thy habom a.ş. - Turkish Technic
Transkript
thy habom a.ş. - Turkish Technic
GÜNDEM Merhaba Arkadaşlar, Gelişerek ve büyüyerek bir yılın daha sonuna geldik. Bu yıl olduğu gibi önümüzdeki yıl da havacılık sektörünün önemli yapı taşlarından biri olmaya, hem ülkemizde hem bölgemizde hem de dünyada ortaya koyduğumuz performansı daha da artırmaya çalışacağız. Hepimiz bunun gerçekleşmesi için elimizden ne geliyorsa yaparken, hem mental anlamda hem de fiziksel anlamda hep beraber olacağımızı bileceğiz. Her yıl olduğu gibi 2014’te de hedefimiz, bir önceki yıldan daha yüksek bir performans ortaya koymak. Güçlü ve dinamik bir aile olarak bunu gerçekleştireceğimizden en ufak bir şüphem dahi yok. Aralık ayının hemen başında birbirinden önemli ve özel günler var. Uçakla uçan ilk Türk kadını Belkıs Şevket Hanımefendi’nin bu tarihi uçuşu gerçekleştirmesinin 100. yılı olan 1 Aralık günü bunlardan ilki. Havacılıkla yakında ilgilenen, Hezarfen Ahmet Çelebi gibi dünya havacılık tarihinin önemli isimlerinden birine sahip olan bir milletin, Wright Kardeşler’in uçakla gerçekleştirdiği ilk uçuşun üzerinden 10 yıl bile geçmeden böyle tarihi bir olaya imza atması dikkat çekici ve gurur duyulması gereken bir durum. Belkıs Şevket Hanımefendi’nin gerçekleştirdiği bu tarihi uçuşun detaylarını keyifle okuyacağınızı umuyorum. Her yıl 3 Aralık’ta çeşitli etkinlikler düzenlenerek engellilerin sorunlarına dikkat çekilen Uluslararası Engelliler Günü, bu ay içerisindeki bir diğer önemli gün. Bu gün kapsamında 1992 yılından bu yana dünya çapında çeşitli organizasyonlar düzenleniyor. Her yıl bir tema çerçevesinde, ücretsiz olarak ve gönüllülük esasına dayalı bir şekilde gerçekleştirilen bu organizasyonlara sizlerin de ilgi göstereceğini ve engelli dostlarımızın sorunları konusunda daha fazla bilgi sahibi olacağınızı umuyorum. Bildiğiniz gibi THY HABOM A.Ş.’de ilk C bakımı gerçekleştirildi. Bu, şirketimiz için son derece önemli bir adım. Her ne kadar THY HABOM A.Ş. ayrı bir şirket olarak yapılandırılmış olsa da, gerek tesislere gerek ise sürece gösterdiğimiz sahiplenme, bizi THY HABOM A.Ş.’nin ayrılmaz bir parçası yapmıştır. Her fırsatta belirttiğim gibi bu projenin sahiplenilmesi, yürütülmesi, hayata geçirilmesi ve başarısı her zaman; köklü bir tecrübeye ve kültüre sahip olan THY Teknik A.Ş. ailesinin asli görevlerinden biri olacaktır. Bu konuda, gerek ailemizden emekli olarak THY HABOM A.Ş.’ye katılan gerek ise halen THY Teknik A.Ş. bünyesinde görev yapan arkadaşlarımızın, projenin başarısı için gösterdiği gayretlere bir kez daha teşekkürü borç bilirim. Kış sezonu için mevcut arz kapasitemizin tamamen dolu olduğunu memnuniyetle belirtmek isterim. Kısaca önümüzdeki aylarda yapacak çok işimiz var. Bu nedenle arkadaşlarımızın 2014 izin ve eğitimlerini, işlerimizin daha hafif olacağı yaz dönemine göre planlamaları gerektiğini bir kez daha hatırlatmak isterim. Yoğun bir tempoda geçireceğimiz bir kış sezonuna girerken tüm camiamıza tekrar teşekkür eder, sezonun hepimiz için sağlık ve esenlik içinde geçmesini temenni ederim. Sağlıcakla kalın, Doç. Dr. İsmail Demir Genel Müdür 01 02 İÇİNDEKİLER 04 TEKNİK’TEN HABERLER 10 11 12 EĞITIM ETKINLIK HABOM’DA SON DURUM 04 16 12 19 13 14 16 HAVACILIK TARİHİNDEN ÇEVRE HAVACILIK DÜNYASINDAN 18 19 SÜREKLİ GELİŞİM TEKNOLOJİ 20 Sahibi THY TEKNİK A.Ş. Doç. Dr. İsmail DEMİR (Genel Müdür) 22 EMNİYET KÖŞESİ 22 THY TEKNİK A.Ş. Katkıda Bulunanlar Abdullah Enes Bolat, Emre Kara, Ahmet Coşkun, Ahmet Umur Çakmak, Fatih Alparslan ÖZEL RÖPORTAJ 24 26 BİREBİR BİLGİ TEKNOLOJİLERİ 28 28 GEZİ-YORUM 30 SAĞLIK REHBERİ YAYIN THY TEKNİK A.Ş. Medya Reklam Halkla İlişkiler Şefliği Ferhat Yenibertiz (Medya, Reklam & Halkla İlişkiler Şefi) Pınar Yılmaz Kaynak (Yayın Koordinatörü, Uzman) Cemal Gökgöz (Medya, Reklam & Halkla İlişkiler, Muhabir) 30 YAPIM GODE İSTANBUL Alev Aktaş (Yayın Grup Direktörü) Songül Kurnaz (Yapım Koordinatörü) Ulaş Atay (Editör) Meltem İşleyen (Art Direktör, Kapak Tasarım) Asım Hocagil (Grafik Uygulama) Jülide Türkay (Redaksiyon Editörü) Ergün Tozan (Müşteri Temsilcisi) Fotoğraflar İstanbul Fotoğraf Atölyesi (İF Atölye) Baskı ve Cilt Bizim Matbaa GODE İSTANBUL Al Karanfil Sokak No: 5 Levent / İstanbul godeistanbul.com 444 02 90 04 TEKNİK’TEN HABERLER THY Teknik A.Ş. Dubai Airshow 2013 Fuarı’nda göz doldurdu THY Teknik A.Ş., dünyanın en önemli havacılık fuarlarından Dubai Airshow 2013’e katıldı. 17-21 Kasım tarihlerinde Dubai Word Central’da gerçekleştirilen fuara, THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, THY Teknik A.Ş. Genel Müdürü Doç. Dr. İsmail Demir, Genel Müdür Yardımcısı Altan Büyükyılmaz, Satış Pazarlama Başkanı Özcan Baştekin, Altuğ Sökeli, Ferhat Yenibertiz, M. Cüneyt Solakoğlu ve THY HABOM A.Ş. Genel Müdürü Ahmet Karaman katıldı. THY Teknik A.Ş. hem kendi adı hem de THY HABOM A.Ş. markası ile fuarda yer alarak, bir taraftan marka bilinirliğini güçlendirdi bir taraftan da havacılık sektörünün bölgedeki önemli isimlerinden Royal Jet, Flydubai, Aeolus Air, Aerovista, Kuwait Airways, Airblue gibi firmalar ile ikili görüşmeler yaptı, ortak çalışma alanları değerlendirdi. Aralarında Sabena Technics, Air France, Alsalam, Lufthansa, Jet Aviation gibi önemli MRO temsilcilerinin de yer aldığı, 50 ülkeden binden fazla katılımcıyı bir araya getiren fuarı 60 binin üzerinde kişi ziyaret etti. THY Teknik A.Ş. MRO Asia 2013 Fuarı’na katıldı Asya Bölgesi’nin en önemli havacılık bakım ve onarım fuarlarından biri olan MRO Asia 2013, 30-31 Ekim tarihlerinde Singapur’da fuar ve konferans şeklinde düzenlendi. Organizasyona, Ameco Beijing, Ametek MRO, Dublin Aerospace, Delta Tech Ops, Nordam, Safran, Sabena Technics, Ajw Technique, Airbus, Boeing, Lufthansa Technik, Pratt&Whitney gibi önemli MRO firmalarından ve uçak parça üreticilerinden oluşan 150’ye yakın firma katıldı. THY Teknik A.Ş. bu fuara katılarak marka bilinirliğini artırmanın yanı sıra, stratejik işbirliği olanağı sağlayacak toplantılar yaptı, görüşmeler gerçekleştirdi. Önümüzdeki yıllarda Asya-Pasifik Bölgesi’nde havacılık sektörü ve MRO endüstrisinin büyümesi devam edecek. Bu büyümeye Çin ve Hindistan’ın öncülük etmesi öngörülüyor. Asya-Pasifik pazarındaki pazarlama ve satış faaliyetlerinin artarak devam etmesi, THY Teknik A.Ş.’nin gelecek yıllarda bu pazardan pay alması adına büyük önem taşıyor. THY HABOM A.Ş. ilk uçak bakımını gerçekleştirdi THY’nin prestij projelerinden THY HABOM A.Ş., kısa sayılabilecek bir zaman zarfında büyük oranda tamamlandı ve Dar Gövde Hangarı’nda çalışmalara başlandı. Bakım için hangara alınan ilk uçak olan TC-JPR kuyruk tescilli Airbus 320 Kuşadası’nın bakımı tamamlandı ve 20 Kasım günü uçağın hangardan çıkışı gerçekleşti. İlk uçak bakımının tamamlanması nedeniyle THY HABOM A.Ş.’de yapılan kutlama törenine, THY HABOM A.Ş. Genel Müdürü Ahmet Karaman, Genel Müdür Yardımcısı Can Şaşmaz; THY Teknik A.Ş. Genel Müdürü Doç. Dr. İsmail Demir, Genel Müdür Yardımcısı Altan Büyükyılmaz, Genel Müdür Yardımcısı Vekili Hüseyin Sağlam, yöneticiler ve çalışanlar katıldı. Dar Gövde Hangarı’nda gerçekleştirilen kutlamalara, üzerinde “1. Uçak” yazan ve uçağın görseli bulunan pastanın kesimi ile başlandı. Yaptığı konuşmada, uzun zamandır birçok kişi- nin emek verdiği, önemli hedeflerin ve ümitlerin bir parçası olan THY HABOM A.Ş.’de C bakımı yapılan ilk uçağın çıkışını kutladıklarını hatırlatan İsmail Demir, bu günün çalışanlar ve THY camiası için çok önemli olduğunu vurguladı. THY HABOM A.Ş.’nin arazisinden, inşaatının tamamlanmasına kadar tüm aşamalarında adım adım yer aldıklarını belirten Demir, gelinen noktada THY HABOM A.Ş.’nin dünyanın en iyi bakım merkezlerinden biri olduğunu görmenin kendilerine gurur verdiğini dile getirdi ve emeği geçen herkese teşekkür etti. THY HABOM A.Ş. Genel Müdürü Ahmet Karaman ve Genel Müdür Yardımcısı Can Şaşmaz da konuşmalarında, THY HABOM A.Ş. çatısı altında gerçekleştirilen ilk bakımın, THY tarihi için çok önemli bir adımın başlangıcı olduğunu, bölgesinin en büyük uçak bakım merkezinin ilk uçağının bakımdan çıkışı dolayısı ile yapılan kutlama töreninde haklı bir gurur yaşadıklarını belirtti. 05 06 TEKNİK’TEN HABERLER Komponent Atölyeleri Başkanlığı Öneri Ödülü Yücel Uzunhan’ın İnsan Kaynakları Başkanlığı öneri ödüllerini dağıttı İnsan Kaynakları Başkanlığı, 2013 yılının son öneri ödül törenini Zafer Orbay Toplantı Salonu’nda gerçekleştirdiği kokteyl ile yaptı. İnsan Kaynakları Başkanı İzzet Dündar’ın, yöneticilerin ve çalışanların katıldığı törende ödüller sahiplerini buldu. Komponent Atölyeleri Başkanlığı Aviyonik Komponent Atölyeleri Müdürlüğü’nden Yücel Uzunhan “ESD Kontrol Cihazı” önerisi ile birinci seçildi. Bir Cumhuriyet Altını karşılığı para ödülü Uzunhan’a, 22 Kasım 2013 Cuma günü Aletler Atölyesi’nde gerçekleştirilen ödül töreni ile takdim edildi. Daha önce haftada bir gün yapılan ESD kontrolleri, Uzunhan’ın geliştirdiği ESD Kontrol Cihazı sayesinde atölyedeki her masaya yerleştirilebilecek. Kalite Güvence Başkanlığı Öneri Ödülü Yusuf Atala’nın 2013 yılının ilk çeyreğinin birinciliğini “Personel Çocukları” önerisi ile Senem Bıyık elde ederken, ikinci çeyreğin birincisi “Haver” önerisiyle Ercan Sanusoğlu, üçüncü çeyreğin birincisi ise “I. Hangar Apron Aydınlatmalarının Yeniden Düzenlenmesi” önerisi ile Erhan Kuş oldu. Her üç öneri sahibine teşekkür belgeleri ve ödülleri olan birer adet Cumhuriyet Altını, İzzet Dündar, Mehmet Zeytin ve Tahir Kıvanç tarafından takdim edildi. Kalite Güvence Başkanlığı Kalite Yönetim ve Geliştirme Müdürlüğü’nden Yusuf Atala, 2013 yılının son çeyreğinde verdiği “Yeni Bir Emniyet Yönetim Sisteminin Geliştirilmesi” önerisi ile birinciliği elde etti. Kendisine Kalite Güvence Başkanlığı tarafından teşekkür belgesi takdim edildi. Atala ödülü, atölyeler, hangarlar ve ofislerdeki çeşitli noktalara konan kutulara atılan ve e-mail olarak gönderilen önerilerin ve uyarıların, personel eğitimi ve sistem tanıtımı aşamalarından oluşan yeni bir yazılım ile herkes tarafından izlenmesi, böylece sürecin insanlardan bağımsız, izlenebilir ve raporlanabilir olması gerektiği önerisi ile aldı. THY’nin yeni uzmanları THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret etti Türk Hava Yolları ailesine yeni katılan 90 uzman Türk Hava Yolları tarafından düzenlenen oryantasyon programı dahilinde THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret etti. Önce Zafer Orbay Toplantı Salonu’nda, Türk Hava Yolları’nın ve THY Teknik A.Ş.’nin tarihi, iştirak şirketleri, ortaklıkları, şirket yapısı, uçak bakım tesisleri, bakım hizmetleri, uçak bakım kabiliyetleri, Türkiye’deki ve dünyadaki müşterileri hakkında kapsamlı bir sunum izleyen uzmanlar, daha sonra hangarları ve atölyeleri gezerek, uçak bakım çalışmalarını yerinde görme imkânı buldu. Oryantasyon gezisi kapsamında, THY Teknik A.Ş.’nin yanı sıra Uçuş Eğitim Başkanlığı ve Turkish Do&Co’yu da ziyaret eden uzmanlar, uçak bakımlarının arkasında eğitimli kadroların olduğunu ve tüm işlemlerin büyük bir titizlikle yapıldığını gözlemlediklerini ifade etti. Uçak Bakım Başkanlığı yılın son öneri ödüllerini dağıttı Uçak Bakım Başkanlığı Öneri Ödül Töreni, 15 Kasım 2013 Cuma günü II. Hangar’da gerçekleştirildi. Törene, Uçak Bakım Başkanı ve THY Teknik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Vekili Hüseyin Sağlam, yöneticiler ve kalabalık bir çalışan grubu katıldı. Pasta ikramı ile başlayan ödül töreni, Uçak Bakım Başkanlığı çalışanları arasında dereceye giren isimlerin ve önerilerin okunması ile devam etti. Akın Ömercikoğlu ve Kamil Sönmez, “Spotface Toolkit Oluşturulması” önerisi ile birinci olurken; Samet Pekdiner ve Kerem Gence, “Ayarlı Havşa Aparatı Uç Koruması” önerisi ile ikinci oldu. Birincilere birer adet yarım, ikincilere birer adet çeyrek Cumhuriyet Altını’nı Hüseyin Sağlam takdim etti. 07 08 TEKNİK’TEN HABERLER “50 milyon patronumuz var” Sabah gazetesinden Sonat Bahar, Türk Hava Yolları Genel Müdürü Doç. Dr. Temel Kotil ile THY Teknik A.Ş. tesislerinde bir röportaj gerçekleştirdi. Kotil, teknisyen tulumu giyerek verdiği röportajda, kuruluşundan bu zamana kadar THY’nin gelişimini ve başarısını anlattı. THY’nin bugün dünyada en çok ülkeye uçan havayolu olduğunu, yaptıkları bilinçli sponsorluk anlaşmalarından çok iyi sonuçlar aldıklarını ve dünya yıldızları ile çekilen reklamların son derece etkili olduğunu dile getirdi. 21 Mayıs 2006 tarihinde özelleşerek yeniden doğduklarını ve şaha kalktıklarını belirten Kotil, “2006’dan bugüne kadar yapılan başarılı girişimlerle patronumuz yolucularımız oldu. 50 milyon patronumuz var” dedi. Alman üniversitelerinden ziyaret Almanya’nın çeşitli üniversitelerinin mühendislik bölümlerinden 15 kişilik yüksek lisans öğrenci grubu THY Teknik A.Ş. tesislerini ziyaret etti. Dünya havacılığında THY’nin çok önemli konumda olduğunu, bu nedenle inceleme ve araştırma yapmak amacıyla THY’yi ve THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret ettiklerini belirten öğrencilere, THY Teknik A.Ş.’nin özelliklerini anlatan bazı sunumlar yapıldı. Bu gezilerin kendileri için çok önemli olduğunu belirten öğrenciler, gösterilen ilgiden dolayı memnuniyetlerini dile getirdi. Ortadoğulu blog yazarları İstanbul’daydı Yüz binleri aşan takipçileri bulunan Ortadoğulu 11 blogger, Türk Hava Yolları’nın davetlisi olarak İstanbul’a geldi. Önce THY Uçuş işletme Başkanlığı’nı ve Turkish Do&Co’yu ziyaret eden grup, daha sonra THY Teknik A.Ş. tesislerine geldi. Tesisin uzman ekipleri, aralarında Dubai Şeyhi’nin yeğeninin de bulunduğu blog sahiplerine THY Teknik A.Ş.’yi tanıtan bir sunum gerçekleştirdi. Daha sonra atölyeleri ve hangarları gezen yazarlardan, THY Teknik A.Ş.’nin sosyal paylaşım sitelerinde yayınlanmak üzere duyguları alındı. Gerçekleştirilen video çekimleri sırasında, bakımların ne kadar titiz yapıldığını yakından görme fırsatı bulduklarını belirten yazarlar, kardeş ve güçlü ülke Türkiye’nin son yıllarda dünya siyasetinde ve ekonomisinde önemli bir yere sahip olduğunu, bu tabloyu gururla ve yakından takip ettiklerini dile getirdi. THY Teknik A.Ş.’ye ziyaretçi akını Türk Hava Yolları’nın ‘Avrupa’nın en iyi havayolu’ olması tüm dikkatleri THY’ye çekiyor. Yerli ve yabancı tüm acenteler, bölgelerin tur operatörleri şirketi daha yakından tanımak amacıyla, THY’ye ve iştirak şirketlerine birçok gezi düzenliyor. Bu kapsamda THY Teknik A.Ş. geçtiğimiz kasım ayında adeta ziyaretçi akınına uğradı. Frankfurt&Hannover Frankfurt’un en büyük tur operatörlerinden CWT (Carlson Wagon Lift) Travel’in yöneticilerinden 15 kişi, Hannover’den 14 kişi, Friedrichshafen Bölgesi’nden 17 kişilik üst düzey yönetici grubu ve Münih’ten 16 ile 27 kişilik iki ayrı grup farklı tarihlerde THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret etti. Almanya’dan gelen bu konukların yanı sıra İsrail’in Tel Aviv kentinden acentelerin üst düzey yöneticilerinden oluşan toplam 31 kişi THY’nin davetlisi olarak farklı zamanlarda İstanbul’a geldi. Konuklar, ziyaretler sırasında önce Uçuş İşletme Başkanlığı’nı ve Turkish Do&Co’yu, daha sonra da THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret etti. Bu ziyaretler sırasında THY Teknik A.Ş. hangarlarını ve atölyelerini gezen konuklara, şirketin çalışan yapısı ve kapasitesi hakkında detaylı bilgi verildi. Tel Aviv Friedrichshafen Münih&Frankfurt Geleceğin mühendisleri THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret etti Doğuş Üniversitesi’nin çeşitli mühendislik dallarında okuyan öğrencilerinden oluşan 16 kişilik bir ekip THY Teknik A.Ş. tesislerini ziyaret etti. Geleceğin mühendislerine atölyeler ve hangarlar gezdirildi; THY Teknik A.Ş’nin kabiliyetleri hakkında bilgi verildi. THY Teknik A.Ş’nin uzman ekipleri, gezi sırasında öğrenciler tarafından sorulan sorulara yanıt vererek onları bilgilendirdi. Ayrıca öğrencilere bakımda olan uçaklardan biri gezdirilerek uçak bakımının aşamaları anlatıldı. Uçaklara ilk defa bu kadar yakın olduğunu belirten öğrenciler, bu gezinin gelecek planları için çok faydalı olduğunu ve farklı bir bakış açısı kazanmalarını sağladığını dile getirdi. 09 10 HABOM HABOM’da son durum HABOM Projesi’nin ilk fazına ait binaların işletmeye açılması için Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden yetki izni alındı ve Dar Gövde Hangarı aktif şekilde kullanılmaya başlanarak bir uçağın bakımı yapıldı. H Dar Gövde Hangarı - Ofis Köprü ABOM Projesi’nin ilk fazına ait binaların (Dar Gövde Hangarı, Güvenlik Binası, Kimyasal Depo, Otopark Binası ve Sosyal Bina) işletmeye açılması için Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden yetki izni alındı. Aktif şekilde kullanılmaya başlanan Dar Gövde Hangarı’nda bir uçağın bakımı yapıldı ve uçak törenle tesislerden ayrıldı. Sosyal Merkez, Güvenlik-Giyinme-Eğitim Binası ve Otopark binası tamamen kullanıma hazır durumda. Hava sahası ve kara sahası ayrımı yapılan tesislere girişler Güvenlik Binası’ndan yapılmaya başlandı. Geniş Gövde Hangarı’nda ince işler halen devam ediyor. CTI firmasının vinç ve tele platform montaj çalışmaları tamamlandı; boyama işlemi ise devam ediyor. Çatı katında bulunan spor salonu kullanıma hazır olan Atölye Binası’nda eksikliklerin tamamlanmasına yönelik çalışmalar ise devam ediyor. Dar Gövde Hangarı Güvenlik Mescit EĞİTİM 2013 yılı Teknisyen Yetiştirme Programları tamamlandı THY Teknik A.Ş. bünyesinde yürütülen Teknisyen Yetiştirme Programları’nın (TYP) bu yılki kısmı tamamlandı. Bu kapsamda Kapadokya Meslek Yüksek Okulu, Kocaeli Üniversitesi ve Türk Hava Kurumu Üniversitesi işbirliğiyle hayata geçirilen TYP sonucunda 300’den fazla yeni teknisyen ve 2.000 civarında yeni bakım personeli istihdam edildi. Altı ay süren TYP’nin ilk beş aylık kısmında anlaşmalı okullarda teorik eğitim, sonraki bir ayda ise pratik eğitim veriliyor. Pratik eğitim süresince atölyelerde çalışan öğrenciler, havacılık bakımında sıkça uygulanan işlere yatkınlık kazanıyor. Bu eğitim sonrasında mülakata alınan öğrencilerden başarılı olanlar THY Teknik A.Ş. tarafından istihdam ediliyor. İki yeni uzaktan eğitim dersi THY Teknik A.Ş.’nin uzaktan eğitim hizmetine yeni ürünler eklendi. Seslendirmeleri tamamlanan ESD ve LVO ders materyalleri, THY Teknik A.Ş. E-Eğitim Platformu üzerinden kullanıcı hesaplarına atandı. Bakım Pratikleri Eğitimi başarıyla gerçekleştirildi Vakumlu Sistemler Kullanımı ve Bakımı Eğitimi programa eklendi Eğitim Müdürlüğü’nün yelpazesine yeni eklenen ‘Vakumlu Sistemler Kullanımı ve Bakımı Eğitimi’, özellikle Uçak Bakım Başkanlığı personeli için büyük bir öneme sahip. Uygulamalı şekilde gerçekleştirilen bu yeni eğitim, uçak üzerinde daha emniyetli çalışma şartlarının nasıl sağlanacağı ve çalışma esnasında kullanılan vakum sisteminin bakımının nasıl yapılması gerektiği konularında detaylı bilgi veriyor. Eğitim Müdürlüğü tarafından Uçak Bakım Başkanlığı personeli için tasarlanan Bakım Pratikleri Eğitimi (Standart Practices), ekim ayında beş ayrı sınıfta başarıyla tamamlandı. Önümüzdeki aylarda devam edecek bu yeni eğitim ile ATA Chapter 05 ve 020 kapsamındaki konularla ilgili genel bilgilerin verilmesi amaçlanıyor. Teknik Eğitimlerimiz Devam Ediyor... THY Teknik’in potansiyel sözleşme hizmetlerin karşılanması amacı ile, 19 Teknisyenimize B777 (PW4000) Motor kaabiliyet ilavesi öngörülmüştür. Dış kaynak kullanımı ile teorik eğitimini şirket sınıflarında tamamlayan 19 teknisyenimizin 12’si eğitimi sağlayan firmanın uçağı moskovada temin etmiş olması sonucu pratik eğitimlerini Moskova’da başarıyla tamamlamış, 1 grubu ise ileri bir tarihe planlanmıştır. 11 12 ETKİNLİK Ar-Ge Merkezi ‘Türkiye İnovasyon Haftası’nda boy gösterdi Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından 28-30 Kasım tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen ‘Türkiye İnovasyon Haftası’na katılan THY Teknik A.Ş. Ar-Ge Merkezi’nin standını birbirinden önemli ve özel isimler ziyaret etti. T HY Teknik A.Ş. Ar-Ge Merkezi, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından 28-30 Kasım tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Türkiye İnovasyon Haftası”na katıldı. İkincisi bu yıl düzenlenen organizasyonun teması ‘inovasyonun önemini anlatmak ve inovatif çalışmaları desteklemek’ olarak belirlendi. Üç gün boyunca yaklaşık 40 bin katılımcının takip ettiği etkinlikte THY Teknik A.Ş. Ar-Ge Merkezi’nin standı yoğun ilgi gördü. Özel sektörden, kamu sektöründen, KOBİ’lerden ve üniversitelerden, inovasyon ve Ar-Ge çalışmaları yapan birçok firma, ürün ve hizmetlerini sergilemek üzere haftada boy gösterdi. THY Teknik A.Ş. Ar-Ge Merkezi olarak, bir yıldır yaptığımız çalışmaları ve bundan sonra hedeflediğimiz projeleri sergilediğimiz standımız katılımcıların takdir ve beğenisini kazandı. Ar-Ge Merkezi, yaklaşık 30 projesini görsellerle sergilediği fuar alanında, Havelsan ile birlikte prototipini hazırladığı yerli Wireless ve Wired IFE Sistemi’ni sunma fırsatı buldu. Stand, katılımcıların interaktif kullanımına sunulan IFE Sistemi sayesinde, fuara katılan tüm siyasilerin, bürokratların, üst düzey yöneticilerin ve üniversite öğretim üyelerinin uğrak yeri oldu. Başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, THY Genel Müdürü Doç. Dr. Temel Kotil, THY Teknik A.Ş. Genel Müdürü Doç. Dr. İsmail Demir, Havelsan A.Ş. Genel Müdürü Sadık Yamaç, Koç Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Ali Koç, Koç Holding CEO’su Turgay Durak, Arçelik A.Ş. Genel Müdürü Levent Çakıroğlu, Aselsan Genel Müdürü Cengiz Ergeneman ve Marmara Üniversitesi Rektörü Zafer Gül, THY Teknik A.Ş. Ar-Ge Merkezi standını gezerek THY Teknik A.Ş.’yi onurlandırdı. Havacılığa ilişkin birçok Ar-Ge ve inovasyon çalışmasında yer almak amacıyla kurulan THY Teknik A.Ş. Ar-Ge Merkezi, yerli sanayi şirketleri ve üniversiteler ile işbirliği yaparak, sektörde katalizör görevi görme misyonunu yerine getirme yolunda emin adımlarla ilerliyor. HAVACILIK TARİHİNDEN Türk kadınının uçakla imtihanı 100 yaşında! Öğretmen Belkıs Şevket Hanımefendi, 1 Aralık 1913 tarihinde, Ayastefanos (Yeşilköy) Tayyare Meydanı’nda gerçekleştirilen uçuşta yer alarak “uçakla uçan ilk Türk kadını” unvanının sahibi oldu. Türk havacılık tarihindeki bu önemli olayın detaylarını Uçak Mühendisi Can Erel’in katkıları ile sizlerle paylaşıyoruz. Ö ğretmen Belkıs Şevket Hanımefendi, Osmanlı Kadınlar Dünyası adlı derginin yazarı ve Kadın Haklarını Müdâfaa-i Hukûk-u Nisvân Cemiyeti’nin bir üyesi olarak, kadın haklarına dikkat çekmek ve Türk kadınını tanıtmak amacıyla 1 Aralık 1913 günü uçarak tarihe geçti. Ayastefanos (Yeşilköy) Tayyare Meydanı’nda, Fethi Bey’in pilotajında, “Osmanlı” isimli Deperdussin uçağı ile gökyüzüne yükselen Belkıs Şevket Hanımefendi böylece “uçakla uçan ilk Türk kadını” unvanının da sahibi oldu. Bu uçuş, • Havacılığın emekleme döneminde, ilk kontrol edilebilir motorlu uçak ile yapılan uçuştan sadece 10 yıl sonra gerçekleştirilmesi, • İlk tayyare mühendisimiz Ordinaryüs Profesör Dr. Ali Yar’ın L’ecole Nationale Superieuere de L’Aeronautique’ten diplomasını almasının üzerinden henüz üç yıl geçmiş olması, • Türk Hava Kuvvetleri’nin nüvesini oluşturan Havacılık Komisyonu’nun kurulmasından sadece iki yıl sonra olması, • Dünyada ilk ticari havayolu uçuşunun henüz yapılmamış olması, bakımından Türk havacılık tarihinde özel bir yere sahiptir. “Minareler, şamdanlar içindeki mumlar gibi görünüyordu” Belkıs Şevket Hanımefendi’nin uçuştan sonrası ‘Kadınlar Dünyası’ dergisinde yayımlanan yazısından: “…Yirmi otuz metre kadar yerde bir müddet gittikten sonra alkışlar arasında yavaş yavaş yükselmeye başladık. Gittikçe yükseliyor ve Makriköy istikâmetini takip ediyorduk. Buradan geri dönerek okula ve oradan da İstanbul cihetine doğru uçuyor, uçuyorduk. Uçuş hızımız her dakika artıyordu. Yeşil tarlalar, ufak köyler, derecikler… Hakikaten güzel manzaralar. İstanbul’umuzun üzerinden uçarken sepetten kartları aşağıya atıyordum. Harbiye Nezareti’ni, Yangın Kulesi’ni, daha bazı büyük binalarımızı gördükçe bilmem de ne gülüyordum. Minareler, şamdanlar içindeki mumlar gibi görünüyor; binalar fennî çocuk eğlencelerindeki küçük evler gibi göze çarpıyordu. Koyu mavi canfes atlaslar gibi kıvranarak uzanan Boğaziçi ve iki tarafındaki zümrüt gibi Anadolu ve Rumeli kıyıları ve bütün bunların havadan kuşbakışı görünüşü hakikaten çok güzeldi…” Uçuşun ardından Şehbal Dergisi’nden Servet-i Fünun’a, hatta Alman Berliner Tageblatt gazetesine kadar birçok gazete ve dergide yazılar yazıldı, fotoğraflar yayımlandı. Uçuşu izleyen Berliner Tageblatt gazetesi muhabiri, “Üzerinde dikkatle durulması gereken cesurca bir jest” ifadesiyle bu tarihi uçuşu haber yaptı. Orduya uçak almak için bastırılan kartlar uçaktan atıldı Belkıs Şevket Hanımefendi’nin gerçekleştirdiği bu uçuş yalnızca Türk kadınının propagandasını yapmakla yetinmeyip aynı zamanda orduya bir uçak hediye edebilmek için para yardımı sağlayabilme amacını da taşıyordu. Bu amaçla bastırılan bir sepet dolusu kartta şu cümleler yazıyordu: “Osmanlı Müdâ- faa-i Hukûk-u Nisvân Cemiyeti azasından ve ‘Kadınlar Dünyası’ muhabirlerinden Osmanlı ve İslam kadınlığı namına havada tayrân ederken ‘Kadınlar Dünyası’ ismi ile muhterem ordumuza bir tayyare ihdâsını bilâ tefrîk-i cins ve mezhep Osmanlı kadınlığından bekler.” 13 14 ÇEVRE DIKKAT! DÜNYAMIZ ISINIYOR… S on yıllarda yapılan ölçümler, dünyanın kaybettiği ısıdan daha fazlasının atmosferde tutulmaya başladığını gösteriyor bize. Bu ısının tutulma nedeni, atmosferde biriken sera gazları. Giderek ısınan dünyamızda mevsimler daha sıcak geçiyor, buzullar eriyor, kar yağışları azalıyor, ısınan okyanuslar büyük fırtınalara yol açıyor. Kısacası dünyamızın iklimi değişiyor. İklimler değiştikçe... Halihazırda yaşanan ve mevcut durumun sürmesi halinde -çok da uzun olmayan bir vadede- dünyamızda yaşanabilecek felaketler: • Atmosferdeki karbondioksit (CO2) ve metan gazı artışı, dünya yüzeyinin sıcaklığını yükseltiyor. Bunun sonucu olarak en başta buzullar eriyor, onların yerini karalar ve sular alıyor. Bu hızdaki erime, güneş ışını emilimini artırıyor ve daha fazla erimeye yol açıyor. • Kar yağışının azalmasının büyük kuraklıkların yaşanmasına neden olması kaçınılmaz. • Deniz seviyesinin yükselmesi ile birlikte ise birçok kıyı bölgesi ve şehir sular altında kalma tehlikesi yaşayacak. • Isınan okyanuslar büyük fırtınalara yol açacak. Isınan havayla birlikte ortaya çıkan yeni tür haşereler ormanlara, tarıma ve şehirlere büyük zararlar verebilecek, hastalıklar artacak. • Denizlerde asitliğin artması sonucu yaşam büyük ölçüde azalacak; mercan kayalıkları ve Alp tipi çayırlar gibi yaşam alanları ve buralarda yaşayan birçok tür yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalacak. Tüm bunlara elbette hazır değiliz. Ancak bir an önce aksiyon almamız gerekiyor. Çözüm ise karbon ayak izimizi azaltmak! Karbon ayak izi nedir? Dünyada küresel ısınmanın başlıca sorumlusu karbondioksittir. Ulaşım, ısınma, elektrik tüketimi, hatta yeme-içme gibi tüm faaliyetlerimiz ile ürettiğimiz ve tükettiğimiz ürünler sebebiyle ortaya çıkan toplam sera gazı emisyon miktarının, birim karbondioksit olarak ölçülen miktarı karbon ayak izimizi oluşturur. Karbon ayak izi, doğrudan (birincil) ayak izi ve dolaylı (ikincil) ayak izi olmak üzere iki ana parçadan oluşur. Birincil ayak izi, evsel enerji tüketimi ve ulaşım (araba, uçak vs.) dahil olmak üzere fosil yakıtların yanmasından ortaya çıkan doğrudan CO2 emisyonlarının ölçüsüdür. İkincil ayak izi ise kullandığımız ürünlerin tüm yaşam döngüsünden, bu ürünlerin imalatı ve en sonunda bozulmalarıyla ilgili olan dolaylı CO2 emisyonlarının ölçüsüdür. 9 adımda karbon ayak izinizi azaltın! 1. Harekete geç 2. Ölç ve planla İnsanlara karbon salımınızı azaltacağınızı söylemek çok basit bir şeymiş gibi görünse de karar almak başlangıç olabilir. Önemli olan bu duyarlılık seviyesine ulaşabilmek. Sera gazı oluşturan faaliyetlerinizi belirleyin ve ne kadar salınım yaptığınızı ölçün. Kişiler ve küçük işletmeler için online hesap makineleri ve iç değerlendirmeler başlangıç için yeterlidir. 3. Yaşantını karbonsuzlaştır • • • • Düşük karbonlu, yani iklim dostu yöntemlerle üretilen ürünleri tercih edin, Enerjiyi verimli kullanın, Toplu taşıma sistemlerini ve yakıtı verimli kullanan araç kullanımını geliştirin, Uçak biletlerinizi mümkün olduğunca direkt uçuş olarak seçin, • Tüketimi azaltın. Ürünleri tekrar tekrar ve verimli bir şekilde kullanmanın yollarını arayın, • Yiyecek ve giyecek seçiminde yerel ürünleri tercih edin, • Geri dönüşüme destek verin. 4. Azalt-yeniden kullan-dönüştür • Tüketiminizi mümkün olduğunca azaltın, • Kaynak kullanımında verimli uygulamalara geçin, • Kullandığınız ürünlerin yeniden kullanımı ya da geri dönüşümü için çalışın, • Ambalaj kullanımını azaltın ve ambalajların geri dönüşümünü sağlayın. 5. Enerji verimliği • Kullanılmayan ışığı, motoru, bilgisayarı, ısıtıcıyı kapatın, • Dizüstü bilgisayarların masaüstü bilgisayarlardan; LCD ekranların da CRT ekranlardan daha az enerji harcadığını unutmayın, • Bir ürünü satın alırken enerji verimliliği sınıfına dikkat edin, • Gereksiz seyahat etmekten mümkün olduğunca kaçının, • Yenilenebilir enerji kullanın, • Enerji tasarruflu floresanların 6-15 yıl kadar dayandığını ve elektrik kullanımını normal aydınlatmalara göre yüzde 75 oranında azalttığını dikkate alarak alışveriş yapın. 6. Yeşil üret, yeşil tüket • Karbon salınımı düşük olan ürün ve hizmetler seçin, • Daha az karbon üreten enerjileri seçin. Kömür doğalgazın iki katı, güneş enerjisinin altı katı, rüzgârın 40 katı ve hidro enerjinin 200 katı emisyon üretir. Enerjinizi yenilenebilir enerji kaynaklarından temin edin, • Ulaşım araçlarınızı dönüştürün. Taşıma sektörü toplam enerjinin yüzde 25’ini harcıyor. Elektrik ve petrolü bir arada kullanan hibrid motorlar petrolün az kullanılmasını sağlarken salınımı da azaltıyor. Motorlu araçların biyodizel ve biyoetanol kullanabilecek şekilde dönüştürülerek karbon salınımının azaltılabileceğini unutmayın, • Aracınızı aynı yere/yöne giden kişilerle ile paylaşın, • Yeşil ürünleri tercih edin. Özellikle elektrikli aletlerde enerji tasarruflu ürünler tercih edin. 7. Karbonunu telafi et Gerek özel gerek ise iş hayatınızda yapacağımız çevre dostu seçimlerin bir sınırı var. Bu nedenle karbon salınımını azaltıcı başka projeleri de destekleyerek enerji verimliliğine daha fazla katkı sağlamanız mümkün. ‘Karbon kredisi’ olarak adlan- dırılan yöntemle tüm alanlarda karbon salınımının azaltılmasına katkı sağlayabilirsiniz. Bunun yanı sıra dikeceğimiz her ağaç, karbon salınımımızı telafi etmekte bize yardımcı olacaktır. 8. Birlikte çalış İklim değişikliği global bir sorun olduğu için çözümünün de global olması gerekiyor. Özel sektör, hükümet, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları ile işbirliği içinde olmanın önemli artılar sağlayabileceğini unutmayın. 9. İletişim kur, örnek ol • Kurumsal faaliyetlerinizle ilgili bilgilerinizi kamuoyu ile paylaşın, • Karbon ayak izinizi ölçün, (İnternet üzerinden değişik sitelerden bu hesaplamayı yapabilirsiniz) • Türkiye için yıllık kişi başı 3,14 ton olan CO2 üretimini düşürmeye çalışın, • Karbon ayak izinizi silmeyi planlayın ve uygulayın, • İşyerinizde sürdürülebilirlik raporları yayınlayın, • Şirketinizin, iç iletişim, intranet, şirket yayınları vb. kanallar yoluyla çalışanlarını, müşterilerini, iştirakçilerini ve hisse sahiplerini karbon salınımının azaltılması ile ilgili konularda bilgilendirmesini sağlayın, • Sosyal sorumluluk projeleri ile çevresel katma değer yaratın. 15 16 HAVACILIK DÜNYASINDAN Haeco’dan Amerika’da büyüme hamlesi Hong Kong Aircraft Engineering Company (HAECO), ABD merkezli TIMCO Aviation Services firmasını 388,8 milyon dolar karşılığında satın almak üzere şartlı hisse alım anlaşmasına imza attı. Alım sürecinin 2014 yılının ilk çeyreğinde tamamlanması bekleniyor. Greensboro (North Carolina), Lake City (Florida), Macon (Georgia) ve Cincinnati (Ohio) dört bakım tesisi bu alım kapsamında yer alıyor. TIMCO’nun iş modeli ve operasyonlarının stratejik olarak HAECO’nun mevcut iş modeli ile iyi örtüşeceğini beklediklerini ifade eden HAECO Yönetim Kurulu Başkanı Christopher Pratt, gelişmiş uçak bakım ve modifikasyon hizmetleri verebileceklerini de dile getirdi. Süreç içerisinde TIMCO LineCare, TIMCO Engine Center ve TIMCO Aerosystems gibi TIMCO’nun birçok alt şirketinin HAECO’ya geçmesi planlanıyor. Bu, HAECO’nun motor hizmeti sunmasından uçak koltuğu üretimine kadar birçok hizmeti sunması anlamını taşıyor. Kaynak: MRO News Focus Singapore Airlines dünyanın en uzun non-stop uçuşunu sonlandırdı Singapore Airlines tarafından, Singapur ile ABD’nin New Jersey eyaletinde bulunan Newark Havaalanı arasında 18,5 saatte gerçekleştirilen ‘dünyanın en uzun non-stop uçuşu’, kasım ayı içerisinde sonlandırıldı. Şirket, bu uçuşu kaldırma kararını almasında, yakıt fiyatlarının yüksekliğinin ve pahalı bilet fiyatlarına sahip bu uçuşlara ilginin azalmasının etkili olduğunu açıkladı. Singapore Airlines’a en fazla prestij kazandıran özelliklerinden biri, gerçekleştirdiği non-stop uçuşlar. Bundan sonra aynı yolu en az altı saat daha fazla sürede ve Frankfurt aktarmalı gitmek zorunda kalacak olan yolcular ise büyük hayal kırıklığı yaşıyor. Yolcuların bu konudaki genel görüşü, hemen hemen tüm koltukların dolu olduğu uçuşun sonlandırılmasının, özellikle iş amacıyla seyahat eden pek çok kişiyi olumsuz etkileyeceği yönünde. Uzmanlar, bütün koltuklar ‘business class’ standardında ücretlendirilmesine rağmen, elde edilen kârın, yüksek işletme maliyetlerini dengelemek için yeterli olmadığını dile getiriyor. Kaynak: CNBC Airbus, Sharklet Retrofit imkânı sunuyor Airbus, 2015’te müşterilerine sunmayı planladığı Sharklet Retrofit Programı’nı başlattı. İlk olarak A320 ve A319 uçaklarına takılmak üzere geliştirilecek wingletler yüzde 4 oranında yakıt tasarrufu ve 100 nm kadar mesafe artışı sağlıyor. Daha sonraki bir aşamada sunulacak olan A321 sharklet’leri, kanat yapısını güçlendirmeyi de içeriyor. Şu an hizmette olan 4.000’den fazla A320 ailesi uçak, retrofit olmaya aday konumda ve Airbus’a şimdiden 200 shipset alım teklifi yapılmış durumda. Sharklet’ler, A320 ailesi uçakların kullanım ömürlerinin uzamasını sağlıyor. Kaynak: MRO News Focus Boeing 777X’in 2019 yılında havalanması planlanıyor Boeing, 777X geliştirme programını tanıttı. Programa göre 777X’in 2020 yılında hizmete girmesi hedefleniyor. Geniş gövdeli bir uçak olacak 777X için parça üretimine 2017 yılında başlanması ve uçağın ilk uçuşunu 2019’da gerçekleştirmesi planlanıyor. Resmi olarak bu yılki Dubai Airshow’da başlatılan program kapsamında üst düzey tasarımın gelecek yılın sonuna kadar tamamlanması hedefleniyor. 2015 yılında uçak konfigürasyonunun sağlamlaştırılmasından sonra 2016 yılında detaylı tasarımın yapılması ile programa devam edilecek. Sertifikasyonun ise 2018 yılında yapılması planlanıyor. Havacılıkta geridönüşüme yatırım dönemi Uçak Filosu Geridönüşüm Birliği (Aircraft Fleet Recycling Association-AFRA), önümüzdeki 20 yıl içerisinde 12 bin uçağın emekli olacağını hesapladığını açıkladı. Birlik yaptığı açıklamada, bu uçakların çoğunun kullanım sürelerini dolduracağını, ancak aynı zamanda komponentlerinin -özellikle de motorlarının- değeri uçağın geri kalan kısmının değerinden daha fazla olan genç uçakların da bunların arasında yer alacağını belirtti. Buna bağlı olarak artık birçok bakım kuruluşu parça sökümü yapıyor ve bunu yaparken leasing firmaları ile işbirliğine gidiyor. Örneğin Lufthansa Technik, International Lease Finance Corporation’ın alt şirketi olan AeroTurbine’in yüzde 15’lik hissesini satın aldı. AeroTurbine, anlaşma koşulları kapsamında Lufthansa Technik’e uçak ve motor parçaları sağlarken, Lufthansa Technik de AeroTurbine’in komponentlerine teknik hizmetler sunacak. Uçak geridönüşümü üzerine çalışan bir diğer firma olan Wingstar ise ST Aerospace Resources ve Wings Capital Partners Holdings ile yarı yarıya ortaklık kurmuş bulunuyor. Kaynak: MRO Management Boeing Uçak Geliştirme Programı Başkanı Scott Francher, programın, 777-300ER ve 747-400 uçaklarının ön değişim dalgasını yakalamak amacıyla hayata geçirildiğini açıkladı. General Electric de 777-8X ve -9X’te geçerli tek motor olacak ‘GE9X’ için programını açıkladı. General Electric’in yaptığı açıklamaya göre, GE90-115B motorlu 777-300ER’a göre yüzde 10 daha az yakıt tüketimine; GE9X en büyük rakibi olan A350 uçağının Rolls Royce Trent XWB motoruna göre yüzde 5 daha az yakıt tüketimine sahip olacak. Kaynak: Flight Global Dubai Airshow’un ilk gününde rekorlar kırıldı Boeing, Dubai Airshow’un ilk gününde, yeni bir uçak tipinde alınan sipariş sayısının tüm rekorlarını kırdı. Aynı gün Airbus da büyük bir A380 siparişi aldı. Bunun sonucunda her iki firmanın dört ayrı havayolundan aldığı siparişler ve alım sözlerinin toplamı 623 uçağa ulaştı. Bu, bir havacılık gösterisinin ilk gününün rekoru olarak kayıtlara geçti. Günün ilk bombasını 25,2 milyar dolarlık 82 adet 777X siparişi ile Etihad Havayolları patlattı. 56 adedi kesin olan bu sipariş, 777X’in -8X, -9X ve -10 modellerinin her üçünü de kapsıyordu. Ancak günün asıl siparişini bir diğer Emirates verdi. 150 adet 777X tipi ve 50 adet A380 tipi uçak için kesin sipariş imzalayan Körfez firması, 50 ilave 777X uçağı için opsiyon alarak toplam değeri 99 milyar dolar olan bir siparişe imza attı. Gün içinde ek siparişlerde de bulunan Emirates, sekiz farklı uçak tipinde toplam 229 uçak siparişi/sözü verdi. Ayrıca Emirates’in alt şirketi olan FlyDubai de 111 adet Boeing 737 siparişi için söz verdi. Bir diğer Körfez firması olan Qatar Airways ise 50 adet 777X tipi uçak almaya niyet belirtti ve beş adet A330-200F kargo tipi uçak siparişi verdi. Fuarın ilk günü Etihad’ın 117 adet A320neo, A330 Kargo ve A350XWB siparişi ile zirve yaptı. Böylece günün sonunda Boeing’in 777X için aldığı 269 uçaklık sipariş ve niyetler ile 777 ailesi, 747 ailesi uçaklarını da geçerek, tarihte en çok satan geniş gövde uçak unvanını ele geçirdi. Kaynak: Flight Global 17 18 SÜREKLİ GELİŞİM Sürekli İyileştirme (Kaizen) Japonca ‘değişim’ (kai) ve ‘daha iyi’ (zen) sözcüklerinin birleşiminden oluşan ‘kaizen’, iş dünyasında ‘Sürekli İyileştirme’ anlamına gelen bir metodu temsil ediyor. Peki bu metot kapsamına ne tür başlıklar giriyor ve THY Teknik A.Ş.’de neler yapılıyor? Değer Akışı Haritalama (Value Stream Mapping-VSM) VSM, süreçlerimizi belirlemek, aralarında en iyi olanı saptamak, israf azaltımı ve standartlaştırma yolu ile iyileştirmeler sağlamak için kullanılan disiplinli bir yöntemdir. Bu süreç sırasında, • Müşteri talepleri ve iş stratejisi belirlenir, • Değer akışı seçilir, • Mevcut durum değer akışı çizilir, • Mevcut durum değer akışı incelenir, • İyileştirme fırsatları tespit edilir, • Gelecek durum haritası çizilir, • Gelecek duruma ulaşmak için düzenli takip yapılır. Müşterilerimiz kimdir? Başarı konusunda bize güvenen grup veya insanlardır. İç ve dış olmak üzere ikiye ayrılan müşteriler, • Ürün ve hizmetlerimizi kabul eder, • Değerlendirir, • Bir sisteme ilave eder, ekler, takar, • Kontrol eder, • Sahiplenir, • Kullanır. Değer akışının gelecek durumunu hazırlarken mutlaka sürekli akışı sağlamak gerekir. Bunun için, • Yüksek kalitede ve tahmin edilebilir süreçler mevcuttur. Bunlar için enerji harcanmaz ve her defasında aynı şekilde uygulanırlar, • Ekipmanlar bakımlı ve ihtiyaç olduğunda çalışır durumdadır, • Gerektiğinde doğru zamanda ve doğru yerde, doğru malzemeden yeterince bulunur, • Standart işlem adımları ile çalışan doğru yetenekte ve doğru sayıda personel bulunur. 2014 yılı şirket hedefleri ve iyileştirme fırsatları 2014 yılı şirket hedeflerini ve iyileştirme fırsatlarını belirleme çalışmaları THY Teknik A.Ş.’nin tüm başkanlıkları ile birlikte başlatıldı. (Sürece ait akış diyagramını sayfada bulabilirsiniz) HATA ÖNLEME SEVİYELERİ Seviye 1. Hatanın kaynağında önlenmesi Seviye 2. Hatanın süreç esnasında önlenmesi Seviye 3. Hatanın süreç tamamlandıktan sonra, müşteriye ulaşmadan önlenmesi Hataya karşı dayanıklılık (Mistake Proof) Hataya odaklanarak hatanın tekrar oluşma olasılığını azaltmak için araçları, faaliyetleri ve işlem adımlarını belirlemektir. Öneri yarışmasına hazırlanıyor musunuz? Her yılın ilk aylarında, bir önceki yılın en iyi önerilerinin ödüllendirileceği bir öneri yarışması gerçekleştiriliyor. Öneriler ‘atölye’ ve ‘ofis’ olmak üzere iki ayrı kategoride değerlendiriliyor. Bu yarışmaya hazır mısınız? Önerilerinizi gerçekleştirebildiniz mi? Şirketimize katkılarını ölçmeye başladınız mı? En iyilerin kazanması dileği ile... Süreç Geliştirme Şefliği - 20 Kasım 2013 TEKNOLOJİ 18 pervaneli helikopter E-volo firması tarafından geliştirilen 18 pervaneli helikopter, ilk uçuşunu başarıyla tamamladı. Almanya’nın Karlsruhe şehrindeki Dm-Arena’da gerçekleştirilen uçuşta helikopter, insansız olarak ve uzaktan kumanda, sensörler ve radyo frekansı sayesinde kontrol edildi. Firma, ‘Volocopter VC200’ isimli helikopterin mevcut helikopterlere kıyasla daha güvenli, daha basit ve daha çevre dostu olduğunu açıkladı. Şu an için geliştirme aşamasında olan helikopterin ilerleyen dönemde saatte 100 kilometre hıza ve 6.500 feet yüksekliğe çıkabileceği ifade ediliyor. 18 pervaneli helikopterin her motorunda, havalanmasını sağlayan üç adet asıl ve iki adet de yedek pil bulunuyor. Karbon fiber malzemeden üretilmesi Volocopter VC200’ün hem hafif hem de dayanıklı olmasını sağlıyor. SmartPlane: Akıllı telefonla kontrol edilen ilk uçak Akıllı telefonlar tarafından kontrol edilebilen cihazlar alanında uzman olan Alman TobyRich firması, bu defa ‘SmartPlane’ adını verdiği bir akıllı uçakla piyasada ses getirmeye hazırlanıyor. Üzerinde lityum pil ve bir pervane bulunan uçak, yaklaşık 1 kilogram ağırlığında. Pervane, olası bir düşüşte daha az zarar görmesi için uçağın burun kısmına yerleştirilmiş. Mikro USB ile 15 dakikada şarj edilebilen SmartPlane, tek seferde 5-10 dakika civarında uçuş deneyimi sunuyor ve bu esnada 60 metre yüksekliğe kadar çıkabiliyor. QF-16 insansız uçtu Bluetooth Düşük Enerji teknolojisi ile iOS cihazınıza bağlanan uçak, yine cihazdaki uygulaması sayesinde kontrol edilebiliyor ve diğer verilerine anında göz atılabiliyor. SmartPlane’in satış fiyatı ise 69 euro. Farklı uçak teknolojileri üzerine çalışmalarda bulunan Boeing, Tyndall Hava Kuvvetleri Üssü’nde QF-16 adı verilen uçağı pilotsuz olarak uçurdu. Hava kuvvetlerinden iki pilotun yer kontrol istasyonundan kontrol ettiği QF-16, 12.200 metreye kadar yükseldi. Uçak, kokpitte pilot olmadan bir dizi manevrayı da başarıyla yaptı ve yere indi. Emekli edilmiş birkaç F-16 uçağını insansız uçabilecek hale getiren Boeing, bu uçakları eğitim ve test için kullanacak. Bazı uzmanlar gelecekteki uçakların insansız olacağını ve bu çalışmaların o günlerin habercisi olduğunu ileri sürüyor. 19 20 EMNİYET KÖŞESİ Wing Crash MEDA Araştırması MEDA Konusu : Wing Crash MEDA Rapor No : 13052 Olay Tarihi : 17.08.2013 Olay Referansı : ABM530010 (Occurence Report) 13052 - Wing Crash Olay Süreci 17.08.2013 tarihinde, bir A319 uçağının bakım çıkış kontrolleri yapılmak üzere Teknik 1 Hangarı güney tarafı önüne çekilmesi planlanmıştır. Uçak çekme işlemi esnasında A319 uçağının sol tarafında (Teknik 1 Hangarı güney tarafı) fazla sayıda dok ve sehpa bulunduğu için sağ tarafa manevra yapılmıştır. A319 uçağının hangar dışına çekilmesi esnasında prosedüre uygun olarak, operatör, A bakım C ekibinden bir adet yetkili kokpit teknisyeni ve iki adet kanat işaretçisi görevlendirilmiştir. Operatörün sol tarafla göz teması sabit kaldığı ve sağ tarafla bir süre kaybedildiği için buradan gelen görsel/işitsel ikazlar fark edilememiştir. A319 uçağı sağ kanat ucu motor çalıştırmak üzere hangar önünde bulunan B737-800 uçağının sağ wingletine çarpmıştır. Section IV - Contributing Factor Checklist Section IIIMaintenance System Failure Section II Event B.5 Unavailable Uygun telsizin olmaması. A.8 Inadequate Prosedürün yetersiz olması. H. 6 Work process/procedure Hangar içi ve önü çekim işlemi için standart bir işlem tanımlanmamıştır 6.c Struct by/ against 2 Aircraft damage G. 16 Confined Space Doklar ve sehpalar uçak çekme işlemine engel oluşturabilmektedir. I.1 Planning/organization of task Bakım girişlerinde ve çıkışlarında operatörün Hat Bakım Başkanlığı ve TGS’den sağlanması nedeniyle zaman ve planlama sıkıntıları yaşanmaktadır. 2. WHY 1. WHY EVENT 21 22 ÖZEL RÖPORTAJ Raylardan gökyüzüne uzanan vizyon Cumhuriyetin ilk yıllarındaki kalkınma hamlesinin içinde yer almış, ülke sanayisinin gelişmesi için maddi ve manevi varlığını ortaya koymuş, girişimci ruhu ve vizyoner bakış açısıyla, hem demiryolu hem de havayolu taşımacılığında zamanının ötesinde çalışmalara imza atmış özel bir isim olan Nuri Demirağ’ı bize torunu Bilge Kum anlatıyor. Nuri Demirağ Nuri Demirağ’ın torunu Bilge Kum, Nuri Demirağ hakkında yazılan yazılar, yayımlanan dergiler ve kitaplarla birlikte. B üyükbabasını anlatmaya, “Ülkesinin kalkınmasını daima kendi menfaatlerinin önünde tutardı” cümlesi ile başlayan Bilge Kum, kendisine miras kalan inovatif ruhu hayata taşıyor ve çeşitli alanlarda tasarımlara imza atıyor. Tekstil tasarımı, iç mekân tasarımı, gözlük tasarımı, mücevher tasarımı ve son olarak da havalimanı yer hizmetleri ile ilgili tasarımlar yapan Kum, “Üçünün teknik projesi yapılmakta olan, dördü patentli, 20 buluşum var. Bunların büyük çoğunluğu yaşlıların hayatına kolaylıklar getiren ürünler. Bu ürünlerden üçü havalimanlarını ergonomik yapmak amacıyla geliştirildi. Bu alandaki çalışmalarımız istediğimiz şekilde devam ederse, kısa bir süre sonra Atatürk Havalimanı’nda uygulamaya konulacak” diyor. Bugün farklı bir şekilde havacılık sektörünün içinde yer alan torunu Bilge Kum, Nuri Demirağ’ı girişimci, ileri görüşlü, yardımsever ve sanatsever kişiliği ile dönemine damga vuran bir isim olarak tanımlıyor. Nuri Demirağ’ı sizin cümlelerinizle tanıyabilir miyiz? Büyükbabam Nuri Demirağ 1886 yılında Sivas’ın Divriği kazasında, Mühürdarzade Hafız Ömer Efendi’nin oğlu olarak dünyaya gelmiş. Küçük yaşta babasını kaybetmiş. Önce Divriği’deki rüştiyeyi, daha sonra da dışarıdan idadiyi bitirmiş. Bankacılık ve maliye denetmenliği yapmış. Beyoğlu Varidat Memuru olarak görev yaparken, Taksim Kışlası ve Talimhane’nin bir Fransız şirketine satılmasına karşı gelmiş ve I. Dünya Savaşı yıllarında İstanbul’u kasıp kavuran yolsuzluklarla mücadele etmiş. 1918 yılında Maliye’nin Tatavla (bugünkü Kurtuluş) Şubesi’ni denetlerken yaşadığı bir olay sonrasında, işgalcilerin hakaretine uğramayı kendine yediremeyip memurluktan ayrılmaya karar vermiş. Ticaret hayatına atılması da bu olaydan sonra olmuş. İlk işi, 1919 yılında 56 altını kendisine sermaye yaparak başladığı sigara kâğıdı üretimi olmuş. Ertesi yıl Mühürdarzade isimli bir şirket kurarak dış alım satıma yönelmiş. Yüksek mühendis olan kardeşi Abdurrahman Naci Bey de bir süre sonra şirkete ortak olmuş. İki kardeş, Cumhuriyet’in ilanından sonra müteahhitliğe başlamışlar. Nuri Demirağ’ın demiryolu ile bağı da bu zamanda başlıyor herhalde? Evet. 1930’ların başında yabancı bir şirketin aldığı Samsun-Sivas hattı yapım ihalesini, demiryolunun sözleşmesinde çıkan bir sorun nedeniyle hükümet iptal eder. İptal edilen bu ihaleye talip olan Nuri ve Abdurrahman Naci Beyler, bu hattın 7 kilometrelik bölümünü, Türk işçisinin emeği ile başarılı bir şekilde tamamlarlar. Bunu, Fevzipaşa-Diyarbakır, Afyon-Dinar ve Irmak-Filyos hatları ile başlayan toplam 1.012 kilometrelik demiryolu takip eder. Bu süreçte yüzlerce tünel açılır, köprü yapılır, istasyonlar ve gar binaları inşa edilir. Köprüler, sağlamlıklarının yanı sıra estetik özellikleriyle de ilgi çekicidir. Farklı şehirlerde pek çok müteahhitlik işi yapan büyükbabam ve kardeşi, Türkiye’nin bugün sahip olduğu demiryolu ağının dörtte birini döşemişler. Soyadı Kanunu çıktığında ‘Demirağ’ soyadı onlara bizzat Atatürk tarafından verilmiş. Demiryolundan uçaklara geçiş süreci nasıl oluyor peki? 1936 yılında uçak satın almak üzere halktan para toplanmaktadır. Dönemin zenginleri de imkânları dahilinde bu kampanyaya katılır. Nuri Demirağ “Dışardan alınacak bir teknoloji hem pahalı servis ve yedek parça gerektirecek hem Nuri Demirağ’ın vizyonerliğine bazı örnekler • İTÜ Uçak Mühendisliği Bölümü’nün açılmasına öncülük etmiş, • Türkiye’nin ilk yerli paraşüt üretimini gerçekleştirmiş, • Üstünde demiryolu da olan Boğaz Köprüsü projesi çizdirmiş, (Bu, hayata geçse Türkiye’deki ilk yap-işlet-devret modeli de olacaktı) • Keban Barajı fikrini ortaya atmış, • Ülkenin yer altı kaynaklarının, madenlerinin, petrollerinin kullanımı için planlar hazırlamış ve ‘Maden ve Sanayi Kentleri’ tasarlamış, • 1948 yılında ilk özel radyo istasyonunu kurma girişiminde bulunmuş, ancak yasal engellere takılmış. de yabancılar bize eski teknolojilerini satacağından kısa zamanda kullanılamaz hale gelecektir. Mademki bir millet tayyaresiz yaşayamaz, öyleyse bu yaşama vasıtasını başkalarının lütfundan beklememeliyiz. Ben bu tayyarelerin fabrikalarını yapmaya talibim” der ve aynı yıl Beşiktaş’ta, zamanına göre oldukça modern bir bina yaptırır. ‘Tayyare Etüt Atölyesi’ olarak hizmet vermeye başlayan bu bina daha sonra ‘Uçak İmalat Fabrikası’ olacaktır. Bu fabrikada planörler, Nu.D-36 eğitim uçakları ve Nu.D-38 isimli yolcu uçağı üretilir. Altı kişilik, çift motorlu, gövdesi alüminyum kaplı ve yarım saat gibi kısa bir sürede bombardıman uçağına çevrilebilen Nu.D-38, salt Türk tasarımı bir uçaktır ve dünyada A sınıfı uçak kategorisine girer. Nuri Demirağ’ın havacılıkla ilişkisi sadece uçak üretimi ile sınırlı değil… Kesinlikle. Bu arada Nuri Demirağ, bugünkü Atatürk Havalimanı’nın bir kısmının üzerinde bulunduğu Elmas Çiftliği’ni satın alır ve üzerine bir uçuş sahası yaptırır. Bu alanın üzerine pilot ve teknisyen yetiştirmek üzere ‘Gök Okulu’ isimli bir okul kurar; uçak tamir atölyesi ve hangarlar yaptırır. Türk Hava Kurumu (THK), 1938 yılında Demirağ’a 10 okul uçağı ve 65 planör siparişi verir. Uçak ve planörlerin projelerini hazırlayan, Nuri Demirağ’ın sağ kolu Mühendis Selahattin Alan, ilk uçak hazır olduğunda çok heyecanlanır ve fazla uçuş tecrübesi “18 Ağustos 2010 tarihli Bakanlar Kurulu kararına göre Sivas Havaalanı’nın ismi ‘Nuri Demirağ Havaalanı’ olarak değiştirildi. Geç de olsa büyükbabamın hatırasına gösterilen bu vefa beni fazlasıyla mutlu etti.” olmamasına karşın ilk deneme uçuşunu kendisi yapmak ister. Eskişehir İnönü Havaalanı’ndaki törene katılmak üzere yola çıkar. Ancak Eskişehir’e iniş yaparken, alanın etrafında yağmur suyu birikmesin diye kazılan hendekleri fark etmez, uçağın tekerlekleri hendeğe takılır ve uçak takla atar. Selahattin Alan’ın hayatını kaybettiği bu kaza Nuri Demirağ’ın zor yıllarının da başlangıcı olur. THK, emniyetsiz ve şartlara uygun değil gerekçesiyle siparişi iptal eder. Nuri Demirağ uçaklarının güvenli olduğundan emindir, ama THK’yi ikna edemez ve olay yargıya yansır. Bağımsız kişiler olumlu rapor verdiyse de mahkemenin atadığı bilirkişi heyeti olumsuz rapor verir ve dava Nuri Demirağ aleyhine sonuçlanır. Ancak diğer taraftan Gök Okulu pilot yetiştirmeye devam eder ve binlerce saat uçuşa rağmen hiç kaza olmaz. II. Dünya Savaşı esnasında Avrupa ülkelerinden uçak talebi olur. Ancak dönemin hükümeti bir kararname çıkararak uçakların satışına engel olur. Atatürk tarafından desteklenen Nuri Demirağ, onun vefatından sonraki hükümetlerden ne yazık ki aynı ilgiyi göremez. Uçak pisti, fabrika ve etüt merkezinin bulunduğu alan 1950’lerde yok pahasına istimlak edilir. Uçaklar ise Nuri Demirağ’ın vefatından sonra hurdaya gider. Hâlbuki bu özverili girişim engellenmeseydi, uçak alımı için yurtdışına çıkan paranın bir kısmı ülkemizde kalacaktı ve belki bugün Türkiye kendi yolcu uçağını üretiyor olacaktı. Kim bilir! 1945’te siyasete atılan, 1954 seçimlerinde Demokrat Parti listesinden bağımsız Sivas milletvekili seçilen büyükbabam Nuri Demirağ, 1957 yılında meclis kürsüsünden, meclisteki kötü gidişi ağır bir dille eleştiren tarihi bir konuşma yapar ve çalışanlar arasındaki ücret adaletsizliğinin ortadan kaldırılmasını isteyen bir yasa teklifi sunar. Aynı yıl da aramızdan ayrılır. 23 24 BİREBİR GERÇEĞINDEN MODELINE OTOMOBIL TUTKUNU YUS UF HA NCI Küçük yaşlardan bu yana hem gerçek hem de model otomobillere büyük ilgi duyan Yusuf Hancı, THY HABOM A.Ş. ekibinde yardımcı teknisyen olarak görev yapıyor. Kendi kendine org çalmayı öğrenerek eşine küçük konserler veren Hancı, aynı zamanda Göztepe altyapısında top koşturmuş bir sağ açık. T HY HABOM A.Ş. ekibinde yardımcı teknisyen olarak çalışan Yusuf Hancı, küçük yaşlarda başlayan otomobil tutkusunu, “İlkokulda yaptığım resimlerin tamamında mutlaka otomobil çizerdim” sözleri ile anlatıyor. Otomobiller konusundaki bilgisi ile çevresindekilere de yardımcı olan Hancı, aynı zamanda oldukça kaliteli markalardan oluşan model otomobillere de evinin bir köşesinde yer ayırmış. Bize kendinizden bahseder misiniz? 1983 İzmir doğumluyum. Önce İzmir Atatürk Endüstri Meslek Lisesi Elektrik Bölümü’nden, daha sonra da Celal Bayar Üniversitesi Soma Meslek Yüksekokulu Elektrik Bölümü’nden mezun oldum. Üniversiteden sonra İzmir’de çeşitli firmalarda çalıştım. O sırada askerliğimi yapmak için bir süre iş hayatından uzaklaştım. 2011 yılının başında THY Teknik A.Ş.’nin sınavını kazandım. Eğitimin ilk dört ayını Nevşehir’de, sonraki iki ayını da İstanbul’da tamamladım. Temmuz 2011’de de yardımcı teknisyen unvanı ile işbaşı yaptım. Önce Revizyon Müdürlüğü’nde, daha sonra Hat Bakım Müdürlüğü’nde ve yeniden Revizyon Müdürlüğü’nde çalıştım. Şu anda ise THY HABOM A.Ş. ekibinde yer alıyorum. Kariyerimle ilgili yakın vadedeki hedefim lisansımı alarak yardımcı teknisyenlikten teknisyenliğe geçmek. Üç ayda bir yapılan sınavlarda başarılı olarak başlayacağım ve üç ila beş yıl sürecek bu dönemde bilgilerimi pekiştirme şansı da bulacağımı düşünüyorum. Evliyim. Kısmetse Nisan 2014’te bir oğlumuz olacak. Otomobillere özel bir ilginiz olduğunu biliyoruz. Bu ilgi ne zaman başladı ve nasıl devam etti? Altı-yedi yaşından bu yana otomobillere özel ilgim var. İlkokulda yaptığım resimlerin tamamında mutlaka otomobil çizerdim. 13-14 yaşında otomobil kullanmaya, o yaşlarda otomobile hevesli pek çok kişi gibi babamın otomobili ile eve yakın yerlerde tur atmaya başladım. İzmir’de bir otomobil fuarı olduğunda mutlaka takip ediyordum. Şimdi aynı şekilde İstanbul’daki fuarlara gidiyorum. Ehliyetimi aldığım ilk yıllarda İzmir Pınarbaşı’ndaki pist yarışlarına katılmayı bile düşündüm. Şu anda İzmir’de yaşıyor olsam yine düşünürdüm. Ancak İstanbul’da mesafelerin fazlalığı ve zaman kısıtı beni biraz uzak tutuyor bu tür girişimlerden. Bir de lisans sınavları ve başarılı olursam sonrasındaki süreç de oldukça yorucu olacak. Arkadaşlarımın çoğu otomobil satın almadan önce bana danışır. Ben de bütçelerine ve beklentilerine en uygun otomobili seçmeleri için elimden geleni yaparım. İlk kullandığınız otomobil ne markaydı? Şimdi ne kullanıyorsunuz? İlk olarak bir Anadol marka kamyonet kullandım. Şimdi ise Ford Fiesta kullanıyorum. Hem ekonomik hem de park edilmesi kolay; İstanbul trafiği için ideal olduğunu düşünüyorum. Takip ettiğiniz otomobil dergileri ya da internet siteleri var mı acaba? İkinci el otomobil satışı yapılan sitelerden piyasadaki gelişmeleri izliyorum. Ayrıca birkaç markanın bazı modellerini, kendi sitelerinden ve çeşitli forumlardan yakından takip ediyorum. Auto Show isimli otomobil dergisinin Kendimiz için bot, araçlarımız için kışlık lastik zamanı Birçok şeye olduğu gibi otomobillerimize de gereken değeri vermemiz, bakımlarını zamanında ve eksiksiz olarak yaptırmamız gerekiyor. Bu araçlarla kendimizi ve sevdiklerimizi taşıyoruz. Günlük, haftalık ve periyodik bakımlarını kuralına uygun şekilde yaptırmamız gerektiğini unutmayalım lütfen. Havaların soğumaya başladığı bugünlerde nasıl bot ya da kışlık ayakkabı kullanmaya başlıyorsak, otomobillerimiz için de kış lastikleri kullanmalıyız. Tutunmayı artırma özelliğine sahip bu lastiklerin yeri geldiğinde hayat kurtaracağını hatırlatmak isterim. Hava sıcaklığının sıfırın altına düştüğü yerlerde donmayı engellemenin tek yolu olan antifriz de bir diğer önemli kış hazırlığı. Tabii bu arada, emniyet kemeri takmayı; yorgun, dalgın ya da uykusuz şekilde araç kullanmamayı hatırlatma gereği duymuyorum. basıldığı dönemde onu okuyordum. Otomobil tutkunları genellikle maket/model otomobillere de düşkündür. Bu, sizin için de geçerli mi? Kesinlikle. Şu anda hepsi orijinal sekiz adet model otomobilim var. Bunlardan üçü Mustang, ikisi Lamborghini, birer tanesi de Pontiac, Ferrari ve Mercedes. Bunların bazılarını internetten, bazılarını ise model otomobil satan dükkânlardan satın aldım; birkaçı da hediye geldi. Evde kendime bir köşe ayırdım, tüm otomobiller orada duruyor. Hatta Mercedes model otomobil için fuarlardaki gibi dönen bir stand yaptım. Tabii yakında çocuğumuz doğunca, onun erişemeyeceği, korunaklı bir yere koyacağım bu araçları. Belki biraz da mesleğimden kaynaklı maket uçaklarla da ilgileniyorum. Üç maket uçağım bir de elektrik motorlu model helikopterim var. İleride model uçak satın almayı da düşünüyorum. Müzikle ve sporla, özellikle de futbolla herkesten biraz daha fazla ilgilisiniz… Evet. 15-16 yaşından beri amatör olarak org çalışıyorum. Bu alanda herhangi bir eğitim almadım. Evde küçük bir orgum var. Zaman zaman eşime konser veriyorum. Klasik diye tabir edebileceğimiz, herkesin az çok bildiği parçaları çalıyorum daha çok. Bateri, org dışında en fazla ilgimi çeken enstrüman. Bateri çalmayı da çok isterdim. Futbolla güçlü bir bağım, özel bir ilgim var. Ortaokul yıllarında Göztepe’nin altyapısında futbol oynuyordum. Lisede bronşit oldum ve futbola ara vermem gerekti. Ancak daha sonra ilk üniversitem olan Ankara Üniversitesi’ne bağlı Kastamonu Meslek Yüksekokulu’nda okurken Kastamonuspor’un PAF takımında, Manisa’ya yatay geçiş yapınca da Soma Sotesspor’da sağ açık mevkiinde oynadım. O yıllarda Hava Astsubay Meslek Yüksekokulu sınavlarına da halen hazırlanıyordum. Futbola, orada gireceğim spor sınavları için kondisyonumu korumak adına da devam ettim. Ancak daha sonra o sınavlara girmedim. Çalışma hayatının temposu içinde ancak arkadaşlarla halı sahada haftada bir maç yapıyoruz artık. 25 26 BİLGİ TEKNOLOJİLERİ SEKTÖRÜN T E-BELLEĞI BU SITEDE Temmuz ayında hayata geçirilen ‘THY Teknik Kütüphane’ uygulaması, şirket içinde ve sektördeki her tür yayının bir araya toplanmasını sağlayarak, mühendislik ve uçak bakımı konularında sektörün belleğini oluşturuyor. HY Teknik A.Ş. içerisindeki ve sektördeki her tür yayının bir araya toplanmasını amaçlayan ‘THY Teknik Kütüphane’ uygulaması hayata geçirildi. THY Teknik A.Ş. Mühendislik Başkanlığı için hazırlanan projeye Haziran 2013’te start verildi ve bir ay sonra uygulamaya kondu. Mühendislik Departmanı’nın kütüphanesinde bulunan havacılık ve mühendislik ile ilgili referans yayınların personele ödünç verilmesini ve bunun takibini sağlayan yazılım bu alandaki büyük bir eksikliği kapatıyor. Bunun yanı sıra bölümlerde ve çalışanlarda bulunan yayınların tek elde toplanarak, diğer bölümlerin ve çalışanların faydalanmasına olanak tanıyor. Kitaplar dışında 41 farklı derginin PDF yayın arşivlerinin tutulduğu yazılımda, dergiler PDF olarak indirilebildiği gibi site üzerinden de okunabiliyor. Proje, ileride üniversitelerle entegre olarak uzak kütüphanelerdeki dijital kitaplara ulaşmaya imkân verecek şekilde geliştirildi. Bu sayede çalışanların daha fazla kaynağa, daha hızlı ulaşması hedeflendi. “Yayınlar, sektörü daha yakından tanımamı sağladı” Reyyan Demir Beyazay / Strateji Planlama ve Projeler Müdürlüğü / Mühendis Proje, tek bir tıkla çok sayıda güncel kaynağa ulaşılmasını sağlayan şirketin en güzel uygulamalarından biri. Havacılık alanında geçmişte yayınlanmış veya yeni yayınlanan dergileri online olarak okuyabileceğiniz gibi basılı olarak da inceleyebiliyorsunuz. Kütüphane kısmında, özellikle mühendislik ve uçak bakımı alanlarında oldukça kaliteli kitaplar yer alıyor. Kitapçılarda veya piyasada bu kaynakları bulmamız mümkün değil. Basılı kitaplar haricinde, havacılık alanında yurtdışındaki üniversitelerde ve enstitülerde kullanılan pek çok yayın e-kitap olarak burada hizmete sunulmuş. Aylık dergileri düzenli olarak takip ediyorum ve sektörü tanıma açısından çok faydasını gördüm. Bu yayınlar sektörü daha yakından tanımamı sağladı. Özellikle genç mühendis arkadaşlarıma basılı ve e-kitap formatındaki kitapları okumalarını tavsiye ederim. Projede emeği geçen ve katkıda bulunan herkese teşekkür ediyorum. Yayınlara erişim kolaylaştı Suat Sağıroğlu / Bakım Mühendisliği Müdürü Uygulama, şirketimizin farklı bölümlerindeki tüm kitapları bir araya toplaması, havacılık ve mühendislik konularında birçok dergiye aynı portal üzerinden erişim imkânı sunması, şirketimiz çalışanlarının ilgi duyduğu alanlardaki kitap- lara ve dergilere kolaylıkla ulaşmasını sağlaması açısından son derece önemli. Bu nedenle, projedeki katkılarından dolayı Bilgi Teknolojileri Müdürlüğü’ndeki arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. 27 28 GEZİ-YORUM Mimari, tarih, hayat… Sırbistan Sırbistan, tarihi dokusu ile eğlenceli hayat anlayışını kaynaştırmayı başarmış köklü bir Doğu Avrupa ülkesi. 16 günde, beş ülkenin 11 şehrini gezen Hesap Ödenebilirlikleri ve Ödeme İşlemleri Uzmanı Samet Yılmaz, hem bizi bu ülkenin tarihinde küçük bir yolculuğa çıkarıyor hem de üç önemli şehrini tanıtıyor. Niş G ezime başlarken rotamı gösterecek sloganı ‘Eski Yugoslavya’yı keşfet’ olarak belirlemiştim. Gezimin genel hatlarını da gitmeden önce planlamıştım. Ancak her zaman evdeki hesap çarşıya uymuyor; özellikle de yollardayken. Rotamın biraz dışına çıkarak Bulgaristan’a da uğradım. Beş ülkede (Sırbistan, Hırvatistan, Bosna-Hersek, Karadağ ve Bulgaristan) 11 şehri (Belgrad, Novi Sad, Zagreb, Zadar, Split, Mostar, Saraybosna, Podgorica, Niş, Sofya ve Kırcaali) toplam 16 günde gezdim. Bu şehirlerden üçü (Belgrad, Novi Sad ve Niş) Sırbistan’daydı. Ben de size bu üç şehri ve gezimin Sırbistan bölümünü anlatacağım. Beyaz Şehir: Belgrad Tuna ve Sava nehirlerinin birleştiği platoda yer alan Belgrad, yaklaşık 1,2 milyonluk merkez nüfusu ile Güneydoğu Avrupa’nın en büyük şehirlerinden biri. ‘Beyaz Şehir’ anlamına gelen Belgrad, bu iki nehir tarafından coğrafi olarak üçe, ancak yapılaşma bakımından eski ve yeni şehir olarak ikiye ayrılıyor. Şehrin en önemli yapısı Belgrad Kalesi ve onun etrafındaki yapılardır. İki nehrin kesiştiği noktadaki bir tepenin üzerine kurulu olan kale, tarih boyunca şehrin savunmasında önemli rol oynamıştır. Bu sebeptendir ki, şehir, Osmanlı Dönemi’nde başarısızlıkla sonuçlanan kuşatmalar sonucunda, Kanuni Sultan Süleyman zamanında 250 bin kişilik bir ordu tarafından ancak fethedilebilmiştir. Fetihten sonra şehirdeki neredeyse bütün Ortodoks Hıristiyan nüfusun İstanbul’a -bugün Belgrad Ormanı olarak bilinen bölgeye- gönderildiği söylenir. Belgrad Konuştuğum Belgradlılar bana, “Bu kale sizden korunmak için yapıldı” şeklinde takıldı. Trg. Republike (Cumhuriyet Meydanı) olarak adlandırdıkları bölge, etrafındaki kafeler ve eğlence mekânları ile bizim Taksim Meydanı’nı çağrıştırıyor. Yeni Şehir’de Tuna Nehri kıyısında yer alan Kula Sibinjanin Janka bölgesi, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu mimarisine yakın tarzı ile Belgrad’ı ziyaret eden herkesin mutlaka görmesi gereken bir yer. Belgrad’ın olmazsa olmazlardan biri de Sırp asıllı ünlü mucit, fizikçi ve elektrofizik uzmanı Nicola Tesla Müzesi’ni gezmektir. Aslında dünyada o güne kadar var olan bilim ve teknoloji yapısını tam anlamıyla kökünden değiştirebilecek, kullanılan ve kullanılmayan birçok buluşa ve deneye imza atmasına rağmen Tesla’nın adı ders kitaplarında nadiren geçer. Tam bir beyin göçü örneği olan Nicola Tesla, ABD’ye gitmiş ve bu ülke adına birçok araştırmaya ve deneye imza atmıştır. Edison ile arasında amansız bir bilimsel mücadele geçmiştir. Bilim dünyasında, Edison’un onun fikirlerini ticarileştirmesi ile Tesla adının öne çıktığı söylenir. Özellikle elektrik üzerine yaptığı sayısız deney ve buluş vardır. 7 Ocak 1943 tarihinde, kendisine ait patentli 700 buluşla “en çok patent sahibi kişi” olarak dünya tarihine geçmiştir. Yaptığı tüm icatların patentini almış ve ticari hakkını kulanmış olsaydı, dünyanın en büyük mirasını bırakmış olacağı söylenir. Tesla, Wi-Fi, uzaktan kumanda, trafo gibi kullandığımız birçok icadın mucididir. Nisan 1999’da NATO güçleri tarafından bombalanan Belg- rad’ta yıkılan köprüler ve diğer yapılar onarılırken; dönemin Sırbistan Milli Savunma Bakanlığı Binası, gelecek kuşaklara aktarılmak için hâlâ o günkü hali ile korunuyor. Bu binanın, şu anki Sırbistan Dışişleri Bakanlığı Binası’nın tam karşısında yer alması nedeniyle, ülkeye gelen yabancı hükümet yetkililerine bir mesaj vermek amacıyla o şekilde bırakıldığını düşünüyorum. Müzikle tarihin buluştuğu yer: Novi Sad İçinden Tuna Nehri geçen, oldukça temiz ve düzenli bir şehir olan Novi Sad, verimli tarım arazilerinin bulunduğu Voyvodina Bölgesi’nin merkez şehridir. Şehrin en dikkat çekici yanlarından biri çok sayıda kişinin bisiklet kullanması ve bisiklet park alanlarının oldukça yaygın olmasıydı. Şehrin en önemli yapısı olan Petrovaradin Kalesi’nin bulunduğu alan, ziyaretçilerine eşsiz güzellikte bir manzara sunuyor. Manzaraya bakarken, şehre hâkim olan yönetimlerin mimari açıdan şehre bıraktığı mirasları net bir şekilde görmeniz mümkün. Petrovaradin Kalesi’nin bulunduğu alan aynı zamanda her yıl temmuz başında düzenlenen Exit Müzik Festivali’ne ev sahipliği yapıyor. Kıtanın bu alandaki en büyük organizasyonlarından biri olan festivale Avrupa’nın her yerinden gençler katılıyor. Oldukça başarılı olan bu festival, Hırvatistan’ın başkenti Zagreb’e de esin kaynağı olmuş ve Zagreb de ‘INmusic Festival’ isimli bir organizasyon düzenlemeye başlamış. Eski Yugoslavya’yı yakından tanıyalım… Geziye çıkmadan önce gideceğim yerlerin yapısını ve tarihini az çok araştırıp öyle yola çıkarım. Böylece baktığım, gördüğüm, duyduğum şeylere daha fazla değer ve anlam katabilirim. Bu nedenle size ‘Eski Yugoslavya’dan biraz bahsetmek istiyorum… Eski Yugoslavya, dünya siyaset tarihinde ‘stratejik’ diye nitelendirilen Balkanlar, Kafkaslar ve Ortadoğu’dan ilkinde yer almaktadır. O yüzden de bu bölgeler, tarih boyunca, buralara sahip olma ve yönetme arzusu içindeki büyük ülkelerin oyun alanı olmuştur. Bu bölgelerde kan ve gözyaşı aktığını günümüzde hâlâ görmekteyiz. 3 Ekim 1929’da ilan edilen Yugoslavya Krallığı, tarihte Yugoslavya adı ile kurulan ilk devlet olmuştur. Ülke, II. Dünya Savaşı ve Alman istilasından sonra, ünlü liderleri Josip Broz Tito önderliğinde 2 Aralık 1945 tarihinde Yugoslavya Demokratik Federal Cumhuriyeti adını almıştır. Altı ülkenin birleşiminden oluşan bu federal cumhuriyet, ilk olarak Slovenya’nın ayrıldığı 25 Haziran 1991 tarihine kadar büyük gelişmeler kaydetti. Öyle ki, Yugoslavya bir dönem -Almanya’dan sonra- Avrupa’nın ikinci büyük sanayileşmiş ülkesi konumundaydı. Sovyet Bloku’nun yıkılmaya başlaması ile iki Almanya birleşirken, ne hikmet ise Yugoslavya kendini kanlı bir iç savaşın ortasında buldu. Yıllarca iç içe yaşamış halklar birbirinin düşmanı oldu. 1995 yılında biten savaşın kazananı yoktu. Nişava Nehri kıyısında bir Osmanlı şehri: Niş Belgrad ve Novi Sad’tan sonra Sırbistan’ın en büyük üçüncü şehri olan Niş, ülkenin güneyinde yer alıyor. Ortasından geçen Nişava (Nišava) Nehri ve nehrin kenarında yer alan tarihi kale yüzyıllardır şehri selamlıyor. Birçok Osmanlı eserine ev sahipliği yapan bu kalenin içinde eski Osmanlı hamamının restore edilerek kafeye çevrildiğini görmeniz mümkün. Hatta bu kafeye hamam anlamına gelen “Xamam” ismi verilmiş. Osmanlı Dönemi yapılarından Bali Bey Cami’nin yanı sıra Osmanlı valilerinin ve devlet görevlilerinin kullandığı konaklar da bu kalenin içinde yer alıyor. Yeni şehre doğru ilerlediğinizde ise 2. Dünya Savaşı sırasında Nazilerin kullandığı bir esir kampı ile karşılaşıyorsunuz. Bu kamp şu anda açık hava müzesi olarak ziyaret ediliyor. Novi Sad 29 30 SAĞLIK REHBERİ Diyabet ve yolculuk Yapılan son çalışmalara göre ülkemizde her 100 kişiden 13-14’ü diyabetik. İnsülin hormonunun eksikliği veya etkisizliği sonucu ortaya çıkan hastalık, seyahat ederken bazı noktalara dikkat etmeyi gerektiriyor. Diyabetik hastaların yolculuk ederken yaşayabileceği sağlık sorunlarını Uzman Dr. Özlem Çelik bizimle paylaştı. D iyabet, halk arasında bilinen adıyla şeker hastalığı, insülin hormonunun eksikliği veya etkisizliği sonucu oluşan, ömür boyu süren kronik bir hastalıktır. Mutlak insülin eksikliği ile ortaya çıkan ‘Tip 1 Diyabet’, insülin direnci zemininde ilerleyici insülin etkisinde ve düzeyinde eksiklik sonucu ortaya çıkan Tip 2 Diyabet ve Gebelik Diyabeti en bilinen diyabet çeşitleridir. Son veriler (TURDEP-II Çalışması) ülkemizde diyabet sıklığının 20 yaş üzeri insanlarda yüzde 13,7 olduğunu göstermektedir. Hastalığın seyrinde ortaya çıkabilecek akut ve kronik komplikasyonlardan (göz, böbrek, kalp-damar, sinir hastalıkları) korunmak için tıbbi beslenme Diyabetik hastalar için seyahat notları • Diyabetik hastaların, seyahat ederken yaşayabileceği sağlık sorunları hakkında bilgilendirilmesi ve bazı önlemler alınması gerekir. • Hastanın diyabetik olduğunu belirten medikal alarm bileziği, diyabetik kimlik kartı gibi malzemeler hastanın yanında mutlaka bulunmalıdır. • Diyabetik hastaların seyahat çantasına, yedeği olacak şekilde ilaç, insülin, glukometre ve gerekli tıbbi malzemeler mutlaka konulmalıdır. • Özellikle uçakla yapılacak seyahat öncesinde seyahat planı (kalkış saati, yolculuk süresi, yemek saatleri, sunulan yemekler, varış saati) öğrenilerek hekim ve diyetisyen bilgilendirilmeli ve gerekli tedavi değişiklikleri yapılmalıdır. tedavisi, düzenli fiziksel egzersiz, anti-diyabetik ilaçların (ağız yoluyla alınan kan şekerini ayarlayan ilaçlar ve insülinler) düzenli kullanılması gerekir. Hasta, hekim, diyabet hemşiresi, beslenme ve diyet uzmanı işbirliği tedavide başarıyı artırır. Diyabet gibi kronik hastalığı olanların, seyahat ederken yaşayabilecekleri sağlık sorunları hakkında bilgilendirilmesi ve gerekli önlemlerin alınması önemlidir. Diyabetli olmak seyahate engel bir durum değildir. Ancak yemek düzenindeki değişiklikler, fizik aktivite artışı, seyahatte kan şekeri düzeyini etkilemektedir. Yolculuğa hazırlık Yolculuk öncesinde; hastanın diyabetik olduğunu, kullanması ve yanında bulundurması gereken ilaç ve tıbbi malzemelerin listesini (iğne ucu, glukometre, insülinler gibi), doktorun tıbbi önerilerini ve seyahat etmesine engel bir durumu olmadığını gösteren bir belge hazırlanmalıdır. Böylece ilaç ve tıbbi malzemeleri gümrük kontrolünden geçirmede ve uçağa sokmada sık sık yaşanan problemler engellenmiş olacaktır. Hastanın seyahat çantasında, yedeği olacak şekilde ilaçları, insülin kalemi ve uçları, insülin için soğutucu, yeterli miktarda şeker ölçüm çubuğu, lanset, glukometre ve ek pil bulundurulmalıdır. Yeterli miktarda su, özellikle hipoglisemi (kan şekeri düşüklüğü) sırasında kullanılmak üzere meyve suyu, kesme şeker, bisküvi veya glukoz tabletler alınmalıdır. Özellikle uçakla yapılacak seyahat öncesinde seyahat planı (kalkış saati, yolculuk süresi, yemek saatleri, sunulan yemekler, varış saati) öğrenilerek hekim ve diyetisyen bilgilendirilmeli, bunlara bağlı olarak gerekli tedavi değişiklikleri yapılmalıdır. Uzun uçuşlarda, insülin kullanan hastalarda uygulama şeması değiştirilmelidir. İnsülin kullanmayan hastalar uzun süren yolculuklarda etki süresi kısa antidiyabetik ilaçların kullanımı için hekime danışmalıdır. ise sonraki doz, yeni lokal zamanda, planlanmış saate uygun olarak aynen yapılmalıdır. Doğuya uçuşlarda gün kısalacağından uçuş öncesi normal doz yüzde 2-4 oranında azaltılarak uygulanır. Uçuşta kan şekeri ölçülür, gerekirse ek insülin yapılır. Varışta ise sonraki doz, yeni lokal zamanda, planlanmış saate uygun olarak aynen yapılmalıdır. Yolculuk boyunca 3-4 saatte bir ve saat değişikliği bölgelerinde kan şekeri ölçümü yapılmalı, kan şekeri 120-180 mg/dl düzeyinde tutulacak şekilde sürdürülmelidir. İnsülin kullanan hastalara ek öneriler İnsülin kullanan hastalara, gidilecek yere göre ek öneri ve bilgiler verilmelidir. Yerküremiz meridyenler esas alınarak zaman aralıklarına bölünmüştür. Dünya üzerinde kuzey-güney doğrultusunda ilerlediğiniz sürece aynı saat diliminde olacağınız için saat farkı oluşmaz. Bu nedenle diyabetik bir yolcunun öğün ve insülin enjeksiyon zamanlarında değişiklik olmayacaktır. Batıya doğru uçuşlarda gün uzayacağından uçuş öncesi normal doz uygulanır. Uçuşta süre sekiz saatten uzun ise ek insülin yapılmalıdır. Varış yerinde 31 GEÇEN SAYININ CEVABI: FİLATELİ 32 BULMACA Geçen sayının talihlileri Sezgin Özgür, Ebuzer Tanhan, Erdoğan Erman, Eray Şenver ve Kadir Kalkan 100 TL tutarında Teknosa hediye çeki kazandı. Anahtar kelimeyi 23 Aralık 2013 tarihine kadar [email protected] adresine gönderen beş kişi, yapılacak çekilişle 100’er TL tutarında IKEA hediye çeki kazanacak. ANAHTAR KELİME: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
Benzer belgeler
Untitled - Turkish Technic
Halkla İlişkiler Şefliği
Ferhat Yenibertiz
(Medya, Reklam & Halkla İlişkiler Şefi)
Pınar Yılmaz
(Yayın Koordinatörü, Uzman)
Cemal Gökgöz
(Medya, Reklam & Halkla İlişkiler, Muhabir)
THY TEKNİK A.Ş
K...