza ve öğretmenlerimize
çok teşekkür ediyorum, öğretmenlerimiz
derlediler, toparladılar, 6-7 kişilik bir
ekip kurdular. İlde Hayrettin Gürsoy Spor
Lisesi’nden sonra biz ikinci olduk. Yani
Kocaeli çapında o kadar lise arasında spor
lisesinden sonra ikinciliği almak adeta bi-
29
GOSB
EĞİTİM
Okulun yapımında
büyük katkısı olan
Tadım
mesini sağlayacak projeleri ortaya koymamız gerekiyor. Sanayiciden teşvik bekliyoruz. Nasıl teşvikler?
isteği eyleme dökünce bazı şeyler oluyor”.
Geriye dönüşü çok güzel oldu bu projenin.
İnşallah ilerleyen dönemde proje tabanlı yarışmalara katılmayı sürdüreceğiz ve
hatta uluslararası Avrupa Birliği projeleri,
hibe projeleri ne de yönleneceğiz.
GOSB Sanayicilerinden Beklentiler
GOSB yönetiminin çok ilgili olduğunu
biliyoruz. Okulla ilgili en küçük ayrıntıdan dahi haberleri var. Sanayi bölgesinde
Örneğin sportif faaliyetlerde başarı elde
etmiş öğrencilerimizi bir firma “ödüllendireyim” diyebilir. Çünkü bu bizim yapamayacağımız bir şey. Yaparız ama çok dar
bir çerçevede. Sanayiciler teknik alanda da
destek verebilirler. Öğrencilere proje verip
çalışmalarını sağlayabilirler. GOSB içinde yer alan Teknopark bizim için önemli
bir artı. Diğer tarafta, öğrencilerin iki gün
okulda, üç gün de firmalarda çalışması
sağlanabilir. Biz öğrencilerin yeri gelip
muhasebede bulunmasını, yeri gelip idari binada bulunmasını, yeri gelip işçilerin
bulunduğu üretim alanında bulunmasını
istiyoruz ki o firmalara girdiklerinde yukarıdan aşağıya kadar tüm mekânların
havasını almış olsunlar. Bizim özellikle
firmalardan istediğimiz yapısal destek.
Örneğin şu anda bir kütüphanemiz yok.
Mesela buradaki elektrik-elektronik alanının, Türkiye’deki tüm meslek liselerinden
on basamak daha önde olması lazım.
Neden? Çünkü Siemens’in yanı başındayız. Ülker’in hemen dibindeyiz.
GOSBSAD
Okulda biz iki idareciyiz. Ben ve yardımcım. Toplamda 6 kadrolu öğretmenimiz ve 6 ücretli öğretmenimiz var. Kısıtlı
imkânlarımızı en iyi şekilde kullanmayı
hedefliyoruz. İlerleyen dönemlerde firma
gezilerine ağırlık veren bir yol izlemeyi de
düşünüyoruz.
30
olmamız omuzlarımızda ciddi bir yük bizim için aslında. Bu okulun diğer okullara örnek olması gerekiyor. Basit mantıkla
düşündüğümüzde burası devlet okulu
olarak yürüyüp gider. Ama, özel mantık
düşüncesiyle bu okulun daha ileriye gitNİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Öğrencilerimizi alıp fabrikalarını tanıtan
kuruluşlar var. Kablo yardımında bulunan, el aletleri bağışlayan kuruluşlar var.
Firmaların bize, “buradan yetişecek öğrenci benim öğrencim, benim işçim, benim
ara elemanım olacak” mantığıyla bakmasını ve “benim bu okula ne katkım olur”
düşüncesinde olmaları bizi en azından rahatlatacak. l
KÜRESEL
EKONOMİ
Toronto Zirvesi'nin
ardından
2
008 yılı Eylül ayında Lehman
Brothers’ın batmasıyla ortaya çıkan küresel krizin hemen
ardından seçimleri kazanan
ABD Başkanı Obama yönetimi
devraldı. Krizin başlangıcında uzun yıllar dünya ölçeğinde geçerliliğini koruyan
ekonomi politikaları terkedildi. Başta ABD
olmak üzere batı ülkelerinin tümü ekonomilerini batmaktan kurtarmak için bütçe
ve merkez bankaları kaynaklarını cömertçe kullandılar. Merkez Bankaları enflasyon
hedeflemesine indirgenmiş olan misyonlarının yanında ekonomiyi kurtarma çabalarında hükümetlere ve piyasalara yardımcı
olmayı görev bildiler. Hükümetler bütçe
açıklarını ve devlet borçlanmalarını daha
önceleri öngörülmesi mümkün olmayan
ölçeklerde büyüttüler.
GOSBSAD
32
Başkan Obama’nin ABD’nin uluslar arası
ilşkilerine getirdiği yeni anlayış paralelinde küresel krize getirilecek çözümlerin
batılı ülkelerin dışında güçlenmekte olan
ülkelerin de yer aldığı G-20 platformunda
aranması geniş kabul gördü. Türkiye’nin
de dahil olduğu G- 20 Grubunun krizden
çıkışa ve yeni krizleri önlemeye dönük
reçeteler üretmesi beklendi. Başlangıçta
geniş katılımlı böyle bir girişimin başlatılması bile piyasaları sakinleştirmekte rol
oynadı.
G-20 nin gündemine başlıca üç konu egemen oldu. Birincisi dünya ekonomisinde
tasarruf fazlası veren ülkeler ile tasarruf
eksiği olan ülkelerin rollerini değiştireceği bir balans ayarının yapılması idi. ABD
kendi ekonomisini rayına oturturken tasarruf açığını gidermek zorunda kalacağı
için bırakacağı boşluğun tasarruf fazlası
veren Almanya ve başta Çin olmak üzere
uzak doğu ülkeleri tarafından doldurulmasını istiyordu. İkincisi ülkelerce ekonomiyi canlandırmak üzere piyasaya verilen
fonların büyüme süreci yeniden başlamadan geri çekilmemesini sağlamaktı. Üçüncüsü de yeni krizlerin oluşmasını önlemek
üzere finans piyasalarında yapılacak yeni
düzenlemelerin önerilmesiydi. ABD tarafı
özellikle dış ticarette haksız rekabet yarattığı ve ekonomiler arasında arzulanan balans ayarının önünde engel teşkil ettiği gerekçesiyle Çin’den dolara bağlı götürdüğü
kur politikasını terk etmesini ve parasını
piyasalarda dalgalanmaya bırakmasını da
istiyordu.
Kriz sonrasında devlet ve hükümet başkanlarının katıldığı G-20 Toplantılarının
dördüncüsü 26-27 Haziran tarihlerinde
Toronto’da yapıldı. Yunanistan krizi sonrasında AB ülkelerinin bütçe açıklarını
daraltmayı, devlet borçlanmasını azaltmayı öne çıkaran önlemler almaya başlamış
olmaları bunun yanında ABD’nin büyümeyi gözeten ekonomiyi canlandırma politikalarının bir süre daha sürdürülmesini
talep ediyor olması Toronto Zirvesinin
karşılıklı demeçlerle gerginleşen bir ortamda başlamasına neden oldu. Zirvenin
hemen arifesinde ABD Kongresi finans
piyasalarına getirilecek yeni düzeltmeler
üzerinde uzun müzakerelerden sona mutabakat sağlanmıştı. Yeni düzenlemelere
göre bankaların kendi adlarına tahvil ve
hisse senedi alış verişi yapmalarına ve yatırım fonlarına iştiraklerine sınırlamalar
getirilmiş, bankalara 19 milyar dolar tutarında yeni vergiler getirilmiş, tüketiciyi
koruyacak yeni kuralların yanında ABD
Hazinesi nezdinde sektörün sistemik risklerini izlemek üzere yeni bir kurul oluşturulmuştu. Çin Zirvede gelecek baskıyı
önlemek üzere kur politikasına esneklik
getireceğini peşinen ilan etmişti. Bu arada
AB üyesi ülkeler bankaların küresel bazda
vergilendirilmesini öngören bir öneri ile
ortaya çıkmıştı.
Toronto Zirvesi farklı eğilimleri bir potada eriten bir bildiri ile sona erdi. Bildiride, büyüme vurgusundan vazgeçilmiyor
ancak AB nin başlattığı bütçe disiplini
uygulamalarının orta vadeye yayılması
tavsiye ediliyor. Bütçe açıklarının 2013 yılına kadar yarıya indirilmesi, devlet borçlarının 2016 yılına kadar stabilize edilmesi
Toronto Zirvesi öncesinde ve sonrasında
yapılan değerlendirmelerin penceresinden
baktığımızda Türkiye’nin belki tarihinde
ilk kez büyük bir mukayeseli üstünlük
yakaladığı söylenebilir. Bütçe açıkları geriliyor, büyüme ise tahminlerin üstünde
seyrediyor. Bir ara canlanan çift haneli enflasyon endişesi kayboldu. 2001 krizinden
sonra alınan önlemlerin sayesinde bankacılık sektöründe sorun yaşanmıyor. Bankalar batıdakilerle kıyaslandığında sermaye
zengini.
Önümüzde görülen risk cari açığı genişlemesi… Cari açığın sorun haline gelmemesi için döviz kuru politikalarımıza geçmiş
deneyimlerin ışığında esneklik kazandırırken önemli bir döviz çıkışına yol açan
enerji ithalatını aşağı çekecek yapısal önlemlere odaklanmaya ihtiyacımız var. Orta
ve uzun vadede dünya ekonomisini şekillendirecek gelişmelerin enerji ve çevre
dostu ekonomi uygulamalarında bekleniyor olması söz konusu odaklanmanın bir
başka zorlayıcı nedeni. Bunun yanında AB
bölgesinde büyüme sorununun süreceğini
göz önünde tutarak ihracat piyasalarımızı
komşularımıza ve doğuya kaydırma yönünde yürütülen çabalara hız kazandırılmasında yarar var.
Öte yandan gelişmiş ülkeleri krize götüren
finans piyasaları enstrümanlarının ülkemizde uygulanmıyor olmasını bir rehavet
unsuru görmek yerine bankacılık sistemi
dışında şirketlere orta ve uzun vadeli fonlar temin etmeye yarayacak, uzun vadeli
konut kredilerini destekleyecek tahvil piyasasını ve yatırım fonlarını harekete geçirmeyi de gündemimize almalıyız.l
GOSBSAD
bir ölçü olarak ortaya konuluyor. Onun
dışında ülkeler arası balans ayarına ve
finans piyasaları için yeni düzenlemeler
getirilmesine duyulan ihtiyaca vurgu yapmakla yetiniyor. AB ülkelerinin bankalara
global ölçekte vergi getirilmesi önerisi ise
kabul görmüyor. Son Zirveden sonra küresel ölçekte makroekonomik politikalar ve
önlemler geliştirmenin mümkün olmadığı
algılaması yaygınlık kazandı. Kriz öncesinde herkese önerilen tek tip elbise artık
geçerli değil. Değişmeyen ilkeler bütçe disiplininden büyüme adına da olsa kopmamak, piyasa rekabetinden uzaklaşmamak.
Bu arada Zirvede bankaların sermaye ve
likiditelerini güçlendirmeye yönelik olarak BIS nezdinde yürütülen çalışmalara
destek verildi.G-20 Zirvesinden bundan
sonra bağlayıcı kararlar beklenmemeli.
G-20 zirveleri temel ilkelerin gözetileceği, ülkeler arasında görüş alış verişinin
yapılacağı bir forum niteliğinde süreceğe benziyor. Toronto Zirvesi bildirisinde
Türkiye’nin 2011 Haziran ayında az gelişmiş ülkeler konusunda toplanacak 4. Birleşmiş Milletler Konferansına ev sahipliği
yapacağı da not ediliyordu.
Darüşşafaka Lisesi’nden mezun oldu. İstanbul Üniversitesi İktisat
Fakültesi’nden lisans, Vanderbilt Üniversitesi’nden M.A dereceleri aldı.
1987 yılında Başkan Vekili iken Merkez Bankası’ndan ayrıldı. Doğuş Grubunda Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği ve İcra Komitesi Başkanlığı yaptı.
Değişik özel sektör kuruluşlarının yönetim kurullarında görevler aldı, yerli ve yabancı kuruluşlara danışmanlık hizmeti verdi. Türkiye-Hollanda İş
Konseyi Başkanlığını 13 sene yürüten Zekeriya Yıldırım halen TÜSİAD
Yüksek İstişare Konseyi Başkanlık Divanı üyesi, Ayhan Şahenk Vakfı ile
Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın mütevelli heyeti üyesi, Darüşşafaka Cemiyetinin Yönetim Kurulu Başkanı ve Finans Dünyası Yayın Kurulu Başkanı.
33
ÇELİK
ENDÜSTRİSİ
Çelik üzerine...
Ç
elik… Yaşamımızın aklımıza
gelebilecek neredeyse her alanında kullandığımız vazgeçilmez bir imalat malzemesi. İlk
defa kimler üretmiş bilinmiyor. Ama tarih boyunca, M.Ö.
200’lü yıllardan bu yana birçok
uygarlık tarafından kullanılmış. Kitlesel
üretimde ilk yöntemin mucidi olarak İngiliz Henry Bessemer bilinir. 1850’lerdeki bu
Bessemer prosesi, çelik içersinde bulunması arzu edilmeyen elementlerin, sıcak
maden üzerine hava üflemek suretiyle oksitlenmesi sonucunda ayrıştırılması.
Dünya çelik üretiminin gelişimi
World Steel Association’ın rakamlarına
göre 2009 yılı dünya ham çelik üretimi
1,199 milyon ton olarak gerçekleşmiştir.
Aşağıda belli başlı çelik üreticisi ülkelerin
2008 yılı ile karşılaştırmalı üretim miktarları görülmektedir.
Mesut Özdöl
1
Çin Halk Cumhuriyeti
2
2009
2008
% değişim
500.312
13,5
Japonya
87.534
118.739
-26,3
3
Rusya
59.940
68.510
-12,5
5
Hindistan
56.608
55.085
2,8
4
7
8
9
GOSBSAD
Dünya ham çelik üretiminin özellikle son
on yıldaki değişimi oldukça dikkat çekicidir.1970-2000 yılları arasında yıllık yüzde 1 ila 2 arasında artış gösteren üretim,
2007 yılına dek sürekli artış kaydederek
yıllık yüzde 6 ila 9,5 arasında büyümüştür.Bu artışın kaynağı Çin’dir. Çin çelik
üretimi 2002’de yüzde 20, 2003’de yüzde
22, 2004’de yüzde 23, 2005’de yüzde 27,
2006’da yüzde 20 ve 2007’de yüzde 16 artış
kaydetmiştir. 2008 ve 2009 yıllarında başta
ABD olmak üzere hemen hemen tüm ülkelerde üretim düşerken Çin 2008 yılında
yüzde 1, 2009 yılında ise yüzde 13,5 üretim artışı gerçekleştirmiştir. 2010 yılının ilk
dört ayındaki üretim artışı ise geçen yılın
aynı dönemine göre yüzde 25,4 ‘tür. Çin’in
dünya çelik üretimindeki payı 2000 yılın-
567.842
6
34
2007 yılı dünya ham çelik üretimi, 1,344
milyon tondur. Son iki yıldaki düşüş, 2008
yılının son çeyreğinde patlak veren küresel krizin yansımasıdır.
A.B.D.
G.Kore
F.Almanya
Ukrayna
Brezilya
58.142
48.598
32.671
29.757
26.507
91.350
53.625
-36,4
-9,4
45.833
-28,7
33.716
-21,4
37.279
-20,2
10
TÜRKİYE
25.304
26.806
-5,6
11
İtalya
19.737
30.590
-35,5
13
İspanya
14.300
18.640
-23,3
12
14
15
Tayvan
Meksika
Fransa
Toplam
15.747
14.172
12.836
1.199.162
19.882
17.230
17.879
1.304.184
-20,8
-17,7
-28,2
-8,1
Mesut Özdöl
Belli Başlı Çelik Üreticileri
Sıra
mmt
Şirket
2
37.5
Nippon Steel1
1
3
4
103.3
35.4
34.7
5
33.3
6
33.0
7
27.7
8
24.4
9
23.3
10
23.2
1974 yılında İ.T.Ü’den Makine Mühendisi olarak mezun oldu, 1976 yılında girdiği Ereğli Demir Çelik Fabrikalarının işletme ünitelerinin çeşitli
bölümlerinde çalıştıktan sonra 1989-1998 yılları arasında Dış Satım Müdürü, 1998-2002 yılları arasında Satış Planlama ve Pazarlama Müdürü ve
2002-2006 yılları arasında da Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı
olarak görev yaptı. 2006 yılında bu görevdeyken emekli oldu. Halen çelik
sektöründe danışmanlık yapmakta.
Arcelor Mittal
Baosteel Group
POSCO
Hebei Steel
Group
JFE
Wuhan Steel
Group
Tata Steel2
Jiangsu Shagang
Group
U.S. Steel
da yüzde 15 iken 2009 yılında yüzde 47’ye
ulaşmıştır. Karşılaştırmalı bu iki değer,
Çin’in son yıllardaki muazzam gelişimini
gözler önüne sermek bakımından çok çarpıcıdır.
Dünyanın belli başlı çelik üreticileri
World Steel Association’ın 2008 verilerine
göre, dünyanın en büyük çelik üreticisi
şirketleri aşağıdaki gibi sıralanmaktadır.
Aynı tabloda ülkemizin en büyük çelik
üreticisi ERDEMİR 50. Sırada yer almaktadır.
üretimleri denge halindeyken, ülkemizde
yassı aleyhine büyük bir dengesizlik vardır. Rakamlarla ifade etmek gerekirse ülkemizdeki çelik üretiminin kabaca yüzde
15’i yassı üretimdir. Sevindirici olan husus
ise yassı alanında 2006 yılından itibaren
planlanan, bir kısmı devreye girmiş ve tamamı da gelecek yıl devreye girecek olan
kapasite artırım, dönüşüm ve yeni tesis
yatırımları ile bu dengesizliğin büyük ölçüde ortadan kaldırılacak olmasıdır. İSDEMİR, ÇOLAKOĞLU, MMK ATAKAŞ ve
TOSÇELİK bu alanda önde gelen yatırımlar olarak dikkati çekmektedir.
Türk çelik endüstrisi, otomotiv ve hazır giyim sektörlerinden sonra ülkemizin üçüncü büyük ihracatçı sektörüdür. Bundan
sonra da bu sıralama böyle devam edecek
gibi görünmektedir. Yassı ve uzun üretimlerindeki dengesizlik doğal olarak ihracata
da yansımaktadır. Yassı ihracatının toplam
çelik ihracatı içersindeki payı yüzde 10 ila
15 arasında değişmektedir. Ayrıca yassı
ihracatının büyük bölümü AB ülkelerine
Türk çelik endüstrisi
GOSBSAD
Ülkemizin çelik üretiminde gösterdiği
gelişme de takdire şayandır. Nitekim son
yedi yılda ülkemizde çelik üretimi yıllık
ortalama yüzde 10 civarında artış kaydetmiş ve böylece ülkemiz dünyanın en büyük 10 çelik üreticisi arasında yerini alma
başarısını göstermiştir. Ancak ülkemiz
çelik endüstrisinin yıllardır süregelen yapısal bir dengesizliği söz konusudur. Tüm
gelişmiş ülkelerde yassı ve uzun çelik
35
ÇELİK
ENDÜSTRİSİ
Yıllar
Demir Çelik
İhracatı ($)
Demir Çelik
ihracatının Değişim
Türkiye toplam (%)
ihracatı içindeki
payı %
2005
6.702.780.756
-
2006
8.656.470.467
29,21
10.11
-
2007
11.364.263.236
31,32
10,75
2008
19.367.346.280
70,46
15,19
2009
11.011.597.631
-43,14
10,85
yapılırken, Ortadoğu ve Afrika ülkeleri
uzun mamul ihracatında daha büyük bir
pay teşkil etmektedirler.
Çelik sektörünün bugünü
Çelik sektörünün 2002 yılından sonraki
farklılaşmasını esas olarak aşağıdaki başlıklarda değerlendirmek doğru olacaktır:
a) Tüketim: 2002 yılına dek yıllık yüzde
1 civarında durağan bir şekilde seyreden
dünya çelik tüketimi bu yıldan sonra yüzde 5’in üzerine çıkmıştır. Türkiye de dahil
olmak üzere, Çin ve gelişmekte olan, özellikle petrol üreticisi ülkelerde bu büyüme
çok daha çarpıcı olmuştur.
b) Konsolidasyon: 2002 yılına kadar çelik
üretimi çok parçalı bir yapıda iken bu yıldan itibaren ABD ve AB başta olmak üzere, satınalma ve birleşmelerin hızlandığını,
küresel çapta büyük oyuncuların ortaya
çıktığı görülmüştür.
Yararlanılan kaynaklar:
1) www.steelorbis.com.tr
2) www.dcud.org.tr
3 )www.worldsteel.org
GOSBSAD
4) www.immib.org.tr
36
c) Karlılık: 2002 yılına kadar çok az karla
hatta çoğu kez zararla faaliyetlerini sürdüren çelik şirketlerinin bu yıldan sonra,
özellikle de başta hammadde tedarikçileri
olmak üzere üretimin ilk aşamalarına doğru (upstream), karlılığın büyük ölçüde arttığı görülmektedir.
d) Uluslararası ticaret: 2002 yılından sonra küreselleşmenin etkisi ve serbest ticaret
önündeki engellerin hızla kalkması sonucu dünya çelik dış ticaretinde hızlı bir artış
gözlenmiştir.
e) Yatırımlar: Küresel krizin son iki yıldaki frenlemesine rağmen, 2002 öncesine
kıyasla, yüksek nakit akışına ve çok uluslu şirketlerin artışına paralel olarak, çelik
tüketiminin fazla artmayacağı öngörülen
bölgelerde dahi ciddi yatırımlar başlamıştır.
f) Katma değer: 2002 yılından sonra görülen en önemli, değişikliklerden biri, hammadde sektörünün oligopol yapısının fiyatlar üzerindeki etkisini giderek arttırmış
olmasıdır. Bugün normalin tersine, yukarıya doğru yani en katma değerli üründen
hammaddeye doğru kar marjının arttığı
bir gerçektir.
Bundan sonra…
Son yıllarda sektördeki yapısal değişikliklerin en büyük etkisi çelik fiyatları üzerinde olmuştur. Geçmişte çelik fiyatlarındaki
değişim nihai çelik kullanıcılarını fazla
etkilemezken artık çelik fiyatlarındaki oynaklık sektör dışındakilerin dahi dikkatlerini çevirdiği bir alan haline gelmiştir. Fiyat görüşmelerinde güçlü olan taraf çelik
üreticileridir ve bu psikolojik oyunu iyi
oynar durumdadırlar. Sektördeki konsolidasyon ve bilgiye erişim kolaylığının bu
değişimdeki etkisi yadsınamaz. Otomotiv
başta olmak üzere bazı kullanıcı sektörlerin uzun süreli fiyat anlaşmaları artık geride kalmış görünmektedir. Hammadde
(cevher, kömür, hurda) üreticilerinin çelik
üreticileri üzerindeki baskısı büyüyerek en
sonda nihai kullanıcılar üzerinde yoğunlaşmaktadır. Nitekim bugüne değin en az
yıllık yapılan cevher anlaşmaları artık üç
aylık yapılır hale gelmiştir. Bundan sonra
da fiyatlardaki öngörülemezliğin devam
edeceğini, çelik kullanıcılarının önümüzdeki günlerde de üreticilerden gelecek her
türlü sürprize hazır vaziyette çalışmalarını sürdürmeleri gerektiğini söylemek pek
yanlış olmayacaktır.l
GOSB
Bir Dünya Devinin Başarı Kodları:
İÇİMİZDEN BİRİ
Be>Think>Innovate
ya da Grundfos
50’den fazla ülkede, 15 binden fazla çalışanı, 2,5
Milyar euro üzerindeki cirosu ve sirkülasyon
pompalarında yüzde 50’nin üzerindeki pazar
payı ile bir dünya devi olan Grundfos Pompa,
1998 yılında geldiği Türkiye’de hızlı büyüyüşünü
sürdürüyor. 2005 yılında 16 bin m2 alan üzerinde kurduğu ve bugün yatırım değeri 10 Milyon
euroyu bulan GOSB’daki fabrikasına geçtikten
sonra ülke çapında herkese ulaşabilme gayretleri
doğrultusunda Türkiye’de Gebze/İstanbul merkezi dışında Ankara, Antalya, İzmir, Bursa ve
Adana’da bölge ofisleriyle hizmet veriyor.
1945’den bu yana varlığını hızla büyüyerek
sürdürmesinin ardındaki başarının sırlarını önemli ölçüde, Grundfos’un temel değerleri
olan “BE (Being Responsible)>THINK(Think
Ahead)>INNOVATE” bağlamak açıklayıcı görünüyor.
Grundfos Türkiye Genel Müdürü Okay Barutçu
ile küresel Grundfos ve Grundfos Türkiye’yi konuştuk.
GOSBSAD
B
38
ize Grundfos’u anlatır mısınız?
İsterseniz önce küresel anlamda Grundfos’tan başlayayım,
oradan Türkiye’ye doğru geleyim. Grundfos’un başlangıcı savaş sonrası. 1945 yılında savaştan çıkmış Avrupa’da
hiçbir şey yok, kurucumuz Poul Due
Jensen adında Danimarkalı bir mühendis. Bulunduğu bölgede pompa ihtiyacı
olduğunu görüyor ve kendi garajında bir
makine imalathanesi diye başlıyor. Ama
aslında pompa yapıyor ve o garajda başlayan pompa imalatı çok hızlı bir şekilde
gelişip 1976 yılında seri imalat pompa yapan, Danimarka’da, Almanya’da fabrikaları olan bir düzene geçiyor. Yani gerçekten çok ciddi bir başarı hikayesi ama çok
da zeki ve müteşebbis bir insan. Herşeyle
kendi ilgileniyor. Otomasyona geçtiğinde
fabrikada seri imalat pompa üretimini ilk
yapan firma ve seri imalat yapan robot makinelerin tümünü de kendi dizayn ediyor.
Tamamen bu işe özel geliştiriyor. Yani böyle bir insanla olay başlıyor ve 65 sene içinde de bugün artık dünyadaki bir numaralı
pompa firması durumundayız. Geçen yıla
kadar lider iki firmadan bir tanesiydik, kış
sonrası liderlik konusu çok netleşti. Artık
rahat rahat dünyadaki en büyük pompa
firmasıyız diyebiliyoruz. Grubun dünya
genelinde senelik 2,5 milyar euroya yakın
cirosu var. 2,5 milyar euro aşağı yukarı 4
milyar dolara yaklaşıyor diye düşünebiliriz. Ve senede 16 milyon adet pompa üretiyor. Çok ciddi bir rakam.
Pompalarınızın hangi sektörlerde kullanılıyor?
Pompa aslında çok geniş bir konu. Ben de
sektöre girmeden önce bu kadar anlamamıştım, hissetmiyorsunuz çünkü. Sektöre
girdikten sonra öğrendim ki hemen hemen
karşımıza çıkan her cihazda, her binada
bir pompa var. İşte evinizde musluğunuzdan su akıyorsa orada bir pompa var.
Isıtma-soğutma sisteminiz varsa orada sirkülasyonu sağlayan bir pompa var. Arabanıza biniyorsunuz, bir benzin pompası
var. Buzdolabınızı açıyorsunuz, arkada
soğutma sıvısını sirküle ettiren bir pompa
Okay Barutçu
var. Kombi cihazınızı Bosch’tan alıyorsunuz, içinde bir tane Grundfos pompa var.
Sıvılar ya da yarı sıvıların olduğu her yerde, bir yerden bir yere nakliyesi gereken
her yerde bir pompa mutlaka var. Ama
işin mutfağında olduğu, öngörünüm sahasında olmadığı için, pek görünmüyor
ve bilinmiyor. Şimdi öyle bakınca aslında
çok geniş bir yelpaze var. Bizim asıl başlangıç noktamız bina hizmetleri dediğimiz
konu. Yani ısıtma, soğutma ve su temini
bina içinde. Bu bina hizmetleri bizim tarihi segmentimiz diyeyim. Zaten orada
da senede üretilen 16 milyon pompanın
10 milyon tanesi sirkülasyon pompası.
Isıtma-soğutma sirkülasyon pompaları ve
o konuda uzak ara dünya lideriyiz. Yani o
pazarın yüzde 50’si Grundfos. Bunun haricinde water utility dediğimiz su hizmetleri
sektörü var ki orada suyun topraktan çıkışından, dağıtılıp şehir şebekelerinde basınçlandırılması, evin içine girdikten sonra
binanın içinde dağıtımı, ondan sonra atık
su olarak toplanması, toplandıktan sonra
tercih istasyonlarıyla atık su arıtma tesislerine gönderilimi, oradan da arıtma sistemlerindeki arıtma pompaları, karıştırıcılar
vs. tüm teçhizatla arıtılıp tekrar dönüşümünün sağlanmasına kadar o çevirimin
bütün pompa ve aksesuar aksamını yapıyoruz. O bizim su hizmetleri dediğimiz
segmentimiz. Üçüncü segmentimiz endüstri. Endüstride de her türlü endüstriyel
proses ve teçhiz pompalarını yapıyoruz.
Yani eskiden altıydı, şimdi daha konsolide ettik üç gruba ayırdık. Bu üç segment
bizim ana çalışma sahamız. Ama bunları
kırdığınızda mesela endüstrinin içinde hijyenik pompalar dediğimiz bir grup var ki
gıda sektörüne yönelik tamamen. Paslanmaz çelik, pozitif deplasmanlı, daha hamur tarzı yarı katı maddeleri bastığı için
farklı bir teknoloji, tam sıvı basmadığı için.
Su hizmetlerinin içinde dozaj ve dezenfeksiyon diye bir grubumuz var, klorlama
tesislerinde İSKİ’de, ASKİ’de kullanılan.
Yani o üç grubun da kendi içinde alt kırılımları var. Veya bina hizmetleri dediğimiz
grubun OEM dediğimiz bir grubu var ki
bugün Türkiye’de o konuda da yüzde 90
gibi bir pazara sahibiz. Tüm kombi imalatçıları. Türkiye bugün ciddi bir kombi
imalat üssü haline geldi. İşte Bosch burada, Vaillant burada, Demirdöküm’ü satın
aldı en son, Demirdöküm zaten kendi başına büyüktü, Wiesmann burada, Ferroli
burada, Baymak burada, Baykan burada.
Bunların hepsi kombi imalatçıları ve ciddi
kombi imalatçıları ihracatı olan. O kombilerin 10 tanesinin 9’unu açtığınızda içinde
bir tane Grundfos pompası görürsünüz.
Bu tarz alt kırılımlar var ama temel olarak
GOSBSAD
Grundfos Pompa
San. ve Tic. Ltd. Şti.
Genel Müdür
39
GOSB
bina hizmetleri, su hizmetleri ve de endüstri kollarında faaliyet gösteriyoruz.
Grundfos Türkiye’ye nasıl geldi?
Grundfos’un Türkiye’yle ilk tanışması
90’lı yılların başında. 1976’da seri imalata
geçtikten sonra Grundfos dünya çapında
bir yayılma politikasına başlıyor ve “dünyanın pompa ihtiyacı olan her ülkesinde
ben gideceğim, kendi satış ofisimi açacağım ve orada faaliyete başlayacağım”
diyor. Tabi o satış ofisi büyüdükçe onun
yanına imalatı da koyacak şekilde planlaması var. 90’ların başında Türkiye’de ilk
bayilik teşkilatında iki temsilciyle başlıyor. Bakıyor pazar çok hızlı büyüyen bir
pazar, 92 yılında bir liyezon ofis açıyor
tam teşekküllü şirket diye. O şekilde başlangıçta 98 yılında tam teşekküllü yüzde
100 yabancı sermayeli olarak İstanbul’da
ilk ofisi açıyor. İşte 98-2010, 12. senemiz
bu sene. 98’de hemen hemen sıfırdan başlayan 1 milyon marklık bir cirodan bugün
30 milyon euronun üzerinde ciro yapan bir
pozisyona geldik 12 yıl içinde ki o da ciddi
bir büyümeyi gösteriyor. Yani her sene çift
haneli bir büyüme rakamıyla bugünlere
geldik.
Gebze Organize Sanayi Bölgesi’ne nasıl geldiniz?
98’de ilk satış ofisi olarak başlıyor ama görülüyor ki hızlı bir şekilde, o talep ve büyümeyle birlikte, Türkiye’nin kendine has
birtakım ihtiyaçları da var. Belli ürünlerin
projeye yönelik olarak imal edilmesi gerekiyor. Hidrofor mesela. Standart bir hidroforu al, götür, kullan çok fazla olamıyor.
O binanın şekline, yüksekliğine, basıncına
göre özel olarak hazırlanması gereken bir
şey. O görününce bir hidrofor imalat hattına burada gerek olduğu fark ediliyor. 2002
yılında Tuzla bölgesinde bir imalathane
açılıyor. Fakat o da yetmiyor 2003-2004’e
gelindiğinde. O zaman biz ciddi bir fabrika düzenine geçmek zorundayız deniyor.
GOSBSAD
GOSB futbol turnuvasına siz de katıldınız. Etkinliğe nasıl bakıyorsunuz ve
bu başka şirketlerle kaynaşma neler
getirebilir?
40
Ben açıkçası turnuvanın olmasından da,
turnuvada yer almaktan da çok keyif aldım.
Çünkü biraz da iş yoğunluğundan geleli beri
doğru dürüst sağımızda, solumuzda komşumuz kim, burada kimler var, tanışma kaynaşma fırsatı bulamamıştım. GOSB’da yer alan
firmalarla, insanlarla biraz daha tanışmak
anlamında güzel bir fırsat oldu. Burada daha
sık toplantılar olması lazım. Birbirimizi daha
iyi tanımamız lazım. Birbirinden yararlanabilecek çok firmalar var. Birbirine alt sanayi,
üst sanayi gibi çalışabilecek, iş yapabileceği-
miz firmalar da var. Yani sosyalin dışında profesyonel anlamda da yakın ilişki içinde olmamızda yarar var. Ama biraz benden kaynaklı,
biraz da çok fazla bu tip aktivite olmamasından
kaynaklı o kaynaşma ve tanışma ortamını çok
fazla bulamıyoruz açıkcası. O anlamda ben çok
yararlandım turnuvadan. Sırf turnuva da değil yani bu tip organizasyonlarda da açıkçası
yer almak, bulunmak istiyoruz. Artı benim dışımda bizim ekip de çok keyif aldı. Hatta bazı
firmalarla duyduğum kadarıyla hala irtibat halindeler devam edelim maçlara diye. Linde’yle
düzenli oynadığımız oluyor. Onlar bir yandan
antrenmanlara devam ediyorlar. Geçen yıl turnuvada pek başarılı olamadık ama. l
İşte 2004’te karar alınıyor, buradan yer
alınıyor ve 2005 yılında bu tesis açılıyor.
Hem satış ve pazarlama merkez ofisimiz
olarak burası görev yapıyor hem de arka
tarafta ana dağıtım merkezi ve imalat alanımız var.
Gebze Organize Sanayi Bölgesi’ni nasıl
değerlendiriyorsunuz sizin açınızdan?
biz sürekli eğitim veriyoruz. Gidip gelip,
gidip gelip o yolun aslında İstanbul içinde ne bileyim Taksim’den Mecidiyeköy’e
gitmekten çok farkı olmadığını anlayınca
insanlar, yani yarım saat veya 45 dakikada
buradasınız. İstanbul içinde de yarım saat,
45 dakika ulaşım mesafesi oluyor. O alışkanlıkla sanki biraz onu kırdık gibi görünüyor geçen yıldan beri.
Sizin şu anda Türkiye’de yaptığınız cironun ne kadarını Türkiye’de imal ediyorsunuz?
Türkiye’deki imalatımız şu anda epeyce sınırlı. Buradaki imalatımız aşağı yukarı satışlarımızın yüzde 15’i gibi. Ama
başta da söyledim şu anki kapasitemizin
aslında çok rahat iki mislini kaldıracak
şekilde tasarlanmış bir tesis. İmalat anlamında da iki üç tane farklı ürün grubunun da Türkiye’de yapılması planlanarak
yapılmış bir bina. Ama zaman içindeki
yaşanan birtakım sıkıntılar, Tuzla’dan,
İstanbul’dan buraya taşınış, o taşınış sırasında belli kadroların kaybı, o kaybın
arkasından yönetim değişikliği falan derken o projelerin bir kısmı gecikti. Bu yıl en
son imalat altyapımızı dört dörtlük olarak
yerine oturttuk. 1 milyon euroya yakın bir
imalat yatırımımız oldu. İmalat altyapısı
yatırımı oldu. Test sistemleri olsun, imalat
alanı yeni düzenlemeleri olsun. Onunla
birlikte artık hazırız o yapılmış, planlanmış Türkiye imalatlarını devreye sokmaya. Hidroforları 2002’den beri Türkiye’de
GOSBSAD
Ben kendi tecrübemi önce anlatayım isterseniz, sonra Grundfos cephesinden değerlendireyim. 1994 yılında yurtdışına çıktım.
13 yıl, 2007’ye kadar İngiltere’deydim.
Türkiye’ye fasılalı olarak gelip gittim.
O yıllarda ilk Gebze Organize Sanayi
Bölgesi’ne gelmiştim. Daha yeni yeni teşekkül etme şeklindeydi 93-94’te ve 13
yıllık süreçte korkunç bir gelişim ile Avrupa çapında bir organize sanayi bölgesi
olduğunu gördüm. Hani dönüp geldiğimde açıkçası ilk başta tereddüt ettim. Yani
Gebze’de acaba ne kadar yapılanmış bir
organizasyon bulacağım, olur mu olmaz
mı? Tabi biraz da 13 yıl yurtdışında olmanın verdiği bir bilgisiz gözlükle bakıyorsunuz. Buraya geldiğimde Avrupa’da bile bu
denli organize, bu denli büyük uluslararası şirketin bu yoğunlukta yer aldığı bir bölge çok fazla yok. O anlamda gerçekten sanayiye çok uygun bir bölge. Altyapısı çok
kuvvetli. Artı işte havaalanı burada, deniz
terminali burnunuzun dibinde, TEM hemen ayağımızın altında. Bir de şu bağlantımız yapılabilse. Yani her türlü ulaşım
imkanı çok kuvvetli. Hiçbir lojistik sıkıntımızın olmadığı bir yer. Bölgenin girişi,
çıkışı, ulaşımı, her türlü kolaylığı mevcut.
Yer olarak, tesisler olarak, yönetim ve yönetim tesisleri olarak da gerçekten örnek
bir bölge. O açıdan ben GOSB içinde yer
almaktan gerçekten mutluyum. Bir tek sıkıntımız var yalnız burada olmamız nedeniyle. Satış ve pazarlama merkez ofisimiz
olarak da burayı kullandığımız için şehir
içinde olmamanın bir miktar sıkıntısı var.
Yani müşterilerin buraya gelişi, gidişi anlamında şehir dışına çıkmak çok da sıcak
bakmadıkları bir konu oluyor. Biraz zorlanıyorduk geçmiş dönemde müşterilere burada toplantı yapalım demekte. Genelde
biz gidiyorduk İstanbul’a, şehir içine. Geçen yıl akademiyi açtık, pompa akademisini. Pompa akademisi ciddi anlamda ayaklarını alıştırdı buraya. Çünkü sene içinde
41
GOSB
imal ediyorduk. Bu yıl derin kuyu dalgıç
pompalarının da Türkiye’de imalatına
başladık. Altyapımızı toparladıktan sonra
derin kuyu imalatı başladı. Bunun akabinde iki üç tane daha ürün var burada imal
edeceğimiz.
Kombi pompası dediğiniz herhalde küçük bir şeydir. Bu arada bu oda büyüklüğünde pompalar da vardır. Grundfos
dünya çapında bütün ebatları yapıyor
mu?
Grundfos’un bugün 18 ülkede fabrikası var dünya çapında. Bu fabrikaların
da o oranda büyük olan fabrikalar. O tip
bir fabrikayı kurduğunuzda 300 bin – 500
bin adet için kurmuyorsunuz. Öyle olunca
da tabi o tip fabrikadan her yere kurmak
çok anlamlı olmuyor. Bütün dünyaya iki
tane fabrikadan o ürünü veriyorsunuz.
Kombiler mesela Fransa’daki fabrikada
ve bir kısmı da Almanya’daki fabrikada
yapılıyor. Bizim Türkiye’deki imalini düşündüğümüz, istediğimiz pompalar daha
o sizin dediğiniz oda büyüklüğünde, projeye özel. Çünkü terzi usulü ihtiyacı daha
fazla lokalde. Standart pompayı otomasyon hattında saniyede iki tane, üç tane basarak devam ediyorsunuz. Onun için hem
GOSBSAD
Be > Think > Innovate
Sorumlu Olmak
42
Sorumlu olmak temel ilkemizdir. Grundfos’a, Grundfos’un yenilikçi ruhuna ve dünyaya karşı sorumluluğumuz olduğunu biliyoruz. Ne yaparsak yapalım, bir amacımız ve bunu yapmak için
sürdürülebilir bir temelimiz olduğunu biliyoruz.
İleriye Yönelik Düşünmek
Yenilikleri mümkün kılan ileriye yönelik düşünmektir. En iyi çözümleri üretmek amacıyla her konuda kararlılık ve fikir arayışındayız. Düşünürüz ve sonra harekete geçeriz.
Yenilikçi Olmak
Yenilikçilik işin temelidir. Grundfos’u eşsiz yapan yeniliklerdir.
Pompa işinde sürekli değişen talepler için yeni çözümler üretme
yeteneğimizle diğerlerinden ayrılıyoruz. Yenilikçilik, Grundfos’un
ruhudur.
her biri de farklı farklı konularda imalatlar yapıyor. Hem bölgesel ihtiyaçlara
hem o belirli pompa tipinin gerektirdiği
componentlerin bölgesel olarak sağlanabilme kolaylığına göre. O yüzden en büyük fabrikalarımız mesela doğal olarak
Danimarka ana merkezimiz olduğu için
Danimarka’da, Almanya’da, Çin’de ciddi
büyük imalatlarımız var. Macaristan’da
çok büyük bir imalat kampüsümüz var.
Bunlar hemen hemen her ürünü yapan
kampüsler ve dediğiniz kombi pompaları
küçük, o fabrikalar gerçekten çok büyük
oranda otomasyonla çalışan, az sayıda işçiye gerek duyan ama otomasyon yatırımı
daha büyük alan, hem daha fazla yatırım,
hem daha otomasyona ihtiyaç oluyor. Bizim şu an için öyle bir ihtiyacımız açıkçası
yok. Adetsel olarak, kapasite olarak da o
tip ürünleri mevcut tesislerde çok rahat
karşılıyoruz. Ama daha büyük, daha terzi
usulü, daha projeye yönelik, hidrofordu,
derin kuyu dalgıçtı, dalgıçta mesela su
50 metreden de çıkabiliyor, 350 metreden
de çıkabiliyor, hangi derinlikten çıktığına
göre farklı kademede, farklı büyüklükte,
farklı çapta pompa ihtiyacı oluyor. Onun
hepsini yapıp stokta tutmak anlamsız bir
durum. O tip ürünleri burada imal edeceğiz. l
GOSB
Üretimde kusursuzluğa doğru atılan bir adım daha!
TEKNOPARK
Görüntü işleme ve
yapay görme
Dr. Müjdat
Arabacıoğlu
Mavis Yapay Görme
Yazılım Ltd. Şti.
Genel Müdür
GOSBSAD
B
46
ize Mavis’i anlatır mısınız?
Mavis adını İngilizce “görüntü işleme” anlamına gelen
“Machine Vision”’dan alıyor.
Machine’in Ma’sıyla Vision’ın
Vi’si birleşiyor. İsmimizin geri kalan kısmı
da yapay görme yazılım. Yapay görme de
aslında görüntü işlemeyle ilgili yani kamera kontrolüyle ilgili konuların Türkçe karşılığı oluyor. Bu aslında şunun için önemli.
Biz Mavis olarak çok spesifik olarak adımızı seçerken bile hangi konuyla çalışacağımıza karar vermiş olarak yola çıktık.
Çok iyi bir yazılım firmasıyız. İddiamız o
konuda. Ama yazılımın çok özel bir konusu; görüntü işleme konusu. Dolayısıyla bu
bizi oldukça iyi olduğumuz, bir başka iddialı olduğumuz bir şeyi daha söylemeye
itiyor: Biz kamera ve lens konusunda ama
endüstriyel ortamda kullanılan kamera ve
lensler konusunda ve özel aydınlatmalar
konusunda çok iddialıyız, iyiyiz, bir bilgi birikimimiz var. Şimdi bunu yazılımla
birlikte harmanladığımız zaman şöyle bir
sektöre hizmet ediyoruz: Üretilen mamullerin ya üretim sırasında otomasyonuyla
ilgili bazı işlemleri kamerayla kontrol ederek daha düzgün yapılmasını sağlıyoruz,
ya ürünler yarı mamul, tam mamul olduğu sırada bu ürünlerin istenen özelliklerde
olup omadığını kontrol ediyoruz. Mesela
diyelim ki bir enjeksiyondan çıkmış parça
var, çapak var mı etrafında, ezik var mı,
eksik parça var mı? Veya bir montaj yaptı,
mesela bir araç çıkıyor, tabi aracın tekerleği var mı diye çok basit bir şey olmuyor,
Mavis hakkında
Müşterileriniz hangi sektörlerden?
Ağırlıklı kalite ihtiyacının en yoğun olduğu sektörlerde. Çünkü özellikle 2001
krizinden sonra ihracata yönelme ihtiyacından ve ihracatta da maalesef biraz daha
Batı ülkelerinin gerisinden gittiğimiz ve
ihracatla ilgili kısıtlamalar daha sıkı olduğu için kaliteyle ilgili olan konular ön
plana çıkmaya başladı. Neden ön plana
çıkıyor? Mesela bir araçtan bahsediyorsunuz, aracın diyelim ki vites kutusunda bir
problem var. Bu problem eğer araç piyasaya çıktıktan sonra oluşursa bunun servise
gitmesi, sökülmesi, indirilmesi, işte küçük
bir parça eksikliği yüzünden bir sürü zaman kaybının olması, belki o vites kutusunun tümünün zarar görmesi bir sürü
masraf yapılması anlamına geliyor. Dolayısıyla bu tip firmalar genellikle ürünlerini
alırken yüzde 100 doğru olduğunun kontrolünü istemeye başlıyorlar. Türkiye ilk iş
olarak ya da ilk çözüm olarak insan gözüyle bu kontrolleri başlatıyor. Ama insan
bir robot gibi olmadığı için, sürekli kontrol
yapamadığı için Batı dünyasındaki eğilimler Türkiye’ye de gelmeye başlıyor. Biz
bunu kamerayla otomatik olarak yapalım
diyorlar. Biz işte burada işin içine giriyoruz. Windows’un Office programlarına
benzer bir yazılımımız var. Arayüzümüz
tamamıyla onlara benziyor. Çünkü herkes
çok rahat alışabilsin, adapte olabilsin diye
yapıyoruz. Menülerden seçiliyor. Yani bu
oldukça detaylı bir program. Diyelim ki siz
bir firmanın sahibisiniz, firmada işler yürüsün istiyorsunuz ama bir şeyler ters giderse herhangi bir yerde, tatilde bile haber
almak istiyorsunuz. Problem olduğunda
belli yerlerde otomasyonla hatalı ürünleri
ayırıyor, şunu yapıyor, bunu yapıyor ama
diyelim ki siz uzaktan oranın bilgisayarına
bağlanabiliyorsunuz gün içinde kaç tane
hatalı ürün çıkmış, ne olmuş bunların istatistiklerini alabiliyorsunuz. Yani çok özel
durumlar olduğunda size bir SMS mesajı
bile gelebiliyor otomatik olarak. Bunların
hepsi bizim sistemimizde var. Bunu destekleyen neler yapıyoruz? Yazılım dışında
otomasyonla ilgili gereken bazı işlemleri
biz kendimiz yapıyoruz, konstrüksiyonları yapıyoruz. Bunlar genellikle standartlaşma çerçevesinde Batı’daki yöntemlere
benzer şekilde profilleri istediğimiz ölçüde
kestiriyoruz, tasarımını burada yapıyoruz.
Bu neden gerekiyor? Çünkü bir kamera
“Endüstriyel
ortamda kullanılan
kamera ve lensler
konusunda ve özel
aydınlatmalar
konusunda çok
iddialıyız. İyiyiz ve
bilgi birikimimiz
var”
GOSBSAD
fakat üzerinde diyelim ki belli bir noktada bir çizik var mı veya işte aracın özel bir
şeyleri olmuş mu; mesela şase numarasını
okuyoruz, şase numarası doğru basılmış
mı gibi bu şekilde kamerayla okuyup otomatik olarak yazılımla doğrusunu yanlışından ayırt edip eğer yanlışsa yanlışı hattan ayıran -dolayısıyla otomasyon kısmını
da yapıyoruz- bir firmayız. İşimizde bunu
yaparken geldiğimiz yollarda bir standartlaşma sürecine girdik. Standartlaşmaya
girme nedenimiz sanayiyle çalışıyoruz ve
sanayi kısa süreli çözümler istiyor, standart çözümler istiyor. Bir eleman sirkülasyonu olduğu zaman yeni gelen kişinin
rahatlıkla öğrenebileceği tipte çözümler
istiyor. Dolayısıyla bir standartlaşma çerçevesinde geçmişimizin ilk kısımlarında
biraz daha değişik yollardan geçtik ama
sonlarına doğru kendine ait bir programı
olan –bu Türkçe bir yazılım- kameralara
standartlaşmış bir firma olduk. Dolayısıyla ne oluyor? Bir firma bizden çözüm
istediğinde genellikle birkaç hafta içerisinde stoğumuzda bulundurduğumuz özel
endüstriyel kameraları alıyoruz, kendi
özel yazılımımıza entegre ediyoruz. Tabi
her firmanın işi butik bir iş oluyor ve her
firmada ayrı bir uygulama oluyor. Uyarlamayı birkaç hafta içinde yapıyoruz ve dolayısıyla yazılım yönünden devamlı yeni
şeyler yapıyoruz, sistemi kuruyoruz.
MaVis (Machine-Vision) 1997 yılından beri yapay görme (görüntü işleme,
bilgisayarlı görme, kalite kontrol, kameralı kalite kontrol) alanında endüstriyel çözüm ve uygulamalar geliştirmektedir. MaVis, geliştirdiği yazılım,
donanım, aydınlatma elemanları, bağlantı ekipmanları vb. tüm görüntü işleme bileşenlerini kendi bünyesinde üretmektedir ve ülkemizde sektöründe
bu şekilde çalışan, yüzde 100 Türk sermayeli tek firmadır. Bunun bir sonucu olarak Mavis, kalite, fiyat, esneklik, modülerlik, isteklere uyarlanabilirlik,
servis hizmeti vb. konularda en uygun çözümü, en ideal fiyat ve sürelerde
sunabilmektedir.
47
GOSB
TEKNOPARK
sistemini kurunca iş bitmiyor. Bu birşeyleri buldu, ayrıştırması için bir işlem gerekiyor. Onu da yapmanız gerekiyor. Veya
elektronik olarak belli bağlantı modülleri
gerekiyor. Bunun tasarımını yapıp piyasaya ürettiriyoruz. Dolayısıyla bunlar bizim
kendi ürünümüz olmaya başladı. Tabi işin
güzel tarafı bunları bizim dışımızda firmalar da kullanıyor. Mesela bir giriş-çıkış
modülü dediğimiz otomasyonda kullanılan modül var bunu parasıyla satın almaya başladılar şimdi. Veya işte kameralar
konusunda, lens konusunda Türkiye’de
bu konuyla uğraşan başka firmalar bizden
satın alıyorlar. Bir nevi danışmanlık hizmeti de vermiş oluyoruz. Belli bir ürünü
verirken “şu size daha uygun, bu olmayabilir” diyoruz, “bilmiyorduk” diyorlar.
Bizim tek işimiz bu olduğu için. Kabaca
yaptığımız işlem bu.
Neden Teknopark’tasınız?
GOSBSAD
Teknoparkta bulunmamızın en büyük nedenlerinden biri, Teknopark yazılım firmalarının özellikle bulunmasını teşvik eden
bir ortam. Aslında gönlümüz şunu isterdi:
Biz Teknopark’ın ötesinde endüstriye çalışan bir yazılım firması olarak GOSB’un da
göbeğindeyiz. Ama GOSB’daki firmalara
maalesef o kadar fazla ulaşamıyoruz.
48
Çözümlerimiz ne tip firmalarda, onlardan
biraz bahsedeyim. Renault, Ford, TIRSAN
gibi mesela otomotiv ana sanayi var. Bunların yan sanayileri mesela Bosch Dizel,
Bosch Fren, Valeo yani bunların önemli
bir kısmı zaten çok uluslu firmalar. Beyaz
eşya sektöründe Arçelik, Bosch, Siemens
veya değişik sektörler. Mesela defne yapraklarının ayrıştırmasını yapıyoruz, kırık
yaprakları tespit ediyoruz. Mesela traş
bıçaklarında, ara parçası eksik mi değil
mi, bükük, eğik jilet parçası var mı, ki
bunları oldukça hızlı yapıyoruz. Sigara
paketi üzerinde seri numaralarını okuyoruz. Şasenin numarasını okuyoruz. Cam
üzerinde birtakım kontroller yapıyoruz.
Meyve boyutlarına göre sınıflandırma
yapabiliyoruz. Bu arada Türkiye dışında
Bulgaristan’a ihracatımız da var. Bunlar
genelde Türkiye bağlantılı firmalar. Biz
çünkü yurtdışına açılmayı ilk hedef olarak
görmüyoruz. Katma değerimiz bölgesel
olarak çok yüksek. Çünkü devamlı yakınında olup gözlemlemek gereken işler.
Kurdunuz, hemen bitmiyor. Biraz sancılı
işler. Ama yurtdışından da talep oldukça
fazla geliyor. Almanya’dan, ingiltere’den
de talep geldi. Bu talepler genelde kendi
ülkelerindeki çözümlerin benzerlerini biz
burada başka bir firmaya yapmışız, onlar
da gelmişler görmüşler ve bizim çözümümüz oradaki çözümden daha iyi demişler
mesela, o şekilde oluşmuş. Eleman yetişmesi zor bir sektör. Çünkü hakikaten çok
yoğun. Bir konuda bir projeye girmeden
önce aylarca uğraşmanız gerekiyor. Gelip
işte üç beş gün içinde çalışayım şeklinde
olmuyor. Zor, sancılı. Örnek vermek gerekirse işte iki gün önce bir yere kurulum
için gittik. Sabaha karşı geldik yani. Zor
işler ama çok keyif verici.
Bu işe girerken nasıl karar verdiniz?
Bunun en büyük nedenlerinden bir tanesi
benim eğitimimle ilgili bir iş olması. Yani
eğitimime girerken tabi bir sonraki sefer
eğitimimde o konularla niye uğraştım sorusu geliyor. İlginç. İlginç kelimesini kullanmak biraz kaçamak oluyor ama ilginç
derken içinde bir sürü şeyi ifade ediyorsunuz. İlginç bir konudur. Geleceği olan
bir konu. Şimdi bazı konular oluyor, konularda siz şöyle yapıyorsunuz. Teknoloji
geliyor, ilerliyor, diyelim ki bir bilgi işlem
ağınız var, bir bilgisayarın işlemci hızı var.
Siz diyorsunuz ki şu an itibariyle bunu yapamıyorum ama biraz daha hızlı olduğunda ben bunu yapabileceğim diyorsunuz.
Veya işte kameralarda. Şu anda yapamıyorum ama biliyorum ki birkaç sene sonra
çıkacak, onu görebiliyorsunuz. Bu da o tip
işlerden bir tanesi. Diyorsunuz ki şu anda
fazla ihtiyaç yok ama ileride bu işler oluşacak. İşte nedir? Herkesin bir otomobili
olduğu zaman herkesin otomobili ucuza
mal olmak zorunda olacak. Herşeyin ucuz
ve kaliteli olması için bu tip kontroller gerekecek. Dolayısıyla bir kere buraya doğru
gittiğini görebilmek en büyük nedenlerden biridir bu işe girme konusunda. İkincisi, bu iş öyle bir iş ki hem dünya teknolojisi seviyesinde çalışıyorsunuz hem de
katma değer oluşturabiliyorsunuz. Yani
bir firmanın distribütörlüğü gibi değil kesinlikle. Veya kendi yaptığınız işi sadece
dünya çapında yaparsanız çok büyürsünüz gibi değil. Hakikaten lokal olarak da
bir faydanız olabiliyor ve rahatlıkla lokal
ayarları koyabiliyoruz. Bunların hepsi aslında
programda olan ama kafa karıştırmasın diye ön
plana çekmediğimiz şeyler. Tüm bunlar firmaların kendilerine sistem kurarken çok dikkatli
olarak incelemeleri gereken kurallar. Örneğin
çözümlerimizde her türlü şeyi kayıt altına alabiliyoruz, izlenebilirliği oluyor. Yani bir firma
günde 3000 tane, 5000 tane, 10000 tane ürün
üretmiş, bunların fotoğrafları saklanabiliyor.
Geri döndüğünde hata neden olmuş bakabiliyor. Diyelim ki bir şekilde preste bozukluk olmuş, günün hangi saatinde olmuş bunu tespit
edebiliyor. Bu birkaç yönden değerlendirilebilir. İşte vardiyada çalışanlar ne kadar düzgün
iş yapıyor veya makineler ne kadar problem
yapıyor, makineler ne kadar sürede yıpranıyor, ne kadar süre sonra hata vermeye başlıyor, bunların hepsinin istatistiksel bilgilerini
tutabiliyoruz, geriye dönüp çıkartabiliyorlar.
Çünkü PC tabanlı sistemler kuruyoruz. Bizim
sistemimizde bir PC var, etrafına bir sürü kamera bağlıyoruz. Dolayısıyla bir sürü kontrol
merkezi bir şekilde yapılabiliyor ve yazılım onu
merkezi bir şekilde yapıyor. Maliyet avantajı
da sağlıyor.
olarak çalıştığınız bir durumdan global bir
konuma da geçebiliyorsunuz. Mesela biz
yazılımlarımızı Türkçe hazırlıyoruz ama
şu anda bazı ihtiyaçlar oluşmaya başladı,
bunları İngilizce’ye çevirmeye başladık.
Özellikle çevre komşu ülkelerden talepler
geliyor. Dolayısıyla konu hakikaten cazip
bir konu. Devamlı büyüyen bir pazar. Bu
büyüyen pazarda bizim payımız gittikçe
artıyor.
rucu kadrodaydım. Beş sene kadar orada
çalıştım. Sonrasında yöneticilik yaptığım
firmalar oldu. Oldukça büyük sayılabilecek bir elektronik firmasının genel müdürlüğünü yapmıştım en son. Türkiye’de yönetimsel konulara girdiğiniz zaman teknik
konulardan biraz uzaklaşıyorsunuz. Daha
sonra yine teknik konulara biraz daha fazla
girip bu konulara girince yolum tamamen
buraya doğru yöneldi. Elektronik mühendisi deyince genellikle elektronik mühendisleri birkaç yöne doğru saçılıyorlar. Bir
kısmı yazılıma doğru kayıyor; bir kısmı
daha böyle masa başı işlere doğru kayabiliyor, mühendisliğin temel unsurlarını
uyguluyor; bir kısmı elektrik-elektronik
dediğimiz daha donanımsal şeylerle uğraşıyor. Aslında ben kendim bunların aşağı
yukarı hepsiyle uğraştım ama şu an belki
işin en keyif veren kısmı da işin hem şirketsel boyutu, işte vizyonuyla ilgili konularla uğraşmak hem teknik boyutuyla uğraşmak. Dolayısıyla o anlamda gayet keyif
verici bir iş. Yorucu ama çok keyif verici
bir iş. l
Sizi tanıyabilir miyiz?
Ben elektronik mühendisiyim. Ortadoğu Teknik Üniversitesi’ni bitirdim. Doktoramı ABD’de University of
Massachussetts’de gerçekleştirdim. Bahçeşehir Üniversitesi’nde 2000’li yıllarda çok
kısa akademisyenlik yaptığım bir dönem
oldu. O da özel bir amaca yönelik, endüstriyle ilişkili bir bölüm kurulması amacıyla
üç buçuk sene kadar orada hem yarım gün
ders verdim hem de kuruluşlara katkıda
bulundum. Ama bunun dışında hayatımın
geri kalan kısmı hep sanayide çalışarak
geçti. Bunun bir kısmı araştırmacı olarak
yurtdışında geçti, bir kısmı Türkiye’de Arçelik Ar-Ge’de araştırma bölümünde ku-
GOSBSAD
Dünya çapında rekabetçi olabilmek için
kameralı kontrol sistemleri üretim yapan her
yerde çok yaygınlaşacak. Bu bir gerçek. Burada
bir başka gerçeği, kolay görünmeyen bir gerçeği ben vurgulamak isterim. Kameralı kontrol
sistemlerinde sistemin çalışması herhangi bir
otomasyon sistemine göre biraz farklıdır. Gece
gündüze göre fark edebilir, birtakım çevresel
etkenlere göre farklılık gösterebilir. Dolayısıyla
kameralı kontrol sistemlerinin kurulması zaman zaman zahmetli olmakta. Bunun etkilerini minimuma indirmek için ben Türkiye’deki
firmalara her ne olursa olsun kameralı kontrol
sistemlerine yöneldiklerinde bunu lokal partnerleri olan firmalarla yürütmelerini tavsiye
ederim. Çünkü ne olursa olsun sisteme müdahale etmek gerekecektir. Mavis olarak baktığımızda biz bu avantajı sunuyoruz. İkincisi, biz
yazılımı da özelleştiriyoruz. Mesela birisi “ben
burada asgari ücretli birisini çalıştırıyorum,
bu yazılımı kullanan kullanıcımın seviyesi
budur” diyor. Biz onu tamamen basite indirgeyebiliyoruz. Veya diyor ki “ben bunu ileri
seviyede birilerinin kullandığı çok özel bir işte
kullanacağım” diyor ve biz oraya çok değişik
49
GOSB’UN
RENKLERİ
Ressam Canan Özenen ile;
Müziğini çağıran resimler
GOSBSAD
Ressam Canan Özenen, geçtiğimiz günlerde GOSB’daki 4. sergisini açtı. GOSB
camiasının aşina olduğu ve kiminizin
duvarlarında resimlerinin asılı durduğu Canan Özenen’i bir de kendi ifadeleriyle tanıyın istedik. Ressam Özenen;
resimle içiçe hayatını, resimlerini ve
yaratım sürecini anlattı. Resimlerinin
kendiliğinden bir akışla hayat bulduğunu anlatan sanatçı: “Aslında asıl
çabayı o müzikleri bulmak için harcıyorum. Bazen o müziği bulabilmek için
günlerce, aylarca çaba sarf ediyorum. O
müziği buluyorum ve ondan sonra bir
şarkıdan bir sergi kolleksiyonu çıkarabiliyorum. Bir tek şarkıyla olabiliyor
bu. Gerçekten de enteresan yani ben de
şaşırıyorum nasıl oluyor” diyor.
50
S
izi tanıyalım. Siz nasıl başladınız resim hayatınıza?
Çok klişe olacak ama çocukluk
yıllarımda başladı herkes gibi.
Her çocuk başlar zaten çocukluk yaşlarında. Yani o kadar özel bir durum değildir. Bütün çocuklar resim yapar.
Ancak ondan sonra ilkokul çağlarında
ben ressam olacağım demeye başladım.
Tabi bir süre sonra aile baskısıyla ondan
vazgeçirildim. Ama üniversite çağlarına
geldiğimde çok kararlıydım. Direkt olarak
Mimar Sinan’ın sınavlarına girdim, Mimar Sinan Üniversitesi’ni kazandım ama
bu sınava hazırlık için gitmiş olduğum
kurs beni grafik ya da endüstri ürünleri
tasarımı bölümüne yönlendirdi. Dolayı-
Resimlerinizi nasıl tariflersiniz? Mesela
biraz önce “Tılsımlı Hikayeler” dediniz.
Burada o kurguları ya da temaları belirlerken kendinizi neye göre ifade ediyorsunuz?
Kendimi ifade etme şeklim şöyle oluyor
aslında. Ben yapı olarak çok değişkenliği
seven birisiyim. Monotonluk beni çok sıkar. Dolayısıyla resimlerim de monoton
olmamalı diye düşünüyorum ki zaten
olmuyor yani. O içgüdüsel olarak monotonluktan kurtuluyor. Deniz çok sevdiğim
konulardan biri. Dalışla ilgilendiğim için
sualtı benim için çok çekici. Öyle başlıyor
ama oradan daha başka yerlere gidiyor.
“Tılsımlı Hikayeler”de nazar temasıyla
yola çıkmıştım. Nazar bizim toplumu-
muzda hakikaten çok önemli bir donedir.
Resim açısından da zengin bir konudur.
Nazar diye yola çıktım ama oradan tılsımlara, mağara resimlerine kadar farklı
şeyler girdi işin içine. Dolayısıyla kendimi ifade ederken aslında çok da öyle bir
çaba sarf etmiyorum. Yani kendiliğinden
oluyor. Kullandığım renkler var. Herhalde
onlar benim ruhuma hitap eden renkler.
Ama resimlerimde tasarım eğitimi aldığım için hep bir üçüncü boyut arayışı var.
Hep bir üçüncü boyuta kayma isteğim var.
Aslında bu zaman zaman heykel yapma
dürtüsüyle de destekleniyor ve besleniyor.
Zaman zaman da yapıyorum. Ama onları
hiç daha su yüzüne çıkartmadım açıkçası.
Dokulu çalışmalar yapıyorum. Yani tuvali
sadece tuval olarak kullanmıyorum. Üzerinde deniz kumundan, çeşitli dış cephe
malzemelerine kadar pek çok farklı dokular kullanıyorum.
Bunu yaparken sizi besleyen şeyler neler?
Müzik. Benim çıkış noktam, çakmağım derim ben ona, yani ateşleme noktam müziktir. Müzikle çok iç içeyim.
GOSBSAD
sıyla resim bir süreliğine geride bekledi.
Endüstri ürünleri tasarımı eğitimi aldım.
Resim çalışmalarına hep devam ettim.
Yani hiç ara vermedim. Mezun olduktan
sonra tasarımla ilgilendim bir süre. Mücevher tasarımı yaptım, mutfak ve banyo
tasarımı yaptım. 1998 yılında kendi atölyemi açarak profeseyonel iş yaşantımı sonlandırdım. O tarihten beri de atölyemde
çalışıyorum. Resimlerimi sattım, birtakım
projelerde yer aldım, fuarlara katıldım falan ama sergi açmadım. Resimlerimi geniş
kitlelere göstermem ilk 2006 yılında oldu.
2006 yılından beri ortalama senede 2 ya da
3 sergiyle de devam ediyor. Çoğunlukla
kişisel açıyorum, karma sergim pek yok.
Yani karma sergi benim tarzımda resim
yapan birisi için çok da uygun bir şey değil
aslında. Çünkü farklı şeyler çalışıyorum.
Çoğunlukla bir konu belirleyip, bir tema
belirleyip onun üzerinde yoğunlaşıyorum.
Mistik konular ilgimi çekiyor. Mesela “Tılsımlı Hikayeler” bir sergim, o sergi beni
çok memnun eden işler çıkartmıştı. Onun
ikincisini düşünüyorum. “Tılsımlı Hikayeler 2” geliyor. Hikayeleriyle beraber bunu
gerçekleştirmek istiyorum. Yani küçük
küçük hikayeler olsun, onların resimleri
olsun istiyorum.
51
GOSB’UN
Neler dinliyorsunuz?
RENKLERİ
“Tek bir şarkıdan
bir sergilik resim
kolleksiyonu
çıkarabiliyorum”
Dinlediğim müziğin tarzını bilmiyorum
ama enstrümantal bir kere. Çok sözlü değil. Yani nasıl anlatabilirim onu size bilemiyorum. Bazı müzikler vardır, sizde duygu patlamaları yaratır. Ha bu kimi zaman
bir pop müzik oluyor, kimi zaman belki
–hani çok çok nadir, olmaz ama olabilir
diye söylüyorum- arabesk oluyor, ama
çoğunlukla da enstrümantal, soft, soul diyebileceğim müzikler. Bilmiyorum değişik
müzikler çarpıyor kulağıma bir yerlerden.
Aslında asıl çabayı o müzikleri bulmak
için harcıyorum. Yani bir yerde bir şey duyuyorum, Beyoğlu’nda yürürken diyelim
bir yerden bir melodi geliyor kulağıma ve
o müziği bulabilmek için günlerce, bazen
aylarca çaba sarf ediyorum. Yurtdışından
bulmaya çalışıyorum, buradan bulmaya
çalışıyorum. O müziği buluyorum ve ondan sonra bir şarkıdan bir sergi kolleksiyonu çıkarabiliyorum. Bir tek şarkıyla olabiliyor bu. Gerçekten de enteresan yani ben
de şaşırıyorum nasıl oluyor.
GOSBSAD
Maviyi deniz ile açıkladınız. Kullandığınız diğer renkleri nasıl açıklarsınız?
52
Bir kere toprak tonları, yani herhalde
burcumla da alakalı bir şey. Boğa burcu olduğum için, toprak tonları ağırlıklı
oluyor, ona dikkat ediyorum. Yani dikkat
ediyorum derken çıkmış işlere baktığım
zaman o tonların ağırlıklı olduğunu fark
ediyorum. Tamamen içgüdüsel yaptığım
resimlerden söz ediyorsak ki her zaman
böyle olmuyor, reprodüksiyonlar da yapmak zorunda kalıyorum zaman zaman
ama benim içgüdüsel yaptığım resimlerde
ağırlıklı turkuaz kullanıyorum. Bu herhalde suyla ilgili bir şey olsa gerek. Onun dışında da toprak tonları. Yani aslında bunların hepsi bana göre doğuşu, varoluşu,
dinginliği falan simgeliyor. O nedenle rahatlatıyor beni. Doğal olarak da o renkler
yansıyor. Mesela yeşil hiç kullanmadığım
bir renktir. Sebebini ben de bilmem. Yani
hiç kullanmam yeşili. Sevmem de yeşili.
Ara tonlar, kirli renkler kullanmamayı tercih ediyorum. Griler. Karamsar, kirli renkler yoktur resimlerimde. Daha canlı, daha
çarpıcı renkler oluyor genellikle.
Siz uzun yıllar GOSB Galerisi’nde sergiler açtınız. Çok ilgi gördü sanayicilerden, birçok resminizin de satıldığını
duydum.
Oradaki sergilerde tabi 4. sergi olması artık orada belli bir kitleler arasında tanınma
sonucunu doğuruyor. O ilginin sebebi büyük bir miktarda sanıyorum o.
uğraşan ve geçimini bundan sağlayan, benim işim ve mesleğim bu diyen bir insan ortalama 20 yaş ila 80
yaş arasında resim yapabilir halde
oluyor. Yani 60 sene resim yapıyor.
Sürekli resim yapıyor. Bunlara çok
öyle yüksek rakamlar istemenin bir
mantığı yok. Yani 60 sene boyunca yapabileceğiniz bir iş. Hangi işi
60 sene boyunca yapabilirsiniz ki?
Çok zor. Dolayısıyla daha sakin,
daha rahat olmak lazım. Yani paniğe kapılmadan bu sizin hayatınızın
sonuna kadar sizin geçiminizi zaten
sağlar. Zengin olmaya çalışmamak
lazım bu işten. O nedenle de bence
ressamlar resimlerine makul fiyat-
Neden bu kadar çok satılıyor? Öncelikle
dürüst konuşmak lazım. Fiyatlar alınası
fiyatlar. Yani ben resimlerime öyle insanların iç çekip, iç geçirip ondan sonra alamadan evlerine gideceği fiyatlar koymuyorum. Hiçbir zaman servet ödenmesini
uygun görmüyorum kendi adıma. Eğer sanat bir iletişim aracıysa, eğer ben sanatçıysam ve bir şeyleri anlatmaya çalışıyorsam
doğrusu değil midir çok insana ulaşmak?
Yani çok insan alsın, çok insan baksın, çok
insan benim hissettiğimi hissetsin gibi bir
düşüncem var.
Tahmin ettiğinizden çok daha fazla aslında ilgi. Ama işte ben fiyatlarla ilgili bu politikayı belirledim. Baskı resimler gelmeye
başladı Çin’den ülkemize. Bunların hiçbir
sanatsal değeri yok demeyeyim, o başka
bir boyut. Hiçbir manevi değeri de yok.
Maneviyattır önemli olan. Yani sanatsal
değer ikinci bir boyut. Manevi değeri de
yoktur çünkü onları makineler yapmış. Bir
insan eli değmeden yapılmış. Dolayısıyla
insanlar bunlara rağbet etmeye başladılar
çünkü ucuz. Herkes duvarında bir şey görmek istiyor. Ama sergileri gezdiğimizde
görüyoruz, fiyatlar çok yüksek. Halbuki
ben şöyle düşünüyorum. Bir insan resimle
lar koymalılar diye düşünüyorum. Amaç
bunları birinin beğenip alması, izlemesi
değil midir? Bilmiyorum benim amacım
bu. O nedenle de sanatın ya da resimin,
resme olan ilginin çoğalabilmesi, herkesin
evine elle yapılmış resimlerin girebilmesi
için fiyatların bir parçacık daha makul seviyelere çekilmesi lazım.
Siz öğrenciler de çalıştırıyorsunuz atölyenizde. Bu derslerinizi biraz anlatır
mısınız?
İki grup katılımcı var. Bir grup gerçekten hobi amaçlı, yani yetenek konusunda
çok şanslı olmayan ama zevkle yapıp bu
GOSBSAD
Sanatın pahalı bir araç, bizim insanımız da buna kolay ulaşamıyorlar. Neler
yapılabilir sanatın topluma daha yakın
hale gelmesi için? Şimdi herkes evine
mutlaka bir şey asar. Herkesin de aslında bir ilgisi var.
53
GOSB’UN
RENKLERİ
“Herkesin evine elle
yapılmış resimlerin
girebilmesi için
fiyatların bir
parçacık daha
makul seviyelere
çekilmesi lazım”
işe vakit ayırmak isteyen, en önemlisi bu
işi seven kişiler. Dolayısıyla onlarla hobi
resim çalışıyoruz. Hiçbir yetenek gerektirmeyen, tamamen onların ruhlarını dinlendirecek, renklerle oynamalarını, tuvalle
başa çıkmalarını ve sonuçta bir şey yapıp
götürüp evlerine asabilmelerini sağlayacak bir program izliyoruz. En çok talep
olan da aslında bu. Bir diğer grup var,
onlar daha profesyonel bakıyorlar. Resim
eğitimi almışlar, kara kaleme başlamışlar,
ciddi disiplinli bir çalışma yapmışlar ya
benle ya da benden önce başkalarıyla ve
malzeme öğrenmek istiyorlar. İşte değişik
tarzlar, değişik ressamlar tanımak istiyorlar. Bir de o şekilde gelenler var. Onlarla
biraz daha yüksek seviyede dersler dü-
zenliyoruz, programlar izliyoruz. Ama
iki grup da benim için çok keyifli. İkisi de
beni mutlu ediyor. Bir de güzel sanatlara
hazırlanmak isteyen bir üçüncü grup var.
Onlar da bir nevi yaşam koçu gibi kullanıyorlar aslında beni. Son zamanlarda onu
fark ettim. Yani sınava hazırlık aşaması
çünkü mülakatlar var, dosya hazırlığı var,
zor bir süreç. Onlarla da daha disiplinli,
daha uzun vadeli bir abla-kardeş ilişkisini
andıran bir ilişkimiz oluyor.
Resminizi alandan ne bekliyorsunuz?
Sonuçta o sizin yarattığınız çocuklarınız, eserleriniz ve onları alıp gidiyorlar,
bir yere koyuyorlar. Ona bakanın nasıl
bakmasını istersiniz?
GOSBSAD
Herkes nasıl istiyorsa bakabilir. Birçok insanın girip çıktığı yerlerde resmin durması
hoşuma gidiyor. Birininin eve asmasından
daha çok ofisine asmasını tercih ediyorum.
Çünkü çok daha fazla insan geliyor, çok
daha fazla insan görüyor. Her bakan insan
benim ulaştığım başka bir kişi ve her bakan insanda başka bir duyguyu patlatıyor.
Kimisi hüzünleniyor, kimisi “bu çok sinirli bir resim” diyor. Herkeste farklı oluyor.
Baktığı anki ruh haline göre bile değişiyor.
İşte zaten işin en keyifli kısmı da o. Oturup
düşünüyorsunuz acaba kimler bakıyor,
neler düşünüyor diye. Orası çok keyifli.
Tabi bilemiyorsunuz hiçbir zaman. l
54
ÇEVRE
K
ocaeli Sanayi Odası, 1995 yılından itibaren çevre bilincinin gelişmesine, çevrenin
korunmasına ve gelişimine
katkıda bulunulmasına yönelik çalışmaları olan sanayi
kuruluşlarının ödüllendirilmesi amacıyla
‘Kocaeli Sanayi Odası Şahabettin Bilgisu
Çevre Ödülleri’ Çevre ve Orman Bakanı
Veysel Eroğlu’nun katılımıyla verildi.
Kocaeli Sanayi Odası’nda gerçekleştirilen Çevre Ödül törenine Çevre ve Orman
Bakanı Veysel Eroğlu, Dışişleri Bakanlığı
Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Halit Çevik, Kocaeli Valisi Gökhan Sözer, Kocaeli
Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu ve sanayiciler katıldı.
Türkiye’nin örnek gösterilen şehri
Çevre konusundaki hassas yaklaşımlarından dolayı Kocaeli Sanayi Odası’nı tebrik
ettiğini söyleyen Çevre ve Orman Bakanı
Veysel Eroğlu, “Kocaeli, çevre ve sanayi
açısından Türkiye’nin örnek gösterilen
şehirlerinden biridir. Sanayicilerinin de
şehir idarecilerinin de çevre şuuru son derece gelişmiştir. Bunun en önemli delili de
15 yıldır Şahabettin Bilgisu adına verilen
Çevre Ödülleri’dir. Sanayi ve çevre arasında denge sağlanmasının önemini çok önceden kavrayan ve bunun gerçekleşmesi
için çalışan, Sanayi Odası’nın kurucusu
Sayın Bilgisu’yu burada rahmetle yad ediyorum” dedi.
Kocaeli Sanayi
Odası, 1995
Yılından İtibaren
Çevre Bilincinin
Gelişmesine,
Çevrenin
Korunmasına ve
Gelişimine Katkıda
Bulunulmasına
Yönelik Çalışmaları
Olan Sanayi
Kuruluşlarının
Ödüllendirilmesi
Amacıyla 'Kocaeli
Sanayi Odası
Şahabettin Bilgisu
Çevre Ödülleri'
Çevre ve Orman
Bakanı Veysel
Eroğlu'nun
Katılımıyla Verildi.
Geçmiş dönem Kocaeli Valisi Gökhan
Sözer, sanayi yoğunluğu sebebiyle çevre denilince ilk akla gelen illerin başında
Kocaeli’nin bulunduğunu, Kocaeli’nin
havasının, suyunun çok daha fazla korunması gerektiğini söyledi. Kocaeli’deki
sanayicilerin çevreye olan duyarlılığının
sevindirici olduğunu belirten Sözer, sanayicinin karından fedakarlık yaparak çevreye yatırımda bulunduğunu kaydetti.
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu da KSO kurucularından Şahabettin Bilgisu’nun sanayicileri
çevre konusunda teşvik ederek adeta ‘çığır’ açtığını ifade etti.
Kocaeli Sanayi Odası Yönetim Kurulu
Başkanı Ayhan Zeytinoğlu ise Kocaeli’nin
ülke imalat sanayinin yüzde 13’ünü, dış
ticaret hacminin yüzde 15’ini karşıladığını
ve ülke vergi gelirlerine yüzde 13,2 düzeyinde katkı sağladığını bildirdi. l
GOSBSAD
Şahabettin Bilgisu Büyük İşletme
ve Kobi dallarında ödüle layık
görülen firmalar ödüllendirildi.
Büyük İşletme Dalında Çevre
Ödülü: Ford Otosan A.Ş Kocaeli
Fabrikası ve Bilim İlaç Sanayi ve
Tic. Aş. ödül aldı.
YARIŞMA
Şahabettin Bilgisu
Çevre Ödülleri Verildi
55
YAŞAMIN
RENKLERİ
Konuklarının Şekillendirdiği
Otel: Hegsagone
dık ve işi geliştirmeye, büyütmeye karar
verdik. Birkaç yıl öyle devam ettik, sonra
kapasitemizi arttırdık, ek binalar yaptık
derken bölgemizi daha iyi tanıma fırsatı
bulduk. Bir de inşaat kökenli bir kişi olarak ben, mimarım; inşaat ağırlıklı işlerden
bu işe soyununca işin fiziki mekan boyutunu çok güzel çözdük. Yönetimi de öğrendik, işletmeyi de öğrendik. Daha sonra
yan tarafımızda denize sıfır arazinin devamı satılıktı, orayı satın aldık. Beş yıldızlı
bir otel projelendirdik. Proje süreci 10 ay
sürdü. İnşaat süreci de -kısmi tabi yüzde
40’ını yaptık, mevcut otele entegre ettik- 8
ay sürdü. O derece hızlı bir şekilde entegrasyonu sağladık.
Y
GOSBSAD
Gebze ve yakın
çevresindeki
ilk büyük otel
Hegsagone’un
kuruluşundan
bugüne gelişinin
25 yıllık ilginç
öyküsünü Zeki
Etyemez anlattı.
56
azlık Tesisten Otele Giden Yol
Otelimizi 1995 yılında yazlık
bir tesis olarak hizmete açtık.
Öncesinde herhangi bir fizibilite çalışması da yapmamıştık.
Açtığımız yıl bir misafirimiz geldi. Cam
Elyaf, Şişecam grubundan. Merak etmişler, gezdiler, gördüler. Üst katlarda birkaç
oda yapmıştık misafirlerimiz gelir diye.
Genelde kendi misafirlerimizin geleceğine
dönük öyle bir mekan hazırladık. Odaları
görünce o dostumuz “bu odaları ne yapacaksınız?” dedi. “işte misafirlerimiz gelecek, onlara vereceğiz” dedik. “Bana verir
misiniz?” dedi. “Elbette” dedik. Odaları
misafirimize verdik. Bir anda baktık yurtdışından bir sürü yabancı misafir geliyor.
Onları ağırlamaya başladık. Yazlık tesis
olduğu için sonbahar gelince de artık kapatıyoruz der gibi olduk. “Biz çıkmıyoruz.
Restoranınızı geliştirin, idare ve toplantı
salonu yapın, biraz daha oda yapın, bizim
ihtiyacımız var, kalmak istiyoruz” dediler.
Bu bölgede bir otel ihtiyacının olduğunu
işte o zaman anladık. O tarihten sonra biz
hemen kapasite arttırıp önlem almaya başladık. Ki gerçekten ben 40 yıldır bölgedeyim. 1970 yılında geldim Bayramoğlu’na.
Yazlık konutlar yapardık. Bir otel ihtiyacının olduğunu o gelişmeden sonra anla-
Misafir Talepleriyle Gelişen Yenilikler
Sanayiye dönük çalışmalarımıza, onların
ihtiyaçlarını daha iyi karşılamak adına,
daha güzel mekanlar yaratmak adına yola
çıktık ve devam ediyoruz. Tabi gerçek şu:
Sanayicilerin özellikle yurtdışından ve
yurtiçinden çok misafiri var. Bunlar bayi-
ler topluluğu şeklinde olduğu gibi yurtdışından teknik boyutta gelen insanlar da
var. Makine imalatı veyahut makinelerin
yazılım sistemleri, çalıştırılması gibi veyahut pazarlamaya dönük çalışmalar. Biz
burada o misafirleri görünce –ortalama
yüzde 80 Avrupa Birliği üyesi ülkeleronlara nasıl hizmet edebilirizi tartışmaya
başladık. Bu hizmetin öncüsü nasıl olabili-
riz dedik. Onların konaklamaya dönük ihtiyaçları, internet ortamına dönük ihtiyaçları, toplantı-seminer ihtiyaçlarına dönük
taleplerini sürekli alıyorduk. Öte yandan
Turizm Bakanlığı’yla koordineli bir şekilde tüm çalışanlarımıza yönelik bir eğitim
çalışması başlattık. Onlardan hocalar istedik biz ki öyle bir hizmet var bakanlıkta.
Sürekli geldiler, personelimizin eğitimini
belli bir seviyeye getirdiler.
“Beş Yıldızlı Otel” yatırımımızı hem işletmeci hem mimar kimliğimizle planladık.
Bütün yaşadığımız sorunları ortadan kaldıracak, misafirin taleplerini ortaya çıkaracak proje geliştirdik. Orada da görünen
şuydu: Bu misafirler uzun süreli geldikleri
için özellikle odalarının büyük olması, çalışma masalarının çok geniş olması, her
türlü internet ortamına sahip olması şeklindeydi. Ayrıca toplantı-seminer amaçlı
olarak gelen büyük gruplar için bir convention bölümü projeye ilave etmek zorunda kaldık. Onun dışında 11-12 tane irili
ufaklı salonlardan ibaret bir proje geliştirdik. Projemizin o bölümü şu anda yatırım
aşamasında. İnşallah bir iki sene sonra onları faaliyete geçireceğiz. Bu şekilde devam
ediyoruz. Yani misafir memnuniyetini ön
planda tutup onları en iyi şekilde ağırlamaya çalışıyoruz. Dünya mutfağımız var.
ettiği yiyecekleri hastane ortamında bazen
sağlayamayabiliyorlar. Biz burada onların
her ihtiyacını rahatlıkla sağlama imkanı
bulduk. Böyle bir avantaj yakaladık. Onun
dışında yaz aylarında bölgemize gelen
yazlıkçı komşularımıza hizmet ediyoruz
günübirlik veya haftasonu konaklamalı veya sabah gelip akşam dönebileceği
tarzda, havuzdan istifade ediyor, yiyecekiçecek imkanını alıyor. Bu şekilde hizmet
etmeye devam ediyoruz.
Uzakdoğu’dan gelen insanlara hitap ettiğimiz gibi AB ülkelerinden gelen insanların talepleri doğrultusunda çok güzel mönüler sunuyoruz. Yakınımızda Anadolu
Sağlık Merkezi var, büyük bir hastanedir.
Yurtdışından gelen hastaların ve ailelerinin hastane dışındaki konaklamalarına
dönük çalışmalar yapıyoruz. Onlara özel
diyet menüsü çıkardık, doktorun tavsiye
Yaz aylarında aktivite olarak havuz ağırlıklı, onun dışında tabi ki fitness ihtiyaçlarını
çözüyoruz, sauna ihtiyaçlarını çözüyoruz,
fin hamamımız var. Bu tür etkinliklerle onlara bir katkı sağlamaya çalışıyoruz. Zaten
onların da genelde talep ettiği hizmetler
biraz bununla sınırlı. Onun dışında gezmek veya bölgeyi tanımak isteyenler var.
Özel servis sunarak onlara bölgemizin gezilmesini, tanıtılmasını sağlıyoruz. Ayrıca
İstanbul bölgesine gitmek istediklerinde
de yine servis hizmeti veriyoruz. l
GOSBSAD
Aktivite ve Hizmetler
57
YENİ
TEKNOLOJİLER
Twitter’da verimli pazarlama
için 10 altın ipucu
ten uygun bir ortamdır.
İnternetteki en yeni sosyal medya sitelerinden
biri olan Twitter blogculara ve diğer internet
kullanıcılarına iletişim için tamamen yeni
bir yol sunuyor. Twitter mikro bloglama
denen kavramı literatüre soktu, küçük ve
hızlı hazırlanan içerikle iletişimin yolunu
açtı. Normal blog formatlarından nasıl kazanç
sağlayacağını bilenler Twitter’un avantajlarını
da keşfedebilir, blogculuktan kazandıklarını
daha hızlı ve daha küçük boyutlu format ile
kazanabilirler. İşte Twitter’da verimli bir
pazarlama için dikkate almaya değer 10 ipucu:
GOSBSAD
Twitter; genellikle
bloglarda kullanılan,
kullanıcının o anki
halinden bahsettiği,
diğer kullanıcıların
ise takip ettiği
basit bir anlık ileti
sistemidir. Twitterda
amaç sizi takibe alan
kişilere yazdığınız
andaki eyleminizi,
düşüncenizi,
aktivitenizi
bildirmek, o konular
hakkında bilgi
vermektir.
58
1
İlk olarak, sürekli yazı yazmak
ile spam mesaj göndermek arasındaki farkı bilmeniz gerekiyor.
Twitter’da spam olayına girmek
istemezsiniz diye düşünüyoruz.
Bunun yerine, abonelerinizin okumak
için can atacağı anlamlı, ilgili ve okunabilir yazılar yazmayı istersiniz. Twitter’ı
pazarlama mecrası olarak kullanan birçok
kullanıcı spam mesajlar gönderme hatasına düşüyor ve pazarlama maceralarını erkenden sonlandırmak zorunda kalıyorlar.
Twitter sosyal bir ağ, spam mesajların atılacağı bir yer değil. Eğer okuyucularınızı
spam mesajlarıyla bezdirirseniz, hiç kimse
bir daha sizin sayfanıza uğramayacaktır.
Uzun lafın kısası, sürekli spam tarzı mesajlar göndererek hiçbir yere varamazsınız.
Bu nedenle vaktinizi boşa harcamayın.
2 – Twitter’da yazmaya başlarken neyi tanıtmak istediğinize iyi karar verin. Eğer
amacınız Twitter üzerinden web sitenize
ya da işinize maksimum ziyaretçiyi ya da
müşteriyi çekmek istiyorsanız, bu nokta
çok önemli. Eğer ürününüzü iyi biliyor
ve pazara sürmenin neler getireceğini anlıyorsanız, o halde siz diğerlerindne bir
adım öndesiniz ve burası sizin için gerçek-
3 – Sayfanıza ne tür bilgiler koyacağınızı bilmeniz oldukça önemli. Hem kendi
tweet’lerinizi yazarken, hem de diğerlerinin mesajlarına cevap verirken. Eğer diğer
işlerle nasıl iletişim kuracağınıza dair rutin
bir planınız varsa, Twitter’da ve bu servis
üzerinden iletişim kurduğunuz kişilerle
ilişkilerde başarılı olacaksınız demektir.
4 – Twitter’daki pazarlama stratejinizi
ateşleyecek etkenlerden biri de Twitter’da
nasıl verimli bir iletişim kurulacağını öğrenmektir. Twitter’ı sohbet için bir ortam
olarak kullanabilirsiniz, ancak eğer sizin
Twitter girişlerinizi okuyan kişilerle verimli bir iletişim kurmayı becerebiliyorsanız.
5 – Twitter’daki pazarlama girişiminizden
alabileceğinizin en fazlasını almak istiyorsanız, toplulukta nasıl bir rol alacağınızı
öğrenmeniz ve süreç sırasında düzgün bir
iletişim kurmak hayati önem taşıyor. Twitter büyük oranda topluluk tabanlı bir sosyal ağ sitesi. Bu nedenle, kendi iş amaçlarınız için sitede yazarken diğer müşterilerle,
kullanıcılarla ya da kuruluşlarla iletişim
kurmaz, sohbet etmezseniz hiçbir yere varamazsınız.
6 – Twitter hesabınızı olabildiğince doldurun. Profil sayfasına bir resim yükleyin ve
işinizle ilgili bazı bilgiler ekleyin. Böylelikle sizin Twitter sayfanızı ziyaret edenler kimin yazılarını okuduklarını daha iyi
bileceklerdir. Twitter gibi sosyal ağ sitelerinin mantığı da bu zaten. İçeriğin kişisel
olması… Okuyucularınız sizin hakkınızda
daha fazlasını bildikçe, bunun karşılığında
sizin de alacaklarınız giderek artacaktır.
7 – Twitter girişiminizden maksimumu
almak istiyorsanız bir plan dahilinde ilerleyin. Biraz araştırma yapın, Twitter’da
yazmaya başlamadan önce bu sitenin ne
olduğu hakkında iyice fikir sahibi olun.
Yazı yazmak için temel bir taslak oluşturun, sağlam bir planı elde edince de artık
işe koyulabilirsiniz. Eğer iyi bir plan yaparsanız, Twitter üzerinden işinizi, ürününüzü ya da servisinizi daha fazla kazanç
getirecek şekilde pazarlayabilirsiniz.
8 – Ürününüzün promosyonunu yaparken
aşırıya kaçmayın. Ürününüz ya da servisinizle ilgili Twitter girişleri yaparken, bunu
Twitter’daki yegâne bulunma sebebiniz
haline getirmeyin. Şirketinizle, ürünlerinizle, endüstriyle ve diğer herşeyle ilgili
her çeşit bilgiyi Twitter aracılığıyla paylaşın. Okuyucularınızı tek bir konu ile ilgili
yazılarla sıkmayın. Eğer bir ürün satıyorsanız ve bunun için Twitter’ı kullanıyorsanız, okuyucularınız biraz pazarlama ve
ürün reklamı görmeyi bekliyor demektir.
Yine de, eğer okuyucularınızın takibinin
devamını istiyorsanız, onları bunaltmamak için özen gösterin.
NATO, yeni bin yılda neden
varlığını sürdürmesi gerektiğini genç kuşaklara anlatmak
için yeni ve farklı yollar deniyor. NATO, gençlere ulaşabilmek için Twitter gibi iletişim
araçlarını kullanmaya başladı. Ülkemizde ise haber kanallarının yanı sıra Pegasus
ve Türk Hava Yolları en aktif
olarak Twitter’ı kullananan
şirketler.
bu nedenle ziyaretçilerinize sorular sorarak onların cevap vermelerini teşvik edin.
10 – İlgili Twitter beslemelerini takip
edin. Yeni bir Twitter beslemelerini takip
ettiğiniz zaman, bu beslemenin sahibine
bilgilendirme mesajı gönderilir. Bu yolla
takip ettiğiniz yazarlar sizin varlığınızdan haberdar olur. Bu da sizin pazarlama
kampanyanıza daha fazla trafik çekmenizi
sağlayacaktır.
Yukarıda saydığımız on temel stratejiyi
izleyerek Twitter üzerinden yürüttüğünüz pazarlama çalışmanızı daha verimli
hale getirebilirsiniz. Zaman ilerledikçe
Twitter’ın işinizde ne kadar büyük farklılıklara yol açtığını göreceksiniz. Twitter
üzerinde pazarlama yapmak zor değil,
ancak başarılı olmak için uymanız gereken
bazı temel kurallar var. İster bir ürün ya
da bir servis satın, ya da internet üzerindeki varlığınızın daha fazla kişi tarafından
fark edilmesine çabalayın, Twitter sizin ya
da şirketinizin üzerine beklediğiniz ilgiyi
çekmeniz için artılarla dolu bir yoldur. l
Twitter istatistikleri
Yıllık büyüme
oranı: % 2800
Kayıtlı Kullanıcı
Sayısı: 75 milyon
Aylık Ortalama Üye
Sayısı: 5 milyon
Aktif Kullanıcı
Sayısı : 15 milyon
Twitter'daki bayan
kullanıcılar: % 53
Twitter'daki bay
kullanıcılar: % 47
GOSBSAD
9 – Sohbeti kolaylaştırın. Twitter’ın sadece bilgi paylaşımından ibaret olduğunu
kimse iddia etmiyor. Soru sorarak sohbet
ortamı yaratabilirsiniz. Anketler düzenleyin, insanları düşünmeye itecek sorular
sorun ve okuyucularınızı cevap vermeye
itecek eşsiz yöntemler bularak kendinizi
Twitter’da daha iyi pazarlayın. Sohbet,
şirketinizi Twitter üzerinden pazarlarken
dikkate almanız gereken önemli bir etken,
59
YAKIN
ÇEVREMİZDEN
Eskihisar Kalesi
Anadolu otoyolunun 24. km’sinden ayrılarak
ulaşılan kale bir balıkçı köyü olan Eskihisar’ın
kalesi. Kalenin sağında ünlü ressam ve müzecimiz Osman Hamdi Bey’in Müze Evi, atölyesi, karşısında Eskihisar Topçular iskelesi,
Yalova’yı Bursa’ya bağlayan feribotlar, solunda ise marina. Geceleri kale ışıl ışıl oldukça
sessiz ve sakin.
E
skihisar Kalesi, deniz kıyısına
yakın olan ve Eskihisad beldesinin kuzey-doğusunda bulunan dik yamaçlı bir tepe üzerinde yer alıyor. Kalenin limanı
korumak ve Marmara Körfezi’nde yer alan
gemi trafiğini denetlemek amacı ile Bizans
döneminde yada Bitinya Krallığı zamanında yapıldığı rivayet edilmekte. Kalenin
duvar ve surları tuğla süslemelidir. Kaleye
olan tek giriş sadece kuzey tarafında yer
alan ana giriş kapısından yapılabilmektedir.
Nasıl Gidilir?
GOSBSAD
D-100 Karayolu’nda Gebze-Eskihisar
Sapağı’ndan güneye dönülerek, yolun güney tarafında yer alan ilk trafik ışıklarına
ulaşılır. Bu ışıklardan sonra güneye doğru
düz devam edilince demiryolu üzerinde
yer alan köprü civarına gelinir. Köprüden
hemen sonra sola dönülmelidir. Yol tabelalarına dikkat edilirse, yol gidişi rahatlıkla
izlenebilir.
60
Bu aşamadan sonra yol sizi belli bir eğimle kıvrıla kıvrıla vadiye doğru indirmeye
başlayacaktır. Gebze, bölgede deniz seviyesinden en yüksek kesimde yer alan bir
ilçedir. Gebze Tepesi’nden sonra burada
yer alan dağ etekleri denize oldukça dik
ve sıralar halinde inmektedir. Eskihisar
beldesi bu dağların deniz kenarında oluşturduğu oldukça dar bir kesimde kurulmuştur. Eskihisar Kalesi ise yerleşim yeriNİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
nin doğu-kuzey tarafında yer alan tepenin
üzerinde bulunmaktadır.
Yol oldukça düzgündür. Doğrudan feribot
limanına giden yol da tercih edilebilir, ama
bu yol, işi acele olanların yada körfezin
karşı tarafına geçmek isteyenlerin tercih
edeceği yoldur. Sözünü ettiğimiz yol ise
güzelliklerin sarmaladığı, üzerinde eski
zeytin yağ imalathanesinin bulunduğu,
bir kıvrım ile Eskihisar Kalesi’ne çıkan
yoldur. Yolun başında, vadiye inilirken
biraz mola verilip durulursa, Osmanlı zamanında Almanlar tarafında inşa edilmiş
Haydarpaşa-İzmit Demiryolu Hattı’nın
taştan viyadükün heyula ayakları gezilebilir. Ayaklar gerçekten azametli olup iki
tepe arasında kalan vadiyi geçmek için ta
1870-1873 yılları arasında, zamanının koşullarına göre yapılmış gerçek bir sanat
eseridir.
Haydarpaşa-İzmit Demiryolu Hattı
Taş Viyadük Ayakları
Eskihisar-İzmit Demiryolu Hattı, Osmanlı Anadolu Demiryolu Hattı, Bağdat Demiryolu ve Hijaz Demiryolu Hattı projelerinin bir bölümünü teşkil etmektedir.
Anadolu toprakları üzerinde Avrupa’dan
ta Bağdat’a değin uzanacak büyük bir
rüyanın gerçekleştirilmek istenen ikinci
büyük evresini teşkil eder. Edirne-Sirkeci
arası proje bitirildikten sonra, hattın
Asya kesimine geçirilişi büyük bir zorluk aşılarak gerçekleştirilir, oda İstanbul
Boğaz’ından geçiştir. Bu geçişe bulunan
çözüm, üzerlerinde rayların olduğu vapurlardır. Sirkeci’den vagon-vapurlarına
bindirilen kısım kısım çekici ve vagonlar
Haydarpaşa’ya geçirilir ve oradan hatlara
bağlantı yapılır. Böylece Haydarpaşa hatlarına geçişleri sağlanır.
Eski Geçmişte Eskihisar ve Sahil
Şeridi
Osmanlılar zamanında, Eskihisar köyüne oldukça fazla mimari eser yapılmış.
Dönemin yönetiminin üst kademelerinde
O zamanlar sahil şeridine paralel bir yol
yokmuş. Şu anda var olan yol sonradan
oluşturulmuş. Belki o zamanlar sahil yalı,
konak yada özel konutların önleri çevrili olarak kullanılıyordu. Ahşap binaların
neredeyse hepsinin alt katları ya taş-örme
duvarlarla çevrili yada en azından temelleri taştan yapılmış.
Eskihisar Kalesi
Eskihisar Kalesi, deniz kıyısına yakın olan
ve beldenin kuzey-doğusunda bulunan
dik yamaçlı bir tepe üzerinde yer almaktadır. Kale uzun yıllar kendi haline bırakılmış ve zaman içinde harabeye dönmüş
ve yıkılmaya yüz tutmuş. Kültür Bakanlığı, kalenin kuzey tarafında kalan burçlar
ile dış çevre sur ve duvarlarını eski haline
döndürmüş.
Kale, Eskihisar (Nikeiata)’da yer alan kale
İ.Ö. 2. yy’ da yaptırılmıştır. Bu zaman dilimi de tanınmış Kartaca Kralı Anibal’ın zamanına denk düşmektedir. Başka bir sava
göre kale Bizans İmparatorluğu zamanında inşa edilmiştir. Ancak kalenin Bizans
İmparatorluğu’nun son
onarıldığı kesin gibidir.
zamanlarında
Gebze ve civarı Romalıların hakimiyetine
girmeden önce Bitinya Krallığı’nın yönetimindedir ve Roma yönetimine katıldıktan
sonra da uzun bir süre Bitinya toprakları
olarak anılmıştır. Kale ve yakınında yer
alan köyün adının ilkin Lbyssa olduğu
sonraları ise Dakieysa olarak geçtiği söylenir. Gebze’ nin antik zamanlardan itibaren
şu isimler ile anıldığı çeşitli tarihi belgelerde ve haritalarda görülebilir; Lbyssa, Libyssa, Dacybyza, Dacibyza, Daciviza, Dakieysa, Guebze, Geioze, Gebize, Gekboze,
Gekbuze, Gekbüze, Gelbize, Geliboş, Gökboze, Guebize, ve Gebze. Antik ve tarihi
haritalarda Eskihisar köyü için kullanılan
ad Nikeiata’ dır.
Eskihisar Kalesi’nin yapılış nedenleri çeşitlidir. Bitinya Krallığı döneminde en
şanlı evresini yaşayan İzmit (Nicomedia)
büyük bir yerleşim ve ticaret merkezidir.
Tarihi İpek Yolu da buralarda kesişmektedir. Her ne kadar sonraları ticaret yolu
İzmit Körfezi’ nin güney tarafına geçirilip
Karamürsel-İznik yoluna kaydırılmış olsa
da, o zamanlara değin Körfez denetim altında olması gereken bir özelliğe sahiptir.
Çağında körfezin deniz trafiğini denetlemek için Hereke’den önce var olan yegana
stratejik bir konum sunar, hisarın yapıldığı tepe. Toprak yapısı olarak kayalık, tepe
denize oldukça dik inen bir yapıya sahip
olup, ele geçirilmesi ve kuşatılması açısından da kolay bir yer değildir.
Eskihisar Kalesi Kültür Bakanlığı tarafından 1995-2000 yılında onarılmaya başlanmış ve çevresinde de Kocaeli Müzesi
Müdürlüğü tarafından kazılar yapılmıştır
Bu kazılarda sırlı sırsız Bizans keramikleri, kırık mimari parçalar, testiler, kabartma
haç motifli kitabeler ele geçmiştir Son yıllardaki çalışmalarda kalenin altında 8 sütunlu ve 15 kubbeli bizans sarnıcı ile kale
çevresinde 1.025 seyirci kapasiteli tiyatro
ortaya çıkarılmıştır. l
GOSBSAD
insanların yazları sürekli kaldığı bir köydür, Eskihisar. Şu anda görülmeye değer
köy çeşmesi ve kütüphane yada okul olarak kullanılan bina ve Osman Hamdi Bey
Müzesi binaları en gözde yerlerdir. Osman
Hamdi Bey Müzesi’ne çok yakın olan bina
tam köşede ve tarihi çeşmenin batı tarafındadır. Doğu tarafta sahilde yer alan Eski
Cami zamanla yıkılmış ve yerine yenisi
yapılmış.
61
ÜYELERİMİZDEN
HABERLER
“Alarko Carrier’ın Küçük
Ressamları” Yarışması Sonuçlandı
Alarko Carrier’ın bu yıl dördüncüsünü
düzenlediği “Alarko Carrier’ın Küçük
Ressamları” resim yarışmasında bayi,
servis ve çalışanların çocukları dünyanın
nasıl bir yer olduğunu çizdi. Türkiye’nin her
bölgesinden gönderilen resimler, jüri üyeleri
tarafından derecelendirildi.
A
larko Carrier’ın bayi, servis
ve çalışanlarının çocukları
arasında düzenlediği “Alarko Carrier’ın Küçük Ressamları” resim yarışması sonuçlandı.
“Dünya Nasıl Bir Yer?” sorusuna cevap
arayışlarını resimle ifade eden çalışmalardan derece alanlar, 2011 Alarko Carrier
takvimini süsleyecek.
Yarışmanın, Leyla Alaton (Alarko Holding Yönetim Kurulu Üyesi), Nuran Terzioğlu (Gallery Apel’in Sahibi) ve Metin
Oydemir’den (Alarko Carrier Temsilcisi)
oluşan jürisi, Türkiye’nin dört bir yanından gönderilen 200’e yakın resim arasından 0–6 yaş kategorisinde Ankara’dan Beril Dönmeztürk, 7–14 yaş kategorisinde ise
yine Ankara’dan Berkay Çağlı’nın resmini
birinciliğe değer gördü.
Yarışmada 0–6 yaş kategorisinde ikinciliği Kocaeli’den Tuna Erol, üçüncülüğü Ankara’dan Mustafa Deniz Taner,
7–14 yaş kategorisinde ise ikinciliği
İstanbul’dan Hüseyin Yüksel, üçüncülüğü de Antalya’dan Ayberk Çetinkaya
ve Ankara’dan Beliz Henden paylaştı.
İstanbul’dan Alper Gemicioğlu, Merve
Bostancı, Adana’dan Aslınaz Beygeldi,
İstanbul’dan Arda Şengül, İzmir’den Büşra Aslan ve Bolu’dan Irmak Beceren dereceye girerek mansiyon aldı.
Yarışmada her iki kategoride ilk üç dereceyi paylaşan ve mansiyon alan yarışmacılar, lap-top, i-pod, bisiklet, lego seti gibi
çeşitli hediyelerle ödüllendirildi.l
GOSBSAD
Ülker Futbol Köyleri'nde eğitim başladı
62
T
ürkiye Futbol Federasyonu
Futbol Geliştirme Merkezi,
“HERKES için FUTBOL” departmanı tarafından Ülker’in
sponsorluğu ile düzenlenen
“Ülker Futbol Köyleri” eğitime başladı. Bu
yıl üçüncüsü düzenlenen ve 7 ilde 8 dönem açılacak Futbol Köyü’nde toplam 640
minik futbolcu ağırlanacak.
Sakarya, Zonguldak, Sinop, Kütahya,
Malatya, Trabzon ve Erzincan’da düzen-
lenecek “Futbol Köyleri”nde ilk dönem
5 Temmuz’da başladı. İkinci dönemi 26
Temmuz’da başlayacak olan 10’ar günlük
iki kamp devresinde çocuklar futbolun
yanı sıra satranç, fair-play, çevre bilinci ve
kişisel gelişim eğitimleri alacak.
Futbol Köyü projesi, çocukların futbol
yeteneklerini geliştirmenin ötesinde, kardeşlik, centilmenlik ve dayanışma ruhunu
keşfetmelerini sağlamayı hedefliyor.l
ÜYELERİMİZDEN
Migros'ta çevreci olan kazanıyor
İlki 2009 yılının Temmuz ayında Eltes
Migros mağazasında faaliyete geçen Migros geri dönüşüm kiosku, İstanbul’un çeşitli ilçelerinden sonra Ankara, İzmir, Bursa, Edirne, Muğla başta olmak üzere farklı
illerde 20 mağazaya ulaştı. Çevre bilinci
ile hareket ederek, atıkları geri dönüşüm
merkezinde toplayan Migros Ticaret’in verilerine göre bugüne kadar Migros mağazalarında toplam 370.966 geri dönüşebilir
atık toplandı. Yıl içinde çevreci kiosk sayısını katlamayı hedefleyen Migros Ticaret,
geri kazanım ve değerlendirme konularındaki çalışmalara maddi kaynak sağlayarak, doğadaki atıkların dönüştürülmesine
öncülük ediyor. l
Aygaz’ın Kurumsal Yönetim
Derecelendirme Notu 8.46
K
urumsal yönetim derecelendirmesi, Sermaye Piyasası
Kurulu’nun Kurumsal Yönetim İlkelerini baz alıyor
ve Pay Sahipleri, Kamuoyunu Aydınlatma ve Şeffaflık,
Menfaat Sahipleri ile Yönetim Kurulu olmak üzere dört ana başlıktan oluşuyor.
Aygaz, ilk kez aldığı bu kurumsal yönetim
notuyla, Türkiye’nin kurumsal yönetim
notu en yüksek 7. şirketi oldu. Elde edilen
kurumsal yönetim notunu değerlendiren
Aygaz Genel Müdürü Yağız Eyüboğlu,
Aygaz’ın kuruluşundan bu yana halka
açık bir şirket olduğunu, şeffaflık ve kurumsal yönetim kültürünün yarım asırlık
bir geçmişi bulunduğunu belirtti. Eyüboğlu, ürün ve hizmet kalitesinin süreçlerle başladığını kaydederek, iş sonuçları
kadar, iş süreçlerine de önem verdiklerini
vurguladı. Eyüboğlu, “yarım asırlık iş kültürümüzü, günümüzün çetin rekabet koşullarında zenginleştirmek ve markamızın
itibarını yükseltmek için disiplinle, yurdun dört bir köşesinde, mesai saatlerinin
ötesinde bir çaba gösteriyoruz. Elde edilen
bu başarıda, dolum teknisyeni, kaynak
operatörü, çarkçı, satış temsilcisi, tanker
şoförü, abone servis görevlisi, insan kaynakları uzmanı ve saymakla bitirilemeyecek görevleri yerine getiren her Aygaz personelinin emeği var.” şeklinde konuştu. l
Türkiye'de Sermaye
Piyasası Kurulu lisansı
ile İMKB Kurumsal
Yönetim Endeksi’nde
yer alacak şirketlerin
kurumsal yönetim
derecelendirme
faaliyetlerini yürüten
SAHA Kurumsal
Yönetim ve Kredi
Derecelendirme
Hizmetleri tarafından
hazırlanan raporda,
AYGAZ’ın Kurumsal
Yönetim Derecelendirme
notu 8,46 olarak
açıklandı.
GOSBSAD
Migros Çevreci Kiosklar’da 1 yılda
370.966 atık toplandı
HABERLER
Ç
evreci yaklaşımı ile yıllardır
ilklere imza atan, toplumla
paylaştığı projelerin temelinde çevreye duyarlık ilkesini
benimseyen Migros Ticaret,
gelecek nesillere daha sağlıklı
ve yaşayabilecekleri bir çevre bırakmak
adına hayata geçirdiği projeler için zaman
ve kaynak aktarmaya devam ediyor.
Geliştirdiği çevreci projeler ile çevre dostu
yaklaşımını ortaya koyan Migros Ticaret;
çevre bilinci ve farkındalığının yaratılması
için Türkiye'de önemli uygulamalara imza
atıyor. Atık maddelerin çevreye geri
kazandırılması konusunda mağazalarında
’Geri Dönüşüm Kiosku’ uygulamasını
başlatan Migros Ticaret, müşterilerinden
gelen olumlu taleple bir yılda uygulamayı
20 mağazada yaygınlaştırdı. Yıl içinde bu
sayıyı katlamayı hedefliyor.
63
ÜYELERİMİZDEN
Siemens A.Ş. Sürdürülebilirlik Konferansı düzenledi:
HABERLER
"Geleceği Değiştirebilir misiniz?"
S
iemens AG Dünya Başkanı ve
CEO’su Peter Löscher ile Siemens A.Ş. CEO’su Hüseyin
Gelis’in ev sahipliği yaptığı
konferansta, dünyanın en etkili 20 düşünüründen birisi olarak kabul
edilen ünlü fütürist Patrick Dixon “Sustainagility” başlıklı bir konuşma yaparken,
DESERTEC Girişimi CEO’su Paul Von Son
başta olmak üzere Siemens AG’den gelen
üst düzey yöneticiler sunumlar yaparak
konferansta farklı konuların tartışılmasını
sağladı.
Siemens AŞ CEO’su Hüseyin Gelis yaptığı açılış konuşmasında, günümüzde sürdürülebilirlik kavramının bugün herkes
tarafından bu kadar önemsenmesinin altında, gelecek kuşaklara yönelik sorumluluklarımız olduğunu ve artık “sorumlu
büyümenin” tek geçerli anahtar olduğunu
ifade etti. Gelis, sürdürülebilir gelecek için
öncelikle düşünce şeklinin ve buna bağlı
olarak davranışlardaki değişimin ilk koşul
olduğunu, ardından yenilkçi çözümler ile
daha yaşanabilir bir dünya yaratılabileceğini ifade etti.
GOSBSAD
Siemens AG Dünya Başkanı ve CEO’su
Peter Löscher ise konuşmasında, uzun dönemde ülkelerin ve dünyanın geleceğini
etkileyecek 3 megatrend olduğunu, bunların yaratacağı gelişmelere yönelik olarak uzun dönemli değer yaratmanın şart
olduğunu, bunun ise cevabının sürdürülebilirlikte yattığını ifade etti. Siemens
için sürdürülebilirliğin ekonomi, ekoloji
ve toplumsal sorumluluk boyutları ile bir
64
bütün olarak anlam ifade ettiğini söyleyen
Löscher, “Bugün sadece yenilikçi ürün ve
hizmetler üretmenin değil aynı zamanda çevreye duyarlı ürünler geliştirmenin
ve sunmanın zamanıdır. Hatta bunların
yanına Siemens olarak bir de şunu eklemekteyiz: Biz sadece daha yeşil ve çevreci
ürünler sunmuyor aynı zamanda şirketimiz bünyesinde bu uygulamaları bizzat
gerçekleştiriyoruz. Buna dünya çapında
bir örnek, şimdiye kadar enerjide %25, su
konusunda %50’ye varan oranda tasarruf
ettiğimiz LEED sertifikalı Gebze tesislerimizdir” diye konuştu.
Etkinlikte, hem ulaşım alanında çevre dostu olan hem de yenilenebilir enerji konusundaki özelliği ile dikkat çeken elektrikli
otomobilin tanıtımı da yapıldı. Elektrikli
otomobil “e-car”, kullanmadığı enerjinin
fazlasını sisteme geri verebilecek şekilde
tasarlandığı için bir anlamda mobil enerji
kaynağı olarak görev yapıyor.
Siemens AŞ tarafında düzenlenen “Sürdürülebilir Gelecek” konulu konferansta
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’ncü yılına
denk gelen 2023 yılı için “İstanbul 2023”
senaryosu çizilirken, 5 ayrı salonda, enerji,
endüstri, sağlık ve IT sektörlerini kapsayacak şekilde 15 ayrı konuda panel ve sunumlar gerçekleştirildi. Tartışılan konular
arasında; verimli enerji üretimi ve tüketimi, etkin sağlık hizmetleri, atık su dönüşümü, çevre dostu akıllı trafik sistemleri,
şehir güvenlik sistemleri gibi konular yer
aldı. l
Enerji, endüstri, sağlık ve IT sektörlerinde her yıl
yenilikçi ürün ve hizmetler sunan Siemens, sürdürülebilir
bir geleceğe ışık tutmak amacıyla iş dünyası başta
olmak üzere, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları ve
yetkili kurumların temsilcilerini biraraya getirdi. 500'ün
üzerinde katılımcının yer aldığı ve farklı sektörlerde
sürdürülebilir büyümenin tartışıldığı "Siemens Answers:
Sustainable Future" konferansı Lütfi Kırdar Kongre ve
Sergi Salonu'nda düzenlendi.
ÜYELERİMİZDEN
D
ünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi’nin (WBCSD)
Türkiye’den ilk üyesi olan
Eczacıbaşı Topluluğu, bu
alanda gönüllü olarak attığı
adımları hızlandırdı. Topluluğun, uluslararası bağımsız denetim kuruluşu PricewaterhouseCoopers (PwC) tarafından
güvence çalışması gerçekleştirilmiş olan
konsolide enerji tüketim ve karbon emisyonu rakamları, kamuoyu ile paylaşıldı.
lide su tüketiminin de, 2008 yılına oranla
yüzde 15,4 azaltılarak 1 milyon 651 bin 710
metreküpe gerilediği ortaya konuldu.
Öte yandan, Eczacıbaşı Topluluğu’nun,
üretimde ton başına tüketilen enerji miktarındaki düşüş yüzde 8,1, üretimde ton
başına karbon emisyonundaki düşüş ise
yüzde 7,3 olarak gerçekleşti. Üretimde ton
başına harcanan su miktarındaki düşüş de
yüzde 9,6 oldu. l
HABERLER
Eczacıbaşı, sürdürülebilir
kalkınmayı yaşam felsefesine
dönüştürüyor
Okşan Atilla Sanön-Eczacıbaşı
Holding Kurumsal İletişim
ve Sürdürülebilir Kalkınma
Koordinatörü;
Dr. Erdal KaramercanEczacıbaşı Topluluğu CEO’su;
Ata Selçuk-Eczacıbaşı Holding
İnovasyon Koordinatörü; Sedat
Birol-Eczacıbaşı Sağlık Grubu
Başkanı/Çevre Çalışma Grubu
Başkanı
Eczacıbaşı Topluluğu 2009 Sürdürülebilirlik Raporu’nda yer alan ve PwC tarafından güvence çalışması gerçekleştirilmiş
verilere göre, Eczacıbaşı Topluluğu’nun
Türkiye’deki üretim tesislerinin konsolide
enerji tüketimi 2009 yılında bir önceki yıla
göre yüzde 9,8 azaltılarak 1 milyon 59 bin
836 MWh’ye gerilerken, üretimden kaynaklanan konsolide karbon emisyonu da
bir önceki yıla göre yüzde 9,1 düşüşle 263
bin 935 tona indi.
Sürdürülebilirlik Raporu’nda, bu verilerin
yanı sıra, eko-verimlilik çalışmaları sonucunda Topluluğun 2009 yılındaki konso-
P
rocter & Gamble (P&G),
Migros ve Özel Olimpiyatlar
Türkiye Organizasyonu’nun
işbirliği ile zihinsel engelli
sporcuların yetiştirilmesi amacıyla sürdürülen kampanya 7. yılına girdi. 2004
yılında başlanan kampanya ile toplam 3
bin zihinsel engelli genç, yaklaşık 4 milyon duyarlı tüketicinin desteğiyle sporda
büyük başarılara imza attı. 4 Ağustos’a kadar devam edecek kampanya kapsamında Migros’tan P&G ürünleri satın alanlar
kampanyaya destek vermiş olacak. P&G,
satılan her üründen elde edilen gelirin bir
kısmını Özel Olimpiyatlar Türkiye organizasyonuna aktararak 500 engelli gencin
spor yapmasına olanak sağlarken, sporcuların olimpiyatlara katılımına da destek
verecek. Özel Olimpiyatlar Kampanyası
ayrıca Türkiye Halka İlişkiler Derneği’nin
(TÜHİD) bu yıl 9’uncusunu düzenlediği
‘Altın Pusula Halka İlişkiler’ yarışmasında ‘Kurumsal Sosyal Sorumluluk - Spor’
dalında ödüle layık görüldü. l
GOSBSAD
P&G ve Migros 500 sporcu için
engelleri kaldıracak
65
ÜYELERİMİZDEN
"Yılın Yatırımı" ödülü Betek'in
HABERLER
2
7 Nisan 2010 Salı günü Yapı
Endüstri Merkezi’nde düzenlenen törende İnşaat Malzemesi
Sanayicileri Derneği (İMSAD)
Başkanı Orhan Turan tarafından verilen
ödülü, Betek adına Üretim İşletmeleri Genel Müdür Yardımcısı Ali Sinan Üstünel
aldı.
Betek, Türkiye Yalıtım sektörüne kazandırdığı, 2009 yılında tamamlanan 30 milyon Euro’luk en son teknoloji ile donatılan
tam otomasyonlu Avrupa’nın da en büyük
ve en modern EPS ve yapı kimyasalları yatırımıyla okur oylamasını ve seçici kurul
değerlendirmesini önde tamamladı.
Yalıtım dergisi tarafından bu
sene 7.si gerçekleştirilen Yalıtım
Sektörü Başarı Ödülleri 2009’da
“Yılın Yatırımı” kategorisinde
ödüle, Betek layık görüldü.
Betek bu tesisi ile özellikle sektöre sunduğu Isı Yalıtım sistemlerinin ısı yalıtım
levhasından sıva yapıştırıcısına, son kart
kaplamasından boyasına kadar tüm ana
kompononetlerinin üretimini tek tesiste
üreten tek firma olmuştu. l
Linde Gaz, güven vermeye
devam ediyor...
Linde Gaz Gebze tesisleri, 2009
yılında geride bıraktığı 1,5 milyon
çalışma saatinde göstermiş
olduğu kazasızlık performansı ile
EIGA*'nın "ALTIN İŞ GÜVENLİĞİ”
ödülünü almaya hak kazandı!
A
ltın İş Güvenliği ödülü,
Mart 2010’da Almanya’da
gerçekleşen toplantıda Linde Gaz A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hermann
Kremer tarafından Linde Gaz A.Ş. Türkiye
Genel Müdürü Sait Tosyalı’ya verildi.
GOSBSAD
Linde Gaz Gebze tesisleri, bu konudaki
başarılarından ötürü daha önceki yıllarda
da üç kez Altın, üç kez de Gümüş Ödül’ü
almaya hak kazanmıştı. EIGA tarafından
ödüllendirilmeye devam eden Linde Gaz,
pazarda yarattığı ve sürdürdüğü güçlü imajı peşpeşe almış olduğu ödüllerle
onaylatmış oldu. EIGA “Altın İş Güvenliği” ödülü, en az 1 milyon saat ya da 15
yılı aşkın bir süre boyunca iş günü kayıplı
kaza yaşanmamış sahası bulunan şirketlere verilmektedir. EIGA’nın bu ödülü tehlikeli iş kollarında çalışan firmaların emniyet ve standartlara tam olarak uyması ile
alınabilmektedir.l
66
ÜYELERİMİZDEN
HABERLER
Arçelik-LG evlerin
yarısına göz koydu
A
rçelik-LG
Klima
Genel
Müdürü Hakan Bulgurlu,
2009’da ekonomik kriz ve
serin geçen yaz koşulları
nedeniyle yüzde 45 daralan
pazara rağmen Arçelik-LG Klima’nın pazar payını bir önceki yıla göre artırdığını
söyledi. Bulgurlu, yazın sıcak sezonda
günde 10 binden fazla klima montajı gerçekleştirdiklerini, bunun yerli ve yabancı
rakiplerini imrendirecek bir performans
olduğunu kaydetti. Şirketin bu yıl enerji
tasarrufu sağlayan ev tipi klimada yüzde
50 pazar payı hedeflediğini kaydeden Bulgurlu, staratejik hedefleri konusunda da
şunları söyledi: “İlk hedefimiz yurtiçi ev
tipi klima pazarında liderliğimizi sürdürmek. İkinci hedefimiz ihracat pazarlarında
büyüyerek 2015’te 500 milyon dolarlık ihracat gelirine ulaşmak. Üçüncüsü ise yeni
iş kolları. Bunun için iklimlendirme ve
mühendislik sistemleri alanına gireceğiz.”
Bulgurlu ekonomik krizin şirkete etkileri
konusunda ise “2014’te ulaşmayı hedeflediğimiz 1 milyar dolarlık ciroya 2015’te
ulaşacağız” dedi. l
Arçelik-LG Genel
Müdürü Bulgurlu,
krize rağmen 10 bin
klimayla rakiplerini
kıskandıracak
performans
sergilediklerini
söyledi. Bulgurlu
"Bu yıl enerji
tasarruflu klimada
yüzde 50 pazar
payı hedefliyoruz"
dedi.
Tayaş'a GESİAD ödülü
GESİAD 17. Vefa Günü'nde Tayaş
A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
Şevket Taycı "Yılın İktisadi
Kurumu" ödülünü Gebze Belediye
Başkanı Adnan Köşker'den aldı.
GOSBSAD
G
ebze Sanayici ve İşadamları
Derneği (GESİAD) 2010 yılında başarılı olan kişi, kurum
ve kuruluşları ödüllendirdi.
GESİAD’ın TSE Çayırova Kampusu Konferans Salonu’nda düzenlenen 17. Vefa
Günü’nde, Türkiye ve Gebze’de ikişer
adet olmak üzere 7 kategoride 2010 yılının en başarılı kişi, kurum ve kuruluşları
ile 2 adette vefa ödülü kategorisiyle ödüllendirildi. Vefa Törenine Kocaeli Valisi Ercan Topaca, Kocaeli Büyükşehir Belediye
Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Gebze
Kaymakamı Salih Karabulut, Çayırova
Kaymakamı Selim Parlar, Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker, çok sayıda iş
adamı, sanayici, siyasetçi ve davetliler
katıldı.l
67

Daha Güçlü Bir GOSBSAD için Üyelik Geliştirme Sanayi Bakanı

Transkript

Benzer belgeler

GOSB Bulten Sayı 57 copy

GOSB Bulten Sayı 28

gosbsad - bilgikurumsal.org

gosbsad

gosbsad

GOSBSAD - bilgikurumsal.org

Y - GOSB

GOSB Olağan Mali Genel Kurulu Yapıldı

16 GOSB`lu Olmak

gosbsad

gosbsad

e-bülten

Kamu Hizmet Standartları - Gebze Emlak Konutları İlkokulu

Amirnia Auto parts manufacturer

Holiday Inn Gebze Istanbul Asia

KOSGEB Destekli Çin İş Gezisi

Dünyadan İşbirliği Teklifleri: Alım Teklifler

GOSB Genel Kurul Yönetimine Geçiyor

aselsan yönetim kurulu üyeleri tosb` u ziyaret etti