Türkiye`nin Markalar Milli Takımı`nda
Transkript
Türkiye`nin Markalar Milli Takımı`nda
SİMİT SARAYI’NIN ÜCRETSİZ DERGİSİDİR SİMİT SARAYI NO:16 HAZİRAN 2014 SİMİT SARAYI Türkiye’nin Markalar Milli Takımı’nda Oyunculuğun doğal hali Yiğit Özşener HAZİRAN 2014 • NO: 16 Simidin tarihçesi Londra’da görmeniz gereken 10 yer Havanızı bitkilerle temizleyin Cilt bakımınızı kendiniz yapın! Arda Turan’ı yakın markaja aldık NO:16 • HAZİRAN 2014 İMTİYAZ SAHİBİ İcra Kurulu Başkanı ABDULLAH KAVUKCU Yeni mevsim yeni heyecanlar Y az, sonunda tüm sıcaklığıyla bizleri kucaklamaya başladı. Güneşin daha geç battığı bugünlerde, hepimiz hem tatlı bir tatil telaşı, hem de yeni yerler keşfetmenin heyecanı içindeyiz. Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu) Esma Tuncer Aydos Yapım HI’STANBUL PRODÜKSİYON Şifasuyu Yolu Üstü Sok. No: 30 Oksizen Konakları 4/2 Maden Mahallesi, Sarıyer, İstanbul Genel Yayın Yönetmeni Ayhan Bölükbaşı [email protected] Bu telaşa ortak olmak için yeni lezzet duraklarımızı sizlerle buluşturmaya devam ediyoruz. İzmir’deki üçüncü mağazamızı geçtiğimiz günlerde hizmete sunduk. Hazırlıkları devam etmekte olan New York ve Londra mağazalarımızın açılışı için gün sayıyoruz. Çok yakında New York ve Londra’daki mağazalarımızla, geleneksel Türk lezzetlerini bu ülkelere taşıyacağız. Ardından çok kısa bir süre sonra da Kuzey Irak ve Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki mağazalarımızda lezzet tutkunlarıyla buluşacağız. Yayın Direktörü Zeynep Kasapoğlu Bu arada geçtiğimiz ay yine bizleri çok mutlu eden gelişmeler yaşadık. Öncelikle Marketing Türkiye’nin DORinsight ile gerçekleştirdiği ‘Türkiye’nin Küresel Marka Adayları Araştırması’nda Simit Sarayı, Türk halkının Türkiye’yi global alanda temsil etmesini istediği 11 marka sıralamasına girerek ‘Türkiye’nin Markalar Milli Takımı’nda yer aldı. Bizlere bu gururu yaşattıkları için tüm lezzet severlere teşekkür ediyoruz. Ayrıca Ekonomist dergisi tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen ‘Türkiye’nin En Güçlü 100 Sosyal Markası’ araştırması sonucunda Simit Sarayı, ‘Türkiye’nin En Güçlü 100 Sosyal Markası’ listesine 47. sıradan giriş yaptı. Son olarak Türkiye’nin iş ve insan kaynakları sitesi Yenibiris.com’un Hürriyet İK Gazetesi ile beraber düzenlediği ‘Yılın İşverenleri Ödülleri’nde Simit Sarayı, ‘En Çok Başvuru Alan Firma’ ödülünün sahibi oldu. Bizleri çok sevindiren bu gelişmelerle ilgili haberleri dergimizin bu sayısında okuyabilirsiniz. Yazı İşleri Uras Benlioğlu Özcan Yılmaz Füsun Tansu Simay Erdem Son dönem yaptığımız kampanyalar arasında en çok ses getiren Denizbank işbirliği ile gerçekleştirdiğimiz ve büyük ilgi gören fastPay uygulaması oldu. Temmuz ayına kadar devam edecek kampanyadan yararlanarak, 50 TL’ye kadar olan Simit Sarayı alışverişlerinizi fastPay ile ödeyerek yüzde 50 indirim fırsatından yararlanabilirsiniz. Hepinize yaz coşkusuyla dolu bir ay diler, tüm babaların Babalar Günü’nü en içten dileklerimle kutlarım. Sevgi ve Saygılarımla... Abdullah Kavukcu Simit Sarayı İcra Kurulu Başkanı ve CEO www.simitsarayi.com facebook.com/simitsarayi twitter.com/simitsarayi S İ M İ T S A R AY I • 3 [email protected] Görsel Yönetmen Çağrı Ece [email protected] Editör Ece Öziş [email protected] Fotoğraf Caner Kasapoğlu Yayın Kurulu Seçil Çiçek, Gülcan Gümüş, Hande Eldemir, Kübra Erkan Baskı Uniprint Basım San. Ve Tic. A.Ş. Ömerli Köyü, İstanbul Cad. No: 159 Hadımköy 34455 İstanbul Tel: (0212) 798 28 40 Faks: (0212) 798 20 63 Yönetim Yeri Büyükdere Cad. Apa Giz Plaza No: 191 Levent/İstanbul Tel: (0212) 398 03 98 www.simitsarayi.com Yayın Türü Yerel Süreli Bu dergide yayımlanan tüm yazı ve fotoğrafların hakları Simit Sarayı Yatırım ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Bu yayındaki tipografik hatalardan Simit Sarayı Yatırım ve Tic. A.Ş. sorumlu değildir. Dergide yer alan ürünlerin fiyatlarında haber vermeden değişiklik yapılabilir. Ürünler stoklarla sınırlıdır. İÇİNDEKİLER NO:16 HAZİRAN 2014 3Editör 4İçindekiler 8 Benim Simit Keyfim Siz fotoğrafladınız, biz yayımladık 60 10 Müşterilerimiz Simit Sarayı’nı anlattı 22 Oyunculuğun en doğal hali: Yiğit Özşener 30 Barcelona - Atletico Madrid maçı Arda Turan’ı izledik! 22 68 34 Cannes’da yüzümüzü güldüren adam Nuri Bilge Ceylan 38 Güneş Tulga İle Tasarım Dünyası Davetiyelerdeki giyim kodları 42 Simidin tarihçesi 45 Şef Bizden 46 Cilt bakımınızı kendiniz yapın 50 Stres dediğin bize zarar 54 Sağlıklı ayakkabı seçimi 78 60 Balayı destinasyonları Yurtiçi ve yurtdışında en güzel balayı yerleri 68 Londra’da görmeniz gereken 10 yer 42 84 74 74 Saadet şehri Malatya 78 Havanızı bitkilerle temizleyin 84Beyrut Lezzet ve eğlencenin adresi 90 Bebeklere yüzme öğretilir mi? 96 En yeni teknoloji ürünleri 104 Kültür sanat 108 Mağazalarımızın adresleri 30 54 110Bulmaca 112Astroloji 46 HABER Simit Sarayı’nda fastPay ile yüzde 50 indirim Mayıs ayında başlayan ve Simit Sarayı alışverişlerini keyifli bir şölene dönüştüren fastPay uygulaması, haziran ayında da devam ediyor. S imit Sarayı ve DenizBank işbirliği ile gerçekleştirilen uygulama ile akıllı telefonuna fastPay uygulamasını indiren ve ödemelerini bu şekilde yapan lezzet tutkunları, Mayıs - Temmuz tarihleri arası Simit Sarayı alışverişlerinde yüzde 50 indirim fırsatından yararlanacak. Tüm bankalardan hesap numarası yerine başında ‘0’ olmadan cep telefonu numaranız ile EFT yaparak fastPay’inize para aktarabilir veya DenizBank ATM’lerinden para yükleyebilirsiniz. Ayrıntılı bilgi için: www.fastpay.com.tr 6 • S İ M İ T S A R AY I KURUMSAL Simit Sarayı en güçlü sosyal markalar arasında! Ekonomist dergisi tarafından düzenlenen ‘Türkiye’nin En Güçlü 100 Sosyal Markası’ araştırması sonuçlandı. Araştırmaya göre Simit Sarayı, Türkiye’nin en güçlü sosyal markalarından biri. E konomist dergisi tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen ‘Türkiye’nin En Güçlü 100 Sosyal Markası’ araştırması sonuçları açıklandı. Markaların sosyal medyadaki performanslarının değerlendirildiği araştırma sonucu; Simit Sarayı, ‘Türkiye’nin En Güçlü 100 Sosyal Markası’ listesine 47. sıradan giriş yaptı. Ülkemizin önde gelen sosyal medya uzmanlarından oluşan jüri üyelerinin, Türkiye’nin 500 büyük şirketinin sosyal medya etkinliklerini değerlendirdiği araştırma sonucu Simit Sarayı, 66 bin 766 Facebook takipçisi, 24 bin 584 Twitter takipçisi ile 64.75 puan alarak 47. sıradan listeye girmeye hak kazandı. Sosyal ağların giderek daha yaygın ve aktif olarak kullanıldığı günümüzde marka olarak sosyal medyaya büyük önem verdiklerini söyleyen Simit Sarayı İcra Kurulu Başkanı ve CEO’su Abdullah Kavukcu, “Böylesine önemli bir araştırmada ülkemizin en büyük markalarıyla yarışmak ve ön sıralarda yer almaktan büyük gurur duyduk. Simit Sarayı olarak marka imajımız ve genel pazarlama stratejimizle uyumlu, müşterilerimizle ve potansiyel müşterilerimizle duygusal bağ kurmaya yönelik bir sosyal medya stratejimiz var. Kullandığımız samimi ve sıcak iletişim dilimizin, düzenlediğimiz kampanyaların ve güncel içeriklerimizin sosyal medyada öne çıkmamıza büyük katkı sağladığını düşünüyorum. Önümüzdeki yıllarda listede daha üst sıralarda yer almak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi. Araştırma hakkında Araştırma, ön elemeler ve puanlama sistemiyle sektörün önde gelen uzmanları tarafından gerçekleştirildi. S İ M İ T S A R AY I • 7 Önce Türkiye’nin 500 büyük şirketi içinden sosyal medyada etkin 200 şirket seçildi. Bu seçimde Twitter, Facebook ve Youtube’daki güçleri dikkate alındı. 200 şirket, jüri tarafından dört kriterde, 100 puan üzerinden değerlendirildi. 11 kişiden oluşan jüri üyeleri şirketleri değerlendirerek puan verdi ve etkinliklerini ölçtü. Her jüri üyesinin ortalama puanı ile markanın son puanına ulaşıldı. HABER Instagram’da Simit Sarayı keyfi İster mağazada, ister yolda... Belki simit, belki sadece bir bardak demli çay... Siz paylaştınız, biz yayınlıyoruz. Sağlık ve mutlulukla, daha nice güzel anlarınıza ortak olmayı dileriz... 8 • S İ M İ T S A R AY I S İ M İ T S A R AY I • 9 RÖPORTAJ Neden Simit Sarayı? “Simit Sarayı’na neden geliyorsunuz?” Biz sorduk sizler yanıtladınız. Simidi sevenler, salatadan vazgeçemeyenler, böreklerimizi öve öve bitiremeyenler. Bunları duymak ne kadar mutluluk verici bilemezsiniz. İşte bu ayki söyleşilerimiz… Suzan Şahbazoğlu / Evhanımı Yabancılar da bu lezzeti tatsın Buse Aksakal Burada çizgi film izleyebiliyorum İlk açıldığı günden beri simit Sarayı’na geliyorum. Çoğunlukla eve giderken uğrar, simit alır ve evde ailemle birlikte yerim. Bugün yakınlarda işim vardı ve arkadaşımla burada oturmak istedik. Mağazalar her kesimden insanın gelip yemek yiyebileceği şekilde hazırlanmış. Simit Sarayı’nın reklamlarını televizyonda izliyoruz. Bizim yemeklerimizin yurtdışında da yenmesi hoşumuza gidiyor. Sadece Türk Mutfağı olarak ya da döner olarak değil böyle ayaküstü yenebilecek gıdaların da yurtdışına açılmasıyla elbette gurur duyarız. Bu lezzeti herkes tatsın. Yabancıların da bizim gibi çok seveceklerini düşünüyorum. Börek ve pizza yemeyi seviyorum. Süt de içiyorum. Burada masadaki tabletlerden çizgi film de izleyebiliyorum. En çok Prenses Elsa’yı izliyorum. Bazen oyun da oynayabiliyorum. Akan Aksakal / Satış Uzmanı Çağrı Yılmaz / Kurgucu Yolumuz düştükçe ailemle burada mutlaka birkaç saatimizi geçiriyoruz. Simit ve böreklerini çok seviyorum, portakallı kurabiye de favorim. Eşim ise salata olduğu için memnun. Kızım yemeklerini beğeniyor ve tablette çizgi film izleyebiliyor. Ailece burada rahat vakit geçiriyoruz. Haftada 2-3 kez Simit Sarayı’na uğruyorum. İşe gitmeden simit yiyip, çay içiyorum. Simit Sarayı’nın kaşarlı simitlerini ve böreklerini çok seviyorum. İçerideki ambiyans çok güzel. Arkadaşlarımla çay içip, sohbet ediyoruz. İş toplantıları için de Simit Sarayı’na sıklıkla geliyorum. Bütün aile seviyoruz İş toplantıları için de geliyorum 10 • S İ M İ T S A R AY I Elif Ataş/Öğrenci Lezzetli ve sağlıklı yemekleri için geliyorum Haftada 2-3 kez geliyorum. Yemekleri lezzetli ve sağlıklı. Ev yemeklerine yakın seçenekleri de var. Bu sebeple tercih ediyorum. Burada en çok çorba içiyorum. Onun dışında salata, simit ve sandviç tüketiyorum. Çorbaları özellikle çok seviyorum çünkü pek çok yerdeki çorbalar Simit Sarayı’ndaki gibi olmuyor. Ortamı da çok seviyorum. Hem şık hem rahat… İpek Dedeoğlu/ Öğrenci Okula giderken mutlaka uğrarım Okuduğum lise yakın olduğu için her sabah Simit Sarayı’na uğruyorum. Yemekleri de çok güzel, salata ve çorba da alıyorum. Simidi zaten çok seviyorum. Kısır çok sevdiğim için salatalarını da ayrıca seviyorum. Gizem Erdin/Öğrenci Burada yediğim hiçbir şey beni rahatsız etmiyor Ali Hancı/ Kurgu Operatörü Çayı çok lezzetli Simit Sarayı’nda çoğunlukla kahvaltı yaparım. Ürünlerin hijyenik olması buraya gelmemde büyük rol oynuyor. Sandviçlerini seviyorum. Hizmet güzel, çalışanlar güler yüzlü ve çay da çok lezzetli! Gökay Çetiner / Fotoğrafçı Yurt dışında Simit Sarayı’nı tercih ederim Güzel ve nezih bir mağaza. Yemek seçmiyorum, o gün canım ne isterse onu yiyorum. Simit Sarayı’nın yurt dışı atılımları da elbette güzel gelişmeler. Yurt dışına çıktığımda gittiğim ülkenin restoranında yemek yemek yerine Simit Sarayı’na gitmeyi tercih ederim. S İ M İ T S A R AY I • 11 Arkadaşlarımla haftanın beş günü geliyorum, haftasonu da annemle geliyorum. Çünkü rahat bir ortamı var. İnsan kendini kasmıyor. Çalışanları da hizmet konusunda çok iyi… Bir şey istediğinizde hemen ilgileniyorlar. En çok çorba ve patatesli böreği seviyorum. Çünkü hem sıcak oluyor hem de çok yağlı değil. Benim mide rahatsızlığım var ve Simit Sarayı’nda yediğim bir şey beni hiç rahatsız etmiyor. KURUMSAL Yılın İşverenleri Ödülleri’nde ödül alan firmalar bir arada. Simit Sarayı’na ‘En Çok Başvuru Alan Firma’ Ödülü Türkiye’nin iş ve insan kaynakları sitesi Yenibiris.com’un Hürriyet İK Gazetesi ile beraber düzenlediği ‘Yılın İşverenleri Ödülleri’ sonuçları açıklandı. Simit Sarayı, ‘En Çok Başvuru Alan Firma Ödülü’nü aldı. H ürriyet İK’da yer alan ilanlar ve Yenibiris.com’un kurumsal üyeleri arasında yapılan değerlendirme sonucu verilen ‘Yılın İşverenleri Ödülleri’nde Simit Sarayı, ‘En Çok Başvuru Alan Firma’ ödülünün sahibi oldu. ‘En Çok Başvuru Alan Firma’ ödülü ile ödüllendirilmekten büyük mutluluk duyduklarını belirten Simit Sarayı İcra Kurulu Başkanı ve CEO’su Abdullah Kavukcu, “İnsana yatırım yapma vizyonumuz ile istihdam yaratırken, çalışanlarımızın memnuniyetini her zaman en önemli önceliklerimizin arasına koyuyoruz. Bu ödül gösteriyor ki; Simit Sarayı bugün pek çok insanın çalışmayı hayal ettiği şirketlerden biri. Bu bizim için çok büyük bir başarı” dedi. Araştırmada Türkiye’nin önde gelen firmaları ‘En Çok İstihdam Yaratan Firma’, ‘En Çok Başvuru Alan Firma’, ‘En Çok İlan Veren Firma’, ‘Örnek İşveren’ ve ‘En Yaratıcı Görsel’ kategori başta olmak üzere 103 farklı kategoride ödüllendirildi. 12 • S İ M İ T S A R AY I KURUMSAL Justin konserinden önce Simit Sarayı’ndan lezzet şöleni Dünyaca ünlü şarkıcı ve oyuncu Justin Timberlake, dünya turnesi kapsamında 26 Mayıs’ta İstanbul’daydı. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde gerçekleşen konser için kapılar 18:00’de açıldı, konser ise 21:00’de başladı. Acıkanlar ise soluğu Simit Sarayı karavanında aldı! G elmesine aylar kala duyuruları yapılan ve biletleri tükenen Justin Timberlake konseri için İstanbul Teknik Üniversitesi’nin girişinde erken saatlerde kuyruk oluşmaya başlamıştı. Konserde simit kuyruğu İşten, okuldan çıkanlar, uzak semtlerden gelenler derken kapıların açılmasıyla 18:00’de konser alanı dolmaya başladı. Yani tam da karınların acıkmaya başladığı saatlerde! Konsere gelenler sadece bilet bulabildikleri için değil Simit Sarayı karavanı orada olduğu için de şanslıydılar. Bunu karavan önünde oluşan uzun kuyruğa bakarak da söylemek mümkündü. Lezzet severler sadece o an yemek için değil çantaya atıp gecenin ilerleyen saatlerinde tüketmek için de Simit Sarayı ürünlerinden bol bol aldılar. Saatler 21:00’i gösterdiğinde ise alkışlar ve ıslıklar eşliğinde sahneye çıktı Justin Timberlake. 100 kişilik bir ekiple İstanbul’a gelen şarkıcı hem şarkılarıyla hem de dans şovlarıyla izleyenleri kendine hayran bıraktı. Konser sırasında Soma faciasında hayatını kaybedenler için ‘Until The End of Time’ şarkısını seslendiren Timberlake “Bu şarkı Soma’da hayatını kaybedenler için” diyerek tüm dinleyenlere duygusal anlar yaşattı. Konsere sanat ve medya dünyasının da ilgisi büyük oldu. Demet Akalın, Tolga Çevik, Ayşe Özyılmazel, Işın Karaca, Tuba Ünsal, Mustafa Erdoğan, Ayşe Tolga, Murat Cemcir, Büşra Pekin, Burcu Gönder, Onur Buldu, Ayşegül Akdemir, Fettah Can, Farah Zeynep Abdullah, Gülhan Tekin, Nihat Odabaşı, Özge Borak, Ali Sunal, Pınar Aylin, Ömür Gedik, Ferhat Göçer ve çok sayıda ünlü isim konsere gelmişti. KURUMSAL Carousel AVM Simit Sarayı Zeytinlik Mah. Halit Ziya Uşaklıgil Cad. Carousel AVM Kat:2 No:1 Bakırköy-İstanbul Simit Sarayı’ndan üç yeni mağaza! Yurtiçi ve yurtdışında gerçekleştirdiği açılışlar ile lezzet duraklarını genişleten Simit Sarayı üç yeni mağaza daha açtı. Yeni lezzet durakları İzmir Konak, Malatya ve Carousel AVM’de sizleri bekliyor. K onforlu dekorasyonu, sıcak atmosferi, zengin menüsü ve uygun fiyatlı ürünleri ile lezzet tutkunlarının vazgeçilmez buluşma noktası Simit Sarayı, İzmir’deki lezzet durakları arasına Konak mağazasını da ekledi. İzmir Konak Simit Sarayı mağazası, ferah atmosferi ve şık dekorasyona sahip 210 metrekarelik iç mekânı, 50 metrekarelik dış mekanı ile İzmir’de ilk günden itibaren lezzet tutkunlarının buluşma noktası oldu. Her gün 07:00 - 22:00 saatleri arasında hizmet veren Konak Simit Sarayı, klasik simit ve simit çeşitlerinin yanı sıra açma, poğaça ve pideden börek çeşitlerine, dürümden sandviçe, kurabiyeden pastalara, ızgaralardan makarnaya, salatadan dondurma çeşitlerine kadar uzanan atıştırmalık, doyumluk ve keyiflik zengin ürün gamıyla lezzet tutkunlarının İzmir Konak Simit Sarayı vazgeçilmez adresi olacak. Seçkin Gazi Bulvarı, Akdeniz Cad. markaları, sosyal çalışmaları, eğlence ve No:5/B Konak / İzmir Tel: 0232 484 05 54 kültür sanat hizmetleriyle Malatya’da pek çok ilke imza atan Malatya Park Alışveriş Merkezi bünyesinde hizmete giren Malatya Park Simit Sarayı mağazası ise 180 metrekarelik ferah atmosferi ve şık dekorasyonuyla dikkat çekiyor. Mağaza, her gün 08:00-22:00 saatleri arasında hizmet veriyor. Bir not da bu ayki üçüncü yeni mağazamızdan... Carousel AVM Simit Sarayı mağazası, atıştırmalık, doyumluk ve keyiflik zengin bir ürün gamıyla her gün 07:00 – 24:00 saatleri arasında lezzet tutkunlarının hizmetinde. 16 • S İ M İ T S A R AY I Malatya Park Simit Sarayı İnönü mah. İnönü cad. No:192/ Z55 Malatya Tel: 0422 211 44 54 ADVERTORIAL Frozen 18 • S İ M İ T S A R AY I Portakal Suyu Chai Tea Smoothie Ev Yapımı Limonita Simit Sarayı’ndan Yazın sıcağına buz gibi seçenekler Geleneksel tatların modern adresi Simit Sarayı, yaz mevsiminin sıcağına menüsündeki birbirinden lezzetli soğuk içeceklerle meydan okuyor. F arklı lezzetleri ve sunumları kadar ambiyansıyla da dikkat çeken Simit Sarayı, zengin menüsüne eklediği serin seçenekler ile öne çıkıyor. Yaz mevsiminin sıcak günlerinde buzlu lezzetler arayanlar: Ev yapımı Limonita, Frappe, Portakal Suyu, Chai Tea Smothie, Frappucinolu, Mangolu, Çilekli ve Frambuazlı frozen çeşitleri, Negrolu, Nutelllalı Ballı-Susamlı, Muzlu Milkshake seçenekleri ile eşsiz bir lezzet keyfi yaşayabilir. Tadı kadar sunumu da etkileyici Milkshake S İ M İ T S A R AY I • 19 Yazın sıcak günlerine serinlik katan, Simit Sarayı’nın geniş içecek menüsünde yer alan soğuk içecekler hem sunumu hem de tatlarıyla lezzet severlerin başını döndürecek. Gün boyu birbirinden farklı ve lezzetli alternatifler sunan Simit Sarayı, yaz aylarının sıcağına ferahlık katan tatları ile bu yazın vazgeçilmez mekânı olacak. Simit Sarayı’nın birbirinden farklı lezzetleriyle tanışmak için size en yakın Simit Sarayı mağazasını ziyaret edebilir ya da www.simitsarayi.com adresinden görebilirsiniz. KURUMSAL Simit Sarayı Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Yıldız Teknik Üniversitesi’nin düzenlediği Uluslararası İstatistik Öğrenci Kollokyumu’na katılan 800 kişi Simit Sarayı lezzetleriyle de buluştu. Öğrencilerle birlikte olmaktan mutluluk duyduk! Y ıldız Teknik Üniversitesi’nin bu yıl 11’incisini düzenlediği Uluslararası İstatistik Öğrenci Kollokyumu 17-19 Mayıs 2014 tarihleri arasında Davutpaşa Kampüsü’nde yapıldı. Türkiye’nin bütün illerinden 800 kişilik bir katılımın olduğu sempozyum da Simit Sarayı da birbirinden farklı tatlarıyla yer aldı. Sabah Simit Sarayı’nın taptaze ürünleriyle güne başlayan öğrenciler, seminer aralarında farklı tatlar deneme fırsatı buldu. Türkiye’de 80’i aşkın üniversiteden İstatistik bölümü öğrencilerinin katıldığı Seminerde Simit Sarayı yoğun ilgiyle karşılandı. Türkiye’nin geleceğinin aydınlık yüzleri olan öğrencilerimizle birlikte olmak bize büyük mutluluk verdi. Öğrenciler, Simit Sarayı lezzetleri ile karınlarını doyurdu. 20 • S İ M İ T S A R AY I KURUMSAL Simit Sarayı ‘Türkiye’nin Markalar Milli Takımı’nda! ‘Türkiye’nin Küresel Marka Adayları Araştırması’nda, Simit Sarayı, Türk halkının Türkiye’yi global alanda temsil etmesini istediği 11 marka arasına girdi. M arketing Türkiye’nin DORinsight ile gerçekleştirdiği ‘Türkiye’nin Küresel Marka Adayları Araştırması’nda, Simit Sarayı, Türk halkının Türkiye’yi global alanda temsil etmesini istediği 11 marka sıralamasına girerek ‘Türkiye’nin Markalar Milli Takımı’nda yer aldı. ‘Türkiye’nin Markalar Milli Takımı’na seçilmiş olmaktan büyük gurur duyduklarını söyleyen Simit Sarayı İcra Kurulu Başkanı ve CEO Abdullah Kavukcu, “Her fırsatta dile getirdiğimiz gibi 2014 yılı bizim için dünya markası olma vizyonumuz doğrultusunda büyük hedeflerimizi hayata geçireceğimiz bir yıl olacak. Bu hedefle yurt dışı açılışlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Simidi ve diğer geleneksel tatlarımızı dünyaya tanıtarak, Türkiye’den bir dünya markası çıkarma ve diğer markalara da öncü olma hedefimize her geçen gün daha da yaklaşmaktan büyük mutluluk duyuyoruz ” dedi. Araştırma hakkında Katılımcılara aralarında Koç Holding, Turkcell, THY ve İş Bankası’nın da dâhil olduğu Türkiye’nin en güçlü 50 markası listesi gösterilerek, küresel marka olmaya en yakın gördükleri markayı seçmeleri istendi. Araştırma sonucu bu 50 marka içerisinde küresel olmaya en yakın bulunan 11 marka ise şu şekilde sıralandı; THY, Koç Holding, Ülker, Arçelik, Mavi, Vestel, Turkcell, Efes Pilsen, LC Waikiki, Vakko ve Simit Sarayı. S İ M İ T S A R AY I • 21 Röportaj Yiğit Özşener, “Ben ‘yapamam’ diye hiç düşünmedim. Hep ‘nasıl yaparım?’ı düşünüyorum” diyor. 2 2 • S İ M İ T S A R AY I Oyunculuğun en doğal hali Yiğit Özşener ‘Özgür Çocuk’ olarak tanıdık onu… Ve giderek bir parçası oldu hayatımızın… ‘Karanlıkta Koşanlar’, ‘Üzgünüm Leyla’… Derken ‘Ezel’ ve elbette ‘Kaybedenler Kulübü’… Gençliğin enerjisiyle sanatın gerektirdiği özeni, disiplini birlikte yaşatmasıyla fark yaratan oyuncularımızdan biri olan Özşener ile sohbetimiz sırasında çocukluğundan bugüne bir seyahate çıktık adeta... ECE ÖZİŞ S öyleşimize klasikleşmiş bir soruyla başlayalım dilerseniz… Yiğit Özşener kimdir? Yiğit Özşener bir İzmirlidir. 1972 yılının bir bahar günü İzmir’de doğmuştur” diye başlayabilirim o halde ben de… Hayatımın önemli bir kısmı da İzmir’de geçti. Daha sonra üniversite eğitimi için İstanbul’a geldim ve ardından oyunculuk maceram başladı. Oyuncuyum ama ‘en basitinden’ oyuncuyum… Çocukluk yıllarınızla ilgili bize neler anlatırsınız? Nasıl bir çocuktunuz? Çocukluğum sokakta geçti diyebilirim. Hep arkadaşlarla, sokakta… Sürekli yemeğe çağrılan, arkasından seslenilen bir çocuk oldum. Belli bir dönemde benden büyük arkadaşlarım oldu. Onlarla futbol oynardım. Futbolda iyiydim. Aileniz?.. Annem ev hanımı, babam avukat... Babam rahmetli oldu. Çok iyi bir ailem olduğunu söyleyebilirim. Eğitimimiz konusunda her zaman çok hassas davrandılar. Orta halli bir aileydik S İ M İ T S A R AY I • 23 ama annem de babam da ellerinden gelenin en iyisini yaptılar. Yabancı dil öğrenmemi özellikle babam çok isterdi. Fransızca ve İngilizce öğrendim. Babamın bu konuda gösterdiği hassasiyetin değerini yıllar içinde daha iyi anladım. Saymakla bitiremeyeceğim destekleri için aileme müteşekkirim. Çocuklarla aranız nasıl? Çocuklarla aram her zaman iyi oldu. Arkadaşlarımın çocuklarıyla da bu böyledir. Çocuklarına hiç yediremedikleri yemekleri ben yediririm mesela… Çocukları ‘çocuk’ yerine koyarak iletişim kurmadığım için mi bilmiyorum ama sözümü dinliyorlar. Aileleri de buna şaşırıyor... Benim de bir yeğenim var. Öncelikle dayı olmak özel bir durum ve dayının yeri ayrı bana kalırsa. O da benim sözümü dinleyen, ben istediğimde buna uyan bir çocuk. Sebebi tüm çocuklara davrandığım gibi ona da bir birey olarak davranmam. Çocuk; yetiştirilecek, komut verilecek bir canlı değildir sadece. Bireydir; sezgileri, duyguları vardır. Yeğenime Röportaj Yiğit Özşener’in çocukluk yılları... de bu anlayışla yaklaşıyorum. Elbette klasik sorunlar oluyor, yani o inatlaşmaları yaşıyoruz bazen biz de. Hatta bizim müthiş kavgalarımız bile vardır. ‘Çocukla kavga edilir mi?’ dersiniz belki ama evet çocukla kavga da edilir. Fakat nasıl edildiği önemli… Yeğenim çok özel bir renk hayatımda. Hangi okullarda okudunuz, nasıl bir öğrenciydiniz? İlkokulu Karşıyaka Cumhuriyet İlkokulu’nda okudum. Kardeşimle aynı okula giderdik. O zamanlar oturduğumuz yerler bile daha farklıydı. Başka bir havası vardı evlerin. Tabii zamanla pek çok şey değişti. İlkokuldan sonra klasik kolej sınavlarına girdim, Tevfik Fikret Lisesi’nde okudum. Fransızca’yı orada öğrendim. Çok garip bir şekilde kardeşim de orayı kazandı ve tıpkı ilkokulda olduğu gibi bir alt sınıfımda okumaya başladı. Daha sonra teknik lise sınavlarına girip Anadolu teknikin elektronik bölümüne geçtim. Meslek lisesi benim için başka açıdan değişik bir tecrübe oldu. Çünkü kolej ve meslek lisesi öğrenci profilleri birbirinden çok farklıydı. “Meslek lisesine iyi ki gitmişim” diyorum şimdi. Ve üniversite… İzmir’den İstanbul’a geliş… O dönemi bize biraz anlatır mısınız? Yıldız Teknik Üniversitesi Elektronik Bölümü’nü kazandım ve İstanbul’a geldim. Beşiktaş’ta bir arkadaşımla ev tuttuk. Şimdi İzmir’den İstanbul’a gelmek bir şey ifade etmeyebilir ama 1991 yılında, hayatının tamamını İzmir’de geçirmiş bir insanın İstanbul’a gelmesi büyük bir olaydı. Ailenizden ayrılıyorsunuz ve içinizde bir yerde dış ticarette ve elektronik şirketinde iş geliştirmede çalıştım. Ondan sonra bıraktım ve tamamen oyunculuğa yöneldim. İş hayatı bir yanıyla çok çekici geliyor bana ama kurumsal hayat bana göre değil. Hayatınıza bu dönemde mi girdi tiyatro? Okulun tiyatro kulübüne gittim ama aradığımın tam olarak orası olmadığını görünce Stüdyo’ya katılmaya karar verdim. 1994’te Stüdyo’ya başladığımda şüphelerim vardı. Bir taraftan üniversitede derslere giriyordum. Sürekli kafamda ‘aradığım bu mu?’ sorusu… Bir süre sonra çok keyif almaya başladım. Okuldan çok Stüdyo’da zaman geçiriyordum. Bu ülkede ailelerin en çok telaşlandığı konu da budur. (Gülüyor) “Çocuğum ya gittiği okuldan daha farklı bir yere yönelir de ileride aç kalırsa?” sorusu ailelerin zihnini devamlı meşgul eder… Peki, ilk sahne deneyiminiz nasıl gerçekleşti? Stüdyo’nun kendi prodüksiyonlarında… Stüdyo kendine özgü bir yerdir. Kendi oyunlarını oynar ya da kendi yorumlarını yapar oyunla ilgili. Farklı bir tutumu vardır. Oradan çok şey öğrendim ben. Özellikle Şahika Tekand’dan çok “STÜDYO’DA çok şey öğrendim. Özellikle Şahika Tekand’dan” ‘küçük dağları ben yarattım’ sesleri uyanmaya başlıyor. Beşiktaş’ta evi tuttuktan sonra yaptığım ilk şey ikinci köprüye kadar yürümek oldu. Şehrin her noktasını gezerek öğrendim. Okuduğunuz bölümle ilgili bir işte çalışsaydınız, ne yapıyor olurdunuz? Mühendislik, telekomünikasyon sektöründe veya elektronik sektöründe mühendis olarak çalışıyor olurdum. Artık şöyle de bir gerçek var; mühendislik okuyanlar yüzde 100 mühendislik de yapmıyorlar. İşin daha çok işletme ile ilgili kısımlarında da çalışabiliyorlar. Ben, kısa bir süre 24 • S İ M İ T S A R AY I şey öğrendim. ‘Gergedanlaşma’ ile sahneye çıktığım oyun, Stüdyo’nun kendi prodüksiyonudur. Hatta ilk sene koroda çıktım, daha sonra ‘Gergedanlaşma’ bir kez daha oynandı. Orada rol verdi Şahika Hocam bana. Arkada Antik Koro formatında bir koro vardı. İlk deneyimim oydu ki; o zaman daha ikinci senemi tamamlamamıştım. Benim için değişik bir tecrübeydi. 2000 senesinde ayrıldım oradan. “Ben gidiyorum,” dedim. Aslında kalıp oyunlarda oynayabilirdim ama artık değişiklik yapma zamanı gelmişti. İnsanlar sizi oynadığınız reklam Yıldız Teknik Üniversitesi Elektronik Bölümü’nde okuyan Özşener’in tercihi oyunculuk olmuş. S İ M İ T S A R AY I • 25 Röportaj Yiğit Özşener, bir proje teklifi geldiğinde öncelikle senaryoya sonra da yönetmene baktığını söylüyor. 26 • S İ M İ T S A R AY I filmindeki “Özgür Çocuk” rolüyle tanıdı; bu teklif nasıl geldi? Daha önceden bir reklam filmi çekmiştim ben. O reklamı çeken yönetmen bu yeni reklam serisini de çekecekti. “Oynar mısın?” diye sordu. Ben de o sırada Yunanistan’a tiyatro oynamaya gidecektim, “Yapamam” dedim. “Nasıl yapamazsın!” dedi. Yunanistan’daki oyunun provalarını tamamlamıştım, her şey hazırdı. Yunanistan’a gittim, oyunu oynadım, geldim. Reklam daha çekilmemişti. İş yapılmamış, yönetmen de değişmiş. Sonra projeye dâhil oldum. Çok iyi bir projeydi. O reklamın ardından da işler yavaş yavaş gelişmeye başladı. Peki, o süreçte hayatınızda neler değişti? Doğrusu, benimle ilgili bir şey değişmedi. Tiyatro, oyunculuk bildiğim şeylerdi ama işin beyaz cam kısmı bana çok yabancıydı. Kendimi tuhaf bir biçimde yabancılaşmış hissettim. Bilinirliğim ve tanınırlığım Senaryoyu çok sevdiysem yönetmene bakıyorum. Bizim daha yaratıcı işlere ihtiyacımız var. Dolayısıyla prodüktöre de bakıyorum. Çünkü projeyi hayata geçirecek kişi odur bir bakıma. Beni sette destekleyecek, benim güvenebileceğim, bütün ekibin güveneceği kişidir o... Oyuncu kadrosuna bakıyorum son olarak da… Yakın dönemde ‘Dudaktan Kalbe’de rol aldınız. Sadece Türkiye’de değil, Ortadoğu’da da büyük ses getirdi bu dizi. Teklif nasıl geldi? Neler hissettiniz? ‘Dudaktan Kalbe’ televizyonda bir dönüm noktasıdır benim için. Senaryoyu okudum ve daha o dakikada kafamda bir şey tasarladım. Çünkü bazen senaryo yazmak ya da senaryonun gelişmesi de zaman alabiliyor bu işin içerisinde. Orada bir kötü adamı oynuyordum. Hayatımda ilk defa kötü adamı oynayacaktım. Benim tek şiarım vardı orada: Klişe oynamayacağım. “Yaptığım her şeyin oldu. İçinde yer almayıp izleyicisi olmakla yetinseydim çok üzüleceğim bir iş olurdu. Tolga ile çalışmak da çok keyifliydi! Nejat’la çalışmak da süperdi. Yani orada, o filmde, sadece kamera önü değil, kamera arkasındaki herkes de ne çektiğimizi, neden çektiğimizi biliyordu ve ben bunu her saniye sette hissettim ki; ben o sırada ‘Ezel’de de oynuyordum. Bu dönem hayatımın en katastrofik 21 günüdür. Neredeyse hiç uyumuyordum ama bu durum ‘Kaybedenler Kulübü’nde işe yarıyordu; oradaki karakter itibarıyla. Hepsine değdi. Çok ses getirdi ‘Kaybedenler Kulübü’. Siz işe başlarken böylesi bir ilgi yaratacağını tahmin ediyor muydunuz? Bu kadar etki yaratır mıydı? Yani açıkçası ben yaratacağı etkiyi düşünmüyorum pek fazla. Hiç etki yaratmasaydı da bu kadar iyi bahsederdim bu filmden. Bizde hiç böyle hikâyeler yapılmaz. Bizde bütün “prodüktöre ‘ROL BANA UYGUN DEĞİL. benİ oynatırsanız hata OLUR’ dediğim DE OLDU.” arttı reklam sayesinde; yadsıyamam. Bununla birlikte, şöhret de yönetmeyi o zamanlar bilmediğim bir şeydi… Tiyatro oyunlarınızın yanı sıra televizyonda ve sinemada da pek çok projede imzanız var… Daha çok dizilerde oynadım. Rol aldığım ilk dizi ‘Karanlıkta Koşanlar’ oldu. Uğur Yücel, Haluk Bilginer, Köksel Engür var; evet işte tamam bu olursa olsun, diye düşündüm. Benim için değişik bir tecrübeydi; çünkü televizyonla neredeyse hiç alakam yoktu. ‘Karalıkta Koşanlar’ bugüne kadar yapılmış en iyi diziler arasındadır bana göre. Sonra, ‘Üzgünüm Leyla’da rol aldım. Perran Kutman, Selçuk Yöntem, Çetin Tekindor... İçinde yer aldığım işlerde hep harika insanlarla bir araya geliyorum ben. Bu da bana bir lütuf aslında… Bir proje teklifini değerlendirirken nelere dikkat ediyorsunuz? Öncelikle senaryoyu okuyorum; çünkü televizyon işi proje işidir, senaryo işidir. nedenine ikna olacak seyirci” dedim kendi kendime. Üzerinde durduğum konu buydu. Bir süre sonra, ‘Dudaktan Kalbe’nin senaristleriyle bir arada oturduk. Çünkü onlar yazdıkça ben çok köpürdüm, daha çok oynama isteği uyandı bende. Benden geri dönüş alınca onlar da yazmak konusunda daha motive oldular. ‘Dudaktan Kalbe’nin hemen ardından da ‘Ezel’i verdiler (Gülüyor). Bir de ‘Kaybedenler Kulübü’ var ki... O da çok özel, çok başarılı bir projeydi… Gerçekten çok şanslıyım. Senaryosundan mı etkilendiniz öncelikle?.. Tolga Örnek bana daha ilk bu işle geldiğinde zaten ‘Kaybedenler Kulübü’ bildiğim bir şeydi. Yani zamanında o programları dinliyordum, hatta evde toplanıp dinliyorduk, dolayısıyla zaten çok iyi bildiğim bir atmosferi vardı en başından. Bir tek Mete ile Kaan’ı bilmiyordum; bu işin bana en önemli hediyeleri Mete ile Kaan S İ M İ T S A R AY I • 27 işlerde şehir muhakkak kullanılıyor ama sanki onun bir kısmı kullanılıyor genelde. ‘Küçük insan’ hikâyeleri aradan çekilip çıkarılmaz. O açıdan da bence bir ilkti. Böyle bir filmin içinde olmaktan büyük bir onur duyuyorum. Peki, hangi yapım için ‘Bu benim hayatımı değiştirdi’ dersiniz? ‘Dudaktan Kalbe’ gerçekten bir dönüm noktasıdır benim için. Hem bazı klişeleri yıkmak açısından hem de kendi malzememi biraz daha iyi kullanmam açısından. Ama asıl bunun da üzerine çıkan ‘Ezel’deki rolümdür, Cengiz’dir benim dönem noktam. Orada çok daha fazla kendimden kullanma olanağı buldum. Hem rol arkadaşlarımla hem de teknik ekiple anlaştık o dizide; ben bunu gördüm. En çok zorlandığınız karakter hangisiydi? Ben “yapamam” diye hiç düşünmedim. Hep “nasıl yaparım?”ı düşünüyorum. “Neresinden yaparım?”ı... Uygun olmayan bir şeyi zaten oldurmaya da Röportaj çalışmıyorum. Geri çevirdiğim birçok iş var. Benim direkt gidip prodüktöre “Bu bana uygun bir rol değil, beni oynatırsanız hata olur” dediğim de oldu. Başkasının oynaması lazım o rolü. Oynadı da hatta ve başarılı da oldu o arkadaşım. Normal olan da bu zaten. Kast çok önemli bir olgudur; hem dizilerde hem de filmlerde… Giderek yurtdışında da tanınır oldunuz. Bu size ne hissettiriyor? Savaş çıkmadan önce Halep seyahatim oldu. Orada da epey tanındığımı gördüm. Bu çok güzel bir şey. O insanlarla da bir şey paylaşıyor olmak harika bir duygu. Mesela hiç tanımadığım biriyle ortak bir noktamızın olduğunu fark ediyorum birden. Bu bana iyi geliyor. Böyle hiç tanımadığım kültürlere gitmek, hiç tanınmadığım bir yerde bulunmak konusunda zaten çok açık biriyim. kalıyorsunuz. Bu güzel. Yabancı biriyle karşı karşıya kalmak hoşuma gidiyor benim… Kendi ülkenizde ne olacağını, ne biteceğini az çok biliyorsunuz ama hiç tanımadığınız topraklarda bu tür bir ilgiyle karşılaşmak çok daha büyük bir güzellik bir oyunca adına. Yemek yapmayı sever misiniz? Severim. Profesyonel aşçı değilim, keşke olsaydım. Bir de enteresan bir şekilde ne varsa onunla yemek yapabilme gibi bir yeteneğim var. Yani illa alışveriş yaparak değil de “Dolapta ne var bakalım bunlarla ne yapabiliyoruz” gibi. Mutfakta vakit geçirmeyi severim. Güzel yaptığınız bir yemek var mı? Pilav iyi yaparım. Her tür sebze yemeğini yaparım. Öğrencilikten gelen bir yetenek sanırım bu. Annemden de çok şey öğrendim mutfak konusunda. Bir de bizde bütün sebze yemekleri “Dudaktan Kalbe’ gerçekten bir dönüm noktasıdır benim için.” Halep’e dair bir anınız var mı? Halep’te bir gece Ermeni mahallesinde bir restoranda yemek yedik. Orada da ilgi oluştu. Benim çok da hoşuma gitti. Hatta gecenin sonunda hesap ödetmediler; sohbet sürdü gitti... “Bir daha gelirseniz mutlaka bizi arayın” diyenler oldu. Çok güzel bu. Samimi olduklarını gözlerinden anlıyordum. Hiç bilmediğim, hiç tanımadığım insanların evine giriyorum televizyon aracılığıyla. Bu kendi ülkemde de böyle oluyor sonuçta. Ama bu kadar yaygınlaşması insana daha çok keyif veriyor. Daha yaşanası bir durum. Çünkü o zaman aslında sizin de yabancı olduğunuz biriyle karşı karşıya hemen hemen aynı şekilde yapılır. Belki de bu yüzden, sebze yemeklerini çok severim. Tencere yemeklerini çok severim. En sevdiğim yemek enginar… Enginarı da en iyi annem yapar. Genelde erkekler et yemeklerini daha çok severler hâlbuki… Et de çok yerim ama işte bende biraz Egeli olma durumu var. Biz ot da çok yeriz; bu da benim çok hoşuma gider. Sadece haşlanmış ot, zeytinyağı, limon, sarımsak. İzmir’e eve gittiğimde sadece onu yiyip, başka bir yemeğe elimi sürmeden sofradan kalktığımı bilirim… Onun dışında et de çok seviyorum ama Ege mutfağı bana daha çok hitap ediyor. 28 • S İ M İ T S A R AY I Giyim kuşam konusunda tercihleriniz nasıldır? Seçmekte zorlanır mısınız? Ortam uygun olduğunda güzel giyinmeyi çok severim. Yani özellikle ortama uygun giyinmeyi çok severim. Günlük hayatta daha rahat dolaşmayı seviyorum. Çünkü günlük hayatta biraz daha rahatım. Yani çok iyi bir takım elbise, çok iyi bir gömlek, çok iyi ayakkabılar… O durum çok hoşuma gidiyor. Ama ortamın da uygun olması koşuluyla… Giyinmekten ziyade, ortamın güzelliğini paylaşıyor olmak mutlu ediyor beni. Bir kadında en çok dikkat ettiğiniz özellik nedir, sizi ne tarz kadınlar daha çok etkiler? Bir kere kendine güveni olması, daha doğrusu kendine güveni ve kendine ait bir hayatı olması benim için önemli. İkincisi de daha estetik bir durum. İlla güzel olanı, iyi olanı değil de kendine yakışanı kullanması. Yani genel kabul görmüş, güzel, iyi, hoş olanı değil kendine yakışanı… Ama illa güzel, iyi, hoş olduğu için kendine yakışmayan bir şeyi kullandığı zaman o hoşuma gitmiyor. Çok kibirli geliyor bana o değişik açılardan. Rahat ve esprili kadınları çok seviyorum. Çünkü her şey paylaşmak üzerine kuruluysa, paylaşmanın daha rahat bir zeminde olmasından yanayım ben. Aşk sizin için ne ifade ediyor peki? Nasıl bir âşık olduğunuzu tarif eder misiniz? Paylaşmak… Başka hiçbir şey değil. Gerçekten paylaşmak. Çünkü yapabileceğim tek şey bu: Paylaşmak. Aslında aşkta da diğer bütün ilişkilerde de böyledir bence bu. Belki birbirine karışıyor, evet, ama çok özel bir durum aşk. Elimizde kalan tek şey o bence. Belki geriye baktığımızda sadece bazı şeyleri paylaşmadığımızı ya da paylaşamadığımızı görüyoruz ve bizi tek tatmin eden şey bence gerçekten paylaşmak. Yoksa birbirimize üstünlük taslamak ya da birbirimizi göklere çıkarmak, birbirimize birbirimizi özel hissettirmek değil. Bunların hepsi geçici. Ama paylaşmak öyle değil ve tek kalacak şey de o… Paylaşmak… spor Teşekkürler Arda Turan! Futbolda unuttuğumuz bir duyguyu hatırlattı! Türk bayrağı ile coşarken sanki milli takımımız kazanmış gibi sevinmemizin sebebi bu olsa gerek. Barcelona’da maçı canlı izleyen şanslı bir futbolsever ve Fenerbahçe taraftarı olarak Arda’nın başarısıyla sevinmemin sebebi de bu mu? BEYTULLAH BIYIK B arcelona’da güneşli bir mayıs günü şehrin ünlü caddelerinden La Rambla’yı arşınlarken, caddeyi kesen ara sokaklardan birindeki tabelaya ilişiyor gözüm. “Neden olmasın” diyen iç sesimi dinliyor ve maç bileti satan dükkâna doğru yürüyorum. Akşam oynanacak Barcelona-Atletico Madrid maç biletlerinin karaborsaya düştüğünü, 9.000 Euro’ya bile satılan biletler olduğunu sabah internette okumama rağmen şansımı deneme cesaretime şaşarak bankonun arkasındaki satış görevlisine akşamki maça bilet bulup bulamayacağımı soruyorum. Bana gülümseyip “Nerde bizde o bilet” diye yanıt vereceğini beklerken, arkasındaki Barcelona’nın dev stadyumuna ait oturma planı üzerinden tam dört ayrı nokta gösteriyor. Fiyatlarını sorduğumda ise bir kez daha şaşırıyorum. 250 Euro’ya bilet var! Bana elektronik biletimin çıktısını uzattığında fotoğrafını çekip instagram hesabımda paylaşmamla mesajlar yağmaya başlıyor: “Hadi canım, şaka yapıyorsun! O maça nasıl bilet bulursun?” Doğrusu ben de bilmiyorum ama şu an elimde milli gururumuz Arda Turan’ın oynayacağı İspanya Ligi Şampiyonluk maçı biletimle sokakta yürüyorum! Bir taraftan da bizi saat 16:00 sularında alıp stadyuma götürecek otobüsün olduğu yeri elimdeki şehir haritasından bulmaya çalışıyorum… Maçı Barcelona taraftarının arasında izleyeceğim, gönlüm ise Arda’nın takımının kazanmasını dileyecek! Barcelona dünyanın en fazla turist çeken şehirlerinden biri. Avrupa’da olması sebebiyle de Türkiye’den çok fazla misafiri var. Ama sanki o gün şehirde çok daha fazlayız. Stadyumda yerimi bulup oturduğumda etrafımda Beşiktaş-Fenerbahçe-Galatasaray formalı Türkçe konuşan insanları görünce bunu bir kez daha anlıyorum. Herkes ama herkes sadece bu dev maçı izlemeye değil, Arda Turan’ın kişisel futbol kariyeri için önemli maçlarından birine ve hatta şampiyonluk kupasını kaldırmasına tanıklık etmeye gelmiş. Birazdan maç başlayacak, Barcelona taraftarı biz Türklere göre çok daha sakin görünüyor. Kazanacaklarına eminler mi? Bu sessizliğin sebebi bu mu? Maç başladığında anlıyorum ki, Barcelona taraftarı bizim Türkiye’de alışık olduğumuz taraftar çizgisinden hayli uzak. Ara sıra hep bir ağızdan “Barça, Barça” diye bağırıyorlar o kadar. Düşünün, şampiyonluk maçında takımınızı desteklemeye gelmişsiniz ve oturarak maç izleyip keyfiniz olursa ara sıra takımınızın adını söylüyorsunuz! Oysa biz öyle miyiz? Top Arda’nın ayağına her geldiğinde heyecanlanıp kendimizi tutamadan bağırıyoruz: “Haydi Arda, haydi!” 3 0 • S İ M İ T S A R AY I Maçın ilk dakikaları dengeli ilerliyor. Barcelona taraftarı bu dengeden rahatsız olmaya başlarken yüzlerini güldüren bir gelişme oluyor ve Atletico Madrid takımının önemli gol silahlarından biri olan Diego Costa 15. dakikada sakatlanarak maçtan çıkıyor. Adiran’ın sahaya girmesiyle maç tekrar hızlanıyor. Bir futbolsever olarak Messi, Iniesta, Fabregas gibi futbol yıldızlarının olduğu bir maçı izlerken gözümün bir taraftan sürekli Arda’yı aramasında, elbette milliyetçilik duygularımın etkisi var. Nitekim 19. dakikada hepimizi üzen sahneyi an be an izleyebiliyorum. Arda Turan, Fabregas ile maçın hakemi Antonio Lahoz’un arasında kalıp düşüyor ve sakatlık geçiriyor. Pes etmiyor, tedavisi yapıldıktan sonra oyuna dönüyor fakat devam edemiyor. İşte o an maç, artık başlarken izlediğim maç değil benim için. Bunu bir Fenerbahçe taraftarı olarak yazmama da kimseler şaşırmasın… Arda Turan, Atletico Madrid’in en büyük kozlarından biri. S İ M İ T S A R AY I • 31 spor Önce Barcelona seviniyor Rakibinin iki yıldız futbolcusunun daha 20. dakikada saha dışı kalması Barcelona takımına enerji verirken Atletico Madrid’de şok etkisi yaratıyor. Nitekim bu etkiler sonunda Barcelona baskısını artırıyor ve 33. dakikada taraftarlarını sevindiren golün pasını Messi veriyor. AlexisSanchez ise önüne gelen topa harika vuruyor ve top Atletico Madrid’in ağlarıyla buluşuyor. Barcelona taraftarı ayağa kalkarken ben ve çevremdeki Türkler oturuyoruz. Şu an sessiz olma sırası bizde… İlk yarı Barcelona’nın 1-0’lık üstünlüğü ile tamamlanıyor. O da ne, ön sırada benimle sessizliği paylaşanlar bana çekirdek ikram ediyorlar. Eh bu hırsla o çekirdek yenir! İkinci yarının başında maçın seyri değişti İkinci yarı başladığında Atletico Madrid ekibinin çok daha motive gözüktüğünü söylemek mümkün. Maça hızlı başlıyorlar, öyle ki 46. dakikada David Villa’nın sert vuruşunda topun direkten dönmesi Arda Turan’ın artık İspanya Ligi şampiyonluğu yaşayacak olmasının habercisi oluyor. 49. dakika ise Diego Godin’in skoru eşitleyen ve “Şampiyonluğu siz değil biz kutlayacağız” diyen golü geliyor. Stadyumdaki az sayıda Atletico Madrid taraftarının sesini bulunduğum yerden duyabiliyorum. Barcelona bu golden sonra kendine geliyor. Şampiyon olmak için bu maçı almaktan başka çaresi olmayan Barcelona, beraberliği kırmak için Atletico Madrid yarı sahasına yükleniyor. Barcelona taraftarı gol hevesiyle heyecanlanırken Atletico Madrid taraftarı en azından maçın berabere bitmesi ve şampiyonluk kupasının sahibi olmaları için takımları için dua ediyor. Heyecan dolu bir ikinci yarı sonunda skor değişmiyor ve 18 yıl aradan sonra şampiyon olan Atletico Madrid’in sahadaki sevincini, Barcelona taraftarının alkışları eşliğinde izliyoruz! Arda Turan, galibiyet sevincini ay yıldızlı bayrağımızla kutluyor. 32 • S İ M İ T S A R AY I Ve şampiyon Atletico Madrid taraftarlarını selamlıyor. 19. dakikadaki sakatlığı sebebiyle sahadan gözyaşları içinde ayrılan Arda Turan’ın sevinci görülmeye değer. Elindeki Türk bayrağını boynuna bağlayan Arda Turan, dünyada milyonlarca insanın izlediği canlı yayında, onlarca kameraya bayrağımızla poz veriyor. Atletico Madrid’den Flipe Luiz ise kucağında oğlu, sırtında ise dev bir Türk bayrağını taşıyarak bu sevince ortak oluyor! Türk Milli Takımı’nın son yıllardaki şanssız sonuçlarıyla unuttuğumuz bir heyecanı bu sayede yaşıyor ve bir kez daha anlıyoruz: Biz Milli Takımımızla gururlanmayı çok özlemişiz! Milli Takım oyuncumuz Arda Turan’ın attığı gollere sevinmemizin, onun bir parçası olduğu şampiyonluğu alkışlamamızın ardında bu özlemin de yeri büyük. Elbette Arda’nın takımlar üstü sergilediği sportmenlik ve ülkesine olan sevgisi de onu sevmemizde büyük rol oynuyor. Galatasaraylılar takımlarının alt yapısında yetişen bu dünya yıldızıyla herkesten biraz daha fazla gurur duyuyor olabilirler, eh bu da onların hakkıdır! Maçtan çok Arda Turan konuşuldu Turan’ın sakatlanması ve maçtan çıkarken gözyaşlarını tutamaması, teknik direktör Diego Simeone’nin Arda’ya sarılışı ve maç sonunda Stadyum, beklediğimden hızlı ve Arda’nın sevinci geniş yer buluyor. rahat boşalıyor. Hemen yakındaki Atletico Madrid’li hiçbir futbolcunun metroya binip kaldığım otele ekranda bu kadar uzun süre kaldığını gidiyorum. Türkiye’den kalma bir görmüyorum. Arda’nın oynadığı alışkanlıkla maç sonu yorumlarını oyuna ve takımına olan sevgisini izlemeliyim! “İspanyolca biliyor gösteren bu görüntüler, İspanyolları musun?” diye sorarsanız, “Hayır, da derinden etkilemişe benziyor. bilmiyorum” ama görüntüleri izlemek Sadece İspanyollar mı, o maçı izleyen için buna ihtiyacım yok. Gerek o gün herkesin bu görüntüler karşısında gerekse takip eden günlerde Atletico duygulanmaması mümkün değil. Madrid’in şampiyonluğuyla ilgili Sonuç olarak dünya kupasında haberlerde dikkatimi çeken bir unsur aldığımız üçüncülükle sokaklara oluyor. Hemen her haberde Arda dökülüp yaşadığımız Atletico Madrid sevinci; 2008 Avrupa taraftarları. Şampiyonası’nda son dakika golleri ve galibiyetleri ile söylenen “Türkler otobüse binmeden maç bitmiş sayılmaz” deyimini ve Milli Takım’a daha çok destek vermemiz gerektiğini bizlere hatırlattığın; bayrağımızla, çalışkanlığın ve başarınla bizi gururlandığın için teşekkürler Arda Turan… S İ M İ T S A R AY I • 3 3 HABER Türk Sineması’nın 100. yılında Cannes’da gururlandık 1946’dan bu yana Avrupa başta olmak üzere dünyanın en önde gelen film festivallerinden biri kabul edilen Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye’nin sahibi ‘Kış Uykusu’ filmiyle Nuri Bilge Ceylan oldu. D ünyanın dört bir yanından filmlerin beyazperdeye taşındığı festivalin açılışı F. Scott Fitzgerald’ın romanından uyarlanan, başrolünde Leonardo Di Caprio’yu izlediğimiz The Great Gatsby ile yapıldı. Altın Palmiye Ödülleri’nde jüri heyeti başkanlığını bu yıl Yeni Zelandalı yönetmen Jane Campion üstlendi. Türk sinemasının 100. yılında Nuri Bilge Ceylan’ın son filmi ‘Kış Uykusu’, Altın Palmiye’nin sahibi oldu. Böylece, Yılmaz Güney’in yazıp Şerif Gören’in yönettiği ‘Yol’ filminden 32 yıl sonra Altın Palmiye ikinci kez Türkiye’ye geldi. Nuri Bilge Ceylan, 2008’de ‘Üç Maymun’ filmiyle Cannes’da ‘en iyi yönetmen’ seçilmiş, ödül töreninde yaptığı kısa konuşmasındaki “Ödülü, tutkuyla sevdiğim yalnız ve güzel ülkem adına adıyorum” sözleri en az ödül kadar ses getirmişti. Bu yıl ödülünü ünlü yönetmen Quentin Tarantino ile oyuncu Uma Thurman’ın elinden alan Ceylan, “Bu benim için çok büyük sürpriz oldu. Beklemiyordum. Ne diyeceğimi bilmiyorum. Bu yıl Türk sinemasının 100. yılı. Çok güzel bir tesadüf… Festivale ve jüriye teşekkür ediyorum bu ödül için. Bu ödülü Türkiye’nin gençlerine ithaf ediyorum. Ödülümü son bir yılda hayatını kaybeden Türk gençlerine ve Soma’da hayatını kaybeden madencilere adıyorum” dedi. 3 4 • S İ M İ T S A R AY I Nuri Bilge Ceylan ödülünü Uma Thurman ve Quentin Tarantino’dan aldı. S İ M İ T S A R AY I • 3 5 HABER Nuri Bilge Ceylan ve ‘Kış Uykusu’ kadrosu... Nuri Bilge Ceylan, 1995’te çektiği ilk film Koza’dan sonra, katıldığı ulusal ve uluslararası film festivallerinde önemli ödüller alan Mayıs Sıkıntısı’nı 1999’da tamamladı. Uzak, 2003’de Cannes Film Festivali’nde Büyük Jüri ve en iyi erkek oyuncu ödüllerini, İklimler, 2006’da Cannes Film Festivali’nde FIBRESCI ödülünü, Üç Maymun (2008) filmi ise yine Cannes Film Festivali’nde En iyi Yönetmen ödülünü kazandı. Ceylan, Cannes’da jüri büyük ödülünü kazanan Bir Zamanlar Anadolu’da (2011) ve Altın Palmiye ödülünü kazanan Kış Uykusu (2014) filmleriyle yurt dışında ve içinde en fazla ödül kazanan bir yönetmen konumuna geldi. Türk Sineması’nın 100. yılında aldığı ödülle sinema tarihimize guru verici mihenk taşlarından birini ekleyen Kış Uykusu filmi, Nuri Bilge Ceylan’ın ‘Bir Zamanlar Anadolu’da’ filminden sonra hayata geçirdiği son film. Filmin başrolünde oyunculukları ile şimdiye kadar kendilerini defalarca kanıtlamış isimler rol alıyor. Başrolde Haluk Bilginer’in yer aldığı filmde, Demet Akbağ, Melisa Sözen, Ayberk Pekcan, Serhat Mustafa Kılıç, Tamer Levent, Nejat İşler ve Nadir Sarıbacak gösterdikleri başarılı performansla göz dolduruyorlar. 3 6 • S İ M İ T S A R AY I TASARIM Güneş Tulga ile Tasarım Dünyası [email protected] Davetiyelerdeki giyim kodları ne anlam ifade ediyor? Elinize geçen bir davetiyedeki ‘koyu renk’ ibaresi, aldığınız bir davetteki ‘semi formal’ vurgusu ya da patronunuzun ‘bugün biraz casual takılalım’ sözü sizi korkutmasın. Hepsini tek tek büyüteç altına alacağız. Giyim kodlarını kırın, kafanızın karışmasına izin vermeyin ve bilginizle herkesi şaşırtın! Gömlek seçerken de davetiyedeki notlara uygun bir seçim yapmalısınız. S İ M İ T S A R AY I • 39 TASARIM Z Gardrobunuzda farklı tarzlarda elbiseler bulundurun. ihinleri tazeleyen, yararlı fikirler ve estetik tavsiyeler dünyasına hoş geldiniz! Giyim konusunda herkes fikir sahibi, fakat önemli olan bilgi sahibi olmak. Giyinmenin bir dili vardır. Genelde moda sektöründe sürekli bu dil kullanıldığından, herkesin bu terimlere aşina olduğu düşünülür. Bu konularla fazla haşır neşir değilseniz, zor durumda kalmamak için bu terimlerin anlamlarını bilmeniz gerekebilir. Şimdi tüm dünyada kullanılan ve bir gün karşınıza çıkma ihtimali yüksek olan giyim kodlarına birlikte bakalım. Sizin için kombin önerileri de hazırladım… KOD: Koyu renk elbise Gelen davetiyede dresscode olarak ‘koyu renk elbise’ talebi varsa kadınlar için paniğe gerek yok. ‘Koyu renk elbise’ kodu eğer çok özel bir durum yoksa genelde erkek giyimini tanımlar. Ne giyelim? Bu tür taleplerin olduğu davetlerde gece elbiseleri olmazsa olmazdır. Genelde pek renk kısıtlaması yapılmaz. Lakin renk konusunda tereddütte kaldığınız durumlarda gardırobunuzdaki ‘joker’ elbisenize uzanın. Siyah, küçük ve şık elbiseniz her zaman imdadınıza yetişir. Erkekler için dresscode ‘koyu renk “ demek, siyah takım elbise ve tek renk manşetli gömlek (tercihen beyaz) demektir. İpucu: Siyah elegan bir ayakkabı ve dize kadar koyu renk çorap bu kombinasyonu tamamlayan önemli bir unsurdur. Takıma koyu renk kravat ve ipek bir mendil eşlik edebilir. KOD: Smart Casual Wear / Casual Friday Casual, İngilizce’de ‘serbest’, ‘rahat’ anlamına gelir. Bazı işyerlerinde cuma günleri uygulanan serbest giyim tarzı (dilimize ‘özgür cuma’ veya ‘serbest cuma’ olarak çevrilmiştir) hafta sonuna geçiş kıyafeti olarak bilinir. Casual giyimi, rahat ve spor kıyafetleri elegant bir şekilde kombinlemek olarak deşifre edebiliriz. Ne giyelim? Kadınlar, serbest, rahat giyim diye hemen eşofmanları çekip gitmeye kalkmasın. Bu kodun amacı, takım giyimden biraz daha rahat bir görüntü elde etmektir. Kadınlar pantolon veya etek üzeri blazer giyip içine klasik kesim bir bluz yerine, düz renkli, şık bir tişört giyebilirler. Erkekler için ‘casual’ demek, kravattan kurtulmak anlamına geldiği için daha rahatlatıcıdır. Erkekler kışın pantalon ve blazer içine yakalı tişört (polo-shirt), kadife veya kort kumaştan takımlarla kombinlenen spor gömlek ve süveter ile bu giyim koduna uygun hale gelebilirler. Yazın ise, kanvas veya keten kumaş pantolon üzeri blazer, içine yakalı tişört (polo-shirt) giyip, kravatı dolapta bırakabilirler. Jean pantolonlar pek hoş görülmez. Belki klasik kesim koyu renk bir jean, blazer ve düz bir gömlekle kombinlenebilir. KOD: Day Informal İşyerinde veya seyahatlerde günlük olarak kullanılan, resmi olmayan kombinler bu giyim koduna aittir. Ne giyelim? Kış aylarında orta tonlarda, yazın ise daha açık renklerde (gri veya açık mavi) takım elbiseler tercih edilebilir. Tek renk Smart Casual Wear / Casual Friday 4 0 • S İ M İ T S A R AY I Business Casual, Come as you are Smart Casual Wear / Casual Friday (açık mavi, beyaz, açık pembe) gömlekler, ipek, kaşmir, yün veya örgü kravatlar ile kombinlenebilir. İnce çizgili gömlek de olabilir. Kostümle uyumlu renklerde seçilen mendiller kıyafete şıklık katar. Siyah veya kahverengi bağcıklı ayakkabı ve dize kadar koyu renk çoraplar bu tarzı tamamlar. KOD: Business Casual / Come as you are Bu dresscode, ‘olduğun gibi gel’ şeklinde birebir tercüme edilirse kafa karıştırabilir. Aslında ‘Akşam için üstünü değiştirmene gerek yok, ofisteki kıyafetinle yani olduğun gibi – gel’ demektir. Kravatı da gönül rahatlığıyla çıkarabilirsin’ anlamına gelir. Burada söz konusu olan, derli toplu (presentable) ve rahat kıyafetlerdir. Kural: İş yerindeki pozisyonunuz yükseldikçe, tercih edilen renkler koyulaşmalıdır. Ne giyelim? Hafta sonu iş gezileri veya toplantılarında (brunch /sabah ile öğle arası kahvaltı) polo gömlekler, canvas pantolonlar, gömlek üstü kazaklar veya yelekler giyilebilir. Eski görünümlü olmayan, klasik kesim, koyu renk jean’ler de artık kabul görmeye başladı. Önemli: Sakın rahatlık denilince salaşlık Semi - Formal anlaşılmasın. Rahat kıyafetlerinizi boş zamanlarda giyin. Ve lütfen kısa şort, eskitilmiş jean, açık ayakkabı, hawai gömlek ve plaj elbiselerini tatil günleriniz için saklayın. Ayrıca boğazlı kazak veya düğmeleri açılmış gömlekler de tabudur. KOD: Semi - Formal ‘Semi’, kısmen - yarı anlamına gelir. ‘Semi – Formal’ yarı resmi giyim kodunu anlatır. İş yerinde veya resmi etkinliklerde kullanılır. Resmi sözünü yanlış yorumlamayın. Siyah dışındaki tüm koyu renkli takım elbiseler giyilebilir. Ne giyelim? Lacivert veya antrasit renkte takım elbise ve manşetli beyaz gömlek tercih edebilirsiniz. Gündüz açık mavi gömlek de seçilebilir. Takıma koyu renk kravat, ayakkabı ve çoraplar uygundur. Mendil ipekli ve düz renk veya sade desenli seçilebilir. Etkinlik akşam saatlerinde ise smokin bile tercih edilebilir. Önemli: Gömlek kolları sıvamak, kravatı gevşetmek, gömlek düğmelerini açmak ve rahatlamak için gecenin sonunu beklemeniz gerekiyor. Giyim kodları konusu, trendlere göre revize edilen ve çok detaylandırılan bir konu. Daha yeni başladık… Yine görüşelim! S İ M İ T S A R AY I • 41 Semi - Formal HABER Simit, Osmanlı döneminde de sevilen bir gıdaydı. Lezzet tarihinde bir gezi Simidin öyküsü Gurbette kendisini özleten, toplumun her kesimince tadılıp, büyük oranda aynı keyfi yaşatan kaç lezzet var şu dünyada? Çıtır çıtır, yanında çay, peynir ya da ayran... Türkiye’nin dört bir yanında en çok sevilen yiyeceklerden biri olmakla kalmadı, Türk mutfağının vazgeçilmezi, yurt dışında giderek yayılan popüleritesiyle bir kültür haline geldi. ECE ÖZİŞ S imidin Türk mutfağındaki yerinin temelleri Osmanlı İmparatorluğu’nda atılmaya başlandı. II. Bayezid döneminden itibaren ‘simit’ tabiri, yuvarlak ekmekler için kullanılırken, sarayda un depolarına ‘simithane’, padişah fırınına ise ‘simit fırını’ denirdi. 1593 yılında Üsküdar Şeriye Sicili’nde kayıtlara geçen ‘Halka-i simid’in anlamı ‘has undan yapılmış halka şeklindeki ekmek’ demekti. Fakat günümüzdeki lezzetine en yakın haliyle simide ilk kez II. Süleyman Dönemi’nde, 1691 tarihli bir mutfak defterinde rastlanıyor. Her gün saraya 30 adet tahsis edilen ‘halka-i simid’in tahmini ağırlığı 25 dirhem yani 80 gram. Osmanlı Mutfağı’nda kendine yer bulduğunu gördüğümüz simidin ilk olarak kim tarafından yapıldığını bulmak için biraz daha geriye gitmek gerek. Simidin kökeni Sümerler’e kadar uzanıyor! Sulu yiyeceklere katık olarak tüketilen simidin atasının, o devirde ‘Sumarid’ ya da ‘Summeridi’ olarak anıldığı biliniyor. Anlamı ise ‘Sümer Aşı’… Büyük Selçuklu Devleti’nde ise ‘halka kıtır hamur’ anlamına gelen ‘samuad’, tıpkı Sümerler’de olduğu gibi doyurucu olması için çorbalara katılarak tüketilirdi. Üstelik ekmeğe nazaran daha uzun ömürlü olması tercih edilme sebeplerinden biri haline geldi. Hatta Selçuklu kayıtlarında simit bakın nasıl tarif edildi: “Hatunlar hamru elde devşirenden takiben, elde ovala ve yumuşata ve evirip halka yapalar ve sonra fırında eyice harlatalar.” 42 • S İ M İ T S A R AY I Türk damak zevkine uyumu ve doyuruculuğu simidin yıldızını her dönem daha da parlattı. Öyle ki simit Osmanlı İmparatorluğu’nda özellikle sarayın etkisiyle giderek daha popüler bir yiyecek haline geldi. Hatta padişahların hediyesi olacak kadar kıymet gördü. Ramazan’da iftar sonrası yolda saf tutan yeniçerilere padişah simit dağıttırırdı. Yeniçerilerin bir kolu olan ‘Sekban Sınıfı’na ait fırınlarda çalışanlara ‘simitçi’ denir, saray fırınında ‘simitçi ustaları’ çalıştırılırdı. Sultan II. Ahmed’in annesi Hatice Muazzez Sultan’ın sofrasına ise her gün çeşitli ekmek ve çöreklerin yanı sıra 12 adet ‘halka-i simit’ getirilirdi. İstanbulluların simit aşkı Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sine dahi konu olmuştu. Çelebi ünlü eserinde simitçi esnafının 70 dükkânda, 300 nefer olarak çalıştığını yazmıştır. Simidin popüleritesi arttıkça arttı. Saraydaki tüketimi, halk arasındaki değerini daha da yükseltti. Üretim malzemeleri, lezzeti ve gördüğü ilgiyle giderek bir halk yiyeceği haline gelen simit, her köşe başında satılmaya, halk fırınlarının tezgâhlarını süslemeye başladı. Simitçilerin artışı, sonunda börekçileri ve ekmekçileri isyan ettirdi ve 1761’de İstanbul kadısı ‘simitçiler ekmek Giovanni (Jean) Brindisi Simitçi tablosu üretmezler’ hükmü verdi! Böylece günümüzdeki simit fırınları ticaret hayatına atıldı. Sokak sokak gezen simitçilerin temizliği de çok önemliydi. Bu sebeple I. Abdülhamid döneminde, simitçilere önlük ve maşa kullanma zorunluluğu getirildi. Araştırmacı Artun Ünsal ‘Susamlı Halkanın Tılsımı’ adlı kitabında simidin kültürümüzdeki önemini ayrıntılarıyla anlatıyor. Ünsal’a göre 17. yüzyıl sonlarında simitçiler, İstanbul’da sayıları 12’yi bulan simitçi fırınlarından aldıkları simitleri başlarındaki tablaya dizer, “Taze simit!” diye bağırarak sokak sokak gezerlerdi. Osmanlı İmparatorluğu’nda simidin satışı iki türlüydü. Sabit tezgâhlara ‘iskemle’, seyyar tezgâhlara ise ‘tabla’ denirdi. Ancak her simitçinin bağlı olduğu bir simitçi fırını vardı ve nerede satış yapılacakları kesin olarak belirlenmişti. Elbette bu bahsettiğimiz dönemlerde simidin tadı pek aşina olduğumuz gibi değil. Çünkü çok büyük bir eksik var: Susam! Kayıtlara göre 1795 yılına dek simitte susam hiç kullanılmadı. 18. yüzyıl itibariyle önündeki ‘halka’ sözcüğü de çıkartılıp ismi bugünkü halini aldı. Simidin çayla buluşması ise günümüze daha yakın. İstanbullular çayla ilk kez 1600’lerde şifalı bir içecek olarak tanıştı. 1800’lerde çay ‘şifa niyeti’nden öte, keyif için içilmeye başlandı. 1900’lerin başlarında İstanbul Warwick Goble’ın simitçi tablosu S İ M İ T S A R AY I • 4 3 Beykoz’daki cam fabrikasında ilk kez ince belli bardakların üretilmesiyle de Türk usulü çay demleme biçimi geliştirildi ve çay Türklerin simit keyfinin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Giderek zenginleşen simit kültürüne çayın ardından ileriki dönemlerde peynir de eklenecekti. Lezzetin sırrı: Pekmez Genellikle Kastamonulu ve Safranboluluların mesleği olarak nam salan simitçiliğin kendine özgü birtakım kuralları da vardı. İstanbul’da pişirdikleri kaliteli simitlerle övülen eski fırıncıların sırrı pişirme derecelerinde saklı. Un, su, şeker ve tuzla hazırlanan simit hamurunu mayalayan simitçiler, daha sonra halka biçimini verip pekmezli soğuk suya ve ardından da susama batırırlardı. Pekmez, simidin kusursuz olması için son derece önemli. Zira, ona rengini ve kendine has lezzetini veren pekmez. Eski ustaların deyimine göre, simidin piştikten sonra 22 ayar Osmanlı altının rengini alması, kaliteli olması için en önemli kaidelerden biri. Resimdeki simit Eski İstanbul’da simitçiler gün boyu sattıkları simitler bittikçe fırından yeni postayı alırlardı. Karanlık çökünce de kalabalık meydanlarda satmak üzere son simit postasını alır, uzun çubuklara simitleri dizer, görünebilmeleri için de üstlerine küçük bir fener takarlardı. Simit Türk halkının kalbini öyle bir fethetti ki, bu durum Avrupalı ressamların dahi dikkatinden kaçmadı. İtalyan ressam Giovanni Birindesi, Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili eserlerinde simitçilere yer verirken, İngiliz Warwick Goble ise ‘Simit Satıcısı’ adlı bir yağlıboya tablo yaptı. İlk kez tezgâhta simitçi kaydı 1901’de tutulurken, 10 Haziran 1910’da ise simitçiler ve ekmekçiler bir araya gelerek dernek kurdu: ‘Simitçi, Ekmekçi ve Börekçiler Cemiyeti’. Simidin hayatımızdaki yeri sadece bir süre, II. Dünya Savaşı yıllarında boş kaldı. Savaşın yarattığı ekonomik sıkıntılar, oluşan kıtlık ve 1 milyondan HABER Araştırmacı Artun Ünsal ‘Susamlı Halkanın Tılsımı’ adlı kitabında simidin kültürümüzdeki önemini ayrıntılarıyla anlatıyor. fazla gencin zorunlu olarak askere alınmasıyla birlikte tarım işçiliğinin durması sebebiyle Ocak 1940’ta yeni bir kanun çıkarıldı. Kurulan ‘Fiyat Kontrol Komisyonu’ ekmek, şeker gibi gıdalara denetim getirdi, fiyatı düşürmek için tek tip ekmek üretimini zorunlu kıldı. Ancak o dönemde simit, makarna, şehriye gibi ürünlerin üretimi henüz yasaklanmamıştı. Alınan tüm önlemler sıkıntıları aşmaya yetmeyince 1941 yılında İstanbul, Ankara ve İzmir’de ekmek karneye bağlandı ve pek çok ürünle birlikte simit de yasaklandı. Türk halkı simidine ancak 1942 yılında kavuşabildi. Türkiye’de günde ortalama iki buçuk milyon adet simit tüketiliyor. Simitli bilmece Artun Ünsal ‘Susamlı Halkanın Tılsımı’ adlı kitabında simit ile ilgili bilinmeyenlere değinmekle kalmadı, halk arasında yaygın olan bir İstanbul bilmecesini de ortaya çıkardı: ‘Can kurtaran halkası Susamdandır markası, Kimseye karşı yoktur Gösterişi, cakası...’ Simit, tok tutan ve hesaplı bir yiyecek olmasının yanı sıra bir o kadar da sağlıklı. Onu bu kadar sağlıklı yapan ise üzerindeki susam tanecikleri. 4 4 • S İ M İ T S A R AY I ‘Sesamum indicum’ bitkisinin tohumlarından elde edilen susam protein, magnezyum, kalsiyum, potasyum ve B vitaminleri açısından oldukça zengin. Yağ oranı yüksek olan susam vücuda enerji verir, hazmı kolaylaştırarak kabızlığı giderir. Antioksidan içeriği ile kansere karşı koruyucudur, solunum yolu hastalıklarına da faydalıdır. Bağışıklık sistemini güçlendirir, içeriğindeki demir ve vitaminler sayesinde kansızlığa karşı doğal bir destektir. Gaz söktürür, karın ağrılarını azaltır, karaciğer hastalıklarına ve kemik erimesine karşı faydalıdır. Böbrek iltihaplarının giderilmesine de yardımcı olur. Aslında susam o kadar faydalı ki yararları saymakla bitmiyor desek yeri. Siz iyisi mi geçmişi yüzyıllar öncesine dayanan, günümüzde Türk çay kültürünün vazgeçilmezi haline gelen simidin sofralarımıza geliş öyküsünü hiç unutmayın diyor ve simit için girdiğimiz bu zaman yolculuğunu Nazım Hikmet’in unutulmaz dizeleriyle noktalıyorum: ‘Basit yaşayacaksın basit Sanki bir gün yaşamın sonra erecekmiş gibi basit Çay, simit ve peynirle...’ ŞEF BİZDEN Ton balıklı makarna MALZEMELER · 2 kutu ton balığı · 1 paket makarna · 2 diş sarımsak · 2 tane domates · 1 yemek kaşığı salça · 1 yemek kaşığı zeytinyağı · 3-4 dal maydanoz · 1 tutam tuz · 2 çimçik karabiber HAZIRLANIŞI Makarnayı haşlayıp süzün. Bir tencerede zeytinyağını kızdırıp rendelenmiş sarımsakları kavurun. Domatesi küp şeklinde doğrayıp sarımsaklara ekleyin. Domates suyunu çekmeye başlayınca salçayı ekleyip biraz daha pişirin. Ton balığını tuz ve karabiberi ekleyip tencereyi ocaktan alın. Pişirdiğiniz sosu makarnaya döküp karıştırın. Makarnayı servis tabağına aldığınızda üzerine ince kıyılmış maydanoz serpip servis edin. Afiyet olsun... 6 Kişilik, Hazırlama süresi: 10 dakika - Pişirme süresi: 16 dakika S İ M İ T S A R AY I • 4 5 Tarif: Şef Zafer Nalbaş GÜZELLİK Yaz geldi. Kışlıklarla vedalaştığınız gibi cansız cildinizle de vedalaşın ve onu mutlu edecek bakımları uygulayın. Cilt bakımınızı kendiniz yapın Kışın soğuğu, baharın bir açıp bir kapayan halleri derken hoş geldin yaz! Tatil planları yapılıyor, yazlıklar dolaplardan çıkarılıyor... Peki ya cildiniz ne durumda? Biyolog Pervin Bulgak’tan sizin için cilt bakımı önerileri aldık. B suyu, bir tatlı kaşığı badem yağı ve 1.5 tatlı kaşığı kil ihtiyacımız olan malzemeler… Uygulama: Bu dört malzemeyi karıştırıp dudak ve göz çevresi hariç yüzünüze sürün. Biraz sabırlı olmalısınız çünkü 45 dakika beklemeniz gerekecek. 45 dakika sonra yüzünüzü ılık suyla durulayabilirsiniz. iz kadınlar ‘cilt bakımı’ kelimesini pek severiz ama sıra uygulamaya gelince “vaktim yok” bahanesine sığınırız. Pahalı kremler ve bakım merkezleri de bu kısıtlı vakte eklenince, cilt bakımı ‘ihmal ettiklerimiz’ listesine ekleniverir. Oysa Biyolog Pervin Bulgak yıllardır bize cildimiz için evde uygulayabileceğimiz bakım önerileri veriyor. “Bu sefer ertelemeyeceğiz” dedik ve Bulgak’ın önerilerini denemeye karar verdik. Biz sonuçtan memnunuz, cilt tipinize uygunsa denemenizi tavsiye ederiz… Yüz gençleştirici ve koruyucu maske Canlandırıcı peeling Haydi cansız görünen cildimize renk ve enerji katalım. Bunun için yarım çay bardağı ceviz içi, bir çay kaşığı limon suyu, üç çay kaşığı süt ve bir çay kaşığı bala ihtiyacımız var. Uygulama: Cevizi rendeleyin (amaç ince tanecikler haline getirmek). Rendelediğiniz cevizin içine limon, süt ve balı ilave edin. Elde ettiğiniz karışımı yumuşak hareketlerle cildinize uygulayın. 5 dakika kadar beklettikten sonra ılık su ile durulayın. Cilt temizleyici tonik Akşam yatmadan önce mutlaka makyajınızı temizlemeniz gerekir. Erkekler ve makyaj yapmamış kadınların da yatmadan önce ciltlerini temizleyip, ardından tonik uygulayıp, krem sürmeleri tavsiye Biyolog Pervin Bulgak ediliyor. “Ben kendi toniğimi evde yapacağım” derseniz, ihtiyacınız olan şeyler: 1/4 çay bardağı maydanoz tohumu (aktardan alabilirsiniz), 1/4 çay bardağı kuşburnu ve 1.5 su bardağı su. Uygulama: Suyu kaynattıktan sonra bir kaba alın ve malzemeleri kaynar suyun içinde 20 dakika demleyin. Soğuduktan sonra tonik olarak yüzünüze uygulayabilirsiniz. Hazırladığınız tonik soğuk ortamda ve cam şişede dört gün muhafaza edilebilir. Siyah nokta için maske Ergenlikte vedalaştığınızı sandığınız siyah noktalar geri geldiyse istikametimiz yine mutfak. Bir tatlı kaşığı bal, bir tatlı kaşığı limon S İ M İ T S A R AY I • 47 Haydi yüzümüzü daha genç ve canlı gösterecek malzemelere bakalım: iki yemek kaşığı kabak çekirdeği yağı, bir yemek kaşığı jojoba yağı ve bir yumurta akı… Uygulama: Tüm malzemeleri karıştırın. Temiz cilde göz çevresi hariç uygulayın. 15 dakika bekledikten sonra soğuğa yakın ılık su ile durulayın. Bu maske, haftada bir gün uygulanabilir. Maskenin ardından cilde maden suyu ile kompres yapılması tavsiye edilir. Kleopatra’nın güzellik sırrı Kil, vücudun neredeyse tamamında kullanılabilen ender ürünlerden biri. Kelopatra’nın güzellik sırrı olarak anılan kilin asırlar boyunca birçok toplumda kullanıldığını görüyoruz. Saç, yüz, vücut bakımında kullanılan kil maskesi aynı zamanda şekillendirme özelliğine de sahip. Kadın ve erkek fark etmeksizin GÜZELLİK kullanılabilen bir ürün olması da kilin uygulanma oranını artırıyor. Doğadan gelen bu faydalı maddenin uygulama alanlarını ve sağladığı faydaları şu şekilde kategorize edebiliriz: • Saç bakımında: Kepeği önler, saça canlılık ve parlaklık verir. Saçı besler ve dökülmeyi engeller. • Yüz bakımında: Sivilceleri giderir, cilt rengini açar, cildi pürüzsüzleştirir, toksik maddeleri arındırır ve cildi besler. • Vücut bakımında: Cildi besler, renk dalgalanmalarını giderir, ölü hücreleri arındırır, kan dolaşımını hızlandırır. • Şekillendirme: Selülit oluşumunu engeller, sıkılaştırıcı özelliği sayesinde göğüs ve kalça bölgesinde kullanılır. Kil maskesi nasıl hazırlanır? Maskenin ardından yüzünüzü iyice temizleyin. Uygulama yapılacak bölgenin temiz ve kuru olması önemli. Örneğin yüze uygulama yapılacak ise cildiniz makyajdan arındırılmış olmalı. Benzer şekilde krem ya da benzeri bir ürün sürmemelisiniz. Kili ılık su ile karıştırın ve en az 10 dakika bekletin. Bu bekletme kilin yoğun dokusu içinde bulunan minerallerin açığa çıkmasını sağlayacak. 10 dakika sonra göz ve dudak çevrenize gelmeyecek şekilde yüzünüze sürebilirsiniz. Uygulama sonrasında kil kururken çok fazla mimik yapmamaya çalışın. Çünkü mimikler, kuruyan maskenin kırılmasına ve altta kalan cilt dokusunun mikro hasarlar görmesine sebep olur. Kil maskesini ılık su ile durulayın. Ilık su soğuğa yakın olmalıdır. Maske arındırılırken yumuşak hareketler yapın ve cilde travma etkisi gösterecek sertlikten uzak durun. Maskeyi arındırdıktan sonra cilt yapısına uygun bir kremle nemlendirme sağlayın. Eğer maske uygulandıktan sonra cildinizde geçmeyen kaşıntı ya da karıncalanma hissedilirse kil maskesini ciltten arındırın. Açık yara olan bölgelere maskeyi uygulamayın. Sulandırdığınız kili sadece bir kez kullanın. Sebebi, kilin suyla karıştırıldıktan sonra çevresel bozuculara karşı açık hale gelmesidir. Örneğin mantar sporları bulaşabilir ve bu gözle seçilemeyeceği için cildinizde sorun oluşturur. Kilin alerjik reaksiyona sebep olması çok az görülse de mümkündür. Bu reaksiyon geçicidir, içeriğinde bulunan organik bileşenlerden kaynaklanır. Kil maskesini yağlı saç ve ciltlere haftada bir uygulayabilirsiniz. Kuru saç ya da ciltler, 15 günden erken maskeyi tekrarlamamalı. Hassas ciltler için uygun kil seçildikten sonra uygulama sıklığı ayda bir olmalı. Sivilceli ve akneli ciltlere haftada bir kil maskesi uygulanabilir. Biyolog Pervin Bulgak Hakkında… Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nden mezun olan Pervin Bulgak, üniversiteden sonra kozmetoloji eğitimi aldı. İlk gençlik yıllarını doğal ortamda geçirmenin ve aldığı eğitimin avantajlarını kullanarak bitkilerin yararları ve etkileri üzerine uzmanlaştı. Bilimsel altyapısını aile büyüklerinin geleneksel reçeteleriyle harmanlayarak çok özel reçeteler geliştirdi. İstanbul’un birçok önemli estetik merkezinde yöneticilik yapan Bulgak, bu merkezlerde de reçetelerini uygulayarak faydalarını test etti ve başarılı sonuçlar aldı. Birçok tanınmış kişiye cilt bakımı desteği verdi, sağlıklı ve kalıcı bir güzelliğe sahip olmalarına katkıda bulundu. Bulgak, bir televizyon kanalında yayınlanan ‘Kadın Olmak’ programı başta olmak üzere çeşitli televizyon programlarında doğal reçetelerini izleyicilerle paylaştı ve paylaşmaya devam ediyor. Pervin Bulgak’ın internet sitesi olan www.pervinbulgak.com.tr üzerinden bakım ve güzellik önerilerine ulaşabilirsiniz. Twitter’da ise twitter.com/ PervinBulgak adresiyle Bulgak’ı takip edebilirsiniz. HABER Stres dediğin bize zarar Genel anlamda baskıya karşı gösterilen tepkiler olarak adlandırılan stres, iş hayatında ya da gündelik yaşamda hepimizin karşılaştığı, kaçınılmaz bir durum. Bu kavramı hayatımızdan çıkarmak ise mümkün değil. Ama bu demek değil ki stres karşısında çaresizsiniz. İsterseniz stresinizi kontrol altına alabilir ve onu yönetebilirsiniz. ÖZDEN KILIÇ 5 0 • S İ M İ T S A R AY I Stresi engellemenin yollarını bilirseniz ruh halinizi de kendiniz belirleyebilirsiniz. S İ M İ T S A R AY I • 51 HABER Ç alışma hayatı her gün biraz daha stresli hale gelirken, stresin iş başarısını engelleyen en önemli nedenlerden biri olduğunu söyleyebiliriz. Yönetilemeyen stres, iş ilişkilerini bozuyor, dikkati dağıtıyor, verimi azaltıyor ve başarısızlığa sebep oluyor. “Hayatınızdan stresi çıkarın” gibi iddialı ama uygulanması pek de mümkün olmayan tavsiyeler vermeyeceğiz ama stresin üzerinizdeki olumsuz etkisini azaltmanız elbette mümkün. Stresinizi fırsata dönüştürün Beklentileri gerçekçi bir temele oturtmak ve stres kaynaklarını saptayarak bunlara uygun çözüm stratejileri geliştirmenin mümkün olduğunu söyleyen Psikolog Prof. Dr. Acar Baltaş, kişilerin stresten etkilenerek sağlıklarını kaybetmeleri ya da aksine, streslerini gelişme yolunda fırsatlara çevirmelerinin üç faktöre bağlı olduğunu belirtiyor. Bunları şöyle sıralayabiliriz: Hayat görüşü İşine bağlı, işi üzerinde denetimi olduğuna inanan, değişikliği gelişim için fırsat gören ve kendine saygısı yüksek olanlar, iş stresinden daha az etkilenir. Kendine saygı, sınırlarını kabul etme ve sevmeye imkân verir. Diğer taraftan esnek olmayan kişilik özelliği, başlı başına bir stres kaynağıdır. Kendi kafasındaki çözümün dışında çözüm kabul İş yerinde strese girdiğinizde durup bir düşünün; kendinizi bu kadar sıkmaya değer mi? etmeyen, çevresindeki insanları ve olayları değiştirmeye çalışan, hep haklı olduğuna inanan kişi sürekli stres altında kalmaya mahkûmdur. Kontrol, kendine güven ve kendine adanmışlık üzerine kurulmuş bir hayat görüşü kişiyi stres karşısında güçlü kılar. İş yerinin yapısı Yaşantı, öngörülebilir ve denetlenebilir nitelikte ise stres verici etkisi azalır. Bu nedenle iş hayatında deneyim ve beceri, streslerle başa çıkmayı kolaylaştırır. Bunu sağlamak için de işe uygun olan kişinin seçilmesi ve işe hazırlanması büyük önem taşır. Ayrıca her düzeydeki çalışana koçluk ve akıl hocalığı yapılması, stresle başa çıkmayı kolaylaştırır. Üst düzey yöneticiler için ise bu ilişki kurum dışından sağlanabilir. Başarı duygusu yaşamış olmak, baskıyı azaltır ve yaşantıyı zevkli bir duruma getirir. Bunun etkisini artırmak için başarının tadını çıkarmak yararlıdır. Ancak kültürel yapımız, başarının tadını çıkarmaya hoşgörüyle bakmaz. Bu da daha sonraki mücadeleler için gerekli enerjinin ve iyimserliğin doğmasına engel olur. Kişisel başa çıkma tekniklerinin uygulanması: Herkesin stres kaynağı farklıdır. Bu nedenle başa çıkma yollarının da farklı olması kaçınılmazdır. Örneğin zaman baskısından kaynaklanan stresler, öncelikleri belirlemeye dayanan zaman düzenleme tekniklerinin öğrenilmesiyle azaltılır. İnsan ilişkilerinden kaynaklanan stresler, etkili iletişim tekniklerinin öğrenilmesiyle düzeltilir. Düşünce biçiminden kaynaklanan stresler, gerçekçilik temeline dayanan olumlu ve yapıcı düşünce sistematiğinin öğrenilmesiyle yumuşatılır. Böylece kişinin beyninin “kuruntu üretim fabrikası” olarak çalışması önlenir. Bunların yanı sıra kişi, hayatına anlam katan değerleri tanır ve bunlar üzerinde düşünürse, sınırlarını keşfeder ve hayatla ilgili 52 • S İ M İ T S A R AY I Stresle baş etmenin 11 yolu Bitki çayları, fazla tüketmemek kaydıyla strese karşı etkili. Sevimli bir kedicik, strese karşı alabileceğiniz en güzel önlemlerden biri. gerçekçi beklentiler geliştirir. Stres yönetimi, yaşam kalitenizi, hayatın her alanında verimliliğinizi ve performansınızı artıracaktır. Stres konusuna farklı bir bakış açısıyla yaklaşan Çinli düşünür K. G. Yung’un şu sözlerine kulak verin: “Zıtlıklardan, problemlerden ve aykırılıklardan korkmayın, onlar bizim varoluşumuzun temel taşlarıdır. Mücadele için vicdanımız ve aklımız yeterlidir. Önce kendinizin sonra karşınızdaki insanın stresini çözün. Size sınırlı verilmiş olan ömrünüzün kıymetini bilin, geçen zamanın tekrar geri gelmeyeceğinin bilincinde gülümseyin.” Sağlık üzerindeki etkileri Her geçen gün birçok hastalıkla stres arasındaki ilişkiyi irdeleyen araştırma sonuçları yayınlanıyor. Stresin sebep olduğu temel rahatsızlıklardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz: • Kronik yorgunluk • Sık sık ortaya çıkan baş ağrıları veya diğer ağrılar • Konsantrasyon güçlüğü • Özgüven kaybı • Sinirlilik • Uyku bozuklukları • Öğrenme ve hafıza işlevlerinde bozulmalar • Yüksek tansiyon ve artan kalp krizi riski • Artan gastrit ve ülser riski S İ M İ T S A R AY I • 5 3 Stres kaynağını belirleyin: Basit gibi görünebilir ama çoğu zaman yeldeğirmenleriyle savaşırız. Şu soruyu kendinize sorun: Gerçekten bu konuda beni strese sokan şey ne? Yazarsanız hem rahatlayabilir hem de durumu daha objektif değerlendirebilirsiniz. Sorun çözme odaklı ve yapıcı diyaloglar kurun: Stresimizin kaynağı birlikte çalıştığımız bir kişi olabilir. Haklı olduğunuzu ispatlamak yerine sorunu çözmeye odaklanın ve yıkıcı değil yapıcı iletişim kurmaya özen gösterin. Beden kimyasına yardım edin: Besin değeri yüksek yiyecekler tüketmek hem hormonlarımızı hem de sinir sistemimizi destekleyerek stresle baş etmemizi kolaylaştırır. Kahve gibi uyarıcılar ve gıda katkıları bu sistemlerin işleyişlerini ağırlaştırırlar. Daha çok meyve ve sebze tüketin: Magnezyum, potasyum, kalsiyum ve C vitamini ile B vitamini açısından zengin besinler sinir sistemimizi ve stres tepkisini kontrol eden böbrek üstü bezlerini olumlu yönde etkilerler. Daha çok su için: Evet bu su içme meselesi her yerde karşımıza çıkıyor ama vücut susuz kaldığında stresi daha yoğun yaşarsınız. Sakinleştirici bitkilerden yararlanın: Stres ve endişeyi bu bitkilerle azaltın. Lavanta, Melisa ve Dunal otu çaylarını doğal ürün dükkânlarında bulabilirsiniz. Bağışıklık sisteminizi güçlendirin: Strese verdiğimiz tepki bağışıklık sisteminin işleyişini engelleyerek bedenimizi soğuk algınlıklarına ve iltihaplara yatkın hale getirir. Bağışıklık sisteminizi nasıl güçlendirebileceğinizi doktorunuza danışın. Egzersiz yapın: İşte bu stresten arınmak için harika bir yöntem. Spor yaptığınızda kendinizi daha mutlu ve fit hissedersiniz. Zihniniz berraklaşır. Tüm bunlar, stresi üzerinizden atmanıza yardım ettiği gibi sorunları daha objektif değerlendirme olanağı da verir. Masaj yaptırın: Gevşeyin… Masaj yaptırmak gerilen kaslarınıza ve omurganıza çok iyi gelir. Yeterince uyuyun: Saat 10 ve 02.00 arasının en ideal uyku zamanı olduğunu biliyor musunuz? Uykunuzu yeterince almazsanız ertesi gün her uyaran sizi strese sokabilir! Evcil bir hayvan edinin: Evde sizi karşılayan bir kediniz olursa, ilgi ve sıcaklığı ile stresinizden kurtulabilirsiniz. Bazı uzmanlar önemli hastalıkların tedavi sürecinde bile evcil hayvanların iyileşme üzerinde etkili olduğunu savunuyor. AYAKABI SEÇİMİ Güzel olman yetmiyor, bakalım sağlıklı mısın? Haydi itiraf edelim, sadece rengini sevdiğimiz için bile ayakkabı alabiliyoruz. Oysa uzmanlar, yanlış ayakkabı seçiminin başta eklem ağrıları olmak üzere sonradan gelişecek düztabanlığa bile sebep olabileceği görüşündeler. B undan tam 7 bin yıl önce yapılan ayakkabının amacı yürümeyi kolaylaştırmak ve ayağı dış etkenlerden korumaktı. Bugün bu işlevi devam etmekle birlikte işin içine renk, moda, boyu uzun gösterme gibi daha birçok unsur eklendi. Sadece rengini sevdiğimiz için bir ayakkabıyı düşünmeden alabiliyoruz. Ya da o yıl o model moda olduğu için seçimimizi ayağımıza uygunluğunu gözetmeksizin rahatsız bir ayakkabıdan yana yapabiliyoruz. Başta Çin olmak üzere birçok ülkeden gelen ucuz ayakkabılar da piyasaya sürülünce, eskiden yılda birkaç çift aldığımız ayakkabı adedi artık çift haneli rakamlara bile çıkabiliyor. Peki deri dışında kullanılan malzemeler, ortopedik olmayan tabanlar, sivri modeller derken ayak ve omurga sağlığımızı düşünmeden giydiğimiz ayakkabılar gerçekte bize nasıl zarar veriyorlar? Ayakkabısız daha mı rahattık? 2007 yılında The Foot dergisinde yayımlanan ‘Ayakkabılı, Ayakkabısıza 5 4 • S İ M İ T S A R AY I Karşı: Modern İnsanda Ön Ayak Patolojisinin Ortaya Çıkışı’ (Shod Versus Unshod: The Emergence Of Forefoot Pathology In Modern Humans) adlı makalede Witwatersrand Üniversitesi’nin yaptığı araştırmanın çarpıcı sonuçlarına yer verildi. Araştırmada, Afrikalı Sotho ve Zulu kabilesi ile Avrupa’lı 180 kişilik üç farklı nüfus grubunun ayak yapıları birbirleriyle ve iki bin yıllık ayak iskeletleriyle karşılaştırıldı. Peki, sonuç ne oldu dersiniz? Araştırmacılar ayakkabının icadından önce insanların daha Rengini sevdiniz, üstelik modeli de yılın modası. Aynada da güzel durdu. Peki, yarım saat sonra da o ayakkabıyı sevmeye devam edebilecek misiniz? S İ M İ T S A R AY I • 5 5 AYAKABI SEÇİMİ Çok yüksek topuklu ayakkabı giyildiğinde vücudun ağırlık sistemi öne kayıyor. Bu durum bir süre sonra omurganızı zorlayacaktır. 5 6 • S İ M İ T S A R AY I sağlıklı ayaklara sahip olduğu sonucuna vardılar! Bugün ayakkabısız bir hayatı düşünmek elbette mümkün değil. Fakat vücudumuzun bütün yükünü taşıyan ve hareketimizi sağlayan ayaklarımıza dost ayakkabıları seçmek, sağlığımız için oldukça önemli. Yanlış ayakkabının etkileri Yanlış ayakkabı seçimi ayakta halluks valgus (Ayak başparmağının vücut dikey ekseninin dış tarafına -küçük parmaklara doğru- eğilmesi sonucu şekil bozukluğu ve buna bağlı ağrı şikâyeti oluşturan bir ayak ön kısım hastalığı) gibi rahatsızlıkların ortaya çıkmasına sebep oluyor. Ortopedik açıdan ise, seçilen ayakkabının ergonomik olmaması; omurga, bacak ve ayak ağrılarının yanı sıra vücutta şekil ve yürüyüş bozukluklarına yol açabiliyor. Kısa sürede bilinçsizce yapılan ayakkabı seçimi tüm vücudu olumsuz etkiliyor. Ortopedik ayakkabıları sadece düztabanlık gibi ayak rahatsızlıkları olanların giymesi gerektiğine dair bir yanılgı var. Bu yüzden ayakkabı seçilirken ilk bakılan ayakkabının modeli, rengi gibi tasarımsal unsurlar oluyor. Oysa alacağınız her ayakkabının, özellikle ayak tabanınızla dost olmasına dikkat S İ M İ T S A R AY I • 57 etmeniz gerekiyor. Son yıllarda çok büyük markaların bile Çin’de ürettikleri ayakkabılarda, taban sağlığı göz ardı edilebiliyor. Işıltılı parlak ayakkabılar, bir süre sonra yürürken ayak, bilek ve bacaklarınızı ağrıtmaya başladığı gibi, kullanımınız arttıkça kronikleşebilen omurga ve bacak ağrılarına sebep olabiliyor. Siz, fıtığınız olabileceğini, sporda sert bir hareket yaptığınızı, ya da bacağınızı bir yere çarptığınızı sanabiliyorsunuz, oysa bu ağrıların sebebi sadece o çok severek giydiğiniz ayakkabılarınızdan biri bile olabilir. Sonradan düztaban olmak Uzmanlar, sonradan gelişen düztabanlığın en önemli sebeplerinden birinin uygun olmayan ayak bakımı ve uygun olmayan ayakkabı seçimi olduğunu söylüyorlar. Uygun olmayan ayakkabı nedeniyle ayaklarda basma kusurları oluşuyor, basma kusurlarına bağlı olarak da ayaklara anormal derecede yük biniyor. Örneğin çok yüksek topuklu ayakkabı giyildiğinde vücudun ağırlık sistemi öne kayıyor, bunu dengelemek için diz, kalça ve belde aşırı yüklenmeler görülüyor. Babet de masum değil Babet tipi düz ayakkabıların şok emici özelliği bulunmuyor. Ayrıca ayak tabanındaki kavis baskı altına alındığı için ayak bileği arkası, bacak arkası ve zincirleme olarak uyluk arkasında aşırı gerilme oluşuyor. Bu da çabuk yorulma ve ağrılara sebebiyet veriyor. Ayakkabı seçerken bunlara dikkat edin Ayak numaranız farklı mı: Aynı kişiye ait iki ayağın şekil ve ölçü olarak birbirinden farklı olması sıkça rastlanan bir durum. Bunun yanı sıra gelişim evresini tamamlayan kişinin yaşa ve bedensel değişimlere göre ayak yapısının ve ölçüsünün değişmesi de normal AYAKABI SEÇİMİ kabul ediliyor. Örneğin gebelikte ve doğum sonrasında kaslarda görülen gevşemeye bağlı olarak pek çok kadının ayak numaralarında büyüme görülüyor. Eğer iki ayağınızın ölçüsü birbirinin aynısı değilse, büyük ayağınıza göre olan ayakkabıyı tercih etmelisiniz. Küçük olanı ayak pedleri ve ilave tabanla tolere edebilirsiniz. Giydikçe açılır beklentisi ile çok sıkı ya da küçük ayakkabılar almak da yapılan yaygın hatalardan biri. Akşam saatlerinde ayakkabı seçin: Ayakkabı alışverişlerini öğleden sonra ya da akşam saatlerinde yapmak doğru ayakkabıyı seçmede önemlidir. Gün sonunda ayaklar şişerek en büyük halini aldığı için, bu halde alınan ayakkabının ayağınızı vurma ihtimali düşüktür. Ayakkabı seçerken onunla kısa bir süre ayakta durup vücudunuzun tüm ağırlığı ayağınızdayken rahat olup olmadığını mutlaka deneyin. Uzun süre babet giyildiğinde ayak bileği arkası, bacak arkası ve zincirleme olarak uyluk arkasında gerilme oluşuyor. ?? ??? ??? 5 8 • S İ M İ T S A R AY I Esnek malzemeden yapılmış ayakkabıları seçin: Ayakkabı seçerken ölçüsü kadar dikkat gerektiren iki husus daha var. Bunlardan biri ayakkabının ayaklarınızın şekline uyumu… Ayakkabının üst kısmının ayaklarınızın şeklini alacak malzemeden üretilmiş olması gerekiyor. Bazı malzemeler o kadar serttir ki, kendinizi tahtadan bir ayakkabı giyiyormuş gibi hissedebilirsiniz. Unutmayın o ayakkabı kalıp gibi ayağınızda durmayacak ya da siz sadece dikilmeyecek veya oturmayacaksınız. Sert ayakkabı demek, yürürken ayaklarınız ayakkabıya uyum göstermeye çalışacak ve sonunda ağrıyacak demektir. Bunun için ayakkabının ‘saya’sı (üst kısmı) ayağa uygun olmalı, onun şeklini almalı. Sayanın hava geçiren, ayağı tahriş etmeyecek, yumuşak bir malzemeden yapılması gerekiyor. Deri, bu sebeple vinilden daha uygun bir malzeme. Topuk yüksekliği: Topuk yüksekliği vücut ağırlığınızın ayağın hangi bölgesinde yoğunlaşacağını belirler. Sağlıklı bir duruş için vücut ağırlığının ayağın tümüne eşit olarak dağılması gerekir. Stiletto topuklar ve topuk yüksekliği 5 santimetre ve üzerinde olan ayakkabılar, vücut ağırlığının yüzde 90’ını ayakların ön kısmına yükler. Bu aşırı baskı ayak tabanında ve parmaklarda bunyonlar, nasırlar oluşmasına neden olur. Bu baskı aynı zamanda ayağın kemerindeki kas ve tendonların da zorlanmasına sebep olur. Çok yüksek topuklu ayakkabılar yürüyüş esnasında denge kurmayı zorlaştırdığı için düşme ve bileği incitme tehlikesini de ortaya çıkarır. Sivri burunlu ayakkabılara dikkat: Sivri burunlu ayakkabılar, ayak parmaklarını çok fazla sıkıştırdığı için nasır, bunyon ve tırnak batması ile şeytantırnaklarının çoğalmasına sebep olur. Sağlıklı bir ayakkabıda ayak parmaklarınızın bulunduğu ön kısmın genişliği oldukça önemlidir. Ayakkabınızın ön kısmı parmaklarınızda nasır oluşturacak ya da tahriş etmeyecek kadar geniş, ayağınızın içeride dönmeyeceği kadar da dar olmalı. Bunu test etmek için ayakkabı ayağınızdayken, ayakta durun ve parmaklarınızı ayakkabının içinde kıpırdatıp kıpırdatamadığınıza bakın. Her adım bir çarpmadır, ayakkabınız çarpmaya karşı ayağınızı korumalı: Ayakkabı Sivri burunlu ayakkabı şık durur ama bir süre sonra ayakta çeşitli rahatsızlıklara sebep olabilir. attığınız her adımda ayak kemikleri ve kaslarındaki çarpma etkisini absorbe etmeli, yastık görevi yapmalıdır. Ayakkabı üç kilit noktayı korumalıdır: Ayak parmaklarının kökünü, ayak bağlarını ve vücut ağırlığının yüzde 25’ini taşıyan topukları. Bazen neredeyse dümdüz ve tahtayı andıran tabanları olan ayakkabılarla karşılaştığınızda, adımların getirdiği çarpmayı ayaklarınızın daha çok hissedeceğini unutmayın. Ayakla temas eden yerlerde malzeme seçimi: Ayakkabının iç tabanındaki malzemenin ayaktaki nemi azaltan yapıda olması, enfeksiyon ve döküntülerin oluşmasını ve yayılmasını engelleyecektir. Kaygan olmayan tabanlar: Ayakkabının tabanının ise zemini tutması, kaygan olmaması gerekir. Kaygan tabanlı ayakkabı kayıp düşmenize neden olabilir. Adımlarınızı sabitlemeniz zorlaşacağından kas ve bilek ağrılarına neden olabilir. Bunlara da dikkat! • Sağlıklı ayaklar için kan dolaşımını yavaşlatan, ayağınızı sıkan ayakkabıları giymekten kaçının. Uzun süre oturmak ya da ayakta kalmak ayaklarınızın şişmesine neden olarak kan dolaşımını yavaşlatır. Otururken ya da uzanırken ayaklarınızı yükseltmek, kısa yürüyüşler yapmak, ılık banyolar ve hafif bir ayak masajı ayaklarınızı rahatlatmaya yardımcı olur. • Ayaklarımız ile ilgili sorunlar artrit, diyabet ve sinir ve dolaşım bozuklukları gibi daha ciddi sağlık sorunlarının ilk belirtisi olabilir. Bu sebeple ayaklarınızda gözlemlediğiniz değişiklikleri ve sorunları aile hekiminizle paylaşmanızda yarar var. S İ M İ T S A R AY I • 59 BALAYI Balayında nereye gitsek? Uzun, meşakkatli ve bir o kadar da keyifli hazırlıkların ardından muradınıza erecek ve balayına çıkacaksınız. Düğünü nasıl titizlikle planladıysanız, balayı tatili planlarken de bir o kadar özen göstermelisiniz. Onca yorgunluk ve telaşın ardından hem dinlenip hem eğleneceğiniz ve sonunda “İyi ki evlenmişim” dedirtecek bir balayını hak ettiniz… 6 0 • S İ M İ T S A R AY I Balayı için kurduğunuz hayalleri hayata geçirmenin zamanı geldiyse bu rehberi mutlaka okumalısınız! S İ M İ T S A R AY I • 61 BALAYI B alayı rotanızı belirlerken dikkat edeceğiniz iki şey var: Birincisi; elbette tatil için ayıracağınız bütçe, ikincisi; hangi mevsimde nereye gideceğiniz. Bütçenizi belirlediniz, bir de baktınız ki yurt dışı tatilleri neredeyse yurt içi tatil fiyatlarına düşmüş. O halde ilk yapmanız gereken büyük tercihi yapmak: Yurt içi mi, yurt dışı mı? Tamam kabul. Çoğumuzun hayalinde Maldivler var! Ancak istatistikler gösteriyor ki yurt dışında en çok tercih edilen balayı adresi İtalya. Maldivler ne kadar hayalleri süslese de uçuşun uzun sürmesi ve bilet fiyatının yüksekliği sebebiyle İtalya çiftlere daha iyi bir seçim olarak görünüyor. İtalya’nın yakın takipçisi ise romantik ülke Fransa. Maldivler’e nispeten benzerliği ile bilinen ve çok daha ekonomik olan Pattaya/Phuket turları da balayı için bire bir. Bali ise yemeiçme konusundaki kalitesi ve uygun fiyatlarıyla çok göz önünde olmayan ama mutlaka değerlendirilmesi gereken bir rota. Evlendiğiniz mevsim, balayı rotanızı belirlemenizde büyük bir etken.Yurt içi seçeneklerinde iklim tahmini yapmak biraz daha kolay. Ancak yurt dışına çıkmayı kafanıza koyduysanız rotanızı evlilik mevsiminize göre belirlemelisiniz. Yoksa günlük güneşlik bir havada bronzlaşmayı hayal ederken muson yağmurlarına yakalanabilirsiniz, bizden söylemesi! sonunda özellikle daha da kuzeye çıktıkça ‘gece yarısı güneşi’ denen müthiş doğa olayına da tanıklık etme fırsatı yakalayabilirsiniz. Güneşin hiç batmadığı bir balayının harcaması 2 bin 700 ila 3 bin 800 TL arasında değişiyor. Ancak “Yazın evlenmişiz o kadar, deniz-kum-güneş sefası yapmadan olur mu?” diyorsanız size önerimiz Doğu Afrika ve Hint Okyanusu kıyıları. Yaz çiftleri için balayı önerileri “Evlilik açık havada, balayı deniz sezonunda olur” deyip, geleneğe uydunuz, siz de yaz düğünü yapan çiftlerden oldunuz. Sizin için balayı rotası seçmek artık çantada keklik! Kuzey yarım kürenin birçok bölgesinde ilk tatilinizi geçirebilirsiniz. İsveç, Finlandiya, İngiltere, İskoçya, İrlanda gibi yağışlı bölgelerde de hava artık en açık dönemlerinde. Hem yeni yerler keşfetmek hem de bunaltmayan sıcak bir havada gezip tozarak balayını geçirmek istiyorsanız Kuzey Avrupa sizin için biçilmiş kaftan. Üstelik yaz 62 • S İ M İ T S A R AY I Ancak rotanızdan Orta Amerika ve Güneydoğu Asya’yı çıkarın, çünkü muson yağmurları bu dönemde ortalığı kasıp kavuruyor, haberiniz olsun! Sonbahar… Evlilik için çiftlerimizin en çok tercih ettiği mevsimlerden biri. Özellikle yaz sıcağının bunaltmadan hüküm sürdüğü sonbaharın ilk dönemi, balayı için biçilmiş kaftan. Aslında bu dönemde seçenekleriniz hayli geniş, ama ilk tatilinizi romantik ve bir o kadar etkileyici bir atmosferde geçirmek istiyorsanız, İtalya’ya göz atabilirsiniz. Aşkın ülkesi İtalya’da bütçenize göre istediğiniz tercihi yapmanız mümkün. Fiyat skalası geniş. İtalya’da balayı için ayırmanız gereken bütçe ortalama 3 bin TL. Aynı tadı İspanya, Yunanistan, Tunus, Fas gibi diğer Akdeniz ülkelerinde de bulabilirsiniz. Hem yakın hem de ekonomik olması sebebiyle çiftlerin sıklıkla tercih ettiği Yunan Adaları’nda balayı yapmak için 250-600 Euro’luk bir bütçe yeterli. İspanya’ya gitmeyi düşlüyorsanız bütçenizi biraz daha artırmanız gerekiyor. İspanya’da balayı yapmak için 2 bin 600 TL ve üstünü gözden çıkarmalısınız. Kasım itibariyle ise yazın yağışlı geçen Hindistan ve Orta Amerika’yı keşfedebilir, Mısır ve Uzakdoğu turuna çıkabilirsiniz. Kumsalda güneş banyosu yapmak için de pek çok seçeneğinizin olduğu bir mevsim sonbahar. Kış çiftlerine seçenek çok “Kim ne derse desin benim için mevsim fark etmez” dediniz. “Zaten herkes yazın evleniyor, benim için önemli olan sevdiceğime kavuşmak” düşüncesiyle takdir edilecek bir davranış sergilediniz. E o halde adı üstünde bal gibi tatlı bir balayını Venedik’te bir gondolda, sevdiğinizle beraber çekeceğiniz selfie’nin havasına başka hiçbir selifie yaklaşamaz! S İ M İ T S A R AY I • 6 3 BALAYI Seçeceğiniz bir Akdeniz ülkesinde balayına giderek, Akdeniz sıcaklığında bir balayı yaşayabilirsiniz. 6 4 • S İ M İ T S A R AY I Aşk şehri Paris, balayı için biçilmiş kaftan. hak ettiniz. Eğer kış mevsiminden istifade balayında kayak keyfi yapmak istiyorsanız hem yurt içi hem de yurt dışında birçok kayak merkezi kış sezonunda tam formunda olacaktır. Ancak “Ülkemizin kara kışına rağmen gidelim yurt dışına bronzlaşalım, sonra gelip arkadaşlara hava atalım” derseniz size önerimiz tropik bölgeler. Maldivler, Hawaii, Bahamalar, Meksika, Senegal, Singapur, Küba ve Güney Afrika kış aylarında yaz havası solumak için birebir. Maldivler’in bembeyaz kumları üstünde, palmiye ağaçlarının gölgesinde bir balayı zannederim pek çoğumuzun reddedemeyeceği bir teklif. Ancak eğer Maldivler’de balayınızı geçirmek istiyorsanız minimum 2 bin Euro’yu gözden çıkarmanız gerek. Hawaii ve Bahamalar’da ise ılık meltemlerin esintisiyle güneş kemiklerinizi ısıtır, arkadaşlarınız Türkiye’de üşürken Meksika ve Senegal’de yaz iklimi tüm hızıyla sürer. Küba, Karayipler ve Jamaika da deniz sezonunu kapatmamış olanlardan. Küba’nın balayı harcaması bin 600 ila bin 800 Euro arasında değişiyor. Karayipler’de ise bu tutar bin 400 ila 2 bin Euro arasında. Unutmadan muson demiştik ya! Aralık ayında Uzakdoğu muson yağmurlarına veda ettiğinden Singapur, Bali ve Tayland da masmavi gökyüzünün tadını çıkarabileceğiniz adreslerden birkaçı. Tayland’da rüya gibi bir balayının bütçesi 2 bin ile 4 bin TL arasında değişiyor. Pahası sizin lüks tercihinize bağlı. Lezzetli tropik meyveleri ve görkemli tapınaklarıyla Bali de keşif dolu bir balayı için güzel bir tercih olabilir. Türkiye’ye vize uygulamayan Bali’de balayı bütçesi ise bin 100 ila bin 700 Euro arasında… İlkbaharın taze çiftlerine öneriler Baharın dönemi elbette ki ülkemizde olduğu gibi yurt dışında da önemli. İlkbaharın dengesiz havasında balayı tercihinizi yaparken meteorolojiyi S İ M İ T S A R AY I • 6 5 TÜRKİYE’YE VİZE UYGULAMAYAN ÜLKELER Antigua-Barbuda, Arjantin, Arnavutluk, Bahamalar, Barbados, Belize, Bolivya, BosnaHersek, Brezilya, Brunei Sultanlığı, Ekvador, El Salvador, Fas, Fiji, Filipinler, Guatemala, Gürcistan, Haiti, Honduras, Hong Kong, İran, Jamaika, Japonya, Karadağ, Kazakistan, Kırgızistan, KKTC, Kolombiya, Kore Cumhuriyeti (Güney Kore), Kosova, Kosta Rika, Libya, Lübnan, Makau Özel Bölgesi, Makedonya, Maldivler, Malezya, Mauritius, Moğolistan, Moldova, Nikaragua, Palau Cumhuriyeti, Paraguay, Rusya, Seyşeller, Saint Kittsand Nevis, St. Lucia, St. Vincent-Grenadines, Sırbistan, Singapur, Solomon Adaları, Sri Lanka, Suriye, Svaziland, Şili, Tayland, TrinidadTobago, Tunus, Tuvalu, Uruguay, Ürdün ve Venezuela. SEYAHAT Eğer tercihiniz Maldivler olacaksa, deniz dibindeki canlı zenginliğini görmek için şnorkelle dalmadan dönmeyin. dikkatle takip etmenizde fayda var. Ancak baharın ilk dönemlerinde evlendiyseniz kış seçeneklerini siz de tercih edebilirsiniz. Ayrıca Peru’da sıcak iklimin tadını çıkartabilir ya da farklı bir balayı düşlüyorsanız Kuzey Afrika’da bir çöl gezisine katılabilirsiniz. Baharın ikinci yarısından itibaren ise seçenekler çoğalıyor. Japon Adaları’nda nisan ayı itibariyle kiraz ağaçları çiçek açmaya başlıyor ve manzara tek kelimeyle nefes kesiyor! Tibet de Uzakdoğu için tercih edilebilir balayı rotalarından. Türkiye’ye vize uygulamayan Çin ve Tayland’da farklı kültürlerle iç içe, yemyeşil bir doğada balayı geçirmek isterseniz 5-6 bin 500 liralık bir harcama listesi hazırlamanızda fayda var. Ancak ne Uzakdoğu ne de tropik balayı istiyorsanız, hayalinizde daha oryantal aktiviteler varsa, Lübnan, Ürdün ve Mısır da mevsimin uygun olduğu ülkeler. İlkbaharı yaza bağlayan dönemlerde ise Kuzey Avrupa’yı tercih etmekten çekinmeyin! Tamam Akdeniz sahilleri güneş yakmaz ancak İsveç, Norveç, Finlandiya ve Büyük Britanya’da da ılık bahar günlerinin ve keyfini sürebilirsiniz. Ne varsa memleketimde! Gelelim yurt içine... Balayı demek sevdiceğinle evliliğin ilk günlerinin tadını çıkarmak demek! Bunun rotasının da illa sınırın öteki yanına uzanmasına gerek yok! Yurt içi balayı tercihleri de hem yurt dışı alternatiflerinden geri kalmıyor hem de bütçesiyle çiftlerin cebini yakmıyor. Türkiye’de en çok tercih edilen balayı rotaları Bodrum, Belek, Side, Kemer ve Kıbrıs. Bembeyaz evleri, dar sokakları ve hareketli geceleriyle Bodrum pek çok tatilci gibi yeni evli çiftlerin de gözdesi. Bodrum’da fiyatlar sezonun durumuna göre değişiyor elbette, ancak tatilcilerin en yoğun olduğu dönemleri tercih etmezseniz daha uygun 6 6 • S İ M İ T S A R AY I fiyatlarla günlük tatil planlamanızı yapabilirsiniz. Marmaris ise hareketli gece hayatı kadar sakin koylarının nefes kesici güzelliğiyle balayı pusulanızın ibresini bir mıknatıs gibi kendine çekebilir! Eşsiz doğası, kekik kokulu ormanları ve her daim mükemmel deniziyle Marmaris balayı için son derece cazip... Antalya’nın batısında bulunan Kemer, Akdeniz havasını huzurla ciğerlerinize dolduracağınız bir turizm cenneti. Ve Kıbrıs... Yurt içi ve yurt dışı dokusunu bir arada harmanlayan Kıbrıs’ta doğal güzelliklerin keyfini sürmekle kalmaz, renkli sosyal hayatıyla eğlenceye de doyarsınız! Ancak balayında rotanızı Kıbrıs’a çevirecekseniz bazı yurt dışı turlarına ayrılan bütçeye yakın bir tutarı cüzdanınızda ayırmanız gerek. Bin 300 ila 3 bin TL arasında değişen bu tutar elbette sizin lüks tercihlerinize göre artabilir. AMAN BUNLARI UNUTMAYIN! • Balayı rotanızı belirlediniz. Ancak her şey bitti sanmayın. Asıl iş şimdi başlıyor! Balayı rezervasyonunuzu yaptırırken ilk yapmanız gereken balayı çifti olduğunuzun altını çizmek! Ne gerek var demeyin, siz üstüne basa basa söyleyin. Otel görevlileri böylece belki size daha iyi bir oda ayırabilir ya da odanızda sizin için hoş sürprizler hazırlayabilir. • Oda seçiminde tüm beklentilerinizi açık açık söylemekten çekinmeyin. Odanız deniz manzaralı mı olsun? İşinizi şansa bırakmayın. Unutmayın siz balayı çiftisiniz. Bu cümle zaman zaman her kapının anahtarı olabilir. • Yaz mevsimin yaşandığı bir yerde balayı yapacaksanız yanınızda mutlaka yüksek koruyucu faktörlü güneş kremi olsun. Özellikle Maldivler, Bali gibi ülkelerde karşılaşacağınız sıcaklık ve güneş ışınları alışkın olduğunuzdan farklı olacaktır. Beş dakikada, tatilinizi olumsuz etkileyecek kadar yanmanız mümkün. • Sürekli kullandığınız ilaçların yanında, ağrı kesici, ateş düşürücü gibi temel ilaçları doktorunuza veya eczacınıza sorarak bavulunuza koymayı ihmal etmeyin. • Gideceğiniz ülkeyle ilgili mutlaka internette araştırma yapın ve blogları okuyun. Bali’de para bozdururken ‘tırnaklama’ denen hırsızlık türüne dikkat etmeniz gerektiğini, İspanya’da pasaport sorma bahanesiyle durdurulduğunuzda cüzdanınızın çalınma riskinin olduğunu ve daha bunun gibi hemen her ülkede görülen hırsızlık türlerini bu sayede öğrenebilir ve hazırlıklı olabilirsiniz. • Son bir not: Uçak rezervasyonunuzu düğününüzün hemen ertesinde sabahın körüne almamanızda fayda var. Gece geç saatlere kadar sürecek olan evlilik merasiminin ardından sabah kalkmak çok zor olacaktır. Öğleden sonra alacağınız uçuş biletiyle daha dingin bir kafayla yolculuğa başlayabilirsiniz. • Evliliğin en güzel tatili, baldan tatlı balayı için artık son derece donanımlı, hazır ve nazırsınız. Bu kadar bilgiye her şey yolunda gider mi? Umarız gider ama unutmayın ki ufak tefek aksilikler mutlaka olur. Canınızı sıkmayın, karıkoca çıktığınız ilk tatilin keyfini çıkarın.. S İ M İ T S A R AY I • 67 seyahat Londra’da görmeniz gereken 10 yer 24 saat uyumayan, dünyanın en kozmopolit şehirlerinden biri olan Londra bozulmamış tarihi dokusu ile mükemmel bir yer. Şehirde görmeniz gereken sayısız yer var ama sizin için derlediğimiz bu yerleri görmeden Londra’dan sakın dönmeyin! Ç ift katlı otobüsler, eski model taksiler ve kırmızı telefon kulübeleri… Sanırız nereden bahsettiğimizi hemen anladınız. İngiltere’nin başkenti Londra, km2’ye düşen 4 bin 288 kişi ile dünyanın en kalabalık şehirlerinden biri. Londra, tarihi mimarisi, dünyaca ünlü alışveriş merkezleri, planlı şehir yapısı, yeşil alanları ile pek çok yönden müthiş bir yer. Kapalı havası ve yağmuru dışında yüzünüzü asacak hiçbir yanı yok. “Eh, o kadarcık kusur kadı kızında bile olur” diyelim ve Londra’ya gittiğinizde mutlaka görmeniz gereken yerleri yakından tanımaya başlayalım… 6 8 • S İ M İ T S A R AY I Simit Sarayı lezzetlerinin Londralılar ile buluşmaya hazırlandığını biliyor muydunuz? S İ M İ T S A R AY I • 69 seyahat Oxford Street Eğer gerçek bir alışveriş tutkunuysanız görmeniz gereken ilk yer Oxford Street olmalı. Dünyanın en ünlü alışveriş caddelerinden biri olan Oxford Street’te aradığınız her markaya ulaşabilirsiniz. Cadde üzerinde 500’ün üzerinde mağaza bulunuyor. Dünyanın en ünlü markalarının en gösterişli mağazalarını bu caddede bulabilirsiniz. Caddedeki binaların büyük çoğunluğu 19. Ve 20. Yüzyıllarda yapılmış tarihi yapılar. Teknoloji ve elektronik mağazalarının bulunduğu sokak olan Tottenham Court Road da bu cadde ile kesişiyor. Hemen küçük bir hatırlatma yapalım. Simit Sarayı da Londralılara simit yedirmek için bu caddedeki yerini aldı! Eğer Oxford Street’te o mağaza senin bu mağaza benim dolaşmaktan yorulursanız Simit Sarayı mağazamızda soluklanarak çıtır çıtır simit keyfini Londra’da da sürdürebilirsiniz. Tower Bridge Eğer Londra’ya gittiyseniz Tower Bridge’i görmeden geri dönmeyin zira bu yaptığınızı duyan olursa sizi fena halde kınayabilirler! Hatta geldiğinizde Tower Bridge köprüsünü arkanıza alarak şık bir fotoğraf çektirin ki hem bu klasik manzara anılarınız arasındaki yerini alsın hem de elinizde 70 • S İ M İ T S A R AY I gittiğinize dair bir belge olsun. Yapımı 8 yıl süren köprü Londra’yı ikiye bölen Thames ırmağının üstünde bulunuyor. 1894 yılında kullanıma acılan köprüye doğru ilerlerken yine bir Londra klasiği olan fish&chips dükkanlarından birine girip karnınızı doyurmayı unutmayın. Tower Bridge Parlemento Binası ve Big Ben Big Ben Londra Parlementosu’nun saat kulesi olan Big Ben, dünyanın en büyük dördüncü saat kulesi. İngiltere’nin en önemli simgelerinden biri olan Big Ben Victoria gotik stilinde inşa edildi. 9.63 metrelik kulenin içerisindeki çanın ağırlığı ise 3 ton. Aslına bakarsanız Big Ben adı aslında kulenin değil bu devasa çanın adı ancak kule de bu isimle anılıyor. Bu devasa çanın sesi 14 kilometre uzaktan bile duyulabiliyor. Hyde Park Oxford Street Londra gerçek bir metropol ama onun tam ortasına giderseniz kendinizi içerisinde sincapların dolaştığı mükemmel bir ormanlık alanda bulabilirsiniz. Hyde Park Parlamento Binası İngiltere’nin kalbine yani ülkenin yönetildiği yer olan Parlamento Binası’na diğer adıyla Westminster Sarayı’na hoş geldiniz! Thames Nehri kenarında bulunan bu güzel tarihi yapı Neo-Gotik mimarinin çok güzel bir örneği. Yaklaşık bin 100 odası, 100 merdiven çıkışı ve toplamda 4.8 kilometreyi bulan uzun koridorları olan binanın büyük bölümü 19. Yüzyıl’da inşa edildi. 1834 yılında büyük bir yangın geçiren Parlamento Binası’nın onarımı yaklaşık olarak 30 yıl kadar sürdü ve bina yeniden eski haline kavuşturuldu. Hyde Park S İ M İ T S A R AY I • 71 Londra’nın tam ortasında bulunuyor ve şehrin en büyük kraliyet parkı. Bu devasa parkta piknik yapabilir, kitap okuyabilir, soluklanabilir ve şehrin ortasındaki doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Hatta içinizde biriktirdiğiniz, haykırmak istediğiniz düşünceleriniz varsa parkın Marble Arch’a yakın kuzeydoğu köşesinde parka gelen herkesin konuşma yapabildiği Speakers’ Corner’da dilediğiniz gibi özgürce konuşabilirsiniz. Hyde Park’taki bu köşe, eskiden beri tüm fikirlerin ifade edilmesine açık bir geleneği temsil ediyor… Eğer Hyde Park’a yolunuz yaz aylarında düşerse mükemmel konserlere ve festivallere de katılabilirsiniz. seyahat British Museum koleksiyonları dört ana bölümde sergileniyor: Eskiçağ yapıtları Dünyanın en eski müzelerinden bölümü; sikkeler ve madalyalar biri olan Britis Museum’a mutlaka bölümü; baskılar ve çizimler bölümü; uğrayın. Bu müzeyi ziyaret ettikten günümüzde ayrı bir yapıda bulunan sonra hayatınızı British Museum’dan ‘İnsanlık Müzesi’ adı verilen etnografya önce ve sonra olmak üzere iki bölümü. bölüme ayıracaksınız. Toplam dört kilometre uzunluğundaki 94 galeride yer alan eserler iki milyon yıllık dünya ve medeniyetler tarihinden izler taşıyor. Bu eserleri izlerken ufkunuzun değiştiğini hissedeceksiniz. Müzede, dünyanın her yanından getirilen seçkin eskiçağ yapıtları ve etnografya koleksiyonları British Museum bulunuyor. British Museum Covent Garden 72 • S İ M İ T S A R AY I National Gallery National Gallery, sürekli olarak sergilenen 2 bin 300’den fazla tablosu ile Londra’nın en önemli müzelerinden biri. 1824 yılında İngiliz hükümeti, banker John Julius Angerstein’dan 36 tablo satın aldı. Bu tablolar müzenin ilk eserleri oldu. Erken Italyan Rönesansı ve 17. yüzyıl İspanyol tabloları ile ön plana çıkan Ulusal Galeri’de Leonardo Da Vinci’nin ‘Kara kalem’ ve Piero della Francesca’nın ‘Hz. İsa’nın Vaftizi’ tabloları da bulunuyor. Trafalgar Meydanı’ndaki National Gallery’deki eserler kronolojik sıra ile sergilendiği için gezilmesi keyifli bir müze. Avrupa’daki diğer müzelerle kıyaslandığında ufak boyutlu bir müze gibi görünmesine rağmen önemli eserleri barındırması ile rakipleri arasında öne çıkıyor. Covent Garden Adım başı bir etkinlikle karşılaşacağınız Covent Garden’da bir köşede ateş üfleyen birini, diğer tarafta gerçek bir heykelden ayırt etmenin çok zor olduğu sokak sanatçılarını görebilirsiniz. Burada kendinizi adeta bir panayırdaymış gibi hissedeceksiniz. Alışveriş yaparken biraz kendinizi tutmanızda yarar var çünkü Covent Garden Londra’nın diğer yerlerine nazaran Trafalgar Square fazlasıyla turistik olduğu için biraz pahalı bir yer. Yine de buradaki bit pazarına uğradığınızda kendinizi tutamayıp birkaç parça satın alacağınız konusunda sizinle iddiaya bile girebiliriz! Sayısız yeme içme mekânının yer aldığı Covent Garden’da zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız bile. Buckingham Sarayı Trafalgar Square Trafalgar Square Londra’nın en büyük ve ihtişamlı meydanı. Big Ben ile Leicester Square arasındaki bu meydan her ikisine de 5 dakikalık bir yürüyüş mesafesinde. Londra’nın otobüs ulaşımının kalbi olan Trafalgar Square’de birçok anıt, eser ve tarihi bina bulunuyor. Dikkat çekici bu eserlerden biri de meydandaki Nelson Sütunu. 52 metre yükseklikteki sütunun üzerinde Trafalgar Savaşı’nda Fransız ve İspanyolları yenen komutan olan Amiral Nelson’ın anıtı bulunuyor. Trafalgar Square çeşitli organizasyonlar için aktif olarak kullanılan bir meydan. Mesela Londra’daki yeni yıl kutlamaları bu meydanda yapılıyor. Sayısız güvercine ev sahipliği yapan Trafalgar Square’in tadını çıkardıktan sonra yapacağınız 15 dakikalık bir yürüyüş sonucunda İngiliz Kraliyet ailesinin yaşadığı Buckingham Palace’a ulaşabilirsiniz. Buckingham Sarayı Londra’nın en fazla turist çeken binalarından biri. Buckingham Dükü S İ M İ T S A R AY I • 73 John Sheffield tarafından 1705 yılında kır evi olarak yaptırıldı. Daha sonra Kral III. George, bu evi 1761 yılında aldı. 1826 yılında Kral IV George, evi genişlettirdi ve bugün gördüğümüz Buckingham Sarayı haline dönüştürdü. Kraliyet ailesinin Londra’daki resmi ikametgâhı olan Buckingham Sarayı‘nda 775 oda bulunuyor. Kraliçenin sarayda olduğu günlerde özel bir bayrak göndere çekiliyor. Kraliyet ailesi üyelerinin sarayda bulunmadığı yaz aylarında sarayın bazı bölümleri ziyarete açılıyor. Etrafı bahçelerle çevrili sarayın halka açık olan bölümlerinin gezilmesi üç saati buluyor. Saray muhafızlarının nöbet değişim töreni turistler tarafından ilgiyle karşılanıyor. SEYAHAT Kayısı şehri Malatya Doğu Anadolu Bölgesi’nin en eski yerleşim yerlerinden biri olarak Hititler’den Roma’ya, Araplar’dan Bizans’a pek çok uygarlığa ev sahipliği yapan Malatya, zengin tarihi mirası, kayısı başta olmak üzere birbirinden leziz tatları ve doğal güzelliğiyle keşfedilmeyi bekliyor. 74 • S İ M İ T S A R AY I Reçelden yağa, kolonyadan lokuma kadar kayısıdan elde edilen çok sayıda ürün bulabileceğiniz Malatya’ya gitmişken kendiniz ve sevdikleriniz için hediyeler almadan dönmeyin… S İ M İ T S A R AY I • 75 HABER Adıyaman il sınırları içerisindeki Nemrut Dağı, Malatya’ya çok yakın. Gitmişken, dağdan güneşin doğuşunu izlemeyi ihmal etmeyin. U ygarlığının tarihi 10 bin yıl öncesine giden Malatya’nın adının, Hitit dilinde ‘bal’ anlamına gelen ‘Melid’ kelimesinden türediği biliyor muydunuz? Melita, Maldia, Meliddu, Melide, Melid, Milid, Milidia ve son olarak da, bal kıvamındaki kayısısıyla andığımız Malatya, Selçuklular döneminde üstünlük ve asalet ifadesi olarak ‘Saadet şehri’ olarak da anılırmış. Şehir için bugün de aynı tanımı kullanmak mümkün. Sadece kendi nüfusu değil, İnönü Üniversitesi’nin öğrencileri ve mevsimlik göçle kalabalıklaşan Malatya; canlı, sıcak ve bir o kadar da mutlu bir şehir… Malatya’da yeni imar alanlarında yükselen pırıl pırıl binalarla birlikte eski yerleşimlerin yıkılarak yenilenmesi sonucu şehrin yeni bir çehreye kavuştuğunu söyleyebiliriz. Birbirinden şık ve modern mimariyle yapılan binalar, kimi zaman nerede olduğunuzu unutmanıza yol açabiliyor. Lüks konutlar, hem şehirdeki yaşam kalitesini artırıyor hem de Malatya’nın tarihi kimliğinin yanına modern şehir algısını da ekliyor. Şehrin merkezi en canlı bölge… Çalışanlar işyerlerinden, öğrenciler okuldan çıktıktan sonra kalabalıklaşan merkeze baktığınızda, İstanbul’daki İstiklal Caddesi’ni aratmayacak bir dinamizme kapılıyorsunuz. Dünya kuru kayısı ihtiyacının yüzde 80’ini Malatya’nın karşıladığını biliyor muydunuz? Eminiz bu duruma hiç de şaşırmamışsınızdır. Malatya’da tekstil fabrikaları, un ve yem sanayi, hayvancılık bir yana, kayısı bir yana… Yıllık ortalama 70-120 bin ton arası kuru kayısı üretilen şehirde, 400-500 bin ton da yaş kayısı üretimi yapılıyor. Kentte üretilen yaş kayısının yüzde 90’ı kurutuluyor ve bunun yaklaşık yüzde 95’i de ihraç ediliyor. Malatya sadece kayısı ile yılda ortalama 200250 milyon dolar arası ihracat geliri sağlıyor. Kayısı tarımı aynı zamanda 30 bine yakın aileye de ekmek kapısı açıyor. Gezi rotası Malatya denince herkesin aklına şüphesiz kayısı geliyor. Fakat tarihin beşiğinde sayısız medeniyete ev sahipliği yapmış Malatya’yı sadece kayısı ile anmak, şehre büyük haksızlık olur. Malatya’nın şimdiki merkezi, birçok Anadolu kentine oranla düzenli ve modern bir görünüme sahip. Park, meydan gibi kamusal alanlara son derece geniş yer verilen şehirdeki Kernek Caddesi, Malatya’nın en modern ve dinamik bölgesi. Şık Beşkonak 76 • S İ M İ T S A R AY I restoranlar ve mağazaların bulunduğu bu caddenin hemen bitimindeki şelale aynı zamanda bir buluşma noktası. Kernek Caddesi, Malatya Müzesi’ne de evsahipliği yapıyor. Malatya ve çevresindeki kazılardan çıkarılan 15 bin eserin sergilendiği müzedeki en nadide objeler neolitik heykelcikler, kılıç ve mızrak uçları, Arslantepehöyük’te geç kalkolitik çağı katında bulunan ve tarihi MÖ 4 bin yılına dek uzanan mezar ile mühür baskılar… 13 Şubat 1931 yılında Malatya’ya ilk gelişinde Atatürk’ün ağırlandığı ve ‘Atatürk Evi’ adıyla bilinen ev de yine bu caddede… Burada ayrıca Tarihi Vali Konağı’nı, Sinema Caddesi’ndeki tarihi Malatya evleri olarak bilinen Beşkonak’ı gezebilirsiniz. Aslantepe Höyüğü Battalgazi Malatya’ya gittiğinizde uğrayacağınız bölgelerden biri de Battalgazi olmalı. Eski şehri çevreleyen surların arasından girdiğimiz Battalgazi’de ziyaret edilebilecek çok sayıda tarihi eser var. Ulu, Melik Sunullah, Akminare, Alacakaya, Sütlü Minare ve Karahan camileri, Kanlı Kümbet, Hasan Basri Türbesi, Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı… En görkemli eser, Ortaçağ’ın mimari şaheserleri arasında gösterilen, Selçuklu hükümdarı Alaaddin Keykubat zamanında, 1224 yılında yaptırılmış olan Ulu Camii. Anadolu’nun ayakta duran en eski camisi olma özelliğini sürdüren bu eserin sahibi ise Mimar Mansur bin Yakup… Yine bölgede bulunan Kanlı Kümbet’in tam olarak hangi amaçla kullanıldığından emin olunmasa da kümbet içinde idam cezalarının uygulandığına dair rivayetler var. Aslantepe Höyüğü Battalgazi’den sonra şehrin arkeolojik araştırma sahası olan Aslantepe de gezilecek yerler arasında olmalı. Aslantepe Höyüğü’ndeki kazılar, milattan önce 8 bin yıllarından itibaren bölgede yerleşim olduğunun kanıtı. 1961’de başlatılan kazılarda, daha önce varlığı bilinmeyen kültürlere yerlerden biri. Malatya’nın doğal güzelliği ve tarihsel dokusunun yanı sıra, şehre 100 km mesafedeki Nemrut Dağı’na bağlantısı, şehrin turizmini artıran unsurlar. Orduzu Pınarbaşı bile rastlanmış. Burada, dünyanın bilinen en eski saray yapısı da dâhil olmak üzere pek çok buluntu ortaya çıkarılmış. Malatya’nın, dolayısıyla Doğu Anadolu’nun en batı ucunda yer alan Darende’de Somuncu Baba Külliyesi, Balıklı Kuyular, Tohma Kanyonu, Hasangazi Türbesi gibi tarihi eserleri görebilirsiniz. Rafting ve doğa yürüyüşü de yapılabilen Darende, özellikle yaz aylarında ziyaretçi akınına uğruyor. Nemrut Dağı’na çıkmadan olmaz Torosların devamı olan Beydağlarının çevrelediği Malatya’ya 100 km uzaklıktaki Nemrut Dağı, Adıyaman sınırları içinde ama Malatya’ya gelenlerin görmeden gitmediği S İ M İ T S A R AY I • 7 7 Orduzu Pınarbaşı, Malatyalılar için çok popüler bir mesire yeri... MalatyaElazığ karayolu üzerinde, merkeze 5 kilometre mesafede, yamaçları çam ağaçlarıyla çevrili olan Orduzu Pınarbaşı, yazlık gazinoları, göl kenarındaki dinlenme tesisleri ve Mişmiş Park’ta inşa edilen Kayısı Fuarı alanıyla doğal bir çekim noktası. Ne yenilir? Malatya’ya gelmişken kayısıya doyacağımızdan şüphemiz yok ama Doğu mutfağının damak çatlatan lezzetini şehirde nasıl yadsıyabiliriz? Yoğurtlu çorba, analıkızlı, kiraz sarma, ıspanaklı ekşi, dolma köftesi ve dövme çorbasıyla geniş bir çorba çeşitliliği bulunan şehirde, ana malzemesi bulgur olan köftelerin de özel bir yeri var. Malatya mutfağında 100’ün üzerinde köfte çeşidi olduğunu öğrendiğimizde ise şaşırmadan edemiyoruz. Malatya’daki esnaf lokantalarında kâğıt kebabı, içli köfte ve tereyağlı kayısı tatlısını da denemenizi tavsiye ederiz… BİTKİ DÜNYASI Havanızı bitkilerle temizleyin Hayatımızın büyük bölümünü evlerimizde geçiriyoruz. Bizim için değerli olan bu yaşam alanının havasının temizliği de sağlığımızı doğrudan etkiliyor. Temiz bir nefesin yolu ise bitkilerden geçiyor. 78 • S İ M İ T S A R AY I Bitkiler sadece evinizin havasını temizlemekle kalmaz, aynı zamanda dekorasyonunuza da hava katar… S İ M İ T S A R AY I • 79 BİTKİ DÜNYASI T ürkiye’de 70’li ve 80’li yıllarda yaşayanların hafızalarında mutlaka ev bitkilerinin yeri vardır. Büyüklerimizin evinde, cam önlerinde, koridorlarda hatta banyoda bile görmeye alışık olduğumuz ev bitkileri, sadece güzel oluşları ve ev ortamına verdikleri doğal görüntü sebebiyle değil, aynı zamanda havayı temizledikleri için de tercih ediliyorlardı. Nitekim yapılan araştırma ve deneyler, bitkilerin olduğu iç mekânların uçucu ve değişken kimyasal oranlarında kayda değer düşüşler olduğunu göstererek bu düşünceyi doğruluyor. Bitkilerin ortamdaki zararlı maddeleri temizleme kabiliyetleri, farklı türler arasında çeşitlilik gösteriyor. Örneğin etkenlerin görülmesi ‘kapalı ortam hava kirliliği’ olarak tanımlanıyor. Evlerimizde sıklıkla rastlanan lamine parkeler, suntadan yapılan mobilyalar, cilalar, plastik malzemeler, boyalar ve yaşamımızın neredeyse vazgeçilmezi haline gelen temizlik malzemeleri evin havasına çeşitli maddelerin yayılmasına sebep oluyor. İç ortam havasındaki bu kirleticilerin görülme oranı; yapının özelliklerine, yapımında kullanılan malzemeye, ısıtma sistemine, havalandırma durumuna, içeride sigara içilip içilmemesine bağlı olarak da değişiyor. Kısacası içinde eşya olan birçok ev ve ofisin havasında bahsettiğimiz moleküllerin görüldüğünü söylemek mümkün. yürütülmüş. Araştırmada 10 farklı bitki incelenmiş ve havadaki tüm kimyasal tipleri gidermede etkili olan bitkiler şöyle sıralanmış: • Benjamin (Ficus benjamina) • Şeflera (Schefflera arboricola) • Salon sarmaşığı (Cissus rhombifolia) • Barış zambağı (Spathiphyllum sp.) • Şeytan sarmaşığı (Epipremnum aureum) NASA, bitkileri inceledi Bir astronotun sentetik malzemelerle donatılmış ufak bir uzay istasyonunda aylarca kalması gerekiyor. Kabin içine sürekli olarak zararlı kimyasallar yayıldığını bilen ve bunun astronotların sağlığını etkilemesini önlemeye Bitkilerinizin bakımını ihmal etmezseniz her zaman sağlıklı görünürler. bir bitki formaldehit gidermede başarılıyken, diğeri benzeni yok etmede daha iyi sonuç verebiliyor. Bu satırları okuduktan sonra, “Benim temiz evimin havası da temizdir” diye düşünenler olabilir. Öyleyse her evde olan malzeme ve eşyaların ortamdaki havaya kattığı moleküllere birlikte bakalım… Hava kirliliği Konutlarda ve diğer kapalı yapılarda iç ortam havasında; insan sağlığını olumsuz yönde etkileyen karbonmonoksit, kükürtdioksit, nitrojen oksitler, formaldehit, sigara dumanı, radon, asbest, kurşun, uçucu organik moleküller, çeşitli mikroorganizma ve alerjenler gibi biyolojik, fiziksel ve kimyasal zararlı Öyleyse ortam havasını temizleyecek bitkilere göz atmakta fayda var. Ev bitkisi, ama hangisi? Bitkinin havadaki zararlı maddeleri azaltmasına dair değerler; ışık, ısı, nem ve besin gibi büyüme faktörlerine bağlı olarak değişiyor. Bitkiler elbette ortamdaki kimyasal maddelerin tamamını yok etmiyor, fakat bu anlamda dikkate değer bir fayda sağlıyor. Bu konuda yapılan araştırmalar, bitkilerin havayı temizleme özelliğini kanıtlayan sonuçlarıyla, bizi doğanın sunduğu eşsiz yaşam dengesine bir kez daha hayran bırakıyor. Bu araştırmalardan bir tanesi, Alman Ulusal Çevre ve Sağlık Araştırma Merkezi tarafından 8 0 • S İ M İ T S A R AY I çalışan NASA uzmanları, kapsamlı bir araştırmada, kapalı mekân hava kalitesini etkileyen bitkileri incelemeye alarak bu konuda etkili olan bitkilerin listesini yayınladı. NASA’nın kapalı alan havasını temizleyen bitkilere dair en etkiliden başlayan listesi şu şekilde: • Areka palmiyesi (Chrysalidocarpus lutescens) • Salon palmiyesi (Rhapis excelsa) • Bambu palmiyesi (Chamaedorea seifrizii) • Kauçuk (Ficus robusta) • Kardeş kanı (Dracaena deremensis) • İngiliz sarmaşığı (Hedera helix) • Ficus alii (Ficus macleilandii) • Salon eğreltisi (Nephrolepis exalta) • Beyaz yelken çiçeği (Spathiphyllum commutatum) Türkiye’de bulunan ve tavsiye edilen ev bitkileri (Chrysalidocarpus lutescens) NASA araştırmacılarının tavsiye ettiği bitkilerden biri. Bu palmiye, havayı toluen’den ve ksilen’den arındırma konusunda yüksek performans gösteren bitkilerin başında geliyor. Uygun koşulları sağlar, tüm sene boyunca 22 derece bir ısı ve yapraklarına düzenli bir şekilde su püskürtürseniz 1.50 ila 2.50 m. boyunda bir bitki elde edersiniz. Işık isteği: Orta Isı isteği: 15 ila 25 derece arası Benzen’e karşı: + Formaldehit’e karşı: + Toluen’e karşı: +++ > > Areka palmiyesi Bambu palmiyesi (Chamaedorea seifrizii) NASA uzmanları tarafından tavsiye edilen bitkilerden biri. Bu palmiyenin kamışları 2 m’ye kadar erişir, fakat bu boya varmadan bile trikloetileninin de dâhil olduğu hava kirleten birçok maddeyi emer. Bu bitkiyi güvelere karşı ilaçların, leke sökücülerin ve diğer kuru temizleme malzemelerinin yoğun olduğu giyinme odasına yakın bir yere koyabilirsiniz. Işık isteği: Orta-az Isı isteği: 18 ila 24 derece arası Benzen’e karşı: ++ Formaldehit’e karşı: +++ Trikloretilen’e karşı: ++ Ksilen’e karşı: + S İ M İ T S A R AY I • 81 BİTKİ DÜNYASI Kauçuk ağacı > (Ficus elastica) Emekli NASA araştırmacısı ve ‘Eco-friendly House Plants’ (Çevre Dostu Ev Bitkileri) kitabının yazarı, Dr. B.C. Wolverton’un tavsiye ettiği bitkilerden biri. Kauçuk ağacı özellikle formaldehit’i emme konusunda etkili. Doğrudan güneş ışığı gelmediği sürece, her mekân hoşuna gider. Büyüdükçe hacim kazanan bu bitki için geniş bir yer ayarlamanızı tavsiye ederiz. Işık isteği: Orta-az Isı isteği: 15 ila 25 derece arası Formaldehit’e karşı: ++ > Beyaz yelken çiçeği (Spathiphyllum commutatum) ‘Eco-friendly House Plants’ (Çevre Dostu Ev Bitkileri) kitabında tavsiye edilen bitkilerden biri. Tam bir zararlı madde emici. Işık isteği: Orta-az Isı isteği: 18 ila 25 derece arası Amonyak’a karşı: ++ Benzen’e karşı: ++ Formaldehit’e karşı: +++ Toluen’e karşı: +++ Trikloretilen’e karşı: +++ Ksilen’e karşı: ++ 82 • S İ M İ T S A R AY I Şeflera > (Schefflera actinophylla) Alman Ulusal Çevre ve Sağlık Araştırma Merkezi tarafından önerilen iç mekân bitkilerinden biri. Bu bitkiye evde geniş bir yer ayrılmasını tavsiye ederiz. Aydınlığı seven şeflera, doğrudan gelen güneş ışığından ise hoşlanmaz. Işık isteği: Orta Isı isteği: 12 ila 25 derece arası Benzen’e karşı: + Formaldehit’e karşı: ++ Ksilen’e karşı: ++ > Benjamin (Ficus benjamina) Alman Ulusal Çevre ve Sağlık Araştırma Merkezi tarafından önerilen iç mekân bitkileri arasında yer alıyor. Türkiye’de evlerde en yaygın bulunan bitki. Bu bitkiyi aydınlık odalara koyabilirsiniz. Işık isteği: Çok Isı isteği: 15 ila 25 derece arası Amonyak’a karşı: + Formaldehit’e karşı: +++ Ksilen’e karşı: +++ S İ M İ T S A R AY I • 8 3 Röportaj Bebeklere yüzme öğretilebilir mi? Suda vakit geçirmeleri bebekler için faydalı mı? Bir bebek kaç yaşından itibaren yüzebilir? Bebeklere suyu sevdirmenin bir yolu yok mu? Yaza girdiğimiz şu günlerde tüm bu soruları bebek ve okul öncesi yüzme eğitmeni Yasemin Saner Çulha’ya sorduk ve kurucusu olduğu su aktivitesi ‘Swimbaby’ üzerine konuştuk. 0-4 yaş arası çocukların beyin kas koordinasyonu suyun üzerinde durmalarına izin vermez. Fakat bu dikkatli eğitmenler ve ebeveynlerin yanında sudan keyif almalarına engel değil… 9 0 • S İ M İ T S A R AY I S İ M İ T S A R AY I • 91 Röportaj G üneşli bir gün… Altın rengi kumların üstüne serilmiş güneşleniyorsunuz ya da şezlongunuzda oturmuş içeceğinizi yudumluyorsunuz. Aniden bir ses tüm dikkatleri üzerine çekiyor ve plajın bütün hâkimiyetini ele geçiriyor. Bir bebek, var gücüyle ağlıyor. Evet, yine bir anne-baba “bağışıklık sisteminin güçlenmesi için” bebeğini denize sokmaya uğraşıyor… Bu sahneye en az bir kez şahit olmuşsunuzdur. Bebeklerin doğuştan yüzme yetenekleri olduğu gibi bir kanıya kapılmışken, sudan bu kadar korkmalarını pek anlam veremeyiz. Peki, bu ne kadar doğrudur? Bir bebeğe ne zaman yüzme öğretilebilir? Suda vakit geçirmek bebeklere neler katar? Bu ve fazlasını okul öncesi yüzme eğitmeni Yasemin Saner Çulha’dan dinledik. Bebek yüzme eğitmenliğine neden başladınız, nasıl bir süreçten geçtiniz? Oğlum Pamir, 8 haftalıkken bebek yüzme aktivitesine katılarak suyla tanıştı. O dönem, su sayesinde bebeğimin ne kadar huzurlu olduğunu gördüm ve kendimi bu işin içinde buldum. İngiltere’de faaliyet gösteren STA (Swimming Teachers Association)’nın dünya çapında geçerli, bebek ve okul öncesi yüzme eğitimini ve diğer güvenlik eğitimlerini başarıyla tamamlayarak bebek yüzdürmesi alanında eğitmen olarak çalışmaya başladım. Bu alanda 9 2 • S İ M İ T S A R AY I kendimi daha fazla geliştirmek üzere Laurie Lawrence’ın kurucusu olduğu World Wide Swim School’un Avustralya disipliniyle oluşturulmuş bebek yüzdürme eğitimlerini de tamamladım. Tecrübeli bir eğitmen olarak, 2013 yılında su aktivitesi olan Swimbaby’yi kurdum ve burada eğitmenlik yapmaya devam ediyorum. Bebeklerin doğuştan yüzme refleksine sahip oldukları doğru mudur? Bebeklerde suda nefes tutma refleksi doğuştan gelir. Bu refleks, 17’nci aydan sonra giderek azalmaya başlar. Swimbaby gibi su aktivitelerinde amaç bu refleksi bilinçli hale getirmektir. Bebekler kaç yaşından itibaren yüzebilirler? Dünya genelinde bebeklerin doğdukları andan itibaren suyun altından kısa mesafe de olsa yüzebildiklerini görüyoruz. Bazı uzmanlar bebeklerin üç yaşından itibaren yüzme öğrenmesinin daha doğru olduğunu söylüyor. Üç yaşından önceki bebeklere tam olarak yüzme mi öğretiliyor, yoksa ileride daha sağlıklı yüzebilmeleri için gerekli alt yapı mı sağlanıyor? Kesinlikle bir alt yapı oluşturuyoruz. 0-4 yaş arası çocukların beyin kas koordinasyonu suyun üzerinde durmalarına izin vermez. Suyla vakit geçirmiş, Swimbaby gibi su aktivitesine katılmış çocukların ise Bebeklere yüzme öğretilirken çok hassas ve dikkatli olunması gerekiyor. yüzme yaşı 20 aylara kadar inebilir. Burada kast ettiğimiz stil yüzmesi değil, var olan nefes tutma refleksini kelime bağdaştırma yöntemi ile bilinçli hale getirmektir. Böylece bebek, suyun altından kısa mesafe yüzebilir. Bu da bebeğin beyin-kas koordinasyonunu oldukça olumlu etkiler. Bebeğin böyle bir su aktivitesine katılması için doktor onayı almak gerekir mi? Bebeklerde yüzme yaşı 20 aylara kadar inebiliyor. S İ M İ T S A R AY I • 9 3 Doktordan onay almak ebeveynin kendini daha güvende hissetmesini sağlar. Ayrıca bizler de havuza girmeden önce, bebeğin Hepatit B aşısının tamamlanmasını ve doktora danışılmasını istiyoruz. Özellikle bebeğin kronik bir rahatsızlığı varsa -astım, bronşit, sık sık tekrarlayan cilt hastalıkları gibi- katılmasını önermiyoruz. Sudan korkan bebekler için ebeveynlere tavsiyeleriniz nelerdir? Ebeveynlerin tutumu burada büyük önem taşıyor. Bebekler, anne-babanın beden dilinden, ses tonundan, sözcüklerinden ve mimiklerinden çok fazla etkilenirler. Ebeveyn rahat ve kararlı olmalıdır. Öncelikle bebeğin sudan neden korktuğunun düşünülmesinde fayda var. Daha önce yaşadığı bir tecrübe mi yoksa herhangi birinin hiç kötü niyeti yokken, “Aman dikkat suya düşersen boğulursun” gibi bir korumacı yaklaşımından mı kaynaklanıyor? Öyleyse bile bu tecrübeyi ebeveyn unuttuğunda, çocuk da unutacaktır! Acele etmeden, çocuğun rahat hissetmesini sağlamak gerekir. Dünyada ve ülkemizde bu alanda ne gibi çalışmalar yürütülüyor, karşılaştırmalı olarak açıklayabilir misiniz? Özellikle İngiltere ve Avusturalya’da bebek yüzmesi, su güvenliği gibi çalışmalar çok gelişmiş durumda. Birçoğumuz, sosyal medyada sıkça, farklı ülkelerde yapılan bebek yüzmesi çalışmalarının başarı videolarını izliyoruz. Ülkemizde ise son iki senedir bebek Röportaj Su aktiviteleri bebeğin... • Vücut direncini arttırır, • Kas ve iskelet sistemini güçlendirir, • Sinir sistemini ve psikolojisini olumlu etkiler, • Nefes kontrolünü geliştirir, • Uykusunu tetikler, • Eğlenmesini, sosyalleşmesini ve özgürce hareket etmesini sağlar, • Duyularını geliştirir, • Ebeveyne olan güvenini pekiştirir. 9 4 • S İ M İ T S A R AY I Yüzme eğitmeni Yasemin Çulha ve oğlu Pamir. su aktiviteleri gerçekleştiriliyor. Biz eğitmenler de kendimizi geliştirirsek bu izlediğimiz videolar ülkemizden çıkabilir. “Swimbaby”den bahseder misiniz, neler yapıyorsunuz? Swimbaby programı 0-4 yaş arası bebekler ve okul öncesi çocuklara hitap eden; fiziksel, ruhsal ve sosyal gelişimi sağlayan bir su aktivitesidir. Program bir deneme dersi ardından, beş haftalık kurlar halinde gerçekleşiyor. Dersler haftada bir gün, 30 dakika sürüyor. Öğrenciler ebeveyni ile havuza giriyorlar ve bizlerin moderatörlüğünde dersleri takip ediyorlar. Derslerimizi, bebekler ve çocukların görme, etkileşim ve doğal rekabet yolu ile öğrenme özellikleri göz önünde bulundurarak; becerilerini daha hızlı geliştirmek ve onlara bir sosyal aktivite ortamı sunmak amacıyla grup halinde gerçekleştiriyoruz. Temelde yaş gruplarına göre kategorize ettiğimiz üç sınıfımız var. İlk dört ay grubumuzun eğitimlerini küvette veriyoruz. Swimbaby programı tekrar ve gözlemleme esasına dayalı bir müfredata sahip. Müfredatımız Avustralya’nın yüzme gurusu Larie Lawrance tarafından oluşturuldu ancak her toplumun ihtiyacı farklı olduğundan Türk psikologlar tarafından da incelendi ve yorumlandı. Bebeklerimizle ozonla temizlenen, 140 cm, gün ışığı alan havuzlarda çalışıyoruz. Swimbaby şu an için sadece ebeveyn katılımlı bir su aktivitesi. Henüz su güvenliği eğitimi vermiyoruz. S İ M İ T S A R AY I • 95 TEKNOLOJİ The Amazing Spider Man 2 Türkiye’de! T TNET’in dijital oyun platformu Playstore, ‘The Amazing Spider Man 2’ filminin oyununu dünyayla aynı anda oyunseverlerle buluşturuyor. Örümcek Adam hayranları, yeni film vizyondayken yeni oyunun heyecanını da eş zamanlı olarak deneyimleme fırsatı bulacaklar. ‘The Amazing Spider Man 2’ oyunu, ikinci filmin dışına çıkıyor ve Örümcek Adam’ın yeraltı dünyasını ters düz eden, New York için daha büyük bir tehdidi keşfettiği, kendine özgü bir hikâye anlatıyor. Bu adrenalin dolu aksiyon, filmdeki kötü karakterleri ve klasik Marvel karakterlerini bir araya getiriyor. İstediğiniz yerden canlı yayın yapın Skype’da grup görüşmeleri bedava S kype kullanıcıları aileleri, arkadaşları ve iş ortaklarıyla daha kolay grup görüşmesi yapabilecekler. Microsoft, bireylerin kolay ve özgür bir şekilde iletişim kurmalarına yardımcı olan Skype görüntülü grup görüşme özelliğinin bundan böyle ücretsiz olarak sunulacağını duyurdu. Windows masaüstü, Mac ve Xbox One kullanıcılarının daha önce premium abonelikle kullanabildikleri Skype görüntülü grup görüşme özelliği, bundan böyle adı geçen platformlardaki tüm Skype kullanıcıları tarafından ücretsiz olarak kullanılabilecek. Mobil ve diğer platformlarda görüntülü grup görüşme özelliği ise çok yakında kullanıma sunulacak. Prestigio’nun Wi-Fi kablosuz ağ destekli yeni kamerası Multi Cam 575w, çok farklı yerlerde çok farklı amaçlarla kullanılabilmesiyle öne çıkıyor. 2034 x 1296 piksel Super HD kalitede video kaydı yapabilen Multi Cam 575w’yi ister arabanızda araç kamerası olarak, ister evde bebek kamerası olarak isterseniz de spor yaparken aksiyon kamerası olarak kullanabilirsiniz. Prestigio Multi Cam 575w’nin Wi-Fi özelliği sayesinde kameranın çekmekte olduğu görüntüleri canlı olarak Android ya da iOS işletim sistemli cihazlarla istediğiniz yerden izleyebilirsiniz. Ayrıca 4 adet Multi Cam kameradan aynı anda tek bir telefon ya da tablete canlı görüntü aktarımı yapabilir, isterseniz bu görüntüleri canlı olarak internet üzerinden paylaşabilirsiniz. En iyi sonucu almak için Prestigio Multi Cam 575w için özel olarak hazırlanmış uygulamayı App Store’dan ya da Google Play’den mobil cihazınıza indirerek kameranızı uzaktan kontrol edebilir, canlı videolar izleyebilir, kamera ayarlarını değiştirebilir ve çekilmekte olan görüntüleri internet üzerinden paylaşabilirsiniz. 9 6 • S İ M İ T S A R AY I Asus sınırları zorluyor A sus, N serisi yüksek performanslı multimedya dizüstü bilgisayar yelpazesine yeni üyesi N750JK’yi ekledi. N750JK geniş görüş açısına sahip, yansıma engelleyicili ve Full HD çözünürlük sunan 17.3 inç büyüklüğünde ekranıyla, dizüstü bilgisayarların alışılagelmiş sınırlarının dışına çıkıyor. Asus N750JK, dördüncü nesil Intel® Core™ işlemci ve NVIDIA® GeForce® ekran kartı ile yüksek işlem gücü sunarken, Asus’a özel SonicMaster Premium ses teknolojisiyle de hem oyun oynarken, hem de film izlemek veya müzik dinlemek gibi multimedya kullanımlarında etkileyici bir deneyim yaşatıyor. Asus N750JK, tasarımında kullanılan dayanıklı ve şık metal malzeme ile yüksek performansının yanında arka aydınlatmalı klavye gibi artılarıyla göz alıcı bir dizüstü bilgisayar olarak dikkat çekiyor. Asus N750JK, tasarımında kullanılan yüksek kaliteli malzeme sayesinde şık ve güçlü bir duruş sergiliyor. Dalgalanma efektli hoparlör ızgarası tasarımına zenginlik katarken ses çıkışında mükemmel bir akustik performans sağlanmasına yardımcı oluyor. Full HD çözünürlüklü ekran ise yansıma engelleyici özelliğiyle göz yorulmasını engelliyor ve geniş bir görüş açısı sunuyor. “İlle de el yazısı” diyenlere güzel haber D ata Star, el yazısını bilgisayara aktaran özel bir ürün olan IRISNotes 2 Executive’i Türkiye’de satışa sundu. Türkçe desteği olan ürün, özel bir kalem ile herhangi bir kağıda yazılan yazı ya da çizimleri bilgisayara aktarıp düzenlemeyi sağlıyor. IRIS Notes 2 Executive adlı bu ürün, el ile yazılan yazı ve çizimleri bilgisayara aktarıp düzenlemeyi sağlıyor. Türkçe desteği de olan bu IRIS Notes 2 Executive, dijital bir kalem ile özel alıcıdan oluşuyor. Bu özel kalem ve kağıt tutucu şeklinde kullanılabilen USB alıcı ile herhangi bir kağıda (alıcı kağıdın üzerine ya da köşesine konularak) yazma ya da çizme işlemi yapılıyor. Aynı anda yazılan ya da çizilen şey bilgisayara ya da iPAD/iPhone’a aktarılabildiği gibi bilgisayardan uzak olunduğunda belleğe alınan yazı ya da çizim, daha sonra bilgisayar ya da tablete (iPAD) USB kablo aracılığıyla aktarılıyor. Bu şekilde aktarılan el yazısı bilgisayarda Word, Outlook gibi programlarda düzenlenerek kaydedilebiliyor. IRIS Notes 2 Executive modeli PC ve Macintosh desteği yanında iPAD, iPhone ve iPOD desteği de sunuyor. Vodafone’dan yeni akıllı telefon Vodafone Türkiye, akıllı cihaz fırsatlarını herkes için kolay, anlaşılır ve erişilebilir kılmaya devam ediyor. Dünya kalitesinde en yeni mobil teknolojileri Türkiye’yle buluşturan Vodafone, kendi markasıyla piyasaya sürdüğü yeni akıllı telefonu Vodafone Smart 4 Mini’yi tanıttı. Vodafone Smart 4 Mini, büyük ekranlı ve şık tasarımlı akıllı telefonu ekonomik fiyat avantajıyla buluşturuyor. Temmuz 2010’da lanse ettiği Vodafone 840 ile Türkiye pazarına operatör markalı akıllı telefon kavramını getiren ve akıllı cihazlara erişimi kolaylaştıran Vodafone Türkiye, dört yıl içinde Vodafone markalı telefon ve tabletlerle toplam 17 lansman gerçekleştirdi. Temmuz 2013’te tanıtılan ekonomik Vodafone Smart Mini’yle akıllı telefona geçiş yapmayı kolaylaştıran Vodafone Türkiye, şimdi de serinin yeni telefonu Vodafone Smart 4 Mini’yi tarifeye ek ayda 1 TL’ye abonelerine sunuyor. Üstelik tarifeye ek ödeme seçenekleri ve 24 ay taksitle çok daha uygun koşullarda sunuluyor. Vodafone Smart 4 Mini büyük ekranı ve son teknoloji donanımına karşın kontratsız 375 TL’lik fiyatı ve tarifeye ek ödeme kolaylıklarıyla dikkat çekiyor. Vodafone’un akıllı cihaz seçmeyi, almayı ve kullanmayı kolaylaştıran Akıllı Cihaz Akıllı İletişim Platformu (ACAİP) portföyüne eklenen Vodafone Smart 4 Mini, Android 4.2.2 Jelly Bean işletim sistemiyle çalışıyor. Vodafone Smart 4 Mini, 4.0 inçlik WVGA dokunmatik ekranıyla büyük ekran keyfini yaşatırken 1.3 GHz çift çekirdekli işlemcisi ve 512 MB RAM’iyle göz dolduruyor. S İ M İ T S A R AY I • 97 TEKNOLOJİ Taşınabilir şarj cihazında önemli fırsat! N Evde sinema lüksü Acer oturma odası projektörü H5380BD’nin 3.000 ANSI lümenin yüksek parlaklığı, doğal 720p HD görselleri geniş ekran formatında (16:9) görüntüleyerek, bu cihazı ev sinema sistemi için ideal kılıyor. 144 Hz 3D desteğiyle birlikte Acer H5380BD oturma odanızda yüksek kaliteli filmler ve 3D oyun eğlenceleri için optimize edilmiş bir projektör. Saniyede 24 karede gerçek sinema deneyimi ile Acer Projektörde izlenen Blu-Ray filmleri filmin setindeymiş gibi izleyebilirsiniz. Acer Color Boost II+ optimize bir 6 segmentli renk tekerleği tasarımına, güçlü imaj işleyicisi ve gelişmiş lamba aydınlatma teknolojisiyle Acer Color Boost geleneksel projektörlerde daha iyi bir renk performansı sağlıyor. Yüksek kontrast oranına sahip harika renkler ultra canlı görseller sunuyor. 3.000 ANSI lümen ve 17.000:1 kontrast oranı ile 3D oturma odası video projektörü Acer H5380BD parlak gün ışığında bile, net 2D ve 3D imajları görüntüleyebiliyor. ext&NextStar güvencesiyle sadece www.nextpower.com. tr üzerinden satışa sunulan Next Power Rock III yeni nesil taşınabilir şarj cihazı, teknoloji ve modernizmi bir arada sunuyor. Alman tasarımcı Master Jonas tarafından dizayn edilen Next Power Rock III taşınabilir şarj cihazlarında estetik ve işlevsellik bir arada bulunuyor. Tarzınıza ve kişiliğinize uyum sağlayacak renk seçenekleriyle fark yaratan Rock III’ün fuşya rengi enerji ve değişimi, beyaz rengi sadelik ve zarafeti, siyah rengi ise şıklık ve asaleti simgeliyor. Estetik ve tasarımın çok ötesinde, yenilikçi ve akılcı bir harici batarya olan Next Power Rock III, ruhundaki altın oran, kusursuz şekli ve dokunuşta sağladığı his ile dikkatleri üzerine toplayacak. Rock III’ün üretiminde kullanılan Almanya’dan ithal yüksek kaliteli ABS+PVC malzeme, cihaz üzerinde yapılan 100 bini aşkın düşme testi sonucu sağlamlığını tescilliyor. Hangi model telefon kullanırsanız kullanın, tüm telefonlarla uyum içerisinde çalışmak için üretilen Rock III, akım koruma teknolojisi sayesinde telefonunuz için en uygun şarj ortamını kendisi ayarlıyor. Toza karşı geliştirilen özel teknolojisi sayesinde kendi kendini koruyan NextPowerRock III ayrıca tam bir doğa dostu. Zehirli madde içermeyen malzemesi ile geri dönüşümde doğaya zarar vermeyen cihaz boyama teknolojisi ile de sizi ve cildinizi koruyor. Hayat kurtaran Lumia B rezilya’da gerçekleşen bir olayda Nokia Lumia 520, onu taşıyan polis memurunun hayatını kurtardı. Hırsızlarla sıkı bir çatışmaya giren polis memuru pantolonunun arka cebinden vuruldu ancak yara almadı. Zira arka cebinde duran Lumia 520 merminin polis memurunun vücuduna girmesini engelledi. Dayanıklılığı ile dikkat çeken Lumia ile daha önce şaşırtıcı bir test yapılmıştı. 2013 yılında yapılan testte Lumia 920’ye 24 tonluk basınç uygulanmıştı ve cihaz bu yükü kaldırmayı başarmıştı. Günlük hayatta kör bir kurşunun sizi ne sıklıkta bulacağını bilemeyiz ama eğer bir Lumia’nız varsa hayatta kalma ihtimaliniz diğer insanlardan biraz daha yüksek olacaktır. 9 8 • S İ M İ T S A R AY I Android’li Philips TV’lerle tanışın D ünyada ve Türkiye’de Philips markalı televizyonları pazara sunan TP Vision, Android işletim sistemli Philips TV yelpazesinin detaylarını açıkladı. Full HD 8100 ve Ultra HD 8800 serisi, TV ve oyun oynama deneyimini daha akıllı ve hızlı hale getirmek için Android işletim sistemi ile çalışıyor. Bu modeller, Google Play sayesinde, başka hiçbir Philips TV’de olmadığı kadar çok sayıda özel video ve oyun uygulamasına erişim sağlıyor. Philips 8000 modelleri, Avrupa, Rusya ve Türkiye’de pazara sunulan ilk Android tabanlı televizyonlar oldu. Bu modeller, popüler Google hizmetlerine ve aralarında Google Chrome tarayıcı, Youtube, Google Movies, Google Music ve Google aramanın da bulunduğu popüler hizmetlere erişim sağlıyor. Android işletim sistemli Philips TV’ler, Google Play’in geniş yelpazeye yayılan video on demand (online film kiralama) uygulamaları ve Spotify üzerinden müzik ve Cloud TV üzerinden yüzlerce çevrimiçi TV kanalının da aralarında bulunduğu Philips Smart TV imkânlarını birleştirerek daha akıllı bir TV deneyimi sağlıyor. Google Chrome tarayıcı sayesinde yeni Philips televizyonlarda sesle arama yapmak da mümkün. İnternet arka odadan çekmiyor mu? A SUS, yeni nesil 802.11ac Wi-Fi ile 2.4GHz ve 5GHz bant genişliklerinde eş zamanlı çalışarak 733Mbit/s’ye varan toplam veri aktarım hızı sunan çift bant RP-AC52 kablosuz alan genişleticiyi tanıttı. Cihaz, engeller yüzünden sıkça karşılaşılan ‘ölü alan’ sorununa zarif bir çözüm sunuyor. Kablosuz kapsama alanını hızlı ve güvenilir biçimde genişletmek için zahmetsiz bir çözüm yolu sunan RP-AC52, özellikle büyük binalar ve çok katlı ortamlar için son derece kullanışlı bir cihaz. RP-AC52 ile artık otopark, bodrum katı, arka bahçe veya çatı katı gibi alanlara kablosuz erişim sağlamak sorun olmaktan çıkıyor. 3.5mm ses çıkışı bulunan RP-AC52, bilgisayar ve mobil cihazlardan ev eğlence ve Hi-Fi sistemlerine kablosuz müzik akışı sağlamak için de kullanılabiliyor. Böylece eğlenceyi evinizin tüm odalarına taşıyabilirsiniz. Mevcut WiFi standartlarının tümüyle tam uyumluluğa sahip olan RP-AC52’yi istediğiniz Wi-Fi yönlendirici veya başka bir cihazla birlikte kullanabilirsiniz. HP Action Cam, Türkiye’de! Z orlu çebresel koşullar için tasarlanan HP Action Cam kameralar ile profesyonel video ve fotoğraf çekimleri artık çok kolay... Su altı çekimleri veya çamurlu, yağmurlu bir günde yapılan bisiklet gezintilerinde maksimum performans veren HP Action Cam kameralar, Mobicom tarafından Türkiye’deki maceraperestlerle buluşuyor. Her türlü çevresel koşullarda kullanılabilen ve özel olarak tasarlanan HP Action Cam’ler ile kayak yaparken, bisiklete binerken veya paraşütten atlarken yaşanılan adrenalin dolu anları kaydetmek çok kolay. Dahili bilek kumandasıyla 15 metreye mesafeye kadar hem video hem de fotoğraf çekebilen HP Action Cam’lerin iki çeşidi bulunuyor. 60 metre suya dayanıklı ve akıllı telefonlarla uyumlu HP AC200W 170 derecelik ultra geniş açılı lensler ile olağanüstü video ve fotoğraflar çekebiliyor. Xcam uygulamasıyla kameranın görüş açısından aynı anda tablet veya akıllı telefonlara görüntü aktarımı yaparak uzaktayken de kolayca kullanmak mümkün. Radyo frekansıyla bağlantı sağlayan, 5 metreye kadar suya dayanıklı bileklik kumandasıyla fotoğraf ve video çekilebiliyor, kaska yerleştirilen AC200W ile bilek kumandasından kayıt yapılabiliyor. S İ M İ T S A R AY I • 9 9 TEKNOLOJİ Vestel sizi tatile gönderiyor V estel, Dünya Kupası’na özel televizyon kampanyası başlattı. 13 Temmuz 2014 tarihine kadar Vestel yetkili satıcılarından 39” ve üzeri ekran televizyon alan 50 çift, Dünya Kupası’nı kazanan ülkede 5 günlük tatil hediyesi kazanacak. Kampanya sayesinde futbol tutkunları Dünya Kupası maçlarını büyük ekrandan izleme keyfini tadarken çift ekran özellikli LED TV’leri tercih eden evlerde kumanda savaşları sona erecek. Aynı anda iki farklı programı tam ekran izleme ayrıcalığı sunan çift ekran özelliği sayesinde maç keyfiyle dizi keyfi aynı anda yaşanacak. Tatil kazanacak şanslı 50 çift çekilişle belirlenecek. Vestel’in tatil hediyesi çekilişine katılma hakkı sunan LED TV’lerin fiyatları 1.049 TL’den, çift ekran özelliğine sahip 3D Smart TV’lerin fiyatları ise 1.699 TL’den başlıyor. O, dünyanın en hızlı micro SD kartı! T oshiba, UHS-II arayüzüne uyumlu, dünyanın en hızlı micro SD kartlarını tanıttı. 32GB ve 64GB boyutlarında sunulan kartlar, 260MB/sn okuma ve 240MB/sn yazma hızına ulaşabiliyorlar. Bu sayede yeni kartlar, 4K video kaydında ve yüksek çözünürlüklü fotoğraf kaydetmede sorun yaşamıyorlar. Toshiba’ya göre 32GB’lık kart (THNSX032GAJCM4) 260MB/sn okuma ve 240MB/sn maksimum yazma hızı sunarken, 64GB’lık model (THNSX064GBK5M4) 145MB/ sn okuma ve 130MB/sn yazma hızı sunabiliyor. 32GB’lık model, Toshiba’nın şu anki UHS-I micro SD kartlarından 8 kat daha yüksek yazma performansı, 2.7 kat daha yüksek okuma performansı sunuyor. Oyunları dize getiren teknoloji! O yuncuların maceracı ruhları için, sıradan insanların gördüğünden farklı dünyalar vardır. Güneşlendiğiniz sessiz sakin sahil, oyuncular için dev bir macera adasıdır ve burada bulunması gereken çok fazla hazine vardır. Siz bir kafede sessiz kalabalığı izlerken, oyuncular çoktan dünya çapındaki diğer arkadaşlarıyla birlikte sıkı bir savaşa girmiştir bile. Uzun otobüs yolculuklarında sıkıntıdan uyuyan insanlara inat, oyun severler son gaz virajlardan dönen bir yarış oyununa odaklanmışlardır. Bu maceracı ruh her yerde oyun dünyasının heyecanını ve görselliğini ister. Gigabyte’ın P25W modeli, oyun tutkunlarının aradığı her şeye cevap verecek. Evde monitör başında takılıp kalmak istemeyen oyun severler, masaüstü bilgisayarlarının gücünü yanlarında taşıyabilecek. Gigabyte P25W sayesinde oyuncular 1920x1080 çözünürlükteki 15.6 inç Full HD LED ekranı ile yüzde 60 daha canlı renk kalitesine sahip olup, evlerinde bıraktıkları monitörlerini özlemeyecekler. 4 Nesil, 2.4 Ghz Intel Core I7 işlemcinin yüksek performansı sayesinde, bir kafede kahvelerini yudumlarken masaüstündeki bilgisayarlarıyla yarışan oyun performansına ulaşacaklar. 10 0 • S İ M İ T S A R AY I Şık bir yedek şarja ne dersiniz? A kıllı telefon ve tablet bilgisayarların özellikleri artıkça pillerinin ömrü kısalıyor. O nedenle şarj bitmesi, günümüzde kullanıcıların önemli bir sorunu. DataStar, şarj sorununa çözüm sağlayan yeni bir yedek şarj birimini satışa sundu. İsveçli üretici Case Power’ın A55 model yedek şarj birimi, süper ince yapısı ve çelik gövdesi ile dikkat çekiyor. 2500 mAh gücünde olan Case Power A55, iPhone’u tam olarak şarj edebiliyor. Diğer akıllı telefonları yaklaşık yüzde 80-100, tablet bilgisayarları ise yüzde 20-30 (1-2 saat) şarj edebilen ürün, kullanıcılara elektrik prizi bulana kadar cihazları kullanabilme özgürlüğü sağlıyor. Çok ince yapısı sayesinde cüzdanda, cepte her yere rahatlıkla taşınabilen ürün, çelik gövdesi sayesinde hem çok dayanıklı hem de şık bir çözüm oluşturuyor. Mikro USB’den şarj edilebilen tüm cihazlar ile uyumlu olan ürün, sadece 95 gram ağırlığında. Ceplere de takılabilen USB bellek! A DATA’nın Türkiye distribütörü DataStar, akıllı telefon, tablet bilgisayarlara da doğrudan takılabilen yeni USB belleği satışa sundu. ADATA Dash Drive Durable UD320 model USB bellek, çift USB girişi sayesinde ek bir kablo ya da aparata gerek kalmadan hem bilgisayarlara hem de akıllı telefon ve tabletlere takılarak kullanılabiliyor. ADATA UD320 üzerinde hem normal USB hem de mikro USB arabirimleri yer alıyor. Mikro USB arabirimi ile tüm akıllı telefonlarda ve tablet bilgisayarlarda depolanan verileri kaydedip, diğer tarafında yer alan normal USB arabirimi ile PC ve Notebook cihazlarına aktarabiliyor. 16GB ve 32GB olmak üzere iki kapasite seçeneği ile sunulan ADATA Dash Drive Durable UD320, Android4.1 ve üstü işletim sistemini kullanan her cihazla sorunsuz kullanılabiliyor. Müzikten videoya, telefon rehberinden fotoğraflara kadar farklı uygulamaları bu flash bellek ile her yere taşımak, yedeklemek ya da cihazlar arasında paylaşmak mümkün. Google’daki en saçma aramalar G oogle’da hepimiz her gün bir şeyleri arıyoruz. Ancak ABD’de kantarın topuzu biraz kaçmış gibi görünüyor. SearchFactory.com’un hazırladığı araştırmaya göre ABD’lilerin aramaları arasında inanılmaz örnekler de var. Okuyun, kararı siz verin. • “Ölü bir beden nasıl saklanır” (ayda ortalama 1.000 arama) • “Cinayetten sonra nasıl toz olunur” (1.900 arama) • “Kediyle buluşmak” (110 arama) • “Kedimin beni sevmesini nasıl sağlarım” (390 arama) • “Lady Gaga çıplak” (135.000 arama) • “Lady Gaga erkek mi?” (18.100 arama) • “Bir erkeğe nasıl çıkma teklif edilir” (14.800 arama) • “Kırık bir kalp, nasıl tamir edilir” (9.900 arama) S İ M İ T S A R AY I • 101 TEKNOLOJİ Stadyumda olduğunuzu sanacaksınız F utbolun en renkli ve en çekişmeli organizasyonu olan Dünya Kupası için geri sayım başladı. Brezilya’da düzenlenecek olan 2014 FIFA Dünya Kupası, Lionel Messi, Cristiano Ronaldo, Arjen Robben ve Frank Ribery gibi futbolun en büyük yıldızlarını ve o yıldızların oluşturduğu takımları karşı karşıya getirecek! View Sonic, tüm dünyada milyarlarca insanın ekran başından izleyeceği bu futbol karnavalını stadyum gerçekliğinde evlerinize getiriyor. Dünyanın önde gelen görüntü teknolojileri üreticilerinden View Sonic, projeksiyon cihazlarında üst sınırları belirleyen PJ7820HD ile 2014 FIFA Dünya Kupası’nı adeta evlerinize getiriyor. 3D Ready özellikli Full HD görüntü sunan View Sonic PJ7820HD, maçları yüksek çözünürlüklü ve 3 boyutlu olarak ekrana getiriyor. Brillant Color teknolojisi ile yüksek renk kalitesinin yanında, 3000 ANSI lümen parlaklık değeriyle capcanlı bir görüntü sunan View Sonic PJ7820HD, Eco-Mode seçeneği ile bir yandan kaliteyi korurken, diğer yandan tasarruf da sağlıyor. 8.000 saate varan uzun lamba ömrü sunan PJ7820HD, filtresiz bakım gerektirmeyen tasarımı ile kolayca kullanılabiliyor. Bu SSD sizi şaşırtacak! S anDisk, içinde hareketli parça bulunmayan sabit diskler olan SSD’ler konusunda çıtayı biraz daha yükseğe taşıdı ve 4 TB boyutunda Optimus Max adlı SSD’sini duyurdu. Samsung ayrıca 2.5 inç boyutlarındaki Optimus Max’ın kısa süre sonra 8 TB ve 16 TB kapasiteli modellerini de hazırlamayı planlıyor. Böylece, SSD’lerin en büyük sorunu olan düşük kapasite probleminin çözülmüş olacak. Özellikle büyük firmalar, daha az enerji tükettiği ve daha az ısı ürettiği; bunların yanında çok daha hızlı oldukları için SSD’leri klasik sabit disklerin yerine tercih ediyorlar. Böylece SSD’lerin yüksek fiyatı, işletme maliyetlerinin düşürülmesi ve daha az problem çıkarması gibi avantajlarla tolere edilebiliyor. Hızınızı artırın, hayatı yakalayın! İ nternet erişim çözümleriyle zengin ürün portföyüne sahip ZyXEL, yeni ürünleri ile pazardaki iddiasını sürdürüyor. VMG8924-B10A, eş zamanlı çift bantlı 802.11ac kablosuz ağ teknolojisine sahip. VMG8924-B10A hem 2.4 GHz, hem de 5 GHz bantlarında eş zamanlı veri paketlerinin taşınabilmesini sağlayan dual bant teknolojisi ile fark yaratıyor. 5 GHz bandını tercih eden kullanıcılar, yoğun olarak kullanılan 2.4 GHz bandındaki trafikten uzaklaşarak daha hızlı ve verimli kablosuz erişimin olanaklarından faydalanabiliyorlar. Kullanıcı beklentilerini en üst seviyede ve esnek kullanım avantajıyla karşılayan cihaz, VPN (Virtual Private Network - Sanal Özel Ağ) avantajı sağlayarak, internet üzerinden farklı lokasyonlar arasında güvenli bağlantı kurulabilmesine olanak tanıyor. VMG8924-B10A, servis sağlayıcılarının iletişim ağlarında daha yüksek bant genişliği sunmalarına imkan sağlamak üzere Vectoring ve Bonding teknolojilerine sahip. 10 2 • S İ M İ T S A R AY I KÜLTÜR-SANAT / SİNEMA Pompeii Yönetmen: Paul W.S. Anderson Oyuncular: Kit Harington, KieferSutherland, EmilyBrowning Tür: Aksiyon, macera M ilattan Önce 79 yılında, Vesuvius volkanı şiddetli bir patlamaya sahne olur ve bulunduğu antik Pompeii şehrini tehdit altına alır. Gemilerde köle olarak çalışan Milo, Naples’e gidecek olan gemide çalıştığı esnada bu patlama anına tanık olur. Milo, bu dehşet anına ve sonrasında yaşananlara baktığında bildiği tek dünyanın, ateş ve küller nedeniyle yıkıma uğradığını fark eder. Aşık olduğu Flavia da harabeye dönen şehirde hayatta kalmaya çalışmaktadır. Flavia, Roma komutanıyla evlenmesi için baskı altında tutulsa da Milo aşkı için savaşmaktan vazgeçmez. Pompoii’ye dönüp gerçek aşkını ve en yakın arkadaşını kurtarmaya karar verir. Geçmişin İzleri Yönetmen: Jonathan Teplitzky Oyuncular: Nicole Kidman, Stellan Skarsgård, Colin Firth Tür: Dram, Biyografi E ric Lomax’ın gerçek yaşam öyküsünü anlattığı otobiyografik romanından beyazperdeye uyarlanan film İkinci Dünya Savaşı’na uzanıyor. Thai - Burma demiryolu, Japonya’nın müttefikleriyle olan iletişimini kolaylaştıracak stratejik bir noktada konumlanmıştır. Demiryolunun yapımında Japon ordusu tarafından ele geçirilen tutsak askerler çalıştırılır. Tayland’daki esir kampında tutulan Eric Lomax da bu askerlerden biridir. Demiryolunda çalışmayı reddeden Eric Lomax, genç bir Japon askeri olan Nagase tarafından ikna edilene dek çeşitli işkencelere maruz kalır ve sonunda çalışmayı kabul eder. Yıllar sonra bu yıkıcı tecrübeden kurtulan kişilerden biri olarak hayatına devam etmiş olsa da kendine işkence eden Nagase’nin yaşadığını öğrenmesiyle, kurtulamadığı bu kâbus geri döner ve intikam yolculuğu başlar. Muppets Aranıyor! Yönetmen: James Bobin Tür: Animasyon, Komedi N eşeli, zeki ve sivri dilli kuklalar geri geldi! Muppetlar ikinci devam filminde bu kez Avrupa’ya açılıyor; Berlin, Madrid, Dublin ve Londra gibi Avrupa başkentlerinde, büyük sinemalarda kapalı gişe sahne alan tüm Muppets üyeleri dünya turuna çıkıyor. Lakin Kermit’in başına gelen büyük bela, bu turneyi olaylı bir maceraya dönüştürüyor. Kermit’e ikizi gibi benzeyen, dünyanın en azılı hırsızlarından Constantine ve onun sağ kolu Dominic, Muppets üyelerini özellikle de Kermit’i uluslararası bir suç eylemine sürüklüyor. Film, Kermit’in masumluğunu ispat etme çabasıyla sürüyor. Karışık Aile Yönetmen: Frank Coraci Oyuncular: Adam Sandler, DrewBarrymore, Bella Thorne, Terry Crews, Joel Mchale Tür: Komedi A dam Sandler ve DrewBarrymore ‘50 First Dates’ (Türkiye’de vizyona giren ismiyle: 50 ilk öpücük) filminden sonra tekrar bir komedide bir araya geldiler. Romantik komedi filmimizde, ilk buluşmaları çok kötü geçen ve bir daha birbirlerini aramayı düşünmeyen çiftimiz, kaderi hesaba katmaları gerektiğini anlıyorlar. O kader ki, ağlarını ördüğünde birbirinden hoşlanmayan çiftimizi Afrika’da bir safari turunda aynı evi paylaşmak zorunda bırakıyor. Locke Yönetmen: Steven Knight Oyuncular: Tom Hardy, Ruth Wilson, Bill Milner, Tom Holland, Andrew Scott Tür: Dram, gerilim T ek mekânda, başrol oyuncusunun arabasında geçen bir film… Nasıl mı? Ivan Locke, iki çocuğu ve karısıyla birlikte sorunsuz bir hayat süren, kariyer sahibi bir işadamıdır. Bu gidişat aldığı bir haberle son bulur. Arabasıyla çıktığı yolda kendini, hayatını ve sahip olduğu her şeyi sorgulamasına yol açan bu haberin ağırlığıyla mücadele ederken bir yandan da işiyle ilgili bir krizle uğraşmak zorunda kalır. Ivan Locke o telefon konuşması sırasında kariyerinin ve hayatının en zorlu sınavıyla karşı karşıyadır. Arabasının içinde, kısa bir süre içerisinde gerçekleşecek olan felaketi durdurmak için zamana karşı koyma mücadelesi başlar. Ejderhanı Nasıl Eğitirsin? Yönetmen: Dean DeBlois Tür: Animasyon, Macera, Fantastik 2 010 yılında izleyiciyle buluşan ‘Ejderhanı Nasıl Eğitirsin’ filminin devam filmi olan yapıtta Hiccup ve ejderhasının macera dolu öyküsü, yeni karakterlerle, kaldığı yerden devam ediyor. Filmin yönetmenliğini ilk filmde olduğu gibi yine Dean De Blois üstlenirken, Cressida Cowell’in romanından uyarlayan da yine yönetmenin kendisi. Yeni filmde, Hiccup ve Toothless’ın Berk adasındaki ejderhaları ve Viking’leri bir araya getirmesinin üstünden beş yıl geçmiştir. Maceralarından birinde, gizli bir buz mağarası keşfederler. Burası, Dragon Rider’ın evidir. Bunun üzerine yeniden bozulma ihtimali olan huzuru korumak için bir savaşa girerler. Hiccup ve Toothless, insanların ve ejderhaların geleceğini korumak için ancak beraber hareket ederlerse başarılı olabileceklerini anlarlar. S İ M İ T S A R AY I • 10 5 KÜLTÜR-SANAT / KİTAP Yeni Dilek Noktaları Yazan: Paul Maar Çeviren: Süheyla Kaya Yayınevi: Can Yayınları S Uçmak İsteyen Kedi Yazan: José Cañas Torregrosa Çeviren: Saliha Nilüfer Yayınevi: İletişim Yayınları F ams’ın sürekli yanında kalmasını dileyen Bay Suspus, bunun güzel bir şey olmadığını anlar. Sams’ın yüzünde dilek benekleri de kalmamıştır. Suspus, ‘Keşke dilek benekleri tükenmeseydi’ diye düşünürken Sams ona bir sır verir. loro gökyüzünde süzülen leyleği izlemeye doyamıyordu. En büyük hayali ise onun gibi uçabilmek, uçan ilk kedi olarak tarihe geçmekti. Uçmaya hazır olduğunu düşündüğünde, yüksek bir binanın tepesine çıkıp kendini boşluğa bıraktı. Çalınan Kent Gazete Fısıltıları Yazan: Gülsevin Kıral Yayınevi: Günışığı Kitaplığı Y azın bir dedektiflik bürosunda inanılmaz maceralar yaşayan Mustafa, bir bahar akşamı, sevdikleriyle birlikte Yedikule Hisarı’nda bir konser izlemek üzere yola çıkar. Ancak Yedikule’nin yerinde yeller esmektedir. Daha da kötüsü, kalbini kaptırdığı Elif de Hisar’la birlikte çalınmıştır! Yazan: Sevim Ak Resimleyen: Sedat Girgin Yayınevi: Can yayınları A fi, büyüme yolculuğundaki zorlukları taban tabana zıt İkizi Kozi’yle aşmaya çalışıyor. Bu, onun için zorlu bir dönem. Masal anlatıcısı kızı, parmaksız küçük devi, yersiz yurtsuz sihirbazı tanıdıkça seçimlerini netleştiriyor, özgürleşiyor. Karagöz’ün Gölgesini Kim Çaldı? Gökyüzü Prensi Po ile Küçük Kız B R Cornelius ve İmkânsızlar Ambarı On Numara Çocuklar Yazan: Melek Özlem Sezer Yayınevi: Can Yayınları ir gün Karagöz’le Hacivat’ın torunları gölgelerini bulamadı. Koskoca gölge ustalarının torunları gölgelerini kaybetsin, olacak şey mi? Düştüler gölgelerinin peşine, maceradan maceraya sürüklendiler böylece… Yazan: Carles Sala i Vila Yayınevi: Can Yayınları D ünyayı değiştirmek isteyen insanlar vardır. Ben böyle biriyle tanıştım. Belki de başka çağlardan gelen bir adamdı. Adını duyan kişinin kafasının içinde yankılar yaratacak biriydi: Cornelius. 10 6 • S İ M İ T S A R AY I Yazan: Betül Tarıman Resimleyen: Uğur Altun Yayınevi: Can Yayınları üzgârın yardımıyla gökyüzünde, şehirlerin üzerinde gerçekleşen bir seyahat... Arkadaşlığın, doğanın konu edildiği bir macera... Bu inanılmaz seyahat sırasında arkadaşlık ve doğa adına çok şey öğreneceğinize emin olun! Yazan: Hacer Kılcıoğlu Yayınevi: Günışığı Kitaplığı Y eni bir okul yılı başlarken, hayatlarında önemli değişimler yaşayan Tibet, Çiçek ve Mahmut’un hikâyeleri birbiriyle kesişir. İlkgençliğe bir adım daha yaklaşan üç çocuk yaşamın sürprizleri, güzellikleri ve zorlukları içinde yol alırlarken, bir gün… Adalet Çeviren: Güneş Demirel Yayınevi: Martı Yayınları 2 6 usta yazardan tek bir hikâyenin anlatıldığı Adalet için Washington Post gazetesi şu yorumu yapıyor: “Bu yenilikçi hikâye anlatma biçiminde, 26 çoksatan yazarın her biri kendilerine özgü anlatım biçimleriyle hikâyenin bir bölümüne hayat veriyor ve gerilimi tırmandırıp insanı şoke eden, çarpıcı bir finale imza atıyorlar.” The New York Times editörlerinin yorumu ise kitabın kısa bir özeti: “26 şahane yazar, iyi bir amaç ve karşı konulmaz bir polisiye.” Dostluk Tüm Mevsimlerin Adıydı Yazan: Danielle Steel Çeviren: Ömer Mülazım Yayınevi: Novella Yayınları H er biri kendine özgü kişiliklere ve yeteneklere sahip beş arkadaşın küçük yaşlarda başlayıp, gençlik hatta yetişkinlik yıllarında da devam eden güçlü dostluklarının hikâyesi… Zamanla aralarında oluşan derin bağ sayesinde zorluklarla mücadele edecek, maceralar yaşayacak, kayıplara göğüs gerip yürekleri acıtan gerçeklerle yüzleşecek, hatta birbirlerine kalplerini sunacaklar. Danielle Steel Mavi Bir Rengin Tarihi Yazar: Michel Pastoureau Yayınevi: İmge Kitabevi A ntik Roma’da barbarların, yabancıların rengidir, Antikçağ’da renk bile sayılmaz, Antik Yunan’da hiçbir metinde adı geçmez, öyle ki bazı filologlar Yunanlıların maviyi göremediklerini bile düşünürler. Sonra birden her şey değişir. Mavinin Avrupa toplumlarındaki tarihi inanılmaz bir yön değiştirmeyle yazılmıştır: Başka deyişle, yerden göğe yükselir adeta. Michel Pastoureau’nun bu şaşırtıcı çalışması, Antikçağ ve Ortaçağ toplumlarından Modern Çağ’a kadar, söz dağarcıkları, kumaşlar, giysiler, semboller, günlük yaşam, din ve sanat üzerinden mavi rengin toplumsal alandaki evrimini inceliyor. Eskiden Avrupa’da hor görülen bir renkken, bugün nasıl açık ara en sevilen renk mertebesine eriştiğini tüm sosyolojik ve psikolojik yönleriyle mercek altına alıyor. Pastoureau, renklerin de bir tarihi ve hayatı olduğunu, mavinin heyecan verici macerasıyla gözler önüne seriyor. Michel Pastoureau S İ M İ T S A R AY I • 107 Benim On Altıncı Yüzyılım Yazan: Rachel Harris Çeviren: Bahar Yaldız Çelik Yayınevi: Martı Yayınları K üçük yaşlarda anne ve babası ayrılan, ardından annesinin onu terk etmesiyle ailevi bağlara inancı kalmayan Cat, insan ilişkilerinde başarısız bir genç kızdır. Kendisiyle yakınlık kurmak isteyenlere karşı mesafeli duran biridir. Ta ki babası ve babasının hiç hoşlanmadığı nişanlısıyla çıktığı Floransa tatilinde tanıştığı, doğaüstü güçlere sahip bir Çingene onu 16’ncı yüzyıl İtalya’sına gönderene kadar… SİMİT SARAYI ADRESLERİ ADANA Adana Optimum Simit Sarayı Yüreğir Hiltonsa Kavşağı, Optimum AVM ADIYAMAN Adıyaman Simit Sarayı Atatürk Bulvarı, Hacı Ömer Mah., No: 212 ANKARA Ulus Simit Sarayı Ulus İşhanı, B Blok No: 1 Altındağ Ankara Opet Simit Sarayı Eti Mah., Celal Bayar Bulvarı, 45, Maltepe * Gölbaşı Simit Sarayı Bahçelievler Mah., 28584. Sok. No: 3/E Gazi Üniversitesi Karşısı * Karanfil Simit Sarayı Karanfil Sokak, No: 24/C Kızılay Sıhhiye Simit Sarayı Cihan Sok., No: 1/C-1/D * Optimum Simit Sarayı Eryaman Ayaş Yolu No:93 06930, Ankara (Yakında) ANTALYA Havaalanı Simit Sarayı Havalımanı İçi, 2. Dış Hatlar Terminali Zemin Kat, No: 150 Havaalanı Bite To Go Simit Saray Havalimanı içi 2. Dış Hatlar Terminali Zemin Kat, No: 50 Lara Simit Sarayı İsmet Gökhan Cad., Kayacan Apt., No: 115/2 Lara-Antalya *Güllük Simit Sarayı Anafartalar Güllük Cad., Cennet Apt., No: 14/3 Antalya Üçkapılar Simit Sarayı Sinan Mah., Atatürk Cad., No: 11/A Uçar İşhanı *Antalya Kapalıyol Simit Sarayı Balbey Mah. Kazım Özalp Cad. No:30/A Murat Paşa *Alanya Simit Sarayı Şekerhane Mah. Atatürk Cad. No:13 Alanya BİLECİK Bilecik Simit Sarayı Gazipaşa Atatürk Bulvarı, No: 32/1-2 BOLU Gölköy Kampüsü Simit Sarayı Sosyal Aktivite, No: 27-29-30 BURSA Bursa İmam Aslan Simit Sarayı İmam Aslan Dinlenme Tesisleri, Yeni Yalova Yolu 5. Km. Gemlik *Görükle Trio Simit Sarayı Sakarya Mah., Atatürk Cad., No: 101 *Nilüfer Simit Sarayı İmece Sok. No: 2 /18 Kent Meydanı Simit Sarayı Uluyol Kıbrıs Şehitleri Cad., No:145 Osmangazi *Bursa Kent Meydanı AVM Simit Sarayı Kıbrıs Şehitleri Cad., No: 64 1B-01 Osmangazi * Bursa Fomara Simit Sarayı Aktar Hüssam Mah., Fevzi Çakmak Cad., No: 29 Osmangazi Bursa Opet Simit Sarayı Yeni Yalova Yolu, 13. Km No: 34 Ovaakça *Bursa Setbaşı Simit Sarayı Selçuk Hatun Mah., Atatürk Cad., Kaya Apt., No:1 Setbaşı ÇORUM Çorum Simit Sarayı Yeniyol Mah., Gazi Cad., No: 31/B DENİZLİ * Denizli Simit Sarayı Altıntop Mah., Mimar Sinan Cad., Öztürk İş Merkezi, No: 1 EDİRNE Edirne Simit Sarayı Talatpaşa Asfaltı, No: 134, Özel Trakya Hastanesi Yanı ESKİŞEHİR Eskişehir Anadolu Üniversitesi Simit Sarayı Anadolu Üniversitesi, Yunus Emre Kampüs İçi, *Eskişehir Hamam Yolu Simit Sarayı Arifiye Mah.Hamam yolu Cad.No:78/1 Odunpazarı GAZİANTEP *Antep Forum Simit Sarayı İncili Pınar Mah. Nizip-İstasyon Caddesi Kesişimi ISPARTA Isparta Simit Sarayı Buğday Cad., No: 34 İSTANBUL *Aksaray Simit Sarayı Millet Cad., Tanburi Cemil Çıkmazı Sok., No: 4/A Fatih-Aksaray *Atatürk Havalimanı 1 Simit Sarayı Dış Hatlar Terminali, 34149, Yeşilköy *Atatürk Havalimanı 2 Simit Sarayı Dış Hatlar Terminali, 34149, Yeşilköy Atatürk Havalimanı 3 Simit Sarayı Dış Hatlar Terminali, 34149, Yeşilköy. Atatürk Havalimanı 4 Simit Sarayı İç Hatlar Geliş, 34149, Yeşilköy Atatürk Havalimanı 5 Simit Sarayı Dış Hatlar Terminali 34149, Yeşilköy Bağcılar Simit Sarayı Sancaktepe Mah., Çarşı Cad., No: 6/A Bağcılar Bahariye Simit Sarayı Osmanağa Mah., Bahariye Cad., No: 18 Kadıköy Beşyüz Evler Simit Sarayı Hürriyet Mahallesi, Eski Edirne Asfaltı, No: 178 Küçükköy-G.O.P *Beycity Simit Sarayı Cumhuriyet Mah., Atatürk Bulvarı, No: 18 Beylikdüzü Beykent Simit Sarayı Beykent Siteleri, Beykent Üniversitesi Kampüs İçi. B.Çekmece Beykent Ayazağa Simit Sarayı Ayazağa Mah., Beykent Üniversitesi Kampüsü G-23 Sokak, No: 74 Carousel AVM Simit Sarayı Halit Ziya Uşaklıgil Cad. No: 1, Carousel Alışveriş Merkezi Kat:1/B No:5 Bakırköy-İstanbul Cennet Simit Sarayı İstanbul Cennet Mah., Hürriyet Cad., No: 53/C K.Çekmece Cevahir AVM Simit Sarayı Meşturiyet Mah., Büyükdere Cad., Cevahir Avm., 87/A, Şişli *CNR Simit Sarayı CNR Fuar Merkezi, Hall-4-6-78, 34149 Yeşilköy *Çapa Simit Sarayı Millet Cad., No: 159. Fatih Çayırbaşı Simit Sarayı Rasimpaşa Mah., Rıhtım Cad., No: 58/A Kadıköy Çeliktepe Simit Sarayı Çeliktepe Mah., İnönü Cad., No: 2/2.Çeliktepe-Kağıthane Dudullu Simit Sarayı Asyapark AVM Zemin Kat, Dükkan 44-45. Ümraniye Esenyurt Simit Sarayı Merkez Mah., 19 Mayıs Bulvarı, Esenyurt İş Merkezi., No: 2 Etiler Simit Sarayı Nispetiye Cad., No: 144 Eyüp Simit Sarayı İslambey Mah., Kalenderhane Cad., No: 3334065 Eyüp *Forum İstanbul Bayrampaşa Simit Sarayı Kocatepe Mahallesi, Paşa Caddesi 34045 * Güneşli Park Simit Sarayı Güneşli Mah., Koçman Cad., Güneşli Park AVM, No: 39/E Halitağa Simit Sarayı Osmanağa Mah., Halitağa Cad., Çam Apt., No: 25/14 Kadıköy Hasanpaşa Simit Sarayı Hasanpaşa Mah., Kurbağalıdere Cad., No: 14/B Kadıköy Hisarüstü Simit Sarayı Nispetiye Cad., 6. Sok., No: 21. Rumelihisarüstü-Sarıyer İncirli Simit Sarayı Ömür Plaza Önü, Şair Orhan Veli Sok., No: 22 Daire 3 İncirli-Merter İstiklal Simit Sarayı Katip Mustafa Çelebi Mah., İstiklal Cad., No: 3 Beyoğlu 10 8 • S İ M İ T S A R AY I Kadıköy Simit Sarayı Söğütlüçeşme Cad., No: 10 Kadıköy Kartal M1 Simit Sarayı Orta Mahalle Yalnız Selvi Cad., No: 58/A Kartal-Yakacık *Kartal Bankalar Simit Sarayı Bankalar Cad. No:80 Kartal-İstanbul * Kavacık Simit Sarayı Acar Çarşı Rüzgarlı Bahçe Mahallesi Cumhuriyet Cad., No: 10 Beykoz Koçtaş-Beylikdüzü Simit Sarayı Sakarya Cad., E5 Üzeri Yan Yol, Beylikdüzü Kozyatağı Simit Sarayı Eski Üsküdar Yolu, Topçu İbrahim Sok., No: 2/1 Ataşehir *Kuştepe Simit Sarayı İnönü Cad., No: 28 Şişli * Levent Anıt Simit Sarayı Esentepe Mah. Büyükdere Cad. No: 191/2 Beşiktaş 4. Levent Simit Sarayı Eski Büyük Dere Cad., Cem Sultan Sok., No: 2/A Kağıthane Maltepe Simit Sarayı Feyzullah Mah., Bağdat Cad., No: 104/15. Maltepe *Maltepe Park AVM Simit Sarayı Cevizli Mah., Tugay Yolu Cad. (Yakında) Marmara Park Simit Sarayı Güzelyurt Mah. 1. Cadde, Esenyurt-İstanbul *Maslak Simit Sarayı Ahi Evren Cad., Nazmi Akbacı Ticaret Merkezi, No: 208-209-210 Maslak * Merkez Efendi Simit Sarayı Seyitnizam Mahallesi, Balıkçı Çırpıcı Yolu Merkez Evler, No: 70 2 Etap- Zeytinburnu Mecidiyeköy Meydan 1 Simit Sarayı Büyükdere Cad., No: 48 Mecidiyeköy Meydan 3 Simit Sarayı Büyükdere Cad., No: 58/2 Mecidiyeköy Meydan 4 Simit Sarayı Büyükdere Cad., No: 26/A *Mecidiyeköy Stadyum Simit Sarayı Büyükdere Cd. No:61 Şişli Merter Simit Sarayı Şair Ahmet Kutsi Tecer Cad., Aras Apt., No: 5/C Merter Metrocity Simit Sarayı Büyükdere Cad. 1.Levent 34330 – İstanbul (Yakında) Optimum Simit Sarayı Optimum Outlet ve Eğlence Merkezi, E5 Üzeri, 1. Kat, No: 32 Göztepe Osmanbey Simit Sarayı Halaskargazi Cad., No: 114/D Osmanbey-Şişli Pendik Sahil Simit Sarayı Doğu Mah., Ankara Cad., No: 136 Pendik *Pendik Marina Simit Sarayı Batı Mah. Sahil yolu Marintürk İstanbul Cityport Tic. Merkezi E blok Alt kat 20-21 Pendik Profilo Avm Simit Sarayı Gülbahar Mah., Profilo AVM Yolu, No: 311 Mecidiyeköy Rıhtım Simit Sarayı Osmanağa Mah., Rıhtım Cad., No: 16 Kadıköy Sabiha Gökçen Dış Hatlar Simit Sarayı Sabiha Gökçen Uluslararası Hava Limanı, Dış Hatlar Tarafı Dl. 500 Sabiha Gökçen İç Hatlar Simit Sarayı Sabiha Gökçen Uluslararası Hava Limanı İç Hatlar, Gelen Yolcu Katı, Al 302 ve Al1606 Salacak Simit Sarayı İskele Cad., No: 14 Üsküdar Sanayi Mahallesi Simit Sarayı Yeşilce Mah., Eski Büyükdere Cad., No: 59 4. Levent Sancaktepe Metro Garden Simit Sarayı (Yakında) Sirkeci Simit Sarayı Ankara Cad., No: 215 Fatih Soğanlık Simit Sarayı Orta Mah., Atatürk Cad., No: 118 Kartal *Plato Simit Sarayı Plato AVM, Fatih Bulvarı, Emir Cad., No: 3-97 Sultanbeyli Sultangazi Simit Sarayı Cebeci Mah., 1. Cebeci Cad., No: 21 Sultangazi Sultançiftliği Simit Sarayı 50. Yıl Mah., Eski Edirne Asfaltı, Burda Market Bitişiği Şirinevler Simit Sarayı Şirinevler Mah., Yaman İş Merkezi, No: 2 B. Evler Taksim Simit Sarayı Şehit Muhtar Mah., Yeni Tarlabaşı Cad., No: 6 Taksim *Taksim Meydan Simit Sarayı Sıraselviler Cad., No: 1 Beyoğlu Taşdelen Simit Sarayı Sultançiftliği Mah., Turgut Özal Bulvarı, No: 127/1 Çekmeköy TT Arena Simit Sarayı 1 Huzur Mah., TT Arena Stadı, K8 Kapı Girişi, Giriş Kat Aslantepe TT Arena Simit Sarayı 2 Huzur Mah., TT Arena Stadı K8 Kapı Girişi 4. Kat TT Arena Simit Sarayı 3 Huzur Mah., TT Arena Stadı K8 Kapı Girişi 4. Kat TT Arena Simit Sarayı 4 (Dış Alan) Huzur Mah., TT Arena Stadı Aslanlı Yol TT Arena Simit Sarayı 5 Huzur Mah., TT Arena Stadı, K8 Kapı Girişi, Giriş Kat Aslantepe TT Arena Simit Sarayı 6 Huzur Mah., TT Arena Stadı, K8 Kapı Girişi 4. Kat Aslantepe Ulusoy İkitelli Simit Sarayı Basın Ekspres Yolu, Cemal Ulusoy Cad., Ulusoy Yazahanesi, İkitelli Üsküdar Simit Sarayı Mimar Sinan Mah., Dr. Fahri Atabey Cad., No: 17/2. Üsküdar Vialand Simit Sarayı- Açıldı * Vialand Simit Sarayı Yeşilpınar Mahallesi, Girne Caddesi, Vialand AVM, Cadde Katı, Eyüp Viaport-Kurtköy Simit Sarayı Yenişehir Mah., Dedepaşa Cad., Viaport AVM, No:2/3 Kurtköy White Hill AVM Simit Sarayı Karadolap Mh. Atatürk Cd. No: 13 D: 22 Yeşilpınar-Eyüp Yenibosna Koçtaş Simit Sarayı Yıldırım Beyazıt Cad., Koçtaş AVM Yenibosna * Yenikapı Simit Sarayı Aksaray Mustafa Kemalpaşa Cad., No: 56 Fatih *Zeytinburnu Simit Sarayı 58. Bulvar No: 112 212 AVM Simit Sarayı Mahmutbey Merkez Mah., Taşocağı Cad., No: 5 K: 2 Bağcılar-İkitelli İZMİR Seferihisar Simit Sarayı Kuşadası Cad., No: 79 İzmir Optimum Simit Sarayı Akçay Cad., No: 101, Optimum Outlet AVM. Gaziemir-İzmir * Konak Simit Sarayı Akdeniz Mh. Gazi Blv. Pk:35210 Konak/İzmir. KAYSERİ * Kayseri Simit Sarayı Selimiye Mah., O. Kavuncu Blv., BYZ Garage AVM, Z33, Melikgazi KOCAELİ Gebze Simit Sarayı Hacı Halil Mah., Hükümet Cad., No: 100. Gebze Gölcük Simit Sarayı Merkez Mah., Cumhuriyet Cad., Anıt Park İçi, No: 8. Gölcük İzmit Simit Sarayı Ömerağa Mah., Alemdar Cad., No: 26. İzmit İzmit N City Avm Simit Sarayı Karabaş Mah., Oramiral Salim Dervişoğlu Cad. No:102 KONYA Selçuklu Simit Sarayı Alaadin Bulvarı, No:13 KÜTAHYA Kütahya Simit Sarayı Servi Mah., Mithatpaşa Cad., Çarşı Hilton AVM, Sitesi B/1-15 MALATYA * Malatya Park AVM Simit Sarayı İnönü Mah. Çamlıca Cad. No: 178 ,Malatya MANİSA Salihli Simit Sarayı Kurudere Cad., No: 4 MERSİN * Mersin Forum Simit Sarayı Güvenevler Mah., 1. Cad., No: 120-133, Yenişehir NEVŞEHİR *Nevşehir Simit Sarayı 2000 Evler Mah. Zübeyde Hanım Cad. No: 143 SAKARYA Adapazarı Simit Sarayı Çark Cad., No:12 Adapazarı Üniversitesi Simit Sarayı Sakarya Ünv. Kantin Simit Sarayı Esentepe Kampüsü Serdivan-Adapazarı-Sakarya Hendek Güney Simit Sarayı Tem Yolu, 157. Km, Otoyol Hizmet Tesisi, Parkshop Hendek Kuzey Simit Sarayı Tem 157. Km Otoyol Hizmetleri tesisi. Parkshop * Serdivan Park AVM Simit Sarayı Arabacı Alanı Mah., Mehmet Akif Ersoy Cad. SAMSUN Terminal Simit Sarayı Hafif Raylı Sistem Üniversite Son Durağı. Atakum Çarşamba Simit Sarayı Çarşamba Kent Meydanı Vefa Avm. *Samsun Piazza Simit SarayıÇarşamba Cad., No: 52 Z-53 Eski Otogar Mevkii, Canik URFA * Urfa Piazza Simit Sarayı Direkli Mahallesi, İpekyol Bulvarı Gaziantep-Şanlıurfa Karayolu, 3749 Ada, 5 Parsel, Merkez * Urfa Cadde Simit Sarayı Bamyasuyu Mah., 148. Sok., Palmiye Apt., No: 3, Merkez TEKİRDAĞ Çorlu Simit Sarayı Kazimiye Mah., Omurtak Cad., Yeni Park Karşısı, No: 164/A VAN Van Simit Sarayı Cumhuriyet Cad., No: 72 *Van Erciş Simit Sarayı Vanyolu cad. Devlet Hast. Karşısı Burak Apt. Zemin Kat Erciş YALOVA Yalova Simit Sarayı Yali Cad., No: 41/a ABD New York Simit Sarayı 435 Fifth Avenue New York NY 10016. Yakında ALMANYA Berlin Simit Sarayı Karl-Marx strasse 82 (Yakında) Frankfurt Simit Sarayı Kaiserstrasse 44 Frankfurt am main, GPRS: 50°06’32.3”N 8°40’11.4”E * Düsseldorf Simit Sarayı Worringerstraße 142 40210 Düsseldorf , GPRS: 51°13’18.2”N 6°47’40.4”E * Mannheim Simit Sarayı Kurpfalzstraße R1, 1 68161 Mannheim. Yakında * Köln Venloer Simit Sarayı Venloer Strasse 280, Köln GPRS: 50°56’53.2”N 6°55’15.8”E BELÇİKA * Antwerpen Simit Sarayı de Keyserlei 13-15 2018 Antwerpen, GPRS: 51°13’03.9”N 4°25’01.6”E HOLLANDA Amsterdam Simit Sarayı Kinkerstraat 224 1053 EM Amsterdam, GPRS: 52°21’56.2”N 4°51’58.3”E Amsterdam Simit Sarayı Doppermarkt Yakında S İ M İ T S A R AY I • 10 9 Amsterdam Simit Sarayı Nieuwedijk 224 Yakında Amsterdam Simit Sarayı Arena Stadium Yakında *Den Haag Simit Sarayı Hobbemaplein 99 2526 JD Den Haag , GPRS: 52°04’02.9”N 4°17’53.1”E Den Haag Simit Sarayı Gedemtegracht 88, 2512 KB Den Haag, GPRS: 52°04’37.6”N 4°18’56.1”E *Deventer Simit Sarayı Pikeursbaan, 78 A, 7411 GW Deventer, GPRS: 52°15’12.5”N 6°09’50.6”E Lijnbaan Simit Sarayı Lijnbaan 119A 3012 EN Rotterdam, GPRS: 51°55’09.5”N 4°28’37.0”E * Beijerlandselaan Simit Sarayı Beijerlandselaan 42-44 3074 EK Rotterdam, GPRS: 51°53’46.2”N 4°30’46.6”E * Meent Simit Sarayı Meent 15A 3011 JA Rotterdam, GPRS: 51°55’26.6”N 4°29’08.6”E Eindhove Simit Sarayı Nieuw straat 23 Eindhoven Yakında Utrecht Simit Sarayı Vredeburg 150-151 Yakında Almere Simit Sarayı Almere Central Station (Yakında) İNGİLTERE Londra Simit Sarayı 360 Oxford Street bond station city of West minster (Yakında) KIBRIS *Gazi Magusa Simit Sarayı Doğu Akdeniz Üniversitesi, Gazi Magusa, GPRS: 35.1447414, 33.9092411 Girne Amerikan Üniversitesi Simit Sarayı Girne Amerikan Üniversitesi Karmi Kampüsü Girne Liman Simit Sarayı Girne Lefkoşa Simit Sarayı Ercan Havalimanı (Yakında) MISIR * New Cairo Simit Sarayı Al Salam Axis, Awal Al Qahera Al Gadida, Behind 90th Street, Mobil Station, New Cairo, GPRS: 30°01’14.9”N 31°25’54.4”E SUUDİ ARABİSTAN Mekke Simit Sarayı Abraj Al Bait Center, Zam Zam Tower, Haram Holy City Of Makkah, Mekke, GPRS: 21°25’09.2”N 39°49’32.4”E Zam Zam Tower Simit Sarayı Makkah ZamZam Tower (Promod) (Yakında) Hilton Mall Simit Sarayı Makkah Hilton Mall (Yakında) Makkah Mall Simit Sarayı Makkah Mall (Yakında) Al Noor Simit Sarayı Madina Al Noor Mall (Yakında) Arab Mall Simit Sarayı Jeddah Arab Mall (Yakında) Jeddah Airport Simit Sarayı Jeddah Airport (Yakında) Granada Mall Simit Sarayı Riyadh Granada Mall (Yakında) El Nakheel Mall Simit Sarayı Riyadh El Nakheel Mall (Yakında) Tala Mall Simit Sarayı Riyadh Tala Mall (Yakında) Hayat Mall Simit Sarayı Riyadh Hayat Mall (Yakında) KUVEYT *Kuveyt E-Mall Simit Sarayı Beirut Street Block,No: 26 Building 80002 Hawally Kuwait City (Yakında), GPRS: 29°20’10.1”N 48°01’07.1”E * Mutfak Konseptli Mağazalarımız SUDOKU 1 SUDOKU kolay 1 2 3 4 2 3 110 • S İ M İ T S A R AY I 4 SUDOKU ZOR 5 5 6 7 8 6 7 111 • S İ M İ T S A R AY I 8 ASTROLOJİ Haziranın yıldızı İkizler! İKİZLER (22 Mayıs – 21 Haziran) B u ay harcamalarınız biraz artabilir. Parasal konularda beklenmedik olaylarla karşılaşabilirsiniz. Masraflarınıza daha çok dikkat etmeniz gereken bir dönem. Bu sebeple oturup bir plan program yapıp, bütçenizi gözden geçirmenizde fayda var. Bu aralar aldığınız iyi haberler ve kapınızı çalan fırsatlar, beklentilerinizi yükseltebilir. Özgüven patlaması yaşamaya hazır olun! Yeni fırsatlar ve başlangıçlar size o kadar da uzak değil. Ancak yaşadığınız değişimlerin tarafsızlığınızı kaybettirmesine izin vermeyin. İkili ilişkilerinizde zaman zaman fazla ben merkezci olabiliyorsunuz. Bu huyunuzu bir kenara bırakın ve karşınızdaki kişinin düşüncelerine de biraz odaklanın. Unutmayın ki bazen bizim göremediklerimizi başkaları görebilir. Elementi: Hava Yönetici Gezegeni: Merkür Rengi: Portakal rengi, Sarı Taşları: Akik, Turmalin Madeni: Civa Niteliği: Değişken Uğurlu Sayıları: 5,9 Uyumlu olduğu burçlar: Terazi, Kova Uyumsuz olduğu burçlar: Başak, Balık Dekorasyon önerileri Eğer İkizler burcuysanız, fazla mütevazı olmanıza gerek yok. Evet dekorasyon sizin işiniz! Bu konudaki en büyük kozunuz ise canlı renkler. Sahip olduğunuz modernist ruhu her alanda olduğu gibi dekorasyonda da kanıtlıyorsunuz ve bunu konforunuzdan asla ödün vermeden yapıyorsunuz. Sizin için dekorasyon önerimiz modern çizgilere sahip mobilyaları kullanmanız. Değişkenliğiniz eşyalarınızdan çabuk sıkılmanıza, sık sık küçük değişiklikler yapma arzusu taşımanıza neden olabilir. Stil sahibi duvar kağıtları, geometrik 112 • S İ M İ T S A R AY I desenler, renkli halılar evinizi canlı ve rahat bir görünüme sokacaktır. Ancak bunca canlılığı harmanlarken çizgiyi aşmamaya da dikkat edin. Bazı yerler çok hareketliyse, diğer köşelerde tercihinizi düz seçimlerden yana kullanın. Tasarım ve yaratıcılık konusundaki beceriniz malum. Bu nedenle modern tablolar sizi yansıtan aksesuarlardan biri. Beslenme önerileri İkizler burcusunuz, değişkensiniz, canlısınız ama bu kadar hızlı yemek yemenize ne gerek var? Yemeklerinizi daha fazla çiğneyerek yutmaya çalışın. Böylece gelecekte karşılaşabileceğiniz sindirim rahatsızlıklarına karşı önlem almış olursunuz. Süt ürünleri kemiklerinizin sağlıklı kalması için ihmal etmemeniz gereken besinlerden. Kan pıhtılaşmasına yatkın bir bünyeniz olabilir. Böyle bir durumda kan sulandırıcı ve pıhtılanmayı önleyici besinler tüketmenizde fayda var. Yeşil fasulye, kereviz, havuç ve portakal bu konuda tercih edebileceğiniz besinler. Vazgeçilmez besinler listenizde ise balık, badem, tereyağı, brokoli, greyfurt, erik, şeftali ve üzüm yer almalı. KOÇ BOĞA YENGEÇ Her zaman her yerde olmanız gereken bir dönemdesiniz. Herkesin ortak noktası, her işin bel kemiği olmak hiç de kolay olmasa gerek! Ancak kendinize dikkat etmelisiniz, zira bu şekilde nereye kadar devam edebilir? En iyisi sevdiklerinizle görüşmek ve uzlaşma yolları aramak. Böylece hem herkese yetişebilir hem de kendinize vakit ayırabilirsiniz. Örneğin hazır haziran ayına girmişken, küçük bir kaçamak yapmaya ne dersiniz? Toplayın bavulunuzu, bir iki gün bile olsa kaçın bir yerlere. Hatta eşinizi, dostunuzu da bu seyahate ortak edin. Siz bunu fazlasıyla hak ettiniz! Bu ay iletişim yeteneğiniz zirveye çıkıyor. Cüzdanınızda da sizi memnun edecek değişikliklerle karşılaşabilirsiniz. Bu aralar içiniz kıpır kıpır ve bu enerjiniz hayatınızın her alanına yansıyor. İster evinizdeki fazlalıklardan kurtulmak olsun, ister kendinizle ilgili vereceğiniz kararlar olsun değişikliğe her zamankinden daha açık olabilirsiniz. Bu durum iş hayatınıza da yansıyabilir. Yeni atılımlar yapmak için fazlasıyla istekli olacağınız bir dönemdesiniz. Ancak zaman zaman aşırıya kaçmamanızda ve gerçekçi adımlar atmanızda fayda var. İş hayatındaki aktifliğiniz sayesinde parasal konularda daha rahat bir döneme giriyorsunuz. Yine de bu hızlı yükselişle, alışverişi bir çılgınlığa dönüştürmemenizde fayda var. Ortaklıklar konusunda daha dikkatli davranmanız gerekebilir. Bu ay uykunuza dikkat edin, zira yoğun bir dönem geçiriyorsunuz. İş hayatınızda size yüklenen sorumluluklar omuzlarınızda bir yük oluşturabilir. Strese girmeniz normal ama bu durumu kontrol altına almaya ve rahatlamaya çalışın. Herkesi siz kurtaracak değilsiniz ya! Kendinize ilgilenecek yeni alanlar yaratın, daha önce yaptıklarınızdan çok daha farklı hobilerle zihninizi rahatlatın. Kendinize biraz daha fazla vakit ayırmaya çalışın. “Boş vaktim yok” demeyin, vakit yaratmak sandığınız kadar zor değil. Gezin, tozun, masaj yaptırın, arkadaşlarınızla yemeğe çıkın. Bu, kendinizi iyi hissettirecektir. Girdiğiniz farklı ortamlarda fazlasıyla göz önündesiniz. ASLAN BAŞAK TERAZİ Aslanlar için haziran ayı romantizm ayı! Yeni aşklara yelken açabilir, sevgiliniz varsa küçük kaçamaklarla aşk tazeleyebilirsiniz. Ailesel konularda ve sosyal ilişkilerinizde bu ay formunuz yerinde. Arkadaşlarınızla sık sık bir araya gelebilir, yeni aktivitelerde bulunabilirsiniz. Geçmişi arkada bırakıp her zamankinden daha çok yeniliklere açıksınız. Becerikliliğiniz iş hayatınızda da dikkatleri üzerinize çekebilir. Bu da haliyle size daha çok sorumluluk yükleyebilir. Bu dönemde sağlıkla ilgili konularda daha dikkatli olup beslenmenize özen göstermenizde fayda var. İş hayatında yükselme ihtimalinizin olduğu bir döneme giriyorsunuz. Fırsatları değerlendirin. Amaçlarınıza ulaşmak için zamanınızı ve enerjinizi ortaya koyabileceğiniz bir dönemdesiniz. Haziran ayında kariyerinizde güzel gelişmelerin olması muhtemel. Edindiğiniz yeni görevler size yeni fırsat kapılarını aralayabilir. Çalışmaya tam gaz devam! Arkadaşlıklarınızda ise inişli çıkışlı bir dönemdesiniz. İkili meseleleri aşmak için çaba sarf etmeniz gerekebilir. Bu aralar seyahat planları yapmak için daha fazla istek duyabilirsiniz. Yeni yerler keşfetmek size iyi gelecek. Bu durum, eğitim açısından da yeni ufuklara açılmanızı sağlayacaktır. Kendinizi geliştirmeye odaklanın. Bu ay ailenizle daha çok vakit geçirmek isteyebilirisiniz. Bu, kendinizi iyi hissetmenizi de sağlayacaktır. Bazen ne kadar çaba sarf etseniz de işler yolunda gitmez. Böyle durumlarda derin bir nefes alın ve biraz uzaklaşmaya çalışın. Tatil planları yapabilirisiniz örneğin. Küçük bir hafta sonu kaçamağı da sizi stresten uzaklaştıracaktır. Kariyerinizde zorlu bir süreçten geçebilirsiniz ancak pratik zekanızla üstesinden gelmek sizin için zor değil. Zaman zaman yaşadığınız güçlükler, olumlu değişiklikler yapmanız için ihtiyacınız olan cesareti size sunabilir. Sabretmek konusundaki başarınıza siz bile şaşırabilirsiniz. Ancak her zorluktan daha da güçlenerek çıkacaksınız. Ailesel konularda da daha fazla sorumluluk almanız gerekebilir. İş hayatınızdaki stresi evinize taşımaktan kaçının. (21 Mart – 20 Nisan): (23 Temmuz – 23 Ağustos): (21 Nisan – 21 Mayıs): (24 Ağustos – 22 Eylül): S İ M İ T S A R AY I • 113 (22 Haziran – 22 Temmuz): (23 Eylül – 23 Ekim): ASTROLOJİ AKREP YAY OĞLAK Etrafınızdaki değişimlere çabucak uyum sağlayabilecek güçtesiniz. Zaman zaman çevrenizdekilerin konuşmalarından sıkılsanız da sandığınızın aksine bu konuşmalar size faydalı fikirler verebilir. İster tatil için olsun ister iş, seyahat programlarınız sıklaşabilir. Her an bavulunuzu toplamaya hazırlıklı olun. Maddi konularda biraz daha dikkatli davranmanızda fayda var. Gereksiz harcamalarınızı ve bütçenizi gözden geçirin. Aşk hayatınızda ise beklenmedik bir hareketlilik yaşanabilir. Yenilikler bu ay kapınızı çalabilir. Bu ay maddi konularda daha çok kafa yormanız gereken durumlar ortaya çıkabilir. Harcamalarınız konusunda temkinli olun. Neye ihtiyacınız olup neye olmadığını belirleyip ona göre alışverişe çıkın. Kariyerinizle ilgili daha aktif olabilir, çevrenizden yardım görebilirsiniz. İş hayatınızda giderek daha aktif rol üstleneceğiniz bir dönemdesiniz. Hatta bu durum birden fazla projeyle ilgilenmenizi gerektirebilir. Aldığınız başarılar motivasyonunuzu daha da yükseltecektir. İkili ilişkilerde ise yeni kararlar almaya daha açık bir dönemdesiniz. Karşınızdakileri yanlış anlamaya çok müsaitsiniz. Bu durum ikili ilişkilerinizde ve ailesel konularda sorunları daha çözülmez bir hale getirebilir. İlişkilerinizi düzene sokmak konusunda daha özverili davranmanız gerek. Bu durum sizi strese sokmasın. Kafanızı dağıtmanın yollarını arayın. Yeni hobiler edinin, kendinizi tanıyın ve yaratıcılığınızı geliştirin. İşyerinde sorumluluklarınızı hafifletmek ve iş yükünüzü dengelemek isteyebilirsiniz Eşinize yapacağınız küçük sürprizler hiç de fena fikir değil. Eğer “sevgilim yok” diyorsanız, aşk hayatınızda hareketlenmelere hazırlıklı olun. (24 Ekim – 22 Kasım): (23 Kasım – 21 Aralık): (22 Aralık – 20 Ocak): C M Y CM MY CY CMY K KOVA BALIK Evinizle ilgili konularda daha aktif ve yenilikçi olacağınız bir dönemdesiniz. Ev dekorasyonunuzu değiştirebilir, evde keyifli aktiviteler yaratabilir, arkadaşlarınızı davet edebilirsiniz. Bu durum sizi iş hayatınızdaki stresten uzaklaştırmak için de iyi bir yöntem. Zaman zaman tartışmalara sürüklenebilirsiniz ancak bu tutumunuzu kontrol altına almanızda fayda var. Gayretleriniz dikkatlerden kaçmıyor ancak geri planda kalmamak için gösterdiğiniz çaba, uykularınızı kaçıracak cinsten. Biraz rahatlamaya çalışın. Çocuklarınızla, ailenizle ve arkadaşlarınızla daha sık bir araya gelmek için planlar yapabilirsiniz. Eğer yalnızsanız, yeni bir ilişkiye başlamak için çevrenize karşı daha açık olun. Bu koruda değişiklikler olabilir. Bu ay iş hayatında daha ön plana çıkma fırsatı yakalayabilirsiniz. Bu fırsatı iyi değerlendirin ve elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalışın. Evle ilgili konularda yoğun bir döneme girebilirsiniz. İstekleriniz size sandığınızdan daha pahalıya patlayabilir. Bütçenizi gözden geçirin ve harcama planınızı daha dikkatli yapmaya çalışın. Yaşantınızı inşa etmek için değerlendirmelerde bulunmanız gerekebilir. Aile ilişkilerinizde ise zaman zaman gerginlikler olabilir. Ancak göstereceğiniz özen ve hassasiyet her şeyi düzene sokmaya yetecektir. Girdiğiniz ortamlardaki değişikliklere karşı sabırlı olmalısınız. (21 Ocak – 18 Şubat): (19 Şubat – 20 Mart): 114 • S İ M İ T S A R AY I
Benzer belgeler
POP-arT - Simit Sarayı
Hande Eldemir, Kübra Erkan
Baskı
Uniprint Basım San. Ve Tic. A.Ş.
Ömerli Köyü, İstanbul Cad. No: 159
Hadımköy 34455 İstanbul
Tel: (0212) 798 28 40
Faks: (0212) 798 20 63
Yönetim Yeri
Büyükdere Cad....