Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Transkript
Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
KDTP’nin 17 Kasým Parlamento Seçimlerindeki milletvelili ve belediye adaylarý ile söyleþi s a y f a 1 0 ’ da Seçim merkezlerinin sayısı artıyor Kosova seçime adım adım ilerlerken, seçim ile ilgili hazırlıklar da hız kazandı. Bu yıl ilk defa uygulanacak olan açık liste usulünün eski seçimlere nazaran hem daha uzun hem de karmaşık olacağından dolayı çeşitli önlemler alınıyor. AGİT ve Merkez Seçim Komisyonunun önlemlerinden biri oy kullanılacak olan seçim merkezlerinin sayısını artırmak oldu. Sarnıç: Desteğe Devam sa y f a 2 ’ de KOSOVA TÜRKLERÝ`NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ SAYI: 399 YIL: 9 Dışişleri Bakanları Kosova’yı Solana’dan dinledi Perþembe, 18 Ekim 2007 Fiyatý: 0.50 B Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yüksek temsilcisi Haviyer Solana Lüksembourg’da düzenlenen AB Bakanlar kurulu toplantısında Kosova statüsünün belirlenmesi ile ilgili bugüne kadar yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Toplantıda, bugüne kadar taraflar ile yapılan temaslar ve çalışmalar hakkında dışişleri bakanlarını bilgilendiren Solana, Kosova’da görevi devralmak için bekleyen AB’nin bu yöndeki çalışmaları konusunda da açıklamalarda bulundu. Lüksembourg’da düzenlenen AB Bakanlar Kurulu toplantısına katılan 27 ülke Dışişleri bakanları toplantı ardından bir bildiri yayınladı. Bildiride, Kosova sürecinin belirlenme sürecine katılan bütün tarafları sorunun çözümü için yapıcı, bilinçli olmaya davet ediliyor. Dışişleri Bakanları, Troyka çerçevesinde çalışmalarını sürdüren AB temsilcisi Wolfgang İşinger’in çalışmalarının dün olduğu gibi bugünde desteklendiğine vurgu yaptılar. d e v a mı s a y f a 2 ’ d e sa y f a 3 ’ t e Baðýmsýzlýk bitmiþ bir iþtir Kosova Baþkaný Fatmir Seydiu, özel bir üniversitede yaptýðý sunumda Kosova’nýn statü sürecini deðerlendirdi. Baðýmsýzlýðýn bitmiþ bir iþ olduðunu söyleyen Seydiu, eninde sonunda Ahtisari paketinde öngörülenlerin gündeme geleceðini dile getirdi. Kosova sorununun sürekli bir Avrupa’nın iç sorunu olduğunu ifade eden AB Dışişleri Bakanları, Lüksembourg’da Kosova statü süreci ile ilgili Solana’dan bilgi aldı. Toplantı ardından yayınlanan bildiri ile taraflar yapıcı olmaya davet edilirken, taraflar arasında yapılan görüşmelerin desteklendiğine vurgu yapıldı. A Sarnıç: "Türkiye Cumhuriyeti, Kosova'ya olan desteğini bundan sonra da sürdürecektir" Müzakere heyeti yurda döndü Kosova statü görüşmeleri çerçevesinde Sırbistan heyeti ile bire bir görüşmeler için Brüksel’de bulunan Kosova müzakere heyeti pazartesi Kosova’ya döndü. Müzakere heyeti üyeleri havalimanında düzenledikleri basın toplantısında Sırbistan’ın ortaya atmış olduğu fikirleri hiçbir zaman kabul etmeyeceklerinin altını çizdiler. M üzakere heyetine başkanlık eden Kosova başkanı Fatmir Seydiu, yaptığı açıklamada görüşmelerde tarafların önceki görüşmelerde olduğu gibi kendi tutumlarını ortaya attıklarını belirtti. Troyka’nın çalışmalarını değerlendiren Seydiu, “Troyka’nın görüşmelerde somut bir önerisi olmadı. Zaten Troyka’nın sorunu çözmek için öneri ortaya atma hakkı da bulunmamaktadır. Troyka’nın bu süreçte yönetici rolü vardır. Troyka üyelerinin şimdiye dek yapılan görüşmeleri dürüst bir şekilde yürüttüklerini söyleyebilirim. Artık bütün çalışmalarımızı sürecin bir an önce tamamlanması için harcayacağız” dedi. de v a m ı sa y f a 4 ’ t e K osova Baþkaný Fatmir Seydiu “Dardania” Üniversitesinde “Kosova: Bugün, Karþýtlýklar ve Perspektifi” konulu bir teblið sundu. Baþkan Seydiu sunduðu tebliðde Kosova’nýn geleceði üzerine durup vatandaþlarý ilgilendiren bazý sorunlara da deðindi. Seydiu, Kosova kurumlarýnýn bugüne dek her seviyede yaptýklarý çalýþmalar sonucu uluslararasý toplumun önünde baðýmsýzlýðý hak ettiðini söyledi. Baþkan Seydiu “Tüm süreç boyunca bizleri parçalama eðilimleri mevcuttu. Öte yandan Sýrbistan da Kosova statüsü sürecini komplike etme giriþimlerinde bulundu. Müzakere ekibi olarak tüm bu engelleri aþmayý baþardýk. Uluslararasý toplum tarafýndan desteklenen Marthi Ahtisari’nin paket önerisinin yürürlüðe girmesini bekliyoruz” dedi. Marthi Ahtisari tarafýndan hazýrlanan Kosova paket önerisinin mükemel olmadýðýný belirten Seydiu, bu süreçte Kosova’nýn yalnýz olmadýðýný ve uluslararasý toplumun desteðine gereksinim duyulmadýðýný söyledi. Sýrp tarafý ile yapýlan görüþmelere deðinen Baþkan Seydiu Kosova tarafýnýn dostluk anlaþmasý ile görüþmelere yeni bir boyut açtýðýný söyledi. Kosova’nýn, Marthi Ahtisari’nin paketi ile öngörülen ilkeleri Sýrbistanla görüþmeye hazýr olduðunu belirten Baþkan Seydiu ancak Kosova’da yaþanan cinayetleri affetmeye hazýr olmadýðýný söyledi. 10 Aralýða dek BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun’a Üçlü tarafýndan rapor sunulacaðýný belirten Baþkan Seydiu, Kosova’nýn uluslararasý birlik tarafýndan saptanan görüþmelere sonsuza dek katýlmaya niyetli olmadýðýný ifade etti. Kosova uluslararasý birliði ile iþbirliðinde bulunacaðýný belirten Baþkan Seydiu ayný zamanda onlardan destek bekleyeceðini söyledi. Kosova sürecinin kimsenin deneyi olamayacaðýný belirten Baþkan Seydiu, ne Sýrbistan ne de diðer ülkelerin bunu engelleme hakký olmadýðýný söyledi. Baþkan Seydiu “Biz Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tamamlanmýþ bir gerçek olarak algýlýyoruz” dedi. Kosova’nýn sürekli para militarlardan tehdit altýnda olduðunu belirten Baþkan Seydiu özellikle bu tehdidin Sýrbistan strüktürleri tarafýndan desteklendiðini söyledi. Kosova Seçim merkezlerinin sayısı artıyor Kosova seçime adım adım ilerlerken, seçim ile ilgili hazırlıklar da hız kazandı. Bu yıl ilk defa uygulanacak olan açık liste usulünün eski seçimlere nazaran hem daha uzun hem de karmaşık olacağından dolayı çeşitli önlemler alınıyor. AGİT ve Merkez Seçim Komisyonunun önlemlerinden biri oy kullanılacak olan seçim merkezlerinin sayısını artırmak oldu. K osova’da 17 Kasımda yapılacak merkez ve yerel seçimlere bir aylık bir süre kalmış bulunuyor. Önümüzdeki günlerde partilerin seçim kampanyaları ile seçim süreci tam anlamıyla başlayacaktır. Kosova tarihinde ilk defa açık listelerle seçimlere gidilmesinin hem seçimlerin daha uzun hem de daha bileşikleştireceği ile ilgili çeşitli saptamalar yapılıyor. Kosova Merkezi Seçim komisyonu bunları göz önünde bulundurarak seçim merkezlerin sayısının artırmasını kararlaştırdı. AGİT ve Merkezi Seçim Komisyonu 621 seçim merkezinde 2.247 oy kullanma noktasının açılmasını kararlaştırdı. Kosova Merkezi Seçim Komisyonu Başkanı Mazlum Baraliu, 17 Kasımda yapılacak olan seçimlerde, seçim yerlerinde kalabalığı önlemek için seçim merkezlerinin sayısını artırma kararı aldıklarını ve bu uygulamanın sorunları çözebileceğini söyledi. Baraliu, 17 Kasımda yapılacak olan seçimlerde 2004 yılındaki seçimlere kıyasen 64 seçim merkezi ve 585 oylama yerinin daha fazla olacağını söyledi. Baraliu, seçim merkezlerinin artırılmasının açık liste usulünden dolayı çıkabilecek olan sorunları gidermek adına yapıldığını belirtti. AGİT Basın sözcüsü Sven Lindholm yaptığı açıklamada oy kullanım esnasında zamanlama ile ilgili bir sorun olmayacağını ifade ederken, “Oy verme işleminin sona ermesinden sonra seçim merkezinde oyunu kullanmamış 100 bulunursa onların da oylarını kullanmaları için zemin hazırlanacaktır” dedi. Seçimlerin zaman sıkışıklığı nedeniyle ileri bir tarihe ertelenme olasılığının söz konusun olmadığını ifade eden Lindholm, “Seçimlerin ertelenmesi şu an gündemimizde bulunmamaktadır. Seçimler 17 Kasımda yapılacaktır. Kosova Merkez Seçim Komisyonu ve diğer kuruluşlar seçimlerin bu tarihte yapılması için çalışmalarını aralıksız sürdürmektedir” dedi. Seçmen oyunu nasıl kullanacak? Bu seçimlerde geçen seçimlere kıyasen açık listeli proporsiyonel sistem uygulamaya konulacak. Geçen seçimlerde seçimler oylarını partiye verirken bu seçimlerde parti üzerinden listelerde yer alan istediği adaya verebilecek. Kosova tarihinde ilk defa üç seçim yani, genel, yerel ve belediye başkanlık seçimi bir arada yapılacak. Seçmen, genel ve yerel aday listelerinden en fazla 10 adaya oyunu verebilecek. Seçmen 10 adaydan fazla adayı işaretlediği takdirde ilk 10 adaya verilmiş oylar sayılacaktır. Genel ve yerel seçimlere kıyasen belediye başkanlık seçimi daha kolay ve basit yapılacaktır. Seçmen burada var olan adaylardan birine oyunu verebilecek. Bu yeni seçim sisteminde oy kullanma süresinin eskiye nazaran çok daha uzun olması bekleniyor. İtiraz Komisyonu kuruldu Kosova’da 17 Kasımda düzenlenecek olan seçimlerin sorunsuz yapılabilmesi için Merkez Seçim İtiraz komisyonu kuruldu. Kosova Merkezi Seçim komisyonu tarafından kurulan komisyonun kuruluş amacı seçim sürecinin izlenmesi, seçimlere katılacak olan oluşumların seçimlerle ilgili yapacakları itirazları incelemek ve karar bağlamak, seçim kurallarını ihlal edecek olan siyasi oluşumları para cezası ile cezalandırmak olacaktır. Beş kişiden oluşacak itiraz komisyonu iki yabancı ve üç Kosovalı üyeden oluşacak. Komisyon Norbert Koster Başkan, Denis Luebke, Rifat Zülfiu, Osman Tmava ve Ümer Hoca’dan oluşturuldu. Komisyon Başkanı Norbert Koster, “Komisyonun düzenlenmesi itiraz komisyonu çalışmalar çerçevesini belli etmek demektir. Bu komisyonun çalışması seçimler için büyük önem arz etmektedir. Bu yeni düzenleme, seçimlerle ilgili yapılacak olan her tür itirazların komisyona havale edilmesine izin vermektedir” dedi. Koster, komisyonun esas amacı objektif bir şekilde görevini kısa bir zaman içinde yerine getirmek, tarafsız olmak oluğunu ifade etti. Koster, çalışmalarında tarafsız olacakları sözünü verirken bütün Kosova vatandaşlarını kendilerine güvenmeye davet etti. Perþembe, 18 Ekim 2007 Baðýmsýzlýk herkes için kazançtýr” 2 Kosova statüsünün artýk çözüm zamaný geldiðini ifade eden Baþbakan Çeku, Kosova’nýn baðýmsýz olmasýnýn herkesi kazançlý çýkaracaðýný belirtirken, baðýmsýz Kosova’nýn Kosova’daki Sýrplarýn durumu güçleneceðini ve Sýrbistan’ýn AB’ye taþýyacaðýný söyledi. B aþbakan Çeku Lubljana’da yayýnlanan “Delo” gazetesine Kosova’nýn geleceði ile ilgili önemli açýklmalarda bulundu. Kosova halkýnýn artýk çözümsüzlükten býktýðýný ve statükonun iþlevsel hale geldiðini ifade eden Çeku, artýk Kosova için tek çözümün baðýmsýzlýk olduðunu söyledi. Çeku, “Kosova’nýn nihai statüsü havada bulunmuyor. Kosova’nýn baðýmsýzlýðý artýk kaçýnýlmaz bir gerçektir. Herkesin artýk bu gerçeði kabul etmesi gerekiyor” dedi. Marthi Ahtisari’nin Kosova çözüm öneri paketi hakkýndaki sorularý da yanýtlayan Baþbakan Çeku, “Görüþme sürecinin tamamlanmasýndan sonra Ahtisari’nin çözüm öneri paketi Kosova’da çok uluslu bir toplumun kurulmasýna, bölge istikrarýnýn saðlanmasýna ve baðýmsýzlýðýn ilaný için en iyi temel olacaðýna herkes þahit olacaktýr” dedi. Bazý devletlerin Kosova’nýn baðýmsýzlýk sürecinin yavaþlatmasýna yada önlemesine karþý çýktýðýný hatýrlatan Çeku, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn sadece bölgeye deðil de AB’ye de istikrar getireceðini söyledi. Çeku, “Hepimiz çocuklarýmýz için barýþ ve istikrarýn saðlanmasýndan yanayýz. Bu olumsuz bir þey deðildir. Bu temel insan hakkýdýr” dedi. Sýrbistan ile yapýlan görüþmeleri deðerlendiren Çeku, görüþmelerin ölü noktadan ileriye doðru gitmesinden yana olduðunu ifade ederken, “Sýrbistan’ýn Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný hemen kabul etmesini beklemiyoruz. Çünkü bu onlar için büyük bir geliþmedir. Kosova Belgrat’ýn yanlýþ siyasetinin aynasý niteliðindedir” dedi. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn Sýrbistan’a da birþeyler kazandýracaðýný ifade eden Çeku, baðýmsýz Kosova’nýn Kosova’daki Sýrplarýn durumu güçleneceðini ve Sýrbistan’ýn AB’ye taþýyacaðýný söyledi. T Dışişleri Bakanları Kosova’yı Solana’dan dinledi oplantı ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan AB Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yüksek temsilcisi Haviyer Solana, şimdiye dek yapılan görüşmelerin beklediklerinden daha olumlu bir havada geçtiğini ifade ederken, “Sürecin başarılı bir şekilde sonuçlanacağı ile ilgili kimse garanti veremeyeceğinden taraflar arasında yapılan görüşmelerde belli konular ele alındı. Tarafların bir anlaşmaya varma ihtimali de bulunuyor. Eski görüşmelere oranla bu ek görüşmelerin daha olumlu ve yapıcı olduğunu söyleyebilirim” dedi. Solana, tarafların aralarında bir anlaşmaya varmaları için ellerinden gelen çabayı sarf etmesi gerektiğini ifade ederken, sorunun çözümünde yasal yollara baş vurmanın büyük önem taşıdığını söyledi. Solana, “AB misyonunun Kosova’da görev alabilmesi için birlik içinde bu konuda beraberliğin sağlanması çok büyük önem taşımaktadır. Bunu için AB, BM ve Genel sekreter Ban Ki Mun, Kosova’da AB misyonun görevi devralabilmesi için yasal yolları bulmaya çalışıyorlar” dedi. AB’nin Kosova’da yetkileri devralmaya hazır olduğunu belirten Solana, bunun gerçekleşmesi için her tür olasılığı göz önünde bulundurduklarını söyledi. 3 Perþembe, 18 Ekim 2007 Kosova Sarnıç: "Türkiye Cumhuriyeti, Kosova'ya olan desteğini bundan sonra da sürdürecektir" Sarnıç: Desteğe Devam G ü ze l s ö zl e r Geçmiþi hatýrlamayanlar onu bir kere daha yaþamak zorunda kalýrlar. (GEORGE SANTAYANA) Kosova Türk Eşgüdüm Bürosu Başkanı Mustafa Sarnıç, Ramazan Bayramı için yayınladığı bayram mesajında Kosova'nın önündeki sürecin kalıcı barış, istikrar ve refah sağlayacak şekilde sonuçlanmasını dilediğini söyledi. T ürkiye Cumhuriyeti Kosova Türk Eşgüdüm Bürosu Başkanı Mustafa Sarnıç, Ramazan Bayramı dolayısıyla yayınladığı bildiride, Kosova'nın geleceğine ilişkin önemli gelişmelerin yaşanmakta olduğu bugünlerde ve bayramın da getirdiği iyimserlik ortamı içerisinde, önümüzdeki sürecin Kosova'da kalıcı barış, istikrar ve refah sağlayacak şekilde sonuçlanmasını dilediğini kaydetti. Sarnıç, "Öncelikle şahsım, mesai arkadaşlarım ve Kosova'da ofisimize bağlı olarak görev yapmakta olan uzmanlık kuruluşlarımızın temsilcileri adına, soydaşlarımızın ve Kosova'da yaşayan tüm Müslüman halkın Ramazan Bayramı'nı en içten dileklerimle kutlarım. Kosova'nın geleceğine ilişkin önemli gelişmelerin yaşanmakta olduğu bugünlerde ve bayramın da getirdiği iyimserlik ortamı içerisinde, önümüzdeki sürecin Kosova'da kalıcı barış, istikrar ve refah sağlayacak şekilde sonuçlanmasını diliyorum. Kosova'daki halkların, yaşamlarını, bayram günlerinde olduğu gibi, gerginliklerden uzak, huzur ve sükun içerisinde sürdürmeleri ve yarınlarından endişe duymamaları en doğal haklarını oluşturmaktadır. Ayrıca, bireylerin içerisinde yaşadıkları toplumun ekonomik kalkınmasına katkıda bulunabilmeleri için nitelikli bir eğitim almaları ve iş piyasasında istihdam edilebilmeleri büyük önem taşımaktadır. Kosova ile köklü tarihi, kültürel ve insani bağları olan Türkiye Cumhuriyeti, bu anlamda, Kosova'da görev yapan tüm kurumlarıyla, başta altyapı/kapasite geliştirme, eğitim, sağlık, kültür ve bilim olmak üzere, değişik alanlara yayılan işbirliği projelerini başarıyla yürütmektedir. Türkiye Cumhuriyeti, Kosova'ya olan desteğini bundan sonra da sürdürecektir" dedi. Enis TABAK Cas ey: Tek çözüm b að ýmsýzlýk Baðýmsýzlýða koþan Kosova’nýn en büyük destekçisi olan ABD’nin bu yönde desteðini sürdürmeye devam ediyor. Dýþiþleri Bakanlýðý Sözcüsü Tom Casey düzenlediði basýn toplantýsýnda Kosova için tek çözüm yolunun baðýmsýzlýk olduðunu söyledi. A BD Dýþiþleri Bakanlýðý Sözcüsü Tom Casey, Washington’da düzenlediði basýn toplantýsýnda ABD’nin Kosova ile ilgili tutumunu yineledi. Casey, ABD olarak artýk Kosova sorunun çözülmesi gerekliliðine iþaret ederken, Kosova için tek çözümün baðýmsýzlýk olduðunu söyledi. Taraflarýn aralarýnda bir anlaþmaya varmamalarý durumunda tekrar eski sürece dönüleceðini hatýrlatan Casey, bundan sonra BM Kosova nihai statü özel temsilcisi Marti Ahtisaari tarafýndan Kosova’ya uluslararasý deneyim altýnda baðýmsýzlýk öneren planýn hayata geçirileceðini söyledi. Casey, Troyka’nýn BM Genel Sekreterine rapor sunulmasýndan sonra anlaþma saðlanamazsa tek çözüm yolu Ahtisari çözüm önerisi kalýyor” dedi. Ýþinger, taraflarý uzlaþmaya davet etti Kosova sorununa çözüm için Temas Artý Gurubu Troykasý arabuluculuðunda yapýlan ek görüþmeleri taraflar için son þans olarak deðerlendiren Troyka’nýn AB Temsilcisi Ýþinger, her iki tarafý da bu þansý deðerlendiremeye davet etti. T emas Artý Gurubu Troykasý’nýn AB temsilcisi Volfgang Ýþinger Rusya “Komersant” gazetesine Kosova’nýn geleceði ile ilgili önemli açýklamalarda bulundu. Priþtine ile Belgrat arasýnda süren görüþmeleri taraflarýn aralarýnda bir anlaþmaya varmalarý için son bir þans olarak nitelendiren Ýþinger, bu konuda pek de iyimser olmadýðýný söyledi. Ýþinger, “Her iki tarafý da tatmin etmeyecek bir anlaþma imzalanabilir. Ama Priþtine ve Belgrat’ýn görüþerek bir anlaþmaya varacaklarýna inanmýyorum. Biz Temas Artý Gurubu Troykasý olarak taraflara anlaþma ile ilgili bir öneride bulunabiliriz. Taraflarýn aralarýnda bir anlaþmaya varýp varamayacaðý ile ilgili pek de iyimser olmadýðýmý ifade ettim. Çözüm için her zaman þans vardýr. Ama bu ihtimalin çok düþük olduðu da bir gerçek” dedi. Taraflar arasýnda görüþmelerin baþarýsýzlýkla sonuçlanmasý durumunda AB Kosova’nýn tek yanlý baðýmsýzlýðýný tanýyýp tanýmayacaðý ile ilgili sorusuna Ýþinger, “Görüþmelerin sonucu ne olursa olsun AB üyeleri arasýnda birlik saðlanacaktýr. AB’nin 10 Aralýktan sonra üyeleri arasýnda birliði koruyacaðýna inanýyorum. Tek taraflý çözüme gelince, biz bu tür çözümden yana deðiliz. Tek taraflý karar alýndýðý takdirde AB birlik içinde ortak bir tutum alacaktýr. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýmak yada tanýmamak konusunda AB deðil, üyeler sorumludur. Bu yüzden de her ne olursa olsun beraber hareket etmeye çalýþacaðýz” dedi. BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun’un Kosova’da durumun böyle kalamayacaðý sözünü hatýrlatan Ýþinger, “Ýlerideki üç ya da beþ yýl deðil, bu sorun en kýsa zaman diliminde çözülmelidir” dedi. Kosova’da “Hong Kong” modelinin uygulanmasýnýn mümkün olmadýðýný belirten Ýþinger, Kosova’nýn parçalanmasýnýn da gündemde bulunmadýðýný belirtti. Kosova statü sürecine çözüm bulunmasý için Rusya’nýn hala desteðinin kazanýlmadýðýnýn altýný çizen Ýþinger, Kosova sorununun sui generis bir olaya tekabül ettiðini söyledi. Ýþinger Moskova ziyareti sýrasýnda Rusya Dýþiþleri Bakaný Sergey Lavrov ve Troyka’nýn Rusya temsilcisi Alleksandar Boçan Harçenko ile de bir araya geldi. 4 Kosova Yağcılar Ankara’da Müzakere heyeti yurda döndü Perþembe, 18 Ekim 2007 K osova Demokratik Türk Partisi-KDTP Genel Başkanı ve milletvekili Mahir Yağcılar üst düzey temaslarda bulunmak üzere Ankara’ya gitti. Mamuşa Milletvekili Rıfat Krasniç ile birlikte Ankara’ya giden olan Yağcılar, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bakanı Mustafa Sait Yazıcıoğlu ve diğer üst düzey yetkililerle bir araya gelmesi bekleniyor. Yağcılar, Ankara ziyaretleri çerçevesinde 17 Kasım’da Kosova’da gerçekleşecek olan genel ve yerel seçimlerle ilgili bilgi vereceklerini ve moral desteği isteyeceklerini söyledi. Yağcılar: “Türkiye Cumhuriyeti Kosova’ya özellikle Kosova Türklerine her zaman sahip çıkmıştır. Türkiye ile Kosova arasında özel bir dostluk bağı vardır. Ziyaretimiz çerçevesinde seçim öncesi moral desteği ve seçim çalışmaları hakkında görüşmelerde bulunup destek isteyeceğiz. Ayrıca temmuz ayında Türkiye’de gerçekleşen seçimler ardından kurulan yeni hükümeti ve de yeni Cumhurbaşkanını tebrik edeceğiz”dedi. Enis TABAK Sarkozy ve Putin Kosova’yý görüþtü R usya ziyaretinde bulunan Fransa Baþkaný Nikola Sarkozy, Moskova’da Rusya Baþkaný Vladimir Putin ile bir araya geldiði görüþmede Kosova sorununu masaya yatýrýldý. Sarkozy, Rusya Baþkaný Putin’i Kosova sorunu ile ilgili tutumunu deðiþtirme konusunda bütün ýsrarlarýna raðmen Putin’in Kosova konusunda tutumunu deðiþtiremediði ve görüþmede Rusya’nýn eskiden beri savunduðu tutumunu tekrarladýðý bildirildi. Sarkozy, görüþme sonrasýnda yaptýðý açýklamada her iki tarafý da küçümsemeyecek bir çözüm bulunmasýnýn önemine iþaret ederken, “Rusya’nýn da yer alacaðý, Avrupa’nýn sorunla ilgili ortak bir tutuma varmasý büyük önem arz etmektedir. Kosova, Avrupa’nýn sorunudur” dedi. Putin ile gerçekleþtirdiði görüþmede Ýran ile Kosova konularýnda ortak fikir birliðine vardýklarýný ifade eden Sarkozy, Putin’in Kosova statüsünün belirlenmesi konusuna “kapanýk” olmadýðýný söyledi. AB üyeleri arasýnda Kosova konusunda bir fikir birliðine varmalarý gerekliliðine iþaret eden Sarkozy, “Rusya, Kosova konusunda AB ile konulmaya hazýr olduðunu dile getirdi” dedi. : 3 99 ý y a S KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ Haftalýk gazete Sahibi ve Genel Müdürü: Mehmet BÜTÜÇ Genel Yayın Yönetmeni: Esin MUZBEG Kosova statü görüþmeleri çerçevesinde Sýrbistan heyeti ile bire bir görüþmeler için Brüksel’de bulunan Kosova müzakere heyeti pazartesi Kosova’ya döndü. Müzakere heyeti üyeleri havalimanýnda düzenledikleri basýn toplantýsýnda Sýrbistan’ýn ortaya atmýþ olduðu fikirleri hiçbir zaman kabul etmeyeceklerinin altýný çizdiler. M üzakere heyetine baþkanlýk eden Kosova baþkaný Fatmir Seydiu, yaptýðý açýklamada görüþmelerde taraflarýn önceki görüþmelerde olduðu gibi kendi tutumlarýný ortaya attýklarýný belirtti. Troyka’nýn çalýþmalarýný deðerlendiren Seydiu, “Troyka’nýn görüþmelerde somut bir önerisi olmadý. Zaten Troyka’nýn sorunu çözmek için öneri ortaya atma hakký da bulunmamaktadýr. Troyka’nýn bu süreçte yönetici rolü vardýr. Troyka üyelerinin þimdiye dek yapýlan görüþmeleri dürüst bir þekilde yürüttüklerini söyleyebilirim. Artýk bütün çalýþmalarýmýzý sürecin bir an önce tamamlanmasý için harcayacaðýz” dedi. Brüksel’de taraflar arasýnda yapýlan görüþmeleri de deðerlendiren Seydiu, “Görüþmeler planlandýðýndan bir saat daha uzun yani yaklaþýk olarak beþ saat kadar sürdü. Görüþmede Kosova’nýn kýsa bir zaman içinde baðýmsýzlýðýnýn tanýmasý için her tür delilleri ortaya attýk. Troyka ve uluslararasý toplum artýk Kosova’nýn baðýmsýzlýk sürecinin hýzlanmasý gerekiyor” dedi. Önümüzdeki pazartesi günü Viyana’da Sýrp tarafý ile yeniden bir araya gelineceðini hatýrlatan Seydiu, Kosova sürecinin bir an önce tamamlanmasý için bütün eforun kullanýlacaðýný söyledi. Taraflarýn arasýnda sürdürülen görüþmelerin baþarýsýzlýkla sonuçlanmasý durumunda Kosova’nýn tek taraflý olarak baðýmsýzlýðýný ilan edip etmeyeceði sorusuna Seydiu, “Gayemizin yerine gelmesi için þartlar mevcuttur. Bunun yýl içinde gerçekleþmesi için çaba sarf edeceðiz” dedi. Kosova’da 17 Kasýmda yapýlacak olan merkez ve yerel seçimler konusuna da deðinen Seydiu, seçimlerin Kosova’nýn baðýmsýzlýk sürecine etki etmeyeceðini söyledi. Çeku: Baðýmsýzlýk müzakere edilmez Müzakere heyeti üyesi Baþbakan Agim Çeku, yaptýðý açýklamada Kosova’nýn baðýmsýzlýðý için kimseyle müzakere masasýna oturulmayacaðýný ifade ederken, baðýmsýzlýk dýþýnda her tür teknik konularýn görüþülebileceðini söyledi. Çeku, “Biz baðýmsýzlýðý müzakere etmeyeceðiz. Ahtisari’nin çözüm öneri paketi dýþýnda bir anlaþma yapma hakkýmýz da yoktur” dedi. Merkel Putin’i kandýramadý Uluslararasý toplumun en çok meþgul olduðu sorunlarýn baþýnda bulunan Kosova sorunu ile ilgili çözüm arayýþlarý aralýksýz sürdürülüyor. Sorunun çözümü karþýsýnda en büyük engel olan Rusya’yý süreç içinde daha yapýcý olmaya davet eden Almanya Baþbakaný Merkel, amacýna ulaþamadý. A lmanya’nýn Visbaden kentinde bir araya gelen Almanya Baþbakaný Angelina Merkel ve Rusya Baþkaný Vladimir Putin görüþmelerinde Kosova konusunu masaya yatýrdýlar. Merkel ve Putin, görüþme ardýndan düzenledikleri ortak basýn toplantýsýnda Almanya ve Rusya’nýn dünyadaki mevcut sorunlarý beraberce çözüme kavuþturulmasý ile ilgili ortak hareket etme kararý Yazı İşleri Müdürü: Sencar KARAMUÇO Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO Kültür: Ýskender MUZBEG Yayýn Koordinatörü: Taner GÜÇLÜTÜRK Balkan ve Ankara Muhabiri: Erhan TÜRBEDAR Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK Kadýn: Sezen HASKUKA Spor: Ýsmail MAKASÇÝ Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ Yazýlarda ortaya atýlan fikirler, yazarlara aittir. Gazetemizin resmi görüþü deðildir. Yazýlarýn sorumluluðu yazarlara aittir. e-mail: [email protected] [email protected] Adres: Adem Yaþari No: 8, Prizren/Kosova Tel. 029 623 503 Fax: + 381 (0)29 623 503 aldýklarýný ifade ettiler. Kosova konusunda Rusya’yý daha yapýcý olmaya davet ettiðini ifade eden Merkel, bu konuda fazla baþarýlý olduðunu söyleyemeyeceðini belirtti. Putin, basýn toplantýsýnda yaptýðý açýklamasýnda dünyadaki bütün sorunlarýn anlaþmalar yolu ile çözülmesi gerekliliðine iþaret etti. Diðer taraftan iki ülke Dýþiþleri Bakanlarý Frank Valter Þtaynmayer ve Sergey Lavrov da görüþmelerinde Kosova konusunu ele aldýlar. Almanya Dýþiþleri bakanlýðý tarafýndan görüþme ile ilgili yayýnlanan bildiride hem Almanya hem de Rusya’nýn Troyka’nýn Kosova statüsü ile ilgili çalýþmalarýný desteklediði ifade edilirken, BM Güvenlik Konseyi çerçevesinde her iki tarafý da tatmin edecek bir çözümün gerekliliðine dikkat çekildi. Banka: Raiffeisen Bank Yeni Dönem Hesap No: 1502001000171635 Baský: “SIPRINT” basýmevi Prizren “Yeni Dönem” Kosova Türk Medyasý yayýnýdýr. Yeni Dönem KTM Þirketi Danýþma Kurulu: Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý) Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný) Cemil Luma (Esnaf ÝE Derneði Baþkaný) Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi) Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý) Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný) Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni) 5 Kosova “Kendin karar al” seçimleri karþý boykota davet ediyor Perþembe, 18 Ekim 2007 Kosova’da uluslararasý toplumun yönetimine ve Kosova kurumlarýnýn etkisizliðini eleþtirmesi ile tanýnan “Kenin karar al” sivil örgütü vatandaþlarý 17 Kasýmda yapýlacak olan seçimleri boykot etmeye davet etti. K osova’da UNMIK ve Kosova kurumlarýnýn çalýþmalarýna karþý etkinlikleri ile bilinen “Kendin karar al” sivil örgütü Kosova’da 17 Kasýmda yapýlacak olan merkez ve yerel seçimler ile ilgili karþý kampanya baþlattý. Seçimlere karþý olarak hazýrlamýþ olduðu platform Baþkan yardýmcýsý Glauk Konyufça düzenlediði basýn toplantýsý ile kamuoyu ile paylaþtý. Konyufça konuþmasýna Kosova’da 17 Kasýmda yapýlacak olan merkezi ve yerel seçimlere karþý olduklarýný ifade ederek baþladý. Kosova’da UNMIK ve hükümetin baþarýsýz bir siyaset yürüttüðünü iddia eden Konyufça, nu kurum ve kuruluýþlarýn Kosova vatandaþlarýn çýkarlarýný temsil etmediklerini söyledi. Kosova kurumlarýna verilen oylarýn sadece UNMIK’in çalýþmalarýný kolaylaþtýrdýðýný ifade eden Konyufça, seçmenleri seçimleri boykota davet etti. Konyufça, Kosova kurumlarýný yönetenlerin siyasi partileri kullanarak kendi þahsi çýkarlarýný, çevrelerinin çýkarlarýný, ihaleleri kötüye kullandýklarýný ve yakýnlarýný iþe almak için kullandýðýný söyledi. Konyufça, “bu kurumlar Kosovalý vatandaþlarý aðýr ekonomik ve sosyal duruma getirmekle kalmayýp, vatandaþlarý beþinci defa kendilerine oy vermeye davet ediyorlar” dedi. Kosova’da 17 kasýmda yapýlacak olan merkez ve yerel seçimlere karþý olduklarýný tekrarlayan Konyufça, “Bu seçimler yönetimde bulunanlarýn yaþamýný uzatmaktan baþka hiçbir þeye hizmet etmemektedir. Seçimler sayesinde, vatandaþlarýn yaþamý deðil, siyasetçilerin yaþamý uzamaktadýr. Bu yüzden de seçimlere þiddetle karþý çýkýyoruz. Vatandaþlarý seçim yerine bir referanduma davet ediyoruz” dedi. Di Carlo: “Anlaþma yoksa Ahtisaari planý var” Kosova statüsü konusunda ileriye yönelik hiçbir adým atýlamamasý uluslararasý toplum tarafýndan eleþtirilmeye devam ediliyor. Carlo, taraflarýn aralarýnda bir anlaþmaya varamamalarý durumunda devreye Ahtisaari tarafýndan hazýrlanan çözüm öneri paketinin gireceðini söyledi. A BD Dýþiþleri Bakanlýðý müsteþar yardýmcýsý Rozmari di Carlo Üsküp ziyaret sýrasýnda Makedonya üst düzey yetkilileri ile görüþmesi ardýndan yaptýðý açýklamada Washington’un taraflar arasýnda görüþmelerin baþarýsýz sonuçlanmasý durumunda 10 Aralýktan sonra Ahtiaari tarafýndan hazýrlanan Kosova çözüm öneri paketinin tekrar gündeme geleceðini söyledi. Makedonya Baþkanlýk Dairesi tarafýndan Carlo’nun temaslarý ile ilgili yapýlan açýklamada her iki tarafýn da Kosova’nýn parçalanmasýný kabul edilmeyecekleri tutumunu ortaya attýklarýna dikkat çekiliyor. Ýki tarafta, Priþtine ile Belgrat arasýnda yapýlacak görüþmelerin bir anlaþma ile sonuçlanmasýndan yana olduklarýný ifade ederken, bu anlaþmanýn bölgeyi istikrara ve her iki tarafýn da Avrupa-Atlantik örgütlerine katýlmalarýna zemin hazýrlayacaðýna vurgu yapýlýyor. Carlo, görüþme sonrasýnda yaptýðý açýklamada Kosova için artýk çözüm zamaný geldiðini Sencar Karamuço Ahtisaari paketi gerçek çözüm mü? K osova statü sürecinde yýllardýr hiçbir ilerleme kaydedilmesi uluslararasý toplumun bir kýsmý tarafýndan eleþtirilmeye devam ediliyor. Kimi ülke yetkilileri yaptýklarý açýklamalarýnda çözüm gerekliliðine iþaret ederek taraflarý süreçte yapýcý olmaya davet etmelerine raðmen taraflarýn aralarýnda yaptýklarý bütün görüþmeler sonuçsuz kalýyor. Bu gidiþle kalmaya da gebe. Son günlerde yapýlan açýklamalar özellikle ABD’nin görüþmelerden artýk bir sonuç beklemediðini açýkça dýþa vuruyor. Amerikan yetkililer taraflarýn aralarýnda bir analaþmaya varamamalarý durumunda devreye Ahtisaari çözüm öneri paketinin gireceðini ve girmesi yönünde telkinlerde bulunuyorlar. Yani taraflar aralarýnda anlaþamaz ise Kosova’ya çözüm Ahtisaari çözüm öneri paketi çerçevesinde bulunacak. Yani görüþmeler baþladýðýnda unutulan paket, görüþmelerin baþarýsýz sonuçlanmasý durumunda tekrar gündeme gelecek. Ahtisaari çözüm öneri paketi hatýrlamak gerekirse paket Kosova’ya uluslararasý denetim altýnda baðýmsýzlýðýn verilmesini öngörüyordu. Bu plan üzerinde Güvenlik Konseyi’nde çok büyük tartýþmalar yapýlmýþ ama Rusya’nýn muhalefeti yüzünden bir sonuca ulaþýlamamýþtý. Taraflarýn plana yaklaþýmlarýna gelince bildiðimiz gibi Kosova tarafý planýn Kosova’yý baðýmsýzlýða taþýyacak olmasýndan dolayý uygulanmasý için çaba harcadý ve planýn içinde yer alan kimi yasalarý önceden kabul etti. Sýrp tarafý ise bu plana Kosova’ya uluslararasý denetim altýnda bir baðýmsýzlýkta vermesine raðmen kabul etmeye yanaþmadý. Ve bu planý uluslararasý hukuka aykýrý bir eylem olarak deðerlendirdi. Bir taraf paketin koyu bir taraftarý iken karþý taraf da tam tersi paketin uygulanmamasý taraftarý. Yani görüþmelerin baþarýsýzlýkla sonuçlanmasý ve akabinde de Ahtisaari paketinin hayata geçirilmesi durumunda Kosova denetim altýnda baðýmsýzlýða kavuþmuþ olacak. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný bu süreçten sonra artýk BM deðil de AB’nin denetlemesi planlanýyor. Yani yeni süreçte Kosova AB’nin denetimi altýna girecek. Kosova’ya verilecek olan bu uluslararasý denetim altýndaki baðýmsýzlýk zamanla tam baðýmsýzlýða dönüþecek. Görüþmelerden sonra Ahtisaari paketi ile Kosova’nýn geleceðinin ne olacaðýna daha yakýndan þahit olacaðýz. Yani beklememiz ve görmemiz gerekecek. *** ifade ederken, Kosova ile Makedonya sýnýrýnýn Marthi Ahtisaari tarafýndan ortaya atýlan tutumlara göre belli edilmesi gerektiðini söyledi. Ýþinger’den sürpriz öneri AB Kosova gündemi temsilcileri Kosova sorununa çözüm bulmak için arayýþlarýný sürdürüyor. Temas Artý Gurubu Troykasý’nýn AB temsilcisi Wolfgang Ýþinger Kosova sorununa çözüm bulmak için sürpriz bir öneride bulundu. Ýþinger, AB ülkelerinden Sýrbistan vatandaþlarýna vize kolaylýðýnda bulunmaya davet ederken, “AB ülkelerini Sýrbistan vatandaþlarýna vize uygulamamasý konusunda bir jest yapmaya davet ediyorum. Bu jestin genel olarak görüþmelere de olumlu etki edeceðine inanýyorum” dedi. AB geçen ay Sýrbistan ve dört diðer Balkan ülkesi ile öðrenciler, araþtýrmacýlar, zanatçýlar ve gazetecilerin AB ülkelerine yönelik vize kolaylýðý konusunda bir anlaþma imzaladý. Ýtalya geçenlerde AB ülkelerinden Kosova sorununda Belgrat’ý yumuþatmak için vizelerin kaldýrýlmasý önerisinde bulunmuþtu. AB yetkilileri konu ile ilgili yaptýklarý açýklamada vize uygulamasýnýn her bir AB üyesine ait olduðunu belirtiler. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn engellenmesinde Sýrbistan’ýn en büyük destekçisi olan Rusya, bu konuda Sýrbistan’dan ekonomik imtiyazlar kazanmaya devam ediyor. Belgrat yönetimi, Rusya’dan uluslararasý arenada gördüðü desteðe, Sýrbistan’da Rus þirketlerinin ekonomik çýkarlarýný kollayarak karþýlýk vermeye çalýþýyor. Yani Kosova statü sürecinden en kazançlý olarak Rusya çýkýyor. Yani bir taraftan Ortodoks halkýnýn hamiliðini devam ettiren Rusya, diðer taraftan da Rus þirketlerinin yatýrýmlarýný kolluyor. Sýrbistan’ýn Rus þirketlerinden Gazprom Sýrbistan’ýn Rus þirketlerine vermiþ olduðu imtiyazlardan yararlanmak istediðin duyurdu. Gazprom yetkilileri Sýrbistan’da petrol yatýrýmý yapmayý ve Voyvodina bölgesinde yeraltý doðal gaz deposu kurmayý planladýðýný duyurdu. Yani bu geliþmeleri de göz önünde bulundurduðumuz zaman Rusya’nýn Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný kabul etmesini beklemek hayalden öteye gitmeyecektir. 6 Kosova Beriþa: “Ahtisari’nin planý Kosova için en iyi çözüm” Perþembe, 18 Ekim 2007 Fev zi K ara muço B Brükselde Yine Ders Tekrarlandı rüksel’de ikinci defa bire bir görüşmelerle masaya oturan taraflar bir çözüm bulamamalarına rağmen Viyana’da 22 Ekimde tekrar bir araya gelecekler. Ne kaybeden ne de kazanan oldu. Taraflar önceki pozisyonlarında kaldılar. Üçlü önünde, eski repertuarlarını sergilediler. Yeni olan hiçbir şey yoktu. Yine aynı şeyleri ortaya attılar. Kosova’lılar Sırplara yeniden Londra toplantısına hazırladıkları barış önerisini ortaya atarken, Sırplar ise Kosovalı Arnavutlara özerklik mıktarını %95 yükselttiler. Brüksel de yeni bir şey getirmedi. Yine taraflar önceleri birkaç defa ortaya attıkları tutumlarına sadık kaldılar. Üçlü yönetiminde yapılacak görüşmelerin zamanı daralıyor. Daha doğrusu iki aydan daha az bir zaman kaldı. Üçlünün, Kosova sorununun çözümü için karar alma yetkisi yok. Onlar yalnız kenardan seyirci olarak bakıyorlar. Oyun kurallarına karışmak istiyorlar. Kosova ateşini söndürme yetkileri yok. Onlar yalnız gözlemci olarak bu ateşin yanışına seyirci olarak bakıyorlar. Onlar kanayan bir yaranın kendi kendine tedavi edilmesini bekleyen bir cerrah misali meseleye bakıyorlar. Yaradan kan durmaksızın akıyor. Cerrahlar kenardan komşu incinmesin diye gözlemci olarak kalıyorlar. Onlar 10 Aralığa dek gözlemci olacaklar sonra ise hastanın durumu hakkında bir rapor hazırlayacaklar. BM Genel Sekreteri, sunulacak olan rapordan muhtemelen memnun olmayacak. Hastanın durumunu iyileştirmek için acil önlemler alınmasını isteyecek. Rusya’nın tepkisini göz önünde bulundurarak BM Genel Sekreteri Mun, Marthi Ahtisari tarafından Kosova ile ilgili reçetenin ve terapinin uygulanmasını tek çözüm olarak alacak. Üçlü, yaptıkları görevin başarısızlıkla sonuçlanacağının farkındalar. Ama 120 günlük görevlerini yerine getirmeye mecburdurlar. Üçlünün AB temsilcisi İşinger, Rusya ziyareti sırasında yaptığı bir açıklamada taraflar arasında anlaşmaya varma şansının pek olmadığını belirtti. İşinger üstlendiği görevin boşa gitmemesi için şans yüzdesinin tamamen sıfırlamadı. Sadece anlaşmaya varmak için ümitleri uzattı. İşinger tarafından yapılan bu açıklama ardından ileride yapılacak olan bire bir yada taraflarla ayrı ayrı görüşmelerde ortaya yeni bir tablonun atılacağına hiç kimse inanmıyor. Brüksel’de yapılan görüşmede yeni bir şeyin ortaya atılacağına kimse olanak vermedi. Tarafların yeniden eski tutumlarını ortaya atması beklendi ve bu durum aynen gerçekleşti. 10 Aralığa çok az zaman kaldı. Taraflar anlaşmaya varmak için hiçbir adım atmadılar. Tutumların yinelenmesinin dışında bir gelişme olmadı. Kosova Müzakere ekibi basın sözcüsü Skender Hüseni de Brüksel’e hareket etmeden önce Belgrat’tan yeni hiçbir şey beklemediğini söyledi. Priştine’nin ektiği bağımsızlık ve Belgrad’ın ektiği özerklik ağacı o kadar kök saldı ve dallanıp budaklandı ki onları değiştirmek çok zor olacak. Dalları kesilirse bile tarafların kesmesine izin vermeyecekleri derin kökü ve gövdesi kalacak. Yeni görüşmeler önümüzdeki pazartesi 22 Ekim’de Viyana’da yeniden bir araya gelecekler. Gündemi olmayan toplantıda Üçlü bu defa görüşme noktalarını saptamaya çaba gösterecek. Şimdiye dek kendini kenarda tutan Üçlü zaman daralınca ortaya girmek istiyor. Tutumların tekrarlanmasından mada gündemde neler olacak? Ý zlanda’nýn Reykavik kentinde düzenlene NATO Parlamenter Meclisi toplantýsýnda konuþan Arnavutluk Baþbakaný Sali Beriþa, Kosovalý siyasileri tek taraflý baðýmsýzlýk ilan etmeme konusunda uyardý. Ahtisaari tarafýndan hazýrlanan çözüm öneri paketinin Kosova’da yaþayan Sýrp topluluðuna en iyi yaþam standartlarýnýn sunduðunun altýný çizen Beriþa, bundan dolayý bu önerinin hayata geçirilmesi gerektiðini söyledi. Sýrbistan’ýn Marthi Ahtisari tarafýndan ortaya atýlan standartlara ilgi göstermediðini belirten Beriþa, bunun aksine Kosova’nýn topraklarýna ilgi gösterdiðini söyledi. NATO Parlamenter Meclisi üyelerinin sorularýný da yanýtlayan Beriþa, Kosova’nýn Avrupa tarihinde özel bir duruma tekabül ettiðini ifade ederken, bu dakikadan sonra Kosova için en iyi çözüm yolunun baðýmsý- zlýk olduðunu söyledi. Bölgede iki Arnavut devletinin kurulmasýnýn Avrupa için bir sorun yaratmayacaðýnýn belirten Beriþa, bu olayýn aksine bölgede barýþ ve istikrarýn saðlanmasýnda katkýda bulunacaðýný ifade ederken, “Zaten Kosova’nýn baðýmsýz olmasý artýk Büyük Arnavutluk’un da hayata geçmeyeceði anlamýna gelmektedir” dedi. Kouchner, çözüm konusunda umutsuz Fransa Dýþiþleri Bakaný, taraflarýn bugüne kadar gösterdiði performanslarýný dikkate alarak, Kosova sorununa çözüm bulma olasýlýðýnýn çok az olduðunu ifade ederken, Kosova statü sürecinin bir Avrupa sorunu olduðunu hatýrlattý. F ransa Dýþiþleri Bakaný Bernard Kouchner Almanya’da yayýnlanan “Der Spiegel” haftalýk gazetesine verdiði demeçte 10 Aralýk tarihine kadar taraflarýn aralarýnda bir anlaþmaya varmalarý için olasýlýðýn çok düþük olduðunu söyledi. BM Güvenlik Konseyi’nde Kosova sorununun çözülmesinin Rusya tarafýndan engellendiðini ifade eden Kouchner, Fransa’nýn 1999 yýlýndan beri Kosova sorununun çözümü için yeni yollar aradýðýný ve aramaya da devam ettiðini söyledi. Kouchner, “Taraflarýn arasýnda anlaþmaya varma þansýný % 10 olarak görüyorum. Kosovalý Arnavutlar, Sýrplarý dýþarýda tutacak bir baðýmsýzlýðý kabul etmekten kaçýnmalýdýr. Bizim Troyka içindeki AB temsilcisi Wolfang Ýþinger’e güvenimiz sonsuzdur” dedi. Kosova’nýn baðýmsýzlýðý AB üyeleri arasýnda parçalanmalara yol açýp açmayacaðý ile ilgili soruyu Kouchner, “AB’yi oluþturan 27 devlet arasýnda Kosova için ortak bir karar almak çok zordur. Ama Kosova’nýn Avrupa Birliði üyeleri arasýnda bir test haline dönüþmesini istemiyorum. Bu konuda kardeþçe bir tutum takýnmamýz gerekiyor. Amerika ve Rusya bu konuda farklý düþünebilir. Ama Kosova’nýn Avrupa’nýn iç sorunu olduðunu göz önünde bulundurursak bu konuda bize düþen görevi yerine getirmemiz gerekiyor” dedi. Prizren’de yarışma heyecenı Prizren’in “Fridom” Mankenler Derneği Kosova’nın 2007 en güzel kızını ve en yakışıklı erkeğini seçiyor. Yarışmaya başvurular 20 Ekim tarihinden itibaren başlıyor. S alı günü basına düzenlenen toplantıda Prizren’in “Fridom” Mankenler Derneği 19 Aralık tarihinde düzenleyeceği Kosova 2007 bayan ve erkek güzellik yarışması hakkında kamuoyunu bilgilendirdi. Kosova’da bütün etnik toplulukların katılımıyla gerçekleşecek ve Kosova’nın ilk çok uluslu güzellik yarışmasına başvurular 20 Ekim tarihinden itibaren başlayarak, 20 Kasım tarihine kadar sürecek. 24 Kasımda Prizren kültür evinde düzenlenecek elemeler ardından 15-26 yaş arasında 30 bayan ve 30 erkek aday yarışmaya katılma hakkı kazanacak. 3 Aralık tarihinden itibaren hazırlıkları başlayacak projenin maliyetinin 66 bin euro olduğunu belirten dernek yetkilileri, projelerine destek bulabilmek için Kosova hükümetine başvurduklarını ifade etiller. Yarışmaya katılacak adaylardan 6 kontenjanı topluluklara ve 4’ü de Kosova dışından katılacak olanlara ayrılmış durumda. Yarışmaya yerel ve uluslararası olmak üzere ad yapmış sanatçı ve kişilerin katılması bekleniyor. 7 Perþembe, 18 Ekim 2007 Balkan AÝHM Yunanistan’ý Mahkum Etti A vrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi, 11 Ekim 2007 tarihinde açýkladýðý kararda, Türkçe adý Meriç, Yunanistan’da Evros olan Azýnlýk Gençliði Derneði davasýnda Yunanistan’ý mahkum etti. Evros Azýnlýk Gençliði Derneði’nin baþvurusunu inceleyen m a h k e m e , “ Yu n a n i s t a n ’ ý n örgütlenme ve dernek kurma hakkýyla ilgili Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi’ni ihlal ettiði” görüþüne vardý. Batý Trakya Türk Azýnlýðý Danýþma Kurulu Baþkaný Gümülcine Müftüsü Ýbrahim Þerif, kararý memnuniyetle karþýladýklarýný bildirdi. Þerif, “Dedeaðaç Gençliði Dedeaðaç bölgesinde bir dernek kurma niyetine girmiþti, bu dernek Batý Trakya Azýnlýðý Meriç Gençliði Derneði adý altýndaydý fakat yýllar önce Türk kelimesinin yasaklandýðý gibi azýnlýk kelimesinin de kullanýlmasý yasaklanmýþtýr. Uzun bir süre bu konu Yunanistan mahkemelerinde görüþüldükten sonra bu konu neticede Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesine kadar ulaþtý ve neticede bayram öncesi Batý Trakya Müslüman Türklerine bir bayram hediyesi gibi böyle bir yasaklamanýn yapýlamayacaðýný, insan haklarýnýn ihlali olduðu insanlarýn demokratik bir ülkede istediði gibi ifade kullanabileceði, korkulmamasý gerektiði manasýnda bir karar çýktý.” dedi. Ýskeçe PASOK Partisi Azýnlýk milletvekili Doktor Çetin Mandacý ise azýnlýk haklarý için A v r u p a Mahkemeleri’ne gitmeyi istemediklerini, ancak buna mecbur býrakýldýklarýný vurguladý. M a n d a c ý , “Biliyorsunuz ki ülkemizde bazý kelimelerin kullanýlmasý ne anayasaya uygun olarak ne de Avrupa’ya uygun olarak yasaklanmaktadýr. Tabii ki Evros bölgesindeki bu derneðimizin azýnlýk kelimesi itibarýyla kapatýlmasý istenmiþ ve þu anda Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi bu konuda olumlu cevap vermiþtir. Ben aslýnda seviniyorum ama sevinecek de bir þey yok. Bunlar bizim en doðal hakkýmýz, bu tür kelimeler kimseyi rahatsýz etmemesi lazým. Þu anda çaðdaþ demokratik bir ülkede yaþamaktayýz dolayýsýyla bu iþin buraya varmamasý lazým.” dedi. Arnavutluk, Hýrvatistan ve Makedonya güvenoyu aldýlar NATO Parlamenterler Meclisi, Ýttifaký gerekli þartlar yerine getirildiði takdirde Arnavutluk, Hýrvatistan ve Makedonya ile üyelik müzakerelerini 2008 yýlýnda baþlatmaya çaðýran bir kararý onayladý. A rnavutluk, Hýrvatistan ve Makedonya, NATO üyelik çabalarýna güçlü bir destek sinyali aldýlar. Ýzlanda’nýn baþkenti Reykjavik’te bir araya gelen 26 NATO üye ülkesinin ulusal meclis temsilcileri, ülkelerin üyelik hedeflerini destekleyen bir kararý kabul ettiler. NATO Parlamenterler Meclisi kararýnda, Nisan 2008’de Bükreþ’te yapýlacak zirvede NATO devlet ve hükümet baþkanlarýnýn “hazýr olarak deðerlendirilen ve üyeliklerinin Avrupa-Atlantik bölgesinde güvenlik ve istikrarý artýracaðýna hükmedilen aday ülkelere” müzakere davetiyesi gönderecekler. Kararda, NATO üye ülkeleri ulusal meclislerinde ilgili anlaþma protokollerinin onaylanmasý için aktif olarak kampanya yürütmeye davet ediliyor. Buna ek olarak, NATO’nun “açýk kapý” politikasýnýn zirveden sonra da devam etmesi yönünde çaðrýda bulunuluyor. NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer toplantýda yaptýðý konuþmada, “Arnavutluk, Hýrvatistan ve Makedonya’nýn üyelik hazýrlýklarýnda yardýmcý olmak için Üyelik Eylem Planýnýn baðlamý üzerinde sýký bir çalýþma yürütmekteyiz.” dedi. De Hoop Scheffer temsilcilere hitaben yaptýðý konuþmada, “Önceki geniþleme dalgalarýnda olduðu gibi, Bükreþ’te alýnacak karar da nihayetinde siyasi bir karar olacak. Ve siz Parlamenterler bu süreçte net bir role, ve gerçekten de bir sorumluluða sahipsiniz.” dedi. Genel sekreter, Bükreþ’te alýnacak geniþleme kararýnýn NATO’nun geniþlemesinin sonu olmayacaðý ve Barýþ için Ortaklýk üyelerinin gelecekte tam teþekküllü üye olma konusunda umutlarýný kaybetmemeleri konusunda emin olduðunu da ifade etti. Parlamenterler Meclisi destek gösterisini yaný sýra, Arnavutluk, Hýrvatistan ve Makedonya’yý önümüzdeki aylarda reformlarý hýzlandýrmaya da çaðýrdý. Meclis Gelecek Güvenlik ve Savunma Becerileri alt komitesinin hazýrladýðý bir raporda, Arnavutluk’un hukukun üstünlüðünü geliþtirmesi, savunma kuvvetlerinde reform yapmasý, yolsuzluk ve organize suçla mücadele etmesi gerektiði belirtildi. Belgede, Makedonya’nýn siyasi, ekonomik ve savunma reformlarýnda ve hukukun üstünlüðünün güçlendirilmesinde sürekli ilerleme göstermesi gerektiði öne sürüldü. Hýrvatistan’ýn ise yalnýzca reformlarda ilerlemeyi sürdürmekle kalmayýp, kamuoyunda NATO üyeliðine verilen desteði artýrmak için çalýþmasý da gerekiyor. Üç ülkeye, en baþta Afganistan’da görevli NATO’ya baðlý Uluslararasý Güvenlik Yardým Gücü (ISAF) olmak üzere NATO operasyonlarýna olan katkýlarýndan ötürü övgüde bulunuldu. Üç ülke de NATO ile düzenli olarak tatbikatlara katýlýyor ve hepsinde de savunma reformlarý NATO kapsamýnda çalýþabilecek küçük, profesyonel, modern ve konuþlandýrýlabilir kuvvetler oluþturmaya dayanýyor. Ulusal stratejik belgeler ve yasal çerçeveler yaratýlmasýnýn yaný sýra kuvvetlerin yeniden yapýlandýrýlmasý ve küçültülmesi de dahil olmak üzere, NATO’nun savunma reformlarýyla ilgili olarak talep ettiði kriterlerin çoðu karþýlandý. E RH A N T ÜR B E DA R Ankara Mektubu E-posta:[email protected] Sancak’ta Ýþlenen Mezalimi Hatýrlamak B osna savaþýnýn sürdüðü yýllarda, Sancak bölgesindeki Boþnaklar mezalime ve devletin yoðun baskýlarýna maruz kaldý. Bosna’da savaþ baþlar baþlamaz Sancak’ta uygulanmaya baþlayan “sýkýyönetim”, bölgedeki Müslüman halka yönelik sindirme hareketinden baþka bir þey deðildi. Devlet baskýlarýnýn ilk sinyallerinin alýnmaya baþladýðý bir dönemde, kendini güvende hissetmeyen Sancaklý Boþnaklar, Ekim 1991’de düzenlenen bir referandumda Sancak için siyasi özerklik talep etti. Boþnaklarýn öldürülme, bireysel ve kitlesel kaçýrýlma ve kitlesel yargýlanma olaylarýnýn yaygýnlaþmasý, bölgedeki Boþnak liderlerini 1993’ün yazýnda, Sancak’a özel statünün tanýnmasý üzerine bir memorandum yayýnlamaya sevk etti. Dönemin Belgrad yönetimi ise, Sancakla ilgili özerklik çaðrýlarýný, Boþnaklar üzerinde uygulanan mezalimin meþrulaþtýrýlmasý doðrultusunda kullandý. Sancaklý Boþnaklarýn siyasi temsilcilerinin çoðu ise, sözde Sancak devletini kurmaya çalýþtýklarý gerekçesiyle, cezaevlerine gönderildi. Bosna’da savaþýn baþlamasýyla, Sýrbistan her þeyden önce Sancak sýnýrlarýna binlerce asker ve polis yýðdý. Sancak bölgesinin kültürel ve idari merkezi olan Yeni Pazar kenti ise tanklarla kuþatýldý. Sadece Sýrbistan’ýn düzenli silahlý kuvvetleri deðil, Boþnaklar üzerinde deðiþik suçlar iþleyen Sýrp ve Karadaðlý milis güçler de Sancak’ta faaliyet gösterdi. Binlerce Sancaklý Boþnak Sýrp polisinin sorgusundan geçti. Bunlardan bir kýsmý ise dayak gibi deðiþik iþkencelere maruz kaldý. Özellikle Sýrp polislerinin sözde silah arama eylemleri sýrasýnda haksýz güç kullanýmý uygulandý, silah bulunmadýðý takdirde Boþnaklar tutuklandý, iþkenceler gördü. Sýrp polislerinin Sancak’ta Boþnaklara yönelik uyguladýklarý mezalim yetkililere bildirilmiþ olmasýna raðmen, genel olarak bu olaylarla ilgili ciddi araþtýrma ve disiplin sorgulamalarý yapýlmadý. Dahasý, Belgrad’daki “Ýnsancýl Hukuk Vakfý”nýn verilerine göre, Bosna savaþý yýllarýnda Sancaklý Boþnaklara iþkence uygulayan Sýrp polislerin çoðu, bugün bile Sýrbistan Ýçiþleri Bakanlýðý bünyesindeki görevlerini sürdürüyor. Þiddet dýþýnda, Bosna savaþý boyunca Sancaklý Boþnaklara ekonomik tecrit de uygulandý. Nitekim, çoðu Boþnak iþlerinden uzaklaþtýrýldý. Diðer taraftan, Sýrp lider Slobodan Miloþeviç’in tekelindeki medyanýn propagandalarý sayesinde Sancaklý Boþnaklara “Aþýrý Ýslamcý” damgasý vurulmaya çalýþýldý. Bütün bunlar, Sancak bölgesi ve orada yaþayan Boþnaklara karþý Sýrbistan’da büyük bir önyargýnýn oluþmasýyla sonuçlandý. Neticede, Miloþeviç rejiminin Sancak’ta uyguladýðý devlet terörüne Sýrp halký da onayýný verdi. Boþnaklara karþý iþlenen mezalim yüzünden, 1990-1995 yýllarý arasýnda, toplam nüfusunun 440 bin civarýnda olduðu tahmin edilen Sancak bölgesinden 60-80 bin civarýnda Boþnak göç etti. Ayný dönemde onlarca Boþnak öldürüldü, 100’ün üzerinde Boþnak kaçýrýldý, Boþnaklara ait 105 gayrimenkul havaya uçuruldu, onlarca Boþnak köyü ise etnik olarak temizlendi. Sancak bölgesi ile Bosna-Hersek arasýndaki etnik baðý koparabilmek için, BosnaHersek ile sýnýrdaþ olan Boþnak köylerinin çoðu rahat býrakýlmadý. Örneðin, Mayýs 1992’den itibaren, Priboy belediyesine baðlý ve Bosna sýnýrýnda bulunan Kukuroviçi, Voskovina, Milanoviçi gibi köylere, Yugoslavya Ordusu’nun Ujitse kolordusuna baðlý askerler yerleþtirilmiþti. Bu askerler, belirtilen köylerdeki Boþnaklara hep kötü davrandý, tehdit etti, korkuttu ve evlerine baskýnlar düzenledi. 18 Þubat 1993’te ise, Yugoslavya Ordusu mensuplarý Kukuroviçi köyüne, üç Boþnakýn ölümüyle sonuçlanan bir piyade ve havan topu saldýrýsý bile gerçekleþtirdi. Bu tür olaylar ise, Sancaklý Boþnaklarýn civardaki yaklaþýk yirmi köyden göç etmelerine neden oldu. Raporlarda, terk edilen Boþnak evlerinin Sýrp askerlerince talan edilip, çoðunlukla ateþe verildiði belirtiliyor. Kendi evlerini onaramayan Boþnaklar ise, günümüzde bile söz konusu köylerdeki evlerine dönemedi. Sancaklý Boþnaklarýn kaçýrýlmasýna iliþkin ilk ciddi olay, “Syeverin olayýdýr”. 22 Kasým 1992’de, Sýrbistan’ýn Bosna-Hersek sýnýrýnda bulunan Syeverin köyünden Priboy kentine iþçileri taþýyan bir yolcu otobüsü Sýrp milis güçleri tarafýndan durdurulup, içinden 16 Sancaklý Boþnak kaçýrýldý. Daha sonra elde edilen bilgilere göre, kaçýrýlan Boþnaklar, Bosna-Hersek’in Viþegrad kentine götürüldü, orada gördükleri iþkenceden sonra da feci bir þekilde öldürüldü. Ýnsan haklarý ile ilgilenen bazý sivil toplum kuruluþlarý, dönemin Sýrbistan yetkililerinin, Syeverin katliamýnýn gerçekleþmesini önleyebilecek durumda olduklarýný, ancak hiçbir þey yapmadýklarýný savunuyor. Belgrad’daki yönetim kaçýrýlan Boþnak vatandaþlarýný kurtarmak için harekete geçmediði gibi, devlet televizyonunda Syeverin olayý hakkýnda “Sýrplarý kötülemek için ortaya atýlmýþ olan bir yalan” þeklindeki haberlerin yayýnlanmasýna izin verdi. Sancaklý Boþnaklarýn kaçýrýlmasýyla ilgili büyük eylemlerden biri de “Þtýrptsi olayýdýr”. 27 Þubat 1993’te, Belgrad’tan Bar kentine doðru seyahat eden tren, Priyepole kentinin yakýnlarýnda bulunan Þtýrptsi köyünde Sýrp milisleri tarafýndan zorunlu olarak durdurulup, 21 yolcu kaçýrýldý. Daha sonra öldürüldükleri anlaþýlan bu yolcularýn 19’u Boþnak, geri kalaný ise Hýrvattý. Kosova sorunu çerçevesinde 1999’da gerçekleþen NATO müdahalesi sýrasýnda da, Sýrbistan’daki Miloþeviç rejimi Sancak’tan bir göçü teþvik etmeye çalýþtý. Ekim 2000’de Miloþeviç yönetimin deðiþmesiyle ise, Sancak bölgesinde uygulanan sistematik devlet baskýlarý sona erdi. Artýk Boþnaklarýn öldürülme olaylarý, bireysel ve kitlesel kaçýrýlmalarý ve sebepsiz yargýlanma olaylarý kalmadý. Bir baþka ifadeyle, günümüzde Sancak bölgesinde Boþnaklarýn kitlesel göçüne sebep olabilecek olaylar mevcut deðildir. Diðer taraftan, hem Sýrbistan, hem de Karadað’daki Sancaklý Boþnaklara, siyasi hayata katýlýmýn kapýlarý açýlmýþ durumdadýr. Her ne kadar bazý þikayetleri devam ediyor ise de, Sancaklý Boþnaklarýn günümüzdeki durumu, 19921995 dönemiyle karþýlanamayacak kadar iyidir ve iyiye doðru gidiyor. Dünya Turu BM’den Ortadoðu Dörtlüsüne Eleþtiri Ýsrail’in uygulamalarý yüzünden Filistin halkýnýn zor durumda kaldýðý, bu kez bir Birleþmiþ Milletler uzmaný tarafýndan dile getirildi. Birleþmiþ Milletler’in de içinde bulunduðu Ortadoðu Dörtlüsü’nü de eleþtiren örgüt uzmaný, Filistin halkýnýn gerektiði þekilde korunmadýðýný savundu. Bölgede insan haklarý ihlallerinin arttýðýný belirten Dugard, Ýsrail’in uygulamalarýyla, Filistin halkýnýn hareket özgürlüðünü kýsýtladýðýný ifade ediyor. Ýsrail’in güvenliðinin tehdit altýnda olduðunu kabul eden Birleþmiþ Milletler uzmaný, ancak bu duruma karþý verilen tepkinin “aþýrý” olduðu görüþünde. Batý Þeria’da, kontrol noktalarýyla bölgenin kantonlara ayrýlmasýnýn amaçlandýðýný belirten Dugard, böylece Filistinlilerin hayatýnýn daha da zorlaþtýðýný söylüyor. Dugard, Filistinlilerin haklarýnýn gerektiði þekilde korunmamasý halinde, Birleþmiþ Milletler’e Ortadoðu Dörtlüsü’nden çekilmesi çaðrýsýnda bulunacaðýný da kaydetti. Birleþmiþ Milletler’de genel sekreter tarafýndan atanan ve baðýmsýz uzmanlar olan özel raportörler, sadece danýþmanlýk görevi yapýyor, örgüt politikasýnda karar yetkileri bulunmuyor. Hollanda, kraliyet ailesinden ‘hesap’ soracak Hükümete baský yapan siyasi partiler, kraliyet ailesine ayrýlan bütçenin 4 yýlda yüzde 36’lýk artýþla 113 milyon Euro’ya çýkmasý üzerine Meclis soruþturmasý istedi. Hollanda tahtýna 30 Nisan 1980’de çýkan Kraliçe Beatrix’in her yýl artýþ gösteren masraflarýnýn incelemeye alýnmasý istendi. Kraliyet ailesi harcamalarýný ‘kapalý kutu’ olarak deðerlendiren siyasi parti temsilcileri, “Saray da kemer sýkmasýný öðrenmeli” þeklinde atýflarda bulundu. 83 milyon Euro’dan 113 milyon Euro’ya çýkmasý öngörülen bütçeye ilk tepki Ýþçi Partisi ile Sosyalist Parti’den geldi. Yeþil Sol ve Demokratlar 66 Partisi konuyla ilgili görüþ bildirip hükümetten önlem almasýný istedi. Yeþil Sol ve diðer küçük partiler de soruþturma konusunda destek veriyor. Hastanede karýþan bebekleri anneleri geri vermedi Prag’da ayný adý taþýyan ve yanlýþlýk sonucu birbirilerinin bebeðini alan iki anne, gerçeðin ortaya çýkmasý üzerine þoke olsa da, bebekleri deðiþtirmeyi reddettiler. Alman Bild gazetesinde yer alan habere göre Jaroslava adlý iki kadýnýn bebekleri yanlýþlýkla birbirlerine verildi. Olaydan habersiz bir baþkasýnýn çocuðuna bakan anneler, gerçek ortaya çýkýnca ise beklenmedik bir tepki verdiler. Ýki anne de on aydýr kendi çocuklarý gibi baktýklarý bebekleri birbirlerine geri vermeyi reddettiler”. Denizlerdeki korsanlýk arttý Denizlerdeki korsanlýk bu yýlýn ilk 9 ayýnda geçen döneme göre yüzde 14 oranýnda arttý. Uluslararasý Denizcilik Bürosu’nun bildirdiðine göre, bu yýl ocak-eylül arasýnda gemilere 198 saldýrý yapýldý. Bu dönemde 15 gemi ve mürettebattan 63 kiþi kaçýrýldý, üç kiþi öldürüldü. 2006’nýn ayný döneminde ise korsan saldýrýlarýnýn sayýsýnýn 174 olduðu bildirildi. Denizlerdeki saldýrýlar açýsýndan Afrika’nýn sorunlu olduðu, dünyanýn en iþlek su yolu olan güneydoðu Asya’daki Malacca boðazýnýn ise bu sene görece sakin olduðu belirtildi. Korsanlýðýn en çok arttýðý ülkelerin ise Somali ve Nijerya olduðu kaydedildi. Dünya Putin’den Ýran’a tarihi ziyaret H azar Denizi’ne kýyýsý olan ülkelerin devlet baþkanlarý zirvesine katýlan Putin, toplantýnýn açýlýþýnda yaptýðý konuþmada, Hazar bölgesinde güç kullanýmýnýn kabul edilemez olduðunu söyledi. Putin, Rusya olarak her zaman Hazar Denizi bölgesindeki sorunlarýn çözümü için diyalogdan yana olduklarýný belirtti. Bölge ülkeleri arasýndaki iliþkilerin daha da geliþtirilmesi gerektiðini kaydeden Putin, “Hazar Denizi bizi birbirimizden ayýrmýyor, aksine birleþtiriyor” dedi. Hazar Denizi’ndeki kaynaklardan yararlanýrken ekolojik güvenliðe önem verilmesini isteyen Putin, Hazar’ýn ulaþým noktasýnda da önemli kapasiteye sahip olduðuna iþaret etti ve Karadeniz ile Hazar arasýnda bir ulaþým kanalý açýlmasýný önerdi. Putin, baþka ülkelerin topraklarýnýn Hazar Denizi ülkelerine saldýrý için kullanýlmasýna izin vermeyeceklerini de vurguladý. Ýran Cumhurbaþkaný Mahmud Ahmedinejad da Hazar Denizi ülkeleri arasýndaki iþbirliðinin geliþtirilmesinin bölgesel barýþ ve güvenliði artýracaðýný söyledi. Müzakere ve iþbirliðinin Hazar bölgesi ülkeleri için önemli olduðunu ifade eden Ahmedinejad, zirvenin mevcut iliþkileri daha da geliþtireceðine olan inancýný dile getirdi. Hazar Denizi’ne kýyýsý bulunan ülkelerin devlet baþkanlarý zirvesi, 5 liderin imzaladýðý bildiriyle Tahran’da sona erdi. Sonuç bildirisinde, Nükleer Silahlarýn Yayýlmasýnýn Önlenmesi Anlaþmasý’na (NPT) baðlý kalýn- Rusya Devlet Baþkaný Vladimir Putin, kendisine yönelik suikast planlandýðý iddiasýna raðmen, Ýran’a tarihi bir ziyaret gerçekleþtiriyor. Putin, Ýkinci Dünya Savaþý’ndan bu yana Tahran’a giden ilk Rus lider. masý ve nükleer enerjinin barýþçýl amaçlý kullanýlmasýna vurgu yapýldý. Ahmedinejad, Rusya Devlet Baþkaný Vladimir Putin, Azerbaycan Cumhurbaþkaný Ýlham Aliyev, Kazakistan Devlet Baþkaný Nursultan Nazarbayev ve Türkmenistan Devlet Baþkaný Kurbanguli Berdimuhammedov ile zirve sonuç bildirisini imzaladýktan sonra ortak basýn toplantýsý düzenledi. Toplantýnýn “samimi bir ortamda gerçekleþtiðini ve önceden belirlenen bütün hedeflere ulaþýldýðýný” söyleyen Ahmedinejad, imzalanan sonuç bildirisinin “büyük bir kazanç” olduðunu kaydetti ve “Bugünkü zirve, 5 komþu ülke iliþkilerinde bir dönüm noktasý oldu” dedi. Her gece 854 milyon insan aç uyuyor Birleþmiþ Milletler Gýda ve Tarým Örgütü (FAO) Genel Sekreteri Jacques Diouf, Dünya Gýda Günü dolayýsýyla yaptýðý açýklamda dünyada her gece 854 milyon insanýn aç karnýna uyuduðunu söyledi. F AO Genel Sekreteri Jacques Diouf, Dünya Gýda Günü dolayýsýyla FAO’nun Roma’daki genel merkezinde düzenlenen törende yaptýðý konuþmada, “Gezegenimiz miktar ve kalite olarak tüm nüfusuna yetecek kadar gýda üretiyor, ancak bu gece 854 milyon insan aç karnýna uyuyacak” dedi. Beslenme hakkýnýn, 1948’de BM tarafýndan kabul edilen Ýnsan Haklarý Evrensel Bildirgesi’nde resmen tanýndýðýný belirten Diouf, bu hakkýn, yardýmseverlik fikrinin hukuk kavramýna yeniden yönlendirilmesine baðlý olduðunu söyledi. Diouf, “Her insana eþit ve düzenli gýda saðlanmasý güvencesi sadece bir ahlaki zorunluluk ve büyük ekonomik kazanca dönüþebilecek bir yatýrým deðil, ayný zamanda temel bir insan hakkýnýn yerine getirilme- sidir. Dünyanýn bunu gerçeðe dönüþtürebilecek olanaklarý mevcuttur” diye konuþtu. En fakir 50 ülke Afganistan, Angola, Bangladeþ, Benin, Butan, Burkina Faso, Burundi, Kamboçya, Cape Verde, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad, Comoros, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Cibuti, Ekvator Ginesi, Eritre, Etyopya, Gambia, Gine, Gine Bissau, Haiti, Kiribati, Laos, Lesotho, Liberia, Madagaskar, Malawi, Maldivler, Mali, Mauritania, Mozambik, Myanmar, Nepal, Nijer, Ruanda, Samoa, Sao Tome ve Principe Demokratik Cumhuriyeti, Senegal, Sierra Leone, Solomon Adalarý, Somali, Sudan, Doðu Timor, Togo, Tuvalu, Uganda, Tanzanya, Vanuatu, Yemen, Zambia. Perþembe, 18 Ekim 2007 8 Cumhurbaþkaný Köhler’e Saldýrdý Almanya’nýn Frankfurt kentinde, akli dengesi bozuk 44 yaþýndaki bir kiþi, Cumhurbaþkaný Horst Köhler’e saldýrdý. Frankfurt polisi, söz konusu kiþinin Paulskirche Kilisesinde düzenlenen barýþ ödülü törenine katýlan Cumhurbaþkaný Köhler’e kilisenin önünde saldýrdýðýný, Köhler’in kendisini korumalardan önce savunduðunu bildirdi. Bir polis sözcüsü, Cumhurbaþkaný Köhler’in saldýrýdan herhangi bir þekilde etkilenmeden programýný sürdürdüðünü kaydetti. Saldýrýnýn siyasi amaçlý olmadýðý, söz konusu kiþinin kiþisel sorunlarý olduðu belirtildi. Chavez, Castro ile görüþtü Venezuela radyo ve televizyonunda yayýnlanan haftalýk programýnýn çekimini Ernesto Che Guevera müzesinde gerçekleþtirmek için Küba’ya giden Chavez, baþkent Havana’da Castro ile biraraya geldi. Kübalý yetkililer 4 saatten fazla süren görüþmede iki liderin, iki ülke arasýndaki iliþkiler, Latin Amerika’nýn ve insanlýðýn karþý karþýya olduðu tehlikeler konusunda görüþ alýþveriþinde bulunduðunu açýkladý. Hindistan’da sinemada patlama: 5 ölü Hindistan’ýn kuzeyinde bir sinemada meydana gelen patlamada, ilk belirlemelere göre 5 kiþinin öldüðü bildirildi. Hint Aaj Tak Televizyonu, bir komedi filminin gösterildiði Pencab Sinemasý’nda meydana gelen patlamada, 5 kiþinin öldüðünü, çok sayýda kiþinin yaralandýðýný ve patlamanýn paniðe neden olduðunu duyurdu. Patlamanýn nedeni henüz bilinmiyor. ABD Savunma Bakaný Gates Moskova’yý Uyardý ABD Savunma Bakaný Robert Gates, Avrupa Konvansiyonel Kuvvetler Anlaþmasý’ný (AKKA) tek taraflý askýya almasý halinde Rusya’nýn Avrupa’daki çýkarlarýný tehlikeye atacaðý konusunda uyardý. Moskova’daki temaslarýný tamamlayan Gates, Washington’a dönerken mola verdiði Ýngiltere’deki Raf Mildenhall üssünde gazetecilere yaptýðý açýklamada, ‘’Tek taraflý olarak anlaþmayý askýya almak ya da anlaþmadan çýkmak Rusya’nýn Avrupa’daki çýkarlarýný tehlikeye sokar. Ruslar, hemen hemen bütün Avrupa ülkeleri tarafýndan müzakere edilen anlaþmalardan çýkmaktan söz ederken ciddilerse, bu ülkelerden bazýlarý bunu rahatsýz edici bulacaktýr’‘ ifadesini kullandý. Çin Batýlý demokrasileri örnek almayacak Çin Komünist Partisi’nin 17. kongresi, ülke yönetimindeki en önemli isimlerini bir araya getirdi. Parti sözcüsü Li Dongþeng, baþkent Pekin’deki kongrede yaptýðý konuþmada, ülkedeki siyasi reformlarýn süreceðini vurguladý. 5 yýlda bir toplanan kongrede, ülkenin geleceðine iliþkin önemli açýklamalarda bulunan sözcü, siyasi reformlarýn çok partili bir demokrasiye geçiþi öngörmediðine iþaret etti. Reformlarýn Çin’in kendine özgü koþullarý ve deneyimleri çerçevesinde süreceðini Dilg etiren Li ve “Hiçbir zaman batýlý demokrasileri örnek almayacaklarýný” kaydetti. Dünya Turu 9 Perþembe, 18 Ekim 2007 Türkiye kısa kısa Mutafyan: Ermeni Yasasýna Karþýyýz Türkiye Ermenileri Patriði 2. Mesrob Mutafyan, Amerikan Senatosu alt kanadýnda kabul edilen Ermeni Soykýrýmý Yasasý’na karþý olduklarýný söyledi. Mutafyan, “Türkiye’deki Ermeni asýllý Türk vatandaþlarýnýn bu konunun dýþýnda tutulmasýný hep talep ediyorum. Bu, Amerika’da, içi politik olarak yapýlan ve sürekli gündeme getirilen bir yasa. Türkiye’deki Ermeni asýllý Türk vatandaþlarýnýn bununla bir ilgisi yoktur. Hepimiz bu yasa tasarýsýna karþýyýz’‘ dedi. “Yasa tasarýsý ABD Temsilciler Meclisi’ne gelirse tavrýnýz ne olacak’‘ sorusuna Mutafyan, ``Bu yasa Türkiye’de yaþayan Ermeni asýllý Türk vatandaþlarýnýn yaþamýný etkileyeceði için endiþeliyiz. Bu tasarýya karþýyýz. Bu yasaya sürekli olarak karþý olduk. Amerika’daki gerekli mercilere gerekeni yazacaðýz. Çýkmamasý için gerekli çalýþmayý yapacaðýz’‘ yanýtýný verdi. Anayasa deðiþikliði teklifi 21 Ekim’de referanduma sunulacak anayasa deðiþiklik paketinden 11’inci cumhurbaþkaný seçimini düzenleyen geçici maddeler çýkarýldý.Maddelerin çýkarýlmasý, Meclis Genel Kurulu‘nda yapýlan oylamada 386 oyla kabul edildi. Paketten çýkarýlan maddeler, seçim kanunlarýnda yapýlacak deðiþikliklerin 11’inci cumhurbaþkaný seçiminde uygulanmasý ve 11’inci cumhurbaþkanýnýn halk oyuyla seçilmesi öngörüyordu. Yapýlan deðiþiklikle, 11’nci cumhurbaþkaný yeniden seçilecek mi tartýþmalarýna son verilmiþ oldu. Erdoðan, Þensoy’u kabul etti Türkiye Baþbakaný Recep Tayyip Erdoðan, istiþarelerde bulunmak üzere Ankara’ya çaðrýlan Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Nabi Þensoy’u kabul ederek bir süre görüþtü. Meclis’teki Baþbakanlýk makamýnda gerçekleþen görüþmede Büyükelçi Nabi Þensoy, Ermeni karar tasarýsýnýn Temsilciler Meclisi Genel Kurulu’nda kabul edilmemesi için her türlü çalýþma ve çabayý göstermeye devam edeceklerini söyledi. Erdoðan da, Amerikan yönetimi ve oradaki lobilerle çalýþmalarýn büyük hassasiyetle sürdürüleceðini belirtti. Erdoðan, “Temennimiz odur ki; böyle bir talihsiz kararý Temsilciler Meclisi almasýn. Geleceðe yönelik olarak TürkiyeAmerika arasýndaki münasebetler bir çýkmaza sürüklenmez diye inanýyorum.” diye konuþtu. Görüþmenin ardýn- Türkiye Erdoðan, sert konuþtu Türkiye Baþbakaný Recep Tayyip Erdoðan, terörle mücadele konusunda Türkiye’nin artýk nefsi müdafaa konumuna geldiðini belirterek, “nefsi müdafaanýn söz konusu olduðu yerde, diðer hukuk kurallarý geçersizdir” dedi. T ürkiye Baþbakaný Recep Tayyip Erdoðan, partisinin grup toplantýsýnda sýnýr ötesi harekata karþý yükselen seslere yanýt verdi. Erdoðan, þunlarý söyledi: “Terör örgütüne terörü býrak diyemeyenler, bize sýnýr ötesi harekat yapmayýn diyemezler. Terörün verdiði zararlarý sýralayamayanlar, sýnýr ötesi harekatýn zararlarýný sýralayamazlar, nifak çýkararak hareket edenler bu milletin dini ve geleneklerinden, bu topraklarýn mayasýndan pay almayanlardýr. Bunlarý meþrulaþtýrmaya çalýþanlar da onlar kadar ayný derecede sorumludurlar. Bu topraklarýn mayasý teröre geçit veremez. Bu ülkenin gelenekleri, inançlarý masum insanlarý, savunmasýz insanlarý katletmeye müsamaha gösteremez. Bu milletin vicdaný onaylayamaz, bu milletin vekilleri böyle hukuksuz eylemleri kýnamamazlýk edemez.” Erdoðan, sýnýr ötesi harekat tezkeresinin kanlý eylemler neticesinde ortaya çýkan bir ihtiyaç olduðunu belirterek, “Uluslararasý anlaþmalarýn gereði, muhataplarýmýz tarafýndan uygulanmýþ olsaydý, belki bu noktaya hiç gelinmezdi” dedi. “Sýnýr Ötesi Harekatýn Hedefi Sadece Terör Örgütüdür” Tezkerenin kullanýlmasýna gerek kalmamasýný temenni ettiklerini kaydeden Erdoðan, konuþmasýný þöyle sürdürdü: “Ancak terörle mücadele konusunda Türkiye’nin kararlý, tavizsiz davranacaðýný herkesin anlamasý, bilmesi lazým. Tezkerenin Meclis’ten geçmesi hemen bir operasyon anlamýna gelmiyor, doðru zaman ve zeminde gereken yapýlacaktýr. Muhtemel bir sýnýr ötesi harekatýn hedefi sadece ve Babacan’ýn Ortadoðu Turu sadece terör örgütüdür. Böyle bir harekat ne sivil insanlara ne de Irak’ýn toprak bütünlüðü ve siyasi birlik ve beraberliðine yönelik olacaktýr. Herkes terör karþýsýndaki durumunu netleþtirmeli, tavrýný ortaya açýkça koymalý.” Erdoðan’dan “Ýþbirliði” Çaðrýsý Baþbakan Erdoðan, Irak merkezi yönetimi ile Irak’ýn kuzeyindeki bölgesel yönetimini terörle mücadele konusunda iþbirliði yapmaya çaðýrdý. Erdoðan, “Terörle arasýna mesafe koyamayanlarýn terörle mücadeleden olumsuz etkilenmesi kaçýnýlmazdýr. Bölge halkýmýz nasýl terörle arasýna kalýn bir duvar örüyorsa, Irak merkezi yönetimi ve Kuzey Irak bölgesel yönetimi de terörle arasýna kalýn bir duvar örmeli, bu herkesin menfaatinedir.” dedi. “Türkiye, Nefsi Müdafaa Konumuna Geldi” Baþbakan, Türkiye’nin sadece doðrudan silah çekenlere karþý deðil, elinde silah tutanlarý destekleyenlere karþý da sabrýnýn sonuna geldiðini, meselenin komþuluk hukukunu aþarak, nefsi müdafaa noktasýna vardýðýný söyledi. Erdoðan, “Nefsi müdafaanýn olduðu yerde diðer hukuk kurallarý geçerliliðini yitirir. Biz Türkiye olarak terör konusunda nefsi müdafaa konumuna geldik. Saðduyu ve aklý selimi koruyarak gerekeni yapmaya kararlýyýz.” diye konuþtu. Dünya sinemasý Altýn Portakal’da buluþacak A ltýn Kültür Sanat Vakfýndan yapýlan yazýlý açýklamaya göre, bu yýl 19-28 Ekim 2007 tarihleri arasýnda düzenlenecek “44. Uluslararasý Antalya Film Festivali”, Türkiye, Avrupa ve Asya ülkeleri baþta olmak üzere yurt içi ve yurt dýþýndan çok sayýda ünlü konuðu aðýrlayacak. Festival, her yýl olduðu gibi bu yýl da Türkiye ve dünyadan ünlü yýldýzlarýn, sinema dünyasýna damgasýný vuran usta yönetmenlerin, yapýmcýlarýn ve senaristlerin buluþma noktasý olacak. 44. Uluslararasý Antalya Film Festivali’nin yabancý konuklarý arasýnda, 3’ncü Uluslararasý Avrasya Film Festivali, “Onur Konuðu” usta yönetmen Francis Ford Coppola, 2007 yýlýnda yönetmen olarak ikinci filmine imza atan ve “Hotel Rývýera” filminin galasýna katýlacak Fransýz sanatçý Sophie Marceau ve filmin baþrol oyuncusu Christopher Lambert, “Altýn Çað”ýn yönetmeni, sinema dünyasýnýn yeni dahisi olarak da anýlan Shekhar Kapur ve filmin oyuncularýndan, 4 kez Goya Ödülü’ne aday gösterilmiþ genç yetenek Jordi Molla, ünlü görüntü yönetmeni Christopher Doyle, efsanevi Ýngiliz yönetmen Nicolas Roeg ve son filmi “Puffball”da rol alan Miranda Richardson ve “Doktor Jivago”nun baþrol oyuncusu Rita Tushingham bulunuyor. Uzakdoðu sinemasýnýn dev ismi, Oscar ödüllü Tayvan doðumlu yönetmen Ang Lee’nin festivalin perdelerini açacak son filmi Lust Caution’ýn Çinli güzel yýldýzý Joan Chen, “Yaþamýn Kýyýsýnda” filminin oyuncularý Nurgül Yeþilçay, Hanna Schygulla, Tuncel Kurtiz, Baki Davrak ve filmin yönetmeni Fatih Akýn, dan gazetecilerin sorularýný yanýtlayan Büyükelçi Nabi Þensoy, Türkiye’ye karþý büyük haksýzlýk yapýldýðýný söyledi. Türkiye Dýþiþleri Bakaný Ali Babacan, Ortadoðu turunun ikinci bölümü kapsamýnda, Mýsýr ve Lübnan’ý ziyaret edecek. Babacan, 17-19 Ekim günlerinde önce Mýsýr’a ardýndan Lübnan‘a giderek hem bölgesel hem de ikili iliþkilere yönelik deðerlendirmelerde bulunacak. Ali Babacan, Mýsýr Cumhurbaþkaný Hüsnü Mübarek ve Baþbakan Ahmed Nazif tarafýndan kabul edilecek, Dýþiþleri Bakaný Ahmed Abul Geyt ve Arap Birliði Genel Sekreteri Amr Musa ile görüþecek. Toptan, AP Sosyalist Grup Baþkaný ile görüþtü Türkiye Büyük Millet Meclisi Baþkaný Köksal Toptan, Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Baþkaný Martin Schulz ve beraberindeki heyeti kabul etti. Toptan, heyeti mecliste aðýrlamaktan ve heyetin Türkiye’ye geliþinden duyduðu memnuniyeti dile getirdi. Türkiye’nin, zaman zaman AB tarafýndan anlaþýlamamaktan þikayetçi olduðunu ifade eden Toptan, “Bu ziyaret, bizim iyi anlaþýlmamýz için önemli” dedi.”Bize, en çok destek veren gruplardan birisiniz” diyen Toptan, Türkiye’de, sosyalist gruba karþý, sosyalist olmayanlardan geniþ bir destek bulunduðunu belirtti. Schulz da Türkiye ile Avrupa Parlamentosu arasýnda ciddi bir fark olduðunu ifade ederek, Avrupa Parlamentosunda, kendi gruplarýnýn, genellikle iyi anlaþýlmadýðýný söyledi. Edelman ve Fried Ankara’dan ayrýldý Antalya Altýn Portakal Film Festivali, dünyaca ünlü oyuncu, yönetmen, senarist ve yapýmcýlarý ile Türk sinemasýna emeði geçen usta isimleri bir araya getirecek. Cannes’te yarýþan “Yas Ormaný” filminin yönetmeni Naomi Kawase’nin yer alacaðý festival, “Günbatýmý” filminin oyuncularýndan, Meryl Streep’in kýzý Mamie Gummer, “Uyuyan Sudan Kork” filminin senaristi ve yönetmeni Jacques Deschamps, bu yýl Fransa’nýn Oscar adayý “Indigenes” filminin yazarý, 2007 yýlýnda en iyi senaryo dalýnda Cesar ödülünü kazanan senarist Olývýer Lorelle, Ken Loach’ýn son filmi “Ýþte Özgür Dünya”nýn baþarýlý oyuncularý Kierston Wareing ve Juliette Ellis’i aðýrlayacak. ABD Dýþiþleri Bakan Yardýmcýsý Dan Fried ve Savunma Bakan Yardýmcýsý Eric Edelman, Türkiye Dýþiþleri Bakanlýðý Müsteþarý Ertuðrul Apakan baþkanlýðýndaki heyetle görüþtü. ABD’li yetkililere Ankara’nýn Ermeni tasarýsýnýn kabulünden duyduðu hayal kýrýklýðý iletildi. Ankara’ya gelmelerini, Dýþiþleri Bakaný Rice ve Savunma Bakaný Gates’in istediðini belirten Eric Edelman, “Tasarýnýn kabulünden duyduðumuz üzüntüyü ve genel kurulda kabul edilmesini engellemekteki kararlýlýðýmýzý iletmek için geldik. Türk kamuoyunun ve hükümetinin tepkisini anlýyoruz; ancak, uzun vadeli, kalýcý çýkarlarýmýza odaklanmalýyýz” dedi. Türkiye kısa kısa 10 Söyleşi KDTP’nin 17 Kasým Parlamento Seçimlerindeki milletvelili ve belediye adaylarý ile söyleþi Perþembe, 18 Ekim 2007 Malumunuz üzere ben 38 yýllýk bir hukuk tecrübesine sahibim. Seçilmem durumumda birinci hedefim yasalarýn Kosova gerçeðine uymasýný saðlamak olacaktýr. Yani var olan yasalarýn halk tarafýndan kullanýlmasý için çalýþacaðýmý ifade etmek istiyorum. Çünkü eðer var olan yasalar halkýn gelenek, görenek ve algýlamalarýna ters ise bu uygulanmaz ve sadece kaðýt üzerinde kalýr. Son dönemlerde bizler bu tür yasalarýn kabul edildiðine þahit oluyoruz. Yani yasa kabul ediliyor ama yasa hiç kullanýlmýyAltay Suroy or. Birinci hedefim bunun önüne geçmektir. Adalet Bakan Yardýmcýlýðým esnasýnda bu ve bunun gibi çalýþmalara gerek duyulduðunu açýk bir þekilde gözlemledim. Ne var ki yasalar Adalet Bakanlýðý tarafýndan hazýrlanmýyor. Her bakanlýk kendi alaný ile ilgili yasalarý hazýrlayarak hükümete sunuyor. Hükümet sonra bu yasalarý kabul edilmesi için meclise havale ediyor. Bu yasalarýn tartýþýlmasý ile ilgili mecliste açýkça saðlýklý bir tartýþma zemini maalesef yok. Bunun yanýnda Kosova’nýn tam anlamýyla çok etnikli bir toplum olduðunu yasalarla da güvence altýna almak gerekiyor. Bu konuda da mücadelemizi vereceðiz. Ve bu doðrultuda yani topluluklarýn kendine has özellikleri olan örf, adet ve geleneklerinin uluslararasý sözleþmeler, anlaþmalar, beyannameler ve Avrupa standartlarýna uygun bir þekilde garanti altýna alýnmasý için çalýþacaðýmý ifade etmek istiyorum. Bazý alanlarda bunlar mevcut. Ama çok sayýda alanda da bu çok etnikli Kosova sadece sözde kalýyor, özde deðil. Oysa Kosova’nýn istikbali yani geleceði çok etnikli Kosova’ya dayanmaktadýr. Bizim anlayýþýmýza göre topluluklara nüfus sayýmlarýna göre hak biçme ve hak ölçme olamaz. Çünkü baþta bütün insanlar Allah’ýn bir kuludur ve herkes eþittir. Bundan dolayý da kimse baþka bir kimsenin haklarýný kýsýtlayamaz. Her toplumun kendi kültür, eðitim seviyesine göre ve nüfusunun sayýsýna göre haklara kavuþur. Nüfus bakýmýndan bir topluluða sen az hak verirsen onu yok edersin. Ama haklarýn kullanýmý konusuna gelince bazý durumlarda azýnlýkta olan toplumlar kadro sýkýntýlarý yüzünden çoðunluðun kullandýðý haklara pratikte sahip olamazlar. Bunlar temel vereceðimiz mücadelelerdir. Diðer taraftan mecliste bütün alanlarda, yeniden yapýlanma ile ilgili konularýn görüþüleceði zaman yýllardýr var olan tecrübelerimi bu çalýþmalara aktaracaðýmý ifade etmek istiyorum. Seçildiðim takdirde üzerinde duracaðým bir diðer önemli nokta da iktisadi geliþmeyi oluþturacaktýr. Bildiðimiz gibi yýllardan beri Kosova ekonomisinde ilerlemeden çok gerilemeler mevcuttur. Ekonomik kalkýnmayý teþvik edecek olan yasal zemini hazýrlamakla beraber bu konuda önerilerimizi de vereceðiz. Kosova’ya bütün dünya ülkelerinin yatýrým yapmasýný bekleyemeyiz. Kosova’da yatýrým yapacak olan belli baþlý ülkeler ile doðrudan çalýþacak olan komisyon ve kuruluþlarda hatta bakanlýklar bünyesinde dairelerin kurulmasý için çalýþmalar yürüteceðim. Örneðin; Türkiye’den gelecek olan yatýrýmcýlar ile ilgilenecek olan bir dairenin kurulmasýnýn yatýrýmlarý artýracaðýný düþündüðümden dolayý bu projeyi gündeme getireceðim. Yani bu konuda geniþletilmiþ bir projenin kabul edileceðine inanýyorum. Zaten Kosova’ya baþka türlü yatýrýmlarýn yapýlmasý mümkün gözükmemektedir. Bu þekilde yatýrým yapmak isteyen kiþi veya þirketlere Kosova’da çeþitli olanaklar, yardýmlar ve desteðin verilmesi zorunludur. Bu konuda yani yabancýlarýn Kosova’da yatýrýmlarýný düzenleyen bir kanun da mevcuttur. Ama yetersiz olduðunu ifade etmek istiyorum. Bu kanunu benim yukarda ifade ettiðim daireleri de içine alarak geniþletilmesi için çalýþacaðýmý belirtmek istiyorum. Benim mesleðim dýþý olan alanlarda da çalýþmalar yapýlmasý gerekmektedir. Nice ki eðitimle ilgili bir çalýþma gerekli ise eðitim konularýný gündeme getireceðiz. Kosova’da Türkçe eðitim þu anda ana okuldan baþlayarak doktoraya kadar eðitim imkaný bulunmaktadýr. Türkçe eðitimin birkaç bölüm ile sýnýrlý deðil de daha geniþ bir biçimde yapýlmasý için çaba harcayacaðýmý söyleyebilirim. Bunun yanýnda Kosova’da bir kitap sorunu olduðu da bir gerçek. Bu konunun çözümü için mecliste sesimizi duyuracaðýmýzý da ifade etmek istiyorum. 17 Kasým 2007 seçimlerinden baþarýyla çýkýp aday olduðunuz göreve seçilmeniz durumunda ne gibi çalýþmalar yapacaksýnýz? Daha doðrusu bugüne kadar ne tür eksiklikler saptadýnýz ve bu saptamalar karþýsýnda siz neler yaparým diyorsunuz? Bu yýl 17 Kasýmda Kosova çapýnda düzenlenecek olan seçimlerde öncelikle bütün Kosova halkýnýn seçimlere katýlmasýný arzu ediyorum. Çünkü þu anda çok önemli bir dönem içinde yaþamaktayýz. O yüzden bu seçim sadece bizler için deðil bütün Kosova halký için çok önemli bir konudur. Biliyorsunuz 3 yýldan bu yana Prizren Eðitim Müdürlüðünde görev Orhan Volkan almaktayým. Her alanda olduðu gibi mutlaka eðitimde de artýlarýn yaný sýra eksiklikler de bulunmaktadýr. Eðer Prizren belediyesinde bir mebus olursam, mutlaka eðitimle ilgili çalýþmalarýmý daha da arttýracaðýmý ifade etmek istiyorum. Yani çalýþmalarýmý daha fazla bu yönde yani eðitim üzerine yürüteceðim. Öncelikle öðrencilere daha güzel þartlar yaratmayý, nice ki mesela sýnýflarýmýzýn düzeltilmesi ve baþlýca sorunlarýmýzdan biri olan kitap eksiklikleri konusunda çalýþmalarýmý sürdürmeyi düþünüyorum. Her þeyden önemlisi bu yýl ki seçimlerde benim kazanmamýn yanýnda KDTP’nin kazanmasý gerektiðini düþünüyorum. Ve inanýyorum ki her yýl olduðu gibi bu yýl da yapýlacak olan seçimlerde kim seçilirse seçilsin bizleri en iyi bir þekilde temsil edeceðine inancým tamdýr. Bildiğiniz gibi 17 kasımda Kosova’da genel ve yerel seçimler gerçekleşecektir. Seçimler seçmene biraz zor ve yorucu olacaktır. Bende KDTP Merkez yönetim kurulu üyesi olarak Prizren Belediyesi Merkezz seçimleri için adaylığımı koydum. Seçimlere parti olarak hazırız. Seçim kampanyası 3 hafta sürecektir ve inanıyorum ki KDTP geçen seçimlere göre oy sayısını daha da yükseltecektir. Prizren Belediyesinde sözde birçok hakkımız vardır ama bu haklarımızı yazıya dökmek gerekecektir. Ve ilk önce belediye tüzüğünde değişikliklerin yapılması gerekecektir. Belediye organlarında ve belediye meclisinde Türkçe konuşuluyor ama en mühim vatandaşlarımızın kendi bireysel haklarını kullanarak başvurmalarını Türkçe dilinde yapmalıdır. Aynı zamanda belediye dışında olan diğer kurumlarda da bireysel haklarımızı pratikte kullanmalıyız ki milletimize bir alışkanlık olmalıdır. Bugüne kadar KDTP üzerine düşeni yaptı ve bından böyle de yapacaktır. Mamuşa’da parti ve belediye olarak bugüne kadar çok şey yaptık. Yerel ekonominin gelişmesi ve yeniden yapılanmasına katkıda bulunarak yeni işyerlerinin açılmasını İsmail KOVAÇ sağlamak yani yabancı ve yerli yatırımcılara önem vermeliyiz. Belediye meclisine seçilecek olan parti üyelerimizin ilerideki dönemde bütçenin oluşum planına ve bütçenin harcama planına etki etmelidirler. Kamu şirketlerinde ayrım yapmadan işçilerin işe geri alınmalarını sağlamak, vergi gelirinde uyum sağlamak, emekli maaşını sağlamak, ticaret, turizm, tarım gibi konularda çözüm bulmaya çalışacağız. Ekonomiye ait kanunların getirilmesinde etkin olmalıyız. Son olarak halkı seçimlere davet ediyorum ve halkı KDTP’de en çok sevdikleri ve güvendikleri adaylara oylarını vermeye davet ediyorum. Belirttiðiniz gibi bu yýl Kosova genelinde ve belediye çapýnda seçimler yapýlacaktýr. Ben geçen seçimlerde yani 2002 yýlýnda KDTP adayý olarak belediye meclisine seçilerek belediye meclis çalýþmalarýnda yer aldým. Bildiðiniz gibi belediye meclislerinde temsil edilen her partinin gurubu da mevcuttur. Bu dönemde KDTP’nin gurup baþkaný olarak çalýþmalarda bulundum. Bunun yanýnda belediye bünyesinde kurulan daimi komisyonlardan biri olan ve topluluklar açýsýndan çok önemli rol oynayacaðý olarak düþünülmüþ olan Topluluk Komisyonunun baþkanlýðýný yürüttüm. Belediye adaylýðým süresince bunlar gibi daha bir çok alanda çalýþmalarýmýzý sürdürdük. Tekrar seçilmem durumunda baþlamýþ olduðum bu çalýþmalara devam edeceðimi ifade etmek istiyorum. Bu süreç içinde çeþitli konular üzerinde çalýþmalarýmýzý sürdürdük. Beþ yýllýk çalýþmalarým zarfýnda belediyede baþkan, baþkan yardýmcýlarý ve komisyonlar ile iþbirliði içinde çalýþmalarda bulundum. Caddelerin, meydanlarýn ve semtlerin yeniden adlandýrýlmasý komisyonunda da aktif bir þekilde görev aldým. Bu süreçlerde Kosova Demokratik Türk Partisi Yönetim Kurulu ile vatandaþlarla, sivil toplum kuruluþlarýyla, aydýnlarýmýzla danýþarak belediye çalýþmalarýnda hep vardýk. Bizim bugüne kadar yaptýðýmýz çalýþmalar ortadadýr. Bazý konularda eksiklikler vardýr. Tabi ki her çalýþan hata yapabilir ama biz her zaman her þeyin en iyisini yapmaya çalýþtýk. Bizim KDTP olarak bu seçimden beklentimiz birlik ve beraberlik içinde oylarýmýzý artýrmaktýr. Bildiðiniz gibi bu seçimlerde ben hem parlamentoya hem de Prizren belediye meclisine adaylýðýmý vermiþ bulunuyorum. Milletveklili adaylýðýmý niye verdim diye sorarsanýz, beþ yýllýk belediye meclisinde edindiðim tecrübelerle Türk toplumunu parlamentoda en iyi bir þekilde temsil edebileceðimi düþündüðümden vermiþ bulunuyorum. KDTP olarak seçimler ile ilgili bir platform oluþturmuþ bulunuyoruz. Bütün adaylar platform çerçevesinde çalýþmalarýný yürütecektir. Bu yýl yapýlacak olan seçimler eskiye nazaran farklýlýklarý yani açýk listeleri içinde barýndýrýyor. Seçmen bu sistem ile artýk istediði adaya oyunu verebilecektir. Açýk listeler demokratik bir þekilde en iyi adaylarýn seçilmesine olanaklar yaratmaktadýr. Halkýmýzý bunun bilincinde olmaya ve seçimlere katýlmaya davet ediyorum. Bizim yani Türk toplumu için en önemli þey birlik ve beraberlik içinde oylarýmýzý artýrmaktýr. Oy artýþýna paralel olarak da partinin gücü de artacaktýr. Ýnþallah bu seçilerde de Adnan Yağcılar Kosova’da bulunan bütün uluslararasý toplum yetkililerine Kosova Türk toplumunun ne kadar güçlü olduðunu gösteririz. Baþta da Kosova’da var olan sorunlara deðinmeye çalýþtým. Þu an sorunlarýmýz arasýnda Türkçe eðitimi ve Türk dilinin kullanýmý ile ilgili çeþitli çalýþmalar yapýldý ama halen bazý eksiklikler de bulunmaktadýr. Bildiðiniz gibi Prizren’de eðitim ana okuldan lisansa kadar Türkçe veriliyor. Bu baþarýlarýn mücadelesi arkadaþlarýmýz ve sivil toplumun mücadeleleri ile bugünlere taþýnmýþtýr. Eðitim konusunda þu anda en büyük eksikliklerin baþýnda yer sorunu yer almaktadýr. Bildiðiniz gibi Prizren genelinde eðitim veren orta okullarda kalabalýk öðrencilerden dolayý sýnýf problemleri yaþanmaktadýr. Bunun yanýnda Kosova’nýn yeniden yapýlandýrýlmasý konusunda bizlere büyük görevler düþmektedir. Bu doðrultuda da elimizden gelen çalýþmalarda bulunduk. Bazý yerlerde baþarýlý olurken bazý yerlerde de baþarýsýz olduðumuzu söyleyebiliriz. Son zamanlarda þehir içlerinde yeni okullar yapýlmadý. Var olan bazý okullara ek binalar yapýlarak sorunlar çözülmeye çalýþýldý. Ama baþarýlý olduðunu söyleyemeyiz. Ben bir Ortakol semt sakini olarak Ortakol ilk okulunda 9. sýnýflarýn bir yer sorunu belirdi. Bu sorunu geçici olarak hallettik yani sýnýfýn baþka bir okula taþýnmasýna engel olduk. Yani saðlýklý bir çözüm olmasa da öðrenecilerin baþka okullara gitmesinin önüne geçtik. Geçen yýl belediye bütçesinin onaylanmasý sýrasýnda yeni okullarýn yapýmý ile ilgili bir önerim oldu ve bu öneri de kabul edildi. Ama sonunda bütçe yertersizliðinden dolayý öneri hayata geçirilemedi. Seçildiðim durumda bütün bu olumsuzluklara çözüm bulmak için toplumumuzla birlikte çalýþacaðýmý ifade etmek istiyorum. Parlamentoya seçilen arkadaþlarýmýzýn bizi gerektiði gibi temsil ettiðini düþünüyorum. Bende bu göreve seçildiðim takdirde Türkçe’mizi, eðitimimizi, kültürümüzü, tarihimizi koruyacaðýmý ifade edebilirim. Eskiye nazaran ekonomiye daha fazla önem verilmesi gerektiðine inanýyorum. Bu seçimlerden bir milletvekili olarak çýkarsam bu konuda da etkin bir þekilde çalýþacaðýmý söyleyebilirim. Bu konuda özellikle iþsizliðin önüne geçilmesi için örnek olarak vermek gerekirse Türk yatýrýmcýlarýn teþvik edilmesi gerekir. Bu konuda tarýmcýlýkta, ormancýlýkta, baðcýlýk gibi bizim doðal zenginliklerimiz olan konularda yapýlacak çok þeyler olduðu kanýsýndayým. Bütün bunlar ancak birlik ve beraberlik içinde oylarýmýzý artýrdýðýmýz durumda hayata geçebilecektir. 11 Perþembe, 18 Ekim 2007 Güncel Kosova Türk Gazetecileri kampanya başlattı Savaştan sonra Türk askerinin Kosovalılara esirgemediği destekler karşısında maddi-manevi şükranlarını dile getirmek amacıyla Kosova’daki Türk Gazetecileri, bugünlerde Türkiye'de başlatılan Şehit ve Gazi Mehmetçiklere destek kampanyasına katkı sunma kararı aldı. K osova’da yazılı, görsel ve işitsel medyalarda görev yapan Türk gazetecilerinin kurduğu Kosova Türk Gazeteciler Derneği, Türkiye'de başlatılan Şehit ve Gazi Mehmetçiklere destek kampanyasına katkı sunma kararı aldı. Kampanya boyunca kendi aralarında toplayacakları maddi katkılarla Şehit ve Gazi Mehmetçiklerine destek olmayı hedefleyen Kosova’daki Türk gazetecileri, bu dayanışmada kendilerinin de payının geçmesini amaçlıyor. Kampanya sonunda toplanacak desteği Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet Komutanlığı aracılığıyla Türkiye’deki yetkili makamlara iletecek olan Kosovalı Türk Gazeteciler, savaştan sonra sürekli yanlarında olan Türk askerinin Kosovalılara esirgemediği destekler karşısında maddimanevi şükranlarını bu anlamlı kampanya ile bir daha dile getirecek. Priştineliler Gerçek'te bayramlaştı R amazan Bayramının ilk gününde “Gerçek” Türk Kültür ve Spor Derneği tarafından geleneksel bayramlaşma töreni düzenlendi. Bayramlaşmaya yoğun bir ilgi ve katılım gösterildi. Türk Eşgüdüm Bürosu Başkanı Müsteşar Mustafa Sarnıç, yardımcıları Doğan Işık ve Mesut Geçer, UNMİK Türk Polis Kontenjanı Başkanı Mustafa Reşit Tekin, KDTP Priştine Şubesi Başkanı Nevzat Hüdaverdi, çok sayıda polis memuru ve Priştineli Türklerin katıldığı bayramlaşma töreni samimi bir havada geçti. Eðitimimize iki yeni kitap daha T ürkçe eðitimde yaþanan kitap sýkýntýlarý giderilmeye baþlandý. Yazar, ressam Ethem Baymak’ýn kaleme aldýðý “Resim Sanatý 9” ve “Resim Kültürü 3” isimli iki kitap okullarda bu eðitim döneminden itibaren kullanýlmaya baþlandý. Özellikle savaþ dönemi sonra okullarda Türkçe eðitim gören çocuklar kitap sýkýntýsýyla karþý kaþýya gelmiþti. Türk dilinde eðitim veren okullarýmýzda yýllardan beri kitap sýkýntýsý yaþanmasýna karþýn öðrencilerimiz kitaplarýný ya dikte ile yada plan programýna uymayan kitaplardan yararlanmaya çalýþýyorlardý. Türkiye’den gelen kitaplarla giderilmeye çalýþýlan sýkýntýnýn son yýllarda Kosovalý yazarlarýn ve araþtýrmacýlarýn kaleme aldýðý ders kitaplar bu boþluðu gidermeye baþladý. Kosova Eðitim Bakanlýðýnýn müfredatýna göre Türkçe ders kitaplar yavaþ yavaþ hazýrlanýp yayýmlanmaya baþlandý. Bu yüzden öðrencilerimiz kendi ana dillerinde kitap okumaya ve onlardan yararlanmaya baþladýlar. Kosova Eðitim Bakanlýðý Türkçe sorumlusu Nazan Safçý’nýn verdiði son bilgilerine göre ressam Ethem Baymak’ýn resim kültürüyle ilgili 2 kitabýnýn basýndan çýkacaðýný söyledi. Ahmet S.Ýðciler Z eyn el BE KS AÇ Halkım, diyebilmek!... Topluca sevinebilmek, diye yaklaşık otuz yıl önce Tan Gazetesi’nde bir yazım yayınlanmıştı. Bireyden çok, topluca mutluluğun bizler, yani Kosova Türkleri için daha mantıklı ve daha kazançlı olduğuna dikkat çekmiştim. Yıllar sonra bizler için bu savın ne denli bir gereksinim olduğu daha bir belirgin olarak ortada… Kültür sanat alanında örgütlenişimizin zengin bir geleneği var. Kültür sanatın, gelenek ve göreneklerimizin yaşatılması, bizlerin ayakta kalmasında son derece önemli rol oynadığına hep inanmışımdır. Türkçe eğitim ve öğretimin de bu gök kubbede sesimizin yankılanmasında paha biçilmez katkısı olduğu yadsınılmaz bir gerçektir. Öğretmenlerimizi, kültür sanat derneklerimizdeki yürekli sanatçılarımızı, yüzümüzü hep ağartıp, göğsümüzü başarılarıyla kabartan tiyatrocularımızı, şairlerimizi, yazarlarımızı, ressamlarımızı, bilim adamlarımızı, yaşamın her alanında kendini kanıtsamış Kosova’daki Türk’ün gururu olup; bu dilin, bu kültürün, bu gelenek göreneğin nöbetine durmuş, karşılığını beklemeden gençliğini, hatta ömrünü bu uğurda harcamışlara selam olsun… Yaşamak; zaman zaman sert kayalara çarpılsa da, engeller bitmek bilmezse de, gerçekler zaman zaman buğulu aynalarda izini kaybetse de; pes etmeden, caymadan, yorulmadan koşullar ne olursa olsun, savaşım vermektir. Yaşamak, doğrunun savunuculuğuna soyunmaktır. Yaşamak, adam gibi bir duruşa sahip çıkmaktır. Yaşamak, yaşanan zaman diliminin tanığı olmak, halkın gönlünde taht kurup, onunla her derdi ve mutluluğu dürüstçe ve mertçe paylaşabilmektir. Bu topraklarda bir avuç oluşumuz içimizin derinliklerinde bir burukluğa sebebiyet verse de, bunu dışa vurmadan kimliğimizi korumak için hep koşturduk. Şiirimizin dizelerinde, türkülerimizin nağmelerinde, halk oyunlarımızın coşkusunda, sahnede oynanan tiyatro oyunlarımızda, konserlerimizde, festivallerde, bilimsel toplantılarda, kitap tanıtımlarında, bestelerimizde bizi söyledik, bizi yaşattık. Onlar; Hacı Ömer Lütfi’ydi, Dr. Durmuş Tselina’ydı, Hayrettin Volkan’dı, Aziz Buş’tu; Hüda Leskofçalı, Süreyya Yusuf, Muhammet Şerif’ti; Süleyman Brina, Cemal Şpat, Rasim Salih’ti; Refet Kiser, İsa Şimşek, Şaban Topko, Naim Şaban’dı; Faik Emruş, İzzet Kiser, Nazım Bleta, Emin Mecihan, Faruk Sungur, Ahmet Müezzin, Gani Sadık, Zeynep Ramacık, Fadıl Şalıyan, Abdülhadi Şkodra, Aluş Nuş, Başkim Çabrat, İrfan Şekerci, Fatma Vesniç, Besire Halo, Ülvü Jılta, Hüseyin Kazaz, Reşit İsmet, Agim Fişar, Nevzat Şundo, Melek Tamnik, Bayram Top, Adnan Jılta, Şefki Kazaz, Mikuş Jılta’ydı; Reşat Vırmiça, Ahmet Goleş, Şükrü Zeynullah, Reşat Şinik, Bedrettin Koro, Ferhat Derviş, Fadıl Derviş, Talat Mitroviça’ydı; Nimetullah Hafız, Nusret Dişo Ülkü, Hasan Mercan, Salih Lika, İskender Muzbeg, Bayram İbrahim, Şecaettin Koka, Zekir Sipahi, Arif Bozacı, A.R. Yeşeren, Fikri Şişko, Altay Suroy, Fahri Mermer, Ahmet S.İğciler, Mürteza Büşra, Mehdiülkü Cibo, Mehmet Bütüç, Ethem Baymak, İrfan Morina, Aziz Serbest, Reşit Hanadan, Burhan Sait, Raif Kırkul, Özcan Micalar, Rezzan Zborça’ydı; Bekir Hocalar, Etem Kazaz, Nafiz Gürcüali, Raif Buş, Asım Mongovtsi, Deniz Dadale’ydi; Sevim Baki, İlir Bırvenik, Reyhan Kantarcı, Erol Karaibo, Tahir Luma, Fikret Refeya’ydı…Ve daha niceleri, niceleri, niceleriydiler… Amaç: hizmetti! Halka hizmet! Büyük bir heyecan, büyük bir zevkle! Çünkü o halktı! Halka hizmet sunmanın dışında daha büyük bir hizmet ne olabilirdi ki? İkircimsiz ve karşılık beklemeden gerçekleşen bunca etkinlik, sunulan bunca çaba, göğüslenen bunca başarı… Evet, bizler Balkanlarda bir avuçtuk. Anaülke sevgisi, Anaülke hasretiyle kavrulan kuşaklardık. Harcımız hoşgörü ve sevgiydi. Topluca sevinebileceğimiz nice işler becerdik… Tek ‘abartı’ sayılabilecek yanımız dilimizi çok sevmekti. Ne yaptıysak dilimiz uğruna yaptık. Onu yaşatmak için her şeyi göze aldık. Her yeni eğitim öğretim yılı başında öğrenci sayımız olacak mı olmayacak mı diye yüreğimiz güm güm attı. 56 yıldır ders kitaplarımız konusundaki sorunu bir türlü gündemden düşüremediğimiz için içimizdeki acı kışladı durdu…Ve benzeri nice sorunlar hala belimizi bükmeye devam ediyor… Evet, bizler Balkanlarda bir avuçtuk. Ama, dünyada 250 milyon insanın bu dili konuştuğunun bilincinde olduk hep. Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli ve nice değerlerimizin bizden olması, gönüllerimizi hep gönendirip kamçıladı. Halkım diyerek; el ele verip, sorunlar karşısında tek yumruk olarak hareket ettik. Halkım diyerek; dizeyle, yazıyla, türküyle, besteyle, fırçayla, illa ki yürekle yaşamın her alanında bu dilin, bu kültürün, bu kimliğin savunuculuğuna durduk. Evet, bizler Balkanlarda bir avuçtuk. Radyo yayınlarıyla, televizyon yayınlarıyla, gazetelerimizle, özgün olmak üzere bine yakın edebi, bilim, sanat, ders vb. içerikte kitaplarımızla, gün yüzüne çıkardığımız dergilerimizle, Priştine Radyosu çerçevesinde etkinlik gösteren Balkanların biricin profesyonel Türk orkestrasıyla, televizyon programlarıyla, ödüllere doymayan tiyatrocularımızla, dillere destan zanaatçılarımızla var olduk hep… Günümüzde de ayakta alkışlanacak işler yapılıyor. Günümüzde de koşturmacalar sürüyor. Koşullar son derece zor olsa bile…Kültür sanat, eğitim ağırlıklı etkinliklerin yoğun bir şekilde hala 20,30, 40 ve hatta 40 yılı aşkın bir zamandır bu çarkta yerini almış sanatçılarca, yazarlarca, öğretmenlerce, gazetecilerce ve diğer mesleklerdeki bireylerce gerçekleştiğine tanık olmak zor değil. Gençlerin yavaş yavaş bu etkinliklerde kendi yerlerini aldıklarını görmek, bizleri mutlu ediyor doğrusu. Ve yavaş yavaş, üniversite mezunu olanlar, yüksek lisans yapanlar, yaşamımızın her alanında kendi yerlerini almalılar. Artık sahne onların. Önlerini açan bizler olmalıyız. Görevlere sarılıp, yeni projelerle, yeni girişimlerle, cesaretli adımlarla yeni ufuklar açmaları için destek ve cesareti esirgememeliyiz onlardan. Elbet ki bireysel çıkarlarımız olacak. Ancak, illaki bireysel çıkarlar olmamalı. Dozunu kaçırmamalıyız. Halkın güvenini yitirmemeliyiz. Halkın gereksinimlerine kulak verip, çalışmalarımıza, etkinliklerimize o doğrultuda sarılmalıyız…Slogana çalan birlik beraberlik değil, gerçek birlik beraberliği sağlamalıyız. Kültür sanatta, siyasi sahnede bir görev üstleniyorsak, halkımız o güven ve sorumluluğu bizlere vermişse, bu güven ve sorumluluğa gölge düşürmemeliyiz. Bir yerlere geldikten sonra halkı unutmamalıyız. Başarıyı nasıl alkışlıyorsak, başarısızlık karşısında da suskun kalmak, ya da vurdumduymazlıktan gelmek doğru değil. Zaman bize bunun faturasını çok ağır ödetir sonra… İnsan, yaşadığı zaman diliminin tanığıdır. Bizler de 1966 yılından bu yanadır bu topraklarda kültür sanat alanında bir şeyler vermeye özen gösteriyoruz. Bu 41 yıllık zaman içerisinde dava arkadaşlarımla, meslektaşlarımla, sanatçı dostlarla, öncelikle halka hizmet vermek için didinip koştuk. Eksilerimizle, artılarımızla bilgi dağarcığımız çerçevesinde yüreğimizi ortaya koyduk. Yorgun düşsek de pes etmeyen bir kuşak olduk. Sanırım bunun böyle olmasında en büyük etken “Halkım, diyebilmek” kavramındaydı. O zaman yaşamın anlamı halka hizmet sunmanın yolundan geçse gerek diye düşünüyorum… Halkla birlikte olalım, halka kulak verelim. Topluca sevinebilmek erdemine varalım. Bize bu yakışır… Anadolu Rock müziğinin en güzel örnekleriyle renklenen gecede Makedonya’nın ad yapmış gurubu Süleyman-Sultan Calls muhteşem bir konserle unutulmaz bir gece yaşattı. Süleyman&Sultan Calls coştu, Prizrenli gençleri coşturdu R amazan Bayramının üçüncü akşamı, Anadolu Rock müziğinin en güzel örnekleriyle renklendi. Süleyman Sait ve arkadaşları sahnede coştu, Prizren seyircisini coşturdu. Haluk Levent’le aynı sahneyi paylaşan Makedonya’nın ad yapmış rock gurubu ve ismi “Süleyman & Sultan Calls” 14 Ekim Pazar akşamı, Prizren’in “Akdere” sinemasında muhteşem bir konser verdi. Anadolu Rock Müziğinin tanınmış gurup ile sanatçılarının unutulmaz eserleri ve kendi bestelerinden birbirinden en güzel seçkileri seslendiren “Süleyman & Sultan Calls” üç saat boyunca sahneden inmedi. MESK Çokuluslu Kosova Derneği ve “Yeni Dönem” Kosova Türk Medyasının organize ettiği gecede, sinema salonunu tıklım dolduran Prizrenli gençler ve Mehmetçiklerimiz birbirinden güzel şarkılarla coşarak eğlendiler. “Süleyman & Sultan Calls” gurubu solisti harika bir gece olarak yorumladığı konserde gördüğü ilgi karşısında tekrar Prizren’e konser vermeye geleceğini söyledi. Rumeli Türkülerini rock tarzında ilk defa seslendiren Süleyman Sait ve arkadaşları, yakında Rumeli coğrafyasında söylenen türkülerimizin rock versiyonunu albüm olarak çıkarmaya hazırlanıyor. Aynı zamanda “Rumelifest” müzik festivalinin müdürlüğünü yapan Süleyman Sait, Makedonya’da bu yıl ikincisi düzenlenecek müzik festivaline Kosova’da müzik yapan gurup ile gençleri de davet etti. “Bu güzel organizasyon yanı sıra bu muhteşem geceden sonra bende Prizren ve Prizrenliler’in sevgisi daha da büyüdü” şeklinde konuşan Sait, “Sahnede sergilediğimiz bütün performans ile güzellikler seyirciler içindi, çünkü onlar her şeyi hak ediyor” dedi. MESK Çok Uluslu Kosova Derneği Başkanı Levent Buş ve konser organizatörü Cengiz Çesko, bayram vesilesiyle düzenledikleri bu konserin başlıca amacının Prizren ile Makedonya dolayısıyla Üsküp arasındaki soydaşlarımızla olan irtibat ile dostluk ilişkilerini pekiştirmek olduğunu belirttiler. Ramazan Bayramı ve Yeni Dönem Televizyonunun yeni yayın dönemine başlaması vesilesiyle düzenlenen konserin ve gençlere yönelik buna benzer etkinliklerin ileride de devam edeceğini vurgulayan MESK Derneği yöneticileri, “Süleyman & Sultan Calls” gurubunu daha büyük bir organizasyonla ve bir başka vesileyle tekrar ağırlamayı planlaştırdıklarını ifade ettiler. Güncel Perþembe, 18 Ekim 2007 12 Ramazan bayramı kutlamaları hafta sonu bir dizi etkinlikle kutlandı Ramazan Bayramı coşkusu bu yıl farklıydı Sultan Murat Kışlasında düzenlenen bayramlaşmada Çok Uluslu Güney Tugay Komutanı ve Kosova Türk Temsil Heyeti Başkanı Tuğgeneral Uğur Tarçın ile Tabur Komutanı Yarbay Kerim Acar, sivil toplum kuruluş temsilcileri, basın mensupları ve toplumun önde gelen siyasileriyle bayramlaştı. Kosova halkına Ramazan bayramını kutlayan Tuğgeneral Uğur Tarçın, herkese sağlıklı, mutlu ve huzurlu günler diledi. P rizren’de Ramazan Bayramı geleneksel özelliklerini koruyarak coşkulu bir şekilde kutlandı. Kılınan Bayram namazı ardından kabristan ziyaretleri gerçekleştirildi. Bayram kutlamaları üç gün akraba ve dost ziyaretleriyle sürdü. Prizren Belediyesi Başkanı Eçrem Krüeziu ile Prizren’in önde gelen kuruluşları Prizren sakinlerinin bayramını kutladı ve dayanışmaya çağrı yaptılar. Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet Komutanlığı’nın konuşlandığı “Sultan Murat” Kışlasında ise Çok Uluslu Güney Tugay Komutanı ve Kosova Türk Temsil Heyeti Başkanı Tuğgeneral Uğur Tarçın ile Tabur Komutanı Yarbay Kerim Acar, sivil toplum kuruluş temsilcileri, basın mensupları ve toplumun önde gelen siyasileriyle bayramlaştı. Bayramlaşmaya katılanları kutlayan Tuğgeneral Uğur Tarçın, Kosova’da güvenlik ve istikrarı sağlamakla birlikte halkla işbirliğine önem verdiklerini söyledi ve görev süresince de buna devam edeceklerini belirtti. Toplumsal yaşantımızda önemli yeri olan bayramı yaşatmak amacıyla bir araya gelindiğini vurgulayan Tuğgeneral Uğur Tarçın ve Tabur Komutanı Yarbay Kerim Acar çocuklara hediyeler de dağıttı. KDTP’nin bayram buluşmasına çok sayıda davetli katıldı Kosova Demokratik Türk Partisi, geleneksel bayram buluşması geleneğini bu bayramda da sürdürdü. “Andra” Spor ve Eğlence tesislerinde düzenlenen buluşmaya Türk sivil toplum kuruluşları ve üyeleri, parti sempatizanları ile çok sayıda yerel ve uluslararası görevli katıldı. KDTP Genel Başkanı Mahir Yağcılar, buluşmaya katılanların Ramazan Bayramını kutladı ve bayramın dünyaya barış ve huzur getirmesini diledi. Yağcılar, Kosova’da önümüzdeki seçimlerin önemine işaret etti ve halkı seçimlere katılmaya davet etti. KDTP faaliyetleri ile 17 Kasım seçim adaylarının video slayt gösterisiyle gerçekleştirilen tanıtımıyla birlikte konuklara mütevazi bir kokteyl verildi. Bayram buluşmasında KDTP Genel Başkanı Mahir Yağcılar’a katkıları nedeniyle Prizren Emekliler Derneği Başkanı Hüsnü Rugova tarafından takdirname verdi. 13 B Perþembe, 18 Ekim 2007 Güncel Prizren lisesinde Türkçe sınıf sorunu u yıl Prizren’in “Con Buzuku” Fen lisesinde birinci sınıfa kayıt yaptırmayı kazanan öğrencilerin yanı sıra sonradan kabul edilenler dahil sınıftaki öğrenci mevcudu 50’ye ulaştı. Ancak bir süre sonra bu kadar öğrencinin tek bir sınıfta eğitim görmesi imkansız hale gelince 16 Ekim Salı akşamı öğrenci velileri sınıf öğretmeni Cemali Koro ile birlikte toplantı yaptılar. Kalabalık sınıfta ders yapmanın gün geçtikçe zorlaştığını belirten sınıf öğretmeni Koro, velilerden öğrencilerin okuldaki disiplinleriyle daha fazla ilgilenmesini istedi. Kimi ebeveynler sınavla kabul edilen öğrencilerin sadece bu okulda kalmasını, diğerlerinin ise Mamuşa’da bulunan lisenin pilot birimine sevk edilmelerini istedi. Bu görüşe karşı çıkan ebeveynlerin çoğu, Prizren lisesinde birinci sınıf için ikinci bir sınıfın daha açılmasını dile getirdiler. Sorunun acilen çözülmesi amacıyla Eğitim Müdürlüğündeki Türkçe eğitimden sorumlu Orhan Volkan ile Bedrettin Koro’nun yanı sıra KDTP yetkilerine başvuruda bulunma kararı alan ebeveynler, kendi aralarında bir heyet oluşturarak taleplerini topladıkları imzalarla söz konusu makamlara ilettiler. Benzeri bir sorunun tıp lisesinde Boşnak öğrencilerinin yaşadığını ifade eden veliler, onların bu sorunu yaptıkları başvurular sonucunda ikinci bir sınıf açarak çözdüklerinin altını çizdiler. Türk velilerin Prizren lisesinde ikinci bir Türkçe sınıfının açılması için söz konusu makamlara yaptığı başvuruların ne şekilde çözüm bulacağı merakla bekleniyor. “Doğru Yol” Makedonya ziyaretinde K osova’nın en köklü derneklerinden olan Doğru Yol, Makedonya’daki Türklerin kurduğu “Güven” Derneğinin 30’uncu yıldönümünü kutlamak üzere Gostivar’a gitti. Doğru Yol Derneği Başkanı İrfan Şekerci, derneklerinin aralıksız olarak çalışmalarını sürdürdüğünü ifade etti. Gostivar’daki Güven Derneğinin daveti üzerine, onların kuruluşlarının 30’uncu yıldönümü nedeniyle düzenlenen kutlamalara Doğru Yol Derneği olarak da katkı yapacaklarını ifade eden Şekerci, yaklaşık 1 saatlik bir program hazırladıklarını ifade etti. Gostivar’da sanat müziği ile seyircinin karşısına çıkacaklarını belirten Şekerci, Doğru Yol’un bu yıl içinde çok önemli festival ve etkinliklere katıldığını vurguladı. TİKA’da durmak yok Kosova’da en etkin kuruluşların başında yer alan Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Kosova’da yardım faaliyetlerine aralıksız devam ediyor. TİKA’dan gençlere trafik desteği Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı-TİKA ile Kosova polisi gençleri trafik konusunda bilgilendirmek maksadıyla trafik kurallarını ve işaretlerini anlatan “Biz ve Trafik” isimli kitapçık ile tişört bastırdı. TİKA ile Kosova polisinin Kosova genelinde ilköğretim okullarına dağıtılması maksadıyla bastırdığı kitapçıklar, ayrıca dernek, kurum ve kuruluşlara da dağıtılacak. Salı günü Prizren’deki TİKA ofisinde gerçekleşen törende TİKA Kosova Temsilcisi Metin Arslanbaş, 3 bin adet kitapçık ile 600 adet tişörtü Kosova polisi yetkililerine teslim etti. Törende konuşma yapan Kosova trafik polisi yetkilisi Bayram Gaşi, TİKA’nın desteğiyle basılan trafik kuralları ve işaretlerinin yer aldığı kitapçıkların çocukların trafik eğitimi açısından çok önemli olduğunu vurguladı ve desteklerinden dolayı TİKA’ya teşekkürlerini iletti. Proje sorumlusu Novica Filipoviç de TİKA’nın bu anlamlı desteğinden dolayı teşekkürlerini sundu. Filipoviç, “Kosovalı çocuklar adına kitapçıkların Türk dilinde basılmasına katkı sunan TİKA’ya teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Projede desteği geçen diğer kurum ve kuruluşların da katkılarıyla basılan kitapçıklar, Kosova genelinde ilköğretim çocuklarına hediye edilecektir. Dağıtılan bu kitapçıklar sayesinde çocuklarımızın trafik kurallarına ve işaretlerine yönelik bilgilerinin daha fazla artacağını umut ediyorum” diye konuştu. TİKA Kosova koordinatörü Metin Arslanbaş da bugüne kadar Kosova genelinde gerçekleştirmiş oldukları bir sürü faaliyetlerin yanında Kosovalı çocuklara yönelik yapılan bu faaliyetin çok anlamlı ve önemli olduğuna dikkat çekti. Arslanbaş: “TİKA Kosova temsilciliği olarak hayatın her alanına hitap etmeye çalışıyoruz. Kosova genelinde 60’a yakın projeyi tamamladık. Eğitimden sağlığa, kültürden altyapıya değişik projelerimiz var. Bugün de çocuklara yönelik farklı bir alandaki bu projeye destek sunuyoruz. Trafik eğitimiyle ilgili Kosova polisinden gelen talep üzerine yoğun projelerimize rağmen buna da yer verdik ve başarıyla tamamladık. Biz Kosova polisinin bu anlamlı projesine destek vermekten ve katkı sunmaktan son derece mutluluk duyuyoruz”dedi. Dernek Başkanı Şekerci’den edindiğimiz bilgilere göre, “Doğru Yol” Kültür ve Sanat Derneği geçtiğimiz günlerde Sapanca’da düzenlenen şiir akşamlarına katıldı. Bu yıl 7. si düzenlenen Şiir Akşamlarının yabancı ülke konuğu Kosova idi. Dolayısıyla “Doğru Yol” Türk Kültür Sanat Derneği yanı sıra Kosova’ dan birçok şairin katıldığı şiir akşamlarında Kosova şiiri ve edebiyatı tanıtıldı. Ayrıca “Doğru Yol” Türk Kültür Sanat Derneği üyeleri tarafından Rumeli ve Prizren türküleri icra edildi. 9 Eylülde İstanbul’a dönen Doğru Yol Türk Kültür Sanat Derneği Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneğinin misafiri oldu. İstanbul’da Ataköy’de Yunus Emre Kültür Merkezinde muhteşem bir konser sergileyen “Doğru Yol” Derneği Prizren ve Rumeli türküleriyle hemşehrilerimizi coşturdu. Ramazan ayında da faaliyetlerine devam eden Doğru yol derneği Prizren ve Priştine’de düzenlenen konserde bura halkını coşturmayı başardı. Son olarak 17 Ekim Çarşamba günü Gostivar’ın 30 yıldönümünü kutlayan “Güven” derneğinin TİKA Lipyan’da yetimlere çadır hediye etti daveti üzerine Gostivar’a giden Dernek üyeleri birbirinden güzel Türk Sanat müziğinden eserlerini sergilediler. Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Gülay Krasniç Başkanlığı-TİKA faaliyetleri çerçevesinde Kosova Yetimler Derneği-“Orphants”a çok amaçlı kullanılmak üzere çadır yardımında bulundu. Türk Dünyası Belediyeler Birliği desteğiyle İstanbul Üsküdar Belediyesince temin edilen 450 metre karelik çok amaçlı çadır, TİKA tarafından teslim edildi. Lipyan Belediyesi’nin tahsis ettiği ve beton zeminini hazırladığı Lipyan Lisesi sahasına kurulan çadır, Kosova’da savaş esnasında ailelerini kaybeden öksüz ve yetimlerin bakımını üstlenen “Orphants” Kosova Yetimler Derneği Başkanı Shukrije Bajrami’nin talebi üzerine TİKA organizasyonuyla hibe edildi. Çadırda başta yetimler derneğinin faaliyetleri olmak üzere Lipyan, Priştine ve civar yerleşim bölgelerinin sivil toplum örgütleri, kulüpleri, okulları gibi sportif, kültürel ve sosyal etkinlikler için uygun bir imkân ve ortam oluşturuldu. TİKA, Prizren Radyosuna destek sundu Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı-TİKA 1975 yılından bu yana hizmet veren tarihi Prizren Radyosu Türkçe redaksiyonuna bilgisayar desteğinde bulundu. Prizren Radyosu Türkçe bölümü sorumlusu Mehdi Cibo’yu ziyaret eden TİKA Kosova Temsilcisi Metin Arslanbaş, bir adet bilgisayar yardımında bulundu. Prizren Radyosu Türkçe bölümü sorumlusu Mehdi Cibo, TİKA’nın bu desteğinden dolayı Metin Arslanbaş’a teşekkür ederek, Türkçe bölümüne sundukları destekten dolayı duyduğu mutluluğu dile getirdi. Cibo, radyomuzdaki bilgisayarımız çok eskimiş ve yayınlarımızda bazen aksamalar oluyordu. Ancak TİKA’nın vermiş olduğu bu bilgisayarla yayınlarında aksama olmayacağını vurguladı. Enis TABAK 14 Güncel KFOR’dan altyapı desteği Perþembe, 18 Ekim 2007 Resteliçalı çocuklar, Mehmetçik ağabeylerinin onardığı okullarında daha iyi bir eğitim görecek Resteliça’daki Okul Yeni Yüzüne Kavuştu Kosova’da barış gücü çerçevesinde faaliyetlerini aralıksız sürdüren Türk askeri, faaliyet zincirine bir yeni halka daha ekledi. Bayram öncesi gerçekleştirmiş olduğu faaliyetlere Resteliça’da açılışı yapılan bir okul daha eklendi. K osova’nın kalkınmasına yönelik faaliyetleri kapsamında Resteliça ilköğretim okulunda bulunan 18 sınıf ile koridorları boyayan Mehmetçik, ayrıca kırık olan kapı ve duvarları onararak tekrar kullanır hale getirdi. Mehmetçik, okul bahçesinde bulunan çocuk parkındaki oyun malzemelerini de onararak çocukların tekrar kullanımına sundu . Okulun onarım açılış töreninde konuşan Resteliça Okulu Müdürü Zevgan Çufta, Türk KFOR’una desteklerinden dolayı teşekkür ederek yeni onarılan ve badanalanan sınıflarda çocukların daha iyi eğitim görebileceklerini söyledi. Dragaş Belediye Başkan Yardımcısı Sabedin Çufta yaptığı konuşmasında, Dragaş bölgesinde Türk KFOR’unun gerçekleştirmiş olduğu çalışmaların örneksel nitelikte olduğunu vurgulayarak Dragaş halkı adına teşekkürlerini iletti. Konuşmaların ardından sözü alan Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet Komutanı Kurmay Yarbay Kerim Acar, Türk askerinin her zaman her türlü destekle Kosovalıların yanında olacağını bir kez daha yeniledi. Acar, daha güzel yarınlar için çocuklardan da çalışma sözü aldı. Konuşmaların ardından Yarbay Kerim Acar, Resteliça İlköğretim Okulu öğrencilerine çanta hediye etti. Enis TABAK Ýbiþ Çakal K Türk, Alman ve Bulgar askerlerinden oluşan Çok Uluslu İstihkam Bölüğü Dobradelyane köyünün kanalizasyon sistemi projesini bitirdi. FOR barış gücü askerleri Kosova halkının yaşam standartlarının yükseltilmesi için çalışmalarına devam ediyor. Türk, Alman ve Bulgar takımlarından oluşan Çok Uluslu İstihkam Bölüğü, Dobradelyane köyünün kanalizasyon sistemi projesini tamamladı. Geçtiğimiz pazartesi günü çok sayıda davetlinin katılımıyla gerçekleşen açılış törenine KFOR askerleri, TMK temsilcileri yanı sıra çok sayıda üst düzey davetli katıldı. Yaklaşık 10 aylık ağır bir çalışmanın sonucu bitirilen projenin açılış kurdelesini Çokuluslu Güney Tugayı Komutanı Tuğgeneral Uğur Tarçın, Suhareka Belediyesi Başkan vekili ile diğer KFOR temsilcileri kestiler. Hava şartları muhalefetine ve teknik arızalara rağmen azimle çalışmalarını sürdüren KFOR mensupları, Kosova halkı ile omuz omuza çalışarak projeyi tamamladı. Çokuluslu Güney Tugayı Komutanı Tuğgeneral Uğur Tarçın, projenin açılışı sırasında yaptığı konuşmada 19 Aralık 2006 yılında başlayan projenin zor şartlar altında yürütüldüğünü ve 18 Eylül 2007 tarihinde projenin başarıyla bitirildiğini ifade etti. Geniş (avukat) Ölümünün 2. yýlýnda saygý ve özlemle anýyoruz. Bu erken veda ediþin bizleri eş şefkatine, baba sevgisine muhtaç etti. Mekanýnýn Cennette olmasý için Yüce Mevla’ya daima duacýyýz. Seni hiçbir zaman unutmayan: Eþin: Nehal Oðlun: Yücel Kýzlarýn: Yurdal ve Meray Özür ve Düzelti Geçen sayýmýzda Ýbiþ Çakal’ýn 1’inci ölüm yýldönümü yazýlýp hata yapýlmýþtýr. Ölümünün ikinci yýldönümü olduðu düzeltmesi yapýlýp ailesinden ve okuyucularýmýzdan özür dileriz. çaplı olan bu projenin KFOR’a maliyetinin yaklaşık 60 bin euroya mâl olduğunu belirten Tuğgeneral Tarçın, bu projenin Kosova halkı ile KFOR birliklerinin omuz omuza çalışmalarına iyi bir örnek teşkil ettiğine dikkat çekti. Törende konuşma yapan Suhareka Belediyesi Başkan vekili ile köy muhtarı, KFOR birliklerine katkılarından dolayı teşekkür ettiler. Tören sonunda Çokuluslu Güney Tugayı Komutanı Tuğgeneral Uğur Tarçın’a katkılarından dolayı köy muhtarı tarafından teşekkür belgesinin verilmesinden sonra davetlilere de bir kokteyl verildi. Enis TABAK Eğitim Bakanlığı’ndan Kitap Yardımı Kosova Eğitim Bakanlığı maddi durumu iyi olmayan öğrenciler için kitap yardımında bulundu. Prizren Belediyesi Eğitim Müdürlüğünde Türkçe eğitim sorumlusu Orhan Volkan, 500 kadar kitabın öğrencilere dağıtıldığını söyledi. K osova Eğitim Bakanlığı maddi durumu iyi olmayan öğrencilere ücretsiz kitap dağıtımını geleneksel bir hale getirdi. Prizren Eğitim Müdürlüğü Türkçe Eğitim sorumlusu Orhan Volkan bu yıldan itibaren Türkçe Eğitimi için Prizren ve Mamuşa Belediyeleri çerçevesinde dağıtılmak üzere 500 kadar kitabın basımdan çıktığını belirtti. 2007-2008 Öğretim yılında bütün ilköğretim okullarına dağıtılan kitaplar arasında 1. 2.ci sınıflar için Türkçe, Matematik, Resim ve El işi 1,2 gibi kitaplar dağıtılırken, 3.4.sınıflar için ise Yurttaşlık gibi kitapların okullara dağıtıldığı belirtildi. Geçen sene kitaplar henüz basımdan çıkmadığı için Türkçe eğitim konusunda böyle bir hizmet verilemediğini ifade eden Volkan, bu sene basımdan çıkan tüm kitapların dağıtımının söz konusu olduğunu kaydetti. Gülay Krasniç 15 Güncel Perþembe, 18 Ekim 2007 Bulmaca No: 23 Hazýrlayan: Abdülhadi Taduþka Türkçenin Kosova’sý Siyaset ile Edebiyat ve Ýnsan Y Soldan Sağa Yukarıdan Aşağıya 1. Türkiye’nin bayan sanatçının adı ve soyadı 2. Arapça ben - Japonjalı Rejiser Kurosava 3. İstek uyandırma, dikkat çekmek Bir iş için aranan göç - Titan 4. Metre - Emek sonucu ortaya konan ürün, yapıt - Natriyum 5. Uyuşturu etkileri olan bir madde Arıların topladıkları sıvı 6. Osmanlı amanında deniz subay ve erlere verilen ad. 1. Prizren’li şair ve tiyatro sanatçısı .... BÜTÜÇ 2. Zagreb’te Rafineri şirketi İsimden filtür etmek 3. Soru biçiminde şaşma bildiren ünlem - “Elektro Regulator Resor” 4. Eda - Bir şeyin özünü oluşturan ana öğe, temel 5. Alıcı fotoğraf makinesi 6. Bir tür sarı renk - Neriman 7. Güzel, Zarif, modaya uygun Berilyum’un kısaltması 8. İki tarla arasında sınır Hayvanların tırnaklarına çakılan demir 9. Amerikalı bayan aktör Vud Geçen haftaki bulmacanın çözümü NO:22 Reno, ikar, ana, asena, me, ilan, h, i, orak, om, yalan, eda, emek, amin Annemiz, kayınvalidemiz Nehal Çakal’ı Ebediyete intikalinin 6. ayında rahmet ve özlemle anıyoruz Ölüm acı gerçek. Hayatının en güzel döneminde bizleri bırakıp Allah’ın rahmetine kavuştun. Ateşin hala ilk günkü gibi, her geçen gün daha da körükleniyor kalbimizde. Yüce Mevla’dan Mekanının cennet olması için duacıyız. Kızları: Zerafet ve Ayten Damatları: Burhan ve Nurcihan ile torunları. Ev işlerine yardım edecek bayan temizlikçi aranmaktadır. Ev tel: 244 — 510 Tuzsuz mahallesinde: Cep tel: 044 354 — 960 azýdaki baþlýk, ilk okunduðunda Türkçe açýsýndan dil bilgisi sorunu barýndýrýyormuþ gibi görünse de aslýnda dil bilgisi sorunu içermiyor. Bu baþlýk, içi dopdolu bir baþlýk; fikirlerin hap hâli... Hani hepimizin yaþadýðý þu gençliðin ilk yýllarý vardýr; ergenlik çaðý. O dönemlerde kiþi daha bir cesurdur, birçok açýdan. Söyleyecekleri varsa daha kolay söyler, yapacaklarý varsa daha kolay yapar... O devirdeki insan, garip ama makul bir cesaret zýrhý giymiþtir. Kiþisel yaþamýnda birçok ilki yaþar ve þaþkýnlýkla karýþýk duygular içindedir. Siyasetle haþýr neþir olduysa veya ülke ve dünya meseleleri de ilgisini çektiyse artýk o genç kolay kolay durdurulamaz. Çünkü o çaðlarda ülke kurtarmak daha kolaydýr. Devrim yapmak da öyle... Küçüklüðünden beri dünya hâllerinden þikâyet eden, bu meseleler konusunda söyleyecek sözü olan kiþiler, düþüncelerini daha sivri bir þekilde ifade ederler, bilirsiniz. Birçoðumuz bu yollardan ve devirlerden geçtik. Ben de bu aralar dünyanýn ve özellikle topraklarýmýzýn durumunu görünce, ara ara küçüklüðümü ve gençliðin ilk yýllarýný hatýrlýyorum. Ergenlik devrinde fikirler oluþum veya geliþim aþamasýndaydý. Neyin ne olduðunun ve nasýl olduðunun fark edildiði o zamanlarda “doðru” da görülüyordu; bazen de doðru gösteriliyordu. Ýlk baþlarda yönlendirme daha ön planda iken zamanla bu gidiþ kiþinin kendisini yönlendirmesi þekline dönüþüyordu. Kosova’da doðmak, büyümek insanlara baþka birçok bölgede bulunamayacak bazý özellikleri verir. Bu söz konusu özellikler çok çeþitlidir ve bunlardan birisi savaþkanlýktýr, mücadeleciliktir. Bu topraklarýn insanlarý, bölgenin birçok sýkýntýsýna mücadeleci bir ruhla tepkiler koydu. Osmanlý devrindeki Kosova Vilayeti’nde de; Yugoslavya devrindeki Kosova Özerk Bölgesi’nde de; daha sonrasýnda da; NATO yönetimindeki Kosova bölgesinde de mücadeleye gerek vardý. Mücadeleye gerek vardý çünkü bu topraklar 1900’lerde iyice alevlendirilen kavgalarýn bölgesiydi ve Osmanlý idaresinin ortadan kalkmasýndan sonra büyük bir buhranýn içindeydi. Kosova, yüzyýla yaklaþan bu sürede gelgitler yaþadý ama kendisini toplayamadý. Kendisini toplayamadý çünkü Osmanlý idaresinde yapýlan yanlýþlar, kötülükler hâlen devam ettiriliyordu. Bu topraklarýn insanlarý ortak bir çatýda Alpay ÝÐCÝ tam olarak buluþamadýlar. Evet, Osmanlý sonrasýnda ayný topraklarda beraberce yaþandý ama bir kere ekilen nifak tohumlarý, her geçen gün daha da yeþerdi. Tabii, bu kötülüðün daðýtýlmasý için de birçok kiþi çalýþtý; hâlen de çalýþýyor. Ancak, Kosova’nýn havasý bunlarýn yeþermesine müsaade etti. Ýþte ben ve benim gibi düþünenler ve de büyüklerimiz bu sebeple her mevkide farklý boyutlarda mücadeleler ortaya koydular. Yukarýda söz ettiðim ergenlik döneminden itibaren daha isabetli bir þekilde siyasî geliþmeleri takip eden her genç gibi, ilk zamanlarda sesimi daha gür çýkararak bir þeyleri duyurmaya çalýþýrdým. Daha bir kavgacýydým. Bazý konularda kesin yargýlarla ilerlerdim ve aksini pek konuþturmazdým. Bugünde de Kosova için uðraþýyorum. Yargýlarým yine benle. Küçüklüðümden beri görüp öðrendiklerim benim rehberim. Büyüklerim benim ilham kaynaðým. Ancak, bugünümde küçük bir fark var. Artýk siyaseti edebildiðince dýþýndan yaþýyorum çünkü ben “kalem”in baþarabileceklerine inanýyorum. Siyaset ile edebiyat iki büyük dosttur. Bazen daha sýk görüþürler, bazen yollarý birbirlerine az daha uzak düþer. Ancak, bugünlerde bu ikisi birbirine yaklaþtý yine. Türkiye’nin güneyinden kara haberler geliyor, Balkanlar’ýmýz ve Kosova’mýz bir türlü durulamýyor. Refaha ve huzura kavuþamýyor. Ýþte bu zamanlarda ben edebiyatýn ocaðýndan bakmak istiyorum. Edebiyatýn, kalemin gücüyle sancýlarýmý yazýya geçirmek istiyorum. RTK, PKK’nýn köpeklerine “isyancý” da der, baþka þey de der. Mesele sözlerden ziyade zihniyette. Ýþte, bu yüzden savaþ da zihniyetle yapýlmalý. Beni bilirsiniz. Kalemim bazen daha da sertleþir. Kýlýç sesi gelir bazen yazýmdan. Fakat bu aralar kýlýcým kýnýnda. Daha az güç ortaya koyacaðým çünkü bekleyeceðim! Ýnsanlarýn ve benim toplumumun yapacaklarýný görmek isteyeceðim. Bunu hem Kosova’da hem de Türkiye’de bekleyeceðim. Kalemim asla yorulmaz, o sadece beni bekler. RTK, ve onun gibi kurumlar düzelmeyebilir ama ben de zaten onlarý pek beklemiyorum. Ben derdim önce kendimle ve benim toplumumla. Irk ayrýmý da yapmýyorum. Sadece Türklere deðil, Arnavut, Boþnak ve diðerlerini de bekleyeceðim. Beklerken de yazacaðým. Bekledikçe yazacaðým; yazdýkça bekleyeceðim. Kültür Hazırlayan: İskender Muzbeg Dünyanýn Dört Bir Yanýnda Mevlana (V) UNESCO’nun 2007 yýlýný Dünyada Mevlana Hoþgörü Yýlý olarak kutlama kararý Mevlana’nýn, dolayýsýyla Türk kültürünün dünyada tanýtýlmasý için bir fýrsattýr. Hoþgörüye muhtaç dünyamýzda Mevlana hoþgörüsünün — Mevlana felsefesinden yayýlan huzur verici aydýnlýðýn paslanmýþ kalplere, hýrslý beyinlere yeni, 21. yüzyýla özgü bir biçimde hitap etmesinin çok yönlü yararlarý olacaktýr. Kosova Türk aydýnlarý, dernekleri ve kuruluþlarý olarak bu Mevlana Hoþgörü Yýlý’nda etkinliklerimizi Mevlana’nýn kendi aramýzda olduðu gibi, iç içe yaþadýðýmýz diðer toplumlar arasýnda da tanýtýlmasý alanýnda çalýþmalýyýz. Prof. Eva de Vitray Meyerovitch: Mevlana ve Psikoloji Tüm büyük bilginler gibi Mevlana Celaleddin Rumi de insan ruhunu çok iyi tanýyan biridir. Batýlý psikologlardan farklý olarak onun anlayýþý iki yönlü deðil, üçlüdür: Bu da bilinç — bilinçaltý ve bilinçüstü diye sýralanabilir. Bu üç seviyenin her birine bazý yaklaþýmlarda bulunmak mümkündür: 1. Uyanýk bir bilincin muhakeme ve davranýþýna dayanan psikolojisini eserlerinde olduðu kadar, hayatýnda da görebiliriz. Özellikle Eflaki’nin Menakib.ül Arifin adlý eserinde Mevlana’nýn zeka keskinliðini, inceliðini ve nüktedanlýðýný görmemiz mümkündür. 2. Psikoloji ve bilinçaltý düzeyindeki Sokrat’ýn mayotik felsefesi: Psikanaliz (kompleks, psikosomatik hastalýklar, telkinler, telepati ve rüyalarýn yorumlanmasý) bu gruba girer. 3. Bilinçüstü düzeyine gelince, onu da Sirr adlý eserde düþüncenin gizlenmiþ boyutundan faydalanan deneyüstü bir psikoloji boyutunda buluruz. Burada önemli olan þey, insan zihninin gizli merkezini uyanýk tutarak ruhsal bir birleþmeyi ve ruhun deðiþmesini çýkarmaktýr. “Ýnsan-ý Kamil”, yani sufizmin mükemmel insaný, kendisiyle tek vücud olabilen tam bir ruhsal boyuta ulaþmýþ kiþidir. Mevlana’nýn da dediði gibi, bu kiþi okyanuslar kadar uçsuz bucaksýz olan günlük hayattaki basit “ben” den kurtulan “ruhlarýn ruhu” olabilen biridir. Bu felsefe Hintli filozoflar için olduðu kadar sufi þeyhleri için de geçerlidir. Üst bilincin temeli üstün bir hafýzadýr. Ýslam için olduðu kadar, platoncu felsefe için de “bilmek, minnettarlýk duymaktýr.” Bu da Allah’ýn ruhlarýn yaratýldýðý ilk gün onlara sorduðu “Ben sizin Rabb’iniz İ Prizren’de Müslüman Mezarlıkları örüldüğü eski Türk kabristanlarının yeri bambaşkadır. Oraları, “ölüler ülkesi değil” tüm sosyal ve kültürel katmanların bir arada gözlemlenebildiği bir tarih arşividir. Din ve ibadetle pek ahlaksı olmayan mezarlar dini mimari zümresine tasnifi pek doğru olmazsa da, sivil mimari sınıfına girmeleri de münasip olmaz. Bundan dolayıdır ki dünya mimari tarihlerinde ölmüşlere mahsus olan bu nevi binalar mezar mimarisi ismi altında ayrı bir bölüm olarak nitelendirilebilir. Umumi olarak mezarlar cami ve tekke avlularında, şehir mezarlıklarında ve başka yerlerde de bulunmaktadırlar. Her büyük hatta küçük camilerin yanında genelde banisinin bir mezarı vardır. Sebebi de camide namaz kılanların rahmet okuması ve günahlarından af olunmak ümidi ile böyle mukaddes, bir yere sığınma ihtiyacından doğan bir arzu, buna amil olmuştur. Yeni şehir semtlerinin meydana gelmesiyle ve şehirlerin genişlenmesiyle o yerlerdeki mevcut olan çoğu eski Osmanlı mezarlıkları ortadan kaldırılarak yerlerinde yeni mezarlıklar veya yeni inşaatlar kurul- 16 deðil miyim?” sorusunun sorulduðu günü hatýrlamaktýr. Bu olay insan ve Allah arasýndaki bir misaktýr. Mevlana bu hatýrlamadan ilham alarak en güzel þiirlerini yazmýþtýr. Not: Prof. Eva de Vitray Meyerovitch: Mevlana ve Psikoloji baþlýklý tebliðini Konya’da 3-5 Mayýs 1990 tarihinde Selçuk Üniversitesi tarafýndan düzenlenen II. Milletlerarasý Mevlana Kongresi’nde sunmuþ, bildiri özeti Selçuk Üniversitesi II. Milletlerarasý Mevlana Kongresi, 35 Mayýs 1990, Konya BÝLDÝRÝ ÖZETLERÝ baþlýklý kitapta yayýnlanmýþtýr (sf. 39). Mevlana: Gerçeğin tükendiği ve hakiki ötesinin başladığı son nokta… RAÝF VIRMÝÇA nsanlar vefat edince onu toprağa metfun ederiz, çünkü beden hayatını kaybedince gideceği tek yer mezardır ve bundan hiç kimse kurtulamaz. Ölüm gerçeğinin izlerini sürebildiğimiz son nokta mezarlıklardır. Mezarlıklar gerçeğin tükendiği ve gerçek ötesinin başladığı son noktadır. Dirilerin her mezarlık seferi, içlerinden birinin eksilmesiyle tamamlanır. Mezarlık, inançla şekillenen bir mekândan ziyade bir inan alanıdır. Bilindiği üzere, geçmişlerine sahip çıkmayanların, sağlam bir gelecek inşa edebilmeleri mümkün değildir. Asil ve soyu temiz olan Türk milletini diğerlerinden ayıran önemli bir farkımız da dünü şuur haline dönüştürerek, yarınlar için bir güç oluşturmasıdır. Kimilerinin sandığı gibi “tarih” parçalarımızdan çekmez, aksine yücelere kanatlanmamız için bir pozitif enerjiyi oluşturur. Bu itibarla, toplumların kimlik gelişiminde, tarih şuuru ne kadar önemli ise ki öyledir, mezarlıkların da payı büyüktür. Mezarlıklar günümüzü geçmişe bağlayan çok önemli bağlardan birisidir. Hele hele taşın ve mermerin, adeta ilmek ilmek sanatla Perþembe, 18 Ekim 2007 muştur. Bu imha olaylarında mezarlıklarda mevcut olan yüzlerce kitabeli mezar taşları da yerle bir edinmiştir. Öyle ki bugün çok az sayıda eski mezarlıklar kalmıştır. Elimizde çoğu eski cami mezarlıkların savaş öncesi ve savaş sonrası fotoğrafları mevcuttur. Metnin devamında yerleşim yerlerine göre bu mezarlıkların fotoğraflarını vererek bu imha olayını en gerçek bir şekilde izah etmeye çalışacağız. Osmanlıların gelişinden günümüze kadar Prizren’de birkaç mezarlık kurulmuştur. Lakin şehrin gelişmesiyle ve kalkınmasıyla bu mezarlıkların çoğu zamanla yok olmuş, yerlerinde yeni binalar, yollar, fabrikalar, vb objeler inşa edilmiştir. Osmanlıların gelişinden günümüze kadar Prizren’de şu mezarlıklar tespit edilmiştir: - Namazgâh Mezarlığı, - Lakuriç Mezarlığı, - İslahana yakınlığındaki mezarlık, - Eski Şehir — Müslüman Mezarlığı, - Muhacir Mahallesi Mezarlığı, - Bajdarhana Mezarlığı, - Yeni Şehir Mezarlığı (Sürecek) “Ýnsandaki kötü huylar da kellere, çýbanlara benzer. Kendinde olduðu zaman insan bundan iðrenmez. Halbuki baþka birinde ondan bir parçacýk görecek olursa iðrenir, nefret eder.” “Denizi bir testiye doldurmaya çalýþsan da testi ancak alabileceði kadar su alýr. Harislerin göz testileri bir türlü dolmak bilmez. Hýrstan kurtuluþun tek yolu bir aþka düþmektir. Bu, þüphesiz ilahi bir aþktýr. Bütün illetlerin devasý sevgidir” 17 Perþembe, 18 Ekim 2007 Kültür Gelenek ve Göreneklerimiz Tefrika (24) Halk Kıyafetleri - Batıl inançlar Osmanlının bu topraklara iskân etmesinden sonra bu yörelerde diğerleri RAÝF VIRMÝÇA arasında yaşam koşulları da sürekli değişerek ortak bir yaşam oluşmaya başlamıştır. Bu ortak yaşamda muhtelif kültürlerden oluşan giyim, zaman ilerledikçe biçimsel olarak Osmanlının getirmiş olduğu ilkeler doğrultusunda etkilenip değişmeye başlamıştır. Osmanlı Devleti, bu yörelerde ömrünü tamamlayana kadar, altı asır Anadolu’yu olduğu gibi, Rumeli topraklarını da yurt edinip, yerleşik olarak yaşamıştır ve kendilerinin buraya taşıdıkları hayat tarzları yanında, kendine ve burada yaşayan diğer haklara da ortak bir giyim kültürü yaratmıştır. Öyle ki bu giyim kültürü bütün bu zaman diliminde, XX. yüzyıla yani Osmanlının buralardan gitmesine kadar ortak temel biçimini muhafaza etmiştir. Lakin XX. yüzyılın başlarında yani Osmanlının bu yörelerden gidişinden başlayarak son 90 yılda bu ortak giyim kültürü batının etkisi altında kalarak büyük değişiklikler görmüştür fakat bütün olarak sönmemiştir. Bu dönem içinde bu ortak giyim kültürünün artık her günkü giysisi olmamasına rağmen, burada yaşayan Türk toplumunda hala muhafaza edilerek günümüze kadar gelip çeşitli törenlerde, düğün ve diğer merasimlerde bütün otantiğiyle kendi mevcudiyetini korumuştur. Osmanlının güzelliğe, şıklığa, zarifliğe önem verdiğini göz önünde bulundurarak, eserimizin bu bölümünde, düğün geleneklerimizden olan kına gecesinde ve gelin yanında giyinen aslı halk kadın kıyafetlerimizden olan buruşuk gömlek, çitiyan, sırmalı yelek, tasves, oya, pabuç, sırmalı ayaklık, gibi kıyafetlerimizin göz kamaştırıcı zarifliğini bütün zenginliğiyle, güzelliğiyle, hoş ve nefis görünüşüyle ve genç kızlarımızın güller yüzleriyle teşhir etmeye hacet gördük. Batıl İnançlar Birlikte yaşayan insanlar arasında kimi zaman korkudan, kimi zaman çaresizlikten, kimi zaman da rastlantılardan doğan bir takım inanışlar vardır. Bunlara "batıl inanışlar" denir. Bu inanışlar ilk insanın var oluşundan günümüze kadar sürüp gelmiştir. Çoğunun bilimsellikle, akılla, çağdaşlıkla ve dinsel inançla bir ilgisi yoktur. Bunlar akılla bağdaşmadığı halde yazık ki insan oğlunun gönlünden, beyninden, vicdanından sökülüp atılamamışlardır. Bu tür inanışların doğmasında kişilerin doğal yapısı etken olduğu kadar büyüklerin, kimi din görevlilerinin cehalet örneği sözlerinin de etkisi olmaktadır. İnanışlar kişiden kişiye değişmekle birlikte ortak yanları da vardır. Bilim ve mantıkla paralellik sağlamasa da insanlarımızın yaşadıkları veya duydukları olaylar karşısında edindiği bu inançları kuşaktan kuşağa aktarıp günümüze kadar taşımışlardır. Prizren halkından derleyebildiğimiz batıl inanışlar şunlardır. Ayak ayak üstüne atılarak yemek yenmez, sofraya saygısızlıktır denir ve kıtlığa işaret sayılır. Ayna kırılması uğursuzluktur; aynanın kırıldığı ev yedi sene iflâh olmaz denir. Ayın onüçü uğursuz sayılır, o gün hiçbir şey yapılmaz. Arabanın önünden kara kedi geçmesi uğursuzluk sayılır. Ayakta pantolon giymek yoksulluğa işaret sayılır. Ayva çok olan yerin kışı azgın olur denir. Bir şeyi kırk kere söylersen olur denir. Bir evin çevresinde kargaların gezinip uçması iyi sayılmaz. Bir evde çok karınca çıkarsa, o evde bolluk olacağına inanılır. Bir kişinin avucunun içi kaşınırsa eline para geçeceğine, ayağının altı kaşınırsa yolculuğa çıkacağına inanılır. Cuma saati yola çıkılmaz. Cuma günü ezan arasında iş yapılmaz. Cumartesi ve Salı günleri çamaşır yıkanmaz. Çocuk yalnız bırakılmaz, bırakmak gerekirse yanına bir süpürge konur. Çocuklara nazar değmemesi için nazar boncuğu takılır. Çocuğun üstünden atlanmaz, atlanırsa boyu kısa kalır denir. Dince kutsal sayılan gecelerde süpürge işi yapılmaz. Dört yapraklı yoncayı bulanın talihinin açılacağına inanılır. Doğumda ve lohusalık durumunda ölenlerin cennete gideceğine inanılır. Ezan sırasında duyulan köpek uluması ölüm haberi sayılır. Eller birbirine bağlanmaz, bağlanırsa kısmetin kesilir denir. Esnerken ağız kapanır, kapamayan şeytana ezan okumuş sayılır. Ekmek kırıkları atılmaz, toplanıp yenirse evin bereketi çok olur denir. Evde bardağın kırması uğurlu sayılır. Geceleri tırnak kesilmez Geceleri aynaya bakılmaz. Gece ıslık çalınmaz, çalan için şeytanı çağırıyor denir. Gece örümcek almak günah sayılır. Gece yıldızları saymak iyi değildir denir. Gece yorgan kaplanmaz. Gece çamaşır yıkanan yerden geçilmez, çamaşır sularının üzerine basılmaz. Gece kapı eşiğinde oturulmaz, oturanın iftiraya uğrayacağı düşünülür. . Gece vaktinden önce horoz ötmesi uğursuzluk sayılır. Güneş batarken kızarırsa, “Gün ardına baktı, yarın hava iyi olacak” diye inanılır. Hıçkırık tutunca; “Bir kimse andı” denir ve “dostsa ansın, düşmansa çatlasın” diye söylenir. Hamile kadının karnı sivri olursa oğlan, yası olursa kız doğuracağına inanılır. İki bayram arası düğün yapılmaz. İnsan üzerinde giysi söküğü dikilmez. İnsanın önünden kara kedi geçmesi uğursuzluk sayılır. İşi yarıda bırakanın ölümü zor olur denir. İki bayram arası nikâh kıyılmaz. Köpek uluması iyi sayılmaz, duyul- duğunda “sahibine uluyasın” denir. Küle basılmaz, basan çarpılır denir. Karanlık yerden geçilmez, geçilmek zorunda kalınırsa “destur” denir. Kuş pisliği başa düşerse para gelecek denir. Kulak çınlaması uğursuzluk sayılır. Kesilen tırnak yere atılmaz, üstüne basılmaz. Kapı eşiğinde oturmak iyi değildir, oturanın kısmeti kapanır. Kara kedi görmek uğursuzluktur denir. Kayan yıldız ölüme işarettir. Kırkı çıkmamış bebek sokağa çıkarılmaz, mezarlığın yanından geçirilmez; Kahve içen oğlan çocuğunun bıyıkları çıkmaz, köse kalır. Küçük çocuk avucunu çok sıkarsa büyüyünce cimri olur. Kapının eşiğinden içeriye sağ ayakla girmek uğur getirir. Leyleği havada gören o yılı durmadan gezerek geçirir, yerde gören evinde oturur. Lağıma bulaşık suyu dökülmez, döken çarpılır. Loğusa kadının kırk gün sokağa çıkması iyi sayılmaz. Makasın açık kaldığı evde kavga çıkacağına inanılır. Merdiven altından geçmek uğursuzluk sayılır. Meleğin sağ, şeytanın sol omuzda olduğuna inanılır. Mahalle halkından ölen olursa dolu su kapları boşaltılır. Mezar ve mezarlığa doğru parmak uzatılmaz, uzatılırsa o parmağın ısırılıp ayak altına alınması gerekir. Mavi boncuk nazarı engeller. Makası açık bırakınca düşmanın ağzı açılır. Örümcek tutmak fakirliğe yol açar. Ölünün gözleri açıksa daha dünyasına doymamış denir. Pazarda, pazarcıdan ilk alışveriş yapan kişinin aldığı malın parasını tezgaha atması uğur sayılır. Parmak kütletenin şeytanlar başına toplanır. Rüyada minare görmek sevinçli haberdir, ölü diri getirir, yeşil muradtır, asıldığını görmek ulu kişilerden görülecek yardıma işarettir. Rüyada kız çocuğu gören sıkıntılı haber alır. Rüyada erkek çocuğu gören sevinçli haber alır. Rüyada eline altın alan, para kazanır. Rüyada at gören muradına erer. Sağ göz seyirmesi sağlığa, sol göz seyirmesi varlığa işaret sayılır. Saç taramasında tarakta kalan saç sokağa atılmaz; atılırsa bir tavuğun ayağına dolanır, sürekli başın ağrır. Sol avuç kaşınırsa para gelir, sağ avuç kaşınırsa para çıkar. Salı günü başlanan iş sallanır, bu nedenle işe başlanmaz. Saçak altından geçen çarpılır. Su içerken sol el başın üstüne götürülür. Salı günü yola çıkılmaz. Salı ve Cumartesi günleri çamaşır yıkanmaz. Sofraya önce büyükler oturur, yoksa sofranın bereketi kaçar. Sağ gözün seyirmesi iyiye, sol gözün seyirmesi kötüye yorumlanır. Terlik ve ayakkabının ters dönmesi iyi değildir. Tuvalette konuşulmaz, uğursuzluktur. Tavuğun ötmesi uğursuzluk sayılır. Tahtaya üç kez vurmanın kötülükleri kovacağına inanılır. Terlik ve ayakkabı ters çevrilirse evden ölü çıkar. Yeni yapılan evin temeline kurban kesilir. Yola çıkanın arkasından su dökülür. Yedi hafta boyunca Cumartesi günleri çamaşır yıkayanın evinden cenaze çıkar. Yatağa çorapla girilmez. Yeşil soğan ve yumurta kabuğu yakılmaz. Yüzüstü yatılmaz, yatılırsa gâvura benzenirmiş. Yolculuğa çıkan kişinin önüne ilk çıkan kişi uğurlu ya da uğursuzluk getirirmiş. Yeni gelinin kucağına erkek bebek verilir. Yeni doğan bebeğin eline iyi huylu olsun ve iyi okusun diye kalem tutturulur. Yüzüğün sol ele takılması iyi sayılmaz. (Sürecek) To p l u m Din ve Toplum M. Tevfik Yücesoy R Þevval Ayý amazan-ý Þerif’ten sonraki ayýn adý þevval ayýdýr.. yepyeni bir ay içindeyiz cümleye hayýr getirsin temennisi ile sözlerime baþlamak isterim. Gelin bu ayýn mahiyetini tekrar bir hatýrlayalým ve bu aydan azami istifade etme gayreti içine girelim. Efendimiz (sas) Hazretleri “Kim oruçla geçirdiði Ramazan ayýndan sonraki þevvâl ayýnda altý gün oruç tutarsa, bütün seneyi oruçla geçirmiþ gibi olur!.” Âlimlerimiz, bütün seneyi oruçla geçirmiþ gibi sevap almanýn izahýný þöyle yapmaktalar: Ramazan boyunca oruç tutan insan her orucuna on sevap almýþsa yekûnu üç yüz eder. Þevvâl ayýnda tuttuðu altý orucuna da onardan altmýþ sevap alýnca, eder üç yüz altmýþ. Yani bir sene.. Dolayýsýyla hadîsin iþaret ettiði sýrra nâil olur. Bütün seneyi oruçla geçirmiþ gibi mânevî kazanç elde edebilir.. Aslýnda bu gibi mânevî konularda esas olan, o iþi ihlasla yapmak, büyük bir gönül arzusu ile talip olmak mühimdir. Bâzen öyle oruçlar olur ki, tutanýn gönlünde beslediði derin ve sâfî ihlas yüzünden 360 gün deðil, belki 360 senelik nâfile oruç sevabýný alabilir.. Ýhlas ile kim ne isterse Rabbimiz onu verebilir. Bu bir niyet ve yorum meselesidir. Týpký yolun kenarýna uzaklardan bir taþý yuvarlayarak güç bela getirip yerleþtiren adamla, bu taþý oradan ayný güçlükle uzaklaþtýran bir baþka adamýn niyeti ve yorumu gibi. Biri düþünmüþ ki: - Bu çölün ortasýnda yaþlý bir adam yolda giderken bineðine binmek istese, üzerine çýkýp da hayvana binebileceði yüksek bir yer yoktur. Öyle ise þu taþý yuvarlayýp yolun kenarýna getireyim de, yolda gitmekte olan yaþlý ve çocuklar hayvanlarýna binmek istediklerinde taþýn üstüne çýkýp bineklerinin üzerine kolayca atlasýnlar, sevabý da bana olsun. Adamýn bu hâlis niyetine bakan Rabbimiz ondan razý olmuþ, istediði sevabý ihsan eylemiþ. Böyle güzel niyetle getirilen taþý oradan öfke ile yuvarlayýp uzaklaþtýran adam ise þöyle düþünmüþ: - Bu taþý buraya getiren kimse ne kadar da yanlýþ bir iþ yapmýþ. Hiç düþünmemiþ ki, gözleri görmeyenler, karanlýkta fark edemeyenler taþa takýlýp yere düþerler. Þu taþý buradan uzaklaþtýrayým da kimse takýlýp yere düþmesin, sevabý da bana olsun. .. Ýþte bu adam da taþý buradan uzaklaþtýrdýðýndan dolayý Allah rýzasýný kazanmýþ, ümit ettiði sevaba nail olmuþ.. [email protected] [email protected] Her ikisinde de niyet hâlis, yorum makul... Biz de sâfi bir niyetle altý gün orucumuzu tutarsak, belki Rabbimiz bu niyetimize, bu baðlýlýðýmýza bütün seneyi oruçlu geçirmiþ gibi sevaplar ihsan edebilir, hatâlarýmýzý affedebilir.. Rabbimizin hudutsuz rahmetine kimse sýnýr çizemez. Kimse kendi cimriliðini O’ na da þâmil kýlamaz. Bu orucun arka arkaya olmasý þart deðildir. Þevvâl ayý içinde olmasý yeterlidir. Bir diðer husus da, þevval ayýnda iki bayram arasý nikah yapýlmaz iddiasý vardýr ki, artýk bu batýl iddia etkisini kaybetmektedir. Çünkü Aiþe validemizin nikahý þevvalde olmuþ, yani iki bayram arasýnda yapýlmýþ, ne uðursuzluk, ne de bir baþka dinî yasak söz konusu olmuþtur. Bu yanlýþ yorum þuradan da beslenmiþ olabilir. Þayet bayram cuma gününe rastlarsa, bayram namazý ile cuma namazý arasý iki bayram namazý arasýdýr. Böylesine dar bir vakte nikahý sýkýþtýrmayýn, iki bayram namazýnýn dýþýnda yapýn nikahýnýzý, tavsiyesini, Ramazan ve Kurban Bayramý arasý gibi geniþ zamana yayanlar, böyle bir yanlýþ anlamaya sebep olmuþlardýr, diye de düþünülebilir. BirMenkîbe Süfyaný Sevri anlatýyor: - Ben Mekke-i Mükerreme’de üç sene oturdum. Mekkelilerden bir kimse her gün Harem-i þerife gelir, tavaf eder, namaz kýlar ve sonra bana selam verip giderdi. Ben bu kimse ile tanýþtým. Bir gün o kimse beni yanýna çaðýrdý. Bana dedi ki: -Ben öldüðüm vakitte kendi elinle beni yýka, namazýmý kýl ve defneyle. O gece beni terk etmeyip kabrimde gecele. Mükireyn suali anýnda bana Tevhid’i telkin et!, dedi. Ben de o kimsenin istediklerini yapmayý kabul ettim. Bana emrettiðinin aynýný yaptým: Kabrinde geceledim. O gece uyku ile uyanýklýk arasýnda iken : -Ya Süfyan! Beni korumaya ve senin telkinine ihtiyaç kalmadý, diye bir ses iþittim. O zaman: -Ne sebeple bu lütfa eriþtin, diye sordum Bana cevap olarak:- Ramazan-ý Þerifin orucunu tutup Þevval’den altý gün daha eklemem sebebiyle, dedi. O zaman ben uyandým. Yanýmda kimseyi göremedim. Abdest aldým, namaz kýldým, uyudum; böylece üç kere gördüm. Bildim ki bu Rahmanîdir; þeytandan deðildir. O zaman da kabrin yanýndan ayrýldým ve “Ya Rabbi! Beni Ramazanýn orucuna ve Þevval’den altý gün orucuna muvaffak kýl” diye dua ettim. Allahü Teala Hazretleri beni de muvaffak kýldý. Perþembe, 18 Ekim 2007 Öncekilerin ve sonrakilerin ilmi İki maddeli hadis-i şerifler -2Sevilen iki haslet Allah’ın sevdiği iki haslet: 1- Cömertlik, 2Maddi ve manevi fedakârlık. (Beyheki) Nefret edilen haslet Allah’ın nefret ettiği iki haslet: 1- Cimrilik, 2Kötü ahlak. (Beyheki) Allah yardım eder Hak teâlâ, iki kişiye yardım eder: 1- Cihad edene, 2- Namusunu korumak için evlenene. (Nesai) Duanın kabulü için Duanın kabul olması için iki şey gerekir: 1İhlâs, 2- Helal lokma. (Tergib-üs-salât) Cennetlik ve cehennemlik kimse Şu iki şeyin biri cennete, öteki cehenneme girmeyi gerektirir: 1Şirk üzere ölmeyen [Müslüman olarak ölen] Cennete girer, 2- Şirk üzere [kâfir olarak] ölen Cehenneme girer. (Müslim) Allah’tan uzak olan Şu iki kimse, Allah’tan çok uzakta olur: 1İdarecilerle düşüp kalkar, onların zulme ait sözlerini tasdik eder, 2Çocuklarını eşit tutmaz, yetimin hakkı konusunda, Allah’tan korkmaz. (İ. Asakir) İki zayıf Şu iki zayıf hakkında Allah’tan korkun: 1- Dul kadın, 2- Yetim. (Beyheki) Dininizi süsleyin Dininizi şu iki hasletle süsleyin: 1- Cömertlik, 2- Güzel ahlak. (Taberani) Akrabaya sadaka Akrabaya sadaka vermenin iki sevabı vardır: 1- Sadaka sevabı, 2Sıla-i rahim sevabı. (Tirmizi) Âlimler Âlim iki türlüdür: 1İlmi ile Allah’ın rızasını arayan, ilmi paraya değişmeyen, 2- İlmi ile dünyalık arayan. Böyle âlime, kıyamette ateşten gömlek giydirilir. (Deylemi) İki berat Kırk gün yatsı ve sabah namazını, cemaatle kılana, iki berat verilir: 1- Cehennemden kurtuluş beratı, 2Münafıklıktan kurtuluş beratı. (Hatib) 18 Yükselmenin yolu Allah katında yükselmek için, şu iki Hazýrlayan: şeyi yap: 1- Sana karşı cahillik yapana, hilm Prof. Ahmed YARDIM [yumuşaklık] ile lerimizi mağfiret eyle.” karşılık ver, 2- Sana ver- “Ey Rabbimiz! Bizi ve meyene, ihsanda bulun. îmânda bizden önce olan (İ. Adiy) din kardeşlerimizi mağfiret eyle ve kalblerimİki meyte izde mü’minler için kin İki meyte ile iki kan ve hased bırakma. Ey helâldir: 1- İki meyte, Rabbimiz! Sen çok balık ve çekirgedir. 2şefkat ve çok merhamet İki kan, ciğer ve dalaktır. sâhibisin.” (Hâkim) “Ey Rabbimiz! Bize [Meyte, boğazlanmadan senin katından rahmet leş olarak ölen hayver. İşimizde bize doğru vandır. Böyle ölen haybir yol tuttur.” van yenmez. Balıkla “Ey Rabbimiz! Bize çekirge bundan müstesdünyâda hasene ver, nadır. Dinimizde kan da âhirette de hasene ver ve yenmez. Ancak dalak ve ateşin azâbından bizleri ciğer hariçtir.] koru.” “Ey Rabbimiz! Borçlanmak Günâhlarımızı mağfiret Borç iki kısımdır: 1eyle. Kusurlarımızı ört Ödemek niyeti ile ve bizi iyiler meyânında borçlanıp da, ödeyemeöldür. Ey Rabbimiz, den ölenin kefiliyim, 2resûllerinin lisânı ile Ödememek niyeti ile va’dettiklerini bize ver. borçlanıp da, borcunu Kıyâmette bizi rüsvây ödemeden ölenin, sevetme. Muhakkak ki sen abları alınıp, alacaklısına sözünden dönmezsin.” verilir. (Taberani) “Ey Rabbimiz eğer unuttuk veyâ yanıldıysak bizi Seyyidü’l-istiğfar duâsı - mes’ûl tutma. Ey 3Rabbimiz bizden öncekilere yüklediğin gibi bize Peygamber efendimizin de ağır yük yükleme. Ey bildirdiği meşhur istiğfar Rabbimiz takat getireduası: “Ey Rabbimiz! meyeceğimiz şeyleri Bize sabır ver, bize yükleme. Bizi affet, Müslümân olduğumuz hatâlarımızı bağışla. hâlde ruhumuzu Bize rahmet eyle. Sen kabzeyle.” mevlâmızsın. Koruyucu “Sen dünyâ ve âhirette ve yardımcımızsın. benim dostum, yardımcı Kâfirlere karşı bize ve koruyucumsun, yardım et ve nusret ver.” benim canımı Müslümân “Rabbim! Beni, anne ve olduğum hâlde al ve babamı mağfiret eyle. sâlihlere kat.” Onlar, küçüklüğümde “Sen bizim velimiz ve beni acıyıp baktıkları dostumuzsun bizi affet gibi, sen de onlara rahve bize rahmet et, mağmet eyle. Kadın erkek firet edicilerin en hayırbütün mü’min ve lısı sensin.” Müslümânların ölü ve “Bizim için bu dünyâda dirilerini affet. Rabbim, ve âhirette güzel olanı bana mağfiret ve meryaz. Biz sana teveccüh hamet et. İzzet ve kerem ettik.” sâhibi sensin. Merhamet “Ey Rabbimiz! Sana edicilerin en hayırlısı, tevekkül ve sana tevecmağfiret edicilerin de en cüh ettik. Rücû ve dönüş hayırlısı sensin. Biz ancak sanadır.” Allah içiniz, Allah’tan “Ey Rabbimiz! Bizi bu geldik ve O’na zâlim kavmin işkencedöneceğiz. Kuvvet ve sine uğratma.” kudret, ulu ve yüce olan “Ey Rabbimiz! Kâfirleri Allahındır. Allah bize bize musallat etme. Bizi yeter. En iyi koruyucu mağfiret eyle, sen O’dur. Hâtemü’l-Enbiyâ muhakkak azîz ve Hazret-i Muhammed ve hakîmsin.” âline salât ve selâm “Ey Rabbimiz! olsun.” Günâhlarımızı ve işimizdeki aşırı hareket- 19 Perþembe, 18 Ekim 2007 Vücudunuz hakkýnda bilmedikleriniz… * Vücudumuzda bulunan yaðla 7 iri sabun kalýbý yapabiliriz. * O kadar çok karbon taþýrýz ki bunlarý bir araya toplayýp kullanmak mümkün olsa; 9000 adet kurþun kalem yapabiliriz. 2200 kibrite yetecek kadar fosforumuz, 250 gramdan fazla sülfürümüz, bir kaþýk dolusu magnezyumumuz, 5 cm boyunda bir çivi yapacak kadar demirimiz vardýr. * Vücudumuzda 25 milyar oksijen alýcý kýrmýzý kan yuvarlaklarý bulunmaktadýr. Bunlarý bir yüzey üzerine yayacak olursak 2570 metre karelik bir alaný kaplar. * Bebekken 270’den fazla kemiðimiz varken, büyüdükçe bunlarýn bazýsý birbiriyle kaynaþarak sonunda sadece 206 kemikle kalýrýz. * Kalbimiz normal olarak dakikada 70-72 kere atar. Bu atýþa göre, 70 yaþýndaki insanýn kalbi 2500 milyon kere atmýþ ve bu süre içindede 167561600000 kilo kan, damarlarýmýza pompalamýþtýr. * Normal bir vücut ýsýsý ile dayanabileceði en sýcak suyun ýsýsý 110°C dir. * Normal bir insan vücudunda bulunan elektrik, 25 wattlýk bir lambayý dakikalarca yakabilir. * Esmerlerde 120 bin, sarýþýnlarda ise 140 bin adet saç teli vardýr. Her geçen gün baþýmýzdan 80-150 arasýnda saç teli kopar ve yerine yine ayný sayýda yenileri çýkar. * Tek bir dakika içerisinde 1025 cm küplük havayý içimize çeker, 4 kilograma yakýn kaný vücudumuz içinde devrederiz. * Yapýlan araþtýrmalara göre 6 dakika su altýnda kalabilir, 20 dakika nefesimizi tutabilir, sýfýrýn altýnda 103 derecelik bir soðuða karþý koyabiliriz. 30 gün aç 110 saat da uykusuzluða dayanabiliriz. * Týrnaklarýmýz bir yýlda 3,75 metre kadar uzar. * Ýnsan doðduktan bir kaç gün sonraya kadar, hiçbir þey duymayacak kadar saðýrdýr. Ýnsan Kaynaklarý Asistaný Ne Ýþ Yapar? Ýnsan kaynaklarý asistaný bir þirkette görev alan kiþilerin kayýtlarýný tutar. Bu kayýtlar, isimleri, adresleri, mesleki kariyeri, ödemeleri, saðlýk ve hayat sigortasý gibi bilgileri kapsayabilir. Her gün bu kayýtlarý tutarlar ve personel hakkýndaki sorulara cevaplar verirler. Ayný zamanda firma yöneticileri için raporlar hazýrlarlar. B azý insan kaynaklarý asistanlarý telefon ve maillere de cevapverirler. Ýnternette çeþitli iþler için elemanlar ararlar. Firmanýn yeni iþleri için gereken elemanlarý haber verirler. Yeni alýnan elemanlara kuralarý söylerler, eski iþlerinden referans isterler. Ýþ için baþvuranlara gereken bildirileri yaparlar. Bir insan kaynaklarý asistaný haftada 40 saat çalýþýr. Bir yüksek okul diplomasý yada eþ deðerde bir öðrenim diplomasý gerekmektedir. Ýnsanlarla yakýn iliþkide olunduðu için, temizliðe, hoþ bir kiþiliðe ve iletiþim yeteneklerine sahip olmak önemlidir. Dili çok iyi þekilde konuþmak da önemlidir çünkü sürekli telefonla görüþmeleri gerekir. Günümüzde iyi bir bilgisayar bilgisi de önemlidir. Yabancý bir dil bilmek çok daha yararlý olacaktýr. Kaçan balýk büyük olur T ürkiye, Euro-2008 elemelerinde ilk dört maçýnda 12 puan aldýktan sonra arka arkaya puan kayýplarýyla finallere gitme yolunda avantajýný yitirdi. Son 5 maçýnýn birini kazanabilen ve toplam 9 puan kaybeden Milli Takým, özellikle grubun son iki sýrasýndaki Malta ve Moldova önünde deplasmanda aldýðý Ü Spor beraberliklerle çok büyük bir balýðý da kaçýrdý. Türkiye bu puan kayýplarý sonrasý Euro-2008 finallerine gitse dahi 2 Aralýk’ta çekilecek kuraya son torbadan girecek. Avusturya ve Ýsviçre ev sahibi olarak seribaþý sayýldýklarýndan muhtemel finalistler arasýnda Ýskoçya ve Rusya dýþýnda geçebileceðimiz ülke yok. En anlamlý selam mit Milliler, attýklarý goller ve maç sonrasý protokol tribünü önüne gelerek asker selamý verdi. Gollerden sonra stat hoparlörlerinden çalýnan 10. Yýl Marþý’nýn da etkisiyle statta futbolcularýn asker selamý coþkulu bir atmosfer oluþtururken, taraftarlar da asker selamýna ayný þekilde karþýlýk verdi, þehitleri andý. Ukrayna aðlarýný havalandýran Nuri, selamla ilgili, “Maçtan önce asker selamýný konuþtuk. Golden sonra daha güzel olacaðýný düþündük ve yaptýk” dedi. Tribünde millilere destek veren 3 bin futbolsever de “Þehitler Ölmez Vatan Bölünmez”, “Vatan sana caným feda” þeklinde tempo tuttarak terör olaylarýný protesto etti. Bilerek kırmızı kart gördüm! B olton'da forma giyen El-Hadji Diouf, İngiltere'yi yerinden oynatacak açıklamalar yaptı.Premier Lig ekiplerinden Bolton'da oynayan El-Hadji Diouf, milli takım maçlarında oynayabilmek için takımının bazı karşılaşmalarında bilerek kırmızı kart gördüğünü söyledi. Premier Lig'de geçirdiği son 5 sezonda 3 kez kırmızı kart gören Diouf, bunu kimi zaman bilinçli olarak yaptığını itiraf ederek, "Milli takımda oynayabilmek için kulüp takımlarında bilerek kırmızı kart gördüm. Özellikle Afrika Uluslar Kupası’ndaki maçlar için kendi kulüplerimin çıkarlarını geri plana ittim" dedi. Kırmızı kart görmemesi durumunda İngiliz kulüplerinin kendisini Senegal'in maçlarına göndermediğini belirten tecrübeli oyuncu, bir süre önce milli takım kariyerine noktayı koymuştu. Ý Totti aklandý talya Olimpiyat Komitesi Doping Bölümü 13 Mayýs 2007’de yapýlan olaðan doping kontrolü sýrasýnda idrar örneðini geciktiren Roma kaptaný Francesco Totti’nin aleyhinde doping kullandýðý iddiasýyla soruþturma açýlmasýný talep etmiþti. Takýmýnýn ligi ikinci sýrada tamamladýðý 2006/07 Sezonu’nda Serie A’da kaydettiði 26 golle krallýða ulaþan 31 yaþýndaki Roma kaptaný Francesco Totti’nin doping kullandýðýna dair somut bir delil elde edilemediði ve davanýn düþtüðü Ýtalya Futbol Federasyonu’nun resmi web sitesinden duyuruldu. Priþtine kaldýðý yerden Perþembe, 18 Ekim 2007 P riþtine takýmý Kosova liginde liderliðini sürdürüyor. Priþtine, Flamurtari’ye karþý deplasmanda elde ettiði baþarý ile tabelada ikinci pozisyonda bulunan Vlaznimi ve Gilan takýmlarý arsýndaki farký 8 puana çýkardý. Kosova Futbol liginde 9 hafta maçlarýnda dört galibiyet, iki maç ve iki maç da berabere sonuçlandý. 9. Hafta oynanan maçlarda 27 gol kaydedilirken yerli takýmlar 16 konuk takýmlar ise 11 gol kaydettiler. Vlaznimi- Besiana Trepça - Drita 2 Korik - Þçiponya Hüsi - Trepça 89 Flamurtari - Priþtine Kosova - KEK Besa - Dreniça Kosova ovasý - Gilan F 4:0 1:1 2:1 3:2 2:5 0:0 4:1 0:1 1. Priþtine 2. Vlaznimi 3. Gilan 4. 2 Korriku 5. Besa 6. Hüsi 7. Drita 8. Besiana 9. Trepça 89 10. Trepça 11. Dreniça 12. Þçiponya 13. Flamurtari 14. Kosova ovasý 15. KEK 16. Kosova (V) 27 19 19 18 17 14 12 12 11 11 10 8 8 5 5 3 17 Ekimde yapýlacak olan Kosova Futbol süper lig maçlarý: Besdiana — Gilan: Dreniça — Kosova ovasý: KEK — Besa: Priþtine — Kosova: Trepça 89 — Flamurtari: Þçiponya — Hüsi : Drita - 2 Korriku ve Vlaznimi Trepça Fener’den tarihi karar enerbahçe, “Her sezon bir dünya yýldýzý” prensibini bu sezon için bozuyor. Devler Ligi’nde finali hedefleyen Kanarya, Roberto Carlos’un yanýna süper golcü eklemek için þartlarý zorlayacak.Þampiyonlar Ligi’nde gruptan çýkýlmasý halinde yabancý bir golcü almak için de þartlar zorlanacak. Ýlk hedef, Ýnter’in Avrupa maçlarýnda kadroya almadýðý Adriano. Brezilyalý oyuncunun Alex ile çok yakýn arkadaþ olmasý, Zico’nun da onu istemesi transferi kolaylaþtýrýyor. A Gudjohnsen tarihe geçti vrupa Futbol Þampiyonasý Elemeleri’nde, kendi evinde Letonya’ya 4-2 gibi sürpriz bir sonuçla yenilen Ýzlanda’da takýmýn yýldýz oyuncusu Eidur Gudjohnsen, Ýzlanda’nýn en golcü futbolcusu olarak tarihe geçti. Gudjohnsen, attýðý gollerle Ýzlanda Milli Takýmý’nda tüm zamanlarýn en golcü ismi oldu. Letonya karþýsýnda 4. ve 52. dakikalarda attýðý gollerle, milli takým kariyerindeki 18 ve 19. gollerini kaydeden Gudjohnsen, 1947-1965 yýllarý arasýnda 33 maçta 17 gol kaydeden Rikhardur Jonsson’un rekorunu egale etti.
Benzer belgeler
Perşembe, 22 Kasım 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma
BD Dýþiþleri Bakanlýðý Sözcüsü Tom Casey, Washington’da düzenlediði
basýn toplantýsýnda ABD’nin Kosova ile ilgili tutumunu yineledi. Casey,
ABD olarak artýk Kosova sorunun çözülmesi gerekliliðine i...
Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
basýn toplantýsýnda ABD’nin Kosova ile ilgili tutumunu yineledi. Casey,
ABD olarak artýk Kosova sorunun çözülmesi gerekliliðine iþaret ederken,
Kosova için tek çözümün baðýmsýzlýk olduðunu söyledi....