Felsefe, Yelken ve Caz
Transkript
Felsefe, Yelken ve Caz
◆ ÖNSÖZ ◆ Abdulkadir Özcan ailesinin değerli fertleri; Hiç kimse sektöründe yanlız değil. Hangi sektörden ya da işkolundan olursa olsun, herkes farklı kapasitelerde benzer ya da aynı işi yapan şirketlerle yarışta. Ayrıca tüm işadamları satış oranlarını yükseltmenin haklı telaşında. Peki, iş dünyasının doğasında var olan rekabet etme kavramının anlamı ne? Rekabet; aynı amacı güden kimselerin arasında geçen çıkar yarışı olarak tanımlanabilir. Toplumun ortak yararına olan rekabet, aynı zamanda şirketler lehinedir de. Çünkü şirketler arasındaki rekabet sayesinde en kaliteli ürüne ya da hizmete en ekonomik yolla sahip oluruz. Peki, benzer işi yapan diğer firmalarla nasıl rekabet ederiz? Herşeyden önce rekabet stratejilerimizi doğru belirlemeliyiz. Her işte olduğu gibi kendi işimizde de ölçümüz ne olursa olsun şirketimizi analiz etmeliyiz. Ardından da rekabet stratejimizi belirlemeliyiz. Farklı şekillerde rekabet etme yolu olsa da bizler gibi lastik sektörü temsilcilerine en uygun çeşit, içinde satış sonrası hizmet gibi farklı yolları da barındıran ‘farklılaşma’ tabanlı rekabettir. Rakiplerimiz arasında kolay algılanabilir şekilde bir fark yaratmalıyız. Bunu sunduğumuz ürünle ilgili sunumdan, satış sonrası teknik desteğe, teknik servisten satış ağının güçlendirilmesine ya da müşteri hizmetlerine kadar onlarca farklı yolla başarabiliriz. Ayrıca pazarımıza çok daha etkin bir şekilde odaklanmalıyız. Böylece artan performansımızı çok daha rahat gözlemleyebiliriz. Gözlemlerimiz neticesinde olası aksaklıkların da giderilmesiyle, verimlilik değerlerimiz artacaktır. Bununla beraber teknolojik yeniliklerden de olabildiğince faydalanmalıyız. Çünkü firmaların rekabet performanslarını belirleyecek en önemli faktörlerden biri de teknolojiden ne seviyede yararlanabildiğidir. Teknolojik gelişmeleri ve yenilikleri takip etme hızının firmanın rekabet gücünün bir göstergesi olduğu hatırlardan çıkmamalıdır. Hangi sektör olursa olsun, başarılı olmak isteyen işadamı yaptığı iş hakkında kendisini ve çalışanlarını eğitmelidir, bilgi birikimlerini artırmalıdır. Çalışanlarımızın bilgi seviyesini yükseltmek için; onların kendilerini geliştirmelerini sağlamak amacıyla eğitim fırsatları yaratmalıyız. Çünkü 21. yüzyılın en değerli sermayesi bilgidir. Saygılarımla Sabri Özcan MART-NİSAN 2010 AKO HABER 1 İÇİNDEKİLER MAKALELER RÖPORTAJ Sönmez Lastik Mutlu Çalışkan Oto Lastik Emre Jant Lastik Apaydın Ticaret Has Oto Lastik Bahadır Otomotiv Bir Firma Bir Portre; Limak İnşaat 4 5 6 7 8 9 22 BİZDEN HABERLER İrtem’in Tercihi Petlas AKO ve Hankook’tan Anlamlı Sponsorluk AKO’dan Hizmetiçi Eğitim Petlas’tan Güvenli Sürüş Semineri...... AKO Ailesi Tunus’ta AKO Ankara Satış Müdürlüğü AKOJANT Petlas I. Uluslararası Bayi Toplantısı Çalışma Arkadaşlarımızdan Haberler ÖZEL DOSYA Lastik Havası Neden Önemlidir? 16 16 24 27 28 36 38 50 62 20 Nurettin Özdebir’den Ekonomi Değerlendirmesi KOBİ’lerin Para Problemi Azalıyor Tüketim Ülkesi Olmak 18 56 57 OTOMOTİV 1975 Corvette Dayota Kit Porsche 911 Carrera & BMW M3 Nissan Micra Yeni Standartlar Getirecek Emniyet Kemeri Hayat Kurtarıyor 44 46 52 58 SAĞLIK Gıdaları Satın Alırken ve Saklarken Dikkat Glokom Hastalığı Dünyanızı Karartmasın 48 54 GEZİ Medeniyetler Beşiği Adıyaman 42 MARKALAR Petlas Selanik’te Petlas İspanya’da Hankook’tan 10 Milyonuncu Lastik Point Birincisi Robby Gordon Maxxis’de Gündem Yoğun AKO Jant İlan Petlas Desen Toyo Tires Desen Ventus Desen abdulkadir özcan 10 11 12 13 14 17 30 32 34 Haber MART-NİSAN 2010 Abdulkadir Özcan A.Ş Adına İmtiyaz Sahibi Sabri ÖZCAN Genel Yayın Yönetmeni Elif CENGİZ Yazı İşleri Müdürü Vahit ÜNAL Yönetim abdulkadir özcan Abdulkadir Özcan Otomotiv ve Lastik San. Tic. A.Ş Kazım Karabekir Cad. No: 224 06060 Dışkapı Ulus Ankara Tel:0312 309 30 30 Faks:0312 312 28 96 Yapım ����� NKS Basın Yayın Ltd. Şti. NKS Basın Yayın Ankara Ofisi Çetin Emeç Bulvarı 1065. Cad. 34/9 Kat:2-3 Öveçler Ankara Tel: 0312 473 97 02 Faks: 0312 473 97 08 [email protected] - www.ekonometri.com.tr Baskı Sonsöz Matbaası İvedik OSB Matbaacılar Sitesi 35. Cad. No:56-58 Yenimahalle ANKARA T. 0312 394 57 71 F. 0312 394 57 74 AKO HABER Dergisi Abdulkadir Özcan Otomotiv ve Lastik San. Tic. A.Ş tarafından T.C yasalarına uygun olarak yayınlanmaktadır. Derginin isim ve yayın hakkı Abdülkadir Özcan A.Ş adına Sabri Özcan’a aittir.Dergide yayınlanan yazı ve fotoğrafları her hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz. Reklam sayfalarının içeriği ve markalar konusunda sorumluluk verene aittir. Yayınlar Müdürü Sertaç KANTARCI Haber Merkezi Kaanhan YEŞİLYAPRAK Emre ÇAĞLAR Görsel Yönetmen Nesli Simge GÖKTEPE Sayfa Tasarımı Hilal KAYA Görsel Sanat Yönetmeni Ceyda ALPARSLAN Fotoğraf Editörü Serdar ANIK Fotoğraflar Haydar ORAKÇI Ferhat SARITEPE MART-NİSAN 2010 AKO HABER 3 ◆ PETLAS ◆ Sönmez Lastik İstanbul Hamza Sönmez Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından üretilen Petlas lastiklerinin İstanbul bayilerinden biri. Rot balans kökenli olan Hamza Sönmez işyerine de kendi soyadını vermiş. Hamza Sönmez Hamza Sönmez, ‘Sönmez Lastik’ olarak İstanbul Anadolu yakasındaki sektör merkezlerinden Kartal Oto Sanayi Sitesi’nde faaliyet gösteriyor. 1992 senesinden beri Türk lastik sekötöründe olan Hamza Sönmez, birçok farklı marka bayiliğini yaptıktan sonra son kararını Petlas’tan yana vermiş. “Çünkü Yüzde 100 Yerli” Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından üretilen Petlas’ın İstanbul bayilerinden ve Sönmez Lastik’in sahibi Hamza Sönmez’in “Neden Petlas?” sorusuna verdiği yanıt çarpıcı. “En büyük etken Petlas’ın yüzde 100 yerli sermaye olması. Ayrıca Petlas’ı gerek ekonomik açıdan, gerek kalitesi bakımından, gerekse performans açısından bilinen diğer lastik markalarından farksız olduğu için seçtim” diyen Hamza Sönmez, markayı güvenle sattığını söylüyor. Petlas bayisi Hamza Sönmez Petlas markasından müşterilerin de oldukça memnun olduğunu söylüyor. Sönmez gün geçtikçe müşterilerinin marka sadakatinin arttığını sözlerine ekliyor. Güven kelimesinin ticarette daha da anlamlı olduğuna dikkat çeken Sönmez, hangi marka ya da model olursa olsun satıcının önce toptancıya sonra da ürüne güvenmesinin şart olduğunu söylüyor. Petlas ile Sönmez Lastik arasında böyle bir bağ olduğunun altını çizen Hamza Sönmez, “Abdulkadir Özcan A.Ş’ye ve Petlas’a ürün ve satış sonrası hizmet açısından güvenim tam” diyor. Petlas bayisi Hamza Sönmez Petlas markasından müşterilerinde oldukça memnun olduğunu söylüyor. Sönmez gün geçtikçe müşterilerinin marka sadakatinin arttığını sözlerine ekliyor. MART-NİSAN 2010 AKO HABER 4 ◆ STARMAXX ◆ Mutlu Çalışkan Oto Lastik Ankara Çalışkan ailesi Ankara’nın en eski lastikçilerinden. Şirket Mustafa Çalışkan tarafından kurulmuş. 1965’de o dönemlerde başkentin sanayi merkezlerinden biri olan Ulus’taki Rüzgarlı (Soğukkuyu) Sokak’ta faaliyete başlamış. 1965’ten 1980’e kadar Rüzgarlı (Soğukkuyu) Sokak’ta faaliyet gösteren Çalışkan Oto Lastik, 1980 yılında Dışkapı’ya taşınmış. Şirket, 1980’den 1986’ya kadar Dışkapı’da faaliyet gösterömiş. 1986’dan beri de Hurdacılar Sitesi’nde faaliyet gösteriyor. 2009’da ise rotalarını Ankara’da sanayinin yükselen değerlerinden biri olan İvedik Organize Sanayi Bölgesi’ne çeviren Çalışkan ailesi, burada Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından üretilen Starmaxx lastiklerinin bayisi olmuşlar. Baba Mustafa Çalışkan 4 sene önce emekli olmuş. Babasının da katkılarıyla tam 12 senedir lastik sektöründe faaliyet gösteren Gültekin ve Mutlu Çalışkan kardeşlerin ticari hayatı Abdulkadir ÖzMutlu Çalışkan can A.Ş ile kesişince boyut değiştirmiş. 2009 senesinde Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından üretilen ve dünyanın birçok noktasında pazara sunulan Starmaxx lastiklerinin Ankara İvedik Organize Sanayi Bölgesi bayisi olan Mutlu Çalışkan, AKO ile çalışmanın herşeyden önce ‘piyasada güven’ anlamına geldiğini söylüyor. Ultra Sport Deseni Yükselişte Mutlu Çalışkan, İvedik OSB’deki mağazasında genelde binek ve hafif ticari lastiklerin, Hurdacılar Sanayi Sitesinde ise kamyon ve iş makinası lastiklerinin fazla satıldığını söylüyor. Kışın Ice Gripper W 850 ve W 810’un çok sattığını belirten Çalışkan, yazın ise ST 532 ve ST 330 başta olmak üzere Ultra Sport ST 730’un fazlasıyla rağbet gördüğünü söylüyor. Ultra Sport’un eşsiz deseni ile son aylarda atağa kalktığını belirten Çalışkan, Starmaxx’ın tüm modellerinin fiyat ve performans açısından diğer rakiplerine fark attığına dikkat çekiyor. Diğer yandan Mutlu Çalışkan, Jant’a olan talebin de gün geçtikçe arttığına dikkat çekiyor. Bu sıralar en çok Megatim ve Powcan’ın talep gördüğünü söyleyen Mutlu Çalışkan, AKO’nun jant alanında da önemli başarılara imza atacağını öngörüyor. “Bayilerde Kurumsallık Çok Önemli” Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından üretilen Starmaxx lastiklerinin Ankara İvedik OSB yetkili bayisi Mutlu Çalışkan, bayilerde kurumsallığın önemine vurgu yapıyor. Bayilerin iş dünyasında çağın gerekliliklerini takip etmesi gerektiğine dikkat çeken Çalışkan, bu noktada hizmette farklılaşmanın şart olduğunu söylüyor. Starmaxx’ın Ankara İvedik Organize Sanayi Bölgesi bayisi Mutlu Çalışkan, 2009’da aldığı Starmaxx bayiliği ile bölgede fark yaratmaya hazırlanıyor. Abdulkadir Özcan A.Ş’nin kurumsal yapısıyla bayilere örnek olduğunu belirten Çalışkan, bayilerin de kendilerini geliştirmeleri gerektiğini söylüyor. AKO’nun kendisiyle birlikte bayilerinin de gelişimi için çalıştığına dikkat çeken Mutlu Çalışkan, bu sebepten dolayı AKO ile bayileri arasında özel bir yakınlık doğduğuna işaret ediyor. MART-NİSAN 2010 AKO HABER 5 ◆ HANKOOK ◆ Emre Jant Lastik Düzce Emre Kavakdan’ın sahibi olduğu Emre Jant Lastik, Abdulkadir Özcan A.Ş’nin yeni bayilerinden. 2 sene önce Abdulkadir Özcan A.Ş ile tanışmış. Asıl uzmanlık alanı jant. AKO ile başladığı yeni işbirliğini saymazsak, 12 senedir jant sektöründe önemli işlere imza atmış. Emre Kavakdan Abdulkadir Özcan A.Ş ile Emre Kavakdan’ın tanışması şirketin bölge satış temsilcisi Seyfettin Seçgün vesilesi ile olmuş. Emre Kavakdan, Abdulkadir Özcan A.Ş ile çalışmanın büyük gurur olduğunu söylüyor. Şirketin bayileri ile olan ilişkisindeki yol göstericiliğinden etkilendiğini belirten Kavakdan, bu sayede yeni olduğu lastik sektöründe içinin rahat olduğuna dikkat çekiyor. Emre Kavakdan; “Dünya standartlarında lastik almak isteyen kullanıcılar için Hankook tek seçenek” diyor. Hankook Eşittir Güven Neden Hankook sorusuna Emre Jant Lastiğin sahibi Emre Kavakdan’ın yanıtı çarpıcı. Uluslararası arenada kendini ispatlamış bir marka olan Hankook’un Türkiye’de Abdulkadir Özcan A.Ş ile giriştiği işbirliğinin sonucunda muazzam bir güven ve kalitenin açığa çıktığına vurgu yapan Kavakdan, bu sinerjinin yarattığı rüzgar ile yön bulduklarını ifade ediyor. Yüksek Kalite Düşük Maliyet Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından temsil edilen Güney Koreli lastik devi Hankook lastiklerinin Düzce bayisi Emre Kavakdan, Hankook’un başarısının ardında ekonomik ve kaliteli oluşunun da yattığını söylüyor. Hankook’un aşınma seviyesinin oldukça düşük olmasını hatırlatan Kavakdan, yumuşak oluşunun da tercih edilmesinde etkili olduğuna dikkat çekiyor. Markanın özellikle 175 / 70 R13 (K 715); MART-NİSAN 2010 AKO HABER 6 195 / 55 R15 (K 406); 205 / 55 R V16 (K 105) ile 175 / 65 R14 (K 715) gibi binek ve performans lastiklerinin Düzce ve civarında tercih edildiğini belirten Emre Jant Lastik sahibi Emre Kavakdan, Hankook’un yeni yatırımlarını da gururla takip ettiğini söylüyor. Son yatırımlarıyla Hankook’un yerini iyice sağlamlaştıracağını belirten Kavakdan, Hankook’un ve Abdulkadir Özcan A.Ş’nin dünya lastik sektörünün mihenk taşları olduğunu sözlerine ekliyor. ◆ TOYO TIRES ◆ Apaydın Ticaret İstanbul Akan Apaydın Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından Türkiye temsilciliği yapılan Toyo Tires’in İstanbul bayilerinden biri. Bu alanda çevresi oldukça geniş. Bunun yanı sıra en büyük özelliği girişimci bir mizaca sahip olması. Aslen makina mühendisi. Herşey yaklaşık yedi sene önce girişimci ruhuyla yeni bir sektör aramasıyla başladı. Mevcut iş yerine oldukça yakın olan Abdulkadir Özcan A.Ş İstanbul Anadolu Yakası Müdürlüğü ile yolları kesişti ve kendini bir anda AKO ailesinin içinde buldu. başarılara imza attık. Çok yakında da sektörümüzde 8. doğumgünümüzü kutlamaya hazırlanıyoruz. Toyo Tires hakkında ne düşünüyorsunuz? Toyo Tires dünyanın önde gelen lastik markalarından biri. Türkiye’de de Abdulkadir Özcan A.Ş ile işbirliği yapmaları doğru bir karar olmuş bence. Çünkü Abdulkadir Özcan A.Ş ülkemizin lokomotif şirketlerinden biri ve Toyo Tires’in ülkemizdeki başarısında Abdulkadir Özcan A.Ş’nin isminin katkısı büyük. ToyoTires, dünyaca ünlü olan isminin yarattığı imajın yanı sıra teknik olarak da mükemmel bir lastik. Herşeyden önce kauçuk yapısı harika. Müşterilerimiz Toyo Tires ile çalışmaktan oldukça memnun. Kalite ve fiyat eğrisi çok iyi. Bizim için müşteri memnuniyeti başta geldiği için, tüm müşterilerimize Toyo Tires lastiklerini gönül rahatlığıyla tavsiye ediyoruz. AKO Haber dergisine konuşan Apaydın Oto Lastik sahibi Akan Apaydın, Abdulkadir Özcan A.Ş ile çalışmanın oldukça büyük bir gurur olduğuna vurgu yapıyor. Genç yaşına ve sektörde yeni olması rağmen hatrı sayılır bir ciro yakalayan Apaydın, Abdulkadir Özcan A.Ş ne kadar güçlenirse bayileri de o kadar büyür diyor... Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından piyasaya sürülen Toyo Tires lastikleri İstanbul bayilerinden Akan Apaydın’ın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle; Toyo Tires’in en çok hangi lastik modelleri talep ediliyor? PXCF1, PXT1R, PX4, H08, M 622, M 506 ve M144 modelleri yüksek performansları nedeniyle oldukça rağbet görüyor. Abdulkadir Özcan A.Ş ile çalışmak nasıl bir duygu? Abdulkadir Özcan A.Ş ile çalışmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Şirket yapısında çalışan arkadaşların güler yüzlü hizmeti ve her bayilerini Abdulkadir Özcan A.Ş ailesinin bir ferdi olarak benimsemeleri rakip firmalarla Abdulkadir Özcan A.Ş arasındaki farkı su yüzüne çıkartıyor. Abdulkadir Özcan A.Ş ne kadar güçlenirse, biz bayilerde aynı oranda güç kazanırız. Abdulkadir Özcan A.Ş ile tanışmadan önce hangi alanda faaliyet gösteriyordunuz? Aslen makina mühendisiyim. Babam da akaryakıt tankeri imalatı ve bakımı yapan bir şirketin sahibiydi. Ben de bu alanda babamla birlikte hareket ediyordum. Abdulkadir Özcan A.Ş ile yolunuz nasıl kesişti? İstanbul’daki petrol camiasının tamamına yakını bizim müşteri portföyümüzdeydi. 7 yıl önce elimizdeki müşteri portföyüne hitaben ek bir iş yapmak istedik ve buna uygun olarak da lastik sektörünü seçtik. Bizim iş yerimiz Abdulkadir Özcan A.Ş’nin İstanbul Anadolu Yakası Müdürlüğü’ne oldukça yakındı. Biz de tamamen tesadüf eseri olarak kendimizi Abdulkadir Özcan A.Ş’nin Türkiye temsilciliğini yürüttüğü Toyo Tires’in bayisi olarak bulduk. Bizim için Abdulkadir Özcan A.Ş ile çalışmak oldukça doğru bir seçim oldu. Sektörde yeni olmamıza rağmen Abdulkadir Özcan A.Ş’nin de destekleriyle 7 senedir önemli Akan Apaydın MART-NİSAN 2010 AKO HABER 7 ◆ MAXXIS ◆ Has Oto Lastik Kayseri Has Oto Lastik, Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından Türkiye temsilciliği yürütülen Maxxis’in Kayseri bayilerinden. Şirket, Ahmet Uzunoğlu tarafından kurulmuş. Ahmet Uzunoğlu, yaklaşık 15 senedir lastik sektörünün içinde. Maxxis Kayseri bayii Ahmet Uzunoğlu, Maxxis’in C grubu lastiklerine talebin büyük olduğunu söylüyor. Özellikle 225-70-15 C UE168 modelinin rağbet gördüğünü belirten Uzunoğlu, söz konusu lastiklerin 10 katlı olmasının bunun en belirgin nedeni olduğuna dikkat çekiyor. Kayseri’de birçok araçta Has Oto Lastik tarafından satılan Maxxis marka lastikleri görmek mümkün. Zaten firma sahibi Ahmet Uzunoğlu da Maxxis’in Kayserili kullanıcılar tarafından oldukça büyük bir ilgiyle karşılandığını söylüyor. şan Ahmet Uzunoğlu şöyle devam ediyor; “Maxxis lastiklerine C grubunda talep büyük. Özellikle de 225-70-15 C UE168 modeli rağbet görüyor. Bunun altında yatan en büyük sebep, söz konusu lastiklerin 10 katlı olması. Çünkü yol kalitesi pek de iyi sayılmayan yollarımızda, özellikle de taş ve mucur yollarda bu lastiklerin kuvvetli yanağı adeta şapka çıkarttırıyor... Bu vesileyle de yüksek kilometrelere ulaşarak performansıyla göz dolduruyor.” Zengin Servis Maxxis Kayseri bayisi olan Has Oto Lastik’in teknik servis bölümü hizmet çeşitliliği açısından oldukça zengin. Şirkette rot balans, lastik jant montajı gibi birçok farklı alanda servis hizmeti veriliyor. Bununla beraber, söz konusu hizmetleri en iyi şekilde yerine getirebilecek eğitimli ekip ve donanımı bünyeside bulunduran Has Oto Lastik, müşterilerinin memnuniyetini arttırmak için kendini sürekli geliştiriyor. Bununla beraber Has Oto Lastik’in makina parkı, emsallerine göre oldukça büyük. Donanım parkına sürekli yeni makinalar ekleyen Has Oto Lastik, günümüz oto lastik servisi teknolojisine paralel hizmet vermeye gayret ediyor. Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından Türkiye temsilciliği yürütülen Maxxis’in Kayseri bayilerinden Has Oto Lastik’in sahibi Ahmet Uzunoğlu, yaklaşık 15 senedir lastik sektöründe faaliyet gösterdiğini söylüyor. Abdulkadir Özcan A.Ş ile 8 sene önce tanıştığını belirten Uzunoğlu, bu tarihten sonra Maxxis’in Kayseri bayiliğini aldığını ifade ediyor. C Grubuna Büyük Talep Maxxis’in Kayseri’de en çok MAE 1, MAE 918 ve MAP 1 modellerinin tercih edildiğini söyleyen Ahmet Uzunoğlu, C grubunda da önemli satış rakamlarına ulaşmış. AKO Haber dergisine konu- MART-NİSAN 2010 AKO HABER 8 Ahmet Uzunoğlu ◆ ÇARÇABUK SERVİS ◆ Bahadır Otomotiv Ankara Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından kurulan sistemin bayilerinden Ankara Sincan’da faaliyet gösteren Bahadır Otomotiv’in sahibi Bahadır Kocaman, AKO Haber dergisine Fast&Good Çarçabuk Servis Sistemini anlattı... Fast&Good ya da bilinen adıyla ‘Çarçabuk Servis’ kavramını bilmeyen neredeyse yoktur. Abdulkadir Özcan A.Ş çatısı altında hafif ticari ve ağır vasıta araçların ihtiyaç duyabilecekleri ana ürünlerin sunulduğu sistem, yeni bayilerle ülkenin dört bir köşesine yayılıyor. Araçlarla ilgili temel bakım hizmetlerinin verildiği bir çarçabuk servis sistemi olan bu yeni kavram, Türk otomotiv sektörünün yükselen değerleri arasında parlıyor. Kuruluşuyla sadece servis hizmetinden ziyade, araçların yedek parça, lojistik ve eğitim gibi teknik ihtiyaçlarını tek noktada toplayacak bir ortam yaratan Çarçabuk Servis yapısı, kalite standartlarıyla da dikkat çekiyor. Hal böyle olunca da Fast&Good ya da yaygın adıyla Çarçabuk Servis otomotiv sektöründe geleceğin iş modeli olarak gösteriliyor. Bahadır Otomotiv olarak ne tür araçlara hizmet veriyorsunuz? Servisimizde, ağır ve hafif ticari araçların tüm temel bakım hizmetlerini gerçekleştiriyoruz. Gerek çalışma sistemimiz gerekse Abdulkadir Özcan A.Ş katkılarıyla benimsediğimiz kalite politikalarını eksiksiz uyguluyoruz. Servisimize gelen araçların ilgili işlemlerini olabilecek en kısa sürede ve hatasız bir şekilde yerine getiriyoruz. Çarçabuk Servis hakkında ne düşünüyorsunuz? Çarçabuk Servis geleceğin iş kolu. Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından geliştirilen sistem, ülkemiz otomotiv sektörü için oldukça uygun. Dolayısıyla kendini yeni müşteri beklentileri ile oldukça hızlı yeniliyor ve geliştiriyor. Sistemin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Fast&Good Çarçabuk Servis siteminin geleceği parlak. Zira Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından sürekli güncellenen bu işkolu, satış temsilcisinden toptancısına kadar oldukça seçkin bir ekiple çalışıyor. Bu sebeple kalite ve hizmet yönünden sürekli artan müşteri beklentilerine Fast&Good sistemi fazlasıyla karşılık verebilecek bir işkolu. Bahadır Otomotiv’de hangi hizmetleri veriyorsunuz? Bahadır Otomotiv’de jant değişimi ve onarımı, akü değişimi, lastik değişimi ve tamiratı ile lastikleri nitrojen gazıyla doldurma hizmetleri veriyoruz. Ne kadar zamandır Abdulkadir Özcan A.Ş ile çalışıyorsunuz? 10 seneye yakın bir süredir Abdulkadir Özcan A.Ş ile çalışıyoruz. Dolayısıyla Bahadır Otomotiv olarak Abdulkadir Özcan A.Ş’den çok şey öğrendik, öğrenmeye de devam ediyoruz. MART-NİSAN 2010 AKO HABER 9 ◆ PETLAS ◆ Petlas Selanik’te Selanik’te gerşekleştirilen Agrotika fuarına Petlas bayimiz Arina firması katıldı. 4-7 Şubat 2010 tarihleri arasında gerçekleştirilen fuara ilgi yoğundu. Türkiye’nin tek yerli lastik üreticisi Abdulkadir Özcan A.Ş’nin dünyaca ünlü lastik markası Petlas, Yunanistan’ın Selanik şehrinde düzenlenen ‘Agrotika 2010 Greece’ tarım fuarına katıldı. 4-7 Şubat tarihleri arasında gerçekleşen Agrotika 2010 Greece fuarına dünyanın farklı ülkelerinden gelen binlerce sektör temsilcisinin yanı sıra uluslararası basının da yoğun ilgi gösterdi. Fuara katılan Petlas bayimiz Arina’nın standı da ziyaretçi akınına uğradı. Petlas’la Röportaj Stantta Petlas’ın tarım lastikleri sergilenirken, ürünlere özellikle Yunanistanlı lastikçiler hayran kaldı. Agrotika 2010 Greece Fuarı’na basın da yoğun ilgi gösterdi. Fuarda, Yunan devlet kanalı Arina bayii sahibi Mustafa Hasanoğlu ile Petlas ürünleri hakkında bir röportaj yaparken, Yunan lastikçiler Petlas’ı çok daha yakından tanıma imkanı buldular. MART-NİSAN 2010 AKO HABER 10 ◆ PETLAS ◆ Petlas İspanya’da Türkiye’nin tek yüzde 100 yerli sermayeli lastik şirketi Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından üretilen Petlas lastikleri, dünyanın dört bir köşesinde ülkemizin gururu olmaya devam ediyor. İspanya’daki fuara katılan Petlas bayilerinden Soledad’ın standı yoğun ilgi gördü. Doğudan batıya, kuzeyden güneye dünyanın her yerindeki otoyollarda Petlas imzalı lastikler dönmeye devam ederken, şirket yeni ülke temsilcilikleri ve bayileriyle lastik sektörüne yön veriyor. En son İspanya’nın Zaragoza şehrinde düzenlenen dünyaca ünlü uluslararası lastik fuarı FIMA’ya katılan Petlas’ın standı oldukça ilgi gördü. 09-13 Şubat tarihleri arasında yaklaşık 140 bin metrekarelik alanda düzenlenen FIMA Lastik Fuarı, dünyanın çeşitli ülkelerinden İspanya’ya gelen 1307 firma ve 191 binden fazla ziyaretçinin katılımıyla gerçekleştirildi. Sırayla bir yıl Fransa’da, bir yıl İspanya’da düzenlenen FIMA Lastik Fuarı, uzmanlar tarafından “Avrupa’nın en önemli lastik fuarlarından biri” olarak ifade ediliyor. Petlas markalı lastiklerin üreticisi Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından yapılan açıklamada, böylesine ünlü ve önemli bir fuarda Türkiye’yi temsil etmekten duyulan gurur vurgulanırken, AKO’nun başarılarının ardında kendine inanan çalışanlarının olduğu ifade edildi. MART-NİSAN 2010 AKO HABER 11 ◆ HANKOOK◆ Hankook’dan 10 Milyonuncu Lastik Hankook, Macaristan fabrikasında 10 milyonuncu lastiğini üretti. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Hankook Tire Başkan Vekili Jin-Wook Choi şunları söyledi: “Lastiklerimize olan talep Avrupa’da büyüyor. Bu durum, Avrupa fabrikamızın 10 milyonuncu lastiğini beklenenden daha önce üretime geçirmesine imkân tanıdı. Ancak bu başarı bizi durduramaz. Hankook olarak hep daha iyisini hedefliyoruz. Bu nedenle de Macaristan fabrikasının 2012 yılı itibariyle günde 30 binden fazla lastik üretebilecek kapasiteye ulaşabilmesi için 230 milyon Euro tutarında ek bir yatırıma hazırlanıyoruz.” Avrupa’daki Hankook lastikleri, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’deki Rácalmás fabrikasında üretiliyor. Fabrika, Avrupa’daki en gelişmiş üretim tesislerinden biri olarak 2007 yılında faaliyete geçen fabrika, birinci yatırım aşamasının tamamlanmasının ardından bin beşyüze yakın kişiyi istihdam ediyor. Fabrika, otomobil, SUV, karavanlar ve hafif kamyonetlerde kullanılmak üzere çeşitli niteliklere sahip günde ortalama 15 bin, yıldaysa 5 milyona yakın lastik üretiyor. Ventus V12 Burada Üretiliyor Hankook’un en çok tercih edilen modellerinden yüksek performans lastiği olan Hankook Ventus V12 evo kışkırtıcı bir tarzda göz önüne çıkıyor. Yakın geçmişte spor kullanım için piyasaya sürülen, geniş tabanlı ultra-yüksek-performans (UHP) lastiği firmanın en popüler ürünlerinden biri. Modern ve şık lastik tabanı tasarımının yanı sıra olağanüstü bir ıslak ve kuru zemin yol tutuş performansı sunuyor. Hâlihazırda gücü kanıtlanmış düşük salınım direncine sahip olan lastik, aynı zamanda CO2 salınımının azaltılmasına ve yakıt verimliliğinin artırılmasına da yardımcı olabiliyor. Macaristan ve Almanya Fabrikasında İşbirliği UHP ve çevre dostu lastiklerin yer aldığı pazarlar Avrupa’da son derece güçlü bir büyüme grafiği gösteriyor. Hankook’un son teknolojiye sahip Avrupalı lastik fabrikasının yanı sıra, firma Avrupa’da kendi Ar-Ge faaliyetlerini de yürütüyor. Almanya’nın MART-NİSAN 2010 AKO HABER 12 Markanın Macaristan tesisi hâlihazırda Hyundai ve Volkswagen markalarının Avrupa fabrikalarına, Hyundai i30 ve Volkswagen T5 modellerinde kullanılmak üzere doğrudan lastik temin ediyor. Hannover şehrinin yakınlarındaki Langenhagen kentinde bulunan Hankook Avrupa Teknik Merkezi’nde (ETC), 40’tan fazla mühendis ve teknisyen, Macaristan’daki fabrika ile yakın bir işbirliği zemini kurarak, Avrupa pazarlarının gelecekte ortaya çıkacak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla özel lastikler geliştirme yolunda yoğun çalışmalar yürütüyor. Devlerin Lastiği Lider lastik markalarından Hankook’un son yatırımlarıyla güçlenen üretim başarısı ona devler liginin kapılarını sonuna kadar açtı. Hankook’un son teknoloji ile yapılandırılmış Macaristan fabrikası, Volkswagen, Audi, Chevrolet, Chrysler, Ford, Hyundai, Kia, Opel ve Renault gibi herkesçe bilinen otomobil üreticileri ile ortaklık kurmasına imkân tanıdı. Markanın Macaristan tesisi hâlihazırda Hyundai ve Volkswagen markalarının Avrupa fabrikalarına, Hyundai i30 ve Volkswagen T5 modellerinde kullanılmak üzere doğrudan lastik temin ediyor. ◆ TOYO TIRES ◆ Point Birincisi Robby Gordon Meksika’nın Esenada şehrinde yapılan ve 4x4’lerin yarıştığı Score Overall Point Championship yarışmasına dünyanın dörtbir köşesinden motor sporları meraklıları geldi. Toyo Tires sponsorluğunda yapılan yarışmada sporcular oldukça çetin bir parkurda yarışırken, izleyiciler oldukça heyecanlı saatler yaşadı. Yarışmaya 14 farklı ülke ile Amerika Birleşik Devletleri’nin 39 eyaletinden oldukça geniş katılım sağlandı. Yarışmacılar, şampiyonluk kupasını kazanmak için kıyasıya rekabet etti. Müsabakayı Toyo Tires’in sponsoru olduğu dünyaca ünlü 4x4 pilotu Robby Gordon kazandı. Chevy ile yarışan Robby Gordon, müsabakayı 15 saat, 14 dakika ve 31 saniye ile tamamlarken, parkur 672,85 mil olarak kaydedildi. Kazalı Başlangıç 14 ülkeden ve Amerika Birleşik Devletleri’nin 39 eyaletinden gelen yarışmacılar, şampiyonluk kupasını kazanmak için kıyasıya rekabet etti. Score Overall Point Championship yarışması şampiyon Robby Gordon’un talihini açtı. Zira Gordon bir önceki yarışmanın ilk etabında yaptığı hafif kazadan sonra hızla toparlanmıştı. Ardından Ocak ayında Laughlin Desert Challenge’a katılan Robby Gordon, daha sonra ‘San Felipe 250-up runner’ı ilk 10’da bitirmişti. Ardından Baja, son olarak da Eylül ayında Primm 300 W bitirdi. başarısında Toyo’nun payının büyük olduğunu söyledi.” Toyo Tires gibi kendisinin de alanında en iyilerden biri olmak istediğini söyleyen Gordon, “Uluslararası şampiyonluklar kazanmak için önümüzde mükemmel off road yarışmaları var.” dedi. Gordon, geçtiğimiz aylarda da Toyota Milestone Ödülünü kazanmıştı. Kupa töreninden sonra bir açıklama yapan şampiyon Robby Gordon, “Lastik sponsoru Toyo Tires’e teşekkür ederek Toyo Tires’in Amerika Birleşik Devletleri Pazarlama Başkan Yardımcısı Steve Hutchinson, Robby Gordon ile çalışmaktan büyük gurur duyduklarını söyledi. MART-NİSAN 2010 AKO HABER 13 ◆ MAXXIS ◆ MAXXIS’de Gündem Yoğun Dünyanın sponsorluklarıyla çeşitli spor dallarına en çok destek veren lastik markalarından Maxxis, 2010’da da hız kesmiyor. Yılın ilk yarısı dolmadan uluslararası onlarca sponsorluğa imza atan Maxxis, dünya spor pazarının gözdesi olmayı sürdürüyor. 41 dakika ve 16 saniye ile Wayne Matlock oldu. Basına konuşan Matlock, başarısının ardındaki gücün Maxxis Razr lastiklerinin performansı olduğunu söyledi. Yarışmada Mike Cafro az farkla ikinci oldu. 6 saat 4 dakika ve 49 saniye ile ikinci olan Cafro birinci olan Matlock’u kutlayarak başarılarının devamını diledi. Maxxis’den 200 Bin Dolar Maxxis, bağış konusunda da örnek adımlar atarak en son AKUT benzeri bir hayır kurumu olan ve Avustralya denizlerinde arama kurtarma faaliyetleri gerçekleştiren Surf Life Saving Avustralya’ya tam 200 bin dolar bağışladı. Geçtiğimiz günlerde Amerika Birleşik Devletleri’nin Arizona bölgesinde yapılan ATV yarışmasına ismini de vererek destek olan ‘Maxxis Riders WORCS ATV Round 3’de markanın ‘Razrs’ modelleri göz doldurdu. Yarışmada Beau Baron Takımı Maxxis /MCR ile Josh Row dereceye girerek isimlerini ilk üçe yazdırdı. Ünlü pilot Mike Cafro yarışmada kendinden bekleneni veremedi ve ancak altıncı olabildi. Yarışmadan sonra bir basın toplantısı düzenleyen Beau Baron, Maxxis lastiklerinin herzamanki gibi kendinden beklenen performansı sonuna kadar verdiğini söyledi. Baron; “Lastikler harika. MX’ler kum sahilde bile düz yoldaymışcasına kusursuzdu” ifadesini kullandı. Dünyanın lider lastik markalarından Maxxis Genel Müdürlüğü, yaptığı açıklamayla Maxxis Riders WORCS ATV Round 3’e katılan tüm takım ve sporculara teşekkür etti. Açıklamada Maxxis’in sporun ve sporcunun gelişimi için her zaman elinden geleni yapacağı vurgulanırken, Maxxis’in kendilerini tercih eden tüm kullanıcılara minnettar olduğuna dikkat çekildi. Meksika Çölünde Maxxis İzleri Maxxis sponsorluğunda gerçekleştirilen ‘Kick-off 2010 SCORE’ serisi müsabakaları Orta Amerika ülkesi Meksika’da yapıldı. Meksika’nın San Felipe şehrinde 250 takımın katılımıyla gerçekleştirilen müsabakada yarış çetin geçerken kazanan 5 saat MART-NİSAN 2010 AKO HABER 14 Maxxis Avustralya, AKUT benzeri bir sivil arama kurtarma derneği olan ‘Surf Life Saving Avustralya’ya tam 2oo bin dolar bağışladı. Bağıştan sonra bir basın toplantısı düzenleyen Surf Life Saving Avustralya Derneği İcra Kurulu Başkanı Brett Williamson şöyle konuştu; “Maxxis’in bu cömert bağışı ile oldukça heyecanlandım. Maxxis’in katkısı ile Avustralya sahilleri her zamankinden daha güvenli olacak.” Basın toplantısında söz alan Maxxis Başkanı Wally Chen Maxxis’in ve Surf Life Saving Avustralya Derneği’nin sosyal sorumluluk alanında ortak hedeflere sahip olduğuna dikkat çekerek, söz kanusu sivil toplum kuruluşuna desteklerinin süreceğini sözlerine ekledi. ◆ BİZDEN HABERLER ◆ İrtem’in Tercihi Petlas Dünyanın tarım makinaları alanında lider şirketlerinden İrtem Tarım Makinaları’nın tercihi de Petlas oldu. Dünyanın çeşitli kıtalarındaki 20’den fazla ülkeye tarım makinası üreterek ihraç eden İrtem Tarım Makinaları’nın lastik tercihi yüzde 100 yerli sermayeli Petlas oldu. İrtem, yapmış olduğu imalatların yürüyen aksamında Petlas lastiği kullanıyor. Şükrü İrtem: “Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından üretilen Petlas lastiklerini tercih ettik. Çünkü kullanılacak lastiğin hesaplanmasında ve güvenilir olmasında hassas davranmak zorundayız." AKO Haber dergisine konuşan İrtem Tarım Makinaları A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü İrtem, tercihlerinin neden Petlas olduğunu şu şekilde açıklıyor; “En son ağır yük taşıyan otomatik sulama makinasında Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından üretilen Petlas lastiklerini tercih ettik. Çünkü kullanılacak lastiğin hesaplanmasında ve güvenilir olmasında hassas davranmak zorundayız. Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından üretilen Petlas da alanında hassas ve titiz yaklaşan markalardan biri. Biz de İrtem Tarım Makinaları olarak Türk lastik sektörünün önde gelen markalarından Petlas’ı işte bu sebepten dolayı tercih ettik. İrtem olarak bizler lastikleri Petlas tarafından üretilen tarım makinalarımızı yurtiçi ve yurtdışı pazarlarda güvenle ve gönül rahatlığıyla alıcılara sunuyoruz.” MART-NİSAN 2010 AKO HABER 16 AKO ve Hankook’dan Anlamlı Sponsorluk Abdulkadir Özcan A.Ş yeni sosyal sorumluluk projelerine imza atmaya devam ediyor. En son İzmir’in ünlü takımlarından Karşıkaya Spor basketbol takımına sponsor olan Abdulkadir Özcan A.Ş, bu olumlu yaklaşımıyla İzmirli basketbol severlerden büyük alkış aldı. Abdulkadir Özcan A.Ş’den yapılan açıklamada, sporun bir ülke vatandaşlarının sağlığı için yegane yol olduğu vurgulandı. Basketbolun hem sporcu hem de izleyicinin ruhsal gelişimi için faydalı bir spor olduğu hatırlatılırken, Abdulkadir Özcan A.Ş ve Hankook’un spor kulüplerini desteklemeye devam edeceği söylendi. Hem İmaj Hem Destek Abdulkadir Özcan A.Ş ve Hankook, Karşıyaka Spor Kulübüne yaptığı sponsorlukla saha içinde çeşitli yerlerde logosunu kullanacak. Böylelikle hem şirketin kurumsal imajı pazarda pekişecek, hem de şirketin spora olan desteğine dikkat çekilecek. Özellikle son aylarda alınan kararla Abdulkadir Özcan A.Ş sosyal sorumluluk projelerinde daha aktif rol oynayacak. Bu kararın ilk adımı olan İzmir Karşıyaka Spor Basketbol Kulübü sponsorluğu şirket için büyük önem taşıyor. Abdulkadir Özcan A.Ş’nin sporsorluk çalışmalarına devam etmesi bekleniyor. Sponsorluk anlaşmasıyla AKO ve Hankook’un imaji pekişecek, hem de şirketlerin spora olan desteğine dikkat çekilecek. MART-NİSAN 2010 AKO HABER 17 ◆ MAKALE ◆ ASO Başkanı Nurettin Özdebir’den Ekonomi Değerlendirmesi 2009 yılında dünya ekonomisi ikinci dünya savaşından beri ilk kez küçülürken, Türkiye ekonomisindeki daralmanın yüzde 6’yı bulacağı hatta aşabileceği tahmin ediliyor. Dünya ekonomisinin bu küçülmeden sonra biraz toparlanması doğaldır. Hükümetlerin ve merkez bankalarının ekonomiyi canlandırmak için aldıkları tedbirler etkili olmuştur. Ancak, toparlanmanın güçlü ve kalıcı olması için özel tüketim ve yatırım harcamalarının da artması gerekir. Gelişmiş ülkelerde tüketici harcamaları henüz hızlı bir toparlanmayı destekleyecek ölçüde güçlü değildir. Diğer yandan, artan kamu harcamaları nedeniyle büyüyen bütçe açıkları, birçok ülkede kaygı verecek düzeylere ulaşmıştır. Dubai’de yaşananlar, Yunanistan’ın borç problemi, İspanya, İrlanda, Macaristan gibi AB ülkelerinin sorunları, yeni sürprizlere hazırlıklı olmamız gerektiğini gösteriyor. Nitekim, IMF, Dünya Bankası ve Avrupa Merkez Bankası Başkanları peşpeşe yaptıkları açıklamalarla dünya ekonomisindeki toparlanmanın kaotik olacağını, bazı ülkelerde çift dipli resesyon riskinin hala devam ettiğini vurguladılar. Küresel ekonomideki bu riskler bizdeki toparlanmayı da tehdit etmektedir. Bu nedenle ekonomik politikalar, 72 milyonluk nüfusu ile büyük bir iç pazarı olan ülkemizde, iç talebi canlı tutacak biçimde tasarlanmalıdır. Bu bağlamda, harcama eğilimi fazla olan emeklilere yapılan zammın yüksek tutulması yerinde bir karar olmuştur. Benzer biçimde, kamu harcamalarının istihdam etkisi fazla, geri dönüşü hızlı ve çarpan etkisi yüksek alanlara yönlendirilmesi doğru olur. Örneğin, yüksek istihdam sağlayan üretim alanları uygun maliye politikalarıyla desteklenmelidir. Meclise sunulan tasarıda kısa çalışma ödeneğindeki artışın 2010 yılında da uygulanacak olması yerindedir. Diğer yandan, içinde bulunduğumuz hassas dönemde rekabeti bozacak düzenlemelerden de kaçınılmalıdır. Karşılıklar yönetmeliğinde yapılan değişikliklerin süresi Mart ayında bitecek. Ekonomi düze çıkana kadar bu süre uzatılmalıdır. Ekonomik krizde en ağır darbeyi sanayimiz almıştır. Fabrikalar birbiri ardına kapanmaktadır. Biz, her hafta iki-üç üyenin kaydını silmekteyiz. Kapanan işletmelerin yeniden faaliyete geçmesi çok zordur. Bu nedenle, sanayimizdeki mevcut kapasiteyi korumak için sektörü destekleyecek tedbirler alınmalıdır. Örneğin, krizde en büyük üretim kaybına uğrayan yatırım malları sektörünü desteklemek için iyi tanımlanmış bir listede yer alan yatırım mallarına uygulanan KDV oranı leasingde bir süreliğine yüzde 1’e çekilebilir veya hızlandırılmış amortisman uygulanabilir. Bankalar, büyük işletmelere düşük faizlerle kredi verirken KOBİ’lere çok cimri davranmakta, kredi verseler bile çok yüksek faizler talep etmekteler. 2010 yılındaki büyümeyi desteklemek için bankaların bu tutumlarını değiştirmeleri ve KOBİ’lere kredi açmak için öne sürdükleri şartları yumuşatarak KOBİ kredilerinin yeniden yapılandırılmasında daha esnek bir tavır sergilemeleri gerekmektedir. Ayrıca, Kredi Garanti Fonu’nun hala çalışmıyor olması da finansman sıkıntısı içindeki KOBİ’lerin sorunlarını MART-NİSAN 2010 AKO HABER 18 ağırlaştırmaktadır. Kredi Garanti Fonu acilen çalıştırılmalıdır. Komşularla sıfır problem politikası meyvelerini vermeye başlamış, komşularımızla ilişkilerimiz düzelirken birçok ülkeyle vize uygulamasına son verilmiştir. Bildiğiniz gibi Odamız, uzunca bir süredir AB’nin işadamlarına uyguladığı vizeyi kaldırmasını talep etmekte ve bu uygulamayı ticarette teknik bir engel olarak değerlendirmektedir. AB, vize uygulamalarında kağıt üzerinde bazı iyileştirmeler yapmışsa da uygulamadaki sıkıntılar devam ediyor. Bu sıkıntıların giderilmesi için siyasi girişimlerin devam etmesi gereklidir. Dış ilişkilerdeki gelişmeler ülkeler arasındaki ekonomik ilişkileri de geliştirecek ve bundan herkes kazançlı çıkacaktır. Ancak, bunun için sadece işadamlarının çabası yetmez. Bürokrasinin de çok daha fazla çaba göstermesi gerekir. Sizin ve hükümetin her zaman işadamlarının yurtdışında yaşadıkları sorunlarla yakından ilgilendiğinizi ve çözdüğünüzü biliyoruz. Birçok büyükelçi ve konsolosumuzun da bu çabalara desteklerini artırdıklarını görüyor ve bu değişimin daha da yaygınlaşmasını diliyoruz. Bölgemizdeki bazı ülkelerde bankacılık ve ödeme sistemindeki Nure�n Özdebir sorunlar nedeniyle sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu nedenle, kamu bankalarının komşu ülkelerin önemli iş merkezlerinde şube açabilmeleri için gerekli diplomatik girişimler hızlandırılmalıdır. Beklentilerin ve ekonomiye duyulan güvenin ne kadar önemli olduğu hepimizin malumudur. Bu nedenle, herkes gibi biz de tüketici ve reel kesim güven endeksindeki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Eylülden itibaren düşüşe geçen tüketici güven endeksi aralıkta çok az da olsa yükseldi. Temmuz ayından beri düşüşte olan reel kesim güven endeksi de aralıkta biraz toparlandı. Ancak, bu hafif toparlanmalara rağmen her iki endeksin seviyeleri ekonominin geleceğine ilişkin kötümserliğin devam ettiğini gösteriyor. Bu nedenle tüketici ve yatırımcıların ekonomiye duydukları güveni artırıcı tedbirlerin alınması gereklidir. Odamızı Başbakan olarak ziyaret ettiğinizde, o zamanki başkanımız Zafer Çağlayan, iş yapmak için geçmek zorunda olduğumuz mayın tarlasını size göstermişti. Birçok alanda olumlu adımlar atılmasına rağmen mayın tarlasının henüz tam temizlenmediğini görüyoruz. Bu nedenle, ülkemizde üretim, yatırım, ihracat ve istihdamın önünü açmak için yapısal reformlara devam etmek gereklidir. Biz bu yapısal reformlarda geciktikçe rekabet gücümüz zarar görüyor. İsrailli bir bakan yardımcısının Büyükelçimize yaptığı terbiyesizlik tüm toplumun tepkisini çekmiş, hemen hemen her konuda ayrışan basın bu olayda ortak bir tepki göstermiştir. Ülkemizin gururu söz konusu olduğunda böyle bir birlik ve beraberlik tablosunun çizilmesi bizi memnun etmiştir. Biz bu tabloyu diğer alanlarda da görmek istiyoruz. Elbette ki fikir ayrılıkları olacaktır. Bu, demokrasinin bir gereğidir. Ancak, fikir ayrılıklarının birlik ve beraberliğimizi bozacak bir kutuplaşmaya yol açmaması için herkesin üslubuna dikkat etmesi, eleştirilerin dozunu iyi ayarlaması zorunludur. Siyasetteki gerginlik, toplumda endişe ve belirsizlikleri artırmaktadır. Bu endişe ve belirsizliklerin artması halinde bundan ekonominin de olumsuz etkileneceği açıktır. Bu konuda siyasilere, medyaya hem de sivil toplum kuruluşlarına büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir. MART-NİSAN 2010 AKO HABER 19 ◆ LASTİK SAĞLIĞI ◆ Lastik Havası Neden Önemlidir? Lastiklerin uygun hava ile kullanılması lastik performansında anahtar faktör. Düşük veya yüksek hava ile lastik kullanımı sebebiyle lastiklerin ömrü azalıyor, harcamalar artıyor. Yüksek veya düşük hava ile kullanılan lastiklerde; • Hızlı aşınma, • Düzensiz aşınma, • Sırt bölgesinde blok kopmaları ve çatlamaları, • Kesik ve batığa karşı direncin azalması, • Lastik gövdesinin aşırı yorulması ve zayıflaması, • Dengesiz sürüş ve fren mesafesinde azalmalar • Yüksek yakıt tüketimi, • Düşük hava kullanımı sonucu lastik gümlemesi görülmektedir. Düşük hava ile kullanım sonucu ömrünü tamamlayamayan lastiğin yanak bölgesinde oluşan fermuar açılması düşük hava kullanımı sebebi ile lastiğin hizmet dışı kalmasının en bariz göstergelerinden bir tanesi. Lastiğin her tur dönüşünde karkasın omuz bölgesindeki gövde tellerinin sürekli bükülmesi bir süre sonra gövde tellerinin bu bölgede kopmasına sebep olmaktadır. Artık içindeki havayı taşıyamayan lastik, yanağın omuza yakın kısmında, aşağıdaki resimdeki gibi, fermuar şeklinde yırtılır. Uygun olmayan hava ile lastik kullanımı sonucu lastikler ömrünü bir şekilde tamamlasa da genel performans beklentilerini yerine getirememekte, düzensiz aşınma, KM performans kayıpları, kapanamama gibi etkilerle kendisini göstermektedir. Düşük havalı kullanımın lastik performansına etkisi yüksek ha- vadan daha fazla olmaktadır. Genellikle lastiklerde yüksek hava kullanımından çok düşük hava ile kullanıma rastlıyoruz. Düşük havalı kullanımı lastiğin tutunma, çekiş, fren mesafesi gibi genel performanslarını direk etkilediği gibi bununla beraber lastikten beklenen Km performansını da direk etkilemektedir. Binek araç lastiklerinde sürücülerin sürüş performansı olarak algıladıkları uygun olmayan hava basıncı ile kullanım, kamyon ve otobüs gibi ticari araçlarda Km performansında dikkati çeker bir azalmaya sebep olmaktadır. Zira nakliye sektörünün lastik harcamaları mazottan sonra ikinci sıraya oturmaktadır. Yandaki tabloda da görüleceği üzere önerilen basınç yüzdesi eksenindeki 100 olarak belirtilen hava basıncı, lastiklerde üretici firma tarafından önerilen kullanım basıncının olduğunu işaret eder. Yani; üretici firma 125 PSI basıncı önerdi ise önerilen basınç yüzdesinde, lastikler soğukken ölçülen hava basıncı 125 olarak görülmelidir. Önerilen basınç yüzdesinde %20’ lik bir düşüklük lastiğin Km performansında %15 oranında azalmaya sebep olmaktadır. Önerilen lastik basıncından %10-15’ lik bir sapmayı ise lastik havalarında kırmızı alarm noktası olarak belirlemek gerekir. Düşük hava ile kullanım lastikte sadece Km performans kayıplarıyla sınırlı kalmamakta, karkasta meydana gelen diğer hasarlardan dolayı kamyon ve otobüs lastiklerinin kaplanarak ikinci bir ömür kazanma imkânını da ortadan kaldırmaktadır. Diğer taraftan düşük hava kullanımı yakıt tüketimini de etkilemekte. Bu oran ise yakıt tüketimi artışında % 3-5 olarak hesaplanıyor. Nakliye sektöründeki yoğun rekabet ortamında bir ticari aracın yılda ortalama 100.000 Km yaptığını düşünürsek düşük hava ile kullanım sonucunda ortaya çıkan maddi kayıpların önemi bir kez daha dikkatimizi çekecektir. MART-NİSAN 2010 AKO HABER 20 Hem araçlardaki lastik arızalarını azaltıp yolda kalmayı minimuma indirmek hem de lastik ve yakıt maliyetlerini en aza çekmek için günümüzde Amerika kıtasında kamyon ve otobüs lastiklerine aracın kompresöründen sürekli hava basan mekanik sistemler (ATIS, Otomatik Lastik Şişirme Sistemi) kullanılmakta. Her ne kadar bu tip sistemler Avrupa’ ya ve ülkemize henüz gelmemiş olsa da, lastik yönetimine özen gösteren firmalar sırf lastik kontrolünden sorumlu kişileri istihdam etmekte lastik yönetimine önem vermektedirler. Kamyon ve otobüs lastiklerinde düşük hava kullanımı kaplanabilme özelliğini yitirecek olan lastikler çoğu zaman ilk kullanım ömrünü dahi tamamlayamamakta, daha da kötüsü yük dağılımı diğer lastiklere bineceğinden beraber çalıştığı eş lastiğe de zarar vermektedirler. . Peki bu konuda ne yapabilirsiniz? Öncelikle gerek kendi binek aracınız için gerekse ticari filonuzdaki araçlar için kalitesine güveneceğiniz bir hava ölçme saati edinin. Benzin istasyonlarındaki hava ünitelerinin çoğunda ki hava saatleri genellikle bozuktur, bununla beraber yol üzerinde stepneci olarak tabir edilen lastik tamircilerinin hava saatleri de çoğu zaman özelliğini kaybetmiş olabilir. ktedir. Diğer taraftan en sağlam sübabın bile sızdırmazlığının tam olarak sağlanması için sübap kapağının kullanılması gerekmektedir. Yan yana takılan lastiklerde içteki lastiğin havasının kontrol edilebilmesi için sübap uzatmalarının tam olması gerekmektedir. Satış sonrası hizmetin artık lastik sektöründe de sık konuşulduğu günümüzde, lastik takip ve kontrolü hizmetlerini lastik tedarikçinizden isteyebilirsiniz. Bu sayede hem profesyonel yardım almış olur hem de ikinci bir kontrol mekanizması oluşturmuş olursunuz. AKO Filo Satış Müdürü/Tamer Ayyıldız Lastik üreticileri her lastik için kullanım basınçlarını tavsiye etmektedir. Lastiğin tavsiye edilen hava basıncında kullanılması en doğru karar olacaktır. Lastik üreticisinin tavsiye ettiği basınçlara uyulmasını sağlayınız. Bu basınç kaplanmış lastikler için de geçerli olacaktır. Lastik basınçlarının düzenli olarak haftada en az bir kez kontrol edilmesini sağlayınız. Düşük hava ile kullanılan lastikleri söküp kontrol etmenizde fayda vardır. Sibop uzatması olmayan ve sibop kapaksız lastik kalmamalıdır. Sibop kapakları çok önemli çünkü her sibop hava kaçırır, sibop kapaksız her lastik düşük hava ile çalışıyor gözüyle görülmelidir. Çünkü sübap içerisine giren toz, çamurun etkisi ile bozulabilme- MART-NİSAN 2010 AKO HABER 21 ◆ PORTRE ◆ Bir Firma Bir Portre Murtaza Burgaz Murtaza Burgaz Limak İnşaat A.Ş’ nin Makine ve İkmalden sorumlu İcra Kurulu üyesi.. Alanında hatırı sayılır simalardan, 1982 ile1985 yılları arasında Limak’ta görev yapmış. 8 senelik bir aradan sonra 1993’de tekrar Limak’a dönmüş. Halen Limak’ta görev yapıyor. Burgaz iş hayatında olduğu gibi özel hayatında da oldukça aktif. Hem spor hem de geziyi hayatına sığdırmayı başarabilmiş ender simalardan. Özellikle doğa sporlarına olan düşkünlüğüyle dikkat çeken Burgaz’ın en sevdiği sporların başında tenis geliyor. Haftada en az iki kere tenis oynayan Murtaza Burgaz’ın yeni hobisi ise bowling... Burgaz Türkiye’de inşaat makinaları hakkında yüksek deneyimi olan nadir kişilerden. Limak’ın inşaat bölümünün makina ikmalinden sorumlu. Merkezde toplam 16 kişiyle faaliyet gösteren Limak İnşaat Makina İkmal Müdürlüğü’nde 4’ü mühendis 12 satın alma ve ambar personeli görev yapıyor. AKO Haber dergisine konuşan Burgaz, Limak İnşaat’ın Türkiye için oldukça önemli bir kuruluş olduğuna dikkat çekiyor ve ekliyor; “Limak, temelde devlet yatırımları ve kendi yatırımları konusunda inşaat sektörünün lider şirketlerinden biridir. Farklı çalışma disiplerine sahip karayolu, demiryolu, metro, liman, havaalanı, baraj, boru hatları, endüstriyel tesisler ve turistik tesisler gibi alanlarda inşaa faaliyetlerini sürdürmektedir. Son dönemlerde enerji alanında da dev yatırımlarla kendinden söz ettiren Limak, yap, işlet, devret alanında da oldukça etkin” diyor. Bununla beraber, makina sektörünün özellikle son dönemlerde oldukça hızlı geliştiğine dikkat çeken Murtaza Burgaz, gelişen teknolojiye ve yeniliklere karşı Limak ve departman olarak kayıtsız kalmadıklarını belirtiyor. Sektörün önde gelen isimlerinden biri olan Murtaza Burgaz, Limak’taki başarısının kendinin değil, ekibinin başarısı olduğunu vurguluyor. Murtaza Burgaz, AKO Haber dergisinin sorularını yanıtladı; Sayın Burgaz, bildiğiniz gibi verimlilik ve maliyet ilişkisi çift taraflı. Birincisi maliyetleri aşağı düşürmek, ikincisi verimliliği MART-NİSAN 2010 AKO HABER 22 artırmak. İkisini birleştirirken Limak’ın bu sistemi uygulayan kendi metodolojisi var mı? Bizim işimiz temelde lojistik. İş makinaları yedek parça olmadan çalışamaz. Yedek parça ve sarf malzemeleri için stoklama yapılmalı. Stok maliyetleri de, birçok farklı kalem devreye girince, son derece artıyor. İşletme maliyetlerini düşürmek için doğru adım atmalıyız. Biz de stok maliyetlerinden kurtulmak için şantiyelerin ihtiyaçlarını kısa süreli stoklarla çözmeye çalışıyoruz. Günlük ya da kısa süreli ikmaller ile söz konusu maliyetleri düşürüyoruz. Böylece, şantiyelerde tutulan küçük stoklarla makinaların faal kalmasını sağlıyoruz. Yağ, filtre, tırnak ve lastik gibi sarf malzemeleri iş makinalarının en büyük gider kalemleri. Bu ihtiyaçları saat başına düşen, düşük maliyetlerle çözebilmek için genelde makinanın orijinal sarf malzemelerini yada kaliteli eşdeğerlerini kullanıyoruz. Bu çeşit malzemelerde alternatif çok fazla , ancak sarf malzemelerindeki bu çeşit fazlalığı bizim için avantaj. Bu ürünleri tedarikteki ölçütünüz nedir? Ölçüt olarak önceliğimiz performans. Bunu da ambar giriş çıkış sürelerinin analizi ile kontrol ediyoruz. Ayrıca bir bilgisayar programından da faydalanıyoruz. Sadece ambar giriş çıkışlarını kontrol etmek yeterli mi? Tabi ki değil. Özellikle sarf malzemelerinden lastiğin kaç saat, hangi zeminde ve ne kadar süre gittiğine dair bilgi topluyoruz. Çünkü bu bilgiyle hem maliyetleri düşürüyoruz hem de yanlış malzeme seçiminin önüne geçiyoruz. Hangi bilgisayar programını kullanıyorsunuz? Yurtdışı kökenli bir bilgisayar programı kullanıyoruz. Bu programla satın alma ve makina bakımını kontrol ediyoruz. Bu programla çok daha güncel bilgiler gelmeye başladı. Programın ‘online’ oluşu sayesinde tüm bilgileri eşzamanlı olarak edinebiliyoruz. 10’a yakın aktif şantiyemiz de ihtiyaçlarını aynı şekilde bize iletebiliyorlar. Limak’ın makina parkı hakkında bilgi verebilir misiniz? Yaklaşık 350 adet iş ve inşaat makinamız var. Nakliyede genelikle taşeron kullanıyoruz. İş makinası olarak ise kendi makinalarımızı tercih ediyoruz. Yurtdışı faaliyetleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Limak İnşaat olarak dünyanın birçok ülkesinde önemli projelere imza attık. Son dönemde Pakistan’daki yol ve Suudi Arabistan’daki boru hattı şantiyelerimiz aktif bir şekilde çalışıyor. Yurtiçinde ise; alt yapıda 10 şantiyemiz aktif olarak çalışıyor. Bu projelerin tüm lojistik yönetimi müdürlüğünüz tarafından mı yönetiliyor? Bütün yurtiçi ve dışındaki projelerimizin makina, ikmal ve satın alma faaliyetleri bizim müdürülüğümüz tarafından gerçekleştiriliyor. Yurtdışı projelerinde mahalinden temin edilemeyen malzemeler Türkiye veya dış pazarlardan müdürlüğümüzce temin edilmektedir. Bu denli önemli bir operasyonu yönetmenin sırrı nedir? Limak çalışanlarının tamamı gibi biz de bir ekibiz. Gerek Limak’ın gerekse bizlerin tüm başarıları ekibimizin çabalarıyla gerçekleştirilmiş bir değerdir. Dolayısıyla Limak Makina İkmal Müdürlüğü’nün tüm başarısı merkezde çalışan ekibimiz yanında şantiyelerde çalışan 14 makine mühendisi ve altlarındaki bakım Limak, devlet yatırımları ve kendi yatırımları çerçevesinde inşaat sektörünün lider şirketlerinden. Son dönemlerde enerji alanına da giren Limak, bu alandaki dev yatırımlarıyla kendinden söz ettiren, yap, işlet, devret alanındaki önemli yapılardan. ve ikmal personelinin toplam çabasının karşılığıdır. Makina ve İkmal Müdürlüğü bünyesindeki personelimiz uzun yıllar birlikte çalışan ve birbirlerini aile ferdi kabul eden anlayışa sahip kadrodur. Limak kriz dönemlerinde bile nitelikli personelininin istihdamını sürdürdüğü için teknik gücünü sürekli muhafaza etmiştir. Farklı inşaa usullerinde uzun yıllardır çalışan Makina ve İkmal grubu mühendisleri yalnız atölyede değil üretimin de içindedirler. İşin gerektirdiği betonarme yapıların imalatında gerekli kalıp çözümlerinde ve uygulamalarda sahadaki inşaat gruplarının yanındadırlar. Bilgi birikimi ve paylaşımının sürekliliği işin püf noktalarından biridir. Tüm makine mühendislerinin, ustabaşlarının ve ustaların gerekli eğitim programlarına katılmaları sağlanmaktadır. İş Makinaları Mühendisleri Birliği’nden bahseder misiniz? İş Makinaları Mühendisleri Birliğini (İMMB)15 makina mühendisiyle birlikte 1998 yılında kurduk. Ben kurucu başkanıyım. Alanımızda oldukça etkiliyiz. Sektörümüzle ilgili gelişmeleri yakından takip ederek üyelerimizle, ilgili teknik bilgi ve tecrübeyi paylaşmanın yanı sıra sosyalleşme platformumuzdur. AKO Haber dergisi olarak Limak İnşaat Teknik Koordinatörü Murtaza Burgaz’a bu keyifli sohbet için teşekkür ederiz. MART-NİSAN 2010 AKO HABER 23 ◆ AKO EĞİTİMLERİ ◆ AKO’dan Hizmetiçi Eğitim Tüm sektörlerde arzın gün geçtikçe çoğaldığı günümüzde, iş dünyasında çok daha etkin ve başarılı olmak için çalışanların kendilerini sürekli geliştirmeleri şart. Bunun bilincinde olan Abdulkadir Özcan A.Ş., Ankara’daki merkezinde düzenlediği yeni nesil eğitim seminerleriyle çalışanlarına ışık tutmaya devam ediyor. Geçtiğimiz haftalarda düzenlenen son eğitimle, Abdulkadir Özcan A.Ş. satış ekibi çözüm odaklı satış tekniklerinin uygulandığı son metotları öğrendiler. Eğitime katılan AKO çalışanlarına, grup projeleri ve bireysel egzersizler ile münazara ve verilere dayanan seanslardan oluşan bir program uygulandı. Eğitimle AKO satış personeli, kendi kişisel konumlarında nasıl daha fazla profesyonel olabileceklerini öğrendiler. Ayrıca satış temsilcileri, öğrendikleri bilgi ve becerileri kullanarak başarılı olmaları için hayati derecede önemli olan güven duygusu ve içgüdülerine de sahip oldular. Program boyunca, kullanımı kolay çalışma sayfalarıyla çalışan katılımcılar ürün ve hizmetlerine ilişkin tekliflerinin tüm yönlerini kişiselleştirebildiler. Bundan böyle Abdulkadir Özcan A.Ş. satış personeli, satış görüşmelerinde daha açık ve ahenkli bir yapı oluşturmak amacıyla, ‘Pro-Payback’ satış modelini kullanacaklar. Katılımcılar Neler Öğrendi? Ankara’daki Abdulkadir Özcan A.Ş. Genel Müdürlüğü’nde düzenlenen ‘Pro-Payback’ satış modeli eğitimiyle AKO satış personeli iş hayatlarına bambaşka bir açıdan bakmayı öğrendiler. Bu eğitimle birçok davranışsal hedefe ulaşmak hedeflenirken, eğitim programının sonunda katılımcılar satışta başarılı olmak için hangi MART-NİSAN 2010 AKO HABER 24 alanlarda gelişimin gerekli olduğunu öğrendiler. Satışta ve ikna çalışmalarında performans bariyerlerini keşfedip, ortadan kaldırmak konusunda bilgilendirilen katılımcılar; güven yaratma ve iknanın sırlarını öğrendi ve uyguladılar. Bunların haricinde çalışanların ulaştığı davranışsal eğitimler şöyle: Fayda ve çözüm içeren sunum yapma becerilerinin geliştirilerek uygulanması; satış sürecinde itirazları birer fırsat gibi algılayıp müşteride memnuniyet ve tatmin duygusu oluşturma; sektör ve kanala özel vak’a ve satış kapatma tekniklerini içselleştirip kullanabilmek ve potansiyellerini nasıl performansa çevirecekleri konusunda metodoloji sahibi olmak. Eğitimde Kullanılan Yöntemler AKO Genel Müdürlüğü’nde düzenlenen ‘Pro-Payback’ satış modeli eğitiminde çeşitli güncel yöntemler ve testler de uygulandı. İlk olarak mevcut satış becerilerini analiz etmeye yarayan ön test yapılırken, sırayla satış stilleri anketi, uygulamalar, canlandırmalar (Role-play), bireysel ve grup çalışmaları ile son olarak satış labirenti uygulaması testi yapıldı. Eğitimin içeriği de oldukça çarpıcıydı. Satış rolleri ve stilleri eğitimi oldukça ilgi çekerken, kişisel bütünlük ve hedeflere göre satış çalışması dikkatle izlendi. Eğitimin diğer içeriği ise şöyle: uzmanlar kişisel bütünlüğün başlangıcının önce kendine bakmaktan geçtiğini söylüyor. Bu sayede yapabileceklerinize inanıp, paradigmalarınızı aşabilirsiniz. ‘Pro-Payback’ satış modeli eğitimine dahil olan katılımcılar, bu eğitimle satış ziyaretlerini karara dayalı hale getirerek hadefe dayalı satış sürecini öğrendiler. Böylelikle ‘pro-payback’ satış modelini öğrenen katılımcılar, bu vasıtayla tüm süreçlere hakim olmayı kavradılar. Dikkat Çekme ve Sürdürme Satış temsilcisinin görüşmeyi tek bir noktaya çekme çabaları bu eğitimin konusunu oluşturuyor. Zira eğitimin ‘Dikkat çekme ve sürdürme’ konulu dersi ile katılımcılar satış desteği için görsel destek materyallerinin nasıl kullanılacağını öğrendiler. • Dikkat Çekme ve Sürdürme / Satış Destek Materyali Kullanılması • Sorgulama ve Soru Sorma Becerileri “TACK FIND Modeli”/ İletişim • Müşteri Motivasyonu / Satış Sunumu • Müşteri İtirazlarını Karşılama • Zor Müşteriler ile İletişim • Satış Kapama • Vak’a incelemesi “ TACK PRO-PAYBACK” • Kişisel Aksiyon Planları • ‘Satış Labirenti’ egzersizi Çarpıcı Eğitim, Güncel İçerik AKO Genel Müdürlüğü’nde düzenlenen eğitime şirketin bölge müdürleri, satış danışmanları ve satış temsilcileri katıldılar. Eğitim içeriğinden satış rolleri ve stilleri konusunda katılımcılar kişisel stilini bir anketle analiz ederek farklı satış stillerine göre farklı davranmayı öğrendiler. ‘PRO-PAYBACK’ SATIŞ MODELİ Kişilerin farklı durumlara farklı tepkiler verdiğini bilerek karşımızdaki kişiye buna göre davranmak oldukça önemlidir. Hatta ‘Tack Find’ Modeli ‘Tack Find’ ya da sorgulama ve soru sorma becerileri dersi ile katılımcılar müşterilerinin önceliklerini, fikirlerini ve şüphelerini harekete geçiren etkenleri anlamayı öğreniyorlar. Bu etkenleri anlamak için doğru soruları sormayı da kavrayan katılımcılar, özetle ‘doğru sonuca ulaşmak için farklı soru sorma tekniklerini’ öğreniyorlar. Müşteri Motivasyonu Müşteri motivasyonu ve satış sunumu olarak da adlandırılabilen bu konuyla katılımcılar, satış söylemini ikna edici ve etkili bir şekilde nasıl iletmesi gerektiğini öğreniyor. Sadece ürün özelliklerini ve faydalarını anlatmanın yeterli olmayacağının vurgulandığı eğitimde, müşteriyi motive eden etkenlerin ve bilgilerin ne olduğu açıklanıyor. Bununla beraber farklı alıcı motivasyonlarının anlatıldığı derste katılımcılar müşterinin çıkaracağı sonuca odaklanmayı da öğreniyorlar. Müşteri İtirazlarını Karşılama Bu dersle katılımcılar müşteri itirazlarını anlama psikolojisini öğreniyor. ‘Anlama’ tekniğini kullanmayı öğrenen katılımcılar, ‘pahalısınız’ ve ‘şirketinizle geçmişte kötü bir tecrübe yaşamıştım’ gibi itirazlarla başa çıkmayı öğreniyor. MART-NİSAN 2010 AKO HABER 25 Zor Müşterilerle Kolay İletişim Hangi sektör olursa olsun zor müşterilerle iletişim kurmak hiç de kolay değildir. Bu dersle katılımcılar zor müşterilere yaklaşmayı, kolay iletişim kurmayı ve olası sorunları çözmeyi öğreniyorlar. Satış Kapama Bu ders tüm satış temsilcilerinin işi bitirme kabiliyetleri baz alınarak değerlendiriliyor. Ayrıca katılımcılara karar anının aynı zamanda tereddüt anı ve hatta güçlük anı olduğunu kabul etmek öğretiliyor. Çözüm odaklı bir önerinin sunulmasının öğretildiği bu ders, satış kapama için kullanılan tekniklerin danışmanlıkla ilgili bu rolü nasıl yansıtacağını gösteriyor. Vak’a İncelemesi Bu eğitimle interaktif, hızlı giden ve çok çaba gerektiren yüksek katılımlı bir vak’a incelemesi yapılarak katılımcıların eğitim süresince öğrendikleri bilgileri uygulamalarına olanak sağlanıyor. Kişisel Aksiyon Planları Öncelikli aksiyon planı ve taahhüt formu her katılımcıyı öğrendiklerini uygulama zorluğunun üstesinden gelmeye davet ediyor. İLERİ SATIŞ BECERİLERİ EĞİTİMİ Abdulkadir Özcan A.Ş.’de düzenlenen eğitim dizilerinin ikincisi ise Tack ya da İleri Satış Becerileri Eğitimi oldu. Eğitimle katılımcılar müşteri odaklılık, sonuç odaklılık, kişisel bütünlük, ilişki yönetimi ve satış becerilerinin geliştirilmesi konularını öğrendiler. Bununla beraber çeşitli davranışsal hedeflere de ulaşan katılımcılar mevcut satış becerilerini yeni yöntem ve tekniklerle geliştirdiler. Özel olarak yüz yüze iletişime odaklanan bu eğitim tam bir ‘work-shop’ ortamı sağlıyor. Bu eğitim süresince kendi kendilerini değerlendiren katılımcılar, ‘rol play’ler ve geri bildirimleri ile esas satış teknikleri ve becerileri hakkında uzun süreli bir bellek oluşturuyorlar. Pratik ve öz farkındalıklarını sağlayan katılımcılar, iyi bir satış elemanın nasıl daha iyi olacağını öğreniyorlar. Son olarak katılımcılar keyifli ve iddialı bir labirent uygulaması (maze) ile bir satış sürecini nasıl etkili hale getirebileceklerini ve olumlu kapanışa uzanan yolda adım adım hangi aksiyonları yapmaları gerektiğinin farkına varıyorlar. Satış Labirenti Egzersizi Satış labirenti katılımcının bir önceki eğitimden veya benzeri eğitimden alınan önemli satış tekniklerini gözden geçirmesine izin veren oldukça yenilikçi bir eğitim aracı. Katılımcılara kompleks bir satış seneryosu verilerek daha sonra çeşitli seçenekler arasından uygun eylem yollarını seçmeleri isteniyor. Teknik ve hafızaya yönelik gerçek bir test, satış temsilcileri için oldukça başarılı bir geri dönüşüm sağlıyor. Farklı Stillere Farklı Strateji Bu dersle kendi davranışlarını başkalarının davranışlarına adapte etmek için ne yapacaklarını anlayan katılımcılar diğer stillerle rahatlık şartlarını oluşturmayı öğreniyorlar. Katılımcılar ayrıca diğer stillerle anlaşmaya yönelik planlı bir satış stili geliştirmeyi de kavrıyorlar. Sunum ‘Workshop’ları Katılımcılar kendi ürün ve hizmetlerini kendi müşterilerine sattıkları bir rol durumunu oynarlar. Önemli becerileri kullanmaları karşılığında geri bildirim alan katılımcılar, en az iki kez satıcı ve iki kez müşteri olarak rol oynarlar. İleri satış eğitimini becerilerin geliştirilmesine yönelik etkin bir araç haline getiren katılımcılar, söz konusu eğitimin metadolojisini de kavrıyorlar. Katılımcı, sadece nasıl satış yaptığına ilişkin rol oynamakla kalmaz. Aynı zamanda katılımcıların sunumlarını da değerlendirir. Eğitmenin rehberliğinde, başkalarının akıl hocası ve geliştiricisi rolünü oynayan katılımcılar, dinleme ve gözlem sonucunda kullanmaları gereken yapı ve yaklaşımı anlarlar. Oyun tabanlı eğitim ile katılımcılar yeni edinilen satış becerilerini uzun süreli bellekte sağlama alır. Zorlu lakin etkili bir yöntemdir. Katılımcılar pro-payback satış modeli eğitimiyle edindikleri önemli becerileri geliştrerek bu becerilerini sürekli geliştirirler. Bireysel sorun ve endişeler pratik workshoplarda dile getirilir. Her kişi kendi kişisel satış durumlarıyla, aldıkları bireysel eğitimle yönlendirilir. Aksiyon Planları Katılımcılar yöneticileriyle gözden geçirilecek geleceğe yönelik aksiyonları önceliklendirme planı düzenler. Eğitimde herkesin gelişim konuları vurgulanacak ve bunlar ilerideki aksiyon planının odak noktasını oluşturacaktır. MART-NİSAN 2010 AKO HABER 26 ◆ BİZDEN HABERLER ◆ Petlas’tan Sürüş Güvenliği Semineri Abdulkadir Özcan A.Ş. tarafından üretilen Petlas marka lastiklerden sürüş güvenliğine katkı. Abdulkadir Özcan A.Ş. Mersin Bölge Müdürlüğü tarafından trafik polislerine lastik hakkında seminer verildi. Sürücüler arasında ‘kabak lastik’ olarak tabir edilen ve lastik dişlerinin aşırı derecede aşınmasıyla oluşan riskli durum hakkında Mersin’de görev yapan trafik polislerine bir seminer verildi. Abdulkadir Özcan A.Ş. Mersin Bölge Müdürlüğü’nde, Mersin Trafik Şube Müdürlüğü tarafından gelen taleple düzenlenen seminerde, AKO çalışanlarından özellikle lastik aşınması hakkında bilgi verilmesi istendi. Trafik polislerinin trafik uygulamalarında lastik aşınması hakkında da kontroller yapacağı açıklanırken, bu işlemde gerekecek bazı bilgilerin Abdulkadir Özcan A.Ş. uzmanları tarafından trafik polislerine anlatılması istendi. Abdulkadir Özcan A.Ş. teknik uzmanı Uğur Coşkun tarafından verilen seminerde öncelikle lastik üretim şekli açıklandı. Ardından Mersin Bölge Müdürlüğü’ne bağlı trafik polislerine lastik üretim videosu izletilirken, videoda lastiğin üretim aşamaları ve şekil alması açıklandı. Lastik hakkında temel bilgilerin anlatıldığı seminerde, lastik üretim tarihi, hava basınç değeri, diş derinlikleri, çekiş gücü, her bir lastik için yük kapasitesi, hız derecesi, ısı mukaveti ve lastik ölçüleri anlatıldı. Lastik hakkında temel bilgilerin anlatıldığı seminerde, lastik üretim tarihi, hava basınç değeri, diş derinlikleri, çekiş gücü, her bir lastik için yük kapasitesi, hız derecesi, ısı mukaveti ve lastik ölçüleri anlatıldı. MART-NİSAN 2010 AKO HABER 27 ◆ BİZDEN HABERLER ◆ AKO Ailesi Tunus’ta Türkiye’nin lastik alanındaki tek üreticisi Abdulkadir Özcan A.Ş, bayilerini Ortadoğu’nun ‘Paris’i Tunus’a götürdü. İstanbul Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nde buluşan Abdulkadir Özcan A.Ş ailesi fertleri, check\inn işlemlerinden sonra Türk Hava Yolları’nın TK 1131 sefer sayılı uçağı ile saat10:40’da Tunus’a doğru hareket etti. Öğlen saat 12:30’da Tunus’un en büyük havalimanlarından Kartaca Havalanına ayak basan AKO bayileri, karşılama araçlarıyla turistik Hammat bölgesine doğru yola çıktı. Burada panoramik şehir turuyla kente hayran kalan AKO bayileri, serbest zamanın ardından otele döndüler. Cuma Turu Unutulmazdı Tunus’a hayran kalan Abdulkadir Özcan A.Ş bayileri, otelde yorgunluğunu attıkları uçak yolculuğunun sabahında Araplar tarafından kurulmuş ilk ve en büyük İslam şehri olan tarihi Kairoun kentine doğru hareket etti. Antik Kairoun’da şehrin en ünlü eserlerinden biri olan Kuzey Afrikalı Müslümanlar tarafından inşa edilen dünyaca ünlü tarihi Okba Camii ve Sidi Sahbil Türbesi gezildi. Öğle yemeğinden sonra Tunus’un ünlü turizm bölgelerinden ve eski Tunus Cumhurbaşkanı Habib Bourguiba’nın doğduğu kent MART-NİSAN 2010 AKO HABER 28 olan Monastır’a doğru hareket etti. Profesyonel tur rehberleri yardımıyla bu kenti gezen AKO bayileri, Monastır’da Bourguiba ile aynı ismi taşıyan ve Türk mimarisi ile inşaa edilmiş olan Bourguiba Cami ve türbesini gezdi. Bourguiba Cami ve Türbesi’nden sonra Tunus’un 3 büyük şehrinden biri olan Sousse’ye doğru yola çıkan Abdulkadir Özcan A.Ş bayilerini günün sonunda bir sürpriz bekliyordu. Gecelerini mistik Arap gecesiyle sonlandıran AKO bayileri, hem Tunus mutfağının tadına baktılar, hem de Tunus müzikleriyle unutulmaz bir gece yaşadılar. Sırada Kartaca, Bardo ve Sidi Bou Said Var Otelde alınan sabah kahvaltısından sonra Tunus’a gezi düzenleyen Abdulkadir Özcan A.Ş bayileri için unutulmaz duraklardan biri de Kartaca oldu. Tarihi yüzlerce yıl öncesine dayanan Kartaca’da dokuzuncu yüzyılda Elyssa Didon Bourguiba Cami Sidi Bou Said tarafından kurulurak yüzyıllarca dünya denizlerinde egemen olmuş kalıntıların sergilendiği antik Roma şehrini gezen AKO bayileri, öğle yemeğinden sonra Sidi Bou Said’ya hareket etti. kayalıklara çarpmasına neden olan Sirenler’le karşılaşması resmedilmiş. Bu mozaiğin ilginç olan yanı ise bu sahnenin geçtiği mekan olan Siren Kayalıkları’nın Foça’da olması. Mavi Beyaz Sidi Bou Said Ve Eve Dönüş Tunus’un denize sahili olan en güzel kentlerinden biri olan Sidi Bou Said’in en önemli özelliği mavi beyaz boyalı yapıları. Dünyanın en ünlü tatil mekanlarından biri olan Sidi Bou Said, dünyaca ünlü sanatçıların da uğrak yerlerinden biri. Bu bölgeye hayran kalan Abdulkadir Özcan A.Ş bayileri, Sidi Bou Said’in ardından Tunus’un merkezine, Bardo Müzesi’ne doğru yola çıktı. Otelde alınan son sabah kahvaltısından sonra Tunus Havaalanı’na hareket eden Abdulkadir Özcan A.Ş bayileri arkalarında muhteşem bir tarih ve yanlarında eşsiz kültürel deneyimle İstanbul’a döndüler. Geziyle hem stres atan AKO bayileri büyük bir moralle işlerinin başına dönerek çalışmalarına hız verdi. Mozaiklere Saklanan Tarih Dünyanın en büyük ikinci mozaik müzesinin Antakya’da olduğunu bilmeyen yoktur. Peki en büyük mozaik müzesinin nerede olduğunu biliyor musunuz? İşte bu sorunun yanıtını Tunus’a bir gezi düzenleyen Abdulkadir Özcan A.Ş bayileri yerinde, Tunus’un Bardo Müzesi’nde öğrendi. Dünyanın en büyük mozaik müzesini gezen AKO çalışanları müzenin ihtişamına hayran kaldılar. Tunus’un üçüncü büyük kenti olan Sousse’de yer alan müzedeki mozaiklerden en çarpıcı olanlarından birisi de müze kadar Tunus’un da simgesi olan İzmirli ozan Homeros’un ünlü destanı Odysseus’nin bir parçasına ait. Mozaikte, destan kahramanı Ulysses’in yaptıkları müzikle gemicilerin yollarını şaşırtıp Okba Cami MART-NİSAN 2010 AKO HABER 29 MART-NİSAN 2010 AKO HABER 30 MART-NİSAN 2010 AKO HABER 31 MART-NİSAN 2010 AKO HABER 32 MART-NİSAN 2010 AKO HABER 33 MART-NİSAN 2010 AKO HABER 34 MART-NİSAN 2010 AKO HABER 35 ◆ AKO BİRİMLERİ ◆ AKO Ankara Satış Müdürlüğü Petlas ve Starmaxx lastiklerinin üreticisi ve dünyaca ünlü lastik markalarından Hankook, Toyo Tires ve Maxxis’in Türkiye temsilcisi olan Abdulkadir Özcan A.Ş’nin Ankara Satış Müdürlüğü başarıdan başarıya koşmaya devam ediyor. Başında Abdulkadir Özcan AŞ’nin emektar müdürlerinden İhsan Sinan Çıklaçiftçi’nin olduğu Ankara Satış Müdürlüğü, lastik sektöründe başkent piyasasına adeta yön veriyor. 20 senedir Abdulkadir Özcan A.Ş’de görev yapan İhsan Sinan Çıklaçiftçi, geçtiğimiz haftalarda AKO’nun Ankara’daki genel merkezinde düzenlenen törende, şirket yönetim kurulu üyesi Sabri Özcan’ın elinden teşekkür plaketi almıştı. Hem Merkez Hem İlçeler Lasik alanında Türkiye’nin tek yerli üreticisi olan Abdulkadir Özcan A.Ş’nin başkent içi çalışmaları AKO Ankara Satış Müdürlüğüne emanet. Petlas, Starmaxx, Hankook, Toyo Tires, Maxxis, markaları lastik bayileriyle buluşturan AKO Ankara Satış Müdürlüğü; Ankara merkezin haricinde başkent ilçelerinden Beypazarı, Polatlı, Ayaş ve Kızılcahamam gibi irili ufaklı tüm bölgelere de bu markaları gönderiyor. Bu noktalarda bayilerle üretici Abdulkadir Özcan A.Ş’yi buluşturan AKO Ankara Satış Müdürlüğü, başarılarıyla AKO için iftihar kaynağı. 20 senedir AKO için görev yapan İhsan Sinan Çıklaçiftçi 20. Senesine istinaden Abdulkadir Özcan A.Ş Genel Müdürü Sabri Özcan’ın elinden bir teşekkür plaketi almıştı. MART-NİSAN 2010 AKO HABER 36 İhsan Sinan Çıklaçi�çi Hasan Koruk Hakan Ekşi Sa�lmış Peksarı Abdulkadir Ozcan A.Ş Ankara Satış Müdürlüğü başkentin lastik ihtiyacını önemli ölçüde karşılıyor. Murat Erol Neslihan Öztürk Tuna Öztürk Suphi Soydan MART-NİSAN 2010 AKO HABER 37 ◆ AKO JANT ◆ AKOJANT Bu sayımızda ithal jant departmanımızın sorumluları İş Geliştirme Koordinatörü Alp Hatay ve Yenileme Pazarı Jant Satış Koordinatörü Mert Hatay ile söyleşi yaptık. AKO, sonunda ithal jant pazarına girdi. Bunda etken nedir? AH: AKO, Türk Lastik sektöründe ağırlığı olan bir firma. Yerli üretim jantların en büyük dağıtıcısı konumunda. İthal pazara girmesi bizden önce Alessio jantlarıyla olmuştu zaten. Alessio jantlarının üretimini durdurması sebebiyle bir süre beklemede kaldı desek daha doğru olur bence. MH: Evet, bizim AKO bünyesine katılmamız bu işin ivmesini arttırdı ve süreci başlattı. AKO’nun jant pazarındaki amacı nedir? AH: Türkiye hafif alaşım jant yenileme pazarı esasen tam olarak ölçülmemiş olsa bile, en iyi zamanda ithalat ve yerli üretim toplam olarak 500.000 adete yükselmiş durumdadır. Tabi ki bu rakam satışların en yüksek olduğu 2008 yılına ait tahmini bir rakamdır. 2009 yılında ve daha önceki senelerde bu rakam sürekli değişiklik göstermiştir. Yeni ve 2.el araç satışlarına baktığımızda ve Avrupa ülkeleriyle karşılaştırdığımız da gerçekten çok düşük seviyelerdedir. AKO’nun amacı bu pazarı büyütmektir. Misyonumuz ise mal ve hizmet kalitesini en yüksekte tutarak piyasaya yön veren nitelikli bir tedarikçi olmaktır. Pazarı nasıl büyüteceksiniz? MH: Tabiki pazar AKO satışa başladı diye kendi kendine büyümez. Bu uzun vadeli bir vizyon ve yoğun çalışma gerektiren bir konudur. Biz planlarımızı buna göre yapıyoruz. Pazarda birçok konu da farklılık yaratıp, ön plana çıkmak ve öncü olmamız gerekiyor. AH: Sektörün ciddiyete ve sürekliliğe ihtiyacı var. Biz işe bunu sağlamakla başlıyoruz. Getirdiğimiz ürünlerin sürekliliğinin olması bizim açımızdan çok önemli. AKO büyük bir isim, bu çatı altında iş yapmak ve yer almak zaten ciddiyet gerektirir. Getirdiğiniz ürünler nerelerde üretilmektedir? Piyasa da birçok MART-NİSAN 2010 AKO HABER 38 ithalatçı da benzer ürünleri satmaktadır. AKO’nun ürünlerinin avantajları nelerdir? AH: Hafif Metal jantların 1970’lerde Almanya ve ABD’de üretilmeye başlandığını biliyoruz. Sonrasında İtalya büyük bir üretim üssü haline geldi. 90’lı yıllara geldiğimizde üretime Tayvan, Endonezya, Tayland, Malezya gibi Uzakdoğu ülkelerinin de katıldığını gördük. 2000’li yıllar ise hemen hemen her konuda olduğu gibi bizim sektörümüzde Çin hakimiyetine girdi. Çin’deki üretimin Uluslararası kalite standartlarını ulaşmaya başlaması zaman aldı. Ancak bugün gelinen noktada, Çin’de en son üretim tekniklerini kullanan birçok firma mevcuttur. Çin ile rekabete dayanamayan birçok İtalyan ve Alman jant fabrikaları kapandı. Amerikalılar ise daha akıllı davranıp üretimlerini Çin’e kaydırdılar. Özetlemek gerekirse bugün jantın üretim üssü Çin olmuştur. Birçok uluslararası marka Çin’de üretilmektedir. Biz de jantlarımızı Çin’de ürettirmekteyiz. Çalıştığımız fabrikaların seçiminde en önemli kriter kalite oldu. Çalışmaya başlamadan önce yaptığımız araştırmalarda yaklaşık 30 fabrikanın tesislerini gezerek, içinden seçtiğimiz 4 fabrikada mal ürettirmeye başladık. Bu fabrikaların hepsi JWL, TÜV, ISO kalite belgesi almış ciddi firmalardır. Bunun yanı sıra tüm fabrikaları TSE ile belgelendirdik. Bizim ürünlerimizin avantajı; üretimine ve kalitesine güvenebilinecek fabrikalarda yapılmış olması ve firmamız güvencesiyle satılmasıdır. Pazara herhangi bir yenilik getirmeyi düşünüyor musunuz? MH: Bizim çalışma şeklimiz zaten çok dinamik olmak zorundadır. Jant pazarı sürekli değişiklik gösteriyor. Bugün için popüler olan bir model, kısa süre sonra modası geçmiş hale gelebiliyor. Bazı modeller ise senelerce satılıyor. Bu iş, çok araştırma ve sürekli yenilikleri takip etmeyi gerektiriyor. Bunu severek ve isteyerek yaptığınız sürece zaten yenilikler de sizi buluyor. Mert Hatay - Alp Hatay 2010 yılı bizim için başlangıç yılıdır. AKO, sistemini sürekli yenileyen ve geliştiren bir firmadır. Bu bağlamda birçok yenilik önümüzdeki günlerde gündeme gelecektir. Jant, lastikle karşılaştırıldığında satışı ve stoklaması daha zor bir üründür. Optimum stokla en yüksek satışı yapmak ana gayemizdir. Mallarımız Mart ayı itibarıyla raflarda yerini almaya başladı. İşe sıfırdan başladığımız için stoklarımızın tamamlanması zaman almaktadır. Bu sene bayilerimize gereken ürünleri zamanında teslim etmek için gayret gösteriyoruz. Ürün çeşitleriniz nelerdir? Hangi bölgeleri hedeflemektesiniz? MH: 2010 senesi kataloglarımızda yaklaşık 250 model mevcuttur. Yıl içinde de ürün kuşağımıza katılacak yeni modeller ile toplamda 300 modele çıkmayı hedeflemekteyiz. Birçok modelimizin kalıpları yeni yapılıyor ve bu modelleri önümüzdeki günlerde web sitemizde sizlerle paylaşacağız. Biz Türkiye’deki tüm satıcılara hitap edeceğiz. 13’’ – 24’’ arasında jant kullanan ve Türkiye’de var olan tüm otomobil, hafif ticari araç, 4x4 ve SUV pazarına uygun birçok modelimiz mevcuttur. Biz sadece büyük şehirleri düşünmedik. Her ilde ve ilçede satılabilecek bir çok ürünümüz mevcuttur. www.akojant.com sitemizde tüm modellerimizin görselleri, tüm araçlara ait uygulama bilgileri bulunmaktadır. Web sitemiz yeni üretilecek olan modellerimizle sürekli güncellenecektir. Satışlarımızı bölgelerdeki satış ekibimiz ve İstanbul merkezimizden takip ediyoruz. Jant operasyonumuzu tamamıyla İstanbul’dan yürütüyoruz. Depomuz da aynı şekilde İstanbul Avrupa yakasında yer alıyor. Sevkiyatlarımızı, yurt geneline kargo ile yapıyoruz. Bu sayede emniyetli ve hızlı bir sevkiyat sağlıyoruz. Bölgelerdeki satış ekiplerimiz haricinde 3 kişilik bir satış destek ekibi de sürekli olarak bayilerimize hizmet için görev başındadır. MART-NİSAN 2010 AKO HABER 39 Alp Hatay - Mert Hatay İstanbul’da oluşturduğumuz yeni showroomda her ürünün değişik boya ve uygulamalarını sergiliyoruz. Bilindiği üzere jantın kendisi, katalog ve web sitesindeki fotograflarına göre çok daha güzeldir. Çeşitli bölgelerden gelen birçok bayimiz burada ürünleri inceleyerek mal siparişi vermeye başlamışlardır. Bütün bayilerimizi showroomuza davet ediyoruz. Satış yöntemleriniz, satış şekliniz nedir? MH: Bildiğiniz gibi jantlar, lastik gibi bir ihtiyaç maddesi değildir. Bu sebepten biz satış yaparken müşteri odaklı hizmet veriyoruz. Bayinin ihtiyacı olan malları doğru tespit etmek çok önemlidir. O bölgedeki araç parkı ve bölgenin özelliklerini göz önünde bulundurarak yaptığımız satış, hem bizleri hem de bayilerimizi mutlu etmektedir. Bu sayede jantların stok devir hızı istenilen seviyeye ulaşmaktadır. Bayilerin doğru ürünü almalarını sağlayarak işin sürekliliğini sağlamak en büyük arzumuzdur. Bizce satış; bayimizin ürünü nihai tüketiciye satmasıyla tamamlanır.Ancak bu sayede süreklilik sağlanabilir. Fiyat konusuna gelirsek, fiyat politikanız nedir? MH: Fiyatlarımız mallarımızın kalitesi ile oranlandığında piyasadaki en iyi fiyatlardır. En kaliteli ürünleri , en uygun fiyatlara sunmaktayız. Bunu bizimle çalışmaya başlayıp modellerimizi alıp satan bayilerimiz hemen fark etmektedir. 2010 yılında pazarı nasıl görüyorsunuz? Gelecekteki hedefleriniz nelerdir? AH: Otomotiv sektörü 2009 yılını bir hayli kayıpla kapattı ama son çeyrekte başlayan toparlanma MART-NİSAN 2010 AKO HABER 40 2010’un ilk üç ayına da yansımıştır. Bizim sezonumuz henüz yeni başlıyor. Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarının hızlı geçeceğini, daha sonraki ayların geçmiş senelerdeki gibi normal seviyelerinde olacağını düşünüyoruz. Sektörün 2008 rakamlarına ulaşacağımıza inanıyoruz. Dağıtımını yaptığımız MEGATORK, MEGATIM, SLK ve POWCAN bu sene pazarda yoğun bir talep görmeye başladı. İlk hedefimiz bu markalarımızın piyasaya yerleşmesini sağlamaktır. İlerideki günlerde farklı ürün kuşaklarında, yeni markaları piyasaya sunmaya devam edeceğiz. Tuning ve modifikasyon pazarında kendine yer bulacak ‘Niche’ ürünlerimiz de olacaktır. 2010 yılında pazarın her istediğine cevap vermeye çalışacağız. Bu geçiş yılımızda bayilerimizin ihtiyaçlarını tam olarak tespit edeceğiz. Bu sayede 2011 ve son- Mert Hatay rasındaki yıllardaki projelerimizi daha net şekillendireceğiz. AKO yerli jant satışında da bu sene iddialı. Bu konuda şirket içinde bir rekabet söz konusu mu? MH:Bu konu dışarıdan bakıldığında ikilem gibi duruyor ancak AKO dağıtıcı bir firma, her ürün kuşağında malı var. Tıpkı lastikteki gibi hem dünya markalarının dağıtıcılığını, hem de kendi üretiminin dağıtımını çok başarılı bir şekilde yürütüyor. Biz jant satışında da ayni çizgiyi takip ediyoruz. CMS jantları zaten kemikleşmiş bir müşteri kitlesine sahip olan bir marka ve Türkiye’de en çok satan jant modellerinin yaratıcısı. Kormetal ve DJ’de sektörün en önemli kilometre taşlarındandır. Her üç marka da AKO için çok büyük bir öneme sahip. Tabi ki aramızda tatlı bir rekabet olması, satışımıza dinamizm kazandıracaktır. Yerli jantların satışı ağırlıklı olarak Ankara merkezden yapılıyor. Bizler de İstanbul’dan aynı pazara hizmet veriyoruz. Ancak söylediğimiz gibi amacımız mevcut pazarı büyütmek ve misyonumuzda sektörde öncü bir tedarikçi olmak. Bunun için çabalıyoruz. AKOJANT denince akla ne gelmeli? MH: Model sayımız, güçlü stoklarımız, pazarlama ağımız, sürekliliğimiz. Bugün Türkiye’de Sanayi ve Ticaret Bakanlığı - Garanti Belgesi ile satış yapan tek ithalatçı firma AKOJANT’tır. Son söz olarak sizin ilave etmek istediğiniz bir konu var mı? AH: Tüm AKO ailesi gibi bizlerde işimizi gerçekten çok severek, heyecanla yapıyoruz. AKO gibi köklü bir kuruluşta bu işin sorumluluğunu üstlenmek bize ayrı bir gurur veriyor. MH: Bu sene ‘YARIŞ BAŞLADI’ diye yola çıktık. Satış ekibimiz ve bayilerimizle birlikte birçok yarışın birincisi olacağımıza MART-NİSAN 2010 AKO HABER 41 ◆ GEZİ ◆ Medeniyetler Beşiği Adıyaman Adıyaman, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin batısında yer alan, tarih sahnesindeki yeri ilk insanlara dek uzanan, pek çok değişik kültüre merkezlik etmiş olan bir kültür ve turizm kentidir. Dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Adıyaman toprakları üzerinde, insanlık tarihinin bütün evrelerine dair bulgular elde edilmiştir. 1954 yılına gelene kadar Malatya’ya bağlı bir ilçe olan Adıyaman Malatya’nın iki idari bölüme ayrılmasıyla il olmuştur. Adıyaman tarihin birçok evresine tanıklık etmiştir, bunlardan en önemlisi de Nemrut Dağı üzerinde halen kalıntıları bulunan Kommagene uygarlığıdır. UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası olarak ilan edilen ve dünyanın 8. Harikası olarak kabul edilmiş bu kalıntılar ülkemizin önemli milli parklarından Nemrut Dağı Milli Parkı içerisinde yer almaktadır. Nemrut Dağı, üzerinde barındırdığı dev heykellerin ve anıt mezarın yanı sıra, dünyanın en muhteşem gündoğumu ve gün batımının seyredilebildiği yer olmasıyla da ilgi çekicidir. Her yıl binlerce insan gündoğumu ve gün batımını seyretmek için Nemrut Dağına tırmanmaktadır. Nemrut Dağındaki dev heykeller ve tümülüs, Arsameia (Eski Kale), Yeni Kale, Karakuş Tepesi ve Cendere Köprüsü Milli Park sınırları içerisinde yer almaktadır. Her yıl Haziran ayında Kommegene Festivali yapılmaktadır. Adıyaman tüm bu tarihi güzelliklerinin yanı sıra dünyanın 4. büyük barajı olan Atatürk Barajı, Çamgazi barajı, kış kampı organizasyonu, dünya birinciliğine sahip halk oyunları ile de adından söz ettirmektedir. Görülmesi Gereken Yerler Arsameia Ören Yeri (Nymphaios Arsameia’sı): Kral I. Antiochos kitabelerinde söz edildiğine göre, Arsameia İ.Ö. 2. Yüzyılın başlarında Kommagene’lerin atası Arsemez tarafından Kahta çayının doğusunda Eski Kahta kalesinin karşısında kurulmuş Krallığın yazlık başkenti ve idare merkezidir. Güneydeki tören yolunda Mitras’ın kabartma steli, ayin platformu MART-NİSAN 2010 AKO HABER 42 üzerinde Antiochos-Herakles tokalaşma steli ve bunun önünde Anadolu’nun bilinen en büyük Grekçe yazıtı, yazıtın bulunduğu yerden başlayan 158 m. derine inen bir tünel ile yazıtın batısında benzer bir kaya dehlizi bulunmaktadır. Tepe üzerindeki platformda Mithridathes Callinichos’un mezar tapınağı ve sarayı yer almaktadır. Arsameia ören yeri, Adıyaman’a 60 km. uzaklıktadır. Yeni Kale: Adıyaman’a 60 km uzaklıkta Kocahisar köyü yakınındadır. Kommagene’ler tarafından inşa edilen Yeni Kale, karşısındaki Arsemeia ile birlikte kullanılmıştır. Romalılar ve ardından Memluklular tarafından restore edilen Kale en son 1970’lerde kısmen onarılmıştır. Kale içinde çarşı, cami, zindan, su yolları, güvercinlik kalıntıları ve kitabeler bulunmaktadır. Kale’den Nymphois’e inen su yolu bir tünelle Arsameia’ya bağlanmıştır. 80 metreyi bulan bu yolla halen suya ulaşmak mümkündür. Karakuş Tümülüsü (Kadınlar Anıt Mezarı): Milli Parkın güneybatısında Adıyaman-Kahta girişinde bulunan, Kommagene Kralı II. Mithridates tarafından Arsemeia Nemrut Perre annesi İsas adına yaptırılan anıt mezar, sütun üzerindeki kartaldan dolayı Karakuş Tümülüsü olarak anılmaktadır. Doğu, batı ve güney yönlerde dörder sütun varken günümüze doğuda iki, batıda ve güneyde birer sütun kalmıştır. Doğu sütun üstünde aslan ve kartal heykel kalıntıları, batıdaki sütunun üstünde tokalaşma steli, yerde aslan heykel parçası vardır. Nemrut Dağı giriş noktası olarak belirlenen Karakuş Tümülüsü, Milli Park içersindedir. Perre Antik Kenti: Adıyaman kent merkezine 5 km. uzaklıkta, Kuyucak köyü yolu üzerindeki Pirin köyündeki kalıntılar 200 civarındaki kaya mezarı ve yerleşim yerine sahiptir. Antik çağdan kalan bu nekropol ve çevresi Kommageneliler döneminde önemli bir yerleşim merkezi olmakla birlikte, aslen Romalılar döneminde gelişmiş bir kenttir. Girişleri kabartmalarla süslenmiş birbirine geçişli, içerisinde lahitler yerleştirilmiş kayaların içine oyulmuş mezar odaları şeklinde kalıntılardır. Cendere Köprüsü: Adıyaman’a 55 km. uzaklıkta ve Karakuş tümülüsünün kuzeydoğusundadır. Kahta çayının en çok daraldığı Karakuş Cendere kesimde iki ana kaya üzerinde 92 iri kesme taştan yapılan bir büyük kemer ve doğu tarafındaki küçük bir tali kemerden oluşur. Palanlı Mağarası: Adıyaman’ın 10 km. kuzeyinde Adıyaman, Çelikhan, Malatya karayolunun üzerinde Palanlı köyünde yer almaktadır. M.Ö. 40.000 yıllarında kullanılmış doğal bir mağaradır. Duvarında bulunan ve halen fark edilen geyik figürü yalın kontur çizgilerle oluşturulmuştur. Mağaranın yer aldığı derin vadi ise ender bulunur bir doğa parçasıdır. Ne Yenir? Çiğ köfte, İçli Köfte, Basalla (ekşili köfte), Cılbır, Mercimekli Köfte, Pestil, Yapıştırma ve Hıtap, Adıyaman’ın ünlü yemek türlerinden bazılarıdır. İl merkezinde yöresel yemeklerin bulunduğu lokantalar mevcuttur. Kahta ilçesindeki Baraj Gölü kıyısında balık yenebilir. Nemrut Dağı yolu üzerindeki konaklama ve kafeteryalarda yeme-içme olanağı mevcuttur. Ne Alınır? Adıyaman’ın kent merkezinde bulunan tarihi çarşı Oturakçı Pazarı’nda yöreye özgü halı, kilim, cicim, heybe gibi el sanatları ürünleri ile turistik eşyalar bulunabilir. Nemrut’taki turistik tesislerde satılan Nemrut heykelleri, hediyelik olarak alınabilecek eşyalardır. Yine bu tesislerde, yörenin tarihinin anlatıldığı çeşitli dillerdeki Nemrut rehber kitapları bulunabilir. Yapmadan Dönme! • Nemrut Dağı’nı görmeden, güneşin doğuşunu ve batışını izlemeden, • Kommagene Uygarlığı eserlerini görmeden, • Atatürk Barajı Kahta Sahilindeki lokantalardan balık yemeden, • Adıyaman Müzesini gezmeden, • Yörede dokunan halı, kilim, cicim, heybe ve Nemrut heykelleri almadan kesinlikle dönmeyin. MART-NİSAN 2010 AKO HABER 43 ◆ ŞABAN KARAMANCI KOLEKSİYONU ◆ 1975 Corvette Daytona Kit İçine altın tozu katılarak elde edilen orijinal Daytona patlıcan moru rengi, yarış maksatlı aerodinamik kurallara göre şekillendirilen gövdesi, 350 HP’lik motor gübü ile dikkat çeken 1975 Corvette Daytona Kit, sadece 67 adet üretimden 1’i olarak, Türkiye hudurları içerisinde göz kamaştırıyor... bu mükkemmel motorla yürüyen araba günümüz Corvette modellerinin mekanik tasarımlarına altyapı oluşturmuştur. Bizim Corvette gümrükten çıkıp Ankara’ya geldiğinde; bakımını yapmakta olan ustaların şeklini bir şeye benzetememesinden kaynaklanan bir “düzeltmeye” girilmiş. Maksat gövdeyi orijinal şekline getirmek olduğundan çamurluklar kesilmeye başlanmış. Ancak C3 Corvette’ler hakkında detaylı bilgiye sahip Aras Kazaz’ın akrabası Tayfun Manyas atölyeyi ziyaret etmek istemiş ve ustaların gövde üzerindeki ölçme biçme çalışmalarının ne için yapıldığını sormuş. Aldığı cevap “kaba çamurlukların orijinal hale getirilmek istenmesi” olmuş. Kararın Aras Bey’den kaynaklanmadını öğrenen Manyas, çalışmaları durdurarak, internetten indirdiği aracın fotoğraflarını ve bilgilerini Chevrolet Corvette fabrika çatısı altında, her jenerasyonun modellerinde modifikasyonlar yaparak özel arabalar üretmiştir. Yarış için ilk geliştirilen Corvette modeli, 1956 şasisi kullanılarak tasarlanan SR-2’dir. Aerodinamik kurallarına göre şekillendirilen gövdeye, sadece pilot arkasına gelecek şekilde bir baş dayanğı yerleştirilmiş, kısaltılmış ön cam, iki parça halinde pilot ve co-pilot için ayrı ayrı monde edilmişti. Üzerinde Greenwood firmasının Daytona Kit’i ile modifikasyon yapılan, konumuz 1975 Corvette, 2006 yılında sayın Araz Kazaz tarafından gümrükten alınmıştır. Greenwood, Corvette’lerin yarış versiyonlarını hazırlayan tanınmış bir Amerikan modifikasyon firmasıdır. Fotoğraflarını gördüğünüz araç, 67 adetlik seri üretimden biridir. Tüm arabalar Amerika Trans-Am ve Can-Am yarışları için hazırlanmıştır. C3 jenerasyonundan olan 67 adet Corvette’in biri Zora Arkus Duntov tarafından tasarlanıp, ZLX kodlu 454 cubic inch’lik bir motorla güçlendirilmiştir. Bu motor aliminyum kapaklı ve 700 beygir gücünde olup, 200 mil hız yapabilmektedir. 1974 imalatı MART-NİSAN 2010 AKO HABER 44 Aras Bey’e göstermiş. Doğru ve detaylı bir fiberglass ve boya çalışması ile gövdenin hatları tüm güzelliği ile ortaya çıkarılmış. Bu çalışma sırasında gövde şasiden ayrılarak, elektrik sistemi GM tasarımcısı Bill Mitchell de “Sebring SS “ adlı bir Corvette geliştirerek 1957 Sebring yarışlarına hazırlamıştı. Ancak araba bu yarış için Avrupa’da hazırlanan markalarla baş edememişti. Bu araba için geliştirilen 283 cubic inch 283 beygir gücündeki motor, 1957 model Corvette’lerde kullanılmıştı. Sebring SS Araba gümrükten restorasyon atölyesine getirildiğinde, ustalar “düzeltme” isteği ile “kaba çamurlukları orijinal hale getirmek” istemişler. Neyse ki bu dizaynın arabanın orijinal hali olduğu fark edilmiş. yenilenmiş, 350 cubic inch motor 350 beygir gücüne yükseltilmiş. Yüksek kondisyonlu forget pistonlar, büyük siboplu silindir kapakları ve dereceli eksantrik mili kullanılmış. Otomatik şanzıman güçlendirilmiş , süspansiyon şehir içinde kullanılabilecek kadar yumuşatılmış. Gövde içi de ele alınarak komple yenilenmiş. Camlar, cam las- tikleri ve fitiller yenileri ile değiştirilmiş. Yeni boya olarak içine altın tozu karıştırılmış. Daytona Corvette’lerin orijinal patlıcan moru yeni renk olarak seçilmiş. Böylece araba orijinal Daytona olarak, sayın Aras Kazaz’ın klasikleri arasına girmiş. GM tasarımcısı Bill Mitchell de “Sebring SS “ adlı bir Corvette geliştirerek 1957 Sebring yarışlarına hazırlamıştı. Ancak araba bu yarış için Avrupa’da hazırlanan markalarla baş edememişti. Bu araba için geliştirilen 283 cubic inch 283 beygir gücündeki motor, 1957 model Corvette’lerde kullanılmıştı. Motorunda sorun çıkmayan Sebring SS 23. lapta amortisör problemi ile yarışı bıraktı. 1959 yılında aynı araba Daytona pistinde 183 mil/h hız yaparak seyreden herkesi şaşırttı. MART-NİSAN 2010 AKO HABER 45 ◆ OTO KIYASLAMA ◆ PORSCHE 911 CARRERA Lastik sesi, sert bir sürüş, ani direksiyon hareketleri. . . 911, yolu hissetmek isteyenlerin tercihidir. Elleri kirden kurtulmayan bir çiftçinin sanatı kadar değerlidir. Tasarım Porsche 911 öncelikli olarak hem ön hem de arka tasarım yapısında yer alan yenilikleriyle dikkat çekmeyi başarıyor. LED teknolojili yeni nesil far yapısıyla daha farklı bakışlara sahip olan 911’de artık bi-xenon farlarda standart olarak sunuluyor. Önde olduğu gibi arkada da LED teknolojisinden nasibini alan ışık grubu, daha keskin bir etkileşim göstererek farklı ve çarpıcı bir görünüm sunmasıyla ön plana çıkıyor. Konfor Kaliteli deri tasarımı ile koltukları günboyu otursanız dahi sizi rahat ettirecek cinsten yapılmış. Size tavsiyemiz otomobil fiyatına 1320 dolar daha ekleyerek Sport Chrono paketini alın. Böylece PDK “sport” ve “sport plus” modlarına da sahip olacak ve böylelikle daha hızlı vites değişimleri ve daha iyi performans değerleri elde edeceksiniz. İnişli çıkışlı yollarda, bozuk zeminlerde süspansiyon ve ağırlık transferinin otomobilin hızlanma karakteristikleriyle ne kadar uyumlu olduğunu görebiliyorsunuz. Direksiyonu sıkıca tutup nefeslerinizi kesen bir serüvendeymişçesine bir sürüş deneyimi yaşama şansına erişeceksiniz. Sürüş Keyfi Her 911’de olduğu gibi bunda da arka takım ağırlık düzenlemesi ve büyük fren diskleri inanılmaz bir fren performansı veriyor. M3 ile pistte birkaç tur attıktan sonra frenlerde yumuşama MART-NİSAN 2010 AKO HABER 46 hissetmemize rağmen 911 fren sistemi otoriter bir şekilde sertliği elden asla bırakmıyor. Parmaklarınızla en ergonomik şekilde direksiyondaki butonlara rahatça ulaşabiliyor ve kullanıyorsunuz. Tek bir hareketle transmisyon sistemini harekete geçirebiliyorsunuz. Vites yükseltirken hafif bir ileri itiş, vites düşürürken hafif bir geri hareket. Otomatik modda ise PDK sistemi yakıt ekonomisi tabanlı ayarlarla verimlilik üzerine ihtisasını tamamlamış bir profesör edasıyla görevini yerine getiriyor. En zorlu şartlarda, en sıkışık trafik koşullarında bile PDK ile kavrama sistemi çok iyi bir şekilde idare ediliyor. Fiyat Yenilenen direk enjeksiyonlu Porsche 911 Carrera 6 silindir motoru ve PDK opsiyonel transmisyonu ile 345 BG güç üretme kapasitesine sahip. 4080 dolarlık “Çift kavrama” 7 vitesli şanzıman sistemi de Carrera’nın 76,395 dolarlık temel fiyatının üzerine ekleniyor. BMW M3 Hollywood’un gözde filmleri gibi bmw de M3’ün lansmanini ve pazarlamasını çok ciddi kampanyalarla yürütüyor. 414 Beygir gücüne sahip bu V-8 kullanıcılara nefesleri kesen performansını tattırmasıyla ün yapiyor. Tasarım BMW M3 Edition modellerinde dış boya ve iç tasarım birbiri ile kişiye özgü bir nitelikte kaynaşıyor. İlgili Edition modeline bağlı olarak, otomobilin gövdesi, opak Alp Beyazı, opak Siyah, opak Dakar Sarısı veya metalik Monte Carlo Mavisi renklerinden birinde sunuluyor. BMW Individual Parlak Saten Krom ile bir araya gelerek, Edition Modellerinin tam anlamıyla modern karakterini vurguluyor. Konfor 911’in aksine bu ileri teknoloji harikası otomobilde neredeyse herşeyi kişiselleştirmeniz mümkün. Elektrik ayarlı bel destekli ortopedik koltuklara kadar ayar yapmanız birçok bileşende vmümkün. “Power” butonu ile gaz cevabını ayarlıyorsunuz. Dinamik stabilite kontrolü ile de sürüş dinamiklerini detaylı olarak kontrol edebilmeniz sağlanmış. Amortisör sertliğinden direksiyon ağırlığna, vites aralıklarının düzenlenmesine kadar bir çok bileşeni rahatça ve kolaylıkla en kısa sürede dilediğiniz gibi ayarlayabiliyorsunuz. Tüm bu opsiyonlarla birlikte bile fiyatı test ettiğimiz Amish Edition 911’den 7845 dolar daha ucuza geliyor. Bazı yönlerden 911’i daha sportif olarak, M3’ü ise sedan olarak değerlendirebiliriz. Koltuklar daha yüksek görünüyor ve panel daha konvansiyonel, ayak ve bacak boşlukları daha geniş. 8400 devirdakika redline motor sıcaklığına göre gerçek zamanlı olarak değişiyor. ter”, “track animal”, “high-speed touring exprress”. Çok iyi konumlandırılmış ve eliptik açı verilerek tasarlanmış direksiyon sayesinde sürüş dinamiklerindeki farkı rahatça anlayabiliyorsunuz. 911 virajları savaşır gibi dönerken M3 ölüm sessizliğinde rahatça virajları alabiliyor. Şasi balansı otomobile kesinlikle çok iyi verilmiş. Yol testlerine geldiğimizde ise M3’ün 911’in en iyi tur zamanını 1.1 saniye ile geçtiğini görebiliyoruz. Ayrıca şerit değiştirme manevralarında M3 daha başarılı olarak değerlendiriliyor. M3’ün arkası performanslı kullanımda savrulduğu anda iyi kalibre edilmiş bir gaz ile birlikte otomobil kendini çok çabuk ve güvenli bir şekilde toparlayarak şeridine geri dönüyor. Tekerlekler ise 911’inkilere göre daha hafif. Fiyat M3’ün varyasyonlarına baktığımızda bir sedan ve bir üstü açılabilir, ek olarak da bir coupe görüyoruz. Bizim sizlere tanıttığımız Coupe’nin fiyatı 59,625 dolar değerindeydi. Gümüş-mavi renkle ve 13,895 dolar değerinde opsiyonlarla birlikte etkileyici deri tasarımı ile dikkatleri üstüne çekiyor. Soğuk hava paketleri ve ileri teknoloji öğelerinin yanında 2900 dolarlık “M çift kavrama iletim – Drivelogic” sayesinde shift mapler ile gelen 7 vitesli paddle-shift de dikkat çekiyor. Sürüş keyfi M3’ün bir çok butonu var ve kolayca bunlara aşina oluyorsunuz: “loafing commu- MART-NİSAN 2010 AKO HABER 47 ◆ SAĞLIK ◆ Gıdaları Satın Alırken ve Saklarken Dikkat Amerikan Hastanesi, Beslenme ve Diyet Bölümü Uzman Diyetisyen Tuğçe Aytulu gıdaları satın alırken ilk önce son kullanma tarihlerine ve ambalajının zarar görmemiş olmasına dikkat etmek gerektiğini vurguluyor. Yaşamımızın devamı için önem taşıyan gıda maddelerini satın alırken ya da saklarken gerekli önemi gösteriyor muyuz? Besinlerin satın alınmasından hazırlanması ve pişirilmesine kadar geçen her aşamada amacın hem besinin hijyenini sağlamak hem de besin değerini korumak gerektiğini biliyor muydunuz? Tüm gıdaları satın alırken ilk önce son kullanma tarihlerine ve ambalajının zarar görmemiş olmasına dikkat etmek gerekiyor. Satınalmada dikkat edilecek püf noktalar • Tüm gıdaları satın alırken son kullanma tarihi, ambalajının zarar görmemiş olması gibi özelliklerine bakılarak satın alınmalıdır. • Ekmek ve benzeri gıdaları satın alırken ambalaj içinde olanları tercih etmek daha güvenlidir. • Patates alırken yeşillenmemiş, yarık ve çatlakları olmayanlarin tercih edilmesi gerekir. • Pastorize olmayan sütten yapılmış peynir tüketilmemelidir. Bu nedenle açık peynirler yerine kapalı kutularda satılanları almak daha güvenli olacaktır. • Süt, hazır meyve suyu satın alırken UHT (Ultra High Temperature) yöntemi ile paketlenen Tetra Pak kutuda olanlar tercih edilmelidir. Bu ürünler besin değerini daha az kaybetmiş olanlardır ve kullanılan yöntem hijyenik olarak en güvenilir teknolojiyle hazırlanıp paketlenen yöntemdir. • İyi pişmemiş et ürünlerinin tüketimi bazı mikroorganizmaların bulaşması açısından oldukça riskli ve tehlikelidir. • Plastik kaplarda saklanan asitli gıdalar , içinde bulundukları kaplarla temas ederek zararlı maddelerin besinin içine geçmesine neden olabilir. Örneğin turşu, portakal suyu gibi gıdalar plastik kaplarda saklanmamalıdır. Diyet ürünlerin satın alınmasında dikkat edilecek püf noktalar Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de şişmanlığın ve buna bağlı olarak oluşan hastalıkların giderek artmasıyla düşük kalorili ürünlere olan talep artmıştır. Tüketiciler bu ürünleri kullanırken üzerinde ‘light, %0 yağlı, diyet, şekersiz’gibi ibareler görmektedirler.Bir ürünün light olması veya şekersiz olması o ürünün kalorisinin düşük olduğunu göstermez. Bir ürünün light olması bu ürünün yağının veya kalorisinin azaltılmış olduğu anlamına gelir.Ancak yağı azaltılmış ürün mutlaka düşük kalorili olmak zorunda değildir. Çünkü ürünün yağının azaltılması işlemi sırasında yağı azaltılırken diğer besin öğelerinin içeriği artabilir. Karıştırılan diğer bir konu ise üzerinde diyet yazan ürünlerin kalorisiz olup istenildiği kadar yenilebileceği düşüncesidir. MART-NİSAN 2010 AKO HABER 48 Oysa bu mümkün değildir; diyet bisküvi olarak satılan ürünler markasına göre farklılık göstermekle beraber ortalama olarak 23 adet diyet bisküvinin kalorisi 1 dilim ekmekteki kaloriye eşittir. Diyabet hastaları için piyasada ‘diyabetik’etiketi ile satılan ürünlerde şeker yerine yapay tatlandırıcılar kullanılmaktadır. Bunların yağ miktarları azaltılmış olmayabilir. Bu durumda zayıflama diyetlerinde kullanımı uygun olmayacaktır. Bu ürünlerin piyasadaki yeri kaçınılmazdır.Ayrıca artan hastalıklarla birlikte bu ürün çeşitleri hayatımızda yer almalıdır. Ancak ürünün üzerinde ürün hakkında daha ayrıntılı bilgiler içeren etiketler bulunmalıdır. Bu, hem ürünün daha güvenilir olmasını hem de üründen daha verimli bir şekilde yararlanmayı sağlayacaktır. Bununla birlikte bu ürünlerin diyetisyenler ve gıda mühendisleri gibi uzmanların yer aldığı belirli kuruluşlar tarafından kontrol edilmesi ve denetlenmesi gereklidir. Etiketlerin Anlamları Diyabetik: Şeker yerine tatlandırıcı ile hazırlanmış ürünlerdir. Ürünün yağı ve kalorisinde azalma olmayabilir. MART-NİSAN 2010 AKO HABER 49 ◆ BİZDEN HABERLER ◆ Petlas I. Uluslararası Bayi Toplantısı Abdulkadir Özcan A.Ş tarafından üretilen ve dünyanın 70’den fazla ülkesine yaptığı ihracat ile adını uluslararası lider markaları arasına yazdıran Petlas, Avrupa’dan Uzakdoğu’ya, hatta Kanada ve Avustralya’ya kadar tüm yabancı bayilerini markanın Kırşehir fabrikasında bir araya getirdi. Dünyanın 50 farklı ülkesinden gelen bayiler, 8 ile 11 Nisan tarihleri arasında 5 yıldızlı Dedeman Otel’inde konakladılar. Petlas’ı ve Kırşehir’deki Petlas fabrikasını çok daha yakından tanıma fırsatı bulan bayiler, markanın yeni stratejileri hakkında da görüş alışverişinde bulundular. Traktörde Yeni Ebatlar Fabrikayı gezen bayiler, ardından Petlas’ın tarihi hakkında bir tanıtım filmi izledi. Konferansta bizzat konuşma yapan Abdulkadir Özcan A.Ş. Genel Müdürü Sabri Özcan, Petlas’ın hedefleri ve stratejileri hakkında bilgi verdi. Sabri Özcan, bu toplantıda Petlas olarak özellikle traktör lastikleri üretiminde eksik ebatların tamamlanarak bu segmentte dünya lideri olmayı hedeflediklerini açıkladı. Özcan, kamyon ve otobüs lastikleri üretiminde çelik radyal teknolojisine geçilmesinin hedeflendiği ve üretimin gelecek yıllarda bu yönde yapılabilmesine de ışık yaktı. MART-NİSAN 2010 AKO HABER 50 Petlas traktör lastiği üretiminde eksik ebatları tamamlayarak dünya lideri olmayı hedefliyor. Sabri Özcan’ın ardından bir konuşma yapan Petlas Genel Müdür Yardımcısı Yahya 45 dakikalık konuşma süresince fabrikanın teknolojik alt yapısı ve üretim kapasitesi gibi birçok konuda önemli bilgiler verdi. Tüm bu bilgiler ışığında Petlas’ın Kırşehir fabrikasında bayilerin Petlas yönetimiyle karşılıklı olarak biraraya gelmeleri sağlandı. Bayiler de Konuştu Dünyanın farklı ülkelerinden Türkiye’ye gelen Petlas bayileri, şirket yetkililerinin ardından birer sunum gerçekleştirdi. Sunumda ülkelerindeki lastik pazarını ve Petlas’tan beklentilerini dile getiren bayilerin isimleri şöyle; Suudi Arabistan Bayisi Tag 50 farklı ülkeden gelen Petlas’ın yurtdışı bayileri, fabrikanın teknolojisine hayran kaldılar. Türkiye’nin turizm cenneti Kapadokya’ya gelen Petlas’ın yabancı bayileri, unutulmaz Türk gecesiyle uğurlandı. Al-Ser M. Al-Hassan, Romanya Bayisi Barta Vilmos, Avustralya bayisi David Bell ve Rusya Federasyonu bayisi Pavel Fayzullin. Kapadokya’da Türk Gecesi Petlas’ın Kırşehir’deki fabrikasını gezme fırsatı bulan 50’den fazla bayi, Türkiye’nin dünyaca ünlü turizm cennetlerinden Kapadokya’ya doğru yola çıktı. Panoramik kent turunun ardından otele varan bayiler, gala akşamı Türk gecesiyle uğurlandı. Gecede bayilere Türk müziği eşliğinde Türk mutfağının eşsiz lezzetleri sunulurken, canlı Sema gösterisi de izletildi. Bayilere, Petlas tarafından birer anı plaketi de takdim edildi. MART-NİSAN 2010 AKO HABER 51 ◆ OTOMOTİV ◆ Nissan Micra Yeni Standartlar Getirecek Nissan CEO’su Carlos Ghosn bugün itibarı ile şehrin ikonik yıldızı dördüncü jenerasyon Yeni Micra’yı 80. Uluslararası Cenevre Otomobil Fuarı’ nda tüm dünya basınına tanıttı. Küçük otomobil mühendisliğinde tam anlamıyla yeni standartlar yaratacak olan dördüncü jenerasyon Yeni Micra bugün Cenevre Motor Show’da tanıtıldı. Avrupa, Japonya ve diğer pazarlarda büyük bir övgü ve başarı kazanan Micra, güvenilir, şık, erişilebilir bir kompakt otomobil olması sebebiyle geniş bir müşteri yelpazesinin beğenisini kazandı. Bu nedenle Yeni Micra 160 ülkede satılmak için yeniden tasarlandı. Carlos Ghosn, Micra’nın basın tanıtımında “Şehir kullanımı için tasarlanan kompakt otomobiller ile ilgili 25 yıllık bir tecrübemiz var. Tamamen yeni, çok yönlü bir platformda Nissan’ ın know-how’ ı ile modern, pratik bir üretim ile dünya pazarına çok ciddi bir rakip çıkardık.” şeklinde açıklamada bulundu. Kısaca; *Geniş iç hacim ve kompakt dış boyutlar. MART-NİSAN 2010 AKO HABER 52 * Yeni 3 silindirli benzinli motora, supercharged ve emisyon değeri sadece 95g/km olan direkt enjeksiyonlu motor daha sonra eklenecek. * Dünyadaki ilk sürekli değişken vites sistemi teknolojisi ile üretilen CVT şanzıman. * Çok yönlü ve yeni bir platform. * 160 ülkede satışa sunulacak olan yeni Micra, 4 farklı üretim lokasyonunda üretilecek. Nissan’ın yeni V platformunda tasarlanan Yeni Micra, tam manası ile yeni üretim mühendisliği süreci ile geliştirildi. Yeni Micra, en az 4 farklı üretim tesisinde üretilmek üzere Japonya’da tasarlanarak test edildi. İlk üretimi Avrupa ve Japonya gibi pazarlarda başlatma geleneğini bozan Nissan, yeni Micra üretimi için Tayland, Hindistan, Meksika ve Çin gibi pazarları seçti. Yeni Motorlar ve CVT Avrupa’ da satılacak Yeni Micra’ da iki moıtor seçeneği bulunacak. Araçta, Nissan’ ın yeni nesil 1.2lt. benzinli motoru görev alacak. Bu motor Note ve Qashqai’ de kullanılan 4 silindirli versiyon baz alınarak yeniden geliştirildi. Yeni motor sübap zamanlama kontrolünü de bünyesinde barındıracak. 80 PS güç üretecek olan bu motor 108Nm tork üretim değerine sahip olacak. Sadece 115g/km’ lik bir CO2 emisyon salınımı yapacak. Bu motora ek olarak Nissan, 1.2 lt hacminde 98PS’ lik güç ve 142Nm tork üretim değerine sahip supercharged bir motoru daha kullanıcıların beğenisine sunacak. Bu motorsa sadece 95g/km’ lik bir emisyon değeriyle salınım yapacak. Stop-start sisteminin de standart sunulacağı bu versiyonda bu sistem sayesinde %6 daha düşük emisyon değeri yakalanmış olacak. Her iki motor da manuel ve CVT şanzıman seçeneklerine sahip olacak. Büyük bir dişli çarkın içinde dönen küçük alt dişli sisteminin sayesinde vites sistemi daha geniş vites oranlarına sahip olacak. CVT şanzıman ise önceki CVT şanzıman sistemlerinden %10 daha hafif olacak. Geniş vites oranları sayesinde 1.2 lt’ lik bu motor 1.0lt yakıt ekonomisi sunarken, çevik bir hızlanmayı da beraberinde getirecek. Nissan’ ın V platrom dizaynı ile maksimum bagaj alanı ve geniş iç hacim sağlanırken, yeni süspansiyon sisytemiyle de daha iyi bir yol tutuş sağlanacak. Konfor ve Fonksiyonellik Yeni Micra sınıfının ötesindeki 4.5m’ lik dönme yarıçpı, düşük emisyon değerleri ve kolay park edilebilme özellikleri ile göz dolduracak. Yeni Micra’ daki geri park sensörü ise sahip olduğu amatör, normal ve expert modları ile 3 farklı sürüş tipine hitap edecek. Rakiplerinden bu beznzersiz özelliği ile ayrılacak olan Yeni Micra’ da şehir yaşantısı böylece daha kolay hale gelecek. Yeni Micra’ da akıllı anahtar, cam tavan, otomatik ön silecekler, hıza duyarlı ses sistemi, Nissan Connect multi medya paketi, start-stop düğmesi, fonksiyonel yol bilgisayarı ve hıza duyarlı kapı kilitleme sistemleri gibi özellikler sunulacak. Güvenlik Yeni Micra, araca gelebilecek darbelere karşı maksimum korumayı sağlamak için yeniden dizayn edildi. Araç, önden gelebilecek darbeleri absorbe edebilmek ve darbe enerjisini iç kabine gelmeden dağıtmak için buruşarak katlanan dış gövdesi ile maksimum koruma sağlıyor. Yeni Micra’ da ABS, ön, yan ve perde havayastıkları, ESP ve aktif gergi emniyet kemerleri gibi aktif ve pasif güvenlik sistemleri sunulacak. Nissan Avrupa’ nın Satış ve Pazarlama’ dan sorumlu kıdemli başkan yardımcısı Simon Thomas: “ Yeni Micra’ nın Avrupa’ da bir referans otomobili olmaya devam edeceğini, benzersiz tasarımı, kompakt dış boyutları, geniş iç hacmi, kullanıcı dostu özellikleri, küçük ve enerjik motorlarıyla da dödüncü jenerasyon yeni Micra’ nın ikon olma özelliğini güçlendirerek yoluna devam edeceğini açıkladı. Yeni Micra Mart ayında Tayland’ da ve Avrupa’ da ise sonbaharda satışa sunulacak. MART-NİSAN 2010 AKO HABER 53 ◆ SAĞLIK ◆ Glokom Hastalığı Dünyanızı Karartmasın Amerikan Hastanesi Göz Kliniği Şefi Doç. Dr. Osman Oram, Glokom’un en önemli geri dönüşü olmayan görme kaybı nedeni olduğunu belirtiyor. Tüm dünyada en sık kalıcı görme kaybına neden olan ve halk arasında Göz Tansiyonu ya da Karasu olarak da bilinen Glokom, kırk yaşın üzerindeki her 40 kişiden 1’inde görülür ve hastalığın ortaya çıktığı 10 kişiden 1’inde total körlüğe neden olabilir. Bu yıl Dünya Glokom Birliği ve Dünya Glokom Hastaları Birliği tarafından tarihi 12 Mart olarak belirlenen 3. Dünya Glokom Günü’nde, Amerikan Hastanesi, “Glokom’un Dünyanızı Karartmasına İzin Vermeyin” başlığı altında düzenleyeceği konferansla, kalıcı görme kaybına sebep olan glokom hastalığının önemine dikkat çekmeyi ve belirti vermeden ortaya çıkan görme kaybından korunabilmek için yapılması gerekenleri vurgulamayı amaçlıyor. Konferans sonrası yapılacak glokom taramasıyla erken tanının önemi üzerinde duruluyor. Amerikan Hastanesi Göz Kliniği Şefi Doç. Dr. Osman Oram, Glokom’un en önemli geri dönüşü olmayan görme kaybı nedeni olduğunu, 40 yaşın üzerinde olup, özellikle ailesinde Glokom bulunan, Hipotansiyon, Hipertansiyon, Diyabet, Miyopi ve uzun süreli kortizon kullanım öyküsü bulunan kişilerin Glokom için normalden fazla risk altında olduğunu belirtiyor. Ayrıca, hastalık önemli bir belirti vermediği için dünyada en gelişmiş ülkelerde bile Glokom hastalığı bulunan kişilerin yüzde 50’sin- MART-NİSAN 2010 AKO HABER 54 den fazlasının hastalıktan habersiz yaşadığını vurguluyor. Glokom(göz tansiyonu) hastalığı nedir? Göz tansiyonu adıyla da bilinen Glokom, göz sinirini tutan yaygın ve ilerleyici bir göz hastalığıdır. Genel olarak göz içindeki sıvı basıncının görmeyi sağlayan göz sinirine zarar verebilecek düzeyde olmasıyla ortaya çıkar. Tedavi edilmezse total görme kaybına yol açabilir. Görülme sıklığı nedir? Glokom tüm dünyada en sık kalıcı görme kaybı nedenidir ve 40 yaşın üzerinde yaklaşık olarak her 40 kişiden 1’inde görülür. Hastalık ortalama olarak ortaya çıktığı yaklaşık 4 kişiden birinde tek gözde ve 10 kişiden 1’inde de her iki gözde kalıcı körlüğe sebep olabilir. Dünyada 2010 yılında yaklaşık olarak 60 milyon ve 2020 yılında 80 milyon kişide glokom hastalığının görülmesi ve yine 2010 yılında yaklaşık olarak 8.4 milyon ve 2020 yılında da 11.1 milyon kişinin Glokom’dan dolayı her iki gözde tamamen görme kaybına uğraması beklenmektedir. Glokom nasıl oluşur? Normalde göziçi oluşumların beslenmesi için göz içerisinde sel geçişinin önemli olduğu ve ailesinde göz tansiyonu bulunan kişilerin bu hastalığın görülmesi açısından normale göre 8 kata kadar daha fazla risk altında olduğu göz önünde tutulmalıdır. Hangi sıklıkta kontrolden geçilmelidir? Bugün için önerilen, herkesin 40 yaşına kadar en az 3 yılda bir, 40 yaşından sonra ise en az 2 yılda bir Glokom yönünden kontrolden geçmesidir. Ailesinde göz tansiyonu bulunan ve bu nedenle hastalığın daha sık görüldüğü grupta olan kişiler ile şeker hastalığı, hipertansiyonu, hipotansiyonu, yüksek miyopisi ve damar hastalığı bulunanların ise yılda bir kez düzenli olarak kontrolden geçmesi önerilir. Doç. Dr. Osman Oram sürekli olarak bir sıvı yapılır. Bu göziçi sıvı, aynı zamanda sürekli olarak bazı kanallarla da göz dışına atılır. Glokom, göziçi sıvısını dışarı boşaltan bu kanallarda yapısal olarak tıkanıklık oluşması nedeniyle ortaya çıkar. Göziçi sıvısının yeterli boşalamamasına bağlı olarak göz içinde basınç yükselir ve yükselen göziçi basıncı da görmeyi sağlayan göz siniri hücrelerine zarar verir. Göz siniri hücreleri yükselen göziçi basıncı nedeniyle hasar görerek yavaş yavaş öldükçe çevreden merkeze doğru görme kaybı ortaya çıkar. Göz sinirinin yapısal nedenlerle göz içi basıncına hassas olduğu gözlerde aynı olayın basınçta belirgin artış olmadan da gerçekleşmesi mümkündür. Hücrelerin tümü öldüğü zaman kalıcı total görme kaybı oluşur. Belirtileri nelerdir? Glokom’un en önemli özelliği sinsi seyirli olması ve hemen hiçbir belirti vermeden yavaş yavaş çevreden merkeze doğru görme kaybı yaratabilmesidir. Bazı hastalarda başağrısı, çevrede bazı bölgeleri görememe ve göz önünde renkli ışık haleleri görme gibi bazı belirtilerin erken dönemde farkedilebilmesine karşın çoğu hastada belirgin görme kaybı yaratıncaya kadar hastalığın varlığı anlaşılamaz. Bugün dünyadaki en ileri ülkelerde bile Glokom hastalarının yarısından çoğu hastalığından habersiz olarak yaşamakta, geri kalmış ülkelerde bu oranın yüzde 90’a kadar çıkabileceği düşünülmektedir. Hastalığın tanısı nasıl konulur? Glokom tanısında konunun uzmanı göz hekimi tarafından yapılan detaylı bir göz muayenesi çok önemlidir. Bu muayenede görme keskinliğinin belirlenmesinin ve rutin göz kontrollerinin yanısıra göziçi basıncının yani göz tansiyonunun ölçümü, göziçi sıvısının dışa boşaldığı kanalların yeraldığı bölgenin kontrolü ve göz sinirinin durumunun değerlendirilmesi büyük önem taşır. Gerektiği takdirde bilgisayarlı görme alanı ve optik koherens tomografi gibi göz siniri analiz yöntemleri tanıda önemli rol oynar. Göz tansiyonu 20 mmHg’ya kadar normal kabul edilir ve bunun üzerindeki değerler yüksek göz tansiyonu olarak değerlendirilir. Buna karşın göz tansiyonu tek kriter değildir ve göz tansiyonu normal ölçülen ve göz siniri hassas olan kişilerde de Glokom hastalığı görülebilir. Göz tansiyonunun normalden yüksek olduğu veya normal olduğu halde göz sinirinin hasar gördüğünden şüphelenilen olgularda bilgisayarlı görme alanı ve optik koherens tomografi, göz sinirinin hasarının varlığının ve derecesinin belirlenmesinde, ek olarak zaman içindeki değişimin saptanmasında çok önemlidir. Tedavisi nasıl yapılır? Glokom hastalığının tanısı konulduktan sonra bugün için tedavide amaç, göz tansiyonunu düşürerek göz sinirinin hasarını durdurmak ve görme kaybının ilerlemesini engellemektir. Bu amaçla uygulanabilecek yöntemler ilaç tedavisi, laser tedavisi ve cerrahi tedavi olarak üçe ayrılabilir. Bugün için genelde tanı sonrası ilk seçilen yöntemin ilaç tedavisi olmasına, ilaç tedavisine yeterli derecede yanıt vermeyen hastalarda laser tedavisinin ya da cerrahi tedavi yöntemlerinin uygulanmasına karşın, özellikle geç dönemde tanı konulan ya da sürekli ilaç kullanımının uygun olmadığı olgularda doğrudan laser girişimleri ya da cerrahi yöntemler de kullanılabilir. Glokom’da ilaç tedavisinde son yıllarda önemli gelişmeler sağlanmış, etkili yeni ilaçlar tedavinin başarısını büyük ölçüde artırmıştır. İlaç tedavisinde önemli olan hastanın ilaçları sürekli olarak düzenli kullanmasıdır. İlaç kullandırılmayan veya ilaç tedavisine yanıt vermeyen olgularda kullanılan cerrahi yöntemler de son yıllarda giderek artan oranda başarılı olmakta, sürekli ilaç kullanım zorunluluğunu da ortadan kaldırarak etkili tedavi sağlayabilmektedir. Hangi yaş grubunda görülür? Glokom herkeste ve her yaşta görülebilir. Ancak, 40 yaşın üzerinde olanlar, ailesinde Glokom bulunan kişiler, şeker hastalığı, hipertansiyonu, hipotansiyonu, miyopisi ve damar hastalığı bulunanlar ve uzun süreli kortizon kullananlar Glokom’un daha sık görüldüğü grupta yer alırlar. Özellikle, Glokom hastalığının aile- MART-NİSAN 2010 AKO HABER 55 ◆ MAKALE ◆ KOBİ’lerin Para Problemi Azalıyor KOBİ’lerin yaşadığı sorunlar listesinin en başında nakit sıkıntısı gelirken, KOBİ sahiplerinin en çok gözünü korkutan ve bu sebeple de başkalarına devretmeyi tercih ettiği konuların başında da para yönetiminin geliyor olması hiç de şaşırtıcı olmasa gerek.Yine işletmelerin pek çok amaçları olmasına rağmen birinci amacı kar etmektir, oysa ki KOBİ sahiplerinin en yetersiz olduğu konu para yönetimidir. Çoğu KOBİ sahibinde görülen yaklaşım şudur: “Faturalar ödendiği sürece mali konular beni ilgilendirmez!” Faturalar ödendiği sürece mali konuları tamamiyle muhasebeciye bırakmak, faturalar ödenemediğinde iş sahiplerini hakkında pek az şey bildiği bir konuda ciddi kararlar verme mecburiyetiyle başbaşa bırakmaktadır. Bu çelişki nereden kaynaklanmaktadır? Parayı bulunması zor, karmaşık ve kontrolü güç yapan nedir? Bu çok temel zorluk nasıl aşılabilir? Dünyada ve Türkiye’de her yıl binlerce şirket kuruluyor, bunların %50 si 1. yılda kapanıyor, ilk beş yılda kalan %50’nin %80’i kapanıyor, ikinci 5 yılda ise kalan %20’nin %80’i kapanıyor. Bunun sebebi iş kuranların çoğunun işletmede yapılan teknik işi çok iyi biliyor olmalarına rağmen, bir işletmeyi yönetmeyi ve geliştirmeyi bilmiyor olmalarıdır. Yazılımcı bilişim firması kuruyor, mühendisler müteahhit oluyorlar. Bir iş yeri kurmakla, bir işletmeyi yönetmenin aynı şey olduğu kanısıyla hareket ediyorlar. İşte ilk zorluk burada başlıyor. Mali kararların muhasebeciye terk edilmesinin en önemli sebebi budur. Bir KOBİ sahibi olarak para sorunlarını aşmak için, öncelikli olarak iki konuda kararlı olmaya ihtiyacınız vardır: 1- Para ile ticari faaliyetleriniz arasındaki ilişkiyi anlamak, 2- Birkaç net para yönetimi aracı ve stratejisi oluşturmak ve bunları düzenli ve sürekli olarak uygulamak. İşletmenizin mali fotoğrafı, yönetim silahlarınızın temel unsurudur. Bu anlamda muhasebe, elinizde bulunan en iyi rakamlara dökme yöntemlerinden biridir. Muhasebe dünyası teknik kurallar ve karmaşıklıklarla dolu olmasına rağmen sürücü koltuğuna sizin oturmanız gerekmektedir. Fakat iyi haber şudur: Ayrıntıların tümünü anlamanız gerekmez, sadece ilgili kavramlar hakkında temel bir fikir edinmeniz yeterlidir. Mali sistemlerinizin öncelikle bir yönetim aracı, ikinci olarak ise vergi ve diğer kanuni düzenle- MART-NİSAN 2010 AKO HABER 56 meler için var olduğunu asla unutmamak can alıcı bir noktadır. İhtiyacınız olan bilgileri toplayan, düzenleyen ve raporlayan bir muhasebe sistemi oluşturmak için muhasebecinizle birlikte çalışmak, sadece paranızı daha iyi yönetmenizi sağlamakla kalmayacak, şirketinizi hedeflerine ulaştırmanızda da çok önemli rol oynayacaktır. Muhasebeciniz size hizmet vermek ve yönetsel kararlarınız için ihtiyacınız olan mali bilgileri alıp, yorumlayabilmenizde yardımcı olmak üzere bulunuyor. İşletmenizde son karar noktası sizsiniz. Muhasebecinizin önerilerini dikkatle dinleyin ama onun aklınızdaki soruları cevaplamasını ve sizin için mümkün olan tüm seçenekleri ayrıntıları ile anlatmasını istemekten çekinmeyin. Unutmayın, muhasebeciniz sizin için çalışıyor. Para işletmenizi kuvvetlendiren zorunlu yakıt olduğuna göre, mali kararları doğru verebilmek için objektif, güvenilir verilere sahip olmak istersiniz. Yapacağınız düzenlemeler sayesinde belirli periyodlarda alacağınız mali raporlar doğrultusunda işletmenizin genel durumu hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Bu raporların düzenli olarak çıkması muhasebecinize değil, sizin kararlılığınıza bağlıdır. Örneğin muhasebecinizin düzenli aralıklarla hazırlayacağı bilanço sayesinde, gereğinden fazla artmış stoğunuz veya gereksiz ekipmanlarınız dikkatinizi çekecektir. Kredi almak yerine, ihtiyacınız olan paranın işletmenin herhangi bir noktasında gizli olduğunu keşfedebilirsiniz. Belki de bunları zaten biliyordunuz ama bunların rakamsal değerlerini görmek birçok firma sahibi için şaşırtıcı olmaktadır. Muhasebecinizin ise bu bilgilere sahip olmasına rağmen işletmenizin diğer bölümlerinden bihaber olması, sizi bu tip konularda uyarma gereğini ortadan kaldırmaktadır. Çünkü onun açısından bunlar sadece bir rakamdır. Daha az bir stokla da bu iş yapılabilir mi? Ya da varolan stok normalin dışında mı? İşletmenin şu noktasında duran tezgah elden çıkarılmalı mı? gibi konularda karar mercii sizsiniz. Dolayısıyla birlikte bakacağınız bilançonuz hakkındaki değerlendirmenin, işletmeniz açısından önemini kavrayabiliyor musunuz? Muhasebecisinin yaptığı yanlış hesap ya da ihmalkarlık sebebiyle çok büyük cezalar ödemek zorunda kalan firma sahiplerini tanıyorsunuzdur. Belki onlardan biri sizsiniz. Peki batan işletme sahiplerini tanıyor musunuz? Oysa ki hata muhasebeciye değil, onu kontrol etmeyen, ona bir iş tanımı çerçevesi vermeyen iş sahibine aittir. Unutmayın! Muhasebecinizle birlikte işletmenizin mali kararları ve sonuçlarının arkasındaki itici güç olabilirsiniz ve olmalısınız da. Ancak böyle bir işbirliği, istediğiniz sonuçları almanızı sağlayacak bir işbirliğidir. Özgür Kaşifler Kobi Koçluğu ◆ MAKALE ◆ Tüketim Ülkesi Olmak Bence 21. yy. en tehlikeli salgın hastalığı, çünkü sadece günümüz insanının tehdidi değil geleceğinde tehdidi. 20. yy ortalarında ABD’de başlayan bu salgın tüm hızıyla dünyaya yayılıyor ve insanlık geleceğini tüketiyor. Şu anda bir ABD vatandaşı doğumundan ölümüne kadar olan süreçte diğer bir dünya vatandaşına göre 20 kat daha fazla tüketiyor. Ne yazık ki bu salgının en büyük etkileri ülkemizde de görülüyor ve giderek yayılıyor. Bizim farkımız üretmeden tüketiyor olmamız. Bu durumda gelecek nesillerimiz bunun faturasını maalesef çok ağır ödeyecekler. Şayet çocuklarımızı düşünüyor isek onlara tasarrufu öğretmeli, kendimiz de onlara örnek olmalıyız. Yoksa günden güne bu durum önüne geçilemez bir hal alacak. İstatistiklerde bunu gösteriyor. Artık cep telefonunu değiştirme süresi 3 aya kadar inmiş, lüks araba satışları % 20 artmış, evlerde ortalama 3 ya da 4 televizyon bulunuyor. Neredeyse her odada bir televizyon var. Artık market raflarının yarısı ithal ürünler ile dolu. İthal elma, ithal çikolata, ithal peynir tüketiyor olduk. Seçkin ve farklı olmak adına kıyafetlerde ithal marka ürünler revaçta. Bu da ihtiyaçların sınırsız ve arzuların doyurulmaz olduğundan Me�n Özbek Çiftçimizi, sanayicimizi, tekstilcimizi tüm üretimcimizi kendi ellerimizle öldürüyoruz. Günden güne tüm varlıklarımız yabancı firmaların eline geçiyor. Geleceğimizde yabancıların elinde ipotek altına giriyor. kaynaklanıyor. Yerli malı haftası bile kutlamaz olduk. Çiftçimizi, sanayicimizi, tekstilcimizi tüm üretimcimizi kendi ellerimizle öldürüyoruz. Günden güne tüm varlıklarımız yabancı firmaların eline geçiyor. Geleceğimizde yabancıların elinde ipotek altına giriyor. Artık ülkeleri savaş ile almaya gerek yok ekonomik olarak ele geçirmek yeterli. O yüzden ülke olarak çok dikkatli olmalıyız. Mümkün olduğunca tercihimiz yerli ürünleri kullanmak olmalıdır. Üreticimizi destekleyelim onları büyütelim ki onlarda dünyaya açılsın. Biliyor musunuz? ABD’ nin % 15’ i hala siyah-beyaz televizyon kullanıyor, Japonya renkli televizyonu bulduktan 10 yıl sonra iç pazara satışına başlamış, 20 yılda tamamı kullanılır hale gelmiştir. Dünyada 1,5 milyar insan henüz telefon ile tanışmamış, Avrupa’da insanların bindikleri otomobiller servetlerinin % 7 sini geçmiyor, bizde ise neredeyse servetimizin tamamı arabamız; oda banka kredili…Artık elimizdeki ile yetinmenin kanaatkar olmanın zamanı gelmedi mi sizce? Metin Özbek [email protected] MART-NİSAN 2010 AKO HABER 57 ◆ SÜRÜŞ GÜVENLİĞİ ◆ Emniyet Kemeri Hayat Kurtarıyor Hayat kurtarmak çok basit bir işlem olabilir: Uzan, çek, tak! Emniyet kemeri takıyorsanız, kazalarda hayatta kalma şansınız yüzde 50 artıyor. Üç noktalı emniyet kemeri, otomobilin en önemli güvenlik unsuru. Kemer kullanımı artarsa, kurtarılan hayat sayısı da artacak. Volvo Cars Güvenlik Merkezi Başkanı Hans Nyth, emniyet kemerinin önemiyle ilgili şunları söylüyor: “Üç noktalı kemeri benzersiz kılan, tüm kazalarda otomobilin içindeki tüm yolcuların güvenliğini artırması. Bu, hem ön, hem de arka koltuklar için geçerli. Önden çarpmaların etkisi daha sık gündeme getiriliyor ama otomobil takla attığında emniyet kemeri yolcuların dışarı fırlamasını da önlüyor.” Kemerin en önemli işlevi, yolcuyu koltukta tutması. Kazalarda otomobilden fırlayanların yüzde 75 gibi büyük bir oranı hayatını kaybediyor. MART-NİSAN 2010 AKO HABER 58 Tüm etkileri bir araya geldiğinde, kemer çarpışmalarda ölüm veya ağır yaralanma riskini yaklaşık yüzde 50 düşürüyor. En Etkili Cankurtaran Üç noktalı emniyet kemerinin 1960’lardan beri kaç hayat kurtardığını kesin olarak bilmek imkansız; çünkü dünya çapında bir trafik güvenliği istatistiği yok. Tahminlere göre kurtarılan hayat sayısı 1 milyondan fazla. Emniyet kemeri sayesinde ağır yaralanmalardan kurtulan insan sayısı ise bu sayının birkaç katı. Emniyet kemerinin Avrupa’daki trafik kazalarında ölüm oranını yüzde 40 azalttığı tahmin ediliyor. 2005 yılında AB genelinde tahmini 11 bin 700 sürücü, özellikle emniyet kemerlerini taktıkları için hayatta kaldı. Bu rakam sadece Almanya’da 2 bin. Bu sürücüler emniyet kemeri takmıyor olsalardı, o yıl Almanya’da trafik kazalarında ölenlerin sayısı ikiye katlanacaktı. ABD için yapılan tahminlerde, emniyet kemerinin 2004 yılında 15 bin 200 can kurtardığı ve 50 milyar dolardan fazla zararın önüne geçtiği düşünülüyor. Potansiyeli hala büyük Kemer kullanım oranı, ülkeler arasında büyük farklılık gösteriyor. Rusya’daki Sakhalin adası gibi bazı yerleşim birimlerinde kemer kullanım oranı yüzde 3,8’e kadar düşebiliyor. En yüksek kullanım oranları ise, Fransa, Almanya, İsveç, Avustralya ve Kanada gibi ortalama gelir seviyesi yüksek ülkelerde görülüyor. Bu ülkelerde ön koltukta oturanların yüzde 90 ila 99’u, arka koltukta oturanların ise %80 ila 89’u kemer kullanıyor. ABD’deki yasal boşluklardan ötürü bu oranlar hep daha düşük olmuştur. Ancak ABD, 2008 yılında rekor kırarak, ön koltukta oturanların yüzde 83’ünün emniyet kemeri takmasını sağladı. 2004 yılında dünya genelinde trafiğe kayıtlı 620 milyon otomobilin 270 milyonu Avrupa’da, 202 milyonu ABD’de bulunuyordu. Trafik kazalarında hayatını kaybedenlerin sayısı da buna paralel olarak dünya genelinde artıyor. Yeni otomobil ve sürücülerin büyük bölümü Avrupa ve ABD dışında trafiğe Kemerin en önemli işlevi, yolcuyu koltukta tutması. Kazalarda otomobilden fırlayanların yüzde 75 gibi büyük bir oranı hayatını kaybediyor. Tüm etkileri bir araya geldiğinde, kemer çarpışmalarda ölüm veya ağır yaralanma riskini yaklaşık yüzde 50 düşürüyor. çıkıyor. “Araç sayısı çok olan ülkelerdeki en büyük sorun, birçok kişinin hala emniyet kemeri kullanmaması. Kemer, günümüz trafiğinde en fazla hayat kurtarma potansiyeline sahip unsur” diyor Hans Nyth. ABD’de kemer kullanımı oranının her bir puan artmasının yılda 270 hayat kurtarılabileceği tahmin ediliyor. Avrupa Birliği ülkelerinde ise eğer tüm ülkeler, emniyet kemeri takma oranında ilk sıralarda yer alan ülkeler kadar kemer takma kuralına uyarsa, bu artışın yılda 7 bin hayat kurtulacağı tahmin ediliyor. Dolayısıyla, uzun zamandır otomobil kullanmakta olan gelişmiş ülkelerde de önemli bir hayat kurtarma potansiyeli var. Otomobil sayısının hızla arttığı Asya, Güney Amerika ve Afrika gibi bölgelerdeki potansiyel ise çok daha yüksek. Bu bölgelerdeki kemer kullanımı Avrupa düzeyine yaklaşırsa, on binlerce canın kurtulması mümkün olabilir. Bu da dünya çapında her yıl kurtarılan hayat sayısını yüz binin çok üstüne çıkarabilir. MART-NİSAN 2010 AKO HABER 59 ◆ KISA HABERLER ◆ Nissan Leaf İle Sıfır Emisyon Nissan Leaf, 90kWh’dan fazla güç üretme kapasitesine sahip inceltilmiş lamine lithium-ion pil teknolojisi ile tasarlanmıştır. Bu sayede aracın elektrikli motoru 80Kw motor gücü ve 280Nm tork üretim değerine sahip olmuştur. Eğlenceli bir sürüş deneyimi için sürücülerin yanmalı motorlardan elde ettiği performans duygusunu tam anlamıyla veren Leaf, sıvı yakıtlı araçlarda bulunan egzos sistemini ise bünyesinde bulundurmuyor. Böylece yanmalı motorlardan çıkan ve atmosfere salınım yapan CO2 gazı da tamamiyle ortadan kaldırılmış oluyor. Ayrıca yanmalı motorlardan çıkan motor ve egzos gürültüsü Nissan Leaf ’te sıfıra indirgenmiş vaziyette. Tam şarj ile 160km’den fazla yol alma menziline sahip olan Leaf, hızlı şarj etme özelliği ile de 30 dakikadan daha kısa bir sürede %80’lik enerji performansı sunuyor. Leaf ’in teknolojisi evinizde bile tam dolum yapmayı mümkün kılıyor. Ferrari’den Hibrid Teknolojili Yüksek Performans Konsepti Yüksek performanslı spor otomobillerinde hibrid teknolojisini çok yakın bir sürede hayata geçirmeyi planlayan İtalyan otomobil üreticisi Ferrari, 2007 yılında açıkladığı ve tüm model yelpazesinde yakıt tüketimini ve emisyonları azaltmaya yönelik çalışmalarının ilk meyvelerinden biri olan deneysel konsept otomobilini 2010 Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıttı. HY-KERS adını taşıyan yeni Ferrari konsept otomobili, seri üretim 599 GTB Fiorano modeli temel alınarak geliştirilmiş olmasıyla dikkat çekiyor. Ferrari HY-KERS’in yaklaşık 40 kg ağırlındaki kompakt yapılı elektrik motoru yaklaşık 100 HP’den fazla güç üretebiliyor. Mevcut V12 motorla birlikte kombine edelirek çalışarak yüksek voltajlı elektrik motorununun yassı lityum-iyon aküleri, aerodinamik alt şasinin içindeki taban sacının altına yerleştirilmiştir. Böylece ağırlık merkezi etkilenmeyen Ferrari’nin deneysel spor otomobil konseptinde ise çift kavramalı, 7 ileri vitesli F1 tipi şanzımana yer veriliyor. Şanzıman sisteminin iki kavramasından biri elektrik motoruyla paralel çalışırken, böylece elektrikli motor ve V12 motorun kusursuz biçimde birbirine bağlanarak çalışması sağlanmaktadır. Hyundai’den Teknoloji Ve Ekoloji Konsepti: I-Flow 2 Silindirli Motorlu Çevreci Fiat 500, Türkiye’ye Geliyor! İlk etapta Fiat’ın küçük sınıf modeli Fiat 500 ile birlikte hem Avrupa hem de Türkiye pazarında satışa sunulacak ekolojik Fiat motor teknolojisi, ilerleyen dönemlerde kademeli olarak Fiat’ın ürün yelpazesindeki diğer bazı modellerde de kullanılmaya başlanacak. Fiat’a Avrupa’nın 2 silindirli motor sunan tek otomotiv üreticisi unvanını da kazandıran TwinAir motor teknolojisi, üst üste 3 defa yılın en çevreci otomobil üretici seçilen Fiat’ın bu konuda lider kalabilme hedefinin önemli bir parçası olarak ön plana çıkıyor. 900 cc’lik silindir hacmine sahip 85 HP güç üreten turbo motor, 95 g/km’lik karbondioksit emisyon salınım değeriyle de ekolojik yönünü ortaya net biçimde koyuyor. Eşdeğer bir performans sunan 4 silindirli bir motora göre % 10 daha hafif ve % 23 daha kısa olan TwinAir motor, yakıt tüketiminde ise % 30’a varan tasarruf sağlamasıyla da dikkat çekiyor. MART-NİSAN 2010 AKO HABER 60 Hyundai’nin 2011 yılında satışa sunacağı D-segmenti modelinin habercisi olan ve dizel-elektrikli hibrid teknolojisiyle geliştirilen i-flow, şık ve zarif çizgilerinin yanı sıra üstün aerodinamisiyle de dikkat çekiyor. Hyundai’nin doğadan esinlenerek yaratılan yeni tasarım anlayışı doğrultusunda hazırlanan i-flow, 4780 mm uzunluğa, 1850 mm genişliğe, 1420 mm yüksekliğe ve 2800 mm’lik dingil mesafesine sahip. Hyundai i-flow bu boyutlarıyla birlikte elde edilen 0.25 gibi oldukça düşük olan sürtünme katsayısı ile CO2 salınımını 85 gr/km değerine indirirken, 100 km’de sadece 3 litre yakıt tüketimi sunuyor. ◆ KISA HABERLER ◆ Toshiba’dan Yeni Tablet “PCPortege M780 Multi Touch” Bu Cepler Şaşırtıyor Toshiba Bilgisayar Sistemleri, Tablet bilgisayar gamını genişletmeye devam ediyor. Yeni Portégé M780 Multi Touch Kontrol özelliği ve döndürülebilir ekranı sayesinde performans ve taşınabilirlik dengesinde tasarlanmıştır. 12.1 inç geniş ekranı 1280x800 piksel çözünürlükte ve sadece 2 kg ağırlığındadır. Klavyesi ile bir dizüstü bilgisayar gibi çalışırken, aynı zamanda tablet bilgisayar gibi elle yazılan notları ve çizilen grafikleri kayıt edebilir. Toshiba Portégé M780 Multi Touch yeni nesil Intel Core i3, i5 işlemcilere sahip ve sistem belleği 8 GB’a kadar genişleyebiliyor. Opsiyonel SSD seçenekli üründe standart olarak 2.5 inç boyutlu sabit disk bulunuyor ve Windows 7 Professional işletim sistemine sahip. Ayrıca çok dayanıklı bir kasa ile korunan Portégé M780’de, herhangi bir kaza durumunda veri kaybını önlemek için, 3D hız ölçer bulunuyor. Toshiba Estia Havadaki Enerjiyle Isıtacak Isıtma-soğutma sektörünün lider kuruluşu Alarko Carrier, Türkiye distribütörü olduğu Toshiba’nın ısıtma sektörüne sunulan ürünü Estia’yı tüketicilerle buluşturmadan önce bir basın toplantısı ile tanıttı.Diğer ısıtma sistemlerine göre çok daha tasarruflu olan ve ısınmak için ana enerji kaynağı olarak sadece havayı kullanan Toshiba Estia, atmosferdeki CO2 (karbondioksit) emisyonunun düşürülmesine de destek oluyor. Microsoft’un Windows Mobile markasını bırakması ve Window s Phone 7 ile eski tasarımları çöpe atarak, yeni ve etkileyici bir cep telefonu işletim sistemi ortaya koyması büyük ilgi çekti. Şimdi ise akıllı cep telefonu piyasasında rekabeti kızıştıracak bu cep telefonu işletim sistemini kullanmayan,iki Microsoft cep telefonu modeli hakkında dedikodular yoğunlaştı. Gizmodo’nun çok iddialı bir şekilde ortaya koyduğu “sızıntı” bilgiler şaşırtıcı ama pek iyi yönde değil. Project Pink hakkında daha önce de bilgiler ortaya çıkmıştı,ama şimdi ortaya çıkan bilgilere göre başta pek çok akıllı telefonda olduğu gibi çok klişe bir “iPhone katili” ibaresiyle ortaya atılan, Microsoft’un kabul etmediği bu telefonlar için çok vasat,gayet orta sınıf detaylar açıklanıyor... Medya Depolama Dünyasının Renkli Mücevherleri Verbatim Mikro USB sürücülerin yüksek kapasiteli ve canlı renklerden oluşan ikinci nesil serisini sunuyor. Küçücük sürücüler sadece 3cm uzunluğunda ve bir euroluk madeni paradan daha kalın değil. Yaklaşık bir liralık madeni para kalınlığında. 32Gb’a kadar veri depolayabilen sürücüler perakende mağazalarında satışa sunulacak. Google İnternet Satacak Google çok yakında kendi fiber hattını kurmayı düşünüyor.Google’ın bu projede ulaşmayı düşündüğü hız ise 1 gbps. Bu hız Amerika’daki ortalama hızın 100 katına denk geliyor. Ve şu anda yaygın olarak Japonya’da kullanılıyor. MART-NİSAN 2010 AKO HABER 61 ◆ BİZDEN HABERLER ◆ Çalışma Arkadaşlarımızdan Haberler Abdulkadir Özcan A.Ş’nin çalışma arkdaşlarından haberleri bu sayımızda da sizlerle paylaşmaya devam ediyoruz. Aramıza yeni katılanları, yeni evlenenleri, çocukları olanları bu sayfada öğreneceğiz. Aramıza yeni katılan iş arkadaşlarımız Bu ay aramıza on yeni arkadaşımız katılmıştır. En fazla çalışanı kabul eden bölgemiz İstanbul iken aramıza katılan yeni yüzlerle enerjisine enerji katan departmanımız Jant departmanı. İstanbul Avrupa Yakası Şubemizin Jant Satış Temsilciliğine Işık Dölcü ve Ufuk Işık katılırken; Jant Depo Sorumlusu görevine Cemal Uysal; Jant Depo departmanımıza Tamer Gül, Levent Durmaz, Erhan Pektezel, Jant Fatura-İrsaliye departmanımıza ise Emel Gençer katılmıştır. Şirketimizin dış dünyayla ilk temasını sağlayan Santral Operatörlüğü görevini Pelin Buse Sönmez üstlenmiştir. Sipariş Danışmanlığı görevinde ise Utku Güler ile mesai saatlerimizi paylaşacağız. İstanbul şubemiz haricinde bu ay yeni yüzlere kapısını açan diğer bir şubemiz de Konya. Konya Şubemizin Muhasebe departmanına Şakir Kes, Şube Müdürlüğüne Antalya Şubemizden nakil olan İsmail Hakkı Okumuş gelmiştir. Aramıza yeni katılan tüm arkadaşlarımıza hoşgeldin diyor, yeni işlerinde başarılı olmalarını temenni ediyoruz. MART-NİSAN 2010 AKO HABER 62 Evliliğe Adım Atan Arkadaşlarımız Mersin Şubemizin güvenliğinden sorumlu Güvenlik Görevlisi arkadaşımız Aytaç Sarı 13.03.2010 tarihinde Medine Sarı ile hayatını birleştirmiştir. Abdulkadir Özcan A.Ş olarak her ikisine de bir ömür boyu mutluluklar diliyoruz. Çocuğu Olan Arkadaşlarımız Finans Cari Uzmanı arkadaşımız Fatma Aygün Güney 01.01.2010 tarihinde Zeynep isminde bir kız çocuğu dünyaya getirerek 2010’un en güzel hediyesine kavuştu. Arkadaşımızın minik kızına sağlıklı, mutlu, huzurlu ve başarılı bir ömür dileriz. Vefat Haberi Hatay Kirikhan Petlas bayilerimizden Mustafa Çito firmasının sahibi Mustafa Çito, 15.04.2010 tarihinde vefat etmiştir. Abdulkadir Özcan A.Ş olarak kederli ailesine ve Petlas Bayii teşkilatına baş sağlığı diliyoruz. ◆ KİTAPLIK◆ Tesla’nın Kutusu Genesis April Yayıncılık Samantha Hunt’un romanı Tesla’nın Kutusu, tüm çabalara rağmen unutturulamayan bir dâhiyi anlatıyor. Ölümüne yakın Tesla şöyle diyor: ‘Bırakın gelecek gerçeği ortaya çıkarsın ve herkesin değerini göstersin. Şimdiki zaman onlara ait; üzerinde çalıştığım gelecek ise, tamamen benim.’ Gelecek geldi, şimdi Tesla’yı en baştan tanımanın zamanı. Samantha Hunt bir yandan olasılıkla insanlık tarihinin en büyük dehasının akıl almaz hayatını aktarırken bir yandan da yarattığı edebiyat festivaliyle geleceğin en önemli yazarlarından biri olacağının müjdesini veriyor. Felsefe, Yelken ve Caz Asiye Koray Bendon Yazar olmaya çalışan bir kadının, bir taraftan bu serüveninin seyir defterinin sayfalarını çevirirken, aynı anda “aşk” adına sürdürdüğü “kahraman” arayışındaki sorgulamalarına, çatışmalarına tanık oluyoruz. Yazar bu serüven sırasında, hayatı anlamlandırma çabasına “blues/caz” eşliğinde keyifli bir yelken seyri yaptırıyor. Filozofları, yazarları, roman ya da film kahramanlarını, hatta blues/caz müzisyenlerini teknesinin güvertesine konuk ederken onları bir deniz feneri ya da şamandıra gibi kullanarak okuru düşünmeye davet ediyor. Temsilci Murat Çokyiğit Hiç düşündün mü bilmiyorum? Herhangi bir dua veya talebin olduğunda nasıl bir mekanizmayı harekete geçiriyorsun? Yani bu talebinden sonra neler oluyor? Bildiğimizi zannetmemiz, öğrenmemizin en büyük düşmanıdır. Oysa doğru diye tutunduğumuz bilgilerin bugüne ait olabileceğini ve “ben”i bir sonraki doğruya ulaştırmak için araç olduğunu keşfedebilmelidir insan. Gerçekler öğrenilince, zannetmeler biter. “Onlar imkânsız olduğunu bilmedikleri için başardılar.” Gerçekte kimdi bu Duhan? Kendisindeki değişimi nasıl fark etmişti? Kaç zamandır tanıyordu kendisini? […] Kendi alnında gördüğü ışık tam olarak ne anlama geliyordu? – İşte o gördüğün ışık senin temsilcindi. Yani varlığının farkında olmadığın, ama her zaman seninle olan yol arkadaşın. Bernard Beckett Anax, tarihini bildiğini sanıyordu. Bilmek zorundaydı. Üç Sorgucu karşısındaydı ve dört saatlik zorlu sınavı henüz başlamıştı. Anax, tüm eğitimine karşın, ona öğretilen tarihin tüm öyküyü anlatmadığını keşfetmek üzereydi... Felsefi sorgulamaların teknoloji ile dramatik olarak çakıştığı ve insan olmanın ne anlama geldiğinin tartışmaya açıldığı bir gelecekte geçen, büyüleyici bir yaratıcılığa sahip kışkırtıcı bir kitabı keşfetmek üzeresiniz. Amazon.com, Guardian ve birçok uluslararası yayın tarafından 21. yüzyılın CESUR YENİ DÜNYA’sı olarak gösterilen, 30’a yakın dile çevrilmiş bir distopya. imi ç e S n ü r Editö tente a P n a d Marka Zekeriya Baştürk tmak ayı yara Bir mark bir ndurmak ve tutu esi baş etm kurumun li m en öne gereken ir id bir . an sorunlard veya zü Ürününü iğerrinizi d hizmetle ek, m ayırabil lerinden n lı ak da n insanları için ebilmek yer ed n k e gerç te şirketler ra a p mek ve büyük e ar. harcıyorl amıızı korum Markam scil te olu onu zın tek y üz m ü z tir. Gö ettirmek ra a ıl ır n sald dan gele rı a aç k ış ir d b ı mız emli ız marka değil. Ön ım r ğ o atı z y k r a ru a b o d gibi ığı ka mızı k ak sanıld e marka d m ru m e o k h ı i karş ntimiz hem pate lar ipucu ile sınai hak ve tüm mkün. t ü n er il m te g a k il p e b , bilm marka cağınız a ta y a p a m it k la i lıyım, rde bu Elinizdek u yapma hiçbir ye m a su şk a ru b taklit t başvu hakkında mlarımın in paten rı iç sa ta m l ü e n bileüstriy var. “Ürü yanıt ala i?”, “End ra m la l ru e d so o gibi faydalı m nlerim?” i nasıl ö n si tüm e m il ed ları için ü çalışan . m iz lü n ö si b k r. ce hbe rlama ak bir re ve paza açıklayac rı Yönetici la u n o ttikleri k merak e MART-NİSAN 2010 AKO HABER 63 ◆ HAYATA DAİR ◆ Bu Yarışa Ne Gerek Var? Amerikalı bir zengin, iş seyahati sırasında Meksika’nın küçük bir kıyı limanında gezerken, bakmış ağzına kadar balık dolu bir tekne ve içinde keyifli bir balıkçı. “Merhaba balıkçı” diye seslenmiş, “Bu balıkları ne kadar zamanda tuttun?” “Bir iki saatimi aldı” demiş balıkçı. İştahlanmış bizim işadamı; “Ee, niye biraz daha kalıp daha fazla tutmadın?” diye sormuş. “Bu kadarı bize yetiyor da ondan” diye omuz silkmiş balıkçı. Şaşmış balıkçının bu kanaatkarlığına işadamı; “Kalan zamanını nasıl geçiriyorsun peki” diye üstelemiş. Balıkçı, özetlemiş bir gününü: Sabahları açılır, biraz balık tutarım. Sonra çocuklarımla oynarım. Öğleyin karımla biraz siesta yaparım. Akşamları amigolarla beraber gitar çalıp, geç vakte kadar eğleniriz. Oldukça meşgul sayılırım senyor”. Gerinmiş Amerikalı: “Bak” demiş “..ben sana yardımcı olabilirim. Bu işe daha çok zaman ayırmalısın. Daha büyük bir tekne bulup daha çok balık tutmalısın.Oradan elde edeceğin gelirle daha büyük tekneler alırsın. Kısa sürede tuttuğun balıkları doğrudan işletme tesislerine satarsın. Hatta zamanla kendi balık fabrikanı bile kurabilirsin. Kısa zamanda balıkçılık sektöründe bir numara olursun”. Balıkçı MART-NİSAN 2010 AKO HABER 64 merakla “Bunları yapmak kaç sene alır sinyor” demiş: “15-20 yılda halledersin” demiş Amerikalı, “Ama sonrası daha parlak: Zamanı gelince şirketini halka açarsın, hisselerini iyi paraya satarsın, kısa zamanda zengin olup milyonlar kazanırsın.” “Milyonlar ha...” diye tekrarlamış balıkçı... “Eeee... sonra?” “Sonra emekli olursun. Küçük bir balıkçı kasabasına yerleşirsin. İstersen zevk için balık tutarsın. Çocuklarınla oynar, karınla keyfince siesta yaparsın. Akşamları da arkadaşlarınla şarap içip gece yarısına kadar gitar çalarsın. Nasıl...? Mükemmel değil mi?” Balıkçı cevap vermiş, “Sence ben şu anda ne yapıyorum!?.. “ Bir an olsun durup düşünseniz. Bütün bu telaş ne için?..” Arada denize açılıp, çocuklarınızla oynaşmayacak, dostlarınızla gitar çalıp vakit geçirmeyecek olduktan sonra onca koşturmanın ne anlamı var? Hırsla örülü onca yılın vaat ettiği final, halen yanı başımızda duran mutluluksa, bu yarışa ne gerek var? -AlıntıdırCan Dündar
Benzer belgeler
Sayı 35 - ako haber
NKS Basın Yayın Ltd. Şti.
NKS Basın Yayın Ankara Ofisi
Çetin Emeç Bulvarı 1065. Cad. 34/9 Kat:2-3
Öveçler Ankara
Tel: 0312 473 97 02 Faks: 0312 473 97 08
[email protected] - www.ekonometri.co...
Untitled
İvedik OSB Matbaacılar Sitesi 35. Cad. No:56-58
Yenimahalle ANKARA
T. 0312 394 57 71 F. 0312 394 57 74
AKO HABER Dergisi Abdulkadir Özcan Otomotiv ve Lastik San.
Tic. A.Ş tarafından T.C yasalarına ...
Transformers 3 Let Me In Arabalar 2 Mr. Popper`s Penguins
[email protected] - www.ekonometri.com.tr