tuğrul tuna beken`i
Transkript
tuğrul tuna beken`i
HAZİRAN 2015 · YIL: 24 283 AYLIK HAVACILIK DERGİSİ 2146-6394 w w w . u t e d . o r g İLK PİLOT HAVA ŞEHİDİ TAYYARECİ FETHİ BEY AYNI ZAMANDA BİR TEKNİSYENDİ… YUNANİSTAN’DA BİR TÜRK KENTİ: KAVALA TÜRKLERİ UZAYA THOR TAŞIYACAK TUĞRUL TUNA BEKEN’İ KAYBETTİK… Hizmetlere özgün bir yaklaşım… TAV bu eserde eğlenceyi, mutlu ve huzurlu bir yolculuğu kendi üslubuyla ele alıyor. Tam 15 yıldır sergilenen bu eser, ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunuyor. Bu eser yaratılırken sanatçı Miro’nun eserlerinden esinlenilmiştir. BAŞKANDAN SEVGİLİ OKURLAR, DEAR AUDIENCES THY Teknik A.Ş. A Bakım Müdürlüğü çalışanı, değerli meslektaşımız Tuğrul Tuna Beken, 16 Mayıs 2015 Cumartesi günü elim bir iş kazası sonucu hayatını kaybetmiştir. Tuğrul Tuna Beken who was employee of A Maintenance Department of THY Technical INC, had lost life because of a work accident in 16 May 2015, Saturday. Başta kederli ailesi olmak üzere tüm camiamıza başsağlığı, genç kardeşimize Allah’tan rahmet ailesine ve camiamıza sabır ve metanet dilerim. We are giving firstly his family and then our colleagues our condolences. God rest his soul and may god give his family and us patience. Değerli Meslektaşlarım, Dear Colleagues, Yaşanan bu iş kazası ülkemizdeki çalışma kültürünün değişmesi ve çalışan güvenliğinin önemsenmesi gerektiğini bir kere daha trajik olarak göstermiştir. Kazaya tanık olan birçok arkadaşlarımızın ruh sağlığının bozulduğunu ve psikolojik desteğe ihtiyaç duyduğunu belirtmek isterim. This accident demonstrated tragically that the conditions of work in Turkey should be change and operating safety should be care about. I would like point out that the mental health of many colleagues who witnessed the accident, is damaged and they need psychological support. Ayrıca, kazanın meydana geldiği THY Teknik A.Ş A Bakım Müdürlüğünde, iki yıl öncede ölümlü iş kazası yaşandığını hatırlayalım. THY Teknik A.Ş A Bakım Müdürlüğünün iş yükü, iş gücü ve tesis gereklilikleri bakımından kapsamlı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu kazadan herkes üzerine düşeni almalıdır. On the other hand, we must remember that two years ago, a mortal accident took place in A Maintenance Department of THY Technical Inc, where happened the accident. Facility’s needs, work force and work-load of A Maintenance Department of THY Technical Inc. should be examine comprehensively. Everyone must take on their responsibility in this accident. Çalışan güvenliğinin önceliklerimizden olduğunu daha önce de ifade etmiştik. Çalışan güvenliği sağlanmadığı sürece, uçuş emniyetinden bahsedilmesini de samimi bulmuyorum. In the past, we pointed out that employee safety is one of our priorities. Until employee safety is provided, i don’t believe that to talk about the flight safety is intimate. Artık, hangi uçağın, hangi seferin yetişeceğinin bir önemi var mı? After this accident, how we can talk about that a flight will arrive in time, is it important? Bundan sonra hiç bir şey eskisi gibi olmamalı, olmayacaktır. Meslektaşlarımdan, kendilerinin ve uçak bakımında çalışan diğer arkadaşlarımızın güvenliğini her şeyden daha fazla önemsemelerini rica ediyorum. Önce çalışan güvenliği… After that, nothing like it used to be, will never be. I’m asking my colleagues for that they will take care their safety and the employees safety who are working at the the airplane’s maintenance more than everything. The most significant priority is the Employee Safety. Sektörümüzde artan iş yüküne, mevcut iş gücünün yetmediğini ve iş gücü açığının arttığını tekrar tekrar vurgulamak istiyorum. Bu iş gücü açığı, zaman baskısının artmasına ve emniyetli çalışma ortamının ihlal edilmesine neden olmaktadır. In our sector, i would like to emphasize again and again , with the increasing of workload, that the available workforce is inadequate and the lack of workforce is increasing day by day. This situation cause the violation of the safety working environment and the increasing of time pressure on the employees. Bu sorun çözülmediği sürece, benzer iş kazalarının meydana geleceği sektör çalışanları tarafından açık yüreklilikle ifade edilmekte, sektör yöneticileri ve çalışanları tarafından bilinmekte, maalesef gerekli önlemler alınamamaktadır. Until this problem is solved, the employees, who are working in this sector, states clearly that the similar works accident will be happen and the executives know this situation but irregardless, no one don’t put the necessary measures into the process. Buradan, sektörümüzün önde gelen kurum ve kuruluşlarına sesleniyorum. Artık taşın altına siz de elinizi koyun, sorumluluk alın. Gelin sektörümüzdeki emniyet bilincini birlikte oluşturalım ve “çalışma kültürümüzü” el birliği ile değiştirelim, geliştirelim. Benzer acıların yaşanmasına engel olalım. From here, I’m calling the leading corporations and the institutions of our sector: From now on, you must take the responsibilities. Join Us Please! Altogether, we can create safety awareness and we can develop and change our working culture in our sector. We can stop the similar catastrophes. Değerli Meslektaşlarım, Dear Colleagues, Bizler ağır ve tehlikeli iş kolu sınıfında hizmet veren çalışanlarız. Yerine getirdiğimiz işler/işlemler uçak üreticileri tarafından yayınlanan bakım el kitaplarında açıklanmaktadır. Söz konusu el kitaplarının içeriğinde, emniyetli çalışma ortamı için gereken tedbirlerin belirtildiği hepimiz tarafından da bilinmektedir. Lütfen bakım dokümanlarında belirtilen emniyet ortamı sağlanmadan, ölümcül riskler alarak çalışmayın. Sizleri emniyetsiz şekilde çalışmaya zorlayan kişiler varsa, isminizi belirtmeden bildirim sistemleri üzerinden ilgililere iletiniz. Bu bildirimi yapmak insani olarak sorumluluğumuzdur. We are working on the heavy and dangerous duty. In the maintenance guides, published by the airplane manufacturers, our jobs and the process are described. In the context of these guides, there are the necessary measures in order to provide a safety working area and we know that’s all! Please you don’t work and don’t take the deadly risks before these measures are taken in order to provide a safety working area. If there are the people who are forcing you to work without safety, you must report those to the officials through the notification systems without specifying your name. To declare this notice is our humanitarian responsibility. Çalışma kültürümüzü değiştirmediğimiz sürece kazaların devam edeceği hepimiz tarafından bilinmektedir. Lütfen emniyetli çalışın, bir sonraki kurban veya kazaya sebep olan kişi siz de olabilirsiniz. Saygılarımla Unless we change our working culture, we know that accidents will be continue. Please work with safety, you will be the next victim or you may cause the next accident. Yours sincerely. 3 NECDET AKSAÇ Uçak Teknisyenleri Derneği Başkanı Aircraft Technicians Association President TUĞRUL TUNA BEKEN’İ KAYBETTİK… 16 İÇİMİZDEN BİRİ 20 GEZİ İ Ç İ N D E K İ L E R 14 GÜNDEM TÜRK HAVA KUVVETLERİ 104 YAŞINDA YUNANİSTANDA BİR TÜRK KENTİ: KAVALA UTED İstanbul Cad. Üstoğlu Apt. No: 24, Kat: 5 Daire: 8 Bakırköy - İstanbul Tel: 0212 542 13 00/543 29 74 • Faks: 0212 542 13 71 www.uteddergi.com • www.uted.org • [email protected] İmtiyaz Sahibi Uçak Teknisyenleri Derneği Adına Necdet Aksaç Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Sefa İnan [email protected] Basın-Yayın Sekreterliği Celal Batur [email protected], Ersin Adıyaman [email protected] Yazı Kurulu Celal Batur, Ufuk Şarman, Halil Orkan Memiş, Semih Çöp, Mehmet Ertek, Şebnem Bayezit, Gonca Güler Katkıda Bulunanlar Kıvanç Bayezit 06 AJANDA 08 SEKTÖRDEN 10 HABERLER 14 GÜNDEM 16 HABER 18 İÇİMİZDEN BİRİ 20 GEZİ TÜRK HAVACILIK TARİHİ 32 İLK PİLOT HAVA ŞEHİDİ TAYYARECİ FETHİ BEY AYNI ZAMANDA BİR TEKNİSYENDİ… 26 UTED KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ’NDE 28 ÖZEL HAVALIMANI İŞLETMECİLİĞİ 32 TÜRK HAVACILIK TARİHİ 40 BAYRAKTAR TAKTİK İHA 42 UÇAK MODELLERİ KÜÇÜK AMA TEKNOLOJİLERİ VE TUTKUSU BÜYÜK 50 TÜRBÜLANS 52 TÜRKLERİ UZAYA THOR TAŞIYACAK 54 UÇUŞ EĞLENCE SİSTEMLERİ 62 UÇAN ÇOCUK 64 SİNEMA 65 MÜZİK KİTAP TEKNİK 50 66 BULMACA TÜRBÜLANS UTED’E ABONE OLABİLİRSİNİZ Dergimize abone olmak için yıllık abone ücretini banka hesabımıza yatırdıktan sonra dekontu bize fakslamanız yeterli. UTED dergisi her ay adresinize gönderilecektir. Lütfen ayrıntılı bilgi için derneğimizle irtibata geçiniz. YAPIM TASARIM BASKI YAYIN TÜRÜ Sarnıç İletişim Hizmetleri Ajans4 Reklamcılık Şan Ofset Hamidiye Mah. Anadolu Cad. No:50 Kağıthane/İstanbul Aylık, süreli, yaygın UTED dergisinin geçmiş sayılarına web sitemizden ulaşabilirsiniz. AJANDA İSTANBUL’DA SHOPPİNG FEST ZAMANI… 6-28 HAZİRAN 2015 Bu yıl beşincisi düzenlenen Shopping Fest 6-28 Haziran tarihlerinde gerçekleştirilecek. Festival, indirim ve kampanyaların yanı sıra, İstanbul’u keyifle yaşayıp keşfetmenizi sağlayacak etkinliklerle öne çıkıyor. “Şehrin en güzel zamanı” sloganıyla başlayan Shopping Fest 2015 boyunca alışveriş ve çeşitli etkinliklerin canlanması bekleniyor. 43. İSTANBUL MÜZİK FESTİVALİ HAZİRAN AYI BOYUNCA MÜZİK ZİYAFETİ VADEDİYOR… 43. İstanbul Müzik Festivali, 31 Mayıs Pazar akşamı Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapılan Açılış Töreni ve Konseri’yle başladı. Festivalde yer alan sanatçıların yanı sıra sanat dünyasından isimlerin katıldığı açılış töreni ve konseri internet üzerinden canlı yayınlandı. 43. İstanbul Müzik Festivali, 29 Haziran tarihine kadar “Kültürel Manzaralar” temasıyla 27 konserde 600’e yakın yerli ve yabancı sanatçıyı İstanbul’da ağırlayarak klasik müzik severlere yine dopdolu bir Haziran ayı yaşatacak. Festival programına http://www.iksv. org/tr adresinden ulaşabilirsiniz. PİYANONUN “DİŞİ KAPLANI” YUJA WANG’I KAÇIRMAYIN… 43. İstanbul Müzik Festivali’nin en çok beklenen solisti şüphesiz Yuja Wang. Piyanonun “dişi kaplanı” olarak da tanınan Yuja Wang, Çaykovski’nin 1. Piyano konçertosuyla festivali kapatacak. Wang’ın en önemli özelliği teknik ustalığı, müzikal derinliği ve sahne karizmasını bir arada barındıran sanatçı kişiliği. Konser Wang’ın Türkiye’deki ilk konseri olacak. 29 Haziran Pazartesi, 21.00, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı KIZIL ORDU KOROSU YİNE TÜRKİYE’DE… Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra sık sık Türkiye’ye gelen ve Tarkan’ın “Oynama Şıkıdım” şarkısını yorumlayarak kafalardaki ciddi imajını yıkan Kızıl Ordu Korosu yine Türkiye’de... 1928 yılında özellikle savaş koşullarında askerlere ve halka moral vermek amacıyla gösterilerine başlayan Kızıl Ordu Korosu, 13 Haziran’da İstanbul’da iki, 15 Haziran’da Ankara’da bir konser verecek. İlk Kızıl Ordu Korosu oldukça küçük bir gruptu… HAZİRAN’DA UNUTMA • Türk Hava Kuvvetleri’nin kuruluşu: 1 Haziran 1911 • Dünya Çevre Günü: 5 Haziran • Çevre Koruma Haftası: Haziran CİBALİ KARAKOLU AÇIKHAVA SAHNESİNDE Refik Kordağ ve Muammer Karaca’nın bir Fransız bulvar komedisinden uyarladığı Cibali Karakolu, Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde sergileniyor. Açıkhava’da tiyatro keyfini kaçırmayın. Oyun 16 Haziran Salı günü, Saat 21.00’de perdelerini açıyor. Cemil Topuzlu’da Haziran ayı boyunca izlenebilecek diğer oyunlar ve tarihleri şöyle: * Bir Yaz Gecesi Rüyası 10 Haziran Çarşamba Saat: 21.00 * İstanbul Efendisi 12 Haziran Cuma Saat: 21.00 * Kabare 14 Haziran Pazar Saat: 21.00 * Cibali Karakolu 16 Haziran Salı Saat: 21.00 * Kerbela 20 Haziran Cumartesi Saat: 21.00 ayının ikinci Pazartesi günü • Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Haftası: 17 Haziran • Dünya Mülteciler Günü: 20 Haziran • Babalar Günü: 21 Haziran • Uyuşturucu Kullanımı ve Trafiği ile Mücadele Günü: 26 Haziran 8 SEKTÖRDEN HAKKARİ VE ORDU - GİRESUN HAVALİMANLARI HİZMETE GİRDİ… Geçen ay iki havalimanı daha hizmete girdi. 22 Mayıs’ta Ordu-Giresun, 26 Mayıs’ta da Hakkari Yüksekova Havalimanlarının açılışları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından gerçekleştirildi. Hakkari’de havalimanı hizmete girdikten sonraki ilk beş günde bin 150 yolcuya hizmet verdi. Hakkari havalimanının adının Selahattin Eyyubi olacağı açıklandı. Ordu-Giresun Havalimanı ise dünyanın deniz üstüne inşa edilen 3. Havalimanı olmasıyla dikkat çekiyor. HAMAD'A 'YILIN ULAŞTIRMA PROJESİ' ÖDÜLÜ İnşaat dünyasının saygın uluslararası dergilerinden MEED, TAV İnşaat’ın Katar’ın başkenti Doha’da yapılan Hamad Havalimanı Yolcu Terminali Kompleksi projesini “Yılın Ulaştırma Projesi” seçti. 4 milyar dolar yatırımla gerçekleştirilen projede TAV İnşaat’a ödül, tasarım, inşaat ve mühendislik kalitesi yanında sürdürülebilirlik ve yerel ekonomiye katkıları nedeniyle verildi. 10 HABERLER · NEWS NTSB ATC DEĞİŞİKLİK ÖNERİLERİ NTSB (Ulusal Taşımacılık Güvenlik Kurulu) yolcu uçaklarının yanlış uçak iniş bölgelerine inmemeleri için Amerika Birleşik Devletleri hava trafiği kontrol prosedürlerinin değiştirilmesi için tavsiyelerde bulundu. Bu tavsiyeler ATC yere iniş yönetmeliklerini daha düzenli hale getirmek ve bir irtifa izleme sistemini hayata geçirilmesini (MSAW - minimum irtifa güvenlik uyarısı) içermektedir. Böylece eğer bir uçak önceden ayarlanmış uçuş planına uymazsa, bu zamanlama sapmaları daha iyi bir şekilde aydınlatılmış olacaktır. NTSB RECOMMENDS ATC CHANGES The NTSB (National Transportation Safety Board) has encouraged US airport traffic control procedural changes to ensure airliners cannot land at the wrong location. Its recommendations include more streamlined ATC landing instructions and adaptations made to an altitude-monitoring system (MSAW – minimum safe altitude warning) so, if aircraft leaved pre-arranged flight plans, their deviations will be better highlighted. LEAP-1B 737 MAX İÇİN ANAHTAR UÇUŞ TESTLERİ BAŞLADI CFM EN YENİ UÇAK MOTORUNUN ÜÇÜNCÜ VARYANTINA SAHİP OLDU CFM Uluslararası, 2016 yılında yeni Boeing yolcu uçağının seferlerini başlatmak için model uçak olan Boeing 737 MAX uçağında kullanılması için Leap-1B motorunun test uçuşlarını başlattı. 29 Nisan’da California Victorville’deki General Electirc’in 747-100 test alanındaki 2 nolu bölgesinde 5,5 saat süren uçuşunu tamamlayan bu motor Comac C919 ve Airbus A320 için üretilen the Leap-1A ve 1C’ye katılarak test alanına ulaşan ailenin üçüncü üyesi oldu. The Leap-1B 737 MAX için özel bir güç motoru olarak geliştirilmektedir ve daha küçük iki alçak basınç tribünü ve 69.4 fan çapıyla daha küçük boyutlarından dolayı bu serinin diğer üyelerinden farklı olarak tasarlanmıştır. LEAP-1B FOR 737 MAX BEGINS KEY FLIGHT TESTS CFM HAS THE THIRD VARIANT OF ITS NEWEST ENGINE FLYING CFM International has begun flight-testing the Leap-1B engine for the Boeing 737 MAX, laying the foundation for the start of flight trials of the new Boeing airliner in 2016. The engine—which flew for 5.5 hr. in the No. 2 position on General Electric’s 747-100 flying testbed at Victorville, California, on April 29—becomes the third member of the family to reach the flight-test stage, joining the Leap-1A and -1C for the Airbus A320neo and Comac C919, respectively. The Leap-1B is in development as the exclusive powerplant for the 737 MAX and differs from its stablemates in having a smaller, 69.4-in. diameter fan and two fewer low-pressure turbine stages. 12 HABERLER SOLAR IMPULSE DIVERT ETTİ Solar Impulse projesi, dünyanın takip ettiği bir proje ve biz havacılar tarafından da dikkatle izleniyor. Son günlerde projede bir takım aksaklıklar yaşandı. Biz de bu projeyi yakından takip ettiğimiz için bu ayki sayımızda bu olayı kendi raporlarından aktarmak istedik. Son yaşanan olumsuzluklar Solar Impulse projesi raporlarına şöyle yansıdı: “Ne yazık ki, Hawaii’ye ulaşacak hava koridoru kapandı. Soğuk hava dalgasını geçmek çok tehlikeli, bu yüzden Komaki Havalimanı olarak da bilinen Nagoya Havaalanına inmeye ve devam etmek için daha iyi hava şartlarını beklemeye karar verdik. JCAB, MILIT, MOFA, Japon Gümrük ve Göç dairesi JSDF, Nakanihon Hava Hizmetleri, Centrair ve Kuehne-Nagel’a ekibimize Nagoya’da gösterdikleri inanılmaz yardımlar için teşekkür ederiz. Bertrand Piccard gece gündüz yakıtsız uçabilecek bir uçak fikrini bulduktan sonra, André Borschberg solar impulse ile Nanjing’ten Hawaii’ye gitmek üzere ayın Cumartesi günü ayın 30’unda saat 18:39’da ilk okyanus üstü ve solar uçuşla dünya turunun en uzun etabı için havalandı. André Borschberg yerel saatle 23:49’da, 44 saat 10 dakikalık bir solar uçuş sonrası iniş yaptı. Uçak 28.000 feet (8.634m)’lik azami yüksekliğe ulaştı ve 2.852km’lik bir mesafe katetti. Bertrand Piccard - Solar Impulse Kanat Durumu Nagoya havalimanındaki ekibin taşınabilir hangarı şişirmesinden önce, kanadın bir örtü ile yağmur ve güneşten korunması gerekliydi. O kadar şiddetli fırtına vardı ki, örtü kanadın üzerinde sallanmaya başladı ve kanadın arka kenarındaki bir kanatçığa zarar verdi. Bu tabii ki tamir edilecek. Teknik ekip şimdiden bazı yedek HABERLER parçaları hazırlamaya başladı ama bu daha en az bir hafta daha işe devam etmemizi ve André’nin Hawaii’ye uçmasını engelleyecek. Bu proje için büyük bir sorun değil ama ufak bir ek gecikme. 3 Haziran - Nagoya görevi güncelleme Bu öngörülmeyen ara iniş bir sonraki etap için bir değişiklik anlamına gelmiyor. Hava durumu uzmanlarımız ve görev kontrol merkezimiz Hawaii’ye olacak tarihi uçuşumuz için havanın ne zaman tekrar açılacağını araştırıyorlar. Bu arada uçağı taşınabilir hangarda koruma altına aldık. Pilot bir sonraki uçuş için hazırlanacak ve Nagoya ekibi uçakta bazı bakım çalışmaları yürütecek. 2 Haziran Salı gününün ilk saatlerinde, biz malzemeyi boşaltırken ve taşınabilir hangarı kurmaya hazırlanırken, ani çıkan fırtınalar kanadın ufak bir kısmında zarar verdi. Bunu önemli bir sorun olarak görmüyoruz ama gereken tamir süresini de tam olarak değerlendiremiyoruz. En azından bir haftayı geçmeyeceğini umuyoruz. Önümüzdeki günlerde daha fazla bilgi sahibi olacağız... 2. Gün: Saat 23:49, Pilot ve Uçak Nagoya Japonya’da Güvende... Pilot André Borschberg yönetimindeki Bertrand Piccard, saat 14:49’da, görev kontrol merkezi ve pistteki küçük ekibin alkışları arasında Japonya Nagoya havalimanına indi. Hawaii’ye ulaşmak için hava koridoru kapandı, soğuk hava dalgası görev kontrol merkezi meteorologlarına göre çok tehlikeli, bu da ekibi değişiklik yaparak Nagoya havalimanına inmeye sevk etti. Japonya’da JCAB, MILIT, MOFA, Japon Gümrük ve Göç Dairesi JSDF, Nakanihon Hava Hizmetleri, Centrair ve Kuehne-Nagel,’ın yardımları uçuş planının bu ani değişiminin başarısında çok önemli rol oynadı. 2. Gün: Nagoya Japonya’ya Yön Değişimi Ne yazık ki, Hawaii’ye ulaşacak hava penceresi kapandı. Soğuk hava dalgasını geçmek çok tehlikeli, bu yüzden Komaki Havalimanı olarak da bilinen Nagoya Havaalanına inmeye ve devam etmek için daha iyi hava şartlarını beklemeye karar verdik. Pilot ve uçak güvende ve güven her zaman önceliklidir. Önümüzdeki bir kaç saat boyunca, André yüksek uçmaya devam edecek, bataryalar dolu ve bir gece inişi için çok iyi şartlar mevcut; hatta iniş izni için bir kaç saat bekleyebiliriz bile. Bizim için hayal kırıklığı yaratan bir gecikme, ancak diğer taraftan uçağın performansından son derece mut- luyuz. André’nin uçuşu 40 saat sürmüş olacak ve bu da solar enerjili bir uçağın hem süre hem mesafe olarak en uzun uçuşu olacak. Uçak ilk gündüz-gece devrini mükemmel şekilde atlattı ve bu bağlamda uçuş daha şimdiden başarılı oldu. Tek olumsuz olan, hava koşulları, kontrol edebildiğimiz herşey bizi memnun edecek şekilde yapıldı. Japon yetkililere bize bu beklenmeyen tersliği koordine etmekte esnek davrandıkları ve destek oldukları için teşekkür borçluyuz. Bu maceramızın bir parçası ve bunu kabulleniyoruz. 2. Gün: Flaş Haber: Andre Borschberg Röportajı Dün, Hawaii’nin tam önündeki hava dalgasını 5. günde geçmeyi başardık. Yine de, şu an elimizdeki raporlara göre, bu imkan artık yok gibi. Bu da Hawaii yolunun kapalı olduğu anlamına geliyor. Sonraki hava raporlarının bütün verileri, hava uzmanlarımızın önümüzdeki 4-5 gün içinde ne olacağını analiz etmeleri için bize lazım. Biz hava raporlarını beklerken, uçağın güzel olan konumunu sabit tutmaya karar verdik. André’den olduğu yerde kalmasını istedik: Tamam, hava güzel ve bataryalar doluyor. Bu sürede bu hava dalgasını geçmek için nereye gideceğimizi analiz edeceğiz. İlk Gece Bitti: Nötr Enerjili Sabah Solar Impulse 1 prototip ilk gündüz-gece devrini 2010 senesinde yapmıştı. Şimdi de Solar Impulse 2, dünyanın çevresini dolaşacak olan uçak, sürekli uçabileceğini gösterdi: Bataryaları gündüz dolduruyor gece gün doğana kadar bunları kullanıyor. Bunu gün be gün tekrarlıyor. André Borschberg şimdi uçuşa devam edecek, daha gelecek çok sabah var!” 13 14 GÜNDEM TÜRK HAVA KUVVETLERİ 104 YAŞINDA Türk Hava Kuvvetleri’nin Kara ve Deniz kuvvetlerinin yanında üçüncü bir komutanlık olarak kurulması 1944 yılında olsa da ilk askeri hava kuvvetinin kuruluşu 1 Haziran 1911 yılında gerçekleşir. Türk Hava Kuvvetleri’ni, dünyanın ilk havacılık teşkilatlarından biri yapan süreç, 17 Aralık 1903 tarihinde Wright kardeşlerin ilk motorlu uçağı havalandırmayı başarmalarından altı yıl sonra, 1909 yılında Paris’te gerçekleşen Uluslararası Havacılık Konferansı’na gönderilen bir heyetle başlar. Bir yıl sonra havacı yetiştirmek üzere Avrupa ülkelerine eğitim için subay gönderme kararı verilir. 1910 yılında ödenek bulunamaması dolayısıyla gönderilemeyen subaylar, 1911 yılında gönderilecektir. Havacılığın askeri öneminin farkında olan dönemin Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa’nın çabalarıyla Kurmay Yarbay Süreyya (İlmen) Bey havacılık teşkilatını kurmakla görevlendirilir. Süreyya Bey’in çalışmaları sonuç verir ve Türk Ordusunun ilk resmî havacılık kuruluşu, Harbiye Bakanlığı Fen Kıtaları Müstahkem Mevkiler Genel Müfettişliğinin 2’nci şubesi bünyesinde "Havacılık Komisyonu" adıyla kurulur. Bu teşkilatın kurulmasından kısa süre sonra GÜNDEM 28 Haziran 1911’de yapılan sınavda en yüksek notu alan Süvari Yüzbaşı Fesa ile İstihkâm Teğmen Yusuf Kenan Beyler, uçuş eğitimi için Temmuz 1911’de Fransa’daki Bleriot Fabrikası’nın uçuş okuluna gönderilirler. Böylece Türk Hava Kuvvetleri’nin ilk pilotları yetiştirilir. 1900’lü yılların sonları ile 1910’lu yılların başlarında kurulan ABD, Fransa, İngiltere, Almanya, İtalya, Avusturya ve Rusya hava kuvvetleri ile aynı dönemde kurulan Türk Hava Kuvvetleri dünya havacılık teşkilatlarının ilklerindendir. 15 Türk Yıldızları ve Solo Türk'ün hava gösterisi ve Ali İsmet Öztürk Hava Akrobasi gösterisi ile başlayan 104. yıl kutlamaları, THK'da bulunan bütün uçak tiplerinin yer aldığı envanter geçişi ile devam etti. Kutlama etkinliklerinde Muharebe Arama Kurtarma ekiplerinin tatbikatı ve paraşüt atlayışları, Hürkuş'un İzmir'deki ilk uçuşu, THK'nın bütün filo komutanlıklarından gelen uçakların yerde sergilenmesi, THK Motorlu Yelken Kanat gösterisi, THK'nın Caz orkestrası olan Cazın Kartalları konseri, Türk Dünyası Gösteri Grubu, EFMOD Model Uçak Kulübü etkinlikleri de yer aldı. Törenlerle kutlandı… Türk Hava Kuvvetleri’nin kuruluşu her yıl olduğu gibi bu yıl da törenlerle kutlandı. Gösterilere Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve çok sayıda vatandaş katıldı. 31 Mayıs 2015 günü İzmir Çiğli'deki 2. Ana Jet Komutanlığı'nda düzenlenen kutlamalar hava gösterileri ile başladı. Türk Hava Kuvvetleri’nin ilk adımı olan Tayyare Komisyonu Mahmut Şevket Paşa’nın Harbiye Nazırlığı döneminde kuruldu. Ülkemizde hava kuvvetlerinin önemi erken dönemlerde anlaşılmış ve bir hava gücünün oluşturulması için, hem Osmanlı döneminde hem de Cumhuriyet döneminde kampanyalar düzenlenmişti. 24 Teşrin-i Sani 1339 (24 Kasım 1923) tarihli Resimli Gazete’nin kapağında yer alan savaş uçağının fotoğraf altında şunlar yazıyor: “Yarının tehlikesine karşı hazırlayacağımız en mükemmel silah kuvvetli bir tayyare filosudur.” 16 HABER TUĞRUL TUNA BEKEN’İ KAYBETTİK… Arkadaşımız ve meslektaşımız Tuğrul Tuna Beken’i geçen ay yaşanan bir iş kazası sonucu kaybettik. 16 Mayıs Cumartesi günü Türk Hava Yolları'nın TC-JJG kuyruk tescilli Boeing B777 bakımı sırasında flapların arasına sıkışarak hayatını kaybeden Tuğrul Tuna Beken’in cenazesi ertesi gün Büyükçekmece Kuba Camii’nde kılınan öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazından sonra toprağa verildi. C 36 yaşında hayatını kaybeden Tuğrul Tuna Beken’in annesi Nuran Beken ve babası Tayfun Beken taziyeleri kabul etti. Genç meslektaşımız Tuğrul Tuna Beken’in hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan kaza mesleğimizin en temel sorunlarını bir kez daha gündeme getirdi. Beken’in ölümü üzerine bir açıklama yapan Uçak Teknisyenleri Derneği (UTED), bu sorunlara dikkat çekerek, kazaların engellenmesi için acil önlemler alınmasını istedi. Uçak Teknisyenleri Derneği tarafından yapılan açıklamada özellikle nitelikli iş gücü eksiğine dikkat çekildi: Henüz nedeni belirlenemeyen kaza ile ilgili oluşturulan soruşturma komisyonunda Uçak Teknisyenleri Derneği (UTED) temsilcisi de bulunuyor. “Meslektaşımız uçak teknisyeni Tuğrul Tuna Beken 16 Mayıs 2015 cumartesi günü elim bir iş kazası sonucu hayatını kaybetmiştir. Artık hangi uçağın hangi sefere enazede Tuğrul Tuna Beken’in ailesinin yanı sıra çalışma arkadaşları, Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı, Genel Müdür Temel Kotil, sektör temsilcileri ve Uçak Teknisyenleri Derneği (UTED) yöneticileri hazır bulundu. HABER yetişeceğinin bir önemi var mıdır? Kurulan araştırma komisyonu ile yaşadığımız bu elim kazanın teknik sebepleri araştırılmakta, kazanın meydana gelmesine neden olan etkenler belirlenmektedir. Derneğimiz de bu komisyona dahil olmuştur. Ülkemizde her geçen gün uçak sayısının artması bizlere gurur vermektedir. Ancak uçak bakım sektöründe artan bu iş yüküne, mevcut nitelikli iş gücünün, özellikle yetişmiş uçak teknisyenlerinin yetmediği ve iş gücü açığının arttığını tekrar ifade etmek isteriz. Bu iş gücü açığı doğrudan zaman baskısını arttırmakta ve emniyetli çalışma ortamını oluşmasına engel olmaktadır. Maalesef bu gerçek, sivil havacılık otoritesi, sektör yöneticileri ve biz çalışanlar tarafından bilinmekte ve daha önce de derneğimiz tarafından belirtilmesine karşın gerekli önlemler alınmamaktadır. Çalışan güvenliği olmadan, uçuş emniyetinin sağlanacağına kimse inanmasın. Önce çalışan güvenliği, sonra uçuş emniyeti. İşçi sağlığı, güvenliği ve çevre çalışmalarındaki uygulamalarının daha etkili ve çalışanlar üzerindeki negatif etkileri yok edecek şekilde biçimlendirilmesi kaçınılmazdır. Bu olay, herkesin şapkasını önüne koyarak derin bir şekilde düşünmesini ve temel sorunun tespiti ile ilgili ortaya çıkan sonuçların çözümü doğrultusunda gayret göstermesini gerektirmektedir. Buradan sivil havacılık otoritesine, sektörümüzün önde gelen kurum ve kuruluşlarına sesleniyoruz: Artık taşın altına elinizi koyun ve sorumluluk alın. Gelin sektörümüzdeki emniyet bilincini birlikte oluşturalım ve "çalışma kültürümüzü" el birliği ile değiştirelim, geliştirelim. Benzer acıların yaşanmasına engel olalım. Meslektaşımız Tuğrul Tuna Beken’e Allah’tan rahmet, başta kederli ailesi olmak üzere tüm meslektaşlarımıza sabır ve metanet dileriz.” 17 Tuğrul Tuna Beken hayvanları çok sever, her fırsatta onlarla ilgilenirdi. Anne Nuran Beken, Tuna’nın sokak kedilerini evde beslediğini söylüyor. Tuğrul Tuna Beken’in cenazesinde ailesi ve iş arkadaşları birlikte saf tuttu. Cenazede Tuğrul Tuna Beken’in ailesinin yanı sıra çalışma arkadaşları, Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı, Genel Müdür Temel Kotil, sektör temsilcileri ve Uçak Teknisyenleri Derneği (UTED) yöneticileri hazır bulundu. 18 İÇİMİZDEN BİRİ Tuğrul Tuna Beken’in babası Tayfun Beken, annesi Nuran Beken ve ağabeyi Oğuz Beken, soruşturmanın hızla tamamlanmasını ve yeni kazaların önüne geçilmesini istiyor. TUĞRUL TUNA BEKEN’İN AİLESİ: “OLAY SORUŞTURULSUN, BAŞKA ÖLÜMLER OLMASIN” Elim bir iş kazası sonucu kaybettiğimiz, arkadaşımız Tuğrul Tuna Beken’in ailesi olayın soruşturulmasını, gerçeğin ortaya çıkarılmasını ve varsa sorumluların cezalandırılmasını istiyor. Büyükçekmece’deki evlerinde görüştüğümüz Tuğrul Tuna Beken’in annesi Nuran Beken, babası Tayfun Beken ve ağabeyi Oğuz Beken, bu sürecin tamamlanmasının yeni iş kazalarının önüne geçeceğine inandıklarını vurguladılar. 1980’li yılların başında Beken ailesi bir arada: Nuran Beken, Oğuz Beken, Tayfun Beken ve Tuğrul Tuna Beken. Öğreniminin başındaki Tuğrul Tuna Beken, Pamuk Prenses temsilinde Öfkeli rolünde. (Soldan beşinci) İÇİMİZDEN BİRİ T uğrul Tuna Beken’in son yıllarda değişen mesai sisteminden şikâyetçi olduğunu belirten babası Tayfun Beken, sürekli değişen mesai saatlerinin ve fazla mesai uygulamalarının oğlunu yorduğunu söyledi. Uçak teknisyenlerinin çok yoğun çalıştıklarını, sosyal hayatlarının olmaması bir tarafa dinlenmeye bile zaman bulamadıklarını belirten Beken ailesi, kazanın soruşturulması sırasında bu faktörlerin de göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade ettiler. Oğluyla flapların tehlikesi konusunda bir süre önce konuştuklarını hatırlayan baba Tayfun Beken, Tuğrul Tuna’nın anlattığı sürecin kendisini endişelendirdiğini ve gerekirse kokpite bir nöbetçi bırakılması gerektiği konusunda Tuna’ya uyarıda bulunduğunu söyledi. Tuna’nın tedbirli, kurallara uyan ve disiplinli biri olduğunu ifade eden Tayfun Beken, oğlunun bu özelliklerine rağmen kazaya kurban gitmesine anlam veremediğini belirtti. Oğlunun, zeki ve okul hayatı boyunca çok başarılı bir öğrenci olduğunu söyleyen anne Nuran Beken de Tuna’nın disiplinli kişiliğine rağmen bu kazanın olmasına inanamadığını ifade etti. Tuğrul Tuna’nın ağabeyi Oğuz Beken ise kardeşinin sosyal yönünün çok güçlü olduğuna dikkat çekerek, çalışma şartları dolayısıyla uzun süredir bir sosyal hayatı kalmayan kardeşini bu durumun zorladığını belirtti. Baba Tayfun Beken ve anne Nuran Beken Tuna’nın albümdeki fotoğraflarıyla avunuyor. TUĞRUL TUNA BEKEN 1979 - 2015 1979 yılında İstanbul’da doğdu. Cerrahpaşa’da Ali Paşa İlkokulu’nda başladığı öğrenim hayatına Büyükçekmece Ortaokulu’nda devam etti. Daha sonra Çatalca Endüstri Meslek Lisesi Elektrik bölümünden mezun olan Tuğrul Tuna Beken, yüksek öğrenimini Trakya Üniversitesi Keşan MYO Elektrik bölümünde tamamladı. Beken, okuldan sonra kısa süre birkaç işte çalıştı ve daha sonra askerlik görevini tamamladı. 2004 yılında MNG Teknik’te çalışmaya başlayan Tuğrul Tuna Beken, 2011’den beri THY Teknik bünyesinde teknisyen olarak çalışıyordu. 19 20 GEZİ YUNANİSTAN’DA BİR TÜRK KENTİ: A TURKISH CITY IN GREECE KAVALA Kavala, Kavalalı Mehmet Ali Paşası ile Nefis Kavala Kurabiyesi ile Osmanlıdan günümüze bildiğimiz çok tanışık çok bizden bir kent. Bence Yunanistan’ın en güzel ve şık sahil kentlerinden de birisi. Kavala is a much known city and it is a city of us, which we knew from Ottoman till today with Kavalalı Mehmet Ali Pasha and delicious Kavala cookies. In my opinion it is one of the most beautiful and elegant coastal cities of Greece. DR. HANDAN DIKER GEZI Y G Kavala’ya giderken kara yolunu tercih ettim. İstanbulKavala arası 440 km. İpsala sınır kapısından geçtikten sonra muhteşem bir otobandan geçerek bu güzelim When I was going to Kavala I preferred the land route. The distance between Istanbul and Kavala is 440 km. unanistan benim en çok sevdiğim ülkelerin başında gelir. Nedeni ise burasının size hiç yabancılık hissi duymadan özgürce dolaşabileceğiniz bir ülke izlenimini vermesidir. Bunu sağlayan ise her yönü ile çok tanışık olduğumuz Yunan ve Türk kültürleri arasındaki benzerliklerdir. Selanik ve Kavala ilk bakışta sayabileceğim kentler arasındadır. reece is among my most favourite countries. The reason for that is the impression which gives to you to be a country where you can walk around freely without feeling like a stranger. This is causing from the similarities between the Greek and Turkish cultures with which we are familiar in every aspect. Thessalonica and Kavala are the cities which I can count at a glance. 21 22 GEZI kente varıyorsunuz. Ben burasını bizim Kuşadası’na benzettim. O kadar mavi, o kadar güzel ve şirin bir kent ki anlatamam. Osmanlı İmparatorluğu döneminde de Balkanların en önemli şehirlerinden biri olan Kavala, hem turistik hem de tarihi bol bir şehir. Geçmişi milattan önce 6. yüzyıla kadar uzanıyor. Neapolis o yıllardaki adı. Anlamı “yeni şehir”.1387-1912 yılları arasında Osmanlı Devletinin en önemli şehirlerinden biri olan Kavala, Balkan Savaşlarında elimizden çıkmıştır. Önce Birinci Balkan savaşında Bulgarların ele geçirdiği şehir İkinci Balkan savaşında ise Yunanlılara geçmiştir. Kavala’nın birçok yerinde tarihi kalıntılar var. Bunlardan en önemlisi 16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan su kemeri. Diğeri de Panagia tepesindeki Bizans Kalesi. Bir de bizim için ayrı bir önem taşıyan Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın evi… Kavala’ya varır varmaz hemen eski şehrin yer aldığı dünyaca ünlü Panagia Tepesine doğru yola çık- Kavala’nın birçok yerinde tarihi kalıntılar var. Bunlardan en önemlisi 16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan su kemeri. Diğeri de Panagia tepesindeki Bizans Kalesi. Bir de bizim için ayrı bir önem taşıyan Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın evi… After passing the Ipsala border gate you arrive the beautiful city by a wonderful highway. For me it looks like our Kusadası. It is so much a beautiful and nice city that I cannot explain. Kavala, which was one of the most important cities of Balkans during the Ottoman Empire, is a city with touristic and historical beauties. The history of the city reaches back into the 6th century. Its name in those years is Neapolis. The meaning is “New City”. Kavala is one of the most important cities of the Ottoman Empire between the years 1387-1912. It got out from our dominance during the Balkan Wars. At first during the I. Balkan War, the Bulgarian conquered the city and then during the II. Balkan War the Greek conquered it. There are many historical ruins in many places of Kavala. The most important of them is the aqueduct got built by Kanuni Sultan Süleyman. The other is the Byzantine Castle on the Panagia hill. And also the house of Kavalalı Mehmet Ali Pasha, who is an GEZI tık. Buradaki Bizans Kalesi şehrin bir sembolü durumunda... Ayrıca yine bu tepede bulunan ve 1769 yılında Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın doğmuş olduğu ev aynen korunmuş ve müze olarak kullanılıyor. Ben evin içini gezeceğimi umarken kapalı olduğunu, ancak bahçesinin gezilebildiğini öğrendim. Ev oldukça küçük ve sade... Ancak şehre hâkim olan manzarası müthişti. Kavalalı Mehmet Ali Paşa Konyalı göçmen bir ailenin oğlu. Hırslı kişiliği küçüklüğünden itibaren dikkat çekiyormuş. Daha sonra Mısır Valisi olan Kavalalı Mehmet Ali Paşa, Osmanlı Devletine başkaldırmış bir kişi olarak tarihe geçmiştir. Mehmet Ali Paşa’nın evinden çıkınca, tam karşısında yer alan bir Yunan kahvesinde oturarak nefis sakızlı bir Yunan kahvesi içtim. Yunanlılar bize o kadar benziyorlar ki Grek kahvesi de aynı bizim Türk kahvemiz. Yalnız biraz daha sulu ve sanki kakao kıvamında… Çok nefis, içimi güzel bir kahve… Yanında meşhur kavala kurabiyesi iyi important person for us. As soon as we arrived Kavala we started our journey to the Panagia hill, where the ruins of the antique city are placed. The Byzantine Castle there is a symbol of the city. Besides, the house on that hill where Kavalalı Mehmet Ali Pasha was born on the year 1769 is preserved as it was and it is used as a museum. While I was hoping to visit the inside of the house, I learned that it was closed and only the garden could be visited. The house is quite small and simple. But its panoramic view of the prevailing the city is marvelous. Kavalalı Mehmet Ali Pasha’s ambitious personality was attracting attention from his early childhood. Kavalalı Mehmet Ali Pasha, who became later the governor of Egypt, was passed into the history as a person, who revolted against the Ottoman Empire. After leaving the house of Mehmet Ali Pasha, I sat at a coffeehouse right across the house and drunk 23 24 GEZI Ben Kavala’ya iki kez gittim. Keşke daha çok gidebilsem dediğim kentlerden birisi. Yani daha çok gitmeye niyetim var. İstanbul’a yakın, ulaşımı hem kolay hem de çok keyifli. O halde böyle cennet gibi bir yere gitmek için daha ne bekliyorsunuz? I went to Kavala twice. It is one of cities for which I say that I wish to be able to visit more. That means that I am intending to go more. It is close to Istanbul, the transport is easy and pleasant. Very well then what are you still waiting for travelling to a place like a heaven? GEZI gidiyor. Kavala kurabiyesi, içi bademli nefis bir un kurabiyesi… Kavala’da o kadar çok badem ağacı var ki… Bu nedenle bademli kurabiyeyi yapıyorlar. Bu kurabiye bizde de özellikle Edirne kentinde ünlü. Bildiğimiz un kurabiyesinin içine badem koyuyorlar ve unu da biraz fazla kavuruyorlar. Mutlaka tadılmalı. Hem ucuz hem lezzetli. Yunanistan’da bir diğer lezzet ise balık ve balık ürünleri... Özellikle tava işleri ve salataları hem porsiyon olarak çok büyük hem de çok taze ve güzel. Ben Kavala’ya iki kez gittim. Keşke daha çok gidebilsem dediğim kentlerden birisi. Yani daha çok gitmeye niyetim var. İstanbul’a yakın, ulaşımı hem kolay hem de çok keyifli. O halde böyle cennet gibi bir yere gitmek için daha ne bekliyorsunuz? Üstelik zamanınızı yaz mevsimine göre ayarlarsanız denize girme imkânı da bulacaksınız. Ben bu kenti hem kış hem de yazın yaşadım ve çok sevdim. Her mevsimi güzel ve dingin olan Kavala’yı çok seveceksiniz. Ve bana hak vereceksiniz. Mehmet Ali Paşa’nın evinden çıkınca, tam karşısında yer alan bir Yunan kahvesinde oturarak nefis sakızlı bir Yunan kahvesi içtim. Yunanlılar bize o kadar benziyorlar ki Grek kahvesi de aynı bizim Türk kahvemiz. a delicious gummy Greek coffee. The Greeks are so similar with us, that their coffee is also as the same of our Turkish coffee. But more thin and have a cacao texture. A very delicious and silky coffee. Beside it the famous Kavala cookies are suiting very well. The Kavala cookie is a delicious shortbread containing almond. There are so many almond trees in Kavala. Therefore there are cooking this cookie with almond. This cookie is also in our city Edirne very famous. They are putting almond in our well known Turkish shortbread and they are frying the flour more. It should be tasted absolutely. It is both cheap and delicious. Another taste of Greece is fish and sea food. Especially the portions of the fried foods and salads are very big and they are both very fresh and beautiful. I went to Kavala twice. It is one of cities for which I say that I wish to be able to visit more. That means that I am intending to go more. It is close to Istanbul, the transport is easy and pleasant. Very well then what are you still waiting for travelling to a place like a heaven? Furthermore, if you can arrange your time according to the summer season, you will also have the opportunity to go to swim. I lived this city both during the summer and winter and I liked it very much. You will love Kavala, which is beautiful and calm during every season, very much. And you will give me right. 25 26 ETKINLIK KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ HAVACILIK SEMİNERİ UTED, Kültür Üniversitesi Uçak Teknolojisi bölümünde bir seminer düzenledi. Geçtiğimiz ay içerisinde gerçekleşen seminere, Kültür Üniversitesi’nin davetlisi olarak UTED yönetimi adına Murat Akkuş, Ersin Adıyaman ve Celal Batur katıldı. G eleceğin uçak teknisyen adayları ile samimi bir ortamda gerçekleşen söyleşide, öğrenciler meslek ile merak ettikleri soruları sordular. UTED temsilcileri de soruları cevaplayarak genç teknisyen adaylarına tavsiyelerde bulundular. Seminerde özellikle iki konu öne çıktı: İlki öğrencilerin istihdam kaygısıydı. İkinci konu da birincisiyle bağlantılıyı: Hangi aşamalardan geçerek uçak teknisyeni olunur… UTED temsilcileri, iki yılı eğitim ve üç yılı deneyim sonucu, uçak teknisyeni olmak için en az beş yıl süre ETKINLIK gerektiğini belirttiler. Uçak teknisyeninin zor yetiştiğini belirten Murat Akkuş, Ersin Adıyaman ve Celal Batur, öğrencilere, havacılığın en önemli ve nadir istihdam alanlarından birinde bulunduklarını ifade ettiler. Öğrencilere istihdam kaygısına kapılmamalarını öğütleyen UTED temsilcileri, havacılığın hızla geliştiğini ve yetişmiş eleman açığının bu gelişme hızına uygun biçimde kapatılamadığını belirttiler. Uçak teknisyenliğinde önemli olanın yüksek kalitede eğitim ve yüksek donanım olduğunu söyleyen konuşmacılar, bu hedeflere ulaşmak için, özveriyle yoğun çalışma ve ciddi kurumlardan destek alınması tavsiyesinde bulundular. Seminerde altını çizerek belirttiğimiz iki konu vardı; birincisi öğrencilerin istihdam kaygısı ikincisi nasıl uçak teknisyeni olunur. 27 28 HAVACILIK ÖZEL HAVALIMANI İŞLETMECİLİĞİ Havalimanları kapitalizmin ve sonrasında küreselleşmenin etkisi ile yeni bir bakış açısının değişen ürünleri haline gelmiş olup, kamudan özel teşebbüslere devredilerek işletilmeye başlamışlardır. Hala kamu tarafından işletilmekte olup, özel teşebbüse geçmeye hazır havalimanı sayısı da önemli yer tutmaktadır. Global dünya düzeni ile havalimanları sadece havayollarına hizmet veren sektörler olmaktan öteye bir geçiş yaparak bir ihtiyacı karşılamaya başladılar. ŞEBNEM BAYEZİT Yolcu Hizmetleri ve Biletleme Eğitmeni HAVACILIK H avalimanı işletmeleri, havayollarına uçak iniş kalkışları için pist, körük gibi hizmetlerden, ofis kiralarından ya da yer hizmetlerinden gelir elde ederler. Sadece bu hizmetleri vermeleri havalimanı işletmelerini havayollarına bağımlı hale getirir ki bu da özel işletmelerin büyüme hedefine uygun olmayacak bir gelir elde etme yoludur. Havalimanı İşletmelerindeki yeni tarz nedir? Turizm sektöründeki gelişmeler, dünya nüfusundaki artış ve IATA’nın havacılık sektörünü orta gelir düzeyindeki halkın da tercih edebileceği bir ulaşım aracı olması yönündeki çalışmaları sayesinde yolcu sayısı her geçen yıl artmaktadır. Yapılan araştırmalara göre yolcu sayısı bundan sonra da artmaya devam 29 30 HAVACILIK edecektir. Doğal olarak havalimanlarındaki yolcu sayısı da artacaktır. Özel havalimanı işletmeciliğinin giderek yaygınlaşmasına sadece yolcuların değil yolcu karşılamaya veya göndermeye giden yolcu yakınlarının da önemli bir oranda yer almasının etkisi bulunmaktadır. Havalimanı İşletmecileri yolcuların veya yakınlarının havalimanlarında, yolcu gidiş salonunda ya da geliş salonunda geçirdikleri boş vakitlerini nasıl değerlendirmeleri gerektiği fikrini akıllıca kullanarak bir ihtiyaca cevap verdiler. Havalimanlarının özelleşmesiyle gerçek bir işletmecilik mantığı başlamış, havalimanı Turizm sektöründeki gelişmeler, dünya nüfusundaki artış ve IATA’nın havacılık sektörünü orta gelir düzeyindeki halkın da tercih edebileceği bir ulaşım aracı olması yönündeki çalışmaları sayesinde yolcu sayısı her geçen yıl artmaktadır ve yapılan araştırmalara göre bundan sonra da artmaya devam edecektir. işletmeleri bir Alışveriş Merkezi tarzına dönüşüp, hem havayolları çalışanlarına hem de yolculara farklı bir dalda hizmet vermeye başlamıştır. Ayrıca bu verdikleri hizmetin kalitesini arttırarak yolcuya direkt kendi müşterileri gözüyle bakan, dünyadaki sayılı havalimanlarından olabilme yarışı başlamıştır. Günümüzde bazı havalimanı işletmeleri havayollarının önüne geçerek hizmet vermeye başlamış olup havayollarının iniş ve kalkış yapmak için yarıştığı havalimanları haline gelmişlerdir. Bu havalimanları, yolculara ve yolcu yakınlarına verdikleri otel hizmeti, duş hizmeti, duty-free, gıda alışverişi, güzellik ve sağlık hizmetleri gibi saymakla bitmeyecek çeşitlilikteki Perakende Satış hizmetleriyle, terminal ya da pist manzaralı büyük alışveriş merkezleri olarak tanımlanabilmektedirler. Modern havalimanlarını incelerseniz içinde spor komplekslerinden karaoke hizmetine kadar pek çok farklı eğlence hizmeti verenlere rastlayabilirsiniz. Alışverişe kişisel faktörlerin etkisi; Yapılan araştırmalara göre; havalimanlarında perakende alışveriş yapan kişilerin cinsiyet, yaş, gelir durumu, HAVACILIK toplumsal kültürleri ve bulundukları ülke hakkındaki kişisel düşünce ve yargıları yapacakları alışverişi direkt olarak etkilemektedir. Örneğin kadınların duty-free mağazalarından parfümeri ve makyaj ürünleriyle, giyim mağazalarından kıyafet almayı; erkeklerin ise daha çok teknolojik ürünleri tercih ettikleri tespit edilmiştir. hizmetlerden yararlanan bir kitlenin varlığı da yine yapılan araştırmalarla tespit edilmiştir. Bu durumda gelecekte özel işletme havalimanlarının sayıları artacak ve havayollarının kendilerinden hizmet alma yarışının başlayacağı bir dönem başlayacaktır. Güvenli ve eğlenceli uçuşlar. Gelecekte havayolları Özel İşletme Havalimanlarından hizmet alma yarışına başlayacaklar; Perakende alışveriş ihtiyacına yönelik hizmetler önceleri yolcuların havalimanlarına ilk giriş yaptıkları ve check-in hizmetini alıp bagajlarını verdikleri gidiş salonunda verilirken artık polis kontrolü sonrasında da verilmeye başlanmıştır. Hatta yolcu geliş salonlarında da yine aynı hizmet çeşitliliği ile karşılaşılmaktadır. Sayı olarak az olsa da bazı havalimanlarına, herhangi bir yere yolculuk yapmak için ya da bir yolcusu olduğu için gitmeyen, sadece ziyaret amaçlı gidip, perakende Havalimanı işletmelerinin gözlemlediği parakende alışveriş ihtiyacına yönelik hizmetler önceleri yolcuların havalimanlarına ilk giriş yaptıkları ve check-in hizmetini alıp bagajlarını verdikleri gidiş salonunda verilirken artık polis kontrolü sonrasında da verilmeye başlanmıştır. Hatta yolcu geliş salonlarında da yine aynı hizmet çeşitliliği ile karşılaşılmaktadır. 31 32 TÜRK HAVACILIK TARİHİ TÜRK HAVACILIK TARİHİ 33 İLK PİLOT HAVA ŞEHİDİ TAYYARECİ FETHİ BEY AYNI ZAMANDA BİR TEKNİSYENDİ… Türk tarihinin ilk pilot hava şehidi Tayyareci Fethi Bey’in aynı zamanda bir teknisyen olduğunu biliyor muydunuz? Evet, Fethi Bey mesleğe uçak teknisyeni eğitimi almak üzere başlamış, daha sonra uçuşa olan tutkusu ile pilot olmuştu. Yüzbaşı Fethi Bey ve Şam Selahattin Eyyubi türbesinin haziresinde birlikte yattığı Üsteğmen Sadık ve Üsteğmen Nuri’nin hazin hikayelerini aktararak geçen ay 15 Mayıs’ta andığımız hava şehitlerimizi bir kez daha hatırlatmak istedik. İSMAIL ŞEN Türk tarihinin ilk hava şehitleri İstanbul Kahire seferini yaparken 27 Şubat 1914’te uçakları düşerek şehit olan Fethi ve Sadık Beylerdir. Kısa süre sonra aynı seferi yapan diğer uçak da düşer ve bu uçağın pilotu Nuri Bey de şehit olur. Tarihimizin ilk hava şehitleri Kudüs fatihi Selahattin Eyyubi’nin türbesinin yanına defnedilirler. Fethi Bey Kimdir? Şehitlerimizden Fethi Bey, Türk havacılığına yaptığı katkılar bakımından öne çıkar. İlk kol uçuşu ve ilk gece uçuşunu yapması, ilk savaş pilotlarımızdan biri olması, düşman hatları üzerine bomba atma fikrini ilk ortaya koyan kişi olması gibi birçok özelliği var. İstanbul Kahire seferine çıkan iki uçağın personeli Sadık, İsmail Hakkı, Fethi ve Nuri Beyler Muavenet-i Milliye Tayyaresinin önünde. 34 TÜRK HAVACILIK TARİHİ Tayyareci Fethi Bey ve Rasıtı Sadık Bey’in şehadet haberinin yer aldığı Donanma Mecmuasının kapağı. Gemideki flamalarda “doğar kuvvet ittihattan”, yani “birlikten kuvvet doğar” yazıyor. Ancak bu sıradan bir atasözünün kapağa yansıması değil sadece. O günlerde ülkeyi yöneten İttihat ve Terakki’nin adını anmak için bir vesile de... (Donanma Mecmuası Sayı: 47-48, Şubat-Mart 1914) TÜRK HAVACILIK TARİHİ Ne yazık ki Fethi Bey’in hayatıyla ilgili ayrıntılı bir çalışma yok. Bu nedenle hakkındaki bilgiler her kaynakta değişebiliyor. Örneğin, Sinemis Oğuz tarafından yapılan Türk Havacılığı’nda İlkler belgeselinin Fethi Bey’le ilgili bölümünde 1891 yılında doğduğu belirtilirken, Fethi Bey’in adına açılmış Özel Şehit Fethi Bey İlkokulu ve Ortaokulu’nun web sitesinde doğum tarihi 1887 olarak veriliyor. Ölüm tarihi konusunda da farklı kaynaklarda farklı günler verilir. Mezar taşlarında ve bazı kaynaklarda 3 Mart 1914 tarihi görülürken, diğer kaynaklarda Şam’dan havalandıkları ve uçaklarının düştüğü 27 Şubat 1914 tarihi verilir. Makinist eğitimi için gidip pilot oluyor… İlk hava şehidi pilotumuzun hayatıyla ilgili ayrıntılı bir çalışma yapılması dileğiyle bildiklerimizi aktaralım. Fethi Bey ilköğrenimi sonrası 1901 yılında Bahriye Çarkçı Mektebi İdadisi’nde eğitime başlar. 1908’de mezun olur ve çarkçı, yani makinist/teknisyen subay olarak çeşitli görevlerde bulunur. Askeri fabrikada, Hamidiye kruvazöründe ve silah tamir fabrikasında görev yapar. 1912 yılı Temmuz sonlarında İngiltere’nin Brooklands şehrindeki uçuş okuluna gönderilen ekipte yer alır. Ancak Fethi Bey, bu okula pilot olmak üzere gönderilmez. Bir çarkçı deniz subayı olan Fethi Bey’in İngiltere’ye gönderilme nedeni uçak motorları ve ahşap karoserlerinin tamiri ile ilgili eğitim almasıdır. Ancak Fethi Bey makinist olmak üzere gittiği okulda pilot kurslarına katılır. Uçuşa olan tutkusu, çalışkanlığı ve yeteneği ile pilot eğitimi için gelen arkadaşlarıyla İngiltere’nin Brooklands şehrindeki uçuş okuluna gönderilen ekipte yer alan Fethi Bey’in İngiltere’ye gönderilme nedeni uçak motorları ve ahşap karoserlerinin tamiri ile ilgili eğitim almasıdır. Ancak Fethi Bey makinist olmak üzere gittiği okulda pilot kurslarına katılır. 35 Resimli Kitap dergisinin Ağustos Eylül 1329 tarihli 50. Sayısında Fethi Bey. Fotoğraf altında yazanlar yolculuğa çıkmadan dakikalar önce çekildiğini gösteriyor: “İstanbul – Kahire seyahat-i havaiyesi müteşebbislerinden vefakar tayyareci zabitanımızdan Fethi Beyin seyahatinden bir dakika evvel alınmış fotografileri. (Foto: Ferid)” 36 TÜRK HAVACILIK TARİHİ Fethi Bey merhum hakkında Kelefem Hanımefendi tayyare üzerinde irad-ı nutuk ederken. (Donanma Mecmuası Sayı: 47-48, Şubat-Mart 1914) arasındaki farkı kısa sürede kapatan Fethi Bey artık bir pilot adayıdır. Ancak eğitimleri başladıktan birkaç ay sonra çıkan Balkan Savaşı genç pilot adaylarının okullarını tamamlamalarını engeller. Geri çağırılan Osmanlı subaylarıyla İstanbul’a dönen Fethi Bey, eğitimini İstanbul’da tamamlayarak brövesini alır. İlk savaş pilotları… Mezun oldukları gibi Balkan Savaşı’nda görevlendirilen pilotlarımız aynı anda Yeşilköy hava meydanının oluşması sürecine de katkıda bulunurlar. Balkan Savaşı Osmanlı isimli Deperdusen model uçağıyla 800 metreden düşman hatları üzerinde keşif yapan Fethi Bey, bu görev sonrasında komutanlığa uçaktan bomba atılması fikrini sunar. Düşman hatlarının uçaktan bombalanması ile sağlanan faydalar dolayısıyla Fethi Bey’e gümüş liyakat madalyası verilir. başlarken elimizde toplam 14 uçak vardı. Bu uçakların 4 tanesi ise eğitim uçağıydı. Bu uçakları kullanacak pilotlarımızın isimleri ise şöyleydi: Fransa’daki Bucq Uçuş Okulu mezunları; Yüzbaşı Feza, Salim, Cemal, Mithat, Fevzi, Teğmen Salim ve Nuri Beyler ile İngiltere’deki eğitimleri yarım kalan Fethi, Fazıl, Abdullah ve Mehmet Beyler… Artık Hava subayı olan Fethi Bey, Garp Ordusu’nda rasat subayı olarak görevlendirilir ve Selanik’e gider. Ancak Yunan ordusu Selanik’e yaklaştığı sırada iki uçağı düşmanın eline geçmemesi için yakarak arkadaşlarıyla İstanbul’a döner. Fethi Bey ve ilkleri… Kısa süre sonra pilot olarak atanan Fethi Bey, birçok ilke imza atar. Öncelikle vasıfları açısından bir ilk olan Fethi Bey, teknisyen eğitimli bir pilot olması dolayısıyla uçağın her noktasına hakimdir. Osmanlı isimli Deperdusen model uçağıyla 800 metreden düşman hatları üzerinde keşif yapan Fethi Bey, bu görev sonrasında komutanlığa uçaktan bomba atılması fikrini sunar. Düşman hatlarının uçaktan bombalanması ile sağlanan faydalar dolayısıyla Fethi Bey’e gümüş liyakat madalyası verilir. TÜRK HAVACILIK TARİHİ 1913 yılının şubat ayında gerçekleştirdiği gece uçuşuyla, gece uçuşu yapan ilk Türk pilot unvanını da kazanır Fethi Bey… Fethi Bey ilk uzun mesafeli kol uçuşunu gerçekleştiren pilotlardan biridir de... 23 Kasım 1913’te Yeşilköy’den Edirne’ye üç uçaklık bir filo olarak ulaşan Fethi Bey ve arkadaşları aynı gün geri dönerler. 37 1913 yılının şubat ayında gerçekleştirdiği gece uçuşuyla, gece uçuşu yapan ilk Türk pilot unvanını da kazanır Fethi Bey… Bu uçuştan bir hafta sonra, uçak alınması için Donanma Cemiyeti tarafından düzenlenen bağış kampanyasının broşürlerinin İstanbul’a dağıtılması için de bir uçuş yapar Fethi Bey. Bu uçuşu kampanyanın destekçilerinden Belkıs Şevket Hanım ile birlikte gerçekleştiren Fethi Bey, bir Türk kadınının yaptığı ilk uçuşun da pilotluğunu gerçekleştirir. ile Kahire arasında bir uçuş planlanır. Bu yolculuk için Muavenet-i Milliye isimli Bleriot uçağı ile Prens Celalettin isimli Depardussin modeli uçak seçilir. Uçuşa tüm pilotlarımız gönüllü olur. Sonuçta Muavenet-i Milliye’ye pilot olarak Fethi Bey, rasıt olarak Sadık Bey, Prens Celalettin’e pilot olarak Nuri Bey, rasıt olarak da İsmail Hakkı Bey seçilirler. İstanbul Kahire uçuşu… Önce herşey yolunda gider… Balkan Savaşı Osmanlı için büyük bir hezimetle biter, herkeste büyük bir hayal kırıklığı hüküm sürmektedir. Hem millete moral vermek hem de uluslararası planda büyük bir prestij kaybı yaşayan Osmanlı’nın imajını güçlendirmek için çareler aranır. Dönemin Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın verdiği kararla İstanbul Dönemin basınının büyük ilgi gösterdiği uçuş için hazırlıklar tamamlanır. 2 bin 500 kilometrelik yoldaki duraklar belirlenir ve bu uğrak yerlerine benzin, yedek parça gibi gerekli malzeme gönderilir. Toplam 25 saatlik uçuş öngörülen yolculuk iki uçağın 8 Şubat 1914’te İstanbul’dan törenle yolcu edilmesiyle başlar. Zaman Resimli Kitap dergisinin Ağustos Eylül 1329 tarihli 50. Sayısında yayınlanan bu fotoğraf da konuyla ilgili sadece tarihi bilgilerimizin tartışılır olmadığının göstergesi. Fotoğraf altındaki yazıya göre Fethi Bey’in uçağının adı “Muavenet-i Milliye” değil “Müdafa-i Milliye”: “İstanbul – Kahire seyahat-i havaiyesinde Fethi Bey’in rakib (binici) olduğu “Müdafa-i Milliye” tayyaresinin hazirunun alkışları arasında Ayastafanos’tan (Yeşilköy) hareketi. (Foto: Ferid)” 38 TÜRK HAVACILIK TARİHİ Tayyareci Fethi adına 2005 yılında Fethiye’de açılan anıtta şehadetinin 100. Yılı anma törenleri… zaman çeşitli nedenlerle zorunlu inişler gerçekleştirseler de iki uçak da yolculuğu başarıyla sürdürmektedir. Fethi Bey, Muavenet-i Milliye isimli uçağıyla Şam’a ulaştığında yolculuğun uzun ve zor kısmı biter. Bu gelişmelerden sonra Harbiye Nazırı Enver Bey, Mısır’la yaptığı telgraf görüşmeleriyle uçakların karşılanmasıyla ilgili programı düzenlemeye başlamıştır. Karşılama komitesinin kimlerden oluşacağı ve yapılacak konuşmalar ayrıntısıyla belirlenir. Ne yazık ki iki uçak da hedefine varamayacaktır. Nuri Bey’in cenazesi de Şam’a getirilir ve belki de hedefleri olan Kudüs’e ulaşamadıkları için Kudüs Fatihi Selahattin Eyyubi’nin türbesinin haziresine defnedilirler. Nuri Bey’in ölüm tarihi ile ilgili de belirsizlik vardır. Şam’daki mezar taşında ölüm tarihi olarak 8 Mart 1914 tarihi verilirken Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın web sitesinde 11 Mart 1914 tarihi görülür. Üst üste iki kaza… 27 Şubat 1914 günü Şam’dan havalanan Yüzbaşı Fethi Bey yönetimindeki Muavenet-i Milliye, hedefi olan Kudüs’e ulaşamaz. Yapılan arama çalışmaları sonucu uçağın enkazı ve şehitlerimizin cansız bedenleri Taberiye gölü yakınlarındaki bir vadide bulunur. Bu sırada Nuri Bey ve İsmail Hakkı Bey, uçakları Prens Celalettin ile Halep’ten Şam’a ulaşır ve arkadaşlarının cenazesiyle karşılaşırlar. Bu olay üzerine uçuş planları değişen Nuri ve İsmail Hakkı Beyler 11 Mart 1914 günü Yafa’dan sahil yoluyla Mısır’a gitmek üzere havalanırlar. Ancak kısa süre sonra denize düşen uçaktan İsmail Hakkı Bey sağ kurtulurken pilot Nuri Bey boğularak şehit olur. Nuri Bey’in cenazesi de Şam’a getirilir ve belki de hedefleri olan Kudüs’e ulaşamadıkları için Kudüs Fatihi Selahattin Eyyubi’nin türbesinin haziresine defnedilirler. Nuri Bey’in ölüm tarihi ile ilgili de belirsizlik vardır. Şam’daki mezar taşında ölüm tarihi olarak 8 Mart 1914 tarihi verilirken Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın web sitesinde 11 Mart 1914 tarihi görülür. Bir kente ismini veren şehit… Olay büyük bir üzüntü yaratır. Dönemin en şöhretli pilotu olan Fethi Bey ve arkadaşlarının şehadeti tüm TÜRK HAVACILIK TARİHİ 39 Şehitlerimizin Şam Selahattin Eyyubi Türbesi haziresindeki mezarlarının son restorasyondan önceki hali… "Aslan uçtu" diye söylenir methi; Bu kutsal toprağın çocuğu Fethi... Kahrolur darbanla elbet her zeman Olursa bakış yan ve maksat eğri; Bak; Fethiye oldu sayende, Meğri, Kartalım! gölgende hürdür bu vatan. Behçet Kemal Çağlar ülkeyi yasa boğar. Fatih Meydanı’na bir hava şehitleri anıtı dikilir. Fethi Bey’in adı Muğla’nın Meğri kasabasına verilir ve Fethiye yapılır. Bugün Fethiye’de Fethi Bey adına 2005 yılında açılmış bir de anıt vardır. Aka Gündüz’den Behçet Kemal’e kadar birçok şair Fethi Bey ve arkadaşları için şiirler yazar. Hatta Sebilci Hafız Hüseyin Efendi tarafından okunan Tayyareci Fethi isimli bir neveser şarkı da vardır. Şarkının en temiz kaydını Odeon Türkiye’nin Youtube sayfalarında dinleyebilirsiniz. Sebilci Hafız Hüseyin’in yanık yanık söylediği gibi, “Ağla annem, ağlamanın yeridir / Tayyareden düşen oğlun Fethi’dir…” TAYYARECİ FETHİ NEVESER ŞARKI Telli turnam gibi çıktın yuvadan, Dedi o saklar, kötü gözden yaradan, Dedim saklar, kötü gözden yaradan, Yine akşam oldu ezan sesi var, Bülbüllerin güle karşı yeisi var, Bülbüllerin güle karşı yeisi var, O yavrumun benden gayri nesi var, O yavrumun benden gayri nesi var, Ağla annem, ağlamanın yeridir, Tayyareden düşen oğlun Fethi'dir. Sebilci Hafız Hüseyin Efendi 1914 YAŞAYAN ÖLÜLER FETHİ VE SÂDIK İÇİN Gökte bulutlara bir yoldaştınız, Denizler aştınız, dağlar aştınız, Nur hilâl gibi uçup taştınız, En sonra düştünüz toprak üstüne, Tarihte bir altın yaprak üstüne… Yok bir küçük şeref, bir küçük duygu! Kahrımıza kâfî, bir âdî pusu Bizi ister mi hiç bu toprak, bu su? Felek bizi atsın toprak üstüne! Hazana uğramış yaprak üstüne… Ey Fethi! Ey şehit! Gördü şu cihan Öldüğü toprakta yeniden doğan, Kaçanlar önünde uçan kahraman… Aktı mı kanların toprak üstüne? Tarihte bir şanlı yaprak üstüne… Bir lokma ekmeğe vatanı satan, Bir lahza can için silahı atan, Irzını düşmanın hırsına katan Atılsın çürümüş toprak üstüne! Yazılsın çamurlu yaprak üstüne… Vatanın ey sadık sadık’ı şehit! Yükselmenle ettin küfranı tehdit, Çürük imanları, eyledin tecdit, En sonunda düştün toprak üstüne, Tarihte bir anlı yaprak üstüne… Saklamak gerekmez, duyuyor vicdan Yalandan ağlıyor size ağlayan Kurtarsın bu halden bizi yaradan, Ne yiğitler attık toprak üstüne Ne kurtlar üşürdük yaprak üstüne! Kanatlandırdınız Müslümanlığı, Eflak’a saldınız kahramanlığı, Yükselttiniz gafil, kör insanlığı Lekesiz düştünüz toprak üstüne, Toprakta bir altın yaprak üstüne… Şerefe, hayata layık olanlar, Vatana, millete sadık olanlar, Vicdanlar fethine saik olanlar Düştüler gittiler toprak üstüne… Tarihi nurlayan yaprak üstüne… Asıl ölü biziz, asıl cansız biz, Siz imanlısınız, asıl kansız biz, Siz şereflisiniz, asıl şansız biz, İşte siz düştünüz toprak üstüne, Tarihte bir altın yaprak üstüne… Hamiyet ağlasın, gayret ağlasın! Sahibi kalmayan şevket ağlasın! Sadık’la Fethi’ye millet ağlasın! Düştüler gittiler toprak üstüne… Tarihi ağlatan yaprak üstüne… Ey çifte şehitler, çifte kahraman! Şahittir sizlere yerle asuman Yokluğu örttünüz varlıkla heman Düşmediniz asla toprak üstüne, Düştünüz bir şanlı yaprak üstüne… 17 Şubat 1329 (2 Mart 1914) Aka Gündüz 40 BİLİM TEKNİK BAYRAKTAR TAKTİK İHA Geçtiğimiz ay düzenlenen IDEF 2015 Savunma Sanayi Fuarı’nda gözlemlediğim konulardan biri yerli İHA (insansız hava araçlar) malzeme teknolojileri ve havacılık sanayisi idi. CELAL BATUR B u ay sizlere bahsedeceğim milli gururlarımızdan biri BAYKAR Makina tarafından üretilmiş olan BAYRAKTAR Taktik İHA. Genel Bilgiler Orta İrtifa ve Uzun Menzil (MALE) sınıfı İHA konseptine uygun olarak geliştirilen Taktik İnsansız Hava Aracı Sistemi, dünya klasmanında en ileri teknolojik seviyede geliştirilen keşif ve gözetleme aracıdır. “Taksi, Kalkış, Seyir, İniş ve Park”tan oluşan tam otomatik uçuş kontrol özellikleri milli ve özgündür. Üç yedekli uçuş kontrol sistem mimarisi, özgün seyrüsefer ve sensör füzyonu uygulamaları ile dünyanın en iyileri ile rekabet etmektedir. Bayraktar Taktik İHA Sistemi, 2009 yılının Eylül-Ekim aylarında resmi heyet huzurunda gerçekleştirilen uçuş testlerinde, hedeflenen tüm performans kriterlerini başarıyla tamamlamıştır. Bu uçuş testleri esnasında dünyada hiçbir alternatif İHA Sisteminde bulunmayan (Predator, Heron vb. dahil) hangardan çıktığı andan itibaren tam otomatik taksi, kalkış, uçuş, iniş, frenleme ve tekrar hangara dönüş gibi özellikler sergilenmiştir. Rekabet usulüne dayalı olarak yürütülen bu uçuş testlerinde başarılı olan tek sistem Bayraktar İHA olmuştur. BİLİM TEKNİK 41 42 MODELCİLİK UÇAK MODELLERİ KÜÇÜK AMA TEKNOLOJİLERİ VE TUTKUSU BÜYÜK Yaz aylarında güzel bir hobi olarak değerlendirebileceğiniz, çocuklarınıza uçuş tutkusu kazandırabileceğiniz model uçakçılıkla ilgili röportajımızı, ülkemizde model uçak denilince ilk akla gelen isimlerden biri olan İsmet İlhan’la gerçekleştirdik. İsmet İlhan, model uçak öğretmeni ve Türkiye Hava Sporları Federasyonu Merkez Hakem Kurulu Üyesi... UTED: Uçak modelleri ve modelciliğinin türleri nelerdir? İsmet İlhan: Model demek var olan bir cismin üç boyutlu küçültülmüş hali demektir. Günümüzde birçok çeşit model uçaklar vardır. Bunların isimleri ve özellikleri şöyle sıralanabilir: R/C Model Uçak: Dinamik modeller hem elektrikli olup hem de yakıtlı diye tabir ettiğimiz model uçak çeşitleridir. Salon Model Uçak: Havadan daha hafif uçaklardır. Salon model uçağın en ağırı 5 gram, en hafifi ise 1,5 gramdır. Jet Türbinli Modeller: Bir savaş uçağı ya da bir yolcu uçağının bire bir aynısıdır ve aynı tepkiyi verir. Uçağın çalıştırılması ve motor sesi de aynıdır. Ölçekli Model Uçak: Bu modeller de gerçeğinin benzeridir Görüntüsü de çalışma düzeni de aynıdır. Bu tür model uçaklar daha çok ileri seviyeli modelciler tercih MODELCİLİK 43 Model uçak yarışmaları model uçakçılığın okullarımız arasında hızla yayılmasına katkıda bulunuyor. Silivri Yarı Açık Cezaevi’ndeki model uçak kursunda İsmet İlhan ve kursiyerler… etmektedir. Acemi bir kişinin uçuracağı bir model uçak değildir. Hem uçuş bakımından hem de uçağın bire bir olmasından dolayı oluşan ağırlık uçurmayı zorlaştırmaktadır. Model Planör Uçak: Tamamen sıcak hava (termik) yardımı ile uçmaktadır. Tel Kontrollü Model Uçak: Adından da anlaşılacağı gibi bu uçaklar uzaktan kumanda ile kontrol edilmez. Tamamen tel yardımı ile kontrol sağlanır. Serbest Model Uçak: Aslında havacılığın temeli olan serbest, yani lastik motorlu uçaklardır bizler de model uçağa başlarken önce bu tip modellerle başlarız. UTED: Uçak modelciliği nerede ve ne zaman başlamıştı? İsmet İlhan: Model uçak 1940’lı yıllarda Amerika’da serbest model uçaklarla başlanmıştır. O günkü koşullar ve teknolojinin kısıtlı imkanları ile serbest model uçaklarda sadece dönüşleri sağlamak amacı ile tek 44 MODELCİLİK kanallı başlanıp günümüze kadar gelinmiştir. Yani radyo sistemlerinin üstüne transistor entegre devrelerle birlikte gelişmesi ile bugünkü ileri duruma gelinmiştir. Bugün gelişmiş ülkelerin birçoğunda model uçak uçurma faaliyetleri çeşitli havacılık kulüpleri kurularak devam etmektedir. Böylece kişiler kontrol altına alınarak olası kazalar da önlenmektedir. UTED: Radyo sistemlerin gelişmesiyle model uçaklar da gelişmiştir dediniz. Kumandalarla ilgili de bilgi verir misiniz? İsmet İlhan: Bugünkü kullandığımız model uçak kumandaları 4 kanaldan başlayıp 14 veya 18 kanala kadar çıkar. RC Kumandaların temel kanalları şunlardır: Kanal Ailereon: Kanatçık Kanal Elevatör: İrtifa Dümen Kanal Throtle: Gaz veya Motor Kanal Rudder: Dönüş Dümeni Tabii bu sayı günümüzde daha da artmaktadır. Buna örnek verecek olursak, eğer ölçekli model yapıyorsak iniş takımlarını açılır kapanır yapabiliriz. Ya da akrobasi Genelde bu hobiye başlamak isteyenler uçakların görüntüsüne aldanarak karar verirler. Buna örnek verecek olursak bir akrobasi modeli veya İkinci Dünya Harbinin en popüler uçaklarından birisi olan P51 MUSTANG görüntü olarak harika uçaklar olabilirler ama acemiler uçuramaz… modeli yapıyorsak ve bir bir gösteri uçuşu gerçekleştireceksek “smoke” yani renkli duman ya da sade duman çıkarabiliriz. UTED: Uçak modelciliğinin aşamaları nelerdir, nereden ve nasıl başlanmalıdır? İsmet İlhan: Genelde bu hobiye başlamak isteyenler uçakların görüntüsüne ve yapısına aldanarak karar verirler. Buna örnek verecek olursak bir akrobasi modeli veya İkinci Dünya Harbinin en popüler uçaklarından birisi olan P51 MUSTANG görüntü olarak harika uçaklar olabilirler… Oysa bu bahsettiğimiz uçak alttan kanatlı ve ölçekli modeldir. Bu nedenle uçurmak zordur ve acemi bir kişi için hiç uygun bir model uçak değildir. Tercih edilmesi gereken ilk öncelikle “Üsten Kanatlı Eğitim Modeli” olmalıdır. Böyle bir uçakla başlamak hem sizler için çok kolay olur hem kırım yaşamazsınız. En önemlisi de hobinizden keyif alırsınız. Tabii bir sonraki aşamaya geçtiğinizde de MODELCİLİK Tercih edilmesi gereken ilk öncelikle “Üsten Kanatlı Eğitim Modeli” olmalıdır. Böyle bir uçakla başlamak hem sizler için çok kolay olur hem kırım yaşamazsınız. En önemlisi de hobinizden keyif alırsınız. çok rahat edersiniz. Böyle bir hobiye başlıyorsanız en önemli hususlardan birisi de yalnız olmamalısınız. Ya bir havacılık kulübüne gitmelisiniz ya da bu işi iyi bilen birilerinden yardım almalısınız. Asla yalnız başınıza uçak uçurmayın! UTED: Yeni başlayanların seçeceği uçak modelinin önemini vurguladınız. Bu konuyu biraz daha açar mısınız? İsmet İlhan: Yeni başlayanların kullanacağı model uçakların özellikleriyle ilgili şunları söyleyebilirim: Öncelikle model uçağınız üsten kanatlı eğitim modeli olmalıdır. Bunun sebebi eğitim modelleri yavaş uçar. Böylece siz bir problem yaşadığınızda yanınızda bulunan öğretmenin müdahalesi için zaman kalmış olur. İkinci olarak model uçağınız çok stabil olmalı. Yani hazır uçak alıyorsanız ağırlık merkezi (CG) çok çok iyi dengelenmeli. Bu da havada anormal bir durum yaşanırsa müdahale etmenizi kolaylaşır. 45 46 MODELCİLİK Seçtiğiniz model uçak asla karma karışık olmamalı. Hem kolayca anlaşılmalı hem de rahat ve düzgün toplanmalıdır. En önemlisi de seçimi yapmadan önce modelcilik geçmişi olan birisinden yardım alınmalıdır. UTED: Model uçaklar küçük görüntülerinin de katkısıyla oyuncak gibi algılanıyor. Oysa siz anlatırken büyük bir ciddiyetle uyarılarda bulunuyorsunuz. “Model uçaklar oyuncak değildir” demek doğru olur mu? İsmet İlhan: Kesinlikle… Model uçak asla ve asla oyuncak değildir! Unutulmaması gereken en önemli husus, uçururken veya tamir ederken tedbir elden Model uçak asla ve asla oyuncak değildir! Unutulmaması gereken en önemli husus, uçururken veya tamir ederken tedbir elden bırakılmamalıdır. Tedbirsiz davranırsanız ya da yalnız uçuruyorsanız ciddi sonuçları olabilecek kazalara neden olabilirsiniz. bırakılmamalıdır. Tedbirsiz davranırsanız ya da yalnız uçuruyorsanız ciddi sonuçları olabilecek kazalara neden olabilirsiniz. Havacılığın tüm kuralları kesindir ve bu kurallara uyulmamasının bedelleri ağırdır. Bu yüzdende şu sözü asla unutmamalıyız: “Havacılığın tüm kuralları kanla yazılmıştır!” Eğer ben bir hata yaparsam ya kendi hayatımı ya da bir başkasının hayatını tehlikeye sokarım. Havacılıkta öğreneceğiniz birçok bilgiyi model uçakta öğrenirsiniz. Bu yüzden havacılığın temeli model uçaktır. Çünkü model uçaktaki uçuş teorisi gerçekle aynıdır. Bizim gerçek pilotlardan tek farkımız, onlar uçağın içinde biz ise dışındayız. Bu yüzden kurallar tamamen aynıdır. UTED: Uçak modelciliğine başlama yaşı nedir? Model uçak eğitimi nerelerden öğrenilir? İsmet İlhan: Evet model uçak hobisine başlama yaşı vardır. 11 yaşından gün almış, kız ya da erkek her birey, ilçelerinde bulunan Türk Hava Kurumu Şubelerine müracaat edebilir. Günümüzde birçok okulda bu konu üzerine eğitim almış öğretmenler de var. Bu öğretmenlerden de yardım alınabilir. 11-16 yaş arasındaki gençlere öncelikle Model Uçak Başlangıç Kursu veriliyor. 16 yaşından gün alanlar ise model uçak kursunun bir üst basamağı olan Model Uçak Tekamül Kursu alabiliyorlar. 18 yaşından itibaren de RC model uçak yapılabiliyor. Burada önemli olan, erken yaşta alınan her eğitimin ileride çok işe yarayacağının unutulmaması. Havacılık sektörüne adım attığınızda size sorulacak ilk sorulardan birisi “neden havacılık” MODELCİLİK oluyor. “Küçük yaşlardan beri tutkumdu ve model uçak eğitimleri aldım” cevabını verenler diğerlerinin önüne geçerler. Bu bilgi havacılığa başlayacak olan gençlere ufak bir tüyo. UTED: Uçak modelciliğinin en büyük sorunları nelerdir? İsmet İlhan: Öncelikle doğru dürüst uçuş alanlarının olmaması. Sportif havacılık parklarının henüz ülkemizde kurulmaması... Bizler bugün İstanbul’da uçuşa gitmek için evimizden çıkıp en az 60 km yol yapıyoruz. Bunun bir de dönüşü var. Şehir içinde model uçak uçuramazsınız. Uçurmaya kalksanız bile uçuş bölgesinde hem muhtara hem de jandarmaya haber vermek zorundasınız. Artık günümüzde çok güzel model uçak pistleri de var: Usta Kanatlar Model Uçak Pisti, İstanbul Model Uçak Pisti, Kayseri Talas Model Uçak Pisti ve Yozgat Model Uçak Pisti. Bence bu pistlerin sayıların daha da artması ve yaygınlaşması lazım… UTED: Türkiye model uçakçılıkta dünya ile kıyaslandığında ne durumdadır? İsmet İlhan: Az önce sıraladığım eksiklikleren sonra sanırım Türkiye de modelciliğin ne aşamada olduğu ortadadır. Bu durumu bir örnekle de pekiştirelim. Salon model uçakta Çubuk Model sınıfında dünya rekoru 46 dakikadır ve uçağın toplam ağırlığı 1,1 gramdır. Türkiye rekoru ise 12 dakikadır ve uçağın toplam uçuş ağırlığı 1,5 gramdır. Fakat insansız hava araçları konusunda dünyada en iyi üç ülkeden biriyiz. Ayrıca son yıllarda çeşitli üniversitelerimiz yurt dışında düzenlenen müsabakalarda özgün uçak tasarımı konusunda bayağı gelişme kaydetti. Bence daha da ileri gidebilmemizi engelleyen en önemli faktör sanırım malzeme. Bizler malzemeyi 2 ya da 3 ay bekliyoruz. Bu sorunu da çözersek başarı çıtamız daha da artacaktır. Gelen malzeme gümrüklerde çok takılıyor. Bu yetmezmiş gibi kutunun içinde ne var diye bakılırken malzemelere çok ciddi zararlar veriliyor. Salon model uçakta Çubuk Model sınıfında dünya rekoru 46 dakikadır ve uçağın toplam ağırlığı 1,1 gramdır. Türkiye rekoru ise 12 dakikadır ve uçağın toplam uçuş ağırlığı 1,5 gramdır. Fakat insansız hava araçları konusunda dünyada en iyi üç ülkeden biriyiz. 47 48 MODELCİLİK • Liseler Arası TYU 2015 Yarışması: Bu yıl ilki gerçekYeni başlayanlar kesinlikle tek başlarına model uçak uçurulmamalı... İkinci olarak modelciliği iyi bilen birisinden ve THK şubelerinden destek alınmalı. Hazır model alıyorsanız kitapçığı çok iyi okumalı ve çok iyi analiz ettikten sonra modeli toplamaya başlamalısınız. Uçuş kurallarına çok iyi uyulmalıdır. UTED: Türkiye’de model uçak etkinlik ve yarışmalar nelerdir? İsmet İlhan: Türkiye’de yapılan başlıca yarışmalar şunlardır: • Ulusal Salon Model Uçak Yarışması: Yılda üç kez yapılıyor. Hava Harp Okulu, İstanbul Teknik Üniversitesi, Pemuk ve Büyükçekmece Sportif Havacılık Kulübü düzenliyor. • Türkiye Fun Fly Yarışması: Altı ayak üzerinden yapılıyor. • 2 Metre Planör Yarışması • Ulusal Plastik Model Yarışması: Bu yıl 26.’sı düzenlendi. Hava Harp Okulu ve Havacılık Müzesi düzenliyor. • FFD: İki yılda bir Türk Hava Kuvvetleri ve Hava Harp Okulu düzenliyor. Burada tamamen özgün tasarım modeller yarışıyor. 11 yaşından gün alan herkes model uçak kurslarına katılabilir. leşecek. Milli Eğitim Bakanlığı ve Bursa Tophane Endüstri Meslek Lisesi düzenleniyor. Bu yarışmada da istenen özgün tasarım modeller yapılması. • DBF (Tasarla Yap Uçur Yarışması): ABD’de yapılan, önce kuralların açıklandığı ve özgün tasarımların yarıştığı bir müsabaka. Genellikle havacılık meslek yüksekokulları ve teknik üniversitelerden takımlar katılır. Her yıl bizim ülkemizden sekiz takım iştirak ediyor. Dünya genelinde toplam 120 takım yarışıyor. • F3A Türkiye Şampiyonası: Bu yarışmada ilk üçe giren yarışmacılar aynı zamanda Milli Takım’a seçilip uluslararası yarışmalarda ülkemizi temsil etmektedirler. Bu yarışmaların bir çoğu havacılık kulüplerinin gayretleriyle gerçekleşir. Türk Hava Kurumu Model Uçak Okulu yarışmalara hem gözlemci hem de hakem desteği vermektedir. UTED: Model uçak hobisi ile ilgilenmek isteyenlere tavsiyeleriniz nelerdir? İsmet İlhan: Öncelikle ve kesinlikle yalnız başlarına model uçak uçurulmamalı... İkinci olarak modelciliği iyi bilen birisinden ve THK şubelerinden destek alınmalı. Hazır model alıyorsanız kitapçığı çok iyi okumalı ve çok iyi analiz ettikten sonra modeli toplamaya başlamalısınız. Uçuş kurallarına çok iyi uyulmalıdır. Kazaları önlemenin yolu bu kurallara uymaktan geçer. Tüm modelci sevdalılarına kırımsız ve keyifli uçuşlar diliyorum. 50 TEKNİK TÜRBÜLANS Türbülans, hem hava trafik hizmetinin etkin bir şekilde verilmesini engelleyen hem de uçakları olumsuz etkileyen unsurların başında gelir. Türbülans, “doğada basınç, nem, sıcaklık, yoğunluk ve hava akımlarının hareket yönlerine bağlı olarak hava kütleleri arasında düzensiz hareketlerin oluşması” olarak tanımlanabilir. Havacılıkta türbülansın dereceleri, hafif (light), orta (moderate) ya da şiddetli (heavy) olarak ifade edilir. GONCA GÜLER Atc Hava Trafik Kontrolörü Tatca Yönetim Kurulu Üyesi Oluşumlarına göre türbülanslar Konvektif türbülans, yer yüzeyinin özelliğine bağlı olarak farklı ısınma ya da soğuma sebebiyle oluşan dikine hava akımıdır. Su, kaya, kum ya da toprağın aynı hava koşullarında ısınma ve soğuma hızları farklıdır. Bu farklılık, bu yüzeyler arasında sıcaklık ve basınç farkı meydana getirerek hava akımının oluşmasına sebep olur. Yer yüzeyindeki suni ya da doğal herhangi bir mania nedeniyle, hava akımlarının normal yön ya da hızlarının değişmesi sonucunda ise mekanik türbülans oluşur. Atmosferin değişik katlarında ve kısa mesafeler içerisinde rüzgarın yön ve şiddetinde meydana gelen değişiklikler nedeniyle oluşan türbülans ise hamle olarak adlandırılır. Atmosferin üst katlarında oluşan bu türbülans Jet Streamlerin, yani oldukça hızlı troposfer seviyesinde görülen batı rüzgarlarının etkisiyle meydana gelmektedir. Sıcaklık sapması türbülansı, atmosferin herhangi bir seviyesinde ve dar bir hava sahası içerisinde, ani sıcaklık değişimine bağlı olarak meydana gelen türbülanstır. TEKNİK Herhangi bir cephe sistemi içerisinde o sistemin özelliğine bağlı olarak oluşan dikine hava akımları ise cephe türbülanslarını oluşturur. Hava araçları açısından önemli hava hadiselerinden birisi olan açık hava türbülansı ise, tahmin edilememesi sebebiyle şiddetine bağlı olarak tehlikeli sonuçlar doğurabilmektedir. Genellikle 15000 feet ve üzerinde, bulut dışında açık havada oluşur. Doğal türbülansın etkilerini azaltmak… Tüm bu türbülanslardan tamamen kaçınmak imkânsızdır. Ancak etkilerinin azaltılabilmesi için pilot uçuş rotasında değişiklik ya da türbülans raporu bulunmayan bir seviyeye alçalış ya da tırmanış talep edebilir. Hava trafik kontrol hizmeti verilirken, kontrolörler pilotlardan aldıkları raporlar neticesinde o yolu kullanacak olan diğer kaptanları türbülans konusunda bilgilendirirler. Kuyruk türbülansı Bunların yanı sıra türbülansların bir uçağın diğerini etkilediği sırada oluşan dümensuyu ya da kuyruk türbülansı diyebileceğimiz bir çeşidi de mevcuttur. 51 Dümensuyu türbülansı, vorteks ya da kuyruk türbülansı olarak da adlandırılan bu hava değişimi, herhangi bir hava aracının rule ya da uçuş esnasında kanat uçlarından geriye doğru yayılarak arkasında meydana getirdiği kısa süreli türbülanstır. Yapılan ölçümlerde vortekslerin hızlarının saniyede 100 metreye kadar çıktığı saptanmış durumda. Ağır uçakların ardından oluşan vortekslerin etkisi ise en az 2 dakika sürüyor. Nitekim bu girdaplar kararlı yani uzun süre sabit kalabilen akımlar yaratıyor. Özellikle büyük uçağın yarattığı bir türbülans, arkasından gelecek olan uçak için tehlike oluşturabilir. Özellikle kanat uçlarında oluşan ve büyük kanatlarda daha etkili olan bu türbülansın kalkış ya da iniş yapan, uçaklar arasında uygulanan ayırma minimumlarının belirlenmesinde önemli etkisi vardır. Bu nedenle hava trafik hizmeti verilirken uçak kategorilerindeki ayırmada temel olarak bu durum esas alınmaktadır. Havacılık kuralları ile uçak türlerine ve büyüklüklerine göre bir takip mesafesi belirlenmiştir. Bu türbülansı yönetebilme amaçlı olarak uçakların kanatlarına, kanatçık ya da kıvrık kanat (winglet) adı verilen yukarıya doğru kavisli uçlar takılır. Bu kanatçıklar sürtünmeyi azalttığı gibi itiş performansını arttırmakta ve aynı zamanda yakıttan tasarruf edilmesini sağlamaktadır. Hava araçları açısından önemli hava hadiselerinden birisi olan açık hava türbülansı ise, tahmin edilememesi sebebiyle şiddetine bağlı olarak tehlikeli sonuçlar doğurabilmektedir. Genellikle 15000 feet ve üzerinde, bulut dışında açık havada oluşur. 52 TEKNOLOJİ TÜRKLERİ UZAYA THOR TAŞIYACAK Galiba uzay teknolojilerinde biraz daha atağa geçtik desek yeridir. Geçtiğimiz aylarda yaptığım araştırmalarda gözüme ciddi bir proje takıldı. İsmi Thor… Bu yeni proje “space shuttle” kavramını biraz değiştirecek projelerden biri gibi görünüyor. UFUK ŞARMAN Kısasa bilgi verirsek, Türkiye kendi uzay aracını üretmek için harekete geçti. TÜBİTAK’ın THOR adını verdiği projede geleceğin uzay araçları ile hipersonik taşıma araçlarının tasarımı ve geliştirilmesi yapılacak. Tüm dünyada uzaya gitmenin kolaylaşacağı yeni bir dönem hayali kurulurken, gelişmiş ülkeler insanları dünya dışına taşıyacak araçların yapımında birbiriyle yarışır hale geldi. Türkiye de bu yarışa seyirci kalmadı. TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü bilim adamları, gelecekte Türkleri uzaya taşıyacak tamamen yerli mekik hazırlığı için THOR adını ver- dikleri projeyi faaliyete geçirdi. THOR’da geleceğin uzay araçları ile hipersonik taşıma araçlarının atmosferden rahat geçişleri için neler yapılması gerektiği ele alınacak. Yüksek ısılı atmosfer geçişlerinde uzay araçlarında oluşacak sürtünmeden kaynaklı ısınmaların en aza indirgenmesi için çalışmalar yapılacak. Adını mitolojideki en güçlü tanrılardan biri olan Thor’dan alan projede ‘ısıl koruma tekniği’ baz alınacak. Burun ve kanatları yüksek ısıya maruz kalan uzay mekiklerinin bu bölgelerdeki uçuşu da etkileyen yuvarlak hatları yeniden değerlendirilecek. THOR ekibi hem uçuş performansının TEKNOLOJİ artırılması hem de atmosfer geçişinin sorunsuz yaşanması için yeni projeler geliştirecek. Uzay araçları bir gezegenin atmosferine girdiklerinde oldukça yüksek ısıl yüklere maruz kalırlar ve bu araçların içini korumak için bir ısıl koruma sistemine (IKS) ihtiyaç vardır. Space Shuttle Orbiter gibi, en gelişmiş, tekrar kullanılabilir uzay araçları için ısıl kontrol kavramı, genel olarak, ısıl yüklerin uzay aracı için uygun bir dış şekil ve giriş yörüngesi seçerek kontrol edilebilmesi gerçeği üzerine kurulmuştur. Daha karmaşık bir ısıl kontrol sistemi ise henüz oluşturulmamış durumdadır. Isıl dengeler, bölgesel ısı akışı için gerekli olan yalıtım kalınlığı bilgisi kullanılarak sadece bölgesel olarak uygulanmaktadır. Sonuç olarak, burun ve kanatların hücum kenarları gibi yüksek ısıl yüklere maruz kalan araç parçaları yuvarlak hatlara sahiptir. Aerodinamik olarak yuvarlak hatlar dezavantajdır, çünkü aracın uçuş performansını önemli oranda düşürmektedir. Geleceğin uzay araçları için, uzun vadede, uçuş performansını geliştirmek için önemli değişiklikler yapma ihtiyacı vardır. Yeni nesil yörünge araçlarının ve hipersonik taşıma araçlarının büyük bir kısmının etkili operasyon için çabuk uçuş kontrolü vardır, fakat keskin olmayan, yuvarlak parçalarla bu isteri karşılamak mümkün değildir. Bununla birlikte, yuvarlatmada yapılacak önemli bir azaltma mevcut ısıl kontrol sistemlerinin yeteneklerini aşan yüksek ısıl yüklere neden olmaktadır. 53 Geleceğin ısıl kontrol kavramlarının bu zorlukları teknik olarak kapsayacak şekilde tanımlanması gerekmektedir. THOR projesi, konu olarak, geleceğin uzay araçlarının ve hipersonik taşıma araçlarının atmosferik girişlerine odaklanan yeni, yıkıcı ısıl yönetim fikirlerinin geliştirilmesine odaklanmıştır. Sert ısıl çevre şartlarıyla mücadele edebilmek için iki seçenek gündeme gelmektedir: • Pasif soğutma teknikleri • Aktif soğutma teknikleri. Her bir seçenek için iki ayrı ısıl kontrol kavramı üzerinde detaylıca durulacaktır. Üzerinde durulacak tüm kavramlar için ortak olarak, IKS’lerinin ısıl yeteneklerini artırmak ve tolare edilebilir ısıl yükleri maksimum seviyeye çıkarmak için küreselleşmiş yaklaşımlar kullanılacaktır. kaynak: tubitak.gov.tr THOR projesi, konu olarak, geleceğin uzay araçlarının ve hipersonik taşıma araçlarının atmosferik girişlerine odaklanan yeni, yıkıcı ısıl yönetim fikirlerinin geliştirilmesine odaklanmıştır. 54 TEKNİK UÇUŞ EĞLENCE SİSTEMLERİ Uçuş Eğlence (IFE, In-Flight Entertainment) Sistemleri, yolcuların uçuş boyunca eğlenmesini, iyi vakit geçirebilmesini sağlamak üzere müzik, film, oyun, alışveriş, uçuş bilgileri, internet, haberleşme hizmetleri vb. interaktif hizmetler sağlayan bir sistemdir. Bu sistemler ile sunulan hizmetler, yolcuların havayolu şirketi üzerindeki izlenimlerini ve (özellikle de uzun mesafe uçuşlarında) şirket seçimlerini etkiler hale gelmiştir. SINEM KAHVECİOĞLU Anadolu Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi IFE sistemlerine duyulan ihtiyaç, hem yolcu konforu açısından, • Yolcuların uçuş süresi boyunca keyifli vakit geçirmelerini sağlamak ve • Yolcuların kapalı bir alanda ve yüksekte olmaları nedeni ile uçuş korkularını engellemek/azaltmak Hem de şirketler açısından • Yolcular üzerinde iyi bir izlenim bırakma istekleri • Gelişen pazarda rakiplerine karşı farklılık yaratarak pazarda tutunma istekleri ve • Reklam ve alışveriş sistemleri ile ticaret yapma istekleri gibi sebeplerden her geçen gün daha da artmaktadır. Science And Mechanics dergisinin Kasım 1961 sayısında yayınlanan ve uçuş eğlence sistemlerindeki son gelişmeleri aktaran yazı. TWA 1961 yılındaki reklamlarında uçuş eğlence sistemlerini öne çıkarıyordu. TEKNİK 55 56 TEKNİK Dünden bugüne… Aslında günümüzden çok uzun yıllar önce ilk adımlarını atan IFE hizmetleri ve sistemleri, 1960’lara kadar ne yazık ki hak ettiği ilgiyi görememiştir. Bu tarihe kadar yolcular için kitap okumak, pencereden dışarıyı izlemek ve kendi aralarında sohbet etmek, sunulan sınırlı hizmet ve uygulamalar sebebiyle uçuş eğlence sistemlerinden daha keyif verici bulunuyordu. IFE hizmetlerinin ilk sunumu 1921 yılında Aeromarine Airways şirketine ait bir amfibi uçağının uçuşu esnasında gösterilen “Howdy Chicago” adlı film ile gerçekleşmiştir. Sonrasında, Nisan 1925’te Imperial Airways tarafından Londra-Paris uçuşunda “The Lost World” isimli film gösterime sunulmuştur. Zeplinlerin ticari uçuşta yerlerini almalarıyla birlikte, 1936 yılında, Hindenburg zeplini ile Amerika-Avrupa arasındaki iki buçuk günlük yolculukta piyano dinletisi IFE hizmeti olarak sunulmuştur. İkinci Dünya Savaşı yıllarında ve sonrasında ise projeksiyonla film gösterimi uygulamaları ile IFE kapsamında hizmet sunulmaya devam edilmiştir. 1960’lı yıllara kadar önemli bir gelişme gösteremeyen IFE hizmetleri ve sistemleri, özellikle 1961’de Inflight Motion Pictures adlı şirketten David Flexer’ın ticari uçaklar için 16 mm film sistemini geliştirmesi ile hızlanmış ve aynı sene içinde bu sistem ile ilk uzun metrajlı film gösterimi bir ticari hava yolu şirketinin uçuşunda yapılmıştır. 1963 yılında, AVID Airline Products şirketi, Trans World Airlines için yolcuya özel ilk pnömatik kulaklıkları geliştirip kullanıma sunmuştur. 1971 yılında TRANS COM şirketinin 8 mm’lik film kasetlerini geliştirmesi ile birlikte kabin görevlilerinin, uçuş sırasında filmleri değiştirmesi ve kısa konulu programları yüklemesi mümkün olmuştur. 1979 yılında ise pnömatik kulaklıklar bazı uçuş- IFE hizmetlerinin ilk sunumu 1921 yılında Aeromarine Airways şirketine ait bir amfibi uçağının uçuşu esnasında gösterilen “Howdy Chicago” adlı film ile gerçekleşmiştir. Sonrasında, Nisan 1925’te Imperial Airways tarafından Londra-Paris uçuşunda “The Lost World” isimli film gösterime sunulmuştur. TEKNİK Imperial Airways’in Nisan 1925’teki Londra-Paris uçuşunda gösterilecek “The Lost World” isimli filmin 35 mm kopyaları uçağa alınıyor. lardaki Premium Class yolcuları için yerini elektrikli kulaklıklara bırakmıştır. 1980’lerin başlarında geniş gövdeli uçaklarda film gösterimi için CRT tabanlı ekranlar kullanılmaya başlamıştır. 1985 ve 1989 yılları arasında ilk kişisel müzik çalar ve ses geçirmeyen kulaklıklar IFE sisteminde yerini almıştır. 1988 yılında ise günümüzdeki sistemin ilk hali olarak 2,7 inçlik LCD ekranlara ve kişisel kulaklıklara sahip bir sistem, Airvision Company şirketi tarafından Northwest Airlines’a ait bir B747’de kullanılmak üzere tanıtılmıştır. 1990’dan sonra ise Uçak Eğlence Sistemleri uçak kabin dizaynında çok önemli bir yer edinmiştir. 1990’lı yıllarda tüm geniş gövdeli uçaklara ve devamında 2000’li yıllarda da pek çok orta/dar gövdeli uçaklara bu sistemler monte edilmiştir. Kullanılan sistemler/sistem bileşenleri ve sunulan hizmetler, maliyet hesabı ve ağırlık gibi nedenlerle farklılık gösterse de, bu sistemler kabin sistemleri içinde önemli ve vazgeçilmez bir bileşen haline gelmiştir. Aynı zamanda sunulan hizmetlerin çeşitliliği ve kalitesi hava yolu şirketleri açısından da bir prestij, pazarlama yöntemi ve tercih edilme sebebi olarak da öne çıkmıştır. IFE sistemlerinin yarattığı pazar havayolu şirketlerinin yanı sıra Panasonic Avionics Corp., Thales Group, Rockwell Collins, LiveTV, Rosen Aviation, PS Engineering, Flight Display Systems, Avionics Innovations, Honeywell ve Mid. Conitent Cont- 57 The Lost World, havada izlenecek ilk filmlerden biri olarak yeterince fantastikti… rols gibi üretici firmalar için de önemli bir alan haline gelmiştir. Emniyet, Maliyet ve Yazılım… Sistem tasarımında sistem emniyeti, maliyet, yazılım güvenirliliği ve kullanıcı uygunluğu en önemli kriterlerdir. Sistemin metrelerce kablo içermesi ve bu kablolarda oluşabilecek olası bir ark/kaçak gibi durumların ana sistemi etkilemesi veya büyük arızalarına sebep olabilme ihtimaline karşı IFE sistemi uçağın ana sistemlerinden ayrı, izole bir şekilde, gerekli sertifikalandırmalardan geçen ürünlerle oluşturulmaktadır. Havayolu firmaları IFE sistemlerinin maliyetini ya bilet fiyatlarına yansıtarak ya da kullanım süresine göre IFE hizmetleri ve sistemleri 16 mm film sistemini geliştirmesi ile hızlanmış ve aynı sene içinde bu sistem ile ilk uzun metrajlı film gösterimi bir ticari hava yolu şirketinin uçuşunda yapılmıştır. 1963 yılında, AVID Airline Products şirketi, Trans World Airlines için yolcuya özel ilk pnömatik kulaklıkları geliştirip kullanıma sunmuştur. 58 TEKNIK Sesli eğlence sistemleri, kabin içi hoparlörleri ile yolcuların uçuş ekibi ya da kabin görevlileri tarafından yapılan tüm anonsları duymalarına ve kişisel kulaklıkları ile de müzik ve ses yayınlarını dinlemelerine ve yine yapılan anonsları duymalarına olanak sağlamaktadır. Günümüz sistemlerinde iPod gibi müzik çalar sistemleriyle ve XM Satellite Radio sistemi ile uygun halde çalışan IFE’ler geliştirilmiştir. ücretlendirerek yolculara yansıtabilmektedirler. Bazı firmalar ise bu maliyetin karşılığını çıkarmak üzere IFE sistemlerinde sundukları hizmetlerde reklam yayınlamaktadırlar. Uçuş eğlence sistemleri için yazılımlar kullanıcı dostu ve ihtiyaca göre de kişisel cihazlarla uyumlu ve entegre edilebilir olmalıdır. Sunulan Hizmetler… Günümüzde oldukça gelişen IFE sistemleri, yolculara iyi vakit geçirmeleri ve çeşitli işlemlerini yapabilmeleri bakımından çok farklı uygulama seçenekleri sunmak- tadır. Sunulan bu uygulamalar havayolu şirketlerinin prensiplerine ve şirketlerin hedef yolcu kitlelerine göre uçuş yapılan noktalarda ve hatta aynı kabin içerisindeki alanlarda bile farklılık gösterebilmektedir. IFE sistemleri kapsamında uçuş boyunca yolculara sağlanabilecek hizmetler günümüz uçaklarında, • Sesli eğlence sistemleri (audio entertainment) • Görüntülü eğlence sistemleri (video entertainment) • Oyun sistemleri (in-flight games) • Reklam-alışveriş sistemleri (in-flight adtainment) • Hareketli harita sistemleri (moving-map systems) • Bağlantı sistemleri (in-flight connectivity) · Uydu telefonu (satellite telephone) · Kablosuz internet bağlantısı (wi-fi) · Cep telefonu (mobile phone) olarak sıralanabilir. Sesli eğlence sistemleri, kabin içi hoparlörleri ile yolcuların uçuş ekibi ya da kabin görevlileri tarafından yapılan tüm anonsları duymalarına ve kişisel kulaklıkları ile de müzik ve ses yayınlarını dinlemelerine ve yine yapılan anonsları duymalarına olanak sağlamaktadır. Günümüz sistemlerinde iPod gibi müzik çalar sistemleriyle ve XM Satellite Radio sistemi ile uygun halde çalışan IFE’ler geliştirilmiştir. Bu sayede TEKNIK yolcular kendi çalma listelerini ya da istedikleri radyo seçeneğini dinleme şansını elde etmiştir. Görüntülü eğlence sistemleri ise yolcuların kabin içerisinde muhtelif noktalarda yer alan ya da koltuk arkasında bulunan ekranlar ve sistemde bulunan video oynatıcılar sayesinde film izlemelerine, oyun oynamalarına, uydu televizyonu ile canlı TV izlemelerine ve bazı önemli yolcu ikazlarını, önceden kaydedilmiş videoları, vb. görmelerine olanak sağlar. Duvara monteli ya da tavandan sarkan ekranlar ve koltuk arkalarında bulunan ekranlar görüntülü eğlence sistemlerinin kullanıcı ara-yüzleridir. Bu ekranlar ile merkezi sunucuya kaydedilen görüntü tüm yolculara aynı olacak şekilde sunulabilirken, AVOD (audio-video on demand) sistemi ile her yolcunun kendi önündeki ekranlardan kendi seçtiği yayınları ileri-geri alarak, duraklatma yaparak, alt yazı ekleyerek izleme olanağı da bulunmaktadır. IFE hizmetleri kapsamında oyun sistemleri artık sadece eğlence amaçlı olmaktan çıkıp aynı zamanda öğrenme amaçlı da olmaya başlamıştır. Öğrenme amaçlı oyunlar ile yolculara gittikleri bölge/şehir hakkında bazı bilgilerin (nüfusu, yüz ölçümü, ülkenin dili vb.) verilmesi sağlanmaktadır. Oyun sistemleri, bu hizmeti sesli ve görüntülü eğlence sistemleri ile bir- 59 likte sağlamaktadır. Reklam ve alışveriş sistemleri ile de yolculara uçak içerisinde çeşitli ürünlerin reklamı yapılmakta ve satış işlemleri gerçekleştirilmektedir. Hareketli harita sistemleri ile kabin içerisinde bulunan ekranlarda ya da yolcuların kişisel ekranlarında uçağın o an dünya üzerinde nerede olduğu bilgisini veren harita görüntüleri sunulmaktadır. Haritayı göstermesinin yanı sıra bu tip uygulamalarda pozisyon, uçağın yönü, irtifa, hava hızı, dış ortam sıcaklığı, gidilecek yere olan uzaklık, yerel saat farkı vb. bilgileri de yer alabilmektedir. Bazı uçaklarda ise dış ortam kamera görüntüleri de yine bu uygulamaya ilave olarak sunulabilmektedir. IFE hizmetleri kapsamında oyun sistemleri artık sadece eğlence amaçlı olmaktan çıkıp aynı zamanda öğrenme amaçlı da olmaya başlamıştır. Öğrenme amaçlı oyunlar ile yolculara gittikleri bölge/şehir hakkında bazı bilgilerin (nüfusu, yüz ölçümü, ülkenin dili vb.) verilmesi sağlanmaktadır. 60 TEKNİK Bazı hava yolu şirketlerinde IFE yerine “In-Flight Entertainment and Connectivity” olarak adlandırılan bağlantı sistemleri ile yolcu ve uçuş mürettebatına Wi-Fi uyumlu cihazlarla (bilgisayar, akıllı telefon vb.) internette gezinme, elektronik posta alma/gönderme gibi hizmetler sunulmaktadır. Uçuş eğlence sistemine entegre edilen uydu telefonu hizmeti ile yolcular herhangi bir yeri kredi kartlarını kullanarak arayabilirler. Bu telefonlar uçak içinde belirli noktalarda veya yolcuların kişisel eğlence sistemlerinin uzaktan kumandalarına entegre edilmiş şekilde bulunabilirler. Genellikle dakika üzerinden ücretlendirme yapılan bu sistemde IFEC bileşeni, sesli ve görüntülü verinin depolandığı ve interaktif uçuş eğlence fonksiyonlarını yerine getiren ana kaynaktır. Uçuş eğlence sistemi kapsamındaki hizmetlerin kesintisiz sunulabilmesi için yedekli bir yapı oluşturmak üzere içerdiği komponentler çifttir. RCC, sorumlu uçuş amiri istasyonunda bulunan ve isteğe göre düzenlenerek uçuş eğlence sistemlerinin fonksiyonlarını kontrol etmeye yarayan bir ekipmandır. sadece yolcu arama yapabilmekte, yerden herhangi biri yolcuyu arayamamaktadır. Birçok modern sistem yolculara diğer koltuklarda oturan yolcuları arama imkanı da sunabilmektedir. Genellikle havayolları tarafından uçuş süresi boyunca cep telefonuyla görüşmeler yasaklanmasına karşın, bazı havayolları uçaklarına gerekli teknolojileri ekleyerek uçuş boyunca ya da uçuşun belirli safhalarında cep telefonu ile görüşme imkanını yolcularına sağlayabilmektedir. IFE Sisteminin Bileşenleri… Sistem bileşenleri yolculara sunulan uygulamaların fazlalığı sebebiyle çok karışık bir yapıya sahip olabilir. Bununla birlikte, yolcuların IFE sistemlerini kullanırken hızlı bir şekilde adapte olması açısından ise bu bileşenlerin yolculara görünen yüzü basit şekilde olmalıdır. IFE sistemi IFEC (IFE Center), RCC (Remote Control Center), CDN (Cabin Distribution Network), FAP (Flight Attendant Panel) ve CWS (Cabin Work Station) bileşenlerinden oluşur. IFEC bileşeni, sesli ve görüntülü verinin depolandığı ve interaktif uçuş eğlence fonksiyonlarını yerine getiren ana kaynaktır. Uçuş eğlence sistemi kapsamındaki hizmetlerin kesintisiz sunulabilmesi için yedekli bir yapı oluşturmak üzere içerdiği komponentler çifttir. RCC, sorumlu uçuş amiri istasyonunda bulunan ve TEKNİK isteğe göre düzenlenerek uçuş eğlence sistemlerinin fonksiyonlarını kontrol etmeye yarayan bir ekipmandır. CDN yolcu koltuk ekipmanları (passenger in-seat equipment), duvara monteli ekranlar (wall mounted displays) ve dağıtım/ağ elemanlarından (distrubition/ network equipment) oluşur. FAP aslında IFE sistemine özel bir ekipman olmayıp, üzerindeki dokunmatik ekran ve diğer tuşlar ile kabin ekibinin kabin sistemleri ile alakalı birçok fonksiyonunu gözlemesine ve kontrol etmesine olanak sağlar. Bu fonksiyonlardan yalnızca biri olan IFE sistemlerine ait sayfa aracılığı ile gerekli kontroller sağlanabilir. CWS, uçağın kokpite yakın kısmında bulunan opsiyonel bir uygulamadır. Bulunması durumunda FAP elemanı bu eleman üzerinde yer alır. Koltuk ekipmanları kapsamında görüntülü eğlence sistemleri ile sunulan hizmetleri almaya yarayan SDU (Seat Display Unit); telefon, radyo, oyun kontrolleri vb. hizmetleri alabilmek üzere PCU (Passenger Control Unit) ve yolcuya ait kişisel elektronik cihazların (PED) kullanımı için AC çıkışları beslemek üzere ISPC (In-Seat Power Converter) elemanları yer almaktadır. Veriyi koltuk arkalarındaki ve ortak ekranlara dağıtmak üzere TU (Tapping Unit), tüm yolculara sunulacak ortak yayınları görüntülemek üzere de duvara monteli veya tavandan açılıp kapanabilen DU (Display Unit) elemanları kullanılırlar. 61 Dağıtım/Ağ Elemanları ise uçuş eğlence sistemi kapsamında IFEC’te depolanan ortamların yolculara sunulmak üzere diğer IFE elemanlarına, ekranlara ve ses sistemlerine iletilmesini ve dağıtılmasını sağlayan bileşenlerdir. Bu bileşenler ADB (Area Distribution Box), FDB (Floor Disconnect Box) ve SEB (Seat Electronics Box) elemanlarıdır. Şekil Kaynak: Anadolu Üniversitesi Technical Training Course for Avionics and Airframe & Powerplant Maintenance Degree Programs Course Notes, Module 11.20 (değiştirilerek kullanılmıştır) 62 UÇAN ÇOCUK UÇMA TUTKUSU UÇURTMA İLE BAŞLAR… Aslında insanların uçurmayı ilk başardığı şey uçurtmadır. Birçok icat gibi uçurtmanın da ilk ortaya çıktığı yer Çin’dir. Günümüzden yaklaşık 2 bin 800 yıl önce gökyüzünde süzülmeye başlayan uçurtma, Çin’den diğer Asya ülkelerine yayıldı. Hindistan, Japonya ve Kore’den sonra uçurtmanın Avrupa semalarında görülmesi için 2 bin yıldan uzun süre geçmesi gerekti. U çurtmalar binlerce yıl boyunca ipek kumaş ve özellikle de kağıttan üretildi. Kasnakları ise bambu ya da saz gibi hafif bitkilerden yararlanılarak yapıldı. Günümüzde ise daha ucuz ve kolayca bulunan plastikten ve seri olarak üretiliyor. Bu durum ne yazık ki çocukların uçurtma yapma zevkinden mahrum kalmalarına yol açıyor. Ama uçurtmayı sadece uçurmak bile büyük bir zevk. Ayrıca uçurtmayı kendisi yapmak isteyenleri engelleyen de yok. Bilakis destekleyenler bile var. Örneğin İstanbul’daki Üsküdar Belediyesi Mehmet Naci Aköz Uçurtma Müzesi, İstanbul uçurtmacılar Derneği, Martı Uçurtma Kulübü, Uçurtma Gönüllüleri Kulübü… http://www.ucurtmaplanlari.com internet sitesinde ve Youtube’un ilgili sayfalarında ise uçurtma yapımıyla ilgili yüzlerce kaynak bulmak mümkün. UÇAN ÇOCUK HAYDİ, ÇOCUKLARI UÇARKEN FOTOĞRAFLAYALIM Çocukların uçarken fotoğraflarını çekmek onları mutlu etmez mi? Ayrıca yıllar sonra baktıklarında, sizlerle ilgili güzel anılarının canlanmasını sağlayacak daha iyi kaç anı söyleyebilirsiniz? Fotoğraf sanatçısı Gwendolyn Zaczepinski’nin web sitesinde, uçan çocuk fotoğrafları için mükemmel bir yöntem var. Bu yöntem aslında oldukça basit; temiz ve düz bir fonun önünde çocukları küçük taburelere uçuyormuş gibi yerleştiriyorsunuz. Ek olarak ellerine tutuşturduğunuz pamuk parçalarını bulmak zor geliyorsa dert etmeyin, Google’da bulup Photoshop’la yerleştirirsiniz. Fotoğrafı çektikten sonrası biraz Photoshop bilgisi gerektiriyor. Eh onunla ilgili eğitim videoları da Youtube’ta bulunabilir. Zaten çocuklarınız 8-9 yaşını aştıysa size bu konuda yardım da edeceklerdir. İyi eğlenceler… 63 64 SINEMA HAZİRAN SİNEMA Artık sinemalarda sezondan bahsetmek pek mümkün değil. Yaz aylarında da birbirinden güzel filmler seyirciyle buluşuyor. Bu ay sinemalarda gösterime girecek filmlerde animasyon ve çocuk filmleri dikkat çekici. Okulların yaz tatiline girmesiyle sinema salonlarında stres atacak çocukları güzel filmler bekliyor. JURASSIC WORLD 1993 yılında gösterime girdiğinde hızla fenomen olan Jurassic Park serisinin dördüncüsü 12 Haziran’da vizyona giriyor. Bir amberin içindeki fosilleşmiş sivrisinekten elde edilen dinozor DNA’sı sayesinde dinozor soyu günümüz dünyasında “kazandırılır”. Her şey gibi bu olağanüstü buluşu da bir “iş fikri” olarak gören Amerikalı yatırımcılar bir dinozor parkı işletmeye başlar. Ancak kozmosumuz her zaman kaoslara gebedir. Yani hiçbir şey beklendiği gibi gitmez ve işler karışır. Michael Crichton'un romanından uyarlanan bu ilk Jurassic Park filmini sinemanın dahi çocuğu Steven Spielberg yönetti ve 1993’ten günümüze iki film daha vizyona çıktı. Bu filmlerde de kaos devam etti. 2015 yapımı son film ABD ile aynı anda Türkiye’de gösterime giriyor. Colin Trevorrow’un yönettiği filmde Chris Pratt, Judy Greer, Ty Simpkins gibi oyuncuları izleyeceğiz. İlk kuruluşundaki sorunlardan sonra Isla Nubar, artık tüm fonksiyonlarıyla çalışan bir dinozor tema parkı olan Jurassic World’ü çalıştırmaktadır. Ancak ziyaretçilerin azalan ilgisini canlandırmak için düşünülen yeni fikirler korkunç olayların başlamasına yol açacaktır. Çocukların da ilgisini her zaman çekmeyi başarmış Jurassic Park’ın bu son filminin yaş sınırı da merakla bekleniyor… HAYAT KİTABI Hayat kitabı bir peri masalı… Ancak peri masalı standartlarının oldukça dışında bir masal… Manolo adlı genç bir adamın üç fantastik dünyada geçen maceraları ve korkularıyla yüzleşmesinin hikayesini anlatan Hayat Kitabı, ABD’de 50 Milyon dolar hasılat yaparak orta derecede bir başarıya imza attı. Manolo’nun kasabasını korumak ve hayattaki tek aşkına kavuşmak için verdiği mücadele oldukça sanatsal bir biçimde anime edilmiş. Haziran’ın ilk haftası gösterime girecek filmin IMDB notu 7,3… MÜZIK KITAP PLAK DA PİKAP DA GERİ DÖNDÜ… 25-30 yıl önce hayatımıza girdiğinde “sonsuza kadar süper kalitede ses ve görüntü” vadeden CD teknolojisinin sonu yaklaştı. Bunun iki temel nedeni var. Birincisi CD’nin ömrünün sonsuzdan az olduğu bu kısa sürede anlaşıldı. En çok 20 yıl içinde CD içindeki veriler kalite bir tarafa kendini de kaybediyor, veri tamamen yok oluyordu. İkinci nedense internetten indirilen müzikler. Peki bu ortamda plak nasıl ve neden geri döndü? Aslında bunun da iki temel nedeni var. Birincisi plağın ses kalitesinin aslında daha iyi olduğu anlaşıldı. İkincisi ve bence daha önemlisi ise plak da pikap da nostaljik ve “havalı” bir ürün. Evinizde babadan kalma LP’ler, dededen kalma taş plaklar kişisel bir tarihi, bir kültüre aidiyeti sağlıyor, insanların kendilerini daha köklü hissetmelerini de sağlıyor. İşin ilginç tarafı 2015 yılında basılan plakların en çok satanları da Müzeyyen Senar’dan Barış Manço’ya geniş bir yelpazede ve genellikle nostaljik eserler. Pikaplara gelince. Görünüşleri biraz değişmiş, daha günümüz çizgilerine sahip olanları da var, pikap olduğunu anlayamayacağınız tasarımlar da var. Fiyatları ise 200 TL civarından başlıyor. BİR KİTAP: UÇAK David Pascoe - Optimist Yayınları Uçak, Proust'un tarif ettiği, yüz yıl önce havalanan, ahşap, tel ve bezden yapılma uyduruk tasarımlardan, kanatları neredeyse uzayın sınırlarına değecek olan, egzotik materyallerden üretilmiş, günümüzün zarif tasarımlarına tümüyle "fiziksel makineler" ile ilgili bir kitaptır. Konuyu on dokuzuncu yüzyıldan başlayarak ele alıp yirmi birinci yüzyıla kadar getiren kitap, sabit kanatlı, motorlu uçan makineye çeşitli perspektiflerden bakıyor ve uçağa, askeri amaçlarla geliştirilen bir makine, hız tutkusunun bir ürünü ve son olarak sanatçı, mimar ve yazarlar için bir esin kaynağı olarak yaklaşıyor. Tasarımcıların ve mühendislerin ilham kaynağı; kültürün endüstrileşmiş hali; militarist hırsın silahı ve nihayetinde teknolojinin bize en yakın mucizesi olan uçaklar hakkında bilmek isteyeceğiniz her şey Profesör David Pascoe tarafından hünerle kaleme alındı. 272 s., 2. Hamur, Ciltli, 17 x 21 cm İstanbul, 2015 MÜZEYYEN SENAR YAYINLANMAMIŞ ŞARKILAR ALBÜMLERİ Şubat ayındaki ölümü sonrası yayınlanan iki LP ile Müzeyyen Senar, kolay unutulmayacağını söylüyor. Klasik Türk Müziğinin en önemli eserlerini içeren iki plak sevenleri için tam bir müzik ziyafeti. Tabii her iki plağı da CD olarak alabilir ya da internetten satın alarak indirebilirsiniz. Yayınlanmamış Şarkılar Bir İhtimal Daha Var Yine Bu Yıl Ada Sensiz Ben Küskünüm Feleğe Nihansın Dideden Kimseye Etmem Şikayet Kader Böyle İmiş Gelse O Şuh Meclise Karlı Dağı Aştım Geldim Aman Cane Beni Şadet Habgah-ı Yare Girdim Gönül Nedir Bilene Yayınlanmamış Şarkılar 2 Mehtaplı Gecelerde Gülmedi Şu Bahtım Bir Bahar Akşamı Gamzedeyim Deva Bulmam Yalnız Bırakıp Gitme Dün Gece Mehtaba Belki Bir Sabah Unutturamaz Seni Hiçbir Şey Kapıldım Gidiyorum Gizli Derdim Kalbimdedir Ümitsiz Bir Aşka Düştüm Haydar Haydar 65 ? 66 ? ?? BIL BAKALIM ? ? ? ? ? EN BÜYÜK KİM? Dört adet 1 kullanarak yazılabilecek en büyük sayı nedir? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? HANGİ AMPÜLÜ HANGİ DÜĞME YAKAR? Bir odada üç ampül, odanın dışında da bu üç ampülü açıp kapatan düğmeler var. Kapı kapalıyken düğmeleri bir kez kullanarak, odaya girdiğinizde hangi ampülün hangi düğme ile çalıştığını nasıl bulursunuz? Unutmayın, düğmeleri kapı kapalıyken kullanacaksınız. Kapının altından hiç bir şekilde ışık sızmıyor. Odaya girip, cevabı bir kerede söyleyeceksiniz. ? ? Yukarıdaki iki bulmacayı da doğru cevaplandırarak [email protected] adresine ya da posta ile derneğimize gönderen üç okurumuz birer adet 1000 parçalık puzzle kazanacak. Talihliler 25 Haziran’a kadar doğru cevabı gönderen okurlarımız arasında yapılacak çekilişle belirlenecektir. Geçen ayın talihlileri: Özgür Hanoğlu, Nuray Taştan, Murat Özçelik
Benzer belgeler
Erdal Gülmez
İsmet Şahin, Elif Arslan, Celal Batur,
Dr. Handan Diker
Katkıda Bulunanlar
Dursun Bayraklı, İsmet İlhan, Şebnem Bayezit,
M. Rüzgar Yılmaz, Fatih Aydemir, Arif Sankaya,
Hasan Büber, Barış Sönmez
YAPIM